YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği

Transkript

YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
YED‹TEPE
ÜN‹VERS‹TES‹
D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹
FAKÜLTES‹
DERG‹S‹
7
1
C‹LT 1
SAYI 1
2005
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹
D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹
7
Yeditepe Üniversitesi
Difl Hekimli¤i Fakültesi Dergisi
Sahibi
Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi ad›na
Prof. Dr. Türker Sandall›
Editör
Prof. Dr. Tülin Arun
Yay›n Kurulu
Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Senih Çal›kkocao¤lu (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Kenan Eratalay (Hacettepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Erdal Iflıksal (Ege Üniversitesi)
Prof. Dr. Ender Kazazo¤lu (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Cengizhan Keskin (‹stanbul Üniversitesi)
Prof. Dr. Koray Oral (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Recep Orbak (Atatürk Üniversitesi)
Prof. Dr. Yasemin Özkan (Marmara Üniversitesi)
Prof. Dr. Hesna Sazak Öveço¤lu (Marmara Üniversitesi)
Prof. Dr. Hilmi Sabuncu (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Nüket Sandall› (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Peker Sandall› (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Kemal fiençift (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Mübin Soyman (Yeditepe Üniversitesi)
Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz (Yeditepe Üniversitesi)
Yard›mc› Editörler
Yrd. Doç. Dr. Fulya Ifl›k
Yrd. Doç. Dr. P›nar Kurso¤lu
Kurumsal
‹letiflim Sorumlusu
Hülya Alper
Görsel Yönetmen
Ömer Ülkenciler
‹çindekiler
Dekan Prof. Dr. Türker Sandall›’n›n Mesaj› .............................................4
Editörün Mesaj› ....................................................................5
Ergeneli S., Yılmaz S., Sandallı N.
Amelogenesis ‹mperfekta ve
Nefrokalsinozis Sendromu..................................................7
Arun T., Trakyalı G.
Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgularında
Ortodontik Yaklaflım ..........................................................13
Yılmaz S., Kuru B., ‹pçi fi.D., Çakar G., Noyan Ü.
Erbium:YAG Lazer ile
Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi
(Bir Olgu Raporu) ...............................................................19
Kurso¤lu P., Bal B., Kazazo¤lu E.
Azalmıfl Dikey Boyutun Protetik
Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi ....................................25
Bayırlı G., ‹lgüy D.
Endodontik Tedavi Sırasında
Sodyum Hipokloritin Difletine Zararı ................................29
Sandallı N, Kuvvetli S.S., Ça¤lar E., Çıldır, fi.K, Ergeneli S.
Kuron Kırı¤ı Görülen Sürekli Kesici Difllerin
Kendi Parçaları ile Restorasyonları
(Dört Farklı Olgu Raporu) .................................................33
Altundal H., Arslan A.
Submandibuler ve Sublingual
Tükürük Taflı (‹ki Olgu) ......................................................41
Say E. C., Kayahan B., Özel E., Gökçe K., Soyman M., Bayırlı G.
Endodontik Tedavi Görmüfl
Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin
Klinik De¤erlendirmesi ......................................................45
Haberler ..............................................................................51
Yayın Kuralları....................................................................55
De¤erli Meslektafllarım
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi’nin kurulufl
amaçlarından bir tanesi de meslektafllarımızın mesleki geliflimlerine
katkıda bulunmak üzere çeflitli çalıflmalar yapmaktır. Bu gaye ile
bafllattı¤ımız bilimsel etkinlikler devam etmektedir.
Bu etkinliklerin içerisinde, çok önem verdi¤imiz bilimsel yayınların
ilki olarak; fakülte kliniklerimizde yıllar boyu kazandı¤ımız
deneyimlerimizi, ilginç ve az rastlanılan vakalarımızı, yeni materyel
uygulamalarını, de¤iflik tedavi yöntemlerini sizlere aktarabilmek ve
bilgileri sizlerle paylaflabilmek amacı ile “Yeditepe Klinik” dergisini
çıkarmaya karar verdik. Bugüne kadar fakültelerin yayınları içerisinde
bilimsel fakat tamamen klinik a¤ırlıklı bir derginin olmayıflı da bu kararı
vermemizde etkili oldu.
Dergimiz aynı zamanda fakültemizin e¤itim faaliyetleri ile ilgili
haberleri ve çeflitli sosyal etkinlikleri de sizlere duyurmayı
amaçlamaktadır. Böylelikle aramızda daha etkin ve sıcak bir ba¤
kurulaca¤ını umuyoruz.
Dergimiz “Ulusal Hakemli Dergiler” statüsünde yer alacak olup
yılda 2 kez yayınlanacak ve ücretsiz olacaktır.
Dergimizin fakültemize siz de¤erli meslektafllarımıza hayırlı ve
yararlı olmasını diler, saygılar sunarım.
Prof. Dr. Türker SANDALLI
Dekan
4
Sevgili Meslekdafllar›m,
Yeni akademik y›l›n bafllad›¤› sonbahar›n bu ›l›k, yo¤un ve tempolu
günlerinin hepinize yeni heyecanlar ve tatlar getirmesi dile¤iyle,
Yeditepe Klinik ekibi ad›na hepinize merhaba diyorum.
Bildi¤iniz gibi, Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, ‹stanbul
E¤itim ve Kültür Vakf› (‹STEK) taraf›ndan 1996 y›l›nda e¤itime bafllam›fl,
Türkiye'nin ilk Vak›f Diflhekimli¤i Fakültesi'dir. Kurulufl amac›, Atatürk
ilke ve ink›laplar›na ba¤l›, laik, ça¤dafl, araflt›rmac› ve yenilikçi
diflhekimleri yetifltirebilmek olan, ayn› zamanda modern ve ça¤dafl
bir sa¤l›k kurumu kimli¤ine sahip Fakültemiz, sürekli diflhekimli¤i
e¤itimine de kuruldu¤u günden bu yana katk›da bulunmaktad›r.
Geçti¤imiz y›llarda Fakültemiz ö¤retim üyeleri taraf›ndan haz›rlanan
konferanslar ve kurslar›n, sizler taraf›ndan ilgiyle takip edilmesi, bizleri
bu konuda faydal› olaca¤›m›z› düflündü¤ümüz yeni bir çal›flma
konusunda da yüreklendirdi.
Yeditepe Diflhekimli¤i Fakültesi olarak sizlere her an ulaflmak,
ilginç klinik vakalar› sunmak ve uygulad›¤›m›z yaklafl›m planlar›n›
sizlerle paylaflmak amac›yla okumaktan keyif alaca¤›n›z, bilimsel
içeri¤i olan, belki birazda akademik ve sosyal aktivitelerimizi
paylaflaca¤›m›z bir dergi haz›rlamaya karar verdik.
Yeditepe klinik ad›n› verdi¤imiz dergimiz kurgusu, dizayn› ve
görsel yanlar›yla da bizi en iyi flekilde temsil etsin istedik. Titiz bir ekip
çal›flmas› sonucu ilk say›m›z› haz›rlad›k ve çok de¤erli görüfllerinize
sunuyoruz. Dergi ç›karma fikrimizi destekleyen, haz›rlanmas›
aflamas›nda ise katk›lar›n› esirgemeyen baflta Say›n Dekan›m›z Prof.
Dr. Türker Sandall› olmak üzere tüm ö¤retim üye ve yard›mc›lar›na
da bir kez daha teflekkür ediyoruz.
‹letiflim köprümüze ulaflan, heyecan›m›za ortak olan ve bundan
sonra da her zaman birlikte olaca¤›m›z siz meslekdafllar›ma sa¤l›kl›
ve huzur dolu günler, ifllerinizde baflar›lar diliyorum.
Bir sonraki say›m›zda görüflmek üzere....
Editör
Prof. Dr. Tülin ARUN
[email protected]
5
6
Amelogenesis ‹mperfekta
ve Nefrokalsinozis
Sendromu
Özet
Amelogenesis ‹mperfekta sistemik hastal›klarla birlikte veya
izole olarak tek bafl›na, diflin mine dokusunun bir k›sm›n›n ya
da tamam›n›n bozuk oluflumu ile karakterize bir geliflim
anomalisidir. Hem süt hem de sürekli difllerin minesini etkileyen
genetik bir rahats›zl›kt›r.
Nefrokalsinozis, böbrek dokusunda kalsiyum tuzlar›n›n
(Bir Olgu Bildirimi)
çökelmesi ile karakterize bir hastal›kt›r.
Bu makalede amelogenesis imperfekta ile birlikte görülen
nefrokalsinozis sendromu bir olgu nedeni ile anlat›lmaktad›r.
Olguda süt ve sürekli difllerin minelerinde geliflim bozukluklar›,
gecikmifl difl sürmesi ya da sürememe, kuronal intra alveolar
rezorbsiyon, pulpa kalsifikasyonlar› ve yayg›n difleti hiperplazileri
saptanm›flt›r. Hastan›n t›bbi muayenesinde medullar
nefrokalsinozis görüldü¤ü bildirilmifltir. Hastan›n baflka herhangi
bir sistemik flikayeti bulunmamaktad›r. Ebeveynlerinde akrabal›k
iliflkisi olan 13 yafl›ndaki erkek hasta ailenin tek çocu¤udur.
Ailede amelogenesis imperfekta yada böbrek rahats›zl›¤› benzeri
Dr. S. Ergeneli
flikayeti bulunan kimse bulunmamaktad›r.
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Difleti hiperplazilerini tedavi amacı ile hastaya flap
Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi
operasyonlar› ve rezektif kemik cerrahisi ifllemlerini içeren kuron
Prof. Dr. S. Y›lmaz
boyu uzatma operasyonu uygulanm›flt›r. Difleti ile kapal› olan 6
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
yafl difllerinin üzerleri aç›larak aktif sürmeye b›rak›lm›flt›r. ‹leride
Periodontoloji Anabilim Dal› Baflkan›
difllerin sürme durumlar› göz önüne al›narak kal›c› restorasyonlar›n
yap›lmas› planlanm›flt›r.
Prof. Dr. N. Sandall›
Oral semptomlar nedeni ile yap›lan erken tan›, böbrek
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
rahats›zl›¤›n›n prognozunu olumlu yönde etkiler. Amelogenesis
Pedodonti Anabilim Dal› Baflkan›
‹mperfekta tan›s› konan bütün hastalar sistemik hastal›klar
aç›s›ndan da de¤erlendirilerek, AI hastal›¤›nın baz› sendromlarla
birlikte görülebilece¤i göz önünde bulundurulmal›d›r.
Anahtar sözcükler: Amelogenesis ‹mperfekta, nefrokalsinozis
Girifl
Amelogenesis ‹mperfekta (AI) ve nefrokalsinozis'in
birlikte bulunmas› literatürde çok nadir olarak görülmektedir.
Çok az çal›flmada AI ve nefrokalsinozis'in birlikte bulundu¤u
bildirilmifltir 1,2,3,4.
Amelogenesis ‹mperfekta sistemik hastal›klarla birlikte
veya izole olarak tek bafl›na, diflin mine dokusunun bir
k›sm›n›n ya da tamam›n›n bozuk oluflumu ile karakterize
bir geliflim anomalisidir. Hem süt hem de sürekli difllerin
minesini etkileyen genetik bir rahats›zl›kt›r 5.
Yap›lan SEM (scanning electron microscopy)
çal›flmalar›nda, AI'l› difllerin minelerinin mineral oranlar›
7
7tepe klinik 2005-1
ve niteliklerinde de¤ifliklikler meydana geldi¤i, mine
Olgu Sunumu
prizmalar›n›n morfolojik yap›s›nda yap›sal de¤ifliklikler
01/01/1992 do¤umlu erkek hasta, Yeditepe Üniversitesi
olufltu¤u görülmüfltür
6,7.
Diflhekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal›'na
Amelogenesis ‹mperfekta, Witkop C.J. taraf›ndan
klinik, histolojik, radyolojik ve genetik bulgulara göre 4 ana
11/02/2004 tarihinde, yukar›da belirtilen flikayetler ile
baflvurmufltur.
gruba (hipoplastik, hipomature, hipokalsifiye, hipomature+
Hastan›n anamnezinde anne ile baba aras›nda
taurodontizmle birlikte görülen hipoplastik amelogenesis
akrabal›k iliflkisi oldu¤u, annenin baban›n day›s›n›n torunu
imperfecta) ve 14 alt gruba
ayr›lm›flt›r 5.
oldu¤u saptanm›flt›r. Hasta ailenin tek çocu¤udur. Annenin
Hipoplastik Amelogenesis ‹mperfekta mine miktar›nda
normal bir hamilelik geçirdi¤i bildirilmifltir. Hastan›n,
azalma ile karakterizedir. Klinik olarak noktal›, çukurcuklu
do¤umundan bu yana çocukluk hastal›klar›n›n d›fl›nda
mine yap›s›nda olabildi¤i gibi mine yap›s›nda büyük defektler
önemli sistemik bir rahats›zl›k geçirmedi¤i ve sürekli olarak
halinde de görülebilir. Hipokalsifiye Amelogenesis
bir ilaç kullanmad›¤› belirlenmifltir.
‹mperfekta'da mine kal›nl›¤› normaldir fakat oluflan minenin
Hastan›n a¤›z içi muayenesinde difletlerinde yayg›n ve
mineralizasyonu yetersizdir. Bunun sonucunda yumuflak
fliddetli hiperplaziler saptanm›flt›r (Resim 1). Üst keser
yap›da bir mine dokusu oluflur. Oluflan bu mine diflin
difllerin sadece 1/3 kesici k›s›mlar›n›n a¤›z içerisinde görüldü¤ü
sürmesinden k›sa bir süre sonra ortadan kalkar. Hipomature
tespit edilmifltir. Bölgesel olarak difltafl› oluflumlar› mevcuttur.
Amelogenesis ‹mperfekta'da mine kal›nl›¤› normaldir. Mine
A¤›z içerisinde mevcut olan difllerin mine yap›lar›n›n bozuk,
olgunlaflmas›nda oluflan bir hata yüzünden mine yumuflakt›r
sar›ms› renkte pürüzlü bir yüzey fleklinde oldu¤u ve baz›
ve kolayl›kla afl›nabilir. Bu tipte daha az fliddette mine
bölgelerde tamamen ortadan kalkt›¤› görülmüfltür.
hipokalsifikasyonu
görülür 5,8,9.
Amelogenesis ‹mperfekta tek bafl›na diflin mine
dokusunu etkileyebilece¤i gibi farkl› organlar› ilgilendiren
sendrom ve hastal›klarla birlikte de görülebilir 3. AI ile
birlikte görülebilen sendromlar Tablo 1'de görülmektedir 1.
Genetik geçifl genellikle otozomal dominant olarak
görülse de otozomal ressesive veya X'e ba¤l› geçiflli
vakalar da bildirilmifltir 2,10. Amelogenesis ‹mperfekta'n›n
görülme s›kl›¤› incelenen toplumlara ba¤l› olarak 1:700 ile
1:14000 aras›nda de¤iflmektedir 1,5,11.
Difleti büyümeleri lokal yada sistemik etkenlere ba¤l›
olarak geliflebilmektedir. Plak, difleti büyümelerinde en
Resim 1: Yaygın ve fliddetli difleti hiperplazisi ve kuron boyu yetersizli¤i
önemli lokal etyolojik faktördür. Çeflitli ilaçlar›n kullan›m›
veya sistemik hastal›klar difleti büyümelerine neden
olabilmektedir
12.
Amelogenesis ‹mperfekta'l› hastalarda
da difleti hiperplazisi görülebildi¤i bildirilmifltir
13,14.
Al›nan panoramik radyografide eksik difl bulunmad›¤›
saptanm›flt›r. Radyografilerde belirlenen difllerin zaman›nda
süremedikleri gözlenmifltir (Resim 2).
Nefrokalsinozis, böbrek dokusunda kalsiyum tuzlar›n›n
çökelmesi ile karakterize bir hastal›kt›r. Hiperkalsemi
ve/veya hiperkalsüri ile ilgili renal tubuler asidosis, Bartter's
sendromu, medullar sponge kidney ve hiperoksalüride
s›kl›kla görülür 2.
Bu makalede Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i
Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› Klini¤i'ne yayg›n difleti
büyümeleri ve difllerinde sürme gecikmesi flikayetleri ile
baflvuran bir olgu raporu sunulmaktad›r.
Resim 2: Panoramik radyografide difllerin
Ame logenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu (Bir Olgu Bildirimi)
Periapikal radyografilerde pulpa odalar›n›n
Hastan›n a¤›z içi flikayetlerinden baflka sistemik
kalsifikasyonla t›kand›¤›, kanal devaml›l›¤›n›n kayboldu¤u
herhangi bir flikayeti olmad›¤› belirlenmifltir. Kesin tan›
görülmüfltür. Mine ve dentin tabakalar›n›n birbirlerinden
koyulabilmesi için ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. Genetik
belirgin olarak ay›rt edilemedi¤i, gömük sürekli az› difllerinin
Bölümü'nden konsültasyon istenmifltir.
kuronlar›n›n difleti alt›nda rezorbe oldu¤u saptanm›flt›r
(Resim 3, 3a,3b).
Tan›
A¤›zda bulunan kökleri rezorbe olmufl süt diflleri
çekilerek ‹.Ü. Onkoloji Enstitüsü Tümör Patolojisi ve
Onkolojik Sitoloji Bilim Dal›'na incelenmek üzere
gönderilmifltir. Yap›lan patolojik tetkik sonucunda; incelenen
kesitlerde, ince bir sement ve predentin tabakas› içeren
difllerin, eksternal rezorbsiyon gösterdi¤i saptanm›flt›r. Bu
difllerin pulpalar›nda hiyalinleflme alanlar›, çok say›da
küçük kireçlenme odaklar› ve pulpa odas› tavan›ndan
bafllay›p pulpan›n büyük bölümünü kaplayan genifl, az
say›da düzensiz kanallar içeren, tersiyer dentin yap›s›nda
Resim 3: Periapikal radyografilerde pulpa odalar›n›n kalsifikasyonla t›kand›¤›
bir madde görülmüfltür. Biyopsi sonucunda pulpa odas›nda
görülmektedir.
kalsifikasyon varl›¤› tan›s› konulmufltur.
Yap›lan sistemik incelemelerde kardiyolojik olarak bir
anomali saptanmam›flt›r. Göz muayenesi sonucunda da
bir patoloji görülmemifltir.
Üriner sistem ultrasonografi tetkikinde; bilateral
böbreklerin boyutlar›nda yafla göre azalma ( sa¤=82x33mm
ve sol=87x38 mm) oldu¤u saptanm›flt›r. Bilateral böbrek
parankim ekoslar› Grade 2 artm›fl olup parankim kal›nl›klar›
normalin alt s›n›r›nda bulunmufltur. Sa¤ tarafta biraz daha
belirgin olmak üzere her iki böbrek piramitlerinde posterior
gölgelenme veren hiperekoik depolanmalar izlenmifltir.
Tan›mlanan bulgular bilateral Patern D medüller
nefrokalsinozis ile uyumlu olarak de¤erlendirilmifltir.
Resim 3a: Mine ve dentin tabakalar›n›n birbirlerinden belirgin olarak ay›rt
Hidronefroz görülmemifltir. Mesane dolumu homojen
edilmedi¤i görülmektedir.
olup, mesane duvar kal›nl›¤› normal de¤erlendirilmifl, lümen
içi patoloji izlenmemifltir.
Hastan›n a¤›z içi görüntüleri, radyografik tetkikleri,
al›nan difllerin patoloji sonuçlar› ve sistemik bulgular›
de¤erlendirilerek hastaya hipoplastik Amelogenesis
imperfekta ile birlikte nefrokalsinosiz tan›s› konmufltur.
Tedavi
Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi
Periodontoloji Anabilim Dal› ile yap›lan konsültasyon sonucu
hastaya kuron boyu uzatma ifllemi uygulandı. Bu ifllem
flap operasyonu ile birlikte rezektif kemik cerrahisi yapılarak
gerçeklefltirildi. Operasyonlar 4 seansta tamamlandı.
Resim 3b: Gömük sürekli az› difllerinin kuronlar›n›n difleti alt›nda rezorbe oldu¤u
Operasyon sonrasında profilaksi amacı ile hastaya
görülmektedir.
9
7tepe klinik 2005-1
Resim 4: Kuron boyu uzatma operasyonları sonrası hastanın
2. ay görüntüsü.
Amoksisilin Klavulanik Asit kombinasyonu 625 mg 2x1 bir
Resim 4b: Üzerleri aç›lan alt sol az› bölgesi.
hafta süre ile reçete edildi ve iyileflmenin sorunsuz olarak
gerçekleflti¤i saptandı (Resim 4). Hasta ilk üç ay içerisinde
ayda bir, daha sonra üç ayda bir rutin periyodik kontrollere
vakam›zda da üriner sistem ile ilgili klinik bir flikayet
ça¤rıldı. Difleti ile kapal› olan 6 yafl difllerinin üzerleri
olmamas›na ra¤men di¤er vakalarda oldu¤u gibi ileride
aç›larak aktif sürmeye b›rak›ldı (Resim 4a, 4b). ‹leride
böbrek yetmezli¤i gibi problemlerinin ortaya ç›kabilece¤i,
difllerin sürme durumlar› göz önüne al›narak kal›c›
bu nedenle hastan›n sürekli kontrol alt›nda bulunmas›
restorasyonlar›n yap›lmas› planlandı.
gerekti¤i sonucuna var›lm›flt›r.
Periapikal radyografilerde sürekli difllerin pulpa
odalar›nda ve çekilen süt difllerinin histolojik incelenmesinde
pulpa kireçlenmeleri görülmüfltür. Bu tip kireçlenmeler
sürmüfl difllerle birlikte sürmemifl difllerde de görüldü¤ünden
eksternal iritasyonlar sonucunda oluflamazlar. Bu
oluflumlar›n pulpa kanlanmas›nda patolojiye yol açan içsel
bir nedene ba¤l› oldu¤u düflünülmektedir 13.
Sonuç olarak, Amelogenesis ‹mperfekta tan›s› konan
bütün hastalar sistemik hastal›klar aç›s›ndan da
de¤erlendirilerek, AI'n›n sendromlarla birlikte görülebilece¤i
göz önünde bulundurulmal›d›r.
Tablo1: Amelogenesis ‹mperfekta ile birlikte
Resim 4a: Difleti ile kapal› olan üst 6 yafl difllerinin üzerleri aç›larak
aktif sürmeye b›rak›lm›flt›r.
görülebilen sendromlar
Tart›flma
Amelo-onycho-hypohidrotik sendrom
Amelogenesis ‹mperfekta literatürde s›kça yer almas›na
Morquio sendromu
ra¤men, bugüne kadar çok az say›da çal›flmada
Kohlschütter sendromu
Amelogenesis ‹mperfekta ile nefrokalsinozisin birlikte
Amelogenesis ‹mperfekta ve nefrokalsinosis sendromu
bulundu¤u bildirilmifltir
1,2,3,4.
Bu vakalar›n bir ço¤unda
Tricho-dento-osseous sendromu
hastalar, bizim vakam›zda oldu¤u gibi sadece difl ve difleti
Amelogenesis ‹mperfekta ve taurodontizm
ilgili flikayetler ile hekime baflvurmufllard›r. Hastalar›n
Oculo-dento-osseous dysplasia
büyük k›sm›nda böbrekler ile ilgili bir flikayet
Herediter epidermolizis bullosa
bulunmamaktad›r. Ancak yap›lan tetkikler sonucunda
böbrekte hiperekoik depolanmalar tespit edilmifltir. Bizim
10
Ame logenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu (Bir Olgu Bildirimi)
KAYNAKLAR:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10. Sundell S, Valantin J. Hereditary aspects and clasification of hereditary
amelogenesis imperfecta. Community Dent Oral Epidemiol 1986, 14:211-6.
