okumak için tıklayın

Transkript

okumak için tıklayın
Fiyat:10¨ Yıl:3 Sayı:15 Mayıs-Haziran 2015
Deniz Eraydın:
Sektörün en
eski Physical
Supplier’ı
CYE Petrol
Kemal Gündüz:
İstanbul
Boğazı’nda
Açılacak Yeni
Hatlara
Talibiz
Adem Kocadağ:
KCC
sektörde
kaliteden
ödün vermiyor
MAYIS-HAZİRAN • | 5 |
7 DENİZ
İÇİNDEKİLER
14
Yönetim
7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık,
Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına
İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
İbrahim Kocamış
[email protected]
Genel Yayın Koordinatörü
Derya Altuntepe
[email protected]
24
14
Sektörün en eski Physical
Supplier’ı CYE Petrol
18
İlk Önce Tutkulu
Olacaksınız
24
İstanbul Boğazı’nda Açılacak
Yeni Hatlara Talibiz
28
Amerikan Sularındaki
“Yeni Balık”
32
Ogan Teknik sektörde adından
söz ettiriyor
36
Sektörün ilk firması Onursan,
Amerika’ya açılıyor
40
Kimyasal Tanker, Koster,
Pazarında 2015
44
TÜRKİYE’de rakipsiz, dünya
devlerine kafa tutuyor
52
KCC sektörde kaliteden
ödün vermiyor
70
Çanakkale (Barış Kenti Troya) Savaşı
100. Yılında Gerçekleşmiş Olsaydı
74
Azzurro’dan 3.
Yılda 3 Model
78
Karavan ve Celestyal Cruises’ın
Anzak çıkarması
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Çilem Kocamış
Editör
Cengiz Tepebaş
[email protected]
Muhabir
Gamze Kahraman
[email protected]
Katkıda Bulunanlar
Kapt. Kubilay Ulucan, Can Besev,
Tarık İlter
36
Görsel Yönetmen
Polat Sarıgül
[email protected]
Yayın Danışma Kurulu
Altan Köseoğlu, Can Besev,
Kapt. Kubilay Ulucan,
Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkan,
Prof. Dr. Güldem Cerit, Kapt. Savaş Ercan,
Bahadır Tonguç, Rıza Arslan
Semih Ege, Av. Pekcan Türkeş
Temsilcilikler
ABD Temsilcisi: Kapt. Kubilay Ulucan,
İngiltere Temsilcisi: Tahsin Özalan
44
Reklam ve Abone
Reklam ve Halkla İlişkiler Md
Ebru İşcan
[email protected]
İletişim adresi
Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok.
No: 66/22 Kadıköy / İstanbul
Tel: 0216 550 55 46
e-mail: [email protected]
CTP ve Baskı
Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San. Tic.
Ltd Şti.
Yayın
Yerel - Süreli Yayın
7deniz Dergisi’nde yayınlanan tüm yazı ve
fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı
7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık,
Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz
hiçbiryerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların
sorumluluğu sahibini bağlar.
52
Enteresan bir ülke Türkiye…
B
ir bakmışsınız, “Hayvanat Bahçesi Müdürü,
TÜBİTAK’a Müdür Yardımcısı oldu”, “Beden
eğitimi öğretmeni başhekim oldu” haberlerini
okuyorsunuz…
Bir bakmışsınız, KPSS soruları sızdırılmış, sınav iptal
edilmiş. Eğer çalınan soru falan yoksa ya eğitim sistemi
ya da sınav sistemi değiştirilmiş.
Bir bakmışsınız, gözaltılar, peşi sıra gelen değişiklikler,
atamalar, görevden almalar gündeme oturmuş.
Editör
Bir bakmışsınız, durup dururken ülkenin elektriği kesilmiş, nedenmiş, belli değilmiş.
4 MAYIS - HAZİRAN
Bir bakmışsınız, dünyada petrol fiyatları düşmüş düşmesine lakin, güzelim ülkemizde ne benzin ne de mazot
ucuzlamamış.
Bir bakmışsınız, doğalgaza, elektriğe, suya sabuna zamlar bir bir gelmiş, döviz yükselmiş, işsizlik artmış, kriz
söylentileri dilden dile dolaşmaya başlamış…
…
Ve gün gelmiş seçim kapıya dayanmış,ne olacağı pek de
belli olmayan ülkemde belirsizlik almış başını gitmiş.Bu
yüzden olsa gerek kimse yarın ne olacağını bilemiyor,
bilen varsa da bildiğinden emin olamıyor…
Böylesi bir ülkede geride bıraktığımız günlerde Türkiye
İhracatçıları Meclisi (TİM) yaptığı eğilim anketinin sonucunu açıkladı. Anketten pozitif sonuç çıkması zaten
mucize olacaktı.Bu mucizede gerçekleşmedi zaten ve
“iyimser-kötümser” dengesi 2011’den bu yana ilk defa
eksiye düştü (-6).
Peki, gerçekte bu portre kadar zor durumda mı bu ülke,
yoksa asıl sorun ülkenin durumundan öte insanların
düşündüğü, korkularının fobi haline gelmesi mi? Bu
topraklarda yaşayan herkes; iş adamından esnafına, işçisinden yöneticisine, ev hanımından öğrencisine, işsizinden emeklisinekadar yarınından emin olmadığı sürece
bizim anketlerimizden pozitif sonuç binde bir çıkar. İş
adamı artmasından korktuğu maliyetleri, esnaf siftah
yapamamayı, işçi işten çıkarılmayı, ev hanımı kilosu 5
TL olmuş patatesi, öğrenci işsiz kalmayı, işsiz iş bulamamayı, emekli zam demeye bin şahit gerektiren maaş
artışını düşündüğü sürece daha çok korkularımız olur
bizim…
Aslında ihtiyacımız olan şey ayan beyan ortada, güven.
Sadece siyasi iktidara değil ama devletin tüm organlarına, oralarda alınacak kararlara, o kararları alacak yönetici ve idari kadrolara ne zaman güvenirsek işte o zaman
negatife neredeyse kodlanmış olan bakış açımız pozitife
yönelebilecek...
Yarınların bugünden çok daha güzel olacağı Türkiye
dileğiyle…
İbrahim Kocamış
Makale
MAYIS - HAZİRAN 5
AB Ülkelerinden En Büyük
İhracat ABD’ye
Kısa Kısa
1,3 Milyar Dolarlık
Gemi ve Yat İhracatı
6 MAYIS - HAZİRAN
AVRUPA Birliği İstatistik Kurumu, 2014 ihracat
rakamlarını açıkladı. Rapora göre 28 AB ülkesinin
2014 yılında yaptığı toplam ihracatın 4 trilyon 636
milyon euro olduğu açıklandı. AB ülkelerinin en çok
ihracat yaptıkları ülkelerin ilk sırasında yüzde 15 ve
515,6 milyar ile ABD yer aldı. 2002 yılında ABD’ye
yapılan ihracat yüzde 24 iken, 2014 yılında ise yüzde
15’e düşmesine rağmen halen AB’nin en büyük
ihracat kapısı ABD olmaya devam ediyor. Avrupa Birliği
ülkelerinin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke Çin oldu.
2002 yılında Çin ile yapılan ihracat oranı yüzde 7 iken,
2014 yılında ise bu oran yüzde 14’e çıktı. Yapılan
ihracat 467,3 milyar euroya yükseldi.
ULAŞTIRMA Denizcilik ve Haberleşme eski
Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin 2014 yılındaki
1,3 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatının
önemli olduğunu, küçümsenemeyeceğini
vurgulayarak, serbest bölgelerin
performansının, ülkenin büyüme performansına
göre biraz daha düşük kaldığını kaydetti.Elvan,
gemi ve yat inşasında teminat sorununun Kredi
Garanti Fonu ile ortadan kaldırıldığının altını
çizerek , "2015 yılı, 2016 yılında dünyada
gemi ve yat inşasında çok daha iyi konumda
olacağız" dedi.
124 Bin Ton Yük Trafiğine Sahne Olacak
TÜRKİYE’nin en büyük, dünyanın 39. büyük
konteyner limanı olan Ambarlı’ya girip
çıkacak yük trafiği 2018-2023 arasında günde
10 bin kamyonla 100 bin tonu geçecek.
2023’te günde 124 bin ton yük ve 12 bin
kamyona ulaşacak. Hem limanın düzenli
hizmet vermeye devam edebilmesi hem
de İstanbul’un batısının kilitlenmemesi için
bölgede büyük imar faaliyetleri planlanıyor.
İstanbul’un nüfus yoğunluğu yüksek
Beylikdüzü ve Avcılar bölgeleri doğrudan
etkilenecek. Eksikliği reel sektörde büyük
şikâyet konusu olan Türkiye’de limanların
demiryolu bağlantısı kurulması için proje
hazırlıkları devam ediyor. Ulaştırma Bakanlığı,
son olarak hazırlıkları devam eden Limanlar
Geri Saha Karayolu ve Demiryolu Bağlantıları
Master Planı Çalışması’nın taslak sonuç
raporunu incelenip görüş bildirilmesi için
sektörel oyunculara gönderdi.
Y
e
v
ÜVENİLİR
G
I
T
I
Hİ
AK
ZM
ET
NUYORUZ.
EN KALİTEL
İ YA
SU
LE
ĞI
TÜRKİYE KARASULARINDA ve DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ LİMANLARDA
• ÖTV’li ve ÖTV’siz Motorin
• ÖTV’siz Fuel Oil-İfo
• ÖTV’li KDV’li Deniz Dizel Yağları
• Transit Yakıt
• Transit Yağ
Evren Caddesi Elif Sk. Erdem İş Merkezi Kat: 3 No:1 Güneşli / İst.
Tel : +90 212 551 53 43 • Faks: +90 212 552 28 03 • GSM: 0 538 365 30 00 • 0532 574 67 20 • 0507 446 03 91 e-mail:[email protected] | www.erdempetrol.com.tr
Ada Devletleri Tehdit Altında
Kısa Kısa
İKLİM değişikliğinin etkileri dünyanın her yerinde
giderek daha fazla hissediliyor. Uzmanlar, adalar
ve kıyı bölgelerine yönelik tehdide dikkat çekiyor.
Deniz seviyesinin yükselmesi özellikle ada devletlerini
tehdit ediyor. En büyük tehlike ise dünyada en
düşük yükseklikteki topraklara sahip olan Maldivler
için geçerli. Hint Oktanusu'ndaki 26 atolün deniz
seviyesinden ortalama yüksekliği sadece bir buçuk
metre.Su kütleleri pek çok ada sakinini evlerinden
etti. Pasifik Okyanusu'ndaki Kribati Adaları’nda
birkaç köy tamamen sular altında kaldı. Halkın bir
bölümü daha yüksek yerlere kaçarken, çiftçiler,
ekinlerine giderek yaklaşan tuzlu su nedeniyle
endişeli. Her sel felaketi aynı zamanda açlık tehlikesi
anlamına geliyor.
8 MAYIS - HAZİRAN
Alsancak limanı’na Yeni İşletme Müdürü
ALTO Başkanı Adnan Saka
bünyesinde barındırdığı stratejik
sektörlerle Aliağa’nın dev
bir sanayi şehri konumunda
olduğunu, gelecek 50 yıllık
projeksiyonunun planlı ve bölge
ülke ihtiyaçları doğrultusunda
yapılmasının önemini vurguladı.
Aliağa’nın Türk milli ekonomisine
katkısına dikkat çeken Saka
petrokimya, demir çelik, gemi
söküm, Aliağa Organize Sanayi
Bölgesi (ALOSBİ) ve lojistik
sektörü gibi dev yatırımlara
sahip olduğunu, yapımı devam
eden Çandarlı ve Petkim liman
projelerinin ve Star Rafinerisi
yatırımlarının hayata geçmesiyle
birlikte ekonomik potansiyelin
ikiye katlanacağının altını
çizdi. Lojistik köy konusunda
serbest bırakılmak istediklerini
ve yasaklarla bir yere
varılamayacağını ifade eden ALTO
Başkanı Saka, “Aliağa limanlarına
yılda 5 bin gemi geliyor.
Alternatif Ro-Ro’ya Avrupa’dan Teklif Var
EKOL Lojistik’in Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Musul, yeni satın
almaların sinyalini verdi. “Özellikle
Avrupa’dan teklifler alıyoruz” diyen
Musul, şunları anlattı: “Son olarak RoRo taşımacılığındaki hızlı büyümemizle
birlikte Ekol’e yabancı şirket ve fonlar
ortak olmak istiyor. Ancak firmamıza
gelen ‘bizi alın’ tekliflerinde ciddi bir
artış oldu. Şu anda, bize ‘ortaklık
yapalım’ diyenlerin sayısı iki ise dört
firma da ‘bizi alın büyütün’ diyor.” 25
milyon euroluk yatırımla Aksaray’a
antrepo yapmak için düğmeye basan
Ekol Lojistik, bölgeyi de Anadolu’daki
üssü olarak kullanmayı planlıyor.
“Üretim Anadolu’ya kayıyor” diyen
Musul, “Tesis, 2016’da hizmete girecek.
Bundan sonra ürünler Anadolu’dan
toplandıktan sonra İstanbul’a getirilip
tekrar Anadolu’ya dağıtılmayacak.
Operasyon Aksaray’dan yürütülecek.
Mersin Limanı’na yük trafiği, demiryolu
üzerinden sağlanacak” dedi.
Makale
MAYISKASIM-ARALIK
- HAZİRAN •9| 7 |
7 DENİZ
Antalya Limanı’na 40 Milyon Liralık Yatırım
GLOBAL Yatırım Holding AŞ'ye
bağlı Port Akdeniz Antalya
Limanı Genel Müdürü Özgür
Sert, Antalya Limanı'nda bu
yılki kruvaziyer yolcu hedefinin
200 bin olduğunu bildirdi.
Port Akdeniz Antalya Limanı
Genel Müdürü Özgür Sert,
2014 yılının Türkiye kruvaziyer
turizmi açısından çok iyi
sonuçlanmadığını, bir önceki
yıla göre yüzde 4,5'luk bir
gerileme meydana geldiğini
söyledi."Antalya Limanı'na
inen kruvaziyer yolcu sayısı
2014 yılında bir önceki yıla
göre yüzde 4,5 arttı. Türkiye'de
kruvaziyer yolcu sayısı azalırken
biz büyümeye devam ettik" diyen
Sert, dünyada kruvaziyer turizmin
2009-2014 yıllarında yüzde 50
büyüdüğünü, geçen yıl dünyada
kruvaziyer yolcu sayısının 20
milyonu aştığını kaydetti.
Kısa Kısa
ASELSAN ile SSM
Arasında Dev Anlaşma
10 MAYIS - HAZİRAN
ASELSAN ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı
(SSM) arasında toplam bedeli 194,9
milyon TL ve 135,7 milyon dolar olan 5
sözleşme imzalandı. ASELSAN ile SSM
arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı
"Muhabere/Muhabere Dışı Elektronik Harp
Sistemleri Tedarik Projeleri" kapsamında
toplam bedeli 194 milyon 903 bin 597
TL ve 135 milyon 740 bin 318 dolar olan
5 sözleşme imzalandığı kaydedildi. Söz
konusu sözleşmeler kapsamında ASELSAN
tarafından geliştirilip üretilecek olan
Elektronik Harp Sistemlerinin teslimatının
2016-2021 yıllarında yapılacak.
ASELSAN ve İTÜ, Eğitim Gemisi Geliştirecek
ASELSAN ve İstanbul Teknik
Üniversitesi (İTÜ) arasında test ve
eğitim gemisinin geliştirilme ve
işletilmesi konusunda mutabakat
anlaşması imzalandı.ASELSAN Genel
Müdür Yardımcısı Mustafa Kaval ile
İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet
Sabri Çelik tarafından imzalanan Test
ve Eğitim Gemisi Niyet Anlaşması ile
her iki kurumun da ihtiyaç duyduğu
modern bir geminin ortak bir ekip
tarafından projelendirilmesi, tasarlanıp
üretilmesi ve birlikte kullanılması
hedefleniyor.Gelecek yıl içinde
inşasına başlanması hedeflenen gemi,
özel analiz ve test laboratuvarlarını
bünyesinde bulunduracak.
COMBINATION
OF QUALITY AND
EXPERIENCE
SAR BOAT
CARBON CATAMARAN
PASSENGER FERRY
FACILITY IN ACCORDANCE
WITH STANDARDS
Bakanlık, Gemi Sektörüne
Can Suyu Verecek
GEMİ inşasında marka haline gelen,
ancak küresel kriz döneminde kan
kaybeden tersanecilik sektörü eski
günlerini arıyor. Türk gemi inşa sanayinin
rekabet gücünü artırmayı amaçlayan
Ekonomi Bakanlığı, bu kapsamda şubat
ayında 13 gemi yapım projesini yatırım
teşviki kapsamına aldı.Bakanlık, yatırım
teşvik belgesi uygulaması kapsamında
gemi inşa sanayinde geliştirilen projelere
çeşitli destekler vermeyi kararlaştırdı.
Sabit yatırım tutarı 531 milyon 585 bin
776 lirayı bulan gemi inşa projeleri için
189 milyon 763 bin 821 dolarlık makina
ve teçhizat ithalatı yapılması planlanıyor.
Projelerin inşa sürecinde bin 744 kişinin
istihdam edilmesi öngörülüyor.
Kısa Kısa
Ulusal Barbaros Denizcilik Kongresi Türk
Denizciliğini Kocaeli'de Buluşturuyor
12 MAYIS - HAZİRAN
KOCAELİ Üniversitesi, Barbaros
Denizcilik Kulübü'nün düzenlediği
Ulusal Barbaros Denizcilik
Kongresi 26 Mayıs Salı Günü
Wellborn Luxury Hotel Kocaeli'de
başlıyor. İki gün boyunca devlet
temsilcilerinin, akademisyenlerin ve
sektör temsilcilerinin görüşlerinin
aktarılacağı kongre oturumlarında,
katılımcılar soru ve önerilerini
konuşmacılarla paylaşabilecek
ve kongre sonunda rapor kurulu
tarafından oluşturulan kongre
raporları gerekli makamlara ve
sektör temsilcilerine ulaştırılacaktır.
Kongre boyunca 8 ayrı oturumda
toplam 22 ayrı konuda, 2 Devlet
Temsilcisi, 6 Akademisyen,
13 Sektör Temsilci, Donanma
Komutanlığı Temsilcilerinin
konuşma ve sunumları
gerçekleştirilecek.
Bartın Üniversitesi Kaptan Yetiştirecek
BARTIN Üniversitesi bünyesindeki Meslek
Yüksekokulu Yat İşletme ve Yönetimi Programı, teknik
alt yapının tamamlanmasının ardından Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yat
kaptanı yetiştirmek için yetkilendirildi.Yalova ve Gerze
Meslek Yüksekokulları’ndan Bartın Üniversitesi,
Kurucaşile’de bulunan Yat İşletme ve Yönetimi
Programı’na da yetki verilmiş oldu. Bu imkandan
geçmiş dönem mezunlarımız da yararlanacak. Mezun
öğrencileri 6 ay deniz stajının ardından Bakanlık
sınavına girerek yat kaptanı olma imkanına kavuşacak.
Sektörün en eski Physical
Supplier’ı CYE Petrol
Röportaj
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı ve CYE Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eraydın
14 MAYIS - HAZİRAN
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı ve CYE Petrol
Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eraydın, firması CYE
Petrol ve 20-22 Mayıs 2015 tarihlerinde Four Seasons
Hotel – Bosphorus ‘da Gemi yakıt İkmalcileri Derneği’nin
organizasyonu ile gerçekleştirilecek olan Uluslararası
İstanbul Bunker Konferansı hakkında bilgiler verdi.
Limanlarımızda bunker hizmeti sağlayan 27 yıllık geçmişe
sahip CYE Petrol’e sormak istediğimiz ilk soru sektörün ve
CYE’nin 2015’e bir önceki yıla kıyasla nasıl girdiği ve bu yılı muhtemel olarak nasıl kapatacağı?
CYE Petrol olarak limanlarımıza uğrayan veya transit geçiş yapan
Türk ve yabancı bayraklı gemilere
uluslararası rekabet koşullarında
gemi yakıt ikmal hizmeti vermekteyiz. Türkiye de sadece bunker
ikmali ile iştigal eden, “physical
supplier” olarak bilinen şirketler
arasında en eskisi CYE Petrol’dür.
Şimdiye kadar İstanbul ve İzmit
Körfezi limanlarında 90 bin civarında ikmal gerçekleştirmiş bir
şirketiz. Bildiğiniz gibi 2008 sonundaki ekonomik krizden denizcilik sektörü global boyutta çok
olumsuz etkilendi. Tahmin edilen-
den çok daha uzun süren krizin ne
zaman biteceği ön görülememekle
beraber elle tutulur bir iyileşmenin
de kısa vadede beklenemeyeceği
görüşündeyiz. Krizle boğuşan denizcilik sektörüne hizmet veren bir
şirket olarak gözlemlerimiz 2014’e
kötü başlandığı fakat nispeten daha
iyi bitirildiği yönünde. 2015 ise birçok ezberin bozulduğu, geçmiş deneyimlere dayanılarak ekonomik
öngörülerin kolay yapılamayacağı
belirsizliklerle ve bir o kadar da
tuzaklarla dolu bir yıl gibi gözüküyor. 2015 ve 2016’nın nasıl geçeceğini şirketlerimizin geçtiğimiz 5 yıl
boyunca kriz ortamında ne yaptığı
ile ilişkili olduğunu düşünüyoruz.
Krizin geçmesini bekeyip değişen
kalite ve standarlar doğrultusunda yatırım yapmamış şirketlerin
zorlanacağı görüşündeyiz. Gerekli yatırımları yapan şirketlerin
de yaptıkları yatırımlar oranında
olumsuzluklardan daha az etkileneceği düşünüyoruz. Belirsizliklerle başlayan 2015’inin nispeten
daha az belirsizliği 2016’ya devretmesini bekliyoruz.
Boğazlarımız stratejik olarak tabiri caizse mükemmel bir lokasyona sahip. Peki Türk Bunker piyasasının kapasitesine kıyasla sunduğu
hizmet nedir? Özellikle İstanbul’u
dünya limanlarıyla kıyasladığımızda nasıl bir tablo ortaya çıkmakta?
Türk Boğazlarından geçen gemilerin yüzde 30 civarına bunker
hizmeti veriyoruz. İzmir Limanlarına uğrayan gemilerin sadece yüzde 10’u hizmet alırken, Mersin’de
bu oran yüzde 5, İskenderun’da ise
yüzde 4 seviyelerinde. Türkiye’nin
geneline baktığınızda durum çok
olumsuz. Boğazlarımızdan geçen
ve limanlarımıza uğrayan gemilerin sayısı yılda 77 bin civarında.
Biz bu gemilerin yaklaşık 18 binine
yakıt ikmali yapıyoruz. Yani Türk
Limanları olarak elimizin altındaki potansiyelin yaklaşık yüzde
23’ünden faydalanabiliyoruz. Türkiye eğitimli genç nüfusu, tarım
olanakları, sanayi ve endüstri alt
yapısı, nitelikli istihdam potansiyeli ve tersaneleri ile benzer coğrafi
avantajlara sahip birçok ülkeden
daha iyi durumda. Fakat alt yapı
yetersizlikleri ve uyumsuz kanun
ve kurallar yüzünden elindeki potansiyeli kullanamıyor. Benzer konumdaki ülkelerin en kötüsü boğazlarından geçen gemilerin yüzde
60’ına hizmet verirken, biz yüzde
30’lar civarında kalıyoruz. Konuyu
maddi boyutu ile ele aldığımızda,
sadece uyumsuz kanun ve kurallar yüzünden yılda 4 milyar ila 6
milyar dolar ihracat rakamına arkamızı dönmüş, komşu ülkelerin
limanlarına gümüş tepside sunmuş
durumdayız.
CYE Petrol’ün piyasadaki
mevcut konumunu, hizmet anlayışını ve hizmet/kapasite gibi hususlardaki durumunu öğrenebilir
miyiz?
Biz hiç bir zaman en çok satan veya en büyük bunker şirketi
olmak için kendimize hedefler
koymadık. Fakat her zaman kalite
odaklı bir şirket olduk. Piyasada
hedeflediğimiz payı fazlası ile ikmal edebilecek bunker barç filosuna sahibiz. Fakat sadece bunker
barç filosu bizim için yeterli değil.
Çalışanlarımızın, eğitimi, deneyimi ve bunker barçlarının standarları bizim için ön planda oldu.
CYE Petrol olarak bunker ürün
ve ikmal konusunda sadece Türk
Limanları ve bölgemizde değil,
dünya standartları çerçevesinde
çok iddialı bir konuma geldik.
- Yeni nesil çevreci bunker barçları ile ikmal yapıyoruz.
- İkmal standartı olarak MARPOL Annex VI ikmal prosedür ve
dökümantasyonun 10 yıldır uyguluyoruz.
- İkmalini yaptığımız bütün
bunker ürünlerinde dünyanın en
yüksek bunker ürün standartı olarak kabul edilen ISO 8217:2012(E)
kalitesini 2 yıldır garanti ediyoruz.
- İkmal edilen bunker ürününün miktar ve kalitesini ikmal sırasında tam ölçen ve yazılı olarak
belgeleyen, dünyaca kabul görmüş
yüksek teknolojisi ile sertifikalı
EMERSON Coriolis Mass Flow
Meter ile Eyül 2014’ten beri gönüllü ikmal yapıyoruz. Hiç bir yasal
zorunluluk olmamasına rağmen
bu sayaçları gönüllü olarak kullanıyoruz.
Yukarıda saydığım, basit gibi
gözüken 4 unsuru, bir arada, hizmet verdiği gemilere sunan dünyadaki tek gemi yakıt ikmal şirketi
CYE Petrol’dür. Bu sebeple gönül
rahatlığı ile İstanbul’da dünyanın
en kaliteli gemi yakıt ikmal hizmetini verdiğimizi söyleyebiliyorum.
Denizcilik sektörü uluslararası hizmet koşullarına göre işlev
yapan bir sektör. Bu nedenle sektörün getirilen kuralları yakinen
takip etmesi ve hamleler yapması
firmaların ve sektörün geleceği
için hayati öneme sahip. (CYE
olarak sizlerin geride bıraktığımız yıl iki yeni bunker barcını
denize indirdiğinizi biliyoruz)
CYE’nin bu konudaki düşüncelerini ve yaptığı ve yapacağı yenilikleri öğrenebilir miyiz?
Yukarıda da bahsettiğim gibi,
geçtiğimiz 5 yılda yaptıklarımız
yakın gelecekte önümüze çıkacak
olan zorluklarla nasıl başedeceğimiz konusunda belirleyici olacak.
Biz her zaman kalite odaklı bir şirket olduk. Dünyada yeni standartlar şekillenirken çevre, insan sağlığı ve verimlilik konuları belirleyici
oluyor.
