Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal
Transkript
Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal
Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 1 Erkan Polat* Özet: Mekânsal planlama arenasında, özellikle 1980’lerden sonra gelişen ve 2000’lerden günümüze de oldukça yoğunlaşan bir mekânsal imgelem ve bilinç oluşmuştur. Bu oluşumun yeni planlama paradigmaları, yaklaşımları ve yöntemleri aramaya başlaması aslında dünyadaki sosyo-ekonomik düzenin hızla dönüşmeye başlamasıyla da eşzamanlıdır. Bu değişim-dönüşüm sürecinin ülkesel, bölgesel, kentsel ve kırsal alanlarda yeni olguların ve sorunların ortaya çıkmasına neden olması, geleneksel planlama yöntemleriyle bunlara meydan okunamayacağını göstermiştir. İşte, daha esnek ve ‘yeni’ bir yaklaşım olarak betimlenen Stratejik Mekânsal Planlama’nın (SMP) planlama gündemine getirilmesi bu nedenledir. Bu çalışmada, SMP’nin kuramsal yapısı araştırılarak, bilgiden eyleme dönüşüm sürecinde yeni bir paradigmanın gereklilik koşulları çizilerek, ülkemiz planlama süreçleri açısından bazı çıkarsamalar yapılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Mekânsal planlama, stratejik planlama, SMP, akılcılık, planlama kuramları. A New Paradigm Pressure in Planning: Strategic Spatial Planning (SSP) Abstract: Quite dense a spatial imagination and consciousness in the spatial planning arena had formed especially improving from 1980’s later and 2000’s to today. This formation to search new planning paradigms, approaches and methods essentially is synchronous with socio-economic order on the world to begin transforming rapidly. Change and transformation process to cause appearing new facts and problems in national, regional and local areas have shown to challenge to these with traditional planning methods. Therefore, Strategic Spatial Planning (SSP) as a ‘new approach’ is put on the planning agenda. In this study, the conditions investigating of SSP’s theoretical structure are determined to be a new paradigm in the process from information to action and some inference is made, in terms of planning process. Key Words: Spatial planning, strategic planning, SSP, rationalism, planning theories. GİRİŞ Çağdaş planlama pratiği, yan yana, iç içe ya da üst üste gelişen bir dizi eşzamanlı karşıtlık ve çelişkilerle, bunların aralarında var olan etkileşimlerden doğan yeni bir tür ‘gerilim’ ile başa çıkmak zorunluluğu ile karşı karşıyadır. İster düzen ve çeşitliliği birlikte içeren karşıtlık olsun, isterse kentsel ve kırsal o1 * Bu çalışma, yazarın yürütücüsü olduğu TÜBİTAK-1001 araştırma projelerinden 107K441 no’lu projeden yararlanmaktadır. Yazar, bu vesileyle, TÜBİTAK’a verdiği desteklerden dolayı teşekkür eder. Yrd. Doç. Dr,. Süleyman Demirel Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü. Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 19 Sayı 4 Ekim, 2010, s. 1-18. 2 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 lanın yan yana birlikteliği olsun,2 çağdaş kentte yapılı çevre ve mekânsal örgünün eşzamanlı biçimsel farklılaşmasından kaynaklanan bu çelişki ve gerilimlerin gerisinde, dinamik başkalaşım sürecindeki sosyo-mekânsal farklılaşma, değişim ve dönüşümler bulunmaktadır (Polat - Bilsel, 2007). Bu süreçlerin bir sonucu olarak, bölgenin, kentin ve kırın sosyo-ekonomik gelişimini ve mekansal büyümesini kurumsal, ekonomik, sosyal veri ve araçların bölgenin geleceğini şekillendirmede rol oynayan ve bu amaçlara ulaşmak için eylemler ortaya koyan SMP-Stratejik Mekânsal Planlama (Strategic Spatial Planning) yaklaşımı oldukça önemlidir. Bu yeni paradigmada, ulusal ve küresel ekonomiye eklemlenerek rekabet edebilir ve sürdürülebilir bir gelişme öngörülmektedir; ancak mekânın kullanımı ve yerleşme olgusu da farklı boyutlar kazanmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde geleneksel politika ve kurumların dönüşümü ile bu yapılara eklemlenen kurumlar açısından planlama ve kalkınma politikaları irdelendiğinde, farklı oluşumların ortaya çıktığı görülür. Bu durum, geleneksel üniter devletlerden (Belçika, Almanya gibi) bölgeselleşmiş üniter devletlere (İtalya, İspanya gibi) değin bir değişim gösterir. Bahsi geçen politika ve kurumsal dönüşümler, planlama süreci açısından da farklı yansımalara yol açmış, geleneksel kapsamlı akılcı planlama yaklaşımını evrilterek, katılım/iletişim/müzakere/ekileşim eksenli ‘SMP’ ye dönüşüm ile tanımlanmıştır. Yeni dünya ekonomisi, değişen kalkınma ve bölge anlayışları ile bir taraftan da AB’ye uyum ve bütünleşme sürecine paralel olarak, stratejik planlama yaklaşımının benimsenmesi ve uygulanmasına ilişkin Türkiye’de de artan bir ilgi bulunmaktadır. Bu ilgi kendini özellikle uygulama ve yönetim alanında daha baskın ve yaygın göstermektedir. Son dönemlerde hazırlanmaya başlayan İl (ve ilçe) Gelişim Planları, Çevre Düzeni Planları ve Stratejik Planlama çalışmalarının sayısı giderek artmaktadır. Ne var ki, bu planlarda gelişimin mekânsal boyutları eksik kalmakta ya da ele alınmamaktadır. Mevcut planlama kademelenmesine ve uygulamalara bakıldığında ise, planlar ile eşgüdüm ve bütünlüğün nasıl sağlanacağı, fiziksel ilişkilerin, mekansal stratejilerin nerede ve nasıl kurulacağı konusunda ve yine son dönemlerde farklı bir anlayışla ortaya çıkan amaç, kapsam ve sınırları açısından çevresel odaklı olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planları ile Gelişim Planları arasında nasıl bir ilişki kurulacağına dair belirsizlikler olduğu görülmektedir. Diğer yandan, stratejik planlama yaklaşımını benimsemiş olan ve birbirlerinden ayrı olarak işleyen bu süreçler de bilimsel bir tabana dayanmaksızın, çerçevesi çizilmiş ortak bir 2 Kentsel ve kırsal olanın yan yana birlikteliği kavramsal olarak “kentsel-kırsal bütünlük” kavramıyla açıklanmaya çalışılmaktadır. Yabancı yazında bu bütünlük “rurban” olarak kullanılmaktadır (Polat, vd. 2010). Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 3 metodoloji, süreç tasarımı ve yöntemi olmaksızın, uygulama araçları ve modelleri tarif edilmeksizin yürü(tül)mektedir. 