11. Backman B, Holm AK. Amelogenesis imperfekta: prevalance an incidence
in a northern Swedish county. Community Dent Oral Epidemiol 1986,
14:43-47.
12. Darbar UR, Hopper C, Speight PM, Newman HN. Combined treatment
approach to gingival overgrowth due to drug theraphy. J Clin Periodontol
1996, 23:941-44.
13. Ooya K, Nalbandian J, Noikura T. Autosomal recessive rough hypoplastic
amelogenesis imperfekta. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1988, 65:44958.
14. Bab I, Lustmann J, Azaz B, Gazit D, Garfunkel A. Calcification of noncollagenous matrix in human gingiva: a light and electron microscopic
study. J Oral Pathol 1985:14:573-580.
Hall RK, Phakey P, Palamara J, McCredie DA. Amelogenesis imperfecta
and nephrocalcinosis syndrome. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral
Radiol Endod 1995,79:583-92.
Tranchade IN, Bonarek H, Marteau JM, Boileau MJ, Nancy J. Amelogenesis
imperfecta and nephrocalcinosis: a new case of this rare syndrome. J Clin
Pediatr Dent 2003, 27(2):171-6.
Dellow EM, Harley KE, Unwin RJ, Wrong O, Winter GB, Parkins BJ.
Amelogenesis imperfecta, nephrocalcinosis, and hypocalciuria syndrome
in two siblings from a large family with cosanguineous parents. Nephrol
dial Transplant 1998, 13:3193-96.
Lubinsky M, Angle C, Marsh PW, Witkop CJ Jr. Syndrome of Amelogenesis
imperfecta, nephrocalcinosis, impaired renal concentration, and possible
abnormality of calcium metabolism. Am J Med Genet 1985, 20:233-43.
Witkop CJ. Jr. Amelogenesis imperfecta dentinogenesis imperfecta and
dentin dysplasia revisited: problems in classification. J Oral Pathol Med
1989, 17:547-53.
Bäckman B, Lundgren T, Engström EU, Falk LKL, Chabala JM, Levi-Setti
R, Norén JG. The absence of correlations between a clinical classification
and ultrastructural findings in amelogenesis imperfekta. Acta Odontol
Scand 1993, 51:78-89.
Koray F, Soyman M, Erdo¤an G. Invesigation of the aetiopathogenesis of
amelogenesis imperfecta through microscopic, submicroscopic and
cytogenetic methods-a case report. J Oral Rehab 1988, 15:149-162.
Seow WK. Clinical diagnosis and management strategies of amelogenesis
imperfecta variants. Pediatr Dent 1993, 15:384-93.
Huang RH, Ferguson FS. X-linked recessive hypomaturation amelogenesis
imperfecta: report of case. JADA 1981,102:865-867.
TEfiEKKÜR
Prof. Dr. Gülçin Erseven*, Dr. Vakur Olgaç* ve Doç.
Dr. Hülya Kayserili** 'ye yard›mlar›ndan dolay› teflekkür
ederiz.
* ‹.Ü. Onkoloji Enstitüsü Tümör Patolojisi ve Onkolojik
Sitoloji Bilim Dal›
** ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. Genetik Bölümü
11
Kongenital Lateral
Eksikli¤i Olgular›nda
Ortodontik Yaklafl›m
Özet
Üst lateral difller, üst ve alt ikinci küçük az› difllerinden sonra,
kongenital olarak eksikli¤i en s›k görülen difllerdir. Üst lateral difl
eksikli¤i hastan›n esteti¤ini ve fonksiyonunu olumsuz yönde
etkiledi¤inden, tedavisi büyük önem tafl›maktad›r. Bu anomalinin
ortodontik tedavisi iki ana yöntemle yap›lmaktad›r: lateral
bofllu¤unun aç›larak implant ve/veya protetik restorasyon ile
telafisi veya lateral bofllu¤unun kapat›lmas›. Tedavi planlamas›
s›ras›nda estetik, difl çevre dokular›n›n sa¤l›¤›, malokluzyon çeflidi,
bofllu¤un geniflli¤i, yüz profili, vertikal yön büyüme paterni,
bofllu¤a komflu kanin difllerin flekli ve hacmi, temporomandibular
eklem fonksiyonu, hastan›n kooperasyon derecesi ve sosyoekonomik
durumu göz önünde bulundurulmal›d›r.
Bu makalede, kongenital olarak eksik olan üst lateral difl
boflluklar›n›n iki olguda ortodontik tedavi ile aç›larak protetik
restorasyonlar ile, bir olguda ise boflluklar›n ortodontik tedavi
ile kapat›lmas› yöntemleri ile tedavileri sunulmaktad›r.
Anahtar Kelimeler: kongenital lateral eksikli¤i, tek difl
Prof. Dr. Tülin Arun
implant›, üst ön köprü.
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Ortodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
Girifl
Uzm. Dt. Göksu Trakyal›
Kongenital olarak eksik olan difllerin % 20’sini üst
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
lateraller oluflturur. Üst lateral eksikli¤i görülme s›kl›¤›, üst
Ortodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi
ve alt ikinci premolar eksikli¤inden sonra üçüncü s›rada
gelir. Kongenital difl eksikli¤inin özellikle ön bölgede
bulunmas›, dikkati çeken asimetrilere sebep olmas›
nedeniyle fasyal esteti¤i ve gülümsemeyi olumsuz etkiler.1,2
Dolay›s›yla lateral eksikli¤i olan bireylerde gerçeklefltirilen
ortodontik tedavinin hedefi sadece iyi bir oklüzyonun
sa¤lanmas› ile s›n›rl› de¤ildir. ‹deal bir oklüzyonun temini
ile birlikte gülümseme simetrisinin kazand›r›lmas› ve fasyal
uyumu içerir.3
Kongenital lateral eksikli¤inin tedavisinde, hastan›n
sahip oldu¤u maloklüzyon tipi, çeneleraras› iliflki, bofllu¤un
geniflli¤i, fasyal profil, hastan›n vertikal geliflim modeli,
difl boyu - ark boyu uyumsuzlu¤u, komflu kaninlerin flekli
ve rengi, hasta kooperasyonu ve hastan›n sosyo-ekonomik
koflullar› dikkate al›narak seçilen iki farkl› tedavi yaklafl›m›
sözkonusudur. ‹lki difl eksikli¤i olan bölgenin ortodontik
olarak kapat›lmas›, di¤eri ise protetik restorasyon
yap›labilmesi için ilgili bofllu¤un aç›l›p düzenlenerek uygun
hale getirilmesidir.
Bofllu¤un kapat›lmas› s›ras›nda üst kaninler öne al›n›r,
konturlar› ve bukal yüzeyi möllenerek lateral formu verilir.
Ard›ndan da birinci premolar›n palatinal tüberkülü
13
7tepe klinik 2005-1
möllenerek kanin formu verilir ve alt arkla kapan›fl
gereklidir. Bazen de ortodontist ilgili bofllu¤u implant
oluflturmas› sa¤lan›r. Bofllu¤un aç›lmas› durumunda ise,
yap›labilmesi için açt›¤›nda papil yükseklikleri aras›nda
simetriyi sa¤layacak yeterli yer haz›rland›¤›nda, eksik
uyumsuzluk dikkati çekebilir. Bu durumda adolesan
diflin yerine estetik bir köprü, tek difl implant› veya baflka
hastalarda ortodontik tedavi sonras›nda gerçekleflen pasif
bir bölgeden al›nan premolar ototransplantasyonu
sürme ile bu uyumsuzluk dengelenebilir. Böylece implant
yap›labilir. Hangi protetik yöntemin seçilece¤ine ilgili
yap›lmadan önce gingival kontur uyumu fizyolojik olarak
bölge kemik yap›s›n›n de¤erlendirilmesi ard›ndan karar
gerçekleflmifl olur. 10
Bu çal›flmam›zda kongenital lateral eksikli¤i
verilir.
Literatürlere bak›ld›¤›nda, önceleri hiçbir koflulda
olgular›nda yap›lan farkl› orodontik yaklafl›mlar örnek
kaninlerin lateral yerine geçmesinin kabul edilmedi¤ini
olgular üzerinde sunulmufl olup, ilk grupta lateral
ve sadece konvansiyonel köprü restorasyonunun
bofllu¤unun ortodontik olarak kapat›ld›¤› bir olgu, ikinci
kullan›ld›¤›n› görmekteyiz. Günümüzde ise ortodontik
grupta ise lateral bofllu¤unun ortodontik olarak aç›ld›¤›
difl hareketi ile boflluk kapat›m› iyi bir estetik ve sa¤l›kl›
ve protetik restorasyonun uyguland›¤› iki olgu yer
periodontal yap› için s›kl›kla uygulanmakta olan bir
almaktad›r.
yöntemdir.4,5
Pek çok çal›flmada, maksiller kaninlere
lateral formu kazand›rmak amac›yla yap›lan
Lateral Bofllu¤unun Ortodontik Tedavi ile
düzenlemelerin son derece baflar›l› oldu¤u, orijinaline
Kapat›lmas›
benzetildi¤i ve esteti¤i büyük ölçüde sa¤lad›¤›
gösterilmifltir. 6,7 Yine son y›llarda yap›lan bir çal›flmada
Olgu 1
hastalar taraf›ndan da bofllu¤un bu flekilde kapat›lmas›n›n
Klini¤imize difl eksikli¤i flikayeti ile baflvuran 17 y›l 2
olumlu karfl›land›¤›, temporomandibular eklem
fonksiyonlar›n› bozmad›¤› ve protetik uygulamalarla
karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise periodontal sa¤l›¤› daha iyi
korudu¤u ortaya konmufltur.
8
Lateral eksikli¤i
tedavisinde, boflluk kapat›lan grup ile boflluk aç›lan
grubun oklüzal fonksiyon yönünden birbiri ile
karfl›laflt›r›ld›¤› bir baflka çal›flmada ise iki grup aras›nda
fark bulunmam›flt›r.
9
Robertson ve Mohlin 8, kaninlere lateral formu verilerek
bofllu¤un kapat›lmas› durumunda sonucun son derece
stabil oldu¤u ve periodontal sa¤l›¤›n çok iyi bir flekilde
korundu¤unu ifade etmifllerdir.
Yine günümüzde daha yayg›n kullan›m alan› bulan
tek difl implantlar›, kongenital lateral eksikli¤inde de
s›kl›kla uygulanmaktad›r. Bu olgularda kanin ve santral
kesici diflin genellikle orijinal yerinde sürmedi¤i ve komflu
difl bofllu¤una kayd›¤›, dolay›s›yla protetik uygulama
öncesi genellikle ortodontik tedavi gereksinimi oldu¤u
söylenebilir. Santral kesici ve kaninlerin rotasyonlar›n›n
düzeltimi, boflluklar›n dengelenmesi, implant için yeterli
bofllu¤un haz›rlanmas› ve köklerin paralelli¤inin
sa¤lanmas› da ortodontik tedavi s›ras›nda gerçeklefltirilir.
Ancak kimi zaman implant›n yerlefltirilece¤i bölgedeki
alveoler kretin kal›nl›¤› yeterli olmayabilir. Bu durumda
Resim 1 a, b,c. Birinci olgunun cephe, profil ve a¤›z içi bafllang›ç
görüntüleri.
ilgili bölgede kemik kal›nl›¤›n›n cerrahi olarak artt›r›lmas›
14
Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgular›nda ortodontik Yaklafl›m
ay yafl›ndaki bayan hastaya sagittal yönde S›n›f I iskeletsel
için gerekli yeri sa¤lamak amac›yla alt keser bölgesine
iliflki, vertikal yönde normal büyüme modeli ve konveks
stripping uygulanm›flt›r. S›n›f III elastikler yard›m›yla üst
yumuflak doku profili teflhisi konmufltur (Resim 1 a,b,c).
birinci büyük az› difllerinin mezyalizasyonu sa¤lanm›flt›r.
Diflsel olarak sa¤da ve solda S›n›f II molar iliflkinin mevcut
Lateral boflluklar›n›n ortodontik tedavi ile kapat›lmas›yla
oldu¤u ve üst orta keserlerin hafif protruzyonlu oldu¤u
hastay› da memnun edici bir estetik sa¤lanm›flt›r. Son
gözlemlenmifltir. Gülümseme s›ras›nda sa¤ kaninin
olarak lateral formu verilmifl olan kanin difller adeziv
belirginli¤i ve yine sa¤da flekil bozuklu¤u gösteren lateral
restorasyonla di¤er difllere renk ve flekil yönünden daha
difl nedeniyle esteti¤i bozan bir görüntü dikkati
uyumlu hale getirilmifltir. (Resim 1 d,e,f,g).
çekmektedir. Alt difl kavsinde 2.5 mm lik ark yetersizli¤i
hesaplanm›flt›r.
Eksik Lateral Difl Bofllu¤unun Aç›lmas› ve Protetik
Hastan›n bu özellikleri göz önünde bulundurularak
Restorasyonu
haz›rlanan tedavi plan›na göre lateral boflluklar›n›n kanin
difllerin mezyalizasyonu ile kapat›lmas›na karar verilmifltir.
Olgu 2
Hastan›n ilk randevusunda flekil bozuklu¤u bulunan üst
Klini¤imize baflvuran 17 yafl›ndaki bayan hastada
sa¤ lateral çekilmifl, üst sa¤ ve sol kanin difller braket
S›n›f I iskeletsel iliflki ve üst lateral difllerin kongenital
uygulanmas›ndan önce lateral difllere benzeyecek flekilde
eksikli¤i teflhisi konulmufltur. Konkav bir yumuflak doku
vestibül ve insizallerinden afl›nd›r›lm›flt›r. Birinci küçük
profiline sahip olan hastan›n lateral sefalometrik
az› difllerinin ise palatinal tüberkülleri ayn› seansta 1 mm
röntgeninin incelenmesi sonucunda, vertikal yönde low
kadar afl›nd›r›lm›flt›r. Sabit mekanikle yap›lan tedavi
angle büyüme modeline sahip oldu¤u tespit edilmifltir.
s›ras›nda mevcut alt keser çaprafl›kl›¤›n›n giderilebilmesi
Gülümseme s›ras›nda hastan›n üst lateral difllerinin
yerinde konumlanm›fl olan üst kanin diflleri ve sa¤da
kanin ile birinci küçük az› diflleri aras›ndaki boflluk göze
çarpmaktad›r. Hastan›n tedavi bafl›nda her iki tarafta
S›n›f I molar ve kanin iliflkisine sahip oldu¤u ve üst sol
segmentte süt kanin diflin persiste olarak a¤›zda mevcut
oldu¤u saptanm›flt›r (Resim 2 a,b,c,d).
Tedavi plan› olarak, hastan›n vertikal yönde low
angle büyüme modeline, orta yüzün çökük olmas›
nedeniyle konkav yüz profiline ve dikleflmifl üst keser
difllere sahip oldu¤u göz önünde bulundurularak,
kongenital olarak eksik lateral difllerin boflluklar›n›n
aç›lmas› uygun bulunmufltur. Sabit ortodontik mekanik
uygulanan hastada lateral boflluklar› implant›n
uygulanmas› için gereken 5,4 mm geniflli¤e eriflene dek
aç›lm›flt›r. Ortodontik tedavi sonras›nda yeterli genifllikte
aç›lan lateral boflluklar›na çap› 1,8 mm olan Sendax
mini implantlar uygulanm›flt›r (Resim 2 e,f). Hastam›zda
lateral boflluklar›n›n aç›lmas› ile birlikte orta keser difllerin
daha ileri yönde konumlanmas› ve bu difllerdeki artt›r›lm›fl
palatinal kök torku ile orta yüzdeki çöküklük giderilmifl
ve tedavi bitiminde düze yak›n bir yüz profili elde
edilmifltir. Hasta ortodonti ve implant iflbirli¤i ile yap›lan
tedavisi sonucunda memnun edici bir esteti¤e
kavuflmufltur (Resim 2 g,h,i,j).
Resim 1 d, e,f,g. Birinci olgunun cephe, profil ve a¤›ç içi ve adeziv restorasyon
sonras› a¤›z içi bitim görüntüleri.
15
7tepe klinik 2005-1
Resim 2 a, b, c, d. ‹kinci olgunun cephe, profil, sefalometrik ve a¤›z içi
bafllang›ç görüntüleri.
Resim 2 e, f. Ortodontik olarak haz›rlanan implant boflluklar› ve implant
uygulamas› ard›ndan panoramik görüntüler.
Resim 2 g, h, i, j. ‹kinci olgunun cephe, profil, sefalometrik ve a¤›z içi bitim
görüntüleri.
16
Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgular›nda ortodontik Yaklafl›m
Olgu 3
çekilmesine, elde edilen bofllu¤a üst sol kanin al›nd›ktan
Klini¤imize baflvuran 24 yafl›ndaki bayan hastada
sonra ise üst sol lateral ve üst santrallerin sola
S›n›f I iskeletsel iliflki ve üst sa¤ lateral diflin kongenital
kayd›r›larak sa¤ üst segmentte lateral bofllu¤unun
eksikli¤i teflhisi konulmufltur. Düz yumuflak doku profiline
aç›lmas›na karar verilmifltir (Resim 3 d).
ve normal dik yön geliflimine sahip olan hastan›n, klinik
Sabit ortodontik tedavi sonras›nda, hastan›n tüm
de¤erlendirmesinde dental orta hatt›n 4 mm sa¤a deviye
ön bölge esteti¤i ile kayg›lar›n›n giderilmesi, renk ve
oldu¤u ve gülümseme esteti¤ini son derece olumsuz
flekil olarak daha estetik bir dental yap›ya sahip olmas›
etkiledi¤i saptanm›flt›r (Resim 3 a,b,c).
ve gülümseme esteti¤inin düzenlenmesi amac›yla
Tedavi plan› olarak, öncelikle orta hatt›n
laminate porselen uygulamalar› ve sa¤ segmentteki
düzeltilebilmesi amac›yla sol üst 1. küçük az› diflinin
eksik lateral bölgesine ise köprü uygulanmas›na karar
Resim 3 a,b,c. Üçüncü olgunun cephe, profil ve a¤›z içi bafllang›ç görüntüleri.
Resim 3 e, f, g. Üçüncü olgunun cephe, profil ve a¤›z içi bitim görüntüleri.
verilmifltir. Hasta ortodonti ve protez iflbirli¤i ile yap›lan
tedavisi sonucunda memnun edici bir esteti¤e
kavuflmufltur (Resim 3 e,f,g).
KAYNAKLAR:
1.
2.
3.
Resim 3 d. Orta hatt›n düzeltilmesi ard›ndan protetik restorasyon için lateral
bofllu¤unun haz›rl›¤›.
17
Stricker G. Psycjological issues pertaining to malocclusion. Am J Orthod
1970, 58: 276-283.
Shaw WC, Addy M, Ray C. Dental and social effects of malocclusion and
effectiveness of orthodontic treatment: a review. Community Dentistry
1980, 8: 36-45.
Stenvik A, Zachrison BU. Orthodontic closure and transplantation in the
treatment of missing anterior teeth: An overview. Endod Dent Traumatol
1993, 9: 45-52.
TEfiEKKÜR
4.
Hotz R. Orthodontics in daily practice. Bern, Hans Huber Publishers, pp.
358, 1974.
5. Shaw WC. Common treatment procedure. Orthodontics and occlusal
management. Oxford Butterworth-Heimann Ltd, pp. 116, 1979.
6. Zachrisson BU. Improving orthodontic results in cases with maxillary
incisors missing. Am J Orthod 1978, 73: 274-289.
7. Thordason A, Zachrisson BU, Mjör IA. Remodeling of canines to the shape
of lateral incisors by grinding: a long-term clinical and radiographic evaluation.
Am J Orthod Dentofac Ortop 1991, 100: 123-132.
8. Robertsson S, Mohlin B. The congenitally missing upper lateral incisor. A
retrospective study of orthodontic space closure versus restorative treatment.
Eur J Orthod 2000, 22: 697-710.
9. Nordquist GG, McNeil RW. Orthodontic vs. Retorative treatment of the
congenitally absent lateral incisor-long-term periodontal and occlusal
evaluation. J Periodontal 1975, 46: 139-143.
10. Kokich VG. Maxillary lateral incisor implants: planning with the aid of
orthodontics J Oral Maxillofac Surg. 2004, 62: 48-56.
Prof.Dr. Ender Kazazo¤lu*, Prof. Dr.Kemal fiençift**
ve Yard. Doç. Dr. Mustafa Ersoy'a*** yard›mlar›ndan
dolay› teflekkür ederiz.
* Yeditepe Üniversitesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim
Dal›
** Yeditepe Üniversitesi A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve
Cerrahisi Anabilim Dal›
*** Yeditepe Üniversitesi Difl Hastal›klar› ve Tedavisi
Anabilim Dal›
18
Erbium:YAG
Lazer ile Difleti
Hiperpigmentasyonu
Tedavisi
Özet
Melanin, difletinin normal rengini belirleyen do¤al bir
pigmenttir. Difleti hiperpigmentasyonu, fizyolojik veya etnik bir
durum olmas›na ra¤men, özellikle gummy smile olgular›nda
estetik flikayetlere yol açar. Hiperpigmentasyonun tedavisinde
son y›llarda yayg›n olarak kullan›lan lazer; etkili, güvenilir ve
hasta memnuniyetinin oldu¤u bir uygulama olarak kabul
edilmektedir. Bu olgu raporunda, difleti hiperpigmentasyonuna
ba¤l› estetik flikayeti olan 33 yafl›ndaki bir kad›n hastan›n,
(Bir Olgu Raporu)
Erbium:YAG lazer ile tedavisi anlat›lmaktad›r. Lazer cihaz› 250
mJ, 4 Hz'e ayarland› ve ifllem defocused olarak uyguland›. Difleti
yüzeyinden hiperpigmentasyon tümüyle uzaklaflt›r›lana dek
'f›rçalama' tekni¤i kullan›larak ›fl›nlama yap›ld›. Hasta 4 ay
boyunca takip edildi. Hastan›n uygulamadan hemen sonra ve
belirli zaman aral›klar›nda çal›flma için özel olarak haz›rlanm›fl
bir anket formunu doldurmas› istendi. Objektif de¤erlendirmenin
yap›labilmesi için tedavi öncesinde ve sonras›nda a¤›z içi renkli
foto¤raf kay›tlar› al›nd›. Tedavi s›ras›nda sadece topikal anestezi
Prof. Dr. Selçuk Yılmaz
uyguland›. Hastan›n ifllem s›ras›nda ve sonras›nda fliddetli a¤r›
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
flikayeti olmad›. ‹yileflme sorunsuz gerçekleflti ve herhangi bir
Periodontoloji Anabilim Dalı
destekleyici tedavi gerektirmedi. Hastada ilk haftada hafif a¤r›
Prof. Dr. Bahar Kuru
ve kafl›nt› flikayeti tespit edildi. Uygulanan tedavi hekim ve hasta
Marmara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
memnuniyeti ile sonuçland›.
Periodontoloji Anabilim Dalı
Anahtar sözcükler: Erbium:YAG, Lazer, Difleti
Hiperpigmentasyonu
Dr. fiebnem Dirikan ‹pçi
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Girifl
Periodontoloji Anabilim Dalı
Difletinin rengini kan damarlar›n›n geniflli¤i ve say›s›,
Dr. Gökser Çakar
epitelin kal›nl›¤›, keratinizasyon miktar›, ve epitel içerisindeki
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
pigmentler belirler 1 . Melanin, karoten, indirgenmifl
Periodontoloji Anabilim Dalı
hemoglobin ve oksihemoglobin ise oral mukozan›n normal
rengini belirleyen esas pigmentlerdir 1.