Türk bunkercileri olarak eşsiz koyların bulunduğu Ege
Denizi’nde, Akdeniz’de, dünyanın
gözbebeği İstanbul’da ve uluslararası yoğun deniz trafiğinin eksik
olmadığı Türk Boğazları’nda hiz-
Röportaj
İyi hizmet veren bir limanın
hem ülkemizin istihdamına hem
de ekonomisine katkısı oldukça
fazla. Bu hizmet kalemleri içinde
bunker de hayli önemli. Bu açıdan düşündüğümüzde sektörün
yaşadığı sıkıntılar ve bu sıkıntıların sizce çözüm yolları nasıl
olmalı?
Haftanın 7 günü 24 saat, yılda
365 gün rekabet koşullarında çalışan uluslararsı denizcilik sektörüne haftanın 5 günü 14 saat, yılda
250 gün çalışarak hizmet vermeye
çalışarak çok yıpratıcı ve masraflı
bir ticari faaliyet yürütüyoruz. Dolayısı ile uluslararı rekabet koşulları bakımından ciddi olumsuzluklarla karşılaşıyoruz.
Gemilere yakıt depolayan terminaller 24 saat çalışırken, gemilere yakıt ikmali yapan bunker barçlarımızın terminallerden dolum
yapması için sadece 14 saat izin
veriliyor. Bu sürenin 24 saat yapılması gerekir.
Gemilere ikmal yapılan demir
bölgeleri ile bunker barçlarına
dolum yapılan terminallerin arasındaki mesafe ciddi masraflar
yaratıyor. Bu masrafları azaltmak
için en azından bunker barçlarının
bağlama yerleri ile ilgili ekonomik
çözümler yaratılmalı. Bu konuda
İBB ve bakanlığın orta vadeli planları bulunmakta. Başta gümrükler,
limanlar ve EPDK olmak üzere,
gemi yakıt ikmal sekrtörü ile ilgili
dünya limalarındaki uygulamalar
ve tarifelerin esas alınmasını istiyoruz.
MAYIS - HAZİRAN 15
Röportaj
16 MAYIS - HAZİRAN
met vermeye gayret ediyoruz. Hala
20 ila 60 yaşında tek cidarlı tankerlerle bu güzelim kıyılarda fueloil
ikmali yapıyoruz. Allaha şükür
şimdiye kadar ciddi bir olumsuzlukla karşılaşmadık. Fakat şansımızı zorlamanın çok iyi bir fikir
olmadığı görüşündeyiz.
Dünya limanlarında yeni nesil,
çevreci, verimli, güvenli ve ekonomik bunker barçlarına geçiş yapılırken bizim denizcilik sektörünün
içinde bulunduğu ekonomik krizi
bahane ederek eski, verimsiz, düşük standartlarda bunker barçlarını kullanmakta ısrar etmemiz
demek, orta vadede uluslararası
bunker pazarından daha az pay
almayı kabul ederek uzun vadede
yok olmayı kabul etmemiz manasına gelmektedir diye düşünüyoruz.
İşte bu sebeple 2012 yılında yeni
nesil bunker barçları için çalışmalarımıza başladık. 2013 yılında
tersanelerde ilk kaynağı vurduk
ve 2014 yılında yeni nesil bunker
barçlarımızın ikisini denize indirdik.
Yeni nesil bunker barçlarımızda yüksek standarlarda ikmal ve
hizmet teknolojileri kullanıllırken
gemi adamlarımız için iş sağlığı
ve güvenliği altyapı tasarımının
odağına yerleştirildi. Yani sadece
müşterilerimizin değil, çalışanlarımızın da kendilerini güvende
hissetmeleri için akıllı çözümler
kullanıldı. Yeni nesil bunker barçları ile ilgili çalışmalarımız devam
edecek.
Mayıs ayında gerçekleşecek
Uluslararası İstanbul Bunker
Konferansı’nın organizasyonunu
üstlenmiş pozisyondasınız. Bu
konuyla ilgili çalışmalarınız ve
bu konferansın sektörümüze katkıları neler olacaktır?
7. Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı 20-22 Mayıs 2015
tarihlerinde Four Seasons Hotel –
Bosphorus ‘da Gemi yakıt İkmalcileri Derneği’nin organizasyonu ile
gerçekleştirilecektir.
Gemi Yakıt İkmal (Bunker)
sektörü ile ilgili 20 ülkeden 200
civarında delegenin katılmasının
beklendiği konferansta, dünya limanlarında yürürlüğe giren ve girecek olan yeni kanunlar, kurallar
ve uygulamalar mercek altına alınacak. Petrol piyasalarının gidişatı
ve gelişmelerin bunker ürünlerine
yansımalarının tartışılacağı konferansta, bunker kredi riskleri ve
finans yöntemleri tartışılacak, düşük kükürtlü yakıtlar, alternatif yakıtlar ve yeni nesil bunker ürünleri
hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır.
Bu konferans Türk Ticaret filomuzun ve koster filomuzun yenilenme aşamasını yaşadığımız
şu günlerde, önümüzdeki 20 yılda
kullanılacak yeni nesil ana makinalara, gemi yakıtlarına ve alternatif yakıtlara karar vermek isteyenler için ayaklarına gelmiş bir fırsat
olarak değerlendirilebilinir. Ayrıca
dünyanın dört bir yanında faaliyet
gösteren ve tanker filolarını yenileme aşamasında olan uluslararası
bunker şirketlerine gemi inşa endüstrimizi tanıtmak için de uygun
bir organizasyon olacaktır.
Dünyanın değişik bölgelerinde devreye yeni giren kanunlar,
kurallar ve uygulamalar hakkında
uzman kişilerle birebir doğrudan
görüşme fırsatları sunulacaktır.
Konularında uzman, 7’si yurt
dışından olmak üzere toplam 16
seçkin konuşmacının yer alacağı
konferans boyunca dünyanın bütün bölgelerinde faaliyet gösteren
bunker ikmalcileri, traderlar, brokerler, survey/gözetim kuruluşları
ile sosyal aktiviteler sırasında buluşma, tanışma ve görüş alışverişinde bulunma fırsatları olacaktır.
Aralarında Chris Fisher, Nigel
Draffin, Robin Meech ve Unni Einemo gibi pek çok değerli konuşmacıların bulunduğu tam katılımcı
listesine www.istanbulbunkerconference.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği
bu konferansı kendi bünyesinde
karsız olarak organize etmektedir.
Bu sebeple katılımcılardan kişi başı
sadece 500 euro kayıt ücreti alınmaktadır. Benzer organizasyonlar
yurt dışında kişi başı1200 euro –
1500 euro seviyelerinde ücretlendirilmektedir.
7. Uluslararası İstanbul Bunker
Konferansı’na kayıt olmak veya
daha fazla bilgi almak için
www.istanbulbunkerconference.
com adresini ziyaret edebilirsiniz
veya 0216 345 18 00 numaralı
telefondan Gemi Yakıt
İkmalcileri Derneği’nden detaylı
bilgi alabilirsiniz.
İlk Önce
Tutkulu
Olacaksınız
Can BESEV
Yönetici-Analist
Makale
S
18 MAYIS - HAZİRAN
ektöre yeni katılan yakıt kredileri analistleri ve satış görevlileri başarılı olmak için
ne yapmalıyız diye soruyorlar. Bu
şekilde bazı e-postalar aldım. Esas
olan tek bir şey var, tutku. Hepsine
ilk önce tutkulu olacaksınız diye
yazdım. En iyi kredi değerlendirmesini yapmanın tek yolu budur.
Araştıracağınız şirket hakkında
tutkuyla, büyük bir enerjiyle her
taşı çevirip altına bakacaksınız.
Zaten nerede düşük enerji varsa orada muhakkak umursamazlık vardır. Büyük usta Adam
Dupre’nin dediği gibi: Tutku yoksa,
kişi değersizdir. Genel olarak tutku, insani araştırmaya yönelten bir
duygudur. Neye karşı dindirilemez
bir ilginiz varsa, o konu hakkındaki her şeyi öğrenmek, öğrendiklerinizi de uygulamak istersiniz. Bu
şekilde hissettiğiniz bir şey için
umursamazlık edemezsiniz, elinizden gelmez. Geliştirmenin ön koşulu ise araştırmaktır.
Üzerinde olduğunuz bir gemiye bağlıysanız onu çocuğunuz
gibi sever, her yerine bakarsınız.
Sağlıklı beslenmesi için ihtimam
gösterirsiniz (en iyi yakıtı en iyi
şekilde vererek). En iyi şekilde ba-
kımlarını yaparsınız. Araştırmak
doğanızdan gelir. Bu gemiye nasıl
daha iyi bakabilirim diye. Yazıhaneye de öyle… Eğer şirketine tutkuyla bağlı bir operasyoncu, yakıt
alımcısı iseniz en iyiyi seçersiniz.
Gerekirse günler boyunca araştırır, titizlikle şirketin menfaatine en
uygun olanı seçersiniz. Zaten belki
çok klişe ama aşk olmadan başarı
olması neredeyse mümkün değil.
Aşk aslında hayatın içinde en güçlü duygulardan birisidir. Belki de
en güçlüsü... Zamanımızın çoğunu
geçirdiğimiz “işimize” aşık olmazsak hayatımızın büyük bölümünde
günlerde, bazen iki gece doğru dürüst uyumadan yazdığım şirketler
hakkında en ufak detaylara kadar
araştırırdım. O zaman kazandığım
para, şimdiki kazancımın onda
biri dahi değildi. Zaten parayla pek
ilgisi de yok. Araştırdığınız şeyi
bulduğunuzda ve onu diğer bilgi
ve bulgularınızla karıştırıp sonuca
vardığınızda, hissettiğiniz şey paha
biçilmezdir. Bu olmadan, x miktar
para için zoraki bir işi yapmak,
amiyane tabiriyle hayat kadınlığından pek farklı bir şeydeğil ki, en
azından onların ne yaptığı bellidir.
Satış departmanlarına, yakıt satışlarına baktığımızda da aynı şeyi
görürüz. Tutkulu bir deniz yakıtları satıcısı müşterisini tanır. Tanımak için araştırır. İhtiyacını, önceliklerini, tarihini bilir ve ona göre
hizmet sunar. Yoksa bazı bunker
tefecisi yaklaşımlı emtia tüccarları seviyesine düşer. Bunu cebinde
parası olan aşağı yukarı herkes
yapabilir. İşte bu tefeci zihniyetli
satıcılara göre sektörü umursamak için bir sebep yoktur. Onların
layığı ise üstteki alıcılar ve çarkçılardır. Burada bir aşktan, sevgiden
söz edilemez. Sadece alışveriş vardır. Bazen satıcı sattığının parasını
alamaz. Bazen de alıcı hak ettiği
miktar yakıtı alamaz, göz göre göre
eksik teslim edilir, bazen de öyle
gün gelir ki umursamaz gemi çalışanları bir adanın açıklarında üçte
biri fiyatı peşin para için yanaşan
tankerin birine satıverirler.
İşte denizciliğin her dalında,
sevgiyle saygıyla yaklaşanlar başarılı olur ve yollarına kendileriyle
aynı mantığı paylasan personel ve
tedarikçiler ile devam ederler. Diğerleri ise, layık oldukları satıcılar,
gemi personel ve tedarikçilerin gazabına bir gün mutlaka uğrarlar.
Başarının sırrı her işte olduğu
gibi sektörümüzde de tutku, sevgi,
aşk ve ahlaktır. Ama şunu da söylemek lazım ki, bu ahlaksız güruhun
kayıpları herkese zarar vermektedir ve maalesef daha uzun yıllarvermeye devam edecektir.
Bir diğer önemli mesele de birlik duygusudur ki, maalesef ister
denizcilik ister yakıt sektörlerinde
olsun, Türkiye’de bu da oluşmamış
bir olgudur. Koltuk ve küçük hesap
kavgaları, politik kısa dönem çıkar
ihtirasları, unvan sevdaları, zaman
zaman ülkemizin menfaatlerinin
üzerine çıkmıştır. Mesela Danimarkalılar veya Japonlar bu birlik
duygusuyla ortak sevda ile bir çok
yere gelmişlerdir ve birbirlerine
sadakat ile bağlıdırlar. Bizde ise,
Türk Birliği yoktur, en acı eksikliğimiz budur.
Makale
kendimizi mutsuz etmeye teslim
etmiş oluyoruz.
Gemisine aşık bir çarkçıbaşı düşünün! O makine dairesine
girdiğinizde bunu hissedersiniz.
Bazıları için korkunç bir yer olan o
yerde bile havada o sevgiyi algılayabilirsiniz. Umursamayan, maksat iş olsun diye yapan bir çarkçıbaşının gemisi de kendini belli
eder. Sahiplenilmemiştir.
Sektördeki temel sorunlardan
birisi, bu aşka sahip olmayanların
“parası için”, “dünyayı gezmek için”
veya “karizması için” bu mesleği has bel kader seçmiş olmaları.
Bunlar saman alevi gibi yanıp bitecek şeylerdir. Ateş söndüğü zamansa geriye kalan mutsuz ve tahrip edici bir evlilik olacak.
Tabi ki bu sevgi ve ilgi tek taraflı
da olamaz. Armatör de elemanını, gemisini derin bir muhabbetle
sevmelidir. Gemiye aşık çarkçıbaşı
gemide maaşsız, yarı aç, yedek parçasız ve kafasında ailesine para çıkaramamanın dertleriyle boğuşurken, metresiyle gününü gün eden
bir patron, elbette ki bu aşka layık
değildir. Bu sadece kötü bir ilişkidir. Böyle şirketlere umursamazlar
tayfası yakışır. Ama gerçek şu ki,
bu tayfa ister işveren olsun ister
işçi, sektörün yüz karalarıdır.
Ben, kredi analisti olduğum
MAYIS - HAZİRAN 19
Bedeli 1 Buçuk Milyar Dolara Çıktı
İHALESİNİ Doğuş Grubu’nun
aldığı Salıpazarı Kruvaziyer
Liman Projesi'nin proje
bedelinin 1.1 milyar dolardan
1.5 milyar dolara çıkarıldığı
belirtildi. Hazırlanan yeni
ÇED raporunda, Proje içinde
kalan Çinili Han ve Paket
Postanesi'nin ise aslına uygun
bir şekilde korunacağı ifade
edildi. Doğuş, proje bedelini
önceki rapora göre yaklaşık 400
milyon dolar artırarak 1.5 milyar
dolara çıkardı. Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu, proje
kapsamında bulunan 'Çinili Han'
ve 'Paket Postanesi' binalarının
koruma grubunu 2'den 1'e
çıkardı. Böylece bu binaların
aslı gibi korunmaları sağlama
alındı. ÇED raporunda, projenin
bölgeye getireceği trafik
yoğunluğuna dikkat çekilerek ek
önlemler alınması şartı konuldu.
Kısa Kısa
Batıktan Yakıt Çıkartan
Harika Cihaz
BATIK gemilerin içinde kalan yakıtın
çıkarılması için yeni bir pompa sistemi
Norveç'te Miko Marine tarafından
tasarlandı. Moskito'nun yeni girişimleriyle,
şirket dünya genelinde kirlilik tehdidi
oluşturan çok sayıda batık geminin varlığını
ele almış ve ciddi oranda petrol ve petrol
türevi ürün varlığından dolayı çalışmalara
başlamış.İkinci Dünya Savaşı sırasında
batırılan binlerce gemi, 70 yılı aşkın bir
süredir korozyona maruz kalmakta, sac
kalınlıkları incelmekte ve tanklarında
bulunan petrolün sızıntı yapacak olması çok
uzak bir gelecek olarak görünmemekte.
Moskito gemi tankının dışına yerleştirilir ve
tıpkı sineklerin deriyi hortumlarıyla delip
kanı emmesi gibi, tank yüzeyine girer ve
hortum yapısıyla içerideki sıvı haldeki yakıtı
emer.
20 MAYIS - HAZİRAN
Bodrum Yeni Marinasına Kavuşuyor
TÜRKİYE’nin tatil cenneti Bodrum,
yeni marinasına kavuşuyor. Bodrum’un
Güllük Beldesi, Güllük Marina Projesi
ile yeniden hayat buluyor. Bodrum’un
en gözde beldeleri arasında yer alan
Güvercinlik, Torba, Gündoğan, Türkbükü
ile Yunanistan’ın Leros, Kalimnos,
Farmakoni Ada’sına ve Didim’e çok yakın
konumda bulunan Güllük Marina, Ekim
2015’te hizmete açılıyor. Egesu Marina
tarafından 60 milyonTL yatırım bedeliyle
hayata geçirilen Güllük Marina’nın en
önemli özelliği ise Bodrum Havalimanı’na
en yakın marina olarak konumlanması.
350 yata ev sahipliği yapacak Marina,
güney hattında seyir yapan yatçıların
uğrak noktası üstünde bulunuyor.
Ceva Lojistik’e Etik Şirket Ödülü
CEVA Lojistik, Etik Değerler Merkezi
(EDMER) tarafından etik ve iş ahlakı
farkındalığı yaratmak, etik bilincini
yaygınlaştırmak ve gençlere örnek olacak
şirket ve yöneticileri ödüllendirmek
amacıyla verilen “Etika 2014 Türkiye’nin
En Etik Şirketleri” ödülünü aldı. Bu yıl
üçüncüsü düzenlenen “Etika Türkiye
Etik Ödülleri”, etik değerlere önem
veren, şirket yönetimlerinde iş ahlakı ve
etik değerlere bağlı olarak faaliyetlerini
sürdürme konusunda titiz davranan
şirketlerin ödüllendirilmesini, toplum önünde
itibarlarının arttırılmasını sağlamak ve diğer
şirketlerin de etik konusundaki duyarlılıklarını
oluşturmak amacı ile veriliyor. Ceva Lojistik,
ödülü alan tek lojistik firması oldu.
Kısa Kısa
Cunda Adası'na Yat Limanı ve Köprü Yapılacak
22 MAYIS - HAZİRAN
TÜRKİYE'nin zengin ve köklü ailelerinin
son dönemde arka arkaya yatırım yaptığı
Cunda Adası'na dev proje geliyor. Bunlar
arasında 240 metre uzunluğundaki köprü
inşası ve bin 200 yat kapasiteli liman
bulunuyor.Ayvalık’ı Cunda’ya bağlayan
karayolunun yerine köprü yapılacak. 240
metre uzunluğundaki köprünün inşasının
çok yakında başlayacak. Cunda’dan
Ayvalık’a geçiş vardı ancak yol yapmak
için kapatılmış. Mevcut yolun kalkmasıyla
Cunda kanalı açılacak ve körfez daha temiz
hale gelecek. Bölge, İstanbul ve Bursa
trafiğe girmeden yol üzerinde bulunuyor. 5
yıl içerisinde Çanakkale Boğaz köprüsü de
faaliyete girecek. Şu anda ihale hazırlıkları
tamamlandı. 2015 yılında ihale edilecek.
Çeksan Tersanesi Hasan Tahsin Feribotunu Denize İndirdi
ÇEKSAN Tersanesi tarafından inşa edilen Hasan Tahsin arabalı
yolcu gemisi törenle denize indirildi. Son teknolojiyle donatılan
yeni geminin Eylül ayında seferlere başlayacağı belirtildi.Toplu
ulaşımda deniz taşımacılığının payının arttırılması ve mevcut
filonun modern, çevreci, engelli kullanımına uygun yeni gemilerle
yenilenmesi amacıyla “Deniz Ulaşımı Geliştirme Projesi”ni
uygulamaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 15 yeni yolcu
gemisinden sonra ihale ettiği 3 adet arabalı yolcu gemisinden ilkini
denize indirdi.Gemilerin sancak ve iskele bordalarında, güverteler
arasında engelli ve yaşlı yolcuların hareket etmelerini sağlayacak
yeterlilikte toplam 2 adet engellilere uygun asansör bulunacak.
Proje Taşımacılığı İçin Mevzuat
Taslağı Hazır, Söz Bakanlıkta
Sakarya Lojistik Üssü
Olmayı Hedefliyor
TAŞIMACILIK amaçlı demir yolu ve Boğaz
Köprüsü ile bağlantılı yolların kesiştiği
Sakarya, lojistik sektöründe yerini alacağı
belirtildi.Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası
(SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut
Kösemusul, lojistik sektörünün Sakarya
için daha da önemli olacağını belirterek,
"Karasu Limanı, taşımacılık amaçlı demir
yolu, Boğaz Köprüsü ile bağlantılı yolların
kesiştiği Sakarya, bu ekonomide gittikçe
büyüyen miktarda yerini alacaktır. Karasu
Limanı, taşımacılık amaçlı demir yolu,
Boğaz Köprüsü ile bağlantılı yolların
kesiştiği Sakarya, bu ekonomide gittikçe
büyüyen miktarda yerini alacaktır" dedi.
ProteksanTurquoise,
Turquoise Yachts Oldu
DANİMARKALI süperyat
tersanesi Oceanco’nun sahibi
Ummanlı işadamı Mohammed Al
Barwani’nin büyük hissesini aldığı
ProteksanTurquoise şirketinin adını
değiştirdi. Her iki tersanenin de
piyasa açısından çalışmaya ayrı olarak
devam edeceği, Hollanda ve Türk
şirketleri tarafından doğrulandı.
Al Barwani'ninTurquoiseYachts ile
ilgili yaptığı açıklamalarda fazla
detay vermemesine rağmen; 2010
yılından itibaren devraldığı Oceanco
tersanesinde kazandığı deneyim ve elde
ettiği büyümeye devam edeceği tahmin
ediliyor. Piyasalar ise TurquoiseYachts’ın
gelecekte, performansının belirgin bir
şekilde değişeceği beklentisi içinde.
Kısa Kısa
BÖLGEDEKİ enerji ve inşaat projeleri bu alana
yönelik taşımacılığı da hızla büyütüyor. Türkiye’de
de proje taşımacılığı lojistiğin en hızlı büyüyen
alanlarından biri. Ancak Türk lojistik firmaları
mevzuat eksikliğinden dolayı Avrupalı rakipleri
ile rekabet etmekte zorlanıyor. Uluslararası
Nakliyeciler Derneği (UND) tarafından oluşturulan
Özel Yük Çalışma Grubu uzun süredir AB mevzuatı
ile uyumlu yönetmelik çıkarılması için çalışma
yürütüyor. Mevzuat eksikliği nedeniyle bölgedeki
dev projelerin taşınmasını yabancılara kaptırıyoruz.
UND, Avrupa'daki örnekleri inceledi ve bakanlığa
sunmak üzere akademi işbirliğinde taslak 'Proje
Taşımacılığı Yönetmeliği' hazırladı.UND İcra Kurulu
Başkanı Fatih Şener, taslağı hazırladıklarını, şimdi
söz bakanlıkta dedi.
MAYIS - HAZİRAN 23
İstanbul Boğazı’nda
Açılacak Yeni Hatlara Talibiz
Röportaj
Eskihisar-Tavşanlı ve
Ambarlı-Bandırma arası
hatlarda feribot işletmeciliği
yapan İstanbullines'ın
Genel Müdürü Gündüz,
Boğaza en az 10 hattın
açılması gerektiğini
söyleyerek, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin
Çubuklu-İstinye arası için
duyurusunu yaptığı hat
başta olmak üzere İstanbul
trafiğini rahatlatacak yeni
hatlara talip olduklarını
vurguladı.
24 MAYIS - HAZİRAN
İ
stanbullines Genel Müdürü Kemal Gündüz, Marmara’da birçok hatla ilgilendiklerini, İstanbul Boğazı’ndaki hatlarla daha da
yakından ilgilendiklerini söyledi.
Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Çubuklu-İstinye
arası için bir duyurusu olduğunu
kaydeden Gündüz, “Bu hat başlangıç olarak bizim için çok önemli. O
hatla ilgileniyoruz. Aslında bütün
hatlara talibiz. Bu hatları işletecek
gerekli altyapıya ve eğitimli kadroya sahibiz. Ancak önemli olan etkili olan yerlere bu hatların açılmasıdır. Maksimum fayda sağlayacak
hatların hayata geçirilmesi gerekir”
şeklinde konuştu.
İstanbul Boğazı’nda iki yakayı
birbirine bağlayan 2 tane köprümüz var diyen Gündüz, “Karşı yakaya geçmek isteyen bütün araçlar
bu iki köprüye mahkum kalıyorlar.
Ya da Sirkeci-Harem arasında bir
tane feribot var. Onu kullanıyorlar.
Bunların haricinde karşıya geçmek
İstanbullines Genel Müdürü Kemal Gündüz
için başka bir yol yok. Manzarayı
gözünüzün önüne getirdiğinizde
kuzeyden güneye bütün araçları 2
köprünün ayağına topluyorsunuz
ve karşıya geçmelerini istiyorsunuz. Birçok araç da kuzeyden güneye gelip köprüyü geçtikten sonra
tekrar şehrin kuzeyine doğru gidiyor. Bu noktada İstanbul boğazında birçok yatay hat olması gerekiyor. Boğazda en az 10 tane yatay
hat olması gerekiyor. Bu hatlarda
liman veya binek rampası olmasına
gerek yok. Her iki tarafta da sahil
yolumuz var. Feribot yola yaklaşıp
kapağı atıp yoldaki araçları alabilir.
İnerken de aynı şekilde feribotun
kapağı açılarak rampa yapılıp araçlar yola katılabilirler. Sahil yolunda
feribotun yanaşabildiği her yer bu
şekilde kullanılabilir. Bunun çok
büyük bir önemi var. Boğazın her
iki yakasında oturanlar köprüyü
geçmek için köprülere yönelmeyecekler. Köprüleri sadece transit
geçmek isteyen araçlar kullanacak-
lar. Bu köprü trafiğine önemli bir
rahatlık getirecektir” ifadelerini
kullandı.
Bu hatların açılması için hiçbir
engelin olmadığı vurgulayan Gündüz, “Sadece bürokratik işlemler
var. Bürokrasi deniz taşımacılığıyla çok fazla ilgilenmiyor. Trafiğe
çözüm aranırken tünel geçişlerinde çare aranıyor. Feribot burada
hızlı ve en ucuz maliyetli yöntem
olarak karşımıza çıkıyor. Bu konunun üzerinde durulmalı ve en kısa
zamanda hayata geçirilmeli diye
düşünüyorum. İstenirse 1 yıl içerisinde bir sürü hat açılabilir. Zaten
boğazdaki mesafe kısa. Bir feribotun karşıya geçmesi 10 dakika sürer” dedi.
“Marmara’da Kuzey Güney
aksında daha fazla hatta ihtiyaç
var”
Feribot taşımacılığında Eskihisar-Tavşanlı arasında son derece
genç bir filoyla taşıma yaptıklarını
Zaten bizim anlayışımız daha çok
feribot yerine daha hızlı nasıl seferleri tamamlarız düşüncesi üzerine
kurulu. Feribotların büyüklükleri
de en ideal boyutta. Çünkü daha
büyük olduğu zaman yükleme ve
boşaltma sürelerinin uzamasından
dolayı sefer sürelerinde de artış
oluyor” şeklinde konuştu.
