YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
Transkript
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ FAKÜLTES‹ DERG‹S‹ 7 1 C‹LT 1 SAYI 1 2005 YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹ 7 Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Dergisi Sahibi Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi ad›na Prof. Dr. Türker Sandall› Editör Prof. Dr. Tülin Arun Yay›n Kurulu Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Senih Çal›kkocao¤lu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Kenan Eratalay (Hacettepe Üniversitesi) Prof. Dr. Erdal Iflıksal (Ege Üniversitesi) Prof. Dr. Ender Kazazo¤lu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Cengizhan Keskin (‹stanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Koray Oral (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Recep Orbak (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Yasemin Özkan (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Hesna Sazak Öveço¤lu (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Hilmi Sabuncu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Nüket Sandall› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Peker Sandall› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Kemal fiençift (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Mübin Soyman (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz (Yeditepe Üniversitesi) Yard›mc› Editörler Yrd. Doç. Dr. Fulya Ifl›k Yrd. Doç. Dr. P›nar Kurso¤lu Kurumsal ‹letiflim Sorumlusu Hülya Alper Görsel Yönetmen Ömer Ülkenciler ‹çindekiler Dekan Prof. Dr. Türker Sandall›’n›n Mesaj› .............................................4 Editörün Mesaj› ....................................................................5 Ergeneli S., Yılmaz S., Sandallı N. Amelogenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu..................................................7 Arun T., Trakyalı G. Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgularında Ortodontik Yaklaflım ..........................................................13 Yılmaz S., Kuru B., ‹pçi fi.D., Çakar G., Noyan Ü. Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi (Bir Olgu Raporu) ...............................................................19 Kurso¤lu P., Bal B., Kazazo¤lu E. Azalmıfl Dikey Boyutun Protetik Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi ....................................25 Bayırlı G., ‹lgüy D. Endodontik Tedavi Sırasında Sodyum Hipokloritin Difletine Zararı ................................29 Sandallı N, Kuvvetli S.S., Ça¤lar E., Çıldır, fi.K, Ergeneli S. Kuron Kırı¤ı Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi Parçaları ile Restorasyonları (Dört Farklı Olgu Raporu) .................................................33 Altundal H., Arslan A. Submandibuler ve Sublingual Tükürük Taflı (‹ki Olgu) ......................................................41 Say E. C., Kayahan B., Özel E., Gökçe K., Soyman M., Bayırlı G. Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi ......................................................45 Haberler ..............................................................................51 Yayın Kuralları....................................................................55 De¤erli Meslektafllarım Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi’nin kurulufl amaçlarından bir tanesi de meslektafllarımızın mesleki geliflimlerine katkıda bulunmak üzere çeflitli çalıflmalar yapmaktır. Bu gaye ile bafllattı¤ımız bilimsel etkinlikler devam etmektedir. Bu etkinliklerin içerisinde, çok önem verdi¤imiz bilimsel yayınların ilki olarak; fakülte kliniklerimizde yıllar boyu kazandı¤ımız deneyimlerimizi, ilginç ve az rastlanılan vakalarımızı, yeni materyel uygulamalarını, de¤iflik tedavi yöntemlerini sizlere aktarabilmek ve bilgileri sizlerle paylaflabilmek amacı ile “Yeditepe Klinik” dergisini çıkarmaya karar verdik. Bugüne kadar fakültelerin yayınları içerisinde bilimsel fakat tamamen klinik a¤ırlıklı bir derginin olmayıflı da bu kararı vermemizde etkili oldu. Dergimiz aynı zamanda fakültemizin e¤itim faaliyetleri ile ilgili haberleri ve çeflitli sosyal etkinlikleri de sizlere duyurmayı amaçlamaktadır. Böylelikle aramızda daha etkin ve sıcak bir ba¤ kurulaca¤ını umuyoruz. Dergimiz “Ulusal Hakemli Dergiler” statüsünde yer alacak olup yılda 2 kez yayınlanacak ve ücretsiz olacaktır. Dergimizin fakültemize siz de¤erli meslektafllarımıza hayırlı ve yararlı olmasını diler, saygılar sunarım. Prof. Dr. Türker SANDALLI Dekan 4 Sevgili Meslekdafllar›m, Yeni akademik y›l›n bafllad›¤› sonbahar›n bu ›l›k, yo¤un ve tempolu günlerinin hepinize yeni heyecanlar ve tatlar getirmesi dile¤iyle, Yeditepe Klinik ekibi ad›na hepinize merhaba diyorum. Bildi¤iniz gibi, Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, ‹stanbul E¤itim ve Kültür Vakf› (‹STEK) taraf›ndan 1996 y›l›nda e¤itime bafllam›fl, Türkiye'nin ilk Vak›f Diflhekimli¤i Fakültesi'dir. Kurulufl amac›, Atatürk ilke ve ink›laplar›na ba¤l›, laik, ça¤dafl, araflt›rmac› ve yenilikçi diflhekimleri yetifltirebilmek olan, ayn› zamanda modern ve ça¤dafl bir sa¤l›k kurumu kimli¤ine sahip Fakültemiz, sürekli diflhekimli¤i e¤itimine de kuruldu¤u günden bu yana katk›da bulunmaktad›r. Geçti¤imiz y›llarda Fakültemiz ö¤retim üyeleri taraf›ndan haz›rlanan konferanslar ve kurslar›n, sizler taraf›ndan ilgiyle takip edilmesi, bizleri bu konuda faydal› olaca¤›m›z› düflündü¤ümüz yeni bir çal›flma konusunda da yüreklendirdi. Yeditepe Diflhekimli¤i Fakültesi olarak sizlere her an ulaflmak, ilginç klinik vakalar› sunmak ve uygulad›¤›m›z yaklafl›m planlar›n› sizlerle paylaflmak amac›yla okumaktan keyif alaca¤›n›z, bilimsel içeri¤i olan, belki birazda akademik ve sosyal aktivitelerimizi paylaflaca¤›m›z bir dergi haz›rlamaya karar verdik. Yeditepe klinik ad›n› verdi¤imiz dergimiz kurgusu, dizayn› ve görsel yanlar›yla da bizi en iyi flekilde temsil etsin istedik. Titiz bir ekip çal›flmas› sonucu ilk say›m›z› haz›rlad›k ve çok de¤erli görüfllerinize sunuyoruz. Dergi ç›karma fikrimizi destekleyen, haz›rlanmas› aflamas›nda ise katk›lar›n› esirgemeyen baflta Say›n Dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall› olmak üzere tüm ö¤retim üye ve yard›mc›lar›na da bir kez daha teflekkür ediyoruz. ‹letiflim köprümüze ulaflan, heyecan›m›za ortak olan ve bundan sonra da her zaman birlikte olaca¤›m›z siz meslekdafllar›ma sa¤l›kl› ve huzur dolu günler, ifllerinizde baflar›lar diliyorum. Bir sonraki say›m›zda görüflmek üzere.... Editör Prof. Dr. Tülin ARUN [email protected] 5 6 Amelogenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu Özet Amelogenesis ‹mperfekta sistemik hastal›klarla birlikte veya izole olarak tek bafl›na, diflin mine dokusunun bir k›sm›n›n ya da tamam›n›n bozuk oluflumu ile karakterize bir geliflim anomalisidir. Hem süt hem de sürekli difllerin minesini etkileyen genetik bir rahats›zl›kt›r. Nefrokalsinozis, böbrek dokusunda kalsiyum tuzlar›n›n (Bir Olgu Bildirimi) çökelmesi ile karakterize bir hastal›kt›r. Bu makalede amelogenesis imperfekta ile birlikte görülen nefrokalsinozis sendromu bir olgu nedeni ile anlat›lmaktad›r. Olguda süt ve sürekli difllerin minelerinde geliflim bozukluklar›, gecikmifl difl sürmesi ya da sürememe, kuronal intra alveolar rezorbsiyon, pulpa kalsifikasyonlar› ve yayg›n difleti hiperplazileri saptanm›flt›r. Hastan›n t›bbi muayenesinde medullar nefrokalsinozis görüldü¤ü bildirilmifltir. Hastan›n baflka herhangi bir sistemik flikayeti bulunmamaktad›r. Ebeveynlerinde akrabal›k iliflkisi olan 13 yafl›ndaki erkek hasta ailenin tek çocu¤udur. Ailede amelogenesis imperfekta yada böbrek rahats›zl›¤› benzeri Dr. S. Ergeneli flikayeti bulunan kimse bulunmamaktad›r. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Difleti hiperplazilerini tedavi amacı ile hastaya flap Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi operasyonlar› ve rezektif kemik cerrahisi ifllemlerini içeren kuron Prof. Dr. S. Y›lmaz boyu uzatma operasyonu uygulanm›flt›r. Difleti ile kapal› olan 6 Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi yafl difllerinin üzerleri aç›larak aktif sürmeye b›rak›lm›flt›r. ‹leride Periodontoloji Anabilim Dal› Baflkan› difllerin sürme durumlar› göz önüne al›narak kal›c› restorasyonlar›n yap›lmas› planlanm›flt›r. Prof. Dr. N. Sandall› Oral semptomlar nedeni ile yap›lan erken tan›, böbrek Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi rahats›zl›¤›n›n prognozunu olumlu yönde etkiler. Amelogenesis Pedodonti Anabilim Dal› Baflkan› ‹mperfekta tan›s› konan bütün hastalar sistemik hastal›klar aç›s›ndan da de¤erlendirilerek, AI hastal›¤›nın baz› sendromlarla birlikte görülebilece¤i göz önünde bulundurulmal›d›r. Anahtar sözcükler: Amelogenesis ‹mperfekta, nefrokalsinozis Girifl Amelogenesis ‹mperfekta (AI) ve nefrokalsinozis'in birlikte bulunmas› literatürde çok nadir olarak görülmektedir. Çok az çal›flmada AI ve nefrokalsinozis'in birlikte bulundu¤u bildirilmifltir 1,2,3,4. Amelogenesis ‹mperfekta sistemik hastal›klarla birlikte veya izole olarak tek bafl›na, diflin mine dokusunun bir k›sm›n›n ya da tamam›n›n bozuk oluflumu ile karakterize bir geliflim anomalisidir. Hem süt hem de sürekli difllerin minesini etkileyen genetik bir rahats›zl›kt›r 5. Yap›lan SEM (scanning electron microscopy) çal›flmalar›nda, AI'l› difllerin minelerinin mineral oranlar› 7 7tepe klinik 2005-1 ve niteliklerinde de¤ifliklikler meydana geldi¤i, mine Olgu Sunumu prizmalar›n›n morfolojik yap›s›nda yap›sal de¤ifliklikler 01/01/1992 do¤umlu erkek hasta, Yeditepe Üniversitesi olufltu¤u görülmüfltür 6,7. Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal›'na Amelogenesis ‹mperfekta, Witkop C.J. taraf›ndan klinik, histolojik, radyolojik ve genetik bulgulara göre 4 ana 11/02/2004 tarihinde, yukar›da belirtilen flikayetler ile baflvurmufltur. gruba (hipoplastik, hipomature, hipokalsifiye, hipomature+ Hastan›n anamnezinde anne ile baba aras›nda taurodontizmle birlikte görülen hipoplastik amelogenesis akrabal›k iliflkisi oldu¤u, annenin baban›n day›s›n›n torunu imperfecta) ve 14 alt gruba ayr›lm›flt›r 5. oldu¤u saptanm›flt›r. Hasta ailenin tek çocu¤udur. Annenin Hipoplastik Amelogenesis ‹mperfekta mine miktar›nda normal bir hamilelik geçirdi¤i bildirilmifltir. Hastan›n, azalma ile karakterizedir. Klinik olarak noktal›, çukurcuklu do¤umundan bu yana çocukluk hastal›klar›n›n d›fl›nda mine yap›s›nda olabildi¤i gibi mine yap›s›nda büyük defektler önemli sistemik bir rahats›zl›k geçirmedi¤i ve sürekli olarak halinde de görülebilir. Hipokalsifiye Amelogenesis bir ilaç kullanmad›¤› belirlenmifltir. ‹mperfekta'da mine kal›nl›¤› normaldir fakat oluflan minenin Hastan›n a¤›z içi muayenesinde difletlerinde yayg›n ve mineralizasyonu yetersizdir. Bunun sonucunda yumuflak fliddetli hiperplaziler saptanm›flt›r (Resim 1). Üst keser yap›da bir mine dokusu oluflur. Oluflan bu mine diflin difllerin sadece 1/3 kesici k›s›mlar›n›n a¤›z içerisinde görüldü¤ü sürmesinden k›sa bir süre sonra ortadan kalkar. Hipomature tespit edilmifltir. Bölgesel olarak difltafl› oluflumlar› mevcuttur. Amelogenesis ‹mperfekta'da mine kal›nl›¤› normaldir. Mine A¤›z içerisinde mevcut olan difllerin mine yap›lar›n›n bozuk, olgunlaflmas›nda oluflan bir hata yüzünden mine yumuflakt›r sar›ms› renkte pürüzlü bir yüzey fleklinde oldu¤u ve baz› ve kolayl›kla afl›nabilir. Bu tipte daha az fliddette mine bölgelerde tamamen ortadan kalkt›¤› görülmüfltür. hipokalsifikasyonu görülür 5,8,9. Amelogenesis ‹mperfekta tek bafl›na diflin mine dokusunu etkileyebilece¤i gibi farkl› organlar› ilgilendiren sendrom ve hastal›klarla birlikte de görülebilir 3. AI ile birlikte görülebilen sendromlar Tablo 1'de görülmektedir 1. Genetik geçifl genellikle otozomal dominant olarak görülse de otozomal ressesive veya X'e ba¤l› geçiflli vakalar da bildirilmifltir 2,10. Amelogenesis ‹mperfekta'n›n görülme s›kl›¤› incelenen toplumlara ba¤l› olarak 1:700 ile 1:14000 aras›nda de¤iflmektedir 1,5,11. Difleti büyümeleri lokal yada sistemik etkenlere ba¤l› olarak geliflebilmektedir. Plak, difleti büyümelerinde en Resim 1: Yaygın ve fliddetli difleti hiperplazisi ve kuron boyu yetersizli¤i önemli lokal etyolojik faktördür. Çeflitli ilaçlar›n kullan›m› veya sistemik hastal›klar difleti büyümelerine neden olabilmektedir 12. Amelogenesis ‹mperfekta'l› hastalarda da difleti hiperplazisi görülebildi¤i bildirilmifltir 13,14. Al›nan panoramik radyografide eksik difl bulunmad›¤› saptanm›flt›r. Radyografilerde belirlenen difllerin zaman›nda süremedikleri gözlenmifltir (Resim 2). Nefrokalsinozis, böbrek dokusunda kalsiyum tuzlar›n›n çökelmesi ile karakterize bir hastal›kt›r. Hiperkalsemi ve/veya hiperkalsüri ile ilgili renal tubuler asidosis, Bartter's sendromu, medullar sponge kidney ve hiperoksalüride s›kl›kla görülür 2. Bu makalede Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› Klini¤i'ne yayg›n difleti büyümeleri ve difllerinde sürme gecikmesi flikayetleri ile baflvuran bir olgu raporu sunulmaktad›r. Resim 2: Panoramik radyografide difllerin Ame logenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu (Bir Olgu Bildirimi) Periapikal radyografilerde pulpa odalar›n›n Hastan›n a¤›z içi flikayetlerinden baflka sistemik kalsifikasyonla t›kand›¤›, kanal devaml›l›¤›n›n kayboldu¤u herhangi bir flikayeti olmad›¤› belirlenmifltir. Kesin tan› görülmüfltür. Mine ve dentin tabakalar›n›n birbirlerinden koyulabilmesi için ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. Genetik belirgin olarak ay›rt edilemedi¤i, gömük sürekli az› difllerinin Bölümü'nden konsültasyon istenmifltir. kuronlar›n›n difleti alt›nda rezorbe oldu¤u saptanm›flt›r (Resim 3, 3a,3b). Tan› A¤›zda bulunan kökleri rezorbe olmufl süt diflleri çekilerek ‹.Ü. Onkoloji Enstitüsü Tümör Patolojisi ve Onkolojik Sitoloji Bilim Dal›'na incelenmek üzere gönderilmifltir. Yap›lan patolojik tetkik sonucunda; incelenen kesitlerde, ince bir sement ve predentin tabakas› içeren difllerin, eksternal rezorbsiyon gösterdi¤i saptanm›flt›r. Bu difllerin pulpalar›nda hiyalinleflme alanlar›, çok say›da küçük kireçlenme odaklar› ve pulpa odas› tavan›ndan bafllay›p pulpan›n büyük bölümünü kaplayan genifl, az say›da düzensiz kanallar içeren, tersiyer dentin yap›s›nda Resim 3: Periapikal radyografilerde pulpa odalar›n›n kalsifikasyonla t›kand›¤› bir madde görülmüfltür. Biyopsi sonucunda pulpa odas›nda görülmektedir. kalsifikasyon varl›¤› tan›s› konulmufltur. Yap›lan sistemik incelemelerde kardiyolojik olarak bir anomali saptanmam›flt›r. Göz muayenesi sonucunda da bir patoloji görülmemifltir. Üriner sistem ultrasonografi tetkikinde; bilateral böbreklerin boyutlar›nda yafla göre azalma ( sa¤=82x33mm ve sol=87x38 mm) oldu¤u saptanm›flt›r. Bilateral böbrek parankim ekoslar› Grade 2 artm›fl olup parankim kal›nl›klar› normalin alt s›n›r›nda bulunmufltur. Sa¤ tarafta biraz daha belirgin olmak üzere her iki böbrek piramitlerinde posterior gölgelenme veren hiperekoik depolanmalar izlenmifltir. Tan›mlanan bulgular bilateral Patern D medüller nefrokalsinozis ile uyumlu olarak de¤erlendirilmifltir. Resim 3a: Mine ve dentin tabakalar›n›n birbirlerinden belirgin olarak ay›rt Hidronefroz görülmemifltir. Mesane dolumu homojen edilmedi¤i görülmektedir. olup, mesane duvar kal›nl›¤› normal de¤erlendirilmifl, lümen içi patoloji izlenmemifltir. Hastan›n a¤›z içi görüntüleri, radyografik tetkikleri, al›nan difllerin patoloji sonuçlar› ve sistemik bulgular› de¤erlendirilerek hastaya hipoplastik Amelogenesis imperfekta ile birlikte nefrokalsinosiz tan›s› konmufltur. Tedavi Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal› ile yap›lan konsültasyon sonucu hastaya kuron boyu uzatma ifllemi uygulandı. Bu ifllem flap operasyonu ile birlikte rezektif kemik cerrahisi yapılarak gerçeklefltirildi. Operasyonlar 4 seansta tamamlandı. Resim 3b: Gömük sürekli az› difllerinin kuronlar›n›n difleti alt›nda rezorbe oldu¤u Operasyon sonrasında profilaksi amacı ile hastaya görülmektedir. 9 7tepe klinik 2005-1 Resim 4: Kuron boyu uzatma operasyonları sonrası hastanın 2. ay görüntüsü. Amoksisilin Klavulanik Asit kombinasyonu 625 mg 2x1 bir Resim 4b: Üzerleri aç›lan alt sol az› bölgesi. hafta süre ile reçete edildi ve iyileflmenin sorunsuz olarak gerçekleflti¤i saptandı (Resim 4). Hasta ilk üç ay içerisinde ayda bir, daha sonra üç ayda bir rutin periyodik kontrollere vakam›zda da üriner sistem ile ilgili klinik bir flikayet ça¤rıldı. Difleti ile kapal› olan 6 yafl difllerinin üzerleri olmamas›na ra¤men di¤er vakalarda oldu¤u gibi ileride aç›larak aktif sürmeye b›rak›ldı (Resim 4a, 4b). ‹leride böbrek yetmezli¤i gibi problemlerinin ortaya ç›kabilece¤i, difllerin sürme durumlar› göz önüne al›narak kal›c› bu nedenle hastan›n sürekli kontrol alt›nda bulunmas› restorasyonlar›n yap›lmas› planlandı. gerekti¤i sonucuna var›lm›flt›r. Periapikal radyografilerde sürekli difllerin pulpa odalar›nda ve çekilen süt difllerinin histolojik incelenmesinde pulpa kireçlenmeleri görülmüfltür. Bu tip kireçlenmeler sürmüfl difllerle birlikte sürmemifl difllerde de görüldü¤ünden eksternal iritasyonlar sonucunda oluflamazlar. Bu oluflumlar›n pulpa kanlanmas›nda patolojiye yol açan içsel bir nedene ba¤l› oldu¤u düflünülmektedir 13. Sonuç olarak, Amelogenesis ‹mperfekta tan›s› konan bütün hastalar sistemik hastal›klar aç›s›ndan da de¤erlendirilerek, AI'n›n sendromlarla birlikte görülebilece¤i göz önünde bulundurulmal›d›r. Tablo1: Amelogenesis ‹mperfekta ile birlikte Resim 4a: Difleti ile kapal› olan üst 6 yafl difllerinin üzerleri aç›larak aktif sürmeye b›rak›lm›flt›r. görülebilen sendromlar Tart›flma Amelo-onycho-hypohidrotik sendrom Amelogenesis ‹mperfekta literatürde s›kça yer almas›na Morquio sendromu ra¤men, bugüne kadar çok az say›da çal›flmada Kohlschütter sendromu Amelogenesis ‹mperfekta ile nefrokalsinozisin birlikte Amelogenesis ‹mperfekta ve nefrokalsinosis sendromu bulundu¤u bildirilmifltir 1,2,3,4. Bu vakalar›n bir ço¤unda Tricho-dento-osseous sendromu hastalar, bizim vakam›zda oldu¤u gibi sadece difl ve difleti Amelogenesis ‹mperfekta ve taurodontizm ilgili flikayetler ile hekime baflvurmufllard›r. Hastalar›n Oculo-dento-osseous dysplasia büyük k›sm›nda böbrekler ile ilgili bir flikayet Herediter epidermolizis bullosa bulunmamaktad›r. Ancak yap›lan tetkikler sonucunda böbrekte hiperekoik depolanmalar tespit edilmifltir. Bizim 10 Ame logenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu (Bir Olgu Bildirimi) KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Sundell S, Valantin J. Hereditary aspects and clasification of hereditary amelogenesis imperfecta. Community Dent Oral Epidemiol 1986, 14:211-6. 