Prof. Dr. Ülkü Noyan
Difleti hiperpigmentasyonu, epitelin özellikle basal ve
Marmara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
suprabasal tabakalar›nda bulunan melanositlerde afl›r›
Periodontoloji Anabilim Dalı
melanin salg›lanmas› nedeniyle meydana gelir 1. Hormonal
bozukluklar, Allbright sendromu, Peutz Jeghers sendromu,
hemachromatosis, kronik akci¤er hastal›klar›, malign
melanom, travma ve ›rksal pigmentasyon bilinen etyolojik
faktörlerdir 2. Difleti hiperpigmentasyonu medikal bir problem
de¤ildir ve düflünüldü¤ünün aksine sadece siyah ›rkta de¤il
Frans›z, Arap, Çin, Hint, Alman, ‹talyan, Yunan ve Türk
toplumlar›nda da s›kl›kla karfl›lafl›labilen bir durumdur 3.
Hiperpigmentasyon özellikle gummy smile
olgular›nda hastan›n estetik flikayetlerine yol açar.
Kozmetik tedavi amac›yla günümüze kadar klasik cerrahi,
19
7tepe klinik 2005-1
Difleti hiperpigmentasyonunun yo¤unlu¤u afla¤›da
kimyasal, dondurarak ve elektrocerrahi teknikleri farkl›
Günümüzde,
belirtilen kriterler kullan›larak tespit edildi: hafif (pembe-
lazerler melanin pigmenti içeren ve üreten hücrelerin
hafif kahverengi difleti rengi), orta (koyu kahverengi-siyah)
ablasyonu için uygulanmaktad›r. Bu hücrelerin etkili
ve fliddetli (kar›fl›k renkli) 12. Hastan›n hiperpigmentasyonu
ablasyonu, tedavi edilen bölgedeki pigment içermeyen
bu kriterlere göre fliddetli olarak tan›mland› (Resim 1 a,b,c).
baflar› dereceleriyle kullan›lm›flt›r
4-6 .
hücrelere zarar vermeyen özel dalga boyuna sahip lazer
›fl›n› ile elde edilir. Bu durumda, radyasyon enerjisi
ablasyon enerjisine dönüfltürülür ve çevre dokularda
minimal ›s› oluflumuyla hücre parçalanmas› ve
buharlaflmas› gözlenir.
Selektif fototermoliz denen bu olay, 488/514 nm Argon,
694 nm Ruby, 351 nm Excimer, 1064 ve 532 nm Nd:YAG
lazer gibi farkl› tip lazerlerle denenmifltir 7. Avantajlar›n›n
yan› s›ra bu lazerlerin maliyetleri yüksektir ve diflhekimli¤inin di¤er uygulamalar›nda kullan›m için s›n›rl› alana ve
dezavantajlara sahiptirler. Bunun yan›nda, CO 2 ve
Erbium:YAG (Er:YAG) gibi lazerler hem hiperpigmentasyon
tedavisinde hem de diflhekimli¤inin di¤er uygulama
alanlar›nda pratik ve etkili olarak kullan›labilirler 8,9.
Er:YAG lazer su taraf›ndan en fazla emilen, 2940 nm
dalga boyunda ve mükemmel yumuflak doku ablasyonu
yapma kabiliyetine sahip bir lazerdir 3,10. Bu lazer ile, suyun
yönlendirdi¤i foto-termo-mekanik ifllem yap›l›r ve
penetrasyon derecesine ba¤l› olarak tüm canl› hücreler
ve epitel, direkt selektif olmayan ablasyon yoluyla
uzaklaflt›r›l›r. Lazer enerjisi su moleküllerince absorbe
edilir, h›zl› bir ›s›nma, hücre hacminin genifllemesi,
buharlaflma ve mikropatlamalar meydana gelir. Etki
yüzeysel ve mekaniktir. Mikropatlamalar çevre dokulardaki
hücreler üzerinde yüksek bir bas›nç oluflturarak dokular›n
ablasyonunu sa¤larlar. Er:YAG lazer kullan›m› ile hedef
ve çevre dokularda minimal ›s›nma meydana gelir, skar
oluflmas› önlenir ve yara iyileflmesi h›zlan›r.
Bu olgu raporunda difleti hiperpigmentasyonunun
Er:YAG lazer ile tedavisi ve tedavinin 4. ay sonuçlar›
sunulmaktad›r.
Olgu Raporu
33 yafl›nda kad›n hastam›z kahverengi difleti görüntüsü
flikayeti ile klini¤imize baflvurdu. Hastan›n yap›lan
muayenesinde hiperpigmentasyonun yan›s›ra, orta hat
diastemas›ndan palatinal papile uzanan, yüksek frenum
yap›flmas› da tespit edildi. Frenumdaki doku liflerinin
devaml›l›¤›n› de¤erlendirmek için hastaya 'Blanching' testi
Resim 1 a,b,c. 33 yafl›ndaki bayan
hastadaki fliddetli hiperpigmentasyon
uyguland› 11.
20
Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi
tampon yard›m› ile lazer ›fl›n› uygulanan yüzey sürekli
Tablo I. Tedavi De¤erlendirme Formu
silindi. Hastan›n üst ve alt çenesi, hastan›n üst çenesine
De¤erlendirme skorlar›
1: hiç yok, 2: hafif, 3: orta derecede, 4: fliddetli, 5: çok fliddetli
Afla¤›daki sorular› yukar›daki skorlara göre cevaplay›n›z
frenektomi ifllemi de gerekti¤i için, bir hafta ara ile ayr›
seanslarda tedavi edildi. Hastada rezidüel pigmentasyon
minimum oldu¤u için ek bir seansa ihtiyaç duyulmad›.
Sorular
Cevap
Üst çenedeki hiperpigmentasyon tedavisini takiben,
Tedavi sırasında a¤rı oldu mu?
2
Er:YAG lazer cihaz›n›n ucu de¤ifltirildi ve ensizyon için
Tedavi s›ras›ndaki kokudan rahatsız oldunuz mu?
3
kullan›lan uç tak›ld›. Cihaz frenektomi için 120 mJ, 6 Hz'e
Tedavi günü a¤r›n›z oldu mu?
3
ayarland› (Resim 5 a, b, c).
Tedavi sonras›ndaki ilk hafta boyunca a¤r›n›z oldu mu?
2
Tedavi sonras›ndaki ilk hafta boyunca
kafl›nt›n›z oldu mu?
Tedaviden hemen sonra estetik bir de¤ifliklik
fark ettiniz mi?
‹fllemler sonras› hasta ac›, ekfli, baharatl› yiyeceklerden
kaç›nmas› ve aç›k yara yüzeyini f›rçalamamas› gerekti¤i
konular›nda uyar›ld›. Hastaya a¤r› kesici reçete edilmedi.
3
Tedavinin sonunda hastan›n Melzack's McGill a¤r›
anketinden12 modifiye edilen tedavi de¤erlendirme formunu
5
doldurmas› istendi (Tablo 1). Hasta 1., 2. hafta, 1. ve 4.
Tedavi sonras›ndaki ilk hafta boyunca estetik bir
de¤ifliklik fark ettiniz mi?
5
Son kontrolünüzde farkl› bir estetik de¤ifliklik
gözlemlediniz mi?
5
aylarda de¤erlendirildi. De¤erlendirmeler s›ras›nda klinik
muayene yap›ld› ve a¤›z içi foto¤raf kay›tlar› al›nd›.
Bulgular
De¤erlendirme skorlar›
1: Hay›r, 2: Evet, 3: Fazlas›yla;
Afla¤›daki soruyu bu skorlara göre cevaplay›n›z
Tedavi beklentilerinizi karfl›lad› m›?
Hiperpigmentasyonun yo¤un oldu¤u bölgelerde
tekrarlayan lazer uygulamas› yap›ld›¤›ndan baz› bölgelerde
ba¤ dokusunun a盤a ç›kt›¤› ve kanama noktalar›n›n
3
De¤erlendirme skorlar›
1: hay›r, 2: Evet; Afla¤›daki soruyu bu
skorlara göre cevaplay›n›z.
Gerekli olursa tedavinin tekrarlanmas›n› ister misiniz?
2
‹flleme geçilmeden önce, mine yüzeyinde, serbest
difleti kenar› ve papil bölgelerinde meydana gelebilecek
morfolojik de¤iflimleri önlemek amac›yla, hastaya difl-difleti
koruyucusu yap›ld› (Resim 2). Daha sonra tedavi bölgesine
topikal anestezi uyguland›. Hasta ve ifllemi uygulayan ekip
lazer ›fl›n›ndan firman›n önerisi olan gözlükleri kullanarak
Resim 2. Hastaya uygulanan difl-difleti koruyucusu.
korundu. Er:YAG lazer cihaz› (Kavo Key Lazer 3, Asclepion)
250 mJ, 4 Hz'e ayarland› ve ifllem defocused olarak yap›ld›.
Defocused susuz olarak çal›flma, enerji yo¤unlu¤unu ve
penetrasyon derinli¤ini azalt›rken, tedavi edilen yüzey
alan›n› artt›rd›. Difleti yüzeyinden hiperpigmentasyon
tümüyle uzaklaflt›r›lana dek lazer ›fl›n›n›n sürekli hareket
ettirildi¤i 'f›rçalama' tekni¤i kullan›ld›. Uygulama süresi
hiperpigmentasyonun derecesine, tedavi edilen
hiperpigmente yüzeye ve epitel kal›nl›¤›na ba¤l› olarak
farkl›l›k gösterdi. ‹fllem s›ras›nda, serum emdirilmifl bir gaz
Resim 3. Lazer ablasyonu sonras›nda sa¤ üst çenenin görüntüsü.
21
7tepe klinik 2005-1
Resim 4 a, b, c. Lazer ablasyonu sonras›nda alt ve üst çenenin görüntüsü.
olufltu¤u gözlendi (Resim 4 a, b, c). ‹fllem s›ras›nda
karbonizasyon meydana gelmedi. Lazer uygulamas›
s›ras›nda oluflan yan›k kokusu güçlü bir aspiratör yard›m›
Resim 5 a, b, c. Lazer ile uygulanan
frenektomi ifllemi.
ile azalt›ld›.
Bir gün sonra lazer uygulanan difletinin baz›
bölgelerinde ve özellikle frenum bölgesinde ince bir fibrin
difletinin görüntüsü komflu bölgelerdeki difletine benzerdi
tabaka gözlendi ve bu tabaka tedaviyi takiben birinci haftada
ve hiperpigmentasyon tamamen ortadan kalkm›flt›.
ortadan kalkt›. Epitelizasyon skar oluflmaks›z›n 2 hafta
Dördüncü ayda da bu estetik görüntünün korundu¤u
içerisinde tamamland›. ‹kinci haftada epitel fleffaf ve non-
gözlendi (Resim 7).
keratinize iken, difleti, komflu difleti bölgeleri ile
Hasta de¤erlendirme formu Tablo I'de görülmektedir.
karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha k›rm›z›yd› (Resim 6). Birinci ayda
‹fllem s›ras›nda hastan›n hafif a¤r› duydu¤u, tedaviden
22
Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi
de¤iflmekte ve bu nedenle ruby lazer, argon lazer, CO2
lazer, Nd:YAG lazer ve Er:YAG lazer gibi çok çeflitli lazer
tipleri bu amaçla kullan›lmaktad›r. Ancak bu lazer
sistemlerinden sadece bir kaç› yeterli uzun dönem klinik
çal›flmalarla de¤erlendirilmifltir
3,8,13,14 .
Ayr›ca, deri
depigmentasyonunda, argon ve CO2 lazer kullan›m› sonras›
skar, yap›sal de¤ifliklikler, hipopigmentasyon oluflmas› ve
yara iyileflme zaman›n›n uzamas› gibi çeflitli problemlerle
karfl›lafl›ld›¤› belirtilmifltir 15,19. Nd:YAG lazer ise suda 60
mm derinli¤e kadar penetre olur, enerji doku yüzeyinde
abzorbe edilmez ve da¤›l›r. Da¤›lma etkisine ba¤l› olarak,
bu lazerin penetrasyon derinli¤ini belirlemek güçtür 10,20.
Resim 6. Lazer ablasyonu sonras›nda alt ve üst çenenin 10. gün görüntüsü.
Bu olgu sunumunda Er:YAG lazer kullan›lmas›n›n sebebi,
di¤er lazerlere göre dokudaki su molekülleri taraf›ndan çok
sonraki 1 hafta boyunca a¤r›n›n azalarak yerini hafif bir
daha iyi abzorbe edilmesi, daha az ›s› yay›lmas›na yol
kafl›nma hissine b›rakt›¤› tespit edildi. Tedavinin estetik
açmas›, daha az koagülasyon nekrozu ve kollagen
sonucu hastaya göre memnun ediciydi. Dört ayl›k takip
büzülmesi oluflturmas› ve sonuç olarak daha az doku zarar›
periyodunda herhangi bir problem gözlenmedi.
gibi avantajlar›n›n bulunmas›d›r 9,15,16.
Er:YAG'ta defocused lazer ›fl›n› ile uygulanan 'f›rçalama
tekni¤i' uygulamay› daha güvenli k›lar. Çal›flmada uygulanan
'f›rçalama tekni¤i' s›ras›nda serum emdirilmifl bir gaz
tampon yard›m› ile lazer ›fl›n› uygulanan yüzey sürekli
silindi. Bu ifllemin amac› etkili görüflün sa¤lanmas›, böylece
hiperpigmente dokunun daha dikkatli, hassas ve do¤ru bir
flekilde uzaklaflt›r›lmas›d›r.
Tedavi sonras› hiperpigmentasyonun tekrar oluflmas›
literatürde hem klasik eksizyonel yöntemlerde hem de
lazer uygulamalar›nda görülebilen bir problemdir.
Gingivektomiden 1-4
21
ay sonra hiperpigmentasyonun
kismi olarak tekrar etti¤i belirtilmifltir. Baz› araflt›rmac›lar
da, bu görüflün aksine farkl› tedavi metodlar› sonras›,
Resim 7. Lazer ablasyonu sonras›nda alt ve üst çenenin 4. ay görüntüsü.
de¤iflik zaman aral›klar›nda tekrarın gözlenmedi¤ini ifade
etmifllerdir 5,6,8,14. Tal ve ark. 5 ve Tal 6 dokuyu dondurarak
Tart›flma
uygulad›klar› depigmentasyonu takiben 20 ay boyunca
Difleti hiperpigmentasyonu estetik amaçla baflar›l›
hiperpigmentasyonun tekrar oluflmad›¤›n› belirtmifltir.
olarak tedavi edilebilmektedir. Yap›lan çal›flmalarda
Atsawasuwan ve ark.
hiperpigmentasyonlu bölgelerin lazer ablasyonu ile tedavisini
hiperpigmentasyon tedavisinde 11-13 ay boyunca tekrar
takiben difletinin sorunsuz iyileflme gösterdi¤i ve tamamen
gözlemediklerini ifade etmifllerdir. Benzer olarak, Özbayrak
rejenere olarak sa¤l›kl›, soluk pembe renkte ve s›k› k›vaml›
ve ark.8, CO2 lazer uygulamas› sonras› 18 ayl›k takip
göründü¤ü bildirilmifltir. Bu gözlemler, farkl› lazer tiplerini
periyodunda hiperpigmentasyonda tekrar olmad›¤›n›
ve çeflitli teknikleri kullanan araflt›rmac›lar›n ortak sonucudur
saptam›fllard›r. Nakamura ve ark.'da
3,4,7,8,13,14.
uygulamas› sonras›, 1 y›ll›k takip periyodu boyunca tekrar
Bu olgu raporunda da, literatürle uyumlu olarak,
benzer iyileflme modeli gözlendi.
14 ,
Nd:YAG lazer ile yap›lan
22 ,
CO 2 lazer
gözlememelerine ra¤men, 7 vakan›n 4'ünde 24. ayda ifllem
Hiperpigmentasyondan sorumlu olan melanin
öncesinde gözlenen hiperpigmentasyona yak›n tekrar
pigmentinin abzorpsiyon spektrumu 351-1064 nm aras›nda
oldu¤unu belirtmifllerdir. Tal ve ark. 2003'deki çal›flmalar›nda
23
7tepe klinik 2005-1
hastalar›n genellikle yar›s›nda, tedaviden sonraki 2-4 y›l
4.
içinde k›smi hiperpigmentasyon tekrar› görülebilece¤ini
5.
bildirmifllerdir 3 . Bu vaka raporunda 4. ayda tekrar
6.
gözlenmemifltir. Ancak bu süre tekrar›n de¤erlendirilmesi
için yeterli de¤ildir ve bu konuda devam eden uzun dönem
7.
takipli ve k›yaslamal› çal›flmalar›m›z devam etmektedir.
Hiperpigmentasyonun yeniden oluflmas› ›rk, sigara
8.
gibi etyolojik faktörlerin yan›s›ra; ifllem s›ras›nda
uzaklaflt›r›lan doku miktar›na ve kullan›lan yönteme ba¤l›
9.
olarak da de¤ifliklik gösterebilir. Tekrar›n önlenmesi için,
serbest difleti kenar› ve interdental papili de içeren difleti
10.
dokusundan melanin tümüyle uzaklaflt›r›lmal›d›r, çünkü
11.
hiperpigmentasyonun, serbest difletinden göç eden
melanositler nedeniyle yeniden meydana geldi¤i bildirilmifltir
12.
23.
13.
Serbest difleti kenar› ve interdental papil bölgesinde
ince ve hassas çal›flmaya imkan tan›yan lazer tipinin
Er:YAG oldu¤unu düflünüyoruz. En fazla 10 µ doku
14.
derinli¤ine inebilen lazer at›fllar›nda yavafl ve di¤er lazerlere
nazaran daha kontrollü uygulama imkan›, depigmentasyon
15.
ifllemi için Er:YAG'›n önemli bir avantaj›d›r.
Bu vaka raporunda, elde edilen klinik sonuç difleti
16.
hiperpigmentasyonunun tedavisinde Er:YAG lazer
17.
kullan›m›n›n etkili, güvenilir ve hekim-hasta için tatmin edici
bir yöntem oldu¤unu düflündürmektedir. Ancak, elde edilen
18.
sonucun idamesi aç›s›ndan hastalar›n uzun dönem
takiplerine ihtiyaç vard›r.
19.
20.
KAYNAKLAR:
1.
2.
3.
21.
Newman M G. The normal periodontium. Ed: Carranza FA Jr, Newman
MG, Clinical Periodontology. 8. Bas›m, s. 326-327, WB Saunders Co,
Philadelphia, London, Toronto, Montreal, Sydney, Tokyo, 1996.
Shafer W G, Hine K H, Levy B M. A textbook of oral pathology. 4th ed.
s.20 WB Saunders Co, Philadelphia, 1983.
Tal H, Oegiesser D, Tal M. Gingival depigmentation by Erbium:YAG lazer:
Clinical observations and patient responses. J Periodontol 2003, 74: 16601667.
22.
23.
24
Yeh C J. Cryosurgical treatment of melanin pigmented gingiva. Oral Surg
Oral Med Oral Pathol 1988,86: 600-663.
Tal H, Landsberg J, Kozlovsky A. Cryosurgical depigmentation of the
gingiva: A case report. J Clin Periodontol 1987, 14: 614-617.
Tal H. A novel cryosurgical technique for gingival depigmentation. J Am
Acad Dermatol 1991, 24: 292-293.
Trelles M A, Vekruysse W, Segui J M, Udeate A. Treatment of melanotic
spots in the gingiva by argon lazer. J Oral Maxilofac Surg 1993, 51: 759761.
Özbayrak S, Dumlu A, Erçal›k-Yalç›nkaya fi. Treatment of melanin pigmented
gingiva and oral mucosa by CO2 lazer. Oral Surg Oral Med Oral Pathol
Oral Radiol Endod 2000, 90: 14-15.
Kesler G, Koren R, Kesler A, Kristt D, Gal R. Differences in histochemical
characteristics of gingival collagen after Er:YAG lazer periodontal plastic
surgery. J Clin Lazer Med Surg 2000, 18: 203-207.
Ishikawa I, Aoki A, Takasaki A A. Potential applications of Erbium:YAG
lazer in periodontics. J Periodont Res 2004, 39: 275-285.
Huang W J, Creath C J. The midline diastema: A review of its etiology
and treatment. Pediat. Dent. 1995, 17: 171-179.
Melzack R. The McGill pain questionnaire: Major properties and scoring
methods. Pain 1975, 1: 277-299.
Sharon E, Azaz B, Ulmansky M. Vaporization of melanin in oral tissues
and skin with a carbondioxide lazer. A canine study. J Oral Maxillofac Surg
2000, 58: 1387-1393.
Atsawasuwan P, Greethong K, Nimmanon V. Treatment of Gingival
Hyperpigmentation for Esthetic Purposes by Nd:YAG lazer: Report of 4
cases. J Periodontol 2000, 71: 315-321.
Walsh J T, Flotte J T, Deutsch T F. Er:YAG lazer ablation of tissue: Effect
of pulse duration and tissue type on thermal damage. Lazers Surg Med
1989, 9: 314-326.
Walsh J T, Deutsch T F. Er:YAG lazer ablation of tissue: Measurement of
ablation rates. Lazers Surg Med 1989, 9: 327-337.
Apfelberg D B, Maser M R, Lash H, Rivers J. The argon laser for cutaneous
lesions. JAMA 1981, 245: 2073-2075.
Dover J S, Smoller B R, Stern R S, Rosen S, Arndt K A. Low influence
carbon dioxide laser irradiation of lentigines. Arch Dermatol 1988, 124:
1219-1224.
Alster T S, Nanni C A, Williams C M. Comparison of for carbon dioxide
lasers: A clinical and histopathologic evaluation. Dermatol Surg 1999, 25:
1-4.
AAP. The research, Science and Therapy Committee of the American
Academy of Periodontology: Lasers in Periodontics (Position Paper). J
Periodontol 2002, 73: 1231-1239.
Dummett C O, Bolden T E. Postsurgical clinical repigmentation of the
gingiva. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1963, 16: 353-357.
Nakamura Y, Hossain M, Hirayama K, Matsumoto K. A clinical study on
the removal of gingival melanin Pigmentation with the CO2 lazer. Lazers
Surg Med 1999, 25: 140-147.
Sharon E, Azaz B, Ulmansky M. Vaporization of melanin in oral tissues
and skin with a carbon dioxide lazer: a canine study. J Oral Maxillofac
Surg 2000, 58: 1387-1393.
Azalm›fl Dikey Boyutun
Protetik Tedavi ile
Yeniden Düzenlenmesi
Özet
Her ne sebeple olursa olsun düflük dikey boyutlu vakalar›n
protetik restorasyonu s›ras›nda daimi protezler yap›lmadan önce,
olmas› gereken dikey boyutun belirlenmesi gerekir. Bu nedenle
geçifl protezi yap›larak hastan›n yeni dikey boyutuna
adaptasyonunun sa¤lanmas› protetik tedavinin baflar›s› için esast›r.
Uzun dönemde baflar› sa¤lanabilmesi için, dikey boyutun
azalma nedenleri göz önüne al›narak restorasyonun ve stomatognatik
sistemin korunabilmesi konusunda önlemler al›nmal›d›r.
