Konusuyorum ama Icinde Ne Var
Transkript
Konusuyorum ama Icinde Ne Var
KONUŞUYORUM AMA ANLAYAMIYORUM! Ġngilizce Sözcüklerin Etimolojisi Yazar SEZER SARIÖZ Editör Çiğdem Uğurlu Yayınevi Yazardan Direkt – Turkey Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayınevinden ve Yazardan izin almadan kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz, hiçbir Ģekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. ISBN: 978-605-9385-06-0 Baskı ve Cilt Form Baskı Teknolojileri ġerifali Mah. ġehit Sokak No: 16/1 Ümraniye/Ġstanbul Tel: (0216) 337 37 96 Matbaa Sertifika No: 31613 2 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM O(LOGY) “Cehalet Tanrı‟nın laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır.”4 4 (Henry VI Bölüm 2, 4. Perde 7. Sahne) “Ignorance is the curse of God, knowledge the wing wherewith we fly to heaven.” William Shakespeare 45 Ġnsanoğlu varoluĢundan bu yana, arkeolojiden antropolojiye, filolojiden biyolojiye birçok konuda bilgiye ulaĢmaya çalıĢmıĢtır. Bu bölümde -logy ile biten sözcüklerden bahsedeceğiz. Yunanca -logia “konuĢmak” anlamına gelen legein sözcüğünden gelir. Bu sözcük de “sözcük, düĢünce” anlamlarına gelen logos sözcüğünden geldiği için, burada ağızdan çıkan her sözün mantıklı olması gerektiğini anlıyoruz. Ġncil‟de5 “BaĢlangıçta logos vardı. Logos Tanrı ile birlikteydi ve logos Tanrı‟ydı”, der. Burada logos “söz” anlamı ile düĢünülerek “BaĢlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı ile birlikteydi ve Söz Tanrı‟ydı” olarak dile çevrilmiĢtir; ancak, logos sözünün tercümesi logos‟un anlamını tam olarak karĢılamıyor. Logos yalnızca söylenen bir söz değildir; logos “düĢünce, mantık”tır. Bu bölümde sonu -(o)logy ile biten sözcükler, kendisinden önce gelen sözcüğün “bilim”i anlamına gelir. etymology - etimoloji, “gerçek anlam bilimi” Latince “sözcüğün gerçek anlamı” demek olan etymon‟dan türeyen sözcük, Yunanca “gerçek, doğru” anlamına gelen etumo sözcüğünden türemiĢtir ve dilimizde “etimoloji, köken bilimi” olarak geçer. Etimoloji, sözcüklerin kökünü inceleyen bilimdir ve elinizde tuttuğunuz kitap bir etimoloji kitabıdır. anthropology - antropoloji, “insanbilimi” Yunanca “adam, insan” anlamlarına gelen anthrōpos-‟tan türeyen sözcük, dilimizde “insanbilim, antropoloji” olarak 5 (John 1:1) “In the beginning was the Word, and the Word was with God, and the Word was God.” 46 kullanılır. Bu bilim dalı insanın kökenini, biyolojik, kültürel ve toplumsal özelliklerini inceler. geology - jeoloji, “yerbilimi” Yunanca “yer, yerküre, dünya” anlamına gelen geōdilimizde “jeoloji, yerbilimi” olarak kullanılır. Jeoloji; dünyanın yapısını, tarihini inceler. Ayrıca geo- Yunan mitolojisindeki Yunan toprak tanrıçası Gaia‟dır. Mitolojiye göre tüm tanrılar onun Gök tanrısı (Uranos), Deniz tanrısı (Pontus) ve Yeraltı tanrısı (Tartarus) ile birleĢmesinden doğmuĢtur. archaeology - arkeoloji, “eskinin bilimi” Yunanca arkhaikos sözcüğü, “baĢlangıç” anlamına gelen arkhē‟den türemiĢtir. Sözcük, dilimizde “arkeoloji, kazıbilimi” olarak kullanılır. Arkeoloji, bizden önceki toplumların yaĢam biçimlerini, onların kalıntılarını, binalarını, çanak çömleklerini inceleyerek öğrenmemizi sağlar. entomology - entomoloji, “böcek bilimi Yunanca “böcek” anlamına gelen entomon sözcüğünden türemiĢtir. Bu sözcük de “ikiye bölmek” anlamına gelen entomos sözcüğünden gelir. Bir karınca ya da arının minik parçalardan oluĢtuğunu düĢünürsek, sözcüğü kolaylıkla hatırlayabiliriz. Yunanca entomos “içinde” anlamına gelen in- ile “kesmek” anlamına