Erginer, Gürbüz 1969-1970 “Uşak Takvimi”

Transkript

Erginer, Gürbüz 1969-1970 “Uşak Takvimi”
Erginer, Gürbüz 1969-1970 “Uşak Takvimi” (Danışman: Sedat Veyis Örnek), Yayımlanmamış
Lisans Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Etnoloji
Kürsüsü.
ETHOIÖJÎ Ktesüsü
LİSANS TEZİ
ÜŞâK ŒMYÎICt
1969-1970
19777
Gürbüz Erginer
î Ç î N DE K î i E R
ÖNSÖZ
I- GİRİŞ
II- UŞAK KELİMESİNİN ETİMOLOJİSİ
XII-İDARİ DURUM
IV™ NÜFUS' DURUMU
V-
COĞRAFİ DURUM
' VI- UŞAK'IN TARİHÇESİ
VII- TAKVİM NEDİR? •
A- TAKVİMİN MENŞEÎ
B- ESKİ TÜRE TAKVİMİ
O- MİLÂDÎ TAKVİM
D- HİCRÎ
TAKVİM
E- RÛMÎ
TAKVİM
F~ HALK
TAKVİMİ
VIII- UŞAK
•
TAKVİMİ
A- UŞAK'TA AHARIN ADLANDIRILIŞI
B- UŞAK'TA GÖNLERİN ADLANDIRILIŞI
IX- DÎN İLE İLGİLİ BELLİ GÜNLER
A- ÜÇ AYLAR
1-, RECEP
2- ŞABAN
3- RAMAZAN
B- DİNSEL BAYRAMLAR
C- ADAK ADAK NEDİR, NASIL OLUR?
D- KANDİL NEDİR, NASIL OLUR ?
E- DİNSEL ANLAMDA KINA YAKIMI
F~ AŞURE VE DAĞITIMI
1Ç Î O E I H E E
siyfa
X~ DÎN DIŞI HELLÎ GÜNLER
A- YILIN BÖLÜNÜŞÜ
1- KASIM
35
,
35
'
35
36
36
37
a-KASIM'
•
b-ZEMHERÎ
c-HAMSİN
d-SAYILI
57
e-CEMÎLELER (CEMRELER)
37
f-MARÎD DOKUZU «DOKUZUN DOKUZU »AERUL BEŞÎ,DURNA GEÇÎŞÎ,
LEYLEK KIŞI,OĞLAK KIŞI
'
38
2- HIDRELLEZ
a^HIDRELLES
b-BAÖ BUDAMA,KALEM AŞISI ZAMANI
c-GÜN DÖNÜMÜ
d- SAH (SAH RÜZGÂRLARI)
e- ÜZÜMLERE BEN DÜŞME ZAMANI
£- EYYAMBUHUR ( EYYAM-I BAHUR)
g~ KAMPANYA
h- KOC KATIra
.
1- DÎĞER KONULAR
■
4-1
46
46
48
49
49
50
51
54
B~ GOCA YANGIN
61
0- YUNAN*IN GELÎŞİ VE KAÇIŞI
61
D- RESMÎ BAYRAMLAR
61
XI- RÜZGÂRLAR VE HAVA 2AHMÎNLEEÎ
63
XII« UŞAK 2AKVÎMÎNDE ASA SÖZEERÎ
65
ŞEKİLLER
SONSÜZ
. .. <■:
BÎBLÎY0G1AFYA
i
Ö N S ö 2
[Takvimin,fert yada toplum hayatındaki yeri ve önemi
tiim insanlıkça kabul edilmiştir. Her insan grubunun,kendi ya şantısı dahilinde bilincine vardığı,zamanı parçalamak ve bazı
olayların yerini saman süreci içinde noktalamak suretiyle mey­
dana getirdiği.özel bir takvimi vardır.
Çeşitli devirlerde»çeşitli milletler,çeşitli takvim­
ler meydana getirmişlerdir* Soplumlar arasında sivrilmede ve
uygar toplumlar seviyesine•erişmede takvimin önemi küçümsene­
mez.
üugün etnolojik araştırmada en geçerli metod saha
(yerinde müşahede) metodudur. Bu metodu uygulayarak,Uşak ili,
merkez ilçesi ve 9 köyünde zaman süreci içinde işaretlenmiş,
belirli devir ve anları,bunlarla İlgili çeşitli inanç ve uygu­
lamaları tesbit ettim.
Araştırmam sırasında büyük yardımlarını gördüğüm;
Uşak Halk Eğitimi Merkezi Başkanı sayın Sabri Kırlı'ya,ilk
okul öğretmeni ve folklorcu sayın Hevzat Sebüktay'a,babası
Süleyman Sebüktay* a ve isimlerini zikredeaedigira Uşak yerli
halkına,sayısız köylü kardeşime gösterdikleri anlayış ve ya­
kınlıktan dolayı teşekkür ederim.
Ayrıca her konuda olduğu gibi tezimin hasırlanışında da
büyük yakınlığını vs yardımını gördüğüm Sayın Hocam Boç* Dr.
Sedat feyis Örnek*i saygı ve minnetle anarım.
7-ocak-19?0
AHIvARA
s.l
I- G t E î Ş
lapmış ■olduğum bibliyografik araştırmada mahalli takvim
ile ilgili sadece bir tek çalışmaya rastladım* Bu çalışma
"Kayseri Takvimi
adlı yapıtıdır. Bunun dışında
çeşitli dergilerde mahallî takvimin sadece bir parçasını anlatan,
genellikle Hıdrellez ve Koç Katımı konularına değinen kabarık
makale yanında,rumî,milâdî,islâm.takvimlerini anlatan bir- kaç
(o\
eser ile Osman (Duran*ın "Oniki Hayvanlı Türk TakvimiVJ eserinden
başka hiç bir kaynağa rastlamadım.
Çalışmamda»konumla ilgili çeşitli takvimlerin açıklanmasın­
dan sonra,Uşak ili,merkez ilçesi .ve 9 köyünde 3 aylık bir çalışma
ile topladığım malzemeyi »bunlarla ilgili batıl itikat ve uygula­
maları sundum.
©Irkiye Etnolojisi açısından büyük faydalar sağlayacak olan
mahallî takvim çalışmalarının artırılması ile çok yönlü malzeme
eksikliğinin bir kısmının giderilebileceğine inanıyorum.
Bu konuda araştırmasını yaptığım köyler çalışmam sonundaki
haritada işaretlenmiştir.
1
, •j'C
JWuai»Ij
2 Osman (Duran,Oniki Hayvanlı Türk Takvimi»A«ö.D.5*0«F. yayın
lam Tarih serisi îÎoîMT, İstanbul »Cumhuriyet Matbaası ,194-1
Bu bahisten de anlaşıldığı gibi,Uşak adı eskide» beri
"Aşıklar Diyarı,, anlamını taşımaktadır. Bahiste söz konusu keli­
menin çift (ş)lle yazıldığı görülüyor. “Uşşak,, kelimesi,Arapça
"aşık,, kelimesinin çoğuludur, "aşıklar,, anlamına gelmektedir.
Milli şairimiz Ömer Bedrettin Uşaklı,(Uşak İçin) adlı
şiirinde; "Aşıklar diyarı olduğun belli
Bir şarap rengi var akşamlarında,, mısraları ile de
il adının (Aşıklar Diyarı) anlamına geldiğini belirtmiştir,
II
adının (Aşıklar Diyarı)'anlamını karşıladığı husu­
sunda ittifak vardır, 15/$emmuş/19Ş3 tarih ve 6129 sayılı kananda
şehrin adı tek (Ş) ile "Uşak,, olarak değiştirilmiştir,1
ı Iıllıkjİbid,, s.65
S.
Bu bahisten de anlaşıldığı gibisUşak adı eskiden beri
"Aşıklar Diyarı„ anlamını taşımaktadır. Bahiste sos konusu keli­
menin çift (Ş)ile yakıldığı görülüyor. "Uşşak,, kelimesi,Arapça
‘'aşıkî, kelimesinin çoğuludur»"aşıklar,, anlamına gelmektedir.
Milli şairimia Ömer Bedrettin Uşaklı,(0şak İçin) adlı
şiirinde | £tAşıklar diyarı olduğun belli
Bir şarap rengi var akşamlarında„ mısraları ile de
il adının (Aşıklar Diyarı) anlamına geldiğini belirtmiştir.
11 adının (Aşıklar Diyarı) anlamını karşıladığı husu­
sunda ittifak vardır. 15/$emmuz/1953 tariîı ve 6129 sayılı kanunda
şehrin adi tek (Ş) ile î!Uşak!t olarak değiştirilmiştir#3'
ı Yıllıkjltbid* 5 s,65
s . 2.
I I - UŞAK
KELÎHEStlîİN
EfÎMÛLOJÎSİ
Uşak kelimesi Türkçe olup,isimdir*
A? Sözlük anlam.:
1- Gocuk.
2- (isim takımlarında belirtilen halinde) Şu veya bu bölge~
nin halkından erkekt «Karadeniz uşağı»Anadolu uşağı,,,
5** Brkek hizmetçi1
JJ*** îl’ia hakiki ismi ve
îlMıı Hakiki adı !lUŞŞAK„dxr* Yaşlılar»tren istasyonundaki yeni
isi» levhasının altında,duvar bünyesinde kabartma olarak "UŞŞAK,,
kelimesinin varlığımı hatırlıyor ve söylüyorlar» îl*e bu adıa ae
şsamaa ve neden verildiği kesin olarak bilinmemektedir*
“Uşşak ismine rastlanan en eski yazılı belge«Uşak Evkaf
dairesinde bulunan (Eaeim Sultan Zaviyesi Vakfiyesi)suretidir.
Bununla ilgili olarak verilen tarik,Hicri 721,Miladı 1^21' dir.%
Yazılı belgelerden birinde «Evsafı Kal’ai Şah.tshak yani
şehri 'Oşşakw cümlesini görüyoruz.^ İlimizde bulunan bazı düşünür­
lere göre (İshak) kelimesi zamanla dil dönüşümüne uğramış ve
(Uşşak) durumuna geçmiştir. Bu görüş bugün için geçerli değildir,
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Uşak ile ilgili bahsin bir
yerinde s
**Bu şehrin bag ve bagçesi çokdur Ve abı havanın letafetin­
den mahbub ve"mahbubesine haddi hasır olmadığından üşşakı çokdur
Ammfüa Uşşak şehri derler Mahbubları uşşak perestlerdir Hakikatülhal bu şehre bir garibüdiyar kiaesae gelüp bir iki gün mhmaa olsa
elbette aşık olması mukarrerdir« denmektedir.
1 Türk Dil Kurumu »Türkçe Sözlük, Uşak maddesi »Ankara ,4*baskı*.
2 19&7 Uşak Î1 Yıllığı »İstanbul »Sulhi Garan »1968,s*64 f.
3 Çelebi ¡Evliya sfvliya Çelebi Seyahatnamesi,1671~1672 »İstanbul,
mili Eğitim Yayınevi,1935»Cilt 9 s*38
• ■
S *4
III- İDARÎ DUŞUM
Bugüa Uşak ilir»ş©rk#z ilçeye bağla. Güa?e bucağa. dışıafta
6 ilçeye ayrılmıştır. Merkez© _bağlı Güre bueagı dahil 2.50 köy
mevcuttur. İlçeleri »bunlara bağla, köy sayısına ve yttaölfümlttiai
göstere» tablo .aşağıdadır,1
tloe
.
İ» Merkez
2- Baaaz
Bacak _
Köy sayısı.
Yüaölşüsaü KeT
Merkez
54
1333
Güre
15
Merkez
44-
1063
3- Eş»
"
?1
1338
4« farahallı
”
15
323
5™ Sivasla,
!t
22
6™ Ulubey
S!
•
28
'
486
793
1?- İÎÜÎUS BOSUMU
1963 sayımına göre uşak ilit2Kirk4yede nüfusa 20,001
den fazla 107 iskân yeri arasında 55»517 kişilik nüfusa ile 50.
sırayı işgal etmiştir«1
Soa üç şayiada merkez ilçe nüfusu şöyle bir dağılış
ve artış göstermiştir.
.Yıllar
...
.Kadın
Erkek
1953
115611
11,883
1960
14,090
14,931
1963
17s219
13»298
1965sayxmıada il nüfusu 190,536♦dır.»
.
.foplaa
23»496
29»021
35,517
ı BakkaSar ve'aıra 1967 Uşak İl Yıllığından alınmıştır, İlçe
sınır v© köylerini gösterir harita ilişikte sunulmuştur.
V- COĞRAFÎ
DURUM
A- KÖKÜMÜî Oşak»Ege Bölgesi’nin îç Bati Anadolu eşiği üze­
rinde -yer alır. îlin -kuzey,kuzeydoğu,doğu kesimleri dağlarla,gü­
ney ve güneybatı kesiıaleri yükseklisi 1000 metrenin altında ova­
larla kapladır*
5514 kilometrekarelik/bir alana sahip bulunan Uşak ili,
58 derece 12 dakika ve 59 derece 50 dakika kusey enlemleri ile 28
derece 48 dakika ve 29 derece 5? dakika doğu boylamlara arasında
yer almaktadır#
İl arazisini kazey&en Kütahya ilinim Gediz ve âltmtaş;j
doğada» Afyon ilinin BmâsMs. ve Sineanlı3 güneyden Denizli ilinü
Çivril,çal,Gtııey| batidan Manisa ilinin SarıgölsRula ve Selendi
ilçeleri çevrelemektedir. •
B~ TER ŞEKİLLERİs Î1 arazisinin ortalama olarak #57,5'i
dağlık i ^53*ü yayla? $54*ü ova* #55*8 *i de dalgalıdır,‘L
I** BAĞ.Mİ1 İlin kuzey,kuzeydoğu ve doğu kesimlerindeki
dağlar bir silsile halinde bulanmakta ve kuzeyde Afyon; doğuda
Kütahya illerinden ayırmaktadır,
Yüksekliği 2312 metreyi bulan Murat Dağı,ilin kuzeyinde
(üşak-ICütahyaaraşanda) yer almakta ve ilin önemli bir arızasını
teşkil etmektedir. Bunun güneyinde bulunan Elma Dağı da Uşak ova­
sının kuzeyinde 1805 setreye yükselir.
1 Bakkamlar
1967 Uşak Î1 îıllığmdan alınmıştır«
s,6
İlin diğer Önemli bir arızasıj Sivaslı ilçesinin doğusunda yer
alan 1990 metre yüksekliğindeki Bulkaa dağıdır. Bu dağın doğu ke#
simleri
Afyon ili sınırları içinde kalır»
2-
07A M R t Uşak ilinin en önemli ovaları j Büyüle
Menderes nehrinin kollarından olan Bansa Çayının suladığı Banaa
Ovası ile bunun batısında bulunan Uşak ovasıdır*
İlin güney ve güneybatı kısımları küçük tepelerle kaplı
olup»batı yakası gedia vadisi üaerinden Ege Bölgesine açılmakta­
dır*
AKAfiSUIıâRs ÎX»ÎH önemli olan iki akarsuyu; Bama
Çayı ile Gedia îîekeidir.