Anahtar Kelimeler: Afl›nma, okluzal dikey boyut, protetik
tedavi
Girifl
Difllerin oklüzal yüzeylerinin hastan›n yaflam süresi
boyunca az miktarda afl›nmas›n›n normal bir durum oldu¤u
düflünülür. 1 Afl›nma, difllerin görünümünü veya
fonksiyonunu etkileyecek ve rahats›zl›¤a sebep olacak
kadar fazla ise patolojik kabul edilir.2,3 Afl›nm›fl difllerin
Yrd. Doç. Dr. P›nar KURSO⁄LU
tedavisinde, 3 amaç vard›r: 1) Var olan dentisyonun
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
korunmas›, 2) Çevre yumuflak dokular›n›n ve kemi¤in
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
korunmas› 3) Kaybedilmifl oklüzal dikey boyutun yeniden
Dt. Burcu BAL
kazand›r›lmas›.4 Afl›r› oklüzal afl›nmaya ba¤l› olarak
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
rehabilitasyon gereken hastalar›n dikey boyutlar›, esas
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
restorasyon yap›m›ndan önce dikkatle incelenmelidir.1
Dikey boyut kayb›n›n afl›nman›n yan›nda di¤er bir sebebi
Prof. Dr. Ender KAZAZO⁄LU
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
de, posterior destek kayb›d›r. Eksik, e¤ilmifl, rotasyonlu
Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›
ve k›r›k difllerin varl›¤› sonucunda oluflan posterior destek
kayb›, anterior bölgede afl›r› stres oluflmas›na sebep olur.
Bunun sonucunda anterior difllerde mobilite veya afl›r›
afl›nmalar oluflur ve dikey boyut azal›r.5
Dikey boyut kayb›n›n protetik tedavisine bafllamadan
önce, birçok faktör göz önünde tutulmal›d›r. Özellikle
hastan›n azalan dikey boyutunun yeniden kazand›r›lmas›
için, temporomandibuler eklem ve kaslarda gerilim ve
a¤r›n›n önlenmesi amac›yla geçifl protezi düflünülmelidir.
Bu yaz›da, düflük dikey boyutlu hastalar›n protetik
rehabilitasyonu bir vaka ile anlat›lmaktad›r. Tedavi plan›;
klinik de¤erlendirme, geçifl protezi, devaml› protez ve
yap›lan restorasyonun devaml›l›¤› için al›nan önlemlerden
oluflmaktad›r.
Tan›
47 yafl›ndaki erkek hasta klini¤imize difl eksikli¤i ve
buna ba¤l› estetik ve fonksiyon bozuklu¤u flikayeti ile
protetik restorasyon yapt›rmak amac›yla baflvurmufltur.
25
7tepe klinik 2005-1
Klinik De¤erlendirme
sonucunda temporomandibuler eklemlerinde ve çi¤neme
Al›nan anamnezde, hasta difl s›kma - g›c›rdatma
kaslar›nda herhangi bir patolojiye rastlanmam›flt›r. Bu
(bruksizm) al›flkanl›¤› oldu¤unu ve üst ön bölge difllerinin
durumda hastan›n bu dikey boyuta adapte oldu¤u
afl›r› mobilitesi nedeniyle çekildi¤ini ifade etmifltir. Difller
düflünülebilir; ancak difl eksikliklerinin tedavisinin mevcut
kapan›fl halindeyken, dar vermillon s›n›rlar› ve komisuralar›n
dikey boyutta bitirilmesi mümkün de¤ildir. Estetik, fonksiyon
belirginli¤i ve çene ucu ile burun aras›ndaki mesafenin
ve fonetik olarak hastan›n protetik tedavi görmesi
azald›¤› görülmektedir. Bu extraoral görüntü, hastan›n
gerekmektedir. Bu bulgular ›fl›¤›nda hastan›n dikey
dikey boyutunda afl›r› kay›p oldu¤unu düflündürmüfltür.
boyutunun yeniden belirlenerek protetik tedavisinin
Hastan›n intraoral muayenesinde, alt çene arka bölgede
tamamlanmas› düflünülmüfltür.
ve üst çenede özellikle kesiciler bölgesinde difl eksiklikleri
kaydedilmifltir. Hastan›n oklüzyonda olan posterior difllerine
Geçifl Tedavisi
ra¤men afl›r› afl›nma nedeniyle dikey boyut kayb› belirgin
Afl›r› dikey boyut kay›plar›nda ve dolay›s›yla bu durum
bir flekilde izlenebilmektedir (Resim 1, 2, 3). Mevcut difllerin
difllerde, kaslarda ve eklemlerde sorun oluflturdu¤unda
oklüzal yüzeylerinde afl›r› afl›nmalar bulunmas›na ra¤men
protetik rehabilitasyon yap›lmal›d›r. Bununla birlikte,
difller vitaldir. Hastan›n yap›lan gnatolojik muayenesi
stomatognatik sistemin kompleks yap›s› da göz önünde
tutulmal› ve olmas› gereken dikey boyutun yeniden
belirlenmesi iyi planlanmal›d›r. Protetik rehabilitasyondan
önce geçifl protezlerinin kullan›m›, hastan›n adapte
olabilece¤i en uygun kas ve/veya eklem problemlerine
sebep olmayacak dikey boyutun saptanmas›na yard›mc›
olacakt›r. Hasta için en rahat konumun do¤ru olarak tahmin
edilebilmesi amac›yla istirahat dikey boyutunda "freeway
space" miktar›na dikkat edilmelidir.
Resim 1: Protetik restorasyon öncesi hastan›n maksimum interküspal pozisyonu
Hastada, istirahat pozisyonunda yumuflak dokular
üzerinde subnasal ve menton noktalar› iflaretlenerek
aralar›ndaki mesafe (Niswonger metodu) ölçülmüfltür.
Hastan›n oklüzyonda diflleri olmas›na ra¤men afl›r› difl
afl›nmalar› nedeniyle, tam diflsiz hastalar›n dikey boyutunu
belirlerken dikkat edilmesi gereken kriterlere göre kaide
plaklar› ve mum duvarlar ayarlanm›fl ve olmas› gereken
dikey boyut belirlenmifltir (Resim 4). Klinik olarak saptanan
bu dikey boyutun hastan›n estetik ve fonetik
Resim 2: Üst çenede difl eksiklikleri ve afl›nma fasetleri
Resim 3: Alt çenede difl eksiklikleri ve afl›nma fasetleri. Alt difllerin oklüzal
yüzeylerinde afl›nma belirgin bir flekilde görülmektedir.
Resim 4: Uygun görülen dikey boyutta artikülatöre alınmıfl modeller
26
Azalm›fl Dikey Boyutun Protetik Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi
gereksinimleriyle uyumlu olmas›na dikkat edilmifltir. Yüz
Daimi Protez
ark› transferi ile modeller yar› ayarlanabilir bir artikülatöre
Stomatognatik sistemde hiçbir semptom görülmedi¤ine
nakledilmifltir (Artex, Girrbach, Germany)(Resim 5).
ve hastan›n olmas› gereken dikey boyuta tamamen
adaptasyonunun sa¤land›¤›na emin olunduktan sonra
daimi protez yap›m›na geçilmifltir. Hastan›n alt çenesinde
posterior difl eksikli¤inin fazla olmas›, dayanak difllerin
kuron kök oranlar›n›n yeterli olmamas› ve özellikle üçüncü
molar difllerinin kök morfolojisinin uygun olmamas› nedeniyle
üçüncü molar difller dayanak olarak kullan›lmam›flt›r. Bu
nedenle alt çenede birinci molar difllerin kanat oldu¤u sabit
restorasyonlar uygulanm›flt›r. Üst çenede de difl eksiklikleri
sabit protetik tedaviyle tamamlanm›flt›r (Resim 7,8,9).
Resim 5: Yüz ark›n›n uygulanmas›
Hastan›n yeni dikey boyutuna adaptasyon sürecinde
kullanmas› için akrilik geçifl protezleri haz›rlanm›flt›r
(Resim 6). Geçifl protezleri; fonksiyon ve esteti¤in daha
Resim 7: Alt ve üst daimi protezler
iyi olmas› ve maliyetinin uygunlu¤u nedeniyle akrilik
Resim 8: Üst daimi protez
Resim 6: Geçifl protezleri
olarak haz›rlanm›flt›r. Ayr›ca sabit geçifl protezi yap›larak,
difllerin mesiodistal genifllikleri ile klinik kuron boylar›
aras›nda estetik oranlar›n bulunmas› mümkün olmufltur.
Bu uygulama hastaya, daimi protez hakk›nda da fikir
vermifltir. Hasta geçifl protezlerini hastan›n klinik
durumuna ba¤l› olarak 2 ay boyunca kullanm›flt›r. Geçifl
protezinin simantasyonundan sonra ilk günlerdeki kas
yorgunlu¤u zaman içerisinde yok olmufltur. Bu süre
içerisinde hasta, herhangi bir klinik rahats›zl›k
bildirmemifltir.
Resim 9: Birinci molar difllerin kanat olarak haz›rland›¤› alt daimi protez
27
7tepe klinik 2005-1
Restorasyonda, eksentrik hareketlere dikkat edilmifl ve
belirli noktalar ve bunlar› birlefltiren do¤ru ve düzlemler
kanin koruyucu oklüzyon uygulanm›flt›r. Dikey boyut yükseltilmifl
kullan›l›r. Fakat bireyler için arzu edilen anatomik ve
olmas›na ra¤men freeway space korunmufltur (Resim 10).
fonksiyonel uyum, her zaman sefalometrik ortalamalara
uymayabilir.9 Dikey boyutun belirlenmesinde, geleneksel
klinik yöntemlerin daha iyi sonuç verdi¤i bildirilmifltir.10
Adaptasyonu sa¤lamak amac›yla dikey boyut mümkün
oldu¤unca az de¤ifltirilmelidir.9 Geçifl protezleri, yatay ve
dikey yöndeki yanl›fl maxillomandibuler iliflkilerin tedavisinin
ilk aflamas›n› oluflturur. Bu yaklafl›m, “ideal çene iliflkilerinin
saptanmas›”, “do¤ru nöromüsküler konumun bulunmas›”
veya 'alt çenenin en uygun pozisyonunu aramas›na izin
verilmesi' olarak tan›mlanabilir.6,11,12 Hastan›n adaptasyon
Resim 10: Free way space'in korunmas›
kabiliyeti, yeni dikey boyuta göre haz›rlanm›fl geçifl protezinin
baflar›s›n› belirlemeye yard›m eder. Temporomandibuler
Daimi protez bir hafta geçici simante edilerek hastan›n
eklemin ve kaslar›n artan dikey boyuta adaptasyonu için
bu proteze de al›flmas› sa¤lanm›flt›r.
belirli bir süre gereklidir. Geçifl protezi uygulanm›fl vakalarda,
Splint Uygulamas›
bafllang›çta görülen kas spazmlar› giderek azalm›flt›r ve
Protezin daimi simantasyonundan sonra hastan›n
hastalar yeni dikey boyuta al›flt›klar›n› bildirmifllerdir9. Dikey
anamnezinde bruksizm bulunmas› göz önüne al›narak düz
boyutun yükselme miktar›, afl›nm›fl difllerin yerleri ve diflsiz
yüzeyli splint haz›rlanm›fl ve uzun dönemde stomatognatik
alanlar›n da¤›l›m› adaptasyon süresini etkiler13,14. Bunun
sistem elemanlar›n›n ve yap›lan restorasyonlar›n korunmas›
için dikey boyutu azalm›fl vakalarda daimi restorasyonlara
amaçlanm›flt›r (Resim11).
bafllamadan önce, geçifl protezi yap›larak hastan›n yeni
dikey boyuta adaptasyonu sa¤lanmal›d›r.
KAYNAKLAR:
1.
2.
3.
4.
5.
Resim 11: Okluzal Splint
6.
7.
Tart›flma
Afl›r› dikey boyut kayb› olan hastalarda gerçeklefltirilen
8.
protetik rehabilitasyon risklidir ve stomatognatik sistemin
karmafl›k yap›s›ndan dolay› sorunlar ç›karabilir.6 Uzun sürede
9.
temporomandibuler eklemin ve çi¤neme kaslar›n›n azalm›fl
10.
olan dikey boyuta ço¤unlukla adapte olduklar› bildirilmifltir.6
Hasta için en rahat dikey boyutun saptanmas› amac›yla
11.
çeflitli yöntemler kullan›labilir.7,8 Transkranial ve sefalometrik
röntgenler, hasta için do¤ru dikey boyutun saptanmas›nda
12.
yararl› olabilir. Bununla birlikte radyografi al›m› s›ras›nda
13.
bafl›n konumu ve ›fl›n›n yönü görünümü etkileyebilir.
14.
Sefalometrik radyografilerde, kemikte ve yumuflak dokularda
28
Turner KA, Missirlian DM. Restoration of the extremely worn dentition. J
Prosthet Dent 1984, 52: 467-474.
Smith BGN, Knight JK. An index for measuring the wear of teeth. Br Dent
J 1984, 156: 435-439.
Eccles JD, Jenkins WG. Dental erosion and diet. J Dent 1974, 2: 153-159.
Licht WS, Leveton EE. Overdentures for treatment of severe attrition. J
Prosthet Dent 1980, 43: 497-480.
Stern N, and Brayer L. Collapse of the occlusion-Aetiology, symptomatology
and treatment. J Oral Rehabil 1975, 2: 1.
Dawson PE. Evaluation, Diagnosid and Treatment of Occlusal Problems,
2nd ed., St.Louis, Mosby; 1989: 448-456.
Rugh JD, Johnson RW. Temporal analysis of nocturnal bruxism during
EMG feedback. J Periodontol 1981; 52: 263-265.
Nakai N ve ark. Comparison of the most comfortable mandibular position
with the intercuspal position using cephalometric analysis. J Oral Rehabil
1998; 25: 370-375.
Cura C ve ark. Prosthetic Rehabilitation of Extremely Worn Dentitions:
Case Report. Qintessence Int 2002; 33: 225-230.
Obrez A, Türp JC. The effect of musculoskeletal facial pain on registiration
of the maxillomandibular relationships and treatment planning: A synthetis
of the literature. J Prosthet Dent 1998; 79: 439-445.
Sarnat BG, Laskin DM. The Temporomandibular Joint, 3rd ed., Springfield,
IL: Thomas, 1979:319.
Lerman MD. The hydrostatic appliance: A new approcah to treatment of the
TMJ pain-dysfunction syndrome. J Am Dent Assoc 1974; 89: 1343-1350.
Hellsing G. Functional adaptation to changes in vertical dimension. J
Prosthet Dent 1984; 52: 867-870.
Christensen J. Effect of occlusion-raising procedures on the chewing
system. Dent Pract 1970; 20: 233-238.
Endodontik Tedavi
S›ras›nda Sodyum
Hipokloritin Difletine
Zarar›
Özet
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ö¤renci
klini¤ine gelen bir hastan›n üst sol birinci küçükaz› difline kanal
tedavisi, post ve core yap›ld›. Üç hafta sonra hasta geldi¤inde,
diflin vestibülündeki difletinde genifl bir nekroz görüldü. Tedavi
için giriflim yap›ld› fakat difletinin tedavisi baflar›l› olmad›. Difl
çekildi.
Anahtar Kelimeler: Sodyum hipoklorit solüsyonu, difleti,
nekroz
Girifl
Kök kanallar›n›n temizlenmesi ve flekillendirilmesi
s›ras›nda, kanalda bir alet kullan›ld›ktan sonra, kanal›n
hemen y›kanmas› istenir ve bu ifllem düzenli olarak
uygulan›r. Y›kama solüsyonu olarak çeflitli oranlarda (%15.25) sodyum hipoklorit solüsyonlar›, çok uzun y›llardan
beri kullan›lmaktad›r.
Sodyum hipoklorit solüsyonlar› hem antibakteriyeldir
hem de kanaldaki pulpa dokusunu eritici etkisi vard›r. Bu
faydal› etkileri için kullan›l›r. Fakat hemen bunlar›n yan›nda
canl› dokulara tahrifl edici etkisi de bulunmaktad›r, bu etki
büyük bir sak›nca oluflturur.
Literatür incelendi¤inde, anestezi solusyonu yerine
Prof. Dr. Gündüz BAYIRLI
yanl›fll›kla sodyum hipoklorit enjekte edilen olgular vard›r.1,2
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Sodyum hipoklorit kanala verilirken i¤nenin enjektörden
Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal› Baflkan›
ç›kmas› sonucu hastan›n gözlerinin zarar gördü¤ü
Yrd. Doç. Dr. Dilhan ‹LGÜY
bildirilmifltir. 3 Foramen apikaleden veya kökteki
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
perforasyondan, sodyum hipokloritin periapikal dokulara
Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal›
kaçmas› sonucunda canl› dokulara zararl› oldu¤u
görülmüfltür. 4,5 Ehrich ve ark. 6 1993'de, üst birinci
büyükaz›n›n damak kanal›n›n y›kanmas› s›ras›nda, sodyum
hipokloritin sinüs maksillarise kaçt›¤›n› bildirmifllerdir.
Kaufman ve Senia7 1989' da, Çal›flkan ve ark.8 1994' de,
sodyum hipoklorite allerjisi olan iki hastan›n durumunu
aç›klam›fllard›r. Serper ve ark.9 2004' de, rubber-dam›n
alt›ndan, dudak kenar›ndan çene ucuna kadar sodyum
hipokloritin s›zmas› sonucunda boydan boya d›fl yüzeyde
yara olufltu¤unu bildirmifllerdir.
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ö¤renci
klini¤inde de sodyum hipokloritin difletine kaçmas›
sonucunda, difletinde ülser oluflmas› ve bu nedenle diflin
çekilmesi ilginç bulunmufltur.
29
7tepe klinik 2005-1
Olgu
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ö¤renci
klini¤ine gelen 35 yafl›ndaki bir erkek hastan›n üst sol
birinci küçükaz› diflinden flikayeti vard›. Bir ö¤renci
taraf›ndan kanal tedavisi yap›ld›. Kök kanallar› temizlenip
flekillendirilirken 2cc miktar›nda ve %5.25'lik sodyum
hipoklorit solüsyonu ile kanallar s›k s›k y›kand›. Kanal
tedavisini takiben döküm post ve core yap›ld› (Resim1).
Üç hafta sonra hasta geldi¤inde, üst birinci küçükaz› diflinin
Resim 3: Difl çekildikten sonraki görünüflü
sa¤lamak için yandaki diflsiz bölgeden mukozal flap
kald›r›ld› ve laterale kayd›r›larak, dikifllerle primer olarak
kapat›ld›. ‹yileflme sorunsuz oldu; 10 gün sonra dikifller
al›nd›.
Tart›flma
Sodyum hipoklorit üç çeflit etkisi nedeniyle y›kama
Resim 1: Üst sol birinci küçükaz› difline kanal tedavisi, post ve core yap›ld›ktan
sonra al›nan radyografi.
solüsyonu olarak kullan›l›r. 1) Pulpa ve predentindeki
vestibülündeki difletinde 5 mm uzunlu¤unda, 2 mm
2) Klor iyonlar› a盤a ç›kararak önemli bir antiseptik etki
geniflli¤inde ülserleflme görüldü (Resim 2). Rubber-dam
yapmas›. 3) Organik madde ile temas etti¤inde, onlar›
organik yumuflak dokular› okside edici etkisiyle çözmesi.
toksik olmayan mahsullere indirgemesi. 4 Bu faydal›
etkilerinin yan›nda sodyum hipoklorit canl› dokulara toksik
etkilidir. Hastan›n elbisesine damlarsa beyazlat›c› etkisi
vard›r. Hastan›n veya difl hekiminin gözüne kaçarsa, hemen
a¤r› ve yanma hissi olur ve eritem geliflir.3 Literatürde, iki
hastada sodyum hipoklorite allerjik reaksiyon görüldü¤ü
bildirilmifltir.7,8
Anestezi karpüllerinin kullan›ld›ktan sonra at›lmas›
gerekir. Literatürde, iki hastaya yanl›fll›kla anestezi
solüsyonu yerine sodyum hipoklorit enjekte edildi¤i
bildirilmifltir.1,2 En çok görülen sodyum hipoklorit kazalar›
ise, sodyum hipokloritin foramen apikaleden veya kökteki
Resim 2: Diflin vestübülündeki difletinde ülserleflme görüntüsü
bir perforasyondan periapikal dokulara kaçmas› sonucunda
uygulanm›flt›. Rubber-dam›n kenar›ndan sodyum hipokloritin
olmufltur. Sodyum hipoklorit dokunun içine girdi¤inde
difletine s›zd›¤› tahmin edildi.Yap›lan klinik ve radyografik
hastada hemen fliddetli a¤r›, yanma hissi, yumuflak dokunun
muayenede diflin çekimine ve o bölgeye ogmentasyon
fliflmesi ve yüzeyde morarma görülür.2,4 Sodyum hipoklorit
yap›m›na karar verildi (Resim 3). Difletine operasyon
canl› dokunun yüzeyine akarsa reaksiyon çok yavafl
yap›larak ülserli k›s›m ç›kar›ld›. Diflin çekildi¤i seansta o
geliflmektedir: Hülsman ve Hahn5 alt dudakta bir hafta
bölgeye ogmentasyon uyguland›. Çekim bölgesine
sonra ülser oldu¤unu bildirmifllerdir. Serper ve ark. 9
"xenogreft" bir materyal olan "Bio-Os" granülleri yerlefltirildi.
çenenin d›fl›ndaki lezyonun üç gün sonra belirginleflti¤ini
Ogmentasyonu takiben, flab›n primer kapat›lmas›n›
aç›klam›fllard›r.
30
Endodontik Tedavi S›ras›nda Sodyum Hipokloritin Difletine Zarar›
KAYNAKLAR:
Buradaki olguda da, hasta üç hafta sonra geldi¤inde
difletinde ileri derecede harabiyet görülmüfltür. Sodyum
1.
hipoklorit yumuflak dokular›n yüzeyine akt›¤›nda tahrifl
5
2.
dudaktaki ülserin ancak iki ay sonra tamamen iyileflti¤ini
3.
etme süresi daha uzun olmaktad›r. Hülsman ve Hahn
bildirmifllerdir. Buradaki hastan›n difleti o kadar harab
4.
olmufltu ki, iyileflme olas›l›¤› yoktu.
5.
Sonuç
6.
Sodyum hipoklorit solüsyonlar› canl› dokulara tahrifl
7.
edicidirler. Kullan›l›rken çok dikkatli olunmal›d›r: Kök
kanal›na uygulan›rken foramen apikaleden d›flar›
8.
tafl›r›lmamal›d›r. Ayr›ca uygulanmas› s›ras›nda, a¤›z
9.
ortam›na bu solüsyonun akmamas› için çok dikkat
edilmelidir. Rubber dam tak›larak, yumuflak dokulara s›z›nt›
olmamas›na çal›fl›lmal›d›r.
31
Herrman J Wanel, Heicht RC. Complications in therapeutic use of sodium
hypochlorite. J Endod 1979,5: 160-1.
Sabala C Land, Powell SE. Sodium hypochlorite injection into periapical
tissues. J Endod 1989, 15: 490-2.
Ingram TA. Response of the human eye to accidental exposure to sodium
hypochlorite. J Endod 1990, 16: 235-8.
Beching AG. Complications in the use of sodium hypochlorite during
endodontic treatment. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1991, 71: 346-8.
Hülsmann Mand, Hahn W. Complications during root canal irrigationliterature review and case reports. Int. End J 2000, 33: 186-93.
