TÜRK METAL DERGiSi`NiN EKiDiR
Transkript
TÜRK METAL DERGiSi`NiN EKiDiR
TÜRK METAL DERGiSi’NiN EKiDiR METAL ŞUBAT-MART-NİSAN 2013 | SAYI: 34 içindekiler METAL Şubat-Mart-Nisan 2013 Sayı: 34 / Türk Metal dergisinin ekidir. YAYIN SAHİBİ Türk Metal Sendikası Adına Pevrul KAVLAK Yazı İşleri Müdürü: Bekir EROĞLU Yayına Hazırlayan: Aslı BAŞARAN Adres: Metal Çocuk Arkadaş Kulübü Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği, Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü / ANKARA Tel: 0312 292 64 00 Fax: 0312 284 40 18 e-posta: [email protected] facebook: Metal Çocuk Arkadaş Kulübü Prodüksiyon: eaieaeiaieaiaeiaeiaiea CTCP: REPROTEK BASKI Ziraat Grup Matbaacılık A.Ş. Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu Trafo Karşısı Varlık - ANKARA Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 YAYIN TARİHİ: 30 OCAK 2013 YAYININ TÜRÜ: Süreli yayın YAYIN ARALIĞI: ÜÇ (3) AY YAYIN DİLİ: TÜRKÇE EDiTÖRDEN Merhaba arkadaşlar, Bir önceki sayımızla güzel bir yıla merhaba dedik. Biz yeni yıla çok güzel başladık. Ya siz?.. Bize yeni yıla nasıl girdiğinizi, o akşam neler yaptığınızı anlatan fotoğraflarınızı gönderirseniz, derginizde sizlerle paylaşabiliriz. Dileriz, yeni yıl hepimize güzel, mutlu, eğlenceli, sağlıklı ve okulda başarılı günler getirir… Zaman çok çabuk akıp gidiyor değil mi? Okullar açılıyor derken, sınavlar bitti, hatta yarı yıl tatili kapımıza dayandı. İnanıyoruz ki, sınavlarınız çok güzel gidiyor ve harika karneler aileleri bekliyor. Siz Metal Çocuklara da bu yakışır... Sizler için gece gündüz demeden çalışan anne babalarınıza ve bize en güzel hediyeniz, güzel notlarla dolu bir karne olacak hiç şüphesiz… Yeni sayımızda sizler için çok çalıştık yenilikler yaptık, umuyoruz ki beğenirsiniz. Lütfen olumlu ya da olumsuz fikirlerinizi bizimle Metal Çocuk Arkadaş Kulübü Facebook sayfamızdan paylaşın. Bu sayımızda yeni başladığımız, Harikalar Diyarı, Dünya Turu, İcat Atölyesi gibi sayfalarımız devam ediyor. Bunlara yenilerini de ekledik. Bu sayımızda, bir müzik öğretmeni olan İlker Yavuzoğlu ile bir röportajımızı bulacaksınız. Spor sayfamızda da, Amerikan Futbolu takımı oyuncusu Ali Fuad Boztepe röportajı yeralıyor. Bakalım siz de bizim kadar ilginç bulacak mısınız Amerikan Futbolunu? Bize ulaşan mektuplarınız için de, Sizden Gelenler isimli bir sayfa hazırladık. Artık kış geldi. Birçok ilimizde kar yağışı da başladı. Bize karda çekilmiş eğlenceli fotoğraflarınızı göndermeye ne dersiniz? Böylece biz de tüm arkadaş kulübümüzle paylaşabiliriz. Hepinize sağlık ve başarı dolu günler dileriz… n Aslı Başara PEVRUL KAVLAK Türk-İş Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Başkanımızdan [email protected] / twitter.com/KavlakPevrul sevgİnİz de saygınız da sahİcİ olsun... Bir insanı ayakta tutan en güzel duygu sevgidir. İnsanın içindeki o doğa ve insan sevgisi, hayata dört elle sarılması için önemli bir nedendir. Elbette ki, insanın içindeki yaşama isteği ve arzusu da, sahip olduğumuz sevgileri daha değerli ve anlamlı yapar. Ama, sadece doğayı ve insanı sevmekle bitmez insanın işi. İnsanın bir de içinde bulunduğu toplumda diğer bireylerle paylaştığı değerler vardır. Vatan, bayrak, bağımsızlık gibi, dostluk, yardımseverlik ve anlayış gibi bu değerler, toplumun ortak paydasıdır. Dolayısıyla, bu değerler, benimsenip sevilmek, sayılmak ve korunmak zorundadır. İnsanı hayata hazırlayan, hayat mücadelesine başlarken her zaman yanında olan anne ve babası, yani ailesi, elbette ki sevgilerin en özelini hak eder. Sonra, ilk sevgilerin yaşandığı aile ortamından diğer sosyal ortamlara geçilir. İşte, bu ortamlarda yeni insanlarla tanışılır, yeni duygular tadılır, yeni sevgiler yaşanır… Biz, sevdiğinin üzerine titreyen bir toplumun üyeleriyiz. Bizim sevgimiz, koruyucudur, saygılıdır, gerçektir. Hepimizin sevdiği insanlar vardır. Ama, sevdiğimiz insanlara sevgimizi göstermekten, belki de sevmeyi gerçekten hak eden kişiyi unuturuz. “Kim o kişi?” diye soracak olursanız, o kişi, insanın kendisidir. Sevgili çocuklar, Önünüzde uzun bir yol var.Gelecek, işte bu yolun başı ve sonu arasıdır. Bu yolda yürürken,daha şimdiden amacınızı belirleyin. Bu amaca ulaşmak için yapmanız gerekenleri araştırın, öğrenin ve yapın… Her hedef bir uğraş ister. Uğraşmaktan asla vazgeçmeyin. Kendinize değer verin. Kendinize saygı duyun. Sahip olduğunuz bilgileri, duygu ve düşünceleri önemseyin. Onları paylaşarak çoğaltın. Bunlar, sizin için bir hazinedir… Aklınızı, bildiklerinizi, duygu ve düşüncelerinizi her fırsatta güncelleyin. Bedeninizi hor kullanmayın, uzun bir yaşam için sağlıklı bir bedene ihtiyacınız olduğunu asla ve asla unutmayın…İnsanlarla olan ilişkilerinizi yalanlar ve yapaylık üzerine değil, içtenlik ve doğruluk üzerine kurun. Hepsinden önemlisi, kendinize güvenin, kendinize inanın… Unutmayın ki, kendinize değer verdiğiniz sürece, kendinize inanacak ve kendinizi seveceksiniz… Onun için sevmeye kendinizden başlayın… Sevginiz de saygınız da sahici olsun… 3 Niagara Şelalesi Niagara Şelalesi yaklaşık 12.000 yıl önce, çok büyük bir buzul kütlesinin eriyerek Niagara Nehri’ni taşırmasıyla oluşmuştur. Şelale, Amerika Birleşik Devletleri ile Kanada arasındaki sınırın bir kısmını oluşturmaktadır. 4 Niagara Şelalesi, nehir yatağını yukarı taşımaktadır. Akan su, altındaki kayayı kolaylıkla eritmekte, kayaların uç kısımlarının kopmasına sebep olmaktadır. Şelale, bu nedenle birkaç metre geri taşınmaktadır. Niagara şelalesi son 300 yıldır her yıl yaklaşık bir metre gerilemektedir. Şu anda bu gerileme durmuştur. Çünkü, Niagara nehri geceleri hidroelektrik güç istasyonlarına yönlendirilmektedir. Bu istasyonlarda su, elektrik üretmek için kullanılmaktadır. Iguaçu Şelalesi Arjantin a ve Brezily i sınırın arasındak ı Iguaçu bir kısmın şturur. lu o i s le la e Ş Arjantin’de bulunan Iguaçu Şelalesi, muhteşem gökkuşakları yaratır. Saniyede yaklaşık 12.750 metreküp su dökülmektedir. Şelale, uç tarafında yer alan 4 kilometre uzunluğundaki kayalıklar nedeniyle birkaç kola bölünmüştür. Etrafa o kadar çok su saçılmaktadır ki, genellikle aynı anda birden fazla gökkuşağı oluşmaktadır. Melek Şelalesi Melek Şelalesi, Nia gara Şelalesinden 15 ka t daha yüksektir. Şelale 1 933 yılında Amerikalı Jimmy A ngel tarafından keşfedil miştir. Yaklaşık bir kilometre yüksekliğinde bir şelaledir. Venezuela’nın yağmur ormanlarında gizlenmiş bir dağın sarp yamacından akan Melek Şelalesi, 979 metreden, altında bulunan nehire dökülmektedir. Dünyadaki en yüksek şelaledir. 