Büyük Menderes’in yukarı lıavaasının bir kısmını teşkil eden
Banaa Çayı,,ilin en önemli akarsuyudur. Kuaey-güney doğrultusunda
akarak [email protected] ili sınırları içinde Büyük Menderes*e karışır.
İlin kuaeybatı köşesinden geçen ve Güre bucağı yakınlarında
batıya yönelen ikinci büyük akarsu Gedia îîehridir. Her iki nehrin
ana kaynakları Murat Sağındadır.
s.?
VI-
UŞAK»IH TABÎHÇESÎ
îlin üserinde bulunduğu topraklara.» tarihi 1 .0 *2500*lere
¿layaaqu?* Çeşitli tarihsel hadiselere sahne olan Uşak s
"1071 Malazgirt zaferinden sonra,Suytan Alp-Arslan,kuşeni
Anadolu Fatihi ire Sürkiye devletinin kurucusu kutalmışoğlu Gazi
I,Sultan Süleyman Şah*a Anadolunun fethini ©üretmiştir, Uşak’da
bu saralarda Selçuklu üürk .orduları tarafından fethedilmiş ve
henüs teşekkül eden genç iKirkiye devletine katılmıştır......
Büyük Türk Hakanı Eisıtır1un 1402 yılında »Ankara1da Osman­
lIlara indirdiği darbe üzerine,İTiiaırıafim ortadan kaldırdığı bey­
likler tekrar dirilmiş,bu arada Uşak ve çevresi’de Karamanlılar
eline geçmiştir. 12 sene Karamanlılara tabi olan Uşak 1414'de
tekrar Germiyanlilara tabi olmuştur. Hicrî 822»Miladiye 1419 ta­
rihli Uşak'taki Kavşit Çeşmesi kitabesinden,Uşak1in bu tarihlerde
Genaiyaaoğlu lakup Beyin idaresi altında bulunduğu anlaşılmaktadır.
lakup Bey,1429*4a ölünce,vasiyeti üzerine Germiyan ülkesi,
Osmanlı devletine geçmiştir. Bu sxx’ada Osmanlı tahtında ikinci
Murat bulunuyordu.
Böylece Uşak ve çevresi 1429 yılından itibaren (29/Agustes/
1920- l/Sylül/1922 tarihleri arasında Yunan işgali hariç) Osmanlı
hakimiyetine geçmiş•
'
ve,Kütahya*ya bağlı bir kasa merkezi olarak
kalmış,en nihayet Uşak,15/r
f0imaua/1953 vilâyet (il)merkezi olmuştur^,,
1 Yıllık,îbid., s.64
VII- TAKVİM NEDİR ?
Sözlük anlamı} İrapça bir kelim© olup; doğrultma,dii~
zeltme,yoluna koyma anlamlarına gelir.
Takvimi; bir olayı,devamlı bayram ve bilinmesi gerekli bir devreyi,günleri zaman süreci içinde,bir toplumun üyeleri
tarafından bilinen,belirli noktalara oturtmayı sağlayan bir dü­
zen,tesbiti kolaylaştıran bir anlar tablosu olarak tanımlayabi­
liriz.
Eski çağlardan bu yana,çeşitli toplumlar tarafından,
çeşitli takvimler meydana getirilmiş ve takvim giderek bir ta­
kım aşamalar sonucu bu günkü üniversel şeklini almıştır.
A- TAKVİMİN MENŞEÎ
Fransız Sosyoloji Okulu kurucusu Durkheim’e görejbiz
parçalara ayrılmamış bir zaman düşünemeyiz^" Zaman tasavvuru,
onun farklı anlara bölünebilmesi ile mümkündür* Bu durumda bir
farklılaşma söz konusudur« Bu isi fert hayatında mevcuttur.
"Höffding1e göre (kategori olarak bir zaman tasavvuru ancak
O
bekleyiş ve hatırlama ile mümkün olabilir.)«
Herşeyin kavramında olduğu gibi zaman kavramı da akıl
yürütme yolu ile mümkündür* Fert,bekleyiş yoluyla “geleceği,,,
hatırlama yoluyla 11geçmişi„,zihnin akıl yürütme durumundaki an­
la "hal'i„ve bunların karşılaştırması ile de aralarındaki farkı
idrâk eder.
x" Ono3p",Wcaİijffranajg Sosyoloji Okuluna Göre Mantığın
Menşeî Problemi,A.ÜVİ.P»yayınları LXV,A.Ü.Basımevi,1965,s.13
2 îbld., s.13’den,"Höffding,La itensee Huaaiae,3.188,,
e*9
Ancak Durkheim’e göre bu tasawur ye idrâk yeterli değildirî Zira fert»bekleyiş içindeki noktayı -gelecekte beklenen
olayı- ve geçmişteki hatii’lanacaie noktayı,içinde yaşadığı top­
lumun üyeleri tarafından samanın akışı içinde noktalanmış belir­
li ve mümkün olaylar serisi içine yerleştirmek mecburiyetindedir,
Gorülüyorki belirli ve mümkün olaylar,aaman akışı içine
toplum tarafından yerleştiriliyor. Böyleee fert,toplumun üyesi
olarak saman süreci içindeki belirli noktaları kendisine mal
ediyor ve bu vesile ile geçmişi»geleceği»hal*i idrak edebiliyor.
Yukarıda sözü edilen farklılaşma sorunu doğrudur. Fakat
okul mensupları bu husustaf"Bu farklılaşma deneyle tayin edilen
tabii olayların devirli oluşundan (Périodicité) değil de toplum­
sal ihtiyaçlardan meydana geliyor..«
Onlarca zamanın bölümlerini ifade eden takvim dinseldir^
"takvim ritlerin devirli oluşunun düşenidir.f
”Zamanın ritmi deney tarafından tesbit edilen tabii de­
virlerin saruri olarak modelleri değildir* îoplualar Maaat kendilerind© onu teşkil etmek vasıta ve ihtiyaçlarına maliktirler.„
e
Ve saman taksimleri toplum içinde bir anlaşmanın eseridir„
"Günlere »haftalara»aylara,ayrılmalar;ritlere»bayramlara
ve merasimlere tekabül eder.»
Fransız Sosyoloji Okulu mensupları,zaman İdrâki konusunda
haklıdırlar,Ancak,farklılaşma meselesindeki tabii olayların devirli
\
(Périodicité) ligi hissesini inkâr etmemek gerek. Oysa »farklılaşma
kavramında gece-gündüz»yaz-kış gibi devri ve tabii olayları birinci
plânda kabul etmek gerekir.
lOner,îbid., s.14
2 îbid., s.IV
3 îbid., s.14»âen rfHubert et Mauss,Mélanges d»Hitorie des
■Religions» s.228
4 Ibid.» s.219
5 îbid., s.213-219
6 Oner»Xbid.» s.14'den "Durkheim»Les Formes Elémentaires»
s.14-15
£UİÛ
2ira,yukarıda belirttiğim belirli
ve jafsMIa olaylar silsilesi,
saman süreci 'içerisine toplum tarafzadsın da yerleştirilişe »kesin
bir yere oturtulamaz ve akış içinde boşlukta kalırlar*
Bu. sebepledir M , farklılaşmada devri hareketleri ön
plana alsak gerekir,kanısındayım.
Sonuç olarak: İlkellere dayanan araştırmalar.,takvimin
kökeninin dinsel olduğunu kabul ettirmektedir«
s 911
B- ESKİ TÜRK
TAKVİMİ
fazılı belgelerden edindiğim bilgiye göre^Türk Takviminin istinad ettiği heyet 20,000 seneden daha önceki bir de­
virde meydana getirilmişti^
Ancak,bu denli bir geçmişe sahip olan Türk Takviminin,
çeşitli Türk kavimler! tarafından çeşitli coğrafi bölge ve ayrı
yaşantılar içerisinde meydana getirilmesi sebebiyle,zamanımızda
sistemleştirilip tam bir bütün halinde ortaya konulmasının im­
kânsızlığı tabiidir.
Elde bulunan kaynaklara göre »Hatayvto Uygurların kul­
landıkları Türk takvimi gü&eş ve 'ayın dovrî hareketlerine' göre
iki kısımla, olarak- tanzim ©dilıaiştir.
Birinci kısım,yani ;güneşe göre meydana getirilmiş olan
takvimde zmmn ,101lufc.,12 *li3s*’60*la.k ve 180 *lik sene devirlerine
bölülmüş olup »bir sene 24 ay,bir hafta 60 gün »bir gün 12 saattir.
Bu takvimde senebaşı olarak kış mevsiminin tam ortası»gün başlan­
gıcı olarak da gecenin tam ortası alınmıştır«
Bu takvimde "Bütün eski milletlerin yaptıkları gibi
asıl tarih mebdeini farz ve itibar ettikleri hilkati alem zama­
nından almakla beraber».. „
26/kânunusani/1263 J}1264g Milâdî senesine tesadüf eden
160 SÎİ80İJ lık devir başını yeni bir mebdei tarih intihap etmiş-
2
ler ve buna Cengiz mebdei ismini vermişler*,#,,
ı
Prof .latin %k»en»Eski Türklerde Heyet Ve Takvim,
Türk Tarih Kongresi 20-25-Bylül 1937 zabıtları,Türk Tarih Kuru­
mu Yayınevi»İstanbul,1937» s.841
2 Ibid., s.8J6
esas başlangıç olarak alemin yaradılışı alınmıştır* takat Cengiz’,
in hafrfl»- cluşu,Türklük aleminde önemli bir naâi&e olması sobebiyle bu başlangıç değiştirilmiş ve yeni başlangıca isme izafeten
’’Cengiz mebdei« adı verimiştir.
Takvimin ikinci »yani kamer (ay) ile ilgili kısmı şöyledirı Ay,yere uyarak güneş çevresinde de ayrıca dolandığından,
hakiki kavuşumu (güneş,yer ve ayın bağıl duruma geçmeleri) takibeden gece yarısı aybaşı olarak alınmıştır* Bu düzen güneş
senesine»sene başından ortalama 15 günden fasla ayrılmamak .üzere
bağlanmıştır. Bağı temin için bir artık yıl kabul edilmiştir^
Bu takvimin nazırlanışmda, eski milletlerinaym hare­
ketlerine göre meydana getirilmiş takvimlerindeki gibi aybaşı
olarak kavuşumun onbaşı değil başı esas alınmıştır* Böyle bir
işlem için ise*hakiki kavuşumu tayin etmek,bunun içinde güneş ve
ayın hareketlerini çok iyi bilmek gerektir. Bu durumda sözü edi~
len takvim çok ince hesaplara gerektirir.
Bu takvimle ilgili olarak,Türkler’in 12 hayvan üzerine
kurulmuş bir takvimleri daha vardır* Bu takvim,îslâm-Türk âlim­
leri tarafındanj “Tarih-i Türkî/Tarih-i Türkistan,Tarih-i IChıta,
Uygur veya Sal-i Türkan (Türk yılı)1 şekillerinde isimlendiril­
miştir.
ı Gökmen, îbid., s„856
2 ıbid., s. 836
3 Turan,Osman t‘Oniki Hayvanlı Türk Takvimi fA#Ü*D.T*C*i*.
Tarih Yayınları ,No: hX\?,İstanbul,Cumhuriyet Mat,,194-1, s*24
'ÖMcvimd© yıllara adını veren hayvanlar sırası ile
şunlardır^
X- Sıçgan (sıçan)''
II- Ud.
(Sığır)
III» 3Bars
(Pars )
IV- Tavışgan (-Tavşan)
V« IiU
(E^der)
VI- Ulan’ (Yılan)
VII*» Yond
VIII- Koy
(At)
(Koyun)
II- Biçin
(Maymun)
X- Taguk
(Tavuk)
XX— ît
(Köpek)
Zil- Tongus (Domuz)
(»Bâzı kayaaklar 12 hayvanın' isimlerini küçük değişikliklerle ver'
melekedirler«)
Bu.'takvimde bir güm Çgeoo-^ündüîs)}güii©şâ,n,tolr mahal
meridyeni üs^rinden iki geçişi arasındaki samandır, Bir gün 12
eşit parçaya boliimsmiş oiupjher parçaya ”çag* tabir edilmiştir»
Zamanımıza göre bir çağ 2'saâti karşılamaktadır• Bir çağ*m eekiad©-blri “ICelı veya Qeht, adlandırılmıştır* Böyleee bir kah İŞ
dakika, yani saatin dörtte-birine eşittir* Gün başlangıcı olarak
g#ce yiriği kabul ©dilmiş olup»sıçançağının tara ortası olan 5*
s
k@h*in başlangıcı alınmıştır»
Bu taksin dışında gönü 10,000 @şit kısma bölen ve
iıer birine ttİ’©ng veya Fen,, tabir edilen di§©r bir taksim daha
vardır« Bizim hesabımsa gör© sir ieag 8*64 saniyeye denktir";
Oniki Hayvanlı Türk Takviminde 12*li devreden başka
birde 10'İuk devre vardır!
1 İn 12 çağ,isimlerini belirttiğim 12 hayvanın adlarını
aynı sıra ile alırlar*
2 fura»|0*« îhid.s s.27
3. Gökmen,1.î Op.cİt«, s» 855
ö«âtrr
Bu iki devrenin birleşmesinden 60’1x1: ve SO'lık üç devreden de
180 yıllık diğer bir devre ¡sedana getirilil! ştir*! Bu üç devre­
nin birincisine Şang-YuSuı (ilk başlangıç);İkincisine Çong-Yuan
(orta başlangıç)jüçilncüsüne HLa-yuan (son başlangıç) adları ve­
rilir«
180 yılı aşan zaman hesapları için yaradılıştan iti»
2
baren işle® yapılır»
Şarkın en büyük alimlerinden ve heyetşinastlarından
«fâsı’ni» verdiği hesaba göre hilkat’dan Oengis-yuaa. (Cengia
’
4
mebdei) devresinin başlangıcına defin 8883 Wen -bir wen 10,000
yıldır-, 9679 yıl geçmiştir*- Bunu 1 î’erverdin 633 leadieert
yılında .gösterirler ki Miladı 1264*e tekabül eder»|
Oniki Hayvanlı fîirk Takvimi*nde yıllar güneş yılı de­
ğildir* Burada yıl »eyyireyoi /ay»-güneş/ yılıdır*
Aylar kamerî olup şu şekilci© sıralanırı ‘‘Aram ay,ikindi
ay,üçüncü ay5törtinç ay,besiaç ay.?altxnç ay5yidinç ay,sekizinç ay
tokuşınç ay,OÄiG$ ay,bir ylgimiaç (yirmiye bir,yani onbirinci)
|L '
*
ay,çakşabut ayt, Ayların kasem olması ©öbebiyle onların teşkil
ettif§i yıl da kameridir»
Oniki Hayvanlı Türk Takviminde yılbaşı olarak Ergenekon'dan çıkış tarihi 9/mart/ (bugünkü takvim© gör# 22/mart) alınmıştırŞ 22/mart <fHevruan olarak tabir edilir* Bunun çıkışı ile
kışın bittiği baharın geldiği kabul.edilir»
ı Osman (Turan,10*luk devrenin Cinliler*© ait olduğunu ve
kürkler*in bu devreyi kullanmadığını,-saten buna ihtiyaç olıaadıg am söylüyor.