Ehrich DG, Brian JD and Walker WA. Sodium hypochlorite accident:
Inadvertent infection into the maxillary sinus. J Endod 1993, 19: 180-2.
Kaufman AY and Keila S. Hypersensitivity to sodium hypochlorite. J Endod
1989, 15: 224-6.
Çal›flkan MK, Türkün M, and Alper S. Allergy to sodium hypochlorite during
root canal therapy: a case report. Int End J 1994, 27:163-7.
Serper A, Özbek M, and Çalt S. Accidental sodium hypochlorite-induced
skin injury during endodontic treatment. J Endod 2004, 30: 180-1.
Kuron K›r›¤› Görülen
Sürekli Kesici Difllerin
Kendi K›r›k Parçalar› ile
Restorasyonlar›:
Özet
Sürekli kesici difllerdeki kuron k›r›klar›n›n geleneksel
restorasyonu kompozit reçineler ya da sabit protetik
uygulamalard›r. Bu makalede farkl› biçim ve derinliklerde kuron
k›r›¤› görülen ve kendi k›r›k parçalar› yap›flt›r›larak restore
edilen dört olgu sunulmaktad›r. K›r›k parça dentin bonding
ajanlar› ve çeflitli kompozit reçineler kullan›larak yap›flt›r›ld›.
Pulpay› içine alan k›r›klarda, k›r›¤›n derinli¤ine göre kanal
tedavisi ya da amputasyon uygulamas›ndan sonra yap›flt›rma
(Dört Farkl› Olgu Raporu)
ifllemi yap›ld›. Hastalar›n ortalama takip süresi 8 ayd›r ve bu
sürede herhangi bir komplikasyonla karfl›lafl›lmam›flt›r. Sonuç
olarak, sürekli kesici difllerde komplike ya da komplike olmayan
kuron k›r›klar›n›n restorasyonunda, k›r›k parçan›n yerine
yap›flt›r›lmas›n›n do¤al difl dokular›n›n devaml›l›¤›n› sa¤lamas›
nedeniyle, geleneksel uygulamalara alternatif bir tedavi seçene¤i
oldu¤unu düflünmekteyiz. Tedavinin baflar›s›nda, k›r›k parçan›n
olabilecek en k›sa sürede, nemli ve temiz koflullarda saklanarak
getirilmesi önem tafl›r. Bu nedenle, ailelerin ve okul personelinin
bu konuda e¤itilmesi gerekmektedir.
Anahtar sözcükler: Kuron k›r›klar›, yeniden yap›flt›rma,
k›r›k parça
Girifl
Prof. Dr. Nüket Sandall›
Çocuklarda ve genç eriflkinlerde görülen travmatik
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
yaralanmalar ile ilgili epidemiyolojik çal›flmalarda, travmadan
Pedodonti Anabilim Dal› Baflkan›
en s›k etkilenen difllerin üst orta kesiciler, en s›k rastlan›lan
Yrd. Doç. Dr. Senem Selvi Kuvvetli
zarar›n ise kuron k›r›klar› oldu¤u bildirilmifltir 1,2,3. Bunun
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
yan›s›ra, erkek çocuklar›n k›z çocuklar›na göre daha s›k
Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
travmaya u¤rad›klar› bildirilmektedir
2,3,4 .
Yeditepe
Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim
Dr. Eflber Ça¤lar
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Dal› Klini¤ine geçen üç y›l süresince travma nedeni ile
Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi
baflvuran hastalar üzerinde yap›lan çal›flmada en s›k
karfl›lafl›lan travma zararlar›ndan birinin, lüksasyondan
Dt. fiule Kavalo¤lu Ç›ld›r, MSc
(%38) sonra üst kesici difllerde kuron k›r›¤› (%20) oldu¤u
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
belirlenmifltir 5.
Pedodonti Anabilim Dal› Araflt›rma Görevlisi
Travma sonucunda oluflan kuron k›r›¤›; estetik, biyolojik
ve restoratif sorunlar› da beraberinde getirmektedir. Tedavi
Dr. Semra Ergeneli
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
flartlar› k›r›k hatt›n›n lokalizasyonuna, pulpan›n aç›l›p
Pedodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Görevlisi
aç›lmamas›na, diflin sürme derecesine ve estetik
gereksinimlere göre de¤ifliklik gösterebilir 6.
Difl hekimli¤inde adeziv sistemlerdeki geliflmeler
travmadan bu flekilde zarar görmüfl difllerin
restorasyonunda estetik, tutuculuk gibi avantajlar
sa¤lamaktad›r. K›r›k parçan›n diflin a¤›zda kalan bölümüne yap›flt›r›lmas› ise, geleneksel kompozit reçine
33
7tepe klinik 2005-1
restorasyonlara göre, renk, morfoloji, saydaml›k uyumu,
sakland›. Kanal tedavisi tek seansta tamamland› ve kanal
kesici kenar›n komflu diflle ayn› oranda afl›nmas›, hastan›n
dolgusu lateral kondansasyon tekni¤i ile guta-perka ve AH
kabulü ve tedavi maliyetinin azalmas› gibi üstünlükler
Plus (Dentsply DeTrey) kanal pat› ile gerçeklefltirildi
tafl›maktad›r 7,8,9.
(Resim1.3).
Bu makalede Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i
Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› Klini¤i'ne travma sonucu
oluflan kuron k›r›klar› nedeni ile baflvuran ve restorasyonlar›
k›r›k parçalar›n yap›flt›r›lmas› ile gerçeklefltirilen dört olgu
raporu sunulacakt›r.
Olgu 1
12 yafl›nda bir k›z hasta, kardefli ile oynarken geçirdi¤i
bir kaza sonucu, üst sa¤ orta kesici diflinde oluflan kuron
k›r›¤› nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Anamnezde kazan›n
bir gece önce meydana geldi¤i ö¤renildi. Diflin üç parça
halinde k›r›ld›¤› iki k›r›k parçan›n kuru olarak sakland›¤›
Resim 1.2. Olgu 1'in a¤›ziçi görünümü
görüldü (Resim1.1).
K›r›k parçalar›n birbirine ve a¤›zda kalan bölüme tam
olarak uydu¤u belirlendi ve k›r›k parçalar›n difle
yap›flt›r›lmas›ndan önce, diflin a¤›zda kalan bölümü
haz›rland›. Kanal dolgusu mine sement s›n›r›na kadar
boflalt›ld› ve üzeri çinko fosfat siman› ile örtüldü. Tutuculu¤un
artt›r›lmas› için pulpa odas› tungsten karbit rond frezle
Resim 1.1. Difle ait k›r›k parçalar
A¤›z içi muayenesinde üst sa¤ orta kesici diflte pulpay›
da içine alan oblik bir k›r›k oldu¤u, pulpan›n 1mm.'den
daha genifl olarak aç›ld›¤› belirlendi (Resim 1.2). Diflte yer
de¤ifltirme, sallant› gibi belirtilere rastlanmad›. Komflu ve
karfl›t difllerin travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak
Resim 1.3 Difle uygulanan kanal tedavisi
dokular›n da sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi.
Radyolojik incelemede, diflin kök geliflimini tamamlad›¤›,
geniflletildi (Resim 1.4). Diflin vestibul yüzeyindeki mine
periapikal dokular›n sa¤l›kl› oldu¤u ve kök k›r›¤› olmad›¤›
1mm. uzaklaflt›r›ld› ve k›r›k kenar›nda bizotaj yap›ld›. Tüm
belirlendi.
mine yüzeyine 30 sn., dentin yüzeyine 15 sn. süre ile
%35'lik ortofosforik asit uyguland› ve 30 sn. süre ile
Tedavi
y›kanarak asit uzaklaflt›r›ld›. Ayn› zamanda k›r›k parçalar›
Pulpadaki aç›lman›n geniflli¤i, diflin kök geliflimini
da asitlenerek pürüzlendirildi. Asitle pürüzlendirilen k›r›k
tamamlam›fl olmas› ve kazadan sonra hastan›n gelifline
parçalar ve a¤›zda kalan bölümdeki difl yüzeylerine Single
kadar geçen sürenin uzunlu¤u gözönüne al›narak, difle o
Bond (3M ESPE) adeziv uyguland› ve 20 sn. ile polimerize
seansta kanal tedavisi yap›lmas›na karar verildi. K›r›k
edildi. Pulpa odas›na bir hibrit kompozit reçine olan Filtek
parçalar, kanal tedavisi süresince steril salin solüsyonunda
Z-250 (3M ESPE) yerlefltirildi ve 20 sn. ile polymerize
34
Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar›
A¤›z içi muayenesinde her iki diflin de pulpa dokusuna
iliflkin bir hasar ya da aç›lma tesbit edilmedi. Diflte yer
de¤ifltirme , sallant› gibi belirtilere rastlanmad›. Komflu ve
karfl›t difllerin travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak
dokular›n da sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi.
Resim 1.4 Tutuculu¤un arttırılması için yapılan ifllem
edildi. K›r›k parçalar bir cam gode içerisinde Single Bond
adeziv ile inceltilmifl kompozit reçine ile birbirine yap›flt›r›ld›
ve 40 sn. ‹le polimerize edildi. Bu parçalar›n difle
yap›flt›r›lmas›nda yine Filtek Z-250 (3M ESPE) kullan›ld›.
Kompozit k›r›k hatt›na yerlefltirildikten sonra k›r›k parça
difle adapte edildi ve hafif bas›nçla fazla kompozitin taflmas›
sa¤land›. Taflan kompozit temizlendi diflin vestibul ve
Resim 2.1 Olgu 2'nin a¤›ziçi görünümü
palatinal yüzeylerinden 20'fler sn. süre ile polimerizasyon
sa¤land›. Diflin k›r›k parçalar›n›n kuru getirilmesinden
Radyolojik incelemede, diflin kök gelifliminin devam
do¤an renk farkl›l›¤› ve k›r›k hatt›n›n ortadan kald›r›lmas›
etti¤i, periapikal dokular›n sa¤l›kl› oldu¤u ve kök k›r›¤›
için diflin kesici kenar› 1 mm. aç›k b›rak›larak kompozit
olmad›¤› belirlendi (Resim 2.2).
veneer uygulamas› yap›ld›. Son olarak restorasyonun
bitirme ve cila ifllemleri tamamland› (Resim 1.5).
Resim 1.5 Olgu 1'in restorasyon tamamland›ktan sonraki
Resim 2.2 Olgu 2'nin radyografik görünümü
a¤›ziçi görünümü
Tedavi
Olgu 2
Palatinalden tutunan k›r›k parçalar›n a¤›zda kalan
9 yafl›nda bir erkek hasta, merdivenden düflmesi
bölüme tam olarak uydu¤u belirlendi ve yar› k›r›k parçalar›n
sonucu, üst sa¤ ve sol orta kesici difllerinde oluflan kuron
difle yap›flt›r›lmas›ndan önce, diflin a¤›zda kalan bölümü
k›r›klar› nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Anamnezde kazan›n
haz›rland›. Diflin a¤›zda kalan bölümü ve k›r›k parçalar 1.
ayn› sabah meydana geldi¤i ö¤renildi. Üst sa¤ orta kesicinin
olgudaki flekilde haz›rland›. K›r›k parçalar›n difle
tek parça halinde k›r›ld›¤› ve k›r›k parçan›n palatinalden
yap›flt›r›lmas›nda mikro-hibrit ak›flkan kompozit reçine
tutundu¤u; üst sol orta kesicinin ise 3 parça halinde k›r›ld›¤›,
olarak Aelite Flo (Bisco) kullan›ld›. Ak›flkan kompozit k›r›k
iki parçan›n kayboldu¤u, di¤er büyük parçan›n ise
hatt›na yerlefltirildikten sonra yar› k›r›k parça difle adapte
palatinalden tutundu¤u görüldü (Resim 2.1).
edildi ve hafif bas›nçla fazla kompozitin taflmas› sa¤land›.
35
7tepe klinik 2005-1
Taflan kompozit temizlendi, vestibul ve palatinal
Radyolojik incelemede, diflin kök gelifliminin henüz
yüzeylerden 20'fler sn. süre ile polimerizasyon sa¤land›.
tamamlanmad›¤›, kök k›r›¤› olmad›¤› ve periapikal dokular›n
Daha sonra kay›p k›r›k parçalar›n restorasyonu için hibrit
da sa¤l›kl› oldu¤u belirlendi (Resim 3.2).
kompozit reçine olan Filtek Z-250 (3M ESPE) kullan›ld›.
Son olarak restorasyonun bitirme ve cila ifllemleri
tamamland› (Resim 2.3).
Resim 3.2 Olgu 3'ün bafllangıçtaki
Resim 3.3 Olgu 3'ün 3 ay sonraki
radyografik görünümü
radyografik görünümü
Resim 2.3 Olgu 2'nin restorasyon tamamland›ktan sonraki a¤›ziçi görünümü
Tedavi
Olgu 3
Pulpadaki aç›lman›n 1mm'den küçük olmas› ve diflin
8 yafl›nda bir k›z hasta, arkadafl› ile oynarken geçirdi¤i
henüz kök geliflimini tamamlamam›fl olmas› nedeniyle difle
bir kaza sonucu, üst sa¤ orta kesici diflinde oluflan kuron
"Cvek amputasyonu" uygulanmas›na karar verildi. Tedavi
k›r›¤› nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Al›nan anemnezinde
süresince k›r›k parça steril salin solüsyonda bekletildi.
kazan›n bir gece önce saat 22:00'de meydana geldi¤i ve
K›r›k parçan›n difl ile tam uyum gösterdi¤i belirlendi
k›r›k parçan›n su ile y›kanarak bir peçete içinde kuru olarak
ve diflin a¤›zda kalan bölümüne k›r›k parça boyutunda
sakland›¤› ö¤renildi.
bizotaj ifllemi yap›ld›. Difl ve k›r›k parça 1.olguda anlat›ld›¤›
A¤›z içi muayenesinde üst sa¤ orta kesici diflte oblik
flekilde haz›rlan›p yap›flt›r›ld›ktan sonra ayn› nedenle
bir k›r›k oldu¤u ve pulpan›n 1mm'den daha küçük olarak
kompozit veneer uygulamas› yap›ld› (Resim 3.3). Hastan›n
aç›ld›¤› belirlendi (Resim 3.1). Diflte sallant› veya yer
1 ay sonraki kontrolünde a¤›z içi ve radyografik
de¤ifltirme gibi belirtilere rastlanmad›. Komflu ve karfl›t
görüntülerinde herhangi bir patolojik belirtiye rastlanmad›.
difllerin travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak
3 ay sonraki radyografik kontrolünde kök gelifliminin sa¤l›kl›
dokular›n da sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi.
olarak devam etti¤i ve a¤›z içi kontrolünde de herhangi bir
renk de¤iflikli¤i olmad›¤› görülmüfltür (Resim 3.4). Hastan›n
3 ayl›k rutin kontrolleri devam etmektedir.
Resim 3.1 Olgu 3'ün a¤›ziçi görünümü
Resim 3.4 Olgu 3'ün restorasyon tamamland›ktan sonraki a¤›ziçi görünümü
Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar›
Olgu 4
Radyolojik incelemede, diflin kök geliflimini tamamlad›¤›,
8 yafl›nda bir erkek hasta, okulda arkadafl› ile çarp›flma
periapikal dokular›n sa¤l›kl› oldu¤u ve kök k›r›¤› bulunmad›¤›
sonucu, alt sa¤ orta kesici diflinde oluflan kuron k›r›¤›
belirlendi.
nedeni ile klini¤imize baflvurdu. Anamnezde kazan›n 2
gün önce meydana geldi¤i ö¤renildi.
Tedavi
A¤›z içi muayenesinde alt sa¤ orta kesici diflte dentini
K›r›k parçan›n a¤›zda kalan bölüme tam olarak uydu¤u
de içine alan yatay kuron k›r›¤› olufltu¤u belirlendi (Resim
belirlendi. Diflin k›r›k kenar›na bizotaj yap›ld›. Difl ve k›r›k
4.1). Diflte yer de¤ifltirme, sallant› gibi belirtilere rastlanmad›.
parça önceki olgularda anlat›ld›¤› flekilde haz›rland›. Asitle
Resim 4.1 Olgu 4'ün a¤›ziçi görünümü
Resim 4.4 Olgu 4'ün restorasyon tamamland›ktan sonraki a¤›ziçi görünümü
Periapikal radyografide k›r›k hatt›n›n pulpaya kadar
pürüzlendirilen k›r›k parças› ve a¤›zda kalan bölümdeki
ulaflmad›¤› görüldü (Resim 4.2). Komflu ve karfl›t difllerin
difl yüzeylerine Single Bond (3M ESPE) adeziv uyguland›
ve 20 sn. ile polimerize edildi. Ak›flkan kompozit Synergy
Flow (Coltène-Whaledent) k›r›k parçaya ve diflin k›r›k
hatt›na yerlefltirildikten sonra k›r›k parça difle adapte edildi
ve hafif bas›nçla fazla kompozitin taflmas› sa¤land›. Taflan
k›s›m temizlendi ve vestibul ve palatinal yüzeylerden 20'fler
sn. süre ile polimerizasyon sa¤land›. Restorasyonun bitirme
ve cila ifllemleri tamamland› (Resim 4.4).
Tart›flma
Travma sonucu oluflan kuron k›r›klar›n›n restorasyonu
geleneksel olarak kompozit reçineler ya da sabit protetik
Resim 4.2 Olgu 4'ün radyografik görünümü
uygulamalar ile gerçeklefltirilmektedir 10,11,12. Kaza yerinde
travma sonucu zarar görmedi¤i ve yumuflak dokular›n da
diflin k›r›k parças› bulundu¤unda ve k›sa sürede
sa¤l›kl› oldu¤u gözlendi. Diflin tek parça halinde k›r›ld›¤› ve
getirildi¤inde, bu parçan›n diflin kalan bölümüne
k›r›k parçan›n su içerisinde sakland›¤› görüldü (Resim 4.3.).
yap›flt›r›lmas› ise önemli bir tedavi seçene¤i olarak
görülmektedir 13,14. Özellikle çocuk hastalarda, genç sürekli
difllerin pulpa odas›n›n geniflli¤i, diflin sürmesini
tamamlamam›fl olabilece¤i, difleti kenar›n›n stabil olmay›fl›
gibi nedenlerle sabit protetik restorasyonlar›n yap›lmas›
uygun görülmemektedir 14.
Difl hekimli¤i literatüründe ilk kez 1964'de Chosack ve
Eidelman
15
taraf›ndan yay›nlanan "Diflin k›r›lan kesici
kenar›n›n yap›flt›r›lmas› ile restorasyonu" olgusundan sonra
pek çok baflar›l› olgu raporu bildirilmifltir
6,9,14,16,17,18,19,20.
Simonsen 9, 1982'de k›r›k parças› yap›flt›r›larak restore
Resim 4.3 Difle ait k›r›k parça
37
7tepe klinik 2005-1
ajan› ve bir yap›flt›r›c› siman ile yap›flt›r›lan difllerin sa¤lam
edildikten sonra sabit ortodontik tedavi uygulanan baflar›l›
bir olgu bildirmifltir. Burke
(1999), Trushkowsky
19
16
(1991), Murchison ve ark.
(1998), Say ve ark.
20
14
difllere yak›n k›r›lma direnci gösterdi¤ini, ancak kompozit
(2004)
reçine ile yap›flt›r›lan difllerin k›r›lma direncinin sa¤lam
kanal tedavisi yap›ld›ktan sonra kendi k›r›k parças› ile
difllere göre yaklafl›k %50 az oldu¤unu bildirmifllerdir.
restore edilen olgular rapor etmifllerdir. Baflar›l›
Bu makalede sunulan iki olguda ›fl›kla sertleflen hibrit
uygulamalar›n yan› s›ra bir y›l› geçen uzun süreli takiplerde
kompozit reçine ve iki olguda ak›flkan kompozit kullan›lm›fl
de estetik ve fonksiyon aç›s›ndan olumlu sonuçlar
ve estetik ve fonksiyon aç›s›ndan olumlu sonuçlar elde
bildirilmektedir
6,14,17.
edilmifltir. Yap›flt›rmada kullan›lan tekni¤in kullan›lan
Bu makalede farkl› biçim ve derinliklerde kuron k›r›¤›
materyallerden daha önemli oldu¤u bildirilmektedir 21.
görülen ve kendi k›r›k parçalar› benzer teknikler ile
Sonuç olarak, çocuklar ve genç eriflkinlerde oldukça
yap›flt›r›larak restore edilen dört olgu sunulmaktad›r. Birinci
s›k karfl›lafl›lan bir olgu olan sürekli kesici difllerde komplike
olguda kanal tedavisinden sonra diflin k›r›k parçalar›
ya da komplike olmayan kuron k›r›klar›n›n restorasyonunda,
yap›flt›r›lm›fl ve bir y›ll›k takipte olumlu sonuçlar al›nm›flt›r.
k›r›k parça diflin kalan bölümüne uyum gösteriyor ise
‹kinci olguda difllerden tam olarak ayr›lmayan k›r›k parçalar
günümüzde elde bulunan çeflitli adeziv ve reçine
yerine adapte edilmifl ve 3 ayl›k takipte bir sorunla
materyallerinin yard›m› ile yap›flt›r›lmas› do¤al difl
karfl›lafl›lmam›flt›r. Üçüncü olguda Cvek amputasyonu
dokular›n›n devaml›l›¤› aç›s›ndan, geleneksel uygulamalar›n
uyguland›ktan sonra k›r›k parça yap›flt›r›lm›fl ve radyolojik
yan› s›ra önemli bir tedavi seçene¤i olarak görülmektedir.
izlemede 6 ayl›k dönemde herhangi bir patolojik belirtiye
K›r›k parçan›n olabilecek en k›sa sürede, nemli ve temiz
rastlanmam›flt›r. Dördüncü olgu di¤erlerinden farkl› olarak
koflullarda saklanarak getirilmesi tedavinin baflar›s›n›
bir alt kesici diflin k›r›k parças› ile restorasyonudur ve bir
artt›racak faktörlerdir. Bu nedenle, ailelerin ve bu tür
y›ll›k takibinde diflin bütünlü¤ünü korudu¤u görülmüfltür.
olgular›n s›k karfl›lafl›ld›¤› okullardaki e¤itimci ve sa¤l›k
Uzun süreli sonuçlar›n düzenli kontrollerle belirlenmesi
personelinin bilgilendirilmesi gerekmektedir.
gerekmektedir.
Reis ve ark. (2004) k›r›k parçalar›n yeniden
yap›flt›r›lmas›na iliflkin literatür derlemesinde, kullan›lan
KAYNAKLAR:
farkl› teknikleri s›ralam›fl ve klinisyenlerin yap›flt›rma
tekni¤ine karar verirken ayn› zamanda olgunun endodontik
1.
Sanchez AV, Garcia-Godoy F. Traumatic dental injuries in 3- to 13-yearold boys in Monterrey, Mexico. Endod Dent Traumatol 1990; 6: 63-5.
2. Hunter ML, Hunter B, Kingdon A, Addy M, Dummer PMH, Shaw WC.
Traumatic injury to maxillary incisor teeth in a group of South Wales school
children. Endod Dent Traumatol 1990; 6: 260-4.
3. Zerman N, Cavalleri G. Traumatic injuries to permanent incisors. Endod
Dent Traumatol 1993; 9: 61-4.
4. Hamilton FA, Hill FJ, Holloway PJ. An investigation of dento-alveolar trauma
and its treatment in an adolescent population. Part 1: the prevalence and
incidence of injuries and the extent and adequacy of treatment received.
Br Dent J 1997; 182: 91-5.