“Eskihisar Tavşanlı Hattındaki en ekonomik fiyatları biz sunuyoruz”
Eskihisar-Topçular
arasında
yapımı devam eden köprünün
kendilerini etkilemeyeceğini söyleyen Gündüz, “Yap işlet devret
modeliyle yapılan köprünün geçiş
fiyatı otomobil bazında araç başına 35 Dolar +KDV’dir. Bir otomobilin geçiş fiyatı bizde 60 TL.
Gidiş dönüş bilet alınırsa bu fiyat
50 TL’ye düşüyor. Aynı şekilde ticari araçlarda da feribotla geçişte
çok ciddi bir fiyat farkı oluşuyor.
Biz geçiş yapan araç sahipleriyle
bir anket çalışması yaptık. Onlara
sorduğumuz soru, ‘6 dakikada 35
dolar artı KDV fiyatına mı geçiş
yapmak istersiniz, yoksa 60 TL’ye
ortalama 30 dakikada mı geçiş
yapmak istersiniz’ diye. Verilen
cevapların yüzde 95’i 30 dakikada
geçme yönündeydi. Özellikle ticari
araç sınıfında bu oran daha da artabiliyor. Çünkü ticari araçlar için
maliyet zamandan daha önemli.
Binek araçlar daha çok yolu tercih
edeceğini söylüyor. Zaten köprü
yap işlet devret modeliyle yapıldığı
için devletin firma ile yaptığı anlaşmada günlük 40 bin araç geçiş
taahhüdü var. O gün o köprüden
kaç araç geçerse geçsin devlet üstünü 40 bine tamamlayarak aradaki
farkı kendisi ödüyor. O bakımdan
köprü geçiş fiyatlarının düşme ola-
sılığı yok. Bizdeki fiyatlar ise yakıt
fiyatlarındaki değişime bağlı olarak köprü açıldığında bir miktar
esneme yaşayabilir. Bizim köprü
hakkındaki düşüncemiz de ticari
araçların feribotları kullanmaya
devam edeceğidir. Ama binek ve
arazi sınıfı dediğimiz araçlar köprüyü kullanabilir” ifadesinde bulundu.
Ambarlı-Bandırma arasında çalışan 80 araç kapasiteli 2 tane RoRo
gemilerinin olduğunu hatırlatan
Gündüz, “Orada binek araç taşımıyoruz. Taşıdığımız araçların tamamı ticari araçlardan oluşuyor. 2014
yılını o hattımız karla kapattı. Yine
Eskhisar-Tavşanlı hattımız 2014 yılını iyi bir karla kapattı. 2015 yılından beklentimiz ise filomuza yeni
kattığımız gemimizle ciromuzun
daha da artması olacak. Fiyatları
artırmayı düşünmüyoruz ki, şu an
hattaki en ekonomik fiyatları biz
sunuyoruz. Kampanyalarımız var.
Geçtiğimiz aylarda başlattığımız
Eskihisar gece indirimi kampanyamız başladı. Burada hedefimiz
araçların körfezi dolaşmamasıdır.
Çünkü araçlar İzmit Körfezi’ni dolaştığında; yollarda trafik oluşuyor,
kaza riski artıyor, havayı kirletiyorlar. Mümkün olduğunca körfez dolaşma fiyatlarında maliyetleri indirip bu araçları feribota çekiyoruz.
Bütün bunlara ek olarak şoförler
feribota bindiği zaman dinlenme
imkanı buluyorlar. Ayrıca maliyet
sadece yakıt değil, aracın bakım
maliyetleri de işin içine katılmalı.
Araçların çevreye, yola ve trafiğe
yaptıkları olumsuz etkilerden dolayı devletin feribotla ulaşımı daha
çok desteklemesini bekliyoruz”
dedi.
Röportaj
belirten Kemal Gündüz, “Marmara
Denizi’nin kuzeyinde ve güneyinde İstanbul ve Bursa olmak üzere
iki tane büyük şehir bulunuyor.
İkisi de ticari olarak yoğun şehirler. Maalesef ikisi arasında bağlantıyı sağlayan yeterli miktarda deniz
hattı yok. İki şehir arasındaki ulaşım karayoluyla yoğun bir şekilde
yapılıyor. Araçlar için burada iki
alternatif var. Ya İzmit Körfezi’ni
dolaşacaklar ya da şuan mevcut
olan hatlardan, Yalova-Kartal veya
Eskihisar-Topçular arasındaki feribotları kullanacaklar. Özellikle
bayram ve resmi tatillerde buralarda ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Aynı şekilde yollarda da bir
yoğunluk yaşanıyor. Dolayısıyla
kuzey güney dikey hattında çok
daha fazla hat olması gerekiyor.
Zaten 2006 yılında Ambarlı-Bandırma hattında başlamış olduğumuz RORO hattına ilave olarak Eskihisar-Topçular arasında bir hat
açmaya karar verdik. Bu hatta çok
büyük bir araç ve yolcu potansiyeli
var. Yaptığımız istatistik çalışmalarında Körfez üzerinden ve deniz
yoluyla günde yaklaşık 40 bin araç
geçişi yapılıyor. Bu 40 bin aracın
yaklaşık yüzde 45’i de karayoluyla
geçmeye devam ediyor. Bizim hattımız Eskihisar-Tavşanlı arasıdır.
Limanımız Topçula’a yaklaşık 700
metre mesafede yer alıyor. Yaklaşık 2 yıldır 3 feribotla çalışıyorduk.
Filomuza yeni inşa bir feribot daha
kattık. Bu 4 feribotla günde 90’a
yakın sefer düzenliyoruz. Filomuza katılan son feribotumuz 2013
model ve körfezin en genç feribotu unvanına sahip. 13 buçuk knot
hız yapıyor. 20 dakikada seferini
tamamlıyor. Şuanda bu 4 feribot
bizim ihtiyacımızı karşılıyor. Şimdilik yeni yatırım düşünmüyoruz.
MAYIS - HAZİRAN 25
Murat Kıran 3 Yıl Daha GİSBİR Başkanı
Murat KIRAN başkanlığındaki Yönetim Kurulu listesi, tek liste olarak seçime girdi ve
katılan tüm üyelerin oy birliğiyle 3 yıl daha göreve devam etmek üzere seçildi.
Kısa Kısa
M
26 MAYIS - HAZİRAN
3 yıl daha göreve devam etmek üzere seçilen GİSBİR Yönetim Kurulu Üyeleri:
Murat KIRAN, Bilgehan BAYRAMOĞLU, Orkun ÖZEK, Devrim Orkun
KALKAVAN, Refik Yavuz KALKAVAN, Mehmet Birol ÜNER, Sabahattin
ASLAN, Hüseyin MENGİ, Engin OKTAY, Orhan TORLAK, Ufuk AKSOY
urat Kıran başkanlığındaki Yönetim Kurulu listesi,
tek liste olarak seçime girdi ve katılan tüm üyelerin oy birliğiyle 3 yıl daha göreve devam etmek
üzere seçildi. Seçim sonrası kürsüye
çıkan Murat Kıranyeni seçilen Yönetim Kurulu Üyeleri ve GİSBİR’intüm
organları adına Türkiye Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği(GİSBİR) üyelerinin göstermiş olduğu teveccüh için
teşekkür etti.
Gerek sektör temsilcilerinin dile
getirdiği ve GİSBİR yönetimine devam edilmesi arzusu ve Türk gemi
inşa sanayini ilgilendiren ve ilerleme
sürecinde olan birkaç projenin daha
tamamlanması adına Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte bir dönem daha
aday olduklarını belirten Murat Kıran, bu süreçte görev almasını istediği sektör paydaşlarının bu isteğini
ikiletmeksizin kabul ettiklerini ifade
etti ve kendilerine teşekkür etti.
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) 45. Olağan
Genel Kurul Toplantısı, geçtiğimiz hafta üyelerin katılımıyla
GİSBİR Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Avrupa Birliği Bakanı
Volkan Bozkır ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı da Genel
Kurul Toplantısı’nın ardından
GİSBİR’i ziyaret etti ve üyelerle
bir araya geldi.
Panama’dan Daha Derin Olacak
NİKARAGUA Panama Kanalı'nın
kuzeyinde kıtalararası gemi trafiğini
kısaltacak çılgın bir projeyi hayata geçiriyor.
Nikaragua'nın kanal projesi, özellikle
Panama kanalından geçemeyen yüksek
tonajlı gemiler için planlanmış. Ayrıca proje
Panama Kanalı'ndan daha derin olacak.
Özellikle ekolojik dengeler için bunun
oldukça önemli olduğu belirtiliyor.Tek
haneli enflasyon, görece yüksek rezerv ve
yüzde 1'in altında mali açık ile Nikaragua
Orta Amerika'nın en dinamik ekonomisi.
Nikaragua Ulaştırma Bakanı Paul Oquist
Kelley, yatırımcı için Latin Amerika
ve Karayipler'de en düşük maliyetin
Nikaragua'da olduğunu kaydetti.
Dosya
OCAK - ŞUBAT 27
MIRA MARINE
SOLE GLOBAL DISTRIBUTOR MARINE LUBRICANTS
Osmanağa Mah. Özpark Sk. No:7 Kadıköy/İst.- Türkiye
Tel: +90 216 449 1900 Fax: +90 216 449 3169
E-Posta: [email protected]
Web: www.miramarine.com.tr
Amerikan
Sularındaki
“Yeni Balık”
Kubilay ULUCAN
ATCOM DENİZCİLİK - Başkan
Makale
J
28 MAYIS - HAZİRAN
aponya’daki depremden sonra
nükleer enerjideki kesinti ve
Avrupa’da ise Avrupa’nın enerji tedarikçisi Rusya ile yaşanan
sorunlar, nihayetinde kaya gazını
çıkartılmasındaki son yıllarda geliştirilen yeni teknikler enerji akış
yönünün değişmesine sebep oldu.
Amerika’da LNG’de (Sıvılaştırılmış
Doğal Gaz) meydana gelen arz
fazlası, üreticilerin girişimleri ve
dünyadaki politik gelişmeler sayesinde Amerikan Enerji Bakanlığının LNG ihracatına izin vermesine
yol açtı. Enerji bakanlığı şuan için
Amerika ile serbest ticaret anlaşması olmayan ülkelere enerji ihracatı yapılmasına dair yapılmış olan
35 başvurunun 9’unu onayladı.
Yapılacak olan bu ihracat sayesinde de Amerikan bütçesindeki açık
büyük oranda kapatılabilecek. Bir
çok mavi yakalı işçi alımı yapılıp,
mühendislik, inşaat ve demir üretimi sektörü de canlanacak.
Amerika bu yarışta geride kalmak istemiyor ve hızla yol alıyor.
Şuanda 60’dan fazla uluslararası
LNG ihraç tesisi dünyanın çeşitli
ülkelerinde inşaat halinde. Normalde enerji ihracı konusunda çok
hassas olan Amerika ise LNG ihracatında oldukça yol aldı. Enerji departmanının verilerine göre LNG
ihracatı 2035 yılındadoğal gaz üreten her bir eyaletin bütçesine 10 ila
30 milyar dolar katkıda bulunacak
(Texas, Louisiana ve Pennsylvania
bunlardan başlıcaları). Doğal gaz
üretimi yapmayan eyaletler ise dolaylı yollardan fayda sağlayacaklar.
Borusan’ın kaya gazi çıkartılmasında kullanılan ve LNG transferi yapılan boruları ürettiği 150 milyon
dolarlık yatırımla Houston’da kurduğu fabrika buna en güzel örnek.
Kurulduğu ilk yıl 130 milyon dolar
ciro yapan fabrika, yüzde yüz kapasite ile çalışmaya başladığında 500
milyon dolar ciro ile Amerika’da
sektöründe ilk 5’e girmeyi planlıyor. Ohio, California, New York, Illinois imalatı güçlü olan diğer eyaletlerin her biri de ekonomilerinde
3 ila 5 milyar dolar gelişme hissedecekler. Doğal gaz üretecek eyaletlerin çalışan sayısında 60 bin ila 155
bin arasında artış olacak. Yine bu
sektöre destek verecek üretimleri
yapacak olan eyaletlerde 30 bin ila
40 bin çalışan sayısı artışı meydana
gelecek 2035 yılı baz alındığında.
LNG veya sıvılaştırılmış doğalgaz, kokusuz, renksiz, toksin olmayan doğal gazın eksi 260 derecede
soğutulmasıyla ortaya çıkıyor. Bu
işlem gazın hacmini yaklaşık 600
kere küçültüyor. LNG ısıtıldığında
tekrar gaz halini alıyor. Böylelikle
deniz yolu ile taşınması, depolanması çok daha kolay hale geliyor.
LNG sıvı halde iken basınç altında
depolanmıyor ve patlayıcı özelliği
bulunmuyor. LNG taşımacılığı herhangi bir büyük kaza veya güvenlik
sorunu yaşamaksızın Amerika’da
yüz binin üzerinde sefer tamamlanmıştır. LNG endüstrisi Federal Enerji denetim komisyonu ve
Amerikan Sahil Güvenlik kurumları tarafından en üstdüzeyde denetlenip depolanması ve taşımacılığı katı kurallara bağlanmıştır.
Geçtiğimiz haftalarda uzun uğraşlar sonunda senatodan aldığı
LNG ihraç izni ile birlikte çalışmalarını hızlandıran Maryland eyaletindeki Cove Point LNG terminalinde
bir toplantıya katıldım. Toplantının
bazı detaylarını bize imzalatılan
gizlilik bildirgesi sebebiyle paylaşamıyorum. Ancak kamuoyunca
bilinen bilgiler üzerinden şunu
söyleyebilirim. Amerika’nın doğu
kıyısındaki 1 buçuk yıl içerisinde
tamamlanacak olan Cove Point terminali çok uzun yıllar atıl bir yatırım olarak kaldı. Şuan için senede
ancak 4 gemiyi LNG boşaltması
için alan terminal, senatonun ihraç
onayıyla beraber ilk etapta senelik
yaklaşık 90 gemi yükleme yapmaya hazırlanmakta. Sadece tek bir
terminalde meydana gelecek bu
değişim bile LNG ihraç sektörünün
Amerikan ekonomisindeki etkisini
hesaplamaya yeterli. Terminalde
şuan depolama tankları ve boru
projesi onay almış inşaat halindeki LNG terminallerinin kullanım
etkisinin artmasındaki bir diğer
etkende Panama Kanalı projesinin
2015 sonlarına doğru tamamlanacak olması. Şuan için aktif 370
LNG gemisinden sadece 21 tanesi
Panama Kanalı’ndan geçebilmekte.
Proje tamamlandığında yeni inşa
edilecek LNG gemilerinin tamamı
ile birlikte aktif olan LNG gemilerinin yüzde 80’i kanaldan geçebilecek. Buda Japonya’nın enerji dar
boğazından çıkmasına çok büyük
katkı yapacak. Panama yerel ofisten aldığım bilgiye göre, kanalın
tamamlanması ile birlikte senelik
ortalama günde bir LNG gemisinin geçiş yapacağı hesaplanmış.
Japonya’nın Amerikan LNG yüküne ilgiside işte bu avantajlardan
Makale
hatları inşası devam etmekte. Toplantıya Japonya’dan, Hindistan’dan,
İngiltere’den, Amerika’dan ve
Avrupa’dan LNG sektörünün büyükleri katıldı. Hem alıcıların hem
de LNG yükünü taşıyacak olan
gemi sahiplerinin en güvenli şekilde bu operasyonları nasıl yaparız
konusu tartışıldı. Amerikan Sahil
Güvenlik departmanı 250 sayfalık
LNG depolama, taşıma ve gemi
regülasyon kitapçığını yenilemek
için katılımcılardan yardım ve bilgi
istedi. Kitapçık içerisindeki, ne zaman ve kimin tarafındankoyulduğu belli olmayan birçokeski kuralın
üzeri kalemle çizildi.Bazılarına eklemeler yapıldı. Yeni kitapçık şuan
gözden geçiriliyor ve çok kısa süre
içerisinde elimize ulaşacaktır.
Amerika’nın körfez ve doğukıyılarında tamamlanmış veya
kaynaklanmakta.
Onaylanmış inşaat halinde olan,
Sabine, Hackberry, Freeport, Cove
Point, Corpus Christi veya onaylanmış ve inşa edilmeyi bekleyen
Gulf of Mexico, Offshore Florida,
projelerinin dışında ayrıca doğalgaz üreten ancak terminali olmayan Pennsylvania gibi bazı eyaletlerdede LNG terminal ve ihracat
izni alma düşünceleri şu sıralarda
yüksek sesle dile getirilmekte.
Enerji marketine çok büyük bir
çeşitlilik ve aktiflik getirecek olan
LNG ihraç çalışmaları Amerikan
sularında “balık tutmak” isteyen
gemi sahipleri içinkısa vadede çok
büyük umutlar vadetmekte. Hâli
hazırdainşa edilen LNG gemileri ve kiralanan mevcut gemiler
Amerika’dan kısa sure içerisinde
yapılmaya başlayacak olan bu yüklemeler için hazırlanmakta.
Yurdumuzun en zorlu yıllarında
kıymetli bir neslinin kaybolmasına
sebep olan Çanakkale Zaferi’ni
100. yılında anıyoruz. Şehit olan
ecdadımıza Allah’tan bir kez daha
rahmet diliyor, yüzlerce kez minnettarlığımızı sunuyorum. Milletimiz binlerce yıl daha yazılan zaferi
onurla anacaktır.
MAYIS - HAZİRAN 29
İhracatçıların Ekonomiye Dair Kaygıları Artıyor
Kısa Kısa
TÜRKİYE İhracatçılar Meclis'inin yaptığı eğilim
anketine göre ihracatçılar arasında hem sektör
hem de ekonominin genel gidişatına dair
karamsar olanların oranı yükseldi. Ankette
2011'den beri ilk defa 'iyimser-kötümser'
dengesi eksi oldu.
30 MAYIS - HAZİRAN
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) düzenli
olarak yaptığı eğilim anketinin sonuçlarına göre,
ihracatçılar hem sektördeki durumdan hem de
ekonominin genel gidişatından kaygı duyuyor.
Yılsonu itibariyle sektörün durumunun daha
iyi olacağını düşünenlerin oranı yüzde 30'dan
yüzde 21'e indi. Daha kötü bekleyenlerin oranı
ise yüzde 20,8'den yüzde 27,2'e yükseldi.
'İyimser-kötümser' dengesi ise 2011'den bu
yana ilk defa eksiye düştü ve -6 oldu.
Yılsonunda genel olarak ekonomiye dair
beklentiler de bir hayli kötüleşti. Ankete göre,
daha iyi olmasını bekleyenlerin oranı yüzde
25,6'dan yüzde 14,8'e inerek büyük düşüş
gösterdi. Daha kötü olmasını bekleyenlerin
oranı da yüzde 27,6'dan yaklaşık 10 puana
artarak yüzde 37,4'e çıktı.
Türkiye ekonomisine dair 'iyimser-kötümser'
dengesi ise - 22,6 olarak gerçekleşti.
Ankette öne çıkan diğer sonuçlar ise şöyle:
-İhracatçının 2’inci çeyrek USD / TL kur tahmini
2,66, EURO / TL kur tahmini 2,85, EUR/USD
parite tahmini ise 1,07 oldu.
• İhracatçılar, yıl sonunda pariteyi Dolar için
2,76, Euro için 2,91 ve Euro/USD için 1,07
öngördüklerini söyledi.
• İhracatçıların 2015 yıl sonu enflasyon tahmini
yüzde 7.25 oldu.
• İhracatçıların yıl sonu büyüme beklentisi
yüzde 3.1 oldu.
MALİYETLER ARTIYOR
-İhracatçıların yüzde 61,4’ü döviz kurlarını
öncelikli sorun olarak görürken; yüzde 44,6’sı
enerji maliyetlerini, yüzde 39,6’sı ise ara mal
ve hammadde fiyatlarını öncelikli sorun olarak
tanımladı.
• Girdi maliyetlerinin arttığını belirten
ihracatçıların oranı yüzde 66,5’tir.
• Yılın son çeyreğinde 8 puan gerileyen bu oran
ilk çeyrekte eski trendine geri döndü. Benzer
trend, enerji maliyetlerinde de görülmektedir.
• Enerji birim girdi maliyetlerinin arttığını
belirten firmaların oranı yüzde 48’den yüzde
55’e yükselirken, elektrik tüketiminin arttığını
belirenlerin oranı ise yüzde 41,2’den yüzde 34’e
geriledi.
KARLILIK ALARM VERİYOR
-Genel karlılık düzeyinin azaldığını belirten
firmaların oranı yüzde 45’ten yüzde 54,4’e,
ihracatta karlılık düzeyinin azaldığını belirten
firmaların oranı ise yüzde 40,4’ten yüzde 58,8’e
yükseldi.
Röportaj
Huzur
Huzur Yat
Yat
HAYALLERİNİZİ
HAYALLERİNİZİ
GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
MART
- NİSAN• | 31
EYLÜL-EKİM
15 |
GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Adres: Evliya Çelebi Mah. Tersaneler Cad. Nuh San. Sit A Blok No:3 Tuzla - İSTANBUL / TÜRKİYE
Telefon:
(+90 Mah.
216) Tersaneler
395 29 30 Cad.
- (+90Nuh
533)
500
93 /No:3
Fax: (+90
446 68/ 48
Evliya- Çelebi
San.
Sit76
A Blok
Tuzla 216)
- İSTANBUL
TÜRKİYE
80 Adres:
Temmuz
Ağustos
2013
E-Posta:
[email protected]
www.huzuryat.com.tr
Telefon: (+90 216) 395 29 30 - (+90 533) 500 76 93 / Fax: (+90 216) 446 68 48
E-Posta: [email protected] - www.huzuryat.com.tr
7 DENİZ
Ogan Teknik
sektörde
adından söz
ettiriyor
Ogan Teknik Satış ve Pazarlama Müdürü Yavuz Demirdiş
Röportaj
D
32 MAYIS - HAZİRAN
ünyaca ünlü Alman menşeli
Heinzmann’ın Türkiye’deki
tek yetkili distribütörü olan
Ogan Teknik, denizcilik ve enerji firmalarının çözüm ortağı olmak için
yola çıkmış ve bu anlamda çok hızlı
büyüyerek önemli adımlar atmış bir
firma. Özellikle üzerinde çalıştıkları ve uygulamalarını yaptıkları gemilerde çift yakıt sistemi dönüşüm
projeleriyle firmalara yakıt tasarrufu
konusunda önemli katkılar sağlıyorlar. Bu konuda firma politikalarını
açıklayan Ogan Teknik Satış ve Pazarlama Müdürü Yavuz Demirdiş,
firma olarak bünyelerinde birçok
proje üzerinde çalıştıklarını ama
bunlar içinde en çok önem verdikleri
projelerden birinin çift yakıt sistemi
dönüşüm projesi olduğunu kaydetti.
Demirdiş, “Bünyemizde farklı proje
çalışmaları var. Bunlardan biri de
gemilerde çift yakıt sistemleridir.
MDO veya HFO ile çalışan herhangi
bir dizel motoru, motora dokunmadan doğalgaz (LNG) + dizel yakıtla
çalışan bir makine haline dönüştürebiliyoruz. Yüzde 15-20’lere varan bir
yakıt tasarrufu sağlayan bu sistemi
uyguluyoruz. Burada önemli bir yol
aldık. Türkiye’nin en büyük feribot
firmalarıyla çalıştık. Projelerimizi
hazırladık. Fakat son zamanlarda yaşanan yakıt fiyatlarındaki düşüşlerden sonra yatırımın geri dönüş süreleri uzadı. Şu an bizim için devam
eden ve en heyecanlı olduğumuz
projelerden biridir. Bu proje SECA/
ECA trafikleri yoğun olan gemiler
için çok önemlidir. Biz 2015-2016
gibi politikalarının devreye gireceği-
ni düşünüyorduk ama bu politikalar
ertelendi. Şu anda bu dönüşümün ilk
ayaklarından biri olan “commonrail”
(motorun her silindiri başına elektronik ateşleyici ekleme) çözümünü
sunuyoruz eski motorlar için. Burada da %10lara varan bir verim artışını daha az maliyetle sunabiliyoruz.
Biz çift yakıt projelerine geçmek için
hazırız. Tanıtımlarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de tek yetkili temsilci
Türkiye’de Alman Heinzmann
firmasının tek distribütörü olduklarını söyleyen Demirdiş, “Heinzmann, Gaz ve dizel motorlarının en
önemli ünitesi olan dijital kontrol,
aktuatör ve guvernör üretimi konusunda uzmanlaşan ve dünyanın en
önemli motor üreticileri ile OEM
bazında çözüm ortağı olarak çalışan
bir firma, daha çok Ar-Ge olarak işe
başlayıp, yedek parça temin edip,
bunun da satış sonrası servis ve bakım çalışmalarıyla dünyanın bir çok
bölgesine dağılmış durumda. Biz de
bu grup içerisinde kendi uzmanlık
alanımıza giren deniz ve kara ekipmanlarında bütün ünitelere servis
veriyoruz ve yenilerini temin ediyoruz. Bir hız kontrol ünitesi gerekli
olduğunda denizcilerin gidebileceği
3-4 firma vardır. Bunlardan biri de
Heinzmann’dır” dedi.
“Geniş bir ürün yelpazemiz var”
Heinzmann Grubu’nun bir motor
kontrol sistemleri üreticisi olduğunu
ifade eden Demirdiş, “Biz de Türkiye
distribütörü olarak yaklaşık 2 yıldır
çalışıyoruz. Çok geniş bir ürün yel-
Bünyesinde 10’u mühendis
24’ü teknik ekipten oluşan
34 kişilik bir kadro
barındıran Heinzmann’ın
Türkiye temsilcisi Ogan
Teknik, sektörde kısa sürede
adından sıkça söz ettirir hale
geldi. Özellikle firmalara
sağladığı klas onaylı ürünler
ve sunduğu hızlı ve sonuç
odaklı hizmetlerle sektörde
aranan firmalardan biri
konumunda.
pazesine sahip dizel ve gaz motorlarının çıplak motor dışında kalan
bütün sistemleri, elektronik kontrol
sistemleri, gaz alma, ateşleme, yanma, vuruntu kontrol sitemleri gibi
dış ekipman sistemleri üretiyor.
Dünyanın en büyük motor firmalarına yedek parça hizmeti sağlıyor.
Heinzmann Grubu’nda deniz tarafında Hollandalı RegulateursEuropa
grubu var. Bu daha çok hem hidrolik
hem de elektronik gemi guvernörleri
üretiyor. Bu firma ile çok büyük bir
çalışma alanımız var. Armatörler,
tersaneler, acenteler ve denizcilik firmaları bizim başlıca müşterilerimiz”
şeklinde konuştu.