11. Backman B, Holm AK. Amelogenesis imperfekta: prevalance an incidence in a northern Swedish county. Community Dent Oral Epidemiol 1986, 14:43-47. 12. Darbar UR, Hopper C, Speight PM, Newman HN. Combined treatment approach to gingival overgrowth due to drug theraphy. J Clin Periodontol 1996, 23:941-44. 13. Ooya K, Nalbandian J, Noikura T. Autosomal recessive rough hypoplastic amelogenesis imperfekta. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1988, 65:44958. 14. Bab I, Lustmann J, Azaz B, Gazit D, Garfunkel A. Calcification of noncollagenous matrix in human gingiva: a light and electron microscopic study. J Oral Pathol 1985:14:573-580. Hall RK, Phakey P, Palamara J, McCredie DA. Amelogenesis imperfecta and nephrocalcinosis syndrome. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1995,79:583-92. Tranchade IN, Bonarek H, Marteau JM, Boileau MJ, Nancy J. Amelogenesis imperfecta and nephrocalcinosis: a new case of this rare syndrome. J Clin Pediatr Dent 2003, 27(2):171-6. Dellow EM, Harley KE, Unwin RJ, Wrong O, Winter GB, Parkins BJ. Amelogenesis imperfecta, nephrocalcinosis, and hypocalciuria syndrome in two siblings from a large family with cosanguineous parents. Nephrol dial Transplant 1998, 13:3193-96. Lubinsky M, Angle C, Marsh PW, Witkop CJ Jr. Syndrome of Amelogenesis imperfecta, nephrocalcinosis, impaired renal concentration, and possible abnormality of calcium metabolism. Am J Med Genet 1985, 20:233-43. Witkop CJ. Jr. Amelogenesis imperfecta dentinogenesis imperfecta and dentin dysplasia revisited: problems in classification. J Oral Pathol Med 1989, 17:547-53. Bäckman B, Lundgren T, Engström EU, Falk LKL, Chabala JM, Levi-Setti R, Norén JG. The absence of correlations between a clinical classification and ultrastructural findings in amelogenesis imperfekta. Acta Odontol Scand 1993, 51:78-89. Koray F, Soyman M, Erdo¤an G. Invesigation of the aetiopathogenesis of amelogenesis imperfecta through microscopic, submicroscopic and cytogenetic methods-a case report. J Oral Rehab 1988, 15:149-162. Seow WK. Clinical diagnosis and management strategies of amelogenesis imperfecta variants. Pediatr Dent 1993, 15:384-93. Huang RH, Ferguson FS. X-linked recessive hypomaturation amelogenesis imperfecta: report of case. JADA 1981,102:865-867. TEfiEKKÜR Prof. Dr. Gülçin Erseven*, Dr. Vakur Olgaç* ve Doç. Dr. Hülya Kayserili** 'ye yard›mlar›ndan dolay› teflekkür ederiz. * ‹.Ü. Onkoloji Enstitüsü Tümör Patolojisi ve Onkolojik Sitoloji Bilim Dal› ** ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. Genetik Bölümü 11 Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgular›nda Ortodontik Yaklafl›m Özet Üst lateral difller, üst ve alt ikinci küçük az› difllerinden sonra, kongenital olarak eksikli¤i en s›k görülen difllerdir. Üst lateral difl eksikli¤i hastan›n esteti¤ini ve fonksiyonunu olumsuz yönde etkiledi¤inden, tedavisi büyük önem tafl›maktad›r. Bu anomalinin ortodontik tedavisi iki ana yöntemle yap›lmaktad›r: lateral bofllu¤unun aç›larak implant ve/veya protetik restorasyon ile telafisi veya lateral bofllu¤unun kapat›lmas›. Tedavi planlamas› s›ras›nda estetik, difl çevre dokular›n›n sa¤l›¤›, malokluzyon çeflidi, bofllu¤un geniflli¤i, yüz profili, vertikal yön büyüme paterni, bofllu¤a komflu kanin difllerin flekli ve hacmi, temporomandibular eklem fonksiyonu, hastan›n kooperasyon derecesi ve sosyoekonomik durumu göz önünde bulundurulmal›d›r. Bu makalede, kongenital olarak eksik olan üst lateral difl boflluklar›n›n iki olguda ortodontik tedavi ile aç›larak protetik restorasyonlar ile, bir olguda ise boflluklar›n ortodontik tedavi ile kapat›lmas› yöntemleri ile tedavileri sunulmaktad›r. Anahtar Kelimeler: kongenital lateral eksikli¤i, tek difl Prof. Dr. Tülin Arun implant›, üst ön köprü. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi Girifl Uzm. Dt. Göksu Trakyal› Kongenital olarak eksik olan difllerin % 20’sini üst Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi lateraller oluflturur. Üst lateral eksikli¤i görülme s›kl›¤›, üst Ortodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi ve alt ikinci premolar eksikli¤inden sonra üçüncü s›rada gelir. Kongenital difl eksikli¤inin özellikle ön bölgede bulunmas›, dikkati çeken asimetrilere sebep olmas› nedeniyle fasyal esteti¤i ve gülümsemeyi olumsuz etkiler.1,2 Dolay›s›yla lateral eksikli¤i olan bireylerde gerçeklefltirilen ortodontik tedavinin hedefi sadece iyi bir oklüzyonun sa¤lanmas› ile s›n›rl› de¤ildir. ‹deal bir oklüzyonun temini ile birlikte gülümseme simetrisinin kazand›r›lmas› ve fasyal uyumu içerir.3 Kongenital lateral eksikli¤inin tedavisinde, hastan›n sahip oldu¤u maloklüzyon tipi, çeneleraras› iliflki, bofllu¤un geniflli¤i, fasyal profil, hastan›n vertikal geliflim modeli, difl boyu - ark boyu uyumsuzlu¤u, komflu kaninlerin flekli ve rengi, hasta kooperasyonu ve hastan›n sosyo-ekonomik koflullar› dikkate al›narak seçilen iki farkl› tedavi yaklafl›m› sözkonusudur. ‹lki difl eksikli¤i olan bölgenin ortodontik olarak kapat›lmas›, di¤eri ise protetik restorasyon yap›labilmesi için ilgili bofllu¤un aç›l›p düzenlenerek uygun hale getirilmesidir. Bofllu¤un kapat›lmas› s›ras›nda üst kaninler öne al›n›r, konturlar› ve bukal yüzeyi möllenerek lateral formu verilir. Ard›ndan da birinci premolar›n palatinal tüberkülü 13 7tepe klinik 2005-1 möllenerek kanin formu verilir ve alt arkla kapan›fl gereklidir. Bazen de ortodontist ilgili bofllu¤u implant oluflturmas› sa¤lan›r. Bofllu¤un aç›lmas› durumunda ise, yap›labilmesi için açt›¤›nda papil yükseklikleri aras›nda simetriyi sa¤layacak yeterli yer haz›rland›¤›nda, eksik uyumsuzluk dikkati çekebilir. Bu durumda adolesan diflin yerine estetik bir köprü, tek difl implant› veya baflka hastalarda ortodontik tedavi sonras›nda gerçekleflen pasif bir bölgeden al›nan premolar ototransplantasyonu sürme ile bu uyumsuzluk dengelenebilir. Böylece implant yap›labilir. Hangi protetik yöntemin seçilece¤ine ilgili yap›lmadan önce gingival kontur uyumu fizyolojik olarak bölge kemik yap›s›n›n de¤erlendirilmesi ard›ndan karar gerçekleflmifl olur. 10 Bu çal›flmam›zda kongenital lateral eksikli¤i verilir. Literatürlere bak›ld›¤›nda, önceleri hiçbir koflulda olgular›nda yap›lan farkl› orodontik yaklafl›mlar örnek kaninlerin lateral yerine geçmesinin kabul edilmedi¤ini olgular üzerinde sunulmufl olup, ilk grupta lateral ve sadece konvansiyonel köprü restorasyonunun bofllu¤unun ortodontik olarak kapat›ld›¤› bir olgu, ikinci kullan›ld›¤›n› görmekteyiz. Günümüzde ise ortodontik grupta ise lateral bofllu¤unun ortodontik olarak aç›ld›¤› difl hareketi ile boflluk kapat›m› iyi bir estetik ve sa¤l›kl› ve protetik restorasyonun uyguland›¤› iki olgu yer periodontal yap› için s›kl›kla uygulanmakta olan bir almaktad›r. yöntemdir.4,5 Pek çok çal›flmada, maksiller kaninlere lateral formu kazand›rmak amac›yla yap›lan Lateral Bofllu¤unun Ortodontik Tedavi ile düzenlemelerin son derece baflar›l› oldu¤u, orijinaline Kapat›lmas› benzetildi¤i ve esteti¤i büyük ölçüde sa¤lad›¤› gösterilmifltir. 6,7 Yine son y›llarda yap›lan bir çal›flmada Olgu 1 hastalar taraf›ndan da bofllu¤un bu flekilde kapat›lmas›n›n Klini¤imize difl eksikli¤i flikayeti ile baflvuran 17 y›l 2 olumlu karfl›land›¤›, temporomandibular eklem fonksiyonlar›n› bozmad›¤› ve protetik uygulamalarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise periodontal sa¤l›¤› daha iyi korudu¤u ortaya konmufltur. 8 Lateral eksikli¤i tedavisinde, boflluk kapat›lan grup ile boflluk aç›lan grubun oklüzal fonksiyon yönünden birbiri ile karfl›laflt›r›ld›¤› bir baflka çal›flmada ise iki grup aras›nda fark bulunmam›flt›r. 9 Robertson ve Mohlin 8, kaninlere lateral formu verilerek bofllu¤un kapat›lmas› durumunda sonucun son derece stabil oldu¤u ve periodontal sa¤l›¤›n çok iyi bir flekilde korundu¤unu ifade etmifllerdir. Yine günümüzde daha yayg›n kullan›m alan› bulan tek difl implantlar›, kongenital lateral eksikli¤inde de s›kl›kla uygulanmaktad›r. Bu olgularda kanin ve santral kesici diflin genellikle orijinal yerinde sürmedi¤i ve komflu difl bofllu¤una kayd›¤›, dolay›s›yla protetik uygulama öncesi genellikle ortodontik tedavi gereksinimi oldu¤u söylenebilir. Santral kesici ve kaninlerin rotasyonlar›n›n düzeltimi, boflluklar›n dengelenmesi, implant için yeterli bofllu¤un haz›rlanmas› ve köklerin paralelli¤inin sa¤lanmas› da ortodontik tedavi s›ras›nda gerçeklefltirilir. Ancak kimi zaman implant›n yerlefltirilece¤i bölgedeki alveoler kretin kal›nl›¤› yeterli olmayabilir. Bu durumda Resim 1 a, b,c. Birinci olgunun cephe, profil ve a¤›z içi bafllang›ç görüntüleri. ilgili bölgede kemik kal›nl›¤›n›n cerrahi olarak artt›r›lmas› 14 Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgular›nda ortodontik Yaklafl›m ay yafl›ndaki bayan hastaya sagittal yönde S›n›f I iskeletsel için gerekli yeri sa¤lamak amac›yla alt keser bölgesine iliflki, vertikal yönde normal büyüme modeli ve konveks stripping uygulanm›flt›r. S›n›f III elastikler yard›m›yla üst yumuflak doku profili teflhisi konmufltur (Resim 1 a,b,c). birinci büyük az› difllerinin mezyalizasyonu sa¤lanm›flt›r. Diflsel olarak sa¤da ve solda S›n›f II molar iliflkinin mevcut Lateral boflluklar›n›n ortodontik tedavi ile kapat›lmas›yla oldu¤u ve üst orta keserlerin hafif protruzyonlu oldu¤u hastay› da memnun edici bir estetik sa¤lanm›flt›r. Son gözlemlenmifltir. Gülümseme s›ras›nda sa¤ kaninin olarak lateral formu verilmifl olan kanin difller adeziv belirginli¤i ve yine sa¤da flekil bozuklu¤u gösteren lateral restorasyonla di¤er difllere renk ve flekil yönünden daha difl nedeniyle esteti¤i bozan bir görüntü dikkati uyumlu hale getirilmifltir. (Resim 1 d,e,f,g). çekmektedir. Alt difl kavsinde 2.5 mm lik ark yetersizli¤i hesaplanm›flt›r. Eksik Lateral Difl Bofllu¤unun Aç›lmas› ve Protetik Hastan›n bu özellikleri göz önünde bulundurularak Restorasyonu haz›rlanan tedavi plan›na göre lateral boflluklar›n›n kanin difllerin mezyalizasyonu ile kapat›lmas›na karar verilmifltir. Olgu 2 Hastan›n ilk randevusunda flekil bozuklu¤u bulunan üst Klini¤imize baflvuran 17 yafl›ndaki bayan hastada sa¤ lateral çekilmifl, üst sa¤ ve sol kanin difller braket S›n›f I iskeletsel iliflki ve üst lateral difllerin kongenital uygulanmas›ndan önce lateral difllere benzeyecek flekilde eksikli¤i teflhisi konulmufltur. Konkav bir yumuflak doku vestibül ve insizallerinden afl›nd›r›lm›flt›r. Birinci küçük profiline sahip olan hastan›n lateral sefalometrik az› difllerinin ise palatinal tüberkülleri ayn› seansta 1 mm röntgeninin incelenmesi sonucunda, vertikal yönde low kadar afl›nd›r›lm›flt›r. Sabit mekanikle yap›lan tedavi angle büyüme modeline sahip oldu¤u tespit edilmifltir. s›ras›nda mevcut alt keser çaprafl›kl›¤›n›n giderilebilmesi Gülümseme s›ras›nda hastan›n üst lateral difllerinin yerinde konumlanm›fl olan üst kanin diflleri ve sa¤da kanin ile birinci küçük az› diflleri aras›ndaki boflluk göze çarpmaktad›r. Hastan›n tedavi bafl›nda her iki tarafta S›n›f I molar ve kanin iliflkisine sahip oldu¤u ve üst sol segmentte süt kanin diflin persiste olarak a¤›zda mevcut oldu¤u saptanm›flt›r (Resim 2 a,b,c,d). Tedavi plan› olarak, hastan›n vertikal yönde low angle büyüme modeline, orta yüzün çökük olmas› nedeniyle konkav yüz profiline ve dikleflmifl üst keser difllere sahip oldu¤u göz önünde bulundurularak, kongenital olarak eksik lateral difllerin boflluklar›n›n aç›lmas› uygun bulunmufltur. Sabit ortodontik mekanik uygulanan hastada lateral boflluklar› implant›n uygulanmas› için gereken 5,4 mm geniflli¤e eriflene dek aç›lm›flt›r. Ortodontik tedavi sonras›nda yeterli genifllikte aç›lan lateral boflluklar›na çap› 1,8 mm olan Sendax mini implantlar uygulanm›flt›r (Resim 2 e,f). Hastam›zda lateral boflluklar›n›n aç›lmas› ile birlikte orta keser difllerin daha ileri yönde konumlanmas› ve bu difllerdeki artt›r›lm›fl palatinal kök torku ile orta yüzdeki çöküklük giderilmifl ve tedavi bitiminde düze yak›n bir yüz profili elde edilmifltir. Hasta ortodonti ve implant iflbirli¤i ile yap›lan tedavisi sonucunda memnun edici bir esteti¤e kavuflmufltur (Resim 2 g,h,i,j). Resim 1 d, e,f,g. Birinci olgunun cephe, profil ve a¤›ç içi ve adeziv restorasyon sonras› a¤›z içi bitim görüntüleri. 15 7tepe klinik 2005-1 Resim 2 a, b, c, d. ‹kinci olgunun cephe, profil, sefalometrik ve a¤›z içi bafllang›ç görüntüleri. Resim 2 e, f. Ortodontik olarak haz›rlanan implant boflluklar› ve implant uygulamas› ard›ndan panoramik görüntüler. Resim 2 g, h, i, j. ‹kinci olgunun cephe, profil, sefalometrik ve a¤›z içi bitim görüntüleri. 16 Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgular›nda ortodontik Yaklafl›m Olgu 3 çekilmesine, elde edilen bofllu¤a üst sol kanin al›nd›ktan Klini¤imize baflvuran 24 yafl›ndaki bayan hastada sonra ise üst sol lateral ve üst santrallerin sola S›n›f I iskeletsel iliflki ve üst sa¤ lateral diflin kongenital kayd›r›larak sa¤ üst segmentte lateral bofllu¤unun eksikli¤i teflhisi konulmufltur. Düz yumuflak doku profiline aç›lmas›na karar verilmifltir (Resim 3 d). ve normal dik yön geliflimine sahip olan hastan›n, klinik Sabit ortodontik tedavi sonras›nda, hastan›n tüm de¤erlendirmesinde dental orta hatt›n 4 mm sa¤a deviye ön bölge esteti¤i ile kayg›lar›n›n giderilmesi, renk ve oldu¤u ve gülümseme esteti¤ini son derece olumsuz flekil olarak daha estetik bir dental yap›ya sahip olmas› etkiledi¤i saptanm›flt›r (Resim 3 a,b,c). ve gülümseme esteti¤inin düzenlenmesi amac›yla Tedavi plan› olarak, öncelikle orta hatt›n laminate porselen uygulamalar› ve sa¤ segmentteki düzeltilebilmesi amac›yla sol üst 1. küçük az› diflinin eksik lateral bölgesine ise köprü uygulanmas›na karar Resim 3 a,b,c. Üçüncü olgunun cephe, profil ve a¤›z içi bafllang›ç görüntüleri. Resim 3 e, f, g. Üçüncü olgunun cephe, profil ve a¤›z içi bitim görüntüleri. verilmifltir. Hasta ortodonti ve protez iflbirli¤i ile yap›lan tedavisi sonucunda memnun edici bir esteti¤e kavuflmufltur (Resim 3 e,f,g). KAYNAKLAR: 1. 2. 3. Resim 3 d. Orta hatt›n düzeltilmesi ard›ndan protetik restorasyon için lateral bofllu¤unun haz›rl›¤›. 17 Stricker G. Psycjological issues pertaining to malocclusion. Am J Orthod 1970, 58: 276-283. Shaw WC, Addy M, Ray C. Dental and social effects of malocclusion and effectiveness of orthodontic treatment: a review. Community Dentistry 1980, 8: 36-45. Stenvik A, Zachrison BU. Orthodontic closure and transplantation in the treatment of missing anterior teeth: An overview. Endod Dent Traumatol 1993, 9: 45-52. TEfiEKKÜR 4. Hotz R. Orthodontics in daily practice. Bern, Hans Huber Publishers, pp. 358, 1974. 5. Shaw WC. Common treatment procedure. Orthodontics and occlusal management. Oxford Butterworth-Heimann Ltd, pp. 116, 1979. 6. Zachrisson BU. Improving orthodontic results in cases with maxillary incisors missing. Am J Orthod 1978, 73: 274-289. 7. Thordason A, Zachrisson BU, Mjör IA. Remodeling of canines to the shape of lateral incisors by grinding: a long-term clinical and radiographic evaluation. Am J Orthod Dentofac Ortop 1991, 100: 123-132. 8. Robertsson S, Mohlin B. The congenitally missing upper lateral incisor. A retrospective study of orthodontic space closure versus restorative treatment. Eur J Orthod 2000, 22: 697-710. 9. Nordquist GG, McNeil RW. Orthodontic vs. Retorative treatment of the congenitally absent lateral incisor-long-term periodontal and occlusal evaluation. J Periodontal 1975, 46: 139-143. 