Dental ‹mplantlarda ‹mmediat ve Erken Yükleme
Transkript
Dental ‹mplantlarda ‹mmediat ve Erken Yükleme
ADO Klinik Bilimler Dergisi Journal of Clinical Sciences Ankara Diflhekimleri Odas›’n›n bilimsel yay›n organ›d›r. The official scientific organ of Chamber of Dentist-Ankara Y›lda dört kez yay›nlan›r/ Published quarterly Yay›n dili Türkçedir/ Official language is Turkish ANKARA D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI ADINA SAH‹B‹/OWNER Yönetim Kurulu Baflkan› Doç. Dr. Merih BAYKARA ED‹TÖR/ Editor-in-Chief Doç. Dr. Erkan ERKMEN ED‹TÖR YARDIMCILARI/ Associate Editors Doç. Dr. Ömer Engin BULUT Dr. Dt. Faik Serhat ÖZSOY Dr. Dt. Ye¤in GÜRSOY YAYIN KURULU SEKRETER‹/ Editorial Secretary Dr. Dt. Süleyman BOZKAYA BASIM TAR‹H‹/ Issue Mart 2007 Cilt: 1 - Say›: 3 ISSN 1307-3524 B‹L‹MSEL DANIfiMA KURULU Prof. Dr. Sema Aka Prof. Dr. Funda Akaltan Prof. Dr. Cihan Akçaboy Doç. Dr. Okan Akçam Doç. Dr. Emine Elif Alaaddino¤lu Prof. Dr. Nil Altay Prof. Dr. fiaziye Aras Prof. Dr. Kenan Araz Prof. Dr. Sinan Ayd›ntu¤ Prof. Dr. Yaflar Aykaç Prof. Dr. Oya Bala Prof. Dr. Ezel Berker Doç. Dr. fiule Bulut Yrd. Doç. Dr. ‹lker Cebeci Yrd. Doç. Dr. Dilflad Cerito¤lu Doç. Dr. Murat Çehreli Doç. Dr. Zafer Çehreli Prof. Dr. Serdar Ç›ntan Prof. Dr. Faik Çokpekin Prof. Dr. Fügen Da¤l› Prof. Dr. Bülent Dayangaç Prof. Dr. Ertan Delilbafl› Doç. Dr. Hiflam Demirköprülü Doç. Dr. Nuray Er Prof. Dr. Ersan Ersoy Prof. Dr. Saadet Gökalp Prof. Dr. Güliz Görgül Prof. Dr. Ali S. Gültan Prof. Dr. Meral Günhan Prof. Dr. Ömer Günhan Prof. Dr. Gürkan Gür Prof. Dr. Hamit Hanc› Prof. Dr. Nur Hersek Doç. Dr. Pervin ‹mirzalio¤lu Prof. Dr. Haluk ifleri Prof. Dr. Aylin Kalayc› Prof. Dr. Hilmi Kansu Ankara Ü. Ankara Ü. Gazi Ü. Ankara Ü. Baflkent Ü Hacettepe Ü Ankara Ü. Baflkent Ü GATA Ankara Ü. Gazi Ü. Hacettepe Ü Baflkent Ü. Ankara Ü. Gazi Ü. Serbest Hacettepe Ü. ‹stanbul Ü GATA Hacettepe Ü. Hacettepe Ü. Gazi Ü. Gazi.Ü. Hacettepe Ü. Ankara Ü. Hacettepe Ü. Gazi Ü. Gazi Ü. Ankara Ü. GATA Ankara Ü. Ankara Ü. Hacettepe Ü. Baflkent Ü. Ankara Ü. Ankara Ü. Hacettepe Ü. Doç. Prof. Prof. Doç. Prof. Doç. Prof. Prof. Doç. Prof. Doç. Doç. Prof. Doç. Prof. Doç. Prof. Doç. Prof. Prof. Doç. Prof. Prof. Prof. Doç. Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Dr. Hakan Alpay Karasu Dr. Reha Kiflnisci Dr. ‹lken Kocadereli Dr. Bülent Kurtifl Dr. Ufuk T. Memiko¤lu Dr. Gökçe Meral Dr. Tülin Oygür Dr. Emel Ökte Dr. Hüseyin Ölmez Dr. Erhan Özdiler Dr. Tuncer Özen Dr. Levent Özer Dr. Semra Candan Paksoy Dr. Mustafa Saysel Dr. Kemal fiençift Dr. Bar›fl fiimflek Dr. Ferda Taflar Dr. Cemal T›naz Dr. Özlem Tuluno¤lu Dr. Nihat Tuncer Dr. Hakan H›fz› Tüz Dr. Sina Uçkan Dr. ‹lter Uzel Dr. Oktay Üner Dr. Mete Üngör Dr. Nermin Yamal›k Dr. Sebahat Yarafl Dr. Hüseyin Yaz›c›o¤lu Dr. Ergun Yücel Dr. fiule Yücetafl Ankara Ü. Ankara Ü. Hacettepe Ü. Gazi Ü. Ankara Ü. Hacettepe Ü. Gazi Ü. Gazi Ü. GATA Ankara Ü. GATA Ankara Ü. Ankara Ü. Hacettepe Ü. Yeditepe Ü. Gazi Ü. Hacettepe Ü. Gazi.Ü. Gazi Ü. Ankara Ü. K›r›kkale Ü. Baskent Ü Çukurova Ü. Gazi Ü. Baflkent Ü. Hacettepe Ü Ankara Ü. Gazi Ü Gazi Ü. Gazi Ü ‹simler soyad› alfabetik s›ralamas›na göre dizilmifltir YAYIN KURALLARI Bu dergi Ankara Diflhekimleri Odas›’n›n (ADO) resmi bilimsel yay›n organ›d›r. Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi'nde difl hekimli¤i alan›ndaki deneysel ve klinik araflt›rmalar, olgu bildirimleri, derlemeler, teknik notlar, editöre mektuplar, odan›n bilimsel faaliyetleri ile ilgili haberler ve duyurular Türkçe olarak yay›nlan›r. Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi y›lda 4 say› olarak Ocak, Nisan ve Temmuz ve Ekim aylar›nda yay›nlan›r, 4 say›da 1 cilt tamamlan›r. Makaleler Ankara Diflhekimleri Odas› Yay›n Kurulu Baflkanl›¤›’na hitaben yaz›lm›fl bir üst yaz› ile afla¤›daki adrese gönderilmelidir. Yay›n Kurulu baflkanl›¤›na teslim edilen bütün yaz›lar derginin yay›m tarz›na uygunluk sa¤lamak amac›yla hakem de¤erlendirmesi öncesinde yazarlara düzeltme veya k›saltma için gönderilebilir. Makalenin gönderilmesinden sonraki yaz›flmalar için de afla¤›daki elektronik posta adresi kullan›labilir. Yay›nlanmas› uygun görülen makaleler için yay›n kabul belgesi ile birlikte gönderilecek olan "Telif hakk› devir formu"nun yazarlar taraf›ndan eksiksiz olarak doldurularak yay›n kurulu baflkanl›¤›na iletilmesi gerekmektedir. Yazarlar, yay›na kabul edilmifl olan makaleleri üzerinde de¤ifliklik yapamazlar. Hedef ve Amaçlar Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi’nde araflt›rma , vaka raporu, derleme, teknik not , editöre mektup türünde makaleler yay›mlan›r. Diflhekimli¤i bilimleri ile ilgili olarak, protez, difl hastal›klar› ve tedavisi, cerrahi, endodonti, pedodonti ve periodontoloji ile oral diagnoz ve radyoloji alanlar›nda özellikle klinik uygulamalar ve klinik uygulamalara ›fl›k tutacak nitelikteki arflt›rmalara öncelik verilmektedir. Makalelerin haz›rlanmas› Araflt›rmalar ve derlemeler 15, olgu bildirimleri 5 daktilo sayfas›n› geçmemelidir. Metinler A4 boyutunda ka¤›d›n bir yüzüne, çift aral›kl›, 12 punto harf büyüklü¤ünde ve Times New Roman yaz› karakterinde yaz›lmal›, sayfa numaralar› kapak sayfas› hariç sayfan›n alt›nda ve sa¤da olacak flekilde yerlefltirilmelidir. Makaleler her bölüm ayr› bir sayfa üzerinde olacak flekilde kapak sayfas›, Türkçe özet ve anahtar kelimeler, ‹ngilizce özet ve ‹ngilizce anahtar kelimeler, metin, teflekkür yaz›s›, referanslar, tablolar ve resim alt yaz›lar›n› içermelidir. Metin ve ekleri (resim, tablo, grafik vb.) tümü orijinal olmak üzere tek bir word döküman› halinde e-mail ile afla¤›daki adrese gönderilmelidir. Kapak sayfas›: Kapak sayfas›nda flu bilgiler yer almal›d›r: (1) Makalenin Türkçe ve ‹ngilizce bafll›¤›, (2) yazarlar›n isimleri (yazarlar›n unvanlar› ve çal›flt›klar› kurumlar›n adlar›, soyad›n›n sonuna koyulacak uluslararas› semboller (*,†,‡,§,II,¶,#,**,†† vb.) yard›m›yla sayfan›n alt›nda yer almal›d›r), (3) makale ile ilgili yaz›flmalar›n yap›laca¤› yazar›n aç›k adresi, telefon ve faks numaralar›, e-posta adresini içeren yaz›flma adresi, (4) k›sa bafll›k; derginin sayfa üstlerine yaz›labilmesi amac›yla konu bafll›¤›n›n 5 kelime ile s›n›rland›r›ld›¤› ve anlam içeren bir k›sa bafll›k yaz›lmal›d›r, (5) araflt›rma için al›nan destekler belirtilmelidir, (6) daha önce bildiri olarak sunulduysa belirtilmelidir. Özet: Özet ‹ngilizce ve Türkçe olarak 200 kelimeden fazla olmayacak flekilde ve ayr› sayfalarda yaz›lmal›d›r. Özet makaleyi yans›tacak nitelikte olmal›, amaç, gereç ve yöntem, bulgular ve sonuç alt bafll›klar›n› içerecek flekilde yaz›lmal›d›r. Özetlerin alt›nda makale ile ilgili en az 2, en fazla 5 anahtar kelime Türkçe ve ‹ngilizce olarak yaz›lmal›d›r. Metin: Araflt›rma makaleleri girifl, gereç ve yöntem, bulgular ve tart›flma bölümlerini içermelidir. Olgu bildirimleri girifl, olgu ve tart›flma bölümlerini içermelidir. Gereç ve yöntemde kullan›lan gereçlerin ve malzemelerle üretici firmalar›n aç›k adlar› parantez içerisinde metinde belirtilmelidir. Makale içinde kullan›lan k›saltmalar uluslararas› birim sistemi esas al›narak yap›lmal›d›r. Kaynaklar: Kaynaklar ayr› bir sayfaya çift sat›r aral›kl› olarak yaz›lmal›d›r. Kaynaklar metinde geçifl s›ras›na uygun olarak numaraland›r›larak numara metin içinde üst yaz› ile belirtilmelidir. E¤er yazarlar›n yorumu yazar ad› ile bildirilecekse ilk yazar›n soyad› ve arkadafllar› fleklinde belirtilmelidir. Kaynaklar tüm yazarlar›n soyad›, isminin bafl harfi (tüm yazarlar›n ad› yaz›lmal›, ve ark. gibi k›saltmalar yap›lmamal›d›r), makalenin ad›, derginin Index Medicus'a göre k›salt›lm›fl ad›, cildi, say›s›, sayfa numaralar› ve bas›m y›l›, fleklinde yaz›lmal›d›r. 2 Örnekler: Erkmen E., fiimflek B., Yücel E., Kurt A. Comparison of different fixation methods following sagittal split ramus osteotomies using three dimensonal finite element analysis: Part 1 advancement surgery - posteriar loading. Int. J. Oral Maxfac Surg. 34: 551-558, 2005. (Dergiler için) Okeson JP. Orofacial Pain. Illinois: Ouintessen-ce Publishing Co, ‹ne, 1996, 45-52. (Kitaplar için) Alaçam A. Pedodontik Endodonti: Alaçam T. Endodonti. Ankara: GÜ Yay›nlar›, 1990, 809-859. (Kitap bölümleri için) Tablolar: Makale içindeki geçifl s›ras›na göre Romen rakam› ile numaraland›r›lmal›d›r. Tablo numaras› ve içeri¤i tablonun üzerine, dipnotlar var ise tablonun alt›na yaz›lmal›d›r. Her tablo ayr› bir sayfaya çift aral›kl› olarak yaz›lmal›, her biri ayr› bafll›k tafl›mal›d›r. Foto¤raflar: JPEG yada TIFF format›nda herbiri etiketlenmifl olarak ayr›ca attach edilmelidir. fiekil alt yaz›lar›: fiekil ve foto¤raflar›n alt›na yaz›lmas› istenen yaz›lar ayr› bir sayfaya çift sat›r aral›kl› olarak ve flekil numaras› belirtilerek yaz›lmal›d›r. Histopatolojik foto¤raflarda büyütme ve kullan›lan boya da yaz›lmal›d›r. Teflekkür yaz›s›: Makalenin haz›rlanmas›na önemli katk›s› olan kiflilere teflekkür yaz›labilir. Teflekkür yaz›s› ayr› bir sayfaya yaz›lmal›d›r. Etik: Dergide yay›nlanmak üzere gönderilen yaz›lar yay›n eti¤ine uygun olmal›d›r. Dergide yay›nlanacak insan ve/veya hayvan çal›flmalar›nda etik kurallara dikkatle uyulmufl olmas› ve etik kurul izni al›nm›fl olmas› gereklidir. Önemli bilgiler: Ankara Diflhekimleri Odas› Klinik Bilimler Dergisi'ne gönderilen yaz›lar ile foto¤raflar›na gelebilecek zarardan veya kay›plar›ndan yay›n kurulu sorumlu tutulamaz. Yaz›n›n ayn› anda bir