12. aybastı-kabataş kurultayı
Transkript
12. aybastı-kabataş kurultayı
Editör Doç. Dr. Salim ŞENGEL Aybastı-Kabataş Kurultayı Yayınları No: 13 ♦ Kapak Tasarımı Detay Yayıncılık Grafik Bölümü (Hasan GÜLSAÇAN) ♦ Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru… Ankara, 2012 ♦ 12. AYBASTI-KABATAŞ KURULTAYI Yöre Kültürü İsteme Adresi Anadolu Üniversitesi Eskişehir Meslek Yüksekokulu [email protected] www. aybastikabataskurultayi.com ♦ ISBN: 978-9944-0272-7-4 ♦ Bu kitap, ALFA HASSAS FİLTRE SİSTEMLERİ SAN. ve DIŞ. TİC. LTD. STİ (Trabol Filtre Yetkili Bayi- İletişim: 0 212 689 63 73) Editör Doç. Dr. Salim ŞENGEL tarafından bastırılmıştır. BASKI HAZIRLIK Ankara, 2012 DETAY ANATOLIA AKADEMİK YAYINCILIK LTD. ŞTİ. Adakale Sokak No: 14/1 Kızılay/ANKARA Tel : (0.312) 434 09 49 • Faks: (0.312) 434 31 42 Web: www.detayyayin.com.tr • e-posta: [email protected] KURULTAY BİLİM KURULU (Unvan-Alfabetik Sıraya Göre) KURULTAY DÜZENLEME KURULU Onursal Başkanlar Prof. Dr. Saim Zeki BOSTAN Ordu Üniversitesi Prof. Dr. Bahaeddin YEDİYILDIZ Prof. Dr. Hüseyin ÇELİK Ondokuz Mayıs Üniversitesi Av. İrfan AKYÜREK Prof. Zehra ÇOBANLI Anadolu Üniversitesi Prof. Dr. Bilal DİNDAR Ondokuz Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Turan KARADENİZ Ordu Üniversitesi Prof. Dr. Ö.Hakan MUĞLALI Ondokuz Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Nadir SUĞUR Anadolu Üniversitesi Prof. Dr. Cemil YAPAR Ordu Üniversitesi Prof. Dr. Bahaeddin YEDİYILDIZ Hacettepe Üniversitesi KURULTAY YÖRE KÜLTÜRÜ BİLİM ve DANIŞMA KURULU (Akademik Unvana ve Soyadına Göre) Prof. Dr. Mehmet AYDIN Prof. Dr. Necati Demir Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Doç. Dr. İlhan EKİNCİ Doç. Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ Yard. Doç. Dr. Ülkü KARADÜZGÜN Erdoğan AKYÜREK Ahmet ERGENEKON Ömer KARAMUSTAFAOĞLU Mustafa ŞEN 19 Mayıs Üniversitesi Gazi Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Ordu Üniversitesi KTÜ Üniversitesi Giresun Üniversitesi Aybastı Aybastı Aybastı Aybastı Başkan Doç. Dr. Salim ŞENGEL Yönetim Kurulu Üyeleri Ali KAYKUN Metin EMİLLİ Cemil DANIŞ Fahrettin KACAMER Hüseyin AKBAŞ Sabri ÇELEBİ Şeref TECİM Osman ÖZYURT İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Aybastı Kabataş İzzet GÜNDOĞAR (Aybastı Belediye Başkanı) Yakup YILMAZ (Kabataş Belediye Başkanı) Kemal ÖZER Ziya AKKUŞ (Alankent Belediye Başkanı) Mehmet ER (Çakırlı Belediye Başkanı) Mehmet PÜRÇEK (Pelitözü Belediye Başkanı) (Alacalar Belediye Başkanı) İÇİNDEKİLER SUNUŞ....................................................................................................................... 1 Doç. Dr SALİM ŞENGEL, AÇILIŞ KONUŞMASI ............................................ I. Oturum BİLİMSEL ETKİNLİK‐ Yöre Kültürü................................................................... 3 5 y Prof Dr. Mehmet AYDIN Aybastı ve Kabataş Ağızlarıyla İlgili Yeni Gelişmeler ve Çalışmalar ........................................................................ 7 y Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Sözlü Kültür Derleme ve Tasnifleme Çalışmaları: Aybastı‐Kabataş Örneği ..................................................................................... 13 y Öğr. Gör Mustafa BÜYÜK 1831 Sayımına Göre Aybastı Kazası Nüfusu Hakkında Bazı Bilgiler................................................................................................... 78 II. Oturum SERBEST KÜRSÜ y Serbest Kürsü ...................................................................................................101 III. BİLİM ve DANIŞMA KURULU TOPLANTISI ..........................................119 IV. KURULTAY SONUÇ BİLDİRGESİ...............................................................137 EKLER ........................................................................................................................139 KURULTAY PROGRAMI ...................................................................................... 141 KURULTAY YAZ AKADEMİSİ BİLGİLENDİRME YAZISI .......................... 143 2 AYBASTI‐KABATAŞ KURULTAYI Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru… 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 12. Kurultay 22 Temmuz 2011 tarihinde Kabataş İlçesinde yapılmıştır. Kurultaya bilim insanları ve yöre halkı katılmıştır. Bilim insanları bilimsel etkinlik oturumunda yöre kültürü adına yapılması gerekenler konusunda bilgilerini paylaşmışlardır. Serbest kürsü oturumunda ise yöre halkı yöre kültürü ve yörenin diğer sorunları konusunda görüş ve önerilerini belirmişlerdir. Kurultay bildirgesi hazırlanarak kurultay çalışması tamamlanmıştır. 13. Kurultayda yöre kültürü ile ilgili çalışmalar devam edilecektir. SUNUŞ 12. Kurultay kitabında bilimsel etkinlik, serbest kürsü konuşmaları yanın da bilim ve danışma kurulu toplantısı da yer almaktadır. Tüm bu çalışmaların CD kayıtları Aybastılı değerli öğrencimiz Ezgi KOÇKAYA ve Derya ÖZKAN tarafından çözümlenmiş bu kitabın hazırlanmasına önemli bir katkı vermiştir. Verdikler katkı ve destek için çok teşekkür ederim. “Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru…”parolası ile 22 Temmuz 2011 tarihinde Kabataş İlçesinde 12. Kurultayı düzenlenmiştir. Kesintisiz olarak bu güne kadar gelmiş olan kurultayın bu yıl ki konusu “Yöre Kültürü” olarak belirlenmiştir. Son yıllarda her iki ilçemiz (Aybastı ve Kabataş) yoğun bir göç nedeniyle gittikçe nüfusu azalmaktadır. Genç nesiller şehirlerde yaşamayı tercih etmekte, ilçelerin nüfusu gittikçe hem azalmakta hem de yaşlanmaktadır. Geçmişten günümüze kadar nesilden nesile aktarılabilen yöre kültürünün günümüzde yeni nesillere aktarılmasında sorun yaşanması, aktarılamaması, kesintiye uğraması riski ile karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle yöre kültürünün kayıt altına alınması oldukça önemli hale gelmiştir. Bu bağlamda Kurultay olarak yöre açısından önem arzeden bu konu üzerinde çalışma yapılması fikri doğmuş ve bununla ilgili olarak çalışmalara başlanmıştır. İlk olarak yöre kültürünü bilimsel esaslara göre ele alabilmek için “Bilim ve Danışma Kurulu” oluşturulmuştur. Konunun yöre kültürü olması nedeniyle oluşturulan Kurula yöre halkından da katılım sağlanmıştır. Kurul toplantısını Şubat 2011 Ordu Üniversitesinde yapmıştır. Toplantıda yöre kültürüyle ilgili olarak yapılacak çalışmalar ele alınıp değerlendirilmiştir. Nisan 2012, Eskişehir Doç. Dr Salim ŞENGEL Kurultay Başkanı 3 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı AÇILIŞ KONUŞMASI Değerli Belediye Başkanlarım, protokolün değerli üyeleri, kıymetli Aybastılı ve Kabataşlı hemşerilerim, değerli basın mensupları, hepinizi saygıyla selamlıyorum.12. kurultayımıza hoş geldiniz diyorum. Aybastılı olarak 12. Kurultayı düzenlemiş olmaktan dolayı büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Kurultayları 12.sine kadar getirmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Ama gönül birliği yaparak 12.ye kadar getirmeyi hep birlikte başardık. Bundan dolayı da çok onur verici olduğunu düşünüyorum. Niçin kurultay yapıyoruz? Bunların sebepleri var; Aybastı ve Kabataş olarak sorunlarımızı tartışmak istiyoruz. Çözüm yolları arıyoruz ve yetkililere duyurmak istiyoruz. Amacımız nedir? Daha iyi yaşanabilir iki ilçe sahibi olmaktır. Kaliteli hizmetlere bizlerde ulaşmak istiyoruz. İyi eğitimi bizde almak istiyoruz. Bizde insanca yaşamak istiyoruz. Ülkenin, dünyanın başka yerinde yaşayanlar nasıl kaliteli sağlıklı alt yapı hizmetlerine ulaşabiliyorlarsa bizde bunlara ulaşmak istiyoruz. Amacımız bunlara ulaşabilmenin yollarını aramaktır. Sosyoekonomik olarak gelişmiş iki ilçeye sahip olmak istiyoruz. Sivil toplum kuruluşu olarak bu amaçla hareket ediyoruz. Peki bunu yaparken yöntemimiz nedir? Yöntemimiz halkın katıldığı, ortak düşüncelerin paylaşıldığı, siyaset üstü bir duruş ve bilimsel esaslara göre çalışmaktır. Peki bu zamana kadar 12. Kurultaya kadar neler yaptık? Birçok sorunumuzu ele aldık ve birçoğu sonuca ulaştı. Kurultayın en baştaki esas ana teması yoldur. Bu sorun bütün yetkililerin desteği ile çözülmeye ulaşma noktasına kadar geldi. Eğitim dedik, eğitim kurumları elde ettik. Yükseköğrenim kurumu dedik, yükseköğrenim kurumumuz kuruldu. Anadolu Lisesi olsun dedik, Anadolu Lisesi oldu. Bunlar tarihleriyle birlikte kurultay kitabımızda görülebilir. Yeni fikirler çıkarıyoruz ve o fikir farklı şekillerde de olsa filizleniyor, meyve veriyor. Dolayısıyla bir platform oluşturup fikirleri tartışmak çok önemli bir şeydir. Bundan sonra inanıyorum ki 12. Kurultaya kadar yerel olarak yaptı. 20. Kurultayda kurultayın sınırları genişletmek istiyoruz. Yerel katkıyı aşıp uluslararası katkıyı buraya nasıl taşırız diye düşünmemiz lazım. Üniversiteler bile sürekli ve düzenli olarak kongre veya 4 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı sempozyum yapmakta zorlanırken, Canik dağlarının eteklerindeki bu iki ilçe 12.Kurultayı yapıyor. Bunu zaman zaman farklı platformlarda anlattığımda da gerçekten bizi tebrik ediyorlar. Onlarda bu oluşuma katkı vermek istiyor. İleriki zamanlarda yapılacak kurultaylarda Türkiye’nin birçok yerindeki üniversitelerden öğretim üyeleri gelecektir. Aybastı ya gelip bilgilerini bizimle paylaşmak istiyorlar. Peki biz bu yıl ne yapmak istiyoruz? Konumuz yöre kültürüdür. Bu konuyu bilim kurulu ile belirledik. Her yıl farklı bir temayı ele alarak inceleyelim dedik ve bunu da bir kitaba dönüştürelim diyerek bir karar aldık. Bu çalışmayı halk bilimi olarak Anadolu üniversitesindeki hocalarımız 2 yıldır çalışıyor. Yöre kültürü olarak belirlememizin sebebi;1000 yıldır bu topraklarda yaşayanlar kültürel değerlerini geliştirdiler, ileriye götürdüler fakat öyle bir olguyla karşı karşıya geldik ki göçler ortaya çıktı. Kökleri bırakıp gidiyorlar ve buralardan haberdar değiller. Ancak yazılı olmayan her şey zaman içinde unutuluyor. Bir folklor unutulur mu? Hatta folklorun unutulabileceği ihtimal bile edilemez. İşte biz bu unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi unutulmadan, bunu yaşayanlar hala varken, onları kayıt altına almak istedik. Biz Ordu üniversitesinde bir toplantı yaptık ve ordu üniversitesi yaptığımız her çalışmada bizlere kapılarını açıyor ve bize destek veriyor. Bize kolay çalışma fırsatları tanıdıkları için hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarımızda kurultayımızın daha aktif çalışması için bütün Aybastı ve Kabataş halkının, ilçemizin dışında yaşayan insanlarımızın bu oluşuma ciddi anlamda katkılarını bekliyorum. Hepimiz bu yörenin doğal üyeleriyiz, hepimiz bir parçasıyız dolayısıyla hepimizin katkıları gerekiyorum. Bu havuza herkesin bir şeyler koyması gerekiyor. Ancak o zaman biz onu derleyip toplayabiliriz. Kurultayımızın başarılı olmasını diliyorum. Hepinizin katkılarını bekliyoruz. Geldiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Doç. Dr. Salim ŞENGEL Kurultay Başkanı 5 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı YÖRE KÜLTÜRÜ Değerleri Geleceğe Taşımak 6 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 7 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı AYBASTI VE KABATAŞ AĞZIYLA İLGİLİ YENİ GELİŞMELER VE ÇALIŞMALAR Prof. Dr Mehmet Aydın∗ Bir dil bilimi terimi olarak “ağız (Fr. parler / Alm. Mundart / İng. language / İta. parlata)” genel anlamda “bir dilin veya lehçesinin (dialecte) sınırları içinde belli bölge topluluklara özgü sözlü anlatım yollarının bütünü olarak tanımlanabilir (Gemalmaz 1999: 4). Dilbilim içinde ağızları birçok açıdan ele alan ağız bilimi (diyalektoloji) diye bir alandan da söz edilebilir. Ağız bilimciler ağızlar üzerine çalışan dilbilimcilerdir. Ağız bilimciler derleme yaparlar ve derledikleri malzemeyi değerlendirirler. Bu bağlamda Aybastı ve Kabataş ağzı, Aybastı ve Kabataş’ta kullanılan, yöreye özgü sözlü anlatım yollarıdır. Her ağzın belli bir yöreyle ilişkisi vardır. Hatta bütünüyle yöre kültürünün ağızlarda gizli olduğu bile söylenebilir. Ağızların ve özellikle ağızların söz varlığının belgelenmesi önemlidir. Çünkü ağızların söz varlığı içinde yer alan ögelerin önemli bir kısmı yeni kuşaklara aktarılamamaktadır. Yeni nesillere aktarılamayan verilerin öldüğünü söyleyebiliriz. Bu kaygılarla Türkiye Türkçesi ağızlarından verilerin derlenmesi çalışmalarına Atatürk’ün talimatıyla 1932 yılında başlanmıştır. Türk Dil Kurumunun en önemli çalışmalarından bir olan Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü 12 cilt (TDK, Ankara 1963-1982) içinde Aybastı ağzından veriler de yer almıştır. O tarihlerde Gölköy’e bağlı bir bucak olan Aybastı’dan Temel Özten (104) ve Alaettin Erkoç (61) veri derlemiştir. 165 veriden kaçının Aybastı ve Kabataş’tan derlenmiş olduğunu belirlemek gerekir. Elbette bir yandan da Aybastı ve Kabataş ağzı konuşurları standart dil ve standart dil konuşurları tarafından kuşatılmış durumdadır. Bütün ağızlar ve ağız konuşurları aynı durumdadır. Standart dil, bir dil topluluğunda ortak kurallara dayanan, hem yazı hem konuşma dili olarak düzenlenmiş ve bölgeler üstü anlaşma aracı olarak benimsenip kurumlaşmış dildir. Türkiye Türkçesi standart dil olarak İstanbul ağzına dayanır. Bütün standart diller belli bir ağza dayanır. ∗ Ondokuz Mayıs Üniversitesi 8 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 1989-1990 yıllarında Aybastı ve Kabataş ağızlarından malzeme derledim (Aydın 2002). Kendisinden malzeme derlenen kişiyi biz kaynak kişi diyoruz. Benim yöreden malzeme derlediğim tarihten bugüne yirmi yılı aşkın süre geçmiş. Yirmi üç yıl önce kaynak kişi olarak kendilerinden malzeme derlediğim kişilerden önemli bir kısmı yaşamıyor. Onları rahmetle anmak istiyorum. Kendilerinden metin derlediğim kişiler arasında hayatta olanlar da var. Onları da selamlıyorum. Aslında daha çok metin derlediğim halde 2002 yılında yayımlanan kitabımda 32 metin yer alıyor. Bu kurultay vesilesiyle kendisinden metin derlediğim kişileri bir tabloda göstermek istiyorum. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 İzzet Yalçınkaya Mehmet Genç Dursun Öztürk İsmail Er Hamdi Güneysu Salih Çoban Mehmet Doğan Kamil Doğan Dursun Güner Hakkı Aydın Osman Karakuş İhsan Kömür Rasim Özdemir Mahmut Keskin Mustafa Tapan Kezban Şakır Dursun Yılmaz Havva Yazlak Dursun Keydal Süleyman Kaynar Hüseyin Yılmaz Hanım … Hanım … Yusuf Erden Narin Derin Saliha Aydın Mehmet Danış 70 Yaş 55 Yaş 77 Yaş 56 Yaş 55 Yaş 58 Yaş 60 Yaş 63 Yaş 86 Yaş 47 Yaş 55 Yaş 66 Yaş 81 Yaş 70 Yaş 63 Yaş 63 Yaş 76 Yaş 55 Yaş 52 Yaş 70 Yaş 56 Yaş 45 Yaş 40 Yaş 83 Yaş 80 Yaş 55 Yaş 56 Yaş Esenli Mahallesi Ortaköy Mahallesi Karamanlı Mahallesi Kutlular Mahallesi Armutlu Mahallesi Sefalık Mahallesi Beylerli Mahallesi Özyurt ( Söpüçukur) Sarıyar Köyü Sarıyar Köyü Belen Mahallesi Kabataş-Merkez Yeniceli Mahallesi Ardıç Mahallesi Çukurcak Mahallesi Düzmahalle ( Alankent) Elbeyi Köyü Kayıncık Mahallesi Armutlu Mahallesi Kabalı Mahallesi Elbeyi Köyü Toygar Köyü Çakırlı Mahallesi Alacalar Köyü Pelitözü Kasabası Pelitözü Kasabası Zaferimillî Köyü 9 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 28 29 30 31 32 Emine Yörük Recep Karayel Ali Şahin Güllü Hançer Dudu Şahin 35 Yaş 65 Yaş 64 Yaş 53 Yaş 60 Yaş Zaferimillî Köyü Zaferimillî Köyü Uzundere Köyü Uzundere Köyü Uzundere Köyü Necati Demir Ordu İli ve Yöresi Ağızları adlı Ordu ilinin bütününü kapsayan bir çalışma yapmıştır. Demir’in eserinde Aybastı’dan derlenmiş sekiz, Kabataş’tan derlenmiş dört metin yer alıyor. Aybastı’dan derlenen metinlerin dağılımı şöyle; Alacalar (1), Çakırlı Mahallesi (3), Ortaköy Mahallesi (2), Esenli Mahallesi (1), Özyurt (1). Kabataş’tan Belen (1), Elbeyi (1), Eceli (1), Kuzköy (1) metin. Ordu İli ve Yöresi Ağızları adlı çalışma da yörenin ve kültürü ile ilgili önemli ipuçları sunuyor. Bu ipuçlarını kullanarak yörenin kültürel kodları üzerine birçok şey söylenebilir. Kültür dille taşınan, kuşaktan kuşağa dille aktarılan bir zenginlik. Dil, hem maddi kültürün, hem de manevi kültürün yani somut olmayan kültürel mirasın taşıyıcısı ve koruyucusudur. Aybastı ve Kabataş’a özgü bir kültürden söz etmek gerekirse bunu yöre ağızlarından derlenen metinlerde bulmak mümkündür. Dil değişiyor, ağızlar da değişiyor. Aynı yöreden bugün malzeme derleyen biri benim ulaştığım verilere ulaşamaz. Ben bir araştırıcı olarak Aybastı ağzıyla ilgili çalışmam bitip yayımlandıktan sonra da yöreyle ilgimi kesmedim. Söz gelimi “Ordu ve Yöresi Ağızlarında Armut Adları” başlıklı çalışmamı önce bildiri olarak Marmara Üniversitesi’nde yapılan bir sempozyumda sundum, ardından onu bir dergide yayımladım. Aybastı ve Kabataş yöresi yöresel meyve türleri ve özellikle armut türleri açısından zengin bir yöre. http://www.meyvemirasi.org/ref.htm adlı bir sitede yöresel türlerin ne kadar önemli olduğu hatırlatılıyor. Aslında “Ordu ve yöresinde arazi ve iklim şartları armut türlerinin yayılışına uygundur. Başka bir anlatımla yetişme şartları bu meyvenin burada çeşitlenmesini sağlamıştır (Aydın 2008: 130). Birçok yörede daha az verimli olan yöresel türler sökülüp yok edilerek yerine daha verimli türler dikiliyor. Ancak bunun sonucu olarak o yöreye özgü lezzetler de adlarla ilgili çeşitlilik de yok oluyor. Bu çalışmayı yaparken o tarihte Uzundere Köyü muhtarı olan Kerem hoca bana bir çırpıda yirmiden çok armut adı saymıştı. Herhalde bugün özellikle gençler için yörede yetişen yirmi farklı armut adı sayabilmek kolay değildir. 10 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Başka bir çalışmamda yöredeki lakapları ele aldım. Bu çalışmam da yayımlandı (Aydın 2006). Bir yüksek lisans öğrencime yalnızca Kabataş yöresindeki bitki adlarını seminer çalışması olarak önerdim. Öğrencim ilgi çekici verilere ulaştı. Bu tür çalışmalar yörenin maddî kültürü açısından da önemli çalışmalardır. Dostum ve meslektaşım Yrd. Doç. Dr. Ahmet Çoban’ın da yöreyle ilgili dikkatleri ve derlemeleri vardı. Bunlarla ilgili olarak Ahmet Bey, 1.Aybastı‐ Kabataş Kurultayı’nda bir bildiri de sunmuştu. 12. Aybastı‐Kabataş Kurultayı için görev üstlendiğimde yöreyle ilgili ne anlatabileceğimi de düşündüm. En son Aybastı’ya geldiğimde daha önce de birçok kez duyduğum, ama fark etmediğim iki kelimeyi kaydettim. Bunlardan ilki aley “bütün, tamam”, aleyden iyelik ekiyle genişlemiş aleysi “tamamı, topu kemali, hepsi” sözüydü. Elbette bu kelime standart dildeki alay kelimesinden başka bir şey değildir. Burada bir incelme alay > aley söz konusudur. Bu incelmeyi (önlüleşmeyi) y ünsüzünün inceltici etkisine bağlayabiliriz. Buradaki incelmeyi bir dişeti ünsüzü olan l’nin inceltici etkisiyle açıklayabiliriz. Bunlardan yalnızca aley sözü ağızlarda yaygın olarak kullanılan bir veridir. Ancak bu verinin derlendiği yöreler arasında Aybastı ve Kabataş yoktur. aley ‐2] Hep, bütün [ Derleme Sözlüğü c: 1 ]-Gaziantep Aley 1. Soy sop, sülâle: Onların aleyi çoktur. Yenice *Emet–Kütahya Aley 2. [-> alay (I) -5] [ Derleme Sözlüğü c: 1 ] Aley Alay (askerî) (Kuşu) [ Kütahya ve Yöresi ] Kütahya ve yöresi Aley Alay [ Güney-Batı Anadolu ] Güney-Batı Anadolu Aley Alay kalabalık grup [ Uşak ] Uşak Aley bk. alay [ Adana,Osmaniye ] Adana, Osmaniye İkinci kelime gasbean “kasten, kasıtlı olarak”. Bu kelimenin derlendiği yöreler arasında da yöremiz yoktur. [gasbean] Bilerek, isteyerek, mahsus [ Derleme Sözlüğü c: 6 ] Afşar aşireti, Pazarören *Pınarbaşı –Kayseri 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 11 gasbe Bilerek, isteyerek, mahsus: Gasbe olarak söyledim. (Derleme Sözlüğü c: 6) Afşar aşireti, Pazarören *Pınarbaşı–Kayseri gasbean [-> gasbe] [ Derleme Sözlüğü c: 6 ] Herhalde yörede yaşayanlar bu iki kelimenin yörede de yaygın olarak kullanıldığını doğrulayabilir. Bunlara dayfalmah “çok yorulmak, yorgunluk dolayısıyla baygınlık geçirmek” verisini ekleyeyim. Bu kelimenin de yöreyle ilişkisine işaret edilmemiştir. 12 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Gerek maddî gerekse manevî kültürün ifade aracı dildir, yani ağızdır. Ancak bütün ağızların standart dilin tehdidi altında olduğunu bilmeliyiz. Dolayısıyla herhangi bir kaynakta yer almadığını düşündüğümüz verileri kayıt altına almalıyız. Böyle kayıtlar sözgelimi belediyelerin web sayfalarına konabilir. Bu tür kayıtlara bakılmadığını düşünmeyin. Dayfalmak Bulantı duymak, bayılma derecesine gelmek, bayılmak. Derleme Sözlüğü c: 4 ] Çiftlik *Dinar –Afyon *Eğridir köyleri, *Sütçüler, Sücüllü, *Yalvaç, Yakaköy *Gelendost – Isparta Bozlar, Güney, Salda, Kavak, *Yeşilova, Yayla *Tefenni –Burdur Bulkaz *Çivril, Dedeköy *Çal, *Tavas, *Acıpayam, Kızılhisar –Denizli Tekkeköyü *Erbaa, Çilehane *Reşadiye –Tokat Arpaköy, Uzunmusa, Danışman *Fatsa –Ordu *Ermenek, *Karaman, Yalıhöyük *Bozkır –Konya Yeniköy *Osmaniye –Adana KAYNAKLAR Aydın, Mehmet (2002). Aybastı Ağzı (İnceleme‐ Metin Sözlük), TDK Yayınları: 796, Ankara XIII+167 s. Çiftepınar, Hurma *Silifke, Buluklu, Aslanköy *Mersin, Çifte pınar, Yapıntı *Mut –İçel Aydın, Mehmet (2008). “Ordu ve Yöresi Ağızlarında Armut Adları”, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 3/3, Spring 2008, s. 129-138. Güzelsu *Akseki, Kocagatah *Serik, Bağyaka *Finike, Kışla *Elmalı – Antalya Aydın, Mehmet (2006). “Adbilim Açısından Ordu ve Samsun Ağızlarındaki Bazı Lâkaplar”, Türk Dilleri Araştırmaları, S. 16, İstanbul, s. 25-47. *Fethiye köyleri –Muğla [dayfalamak] Bulantı duymak, bayılma derecesine gelmek, bayılmak (Derleme Sözlüğü c: 4 ) –İçel Bu kelimenin derlendiği yöreler içinde Fatsa –Ordu, Tekkeköyü *Erbaa, Çilehane *Reşadiye –Tokat vardır. Sanırım bu kelime hem Aybastı ve köylerinde hem de Kabataş’ta kullanılıyor. Dolayısıyla bu veriyle ilgili olarak Derleme Sözlüğü’ne yörenin eklenmesi gerekir. Yakın tarihlerde Aybastı ağzıyla ilgili bir sözlük grubuna da üye oldum. Yörenin gençlerinin yörenin kültürüne ilgi göstermeleri takdire şayandır. Onları gönülden kutlamak gerekir. Demir Necati (2001). Ordu İli ve Yöresi Ağızları (İnceleme‐Metinler‐Sözlük), TDK Yayınları 788, Ankara. Gemalmaz, Efrasiyap (1999). “Ağız Bilimi Araştırmaları Üzerine Genellemeler”, Ağız Araştırmaları Bilgi Şöleni, Ankara, s. 4-14. Özyurt Özkan (2011). Kabataş Ağzı Bitki Adları, OMÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Semineri. Türk Dil Kurumu (1963-1982). Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü 12 cilt (TDK, Ankara. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 13 SÖZLÜ KÜLTÜR DERLEME VE TASNİFLEME ÇALIŞMALARI: AYBASTI‐KABATAŞ ÖRNEĞİ 14 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı AYBASTI VE KABATAŞ İLÇELERİNİN ALAN TARAMASI, YAZILI – SÖZLÜ VE MADDİ KÜLTÜR ÜRÜNLERİNİN KAYDA ALINMASI PROJESİ Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK∗ A. PROJE HAKKINDA GENEL BİLGİLER Öncelikle kültürün kısaca tanımını yaparsak, günlük hayatı kolaylaştırmak uğruna insanoğlunun üretmiş olduğu her şeydir. Ürettiğimiz her şey saklanması pazarlanması üretilmesi iktisadi yapının içindedir. Mimari yapı, ova kültürü, giyim kuşam, takılar, süs eşyaları bunlar korunmanın içerisindedir. Aybastı ve Kabataş için bir çalışma yapma planlanmaktadır. Bu çalışmada toplanan bilgiler yine birinci ağızdan İnternet televizyonu yolunla halka sunulacaktır. Dolayısıyla bunu yurt dışında yurt içinde olan herkes kolaylıkla seyredebilir. Proje konusunda bilgi vermeden önce Aybastı ve Kabataş için bazı konuların dikkat çekilmesinde fayda vardır. Bunlardan birincisi hatıra eşya yapımı da ilgilenilmesi gereken konular arasındadır. Trabzon’un Çarşıbaşı’nda kaymakamlık hatıralık eşya yaptırıyor. Metal hamsi yapıyorlar ve 100.000 satıyor. Miktar büyük olunca kazançta büyük oluyor. Bu iki ilçeyi hatırlatacak herhangi bir hediyelik eşya üretimi üzerinde durulabilecek konudur. Her yerin kendisine ait bir özelliği vardır. Yöresini tanıtımında bu özellikleri ön plana çıkarmak gerekir. Mutlaka bu ilçelerde de hikâyeler, efsaneler vardır. Yapılacak olan çalışmalar istihdama yönelik olursa sürekliliği de sağlanmış olur. İkinci konu turizmle ilgili olacaktır. Öncelikle yörenin tanıtımı konusunda çaba gösterilmelidir. Tanıtımı yörenin değerlerinin ön plana çıkararak yapmak yararlı olacaktır. Yöre oldukça ilginç cennet gibi bir yayla, gölü, ormanlara sahiptir. Yol bir yörenin hayat damarıdır. Turist için yürüyüş yolları yapılmalıdır. Ancak bu yolların doğal olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca turist midesinin üzerinde yürür, derler. Gider bir yeri görür ve ne yemeli, yörede ne yenir diye düşünür. Yürüyüş parkurlarının arasına yiyecek yerleri koyulması faydalı olacaktır. Aybastı ve Kabataş için yapılması düşünülen projenin detayları aşağıdaki gibidir. ∗ Ardahan Üniversitesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, ARDAHAN A.1‐ Araştırma Projesinin Başlığı: “Aybastı ve Kabataş İlçeleri Alan Taraması, Yazılı, Maddi ve Sözlü Kültür Ürünlerinin Kayda Alınması” A.2‐ Proje Yürütücüsünün Adı, Unvanı, Kurumu, Bölümü, Anabilim ve Bilim Dalı: Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ARDAHAN Prof. Dr. Necati DEMİR Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ANKARA A.3‐ Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihi (Gün, Ay ve Yıl Olarak): Başlangıç: 20.06.2012 Bitiş : 10.07.2012 15 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı A.4‐ Projenin Gerektirdiği Giderlerin Toplamı (TL): Mal ve Hizmetin Türü Yevmiye Ulaşım Konaklama İaşe Teknik Teçhizat Proje Kapsamında Hizmet Alımı TOPLAM Birim 15 Kişi Proje üstlenicileri tarafından gerçekleştirilecektir Proje üstlenicileri tarafından gerçekleştirilecektir. Proje üstlenicileri tarafından gerçekleştirilecektir. Kısmı olarak Proje üstlenicileri kısmen de proje ekibi tarafından temin edilecektir. Proje üstlenicileri tarafından gerçekleştirilecektir. Tutarı Toplam 16 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı faydalanılarak Aybastı ve Kabataş ilçelerinin sosyal bilimlere ve araştırmacılara veri tabanı oluşturmak maksadıyla sistematik hale getirilmiş bir çalışmasının yapılması zorunludur. Bu çalışmada: . A.5‐ Proje Çalışanları 1) Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Ardahan Üniversitesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, ARDAHAN 2) Prof. Dr. Necati DEMİR Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, ANKARA 3) Ardahan Üniversitesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı – Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümü Araştırma Görevlileri (15 kişi). Bu ekip, hazırlanan testler ile derleme ve toplamalarda uygulayıcı olarak hizmet verecektir. B. ARAŞTIRMANIN GEREKÇESİ VE PLANI Araştırma, Aybastı ve Kabataş ilçelerinin sözlü kültür, maddi ve yazılı kültür ürünlerinin derlenip, tasnif ve tahlil edilmesi gereği üzerine planlanmıştır. Bu zamana kadar bireysel ve genellikle amatör şahıslarca yapılan çalışmalar dağınıklık arz etmektedir. Dağınık ve bireysel çalışmalardan da 1. Daha önce konu hakkında Yüksek lisans düzeyinde eğitim almış 15 kişilik öğrenci ekibine bir daha ilgili konuya dayalı olarak kısa bir seminer verilecektir. Bu öğrencilere gidilecek yer hakkında bilgi sunulacaktır. 2. Gidilecek merkezlerin yöneticileri (kaymakamlık, belediye başkanlığı, muhtarlık, halk eğitim müdürlükleri, milli eğitim ve okul müdürlükleri) haberdar edilerek yardım ve destekleri sağlanacaktır. Bu maddede gerekir ve uygun görülürse Valilik makamından yazılı belge talep edilecektir. 3. Araştırma esnasında gidilecek alanda çalışanlar her sabah ve akşam özel değerlendirme toplantılarına tabi tutulacaktır. 4. Aybastı ve Kabataş ilçeleri üzerine yapılmış çalışma ve araştırmalardan yazılı, görsel ve işitsel olarak yayınlanmışlar bir merkezde toplanacaktır. 5. Aybastı ve Kabataş ilçeleri ile bu merkezlere bağlı her yerleşim alanı sözlü ve maddi kültür değerleri itibariyle taranacak, yapılan derlemeler, sesli, görüntülü ve görüntülü sesli olarak kayıt altına alınacaktır. 6. Aybastı ve Kabataş tarihine ve kültürüne ait taşınmazlar tespit edilerek kataloglanacaktır. 7. Yapılan derleme ve toplamalar bir merkezde toplanıp araştırmacılara kolaylık olması için tasnif edilerek kayıt altına alınacaktır. 8. Elde edilen tasniflenmiş malzemeler tahlil edilerek basılı yayına hazır hale getirilecektir, ancak bu süreç proje takvimine bağlı değildir. 9. Elde edilen veriler kurulacak olan internet televizyonu aracılığıyla yayınlanacaktır. 10. İlçelere kurulacak kameralar aracılığıyla bu televizyon ilçe dışındaki hemşerilerine memleket hasretini giderecek görüntüler aktaracaktır. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 17 B.2. Araştırma Materyali ve Yönetimi (Araştırmada Kullanılacak Ma‐ teryal ve Başvurulacak Yöntem ya da Yöntemler) Ağırlıklı olarak alan araştırmasına, kısmen de arşiv ve kütüphane araştırmalarına dayanacak olan proje çalışması sırasında ses kayıt cihazı, video kamera, fotoğraf makinesi, tarayıcı gibi teknik materyaller kullanılacaktır. Çalışma sırasında alan araştırması (derleme) yöntemleri, test ve anket yöntemleri uygulanacak, ses kayıt cihazları ve video kamera ile derlenen / kaydedilen materyaller yazılı ortama aktarılıp mevcut dil ve sözlü edebiyat inceleme yöntemleri çerçevesinde incelenip yayınlanacaktır. Proje çalışması sırasında kütüphane ve arşivlerde bulunan belgeler de taranacak, kopyalanacak ve yayım aşamasında kullanılacaktır. Toplanan bu belge ve bilgiler bir merkezde toplanacak; oluşturulacak olan bir internet sitesinde de yayımlanacaktır. Site oluşturulması ve verilerin bu siteye aktarılması proje kapsamındadır. Proje kapsamında alan araştırması ile ilgili konu başlıkları, metot ve teknikler aşağıya çıkarılmıştır. ARAŞTIRMA METOT (YÖNTEM) VE TEKNİKLERİ A‐Alan Araştırması Metodu: Araştırmacının güvenilir, özgün bilgi elde etmek amacıyla araştırma yapacağı topluluğun yaşadığı yere giderek çalışmasına alan araştırması denir. Folklor araştırmalarında, derlemelerinde en çok bu metot kullanılır. Bu metoda kullanılan teknikler: 1. Gözlem; 2. Görüş‐ me; 3. Soru Kağıdı:; 4. Kılavuz Kişilerden Yararlanma: B‐Örnek Olay Metodu: Folklor alan araştırmalarında gözlem ve görüşme tekniklerinin birlikte kullanıldığı bir metottur. Bir yörenin özellikle geleneklerini ortaya çıkarmada başarılı sonuçlar vermektedir. C‐Yazılı Kaynaklardan Araştırma: Bazı konulardaki folklor araştırmaları için alana çıkmak gerekmez. Araştırmacı, ele aldığı sorunu çözmek, varsayımının doğruluğunu kontrol etmek amacıyla kitap ve makale olarak yayımlanmış, arşivlere konmuş folklorik bilgilerden yararlanarak araştırma yapabilir. Tarihî metot: Folklor ürünlerinin kaynağına yönelerek, halk kültürünün bireysel kültürle ilişkilerini, tarihî gelişimi içinde açıklamaya yarar. Zaman boyutuna değer veren bir yaklaşımdır. Coğrafî metot: Folklor ürünlerini toprak ve tabiat şartlarına bağlılığına göre inceler. Halk kültürü haritaları, atlasları birçok karmaşık olayı kolayca anlamayı, anlatmayı sağlar. Folklor haritalarından oluşan folklor adaşları yaygın biçimde kullanılmaya baş- 18 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı lanmıştır. Coğrafî metot, mekân boyutuna değer veren bir metottur. Sosyo‐ lojik metot: Halk kültürü ürünlerinin toplumla olan bağlarını araştırmaya yarar. Halk kültürünün toplumda nasıl yayıldığı, kültür taşıyıcısı olarak insanın rolü bu metot sayesinde ortaya konur. Psikolojik metot: Kültür taşıyıcısının ruhî tavırlarını inceler. Fonksiyonalist metot: Halk kültürü unsurlarını toplum hayatında oynadıkları role, kullanılış amaçlarına, fonksiyonlarına göre inceler. Karşılaştırma metodu: Folklor ürünleri arasındaki benzerlikleri belirleyerek, folklor ürünlerinin kaynak, yayılma ve benzeri sorunlarını çözmek amacıyla kullanılır. Kronografik metot ‐ Tarihî grafik metodu: Folklor ürünlerinin tarihî kaynak, gelişini, yayılım, değişim sorunlarını çözmek amacıyla kullanılan grafik metodudur. Biyolojik metot: İnsanın biyolojik yapısıyla folklor ürünleri arasında ilişki kuran bir metottur. D‐Diğer Metotlar: Alan araştırması, örnek olay ve yazılı kaynaklardan araştırma metotlarından başka derlenen malzemeyi değerlendirirken kullanılacağını belirttiğimiz tarihî, coğrafî, sosyolojik, psikolojik, fonksiyonalist, karşılaştırma, kronografik ve biyolojik metotlar folklorun araştırma metotlarıdır. Folklor araştırmacısı bu metotlardan yalnızca birine bağlı kalarak araştırma yapamaz. Mutlaka birkaç metodu bir arada kullanmak zorundadır. Çünkü halk kültürü çok yönlü karmaşık bir yapıya sahiptir. ARAŞTIRMA YAPILAN YERLE İLGİLİ SORULAR HALK DİLİ VE EDEBİYATIYLA İLGİLİ SORULAR Adlar, lâkaplar; Dualar, Beddualar (Dilekler, ilençler-ilenmeler); Yeminler; Selâmlar: Çağırmalar, hitaplar: Satıcı sözleri: Okşamalıklar: Övme ve yermeler: Nasihatler: Argo sözler: Atasözleri ve deyimler: Ölçülü sözler: Bilmeceler: Sayışmacalar: Yanıltmaca, şaşırtmacalar: Yakıştırmalar: Masallar: Efsaneler: Halk hikâyeleri: Fıkralar: Halk mektupları: Maniler: Manzum destanlar: Türküler: HALK OYUNLARIYLA İLGİLİ SORULAR HALK MÜZİĞİYLE İLGİLİ SORULAR HALK TIYATROSUYLA İLGİLİ SORULAR A.Gölge Oyunu: B.Orta Oyunu: C.Kukla: Ç. Meddahlık: D.Koy Seyirlik Oyunları: OYUN, EĞLENCE, SPORLA İLGİLİ SORULAR A. Çocuk Oyunları: B. Büyüklerin oyunları, eğlenceleri: C.Halk Sporları: 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 19 BAYRAMLAR, TÖRENLER, KUTLAMALARLA İLGİLİ SORULAR DAYANIŞMA, YARDIMLAŞMA VE EĞİTİM KURUMLARIYLA İLGİLİ SORULAR 20 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 6. Aybastı ve Kabataş Manileri 7. Aybastı ve Kabataş Bilmeceleri 8. Aybastı ve Kabataş Deyim ve Atasözleri HAYATIN GEÇİŞ DÖNEMLERİYLE İLGİLİ SORULAR 9. Aybastı ve Kabataş Örenleri Yatırları ve Kutlu Yerleri Doğum: Sünnet: Evlenme: Ölüm: 10. Geçiş Dönemleri (Doğum, Sünnet, Düğün, Askere Uğurlama, Ölüm) GÜNLÜK HAYATLA İLGİLİ SORULAR 11. Yayla Kültürü ve Yaylacılık HALK HEKİMLİGİYLE İLGİLİ SORULAR 12. Tarihi Şahsiyetleri ve Yetiştirdiği Ünlüler HALK VETERİNERLİĞİYLE İLGİLİ SORULAR 13. Aybastı ve Kabataş Kırsalının Sosyo Kültürel Yapısı HALK METEOROLOJİSİYLE İLGİLİ SORULAR 14. Aybastı ve Kabataş Yer Adları ve Lakaplar HALK TAKVİMİYLE İLGİLİ SORULAR 15. Aybastı ve Kabataş Ağzı HALK HUKUKUYLA İLGİLİ SORULAR 16. Aybastı ve Kabataş Kültür ve Sanat Varlıkları HALK MATEMATİĞİYLE İLGİLİ SORULAR 17. Aybastı ve Kabataş Etnografyası HALK BOTANİĞİYLE (BİTKİ BİLİMİYLE) İLGİLİ SORULAR 18. Aybastı ve Kabataş Tarihi HALK ZOOLOJİSİYLE (HAYVAN BİLİMİYLE) İLGİLİ SORULAR 19. Aybastı ve Kabataş Basın Tarihi HALK EKONOMİSİYLE İLGİLİ SORULAR 20. Aybastı ve Kabataş İlçelerinde Eğitim HALK SANAT VE ZANAATLARIYLA İLGİLİ SORULAR 21. Aybastı ve Kabataş Bibliyografyası İNANIŞLARLA İLGİLİ SORULAR 22. Aybastı ve Kabataş İlçelerinde Hizmet Yapmış Belediye Başkanları, Kaymakamlar, Aybastı ve Kabataş Politikacı ve Milletvekilleri Araştırmacı – Yazar ve Bilim Adamları. Yönetici ve Bürokratlar, Şairleri, Sanatçılar (Ressam, Tiyatro- Sinema Sanatçıları ve Müzisyenler) GİYİM KUŞAM, SÜSLENMEYLE İLGİLİ SORULAR A.Çocuk giyimi: B.Gençlerin giyimi: C. Yetişkinlerin giyimi: HALK MİMARİSİYLE İLGİLİ SORULAR HALK MUTFAĞIYLA İLGİLİ SORULAR 23. Aybastı ve Kabataş Beşeri ve İktisadi Coğrafyası 24. Aybastı ve Kabataş Halk Mimarisi B.3‐Projeye Sonuçlarının Yayımlanması ve Düşünülen Yayın Listesi Proje kapsamında elde edilecek verilerden aşağıda sıralanan yayınlar çıkarılabileceği gibi, bu malzemelerin kullanım hakkı izne tabi olup, kullanılacak malzemeler proje danışmanı ve başkanından habersiz yayınlanamaz. 1. Aybastı ve Kabataş Masalları 2. Aybastı ve Kabataş Efsaneleri 3. Aybastı ve Kabataş Halk Hikâyeleri 4. Aybastı ve Kabataş Fıkraları ve Fıkra Tipleri 5. Aybastı ve Kabataş Türküleri 25. Aybastı ve Kabataş Halk Hekimliği – Veterinerliği ve Eczacılığı. İlave edilebilecek diğer konular… B.4‐ İlişkin Görüş Bildirebilecek ve Konuda da Uzman Öğretim Üye‐ lerinin Listesi Prof. Dr. Dursun Yıldırım (Hacettepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı) Ankara Prof. Dr. Ramazan Korkmaz (Ardahan Üniversitesi Rektörü) Ardahan. Prof. Dr. Emine Gürsoy-Naskali (Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü) İstanbul 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 21 22 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Prof. Dr. Fikret Türkmen (Ege Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü) İzmir 4) 7 Adet Sabit 20 GB Hafızalı Dijital Video Kamera Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu (Hacettepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı) Ankara 6) 7 Adet Büyük Boy Tripot Prof. Dr. Ali Berat Alptekin (Selçuk Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı) Konya Prof. Dr. Ahmet Buran (Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı) Elazığ Prof. Dr. Harun Güngör (Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Dinler Tarihi Anabilim Dalı) Kayseri Prof. Dr. Erman Artun, Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, TDE. Bl. Adana. 5) 7Adet Yüksek Çözünürlüklü Şarj Edilebilir Dijital Fotoğraf Makinesi 7) 7 Adet 1 GB Sabit Hafızalı Şarj Edilebilir Ses kayıt Cihazı 8) 7 Adet Fotoğraf Makinelerinden Kullanılmak Üzere 2 GB SD (Secure Digital) Hafıza Kartı 9) 1 Adet kesintisiz güç kaynağı 10) 1 adet yayıncı ana bilgisayar BURAYA KADAR MEVCUT LİSTE DEMİRBAŞ OLUP, ARDAHAN ÜNİVERSİTESİNDEN, ARAŞTIRMA GRUBU TARAFINDAN TEMİN EDİLECEKTİR. ARIZALANMA HALİNDE TAMİR BAKIM VE ONARIMI PROJE KARŞILAYICILARI TARAFINDAN TEMİN EDİLECEKTİR. Prof. Dr. Ali Duymaz (Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi) Balıkesir 11) 2 Adet 1 Terabitlik harici disk. Prof. Dr. Metin Ekici (Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi) İzmir 13) 4 kutu 50’şer Adetlik Yazılabilir DVD, CD. 12) 7 adet 8 GB Hafıza Kapasiteli Flash Bellek Prof. Dr. Ali Çelik, KTU, Fen Edebiyat Fak. TDE. Bl. Trabzon 14) 2 adet 100’lü CD Saklama Çantası Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız, Ankara 15) 10 Top A4 Kâğıdı (NOT: Görüş bildirecek ve bu konularda uzman olan öğretim üyelerinden bazıları da proje kapsamında proje çalışanlarına dâhil edilebilir.) B.5‐Proje Kapsamında Gidilecek Yerler. Aybastı ve Kabataş ilçeleri ile buraya bağlı köyler, köylerin mahalle ve obaları. B.6‐ Projenin Çalışma Takvimi ve Yol Güzergahı 20 Haziran – 10 Temmuz 2012 16) 1000 Adet A4 Boyutunda Fotoğraf Baskı Kâğıdı 17) 7 Adet Sarf Malzeme Taşıma Özelliğine Sahip Sırt Çantası 18) İlçe merkezlerine kurulacak 4 adet aktarıcı video kamera. (11 – 18 NUMARALARDA GÖSTERİLEN İHTİYAÇLAR PROJE DESTEKLEYİCİLERİ TARAFINDAN TEMİN EDİLECEKTİR) C.2‐ Olası Problemlerde Çözüm Yolları ve Bunun Projeye Yansıması. 1. Ulaşım ve yol esnasında teknik problemler. 2. İklim koşullarıyla ilgili beklenmeyen durumlar C. PROJEDE KULLANILABİLECEK MEVCUT OLANAKLAR 3. Ekip bireylerinde meydana gelecek fiziksel durumlar C.1‐ Proje İçin Gerekli Olan Alet, Malzeme ve Diğer Sarf Malzemeleri: 4. Teknik malzemelerde olası arıza ve benzeri aksaklıklar Proje süresince kullanılacak olan malzemelerin listesi: 5. Güvenlik. 1) 2 Adet Asgari 160 GB HDD Hafızalı Dizüstü Bilgisayar 2) 1 Adet Lazer Yazıcı ve Yedek Kartuşu 3) 1 Adet Yüksek Çözünürlüğe Sahip Tarayıcı Yukarda sayılan herhangi bir nedenden ötürü çalışma programındaki aksaklıklar proje takvimine bağlı değildir. Böyle bir aksaklık meydana geldiği takdirde projeye zaman ve meblağ ilave edilecektir. Güvenlik nedeniyle 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 23 gidilemeyen köy veya yerleşim birimlerinde inzibat kuvvetlerinin desteği sağlanmalıdır. Bu gibi olası durumlarda takvim çalışması ertelenebilir. Teknik malzemelerin kullanımdan veya fabrikasyon özelliklerinden arızalanması yolunda proje çalışanları sorumlu tutulamaz. Proje çalışanlarının, alan araştırmaları esnasında sağlıkla ilgili problemlerinde öncelik hakkı verilmesi zaruridir. Kaymakamlıkların önceden haberdar edilerek iaşe ve ulaşım meselesinde olası problemleri gidermesi, mahalle ve köy muhtarlıkları ile köy imamları ve öğretmenlerinin araştırma konuları ile ilgili yardım ve destek sağlaması, çalışma planına göre önceden duyurularak verimliliğin artırılması için gereklidir. Bazı yerleşim merkezlerinde konaklamaya uygun mekân yoktur. Mümkünse mevcut resmi kurum ve kuruluşların konaklama mekânları, eğer yok ise özel teşebbüslere ait mekânlar kullanılacaktır. C.3‐ Alan Araştırmasına Katılacak Uygulayıcılara Verilecek Seminer Programı. 1. Araştırma alanında taraması yapılacak konulara ilişkin açıklama. (2 saat) 2. Tarama yapılacak konulara ilişkin soruların tanıtılması. (2 Saat) 3. Alanda kullanılacak malzemenin tanıtılması ve verimli kullanılması. (2. saat) 4. Araştırma alanlarının (saha) tanıtılması. (2. saat) 5. Uygulayıcıların mahalli yöneticilerle bir araya gelip tanıştırılmaları. (2. saat) Seminer takvimi. Proje kabulünü takip eden ilk ay. Yer. Aybastı – Kabataş İlçeleri Saat. 31. Mart. : 9-12; 2 – 5.; 1. Nisan: 9 – 13. C. 4. Projeden Elde Edilecek Sosyal Faydalar Proje yalnızca bir veri toplama ve biriktirme eyleminden ibaret değildir. Çok yönlü fayda düşünülmüştür. 1. İletişim araçlarının artması ve diğer sebeplerle yok olmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlar ve zenaat, maddi ve manevi kültür birikimleri ve halkın değerleri kayıt altına alınmış olacaktır. 24 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 2. Oluşturulacak merkez ve müze ile ilköğretim programlarında yer alan “İlimizi – Bölgemizi Tanıyalım” ünitesi için labaratuvar kurulmuş olacaktır. 3. Elde edilen veriler bir merkezde toplanarak araştırmacıların ve internet yoluyla da dünya araştırmacılarının hizmetine sunulacaktır. 4. Vatandaşlarımızın kendi kültürel değerlerine ilgilerinin artmasına vesile olacaktır. 5. Yapılacak yayınlarla ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacaktır. 6. Düşünülen ‘Aybastı ve Kabataş Kültürü Araştırmaları Merkezi’ için temel oluşturacaktır. 7. Tespitlerden sonra tasnif ve tahlil yöntemleri ile elde edilen veriler değerlendirmeye tabi tutulacaktır. AYBASTI VE KABATAŞ KÜLTÜRÜ KONULU PROJEDE UYGULANACAK YÖNTEMLER VE BU YÖNTEMLERE DAYALI SORULAR FOLKLOR ARAŞTIRMA METOT (YÖNTEM) VE TEKNİKLERİ Folklor araştırmalarında kullanılan metot (yöntem) ve teknikleri dört başlık altında incelemek mümkündür: A. Alan Araştırması Metodu B. Örnek Olay Metodu C. Yazılı Kaynaklardan Araştırma D. Diğer Metotlar A. Alan Araştırması Araştırmacının güvenilir, özgün bilgi elde etmek amacıyla araştırma yapacağı topluluğun yaşadığı yere giderek çalışmasına alan araştırması denir. Folklor araştırmalarında, derlemelerinde en çok bu metot kullanılır. Türkiye'de folklor alan araştırmalarının öncelikleri MİFAD tarafından şu şekilde belirlenmiştir: a.Hızlı kentleşme sebebiyle sözlü geleneğin hızla çözüldüğü yerler b.Çok az derleme, araştırma yapılmış yerler c.Geleneğin çok canlı olduğu yerler d.Geleneğin çok az değiştiği yerler 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 25 Alan araştırmasına çıkmadan önce araştırmacının veya araştırma ekibinin bazı hazırlıklar yapması gerekir. Önce araştırma plânı hazırlanır. Bu plânda araştırmanın amacı, süresi, araştırma bölgesi, araştırmayı yapacaklar, kullanılacak teknikler, araştırma için gerekli araç ve gereçlerle bunların nasıl temin edileceği belirtilir. Daha sonra araştırma yapılacak yerin tarihi, coğrafî durumu, kültür yapısıyla ilgili genel bilgiler edinilir. Araştırma bölgesinin bir haritası mutlaka çok işe yarayacaktır. Araştırma alanının folkloruyla ilgili yayınların, araştırmaya çıkılmadan Önce okunması gerekmektedir. Bu ilk hazırlıklarla beraber görüşme soruları düzenlenir. Teyp, fotoğraf makinesi, kamera gibi âletler kullanılacaksa bakım ve kontrolleri yapılır, Film, bant, pil satın alınır. Aküler doldurulur. Fotoğraf çekim çizelgeleri, gözlem fişleri hazırlanır. Bu arada imkân bulunursa araştırma alanındaki kılavuz kişilerle temasa geçilir. Alan araştırmasına çıkacak araştırmacı Önceden bazı varsayımlarla alana çıkmayı plânlayabilir veya yalnızca belirli konularda malzeme toplayarak bunu değerlendirmeyi düşünebilir. Halk oyunları, halk müziği, halk edebiyatı gibi konularda ekip hâlinde alana çıkmak gerekir. Alan araştırmalarında gözlem, görüşme (mülakat), soru kâğıdı (anket), kılavuz veya kaynak kişi kullanma teknikleri uygulanır. 1. Gözlem: Katılarak veya katılmayarak, doğrudan veya dolaylı, sistemli veya gelişi güzel, açık veya gizli, doğal (tabiî) veya yapay (sun'î) gözlem türlerinden folklor alan araştırmalarında en güvenilir olanı katılımcı gözlemdir. Araştırmacının, derleyicinin folklorunu araştıracağı topluluğun içinde bir süre yaşaması, topluluğun güvenini kazanması, olaylara topluluğun bir üyesi gibi katılması hâlinde sağlıklı, ayrıntılı bilgi toplayabileceğine şüphe yoktur. Kısa süreli topluluk ziyaretlerinde, bütün olayları gözlemek, bütün kaynak kişilerle görüşmek mümkün değildir, Yalnızca bir olayın gözlemini yapmak da araştırmacıyı tatmin etmemelidir. Aynı türden birkaç olayın daha gözleminin yapılması hâlinde yeterli kanaat uyanabilir. Sözgelimi; araştırma sırasında gözlemi yapılan bir düğün, oranın düğün geleneklerinin yazılmasına yetmez. Ancak 3–4 düğün görüldükten sonra kalıplaşmış davranışlar belirlenebilir. Gözlem yoluyla elde edilen bilgilerin mutlaka olayın oluş sırasına göre bir yere kaydedilmesi gerekir. Gözlem için özel olarak hazırlanmış fişler, küçük defterler kullanılabileceği gibi ortama göre teyp, fotoğraf makinesi ve kameradan yararlanılır. Video kameralar folklor derleyicilerine büyük kolaylık sağlamaktadır. 26 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Şayet gözlem sırasında film çekilecekse, çekim sırasında şu noktalara dikkat edilmelidir: a. Olayın ve konunun akışına, daha önceden belirlenmiş geçiş bölümlerinin sırasına titizlikle uyulmalıdır. b. Olayın veya konunun oluşmasında rolü olan kişilerin hareketlerine karışılmamalı, telkinde bulunularak yeni sahneler eklenmemeli, reji düzenlemeleri yapılmamalıdır. c. Olayın veya konunun özelliğine göre ağır veya hızlı montaj yollarına baş vurulmalıdır. Sözgelimi; halk oyunları filmlerinde, bazı figürlerin ağır çekim montajının yapılması gerekir. ç. Olayı veya konuyu olumsuz yönde etkileyecek her türlü iç ve dış etkiler elden geldiğince ortadan kaldırılmalıdır. Film mümkün olduğu kadar doğal ortam içinde çekilmelidir. Alan araştırmalarında araştırma bölgesinde yaşama süresi, konunun özelliğine, araştırmacının çevreye yakınlık ve ilgisine göre bir hafta ile bir yıl arasında değişebilir. Toplulukta bir rol üstlenilmesi hâlinde araştırma daha da kolaylaşır. Türkiye'de öğretmen, ebe, sağlık memuru, ziraat teknisyeni, doktor, avukat, imam, ilköğretim müfettişi, halk eğitimi uzmanı gibi kişiler iyi folklor derlemesi yapma şansına sahiptirler. Çünkü meslekleri gereği halkla temasları fazladır. Kısa sürede çevrenin güvenim kazanabilirler. Yeterli araştırma bilgisine, folklorik kültüre sahip olmaları şartıyla köye hizmet götüren kişiler ideal birer folklor derleyicisi olabilirler. Bu tür kişilerin eşlerinin de eğitilmesi hâlinde kadın erkek herkesten bilgi derlenebilecektir. Araştırmacıların gözlem yoluyla elde ettikleri bilgileri olduğu gibi kaydetmeleri, tahminde bulunmamaları, kendi yorumlarını katmamaları araştırma ahlâkının birinci kuralıdır. Gözlemle elde edilen bilgilerin görüşme tekniğiyle kontrolüne ihtiyaç vardır. Bu yapıldığı takdirde gözlemi yapılacak olay sayısı azaltılabilir. 2. Görüşme: Araştırmacının, araştırma yerinde kaynak kişilere araştırma konularında daha önce hazırladığı soruları sorarak cevap almasıdır. Folklor araştırmalarında en yaygın teknik budur denebilir. Görüşmelerde sorular; açık veya kapalı uçlu, yönlendirici veya yönlendirmeyici, dolaylı veya dolaysız, seçenekli sorular şeklinde olmaktadır. Folklor araştırmalarında yapılacak görüşmelerde açık uçlu, yönlendirmeyici, dolaysız sorular sorulması gerekmektedir. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 27 Görüşmelerde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır: a. Sorular daha önceden hazırlanmış olmalıdır. b. Soruların dili sade (yalın), anlaşılır, cümlelerin anlamı açık olmalıdır. c. Derleme yapılan yerde uzunca bir süre kalınmalı, kısa süreli resmî görüş melerden kaçınılmalıdır. ç. Kaynak kişilerin iş durumları düşünülmeli; tarla, bahçe işlerinden alıkonarak görüşme yapılmamalıdır. d. Araştırmacı ile kaynak kışı arasındaki kıyafet, konuşma, davranış farkları en aza indirilmeli, kaynak kişide güven uyandırılmalıdır. Folklor araştırmacısı bir psikolog gibi hareket etmek zorundadır. e. Görüşme sakin bir yerde yapılmalıdır. Hikâye, masal gibi anlatmalar derlenip, sorular sorulacaksa doğal ortamı içinde, dinleyici karşısında olmalıdır. f. Sözlü olmayan, hareket hâlindeki cevaplar da kaydedilmelidir. g. Kaynak kişilerin genel ifadeleri, araştırma konusuna, alanına göre özel hâle getirilmelidir. ğ. Sorular açıklanmamalı, yalnızca, anlaşılmasına yardımcı olunmalıdır. h. Sorularla kaynak kişi bıktırılmamalı, zaman zaman görüşmeye ara verilmelidir. ı. Söylenmeyenlerle de ilgilenilmelidir. Bilmiyorum, bazen Önemli bir cevaptır. i. Görüşme yapılacak kaynak kişinin yaşının 60'tan yukarı ve hafızasının yerinde olması, öğrenim durumunun düşük bulunması, tercihen yerli halktan olması gerekir. j. Aynı konuda bir kişiyle görüşmekle yetinilmemeli, kaynak kişi sayısını mümkün olduğu kadar artırmalıdır. k. Bazı konularda cevapların gizli kalacağı hakkında kaynak kişi ikna edilmeli, araştırmacı da gizliliğe riayet etmelidir. (Özellikle fıkra tipleri, inanç unsurları, yer adları ve yerel halklar hususunda) 1. Görüşme yapılan kişinin yaşı, öğrenim durumu, memleketi, mesleği, verdiği bilgileri nasıl ve kimden öğrendiği, görüşme tarihi, görüşmeyi yapan mutlaka kaydedilmelidir. 28 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Görüşme sırasında sorularla cevaplan ya standart formlara yazılır ya da teyple veya kamerayla banda alınarak daha sonra yazıya geçirilir. Teyp, kamera kullanılmadan Önce kaynak kişiden izin alınmalı, yaratabileceği çekingenlik giderildikten sonra kayda başlanılmalıdır. Özellikle halk edebiyatıyla ilgili ürünler derlenirken dil Özellikleri aynen korunmalı, anlamı bilinmeyen kelime ve deyimlerle ilgili ara sorular sorarak bilgi toplanmalıdır. Olaylar içindeki halk edebiyatı ürünleri (ninniler, sayışmacalar vb.) mutlaka olayla birlikte derlenmelidir. Bütün görüşmelerde bilgilerin Türkçe derlenerek, yazıya geçirilmesi ana ilkedir. Türkçe bilmeyen kişilerle tercüman vasıtasıyla görüşme yapılması gerekmektedir. Türkçe olmayan anlatımlar banttan Türkçeye çevrilebilir. Görüşmeler için hazırlanan, daha sonra geliştirilerek anket tekniği olarak da kullanılabilen soru listeleri, kaynak kişiyi imtihan eder biçimde kullanılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki bu sorular, araştırmacıya derleyeceği bilgileri bir düzen içinde toplaması ve olayların akış sırasını hatırlatması için hazırlanmıştır. Araştırmacı, soru listesine zaman zaman hatırlamak için bakmalıdır. Her folklor alan araştırmasının yapıldığı yerle ilgili birtakım bilgilere ihtiyaç duyulur. Bu bilgiler, derlenen malzemenin değerlendirilmesine, yorumlanmasına yardımcı olur. 3. Soru kâğıdı: Belirli konularda çok özel bilgileri toplamaya yarar. Avrupa'da çok yaygındır. Ülkemizde alan araştırmalarında az kullanılan bir tekniktir. Çünkü hazırlaması, uygulanması oldukça zordur. Diğer yandan, sorukâğıdı uygulanacak kişilerin okuryazar olması, uygulayıcıların da bu konuda yetişmiş olmaları gerekmektedir. Sorukâğıdı uygulayıcısının hazırlık için uzun bir süre araştırma yapması, konusundaki kitap ve makaleleri incelemesi, olayları sıraya koyması, soruların tiplerini seçmesi (açık uçlu, kapalı uçlu, seçmeli gibi) gerekir. Sorukağıtları hazırlandıktan sonra sıra bunları uygulayacakların yetiştirilmesine gelecektir. Sorukâğıtlan postayla gönderilip cevap alınabileceği gibi yetiştirilecek anketçiler tarafından da yüz yüze uygulanabilir. Ülkemizde ikinci yolun başarılı olması mümkündür. Sorukâğıtları asıl topluluğa uygulanmadan önce küçük bir toplulukta denenirse, hem eksikler giderilmiş olur hem de uygulayıcılar yetişir. Soruların kısa, açık, anlaşılır olması çok önemlidir. Bölgenin diline yabancı kelimelerle sorular hazırlanırsa doğru cevap almak mümkün olmaz. Sorukâğıdı tekni- 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 29 ğiyle aydınlarla ilgili folklor malzemesi, şehir folkloru derlenebileceği gibi uygulayıcıların sorulan sorup cevaplanın kaynak kişiden yazmaları yoluyla da bilgi elde edilebilir. Sorukâğıdına çok benzeyen, bazı derleyiciler tarafından kullanılan "buldurmaca listeleri" vardır. Tipik başlıklardan, ilk mısralardan, olay özetlerinden oluşan bu listeler kaynak kişinin hatırlamasını sağlar. 30 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı aktarılmaları, her yıl sarılarak havalandırılmalarının yapılması uzun süre kullanılmalarını sağlar. Bantların ahşap malzeme içinde saklanmasında fayda vardır. Plâklar, arşiv raflarına diklemesine konulmalıdır. Kâğıt türündeki malzemede; ataş, toplu iğne kullanılmamalı, kâğıtlar fazla ışıktan korunmalıdır. Aksi takdirde yazılar silinebilir. Bir yandan malzemenin aslı böyle korunurken bir yanda da bilgisayar ortamına aktarılmalıdır. 4. Kılavuz Kişilerden Yararlanma: Araştırma yapılan yerde yörenin kültürel değerlerini çok iyi bilen, saz şairlerini, el sanatı üreticilerini tanıyan, köylere sık sık giden kişilerden folklor araştırmacısı kılavuz olarak yararlanmak zorundadır. Bu özellikteki kişilerden hem malzeme derlenir hem de topluluğun diğer üyeleriyle ilişki kurmada yararlanılır. Böylece zaman kaybı olmaz. Toplulukla güven kazanmak için harcanacak çaba ve zaman yerine daha çok malzeme toplanır. Araştırmanın kesin raporu veya makalesi, derlenen malzeme değerlendirildikten sonra yazılır. Birinci araştırmadan sonra kaynak kişilerle ilişki sürdürülmeli, onlara fotoğraf, küçük armağanlar gönderilmeli, bayramlarda kart atılmalıdır. Bu çalışmalar ikinci araştırmayı kolaylaştırır. İmkân bulunduğu takdirde kaynak kişilere hizmetleri karşılığında para ödenmelidir. Kılavuz kişiler, sorukâğıdı uygulama konusunda yetiştirilirlerse bu yolla da malzeme toplanmasına yardımcı olurlar. Folklor alan araştırmalarında gözlem ve görüşme tekniklerinin birlikte kullanıldığı bir metottur. Bir yörenin özellikle geleneklerini ortaya çıkarmada başarılı sonuçlar vermektedir. Bir ilde doğum, sünnet, evlenme, ölüm geleneklerini belirlemek için örnek olay metoduna başvurmak gerekir. Araştırmacı önce örnek, olayların gözlemini yapacağı yerlerle, olay sayısını belirler. Sözgelimi; A ilinin 1 b, c. ç, d. e, ilçelerinin aa, bb, cc, çç, dd, ee, köylerinde üçer örnek olayı gibi. Daha sonra örnek olayların gözlemleneceği ailelerin kültür ve ekonomik durumlarının belirlenmesi yapılır. Farklı kültür ve ekonomik özellikler taşıyan aileler seçilir ve düğünlerinin gözlemlerinin yapılmasına geçilir. Düğünler, olayın akış biçimine göre gözlenir, gereken notlar gözlem fişlerine alınır, fotoğraflar filmler çekilir. Görüşme yoluyla karanlık kalan kısımlar aydınlığa kavuşturulur. 20-30 örnek olayla ilgili bilgi toplandıktan sonra, bu olayların içindeki benzerlik gösteren, kalıplaşmış davranışlar belirlenir. Böylece, araştırma yapılan yerin düğün gelenekleri hakkında bir senteze ulaşılır. Bazı folklor araştırmacıları, tesadüfen işlemini yaptıkları bir olaya dayanarak, bir köyün, ilçenin, hatta ilin düğün gelenekleri hakkında yargıda bulunabilmektedirler. Böyle genellemeler yapmak yanıltıcı sonuçların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Çok sayıda örnek olay incelemesinden sonra genellemeler yapmak yerinde olur. Örnek olay metodu uygulanacak yerlerin ve ailelerin belirlenmesinde kura yoluna başvurulması yansız kalmayı sağlar. Türkiye'nin çeşitli yerleşim yerlerinde aynı konuda birçok örnek olayın incelenmesi sonucunda halkımızın geleneklerini ortaya çıkarabiliriz. Alan Araştırması Sonrasında Yapılacak İşler Önce alandan getirilen malzemenin dökümü yapılarak, bir araştırma raporu hazırlanır. Bu raporda; araştırmanın amacına ulaşıp ulaşmadığı, tekrar alana gitmeye ihtiyaç kalıp kalmadığı, kullanılan araştırma teknikleri, kaynak kişiler, araştırmanın sonuçları belirtilir. Daha sonra, fotoğraf çekilmişse filmlerin banyosu yaptırılır. Tab işlemleri tamamlanır. Slaytların banyosu yaptırılarak çerçevelerin içine yerleştirilir. Ses bantlarındaki malzeme yazıya geçirilir. Yazılı bilgi, fotoğraf, slayt, bant hâlindeki malzemenin fişleri çıkarılır. Fişler, aranan malzemeyi kısa sürede bulacak şekilde konu, yer adı, kaynak kişi, tarih, araştırmacı yaklaşım açılarından düzenlenir. Günümüzde bu işlemler artık bilgisayar ortamına aktarılmakta, kâğıt-karton fiş sistemi terk edilmektedir. Her türlü slayt (saydam), fotoğraf, görüntülü malzeme bilgisayar teknolojisiyle koruma altına alınmakta, yararlanma yoğunluğu ve alanı artırılmaktadır. Disketlere (VCD, DVD, CD) yüklenen video görüntülen ve sesler uzun ömürlü duruma getirilmektedir. Arşivlenen malzemenin iyi korunması gerekmektedir. Her malzemenin koruma şartlan ayrıdır. Filmlerin 10-16° bir sıcaklıkta %50-60 nem oranında, renkli filmlerin -4°'de iyi korundukları ileri sürülmektedir. Ses bantlarının manyetik alanla temasa gelmemeleri gerekir. Bu takdirde içindeki sesler silinir. Ses bantlarının içindeki ses ve ezgilerin, 5-10 yıl içinde yeni bir banta B. Örnek Olay Metodu 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 31 C. Yazılı Kaynaklardan Araştırma Bazı konulardaki folklor araştırmaları için alana çıkmak gerekmez. Araştırmacı, ele aldığı sorunu çözmek, varsayımının doğruluğunu kontrol etmek amacıyla kitap ve makale olarak yayımlanmış, arşivlere konmuş folklorik bilgilerden yararlanarak araştırma yapabilir. Masallarımızdaki motiflerin belirlenmesi, türkülerin konularına göre tasnif edilmesi, halk oyunlarımızın yurda dağılış haritalarının hazırlanması gibi konularda yazılı bilgiler bilgisayar yardımıyla fişlenir, tasnif edilir, yorumlanarak bir sonuca ulaşılır. Bibliyografya hazırlama da bu tür bir araştırmadır. Böyle araştırmalara kitaplık, masa başı, kaynak tarama araştırması da denmektedir. Genellikle folklor araştırmacıları, ilgi duydukları konularda kitap ve dergilerde yayımlanmış bilgileri fişlemekte, yeteri kadar bilgi toplandığına inandıklarında çözümlemesini ve yorumlamasını yaparak araştırmalarını sonuçlandırmaktadırlar. Yazılı kaynaklardan araştırma sırasında arşivlerdeki belgelerin değerlendirilmesi de gerekir. 32 ürünlerinin tarihî kaynak, gelişini, yayılım, değişim sorunlarını çözmek amacıyla kullanılan grafik metodudur. Biyolojik metot: İnsanın biyolojik yapısıyla folklor ürünleri arasında ilişki kuran bir metottur. Ç. Diğer Metotlar Alan araştırması, örnek olay ve yazılı kaynaklardan araştırma metotlarından başka derlenen malzemeyi değerlendirirken kullanılacağını belirttiğimiz tarihî, coğrafî, sosyolojik, psikolojik, fonksiyonalist, karşılaştırma, kronografik ve biyolojik metotlar folklorun araştırma metotlarıdır. Folklor araştırmacısı bu metotlardan yalnızca birine bağlı kalarak araştırma yapamaz. Mutlaka birkaç metodu bir arada kullanmak zorundadır. Çünkü halk kültürü çok yönlü karmaşık bir yapıya sahiptir. Araştırma yeriyle ilgili şu sorular sorularak bilgi derlenebilir:1 ARAŞTIRMA YAPILAN YERLE İLGİLİ SORULAR Gerek alandan getirilen gerekse yazılı kaynaklardan derlenen folklorik bilgiler değerlendirilirken şu metotlardan yararlanılmaktadır: Tarihî metot: Folklor ürünlerinin kaynağına yönelerek, halk kültürünün bireysel kültürle ilişkilerini, tarihî gelişimi içinde açıklamaya yarar. Zaman boyutuna değer veren bir yaklaşımdır. Coğrafî metot: Folklor ürünlerini toprak ve tabiat şartlarına bağlılığına göre inceler. Halk kültürü haritaları, atlasları birçok karmaşık olayı kolayca anlamayı, anlatmayı sağlar. Folklor haritalarından oluşan folklor adaşları yaygın biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Coğrafî metot, mekân boyutuna değer veren bir metottur. Sosyolojik metot: Halk kültürü ürünlerinin toplumla olan bağlarını araştırmaya yarar. Halk kültürünün toplumda nasıl yayıldığı, kültür taşıyıcısı olarak insanın rolü bu metot sayesinde ortaya konur. 1. Araştırma yerinin adı? Bu adın veriliş sebebi? 2. Coğrafi özellikleri nelerdir? a. Denizden yüksekliği? b. Denize uzaklığı, yakınlığı? c. Ova veya dağlık alanda bulunup bulunmadığı? ç. Bitki örtüsü? d. İklimi? e. Nüfusu? f. İç ve dış göçler? g. Yörenin tarım ve hayvancılık durumu? ğ. Sanayi kuruluşlarıyla ilişkisi? h. Üretilen ürünlerin tüketim ve pazarlaması? ı. Ulaşım durumu? 3. Tarihî özelliklen nelerdir? a. İlk defa ne zaman iskâna açılmıştır? b. İlk yerlileri kimlerdir? c. Bugün kimler oturuyor? ç. Yöreyle ilgili önemli tarihî olaylar hangileridir? d. Eski eser olarak neler vardır? e. Yatırlar, ziyaret yerleri var mı? f. Halkın dini gruplanması nasıldır? g. Mezarlıkta eski mezarlar var mı? 4. Eğitim özelliklen nelerdir? Psikolojik metot: Kültür taşıyıcısının ruhî tavırlarını inceler. Fonksiyonalist metot: Halk kültürü unsurlarını toplum hayatında oynadıkları role, kullanılış amaçlarına, fonksiyonlarına göre inceler. Karşılaştırma metodu: Folklor ürünleri arasındaki benzerlikleri belirleyerek, folklor ürünlerinin kaynak, yayılma ve benzeri sorunlarını çözmek amacıyla kullanılır. Kronografik metot ‐ Tarihî grafik metodu: Folklor 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı a. İlkokul, ilköğretim okulu ve diğer okullar ne zaman açılmıştır: b. Nüfusun okuryazarlık oranı nedir? c. Anadil Türkçeyi bilmeyenle var mı? d. Radyo, TV sayısı? e. Sağlık Ocağı, ebe var mı? f. Kız çocuklarını okula göndermeme durumu var mı? 1 Bu soru listeleri Nail Tan’ın Folklor Kitabından alınmıştır. Soru listesi Kültür Bakanlığı folklor kadroları ile ilgili soru listesidir. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 33 34 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı HALK DİLİ VE EDEBİYATIYLA İLGİLİ SORULAR Çağırmalar, hitaplar: Adlar, lâkaplar: 1. İnsanlar, hangi söz ve hareketlerle çağrılıyorlar? 1. Yeni doğan bebeklere hangi adlar veriliyor? Veriliş sebepleri? 2. Hayvanlar, hangi söz ve hareketlerle çağırılıyor? 2. Ad bebeğe verilirken ne gibi törenler, uygulamalar yapılıyor? 3. İnsanlara yaşlarına, cinsiyetlerine, medenî durumlarına ve mesleklerine göre hangi sözlerle hitap ediliyor 3. Yörede yaşayan kişilere ne gibi lâkaplar veriliyor? Sebepleri? 4. Hayvanlara- ne gibi adlar veriliyor, Sebepleri 4. Eşler birbirlerine, çocuklar anne ve babalarına, ebeveynler çocuklarına hangi sözlerle hitap ediyor? 5. Bitkilere ne gibi adlar veriliyor? Sebepleri (Cins adlarının yanında elma-armut çeşitleri, vs. de derlenecektir.) 5. Akrabalar arasındaki hitap şekli nasıldır? 6. Köy, ilçe, şehir, dağ, ova, ırmak, göl vb. yerlere verilen adlar nelerdir? Sebepleri? Varsa efsaneleri? Satıcı sözleri: 7. İşyeri, konut, apartmanlara nasıl ad verilmekledir? 