5. Sandall› N, Ç›ld›r fi, Güler N. Clinical investigation of traumatic injuries in
Yeditepe University, Turkey during the last 3 years. Dent Traumatol 2004;
20: 1-7.
6. Karakaya fi, Özer F. K›r›lm›fl bir anterior diflin kendi k›r›k parças› ile restore
edilmesi: 2 y›ll›k vaka raporu. Ondokuz May›s Üniversitesi Diflhekimli¤i
Fakültesi Dergisi 2004; 5: 30-4.
7. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Andrada MAC. Tooth fracture reattachment.
Case reports. Quintessence Int 1990; 21: 261-70.
8. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Albuquerque FM, Vieira LC, Andrada MAC.
De Melo Filho JC. Reattachment of a tooth fragment with a "new" adhesive
system: A case report. Quintessence Int 1994; 25: 91-6.
9. Simonsen RJ. Restoration of a fractured central incisor using original tooth
fragment. JADA 1982; 105: 646-8.
10. Rapelli G, Coccia E, Putignano A. Restoration of anterior teeth with indirect
composite partial coverage crowns: a clinical report. J Prosthet Dent 2004;
92: 519-22.
11. Svizero NR, Bresciani E, Francischone CE, Franco EB, Pereira JC. Partial
tedavi gereksinimi, k›r›¤›n geniflli¤i, k›r›k parça ve a¤›zda
kalan bölüm aras›ndaki uyum ve k›r›¤›n tipi gibi yönlerini
de dikkate almalar› gerekti¤i bildirmifllerdir 21. Bu makaledeki
olgularda diflin a¤›zda kalan bölümünde minede bizotaj
yap›lm›fl, birinci olguda pulpa odas› geniflletilerek, bu
boflluk tutuculu¤u artt›rmak için kullan›lm›flt›r.
K›r›k parçan›n yap›flt›r›lmas›nda kullan›lan materyaller
de farkl›l›k gösterebilmektedir. Yaln›zca dentin bonding
ajanlar›n› kullanan araflt›rmac›lar
ak›flkan kompozitlerin
25,26
18,22,23,24
oldu¤u gibi,
dual ya da kimyasal olarak
sertleflen reçine simanlar›n›n 6,14 hibrid ve mikrodolduruculu
›fl›kla sertleflen kompozit reçinelerin 9,14,16,19,20 cam iyonomer
simanlar›n ve kimyasal olarak sertleflen kompozit reçinelerin
sandviç tekni¤i ile 17 kullan›ld›¤›n› bildiren baflar›l› olgular
bulunmaktad›r.
fiengün ve ark.27 (2003) farkl› materyaller ile difllerin
kendi k›r›k parçalar›n› yap›flt›rarak k›r›lma direncini
karfl›laflt›rd›klar› in vitro çal›flmada, iki farkl› dentin bonding
38
Kuron K›r›¤› Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi K›r›k Parçalar› ile Restorasyonlar›
pulpotomy and tooth reconstruction of a crown-fractured permanent incisor:
a case report. Quintessence Int 2003; 34: 740-7.
12. Eid H, White GE. Class IV preparations for fractured anterior teeth restored
with composite resin restorations. J Clin Pediatr Dent 2003; 27: 201-12.
13. Chu FCS, Yim TM, Wei SHY. Clinical considerations for reattachment of
tooth fragments. Quintessence Int 2000; 31: 385-91.
14. Murchison DF, Burke FJT, Worthington RB. Incisal edge reattachment:
indications for use and clinical technique. Br Dent J 1999; 186: 614-9.
15. Chosack A, Eidelman E. Rehabilitation of a fractured incisor using the
patient's natural crown. Case report. J Dent Child 1964; 31: 19-21.
16. Burke FJT. Reattachement of a fractured central incisor tooth fragment.
Br Dent J 1991; 170: 223-5.
17. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Andrada MAC. The "sandwich" technique as
a base for reattachment of dental fragments. Quintessence Int 1991; 22:
81-5.
18. Kanca J. Replacement of a fractured incisor fragment over pulpal exposure:
A case report. Quintessence Int 1993; 24: 81-4.
19. Trushkowsky RD. Esthetic, biologic and restorative considerations in coronal
segment reattachment for a fractured tooth: A clinical report. J Prosthet
Dent 1998; 79: 115-9.
20. Say EC, Altundal H, Kaptan F. Reattachment of a fractured maxillary tooth:
A case report. Quintessence Int 2004; 35: 601-4.
21. Reis A, Francci C, Loguercio AD, Carrilho MRO, Filho LER. Reattachment
of anterior fractured teeth: Fracture strength using different techniques.
Oper Dent 2001; 26: 287-94
22. Munksgaard EC, Hojtved L, Jorgensen EH, Andreasen JO, Andreasen FM.
Enamel-dentin crown fractures bonded with various bonding agents. Endod
Dent Traumatol 1991; 7: 73-7.
23. Andreasen FM, Steinhardt U, Bile M, Munksgaard EC. Bonding of enameldentin crown fracture. An experimental study using bonding agents. Endod
Dent Traumatol 1993; 9: 111-4.
24. Pagliarini A, Rubini R, Rea M, Campese M. Crown fractures: Effectiveness
of current enamel-dentin adhesives in reattachment of fractured fragments.
Quintessence Int 2000; 31: 133-6.
25. Farik B, Munksgaard EC. Fracture strength of intact and fragment-bonded
teeth at various velocities of the applied force. Eur J Oral Sci 1999; 107:
70-3.
26. Farik B, Munksgaard EC, Andreasen JO. Impact strength of teeth restored
by fragment-bonding. Endod Dent Traumatol 2000; 16: 151-3.
27. fiengün A, Özer F, Ünlü N, Öztürk B. Shear bond strengths of tooth
fragments reattached or restored. J Oral Rehab 2003; 30: 82-6.
39
40
Submandibuler ve
Sublingual Tükürük Tafl›:
Özet
Tükürük tafl›, tükürük bezi parenkima ve kanal›nda kalsifiye
organik kitleler olarak tan›mlanmaktad›r. Tükürük tafl›
submandibuler bezde parotis bezine oranla üç kat daha fazla
görülmektedir. Major tükürük bezlerinde oluflan tafl, tükürük
(‹ki Olgu)
ak›fl›n›n önlenmesi sonucu genellikle orta fliddette a¤r›ya ve fliflli¤e
neden olur. Erkeklerde iki misli daha s›k rastlan›r ve genellikle
yetiflkinlerde izlenir. Tafl bimanuel olarak palpe edilebilir ve %80
oran›nda radyoopakt›r. Tafl e¤er kanal›n a¤z›nda ise dilatasyonla
ç›kar›lmaya çal›fl›l›r. Kanal içinde ise kanal insize edilerek ç›kar›l›r,
bez içinde ise bez ile birlikte al›n›r. Vaka raporumuzda, 25 yafl›nda
kad›n hasta ve 35 yafl›nda erkek hasta özellikle yemekten sonra
a¤›z taban›nda ortaya ç›kan flifllik ve a¤r› flikayeti nedeniyle
klini¤imize baflvurdu. Yap›lan klinik muayene ve al›nan oklüzal
grafi sonras›nda sublingual ve submandibular tükürük tafllar›
teflhis edildi. Lokal anestezi alt›nda, cerrahi olarak ç›kart›lan
tükürük bezi tafllar›ndan sonra tükürük ak›fl› normale döndü ve
iyileflme sorunsuz olarak gerçekleflti. Hastalar›n postoperatif
ikinci y›l kontrolünde herhangi bir semptom tespit edilmedi.
Anahtar sözcükler: Submandibuler tükürük bezi, sublingual
tükürük bezi, tükürük tafl›
Girifl
Doç. Dr. Hatice ALTUNDAL
Tükürük tafl›, major yada minör tükürük bezlerinin
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
kendisinde ya da kanallar›n›n içinde yer alan kalsifiye
A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal›
organik oluflumlard›r1,2. Deskuamöz epitel, bakteri, bakteriyal
Dr. Ahmet ARSLAN
ürünler ve yabanc› cisim içeren santral nidusa kalsiyum
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
tuzlar›n›n çökelmesi sonucu tükürük tafl› oluflur1,3. Gorlin
A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal›
ve Goldman'a (1970) göre tükürük tafllar› % 92 oran›nda
submandibular bezde, % 6 oran›nda ise parotis bezinde
ve % 2 oran›nda sublingual ve minör tükürük bezlerinde
görülmektedir4. Her yaflta görülebilen tükürük tafllar›na
orta yafllarda daha s›k olarak rastlanmaktad›r2. Yeni
do¤anlarda ve çocuklarda nadir de olsa tükürük tafllar›
ortaya ç›kmaktad›r4.
Olgu 1
25 yafl›nda kad›n hasta özellikle yemekten sonra ortaya
ç›kan a¤›z taban›ndaki flifllik ve a¤r› flikayeti nedeniyle
klini¤imize baflvurdu. Klinik muayenede a¤›z taban›nda,
alt kesici difllerin lingual bölgesinde küçük, sert bir kitle
palpe edildi. Al›nan oklüzal grafide alt kesici difllerin
lingualinde 2x2 mm büyüklü¤ünde radyoopak kitle tespit
edildi (Resim 1). Klinik ve radyolojik muayeneden sonra
sublingual tükürük tafl› teflhisi kondu. ‹ntra-oral yaklafl›mla
41
7tepe klinik 2005-1
Resim 3: Tükürük tafl›n›n eksizyonla ç›kart›lmas› izlenmektedir.
Tart›flma
Resim 1: Al›nan oklüzal grafide sublingual tükürük tafl›n›n (ok) lokalizasyonu
Tükürük tafl›, submandibuler bezin en s›k rastlanan
görülmektedir.
hastal›¤›d›r. Tükürük tafl› submandibuler bezin d›fl›nda
tükürük tafl› cerrahi olarak ç›kart›ld› ve postoperatif iyileflme
intraglandüler lokalizasyona göre daha s›k rastlanmaktad›r4.
sorunsuz olarak gerçekleflti.
Submandibuler bezde oluflan tükürük tafllar› parotis
bezinkinden daha büyük olmas›na ra¤men genellikle a¤r›ya
Olgu 2
neden olmazlar. Çünkü Wharton kanal›n›n lümeni Stenson
35 yafl›nda erkek hasta yemek esnas›nda ve sonras›nda
kanal›nkinden daha genifltir ve daha çok esneyebilmektedir.
sol a¤›z taban›nda ortaya ç›kan flifllik ve a¤r› flikayeti ile
Tükürük tafllar› sol tarafta sa¤ tarafa göre daha s›k
klini¤imize baflvurdu. ‹ntraoral muayenede, a¤›z taban›nda
görülmekte ve genellikle tek tarafl› ortaya ç›kmaktad›r4,5,6.
palpasyonda sert k›vamda bir kitle saptand›. Sol tarafta
Submandibular bezde çift tarafl› lokalizasyonu çok
Wharton kanal› ve tükürük ak›fl›n›n normal olmas›na karfl›n,
nadirdir1,4,5,6. Tükürük tafl› sublingual bezde submandibuler
sa¤ tarafta Wharton kanal›nda ödem ve normal tükürük
ve parotis bezine göre daha az rastlanmaktad›r1,4. Ayn›
ak›fl›n›n olmad›¤› tespit edildi. Al›nan oklüzal grafide yaklafl›k
bezde birden fazla bölgede görülme oran› ise oldukça
1x1cm büyüklü¤ünde radyoopak bir kitle a¤›z taban›nda ve
düflüktür4. Choi, Kim ve Oh7 28 yafl›nda bir bayanda
sa¤ mandibuler küçük az› difllerinin lingualinde tespit edildi
sublingual tükürük bezinde 22 adet tükürük tafl› tespit
(Resim 2). Lokal anestezi alt›nda tükürük tafl› teflhisi konulan
etmifller ve transoral sublingual sialadenektomi yöntemiyle
lezyon küçük bir eksizyon yap›larak ç›kart›ld› (Resim 3).
tafllar› ç›kartm›fllard›r.
Ç›kart›lan kitle sert k›vamda, yüzeyi düzgün ve aç›k sar›
Tükürük tafllar›n›n boyutu, flekli ve morfolojisi farkl›l›k
renkte idi. Hastan›n postoperatif kontrolünde a¤›z taban›ndaki
göstermesine ra¤men genellikle oval ve yuvarlakt›r1,4,5,6.
fliflli¤in ortadan kalkt›¤› ve tükürük ak›fl›n›n yeniden sa¤land›¤›
Parotis bezinde görülen küçük tafllar ise uzun ve sivridir.
gözlendi. Hastan›n postoperatif ikinci y›l kontrolünde herhangi
Boyutu birkaç mm'den 2 cm'ye kadar de¤iflen büyüklükte
bir semptom ve rezidivle karfl›lafl›lmad›.
olabilir5. Bu makalemizde olgu 1'de sublingual tükürük tafl›n›n
boyutu 2x2 mm iken, olgu 2'de submandibuler tükürük
tafl›n›n boyutu 1x1 cm'dir. Tükürük tafllar›n›n yüzeyi düzgün
ya da düzensizdir ve enine birçok oluklar içermektedir4.
Genellikle sar› renkte olan tafl, beyazdan koyu sar› rengine
kadar de¤iflik renkte olabilir4,5,6. Tükürük tafl›n›n k›vam› ise
de¤ifliklik göstermektedir. Genellikle kanalda lokalizasyon
gösteren tafllar serttir, periferdeki tafllar ise yumuflakt›r.
Tafl›n merkezindeki yumuflak k›sm›, genifl ve sert d›fl tabaka
çevreler. Bunu birbirini izleyen sert ve yumuflak tabakalar
takip eder4. Her iki olguda tükürük tafl›n›n sar› renkte ve
sert k›vamda oldu¤unu tespit ettik.
Resim 2: Al›nan oklüzal grafide 1x1 cm büyüklü¤ünde radyoopak görüntü
Major tükürük bezlerinde oluflan tafl genellikle orta
veren submandibuler tükürük tafl›n›n (ok) lokalizasyonu görülmektedir.
42
Submandibuler ve Sublingual Tükürük Tafl›
fliddette a¤r›ya ve fliflli¤e neden olur1,3,8. Tükürük ak›fl›n›n
ç›kart›lmas›nda baflar›l› oldu¤unu ortaya koymufllard›r.
önlenmesi sonucu biriken tükürük a¤r› ve fliflli¤e yol açar.
Tafllar›n çap› art›kça baflar› oran› düflmektedir ve kal›nt›
Submandibuler bezde tükürük tafllar›n›n daha s›k
tafllar nedeniyle postoperatif dönemde hastalar semptom
görülmesinin nedeni ise kanal›n uzun olmas›, düzensiz
göstermektedir. Ancak son y›llarda sialoendoskopi
seyir izlemesi, yer çekimine ters yönde ak›m göstermesi
submandibuler ve parotis bezi tükürük tafllar›n›n teflhisinde
ve yüksek konsantrasyonda musin, kalsiyum tuzlar›
ve tedavisinde baflar›yla uygulanan bir yöntem olmufltur.
içermesi nedeniyle kolayca yabanc› maddelere
Özellikle radyolusent tafllar›n teflhisinde faydal› olan
yap›flmas›d›r3.
sialoendoskopi, komplikasyonu oldukça düflük bir tedavi
Tükürük tafllar› kimyasal olarak mineral ve
organik k›s›mdan
oluflur1,4.
Kalsiyum fosfat, karbonat ve
yöntemidir17. Bu yöntemle, tafllar›n tamamen ç›kart›lmas›
magnezyum mineral k›sm›; çeflitli aminoasitler ve
s›ras›nda çevre dokular minimal olarak etkilenmektedir18.
karbonhidratlar ise organik k›sm› oluflturur1,4.
Sonuç olarak tükürük tafllar›n›n teflhisi ve tedavisinde
Viral, bakteriyal, mikotik enfeksiyonlar ve irritasyon
tafl›n lokalizasyonu ve büyüklü¤üne göre en uygun tedavi
sonucu oluflan yabanc› cisimlerin tükürük tafl› oluflumunda
yönteminin seçilmesi gerekmektedir.
primer etken oldu¤u düflünülmektedir. Teymoortash,
KAYNAKLAR:
Wollstein, Lippert ve ark. 9 , tükürük tafl› oluflumunda
streptokoklar›n dominant oldu¤unu ortaya koymufllard›r.
1- Ho V, Currie WJR, Walker A. Sialolithiasis of minor salivary glands. Br J
Oral and Maxillofac Surg 1992, 30:273-275.
2- McCullom C, Lee CYS, Blaustein DL. Sialolithiasis in an 8-year-old child.
Case report. Pediatr Dent 1991, 13:231-33.
3- Di Felice R, Lombardi T. Submandibular sialolithiasis with concurrent
sialodenitis in a child. J Clin Pediatr Dent 1995, 20:57-59.
4- Gorlin RJ, Goldman HM. Thoma's Oral Pathology. St. Louis, Mosby, pp:
997-1003, 1970.
5- Shafer WG, Hine MK, Levy BM. A Text Book of Oral Pathology. Philadelphia,
W.B. Saunders Co, pp:512, 1974.
6- Steiner RB, Thompson RD. Oral Surgery and Anesthesia. Philadelphia,
W.B. Saunders Co, pp: 155-158, 1997.
7- Choi J, Kim IK, Oh NS. Multiple sialoliths in sublingual gland: report of a
case. Int J Oral Maxillofac Surg 2002, 31(5):562-3.
8- Horie N, Shimoyana T, Tanebayashi Y, Ide F. Parotis sialolithiasis in a
child. J Clin Pediatr Dent 1995, 20:61-62.
9- Teymorrtash A, Wollstein Ac, Lippert BM, Peldszus R, Werner JA. Bacteria
and pathogenesis of human salivary calculus. Acta Otolaryngol 2002,
122(2):210-4.
10- Stanley MW, Bardales RH, Beneke J, Korourian S, Stern SJ. Sialolithiasis:
Differential diagnosis problems in fine-needle aspiration cytology. Am J
Clin Pathol 1996, 106(2):229-33.
11- Takeda Y, Oikawa Y, Satoh M, Nakamura S. Sialolith of the submandibular
gland with bone formation. Pathol Int 2003, 53(5):309-12.
12- Iro H, Zenk J, Waldfahrer F, Benzel W. Current status of minimally invasive
treatment methods in sialolithiasis. HNO 1996, 44(2):78-84.
13- Nahlieli O, Baruchin AM. Sialoendoscopy: Three years experience as a
diagnostic and treatment modality. J Oral Maxillofac Surg 1997, 55(9):912-8.
14- Ottaviani F, Capaccio P, Campi M, Ottaviani A. Extracorporeal
electromagnetic shock-wave lithotripsy for salivary gland stones.
Laryngoscope 1996, 106(6):761-4.
15- McGurk M, Prince MJ, Jiang ZX, King TA. Laser lithotripsy: A preliminary
study on its application for sialolithiasis. Br J Oral Maxillofac Surg 1994,
32:218-221.
16- Escudier MP, Brown JE, Drage NA, McGurk M. Extracorporeal shockwave
lithotripsy in the management of salivary calculi. Br J Surg 2003, 90(4):4825.
17- Zeigler CM, Hedemark A, Brevik B, Idris M, Isaksen R. Endodcopy as
minimal invasive routine treatment for sialolith. Acta Odontol Scand 2003,
61(3):137-40.
18- Nahlieli O, Shacman R, Bar T, Eliav E. Endoscopic mechanical retrieval
of sialoliths. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2003,
95(4):396-402.
Tükürük tafl›na komflu kanal lümeninde hem epitel
kal›nl›¤› hem de epitel hücreleri farkl›l›k gösterir. Fibrozis,
akut ve kronik iltihap hücrelerinin infiltrasyonu sonucu
komflu minör tükürük bezlerinin lobüler yap›s›nda bozulma
meydana getirir. Tükürük tafl›na komflu kanal lümeninde
müköz birikim ile birlikte hiperplazi, sküamöz metaplazi ve
enflamasyona rastlan›r10. Takeda, Oikawa , Satoh ve ark.11,
33 yafl›nda bir bayanda submandibular tükürük tafl›yla
birlikte kemik oluflumu olan bir vaka rapor etmifllerdir.
Tafl›n bir bölümünde olgun kemik, lameller kemikle birlikte
osteosit içeren alanlar; di¤er bir bölümünde ise çok çekirdekli
dev dücreler içeren veya içermeyen olgunlaflmam›fl kemik
alanlar› gözlenmifltir.
Minör tükürük bezlerinde tükürük tafl› oluflumu ise
oldukça nadirdir1. Minör tükürük bezlerinde s›rayla en çok
üst dudak, bukkal mukoza ve alt dudakta tükürük tafl›na
rastlan›r1. Submandibuler tükürük bezi ve kanal›n›n bidigital
muayenesi ile genellikle tafllar lokalize edilir, kontrast
maddeler yard›m› ile al›nan radyografiler ve oklüzal grafiler
radyoopak görüntü veren tafl›n teflhisine yard›mc› olur2,3,8.
E¤er tükürük tafl› submandibular kanal›n distal k›sm›nda
konumlanm›fl ise intraoral yaklafl›mla ç›kart›l›r2,3.
Tükürük tafl› tedavisinde minimal invaziv metodlardan
ekstrakorporal flok dalga lithotripsy (piezoelektrik sistemi)
ve intrakorporal lazer uygulanmaktad›r 1 2 , 1 3 , 1 4 .
Submandibuler bez tafllar› bezin içinde ve hilumda ise
ekstrakorporal lithotripsy ile baflar›yla tedavi edilmektedir1215.
Escudier, Brown, Drage ve ark.16, ekstrakorporal flok
dalga yönteminin özellikle 7mm'den küçük tafllar›n
43
44
Endodontik Tedavi
Görmüfl Arka Bölge
Difllerinde Bir Hibrit
Kompozitin Klinik
De¤erlendirmesi:
Özet
Girifl: Bu çal›flman›n amac›, endodontik tedavi görmüfl
küçükaz› ve büyükaz› difllere, total-etch adeziv sistem (Single
Bond, 3MESPE) ve hibrit kompozit (Filtek Z250, 3MESPE)
kullan›larak yap›lan Class II kompozit restorasyonlar›n bir y›ll›k
klinik performans›n›n de¤erlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Tedavi öncesi periapikal lezyonu olmayan
27 hastan›n (14 kad›n, 13 erkek, yafl ortalamas› 36.51) 28 adet
büyükaz› ve 11 adet küçükaz› difline kanal tedavisi ve Class II
kompozit restorasyon yap›ld›. Endodontik tedaviler bir difl hekimi,
restoratif ifllemler de di¤er bir difl hekimi taraf›ndan gerçeklefltirildi. Restorasyonlar iki gözlemci taraf›ndan bafllang›çta, 6.
ve 12. aylarda, retansiyon, renk uyumu, kenar renkleflmesi, ikincil
çürük, anatomik form, kenar uyumu ve yüzey pürüzlülü¤ünü
içeren USPHS kriterlerine göre de¤erlendirildi. Bafllang›ç ve
kontrollerde foto¤raf ve periapikal radyografiler çekildi. Sonuçlar
paired samples t-testi ile istatistiksel olarak de¤erlendirildi.
Bulgular: 6. ve 12. ay takiplerinde incelenen kriterlerin
hiçbirinde istatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmad›
(p>0.05). 12. ay›n sonunda restore edilen difllerin hiç birinde
periapikal patoloji gözlenmedi.