baflka dergiye gönderilmemifl olmas› ve baflka bir dergide daha önce yay›nlanmam›fl olmas› gereklidir. Yay›n kurulu yaz›da bas›m öncesi gerekli gördü¤ü düzeltmeleri yapmakta, yaz›y› k›saltmakta serbesttir. Yaz›da belirtilen veya önerilen görüfller yay›n kurulunun görüfllerini yans›tmamaktad›r. Dergide yay›nlanmas› uygun görülmeyen makaleler yazara iade edilmez. Yay›nlanan makalelerin her türlü yay›n hakk› Ankara Diflhekimleri Odas› Bilimsel Dergisi'ne aittir.Editörden yaz›l› olarak izin al›nmadan ve kaynak gösterilmeden k›smen veya tamamen kopya edilemez, fotokopi, teksir, bask› ve di¤er yollarla ço¤alt›lamaz. Kontrol listesi Makalenizi göndermeden önce lütfen bu bölümdeki maddelerle karfl›laflt›r›n›z. - Editöre baflvuru mektubu (tüm yazarlar taraf›ndan imzalanmal›d›r), - Kapak sayfas› - Makalenin bafll›¤› - K›sa bafll›k - Yazarlar›n isimler, akademik unvanlar›, çal›flt›klar› kurumlar, iletiflim adresleri - Türkçe ve ‹ngilizce özet - Metin - Kaynaklar (ayr› bir sayfaya) - Tablolar (ayr› bir sayfaya) - Resim ve flekil alt yaz›lar› (ayr› bir sayfaya) yaz›lmal›d›r. Yay›nlar›n gönderilece¤i adres: [email protected] içindekiler / contents Cilt / Volume: 1 • Say› / Issue: 3 2007 Baflkent Üniversitesi Konservatif Difl Tedavisi klini¤ine baflvuran hastalarda restorasyon yenileme nedenleri The reasons of restoration replacement in patients attended Baflkent University Department of Conservative Dentistry Serdar ARIKAN • K›vanç YAMANEL • Erdem KARABULUT • Neslihan ARHUN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7-14 Dental ‹mplantlarda ‹mmediat ve Erken Yükleme Immediate and Early Loading of Dental Implants Funda Y›lmaz • Caner Y›lmaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15-19 fiiddetli S›n›f III Bir Maloklüzyonun Cerrahisiz Ortodontik Tedavisi: Vaka Raporu Orthondontic Treatment of a Severe class-III Malocclusion Without Surgery: Case Report Alev ÇET‹NfiAH‹N • Ayça ARMAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20-24 Maksiller ve Mandibular Odontojenik Enfeksiyonlar›n Bafl-Oyun Bölgesindeki Yay›l›m Alanlar› The Pathways of Maxiller and Mandibular Odontogenic Infection in Head and Neck Area Ufuk Atefl • Ömer Engin Bulut . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25-32 Aktinomikozis ile ‹liflkili Rekürrent Piyojenik Granüloma Gravidarum: Olgu Sunumu Case Report: Recurrent Pyogenic Granuloma Gravidarum: Associated With Actinomycosis Esra BALTACIO⁄LU • Figen Ç‹ZMEC‹ fiENEL • Sadettin KAYIPMAZ • Bora BA⁄Ifi • ‹smail SAYGIN • Erkan fiÜKÜRO⁄LU . .33-36 Çene Kemiklerinin Bisfosfonatlara Ba¤l› Osteonekrozunda Teflhis ve Tedavi Yaklafl›mlar› Diagnostic and Theraupeutic Approaches to Bisphosphonate-Related Osteonecrosis of the jaw Yakup ÜSTÜN • Özgür ERDO⁄AN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .37-42 Anteriorda Diflsel Çapraz Kapan›fl›n Tedavisi: Olgu Raporu Treatment of Anterior Dental Crossbite: A Case Report Özge USLU • T. Ufuk TOYGAR MEM‹KO⁄LU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .43-46 Dental ‹mplantlarda Baflar› Kriterleri ve ‹mplant Sa¤l›¤›n›n Sürdürülmesi Success Criteria in Dental Implants and Maintenance of Implant Health Gülfem ERGÜN • Ferhan E⁄‹LMEZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47-54 Long Face ve Gummy Smile’li Bir Olguda Bimaksiller Ortognatik Cerrahi Yaklafl›m A Bimaxillary Orthognathic Surgery Approach to a Case of Long Face and Gummy Smile Behçet EROL • Ferhan YAMAN • Serhat ATILGAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55-60 ‹ki Dentinogenezis ‹mperfekta Olgusunda Protetik ve Restoratef Tedavi Yaklafl›m› Restorative and Prosthetic Treatment in Dentinogenesis Imperfecta : Report of Two Cases Günseli GÜVEN • Zafer C. ÇEHREL‹ • Ceyhan ALTUN • fieniz KARACAY • Erman AKBULUT • Feridun BAfiAK . . . . . . . . . .61-65 Ektodermal Displazi ve Protetik Tedavi Seçenekleri Ectodermal Dysplasia and Prosthetic Treatment Options Bilge Turhan Bal • Cenkhan Bal • Neflet Volkan Asar • Nalan fiule Sönmez . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .66-72 Baflkent Üniversitesi Konservatif Difl Tedavisi klini¤ine baflvuran hastalarda restorasyon yenileme nedenleri The reasons of restoration replacement in patients attended Baflkent University Department of Conservative Dentistry Serdar ARIKAN*, K›vanç YAMANEL**, Erdem KARABULUT***, Neslihan ARHUN** Özet Abstract Bu çal›flman›n amac› klini¤imize baflvuran hastalardaki dolgu de¤ifltirme nedenlerini ve ortalama restorasyon ömürlerini klinik ve radyolojik olarak araflt›rmakt›r. Klini¤imize baflvuran 450 hastada 259 amalgam ve 191 kompozit restorasyon yenilenmifltir. Restorasyonlar›n de¤ifltirilmesine 3 ayr› diflhekimi taraf›ndan yap›lan klinik ve radyolojik muayeneler sonucunda karar verilmifltir. Bu de¤erlendirmeler s›ras›nda; hastan›n yafl›, cinsiyeti, difl numaras›, kavite türü, restorasyon materyalinin cinsi, restorasyonun yafl›, yap›ld›¤› yer, hasta flikayeti gibi de¤iflkenler kaydedilmifltir. De¤ifltirme nedenleri olarak; restorasyon fraktürü, difl fraktürü, ikincil çürük, taflk›nl›k, dolgu kayb›, kontak noktas›, a¤r›-hassasiyet ve estetik de¤erlendirmeye al›nm›flt›r. Restorasyonlar›n %57,5’i amalgam, %42,5’i kompozittir; amalgam restorasyonlar›n istatistiksel olarak daha fazla de¤ifltirildi¤i bulunmufltur (p<0.05). Amalgam restorasyonlar en fazla 2 yüzlü kavitelerde de¤ifltirilirken (%66), kompozit restorasyonlarda en fazla de¤ifltirilen restorasyonlar›n Black III kavitelerde oldu¤u görülmektedir(%34,5). Her iki restorasyon materyalinde Black V restorasyonlar›n en az de¤ifltirildi¤i görülmektedir(%0,7 ve %9,4). Restorasyonlar›n ortalama ömürleri ise amalgam restorasyonlarda 7,05 y›l, kompozit restorasyonlarda ise 4,76 y›l olarak bulunmufltur (p<0.05). En s›k karfl›lafl›lan restorasyon de¤ifltirme nedeni amalgam restorasyonlarda %54,05 ve kompozit restorasyonlarda %46,59 ile ikincil çürük olarak belirlenmifltir (p<0.05). Restorasyonlar›n yap›ld›¤› yerler karfl›laflt›r›ld›¤›nda %44,7 özel muayenehanelerde, %23,3 kurum kliniklerinde ve %32 üniversite hastanelerinde yap›ld›¤› görülmüfltür (p<0.05) Bu çal›flma sadece klini¤imize baflvuran hastalarda gerçeklefltirilmifltir. Çok merkezli-de¤iflik sosyoekonomik bölgelerde yap›lacak daha kapsaml› takipler ve arflivlerle difl hekimli¤i alan›nda verilen hizmetlerin kalitesi izlenebilir ve yükseltilebilir. The aim of the study is to evaluate the reasons of replacement and the average life time of the restorations clinically and radiologically. 259 amalgam and 191 composite resin restorations were replaced in 450 patients. The decisions were made by 3 clinicians radiologically and clinically. Age & sex of the patient, tooth number, cavity type, restoration material (amalgam or composite), age of the restoration, where it was accomplished were recorded. The reasons were categorized as fracture, seconder caries, marginal overlap, loss, contact problem, pain/sensitivity and esthetics. %57.5 of the restorations were amalgam and %42.5 were composite. Amalgam restorations were statistically more replaced than composite restorations (p<0.05). OM/OD amalgam restorations were mostly replaced (%66) whereas the mostly replaced type was Black III for composite resins (%34.5). The least replaced cavity type was Black V for both materials (%0.7 and %9.4). The patients consisted of %64.8 female and %35.2 male individuals. The average lifetime of amalgam restorations were 7.05 years while it was 4.76 years for a composite restoration. The most frequent replacement reason was found to be seconder caries (%54.05 for amalgam and %46.59 composite) (p>0.05). %44.1 restorations were previously made in private practice, %23.3 by institution doctor and the %32.4 in universities (p<0.05) More detailed multicenter research with better archieved data may better help to understand and improve the quality of dental service in Turkey. Anahtar Kelimeler: : Restorasyon de¤ifltirme Key Words: Restoration replacement criteria, nedenleri, amalgam, kompozit, restorasyon ömrü amalgam, composite, restoration longevity * Keçiören Osmanl› A¤›z Difl Sa¤l›¤› Merkezi, Tedavi Klini¤i ** Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Konservatif Difl Tedavisi AD. *** Hacettepe Üniversitesi, T›p Fakültesi, Biyoistatistik AD. 7 Ar›kan S., Yamanel K., Karabulut E., Arhun N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 Girifl Bu çal›flman›n amac›; klini¤imize baflvuran hastalar- Restoratif diflhekimli¤inin amac›, baflta çürük olmak daki dolgu de¤ifltirme nedenlerini, ortalama resto- üzere farkl› nedenlerle difl dokusunda meydana rasyon ömürlerini ve de¤ifltirilmesi gereken restoras- gelen kay›plar›n giderilmesidir. 1,2 Bu amaçla, amal- gam, kompozit, porselen ve camiyonomer gibi çeflit- yonlar›n yap›ld›¤› kliniklerle aras›ndaki iliflkiyi belirlemektir. li restoratif materyaller uzun y›llard›r baflar›yla kullan›lmaktad›r. Kullan›lan bu restoratif materyallerin Gereç ve Yöntem fiziksel ve kimyasal özellikleri, geliflen teknolojiye Çal›flmada, 1 paralel olarak her geçen gün h›zla iyilefltirilse de yap›lan her restorasyonun bir klinik ömrü bulunmaktad›r. Restorasyonlar›n bir süre sonunda, ikincil çürük, restorasyonun ya da difl dokusunun k›r›lmas›, dolgunun düflmesi, diflte a¤r›-hassasiyet geliflmesi ya da estetik gibi sorunlarla de¤ifltirilmesi gerekebilmektedir. 