1. Seyyar satıcılar ve pazar satıcıları mallarını satabilmek için hangi sözleri söylerler? Dualar, Beddualar (Dilekler, ilençler‐ilenmeler): 2. Dükkânlarda satıcılar mallarını hangi sözlerle beğendirmeye çalışırlar? 1. Halk iyi dileklerini belirten hangi sözleri kullanıyor? 3. Dükkânlara hangi sözler asılmaktadır? 2. Dualar, dilekler hangi olaylardan sonra söyleniyor? 3. Beddua olarak hangi sözler kullanılıyor? 4. Hangi olaylardan sonra beddua ediliyor? 5. Dua ve beddualar çocuk ve yaşlılara, kadın ve erkeklere, evli ve bekârlara, bitki ve hayvanlara göre farklı oluyor mu? Oluyorsa nasıl? Yeminler: Okşamalıklar: 1. İnsanlar, çocuk severken hangi sözleri kullanırlar? 2. İnsanlar, hayvanları severken hangi sözleri kullanırlar? 3. İnsanlar, bitkileri severken hangi sözleri kullanırlar? 4. Diğer varlıkları sevme duygulan hangi sözlerle açıklanmaktadır (vatan, bayrak, ev, dağ, deniz, vb.)? 1. Hangi olaylardan sonra ne gibi yeminler edilmektedir? Övme ve yermeler: 2. En kuvvetli ve zayıf yeminler hangileridir? 1. İnsanlar, birbirlerini hangi sözlerle övmekte veya yermektedir? 3. Yemin edilen söz tutulmazsa ne yapılır? Bu konuda nelere inanılmaktadır? 2. İnsanlar, hayvanları hangi sözlerle övmekte veya yermektedir? Selâmlar: 4. İnsanlar, diğer varlıkları hangi sözlerle övmekte veya yermektedir? 1. Selâm sözleri nelerdir? 3. İnsanlar, bitkileri hangi sözlerle övmekte veya yermektedir? Nasihatler: 2. Bu sözler ne zaman ve kimlere söylenir? 1. Nasihat amacıyla büyüklerce hangi sözler söylenmektedir? 3. Kadınlar kendi aralarında ve erkeklerle nasıl selâmlaşırlar? 2. Nasihat kimlere verilmektedir? 4. Erkekler kendi aralarında ve kadınlarla nasıl selâmlaşırlar 3. Hangi olaylardan sonra nasihat edilmektedir? 5. Selâmın mesleklere göre çeşitleri nelerdir? 4. Nasihati tutma veya tutmama durumlarında neler yapılmaktadır? 5. Kimlerin nasihati etkili olmaktadır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 35 36 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Argo sözler: Sayışmacalar: 1. Kötü insanlar, hayvanlar, bitkiler için hangi sözler söylenmektedir? 1. Çocuk ve büyüklerin oyunlarında ebeyi veya ilk oyuncuyu belirlemek amacıyla ne gibi sayışma çalar kullanılmaktadır? 2.Hangi tür olaylardan sonra hangi küfürler edilmektedir? 3. Cinsi olay ve organlara verilen adlar, bunlarla ilgili benzetmeler nelerdir? 4. Küfür hakkındaki halkın inançları nelerdir? 5. Mesleklere özgü argo sözler nelerdir? Atasözleri ve deyimler: 1. Atasözleri ve deyimler konuşma sırasında hangi durumlarda kullanılıyor? 2. Kimlerden nasıl öğrenilmektedir? 3. Anlamları nelerdir? 4. Yöredeki olaylardan kaynaklanan atasözü ve deyimler var mı? Hikâyeleri nasıldır? Ölçülü sözler: 1. Atasözü ve deyim kabul edilmediği hâlde, beyit ve dörtlüklerle, üçlüklerle düşünceleri anlatan sözler nelerdir? 2. Hangi amaçla konuşmaların içinde kullanılmaktadır? 3. Evlere, taşıtlara, ticaret yerlerine hangileri asılmıştır? 4. Ölçülü sözlerin şairleri bilinenleri hangileridir? 2. Sayışmacalar kimlerden, nasıl öğrenilmektedir? Yanıltmaca, şaşırtmacalar: 1. Söz oyunu hangi yanıltmamalar, kimler tarafından, nerede, ne zaman, nasıl kullanılmaktadır? 2. Yanıltmacayı söyleyebilene mükâfat, söyleyemeyene ceza veriliyor mu? Veriliyorsa hangi mükâfat ve cezalar uygulanıyor? 3. Yanıltmacalar nereden, nasıl öğreniliyor? Yakıştırmalar: 1. Yakıştırmalar kimler arasında, hangi amaçla kullanılmaktadır? 2. Yörede hangi yakıştırmalar yapılmakladır? 3. İyi yakıştırma yapana mükâfat, yapamayana ceza veriliyor mu? Veriliyorsa hangi mükâfat ve cezalar uygulanıyor? Masallar: 1. Yörede anlatılan masallar hangileridir? 2. Masallar yörede kimlerden, nasıl öğrenilmektedir? 3. Kimler daha çok masal anlatmaktadır? 4. Masal kimlere, ne zaman, nerelerde anlatılmaktadır? Bilmeceler: 5. Masal anlatanlara, para ve armağan veriliyor mu? 1. Ne zaman, nerelerde, kimler tarafından sorulup cevaplandırılmaktadır? 6. Devamı sonraki günlerde anlatılan uzun masallar var mı? Bunlara ne ad veriliyor? 2. Hangi bilmeceler sorulmaktadır'? 7. Masallarda anlatılanlara halk inanıyor mu? 3. Bilmeceler nasıl öğrenilmektedir? Bilmece yaratanlar var mı? Efsaneler: 4. Bilmeceyi doğru cevaplandıranlara mükâfat, yanlış cevaplandıranlara ceza veriliyor mu? Veriliyorsa, hangi mükâfat ve cezalar verilmektedir? 1. Yörede dünyanın yaratılışı; insanların, hayvanların, bitkilerin var oluşlarıyla ilgili hangi efsaneler anlatılmakladır? 5. Bilmece sorma eğlence olarak mı kabul edilmektedir? 2. Tarihi olay ve kişilerle ilgili hangi destan ve efsaneler anlatılmaktadır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 37 38 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 3. Peygamberler, din büyükleri, velîler ve yatırlarla ilgili hangi menkıbeler, efsaneler anlatılmakladır. 9. Yabancı milletlerle ilgili hangi fıkralar anlatılmaktadır? 4. Olağanüstü kişiler, varlıklar ve güçlerle ilgili hangi efsaneler anlatılmaktadır? 11.Fıkralar, nerede, ne zaman, kimlerden öğrenilmektedir? 5. Yer adlarıyla ilgili hangi efsaneler anlatılmaktadır? 6. Efsaneler nerede, ne zaman, kimler tarafından, nasıl anlatılmaktadır? 10.Müstehcen hangi fıkralar anlatılmakladır? 12.Fıkraların güldürmesi, eğlendirmesi yanında, başka ne gibi faydaları olduğuna inanılmaktadır? 7. Efsaneler, nasıl öğrenilmiştir? 13.İyi fıkra anlatanlara ne ad verilmekledir? Bu kişilerin topluluk içinde özel bir yerleri var mıdır? 8. Efsanelerde anlatılanlara halk inanıyor mu? 14.Fıkralarda anlatılanlara inanılıyor mu? Halk hikâyeleri: 15.Yöreden kaynaklanan fıkralar var mı? Hangi kişiler için ne gibi fıkralar anlatılıyor? 1. Yörede konusu sevgi, aşk olan hangi halk hikâyeleri anlatılmaktadır? 2. Konusu kahramanlık olan hangi halk hikâyeleri anlatılmaktadır? Halk mektupları: 3. Kimler halk hikâyesi anlatmaktadır? Hikâyeciliği meslek edinenler kimlerdir? Bunlara ne adı veriliyor? Kazançları nasıldır? (Bu Kısımdaki Bazı Sorular Sorulmayabilir) 4. Hikâyeciler, hikâyeleri kimlerden, nerede, nasıl öğrenmişlerdir? 2. Mektuplara ne tür haberler yazılıyor? 5. Hikâyeler, nerelerde, ne zaman, kimlere anlatılıyor? 3. Mektuplarda kullanılan mâniler, resimler nelerdir? 6. Hikâyeci taklit yapıyor mu? Sopa, mendil vb. kullanıyor mu? 4. Mektup nasıl katlanıp zarfa konuyor? Katlanışın bir anlamı var mı? 7. Hikâyede çalgı eşliğinde söylenen manzum bölümler olduğu takdirde hikâyeci mi söylüyor, yardımcısı mı var? 5. Zarfın içine mektuptan başka neler konulmasına dikkat ediliyor? 8. Hikâyede anlatılan olaya hikâyeci inanıyor mu? İnanıyorsa ne gibi deliller gösteriyor? 7. Mahkûmların mektuplarında nelere dikkat ediliyor? 1. Yörede mektuplara nasıl başlanıp, nasıl bitiriliyor? 6. Asker mektuplarında nelere dikkat ediliyor? Fıkralar: 8. Mektuplar genellikle kimlere yazdırılmaktadır? Mektup yazan, kalıplan kimden öğrenmiştir? 1. Yörede Nasreddin Hoca, Bekri Mustafa, İncili Çavuş, Behlül Dânâ gibi tiplerle ilgili hangi fıkralar anlatılmakladır? 9. Mektubu yazana ve okuyana ne gibi sözler söylenmektedir? Bir şey verilmekte midir? 2. Bektaşîlerle ilgili hangi fıkralar anlatılmaktadır? Maniler: 3. Şairler, yazarlar, devlet adamları üzerine hangi fıkralar anlatılmaktadır? 1. Mâniler ne zaman, nerede kimler tarafından, hangi amaçlarla söylenmektedir? 4. Bazı il, ilçe ve köylerin halkı üzerine hangi fıkralar anlatılmaktadır? 2. Türkü şeklinde mi söyleniyor, şiir okur gibi mi okunuyor? 5. Mesleklerle ilgili hangi fıkralar anlatılmaktadır? 6. Aile hayatıyla ilgili hangi fıkralar anlatılmaktadır? 3. Söylenen mânilere cevap olarak mâni söyleniyor mu? Söyleniyorsa hangi mâniler? 7. Okul, asker hayatıyla ilgili hangi fıkralar anlatılmaklardır? 8. Anormal tiplerle ilgili hangi fıkralar anlatılmaktadır? 4. Mâniler kimlerden, nasıl öğreniliyor? Anında mâni söyleyenler var mı? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 39 40 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 5. Ramazan'da hangi mâniler söylenmektedir? 14.İlâhi söylenirken ne gibi hareketler yapılıyor? 6. İş yaparken hangi mâniler söylenmektedir? 15.İlâhilere eşlik eden çalgılar var mı? 7. Niyet, fal amacıyla hangi mâniler kullanılıyor? Bu mâniler nasıl yorumlanıyor? 16. İlâhilerle semahlar, nefesler arasında ne gibi ilişkiler var? (İlâhiler için sorulan sorular semahlar, nefesler için de sorulacaktır.) 8. Mektuplarda hangi mâniler kullanılıyor? 17.Yörede ağıt olarak hangi türküler söylenmektedir? 9. Satıcıların söyledikleri mâniler hangileridir? 18. Ağıt yakan var mı? Şiirlerini nasıl yaratıyor? Manzum destanlar: 19. Düğün türküleri hangileridir? Düğünün hangi anında kimler tarafından söyleniyor? 1. Yangın, kaza, cinayet, deprem gibi felâketler karşısında destan söyleyenler var mı? Âşık Edebiyatı‐Tekke Edebiyatı: 2. Destancılar, halk şairi midir, yoksa yalnızca bu türde şiir yazmakla mı tanınmışlardır? 1. Yörede geçmişte yaşamış veya hâlen yaşayan halk şairlerinin adları, mahlasları, hayat hikâyeleri nelerdir? 3. Destanlar satılırken türkü biçiminde söylenerek mi satılmaktadır? 2. Bu şairlerin şiir söylemelerine, dillerinin çözülmesine hangi olaylar sebep olmuştur? Mahlaslara nasıl sahip olmuşlardır? 4. Destanlara karşı halkın ilgisi nasıl olmaktadır? Destan satarak hayatım kazanan destancı var mıdır? 5. Yörede hangi destanlar söylenmektedir? 3. Halk şairleri bir ustanın yanında yetişmişse, ustaları onları nasıl yetiştirmiştir? Türküler: 4. Halk şairleri şiirlerini çalgı eşliğinde mi söylüyorlar, çalgısız mı? Çalgı eşliğinde söylüyorlarsa ezgilerini nasıl yaratıyorlar? 1. Yörede hangi ninniler söylenmektedir? 2. Ninniler ne zaman, kimler tarafından, kimlere söylenmektedir? 5. Şiirlerini irticalen (doğaçlama) mi söylüyorlar, yoksa yazıp ezberliyorlar mı? 3. Ninniler kimlerden, nasıl öğrenilmektedir? 6. Şiirlerinin, deyişlerinin hikâyeleri var mı? 4. Türkü adıyla halk arasında ezgiyle söylenen şiirlerin hangilerinin şairleri belli, hangileri anonimdir? 7. Çırakları var mı? Kimler? 5. Yörede türkü yakan var mı? Varsa, nasıl türkü yakıyor? 6. Yöreden kaynaklanan hangi türküler var? 7. Türküler çalgı eşliğinde söyleniyorsa, hangi çalgılar çalınıyor? 8. Türkülerin hangi çeşitleri biliniyor? 9. Türküler ne zaman, nerelerde söyleniyor? Belli işler yapılırken söylenen türküler hangileridir? 8. Yörede eskiden yaşamış şairlerle İlgili cönk, yazma eser var mı? (Varsa bu eserlerin bir kopyasını alınız) 9. Halk şairleri dinî şiir söylüyorlarsa mezhep, tarikat inancıyla mı söylüyorlar? 10. Mezhep, tarikat şairlerinin yanında yalnızca dini konulara duyduğu sevgi sebebiyle şiir söyleyenler var mı? 10.Dinî şiirlerden hangileri ezgiyle söyleniyor? 11.Türküler nasıl öğreniliyor? Yayılıyor? 11.Dinî şiirlerin söylendiği törenler var mı? Varsa bu törenlerde halk şairlerinin görevlen nelerdir? 12.Yörede ilâhi olarak neler söyleniyor? 12.Halk şairleri, sanatları karşılığında ne gibi kazançlar elde ediyorlar? 13.İlâhiler nasıl öğreniliyor? 13.Halk şairleri hangi olaylarda daha çok şiir söylüyorlar? 10. İyi türkü çalıp söyleyenlerin kazançları nelerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 41 14.Halk şairlerine halkın ilgisi nasıldır? 15.Halk şairleri, şiirlerine ne gibi adlar veriyorlar? 16.Çalgı çalan halk şairleri çalgı çalmayı nasıl ve kimden öğrenmişlerdir? 17.Halk şairleri arasında karşılaşmalar nasıl yapılıp sonuçlanmaktadır? HALK OYUNLARIYLA İLGİLİ SORULAR 1. Oynanan oyunların adları nelerdir? Bu adların oynanan oyunla ilgisi nedir? 42 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 19.Herhangi bir kuralı olmayan serbest halk oyunları var mı? Varsa nelerdir? 20.Oyunları kimler idare etmektedir? Oyunları idare eden kişilere ne denmektedir 21. Oyunlar sırasında mendil, kaşık, bıçak, kılıç gibi eşyalar kullanılmakta mıdır? 22. Oyunlar kadın erkek birlikte mi oynanmaktadır? Cinsiyet ayrımına göre ayrı ayrı oynanan oyunlar hangileridir? 3. Yörede oynanan oyunlar nasıl meydana gelmiştir? Varsa hikâyeleri? 23. Kadın ve erkek ayrı ayrı oynanıyorsa, bu takdirde oynanan oyunlarda ritim, figür, müzik bakımından ne gibi farklılıklar göze çarpmaktadır? 4. Başka yöreden veya göç yoluyla getirilen oyunlar; ne zaman, kim tarafından ilk defa oynanmış ve öğretilmiştir? 24. Oyunlarda oyun ekibinin daire veya sıra seklinde kesin bir diziliş şekli var mı? Dizilişe göre oyunculara hangi adlar veriliyor? 5. Dinî olan ve olmayan halk oyunları hangileridir? 25. Ev içinde ve dışında oyun ekiplerinin diziliş ve sayılarında farklılık oluyor mu? 2. Halk oyunu oynamak karşılığında yörede hangi terim kullanılmaktadır?(Bar tutmak, halay çekmek gibi.) 6. Dinî halk oyunları nerelerde, kimler tarafından hangi zamanlarda oynanmaktadır? 7. Dinî halk oyunlarının kaynağı hakkında halkın düşünceleri nelerdir? 8. Halk oyunları nasıl öğrenilmektedir? 9. Belli törenlere, mesleklere, işlere özgü halk oyunları hangileridir? 10.Oyunlara hangi çalgılar eşlik etmektedir? 11.Çalgıcılar, araştırma yapılan yerin yerlisi mi, yaksa başka bir yöreden mi getiriliyor? 12.Ev içinde ve dışında, oyunlara eşlik eden çalgılarda değişiklik oluyor mu? 13.Kadın toplantılarında çalgı, müzik ihtiyacı nasıl karşılanıyor? 14.Çalgısız türkü eşliğinde oynanan halk oyunlarında türküyü oynayanlar da söylüyor mu, yaksa seyredenler mi söylüyor? 26. Oyuncu sayısı için belli kurallar var mı? Varsa nelerdir? 27. Oyuncuların birbirlerine tutunmaları gerekiyorsa ellerin, kolların durumu nasıl olmaktadır? 28. Taklidi halk oyunları oynanıyor mu? Oynanıyorsa hangi varlıklar taklit edilmektedir? 29. Oyunun bölümleri var mı? Varsa ne gibi adlar veriliyor? Bölümler arasında ne gibi farklılıklar görülmektedir? 30. Oyun sırasında oyuncular neler bağırmaktadır? 31.Ateş etrafında oynanan oyunlar var mı? 32.Yörede oyunları belli kişiler mi oynamaktadır, yoksa yediden yetmişe herkes oyunlara katılmakta mıdır? 16.Söylenen türküyle oyunun konusu ve figürleri arasında bir ilişki var mı? 33.Oyunlar oynanırken özel kıyafet giyilmekte midir? Giyiliyorsa nasıl bir kıyafet giyilmektedir? Oyuncuların hepsinin üzerindeki kıyafet birbirine benzemekte midir? Kadınların özel takılan, baş süslemeleri var mıdır? 17.Bir türküyle veya oyun havasıyla birden fazla oyun oynandığı oluyor mu? 34.Oyunlarda özel kıyafetler giyiliyorsa, bu kıyafet ne zamandan beri giyilmektedir? Kıyafeti kim seçmiştir? Yörede yaygın bir kıyafet midir? 18. Oynanan oyunların belli figürleri nelerdir? Bu figürlerin adları, anlamları var mı? 35.Halk oyunları en çok nerelerde ve hangi olaylar sırasında oynanmaktadır? 15.Oyunlar hangi türküler eşliğinde oynanıyor? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 43 44 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 36.Oyunculuğu meslek edinmiş kişiler var mı? Varsa kazançları nasıldır? 18. Hayvan otlatırken hangi çalgılar çalınmakta, türküler söylenmektedir? 37.Hem çalıp hem de oynayan çalgıcılar var mı (davulcular gibi)? Varsa bunların oyunları hangileridir? Figürleri nelerdir? 19, Hayvan otlatmayla ilgili özel ezgiler var mı? Varsa nelerdir? 38. Oyun oynamak hakkında halk inançları nelerdir? HALK MÜZİĞİYLE İLGİLİ SORULAR 1. Derlenen ezgiler, kimlerden, nerede, ne zaman öğrenilmiştir? 20. Belirli işlere ve mesleklere özgü türküler hangileridir? Bunların söylenmesiyle ilgili gelenekler nelerdir? 21.İlâhiler, Semahlar vb. dinî ezgiler, hangi söz ve ezgilerle söylenmektedir? Bunların söylenişiyle ilgili gelenekler nelerdir? 2. Ezgilere yörede ne gibi adlar verilmektedir? 22.Oyun havalan hangileridir? Sözlü olanlarının ve olmayanlarının özellikleri nelerdir? 3. Ezgilerin sözleri varsa nelerdir? Bu sözlerin şairleri var mıdır? 23.Halk ezgileri ve çalgı çalma nasıl öğrenilmektedir? 4. Türküler hangi çalgılar eşliğinde söylenmektedir? Türküyü söyleyen çalgı çalıyor mu? 24.Yörede halk çalgıları yapılıyor mu? Yapılıyorsa kimler yapıyor? Nasıl, kimden Öğrenmişlerdir? 5. Türküler toplu hâlde mi, yoksa solo olarak mı söylenmektedir? 25.Çalgılar nasıl üretilmektedir? Kullanılan teknik, araç ve gereçler nelerdir? 26. Çalgı çalmakla ilgili inanışlar, gelenekler nelerdir? 6. Türküler hangi topluluklarda, hangi amaçlarla söylenmektedir? 7. İyi türkü çalıp söyleyenlerin kazançları nelerdir? 8. Yörede yakılıp çevreye yayılmış türküler varsa; kim, hangi olay üzerine yakmıştır? HALK TIYATROSUYLA İLGİLİ SORULAR 9. Başka yörelerden türkü getirilmişse; bunlar kimler tarafından, nereden, nasıl getirilmiştir (hapishane, asker ocağı gibi)? Yabancı türkülerin hikâyeleri ve yakıcıları hakkında neler bilinmektedir? 1. Yöredeki Karagözcüler kimlerdir? Hayat hikâyeleri? (Ölü olanlar dahil.) 10. Yörede ninniler hangi ezgilerle söylenmektedir? Ninni söyleyicinin yarattığı ezgiler var mıdır? A.Gölge Oyunu: 2. Sanatı kimden, ne zaman, nasıl öğrenmişlerdir? 3. Çırakları var mıdır? Varsa kimlerdir? 11. Yörede destanlar hangi ezgilerle söylenmektedir? Destancının yarattığı ezgiler var mıdır? 4. Yardakları kimlerdir? Karagöz oynatabiliyorlar mı? Yardakların görevleri nelerdir? 12. Yörede ninniler hangi ezgilerle söylenmektedir? Ninnicinin yarattığı ezgiler var mıdır? 5. Repertuarlarındaki oyunlar nelerdir? Oyunlarını ezbere mi oynatıyorlar, yoksa repertuar defterine bakarak mı oynatıyorlar? 13.Yörede ağıtçı var mı? Varsa hangi ağıtları söylüyor? Ağıtların ezgisini nasıl yaratıyor? 6. Tasvirlerim kendileri mi yapıyorlar? Tasvirlerini kendileri yapanların kullandıkları teknik, araç ve gereçler nelerdir? 14.Ağıtlar, her ölü için ayrı ayrı mı yakılıyor? Yoksa belli ağıtlar, her ölüye göre değişiyor mu? 7. Tasvir yapanlar, bu sanatı kimden, ne zaman, nasıl öğrenmişlerdir? 15.Ağıtçıların dışında nasıl ağıt söylenmektedir? 16 Ağıt söyleme gelenekleri nelerdir? 17. Ağıtçılar nasıl mükâfatlandırılmaktadır? 8. Karagöz müziğini kendileri mi söylüyor, bant-plâk mı kullanıyorlar? Hangi şarkıları oyunlarında kullanıyorlar? 9. Kendilerinin yarattıkları oyunlar, tasvir çeşitlen var mı? 10. Sanatlarını nerelerde icra ediyorlar? Seyircileri kimlerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 45 11. Kazanç durumları nasıldır? 12. Oyun takımlarında hangi malzeme bulunmaktadır? B. Orta Oyunu: 1. Yöredeki ona oyunu sanatçıları kimlerdir? Hayat hikâyeleri? (Ölü olanlar dahil ) 46 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 7. Bebeklerini kendisi mi yapmaktadır? Başkasına yaptırıyorsa, yapanın mesleği, yaşı, öğrenim durumu, kukla yapmayı kimden öğrendiği sorulacaktır? 8. Kuklalara hangi adlar verilmiştir? Bu adları kim vermiştir? Kuklalar hangi malzemeden, nasıl yapılmakladır? 2. Sanatı kimden, ne zaman, nasıl öğrenmişlerdir? 9. Kukla ne zaman, nerelerde, kimlere oynatılmaktadır? 10. En çok hangi oyunlar beğenilmektedir? 3. Çırakları var mıdır? Varsa kimlerdir' 11. Kuklacıların kazanç durumları nasıldır? 4. Hangi orta oyunları bilinmekledir? Bu oyunlarda hangi rollerde oynamalardır? Ç. Meddahlık: 5. Roller ezberlenerek mi oynanmaktadır? Yoksa konuşmalar sahnede, meydanda mı yaratılmaktadır? 6. Dekor ve kostüm olarak neler kullanılmaktadır? 7. Müzik olarak hangi şarkı ve türküler kullanılmaktadır? Müzik topluluğunda hangi çalgılar vardır? 8. Orta oyunları nerelerde, hangi zamanlarda, kimlerce temsil edilmektedir? 9. Orta oyununda oyunu kim yönetmektedir? 10. Bir orta oyunu kolunda hangi tür sanatçılara ihtiyaç duyulmaktadır? 11. Orta oyunlarında en çok hangi tipler beğenilmekte, hangi esprilere gülünmektedir? 1. Yörenizde meddah hikâyesi anlatan meddahlar var mı? Varsa hayat hikâyeleri? (Ölü olanlar dâhil.) 2. Meddahlığı kimden, ne zaman, nasıl öğrenmişlerdir? 3. Çırakları varsa kimlerdir? 4. Meddahlar hangi hikâyeleri anlatmaktadırlar? Bunları nasıl tedarik etmişlerdir, Öğrenmişlerdir'? 5. Hikâyeleri nerelerde, ne zaman, kimlere anlatmaktadırlar? Dinleyici durumları nasıldır? 6. Hikâye anlatırken hangi malzemeyi kullanıyorlar? 7. Taklit yapıyorlar mı? Hangi tiplerin taklitlerini iyi yapıyorlar? 8. Meddahların kazanç durumları nasıldır? 9. En çok beğenilen halk hikâyelen nelerdir? C. Kukla: 10.Genel olarak hikâyelere nasıl başlanıp nasıl bitiriliyor? 1. Yörede hangi kukla sanatçıları vardır? Hayat hikâyeleri? (Ölü olanlar dahil) 11.Meddahın özel bir kıyafeti var mı? 2. Sanatı kimden, ne zaman, nasıl öğrenmişlerdir? D. Koy Seyirlik Oyunları: 3. Çırakları var mı? Varsa kimlerdir? 1. Yörenizde oyun çıkarmak, temsil, orta oyunu adlarıyla tiyatro benzeri oyunlar oynanıyor mu? Bu tür oyunların genel adı nedir? 4. Yardımcıları var mı? Varsa bunların görevleri nelerdir? 5. Kuklacı hangi tür kukla oynatmaktadır? Repertuarındaki oyunlar nelerdir? 6. Müzik kullanıyorsa hangi şarkı ve türküleri, oyun havalarını kullanmaktadır? Müziğini plâk veya banttan mı temin ediyor? 2. Oynanan oyunların adlan, konulan, rolleri, olayların akış biçimleri hakkında neler bilinmektedir? 3. Oynanan oyunların adları, konuları, günlük hayattan mı seçilmiştir? Yoksa eski konular mıdır? 4. Oyunu kim hazırlamakladır? Oyunu hazırlama şekli nasıldır? 5. Oyun oynama haberi çevreye nasıl yayılmaktadır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 47 6. Oyunlar hangi zamanlarda, nerelerde, hangi amaçlarla oynanmaktadır? Oyun öncesi ne gibi hazırlıklar yapılmakladır? 7. Oyun yerini kim hazırlar? Oyun yerini hazırlayana ne ad verilmekledir? 8. Oyunlarda rol dağıtımı nasıl yapılır? Kadın rolleri kimlere verilir? Kadınların da rol aldığı oyunlar var mı? 9. Oyunlarda hangi özel kıyafetler kullanılmaktadır? 10.Oyunlarda ne gibi makyaj yapılmaktadır? Makyaj malzemeleri nelerdir? Makyajı her oyuncu kendisi mi yapıyor? 11.Oyun sırasında bir oyuncu çeşitli kıyafetlere giriyor mu? 12.Oyunlarda dekor olarak hangi eşyalar kullanılmaktadır? 48 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 6. Oyunu kaybeden veya kazananlara ne yapılıyor? 7. Büyüklerle birlikte oynanan çocuk oyunları nelerdir? Nasıl oynanmaktadır? 8. Evde yapılan oyuncaklar nelerdir? 9. Satın alınan oyuncaklar nelerdir? 10. Çocuğun oyun oynaması karşısında büyüklerin tepkisi ne olmaktadır? B. Büyüklerin oyunları, eğlenceleri: 1. Erkekler kahvelerde, evlerde, mesire yerlerinde hangi oyunları oynuyorlar? 13.Oyunlarda müzik kullanılmakta mıdır? Kullanılıyorsa nasıl temin edilmektedir? Hangi tür müzik kullanılmaktadır? 2. Bu oyunların kuralları nelerdir? 14.Konuşmaksızın işaretlerle oynanan oyunlar var mı? Varsa bunlara ne ad verilmektedir? Bu oyunların konukları nelerdir? 4. Oyunlar dışında erkekler nasıl eğlenmektedir? 15. Oyunların süreleri ne kadardır? 16. Halk acıklı oyunları mı, güldürücü oyunları mı sevmektedir? Oyunculara nasıl tezahürat yapılıyor? 17.Oyunları kimler seyrediyor? Kadınlar da seyredebiliyorlar mı? 18.Kadınların kendi aralarında oynadıkları oyunlar var mı? (Varsa bun‐ larla ilgili olarak ilk 17 soruda belirtilen bilgiler toplanacaktır). 19.Köy seyirlik oyunları kimlerden, nasıl öğrenilmektedir? Bu oyunların konularının, özetlerinin kaydedildiği deflerler var mıdır? 20.Oyun sonrasında oyunculara armağan veriliyor mu? Veriliyorsa neler veriliyor? OYUN, EĞLENCE, SPORLA İLGİLİ SORULAR A. Çocuk Oyunları: 1. Çocuklar kendi aralarında hangi oyunları oynuyorlar? 2. Bu oyunları kimlerden, nasıl öğreniyorlar? 3. Oyunlar nasıl, nerede, kimlerden öğrenilmektedir? 5. Eğlenceler nerelerde, ne zaman yapılmaktadır? 6. Eğlencelerde neler yenilip içilmektedir? 7. Eğlencelerde müzik ihtiyacı nasıl karşılanmaktadır? Neler çalınıp söylenmektedir? 8. Kadınların kendi aralarında oynadıktan eğlence amaçlı oyunlar nelerdir? 9. Bu oyunların kuralları nelerdir? 10.Kadın eğlenceleri nerelerde, hangi zamanlarda, ne gibi sebeplerle yapılmaktadır? 11.Kadın oyun ve eğlencelerinde neler yenilip içilmektedir? 12.Kadın eğlencelerinde nasıl eğlenilmektedir? 13.Kadın ve erkek birlikte yapılan eğlenceler nasıl olmaktadır? 14.Eğlencelerde seyirlik oyun olarak neler görülmektedir? 15.Deve, dana, horoz dövüşleri, güreşleri nasıl olmaktadır? Kuralları nelerdir? 3. Oyun sırasında ilk başlayacak oyuncu (ebe) nasıl belirleniyor? 4. Oyun sırasında hangi araç ve gereçler kullanılıyor? C. Halk Sporları: 5. Müzikli oyunlarda müzik nasıl temin ediliyor? Oyun şarkılarının sözleri nelerdir? 1. Güreş nerelerde, ne zaman, kimler tarafından, hangi sebeplerle yapılmaktadır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 49 50 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 2. Güreş çeşitleri nelerdir? Her güreş türünün kuralları nelerdir? 9. Kimler kurban kesebilir? 3. İyi bir güreşçinin nasıl yetiştirilmesi gerektiğine inanılmaktadır? 10.Kurban eti nasıl dağıtılır? 4. Güreşi kimler idare tünektedir? Güreşe nasıl başlanılmaktadır? Galip, nasıl ilân edilmektedir? 11.Mezarlık ziyareti nasıl yapılır? 5. Güreşte müzik kullanılmakta mıdır? Kullanılıyorsa hangi tür müzik kullanılmaktadır? 13.Millî bayramlar hangileridir? 6. Cazgırlar güreşçileri hangi sözlerle takdim etmektedir? 7. Cirit nerelerde, ne zaman, hangi sebeplerle oynanmaktadır? 8. Ciridin kuralları, gelenekleri nelerdir? 12.Uzakta bulunan dost ve akrabalarla bayramlaşma nasıl olur? 14.Milli bayramlarda halkın kutlaması nasıl olmaktadır? 15.Kandil kaç adettir? Adlan, sebepleri nelerdir? 16.Kandil gecelerinde uygulanan gelenekler nelerdir? 9. Cirit atı, ciritçi nasıl yetiştirilmektedir? 17.Mübarek (kutsal) aylar hangileridir? Bu aylarda neler yapılır, neler yapılmaz? 10.Rahvan at yarışları ne zaman, nasıl yapılmaktadır? Kuralları nelerdir? 18.. Ramazan ayıyla ilgili gelenekler nelerdir? 11.Yarış atları ve binicileri nasıl yetiştirilmektedir? 12.Yörede modem okçuluk dışında, okçuluk sporu yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa kuralları, gelenekleri nelerdir? 19.Ramazan'da nelerin yapılması uygun bulunmaz? 20.Ramazan'a özgü yiyecek ve içecekler nelerdir? 21.Nevruz nedir? Nevruz'la ilgili gelenekler ve inançlar nelerdir? 13.Av hangi zamanda, ne gibi amaçlarla yapılmaktadır? 22.Nevruz'da neler pişirilir ve dağıtılır? Sebebi? 14.Avcılıkla ilgili gelenekler nelerdir? 23.Hıdrellez nedir? Hıdrellez'le ilgili gelenekler ve inançlar nelerdir? 15.Yörede ne tür av hayvanları avlanmaktadır? 24.Türbe bayramları hangi sebeplerle nasıl yapılmaktadır? 16. Avcılıkta kullanılan araç ve gereçler nelerdir? 25.Yayla bayramları hangi sebeplerle nasıl yapılmaktadır? 17. Hangi av fıkraları anlatılmaktadır? 26.Askere giden gençler nasıl uğurlanmaktadır? 18. Avcıların çok yalan söylemesi konusunda halkın düşünceleri nelerdir? 27.Askerden dönenler nasıl karşılanmaktadır? BAYRAMLAR, TÖRENLER, KUTLAMALARLA İLGİLİ SORULAR 28.Hac'ca gidenler nasıl uğurlanmaktadır? 29.Hac'dan dönenler nasıl karşılanmaktadır'? 1. Dini bayramlar hangileridir? 30.Din ve tarikat büyüklerinin, önemli yazarların, şairlerin doğum ve Ölüm yıl dönümlerinde neler yapılmaktadır? 2. Bu bayramların hangi sebeplerle yapıldığına inanılmaktadır? 31.Sıçan Günü'yle ilgili ne gibi gelenekler vardır? 3. Dinî bayramlar öncesi ne gibi hazırlıklar yapılmaktadır? 32.Okula başlama ve bitirmeyle ilgili gelenekler nelerdir? 4. Bayram namazıyla ilgili gelenekler, inanışlar nelerdir? 33.Bir mesleğe girmeyle İlgili törenler nasıl yapılmaktadır? 5. Bayramlaşma nasıl yapılmaktadır? 34.Başka hangi kutlamalar ve törenler yapılmaktadır? 6. Bayramlaşmada neler ikram edilmekte, neler verilmektedir? 7. Bayram hediyesi kimlere, nasıl verilmektedir? 8. . Kurban nasıl kesilir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 51 52 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı DAYANIŞMA, YARDIMLAŞMA VE EĞİTİM KURUMLARIYLA İLGİLİ SORULAR HAYATIN GEÇİŞ DÖNEMLERİYLE İLGİLİ SORULAR 1. Yörede Efe, Seymen gibi kuruluşlar var mı? Varsa bu kuruluşların gelenekleri nelerdir? 1. Çocuk sahibi olmak istemeyenler ne gibi uygulamalara başvurmakladır? 2.Bu kuruluşların tarihî kaynaklan hakkında neler bilinmektedir? 3. Yörede Ahilikten kalma ne gibi gelenekler yaşamaktadır? 2. Çocuğu obuasını istediği halde çocuk sahibi olmayanlar ne gibi uygulamalara başvurmaktadır'? 4. İmece niçin ve nasıl yapılmaktadır? 3. Çocuğun cinsiyetini tayin için neler yapılmaktadır? 5. İmecede neler yenilmektedir? 4. Sık sık çocuğu düşen kadınlar ne gibi uygulamalara başvurmaktadır' 6. İmecede eğlence yapılıyorsa nasıl eğlenilmekledir? 5. Erkek çocuk sahibi olmak isteyenler ne gibi uygulamalar yapmaktadır? 7. Zekât kimlere, nasıl verilmekledir? 8. Komşular ve akrabalar arasında hangi tür hediyeler verilmektedir? 9. Hediyeler ne zaman, nasıl verilmektedir? 10.Kurban eti kimlere, nasıl verilmektedir? 11.Adaklar kimlere, nasıl verilmektedir? Neler adak olmaktadır? 12.Sadaka taşlarıyla ilgili gelenekler nelerdir? 13.Vakıflar niçin, kimler tarafından kurulmaktadır? 14.Yörede hangi vakıflar bulunmaktadır? 15- Çeşme, köprü, cami, okul yapımı gibi hayır isleri kimler tarafından, hangi amaçlarla yapılmaktadır? Doğum: 6. Doğacak çocuğun çirkin, sakat olmaması için ne gibi uygulamalar yapmaktadır? 7. Doğacak çocuğun erkek olması niçin istenir? 8. Doğumdan önce çocuk için ne gibi hazırlıklar yapılır? 9. Doğumu kimler yaptırmaktadır? 10.Doğum sırasında hangi araç ve gereçler kullanılmaktadır? 11.Göbek kordonunun kesilmesiyle ilgili gelenekler nelerdir? 12.Doğumdan sonra çocuğun yıkanmasıyla ilgili gelenekler nelerdir? 13.Çocuğun giydirilmesiyle ilgili gelenekler nelerdir? 16.Hayratların üzerine neler yazılmaktadır? 14.Doğum yapan kadınla ilgili gelenekler nelerdir? 17.Komşuluk hakkı nedir? Komşuluk gelenekleri nelerdir? 15.Doğum aileye nasıl duyurulur? Haberi veren kişi nasıl mükâfatlandırılır? 18.. Misafirlikle ilgili gelenekler nelerdir? 19.Yöredeki insanların tarikatlar hakkındaki düşünceleri nelerdir? 20.Tarikata giriş ve çıkış nasıl olmaktadır? 16.Çocuk ilk defa kimin kucağına verilir? Çocuğu kucağına alan ne yapar? 21.Tarikatların kendilerine özgü gelenekleri, inançtan nelerdir? 17.Çocukları yaşamayan aileler çocuklarının yaşaması için hangi uygulamalara başvurur? 22.Tarikat mensuplarının birbirlerine ve tarikat dışındakilere karşı davranışları arasında ne gibi farklar bulunmakladır? 18.İkiz çocuklar için ne gibi uygulamalar yapılır? 23.Kirvelikle ilgili gelenekler nelerdir? Kirvelerin ömür boyu görevlen nelerdir? 20.Doğan çocuklar için kurban kesilir mi? Mevlit okutulur mu? 19.Loğusanın sütünün bol olması için ne yapılır? 21.Çocuğa ne zaman ad verilmekledir? Kimler ad vermektedir? 22.Çocuğa ad verilirken hangi gelenekler uygulanmaktadır? 23.Çocuğa verilen adların veriliş sebepleri nelerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 53 54 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 24.Çocuk görmeye ne zaman kimler gelir? 14.Sünnetli çocukla ilgili inançlar nelerdir? 25.Çocuk görmeyle ilgili gelenekler nelerdir? 15.Hayır sünnetleri nasıl yapılır? 26.Çocuk ve anne ilk defa sokağa ne zaman çıkabilir? Kırk günden önce sokağa çıkmak mecburiyetinde kalan anne ve çocuk için ne gibi tedbirler alınır? Evlenme: 1. Evlenilecek kız ve erkekte aranan özellikler nelerdir? 27.İlk sokağa çıkışta kimin evine gidilir? 2. Evlenmemiş kız ve erkeklere ne ad verilir? 28. Al karısı nedir? Yörede inanılıyor mu? Al karısının loğusa kadın ve çocukla ilgisi nedir? 3. Evlenmemiş kız ve erkeklerin kısmetlerini açmak için ne gibi uygulamalara başvurulmaktadır? 29.Al basmasına karşı loğusa ve çocuk için ne gibi tedbirler alınır? 4. Gençler-evlenme isteğini nasıl belli ederler? 30.Loğusa veya çocuğa al basarsa ne yapılır? 5. Evlenme çağının başlangıcı kez ve erkeklerde hangi yaştır? 6. Kız araması nasıl yapılmaktadır? 