1980’lere kadar planlamada hep kuramsal yaklaşımların tartışıldığı, bu dönemden sonra ise uygulamanın ve mekansal planlamanın daha fazla ön plana çıktığı ve tartışıldığı görülmektedir. Bu anlamda, planlamaya yön veren güncel ve en önemli yaklaşımlardan biri SMP olmuştur. Stratejik Mekansal Planlamayı bu bağlamda ele almadan önce “strateji” ve “stratejik planlama” nedir diye bakmak daha doğru olacaktır. STRATEJİ VE STRATEJİK PLANLAMA Strateji kelimesi Latince yol ya da çizgi anlamına gelen ‘stratum’ kavramından ve eski Mısır’da Ptolemaisos’lar devrinde ve Roma’da askeri ve sivil yönetim başkanı anlamına gelen ‘strategos’tan türer, aynı zamanda “stratos” ya da “askeri” ile “ego” ya da “lider” kavramlarının bir karışımı olarak değerlendirilebilir (Büyük Larousse, 1981: 566). Daha çok askeri anlamda ya da ‘savaş sanatı’ alanında değerlendirilen strateji (Bryson - Roering, 1987; Whittington, 1993; Needham, 2000), daha sonraları işletme alanında da kullanılmaya başlanmıştır.3 Çoğu araştırmacıya göre, strateji kavramı kökenlerini savaş biliminden alır4 (Salet - Faludi, 2000). Bu özgün köken asla mekânsal planlama kuramlarında doğrudan ele alınmamış olsa da, bu anlam oldukça önemlidir; çünkü bu planlama kuramı ve pratiğinde alternatif olarak ortaya çıkan iki farklı ‘ruh’u özetler. İlk ruh potansiyel bir geleceğin arzu edilen ve olası uzun-erimli bir vizyonun izlenmesiyle ilgilenirken, ikincisi bir ya da daha fazla aktörün izlediği ruhla ilişkilidir. Eylemde çeşitli, karmaşık ve uyuşmayan hedefler farklı mantıkları ve dizgeleri takip eder. Eylem için belirsizlik, değişmez bir arka-plan olarak ek bir özelliktir ve iki ruhla da birlikte vardır. Planlama alanında ise strateji, en basit tanımlamayla, seçilen ve belirlenen amaçlara ulaşmak için yapılan eylem/taktik planı olarak bilinir. Strateji, aracı (kent, kurum) istenilen hedefe götürecek yaklaşımların ve eylemlerin, plancı ve kurum (belediye gibi) tarafından nasıl yürütüleceğini belirtir (Eren, 1990: 3). Başka bir kısa betimlemeyle strateji, kaynakları akılcı biçimde düzenleme yöntemidir. Yaygın yaklaşımlara göre, stratejik planlamanın temel özellikleri; 3 Bu alanda iki ekonomist olan von Neumann ve Morgenstren’in (1944) oyun kuramından hareketle stratejiyi kullandıkları görülür. Yine Roering (1987) özel sektörde stratejik planlamayı altı okulla ele alır: Harvard politika modeli, stratejik planlama sistemleri, paydaş yönetimi, içerik yaklaşımları, stratejik konu yönetimi ve süreç stratejileri. 4 Planlamacılar genelde çok bilinen Sun Tzu’nun savaş sanatını anlatan Çince kitabını referans alır. Burada stratejinin dört temel elementi üzerine odaklanılmıştır: Gerçek durumun doğru anlaşılması, gerçekçi amaçlar, yönelimde mevcut dayanıklılığın odaklanmış yönelimi ve başarılmış olanın kesin sonuçlarına kadar eylemin sürekliliği. Hem kavramın mevcuttaki algılanışı hem de askeri anlamdaki kullanımı iki tekrarlı olguya dikkat çekmektedir: Uzun-erimli amaçlara odaklanma ve eylemdeki muhalif bazı çeşitlerin varlığı. 4 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 şu andaki kararların geleceği belirlemesi, devamlılık arz eden bir işlem olması, bir yönetim tarzı olması ve birbiri ile ilişkili planlar setini oluşturan bir yapıya sahip olmasıdır. Stratejik planlama, stratejilerin kesin kimlik kazandırılarak yazılı ve çizili hale getirilmesidir; aynı zamanda bir yöneti(şi)m biçimidir. Strateji genel ya da özel bir amacın başarılmasının bir yöntemi olarak, daima planlamada vardır. Dışsal bir uyarıcıya bir yanıt ve karmaşık bir sürecin bir parçası olarak, planlama bilgi küresine daima sonradan girer. Bu bakış açısından, strateji ve stratejik kavramlarının planlamada kullanılış biçimlerinden ilki (sistematik) yapısal planlama konularındaki tartışmalarla ortaya çıkar, 1960’ların başından beri özellikle İngiltere, Hollanda, Fransa ve Almanya’da bu konuyla ilgilenen plancılar ve planlamacılar5 (farklı orijinlerle, uygulamalarla ve sonuçlarla olsa da) bulunmaktadır.6 Bu noktada, strateji, sadece uzun-erimli vizyonların geliştirilmesi (Bryson Roering, 1996) anlamında değil, aynı zamanda, bir süreçle ve kurumlar arası etkileşim anlamında da kullanılmaktadır. Bilindiği gibi, yıllardır geliştirilen kuramların çoğu mekânsal dönüşüm için talep edilen bazı çerçeveleri çizmekte, hızlı biçimde gelişen sosyo-ekonomik ve demografik yapıyla birlikte de kuramlar da değişmektedir. Özellikle yapısal/mekânsal planlama (ve de stratejik planlama) konusundaki tartışmalar planlamanın zaten büyük olan bilgi küresinin daha da büyümesine yol açmıştır. 70’lerin ortalarında, hatta 80’lerde bir norm olarak kabul edilmiş olan gelişme koşullarının birdenbire kesilmesinden ve disiplinin genel krizinden sonra, planlama, eylem için yeni kuramlara ve yöntemlere gereksinim duymuştur (McLoughlin, 1969; Friend - Jessop, 1977). Planlama disiplini, pratikte hızlı kentleşme sorunları ile yüz yüze kalmış, sadece içsel kuramlarla değil, aynı zamanda, diğer disiplinler içerisindeki bazı önemli kuramların geliştirilmesiyle oluşan kuramsal bazı sorulara da yanıt aramakla yüz yüze kalmıştır (örn., Lindblom, March - Olsen, Simon gibi). Ekonomik kriz yılları planlamada da özellikle akılcılık ve onun jargonlarıyla ilgili olarak pazara giriş (kentin ekonomik bir metaya dönüşmesi) anlamında etkili olmuştur. Bir yandan, özel teşebbüsler tarafından kullanılan araçlar kentsel çöküşü durdurmak ve yanıt bulmak için sahneye giren yeni tip bir stratejik planlama için yeterli olmuş,7 diğer yandan da ve buna paralel olarak, yarışma kentler 5 ‘Plancı’ sadece plan üreten kişi –planolojist– olarak ele alındığında (ister Öklidyen isterse non-Öklidyen olsun), sadece plan üretme eylemi ile uğraşan bir uzmanlık alanı tartışılır; oysa mekânsal anlamda bölge-kentkır gibi farklı bağlamlar ve ölçeklerde planlama yapma eylemi (planning) tartışıldığında, uzmanı olarak ‘planlamacı (planner) kavramını kullanmak daha doğru olacaktır. 6 İngiltere’de 1968’de ‘Town and Country Planning Act’; 1965’te Hollanda’da ‘Physical Planning Act’; 1967’de Fransa’da ‘Loi d’orientation foncière’. Bunlar, genelde, daha kapsamlı ve” anlamsal akılcılık” eksenli çalışmalardır. 