1-4 Bu nedenler, restorasyon maddesinin özelliklerine ba¤l› olarak geliflebilece¤i gibi ayn› zamanda hekimin uygulama hatalar›na ba¤l› olarak da geliflebilmektedir. Gingival taflk›nl›k ve hatal› 4 anatomik form gibi sadece hekim hatas›na ba¤l› olarak da restorasyonun de¤ifltirilmesi gerekebilmektedir. Restoratif diflhekimli¤inde yap›lan ifllemlerin yaklafl›k yar›s›n› restorasyon yenilemeleri oluflturmakta ve ekonomik olarak da yüksek maliyetler getirmektedir. 3,5-7 Diflhekimli¤i uygulamalar›n›n temel prensibi, çevre dokulara zarar vermeden uzun dönemde kabul edilebilirli¤ini koruyan restorasyonlar›n yap›l8 mas›d›r. Zarar görmüfl difllere yap›lan uzun ömürlü tedaviler a¤›z sa¤l›¤›n›n korunmas›n›n yan›nda en üst seviyede hasta memnuniyetini de beraberinde getirir. Hem zaman kayb›n› hem de ekonomik giderleri en aza indirebilmek amac›yla, birincil çürükler nedeniyle yap›lan restorasyonlar›n ortalama klinik ömürlerinin olabildi¤ince uzat›lmas› gereklili¤i tart›fl›lmaz bir gerçektir. ‹lk aflamada tedavi planlamas›, Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi, Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› klini¤ine baflvuran,15-65 yafllar› aras›ndaki toplam 450 hastada daha önceden yap›lm›fl 259 amalgam ve 191 kompozit Restorasyonlar 3 restorasyon ayr› yenilenmifltir. diflhekimi taraf›ndan de¤erlendirimifltir. Bu de¤erlendirmeler s›ras›nda doldurulan kay›t formlar›na; hastan›n yafl›, cinsiyeti, difl numaras›, kavite türü, restorasyon materyalinin cinsi, restorasyonun yafl›, restorasyonun yap›ld›¤› yer, hasta flikayeti gibi de¤iflkenler kaydedilmifltir. Restorasyonlar klinik ve radyolojik olarak incelenmifltir. Klinik muayene ayna ve sond ile reflektör ›fl›¤›nda yap›l›rken, radyolojik muayenede bite-wing ve periapikal radyografiler kullan›lm›flt›r. De¤ifltirme nedenleri olarak; restorasyon fraktürü, difl fraktürü, ikincil çürük, taflk›nl›k, dolgu kayb›, kontak noktas› eksikli¤i, a¤r›-hassasiyet ve estetik de¤erlendirmeye al›nm›flt›r. Restorasyonlar›n de¤ifltirilme kriterleri Tablo I’de verildi¤i gibidir. Elde edilen verilere, t-testi, ki-kare testi ve anova testleri uygulanarak gruplar aras›ndaki farkl›l›klar ve iliflkiler de¤erlendirildi. Bulgular Restorasyonu de¤ifltirilen hastalar cinsiyete göre da¤›l›m› incelendi¤inde, 292 (% 64,8) kad›n ve 158 restoratif materyalin seçimi, kavite preperasyon (%35,2) erkek hastalardan oluflmaktad›r (fiekil I). prensiplerinin ve tekni¤in tam olarak bilinmesi ve Çal›flmaya dahil edilen hastalar›n cinsiyetleri aras›n- uygulanmas›, hastan›n bilgilendirilmesi ve e¤itilmesi daki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmufltur restorasyonun klinik ömrünü uzatacak ve yenileme (p=0.000, p<0.05). gereksinimini en aza indirecektir. Restorasyon yeni- Hastalar›n de¤ifltirilmesi gereken restorasyonlardan leme nedenlerini ayr› ayr› incelersek her nedenin flikayetlerinin olup olmad›¤› incelendi¤inde kad›n de¤iflik oranlarda etkili oldu¤unu, restorasyon hastalar›n %76,4 ünde, erkek hastalar›n ise % 76,6 materyallerine ve kavite tiplerine göre de¤ifliklikler oran›nda flikayetleri oldu¤u görülmüfltür. Cinsiyete gösterdi¤ini görebiliriz. göre flikayet mevcudiyeti aç›s›ndan anlaml› bir fark 8 8 Baflkent 4,7,9-11 Restorasyon Yenileme Nedenleri Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 Tablo I: Restorasyon de¤ifltirilme nedenleri ve kriterleri fiekil I: Hastalar›n Cinsiyete Göre Da¤›l›m›. fiekil II: Restorasyonlar›n Materyale Göre Da¤›l›m›. Tablo II: De¤ifltirilen amalgam restorasyonlar›n yafl grubu ve kavite türüne göre da¤›l›m›. 9 Ar›kan S., Yamanel K., Karabulut E., Arhun N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 Tablo III: De¤ifltirilen kompozit restorasyonlar›n yafl grubu ve kavite türüne göre da¤›l›m›. bulunmam›flt›r (p>0.05). De¤ifltirilen 259 amalgam etmektedir. Kompozit restorasyonlarda ise; yine en (%57,5) ve 191 kompozit (%42,5) restorasyonun fazla görülen de¤ifltirme nedeni % 46,59 ile ikincil (fiekil II), yafl gruplar›na ve kavite türlerine göre çürük iken bu oran›n amalgama göre daha düflük da¤›l›m› Tablo II ve III’de gösterilmifltir. oldu¤u görülmektedir. ‹kinci s›rada ise amalgamdan De¤ifltirilen amalgam ve kompozit restorasyonlar farkl› olarak %28,7 ile estetik nedenli de¤ifltirmeler kavite türlerine göre de¤erlendirildi¤inde, 1 yüzlü gelmektedir. Daha sonra %16,7 ile dolgunun düfl- (p=0.019) ve 2 yüzlü (p=0.000) kaviteler aras›nda mesi gelirken, restorasyon fraktürü nedeni ile istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›klar bulunmufltur. de¤ifltirme oran›n›n ise kompozitlerde amalgamlara Amalgam ve kompozit restorasyonlar›n en fazla 46 oranla çok daha az oldu¤u görülmüfltür. ve üzeri yafl grubundaki hastalarda de¤ifltirildi¤i De¤ifltirilen restorasyonlar›n ortalama ömürleri ince- görülmektedir (%37,4 ve %42,9). Amalgam resto- lendi¤inde aradaki fark›n istatistiksel olarak anlaml› rasyonlar›n en fazla 2 yüzlü kavitelerde de¤ifltirildi¤i oldu¤u görülmüfltür (p=0.000). Bu süre, amalgam res- (%66) görülürken, kompozit restorasyonlarda da 2 torasyonlar için 7,05 y›l, kompozit restorasyonlar için yüzlü kavitelerde de¤ifltirilme oran› yüksek olsa bile ise 4,76 y›l olarak gözlemlenmifltir. Kavite türlerine (%30,3), en fazla de¤ifltirilen restorasyonlar›n Black göre ortalama ömürler Tablo IV ve V de gösterilmifltir. III kavitelerde oldu¤u görülmektedir(%34,5). Her iki Kavite türlerine göre restorasyonlar›n ömürleri ince- restorasyon materyalinde de Black V restorasyonla- lendi¤inde, amalgam restorasyonlarda 1 yüzlü res- r›n en az de¤ifltirildi¤i görülmektedir (%0,7 ve torasyonlar›n di¤er restorasyonlara oranla daha %9,4). uzun süre dayand›klar› görülmektedir. Kompozit Restorasyon de¤ifltirilme nedenleri incelendi¤inde restorasyonlarda da 1 yüzlü restorasyonlar›n ömrü amalgam restorasyonlarda en fazla de¤ifltirilme daha fazla olmakla beraber bu fark amalgam resto- nedeni olarak %54,05 ile ikincil çürükler görülmek- rasyonlarda oldu¤u gibi belirgin de¤ildir. Hastalar›n tedir. Bunu %32,8 ile restorasyon fraktürü takip yafl gruplar›na göre incelendi¤inde ise; her iki resto- Tablo IV: Amalgam restorasyonlar için kavite türlerine göre ortalama ömür (y›l). 10 Restorasyon Yenileme Nedenleri Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 Tablo V: Kompozit restorasyonlar için kavite türlerine göre ortalama ömür (y›l). rasyon materyalinde de yafl ilerledikçe restorasyon mada, üniversitelerde yap›lan restorasyonlar›n orta- ömürlerinin uzad›¤› dikkat çekmektedir. lama ömürlerinin, muayenehane ve kurum klinikle- De¤ifltirilen restorasyonlar›n yap›ld›¤› yerler incelen- rinden daha az oldu¤u ve bu fark›n istatistiksel ola- di¤inde, % 44,7’sinin özel muayenehanelerde, % rak 23,3’ünün kurum kliniklerinde ve % 32’sinin de üniver- fiikayetle baflvuran hastalar›n, restorasyonlar›n›n site hastanelerinde yap›ld›¤› gözlenmifltir (fiekil III). yap›ld›¤› yerlere göre karfl›laflt›r›lmas›nda ise kurum anlaml› oldu¤u bulunmufltur (p=0.000). kliniklerinde yap›lan restorasyonlarda, hastalar›n daha az flikayetle geldikleri ve bu fark›n istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u görülmüfltür (p=0.046). Tart›flma Her ne flartta yap›l›rsa yap›ls›n her restorasyonun bir klinik ömrü mevcuttur. Restorasyonun ömrünün uzun olmas›, restoratif diflhekimli¤inde baflar›n›n önemli fiekil III: Restorasyonlar›n yap›ld›¤› yerler. bir parças›d›r. Yap›lan çal›flmalarda restorasyonun tamamen yenilenmesi ihtiyac›n›n, tüm restoratif De¤ifltirilen restorasyonlar›n de¤ifltirilme yafllar›na ifllemlerinin yaklafl›k 2/3 ünü oluflturdu¤u belirtil- göre, yap›ld›¤› yerler karfl›laflt›r›ld›¤›nda ortaya mektedir. ç›kan sonuçlar Tablo V de verilmifltir. Üniversitelerde hastan›n hekime olan güvenini de azaltmas› kaç›n›l- yap›lan restorasyonlar›n %40,3’ü ilk 3 y›l içerisinde mazd›r. Restorasyonlar› de¤ifltirilen hastalar›n % de¤ifltirilirken, restorasyonlar›n yafllar› ilerledikçe 64,8’i kad›n ve %35,2’si erkek hastalardan olufl- de¤ifltirme oranlar›n›n azald›¤› görülmektedir. Üç maktayd›. Kad›n hastalar›n fazla olmas›n›n sebebi, farkl› yerde yap›lan restorasyonlar›n ‹lk 3 y›lda çürük prevalans›n›n kad›nlarda fazla olmas›ndan de¤ifltirilme oranlar›na bak›ld›¤›nda kurumlarda kaynaklanabilece¤i gibi kad›n hastalar›n a¤›z yap›lan restorasyonlar›n daha baflar›l› oldu¤u görül- sa¤l›¤›na daha fazla önem vermesi de olabilir. mektedir. 4-7 y›l içerisinde de¤ifltirilen restorasyon- Kad›n hastalar›n %76,4 ünde, erkek hastalar›n ise % larda üç farkl› yerde de benzer sonuçlar ç›km›flt›r. 76,6 oran›nda flikayetleri oldu¤u görülmüfltür. Restorasyon materyallerine göre, yap›ld›¤› yer ve De¤ifltirilen restorasyonlar›n oldukça yüksek bir ora- restorasyonun yafl› karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise ilk üç n›nda hasta flikayetinin olmas› ülkemizde hastalar›n y›lda; üniversitelerde yap›lan kompozit restorasyon- ancak flikayet olufltuktan sonra diflhekimine baflvur- lar›n, di¤er yerlere göre daha fazla de¤ifltirildi¤i du¤unun bir göstergesi olarak de¤erlendirilebilir. görülmüfltür. (Tablo VII). De¤ifltirilen restorasyonlar materyal olarak karfl›lafl- Genel olarak restorasyonun yafl› ve yap›ld›¤› yer t›r›ld›¤›nda 259 amalgam ve 191 kompozit restoras- göz önüne al›narak yap›lan istatistiksel karfl›laflt›r- yonun de¤ifltirildi¤i gözlenmifltir. Amalgam restoras- 7,12-14 Bunun ekonomik boyutunun yan›nda 11 Ar›kan S., Yamanel K., Karabulut E., Arhun N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 Tablo VI: Restorasyon yafl›- yap›ld›¤› yer (%). Tablo VII: Restorasyon yafl›- yap›ld›¤› yer-restorasyon materyali (%). 