Sonuç: Bir y›l›n sonunda endodontik tedavi görmüfl posterior
difllere Filtek Z250 kullan›larak gerçeklefltirilen Class II kompozit
Yrd. Doç. Dr. Esra Can SAY
restorasyonlar›n performans› klinik olarak kabul edilebilir
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
düzeyde oldu¤u saptand›.
Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
Anahtar kelimeler: kanal tedavili difller, USPHS kriteri,
Yrd. Doç. Dr. Baybora KAYAHAN
klinik de¤erlendirme.
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Endodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
Girifl
Endodontik olarak tedavi edilmifl difllerin direnci, geriye
MSc. Dt. Emre ÖZEL
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
kalan difl sert dokusunun miktar› ile do¤rudan iliflkilidir.1
Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Araflt›rma Görevlisi
Çürük, travma, iyatrojenik faktörler, endodontik girifl kavitesinin
flekli ve lokalizasyonu endodontik tedavi görmüfl difllerin
Yrd. Doç. Dr. Ka¤an GÖKÇE
direncini azaltmaktad›r.2 Geçmifl y›llarda, endodontik tedavili
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
difllerin direncini artt›rmak amac› ile post ve core sistemlerinin
Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
kullan›lmas› önerilmifl, ancak bu sistemlerin difllerin direncini
artt›rmad›¤›, sadece kuronal restorasyonun retansiyonunu
Prof. Dr. Mübin SOYMAN
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
artt›rd›¤› saptanm›flt›r.3,4 Hatta post bofllu¤u haz›rlanmas›n›n
Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
bu difllerin direncini daha da azaltt›¤›5 ve postlar›n dikey kök
k›r›klar›n›n esas nedeni oldu¤u gösterilmifltir.6
Prof. Dr. Gündüz BAYIRLI
Güncel adeziv sistemlerin mine ve dentin dokusuna
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
yüksek ba¤lanma göstermeleri7 nedeni ile ve özellikle
Endodonti Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi
posterior bölgede difller üzerine gelen kuvvetlerin yönü
(büyükaz› difller için genellikle dikey, küçükaz› difller için
dikey ve makas) itibar› ile 7 kuronal restorasyonun
45
7tepe klinik 2005-1
retansiyonu için post kullan›m›n›n sabit ve hareketli
endodontik tedaviler bir difl hekimi, tüm restoratif ifllemler
protezlerin destek diflleri ve parafonksiyon gösteren hastalar
de di¤er bir difl hekimi taraf›ndan gerçeklefltirildi.
Direkt olarak
Endodontik tedavi s›ras›nda, kanallar %5.25'lik NaOCl
uygulanan restoratif materyallerin direnci azalm›fl
(Rehber Kimya) ile y›kand›, son y›kama serum fizyolojik
endodontik tedavili difllerde baflar›l› sonuçlar verdi¤i in
ile gerçeklefltirildi. Kanallar AHPlus (Dentsply De Trey,
vitro çal›flmalar ile gösterilmifltir.9,12 Bu çal›flmalarda direkt
Konstanz, Almanya) ve gutaperka (Diadent, Kore) ile lateral
olarak uygulanan adeziv kompozit restorasyonlar›n intakt
kondansasyon yöntemi kullan›larak dolduruldu. Endodontik
difller ile benzer k›r›lma direnci gösterdi¤i, buna karfl›n
tedavi sonras› bütün difller çinko fosfat siman› (Kulzer,
adeziv sistem kullan›lan amalgam restorasyonlar ile cam
Almanya) ile bir hafta geçici olarak kapat›ld›. Kavitenin
iyonomer-kompozit restorasyonlar›n ise kompozitlerden
mine kenarlar›na bizotaj yap›lmad›. Kavite izolasyonu
ile s›n›rl› olmas› gerekti¤i
belirtilmifltir.8
daha düflük de¤erlerde k›r›ld›¤›
Ancak
pamuk tamponlar ile sa¤land›. Tofflemiere metal band
literatürde endodontik tedavi görmüfl difllere uygulanan
tak›ld› ve hemostatik kamalar ile birlikte kaviteye yerlefltirildi.
direkt restoratif materyallerin klinik performans›n› inceleyen
Mine ve dentin dokusu %35'lik fosforik asit (Scothbond
az say›da çal›flma mevcuttur. 13-16 MO/DO amalgam
etchant; 3MESPE) ile 15 saniye asitlendi, 15 saniye bas›nçl›
restorasyonu yap›lm›fl olan endodontik tedavili difller ile
hava-su spreyi ile y›kand›. Mine kuru, dentin nemli kalacak
ayn› flekilde kompozit ile restore edilen difller aras›nda
flekilde hava-su spreyi ile kurutuldu. Adeziv sistem Single
restorasyonun kayb› aç›s›ndan bir fark bulunmazken, MOD
Bond (3MESPE, St. Paul MN, ABD) üretici firmanın
amalgam restorasyonu yap›lm›fl difllerin restorasyonunda
talimatları do¤rultusunda iki kere mine ve dentine uygulandı
daha fazla kay›p oldu¤u
saptanm›flt›r.10,12
saptanm›flt›r.14,15
Amalgam ile
ve ıflık ile (600 mW/cm2, PolyLux II, KaVo, Almanya) 20
restore edilmifl difllerde bir k›r›k meydana geldi¤inde bu
saniye polimerize edildi. Restoratif materyal Filtek Z250
k›r›klar›n difleti alt›na uzanan ve zor restore edilebilen k›r›klar
(3MESPE, St Paul MN, ABD), tabakal› teknik ile kaviteye
oldu¤u belirtilmifltir.14,15 Güncel kompozit rezinlerin inorganik
uyguland›. Restorasyona aproksimal yüzeylerden baflland›
partikül miktarlar›n›n artt›r›lmas›, partikül boyutlar›n›n
ve her kompozit tabakas› üretici firman›n talimatlar›
küçültülmesi, organik matrikslerindeki modifikasyonlar ve
do¤rultusunda 20 saniye polimerize edildi (PolyLUX II,
polimerizasyonlar›n›n daha iyi hale getirilmesi mekanik ve
KaVo, Almanya). Bitirme ifllemi, 40 ve 15 µm'luk elmas
fiziksel özelliklerinin artmas›n›
sa¤lam›flt›r.17
Bu geliflmeler,
frezler, cila diskleri ve stripler (Sof-Lex, 3MESPE, St Paul
direkt kompozit resto-rasyonlar›n endikasyonlar›n›
MN, ABD) ile gerçeklefltirildi.
geniflletmifl, hatta onley gibi indirekt restorasyonlar›n da
Restorasyonlar bafllang›ç, 6. ve 12. aylarda, iki gözlemci
alternatifi olmalar›n› sa¤lam›flt›r.18
taraf›ndan, birbirinden ba¤›ms›z olarak USPHS (United
Bu çal›flman›n amac›, endodontik tedavi görmüfl
States Public Health Service) de¤erlendirme sistemindeki
küçükaz› ve büyükaz› difllere, total-etch adeziv sistem
retansiyon, renk uyumu, kenar renkleflmesi, ikincil çürük,
(Single Bond, 3MESPE) ve hibrit kompozit (Filtek Z250,
anatomik form, kenar uyumu ve yüzey pürüzlülü¤ü
3MESPE) kullan›larak yap›lan Class II kompozit
kriterlerine19 göre de¤erlendirildi (Tablo I). Bafllang›ç, 6. ve
restorasyonlar›n bir y›ll›k klinik performans›n›n
12. ay kontrollerinde periapikal radyografiler çekildi. Sonuçlar
de¤erlendirilmesidir.
paired samples t-test ile istatistiksel olarak analiz edildi.
Gereç ve Yöntem
Bulgular
A¤›z hijyeni iyi, herhangi bir parafonksiyon hikayesi
6. ve 12. ay takiplerinde, USPHS kriterlerine göre yap›lan
veya a¤z›nda bunun belirtisi olmayan, sistemik rahats›zl›¤›
de¤erlendirme sonuçlar›na göre, retansiyon, renk uyumu,
bulunmayan, restore edilecek diflin antagonistinde mine
kenar renkleflmesi, ikincil çürük, anatomik form, kenar uyumu
veya kompozit restorasyonu bulunan 14 kad›n, 13 erkek
ve yüzey pürüzlülü¤ü de¤erlerinin, tedavi bafllang›c› ile
(yafl ortalamas› 36.51) hasta çal›flma için seçildi. Bu
karfl›laflt›r›ld›¤›nda hiçbirinde 12. ay›n sonunda istatistiksel
hastalar›n, tedavi öncesi periapikal lezyonu olmayan 28
olarak anlaml› bir fark olmad›¤› "paired samples t-testi" ile
adet büyükaz› ve 11 adet küçükaz› difline (n:39) kanal
saptand› (p>0.05) (Tablo II). 12. ay›n sonunda restore edilen
tedavisi ve Class II kompozit restorasyonu yap›ld›. Tüm
difllerin hiç birinde periapikal patoloji de gözlenmedi.
46
Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi
Tart›flma
Tablo I: USPHS kriterleri.
Restoratif materyallerin kullan›labilirlili¤ini tespit etmek
Retansiyon
Alpha
Restoratif materyalde kay›p yok
için k›sa dönem laboratuvar çal›flmalar› ve uzun dönem klinik
Charlie Restoratif materyalde kay›p var
araflt›rmalar yap›lmal›d›r. K›sa dönem laboratuvar çal›flmalar›
Renk
Alpha
Renk uyumu, çok iyi
materyalin fiziksel özellikleri hakk›nda bilgi verirken, uzun
Uyumu
Bravo
Kabul edilebilir renk uyumu
dönem klinik çal›flmalar materyalin performans› hakk›nda
bilgi vermektedir.20 Bu çal›flmada da total-etch adeziv sistemi
Charlie Kabul edilemez renk uyumu
ile birlikte kullan›lan kompozit materyalinin endodontik tedavi
Kenar
Alpha
Renkleflme yok
Renkleflmesi
Bravo
Aksiyal penetrasyonsuz renkleflme var
görmüfl difllerde uzun dönem klinik performans›n›n
saptanmas› ve sonuçlar›n bir y›ll›k takipler ile sunulmas›
Charlie Aksiyal penetrasyonlu renkleflme var
amaçlanm›flt›r. Restorasyonlar›n de¤erlendirilmesinde
‹kincil
Alpha
Çürük yok
Çürük
Charlie Çürük var
Anatomik
Alpha
Bozulmam›fl
veya edilemez) saptamak için düzenlenmifltir. Alpha ve Bravo
Form
Bravo
Hafif bozulma var ancak klinik olarak
olarak skorlanan kriterler klinik aç›dan baflar›l› bulunan
kabul edilebilir
kriterlerdir ve aralar›nda sadece baflar› derecesi aç›s›ndan
Charlie Bozulma var, baflar›s›z
fark vard›r, ancak Charlie olarak s›n›flanan kriterlerde ciddi
Kenar
Alpha
Kenar uyumu çok iyi, s›n›rlar belirsiz
bir de¤ifliklik söz konusudur.19
Uyumu
Bravo
S›n›rlar belirgin ancak klinik olarak
kullan›lan modifiye USPHS de¤erlendirme sistemi incelenen
kriterlerdeki belirgin de¤ifliklikleri (klinik olarak kabul edilebilir
Çal›flmada kullan›lan hibrit kompozit Filtek Z250
(3MESPE, St Paul, MN, 55144, USA) hacim olarak %60
kabul edilebilir
oran›nda zirkonya/silika inorganik partikülü, UDMA, Bis-
Charlie Kenar k›r›¤›, klinik olarak baflar›s›z
EMA(6) ve az oranda da TEGDMA içermektedir. Ayn› firma
Yüzey
Alpha
Do¤al mine görünümlü yüzey
Pürüzlülü¤ü
Bravo
Mineden daha pürüzlü yüzey ancak
taraf›ndan üretilen Valux Plus'un yap›s›nda gerçeklefltirilen
klinik olarak kabul edilebilir
Charlie Kabul edilemez yüzey pürüzlülü¤ü
Tablo II: Restorasyonlar›n incelenen kriterlere
göre performans› (%)
Retansiyon
n
Bafllangݍ
6. ay
12. ay
Alpha
39
100
100
100
Charlie
39
0
0
0
Renk
Alpha
39
100
100
100
Uyumu
Bravo
39
0
0
0
Kenar
Alpha
39
100
95
89
Renkleflmesi
Bravo
39
0
5
11
‹kincil
Alpha
39
100
100
100
Çürük
Charlie
39
0
0
0
Anatomik
Alpha
39
100
100
100
Form
Bravo
39
0
0
0
Kenar
Alpha
39
100
97
97
k›r›lma dayan›m›n›n ise artt›r›ld›¤› iddia edilmektedir.21
Uyumu
Bravo
39
0
3
3
Çal›flmam›zda bir y›ll›k takipler sonucunda restorasyonlar›n
Resim 1: Alt sa¤ birinci büyükaz› diflindeki kompozit restorasyonun bafllang›ç
klinik görüntüsü.
modifikasyonlar (Bis-GMA'n›n yap›dan ç›kart›lmas›,
TEGDMA oran›n›n azalt›lmas› ve yap›ya Bis-EMA(6)
kat›lmas›) ile oluflturulan Filtek Z250'nin, polimerizasyon
büzülmesinin azalt›ld›¤›, polimerizasyonun derecesinin ve
Yüzey
Alpha
39
100
100
100
tümü anatomik form ve yüzey pürüzlülü¤ü aç›s›ndan Alpha
Pürüzlülü¤ü
Bravo
39
0
0
0
olarak skorlanm›flt›r (Resim 2, 5) (p>0,05). Bu sonuç Wilson
47
7tepe klinik 2005-1
belirtilmifltir.28 ‹norganik partikül boyutunun küçültülmesi
ve miktar›n›n artt›r›lmas› ile kompozitler afl›nmaya dirençli
hale getirilmifltir.29 Filtek Z250'de hacim olarak %60 oran›nda
6 nm boyutunda zirkonyum/silika inorganik partikül
içermektedir. ADA (1989) taraf›ndan klinik afl›nman›n
gözlemlenmesi için kabul edilen süre de 2-4 y›l aras›ndad›r.
Bu nedenle, çal›flmada anatomik form ve yüzey pürüzlülü¤ü
aç›s›ndan bulunan baflar›l› bir y›ll›k takip sonuçlar›n›n
devaml› olup olamayaca¤› daha uzun süreli bir gözlem ile
incelenecektir.
Endodontik tedavi görmüfl ve amalgam ile restore
Resim 2: Alt sa¤ birinci büyükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l
edilmifl difllerde kompozit ile restore edilenlere k›yasla
klinik görüntüsü.
daha az ikincil çürük oluflumu saptanm›flt›r.16 Bu çal›flmada
ve ark.'n›n22 Filtek Z250 ile gerçeklefltirdikleri posterior
bir y›ll›k takip sonunda, restore edilen difllerin hiçbirinde
kompozit restorasyonlar›n›n bir y›ll›k takipleri ile uyumludur.
ikincil çürük oluflumu saptanmam›flt›r (Resim 3, 6). Bu
Bu sonucun, Filtek Z250'nin düflük polimerizasyon
sonucun çal›flma grubuna al›nan hastalar›n iyi a¤›z hijyeni
büzülmesi, yüksek polimerizasyon derinli¤i ve mikrosertlik
özelli¤inden kaynakland›¤›n› düflünmekteyiz. 2 3
Kompozitlerin mineden daha fazla afl›nd›¤›,24 ancak buna
ra¤men kompozit restorasyonlar›n antagonistinde tercih
edilen dokunun gene de mine oldu¤u belirtilmifltir.25 Bu
nedenle çal›flmaya al›nan hasta grubunun tümünde restore
edilen difllerin antagonistinin mine veya kompozit
restorasyonu olmas›na dikkat edilmifltir. Ayr›ca hasta
grubundan parafonksiyon flikayeti veya a¤z›nda bunun
Resim 4: Alt sa¤ birinci küçükaz› diflindeki kompozit restorasyonun bafllang›ç
klinik görüntüsü.
olan bireylerden seçilmifl olmas›n›n yan› s›ra gözlem
süresinin yeni bir çürük oluflumu için k›sa olmas›ndan da
kaynaklanabilece¤ini düflünmekteyiz.
Restorasyonlar›n baflar›s›zl›klar› k›sa dönem ve uzun
dönem olmak üzere iki grupta incelenebilir. K›sa dönemdeki
baflar›s›zl›k bir kaç hafta veya ay sonraki baflar›s›zl›¤›,
uzun dönemdeki baflar›s›zl›k ise bir kaç y›l sonraki
Resim 3: Alt sa¤ birinci büyükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l
baflar›s›zl›¤› ifade etmektedir.30 K›sa dönemdeki baflar›s›zl›k
ragyografik görüntüsü.
tedavide yap›lan hataya, yanl›fl endikasyon konulmas›na
belirtisi olan kifliler çal›flma grubuna al›nmam›flt›r. Ancak
veya yanl›fl materyal seçimine ba¤l› olabilir.30 Ancak uzun
restorasyonun büyüklü¤ü ve lokalizasyonu da afl›nma için
dönem içerisinde meydana gelen baflar›s›zl›klar genellikle,
önemli bir parametredir. Restorasyonun yüzey alan›
diflte veya restorasyonda oluflan k›r›lmalar, kenar
büyüdükçe ve posteriora do¤ru gidildikçe kompozitlerin
renkleflmeleri, ikincil çürükler, ikincil çürü¤e ba¤l› olarak
afl›nmas›
artar.26,27
Klinik çal›flmalarda, kompozitlerdeki
geliflen kenar aral›klar› ve afl›nmalar nedeniyle
afl›nman›n genellikle ilk 5 y›l içerisinde meydana geldi¤i
gerçekleflir.26,31-36 Hickel,37 mikrofil ve hibrit kompozitlerle
48
Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi
Bu difllerin sadece bir tanesinde kenar uyumu Bravo (%3)
olarak tespit edilmifltir. Filtek Z250'nin kavitelere
uygulanmas›nda tabakal› teknik kullan›lmas›,40 restore
edilen kavitelerin kavite faktörünün düflük olmas›41 ve
kavitelerin basamak hariç minede sonlanmas›n›n, kenar
uyumunun devaml›l›¤›nda önemli oldu¤unu düflünmekteyiz.
Restorasyonlar›n renk uyumu, bafllang›ç (Resim 1, 4)
ve bir y›ll›k takip sonucunda (Resim 2, 5) baflar›l›
bulunmufltur. Tedavi bafllang›c›nda renk uyumu aç›s›ndan
Bravo olarak skorlanan 2 restorasyon (%5) haricinde, bir
y›l›n sonunda bütün restorasyonlar renk uyumu aç›s›ndan
Alpha olarak derecelendirilmifltir (p>0,05).
Resim 5: Alt sa¤ birinci küçükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l
Genel anlamda bir restorasyonun baflar›s› hekimin
klinik görüntüsü.
uygulama tekni¤ine, kullan›lan restoratif materyallere,
yap›lan Class II restorasyonlar›n baflar›s›zl›k oranlar›n›
üretici firmalar›n tavsiye ettikleri uygulama prosedürlerinin
karfl›laflt›rd›¤› çal›flmas›nda, mekanik kuvvetlere dayan›m›
uygulan›p uygulanmamas›na, ›fl›k cihaz› gibi kullan›lan
daha düflük olan mikrofil kompozitlerin, stresin fazla oldu¤u
yard›mc› cihazlara ve hastadan kaynaklanan faktörlere
bu tip restorasyonlarda k›r›lmaya ba¤l› olarak daha fazla
(bruksizm gibi kötü al›flkanl›klar, beslenme tarz›, a¤›z
baflar›s›zl›k gösterdi¤ini bildirmifltir. Çal›flmam›zda ise, bir
hijyeni) ba¤l›d›r. Bu çal›flman›n bir y›ll›k sonuçlar›, hasta
y›ll›k kontrollerde restorasyonlarda veya difllerde k›r›lma
seçimi dikkatli flekilde yap›ld›¤›nda, endodontik tedavi
tespit edilmemifltir. Bunun nedeninin Filtek Z250'nin yüksek
görmüfl posterior difllere uygulanan genifl Class II kompozit
esneklik dayan›m›ndan oldu¤unu düflünmekteyiz.23 Yüksek
restorasyonlar›n performans›n›n baflar›l› oldu¤unu
esneklik dayan›m› olan kompozit rezinlerde, restorasyon
göstermektedir.
kütlesi içinden ve marjinal kenardan k›r›lmaya daha az
rastlan›l›r.38,39 K›r›lman›n gerçekleflmemesinin bir baflka
Sonuç
Bir y›l›n sonunda endodontik tedavi görmüfl posterior
difllere total-etch adeziv sistemi ile birlikte uygulanan Filtek
Z250 kullan›larak gerçeklefltirilen Class II kompozit
restorasyonlar›n performans› klinik olarak kabul edilebilir
düzeydedir.
KAYNAKLAR:
1- Lasfargues JJ, Bukiet F, Tirlet G, et al. Bonded partial restorations for
endodontically treated teeth. In: Roulet JF, Wilson NHF, Fuzzi M, eds.
Advances in Operative Dentistry; Contemporary Clinical Practice.
Quintessence Pub, Illinois, 191-209, 2001.
2- Wagnild GW, Mueller KI. Restoration of the endodontically treated teeth.
In: Cohen S, Burns RC, eds. Pathways of the Pulp. St Louis: Mosby Inc;
765-797, 2002.
3- Bishop K, Briggs P. Endodontic failure- A problem from top to bottom. Br
Dent J 1995, 179: 35-6.
4- Trope M, Maltz DO, Tronstad L. Resistance to fracture of restored
endodontically treated teeth. Endod Dent Traumatol 1985, 1: 108-11.
5- Trope M, Langer I, Maltz D, Tronstad L. Resistance to fracture of restored
endodontically treated premolars. Endod Dent Traumatol 1986, 2: 35-8.
6- Fuss Z, Lustig G, Tamse A. Prevalence of vertical root fractures in extracted
endodontically treated teeth. Int Endod J 1999, 32: 283-86.
7- Schwartz RS, Summitt JB, Robbins JW. Fundamentals of Operative
Dentistry. Chicago, Quintessence Publishing Co, Inc. 1996, 207-228.
Resim 6: Alt sa¤ birinci küçükaz› diflindeki kompozit restorasyonun birinci y›l
ragyografik görüntüsü.
sebebi ise, hastalar›n hiçbirinde restorasyona stres yükleyen
parafonksiyonlar›n olmamas› olabilir.
Bir y›ll›k takiplerde, incelenen 39 diflin sadece 4
tanesinde hafif kenar renkleflmesi saptanm›fl ve bu
restorasyonlar Bravo (%10) olarak skorlanm›flt›r (p>0,05).
49
7tepe klinik 2005-1
8- Sorensen JA, Martinoff JT. Endodontically treated teeth as abutments. J
Prosth Dent 1985, 53: 631-6.
9- Reeh ES, Douglas WH, Messer HH. Stiffness of endodontically-treated
teeth related to restoration technique. J Dent Res 1989, 68: 1540-44.
10- Ausiello P, De Gee AJ, Rengo S, Davidson CL. Fracture resistance of
endodontically-treated premolars adhesively restored. Am J Dent 1997;
10: 237-41.
11- Assif D, Nissan J, Gafni Y, Gordon M. Assessment of the resistance to
fracture of endodontically treated molars restored with amalgam. J Prosthet
Dent 2003, 89: 462-65.
12- Ersan SD. MOD kaviteli ve kanal tedavisi görmüfl üst premolar difllerin
restorasyonunda restorasyon materyalinin ve bonding ajanlar›n diflin k›r›lma
direncine etkilerinin eksperimental yöntemlerle incelenmesi. Doktora Tezi,
‹stanbul Üniversitesi, 1997.