2 Şuran,0.: îbid., e .30-31
3 îbid., s*31*den Pelliot,Memoire,315
4 îbid., s,32-33
Ş lanbey, M»Kemal: Türk folklor Araştırmaları Dergisi,
Sayı$0 (Mart-1950) s.305-306
■•■■ :V"
Sözünü ettiğim Oniki Hayvanlı Türk Takvimi Moğolis­
tan,Çin»Hindistan ve Japonya yolu ile Meksika’ya geçerek Ame­
rika yerlileri tarafından kullanılmıştır* Anadolu halkı ara­
..
sında da bugün bu takvimin kullanıldığım .görüyoruz s "Yukarı
Kür ve Arsa boyları ile Çorak*un Bağ kolları üzerindeki saha-
farklarla bu takvim kullanılmaktadır.
v
•
.. .... S-
larda (Kars»ErzurumÎç©rî&) illerinde*,*^ halk arasında ufak
1 lanbey » ı'bid., s »306
2 Kırmoğlu,M#FaJa?©ttias Türk Folklor Araştırmaları 3>®rglsi,âay3ull* (IMziraa~195Q) s,170 •
C- MİLÂDİ TAKVİM (GREGORIEN TAKVİMİ)
I.Ö.45 yılında Sezar’m
emriyle meydana getirilen Julien
takvimindeki normal güneş yılından 11 dakika 14 saniyelik eksik­
liği gidermek için Papa XIII.Gregoryen* in emriyle kazırlanmıştır.
Bu takvimde başlangıç olarak Isa’nın doğumundan 4 yıl
sonrasa. kabul edilmiştir. lukarda bahsettiğim Julen takviminin
katası 5/Ektm/15&2 tariki, 15/Kkim/lf?S2 olarak giderilmiştir!
Bugün kullandığımın takvim budur. Bir yıl 30-31 günlük
11 ye 28 günlük (dört 'yılda bir 29 olur ve buna artık yıl denir)
12. aya bölünmüştür. ■
Türkiyetle Gregoryen .Takvimi.}1923 yılında kabul edilmiş
P
ancak»19261da kullanılmaya başlanmıştır.
D - H İC R Î TAKVİM
( İ S Î İ M TAKVİMİ)
İslâm aleminizi kullandığı takvimdir* Bu takvim başlangıç
yılı olarak Munaameöiıı Mekke *den Medine’ye göçü (Miladî IŞ/Temmus/
622) nü alır . Burada yıllar güneş yılı olmayıp .kamer yılıdır.*
Ay»dünya çevresindeki dolanımın! ortalama olarak 27 ile
32 günde tamamlar* Ancak ay,dünyaya uyarak güneş çevresinde d©
ayrıca dolandığından kavuşma devrimi yani»güneş»yer ve ayın tekr
rar eski bağıl duruma geçmeleri 29 gün 12 saat 44 dakika 3 saniye
de olur* Bunun sonucu olarak da Hicrî takvimde sene»seneden 11
gün evvel gelir.
1 Engin,Semanur: AcÜ.F.P. Astronomi kürsü notları»
1968-1969» s.16
2 Bayat Ansiklopedisi»Takvim maddesi.
Kasıer yıla. 12 aydan meydana gelmiş olup »Huharreaı1in
T
birinde başlar ve 554-355 gün süreri
Hicri takviad® aylar şu şekilde sıralanır ve adlandı­
rılırı Muharrem (Aşure)*Sefer (Savaş ayı),RebiülovveI (bu aya
I. Mevlüt veya büyük Mevlût'de denir)sRebİülahır (II*Mevlut
veya Küçük:Mevlut*de denir)jCisasiyelevvel,Cimasiyelahır,Recep,
Şaban »Ramasan,Şevval(bayr-aa ayı)3Zilkade »Zilhicce (Kurban ayı).
E~ RÛMÎ TAKVİM
(SEHSFKİÎS TAKVİMİ)
H â m takvimin başlangıcı da Hicri takvimin başlangıcı
olan ©İ21dir* Aneak?Rûıaı takvimde güneş yılı esas olarak alın­
dığından Hicrî yıldan iki yıl ileri jûregorien takviminden d©
13 gün. geriydi, 1917!de tarih aynı kalmak üaere 13 günlük farkı
gidersek için bir değişiklik yapıldı. Memlelcetimiade,1926*da
Milâdı takvimi» kabulü ile- terk edildi?
İnal takvimde de aylar şu şekilde sıralanır? .Mart.¿lisan,
Mayıs tHaziran ,l%aaua »Agoötos tJSylülg.Teşrınıevvel f®#şrinisanı,Kâ­
nunuevvel 1Kânunusani
1 Hayat Eûfük Ansiklopedi,Takvim .maddesi*
2 Hayat Ansiklopedisi,Takvim .maddesi.
3 Kayseri’de halk bu ay adlarını kullanıyor bkn»
Kayseri takvimi.
s.18
F- HALK
TMmiÛ.
îoplayıeı »avcı»çoban»çiftçi v#b. gibi hangi çeşit
ekonomiye sahip olursa olsun,her sosyal ünitenin,İçinde ya­
şadığı doğanın coğrafi yo o toplumun ekonomik yapısına uygun
kendine özgü bir takvimi vardır, Bu takvim,toplumun tek bir
ferdi tarafından ve kısa bir samanda meydana getirilmiş ol­
mayıp »toplumun tüm üyelerinin müşterek bir eseridir«
Böyle bir takvimin meydana gelmesinde »coğrafi,eko­
nomik ,tarihsel»dinsel faktör ve unsurlar en önemli rolü oy­
nar.
Köklü bir tarihe sahip olan- milletimisin de bir
takvimi olduğu gibi«Anadolu toprakları üzerine serpilmiş
40,000'den fasla iskân yerinin de her birinin kendine özgü
bir takvimi vardır kanısındayım.
Ben5elimdeki imkanlar içinde »Uşak ili merkez ilçe­
sinde yerli halk arasında kullanılan takvimi açıklamaya çalı­
şacağım.
5,19
VIII-
UŞAK
mRVÎMÎ
A- UŞAK*DA AYLARIN ADLANDIRILIŞI
*<
Bugün ilimizde aylar,Milâdî takvim aylarına uygun
olarak adlandırılır* Fakat yaşlılar arasında dinsel konulardan
giıs edilirken Hicrî takvim,resmî konularda ve doğum tarihlerin­
de Rumî talerim sene,ay ire günleri esas alınır.
Durum,merkez ilçe ye buna bağlıjİkisaray,Boskuş,ICaraeahissr ,Bozk6y (2ep), Ba&az kağanına bağlı $ Kımlhisar köyleri
il© Eşme kazasına bağlı| Di şkaya,EÖseler,Ortaba§(Adana),ülucak
;
köylerimde beyledir.
Milâdî takvim ayları aynen' kullanılmakta4anoak,Şubat.
ayı? Plucak»lösoler,Bişkaya»-Boakuş»Ortabag köylerinde «Gücük
ay„ olarak adlandırılraaktadır* Bu ayın diğer aylardan kısa olma­
sı dolayısıyla^Anadoluman bazı yerlerinde de bu aya(gücük ay)
1
tabir edilmektedir.
lagün merkez ilce ye gidilen köylerde Hicri takvim
aylarından^ îluharrem,Sefer,Becep »Şaban»Eamazsoı dışındaki aylar
pek kullanılmamaktadır*
I
i
1
öaerginjMi.Kemalf Halk Takviminde Aylar,©irk Folklor
Araştırmaları Dergisi,sayı»258,Mayıs-1969? s.5275-276
B- UŞâK*M GÎÎHIERÎI ADLâlîDIElLIŞI
HtrJfces İ3.f© $mAL haltei arasında kaffcatmı günleri şu
şekilde aaiamâimla.3?ı
Be.aaî tefeli olan Eagar güsîi yerli halk m m m & a . (8ir«ıy)
i
olarak Jmllsmlsaf# Ba feeliaeaia söslülcleriffiizdö yeri yotetoT
Bai-ftrtfşi^Ciimlabaaari) olarak isimlesdirilir. Hmıiss&ıaLm kayşası,
'ol&n K u l u m u 'qmş\ pagan Mgüa iomılur* lala »ma dil dosiiştiıat
at'feiaösiBtâ Sula öldııgamm m
îmgfime a&ua ırerdigiîii ögrtııâ,im.
daİ& «&$&*&& {Mm€kgm&,üşl) olmak adlaM^raâjjy^ Bugünde halı
ipi ©azarı torulıiTâ Balâ, â^îcuyaırı veya dolçu-fesmlar ip ihtiyaçlara.-»
m
bugün feırmlsa, pasarda» fefiiiu ederler* Çarşaaha1axn İşini (Der-*
m k tâjmmk kmllamlir.* üilâd§» şehla? pagan perşemfe® güımi taarnlâmitımâaaiiialı töîswfcaal^ [email protected] paraya, çarşamba günü verirtmmâ.ş*. Bugüh basa. yaşlrlE®’çarşambaya (Im'Ahmm’
) iiyorlar*
BtrfŞÜiıf.^İar.) olarak adlaaâsrilır« Samam.rn.zda bugüne yaşla.«
İm? CS«ttteasar) âtıatfe'lîtiiirlar« İ«a»fyiw§ aym aâryla taıamr»
.flitttİi® bütün, IcSyltrde femfia hlf bir İş© gidilmiyor* Onma. (MıiHâiller feayraaa)olarak vaaxflaad3»mla.yor* Ouısarlîtsi üfafe’da aym
isaiyi® tammypr,
Bogüa yaşlılar arasında,hu!©ski. igimlar îatllamlma*Bxım ragnsm gmlar değişiklik gSstersis. şehir paşam çarşamba
ita ü Isaralur *
1
îiîaâ»K#rİEiî löa Aâlamma Manalara,.,15*1.A*Dergisi>
sayı»122, lylül»1959*s. 19S9
s.21
Bu gün adları köylerde çevrenin durumuna göre deği­
şiklik gösterir. Gidilen köylerde günlerin adlandırılışı şeyledirs
DİSKAIA KÖYÜ;
Pazar------ ■
— Basar veya Öirey
Pasartesi-— -— -Sulabazarı
Salı----— — *— Gulabazarertesi
Çarşamba--- ,— ---Eşmebazarı
Perşembe---- — Cumaaşamı
Cuma-— —
Cuma
Cumartesi---- -Cumartesi
KÖSELER KÖYÜ ;
__ _
Pazar
____ Demek
Pazartesi .._Gulabazam
Salı _ _ _ _ _ _ _ _ _ Balı .
Çarşamba
Sşmebazarı
Perşembe
Cumaaşamı
Cuma
■ .." .
Ouma
Cumartesi
__ Cumaertesl
ÖRH?ABA& VE UIAIOAK SÖYLEIlt i ___
Pazar -—
Dernek
Pazartesi — — --- -— Gulabazarı
Salı — — ---- -— -— - Selendi'*'
Çarşamba — — — --- ■— Eşmebazarı
Perşembe >
—
*-- Cumaaşamı
Cuma -- — — --- -- Cuma
C'umartesi --------- — Cumaertesi
1 Selendi, bu İlci köye yakın olan Manisa’nın ilçesidir.
& • 22
Merkez ilçeye bağlı Hdssray,Bosfcuş»KsraeaMaar»Boa*
köy ve bir vesile ile gittiğim Çakırlar köylerinde gibileri»
adlandırılışı bir birlik gösterir,
şöyleki t
Pasar
öirey
Bazartesi
Gulabazarı
Salı
Demekgorde şi
Çarşamba
Demek (lenibazar)
'Perşerabe
W W *****4»
W«
Eskibasar
Ouıaa
Cuma
Cumartesi
Cumartesi
s. 23
IX- DÎÎT t m ÎMÎ'Et BEIfc&î S Ü K R
A- üç ATMHf Uşak yerli h&lla arasımda nüç aylar,,
ilk Icullaııılır. Halk bu aylarda y#riae getirmekle mükellef ol­
duklarına inandıkları bir takın işlemlere riayet ederler.,
. 1« Becep* Hicrî takvim aylarıma 7,si olan Recep
ayı ile üş aylar başlar. 3u. ayın girmesi ile camilerde kalabalık
artmaya»ibadet ve edep belirgin olarak kendini göstermeye başlar.
Eadınlar saç ve ellerine tema yakarak mübarek ayları sevinçle
karşıladıklarını ifadeye çalışırlar.
2-
Şabanı Keoep p m
takibeden ve Hicrî tak
8*ayı olan Şaban ayında ibadet kendini daha kuvvetli bir şekilde
gösterir#
Şaban ayının «ondan üçüncü günü çoğu evlerde Hatim in­
dirme işlemine başlanır! Günde on yaprak (1 Cüz) okumak suretiyle
.l&ısasan bayramndaii üç .gün önce biter, şaban ayında1»Kamâzanla haurlık yapılır* Ivlerde Şibit»Peksimet v#s#hazırlanırken çarşıdan
o
kuru üsümîkuru erik v.s. gibi hoşaflık ersak alınır.
5*
Hamsan .ayı tam manası, ile ibadet ayı­
dır. ferli halkın hemen hepsi,hatta 5-6 yaşlardaki çocuklar bile
oruç tutar»teravih namazlarına katılırlar,
%
aylar aynı gamanda hayır aylarıdır. Yerli halk ara-
»lada ¿sekât,fitire verme ve hayır dağıtma işlemleri belirgin ola­
rak keniinl gösterir*
1 Hatimı Bu ayda günün herhangi bir vaktinde mahalle kadınları. bir evde toplanırlar* Hoca*hsfauzs,imam v.b* gibi bu işi iyi
bilen bir şahıs Kuran'ı yukarda belirtilen zaman içinde baştan
sona devreder* Bugün bu iş ticaret havasına bürünmüştür.
2 şibits Saç üzerinde pişirilmiş yufkaya verilen mahalli
isimdir*.
b~ Dtmmı»
s-'4«:r'"'t- ‘
'v.
'
-
’
■'■'
-■
■
:
'-r-
mmmiMR
■ • ' '- ' ' !'
r ■•'
‘ !■“■
' ‘:-'V
■ . ■■■ .
^
;■
Biliadlğl gibi dinsel bayraalar lOfirba» ve RGu&a&sa
bcgrcaalai'idır. ■
1« lümbmı Bayram s Em^bam keliaı©8i A#ap$a o&u$
inindir*
SÖ0İUE k&toMCLt nl,*8mwt?u yalclaçaa sayılarak o m m
•ağamda kssileo, iti yenir bayroa* 2* Bir «fara feda olwa*î.