“Dünya’da 20 ülkede var”
Heinzmann’ın Türkiye dışında
dünya çapında yaklaşık 20’ye yakın
distribütörlüğünün olduğu söyleyen
Yavuz Demirdiş, ”Bunların bir kısmı Heinzmann’ın kendi ortaklığıyla
kurduğu firmalar, bir kısmı da bizim
gibi distribütörlükler şeklinde bir
yapılanması var. Şu anda eski Türki
cumhuriyetlerle çalışıyoruz. Heinzmann’ındistribütörlüğü bulunmayan komşu ülkelerle çalışmalarımızı
yürütüyoruz. İngiltere’de gaz türbini
üzerine uzmanlaşmış firması var
(Heinzmann UK). Avustralya’da buhar türbini üzerine çalışıyorlar. Data
Process firması Norveç’te marine
otomasyon ve panelleri üzerine uzmanlaşmış. CPK Automotive firması
gemilerde kuru filtreleme yapan bir
sistem geliştiriyorlar. Biz bu grubu
tümüyle temsil ediyoruz” ifadelerini
kullandı.
“Çalıştığımız bütün firmalar bizden memnun”
Heinzamann’ın bünyesinde çok
farklı firmalar olduğunu belirten Demirdiş, “Firma bütün bir masayı doldurmuş durumda. Bir taraf türbine
bakarken, bir taraf motor kontrol sistemine bakıyor. Bir taraf guvernörlere
ve aktüatörlere bakarken diğer taraf
dijital kontrollere bakıyor. Biz bünyemizdeki bütün bu birimlerle motor çözümü sağlıyoruz. Heiznmann ürünleri
kullanan bütün motorlara doğrudan
yedek parça ve bakım hizmeti verebiliyoruz. Heiznmann ürünü kullanmayan motorlarda da retrofit dediğimiz
çalışmayı yaparak Heinzmann ürünlerini kullanabiliyoruz. Heinzmann ürü-
nü olmayan motorlarda genelde başta
birkaç parça değişikliğinden sonra
müşterinin isteğiyle retrofit yaparak
tüm parçaları bizim ürünlerimizle
değiştiriyoruz. Bu da ürünlerimizin
uzun vadede sorunsuz ve verimli çalışmasının bir sonucu olarak karşımıza
çıkıyor. Şu ana kadar çalıştığımız bütün müşterilerimiz memnun kalmış ve
bizimle çalışmaya devam etmekteler.
Özellikle Heinzmann’dan gelen talepler doğrultusunda, bizim ekibin tecrübesiyle dünyanın her yerine personel
gönderebiliyoruz. Türkiye’de olmasında zaten sorun yok. Aynı gün müdahale edebiliyoruz” şeklinde konuştu.
“Tersanelerle çalışıyoruz”
Türkiye’deki birçok büyük tersaneyle çalıştıklarını ifade eden Demirdiş,
“Yıllık bakım anlaşmalarımız yapılmış
durumda. O noktada gönlümüz rahat.
Amacımız Türk firmalarıyla çalışmalarımızı daha da artırmak, yerli firmalarımız ile çalışmak bir öncelik bizim
için. Bu konuda onlara fayda sağlamak
için bütün imkânlarımızı da sunuyoruz” dedi.
2015 yılında özellikle Türkiye’de
bir servis hizmet sağlayıcısı olmayı
hedeflerinin olduğunu söyleyen Demirdiş, “Bizimle çalışan tüm şirketler
için bizim onların bir servis hizmet
sağlayıcısı olduğumuzu bilmeleri ve
akla ilk gelen firma olarak yer almak
istiyoruz. Bu konuda çok iyiyiz. Bunun
onayını ana firmamızdan almaktan da
çok mutluyuz. Mesela Hollanda ekibi
eğitimlerini bizden alıyorlar. İşimizi iyi
yapıyoruz ve çalıştığımız firmalar da
bunu görüyor” şeklinde konuştu.
Röportaj
“Satış yanında servis hizmeti”
Heinzmann’ın rakiplerine kıyasla
en büyük avantajının ürün satışının
yanında servis ve bakım hizmeti de
verebilmeleri olduğunu vurgulayan
Demirdiş, “Dünyada en büyük rakipleri ve onların yerel temsilcileri çoğu
yedek parçasını veya servis hizmetini
makine üreticisi üzerinden yapmakta.
Ama Heinzmann kendi ürettiği ürünlerin tamamına garanti veriyor. Yedek
parça sağlıyor hem de sahada servisi
hizmetini kendisi veriyor. Müşterilerin
diğer markalardan tedarik edemediği
parçaları da Heinzmann sunuyor. Biz
hem gemi üzerinde hem atölyemizde
hizmet veriyoruz. 12 bin saat garanti
sunuyoruz. Ürünlerimiz klas onaylı.
Her zaman yetkili servisten hizmet
almanın ayrıcalıklarını müşterimize
yaşatıyoruz” ifadesini kullandı.
MAYIS - HAZİRAN 33
AB, İnsan Kaçakçılarını Vurmaya Hazırlanıyor
AKDENİZ’de kaçak mültecileri
taşıyan gemilerin batmasıyla
yaşanan felaketlerin ardından
eleştiri oklarının yöneldiği
Avrupa Birliği’nin, insan
kaçakçılarıyla mücadele için
hazırladığı karar tasarısı bugün
BM Güvenlik Konseyi’ne
sunulacak. Konsey’e İngiltere
tarafından teklif edildiği
belirtilen taslağa göre,
İtalya’nın komuta edeceği bir
AB ortak deniz gücü, yasa
dışı olarak mülteci taşıdığı
tespit edilen deniz araçlarını
‘kullanılmaz’ hale getirecek.
10 kadar AB üyesinin destek
olacağı bu güç, ihtiyaç olması
halinde NATO’dan da destek
alacak. İngiliz Guardian
gazetesine göre İngiliz savaş
gemisi HMS Bulwark ve saldırı
helikopterleri bu gücün içinde
yer alacak.
Kısa KIsa
Ceyhan’a Nisanda 16
Milyon Varil Irak Petrolü Aktı
34 MAYIS - HAZİRAN
ABD’de Ticaret Açığı
Son 6 Yılın Zirvesinde
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre
‘ticaret açığı’ şubat ayında 35.44 milyar
doların ardından martta yüzde 43,1’lik bir
artışla 51.4 milyar dolar oldu. Bu oranla
ticaret açığı, Ekim 2008’den bu yana en
yüksek seviyesini ulaşmış oldu. Son verilere
göre dış ticaret açığı Aralık 1996'dan
beri ‘aylık’ bazda en fazla artışını
gerçekleştirmiş oldu. Ekonomistlerin
beklentileri ise 41.7 milyar olması
yönündeydi. Şubat ayı verisi ise 35,4
milyar dolardan 35,9 milyar dolara revize
edildi. İthalatın rekor seviyede yükselmesi
ve Batı Yakası limanlarındaki işçi
grevlerinin, ticaret faaliyetlerini olumsuz
yönde etkilediği ifade edildi.
IRAK Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY)
kontrolündeki boru hattından Ceyhan Limanı'na
yapılan petrol ihracı nisan ayında 16 milyon 890
bin varil olarak gerçekleşti. IKBY Doğal Kaynaklar
Bakanlığı'nın resmi sitesinde yayımlanan
açıklamada, Türkiye'ye nisan ayı içerisinde
günlük 563 bin varil petrol ihracı yapıldığı ifade
edildi. Ceyhan Limanı'na nisan ayında toplamda
16 milyon 890 bin varil petrol sevkiyatı yapıldığı
kaydedilen açıklamada, "Bu petrolün günlük 416
bin varili Kürdistan bölgesinden, 147 bin varili ise
Kerkük'ten elde edildi. Söz konusu ihracat, Irak
Milli Petrol Şirketi (SOMO) kontrolünde yapıldı"
denildi.
Dalış Turizminde Öndeyiz
ANTALYA'da serbest dalış ve sportif amaçla yapılacak aletli
dalışlarla ilgili su altı parkur alanı olarak ilan edilen yerlerin
başında Demre İlçesi'nde bulunan Kekova ile Kaş İlçesi ve
bu ilçeye bağlı Kalkan geliyor. Su altı zenginliği bakımından
çekici bir mozaiğe sahip olan bölgede Demre'de 31, Kaş'ta
28, Kalkan'da ise 11 dalış noktası bulunuyor.Antalya Deniz
Ticaret Odası Başkanı İnanç Kendiroğlu, bölge turizm
destinasyonu için dalışın önemine fuarlarda da dikkat
çektiklerini söyledi. Dalış kulüplerinin tanıtım mücadelesini
ilgiyle izlediklerini vurgulayan Kendiroğlu, "Yaptıkları
sistematik tanıtımla amaçlarına ulaştıklarını düşünüyorum.
Bu sezon Antalya ve çevresinde dalış turizminde
rakiplerimize göre 3 tık daha önde olacağız" dedi.
Deniz Araçları Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortasında Değişiklik
BAKANLIK Hazine Müsteşarlığı'nın Deniz
Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife
ve Talimat Tebliğinde değişiklik yapıldı. İlgili
tebliğin birinci maddesi "Bu Tebliğin amacı, deniz
araçları için işletmecilerinin veya donatanlarının
yaptırmak veya sunmak zorunda oldukları mali
sorumluluk sigortasına ilişkin tarife ve talimatı
belirlemekte. Bu tarife ve talimat, 13.01.2011
tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun
1259 uncu maddesinde düzenlenen zorunlu
sigorta kapsamındaki gemiler ile 25.11.2010
tarihli ve 27766 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Deniz Yolu ile Yapılacak Düzenli
Seferlere Dair Yönetmeliğin 12'nci maddesi
çerçevesinde, denetim makamlarına poliçe
sunmakla yükümlü gemiler için uygulanır.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 29'uncu
maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca deniz
turizmi araçları bu Tebliğ hükümlerine dahil
değildir." şeklinde değiştirildi.
DENİZ kaplumbağası, uydu takip
sistemi sayesinde denizde de, gerek
güzergahı gerekse yaşamı açısından
izlenebilecek. Mersin’de 2012 yılı
Haziran ayında biri Kızkalesi, diğeri
Mezitli sahilinde kafalarına sert cisimle
vurularak yaralanan ve karaya vuran
cheloniamydas ve carettacaretta cinsi
iki dişi deniz kaplumbağası, tedaviye
alındı. ‘Korikos’ ve ‘Kilikya’ adı verilen
iki deniz kaplumbağasının tedavileri
3 yıl sürdü. İyileşmelerinin ardından
dalış problemi yaşayan kaplumbağalar,
İstanbul Sea Life Akvuryum’a
nakledilerek yeniden dalış yeteneklerine
kavuştu. Sea Life, kaplumbağaların
izlenmesi için gerekli olan uydu takip
sistemi için de sponsor oldu.
Kısa Kısa
Deniz Kaplumbağalarına
Uydu Takibi
MAYIS - HAZİRAN 35
Sektörün ilk firması Onursan,
Amerika’ya açılıyor
Röportaj
Barbaros Onur
36 MAYIS - HAZİRAN
Amerika Houston bölgesinde, ülkenin eski firmalarından
biri olan Deckhouse ile işbirliği yapan Onursan, Türkiye’de
gerçekleştirdiği profesyonel hizmetleri Amerika’ya da
taşıyarak farklı bir konumda hizmetlerini sürdürüyor.
D
enizde gemi yangın söndürme sistemleri, emniyet
malzemeleri, can salı, filika
servis satışı konusunda 1983 yılında kurulan ilk firma olan Onursan,
2006’dan sonra Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi olan
SOLAS Kuralı gereği yıllık ve 5 yıllık
servisler kapsamında filika ve matafora servislerini de yapmaya başladı.
Son olarak da 4 yıl önce Tuzla’dakilaboratuvarında da yangın söndürme
periyodik köpük analizi,gaz algılama
cihazları ve kalibrasyon servis bakımı
hizmeti veriyor. Bunun yanında gemilerde kullanılan basınç, sıcaklık ve
boyutsal ölçümaletleri gibi cihazların
kalibrasyonunuölçümleri yapıyor.
“Müşterilere paket servis sunuyoruz”
En önemli özelliklerinden birinin
müşterilerine paket servis sunmak olduğunu söyleyen Onursan Gemi Yan-
gın Söndürme Sitemleri Genel Koordinatörü Barbaros Onur, çok fazla
taşeron kullanmadan emniyet konusunda mümkün olduğunca bu tür
servisleri kendi bünyelerinde verdiklerini ifade etti. Barbaros Onur, “Her
şeyi tek bir paket içerisinde müşterilerimize sunuyoruz. Bu da müşteri
açısından hem zaman tasarrufu hem
de maliyet tasarrufu sağlıyor. Bütün
servisleri de kendi ekibimize verdiğimiz içinde kontrolün bizde olması
müşteriye daha büyük esneklik sağlıyor. Biliyorsunuz şimdi zaman çok
değerli ve armatör firmalar gemilerine farklı farklı servisler alıyorlar. Aslında her servis için farklı bir firmayla
görüşmektense birçok servisi tek bir
firmayla muhatap olup bitirmek daha
pratik oluyor. Bizim amacımız emniyet ile ilgili bütün servisleri konuyla
ilgili müşterilerimize sunabilmek.
Diğer bir önemli konu da bizim ilk
firma olmamız aslında deneyim ve
güven konusunda birçok yarar sağlıyor bize. Çünkü bu işler teknik işler
olduğu için tecrübe çok önemli. Yani
siz ne kadar farklı gemiye, farklı sistemlere servis verirseniz, o derecede
deneyimli hale gelirsiniz ve çıkabilecek problemleri çözme yeteneğiniz de
o ölçüde artar. Bizim de sanıyorum
en ayırt edici özelliğimiz bu. Bizim
20 seneyi aşkın süredirçalışan personelimiz var. Oturmuş bir sistemimiz
var. Özellikle emniyet söz konusu olduğundagüven çok önemli bir konu.
Müşterilerimizin bize olan güveni üst
seviyede. Hatta bizi denetleyen kuruluşlar karşısında da yıllardır bu güveni sürdürmeye çalışıyoruz. Bu güveni
hiçbir şekilde ödün vermeden, hatta
maddi kaybı bile göze alarak devam
ettirmeye uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.
Yeni ürün: Filikalarda düşme
önleyici güvenlik halatı
Müşterilerine gemilerde yandan
indirmeli kapalı filikalarda serbest
bırakma sisteme sahip filikalarda bulunması zorunlu olan, düşme önleyici
bir güvenlik halatı sunduklarını belirten Onur, “Filika kazaları çok sık
karşılaşılan bir durum. Bu kazaların
en büyük nedenlerinde biri de serbest
bırakma sistemlerindeki yanlış kullanım ve yetersiz bakım sonucu oluşan
kazalardır. Bu eksiklikler sonucunda filika denize indirilirken, denize
düşmekte. Büyük kazalar meydana
gelmekte. Zaten SOLAS Kuralı kapsamında tanımlanan ve belli bayraklarda mutlaka kullanılması gereken bir
ürün. Kanca istenmeyecek bir şekilde
açıldığı zaman filikanın denize düşmesini engelleyen ve mataforaya bağlı tutan bir sistem. Yaklaşık bir sene
önce LloydsRegister kurumundan tip
onay sertifikamızı aldık. Türkiye’den
daha fazla yurtdışına satışını yaptığımız bir ürün. Türkiye gemi inşa
sanayinde bir azalma olsa da, gemi
inşada kullanılan ürünlerde maalesef
yurtdışına bağlı kalıyorsunuz. Bizim de içinde olduğumuz firmalar
yurtdışından ürünlerini tedarik
ediyorlar.Yerli üretim çok sınırlı.
Aslında bizim çok büyük bir işgücü potansiyelimiz var. Denizcilik
konusunda deneyimli bir insan
kaynağımız var.Bunu ülke olarak
değerlendirmemiz lazım” dedi.
“Amerika hala fırsatlar ülkesi”
2002 yılı İstanbul Üniversitesiİktisat Fakültesi mezunu olduğunu ve 2003-2005 yılları arasında
Amerika’da New York bölgesinde
kaldığını belirten Onur,“O dönemde hem okuma hem de çalışma
fırsatım oldu Amerika’da.Amerika büyük bir pazardır. Avrupa’dan
daha avantajlı Amerika’ya özgü
konular var. Amerika hala fırsatlar ülkesi. Elbette bu kişiye ve
bakış açısına da bağlı ama eğer
doğru yerlerdeyseniz,doğru işler
yapıyorsanız,ben orada başarılı
olunabileceğine inanıyorum.Özellikle Houstonbölgesi gemi trafiği
açısındanAmerika’nın en yoğun
bölgelerinden biri. Orada kurulu
limanların genişletilme çalışmaları
var. Houston giderek büyüyen, göç
alan bir bölge.Vergilendirme konusunda bir takım avantajları var.
Onun dışında Panama Kanalı’nın
yeni kanal açılma projesi 2016‘da
hayata geçirilecek olan bu bölgede
gemi trafiğini arttıracağı biliniyor.
Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman orası bir cazibe merkezi
haline geliyor” ifadelerini kullandı.
“Kazandığımızı işimize yatırdık”
Onursan olarak yıllardan beri
emniyet sektöründe olduklarını
ifade eden Onur, Herhangi başka
bir yatırımları olmadığını, kazandıklarını da hep yaptıkları işe
yatıran bir firma olduklarını söyledi. Onur,“Dolayısıyla biz burada
verdiğimiz servisleri Amerika’da
da devam ettirmek düşüncesindeyiz. Orada yine eski bir firma
olan Deckhouse ile beraber bir
ortaklığımız var. Onlar zaten uzun
süredir orada başarılı bir şekilde
gemi malzeme tedariki yapıyorlar.
Aslında bizim bir araya gelişimiz
çok isabetli oldu. Onlar altyapı
olarak Amerika’yı çok iyi bilen bir
firma.Biz de teknik anlamda işi iyi
bilen bir firmayız. Bu birliktelik iki
taraf açısından da çok iyi oldu. Şu
an başlangıç aşamasındayız. Ama
orası için çok büyük hedeflerimiz
var. Şunu biliyoruz ki, Amerika’da
Amerikalı gibi düşünüp Türk gibi
de çalışarak çok yol kat edebileceğimizi biliyorum. Sadece bizim
sektör için değil aslında. Amerika’daki firmaların çoğu Amerikalı
olmayan firmalar. Sadece emniyet
olarak bakmamak lazım işe. Diğer
sektörlerde de bizim gemilerimiz
nasıl yurt dışında çalışıyorlarsa
yan sanayi firmaları da yatırım
yapmayı düşünmeliler. Amerikabu bölgelerden sadece biri. Birçok
farkı kapasitesi olan yerler de var”
şeklinde konuştu.
Personelin eğitimine yatırım
Bünyelerinde 6’sı mühendis olmak üzere 45 kişi olduğunu söyleyen Onur,“Çoğunluk teknisyenlerden oluşan bir kadromuz mevcut.
Yetkili servis firması olduğumuz
için belli markaların uluslararası
çalışan Türkiye yetkili servis istasyonuyuz. Dolayısıyla bunların belli
dönemlerde eğitimlerine katılmak
durumundayız. Yurtdışı bağlantımız çok yoğun. Hemen hemen
her gün iş veya eğitimiyle ilgili
yurtdışında bir elemanımız oluyor.
Bizim için en önemli kısım eğitim.
Bizim işi etkileyen en önemli unsur personel. Dolayısıyla personele
yatırım yapıyoruz. Personel yatırımının da en büyük yolu eğitimden
geçiyor. Bizim işimiz daha çok satış sonrası hizmet diyebiliriz. Satış
sonrası malzeme tedarikimiz de
var. Müşterilere şöyle bir avantaj
sunuyoruz. Zaten servis ağırlıklı
bir firma olduğumuz için müşteriler bizden malzeme alırken biliyorlar ki servis firmasından aldıkları
için bumalzemenin kullanımında
da servisinde de bir sıkıntı yaşamayacaklar. Bu düşünceyle işimizi
hem profesyonelce yapıyoruz hem
de hızlı ve kaliteli hizmetle müşterilerimizin beklentilerini tam
karşılığını veriyoruz” ifadelerini
kullandı.
Röportaj
“Tamir bakım sektörü daha
hareketli”
Sektörü yeni inşa ve tamir
bakım olarak ikiye ayırdıklarındakendi hitap ettikleri alanın daha çok tamir bakım kısmı
olduğunu ifade eden Barbaros
Onur,“Özellikle tersanelere gelen
gemiler bizim iş alanımızı oluşturuyor. Büyük oranda bu gemilere
servis veriyoruz. Gerçekten yoğun olarak çalıştığımız bir alan.
Tersaneye gelen gemi sayısında
bir azalma olduğunu düşünmüyoruz. Servis anlamında tamir bakım
açısından çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hatta kimi zaman işi yetiştirmeye zorlandığımız da oluyor.
İşlerimizden memnunuz. Gemi
inşa dediğimiz zaman gözle görülür bir azalma var. İnsanlar ilgilerini, Tersanelerdahil olmak üzere,
daha çok tamir bakım onarıma
çevirmiş durumda. Ama ben şunu
görüyorum, özellikle Norveç’e yapılan yeni inşa projeleri Türkiye
için bir şans.Bunu iyi değerlendirirsek, bu insanlar memnun kalırsa
Türkiye’de yapılan gemilerden buradan bir çıkış yolu yakalayabiliriz.
Bu anlamda Norveç’te adımızdan
söz ettiriyoruz diyebiliriz” ifadesinde bulundu.
MAYIS - HAZİRAN 37
Deniz Taşımacılığında Artış
2003-2014 döneminde yurt içi deniz taşımacılığı
kapsamında taşınan yıllık yolcu sayısı yüzde 61, araç
sayısı ise yüzde 96'lık artış gösterdi.Deniz taşımacılığına
ivme kazandırmak amacıyla 2004 yılında başlatılan
ÖTV'si sıfırlanmış deniz yakıtı uygulaması kapsamında
sektöre sağlanan teşvik tutarı, geçen yılsonu itibarıyla 4,3
milyar liraya ulaştı.Uygulamanın başlamasının ardından
geçen 11 yıllık süreçte ÖTV'siz yakıttan en çok yolcu
gemileri ve feribotlar faydalandı. Vergi teşvikiyle sektörde
sağlanan 4,3 milyar liralık tasarruftan özel sektörün
aldığı pay yüzde 76 oldu.Sayı olarak ise uygulamadan en
fazla balıkçı gemileri yararlandı. Söz konusu dönemde
47 binin üzerinde balıkçı gemisine ÖTV'siz akaryakıt
satışı gerçekleştirildi.
Kısa Kısa
Çubuklu-İstinye Arasına
Deniz Hattı
38 MAYIS - HAZİRAN
DENİZ ulaşımı sayesinde trafik rahatlayacak.
İstinye-Çubuklu arasında açılacak olan deniz
hattıyla günde 10 bin araç deniz hattıyla
karşıya geçecek.İstanbul'un trafiğine çözüm
için iki yeni deniz hattı açılıyor. İlki İstinyeÇubuklu diğeri ise Mudanya-Büyükçekmece
arasında olacak. Bu ay içerisinde açılması
hedeflenen İstinye Çubuklu deniz hattı
öncelikle Levent, Maslak, Sanayi Mahallesi ve
ikinci köprünün trafiğini rahatlatacak. Şehir
Hatları tarafından işletilecek hattan günde
10 bin aracın geçmesi hedefleniyor. Ancak
asıl hedef yolcu ulaşımını bu güzergaha
aktarmak.
Denizciler İzmir’e
Teknepark İstiyor
PİRİ Reis Denizcilik Derneği, İzmir
Büyükşehir Belediyesi’ne proje sunarak
kişisel deniz ulaşımının sadece lüks
yatlarla değil, uygun fiyatlı yelkenlilerle
de yapılabileceğini ve bunun için
tekneparkların hayata geçirilmesini istedi.
Piri Reis Denizcilik Derneği, Büyükşehir
Belediyesi’ne proje sunarak kişisel deniz
ulaşımının sadece lüks yatlarla değil, uygun
fiyatlı yelkenlilerle de yapılabileceğini,
ancak buna marinaların pahalılığı ve park
sorununun engel olduğunu dile getirdi.
Dernek Başkanı Hasan Ceylan, “Teknepark
Projesi hayata geçerse yelkenli fiyatları
ucuzlayacak, yelken orta direğin ulaşım
aracı haline gelebilecek” dedi.
Dünya Devleri Karadeniz’e Geliyor
SHELL ve Malezyalı Petronas'ın ardından
Avusturya enerji devi OMV Türkiye'ye
gelmek için gün sayıyor. ABD'li Exxon'un
da Shell'in arama sonuçlarının ardından
geleceği öğrenildi.Petrol ve doğalgaz
arama faaliyetlerini artıran Türkiye enerji
şirketlerinin radarına girdi. Shell ve Malezyalı
Petronas'ın ardından, ABD'li Exxon ve
Avusturya enerji devi OMV Karadeniz'e
petrol ve doğalgaz aramak için geliyor.
Karadeniz'deki alanlarda ruhsat sahibi
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO).
Shell tarafından yapılacak aramada petrolün
bulunması halinde masrafın yüzde 50'si
TPAO tarafından karşılanacak.
Enerji Yatırımlarıyla Lojistik
Sektörü Büyüyecek
PROJE taşımacılığı alanında ve enerji
lojistiğinde faaliyet gösteren Hareket Proje
Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği Genel Müdürü
Engin Kuzucu’ya göre, enerjide yapılması
planlanan yatırımlar 2015’te lojistik pazarını
daha da büyütecek.Son açıklanan Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre rüzgar
santrallerinin elektrik üretiminin yaklaşık 1
milyar 300 milyon liralık ekonomik büyüklüğe
ulaştığını hatırlatan Kuzucu “Yılın ilk yarısında
34 rüzgar santrali daha devreye girdi. Geçen
yılın ilk yarısında rüzgar enerjisi alanında
Türkiye’nin kurulu gücü 2 bin 619 megavat
iken, bu yılın ilk yarısı sonunda bu kapasite 3
bin 424 megavata çıktı. Yani sektörümüz için
2015 sadece iç pazarda değil, dış pazarda da
önemli bir atılım yılı olacak diyebilirim” dedi.
BALIKESİR Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Edip Uğur’un desteği ile S.S. Erdek
Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
Yönetim Kurulu tarafından İstanbul
Tuzla’da Selay Tersanesi’nde inşa ettirilen
Türkiye’nin en büyük feribotu olma
özelliğini taşıyan, “M F BALIKESİR 10”
isimli Ro-Ro yolcu gemisi denize indirildi.