13- Nagasiri R, Chitmongkolsuk S. Long-term survival of endodontically treated
molars without crown coverage: A retrospective cohort study. J Prosthet
Dent 2005, 93: 164-70.
14- Hansen EK, Asmussen E, Christiansen NC. In vivo fractures of endodontically
treated posterior teeth restored with amalgam. Endod Dent Traumatol
1990, 6: 49-55.
15- Hansen EK, Asmussen E. In vivo fractures of endodontically treated
posterior teeth restored with enamel-bonded resin. Endod Dent Traumatol
1990, 6: 218-25.
16- Mannocci F, Qualtrough AJE, Worthington HV, Watson TF, Pitt Ford TR.
Randomized clinical comparison of endodontically treated teeth restored
with amalgam or fiber posts and resin composite: Five-year results. Oper
Dent 2005; 30: 9-15.
17- Bayne SC, Heymann HO, Swift EJ Jr. Update on dental composite
restorations. J Am Dent Assoc 1994, 125: 687-701.
18- Hickel R, Heidemann D, Staehle HJ, Minnig P, Wilson NH. Direct composite
restorations: extended use in anterior and posterior situations. Clin Oral
Invest 2004; 8: 43-4.
19- Ryge G, Cvar JF. Criteria for the clinical evaluation of dental restorative
materials. US Dental Health Center, San Francisco: US Government:
Printing Office; 1971, Publication No: 7902244.
20- Knibbs PJ. Methods of clinical evaluation of dental restorative materials
J Oral Rehabil 1997, 24: 109-23.
21- Technical Product Profile 3M Filtek Z250 Universal Restorative System.
22- Wilson MA, Cowan AJ, Randall RC, Crisp RJ, Wilson NH. A practicebased, randomized, controlled clinical trial of a new resin composite
restorative: One-year results. Oper Dent 2002; 27: 423-29.
23- Ersoy M, Civelek A, L'Hotelier E, Say EC, Soyman M. Physical properties
of different composites. Dent Mater J 2004, 23: 278-83.
24- Krejci I, Lutz F, Zedler C. Effect of contact area size on enamel and
composite wear. J Dent Res 1992, 71: 1413-16.
25- Embong A, Glyn-Jones J, Harrison A. The wear effects of selected
composites on restorative materials and enamel. Dent Mater 1987, 3: 23640.
26- Barnes DM, Blank LW, Thompson VP, Holston AM, Gingell JC. A 5- and
8-year clinical evaluation of a posterior composite resin. Quint Int 1991,
22: 143-51.
27- Wilson NHF, Wilson MA, Wastell DF. Performance of occlusion in buttjoint and bevel edged preparations: 5 year results. Dent Mater 1991, 7:
92-8.
28- Raskin A, Michotte-Theall B, Vreven J, Wilson NH. Clinical evaluation of
a posterior composite 10-year report. J Dent 1999, 27: 13-9.
29- Condon JR, Ferracane JL. In vitro wear of composite with varied cure, filler
level and filler treatment. J Dent Res 1997, 76: 1405-11.
30- Manhart J, Chen H, Hamm G, Hickel R. Buonocore Memorial Lecture.
Review of the clinical survival of direct and indirect restorations in posterior
teeth of the permanent dentition. Oper Dent 2004, 29: 481-508.
31- Geurtsen W, Schoeler U. A 4-year retrospective clinical study of Class I
and Class II composite restorations. J Dent 1997, 25: 229-32.
32- Jokstad A, Mjor IA, Qvist V. The age of restorations in situ. Acta Odontol
Scand 1994, 52: 234-42.
33- Mjor IA. Glass-ionomer cement restorations and secondary caries: a
preliminary report. Quintessence Int 1996, 27: 171-74.
34- Mjor IA. The reasons for replacement and the age of failed restorations
in general dental practice. Acta Odontol Scand 1997, 55: 58-63.
35- Pallesen U, Qvist V. Composite resin fillings and inlays. An 11-year
evaluation. Clin Oral Investig 2003, 7: 71-9.
36- Smales RJ. Longevity of cusp-covered amalgams: survivals after 15 years.
Oper Dent 1991, 16: 17-20.
37- Hickel R. Moderne Füllungswerkstoffe. Deutsche Zahnartliche Zeitschrift
1997, 52: 572-85.
38- Roulet JF, Degronge M. Adhesion. The Silent Revolution in Dentistry.
Quint Pub, Leipzig, Germany, 2000, 197-204.
39- Yap AUJ, Teoh SH. Comparison of flexural properties of composite
restoratives using the ISO and miniflexural tests. J Oral Rehabil 2003, 30:
171-77.
40- Lutz E, Krejci I, Oldenburg TR. Elimination of polymerization stresses at
the margins of posterior composite resin restorations: a new restorative
technique. Quintessence Int 1986, 17: 777-84.
41- Feilzer AJ, de Gee AJ, Davidson CL. Setting stress in composite resin in
relation to configuration of the restoratives J Dent Res 1987, 66: 1636-39.
50
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹
D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹
V E D ‹ fi H A S T A N E S ‹
h a b e r l e r ...
Periodontoloji Anabilim Dal›
Mezuniyet Sonras› E¤itimi Tüm Avrupa
Üniversiteleri Aras›nda 10. S›raya Yerleflti
1998 y›l›ndan beri Periodontoloji e¤itimini belli bir
postgraduate ö¤renciler ile e¤itim ve program ile ilgili
standarda getirebilmek için mezuniyet sonras› programlar›
görüflmeler yapt›lar. E¤itim ve ö¤retim için sa¤lanan
Avrupa Periodontoloji Federasyonu (APF) gözetiminde
bilimsel ve fiziksel yap›y› de¤erlendirdiler. Bu iki gün
yürütülmektedir. APF E¤itim Komisyonu Baflkan› Prof. Dr.
içerisinde yap›lan detayl› inceleme sonunda verilen
Ubele Van der Velden'in (ACTA, Holland) baflkanl›¤›ndaki
postgraduate e¤itim program›n›n akreditasyon flartlar›na
Postgraduate E¤itim Komisyonu bugüne kadar aralar›nda
uydu¤u belirtilerek, program›n tamamlanmas›n› takiben
Hollanda'dan Amsterdam, ‹sveç'ten Göteborg, ‹ngiltere'den
E¤itim Komisyonu Baflkan› Prof. Dr. Ubele Van der
Eastman, ‹spanya'dan Madrid, Belçika'dan Leuven gibi
Velden'in tekrar fakültemizi ziyaret edece¤i ve programdan
üniversitelerin oldu¤u farkl› periodontoloji postgraduate
mezun olan postgraduate ö¤rencilere yapaca¤› s›nav
programlar›n›n standartlar›n›n iyi oldu¤unu kabul etmifl ve
sonucunda baflar›l› ö¤rencilerin APF taraf›ndan verilen
akredite etmifltir. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i
diplomay› alaca¤› ifade edildi. 17-19 Ekim 2005 tarihleri
Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal› 3 y›l önce bu
aras›nda bu program› tamamlayan doktora ö¤rencileri
akreditasyonu alabilmek için APF'ye baflvuruda
Deniz Berber Noyun ve Mohammad Assaf, tüm Avrupa
bulunmufltur. APF E¤itim Komisyonu 16-17 fiubat 2004
Birli¤i (AB) ülkelerinde geçerli olan diplomay› almaya hak
tarihlerinde Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
kazand›. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi'nde
Periodontoloji Anabilim Dal›nda yürütülmekte olan post-
yap›lan diploma törenine, APF E¤itim Komisyonu Baflkan›
graduate e¤itime akreditasyon vermek amac› ile fakültemize
Prof. Dr. Ubele Van der Velden, Yeditepe Üniversitesi
ziyarette bulundular. Bu iki gün içerisinde öncelikle
Mütevelli Heyeti Baflkan› Bedrettin Dalan, Difl Hekimli¤i
yürütülmekte olan program›n direktörü (Prof. Dr. Selçuk
Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Türker Sandall›, Periodontoloji
Y›lmaz) ve daha sonra s›ras›yla program koordinatörleri
Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz, fakülte
(Prof. Dr. Bahar Kuru ve Prof. Dr. Ülkü Noyan) ve
ö¤retim üyeleri, görevlileri ve ö¤renciler kat›ld›.
51
2005-2006 E¤itim-Ö¤retim Y›l› Aç›l›fl›
ve
9. Geleneksel Önlük Giydirme Töreni
Geleneksel önlük giydirme töreninde dekan›m›z 1. s›n›f ö¤rencileriyle.
52
10 Ekim Pazartesi günü 2005-2006 E¤itim-Ö¤retim y›l›n›n aç›l›fl› ve fakültemize yeni kat›lan ö¤rencilerimiz
için velilerimiz, rektörümüz, dekan›m›z, ö¤retim üyeleri ve di¤er misafirlerin huzurunda geleneksel hale
gelen önlük giydirme töreni yap›ld›. Ayn› gün geçen y›l mezun olan ö¤rencilerimizden dereceye girenlere
plaketleri verildi. 2004-2005 dönemi birincisi Zeynep Sevük'ün isim plaketi fleref kütü¤üne yerlefltirildi. SCI'da
yer alan dergilerde 2003-2004 y›llar›nda makalesi yay›nlanan ö¤retim üyelerine de beratlar› verildi.
2004-2005 döneminde dereceye giren ö¤rencilerimiz; soldan sa¤a: dönem ikincisi Canan Kabaday›, dönem birincisi Zeynep Sevük, dekan›m›z
Prof. Dr. Türker Sandall›, dönem üçüncüsü Ayfle Selimo¤lu
53
Bilimsel Difl Hekimli¤i’nin 97. Y›l›n› Kutlad›k
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi olarak, Bilimsel Difl Hekimli¤i’nin 97. y›l›n› ‹stek Sosyal
Balmumcu tesisinde 19 Kas›m gecesi yap›lan bir balo ile hep birlikte kutlad›k. Gecemize Rektör Yard›mc›m›z
Prof. Dr. Atilla Dicle, Prof. Dr. Sedefhan O¤uz, Prof. Dr. Nilüfer E¤rican ve Difl Hekimli¤i Fakültesi Dekan›
Prof. Dr. Türker Sandall› ile Bölüm Baflkanlar› ve ö¤retim üyeleri kat›ld›. Ö¤rencilerimiz Difl Hekimli¤i Günü’nün
an›s› olarak Dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall›’ya plaket verdikten sonra, üniversitemiz ö¤rencilerinden
Valeryia ve Dimitar muhteflem dans gösterisi ile gecenin aç›l›fl›n› yapt›lar.
54
7 tepe klinik
Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi
Bilimsel Dergisi Yay›n Kurallar›
Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi 7 tepe
4. B‹REY (MATERYAL) VE YÖNTEM. Bu bölümde
klinik dergisi, Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi'nin
çal›flman›n birey/bireyleri veya materyali tan›mlanmal›,
bilimsel yay›n organ›d›r. Bu dergide diflhekimli¤i alan›ndaki
uygulanan tedavi yaklafl›m› anlat›lmal›d›r.
klini¤e yönelik araflt›rmalar, olgu sunumlar›, derlemeler,
5. BULGULAR. Bu bölümde, elde edilen bulgular aç›k
editöre mektuplar, yeni dental malzemelerin uygulamas›n›
ve k›sa bir flekilde sunulmal›d›r. Bu amaçla tablo, grafik
içeren pilot çal›flmalar, haber ve yorumlar Türkçe olarak
ve foto¤raflar kullan›labilir.
yay›nlan›r. 7 tepe klinik y›lda iki say› olarak yay›nlan›r ve
6. TARTIfiMA. Bu bölümde, girifl bölümünün tekrar›
iki say›da bir cilt tamamlan›r.
yap›lmadan, bulgular›n önemi belirtilmelidir.
Makaleler
7. SONUÇ(LAR). Bu bölümde çal›flman›n sonuçlan
Bu dergide yay›nlanmak için gönderilen araflt›rma ve
verilmelidir.
olgu sunumlar› daha önce yay›nlanmam›fl olmas› flart› ile
8. TEfiEKKÜR YAZISI. Gerekli görüldü¤ü durumlarda
kabul edilir. Araflt›rma ve derlemeler 15, olgu sunumlar›
çal›flmaya katk›da bulunanlara yaz›l›r.
5 sayfay› (özet, referanslar, tablo ve flekiller hariç)
9. KAYNAKLAR. Kaynaklar makalede geçifl s›ras›na
geçmemelidir. Gerekti¤inde hakem de¤erlendirmesi öncesi
göre numaraland›r›lmal› ve metin içerisinde ald›¤› numaraya
yazar(lar)dan metinde k›saltma ve düzeltmeler istenebilir.
göre kaynak listesinde gösterilmelidir. Kaynak listesi ayr›
Bir orijinal ve iki kopya halinde haz›rlanan makale A4
bir sayfada olmal›d›r. Metin içerisinde kaynak numaras›
boyutunda ka¤›da, sayfan›n bir yüzüne iki sat›r aral›kla
üst simge olarak verilmelidir. Yazar ad say›s› iki veya daha
yaz›lmal›d›r. Sayfan›n tüm kenarlar›nda 2,5 cm boflluk
az ise metinde tüm adlar yaz›lmal›, fakat iki taneden fazla
b›rak›lmal›d›r. Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma
ise ilk üç yazar ad› yaz›lmal› ve "ve ark." k›saltmas›
olmal›d›r. Sayfa numaralar› sayfan›n sa¤ alt köflesinde yer
kullan›lmal›d›r.
almal› ve kapak sayfas›na numara yaz›lmamal›d›r. Makale
Kaynaklar›n yaz›m›nda flu kurallara dikkat edilmelidir:
format› afla¤›daki bölümlerden oluflturulmal›d›r. Makale ve
Dergiler: Yazar ad(lar)›, makale ad›, dergi ad›
ekleri CD’ye de kayıt edilmelidir.
("lndexMedicus" ta verilen listeye göre k›salt›lmal›d›r), y›l›,
1. BAfiLIK SAYFASI. Bu sayfada içeri¤e uygun k›sa
cilt numaras›, ilk ve son sayfa numaras›.
ve aç›k ifadeli Türkçe ve ‹ngilizce bafll›k, yazar(lar)›n
Shannon KR, Nanda RS. Changes in the curve of
akademik unvan(lar)› ve ad(lar)›, görev(ler)i ve kurum(lar)›
Spee with treatment and at 2 years posttreatment. Am J
belirtilmelidir. Yaz›flmalar›n yap›laca¤› yazar›n adres,
Orthod Dentofacial Orthop 2004, 125: 589-96.
telefon ve faks numaras› ve e-mail adresi de bu sayfada
Kitaplar: Yazar ad(lar)›, kitab›n ad›, kaç›nc› bask›
yer almal›d›r. Bafll›k sayfas›na befl sözcü¤ü geçmeyecek
oldu¤u, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l.
flekilde k›sa bir bafll›k da yaz›lmal›d›r. Gönderilecek olan
Graber TM, Rakosi T, Petrovic AG. Dentofacial
iki kopyada bafll›k sayfas›nda sadece makalenin ad› olmal›
orthopedics with functional appliances. 2nd ed., St. Louis,
ve metin içerisinde yer alan yazar ve kurum adları silinmelidir.
Mosby; 1997.
2. ÖZET. Ayr› sayfada olmak üzere haz›rlanmal›, 150
Kitap bölümü: ‹lgili bölüm yazar ad(lar)›, ilgili bölüm
sözcükten az 250 sözcükten fazla olmamal›d›r. Özetin
ad›, editör(ler), kitab›n ad›, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l,
alt›na en fazla üç anahtar sözcük yaz›lmal›d›r.
ilk ve son sayfa numaras›.
3. G‹R‹fi. Bu bölümde araflt›rma veya olgu sunumunun
Davidovitch Z, Gögen MH, Okamoto Y, Shanfeld JL.
neden veya ne için yap›ld›¤› sorular›na yan›t verilmelidir.
Neurotransmitters and cytokines as regulators of bone
55
remodeling. in: Carlson DS and Goldstein SA (eds). Bone
Yay›n Hakk›
biodynamics in orthodontic and orthopedic treat-ment.
Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi bilimsel
Volume 27, Craniofacial Growth Series, Center for Human
yay›n organ› 7 tepe klinik dergisinde yay›nlanan yaz›lar›n
Growth and Development, University of Michigan, Ann
telif hakk› Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesine
Arbor, 1991 pp. 141-162.
aittir, baflka yerde yay›nlanamaz. Dergi editörden yaz›l›
10. TABLOLAR. Makale içindeki geçifl s›ralar›na göre
izin al›nmadan ve kaynak gösterilmeden k›smen veya
Romen rakam› ile numaraland›nlmal›d›r. Metin içerisinde
tamamen kopya edilemez, fotokopi, teksir, bask› ve di¤er
de yerleri belirtilmelidir. Her tablo ayr› bir sayfaya yaz›lmal›,
yollarla ço¤alt›lamaz. Yay›nlanan makale ve reklamlardaki
her biri ayr› bir basl›k tafl›mal›d›r. Tablolar tek bafllar›na
fikir, görüfl ve sonuçlar yazar(lar)a veya firmaya ait olup,
anlaml› olmal› ve metni tekrarlamamal›d›r. Daha önce
Yay›n Kurulunun düflüncelerini yans›tmaz.
yay›nlanm›fl olan bilgi veya tablolar›n kayna¤›, ilgili tablonun
CD
alt›na ilifltirilen bir dip not ile belirtilmelidir. Tablolar, makale
Makalenin yay›na kabul edilmesini takiben makalenin
ile birlikte CD içerisinde yer almal›d›r.
son halinin CD ye (Microsoft Word) kaydedilmifl olarak, bir
11. RES‹M VE fiEK‹L ALT YAZILARI. Resim ve flekiller
bas›l› kopya ile birlikte editöre yollanmas› gereklidir. CD
metinde geçifl s›ras›na göre numaraland›nlmal›d›r. Metin
nin üzerine yazarlar›n adlar›, makale bafll›¤› ve yaz›m
içerisinde de yerleri belirtilmelidir. Her resim ve/veya flekil
program› belirtilmelidir.
ayr› bir sayfada olmal›d›r. Resim ve flekil alt yaz›lar›
Yazarlar için son kontrol listesi:
makalenin sonunda ayr› bir sayfada verilmelidir. Resim ve
Makalenizi 7 tepe klinik dergisine göndermeden önce
flekil altyaz›lar› k›sa olmal›, metni tekrar etmemeli ve
lütfen bu bölümdeki maddelerle karfl›laflt›rarak eksik
aç›klay›c› olmal›d›r. Resim veya flekillerde kullan›lan say›,
olmad›¤›ndan emin olunuz.
sembol ve harflerin anlam› aç›k bir flekilde belirtilmelidir.
1. Editöre baflvuru mektubu
Resim ve flekiller: Resimler net ve parlak foto¤raf
2. Makalenin üç adet örne¤i
ka¤›d›na üçer adet bas›lm›fl olmal›d›r. Resimler en az
• Makalenin tamam› çift aral›kl› yaz›lmal›d›r.
7.5x10 cm., en fazla 12.5x17.5 cm. boyutlar›nda olmal›d›r.
• Her bir kenarda 2.5 cm boflluk b›rak›lmal›d›r.
fiekiller beyaz ka¤›da siyah çizim fleklinde olmal›d›r, iyi
• Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma olmal›d›r.
bas›lm›fl olmak kayd› ile bilgisayar ç›kt›lar› tercih edilir.
• Bafll›k sayfas›
Histolojik kesit foto¤raflar›nda büyütme ve boyama tekni¤i
• Makalenin bafll›¤›
belirtilmelidir. Resim veya flekil üzerindeki yaz›lar uygun
• Yazarlar›n isimleri, akademik unvanlar›, çal›flt›klar›
boyutta ve flablon, letraset veya bilgisayar ile yaz›lmal›d›r.
kurumlar (Sadece orijinal makalede). Birinci yazarın bir
Resim ve flekillerin arkas›na numaras›, makalenin bafllı¤ı
adet vesikalık resmi
yaz›lmal› ve üst k›s›m ok iflareti ile belirtilmelidir. Renkli
• Yaz›flma adresi, telefon, faks numaralar› ve varsa
bas›mlar mümkündür.
e-mail adresi (Sadece orijinal makalede).
Olgu sunumlar› girifl, olgu veya olgular›n sunumu
• K›sa bafll›k
(teflhis, etioloji, tedavi plan›, tedavi seyri ve sonuç) ve
3. Özet
tart›flma bölümlerini içermelidir. Olgu sunumlar›nda; olgunun
4. Yararlan›lan kaynaklar (Ayr› sayfada).
az rastlanan, al›fl›lm›fl›n d›fl›nda olmas› ya da mevcut
• Kaynaklar metin içindeki geçifl s›ras›n› izleyerek,
Diflhekimli¤i bilgilerine katk› sa¤layacak veya yeni bir görüfl
yaz›m kurallar›na uygun olarak s›ralanmal›d›r
getirecek nitelikte olmas› flart› aran›r.
5. Tablo, flekil ve resimler.
Etik
• Üç adet olarak haz›rlanmal› ve bafll›klar› ayr› bir sayfa
Etik kurallara uyulmamas›ndan do¤acak her türlü
üzerine yaz›lmal›d›r.
sorumluluk yazar(lar)a aittir. Özellikle hastan›n ad›, ad›n›n
• Tablolar›n her biri ayr› sayfada yer almal›d›r.
k›salt›lmas›, hasta ve kay›t numaras› kullan›lmamal›d›r.
• fiekil ve resimlerin arka yüzlerine numaralar› ve makalenin
Hasta onay› olmad›kça foto¤raflarda gözler bantlanmal›d›r.
bafll›¤› yaz›lmal›d›r ve üst kısım ok iflareti ile belirtilmelidir.
56
Ergeneli S., Yılmaz S., Sandallı N.
Amelogenesis ‹mperfekta ve Nefrokalsinozis Sendromu
Arun T., Trakyalı G.
Kongenital Lateral Eksikli¤i Olgularında Ortodontik Yaklaflım
Yılmaz S., Kuru B., ‹pçi fi.D., Çakar G., Noyan Ü.
Erbium:YAG Lazer ile Difleti Hiperpigmentasyonu Tedavisi
(Bir Olgu Raporu)
Kurso¤lu P., Bal B., Kazazo¤lu E.
Azalmıfl Dikey Boyutun Protetik Tedavi ile Yeniden Düzenlenmesi
Bayırlı G., ‹lgüy D.
Endodontik Tedavi Sırasında Sodyum Hipokloritin Difletine Zararı
Sandallı N, Kuvvetli S.S., Ça¤lar E., Çıldır, fi.K, Ergeneli S.
Kuron Kırı¤ı Görülen Sürekli Kesici Difllerin Kendi Parçaları ile
Restorasyonları (Dört Farklı Olgu Raporu)
Altundal H., Arslan A.
Submandibuler ve Sublingual Tükürük Taflı (‹ki Olgu)
Say E. C., Kayahan B., Özel E., Gökçe K., Soyman M., Bayırlı G.
Endodontik Tedavi Görmüfl Arka Bölge Difllerinde Bir
Hibrit Kompozitin Klinik De¤erlendirmesi
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹
D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ FAKÜLTES‹ VE D‹fi HASTANES‹
Ba¤dat Caddesi No: 238 Göztepe 34728 ‹STANBUL Tel: 0216 363 6044 pbx Faks: 0216 363 6211
www.dishekimligi.yeditepe.edu.tr

Benzer belgeler