5 Eğlence Parkları Birliği (TEA) tarafından hazırlanan rapora göre, 2010 itibariyle, ABD Florida’daki Walt Disney World’de bulunan Macig Kingdom’ı 16,9 milyon kişi ziyaret etti. Bu parkı, 15,9 milyon ziyaretçi ile Japonya’daki Tokyo Disneyland takip ediyor. Walt Disney, 1955’de California’da, Los Angeles’ın güneyindeki Anaheim’da ilk Disneyland eğlence parkını açtı. Ardından, Florida eyaletinin Orlanda kentinde ikinci eğlence parkının açılışı yapıldı. Paris ve Tokyo’da da parklar açtı. Sayısı altıya ulaşan bu eğlence parkları, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. En ağır heykel En büyük anıt Orta Meksika Cholula de Rivadavia’da bulunan Quetzalcoatl Piramiti’nin hacminin 3,3 milyon metreküp olduğu tahmin ediliyor. 54 metre uzunluğundaki piramidin temel kayası 18,2 hektarlık bir yer kaplıyor. Şimdilerde piramidin üstü çoğunlukla kapanmış durumda. 1590’larda piramidin üzerine bir İspanyol kilisesi inşa edilmiş olsa da, son kazı ve restorasyonlar orijinal yapının bir kısmını ortaya çıkardı. 7 Temmuz 2007’de seçilen dünyanın yeni yedi harikasından biridir. ABD 28 Ekim 1886 ‘da açılan Özgürlük Heykeli 24.635,5 ton ağırlığında. Heykelde 28,1 ton ağırlığında bakır, 113,4 ton ağırlığında çelik ve 24.494 ton ağırlığında beton temel bulunuyor. Fransa, heykeli ABD’ye iki ülke arasındaki dostluğun bir göstergesi olarak hediye etti. Heykelin kendi yüksekliği 46, kaidesi ile beraber 93 metre. Ziyaretçiler, heykelin içinden meşaleye kadar 168 basamaklı bir merdivenden çıkıyor. Heykelin meşale tutan sağ elinin yüksekliği 13 metredir. Meşalenin etrafındaki dehlizde 15 kişi bir arada dolaşabilir. Heykelin başının genişliği 2 metre, yüksekliği ise tacı ile birlikte 5 metre. ABD EN ÇOK ZİYARET EDİLEN EĞLENCE PARKI MEKSİKA ABD Yellowstone Milli Parkı, dünyanın milli park olarak belirlenmiş ilk alanıdır. Parka bu statü 1872’de, bu alanın daima ‘halka açık bir park ya da insanların hoş vakit geçirmesi için ayrılmış bir eğlence alanı olarak’ kalacağını açıklayan ABD Başkanı Ulysses S Grant tarafından verildi. Park, ağırlıklı olarak Wyoming eyaletinde bulunan 8980 kilometrelik bir alanı kaplıyor. Yellowstone National Parkı, memeliler, kuşlar, balıklar ve sürüngenlerin yüzlerce türüne ev sahipliği yapmakta. Yellowstone’da özellikle boz ayı denen grizzly türü,siyah ayı,buffalo, Amerika’da yetişen bir geyik türü olan elk geyikleri,antilop,çakal ve vaşaklar yoğun olarak bulunuyor. Parkta, 1960’ların sonuna doğru özellikle ayı sayısı önemli oranda artış gösterdi. Parkta yaşayan ayılar insanlardan korkmadıkları için, park ve piknik alanlarındaki çöpleri karıştırarak yiyecek temin etmeye başlayınca, parktaki tüm çöp kutuları tamamen kapalı ve onların erişemeyeceği şekilde yeniden dizayn edilmiştir. Parktaki termal aktivite de, hayvanların yiyecek teminine büyük ölçüde yardımcı olmaktadır. ABD En eski milli park ABD En büyük kara boğazı KANADA En büyük caz festivali Kanada Quebec’de düzenlenen Montreal Uluslararası Caz Festivali, dünyanın en büyük caz festivalidir. Temmuz 2004’de etkinliğin 25. yılına 1.913.868 kişi katılmıştır. Büyük Kanyon ABD Arizona eyaletinde milyonlarca yıl içinde Colorado Nehri’nin aşındırmalarıyla oluştu. Marble Gorge’dan Grand Wash Cliffs’e uzanan kanyon, 446 kilometrelik bir alan kaplıyor. Derinliği 1,6 kilometre olan boğazın genişliği 0,5 kilometre ile 29 kilometre arasında değişiyor. Kanyon, Kolorado Irmağı’nın kanalı milyonlarca yılda yarmasıyla oluşmuştur. Bu kesiklerde dünyanın 2 milyar yıllık tarihi bulunmaktadır. Büyük Kanyon’u ilk kez 1540 yılında bir Avrupalı; İspanyol Garcia Lopez de Cardenas keşfetmiştir. Kanyonla ilgili ilk bilimsel araştırma ise, John Wesley Powell eşliğinde 1869’da gerçekleştirilmiştir. Kızılderililer ise kanyonun duvarlarında yerleşim birimleri kurmuştur. MİNİK NOTLAR eğlence parkı açıldı. Parkta Disneyland 1955’te farklı temalara sadece 20 oyuncak ve uyordu. sahip beş alan bulun ’nin elinde tuttuğu n Özgürlük Heykeli yük Britanya’dan tablette, ABD’nin Bü iği gün olan ‘4 ett bağımsızlığını ilan zmaktadır. ya ihi Temmuz 1776’ tar n Walt Disney’in ilk 7 23 NİSAN NASIL ÇOCUK BAYRAMI OLDU? 8 23 Nisan 1920 tarihinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş ve açılış günü olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama çoğumuzun bilmediği bir şey var. 23 Nisan nasıl çocuk bayramı oldu? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun ardından, bu tarihin her “Hakimiyeti Milliye” (Ulusal Egemenlik) bayramı olarak kutlanması kararlaştırılır. Bu arada, bugün Çocuk Esirgeme Kurumu’na dönüşmüş olan Himaye-i Etfal Cemiyeti de, kimsesiz çocuklara yardım sağlamak üzere, her yıl 23 Nisan’da etkinlikler düzenlemektedir. 1921 yılı 23 Nisan günü yaklaşırken, tüm Ankara, Egemenlik Bayramı’nı en güzel şekilde kutlamak için yoğun bir hazırlık içine girmişti. Kutlama hazırlıkları için herkes bir koşuşturmaca içindeydi. Koşuşturanların başında ise, yeni kurulan Öğretmen Okulu Mezunları Derneği geliyordu. Öğretmenler, kutlamaların coşku içinde geçmesi için, kız erkek ayırımı yapmaksızın tüm öğrencilerin de bir tören alanında buluşması gerektiğini düşünüyordu. Bunun için, o günkü Ziraat Okulu’nun yanındaki meydan çam dallarıyla süslendi, bütün erkek ve kız okullarına davet gönderilip, kutlamaya katılmaları istendi. Ancak dönemin Ankara Valisi ve Eğitim Müdürü, öğretmenlerin bu kutlama çağrısını onaylamaz. Okullar tek tek gezilir ve kızlı erkekli bir kutlamanın yapılamayacağı, bu tür bir kutlamaya kimsenin katılmaması gerektiği, katılacak öğretmenlerin de ceza alacağı duyurulur. Bu tutum, öğretmen okulu mezunlarını çok üzer. Kendi aralarında toplanarak ne yapabileceklerini düşünürler. Sonunda bu durumu Mustafa Kemal’e bildirmeye karar verirler. Kutlamalara çok az bir zaman kaldığı için Mustafa Kemal’e hep yakın olmuş bir kişiden, gazeteci Yunus Nadi’den yardım isterler. Yunus Nadi aracılık etmeyi kabul eder. Atatürk’e giderek yaşananları olduğu gibi anlatır. O’nu dinleyen Atatürk, kısa bir suskunluktan sonra, “Öğretmenler haklı” der ve ekler: “Bu bayram bütün çocuklar tarafından kutlanmalı. Söyleyin ben de katılacağım.” Vali ve Eğitim Müdürü, Mustafa Kemal’in bu kararını öğrenince tüm okullara kutlamalara katılımın serbest olduğunu duyurmak zorunda kalır. 