Jfebaaı bayramı *HiorŞ.lılaiıia 12» «an ® % m 2İ1îî1gc:
®*
mis 10#tmda başlayıp. 4 gün siirer»
İerteii ilçede bays?aaıdaa 4-$ ®ila Ömm Mîşe başlarında
b%§&& blltyiáiSjaíi flari.ia»a.y©. bailar* Boalar km?hm tageâûaram
'tteııı olarâk bileyilârler #Bil@yicil©3? y©2?Xi îıallcfesadia?» Mitleri f
i#-gi3?mem imş»â tensts^iM. tealas m m m m . ftri#şiiri3 m § fayak ile
dSsdiirülebileıı İmataşı (gre) 11$ Ml§Ek bir ya| taşımdım ibarettir"?
Halk,.eırl^riade m kadar bıçak ve satırCşekil 2)
Mps&M M
günlerde btlöyletir*
Uşakada barbas. Itayram. oluraJsı fcoyun^koç^esfc&çtM&§i.jin&k,
dana*mdir«m deıre kesilir*
fftrfcPB ilçede lûjrbaa bayram ^bayram aamasi» gitmekle
başlar, Şiî, arada evde kalas, 3saâ&& vt kız f©©taklam sokaMlmra âak
ttıaiglik yaparlar* Ilasaadan işo«x*a'ilk iş feorbam, kesmektir» Kurban
,g#ııeİlikle eviıa ©rkegi tarafııada» kesilir*
*
0şîiıaiiİ3,Ga-*fiirk^t SS«lük*Saa
aatM îııtaribul-1965*^* baskı,Kurban maddesi
2
faşlm merkatla# yerleştlrilea demir çubuk hem rail5beıade
taşa baretet m m ® kol vaaifasi görür*. Çp.kil»i)
■,
.
Evdeki erkek,hayvan kesemiyorsa bu iş bir kasaba 10-20 ül» arası
lıia? para karşılığı yaptırılır* kurbanın derisi bir eaai veya ktıyıiffta. verilir»
S&pban barramiida ■b#aö» her mahalleye fasrardan oçaklar
yapılır» Bu ocaklarda kurbanın kelle (baş) ve paşaları ütülür}
İyice temizlenmesi için kızgın demirle dallanır. Bu sebeple kur­
ban bayramı süresince bütün mahalleler yanık kıl kokar.
Kesim işi bittikten sonra kurbanın sol yarısı fakir
fukaraya dağıtılır,sağ yarısı ise kavurma yapılır ve İlerde ye­
nilmek üzere saklanır. Dağıtımda en az 7 hane söz konusudur.
Öğleden sonra gençler' bayramlık elbiselerini giyerek
kemfu ve akrabalara bayram.«İbartgiıı# giderler* Yaşlılar emle
kalır ve gelenleri kabul, eder.
Şehrin pazar yerine .yakın bir alanda bayram yeri ku­
rulur, ©İm bayramlarda olduğu gibi civar kSy ve kasaba balla,
şehre gelir..*
1
öeaklar körüklü olup demirci veya .arabası kalfaları
tarafından çalıştırılır.» Esile bu ocaklarda yakılarak kılların­
dan temizlenir *bu işleme*üttür®ökntabir edilir* Bir takım (baş
ve 4 ayak) 100-150 kr§**& ütülenir* tilmizde genellikle kelleatta delgisi yüzülmez*
ü** ll&mmmı Baymam
Saıaaaaa bayraoıHiçrî tmkviıa aylarımın. 10‘tooiisu olan
İ#wal (bayram) ayıma. Mrioâa başlayıp % güa siirer*
PT
-Ramajsan ayı boyunca 8ahurdafker malıeıllsd® »o mahalle
»agııpl^ındaıı faHr bir Mat®# davul çalarak halkı uyandırır,
Bavul çalma İşi bsleâiyşye bayram ©omu bir laUstaı* para \mrmelz
sijretiyl© alışır* Uyandırma işlemlnda ^sr evin îceıpısıııda safiiİtr söylenir* Bavulcu bütün mahalleliyi tamdıgıadaa manilerin
% $ m m ev sahibini» adını da ekler* ®v .sahibi isterse davt&ou~
ya para verir.
B m m m b a y r ı « » a , (ştteer b a y ra m ) da denir* Bm bayram­
da y e r li !ıa lk fF®fesia8%f.feadi^ıf *baklava ¥, s » h a s ır la r * Bayram
m&m$ğlxm
t a t l ı şe y le r itoaaı e d i l i r . Bavulcu bütün
tv lir d t B peİsşîm©t|pam,Ei#Edîlf§orap y*s* to p la r.
C~ ADAK adak hedîe -hasil oluk ?
Adak kelimesi kürkçe olup İsimdir*
Bösslük anlamış #att? dileğin yerin© gelmesine yardımla-m
dokunsun diye »kutsal sayılan ölülerin ruim adına kurban kesme»
i
mum yakma gibi.bir şeye niyet ttm©k.t; tir. Adak kutsal sayılan
ölülerin adına yapıldığa gibi tanrıya da yapılır.
Bugün Uşak’ta ad&gın»kurban kesme»Kuran*dan ayetler
okuma »Jsüvlût okutma »dedelere mum yakma, fakirlere para, giyecek
2
veya yiyecek ver» gibi çeşitleri vardır.*
Şia konuau (Adak Adak) açıklamasını yaptığım adaktan
tamamen ayrıdır*
Uşak’ta »adak adak Kamaşan ve Kurban bayramları arefe
gecesi yapılır# 6-18 yaş arasandaki çocuklar gündüsden anlaşa­
rak gece yarısından sonra birleşirler# İçlerinden büyük olan
İki feifâ elebaşı olur. Hepsinin elinde bejden yapılma torbalar
vardır. Grup kapı kapı dolaşaxsak şu tekerlemeyi .söyler;
"Adak adak»yağlı dudak,üaüm çöpü»armut sapı»kestane kabu­
ğu gıli gıli gıllangos.i, İv sahibi gündüzden aldığı kestane »leb­
lebi »leblebi şek©ri*akide şekeri»üısüm»elma»armut v.s, yi bir
kaba doldurur ve ©lebaşlarına verir. Elebaşı verileni gruba eşit
miktarda pay eder.
1 ®ilrk Dil Kurumu Soslüğü»Âdak maddesi.
2 Adak kelimesi ve eş anlamlı kelimelerin etimolojileri»
karşılaştırılmaları»anlaa ve kapsamları hakkında geniş bilgi
için balama t
I'anyu»Hikmet: Ankara ve Çevresinde Adak ve Adak yerleri,
A.Ü.Î.J?» yayımları LXK\fIIX»A.t).Basımevi 1967
Bğer adak para olarak verilmişse,bunu İki elebaşı alırlar ve
diğerlerine kendi torbalarmdakindea birer avuç vererek iti­
razı önlerler. Hemen her•mahalle bir adakçı grubuna sahiptir.
Kurulan gruplar çeşitli mahalleleri dolaşır. Bu sebeple bir
ere birden fasla adakçı grubu gelir. Ev sahipleri hiç usan-
maksisin her adakçı gruba adak dağıtırlar. Bu gelenek bugün
dahi Uşak'ta belirgin bir şeİdilde kendini
V'
il
i
1
1 'Uşak'ta adak adak hakkında daha geniş bilgi içim
bkn. fiwçtÂliî Uşak'ta Arif© SabahS|Makfa,laı?-|foilt4,
Sylül-1956 ,0.86
Şanyu 0 »■İ İbid., s #195
D~ KANDİL ÎÎEBİB-MSIL OLUR ?
Kandil kelimesi Lâtince olup isimdir. förkçeVye Arap~
şa*d«m geçııdştir*
8$»lük anlamu "İçinde sıvı bir yağ m fitil bulunan
kaptan ibaret aşxk aleti.*. Kandil gecesi 4 berat,miraç .»regaip
t© feygaraber1!»- doğumu y&ldönüalerine rastlayan gecelerin ter
biri»İd. o gecelerde minareler kandillerle donanır...„ Bugün
saptı* minareler kandillerle değil elektirikle aydınlatılmaktadır*
Bir sene içinde beş kandil gecesi vardrr* Bunlar sıra-
8i ile■*Heflut kandili ;#Hegalb
kandilli Miraç kandili *Berat kandi«
İŞ..ıladlr gecesidir*:
I-îfevlut Kandili ? Mevlûtf Arapça bir kolime olup
-r»*
Seıslük anlamı i,l.*Dei®a,düı^Faya gelme* 2* Doğulan yer.»
M kelime fürkçe *ye sen Mrfi
(®) olarak geçmiştir. wff§r?lit,, veya
J
'’Mevlit,,. olarak lmllanilıaalcbada.r.
MŞftJçt kandJ.M^Hz*lfeto5Uoaıaed,in doğum gecesine tekabül
eden .Hicri tsSsırİm aylarından 3* Sİ. olan Bebiülewel (1 ? Mevlufc)
.
Prinan 12 gecesidir*
1 r
Kirk Dil Kurumu Söalüğü,kandil maddesi,
2 ö.sön.i-l.Iibat^îbid#! Mevlût maddesi
2~ Regaib Kandiliî Rögaib kelimesi de Arapça olup
isimdir.
Sö53lük anlama.ı »Rağbet olunan şeyler, (Leyle»i Regaib),
İlk’cima gecesi olan kandil.i
H@eep
Regaib kandili Muhammet peygamberin ana rahmine düştü­
ğü gecedir*
3- F&rae Kandili s Miraç Arapça bir kelime olup
UysSıaSâs?*
iöalîik anlamıı %* MerâiTen* 2. Ha»lfahaBmet*:ins.Saarı
2
buğuruna Çiktip, gece i# öfcaâ© 5 vakit aamas bu gecede fara kiİumştır. Hirac kandili Hicrî takvim aylarından 7» si olan Ee-
cep ayının 2f* gecesidir.
4— Berat Kandili! BeratsArapça olup isimdir,
Sesiiik anlamş %«*(3İ*$Mm L Berat)tHnhasnaet peygambe-
3?©#f»ysam1âer|igi«iî3. bildirildiği If. şaban gecesini anmak için
kandilci
'
Ş- Kadir Seçesi! Eaâr kelimesi Arapça olup isim­
dir* Türkçe*ye »Kadir# olarak geçmiştir.
Söalük anlam şffl* 3)#§®r-. 2. İtibar »onur. 3. Rütbe*
4h> İtalik t
( IfegriUHl Kaâr) ,kadir
Kadir gecesi iler! taleri» aylamsan $ * m olan Bamassaaxü 2 7 * g©eiaiclir* Ect&mH Kerim bu gecedin itibaren mail olmaya
başlamıştır.
,ş
Bu 5 kandil gecesinde genellikle camilerde mevlut
okunur.
1 öaönjîbld,, Hegaib maddesi*
2 îbiâij Hirac maddesi»
3> ÎMârs Berat maddesi,
4 îbid.j Kadir maddesi
5 Bu sayfadaki psrantes içi yazılar italik olup parantez
yoktur
a.:
Uşak’ta kandil^ gecelerinin bir özelliği vardır, Kan­
dil gecelerinde ,çocuklar ©İlerinde kandil,gemici feneri veya
asmalarla ev ev dolaşarak,"Kandilci geldi„ diye bağxrxr ve para
1
•hoplarlar.
Bu gecelerde hemen hez* evde sabahlara dek ibadet edi­
lir. Hiç bir ev sahibi gelen kandilcileri elleri boş göndermek
istemas.
30-40. ©ene önce 9sileasimler aâaarelere asxlan
kandillerle kandile çakarlar veya kandil gecelerinde baax fakirp
lere kandilleri kiraya verirlermiş'.'
i
ii
i
1 Kandil .gemici feneri,Şekil~3a~3b
2 Eaki minare kandilinin tarif üserino şekli. Şekil-4
E- DİNSEL ANLAJCDA IOIM X A K M
Kına kelimesi Arapça bina »¡boana kelimelerinden (Kürkçe*
1
ye geçmiştir» Baş örtüsü anlamına da kullanılır.
Sana,küçük bir ağacın yapraklarından elde edilen»yeşil
renkli »boş kokulu bir tozdur. Ağacının Latince adı (Iawsonia İner­
miş I»,) dir. Kına ağaca. Afrikaiıın kuzey kesimleri »Mısır »İran ve
•Hindistan1da yetişir, Türkiye *de Akdeniz bölgesinde de yetişir.2
Kına su ile- karıştırılıp melhem haline getirilerek yakıldığında,deri ve kıl üzerinde kızıl bir rengin tonlarını verir.
İsyulatıı deri veya kıl ürerinde kalış süreci ile değişir*
Üşak^taJsİ bir İnanca §Sr#$ kına ve baharat»Adem atamız
ile Jiawa anassiîsın gös yaşlarından hasıl olmuştur* Bir başka
İmansa göre kına cennet toprağıdır*
Uşak*ta .kınayı genellikle kadınlaş? yakınırlar» .Sına eller©şayaklara m başa yakılır* Saıaanımada ayaklarda kına çok na­
dir olarak görülüyor* Kadınlara gere. kına§. dimağı» gübresidir*
Irkeîclsr arasında da ellerine kına yakanlar vardır* öenaİlikle
kiiyît erkekler sağ ellerinin panaafc(bilhassa küçük parmak) uçları#
m k u m yakarlar, imanın eldeki çatlakları »yaralan iyileftâriâ«tlse
d# inanılır. Bügünlerdeı.Cgenellilîle köy düpnierinde) gelin
ve damadın ellerinede lana yakılır*
1 Özöa., Qp» etfc* kına maddesi.
.2 Tunâ»Kerim**. Silifke’de Kınanın Büşüıadtırdtiklerijf*F*A.*B»
sayı*15.3, liisaa-196S. s.2688-89
Yaşlı kadınlara göre; kınasız elle tahretlenen kadının.
tahret yerine gavur eli gelirmiş,
Kınalı ellerle ,ahirette kevser şarabı içilirmiş.
Kına herzaman yakınılır. Ancak,Uşak*ta Banman bayramıa&a kına yakılmaz. Ztra,Bama!3aaj " bak benden ayrıldıkları için
ı
sevinip kına yakıyorlar» diye gücenirmiş.
Kurban bayramında kına yakmak sevaptır. Seyrek olarak
kurbanlıklara da kana yakılır- Recep
vq
Şaban aylarında»Bamajsan
ayıaa karşılasak üzere yaflı kadınlar,el ve başlarına kına yakar»
lar* Bıı kına yakım ene laaMyetinde olmayıp dinsel bir ©nem taşır
ve kınanın iğine karanfil tkarabîb#rtaenö©fil,dargın gibi baharat
ia dovilMlş olarak kesiştirilir.
Jiına ay olarak Şeftir ve Muharrem (Aşara) aylarında yatolmaz.* çünka bm aylar matta aylarıdır.