7 Bu türden bir stratejik planlama anlayışının uygulanması, özel kurumlarda ve ekonomik bilimlerde geliştirilmiş olup, mekânsal planlama alanına bazı basitleştirmeleri olmuştur. Bu tanımlama, gerçekte, sadece ku- Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 5 arasında (kentlerin satışı) başlamıştır. Bu yıllarda, kentlerde daha çok kurumsal anlamda çalışmalar yapılmış olup, strateji ve stratejik planlama, planlama alanı ya da bilgi küresinde yeni boyutların ortaya çıkmasına yol açmıştır.8 1990’lara gelindiğinde, bağlam tekrar değişmiştir. Bu dönemde, etkili aktörler/paydaşlar ve temsil yapılarında ve modern toplum üzerine temellenen, önemini ve etkisini yavaş yavaş kaybetmeye başlayan genel bir kriz oluşmuştur. Planlama tarafından gelen yanıtlar önceki dönemlerde geliştirilen aletleri kullanmışlar (özellikle kapsamlı akılcılık eksenli); ancak bu aynı zamanda, ‘yeni’ bir ufkun da ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kuramlar içerisinde politik analiz plancılar için önemli bir alan olmuş, çoğu aktörle etkileşimli ve gayri resmi biçimlerde ilişki kurulmuştur. Pratikte, toplumun gerçek talebi planlama eylemini gerektirirken, stratejik planlamanın bu son tipi, planlama arenasında zaten söylemde hep var olan sivil toplumun/kamunun da planlamaya katılmasının başlangıcı olmuştur. Bu anlamdaki stratejik planlamayı özgün kılan özellikleri Bryson - Roering (1996: 9) şu şekilde sıralıyorlar: Eylem-yönelimi, Planlama sürecine çok daha geniş ve çeşitli katılım, Dışsal fırsatlar ve tehditler ile içsel güçlülük ve zayıflılıklara dikkat etmek, Mevcut ve olası rakiplere dikkat etmek. Stratejik planlamanın tüm bu farklı tipleri bugün kısmen ve farklı boyutlarda da olsa, bir arada varlığını sürdürmektedir. Kavramın anlaşılması ve kullanılması daha çok kişisel deneyimlerle sağlanmakta, disiplin içerisinde genelde ‘sistemik bir tutum’ olmaktan çok, tek bir profesyonel ya da araştırmacının (ya da bir grubun) yaklaşımı olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu nedenden ötürü, stratejik planlama bugün hala pratiği sürekli değişim gösteren bir olgudur. Genelde özel sektörün ve kurumsal ya da örgütsel yapının bir aracı gibi kullanılan stratejik planlama yaklaşımı, planlama küresine “SMP” olarak yansımış ve birçok anlama ve içeriğe göre tanımlanmıştır. SMP ya da daha genel anlamda mekânsal planlamada stratejinin kullanımı da, büyük oranda belirsizdir ya da çok anlamlı (polisemik) olarak görünmektedir. Gerçekten de bugün hâlâ, planlamada strateji, geçmişte de olduğu gibi, birçok farklı anlam içerir. Bazısı onu diğer disiplinlerin kullandığı anlamda kullanırken, bazısı da planlama içerisinde bu kavramı geliştirmiştir. Strateji ve stratejik kavramlarının hem semantik hem rum dışındaki rakipleri göz önünde tutmamakta, belli bir misyona sahip kurumdaki içsel uyumu da sorgulamaktadır, bunu amaçlarıyla ve araçlarıyla yapmaktadır. Bu durum, kurumlar için geçerli olsa bile, yüksek oranda değişen, karmaşıklaşan ve çelişen kentin doğası nedeniyle, kentler için doğru olmayabilir. 8 Bu konuda oldukça fazla araştırma olduğu (özellikle ekonomik) gözlenmektedir (Mintzberg, 1994; Mintzberg, vd., 1996; Mintzberg, lstrand - Lampel, 1999). 6 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 de onto-epistemolojik olarak tarihselleştirilmesi ve bağlamsallaştırılması planlama kuramı içerisinde olmuş, çağdaş toplumsal, ekonomik, politik ve kültürel değişimler için planlama kuramı ve pratiğinin gelişiminde etkin rolü olmuştur. Özelikle, stratejik planlama sosyal yapının dönüşümü için stratejik bir araç olarak ve SMP de toplum için bir mekansal strateji olarak tarif edilmiştir (Mazza, 2000: 26). PLANLAMA KURAMINDAKİ BOŞLUKLAR VE PARADİGMA ARAYIŞLARI Kentsel kavramı sabit, basit bir kavram değil, zaman ve mekân boyutunda hareketli ve oldukça karmaşık bir kavramdır; bir sistemdir. Yukarıda da betimlendiği gibi aynı zamanda, çok-etmenli, çok-boyutlu ve çok-disiplinli bir kavramdır. Bu kadar çokluğun bir arada olması hem belirsizlik düzeyini artırmakta hem de bilgi konusunda geniş bir küreye gereksinim ortaya çıkarmaktadır. Bunlara bir de çok-aktörlülük, farklı vizyonlar, farklı dünya-görüşleri, farklı ideolojiler gibi katmanlar eklemlendiğinde, bilimsel ve kuramsal açıdan farklı paradigmalar, farklı yasal oluşumlar, normlar, farklı güçler eklemlendiğinde bu karmaşıklık düzeyinin arttığı görülecektir: Karmaşıklık ve farklılıkların oluşturduğu bir bilgi küresi… Kamusal karar-vermeler ve müdahaleler anlamında uzmanlık alanlarına bakıldığında, planlama belki de oldukça net olarak görülebilir; planlama ‘gelecek yönelimli, özgün amaçlara ulaşmaya yönelik bir kamusal karar verme’ (Fainstein - Fainstein, 1996: 265) ise, bu anlamda kullanılması doğal karşılanabilir. Planlama, kuramsal ve felsefi temel açısından oldukça geniş bir küreye sahip olmasına rağmen, oldukça da gevşek bir tabana sahiptir. Dolayısıyla da, ‘modern, olgucu, teknokratik, yasaya dayalı, hiyerarşik, sinoptik, araçsal akılcı geleneksel kapsamlı planlama’ dan, iletişimsel ya da bilinçli planlama kuramındaki en son post-modernden esinlenmiş ‘iletişimsel dönüş’e (hatta müzakereci, etkileşimli, katılımcı vb) kadar geniş bir yelpazeye dağılım vardır. Hatta planlama kuramı “tanımlanması zor; konusu kaygan ve yorumları genelde boş yere totolojik/lüzumsuz yere tekrarlanan ya da düş kırıklığı yaratan biçimdedir” (Campbell - Fainstein, 1996: 2). Sadece planlama kuramı geniş, belirsiz, çok anlamlı ve hatta yetersiz değildir. Uygulama temelli bir uzmanlık alanı olarak, ‘kuram-uygulama boşluğu’ nu deneyimlediğinden (Allmendinger, 2002; Watson, 2002) bu bilgi-eylem küresi oldukça genişlemiştir. Gerçekten de, “kuram-uygulama boşluğundan şikayet etmek planlama kuramının araştırılması için bir de rigour/zorunluluktur” (Allmendinger, 2002: 20). Dönemine göre, yeni ufuklar açan çalışmasında Hudson (1979), planlamanın çeşitli kuramsal geleneklerini ve yaklaşımlarını bir sınıflamaya oturtmaya çalışmış ve bunları SITAR (Synoptic/Benzer bakış açılı, Incremental/Artırıcı, Transactive/Geçişli, Advocacy/Savunucu ve Radical/Radikal) kısaltmasıyla betimlemiştir. Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 7 Sinoptik ya da akılcı kapsamlı planlama yaklaşımı geleneksel olarak planlama kuramında baskın yaklaşımdır. Artırıcı planlama C. Lindblom tarafından geliştirilmiş olup, sinoptik yaklaşımın eleştirisi üzerine kuruludur. Ona göre sinoptik yaklaşım gerçekçi olmayıp, onun yerine karşılıklı ayarlama, yaparak öğrenme ya da eklemlenmiş artırıcılık tarafından geliştirilen bir planlama kavramı koymak gerekir. Geçişli planlama artırıcı planlamanın zıttı olarak sürece önem verir, sadece amaçların gerçekleştirilmesi değil kişisel ve örgütsel süreçlere de dikkat çeker (Hudson, 1979: 389). Savunucu planlama 1960’larda geleneksel planlama süreçlerinde güç eşitsizliklerine bir yanıt olarak ortaya çıkmıştır. Azınlıklar, fakirler, çeşitli ilgi grupları ve çevre gibi kişi ve olguları savunmuşlardır. Radikal planlama ise, bir parça belirsiz bir ‘öteberi torbası /çıkın (catch-all)’dır, birçok kuramcıyı etkilemiştir. Daha sonraları politik kuram, teknokratik, demokratik, sosyalist ve liberal yüzeylerle bağlantılı dört planlama geleneği tanımlanmıştır: Geleneksel, demokratik, eşitlikçi ve artırıcı (Fainstein - Fainstein, 1996). Geleneksel planlama Hudson’un sinoptik yaklaşımına ve Friedmann’ın politik analiz geleneklerine oldukça benzer olup, planlamacı bir teknokrat olarak sadece amaçları ve araçları tanımlıyordu. Demokratik planlama, planlamaya kamunun katılımını amaçlayan çok daha katılımcı bir türdü (sosyokrat olarak planlamacı). Eşitlikçi planlama ise, Hudson’un savunucu planlama ve Friedmann’ın toplumsal mobilizasyon planlama geleneği ayağına paralel olup, planlama sürecinde eşitliği artırmayı hedefliyordu (egalitaryan olarak planlamacı). Son olarak da artırıcı planlama geleneği planlamayı ‘ardışık yaklaştırmalar’ dizisi olarak biçimliyordu. Planlama kuramında oldukça önemli ve ilgi gören sınıflamalardan biri de Friedmann’ın (1987) dörtlü sınıflamasıdır: Politik analiz, toplumsal öğrenme, toplumsal reform ve toplumsal mobilizasyon. Ona göre toplumsal reform, toplumsal bir rehber olarak devletin rolüne odaklı olup, planlama ‘bilimsel bir çaba’dır ve bir süreç olarak bunu kurumsallaştırmaya çalışır. Politik analiz Hudson’un sinoptik geleneği ile doğrudan bağlantılı olup, onun yöntemini kullanır. Toplumsal öğrenme aşamalarla ve ‘yaparak öğrenme’ ile betimlenmiştir ve artırıcı planlamayla bağlantılanabilir. Toplumsal mobilizasyon planlama geleneği ise “aşağıdan gelen doğrudan kollektif eylemin önceliği tarafından tüm diğerlerinden ayrılır” (Friedmann, 1987: 83). Ona göre her dört gelenek de tek bir şey üzerinde odaklanır: “hangi bilgi eylemle tam anlamıyla bağlantılıdır?” (Friedmann, 1987: 74). “Geçmişe bakışta, bir boşluğu dolduran kuramlardaki her bir gelişme çabucak pratiği geliştirir ve farklı kuramlar ‘hayır, bu kuram planlamanın raison d’etresini/oluş nedenini ve nasıl yapılacağını en iyi açıklar!’diyen ‘şampiyonlar’la ortaya çıkar” (Allmendinger, 2002: 20). 8 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 Onu izleyen süreçte ‘pratik hareketi (practice movement)’ olarak planlamada ilişkili ve koşutzamanlı eğilimler ortaya çıkmıştır (Watson, 2002). 2. Dünya Savaşı sonrasında oluşan stratejik planlama düzlemi, aynı zamanda yüzyüze ilişkilerin ve etkileşimlerin geliştirildiği bir planlamanın gündeme hakim olmasını da getirmiştir. Forester’in (1989) öncülüğünü yürüttüğü “iletişimsel planlama” yanı sıra, planla kuramında ve yönteminde de ‘arabuluculuk ve görüşme’ eksenli bir yapının varlığı etkili olmuştur (Fisher - Ury, 1983; Susskind - Cruikshank, 1987; Mazza, 2002). İletişimsel (communciative) ve katılımcı (participative) planlama yaklaşımları Habermasian iletişimsel kuram üzerine temellenmiştir (Yiftachel - Huxley, 2000; McGuirk, 2001). Bunun sonucu birçok kavramın ortaya çıkması doğal karşılanacaktır: Müzakereci planlama (argumentative planning), işbirlikçi planlama (collaborative planning), katılımcı planlama (participation in planning), planlamada sosyokrat yaklaşım (sociocratic approach in planning), planlamada iletişimsel dönüş (communicative turn in planning), bilinçli planlama (deliberative planning), etkileşimsel planlama (interactive planning), uzlaşı inşası (consensus building) gibi. Ayrıca, bilgiyle eylem ya da müdahale arasındaki bağlantı sistemler düşüncesinin çoğunun tanımlı bir karakteristiği olup, bundan sonrakilerinin de odağında yer alacaktır. Açıktır ki, planlama kuramının gelişmesi ve çeşitliliği sistemler düşüncesinin paralelindedir. Allmendinger’e (2002) göre de 1950’lerden bu yana sistemler düşüncesi ve akılcı planlamaya bir eğilim vardır; ancak çoğu plancı da sistemler düşüncesine karşı şüpheyle yaklaşmaktadır. Gerçekten de sistem kuramının oldukça gelişmiş ve felsefi olarak çeşitlenmesine rağmen, karmaşık sistemler düşüncesinin elementleri, özellikle de autopoietic/kendinden yaratım kuramı ve kritik sistemler düşüncesi bilgi ve eylem arasındaki bağlantıya süreç-yönelimli bir bakış sunar ve plancılar ve kuramcılar için doğrudan bir ilgi sağlayabilir. Görüldüğü gibi, birçok diğer uzmanlık alanlarında ya da disiplinlerinde olduğu gibi planlama için de tek bir yöntem ya da felsefeden bahsetmek olası değildir. Bu durumda, planlamanın sürecinin ve pratiğinin karakteristiklerini nasıl tanımlamak gerekir? Klosterman’a (1997) göre, ekonomik, çoğulcu, geleneksel ve Marxist argümanların analizine ışık tutacak dört ana planlama işlevi vardır: Toplumun ortak ya da ortaklaşa ilgilerine katkıda bulunmak, bireysel ya da grup eylemlerinin dışsal etkilerini göz önünde bulundurmak, kamusal ve özel kararverme için temel olan bilginin geliştirilmesi ve kamusal ve özel eylemin dağılımsal etkilerini göz önünde bulundurmak. Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 9 SMP PARADİGMASI VE UYGULANABİLİRLİK KOŞULLARI Planlama uzmanlık alanında, görüldüğü üzere, aksiyomdan dünya görüşüne (world view)9 kadar bilimsel soyutlama hiyerarşisinde bir genel uzlaşı sağlanamamış, kuramsal açıdan baskın bir taban da oluşamamıştır. Ancak kuramsal açıdan ele alınan yaklaşımların bir kısmı da paradigma baskısına yol açmıştır. Bunlardan en güncel olanlarından biri de SMP’dir. Bu çağdaş yaklaşımın o kadar da yeni olmadığı da kesindir. Mastop’a göre (1998) SMP’nin ilk izleri 1920’lerin Kuzeybatı Avrupa’sına kadar uzanır. Burada modern ulus-devlet geleneğine bağlantı kurularak ve savaş sonrası refah-devleti politikalarına kadar bir süreç tanımlanarak (Batley Stoker, 1991; Healey, 1997), SMP’nin daha çok stratejik planlama düzeyinde ele alındığı söylenebilir. 