1921 yılının 23 Nisan günü Ziraat Okulu’nun önündeki meydan, kız, erkek bütün öğrenciler tarafından doldurulur. Sevinç çığlıkları coşku içinde yükselmektedir. Konuşmalar yapılır, şiirler okunur. Kutlamalar coşkuyla devam ederken, Atatürk de alana gelir. Herkesi selamladıktan sonra okunan şiirleri dinler. Sonunda kürsüye çıkıp kısa bir konuşma yapar. Konuşmasını, “Bu bayramın adı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olsun” diyerek bitirir. Ulusal Egemenlik Bayramı’nı, çocuk bayramıyla birleştiren 23 Nisan kutlamaları, 1935’te çıkarılan Ulusal Bayramlar yasasıyla “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını almıştır. Kaynak: “Atatürk’te Çocuk Sevgisi”, Cemil Sönmez, 2004. Sayfa:25-26 9 UZAY YOLCULUĞU Bir önceki sayımızda, galaksi, galaksinin içeriği olan yıldızlar, güneş sistemi ve gezegenleri öğrenmiştik. Gelin sıradan devam edelim uzay keşfimize. Uydular (ya da aylar) Kuyruklu yıldızlar Göktaşları / Uzayın kötüleridir Bunlar genellikle kontrolden çıkmış asteroidler veya kuyrukluyıldızlardır ve dünyaya düşüp çarparlar. Sıcaklıkları o kadar artar ki, atmosferi yarıp aşağı düşerken yanarlar ve sonuç olarak yere çarptıkları zaman oldukça küçülmüşlerdir. Bu güzel bir haber. Astreoidler Bunlar uzayda uçan kaya ve metal kitleleridir. Bu küçük gezegenlerin çoğunluğu, Güneş sisteminde Mars ve Jüpiter arasında bulunan ‘Astreoid Kuşağı’nda yer alır. Bu kuşaktaki en büyük asteroid 1000 km uzunluktadır ve hiç kimse en küçüğünün ne kadar küçük olduğunu bilmez, çünkü çok küçüktür. Kuyruklu yıldızlar muhteşemdir. Güneş sistemindeki diğer her şey genellikle kendi kendine dönüp durur diğerlerinin karşısına çıkmaz. Fakat gök taşları, güneş sisteminin bir tarafından diğerine doğru hareket halindedir. Ortalama bir kuyruklu yıldızın beş-mil genişliğinde bir buz kütlesi olduğu düşünüldüğünde, bu daha da inanılmazdır. ‘Uydu’ basit bir örnekle, küçük bir cismin, kendinden daha büyük bir cisme bağlı olması demektir. Yoksa uydu nereye gideceğini bilemez. Dünyamızın sadece bir tane doğal uydusu vardır. Dünyanın uydusu gezegenimizin etrafında döner ve dünya nereye giderse Ay da onunla birlikte gider. Uzay boşluğunda doğal olmayan uydular da vardır. İnsan yapımı uzay istasyonlarına benzer ve uydu parçacıkları ile genel uzay araçlarını da kapsar. Meteorlar 10 Meteorlar genelde kuyrukluyıldızların ardında kalan çok büyük taşlardır ve bunlar dünyanın atmosferine girdikleri an yanıp kül olurlar. Bunların takma adı ise ‘Akanyıldız’dır. Ağustos ayının ilk iki haftasında gökyüzü açıkken gözlem yaptığınızda, eğer sabırlı olursanız bir iki tanesini görme şansınız olabilir. Evet galaksiyi paylaştığımız kaya ve taş parçalarının genel listesini bitirdik arkadaşlar. Bir sonraki sayımızda, galaksinin bir ucundan diğerine yolculuğa başlayacağız. ndik. şitleri nelerdir öğre çe ve ir ed n et af da Bir önceki sayımız birlikte bunu ep h di im Ş ? ız ıy al alıyız, ne yapm Peki, nasıl korunm n, bulunduğumuz ti ke la fe , ız ım ac rasında temel am ortak bir amacı öğrenelim. Afet sı in iz im ep H r. ti ek aza indirm ortama etkilerini en muz ortamdaki ğu du n lu bu , da n ak! Ardında şır. vardır; hayatta kalm ürebilmek önem ta rd sü k re te el ks yü yaşam kalitesini Afete Hazırlık Kapsamlı bir afete hazırlık planının beş önemli maddesi vardır: 1- Mevcut güvenlik ağlarını güçlendirmek 2- Ekstra sürekli ihtiyaç duyulan malzemeleri stoklamak. (tamir, onarım, sağlık malzemeleri gibi) 3- Erzak toplamak (gıda ihtiyaçları) 4- Afet konusunda bilgi sahibi olmak 5- Bir destek grubu oluşturmak Bu maddeler arasında en önem taşıyanı, afet konusunda bilgi sahibi olmaktır. Sadece yiyecek ve su stoklayarak afete hazırlanamayız. Asıl ihtiyacımız olan, satın almaktan çok öğrenmektir. Örneğin, yemek pişirme, ilkyardım, dikiş, ev tamiri ve araba bakımı gibi konularda bilgi ve beceri sahibi olmak, her zaman işinize yarayacak becerilerdir. Bu beceriler arasında ilk yardımın özel bir önemi ve önceliği vardır. Çünkü ilkyardım doğrudan hayat kurtaran bir işleve sahiptir. Temel ihtiyaçlar 1- Yiyecek 2- Su 3- Barınak 4- Aydınlatma 5- Isıtma/soğutma 6- Hava 7- Uyku 8- Hijyen, sağlık koruma Bu maddelere ek olarak, sizin hayatta kalmanızı doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen ve yeterli bir ölçüde yaşam sürdürebilmenize yardımcı olacak ihtiyaçlar da vardır. Bunlar: 1-İlaç 11 BAŞARIYA ULAŞANLAR Sanıldığının aksine, küçük veya genç yaşta başarılı olmak çok zor değil. Karar vermeniz ve inanmanız yeterli... keşfettiği zaman 24 > Ünlü fizikçi Albert Einstein > Ünlü besteci yaşındaydı. 