4. Sayı / Haziran – 2015 Biliç Özel Sayısı

Transkript

4. Sayı / Haziran – 2015 Biliç Özel Sayısı
Don’t forget! Let it slide, forget about it!..
Unutma! Boflver, unut gitsin!..
GEÇ‹fi dönemi için biçilmifl kaftand› Biliç.
O yar›fl›rken stat bitecek, genç kadro olgunlaflacak, borçlar yönetilebilir hale gelecek
ve ezeli rakipler hatalar yapmaya devam
edecekti. Geçifl dönemi sona erdi¤inde, yani
Biliç’i getiren adam›n yapt›¤› hesaba göre
üç y›l bitti¤inde Türk futbolunda yeni ve
çok güçlü bir hikâyenin ilk paragraf› da yaz›lm›fl olacakt›. Yine ayn› hesaba göre Befliktafl’›n bir daha asla Q7’lere, Ferrari’lere
falan ihtiyac› kalmayacak, muhtaç oldu¤u
kudreti flatafatl› transferlerde, pahal› y›ld›zlar›n verece¤i rüzgârda aramayacakt›. Buray› unutmayal›m lütfen!..
Kolay de¤ildi Biliç’in ifli. Kadro nispeten
çaylakt›. Stat yoktu. Maafllar› falan konuflmayal›m bile. Ancak as›l zor olan göçebelikten ziyade verdi¤i sözlerin tamam›n› bilâistisna firesiz yutan yönetimle çal›flmakt›. Bunu da unutmayal›m!
Geldi¤i y›l oyun fark› yaratarak ilk dört
maç›n› kazand› Biliç. Haval› ve görkemli bir
bafllang›çt›. Kimse gitmez denilen Olimpiyat betonlar›, Tromsö maç›nda 60 bin,
Trabzon maç›nda 56 bin, Antep maç›nda 55
bin taraftar görmüfltü. Tatil edilen GS maç›nda ise rekor vard› tribünlerde. Lakin o
tatil, felaketi oldu Befliktafl’›n. Saha kapand›
ve Biliç a¤›r bir ceza ald›. Ne garip; bu senaryoyu Haziran sonunda kulübe gelen bir
içiflleri bakanl›¤› bilmemnesi anlatm›flt›
Biliç’i getiren adama. Unutmasak iyi olur!
~pole star
O sezon kör topal üçüncülükle bitmiflti.
‹yi de¤ildi belki ama bilinmeyen iç sorunlar› da bilenler için hiç de fena de¤ildi. Her
fleye ra¤men Biliç ve genç kadro güvenoyu
alm›flt› kamuoyundan.
‹kinci sezona bafllarken safralardan da
kurtuluyordu Befliktafl. Tembel Almeida ve
çok önceden Rus kulübüne imza atm›fl olan
Fernandez art›k yoktular. Üç iyi transfer yeterdi. Ancak antrenör ekibi de güçlendirilmeliydi. Ça¤d›fl› kondisyoner Milenko Rak
ve Dortmund U-13 tak›m›ndan ça¤›n ötesine(!) geçmifl olan Edin Terziç gitmeli, ‹lhan
Mans›z ve ‹brahim Üzülmez gelmeliydi. Bir
de ‹talyan kondisyoner. Sakatl›k sorunlar›
afl›l›r, kulübeye cesaret takviyesi yap›lm›fl
olurdu.
Ancak Bodrum’dan kalkan sazl›-sözlü
güzel bir tekne Split’e demir att›¤›nda bu da
gerçekleflmeyecekti. Biliç’in aya¤›na giden
Befliktafl baflkan› ona iyilik yapt›¤›n› san›yor
fakat hem ona hem Befliktafl’a zarar verdi¤inin fark›na varam›yordu. Unutmasak
m›?..
Neyse, ikinci sezon iki yeni yüz ve yeni
umutlarla bafllam›flt›. Feyenord galibiyetleri
ve Arsenal karfl›s›nda oynanan futbol umut
vermiflti. UEFA Avrupa ligi grubundaki liderlik ve görkemli Liverpool zaferi “tamam
bu kez oluyor” dedirtiyordu. Brugge kazalar› ve derbi ma¤lubiyetleri üzse de bitime 14
gün kala ligin zirvesindeydi Befliktafl. 10
günde tepetaklak olamasa y›llarca unutulmayacak bir baflar›n›n bafl aktörü olacakt› Biliç.
Olmad›.
Maafllar› dört ay geriden gelen personeli,
çizgiye bast› diye at›lan oyuncular›, FB
baflkan›ndan f›rça yiyen bir baflkan› ve alenen kollanan rakipleri vard› Befliktafl’›n.
Unuttunuz mu?..
Unutun gitsin! Biliç baflaramad› iflte.
Darphane gibi banknot basan stad› ve o
stad› dolduran taraftarlar› vard› Befliktafl’›n.
Hiç s›rtlar›n› da dönmezlerdi tak›ma. Sözünün eri bir baflkan› ve medyan›n kuca¤›na
asla oturmayan yöneticileri vard› ayr›ca.
Ultra adil hakemleri vard› ligimizin. Her fley
tamamd›. Bir tek Biliç de¤ildi.
Unutun gitsin...
A farewell letter to Slaven Bilic *
JUNE 2013! Befliktafl was in the midst of
the deepest financial crisis in its history. The
newly elected board had clearly stated that
no one should expect any success over the
upcoming couple of years. The young Croatian manager, well known to Turkish soccer
fans, Slaven Bilic was appointed as the new
head coach by Önder Özen.
His task was anything but ordinary. The
squad he inherited lacked quality and alternatives in almost every single position. His
transfer budget was not even half as much as
his fellow city rivals. The club was banned
from the Europa League, imposing further
restrictions on its financial means.
On top of all this, the stadium was being
demolished to be rebuilt, a period that was
initially predicted to last a year but then
proved to take more than two. Bilic and his
team were going to be devoid of the very impulsive force, the life and soul of the club,
the green hell of ‹nönü.
~eflk›ya
Despite all these drawbacks, he made a
great start to his days in Turkey. There was
something deep and invisible leading Befliktafl fans to identify themselves with this eccentric and exceptional guy. In a press conference after one of his first games, Bilic
described the team he was trying to shape as
follows: “We are a team. It is something like
‘power to the people’. There is no rich and
poor, no class in our team. We are one team.
That’s why I can say that I am endeavoring
a socialist team...”
This attitude of Bilic, combined with the
massive organized involvement of Befliktafl
fans in the Gezi Uprising, caused a lot of
trouble to the club in his first year. Despite
all provocations, fans being banned from
games and Bilic from touchline, successive
referee “errors”, and so on, the team gained
a competitive edge starting from the very
first day of his term of office.
Apart from the soccer-related side of the
story, Bilic gained a unique position in the
hearts of fans of all clubs in Turkey. He was
* Slaven Biliç’e bir veda mektubu.
2
fair enough to admit immediately if there
were referee mistakes in favour of his own
team; sincere enough to shake the hands of
all his opponents; tender enough to never
blame anyone but himself in front of the
press; lovely enough to hug and kiss his
players, assistants, and members of the
press; humble enough to go for a drink at an
ordinary bar in the city center, mingle and
chat with people.
In the disgustingly corrupt, chauvinistic,
and patriarchal atmosphere of the football
industry, he reminded us of the reasons why
we fell in love with Befliktafl.
Nowadays many emphasize that Bilic’s
above-mentioned qualities were welcome,
but not sufficient for managing the Befliktafl
football team. This is not a technical writing
where we discuss the tactical aspects of the
story. Thus, we confine ourselves to stressing
the one single point that is being ignored all
the time despite the fact that it is so obvious:
Slaven Bilic and Önder Özen sowed the
seeds of a miracle. They were so serious and
concrete in their steps that it was suddenly
forgotten that it was all about a miracle. In
fact, the miracle was almost realized.
In another press conference, Bilic had
stated that besides “merhaba” and
“tesekkurler,” the first Turkish word that he
learned was “sol bek”. At least on our own
behalf, we, as SOL BEK, are grateful to you,
Bilic, for making us await your interviews
before and press conferences after the game
with as much enthusiasm as the game itself.