12 yonlardaki bu fazlal›¤›n en önemli sebebi kompozit larda elde edilen sonuçlarla uyumludur. restoratif materyallerindeki çok h›zl› geliflmeye restorasyon materyalinde de Black V restorasyonla- ra¤men ülkemizde halen amalgam tercihinin fazla r›n en az de¤ifltirildi¤i görülmektedir. Bu da yine bu olmas› olabilir. tür kavite preparasyonlar›n›n çok daha az yap›l›yor Restorasyonlar kavite türlerine göre de¤erlendiril- olmas›ndan ileri geliyor olabilir. di¤inde amalgam dolgularda ikiyüzlü kavitelerde, Restorasyon de¤ifltirilme nedenleri incelendi¤inde kompozit dolgularda ise üçüncü s›n›f kavitelerde her iki restoratif materyalde de en fazla de¤ifltirilme daha fazla de¤ifltirilme oran› bulundu. Bu oranlar›n nedeninin sekonder çürük oldu¤u bulundu. Bu yüksek olmas›, bu tür kavite preparasyonlar›n›n sonuçlar yap›lan di¤er çal›flmalarla uyumlu- di¤er kavite türlerine oranla daha fazla yap›lmas› ile dur. ilgili olabilece¤i benzer çal›flmalarda da gösterilmifl- nedenleri içinde ikinci s›rada restorasyon fraktürü tir. Çal›flmam›zda 2 yüzlü amalgam ve kompozit gelirken kompozit restorasyonlarda, restorasyon restorasyonlar›n 1 yüzlü restorasyonlara oranla fraktürü nedeni ile de¤ifltirme çok daha az olarak daha fazla de¤ifltirildi¤i bulunmufl ve aradaki fark›n bulundu. Bunun nedeni çal›flmam›zda de¤ifltirilen istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u görülmüfltür amalgam restorasyon say›s›n›n kompozit restoras- (p=0.000 ve p=0,019). Bu sonuçlar benzer çal›flma- yonlara göre daha fazla olmas› olabilece¤i gibi, 15-18 18,19 12,14,20,21 Her iki Amalgam restorasyonlarda de¤ifltirme Restorasyon Yenileme Nedenleri Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 de¤ifltirilen kompozit restorasyonlar›n posterior difl- ömürlerinin, muayenehane ve kurum kliniklerinden ler yan›nda anterior difllere de yap›lm›fl olmas›ndan daha az oldu¤u ve bu fark›n istatistiksel olarak ileri geliyor olabilir. anlaml› oldu¤u bulunmufltur (p=0.000). fiikayetle Kompozit restorasyonlarda ikinci s›rada amalgam- baflvuran hastalar›n, restorasyonlar›n›n yap›ld›¤› dan farkl› olarak estetik nedenli de¤ifltirmeler gel- yerlere göre karfl›laflt›r›lmas›nda ise kurum klinikle- mektedir. Bu sonuçlar da benzer çal›flmalarla uyum- rinde yap›lan restorasyonlarda, hastalar›n daha az ludur. flikayetle geldikleri ve bu fark›n istatistiksel olarak 12,13,20,21 De¤ifltirilen restorasyonlar›n ortalama ömürleri ince- anlaml› oldu¤u görülmüfltür (p=0.046). Üniversite lendi¤inde, amalgam restorasyonlar için 7,05 y›l, hastanelerinde yap›lan restorasyonlar›n de¤ifltirilme kompozit restorasyonlar için ise 4,76 y›l olarak göz- oranlar›n›n yüksek olmas›, bu hastanelerde e¤itim lemlenmifl ve bu fark›n istatistiksel olarak anlaml› amac›yla diflhekimli¤i ö¤rencilerinin de dolgu yap- oldu¤u görülmüfltür (p=0.000). Avrupa ülkelerinde mas›na ba¤lanabilir. Zaten restorasyon yafllar›na yap›lan bu tür çal›flmalarda, her iki restorasyon göre bak›ld›¤›nda üniversite hastanesinde yap›lan materyali kullan›larak yap›lan restorasyonlar›n orta- restorasyonlar›n, özellikle kompozit restorasyonlar›n lama ömürlerinin daha uzun oldu¤u belirtilmifltir. 11,22 yar›ya yak›n bir k›sm› daha ilk 3 y›l içerisinde Bunun nedeni o çal›flmalar›n çok daha genifl bir de¤ifltirilirken, restorasyonun yafl› artt›kça de¤ifltiril- hasta grubunda yap›lmas›ndan ileri gelebilece¤i me oran›n›n giderek düfltü¤ü görülmektedir. gibi, ülke genelinde hastalar›n a¤›z difl sa¤l›¤›na ülkemize oranla daha fazla özen gösteriyor olmas› Sonuç da olabilir. Çal›flmada, kavite türünün restorasyonun baflar›s›na Kavite türlerine göre restorasyonlar›n ömürleri ince- etkili oldu¤u bulunmufltur. De¤ifltirilme nedenleri lendi¤inde, amalgam restorasyonlarda bir yüzlü materyallere göre farkl›l›klar göstermektedir. Her iki restorasyonlar›n di¤er restorasyonlara oranla daha restoratif materyalde de en fazla görülen de¤ifltiril- uzun süre dayand›klar› görülmektedir. Kompozit me nedeni olarak sekonder çürükler olarak bulun- restorasyonlarda da bir yüzlü restorasyonlar›n mufltur. Çal›flmam›zda restorasyonlar›n ortalama ömrü daha fazla olmakla beraber bu fark amalgam ömürlerinin Avrupa ülkelerine göre daha az oldu¤u restorasyonlarda oldu¤u gibi belirgin de¤ildir. bulunmufltur. Uzun dönemde hasta memnuniyetini Bunun nedenleri bir yüzlü kavite preperasyonlar›n›n sa¤lamak için tedavi, restorasyonun tamamlanmas› yap›m tekni¤inin di¤er kavite türlerine oranla daha ile sona ermemelidir. Geliflen teknoloji kullan›lmal› kolay olmas› ya da temizlenebilir alanlarda olmas› ve hasta takipleri yap›lmal›d›r. Bu çal›flma sadece olabilir. Hastalar›n yafl gruplar›na göre incelen- klini¤imize baflvuran hastalarda gerçeklefltirilmifltir. di¤inde ise; her iki restorasyon materyalinde de yafl Çok merkezli-de¤iflik sosyo ekonomik bölgelerde ilerledikçe restorasyon ömürlerinin uzad›¤› dikkat yap›lacak daha kapsaml› takipler ve arflivlerle difl çekmektedir. Bu da yafl ilerledikçe a¤›z bak›m›na hekimli¤i alan›nda verilen hizmetlerin kalitesi izlene- 21 22 verilen önemin daha fazla olmas›na ba¤lanabilir. Çal›flmam›zda de¤ifltirilen restorasyonlar›n bilir ve yükseltilebilir. % 44,7’sinin özel muayenehanelerde, % 23,3’ünün Kaynaklar kurum kliniklerinde ve % 32’sinin de üniversite has- 1. Al Negrish AR. Reasons for placement and replacement of tanelerinde yap›ld›¤› bulundu. Bu sonuçlar› karfl›lafl- amalgam restorations in Jordan. Int Dent J 2001;51:109- t›rabilece¤imiz bir çal›flmaya literatürde rastlayamad›k. Genel olarak restorasyonun yafl› ve yap›ld›¤› yer göz önüne al›narak yap›lan karfl›laflt›rmada, üniversitelerde yap›lan restorasyonlar›n ortalama 115. 2. Kroeze HJP, Plasschaert AJM, van’t Hof MA, Truin GJ. Prevalence and need for replacement of amalgam and composite restorations in Dutch adults. J Dent Res 1990;69:1270-1274. 13 Ar›kan S., Yamanel K., Karabulut E., Arhun N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 7-14 3. Macinnis WA, Ismail A, Brogan H. Placement and replace- 21. Mjör IA, Shen C, Eliasson ST, Richter S. Placement and rep- ment of restorations in a military population. J Can Dent lacement of restorations in general dental practice in Assoc 1991;57:227-231. Iceland. Oper Dent 2002;27:117-123. 4. York AK, Arthur JS. Reasons for placement and replacement 22. Qvist J, Qvist V, Mjör IA. Placement and longevity of amal- of dental restorations in the United States Navy Dental gam restorations in Denmark. Acta Oontol Scand Corps. Oper Dent 1993;18:203-208. 1990;48:297-303. 5. Burke FJ, Wilson NH, Cheung SW, Mjör IA. Influence of patient factors on age restorations at failure and reasons for their placement and replacement. J Dent 2001;29:317-324. 6. Elderton RJ. The prevalence of failure of restorations: a literatüre review. J Dent 1976;4:207-210. 7. Mjör IA. Repair versus replacement of failed restorations. Int Dent J. 1993;43:466-472. 8. Forss H, Widstrom E. Reasons for restorative therapy and the longevity of restorations in adults. Acta Odontol Scand 2004;62:82-86. 9. Drake CW, Maryniuk GA, Bentley C. Reasons for restorations replacement: differences in practise patterns Quint Int 1990;21:125-130 10. Mjör IA, Medina JE. Reasons for placement, replacement, and age of gold restorations in selected practices. Oper Dent 1993;18:82-87. 11. Mjör IA, Dahl JE, Moorhead JE. Age of restorations at replacement in permanent teeth in general dental practice. Acta Odontol Scand 2000;58:97-101. 12. Deligeorgi V, Mjor IA, Wilson NH. An overview of reasons for the placement and replacement of restorations. Prim Dent Care 2001;8:5-11. 13. Mjor IA, Gordan VV. Failure, repair, refurbishing and longevity of restorations. Oper Dent. 2002;27:528-34. 14. Mjor IA. The reasons for replacement and the age of failed restorations in general dental practice. Acta Odontol Scand. 1997 Jan;55(1):58-63. 15. Yeflilyurt C, Bulucu B, Köprülü H. Restorasyonlar›n baflar›s›zl›k nedenleri ve hasta memnuniyetsizli¤i. OMÜ Diflhek Fak Der 2003;4:82-87. 16. Tobi H. Kreulen CM, Vondeling H, van Amerongen WE. Cost-effectiveness of composite resins and amalgam in the replacement of amalgam Class II restorations. Community Dent Oral Epidemiol 1999;27:137-143. 17. Smales RJ, Webster DA, Leppard PI, Dawson AS. Prediction of amalgam restoration longevity. J Dent 1991;19:18-23. 18. Kroeze HJP, Plasschaert AJM, van’t Hof MA, Truin GJ. Prevalence and need for replacement of amalgam and composite restorations in Dutch adults. J Dent Res 1990;69:1270-1274. 19. Wilson NH, Burke FJ, Mjör IA. Reasons for placement and replacement of restorations of direct restorative materials by a selected group of practitioners in the United Kingdom. Quint Int 1997;28:245-248. 