TÜRK METAL DERGiSi`NiN EKiDiR

Transkript

TÜRK METAL DERGiSi`NiN EKiDiR
TÜRK METAL DERGiSi’NiN EKiDiR
METAL
ŞUBAT-MART-NİSAN 2013 | SAYI: 34
içindekiler
METAL
Şubat-Mart-Nisan 2013
Sayı: 34 / Türk Metal dergisinin ekidir.
YAYIN SAHİBİ
Türk Metal Sendikası Adına
Pevrul KAVLAK
Yazı İşleri Müdürü: Bekir EROĞLU
Yayına Hazırlayan:
Aslı BAŞARAN
Adres: Metal Çocuk Arkadaş Kulübü
Türk Metal Sendikası Genel Merkezi
Basın Müşavirliği, Beştepe Mahallesi Yaşam
Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520
Söğütözü / ANKARA
Tel: 0312 292 64 00
Fax: 0312 284 40 18
e-posta: [email protected]
facebook: Metal Çocuk Arkadaş Kulübü
Prodüksiyon: eaieaeiaieaiaeiaeiaiea
CTCP: REPROTEK
BASKI
Ziraat Grup Matbaacılık A.Ş.
Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu
Trafo Karşısı Varlık - ANKARA
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
YAYIN TARİHİ: 30 OCAK 2013
YAYININ TÜRÜ: Süreli yayın
YAYIN ARALIĞI: ÜÇ (3) AY
YAYIN DİLİ: TÜRKÇE
EDiTÖRDEN
Merhaba arkadaşlar,
Bir önceki sayımızla güzel bir yıla merhaba dedik. Biz yeni yıla çok
güzel başladık. Ya siz?.. Bize yeni yıla nasıl girdiğinizi, o akşam neler
yaptığınızı anlatan fotoğraflarınızı gönderirseniz, derginizde sizlerle
paylaşabiliriz. Dileriz, yeni yıl hepimize güzel, mutlu, eğlenceli, sağlıklı ve
okulda başarılı günler getirir…
Zaman çok çabuk akıp gidiyor değil mi? Okullar açılıyor derken,
sınavlar bitti, hatta yarı yıl tatili kapımıza dayandı. İnanıyoruz ki,
sınavlarınız çok güzel gidiyor ve harika karneler aileleri bekliyor. Siz
Metal Çocuklara da bu yakışır... Sizler için gece gündüz demeden çalışan
anne babalarınıza ve bize en güzel hediyeniz, güzel notlarla dolu bir karne
olacak hiç şüphesiz…
Yeni sayımızda sizler için çok çalıştık yenilikler yaptık, umuyoruz ki
beğenirsiniz. Lütfen olumlu ya da olumsuz fikirlerinizi bizimle Metal Çocuk
Arkadaş Kulübü Facebook sayfamızdan paylaşın. Bu sayımızda yeni
başladığımız, Harikalar Diyarı, Dünya Turu, İcat Atölyesi gibi sayfalarımız
devam ediyor. Bunlara yenilerini de ekledik. Bu sayımızda, bir müzik
öğretmeni olan İlker Yavuzoğlu ile bir röportajımızı bulacaksınız. Spor
sayfamızda da, Amerikan Futbolu takımı oyuncusu Ali Fuad Boztepe
röportajı yeralıyor. Bakalım siz de bizim kadar ilginç bulacak mısınız
Amerikan Futbolunu? Bize ulaşan mektuplarınız için de, Sizden Gelenler
isimli bir sayfa hazırladık.
Artık kış geldi. Birçok ilimizde kar yağışı da başladı. Bize karda
çekilmiş eğlenceli fotoğraflarınızı göndermeye ne dersiniz? Böylece biz de
tüm arkadaş kulübümüzle paylaşabiliriz.
Hepinize sağlık ve başarı dolu günler dileriz…
n
Aslı Başara
PEVRUL KAVLAK
Türk-İş Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
Başkanımızdan
[email protected] / twitter.com/KavlakPevrul
sevgİnİz de saygınız da
sahİcİ olsun...
Bir insanı ayakta tutan en güzel duygu sevgidir. İnsanın içindeki o doğa ve insan sevgisi, hayata dört elle
sarılması için önemli bir nedendir. Elbette ki, insanın içindeki yaşama isteği ve arzusu da, sahip
olduğumuz sevgileri daha değerli ve anlamlı yapar.
Ama, sadece doğayı ve insanı sevmekle bitmez insanın işi. İnsanın bir de içinde bulunduğu
toplumda diğer bireylerle paylaştığı değerler vardır. Vatan, bayrak, bağımsızlık gibi, dostluk,
yardımseverlik ve anlayış gibi bu değerler, toplumun ortak paydasıdır. Dolayısıyla, bu
değerler, benimsenip sevilmek, sayılmak ve korunmak zorundadır.
İnsanı hayata hazırlayan, hayat mücadelesine başlarken her zaman yanında olan anne
ve babası, yani ailesi, elbette ki sevgilerin en özelini hak eder. Sonra, ilk sevgilerin yaşandığı
aile ortamından diğer sosyal ortamlara geçilir. İşte, bu ortamlarda yeni insanlarla tanışılır, yeni
duygular tadılır, yeni sevgiler yaşanır…
Biz, sevdiğinin üzerine titreyen bir toplumun üyeleriyiz. Bizim sevgimiz, koruyucudur, saygılıdır,
gerçektir. Hepimizin sevdiği insanlar vardır. Ama, sevdiğimiz insanlara sevgimizi göstermekten, belki de
sevmeyi gerçekten hak eden kişiyi unuturuz. “Kim o kişi?” diye soracak olursanız, o kişi, insanın kendisidir.
Sevgili çocuklar,
Önünüzde uzun bir yol var.Gelecek, işte bu yolun başı ve sonu arasıdır. Bu yolda yürürken,daha şimdiden
amacınızı belirleyin. Bu amaca ulaşmak için yapmanız gerekenleri araştırın, öğrenin ve yapın… Her hedef bir
uğraş ister. Uğraşmaktan asla vazgeçmeyin.
Kendinize değer verin. Kendinize saygı duyun. Sahip olduğunuz bilgileri, duygu ve düşünceleri önemseyin.
Onları paylaşarak çoğaltın. Bunlar, sizin için bir hazinedir… Aklınızı, bildiklerinizi, duygu ve düşüncelerinizi her
fırsatta güncelleyin. Bedeninizi hor kullanmayın, uzun bir yaşam için sağlıklı bir bedene ihtiyacınız olduğunu asla ve
asla unutmayın…İnsanlarla olan ilişkilerinizi yalanlar ve yapaylık üzerine değil, içtenlik ve doğruluk üzerine kurun.
Hepsinden önemlisi, kendinize güvenin, kendinize inanın… Unutmayın ki, kendinize değer verdiğiniz sürece,
kendinize inanacak ve kendinizi seveceksiniz… Onun için sevmeye kendinizden başlayın…
Sevginiz de saygınız da sahici olsun…
3
Niagara Şelalesi
Niagara Şelalesi yaklaşık 12.000 yıl önce, çok büyük bir buzul kütlesinin
eriyerek Niagara Nehri’ni taşırmasıyla oluşmuştur. Şelale, Amerika Birleşik
Devletleri ile Kanada arasındaki sınırın bir kısmını oluşturmaktadır.
4
Niagara Şelalesi, nehir yatağını yukarı taşımaktadır. Akan su, altındaki kayayı
kolaylıkla eritmekte, kayaların uç kısımlarının kopmasına sebep olmaktadır.
Şelale, bu nedenle birkaç metre geri taşınmaktadır. Niagara şelalesi son 300 yıldır
her yıl yaklaşık bir metre gerilemektedir. Şu anda bu gerileme durmuştur. Çünkü,
Niagara nehri geceleri hidroelektrik güç istasyonlarına yönlendirilmektedir. Bu
istasyonlarda su, elektrik üretmek için kullanılmaktadır.
Iguaçu Şelalesi
Arjantin
a
ve Brezily
i sınırın
arasındak
ı Iguaçu
bir kısmın
şturur.
lu
o
i
s
le
la
e
Ş
Arjantin’de bulunan Iguaçu Şelalesi, muhteşem gökkuşakları yaratır.