10. Kokich VG. Maxillary lateral incisor implants: planning with the aid of orthodontics J Oral Maxillofac Surg. 2004, 62: 48-56. Prof.Dr. Ender Kazazo¤lu*, Prof. Dr.Kemal fiençift** ve Yard. Doç. Dr. Mustafa Ersoy'a*** yard›mlar›ndan dolay› teflekkür ederiz. * Yeditepe Üniversitesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› ** Yeditepe Üniversitesi A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› *** Yeditepe Üniversitesi Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› 18 Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi Özet Melanin, difletinin normal rengini belirleyen do¤al bir pigmenttir. Difleti hiperpigmentasyonu, fizyolojik veya etnik bir durum olmas›na ra¤men, özellikle gummy smile olgular›nda estetik flikayetlere yol açar. Hiperpigmentasyonun tedavisinde son y›llarda yayg›n olarak kullan›lan lazer; etkili, güvenilir ve hasta memnuniyetinin oldu¤u bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu olgu raporunda, difleti hiperpigmentasyonuna ba¤l› estetik flikayeti olan 33 yafl›ndaki bir kad›n hastan›n, (Bir Olgu Raporu) Erbium:YAG lazer ile tedavisi anlat›lmaktad›r. Lazer cihaz› 250 mJ, 4 Hz'e ayarland› ve ifllem defocused olarak uyguland›. Difleti yüzeyinden hiperpigmentasyon tümüyle uzaklaflt›r›lana dek 'f›rçalama' tekni¤i kullan›larak ›fl›nlama yap›ld›. Hasta 4 ay boyunca takip edildi. Hastan›n uygulamadan hemen sonra ve belirli zaman aral›klar›nda çal›flma için özel olarak haz›rlanm›fl bir anket formunu doldurmas› istendi. Objektif de¤erlendirmenin yap›labilmesi için tedavi öncesinde ve sonras›nda a¤›z içi renkli foto¤raf kay›tlar› al›nd›. Tedavi s›ras›nda sadece topikal anestezi Prof. Dr. Selçuk Yılmaz uyguland›. Hastan›n ifllem s›ras›nda ve sonras›nda fliddetli a¤r› Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi flikayeti olmad›. ‹yileflme sorunsuz gerçekleflti ve herhangi bir Periodontoloji Anabilim Dalı destekleyici tedavi gerektirmedi. Hastada ilk haftada hafif a¤r› Prof. Dr. Bahar Kuru ve kafl›nt› flikayeti tespit edildi. Uygulanan tedavi hekim ve hasta Marmara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi memnuniyeti ile sonuçland›. Periodontoloji Anabilim Dalı Anahtar sözcükler: Erbium:YAG, Lazer, Difleti Hiperpigmentasyonu Dr. fiebnem Dirikan ‹pçi Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Girifl Periodontoloji Anabilim Dalı Difletinin rengini kan damarlar›n›n geniflli¤i ve say›s›, Dr. Gökser Çakar epitelin kal›nl›¤›, keratinizasyon miktar›, ve epitel içerisindeki Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi pigmentler belirler 1 . Melanin, karoten, indirgenmifl Periodontoloji Anabilim Dalı hemoglobin ve oksihemoglobin ise oral mukozan›n normal rengini belirleyen esas pigmentlerdir 1. Prof. Dr. Ülkü Noyan Difleti hiperpigmentasyonu, epitelin özellikle basal ve Marmara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi suprabasal tabakalar›nda bulunan melanositlerde afl›r› Periodontoloji Anabilim Dalı melanin salg›lanmas› nedeniyle meydana gelir 1. Hormonal bozukluklar, Allbright sendromu, Peutz Jeghers sendromu, hemachromatosis, kronik akci¤er hastal›klar›, malign melanom, travma ve ›rksal pigmentasyon bilinen etyolojik faktörlerdir 2. Difleti hiperpigmentasyonu medikal bir problem de¤ildir ve düflünüldü¤ünün aksine sadece siyah ›rkta de¤il Frans›z, Arap, Çin, Hint, Alman, ‹talyan, Yunan ve Türk toplumlar›nda da s›kl›kla karfl›lafl›labilen bir durumdur 3. Hiperpigmentasyon özellikle gummy smile olgular›nda hastan›n estetik flikayetlerine yol açar. Kozmetik tedavi amac›yla günümüze kadar klasik cerrahi, 19 7tepe klinik 2005-1 Difleti hiperpigmentasyonunun yo¤unlu¤u afla¤›da kimyasal, dondurarak ve elektrocerrahi teknikleri farkl› Günümüzde, belirtilen kriterler kullan›larak tespit edildi: hafif (pembe- lazerler melanin pigmenti içeren ve üreten hücrelerin hafif kahverengi difleti rengi), orta (koyu kahverengi-siyah) ablasyonu için uygulanmaktad›r. Bu hücrelerin etkili ve fliddetli (kar›fl›k renkli) 12. Hastan›n hiperpigmentasyonu ablasyonu, tedavi edilen bölgedeki pigment içermeyen bu kriterlere göre fliddetli olarak tan›mland› (Resim 1 a,b,c). baflar› dereceleriyle kullan›lm›flt›r 4-6 . hücrelere zarar vermeyen özel dalga boyuna sahip lazer ›fl›n› ile elde edilir. Bu durumda, radyasyon enerjisi ablasyon enerjisine dönüfltürülür ve çevre dokularda minimal ›s› oluflumuyla hücre parçalanmas› ve buharlaflmas› gözlenir. Selektif fototermoliz denen bu olay, 488/514 nm Argon, 694 nm Ruby, 351 nm Excimer, 1064 ve 532 nm Nd:YAG lazer gibi farkl› tip lazerlerle denenmifltir 7. Avantajlar›n›n yan› s›ra bu lazerlerin maliyetleri yüksektir ve diflhekimli¤inin di¤er uygulamalar›nda kullan›m için s›n›rl› alana ve dezavantajlara sahiptirler. Bunun yan›nda, CO 2 ve Erbium:YAG (Er:YAG) gibi lazerler hem hiperpigmentasyon tedavisinde hem de diflhekimli¤inin di¤er uygulama alanlar›nda pratik ve etkili olarak kullan›labilirler 8,9. Er:YAG lazer su taraf›ndan en fazla emilen, 2940 nm dalga boyunda ve mükemmel yumuflak doku ablasyonu yapma kabiliyetine sahip bir lazerdir 3,10. Bu lazer ile, suyun yönlendirdi¤i foto-termo-mekanik ifllem yap›l›r ve penetrasyon derecesine ba¤l› olarak tüm canl› hücreler ve epitel, direkt selektif olmayan ablasyon yoluyla uzaklaflt›r›l›r. Lazer enerjisi su moleküllerince absorbe edilir, h›zl› bir ›s›nma, hücre hacminin genifllemesi, buharlaflma ve mikropatlamalar meydana gelir. Etki yüzeysel ve mekaniktir. Mikropatlamalar çevre dokulardaki hücreler üzerinde yüksek bir bas›nç oluflturarak dokular›n ablasyonunu sa¤larlar. Er:YAG lazer kullan›m› ile hedef ve çevre dokularda minimal ›s›nma meydana gelir, skar oluflmas› önlenir ve yara iyileflmesi h›zlan›r. Bu olgu raporunda difleti hiperpigmentasyonunun Er:YAG lazer ile tedavisi ve tedavinin 4. ay sonuçlar› sunulmaktad›r. Olgu Raporu 33 yafl›nda kad›n hastam›z kahverengi difleti görüntüsü flikayeti ile klini¤imize baflvurdu. Hastan›n yap›lan muayenesinde hiperpigmentasyonun yan›s›ra, orta hat diastemas›ndan palatinal papile uzanan, yüksek frenum yap›flmas› da tespit edildi. Frenumdaki doku liflerinin devaml›l›¤›n› de¤erlendirmek için hastaya 'Blanching' testi Resim 1 a,b,c. 33 yafl›ndaki bayan hastadaki fliddetli hiperpigmentasyon uyguland› 11. 20 Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi tampon yard›m› ile lazer ›fl›n› uygulanan yüzey sürekli Tablo I. Tedavi De¤erlendirme Formu silindi. Hastan›n üst ve alt çenesi, hastan›n üst çenesine De¤erlendirme skorlar› 1: hiç yok, 2: hafif, 3: orta derecede, 4: fliddetli, 5: çok fliddetli Afla¤›daki sorular› yukar›daki skorlara göre cevaplay›n›z frenektomi ifllemi de gerekti¤i için, bir hafta ara ile ayr› seanslarda tedavi edildi. Hastada rezidüel pigmentasyon minimum oldu¤u için ek bir seansa ihtiyaç duyulmad›. Sorular Cevap Üst çenedeki hiperpigmentasyon tedavisini takiben, Tedavi sırasında a¤rı oldu mu? 2 Er:YAG lazer cihaz›n›n ucu de¤ifltirildi ve ensizyon için Tedavi s›ras›ndaki kokudan rahatsız oldunuz mu? 3 kullan›lan uç tak›ld›. Cihaz frenektomi için 120 mJ, 6 Hz'e Tedavi günü a¤r›n›z oldu mu? 3 ayarland› (Resim 5 a, b, c). Tedavi sonras›ndaki ilk hafta boyunca a¤r›n›z oldu mu? 2 Tedavi sonras›ndaki ilk hafta boyunca kafl›nt›n›z oldu mu? Tedaviden hemen sonra estetik bir de¤ifliklik fark ettiniz mi? ‹fllemler sonras› hasta ac›, ekfli, baharatl› yiyeceklerden kaç›nmas› ve aç›k yara yüzeyini f›rçalamamas› gerekti¤i konular›nda uyar›ld›. Hastaya a¤r› kesici reçete edilmedi. 3 Tedavinin sonunda hastan›n Melzack's McGill a¤r› anketinden12 modifiye edilen tedavi de¤erlendirme formunu 5 doldurmas› istendi (Tablo 1). Hasta 1., 2. hafta, 1. ve 4. Tedavi sonras›ndaki ilk hafta boyunca estetik bir de¤ifliklik fark ettiniz mi? 5 Son kontrolünüzde farkl› bir estetik de¤ifliklik gözlemlediniz mi? 5 aylarda de¤erlendirildi. De¤erlendirmeler s›ras›nda klinik muayene yap›ld› ve a¤›z içi foto¤raf kay›tlar› al›nd›. Bulgular De¤erlendirme skorlar› 1: Hay›r, 2: Evet, 3: Fazlas›yla; Afla¤›daki soruyu bu skorlara göre cevaplay›n›z Tedavi beklentilerinizi karfl›lad› m›? Hiperpigmentasyonun yo¤un oldu¤u bölgelerde tekrarlayan lazer uygulamas› yap›ld›¤›ndan baz› bölgelerde ba¤ dokusunun a盤a ç›kt›¤› ve kanama noktalar›n›n 3 De¤erlendirme skorlar› 1: hay›r, 2: Evet; Afla¤›daki soruyu bu skorlara göre cevaplay›n›z. Gerekli olursa tedavinin tekrarlanmas›n› ister misiniz? 2 ‹flleme geçilmeden önce, mine yüzeyinde, serbest difleti kenar› ve papil bölgelerinde meydana gelebilecek morfolojik de¤iflimleri önlemek amac›yla, hastaya difl-difleti koruyucusu yap›ld› (Resim 2). Daha sonra tedavi bölgesine topikal anestezi uyguland›. Hasta ve ifllemi uygulayan ekip lazer ›fl›n›ndan firman›n önerisi olan gözlükleri kullanarak Resim 2. Hastaya uygulanan difl-difleti koruyucusu. korundu. Er:YAG lazer cihaz› (Kavo Key Lazer 3, Asclepion) 250 mJ, 4 Hz'e ayarland› ve ifllem defocused olarak yap›ld›. Defocused susuz olarak çal›flma, enerji yo¤unlu¤unu ve penetrasyon derinli¤ini azalt›rken, tedavi edilen yüzey alan›n› artt›rd›. Difleti yüzeyinden hiperpigmentasyon tümüyle uzaklaflt›r›lana dek lazer ›fl›n›n›n sürekli hareket ettirildi¤i 'f›rçalama' tekni¤i kullan›ld›. Uygulama süresi hiperpigmentasyonun derecesine, tedavi edilen hiperpigmente yüzeye ve epitel kal›nl›¤›na ba¤l› olarak farkl›l›k gösterdi. ‹fllem s›ras›nda, serum emdirilmifl bir gaz Resim 3. Lazer ablasyonu sonras›nda sa¤ üst çenenin görüntüsü. 21 7tepe klinik 2005-1 Resim 4 a, b, c. Lazer ablasyonu sonras›nda alt ve üst çenenin görüntüsü. olufltu¤u gözlendi (Resim 4 a, b, c). ‹fllem s›ras›nda karbonizasyon meydana gelmedi. Lazer uygulamas› s›ras›nda oluflan yan›k kokusu güçlü bir aspiratör yard›m› Resim 5 a, b, c. Lazer ile uygulanan frenektomi ifllemi. ile azalt›ld›. Bir gün sonra lazer uygulanan difletinin baz› bölgelerinde ve özellikle frenum bölgesinde ince bir fibrin difletinin görüntüsü komflu bölgelerdeki difletine benzerdi tabaka gözlendi ve bu tabaka tedaviyi takiben birinci haftada ve hiperpigmentasyon tamamen ortadan kalkm›flt›. ortadan kalkt›. Epitelizasyon skar oluflmaks›z›n 2 hafta Dördüncü ayda da bu estetik görüntünün korundu¤u içerisinde tamamland›. ‹kinci haftada epitel fleffaf ve non- gözlendi (Resim 7). keratinize iken, difleti, komflu difleti bölgeleri ile Hasta de¤erlendirme formu Tablo I'de görülmektedir. karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha k›rm›z›yd› (Resim 6). Birinci ayda ‹fllem s›ras›nda hastan›n hafif a¤r› duydu¤u, tedaviden 22 Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi de¤iflmekte ve bu nedenle ruby lazer, argon lazer, CO2 lazer, Nd:YAG lazer ve Er:YAG lazer gibi çok çeflitli lazer tipleri bu amaçla kullan›lmaktad›r. Ancak bu lazer sistemlerinden sadece bir kaç› yeterli uzun dönem klinik çal›flmalarla de¤erlendirilmifltir 3,8,13,14 . Ayr›ca, deri depigmentasyonunda, argon ve CO2 lazer kullan›m› sonras› skar, yap›sal de¤ifliklikler, hipopigmentasyon oluflmas› ve yara iyileflme zaman›n›n uzamas› gibi çeflitli problemlerle karfl›lafl›ld›¤› belirtilmifltir 15,19. Nd:YAG lazer ise suda 60 mm derinli¤e kadar penetre olur, enerji doku yüzeyinde abzorbe edilmez ve da¤›l›r. Da¤›lma etkisine ba¤l› olarak, bu lazerin penetrasyon derinli¤ini belirlemek güçtür 10,20. Resim 6. Lazer ablasyonu sonras›nda alt ve üst çenenin 10. gün görüntüsü. Bu olgu sunumunda Er:YAG lazer kullan›lmas›n›n sebebi, di¤er lazerlere göre dokudaki su molekülleri taraf›ndan çok sonraki 1 hafta boyunca a¤r›n›n azalarak yerini hafif bir daha iyi abzorbe edilmesi, daha az ›s› yay›lmas›na yol kafl›nma hissine b›rakt›¤› tespit edildi. Tedavinin estetik açmas›, daha az koagülasyon nekrozu ve kollagen sonucu hastaya göre memnun ediciydi. Dört ayl›k takip büzülmesi oluflturmas› ve sonuç olarak daha az doku zarar› periyodunda herhangi bir problem gözlenmedi. gibi avantajlar›n›n bulunmas›d›r 9,15,16. Er:YAG'ta defocused lazer ›fl›n› ile uygulanan 'f›rçalama tekni¤i' uygulamay› daha güvenli k›lar. Çal›flmada uygulanan 'f›rçalama tekni¤i' s›ras›nda serum emdirilmifl bir gaz tampon yard›m› ile lazer ›fl›n› uygulanan yüzey sürekli silindi. Bu ifllemin amac› etkili görüflün sa¤lanmas›, böylece hiperpigmente dokunun daha dikkatli, hassas ve do¤ru bir flekilde uzaklaflt›r›lmas›d›r. Tedavi sonras› hiperpigmentasyonun tekrar oluflmas› literatürde hem klasik eksizyonel yöntemlerde hem de lazer uygulamalar›nda görülebilen bir problemdir. Gingivektomiden 1-4 21 ay sonra hiperpigmentasyonun kismi olarak tekrar etti¤i belirtilmifltir. Baz› araflt›rmac›lar da, bu görüflün aksine farkl› tedavi metodlar› sonras›, Resim 7. Lazer ablasyonu sonras›nda alt ve üst çenenin 4. ay görüntüsü. de¤iflik zaman aral›klar›nda tekrarın gözlenmedi¤ini ifade etmifllerdir 5,6,8,14. Tal ve ark. 5 ve Tal 6 dokuyu dondurarak Tart›flma uygulad›klar› depigmentasyonu takiben 20 ay boyunca Difleti hiperpigmentasyonu estetik amaçla baflar›l› hiperpigmentasyonun tekrar oluflmad›¤›n› belirtmifltir. olarak tedavi edilebilmektedir. Yap›lan çal›flmalarda Atsawasuwan ve ark. hiperpigmentasyonlu bölgelerin lazer ablasyonu ile tedavisini hiperpigmentasyon tedavisinde 11-13 ay boyunca tekrar takiben difletinin sorunsuz iyileflme gösterdi¤i ve tamamen gözlemediklerini ifade etmifllerdir. Benzer olarak, Özbayrak rejenere olarak sa¤l›kl›, soluk pembe renkte ve s›k› k›vaml› ve ark.8, CO2 lazer uygulamas› sonras› 18 ayl›k takip göründü¤ü bildirilmifltir. Bu gözlemler, farkl› lazer tiplerini periyodunda hiperpigmentasyonda tekrar olmad›¤›n› ve çeflitli teknikleri kullanan araflt›rmac›lar›n ortak sonucudur saptam›fllard›r. Nakamura ve ark.'da 3,4,7,8,13,14. uygulamas› sonras›, 1 y›ll›k takip periyodu boyunca tekrar Bu olgu raporunda da, literatürle uyumlu olarak, benzer iyileflme modeli gözlendi. 14 , Nd:YAG lazer ile yap›lan 22 , CO 2 lazer gözlememelerine ra¤men, 7 vakan›n 4'ünde 24. ayda ifllem Hiperpigmentasyondan sorumlu olan melanin öncesinde gözlenen hiperpigmentasyona yak›n tekrar pigmentinin abzorpsiyon spektrumu 351-1064 nm aras›nda oldu¤unu belirtmifllerdir. Tal ve ark. 2003'deki çal›flmalar›nda 23 7tepe klinik 2005-1 hastalar›n genellikle yar›s›nda, tedaviden sonraki 2-4 y›l 4. içinde k›smi hiperpigmentasyon tekrar› görülebilece¤ini 5. bildirmifllerdir 3 . Bu vaka raporunda 4. ayda tekrar 6. gözlenmemifltir. Ancak bu süre tekrar›n de¤erlendirilmesi için yeterli de¤ildir ve bu konuda devam eden uzun dönem 7. takipli ve k›yaslamal› çal›flmalar›m›z devam etmektedir. Hiperpigmentasyonun yeniden oluflmas› ›rk, sigara 8. gibi etyolojik faktörlerin yan›s›ra; ifllem s›ras›nda uzaklaflt›r›lan doku miktar›na ve kullan›lan yönteme ba¤l› 9. olarak da de¤ifliklik gösterebilir. Tekrar›n önlenmesi için, serbest difleti kenar› ve interdental papili de içeren difleti 10. dokusundan melanin tümüyle uzaklaflt›r›lmal›d›r, çünkü 11. hiperpigmentasyonun, serbest difletinden göç eden melanositler nedeniyle yeniden meydana geldi¤i bildirilmifltir 12. 23. 13. Serbest difleti kenar› ve interdental papil bölgesinde ince ve hassas çal›flmaya imkan tan›yan lazer tipinin Er:YAG oldu¤unu düflünüyoruz. En fazla 10 µ doku 14. derinli¤ine inebilen lazer at›fllar›nda yavafl ve di¤er lazerlere nazaran daha kontrollü uygulama imkan›, depigmentasyon 15. ifllemi için Er:YAG'›n önemli bir avantaj›d›r. Bu vaka raporunda, elde edilen klinik sonuç difleti 16. hiperpigmentasyonunun tedavisinde Er:YAG lazer 17. kullan›m›n›n etkili, güvenilir ve hekim-hasta için tatmin edici bir yöntem oldu¤unu düflündürmektedir. Ancak, elde edilen 18. sonucun idamesi aç›s›ndan hastalar›n uzun dönem takiplerine ihtiyaç vard›r. 19. 20. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 21. Newman M G. The normal periodontium. Ed: Carranza FA Jr, Newman MG, Clinical Periodontology. 8. Bas›m, s. 326-327, WB Saunders Co, Philadelphia, London, Toronto, Montreal, Sydney, Tokyo, 1996. Shafer W G, Hine K H, Levy B M. A textbook of oral pathology. 4th ed. s.20 WB Saunders Co, Philadelphia, 1983. Tal H, Oegiesser D, Tal M. Gingival depigmentation by Erbium:YAG lazer: Clinical observations and patient responses. J Periodontol 2003, 74: 16601667. 22. 23. 24 Yeh C J. Cryosurgical treatment of melanin pigmented gingiva. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1988,86: 600-663. Tal H, Landsberg J, Kozlovsky A. Cryosurgical depigmentation of the gingiva: A case report. J Clin Periodontol 1987, 14: 614-617. Tal H. A novel cryosurgical technique for gingival depigmentation. J Am Acad Dermatol 1991, 24: 292-293. Trelles M A, Vekruysse W, Segui J M, Udeate A. Treatment of melanotic spots in the gingiva by argon lazer. J Oral Maxilofac Surg 1993, 51: 759761. Özbayrak S, Dumlu A, Erçal›k-Yalç›nkaya fi. Treatment of melanin pigmented gingiva and oral mucosa by CO2 lazer. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2000, 90: 14-15. Kesler G, Koren R, Kesler A, Kristt D, Gal R. Differences in histochemical characteristics of gingival collagen after Er:YAG lazer periodontal plastic surgery. J Clin Lazer Med Surg 2000, 18: 203-207. Ishikawa I, Aoki A, Takasaki A A. Potential applications of Erbium:YAG lazer in periodontics. J Periodont Res 2004, 39: 275-285. Huang W J, Creath C J. The midline diastema: A review of its etiology and treatment. Pediat. Dent. 1995, 17: 171-179. Melzack R. The McGill pain questionnaire: Major properties and scoring methods. Pain 1975, 1: 277-299. Sharon E, Azaz B, Ulmansky M. Vaporization of melanin in oral tissues and skin with a carbondioxide lazer. A canine study. J Oral Maxillofac Surg 2000, 58: 1387-1393. Atsawasuwan P, Greethong K, Nimmanon V. Treatment of Gingival Hyperpigmentation for Esthetic Purposes by Nd:YAG lazer: Report of 4 cases. J Periodontol 2000, 71: 315-321. Walsh J T, Flotte J T, Deutsch T F. Er:YAG lazer ablation of tissue: Effect of pulse duration and tissue type on thermal damage. Lazers Surg Med 1989, 9: 314-326. Walsh J T, Deutsch T F. Er:YAG lazer ablation of tissue: Measurement of ablation rates. Lazers Surg Med 1989, 9: 327-337. Apfelberg D B, Maser M R, Lash H, Rivers J. The argon laser for cutaneous lesions. JAMA 1981, 245: 2073-2075. Dover J S, Smoller B R, Stern R S, Rosen S, Arndt K A. Low influence carbon dioxide laser irradiation of lentigines. Arch Dermatol 1988, 124: 1219-1224. Alster T S, Nanni C A, Williams C M. Comparison of for carbon dioxide lasers: A clinical and histopathologic evaluation. Dermatol Surg 1999, 25: 1-4. AAP. The research, Science and Therapy Committee of the American Academy of Periodontology: Lasers in Periodontics (Position Paper). J Periodontol 2002, 73: 1231-1239. Dummett C O, Bolden T E. Postsurgical clinical repigmentation of the gingiva. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1963, 16: 353-357. Nakamura Y, Hossain M, Hirayama K, Matsumoto K. A clinical study on the removal of gingival melanin Pigmentation with the CO2 lazer. Lazers Surg Med 1999, 25: 140-147. Sharon E, Azaz B, Ulmansky M. Vaporization of melanin in oral tissues and skin with a carbon dioxide lazer: a canine study. J Oral Maxillofac Surg 2000, 58: 1387-1393. Azalm›fl Dikey Boyutun Protetik Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi Özet Her ne sebeple olursa olsun düflük dikey boyutlu vakalar›n protetik restorasyonu s›ras›nda daimi protezler yap›lmadan önce, olmas› gereken dikey boyutun belirlenmesi gerekir. Bu nedenle geçifl protezi yap›larak hastan›n yeni dikey boyutuna adaptasyonunun sa¤lanmas› protetik tedavinin baflar›s› için esast›r. Uzun dönemde baflar› sa¤lanabilmesi için, dikey boyutun azalma nedenleri göz önüne al›narak restorasyonun ve stomatognatik sistemin korunabilmesi konusunda önlemler al›nmal›d›r. Anahtar Kelimeler: Afl›nma, okluzal dikey boyut, protetik tedavi Girifl Difllerin oklüzal yüzeylerinin hastan›n yaflam süresi boyunca az miktarda afl›nmas›n›n normal bir durum oldu¤u düflünülür. 