Just like you have been doing, keep being realistic and demanding the impossible
Slaven.
We will never forget you Mr. Bilic!
Sol Bek Fanzin
Haziran 2015 • Say› 4 • Düzensiz • Belefl
©Ço¤alt›labilir. Yazmak isteyen arkadafllar e-posta gönderebilirler
facebook.com/solbekfanzin • twitter.com/solbekfanzin
[email protected] • solbek.org
3
The tragedy of those who love, not for rejoice
Sevinmek için sevmeyenlerin trajedisi
~cinaynas›
BEfi‹KTAfiIMIZ ’da bilmem kaç›nc› seferdir yine bir dönemin sonuna geldik.
FEDA’n›n Samet’le HEBA edilmesinin ard›ndan Önder Özen–Slaven Biliç ile umutlu bir restorasyona girmifltik. Sadece Befliktafl›m›z için de¤il ülke futbolu için de rol
model olabilecek bu giriflim 2014 Temmuzu’nda Özen’in gönderilmesiyle zaten topal
b›rak›lm›flt›. Ligin bitimine dört hafta kala
bafllayan yayl›m atefl sonucu, nihayet 2015
May›s›’nda tabutuna son çiviyi çakm›fl bulunuyoruz.
Meflhur slogan›m›zd›r, “sevinmek için
sevmedik”. Gel gör ki, ifller pek de öyle yürümüyor tribün cephesinde. Pili erken tükenen telefona tek çaresi bir üst modeli “sat›n
almak” olan bir toplumuz nihayetinde. Sevinmeyi hak etti¤imizi düflünüyoruz elbette;
ancak sevinmek için bir yenisini “tüketmek”ten baflkaca yöntem bilmiyoruz. “Çocuk” b›rak›lm›fl bir toplum oldu¤umuzu
unutarak “yetiflkinler”den medet umuyoruz
bizi sevindirmesi için.
Birlikte büyümek, birlikte büyütmek için
yeterince sab›rl› olam›yoruz. Ama o arabesk dünyalar›m›zda en çok sevdi¤imiz fley
ac›lar›n çocu¤u olmak ki dilimizden düflmüyor: Sevinmek için sevmedik!
Biliç’in final kazanamayan bir hoca olarak etiketlenip paketlenmesi, Liverpool finalini kazanmas›n›n
birkaç hafta sonras›na denk
geliyor.
Sol Bek’in ilk say›s›na kapaktan giren o muhteflem fotograf herhangi bir vefa duygusunu tetiklemiyor maalesef. Finale kal›p Olimpiyatlar› Türkiye’ye getiren hükümetimizin önderli¤inde her
y›l Avrupa kupalar›nda final-
ler oynay›p birkaç›n› da kazanan bir ülkeyiz
ne de olsa!
Biliç’in sonunu getirememe illetiyle çok
meflgulüz; ama bu illetin nedenleri nas›llar›
konusunda kafa yormay› sevmiyoruz. Futbolu ilk 11’lerden ve oyuncu de¤iflikliklerinden ibaret sanma lüksü içinde her hafta o
ç›kar m›, bu girer mi minvalinde laflar›m›zla
üzerimize düfleni yapt›¤›m›z› düflünüyoruz.
Befliktafl futbol tak›m›n›n A’dan Z’ye bizler gibi bir çocuk oldu¤unu flefkatle, sab›rla
büyütülmesi gerekti¤ini düflünmek a¤›r bir
hakaret gibi sevinmek için sevmeyenlerin (!)
dünyas›nda.
Devrald›¤› enkaz› hurda de¤eri bile
olmayan moloz y›¤›n›na çevirmek üzere olan
yönetimin getirece¤i yeni hoca ile yeni bir
döneme girece¤iz flimdi. Alaca¤›m›z ilk üç
puanda sevinmek için sevmedik diyecek, ilk
kay›pta dara¤ac›n› kuraca¤›z fiairler Park›’ndaki Seba heykelinin yan›na.
O halde flu da Biliç’ten bize gelsin:
Bu aflk burada biter ve ben çekip giderim
Yüre¤imde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aflk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir ak›p gider.
(Ataol Behramo¤lu) 4
How is everything going ?
Que Passo? *
~chatlak & berko
BUGÜNE de¤in spor medyas›nda en çok
Biliç’li günler, hayattaki filizler
konuflulanlar, astronomik mebla¤larla transfer olan, orta parma¤›n› seyirciye kald›ran,
meslektafl›na silah çeken ve gece âlemlerinde boy gösteren futbolcular ile soyunma
odas› basmakta beis görmeyen, bir baflka
kulübün baflkan›yla umreye giderken transfer konuflman›n normalli¤ini gözümüze sokan, oldu¤u gibi tak›m› toplay›p Kaçak Saray’a götürebilen, yolsuzluktan ad› ç›km›fl
bir adamla kulüpte yemek yedikten sonra
ona bir loca satan, bir faflist diktatörün ölümünün ard›ndan gazetelere taziye ilan› verebilen yöneticilerdi.
Koca sezonu k›rm›z› kart görmeden tamamlayan melo ve 1
k›rm›z› kart gören emre’lerin,
“zenci” olmay› temizli¤in z›t anlam›yla kullanacak kadar insanl›ktan nasibini alamam›fl adamlar›n ›rkç›l›ktan ceza almad›¤›,
kurflunlanan tak›m otobüslerinin
taraftarlara medya üzerinden hakaretler savuran kalecileri tafl›d›¤›; “mücahitler”in sahaya girdi¤i, hatta futbolcu tekmeleyebildi¤i, ne kadar renkliyse o kadar süslenen
tak›mlar›n, yeri geldi¤inde futbol programlar›nda ofsayt çizgileri ileri geri kayd›r›labilecek kadar spor eti¤i ve ahlak›ndan uzak
oldu¤u fevkalade bir lig izliyoruz. Süper lig.
Hal böyle olunca, ortama uyum sa¤lay›p
sa¤lamamak bir karakter meselesine dönüflüyor. ‹flte bu yüzden en çok Biliç konufluluyor. “Hakem hatal›yd›” derken savundu¤u
de¤erlerin rakipleri, meslektafllar› ve kendi
destekçileri için bir fley ifade etmedi¤ine
tan›kl›k ediyor. Bütün bunlar›n aras›nda iki
sene önce girilen yeniden yap›lanma döneminin ‘ahlakl›’ çöküflüne tan›kl›k ediyoruz.
* ‹spanyolca “Nas›l gidiyor?”
Kendi futbolcusunu tekme tokat dövdü¤ü,
bas›n mensuplar›n› tehdit etti¤i, kaçamaklar› sebebiyle gazeteye konu oldu¤u için de¤il; duruflu, iki y›lda birçok Befliktafll›’dan
daha fazla o renklere ba¤l› oldu¤u için,
“gerekirse sözleflmeyi y›rtar giderim” dedi¤i
için, “sosyalist bir tak›m yaratmak istiyorum” dedi¤i için, “stad›m›z yok” bahanesine bir kez sar›lmad›¤› için, baflar›s›zl›kta ç›k›p “sorumluluk benimdir” dedi¤i için, biz
ekran bafl›nda topu aya¤›na dolad›¤› için
kanser olurken o sab›rla futbolcusunun s›rt›n› s›vazlamaktan geri durmad›¤› için konufluluyor Biliç. En önemlisi, bir tak›m yaratmak için sab›rla, ilmek ilmek ördü¤ü bu
oyunu bir sevda olarak gördü¤ü için en çok
Biliç konufluluyor!
Biliç gider, Biliç kal›r. Belki de bu yaz›y›
sen okurken ey okur, zaman›nda yapmad›¤›
bir fley için özür dilemeyi, ceza almay› göze
alarak reddeden, Gazi’ye taziye için giden,
“umudumuzu kimse bizden söküp alamaz”
diyen Biliç çoktan gitmifl bile olabilir. Ama
bu kelâmlar›m›z›n havada kalmas› anlam›na
gelmez elbette. Hem Önder Özen’in hem
Slaven Biliç’in kulüpten ayr›lmas›n›n sade5
ce kendileriyle alakal› olmas› komik bir ihtimal. En iyi bildi¤imiz fley kafa kesmek!