Saniyede yaklaşık 12.750 metreküp su dökülmektedir. Şelale, uç
tarafında yer alan 4 kilometre uzunluğundaki kayalıklar nedeniyle
birkaç kola bölünmüştür. Etrafa o kadar çok su saçılmaktadır ki,
genellikle aynı anda birden fazla gökkuşağı oluşmaktadır.
Melek Şelalesi
Melek Şelalesi, Nia
gara
Şelalesinden 15 ka
t daha
yüksektir. Şelale 1
933 yılında
Amerikalı Jimmy A
ngel
tarafından keşfedil
miştir.
Yaklaşık bir kilometre yüksekliğinde bir
şelaledir. Venezuela’nın yağmur ormanlarında
gizlenmiş bir dağın sarp yamacından akan Melek
Şelalesi, 979 metreden, altında bulunan nehire
dökülmektedir. Dünyadaki en yüksek şelaledir.
5
Eğlence Parkları Birliği (TEA) tarafından hazırlanan
rapora göre, 2010 itibariyle, ABD Florida’daki
Walt Disney World’de bulunan Macig Kingdom’ı
16,9 milyon kişi ziyaret etti. Bu parkı, 15,9 milyon
ziyaretçi ile Japonya’daki Tokyo Disneyland takip
ediyor. Walt Disney, 1955’de California’da, Los
Angeles’ın güneyindeki Anaheim’da ilk Disneyland
eğlence parkını açtı. Ardından, Florida eyaletinin
Orlanda kentinde ikinci eğlence parkının açılışı
yapıldı. Paris ve Tokyo’da da parklar açtı. Sayısı
altıya ulaşan bu eğlence parkları, dünyanın dört bir
yanından gelen ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
En ağır heykel
En büyük anıt
Orta Meksika Cholula de Rivadavia’da bulunan
Quetzalcoatl Piramiti’nin hacminin 3,3 milyon metreküp
olduğu tahmin ediliyor. 54 metre uzunluğundaki
piramidin temel kayası 18,2 hektarlık bir yer kaplıyor.
Şimdilerde piramidin üstü çoğunlukla kapanmış
durumda. 1590’larda piramidin üzerine bir İspanyol
kilisesi inşa edilmiş olsa da, son kazı ve restorasyonlar
orijinal yapının bir kısmını ortaya çıkardı. 7 Temmuz
2007’de seçilen dünyanın yeni yedi harikasından biridir.
ABD
28 Ekim 1886 ‘da açılan
Özgürlük Heykeli
24.635,5 ton ağırlığında.
Heykelde 28,1 ton
ağırlığında bakır, 113,4
ton ağırlığında çelik ve
24.494 ton ağırlığında
beton temel bulunuyor.
Fransa, heykeli ABD’ye
iki ülke arasındaki
dostluğun bir göstergesi olarak hediye etti. Heykelin
kendi yüksekliği 46, kaidesi ile beraber 93 metre.
Ziyaretçiler, heykelin içinden meşaleye kadar 168
basamaklı bir merdivenden çıkıyor. Heykelin meşale
tutan sağ elinin yüksekliği 13 metredir. Meşalenin
etrafındaki dehlizde 15 kişi bir arada dolaşabilir.
Heykelin başının genişliği 2 metre, yüksekliği ise tacı
ile birlikte 5 metre.
ABD
EN ÇOK
ZİYARET EDİLEN
EĞLENCE PARKI
MEKSİKA
ABD Yellowstone Milli Parkı, dünyanın milli park olarak belirlenmiş ilk
alanıdır. Parka bu statü 1872’de, bu alanın daima ‘halka açık bir park ya
da insanların hoş vakit geçirmesi için ayrılmış bir eğlence alanı olarak’
kalacağını açıklayan ABD Başkanı Ulysses S Grant tarafından verildi.
Park, ağırlıklı olarak Wyoming eyaletinde bulunan 8980 kilometrelik
bir alanı kaplıyor. Yellowstone National Parkı, memeliler, kuşlar, balıklar
ve sürüngenlerin yüzlerce türüne ev sahipliği yapmakta. Yellowstone’da
özellikle boz ayı denen grizzly türü,siyah ayı,buffalo, Amerika’da yetişen
bir geyik türü olan elk geyikleri,antilop,çakal ve vaşaklar yoğun olarak
bulunuyor. Parkta, 1960’ların sonuna doğru özellikle ayı sayısı önemli oranda
artış gösterdi. Parkta yaşayan ayılar insanlardan korkmadıkları için, park ve
piknik alanlarındaki çöpleri karıştırarak yiyecek temin etmeye başlayınca, parktaki
tüm çöp kutuları tamamen kapalı ve onların erişemeyeceği şekilde yeniden dizayn
edilmiştir. Parktaki termal aktivite de, hayvanların yiyecek teminine büyük ölçüde
yardımcı olmaktadır.
ABD
En eski milli park
ABD
En büyük kara boğazı
KANADA
En büyük caz festivali
Kanada Quebec’de düzenlenen Montreal Uluslararası
Caz Festivali, dünyanın en büyük caz festivalidir. Temmuz
2004’de etkinliğin 25. yılına 1.913.868 kişi katılmıştır.
Büyük Kanyon ABD Arizona eyaletinde
milyonlarca yıl içinde Colorado Nehri’nin
aşındırmalarıyla oluştu. Marble Gorge’dan
Grand Wash Cliffs’e uzanan kanyon, 446
kilometrelik bir alan kaplıyor. Derinliği 1,6
kilometre olan boğazın genişliği 0,5 kilometre
ile 29 kilometre arasında değişiyor. Kanyon,
Kolorado Irmağı’nın kanalı milyonlarca yılda
yarmasıyla oluşmuştur. Bu kesiklerde dünyanın
2 milyar yıllık tarihi bulunmaktadır. Büyük
Kanyon’u ilk kez 1540 yılında bir Avrupalı;
İspanyol Garcia Lopez de Cardenas keşfetmiştir.
Kanyonla ilgili ilk bilimsel araştırma ise,
John Wesley Powell eşliğinde 1869’da
gerçekleştirilmiştir. Kızılderililer ise kanyonun
duvarlarında yerleşim birimleri kurmuştur.
MİNİK NOTLAR
eğlence parkı
açıldı. Parkta
Disneyland 1955’te
farklı temalara
sadece 20 oyuncak ve
uyordu.
sahip beş alan bulun
’nin elinde tuttuğu
n Özgürlük Heykeli
yük Britanya’dan
tablette, ABD’nin Bü
iği gün olan ‘4
ett
bağımsızlığını ilan
zmaktadır.
ya
ihi
Temmuz 1776’ tar
n Walt Disney’in ilk
7
23 NİSAN
NASIL ÇOCUK BAYRAMI OLDU?
8
23 Nisan 1920 tarihinin, Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin kuruluş ve açılış günü olduğunu hepimiz
biliyoruz. Ama çoğumuzun bilmediği bir şey var. 23
Nisan nasıl çocuk bayramı oldu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun
ardından, bu tarihin her “Hakimiyeti Milliye” (Ulusal
Egemenlik) bayramı olarak kutlanması kararlaştırılır.
Bu arada, bugün Çocuk Esirgeme Kurumu’na
dönüşmüş olan Himaye-i Etfal Cemiyeti de, kimsesiz
çocuklara yardım sağlamak üzere, her yıl 23 Nisan’da
etkinlikler düzenlemektedir.
1921 yılı 23 Nisan günü yaklaşırken, tüm Ankara,
Egemenlik Bayramı’nı en güzel şekilde kutlamak için
yoğun bir hazırlık içine girmişti. Kutlama hazırlıkları
için herkes bir koşuşturmaca içindeydi.
Koşuşturanların başında ise, yeni kurulan Öğretmen
Okulu Mezunları Derneği geliyordu. Öğretmenler,
kutlamaların coşku içinde geçmesi için, kız erkek
ayırımı yapmaksızın tüm öğrencilerin de bir tören
alanında buluşması gerektiğini düşünüyordu.
Bunun için, o günkü Ziraat Okulu’nun yanındaki
meydan çam dallarıyla süslendi, bütün erkek ve kız
okullarına davet gönderilip, kutlamaya katılmaları
istendi.
Ancak dönemin Ankara Valisi ve Eğitim Müdürü,
öğretmenlerin bu kutlama çağrısını onaylamaz.