I Yttnâî öp* eit, aynı inanç.
i1- AŞUEE VE DAĞITIMI
■ : ‘ ■
Uşak’ta Hicri., talerin aylarının l.si olan Muharrem ayx~
nın bir adıda Aşure veya Aşır ayıdır.
Aşure kelimesi »Arapça Aşura kelimesinden -Türkçe'ye
g e ç m iş t ir .
BÖalük anlamış tt 1* föuharrera ayının 10. günü* 2. 0 gün
pişirilen tatlının adı. (Bu,ifuh peygamberin gemicinin toprağa
İ
oturduğu günün anması, sayılır,)„
Aşureye Uşak;*ta (Aşıraşır) âa denir. Aşure Muharrem
.ayında dağıtılır, öagıtımda, fakir sengin ayirdedilmes, Kurban
kesen ev aşure dağıtmak mecburiyetindedir. Eğer dağıtmasaa o
avla ocağında hınzır (domur,) eti kaynayacağına inanılır.» Aşure­
nin içine kurban kararmasından bir kaç tan© atmak adettir.
Aşurenin nereden geldiği iıakkındaki bir inanış şöyledirî llvh tufanı 40 gün sürer# îuîeua ©onu luîı’un gemisi topraka
oturur* ® & m n m m m sarfında gamid© erzak tükenmiştir. Her ta­
raf çamur olduğundan,karada da yiyecek yoktur, îfuîı erzaktan art­
ta kalan ne varsa birlikte pişirir* Gemideki her canlıdan çift-4
P
ler o gün bu yemeği yerler#
îşte,aşure başta buğday olmak üşme,mı aa 7 cins tane­
li yiyeceğin şeker veya pekmezle pişirilmesinden meydana gelen
hayır tatlısıdır.
1 Ö3Ön,0p, cit. Aşura maddesi
2 Aynı inanç,îslâm Ansiklopedisi,Aşure maddesi.
bîjî d i ş i m iM aosam
A~ Yılın Bölünüşü
Uşak merkez ilçe ve buraya bağlı Bozkuş»tkisaray$ Sımaz'a
«
bağla Kazaliıisar köyleri ile Eşme kazasına bağla Bişkaya,iîlucak,Kö­
seler »OrtabfiG (Adana) köylerinde sene iki büyük kasma bölünür3.' İîd.
ana bölümden birincisi Kaaya »İkincisi Hadreâles1dir.
Merkez ilçeye bağla eski isai ile Sep yeni ismiyle Basköy
ve Karacahisar köylerinde,sene esasta ikiye ayralaakla beraber,8
ıa,«t # ş ?e bölünür*
Zenhesit
Hamsin %
Marb 9 * m
Hadrellaz.î
sa ra m
aâlecadaralaşa. ş e y le d ir*
4Ş 0 a
u w
* ”
.* n (Wa û a m â A İğdiler çiçek aşar ka-
M m . syıy *)
âtadomiistlf
4$ fîia ( m. $ m m ş m * §sy»afc eauam 8 da
denir .kazlar kasaşar«)
Avastös
Bylül
Kasa»
ı ft# 'gün
ı
»
%
w w
I - KASIM tHasam d e v re si S-4easaa gîmii b a ş la y a f S -ssyas gü­
nü sena m m
ka§ d e v re s id ir» Sasam ayanan sen 25 gönü i l e aralafc»
©eak^şubai^aart, nisan ay îaran a've «a y a « ayaaan i l k 5 gM toü İç i»©
alm
İ f f günlük bu devrede. jBesköy ve la r a e a t t i s r k e y t e i kariş^ftç
1>S %ü k devre sayalar* Bunlar sarasa i l e ?îiasam, Seaheri , Hamsin* d l r *
1
Aysa, bölümleme*
îıındşleriaı*I
şaya*15ö? Mayas-1960ş. §,2139
jpp
s*56
P ''
a- Kasamı Büyük kasım devresi içinde,
8 -kaaxm
günü
■başlayan Te 22-aralık günü biten »ilk 45 günlük devredir. Kışın
b a ş la n g ıc ı, o la ra k k a b u l e d i l i r .
Pi
/V
b~ Z e m h e ri: 2 3 - a r a lik ( 1 0 -k a n u n u e v v e l) t a b a şla y a n
5-şubatta b it e n
1
4*5 g ü n lü k d e v r e d ir t
Bişkaya f* idseler köylerinde 2©ıaherlnin başlangıcı şu
-
■
•:
y . şekilde tayin edilir s
Ki--A
•Mşkayafdaî İlker yıldığı doğadan batıya kavuştuğu gün
S :
der» 45 güa devam eder.
- i v ...
Köseler1det îeraai yıldızı ile Ülker yıldızı birleşip
girinmez hale geldiklerinde Çemberi-1 der,%5 göndür*
ferilen bilgilere gör© ■>yıldızların kayboluşu lö-fclnunnevvel (22«aralık) & tesadüf ediyor. Ancak Köşeler köyünden iki
şat k$$. devresi İçin şu .fikirleri ileri sürüyorlar* Zemheri,13aralık (l*klamu©vvel) ta girer445 gün devam eder ve 26-ooakta
biter* $7~o©akta haı&si» sirer*45 gün de o $ürtr m
12-aartta bi­
ter. 13-martta,mart-9*u 1 der »9 gün sonra eski 9-mart (bu gürücü
tsivims gire 2l-«art) ta kış biter*
Bu durumda| Köseler köyünde de Boakoy ve Karaoahisar
köylerinde olduğu gibi ( M a r t u) diye ayrı bir devreyi kabul et­
mek gerekiyor* Dikkat edilirse mart~9’u (bu günkü takvime göre
2i-siârt)|..tek bir günü ifade eden bir deyim durumundan çıkmakta­
dır*
1
Z em h erin in b i r a d ı da e r b a in ( k a r a k ış ) d i r . E rb a in A ra
ç a 40 sayısı, {anlamına gelir ve zeahisri esasta 40 gündür. Fakat.*
Uşak m erkez ilçe ve yukarda isimlerini zikrettiğim köylerde zem­
h e r i 4Ş gun olarak kabul edilir ^hesaplamalarda da 45 gün olarak
toıilaıııliî?
Ancak,böyle bir devre mevcudiyetinin kesinleşebilmesi
için,geniş çapta ve derinlemesine bir araştırma gerekliliği ka~
nisandayım. Bu ise oldukça geniş bir samana ihtiyaç göstermek­
tedir»
C- Hamsin; 6-şubatta başlayıp 2l--jart (eski tak­
vime göre "Rûıaı,, 9-mart) günü biten 45 günlük devredirî
d~ Sayılı: Yukarda belirttiğim üç 45*etmerkes
ilçe ve gidilen köylerde “Sayılıtabir edilir. Sayılı 135 gün
olup devreleri belli ve günleri sayılıdır. Kış kalk üzerine et­
ki yaptığından çıkması beklenir ve sık sık çıkacağı gün hesabedilir yayılır.
e- Cemileler
(Cemreler)î Cemre,Arapça bir kelime-
Soslük anlamı; "1. ateş halinde kömür. 2. şubatta asar
2
asar artan hararet.n
Ceraro kelimesi „Uşak merkes ilçe yaşlaları arasında ve
araştırılan bütün köylerde Cemile veya Casile şeklinde kullanılır.
Cemre 7'şer gün ara ile üç batında tamamlanır* Cemret
havaya,suya ve toprağa sıra ile düşer.
Havaya düşmesi 21-şubatta olur ve havalar ısınmaya baş­
lar. 7 gün son&a 28-şubatta suya düşer»sular ısınmaya başlar,
7 gün sonra da toprağa düşer,toprak ısınmaya başlar*
1 Hamsin Arapça bir kelime olu§t 30 sayısı anlamına gelir»
Seaeta hamsin 50 gündür. Herkes ilçe ve gidilen köylerde 45 gün
tlarak kabul edilir ve hesaplanır.
s.38
Herkes ilçe yaşlıları
piş üstü) yassında ve yu­
karıda isimlerini verdiğim bütün köylerde cemrenin sudaki görü ûüşü ile ilgili bilgi aynıdır.
,
Şöyleki t Sudaki cemre siyah benekleri olan sicim gibi
bir şeydir.
'Merkez ilçe ve köylerdeki genç nesil bunun kurbağa yu­
murtaları olduğunu biliyor. Bunların samanla kuyruk ve ön ayak ~
■lamam meydana geldiğini (Ortabag köyünde bu inaldaki kurbağaya
şömşöa balığı diyorlar),giderek .kurbana olduğunu söylüyorlar.
gerçekte tüm balk bunu biliyor/fakat tarifiemede kullanıyorlar.
Kurbağa yvuaurtaları şubat ayı sonlarında suda görünmeye başlar.
£~ MaaHMJ-*u*Bgls»8ua dokusu?Âbrul beşisBur»& geçişi,
şeylek kxşs.tö#3.ak kışıl.
1- Hart-*9’u : Bu .günkü takvim© göre ci-aıarta rastlar*
Hirkes ilçe ve gittiğim bütün köylerde,mart-9*u lıakkında verilen
bilgi; aynıdır*
Şöyleki * îarilılsneittiyfn bir mart-9*uaâ,a çok şiddetli
soğuk meydana gelmiş,büyük kayıplara sebep olmuş. Bu yüsden dik­
katli davranmak gerekir.
2- Bokusun dokusus Mart-9 (21 -mart)1madan 9 gün sonra
9 karış kar yağmış.Kış mart-9*unda bittiği için 9 saatte erimiş
yağan, kar» Bu olayda tariblenemiyar. Herkes ilçe ve köylerde ay­
al. bilgi veriliyor.
1
Mart~9*u,. Bokusun dokusu* April beşi.}tarihlem©lari
Kayseride de var.
bka*
fi.39
3-
Abrul~5 *iî Bumı takvimin ikinci ayı olan nisan’m ,
m m ?k©g üç e v© köylerdeki bir adı da abrul veya ©hamlam*. Bu ay
bugünkü takvim© göre 14-niö«©da başlar. Bugünlerde otlar yeşer­
meye tabiat canlanmaca yîis tutar. Kış tamamen geçmesine rağmen
bası seneler 5-5~abrul arası bir kış bavasını andırır. Bu yüz­
den , abrul-5’i halk arasında iyi bilinir,
Burna geçişli Bişkaya yo Şoseler köylerinde,durna
sürulei'i,1-kasım (bugünkü takdime göre 13-kasım) da şarka(dogu)
doğanı geçerler. Aslen yöriik elan bu köylerde,duma geçişiyle,
teke (erkek keçi)-eürüye 'yürülaesi (döllenmesi) için salınır.
Sekenin sürü içinde kalma süresi 2£~2 aydır. Köylüler bu saman1—
a *(SOSSAK SfflSîîB) dölleme bitinceye kadar derler,
Doğuya i«şçen durnalar mart-9 (2â--mart)*undatyani tobua?
dökilaü(oğlakların jkeçi yavrularının dogmaya başlaması)*nde garba
(batıya) geçerler'2
;
Ş-iı©ylek kışı t Hart ayı içinde leylekler gelmeye baş­
lar, ffert~9*u 1 dediğinde (13-*aart),leylek yogaya bir yumurta
bırakıp gidert tumî lŞ**mart (Milâdı 28-mart) ta tekrar gelerek
İki yumurta daba bırakır -ve yatar,
Tayrıtlar çıktığında ilk çıka» yavruya leylek yuvadan
atar. Köylülere göre,bu ilk yavru mart-^’u bir (13-îaart) de yuvaya bırakılan yumurtadan çıkmıştır*
1 Biger köylerde durna geçişi sadece isim olarak verili­
yor# Bu konuda bilgi verilemiyor.
2 Burada da ifadeden anlaşılacağı üzere ,mart*-9’u diye
ayrı bir devre mevcut görünüyor.
bAO
Yumurtanın hırakıİdi.itanda kış henüz ’örtmediğinden,bu
yavru ealaz ve bastalakla olacaktan. Bu sebeple ölmesi gerekir,
leylek kaşa bugüııka takvime göre ■22^înart,28«aaavb arasındaki za­
mana ferilen addır* Çok şiddetli olmamakla beraber,bassa şenelen
kendisini hissettirir derecededir^
İ* oğlak kaşa t Oğlak,keçi yavrusuna verilen addır, Se­
ke (erkek keçi)»nin sürüye katılma gamana,kaş bitimi (Paha martfhi.*Milâda 2i~aart) nâen geriye 5 ay 10 gün sayılarak bulunur,
Tani,tekenin sürüye'salanmasa Milâda. 1-kasimdan itibareadir*
Boylece tohur (yavrular)1un dökümü start sonunda olur. Eğer oğ­
lakların doğumundan sonra şiddetli soğuk olur ve oğlaklara ka­
rarsa (basta edip BMürürse) 'buna oğlak kışı ada verilir* Oğlak
MSlşa iter gaman olaagu
1
üeylek vs oğlak kakları,öişkaya ve Köseler köyleri dı­
şındaki yerlerde sadece isim olarak biliniyor. Bu konuda bilgi
verilemiyor.
s»41
2-
EX23EB&032
■Senenin ikinci büyült kxsmi olsu Hxdrellea 6«layxs günü
başlayıp 7-ieasım gÜnS sona ea?©n 186 gösaltfc pta Oevresidia?# 186
günlük bu déwe kış devresi gibi tali devrelere (Bûsskoy ire Mmn®,**
eaiıisar gibi İlci köy hariç) ayrılmıyor* Bununla beraber,bu devre
içinde geçen zaman parçalama ve noktalar İşaretleniyor.
&*“ Sıdrelless HaJrtllesî. bir yaımylada,devre başlangıcı,
olan 6*üayıs gününe verilen addır* Anadolu*man geşitli il.»..lige
ve köylerinde bu günle ilgili şok sayıda araştırma yapılmş,Hxd~
relléBd© uygulanan pratik ve tatblimtlar en ince ayrrntilsirxna
1
dek işlenmştiı .
Hıdrellez kelimesi »Hissiz* ve îlyas kelimelerinin halkı*m â arzında *değiştirilerek birle ştirilla©sinden megana gelmiştir,
Sürkiyenl» bası yerlerinde His:ir*a--lû.<iır,îlya©:,a da-Blles denil­
mektedir* Bu iki İsala sahipleri İM, j^eygamberdir* İnanca göre
bunlar,Afc—ı Hayat suyunu içmiş olup,ölmeîîilk mertebesine sahip
kimilerdir?
Hızır denirlerin, îlyas da karaların hakimidir* Her iki.-“
si de yoksul,düşkün ve muhtaçlara yardım edicidirler, lasın baş­
langıcı olan 6-mayıs günü buluşur,konuşur ve hemen ayrılırlar*
Hıdrellez, MSüaerlerde ,İbrani'lerde ,Yunanlılardajâyaplar**«
d&»kürklerde ve daha başka uluslarda var olduğu görülmelidedir*f
1 fürk Folklor Araştırmaları Dergileri.