Son derbinin aç›l›fl koreografisindeki
“herkes bilsin” gibi toplumsal emir kiplerinin, y›ld›z, rütbe, selam durmak gibi
ça¤r›fl›mlarla bezendi¤i bir ‹stiklal Marfl›
seremonisi, gerçekten de flu ülkede bazen
çok büyük hayaller kurdu¤umuzu, surat›m›za sille s›fat›yla vuruyor.
Hükümetin üzerine çulland›¤›, ‘yay›nc›
kurulufl’un sahadaki pozisyonlardan tribündeki sloganlara kadar her fleyi filtreleyebildi¤i, zengin ifl adamlar›n›n ve ulus devletin
yönetti¤i para-militer bir ortam var adeta.
Bütün bunlar gözönüne al›nd›¤›nda belki de
umudumuzu daim k›lan tek fley, o seremonideki küçük çocu¤un, selam durman›n insan›n ancak sonradan ö¤renmeyi seçti¤i bir
fley oldu¤unu sergilemesiydi.
The problem is not Bilic, but consciousness!
~poyrazalt›
Sorun Biliç’te de¤il, bilinçte!
ASIL büyük hata, ‹stanbul’da sürekli oynanacak alternatif bir saha bulunmadan fieref Bey Stad›’n›n devreden ç›kar›lmas›yd›.
‘Home’u, ‘ev’i, kendi sahas› olmayan bir tak›m! Var m› bunun örne¤i? Böyle bir tak›m,
400 metre yar›fl›na 200 metre geriden bafllam›fl demektir.
Kafas› kar›fl›k yöneticiler, bir oraya bir buraya baflvurup durdular. Olmayacak adamlar›n önünde diz çöktüler. Oysa diyelim Sar›yer
Yusuf Ziya Önifl Stad›’na biraz para harcansa,
Befliktafl’›n yerli rakiplerini korkutacak bir
yuvas› olurdu. Bu da en az›ndan fazladan 1215 puan demeye gelirdi. Yani flampiyonluk!
Seyirci say›s› 10 bin ile s›n›rl› olsa ne fark
eder? Befliktafl’›n büyük bahts›zl›¤› Slaven
Biliç de¤il, eyyamc› yönetimlerdir. Befliktafl
bu hezimet serisini nas›l yakalad›: Bilgili,
Demirören, Fikret Orman…
fieref Bey Stad›’n›n kapat›lmas›nda niçin
bu kadar aceleci davran›ld›? fiart m›yd›?
Ça¤›n emredici sözcü¤ü olan “rant”a ayk›r›
bir fley söyledi¤imin fark›nday›m. Orada dev
rant yatmaktayd›. Baflta baflbakan t. erdo¤an
ve milletin bir yerlerine koymaya haz›r müteahhit tak›m› “hadi, hadi, hadi” diye sab›rs›zlan›yor, kulübe yard›m ettikleri görüntüsüyle ba¤›ml›l›k yaratmak istiyorlard›. FB
çok ak›ll› bir flekilde hükümete muhtaç olmadan stad›n› yapm›fl, GS iktidar›n kuca¤›na oturarak “baflarm›fl”t› bunu, ‘3. büyük’
Befliktafl›m›z geri kal›r m›yd›? Küresel tak›m olunacak ya! Önce flu ‘3. büyük’lük
kompleksinden kurtulmak gerekiyor!
Sonuç ortada. Befliktafl deplasmanlarda
toplayaca¤› puan› toplad›. Ama “evi”nde?
Evi yoktu ki! Tak›m› iki sezon sahas›z b›rak,
sonra faturay› Biliç’e kes. Befliktafl’›n vicdan› böyle bir haks›zl›¤› kabul etmeyecektir.
Sonra nedir o “Vodafone Arena” ad›n›n
kepazeli¤i! Oras› öncelikle fieref Bey, Dolmabahçe, Mithatpafla, ‹nönü stad›d›r. Aloo?
Vodafone kim oluyor? Arena’n›n iyi olan›
Madrid’tedir ya da burada televizyondad›r.
Bu kadar m› orijinaliteden yoksun bu Befliktafl›m›z’› yönetenler? Bu kadar m› taklitçi? Bu kadar m› muhtaç?
Slaven Biliç bu yönetime birkaç numara
büyük gelmifltir! T›pk› Çarfl› gibi… Sorun
kalpte de¤il, beyindedir!
6
Keep the Horns Rising Slaven...
Bye bye Biliç
2013 y›l›nda Jurgen Klopp bir röporta-
~sakareylem
Agger’›n da metal müzik fanlar› oldu¤una
dair dipnotlar, Biliç’in 2004 y›l›nda birlikte
albüm ç›kartt›¤› alternatif rock grubu
Rawbau’yu dinlerken dikkatimi çekmiflti.
Biliç’in büyük bir fan› oldu¤u Heavy
Metal’in tohumlar› 60’l› y›llarda Black
Sabbath taraf›ndan Birmingham iflçi barlar›nda at›l›p, günümüze de¤in evrilerek gelse
de hep s›n›rlar› zorlayan, kal›plara s›¤mayan, kültür–karfl› kültürünü oluflturabilen,
isyan›n ve mücadelenin müzi¤i olmufltur.
Bir taraftan da kiflilerin dinledi¤i, sevdi¤i, sahiplendi¤i müziklerde, onlar›n kimliklerinden de izler bulabiliriz. Tan›yabildi¤imiz kadar›yla da Slaven’in karakteri, saha içi ve d›fl›ndaki söylem ve davran›fllar›
metalcili¤i ile pekâla uyum içinde sürüp
gitmekte. Bu durumu da dilerim kesilmeden, e¤ilip bükülmeden devam eder ömrü
hayat›nda...
Yukar›da da bahsetti¤im gibi çok argüman›m vard› teknik direktörün de¤iflmemesi, O’nunla devam edilmesi ve yaflanan s›k›nt›lara gö¤üs gerilmesi konusunda.
‹yi ki bu farkl› adam› tan›m›fl›z. Uzun
y›llard›r bu taraftar›n
unuttu¤u heyecan› hat›rlatt›¤› ve yokluk içinde bulunabilen var olabilme mücadelesini bizlere gösterdi¤i için.
Kendisini de Maiden’dan ‘Running Free’nin son dizesi ile selaml›yorum son kertede.
Now all the boys are
after me, and that’s the
way it’s gonna be ……
Keep the Horns
Rising Slaven...
j›nda “Wenger ve tak›m› orkestra gibi oynuyor ama ben Heavy Metali tercih ederim”
fleklindeki s›rad›fl› sözlerinden birkaç ay
sonra Biliç de Ali Ece’ye çok s›cak ve samimi bir röportaj vermiflti. Okuyanlar hat›rlayacaklard›r, orada yetenekli kollektif oyununu Pink Floyd’a de¤il de birbirinden yetenekli ve kendi ifllerini çok iyi yapan oyuncular› oldu¤u için Iron Maiden’a benzetmiflti. AC/DC, Motorhead aflk›ndan da bahseden muhterem, bir kere daha beni flafl›rtm›flt›.
Tabii Iron Maiden flafl›rt›c› de¤ildi benim
için. Az›l› bir West Ham United fan› olan ve
s›k s›k maçlara giden ve antrenmanlar›na
kat›lan basç› Steve Harris (SH) konu dahilinde olunca ve o tak›m›n oyuncular›ndan
biri de Biliç oldu¤una göre, tafllar yerine
kolayl›kla oturuveriyordu. Birçok kifli belki
bilmez, H›rvatistan Iron Maiden fun
club’›n›n ç›kartt›¤› ‘SH-Clairvoyant’ kitab›nda da Biliç ile yap›lm›fl bir röportaj bulunmakta ve Kerrang gibi heavy metal
dergilerinde kendisi için yaz›lar yer almakta. Hatta Victor Valdes, Kesey Keller, Daniel
7
Ja Imam San (Bir Hayalim Var)
HEP duyduk, bazen de merak edip defa-
~vw1500
Teflekkürler Yoldafl Biliç!
Bir hayalimiz vard›: Görevde bulundu¤un süre boyunca onurunla, flerefinle mücadele ettin, duruflunla, fair play ile gururland›rd›n bizi.