1960 ve 1970’lerde farklı yönetsel düzeylerde, kapsamlı planlama sistemine doğru bir gelişme varken, 1980’lere kadar Avrupa’da, genelde stratejik planlamanın ‘zindanda’ olduğu söylenirdi (Healey, vd., 1997; Salet - Faludi, 2000). Bu dönemlerde, kentsel ve bölgesel pratiklerin daha çok projelere ve arazi kullanım düzenlemelerine odaklanmaları olmakla birlikte, kentsel, alt-bölgesel ve bölgesel stratejiler üretmek için Avrupa’nın büyük kesiminde önemli çabalar da ortaya çıkmıştır (Salet - Faludi, 2000). Daha çok ‘stratejik planlama temelli’ olan, sadece ‘neo-konservatif küçümsemeler’ yanında, ‘postmodern şüphecilik’ in de etkileriyle planlama tartışılmaya başlanmıştır (Healey, 1997). Özellikle, arazi kullanım düzenlemeleri, kaynak koruması ve yatırımların mekânsal olarak çok daha uyumlu bir mantıkla ele alındığı bu çabalar, yönetim anlayışlarında da önemli değişimler ortaya çıkararak, kentsel ve bölgesel düzeyde ‘yönetim-temelli stratejik müdahaleleri’ gerekli kılmıştır. Artık ‘proje odaklı yaklaşımlar’ yerine (Motte, 1994), kentsel ve bölgesel pratiklere ve arazi kullanım düzenlemelerine odaklanmalar gözlemlenmektedir. Bu çabalar Avrupa’nın “strong state” olmasını daha da güçlendirmiş, AB’nin ekonomik ve politik peyzajının genişlemesinde kentlerin ve bölgelerin konumunun değişmesine yol açmıştır. Sürdürülebilir gelişme, bölgesel (kıtasal bölge) gelişme dinamikleri ölçekleri de değiştirmiş, ülkelerin ekonomileri, toplumsal yapıları, kültürleri açısından da birçok değişim ortaya çıkarmıştır. Bu dönem Avrupa’sında SMP arkasındaki itici güçler Çizelge 1’de gösterilmektedir (Albrechts, vd., 2003). Mekânsal gelişmenin koşullarını üreten SMP’nin potansiyeli, özellikle ESDP’nin (European Spatial Development Perspective) üretilmesiyle kanıtlanmıştır. Ekonomik rekabetçilik, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal uyum anlamında kıtanın mekânsal bütünleşmesinin sağlanması (Committee for Spatial 9 Özel bir bilimsel çevrenin felsefi tercihler ve inançlarını içeren büyük paradigma. 10 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 Develoment [CSD], 1999; Faludi - Waterhout, 2002; Faludi, 2004; Murray, 2004), dengeli gelişme, çok-merkezli gelişme bağlamında kentsel-kırsal ilişkiler tanımlanmıştır (Richardson, 2000; Atkinson, 2001; Kra¨tke, 2001; Albrechts, vd., 2003; Hadjimichalis, 2003; Healey, 2004; Lambregts - Zonneveld, 2004; Turok - Bailey, 2004). Ancak, burada tüm bu düzenlemelerin tüm kıtayı nasıl kapsayacağı ve bir ‘kozmetik makyaj’ mı olacağı (Kunzmann, 2001a; 2001b) soruları oldukça önemlidir. Çizelge 1. Avrupa’da SMP Arkasındaki İtici Güçler Bir Avrupalı/küresel ekonomik mekânda kent-bölgelerinin konumlandığı rekabetçilik gündemi. Kamusal ve özel aktörler arasında ekonomik açıdan eklemlenmeyi araştıran, ulusal ve yerel bütçelerin azaltılmasıyla yerel yönetimlerin finansmanlarındaki değişimler. Çevresel sürdürülebilir kaynak yönetimi ve yaşam/çevre kalitesine önem veren seçmen ve lobi gruplarına odaklı sosyokültürel hareketler ve yaşam biçimindeki değişimler. Küreselleşme ve Avrupa’yla bütünleşme karşısında bölgesel ve yerel kimliğin ve imaj biçimlenmesinin yeniden ispatlanması. Birmerkezleşememe ve anlaşmaların biçimlenmesini kapsayan yeni çok düzeyli yönetişim biçimleri ve yönetimin yeniden organize olma gündemi. İşlevsel/sektörel organizasyonlu refah devletini yenileyen/büyüten bölgesel politika bütünleşmesinin yeni türlerini araştırma. Tüm Avrupa’da mekânsal gelişmenin koşullarını dağıtan bir Avrupa-üstü mekânsal planlama politik topluluğu tartışmaları ve pratikleri. Yerel politik süreçler tarafından eklemlenmiş, baskı yapan yerel ve bölgesel problemlere yerel bir tepki. Artan karmaşıklık düzeyleri, ‘hızlı ve rastgele bir gelişim’e ve çevresel konulara olan ilginin dramatik artışı (Breheny, 1991), parçalanma problemleri, uzun-erimli planlamaya doğru oluşan yeniden vurgular (Newman - Thornley, 1996; Friedmann, 2004), artık daha etkili ve gerçekçi bir yönteme olan gereksinimi tariflemektedir. Kentlere, kent-bölgelerine ve bölgelere yönelik özgün stratejik yaklaşımların tarif edilmesi, yöntemin kurgulanması, çerçevelerin ortaya konulması ve perspektiflerin çizilmesi (CEC, 1997; Healey vd., 1997; Albrechts, 1999; Salet - Faludi, 2000; Albrechts et al, 2003) bu ‘kozmetik makyaj’ın daha iyi anlaşılmasına yardımcıdır. Ancak, bir stratejik planlama yaparak ‘en iyi ya da tek bir yol’ üretmek de mümkün görünmemektedir (Albrechts, 2004). Zaten bu olsaydı, geleneksel a- Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 11 raçsal akılcı planlama yaklaşımıyla hareket edilirdi ki, bu ise SMP’nin stratejik ve iletişimsel akılcılık eksenine hiç uymayan ve çelişen bir durum yaratırdı. Albrechts’e (2006b: 1491) göre, SMP’nin “ne” ve “nasıl” ına dair değerleri, kuralcı bakış açısını doğrulamaktadır. O’na göre, bu “nasıl” ile ilişkili karakteristiklerin bir birleşimi aslında “ne” olduğunun da açıklanmasına yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda, SMP’yi ne ‘yeni dünya düzenini yaratan yeni bir ideoloji’ olarak, ne de ‘paylaşılan değerlerin olduğu bir yerde en iyi gelecek(ler)in yaratılması ve yönlendirilmesi için bir yöntem’ olarak tariflememek gereklidir (Ogilvy, 2002). Bu anlamda, SMP’nin özellikleri ve yapısını aşağıdaki gibi çizmek olasıdır (Albrechts, 2006b: 1491): Sınırlı sayıda anahtar kavram alanlarına odaklanmakta, fırsatlar ve tehditler bağlamında güçlü ve zayıf yönlerin belirlenmesi10 gibi bir bakış açısı sunmaktadır. Stratejik planlamadan gelen bu yaklaşımla dışsal eğilimler, güçler, talepler ve kaynaklar değerlendirilmektedir. Kamusal ve özel ana aktör ve paydaşları tanımlar ve bir araya getirir. Çok-düzeyli ve geniş bir yönetişim yapısı kurar, planlama sürecinde kamusal ve sosyo-ekonomik çeşitlilik içerir. Bütün ve işler bir uzun-erimsel vizyonlar ve perspektifler bilinmeyenin bir coğrafyası- ile politik, ekonomik, cinsiyete dayalı, kültürel güç düzeylerini, belirsizlikler ve yarışan değerleri göz önünde tutarak farklı düzeylerde stratejiler yaratır. Plan üretme yapıları tasarımlar ve mekânsal değişimi etkileyerek ve yöneterek içerik, imgeler ve karar çerçeveleri geliştirir. Farklı arenalarda güç elde etme amacını düzenleme ve hareketlendirmenin, uzlaşı inşa etmenin ve anlayış geliştirme yollarını yaratarak, bu yapıları, içerikleri ileri taşıyan yeni fikirleri ve süreçleri inşa eder. Hem kısa-erimli hem de uzun-erimlidir; kararları, eylemleri, projeleri, çıktıları ve uygulamaları çerçevelemeye odaklıdır ve bu amaçların gerçekleştirilmesindeki çabalarda izleme, geri-beslem, ayarlama ve revizyon sağlar. 