14 yaşındayken, arkadaşları ona Handel, ilk operasını > Amerikalı pilot “geri zekalı” diyordu. Ama Einstein 14 yaşında yazdı. Charles Lindberg tek yılmadı,çalıştı ve 1921 yılında > Francis başına ve kesintisiz Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü. Bacon, büyük eseri olarak Atlas > Ünlü filozof ve iktisatçı John ‘Noum Organum’u Okyanusu’nu ilk kez Stuart Mill, daha 3 yaşındayken 15 yaşında yazdı. uçakla geçtiğinde 25 klasik Yunanca ve > yaşındaydı. Latinceyi öğrenmeye Makedonya Benjamin Franklin > Benjamin Franklin başladı ve 8 yaşına Kralı uzun yıllar ülkesinde en çok geldiğinde bu Büyük okunan ve bugün de okunmakta dilde yazılmış İskender, Gordion olan ‘Fakir Bir Adamın Almanağı’ bütün eserleri Savaşı’nı isimli kitabını 26 yaşında yazdı. okuyabilecek kazandığında 17 > Napoleon Bonaparte İtalya’yı seviyeye yaşındaydı. ele geçirdiği zaman 27 yaşındaydı. gelmişti. > Bill Gates Siz neden ilerleyen yıllarda > Klasik mikro bilgisayarları bu listede olmayasınız? Biz Batı müziğinin çalıştıran ilk inanıyoruz, siz Metal Albert Einstein önde gelen yazılımı Amadeus Mozart çocuklar karar isimlerinden Wolfgang 20 yaşında verirseniz her Amadeus Mozart, konser vermeye tasarladı. Arkadaşı konuda başarılı başladığında sadece 6 yaşındaydı. Paul Allen ile olursunuz… ‘Saraydan Kız Kaçırma’ adlı ünlü beraber Microsoft bestesini ise 25 yaşında tamamladı. şirketini kuran > Dünyaca ünlü Alman şair, Gates, bugün yazar Johann Wolfgang von Goethe, dünyanın en zengin ilk şiirlerini 10 yaşında yazdı. işadamı. > Müzik dehası > Sultan İkinci Beethoven, ilk Mehmet kendisine eserini 13 Fatih ünvanını yaşındayken kazandıran ve yeni besteledi. bir çağın başlamasını > İngiliz sağlayan İstanbul’un şair Alexander fethini 21 yaşında Pope, ilk gerçekleştirdi. sonelerini 14 > Isaac Newton, yaşında yazdı. yerçekimi kanununu 12 Beethoven 13 yaşındayken... Fatih Sultan Mehmet FAYDALI BİLGİLER Ülkemizin yoğun kar y birçok bölgesinde ağış başta ulaşım ı başladı. Kar, hayatımızın olmak üzere, olumsuz etk birçok alanını yağışı okulla iliyor. Yoğun kar birçok kentt rı da etkiliyor ve e“ ediliyor. Karkar tatilleri” ilan y olumsuzluklaağışı, yaşattığı şüphesiz, ço rın yanı sıra, büyük eğlen cuklar için de en kızak, kartoce. Sokak kayağı, yapmak. Bu pu, kardan adam n vazgeçilmez lar kar yağışının çıktığınızda leri. Ama sokağa uyulm bazı kuralla ası gereken r size hatırlatavar. Bunları lım istedik: ‹ Dışarıda oynarken her zaman arkadaşlarınız ile birlikte olun. ‹ Dışarıda oynadıktan sonra eve dönerken, tüm eşyalarınızın yanınızda olduğundan emin olun. ‹ Kar, çoğu zaman çukurları kapatabilir. Bu yüzden, bilmediğiniz yerlerde koşmayın ve oynamayın. ‹ Dışarısı buzlu ise dikkatli ve yavaş hareket edin. Elleriniz dolu ve cebinizde olmasın. Böylece, dengenizi kaybederseniz ellerinizi kullanabilirsiniz, daha yavaş ve kontrollü düşersiniz. ‹ Tanımadığınız kişiler ile kartopu savaşına girmeyin, kartopu bir oyundur ve kimsenin canını acıtmak ya da onu korkutmak için yapılmamalıdır. Zorbalık, kabul gören bir davranış değildir. ‹ Bulunduğunuz yerde yabancı birinin bir çocuğu ya da arkadaşınızı rahatsız ettiğini fark ettiyseniz, arkadaşlarınızla birlikte o çocuğu yanınıza çağırın ve oyununuza dahil edin. Sizi, arkadaşlarınızı ya da herhangi bir çocuğu bir kez daha rahatsız ettiğini görürseniz ailenize anlatın. ‹ Bütün gün dışarıda durmayın, ara sıra ısınmak için içeri girin. ‹ Sizi sıcak tutacak kıyafetler giyin ve kıyafetleriniz ıslanırsa hemen eve gidip üzerinizi değiştirin. ‹ Kar yağdığında yollarda çok fazla araba olmasa da, yine de dikkatli olun. Karlı ya da buz tutmuş yollarda araçların fren kontrolünün zayıfladığını unutmayın. ‹ Kışın hava erken karardığı için evinize erken dönün ve karanlıkta dışarıda kalmayın. 13 ü r ü t n a v y Hangi ha ? R A Ş A Y NEREDE bilir. Örneğin, ya şa ya e rd ye r e h n hemen heme llerde, sık çö k ca sı a d ya Bazı hayvan türleri a d n cu Kuzey Kutupları ru u d n o cak, bazı hayvan d , n A ra r. la ü rt d u n k ü k m ü m k arda rastlama Örneğin, dev r. le ir il b la a k a ormanlarda, çayırl tt rli bir ortamda haya ormanlarında barınabilir. li e b ce e d sa , ri e rl tü e bulunan bambu ’d in Ç ca ız ln ya r la panda BENGAL KAPLANI Bengal kaplanları yalnızca sık çalılıklarda ve ormanlarda yaşayabilir. Ayrıca, su içmeye gelen hayvanları avlayabilmek için su kıyılarında sıkça görülürler. BASİLİSK Bu bir Basilisk. Hafif vücudu, geniş ayakları ve hızı, onu yeryüzünün suda koşabilen tek keler (bir kertenkele cinsi) yapmıştır. 14 HAYVANLAR ALEMi PENGUEN Tropik Barınak Bazı hayvanlar dünyanın en soğuk yeri olan Antartika’da bile yaşayabilirler. Bu Adelie penguenleri, Antartika’yı çevreleyen dondurucu soğukluktaki Güney Okyanusu’nda yaşarlar. Hayvanlar dünyanın her yerine eşit olarak yayılmamıştır. Yağmur ormanları nemli ve sıcak olmaları sayesinde, dünyanın en zengin hayvan çeşitliliğine sahiptir. Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece %6’sını kaplar, ancak hayvan türlerinin %50’sinden fazlasına ev sahipliği yapar. BüyüK ve küçük memelilerin yanı sıra, sayısız böcek de, orman tabanındaki bitkilerle ve diğer hayvanlarla beslenir. Yağmur ormanlarındaki ağaçların tepeleri, kuşlar ve kelebekler için olduğu kadar, maymunlar, küçük karıncayiyenler ve benzeri tırmanıcı hayvanlar için de yuva işlevi görür. Yeni Keşifler Bilim insanları sürekli olarak yeni hayvan türleri buluyor. Bu keşiflerin en etkileyicilerinden biri, 1977’de okyanus tabanındaki çatlakların etrafında zifiri karanlıkta yaşayan canlıların bulunmasıdır. Çatlaklardan çıkan zehirli gazlara ve kaynar suya rağmen, bazı karides ve istiridye türlerinin yanı sıra, tüplü solucan adı verilen hayvanlar da buralarda yaşıyor. Okyanusun gizemi Okyanus tabanındaki çatlakların etrafında yaşayan hayvanlar, minerallerle beslenen bakteriler, karides, istiridye ve tüplü solucanlara besin olurlar. Büyüleyici hayvanlar Hayvanlar akıl almaz pek çok şey yapabilir. Nehirlerden dışarı sıçrayıp havada süzülen balıklar, kendi boylarının 200 katı yükseğe zıplayabilen böcekler…Yani, halen hayvanlarla ilgili keşfedilecek pek çok ilginç gerçek var. 15 Dergimizde yeralan bulmacayı çözerek bize ulaştıran arkadaşımız Eren Yılmaz, kazandığı hediyesine kavuştu. Kazandığı Mp 4 çalar eline ulaşınca bize bir fotoğrafını da gönderen Eren, 2001 İstanbul Kartal doğumlu. Bursa 3 Nolu Şubemize bağlı olan Eren, sıkı bir Beşiktaş taraftarı. Eren sporla aktif olarak da ilgileniyor, Dikkaldırım Spor’da antremanlara çıkıyor ve kaleci olmayı hedeflediğini belirtiyor. Eren kardeşimiz bize teşekkür etmiş. Biz de kendisine teşekkür ediyor ve hediyesini güzel günlerde kullanmasını diliyoruz. 