Bir hayalimiz vard›: S›n›flar› ortadan kald›rarak sosyalist bir tak›m kurmak istedin.
Bir hayalimiz vard›: Haks›zl›¤a karfl› hep
ön saflarda olmak istedin.
larca dinledik Slaven Biliç’in Rawbau grubuyla 2008’de H›rvatistan ulusal tak›m›n›
gaza getiren o muhteflem parça ‘Vatreno
Ludilo’yu. Sadece bir gitar hobisi ya da müzik grubu muydu acaba yoksa hayata duruflunun bir parças› m› diye merak eden olmad› san›r›m; Biliç’in babalar gibi çal›p,
üstelik, mesela ‘Ja Imam San’›n sözlerini de
yazd›¤› Rawbau grubunu…
Ja Imam San
Bir Hayalim var!
Da li je prije bilo bolje?
Jeli na Zemlji bilo prostora il vremena?
Ili je bilo kao sada
U ovoj paklenoj kugli kojom caruje dominira
vlada
Laz, prevara, pohlepa, mrznja, glad
Zlo, nepravda, zavist, osveta, strah?
Je li bolje bilo?
I have a dream!
Hangisi daha iyidir ve tercih edilir?
Herhangi bir zamanda uzayda yer alan dünya m›?
Ya da daha m› uzakt›r bask›c› bir hükümetin
cehenneminden gelen atefl toplar›:
Yalan, dolan, h›rs, kin, nefret, düflmanl›ktan?
fieytanl›k, adaletsizlik, k›skançl›k, intikam,
korkudan?
Hangisi biraz daha iyidir?
Benim bir hayalim var!
Je li bolje bilo?
Jal, ljubomora, novac i droga!
Kriminal, svada i smrt
Bijes, korupcija, genocid, patnja!
Moç, krada, vlast i grijeh!
Ekstremizam, rasizam, fazisam, nacizam!
Interesi, agresije, rat!
Nacionalizam, sovinizam, komunizam, sotonizam!
Anarhija, zavjera, jad!
I have a dream!
Hangisi daha iyidir?
K›skançl›k, para ve uyuflturucular!
Suç, kavga, çat›flma ve ölüm.
Öfke, ahlaks›zl›k, soyk›r›m, eziyet!
Politik bask›, h›rs›zl›k, güç ve günah!
Irkç›l›k, faflizm, nazizm!
Ç›karlar, sald›rganl›k, savafl!
Milliyetçilik, flovenizm, komünizm, satanizm!
Anarfli, komplo, ac›, ›st›rap!
Benim bir hayalim var!
A kakav si ti?
Jel ti se ovo malo gadi?
Jel te nervira i ljuti?
Kad vidis tko te svugdi vodi?
Tko ti zivot sudi?
Ve sen nesin?
Bu küçük i¤rençli¤i be¤endin mi?
Sana s›k›nt› verip öfkelendirmedi mi?
Kimin dünyas›nda oldu¤unu gördü¤ünde?
Kim yarg›lanmak ister?
O, adalet tanr›ças›na gözlerini kapad›.
Daha iyi bir gün mü bekliyorsun?
Bir hayalin var m›?
Benim bir hayalim var!
Zatvorila je oci bozica pravde
Da li cekas bolji dan?
Da li imas san?
Imas li san!
I have a dream
Kölelik ve adaletsizli¤e karfl› savaflacak m›s›n
ve dünyan›n fleytanlar›na karfl›?
Hoses li se borit protiv okova i nepravde
I zala ovoga svijeta?
Da ovo bude planeta slobode i sreçe, mira i veta!
Da svima bude dobro, da bude dobre volje!
Da maknu se oni sto samo priãaju parole
Doc’ ce taj dan, zvi bolji film!
a do tada sanjaj, ja imam san!
E¤er bu bar›fl, özgürlük ve mutluluk gezegeni
olursa!
E¤er her fley yolunda giderse, iyimserlik havas›nda
Gönder hepsini söyledikleri sloganlar›yla
Bugüne gelip daha iyi bir hayata
ve hayallere kadar, benim bir hayalim var!
8
Bir hayalimiz vard›: Befliktafl›m›z’›n bir
yaflam flekli oldu¤unu, yüce bir kimli¤e karfl›l›k geldi¤ini ilk defa senin sayende bir
teknik direktörden duyduk.
Bir hayalimiz vard›: Rakip tak›m oyuncusuna flaka yapt›n, baflka bir rakip oyuncuyu, bize karfl› kulland›¤› ve kaç›rd›¤› penalt›dan sonra teselli ettin.
Bir hayalimiz vard›: Rakibe verilen k›rm›z› karta itiraz edip, hakemin cebine geri
sokturdun.
‹yi ki Befliktafl›m›z’a Teknik Direktör oldun, iyi ki hayatlar›m›za girdin.
Hayallerimizin bir k›sm›n› gerçeklefltirdi¤in için, ‘Optik Baflkan’ Mehmet Ifl›klar’›n
sözüyle “hayallerimize ortak oldu¤un için”
sana teflekkür etmek ve hayk›rmak boynumuzun borcu: “Çok sevdik be abi...”
“Hayalimiz var, umut doluyuz.
Hayalden öte bir plan›m›z var...”
(Slaven Biliç, 26 A¤ustos 2014)
The story of a man: Slaven Bilic
Bir adam›n hikâyesi: Slaven Biliç
“DOORS de¤il, Beatles da de¤il, Iron
~takoz recep
1988 y›l›nda Split’te bafllad›¤› futbolculuk kariyeri, 1993 y›l›na dek sürdü. Bu süre
boyunca da 1 Yugoslavya Kupas›, 1 lig flampiyonlu¤u yaflad›. Biliç, ülkesinde iki sezonu kiral›k olarak baflka tak›mlarda olmak
üzere 142 maça ç›k›p stoper mevkiinde oynamas›na ra¤men 20 gol att›. Ard›ndan da
Almanya’n›n yolunu tuttu ve Karlsruher tak›m›na transfer oldu.
‹lk sezonunda UEFA Kupas›’nda yar›
final oynad› tak›m›. Üç sezon baflar›l› bir
flekilde formas›n› giydi¤i Alman ekibinde
tak›m kaptan› oldu¤unda “Bundesliga’da ilk
yabanc› tak›m kaptan›” unvan›n›n da sahibiydi. Bundesliga’da 54 maç sahaya ç›kt›, 5
kez fileleri havaland›rd› ve 1994 y›l›nda
“Y›l›n En ‹yi Defans Oyuncusu” seçildi.
Slaven Biliç, 1996 y›l›nda ‹ngiliz tak›m›
West Ham’›n teklifine hay›r demeyip ve kulüp rekorunu k›r›p Premier Lig’e “merhaba”
dedi. West Ham’da bir sezon forma giyen
Biliç 48 maç görev al›p, 2 gole imza att›.
Maiden gibi tak›m›z” dedi¤inde, Befliktafl’›
Iron Maiden müzikalitesi ekseninde de¤erlendirdi¤inde, haks›zl›klara karfl› yumru¤unu kald›rd›¤›nda, Befliktafl’a geldikten sonra
kederden saç› sakal› birbirine kar›fl›p d›fl
görünüflünde bariz bir yafllanma hissetti¤imizde, Biliç çoktan biz, Befliktafl’› her fleyden önce düflünen deliler gibi olmufltu.
Kumkap›’da bir meyhanede rak› içti¤ini
duydu¤umuzda eminim ki benim gibi herkes
“Keflke bardaklar›m›z› kald›r›p, Befliktafl’›n
flampiyonlu¤una içebilsek hep beraber, ayn›
masada Biliç hocamla” demifltir.
“Sol Bek” ad›, belki de Biliç’in ö¤rendi¤i
ilk iki Türkçe sözcük olmasayd›, bugün burada yazm›yor olurduk. fiimdi biraz zaman
yolculu¤una... Biliç’i daha iyi tan›yal›m...
Slaven Biliç, müzikle çok iç içe olan ve
hatta ‘New Era Rawbau’ adl› müzik grubunun gitaristi. 1968 Yugoslavya do¤umlu,
H›rvat avukat, futbolcu ve teknik direktör.