Okullar tek tek gezilir ve kızlı erkekli bir kutlamanın
yapılamayacağı, bu tür bir kutlamaya kimsenin
katılmaması gerektiği, katılacak öğretmenlerin de ceza
alacağı duyurulur.
Bu tutum, öğretmen okulu mezunlarını çok üzer.
Kendi aralarında toplanarak ne yapabileceklerini
düşünürler. Sonunda bu durumu Mustafa Kemal’e
bildirmeye karar verirler. Kutlamalara çok az bir zaman
kaldığı için Mustafa Kemal’e hep yakın olmuş bir
kişiden, gazeteci Yunus Nadi’den yardım isterler.
Yunus Nadi aracılık etmeyi kabul eder. Atatürk’e
giderek yaşananları olduğu gibi anlatır. O’nu dinleyen
Atatürk, kısa bir suskunluktan sonra, “Öğretmenler
haklı” der ve ekler: “Bu bayram bütün çocuklar
tarafından kutlanmalı. Söyleyin ben de katılacağım.”
Vali ve Eğitim Müdürü, Mustafa Kemal’in bu kararını
öğrenince tüm okullara kutlamalara katılımın serbest
olduğunu duyurmak zorunda kalır.
1921 yılının 23 Nisan günü Ziraat Okulu’nun
önündeki meydan, kız, erkek bütün öğrenciler tarafından
doldurulur. Sevinç çığlıkları coşku içinde yükselmektedir.
Konuşmalar yapılır, şiirler okunur.
Kutlamalar coşkuyla devam ederken, Atatürk de
alana gelir. Herkesi selamladıktan sonra okunan şiirleri
dinler. Sonunda kürsüye çıkıp kısa bir konuşma yapar.
Konuşmasını, “Bu bayramın adı Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı olsun” diyerek bitirir.
Ulusal Egemenlik Bayramı’nı, çocuk bayramıyla
birleştiren 23 Nisan kutlamaları, 1935’te çıkarılan
Ulusal Bayramlar yasasıyla “23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı” adını almıştır.
Kaynak:
“Atatürk’te Çocuk
Sevgisi”, Cemil
Sönmez, 2004.
Sayfa:25-26
9
UZAY YOLCULUĞU
Bir önceki sayımızda, galaksi, galaksinin içeriği olan
yıldızlar, güneş sistemi ve gezegenleri öğrenmiştik.
Gelin sıradan devam edelim uzay keşfimize.
Uydular (ya da aylar)
Kuyruklu yıldızlar
Göktaşları / Uzayın kötüleridir
Bunlar genellikle kontrolden çıkmış
asteroidler veya kuyrukluyıldızlardır ve
dünyaya düşüp çarparlar. Sıcaklıkları
o kadar artar ki, atmosferi yarıp
aşağı düşerken yanarlar ve sonuç
olarak yere çarptıkları zaman oldukça
küçülmüşlerdir. Bu güzel bir haber.
Astreoidler
Bunlar uzayda uçan kaya ve metal
kitleleridir. Bu küçük gezegenlerin
çoğunluğu, Güneş sisteminde Mars
ve Jüpiter arasında bulunan ‘Astreoid
Kuşağı’nda yer alır. Bu kuşaktaki en
büyük asteroid 1000 km uzunluktadır
ve hiç kimse en küçüğünün ne kadar
küçük olduğunu bilmez, çünkü çok
küçüktür.
Kuyruklu yıldızlar
muhteşemdir. Güneş
sistemindeki diğer
her şey genellikle
kendi kendine dönüp
durur diğerlerinin
karşısına çıkmaz. Fakat
gök taşları, güneş
sisteminin bir tarafından
diğerine doğru hareket
halindedir. Ortalama
bir kuyruklu yıldızın
beş-mil genişliğinde
bir buz kütlesi olduğu
düşünüldüğünde, bu
daha da inanılmazdır.
‘Uydu’ basit bir
örnekle, küçük bir
cismin, kendinden daha
büyük bir cisme bağlı
olması demektir. Yoksa
uydu nereye gideceğini
bilemez. Dünyamızın
sadece bir tane doğal
uydusu vardır. Dünyanın
uydusu gezegenimizin
etrafında döner ve
dünya nereye giderse Ay
da onunla birlikte gider.
Uzay boşluğunda doğal
olmayan uydular da
vardır. İnsan yapımı uzay
istasyonlarına benzer
ve uydu parçacıkları ile
genel uzay araçlarını da
kapsar.
Meteorlar
10
Meteorlar genelde
kuyrukluyıldızların ardında kalan çok
büyük taşlardır ve bunlar dünyanın
atmosferine girdikleri an yanıp
kül olurlar. Bunların takma adı ise
‘Akanyıldız’dır. Ağustos ayının ilk iki
haftasında gökyüzü açıkken gözlem
yaptığınızda, eğer sabırlı olursanız bir
iki tanesini görme şansınız olabilir.
Evet galaksiyi
paylaştığımız kaya
ve taş parçalarının
genel listesini bitirdik
arkadaşlar. Bir sonraki
sayımızda, galaksinin
bir ucundan diğerine
yolculuğa başlayacağız.
ndik.
şitleri nelerdir öğre
çe
ve
ir
ed
n
et
af
da
Bir önceki sayımız
birlikte bunu
ep
h
di
im
Ş
?
ız
ıy
al
alıyız, ne yapm
Peki, nasıl korunm
n, bulunduğumuz
ti
ke
la
fe
,
ız
ım
ac
rasında temel am
ortak bir amacı
öğrenelim. Afet sı
in
iz
im
ep
H
r.
ti
ek
aza indirm
ortama etkilerini en
muz ortamdaki
ğu
du
n
lu
bu
,
da
n
ak! Ardında
şır.
vardır; hayatta kalm
ürebilmek önem ta
rd
sü
k
re
te
el
ks
yü
yaşam kalitesini
Afete Hazırlık
Kapsamlı bir afete hazırlık planının
beş önemli maddesi vardır:
1- Mevcut güvenlik ağlarını güçlendirmek
2- Ekstra sürekli ihtiyaç duyulan malzemeleri stoklamak. (tamir, onarım, sağlık
malzemeleri gibi)
3- Erzak toplamak (gıda ihtiyaçları)
4- Afet konusunda bilgi sahibi olmak
5- Bir destek grubu oluşturmak
Bu maddeler arasında en önem taşıyanı,
afet konusunda bilgi sahibi olmaktır. Sadece yiyecek ve su stoklayarak afete hazırlanamayız.
Asıl ihtiyacımız olan, satın almaktan çok öğrenmektir. Örneğin, yemek pişirme, ilkyardım, dikiş, ev tamiri ve araba bakımı gibi konularda bilgi
ve beceri sahibi olmak, her zaman işinize yarayacak becerilerdir.
Bu beceriler arasında ilk yardımın özel bir önemi ve önceliği vardır. Çünkü ilkyardım doğrudan hayat kurtaran bir işleve sahiptir.
Temel ihtiyaçlar
1- Yiyecek
2- Su
3- Barınak
4- Aydınlatma
5- Isıtma/soğutma
6- Hava
7- Uyku
8- Hijyen, sağlık koruma
Bu maddelere ek olarak, sizin hayatta kalmanızı doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen ve yeterli bir ölçüde yaşam sürdürebilmenize yardımcı olacak ihtiyaçlar da
vardır. Bunlar:
1-İlaç
11
BAŞARIYA
ULAŞANLAR
Sanıldığının aksine, küçük veya genç yaşta başarılı olmak
çok zor değil. Karar vermeniz ve inanmanız yeterli...
keşfettiği zaman 24
> Ünlü fizikçi Albert Einstein
> Ünlü besteci
yaşındaydı.
14 yaşındayken, arkadaşları ona
Handel, ilk operasını
> Amerikalı pilot
“geri zekalı” diyordu. Ama Einstein
14 yaşında yazdı.
Charles
Lindberg tek
yılmadı,çalıştı ve 1921 yılında
> Francis
başına ve kesintisiz
Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü.
Bacon, büyük eseri
olarak Atlas
> Ünlü filozof ve iktisatçı John
‘Noum Organum’u
Okyanusu’nu
ilk kez
Stuart Mill, daha 3 yaşındayken
15 yaşında yazdı.
uçakla
geçtiğinde
25
klasik Yunanca ve
>
yaşındaydı.