31.Kırk basması nasıl olur? 32.Loğusa veya çocuğu kırk basmaması için neler yapılır? 33.Loğusa veya çocuğu kırk basarsa ne yapılır? 34.Kırklama ne zaman, nasıl yapılır? 35.Kırklamada kullanılan su, eşya, ne gibi işlemlere tabi tutulur? 36.Bir yıla kadar çocuğun beslenmesi nasıl yapılır? 7. Kızın beğenilmesi hâlinde kız isteme nasıl olmaktadır? 8. Söz kesimi nasıl yapılmaktadır? 9. Gençlerin anlaşması hâlinde evliliğe hazırlık nasıl olmaktadır? 10.Kız kaçırma olayı hangi hâllerde meydana gelmektedir? Bu olaylar nasıl çözümlenmektedir? 11.Beşik kertmesi evlenmeler nasıl olmaktadır? Sünnet: 12.Nişan hazırlıkları nasıl yapılmaktadır' 1. Genellikle erkek çocuklar kaç yaşında, hangi mevsimde sünnet edilmektedir? 13.Nişan gelenekleri nelerdir? Nişanda kıza neler takılır? 2. Sünnet hazırlıkları nelerdir? 15.Nişanlanma nasıl yapılır? 3. Sünnet çocuğunun yatağı nasıl hazırlanır? 16. Nişanda hangi eğlenceler yapılır? 4. Sünnet çocuğunun kıyafeti nasıldır? 5. Sünnete kimler çağrılır? Çağrı nasıl yapılır? 17. Nişandan sonra nişanlıların birbirlerini görmeleri, konuşmaları nasıl olmaktadır? 6. Sünnete gelenler ne gibi armağanlar getirir? İS. Nişan bozulursa, kız tarafı, aldığı armağanları geri verir mi? 7. Sünneti kimler yapmaktadır? Halk arasındaki adlan nelerdir? 19.Kurban bayramında oğlan tarafı nişanlı evine kurban gönderirini? 8. Sünnet yapılırken hangi araç ve gereçler kullanılmaktadır? 20.Başlık, ağırlık veriliyor mu? Miktarı nedir? 9. Kirvelik nedir? Kirvelerin görevleri nelerdir? 21.Başlık kesilme toplantısı nasıl olmaktadır? 10.Kirve, sünnet çocuğuna ne gibi bir hediye verir? 22.Kız kaçının olaylarında başlık veriliyor mu? 11.Sünnet töreni, düğünü nasıl yapılmaktadır? 23.Başlık nasıl verilmektedir? 12.Sünnet sonrası gelenekleri nelerdir? 24.Başlık dışında kız tarafına başka ne gibi armağanlar verilmektedir? 13.Sünnette Mevlit okutuluyor mu? Okutuluyorsa gelenekleri nelerdir? 25.Geline ailesi tarafından ne gibi çeyiz verilir? 14.Nişana kimler davet edilir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 55 56 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 26.Çeyiz defteri, cüzdanı tutuluyor mu? Tutuluyorsa nasıl? Ölüm: 27.Çeyiz asma, gösterme geleneği var mı? Varsa nasıl yapılıyor? 28.. Düğüne davet nasıl yapılır? 1. Ölümü düşündüren ön belirtiler nelerdir? (Hayvanlarla, eşyalarla, rüyalarla ilgili vb.) 29.Düğüne davet edilenler hediye olarak neler getirirler? 2. Ölecek kişi hasta ise ölüm belirtileri nelerdir? 30.Düğün için yiyecek, giyecek olarak ne gibi hazırlıklar yapılır? 3. Ölümü uzaklaştırmak için halkın aldığı tedbirler, uyguladığı pratikler nelerdir? 31.Geline kına yakılıyor mu? 32.Kına Gecesi yapılıyorsa ne gibi gelenekleri vardır? 33.Kına Gecesi eğlenceleri nelerdir? 34.Güveye de kına yakılıyor mu? 35.Gelin Hamamı nasıl yapılır? 36.Güveyi Hamamı yapılıyor mu? 37.Damat tıraşıyla ilgili gelenekler nelerdir? 38.Kimler sağdıç olur? Sağdıcın görevlen nelerdir? 39.Gelin, damat, sağdıç, kayınvalide, kayınpeder giyimleri düğünde nasıldır? 40.Gelin alma nasıl yapılır? 41.Gelin güveyin evine girerken neler yapılır? Anlamlan nelerdir? 42.Düğünde ne gibi eğlenceler yapılmaktadır? Oynanan oyunlar, söylenen türküler nelerdir? 4. Bir hastanın öleceğine kanaat getirilirse neler yapılır? 5. Ölüm olayının hemen arkasından yapılan isler nelerdir? 6. Ölünün gözlerinin açık olması hakkındaki inanmalar nelerdir? 7. Ölünün başı neden Kıble'ye çevrilir? 8. Sabahleyin ölen kimse ne zaman gömülür? 9, Öğleyin ölen kimse ne zaman gömülür? 10,Akşam vakti ölen kimse ne zaman gömülür? 11,Ölü bir gün bekletilecek olursa nasıl bekletilir? 12,Ölü gömülmeye nasıl hazırlanır? Yıkama, kefenleme işleriyle ilgili gelenekler nelerdir? 13,Ölünün yıkama suyundan artanı ne yapılır? 14,Tabut nasıl yapılır? Üzerine neler örtülür? 15,Cenaze namazı nasıl kılınır? Bu namaza kimler katılır? 43.Düğünde neler yenilip, içilmektedir? 16,Ölü mezarlığa nasıl taşınır? 44.Düğünde geline neler armağan edilmektedir? 17,Mezar kazmayla ilgili gelenekler nelerdir? 45.Resmî nikâh, imam nikâhı nasıl yapılmaktadır? 46.Gerdeğe nasıl girilir? Gerdek Öncesi ve sonrası gelenekleri nelerdir? 47.Düğünün ertesi günü neler yapılır? 48. Gelin, kayınpederine ve kayınvalidesine nasıl hitap eder, nasıl davranır? 49. Akraba aileler arasındaki ilişki nasıldır? 50. Gelinin kocası ölüne ne yapılır? 51.Gelin ölürse ne yapılır? 52.Akraba evlilikleri hakkında halkın inançları nelerdir? 18,Ölü mezara nasıl gömülür? 19.Gömülme işlemi sırasında ne gibi dinî işlemler yapılır? 20.Ölü yemeği veriliyorsa özellikleri nelerdir? 21.Başsağlığı ziyaretleri nasıl yapılır? 22.Ağıtçıların görevleri nelerdir? 23.Yas tutma geleneği var mı? Varsa nasıl uygulanmaktadır? 24.Yas ne zaman kalkmaktadır? Yasın kalktığı nasıl belli edilmektedir? 25.İlk bayramda yaslı ailenin durumu nasıl olur? 26.Yas Hamamı diye bir gelenek var mı? Varsa nasıl uygulanmaktadır? 27.Ölünün yaşarken kılamadığı namazları ve yerine getiremediği yeminleri karşılığında neler yapılır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 57 58 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 28.Devir İşlemi nasıl yapılır? 7. Çocuklarla ilgili yapılan işler nelerdir? 29.Iskat işlemi nasıl yapılır? 8. . Çocukların yaptıkları isler nelerdir? 30.Ölünün gömüldüğü akşam Hatim Duası yapılır mı? Yapılırsa nasıl yapılmaktadır? 9. Hangi ibadetler, nerelerde ve hangi zamanlarda yapılmaktadır? 31.Mezar ilk defa ne zaman ziyaret edilmektedir? 11.Kadınlar ve erkekler boş zamanlarında neler yapmaktadır? 32.Başka hangi zamanlarda mezar ziyaret edilmektedir? Mezar ziyaretlerinde neler yapılmaktadır? 12.Evde üretilen eşyalar, giyecekleri var mıdır? 10. Büyükler ailenin geçimini sağlamak için ne gibi işler yapmaktadır? 33.Ölünün ruhu hakkındaki inançlar nelerdir? 13.Akşam aile evde en geç ne zaman toplanmaktadır? Gece misafirliklerine gidilmekte midir? 34.Mevlit okutma geleneği var mıdır? Varsa nasıl uygulanmaktadır? 14.Evin kapısını kim kilitlemektedir? 35.Ölünün, yaşarken giydiği kıyafetler ne yapılır? 15.Ne zaman yatılmaktadır? Yataklar nasıl hazırlanmaktadır? 36.Vasiyetle ilgili gelenekler nelerdir? 16. Yatarken dua etme geleneği var mı? Varsa hangi dualar ediliyor? 37. Yörede ölüler mutlaka mezarlığı mı gömülmektedir? Mezarlık dışında gömülmeleri niçin ve nasıl olmaktadır? HALK HEKİMLİGİYLE İLGİLİ SORULAR 38. Mezarlıkta aynı ailenin fertleri yanyana mı gömülmektedir? Karı koca mezarları nasıl olmaktadır? 1. Halk arasında hastalıkları tedavi eden kişilere hangi adlar verilmektedir? 39.Mezarın iki ucuna neler dikilmektedir? Anlamları nedir? 2. Bu kimselerin özelliklen nelerdir? 40.Mezar taşlarına neler yazılmaktadır? 3. Hastalıkları nasıl tedavi etmekledirler? Hangi belirtiler, hangi hastalığın işareti kabul edilmektedir? Teşhis sırasında kullandıkları âletler nelerdir? 41.Mezarın herhangi bir yerine ağaç veya çiçek dikilir mi? Dikilme sebebi? 42.Mezarlıklarla ilgili inanmalar nelerdir? 43.Çocukluk çağında ölenler hakkındaki inanmalar nelerdir? 4. Hastalıkları nasıl tedavi etmektedirler? Kullandıkları metotlar, araç ve gereçler nelerdir? 44.Ölüm olayı hakkındaki inanmalar nelerdir? 5. Halk ilâçlarının tarifleri nelerdir? Bu ilâçların her biri hangi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır? 45.Ölülerin adlan geçtiğinde neler söylenmektedir? 6. Dinî yollardan tedavi nasıl yapılmaktadır? GÜNLÜK HAYATLA İLGİLİ SORULAR 7. Kırık ve çıkıkların tedavisi nasıl yapılmaktadır? 1. Yörede sabahleyin kadınlar, erkekler ve çocuklar ne zaman uykudan uyanmakladır? 8. Yara ve berelerin tedavisi nasıl yapılmaktadır? 2. Kadın ve erkeklerin uykudan uyanınca ilk yaptıkları işler nelerdir? 10.Ruh hastalıktan nasıl tedavi edilmektedir? 3. Yüz ve vücut temizliği nasıl yapılmaktadır? 11.Hastalıkların sebepleri hakkındaki inanışlar nelerdir? 4. Ev temizliği nasıl yapılmaktadır? 5. Hayvanların bulunduğu yerlerin temizliği nasıl yapılmaktadır? 12.Doktora ne zaman gidilmektedir? Hem doktorun verdiği ilaçları, hem de halk ilâçlarını kullanma oluyor mu? 6. Günde kaç öğün yemek yenmektedir? Bu öğünlerin saatleri nelerdir? 13.Hastaların beslenmesi nasıl yapılıyor? 9. Halkın ev içinde kendi kendine hastalıkları tedavisi nasıl olmaktadır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 59 14.Dişleri kimler çekmektedir? 60 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 15.Sünneti kimler yapmaktadır? 3. Kaç türlü yağmur, kar, dolu yağışı, rüzgâr esişi, şimşek çakışı, gök gürlemesi, bulut olduğu bilinmektedir? HALK VETERİNERLİĞİYLE İLGİLİ SORULAR 4. Yörede en iyi kimler hava tahmini yapmaktadır? Bu yeteneği nasıl kazanmışlardır? 1. Halk arasında hayvan hastalıklarını tedavi eden kişilere hangi adlar verilmektedir? 5. Hangi amaçlarla hava tahmini yapılmaktadır? 2. Bu kişilerin özellikleri nelerdir? 3. Hayvan hastalıklarının nasıl teşhis etmektedirler? Hangi belirtiler, hangi hastalığı işareti kabul edilmektedir? Teşhis sırasında kullandıkları âletler nelerdir? 4. Hayvan hastalıklarının tedavisinde kullanılan halk ilâçlarının tarifleri nelerdir? İlâçlardan her biri hangi hayvan, hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır? 6. Bir yıllık hava tahminleri nasıl yapılmaktadır? 7. Yılın belli günleriyle ilgili hava tahminleri nelerdir? 8. Gökteki cisimlere bakarak hava tahmini nasıl yapılmaktadır? 9. Hayvanların hareketlerine bakılarak hava tahmini nasıl yapılmaktadır? 10.Bitkilerin durumlarına bakarak hava tahmini nasıl yapılmaktadır? 5. Dinî yollardan hayvan hastalıkları nasıl tedavi edilmektedir? 11.İnsanların davranışlarına ve organlarındaki ağrılara göre nasıl hava tahinini yapılmaktadır? 6. Hayvanlardaki kırık ve çıkıklar nasıl tedavi edilmektedir? 12.Depremlerle ilgili tahminler nasıl yapılmaktadır? 7. Hayvanlardaki yaralar nasıl tedavi edilmektedir? 13.Güneş ve ay tutulmasıyla ilgili maruflar nelerdir? 8. Hayvan doğumları nasıl yaptırılmaktadır? 14.Güneş ve ay tutulması karsısında neler yapılmaktadır? 9. Hangi hastalıklarda hayvanın tedavisinden ümit kesilerek öldürülmektedir? Ölü hayvanların etleri, cesetleri ne yapılmaktadır? 15.Yağmur yağdırma veya yağmur ve dolu dindirmeyle ilgili gelenekler, inanışlar nelerdir? 10.Hayvan hastalıklarının sebepleri hakkındaki inanışlar nelerdir? HALK TAKVİMİYLE İLGİLİ SORULAR 11.Hasta hayvanların beslenmesi nasıl yapılmaktadır? 1. Bilinen adların dışında yıllara ve aylara ne gibi adlar verilmektedir? Sebepleri? 12.Halk ne zaman veterinere gitmek ihtiyacım duymaktadır? Veterinerin tedavi sırasında kendi tedavi usullerini uygulamaya devam etmekte midir? 13.Hayvan hastalıklarını tedavi edenler; nallama, kırkma işlerini de yapıyorlar mı? 14.Çobanların hayvan hastalıkları hakkındaki bilgisi nedir? Hastalanan hayvanlara müdahale olarak neler yapıyorlar? HALK METEOROLOJİSİYLE İLGİLİ SORULAR 1. Yörede tabiat olaylarına bilinen adların dışında ne gibi adlar verilmektedir? 2. Tabiat olaylarının sebepleri nasıl açıklanmaktadır? 2. Bir yıl kaç mevsim kabul edilmektedir? Mevsimlerin değişik adlan, başlangıç ve bitiş tarihleri nelerdir? 3. Günlere bildiğimiz adlar dışında hangi adlar verilmektedir? 4. Yıllarla, mevsimlerle, aylarla, günlerle ilgili halk inanmaları nelerdir? 5. Yılbaşı olarak hangi ay ve gün kabul edilmektedir? Yılbaşı için kutlama yapılıyor mu? Yapılıyorsa nasıl? 6. Yılın belli günlerine hangi adlar veriliyor (Gündönümü, Çürüden, Sıçan Günü, Nevruz. Hıdrellez gibi)? Sebepleri nelerdir? 7. Mevsimlerin, ayların gece ve gündüzün nasıl meydana geldiğine inanılmaktadır? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 61 8. Gökteki ayın hareketlerine göre düzenlenmiş takvim hakkında neler bilinmektedir? 9. Gökteki güneşin hareketlerine göre düzenlenmiş takvim hakkında neler bilinmektedir? 10.Bir günün çeşitli bölümleri nasıl adlandırılmaktadır? Bu bölümler nasıl ayırt edilmektedir? 62 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı HALK MATEMATİĞİYLE İLGİLİ SORULAR 1. Halk bilinen uzunluk ölçüleri dışında hangi uzunluk ölçülerini kullanmaktadır? Bunların adlan, gerçek uzunlukları nelerdir? 2. Bilinen ağırlık Ölçülerinin dışında halk hangi ağırlık Ölçülerini kullanmaktadır? Bunların adlan, ağırlıkları nelerdir'? 11.Hangi saat türü kullanılmaktadır (alaturka, alafranga)? Saat kullanılmıyorsa zaman ayarı nasıl yapılıyor? 3. Tahıllar, ceviz, tut, yoğurt, vb. yiyecek ve içecekler nasıl Ölçülmektedir? Ölçü araç ve gereçleri nelerdir? Ölçekler nerelerden, nasıl temin edilmektedir? 12.Deprem, yangın vb. önemli olaylar halk takviminde nasıl yer alıyor? 4. Halk mesafe tahminini nasıl yapmaktadır? 13.Kişilerin doğum tarihleri nerelere ve nasıl yazılmaktadır? 5. Odunlar nasıl ölçülmektedir? Kereste nasıl ölçülmektedir? HALK HUKUKUYLA İLGİLİ SORULAR 1. Kimler arasında evlenme yasağı bulunmaktadır? Bu yasağın dinî temelleri nelerdir? 2. Tek esle veya çok esle evlenme geleneğinden hangisi kabul edilmektedir? 3. Akrabalar arası evlenme görülmekte midir? Akraba evlilikleri hakkında olumlu ve olumsuz inanışlar nelerdir? 4. Eşleri ölen çocuklu dullar için ne gibi gelenekler islemektedir? 5. Erkek ve kız çocukların, eslerin miras paylan nasıl belirlenmektedir? 6. Evlâtlık alınmakta mıdır? Evlâtlıklar öz çocukların bütün haklarına sahip midir? 6. Araziler nasıl ölçülmektedir? 7. Çok olan miktarlar hangi tözlerle anlatılmaktadır? 8. Az olan miktarlar hangi tözlerle anlatılmaktadır? HALK BOTANİĞİYLE (BİTKİ BİLİMİYLE) İLGİLİ SORULAR 1. Halk kendiliğinden yetişen ağaç türünden bitkilere ne gibi adlar vermektedir? 2. Otların çeşitleri nelerdir? 3. Çiçeklerin çeşitleri nelerdir? 4. Sebzelerin çeşitleri nelerdir? 5. Meyvelerin çeşitleri nelerdir? (Sözgelimi; kaç çeşit erik yetiştirilmektedir?) 7. İçgüveyi nasıl alınmaktadır? İçgüveyinin hakları nelerdir? 8. Medeni nikâhsız esler mirastan nasıl faydalanmaktadır? 6. Evlerde yetişen süs bitkilerinin, çiçeklerin çeşitleri nelerdir'? 9. Köydeki anlaşmazlıklar mahkemeye gidilmeden nasıl çözümlenmektedir? Değişmez, benzer olaylarda uygulanan kurallar var mıdır? Varsa nelerdir? 8. Keyif verici bitkiler hakkındaki inanışlar nelerdir? (Tütünün şeytanın pisliğinde bittiği gibi)? 7. Bitkilerin nasıl yaratıldığına inanılmaktadır? 10.Sınır tecavüzü olayları nasıl çözümlenmektedir? 9. Meyvelerin kerestelerinden nasıl yararlanılmaktadır? 11.Tarlaya, bahçeye verilen zararlar nasıl karşılanmaktadır? 10.Ormanların korunması konusunda halkın düşünceleri nelerdir? 12.Kız kaçırma olayları nasıl çözümlenmektedir? 11.En makbul orman ağacından, en makbul olmayanına kadar orman bitkilerini halk nasıl sınıflandırıyor? 13.Adalet hakkındaki halk inanışları nelerdir? 14.Adaletiyle tanınmış kistler hakkında neler anlatılmaktadır? (Hz. Ömer gibi) 12.Doğum sonrasında bebek adına ağaç dikme veya kavaklık kurma geleneği var mı? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 63 64 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı HALK ZOOLOJİSİYLE (HAYVAN BİLİMİYLE) İLGİLİ SORULAR 14.Tahıllar değinilene nasıl hazırlanır? 1. Yörede hangi hayvan türleri yetiştirilmektedir? Bu hayvan türlerine yörede ne gibi özel adlar verilmektedir? 15. Köy değirmenlerinin yapısı, özellikleri, değirmen gelenekleri nelerdir? 2. Yöredeki yabanî hayvanlara, kuşlara, böceklere ne gibi adlar verilmekledir? 16.Tarımda kullanılan tabıma araçları nelerdir? 3. Hayvanların nasıl yaratıldığına inanılmaktadır? 18.Bereket konusundaki inanışlar nelerdir'? 4. Evcil hayvanlar nasıl çoğaltılmaktadır? 19.Bağbozumu, bostan bozumu nasıl yapılır? Bunlarla ilgili gelenekler nelerdir? 5. Böceklerin, kuşların tabiatla ne gibi görevler yaptıklarına inanılmaktadır? 6. Hayvanların öldürülmesi, öldürülmemesi konusundaki halk inanışları nelerdir? 7. Hayvanların beslenmeleri, bakımları konusunda hangi gelenekler uygulanmaktadır? 8. Sularda yasayan hayvanlar hakkında neler bilinmekledir? 17.Tamuda daha iyi verim almak için başvurulan yollar nelerdir? 20.Sebzeler ve meyveler kısa nasıl saklanmaktadır? 21.Tahıllar, sebze ve meyveler hastalıklardan nasıl korunmaktadır? 22.Tarım ürünleri ailelerin geçimim sağlamaya yetiyor mu? 23.Yörede hangi hayvanlar yetiştirilmektedir? Her cinsten kaç çeşit hayvan yetiştirilmektedir? 24.Yazın yaylaya çıkma geleneği var nu? Yayla gelenekleri nelerdir? HALK EKONOMİSİYLE İLGİLİ SORULAR 25.Kışın hayvanların beslenme ve bakımları nasıl yapılmaktadır? 1. Yörede tarım yapılıyorsa hangi ürünler yetiştirilmektedir? 26.Hayvanlara hangi işaretler konulmaktadır? Anlamlan nelerdir? 2. Bu ürünleri yetiştirmek için toprak nasıl hazırlanmaktadır? 27.Hayvanların üretilmesi nasıl yapılmaktadır? 3. Tarla nasıl ekilmekte, sebze nasıl dikilmektedir? 28. Kurbanlık hayvanlar nasıl belirlenmekte, bunlara nasıl bakılmaktadır? 4. Endüstri bitkileri nasıl dikilmekledir? 5. Meyve bahçeleri, bağ nasıl kurulmaktadır? 6. Ekim ve dikim gelenekleri nelerdir? 7. Ürünlerin yetiştirilmesi sırasında ne gibi işlemler yapılmaktadır (çapalıma, sulama, sopa dikme vb.)? 8. Ürünlerin olgunlaştığı nasıl anlaşılmaktadır? 9. Ürünlerin hasadı nasıl yapılmaktadır? 10.Ürünler nasıl korunmaktadır? Satılacaklar, nerede ve nasıl satılmaktadır? 29.Hayvanların iğdi; edilmesi, nallanması, kırkılması, yıkanması gibi İşlemler hangi amaçlarla nasıl yapılmaktadır? 30.Çobanlıkla ilgili gelenekler nelerdir? 31.Hayvancılıkta kullanılan araç ve gereçler, nelerdir? Bunlar nasıl temin edilmektedir? 32.Hayvan ürünleri nasıl değerlendirilmektedir? 33.Hayvan ürünlerinin halkın geçiminde oynadığı rol nedir? 34.Arıcılıkta kullanılan usuller nelerdir? 11.Harman gelenekleri nelerdir? 35.Balıkçılıkta kullanılan usuller nelerdir? 12.Ürünlerin ekimi, dikimi, yetiştirilmesi, hasat ve harman umanında ne gibi araç ve gereçler kullanılmaktadır? 36.Hayvan ürünleri nasıl korunmaktadır? Satılacak olanlar nerelerde, nasıl satılmaktadır? 13.Harman sonu gelenekleri nelerdir? 37.Halkın ev içinde ürettiği yiyecek, giyecek ve eşyalar nelerdir? Bunlar hangi usullerle üretilmektedir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 65 66 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 38.Halkın para, zenginlik, fakirlik hakkındaki inançları nelerdir? HALK SANAT VE ZANAATLARIYLA İLGİLİ SORULAR 39.Halk parasını nasıl saklar, nasıl değerlendirmeyi düşünür (toprak almak, alan almak vb.)? 1. Yörede kadınların uğraştıkları el sanatları nelerdir? 2. Her el sanatı çeşidi ayrı ayrı ele alınarak şu sorular sorulmalıdır: 40.Borçlanma, tasarruf konusundaki halk inançları nelerdir? a. Bu sanat, kimden, ne zaman, nasıl öğrenilmiştir? 41.Malların satışında pazarlık nasıl yapılır? b. Hangi malzeme kullanılmaktadır? Bu malzeme nasıl temin edilmektedir? 42.Eşya karşılığı alışveriş usulü var mı? 43.Tanın ve hayvancılık ürünlerinden el sanatı eşyalar yapılarak ek gelir sağlanıyor mu? Sağlanıyorsa ne tür eşyalar üretilmektedir? c. Hangi eşyalar üretilmektedir? 44.Sanayi alanlarında isçi olarak çalışanlar yörelerine ne gibi yenilikler getirmişlerdir? d. Eşyaların biçimleri, motifleri ezbere mi yapılıyor, yoksa belli örneklerden mi hareket ediliyor? Motiflerin adları, mesajları? 45.Yurt dışında işçi olarak çalışanlar yörelerine ne gibi yenilikler getirmişlerdir? e. Üretilen eşyalar hangi islerde kullanılmaktadır? Satılanlar kimlere, hangi fiyat üzerinden satılmaktadır? 46.Ticaret yerlerine, dükkânlara nasıl ad verilmektedir? 47.İlk dükkân açılısında ne gibi geleneklere uyulur? f. El sanatları bir ek gelir sağlıyor mu? Sağlıyorsa aile bütçesi içindeki payı nedir? 48.Dükkân ne zaman, nasıl açılır; ne zaman, nasıl kapanır? g. En çok hangi eşyalar beğenilmekte ve alıcı bulmaktadır? ç. Üretim hangi âletlerle yapılmaktadır? Adlan, çizimleri? 49.Siftah parası nasıl alınır? Bu parayla ilgili inanmalar nelerdir? 3. Erkeklerin uğraştıkları el sanatları ve zanaatlar hangileridir? 50.Kullanılan ölçü ve uru âletleri nelerdir? 4. Her zanaat için şu sorular sorulacaktır: 51.Dükkânlara, taşıtlara asılan nazarlıklar, uğurluklar nelerdir? a. Zanaat kimden, ne zaman, nasıl öğrenilmiştir? 52.Dükkânlara, taşıtlara hangi sözler, resimler asılmaktadır? b. Çıraklıktan kalfalığa, ustalığa geçiş var mı? Kalfa ve usu olurken ne gibi törenler yapılmaktadır? 53.Satılan mallan iyi göstermek, müşterinin ilgisini çekmek için neler yapılır? 54.Ticaretin hileleri nelerdir? 55.Müşterileri hangi sözlerle etkilemek mümkün olmaktadır? c. Zanaatın pîri hakkında neler bilinmektedir? ç. Zanaat için hangi malzeme kullanılmaktadır? Bu malzeme nasıl temin edilmektedir? 56.Kayserililerin, Yahudilerin ticaretteki başarıları konusunda neler düşünülmektedir? d.Hangi eşyalar üretilmekledir? 56.Karadenizlilerin inşaat islerinde ve ticaretteki başarılan konusunda neler düşünülmektedir? f. Eşyaların biçimleri, motifleri nelerdir? Bu biçim ve motifler ezbere mi yapılıyor, yoksa belli örneklerden mi hareket ediliyor? 57.Ticarette helâl, haram konusundaki inanmalar nelerdir? g. Motiflerin adları, anlamlan nelerdir? ğ. Zanaatın gelenekleri vana nelerdir? 58.Ticaret yaparken özel kıyafet giyiliyor mu? 59.Mesleklerle ilgili olumlu ve olumsuz değer yargılan nelerdir? 60.Belli yörelere özgü meslekler, zanaatlar nelerdir? e. Üretim hangi âletlerle yapılmaktadır? Adlan, çizimleri? h. Üretilen eşyalar nerelerde kullanılıyor? Satılanlar nerelerde satılıyor? En çok hangi eşyalar beğenilmektedir? 5. El sanatları ve zanaatlarla ilgili nazar, uğur inanışları nelerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 67 68 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 6. El sanatlarını, zanaatları öğretirken kıskançlık yapılıyor mu? 26.Camiler, mescitler, diğer ibâdet yerleriyle ilgili inanışlar nelerdir? 7. Halk hangi resimleri yapmakta ve hoşlanmaktadır? 27.Cennet ve Cehennem'le ilgili inanışlar nelerdir? 8. Halk resimleri nerelere ve hangi tekniklerle yapılmaktadır? Kimler yapmaktadır? Konuları? Bu resimler nerelerde kullanılmaktadır? 28.Cinle ilgili inanışlar nelerdir? İNANIŞLARLA İLGİLİ SORULAR 30.Dağlarla ilgili inanışlar nelerdir? 1. Adakla, dilekle ilgili inanışlar nelerdir? Adak yerleri nelerdir? 31.Çalgılarla ve çalgı çalmakla ilgili inanışlar nelerdir? 2. Ağaçla ilgili inanışlar nelerdir? 32.Definecilikle ilgili inanışlar nelerdir? 3. Ahretle ilgili inanışlar nelerdir? 33.Demirle, çelikle ilgili inanışlar nelerdir? 4. Âhretlik edinmekle ilgili inanışlar nelerdir? 34.Devle ilgili inanışlar nelerdir? 5. Ahlâkla ilgili inanışlar nelerdir? 35.Dinî ve dinî olmayan savaşlarla ilgili inanışlar nelerdir? 6. Allah'la ilgili inanışlar nelerdir? 36.Dokunmayla ilgili inanışlar nelerdir? 7. Alınyazısı, kaderle ilgili inanışlar nelerdir? 37.Üçleme, yedilemele Dokuzlama ve kırklamayla ilgili İnanışlar nelerdir? 8. Ana ve baba ile ilgili inanışlar nelerdir? 9. And töreniyle ilgili inanışlar nelerdir? 10.Atalara bağlılık ve saygıyla ilgili inanışlar nelerdir? 11.Ateşle ilgili inanışlar nelerdir? 12.Ayla ilgili inanışlar nelerdir? 13.Ayazmalar, şifalı sular, içmece ve kaplıcalarla ilgili inanışlar nelerdir? 14.Ayna ile ilgili inanışlar nelerdir? 15.Balıkla ilgili inanışlar nelerdir? 16.Baştan çevirip sadaka vermekle ilgili inanışlar nelerdir? 17.Bayramlarla ilgili inanışlar nelerdir? 18.Bedduayla, ilenmekle ilgili inanışlar nelerdir? 19.Bereketle, bollukla ilgili inanışlar nelerdir? 20.Bitkilerle, çiçeklerle ilgili inanışlar nelerdir? 21.Böceklerle ilgili inanışlar nelerdir? 22.Buğdayla ilgili inanışlar nelerdir? 23.Buhurla, günlükle ilgili inanışlar nelerdir? 24.Büyü, alsını ve büyücülükle ilgili İnanışlar nelerdir? 25.Cadı, umacıyla ilgili inanışlar nelerdir? 29.Çile, riyazetle ilgili inanışlar nelerdir? 38.Düğmeyle İlgili inanışlar nelerdir? 39.Ekmekle ilgili inanışlar nelerdir? 40.Elbiselerle ilgili inanışlar nelerdir? 41.Eshab-ı Kehfle (Yedi Uyurlar) ilgili inanışlar nelerdir? 42.Erkeklikle İlgili inanışlar nelerdir? 43.Ev kiralamak, eve taşınmakla ilgili inanışlar nelerdir? 44.Evliyalar, erenlerle ilgili inanışlar nelerdir? 45.Fal ve falcılıkla ilgili inanışlar nelerdir? 46.Gökyüzüyle ilgili inanışlar nelerdir? 47.Gökkuşağıyla ilgili inanışlar nelerdir? 48.Göllerle ilgili inanışlar nelerdir? 49.Güneşle ilgili inanışlar nelerdir? 50.Günlerle ilgili inanışlar nelerdir? 51.Güzellikle ilgili inanışlar nelerdir? 52.Hac'la ilgili inanışlar nelerdir? 53.Harflerle, yazılarla ilgili inanışlar nelerdir? 54.Hayır ve şerle ilgili inanışlar nelerdir? 55.Hayvanlarla ilgili inanışlar nelerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 69 70 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 56.Helâl-haramla ilgili inanışlar nelerdir? 86.Nurla, ışıkla ilgili inanışlar nelerdir? 57.Hocayla ve öğretmenle ile ilgili inanışlar nelerdir? 87.Örtünmeyle ilgili inanışlar nelerdir? 58.Horozun ötüşüyle ile ilgili inanışlar nelerdir? 88.Örümcekle ilgili inanışlar nelerdir? 59.Hortlakla ilgili inanışlar nelerdir? 89.Perili evleri, köşklerle ilgili inanışlar nelerdir? 60.İbadetle ilgili inanışlar nelerdir? 90.Peygamberlerle mezhep, tarikat kurucularıyla ilgili inanışlar nelerdir? 61.İçkilerle, şerbetle ilgili inanışlar nelerdir? 62.İnsanın ve dünyanın yaratılış sebebi, amacıyla ilgili inanışlar nelerdir? 91.Renklerle İlgili inanışlar nelerdir? 63.İnsanın mutluluğuyla ilgili inanışlar nelerdir? 93.Ruhla ilgili inanışlar nelerdir? 64.Irz, namus, şerefle ilgili inanışlar nelerdir? 94.Rüyaların yorumu hakkındaki inanışlar nelerdir? 65.Kadınlarla ilgili inanışlar nelerdir? 95.Saçla sakalla, bıyıkla ilgili inanışlar nelerdir? 66.Kalelerle, hisarlarla ilgili inanışlar nelerdir? 96.Sakatlarla ilgili inanışlar nelerdir? 67.Kanla ilgili inanışlar nelerdir? 97.Sakız çiğnemeyle ile ilgili inanışlar nelerdir? 68.Kaza ile ilgili inanışlar nelerdir? 98.Sayılarla ilgili inanışlar (3, 5, 7, 9, 12, 13, 40, 41, 70, 99 vb.) nelerdir? 69.Kıble'yle ilgili inanışlar nelerdir? 99.Sünnetle ilgili inanışlar nelerdir? 70.Konukseverlikle ilgili inanışlar nelerdir? 100.Su hakkındaki inanışlar nelerdir? 71.Korular ve ormanlarla ilgili inanışlar nelerdir? 101.Şeytanla ilgili inanışlar nelerdir? 72.Kur'an-ı Kerim'le ilgili inanışlar nelerdir? 102.Taşla ilgili inanışlar nelerdir? 73.Kutsal yemeklerle ilgili inanışlar nelerdir? 103.Talih ve kısmetle ilgili inanışlar nelerdir? 74.Kutsal şehirlerle ilgili inanışlar nelerdir? 104.Temizlikle ilgili inanışlar nelerdir? 75.Kuyularla ilgili inanışlar nelerdir? 105.Tevekkülle ilgili inanışlar nelerdir? 76.Lokman Hekim'le ilgili inanışlar nelerdir? 106.Tırnakla ilgili inanışlar nelerdir? 77.Mağaralarla ilgili inanışlar nelerdir? 107.Toprakla ilgili inanışlar nelerdir? 78.Mesleklerle ilgili inanışlar nelerdir? 108.Tütünle, içki içmekle ilgili inanışlar nelerdir? 79.Meryem'le ilgili inanışlar nelerdir? 109.Tuzla ilgili inanışlar nelerdir? 80.Mevlitlerle ilgili inanışlar nelerdir? 110.Uğurluluk, uğursuzlukla ilgili inanışlar nelerdir? 81.Mezar uslan üzerindeki yazı ve resimlerle ilgili inanışlar nelerdir? 111.Vücudun organlarının hareketleriyle ilgili inanışlar nelerdir? 82.Mucizelerle ilgili inanışlar nelerdir? 112.Yağmur duası, yağmur yağdırmak, yağmur-dolu-poyraz kesmekle ilgili inanışlar nelerdir? 83.Muskalarla ilgili inanışlar nelerdir? 84.Nazarla ilgili inanışlar ve nazarı önleme tedbirleri nelerdir? 85.Nimet, rızkla ilgili inanışlar nelerdir? 92.Resim ve heykelle ilgili inanışlar nelerdir? 113. Diğer dinlerin kutsal kitapları, mensuplarıyla ilgili inanışlar nelerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 71 114.Yıldızlarla, burçlarla ilgili inanışlar nelerdir? 72 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 115.Yumurta kabuğuyla ilgili inanışlar nelerdir? 5. Mevsimlere göre gençlerin giyiminde ne gibi değişiklikler olmaktadır? 116.Zamanla ilgili inanışlar nelerdir? 6. Gençlerin giyim eşyalarından hangileri evlerde üretilmektedir? GİYİM KUŞAM, SÜSLENMEYLE İLGİLİ SORULAR A. Çocuk giyimi: 1. Erkek ve kız çocuklara doğumdan önce ne gibi giyecekler hazırlanır? Evde yapılanların adları, renkleri, motifleri, kullanılan malzeme? Motif ve renklerin anlamlan? 2. Kundak kıyafeti erkek ve kız çocuklara göre nasıldır? 7. Gençlerin kıyafetlerindeki süs unsurları nelerdir? 8. Gençlerin yatak kıyafetleri nasıldır? C. Yetişkinlerin giyimi: 1. Nişanlanacak kız ve erkeğin giyimi, süslenmesi nasıldır? 2. Kına Gecesi kıyafetleri nelerdir? Nasıl süslenilmektedir? 3. Kundaklama nasıl yapılmaktadır? 3. Düğünlerde pelin, damat, sağdıç, kaynana, kaynata, elti, görümce kıyafetleri, süslenmesi nasıldır? 4. Kundaktan çıkarılan bebeklere neler giydirilmektedir' 4. Gelinin takılan nelerdir? 5. Takı olarak kundaktaki bebeklere neler takılmaktadır? 5. Gelin çeyizinde hangi kıyafetler bulunur? Bunlar nasıl temin edilir? 6. Emekleme döneminde çocuklara neler giydirilir? 6. Evli, dul, çocuklu kadın, kıyafetlerinden nasıl anlaşılır? Bu amaçla kullanılan özel motifler, renkler nelerdir? 7. Ev içinde ve dışında, mevsime göre, misafir geldiğinde çocuk giyiminde ne gibi değişiklikler yapılır? 7. Erkeğin ve kadının iç çamaşırları nelerdir? 8. Erkek ve kız çocuk giyiminde renk ve motif bakımından ne gibi farklar görülmektedir? 8. Erkeğin ve kadının yatak, ev, yabanlık kıyafetleri ve süslenmeleri nasıldır? 9. Oyun çağında İlkokula veya ilköğretim okuluna gittiğinde çocuk giyiminde ne gibi değişiklikler olmaktadır? 10.Sünnet kıyafeti nasıldır? 9. Kadınlar yüzlerini saklamak için örtü kullanıyorlar mı? Kullanıyorlarsa bu Örtüye ne ad verilmektedir? Kimlere karşı örtü kullanmıyorlar? 11.Çocuk kıyafetleri nasıl dikilmektedir? 10.Erkek ve kadının yaptıkları işlere göre kıyafetleri nelerdir? 12.Bayramlarda kıyafetlerde ne gibi değişiklikler olmaktadır? 11.Erkek ve kadının mevsimlere göre kıyafetlerinde ne gibi değişiklikler olmaktadır? 13.Çocuk kıyafetlerindeki süs unsurları nelerdir? 14.Çocukları, anneleri ve babalan nasıl süslemektedir? 12.Çanta, şemsiye, baston gibi eşyalar ne zaman ve nasıl kullanılmaktadır? B. Gençlerin giyimi: 13.Çocuklar ve eşyalar nasıl taşınmaktadır? 1. Genç kızların, delikanlıların giyiminde hangi özelliklere dikkat edilmektedir? 14.Kıyafetlerde renkler nasıl seçilmektedir? Renklerin anlamlan var mı? 2. Bekârlığı gösteren özel işaretler, renkler kullanılıyor mu? 15.Mendil çeşitleri nelerdir? Renk ve motif bakımından mendillerin anlamlan nelerdir- 3. Genç kızlar hangi takıları takıyor, nasıl süsleniyorlar? 16.Kıyafetlerden evlerde üretilenler hangileridir? 4. Misafirliğe, düğüne giderken gençlerin kıyafet ve süslenmelerinde ne gibi değişiklikler olmaktadır? 17.Malzemesi nasıl temin edilmektedir? 18.Kıyafetlerin şekilleri nasıl belirlenmektedir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 73 74 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 19.Saçın giyim ve süslenmedeki rolü nedir? Saçla süslenme nasıl olmaktadır? Kaç çeşit saç örgüsü vardır? 8. Evlerin yerlerinin seçiminde, cephelerinin tayininde nelere dikkat edilmektedir? 20.Kadınların takılan nelerdir? 9, Çatının kapatılması sırasında bayrak asılıyor mu? Niçin? 21.Kıyafetlerle ilgili dinî ve dini olmayan inanışlar nelerdir? 10.İnşaat bitip eve yerleşilirken ne gibi geleneklere dikkat edilmektedir? 22.Yaşlı erkek ve kadın giyimi, süslenmesi nasıldır? 12.Ev hediyesi getirme geleneği var mı? Vana neler getiriliyor? 23.Hastaların kıyafetleri nasıldır? Hastalıkla giyim arasında halk nasıl bir ilişki kurmaktadır? 13.Ev Mevlidi okutuluyorsa nasıl okutulmaktadır? 24.Erkek ve kadın ibadet kıyafeti nasıldır? 15.Evde hangi bölümler, odalar bulunmaktadır? Adlan, görevleri nelerdir? 