9
H›rvatlar, Türkiye’yi rahat geçse de gruplarda elenmekten kurtulamad›lar. Biliç, bu
uzun sürenin ard›ndan kulüp tak›m› çal›flt›rmak istiyordu, adres Rusya’n›n Lokomotif Moskova tak›m›yd›. Futbol kariyerinin en
baflar›s›z dönemini burada yaflad› ve tak›m›, ligi 9. s›rada tamamlay›nca kulüpten ayr›ld›. 2013’te de Befliktafl›m›z’a teknik direktör olarak geldi.
Evet, Slaven Biliç’in 1988’de bafllayan
futbolculuk ve teknik direktörlük hikâyesinin son iki senesinin içinde siyah-beyazl›
tak›m›m›z ve elbette bizler var›z. Bu hikâyenin bizi daha çok ilgilendiren k›sm›na,
yani bu iki seneye bakacak olursak… Befliktafl›m›z’›n bafl›nda ç›kt›¤› ilk maç Tromso
maç› olan Biliç, o günden bugüne kadar
toplam 94 resmî maça ç›karken 50 maç›
galibiyetle 22 maç› ise beraberlikle bitirmifl. 94 maç›n 72’sinde puan ya da puanlarla sahadan ayr›l›rken, Biliçli Befliktafl›m›z son sezonunda belki de kendi tarihinde
bir ilk olarak 56 maç oynam›fl.
Bu denli yo¤un bir maç takvimi, mabedsiz; göçebe bir Befliktafl bu sezon 69 puan
toplam›flken ve bu çok net ortadayken; Biliç’e “baflar›s›z oldu” demek kolayc›l›¤a kaçmak olmuyor mu biraz? Pratikte Befliktafl›m›z flampiyon olamad› evet, peki bu Biliç’in
baflar›s›zl›¤› m›d›r? fiampiyonlu¤un kaçmas›nda, yaflanan ma¤lubiyetlerde tabii ki pay›
vard›r, ancak bunlar giderilemeyecek hatalar m›yd›?
Bizim Befliktafl taraftar› bazen çok gereksiz, kap›lar› vuran ergen modelinde reaksiyonlar verdi¤ini hep dile getirmiflimdir.
Havaalan›nda, befl metre ötesinden küfredenlere karfl›, son futbolcusu otobüse binene kadar otobüsün d›fl›nda bekleyen karakartal yürekli Biliç kalacak gözümüzde. Biraz önce sordu¤um sorulara tekrar gelecek
olursam:
Kapal›’s›, Eski Aç›k’›, Yeni Aç›k’› hatta
Numaral›’s› yan›nda olan Befliktafll› Biliç,
hatalar› çözebilecek güçteydi ve emin olun
her fleyin fark›ndayd›. Ama siz pek umursamad›n›z!
Biliç’in ülkesi H›rvatistan ayn› y›l ‹ngiltere’de düzenlenen Euro 96’ya kat›lmaya
hak kazand› ve Biliç de 22 kiflilik kadroda
yerini ald›. H›rvatlar, çeyrek finale kadar
ilerlediler. Ayn› zamanda turnuvan›n
flampiyonu olan Almanya ile bu turda mücadele edip, flanss›z bir flekilde elendiler.
1997’de Everton ile anlaflt›. Üç sezon
Everton formas›n› giyen Biliç, tak›m›n
hocas› Kendall taraf›ndan stoper yerine, orta sahada oynat›l›nca pek de verimli olamad›. Sadece 28 maçta forma giydi, hiç gol
atamad›. Futbolculuk kariyerinin art›k sonuna gelmiflti. Ülkesine dönerek, Split’te bu
sevdaya bir son vermek istemiflti. Öyle de
oldu, Hajduk Split ile son 9 maç›na ç›kt› ve
jübilesini futbola bafllad›¤› kulüpte yapt›.
Ertesi sezon yine Split’e bu kez teknik direktör olacakt›. Bir sezon görev yapt›, ard›ndan H›rvatistan U-21 tak›m›nda göreve
bafllad›. Görev yapt›¤› iki sezonun ard›ndan
6 sene hocal›k yapaca¤› H›rvatistan ulusal
tak›m›n›n bafl›na geçti.
Euro 2008’de çeyrek finalde Türkiye’ye
penalt›larla elendi H›rvatistan. 2010 Dünya
Kupas›’na kat›lmay› baflaramasa da tak›m›n
bafl›nda kald›. Euro 2012’de ise Play Off’lardaki rakibi bir önceki Avrupa fiampiyonas›’nda elendi¤i Türkiye’ydi. Bu sefer
10
Also heartbreaks are within love
Kalp k›r›kl›klar› da sevdaya dahil
BU sezon ne kadar hayal k›r›kl›¤› yaflad›ysak, mutlulu¤un daha fazlas›n› da yaflad›k. Üç kupay› hedefleyip, hiç kupa alamadan bitirmek bir yana Liverpool’u eleyip
ligi üçüncü bitirmek de varm›fl kaderde. Bu
sezon ›srarla art›k o özgüven nereden geldiyse, “Futbolun adaleti varsa, bu sezon
flampiyonuz” demeyi dilime pelesenk etti¤im do¤rudur. ‹flte bu yüzdendir hayal
k›r›kl›¤›m›n da kocaman olmas›.
Evet, bazen de çok küstüm. Neye küstüm? Tak›ma, Biliç’e, yan›m›zdan olmayan
flansa, kendimi gaza getirmeme küstüm.
Ama alkolün etkisi geçince yelkenleri indirdim suya. Bu iflin f›trat›nda küsmek de
var de¤il mi?
Yenildi¤imiz maçlar sonras›nda veyahut
çok puana ihtiyac›m›z›n oldu¤u ama bir
türlü ‘o’ golü atamay›p 1 puana raz› oldu¤umuz anlarda da yaralar›m›za bir çizik
at›ld›¤› do¤rudur. ‹flte o esnada d›flar›daysam hemen eve dönmeyi, evdeysem yata¤a
girip uzun uzun uyumay› istedim. Kaçt›m
herhalde o anki gerçeklikten. Sevgiliyle
tart›flma hali de diyebiliriz buna.
Bu sene ‘renkliler’
ile birlikte maç izlememe düsturum daha da
pekiflti. Hele pek de tan›d›klar›n olmad›¤› bir
mekânda maç izleyeceksem, “hiç izlemem
daha iyi” der oldum
kendi kendime.
Ne yaz›k ki espri ile
bafllayan büyük projemiz az daha gerçe¤e kavufluyor, cemba’yla ‘Befliktafl Kalp ve Damar
Hastal›klar› Hastanesi’nin temelini at›yorduk
bu sene. Atmad›ysak da
kabahat bizim!
~chatlak
Ben hâlâ o noktaday›m
Ben hâlâ Veli’nin sa¤ plasesindeyim. Necip’in alakas›z yerde adam› kolundan baca¤›ndan çekip indirdi¤i yerdeyim. Serdar’›n
da¤lara tafllara att›¤› ortalarday›m. Olcay’›n
kendi kendine dü¤üm oldu¤u köfledeyim.
Motta’n›n özürlerinin bini bir paras›nday›m! Franko’nun kaç›rd›¤› adamlarday›m.
Opare’nin cin olmadan adam çarpmas›nday›m.
Amma velâkin; ben biriktirdi¤im hayal
k›r›kl›klar›mla da mutluyum. Harbi diyorum. Zira antrenmanl›y›m. Y›llard›r her maç› istim üstünde izlememin/izlememizin en
büyük nedenidir bu. Son dakikalarda kaybedilen maçlara, son maçlarda kaybedilen
flampiyonlu¤u da ekledik, tam oldu. Vars›n
olsun, hep dedik ya, “sevinmek için sevmedik” diye... Hah, iflte o hesap.
Ezcümle, y›llar sonra bu sezona dair hat›rlayaca¤›m ilk sahneyi/fotograf› sorsalar;
çocuklar›n, kaleye, Cenk’e do¤ru birlikte
kofltu¤u o müthifl sahne gelecektir akl›ma:
Liverpool’u eledi¤imizin hemen akabindeki... ‹flte ben hâlâ o noktaday›m!
11
R›za’s shoes, Tu¤rul’s clogs...