Latinceyi öğrenmeye
Makedonya
Benjamin Franklin
> Benjamin Franklin
başladı ve 8 yaşına
Kralı
uzun
yıllar
ülkesinde en çok
geldiğinde bu
Büyük
okunan
ve
bugün
de okunmakta
dilde yazılmış
İskender, Gordion
olan ‘Fakir Bir Adamın Almanağı’
bütün eserleri
Savaşı’nı
isimli kitabını 26 yaşında yazdı.
okuyabilecek
kazandığında 17
> Napoleon Bonaparte İtalya’yı
seviyeye
yaşındaydı.
ele
geçirdiği
zaman 27 yaşındaydı.
gelmişti.
> Bill Gates
Siz neden ilerleyen yıllarda
> Klasik
mikro bilgisayarları
bu listede olmayasınız? Biz
Batı müziğinin
çalıştıran ilk
inanıyoruz, siz Metal
Albert Einstein
önde gelen
yazılımı
Amadeus Mozart
çocuklar karar
isimlerinden Wolfgang
20 yaşında
verirseniz her
Amadeus Mozart, konser vermeye
tasarladı. Arkadaşı
konuda başarılı
başladığında sadece 6 yaşındaydı.
Paul Allen ile
olursunuz…
‘Saraydan Kız Kaçırma’ adlı ünlü
beraber Microsoft
bestesini ise 25 yaşında tamamladı.
şirketini kuran
> Dünyaca ünlü Alman şair,
Gates, bugün
yazar Johann Wolfgang von Goethe,
dünyanın en zengin
ilk şiirlerini 10 yaşında yazdı.
işadamı.
> Müzik dehası
> Sultan İkinci
Beethoven, ilk
Mehmet kendisine
eserini 13
Fatih ünvanını
yaşındayken
kazandıran ve yeni
besteledi.
bir çağın başlamasını
> İngiliz
sağlayan İstanbul’un
şair Alexander
fethini 21 yaşında
Pope, ilk
gerçekleştirdi.
sonelerini 14
> Isaac Newton,
yaşında yazdı.
yerçekimi kanununu
12
Beethoven 13 yaşındayken...
Fatih Sultan Mehmet
FAYDALI BİLGİLER
Ülkemizin
yoğun kar y birçok bölgesinde
ağış
başta ulaşım ı başladı. Kar,
hayatımızın olmak üzere,
olumsuz etk birçok alanını
yağışı okulla iliyor. Yoğun kar
birçok kentt rı da etkiliyor ve
e“
ediliyor. Karkar tatilleri” ilan
y
olumsuzluklaağışı, yaşattığı
şüphesiz, ço rın yanı sıra,
büyük eğlen cuklar için de en
kızak, kartoce. Sokak kayağı,
yapmak. Bu pu, kardan adam
n
vazgeçilmez lar kar yağışının
çıktığınızda leri. Ama sokağa
uyulm
bazı kuralla ası gereken
r
size hatırlatavar. Bunları
lım istedik:
‹ Dışarıda oynarken her zaman arkadaşlarınız ile birlikte olun.
‹ Dışarıda oynadıktan sonra eve dönerken,
tüm eşyalarınızın yanınızda olduğundan emin
olun.
‹ Kar, çoğu zaman çukurları kapatabilir. Bu
yüzden, bilmediğiniz yerlerde koşmayın ve oynamayın.
‹ Dışarısı buzlu ise dikkatli ve yavaş hareket edin. Elleriniz dolu ve cebinizde olmasın.
Böylece, dengenizi kaybederseniz ellerinizi kullanabilirsiniz, daha yavaş ve kontrollü düşersiniz.
‹ Tanımadığınız kişiler ile kartopu savaşına
girmeyin, kartopu bir oyundur ve kimsenin canını acıtmak ya da onu korkutmak için yapılmamalıdır. Zorbalık, kabul gören bir davranış değildir.
‹ Bulunduğunuz yerde yabancı birinin bir
çocuğu ya da arkadaşınızı rahatsız ettiğini fark
ettiyseniz, arkadaşlarınızla birlikte o çocuğu yanınıza çağırın ve oyununuza dahil edin. Sizi, arkadaşlarınızı ya da herhangi bir çocuğu bir kez
daha rahatsız ettiğini görürseniz ailenize anlatın.
‹ Bütün gün dışarıda durmayın, ara sıra
ısınmak için içeri girin.
‹ Sizi sıcak tutacak kıyafetler giyin ve kıyafetleriniz ıslanırsa hemen eve gidip üzerinizi değiştirin.
‹ Kar yağdığında yollarda çok fazla araba
olmasa da, yine de dikkatli olun. Karlı ya da buz
tutmuş yollarda araçların fren kontrolünün zayıfladığını unutmayın.
‹ Kışın hava erken karardığı için evinize erken dönün ve karanlıkta dışarıda kalmayın.
13
ü
r
ü
t
n
a
v
y
Hangi ha
?
R
A
Ş
A
Y
NEREDE
bilir. Örneğin,
ya
şa
ya
e
rd
ye
r
e
h
n
hemen heme
llerde, sık
çö
k
ca
sı
a
d
ya
Bazı hayvan türleri
a
d
n
cu Kuzey Kutupları
ru
u
d
n
o
cak, bazı hayvan
d
,
n
A
ra
r.
la
ü
rt
d
u
n
k
ü
k
m
ü
m
k
arda rastlama
Örneğin, dev
r.
le
ir
il
b
la
a
k
a
ormanlarda, çayırl
tt
rli bir ortamda haya ormanlarında barınabilir.
li
e
b
ce
e
d
sa
,
ri
e
rl
tü
e bulunan bambu
’d
in
Ç
ca
ız
ln
ya
r
la
panda
BENGAL KAPLANI
Bengal kaplanları yalnızca sık
çalılıklarda ve ormanlarda
yaşayabilir. Ayrıca, su içmeye gelen
hayvanları avlayabilmek için su
kıyılarında sıkça görülürler.
BASİLİSK
Bu bir Basilisk. Hafif vücudu, geniş
ayakları ve hızı, onu yeryüzünün
suda koşabilen tek keler (bir
kertenkele cinsi) yapmıştır.
14
HAYVANLAR ALEMi
PENGUEN
Tropik
Barınak
Bazı hayvanlar dünyanın en
soğuk yeri olan Antartika’da
bile yaşayabilirler. Bu Adelie
penguenleri, Antartika’yı çevreleyen
dondurucu soğukluktaki Güney
Okyanusu’nda yaşarlar.
Hayvanlar dünyanın her yerine
eşit olarak yayılmamıştır. Yağmur
ormanları nemli ve sıcak olmaları
sayesinde, dünyanın en zengin
hayvan çeşitliliğine sahiptir.
Yağmur ormanları dünya yüzeyinin
sadece %6’sını kaplar, ancak
hayvan türlerinin %50’sinden
fazlasına ev sahipliği yapar.
BüyüK ve küçük memelilerin yanı sıra, sayısız böcek de, orman tabanındaki bitkilerle ve
diğer hayvanlarla beslenir.
Yağmur ormanlarındaki ağaçların tepeleri, kuşlar ve kelebekler için olduğu kadar, maymunlar, küçük karıncayiyenler ve benzeri tırmanıcı hayvanlar için de yuva işlevi görür.
Yeni Keşifler
Bilim insanları sürekli olarak yeni
hayvan türleri buluyor. Bu keşiflerin
en etkileyicilerinden biri, 1977’de
okyanus tabanındaki çatlakların etrafında zifiri karanlıkta
yaşayan canlıların bulunmasıdır. Çatlaklardan çıkan zehirli gazlara ve kaynar suya rağmen, bazı karides ve istiridye
türlerinin yanı sıra, tüplü solucan adı verilen hayvanlar da buralarda yaşıyor.
Okyanusun gizemi
Okyanus tabanındaki çatlakların etrafında
yaşayan hayvanlar, minerallerle beslenen bakteriler, karides, istiridye ve tüplü solucanlara
besin olurlar.
Büyüleyici hayvanlar
Hayvanlar akıl almaz pek çok şey yapabilir.
Nehirlerden dışarı sıçrayıp havada süzülen balıklar, kendi boylarının 200 katı yükseğe zıplayabilen böcekler…Yani, halen hayvanlarla ilgili
keşfedilecek pek çok ilginç gerçek var.