20. Mjör IA, Toffenetti F. Secondary caries: literature review vith case reports. Quint Int 2000;31:165-179, 14 Yaz›flma Adresi: Dr. K›vanç Yamanel Adres: Baflkent Üniversitesi Difl Hastal›klar› ve Tedavisi AD. 11. Sok No: 26 06490 Bahçelievler – Ankara Tel: 312 215 13 36 Tel: 312 215 29 62 E-mail: [email protected] Dental ‹mplantlarda ‹mmediat ve Erken Yükleme Immediate and Early Loading of Dental Implants Funda Y›lmaz *, Caner Y›lmaz ** Özet Abstract Kemik destekli implantlar,difl hekimli¤inde Bone anchored implants are now being a¤›z içi ve kraniofacial protez uygulamala- used in dentistry for supporting intraoral r›nda,belirli ön koflullar sa¤land›¤›nda yük- and craniofacial prostheses. Although high sek baflar› oranlar›yla kullan›lmakta- success rates have been reported, a small d›r.Gittikçe yükselen baflar› oranlar›n›n bil- number of implants may fail during the dirilmesiyle birlikte az say›da implant early healing phase or later in the function- erken iyileflme safhas›nda veya daha sonra ing phase. The most important thing need- fonksiyon esnas›nda baflar›s›z olabilmekte- ed is to provide and maintain the stability dir.En önemli ihtiyaç,implant stabilitesini of the implant. Implant designs and bone kazanmak ve sürdürmektir. ‹mplant dizay- quality may affect stability. Recently, clini- n›ndaki ve kemik kalitesindeki farkl›l›klar, cal studies prove that if there is high bone stabiliteyi etkilemektedir. qualities then the primary stability are pro- Son zamanlarda yap›lan klinik çal›flmalar, vided, thus immediate and early loading e¤er yüksek kemik densitesi ve primer sta- can be applied. bilite sa¤lan›rsa, implantlarda immediat veya erken yükleme yap›labilece¤ini göstermifltir. Anahtar Kelimeler: ‹mmediat yükleme, erken Key Words: Immediate loading, early loading, yükleme, dental implant. dental implant. * Dt. Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› ** Doç.Dr. Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› 15 Y›lmaz F., Y›lmaz C. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 15-19 Girifl yükleme, direkt kemik apozisyonu yerine fibröz Kemik destekli implantlar, tam diflsiz veya parsiyel doku meydana gelmesine yol açabilece¤i görüflünü difl eksikli¤i olan hastalarda protetik restorasyonu savundular. Daha sonra Branemark Novum desteklemek için uygulanmaktad›r. Osseointegras- ortaya ç›km›flt›r. Bu görüfl; implantlar›n, diflsiz man- yon terimi, implant yüzeyi ve çevresini saran kemik dibulada sabit protezle immediat/erken yüklenmesi aras›ndaki fonksiyonel ve yap›sal birlikteli¤i tan›mla- olarak tan›mlanmaktad›r 1-5 mak için kullan›lmaktad›r . Dental implantlarda osteointegrasyonun sa¤lanmas›n›n klinik belirtileri mobilite eksikli¤i ve rijit fiksasyondur . ‹mplant stabi3 litesi implantla kontaktta olan kemik miktar› ve kemi¤in biomekanik özellikleriyle yak›ndan ilgilidir 6 7 Branemark taraf›ndan 2 aflamal› cerrahi protokolle osteointegrasyonun sa¤lanmas›nda baz› gereklilikler belirtilmifltir. 2. 3 -6 ay içinde implant üzerinde yumuflak dokunun devaml›l›¤›n›n sa¤lanmas› ve korunmas›, 3. 3-6 ay içinde minimal yükün geldi¤i ortam sa¤lamakt›r. Son y›llarda yap›lan çal›flmalar tek aflamal› cerrahi protokol sonuçlar›n›n baflar›l› oldu¤unu göstermifl‹mplant 8-11,13,14,15 dizayn›ndaki geliflmelerle implantlarda immediat ve erken yükleme uygulanmaktad›r. 1963 y›l›nda Dr.Leonard I.Linkow 8 ‘ventplant’denilen ilk kemik içi kök formlu implant› gelifltirmifltir. Bu implantlar immediat olarak overdenture ya da akrilik sabit geçici köprü protezleriyle yüklenmifltir.1964 y›l›nda subperiostal implantlarda immediat yükleme yap›lm›fl. 1967’de splintleme amaçl› olarak immediat yüklemede kullan›lan kemik içi blade implantlar yerlefltirilmifl ve bunun takibinde Dr. Linkow kök formundaki implantlarda immediat 8 yükleme tekni¤ini gelifltirmifltir. Branemark 16 8 tekni¤i tan›mlanmadan önce dental implant tedavisinde, yükleme genellikle implant›n yerlefltirildi¤i zaman yap›lmaktayd›. Çünkü kemik kayb›ndan kaç›nmak için immediat kemik uyar›m› düflünülmekteydi. Do¤al periodontal ligamenti taklit etti¤i ileri sürülerek, fibröz doku oluflumunun en iyi sonuç oldu¤u görüflü hakimdi. O zaman›n tüm 16 deneysel araflt›rmalar›n›n tersine Branemark ve arkadafllar› erken yüklemeyi osteointegrasyon aç›s›ndan tehlikeli olarak tan›mlad›lar. Çünkü erken 16 fikri 16 Son 15 y›l süresince birçok araflt›rmac›, kök formlu implantlar kullan›ld›¤›nda kemi¤in yeniden flekillenmesi aflamas›nda osteointegrasyonun olabilece¤ini savunmufllard›r. 12,20 ‹mplant ve kemik aras›ndaki arayüzlerin mikroskobik olarak incelenmesi, periimplant kemik iyileflmesinin anlafl›lmas› aç›s›ndan deneysel bir bulgudur. Bu do¤rultuda, kemik-Implant ara yüzeyleri aras›ndaki integrasyon k›r›k iyileflmesine benzemektedir ve 1. ‹mplant›n krestal kemi¤in alt›na yerlefltirilmesi, tir. 17 ‹mplant yüzeyinde direkt kemik geliflimi ile sonuçlanmaktad›r. Bu durum 3 k›sma ayr›lmaktad›r: birinci aflama s›ras›nda, kemikteki de¤iflim, hücrelerin implant yüzeyine göç etmesine neden olmaktad›r. Kan p›ht›laflmas›yla geçici fibröz bir matrix oluflmaktad›r. Bu matriksin yeri, implant yüzeyinin morfolojisine ba¤l›d›r. ‹kinci aflama s›ras›nda, osteoblastlar extraselüler matriks içinde yerini nonkollejen proteinlere b›rakmaktad›r. Kalsiyum fosfat çekirdeklerinin formasyonu ve kollejen üretimiyle beraber implant yüzeyinde bir kemik tabakas› oluflmakta ve bunu da minerilizasyon takip etmektedir. Bu tabakan›n oluflmas›ndan sonra üçüncü aflama, kemi¤in flekillenmesinin bafllamas›d›r. 21,22-24 Brunskie , osseointegrasyon safhas›nda implantlar23 da 150nm’den daha fazla mikrohareket olmamams› durumunda implantlarda immediat veya erken yükleme yap›labilece¤ini belirtmifltir. Protetik restorasyonun zaman›na göre implant yükleme protokollerinin s›n›fland›r›lmas›; 1. Geleneksel yükleme; protezin implantlar›n yerlefltirilmesinden sonraki 3 - 6 ayl›k bir dönem içerisinde yerlefltirilmesidir. 2. Erken yükleme; protezin 3 - 6 ay aras›ndaki geleneksel yükleme periodundan daha k›sa dönemde yerlefltirilmesidir. 3. ‹mmediat yükleme; protezin implant›n yerlefltirilmesiyle ayn› seansta veya en geç 48 saat içinde 1 yerlefltirilmesidir ‹mplantlarda Immediat ve Erken Yükleme Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 15-19 ‹mmediat ve erken yükleme Immediat ve erken yükleme yap›lan implantlar için uygulanmas›n›n avantajlar›: de pürüzlü yüzeyli implant dizaynlar› tercih edilmek- 1. Cerrahi müdahale süresi azal›r. tedir. Tam diflsiz arkta sabit protetik restorasyon 2. Hastan›n diflsiz kalma süresi azal›r. tedavisinde; diflsiz maksiller arkta anterior implant- 3. Alveol kemi¤in dikey boyutu ve geniflli¤i koruna- lar mümkün oldu¤u kadar bilateral kanin bölgesine, rak optimal boyutta implant›n yerlefltirilmesi için posterior implantlar birinci ve ikinci molar difl bölge- olanak sa¤lar. sine yerlefltirilmektedir. Diflsiz mandibuler arkta, en 4 4. En uygun yumuflak doku esteti¤i sa¤lan›r. az bir implant anterior bölgeye, en az birer implant ‹mmediat ve erken yükleme da her iki taraftaki posterior bölgeye yerlefltirilmek- uygulamas›nda kontrendikasyonlar tedir . Afl›r› yüklemeden kaç›nmak için implantlar 1. Ciddi metabolik hastal›klar okluzal plana dikey yönde yerlefltirilmektedir . Tam 2. Do¤ru implant yerleflimi için yetersiz kemik hacmi diflsiz mandibulada overdenture restorasyon uygu- 3. Çok zay›f kemik yo¤unlu¤u lamas›nda, mental foramenler aras›na en az 4 4. Parafonksiyonel al›flkanl›klar implant yerlefltirilmektedir. Günümüzde maksiller 17 7 2 5. Uyumlu olmayan hasta tipi diflsiz arkta overdenture restorasyonlar için imme- Hasta Seçimi diat/erken yükleme ile ilgili yeterli çal›flma bulunma- ‹mmediat ve erken okluzal yükleme protokolleri için maktad›r. 1 7 4 farkl› hasta grubu bulunmaktad›r: 1. Tam diflsiz hastada implant destekli sabit protetik restorasyonlar ‹mplantlar›n immediat fonksiyonu için, implant ve 2. Tam diflsiz hastada implant destekli overdenture restorasyonlar implant dayana¤› aras›ndaki kuvvetlerin çok yönlü da¤›l›m›, implant dayanaklar›n›n mekanik gücü ve 3. Parsiyel difl eksikli¤i olan hastada implant destekli sabit restorasyonlar 4. Tek difl eksikli¤i olan hastalarda implant destekli kron restorasyonlar 7 Yap›lan çal›flmalarda, bu hasta profilleri için, immediat ve erken yükleme yap›lan implantlarda, ‹mplant ve implant dayana¤› ba¤lant›s› tedavi planlamas› afla¤›daki kriterleri içermektedir: 1. Primer splint için yeterli say›da implant yerlefltirilmelidir. 2. ‹mplantlar minimum 10 mm uzunlu¤unda olmal›d›r. 3. ‹mplantlar›n yerlefltirilmesi s›ras›nda kesin primer stabilite sa¤lanmal›d›r. 4. Makro hareketlerden kaç›nmak için implantlar dokuda rijit splinte edilmelidir. 5. Rotasyondan kaç›nmak için anterior ve posterior 21,22 implant da¤›l›m› sa¤lanmal›d›r. ‹mplant dizayn› ve pozisyonu Pürüzlü yüzeyli implantlar›n, osseointegrasyonun sa¤lanmas›nda daha baflar›l› oldu¤u belirtilmifltir. implantlar›n antirotasyonel stabilitesi önemli kriterlerdir. ‹mplant-implant dayana¤› aras›ndaki ba¤lant›n›n derinli¤i ve dizayn› stabil-iteyi etkilemektedir. Biomekanik ve klinik bak›fl aç›s›na göre,birbirine paralel ve derin duvarlar immediat fonksiyon için daha uygundur. 25 Rezonans frekans› analizi Kemik kalitesi ve osteointegrasyonun derecesini tesbit etmek için, histolojik ve histomorfolojik incelemeler, invaziv test yöntemleri, radyograflar, X-›fl›n cihaz› gibi çeflitli metodlar kullan›lm›flt›r. Fakat bu metodlar uzun süreli klinik de¤erlendirme için yeterli olmam›flt›r. Implant›n çevresini saran kemik formasyonunun de¤erlendirilmesinde, enerji iletimini sa¤layan bir cihaz›n rezonans frekans›n› kullanarak yapt›¤› çal›flmas›yla implant stabilitesinin klinik de¤erlendirimi için bir metod ortaya koyulmufltur . 