R›za’n›n pabuçlar›, Tu¤rul’un takunyalar›...
B‹Z Sol Bek’i haz›rlarken, önce yaz›lar›
yaz›yor, sonra uygun foto ar›yoruz. fiimdi ise
ilk defa fotolara yaz› yazaca¤›z. Buna, bir
nevi fotograf çözümlemesi yaz›s› diyelim.
Bu, alttaki fotoyu 2013 y›l›n›n Nisan
ay›nda, o zamanlar fieref Bey Stad›’n›n
içinde bulunan müzede çektim. Büyük Kaptan R›za’n›n çizik, y›rt›k ve patlam›fl, muhtemelen kramponlar› da erimifl pabuçlar›...
Onun yan›ndaki, ortadaki foto, 1980’lerin bafl›nda yay›mlanan Geliflim Spor dergisinin arka kapak fotograf›.
En sa¤da ise, 1971-1972 sezonunda
Band›rmaspor’dan Befliktafl›m›z’a transfer
olan ve 7 sezon oynayan sol aç›k forvet topçumuz Tu¤rul (fiener).
~cemba
Tribünde “kör Tu¤rul” olarak an›lan, bana göreyse Befliktafl›m›z’›n “ilk sar› f›rt›nas›” Tu¤rul, 7 sezonda sadece 18 gol atmas›na ra¤men onu, Halk›n Tak›m›’n›n efsane
futbolcular›ndan kabul ederiz.
Tu¤rul’un bu takunyal› fotosu, 15 Aral›k
1974 günü fieref Bey Stad›’nda FB’yi 2-1
yendi¤imiz lig maç›ndan hemen sonra soyunma odas›nda çekildi. (Galibiyet golümüzü 73. dakikada Tu¤rul atm›flt›.)
Ortadaki fotodan devam: R›za, futbolun
insan vücudunun en üstteki ve en alttaki iki
organ›yla, sadece beyinle ve ayaklarla oynanmas› gerekti¤ini en iyi uygulayan topçumuzdur. Hani, “yürekten oynamak” deriz
ya, ama R›za topu aya¤›na ald›¤›nda yüre-
12
¤ini de, yani duygular›n› da heyecan›n› da
devreden ç›kar›rd›. Sadece topu düflünürdü.
Yine deriz ya “can›n› difline takmak”
diye... fiimdi flahsen merak ediyorum, bir
insanevlad›, bir yandan aya¤›nda topla koflar iken, beri yandan alt difllerini üst duda¤›na ne kadar fliddetle ve süreyle “takabilir”!..
Merak›m devam ediyor: Dünya futbol
tarihinde bir gözü tamamen devred›fl› olup
da, topu aya¤›na al›p sol aç›ktan f›rt›na gibi
rakip ceza alan›na dalan ya da bir kartal gibi pike yapan ikinci bir topçu var m›d›r? Ve
de bu dal›fl s›ras›nda bir tanr›n›n kulu rakip
oyuncu olmufl mudur bir “kör topçu”yu
durdurabilen!..
(Daha uzun y›llar dünyam›zdan ayr›lmamas›n› yürekten istedi¤im “ilk sar› f›rt›nam›z” Tu¤rul fiener, bugün 66 yafl›nda ve
do¤du¤u kentte, Yalova’da
yaflam›n› sürdürüyor.)
Asl›nda bu mevzuyu daha da uzatacakt›m
ve hatta baflka fotolar da koyacakt›m. Ama
heyhat yapam›yorum! ‹ki nedenden: ‹lki bana ayr›lan bu iki sayfa sona ermek üzere.
Öteki, tam flampiyonlu¤a varmak üzereyken,
“oram a¤r›yo buram a¤r›yo...”, “grip oldum... ateflim yükseldi...”, “çiflim geldi, kakam geldi...” diye habire v›k v›k edip maça
ç›kmayanlar› anlatacak yer de kalmad›, sab›r da... Sonra, R›dvan’›n bir laf›yla kendini
“memleketin en iyi topçusu” sanan Gökhan’›n takunyal› bir fotosunu arad›m, bulamad›m. O¤uzhan’›n da difllerini dudaklar›na
takm›fl bir fotosunu arad›m, o da ç›kmad›...
Tu¤rul’un, o lepiska saçlar›n› jölelemifl
halini gösteren bir foto da bulamad›m, R›za’n›n fosforlu mosforlu, rengarenk, bilmem kaç yüz binlik liral›k pabuçlu halini
de... Tu¤rul’un, Tezcan’›n, daha iyi futbol
oynayabilmelerine acayip katk› sa¤layan,
kolu bafl› k›ç› dövmeli fotolar›n› da...
Kimbilir, çektirmemifller zahir!..
13
If only it hadn’t finished like this
Olmasayd› sonumuz böyle
SANA sevgim 2008 senesinde bafllam›flt›.
H›rvatistan ulusal tak›m›nda kenarda bir
adam yerinde duram›yordu, sürekli oyunun
içindeydi, sahadaki oyuncu kadar ter ak›t›yordu. f. terim’e yapt›¤› sus hareketiyle
gönlümü fethediyordu. Keflke Befliktafl›m›z’a gelse demifltim taa o gün.
2013 y›l›nda ad›n›n Befliktafl ile an›lmas›yla heyecan›m bafllam›flt› ve sonunda o
savaflç› adam Befliktafl›m›n bafl›na gelmiflti.
Gördü¤ümüz tüm teknik direktörlerden
farkl›yd›. Sosyalistti, hukuk mezunuydu,
küpe tak›yordu, sigara içiyordu, gitar çal›yordu, hayat› biliyordu ne de olsa savafl
yaflam›fl birisiydi.
Befliktafl›m›z’la ilgili cümle kurarken
kulland›¤›m›z kelimelerin hepsi Biliç’i de
anlat›yordu. Dürüstlük, umut, mücadele,
sevgi, fleref... Hakem, hakk›n› yedi¤inde
yönetimin sesi ç›kmazken sen isyan ediyordun, sahada hakeme baflkald›r›yordun,
oyuncuna sar›l›yordun, öpüyordun.
Son dakika gol yiyip kazanamad›¤›m›z
maç sonu kenarda a¤l›yordun. Ben ekran
karfl›s›nda nas›l a¤lad›ysam sen de öyle
a¤l›yordun. Bir de eklemifltin o gün “Bizi
öldüremezler” diye. Gol sevinçlerinde ben
nas›l anneme, babama, kardeflime sar›l›yorsam sen de oyuncuna, yard›mc›na sar›l›yordun. Ben nas›l Befliktafl›m›z’› sevip koruyorsam sen de öyle sevip, koruyordun.
~theolonius
fiampiyon olamad›n e no’lmufltu ki hocam 20 sene flampiyon olmasak no’lurdu en
fazla üzülürdük o da geçerdi zaten al›fl›kt›k.
Ama bu düzen bize göre de¤ildi be hocam.
Sampiyon yapamad›n k›zd›lar sana, küfür
ettiler. Can›m›z yand› be. Seni bir abim gibi
bir babam gibi sevdim ben. Evdeki tekli
koltuktan babam› kald›r›p seni oturturdum,
o derece sevdim. Hani insan hayat›nda bir
fleye ba¤lan›r ya umudu olur, sar›l›r ona sen
oydun iflte benim için. Sen biz istersek kimsenin bizden umudumuzu söküp alamayaca¤›n› ö¤retendin. Dünyay› tek bafl›ma kurtaramayaca¤›n› biliyordun ama haks›zl›klara karfl› hep en ön safta yer alaca¤›m diyordun bize bunu da ö¤ütlüyordun.
Bizim hikâyemizde sevdiklerimiz hep
gider zaten hocam, kimi sevsek gider ya da
gitmek zorunda kal›r. Sen de gidiyorsun.
Can›m›z yan›yor ama bir fley yapam›yoruz.
Veda ederken dolan gözlerine bakarak bir
sigara daha yakabiliyorum en fazla.
Olmasayd› sonumuz böyle be güzel
insan. Dedin ya “benim için Türkiye’de bir
tek Befliktafl var” diye, benim için de bir
tek sen vars›n art›k. Befliktafl›m›z yenilince
art arda sigara yakaca¤›m›z gecelerde özlenecek bir kifliyi daha yazd›k yüre¤imize.