gelen temnein‟den oluĢur. Dolayısıyla, entomos “içinden parçalı, içinde kesintili olan” demektir. Ayrıca, Ġngilizce “böcek” anlamına gelen insect sözcüğü Latince insectum sözcüğünden Ġngilizceye geçmiĢtir ve sözcük anlamı olarak “küçük parçalara ayırmak” demektir. Ġngilizcede “kesmek” ile oluĢan bir 47 ALTINCI BÖLÜM SANAT ĠLE ĠLGĠLĠ SÖZCÜKLER 91 MÜZĠK “Müzik ahlaki bir kanundur. Evrene ruh, zihinlere kanat, hayal gücüne uçma becerisi, hayata ve her şeye çekicilik ve neşe verir.”15 “Müzik” sözcüğü Yunancaya mousikos sözcüğünden gelir. Ġngilizce muse sözcüğünün Yunancası mousikē‟dir ve “Müzler‟e ait” anlamına gelir. Müzler, kültür tanrıçaları olan ilham perileridirler. Yunan mitolojisinde Zeus ile Titan tanrıçası Mnemosyne‟nin (ismi Yunanca “düĢünceli, duyarlı” anlamına gelir), yaĢadıkları dokuz günlük aĢk macerasının ardından doğan tanrıçalar, güzel sanatlara ilham veren dokuz kızkardeĢtir: Kleio (tarih), Euterpe (flüt çalma), Thalia (komedya), Melpomene (tragedya), Terpsikhore (dans), Erato (Ģarkı), Polyhymnia (pandomim), Urania (astronomi) ve Kalliope (destan). BaĢ ilham perisi Kalliope‟dir. Yunanca “güzel” anlamına gelen kalos ile “ses” anlamına gelen ops sözcüklerinden meydana gelir. Epik Ģiirin ilham perisidir ve yazıtlarla tasvir edilir. Kleio, Yunanca “birisine ün kazandırmak” anlamına gelen kleio sözcüğünden gelir. Tarihin de bazı insanları ünlü yaptığını düĢünürsek, sözcüğün anlamını koruduğunu söyleyebiliriz. Tarih ilham perisi olan Kleio, parĢömen tomarı ile tasvir edilir. 15 Platon 92 Erato, lirik Ģiirin ilham perisidir. Lir ailesinden bir çalgı olan kithara ile tasvir edilir. Euterpe, Yunanca “iyi, güzel” anlamına eu-, ile “zevk” anlamına gelen terpo‟dan meydana gelmiĢtir. Flüt çalanların yani neyzenlerin ilham perisi olduğundan ney ile tasvir eilir. Ayrıca ney, Yunan müziğinde de kullanılan bir çalgıdır. Thalia, Latinceye Yunancadan gelmiĢtir ve “çiçeklenme” anlamına gelir. Thalia; neĢenin, eğlencenin, komedinin ilham perisidir. Komik bir mask ile tasvir edilir. Melpomene, hüzünlü maskeler taktığı için, trajedinin ilham perisidir. Trajediler, sahnede Ģarkı olarak söylendiği için, bu perinin adı Yunancada “Ģarkı söylemek” anlamına gelen melpomai sözcüğünden gelir. Hüzünlü ve trajik bir maske ile tasvir edilir. Terpsikhore, “zevk” anlamına gelen terpsis ile “dans” anlamına gelen choros sözcüklerinden oluĢmuĢtur. Dansın ve ritmik Ģiirin ilham perisidir. Lir ile tasvir edilir. Polyhymnia, Yunanca “çok” anlamına gelen poly ile “Ģarkı, ilahi” anlamına gelen hymnos sözcüklerinden türemiĢtir. Kutsal Ģarkılara, ilahilere ve sessiz tiyatro olan pandomimlere ilham veren peridir. Peçe ile tasvir edilir. Urania, Yunanca “cennet” anlamına gelen ouranos sözcüğünden türemiĢtir ve astronominin ilham perisidir. Küre ya da pusula ile tasvir edilir. 93 Müzlerden bahsetmiĢken, “müze” sözcüğüne de değinmek isterim. Yunancası mousa Ġngilizcesi museum olan “müze” sözcüğü “Müzler‟in tapınağı” anlamına gelir. musicology - müzikoloji, “müzik bilimi” -(O)logy son ekinin, Yunanca “bilim” anlamına gelen logia‟dan geldiğini söylemiĢtik. Dilimizde “müzikoloji, müzik bilimi” olarak kullanılan sözcük müzik tarihi, bilimi ve metodlarını inceler. Müzikoloji; müzik sanatını estetik, fiziki, psikolojik ve kültürel olmak üzere her yönü ile inceler. Batı geleneğinde “müzikoloji” popüler müzikten çok, klasik müziğin öğretildiği bir bölümdür. Klasik müzik ifadesinden anladığımız, Avrupa‟da 18. yüzyılın sonlarında 19. yüzyılın baĢlarında Franz Joseph Haydn, Wolfgang