15
Dergimizde yeralan
bulmacayı çözerek bize ulaştıran
arkadaşımız Eren Yılmaz, kazandığı
hediyesine kavuştu. Kazandığı Mp 4 çalar
eline ulaşınca bize bir fotoğrafını da gönderen
Eren, 2001 İstanbul Kartal doğumlu. Bursa 3
Nolu Şubemize bağlı olan Eren, sıkı bir Beşiktaş
taraftarı. Eren sporla aktif olarak da ilgileniyor,
Dikkaldırım Spor’da antremanlara çıkıyor ve
kaleci olmayı hedeflediğini belirtiyor. Eren
kardeşimiz bize teşekkür etmiş. Biz de kendisine
teşekkür ediyor ve hediyesini güzel günlerde
kullanmasını diliyoruz.
16
Siz de bulmacamızı
çözün, hediyenizi
alınca bize
fotoğrafınızı
ve bilgilerinizi
gönderin
derginizde
yayınlansın.
SİZİN SAYFANIZ
Metal Çocuk Üyemizden Hediye
Şubemizin örgütlü olduğu Ford Yedek Parça
Deposunda çalışan üyemiz Uğur Yazıcı’nın kızı
olan, Metal Çocuk üyemiz Zehranur Yazıcı,
şubemizin Metal Çocuklar için düzenlediği
kurslar ve diğer etkinliklere teşekkür
amacıyla, Şube Başkanımız Halil Faki Erdal’a
kendisinin yaptığı bir resmi hediye etti.
17
18
ÖDÜL ZAMANI Geçen sayıdaki ödüllü bulmacamız
gönderdi. Biz de aldık zarfları elimize ve şanslı arkadaşlar
sayımızdaki bulmacayı çözüp bir an önce bize g
büyük ilgi gördü. Çok sayıda arkadaşımız çözerek bize
rımızı kurayla belirledik. Haydi siz de hızlı davranın, bu
gönderin ve hediyeyi kazanın… Bol şanslar…
19
Konut, işyeri, ofis, alışveriş merkezi, sinema, lokanta gibi bir
mekanı ya da bahçe, park, otopark gibi bir alanı, müşterinin
isteklerini ve ekonomik olanaklarını dikkate alarak, sanat
ilkelerine uygun biçimde düzenleyen ve döşeyen kişidir.
GÖREVLER
20
MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
Müşterinin isteklerini ve ihtiyaçlarını saptar,
n Mekanda yapılması gereken değişiklikleri ve konulacak eşyaları tasarlar,
n Tasarımın krokisini çizer,
n Kullanılacak malzemenin ve satın alınacak eşyanın kalitesine göre maliyetini ve işçilik ücretini hesaplar,
n Dekorasyon malzemelerinin ve mobilyaların satın alınmasında müşteriye yardımcı olur,
n Mobilyaların, halı ve perdelerin yerleştirilmesini sağlar.
İç mimar olmak isteyenlerin,
n Üst düzeyde genel yeteneğe,
n Şekil ve uzay ilişkilerini görebilme, renkleri ayırdedebilme, zihninde canlandırabilme gücüne sahip, yaratıcı,
n Bir işi planlayıp uygulayabilen
n Görsel sanatlara ilgi duyan,
n Başkalarını etkileyebilen,
n Eleştiriye ve yeniliklere açık kimseler olmaları gerekir.
KULLANILAN ALET VE MALZEMELER
İç mimar çalışmalarını, büroda, düzenleyeceği mekanda
ve malzemelerin yapılacağı atölyede yürütür. Çalışılan ortam
bazen sıcak, bazen de soğuk olabilir. Çalışırken mimar, seramikçi, elektrikçi, ses uzmanı vb. teknik elemanlarla ve müşterilerle iletişim halindedir ve genellikle nesnelerle uğraşır.
n
Bilgisayar, kalem, rapido ve cetvel takımı ile kırtasiye
malzemeleri.
ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
M
İ
L
E
D
E
F
Ş
E
K
İ
R
E
L
MESLEK
rlar,
a
m
i
m
İç
zel
ö
e
l
k
i
l
l
gene
lışma
a
ç
e
d
r
sektö
ilirler
b
a
l
u
b
ı
olanağ ilerine ait
nd
veya ke açabilirler.
işyeri
ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ OLANAKLARI
n İç mimarlar, genellikle özel sektörde çalışma olanağı
bulabilirler veya kendilerine ait işyeri açabilirler.
n İç mimari ve dekorasyon ülkemizde sürekli olarak gelişmektedir. Bu nedenle, gelecekte nitelikli, kendi özgün
zevklerini ortaya koyabilen kişilere gereksinim olacaktır.
MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER
Mesleğin eğitimi, çeşitli üniversitelerin mühendislikmimarlık ve güzel sanatlar fakültelerinin “İç Mimarlık”, “İç mimarlık ve Çevre Tasarımı”, “İç Mimari ve Çevre Tasarımı” bölümlerinde verilmektedir.
MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI
Bu mesleğin eğitim yerlerine, hem özel yetenek sınavıyla
hem de ÖSS Sayısal ve ÖSS Eşit Ağırlık puanıyla öğrenci alınmaktadır. Mesleğin eğitimine girebilmek için,
n Öğrenci Seçme Sınavı Sonuçlarına göre öğrenci alan
okullara girebilmek için, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS),
İç Mimarlık bölümü için yeterli “Sayısal (SAY-2)” puan, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümü için yeterli “Eşit Ağırlık (EA2)” puan almak,
n Özel yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci alan
okullara girebilmek için, ilgili üniversitelerin belirleyeceği ÖSS taban puanı almak ve özel yetenek sınavına katılarak
başarılı olmak gerekir.
MESLEKTE İLERLEME
İşyerine göre idari ve teknik yöneticilik yapabilirler,
n Lisans üstü eğitimle sanatta yeterlilik derecesi alabilirler.
n Çeşitli yarışmalara katılıp ürünlerini tanıtabilirler.
n Kendi işletmelerini kuranlar başarıları ölçüsünde işletmelerini geliştirebilirler.
BURS, KREDİ VE ÜCRET DURUMU
Eğitim sırasında durumu uygun olanlar öğrenim ve harç
kredisi alabilir. Başarılı öğrenciler değişik kişi ve kuruluşlardan burs alabilir. Ücret, çalıştığı işyerinin ücret politikasına,
kişinin tecrübesine göre, asgari ücretin 2-3 katı arasında değişmektedir. Kendine ait işyeri olanların kazançları aldıkları
projelere göre değişmektedir.
21
E
L
M
E
N
N
A FAKTAYIZ
MUT
MALZEMELER
n 1 adet muz
n 2-3 damla limon suyu
n 200 ml (yaklaşık bir
bardak) bardak soğuk süt
n 2 yemek kaşığı kaymaklı
dondurma
n 1 yemek kaşığı şeker
22
lı bir
Bu sayımıza kadar sizlerle yemek ağırlık
, bir içecek
şeyler hazırlamaya çalıştık. Haydi bu kez
izde
yapalım ne dersiniz? Bu arada, bu köşem
beraber
yeralan tarifleri deniyorsanız, annenizle
ım.
fotoğrafını çekip bize gönderin; yayınlayal
Bu tarifi hazırlarken blender, mikser veya bilek gücüne
ihtiyacınız olacak :) Muzu soyun ve dilim dilim kesin. Muz
dilimlerini blendera koyun ya da çatalla iyice ezin. Diğer
malzemeleri de üzerine ekleyin ve yüksek hızla 5 dakika mikser
yardımıyla ya da bir çatalla çırpın. Karışımı büyük bir bardağa
dökün. Üzerine damak zevkinize göre istediğinizi ekleyebilirsiniz.
Muz yerine, mevsimine göre istediğiniz meyveyi kullanabilirsiniz.
Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmış, afiyet olsun :)
Hayır diyemediğimiz tehlike
KOLALI İÇECEKLER
Gelin, bu içeceklerin zararlarına ve vücudumuzda
yarattığı etkilere yakından bakalım
SAĞLIK köşesinde bu sayımızdaki konumuz kola… Ülkemizde fast-food beslenmenin
yaygınlaşmasıyla birlikte, kolalı içeceklerin tüketimi de hızla
arttı. En çok içilen içecek konumuna gelen kolanın, aslında en
çok zararlı içecek olduğunu biliyor musunuz? Hepiniz mutlaka, kolanın zararlarıyla ilgili bir
çok şey duymuş, okumuş ya da
izlemişsinizdir. En çok da anne
babalarımızdan alırız, “içme zararlı” uyarılarını… Gelin, kolanın zararlarına ve vücudumuzda yarattığı etkilere yakından
bakalım.