2 öatelli,Cahit: î.F.A.D*,303a *14?»Ekim 1961, s,2525-2?
5 Yund,K.: Op.tiit., s,2139
inanca göre„Hışırın elinin deydigi yord© bolluk olur,
uğur olur. Hızır,lıdrelleş günü bütün gül fidanlarını ve akarsa
kıyılarını tek tek dolaşır.», fidanların üstünde.»altında*.kökünde,
akarsu kıyılarında•İnsanlar -tarafından konulmuş şeylere uğur*
bereket dağıtır. Kısaca»Kısır o gmı*İstek ve dilekleri yarine
getirmek ifin insanoğluna yardımla görevlidir,
Yozgat’ta Hidrellezte (Eğrice) denilmektedir^
Uşak merkez ilçe hariç gittiğim, köylerde BtârelleaUe
ilgili pratik %re tatbikatları göremedim.
Herkes ilçede Hıdrellez şu şekilde karşılanırs
.SAHf-ÖAHÎf 5-mayiĞ. günü evler çok dikkatli bir şekil­
de temizlenir. Tatsa namazından sonra, kadınlar genellikle genç
kığlar bir köke bağlı iki soğan pürtüğünü eşit boyda keserler..
Bunlardan birine %a£ıtii-diğerine “oa&fe* olarak işaret konur,
İşaret,yön durumuna göre (a@g^tbatı~s&§*sol) olabileceği gibi
iki ayrı renkteki ip pürçüklere bağlanarak ta konur, 6-mayıs
sababı. Jaangi pürçük uzamış ise senenin ona göre geçeceği yoru­
mu. yapılacaktır"T Adlandırma ?C^er-yok$ sofa~eefa)olabildiği gibi
şahsi bir takım meselelerin olumlu veya olumsuzluk sınaması şek­
linde d© olur* özellikle genç kızların evlenip evlenesdyecsgi
konusu yaygındır.
1 özbaş»lasan: Yozgat'ta Eğrice (Hıdrellez) Hazırlığı,
î.îf.A.B* sayl. 170,Sylül-1963:# ş,3168-69
2 Aynı tatbikat Bursa ve Yosgat*ta görülüyor9Bkn*î*f*A#D,
sayı,170-222
#:*a ş
■80i PARAî Şnaayıs gecesi kadınlar birçok kâğıt p&se^»^
sim,bir gül fidanı dibinde makasla küçük parçalara ayırarak
Çoğaltırlar. İnanca görej Hızır gece yarısından sonra gelesek
ve bunları yapana o şene içinde bol para sağlayacaktır*
BSBSIS2® BâSASJf 5~myıs.günü akşam kadınjgençkıs ve
genellikle çocuklar,bir pez parçasına çıkıladıkları (sardıklara)
küçük parayı gül dalına .«¡sarlaa?* İnanca görejHıaır gece o para**
ya 'el ¡sürer. 6~mayıs günü alruıan.psa?a,büny#aiadeki bir güçle
bir çok pahayı yanına çekecektir* Ba sebeple o para gelesek %$A~
rell#gite dek harcanmaz* •
Basa yaşlılar (eskiden) bu paranın delikli olmasına
dikkat eder »batta onu kuşaklarına ^ceplerine dikerlermiş * §ş#l
yaşlı kadınlar,gençliklerinde edindikleri bereket patasını *#©bİB
sandıklarında sakladıkların söylediler.
AR2PHAL XA2Hâî 6-aayıs günü şafak sökmeden bir akarsu
başına gidilir. İstekler bir kağıt üzerine yasılan »kafit suya bı­
rakılır,
İnamca göre: Akarsu Vasıtası ile denişe giden arsnhal
sahibine îlyas peygamber de yardımcı olurmuş?
11
fuaa boylarından ■gelen iHirk göçmenler bu dilefcç©l®^i
© m a *ya bırakırlarsa,ş.«
1 Aynı tatbikatBursa*da da mevcut. Bkn* MaİQioglufSaI»BÎy®i
Bursa*da mdrelles,®*.!,A*D. sayı*222,Ocak 1968
2 Aynı inanç,îbid.
3 İbid.,
Bf J&Şt&î'f Genellikle m k olmayan re yeni «vli &aâm~
laa?#5~îaajt'S günü geceye toğ&ut&tes&su kıyısına yata gül fidanı
dibine maişet evler yaparlar. M a l m m taŞsJdj?emit»çalı t*s,dir-,
Hızır*x» © geöö buraya uğradığına ire Ißt«# yerine getireceğim
inamlır*
ÎAB-IO& HâJfiJBüî 5-mayas gecesi bir çanak hamur yogra~
ralur* Yogoruİan hamur iki eşit parçaya bölünür. Bu parçalardan
'birine farıdilerine yok tostum olarak işaret konur* #»sayıs gilsfi
sabahı kwrlardan hangisi kabarmış ise senenin buna gere yorum
yapılır*
ÂfEŞiEBI AgZAi-iAs 6«mayı.s sabahı #naMll© çocuklar! .eyle:«-*
rinden «ski kasır »çalı çırpx»eaid. sepet,tahta parçası t .s.yi
sokağın ortasında ateşlerler# MaMlledeld. genç kadın*erkek
tt
çocuklar bu ateşin üstünden atlarlar.
Bunun a:
r>,la.TO-gdiiekTf*rlg ?
bereketin »şifanın Hışır* a duman araexlx||x ile duyurulmasıdır ki,
1
bu ©.ski bir Türk g«l©a«gidir*»
Bu tatbikatların dışında»çocuğu olmayan kadınlar »^ma­
yıs akşamı akarsu kenarına çöp»çamur,beg v*s *d«n beşik(salıncak)
veya çocuk yaparlar. Boylece çocuk sahibi olunacağına inamlar.,
i İbîdt, s,46551danî üstelli,Cahit * Başa Hasır Yakmak»
M.A.D* sayı.ŞO-1953
Zengin olmak isteyenler,6-raayıs sabahı akarsu kenarından,
h m taşa değer r ® m m k çakıl taşı toplarlar* faş toplayanlar döner­
lerken birbirlerine*nkâış-.para topladın,, diye sorarlar* ¥@a?ilen m
-
îâg istenen para raikfcan kadardır. Eğer dilek yerine gelirse taşlar
toplandığı,yere bırakılır.
Çnaayis .günü {hu.,-tatbikatlar ©ski etki Te önemini kaybet­
mekte oldugmtdan» geneİlikle mayıs ayının ilk pasar günü yapılır,)
merke» .ilçe halka,»merkese 4-5 km* mesafedeki; Akse çamlığı »merkeze
3 km* aesaf@deM.î çokkeslar ve jkuĞmm^MSks asfaltı üserinde merkş-
3.0 1 km* mesafedeki llıcaksu mesireliklerine gider. Buralarda yer
kapabilme meselesi yüzünden»halk adeta yarış eder* G-ulünür»egleni“»
lir *onanırı "l>a3a:şrın gelişi -sevinç ire neşe içinde kutlanır*
1 Gittiğim köylerde Hıdrellez pek sönük geçer»
& *#s
b - lâĞ BUDAMA VB KâBEH AŞISI W
I
Gittiiiiîi koylarda ¡şak Mlfük :fap1?a|iaerk©2 ilçede olduk­
ça geiiiş alanda bmg r& bahçe ffe a r t i yapacaktadır*
Ağaçlarım -âiM «! şubat,aart «ytomoâa p ifi.lır* Bağla arata. budâıısıası T© fcaltm aşsusi IS-aajettau. .sonradır # Bu tarihten
itib a m®, bai ve ba&çölar&e Mmnalı. b îr faaliy et görülür» Karkas
ilşade yerli teHsıı çogimlaiümîa^aeailsfîs il^oata Imaeyâoguştoiisoy*
m îmiiyfeatı kâöisilöriîîde M|larx yardir» Bam aileler yas aylaram bağlarca geçirirler*
İİyİardâ ağaf aşım #g®aelliî£l© Armut ağacı f elcim aya.
ifiöâş^ay gSriiames M ia g ^ İü k tia sonra yapılmaya başlamıyor.
Bm dııram 15*$Jd4»£e» şaara a#ytaaa gtliy ar»
Ağaşlar^i'i buâaıaaam b£w®n Iıar y&rd© aym zaıaaada oluf ® * îa ş iı agahlar aMsa aya,., f i sonrası ,.gtag ataçlar İs© martiniMm
aylarımla budamıyor*
e* GÜI 2ÖSÎÎMÖ
Itrfetı i l f t m
g it t i§ ia îseylörâa gûa âösttall gayet iy i
bilin iy o r* lata, tariM estlû râe. û» lcmllaaiİ3,yor.
M lim sel olaraîs giin. dlsttofi ş iy lt lir t
O M m ş a a rffe ti aebebiyla diijıya «feratbimna göre 6 ay
teliyi*# ay şiiasy# kayar» Bu i3si kaymayı tamamlarım İM, kere
©Isyater üssarindsa g©§er*
Eşya, şiar tarthloıı&e&k olursa f 22**m:&l%k»21*-haairaa
arası güaaş Imseya (la.# deırraai) 2X^haairani22-*aralı:k: arası güN
aay« (ya&. dairesi teyar*
3*47
Kuzeye k a y ış ı s ır a s ın d a *22~a3?a3ak, g l^ b a z ira n #® in ®ş ti-*
mart tarihinde ekvator üzerindedir* (Mineye kayışı sırasında, 21haziran,22~aralık,ise güheş 21-eylülde ekvatordadır. Güneşin eki
vator ürerinden geçiş tarihleri olan 21-iaart.v© .Si-eyld tarih­
lerinde gece gündüze eşittir* 22-~aralık yılın en usun gecesini*
21-hasiran ise -yılın ©a ussun gündüsüsü İhtiva ®d#rî
Merkez ilçe ve köylerdeki halkın çoğunluğu»gün dönüm­
lerinde güneşin çok uzak bir noktadan dönüp dünyaya yaklaştığı­
nı,sonra. bir noktadan tekrar geri dönerek ufaklaştığına, soylü ~
yorlar. Bu yaklaşsa ve uzaklansa durumunda ge$®*gaaâüz zamanla»
n m n eşitlik veya fazlalık hallerini izah ediyorlar.
Köylüler aralarındaki konuşmaların bazılei’aada gün
dönümlerini başlangıç olarak alıyorlar*
örnekle®I— » Guşamı gün dönümünden sonra attım*
—
Benim sarı inek gün dönümünden iki hafta Önoe doğdu..
— Bu -yıl bost a m gün. dönümünden bir hafta @ow»a bozdum.
Bu konuşmalarda kastedilen .gün dönümü onlaroa malûmdur.
1 Engin,S.: Op.Git. s*50
r:
”
0,46
d-SAÎÎ (SAM) m î
Sam? icapça bir kelim® olup söslülrfce; * l*Saçak rüsgâr.
2«kebirli ,ağulu. rt anlamlarına gelmektedir} Köylerde «sam,! kelime*«İ a'8mn olarslc Isullamliyor*
Araştırdığa,® Isoylerâe bngtta ekga&a£& yenden fİ£t§AJJj£
ağır basmaiçtacto, Ba sebej»i«ı
m m
-rüııgSm feaîös^ıâa ip m A M m m bilgi­
ler tata&atelr olap.tMliıa@«l bir anlı»
Elcin (genellikle buğday) çiçek halinde ikan*başata
taneyi baplar®® kapçak
( k a m s ) n&nm,
bir ifftlg (tatael) il« l«$U
dölle»© tâneelii ırardir# Ba tsaeeife tagdâfin ©insine göre «ara,
rengin şefitli fecmlaaauıı ala»*
Ekinizi gîçek halinde olması haziran ayx içindedir. Bu
halde yağmur yağması -veya san yeli esmesi ile bu toslar(dölleme
taneeikleri) .dolcillür ve buğday evin alması lâSlZsamB) beyleee
kıi|)fi|iB içi boş kalir,tane geliş««',. M dununa köylüler *#kia
Ihles (eansı») kalır*, diyörlar*. U m yeli haşiran ayı içinde git*
m y (isibl#) den g&oafe ire fiddetsia olarak m m » İîlggSmn durak
olmasa. $0lagasa.yla,ipsik (misel) s s m m m
doileme
şedditşia .f.sa©sindt& dolayı eldağu yere düşer. İîetieşde döllen-
m
©laass*
San yeli her
m m m
w m s * Basa, neneler eser
m
«ararla,*
dır.
1 neTelieglm ».Feritt
Okul fımpıa Söslüg-a,
fetbaâöiiık ire liearet Mıaitet .şirketi jAnka®a«19ö:
4- şan
»addeıal *
2 ıjrfa. giraat !#diîrlS,gö, feteıisyemi|Geaıal Yüksekteşya*
S.49
e- ÜZtîKGEHB HSN DÜŞ® ZM'iMil
Üzümlere ben düşmesi *yeşil taneni» üzerinde bir veya
birkaç nokta ballnde kxza.lla.gui belirmesidir,
Merkess ilçe ve ova .köylerinde temmuz ayı sonlarında
üaümlei'e ben düşmeye başlar» Bunda» sonra üzümler .süratle geliş­
meye başlar, Olgunlaşma ©ylül-ekim aylsrmda son bulur* Basa* aile­
ler,üzUm salkımlarına, koparmadan balmsumma batırılmış torba veya
kese kâğıdı içine koyup sap kısmına gelen agısü büssürek bağlarlar.
Bası kerelerde salkımı dalı ile beraber toprağa gömerler* Salkım
bava almadığı ve beslendiği için bozulmadan kış sonlarına dek sak­
lanmış olur*
Üzümlere ben düşme zamanı batırlanaaıyan taa-iblemelerde
seyrek d® olsa kullanılır*.
£~ EIIÂİBÜ'ÎÎÜE (ETÎAM-I MHUH)
Eyyam-ı bahar terkibi Ârapçadır. Bitlikteki karşılığı *
‘‘ağustosun ilk hattasında olan sıcak günler*| 4ir. M terîdLp îıalkımız ağzında eyyambuhur kelimesi şekline dönüşmüştür»
Bununla ilgili inançları Söz konusu bütün yerlerde eyyaısx babur ŞO-temmuz iS-agustos tarihleri abasında olur¿geliş anı bel­
li değildir. Bu günlerde mala »maşada (hayvana,bitkiye )dokunulmaa.
1 Develioğlu ,F*î öp. Git* Eyyam maddesi.
t..
s.ŞO
Eyyaiö-*l bahur&a ağaca çivi çstolarsa ağaç kurur»
Bala ayran sûame kesesi asılsa ağaç kurur * HİÇ bir şeyi» yok ede­
mediği ayrık otlarıyla kaplı bir tarla eyyam-ı bahur&a sürülse,
ayrığı» kSMi kalma*.