14 Rezonans frekans› analizi, implant stabilitesi ve o sseointegrasyonu klinik olarak ölçebilmek için kolayl›k sa¤lamaktad›r. Rezonans frekans› analizi ile 17 Y›lmaz F., Y›lmaz C. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 15-19 yap›lan ölçümlerle, yükleme s›ras›ndaki implant sta- erken yükleme yap›lacak olan implant tedavilerinde, bilitesi görüntülenebilmektedir. Bu teknik periodontal stabilite kaynakl› baflar›s›zl›k sebeplerinin saptan- ligamentin karakteristik özelli¤inin nicel ölçümünü mas› ve erken müdahale edilerek bu baflar›s›zl›¤›n yapmay› amaçlamaktad›r . ‹yileflme perioduna, önlenmesi için rezonans frekans› analizi tekni¤i kul- protetik tedavi tipine ve cerrahi protokole göre lan›lmaktad›r. 19 implant tedavisini mümkün k›lan diagnostik method olarak kullan›lmaktad›r. kraniofacial 10 Yap›lan araflt›rmalarda, implantlar›n mobilite ölçümleri için 1. Aparicio C,Rangert B,Eng,Sennerby L.Immediate/early loa- periotest cihaz›n›n kullan›m›ndan olumlu sonuçlar ding of dental implants a report from the Sociedad Esponale elde edildi¤i belirtilmifltir. 18 Bununla beraber bu de Implantes World Congress Consensus Meeting in Barcelona,Spain,2002.5:57-60,2003 araflt›rma sonuçlar›na göre cihaz›n verilerini etkile- 2. Weinberg LA,Kruger B.A comparision of implant/prosthe- yen faktörler bulunmaktad›r; implant dayana¤›n›n sesloading with four clinical vari-ables.Int J Prosthodont üzerindeki vertikal ölçüm noktas›, implant dayana¤›n›n uzunlu¤u ve implant dayana¤› ile ölçüm yap›lan nokta aras›ndaki mesafe . 19 ‹mplant stabilitesinin ölçümü için klinik diagnostik bir araç olarak kullan›m›, de¤iflkenli¤i ve zay›f duyarl›l›¤› nedeniyle k›s›tlanmaktad›r. 15 ‹mplant stabilitesi, Periotest cihaz› ile ‘ISQ’olarak gösterilmektedir. Bu de¤er implant stabilite katsay›s›n› belirtmektedir. 3 ISQ, 1-100 aras›nda bir rakamsal de¤er olarak kaydedilmektedir. ISQ≤40 olan implantlarda baflar›s›zl›k ihtimalinin yüksek oldu¤u bildirilmifltir. ‹mplant stabilite katsay›s›n›n azalmas› marjinal kemik kayb› veya interfasiyal kemik deminerilizas- .8:421-433,1995 3. Meredith N,Shagaldi F,Alleyne D,Sennerby L,Cawley P,The application of resonance fre-quency measurements to study the stability of titanium implants during healing in the rabbit tibia.Clin Oral Impl Res 8:234-243,1997 4. Lozada JL,Ardah AJ,Rungcharassaeng K,Kan JYK,Kleinman A.Immediate functional load of mandibular implant overdentures:a surgical and prosthodontic rationale of 2 implant modalities.J Oral Impl.30:297-306,2004 5. Meredith N,Cawley P,Quantitative determination of the stability of the implant-tissue interface using resonans frequency analysis.Clin Oral Impl Res 7:261-267,1996 6. Misch CE ,Qu AL,Bidez MW, Mechanical properties of trabeculer bone in the human man-dibe.Implications for dental implant treatment planning and surgical placement.J Oral Maxillofac Surg.57:700-706,1999 yonunun iflareti olabilmektedir. Bu nedenle, ölçüm- 7. Misch CE,Hahn J,Judy KW,Lemons JE,Linkow LI,Lozada lerden al›nan verilerin yan›s›ra radyografik kontrol- JL,Mills E,Misch CM,Salama H,Sharawy M,Testori T,Wang ler de gerekli görülmektedir. 3 Cerrahi teknik ve implant seçimi primer stabiliteyi 14 etkilemektedir . Bu nedenle daha ince drillerin ve daha kal›n implantlar›n kullan›m› yüksek primer stabiliteyle sonuçlanabilmektedir. Stabilite art›fl›, trabeküler kemikteki lateral bas›nca ve interfasiyal kemik sertli¤inin artmas›na ba¤l› olarak geliflebilmektedir. H.Workshop guidelines on immediate loading in implant den-tistry.J Oral Impl.30:283-288,2004 8. Leonard LI,Robert MJ.Immediate loading of endosseous implants is not new.J Oral Implan-tol.30:314-317,2004 9. Sennerby L,Friberg B,Linden B,Jemt T,Meredith N.Acomparison of implant stability in mandibular and maxillary bone using RFA.ABSTRACT presented at the Resonance Frequency Analysis Symposium,July 6,200,Gothenburg,Sweden Bu durumda artan ISQ de¤eri zamanla oluflan 10. Huang H,Pan C,Lee S,Chiu C,Fan K,Ho K.Assessing the mekanik rahatlaman›n sonucunda azalabilmektedir. implant/bone interface by using natural frequency anal- Sonuç: ysis.Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod.90:285-291, 11. Buser D,Mericske-Stern R,Bernard JP.Long-term evaluation Dental implantlar›n baflar›s›nda, implantlar›n yerlefl- of non-submerged ITI im-plants.Part1:8-years life table tirilmesi ve fonksiyon s›ras›ndaki stabilite önemli kri- analysis of a prospective multicenter study with 2359 im- terleri oluflturmaktad›r. Rezonans frekans› analizi tekni¤ini içeren kantitatif methodlar, çok de¤erli bilgilere ulaflmam›za yol açmaktad›r. ‹mmediat veya 18 Kaynaklar plants.Clin Oral Implants Res.8:161-172,1997 12. Gofredsen K,Hjorting-Hansen E.Histologic and histomorphometric evaluation of submerged and non-submerged titanium implants.In:Laney WR,Tolman DE,eds.Tissues integrati- ‹mplantlarda Immediat ve Erken Yükleme on in Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 15-19 Oral,Orthopedic and Maxillofacial Reconstruction.Chicago,III:Quintessence;31-40,1990 13. Henry PI,Rosenberg I.Single-stage surgery for rehabilitation of the edentulous mandi-ble.Preliminary results.Pract Periodontic Aesthet Dent 6:1-9,1994 14. Huang H,Chiu C,Yeh C,Lin C,Lin L,Lee S.Early detection of implant healing process using resonance frequency analysis.Clin Oral Impl.Res.14:437-443,2003 15. Truhlar RS,Lauciello F,Morris HF,Sigeru O.The influence of bone quality on Periotest values of endosseous dental implants at stage II surgery.J Oral Maxillofac Surg.55:5561,1997 16. Branemark PI,Engstrand P,Ohrnell LO.Branemark Novum:A new treatment concept for rehabilitation of the edentulous mandible.Preliminary results from a prospective clinical follow-up study.Clin Implant Dent Relat Res.1:2-16,1999 17. Branemark PL,Hanson BO,Adell R.Osteointegrated implants in the treatment of edentulous jaw.Experience from a 10 year period.Scand J Plast Reconstr Surg Hand Surg.2:1132:1977 18. Derhami K,Wolfaardt JF,Dent M,Faulkner G,Grace M.Assessment of the Periotest device in baseline mobility measurements of craniofacial implants.Int.J Oral Maxillofac. Implants.10:221-229,1995 19. Meredith N.Assessment of implant stability as a prognostic determinant.Int.J Prostho-dont.11:491-501,1998 20. Buser D,Weber HP,BraggeU.Tissue integration of one stage ITI implants.3 year results of a longitudinal study with hollow cylinder and hollow screw implants.Int J Oral Maxillofac Implants.6:405-412,1991 21. Misch CE,Degidi M.Five-year prospective study of immediat/early loading of fixed prosthe-ses in completely edentulous jaws with a bone quality-based implant system.Clinical Implant Dentistry and Related Research.5:1728,2003 22. Tarrow DP,Emtiaz S,Classi A.‹mmediate loading of treated implants at stage 1 surgery in edentulous arches:Ten consecutive case reports with 1 to 5year data.Int J Oral Maxillofac Im-plants12:319-324,1997 23. Brunski JB.Biomechanical factors effecting the bone-dental implant interface:Review paper.Clin Mater.10:153- 201,1992 24. Davies JE.Mechanisms of endoessous integration.Int J Prosthodont.5:391-401,1998 25. Möllersten LLockowandt P,Linden LA,Comparison of strength and failure mode of seven implant systems:an in-vitro test .J Prsthodet Dent 78:582-591,1997 Yaz›flma Adresi: Caner Y›lmaz Adres: Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› 82.Sok. Emek/Ankara Tel:03122126220 / 312 E-mail: [email protected] 19 fiiddetli S›n›f III Bir Maloklüzyonun Cerrahisiz Ortodontik Tedavisi: Vaka Raporu Orthondontic Treatment of a Severe class-III Malocclusion Without Surgery: Case Report Alev ÇET‹NfiAH‹N*, Ayça ARMAN** Özet Abstract Ortodontik olarak tedavi edilmifl fliddetli iskeletsel ve diflsel s›n›f III anomaliye sahip bir vakan›n sunumu. Hastam›z tedavi bafl›nda 17 y›l yafla sahip, el bilek filmine göre Ru döneminde bir k›zd›r. Klinik muayenede retrüziv üst dudak konumuyla birlikte konkav bir yumuflak doku profiline sahip oldu¤u tespit edilmifltir. Diflsel ve iskeletsel iliflkisi s›n›f III olan hastada; sirküler çapraz kapan›fl, negatif overjet, protruziv üst ve retrüziv alt keserler gözlenmifltir. Üst çenede 15, alt çenede 10 mm yer darl›¤› mevcuttur. Hasta ortognatik cerrahi tedaviyi kabul etmedi¤i için, problemin ortodontik olarak kamufle edilmesine karar verilmifltir. Bonded ekspansiyon apareyi kullan›larak maksillaya yavafl geniflletme uygulanm›flt›r. 8 ay aktif geniflletme sonras›nda, alt sa¤ ve sol 1.premolar difller çekilerek sabit tedaviye geçilmifltir. Üst difllerin seviyelenmesinin ard›ndan protrüzyon arklar› kullan›lm›flt›r. Hastan›n tedavisi 2 y›l 3 ay sürmüfltür. Retansiyon için maksillada Hawley apareyi, mandibulada 5–5 sabit retainer kullan›lmaktad›r. ANB aç›s›nda art›fl, mandibulada posterior rotasyonla birlikte üst keserlerde protrüzyon ve proklinasyon sa¤lanm›flt›r. ‹deal overjet ve overbite iliflkisi elde edilmifltir. Ortodontik tedavi sonunda hastada kabul edilebilir bir oklüzyon ve yumuflak doku profili elde edilmifltir. To present a case with severe skeletal and dental Class-III treated with orthodontic approach. The patient was a female of 17 years of age and she was in Ru stage of growth period. According to the clinical examinations she had retrusive upper lip, concave soft tissue profile. The patient had skeletal and dental Cl-III relationship, circular crossbite, negative overjet, protrusive upper, retrusive lower incisors. Arch