2000’li yıllardan günümüze değin çok kısa sürede de, özellikle Avrupa kökenli SMP örnekleri ve uygulamaları literatürde oldukça fazla yer almaya başlamıştır.11 Gerçi, SMP’ye ya da ‘bölgesel olarak odaklanılmış ortak eylem’e 10 Klasik SWOT yaklaşımı. Örn., Hamnett - Freestone, 2000; Shaw vd., 2000; Vigar, vd., 2000; Albrechts, 2001; Albrechts et al., 2001; Faludi, 2001; McEldowney & Sterrett, 2001; Albrechts vd., 2003; Albrechts - Van den Broeck 2004; Murray, 2004; Faludi, 2004; Friedmann, 2004; Van der Broeck, 2004; Beck - Lau, 2005; Dabinett Richardson, 2005; Martinelli, 2005; Sartorio, 2005; Albrechts, 2006a, 2006b; Alden, 2006; Healey, 2006a, 2006b; Scott, 2006; Healey, 2007; Nilsson, 2007; Ouf, 2007; Adams, 2008; Gallent, 2008; Meijers vd., 2008; Newman, 2008; Van der Broeck, 2008; Hermelin, 2009. 11 12 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 (Healey, 2006a: 305) ve ‘stratejik yönelime bir dönüş’ (Healey, 2006b: 527) olarak tanımlanan bu çalışmalar Avrupa ülkelerini eksen alsa da, genelde planlama uzmanlık küresine hem kuramsal hem de uygulama açısından önemli ve yararlı referanslar sunmaktadır. Bu kadar çalışma göstermektedir ki, SMP sadece bir kavram, işlem ya da araç değil, gerçekte, olası gelecek için ortaya konulan senaryo ve amaçlar çerçevesindeki bir ‘kavramlar, işlemler ve araçlar seti’ dir. Çağdaş kentsel planlama bağlamında SMP, ‘yeniden ölçeklendirme (re-scaling)’ (Healey, 2004: 45) ve post-Fordist bir bağlamda ‘yönetişim kapasitesi’ (Healey, 2006b: 528) açısından değişen yönetişim süreçleriyle de yani “çok-düzeyli yönetişim” ile de ilişki kuran, seçilen stratejilerin uygulanmasına yardımcı bir süreçtir. Planlamayla uyumlu bir SMP’nin varlığı zayıf olarak değerlendirilse ve çıktıları hala stratejik planlar olarak adlandırılsa da (Albrechts, 2006a), geleneksel, akılcı, teknokratik, yasaya dayalı, hiyerarşik kapsamlı planlamadan ‘çok farklı bir şey’ olduğu ortadadır; arazi kullanım planlarından ve düzenlemelerinden farklı, daha katılımlı ve seçici de olsa aktör temelli bir yaklaşımdır. Mekân ve planlamayla ilişkili geleneksel ‘mekânsal bilinç’ le (Healey, 2006b: 533) ilgili yapının altı kazılmış olsa da, mekânın ‘yuva’ ve ‘konumlama’ türünde değerlendirilmeleri ‘ilişkisel karmaşıklık idealarının çoklu zaman-mekân ilişkileri, akışkanlık ve açıklık’ (Healey, 2006b: 535) açısından da bir karşıtlık sunar. Aşağıdaki Çizelge 2’ de geleneksel planlama yaklaşımı ve SMP arasındaki değişen kavramlar tanımlanmaktadır (Albrechts, 2006b: 1492). Çizelge 2. Geleneksel Planlama ve SMP’de Değişen Kavramlar Geleneksel Planlama SMP Plan Master planlar, arazikullanım planları Stratejik planlar Yönetişim Yönetimin yol göstericiliğinde Yönetimin yol göstericiliğinde; ancak yönetişimde müzakereci biçimde Amaç Bir son olarak planlar Değişim için bir araç olarak planlar Yakın geçmişte, SMP ile ilgili olarak ortaya çıkan bu karşıt durum, aslında bu ize bağlı olarak ortaya çıkmış kısıtlar ve biçimler de (Pierson, 2004) yaratmıştır. Geleneksel, araçsal akılcı, teknokratik, yasaya dayalı, hiyerarşik bir kapsamlı planlama anlayışının ‘radikal bir hızlı dönüş’ yapması zordur. Farklı ulu- Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 13 sal, bölgesel ve yerel dinamikler ve bağlamlar açısından da SMP’nin birçok farklı başlangıcı olması doğaldır (Newman, 2008). SONUÇ Her ne kadar, planlamanın bu “yeni” tipinin oldukça gelişen bir yapı sergilemesine rağmen, ‘göreli olarak zayıf’ değerlendirilmesi (Newman, 2008) bir paradoks olsa da, stratejik planlama idealiyle düşünüldüğünde varlığı anlam kazanmaya başlar (Albrechts, 2006a). Albrechts’e (2006a) göre, yeni SMP’nin seçiciliğe dayalı ve ‘ilişkisel-kapsamlı’ bir karakteri olup, bu geleneksel sınırların çok ötesindedir, bir ‘vizyon’a sahiptir ve eylem yönelimlidir. Dönüşebilir ve eklemlenebilir olması, daha çok kamusal sektör eksenliliği (Kunzmann, 2000), sosyo-mekânsallığı (Healey, 1997) ve uygulamalar için uyumlanabilir olması da çok önemlidir. Bu anlamda, son dönemli yeni bir yaklaşım olarak, kentsel ve bölgesel güçlere olası bir yanıt sunan, ‘değişim için aktif bir güç’ olarak da yorumlanabilir (Newman, 2008). SMP’nin olgunlaşması ve daha sağlam bir kuramsal tabandan hareket eden bir yapılanmasının olması için, eski bağımlılıklar ve hiyerarşilerden kurtulmak ve yeni süreçler oluşturmak ilk adımlar olarak atılmaktadır. İdeal bir SMP için ‘gerçek ilerletici etkiler’ in (Healey, 2004: 65) ulusal, bölgesel ve kentsel ölçeklerde kurgulanması ve daha ‘proaktif, yer odaklı ve etkileşimli politika sistemi’nin (Vigar vd., 2000: 289) yaratılması gerekli görünmektedir. Özellikle, katılımcı ve kuralsal SMP amacı çerçevesinde, ‘planlama bölümleri (episodes)’ ndeki hiyerarşi içerisinde inovatif pratiklerin ve yeni yönetişim anlayışlarının yapılandırılması ile yeni mekansal görüngülerin (SMP’nin coğrafi imgelemi) ortaya konulması bu yolun kısalmasını sağlayacaktır (Healey, 2004: 64). Bu ‘yeni’ yaklaşımın ve paradigmatik dönüşüm baskısının gerisindeki hikayenin doğru okunması, ülkemiz planlama süreçleri açısından da oldukça önemlidir. Hala, geleneksel araçsal akılcılık eksenli kapsamlı planlama anlayışının devam ettiği imar planlama süreçlerinin ve çıktılarının bu yeni eksene nasıl oturtulması gerektiği önemlidir. Böylece ulusal, bölgesel/alt-bölgesel ve kentsel/kırsal planlama ölçeklerinde ve süreçlerinde kurgulanacak yeni yapının ‘değişim için aktif bir güç’ olarak yorumlanması, geleneksel sınırların ötesinde bir vizyon ve eylem-yönelimi gerektirir. Planlamada stratejik yönelimli sistemik bir SMP’nin ülkemiz koşullarında mutlaka değerlendirilmesi, hem ülkemiz planlama sisteminin yenileşmesi ve hem de AB’ye entegrasyon ve kentleşme süreçleri açısından da bir zorunluluktur. Önemli olan, bunun dış-eksenli süreçlerle, tekniklerle, yöntemlerle, kuramlarla, araçlarla, vizyonlarla vb. tanımlanması değil, bize özgü olan, özgün bir SMP’nin kurgulanmasıyla sağlanabilecektir. 