İşte bir bardak kolalı içeceğin
dakika dakika zararları:
n İlk 10 dakikada: Kanınıza
10 çay kaşığı kadar şeker girer.
Bu, normal günlük almanız gereken şekerin 100 katı kadardır.
Bulantınızın olmamasının nede-
ni, içinde bulunan fosforik asittir.
n İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu, pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır
ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
n İlk 40 dakikada: Kolayla
alınan kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve
kan şekeri tekrar yükselir.
n İlk 45 dakikada: Beyinde
dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine
benzer bir etki meydana gelir.)
n İlk 60 dakikada: Ani açlık
hissi oluşur.
n 60 dakikanın sonunda: Şeker ihtiyacını tekrar duymaya
başlayacaksınız. Kendinizi hal-
siz ve bitkin hissedeceksiniz. Vücudunuzda kola ile aldığınız bütün su tekrar dışarı atıldığı için,
susuzluğunuzu tekrar hissedeceksiniz. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız. Bu kısır döngü
devam ettiği sürece, karaciğer
ve göbek yağlanması artar. Vücudun tüm hücrelerinde leptin
ve unsilin gelişir. Şişmanlık hastalığı başlamıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
23
Hayatımızın en büyük kolaylıklarından biri tekerlek.
Tekerlekler sayesinde otomobil, otobüs, tren, uçak gibi
ulaşım araçlarına sahibiz. Peki ama kim, nasıl buldu
tekerlekleri? Gelin beraber öğrenelim.
Çok eski zamanlarda ağır yükler kızaklarla çekilirdi.
İskandinavya’da 7000 yıllık kızakların parçaları bulunmuştur. 5500
yıl önce Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerler ise, oyulmuş ağaç
parçalarından yapılan tekerlekleri kullanmaya başladılar.
Tahta plakadan yapılan
tekerlekler çok ağırdı ve
metal çerçeveler yardımı
ile bir arada tutulurdu.
Savaşçılar, hafif fakat dayanıklı
tekerlekleri olan savaş arabaları kullanırdı.
Tekerlekler, tahta plakalar yerine dirseklerin
kullanımı ile daha hafif hale getirildi.
Yaklaşık olarak M.Ö. 1800’den sonra eski
24
Mısırlılar, bu tip tekerlekleri olan, hafif savaş
arabaları kullandılar. Atlar, savaş sırasında
bu arabaları oldukça hızlı hareket ettirdi.
Eski Yunanlar ve Romalılar bu arabaları hem
yarış hem de savaş için kullandı.
Dirsekli tekerlekler, arabaları
hafifletti ve böylece kontrolü
daha kolay ve hızlı oldu.
Demir yolları bir zamanlar tahtadan
yapılırdı. Tekerlekler, bir ray boyunca
kolayca ilerler. Atlar, 400 yıl öncesinde,
ağır vagonları bu raylar boyunca
çektiler. William Jessop, 1789’da
rayların üzerinde hareket edecek,
özel biçimli bir metal tekerlek icat etti.
Günümüzde trenler çok ağır yükleri,
yüksek hızla taşırlar. 1861’de dolma
tekerleklerle satılan bisikletlere Kemik
Titreten denirdi. Fakat, bunların daha
eski bir modeli 1790’da Fransa’da
Sivrac Kontu tarafından icat edilmişti.
Pedalları yoktu ve ayaklarla yerden
itilerek hareket sağlanıyordu. Hava
dolgulu kauçuk tekerleklerin icat
edilişiyle bisiklet sürmek daha
eğlenceli hale geldi.
Dev tekerlekli araçlar, diğer araçların
üstünden geçebilir. Büyük tekerlekler rahat
bir sürüş sağlar. Bazı araba yarışlarında ve
gösterilerde dev tekerlekli kamyonlar, bir
sıra arabanın üzerinden geçmeye çalışır.
Büyük tekerlekli traktörler, engebeli arazide
kulanabilmek için dizayn edilmiştir.
Büyük boy tekerlekler, genellikle dev çöp arabalarında
kullanılır. Kaya ya da toprak gibi büyük yükleri rahatça taşırlar.
25
Spor dallarını, o
sporu üst düzeyde
yapmakta olan bir
sporcu ile tanıtmayı
amaçladığımız bu
köşemizde, ilginç bir
sporu ele alıyoruz;
Amerikan Futbolu.
Bildiğimiz adıyla
Amerikan Futbolu,
ancak, orijinal ve
doğru adıyla Korumalı
Futbol. Adından da
anlaşılacağı üzere
ABD’de doğmuş, elle,
ayakla ve eliptik bir
topla oynanan bir
takım oyunu. ABD ve Kanada’da sadece futbol olarak adlandırılan
Amerikan futbolu, dayanıklılık, kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk,
strateji, disiplin ve azim gerektiren, oldukça karmaşık görünen,
ancak çok keyifli bir spor. Konuğumuz, Üniversite Ligi’nde
mücadele eden Ali Fuad Boztepe...
26
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, ben Ali Fuad Boztepe. 4 nisan 1992
doğumluyum, Gazi Üniversitesi’nde Ekonomi Mühendisliği
okuyorum. Aynı zamanda profesyonel grafiti sanatçısı, yazar
ve Amerikan futbolu oyuncusuyum.
Amerikan futboluna ne zaman başladınız? Kaç yıldır
profesyonel olarak oynuyorsunuz?
Amerikan futboluna bu sene başladım, sandığımdan kolay
öğrenilen bir spor olduğu için de 1 aydır profesyonel olarak
“Ünilig (Üniversite Ligi)”nde oynamaktayım.
Türkiye’de spora ve sporcuya verilen
önemi yeterli buluyor musunuz?
Türkiye’ de belli başlı sporlar dışında spora
ve sporcuya verilen önemi çok da yeterli
bulmuyorum. Özellikle yeni yeni gelişen
sporlara insanlarımız hiç şans tanımıyor.
Genelde halkın büyük bir çoğunluğu
futbol ve basketbol dışındakilere spor
gözüyle bile bakmıyor.
Türkiye’de ve dünyada örnek
aldığınız bir amerikan futbolu
oyuncusu var mı?
Türkiye’ de, benim de takım
arkadaşım ve abim olan bir oyuncuyu
örnek alıyorum. Aynı zamanda Türkiye
Korumalı Futbol Milli Takımı oyuncusu
olan Gürkan Arslan’ı örnek alıyorum.
Yurt dışındaysa Troy Palamalou’yu
severim.
Desteklediğiniz, takip ettiğiniz
bir takım var mı?
Elbette. Büyük bir Chargers
fanıyım.
oynamak isteyen Metal Çocuk Arkadaş Kulübü’ne üye
arkadaşlarımıza önerileriniz neler?
Daha önce basketbol oynuyordum, 1.94 boyum var.
Elbetteki bu boyu ve fiziği tamamen sabah kahvaltılarına ve
o kahvaltılarda tükettiğim süt ürünlerine borçluyum. Ama
Korumalı Futbolda sadece boyumun uzun olması yeterli
gelmedi. Bacaklarım ve vücudum çok kuvvetsiz kaldı. Bu
sebeple yaklaşık 5 aydır sabah koşuları yapıyorum ve ağırlık
kaldırıyorum. Elbette düzenli yemek ve uyku
düzenini de unutmamak lazım. Ve kesinlikle
kola, tuz, şeker tüketmiyorum.
Okul ve spor hayatınız yoğun
temposunda bize zaman ayırıp
sorularımızı cevapladığınız için çok
teşekkür ediyoruz. Son olarak,
Metal Çocuk Arkadaş Kulübü üyesi
arkadaşlarımıza iletmek istediğiniz
bir mesajınız var mı?
Metal Çocuk Arkadaş Kulübü üyesi
arkadaşlarımıza önerilerim, kesinlikle
çok güzel kahvaltı yapmaları ve süt ürünü
tüketmeleri gerektiğidir. Çünkü, eğer şimdi
tüketmezlerse, ileride bana “Yaa sen niye bu
kadar uzunsun, ben yanında cüce gibiyim”
diyenlerden olabilirler.