25.Mesleklere göre özel kıyafetler nelerdir? 26.Halk oyunu ekiplerinde özel kıyafet kullanılmaya başlanmışsa bu kıyafetin özellikleri nelerdir? Yörede bu kıyafetin benzeri kıyafetler kullanılıyor mu? 27.Ölüm olayında ölünün yakınları nasıl giyinmektedir? Özel yas kıyafeti ve yas rengi var mıdır? Varsa nelerdir? 28.Giyim eşyalarının korunması, temizlik ve onarımı nasıl yapılmaktadır? 14.Saçaklara, kapılara nazar ve uğur sembolü olarak neler asılıyor? 16.Evlerde ısınma ve aydınlatma nasıl yapılmaktadır? 17.Evin su ihtiyacı nasıl karşılanmaktadır? 18. Banyo, tuvalet ihtiyaçları için hangi mekânlar ayrılmıştır? Adlan nelerdir? 19.Evlerde ne gibi süslemeler yapılmaktadır? Motiflerin adlan, anlamlan nelerdir? 29.Takılar nasıl korunmakta, bakımları nasıl yapılmaktadır? 20.Evlerin döşenmesi nasıl yapılıyor? Yörede üretilen ev eşyaları nelerdir? 30.Hangi kıyafet ve takılar ömür boyu saklanmaktadır? 21.Ev sahibi olmak, ev yılanı konularında nelere inanılmaktadır? HALK MİMARİSİYLE İLGİLİ SORULAR 1. Yörede genel mesken tipleri nelerdir (ahşap, kerpiç ev, karacadır, toprak ev gibi.)? 22.Evin eşiği ve diğer bölümleriyle ilgili olarak nelere inanılmaktadır? 23.Ev, geceleri nasıl korunmaktadır? 24.Bahçe-ev ilişkisi nasıl düzenlenmiştir? 2. Meskenlerin, konutların yanında hayata yardımcı yapılar nelerdir? 25.Yaylaya çıkma geleneği varsa yaylada nasıl barınılmaktadır? 3 Yapıların plânlarını kimler yapıyor? Yapı ustaları nasıl yetişmişlerdir? 26.Yayla evlerinin, çadırlarının özellikleri nelerdir? 4. Ustalar, marangozlar yapıları ezbere mi yapıyorlar, yoksa plâna mı bakıyorlar? 5. Yapılarda hangi malzemeler kullanılıyor? Bu malzeme nasıl temin edilmektedir? 6. . İnşaatta kullanılan âletler nelerdir? Bu âletler nasıl temin edilmektedir? 7. Temel nasıl atılmaktadır? Temel atmayla ilgili gelenek ve inanışlar nelerdir? 27.Hayvan ağıllan, damlan, samanlık ve ambarın evle ilişkisi nasıl düzenlenmiştir? 2K. Ağılların, damların, ambarların içinde hangi bölümler bulunmaktadır? Bu yapıların inşaatı nasıl yapılmaktadır? 29. Ambarlarda yiyecekleri fare ve böceklerin yememesi için ne gibi inşaat tedbirleri alınmıştır? 30. Fırın, çamaşırlık, değinilen, cami, çeşme, köy odası gibi yapılan mimari özellikleri nelerdir? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 75 31. Mezarlıkta, mezarların yapımında taş ve kereste kullanılıyor mu? Yörenin özel mezar yapım geleneği nasıldır? HALK MUTFAĞIYLA İLGİLİ SORULAR 1. Evlerde kimler yemek pişirmektedir? 2. İyi yemek pişirmekle tanınım; erkek ve kadınlar var mı? Varsa bunlar bu hüneri de, ne zaman, kimden öğrenmişlerdir? 3. Anneler kızlarına yemek pişirmesini ne zaman, nasıl Öğretiyorlar? 4 Yemek pişirirken kitaplara, defterlere bakılıyor mu? 5. Yemek pişirirken tuz, şeker, yağ, su ve diğer malzemelerin Ölçüsü, ayarı nasıl sağlanmaktadır 6. Günde kaç öğün yemek yenilmektedir? Öğünlerin Özel adları nelerdir? 7. Mevsimlere göre öğünlerde genellikle neler yenilip içirmektedir? 8. Hastalara neler yedirilip içirilmektedir? 9. Gebe kadınlara neler yedirilip içirilmektedir? 10.Loğusa kadınlara neler yedirilip içirilmektedir? 11.Özel günlerde (Nevruz, Hıdrellez, kandil, düğün vb.) neler yenilip içilmektedir? 76 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 22.Et, sebze, baklagiller karışık yiyecek ve içecekler nelerdir? 23.Çığ olarak yenen sebze ve meyveler hangileridir? Çiğ sebzelerden hangi yiyecekler yapılır? Tarifleri? 24.Tatlı çeşitleri nelerdir? Tarifleri? 25.Av hayvanlarının etlerinden hangi yemekler yapılmaktadır? 26.Su ürünlerinden ne gibi yemekler yapılmaktadır? Tarifleri? 27.Yemeklere lezzet için neler katılmaktır? 28.Sofraya oturup kalkmakla ilgili gelenekler nelerdir? 29. Yemek nerede pişirilmektedir? Kaç çeşit ocak vardır? 30.Yemek pişirirken gerekli ısı nasıl temin edilmektedir? 31.Yiyecek ve içeceklerin günlük, mevsimlik saklanması nasıl yapılmaktadır? 32.Yemek pişirirken hangi âletler, kap kaçak kullanılmaktadır? 33.Yemek yerken hangi âletler, kap kaçak kullanılmaktadır? 34.Yemek pişirme ve yeme yerleri ayrı mıdır? Bu yerlere ne ad verilmektedir? 35.Mutfağın içinde raf, dolap, sandık olarak neler kullanmamaktadır? Buralardan nasıl yararlanılmaktadır? 12.Ölü yemeğinde neler bulunmaktadır? 36.Yemek yerken kullanılan örtü ve peçetelerin üzerinde hangi süslemeler bulunmaktadır? 13.Kış için ne gibi yiyecek ve içecekler hazırlanmaktadır? Nasıl? 37.Yemek pişirilen ve yenen malzemenin temizliği nasıl yapılmaktadır? 14.Yabani otlardan, mantarlardan, yabanî meyvelerden ne gibi yiyecekler yapılmaktadır? Tarifleri? 38.Ekmekler fırında pişiriliyorsa kaç çeşit fırın vardır? 15. Tahıllardan, taneli bitkilerden ne gibi yiyecekler yapılmaktadır? Tarifleri? 39.Kümes Hayvanları ve buna dayalı ekonomik hayat nasıl işlemektedir. Özel yiyecek ürünleri nasıl saklanmaktadır. 16.Sebzelerden hangi yiyecekler yapılmaktadır? Tarifleri? 40. Yiyeceklerin bereketli olması için neler yapılmakta, nelere inanılmaktadır? 17.Meyvelerden hangi yiyecek ve içecekler yapılmaktadır? 41. Un, bulgur, Buğdaya dayalı ürünler nasıl hazırlanmaktadır? 18. Ekmek ve ekmek türünden yiyecekler nelerdir? Ekmek çeşitleri? Yapılışları? 42. Yağ, şarap, sirke üreten yerlerde bu ürünler nasıl üretilmekledir (ev içinde)? 19.Süt ve ürünleriyle yapılan yiyecek ve içecekler nelerdir? Tarifleri? 43. İçki, sigara, kahve hakkındaki inanışlar, gelenekler nelerdir? 20.Salataların tarifleri? 43. Halk uzun ömür ve sağlıklı hayatla beslenme arasında nasıl bir ilişki kurmaktadır? 21.Etten yapılan yiyecekler nelerdir? Tarifleri? 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 77 78 Derleyici; kaynak kışının bilgi ve sağlık durumuna göre bu sorulan çoğaltabilir veya azaltabilir. Cevabı netleştirmek için alt sorular sorabilir. Kaynak kişinin bilmediği sorularda oyalanmamalı ve kaynak kişiyi bıktırmamalıdır… 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 1831 SAYIMINA GÖRE AYBASTI KAZASI NÜFUSU HAKKINDA BAZI BİLGİLER Mustafa BÜYÜK∗ 1‐GİRİŞ Bir devletin sınırları içersinde, bir eyalet, vilayet, liva, kaza, ilçe veya köyde yaşayan insan sayısına nüfus denir. Nüfusun nitelik ve niceliği devlet ve milletlerin, tarihi süreçte üstlendiği rolün en önemli unsurlarından biri olmuştur. Devlet ve milletlerin geçmişten geleceğe uzanan varoluş yolculuğu, bu gücün ağırlığı ölçüsünde cereyan ettiği için, gücünü bilmek isteyen her otorite nüfus sayısına kayıtsız kalamamıştır. Osmanlı devleti de pek çok devlet gibi, nüfusun nitelik ve niceliği aslında devletin gücü ya da zaafıdır yaklaşımıyla hareket ederek, kuruluş yıllarından itibaren gücünü bilmek ve geleceği planlamak için çeşitli vesilelerle nüfus sayımı yapmıştır. Bu sayımlarda arazi ve nüfus tahriri yapılarak ülkenin ekonomik kaynakları ve insan gücü tespit edilmiştir. Vücuda getirilen belli başlı eserlerden olan Tahrir defterleri, Mühimme defterleri, Seyahatnameler, Vakfiyeler vb. kaynaklar günümüzde de Osmanlı İmparatorluğunun belli yerlerine ait önemli nüfus ve kayıtlara ulaşılan birinci elden kaynaklardandır. Bu kaynaklarda sayılanlar sadece vergi mükellefi erkek nüfustur. Modern manada sayılabilecek ilk nüfus sayımı ise 1830-31 yıllarında yapılmıştır.2 Osmanlı Devleti’nde klasik dönem olarak adlandırdığımız 19. Yüzyıla kadar geçen dönem için nüfus verilerini, tahrir defterleri, avarız defterleri gibi bu dönemin arşiv kaynaklarından öğrenebilmekteyiz. Bu kaynaklarla ilgili Ömer Lütfi Barkan’ın çalışmalarından önemli bilgiler elde edilebilir.3 Bu kaynaklar ayrıca soyağacı araştırmaları, şecere çalışmaları gibi faaliyetler için de önemlidir. Böylece bir zamanlar Osmanlı coğrafyası olarak nitelendirilen çok geniş bir coğrafyanın günümüzde küçük bir parçasını oluşturan ülkemiz ve ya Ordu yöresinde yaşayan insanların “fert ya da toplum olarak ∗ ODÜ, Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Mübahat S. Kütükoğlu, Menteşe Sancağı, 1830, TTK, Ankara, 2010. s.XIX. 3 Bknz. Ömer Lütfi Barkan, “Türkiye’de İmparatorluk Devrinin Büyük Nüfus ve Arazi Tahrirleri ve Hakana Mahsus İstatistik Defterleri”, Osmanlı Devletinin Sosyal ve Ekonomik Tarihi. Tetkikler-Makaleler I,İstanbul 2000. s. 175-252. 2 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 79 kimliği ya da hüviyeti nedir? Kimiz? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?”4 sorularının cevapları verilebilecektir. Yöremiz nüfusunun Osmanlı öncesi ve Osmanlı döneminde nasıl şekillendiği ile ilgili pek çok kaynakta bilgi mevcut olup özellikle Bahaeddin Yediyıldız, Hakan Kaynar, Serhat Küçük tarafından yayına hazırlanmış olan Orta Karadeniz Kültürü5, İbrahim Tellioğlu’nun “Osmanlı Hakimiyetine Kadar Doğu Karadeniz’de Türkler”6, Bahaeddin Yediyıldız’ın Ordu Kazası Sosyal Tarihi, ve Bahaeddin Yediyıldız, Ünal Üstün ve Mehmed Öz’ün Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları7 adlı eserlerde ilk ciddi ve belgelere dayalı bilgiye ulaşmak mümkündür. Fakat bu kaynaklar genelde 16. Yüzyılın sonlarına kadar bilgiler vermektedirler. Bundan sonra bölge ile ilgili nüfus verileri 19. Yüzyılın ikinci yarısına aittir. Salnameler ve 1893’te biten nüfus sayımına ait verileri içeren bilgiler ve sonuçları I. Dünya Savaşı öncesinde yayınlanan nüfus sayımı yine bu bölgenin nüfusunu ortaya koymada, bize yardımcı olurlar. İşte bu çalışma bu tarihi biraz daha geriye çekerek, 17. Yüzyıl ile 19. Yüzyıl arasında bilinmeyen veya az bilinen bölgenin nüfusunu aydınlatmayı amaçlamaktadır. 2‐OSMANLI’DA MODERN MANADA İLK NÜFUS SAYIMI (1831 (H.1247) TARİHLİ NÜFUS SAYIMI) II. Mahmud’un saltanatında Yeniçeriliğin lâğv edilip Asakir-i Mansurei Muhammediye’nin kuruluşundan sonra, bir taraftan askerlik çağında olanların, diğer taraftan vergi mükelleflerinin doğru bir şekilde tespiti için bir nüfus sayımına teşebbüs edilmiş ve ilk olarak da işe İstanbul’dan8 başlanmış ise de 1828-1829 Rus harbinin çıkışı sayımın devamını imkansız kılmış ve ancak harbin bitiminden sonra sayım işi yeniden gündeme gelmiştir.9 II. Bahaeddin Yediyıldız, “Kimlik”, Orta Karadeniz Kültürü, Ankara, 2005, s.181-186. Bkz. Bahaeddin Yediyıldız, Hakan Kaynar, Ünal Üstün, Orta Karadeniz Kültürü, Ankara, 2005. 6 İbrahim Tellioğlu, Osmanlı Hakimiyetine Kadar Doğu Karadeniz’de Türkler, Serander Yayınları, I. Baskı, Trabzon 2004. 7 Bknz. Ordu Bayramlu ve kaza, kasaba, köy ve mezre’alarının idari yapıları, şahıs ve yer adları, Vakfiyeleri, Müslim ve gayrimüslim nüfus bilgileri için 1455, 1485, 1520, 1547, ve 1613 yıllarına ait Tahrir Defterleriyle ilgili; Bahaeddin Yediyıldız, Ordu Kazası Sosyal Tarihi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1985, s.1-247. B. Yediyıldız Ordu Tarihinden İzler, İstanbul 2000, s.15-213. B.Yediyıldız, Ünal Üstün, Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları, TTK. Ankara 1992. Cilt I., Cilt II.ve B. Yediyıldız, Mehmet Öz ve Ü. Üstün Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları Cilt III. TTK., Ankara 2002. 8 Bkz. Sedat Bingöl, 1829 Nüfus Sayımı ve Tophane Kasabası, Eskişehir 2004, s.2. 9 Mahir Aydın, “Sultan II. Mahmud Döneminde Yapılan Nüfus Tahrirleri” Sultan II. Mahmud ve Reformları Semineri, 28-30 Haziran 1989, İstanbul 1990, s.81 4 80 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Mahmut’un 1829 Edirne Antlaşması’ndan sonra gerçekleştirmek istediği geniş çaplı reform düşüncesinin bir sonucu olarak yapılan bu ilk nüfus sayımını 19. yüzyıldaki diğer nüfus sayımları takip etmiştir.10 Bu sayım ile ilgili devrin vak’anüvîslerinden Ahmed Lütfi Efendi’nin Tarihinde sayımın gerekçeleri, usulü nerelerde, hangi şartlarda yapıldığı, kimlerin görevlendirildiği gibi konularda kapsamlı bilgiler verilmiştir.11 Sayım, Rumeli ve Anadolu’da bulunan bütün eyalet, sancak ve kazalarda gerçekleştirilmiştir. Sayım görevlileri, merkezden hükümetçe tespit edilen bilgin ve din adamlarından seçilmiştir.12 Sayım görevlilerinin seçimine özellikle dikkat edilmesinden amaç hem uzun süredir sayım yaşamamış olan halkın tedirgin olasını engellemek, hem de ciddiyetle konunun ele alınmasını sağlamak ve devletin en önemli dayanaklarından olan asker ve vergi işleriyle ilgili sağlam verilere ulaşmak olabilir. Çalışmamıza konu olan yöremiz sayımında yer alan görevlilerle ilgili bilgiye aynı kaynakta ulaşmak mümkün olmamıştır. Fakat bu sayım defterinin içeriğini sayım sonuçlarının takviye edilmiş ve düzeltilmiş bir özetiyle birlikte Latin alfabesine aktarıp ilk kez yayınlayan13 Profesör Enver Ziya Karal’ın Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, adlı kitabının 213 ve 214. sayfalarında verilen tabloda Trabzon, Gönye, Rize, Giresun ve kazalarının Canik dahil tahriri için Hacegândan Tuğrakeş Hacı Ethem Efendi’nin görevlendirildiği14 belirtilmiştir. 3‐ 1037 SAYILI NÜFUS CERİDE DEFTERİNİN TANITIMI VE NÜFUS BİLGİLERİ XIX. yüzyılda Ordu’da bilinen ilk nüfus sayımının, mevcut bilgilerin ışığında 1831yılında gerçekleşmiş olduğu söylenebilir. Sayımda sancak sınırları içindeki tüm kaza, kasaba ve köylerde yaşayan Müslim ve gayrimüslim erkek nüfus tespit edilmiştir. O dönemde sancağının Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Ordu yöresi ile ilgili [= NFS. d]. 5 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, , T.C. Başvekalet İstatistik Genel Müdürlüğü Yayınları, Neşriyat no.195, Tetkikler Serisi no.87, s.8-12. Kemal H.Karpat, Os‐ manlı Nüfusu (1830‐1914) Sosyal ve Demografik Özellikleri, Çev: Bahar Tırnakçı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları 133, İstanbul, 2003, s.46 vd. 11 Bkz.Vak’anüvîs Ahmed Lütfi Efendi, Tarih‐i Lütfi, İstanbul, 1999, 3.Cilt, s.142-145. 12 Sayım görevlilerinin listesi için bakınız. Tarih‐i Lütfi, s. 142-145. 13Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu 1830‐1914, Çeviren Bahar Tırnakçı, Timaş Yayınları, İstanbul 2010, s.62-63 14 E. Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı, s.212-213. 10 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 81 1036’dan başlayıp 1049’a kadar (son ikisi icmal kayıtları içermektedir) toplam 14 defter mevcuttur. Bu çalışmanın ana kaynağı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan 1037 sayılı nüfus defterleridir [= NFS. d]. 1037 sayılı defter yöreye ait diğer nüfus defterleri gibi NFS dosyası olarak resim formatında hazırlanmış olup orijinal defterin foto-kopyasıdır. Defterlerin ilk sayfasında sağ üst başta T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı (BOA) ifadesine, sol başta ise yalnızca yıl belirtilerek (2005) tarihine yer verilmiştir15. Ebrulu kapağın üzerinde ayrılan bölüme Osmanlı Türkçesiyle “Kaza‐yı Aybasdı Tâbi Livâ‐i Ordu Bayramlu İslam Nüfusu” ifadesi yazılarak defterin hangi kazaya ait bilgiler içerdiği belirtilmiştir. Ebrulu kapağın fotokopyasından sonra nüfus kayıt bilgilerinin yazılı olduğu sayfalara yer verilmiştir. İlk sayfada sağ ve sol üst köşeye sayfa numarası (eski rakamlarla) yazılmıştır. (Ancak bazı sayfalar yıpranmış olduğundan rakamlar zamanla okunamamış olsa gerek sonradan düzeltmeler yapılmıştır). Sayfa numarasından sonra ise “Kaza‐yı Aybasdı Tâbi Ordu Bayramlu Karye‐i Safalık Tâbi Ka‐ za‐i Mezbûre” ifadesi yazılmıştır. Daha sonraki sayfalarda yer alan köy isimleri de aynı aynı ifadelerle yazılmıştır. (Tüm köy isimleri ekli tabloda belirtilmiştir.*) Kişiler yazılırken önce muhtar ve ya imam gibi devlet otoritesini temsil eden kimselerden veya ulemâ ve vücûh olarak nitelendirilen ileri gelen ve saygı duyulan kimselerden başladığını görüyoruz. Kişi isimleri ise, sağ üste sıra numarası, sol üste ise hane numarası verilerek, her satıra beş isim gelecek şekilde her bir sayfada, sekiz satırda, toplam kırk civarında isim kaydedilmiştir. Kişilere verilen sıra numarası, hane numarasından bağımsız olarak verilmiş olup; bir hanedeki kişilerin tamamı yazıldıktan sonra diğer hane numarası verilerek yazıma devam edilmiştir. Kişiler deftere kaydedilirken boy uzunluğu (uzun-kısa-orta), sakal-bıyık miktarı (köse, müzellef ) ve ten rengi (ak, kara, kumral) esas alınmıştır. Kişiler baba adları veya lakaplarıyla yazılmıştır. Ancak “amucası”, “oğulluğu”, “üvegi oğlu” “hafidi” yani “torunu”, “damadı”,”kayını”, “babalığı” gibi tanımlamalara da rastlanmaktadır. Her bir kimsenin yaşı mutlaka isminin altındaki “sinn” ifadesinin hemen altına kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Ancak pek çok kimsenin yaşında yan- 82 lışlıklar yapılmıştır. Rakamlar unutulmuş veya zamanla mürekkebin silinmesiyle de bu yanlışlıklar ortaya çıkmış olabilir. Doğan çocukları ise “tevellüd, oğlu…” ifadesiyle genelde gün ay ve yıl belirtilerek isimlerinin hemen altına yazılmıştır. Kullanılan yazı tipi genelde rık’a olarak bilinen yazıdır. Ancak doğum, ölüm, askerlik, göç, hastalık vs. gibi kayıtlar genelde siyâkat olarak bilinen yazı ile tutulmuştur.16 Defterler siyah mürekkep kullanılarak yazılmış olup daha sonra kişilerin vefatları “fevt veya fevt şüd” şeklinde isimlerinin üzerine genelde kırmızı renkli mürekkeple yazılmıştır. Kayıtlar Hicri takvim esas alınarak belirtilmiştir. Yine askerlik, iş, ticaret vs. gibi amaçlarla bir yere gidiş ve ya gelişleri “reft be, âmed be, nukulet be kaza‐i.., karye‐i.” ifadeleriyle isimlerinin genellikle altına veya üstüne kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Bu bilgiler özellikle nüfus hareketlerinin takibi açısından önem arz etmektedir. Askerliğe elverişli olmayanların özür durumları “arazlı, alîl, âmâ, yek çeşm, arac: topal, çolak, mecnûn ,maraz, alil’ül mizac, yek kadem yarım, sağır” vs gibi tanımlamalarla isimlerinin hemen üzerine belirtilmiştir. Nerede olduğu bilinmeyenlere “gaib”, “zaid”, mahkum olanlara veya suçlulara “mücrim” gibi ifadeler kullanılmıştır. Ayrıca durumu elverişli olanların ne zaman asker olacakları, isimlerinin üstündeki boşluğa yazılmıştır. Bunlar için “malum” gibi ifadeler de kullanılmıştır. Asker olanların ise nerede ne askeri oldukları Mansurede Yüzbaşı, Dersaadette topçu, Asker‐i Bahri‐ ye ve ya Asker‐i Mansure, Redif, Tebayı Ahmed Paşa gibi ifadelerle yazılmıştır. Yine askerlikten emekli olanlar için, “Mansureden tekaüd” (4 kişi)ifadesi yazıl‐ mıştır. Ancak bazı yerlerde katibin bilgileri, ilgililerin hizası yerine gelişi güzel bir şekilde boşluklara yazması, o bilginin hangi kişi ile ilgili olduğunun anlaşılmasını zorlaştırmakta ve karışıklığa yol açmaktadır. Köy ve ya mahallelere daha sonradan naklen gelenlerin kayıtları en son kişinin isminden sonra genelde hane ve sıra numarası verilerek siyâkat yazısı ile yazılmıştır. Bu şekilde bir köyün yazımı tamamlandıktan sonra sırasıyla hâneha: hâne sayısı, nüfûs-ı nefs: kişi sayısı yazılmıştır. Ancak kişiler yaşlarına göre üç gruba ayrılarak yazılmıştır. Bunlar “müsinn”(yaşlı) “tüvânâ (güçlü) “sagîr” (küçük çocuk), “şâbb-ı emred”17 (sakalı bıyığı çıkmamış genç), ve “ter bıyık” (sakalı bıyığı yeni çıkmış olan genç) olarak nitelendirilebilir. Sayfanın en alt satırına ise erkek nüfus toplam sayısı belirtilmiştir. Bu 16 17 15 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Nüfus Defterleri (NFS.d.), 1037. s.1-111. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1993, C.3, s.43, 237. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ak Aydın Kitabevi Yayınları, 26.Baskı Ankara 2010. s.867,1299, 1063, 1136. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 83 şekilde bir yerin yerleşik nüfusu kaydedildikten sonra tekrar ( Karye‐i…. Tâbi Aybasdı Göçebe Taifesi) şeklinde bir başlık yapılarak yine yukarıda anlatıldığı usulde göçebe nüfus yazılmıştır. Göçebeler köylere daha önceden çeşitli nedenlerle dışarıdan gelerek yerleşmiş bulunan, daha önceki tahrirlerde o köyün halkı olarak kayıt edilen ancak üzerlerine kayıtlı toprağı bulunmayan ve başkalarının topraklarında çalışan ve bu nedenle göçebe olarak nitelendirilen nüfustur.18 Bazı köylerin göçebesinin yerleşiklerden daha fazla olduğunu görüyoruz. Burada 5 köyde göçebe nüfus bulunduğunu ve bunlardan sadece Keşlik köyünün göçebesinin yerleşiğinden fazla olduğunu, toplam 6 hanede 16 nüfusun yaşadığını görüyoruz. Diğer 4 köyde ise 6 hanede yaşayan nüfus sayısı 20’dir. 19 4‐1831 SAYIMINDA AYBASDI KAZASI MÜSLİM NÜFUSU Aşağıda Aybasdı kazasının 1831 sayımındaki köylerinin isimlerini ve nüfuslarını gösteren Tablo 1 pek çok açıdan yorumlanabilir. Biz çalışmamızın sınırlı tutulması nedeniyle tablonun ayrıntılı değerlendirmesini daha kapsamlı bir çalışmada (1831 tarihli nüfus sayımında Ordu Livası Perşembe, Aybastı ve Bolaman kazaları nüfusu konulu yüksek lisans tezi) paylaşmak üzere burada erkek nüfusun köylere, yaş gruplarına göre dağılımını gösteren bu tabloyu hazırlamaya çalıştık. Bu tablodaki erkek nüfus sayısını, nüfusun yarısı olarak kabul edip iki ile çarpımı20, bize yörenin kadın ve erkeklerden oluşan toplam nüfusu hakkında kabaca bir bilgi verecektir. Bu durumda 1831 sayımında Aybasdı da toplam 44 köy olduğunu bu köylerde toplam 801 hanede tahminen toplam 6444 Müslim nüfusun yaşadığı sonucuna ulaşabiliriz. Bu da yaklaşık olarak mevcut nüfusun % 86’ sı demektir. Defterlerin incelenmesi neticesinde nüfus sayımının gerçekleştirildiği dönemde kazanın merkez köyü olarak nitelendirebileceğimiz yerin Sefalık olduğunu söyleyebiliriz. Bu köy, 21 hane de yaşayan 75 kişilik bir erkek nüfusa sahip olup, mevcut köyler arasında orta büyüklükte bir köy olmasına rağmen sayım buradan başlatılmıştır. Cıbıroğlu Mehmed Efendi ve Karaköçekoğlu Mehmed Efendi bin Mehmed Müderrisidir. Hazinedaroğlu İbrahim bin Mehmed Emin Müteselliman olarak kaydedilmiştir. Oğlu Ahmed bin İbrahim Mir Miran‐ı Kethüda Efendi, diğer oğlu Osmanbey bin İbrahim A.MKT.UM, 468/48, 29 Ramazan 277. BOA, NFS.d.1037 s.1-111. 20 Toplam nüfusun hesaplanması için erkek nüfus sayısının kadınları da dahil etmek suretiyle ikiyle çarpımı için bknz. Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu, İstanbul 2010, s.70. 18 19 84 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Ayanı olarak kaydedilmiştir. Cellatoğlu Mustafa Efendi bin Mustafa Kaza Nai‐ bi, Çobanoğlu Abdurrahman bin Mehmed Muhtarı Sani olarak kaydedilmiştir. Ekli tabloda görüldüğü üzere 40 ve 50 haneli köyler vardır. 50 haneli 277 erkek nüfuslu Esenli kazanın en kalabalık köyüdür. 52 hane ve 251 erkek nüfuslu Yakacık ile 59 hane ve 239 erkek nüfuslu Pelitözü kazanın diğer kalabalık köyleridir. Hane sayısı ve nüfusu itibariyle Sefalık’dan daha kalabalık olan bu üç köy ve diğer köyler de sayım yapılırken; yukarıda belirtilen nüfuzlu aileler ve vücuhtan kimseler için kullanılan kavramlara rastlanmadığını genelde imam ve muhtar ile yazıma başlandığını görüyoruz. Bu durum Sefalığın, idari, ilmi, kültürel, sosyal ve ekonomik yönlerden merkezi önemde olduğunu gösteren bir özellik olarak değerlendirilebilir. Aybasdı ve köyleri ile ilgili nüfus kayıtları arasında dikkate değer pek çok bilgi mevcuttur. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse özellikle iç kesimde bir yerleşim birimi olmasına rağmen hemen her köyden pek çok kimsenin Bahriye askeri olarak kaydedilmiş olması önem arz etmektedir. (Yakla‐ şık 80 kişi Asâkir‐i Bahriye), (70 civarında Asâkir‐i Mansure),(10 civarında Re‐ dif),? Tebayı Ahmed Paşa ve Tebayı Osman Paşa gibi kayıtların askerlik yapabilecek durumda olan tuvana (güçlü, kuvvetli) olarak nitelendirilen kimselerin yanına yazıldığını görüyoruz. Bu durumda yöre için devletin asker deposu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca pek çok kimsenin imparatorluk merkezi olan Dersaadet, Asitane yani İstanbul’a gidiş veya gelişleri ile ilgili kayıtlara da rastlamaktayız. Köylerden Conkara da 1 Asitane, 1 Dersaadet, Belen’de 2 Asitane, 4 Dersaadet, Sevdeş de 2 Asitane, Elbeyü de 1 Asitane, 1 Dersaadet, Sopiçukur’da 2 Asitane, Akfatma’da 1 Dersaadet, Koyunculu’da 1 Dersaadet, Kayalı’da 1 Dersaadetde Topçu, Yakacık’da 2 Dersaadet kayıtları okurken pek çok yerde karşılaştığımız bu özel durum yöre ahalisinin merkezi yönetim ile bağlarını göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Defterlerde askerlik ve İstanbul ile ilgili kayıtların dışında başka nerelere gittikleri ve ya geldiklerini gösteren kayıtlara da rastlıyoruz. Bu kayıtlardan Tokat, Merzifon, Fatsa, Amasya, Ordu, Çarşamba, Bursa, Bolaman ve okunamayan bazı yerlere geliş ve ya gidişler olduğunu görüyoruz. İstanbul dışında en çok gidilen yerlerden biri Çarşamba olarak dikkat çekiyor. Bu gidiş dönüşlerin sebepleri arasında askerlik dışında iktisadi ve kültürel faaliyetlerin önemli bir yeri olduğu düşünülebilir. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 85 Yine ayrıca eğitim için pek çok kişi için, medresede veya molla gibi kayıtların düşülmüş olması yörede canlı bir eğitim ve kültür faaliyetinin olduğunun göstergesi olarak değerlendirilebilir. 5‐AYBASDI VE KÖYLERİNDEKİ AİLE VE SÜLALE LAKAPLARI Karye‐i Sefalık: Cıbıroğlu, Hazinedaroğlu, Çobanoğlu, Karaköçekoğlu, Ali Beyoğlu, Macaroğlu, Kurcaoğlu, Kadıoğlu, Çukuroğlu, Takuoğlu, Ramazanoğlu, Katırcıoğlu, Toymazoğlu, Baba Sokmazoğlu, Askeroğlu, Karye‐i Yaras (Yaraş): Uzun Ömeroğlu, Aliustaoğlu, Ekizoğlu, Hacı Baydeloğlu, Tiryakioğlu, Hacılu Osmanoğlu, Çal Bekiroğlu, Sancakdaroğlu, Kellecioğlu, Kalucoğlu, Haliloğlu, Bancukoğlu, Himmetoğlu, Dursunoğlu, Bancukaoğlu, Abazaoğlu, Küren (Gören)oğlu, Takbahoğlu, Karabalakçıoğlu, Mahmud Ustaoğlu, Çukuroğlu, Karye‐i Hoşkadem: Ömer Efendioğlu, Kara Mehmedoğlu, Memişoğlu, Severlioğlu, Velioğlu, Kurdoğlu, Kara Mustafaoğlu, Kara Ahmedoğlu, Topaloğlu, Boşnakoğlu, Karye‐i Conkara: Gülcüoğlu, Könioğlu, Çakır Ömeroğlu, Kayaoğlu, Dileklioğlu, Karye‐i Eceli (Ecelü) Kara Mahmudoğlu, Ali oğlu, Galibaoğlu, Seferoğlu, Buluşoğlu, Zalimoğlu, Osmanbeyoğlu, Bekiroğlu, Gaybakoğlu, Alioğlu, Azizoğlu, Kayaoğlu, Eğrioğlu, Karye‐i Elbüküz (Alpagöz): İmam Hüseyinoğlu, Haynkaroğlu, Kara Ahmedoğlu, Molla Mehmedoğlu, Sarı Ahmedoğlu, Cüreoğlu, Haliloğlu, Gürenicoğlu, Karademircioğlu, Çakır Ahmedoğlu, Coşmanoğlu. Karye‐i Belen: Derviş Kadıoğlu, Dervişoğlu, Kürdoğlu, Molla Ahmedoğlu, Göbüloğlu, Kabukcuoğlu, Köçoğlu, Cataloğlu, Culukoğlu, Tiryakioğlu, Yakacıkoğlu, Deli Ahmedoğlu, Kayalı Haliloğlu, Conooğlu, Esiroğlu, Göçoğlu, Abdullahoğlu, Salihoğlu, Karye‐i Karay: İmam Hüseyinoğlu, Hatiboğlu, Velimollaoğlu, Küçük Alioğlu, Ali Efendioğlu, Deli Osmanoğlu, Çobanoğlu, Gilercioğlu, Çırakoğlu, Salih Efendioğlu, Gideloğlu, Demürcüoğlu, Cağcakoğlu, Hekümoğlu, Vacüloğlu, Hud Alioğlu, Kıyraoğlu, Eselioğlu, Sabancıoğlu, Konuloğlu, Taralmaoğlu, Sarı Ahmedoğlu, Balıoğlu, Tiryakioğlu, Bayramoğlu, Tembeloğlu, Değirmencioğlu, Abazaoğlu, Mahmudoğlu, Gök Alioğlu, Çuluk İsaoğlu, Gülcüoğlu, Sebiceoğlu, Dervişoğlu, Hacı Alisioğlu, 86 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı İmamoğlu, Kovancıoğlu, Keş Ahmedoğlu, Küçük Mahmudoğlu, Kethüdaoğlu, Küren (Gören) Hasan oğlu. Mustafaoğlu, Karye‐i Şeyhlü: Kara Mustafaoğlu, Kürdoğlu, Çiçekoğlu, Dedeoğlu, Uzun Mehmedoğlu, Musaoğlu, Hunek Mehmedoğlu, Abdioğlu, Abdülkerimoğlu, Kerimoğlu. Karye‐i Borta: Tokmakoğlu, Kadıoğlu, Sarı Alioğlu, Deli Ömeroğlu, Arzoğlu, Kefelioğlu, Kalaycıoğlu, Coyoğlu, Biçoğlu, Yaylaoğlu, Gülmenoğlu, Kartaloğlu, Kethüdaoğlu, Gebaşoğlu, Çakıroğlu, Sebiçoğlu, Yakuboğlu. Karye‐i Sevdeş: Göç Velisioğlu, İmirzalıoğlu, Arpacıoğlu, Molla Hasanoğlu, Culukoğlu, Erzurumluoğlu, Haliloğlu, Talasoğlu, Çakıroğlu, Osman Beşeoğlu, Kilcioğlu, Can Ahmedoğlu, Kara Mehmedoğlu, Karabekiroğlu, Dilevaroğlu, İmamoğlu, Tamtakıroğlu, Temürcioğlu, Kara Velioğlu, Arpacıoğlu, Kara Alioğlu, Kökcüoğlu, Köseoğlu, Atlıoğlu, Turnalıoğlu, Turmerlioğlu, Abdurrahmanoğlu, Kameroğlu, Kaymak Bekiroğlu, Türkmen?oğlu, Hızıroğlu, Caniklioğlu, Alamanoğlu, Marazoğlu, Nüveyoğlu, Aynacıoğlu, Topal Ömeroğlu, Geleroğlu, Geliroğlu, Kır Ahmedoğlu, Sondaloğlu, Karabekiroğlu. Karye‐i Dereköy: Bahadıroğlu, Cömezoğlu, Baharoğlu, Hasanoğlu, Tapanoğlu. Karye‐i Beğlerlü: Varıcıoğlu, Cosaloğlu, Resuloğlu, Mınıkoğlu, Hüseyin Beyoğlu, Deli Osmanoğlu, Ali Fakıoğlu, Öksüzoğlu, Himmetoğlu, Talmazoğlu, Mahmudoğlu, Kara Mahmudoğlu, Sevinçoğlu, Kibusluoğlu, Güleoğlu, Beyoğlu, Hatiboğlu, Süleymanoğlu, Deli Süleymanoğlu, Cebehanecioğlu, Cebecioğlu, Kantar Hasanoğlu, Sakaroğlu, Mehmedoğlu, Çomaloğlu, Ebyükoğlu, Benderlioğlu, Cin Alioğlu, Velioğlu, Karye‐i Kühü (Küfi) : Tokadlıoğlu, Hacı Osmanoğlu, Hacı Mustafaoğlu, Çakıroğlu, Kabasakaloğlu, Fakıoğlu, Kel Hüseyinoğlu, Hatib Ahmedoğlu, Sofuoğlu, Molla Osmanoğlu, Bodiloğlu, Molla İbrahimoğlu, Ali Kethüdaoğlu, Encamoğlu, Hacı Köseoğlu, Babucoğlu, Hatiboğlu, Kethüdaoğlu, Hacı Salihoğlu, Kamburoğlu, Hacı Dervişoğlu, Yerlü Ahmedoğlu, Kafuroğlu, Yerlü Ahmedoğlu, Hacıoğlu, Halil Beşeoğlu, Sarı Velioğlu, Civrekoğlu, Canik Alisioğlu, Kara Hüseyinoğlu, Haliloğlu, Canikoğlu, Cürikoğlu, Yakuboğlu, Gömoğlu. 