Törene; Balıkesir Büyükşehir Belediye
Başkanı Ahmet Edip Uğur, Marmara
Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy,
Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı
Cengiz Kaptanoğlu, S.S. Erdek Deniz
Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim
Kurulu Başkanı Muharrem Sürmen,
KOSDER Derneği Başkanı Salih Zeki Çakır,
Ro-Ro ve Feribot İşletmecileri Derneği
(ROFED) Başkanı Hasan Çemrek, Türk
Loyd’u Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Zorlu, Selay Tersanesi’nin sahibi Suphi
Çolak, denizcilik sektörünün önde gelen
temsilcileri, tersane yöneticileri ve aileleri,
çalışanlar katıldı.
Kısa Kısa
En Büyük Yolcu Gemisi
Tuzla’da Denize İndi
MAYIS - HAZİRAN 39
Kimyasal
Hüsnü Murat ERENLİ
Nort Sea Tankers
Makale
2
40 MAYIS - HAZİRAN
015 yılı taşıdığı bütün belirsizliklere rağmen Avrupa’ya
iyi geldi. Doğu Avrupa’da ortaya çıkan savaş tehlikesi, Kırım’ın
Rusya’ya ilhak-ı ve soğuk savaş
dönemini hatırlatan bloklararası sürtüşmelerine rağmen, 2015
Ekonomik daralma içinde kıvranan Avrupa’da yeni bir toparlanma
umudunu da beraberinde getirdi.
İspanya’dan gelen olumlu sinyaller,
popülizmi seçen Atina’dan gelen haberleri dahi geride bıraktı. Şüphesiz
ki ilk Çeyrek 2015, artan otomobil
satışları ve toparlanan emlak piyasaları ile daha güzel bir sene müjdeliyor.
Özellikle Armatör penceresinden bakıldığında uzunca bir süredir
çok kısıtlı sayıda yeni Gemi inşasının yapılmış olması, üzerinde çalışılan yeni gemilerin bir türlü proje
kağıtlarından finansman bularak
realize edilmemiş olması, gelmesi
uzun zamandır dört gözle beklenen
Tanker, Koster,
Pazarında
2015
günlerin artık öyle çok da uzak olmadığını gösteriyor.
Geçen aylardaki öngörülerimizin bir adım ötesi ise elbette petrol
fiyatlarında beklenmeyen hızlı düşüş oldu. Özellikle son iki aydaki
toparlanmalara rağmen yakıt fiyatlarındaki sert düşüş uzunca bir süredir sıkıntı yaşayan gemi işletmecilerini rahatlattı. Elbette bunlara
eklenen faktörler yeni gemi inşasında ki duraklama ve hızlanan ekonomi ile beraber artış gösteren yük
hacimleri oldu.
Bir başka beklenmedik gelişme
USD/EUR dolar kurundaki sert değişimdi. Özellikle giderlerin dolar
cinsinden yapıldığı işletmede gelirlerin Euro temelli olması kuşkusuz negatif bir etki yarattı. Kısacası
OPEX ciddi bir şekilde arttı.
Elbette bir başka gelişme de yine
özellikle EKA (Emisyon Kontrol
Alanlarında) ticaret yapan gemiler
için artan yakıt faturasıydı. Damıtıl-
mış yakıt (Distilled Fuel) kullanımı
hemen hemen tüm armatörlerin
tercihi oldu. Pahalı fiyatının yanı
sıra, damıtılmış yakıtların içerdiği yağlama özelliklerinin Fuel Oil’e
göre noksan olması, yeni yağların
kullanımını zorlu hale getirdi. Bu
ayrıca alınan yağlar da OPEXi arttıran bir başka unsur oldu doğal
olarak.
Bütün bu sorunlu gelişmelere rağmen yine de beklenen güzel
günlerin geldiğini, yahut hiç olmazsa artık iyice eli kulağında olduğunu söylemek mümkün. Artan yük
miktarları ve düşen yakıt fiyatları
yükselen OPEX bütçelerine rağmen
yine de armatör lehine gelişmekte
olan bir pazara işaret gösteriyor.
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra
iyice yaygınlaşan bilgi teknolojileri
ve iletişim imkanları, yapılan işlem
ve operasyonların çok daha efektif
ve ucuza yapılmasına olanak sağlıyor. Yeni düzenlemelerin getirdiği
teknik zorlukları bir kenara bırakırsak, navlun pazarı özellikle kimyasal tankerler için bir kez daha yavaş
yavaş armatör lehine dönüyor.
Büyük değişiklikler olmaması ve
yılın ilk üç ayının bir ışık tuttuğunu
varsayarsak 2016-2017 yılları tersanelerimiz için yeni bir parti kimyasal tanker siparişleri açısından umut
vaat eden bir gelişme olarak görünmekte.
Fethiye Kruvaziyer Limanının Yeri Belli Oldu
tarafından 2 yıl önce başlatılan
çalışma meyvesini vermiş
oldu. Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı temsilcileri
Sonuç Raporunda yer alan
5 noktada deniz ve karadan
araştırma yapılan incelemelerin
ardından kruvaziyer liman için
en uygun alanın Karayolları
mevkii ile Koca Çalış Bölgesi
olduğunda birleştiler.
Hamburg Limanı Her Yıl 10
Binden Fazla Gemi Ağırlıyor
Gemicilere Rusya Alarmı
TÜRK Bayraklı gemilerin beyaz listeye
girdikten sonra listede kalabilmek için
istikrarın korunması gerektiğini bildiren
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, Karadeniz Bölgesi Liman Devleti
Kontrolü Mutabakatı Muhtırası kapsamında
Liman Devleti Kontrolleri gerçekleştiren
Rusya, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan
veUkrayna’ya sefer yapacak Türk bayraklı
gemileri uyardı.Rusya’nın Novorossisk
Limanı’na uğrayacak gemilerin geçen yıl
limanda alıkonulma nedenlerini tespit etti.
Eksikleri bulunan Türk gemilerini uyaran
bakanlık, tekrar ‘Kara Liste’ye alınma
tehlikesine de dikkat çekti.
HAMBURG limanına her yıl 10 binden fazla
gemi uğruyor. Zayıflayan küresel ekonomiye
rağmen limanda bu yıl ilk kez 10 milyondan
fazla standart konteyner taşınarak yeni bir
rekor kırılması hedefleniyor. Geçen yıl 9,7
milyon konteyner ile 2013'e göre yüzde
5'lik artış elde edilmişti.Yolcu gemileri, yük
gemileri, tankerler, soğuk hava gemileri,
nakil gemileri, römorkörler, müze gemileri.
Hamburg limanına her yıl 10 binden fazla
gemi uğruyor. Bunların büyük bölümünü
dünyadaki deniz taşımacılığının yüzde 70'ini
gerçekleştiren konteyner gemileri oluşturuyor.
Kısa KIsa
FETHİYE’ye yapılacak kruvaziyer
limanıyeri Karayolları mevkii
ile Koca Çalış Bölgesi olarak
belirlendi. Bakanlığın resmi
olarak kruvaziyer liman için
2 alanı belirlemesiyle FTSO
MAYIS - HAZİRAN 41
Gisbir SeaAsia 2015 Fuarı’na Katıldı
Kısa Kısa
TÜRKİYE Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği (GİSBİR)
Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Bilgehan Bayramoğlu,
Singapur'da 21- 23 Nisan
2015 tarihleri arasında
düzenlenen SeaAsia 2015
Fuarı’na (International
MaritimeExhibitionand
42 MAYIS - HAZİRAN
Conference) katıldı. GİSBİR
Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Bilgehan Bayramoğlu’nun,
T.C. Singapur Büyükelçisi H.
Taner Seben ve T.C. Singapur
Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri
Hürol Karlı ile bir araya gelerek
Türk katılımcı firmalarını
ziyaret ettiği fuarda, Beşiktaş
Haliç Port “Özel Proje
Alanı” İlan Edildi
HAKKINDA açılan dava karara
bağlanmadan Fettah Tamince’nin
ihalesini aldığı Kamuoyunda Haliçport
olarak bilinen “Haliç Yat Limanı ve
Kompleksi Projesi” “Özel proje alanı”
ilan edildi. Mimarlar Odası karara
tepkili.Geçmişi Fatih Sultan Mehmet’e
dayanan tersaneler 2013 yılının Temmuz
ayında Haliç Yat Limanı ve Kompleksi
için ihaleye çıkarıldı. İhaleyi 1 milyar
346 milyon dolarla Fettah Tamince’ye
ait Rixos otelleriyle bilinen Sembol
Uluslararası Yatırım ile Ekopark TurizmFine Otel’den oluşan konsorsiyum
kazandı. İhalede sunulan projenin 4 yılı
inşaat, 45 yılı işletme süresi olmak üzere
49 yıllığına Yap-İşlet-Devret modeliyle
gerçekleştirileceği ve proje kapsamında
her biri 70 yat kapasiteli iki yat limanı,
her biri 400 oda kapasiteli 5 yıldızlı iki
otel, dükkânlar, restoranlar, kongre ve
kültür merkezleri, sinema ve eğlence
tesisleri, bin kişilik cami ve otopark inşa
edileceği ortaya çıkmıştı.
Tersanesi Onarım Bölümü
Pazarlama Müdürü Gündem
Gümüşkaynak, ve Onarım
Bölümü Pazarlama Müdür
Yardımcısı Evrim Saltoğlu,
Arma Marine İdari Müdürleri
Ali ÇapacıI ve Osman Bilgin,
Onursan Co. Ltd. Genel
Koordinatörü Barbaros Onur,
Tersan Tersanesi Onarım Bölüm
Müdürü Deniz Yüksektaş,
Sefine Tersanesi Gemi Onarım
Pazarlama Müdürü M. Taner
Cıngıloğlu ve Gemi Onarım
ve Dönüşümü Pazarlama
Yöneticisi Süleyman Yılmaz,
DFS Shipstore Yönetim Kurulu
Üyesi Hakan Doğan Kayalı,
Gemak Tersanesi Pazarlama
Bölge Müdürü CekiYenifiliz
ve Gemi Onarım Pazarlama
Müdürü Çağatay Tanyolaç
katıldı.
Hedef Türkiye’nin Sondaj
Platformuna Sahip Olması
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, "Turkuaz'dan sonraki
hedef Türkiye'nin bir sondaj gemisi,
sondaj platformuna sahip olmasıdır"
dedi. "Turkuaz için harcadığımız
300 milyon lirayı da biz inşallah
alacağız. Turkuaz'dan sonraki hedef
Türkiye'nin bir sondaj gemisi, sondaj
platformuna sahip olmasıdır. Şu
anda ham petrol varil fiyatlarının
düşmesinden dolayı bir kısım sondaj
gemilerinin ucuzladığını gördük.
Petrol platformlarını günlük 1
milyon dolar civarında kiralıyorduk.
Bundan sonra kendimiz bunu
yapmış olacağız, bu tür yatırımlar
da kendisini 3-4 yılda amorti eden
yatırımlardır” dedi.
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı, balıkçılığın
canlandırılması için neredeyse
her sahile bir balıkçı barınağı inşa
ediyor.Çalışmaların sürdüğü Türk
kıyılarındaki balıkçı barınaklarından
bazıları şunlar: Zonguldak Kozlu
Balıkçı Barınağı, Kırklareli İğneada
Beğendik Köyü Balıkçı Barınağı, İzmir
Güzelbahçe Yalı Balıkçı Barınağı,
İskenderun Madenli Balıkçı Barınağı,
Bağırganlı Balıkçı Barınağı, Arsin
Balıkçı Barınağı, İnebolu-Evrenye
Balıkçı Barınağı, Ekinlik Adası Balıkçı
Barınağı.
İlk Oşinografik Şamadıra
Artık Denizde
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü (ODTÜ DBE)
tarafından yürütülen ve Kalkınma Bakanlığı
tarafından desteklenen Deniz Ekosistem ve
İklim Araştırmaları Merkezi (DEKOSİM) projesi
kapsamında, Türkiye’de ilk defa hem oşinografik
hem de meteorolojik verileri gerçek zamanlı
ölçebilecek kabiliyete sahip şamandıra Mersin
Körfezi’nde denize bırakıldı. ODTÜ DBE’nin
Mersin’in Erdemli ilçesindeki yerleşkesinin yaklaşık 7
kilometre açığında, 100 metre su derinliğine sahip
konuma “RV BİLİM 2” gemisi tarafından yerleştirilen
şamandıra ile uzun yıllar boyunca, hem denizden
hem de atmosferden sürekli veri toplayarak iklimde
ve buna bağlı olarak deniz ekosisteminde meydana
gelecek değişimlerin takip edilmesi amaçlanıyor.
Kısa Kısa
Her Sahile Bir Barınak
MAYIS - HAZİRAN 43
Röportaj
TÜRKİYE’de rakipsiz,
dünya devlerine kafa
tutuyor
44 MAYIS - HAZİRAN
Ersin Kılıç
2013 yılında kurulan
Safetbag Türkiye kısa
sürede sektörün önemli
firmaları arasında yerini
almış durumda. Üç ortaklı
firma yaptığı profesyonel
çalışmalarla Türkiye’de kendi
alanında neredeyse rakipsiz
hale geldi. Dünya da ise
önemli firmalarla büyük
rekabet içerisinde her geçen
gün büyüyor.
İ
zmir’de yıllardır başarılı çalışmalara imza atan SafeTmade
firmasının kardeş firması olan
SafeTbag Türkiye, ağırlık testi hizmetlerinde Türkiye’de ilk akla gelen
Samet Çelebi
firmalar arasında. Türkiye’de sektördeki tüm ağırlıklarda testler yapan
firma, dünyaya da Dubai, Hollanda
ve Norveç’teki ofisleriyle hizmet veriyor. Şirke ortaklarından Ersin Kılıç
ve Samet Çelebi yaptığı sektörün ihtiyaçlarını çok iyi bildiklerini, uzman
kadroları, doğru ve kaliteli ekipmanla işlerini en iyi şekilde yaptıklarını
belirttiler.
Ersin Kılıç, “SafeTmade ve SafeTbag olarak 2 grup firmamız var. SafeTmade İzmir’de üretim yapan ana
firmamız.SafeTbag,SafeTmade’den
doğan bir çıkış firması. Piyasaya SafeTmade olarak değil SafeTbag olarak çıktık. SafeTmade üretici olarak
faaliyetine devam ediyor.SafeTbag
Türkiye bu amaçla kuruldu. Üretilen
su balonlarının markası SafeTbag
olarak piyasada yer alıyor. Aynı za-
manda testi yapan firma halini almış
durumdayız. Satışlarımızı SafeTmade yaparken biz bu ürünleri kullanarak firmalara ağırlık testi hizmeti
veriyoruz. Türkiye’de balonla ağırlık
limiti tanımayan bir firmayız. Kendi
üretimimiz olduğu için 1000 tona
kadar test yapabiliyoruz.SafeTbag
sadece vinçlerin ağırlık testleriyle
kalmadı. Bunun yanında Türkiye
malzeme satışı SafeTbag üzerinden
devam ediyor. Gemilerle ve tersanelerle iş yaptığımız için onların talepleri doğrultusunda diğer işlere de
girmeye başladık. Yangın söndürme
ilgili departmanımızı oluşturduk.
Kurulumuna geçen sene başladık.
Bu yıl da 4-5 aylık bir süreçten sonra
yangın söndürme ekipmanları atölyesini kurduk ve sertifikalandırdık.
Gemilerdeki ve tersanelerdeki müşterilerimize yangın söndürme ekipmanlarının testlerini de yapar hale
geldik. Aynı zamanda Rus klası olan
LSA hizmetimiz de başladı. Onu da
müşterimizin taleplerinden yola çıkarak yapıyoruz.Türk Loydu’nun
sertifikalandırdığı işlerde biz testleri yapıyoruz. Firma çağırıyor, Türk
Loydu’nun sertifikalandırdığı işlerde
malzeme tedarikini biz sağlıyoruz”
şeklinde konuştu.
Hali hazırda ISO9001 belgelerinin
olduğunu
söyleyen
Kılıç,”Önümüzdeki dönemde de
ISO17020 ve ISO17021’i de almayı
düşünüyoruz. Hazırlıklarına başladık. ISO17020 devletten onaylı
TÜRKAK akreditasyonuyla Türk
Loydu’na da ihtiyacımız olmayacak.
Müşterimiz direk bizimle temas kurabilecek. Karadaki bütün tesislerdeki vinçlere biz sertifika verir hale
geleceğiz” ifadelerini kullandı.
İsteyen müşterimiz geldiğinde ona
çalışma alanını gösterebiliyoruz.
Böylece müşteri hem işin ilerleme
sürecini görüyor hem de kafası rahat oluyor.2013 yılında kurulmuş
bir şirket olarak 2014 yılını çok
başarılı bir şekilde tamamladık. Bu
söylediğimiz başarıları 2014 yılı
içerisinde kısa bir sürede önemli
mesafeler kat ederek tamamladık
ve gelişmemiz de devam ediyor.
Yeni kurulmuş bir şirket olarak bu
kadar kısa sürede bu başarıları elde
etmek kolay değil. Hem bir yandan
yatırım yapıyoruz hem de çalışmalarımız devam ediyor. Fuarlar da
bizim için faydalı oldu. Hepsini alt
alta koyduğumuzda çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. 2015 yılından daha da büyüme beklentimiz
var. Zaten yaptığımız yatırımların
karşılığını aldıkça bu büyüme devam edecek” ifadesinde bulundu.
Yurtdışındaki şubelerinin çalışmalarından da bahseden Ersin
Kılıç, “Dubai’de müthiş bir petrol platformu hareketliliği var. Bu
platformlarda da vinçler çok fazla
ve bu vinçlerin testinin yapılması
gerekiyor. Çok büyük bir potansiyel var. Onun yanında yüzer gemiler için de safeekipmanı talebi
de var. Rotterdamda Avrupa’nın
denizcilik açısından çok hareketli
bir bölgesi. Rotterdam gemi giriş
çıkışlarının yanı sıra çok önemli
bir tersane bölgesi aynı zamanda.
Son dönemlerde yaşanan krizler
neticesinde bir yavaşlama olmuştu
orada. Aldığımız duyumlara göre
orasını da canlandıracaklar. Oraya
da o yüzden girdik ve hazırlık yaptık. O canlanmayla da bizim de işlerimiz orada daha da artacak.Norveç zaten aynı şekilde bir platform
merkezi. Şu anda orada da çok
önemli bir hareketlilik var. Başka
yerler de olacak. Potansiyel gördüğümüz yerlerde biz de olacağız.
Türkiye açısından değerlendirirsek
Tuzla’da yer almamızın sebebi de
bu. Burada çok fazla tersane var.
Çok fazla gemi sirkülasyonu var.
Yurtdışında rekabet ortamı çok
fazla. Orada çok dikkatli ve adım
adım ilerlerken Türkiye’de işler
daha hızlı ilerliyor. Çünkü burada
rakipsiziz diyebilirim” dedi.
Kullandıkları
ekipmanları
İzmir’de kendi firmalarının ürettiğini belirten Samet Çelebi, “Dolayısıyla kaliteli malzeme kullanma
açısından hiçbir tereddüdümüz
yok. Ürünlerimizi iyi tanıdığımızdan müşterimize gerekli olan malzemeyi hızlı bir şekilde temin edebiliyoruz. Yurtdışında bu durum
biraz daha zor oluyor. Orada rekabetten dolayı bizim üzerimize çok
gelindi ancak bizim kullandığımız
malzemenin kalitesi ve standardı
ortada. Bu yüzden tüm eleştirilere
ve kötülemelere karşı koyarak bu
rekabette ayakta kalan taraf olduk
ve bu şekilde mücadele ederek var
olmaya devam edeceğiz” şeklinde
konuştu.
Röportaj
Şuanda armatör tarafında da
gemilerin “safe” işlerini yapan bir
firma olduklarını söyleyen Şirket
Ortağı Samet Çelebi “Aynı zamanda gemi vinçlerinin yük testlerini
yapabilen ve bunda limit tanımayan bir firmayız. Yavaş yavaş büyüyoruz. Bir anda büyümek bizim
politikamızda yok. Adım adım
ilerliyoruz. Ürün satışı da yapıyoruz ama asıl işimiz o değil. Türkiye
açısından durum böyle. Yurtdışında da çalışmalarımız var. SafeTbag Dubai, SafeTbag Rotterdam
ve SafeTbag Norveç ofislerimiz de
büyümeye devam ediyor. Oraya
göre Türkiye’de daha hızlı ilerliyoruz.Çünkü burada müşteri talebi
ve ihtiyaç daha fazla.Yurtdışında
tesis faaliyetlerimiz devam ediyor.
Orada da limit tanımıyoruz. Her
çeşit ağırlık testini gerçekleştirebiliyoruz. Bu konuda Türkiye’de
rakipsiziz ama dünyada tabi ki rakiplerimiz var. Yurtdışında daha
rekabetçi bir ortamda iş yapıyoruz.
Ama tecrübemizle ve uzman kadromuzla bu sorunun da üstesinden
geliyoruz” şeklinde konuştu.
Samet Çelebi “Herkes kaliteli
iş yapıyorum diyor ama önemli olan bunu ispatlamaktır. Bizim
farkımız burada oluşuyor. Biz elimiz açık oynuyoruz. Su testi ve
ağırlık testlerinde kullandığımız
malzemeler son derece kalitelidir.
Yangın söndürme ekipmanları istasyonlarımızda diğer firmalardan
farkımız var. Biz kamera koyduk.
MAYIS - HAZİRAN 45
İran, Mearsk’ten Tazminat İstiyor
İRAN Dışişleri Bakanlığı, geçen
ay Hürmüz Boğazı'nı geçerken
İran tarafından alıkonulan
Marshall Adaları bandıralı yük
gemisinin cezası ödendikten
sonra, iki gün içinde serbest
bırakılacağını bildirdi.
Tahran'ın tartışmalı nükleer
programıyla ilgili ABD ve İran
arasında kritik görüşmelerin
devam ettiği ve Husilere karşı
ABD destekli Suudi Arabistan
liderliğindeki koalisyonun
Yemen'de hava saldırıları
yaptığı bir dönemde gemiye
el konulması İran ve ABD
arasında yeni bir gerginlik
olarak yorumlanmıştı.
Kısa Kısa
Otomotiv Nisan Ayında
Da İhracatta Lider
46 MAYIS - HAZİRAN
TÜRKİYE ihracatının lokomotif sektörü otomotiv
endüstrisi ihracatta miktar bazında yüzde 11
seviyesinde artış yakalamasına rağmen, parite
kaynaklı olarak kayıp yaşadı. Nisan ayında 1
milyar 843 milyon dolar ihracat gerçekleştiren
otomotiv endüstrisi, sektörel bazda dış satış
liderliğini sürdürdü. Uludağ Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği (OİB), nisan ayı ihracat
verilerini açıkladı. Aylık bazda parite kaynaklı
kayıp yaşanmasına rağmen, nicelik olarak
ihracatın yüzde 11 seviyesinde, ağırlık olarak
da yüzde 4 seviyesinde artması, otomotiv
endüstrisinin bu alanda büyüme gösterdiğini
gözler önüne serdi.
İTÜ, Açık Deniz
Mühendisi Yetiştirecek
TÜRKİYE’nin ilk Açık Deniz Mühendisliği
Lisansüstü Programı, İTÜ’de açılıyor.
İTÜ, değişen ülke ve sektör koşullarına
göre akademik yeniliklere imza atmayı
sürdürüyor. Bu kapsamda, İTÜ Gemi ve
Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü
bünyesinde 2015-2016 Akademik Yılı
itibariyle öğrenci kabul etmeye başlayacak
olan Açık Deniz Mühendisliği Lisansüstü
Programı hayata geçirilecek. Gemi inşa
sanayinin önümüzdeki yıllarda açık
deniz yapıları sahasına yönelme kararı
alması üzerine İTÜ’ye kazandırılan
program, yetiştireceği uzmanlar sayesinde
ülkemizin bu alandaki gelişiminde öncü
rol üstlenecek.
İzmir Kruvaziyer Turizminde Kan Kaybediyor
iken bu sayı 2015 yılı Ocak
ayında sadece 3 bin 462 kişide
kaldı. 2014 ve 2015 Ocak ayı
karşılaştırmasına göre yaşanan
değer kaybı yüzde 50’yi
geçti.2015 yılı Şubat ayında da
bu olumsuz tabloya benzer bir
tablo yaşandı. 2014 yılı Şubat
ayında Alsancak Limanı’na
8 bin 23 kişi gelirken, bu
DP World Yarımca
Konteyner Terminali
İçin Anel Grup İle Anlaştı
ANEL Grup, altı kıtada 65’ten fazla
terminali işleten ve dünyanın 3. büyük
konteyner terminal operatörü olan DP
World ile Yarımca Konteyner Terminali
Projesi için anlaşma sağladı. Anel
Grup Türkiye’nin en büyük konteyner
terminallerinden biri olacak olan DP World
Yarımca Konteyner Terminali Projesi’ne
elektromekanik taahhüt hizmeti sunacak.
Konteyner terminalinin enerji ve Jeneratör
altında kesintisiz olarak çalışmasını ve
minimum alt yapı arızaları olmasını
hedefleyen Anel Grup, DP World Yarımca
Konteyner projesi kapsamında elektrik ve
mekanik hizmetleri verilecek.
sayı 2015 Şubat ayında 3
bin 770 kişiye gerileyerek
yüzde 53 oranında büyük bir
değer kaybına uğradı. Adnan
Menderes Havaalanı; Alsancak,
Aliağa, Çeşme ve Dikili
Limanları’ndan giriş yapan
toplam turist sayısı ise yaklaşık
43 bini buldu.
Kuşadası Limanı Yeşil Liman Olacak
EGE Ports Kuşadası Limanı'nın "Yeşil
Liman" unvanı alabilmesi için işletmeci
firma ile Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü yetkilileri
arasında protokol imzalandı.Deniz Ticareti
Genel Müdürü Mustafa Çalışkan, yaptığı
açıklamada, "Yeşil Liman-Eko Liman"
projesi kapsamında çevreye duyarlı liman
tesislerinin oluşturulmasının ve çevreye ilişkin
olumsuzlukların giderilmesinin hedeflendiğini,
belirlenen şartları yerine getiren liman
tesislerine "Yeşil Liman" unvanının
verildiğini belirtti. Bu unvanın, dünyanın
önde gelen birçok limanında uygulandığını
bildiren Çalışkan, Ege Ports Liman İşletmesi
yetkililerinin, bu yöndeki başvurusunun
değerlendirilerek uygun bulunduğunu ve pilot
olarak seçildiğini kaydetti.
Kısa Kısa
İZMİR'in kruvaziyer
turizmindeki kan kaybı 2015
yılında da devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl yaklaşık yüzde
31 oranında küçülen İzmir
kruvaziyer turizmi, 2015 yılına
da kötü bir giriş yaptı. 2014
yılı Ocak ayında kruvaziyer
turizmiyle Alsancak Limanı’na
gelenlerin sayısı 7 bin 140 kişi
MAYIS - HAZİRAN 47
İlk Duel-Fuel Termal Oil
Kazan Sistemi Alfa Laval
Türkiye tarafından satıldı
Haber
Alfa Laval ilk
duel-fuelburnerthermaloil
kazan sistemi siparişini Türkiye’den aldı.