Bir de, Amerikan futbolu yanlış bir
tabir, ben de hala alışamadım, ama
yaptığımız sporun adı “Korumalı
Futbol” bunu da düzeltelim.
Röportaj için ben teşekkür
ederim.
Başarılı bir amerikan futbolu
oyuncusu olmak için neler
yaptınız? Amerikan futbolu
27
r
e
k
il
u
l
ğ
o
z
yavu
28
Sanatçı ve müzik öğretmeni, aynı zamanda da müzik
okulu sahibi, gönlünü sanata, müziğe, eğitime adamış
başarılı ve gönlü güzel insan İlker Yavuzoğlu. Yavuzoğlu,
sanatını, müziğini ve yaşamını paylaştı bizimle...
RÖPORTAJ
Merhabalar. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
n 1980 İstanbul doğumluyum. Atatürk Üniversitesi
Müzik Bilimleri Bölümü mezunuyum. Kastamonu’ya yerleşene kadar İstanbul’da uzun seneler yaşadım. Şu anda
Kastamonu’nun en güzel, en şirin ve en eğitimi sağlam olan
Hijazz Müzik Merkezi’nin sahibiyim. 2 yıl kadar, Kastamonu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nde derslere girip, deneyimlerimi ve öğretim tekniklerimi geliştirme fırsatı bulabildim. Biliyorsunuz, ülkemizde şöyle bir gereksiz kavram vardır; Türk müzikçiler ve batı müzikçiler diye. Ben bu kavrama savaş açanlardanım. Müzik her yerde, her şekilde dünyanın tınısıdır. Neden Hijazz diyenlere ortak cevaptır aslında.
Türkçe okunuşu Hicaz makamını, İngilizce okunuşu batı
jazz müziğini temsil eder. Aslına bakarsanız, müzik merkezimin ismi bunu temsil etmektedir.
Müzikle ilgilenmeye nasıl başladınız?
n Müzik hayatıma aslında çocuk yaşlarda, aile dostumuz olan sanatçı ağabey ve ablalarıma özenerek başladım.
Açıkçası onlardan gördüklerimi taklit ederek şarkılar söylemeye çalıştım ve zaman içerisinde başarıyı yakaladım. Babamın zorla götürdüğü musiki cemiyetinde, yaşımdan dolayı çektiğim rahatsızlığı dün gibi hatırlarım. Çünkü çocuktum, anlamıyor ve sıkılıyordum. Sahne tozu yutmak deyimini zaman içerisinde ben de yaşadım ve artık kendimi müziğin kollarına bıraktım.
Sizce, müziğin insan hayatına artıları nelerdir? Müzik, hayatınızda neleri değiştirdi?
n Öncelikle genç insanların kişisel gelişimlerinde müziğin etkisi tartışılamaz. Gelişmekte olan bir bireyin, ergenlik
döneminin etkisi ile agresif yapısının çevreye verdiği tepkilerin yumuşatılması ve kötü alışkanlıklara, yanlış arkadaşlıklara taviz vermemesine katkı sağlar. Her sanat dalında olduğu gibi, müzik de bireye, kendisine, sosyal çevresine güzel
bir ayrıcalık ve hayata bakış açısında farkındalık kazandırır.
Kendi adıma, müzik benim hayatımda, beni ben yapan bütün özelllikleri bana sunmuş oldu. Sanatsal bakış açısı, gerçekten bir birey için, vazgeçilmez olmazsa olmazlardandır.
Kariyerinizi tamamen değiştirerek müzik okulu açmanız zor oldu mu? Neler yaşadınız?
n Aslına bakarsanız, müzikte madalyonun iki yüzü var.
Birisi, toplumumuzda dışarıda çalan insan çalgıcıdır bakışı, diğer yüzü ise, eğitimini veren öğretmendir. Aslında ikisi de aynıdır. Madalyon aynı madalyon, yapılan iş tamamen
aynı. Şöyle ifade edeyim, müzik her zaman, her yerde müzik. Aradaki fark, toplum yargıları ve değişmeyen tabular,
evet ben de bu çarkın dişlileri arasında yerimi aldım ve sistemin çalışmasına katkıda bulunuyorum. İki seçimim vardı. Ya topluma göre çalgıcı olarak kalacaktım ya da eğitimci
öğretmen. İkinci tarafı seçmem zor olmadı. Aslında yapılan
iş aynı, sonuçta, başta bahsettiğim gibi, müzik her an müziktir her nerede olursa olsun.
Şu an bulunduğunuz nokta size yetiyor mu?
n İnsanoğlu sonsuz isteklerle dolu ve hareketli bir varlıktır. Hiçbir zaman, kimseye bulunduğu nokta yetmeyecektir bildiğimiz üzere. Tabi ki, bulunduğum nokta bana yetmiyor, daha ileri taşımam gerekiyor. Bana ayrılan zaman di-
liminde, bu bayrak yarışını benden sonrakiler de kendi zaman dilimlerinde yürütmeliler ve en iyiye yakın noktalara
ulaştırmalılar diye düşünüyorum.
Geleceğe yönelik müzikle ilgili kısa vadeli ve uzun vadeli planlarınız neler?
n Geleceğe yönelik plan yapmayı aslına bakarsanız ben
pek beceremiyorum. Çünkü, insan bir var bir yok olan bir
varlık hayatın içinde. Ama, tabi ki bu hiçbir şey yapmayacağım anlamını doğurmasın. Ustanın da dediği gibi, bugün
dünün aynısı ise vah haline. Sürekli değişen dünyayı takip
edip, ben de nasibimi alıyorum .
Örnek aldığınız bir müzisyen var mı?
n Tabi ki, başta bahsettiğim gibi, müziğe başlamam,
örnek aldığım, müzik dünyasının önde gelen tanınmış sanatçılarını taklit etmeye çalışmakla başladı. İsim vermek istemiyorum, isim vererek hiç bir sanatçıya haksızlık etmek
istemiyorum.
Müzikle ilgilenen arkadaşlarımıza önerileriniz var
mı?
n Tabi ki, öncelikle müziğe ruhunuzu teslim etmekle
başlıyor her şey. Ama, mutlaka seçici olun, popüler dünyada, en değersiz sanatkar görünümlü insanları şişirip süsleyip
püsleyip önümüze koyuyorlar; aldanmayın. Ve lütfen, kimleri dinlediğinize dikkat edin, unutmayın ki, maske düşünce,
asıl yüzünü görmek zor olmayacaktır.
Arkadaşlarımız müziklerinizi nerden dinleyebilirler?
n Benim müziklerim aslında internet dünyası üzerinde
bir çok sitede yerini almış bulunmakta. Benim müsadem dışında tabi. Biliyorsunuz, internete koymak demek izinsiz yayınlanması demek, bu konuda dikkatli olmanızı öneririm.
Eser hırsızlığı günümüz dünyasında oldukça yaygın. Esas
resmi sitemiz ise, www.hijazzmuzik.com Uzatmadan, tüm
sanat ve müzik dostlarına teşekkür ederim ve bana bu güzel
keyifli sohbet ortamında kalemini, sayfasını ayıran siz Metal
Çocuk Kulübü arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Sevgi ve sanat ile kalın…
29
FİLM
KU
LÜBÜ
Vizyon Tarihi: 22 Mart 2013 Yönetmen: Pete Goodman,
David Silverman, Lee Unkrich Tür: Animasyon, Komedi
Toy Story’nin yaratıcılarından bomba gibi bir animasyon daha: CGI
teknolojisi ile ve Disney ortaklığıyla gerçekleştirilen dördüncü film olan
Sevimli Canavarlar, Canavarlar Dünyası adlı kendilerine has bir diyarda yaşayan ve enerji toplamak için arada bir insanların bulunduğu ortamlara gelmek zorunda kalan canavarların öyküsünü anlatıyor. Geliyorlar,
çünkü Canavarlar Dünyası’nın enerji kaynağı, canavarlar tarafından korkutulan insanların attığı çığlıklar. Gerçekte kötü niyetli olmayan bu tuhaf yaratıklardan Sully, günün birinde kazara küçük bir kızı da Canavarlar Dünyası’na getirince, tek gözlü arkadaşı Mike başta olmak üzere, tüm
canavarlar dehşete kapılıyor. Neden mi? Çünkü Canavarlar Dünyası’ndaki
inanışa göre, insanlar toksik etki yapıyorlar ve küçük kızın varlığı onlar
için bir salgın hastalık tehdidi anlamına geliyor... Canavarlara bakış açınızı
değiştirecek bu keyifli film 3D seçeneğiyle karşınızda.