Verdi¤in her mutluluk için eyvallah hocam.
Yolun aç›k olsun Slaven Biliç, bundan sonra sen nereye ben oraya...
14
The dismissed
Tutundurulmayanlar
~buzkaras›
B‹TMEK bilmeyen, “80’lerin sonunda
90’lar›n bafl›nda do¤an nesil” geyi¤ine
mensup ve sonras›nda gelenlerin Befliktafll›
olanlar› hayatlar›n›n ilkbahar›n› sportif baflar› bekleyip elde edemeyerek, derbi günü
yeme¤ine, tatl›s›na iddiaya girip derbi sonras› genelde ödeyen taraf olarak, k›sacas›
hayal kurup o hayalleri yutarak geçirmek
durumunda kald›.
Hak yemeden söylemek gerekirse Befliktafl camias› içinde olmak bile yeterlidir
insana, e¤er mutlu olmaksa mesele. Ancak
büyüklerin bize anlatt›¤› efsanelerin benzerlerine tan›kl›k edece¤imize inand›¤›m›z,
neredeyse her sezon gerek memleketin her
kar›fl›ndan tan›fl›k oldu¤umuz haks›zl›klarla, gerekse aciz yönetimler ve transfer politikalar›yla Süleyman Seba’n›n bahsetti¤i
flerefli ikincilikler ile “biz param›za bakal›m” ruhsuzlu¤unda umursamaz üçüncülükler aras›nda mekik dokunmaya bafllanm›flt›. Bu olumsuzluklar devam ederken
bafla gelen yönetim bir plan sundu önümüze. Dediler ki bu ifle profesyoneller bakacak. Sallama çay pofletinin kaynar suya girip ç›kma h›z›yla teknik direktör de¤ifltiren,
nereden niye geldi¤i bilinmeyen ve üstüne
üstlük niçin ›srarla kadroda kalmaya devam
etti¤i de efl meçhuliyete sahip futbolculardan örülü tak›m›n art›k planl› programl›
ilerleyece¤i anlat›ld› camiaya.
Bu yolda tan›flt›¤›m›z ve hakk›nda pek
bir bilgi sahibi olmamam›za ra¤men ilk bas›n toplant›s›yla birlikte hitabeti ve duruflu
ile kendisine kan›m›z›n ›s›nmas›na neden
olan Önder Özen, bizi Balkanlar’dan gelen
bir adam ile kaynaflt›rd›.
Ayn› kaynaktan gelen hava olaylar›n›n
aksine s›cak tav›rlar›, kendine has aç›klamalar› ve geldi¤i sezonun ilk haftalar›ndan
itibaren oynatt›¤› futbol ile FEDA döneminde y›pranan ama yeniden alevlenmeye ha-
z›r olan taraftar›n arad›¤› k›v›lc›m olacak
gibiydi. En az›ndan bir evi olmayan ve malî
sorunlarla bo¤uflan kulübün ve fertlerinin
ac›s›n› hafifletecek gibi görünüyordu.
‹lk sezonunun sonunda flampiyonlu¤u
yitirmemize ve hatta fiampiyonlar Ligi flans›n› bile kaç›rmam›za ra¤men kimse Slaven
Biliç ad›n›n ayr›l›¤›n› getirmiyordu akl›na.
‹kinci sezonunda tak›m› Avrupa’da lider
konumda gruptan ç›kartmak ve Liverpool
denilen laneti üzerimizden kald›rmak gibi
bir senede ulafl›lmas› güç baflar›lar›n yan›nda alt› y›l sonra tak›m› son dört haftaya
lider konumda sokmay› baflard›.
Dürüst olmak gerekirse iki sezonun da
finalini oynayamamam›z ve özellikle bu sezon, ikinci yar›daki Trabzonspor maç›
haricinde, hiçbir avantaj sa¤layan maç› kazanamamam›z benim kafam› kurcalamakta.
Ancak bütün zorluklara ra¤men y›lmadan
çal›flan, medyan›n maksatl› sorular›na asla
boyun e¤meyip, “Hiç kimse umudumuzu
bizden söküp alamaz!” tarz› yar› gerçekçi,
yar› hayalperest sözlerin alt›na imzas›n›
atan, istedi¤i transferler yap›lamamas›na
ra¤men elindekiyle en iyisini yapmaya çal›flan bu sempatik adama yeni stad ile bir
flans daha vermemek ona yap›lan bir haks›zl›kt›r.
Geldi¤imiz noktada kulüp için her
anlamda zorlu geçen iki y›lda yapt›klar›
için ona teflekkür etmek yapabileceklerimizin en az›d›r. Biz kulübede bizimle birlikte sevinip, üzülen, verilen sürede yeterli
olamad›ysa bile y›llar sonra tak›ma yeniden
bir kimlik ve hareket kazand›ran, rakip taraftarlar›n bile, flampiyonlu¤u hak eden tak›m›n Befliktafl›m›z oldu¤unu kabullenmesini sa¤layan bu insan› çok sevdik.
Belki bizim bir bestemiz, bir flekilde döne dolafla onun kula¤›na çal›n›r... Hoflçakal
Slaven Biliç!
15
Get score or bouncing back off the rim
Çemberden sekmek ya da potaya girmek
BÜTÇE ve hedef gibi bafll›klardaki eksikli¤i bugüne kadar dayanma gücüyle,
coflkusuyla, sezon içi deplasmanda al›nan
bir derbi galibiyetiyle, günlük bir zaferle
kapatan Befliktafl taraftar›n›n da art›k kendisini potada güçlü hissetme zaman› gelmedi mi? Bana kal›rsa geçiyor bile.
Tarihi, 50 sezonu bulmayan “deplasmanl› basketbol ligi”nde sonuncusu 2012’de olmak üzere sadece 2 kez flampiyonluk
yaflam›fl siyah-beyazl› camian›n potada bir
dominasyon kurmas› için buna karar vermesi bile yeterdi.
Bu karar› verebilmifl camian›n ligde 8
sezonda 5 flampiyonluk yaflay›p tüm bunlar›
2015’de Final-Four görerek taçland›rmas›,
dahas› buralar›n her sezon do¤al favorisi
olabilecek bir yap›ya kavuflmufl olmas› gerekli yerlere umar›m biraz ilham vermifltir.
Zaman› geldi ve geçiyor dedik. Sahibi
“koyu Befliktafll›” olan ve Avrupa’da ad›ndan önce “Turkish powerhouse” s›fat› kullan›lan o tak›mla birleflme fantezilerini bir
kenara b›rak›p, art›k sahici ad›mlar› atmak
gerekiyor.
Sol Bek fanzini takip edenler belki 2.
say›daki yaz›m›z› hat›rlayacaklard›r. Yi¤iter
Ulu¤-Henrik Dettmann ikilisinin asl›nda
bir flans oldu¤una de¤inmifltik. Belki de
“sahici ad›m”dan murad›m›z, bugünlerde
ad› Darüflflafaka Do¤ufl ile Ulu¤’a daha iyi
bir proje sunmak olmal›.
Örne¤in Euroleague’in bu sezon
verece¤i 4 “wild card”›n birine talip olmak.
Ne de olsa tarihinde ilk kez Erman Kunter
yönetiminde Euroleague oynam›fl hatta
TOP 16’ya kal›p sezonu FB’nin üstünde bitirme sevinci yaflam›fll›¤›m›z var.
Bilindi¤i gibi Euroleauge’e kat›l›m flartlar›nda de¤iflikli¤e gidildi. “A lisans” sahibi Anadolu Efes ve FB Ülker d›fl›nda
Türkiye Basketbol Ligi’nde (TBL) flampi-
~kemba
yon olan tak›m “B lisans” ile Euroleague’e
kat›l›yordu. Bkz: GS-2013. Ama yeni kriterlere göre Türkiye flampiyonu Euroleague’e do¤rudan de¤il Euroleague organizasyonunun özel davetiyle (wild card)
kat›labilecek. Davetiye ise organizasyonun
hesab›na 300 ile 400 bin avro aras› bir para
yat›rd›ktan sonra geliyor ve bu paray› yat›rmak isteyen ‹ngiltere, Fransa ve Almanya
tak›mlar› mevcut. Ama hemen enseyi karartmay›n çünkü wild card baflvurusu yapmak için flampiyon olma flart› hatta play-off
oynama kriteri bile aranm›yor. Geçen sezon
EuroCup’a kat›lmak için para ödeyen Befliktafl›m›z bu sezon niye Euroleague için
ayn› yola baflvurmas›n?