Eyyaı»«ı baharda çift sürülecek olsa,çift toyvanları
basta olur m
ölür,
Belirtilim tarihler arasındatbu olaylara sebep olsa
şey tarifleneıaiyor. Bu etkileri yapan şeyin güneş ışığı içinde
bir hassa olduğu söyleniyor,
g~ K&MPİSntA
üşak Şeker tabrikası merkez ilçeye 5km. mesafede »Uşak.Ankara asfaltı kenarında yer alır»
17«âralık**19S6 ’da lasi şeker tarafından kurulan fabri­
kada her sene (1959’dan bu-yana başlangıç l~l5-eylül tarihleri
arasında ) toplanan pasoıoan işlenilesi için kampanya açılır.
Kampanya süresi% !9SW$67 tarihleri arasında en az
1936* da 1-eylüld© başlamış 44 gün devam etmiş*en çok 19601da 11eylülde başlamış 1?0 gün sürmüştür. 1967*de 11-eylülde başlayıp
151 gün devam etmiştir* Kampanya allddetineci fabrikada ortalama
1048 muvakkat işçi çalışmaktadır*
1 Uşak ti Yıllığı,Op.cit.,s,295-505
s.51
lîşak
îsaıafaayâ^ıma tsaşlangKj
Ş & m
tahlilleri 3B0 i&*ft ilff^kasa
m
*1
î»ia?* Itemîıfcat işçilerin m
bitiş
\m
koy halklarını yakışta» ilgilendi«
i
»©rkeş İlşe d&şııtdan&tr»
Rs^tsar ©kişi ile meşgul etim Bö?Omş.*îkisaray köyleri
İl# şevre Icoyls^cl©Slsaagajiya tmşlımgif.»toi-fciş tarikleri t# »ihfüsi
@$M. İmllanilaa tabili »okkalarıdır*
h* KÛQ KkTim
S ittiğ l® üsöylte&öâ
k ö y la ri
Uşak ovası i f t n i s pür 'aiıralitr* l a M ylerda koş •feiitulaas* Bu köy3,0© ffşak .Şeker »abrifcasımn kBafe» < şokeri a lın m a jm a a r a r t ig ı)
şi&ââş JteydalanırİB$. Bara k e l e r i »yasım bol ısiktaraa pancar fmj>~
ra § ı îmınıtaa şm m m s a lıip tirle r* Bu aetoeple Mbnaraa (ya^ymıma)
la ş aylariîicla .dogması aöMıa M r mesel# d e ğ ild ir* Zira»k&sbe v@
yamm? yaprağı tenura yrfeeek s^k^ardadır* İldim d© dag k ö y le ri­
ne nisfettl,© âaha ymmışaktir* A d la rım vardigim köylerde immmm
felfetetelajı son»a kofi eerb aattir* îs n i eümi avasuıa girer* if if lk
%Sf Ilım an ların yammlama gamam. 5 ay 10 gündür.
Basat kaıasına bagdi. ftsılhiaar .koyimde koç tetulur*
1 0 -tId.ae
dek koç Maidadir* Bu fegei&tym m m u koç, İm«*
t i m feaşlar* Sof aikmye katalizken .»üsl,«fâiî?t»ajs'ta, koyu sarı bir
rtnk (kök boyam.) il© boyanır* Boynalarına gtat&yâiU,? gibi Mnrıtaa«yrgl«i tsialir« Skıtamm difi Ttym ©rksık olması aıg u m a göre
basa aileler koşun sırtına küçük 'k%z ıraya erkek $©©uklan bindirir.
s . 52
Bugün bu seremoninin sadece zayıf islerini görüyoruz;.
Köyde,artık bu husustaki inançlar zayıflamış,tatbikatlar körelmiştir. ı
/
Eşme kazasına bağlı iö&şkaya,Köseler »Ortabağ ,Ulucak
köyleri nisbeten dağlık bir arazide kurulmuşlardır. Bu köylerde
koç tutmak söz konusudur.
Dişkaya köyü: 9-mart (bugünkü takvime göre 22-mart)
kışın bitimidir. Bu tarihten geriye 5 ay 10 gün sayılır. Buna
göre besideki koç sürüye katılır» Koçun katımında esen rüzgâr
5 ay sonra geri gelecektir,bunun toiıuru hasta etmemesi için he­
sap gerekir. Genel olarak 10~ekimden sonra koç katımı başlar.
Bu tarihe dek koç besidedir.
Dişkaya köyünde koç katımı ile ilgili seremonileri gö­
remiyoruz .
Ortabağ ve Ulucak köyleri; Dişkaya köyündeki gibi ge­
riye sayma yapılır. 10-ekimden itibaren koç serbesttir. Köyde
keçi sürüleri de olduğundan,tele(erkek keçi) nin sürüye salınımı
koçunkinden 1,5-2 ay sonradır.
Bu köylerde de konuyla ilgili seremonileri göremiyo­
ruz*
1
Bir vesile ile gittiğim Banaz kazasına bağlı Büyükotura
(bu köy aşağı,orta,yukarı Kozviran köylerinden meydana gelmiştir)
m Yukarı Kozviran köyünde de durum aynıdır.
S*35
Köseler köyü: Bu köyde koç katımı diğer köylerden da­
ha önce yapılmaktadır®
t
10-eylül ve bunu takibeden günlerde,beside bulunan
koç serbesttir* Böylece tohur 15-mart ile 15-şübat tarihleri a
arası dökülür. Bu köyde teke katımı şöyle hesaplanır; Hamsin
ikiye bölünür,ilk 22*de camii© düşer» îohurun canile (cemre) den
sonra dökülmesi gerekir. Geriye 5 ay 10 gün sayılır,geriye say­
ma genellikle 10-eld.mde neticelenir. Bu tarihten itibaren teke
katımı başlar*
Bu köyde de koç katımı ile ilgili herhangi bir sere­
moni yapılmamaktadır„
s .5 4
I- DİGEIi KOîTüLAK
/
a~ Kırkım: Gittiğim bütün köylerde,koymaların yünü
eylül ayı içinde kırkılır (kesilir). Bu ürün yün olarak adlan­
dırılır» Yaz mahsulü olduğundan elyaflar ince ire nisbeten yağ­
sızdır, •
Yapağı,mayıs ayı içinde kırkılır. Bu kış ayı mahsu­
lü olması sebebiyle elyaflar kalın ve yağlıdır.
Keçilerin kılı mayıs-temmuz arası alınır. Kıl genel
olarak köylüler tarafından eğrilir ve ıstar tabir edilen dikey
tezgâhlarda kilim »heybe .,geri (kağnıyla saman taşımada kullanı­
lan büyük çuval»sitil),çuval yapımında kullanılır. Yapağı ge­
nellikle dışarıya satılır. Yün ise dışarıya satılmayıp yatak ,
yorgan,yastık doldurmada ve çorap»fanila örmede kullanılır.
b- Çeşitli Ürünlerin Ekilme Ve Kaldırılma Zamanları:
Köylerde çeşitli ürünlerin ekilme ve kaldırılma zamanları,coğ­
rafi (yer şekilleri ve iklim gibi) farklılıklar nedeni ile kü­
çük değişiklikler arzetmekle beraber,bölgesel bir birlik göze
çarpar»
Tüm köylerde buğday ekimi,15-ekimi takibeden ilk yağ­
murdan sonra,toprağın tava gelmesi ile yapılır.
Köylere göre çeşitli ürünlerin ekilme ve kaldırılma
zamanları .şeyledirs
Çakırlar köyü: Buğday Elcim ayı yarısından sonra ilk
yağmuru takibeden günlerde toprağın tava gelmesiyle ekilir.
Havaların durumuna göre temmuz-ağustos aylarında kaldırılır.
S.55
Ar$as Ocak-mayıs ayları arasında ekilir. Arpa 4-3 günde alınabi­
lir, Genellikle haziran-temmus aylarında kaldırılır»
Pancar: Mart- nisan aylarında ekilir« Takriben 25-eylülden itibaren kalanaya, başlar .
Bostanî 6-mayıstan sonra ekilir* Temmuz-agustos aylarında kal­
dırılır .•
Bozkuş köyü: Buğday? 15-ekimden önce ekilen buğdaya
"kızılca kızgın,, adı verilir. Toprak tava gelmediğinden mahsul
küçük taneli ve esmer olur.
Esas buğday 15~ekimden sonra yağan yağmuru, tald.beden
günlerde *toprağın tava gelmesi ile ekilir. Her iki cinste temmuz-agustos aylarında kaldırılır.
Arpas İki cins arpa ekimi yapılır,
1« Güzlük (siyak) arpa;ekim ayında atılır smahsulü iyi
değildir haziran ayında -kaldırılır,
2~ Yazlık (beyaz) arpa. Şubat-mart aylarında ekilir. Mak­
bul olan arpa budur, Haziranda kalkar®
Pancar: Mart-nisan ayları içinde ekilir,15-eylülden itibaren
kalkmaya başlar»
Bostan: Mayıs ayında dikilir. Temmuz~agustos ayları içinde kalkar.
Hohut ve darı (mısır.) m ekimide aynıdır. Bunlar haziran-temmuz
aylarında kaldırılır,
îkisaray köyü:
Buğday: 15-ekimden sonra yağmurun yağması ve toprağın tava gel­
mesi ile ekilir, Temmus-ağustos aylarınââ kalkar.
¡¡¡¡Ife
©*56
Arpa: İki çeşit arpa ekimi yapılır.
1- Çakır (güzlük) arpa. Ekim ayında ekilir,haziranda kalkar,
2- Beyaz (yazlık) arpa. Şubat-mart aylarında ekilir,haziran-*
da kalkar. Makbul olanı budur.
Pancar: Mart-nisan ayları içinde ekilir,10-eylülden itibaren kalk­
maya başlar.
Bostan: 10-mayıs»haziran arası dikilir. Temmuz sonu-agustos için­
de kaldırılır.
Misır ekimi aynıdır»temmuz ayında kalkar. Nohut,burçak
mercimek,mart-10-mayıs arası ekilir, (üemmuz-agustos aylarında
kaldırılır.
Karac ahisar,Bozkoy köyleri s
Buğdayı 15-ekimi takibeden ilk yağmurdan sonra toprağın tava gel­
mesiyle ekilir. îemmua-ağustos aylarında kaldırılır.
Haşhaş,güzlük arpa»ıspanak eltimi aynı günlerde yapılır.
Haşhaş ve arpa haziranda kaldırılır*
Arpa: Beyaz arpa şubat-mart aylarında ekilerek haziranda kaldırı­
lır.
örtabağ ve Ulucak köyleris
Buğday-Haşhaş: 15-ekimi takibeden ilk yağmurdan sonra ekilir.
Ağustos ayı içinde kaldırılır.
Arpa: Mart ayı içinde ekilir. Haziranda kalkar, Mısır da aynıdır..
Bostan: Nisan ayı içinde ekilir. Temmuz-ağustos aylarında kalkar.
Öküz Barısı: Sapları hayvan yemi olarak kullanılan mısır cinsi*
Haziran ayı içinde arpa kaldırılmış tarlaya(arpa anızı) ekilir.
Ağustos ayında kaldırılır.
s.57
Bişkaya köyü:
Buğday;, 15-ekimi isleyen ilk yağmurdan sonra toprağın tava gel­
mesiyle ekilir. Temmuz sonlarında kaldırılır.
Bostanî lisan ayı içinde ekilir. Temmus-agustos aylarında kalkar.
Susam: Hıdrellezde ekilir* ağustos-eyliil aylarında kaldırılır»
Köseler köyü:
Buğday ve arpanın ekim ve biçimi diğer köylerdeki gibidir.
Burçak: -fokur şamam,mart-nisan aylarında ekilir,haziranda kaldı­
rılır .
Haşhaş: Buğdayla beraber ekilir »haşiranda kalkar*.
Bostan-Mısır: Hisan-mayıs aylarında ekilir,ağustos aylarında kal­
dırılır,*
Susam; Hıdrellezde ekilir ,Ağustos-*eylül aylarında kaldırılır.
Nohut: Martta ekilir, hasiran-temmusda kaldırılır.
Dişkaya,Köseler,Ortabag köylerinde 15-ekimden sonra ya­
ğan ilk yağmur hafif olursa toprak tava gelmez. Köylüler bu hale
alavur tavı veya yergin tavı diyorlar. Bu durumdaki toprağa buğ­
day ve arpa ekilmiyor. Eğer ekilecek olursa,başaktaki siyah tozlu
Karadolu tabiredilen bir hastalık olurmuş. Böyle halde ancak
burçak ekiliyor.
Yine aym köylerde "Ülker,, diye bir hassadan bahsediliyor. Ülker genellikle nohuta zarar veriyor.
s#58
Bu har sene olmayıp bazı seneler zuhur ediyor» Konuyla ilgili
iki görüşü sislere sunuyorum;
a- 12-16-mayıs arası gökyüzü ala bulutlarla kaplanız’,
ve bulutlar aniden dağılırsa güneş serinlemiş olan nohutun çi­
çeğini vurur, Bakıiâak olmaz (nohut kavuzu meydana gelmez),
b~ 12~16~mayıs arası»gün doğarken Ülker de doğar. Işık­
la birleşip canlıyı vurur,hasta eder. 0 anda ışıkla karşılaşanın
vücudu alalık bulur'(vücutta al al lekeler hasıl olur). Nolıut
bakıldak vermez.
Yine aynı köylerde "Yergin*, tabir edilen bir hal anla­
tılıyor : Bazı seneler 12-20-kasım arası toprağın yüzü örümcek
ağı gibi bir şeyle kaplanır. Buna yergin denir. Toprağın hasta­
lığı olarak kabul edilir. O yxl,haşatın ot ve pıtrak ( bir cins
diken) la kaplanacağına inanılır.
s *59 ■
c— Kışa Hazırlık (Brsak)
Merkez ilçede yerli halk kışlık yiyeceğini toptan alır.
Taneli yiyeceklerin oîçü birimi ölçek,yarım ölçek,ölçeğin dörtte
biri olan- tas ve tasın yarısı olan fitredir.. Bir ölçek iki gaz
tenekesidir. Terli halicin evlerinde (eski evlerde) fırın vardır,.
Eksek,peksem©t,börek v.b.gibi şeyler bu fırınlarda pişirilir.
Peyniri Uşak’ta peynir perakende olarak çarşıdan alın­
maz. Her aile kışlık peynir tüketimini bilir» lisan ayının ikin­
ci yarısında başlayan tuzlama işlemi ağustosun 15*inde sona erer*
Yas boyunca haftalık peynir ihtiyacı taze olarak pazardan temin
edilir. Kışın tenekeler veya küplerdeki peynir yenilir.
Salça.t Uşak*ta salçaya ”»erdeniz* denir. Salçayı yerli
halk kendisi hazırlar» Dışardan hiç salça alınmaz. Terli domates­
in çıkım olan ağustos ayı ile eylül ayı boytmça salça yapısı
devam eder»
Tarhana: Uşak’ta yerli halkın,yaz kış her öğün sofra­
sında bulunan bu çorba da bizzat ev kadını tarafından hazırlanır*
Tarhananın hazırlanışmda; yoğurt,un,domates,tuz,nane,acı biber,
soğan gibi malzeme kullanılır. Tapılan hamule bir kasanda 7 gün
ekşimeye,7 gün d© tatlanmaya terke&ilir. Sonra küçük parçalar
halinde temiz besler üserine serilir* îki-üç gün sonra o-'-uştura­
larak ve elenerek toz hale getirilir* Kavanozlar içinde saklanır.