1 Afl›nma, difllerin görünümünü veya fonksiyonunu etkileyecek ve rahats›zl›¤a sebep olacak kadar fazla ise patolojik kabul edilir.2,3 Afl›nm›fl difllerin Yrd. Doç. Dr. P›nar KURSO⁄LU tedavisinde, 3 amaç vard›r: 1) Var olan dentisyonun Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi korunmas›, 2) Çevre yumuflak dokular›n›n ve kemi¤in Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› korunmas› 3) Kaybedilmifl oklüzal dikey boyutun yeniden Dt. Burcu BAL kazand›r›lmas›.4 Afl›r› oklüzal afl›nmaya ba¤l› olarak Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi rehabilitasyon gereken hastalar›n dikey boyutlar›, esas Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› restorasyon yap›m›ndan önce dikkatle incelenmelidir.1 Dikey boyut kayb›n›n afl›nman›n yan›nda di¤er bir sebebi Prof. Dr. Ender KAZAZO⁄LU Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi de, posterior destek kayb›d›r. Eksik, e¤ilmifl, rotasyonlu Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› ve k›r›k difllerin varl›¤› sonucunda oluflan posterior destek kayb›, anterior bölgede afl›r› stres oluflmas›na sebep olur. Bunun sonucunda anterior difllerde mobilite veya afl›r› afl›nmalar oluflur ve dikey boyut azal›r.5 Dikey boyut kayb›n›n protetik tedavisine bafllamadan önce, birçok faktör göz önünde tutulmal›d›r. Özellikle hastan›n azalan dikey boyutunun yeniden kazand›r›lmas› için, temporomandibuler eklem ve kaslarda gerilim ve a¤r›n›n önlenmesi amac›yla geçifl protezi düflünülmelidir. Bu yaz›da, düflük dikey boyutlu hastalar›n protetik rehabilitasyonu bir vaka ile anlat›lmaktad›r. Tedavi plan›; klinik de¤erlendirme, geçifl protezi, devaml› protez ve yap›lan restorasyonun devaml›l›¤› için al›nan önlemlerden oluflmaktad›r. Tan› 47 yafl›ndaki erkek hasta klini¤imize difl eksikli¤i ve buna ba¤l› estetik ve fonksiyon bozuklu¤u flikayeti ile protetik restorasyon yapt›rmak amac›yla baflvurmufltur. 25 7tepe klinik 2005-1 Klinik De¤erlendirme sonucunda temporomandibuler eklemlerinde ve çi¤neme Al›nan anamnezde, hasta difl s›kma - g›c›rdatma kaslar›nda herhangi bir patolojiye rastlanmam›flt›r. Bu (bruksizm) al›flkanl›¤› oldu¤unu ve üst ön bölge difllerinin durumda hastan›n bu dikey boyuta adapte oldu¤u afl›r› mobilitesi nedeniyle çekildi¤ini ifade etmifltir. Difller düflünülebilir; ancak difl eksikliklerinin tedavisinin mevcut kapan›fl halindeyken, dar vermillon s›n›rlar› ve komisuralar›n dikey boyutta bitirilmesi mümkün de¤ildir. Estetik, fonksiyon belirginli¤i ve çene ucu ile burun aras›ndaki mesafenin ve fonetik olarak hastan›n protetik tedavi görmesi azald›¤› görülmektedir. Bu extraoral görüntü, hastan›n gerekmektedir. Bu bulgular ›fl›¤›nda hastan›n dikey dikey boyutunda afl›r› kay›p oldu¤unu düflündürmüfltür. boyutunun yeniden belirlenerek protetik tedavisinin Hastan›n intraoral muayenesinde, alt çene arka bölgede tamamlanmas› düflünülmüfltür. ve üst çenede özellikle kesiciler bölgesinde difl eksiklikleri kaydedilmifltir. Hastan›n oklüzyonda olan posterior difllerine Geçifl Tedavisi ra¤men afl›r› afl›nma nedeniyle dikey boyut kayb› belirgin Afl›r› dikey boyut kay›plar›nda ve dolay›s›yla bu durum bir flekilde izlenebilmektedir (Resim 1, 2, 3). Mevcut difllerin difllerde, kaslarda ve eklemlerde sorun oluflturdu¤unda oklüzal yüzeylerinde afl›r› afl›nmalar bulunmas›na ra¤men protetik rehabilitasyon yap›lmal›d›r. Bununla birlikte, difller vitaldir. Hastan›n yap›lan gnatolojik muayenesi stomatognatik sistemin kompleks yap›s› da göz önünde tutulmal› ve olmas› gereken dikey boyutun yeniden belirlenmesi iyi planlanmal›d›r. Protetik rehabilitasyondan önce geçifl protezlerinin kullan›m›, hastan›n adapte olabilece¤i en uygun kas ve/veya eklem problemlerine sebep olmayacak dikey boyutun saptanmas›na yard›mc› olacakt›r. Hasta için en rahat konumun do¤ru olarak tahmin edilebilmesi amac›yla istirahat dikey boyutunda "freeway space" miktar›na dikkat edilmelidir. Resim 1: Protetik restorasyon öncesi hastan›n maksimum interküspal pozisyonu Hastada, istirahat pozisyonunda yumuflak dokular üzerinde subnasal ve menton noktalar› iflaretlenerek aralar›ndaki mesafe (Niswonger metodu) ölçülmüfltür. Hastan›n oklüzyonda diflleri olmas›na ra¤men afl›r› difl afl›nmalar› nedeniyle, tam diflsiz hastalar›n dikey boyutunu belirlerken dikkat edilmesi gereken kriterlere göre kaide plaklar› ve mum duvarlar ayarlanm›fl ve olmas› gereken dikey boyut belirlenmifltir (Resim 4). Klinik olarak saptanan bu dikey boyutun hastan›n estetik ve fonetik Resim 2: Üst çenede difl eksiklikleri ve afl›nma fasetleri Resim 3: Alt çenede difl eksiklikleri ve afl›nma fasetleri. Alt difllerin oklüzal yüzeylerinde afl›nma belirgin bir flekilde görülmektedir. Resim 4: Uygun görülen dikey boyutta artikülatöre alınmıfl modeller 26 Azalm›fl Dikey Boyutun Protetik Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi gereksinimleriyle uyumlu olmas›na dikkat edilmifltir. Yüz Daimi Protez ark› transferi ile modeller yar› ayarlanabilir bir artikülatöre Stomatognatik sistemde hiçbir semptom görülmedi¤ine nakledilmifltir (Artex, Girrbach, Germany)(Resim 5). ve hastan›n olmas› gereken dikey boyuta tamamen adaptasyonunun sa¤land›¤›na emin olunduktan sonra daimi protez yap›m›na geçilmifltir. Hastan›n alt çenesinde posterior difl eksikli¤inin fazla olmas›, dayanak difllerin kuron kök oranlar›n›n yeterli olmamas› ve özellikle üçüncü molar difllerinin kök morfolojisinin uygun olmamas› nedeniyle üçüncü molar difller dayanak olarak kullan›lmam›flt›r. Bu nedenle alt çenede birinci molar difllerin kanat oldu¤u sabit restorasyonlar uygulanm›flt›r. Üst çenede de difl eksiklikleri sabit protetik tedaviyle tamamlanm›flt›r (Resim 7,8,9). Resim 5: Yüz ark›n›n uygulanmas› Hastan›n yeni dikey boyutuna adaptasyon sürecinde kullanmas› için akrilik geçifl protezleri haz›rlanm›flt›r (Resim 6). Geçifl protezleri; fonksiyon ve esteti¤in daha Resim 7: Alt ve üst daimi protezler iyi olmas› ve maliyetinin uygunlu¤u nedeniyle akrilik Resim 8: Üst daimi protez Resim 6: Geçifl protezleri olarak haz›rlanm›flt›r. Ayr›ca sabit geçifl protezi yap›larak, difllerin mesiodistal genifllikleri ile klinik kuron boylar› aras›nda estetik oranlar›n bulunmas› mümkün olmufltur. Bu uygulama hastaya, daimi protez hakk›nda da fikir vermifltir. Hasta geçifl protezlerini hastan›n klinik durumuna ba¤l› olarak 2 ay boyunca kullanm›flt›r. Geçifl protezinin simantasyonundan sonra ilk günlerdeki kas yorgunlu¤u zaman içerisinde yok olmufltur. Bu süre içerisinde hasta, herhangi bir klinik rahats›zl›k bildirmemifltir. Resim 9: Birinci molar difllerin kanat olarak haz›rland›¤› alt daimi protez 27 7tepe klinik 2005-1 Restorasyonda, eksentrik hareketlere dikkat edilmifl ve belirli noktalar ve bunlar› birlefltiren do¤ru ve düzlemler kanin koruyucu oklüzyon uygulanm›flt›r. Dikey boyut yükseltilmifl kullan›l›r. Fakat bireyler için arzu edilen anatomik ve olmas›na ra¤men freeway space korunmufltur (Resim 10). fonksiyonel uyum, her zaman sefalometrik ortalamalara uymayabilir.9 Dikey boyutun belirlenmesinde, geleneksel klinik yöntemlerin daha iyi sonuç verdi¤i bildirilmifltir.10 Adaptasyonu sa¤lamak amac›yla dikey boyut mümkün oldu¤unca az de¤ifltirilmelidir.9 Geçifl protezleri, yatay ve dikey yöndeki yanl›fl maxillomandibuler iliflkilerin tedavisinin ilk aflamas›n› oluflturur. Bu yaklafl›m, “ideal çene iliflkilerinin saptanmas›”, “do¤ru nöromüsküler konumun bulunmas›” veya 'alt çenenin en uygun pozisyonunu aramas›na izin verilmesi' olarak tan›mlanabilir.6,11,12 Hastan›n adaptasyon Resim 10: Free way space'in korunmas› kabiliyeti, yeni dikey boyuta göre haz›rlanm›fl geçifl protezinin baflar›s›n› belirlemeye yard›m eder. Temporomandibuler Daimi protez bir hafta geçici simante edilerek hastan›n eklemin ve kaslar›n artan dikey boyuta adaptasyonu için bu proteze de al›flmas› sa¤lanm›flt›r. belirli bir süre gereklidir. Geçifl protezi uygulanm›fl vakalarda, Splint Uygulamas› bafllang›çta görülen kas spazmlar› giderek azalm›flt›r ve Protezin daimi simantasyonundan sonra hastan›n hastalar yeni dikey boyuta al›flt›klar›n› bildirmifllerdir9. Dikey anamnezinde bruksizm bulunmas› göz önüne al›narak düz boyutun yükselme miktar›, afl›nm›fl difllerin yerleri ve diflsiz yüzeyli splint haz›rlanm›fl ve uzun dönemde stomatognatik alanlar›n da¤›l›m› adaptasyon süresini etkiler13,14. Bunun sistem elemanlar›n›n ve yap›lan restorasyonlar›n korunmas› için dikey boyutu azalm›fl vakalarda daimi restorasyonlara amaçlanm›flt›r (Resim11). bafllamadan önce, geçifl protezi yap›larak hastan›n yeni dikey boyuta adaptasyonu sa¤lanmal›d›r. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. Resim 11: Okluzal Splint 6. 7. Tart›flma Afl›r› dikey boyut kayb› olan hastalarda gerçeklefltirilen 8. protetik rehabilitasyon risklidir ve stomatognatik sistemin karmafl›k yap›s›ndan dolay› sorunlar ç›karabilir.6 Uzun sürede 9. temporomandibuler eklemin ve çi¤neme kaslar›n›n azalm›fl 10. olan dikey boyuta ço¤unlukla adapte olduklar› bildirilmifltir.6 Hasta için en rahat dikey boyutun saptanmas› amac›yla 11. çeflitli yöntemler kullan›labilir.7,8 Transkranial ve sefalometrik röntgenler, hasta için do¤ru dikey boyutun saptanmas›nda 12. yararl› olabilir. Bununla birlikte radyografi al›m› s›ras›nda 13. bafl›n konumu ve ›fl›n›n yönü görünümü etkileyebilir. 14. Sefalometrik radyografilerde, kemikte ve yumuflak dokularda 28 Turner KA, Missirlian DM. Restoration of the extremely worn dentition. J Prosthet Dent 1984, 52: 467-474. Smith BGN, Knight JK. An index for measuring the wear of teeth. Br Dent J 1984, 156: 435-439. Eccles JD, Jenkins WG. Dental erosion and diet. J Dent 1974, 2: 153-159. Licht WS, Leveton EE. Overdentures for treatment of severe attrition. J Prosthet Dent 1980, 43: 497-480. Stern N, and Brayer L. Collapse of the occlusion-Aetiology, symptomatology and treatment. J Oral Rehabil 1975, 2: 1. Dawson PE. Evaluation, Diagnosid and Treatment of Occlusal Problems, 2nd ed., St.Louis, Mosby; 1989: 448-456. Rugh JD, Johnson RW. Temporal analysis of nocturnal bruxism during EMG feedback. J Periodontol 1981; 52: 263-265. Nakai N ve ark. Comparison of the most comfortable mandibular position with the intercuspal position using cephalometric analysis. J Oral Rehabil 1998; 25: 370-375. Cura C ve ark. Prosthetic Rehabilitation of Extremely Worn Dentitions: Case Report. Qintessence Int 2002; 33: 225-230. Obrez A, Türp JC. The effect of musculoskeletal facial pain on registiration of the maxillomandibular relationships and treatment planning: A synthetis of the literature. J Prosthet Dent 1998; 79: 439-445. Sarnat BG, Laskin DM. The Temporomandibular Joint, 3rd ed., Springfield, IL: Thomas, 1979:319. Lerman MD. The hydrostatic appliance: A new approcah to treatment of the TMJ pain-dysfunction syndrome. J Am Dent Assoc 1974; 89: 1343-1350. Hellsing G. Functional adaptation to changes in vertical dimension. J Prosthet Dent 1984; 52: 867-870. Christensen J. Effect of occlusion-raising procedures on the chewing system. Dent Pract 1970; 20: 233-238. Endodontik Tedavi S›ras›nda Sodyum Hipokloritin Difletine Zarar› Özet Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ö¤renci klini¤ine gelen bir hastan›n üst sol birinci küçükaz› difline kanal tedavisi, post ve core yap›ld›. Üç hafta sonra hasta geldi¤inde, diflin vestibülündeki difletinde genifl bir nekroz görüldü. Tedavi için giriflim yap›ld› fakat difletinin tedavisi baflar›l› olmad›. Difl çekildi. Anahtar Kelimeler: Sodyum hipoklorit solüsyonu, difleti, nekroz Girifl Kök kanallar›n›n temizlenmesi ve flekillendirilmesi s›ras›nda, kanalda bir alet kullan›ld›ktan sonra, kanal›n hemen y›kanmas› istenir ve bu ifllem düzenli olarak uygulan›r. Y›kama solüsyonu olarak çeflitli oranlarda (%15.25) sodyum hipoklorit solüsyonlar›, çok uzun y›llardan beri kullan›lmaktad›r. Sodyum hipoklorit solüsyonlar› hem antibakteriyeldir hem de kanaldaki pulpa dokusunu eritici etkisi vard›r. Bu faydal› etkileri için kullan›l›r. Fakat hemen bunlar›n yan›nda canl› dokulara tahrifl edici etkisi de bulunmaktad›r, bu etki büyük bir sak›nca oluflturur. Literatür incelendi¤inde, anestezi solusyonu yerine Prof. Dr. Gündüz BAYIRLI yanl›fll›kla sodyum hipoklorit enjekte edilen olgular vard›r.1,2 Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Sodyum hipoklorit kanala verilirken i¤nenin enjektörden Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal› Baflkan› ç›kmas› sonucu hastan›n gözlerinin zarar gördü¤ü Yrd. Doç. Dr. Dilhan ‹LGÜY bildirilmifltir. 3 Foramen apikaleden veya kökteki Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi perforasyondan, sodyum hipokloritin periapikal dokulara Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal› kaçmas› sonucunda canl› dokulara zararl› oldu¤u görülmüfltür. 4,5 Ehrich ve ark. 6 1993'de, üst birinci büyükaz›n›n damak kanal›n›n y›kanmas› s›ras›nda, sodyum hipokloritin sinüs maksillarise kaçt›¤›n› bildirmifllerdir. Kaufman ve Senia7 1989' da, Çal›flkan ve ark.8 1994' de, sodyum hipoklorite allerjisi olan iki hastan›n durumunu aç›klam›fllard›r. Serper ve ark.9 2004' de, rubber-dam›n alt›ndan, dudak kenar›ndan çene ucuna kadar sodyum hipokloritin s›zmas› sonucunda boydan boya d›fl yüzeyde yara olufltu¤unu bildirmifllerdir. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ö¤renci klini¤inde de sodyum hipokloritin difletine kaçmas› sonucunda, difletinde ülser oluflmas› ve bu nedenle diflin çekilmesi ilginç bulunmufltur. 29 7tepe klinik 2005-1 Olgu Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ö¤renci klini¤ine gelen 35 yafl›ndaki bir erkek hastan›n üst sol birinci küçükaz› diflinden flikayeti vard›. Bir ö¤renci taraf›ndan kanal tedavisi yap›ld›. Kök kanallar› temizlenip flekillendirilirken 2cc miktar›nda ve %5.25'lik sodyum hipoklorit solüsyonu ile kanallar s›k s›k y›kand›. Kanal tedavisini takiben döküm post ve core yap›ld› (Resim1). Üç hafta sonra hasta geldi¤inde, üst birinci küçükaz› diflinin Resim 3: Difl çekildikten sonraki görünüflü sa¤lamak için yandaki diflsiz bölgeden mukozal flap kald›r›ld› ve laterale kayd›r›larak, dikifllerle primer olarak kapat›ld›. ‹yileflme sorunsuz oldu; 10 gün sonra dikifller al›nd›. Tart›flma Sodyum hipoklorit üç çeflit etkisi nedeniyle y›kama Resim 1: Üst sol birinci küçükaz› difline kanal tedavisi, post ve core yap›ld›ktan sonra al›nan radyografi. solüsyonu olarak kullan›l›r. 1) Pulpa ve predentindeki vestibülündeki difletinde 5 mm uzunlu¤unda, 2 mm 2) Klor iyonlar› a盤a ç›kararak önemli bir antiseptik etki geniflli¤inde ülserleflme görüldü (Resim 2). Rubber-dam yapmas›. 3) Organik madde ile temas etti¤inde, onlar› organik yumuflak dokular› okside edici etkisiyle çözmesi. toksik olmayan mahsullere indirgemesi. 4 Bu faydal› etkilerinin yan›nda sodyum hipoklorit canl› dokulara toksik etkilidir. Hastan›n elbisesine damlarsa beyazlat›c› etkisi vard›r. Hastan›n veya difl hekiminin gözüne kaçarsa, hemen a¤r› ve yanma hissi olur ve eritem geliflir.3 Literatürde, iki hastada sodyum hipoklorite allerjik reaksiyon görüldü¤ü bildirilmifltir.7,8 Anestezi karpüllerinin kullan›ld›ktan sonra at›lmas› gerekir. Literatürde, iki hastaya yanl›fll›kla anestezi solüsyonu yerine sodyum hipoklorit enjekte edildi¤i bildirilmifltir.1,2 En çok görülen sodyum hipoklorit kazalar› ise, sodyum hipokloritin foramen apikaleden veya kökteki Resim 2: Diflin vestübülündeki difletinde ülserleflme görüntüsü bir perforasyondan periapikal dokulara kaçmas› sonucunda uygulanm›flt›. Rubber-dam›n kenar›ndan sodyum hipokloritin olmufltur. Sodyum hipoklorit dokunun içine girdi¤inde difletine s›zd›¤› tahmin edildi.Yap›lan klinik ve radyografik hastada hemen fliddetli a¤r›, yanma hissi, yumuflak dokunun muayenede diflin çekimine ve o bölgeye ogmentasyon fliflmesi ve yüzeyde morarma görülür.2,4 Sodyum hipoklorit yap›m›na karar verildi (Resim 3). Difletine operasyon canl› dokunun yüzeyine akarsa reaksiyon çok yavafl yap›larak ülserli k›s›m ç›kar›ld›. Diflin çekildi¤i seansta o geliflmektedir: Hülsman ve Hahn5 alt dudakta bir hafta bölgeye ogmentasyon uyguland›. Çekim bölgesine sonra ülser oldu¤unu bildirmifllerdir. Serper ve ark. 9 "xenogreft" bir materyal olan "Bio-Os" granülleri yerlefltirildi. çenenin d›fl›ndaki lezyonun üç gün sonra belirginleflti¤ini Ogmentasyonu takiben, flab›n primer kapat›lmas›n› aç›klam›fllard›r. 30 Endodontik Tedavi S›ras›nda Sodyum Hipokloritin Difletine Zarar› KAYNAKLAR: Buradaki olguda da, hasta üç hafta sonra geldi¤inde difletinde ileri derecede harabiyet görülmüfltür. Sodyum 1. hipoklorit yumuflak dokular›n yüzeyine akt›¤›nda tahrifl 5 2. dudaktaki ülserin ancak iki ay sonra tamamen iyileflti¤ini 3. etme süresi daha uzun olmaktad›r. Hülsman ve Hahn bildirmifllerdir. Buradaki hastan›n difleti o kadar harab 4. olmufltu ki, iyileflme olas›l›¤› yoktu. 5. Sonuç 6. Sodyum hipoklorit solüsyonlar› canl› dokulara tahrifl 7. edicidirler. Kullan›l›rken çok dikkatli olunmal›d›r: Kök kanal›na uygulan›rken foramen apikaleden d›flar› 8. tafl›r›lmamal›d›r. Ayr›ca uygulanmas› s›ras›nda, a¤›z 9. ortam›na bu solüsyonun akmamas› için çok dikkat edilmelidir. Rubber dam tak›larak, yumuflak dokulara s›z›nt› olmamas›na çal›fl›lmal›d›r. 31 Herrman J Wanel, Heicht RC. Complications in therapeutic use of sodium hypochlorite. J Endod 1979,5: 160-1. Sabala C Land, Powell SE. Sodium hypochlorite injection into periapical tissues. J Endod 1989, 15: 490-2. Ingram TA. Response of the human eye to accidental exposure to sodium hypochlorite. J Endod 1990, 16: 235-8. Beching AG. Complications in the use of sodium hypochlorite during endodontic treatment. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1991, 71: 346-8. Hülsmann Mand, Hahn W. Complications during root canal irrigationliterature review and case reports. Int. End J 2000, 33: 186-93. Ehrich DG, Brian JD and Walker WA. Sodium hypochlorite accident: Inadvertent infection into the maxillary sinus. J Endod 1993, 19: 180-2. Kaufman AY and Keila S. Hypersensitivity to sodium hypochlorite. J Endod 1989, 15: 224-6. Çal›flkan MK, Türkün M, and Alper S. Allergy to sodium hypochlorite during root canal therapy: a case report. Int End J 1994, 27:163-7. Serper A, Özbek M, and Çalt S. Accidental sodium hypochlorite-induced skin injury during endodontic treatment. J Endod 2004, 30: 180-1. Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar›: Özet Sürekli kesici difllerdeki kuron k›r›klar›n›n geleneksel restorasyonu kompozit reçineler ya da sabit protetik uygulamalard›r. Bu makalede farkl› biçim ve derinliklerde kuron k›r›¤› görülen ve kendi k›r›k parçalar› yap›flt›r›larak restore edilen dört olgu sunulmaktad›r. K›r›k parça dentin bonding ajanlar› ve çeflitli kompozit reçineler kullan›larak yap›flt›r›ld›. Pulpay› içine alan k›r›klarda, k›r›¤›n derinli¤ine göre kanal tedavisi ya da amputasyon uygulamas›ndan sonra yap›flt›rma (Dört Farkl› Olgu Raporu) ifllemi yap›ld›. Hastalar›n ortalama takip süresi 8 ayd›r ve bu sürede herhangi bir komplikasyonla karfl›lafl›lmam›flt›r. Sonuç olarak, sürekli kesici difllerde komplike ya da komplike olmayan kuron k›r›klar›n›n restorasyonunda, k›r›k parçan›n yerine yap›flt›r›lmas›n›n do¤al difl dokular›n›n devaml›l›¤›n› sa¤lamas› nedeniyle, geleneksel uygulamalara alternatif bir tedavi seçene¤i oldu¤unu düflünmekteyiz. Tedavinin baflar›s›nda, k›r›k parçan›n olabilecek en k›sa sürede, nemli ve temiz koflullarda saklanarak getirilmesi önem tafl›r. Bu nedenle, ailelerin ve okul personelinin bu konuda e¤itilmesi gerekmektedir. Anahtar sözcükler: Kuron k›r›klar›, yeniden yap›flt›rma, k›r›k parça Girifl Prof. Dr. Nüket Sandall› Çocuklarda ve genç eriflkinlerde görülen travmatik Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi yaralanmalar ile ilgili epidemiyolojik çal›flmalarda, travmadan Pedodonti Anabilim Dal› Baflkan› en s›k etkilenen difllerin üst orta kesiciler, en s›k rastlan›lan Yrd. Doç. Dr. Senem Selvi Kuvvetli zarar›n ise kuron k›r›klar› oldu¤u bildirilmifltir 1,2,3. Bunun Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi yan›s›ra, erkek çocuklar›n k›z çocuklar›na göre daha s›k Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi travmaya u¤rad›klar› bildirilmektedir 2,3,4 . Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dr. Eflber Ça¤lar Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Dal› Klini¤ine geçen üç y›l süresince travma nedeni ile Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi baflvuran hastalar üzerinde yap›lan çal›flmada en s›k karfl›lafl›lan travma zararlar›ndan birinin, lüksasyondan Dt. fiule Kavalo¤lu Ç›ld›r, MSc (%38) sonra üst kesici difllerde kuron k›r›¤› (%20) oldu¤u Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi belirlenmifltir 5. Pedodonti Anabilim Dal› Araflt›rma Görevlisi Travma sonucunda oluflan kuron k›r›¤›; estetik, biyolojik ve restoratif sorunlar› da beraberinde getirmektedir. Tedavi Dr. Semra Ergeneli Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi flartlar› k›r›k hatt›n›n lokalizasyonuna, pulpan›n aç›l›p Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi aç›lmamas›na, diflin sürme derecesine ve estetik gereksinimlere göre de¤ifliklik gösterebilir 6. Difl hekimli¤inde adeziv sistemlerdeki geliflmeler travmadan bu flekilde zarar görmüfl difllerin restorasyonunda estetik, tutuculuk gibi avantajlar sa¤lamaktad›r. K›r›k parçan›n diflin a¤›zda kalan bölümüne yap›flt›r›lmas› ise, geleneksel kompozit reçine 33 7tepe klinik 2005-1 restorasyonlara göre, renk, morfoloji, saydaml›k uyumu, sakland›. Kanal tedavisi tek seansta tamamland› ve kanal kesici kenar›n komflu diflle ayn› oranda afl›nmas›, hastan›n dolgusu lateral kondansasyon tekni¤i ile guta-perka ve AH kabulü ve tedavi maliyetinin azalmas› gibi üstünlükler Plus (Dentsply DeTrey) kanal pat› ile gerçeklefltirildi tafl›maktad›r 7,8,9. (Resim1.3). Bu makalede Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› Klini¤i'ne travma sonucu oluflan kuron k›r›klar› nedeni ile baflvuran ve restorasyonlar› k›r›k parçalar›n yap›flt›r›lmas› ile gerçeklefltirilen dört olgu raporu sunulacakt›r. Olgu 1 12 yafl›nda bir k›z hasta, kardefli ile oynarken geçirdi¤i bir kaza sonucu, üst sa¤ orta kesici diflinde oluflan kuron k›r›¤› nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Anamnezde kazan›n bir gece önce meydana geldi¤i ö¤renildi. Diflin üç parça halinde k›r›ld›¤› iki k›r›k parçan›n kuru olarak sakland›¤› Resim 1.2. Olgu 1'in a¤›ziçi görünümü görüldü (Resim1.1). K›r›k parçalar›n birbirine ve a¤›zda kalan bölüme tam olarak uydu¤u belirlendi ve k›r›k parçalar›n difle yap›flt›r›lmas›ndan önce, diflin a¤›zda kalan bölümü haz›rland›. Kanal dolgusu mine sement s›n›r›na kadar boflalt›ld› ve üzeri çinko fosfat siman› ile örtüldü. Tutuculu¤un artt›r›lmas› için pulpa odas› tungsten karbit rond frezle Resim 1.1. Difle ait k›r›k parçalar A¤›z içi muayenesinde üst sa¤ orta kesici diflte pulpay› da içine alan oblik bir k›r›k oldu¤u, pulpan›n 1mm.'den daha genifl olarak aç›ld›¤› belirlendi (Resim 1.2). Diflte yer de¤ifltirme, sallant› gibi belirtilere rastlanmad›. Komflu ve karfl›t difllerin travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak Resim 1.3 Difle uygulanan kanal tedavisi dokular›n da sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi. Radyolojik incelemede, diflin kök geliflimini tamamlad›¤›, geniflletildi (Resim 1.4). Diflin vestibul yüzeyindeki mine periapikal dokular›n sa¤l›kl› oldu¤u ve kök k›r›¤› olmad›¤› 1mm. uzaklaflt›r›ld› ve k›r›k kenar›nda bizotaj yap›ld›. Tüm belirlendi. mine yüzeyine 30 sn., dentin yüzeyine 15 sn. süre ile %35'lik ortofosforik asit uyguland› ve 30 sn. süre ile Tedavi y›kanarak asit uzaklaflt›r›ld›. Ayn› zamanda k›r›k parçalar› Pulpadaki aç›lman›n geniflli¤i, diflin kök geliflimini da asitlenerek pürüzlendirildi. Asitle pürüzlendirilen k›r›k tamamlam›fl olmas› ve kazadan sonra hastan›n gelifline parçalar ve a¤›zda kalan bölümdeki difl yüzeylerine Single kadar geçen sürenin uzunlu¤u gözönüne al›narak, difle o Bond (3M ESPE) adeziv uyguland› ve 20 sn. ile polimerize seansta kanal tedavisi yap›lmas›na karar verildi. K›r›k edildi. Pulpa odas›na bir hibrit kompozit reçine olan Filtek parçalar, kanal tedavisi süresince steril salin solüsyonunda Z-250 (3M ESPE) yerlefltirildi ve 20 sn. ile polymerize 34 Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar› A¤›z içi muayenesinde her iki diflin de pulpa dokusuna iliflkin bir hasar ya da aç›lma tesbit edilmedi. Diflte yer de¤ifltirme , sallant› gibi belirtilere rastlanmad›. Komflu ve karfl›t difllerin travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak dokular›n da sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi. Resim 1.4 Tutuculu¤un arttırılması için yapılan ifllem edildi. K›r›k parçalar bir cam gode içerisinde Single Bond adeziv ile inceltilmifl kompozit reçine ile birbirine yap›flt›r›ld› ve 40 sn. ‹le polimerize edildi. Bu parçalar›n difle yap›flt›r›lmas›nda yine Filtek Z-250 (3M ESPE) kullan›ld›. Kompozit k›r›k hatt›na yerlefltirildikten sonra k›r›k parça difle adapte edildi ve hafif bas›nçla fazla kompozitin taflmas› sa¤land›. Taflan kompozit temizlendi diflin vestibul ve Resim 2.1 Olgu 2'nin a¤›ziçi görünümü palatinal yüzeylerinden 20'fler sn. süre ile polimerizasyon sa¤land›. Diflin k›r›k parçalar›n›n kuru getirilmesinden Radyolojik incelemede, diflin kök gelifliminin devam do¤an renk farkl›l›¤› ve k›r›k hatt›n›n ortadan kald›r›lmas› etti¤i, periapikal dokular›n sa¤l›kl› oldu¤u ve kök k›r›¤› için diflin kesici kenar› 1 mm. aç›k b›rak›larak kompozit olmad›¤› belirlendi (Resim 2.2). veneer uygulamas› yap›ld›. Son olarak restorasyonun bitirme ve cila ifllemleri tamamland› (Resim 1.5). Resim 1.5 Olgu 1'in restorasyon tamamland›ktan sonraki Resim 2.2 Olgu 2'nin radyografik görünümü a¤›ziçi görünümü Tedavi Olgu 2 Palatinalden tutunan k›r›k parçalar›n a¤›zda kalan 9 yafl›nda bir erkek hasta, merdivenden düflmesi bölüme tam olarak uydu¤u belirlendi ve yar› k›r›k parçalar›n sonucu, üst sa¤ ve sol orta kesici difllerinde oluflan kuron difle yap›flt›r›lmas›ndan önce, diflin a¤›zda kalan bölümü k›r›klar› nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Anamnezde kazan›n haz›rland›. Diflin a¤›zda kalan bölümü ve k›r›k parçalar 1. ayn› sabah meydana geldi¤i ö¤renildi. Üst sa¤ orta kesicinin olgudaki flekilde haz›rland›. K›r›k parçalar›n difle tek parça halinde k›r›ld›¤› ve k›r›k parçan›n palatinalden yap›flt›r›lmas›nda mikro-hibrit ak›flkan kompozit reçine tutundu¤u; üst sol orta kesicinin ise 3 parça halinde k›r›ld›¤›, olarak Aelite Flo (Bisco) kullan›ld›. Ak›flkan kompozit k›r›k iki parçan›n kayboldu¤u, di¤er büyük parçan›n ise hatt›na yerlefltirildikten sonra yar› k›r›k parça difle adapte palatinalden tutundu¤u görüldü (Resim 2.1). edildi ve hafif bas›nçla fazla kompozitin taflmas› sa¤land›. 35 7tepe klinik 2005-1 Taflan kompozit temizlendi, vestibul ve palatinal Radyolojik incelemede, diflin kök gelifliminin henüz yüzeylerden 20'fler sn. süre ile polimerizasyon sa¤land›. tamamlanmad›¤›, kök k›r›¤› olmad›¤› ve periapikal dokular›n Daha sonra kay›p k›r›k parçalar›n restorasyonu için hibrit da sa¤l›kl› oldu¤u belirlendi (Resim 3.2). kompozit reçine olan Filtek Z-250 (3M ESPE) kullan›ld›. Son olarak restorasyonun bitirme ve cila ifllemleri tamamland› (Resim 2.3). Resim 3.2 Olgu 3'ün bafllangıçtaki Resim 3.3 Olgu 3'ün 3 ay sonraki radyografik görünümü radyografik görünümü Resim 2.3 Olgu 2'nin restorasyon tamamland›ktan sonraki a¤›ziçi görünümü Tedavi Olgu 3 Pulpadaki aç›lman›n 1mm'den küçük olmas› ve diflin 8 yafl›nda bir k›z hasta, arkadafl› ile oynarken geçirdi¤i henüz kök geliflimini tamamlamam›fl olmas› nedeniyle difle bir kaza sonucu, üst sa¤ orta kesici diflinde oluflan kuron "Cvek amputasyonu" uygulanmas›na karar verildi. Tedavi k›r›¤› nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Al›nan anemnezinde süresince k›r›k parça steril salin solüsyonda bekletildi. kazan›n bir gece önce saat 22:00'de meydana geldi¤i ve K›r›k parçan›n difl ile tam uyum gösterdi¤i belirlendi k›r›k parçan›n su ile y›kanarak bir peçete içinde kuru olarak ve diflin a¤›zda kalan bölümüne k›r›k parça boyutunda sakland›¤› ö¤renildi. bizotaj ifllemi yap›ld›. Difl ve k›r›k parça 1.olguda anlat›ld›¤› A¤›z içi muayenesinde üst sa¤ orta kesici diflte oblik flekilde haz›rlan›p yap›flt›r›ld›ktan sonra ayn› nedenle bir k›r›k oldu¤u ve pulpan›n 1mm'den daha küçük olarak kompozit veneer uygulamas› yap›ld› (Resim 3.3). Hastan›n aç›ld›¤› belirlendi (Resim 3.1). Diflte sallant› veya yer 1 ay sonraki kontrolünde a¤›z içi ve radyografik de¤ifltirme gibi belirtilere rastlanmad›. Komflu ve karfl›t görüntülerinde herhangi bir patolojik belirtiye rastlanmad›. difllerin travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak 3 ay sonraki radyografik kontrolünde kök gelifliminin sa¤l›kl› dokular›n da sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi. olarak devam etti¤i ve a¤›z içi kontrolünde de herhangi bir renk de¤iflikli¤i olmad›¤› görülmüfltür (Resim 3.4). Hastan›n 3 ayl›k rutin kontrolleri devam etmektedir. Resim 3.1 Olgu 3'ün a¤›ziçi görünümü Resim 3.4 Olgu 3'ün restorasyon tamamland›ktan sonraki a¤›ziçi görünümü Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar› Olgu 4 Radyolojik incelemede, diflin kök geliflimini tamamlad›¤›, 8 yafl›nda bir erkek hasta, okulda arkadafl› ile çarp›flma periapikal dokular›n sa¤l›kl› oldu¤u ve kök k›r›¤› bulunmad›¤› sonucu, alt sa¤ orta kesici diflinde oluflan kuron k›r›¤› belirlendi. nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Anamnezde kazan›n 2 gün önce meydana geldi¤i ö¤renildi. Tedavi A¤›z içi muayenesinde alt sa¤ orta kesici diflte dentini K›r›k parçan›n a¤›zda kalan bölüme tam olarak uydu¤u de içine alan yatay kuron k›r›¤› olufltu¤u belirlendi (Resim belirlendi. Diflin k›r›k kenar›na bizotaj yap›ld›. Difl ve k›r›k 4.1). Diflte yer de¤ifltirme, sallant› gibi belirtilere rastlanmad›. parça önceki olgularda anlat›ld›¤› flekilde haz›rland›. Asitle Resim 4.1 Olgu 4'ün a¤›ziçi görünümü Resim 4.4 Olgu 4'ün restorasyon tamamland›ktan sonraki a¤›ziçi görünümü Periapikal radyografide k›r›k hatt›n›n pulpaya kadar pürüzlendirilen k›r›k parças› ve a¤›zda kalan bölümdeki ulaflmad›¤› görüldü (Resim 4.2). Komflu ve karfl›t difllerin difl yüzeylerine Single Bond (3M ESPE) adeziv uyguland› ve 20 sn. ile polimerize edildi. Ak›flkan kompozit Synergy Flow (Coltène-Whaledent) k›r›k parçaya ve diflin k›r›k hatt›na yerlefltirildikten sonra k›r›k parça difle adapte edildi ve hafif bas›nçla fazla kompozitin taflmas› sa¤land›. Taflan k›s›m temizlendi ve vestibul ve palatinal yüzeylerden 20'fler sn. süre ile polimerizasyon sa¤land›. Restorasyonun bitirme ve cila ifllemleri tamamland› (Resim 4.4). Tart›flma Travma sonucu oluflan kuron k›r›klar›n›n restorasyonu geleneksel olarak kompozit reçineler ya da sabit protetik Resim 4.2 Olgu 4'ün radyografik görünümü uygulamalar ile gerçeklefltirilmektedir 10,11,12. Kaza yerinde travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak dokular›n da diflin k›r›k parças› bulundu¤unda ve k›sa sürede sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi. Diflin tek parça halinde k›r›ld›¤› ve getirildi¤inde, bu parçan›n diflin kalan bölümüne k›r›k parçan›n su içerisinde sakland›¤› görüldü (Resim 4.3.). yap›flt›r›lmas› ise önemli bir tedavi seçene¤i olarak görülmektedir 13,14. Özellikle çocuk hastalarda, genç sürekli difllerin pulpa odas›n›n geniflli¤i, diflin sürmesini tamamlamam›fl olabilece¤i, difleti kenar›n›n stabil olmay›fl› gibi nedenlerle sabit protetik restorasyonlar›n yap›lmas› uygun görülmemektedir 14. Difl hekimli¤i literatüründe ilk kez 1964'de Chosack ve Eidelman 15 taraf›ndan yay›nlanan "Diflin k›r›lan kesici kenar›n›n yap›flt›r›lmas› ile restorasyonu" olgusundan sonra pek çok baflar›l› olgu raporu bildirilmifltir 6,9,14,16,17,18,19,20. Simonsen 9, 1982'de k›r›k parças› yap›flt›r›larak restore Resim 4.3 Difle ait k›r›k parça 37 7tepe klinik 2005-1 ajan› ve bir yap›flt›r›c› siman ile yap›flt›r›lan difllerin sa¤lam edildikten sonra sabit ortodontik tedavi uygulanan baflar›l› bir olgu bildirmifltir. Burke (1999), Trushkowsky 19 16 (1991), Murchison ve ark. (1998), Say ve ark. 20 14 difllere yak›n k›r›lma direnci gösterdi¤ini, ancak kompozit (2004) reçine ile yap›flt›r›lan difllerin k›r›lma direncinin sa¤lam kanal tedavisi yap›ld›ktan sonra kendi k›r›k parças› ile difllere göre yaklafl›k %50 az oldu¤unu bildirmifllerdir. restore edilen olgular rapor etmifllerdir. Baflar›l› Bu makalede sunulan iki olguda ›fl›kla sertleflen hibrit uygulamalar›n yan› s›ra bir y›l› geçen uzun süreli takiplerde kompozit reçine ve iki olguda ak›flkan kompozit kullan›lm›fl de estetik ve fonksiyon aç›s›ndan olumlu sonuçlar ve estetik ve fonksiyon aç›s›ndan olumlu sonuçlar elde bildirilmektedir 6,14,17. edilmifltir. Yap›flt›rmada kullan›lan tekni¤in kullan›lan Bu makalede farkl› biçim ve derinliklerde kuron k›r›¤› materyallerden daha önemli oldu¤u bildirilmektedir 21. görülen ve kendi k›r›k parçalar› benzer teknikler ile Sonuç olarak, çocuklar ve genç eriflkinlerde oldukça yap›flt›r›larak restore edilen dört olgu sunulmaktad›r. Birinci s›k karfl›lafl›lan bir olgu olan sürekli kesici difllerde komplike olguda kanal tedavisinden sonra diflin k›r›k parçalar› ya da komplike olmayan kuron k›r›klar›n›n restorasyonunda, yap›flt›r›lm›fl ve bir y›ll›k takipte olumlu sonuçlar al›nm›flt›r. k›r›k parça diflin kalan bölümüne uyum gösteriyor ise ‹kinci olguda difllerden tam olarak ayr›lmayan k›r›k parçalar günümüzde elde bulunan çeflitli adeziv ve reçine yerine adapte edilmifl ve 3 ayl›k takipte bir sorunla materyallerinin yard›m› ile yap›flt›r›lmas› do¤al difl karfl›lafl›lmam›flt›r. Üçüncü olguda Cvek amputasyonu dokular›n›n devaml›l›¤› aç›s›ndan, geleneksel uygulamalar›n uyguland›ktan sonra k›r›k parça yap›flt›r›lm›fl ve radyolojik yan› s›ra önemli bir tedavi seçene¤i olarak görülmektedir. izlemede 6 ayl›k dönemde herhangi bir patolojik belirtiye K›r›k parçan›n olabilecek en k›sa sürede, nemli ve temiz rastlanmam›flt›r. Dördüncü olgu di¤erlerinden farkl› olarak koflullarda saklanarak getirilmesi tedavinin baflar›s›n› bir alt kesici diflin k›r›k parças› ile restorasyonudur ve bir artt›racak faktörlerdir. Bu nedenle, ailelerin ve bu tür y›ll›k takibinde diflin bütünlü¤ünü korudu¤u görülmüfltür. olgular›n s›k karfl›lafl›ld›¤› okullardaki e¤itimci ve sa¤l›k Uzun süreli sonuçlar›n düzenli kontrollerle belirlenmesi personelinin bilgilendirilmesi gerekmektedir. gerekmektedir. Reis ve ark. (2004) k›r›k parçalar›n yeniden yap›flt›r›lmas›na iliflkin literatür derlemesinde, kullan›lan KAYNAKLAR: farkl› teknikleri s›ralam›fl ve klinisyenlerin yap›flt›rma tekni¤ine karar verirken ayn› zamanda olgunun endodontik 1. Sanchez AV, Garcia-Godoy F. Traumatic dental injuries in 3- to 13-yearold boys in Monterrey, Mexico. Endod Dent Traumatol 1990; 6: 63-5. 2. Hunter ML, Hunter B, Kingdon A, Addy M, Dummer PMH, Shaw WC. Traumatic injury to maxillary incisor teeth in a group of South Wales school children. Endod Dent Traumatol 1990; 6: 260-4. 3. Zerman N, Cavalleri G. Traumatic injuries to permanent incisors. Endod Dent Traumatol 1993; 9: 61-4. 4. Hamilton FA, Hill FJ, Holloway PJ. An investigation of dento-alveolar trauma and its treatment in an adolescent population. Part 1: the prevalence and incidence of injuries and the extent and adequacy of treatment received. Br Dent J 1997; 182: 91-5. 5. Sandall› N, Ç›ld›r fi, Güler N. Clinical investigation of traumatic injuries in Yeditepe University, Turkey during the last 3 years. Dent Traumatol 2004; 20: 1-7. 