Vizyon Tarihi: 8 Şubat 2013 Yönetmen: David Attenborough
Tür: Macera, Aile
Penguenlerin 3 boyutlu dünyasına hoş geldiniz. Rex, henüz
genç ve tüm penguenler gibi sevimli bir hayvandır. Penguen
Şehri’nde kuzenleri Larry ve Moe ile beraber yaşan Rex,
çevresi dağlarla çevrili şehrinde keşfe çıktığı bir gün aşık olur.
Bu aşk Rex’in yaşamında pek çok şey değiştirecek ve vahşi
yaşamın bilmediği kapılarını aralayacaktır... Penguen Kral,
genç ve sevimli bir penguenin zaferlerle dolu epik hikayesini
beyazperdeye yansıtıyor. Kendine bir eş bulabilmek için diğer
binlercesiyle yarışan kahramanımız; buzullar, karlar ve ölümcül
dalgalar arasında havadan, karadan ve sudan gelen tehlikelere
karşı mücadele etmek zorunda kalıyor. Asıl zorlu görev geldiği
an ise, kendisine sonuna kadar güvenen ailesi tarafından yalnız
bırakılıyor. Cesur penguenimiz, kaderiyle yüzleşip, yolculuğun
son engelini başarıyla atlatabilecek midir?
30
KİTAP
KURDU
Yazar: Ahmet Maraşlı Yayınevi: Nesil Yayınları
Türü: Eğitici, Eğlence, Oyun Sayfa Sayısı: 144
Bu kitapta, çocuklar ve gençler, tarihi kişilerin ve büyük dahilerin ünlü cevapları yerine farklı cevaplar üretiyor veya onlara cevap
veriyorlar. Siz de bunu yapabilmek için harekete geçtiğinizde, çok
şaşırtıcı ve eğlenceli cevaplar vermeye başladığınızı göreceksiniz.
Herkesi şaşırtarak etkileyeceksiniz. Bu kitabın en güzel yanı, bilgisayar oyunlarından daha etkileyici, en eğlenceli televizyon programından daha sürükleyici olması. Kitaba yoğunlaştığınızda, sizi hızla
geliştirdiğini hayretler içinde göreceksiniz. Oyun, eğlence, düşünce, hız, hepsi var bu kitapta. Üretilen cevaplar ve yapılan çıkarımların, düşünce ve yorumun büyük önem kazandığı derslerinizi ve sınavlarınızı ne kadar çok etkilediğini de göreceksiniz.
Yazar: Oya Tatlıbal Yayınevi: 44 Yayınları
Türü: Edebiyat, Hikaye Sayfa Sayısı: 182
“Heyecanlı bir serüvene var mısınız? Şimdi yaşayacakların
belki bir hayal, belki de gerçek! Onu sen bulacaksın. O
kapıyı araladığında, hayatın değişecek. Sırrın içindeki sırrı
keşfedeceksin. Hazır mısın?” diye başlıyor heyecan... İdris Ali, bir
şelale gibi hıçkırıkla çarpan kalbinin sesini bastırmak istercesine
arka arkaya bir iki kez hızlıca öksürdü. Çoğu yeri kırık eski tahta
tabureleri bahçenin en arka ucuna doğru taşıdılar. Böylece,
konuştuklarını halası duymayacaktı. Uzay, kardeşinin elinden
tutarak tabureye oturması için yardım etti. İdris Ali, titreyen
elleriyle ilk sayfayı açtı. İçinin titremesine engel olamıyordu. El
yazısı olduğu için, yazıyı ayırt etmekte zorlandığı harflere tüm
dikkatiyle baktı. Bu heyecana kapılmak, sırrı çözmek istiyor
musunuz? Haydi hiç durmayın, çok satanlar listesine giren
‘Mühürlü Sandık’ kitabını hemen alın ve okumaya başlayın.
31
N
az, sınıfta kendini çok kötü hissediyordu. Oysa derslerine
iyi çalışıyor, iyi notlar alıyordu. Başarılı bir öğrenciydi. Ama
takıntıları vardı; çünkü Naz sınıfın en kısa boylusuydu.
Üstelik, dişlerine tel takıldığından beri gülümsemekten de
hoşlanmıyor, saçlarının yeni kesiminden nefret ediyordu.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, dört gündür yüzünde bir türlü
geçmeyen ve kıpkırmızı üç tane sivilcesi vardı. Okulda en büyük kabusu ise
tenefüslerdi. Tenefüs zili çaldı mı, sırasından ayrılmıyor, arkadaşları gelip onu
çağırdığında reddediyordu.
Naz, hep başı öne eğik, omuzları düşük yürüyordu. Içine kapanık, kendini
çirkin ördek yavrusu gibi, çirkin ve dışlanmış hissediyordu. Okulda fark
edilmemek için elinden gelen çabayı gösteriyordu. Ve bunda da başarılı
oluyor, kimse onu farketmiyordu.
Çirkin olduğunu düşündüğü için, arkadaşlarından uzak duruyordu. Sonra
da, kimse onu farketmediği için, yine çok çirkin olduğunu düşünüyordu. Bu
yıllarca sürebilirdi. Hatta Naz’ın tüm hayatını zorlaştırabilirdi.
Bir gün sınıfa yeni bir çocuk geldi. Adı Alper’di. Naz’ın kendisini
arkadaşlarından dışladığının farkında olan öğretmeni, Naz’dan yeni
arkadaşına okulu gezdirmesini istedi. Küçük kız da Alper’e kütüphaneyi,
kantini, spor salonunu ve öğretmenler odasını gösterdi. Naz okul turu
boyunca hiç konuşmazken, Alper sürekli konuşuyor, sorular soruyor, fıkralar
anlatıyordu. Sarışınlarla ilgili fıkralar, kumral olan ve sarışın olmadığı için bile
üzülen Naz’ı çok güldürdü.
“Çok garip, sen de Irmak gibi gülüyorsun” dedi Alper.
“Irmak da kim?”
“Önceki okulumdan en iyi arkadaşımdı. Hatta, bence tipin de ona çok
benziyor” diye yanıtladı Alper.
O günden sonra, Alper ve Naz sık sık sohbet etmeye başladılar ve bir
sonraki ödevleri olan “Napolyon” sunumunu birlikte hazırlamaya karar
verdiler.
Naz kısa sürede çok değişti. Kendisini unutturmaya çalışan, başı önde
yürüyen sessiz Naz gitti, yerine, konuşan, anlatan ve sık sık gülen bir Naz
geldi. Artık saklanmıyordu, fark ediliyordu. Fark edildikçe de, kendine karşı
olumsuz duyguları azalmaktaydı. Bu da Naz’ı giderek rahatlatıyordu.
Bir gün sınıf arkadaşı Ceren, “Sana kısa saç çok yakışıyor” dedi.
“Ama kestireli en az on beş gün oldu”’ dedi Naz şaşkınlıkla.
“Öyle mi? Fark etmemişim, sana çok yakışmış” diye ekledi Ceren.
32
HİKAYE
Daha önce kimse Naz’ın aslında güzel olduğunu fark etmemişti. Bu da çok normaldi.
Çünkü Naz, çirkin olduğundan o kadar emindi ki, sonunda başkalarını da buna inandırmıştı.
Yüzüne bakılmaz biri gibi davranıyordu. Böylece yavaş yavaş, gerçekten de yüzüne
bakılmaz biri haline gelmişti. Güzellik ve çirkinlik aynada gördüğümüz şey değil, içimizde
hissettiğimizdir. Üstelik, aynada gördüğümüz de, içimizde hissettiğimize çok çok bağlıdır.
33
3
Çocuklar İçin Teknoloji Müzesi
BUNLARI
1
2
Lego Tuğlası
36.000.000.000
Biz 1. sıra için
tahminlerimizde
yanıldık. Ya siz?
3
k
le 000
r
ke 00.
e
T 0.0
40
1.
Cep Telefonu
1.600. 000.000
6
4
5
Bilgisayar
364.000.000
Araba
51.971.000
7
34
9
Bisiklet
105.000.000
Çamaşır
Makinesi
50.100.000
8
İpad
19.500.000
Yayımlanan
Kitap
1.004.725