87 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 88 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Karye‐i Lifdigir (Lifdigar): Hacı Ahmedoğlu, Ali Hüseyinoğlu, Talasoğlu, Güzeloğlu, Velioğlu, Amagözoğlu, Kara Hasanoğlu, Caniklioğlu, Nenioğlu, Kara Ahmedoğlu, Culukoğlu, Kadıoğlu, Hacı Ahmedoğlu, Karye‐i Safalu: Yüzbaşıoğlu, Sunguroğlu, Bekiroğlu, Gözoğlu, Hasan Ahmedoğlu, Karye‐i Kızıldere: Taşcıoğlu, Handanoğlu, Göç (Güç)oğlu, Kayaoğlu, , Gemenoğlu, Kuraloğlu, Kara Mehmedoğlu. Karye‐i Çakırlı: Himmet Fakıoğlu Molla Himmet, Hacı Haliloğlu, Mehmed Fakıoğlu, İsmail Mustafasıoğlu, Deli Mehmedoğlu, Karacaoğlu, Kaşmüroğlu, Caferoğlu, Kaba Haliloğlu, Habiboğlu, Küçük Haliloğlu, Zaimoğlu, Hacı Mustafaoğlu, Canceloğlu, Karye‐i Çukurcak: Yasunoğlu, Bekiroğlu, Haliloğlu, Boturoğlu, Davudoğlu, Töngeloğlu, Niksarlıoğlu, Karye‐i Esenlü: Temürcioğlu, Dereköy, Ekizoğlu, Kök Alioğlu, Toymazoğlu, Berberoğlu, Kilcioğlu, Bandıkoğlu, Herdengeçdioğlu, Rıdvanoğlu, Cevheroğlu, Birlüoğlu, Musaoğlu, Kuduz? Osmanoğlu, Calik(Çelik)oğlu, Temürcüoğlu, Demürcioğlu, Sunguroğlu, Kürd Haliloğlu, Osman Ömeroğlu, Yusufoğlu, Arpacıoğlu, Küçük Mehmedoğlu, Tataroğlu, Yumbuloğlu, Kuloğlu, Posuloğlu, Çakır Ahmedoğlu, Halefoğlu, Anbarcıoğlu, Yakuboğlu, Yöreoğlu, Osman Çelebioğlu, Tüysüz Mustafa, Çök Alioğlu, Osman Kethüdaoğlu, Güloğlu, Emir Mehmedoğlu, Yabanoğlu, Hacıoğlu, Zülfikaroğlu, Ayvazoğlu, Karayluoğlu, Celeboğlu, Molla Hüseyinoğlu, Hacı Osmanoğlu. Karye‐i Hıdırlu: Hırinderoğlu, Cekmaroğlu, Hacı Cabbaroğlu, Abdulkadiroğlu, Ömeroğlu, Karye‐i Pelidözü: Halil Efendioğlu, Boladoğlu, Sıkımoğlu, Sarıcaoğlu, Haliloğlu, Çulcuoğlu, Lazoğlu, Cevizoğlu, Dilekoğlu, Kul (Kol)oğlu, Eğrioğlu, Canikoğlu, İbişoğlu, Kunegdenoğlu, Tingeloğlu, Hatiboğlu, Danacıoğlu, Kapucıoğlu, Polat Süleymanoğlu, Cabkunoğlu, Ali Kocaoğlu, Deli Hüseyinoğlu, Molla İbrahimoğlu, Temürcioğlu, Tokatlıoğlu, Topaloğlu, Deli Mustafaoğlu, Canik Hasanoğlu, Köse Mollaoğlu, İmamoğlu, Halilefendioğlu, Tuzcuoğlu, Tiryakicioğlu?, Cal Bekiroğlu, Dervişoğlu, Kara Ahmedoğlu, Coşkunoğlu, Şıkâroğlu, İmam Alisioğlu, İsmailoğlu, Gedrendelik (Küründelik) oğlu, Yağızoğlu, Çakıroğlu, Cebhanecioğlu, Kuloğlu, Berberoğlu, Hacı Salihoğlu, Çakıroğlu, Sipahioğlu, Tokadlıoğlu, Güçoğlu, Karye‐i Toykar: Göçoğlu, Hacı İsmailoğlu, Ekizoğlu, Hacı Mehmedoğlu, Bekiroğlu, Hurbanoğlu, Handanoğlu, Ahmedoğlu, Ovalıoğlu, Sarı Bekirinoğlu, Çakıroğlu, Cüreoğlu, Molla Osmanoğlu, Kaçaroğlu, Bosdanoğlu, Kebabcıoğlu?, Halid?oğlu, Kacaroğlu, Kürd? Ahmedoğlu, Karye‐i Döngel: Zaimoğlu, Hacı Mustafaoğlu, Kethüdarıoğlu, Türkmenoğlu, Molla Karye‐Yaycılu (nâm‐diğer Çakırlu): Hacı Mustafaoğlu, Kadıoğlu, Karye‐i Osman Deresi: Sipahioğlu, Busri?oğlu, Birioğlu, Abdullahoğlu, Gödekoğlu, Batluoğlu, Karye‐i Elbeyü: Molla Alioğlu, Yusufoğlu, Muradlıoğlu, Velioğlu, Hasanoğlu, Temürcüoğlu, Nurvelioğlu, Kapusuzoğlu, Nurluoğlu, Molla Hasanoğlu, Çelebioğlu, Osmanoğlu, Hatiboğlu, Kurd Alioğlu, Lefifoğlu, Keydaloğlu, İmamoğlu, Kor Alioğlu, Cödeloğlu, Ahmedoğlu, Karye‐i Sobiçukur (Söbiçukur): İsmailoğlu, Yadigaroğlu, Yusufoğlu, Kethüdaoğlu, Gök Yusufoğlu, Kethüda, Cök Mehmedoğlu, İbrahimoğlu, Kalyoncuoğlu, Ali Ustaoğlu, Velioğlu, Ömerinoğlu, Mehmedinoğlu, Osmanoğlu, Hayreoğlu, Karye‐i Gölcüğez: Müdiroğlu, Tüysüzoğlu, Abdurrahmanoğlu, Öksüz Ahmedoğlu, Karye‐i Kuz: Hecüloğlu, Mecazoğlu, Pısdıloğlu, Deli Hüseyinoğlu, Tanacıoğlu, Soy Ahmedoğlu, İmamoğlu, Karye‐i Babay: Serveroğlu, Emiroğlu, Kavakoğlu, Demürcüoğlu, Hasan Beyoğlu, Hezeoğlu, Börülcüoğlu, Karye‐i Akfatma: Şeyhoğlu, Şamaroğlu, Tiryakioğlu, İkizoğlu, Mestcioğlu, Canikoğlu, Molla Mahmudoğlu, Ömeroğlu, Karayılanoğlu, Canbazoğlu, Halil Mehmedoğlu, Babuc Alioğlu, Karye‐i Gazgan: Abdullahoğlu, Mollaoğlu, Kuru Hüseyinoğlu, Abdaloğlu, Karacaoğlu, Ahmed Osmanoğlu, Lazoğlu, Ahmedoğlu, Karye‐i Hisarcık: Feyzullahoğlu, Korucuoğlu, Öksüzoğlu, Çataloğlu, Molla Hüseyinoğlu, Kütükoğlu, Kara Osmanoğlu, Tataroğlu, Feyzullah Mehmed, Tadoğlu, Ali Mollaoğlu, Melidoğlu, Karye‐i Hamastos: Keydaloğlu, Kendircioğlu, Töngelcioğlu, Kara Ahmedoğlu, Kızanvelioğlu, Cincioğlu, Kızılcaoğlu, 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 89 Karye‐i Keşlik: Keşlikoğlu, Mehmedoğlu, Gedikoğlu, (Göçebe taifesinden Haliloğlu, Kökçüoğlu, Baharoğlu, Coşmanoğlu, Kaçaroğlu Ağamoğlu,) Karye‐i Kara İbrahim: Canlı Mahmudoğlu, Gülünoğlu, Öküzcüoğlu, Karacaoğlu, Cilazoğlu, Kabalıoğlu, Cırıkoğlu, Uzunoğlu, Karye‐i Koyunculu: Basdiloğlu, Tobaloğlu, Senemoğlu, Şabanoğlu, Karahacıoğlu, Çolak Ahmedoğlu, Karye‐i Çukur: İmamoğlu, Ömeroğlu, Karadişoğlu, Karabaşoğlu, Hasanbeyoğlu, Kara Haliloğlu, Hızıroğlu, Karye‐i Kayalı: Hacı Hasanoğlu, Baloğlu, Kilekoğlu, Temürcioğlu, İmamoğlu, Keş Ahmedoğlu, Tiryakioğlu, Aynioğlu, İloğlu, Çebioğlu, Kantarcıoğlu, Lazoğlu, Hızıroğlu, Bırıklıoğlu, Osmanoğlu, Karazıkoğlu, Kara Mustafaoğlu, Şabanoğlu, Kethüdaoğlu, Kebelioğlu, Karye‐i Beştam: Serpaşoğlu, Mollaoğlu, Ömeroğlu, Hasanoğlu, Cilazoğlu, Betioğlu, Ayyaşoğlu, Köle? oğlu, Emiroğlu, Helimoğlu, Karye‐i Yakacık: Ahmedoğlu, Kadıoğlu, Karakulakoğlu, Müezzinoğlu, Kuledikenoğlu, Velioğlu, Civelekoğlu, Kelek Hasanoğlu, Tuzcuoğlu, Cincioğlu, Cetiroğlu, Pehlivanoğlu, Meculoğlu, Hatib Osmanoğlu, Kadı Osmanoğlu, Baba Sökmenoğlu, Mollaoğlu, Gülhanoğlu, Mızıkıroğlu Gedikoğlu, Saylanoğlu, Topaloğlu, Musaoğlu, Yusufoğlu, Hekimoğlu, İmamoğlu, Boşnakoğlu, Göbekoğlu, Abdioğlu, Yabuloğlu, Deli Ahmedoğlu, Makıcı Mehmedoğlu, Köle Hüseyinoğlu, Karcıoğlu, Güdükoğlu, Bosdancıoğlu, Zeyneloğlu, Köse Yusufoğlu, Gedikli Osmanoğlu, Molla Mehmedoğlu, Kuru Velioğlu, Baloğlu, Halil Efendioğlu, Nahşişoğlu, Kürekli (Kürkli) Hasanoğlu, Kara Yusufoğlu, Topal Osmanoğlu, Karye‐i Orta: Tahmayoğlu, Mahmudoğlu, İmamoğlu, Erzenezade, Emin Efendi, Küçükoğlu, Kamidoğlu, Çolakoğlu, Cumalioğlu, Kürtoğlu, Receboğlu, Kuşcıoğlu, Cansızoğlu, Ünyelioğlu, Hacı Köseoğlu, Karye‐i Ahurcuk: Ahmedoğlu, Kıranoğlu, Deli Ömeroğlu, Mustafaoğlu, Baba Sokmazoğlu, Guzoğlu, Atcıoğlu, Keşkekcioğlu, Bekiroğlu, Kara Velioğlu, Musluoğlu, Ayrancıoğlu, Abdullahoğlu, Hasanoğlu, Kayıkçıoğlu, 21 21 Bknz. Köylerin günümüzdeki isimleri için: İhsan Çiçek, Suadi Tataroğlu, İbrahim Esen, Emin Eren ve Turan İlhan, Özellik ve Güzellikleriyle Aybastı, Aybastı Köylere Hizmet Götürme Birliği Yayını, Basım tarihi ve yeri belirtilmemiş, s.11-125. ve Ordu Türk Telekom tarafından hazırlatılmış Alfabetik Telefon Rehberi 2001. Samsun, 2001 s.88-97 ve 175-180. bakılabilir. İsim ve lakaplar da 90 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 6‐AYBASDI KAZASI GAYRİMÜSLİM NÜFUSU Gayrimüslim nüfus 1038 sayılı defterin 1-18. sayfalarında yazılmıştır. Gayrimüslimlerin kayıtları da köylerinin muhtar ve reayalarının kocabaşları ve kâhyalarından başlanarak yazılmıştır. Yine hane sistemine göre yukarıdaki 1037 sayılı defter için belirttiğimiz özellikler, bu gayrimüslim nüfus bilgileri için de büyük ölçüde geçerlidir. Farklı olarak “mezbûr” yerine “mersûm”, “fevt” yerine “mürd”, “oğlu” yerine “veledi” baba adları, meslekleri veya lakapları belirtilerek yazılmışlardır. Ancak bunlar askerlik dışı bir amaçla vergi mükellefi olarak sayıldıkları için de, gelir durumlarına göre “alâ (üst) evsat (orta) ve ednâ (az, pek az)22 tanımlandıklarını görüyoruz. Gayrimüslimlerin milliyeti (iki köy hariç)ve gelir durumlarına göre tasni‐ fi(Safalık Ermeni Nüfusu Hariç) verilmemiştir. Tablodan da anlaşılacağı üzere bir tek Safalık Ermeni nüfusun 7 kişi olduğunu ve onlardan dördünün (evsât) orta gelir seviyesinde olduğunu görüyoruz. Gayrimüslimlerle bilgi kaynağının bir diğeri de nüfus sayımına yakın bir dönemde yapıldığı anlaşılan cizye muhasebelerini içeren maliye defterleridir. Bu defterden elde edilen bilgiler nüfus defterleri ile karşılaştırıldığında defterlerdeki bilgileri teyit ettiği-doğruladığı görülmektedir. Cizye defterine göre Aybasdı kazasında gayri Müslimlerden “alâ” (yani durumu iyi olan ve en yüksek seviyeden Cizye ödeyen) hiç kimse yoktur. Evsat (orta) 211, Edna (en düşük) 201 kişi vardır. Bunların yanında vergi veremeyecek durumda 2 kişi daha kaydedilmiştir. Buradan Aybasdı kazasında cizye ödemeye muktedir erkek gayri müslim nüfusun toplam 415 kişi olduğu ortaya çıkmaktadır23. Bu tasnif yapılırken deftere daha sonra ilave edilmiş olan doğanlar da eklendiği için üçüncü sütunda verilen köylerin nüfus sayısından biraz yüksek bir rakam ortaya çıkmıştır. Buna göre 1830’lu yıllarda yapılan bu ilk nüfus sayımında Aybastı da yaşayan Gayrimüslimlerin 7 köyde 115 hanede toplam 471 kişi olduğunu, zamanla yeni doğanların sayısıyla bu nüfusun farklı okumalar olabilir düşüncesiyle şüphelendiklerimizin nasıl okunacağı ile ilgili günümüzde kullanılan köy ve mahalle adlarıyla, soyadlarına bakmaya gayret ettik. Özellikle daha önce yayınlanmış eserler başta olmak üzere Gölköy, Aybastı ve Kabataş ilçelerimizin resmi web sayfalarından, haritalardan, telefon rehberi ve nüfus kayıtlarından ve yöreyi bilen insanlardan yararlanarak doğrusunu tespit etmeye çalıştık. Sonuçta bu köylerin pek çoğunun günümüzde Aybastı, Kabataş ve Gölköy ilçelerinin belde, köy ve mahalleleri olarak, aynı isimle varlığını sürdürdüğünü gördük. 22 Ferit Devvellioğlu a.g.e. s.28, 277, 231. 23 BOA,ML. CRD, 1992; s.1. 91 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı hane sayısı aynı kalmak suretiyle 535 kişiye çıktığını söyleyebiliriz. Nüfusun büyük bir bölümünün 315 kişi ile yaşları 1-14 arasındaki (sagir)çocuklardan oluşması doğurganlık oranının gayri Müslimler arasında çok yüksek olduğunun kanıtı olarak yorumlanabilir. Geri kalan nüfusun 150 kişisinin yaşları 15-40 arası çalışabilecek (tuvana) yani güçlü kişilerden veya vergi mükellefi kimselerden olduğu söylenebilir. Çalışamaz, iş göremez, vergiden muaf, emekli olarak nitelendirebileceğimiz amelmande olarak isimlendirilen nüfusun ise sadece 73 kişiden ibaret olduğunu söyleyebiliriz. (bkz. Tablo 2) Defterlerdeki kayıtları hatalarına rağmen esas alarak Aybasdı kazasındaki Müslim ve gayrimüslim nüfusu kıyaslayacak olursak Müslim nüfusun 3222x2=6444 olduğunu gayrimüslim nüfusun ise 535x2=1070 olduğunu görürüz. Müslim nüfus + gayrimüslim nüfus toplamının ise 7514 olduğunu görüyoruz. Buradan Aybasdı kazasındaki toplam nüfusun yaklaşık %14’ünü gayrimüslim nüfusunun, % 86’sını da Müslim nüfusun oluşturduğu sonucuna ulaşabiliriz. Bu işlemi yukarda belirttiğimiz cizye defterindeki verilerin ışığında yaptığımızda ise fazla bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Grafik 1: 1831 Sayımında Aybastı Kazası Müslim‐Gayrimüslim Nüfusu 92 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 8‐SONUÇ Yukarıda köylere göre verdiğimiz aile ve sülale lakaplarından hareketle yöre insanının mesleği, geldiği ve gittiği yer, etnik kökeni, fiziki özelliği, dini, ilmi statüsü, sağlık durumu, ailenin veya sülalenin genişliği başta olmak üzere çok kıymetli bilgilere ulaşılabilmektedir. Ayrıca dilimizin zenginliği gösteren şehir, köy, sülale, aile şahıs isim ve lakapları ile meslek ve unvanlarla ilgili kelimeler, pek çok genel ve yerel dil ve tarih çalışmasına kaynaklık etmektedir. Günümüzde de bu lakap unvan ve ya meslek adlarının sülale ve soyadı olarak yaşatılmakta olduğunu görmek de kimlik ve tarih şuurunun, yöremiz insanı için ne ifade ettiğinin bilinmesi açısından kayda değer bir öneme sahiptir. Yukarıda kısaca değinmeye çalıştığımız yörenin askeri, ilmi, sosyal ve ekonomik durumu hakkında çok önemli bilgiler içeren nüfus kayıtları pek çok açıdan ayrıntılı değerlendirmeye açık olup yörenin dününü bugüne ve yarına bağlamaya gayretli araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Dün olduğu gibi bugün de yörede çok canlı bir sosyal kültürel yapı vardır. Bizleri buraya çeken ve bir araya getiren bu günkü kurultay çalışmaları da yıllardır süren böyle köklü bir geleneğin devamıdır. 1831 Sayımında Aybastı Kazası Müslim-Gayrimüslim Nüfusu 27 25 16 22 22 15 36 55 11 43 75 65 56 40 55 34 77 157 34 85 Müslim 86% Yöredeki gayrimüslim varlığı hakkında Nüfus Ceride Defterleri dışında 1837 tarihli “Nefs‐i Ordu ve Bayramlu kazası nahiyelerinin köylerinin muhtar ve reayalarının kocabaşları ve kâhyalarının” kaydedildiği defter mevcut olup burada gayrimüslimlerin Ordu merkez kazasında yoğun olarak yaşadıkları yerler hakkında bilgi edinmek mümkün olmaktadır.24 24 Bknz. İ. Ekinci “XIX. Yüzyılın Sonlarında Ordu Kazasında Müslim-Gayri Müslim Nüfusu ve İlişkileri” Uluslararası Karadeniz İncelemeleri Dergisi, Güz 2006 1, Trabzon. s.55-87.”. 25 3 1 3 1 5 1 1 1 3 3 1 1 5 4 Toplam Hane Genel Toplam Toplam 30 24 26 9 14 9 27 49 13 28 Toplam Sagîr 18 16 14 9 19 10 14 53 10 14 Sagîr Tüvânâ Gayrimüslim Tüvânâ Musinn 21 25 16 9 14 9 25 46 10 23 Müslim Musinn Hane Sayısı Sefalık Yaras Hoşkadem Conkara Eceli (Ecelü) Elbüküz(Alpagöz) Belen Karay Şeyhlü Borta Gayrimüslim 14% Göçebe Taifesi Hane Sayısı Köyler Tablo1: 1831 Sayımında Liva‐i Ordu Kazayı Aybasdı Müslim Nüfusu25 28 70 39 81 Yukarıdaki tablo 1037 sayılı Nüfus Ceride Defterinde geçen köy isimlerine dayanılarak hazırlanmıştır. Ordu Bayramlı ve Aybasdı kazasının yerleşim birimi olarak idari taksimatı ve değişiklikleri ile ilgili kapsamlı bilgi ve köylerin Osmanlı Klasik Dönemindeki isimleri için B.Yediyıldız, Ünal Üstün, Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları, 1485 Tarihli Tahrir Defteri, TTK. Ankara 1992. Cilt II s.XXIV- XXV ile s.150-181.’e bakınız. Ayrıca K. Saylan 1868‐1914 Döneminde Ordu Kazası. ve Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayını Nu: 21, Ankara 2006. s.50, 89. vd. Nuri Akbayar, Osmanlı yer Adları Sözlüğü, Tarih Vakfı Yurt Yayınları.2.Baskı İstanbul 2003. bakılabilir. Göçebe 13% Yerleşik Göçebe Yerleşik 87% 26 Tablo 2: 1038 Sayılı Defter Aybasdı köylerinde yaşayan gayrimüslimlerin (Reaya‐i Rum ve Ermenilerin) mukayeseli hane sayıları ve cizye grupları27 Amelmande 40 yukarsı Toplam Kraclu( Rum) Hanot (Rum?) Safalık(Rum?) Kayaaltı (Rum?) Leftiyar (İlifdar) (Rum?) Ferke (Rum?) Safalık (Ermeni) Toplam Tuvana 15-40 Köy Adı Sagir* 1-14 Ednâ Grafik 2: 1831 sayımında Aybastı Kazası Yerleşik ve Göçebe Nüfusu 1831 Sayımında Aybastı Kazası Yerleşik ve Göçebe Nüfusu - 107 64 46 22 48 26 26 13 30 10 7 6 185 100 79 41 - - 64 28 16 108 4 4 - 9 3 315 6 3 150 3 1 73 18 7 535 Evsât 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Âlâ 44 42 80 53 175 Sevdeş 7 8 6 22 36 Dereköy 35 22 51 44 117 Beğlerlü 42 29 60 70 159 Kühi (Küfi) 15 12 19 21 52 Lifdigar 12 7 17 16 40 Kızıldere 8 4 7 7 18 Çukurcak 50 52 98 127 277 Esenlü 6 6 9 7 22 Hıdırlu 59 48 83 107 238 1 1 5 6 244 Pelidözü 20 15 24 49 88 Toykar 3 4 11 13 28 Döngel 7 11 7 25 53 Safalu 2 3 8 9 20 Yaycılu 14 31 62 52 145 Çakırlu 11 10 5 15 30 Osman Deresi 18 17 20 30 67 Elbeyü 23 22 24 40 86 Söbiçukur 3 2 3 4 9 Gölcüğez 7 7 9 11 27 Kuz 8 7 11 10 28 Babay 13 4 12 12 28 Akfatma 9 6 7 9 22 Gazgan 16 10 23 19 52 Hisarcık 12 10 12 24 46 Hamastos 2 6 2 7 15 6 5 3 8 16 31 Keşlik 9 8 6 8 22 Kara İbrahim 9 5 16 16 37 Koyunculu 11 9 19 16 44 Çukur 21 21 40 38 99 Kayalı 12 10 14 20 44 Beştam 52 48 90 113 251 Yakacık 19 20 32 43 95 Orta 22 18 25 29 72 Ahurcuk TOPLAM* 753 711 1141 1358 3222 12 7 13 16 36 28 465 * 1037 sayılı defterdeki toplamlar (hatalı) olarak Haneha: 801, Müsinn: 711, Tüvânâ:1141, Sagîr: 1365 Top‐ lam: 3222 şeklinde belirtilmiştir. 94 Nüfus 93 Hane 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 45 15 18 12 162 78 69 36 - - 20 91 - 3 2 115 18 7 471 - ∗ Yukarıdaki tablo 1038 Sayılı Defterin 1‐17. sayfalarındaki verilere dayanılarak hazırlanmıştır. Hane ve Nüfus sayısı defterdeki verilerle aynı alup; italik kırmızı yazı ile belirtilmiş olan sagir, tuvana ve amelmande ayrımı tarafımızdan yaş grupları sayılarak hazırlanmış olup defterdeki kayıtlarda böyle bir tasnif yoktur. Bu tasnifin bir amacı da Müslüman nüfusun tasnifi ile para‐ lellik kurarak, her iki kesimi yaş grupları bakımından mukayese imkanı sağlamaktır. 26 27 BOA, NFS.d., 1037 s.1-111. BOA, NFS.d.1038 s.1-17. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 95 KAYNAKÇA Arşiv Belgeleri A.MKT. UM, 468/48, 29 Ramazan 277. BOA, NFS.d, 1037 BOA, NFS.d, 1038 BOA, ML. CRD, 1992 Kitap ve Makaleler 96 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı KARPAT Kemal H., Osmanlı Nüfusu (1830‐1914) Sosyal ve Demografik Özellikleri, Çev: Bahar Tırnakçı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları 133, İstanbul 2003. KÜTÜKOĞLU Mübahat S., Menteşe Sancağı, 1830, TTK, Ankara, 2010. Ordu Türk Telekom, Alfabetik Telefon Rehberi 2001. Samsun, 2001. PAKALIN M. Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1993. AKBAYAR Nuri, Osmanlı Yer Adları Sözlüğü, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2003. SAYLAN Kemal, 1868‐1914 Döneminde Ordu Kazası, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. AYDIN Mahir, “Sultan II. Mahmud Döneminde Yapılan Nüfus Tahrirleri” Sultan II. Mahmud ve Reformları Semineri, 28-30 Haziran 1989, İstanbul 1990. SEZEN Tahir, Osmanlı Yer Adları, T:C: Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayını Nu: 21, Ankara 2006. BARKAN Ömer Lütfi, “Türkiye’de İmparatorluk Devrinin Büyük Nüfus ve Arazi Tahrirleri ve Hakana Mahsus İstatistik Defterleri”, Osman‐ lı Devletinin Sosyal ve Ekonomik Tarihi. Tetkikler‐Makaleler I,İstanbul 2000. s. 175-252. Vak’anüvîs Ahmed Lütfi Efendi, Tarih‐i Lütfi, İstanbul, 1999, 3.Cilt. BAYKARA Tuncer, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyasına Giriş Anadolu’nun İdari Taksimatı, Ankara 2000. BİNGÖL Sedat, 1829 Nüfus Sayımı ve Tophane Kasabası, Eskişehir 2004. ÇİÇEK İhsan, TATAROĞLU Suadi, ESEN İbrahim, EREN Emin ve İLHAN Turan, Özellik ve Güzellikleriyle Aybastı, Aybastı Köylere Hizmet Götürme Birliği Yayını. Basım tarihi ve yeri belirtilmemiş, s.11-125 DAĞLI Yücel - ÜÇER Cumhur, Hicri Tarihleri Miladi Tarihe Çevirme Kı‐ lavuzu, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1997. DEVELLİOĞLU Ferit, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ak Aydın Kitabevi Yayınları, 26. Baskı, Ankara 2010. EKİNCİ İlhan, XIX. “Yüzyılın Sonlarında Ordu Kazasında, Müslim-Gayri Müslim Nüfusu ve İlişkileri” Uluslararası Karadeniz İnceleme‐ leri Dergisi, Güz 2006 1, Trabzon. s.55-87. KARAL Enver Ziya, Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı 1831, T.C. Başvekâlet İstatistik Genel Müdürlüğü Yayınları, Neşriyat no.195, Tetkikler Serisi No.87. TELLİOĞLU İbrahim, Osmanlı Hakimiyetine Kadar Doğu Karadeniz’de Türkler, Serander Yayınları, I. Baskı, Trabzon 2004. YEDİYILDIZ Bahaeddin, Ordu Kazası Sosyal Tarihi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1985. ----------- Ordu Tarihinden İzler, İstanbul 2000. ----------- “Kimlik”, Orta Karadeniz Kültürü, Ankara, 2005, s.181-186. YEDİYILDIZ B., ÜSTÜN Ünal, Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları, TTK. Cilt I, II, Ankara 1992. YEDİYILDIZ B, ÖZ Mehmet ve ÜSTÜN Ünal Cilt III. TTK. Ankara 2002. 97 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı EKLER 1037 No’lu Aybastı Nüfus Defterinin Sefalık Köyünü Gösteren İlk Sayfası 98 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 1037 No’lu Defterin Karay Köyünü Gösteren Sayfası 100 SERBEST KÜRSÜ Fikirleri Özgürce Paylaşmak 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 101 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı SERBEST KÜRSÜ Prof. Dr. Mehmet AYDIN (Oturum Başkanı) Özkan ÖZYURT (Katip Üye) Mehmet AYDIN (Oturum Başkanı) İzninizle serbest kürsü oturumunu başlatmak istiyorum. Şimdi bu oturumda Aybastı ve Kabataş ile ilgili beklentileriniz, bu kurultayla ilgili beklentilerinizi, üzerini çizmek istediğiniz sorunlar varsa bu sorunlarla ilgili konuşabilirsiniz. Kurultayın işleviyle ilgili katkılarınız varsa bu konuda konuşabilirsiniz. Söz alarak belli bir süre yani on dakikalık bir süre içerinde anlatmak istediklerinizi toparlarsanız herkesi konuşturabiliriz. Buyurun. Turan YAŞAR Turan Yaşar, emekli öğretmen. Mehmet AYDIN Buyurun Turan Bey buradan konuşun. Turan YAŞAR Emekli öğretmen Turan Yaşar, Kabataş ilçesine bağlı Alankent beldesindenim. On yıllık emekli öğretmenim. Ama emeklilik döneminde de sağ olsun milli eğitim müdürümüz benim isteğim üzerine beni sürekli çalıştırdı. Öncelikle değerli bilim adamlarımıza ve diğer konuklarımıza Kabataş’ımız Aybastı’mız adına hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum. Gönül isterdi ki, şu salon halkımız tarafından dolsun. Hem bilim adamlarını dinleseler, hem katılım olsa ama önemli değil zamanla insanlar buna da alışacaktır. Ben kurultay çalışmalarına kendi çalışmalarımdan söz ederek başlamak istiyorum. Gerek tarihi gerek folkloru açısından kendi beldem Alankent’in 2001 yılından bu yana bir alan çalışmasını yapmaya çalıştım. Ama dokümanları öğretmenliğimle beraber toplamaya başlamıştım. Şu anda bir dosyam var kalabalık olmasın diye dosyamı yanımda getirmedim. Alankent İlköğretim okuluna bıraktım. Üniversiteden mezuniyet tezi hazırlayan öğrenciler ihti- 102 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı yaç duyduklarında okul müdürlüğünden temin ederek oradaki bilgileri paylaşabiliyorlar ve yararlanıyorlar. O çalışmamda yöremizin tarihi, kültürü, ananeleri artık neyi varsa sosyal hayatı bütün yönleriyle ele almaya çalıştım. Ama sadece benim ele almamla bitecek gibi değil kültür hazinemiz çok zengin. Ben buraya bazı örnekleri aldım, onları sunmak istiyorum. Aynı zamanda benim şairliğim var. Allah nasip etti. Önceden Aybastı’ya bağlıydık. 20 yıldır ayrı ilçeyiz. Aybastılıyken yazdığım Aybastı şiiri ile başlamak istiyorum. Sonra atasözlerimizden, deyimlerimizden birer örnek aldım. Bir de mahalli sözcükten üç tane kelime aldım. Ben çok fazla vakit almayayım, konuşmacılar çok olur düşüncesiyle yola çıktım. Yoksa dosyamı koltuğumun altına koyar buraya öyle gelirdim. AYBASTI Yeşil yaylaların soğuk suları, sen cennetten bir köşesin Aybastı Baharda menevişe kuzuların gönlüne dolan neşesin Aybastı Gönlüne dolan neşesin Kabataş, gönlüne dolan neşesin Alankent Vatanımsın, kutsaldır her karışın, karesi ol sevginin ve barışın Kızların medet ettiği yarışın, yeni ufuklara taşasın Aybastı Yeni ufuklara taşasın Kabataş, yeni ufuklara taşasın Alankent Perşembe’de güreş tutar yiğitler, bağlarında rahat yatar şehitler Bütün bunlar şimdi ne şahitler, aşk ve gururla coşasın Aybastı Aşk ve gururla coşasın Kabataş, aşk ve gururla coşasın Alankent Halılarda nakış nakış göz nurun, insanların candan sever huzuru Kolaya çevirmek için her zoru, şahlanıp koşasın Aybastı Şahlanıp ileri koşasın Kabataş, şahlanıp ileri koşasın Alankent Bundan sonra sana gönül vermişsem, tomurcuklanır güllerin dervişe Birlik, dostluk ve sevgi sürdükçe hep böyle mutlu yaşasın Aybastı Hep böyle mutlu yaşasın Kabataş, hep böyle mutlu yaşasın Alankent Bu arada diğer şiirime geçmeden zengin ve engin kültürümüzün inci tanelerinden bir tane atasözü, “Kılavuzu kargada olanın konacağı yer Kazık Tepesidir.” Bir başka atasözümüz, “Kilimi Açan Sarıdır, Erkeği Açan Karıdır.” Bir deyimimiz var. Ala keçinin püsküllü oğlanı. Az önce Ordu Üniver- 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 103 sitesi’nden tarihçi hocamla sohbet ederken de söyledim. Alankent’ten Aybastı’ya gidiyorum. Dışarıdan mukallit bir amca bindi. Koltukta oturan kişiye kalk oradan ben oturacağım dedi. Hayırdır dedi, oturan kişi de ondan mukallit, hayırdır dedi, sen ala keçinin püsküllü oğlanı mısın? Evet, birinci deyimimiz buydu. Bir başka deyimimiz daha var. Kavgalarla ilgili, seni bir ele geçirirsem ağzını, burnunu Çarşamba çanağına çeviririm. Bir de mahalli sözlükten üç tane kelime almışım. Abu anne demektir. Tokat kültüründen tesirle bizde de var. Şuan da unutulmuş olan bir kelime ahdana, taş duvar, eskiden ahşap evlerin altına yapılan taş duvara ahdana deniyordu. Ahşap evlerin duvarlarına da çandı deniyordu. Bir de Alankent belediyesindeki görevli arkadaş ben böyle araştırma yaparken dedi ki, hocam bunu buraya yaz. Askerdeyken canım sıkıldı şöyle gezinti yapıyordum. Bir arkadaşım geldi, sordu, dedi. Ne yapıyorsun arkadaş burada dedi. Çöteliyorum. Çöteleme, can sıkıntısını atmak için gezinti yapmak, demektir. Evet, mademki on dakikam var diğer şiirimi sunmak istiyorum. Hayat vardır pınarının suyunda, şenlik olur her yer temmuz ayında Nefes alır … köyünden koyun, kuzu koşar durur yaylada Dağlar vardır arasından köy inen, utlu olur şenlik ile toy ile, Baharlarda boz bulanık su ile Kümbet Çayı şişer durur yaylada Sıhhat bulur hasaların canları, yüze vurur çocukların kanları Dede, nine büyütürken onları, taze sütler pişer durur yaylada Kümbet Beyin yaylamızda otlağı ….. artı turizm atağı Yaz gelince kıraç edip yatalım, zengin fakir yaşar durur yaylada Yeşil giyer yayla bahar yaz ile o yar gezer yaylalarda naz ile Turan hoca elde saz ile yıllar yılı coşar durur yaylada Teşekkür ederim. Efendim yerel kültürümüzün bir parçası olarak bundan otuz yıl önce hatta belki e otuz beş yıl önce halıcılık başladı. Yöremize bir gelir kaynağı olsun diye kız çocuklarımız, gelinlerimiz, bacılarımız, hanımlarımız halı dokumaya başladılar. Bütün aile fertleri çırak olarak, usta olarak halı tezgâhlarının başında yer aldılar. Gerçekten çok önemliydi. ama sonra göç oldu. Maalesef bunlara acı acı gülümsüyoruz. İnsanlarımız doğduğu yerde doyamadığı için. İşte o zamanlar insanlarımızı doyuran halı vardı. Halı için de ben bir şiir yazdım son olarak onu sunmak istiyorum. İzninizle; 104 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Halı bizim göz nurumuz, Alankent’te dokum kızlar Halı bizim göz nurumuz, bel bükülür, ayak sızlar Halı bizim göz nurumuz, çir kit vurur minik eller Türkü söyle şirin diller, nakış nakış açar güller Halı bizim göz nurumuz. Hep fakirler halı kurdu, köyümüzden göçler durdu Kalkındıran güzel yurdu, halı bizim göz nurumuz Halı Türk’ün yerli malı, fakir değil, yendi halı Hızır gibi geldi halı, halı bizim göz nurumuz Mutlu olur halı kesen, sen de doku boşta isen Nakış nakış, desen desen halı bizim göz nurumuz Turan Amca halı dokur, halıcıya şiir okur Boş oturma, tezgah al, kur halı bizim göz nurumuz. Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Mehmet AYDIN Turan Bey’e teşekkür ediyoruz. Üç şiir okudu. Ayrıca birkaç kelimede söyledi, örneğin ahdana, çötelemek. Şimdi yöreden kelimeler derken şunu yapmamız gerekir. Türk Dil Kurumu’nun çıkardığı bir derleme sözlüğü var. 12 ciltlik, bunu elektronik ortama aktardılar. Elektronik ortamdan buna ulaşabiliriz. Mesela ahdana yazın varsa o sizin derlemeniz değil, daha önce derlenmiş demektir. Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü, Dil Kurumu’nun sayfasından ulaşılıyor. Dil Kurumu yazarsanız orada Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü sözcük arama diye bir bölüm göreceksiniz. Oraya ahdana yazarsanız muhtemelen benim kitabım da çıkıyor olabilir yani benim Aybastı ağzı tanımını da görüyor olabilirsiniz. Derleme sözlüğünde de mutlaka bulabilirsiniz. Ama mesela ben Aybastı ile ilgili birçok kelime buldum. Mesela hırtı var. Hırtının ne demek olduğunu bilen var mı? Çarığa yapılan yama demekmiş ve Aybastı’dan derlenmiş. Onun karşısında sadece Aybastı var. Turan Beyin güzel katkıları için teşekkür ederim. Yöre kültürüyle ilgili dikkati için de teşekkür ederim. Bunları görmek isterim. Yaptığınız derlemeleri, şiirleri yayınlayabilirsiniz tabi, çok ilgi çekici. 105 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Turan YAŞAR Maddi imkânım olmadı efendim. 2001 yılından bu yana 10 yıldır ayarlayamadım. Mehmet AYDIN En azından burada yayınlanacak bölüm olarak. Yani bu çerçevede yayınlanabilir. Evet, başka söz almak isteyen? Aybastı Kabataş Kurultayı ile ilgili, Aybastı Kabataş’ın sorunlarıyla ilgili, buyurun. Hemen isminizi kaydedelim. Muzaffer AKKÖSE, Aybastı’nın Kızılay başkanı, buyurun. Muzaffer AKKÖSE(Aybastı Kızılay Başkanı) Hepiniz hoş geldiniz diyorum. Burası dolsa, kalabalık olsa diyoruz da ben, kurultayın beşinci senesine kadar sekreterliğini yürüttüm. O zamanlar buralar doluydu. Ama yine de yük iki ya da üç kişinin sırtında kalıyordu. Herkes yapalım der, hadi yapalım deyince işim var der, kaybolur, gelmez. Kuru kalabalığın pek faydalı olduğuna inanmayanlardanım. Çünkü ellerim daima taşın altında, acımıyor mu elleriniz derseniz, acıyor ama karşılığını alacağıma inandığım için elimi hiç taşın altından çekmiyorum. Ben Aybastı Kızılay başkanıyım. 30 senedir Aybastı’da özürlülerle uğraşıyorum. Ben tarım il müdürlüğünden emekliyim. Görevim icabı Köyleri gezerken kapı önlerinde ağlayan, burnundan olduğu gibi sümüğü akan çocuklarla ilgilenirken bir evin kapısında beş tane felçli gördüm. Ailedeki 9 çocuktan 5 i felçli, akraba evliliğinin kötü sonuçlarından bir tanesiydi. O zaman Uğur Dündar’ın ekibini Beştam’a getirdik, bunu yayınlattık. Şu anda da internete girip, Aybastı Kızılay’ı yazınca Aybastı ile ilgili Kızılay’ın çalışmalarını TRT1, TRT2, FOX, Ordu kanallarında yapılan çalışmaları göreceklerdir. Onları haber olarak girmek kolay bir şey değil. Bunu övünmek için de konuşmuyorum. Hiçbir mevki ve makamda gözüm de yok. Artık o yaşı geçtik. Sadece konuşmalarımızın amacı, örnek olup bizim gibilerin çoğalmasını sağlamak istiyoruz. Ben bunu Ordu İl Genel Meclisi’ne gittiğim zaman da konuşuyorum. Başka toplantılara davet edildiğim zaman da konuşuyorum, sohbet de ediyoruz. Ama kimseden bir şey de istemiyoruz. Kızılay başkanı deyince herkes benden bir şey isteyecek diye korkuyor. Hayır, hiçbir şey istemiyoruz. Biz sadece Allahtan istiyoruz ve oda bizim elimizi hiç boşa çıkarmıyor. Ummadığımız, bulmadığımız bir eşyayı isteyen bir vatandaş gelince, bir kenara onun, adını, soyadını, telefonunu yazıyoruz. Bir gün son- 106 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı ra bir koli geliyor, içinden onun istediği şey çıkıyor. Davet ediyoruz gelip, alıp gidiyor. O da mutlu oluyor, biz de mutlu oluyoruz. Şuan Aybastı’da üç katlı ücretsiz mağazamız var. 112 tane kör ve 81 tane işitme engelli, 381 tane beden özürlü, 221 kişi zihin özürlü, 225 tane yatalak, 453 tane dul ve yetim, ilk on sene önce işe başladığımız da bunlar vardı. Daha sonra hükümetin çıkardığı kanunlarla sakat maaşları arttı. Bakıcı ücreti vs. ideal olunca kimisi öldü, kimisi başka yere göçtü. Şuanda 411 tane özürlü, dul ve yetim ailelerine Kızılay şubesi ücretsiz mağazasında her 3 ayda bir gıda, giysi yardımı yapıyor. Gıda deyince taze etten, kavrulmuş ete kadar, ondan sonra bulgur pirinç artık aklınıza gelen tüm temel gıda maddeleri, giysi dediğiniz zaman, gelinlikten çocuk bezine kadar her şeyimiz var. Övünmek için söylemiyorum. Sakın öyle düşünmeyin. Bunu ben şimdiye kadar çoğu toplantılarda Aybastı’da anlattım, söyledim. Nedense Aybastı’nın ilgisini çekmedi. Ben eskiden, biraz cahilliğim zamanında yardımsever olmayan, yardım edecek durum da olup da yardım etmeyen insanlara çok kızıyordum. Ama şimdi öyle değil Allah herkese her güzel şeyi nasip etmiyormuş. Bunu öğrendikten sonra kimseye o niyetle bakmıyorum. Şimdi en kötüsü de en iyisi de benim için makbuldür. Ben kısa ve öz olarak şunu söyleyeyim: Karşılıksız yapılan yardımın keyfi hiçbir şeyde yok. İnsanlara iyi davranmanın hiçbir maliyeti de yoktur. Sabahın dokuzundan akşamın dördüne kadar açık olan mağazamız cumartesi günü de aynı şekilde açık, orada çalışanlar da gönüllü, biz de gönüllüyüz. Hiçbir şekilde para almıyoruz. Tamamen Allah rızası için çalışıyoruz. O da bizi kesinlikle mahcup etmiyor. Tekrar şunu söylüyorum. Bu yaptığım şeylerin tanıtımını, siz de eşinize, dostunuza duyurmak isterseniz internetteki Aybastı Kızılay sayfasını açarsınız orada bizim TV’de çıkan filmlerimizi izlersiniz veya arkadaşlarınıza dağıtırsınız. Ben dünyanın en zevkli ve en karlı işini yapıyorum. Çünkü yardıma ihtiyaç duyulduğu anda orada bulunmanın keyfi hiçbir şeyde yok. Hastaneye çocuğunu götüren ve cebinde para olmayan bir kadına elli lira, yüz lira verdiğiniz zaman onun keyfinden güzel bir şey yok. Neresi karlı diyorsanız, Bakara suresinin 261.ayetinde bunun için söylemiş şeyler bulunmaktadır. Eğer Allah için 1 lira verirseniz, Allah-u Teala size kendi verdiği 700 kaftan sonrasını garanti ediyor. Sonrasında diyor ki, biz daha fazlasını da veririz. Elbette verir çünkü hazinesinin sınırı yok. Şimdi Kuran-ı Kerime inandığımıza göre bunun da katkısı, karışımı olmadığına göre Bakara süresinin 261. Ayetinden daha büyük müjde, daha büyük kazançlı kapı ben göremiyorum. Çünkü bire 700 107 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı kazandıran hiçbir işletme, hiçbir müessese yok. Çok teşekkür ediyorum. (Alkış) Mehmet AYDIN Muzaffer Beye teşekkür ediyorum. Ben Aybastı Kızılay’ının işlevlerini bu vesileyle öğrenmiş oldum. Hepimiz de Aybastı Kızılay’ının faaliyetleri hakkında bilgi edinmiş olduk. Aybastı’da elbette önemli kuruluşlar var. Yani Muzaffer Bey 1’e 700 kazandıran bir hizmet yapıyor. Dolayısıyla kazançlı. Muzaffer AKKÖSE Müsaade eder misiniz bir şey söyleyeyim. Biraz önce beni telefonla arayan bir kız kardeşimizi Tokat’a görme engelliler okuluna götürdüm. Görme engellilerle ilgili orada kuran kursu var. Üç senedir ben onları oraya götürüyorum. Yani onların çoğunu lisede okutuyoruz da, hala devam ediyorlar. Şimdi de yirmi gündür kuran okumaya başlamışlar. Onlara ders veren öğretmen de kör. 108 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı bir kurum Tarım Kredi Kooperatifinden bahsediyorum. Yaklaşık 450 ton yem, 450 ton gübre sattı. Artı yağı, tuzu, gazı vs. Ya bu kurum niçin gidiyor? Biz çiftçiyiz. Tarlamız var, ahırımız var. Bir çiftçi kredi kullanacak, bankadan borcu yoktur kağıdı isteyecekler. Biz gideceğiz Fatsa Bolaman’dan alacağız. Ben burada sevgili ağabeylerime diyorum. Herkes gördüğüne söylesin. 4000 üyesi var. Toplu istifaya davet ediyorum. Herkes istifasını versin. O kurumda herkesin yüz, yüz elli bin lira parası vardır. Bunları kesinlikle protesto amaçlı yapalım. Bir de biz alıştık zaten yani sırada hangi kurum gidecekse bunu şimdiden öğrenelim. Sıradaki kurumu öğrenmek istiyoruz. Birden öğrendiğimiz zaman Allah muhafaza kalp krizi falan geçirebiliriz. Benim başka da diyecek bir şeyim yok. Saygılar sunarım, dinlediğiniz için teşekkür ederim.