14 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 KAYNAKÇA Adams, N. (2008), “Convergence and Policy Transfer: an Examination of the Extent to which Approaches to Spatial Planning have Converged within the Context of an Enlarged EU”, International Planning Studies, Vol. 13, No.1, p. 31-49. Albrechts, L. (1999), “Planners as Catalysts and Initiators of Change: The New Structure Plan for Flanders”, European Planning Studies, Vol. 7, p. 587-603. Albrechts, L. (2001), “In Pursuit of New Approaches to Strategic Spatial Planning. A European Perspective”, International Planning Studies, Vol. 6, No. 3, p. 293-310. Albrechts, L. (2004), “Strategic (Spatial) Planning Reexamined”, Environment and Planning B: Planning and Design, Vol. 31, p. 743-758. Albrechts, L. (2006a), “Shifts in Strategic Spatial Planning? Some Evidence from Europe and Australia”, Environment and Planning A, Vol. 38, No. 6, p. 1149-1170. Albrechts, L. (2006b), “Bridge the Gap: From Spatial Planning to Strategic Projects”, European Planning Studies, Vol. 14, No. 10, p. 1487-1500. Albrechts, L. - Alden, J. - Da Rosa Pires, A. (Eds) (2001), The Changing Institutional Landscape of Planning, Aldershot, Ashgate. Albrechts, L. - Healey, P. - Kunzmann, K. R. (2003), “Strategic Spatial Planning and Regional Governence in Europe” Journal of the American Planning Association, Vol. 69, No. 2, p. 113-129. Albrechts, L. - Van den Broeck, J. (2004), “From Discourse to Facts, The Case of the ROM Project in Ghent, Belgium”, Town Planning Review, Vol. 75, No. 2, p. 127150. Alden, J. (2006), “Regional Planning, an Idea Whose Time has Come?”, International Planning Studies, Vol. 11, No. 3/4, p. 209-223. Allmendinger, P. (2002), Planning Theory, Palgrave, NY. Atkinson, R. (2001), “The emerging “Urban Agenda” and the European Spatial Development Perspective: Towards an EU Urban Policy?”, European Planning Studies, Vol. 9, p. 385-406. Batley, R. - Stoker, G. (Eds) (1991), Local Government in Europe, Macmillan, London. Beck, U. - Lau, C. (2005), “Second Modernity as a Research Agenda: Theoretical and Empirical Explorations in the ‘Meta-Change’ of Modern Society”, The British Journal of Sociology, Vol. 56, No. 4, p. 525-557. Borja, J. - Castells, M. (1997), Local and Global: The Management of Cities in the Information Age, Earthscan Publications Ltd, London. Breheny, M. (1991), “The Renaissance of Strategic Planning?”, Environment and Planning B: Planning and Design, Vol. 18, p. 233-249. Bryson, J. M. - Roering, W. D. (1987), “Applying Private-Sector Strategic Planning in the Public Sector” Journal of the American Planning Association, Vol. 53 No. 1, p 9-22. Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 15 Bryson, J. M. - Roering, W. D. (1996), “Strategic Planning Options for the Public Sector”, in Handbook of Public Administration, J. L. Perry (Ed.), 2nd edition, San Francisco, Jossey-Bass, CA. Büyük Larousse (1981), Strateji, Milliyet Yayınları, İstanbul. Campbell, S.- Fainstein, S. (1996), Introduction: The Structure and Debates of Planning Theory, S. Campbell - S. Fainstein (Eds.), Blackwell Publishers, Malden, Massachusets. CEC (1997), The EU Compendium of Spatial Planning Systems and Policies, Commission of the European Communities, Office for the Official Publications of the European Communities, Luxembourg. Committee for Spatial Develoment [CSD] (1999), The European Spatial Development Perspective, European Commission, Luxemburg. Dabinett, G.- Richardson, T. (2005), “The Europeanization of Spatial Strategy: Shaping Regions and Spatial Justice through Governmental Ideas”, International Planning Studies, Vol. 10, No. 3, p. 201-218. Eren, E. (1990), İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, İÜ İşletme Fakültesi yayınları, İstanbul. Fainstein, S. S. - Fainstein, N. (1996), City Planning and Values: An Updated View, in Readings in Planning Theory, S. Campbell - S. Fainstein (Eds.), Blackwell Publishers, Malden, Massachusets. Faludi, A. - Waterhout, B. (Eds.) (2002), The Making of the European Spatial Development Perspective, Routledge, London. Faludi, A. (2001), “The Performance of Spatial Planning” Planning Practice Research, Vol. 15, No. 4, p. 299-318. Faludi, A. (2004), “Spatial Planning Traditions in Europe: Their Role in the ESDP Process”, International Planning Studies, Vol. 9, No. 2, p. 155-172. Fisher, R. - Ury, W. (1983), Getting to Yes, Penguin, Harmondsworth. Forester, J. (1989), Planning in the Face of Power, University of California Press, Berkeley. Friedmann, J. (1987), Planning in the Public Domain, Princeton University Press, Princeton, NJ. Friedmann, J. (2004), “Strategic Spatial Planning and the Longer Range”, Planning Theory - Practice, Vol. 5, No. 1, p. 49-67. Friend, J. K. - Jessop, W.N. (1977), Local Government and Strategic Choice: an Operational Approach to the Processes of Public Planning, Pergamon Press, Oxford. Gallent, N. (2008), “Strategic-Local Tensions and the Spatial Planning Approach in England”, Planning Theory - Practice, Vol. 9, No. 3, p. 307-323. Hadjimichalis, C. (2003), “Imagining Rurality in the new Europe and Dilemmas for Spatial Policy”, European Planning Studies, Vol. 11, p. 103-113. Hamnett, S. - Freestone, R. (Eds) (2000), The Australian Metropolis, Allen - Unwin, St Leonards. 16 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 Healey, P. (1997), An Institutionalist Approach to Spatial Planning, in: P. Healey, A. Khakee, A. Motte - B. Needham (Eds) Making Strategic Spatial Plans. Innovation in Europe, p. 21-36, UCL Press, London. Healey, P. (2004), “The Treatment of Space and Place in the New Strategic Spatial Planning in Europe”, International Journal of Urban and Regional Research, Vol. 28, No. 1, p. 45-67. Healey, P. (2006a), “Transforming Governance: Challenges of Institutional Adaptation and a New Politics of Space”, European Planning Studies, Vol. 14, No. 3, p. 299320. Healey, P. (2006b), “Relational Complexity and the Imaginative Power of Strategic Spatial Planning, European Planning Studies, Vol. 14, No. 4, p. 525-546. Healey, P. (2007), Urban Complexity and Spatial Strategies, Routledge, London. Healey, P., Hakee, K., Motte, A. - Needham, B. (1997), Making Spatial Plans; Innovation in Europe, UCL Press, London. Hermelin, B. (2009), “Spatial Strategic Planning in the Stockholm Region-Discourses on the Space-economy and Growth Factors”, European Planning Studies, Vol. 17, No. 1, p. 131-148. Hudson, B. (1979), ‘Comparative and Current Planning Theories: Counterparts and Contradictions’, Journal of the American Planning Association, Vol. 45, No. 4, p.387–98. Klosterman, R. E. (1997), “Planning Support Systems: A New Perspective on Computer-Aided Planning”, Journal of Planning Education and Research, Vol. 17, p. 45-54. Kra¨tke, S. (2001), “Strengthening the Polycentric Urban System in Europe: Conclusions from the ESDP”, European Planning