6. Karakaya fi, Özer F. K›r›lm›fl bir anterior diflin kendi k›r›k parças› ile restore edilmesi: 2 y›ll›k vaka raporu. Ondokuz May›s Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Dergisi 2004; 5: 30-4. 7. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Andrada MAC. Tooth fracture reattachment. Case reports. Quintessence Int 1990; 21: 261-70. 8. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Albuquerque FM, Vieira LC, Andrada MAC. De Melo Filho JC. Reattachment of a tooth fragment with a "new" adhesive system: A case report. Quintessence Int 1994; 25: 91-6. 9. Simonsen RJ. Restoration of a fractured central incisor using original tooth fragment. JADA 1982; 105: 646-8. 10. Rapelli G, Coccia E, Putignano A. Restoration of anterior teeth with indirect composite partial coverage crowns: a clinical report. J Prosthet Dent 2004; 92: 519-22. 11. Svizero NR, Bresciani E, Francischone CE, Franco EB, Pereira JC. Partial tedavi gereksinimi, k›r›¤›n geniflli¤i, k›r›k parça ve a¤›zda kalan bölüm aras›ndaki uyum ve k›r›¤›n tipi gibi yönlerini de dikkate almalar› gerekti¤i bildirmifllerdir 21. Bu makaledeki olgularda diflin a¤›zda kalan bölümünde minede bizotaj yap›lm›fl, birinci olguda pulpa odas› geniflletilerek, bu boflluk tutuculu¤u artt›rmak için kullan›lm›flt›r. K›r›k parçan›n yap›flt›r›lmas›nda kullan›lan materyaller de farkl›l›k gösterebilmektedir. Yaln›zca dentin bonding ajanlar›n› kullanan araflt›rmac›lar ak›flkan kompozitlerin 25,26 18,22,23,24 oldu¤u gibi, dual ya da kimyasal olarak sertleflen reçine simanlar›n›n 6,14 hibrid ve mikrodolduruculu ›fl›kla sertleflen kompozit reçinelerin 9,14,16,19,20 cam iyonomer simanlar›n ve kimyasal olarak sertleflen kompozit reçinelerin sandviç tekni¤i ile 17 kullan›ld›¤›n› bildiren baflar›l› olgular bulunmaktad›r. fiengün ve ark.27 (2003) farkl› materyaller ile difllerin kendi k›r›k parçalar›n› yap›flt›rarak k›r›lma direncini karfl›laflt›rd›klar› in vitro çal›flmada, iki farkl› dentin bonding 38 Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar› pulpotomy and tooth reconstruction of a crown-fractured permanent incisor: a case report. Quintessence Int 2003; 34: 740-7. 12. Eid H, White GE. Class IV preparations for fractured anterior teeth restored with composite resin restorations. J Clin Pediatr Dent 2003; 27: 201-12. 13. Chu FCS, Yim TM, Wei SHY. Clinical considerations for reattachment of tooth fragments. Quintessence Int 2000; 31: 385-91. 14. Murchison DF, Burke FJT, Worthington RB. Incisal edge reattachment: indications for use and clinical technique. Br Dent J 1999; 186: 614-9. 15. Chosack A, Eidelman E. Rehabilitation of a fractured incisor using the patient's natural crown. Case report. J Dent Child 1964; 31: 19-21. 16. Burke FJT. Reattachement of a fractured central incisor tooth fragment. Br Dent J 1991; 170: 223-5. 17. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Andrada MAC. The "sandwich" technique as a base for reattachment of dental fragments. Quintessence Int 1991; 22: 81-5. 18. Kanca J. Replacement of a fractured incisor fragment over pulpal exposure: A case report. Quintessence Int 1993; 24: 81-4. 19. Trushkowsky RD. Esthetic, biologic and restorative considerations in coronal segment reattachment for a fractured tooth: A clinical report. J Prosthet Dent 1998; 79: 115-9. 20. Say EC, Altundal H, Kaptan F. Reattachment of a fractured maxillary tooth: A case report. Quintessence Int 2004; 35: 601-4. 21. Reis A, Francci C, Loguercio AD, Carrilho MRO, Filho LER. Reattachment of anterior fractured teeth: Fracture strength using different techniques. Oper Dent 2001; 26: 287-94 22. Munksgaard EC, Hojtved L, Jorgensen EH, Andreasen JO, Andreasen FM. Enamel-dentin crown fractures bonded with various bonding agents. Endod Dent Traumatol 1991; 7: 73-7. 23. Andreasen FM, Steinhardt U, Bile M, Munksgaard EC. Bonding of enameldentin crown fracture. An experimental study using bonding agents. Endod Dent Traumatol 1993; 9: 111-4. 24. Pagliarini A, Rubini R, Rea M, Campese M. Crown fractures: Effectiveness of current enamel-dentin adhesives in reattachment of fractured fragments. Quintessence Int 2000; 31: 133-6. 25. Farik B, Munksgaard EC. Fracture strength of intact and fragment-bonded teeth at various velocities of the applied force. Eur J Oral Sci 1999; 107: 70-3. 26. Farik B, Munksgaard EC, Andreasen JO. Impact strength of teeth restored by fragment-bonding. Endod Dent Traumatol 2000; 16: 151-3. 27. fiengün A, Özer F, Ünlü N, Öztürk B. Shear bond strengths of tooth fragments reattached or restored. J Oral Rehab 2003; 30: 82-6. 39 40 Submandibuler ve Sublingual Tükürük Tafl›: Özet Tükürük tafl›, tükürük bezi parenkima ve kanal›nda kalsifiye organik kitleler olarak tan›mlanmaktad›r. Tükürük tafl› submandibuler bezde parotis bezine oranla üç kat daha fazla görülmektedir. Major tükürük bezlerinde oluflan tafl, tükürük (‹ki Olgu) ak›fl›n›n önlenmesi sonucu genellikle orta fliddette a¤r›ya ve fliflli¤e neden olur. Erkeklerde iki misli daha s›k rastlan›r ve genellikle yetiflkinlerde izlenir. Tafl bimanuel olarak palpe edilebilir ve %80 oran›nda radyoopakt›r. Tafl e¤er kanal›n a¤z›nda ise dilatasyonla ç›kar›lmaya çal›fl›l›r. Kanal içinde ise kanal insize edilerek ç›kar›l›r, bez içinde ise bez ile birlikte al›n›r. Vaka raporumuzda, 25 yafl›nda kad›n hasta ve 35 yafl›nda erkek hasta özellikle yemekten sonra a¤›z taban›nda ortaya ç›kan flifllik ve a¤r› flikayeti nedeniyle klini¤imize baflvurdu. Yap›lan klinik muayene ve al›nan oklüzal grafi sonras›nda sublingual ve submandibular tükürük tafllar› teflhis edildi. Lokal anestezi alt›nda, cerrahi olarak ç›kart›lan tükürük bezi tafllar›ndan sonra tükürük ak›fl› normale döndü ve iyileflme sorunsuz olarak gerçekleflti. Hastalar›n postoperatif ikinci y›l kontrolünde herhangi bir semptom tespit edilmedi. Anahtar sözcükler: Submandibuler tükürük bezi, sublingual tükürük bezi, tükürük tafl› Girifl Doç. Dr. Hatice ALTUNDAL Tükürük tafl›, major yada minör tükürük bezlerinin Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi kendisinde ya da kanallar›n›n içinde yer alan kalsifiye A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› organik oluflumlard›r1,2. Deskuamöz epitel, bakteri, bakteriyal Dr. Ahmet ARSLAN ürünler ve yabanc› cisim içeren santral nidusa kalsiyum Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi tuzlar›n›n çökelmesi sonucu tükürük tafl› oluflur1,3. Gorlin A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› ve Goldman'a (1970) göre tükürük tafllar› % 92 oran›nda submandibular bezde, % 6 oran›nda ise parotis bezinde ve % 2 oran›nda sublingual ve minör tükürük bezlerinde görülmektedir4. Her yaflta görülebilen tükürük tafllar›na orta yafllarda daha s›k olarak rastlanmaktad›r2. Yeni do¤anlarda ve çocuklarda nadir de olsa tükürük tafllar› ortaya ç›kmaktad›r4. Olgu 1 25 yafl›nda kad›n hasta özellikle yemekten sonra ortaya ç›kan a¤›z taban›ndaki flifllik ve a¤r› flikayeti nedeniyle klini¤imize baflvurdu. Klinik muayenede a¤›z taban›nda, alt kesici difllerin lingual bölgesinde küçük, sert bir kitle palpe edildi. Al›nan oklüzal grafide alt kesici difllerin lingualinde 2x2 mm büyüklü¤ünde radyoopak kitle tespit edildi (Resim 1). Klinik ve radyolojik muayeneden sonra sublingual tükürük tafl› teflhisi kondu. ‹ntra-oral yaklafl›mla 41 7tepe klinik 2005-1 Resim 3: Tükürük tafl›n›n eksizyonla ç›kart›lmas› izlenmektedir. Tart›flma Resim 1: Al›nan oklüzal grafide sublingual tükürük tafl›n›n (ok) lokalizasyonu Tükürük tafl›, submandibuler bezin en s›k rastlanan görülmektedir. hastal›¤›d›r. Tükürük tafl› submandibuler bezin d›fl›nda tükürük tafl› cerrahi olarak ç›kart›ld› ve postoperatif iyileflme intraglandüler lokalizasyona göre daha s›k rastlanmaktad›r4. sorunsuz olarak gerçekleflti. Submandibuler bezde oluflan tükürük tafllar› parotis bezinkinden daha büyük olmas›na ra¤men genellikle a¤r›ya Olgu 2 neden olmazlar. Çünkü Wharton kanal›n›n lümeni Stenson 35 yafl›nda erkek hasta yemek esnas›nda ve sonras›nda kanal›nkinden daha genifltir ve daha çok esneyebilmektedir. sol a¤›z taban›nda ortaya ç›kan flifllik ve a¤r› flikayeti ile Tükürük tafllar› sol tarafta sa¤ tarafa göre daha s›k klini¤imize baflvurdu. ‹ntraoral muayenede, a¤›z taban›nda görülmekte ve genellikle tek tarafl› ortaya ç›kmaktad›r4,5,6. palpasyonda sert k›vamda bir kitle saptand›. Sol tarafta Submandibular bezde çift tarafl› lokalizasyonu çok Wharton kanal› ve tükürük ak›fl›n›n normal olmas›na karfl›n, nadirdir1,4,5,6. Tükürük tafl› sublingual bezde submandibuler sa¤ tarafta Wharton kanal›nda ödem ve normal tükürük ve parotis bezine göre daha az rastlanmaktad›r1,4. Ayn› ak›fl›n›n olmad›¤› tespit edildi. Al›nan oklüzal grafide yaklafl›k bezde birden fazla bölgede görülme oran› ise oldukça 1x1cm büyüklü¤ünde radyoopak bir kitle a¤›z taban›nda ve düflüktür4. Choi, Kim ve Oh7 28 yafl›nda bir bayanda sa¤ mandibuler küçük az› difllerinin lingualinde tespit edildi sublingual tükürük bezinde 22 adet tükürük tafl› tespit (Resim 2). Lokal anestezi alt›nda tükürük tafl› teflhisi konulan etmifller ve transoral sublingual sialadenektomi yöntemiyle lezyon küçük bir eksizyon yap›larak ç›kart›ld› (Resim 3). tafllar› ç›kartm›fllard›r. Ç›kart›lan kitle sert k›vamda, yüzeyi düzgün ve aç›k sar› Tükürük tafllar›n›n boyutu, flekli ve morfolojisi farkl›l›k renkte idi. Hastan›n postoperatif kontrolünde a¤›z taban›ndaki göstermesine ra¤men genellikle oval ve yuvarlakt›r1,4,5,6. fliflli¤in ortadan kalkt›¤› ve tükürük ak›fl›n›n yeniden sa¤land›¤› Parotis bezinde görülen küçük tafllar ise uzun ve sivridir. gözlendi. Hastan›n postoperatif ikinci y›l kontrolünde herhangi Boyutu birkaç mm'den 2 cm'ye kadar de¤iflen büyüklükte bir semptom ve rezidivle karfl›lafl›lmad›. olabilir5. Bu makalemizde olgu 1'de sublingual tükürük tafl›n›n boyutu 2x2 mm iken, olgu 2'de submandibuler tükürük tafl›n›n boyutu 1x1 cm'dir. Tükürük tafllar›n›n yüzeyi düzgün ya da düzensizdir ve enine birçok oluklar içermektedir4. Genellikle sar› renkte olan tafl, beyazdan koyu sar› rengine kadar de¤iflik renkte olabilir4,5,6. Tükürük tafl›n›n k›vam› ise de¤ifliklik göstermektedir. Genellikle kanalda lokalizasyon gösteren tafllar serttir, periferdeki tafllar ise yumuflakt›r. Tafl›n merkezindeki yumuflak k›sm›, genifl ve sert d›fl tabaka çevreler. Bunu birbirini izleyen sert ve yumuflak tabakalar takip eder4. Her iki olguda tükürük tafl›n›n sar› renkte ve sert k›vamda oldu¤unu tespit ettik. Resim 2: Al›nan oklüzal grafide 1x1 cm büyüklü¤ünde radyoopak görüntü Major tükürük bezlerinde oluflan tafl genellikle orta veren submandibuler tükürük tafl›n›n (ok) lokalizasyonu görülmektedir. 42 Submandibuler ve Sublingual Tükürük Tafl› fliddette a¤r›ya ve fliflli¤e neden olur1,3,8. Tükürük ak›fl›n›n ç›kart›lmas›nda baflar›l› oldu¤unu ortaya koymufllard›r. önlenmesi sonucu biriken tükürük a¤r› ve fliflli¤e yol açar. Tafllar›n çap› art›kça baflar› oran› düflmektedir ve kal›nt› Submandibuler bezde tükürük tafllar›n›n daha s›k tafllar nedeniyle postoperatif dönemde hastalar semptom görülmesinin nedeni ise kanal›n uzun olmas›, düzensiz göstermektedir. Ancak son y›llarda sialoendoskopi seyir izlemesi, yer çekimine ters yönde ak›m göstermesi submandibuler ve parotis bezi tükürük tafllar›n›n teflhisinde ve yüksek konsantrasyonda musin, kalsiyum tuzlar› ve tedavisinde baflar›yla uygulanan bir yöntem olmufltur. içermesi nedeniyle kolayca yabanc› maddelere Özellikle radyolusent tafllar›n teflhisinde faydal› olan yap›flmas›d›r3. sialoendoskopi, komplikasyonu oldukça düflük bir tedavi Tükürük tafllar› kimyasal olarak mineral ve organik k›s›mdan oluflur1,4. Kalsiyum fosfat, karbonat ve yöntemidir17. Bu yöntemle, tafllar›n tamamen ç›kart›lmas› magnezyum mineral k›sm›; çeflitli aminoasitler ve s›ras›nda çevre dokular minimal olarak etkilenmektedir18. karbonhidratlar ise organik k›sm› oluflturur1,4. Sonuç olarak tükürük tafllar›n›n teflhisi ve tedavisinde Viral, bakteriyal, mikotik enfeksiyonlar ve irritasyon tafl›n lokalizasyonu ve büyüklü¤üne göre en uygun tedavi sonucu oluflan yabanc› cisimlerin tükürük tafl› oluflumunda yönteminin seçilmesi gerekmektedir. primer etken oldu¤u düflünülmektedir. Teymoortash, KAYNAKLAR: Wollstein, Lippert ve ark. 9 , tükürük tafl› oluflumunda streptokoklar›n dominant oldu¤unu ortaya koymufllard›r. 1- Ho V, Currie WJR, Walker A. Sialolithiasis of minor salivary glands. Br J Oral and Maxillofac Surg 1992, 30:273-275. 2- McCullom C, Lee CYS, Blaustein DL. Sialolithiasis in an 8-year-old child. Case report. Pediatr Dent 1991, 13:231-33. 3- Di Felice R, Lombardi T. Submandibular sialolithiasis with concurrent sialodenitis in a child. J Clin Pediatr Dent 1995, 20:57-59. 4- Gorlin RJ, Goldman HM. Thoma's Oral Pathology. St. Louis, Mosby, pp: 997-1003, 1970. 5- Shafer WG, Hine MK, Levy BM. A Text Book of Oral Pathology. Philadelphia, W.B. Saunders Co, pp:512, 1974. 6- Steiner RB, Thompson RD. Oral Surgery and Anesthesia. Philadelphia, W.B. Saunders Co, pp: 155-158, 1997. 7- Choi J, Kim IK, Oh NS. Multiple sialoliths in sublingual gland: report of a case. Int J Oral Maxillofac Surg 2002, 31(5):562-3. 8- Horie N, Shimoyana T, Tanebayashi Y, Ide F. Parotis sialolithiasis in a child. J Clin Pediatr Dent 1995, 20:61-62. 9- Teymorrtash A, Wollstein Ac, Lippert BM, Peldszus R, Werner JA. Bacteria and pathogenesis of human salivary calculus. Acta Otolaryngol 2002, 122(2):210-4. 10- Stanley MW, Bardales RH, Beneke J, Korourian S, Stern SJ. Sialolithiasis: Differential diagnosis problems in fine-needle aspiration cytology. Am J Clin Pathol 1996, 106(2):229-33. 11- Takeda Y, Oikawa Y, Satoh M, Nakamura S. Sialolith of the submandibular gland with bone formation. Pathol Int 2003, 53(5):309-12. 12- Iro H, Zenk J, Waldfahrer F, Benzel W. Current status of minimally invasive treatment methods in sialolithiasis. HNO 1996, 44(2):78-84. 13- Nahlieli O, Baruchin AM. Sialoendoscopy: Three years experience as a diagnostic and treatment modality. J Oral Maxillofac Surg 1997, 55(9):912-8. 14- Ottaviani F, Capaccio P, Campi M, Ottaviani A. Extracorporeal electromagnetic shock-wave lithotripsy for salivary gland stones. Laryngoscope 1996, 106(6):761-4. 15- McGurk M, Prince MJ, Jiang ZX, King TA. Laser lithotripsy: A preliminary study on its application for sialolithiasis. Br J Oral Maxillofac Surg 1994, 32:218-221. 16- Escudier MP, Brown JE, Drage NA, McGurk M. Extracorporeal shockwave lithotripsy in the management of salivary calculi. Br J Surg 2003, 90(4):4825. 17- Zeigler CM, Hedemark A, Brevik B, Idris M, Isaksen R. Endodcopy as minimal invasive routine treatment for sialolith. Acta Odontol Scand 2003, 61(3):137-40. 18- Nahlieli O, Shacman R, Bar T, Eliav E. Endoscopic mechanical retrieval of sialoliths. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2003, 95(4):396-402. Tükürük tafl›na komflu kanal lümeninde hem epitel kal›nl›¤› hem de epitel hücreleri farkl›l›k gösterir. Fibrozis, akut ve kronik iltihap hücrelerinin infiltrasyonu sonucu komflu minör tükürük bezlerinin lobüler yap›s›nda bozulma meydana getirir. Tükürük tafl›na komflu kanal lümeninde müköz birikim ile birlikte hiperplazi, sküamöz metaplazi ve enflamasyona rastlan›r10. Takeda, Oikawa , Satoh ve ark.11, 33 yafl›nda bir bayanda submandibular tükürük tafl›yla birlikte kemik oluflumu olan bir vaka rapor etmifllerdir. Tafl›n bir bölümünde olgun kemik, lameller kemikle birlikte osteosit içeren alanlar; di¤er bir bölümünde ise çok çekirdekli dev dücreler içeren veya içermeyen olgunlaflmam›fl kemik alanlar› gözlenmifltir. Minör tükürük bezlerinde tükürük tafl› oluflumu ise oldukça nadirdir1. Minör tükürük bezlerinde s›rayla en çok üst dudak, bukkal mukoza ve alt dudakta tükürük tafl›na rastlan›r1. Submandibuler tükürük bezi ve kanal›n›n bidigital muayenesi ile genellikle tafllar lokalize edilir, kontrast maddeler yard›m› ile al›nan radyografiler ve oklüzal grafiler radyoopak görüntü veren tafl›n teflhisine yard›mc› olur2,3,8. E¤er tükürük tafl› submandibular kanal›n distal k›sm›nda konumlanm›fl ise intraoral yaklafl›mla ç›kart›l›r2,3. Tükürük tafl› tedavisinde minimal invaziv metodlardan ekstrakorporal flok dalga lithotripsy (piezoelektrik sistemi) ve intrakorporal lazer uygulanmaktad›r 1 2 , 1 3 , 1 4 . Submandibuler bez tafllar› bezin içinde ve hilumda ise ekstrakorporal lithotripsy ile baflar›yla tedavi edilmektedir1215. Escudier, Brown, Drage ve ark.16, ekstrakorporal flok dalga yönteminin özellikle 7mm'den küçük tafllar›n 43 44 Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi: Özet Girifl: Bu çal›flman›n amac›, endodontik tedavi görmüfl küçükaz› ve büyükaz› difllere, total-etch adeziv sistem (Single Bond, 3MESPE) ve hibrit kompozit (Filtek Z250, 3MESPE) kullan›larak yap›lan Class II kompozit restorasyonlar›n bir y›ll›k klinik performans›n›n de¤erlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Tedavi öncesi periapikal lezyonu olmayan 27 hastan›n (14 kad›n, 13 erkek, yafl ortalamas› 36.51) 28 adet büyükaz› ve 11 adet küçükaz› difline kanal tedavisi ve Class II kompozit restorasyon yap›ld›. Endodontik tedaviler bir difl hekimi, restoratif ifllemler de di¤er bir difl hekimi taraf›ndan gerçeklefltirildi. Restorasyonlar iki gözlemci taraf›ndan bafllang›çta, 6. ve 12. aylarda, retansiyon, renk uyumu, kenar renkleflmesi, ikincil çürük, anatomik form, kenar uyumu ve yüzey pürüzlülü¤ünü içeren USPHS kriterlerine göre de¤erlendirildi. Bafllang›ç ve kontrollerde foto¤raf ve periapikal radyografiler çekildi. Sonuçlar paired samples t-testi ile istatistiksel olarak de¤erlendirildi. Bulgular: 6. ve 12. ay takiplerinde incelenen kriterlerin hiçbirinde istatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmad› (p>0.05). 12. ay›n sonunda restore edilen difllerin hiç birinde periapikal patoloji gözlenmedi. Sonuç: Bir y›l›n sonunda endodontik tedavi görmüfl posterior difllere Filtek Z250 kullan›larak gerçeklefltirilen Class II kompozit Yrd. Doç. Dr. Esra Can SAY restorasyonlar›n performans› klinik olarak kabul edilebilir Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi düzeyde oldu¤u saptand›. Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi Anahtar kelimeler: kanal tedavili difller, USPHS kriteri, Yrd. Doç. Dr. Baybora KAYAHAN klinik de¤erlendirme. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Endodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi Girifl Endodontik olarak tedavi edilmifl difllerin direnci, geriye MSc. Dt. Emre ÖZEL Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi kalan difl sert dokusunun miktar› ile do¤rudan iliflkilidir.1 Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Araflt›rma Görevlisi Çürük, travma, iyatrojenik faktörler, endodontik girifl kavitesinin flekli ve lokalizasyonu endodontik tedavi görmüfl difllerin Yrd. Doç. Dr. Ka¤an GÖKÇE direncini azaltmaktad›r.2 Geçmifl y›llarda, endodontik tedavili Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi difllerin direncini artt›rmak amac› ile post ve core sistemlerinin Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi kullan›lmas› önerilmifl, ancak bu sistemlerin difllerin direncini artt›rmad›¤›, sadece kuronal restorasyonun retansiyonunu Prof. Dr. Mübin SOYMAN Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi artt›rd›¤› saptanm›flt›r.3,4 Hatta post bofllu¤u haz›rlanmas›n›n Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi bu difllerin direncini daha da azaltt›¤›5 ve postlar›n dikey kök k›r›klar›n›n esas nedeni oldu¤u gösterilmifltir.6 Prof. Dr. Gündüz BAYIRLI Güncel adeziv sistemlerin mine ve dentin dokusuna Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi yüksek ba¤lanma göstermeleri7 nedeni ile ve özellikle Endodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi posterior bölgede difller üzerine gelen kuvvetlerin yönü (büyükaz› difller için genellikle dikey, küçükaz› difller için dikey ve makas) itibar› ile 7 kuronal restorasyonun 45 7tepe klinik 2005-1 retansiyonu için post kullan›m›n›n sabit ve hareketli endodontik tedaviler bir difl hekimi, tüm restoratif ifllemler protezlerin destek diflleri ve parafonksiyon gösteren hastalar de di¤er bir difl hekimi taraf›ndan gerçeklefltirildi. Direkt olarak Endodontik tedavi s›ras›nda, kanallar %5.25'lik NaOCl uygulanan restoratif materyallerin direnci azalm›fl (Rehber Kimya) ile y›kand›, son y›kama serum fizyolojik endodontik tedavili difllerde baflar›l› sonuçlar verdi¤i in ile gerçeklefltirildi. Kanallar AHPlus (Dentsply De Trey, vitro çal›flmalar ile gösterilmifltir.9,12 Bu çal›flmalarda direkt Konstanz, Almanya) ve gutaperka (Diadent, Kore) ile lateral olarak uygulanan adeziv kompozit restorasyonlar›n intakt kondansasyon yöntemi kullan›larak dolduruldu. Endodontik difller ile benzer k›r›lma direnci gösterdi¤i, buna karfl›n tedavi sonras› bütün difller çinko fosfat siman› (Kulzer, adeziv sistem kullan›lan amalgam restorasyonlar ile cam Almanya) ile bir hafta geçici olarak kapat›ld›. Kavitenin iyonomer-kompozit restorasyonlar›n ise kompozitlerden mine kenarlar›na bizotaj yap›lmad›. Kavite izolasyonu ile s›n›rl› olmas› gerekti¤i belirtilmifltir.8 daha düflük de¤erlerde k›r›ld›¤› Ancak pamuk tamponlar ile sa¤land›. Tofflemiere metal band literatürde endodontik tedavi görmüfl difllere uygulanan tak›ld› ve hemostatik kamalar ile birlikte kaviteye yerlefltirildi. direkt restoratif materyallerin klinik performans›n› inceleyen Mine ve dentin dokusu %35'lik fosforik asit (Scothbond az say›da çal›flma mevcuttur. 13-16 MO/DO amalgam etchant; 3MESPE) ile 15 saniye asitlendi, 15 saniye bas›nçl› restorasyonu yap›lm›fl olan endodontik tedavili difller ile hava-su spreyi ile y›kand›. Mine kuru, dentin nemli kalacak ayn› flekilde kompozit ile restore edilen difller aras›nda flekilde hava-su spreyi ile kurutuldu. Adeziv sistem Single restorasyonun kayb› aç›s›ndan bir fark bulunmazken, MOD Bond (3MESPE, St. Paul MN, ABD) üretici firmanın amalgam restorasyonu yap›lm›fl difllerin restorasyonunda talimatları do¤rultusunda iki kere mine ve dentine uygulandı daha fazla kay›p oldu¤u saptanm›flt›r.10,12 saptanm›flt›r.14,15 Amalgam ile ve ıflık ile (600 mW/cm2, PolyLux II, KaVo, Almanya) 20 restore edilmifl difllerde bir k›r›k meydana geldi¤inde bu saniye polimerize edildi. Restoratif materyal Filtek Z250 k›r›klar›n difleti alt›na uzanan ve zor restore edilebilen k›r›klar (3MESPE, St Paul MN, ABD), tabakal› teknik ile kaviteye oldu¤u belirtilmifltir.14,15 Güncel kompozit rezinlerin inorganik uyguland›. Restorasyona aproksimal yüzeylerden baflland› partikül miktarlar›n›n artt›r›lmas›, partikül boyutlar›n›n ve her kompozit tabakas› üretici firman›n talimatlar› küçültülmesi, organik matrikslerindeki modifikasyonlar ve do¤rultusunda 20 saniye polimerize edildi (PolyLUX II, polimerizasyonlar›n›n daha iyi hale getirilmesi mekanik ve KaVo, Almanya). Bitirme ifllemi, 40 ve 15 µm'luk elmas fiziksel özelliklerinin artmas›n› sa¤lam›flt›r.17 Bu geliflmeler, frezler, cila diskleri ve stripler (Sof-Lex, 3MESPE, St Paul direkt kompozit resto-rasyonlar›n endikasyonlar›n› MN, ABD) ile gerçeklefltirildi. geniflletmifl, hatta onley gibi indirekt restorasyonlar›n da Restorasyonlar bafllang›ç, 6. ve 12. aylarda, iki gözlemci alternatifi olmalar›n› sa¤lam›flt›r.18 taraf›ndan, birbirinden ba¤›ms›z olarak USPHS (United Bu çal›flman›n amac›, endodontik tedavi görmüfl States Public Health Service) de¤erlendirme sistemindeki küçükaz› ve büyükaz› difllere, total-etch adeziv sistem retansiyon, renk uyumu, kenar renkleflmesi, ikincil çürük, (Single Bond, 3MESPE) ve hibrit kompozit (Filtek Z250, anatomik form, kenar uyumu ve yüzey pürüzlülü¤ü 3MESPE) kullan›larak yap›lan Class II kompozit kriterlerine19 göre de¤erlendirildi (Tablo I). Bafllang›ç, 6. ve restorasyonlar›n bir y›ll›k klinik performans›n›n 12. ay kontrollerinde periapikal radyografiler çekildi. Sonuçlar de¤erlendirilmesidir. paired samples t-test ile istatistiksel olarak analiz edildi. Gereç ve Yöntem Bulgular A¤›z hijyeni iyi, herhangi bir parafonksiyon hikayesi 6. ve 12. ay takiplerinde, USPHS kriterlerine göre yap›lan veya a¤z›nda bunun belirtisi olmayan, sistemik rahats›zl›¤› de¤erlendirme sonuçlar›na göre, retansiyon, renk uyumu, bulunmayan, restore edilecek diflin antagonistinde mine kenar renkleflmesi, ikincil çürük, anatomik form, kenar uyumu veya kompozit restorasyonu bulunan 14 kad›n, 13 erkek ve yüzey pürüzlülü¤ü de¤erlerinin, tedavi bafllang›c› ile (yafl ortalamas› 36.51) hasta çal›flma için seçildi. Bu karfl›laflt›r›ld›¤›nda hiçbirinde 12. ay›n sonunda istatistiksel hastalar›n, tedavi öncesi periapikal lezyonu olmayan 28 olarak anlaml› bir fark olmad›¤› "paired samples t-testi" ile adet büyükaz› ve 11 adet küçükaz› difline (n:39) kanal saptand› (p>0.05) (Tablo II). 12. ay›n sonunda restore edilen tedavisi ve Class II kompozit restorasyonu yap›ld›. Tüm difllerin hiç birinde periapikal patoloji de gözlenmedi. 46 Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi Tart›flma Tablo I: USPHS kriterleri. Restoratif materyallerin kullan›labilirlili¤ini tespit etmek Retansiyon Alpha Restoratif materyalde kay›p yok için k›sa dönem laboratuvar çal›flmalar› ve uzun dönem klinik Charlie Restoratif materyalde kay›p var araflt›rmalar yap›lmal›d›r. K›sa dönem laboratuvar çal›flmalar› Renk Alpha Renk uyumu, çok iyi materyalin fiziksel özellikleri hakk›nda bilgi verirken, uzun Uyumu Bravo Kabul edilebilir renk uyumu dönem klinik çal›flmalar materyalin performans› hakk›nda bilgi vermektedir.20 Bu çal›flmada da total-etch adeziv sistemi Charlie Kabul edilemez renk uyumu ile birlikte kullan›lan kompozit materyalinin endodontik tedavi Kenar Alpha Renkleflme yok Renkleflmesi Bravo Aksiyal penetrasyonsuz renkleflme var görmüfl difllerde uzun dönem klinik performans›n›n saptanmas› ve sonuçlar›n bir y›ll›k takipler ile sunulmas› Charlie Aksiyal penetrasyonlu renkleflme var amaçlanm›flt›r. Restorasyonlar›n de¤erlendirilmesinde ‹kincil Alpha Çürük yok Çürük Charlie Çürük var Anatomik Alpha Bozulmam›fl veya edilemez) saptamak için düzenlenmifltir. Alpha ve Bravo Form Bravo Hafif bozulma var ancak klinik olarak olarak skorlanan kriterler klinik aç›dan baflar›l› bulunan kabul edilebilir kriterlerdir ve aralar›nda sadece baflar› derecesi aç›s›ndan Charlie Bozulma var, baflar›s›z fark vard›r, ancak Charlie olarak s›n›flanan kriterlerde ciddi Kenar Alpha Kenar uyumu çok iyi, s›n›rlar belirsiz bir de¤ifliklik söz konusudur.19 Uyumu Bravo S›n›rlar belirgin ancak klinik olarak kullan›lan modifiye USPHS de¤erlendirme sistemi incelenen kriterlerdeki belirgin de¤ifliklikleri (klinik olarak kabul edilebilir Çal›flmada kullan›lan hibrit kompozit Filtek Z250 (3MESPE, St Paul, MN, 55144, USA) hacim olarak %60 kabul edilebilir oran›nda zirkonya/silika inorganik partikülü, UDMA, Bis- Charlie Kenar k›r›¤›, klinik olarak baflar›s›z EMA(6) ve az oranda da TEGDMA içermektedir. Ayn› firma Yüzey Alpha Do¤al mine görünümlü yüzey Pürüzlülü¤ü Bravo Mineden daha pürüzlü yüzey ancak taraf›ndan üretilen Valux Plus'un yap›s›nda gerçeklefltirilen klinik olarak kabul edilebilir Charlie Kabul edilemez yüzey pürüzlülü¤ü Tablo II: Restorasyonlar›n incelenen kriterlere göre performans› (%) Retansiyon n Bafllang›ç 6. ay 12. ay Alpha 39 100 100 100 Charlie 39 0 0 0 Renk Alpha 39 100 100 100 Uyumu Bravo 39 0 0 0 Kenar Alpha 39 100 95 89 Renkleflmesi Bravo 39 0 5 11 ‹kincil Alpha 39 100 100 100 Çürük Charlie 39 0 0 0 Anatomik Alpha 39 100 100 100 Form Bravo 39 0 0 0 Kenar Alpha 39 100 97 97 k›r›lma dayan›m›n›n ise artt›r›ld›¤› iddia edilmektedir.21 Uyumu Bravo 39 0 3 3 Çal›flmam›zda bir y›ll›k takipler sonucunda restorasyonlar›n Resim 1: Alt sa¤ birinci büyükaz› diflindeki kompozit restorasyonun bafllang›ç klinik görüntüsü. modifikasyonlar (Bis-GMA'n›n yap›dan ç›kart›lmas›, TEGDMA oran›n›n azalt›lmas› ve yap›ya Bis-EMA(6) kat›lmas›) ile oluflturulan Filtek Z250'nin, polimerizasyon büzülmesinin azalt›ld›¤›, polimerizasyonun derecesinin ve Yüzey Alpha 39 100 100 100 tümü anatomik form ve yüzey pürüzlülü¤ü aç›s›ndan Alpha Pürüzlülü¤ü Bravo 39 0 0 0 olarak skorlanm›flt›r (Resim 2, 5) (p>0,05). Bu sonuç Wilson 47 7tepe klinik 2005-1 belirtilmifltir.28 ‹norganik partikül boyutunun küçültülmesi ve miktar›n›n artt›r›lmas› ile kompozitler afl›nmaya dirençli hale getirilmifltir.29 Filtek Z250'de hacim olarak %60 oran›nda 6 nm boyutunda zirkonyum/silika inorganik partikül içermektedir. ADA (1989) taraf›ndan klinik afl›nman›n gözlemlenmesi için kabul edilen süre de 2-4 y›l aras›ndad›r. Bu nedenle, çal›flmada anatomik form ve yüzey pürüzlülü¤ü aç›s›ndan bulunan baflar›l› bir y›ll›k takip sonuçlar›n›n devaml› olup olamayaca¤› daha uzun süreli bir gözlem ile incelenecektir. Endodontik tedavi görmüfl ve amalgam ile restore Resim 2: Alt sa¤ birinci büyükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l edilmifl difllerde kompozit ile restore edilenlere k›yasla klinik görüntüsü. daha az ikincil çürük oluflumu saptanm›flt›r.16 Bu çal›flmada ve ark.'n›n22 Filtek Z250 ile gerçeklefltirdikleri posterior bir y›ll›k takip sonunda, restore edilen difllerin hiçbirinde kompozit restorasyonlar›n›n bir y›ll›k takipleri ile uyumludur. ikincil çürük oluflumu saptanmam›flt›r (Resim 3, 6). Bu Bu sonucun, Filtek Z250'nin düflük polimerizasyon sonucun çal›flma grubuna al›nan hastalar›n iyi a¤›z hijyeni büzülmesi, yüksek polimerizasyon derinli¤i ve mikrosertlik özelli¤inden kaynakland›¤›n› düflünmekteyiz. 2 3 Kompozitlerin mineden daha fazla afl›nd›¤›,24 ancak buna ra¤men kompozit restorasyonlar›n antagonistinde tercih edilen dokunun gene de mine oldu¤u belirtilmifltir.25 Bu nedenle çal›flmaya al›nan hasta grubunun tümünde restore edilen difllerin antagonistinin mine veya kompozit restorasyonu olmas›na dikkat edilmifltir. Ayr›ca hasta grubundan parafonksiyon flikayeti veya a¤z›nda bunun Resim 4: Alt sa¤ birinci küçükaz› diflindeki kompozit restorasyonun bafllang›ç klinik görüntüsü. olan bireylerden seçilmifl olmas›n›n yan› s›ra gözlem süresinin yeni bir çürük oluflumu için k›sa olmas›ndan da kaynaklanabilece¤ini düflünmekteyiz. Restorasyonlar›n baflar›s›zl›klar› k›sa dönem ve uzun dönem olmak üzere iki grupta incelenebilir. K›sa dönemdeki baflar›s›zl›k bir kaç hafta veya ay sonraki baflar›s›zl›¤›, uzun dönemdeki baflar›s›zl›k ise bir kaç y›l sonraki Resim 3: Alt sa¤ birinci büyükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l baflar›s›zl›¤› ifade etmektedir.30 K›sa dönemdeki baflar›s›zl›k ragyografik görüntüsü. tedavide yap›lan hataya, yanl›fl endikasyon konulmas›na belirtisi olan kifliler çal›flma grubuna al›nmam›flt›r. Ancak veya yanl›fl materyal seçimine ba¤l› olabilir.30 Ancak uzun restorasyonun büyüklü¤ü ve lokalizasyonu da afl›nma için dönem içerisinde meydana gelen baflar›s›zl›klar genellikle, önemli bir parametredir. Restorasyonun yüzey alan› diflte veya restorasyonda oluflan k›r›lmalar, kenar büyüdükçe ve posteriora do¤ru gidildikçe kompozitlerin renkleflmeleri, ikincil çürükler, ikincil çürü¤e ba¤l› olarak afl›nmas› artar.26,27 Klinik çal›flmalarda, kompozitlerdeki geliflen kenar aral›klar› ve afl›nmalar nedeniyle afl›nman›n genellikle ilk 5 y›l içerisinde meydana geldi¤i gerçekleflir.26,31-36 Hickel,37 mikrofil ve hibrit kompozitlerle 48 Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi Bu difllerin sadece bir tanesinde kenar uyumu Bravo (%3) olarak tespit edilmifltir. Filtek Z250'nin kavitelere uygulanmas›nda tabakal› teknik kullan›lmas›,40 restore edilen kavitelerin kavite faktörünün düflük olmas›41 ve kavitelerin basamak hariç minede sonlanmas›n›n, kenar uyumunun devaml›l›¤›nda önemli oldu¤unu düflünmekteyiz. Restorasyonlar›n renk uyumu, bafllang›ç (Resim 1, 4) ve bir y›ll›k takip sonucunda (Resim 2, 5) baflar›l› bulunmufltur. Tedavi bafllang›c›nda renk uyumu aç›s›ndan Bravo olarak skorlanan 2 restorasyon (%5) haricinde, bir y›l›n sonunda bütün restorasyonlar renk uyumu aç›s›ndan Alpha olarak derecelendirilmifltir (p>0,05). Resim 5: Alt sa¤ birinci küçükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l Genel anlamda bir restorasyonun baflar›s› hekimin klinik görüntüsü. uygulama tekni¤ine, kullan›lan restoratif materyallere, yap›lan Class II restorasyonlar›n baflar›s›zl›k oranlar›n› üretici firmalar›n tavsiye ettikleri uygulama prosedürlerinin karfl›laflt›rd›¤› çal›flmas›nda, mekanik kuvvetlere dayan›m› uygulan›p uygulanmamas›na, ›fl›k cihaz› gibi kullan›lan daha düflük olan mikrofil kompozitlerin, stresin fazla oldu¤u yard›mc› cihazlara ve hastadan kaynaklanan faktörlere bu tip restorasyonlarda k›r›lmaya ba¤l› olarak daha fazla (bruksizm gibi kötü al›flkanl›klar, beslenme tarz›, a¤›z baflar›s›zl›k gösterdi¤ini bildirmifltir. Çal›flmam›zda ise, bir hijyeni) ba¤l›d›r. Bu çal›flman›n bir y›ll›k sonuçlar›, hasta y›ll›k kontrollerde restorasyonlarda veya difllerde k›r›lma seçimi dikkatli flekilde yap›ld›¤›nda, endodontik tedavi tespit edilmemifltir. Bunun nedeninin Filtek Z250'nin yüksek görmüfl posterior difllere uygulanan genifl Class II kompozit esneklik dayan›m›ndan oldu¤unu düflünmekteyiz.23 Yüksek restorasyonlar›n performans›n›n baflar›l› oldu¤unu esneklik dayan›m› olan kompozit rezinlerde, restorasyon göstermektedir. kütlesi içinden ve marjinal kenardan k›r›lmaya daha az rastlan›l›r.38,39 K›r›lman›n gerçekleflmemesinin bir baflka Sonuç Bir y›l›n sonunda endodontik tedavi görmüfl posterior difllere total-etch adeziv sistemi ile birlikte uygulanan Filtek Z250 kullan›larak gerçeklefltirilen Class II kompozit restorasyonlar›n performans› klinik olarak kabul edilebilir düzeydedir. KAYNAKLAR: 1- Lasfargues JJ, Bukiet F, Tirlet G, et al. Bonded partial restorations for endodontically treated teeth. In: Roulet JF, Wilson NHF, Fuzzi M, eds. Advances in Operative Dentistry; Contemporary Clinical Practice. Quintessence Pub, Illinois, 191-209, 2001. 2- Wagnild GW, Mueller KI. Restoration of the endodontically treated teeth. In: Cohen S, Burns RC, eds. Pathways of the Pulp. St Louis: Mosby Inc; 765-797, 2002. 3- Bishop K, Briggs P. Endodontic failure- A problem from top to bottom. Br Dent J 1995, 179: 35-6. 4- Trope M, Maltz DO, Tronstad L. Resistance to fracture of restored endodontically treated teeth. Endod Dent Traumatol 1985, 1: 108-11. 5- Trope M, Langer I, Maltz D, Tronstad L. Resistance to fracture of restored endodontically treated premolars. Endod Dent Traumatol 1986, 2: 35-8. 6- Fuss Z, Lustig G, Tamse A. Prevalence of vertical root fractures in extracted endodontically treated teeth. Int Endod J 1999, 32: 283-86. 7- Schwartz RS, Summitt JB, Robbins JW. Fundamentals of Operative Dentistry. Chicago, Quintessence Publishing Co, Inc. 1996, 207-228. Resim 6: Alt sa¤ birinci küçükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l ragyografik görüntüsü. sebebi ise, hastalar›n hiçbirinde restorasyona stres yükleyen parafonksiyonlar›n olmamas› olabilir. Bir y›ll›k takiplerde, incelenen 39 diflin sadece 4 tanesinde hafif kenar renkleflmesi saptanm›fl ve bu restorasyonlar Bravo (%10) olarak skorlanm›flt›r (p>0,05). 49 7tepe klinik 2005-1 8- Sorensen JA, Martinoff JT. Endodontically treated teeth as abutments. J Prosth Dent 1985, 53: 631-6. 9- Reeh ES, Douglas WH, Messer HH. Stiffness of endodontically-treated teeth related to restoration technique. J Dent Res 1989, 68: 1540-44. 10- Ausiello P, De Gee AJ, Rengo S, Davidson CL. Fracture resistance of endodontically-treated premolars adhesively restored. Am J Dent 1997; 10: 237-41. 11- Assif D, Nissan J, Gafni Y, Gordon M. Assessment of the resistance to fracture of endodontically treated molars restored with amalgam. J Prosthet Dent 2003, 89: 462-65. 12- Ersan SD. MOD kaviteli ve kanal tedavisi görmüfl üst premolar difllerin restorasyonunda restorasyon materyalinin ve bonding ajanlar›n diflin k›r›lma direncine etkilerinin eksperimental yöntemlerle incelenmesi. Doktora Tezi, ‹stanbul Üniversitesi, 1997. 