■©*60
.Bulgur: Oldukça önemli bir besin vasıtasıdır. Yerli
halk bulguru diğer yiyecekler gibi toptan alır. Bulgur eylül
,y/
f
ayı içinde köylerde, hasırlanır ve şehir pazarında satılır.
{turşuî Turşu Uşak yerli halkının kış hazırlığı için­
de önemli bir yer işgal eder. Her aile eylül-ekim ayları için­
de turşusunu hasırlar.
Kurutmalar; Terli halkın kış yiyecekleri arasında
mühim bir yer işgal eden taze ürünlerin kurutulmuş şeklidir*
Bunlar patlıean,biber,fasulye»bamye gibi sebzelerdir*
Halk bunları toptan alarak kurutmaz,. Kurutulacak sebzenin seçi­
mi üzerinde titizlikle durulur» Bu sebeple,yaz boyunca kısım
kısım alınarak kurutulur,.
s*61
B~ KOÖA
YANGIM
Merkez ilçe yaşlıları arasında,sık sık belirli bir nokta
olarak sözü edilen,Milâdı 1894- (Hicrî 1510) de meydana gelen bu
yangında'bir mahalle^ hariç bütün ilçe yanmıştır’
!'
Bu tarihlere dayanan bir yak*a anlatılarken yaşlılar ko­
ca yangını başlangıç olarak alırlar.
C- YUNAMIH GELÎŞÎ VE KAÇIŞI
28-Ağustos~1920*de Yunan kuvvetleri Uşak’ı işgal etmişti. Ancak
bu işgal 3Ö"*Agustos~1922,de son bulmuş düşman talan edilmişti.
İki senelik işgal sırasında düşman çok sayıda kişiyi kur­
şuna dizmiş,halkın bir kısmını Yunanistan’a sürmüş ve kaçarken de
öldürmüş,yakmış,yıkmış.
Bu hadiseler,halkımızın zihinlerinde yaşamakta, olup,eski­
den dem vuruldukta belli bir tarih vermek gerekirse 11 Yunan gel­
dikten şu kadar önce... şu kadar sonra»..* veya Yunan gittikten
şu kadar önce«... şu kadar sonra... H gibi zaman sürecindeki
nokta belirtilir.
E- RESMÎ BAYRAMLAR
Yurdumuzun her yerinde olduğu gibi Uşak’ta da resmi bay­
ramlar büyük bir sevinç ve saygı içinde kutlanır.
1
Yağcı,Hakkı: BünMi Bugünkü Uşak,Halk Eğitimine Yardım
derneği dergisi, c.l, sayı 7-8 Ağustos~Sylül»1969,Uşak.
s *62
Bu bayramlarda belediye bandosu,okullar»küçük bir asker gurubu
kendilerine düşen vazifeyi fazlasıyla yapmaya çalışırlar»
'23-nisan,19-mayıs,27-mayıs bayramları geniş bir halk
kitleni .seyirciliğinde şehir stadında,50-ağustos,l-eylül (Uşak*
ın kurtuluşu) ve 29-ekim bayramları belediye binası önünde ve
istasyon caddesinde kutlanır» ‘
Bayram gecelerinde belediye binası önünde davul ve
zurna çalınır* Çevre köylerden bayramı görmek için kalabalık
guruplar şehre iner.,
Uşak halkı bayrama çok düşkündür» Bu günlerde,çarşıda
kalabalıktan yurünemez.
Bayram günleri de halkımız arasında sık kullanılan
tarih noktalarıdır»
5*6$
XI- RÜZGARLAR VE HAVA 9}ÂHMÎ!îLERt
•i
Her köy yerleşim alanı»rüzgârın yönü»rüzgârla birlikte
gelen iyi- veya kötü etkiler ve rüzgârın şiddetine göre isim ver­
miş rüzgârlara.
Bozkuş köyü: Güneyden esen rüzgâra taşayel denir. Hazi­
randa esen poyrazaj bocuk (köpek) gıran fırtınası»yine haziranda
esen lodosa çanak gurutan fırtınası denir. Bu İlci rüzgâr yerleri
kurutur mahsule zararverir.
Yağmur tahmini: Bir bulut kuzeyden ,bir bulut güneyden
gelir yakarda çakışırsa yağmur yağar. Gece ayın etrafı kırmızı
çemberli ise o gün muhakkak yağmur yağar.
Orta'bağ köyü: Bogııdan ©sen rüzgara; günyeli »batıdan ese
ne i âkçayel»kuzeyden esene i danagıran, güneyden esene; aşagıyel»
güneybatıdan esene | gabayel ^kuzeybatıdan esene.; demirciyeli»
kuzeydoğudan esene; Poyraz denir.
Kar ve yağmur tahmini: Akç'ayel esince kar yağar. Gaba­
yel ©ser &a&3* bırakırsa yağmur yağar. Poyraz eserse bulut dağı­
lır.
Köseler köyü; Doğudan esen rüzgara; günyeli»batıdan
esene; akçaörüsgâr »kuzeyden esene; poyraz,güneyden esene;gabayel,
veya lodos »kuzeydoğudan esene; danagıran veya demirci rüzgârı de­
nir*
s.64-
Hava talimini; Gabarüzgâr yağmur getirir. Poyraz bulut
dağıtır• Akçarüzgâr kışın kar getirir»bakarda bitkiye serinlik
verir,yasın harman savurur*
Ağustos girerken mallar birbirine yakın yatarsa kış
ı
sert geçecektir*
Güzün koyunlar ağıla dönerken%acele acele ot toplamaya
başlarlarsa kış sert geçecektir«
Ay avlandı (halkalandı)ım) yağmur yağar»
Kavak»yapraklarını tepeden dökmeye başlasasa kış hafif,
alttan dökmeye başlarsa kış sert geçecektir. 2
îlk ay göründüğünde ağzı açık (hilâl) sa o ay kurak gi­
der,eğer ay yuvarlak ise yağışlı geçer»
Dişkaya koyîis Doğudan esen rüzgaraj günyeli,batıdan ese>
ne; akçarüzgâr»kuzeyden esene? poyraz »güneyden esene jgabayel de­
nir.
1 Aynı inanç PolatlI’da da görülüyor.
bkn. ürek,Şükriye; PolatlI*da Halk Meteorolojisi »A.Ü*33.3.0*P
Etnoloji kürsüsü}seminer,1969
2 a.g.e.
8*65
■Çil““ UŞAK mUÎEtlBB ASASÖ2ESHÎ
1» Beli şubat;-döllerdi, beygir eşek 'Çul3,aada.î
2- Şubatın arpası¿martın sıpası*
3- GB&Sk ay gücümü üzer»martta derisini yüzer?
4- Mart teapıiaaı baktırır »kaz&a Mirek yaktırır»
•5« Hart gitti»dert bitti»
6*~ Hart 9*u. gelmeyince»yörük kasığı söloaes»
f~ Abrul apıştı ».goca öküz ota yapıştı.»
5- Abrulun kışı da var»boşu da var.
9- Sitte«i sevir»kapıyı şevir*
10- Korkarım abrulun beşi»den»g-ûca öMiat ayırır
eşinden*
İl*» Bulut -gidir Şan* a »çek öküzü dama.
12-
Bulut gider Aydıa’a^git işime gaydana.
13* M ş ş m M k m s â M arala® dal yerine gelmez.
14-
—
Hamsinr&eaberiye |
Sesin yerinde ben olsam garibanın taraaeıaı buz tuttu­
rurdum. Beraiş*
13- Gaba rüzgarla poyraz arasında bir konuşsas
Saba rüsgârı
-- Hani benim dal yelekaek efelerim ?
Poyraz ı
ilen onları buse godum»ateşin başına düze godım.
1 Aynı atasözü: ürek,Ş. • ibid
s.66
AfASÖZüSRiKDEKİ
1 EIÎHIİEEÎH
AMMMMSI
Xy
' abrulı Hisan ay&
deİlenmek* Huysualanmak ,bıro:mlaşmak.
gücük,bucuk ay: Şubat aya.,
gayd j M©şguliyet,uğraş.
aklinsak,ırlanmak ? Sallanma »yerinden oymama*
Sitte«*i sevi»î Eski nisanın fırtınalı, geçen 6 günü,
koca okliz soluğu,
%
»
s,67
_
%
GEk\cı
t
s »6 6
S O I S ö 2
Ur. tasa» topluluğumm kültürel aşamam »ekonomik ya.pısı^ootrafi ortamı*tsîrilıl»politik ve sosyal örggu&iıaeyoau ,
<üaifâili*jw?ia. hangi kategoriye dahil olursa olsu» toplum ,
tabii olayların devirliligi veya .yukarda saydığım hususlar kap©as^uaâa cea^yan eden basa olayları,aamaa aüroei idinde sabit
softalarda b©lirl%ioe3s,işaape1îltraek ihtiyaeıadadır. İşaretlenen
bu noktaların düşeni o toplumun takvimini yansıtır#
Sakviai »toplumun aahip olduğu bir kısım maddî ve ma­
nevî Mltur unsurlarının birbirleri il© şatıştırılarak,*netic©ae
İHÜSİ olsa olumlu veya -olummuş yönlerin bamlarıma .,aam®aı akışı
içinde noktalama suretiyle akssttirtliigsi şeklinde ele tanımla­
yabiliri»*
Anadolu'daki 1 « iskân yerinin kendine ösgîi takvimi©rinin tesbiti ve ortaya konması il© fîMc h a t a n baa$t etken­
ler nttieesiado takvim unsurunu yarattığı ■»maddî ve manevî Mâltür unsurlarında nasıl bir ualaşaa veya altlaşma görüp bunları
fatiftxrdi.ilıbaısı batıl itikat menşe ve oluşumları ile bayat
görüşü ortaya fikaoak ve bir takım kültür değişmelerinin sebep,
oluşum ve neticelerinin isalımda büyük fayda temin edecektir*
Aneak böyle bir tasbit için elde,çok sayıda ve güve­
nilir arattırmamın aevomt olması gerektir*
s , 69
N e tic e o la r a k } b i r s o s y a l a n tro p o lo g u n toplum a r a ş *1
t
t a rm a la rın d a »o toplum un k e n d in e özgü o la n g e ç m iş te k i ve bu­
günkü ta k v im in id e göz önünde b u lu n d u rm a sı, a ra ş tırm a y a ç e ş i t l i
f a y d a la r s a ğ la y a c a k t ır k a n ısın d a y ım *
/
e,70
B İ B L İ Y O G R A F Y A
I£itapiarl
1- AtaoVjtüşIsfcayaf. Mlijaıtl Araştırma, II Kitaba. »Ankara
Bal&aaoglu HatfetaftUllc I<td*şti* 3,969'
2 - Ç a k ır o ğ lu ^ B a im
ajatoriıa İle d ir
? ,M*E#B.Yaja,ıa Mâ* Ba~
«ola, Sgitiıa Hal2©»®l©a?i Hasaj?ls»a Merkezi *A»kara #1964
3* J&lgan ?Haıaltî
¥® farih Eskabiillert ,!*$♦$#
JttîasrlaJs faMiltiSişi^îâtanbul^Berksoj fetbaaöa, ,1957
4~ furaüiOsBiîi»î ©niki Şaşaalı OMs, takvimi >A#Ü*D.$*G«F.
Ya^&lsm farili sarisiı Ho *5»İstanbul»Ournkuriyet Mat. ,1941
Ş- Ğ m z ? iF^asmjş- Sosyoloji Otoıİmma Göre Mantığın
leaşfi &*ötol#aıifA*tl.*İ,lliıiyat tak* îayıiîlam 3 M $A»û»3aBiwmiş
1965
AmilMöptü ^ l l i k T© 85silikler
1** İslân ABâiîcl-opşdişi»
^
2« lagrat Ansiklopedisi
5« Hayat Şiftik Ansiklopedi
4« tişak İl ailiga. 196?*îstajxî?uX ,Sulki Saran Mat.1%8
5- Sürkfö âdtflükfSffcfk Dil Kurumu ,Ankara,1969
S-
0»Ön»Hast&£a liîmt* Osaanlıoa-iRirkçs Sözlük,fan gazete
si w m t b m s x fSafcaabulf1965»
Basla.«
7~ l)#v#liiî#la#?i»it? Osmanlıca-fürkçe Okul Ve Yamşma
SöalügüjAnkara,Doğuş Mat. ve Ltd. Şti. Matbaası,1964
a- Yeni lala K&la\mausIürk Dil Kurumu,2* fîaakx,19665Ankara.
♦
.
l-îakaleler$
1- Kırzıoğlu,M,Fahrettin j Onlki Hayvan Üserine Dönen
Yıllar V© Ay A&ları,T *P*A*13.,saya.*XI,Hasiran*»1950»b ,170
2- Tanbey ,H..Kental| iRtrk takdisi Hakkında*f.*!1.A *D*
sayı.*20 v Bart-1951» s.305-506
5- îmer,Ali, Saikalarda Hıdrelles,$*3?.A.D., sayıi96
a?emmuz~1957, s.1523-1524
4** ]£Ua&,Kerim* SKirkiye&e Hıdrellez ¡*$*f*A*B., şayi *,150
Mayıs-1960, s.2139-2141
5- îırnd•,Kerim.*Gün Adlarının Manaları, O?»]?.A *15*tsaya,s122
Eylül-1959* s.19Ü9-1990
6- östelli,GaMt,Ili2ir ?« Abı Hayatın Teri Ilaldanda,
$*F*A.13. „sayı 114?,£kim~1961* s.2525-252?
7- îund*Kerim,Öilfkede Kınanın Bagündürdüklorii$*F»A*î)* s
gayı:153 » Bisan-1962, s*2688-2689
8- isbaş,Haşan* loiggat’ta B..grioe (Hıdrellez) Hasırlxjgı,
Ş.F.A.D., sayı;170, Eylül-1963» a.3160-3169
9- ffelçıoğluşRalmiye*Bursada Hıdrellez ,2I.F.A.Î). tsayı î222
Oeak-1968* £3*4634-4635
10- 0sergin,.M.Kemal.»Halk $ak\ıdmi»&© Aylar »l'aF.A.D.,
sayı:238* Mayıs-1969, s*5275-5277
11- Badi»Rulıl,Balıkesirde Hıdrelles Herasimi,Halk Bilgisi
Haberleri *©ayı 111, l-Eyllil-1930
12« Fehmi*Hasan *fanrıya Arsuhal,H.B*H.,saya.t28»Eyliil~1955
13- Dünkü .Bugünkü Uşak,Halk Eğitimin© Yardım Demeği
Dergisi *Uşak,sayıî 7-3, Ağustos-1969