Studies, Vol. 9, p. 105-116. Kunzmann, K. (2000), “Strategic Spatial Development through Information and Communication”, in The Revival of Strategic Spatial Planning, W. Salet, A Faludi (Eds.), p. 259-265, Royal Netherlands Academy of Arts and Sciences, Amsterdam. Kunzmann, K. (2001a), “State Planning: A German Success Story?”, International Planning Studies, Vol. 6, No. 2, p. 153-166. Kunzmann, K. (2001b), “The Ruhr in Germany: a Laboratory for Regional Governance'', in: The Changing Institutional Landscape of Planning, Eds. L. Albrechts, J. Alden, A. da Rosa Pires, p. 133-158, Ashgate, Aldershot, Hants. Lambregts, B. - Zonneveld, W. (2004), “From Randstad to Deltametropolis: Changing Attitudes towards the Scattered Metropolis”, European Planning Studies, Vol. 12, p. 299-321. Martinelli, F. (Ed.) (2005), La Pianificazione Strategica in Italia e in Europa: Methodologie ed Esiti a Confronto, Franco Angeli, Milan. Mastop, H. (1998), “National Planning: New Institutions for Integration”, paper for the XII AESOP Congress, Nijmegen School of Management, University of Nijmegen, Aveiro. Planlamada Yeni Bir Paradigma Baskısı: Stratejik Mekânsal Planlama (SMP) 17 Mazza, L. (2000), “Strategie e Strategie Spaziali” Territorio, 13, p 26-32. Mazza, L. (2002), “Flessibilita e Rigidita Degli Argomentazioni” Urbanistica, Vol. 118, p. 216-224. McEldowney, M. - Sterrett, K. (2001), “Shaping a Regional Vision: The Case of Northern Ireland”, Local Economy, Vol. 16, p. 38-49. McGuirk, P. M. (2001), “Situating Communicative Planning Theory: Context, Power and Knowledge”, Environment and Planning A, Vol. 33, p. 195-217. McLoughlin, J.B. (1969), Urban and Regional Planning: A System Approach, Faber Faber, London. Meijers, E., Hoekstra, J. - Aguado, R. (2008), “Strategic Planning for City Networks: The Emergence of a Basque Global City?”, International Planning Studies, Vol. 13, No. 3, p. 239-259. Mintzberg, H. (1994), The Rise and Fall of Strategic Planning, The Free Press, New York. Mintzberg, H. vd. (1996), The Strategy Process. Contexts, Concepts, Cases, Pearson Education Limited, Harlow. Mintzberg, H., lstrand, A. B. - Lampel, J. (1999), Strategy Safari. Eine Reise durch die Wildnis des strategischen Managements, Wirtschaftsverlag Carl Ueberreuter, Wien, Frankfurt. Motte, A. (1994), “Innovation in Development Plan-Making in France 1967 - 1993'', in: Trends in Development Plan-making in European Planning Systems, Ed. P. Healey, WP 42, p. 90-103, Department of Town and Country Planning, University of Newcastle upon Tyne, Newcastle upon Tyne. Murray, M. (2004), “Strategic Spatial Planning on the Island of Ireland: Towards a New Territorial Logic?”, Innovation: The European Journal of Social Science Research, Vol. 17, No. 3, p. 227-242. Needham, B. (2000), Making Strategic Plans: a Situational Methodology!. In: The revival of Strategic Spatial Planning. Salet, W., Faludi, A., (Eds.) Royal Netherlands Academy of Arts and Sciences, Amsterdam. Newman, P. (2008), “Strategic Spatial Planning: Collective Action and Moments of Opportunity”, European Planning Studies, Vol. 16, No. 10, p. 1371-1383. Newman, P. - Thornley, A. (1996), Urban Planning in Europe, Routledge, London. Nilsson, K. L. (2007), “Managing Complex Spatial Planning Processes”, Planning Theory - Practice, Vol. 8, No. 4, p. 431-447. Ogilvy, J. (2002), Creating Better Futures, Oxford University Press, Oxford. Ouf, A. M. S. (2007), “Non-comprehensive Planning Approaches for Rapidly Urbanizing Communities”, Planning Theory - Practice, Vol. 8, No. 1, p. 51-67. Pierson, P. (2004), Politics in Time, Princeton University Press, Woodstock, NJ. Polat, E.- Bilsel, S. G. (2007), ‘Mimarinin ve Kentin Birlikte Planlanması’nda Farklılaşan Kavramlar Üzerine…, Planlama Dergisi, 2006, Sayı 4, s. 57-67. 18 Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4) Ekim 2010 Polat, E.- Sallan Gül, S.- Dulupçu, M. A.- Gül, H. - Peker, Z. (2010), Kentsel ve Kırsal Bütünlüklü Bir Stratejik Mekansal Planlama Modeli; Eğirdir Örneği, TÜBİTAK107K441 nolu Araştırma Projesi, Yayınlanmamış Ara Rapor-3, Isparta. Richardson, T. (2000), “Discourses of Rurality in EU Spatial Policy: The European Spatial Development Perspective”, Sociologia Ruralis, Vol. 40, p. 53-71. Salet, W. - Faludi, A. (2000), The Revival of Strategic Spatial Planning, Koninklijke Nedelandse Akademie van Wetenschappen [Royal Netherlands Academy of Sciences], Amsterdam. Sartorio, F. S. (2005), “Strategic Spatial Planning: A Historical Review of Approaches, its Recent Revival, and an Overview of the State of the Art in Italy”, disP, Vol. 162, No. 3, p. 26-40. Scott, M. (2006), “Strategic Spatial Planning and Contested Ruralities: Insights from the Republic of Ireland”, European Planning Studies, Vol. 14, No. 6, p. 811-829. Shaw, D, Roberts, P. - Walsh, J. (Eds) (2000), Regional Planning and Development in Europe, Ashgate, Aldershot. Susskind, L. - Cruikshank, J. (1987), Breaking the Impasse: Consensual Approaches to Resolving Public Disputes, Basic Books, NY. Turok, I. - Bailey, N. (2004), “The Theory of Polynuclear Urban Regions and its Application in Central Scotland”, European Planning Studies, Vol. 12, p. 371-389. Van den Broeck, J. (2004), Strategic Structure Planning, in A. Loeckx et al. (Eds) Urban Trialogues, Localising Agenda 21, Visions, Projects, Co-Productions, p. 169184, UN-Habitat, Nairobi. Van den Broeck, P. (2008), “The Changing Position of Strategic Spatial Planning in Flanders, A Socio-Political and Instrument-Based Perspective”, International Planning Studies, Vol. 13, No. 3, p. 261-283. Vigar, G., Healey, P., Hull, A. - Davoudi, S. (2000), Planning, Governance and Spatial Strategy in Britain, Macmillan, London. von Neumann, J. - Morgenstren, O. (1944), Theory of Games and Economic Behaviour, Princeton University Press, Princeton, NJ. Watson, V. (2002), “Do We Learn from Planning Practice? The Contribution of the Practice Movement to Planning Theory”, Journal of Planning Education and Research, Vol. 22, p. 178-187. Whittington, R. (1993), What is Strategy and Does it Matter? Routledge, London. Yiftachel, O. - Huxley, M. (2000), “Debating Dominance and Relevance: Notes on the ‘Communicative Turn’ in Planning Theory”, International Journal of Urban and Regional Research, Vol. 24, No.4, p. 907-913.