(Alkış) Mehmet AYDIN Muhtar Beyin Kabataş Tarım Kredi Kooperatifi ile ilgili şikâyeti var. Bir de milletvekillerinin niçin burada olmadığını söylüyor. Milletvekilleri Ordu havaalanını açmak için Ordu’dadırlar herhalde onun için gelemediler. Mehmet AYDIN Mustafa ÇAKIRMAN Katkı yapmak isteyen, konuşmak isteyen var mı? O zaman şöyle olsun: Öbür burada oturan arkadaşlar da söz haklarını kullansınlar. Söz hakkını kullanmak istemeyen olursa ve vakit kalırsa size yeniden söz verelim olur mu? Evet, buyurun var mı? Buyurun. Şimdi Sayın İçişleri Bakanımız orada, Araştırma Bakanımız orada, beş taneden bir tanesi biz isterdik. Hadi muhalefet olsun. Muhalefet de yok, iktidar da yok. Yani bu benim tepkim arkadaşlarımızı bilmiyorum. Aybastı ve Kabataş’ı hiçe saymak beni üzüyor. Kendi adıma konuşuyorum. 12 Haziran öncesi vardık biz, 12 Haziran sonrası olmayışımız beni üzüyor. Mustafa ÇAKIRMAN(Eceli Muhtarı) Öncelikle hepiniz hoş geldiniz diyorum, saygılar sunuyorum. Şahsım ve mahallem adıma hiçbir şey kullanmayacağım. Benim burada zoruma giden bazı şeyler var. Hani 12 Haziranda altın Ordunun altın çocukları vardı ya ne oldu bizim? Gümüşe mi döndü, kalvanize mi döndü bizim Ordu’muz Aybastı’mız, Kabataş’ımız. Şimdi sayın başkanım öncelikle sizden çok özür dilerim. Belki bana içinizden dersiniz ki, muhalefet, değilim. Kimseye muhalefet değilim. Ama ben burada beş tane milletvekilinden en azından bir tanesini bir mahalle muhtarı olarak karşımda görmek isterdim. Vatandaş olarak isterdim bunu. Bu bir, ikincisi: Bizim burada bazı sıkıntılarımız büyümeye başladı. Biz bir ilçeyiz ama ilçe değiliz. Nasıl değiliz? İcra müdürlerimiz vardı gitti. Şimdi burada 2 ilçe 4 tane belde ve 4000 üyesi olan Mehmet AYDIN Buyurun başka konuşmak isteyen var mı? Yoksa Turan Beyi yeniden kürsüye davet edeceğim. Buyurun Turan Bey, ikinci defa gelsin. Turan YAŞAR Biz böyle boş mikrofon elimize geçtiği zaman hep konuşmak isteriz. Öğretmenlik zamanımda da böyleydi. Emekli olduktan sonra da böyle, arada siyasete atıldığımızda da böyleydi, mikrofonu elimize geçirdiğimiz zaman kolay kolay bırakamayız. Mademki başka söz alan yok. Eğer sizlerin de vakti müsaitse projelerimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle muhtarımıza kanayan yaralarımızı dile getirdiği için teşekkür ediyorum. Muhtarım seni 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 109 yürekten kutluyorum. Başkanım ben de muhtarım gibi üzüntülerimi dile getiriyorum. Ben 15 yıl Alankent’te çalıştığım için benim Alankent için projelerim var. Çok şükür bir tanesi hayata geçti. Birincisi Alankent Çok Programlı Lisesi. Fikir babası benim, kurucusu Alankent Eğitim Kültür Kalkınma ve Dayanışma Derneğidir. Genel lise ve meslek lisesi olarak faaliyetini yürütüyor. Yüksek öğrenime de öğrenci gönderiyoruz. Ama gerçekleşememiş bir hayalim daha var. Keşke Alankent belediye başkanım da burada olsaydı. Birinci hayalimi Alankent belediye başkanına bizzat sundum. İçinde onlarca dokümanın bulunduğu 2001 yılından beri dosya haline getirdiğim portör araştırmamım kitap halime getirilmesini Alankent belediyesinden istedim. Ama maalesef anayolun yapımı için belediyenin bütçesi yeterli değil. Bunun yayınlanması için az önce değerli bilim adamlarımızdan işaret aldım. Kısmen de olsa benim yayınlarımı alabilecekler. Bu benim yöremize hizmet olsun diye yaptığım bir şeydir. İnsanlarımızın kan gurubundan, iş yeri adreslerine kadar hepsi gerekli olan şeyler. 2001 yılında ben İstanbul’da kardiyoloji bölümünde açık kalp ameliyatı yaptırırken AB grubu Negatif kanı bulabilmek için İstanbul’un toplu çalışan yerlerini tek tek, didik didik dolaştım. Altı tane kanı yirmi günde bulamadım. Dört tane buldum, iki tanesine de hadi benden eyvallah hastane dedim. Kan gruplarını da ben test ettim ama hepsini tespit etmek mümkün değil. Bugün benim başıma geldi. Sonradan bir başka vatandaşımızın daha başına geldi. Bu kitap başucu kitabı olsun, yastık altı kitabı olsun Alankentlilerin, Kabataşlıların, Aybastılıların. Bitiremedim ama öğrencilerime vasiyet ettim. Dedim ki ben öldükten sonra size bırakıyorum. Siz devam edin. Çünkü benim manevi evlatlarım öğrencilerim. Bir başka hayalim, yirmi beş yıldır ders veren öğretmen, on yıldır da iki ay, üç ay ücretli öğretmen olarak hala devam ediyorum. 60 yaşına gelinceye kadar bir tane daha görev isteyeceğim. Ondan sonra da yokum. Şimdi gördüğüm şu: Üç şeyi bir araya getiremem; kafası çalışan öğrenci, onu okutmaya istekli veli ve maddi durumu. Dedim ki şöyle bir projemiz olsa, okuyana destek vakfı ilk hecelerinden ODEVA yani okuyamayan çocuklarımıza deva olsun diye istediğim bir vakıf. Babası okutamayan çocuklarımıza deva olsun diye bir vakıf kuralım. Bu konuda da belediyelerimiz öncülük edebilir. Varlıklı insanlarımız bu konuda elini taşın altına koyabilir. Ayrıca Muzaffer Hocama elini taşın altına koyup sonucu Allah’tan beklediği için de saygı duyuyorum ve kendisini tebrik ediyorum. Yıllardır bu işe gönül veriyor. Bizim ancak ona muhtaç insanları gönderebilme imkânımız oluyor. ODEVA vakfının kurulmasını istiyorum sayın başkanım. Ger- 110 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı çi ben bu projeyi düşündükten bu yana devletimiz öğrencilerin okutulması konusunda birçok şey yaptı. Öğrenciler çeşitli kaynaklardan yararlanabiliyorlar. Başbakanlık bursu alabiliyorlar, devletten kredi alabiliyorlar, yurt alabiliyorlar. Ama benim başladığım sene bunlar sınırlıydı. Bir başka isteğim de 2003 yılında Aybastı-Kabataş Kurultayı’nda yine böyle konuşmacı olarak 5 dakika söz aldım. Alankent Eğitim Kültür Kalkınma ve Dayanışma Derneği’nin o zamanki kurucu sekreteri olarak dernek başkanı beni görevlendirmişti. Dedim ki Aybastı-Kabataş ve bağlı beldelerin gücü yetiyorsa kanalizasyonun derelere akıtmaktan vazgeçmelerini istedim. Arıtma tesisi kursunlar bizde derelerimizden rahatça balık avlayalım. Aynı şekilde denizler de öyle. Bu dere aynı şekilde Bolaman’a kadar gidiyor ve kirletiyor. Kimyasal atık maddeler hem derelerdeki, hem denizlerdeki canlıları yok ediyor. Onun çıkardığı pis kokular ve kimyasal maddeler gökyüzüne uçarak ozon tabakasını deliyor. Kendi elimizle yaşadığımız dünyamızı kıyamete hazırlıyoruz. Az önce hocam Kuran-ı Kerim’den örnek verdi. Hatırlamıyorum bir ayet var. Cenabı Allah diyor ki, siz ettiklerinizin karşılığını bulursunuz. İşte biz ettiklerimizin karşılığını bu güzelim dünyayı kirleterek buluyoruz. Sayın başkanım bundan önceki kurultayda Aybastı Perşembe Yaylası’ndaki kurultay çadırındaki konuşmasını seyrettim. Çok güzel bir konuşma yaptılar. Doğayı tahrip etmeden bu şenlikleri yapıyor olmamız yöremiz için büyük kazançtır, dediler. Kendisini bu güzel konuşmasından dolayı tebrik ederken hemen peşinden iğneyi de batırmak istiyorum. Ertesi gün, tabi başkanımın onda suçu olmayabilir. Cip şenliği yapıldı. Her yıl yapılıyor. Bu yıl yapıldı mı bilmiyorum. O da güzel. Elin rallisi var da bizim neden olmasın? Bizim yaşımızdaki dedelerin koşusu niye olmasın? Ama üzülerek söylüyorum ki ben çocukken içinde midye kabukları topladığım, çakıl taşları topladığım, oyuncak koyun yaptığım yaylalardaki o menderesler var ya bu derelerin içinde artık cipler yüzmeye başladı. Bunu protesto etmek için cip şenliklerine gitmedim. Ondan sonraki şenliklere de gitmiyorum. Sadece geçen gün at yarışını seyretmeye gittim. Sayın başkanım, şenlikleri kim organize ediyorsa onlara ricam tekrar yapılacaksa madem doğayı bozmadan yapalım. Perşembe Yaylası şenlikleri yüzyıllardan beri gelen bir şenliktir. Buraların Türkleştirilmesinden bu yana, yani fetih edilmesinden, 1300’ün sonları 1400’ün başlarından itibaren şenliklerimiz var. Bu yaylalar bizim ve şenlikler sürekli yapılıyor. İşte bilmem kaçıncısı diye yazmışlar oraya ama ben tam doğru olduğunu zannetmiyorum. Onun da bir bilimsel araştırması yapılması gerekir. Sağ olsunlar belediye başkanlarımız mahalle- 111 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı lere kadar çöp konteynırları koydular. İnşallah bu çevre temizlemenin güzel bir başlangıcıdır. Yaylamızı da koruyalım. Biz bu dünyayı atalarımızdan miras aldık. Çocuklarımızdan, torunlarımızdan ödünç aldık. Hepinize saygılar sunuyorum. Mehmet AYDIN Turan hocaya teşekkür ederiz. Cip şenliği galiba Cemil YAPAR’ın fikriydi. Ordu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı kendisi, İlhan Bey belki Cemil beye bu cip şenliğiyle ilgili eleştirilerini söyleyebilir. Bu arada bir bilgiyi de sizinle paylaşmak istiyorum. Ordu ilçeleri arasında Aybastı ve Kabataş SBS’de çok iyi durumdaymış. Son yapılan SBS sınavında Aybastı birinci, Fatsa ikinci, Kabataş üçüncüymüş. Peki, Aybastı ve Kabataş’ın durum LYS’de nasıl acaba? Biliyor musunuz? Yüksel ÇETİN (Kabataş İlçe Milli Eğitim Müdürü) Sonuçlar dün açıklandı. Öğrencilerin şifresi olmadığı için tüm sonuçları alamadık. Biliyorsunuz YÖK şifre koyuyor. Ama şöyle söyleyelim: Mevcut şartlarda mesela Ordu genelinde yapılan sınavlarda Alankent lisemiz meslek liseleri arasında birinci sıradaydı. Ama bu seneki istatistikler yeni elimize geçecek. Geçtiği zaman sizlerle de paylaşırız. 112 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Yüksel ÇETİN İli bilemiyorum ama Kabataş ilçesi üç tane dersten, İngilizce, sosyal bilgiler ve matematik dersinden Türkiye ortalamasının üzerinde iki dersten de Türkiye ortalamasının altındayız. Şunu ifade etmek istiyorum. Geçen yıllarda ÖSS’de Ordu 35. Sıralardaydı, önceki yıllara nazaran ciddi ilerlemeler oldu. Ama bu seneki verilerle ilgili henüz sayısal veriler elimize geçmediği için bir şey söyleyemiyorum. Tabi yine eleştiri aldı. Yine iller sıralaması, şu il şu sırada, bu il bu sırada diye tepkiler olduğu için bakanlık da ÖSYM de pek fazla sıralamayı yayınlamıyorlar. Ama istatistikler olarak ÖSYM’nin kitapçığında bunlar yayınlandıktan sonra tam olarak net bilgilere ulaşmış olacağız. Mehmet AYDIN Teşekkür ederim. Ben bir eğitimci olarak bu konuyu baya merak ettim. Şundan da mutluluk duydum. Aybastı’nın birinci olmasından, Kabataş’ın üçüncü olmasından SBS ‘de Ordunun 18 ilçesi arasında böyle bir sıralamanın olmasını belki biraz kurultayla da ilişkilendirmek gerekir. Kurultayın böyle bir katkısı da olabilir. Eğitimle ilgili özendirici bir katkısı da olabilir. Evet, söz almak isteyen var mı? Buyurun sayın başkanım. Yakup YILMAZ (Kabataş Belediye Başkanı) Mehmet AYDIN Şimdi ÖSYM şunu açıklıyor. Birinci olan il şu, ikinci olan il şu, en kötü olan il bu diye sınavın sonuçlarını açıkladıkları zaman, sıralamayı açıklıyorlar. Acaba genel olarak Ordu’nun durumu nasıl? LYS ile ilgili Ordu’nun sıralamasını açıklamışlar. Ordu sıralaması kaç biliyor musunuz? Yüksel ÇETİN Sonuçlar dün açıklandı. İl merkeziyle bu konuda haberleşemedik. Ne bizi toplantıya çağırdılar ne de bizimle o bilgileri paylaştılar. Ama zamanla ilerleyen günlerde paylaşacaklarını ümit ediyorum. Mehmet AYDIN SBS’de Ordu Türkiye ortalamasının neresinde, biliyor musunuz? Değerli hocalarım, çok değerli katılımcılar aslında ben öğlenden önce konuşmuştum. Burada konuşmayı düşünmüyordum. Yalnız hem muhtarımın hem de sayın hocamın eleştirileri oldu. Belki eleştirilen şahıs ya da kurum değil ama ben sadece eleştirilere cevap adına değil, bildiklerimi sizinle paylaşmak istedim. Sadece onun için buraya çıktım. Şimdi hocam dedi ki, çevreye sahip çıkalım. Ben derelerimde yüzebileyim ya da Perşembe Yaylası’na çıktığım zaman rahat bir şekilde balık tutayım ya da oradaki midyelerden yararlanayım, diye bir cümle kullandı. Benim düşüncem, herkes doğaya ne farkla bakar bilmiyorum ama ben bu doğanın, bu coğrafyanın atalarımızın bizlere bir emaneti olarak bakıyorum. Nasıl ki bir anne, baba kendi anne babasının kendisine bıraktığı araziyi bir sonraki nesile devretmekte nasıl yükümlüyse, nasıl emanetçiyse, o mal onun değilse, onunla beraber öbür dünyaya gitmiyorsa bu coğrafya da bize Cenabı Allah’ın bir emanetidir. Bu emaneti nasıl aldıysak kirletmeden, hor bir şekilde kullanmadan, bozmadan sizden sonraki nesile teslim etmek zorundasınız, zorundayız. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 113 Diyeceksiniz ki siz belediye başkanısınız, bununla alakalı ne yapıyorsunuz? Ben öncelikle görünümü daha farklı mekânlar, ortalık pırıl pırıl olsun istiyorum. Bunun için gayretimiz sonsuz. Biz Kabataş Belediyesi olarak atık su kanalizasyon arıtma tesisi yaptık. Bu arıtma tesislerimiz tam donanımlıdır(full). Full ne anlama geliyor? Buradan kanalizasyonu alıyoruz, makinelerden geçiriyoruz, suyu da tamamen klorlayıp, duru hale getirip ırmağa salıyoruz. Bu içilecek hale gelemese bile kullanılacak hale getirip ırmağa salıyoruz. Geri kalan kısmının da otomatik makinelerde sıkıp suyunu sıkıp bunu organik gübre haline getiriyoruz. Kabataş’ın %70’i bu arıtmadan geçiyor. Geri kalan %30’luk bir bölüm var. O da yaklaşık bize 450 bin lira gibi bir rakama mal olacak bir projemiz, bu projemizi de inşallah en kısa zamanda ihaleye koyacağım. Bunun alt yapısını hazırladım. Bu senenin sonuna kadar bu geri kalan %30’luk bölümü de bitirip Kabataş sınırları içerisinde hiçbir kanalizasyon suyunu ırmağa akıtmayacağız. Şimdi Aybastı belediye başkanı adına konuşmuyorum. Onlarında arıtma tesisleriyle ilgili çalışmaları var. Cip şenlikleriyle alakalı da doğrudur, gerçekten doğa kirletiliyor. Menderesler bozuluyor yani hoş bir görüntü değil ama bir de şu var: Bu cip şenliğine doğa sporu olarak bakan büyük bir kitle var. Bir belediye başkanı olarak bu kitlenin karşısında her şeyine karşıyım mantığıyla hareket etmek mümkün olamaz. Sadece eğitimle olacak bir iş, yani bunu birden bire işte ben bıçak gibi kestim attım, diyemiyorsun. Hocamın bir yönüne katılıyorum. Demek ki, doğanın ahı tuttu. Geçen yıl olumsuz bir hadise yaşandı. Bu sene de onun üzerine cip şenliği yapılmadı. Gelecekte ne olur? Gelecekte olsa bile doğaya en az zarar verecek şekilde yapılmasından yanayım. Diğer konuda işte sayın muhtarımız dedi ki, kooperatifimiz gitti, akabinde de icra dairemiz gitti. Doğrudur. Şimdi icra sadece Kabataş’tan gitmedi. Bu şöyle bir çalışma: Devlet diyor ki, icranın bir ayağı da adliyedir. Yani adliyesiz icra olmaz. Bu da adliyesi yoksa yani en az üçte birlik bölümü adliyeye taşınacak olaylar oluyor. Şimdi sadece Kabataş’ta değil tüm adliyesi olmayan ilçelerde icralar kapatıldı. Kooperatiflerle alakalı da, biliyorsunuz adı üstünde kooperatif yani çok ortaklı, insanların belli bir sermaye bağladığı ve bunun genel başkanlılarından müdürlüklerine kadar olan bölge bölge bölümleri var. Bir de bu bölgeler sürekli zarar eden bir bölge. Bu şimdi olan bir şey değil. İki sene önce kapatılıyordu. Biz sürekli erteledik. Dedik, binamız var, alt yapımız var, insanlarımız mağdur olmasın. Fakat her taraf kapatıldı. 114 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Ama biz yine de bölgede bir binamız olsun diye biz genel müdürlük adına çalışmalarımız devam ediyor. Tabi bu, bizim olumsuz yönümüz. Ama bir de olumlu yönlerimize bakalım. Evet, ilçemiz sürekli geriye gidiyor ama ilerleyen yönlerimiz de var. Eğitim alanında. Mesela kapalı alan üzerine beş katlı bir binamız yapılıyor. Şu anda ikinci katında temel falan her şeyi bitti. Bu yaklaşık 6250 metrekarelik alan üzerinde devasa bir okul olacak. İnşallah biz bu okulu Anadolu Lisesi olarak açacağız. Bir lisemiz daha var. Ben burada Osman Hocama da teşekkür ederim, yıllarca orada müdürlük yaptı. Eski bir bina olmasına rağmen desteklerle bu okulu çok güzel bir okul haline getirdik. Yani kullanılabilir bir okul haline getirdik. Şimdi genel liseler kapatılacak. Artı programlar değişecek. Bu şekilde eğitim çalışmalarımız devam edecek. Bunun yanında ilçe olmamıza rağmen hükümet konağımız yoktu. Sadece özel binamız vardı. Biz dedik ki hadi buraya hükümet konağı yapalım. Bu yatırım programına giriyor. Bir de şunu söyledik. Arkadaşlar, gerçekten devlet, ben buralara yatırım yapıyorum diye can atmıyor. On beş tane hükümet konağı programa girdi, bir tanesini Kabataş a aldık. On iki tane Kaymakamlık ve Lojmanı programına girdi, bir tanesini Kabataş’a aldık. 8 tane Emniyet binası ve Lojmanları programına girdi, bir tanesini Kabataş’a aldık. Lisemiz başladı, inşallah hükümet konağımızda olacak. Ordu-Giresun Havaalanı hepimizin hayaliydi ve bu gerçekleşiyor. Bu şekilde havaalanının dünyada 2.si yapılıyor. Bölgemize hitap edecek. Her şeyi istemek kolay ama buna sahip çıkmakta çok önemli. Çöplerimizi çevreye atıyoruz bunun üzerine devlet çöp konteynırları getirdi. Biz bu doğayı da koruyacağız çevreyi de koruyacağız ilçemizi de koruyacağız. Toplum olarak buralara sahip çıkalım. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim. (Alkış). Mehmet AYDIN Kabataş Belediye Başkanı Yakup YILMAZ’a teşekkür ediyoruz. Hakikaten biz ilçeyi sadece belediye başkanlarına ihale etmedik. Sadece beldeden ya da bir ilçeden, başkanlar, kaymakamlar sorumlu değil. Biz de ilçemizden sorumluyuz. Hepimiz sorumluyuz. Bu sorumluluk hissiyle ben de Aybastı’ya geldim. Yani Aybastı-Kabataş Kurultay’ına gelmemek için bin türlü sebep bulabilirim. Bin türlü iş bulabilirim. Arkadaşlarımız da gerçekten buraya katkı vermek için geldiler. Yalnız burada milletvekilleriyle ilgili şöy- 115 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı le bir şey var. 12 Haziran sıcak, 12 Haziran sıcak olduğu için halkta söyle bir izlenim oluşuyor. 12 Hazirandan önce milletvekillerini görmeye alıştık. Ben de görüyordum. Benim odama da birkaç tane milletvekili adayı geldi. Ama 12 Haziran geçtikten sonra görüşemiyoruz. Televizyonda falan görüyoruz. Şimdi bizi alıştırdıkları için biz bu alışkanlıklarımız dolayısıyla kendilerine içerliyoruz. Sanırım muhtar onu söylüyor. Bakın siz milletsiniz onlar sizin vekiliniz. Esas olan sizsiniz yani şunu bilin millettin halkın kendisidir. Onlar bir dönemliğine bizim vekillerimiz. Bizi temsil etmek için onlar var. Bence biraz Sayın Kabataş Belediye Başkanı Yakup YILMAZ’IN açıklamalarını da dikkate alalım. Havaalanı gerçekten önemli, bölgemiz hizmet sunacak. Dolayısıyla oraya gitmelerini de tabii karşılamalıyız. Ben bu cip şenliğiyle ilgili, Kabataş’taki arıtma şenliğiyle ilgili konuşmaları gerçekten ilgiyle dinledim. Kabataş’ta elbette gelişmeler de oluyor. Kabataş’ın kaybettiği şeyler var ama bunun yerine gelen şeyler de var bunları da görebilmek gerekiyor. Evet, sanırım yeni misafirlerimiz geliyor. Konuşmak isteyen varsa buyursun. Buyurun Ali Bey. ALİ KAYKUN Değerli divan, çok değerli katılımcılar Aybastı-Kabataş Kurultay’ının birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü döneminde genel sekreterliğini yapmış birisiyim. İstanbul’da mali müşavirlik yapıyorum. Kurultayların o günden bugüne neler kattığına baktığımız zaman ciddi yollar aldığımız görülmektedir. Fakat bu aldığımız yolları, kat ettiğimiz bu yolları toplumumuza aktarmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. Eğer o Kurultay bilincini tamamıyla topluma lanse etmiş olsak bugün bazı sıkıntılarla karşılaşmazdık. Hep salonların doluluğundan boşluğundan bahsediyoruz. Aybastı’dan biriyle konuştuğumda birisi aynen şu şekilde ‘’kurultay bize ne verir?’’ Biz 11 tane yapılmış olan Kurultayla ilgili 11 tane kitap bastık. Bu kitapları açıp okumalarını istiyorum. Aybastı ve Kabataş yöresiyle ilgili ne tür çalışmalar yapıldığını bir gözden geçirmelerini istiyorum. Toplumumuzun okuma özürlülüğü var. Bu konuda daha bilinçli hale getirmek için çalışmalar yapmamız gerekmektedir. Geriye dönüp baktığımız zaman yol komisyonunu kurmuştuk. Ufak bir hamle ile Ankara da Yimpaş Tesisleri üzerinde 320 kişinin yardımıyla belli bir meblağ toplanmıştır. Ve yolumuz yapım aşamasındır. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. 116 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Sanayi komisyonumuz vardı ve güzel çalışmaları oldu. Peynir fabrikası için etüt çalışmalarımızı tamamladık. Netice itibariyle bugüne baktığımızda iki tane fabrika var. Kurultayımızın eski ivmesini kazanması için komisyonlarımızın hayata geçmesi gerekiyor. Bu konuda bizimle beraber çalışacak, emek verecek heyecan duyacak arkadaşlara ihtiyacımız var. Bilim kurulumuz çok iyi çalışıyor. Dünyanın bir yerinde halkla üniversitelerin iç içe olduğu, bilim ve halkın bütünleşmiş olduğu çok nadirdir. Ama biz bunu kurultay sayesinde hayata geçiriyoruz. Ordu’da bilim kurulumuzla bir toplantı yaptık. Kurultaylarımız 20 yıllık 30 yılık 50 yıllık projelerin üzerinde durmalı. Çünkü iyi bir nesil yetiştirmek istiyorsak şimdiden planlamamız gerekiyor. Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. Mehmet AYDIN Gerçekten Aybastı-Kabataş Kurultayı’nın başında katılmıştım. Bu benim katıldığım kurultayın üçüncüsü. Ama onun dışında da ben kendimi kurultayın dışında hiçbir zaman hissetmedim. Her zaman Aybastı-Kabataş Kurultayı’nın organizasyonlarının bir parçası olarak kendimi hissettim. Zaferlerin pek çok babası olur ama genellikle yenilgiler yetim kalır. Ortaya çıkan bir güzellik var bunu sahiplenen birçok kişiyi bulabilirsiniz. Fakat bir kötülük varsa ya da bir başarısızlık varsa bunu sahiplenmiş hiç kimseyi bulamazsınız. Aybastı-Kabataş Kurultayı bize ne veriyor? Bana sorarsanız böyle bir soru, anlamsız bir sorudur. Elbette size somut olarak bir şey vermez ama Aybastı-Kabataş Kurultayı size birçok şey veriyor. En azından kayıt tutuyor. Bazı bilgilerin kayıt altında tutulması son derece önemli bir şeydir. Bu Aybastı-Kabataş Kurultayı kitapçıkları, 11 tane oldu dediniz, 11 kitap çok önemli değerli kayıtlar, geleceğe düştüğünüz değerli notlardır. Gerçekten bunları kazanç olarak görmeliyiz. Konuşma yapmak isteyen? Turan Bey tekrar söz hakkı istiyor. Turan YAŞAR Kurultayın lehine bir iki cümle söylemek istiyorum. Oraya gelmeyeyim. Benim tüm kitapları inceleme fırsatım olmadı. Ama birkaç tanesini inceledim. Fazlalık olarak Kabataş belediyesine fazladan gelmiş. Oradan alıp inceledim. Bilim adamlarımızın yöre üzerinde, arazi üzerinde yaptığı 117 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı çalışmalar var. Bizim insanlarımıza öyle güzel tavsiyelerde bulunuyorlar ki işte salon boş, kitabı da okumadılar. O tavsiyeler vatandaşlarımıza ulaşmıyor. O vatandaşlar hiç olmazsa buraya gelip dinleseydi. Hangi rakımda hangi cevizin yetişeceğini, mavi yemişin hangi yöne bakan yamaçlarda yetişeceğini görecekti. Ceviz çeşitlerini tavsiye etmiş, fındığa alternatif olarak, bilim adamları mavi yemişi tavsiye etmiş. Ben sadece bu ikisini örnek olarak veriyorum. Daha çok şeyler var. Bilim adamlarından birisi eski ahşap yayla evini görmüş orada birini bu evlerden başka var mı, diye. O da demiş ki inşallah daha olmayacak son kalanlardan birisi, sorduğu vatandaş. Oysa o bizim yapı kültürümüz, sonsuza kadar yaşatılması gerekir. Sonsuza kadar elbette ki yaşayamaz da yaşayabildiği yere kadar da yaşaması gerekir. Kurultayın böyle katkıları var. Bu kadar bilim adamı gelmiş bizim dertlerimize dertlenmeye çalışıyor. Herkesin kendi sorumluluğu var. Demek ki biz de iyi tanıtamamışız. Sağ olsun milli eğitim son yıllarda atak yaptı. Köy okulumuz bile Ordu’da dereceye girdi. Ben oradaki öğretmenlerin çalışma temposuna ayak uydurmakta güçlük çektim. Ama uydurdum. Yoksa çalışamazdım. Şimdi sadece kurultayla ya da sadece belediyenin çalışmasıyla olacak işler değil. Az önce sayın başkan da sizler de ifade ettiniz. Eğitimle olacak işler. Her şey eğitimler olur. Ama eğitim sadece öğretmenlerin işi değil. Teşekkür ederim. Mehmet AYDIN Şimdi yöre oyunu ile ilgili bir örnek gösterim yapılacaktır. Aybastı dik horonu. Davul Ahmet DURMAZ, zurna Mehmet DURMAZ Dik horon cemal BULGAN Davul zurna eşliğinde dik horon gösterisi AHMET ERGENEKON Kurultay Bilim ve Danışma Kurulu toplantısında folklor ile ilgili çalışmaları ve hazırlık yapmayı üstlenmiştim. Bu konuda çevrede bilinen ve gözlemlenebildiği kadarıyla, Cemal BULGAN’nın Beylerli köyünde Osman isimli bir beyle beraber oynadığını ben gördüm. Şu an oynadığı oynadığı oyunun figürleri biraz çiftetelliye benziyor. Beylerli köyünde oynadığı farklı figürleri vardı ve bu yöreye ait bir dik horon olduğunu hissediyorum düşünüyorum. Dik horon bu yöreye ait bir oyun. 118 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Şimdi burada Mehmet Bey var, Ali Rıza AKAY amcam burada. Sizlere Gürcü horonu oynayacaklar. Onları izlemenizi istiyorum teşekkür ederim. Teşekkür ederim… (Mehmet DOYMAZ ve Ali Rıza AKAY beyden Gürcü horonu gösterisi.) Ahmet ERGENEKON Bu bizim belgeleyeceğimiz oyunun figürlerinin ana temelini oluşturmaktadır. Bu bir başlangıçtır. Bu oyunun geniş halde figürlerini daha sonraki aşamada kayıt altına alacağız. Teşekkür ediyorum. Mehmet AYDIN Katkı yapmak ve konuşmak isteyen yoktur. Bu durumda oturumu kapatıyorum. Katılımınız ve katkılarınız için teşekkür ederim. 13. Kurultayda buluşmak üzere. Hepinize esenlikler diliyorum. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 119 BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru… 120 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet AYDIN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Raportör: Yard. Doç. Dr. Ülkü KARADÜZGÜN Giresun Üniversitesi Tarih: 26 Şubat 2011 Yer: Ordu Üniversitesi Toplantıya Katılanlar Doç. Dr. SALİM ŞENGEL(Kurultay Başkanı) Prof. Dr. Mehmet AYDIN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi) Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK(Ardahan Üniversitesi) Doç. Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ (Karadeniz Teknik Üniversitesi Doç. Dr. İlhan EKİNCİ (Ordu Üniversitesi) Yard. Doç. Dr. Ülkü KARADÜZGÜN (Giresun Üniversitesi) Yard. Doç. Dr. Mutlu SÖNMEZ ÇELEBİ (Ordu Üniversitesi) Sabri ÇELEBİ (ORDEF Genel Başkanı) Cemil DANIŞ (İstanbul Aybastılar Derneği Başkanı) Erdoğan AKYÜREK (Aybastı Şoförler Odası Başkanı) Ali KAYKUN ( Mali Müşavir) Ahmet ERGENEKON Şeref TECİM Ömer KARAMUSTAFAOĞLU Mustafa ŞEN 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 121 SALİM ŞENGEL (Kurultay Başkanı) Kurultayımız bir fikirle ortaya çıkmıştır. Fikrin çıktığı yer İstanbul’daki Aybastılılar Derneğidir. Kurultayın toplanmasının amacı; Aybastı’nın sorunlarına çözüm arayışlarıdır. Asıl amacı iki ilçenin daha iyi yaşanabilir sosyal ve ekonomik olarak kalkınması için neler yapılabilir, yapılabilecek şeylere öncülük etmek, fikir geliştirmek ve oluşum açısından katkı sağlamak için oluşturulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Kendine özgü ilkeleri var. Birincisi bilimsel esasa göre çalışılacak, ikincisi siyaset üstü olacak ve üçüncüsü de geniş halk tabanına dayanacak. 11 yıldır devam eden bu oluşum her yıl toplandı belli bir temayı ele aldı ve çalışmaları bir kitap haline getirdi. Parolamız “Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru…” Geçen yıl Ordu Üniversitesi ile yörenin organik tarım potansiyelini ele aldık. Kurultay yılda bir defa toplanır, toplantısı Aybastı şenliklerinin 2.günü yapılır. Bu yıl 19 Temmuz’da 2 oturum şeklinde olacak. Oturumun birincisi sabah oturumu “Bilimsel Etkinlik”, ikincisi de öğlenden sonra “Serbest Kürsü” şeklinde yapılır. Oturum başkanı halktan talebe göre uygun zamanda söz hakkı verir. Bu söylenen sözlerde sansürsüz olarak kitapta yayınlanır. Ayrıca üniversite öğrencileriyle birlikte çalışmalarımız oldu. Bu yıl ki konumuz belirlendi, Ankara da bir hazırlık toplantısı yapıldı. Orda ki toplantıda bir bilim kurulu toplanmasını istediler. Bahaeddin Hocamızdan ve diğer hocalarımızdan bu konudan doğrudan çok güçlü bir destek alıyoruz. Onlara çok teşekkür ediyorum. Ama bu yıl Bilim ve Danışma Kurulu adı altında farklı bir şey yapmak istiyoruz. Bu kurulda yöremizin değerli insanlarına yer vermek istiyorum hepsi çok değerli insanlar. İnanıyorum ki onlarında katkılarıyla beraber yöremizin kültürünü yok olmadan kayıtlara alacağız. Yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyorum. Bütün katılımcıların bilmesini istiyorum; umarım bu toplantı yararlı faydalı bir toplantı olur. Prof. Dr. Mehmet AYDIN ( Oturum Başkanı) Aybastı Pelitözlü’yüm ve 1984 ten beri On Dokuz Mayıs Üniversitesinde çalışmaktayım. Aybastı-Kabataş Kurultayına 2 kez katıldım. İlk katılımın kitap haline getirilmesinde katkılarım vardır. Severek katıldım. 12.Kurultayın üst başlığı yöre kültürü. Yöre kültürü üzerine konuşmamız gerekiyor. Yöre kültüründe bilim adamları kültür hakkında uzun 122 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı uzun konuşabilir. Yöre kültürü deyinde bütün gün yaptıklarımızı yöre kültürü içinde görebiliriz, akrabalık ilişkileri nasıl, nasıl yiyoruz nasıl giyiniyoruz? Hangi inançlar var, hangi türküler var, yörenin tarihi ile neler söyleniyor? Aybastı adının kaynağı ile ilgili birçok şey söyleniyor.1989-1990 yılları arasında Aybastı ve Kabataş da derleme çalışması yaptım. Aybastı ağızlı bir tez olarak yayınlanıyor. Sözlü olarak yayınlandıktan sonra Türk Dil Kurumu bunu 2002 yılında bastı. Yöre kültürü içine giren birçok şey var. Aile düzeni ilişkileri, akrabalık bağları düzeni, hiyerarşik statüler, eğitim öğretim konuları, mezhepler, töre, imece, ant içme, türküler gibi birçok şeyi yöre kültürü içinde bulabiliriz. Bunlara başlık koyabiliriz. Buna yörenin halkı ışık tutabilir. Şunu da söylemek gerekirse yöre kültürüyle ilgili bir çalışma yörenin belki de kültürel envanterini tutmamıza yardımcı olur. Yani biz kültürel anlamda ne var, yörenin kültürüyle ilgili ne söylemeliyiz, bunları kayıt altına alabiliriz. Eğer biz bugün bazı şeyleri kaydetmezsek bugün kaydetmediğimiz şeyler yarın kaydedilemeyecek duruma gelir, unutulabilir kaybedilebilir. Dolayısıyla kültürel öğelerin bir kısmını yitiriyoruz. Sizin de görüşlerinizi almak istiyorum nasıl bir çalışma yapabiliriz? Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi) Kıymetli Arkadaşlarım, Siz bölge halkını temsilen burada olduğunuza göre, bizi nasıl yönlendirirseniz biz o şekilde yardımcı oluruz. Bölge insanı bizden nasıl bir şey bekler? Ya da nasıl mutlu olur? Ahmet ERGENEKON ( Emekli Öğretmen) Yöre olarak biz sizlerin hazırlamış olduğu kalıpların üzerinde türküleri, giyim kuşamı, yemekleri, tarımda kullandıkları araç gereçlerin ve bugünkü insanların yaşamlarında ne kadar etkili olduğunu ve bunlar üzerinde durulursa ileriye dönük ne kadar daha etkili olur. Eğer onların geçimlerine katkı sağlayabilecek bir şeyse bu üretimde kullandıkları onları, Türkiye genelinde çoğaltarak onların gelirlerine bir katkı sağlayabiliriz. Daha önceki yapılan incelemelerde ve çalışmalarda kemik tarak dediğimiz boynuzdan yapılan tarak Türkiye genelinde hemen hemen geçerli bir şeydir. 