LNG ve FuelOil yakma özelliğine sahip ThermalOil Kazan
Sistemi; Kanada’lı bir gemi işletme firması tarafından Beşiktaş Tersanesi’nde inşa
ettirilecek Asphalt tanker projesinde kullanılacak.
48 MAYIS - HAZİRAN
D
etay dizayn Delta Marin
tarafından geliştirilen proje, 135 metre tam boy ve
15,100 DWT olarak tasarlanıyor.
Geminin operasyon bölgesi StLowresRiver, Great Lakes ve US Karasuları olarak düşünülmekte. Gemi dizaynında öne çıkan unsurlar, Polar
7 rotasyonu, Kanada taşımacılık kuralları ve USCG kurallarına uyumluluk olarak değerlendirilebilir.
Ayrıca kazan sistemlerine ek olarak
ana makina ve yardımcı jeneratörlerde de duel-fuel yakıt kullanılacak.
Proje ile ilgili görüştügümüz
Alfa Laval Satış Mühendisi Kurtuluş Acar “Pazarın LNG kullanımına
doğru hızla ilerlediğini, ve bu ilerlemenin sadece gemi ana tahrik sistemleriyle sınırlı kalmadığını, makina dairesi ısıtma ve kargo ısıtma
alanlarında da LNG kullanımının
hızla yayıldığını; hali hazırda buhar üretiminde duel-fuel kazanların
kullanılmakta olduğunu, ancak bu
sipariş ile birlikte ThermalOil sistemleri icin de bir başlangıç yapıldığını belirtmiştir.
Alfa Laval’in benzer bir kaç proje
için farklı müşterilerle görüşmeleri
devam etmektedir.
Proje kapsaminda tedarik edilecek ThermalOil kazan sisteminde duel-fuelburner uygulaması
yapılabilmesi için standart kazan
uygulaması üzerinde önemli modifikasyonların yapıldığınıbelirten
Kurtuluş Bey, LNG yakıtın makina
dairesi üzerinde büyük bir etkiye
sahip olduğunu, bunun yanısıra
LNG kullanımının; double-wall
borulama, ex-proof havalandırma
ekipmanları kullanımı gibi farklı bir
çok ekstra önlemleride gerektirdiğini belirtti. ThermalOil kazanlara
duel-fuelburnerları adapte etmenin
yanısıra, örneğin kazan sisteminin
gemi otomasyon sisteminden monitör edilmesi ve kontrolü gibi, projenin gemi inşa şartnamesinden gelen
birtakım diğer özel taleplerin de bu
projede uygulanacağını belirtti.
Kapsamlı bir tedarik
Alfa Laval bu projede ThermalOil kazan sistemlerine ek olarak ürün
gamında bulunan buhar kazanı,
seperatörler, fueloil yakıt hazırlama
uniteleri (boostermodule), filtreler,
tank yıkama ekipmanları ve ballastwatertreatment sistemlerini de paket kapsamında tedarik edecek.
Tedarik edilecek pakette öne
çıkan diğer unsurlar ise; yardımcı jeneratörler icin ayrı bir fueloil
yakıt hazırlama ünitesi bulunması,
thermaloil kazanlar ve fueloil yakıt
hazırlama
ünitelerindemanyetik
kaplinli yakıt besleme ve sirkülasyon pompalarının tercih edilmesi,
luboilseperatörlerde çift preheater
(thermaloil, elektrik) kullanımı, her
bir ballast pompası için deniz suyu,
tatlı su ve göl suyu koşullarında çalışabilecek ballast water treatment
ünitesinin kullanımı olarak değerlendirilebilir.
Gerek projeden kaynaklı özel talepleri karşılayacak çözümlerin üretilmesi; gerek ise sipariş kapsamında teslim edilecek ürünlerde bazı
uygulamaların ilk kez yapılacak olması, bu projeyi AlfaLaval için çok
önemli ve özel kılmıştır.
Proje Kargo
MART
- NİSAN• | 49
EYLÜL-EKİM
17 |
7 DENİZ
Lojistikte Yabancı İlgisi Artıyor
TİCARİ gayrimenkul alanında finansal hizmetler,
yatırım yönetimi alanında da danışmanlık
hizmetleri sunan JonesLangLaSalle (JLL) lojistik
sektörüne yönelik hazırladığı kapsamlı raporunu
açıkladı. JLL Türkiye Başkanı AviAlkaş, "Yabancı
devler, İstanbul’u lojistik üs yapmak için sırada.
Bizden yardım talebinde bulunan çok” dedi.
JLL’nin Avrupa Lojistik ve Sanayi Eğilimleri
Kullanıcı Araştırması raporuna göre; artan
yabancı yatırımın da etkisiyle lojistik sektörünün
5 yılda yüzde 48 büyüyeceği öngörülüyor.Tesis
büyüklüğü açısından 20 bin metrekare ile 50 bin
metrekare arasında alan sağlayan lojistik tesisler
verimlilik ve işletme karlılığı açısından Türkiye
lojistik pazarı kiralama işlemlerinde en fazla
tercih edilen alan aralığı olarak öne çıkıyor.
KIsa Kısa
Lüks Yatlar Bodrum
Sahillerine Geri Döndü
50 MAYIS - HAZİRAN
HER turizm sezonunda sanat, spor ve iş
dünyasından çok sayıda kişiyi ağırlayan
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden
Bodrum'a lüks motor yatlar demir atmaya
başladı. Milyon dolarlık motor yatlar, Bodrum
Kalesi ve Kara Ada açıklarındaki yerlerini
aldı. İlçede gözle görülür turist hareketliliği
yaşanıyor. Birçok koyda demirli bulunan lüks
yatlar, ilçedeki yerli ve yabancı turistlerin
ilgisini çekiyor. Bodrum'a gelen ve Bodrum
açıklarına demirleyen 71 metre uzunluğundaki
"Titania" isimli lüks yat da ilgi çekiyor.
Ordu’da İki Liman Kapatılıyor
ORDU Büyükşehir Belediye
Başkanı Enver Yılmaz, Ordu’da
liman tartışmasına son noktayı
koydu. Yılmaz, Altınordu ve
Fatsa ilçesindeki limanları
kapatacaklarını, Ünye Limanı’nı
büyütüp geliştireceklerini
belirterek, “Ordu’da liman
vardır. Ordu’nun limanı Ünye
Limanı’dır” dedi. Enver Yılmaz
yaptığı açıklamada, liman
konusunda kamuoyuna yanlış
bir algılama yapıldığını söyledi.
‘Ordu’ya liman gereklidir’
sözü ile ‘Altınordu’ya liman
gereklidir’ sözleri arasında çok
fark olduğunu belirten Yılmaz,
Ordu’da liman olmadığı
şeklindeki algının yanlış
olduğuna dikkat çekti.
KIsa Kısa
MAYIS - HAZİRAN 51
KCC sektörde kaliteden
ödün vermiyor
KCC Deniz Endüstriyel ve Ağır Sanayi Boyaları, 2009’da tarihinde Kore Merkezli KCC
Corporation’un Türkiye Gebze’de bulunan KCC Boya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
ile Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Türk firmalarının yurtdışı havuz
boyaları ve seyir bakım boyaları satışı ve yeni inşa projelerinde; deniz, endüstri ve ağır
sanayi boyalarında münhasır (tek) satıcı olarak tayin edilmiş, sorumlu ve yetkili olarak
atanmıştır bir firma.
Yan Sanayi
K
52 MAYIS - HAZİRAN
KCC Türkiye Genel Müdürü Adem Kocadağ
CC Deniz Endüstriyel ve
Ağır Sanayi Boyaları 2009
yılından sonra Türkiye pazarında pazar payı neredeyse sıfır
olan ana firma KCC ürünlerinin;
pazarlama, tanıtım ve satışlarına
başlamış, son derece özverili ve
başarılı çalışmalar neticesinde ve
özellikle de şirketi ortaklarının
şahsi gayretleriyle KCC ‘nin Türkiye’deki sürekli artan pazar payı
bugün yüzde 13-15 seviyelerine
getirilmiş durumda.
KCC Türkiye Genel Müdürü Adem Kocadağ, bünyelerinde
konusunda uzman ve deneyimli
NACE sertifikalı boya enspektörlerinin marketteki en güçlü yanlarından biri olduğunu kaydederek,
Lojistik konusunda rakiplerine
göre daha müşteri odaklı hareket
ettiklerini ve zamanın onlar için
değerini ve önemini bilerek, ihtiyaç ve isteklerini en kısa sürede
yerine getirdiklerini ifade etti.
Kocadağ, “Finans ve muhasebe
departmanımız, sıfır hata prensibiyle, üzerlerine düşen görev ve
sorumluluklarını büyük bir özveriyle yerine getirmektedirler.Tüm
şirket kadromuz için müşterilerimizden sürekli teşekkür mesajları
hizmet vermeye, Tuzla Tersaneler
bölgesindeki ofisimizden başladık, aynı bölgedeki ofisimizle devam ediyoruz. Başlangıç noktamız
deniz boyaları olmasına rağmen,
endüstriyel ve ağır sanayi boyaları,
epoksi ve poliüretan zemin kaplama ürünleri de portföyümüzde
mevcuttur. Amacımız olan, uzun
vadede güven kazanmayı başardık.
Müşterilerimiz bize ve ürünlerimize güveniyor, inanıyor” ifadelerini
kullandı.
Şirket olarak, Türk denizcilik
sektöründe en yeni “boya markası”
olmalarına rağmen, kuruldukları
ilk andan itibaren kaliteye verdikleri önem ve zoru başarma azimleri sayesinde kısa sürede sektör
tarafından kabul gördüklerini ve
markette hakkettikleri pazar payını
aldıklarını söyleyen Kocadağ, “Firmamızın değişmez ve değişmeyecek prensipleri daima kalite, hizmet, zamanında teslim ve uygun
ticari şartlar olmuştur, olacaktır”
şeklinde konuştu.
Bir Gemi İnşaat Mühendisi
olarak her zaman Tamir Bakım
Onarım’ın ülkemizin önceliği olması gerekliliğini savundum diyen
Kocadağ, “Buna inandım...2008
yılından bu yana yaşadığımız süreç
haklılığımızı kanıtlıyor. Çünkü bildiğiniz üzere ne olursa olsun mecburi olduğunuz havuz periyodları
var. Tersanelerimizin kapasitesi,
kalitesi, coğrafi konumu da bu konuda lider ülke olmamıza destek
veriyor.Ayrıca GİSBİR gibi çok iyi
bir düzenleyici, toparlayıcı kaliteyi artırıcı, kazaların önlenmesi
konusunda eğitim verici, önder
bir kurumumuz var. Biz de bakım
onarım ve seyir bakım boyalrısegmentinde piyasaya paralel olarak
büyümemizi devam ettiriyoruz.
Yeni inşa projelerinde de sektörü
takip ediyoruz, özellikle tersanelerimizle yakın temas halindeyiz.
Proje halinde olan ve/veya imzalanmış tüm projelerde firmamızı
temsil ediyoruz” ifadelerini kullandı.
2014 yılında Deniz Kuvvetleri yıllıkAntifoulingihalesini KCC
Deniz olarak Kendilerinin kazandığını ifade eden Kocadağ, “Ayrıca
İDO yıllık tüm havuz ve üstyapı
boyaları, silikon sualtı sistemleri
de dahil, KCC Deniz olarak ihaleyi kazanma başarısını gösterdik,
IDO’ya mükemmel bir hizmet
sunduk, teknik departmanlarından “teşekkür “ mesajları aldık.
Bunlara ilavetenNursoyfirmasının
TCDD Genel Müdürlüğü için, Van
Gölü’nde, Tatvan – Van arasında
vagonların taşınmasında kullanılacak 2 adet 50 vagon kapasiteli
feribot yeni inşa projelerini KCC
Deniz olarak biz tedarik ediyoruz”
dedi.
Yan Sanayi
almaktayız. Buradan her birine
ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Adem Kocadağ, “1958 yılında
kurulan KCC, Kore’deki ileri teknoloji fabrikalarına ilave olarak
Çin, Singapur, Vietnam, Hindistan, Malezya ve Türkiye’de bulunan, üretim tesislerinde faaliyet
göstermektedir. Denizcilik alanındaki tümü sertifikalı, endüstriyel
ve ağır sanayi boyaları, epoksi ve
poliüretan zemin kaplamaları,
yangın geciktirici ürünler ile kimya
sektörünün önemli alanlarında söz
sahibidir. Özellikle Uzakdoğu’da
armatörler tarafından tercih edilen
bir marka olan KCC, şirketimizin
pazarlama, tanıtım ve satış faaliyetleriyle Türk Denizcilik Sektörünün
de tercih listesinde yerini almıştır.
2009 mart ayında başlayan çalışmalarımız sonucunda oldukça
geniş ve saygıdeğer bir refereans
listesine sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Faaliyete başladığımız
andan itibaren en önce ve her zaman kaliteyi ön planda tuttuk.
Kaliteli ürün, kaliteli hizmet her
zaman önceliğimizdir.Mükemmel
hizmetle birleşmiş kalitenin, başarılı bir iş ortaklığının temeli olduğuna inanıyoruz. Bu sayede pek
çok mutlu müşteriye hizmet etme
şansına sahip olduk ve olmaya
devam ediyoruz. Müşterilerimizin Türkiye ve yurtdışı projelerine
MAYIS - HAZİRAN 53
Marina-Yat
Gemi ve Yat İhracatı
Nisan’da Atağa Kalktı
54 MAYIS - HAZİRAN
Ocak-Mart dönemini ihracat düşüşleriyle kapatan gemi ve yat sektörü, nisan ayında
geçen yılın aynı ayına göre dış satımını yüzde 35,9 artırdı.
Y
ılın ilk çeyreğini ihracat düşüşüyle kapatan gemi ve yat
sektörü, nisan ayında geçen
yılın aynı ayına göre dış satımını
yüzde 35,9 artırdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından derlediği
bilgilere göre, gemi ve yat sektörünün ihracatı yılın ilk üç ayında
geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 29,9 geriledi. Buna karşılık
sektör nisanda ihracat atağına geçti. Nisanda gemi ve yat sektörünün
ihracatı geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 35,6 artış gösterdi. Geçen yıl
ocak-nisan döneminde 317 milyon
198 bin dolar olan sektörün dış satımı, bu yılın aynı döneminde, ilk
çeyrekteki düşüş dolayısıyla yüzde
14,1’lik gerilemeyle 272 milyon 594
bin dolara indi.
Sektör dış satımının yarısından fazlasını tek başına karşılayan
İstanbul’un geçen yıl ocak-nisan
döneminde 209 milyon 49 bin do-
lar olan ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 26,73’lük azalışla 153
milyon 172 bin dolara düştü. İstanbul, buna rağmen Türkiye’nin toplam gemi ve yat ihracatından yüzde 56,19 pay aldı. İstanbul’a yakın
gelecekte rakip olacağı öngörülen
Yalova’nın ihracatı, söz konusu dönemde 73 milyon 431 bin dolardan
yüzde 35,99’luk artışla 99 milyon
855 bin dolara yükseldi. Yalova’nın
sektörün toplam ihracatından aldığı pay ise yüzde 36,63 olarak
gerçekleşti. Gemi ve yat sektörünü sırtlayan bu iki il, Türkiye’nin
toplam gemi ve yat ihracatının da
yüzde 92,82’sine (253 milyon 27 bin
dolar) imza attı.
NORVEÇ LİDER PAZAR
Sektör, yılın ilk 4 ayında en fazla
ihracat 67 milyon 370 bin dolar ile
İskandinav ülkelerinden Norveç’e
gerçekleştirdi. Gemi ve yat sek-
törünün döviz gelirinin yüzde
24,71’inin elde edildiği bu ülkeyi,
32 milyon 969 bin dolar dış satım
yapılan İngiltere takip etti.
Türkiye ayrıca Almanya’ya 32
milyon 319 bin, Suudi Arabistan’a
22 milyon 680 bin, Faroe Adaları’na
22 milyon 32 bin, Singapur’a
19 milyon 845 bin, İtalya’ya 15
milyon 105 bin, St. Vincent ve
Grenad’a 13 milyon 906 bin, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 7 milyon
420 bin, Avusturya’ya 6 milyon
828 bin, Liberya’ya 4 milyon 981
bin, Hollanda’ya 3 milyon 513 bin,
Gabon’a 3 milyon 256 bin, Fas’a 2
milyon 911 bin, Marshall Adaları’na
2 milyon 299 bin, Yunanistan’a 2
milyon 156 bin, ABD’ye 1 milyon
714 bin ve Cook Adaları’na 1 milyon 650 bin dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdi.
Rusya İçin Üretilen
Mistrallere 4 Ülke Talip Oldu
Fransa, Rusya için ürettiği ama daha sonra teslim etmeyi
reddettiği Mistral tipi savaş gemilerine alternatif alıcı
olarak Kanada, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’ı
değerlendiriyor.
güvertesinde buz çözme sistemi,
daha güçlü havalandırma sistemi,
helikopterler için daha büyük hangarlar ve Kiril harfler ile yazıların
mevcut olduğunu kaydetti. Ancak
gemilerin uluslararası standartlarına uygun olduğu belirtildi.
Rusya ile Fransa 2011 yılında
1,2 milyar Euro karşılığında Rus
Donanması için iki tane Mistral
tipi helikopter gemisi yapımı için
anlaşma imzalamıştı. Mistral sınıfı
gemiler Fransa’nın NATO standartlarında üye ülkeler için geliştirdiği,
16 helikopter, 4 çıkartma gemisi, 60
zırhlı araç ve 900 askeri aynı anda
taşıyabilen modern savaş gemileridir.
Fransa, Kırım’ı işgali ve
Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle
Rusya’ya Mistrallerin teslimatını
askıya aldı.Daha sonra Rusya Devlet Başkanı asın sözcüsü DmitriyPeskov,
Fransa
Cumhurbaşkanı
François Hollande ve Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin’in Mistral
tipi savaş gemileri konusunda anlaştığını bildirdi.
Gemi Sökümde AB Üyesi Ülkelerin Tercihi Türkiye
GEMİSANDER ve İSRA Başkanı Aden Şimşek AB'nin
"Söküm" nitelemesiyle örnek göstermesi, tercihlerini
Türkiye’den yana kullanması bizleri sevindirdi ve
gururlandırdı" dedi.Adem Şimşek, kendisinin
sadece Türkiye’nin değil, dünya genelinde faaliyet
gösteren tüm gemi geri dönüşüm sanayicilerinin
başkanı olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyada lider
konumda olmasının her şeyden önce bir Türk olarak
kendisini mutlu ettiğini, ancak İSRA çatısı altında
temsil ettiği diğer ülkelerin sektörde geri kalışına
üzüldüğü anlatan Adem Şimşek, sektörün Türkiye’de
ulaştığı seviyeye diğer ülkeleri de taşımak adına
‘İSRA’ olarak yeni girişimlerde bulunmak zorunda
olduklarını ve özellikle Asya ülkelerinin Türkiye’yi rol
model alması gerektiğini vurguladı.
Kısa Kısa
F
ransız askeri uzman Bernard
Prеzelin, “Mistral’i satın alma
konusunda en ciddi adayların
arasında Kanada, Brezilya, Güney
Afrika ve Hindistan olacak. Onların
gerekli finsansmana sahip olması
çok önemli bir unsur” dedi.
Savaş filoları hakkında Flottes
de combat adlı kitap serisini yazan
Prеzelin, Rusya için üretilen Mistral
gemilerinin belli yapısal özelliklerine sahip olduğunu ancak Fransız
Deniz Kuvvetleri için üretilen gemilerden çok farklı olmadığını bildirdi.
“Tabii ki, elektronik kısmında
belli farklılıklar söz konusu ama
Fransız gemilerine kıyasla kritik
birşey yok” diyen Prеzelin, Vladivostok ve Sivastopol adlı Mistral gemilerinde ilave olarak uçuş
MAYIS - HAZİRAN 55
Römorkör Sayısını 15’e Çıkarıyor
2015 yılı içinde Sanmar filosu 15
römorköre çıkıyor, yaş ortalaması ise 2’nin
altına iniyor.2015 yılının ilk çeyreğinde
filosuna kattığı 3 adet ASD römorköre
ek olarak yeni inşa ve modernizasyon
programı dahilinde yıl sonunda 8’i ASD
olmak üzere 15 römorkörlük bir filoya
ulaşıyor.Filoya katılacak römorkörlerin
içinde 60 ve 80 ton çekme gücündeki
ASD römorkörler çoğunlukta
bulunuyor. Türkiye’nin en modern,
en yeni ve en güçlü filosuna sahip
olan Sanmar’ın yeni römorkörleri
Norveç, Almanya,
İngiltere gibi ülkelere
ihraç ettiği
römorkörlerle aynı
standartlarda.
Kısa Kısa
Tamer Dinçşahin Ekol
Lojistik’te Transfer Oldu
56 MAYIS - HAZİRAN
Yerli Sismik Gemi
“MTA Turkuaz” Denize İndi
TÜRKİYE'nin yerli sismik araştırma gemisi
"MTA Turkuaz" törenle İstanbul Tersanesi‘nde
denize indirildi. Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul
Denizcilik'te yapımına başlanan ve 100 milyon
euroya mal olan "MTA Turkuaz" adlı sismik
araştırma gemisi büyük ölçüde tamamlandı.
Denize indirilen yüzde 100 yerli tasarım MTA
Turkuaz'ın yapımında bin işçi görev yaptı.
MTA Turkuaz araştırma gemisinin görevi,
modern bilimsel ekipman donanımıyla Türkiye
deniz yetki alanları başta olmak üzere dünya
denizlerinde doğal kaynakların aranması,
karalardaki jeolojik yapıların denizlerdeki
devamlılığının tespiti, deprem, iklim değişikliği,
alt yapı hizmetleri üretmek ve bu amaçla su
kolonun, deniz dibi ile dip altının özelliklerini
araştırma faaliyetlerini icra etmek olacak.
GLOBAL bir Türk lojistik markası yaratma
hedefi doğrultusunda yatırımlarını hızla
sürdüren ve ciroda 1.2 milyar TL'yi aşan
Ekol Lojistik, yurtdışındaki 11. şirketini
Rusya'da kuruyor. Aynı zamanda Türk
ihracatçısının Rusya'ya daha hızlı ve
sorunsuz ulaşmasını hedefleyen Ekol, bu
pazarda büyük deneyimi bulunan UND
Eski Başkanı Tamer Dinçşahin'i Ekol Dış
Ticaret Genel Müdürü olarak transfer etti.
Alternatif RoRo'yu yeniden yapılandırarak
bağımsız bir şirkete dönüştüren ve
geçtiğimiz ay filoya Fadiq ismi verilen 5'inci
gemiyi katan Ekol Lojistik, Rusya'ya yönelik
yeni bir RoRo hattının kurulmasına da sıcak
bakıyor.
Makale
MAYIS - HAZİRAN 57
Son 6 yılın en iyi dış
ticaret dengesine ulaşıldı
Deniz Ticareti
Türkiye’de ihracatın ithalatı karşılama oranı, yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 71 ile son
6 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
58 MAYIS - HAZİRAN
Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, bu yılın ilk üç ayında
ihracat geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 7,5 azalarak 37 milyar
127 milyon 738 bin dolara gerilerken, ithalat da yüzde 9 düşüşle
52 milyar 293 milyon 15 bin dolar
düzeyinde gerçekleşti.
Söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 12,5 düşüşle 15
milyar 165 milyon 277 bin dolar
olarak hesaplanırken, ihracatın
ithalatı karşılama oranı yüzde
71 oldu. Dış ticarette ilk çeyrek
rakamları dikkate alındığında,
Türkiye yüzde 71 düzeyindeki
dış ticaret dengesi ile son 6 yılın
en yüksek ilk çeyrek düzeyine
ulaşmış oldu. İlk çeyrek itibarıyla
ihracatın ithalatı karşılama oranı
2014’te yüzde 69,8, 2013’te yüzde
62,9, 2012’de yüzde 63, 2011’de
yüzde 56,1, 2010’da yüzde 67,6
düzeyindeydi. Bu oran, 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 85,1 seviyesinde bulunurken, söz konusu
yılın sonunda ise yüzde 72,5 seviyesinde gerçekleşmişti.
Yıl sonunda rekor bekleniyor
Öte yandan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yıl sonunda
ihracatın ithalatı karşılama oranı
bakımından tarihi bir noktaya
ulaşılacağını belirterek, “Yüzde
80’leri telaffuz edebileceğimiz bir
noktaya geleceğiz. Bunun içinde
50 milyar doların üzerindeki hizmet gelirimiz yok. Bunu da sayarsak Türkiye bu konuda dünyaya
örnek gösterilebilecek dış ticaret
dengesine yaklaşmış olacak” ifadelerini kullanmıştı.
Dış ticaret dengesinin ekonomi yönetimi tarafından öngörülen
yüzde 80’lere ulaşması durumunda Türkiye, 2015 sonu itibarıyla
28 yılın rekorunu kırmış olacak.
İhracatın ithalatı karşılama oranı
zirveyi en son 1988 yılında yüzde
81,4 ile görmüştü, bu yıldan sonra
bozulan dış ticaret dengesi 2000
yılında yüzde 51 seviyesine kadar
gerilemişti. Söz konusu denge,
2009 yılında yüzde 72,5 olmuştu.
2011 yılında yüzde 56 ile en düşük seviyelerinden birini gören
ihracatın ithalatı karşılama oranı,
geçen yıl ise yüzde 65,1 düzeyinde
gerçekleşmişti.
HYDROSTATIC RELEASE
UNIT FOR LIFERAFTS
Ready for
competition
with
h innovation
inno
ovation
ova
ovation
on
EP-1
HYDROSTATIC RELEASE
UNIT FOR EPIRB
008
Gümrüklerde kaçakçılık
X-Ray ile önlenecek
Lojistik
Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, gümrük kapılarında hem güvenli hem de hızlı hizmet
vermek için yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi.
60 MAYIS - HAZİRAN
S
ınır kapılarında bazı araçların,
x-ray cihazlarına yönlendirilerek ayrıntılı aramadan geçirildiğini anlatan Gümrük ve Ticaret
Bakanı Nurettin Canikli, “Bu işi yapanlar teknolojinin tüm imkanlarını kullanıyorlar. Hangi periyotta,
hangi sıklıkta, hangi oranda, hangi
araçların x-ray cihazına yönlendirildikleri noktasında bilimsel yöntemler kullanılıyor” diye konuştu.