16 Siz de bulmacamızı çözün, hediyenizi alınca bize fotoğrafınızı ve bilgilerinizi gönderin derginizde yayınlansın. SİZİN SAYFANIZ Metal Çocuk Üyemizden Hediye Şubemizin örgütlü olduğu Ford Yedek Parça Deposunda çalışan üyemiz Uğur Yazıcı’nın kızı olan, Metal Çocuk üyemiz Zehranur Yazıcı, şubemizin Metal Çocuklar için düzenlediği kurslar ve diğer etkinliklere teşekkür amacıyla, Şube Başkanımız Halil Faki Erdal’a kendisinin yaptığı bir resmi hediye etti. 17 18 ÖDÜL ZAMANI Geçen sayıdaki ödüllü bulmacamız gönderdi. Biz de aldık zarfları elimize ve şanslı arkadaşlar sayımızdaki bulmacayı çözüp bir an önce bize g büyük ilgi gördü. Çok sayıda arkadaşımız çözerek bize rımızı kurayla belirledik. Haydi siz de hızlı davranın, bu gönderin ve hediyeyi kazanın… Bol şanslar… 19 Konut, işyeri, ofis, alışveriş merkezi, sinema, lokanta gibi bir mekanı ya da bahçe, park, otopark gibi bir alanı, müşterinin isteklerini ve ekonomik olanaklarını dikkate alarak, sanat ilkelerine uygun biçimde düzenleyen ve döşeyen kişidir. GÖREVLER 20 MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER Müşterinin isteklerini ve ihtiyaçlarını saptar, n Mekanda yapılması gereken değişiklikleri ve konulacak eşyaları tasarlar, n Tasarımın krokisini çizer, n Kullanılacak malzemenin ve satın alınacak eşyanın kalitesine göre maliyetini ve işçilik ücretini hesaplar, n Dekorasyon malzemelerinin ve mobilyaların satın alınmasında müşteriye yardımcı olur, n Mobilyaların, halı ve perdelerin yerleştirilmesini sağlar. İç mimar olmak isteyenlerin, n Üst düzeyde genel yeteneğe, n Şekil ve uzay ilişkilerini görebilme, renkleri ayırdedebilme, zihninde canlandırabilme gücüne sahip, yaratıcı, n Bir işi planlayıp uygulayabilen n Görsel sanatlara ilgi duyan, n Başkalarını etkileyebilen, n Eleştiriye ve yeniliklere açık kimseler olmaları gerekir. KULLANILAN ALET VE MALZEMELER İç mimar çalışmalarını, büroda, düzenleyeceği mekanda ve malzemelerin yapılacağı atölyede yürütür. Çalışılan ortam bazen sıcak, bazen de soğuk olabilir. Çalışırken mimar, seramikçi, elektrikçi, ses uzmanı vb. teknik elemanlarla ve müşterilerle iletişim halindedir ve genellikle nesnelerle uğraşır. n Bilgisayar, kalem, rapido ve cetvel takımı ile kırtasiye malzemeleri. ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI M İ L E D E F Ş E K İ R E L MESLEK rlar, a m i m İç zel ö e l k i l l gene lışma a ç e d r sektö ilirler b a l u b ı olanağ ilerine ait nd veya ke açabilirler. işyeri ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ OLANAKLARI n İç mimarlar, genellikle özel sektörde çalışma olanağı bulabilirler veya kendilerine ait işyeri açabilirler. n İç mimari ve dekorasyon ülkemizde sürekli olarak gelişmektedir. Bu nedenle, gelecekte nitelikli, kendi özgün zevklerini ortaya koyabilen kişilere gereksinim olacaktır. MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER Mesleğin eğitimi, çeşitli üniversitelerin mühendislikmimarlık ve güzel sanatlar fakültelerinin “İç Mimarlık”, “İç mimarlık ve Çevre Tasarımı”, “İç Mimari ve Çevre Tasarımı” bölümlerinde verilmektedir. MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI Bu mesleğin eğitim yerlerine, hem özel yetenek sınavıyla hem de ÖSS Sayısal ve ÖSS Eşit Ağırlık puanıyla öğrenci alınmaktadır. Mesleğin eğitimine girebilmek için, n Öğrenci Seçme Sınavı Sonuçlarına göre öğrenci alan okullara girebilmek için, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS), İç Mimarlık bölümü için yeterli “Sayısal (SAY-2)” puan, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümü için yeterli “Eşit Ağırlık (EA2)” puan almak, n Özel yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci alan okullara girebilmek için, ilgili üniversitelerin belirleyeceği ÖSS taban puanı almak ve özel yetenek sınavına katılarak başarılı olmak gerekir. MESLEKTE İLERLEME İşyerine göre idari ve teknik yöneticilik yapabilirler, n Lisans üstü eğitimle sanatta yeterlilik derecesi alabilirler. n Çeşitli yarışmalara katılıp ürünlerini tanıtabilirler. n Kendi işletmelerini kuranlar başarıları ölçüsünde işletmelerini geliştirebilirler. BURS, KREDİ VE ÜCRET DURUMU Eğitim sırasında durumu uygun olanlar öğrenim ve harç kredisi alabilir. Başarılı öğrenciler değişik kişi ve kuruluşlardan burs alabilir. Ücret, çalıştığı işyerinin ücret politikasına, kişinin tecrübesine göre, asgari ücretin 2-3 katı arasında değişmektedir. Kendine ait işyeri olanların kazançları aldıkları projelere göre değişmektedir. 21 E L M E N N A FAKTAYIZ MUT MALZEMELER n 1 adet muz n 2-3 damla limon suyu n 200 ml (yaklaşık bir bardak) bardak soğuk süt n 2 yemek kaşığı kaymaklı dondurma n 1 yemek kaşığı şeker 22 lı bir Bu sayımıza kadar sizlerle yemek ağırlık , bir içecek şeyler hazırlamaya çalıştık. Haydi bu kez izde yapalım ne dersiniz? Bu arada, bu köşem beraber yeralan tarifleri deniyorsanız, annenizle ım. fotoğrafını çekip bize gönderin; yayınlayal Bu tarifi hazırlarken blender, mikser veya bilek gücüne ihtiyacınız olacak :) Muzu soyun ve dilim dilim kesin. Muz dilimlerini blendera koyun ya da çatalla iyice ezin. Diğer malzemeleri de üzerine ekleyin ve yüksek hızla 5 dakika mikser yardımıyla ya da bir çatalla çırpın. Karışımı büyük bir bardağa dökün. Üzerine damak zevkinize göre istediğinizi ekleyebilirsiniz. Muz yerine, mevsimine göre istediğiniz meyveyi kullanabilirsiniz. Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmış, afiyet olsun :) Hayır diyemediğimiz tehlike KOLALI İÇECEKLER Gelin, bu içeceklerin zararlarına ve vücudumuzda yarattığı etkilere yakından bakalım SAĞLIK köşesinde bu sayımızdaki konumuz kola… Ülkemizde fast-food beslenmenin yaygınlaşmasıyla birlikte, kolalı içeceklerin tüketimi de hızla arttı. En çok içilen içecek konumuna gelen kolanın, aslında en çok zararlı içecek olduğunu biliyor musunuz? Hepiniz mutlaka, kolanın zararlarıyla ilgili bir çok şey duymuş, okumuş ya da izlemişsinizdir. En çok da anne babalarımızdan alırız, “içme zararlı” uyarılarını… Gelin, kolanın zararlarına ve vücudumuzda yarattığı etkilere yakından bakalım. İşte bir bardak kolalı içeceğin dakika dakika zararları: n İlk 10 dakikada: Kanınıza 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu, normal günlük almanız gereken şekerin 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nede- ni, içinde bulunan fosforik asittir. n İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu, pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar. n İlk 40 dakikada: Kolayla alınan kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir. n İlk 45 dakikada: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.) n İlk 60 dakikada: Ani açlık hissi oluşur. n 60 dakikanın sonunda: Şeker ihtiyacını tekrar duymaya başlayacaksınız. Kendinizi hal- siz ve bitkin hissedeceksiniz. Vücudunuzda kola ile aldığınız bütün su tekrar dışarı atıldığı için, susuzluğunuzu tekrar hissedeceksiniz. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız. Bu kısır döngü devam ettiği sürece, karaciğer ve göbek yağlanması artar. Vücudun tüm hücrelerinde leptin ve unsilin gelişir. Şişmanlık hastalığı başlamıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir. 23 Hayatımızın en büyük kolaylıklarından biri tekerlek. Tekerlekler sayesinde otomobil, otobüs, tren, uçak gibi ulaşım araçlarına sahibiz. Peki ama kim, nasıl buldu tekerlekleri? Gelin beraber öğrenelim. Çok eski zamanlarda ağır yükler kızaklarla çekilirdi. İskandinavya’da 7000 yıllık kızakların parçaları bulunmuştur. 5500 yıl önce Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerler ise, oyulmuş ağaç parçalarından yapılan tekerlekleri kullanmaya başladılar. Tahta plakadan yapılan tekerlekler çok ağırdı ve metal çerçeveler yardımı ile bir arada tutulurdu. Savaşçılar, hafif fakat dayanıklı tekerlekleri olan savaş arabaları kullanırdı. Tekerlekler, tahta plakalar yerine dirseklerin kullanımı ile daha hafif hale getirildi. Yaklaşık olarak M.Ö. 1800’den sonra eski 24 Mısırlılar, bu tip tekerlekleri olan, hafif savaş arabaları kullandılar. Atlar, savaş sırasında bu arabaları oldukça hızlı hareket ettirdi. Eski Yunanlar ve Romalılar bu arabaları hem yarış hem de savaş için kullandı. Dirsekli tekerlekler, arabaları hafifletti ve böylece kontrolü daha kolay ve hızlı oldu. Demir yolları bir zamanlar tahtadan yapılırdı. Tekerlekler, bir ray boyunca kolayca ilerler. Atlar, 400 yıl öncesinde, ağır vagonları bu raylar boyunca çektiler. William Jessop, 1789’da rayların üzerinde hareket edecek, özel biçimli bir metal tekerlek icat etti. Günümüzde trenler çok ağır yükleri, yüksek hızla taşırlar. 1861’de dolma tekerleklerle satılan bisikletlere Kemik Titreten denirdi. Fakat, bunların daha eski bir modeli 1790’da Fransa’da Sivrac Kontu tarafından icat edilmişti. Pedalları yoktu ve ayaklarla yerden itilerek hareket sağlanıyordu. Hava dolgulu kauçuk tekerleklerin icat edilişiyle bisiklet sürmek daha eğlenceli hale geldi. Dev tekerlekli araçlar, diğer araçların üstünden geçebilir. Büyük tekerlekler rahat bir sürüş sağlar. Bazı araba yarışlarında ve gösterilerde dev tekerlekli kamyonlar, bir sıra arabanın üzerinden geçmeye çalışır. Büyük tekerlekli traktörler, engebeli arazide kulanabilmek için dizayn edilmiştir. Büyük boy tekerlekler, genellikle dev çöp arabalarında kullanılır. Kaya ya da toprak gibi büyük yükleri rahatça taşırlar. 25 Spor dallarını, o sporu üst düzeyde yapmakta olan bir sporcu ile tanıtmayı amaçladığımız bu köşemizde, ilginç bir sporu ele alıyoruz; Amerikan Futbolu. Bildiğimiz adıyla Amerikan Futbolu, ancak, orijinal ve doğru adıyla Korumalı Futbol. Adından da anlaşılacağı üzere ABD’de doğmuş, elle, ayakla ve eliptik bir topla oynanan bir takım oyunu. ABD ve Kanada’da sadece futbol olarak adlandırılan Amerikan futbolu, dayanıklılık, kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk, strateji, disiplin ve azim gerektiren, oldukça karmaşık görünen, ancak çok keyifli bir spor. Konuğumuz, Üniversite Ligi’nde mücadele eden Ali Fuad Boztepe... 26 Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Merhaba, ben Ali Fuad Boztepe. 4 nisan 1992 doğumluyum, Gazi Üniversitesi’nde Ekonomi Mühendisliği okuyorum. Aynı zamanda profesyonel grafiti sanatçısı, yazar ve Amerikan futbolu oyuncusuyum. Amerikan futboluna ne zaman başladınız? Kaç yıldır profesyonel olarak oynuyorsunuz? Amerikan futboluna bu sene başladım, sandığımdan kolay öğrenilen bir spor olduğu için de 1 aydır profesyonel olarak “Ünilig (Üniversite Ligi)”nde oynamaktayım. Türkiye’de spora ve sporcuya verilen önemi yeterli buluyor musunuz? Türkiye’ de belli başlı sporlar dışında spora ve sporcuya verilen önemi çok da yeterli bulmuyorum. Özellikle yeni yeni gelişen sporlara insanlarımız hiç şans tanımıyor. Genelde halkın büyük bir çoğunluğu futbol ve basketbol dışındakilere spor gözüyle bile bakmıyor. Türkiye’de ve dünyada örnek aldığınız bir amerikan futbolu oyuncusu var mı? Türkiye’ de, benim de takım arkadaşım ve abim olan bir oyuncuyu örnek alıyorum. Aynı zamanda Türkiye Korumalı Futbol Milli Takımı oyuncusu olan Gürkan Arslan’ı örnek alıyorum. Yurt dışındaysa Troy Palamalou’yu severim. Desteklediğiniz, takip ettiğiniz bir takım var mı? Elbette. Büyük bir Chargers fanıyım. oynamak isteyen Metal Çocuk Arkadaş Kulübü’ne üye arkadaşlarımıza önerileriniz neler? Daha önce basketbol oynuyordum, 1.94 boyum var. Elbetteki bu boyu ve fiziği tamamen sabah kahvaltılarına ve o kahvaltılarda tükettiğim süt ürünlerine borçluyum. Ama Korumalı Futbolda sadece boyumun uzun olması yeterli gelmedi. Bacaklarım ve vücudum çok kuvvetsiz kaldı. Bu sebeple yaklaşık 5 aydır sabah koşuları yapıyorum ve ağırlık kaldırıyorum. Elbette düzenli yemek ve uyku düzenini de unutmamak lazım. Ve kesinlikle kola, tuz, şeker tüketmiyorum. Okul ve spor hayatınız yoğun temposunda bize zaman ayırıp sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ediyoruz. Son olarak, Metal Çocuk Arkadaş Kulübü üyesi arkadaşlarımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Metal Çocuk Arkadaş Kulübü üyesi arkadaşlarımıza önerilerim, kesinlikle çok güzel kahvaltı yapmaları ve süt ürünü tüketmeleri gerektiğidir. Çünkü, eğer şimdi tüketmezlerse, ileride bana “Yaa sen niye bu kadar uzunsun, ben yanında cüce gibiyim” diyenlerden olabilirler. Bir de, Amerikan futbolu yanlış bir tabir, ben de hala alışamadım, ama yaptığımız sporun adı “Korumalı Futbol” bunu da düzeltelim. Röportaj için ben teşekkür ederim. Başarılı bir amerikan futbolu oyuncusu olmak için neler yaptınız? Amerikan futbolu 27 r e k il u l ğ o z yavu 28 Sanatçı ve müzik öğretmeni, aynı zamanda da müzik okulu sahibi, gönlünü sanata, müziğe, eğitime adamış başarılı ve gönlü güzel insan İlker Yavuzoğlu. Yavuzoğlu, sanatını, müziğini ve yaşamını paylaştı bizimle... RÖPORTAJ Merhabalar. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? n 1980 İstanbul doğumluyum. Atatürk Üniversitesi Müzik Bilimleri Bölümü mezunuyum. Kastamonu’ya yerleşene kadar İstanbul’da uzun seneler yaşadım. Şu anda Kastamonu’nun en güzel, en şirin ve en eğitimi sağlam olan Hijazz Müzik Merkezi’nin sahibiyim. 2 yıl kadar, Kastamonu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nde derslere girip, deneyimlerimi ve öğretim tekniklerimi geliştirme fırsatı bulabildim. Biliyorsunuz, ülkemizde şöyle bir gereksiz kavram vardır; Türk müzikçiler ve batı müzikçiler diye. Ben bu kavrama savaş açanlardanım. Müzik her yerde, her şekilde dünyanın tınısıdır. Neden Hijazz diyenlere ortak cevaptır aslında. Türkçe okunuşu Hicaz makamını, İngilizce okunuşu batı jazz müziğini temsil eder. Aslına bakarsanız, müzik merkezimin ismi bunu temsil etmektedir. Müzikle ilgilenmeye nasıl başladınız? n Müzik hayatıma aslında çocuk yaşlarda, aile dostumuz olan sanatçı ağabey ve ablalarıma özenerek başladım. Açıkçası onlardan gördüklerimi taklit ederek şarkılar söylemeye çalıştım ve zaman içerisinde başarıyı yakaladım. Babamın zorla götürdüğü musiki cemiyetinde, yaşımdan dolayı çektiğim rahatsızlığı dün gibi hatırlarım. Çünkü çocuktum, anlamıyor ve sıkılıyordum. Sahne tozu yutmak deyimini zaman içerisinde ben de yaşadım ve artık kendimi müziğin kollarına bıraktım. Sizce, müziğin insan hayatına artıları nelerdir? Müzik, hayatınızda neleri değiştirdi? n Öncelikle genç insanların kişisel gelişimlerinde müziğin etkisi tartışılamaz. Gelişmekte olan bir bireyin, ergenlik döneminin etkisi ile agresif yapısının çevreye verdiği tepkilerin yumuşatılması ve kötü alışkanlıklara, yanlış arkadaşlıklara taviz vermemesine katkı sağlar. Her sanat dalında olduğu gibi, müzik de bireye, kendisine, sosyal çevresine güzel bir ayrıcalık ve hayata bakış açısında farkındalık kazandırır. Kendi adıma, müzik benim hayatımda, beni ben yapan bütün özelllikleri bana sunmuş oldu. Sanatsal bakış açısı, gerçekten bir birey için, vazgeçilmez olmazsa olmazlardandır. Kariyerinizi tamamen değiştirerek müzik okulu açmanız zor oldu mu? Neler yaşadınız? n Aslına bakarsanız, müzikte madalyonun iki yüzü var. Birisi, toplumumuzda dışarıda çalan insan çalgıcıdır bakışı, diğer yüzü ise, eğitimini veren öğretmendir. Aslında ikisi de aynıdır. Madalyon aynı madalyon, yapılan iş tamamen aynı. Şöyle ifade edeyim, müzik her zaman, her yerde müzik. Aradaki fark, toplum yargıları ve değişmeyen tabular, evet ben de bu çarkın dişlileri arasında yerimi aldım ve sistemin çalışmasına katkıda bulunuyorum. İki seçimim vardı. Ya topluma göre çalgıcı olarak kalacaktım ya da eğitimci öğretmen. İkinci tarafı seçmem zor olmadı. Aslında yapılan iş aynı, sonuçta, başta bahsettiğim gibi, müzik her an müziktir her nerede olursa olsun. Şu an bulunduğunuz nokta size yetiyor mu? n İnsanoğlu sonsuz isteklerle dolu ve hareketli bir varlıktır. Hiçbir zaman, kimseye bulunduğu nokta yetmeyecektir bildiğimiz üzere. Tabi ki, bulunduğum nokta bana yetmiyor, daha ileri taşımam gerekiyor. Bana ayrılan zaman di- liminde, bu bayrak yarışını benden sonrakiler de kendi zaman dilimlerinde yürütmeliler ve en iyiye yakın noktalara ulaştırmalılar diye düşünüyorum. Geleceğe yönelik müzikle ilgili kısa vadeli ve uzun vadeli planlarınız neler? n Geleceğe yönelik plan yapmayı aslına bakarsanız ben pek beceremiyorum. Çünkü, insan bir var bir yok olan bir varlık hayatın içinde. Ama, tabi ki bu hiçbir şey yapmayacağım anlamını doğurmasın. Ustanın da dediği gibi, bugün dünün aynısı ise vah haline. Sürekli değişen dünyayı takip edip, ben de nasibimi alıyorum . Örnek aldığınız bir müzisyen var mı? n Tabi ki, başta bahsettiğim gibi, müziğe başlamam, örnek aldığım, müzik dünyasının önde gelen tanınmış sanatçılarını taklit etmeye çalışmakla başladı. İsim vermek istemiyorum, isim vererek hiç bir sanatçıya haksızlık etmek istemiyorum. Müzikle ilgilenen arkadaşlarımıza önerileriniz var mı? n Tabi ki, öncelikle müziğe ruhunuzu teslim etmekle başlıyor her şey. Ama, mutlaka seçici olun, popüler dünyada, en değersiz sanatkar görünümlü insanları şişirip süsleyip püsleyip önümüze koyuyorlar; aldanmayın. Ve lütfen, kimleri dinlediğinize dikkat edin, unutmayın ki, maske düşünce, asıl yüzünü görmek zor olmayacaktır. Arkadaşlarımız müziklerinizi nerden dinleyebilirler? n Benim müziklerim aslında internet dünyası üzerinde bir çok sitede yerini almış bulunmakta. Benim müsadem dışında tabi. Biliyorsunuz, internete koymak demek izinsiz yayınlanması demek, bu konuda dikkatli olmanızı öneririm. Eser hırsızlığı günümüz dünyasında oldukça yaygın. Esas resmi sitemiz ise, www.hijazzmuzik.com Uzatmadan, tüm sanat ve müzik dostlarına teşekkür ederim ve bana bu güzel keyifli sohbet ortamında kalemini, sayfasını ayıran siz Metal Çocuk Kulübü arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Sevgi ve sanat ile kalın… 29 FİLM KU LÜBÜ Vizyon Tarihi: 22 Mart 2013 Yönetmen: Pete Goodman, David Silverman, Lee Unkrich Tür: Animasyon, Komedi Toy Story’nin yaratıcılarından bomba gibi bir animasyon daha: CGI teknolojisi ile ve Disney ortaklığıyla gerçekleştirilen dördüncü film olan Sevimli Canavarlar, Canavarlar Dünyası adlı kendilerine has bir diyarda yaşayan ve enerji toplamak için arada bir insanların bulunduğu ortamlara gelmek zorunda kalan canavarların öyküsünü anlatıyor. Geliyorlar, çünkü Canavarlar Dünyası’nın enerji kaynağı, canavarlar tarafından korkutulan insanların attığı çığlıklar. Gerçekte kötü niyetli olmayan bu tuhaf yaratıklardan Sully, günün birinde kazara küçük bir kızı da Canavarlar Dünyası’na getirince, tek gözlü arkadaşı Mike başta olmak üzere, tüm canavarlar dehşete kapılıyor. Neden mi? Çünkü Canavarlar