Lami cimi yok, o 4 “wild card”›n biri
mutlaka Türkiye’ye verilecek. Ama hangi
tak›ma? Finansal bir güç haline gelen
Daçka, bu sene palazlanan Trabzonspor, FB
Ülker’in Final-Four elini görüp artt›ran GS
kuvvetle muhtemel talepkâr olacakt›r. Befliktafl›m›z’›n ise flimdilik farkl› öncelikleri(!) var. Gel gör ki m›zrak çuvala s›¤m›yor
ve bir yerden bafllamak gerekiyor. Her fley
istemekle bafll›yor. Umal›m o bafllang›ç devam etsin ve futbolda Biliç’in ayr›lmas›yla
sonuçlanan o proje gibi yar›m kalmas›n.
Belki o zaman Deron Williams bir tweetle
selamlar o Euroleague tak›m›n›.
16
Atk›l›lar geliyor: Befliktafl’›n çocuklar›
fiampiyon Befliktafl!
2015 May›s›’n›n 24’ünde, yani baflka bir deyiflle
tam da GS maç›n›n oldu¤u gün 2014 y›l›n›n idarî
ve malî genel kurulu yap›ld›! Bu seferki idarî ve
malî kongre hepsinden farkl›yd›. Gerek bekletilen
üyelikler, gerekse de genç üyelerin konuflmalar›
s›ras›nda baz› yönetici ve üyelerin tavr›, günler
hatta haftalar öncesinden çok farkl› geçece¤inin
sinyalini veren bu kongrenin adeta pimi çekilmifl
el bombalar›yd›! Her fleye ra¤men “Befliktafl’›n
sahibi taraftar›d›r!” fliar›n› benimseyen özellikle
genç kongre üyeleri korkmadan ve y›lmadan
söylediler Befliktafl’›n içinde bulundu¤u gerek
malî, gerekse de idarî duruma neden olanlar için
sözlerini. Hem de gözlerinin içine baka baka!
Hentbol tak›m›m›z sezonu 3 kupayla tamamlad›.
Süper Kupa ile bafllay›p, fiampiyonlar Ligi
gruplar›na kalmaya kadar uzanan baflar›lar
Türkiye Kupas› ve 7. üst üste lig flampiyonlu¤u ile
taçland›r›ld›. Bu alandaki rekorunu gelifltiren
Befliktafl›m›z’›n kupa ve ligdeki çeyrek finalden
itibaren oynad›¤› bütün maçlardaki galibiyet oran›
14’te 14 ile %100. Yani, fiampiyon Befliktafl!
~Berko
Bu kad›nlar ayakta alk›fllan›r!
Gezi Park› direnifline kat›ld›¤› için hakk›nda
darbeye teflebbüsten dava aç›lan Çarfl›’ya
yönetimin sahip ç›kmad›¤› ama Kartal Yuvas›
ma¤azalar›nda Çarfl› ürünleri sat›ld›¤›ndan
bahsedildi genel kurulda. K›sa bir süre önce
sermaye art›r›m›ndan elde edilen mebla¤›n
nereye gitti¤i de soruldu. Borcun niçin bu kadar
çok oldu¤u sorusuna ilgili yöneticinin verdi¤i,
borçlan›rken “kur fark›” oldu¤u yan›t›, kâr
ederken niye kur fark› olmad›¤› fleklinde tekrar
soruldu. Befliktafl›m›z’›n bu sezon boyunca gasp
edilen haklar› karfl›s›nda niçin susuldu¤u da
soruldu; bütün belgeleri tam olmas›na ra¤men
aylard›r kongre üyelikleri onaylanmayanlar›n
durumu da... Ve F. Orman, konuflmas›na
bafllarken “her fleye yan›t verece¤im” dedi¤i
halde üyelikleri aylard›r tüzük ve yasad›fl› flekilde
bekletilenlere iliflkin tek bir kelime etmedi...
Evet, en nihayetinde o mutlu gün geldi çatt›!
Befliktafl Kad›n Futbol Tak›m›’m›z, tüm
olanaks›zl›klara ve hak etti¤i ilgiyi görememesine
ra¤men Kad›nlar 3.Ligi’ni flampiyon tamamlayarak
bir üst lig olan Kad›nlar 2.Lig’e yükseldi.
1.–2. kademe ve hemen akabinde oynanan
3.’lük–4.’lük müsakabalar›n›n ard›ndan oynanan
yar› final ve final karfl›laflmalar› Kayseri’de
oynand›. Normal sezonu 2. s›rada bitiren
Tak›m›m›z, 1. Kademe karfl›laflmas›nda
7 Eylül Gençlik Spor’u 7-3 gibi farkl› bir skorla
ma¤lup ederken, 2. Kademe karfl›laflmas›nda da
uzatmalarda Fatih Vatan Spor’u 3-1’lik skorla
ma¤lup ederek ad›n› yar› finale yazd›rmay›
baflard›. Yar› finalde Van Büyükflehir
Belediyespor’u 7-0 gibi farkl› bir skorla ma¤lup
eden Kad›n Futbol Tak›m›m›z, finalde karfl›laflt›¤›
A¤r› Birlik Spor’u 2-1 yenerek mutlu sona ulaflt›.
Art›k Befliktafl›m›z’›n kongre farelerine karfl›
bir fleyler yapan ve onlar›n karfl›s›nda kartallar
gibi dimdik duran gençleri ve taraftarlar› var
Üzerlerine tak›m elbise giyip Befliktafl üzerinden
rant ve ç›kar sa¤lamaya çal›flanlara inat
“atk›l›lar”› var Befliktafl›m›z’›n!
Ve dillerinde bir söz: “Befliktafl’›n sahibi
~eto
taraftar›d›r”...
#KongreÜyesiOlBefliktaflaSahipÇ›k
#Atk›l›larGeliyor
~sol bek
17
You made us sad, coach
Bizi üzdün hocam
~del solar
HERKES‹N hayattan, çevresinden bekle-
miz maçlarla de¤il ha, dökülen saçlar›nla,
beyazlayan sakal›nla, en çok da Konya maç›
sonras› döktü¤ün gözyafl›nla. Ben de a¤lad›m hocam o maçta, hüngür hüngür hem de.
Bizim yaflad›¤›m›z› sen de yaflad›n, hissettin
diye çok sevdik seni. Hep farkl› yerde olacaks›n.
Kalmaman, gitmen güzel! Bu, dibine kadar pisli¤e batm›fl, flerefsizlerin mesken tuttu¤u Türk futbolundan kurtuluyorsun.
Bundan böyle, 85’te kald›rd›¤›m›z her
yumrukta sen olacaks›n art›k. Yolun aç›k olsun hocam.
dikleri farkl›d›r. Kimisi babas›ndan para ald›¤›nda mutlu olur, kimisi babas› derdine
ortak oldu¤unda...
Sen de gördün iki senede, bizim hayattan
fazla bir beklentimiz yok hocam. Paralar, baflar›lar istemedik hiç. Befliktafl›m›z’› tutan
adam iki gün üst üste mutlu olursa iflin içinde pislik arar. Sen bizi çok mutlu ettin hocam, 5 gün, 10 gün, 15 gün...
Kald›rd›¤›n o yumruk var ya o yumruk!
Üç golden de daha güzeldi. Ama bunun d›fl›nda çok da üzdün be hocam. Kaybetti¤i-
18

Benzer belgeler

solbek-4 son - Sol Bek Fanzin

solbek-4 son - Sol Bek Fanzin vard›r, ancak bunlar giderilemeyecek hatalar m›yd›? Bizim Befliktafl taraftar› bazen çok gereksiz, kap›lar› vuran ergen modelinde reaksiyonlar verdi¤ini hep dile getirmiflimdir. Havaalan›nda, befl metr...

Detaylı