Bakan Canikli, gelinen seviyenin
bu tür projelerin hayata geçirilmesine imkan sağladığını belirterek,
şöyle konuştu: Belki 10 yıl önce
böyle bir projenin uygulanması
mümkün değildi ama bugün mümkün. Çünkü bugün bir x-ray cihazı
saatte 80 tırı tarayabiliyor. Dolayısıyla teknolojinin ulaştığı seviye
artık tüm tırların ve konteynerlerin
x-ray cihazları ile taranmasına imkan sağlıyor, biz de bunu kullanmak
istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızı tamamladık, hangi limana,
hangi kapıya ne kadar x-ray cihazları yerleştirilecek, nokta nokta
hepsini belirledik.
“ALINAN
GÖRÜNTÜLER,
KOMUTA KONTROL MERKEZİMİZDE DENETLENECEK”
Sistemin kurulması yönünde
teknik şartnamelerin tamamlandığını ve gelecek günlerde bunun
ihalesinin yapılacağını anlatan Canikli, söz konusu düzenlemenin,
gümrük kapılarında hem hızlı hem
de güvenli işlemlerin yapılması
noktasında “reform” niteliğinde
olduğunu vurguladı. Denetimlerde
insan faktörünü minimum seviyeye
indirmek istediklerini vurgulayan
Canikli, “Çünkü gümrük kapılarında alınan görüntülerin bir örneği Ankara’ya gelecek ve komuta
kontrol merkezimizde denetlenecek. Yani görüntüyü yerinde analiz
eden operatör bilecek ki yaptığı denetim Ankara’dan da denetlenecek
ve herhangi bir farklılık bulunduğu
takdirde kendisi ciddi bir sıkıntıyla
karşı karşıya kalabilecek” ifadelerini
kullandı.
“İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR
VERMEDEN TARAMA YAPILACAK”
Canikli, sadece eşyaların değil,
büyük ve küçük ölçekteki tüm araçların da x-ray cihazı taramasından
geçirileceğini söyledi. Söz konusu
uygulama sırasında insan sağlığına
zarar verilmeyeceğini belirten Bakan Canikli, “O araçlarda bulunan
kişiler sadece 5 muz yemiş kadar
radyasyona maruz kalacaklar. Bu
da uluslararası standartların çok
çok altında. Yani çevre, insan tüm
boyutları açısından olayı değerlendiriyoruz” dedi. Canikli, projenin
2016 yılında tamamen hayata geçirileceğini kaydetti.
B
u yıl altıncısı düzenlenen ve
2 gün süren Port Finance
International Istanbul Konferansı; bölgedeki projeleri, planları ve yatırımları değerlendirmek
üzere sektördeki liman ve lojistik
uzmanlarını ve yatırımcıları bir
araya getirdi.
29-30 Nisan tarihlerinde İngiliz
Konsolosluğu’nda liman yetkililerinin, bankaların, yatırımcıların,
lojistik firmalarının, Türk ve diğer
uluslararası lojistik şirketlerinin bir
araya geldiği konferansta, alanında
uzman konuşmacılar katılımcılara
şirketleri ve bulundukları bölgeler
hakkında sunumlar yaptılar.
Konferansın açılış konuşmasını yapacak olacak İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin
Kalkavan’ın katılamadığı toplantıda, Metin Kalkavan’ın yerine
bir konuşma yapan Deniz Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Danışmanı Harun Şişmanyazıcı,
Denizcilik piyasasının durma noktasına geldiğini söyledi. 2008 yılında yaşanan krizin etkilerinin hala
devam ettiğini belirten Şişmanyazıcı, sektörün bir türlü düzlüğe
çıkamadığının altını çizdi. Şimanyazıcı, “Ticari filomuz 30,5 milyon
DWT’den 27,4 milyon DWT’ye
düştü. Yapılan araştırma ve analizler şunu gösteriyor ki, 2020 yılına
kadar bir iyileşme beklenmiyor.
Denizcilikte bazı sektörler dibe
vurmuş durumda. Bölgemizde ve
komşularımızda yaşanan siyasi ve
ekonomik sorunlar bizi çok olumsuz yönde etkiliyor” şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan Poliport
Genel Müdürü Fırat Yemeniciler,
Kocaeli Limanı’nın Türk Limancılık Sektörü’nün “parlayan yıldızı” olduğunu belirtti. Yemeniciler,
“Kocaeli Limanı’nda 2015’in ilk
çeyreğindeki büyüme oranı yüzde
15. Yılsonunda 80 milyon tonluk
kapasitenin yüzde 80’ine ulaşmış
olacağız. Acil olarak mevcut terminallerin büyütülmesi gerekiyor.
Yatırımların ertelenmesi demek,
Türk ekonomisinin ciddi bir şekilde zarar görmesi anlamına gelecektir” dedi.Yemeniciler, mevcut
limanların genişleme kapasiteleri
göz önüne alınmadan hayata geçirilecek Çandarlı, Filyos ve Mersin
II limanlarına yapılacak yatırımların yeniden değerlendirilmesi uyarısında bulundu.
Port Finance International Istanbul Konferansı’nda; Akfen Holding Üst Düzey Yöneticisi Süha
Güçsav, DP World Üst Düzey
Yöneticisi NicholaSilveire, Arkas
Limanlar Sorumlusu Alp Çapa,
Denizcilik Federasyonu Başkanı
Bülend Temur, Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi
Mustafa Satıcı gibi birçok yerli ve
yabancı konuşmacı sunumlar yaptı.
Limanlar
Fırat Yemeniciler
Port Finance’ta
limanlar
masaya yatırıldı
MAYIS - HAZİRAN 61
Samsun’da liman
ihracatı artıyor
T
Limanlar
ÜİK verilerine göre Samsun
ihracatında düşüş olduğu
gözlenirken deniz ticaretinde ise artış yaşandığı kaydedildi.
Samsun’un genel anlamda ihracatta
2014 yılının ilk çeyreğine göre 2015
yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 11
milyon dolarlık azalma yaşanırken
liman trafiği ise bunun tam tersini
gösteriyor. Samsunport Limanı’nın
verilerine göre 2014 yılının ilk çeyreğinde limana 300 gemi giriş çıkış
62 MAYIS - HAZİRAN
Samsun'da geçtiğimiz yıla oranla gemi ticaretinde artış
yaşandığı kaydedilirken konteyner ticaretinin ise günden
güne arttığı ifade edildi.
yaparken 850 bin tonluk yük trafiği
yaşandığı belirtildi. 2015 yılının ilk
çeyreğinde ise limana giriş ve çıkış yapan gemi sayısı 344 iken yük
trafiğinin ise 1 milyon tona çıktığı
ifade edildi. Limanın ticari anlamda
trafiğinin arttığını kaydeden yetkililer ise yıl mayıs ayından sonra trafiğin artacağını belirtiyorlar.
DENİZ TRAFİĞİ ARTACAK
Deniz trafiğinde konteyner taşımacılığının günden güne ilgi gör-
meye başladığı kaydedilirken önceden gemilerin boş gelerek Samsun
limanından yük alarak çıktıklarını
şimdi ise dolu gelerek dolu geri
döndükleri belirtildi. 2013 yılında
37 bin TEU olan konteyner trafiğinin 2014 yılında 50 bin TEU olduğu
belirtildi. 2015 yılının ilk çeyreğinde ise konteyner trafiğinin 11 bin
400 TEU’ya ulaştığı dile getirildi.
Bu trafiğin önümüzdeki aylarda da
artmasının beklendiği ifade edildi.
Nuh Çimento, liman
hizmetlerini ihaleye çıkarıyor
T
ürkiye’nin çimento sektöründe faaliyet gösteren sanayi
kuruluşları arasında; üretim
kapasitesi, ürün kalitesi, sahip olduğu gelişmiş yönetim ve organizasyon
yapısı ve köklü firma kültürü ile en
üst sıralarda yerini almış bulunan
Nuh Çimento Grubu’na ait liman tesislerinin liman elleçleme işleri için
ihaleye çıkıldı.
Nuh Çimento Grubu Bünyesindeki liman tesislerinin; gemi yükleme, boşaltma, hublama, saplanma ve
liman içi nakliye işleri için 20 Mayıs’a
kadar sürecek olan ihale süreci başladı. Gazete ilanıyla duyrulan bu şüreçte ihaleye katılım kapalı zarf usulü olacak. Kocaeli Hereke’de bulunan
Nuh Çimento için ihala şartnamesi
08 Mayıs’a kadar temin edilebilir.
595 metre rıhtım uzunluğuna
sahip olan liman, 80 000 DW tona
kadar gemilerin yanaşmasına im-
kan veren Nuh Grubu’na ait liman
tesislerinde deniz yoluyla ithalat ve
ihracat işlemleri yoğun olarak devam etmektedir. Aynı hat üzerinde
toplamda 3 rıhtımı bulunan tesislerde liman elleçlemeişleri 1997 yılında tamamlanan sahil sevk projesi ile
Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen
3m çapında ve 300m uzunluğundaki yer altı tüneli ve içinde yeralan
boru konveyör aracılığıyla çimento
ve klinkerin otomatik olarak gemiye
yüklenmesine imkan vererek yapılıyor.
Nuh Çimento Grubu’na ait limanında, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından tüm dünyada
uygulamaya konulan ve T.C. Denizcilik Müsteşarlığı tarafından sertifikalandırılan “Uluslar Arası Gemi
ve Liman Güvenliği ( I.S.P.S. code
) ” kuralları uygulanıyor. Nuh Çimento Sanayi A.Ş. fabrika ve liman
sahalarında OHSAS 18001 İş Sağlığı
ve Güvenliği Sistemi uygulanmakta
olup İngiltere Standartlar Enstütüsü
(B.S.I.) tarafından sertifikalandırıldı.
Türkiye'nin Ortadoğu ve dünyaya açılan önemli limanları arasında yer alan İskenderun
Limanı'na, 2014 yılında toplam 2 bin 786 gemi geldi.
U
luslararası
ticaret
ağında önemli yere
sahip
İskenderun
Limanı’nda 2014 yılı
hareketli geçti. Türkiye’nin Ortadoğu ve dünyaya açılan önemli
limanları arasında yer alan İskenderun Limanı’na, 2014 yılında toplam 2 bin 786 gemi geldi.İskenderun Liman Başkanlığı’ndan alınan
bilgiye göre, geçen yıl limanda, 36
bin 394 ton demir çelik ürünü, 40
bin 68 ton iş makinesi, 382 bin 846
ton buğday, 71 bin 234 ton inşaat
demiri, 72 bin 915 ton soya fasulyesi, 8 bin 739 ton darı, 75 bin ton
arpa, 116 bin 74 ton mısır-tahıl,
213 askeri araç boşaltması gerçekleştirildi.
2014’te limanda 185 bin 288
TEU konteyner boşaltması ve yüklemesi yapıldı. Dünyanın birçok
noktasına düzenlenen seferlerle
ülke ekonomisine katkı sağlayan
İskenderun Limanı’na 2014’te 2 bin
786 gemi geldi.Transit geçit yolları
üzerinde olması nedeniyle yüklemenin de fazla olduğu limanda
2014’te şu yüklemeler gerçekleşti:
“249 askeri araç, 50 bin 10 ton
bulgur, 72 bin 336 ton beyaz çimento, 11 satış amaçlı çekici, 190
bin 41 ton demir çelik ürünleri,
942 bin 231 ton inşaat demiri, 19
satış amaçlı kamyon tankeri, 12 bin
32 ton kireç, 156 bin 50 ton motorin, 196 satış amaçlı otobüs, 125
bin ton saman ve ot, 83 bin 400 ton
taş kömürü, 15 bin 300 üre gübresi,
18 taşıma amaçlı tır.
Diğer ürünler dahil toplam 9
milyon 250 bin 921 ton yükleme
gerçekleştirilen liman, jeopolitik
konumu itibariyle transit geçiş
noktası olarak da görülüyor. Güney
Kıbrıs hariç bir çok ülkeye seferler
düzenlenen limanda, 3 liman, 5 iskele ve 3 şamandıra bulunuyor.
Limanlar
İskenderun Limanı’nda
1 yılda 2 bin 786
gemi yanaştı
MAYIS - HAZİRAN 63
Muğla’da bu yıl iki marina
daha hizmete giriyor
Marina-Yat
Yaklaşık 800 yat kapasiteli iki marinanın tamamlanmasıyla Muğla'da 7-8 bin kişinin
istihdam edileceği, marinalara bağlanan yatların tarımdan sanayiye kadar birçok sektöre
katkı sağlayacağı açıklandı.
64 MAYIS - HAZİRAN
M
uğla’da yapımları devam eden iki marinadan
biri Haziran’da, biri de
Ekim’de tamamlanacak. Muğla’da,
Gökova Körfezi’nde yapımı devam eden 420 yat kapasiteli marina önümüzdeki ay, Güllük Körfezi’ndeki 350 yat kapasiteli marina
da Ekim ayında hizmete girecek.
Marinaların faaliyete geçmesiyle
Gökova ve Güllük körfezlerinin
çevrelerinin yat sektörü bakımından oldukça hareketleneceği, hem
bölgeye hem de ülkeye önemli
miktarda ekonomik katkı sağlaya-
cağı bildirildi. Deniz Turizm Birliği Danışma Kurulu Üyesi Ercan
Güneştutar, hükümetin 2023 hedeflerinin arasında “En az 50 bin
yat bağlama kapasitesi” olduğunu
hatırlatarak yatırımların önemli ve
gerekli olduğunu söyledi.
Önemi anlaşılacak
Güneştutar, “Tarımdan sanayiye kadar onlarca sektör yat turizminden kazanıyor. Bölgemizde
yakın zamanda faaliyete geçecek
olan iki marina sayesinde 7-8 bin
kişi iş sahibi olacak. Sadece söz
konusu körfezlerdeki esnaf değil,
Muğla’nın farklı yerlerindeki sebze meyve üreticileri, hayvancılıkla
uğraşanlar, esnafın her türlüsü,
sanayinin tamircisinden boyacısı,
kaportacısı kazanacak. Marinaya
gelen her yat, yılda fiyatının yüzde
10’u kadar masraf eder. Mesela 100
milyonluk bir yatın bölgeye bırakacağı para 10 milyon lira. Bunun
yüzde 3’ü personel gideri, gerisi
bölgeye kalır. Bu yönüyle bakıldığında elde edilecek gelirin önemi
daha iyi anlaşılacak” dedi.
Türkiye, Milli Gemi’yi
ihracata hazır
Savunma Sanayi
Türkiye Milli Savaş Gemisi Projesi (MİLGEM)
kapsamında inşa edilen gemileri ihraç etmek
için harekete geçti.
66 MAYIS - HAZİRAN
G
eminin ihracat atağı
Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yapılan direktifle gerçekleşti.Türk
Donanması’nın Arap Denizi ve
bölge ülkelerine yaptığı planlı
ziyarete, geminin tasarım ve inşa
süreçlerini üstlenen Savunma
Teknolojileri ve Mühendislik
A.Ş’den de (STM) personel katıldı.
Gemi ihracatı için tanıtımlar
yapan STM ekibi, MİLGEM Projesi kapsamında ihracat yapmak
için Kuveyt Deniz Kuvvetleri
yetkililerine sunum yaptı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre,
MİLGEM Projesi kapsamında
Türkiye’de inşa edilen ilk milli savaş gemilerinden TCG Büyükada Kuveyt’te yetkililere tanıtıldı.
Kuveyt Deniz Kuvvetleri personeli ile günlük seyir faaliyetleri
yapılarak geminin savaş kabiliyetleri tanıtıldı. STM’ye verilen
ihracat yetkisi kapsamında Ku-
veyt Deniz Kuvvetleri’ne tanıtımı
yapılan gemi, yetkililerden olumlu görüşler aldı. Benzer gemileri
donanmasına katmak isteyen
Kuveyt, daha önce de bu niyetini
Türk tarafına iletmişti.
Milli Hayalet Gemi
MİLGEM Projesi kapsamında
üretilen gemide kullanılan 1000
tonluk çelik yığını, elektronik
sistemler ve tasarım sayesinde
radarlara karşı görünmez hale
getirildi. TCG Büyükada’nın
inşasında 40’dan fazla yerli firma görev aldı. Radar kesit alanları düşük olduğu MİLGEM
projesi kapmasında üretilen
savaş gemileri ‘Hayalet gemi’
olarak niteleniyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Araştırma
Merkezi ve İstanbul Tersanesi
Komutanlığı’nın çalışmaları da
milli geminin tasarım aşamasında kritik rol oynadı. MİLGEM
Projesi kapsamında inşa edilen
gemiler, caydırıcılık sağlamak,
kesintisiz gözetleme ve karakol
görevlerini yapmak, denizde terörist faaliyetleri takip ederek
önlemek, deniz altı savunması,
su üstü savaşı ve hava savunma
görevlerini yerine getirmek üzere
tasarlanıyor.
3 ve 4’üncü Gemiler Yolda
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ na bağlı olarak görev yapan
STM firması, MİLGEM Projesi
kapsamından inşa edilen TCG
Büyükada ile TCG Heybeliada
gemilerinin, tasarım ve inşasında görev almıştı. Öte yandan 25
Temmuz 2014 tarihinde MİLGEM projesinin 3. ve 4. gemileri
için de STM ile sözleşme imzalandı. STM bu projede ilk projedeki sorumluluklara ilave olarak
geminin en önemli sistemlerinin
başında gelen Ana Tahrik Sistemi Tedarik ve Entegrasyonu sorumluluklarını da üstlendi.
maiAjans
tasarım hakkında yaratıcı fikirler
www.7deniz.net
www.thecruiselife.com.tr
www.gastetime.com
yayınlarımız
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER
TANITIM VE REKLAM FİLMLERİ
KURUMSAL KİMLİK
BROŞÜR VE KATALOG
ORGANİZASYON
FOTOĞRAF ÇEKİMİ
başka dünyaların çizgileri
Türkiye’nin Kruvaziyer Haber Dergisi
time
Anadolu yakası yerel siyasi ve haber gazetesi
Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok.
No: 66/22 Kadıköy / İstanbul
Tel: 0216 550 55 46
Cep: 0532 496 62 51
[email protected]
Dernekler
KOSDER Armatörleri İşletmecileri Derneği
ve Brokerler Derneği ile fikir alışverişinde
bulunmak, bilgi ve tecrübelerini paylaşmak
amacıyla bir çalıştay gerçekleştirdi.
68 MAYIS - HAZİRAN
KOSDER Derneği
Brokerler Derneği ile bir araya geldi
Toplantının açılış konuşmasını
yapan KOSDER Derneği Müdürü
Özgür Topuz, ilkinin gerçekleştirdikleri toplantıda Brokerler Derneği üyeleri ile KOSDER Derneği
üyeleri arasındaki bağları güçlendirmeyi, hızlı ve doğru bilgi akışını sağlamayı amaçladıklarını ve
ileride gerekli gördüklerinde bu
tür toplantıların devam edeceğini
söyledi.
Daha sonra söz alan KOSDER
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Kaptan Salih Zeki Çakır, toplantının amacından bahsederek yapılacak çalışmalar ve KOSDER Derneği hakkında bilgiler verdi. Kaptan
Salih Zeki Çakır, “Bugün bu salonda deniz taşımacılığımızın en
dinamik paydaşlarından olan gemi
ve yük brokerleri ile gemi sahip ve
işletmecilerimiz bir araya getirip
bir ortak akıl oluşturma amacıyla
toplanmış bulunuyoruz.KOSDER
Derneği, 88 gemi sahibi ve işletmecisinin bireysel üye olduğu, 300
geminin temsil edildiği sosyal giri-
şimdir. Karadeniz ve Akdeniz havzasında küçük tonaj koster tanımına giren ortalama 2 bin 200 gemi
deniz taşımacılığı yapmakta. Son
güncellemelere görebu gemilerin
700 tanesi Türk bayraklı gemiden
oluşmaktadır. Bütün bölgelere ortalama yıllık 44 bin adet yük bağlaması yapılmakta. Bunun sonuncunda navlun 8-9 milyar civarında
oluşmaktadır. Türklerin gemileri
ortalama 14 bin sefer yapmakta
ve 2 milyar dolar civarında navlun hasılatı yapmakta. Bu veriler
ışığında iki meslek grubu arasında
var olduğuna inandığımız sinerjiyi
artırmak gayesiyle bugün burada
bazı konuları tartışmaya açmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Daha sonra kürsüye gelen Gemi
Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Kösoğlu yaptığı
konuşmada,KOSDER Derneği’nin
değerli üyeleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, “Biz her ne kadar bilinmeyen
ya da önemsenmeyen bir meslek
grubu olarak görünsek de, her birimiz tüm denizcilik sektörünün kilit
noktalarından biriyiz. Yaptığımız
iş armatörlere bilgimizi kendi süzgecimizden geçirerek aktarmaktır.
Sizi kendiişlerinizle meşgulken bir
sürü gereksiz bilgiyle uğraşmanızı
önleyerek size ihtiyacınız olan hazır bilgiyi sunmaktır.Bir nevi sizin
gözünüz ve kulağınızız. Bu kosterde biraz daha ön plana çıkıyor.
Zaten kısıtlı bir piyasa var. Burada
kim nerede ne yapıyor diye bilmek
sizin açınızdan çok önemli. Biz de
bunu sağlamaya gayret ediyoruz.
2010 yılında 5 Mayıs’ta 62 kurucu
üyesiyle derneğimizi kurarak organize bir hale geldik. Şuanda aktif
olarak 306 üyemiz var” şeklinde
konuştu.
Daha sonra Brokerlik Mesleğinin Dünü, Bugünü, Geleceği konulu bir sunum yapanİMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkan Danışmanı Harun Şişmanyazıcı, borkerlik mesleği hakkında
bilgiler verdi.
Tersane Planlarını Satın Alıp Tarihi Gemilerin Maketlerini Yaptı
BİRİNCİ Dünya Savaşı'nda kullanılan
24 geminin Çanakkale'de sergilenen
maketleri, yurt dışından paftalar halinde
tersane planları getirtilerek inşa edildi.
Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılı
dolayısıyla sergilenen Birinci Dünya
Savaşı'nda yer alan gemilerden 24'ünün
maketleri, yurt dışından yaklaşık 50 bin
lira ödenerek getirilen tersane planlarına
göre birebir küçültülmüş olarak yapıldı.
Valilik 2015 Koordinasyon Merkezince
düzenlenen etkinlik kapsamında, Birinci
Dünya Savaşı'nda, özellikle Çanakkale
Cephesi'nde kullanılan 24 geminin
maketleri, Çanakkale Ticaret ve Sanayi
Odası Çanakkale Evi'nde sergilendi.
Türk P&I Teminat
Limitini 1 Milyar
Dolara Yükseltti
TÜRK P&I Sigorta geçtiğimiz bir yıl
boyunca armatörlere, gemi işletenlere,
dalış botu sahiplerine, turistik teknelere,
yatlara ve balıkçılara sigorta teminatı
sunarak sektörün tüm paydaşlarının
ihtiyacını karşılama konusunda kısa
sürede önemli bir mesafe aldı. İkinci
yaşına girerken büyük bir yeniliğe imza
atan Türk P&I, dünyada çok az sayıda
P&I Kulübünün sağlayabildiği 1 milyar
dolar limitli teminatı Türkiye’de ilk defa
sektörün hizmetine sunuyor.
TÜRK Loydu 57. Genel Kurulu’nda yeni
başkan Gemi İnşaatı ve Makine Mühendisi
Cem Melikoğlu oldu. Yönetim de denetim
kurulu üyelerinin isimleri ise şöyle;Başkan: Cem
Melikoğlu, Başkan Vekili: Atilla Çiftçigüzeli,
Sayman Üye: Halim Mete, Üyeler: Erdal
Gedikoğlu, Kaan Tunçelli, Lütfü Savaşkan,
Mehmet Kalkavan, Mehmet Atilla Oksay,
Serhan Gökçay. Yürütme Kurulu; Başkan: Cem
Melikoğlu, Başkan Yardımcısı: Erdal Gedikoğlu,
Üyeler: Mehmet Atilla Oksay, Serhan Gökçay.
Denetçiler; Ali Önder, Derya Turgut, İsmail Yalçın
oldu.
Kısa Kısa
Türk Loydu Yeni Yönetimi
Başkanı Cem Melikoğlu Oldu
MAYIS - HAZİRAN 69
Çanakkale
Sedat Altunay
Marina ve Kruvaziyer
Liman Yatırım Danışmanı
Makale
T
70 MAYIS - HAZİRAN
arih öncesinde Truvalı Helen’inde sebep olduğu, savaşlarla yıkılıp yeniden dirilen
günümüzde şehir katmanları olarak bütün dünyanın ilgisini çeken,
Birinci Dünya Savaşı’nın belki de
en kanlı ve birebir siper savaşlarına
sahne olan toprakları da barındıran,
günümüzde Çanakkale’nin merkezine dört kilometre uzaklıkta... Bir
“Barış Kenti” kuracaktık. 100’üncü
yıl anısına ortaya çıkacak bu projeye
ne “Devlet” ne de “Mahalli yönetimler” geçit vermedi.
Yakın geçmişte duble yol olarak
revize edilmiş Çanakkale –Lapseki otobanına paralel; deniz-otoban
arasında 3 bin 540 metrekare arazi
üzerine uygulanmaya alınacak bir
mega projeydi.
Denizde 700 çeşitli boy ve formatta, karada ise 300 tekne barındırabilecek ve hizmet verebilecek
uluslararası standartlarda bir marina. Ortalama 5 bin yolcu ve personel barındıran ve aynı anda dört
kruvaziyer yolcu gemisine hizmet
sunacak kruvaziyer liman. Projenin tarihi ve stratejik önemini ön
plana çıkartırken, “Tarihi Yarımada” ile irtibatı sağlayacak bir feribot
iskelesi.
Genel hizmet, food-court, business-center, gibi anlık tüketilen gerek ihtiyaca bağlı, gerekse günümüz
‘kablosuz hayat’ modeli ve bunun
(Barış Kenti Troya)
Savaşı 100. Yılında
Gerçekleşmiş
Olsaydı
gelecek türevlerinden yola çıkılacak bir altyapı ile sunulan mekan
ve hizmetleri daha evrensel ve teknolojik anlamda son kullanıcıya
hedefleyen mekanlar yaratırken,
çeşitli bütçe ve seyahat alışkanlıklarını güncel ve global oluşumlar ve
tercihler içinde, mümkünse en az
‘adaptasyon’ sürecinde güncellenebilecek şekilde konumlandırılmış
bir konaklama mekanı. Projenin
hayata geçmesi ile paralel zamanda
gerçekleşecek olan ve son teknoloji
“Deniz Müzesini” de kendi parçası
yapabilen bir konumda olacaktı.
Vergi öncesi tüm giderler çıktıktan sonra Kar elde edeceği varsayılmıştır. Gümrüksüz satış mağazaları,
serbest bölge operasyonları ve diğer
ticari ürünler bu rakamların hesaplamasına dahil değildir. Günümüz
global ticari verilerine göre geri
dönüşü oldukça karlı bir yatırım
aracı olarak projemiz ön plana çıkmaktadır. Tuya Holding bünyesinde
kurulan Çanakkale Marina ve Kruvaziyer Liman İşletmeleri A.Ş kıyı
yapıları yatırımı ve işletmesini;
2ER Proje Müşavirlik firması,
Marin ve marina mimarisi ve işletmeleri konularında Avustralya bazlı,
Dubai merkezinden yönetilen: Mourjan Marinas IGY, Katar şeyhinin
yatırımlarından olan, Dubai merkezli ünlü mimarlık bürosu WATG.