Dünyası’ndaki inanışa göre, insanlar toksik etki yapıyorlar ve küçük kızın varlığı onlar için bir salgın hastalık tehdidi anlamına geliyor... Canavarlara bakış açınızı değiştirecek bu keyifli film 3D seçeneğiyle karşınızda. Vizyon Tarihi: 8 Şubat 2013 Yönetmen: David Attenborough Tür: Macera, Aile Penguenlerin 3 boyutlu dünyasına hoş geldiniz. Rex, henüz genç ve tüm penguenler gibi sevimli bir hayvandır. Penguen Şehri’nde kuzenleri Larry ve Moe ile beraber yaşan Rex, çevresi dağlarla çevrili şehrinde keşfe çıktığı bir gün aşık olur. Bu aşk Rex’in yaşamında pek çok şey değiştirecek ve vahşi yaşamın bilmediği kapılarını aralayacaktır... Penguen Kral, genç ve sevimli bir penguenin zaferlerle dolu epik hikayesini beyazperdeye yansıtıyor. Kendine bir eş bulabilmek için diğer binlercesiyle yarışan kahramanımız; buzullar, karlar ve ölümcül dalgalar arasında havadan, karadan ve sudan gelen tehlikelere karşı mücadele etmek zorunda kalıyor. Asıl zorlu görev geldiği an ise, kendisine sonuna kadar güvenen ailesi tarafından yalnız bırakılıyor. Cesur penguenimiz, kaderiyle yüzleşip, yolculuğun son engelini başarıyla atlatabilecek midir? 30 KİTAP KURDU Yazar: Ahmet Maraşlı Yayınevi: Nesil Yayınları Türü: Eğitici, Eğlence, Oyun Sayfa Sayısı: 144 Bu kitapta, çocuklar ve gençler, tarihi kişilerin ve büyük dahilerin ünlü cevapları yerine farklı cevaplar üretiyor veya onlara cevap veriyorlar. Siz de bunu yapabilmek için harekete geçtiğinizde, çok şaşırtıcı ve eğlenceli cevaplar vermeye başladığınızı göreceksiniz. Herkesi şaşırtarak etkileyeceksiniz. Bu kitabın en güzel yanı, bilgisayar oyunlarından daha etkileyici, en eğlenceli televizyon programından daha sürükleyici olması. Kitaba yoğunlaştığınızda, sizi hızla geliştirdiğini hayretler içinde göreceksiniz. Oyun, eğlence, düşünce, hız, hepsi var bu kitapta. Üretilen cevaplar ve yapılan çıkarımların, düşünce ve yorumun büyük önem kazandığı derslerinizi ve sınavlarınızı ne kadar çok etkilediğini de göreceksiniz. Yazar: Oya Tatlıbal Yayınevi: 44 Yayınları Türü: Edebiyat, Hikaye Sayfa Sayısı: 182 “Heyecanlı bir serüvene var mısınız? Şimdi yaşayacakların belki bir hayal, belki de gerçek! Onu sen bulacaksın. O kapıyı araladığında, hayatın değişecek. Sırrın içindeki sırrı keşfedeceksin. Hazır mısın?” diye başlıyor heyecan... İdris Ali, bir şelale gibi hıçkırıkla çarpan kalbinin sesini bastırmak istercesine arka arkaya bir iki kez hızlıca öksürdü. Çoğu yeri kırık eski tahta tabureleri bahçenin en arka ucuna doğru taşıdılar. Böylece, konuştuklarını halası duymayacaktı. Uzay, kardeşinin elinden tutarak tabureye oturması için yardım etti. İdris Ali, titreyen elleriyle ilk sayfayı açtı. İçinin titremesine engel olamıyordu. El yazısı olduğu için, yazıyı ayırt etmekte zorlandığı harflere tüm dikkatiyle baktı. Bu heyecana kapılmak, sırrı çözmek istiyor musunuz? Haydi hiç durmayın, çok satanlar listesine giren ‘Mühürlü Sandık’ kitabını hemen alın ve okumaya başlayın. 31 N az, sınıfta kendini çok kötü hissediyordu. Oysa derslerine iyi çalışıyor, iyi notlar alıyordu. Başarılı bir öğrenciydi. Ama takıntıları vardı; çünkü Naz sınıfın en kısa boylusuydu. Üstelik, dişlerine tel takıldığından beri gülümsemekten de hoşlanmıyor, saçlarının yeni kesiminden nefret ediyordu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, dört gündür yüzünde bir türlü geçmeyen ve kıpkırmızı üç tane sivilcesi vardı. Okulda en büyük kabusu ise tenefüslerdi. Tenefüs zili çaldı mı, sırasından ayrılmıyor, arkadaşları gelip onu çağırdığında reddediyordu. Naz, hep başı öne eğik, omuzları düşük yürüyordu. Içine kapanık, kendini çirkin ördek yavrusu gibi, çirkin ve dışlanmış hissediyordu. Okulda fark edilmemek için elinden gelen çabayı gösteriyordu. Ve bunda da başarılı oluyor, kimse onu farketmiyordu. Çirkin olduğunu düşündüğü için, arkadaşlarından uzak duruyordu. Sonra da, kimse onu farketmediği için, yine çok çirkin olduğunu düşünüyordu. Bu yıllarca sürebilirdi. Hatta Naz’ın tüm hayatını zorlaştırabilirdi. Bir gün sınıfa yeni bir çocuk geldi. Adı Alper’di. Naz’ın kendisini arkadaşlarından dışladığının farkında olan öğretmeni, Naz’dan yeni arkadaşına okulu gezdirmesini istedi. Küçük kız da Alper’e kütüphaneyi, kantini, spor salonunu ve öğretmenler odasını gösterdi. Naz okul turu boyunca hiç konuşmazken, Alper sürekli konuşuyor, sorular soruyor, fıkralar anlatıyordu. Sarışınlarla ilgili fıkralar, kumral olan ve sarışın olmadığı için bile üzülen Naz’ı çok güldürdü. “Çok garip, sen de Irmak gibi gülüyorsun” dedi Alper. “Irmak da kim?” “Önceki okulumdan en iyi arkadaşımdı. Hatta, bence tipin de ona çok benziyor” diye yanıtladı Alper. O günden sonra, Alper ve Naz sık sık sohbet etmeye başladılar ve bir sonraki ödevleri olan “Napolyon” sunumunu birlikte hazırlamaya karar verdiler. Naz kısa sürede çok değişti. Kendisini unutturmaya çalışan, başı önde yürüyen sessiz Naz gitti, yerine, konuşan, anlatan ve sık sık gülen bir Naz geldi. Artık saklanmıyordu, fark ediliyordu. Fark edildikçe de, kendine karşı olumsuz duyguları azalmaktaydı. Bu da Naz’ı giderek rahatlatıyordu. Bir gün sınıf arkadaşı Ceren, “Sana kısa saç çok yakışıyor” dedi. “Ama kestireli en az on beş gün oldu”’ dedi Naz şaşkınlıkla. “Öyle mi? Fark etmemişim, sana çok yakışmış” diye ekledi Ceren. 32 HİKAYE Daha önce kimse Naz’ın aslında güzel olduğunu fark etmemişti. Bu da çok normaldi. Çünkü Naz, çirkin olduğundan o kadar emindi ki, sonunda başkalarını da buna inandırmıştı. Yüzüne bakılmaz biri gibi davranıyordu. Böylece yavaş yavaş, gerçekten de yüzüne bakılmaz biri haline gelmişti. Güzellik ve çirkinlik aynada gördüğümüz şey değil, içimizde hissettiğimizdir. Üstelik, aynada gördüğümüz de, içimizde hissettiğimize çok çok bağlıdır. 33 3 Çocuklar İçin Teknoloji Müzesi BUNLARI 1 2 Lego Tuğlası 36.000.000.000 Biz 1. sıra için tahminlerimizde yanıldık. Ya siz? 3 k le 000 r ke 00. e T 0.0 40 1. Cep Telefonu 1.600. 000.000 6 4 5 Bilgisayar 364.000.000 Araba 51.971.000 7 34 9 Bisiklet 105.000.000 Çamaşır Makinesi 50.100.000 8 İpad 19.500.000 Yayımlanan Kitap 1.004.725