13- Nagasiri R, Chitmongkolsuk S. Long-term survival of endodontically treated molars without crown coverage: A retrospective cohort study. J Prosthet Dent 2005, 93: 164-70. 14- Hansen EK, Asmussen E, Christiansen NC. In vivo fractures of endodontically treated posterior teeth restored with amalgam. Endod Dent Traumatol 1990, 6: 49-55. 15- Hansen EK, Asmussen E. In vivo fractures of endodontically treated posterior teeth restored with enamel-bonded resin. Endod Dent Traumatol 1990, 6: 218-25. 16- Mannocci F, Qualtrough AJE, Worthington HV, Watson TF, Pitt Ford TR. Randomized clinical comparison of endodontically treated teeth restored with amalgam or fiber posts and resin composite: Five-year results. Oper Dent 2005; 30: 9-15. 17- Bayne SC, Heymann HO, Swift EJ Jr. Update on dental composite restorations. J Am Dent Assoc 1994, 125: 687-701. 18- Hickel R, Heidemann D, Staehle HJ, Minnig P, Wilson NH. Direct composite restorations: extended use in anterior and posterior situations. Clin Oral Invest 2004; 8: 43-4. 19- Ryge G, Cvar JF. Criteria for the clinical evaluation of dental restorative materials. US Dental Health Center, San Francisco: US Government: Printing Office; 1971, Publication No: 7902244. 20- Knibbs PJ. Methods of clinical evaluation of dental restorative materials J Oral Rehabil 1997, 24: 109-23. 21- Technical Product Profile 3M Filtek Z250 Universal Restorative System. 22- Wilson MA, Cowan AJ, Randall RC, Crisp RJ, Wilson NH. A practicebased, randomized, controlled clinical trial of a new resin composite restorative: One-year results. Oper Dent 2002; 27: 423-29. 23- Ersoy M, Civelek A, L'Hotelier E, Say EC, Soyman M. Physical properties of different composites. Dent Mater J 2004, 23: 278-83. 24- Krejci I, Lutz F, Zedler C. Effect of contact area size on enamel and composite wear. J Dent Res 1992, 71: 1413-16. 25- Embong A, Glyn-Jones J, Harrison A. The wear effects of selected composites on restorative materials and enamel. Dent Mater 1987, 3: 23640. 26- Barnes DM, Blank LW, Thompson VP, Holston AM, Gingell JC. A 5- and 8-year clinical evaluation of a posterior composite resin. Quint Int 1991, 22: 143-51. 27- Wilson NHF, Wilson MA, Wastell DF. Performance of occlusion in buttjoint and bevel edged preparations: 5 year results. Dent Mater 1991, 7: 92-8. 28- Raskin A, Michotte-Theall B, Vreven J, Wilson NH. Clinical evaluation of a posterior composite 10-year report. J Dent 1999, 27: 13-9. 29- Condon JR, Ferracane JL. In vitro wear of composite with varied cure, filler level and filler treatment. J Dent Res 1997, 76: 1405-11. 30- Manhart J, Chen H, Hamm G, Hickel R. Buonocore Memorial Lecture. Review of the clinical survival of direct and indirect restorations in posterior teeth of the permanent dentition. Oper Dent 2004, 29: 481-508. 31- Geurtsen W, Schoeler U. A 4-year retrospective clinical study of Class I and Class II composite restorations. J Dent 1997, 25: 229-32. 32- Jokstad A, Mjor IA, Qvist V. The age of restorations in situ. Acta Odontol Scand 1994, 52: 234-42. 33- Mjor IA. Glass-ionomer cement restorations and secondary caries: a preliminary report. Quintessence Int 1996, 27: 171-74. 34- Mjor IA. The reasons for replacement and the age of failed restorations in general dental practice. Acta Odontol Scand 1997, 55: 58-63. 35- Pallesen U, Qvist V. Composite resin fillings and inlays. An 11-year evaluation. Clin Oral Investig 2003, 7: 71-9. 36- Smales RJ. Longevity of cusp-covered amalgams: survivals after 15 years. Oper Dent 1991, 16: 17-20. 37- Hickel R. Moderne Füllungswerkstoffe. Deutsche Zahnartliche Zeitschrift 1997, 52: 572-85. 38- Roulet JF, Degronge M. Adhesion. The Silent Revolution in Dentistry. Quint Pub, Leipzig, Germany, 2000, 197-204. 39- Yap AUJ, Teoh SH. Comparison of flexural properties of composite restoratives using the ISO and miniflexural tests. J Oral Rehabil 2003, 30: 171-77. 40- Lutz E, Krejci I, Oldenburg TR. Elimination of polymerization stresses at the margins of posterior composite resin restorations: a new restorative technique. Quintessence Int 1986, 17: 777-84. 41- Feilzer AJ, de Gee AJ, Davidson CL. Setting stress in composite resin in relation to configuration of the restoratives J Dent Res 1987, 66: 1636-39. 50 YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹ V E D ‹ fi H A S T A N E S ‹ h a b e r l e r ... Periodontoloji Anabilim Dal› Mezuniyet Sonras› E¤itimi Tüm Avrupa Üniversiteleri Aras›nda 10. S›raya Yerleflti 1998 y›l›ndan beri Periodontoloji e¤itimini belli bir postgraduate ö¤renciler ile e¤itim ve program ile ilgili standarda getirebilmek için mezuniyet sonras› programlar› görüflmeler yapt›lar. E¤itim ve ö¤retim için sa¤lanan Avrupa Periodontoloji Federasyonu (APF) gözetiminde bilimsel ve fiziksel yap›y› de¤erlendirdiler. Bu iki gün yürütülmektedir. APF E¤itim Komisyonu Baflkan› Prof. Dr. içerisinde yap›lan detayl› inceleme sonunda verilen Ubele Van der Velden'in (ACTA, Holland) baflkanl›¤›ndaki postgraduate e¤itim program›n›n akreditasyon flartlar›na Postgraduate E¤itim Komisyonu bugüne kadar aralar›nda uydu¤u belirtilerek, program›n tamamlanmas›n› takiben Hollanda'dan Amsterdam, ‹sveç'ten Göteborg, ‹ngiltere'den E¤itim Komisyonu Baflkan› Prof. Dr. Ubele Van der Eastman, ‹spanya'dan Madrid, Belçika'dan Leuven gibi Velden'in tekrar fakültemizi ziyaret edece¤i ve programdan üniversitelerin oldu¤u farkl› periodontoloji postgraduate mezun olan postgraduate ö¤rencilere yapaca¤› s›nav programlar›n›n standartlar›n›n iyi oldu¤unu kabul etmifl ve sonucunda baflar›l› ö¤rencilerin APF taraf›ndan verilen akredite etmifltir. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i diplomay› alaca¤› ifade edildi. 17-19 Ekim 2005 tarihleri Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal› 3 y›l önce bu aras›nda bu program› tamamlayan doktora ö¤rencileri akreditasyonu alabilmek için APF'ye baflvuruda Deniz Berber Noyun ve Mohammad Assaf, tüm Avrupa bulunmufltur. APF E¤itim Komisyonu 16-17 fiubat 2004 Birli¤i (AB) ülkelerinde geçerli olan diplomay› almaya hak tarihlerinde Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi kazand›. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi'nde Periodontoloji Anabilim Dal›nda yürütülmekte olan post- yap›lan diploma törenine, APF E¤itim Komisyonu Baflkan› graduate e¤itime akreditasyon vermek amac› ile fakültemize Prof. Dr. Ubele Van der Velden, Yeditepe Üniversitesi ziyarette bulundular. Bu iki gün içerisinde öncelikle Mütevelli Heyeti Baflkan› Bedrettin Dalan, Difl Hekimli¤i yürütülmekte olan program›n direktörü (Prof. Dr. Selçuk Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Türker Sandall›, Periodontoloji Y›lmaz) ve daha sonra s›ras›yla program koordinatörleri Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz, fakülte (Prof. Dr. Bahar Kuru ve Prof. Dr. Ülkü Noyan) ve ö¤retim üyeleri, görevlileri ve ö¤renciler kat›ld›. 51 2005-2006 E¤itim-Ö¤retim Y›l› Aç›l›fl› ve 9. Geleneksel Önlük Giydirme Töreni Geleneksel önlük giydirme töreninde dekan›m›z 1. s›n›f ö¤rencileriyle. 52 10 Ekim Pazartesi günü 2005-2006 E¤itim-Ö¤retim y›l›n›n aç›l›fl› ve fakültemize yeni kat›lan ö¤rencilerimiz için velilerimiz, rektörümüz, dekan›m›z, ö¤retim üyeleri ve di¤er misafirlerin huzurunda geleneksel hale gelen önlük giydirme töreni yap›ld›. Ayn› gün geçen y›l mezun olan ö¤rencilerimizden dereceye girenlere plaketleri verildi. 2004-2005 dönemi birincisi Zeynep Sevük'ün isim plaketi fleref kütü¤üne yerlefltirildi. SCI'da yer alan dergilerde 2003-2004 y›llar›nda makalesi yay›nlanan ö¤retim üyelerine de beratlar› verildi. 2004-2005 döneminde dereceye giren ö¤rencilerimiz; soldan sa¤a: dönem ikincisi Canan Kabaday›, dönem birincisi Zeynep Sevük, dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall›, dönem üçüncüsü Ayfle Selimo¤lu 53 Bilimsel Difl Hekimli¤i’nin 97. Y›l›n› Kutlad›k Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi olarak, Bilimsel Difl Hekimli¤i’nin 97. y›l›n› ‹stek Sosyal Balmumcu tesisinde 19 Kas›m gecesi yap›lan bir balo ile hep birlikte kutlad›k. Gecemize Rektör Yard›mc›m›z Prof. Dr. Atilla Dicle, Prof. Dr. Sedefhan O¤uz, Prof. Dr. Nilüfer E¤rican ve Difl Hekimli¤i Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Türker Sandall› ile Bölüm Baflkanlar› ve ö¤retim üyeleri kat›ld›. Ö¤rencilerimiz Difl Hekimli¤i Günü’nün an›s› olarak Dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall›’ya plaket verdikten sonra, üniversitemiz ö¤rencilerinden Valeryia ve Dimitar muhteflem dans gösterisi ile gecenin aç›l›fl›n› yapt›lar. 54 7 tepe klinik Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Bilimsel Dergisi Yay›n Kurallar› Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi 7 tepe 4. B‹REY (MATERYAL) VE YÖNTEM. Bu bölümde klinik dergisi, Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi'nin çal›flman›n birey/bireyleri veya materyali tan›mlanmal›, bilimsel yay›n organ›d›r. Bu dergide diflhekimli¤i alan›ndaki uygulanan tedavi yaklafl›m› anlat›lmal›d›r. klini¤e yönelik araflt›rmalar, olgu sunumlar›, derlemeler, 5. BULGULAR. Bu bölümde, elde edilen bulgular aç›k editöre mektuplar, yeni dental malzemelerin uygulamas›n› ve k›sa bir flekilde sunulmal›d›r. Bu amaçla tablo, grafik içeren pilot çal›flmalar, haber ve yorumlar Türkçe olarak ve foto¤raflar kullan›labilir. yay›nlan›r. 7 tepe klinik y›lda iki say› olarak yay›nlan›r ve 6. TARTIfiMA. Bu bölümde, girifl bölümünün tekrar› iki say›da bir cilt tamamlan›r. yap›lmadan, bulgular›n önemi belirtilmelidir. Makaleler 7. SONUÇ(LAR). Bu bölümde çal›flman›n sonuçlan Bu dergide yay›nlanmak için gönderilen araflt›rma ve verilmelidir. olgu sunumlar› daha önce yay›nlanmam›fl olmas› flart› ile 8. TEfiEKKÜR YAZISI. Gerekli görüldü¤ü durumlarda kabul edilir. Araflt›rma ve derlemeler 15, olgu sunumlar› çal›flmaya katk›da bulunanlara yaz›l›r. 5 sayfay› (özet, referanslar, tablo ve flekiller hariç) 9. KAYNAKLAR. Kaynaklar makalede geçifl s›ras›na geçmemelidir. Gerekti¤inde hakem de¤erlendirmesi öncesi göre numaraland›r›lmal› ve metin içerisinde ald›¤› numaraya yazar(lar)dan metinde k›saltma ve düzeltmeler istenebilir. göre kaynak listesinde gösterilmelidir. Kaynak listesi ayr› Bir orijinal ve iki kopya halinde haz›rlanan makale A4 bir sayfada olmal›d›r. Metin içerisinde kaynak numaras› boyutunda ka¤›da, sayfan›n bir yüzüne iki sat›r aral›kla üst simge olarak verilmelidir. Yazar ad say›s› iki veya daha yaz›lmal›d›r. Sayfan›n tüm kenarlar›nda 2,5 cm boflluk az ise metinde tüm adlar yaz›lmal›, fakat iki taneden fazla b›rak›lmal›d›r. Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma ise ilk üç yazar ad› yaz›lmal› ve "ve ark." k›saltmas› olmal›d›r. Sayfa numaralar› sayfan›n sa¤ alt köflesinde yer kullan›lmal›d›r. almal› ve kapak sayfas›na numara yaz›lmamal›d›r. Makale Kaynaklar›n yaz›m›nda flu kurallara dikkat edilmelidir: format› afla¤›daki bölümlerden oluflturulmal›d›r. Makale ve Dergiler: Yazar ad(lar)›, makale ad›, dergi ad› ekleri CD’ye de kayıt edilmelidir. ("lndexMedicus" ta verilen listeye göre k›salt›lmal›d›r), y›l›, 1. BAfiLIK SAYFASI. Bu sayfada içeri¤e uygun k›sa cilt numaras›, ilk ve son sayfa numaras›. ve aç›k ifadeli Türkçe ve ‹ngilizce bafll›k, yazar(lar)›n Shannon KR, Nanda RS. Changes in the curve of akademik unvan(lar)› ve ad(lar)›, görev(ler)i ve kurum(lar)› Spee with treatment and at 2 years posttreatment. Am J belirtilmelidir. Yaz›flmalar›n yap›laca¤› yazar›n adres, Orthod Dentofacial Orthop 2004, 125: 589-96. telefon ve faks numaras› ve e-mail adresi de bu sayfada Kitaplar: Yazar ad(lar)›, kitab›n ad›, kaç›nc› bask› yer almal›d›r. Bafll›k sayfas›na befl sözcü¤ü geçmeyecek oldu¤u, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l. flekilde k›sa bir bafll›k da yaz›lmal›d›r. Gönderilecek olan Graber TM, Rakosi T, Petrovic AG. Dentofacial iki kopyada bafll›k sayfas›nda sadece makalenin ad› olmal› orthopedics with functional appliances. 2nd ed., St. Louis, ve metin içerisinde yer alan yazar ve kurum adları silinmelidir. Mosby; 1997. 2. ÖZET. Ayr› sayfada olmak üzere haz›rlanmal›, 150 Kitap bölümü: ‹lgili bölüm yazar ad(lar)›, ilgili bölüm sözcükten az 250 sözcükten fazla olmamal›d›r. Özetin ad›, editör(ler), kitab›n ad›, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l, alt›na en fazla üç anahtar sözcük yaz›lmal›d›r. ilk ve son sayfa numaras›. 3. G‹R‹fi. Bu bölümde araflt›rma veya olgu sunumunun Davidovitch Z, Gögen MH, Okamoto Y, Shanfeld JL. neden veya ne için yap›ld›¤› sorular›na yan›t verilmelidir. Neurotransmitters and cytokines as regulators of bone 55 remodeling. in: Carlson DS and Goldstein SA (eds). Bone Yay›n Hakk› biodynamics in orthodontic and orthopedic treat-ment. Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi bilimsel Volume 27, Craniofacial Growth Series, Center for Human yay›n organ› 7 tepe klinik dergisinde yay›nlanan yaz›lar›n Growth and Development, University of Michigan, Ann telif hakk› Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesine Arbor, 1991 pp. 141-162. aittir, baflka yerde yay›nlanamaz. Dergi editörden yaz›l› 10. TABLOLAR. Makale içindeki geçifl s›ralar›na göre izin al›nmadan ve kaynak gösterilmeden k›smen veya Romen rakam› ile numaraland›nlmal›d›r. Metin içerisinde tamamen kopya edilemez, fotokopi, teksir, bask› ve di¤er de yerleri belirtilmelidir. Her tablo ayr› bir sayfaya yaz›lmal›, yollarla ço¤alt›lamaz. Yay›nlanan makale ve reklamlardaki her biri ayr› bir basl›k tafl›mal›d›r. Tablolar tek bafllar›na fikir, görüfl ve sonuçlar yazar(lar)a veya firmaya ait olup, anlaml› olmal› ve metni tekrarlamamal›d›r. Daha önce Yay›n Kurulunun düflüncelerini yans›tmaz. yay›nlanm›fl olan bilgi veya tablolar›n kayna¤›, ilgili tablonun CD alt›na ilifltirilen bir dip not ile belirtilmelidir. Tablolar, makale Makalenin yay›na kabul edilmesini takiben makalenin ile birlikte CD içerisinde yer almal›d›r. son halinin CD ye (Microsoft Word) kaydedilmifl olarak, bir 11. RES‹M VE fiEK‹L ALT YAZILARI. Resim ve flekiller bas›l› kopya ile birlikte editöre yollanmas› gereklidir. CD metinde geçifl s›ras›na göre numaraland›nlmal›d›r. Metin nin üzerine yazarlar›n adlar›, makale bafll›¤› ve yaz›m içerisinde de yerleri belirtilmelidir. Her resim ve/veya flekil program› belirtilmelidir. ayr› bir sayfada olmal›d›r. Resim ve flekil alt yaz›lar› Yazarlar için son kontrol listesi: makalenin sonunda ayr› bir sayfada verilmelidir. Resim ve Makalenizi 7 tepe klinik dergisine göndermeden önce flekil altyaz›lar› k›sa olmal›, metni tekrar etmemeli ve lütfen bu bölümdeki maddelerle karfl›laflt›rarak eksik aç›klay›c› olmal›d›r. Resim veya flekillerde kullan›lan say›, olmad›¤›ndan emin olunuz. sembol ve harflerin anlam› aç›k bir flekilde belirtilmelidir. 1. Editöre baflvuru mektubu Resim ve flekiller: Resimler net ve parlak foto¤raf 2. Makalenin üç adet örne¤i ka¤›d›na üçer adet bas›lm›fl olmal›d›r. Resimler en az • Makalenin tamam› çift aral›kl› yaz›lmal›d›r. 7.5x10 cm., en fazla 12.5x17.5 cm. boyutlar›nda olmal›d›r. • Her bir kenarda 2.5 cm boflluk b›rak›lmal›d›r. fiekiller beyaz ka¤›da siyah çizim fleklinde olmal›d›r, iyi • Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma olmal›d›r. bas›lm›fl olmak kayd› ile bilgisayar ç›kt›lar› tercih edilir. • Bafll›k sayfas› Histolojik kesit foto¤raflar›nda büyütme ve boyama tekni¤i • Makalenin bafll›¤› belirtilmelidir. Resim veya flekil üzerindeki yaz›lar uygun • Yazarlar›n isimleri, akademik unvanlar›, çal›flt›klar› boyutta ve flablon, letraset veya bilgisayar ile yaz›lmal›d›r. kurumlar (Sadece orijinal makalede). Birinci yazarın bir Resim ve flekillerin arkas›na numaras›, makalenin bafllı¤ı adet vesikalık resmi yaz›lmal› ve üst k›s›m ok iflareti ile belirtilmelidir. Renkli • Yaz›flma adresi, telefon, faks numaralar› ve varsa bas›mlar mümkündür. e-mail adresi (Sadece orijinal makalede). Olgu sunumlar› girifl, olgu veya olgular›n sunumu • K›sa bafll›k (teflhis, etioloji, tedavi plan›, tedavi seyri ve sonuç) ve 3. Özet tart›flma bölümlerini içermelidir. Olgu sunumlar›nda; olgunun 4. Yararlan›lan kaynaklar (Ayr› sayfada). az rastlanan, al›fl›lm›fl›n d›fl›nda olmas› ya da mevcut • Kaynaklar metin içindeki geçifl s›ras›n› izleyerek, Diflhekimli¤i bilgilerine katk› sa¤layacak veya yeni bir görüfl yaz›m kurallar›na uygun olarak s›ralanmal›d›r getirecek nitelikte olmas› flart› aran›r. 5. Tablo, flekil ve resimler. Etik • Üç adet olarak haz›rlanmal› ve bafll›klar› ayr› bir sayfa Etik kurallara uyulmamas›ndan do¤acak her türlü üzerine yaz›lmal›d›r. sorumluluk yazar(lar)a aittir. Özellikle hastan›n ad›, ad›n›n • Tablolar›n her biri ayr› sayfada yer almal›d›r. k›salt›lmas›, hasta ve kay›t numaras› kullan›lmamal›d›r. • fiekil ve resimlerin arka yüzlerine numaralar› ve makalenin Hasta onay› olmad›kça foto¤raflarda gözler bantlanmal›d›r. bafll›¤› yaz›lmal›d›r ve üst kısım ok iflareti ile belirtilmelidir. 56 Ergeneli S., Yılmaz S., Sandallı N. Amelogenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu Arun T., Trakyalı G. Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgularında Ortodontik Yaklaflım Yılmaz S., Kuru B., ‹pçi fi.D., Çakar G., Noyan Ü. Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi (Bir Olgu Raporu) Kurso¤lu P., Bal B., Kazazo¤lu E. Azalmıfl Dikey Boyutun Protetik Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi Bayırlı G., ‹lgüy D. Endodontik Tedavi Sırasında Sodyum Hipokloritin Difletine Zararı Sandallı N, Kuvvetli S.S., Ça¤lar E., Çıldır, fi.K, Ergeneli S. Kuron Kırı¤ı Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi Parçaları ile Restorasyonları (Dört Farklı Olgu Raporu) Altundal H., Arslan A. Submandibuler ve Sublingual Tükürük Taflı (‹ki Olgu) Say E. C., Kayahan B., Özel E., Gökçe K., Soyman M., Bayırlı G. Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ FAKÜLTES‹ VE D‹fi HASTANES‹ Ba¤dat Caddesi No: 238 Göztepe 34728 ‹STANBUL Tel: 0216 363 6044 pbx Faks: 0216 363 6211 www.dishekimligi.yeditepe.edu.tr