Amadeus Mozart, Ludwig van Beethoven, Franz Schubert gibi bestecilerin yaptıkları müziktir. opera - opera, “eserler” Opera, Latince “eser” anlamına gelen opus sözcüğünün “eserler” anlamına gelen çoğul halidir. Opus sözcüğü de günümüzde, besteleniĢ sırasına göre numaralanmıĢ müzik eseri olarak kullanılır. Opus, Op. olarak kısaltılır ve yanında bir numara ile belirtilir. Örneğin; Çaykovski‟nin en bilinen eseri Re majör keman konçertosu Op. 35 dediğimizde, bu parçanın Çaykovski‟nin bestelemiĢ olduğu 35. eseri olduğunu anlıyoruz. Ġngilizce “Ģaheser” sözcüğü de yine Latince bir kullanım olan magnum opus‟tur ve “büyük eser, baĢ eser, Ģaheser” demektir. 94 orchestra - orkestra,“dans çadırı” Orchestra, Yunanca “dans etmek” anlamına gelen orkheisthai sözcüğünden gelir. Yunan orkēstra‟sı dansçıların açık hava tiyatrosunda gösterilerini sergiledikleri yerin adıydı. Ancak, sözcük Romalılarla senatörlere ayrılan yere verilen isim olarak da kullanılmaya baĢlandı. Orchestra, Ġngiltere‟de seyircilerin oturduğu yer için, Fransa‟da müzisyenlere ayrılmıĢ yer için kullanılıyordu. “Orkestra” günümüzde müzisyenler topluluğu anlamında kullanılır. Örneğin; Ġstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, senfonik müzik yapan sanatçılardan oluĢan bir topluluktur. symphony - senfoni,“aynı ses” Yunanca sumphōnia sözcüğünden gelen “senfoni”, Yunanca “birlikte” anlamına gelen sun ile “ses” anlamına gelen phōnē‟den meydana gelmiĢtir. Senfoni, orkestra için yapılmıĢ müzik kompozisyonudur; dolayısıyla, farklı seslerin birlikte çıkması ile oluĢur. Senfoni sözcüğünü daha iyi anlamak için de yine Ludwig van Beethoven‟ın, sağırlık döneminde yazdığı tamamlanmıĢ son senfonisi olan 9. Senfoni (9. Symphony) eserini dinlemenizi öneririm. 9. Senfoni, insan sesinin kullanıldığı ilk senfonidir. Bu senfoni ile ilgili bir detayı paylaĢmak isterim. 9. Senfoni‟nin gala gecesinde, Beethoven sağırlığı çok ilerlediğinden, eserinin sonundaki alkıĢı duyamamıĢtır. Ancak, 21 yaĢındaki Viyanalı kontralto (kalın sesli kadın sanatçı) Caroline Unger‟in kendisini elinden tutarak, seyircilere takdim etmesiyle, coĢkuyla alkıĢlandığını görmüĢtür. 95 serenade - serenat, “hava ile ilgili” Günümüzde “sakin, dingin, huzurlu” insanlar için kullanılan serene sözcüğü, eskiden “açık, berrak hava” için kullanılırdı. Romalılar güzel havaya serenus derlerdi. Ġtalyancaya “açık hava” anlamına gelen sereno sözcüğü buradan gelir. Serenata da, açık havada genellikle akĢamları çalınan eser anlamına gelir; özellikle de sevgililer için söylenilen Ģarkıya denir. Fransızlar bu sözcüğü alıp serenade olarak kullanmıĢlardır ve sözcük de Ġngilizceye bu Ģekilde geçmiĢtir. Çek besteci Antonín Dvořák‟ın yaylı çalgılar için yazdığı serenat buna en güzel örnektir. sonata - sonat, “ses” Ġtalyancada sonata olarak kullanılan sözcük, Latince “ses” anlamına gelen sonãre sözcüğünden türemiĢtir. Ġtalyanca musica sonata çalınan ama söylenmeyen eserlere denir. “Sonat” iki veya üç çalgı için yazılmıĢ, üç veya dört bölümden oluĢan müzik eseridir. Piyano sonatının ustalarından kabul edilen Alman besteci Ludwig van Beethoven‟ın AyıĢığı Sonatı (Moonlight Sonata) bu forma örnektir. rhapsody - rapsodi, “şarkıları düzenlemek” “Rapsodi” sözcüğü, Yunanca “bir araya getirmek” anlamında rhapto ile “Ģarkı” anlamında ōidē sözcüklerinden oluĢan rhapsōidia‟dan meydana gelmiĢtir. “Destansı Ģiirlerin ezberden okunması” anlamına gelen rapsodi sözcüğü günümüzde, hareketli müzik kompozisyonu ve ulusal ezgilerden oluĢturulmuĢ serbest formla yazılmıĢ 96