Gibi konusunda global konumda
sabitlendirmiş ve ‘devamlılık’ sağlayabilen firmalar ile geliştirmekte
ve devamlılığını sağlamaya yönelik stratejik ‘uygulama-ortaklıkları’
kurmaktadır. Bütün global oyuncu
taşeronlar ve çözüm ortaklarını da
bünyesinde yöneterek; Tuya Holding, Çanakkale Marina ve Kruvaziyer Liman İşletmeleri A.Ş. olarak
kıyı yapıları yatırımı ve işletmesini
gerçekleştirecektir. 250 dönümlük
kara arazisi; Marina, Kruvaziyer limanı ve feribot iskelesi ile ek hizmet
tesislerinin bulunduğu 374 dönümlük alana ek olarak, şirkete tahsis
edilecektir. Bu şekilde proje iki yıl
içinde tamamlanarak faaliyete geçirilebilecektir.
Ana Liman toplan yatırımı, üst
yapılar hariç olmak üzere; Ana Liman: 65 milyon Amerikan Doları,
Yalova Feribot İskelesi: 7,500.000.00
Amerikan Doları Mimari proje
özelliklerine göre üst yatırım bedelleri öngörülen özelliklere göre
hesaplanabilir. Yatırım yapılacak
bölgenin tüm tarihi ve güncel bileşenlerini bir araya getiren bir Deniz
Müzesi, tüm global üniversiteler ve
konu ile alakalı vakif ve diğer bileşenleri de beraberinde, uygulanacak
projenin belki de sembol yapısı olan
Deniz Müzesini Tuya Holding inşaa
edecektir, tüm yatırım bedellerini
kendi karşılarken.
Çanakkale Savaşları 100ncü yıl
jik gündemde belki de güncel belki
de tarih kalan bir ‘güruha’ ulaştırmak asıl amacımız.
Planlanan ‘Yaşam Kenti’, Troya
anlık bir kutlamanın mekanından
çok, bizlerden olduğu kadar – buralardan çok uzaklarda ‘bu topraklara’ birşeyler feda etmiş tüm dünya
evlatlarına yad edilmek üzere tasarlanmıştır. Tüm negatif çabalara rağmen, ‘hoşgörü’ ve ‘misafirperverlik’
üzerine odaklanmış dinimizin tavsiye ettiği şekilde ve bu şehit kanı
ile bulanmış topraklarda yüzyıllarca ‘yaşatılmaya’ çalışıldığı şekilde,
Paylaşmak isteyen ve saygı duyan
herkezin ‘olan’ bir Troya’yı yeniden
canlandırmak belki de amacımız.
Valiliğimizin talebi üzerine de;
Projenin ‘Kamu Yararına’ olduğunun belirtilmesi ve Çanakkale
Valiliği’nce oluşturulacak komisyonun kararı ile 1/25.000 planlarda bu
alanın Turizm,Kültür, Eğitim, Sağlık
ve Konut alanı olarak kullanabileceği kararının alınması için gerekli
başvurular yapılmış olup, Avustralya ve Yeni Zellanda hükümetleri ile
ortak kurulacak Vakıf Universitesi
için bu ülkelerle bir Kültür Anlaşması yapılması ve bunun 2015 yılı
anma toplantılarına yetiştirilmesi
çalışmalarına başlanmıştır,
Aynı ülkeler, 100ncü yıl Anma
Toplantıları için Bakan düzeyinde görevlendirmeler yapmış ve al
komiteler çalışmalara başlamış durumdadır. Ülkemiz bakanlıklarının
da yeni yapılanma akabinde ivedi
olarak bir komite oluşturarak çalışmalara başlaması öngörülmektedir.
Çeşitli kültürlerin tüm güncel teknoloji ve imkanlarla uzun zamanlar
bir araya gelebileceği, yerel halk ve
Türk milleti için övünç ve haklı gururun simgesi olan bu mekan, ulusal hazinemize katılması kaçınılmaz
bir proje olacaktır.
Makale
Anma Toplantıları olan 18 Mart
2015’e kadar kademeli olarak tüm
deniz yapıları ve basit alt yapı yatırım bedeli olan 85 milyon Amerikan Doları’nın harcanacağı öngörülmektedir. Bakanlar Kurulunca
öngörülen Çanakkale ilini 3ncü derece Teşvik Bölgesi kılan uygulamaya göre de; yatırım bedelinin yüzde
30-40 oranında teşvik kapsamında
geri dönerken, sosyal sigortalar –
enerji ve vergi indirimi avantajlarından 7 seneye varan bir zaman dilimi içinde yararlanabileceği tespit
edilmiştir.
100’ncü yıl gibi önemli bir zamanda, bizlerden şimdiden bakanlık nezdinde girişimlerde bulunmuş
Avustralya ve Yeni Zelanda hükümetlerinden, belki de Türk misafirperverliğine yakışır şekilde atılımlarda bulunmak ve akabinde belki
de bir Disneyland ya da D-Day Memorial gibi jenerasyonlar tarafından
interaktif şekilde bir sonraki duygusal ve bilinçli jenerasyona kimlerin neye inanarak kan döktüğü bu
toprakları değerini anlamasalar da,
önemini ve söz konusu proje ile ön
plana çıkacak ‘ortak tüketim alanları – paylaşma’ gibi aslında teknolo-
Öngörülen projelerin, öncelik
sırasına göre uygulanması durumunda:
Yedi yıllık bir dönem içinde;
Marina 45,000,000.00 Amerikan Doları,
Kruvaziyer limanı 37,200,000.00 Amerikan Doları,
Yüzde 15’lik inen yolcu payları 26,000,000.00 Amerikan Doları,
Ve çok amaçlı feribot iskelesi ön görülen
gelirleri olan 21,000,000.00 Amerikan Doları olarak,
Toplamda: 129,200,000.00 Amerikan Doları
MAYIS - HAZİRAN 71
U.N Ro-Ro, BAF Ücretlerini
Yeniden Belirledi
U.N Ro-Ro Akaryakıt Fiyat Ayarlaması(BAFBunkerAdjustmentFactor) ücretlerini
yeniden belirledi. U.N Ro-Ro’nun hatlarında
taşımakta olduğu araçlara uygulanan BAF
(BunkerAdjustmentFactor) ücreti, döviz kurları ve
petrol fiyatlarındaki değişimler dikkate alınarak
1 Mayıs 2015 tarihi itibariyle aşağıdaki şekilde
eksi BAF fiyatı olarak belirlendi.İstanbul – Trieste
Mersin – Trieste Gidiş-Dönüş İhracat İthalat GidişDönüş İhracat İthalat Tek Yön:Yarı Römork -50
Euro -25 Euro -25 Euro -50 Euro -25 Euro -25
Euro, Komple araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro
-70 Euro -35 Euro -35 Euro, Uzun Araç -70 Euro
-35 Euro -35 Euro -70 Euro -35 Euro -35 Euro,
İstanbul – Toulon Gidiş-Dönüş İhracat İthalat Tek
Yön: Yarı Römork -50 Euro -25 Euro -25 Euro,
Komple araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro, Uzun
Araç -70 Euro -35 Euro -35 Euro.
Kısa Kısa
Vergi Düştü, Deniz
Taşımacılığı Arttı
72 MAYIS - HAZİRAN
VERGİ indiriminin etkisiyle 20032014 döneminde yurt içi deniz
taşımacılığı kapsamında taşınan yıllık
yolcu sayısı yüzde 61, araç sayısı ise
yüzde 96 arttı. Deniz taşımacılığına
ivme kazandırmak amacıyla 2004
yılında başlatılan ÖTV'si sıfırlanmış
deniz yakıtı uygulaması kapsamında
sektöre sağlanan teşvik tutarı, geçen
yıl sonu itibarıyla 4,3 milyar liraya
ulaştı.Uygulamanın başlamasının
ardından geçen 11 yıllık süreçte
ÖTV'siz yakıttan en çok yolcu
gemileri ve feribotlar faydalandı.
Vergi teşvikiyle sektörde sağlanan 4,3
milyar liralık tasarruftan özel sektörün
aldığı pay yüzde 76 oldu.
Yabancı Yatırımcının
Türkiye’ye İlgisi Zayıflıyor
GEÇMİŞE kıyasla yabancı yatırımcının Türkiye’ye
ilgisi azalıyor. TİSK verilerine göre yabancı yatırım
2015’in ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine
göre 534 milyon dolar azaldı. Kurumsal yabancı
yatırımcının isteksizliği Borsa İstanbul’daki halka
arzların ertelenmesinde etkili oluyor. Türkiye
İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), yabancı
Yatırımcının geçmişe kıyasla Türkiye’ye ilgisinin
azaldığı tespitinde bulundu. TİSK Bülteni’nde
2015’in ilk 2 ayında yabancıların doğrudan
yatırımları ve portföy yatırımlarının da azaldığına
işaret edildi. Rakamsal verilere göre yabancıların
doğrudan yatırımları geçen yılın ocak-şubat
dönemine göre 534 milyon dolar azaldı ve 713
milyon dolar olarak gerçekleşti.
GATE�TO
LOGISTICS
18-20 Kasım 2015
İstanbul
www.logitrans.com.tr
Uluslararası
Transport Lojistik Fuarı
Organizasyon EKO MMI Fuarcılık Ltd. Şti.
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Azzurro’dan
3. Yılda 3 Model
Yat-Tekne
Azzurro Şirketler Grubu, teknelerini en yüksek standartlarda, ithal malzemeler
ile makine kullanılmadan sadece el işçiliği ile üretiyor. Üretim Süreci tasarımın
hazırlanması, müşteriye sunulması, talep edilen değişiklerin, ana tasarımın
kimliğini bozmayacak şekilde tasarıma adaptasyonu ve tasarımın revizyonu ile
başlıyor.
74 MAYIS - HAZİRAN
1
7 Eylül 2012 tarihinde kurulan Azzurro Şirketler Grubu,
tekne tasarımı ve üretimi,
gayrimenkul ve otel yatırımları,
spor salonu ortaklığı gibi çeşitli
alanlarda faaliyet gösteren genç
ve yenilikçi bir Türk şirketi. Bu
farklı faaliyet kollarına rağmen
şirketin temel yapı taşını katamaran sürat tekne tasarımı ve
üretimi oluşturmakta. Henüz
3 yaşında bir firma olmasına
rağmen, elde edilen başarının
ardında, 25 yıllık sektörel tecrübenin, fonksiyonel lüks tasarım
ve son teknoloji ile harmanlanması yatmakta. Firma Yönetim
Kurulu Başkanı, 2004 senesinden günümüze kadar, 110’u aşkın Offshore yarışına katılmış,
İtalya’daki Politecnico di Milano
Üniversitesi’nde Yat Tasarımı
Yüksek lisansı yapmış genç bir
iş adamı. Azzurro markasının
sembolü haline gelmiş olan ZR
modeli de, İtalya’da tasarlanmış.
Bu yıla kadar, 12 ülke ile yapılmış
satış anlaşmaları kapsamında tamamen yurtdışından hız ve lüks
tutkunları ile buluşan ZR’nin, bu
sezon yurtiçi satışları da başlamış.
ZR9 ve ZR12 modelleri
Tekneler, en yüksek standartlarda, ithal malzemeler ile
makine kullanılmadan sadece el
işçiliği ile üretiliyor. Üretim ve
teslimat süreci yaklaşık olarak
3 ay sürüyor ve süreç; tasarımın
hazırlanması, müşteriye sunulması, talep edilen değişiklerin,
ana tasarımın kimliğini bozmayacak şekilde tasarıma adaptasyonu ve tasarımın revizyonu
ile başlıyor. İlk etapta, müşteri,
kendisine sunulan renk alternatiflerinden ve bu renklere uygun
iç döşeme ve aksesuarlar alternatiflerinden seçimini yapıyor veya
kişi, arabası ile aynı renk olmasını talep edebiliyor. Ayrıca, teknenin dış veya iç kısmında, kişilere
özel, logo, anlamlı yazı karakteri
veya sayı gibi detaylara da yer verilebiliyor.
Tekneler üretimin tamamlanmasını takiben, müşteriye teslim
ZR9
Gövde: Kompozit
Boyutlar: 9,20x2,70 m
Tekne Özellikleri: Mayfair
Hidrolik Direksiyon Sistemi,
Ön farlar, Branda, Arka
depolama alanı, Sony
Müzik Sistemi, Led Kokpit
Aydınlatmaları, AUX / Ipad
/ Iphone uyumu, Morse Gaz
Kolu, Hidrolik Arka Kapak,
Şampanya Soğutucu, Ön ve
arka güneşlenme alanı, Dört
Kanat Krom Pervane.
1x300 HP motor ile,
90 milden fazla sürat
yapabilmeyi mümkün
kılmaktadır.
edilmeden önce, dikişlerin hizalanması, vidaların aynı yöne
bakması gibi tüm ince detayları
içeren fabrika denetimi ve ardından farklı dalga boylarında hız ve
stabilizasyon testlerini içeren güvenlik denetiminden geçiriliyor.
Hız tutkusunu bilinçli olarak yaşatmayı prensip edinmiş Azzurro, müşterilerine, tekneleri teslim
ettikten sonra kullanım hakkında
da birebir eğitim veriyor. İstenildiği
takdirde, aynı zamanda bir ARGE
merkezi olan İstanbul Tuzla’daki
fabrikadan, müşteriye teslim edilen
her tekne, dünyanın neresinde olursa olsun takip edilebiliyor ve teknik
problemler öngörülüyor, bu sayede
tekneye veya motora zarar verebilecek teknik durumlar saptanıyor ve
derhal kullanıcı bilgilendiriliyor
.
A50 modeli fark yaratıyor
A50, 50 ft. uzunluğunda, çevre
dostu olma ilkesi benimsenerek, 4
kişinin rahatlıkla konaklayabileceği
yepyeni bir model. Günlük geziler
veya uzun seyahatlerde rahatlık ve
konfor sağlaması adına, oldukça
geniş bir açık alan sunacak şekilde
dizayn edilmiş. A50 açık katamaran
esnek tasarımı sayesinde, güverte,
kamaralar ve geniş güneşlenme alanı kişilerin istekleri doğrultusunda
inşa ediliyor. A50’nin güneş paneli
yüzeyi görevi gören üst kısmı ise,
doğrudan güneş enerjisi kazanımını mümkün kılıyor. Elektrikli motorlar ve diğer sistemler, geniş boş
alana sahip güvertenin alt kısmına
yerleştirilebiliyor.
Firmanın iş yükünün tamamını üretim oluşturuyor. 12 ülkeden
çeşitli firmalar ile satış anlaşmaları
var. Satışları takiben karşılaşılan
bakım işleri de, anlaşmaları kapsamında bu firmalar tarafından sağlanıyor. Fakat, yurtiçinde satışları
başladıktan sonra, gerekli tamir ve
bakım işlerini de kendi ekibi üstlenecek.
Her geçen yıl, uluslararası yat
sektöründe, Türkiye’nin önemi artıyor. Yüksek üretim kalitesi ve özgün tasarımdan ödün verilmedikçe,
ülkemizin sektördeki yeri daha da
önem kazanacaktır. Biz de her zaman bu ilkeyi benimseyerek üretimlerimize devam ediyoruz. Sektörde,
ABD, Kanada, İskandinav ülkeleri
ve körfez Arap ülkelerinde, bilinirliğimiz oldukça iyi seviyede, ilerleyen
zamanlarda Avrupa pazarında daha
aktif rol almayı hedefliyoruz.
Geçtiğimiz sene firma için oldukça yoğun bir üretim yılı oldu.
Hem aldığı siparişlerin, hem de
2015 sezonunda sunacağı 3 farklı
teknenin üretimlerini tamamladı.
Ayrıca, 2015 sezon bitiminde, kuruluşunun 3. yıldönümünde, tasarımını tamamladığı A50 modelinin modelininlansmanını yapacak.
Üretim kapasitesini iki katına çıkararak, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda
daha güçlü bir konuma sahip olmayı hedefliyor.
ZR12
Gövde: Karbon Kevlar
Boyutlar: 10,50*2,70 m
Tekne Özellikleri: Mayfair
Hidrolik Direksiyon Sistemi,
Ön farlar, Branda, Arka
depolama alanı, Sony
Müzik Sistemi, Led Kokpit
Aydınlatmaları, AUX / Ipad
/ Iphone uyumu, Morse Gaz
Kolu, Hidrolik Arka Kapak,
Şampanya Soğutucu, Ön ve
arka güneşlenme alanı, Dört
Kanat Krom Pervane.
2x300 HP motorlar ile
120 milden fazla sürat
yapabilmeyi mümkün
kılmaktadır
Yat-Tekne
Firmanın
2015
senesine
kadar satışının yüzde 100’ünü
ihracat oluşturdu. Fakat bu
sezon yurtiçi pazara da, 3
yeni modeliyle güçlü bir giriş
yapmayı planlıyor.
MAYIS - HAZİRAN 75
Yütek, Arslantepe'yi Suyla
Buluşturdu
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
tarafından Malatya Büyükşehir Belediyesi için
yaptırılan iki feribottan biri olan M/F Arslantepe
arabalı feribotu Karakaya Baraj Gölü’nde
düzenlenen törenle suya indirildi. 36 metre
boyunda, 13 metre genişliğinde olan arabalı
feribot, 100 yolcu ve 30 araç kapasiteli.Feribotun
yapımında su canlılarına zarar vermeyen özel boya
sistemi kullanıldı. Feribotlarda biometrik kimlik
doğrulama sistemi, uzaktan planlı takip sistemi
ayrıca engelli vatandaşlar için engelli asansörü,
engelli vatandaşlar için lavabo ve tuvaletler
bulunuyor.
Kısa Kısa
Arkas Line’dan Büyük Yenilik
76 MAYIS - HAZİRAN
ARKAS LINE Batı Akdeniz ve Karadeniz
limanları arasındaki servisini yeniledi.
Yenilenen servis yapısı ile Köstence ve
Oran limanları arasında ilave bir shuttle
servis hizmeti de sunuluyor. ArkasLine,
ticaretteki gelişmeler ve bu doğrultuda artan
talebi karşılamak amacıyla Batı Akdeniz ve
Karadeniz limanları arasında işlettiği WBS
/Westmed Black Sea Servisini yeniledi.
Yenilenen rota sayesinde Gemlik, İstanbul ve
Karadeniz limanlarından Fas’a transit süreler
de kısaldı. Ayrıca Gemlik’ten Köstence
ve Odessa’ya direkt bağlantı yapılabiliyor.
Köstence- Oran arasında shuttle servisi Aynı
zamanda ArkasLine’ın yeni Oran/Köstence
Servisi de Mayıs ayında başladı.
İsrail, Almanya'dan Dört
Savaş Gemisi Alıyor
İSRAİL Savunma Bakanlığı, Almanya'dan 480
milyon dolarlık dört adet gemi aldı.Tel Aviv'den
yapılan açıklamada Almanya ile İsrail arasında
diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50'nci yılında
bir gemi satınalma anlaşması yapıldığı belirtildi.
İsrail Savunma Bakanlığı Genel Müdürü Dan Harel
söz konususatın alımı, “Donanmanın korunması
için etkili bir sıçrama” olarak yorumladı.Harel,
İsrail'in 20 yıldır savaş gemilerini yenilediğini
belirterek alınan savaş gemisi Corvette'in
geleceğin donanmasında etkili olacağını söyledi.
Gemiler önümüzdeki beş yıl içinde teslim alınacak
ve Akdeniz'deki gaz alanını koruyacak.
Balast Sularını Arıtma Zorunluluğu Sektörü Zorlayacak
yüzünden tehlike altındı. Konuyla
ilgili kolları sıvayan Uluslararası
Denizcilik Örgütü (IMO), balast
sularının arıtılması için küresel bir
zorunluluk getirmeye hazırlanıyor.
IMO’nun bu düzenlemesiyle
büyük çevre facialarının önüne
geçileceğini söyleyen DOP
Danışma Organizasyon Pazarlama
şirketinden Gemi İnşa Mühendisi
Kaan Tunçelli, düzenlemenin aynı
zamanda ekonomik etkilerinin de
büyük olacağına dikkat çekti.
U.N Ro-Ro'dan, Avrupa İle Sıfır Sorunlu Lojistik Hizmeti
Kısa Kısa
ULUSLARARASI Denizcilik
Örgütü (IMO)’nün tüm gemilere
balast arıtma sistemi getirmeye
hazırlandığını hatırlatan Gemi
İnşa Mühendisi Kaan Tunçelli, bu
zorunluluğun pazarda ciddi bir
iş yükü oluşturacağını söyledi.
Arıtılmadan tekrar denize bırakılan
balast suyu, deniz ekosisteminin
baş düşmanı. Her geçen yıl daha
da artan tehlike, bazı türleri
çoktan yok etti bile. Yüzlerce
deniz canlısı türü arıtılmadan
denize bırakılan balast suları
MAYIS - HAZİRAN 77
U.N. RO-RO, Avrupa'da
limanlarıyla Türkiye ile
Avrupa arasında intermodal
taşımacılıkta köprü
kuruyor. Gemi ve tren
kullanılarak taşımalar daha
da hızlandırılıyor. Gemilere
yüklenen TIR'lar limandaki
ray hattından hızlı trenlere
yükleniyor. Türkiye'nin
Avrupa'ya tırlarla yapılan
ihracatın yüzde 35'ini U.N
RO-RO gerçekleştiriyor. Firma
Pendik, Mersin limanlarından
İtalya'da Trieste Fransa'da
Toulon limanlarına ro-ro
seferleri gerçekleştiriyor.
İhracatın can damarı
durumdaki Avrupa'ya Türk
mallarını taşıyan 12 gemiye
sahip U.N RO-RO geliştirdiği
intermodal taşımacılık ile sıfır
sorunlu bir modeli işletiyor.
Model ile Türkiye'den veya
Avrupa'dan yüklenen tırlar
içindeki mallar boşaltıp tekrar
yüklenmeye gerek kalmadan
kapıya teslim ediliyor. Örneğin
Türkiye'nin dört bir yanından
gelen içi yük dolu tırlar ro-ro
gemilerine yükleniyor.
Karavan ve
Celestyal Cruises’ın
Anzak çıkarması
Karavan ve Celestyal Cruises firmalarının birlikte hareket ederek hazırladıkları “Anzak
Curise” organizasyonu geride bıraktığımız ay başarıyla tamamlandı.
H
önemli olan bir organizasyonda
ülkemizin güzelliklerini de göstermek istedik. Tabi ki insanların
20 saatten fazla süren yolculuğu
göz ardı etmelerine neden olan
ana faktör 100. Anzak Günü kutlamalarıydı. Bu sebeple bizim onlar için hazırladığımız alternatif
Deniz Turizmi
azırlık çalışması yaklaşık
bir buçuk yıl süren organizasyonun ayrıntılarını
Karavan Cruises Direktörü Özgü
Alnıtemiz’den öğrendik. “Amacımız cruise ile birlikte onları ülkemize getirmekten daha öteydi. Biz
misafirlerimize kendileri için çok
programlarının bu organizasyonu
gölgelememesi gerekiyordu” diyen
Alnıtemiz misafirlerine organizasyon öncesi ve sonrasında gerçekleşecek iki farklı alternatif program
sunduklarını belirtti. Bu programlar 18-25 Nisan arasındaki gemi
seyahati öncesinde yapılacak olan
Kapadokya, Pamukkale ve Konya
turlarıydı.
“Bir buçuk yıllık emek yoğun bir
hazırlık çalışması yürüttük”
Organizasyon için Avustralya’da
kapsamlı bir tanıtım çalışması yürüttüklerini söyleyen Alnıtemiz,
bu kalemleri şu şekilde sıraladı;
Water Diviner filmini Sidney’deki
galasına oradaki tur operatörlerini davet ederek pazarlama ayağını
Avustralya’daki tur operatörleriyle
birlikte sürdürdük. Hem yerel hem
de ulusal basında organizasyonla
ilgili reklam çalışmaları düzenledik ve sivil toplum kuruluşlarıyla,
özellikle savaş gazisi dernekleriyle,
birlikte hareket ettik. Alnıtemiz,
“Emek yoğun bir hazırlık aşamasıydı, tüm bu süreçte kendi ürünümüzü pazarlamaya çalışırken diğer
bir yandan da ülkemizin tanıtım
çalışmasını yapmış olduk” dedi.
78 MAYIS - HAZİRAN
Karavan Cruises Direktörü Özgü Alnıtemiz
Karavan ve Celestyal Cruises ile
800 yolcu Çanakkale’ye geldi
İstanbul ve Atina çıkışlı yedi günlük cruise turlarıyla çoğunluğu
Avustralyalı, az sayıda da Yenizellandalı 800 yolcuyu çeşitli tarihlerde Çanakkale’ye getirdiklerini
söyleyen Alnıtemiz, “İstanbul’dan
Seremoniye katılamayanlara gemide
canlı yayın ve anma töreni düzenlendi
100. Anzak Günü Anma Töreni için
Çanakkale’ye çekilen kura sonrasında belirlenmiş 10 bin 500 kişi geldi. Bir o kadarı
da seremoniye katılamadı. Hem güvenlik
önlemleri hem de seremoniye yüksek
katılım talebi sebebiyle gerek gemide gerekse de karada töreni canlı izlediğini
sözlerine ekleyen Alnıtemiz, “ Bizde kendi misafirlerimiz içerisinde seremoniye
katılamayanlar için gemide anma töreni
düzenledik. Aynı zamanda da seremoniyi canlı olarak yayınladık. Sonuç olarak
ciddi bir katılımın söz konusu olduğu bir
organizasyondu. Hem güvenlik önlemleri
hem de kalabalık sebebiyle Anzak Koyundaki törene katılım oldukça meşakkatliydi. Bizde yaptığımız organizasyonlarla
oradaki atmosferi hissetmeleri için çabaladık ve bu konuda da oldukça başarılı bir
işi tamamladık diyebilirim” dedi.
Deniz Turizmi
kalkan gemi ikinci gününde Lemnos’a,
İzmir’e, Dikili’ye uğrayıp Çanakkale’de demir atarak operasyonunu tamamladı”.
MAYIS - HAZİRAN 79
Haberiniz 7deniz’de var mı?
OCAK-ŞUBAT • | 79 |
7 DENİZ
GLOBAL BUNKER TRADERS
AND PHYSICAL SUPPLIERS
MAYIS-HAZİRAN • | 15 |
WWW.PENINSULAPETROLEUM.COM
7 DENİZ
EYLÜL-EKİM • | 63 |
7 DENİZ

Benzer belgeler