123 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 124 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Yine yöremizin ceviz helvası dediğimiz yöremize has pekmez ve yumurtanın akından yapılan bir helvamızdır. Besin değeri yüksektir. Dayanıklılığı uzun sürer. Bunu ne kadar çok değerlendirebiliriz? Büyükşehirlerde bunu ne kadar tanıtabiliriz? Bu şekilde hem kültürümüzü geliştirmiş oluruz hem de güncel olarak Türkiye ve dünya genelinde tanıtmış oluruz. Yöreye katkıda bulunabiliriz. Ekonomik katkısı olmayan şeyler pek uzun bir süre yaşamıyor. Sanat değeri olursa tamam ama biz ne yazık ki bu değerleri koruyamadık. Bu konuda çalışmalar yapılmasının çok yerinde olacağını düşünüyorum. Kültürel tabanı ortaya koymadan ekonomik bir çıktı sağlayamayız. Kırsal kalkınma projelerinden yararlanılabilir. Ziraat Bankasından, çeşitli kuruluşlardan faydalanılabilir. Doğu Karadeniz bölgesi ağacın ana merkezi olmasına karşın mobilyayı kayseri den alıyoruz. Küçük atölyeler yaparak kalkındırabiliriz. Cumhuriyetin kalkınma projelerinde bunlar var. Devlet üretme çiftlikleri olsun bazı kamu iktisat teşekkülleri bu amaçla kurulmuştur. Burada amaç modern üretimi halka sunmaktır. Kalıcı bir şey olabilmesi için projelendirilmelidir. Prof. Dr. Mehmet AYDIN Prof. Dr. Mehmet AYDIN(Oturum Başkanı) Bizim yaptığımız çalışmalar kültürel çalışmalar, kayıt altına alma çalışmalarıdır. Belki bir kent müzesi kurulabilir. Su değirmenleri ile ilgili kullanılan kelimeler önemlidir, bir çalışma yapılabilir. Bu konuda kullanılan kelimeler bile son derece önemli. Bunlar bizim tarihimizdir, geçmişimizdir. Yarın belki yeni kuşaklar su değirmenlerini görmeyecekler. Bugün konuştuklarımızı bilimsel bir projeye dönüştürmek üzere öneri olarak kayda geçirelim. Bilimsel bir projeye dönüştürülebilirse bir kaynak da sağlanmış olur. Aybastı –Kabataş Bölgesi kültür unsurlarının belirlenmesini bir projeye dönüştürmeyi bir öneri olarak kabul edelim. Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi) Ahmet ERGENGENEKON 1980 dönemlerinde Beylerli köyünde dik horonun figürlerini çok iyi bilen insanlar var. Bu olayın biran içinde kayıta alınmasını istiyorum. Doç. Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ (Karadeniz Teknik Üniversitesi) Bugüne kadar değerli araştırmacı arkadaşlarımız yöre kültürüyle ilgili pek çok konuyu ortaya koydular. Yalnız takdir edersiniz ki bu bir ekip işi, zaman işi ve ekonomik kaynak işi. Bunlar bir bütün olarak toplanmalı ve araştırma projesinin ortaya koyulması gerekir. Bunlar bir başlık olarak; birincisi sözlü kültür öğelerinin değerlenmesi ve tespiti, ikinci olarak maddi kültür unsurlarının ve etnografya öğelerinin tespiti. Bunların ekonomik bir arzuya sahip olunabilmesi için sergilenmesi, tanıtılması lazım. İstanbul’daki ve Ankara’daki derneklerde tanıtım günleri yapılabilir. Basın davet edilebilir. Yazılı kültür eserlerimiz de var. Seyahatnameler, arşiv belgeleri, fotoğraflar çok önemlidir. Ve şimdi hepsi yok olup gidiyor. 40 yıl önce Aybastı’da düğünler nasıl yapılıyordu? Bunları araştırmak ve arşivlemek gerekir. Su değirmenlerini olduğu yerler milli park olabilir. Böylece insan sirkülasyonu yaratılabilir aynı zamanda ekonomik üretimde sağlanacak demektir. Bu kültür boyutunun biran önce projelendirilip bu bölgedeki bilim adamlarının kontrolünde nitelikli bir proje olmasını sağlayabiliriz. Yaptığımız her işin insanlara faydasının olması lazım. Bunlar bir kitapta kalmasın. Yaptığımız her iş doğru bir yol olsun. Bu bölgenin halk kültürü, tarih araştırmasıyla ilgili en fazla emeği ben harcadım. Bütün köylere gittim. Her biriyle ilgili de yayın yaptım. Fakat yalnız kaldım. Bu bölge çok otantik ve orijinal bir bölgedir. Dünyada da eşi benzeri bulunmayan bir bölgedir. Bitmekte olan sanatlar var. 2 şey var önümüzde; bunların biri kalıcı olarak kaydetmek, ikincisi de bir gün orada halk ile aydının buluşmasını tarihe not düşecek şekilde o günü icra etmektir. Bu durma göre düşünelim, değerlendirelim. Ömer KARAMUSTAFAOĞLU (Aybastı) 50 yıldan beri Aybastı da şoför olarak çalışmaktayım. Şu anda böyle bir toplantıda bulunmaktan çok mutluyum, çok gururluyum. Sizin yapacağınız ekonomik destekleri ben hiç anlamıyorum çünkü ben ilkokulu bitiremedim. Dışarıdan eğitim aldım. Bahsettiğiniz Aybastı, dünyada eşi benzeri bulunmayan bir kültüre sahip. Bu konuda örnekler verebilirim. Aybastı’da kanlı iki düşman birbirinin cenazesine gider. Birbirlerinin düğününe giderler. Birbirleri ile konuşmasalar da hediyesini verir döner. Konuşmadığı komşusunun kapısının önüne 125 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı bir araba gelince ya da bir misafirin geldiğini görünce ona diğer komşusu ile bir tabak yemek gönderir. Böyle kültüre sahip bir memlekette ekonomi yok. Aybastılı halıcılık, arıcılık yaptı, yurtdışına gitti, gurbetçilik yaptı, Aybastılı her şeyi yaptı. Ancak, Tokat Reşadiye kilden kil fabrikası yaptı biz patatesten hiçbir şey yapmadık. Kabak çekirdeğinden, mısırdan hiçbir şey yapamadık. Ekonomiye aklımız çalışmadı. Oturum Başkanı Biz Aybastı ya katkıda bulunmak istiyoruz. Ben Aybastı’yla ilgili kültürel öğeleri belirlemeye çalıştım. Bunlarla ilgili yayınlar yaptım. Şeref TECİM Refik GÜLEY’le ilgili bir bulguya rast geldiniz mi? Refik GÜLEY Aybastı’nın yetiştirdiği şairlerden birisidir. Bu kişi Nazım Hikmet ve Kemal Tahir ile birlikte ceza evinde kalmıştır. Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK (Ardahan Üniversitesi) Biz Aybastı’da ne yapabiliriz, bizden ne istiyorsunuz, bunu değerlendirmek için bu toplantıya katıldık. Aybastı’ya geldiğimizde Aybastı ve Kabataş ilçelerinin yetiştirmiş olduğu bilim, sanat, kültür adamı veya yetiştirdiği ünlüler konuşulabilir. Şimdi biz burada ne yapabiliriz? Bunun çerçevesini belirleyelim. Ömer KARAMUSTAFAOĞLU 1954-1955 yıllarında Aybastı’ya (Ebassa’ya)gazete atla geliyordu ve o gazete sadece Refik GÜLEY’e gelirdi. Bizde postaneden onu Refik Beye amcanın gazetesini alır ona verirdik. Oda okuduğu gazeteleri bize verirdi, bizde kitapları, defterleri kaplardık. Askeri rüştiye de edebiyat öğretmenliği yapmış, görevden atılmış. Adnan Menderes, İnönü’nün görevden attığı kişilerin isimlerini verin diyor. Refik GÜLEY’in de ismini veriyorlar. Bu sırada hükümeti kurarken Refik GÜLEY’e Trabzon Valiliği için telgraf geliyor. Ayağında ayakkabı yok, cebinde bir şişe ispirto, bu telgrafa cevap olarak, Sayın Başbakanım beni size yanlış tanıtmışlar, Ben Refik GÜLEY, Asya’dan Avrupa’ya hükmetmeliyim, Trabzon bana yetmez demiştir. Ayrıca Şair Fitnat Hanımın halasının oğludur. 126 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Doç. Dr. İlhan EKİNCİ (Ordu Üniversitesi) Bende katkı olması adına bir şeyler söylemek isterim. Edebiyat Bölümünün bir projesi kapsamında arkadaşlar “Ordulu Şairler” adı altında bir çalışma yaptılar. Ordulu şairler adı altında bir antoloji çıktı. Belki katkısı olur veya olmaz onu bilemem ama şu an bir yüksek lisans çalışması yaptırıyoruz. Ordu nüfus defterleri ile ilgili. O bölgenin de nüfus defterleri var. 1830 tarihli Ordu nüfus defterleri var. Aybastı var ama Kabataş’a rastlamadık. Oturum Başkanı Kabataş o zaman için Karay Köyü olarak geçiyordur. Doç. Dr. İlhan EKİNCİ (Ordu Üniversitesi) Olabilir. Biz bu nüfus defterlerini transfer ettirdik. Belki onlarla ilgili bir çalışma olabilir. Orada lakaplar var, halen devam eden ailelere ait ipuçları olabilir. O dönem nüfus, yaşlar, doğumlar, çocuklar gibi bilgiler. Bunlar ne derece hizmet eder bilemiyorum. Bunların değerlendirilmesi şeklinde bir sunum yapılabilir. Nüfus hareketlerine ait izler var. Orduyla ilgili bu çalışmalar tarih şuurunu geliştiriyor. Tarih şuurları da insanların aidiyetlerini, mensubiyet duygusunu güçlendirir. İnsanlar 3. veya 4. atasından ötesini bilmiyor. Bu çalışma 1830 tarihli olduğuna göre 1750-1770 tarihlerine kadar taşınabilir. 1890 yılına ait kayıtlar da varmış. Onlara da ulaşabilirsek bir karşılaştırma yapma olanağımız olur. Malzemeleri topladıkça bir şey söylemek mümkün olabiliyor. Yard. Doç. Dr. Mutlu SÖNMEZ ÇELEBİ (Ordu Üniversitesi) Ben Kimya bölümü öğretim üyesiyim ama burada kimya bölümü öğretim üyesi kimliğimle değil Ordu Üniversitesi Turizm ve Gezi Kulübü Akademik Danışmanı olarak bulunuyorum. Başkanı Ordu üniversitesinin turizm kampanyası var ve bu turizm kampanyası Ordu’daki turizmin gelişmesiyle ilgili. Ordu da turizmi nasıl geliştirebiliriz diye düşündük ve ilk olarak ilçeler bazında yola çıktık. Belediye başkanlarıyla görüştük desteklerini istedik. 18 ilçenin 13 ünü öğrencilerimle gezdik. Çoğuna günü birlik gittik. Gürgentepe de 3 gün kaldık. Siz turizme açılmak istiyor musunuz? diye sorduk İstiyorsanız turizme neyi sunabiliriz ve bura- 127 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı ya turist çekmek için neyiniz var? Bunları ortaya çıkarabilir miyiz? Diye bir çalışmamız oldu. Aybastı ya ve Perşembe yaylasına gittik. Perşembe yaylası sizin için çok önemli bir değer. Aybastı’yı bir gün boyunca öğrencilerimle gezdik. Kabataş’a gidemedik. Biz nasıl faydalı olabiliriz ne katkı sunabiliriz. Bu yüzden bu toplantıya katıldım. Bu kurultayın öğrenci kulüpleriyle nasıl bir faydası olabilir? Benim de nasıl bir faydam olabilir? Salim ŞENGEL Aybastı ve Kabataş’daki üniversite tercihlerinde tercih edilebilecek birçok alanla ilgili bilgi yetersizliği olduğunu düşünüyorum. Örneğin yetenekle ilgili alanlarda okuyan öğrencimiz azdır. Bu bağlamda Anadolu üniversitesinin tiyatro bölümünden iki öğrenciyi yaratıcı drama ekibiyle ilköğretim öğrencilerine gönderdik ve çok başarılı olduk. İkinci pilot çalışma yaptık. 80 tane ilköğretim ve lise öğrencisine eğitim verdik. Buna 10.kitapta yer verdik. Bu iki pilot çalışmanın sağladığı deneyim çerçevesinde yine Aybastı’nın ve Kabataş’ın üniversite okuyan öğrencileri ile birlikte 10 yıl sürecek bir proje hazırlayacağız. Şu anda bir grubumuz var. İlerleyen zamanlarda eğitim görecek öğrencileri listeleyeceğiz ve yazın 15 günlük bir yaz okulu adı altında eğitim vereceğiz. Yard. Doç. Dr. Ülkü KARADÜZGÜN (Giresun Üniversitesi) Ortaya doğru düzgün bir şeyler koymak ve bu ortaya konulan şeyler daha sonra Aybastı halkına yarar getirebilsin. Ekonomik olmadığını düşünelim Aybastı insanını tatmin edecek manevi bir şeyi ortaya koymak için bütün bu monografide saydığımın başlıkların gerçekleşmesi için gerçekten maddi açıdan desteklenmesi gerekiyor. Mesela çalışmalar alt başlıklara ayrılarak, manevi kültür, yazılı kültür, maddi kültür, sözlü kültür gibi bir takım alt başlıklara ayrılıp her alt başlıkta bir başka kurum tarafından projelendirilebilir mi? Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Biz Giresun’un ilçelerinin ve köylerinin halk kültürü ve sözlü kültürlerinin taramasını yaptık. 40 tane öğrenci ve ben valiliğin yardımıyla bütün köyleri gezdik. Bunları video kayıtlarıyla, ses kayıtlarıyla, fotoğraflarla aldık ve Kültür Araştırmaları ve Uygulama Merkezine getirdik. Oradaki televiz- 128 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı yon vasıtasıyla derlediğimiz bütün verileri yayınladık. İşin ikinci boyutu biz orayı aynı zamanda Sosyal Birimler Çalıştay merkezi yapacaktık. Oraya yurt içinden ve yurt dışından öğretim üyelerini davet edecektik, Yüksek lisans ve doktora öğrencilerini de davet edecektik. Beraber seminer çalışmaları yapacaklardı. Şimdi işin ekonomik boyutuyla ilgili olan yere geliyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığının Bakanı Ordulu. Pek çok bürokrat var bakanlığın içinde. İstanbul Marmara üniversitesinde bir hanımefendi valilik içerisinde Giresun’un etnografik değerlerini turizm potansiyeline çevirmesi hediyelik eşya potansiyeli olarak kullanılmasıyla ilgili önce hayırları topladı önce onların ürettikleri el işi ürünlerini aldı. Ben turizm hediyelik eşya pazarlamacısı olarak senin şu yaptığın işe şunu eklemeni istiyorum. Ona bir ufuk verdim, ona bir katkı sağladım. Benim dediklerimi yaparsan bin tane alırım ve Amerika ya pazarlarım. Mesela Aybastı’nın sembolü ne? Bu unsuru yerleştireceksiniz. Bir fotoğraf karesi de olabilir, ayna da olabilir. Yani bunu oraya yerleştireceksiniz. Söylemek istediğim şu; Aybastı ve Kabataş a ekonomik bir birikimin girmesi gerekiyordu, bunu üretime çevirmek gerekiyordu ve en nihayetinde orijinal bir bölge olan Aybastı ve Kabataş bölgesi kültürünün muhafazası açısından yapılmalıydı. Her ilçe dışarıya çok sayıda insan göndermiş, herkes vatan özlemi duyar. İlçelere zaman zaman mobese kameraları koysak ve o ilçeden uzakta olan herkes olan biten her şeyden haberdar olsa. Bunu da yapamadık. Sebebi; birbirimizi destekleyici davranışlarda bulunmuyoruz. İkincisi yapılan işlerde sürekliliği sağlamadaki sorunlardır. Bunun için sivil toplum örgütlerinin bu işe sahip çıkması lazım. Ben 40 öğrencimle birlikte 527 köy gezdim, mahalleler hariç toplam maliyeti 60 bin TL. Kültür ve Turizm Bakanlığındaki bir genel müdür ‘’turist dediğin midesinin üzerinde gezer’’ demiştir. İlçelerin tanıtımı önemlidir. Bunun için tanıtıma önem vermek gerekir. Aybastı ve Kabataş ilçelerine hizmet edenlere ödül verilerek bir haber yapılabilir. Bunu reklam olarak değil de haber olarak yayınlamak gerekir. Şimdi bir plaketin ne kadar değeri var? Ancak yarattığı etki büyük olacaktır. Aybastı Kabataş Kurultayı olarak toplanılan malzemelerin müze yapılması gibi bir plan yapılabilir. Bu aynı zamanda ilköğretim öğrencileri için 129 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı ilimizi, yöremizi tanıyalım ünitesi var. Bu ünitenin işlenişinde yerel malzemelerle donatılmış salon öğrenmenin yaşayarak eğitim alınacağı bir birim haline gelebilir. Ayrıca dışarıdan gelenlere karşı şurayı bir görün diyebileceğimiz bir yer haline de gelir. Ana başlıkları toplayacak olursak Aybastı ve Kabataş sınırları neleredir? Neler yapabiliriz neler hazırlamalıyız? Oturum Başkanı Sizin söylediklerinizi dikkatle dinledim. Elbette bunların bir kısmını daha önceki kurultaylarda tartıştık. Ama sizin katkılarınız çok verimli bizim için. Elbette bu söyledikleriniz her şeyi Aybastılı’larla birlikte yapalım. Şimdi izninizle sözü arkadaşımız Ordu Dernekleri Başkanı SABRİ ÇELEBİ ye vermek istiyorum. 130 Ali KAYKUN İstanbul’dan geliyorum, mali müşavirim. Bu kurultayda halk kültürüne çok ağırlık verdik. Necati Demir hocamız yörenin projesi ve bölgenin kalkınmasıyla ilgili yöre kültürünü bütünleştirerek ekonomiye kazandırılması yönünde öneride bulundu. (Oturum başkanı: Bizim yaptığımız iş, bölgenin genel kalkınmasına yardımcı olmak.) Aybastı ve Kabataş turizmin olmazsa olmazlarındandır. Bu bölge coğrafi konumu itibariyle çok ender rastlanan bir bölgedir. Buraların korunması ve turizme kazandırılması gerekiyor. İlhan Ekinci hocamız yörenin nüfus kayıtlarıyla ilgili çok ciddi ışıklar tutacak. Kısaca bu toplantıda çok fazla bir şey söylemek istemiyorum kurultayın yürütme kurulunda olduğumuz için bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız hepinize teşekkür ederim. Oturum Başkanı Sabri ÇELEBİ (ORDEF Genel Başkanı) İstanbul’dan geliyorum. Ordu Dernekleri Federasyonu Genel Başkanıyım. Hocamızın söylediği kemik tarak(manda boynuzundan yapılır) ve ceviz helvası. Bizim çocukluğumuzda ceviz ağaçları çoktu ve mobilya yapılıyordu(şimdi mobilyada kayseri de üretilmeye başlandı). Başka bir konuda yine folklorik olarak dik horon oyunumuzu bütün hemşerilerimizde bir eksiklik olduğunu fark ettik. Biz 3 aydır devam eden Ordu Halk Oyunları adında bir kurs açtık ve Mesudiyeli bir halk oyunu hocamızla bu etkinliği devam ettiriyoruz. Yönetim kurulu arkadaşlarımızdan biri dedi ki ‘’ben ordu karşılamasını öğrenemeyeceksem, çocuklarıma da öğretemeyeceksem bir daha bu sivil toplum örgütünün içinde bulunmayacağım.’’ Yine 13-17 Nisan arasında İstanbul’da Ordu Tanıtım Günleri adı altında bir etkinliğimiz var. Bizde burada Ordu kültürünü öne çıkaran çalışmalar yapmaktayız. Bu etkinlikte birçok yeri ziyaret ettik ve yöremize ait kültürel ürünleri el sanatları gibi eserleri Orduya getirip sergilemek istediklerini söylediler. Bu çalışmaların devam etmesini diliyorum. Saygılar sunuyorum. Oturum Başkanı Ordu Dernekleri Federasyonu boş durmuyor. Yöre kültürüyle ilgili önemli çalışmalar yapıyor. İkinci olarak da Ali KAYKUN’a söz vermek istiyorum. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Aybastı Derneği Başkanı Cemil Danış’a söz hakkı veriyorum. Cemil DANIŞ (İstanbul Aybastılar Derneği Başkanı) Aybastılılar dernek başkanıyım. Bu Kurultay için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Oturum Başkanı Sözü Aybastı Şoförler Cemiyeti Başkanı Erdoğan AKYÜREK’e vermek istiyorum. Erdoğan AKYÜREK (Aybastı Şoförler Odası Başkanı) Bulunduğum yörede toplumun yararlanabileceği sosyal ve kültürel her konuda beceri etkinliğinin içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ne yazık ki maddi ve manevi destekleme olmadan bu faaliyetleri yürütmek mümkün olmuyor. Geçen yıl Halk Eğitim Merkez Müdürlüğü nezdinde elimizdeki imkânlarla Türk halk müziği repertuar kursu düzenledim. Başarılı da oldu. Enstrümantal anlamda çeşitliliğimiz yoktur. Bir tek bağlamayla ve gitarla yetindik. Şu anda müzik ayrımı yapmaksızın Aybastı da musiki derneğini kurma çalışmalarını başladım. Tüzüğünü hazırladım. 131 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı İleriye yönelik üniversitemizden uygun zamanlarda ilçemizde çeşitli enstrümantal kursların düzenlenebilmesi için bir şeyler yapılabilir mi? Saygılarımla… Mustafa ŞEN Bende güzel müzik çalarım. İstediğinizi de çalabilirim hem de nota üzerine çalarım ama Aybastı’ da böyle şeylerimiz olmadığı için yapamadık. (Mustafa şen namı diyar” Kamış ağa” konuşma yapıyor ve ardından eşsiz bir tatla, nefesinin gücüyle kavalı çalmaya başlıyor ve bizleri başka başka diyarlara götürüyor.) Oturum Başkanı Sözü Şeref Tecim’e bırakıyorum. Şeref TECİM Kabataş’lıyım. Fatsa’da Yeni Haber gazetesinde 17 yıl köşe yazarlığı yaptım. Harman adında bir dergi çalışmamız var. Mustafa abimiz gibi böyle insanlar yetişmiyor artık. Kavalın yanı sıra davul ve zurnanın da yeri büyüktür bizde. Önceden düğünler davul zurnayla yapılırdı şimdi orglarla yapılıyor. Bu bozulmadan öte geçen bir süreçtir. Aybastı da davul zurna, kaval ve saz gibi enstrümanların dışında başka bir şey yok. Aybastı’da kültürel etkinlik açısından fazla aktiviteler bulunmamaktadır. Ulusal bir şairi veya türkü söyleyeni yoktur. Ancak Aybastı’nın şöyle bir özelliği vardır; 1960-1970 yıllarında sinema salonu vardı ve dışarıdan tiyatro sanatçıları gelirdi salona kimse sığmazdı. Şimdi ne sinema nede tiyatro var. Aslında gelişmeye çok müsait bir yer. Aybastı, Ünye ve Fatsa’dan sonra ekonomik, kültürel ve nüfus olarak kendini geliştirmiş 3. ilçedir. Tek şanssızlık ise içte olması, sahilden uzak kalmasıdır. Aybastı homojen bir yapıda olup 40-50 hanelik bir gürcü mahallesi(alacalar beldesi)vardır. Bunun dışında farklı kesimden insanlar yoktur. Önceden Osmanlı döneminde ve kurtuluş savaşına kadar Rumların ve Ermenilerin yaşadığı bir yerdir. Büyüklerimizden onlarla ilgili bazı şeyler dinleme fırsatımız oldu. Farklı kültürlerden insanların Aybastı’da yaşadığı süreçte ne kazanıldı? Önceden insanlar arasında ilişkiler nasıldı? Örneğin 132 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı kalaycılık yaparmış, ayakkabı- çarık onlar yaparmış, Bizler alamamışız. dı bizler onu alamazmışız. 90’lı yıllarda Aybastı’da ciddi halı dokumacılığı yapılırdı ve 3-4 ay içinde bir halı dokunurdu. Genç kızlar bu işlerde çalışır ve ciddi bir ekonomik girdi sağlardı. Artık el dokuma halıcılığı bitti, belki çok az sayıda var olabilir. Eskiden daha yoğun olarak bulunurdu, hemen hemen her 3-4 evin birisnde bir halı tezgahı vardı. Perşembe yaylası ilginç bir yerdir. Aynı zamanda Melih Gazi’nin kardeşinin Kümbette türbesi vardır. Niksar’ın başkent olduğu dönemde burada savaşlar olmuş. Ayrıca yaylada çok kaliteli üzümlerin yetiştiği bir yer. Şu anda yok. Ama kökleri hala bulunmaktadır. Uzundere de çok özel kırmızı benekli alabalık yetişiyor. Buraya HES projesi düşünülmektedir. Bu uygulama balık neslini tüketecektir. Bu balık doğal suda yetişen ve dünyada ancak 3-5 yerde yetişebilen bir balıktır. Kültür bakanlığından bu çalışmalarla ilgili projeler olursa ben yardım etmeye hazırım. Oturum Başkanı Aybastı da tiyatro salonunun olmaması gerçekten büyük bir kayıp. Kurultay yönetimi olarak bunu kültür bakanlığına veya yerel yönetimlere hatırlatabiliriz. 2 saat süren bu kurulda Aybastı ve Kabataş için somut olarak nasıl katkı sağlanabilir? Örneğin İlhan Bey 19.yy da Aybastı da ki nüfus hareketleri hakkında bilgi verebilir. Ortak bir proje yapılabilir, ayrı ayrı proje yapılabilir. Hiç proje olmadan da Aybastı Kabataş kurultayını şenlendirebiliriz. Bir proje ile gelinmesi daha kolay olabilir. Bu konuda Salim Beyin şöyle bir önerisi var; bilim adamları grubuyla Aybastı ve Kabataş’a gezi düzenlemek. Salim ŞENGEL Kurultay yönetimi olarak biz buradayız. Burada bütünleşik çalışmalardan bahsettik. Parça parça bir şekilde değil de bir yol haritası şekilde gidilmesi çok daha iyi olacaktır. Bizde bu işe nasıl katkı verebiliriz diye düşünmeliyiz. Bu iş nasıl olur? Yöntemi nedir? Üzerimize düşün görev nedir ve Aybastı’dan gelen yöneticilerin görevi nedir? 133 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Ahmet ERGENEKON Burada ceviz helvasından bahsettik. 12. kurultayın yapılacağı gün ortaya bir şeyin koyulması gerekiyor. Ordu’da ceviz helvasını yapan belli insanlarımız var. O insanlardan birini alıp özellikle göz önünde yaptırıp yarışma düzenleyebiliriz. Bunu Ordulular Derneği adı altında patentini alabilir ambalajlanmasını ve üretilip satılmasını sağlayabiliriz. Ordulular Derneğine gelir olarak sağlayabiliriz. Oturum Başkanı Somut olarak biz 19 Temmuzda Aybastı Kabataş kurultayında ne yapacağız ve ne yapmak isteyeceğiz? Aybastı Kabataş kurultayının belli konu başlıkları var bunlardan bazıları: Maddi kültür açısından Aybastı, Sözlü kültür açısından Aybastı, Aybastı Kabataş bölgesi köken varlıklarının derlenmesi işlenmesi ve bunun ekonomik değer olarak sunulması, Tarih boyunca Aybastı ve Kabataş yöresi halk kültürü, Aybastı Kabataş bölgesi halk uyanışları ve adak kaldırılışı. Ömer KARAMUSTAFAOĞLU Eskide İstanbul’a kurbanlık koyunlar yaya götürülürmüş. Parası olanlar gemiye bindiriyor olmayanlar yaya götürüyor. Taşova ya varınca yatacak yer arıyorlar bir üzüm bağı gibi. Etraf çok kalabalık. Çoban çantasından ekmeğini(bazlamasını) çıkarıyor ve onu yerken daldan üzüm koparıp yiyor. Bunu görenler bağın sahibine ebassalılar(aybastılılar) sizin bağın yanına koyun yatırmışlar bağı mahvetmişler demişler. Bağ sahibi hemen atına binip geliyor. Çoban bağın kenarına arkası dönük bir şekilde geçmiş yediği üzümün parasını bağlıyormuş. Bağın sahibi, çoban ne yapıyorsun dediğinde çoban da yediğim üzümün parasını bağlıyorum demiş. Bağın sahibi senin adın ne dediğinde çobanda benim adım önemli değil ben Aybastılıyım demiş. Prof. Dr. Necati DEMİR(Gazi Üniversitesi) Kıymetli Meslektaşlarım, Sevgili Hemşerilerim, Ben başından beri işin içinde olduğumdan, bekleyeyim, dinleyeyim, toparlayalım bir de yön verelim diye söz almış bulunuyorum. Ben Aybastı’ya çok kez gittim, yöreyi biliyorum. Belki bazı meslektaşlarım ilk defa orayı görecekler. Ben ve meslektaşlarım Aybastı ya geleceğiz. Meslektaşla- 134 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı rımın çok değerli bilgilerle geleceğini biliyorum. Gelecekler anlatacaklar, konuşacaklar ve gidecekler. Bu iş kitap olarak kalacak. Prof. Dr. Mehmet AYDIN (Oturum Başkanı) Kitap olarak kalması güzel bir şeydir. En azından kalıcıdır. Prof. Dr. Necati DEMİR Biz bu Milletin evlatları olarak daha büyük işler yapmalıyız. Bu yüzden söylüyorum. Ordu Vilayetinin tüm köylerini biliyorum. Gitmediğim köy de kalmadı. Köylere gezmeye değil, bilimsel araştırmaya gittim. Ben yaklaşık 50 ülke gezdim ve diğer ülkelere baktığımda karşılaştırmalı olarak söylüyorum böyle güzel orijinal ve otantik bir yer böyle bir güzellik, bir değer yok. Bu güzelliği dünya ile paylaşabiliriz, nasıl tanıtabiliriz? Bölgeyi nasıl bilinen bir yer hailen getirebilir ve böylece ekonomik bir girdiye nasıl dönüştürebiliriz? Bunun için uzun zamandır çaba göstermekteyim. Aybastı’yı Artvin’den Samsun’a kadar olan bölgenin içinde bir yer olarak değerlendiriyorum. Bölgenin içinde bir yer olarak Aybastı için bir şey yaparak dünyaya duyurmanın yollarını malıyız. Aybastı Perşembe Yaylası’ndaki Mezarlığı, o tarihi ben çıkarmıştım. Okuyanınız var mı, bilmiyorum. 1994’lü yıllarda yapmıştım. Aslında bu bölge 1105 fetih bitiyormuş ama Türk Ordusu pusuya düşüyor ve 6.000 kişiyi şehit vererek geri çekilmek zorunda kalıyor. Orada 6000 tane Selçuklu askeri yatıyor. Orası bir tarihtir ve bir anıtın yapılmasını istemişimdir. Aybastılılar tarihine sahip çıkmalıdır. Ben birkaç yıl önceki Aybastı-Kabataş Kurultayına katıldım. Orada Meslek Yüksekokulu kurulması konusu ele alınmıştı. O zaman ben Aybastı’ya meslek yüksekokulu açalım, ama okul Çocuk Oyuncağı Meslek Yüksekokulunun olmasını önerdim. Çocuk oyunları derledim. Çocuk oyuncaklarına 3 milyar dolar veriliyor. Esasında çocuk oyuncakların bu toplumun kendisinin yapması doğru olanıdır. Çocuk oyuncağı meslek yüksekokulu önerisi herkesi heyecanlandırdı. 135 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Yazın yapılacak kurultaya gelince, kurultaya katılır halkı bilgilendiririz. Ama bu sadece bilgilendirmekle kalmamalı, daha kalıcı projelere dönüştürülmelidir. Bu çalışmalarda her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu bildirmek isterim. Oturum Başkanı Çok değerli katılıcıların kurultayla ilgili görüş ve düşünceleri almış bulunuyoruz. 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Bilim ve danışma Kurulu Toplantısını kapatıyorum. Bütün katılımcılara teşekkür ederim. Kurultayda sunulacak çalışmalar şöyle belirlenmiştir; • Prof. Dr. Mehmet AYDIN, Aybastı ve Kabataş Ağzıyla İlgili Yeni Gelişmeler ve Çalışmalar. • Prof. Dr. Necati DEMİR, Aybastı –Kabataş Yöresi Türk Halk Kültürü. • Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK, Aybastı Kabataş yöresi kültürel varlıklarının değerlenmesi, işletmesi ve ekonomik değer olarak sunulması. • Doç. Dr. İlhan EKİCNCİ, Osmanlı Kayıtlarında Aybastı Nüfus Bilgileri. • Yard. Doç. Dr. Ülkü KARADÜZGÜN, Aybastı-Kabataş Bölgesi Adak Kültürü. • Mustafa ŞEN- Kaval sunusu. • Ömer KARAMUSTAFAOĞLU, Aybastı Sözlü Tarihi. • Ahmet ERGENEKON, Aybastı Folkloru. • Erdoğan AKYÜREK, Aybastı Müzikleri. 136 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 137 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 138 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Bunun için, bilim adamı, uzman ve ilgililerin ortak gayretleri ile yörede yöre kültürü ile ilgili çalışmalarının yapılması, 3. Yöre kültürü ile ilgili çalışmalara 13. Kurultayda devam edilmesi AYBASTI‐KABATAŞ KURULTAYI Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru… 4. Onüçüncü Aybastı-Kabataş Kurultayının Aybastı-Perşembe Yaylası Şenliklerinden önceki Cumartesi günü yapılmasını, Saygılarımla arz ederim. 12. Aybastı‐Kabataş Kurultayı Sonuç Bildirgesi Doç. Dr Salim ŞENGEL 19 Temmuz 2011, Kabataş Aybastı ve Kabataşlılar 12 yıldan bu yana ortak irade ve kararlılığın ifadesi olarak Aybastı ve Kabataş Kurultayını gerçekleştirdiler. Kurultay 19 Temmuz 2011 tarihinde Kabataş İlçesi Belediye Toplantı Salonunda toplanmıştır. Kurultayın bu yıl konusu “Yöre Kültürü” olarak belirlenmiş olup, bilimsel etkinlik kısmında bilim adamları ve uygulamacılar tarafından değerlendirilmiş olup, katılımcılar konuya ilişkin görüş ve önerilerini Aybastı ve Kabataş halkı ile paylaşmıştır. 1. Bilimsel etkinlik kısmında; Prof Dr. Mehmet AYDIN, Aybastı ve Kabataş Ağızlarıyla İlgili Yeni Gelişmeler ve Çalışmalar Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK, Sözlü Kültür Derleme ve Tasnifleme Çalışmaları: Aybastı-Kabataş Örneği Öğr. Gör Mustafa BÜYÜK, 1831 Sayımına Göre Aybastı Kazası Nüfusu Hakkında Bazı Bilgiler, konulu sunumlarını yapmışlardır. Sonuç olarak; 1. Yöre kültürünün kayıt altına alınması, 2. Yapılacak çalışmaların projelendirilmesi, gerektiği belirtilmiştir. Kurultay Başkanı 139 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı EKLER 140 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 141 142 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Müzik Sunusu: Erdoğan AKYÜREK AYBASTI‐KABATAŞ KURULTAYI Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru… 12. Aybastı‐Kabataş Kurultayı Programı 22 Temmuz 2011 1. Oturum (10.20-12.00) Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet AYDIN Anılarla Aybastı Prof. Dr. Oktay GÜVEMLİ Aybastı ve Kabataş Ağızlarıyla İlgili Yeni Gelişmeler Prof. Dr. Mehmet AYDIN Sözlü Kültür Derleme ve Tasnifleme Çalışmaları: Aybastı-Kabataş Örneği Doç. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK 1831 Sayımına Göre Aybastı Kazası Nüfusu Hakkında Bazı Bilgiler Öğr. Gör. Mustafa BÜYÜK Serbest Kürsü Perşembe Yaylası Tarihi Sözlü Anlatım: Ömer KARAMUSTAFAOĞLU (Garip Ömer) Kaval Sunusu: Mustafa ŞEN (Kamış) Ayrıca yöre kültürü ile ilgili yöremiz insanlarının anlatımları ve yöre ile ilgili diğer konuların ele alınması. Açılış (10.00-10.20) (Saygı Duruşu, İstiklal Marşı, Açılış Konuşmaları) 2. Oturum (14.00- Folklor: Ahmet ERGENEKON ) Kapanış 143 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı 144 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Çalışmaya Katılacak ve Ders Verecek Üniversite Öğrencileri AYBASTI‐KABATAŞ KURULTAYI Bilimin Işığında Yerel Kalkınmaya Doğru… KURULTAY YAZ AKADEMİSİ Değerli Öğrenciler, Bilindiği gibi Kurultay Yaz Akademisi konusunda iki yıllık pilot çalıma yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu yıl ise pilot çalışma sonuçlarını da dikkate alarak yaz akademisini hayata geçirmek istiyoruz. Bunun için bu projede çalışacak gönüllü gençlere gereksinim vardır. Bazı çalışma alanları aşağıda belirtilmiştir. Bu alanlar daha da genişletilebilir. Sizlerden gelecek önerilere bağlıdır. Çalışma bir hafta olarak planlanmakta, ancak bu ders vereceklerin durumuna göre 2 haftaya çıkarılabilir. Bu konuda daha detaylı çalışma yapabilmek için öncelikle çalışmada yer alacak ve ders verecek öğrencilerin belirlenmesi gerekmektedir. Çalışmalarda ders verecek yeterli öğrencinin olması durumunda Aybastı ve Kabataş’ta ayrı ayrı yapılabilir ya da sadece bir yerde yapılabilir. Çalışmalara katılacak öğrenci profili ders verecek öğrencilerle birlikte belirlenecektir. Bu projede yer alacak öğrencilerin aşağıdaki listelere adlarını yazmaları gerekmektedir. Bilgilerinize sunarım. Doç. Dr. Salim ŞENGEL Kurultay Başkanı Not: Ders verecek öğrencilerin en geç 31 Mart tarihine kadar isimlerini yazmaları gerekmektedir. Ayrıca bu alanların dışında bir önerisi olanlar da belirtebilir. Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı Alan: Resim Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 12345- Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12345- Alan: Seramik Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 145 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı Alan: Müzik Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 12345- Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12345- 146 Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Alan: Spor Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 12345- Alan: Zeka oyunları (satranç, go gibi) Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12345- Alan: İletişim Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 147 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı Alan: Vurmalı Çalgılar Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 12345- Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12345- 148 Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Alan: Sinema Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 12345- Alan: Fotoğraf Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12345- Alan: Tiyatro Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail 149 12. Aybastı-Kabataş Kurultayı Ders Verecek Öğrencinin Adı Soyadı 12345- Alan: Halk Oyunları Tarih:18-23 Temmuz 2011 İletişim Bilgileri Üniversite Fakülte veya Yüksekokul e-mail