length discrepancies in upper and lower arches were 15 and 10 mm respectively. The patient refused the orthognathic surgery procedure, so it was decided to camouflage her problem orthodontically. A bonded expansion appliance was used to achieve slow expansion in maxilla. After active expansion for 8 months, lower 1.premolars were extracted and fixed orthodontic appliances were applied. Upper protrusion arches were used after levelling and alignment of the upper teeth. The treatment lasted 2 years and 3 months. Hawley appliance for maxilla and 5-5 fixed retainer for mandibula are still being used. Increase in ANB, mandibular posterior rotation, protrusion and proclination of upper incisors were achieved. Ideal overjet and overbite relationship were obtained. At the end of the orthodontic treatment, an acceptable occlusion and soft tissue profile were obtained. Anahtar Kelimeler: S›n›f III malokluzyon, kamu- Key Words: Class III malocclusion, camouflage flaj tedavisi, RME treatment, RME * Dt., Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› ** Doç. Dr., Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› 20 S›n›f III Maloklüzyonun Ortodontik Tedavisi Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 20-24 Girifl ‹skeletsel s›n›f III maloklüzyon, protrüziv mandibula, retrüziv maksilla veya her ikisinin kombinasyonu olarak karfl›m›za ç›kabilmektedir. Yüzün 1/3 orta bölümündeki yetersizlik veya 1/3 alt bölümündeki fazlal›k cephe ve özellikle profil uyumunu bozmaktad›r?. S›n›f III maloklüzyona sahip hastalarda genellikle konkav bir profil ve üst duda¤a göre protrüziv alt dudak görülmektedir . Bir çok iskeletsel s›n›f III 2 vakada cerrahi tedavi en ideal seçenektir . 2,3,4 Problemin boyutlar›na göre cerrahi maksiller protraksiyon, mandibular retraksiyon veya ikisinin kombinasyonu fleklinde planlanmaktad›r . 2 Ortognatik cerrahi uygulanmas›na kontrendikasyon oluflturan sistemik hastal›¤› olan, yüz görünümünden flikayeti olmayan veya ameliyattan çekinen hastalarda ise tedavi, problemin dental olarak kamufle edilmesi ile mümkün olmaktad›r. Bu vaka sunumda fliddetli s›n›f III maloklüzyona sahip, ortodontik olarak tedavi edilmifl bir vaka sunulmufltur. Vaka Hastam›z tedavi bafl›nda 17 y›l kronolojik yafla sahip ve el-bilek filmine göre Ru döneminde bir k›zd›r. Herhangi bir sistemik hastal›¤› olmayan hastan›n flikayeti difllerinin çaprafl›kl›¤›ndan dolay› görüntüsünden rahats›z olmas›yd›. Klinik muayenede hastan›n temporomandibular eklem disfonksiyon bulgular› fiekil 1: Tedavi öncesi intraoral ve ekstraoral foto¤raflar› olmaks›z›n normal çene fonksiyonlar›na, retrüziv üst dudak konumuyla birlikte konkav bir yumuflak doku Tedaviye maksiller geniflletme ile bafllanmas›, daha profiline sahip oldu¤u belirlenmifltir. Hasta burun sonra alt 1. premolar difller çekilerek sabit tedavi solunumu yapmaktad›r. S›n›f III molar ve kanin iliflki- uygulanmas› planlanm›flt›r. ye sahip hastada sirküler çapraz kapan›fl gözlenmifltir. Ayr›ca artm›fl overbite ve negatif overjetle birlikte, Tedavi Seyri alt orta hatt›n 2 mm sa¤da oldu¤u tespit edilmifltir. Çapraz kapan›fl› çözmek için akrilikten haz›rlanan Model analizine göre üst çenede 15 mm, alt çenede bonded ekspansiyon apareyi kullan›lm›fl ve maksil- 10 mm yer darl›¤› mevcuttur (fiekil 1). laya yavafl geniflletme uygulanm›flt›r. 8 ay süren aktif geniflletme sonras›nda, alt çenede sa¤ ve sol Tedavi Plan› 1.premolar difller çekilerek alt arkta sabit tedaviye Hastaya öncelikle ortognatik cerrahi uygulanmas› bafllanm›flt›r. 2 ay retansiyon periyodundan sonra önerilmifltir. Fakat hasta cerrahi tedavi seçene¤ini üst çenede transpalatal ark uygulanm›fl ve difller kabul etmedi¤i için, iskeletsel problemin ortodontik braketlenmifltir. Üst difllerin seviyelenmesinin ard›n- olarak dan alt çenede kullan›lan oklüzyon yükseltici apa- kamufle edilmesine karar verilmifltir. 21 Çetinflahin A., Arman A. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 20-24 reyle birlikte, üst difllere protrüzyon arklar› uygulan- yon ve nazolabial aç›da azalma gözlenmifltir. m›flt›r. Toplam tedavi süresi 2 y›l 3 ayd›r. Retansiyon Ortodontik tedavi sonunda hastada kabul edilebilir için maksillada Hawley apareyi, mandibulada ise 5- bir oklüzyon ve yumuflak doku profili elde edilmifltir 5 sabit retainer kullan›lmaktad›r (fiekil 2). (fiekil 4). fiekil 3: Panoramik radyograflar (A: Tedavi bafl›, B: Tedavi sonu) fiekil 2: Tedavi sonu intraoral ve ekstraoral foto¤raflar› Tedavi Sonuçlar› Uygulanan tedaviyle, mandibulada posterior rotasyonla birlikte ANB aç›s›nda art›fl sa¤lanm›flt›r. Üst çenedeki yer darl›¤› protrüzyon ve ekspansiyonla, alt çenedeki ise çekimle giderilmifltir. Bafllang›çta molar ve kanin iliflkisi s›n›f III olan vakada, tedavi sonunda molar iliflki s›n›f III iken, kanin iliflki s›n›f I ‘e getirilmifltir. Üst kesici difllerde sa¤lanan protrüzyon ve proklinasyona ba¤l› olarak üst dudakta protrüz22 fiekil 4: Hastan›n sefalometrik çak›flt›rmas› (Tedavi bafl›, ---- Tedavi sonu) Tart›flma Ortodontik tedavinin temel amaçlar› fonksiyonel oklüzyon ve fasiyal estetik sa¤layabilmektir ve yumuflak doku de¤ifliklikleri tedavi etkilerini de¤erlendirmede önemli rol oynamaktad›r . fiiddetli 3 S›n›f III Maloklüzyonun Ortodontik Tedavisi Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 20-24 Tablo 1: Hastan›n tedavi bafllang›c› ve tedavi sonu model ve sefalometrik analiz bulgular› iskeletsel anomaliye sahip yetiflkin hastalarda hem zasyonun yan› s›ra, ekspansiyon ve uygulanan teda- fonksiyon hem de esteti¤i sa¤layabilmek için ideal vi mekanikleriyle mandibulada gözlenen posterior tedavi seçene¤i ortodonti ve ortognatik cerrahi teda- rotasyon da konkav profilin düzeltilmesine katk› vilerin kombinasyonudur. Ancak cerrahi tedavi sa¤lamaktad›r. istemeyen hastalarda ortodontist alternatif bir tedavi plan› oluflturmal› bunu yaparken de kamuflaj tedavisi, periodontal ve dentoalveolar stabilite, intermaksiller dental fonksiyon, yumuflak doku iliflkileri ve fasiyal estetik konular›nda fayda ve riskleriyle de¤erlendirilmelidir. Ayr›ca hasta kamuflaj tedavisinin daha uzun süreli ve özellikle stabilite ve retansiyon konular›nda daha zor oldu¤u konusunda bilgi- Literatürde iskeletsel s›n›f III yap›n›n dentoalveolar kompanzasyonla baflar›yla tedavi edilebildi¤ini bildiren vaka raporlar› mevcuttur . Uygun overjet, 7,8,9,10 overbite iliflkisi ile birlikte iyi bir interdigitasyon sa¤land›¤›nda tedavi sonuçlar›n›n stabilitesine önemli katk›lar sa¤lanabilmektedir. lendirilmelidir . Sonuç S›n›f III maloklüzyonun dental kompanzasyonu mak- fiiddetli iskeletsel s›n›f III maloklüzyona sahip yetiflkin siller kesici difllerin proklinasyonu, mandibular kesi- hastalarda, ortodontik kamuflaj tedavisi, ortognatik ci difllerin retroklinasyonu fleklinde olmaktad›r. Süt cerrahi tedaviye bir alternatif oluflturmakta ve dental dentisyondan yetiflkin döneme kadar de¤erlendirilen kamuflaj ile hastaya kabul edilebilir fonksiyon ve 1300’den fazla s›n›f III vakan›n incelendi¤i bir çal›fl- estetik kazand›r›labilmektedir. mada kesici difllerde bu kompanzasyonun karakte- Kaynaklar 4,5 ristik bir bulgu oldu¤u bildirilmifltir . Dental kompan6 1. Rocha R. Severe Skeletal Class-III Malocclusion Treated Without Surgery Or Extraction. World J Orthod 23 Çetinflahin A., Arman A. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 20-24 2006;7:192-197 2. Hamamc› N, Baflaran G, fiahin S. Nonsurgical Correction Of An Adult Skeletal Class-III And Open-bite Malocclusion. Angle Orthod 2006;76:527-532 3. Lin J, Gu Y. Preliminary Investigation Of Nonsurgical Treatment Of Severe Skeletal Class-III Malocclusion In The Permanent Dentition. Angle Orthod 2003;73:401-410 4. Hiller ME. Nonsurgical Correction Of Class-III Open-bite Malocclusion In An Adult Patient. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2002;122:210-6 5. Gunsolus R. Surgical vs Nonsurgical Treatment In The Nongrowing Patient. Angle Orthod 1989;59(4):305-310 6. Myajima K, McNamara JA, Sana M, Murata S. An Estimation Of Craniofacial Growth In The Untreated Class III Female With Anterior Cross-bite. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1997;112:425-434 7. Kondo E, Arai S. Nonsurgical And Nonextraction Treatment Of A Skeletal Class-III Adult Patient With Severe Prognatic Mandible. World J Orthod 2005 ;6(3):233-47 8. Moullas AT, Palomo JM, Gass JR, Amberman BD, White J, Gustovich D. Nonsurgical Treatment Of A Patient With A Class-III Malocclusion. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2006; 129:111-8 9. Demura N, Segami N. Nonsurgical Treatment Of Severe Mandibular Prognatism. J Clin Orthod 1999;33(5):293-6 10. Schoenwetter R. Nonsurgical Class-III Orthodontic Treatment. Angle Orthod 1977;47(2):147-55 Yaz›flma Adresi: Dt. Alev Çetinflahin Adres: Baflkent Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› 11. Sokak No:26 06490 Bahçelievler-Ankara Tel: +90 312 215 13 36 Fax:+90 312 215 29 62 E-mail: [email protected] 24 Maksiller ve Mandibular Odontojenik Enfeksiyonlar›n Bafl-Oyun Bölgesindeki Yay›l›m Alanlar› The Pathways of Maxiller and Mandibular Odontogenic Infection in Head and Neck Area Ufuk Atefl*, Ömer Engin Bulut** Özet Abstract Bafl-boyun bölgesinde görülen fliflliklerin The majority of the swellings which are önemli bir bölümünü maksiller ve mandibu- seen in oral and maxillofacial region are lar odontojenik enfeksiyonlar oluflturur. maxillary and mandibular odontogenic Oral kavitenin steril olmamas› nedeniyle infections. Odontogenic infections which odontojenik genellikle usually take place in oral cavity, maxillary yay›lma e¤ilimi gösterirler. Odontojenik and mandibular bone and head and neck enfeksiyonlar, oral kavite içerisine, mak- area, spread because of the nonsteril con- siller ve mandibular kemiklere, komflu ditions of the oral cavity. Knowledge of the çevre dokulardaki önemli anatomik yap› ve anatomy of head and neck region is essen- boflluklara dolay›s› ile bafl-boyun bölgesine tial because of their crucial functions. The kolayl›kla yay›lma ihtimali bulundu¤undan correct surgical approaches and medical dikkat edilmesi gereken patolojilerdir. treatments to infections spread to this ‹çerdi¤i önemli yap›lar ve fonksiyonlar› region are vital. In this work these issues sebebiyle are reviewed. enfeksiyonlar bafl-boyun bölgesinin anatomisinin iyi bilinmesi, bu bölgeye yay›l›m gösteren enfeksiyonlara uygulanacak do¤ru cerrahi ve medikal tedaviler hayati önem arz eder. Anahtar Kelimeler: Odontojenik enfeksiyon, Key Words: Odontogenic infections, head and bafl-boyun bölgesi neck region. * Dr. Dt., Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi A¤›z, Difl, Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› ** Doç. Dr., Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi A¤›z, Difl, Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› 25 Atefl U., Bulut E. Ö. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 Girifl organ sistemini tutabilir ve hatta ölüm ile sonuçlana- Normal flartlar alt›nda oral kavite hiçbir zaman ste- bilir. Bu aç›dan ele al›nd›¤›nda maksiller ve mandi- ril de¤ildir ve iç-d›fl faktörlerin yetersiz oldu¤u buler odontojenik enfeksiyonlar›n bafl-boyun bölge- durumlarda enfeksiyon riski artar . A¤›z içindeki sindeki komflu anatomik alanlara (Tablo 1) yay›l›m› mikroorganizmalar›n fazla olmas›na ve yara bölge- büyük önem arz eder. 1-3 sinin gerçek anlamda asepsisinin sa¤lanamamas›na ra¤men; dental tedavi sonras› geliflen enfeksiyonun Maksiller Odontojenik Enfeksiyonlar›n s›k rastlanan bir komplikasyon olmamas› oldukça Yay›l›m Alanlar›: Maksiller difl bölgesinden ilginçtir . Bunun nedeni gerek lokal ve sistemik enfeksiyonun da¤›l›m› genellikle bukkal ve kanin konakç› cevab›n›n iyi oluflu, gerekse operasyon s›ra- bölgelerini içine alacak flekilde olur (Tablo-2). s›nda varolan ancak mutlak sepsis oluflturan bir mik- Nispeten daha az s›kl›kla infratemporal ve temporal 2-4 roorganizma türünün bulunmay›fl›d›r. Enfeksiyona neden olan bakteriler ço¤unlukla konakç›da yaflayan endojen bakterilerdir. Bunlar daha çok plak, gingival sulkus ve mukoza yüzeyinde yer al›rlar . 5 Oral florada bulunan mikroorganizmalar lokal veya sistemik konakç› savunmas›n›n bozuldu¤u anda patojenite kazan›r. Oral enfeksiyonlara yönelik çal›flmalar ortaya ç›kan enfeksiyonlar›n, aerob ve anaeroblardan meydana gelen kar›fl›k bir floraya sahip oldu¤unu ortaya koymufltur . Anaerob say›s› 5-8 aerob say›s›n›n afla¤› yukar› 8 ila 10 kat›d›r . 6,9,10 Kar›fl›k aerobik ve anaerobik enfeksiyonlar›n hangi metot ile geliflti¤i kesin olarak bilinmemektedir. Derin dokulara yerleflmeyi takiben; yay›l›m ve virulans› daha yüksek olan mikroorganizmalar enfeksiyonu bafllatarak sellülit tipte enfeksiyona yol açar. Daha sonra anaerob bakteriler, lokal redüksiyonoksidasyon potansiyelinin düflmesinden faydalanarak etkin duruma geçer. Enfeksiyonun apse faz›nda daha kronik bir yap› kazanmas›na da anaerob bakteri grubnun bask›n bir yap› sergilemesi neden olur 5 . Bu s›n›rlanma sürecinde baflar›s›zl›k oldu¤unda, enfeksiyon, sert veya yumuflak dokular- Tablo 2: Maksiller ve Mandibular difllerden geliflebilecek odontojenik enfeksiyonlar›n yay›l›m alanlar› da yay›l›m gösterebilir. Bu yay›l›m, vasküler kanallar alanlar›da içerebilir. Bütün odontojenik enfeksiyon- yolu ile olabilece¤i gibi, genifl çapl› ödem ve doku larda oldu¤u gibi lateral ve retrofaringeal bölgeleri konturu kayb›na sebep olan dokunun otolizisi vas›- de yay›l›m alanlar› içerisinde olabilir . 11 tas› ile de gerçekleflebilir. De¤iflik doku katmanlar› 26 afl›ld›kça drenaj fistülleri oluflabilir. Oral kaviteye, Infraorbital Alan Enfeksiyonlar›: cilt yüzeyine hatta antrum ve orbitaya fistüller aç›la- Anterior maksiller difller buksinatör kas›n ön k›sm›n- bilir. Mikroorganizman›n virulans› ve anatomik tutu- da yer al›rlar. Selülitis ilk olarak üst dudak ve kanin lum nedeniyle erken konak cevab› yetersiz olursa, bölgeye yay›l›r. Ço¤unlukla da yüzeyel periorbital daha dissemine enfeksiyon ve septisemi herhangi bir alan›da içine al›r. Hastalarda klinik olarak üst Maksiller ve Mandibular Odontojenik Enfeksiyonlar Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 Tablo 1: Bafl-boyun bölgesine ait boflluklar›n anatomik s›n›rlar› dudakta fliflme ve ödematöz periorbital doku göze san›n üst bölümüne s›çrama yapabilir. Fossan›n çarpar. Tedavi olarak, pulpa kanal tedavisi ya da orbitayla iliflkisi ve inferior orbital fissür yoluyla çekim, cerrahi drenaj ve antibiyotik kullan›m› düflü- enfeksiyonun göze do¤ru ilerlemesi hayati tehlike nülür. Kanin diflin drenaj› fossa kaninaya komflu tafl›r 11,12 mukobukkal kattan yap›l›r . 11,13 . ‹nfratemporal alan›n enfeksiyonu genellikle di¤er 14 derin alan enfeksiyonlar›yla iliflkilidir . Bu iliflki ‹nfratemporal Alan Enfeksiyonlar›: genellikle bukkal ve temporal alanlarlad›r. ‹nfratem- Bu bölgenin enfeksiyonu a¤r›s›zd›r ve klinik para- poral alan enfeksiyonlar›n›n izole bir halde bulun- metreler kullan›larak yap›lan diyagnozu zordur. mas› nadir bir durumdur. Ancak posterior maksiller Trismus ve a¤r› nedeniyle de cerrahi drenaj› zor difllerden orijin alan enfeksiyonlar da görülebilir . olur. Antibiyotik kullan›m›n› gerektirir. Enfeksiyon Maksiller 3. molar difl genellikle enfeksiyonun infratemporal alandan pterigoid uzant›n›n lateralin- kayna¤›n› oluflturur. E¤er klinik olarak trismus, a¤r›, den mediyaline, farinkse, paratiroid bezin posterio- maksiller posterior difllerin periapikalinde enfeksi- runa, maksillan›n anterioruna ve infratemporal fos- yon var ise ya da hasta 3. molar bölgeden cerrahi 13 27 Atefl U., Bulut E. Ö. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 geçirmifl ise Bilgisayarl› Tomografi veya Manyetik Bukkal Aral›k Enfeksiyonlar›: Rezonans Görüntüleme istenmelidir . Periaüriküler Bukkal aral›k süperfisiyel ve derin temporal aral›kla- alanda ve inferior zigomatik ark hizas›nda fliflme ve r›n anteriorunda buksinatör ve süperfisiyel fasian›n k›zar›kl›k minimum olabilir. Enfeksiyon, bukkal aras›nda uzan›r . Bu aral›kla s›n›rl› olan enfeksiyon- alan›, yüzeyel orbital alan›, farinks ve mandibulan›n lar genellikle ciddi de¤illerdir; yanak flifler, trismus 15 derin alanlar›n›da içine alarak yay›l›m gösterebilir . 11 Enfeksiyon farinksi içine alm›fl ise yayg›n olarak dis- 11 ço¤unlukla belirgin de¤ildir ve hastan›n genellikle baz› sistemik semptomlar› olur (resim 1). Tedavi edil- faji belirir. E¤er orbital bölgeyi içine alm›fl ise orbital septumda proptosis, optik nevritis, görüfl kayb› ve oftalmoplegia geliflebilir . 16 Temporal Alan Enfeksiyonlar›: Yüzeyel temporal alan, temporal fasiya ve temporal kasa ba¤l›d›r. Derin temporal alan, temporal kas›n kafatas›na tutundu¤u bölge ile s›n›rl›d›r. Derin ve yüzeyel temporal alanlar, infratemporal ve masseter enfeksiyonlar›n sekonder yay›l›m alanlar› olabilir 11,17 . Hastalar; trismus, a¤r› ve bafl a¤r›s›ndan flikayet ederler. Kal›c› diffüz bafl a¤r›s› ve titreme intakraniyal içerikli enfeksiyonun ilk belirtileri olabilir. 18 Menenjit ya da ensefalitin belirtileri oluflabilir . Yutkunma güçlü¤ü, infratemporal alan enfeksiyonlar›nda yayg›n olmayan bir bulgudur. Temporal alan enfeksiyonlar› di¤er derin enfeksiyonlardan farkl›l›k gösterir. fiiflkinlik minimaldir. Genellikle fluktuasyon Resim 1: Sol alt 2. premolardan kaynaklanan göstermez ve spontan eksternal drenaj nadiren mey- bukkal apsenin klinik ve radyolojik görünümü. dana gelir . 14 Drenaj, zigomatik ark›n alt›nda ve a¤›z içinden yap›l›r ya da ekstraoral olarak flakak bölgesinden yap›labilir. Drenaj gerçekleflmez ise flakaktaki yumuflak dokularda balon benzeri fliflme görülür. fiiflen bölgenin alt›ndaki temporal alanda nekroz oluflur. Nekrotik doku ç›kar›ld›kça drenajda gerçekleflir. Cerrah ilk olarak insizyon ve drenaj tekni¤i ile ölü dokuyu uzaklaflt›rmal›d›r. Bazen ekstraoral alanda insizyon ve drenaj için alan, 2-3 cm daha uzat›labilir. Bu teknik bölgeye direkt ulafl›m› kolaylaflt›r›r. meyen enfeksiyonlar ya di¤er aral›klara yay›lacak ve çok daha fazla tehdit edici bir yap›da davranacaklar ya da spontan olarak drene olacaklard›r. Bukkal fliflliklerin karakterini ve odontojenik enfeksiyonlar›n potansiyel bölgeleriyle iliflkilerini belirlemek oldukça zordur. Bukkal aral›k hem maksiller hemde mandibular enfeksiyonlarda dahil olabilir. Bukkal aral›¤a cerrahi yaklafl›m, mandibular bukkal sulkusun süperior k›sm›nda yer al›r. Bukkal aral›¤›n inferior marjinindeki bir aç›kl›k gerekli drenaj› kolaylaflt›r›r 12,13 . Drenaj›n orjinine daha rahat ulaflabilmek için ek insizyonlar yap›labilir. Skar oluflumu ve kal›c› tris- Mandibular Odontojenik Enfeksiyonlar›n mus, fizyotarapi ve masaj ile rahatlat›lmaya çal›fl›l- Yay›l›m Alanlar›: Mandibular kesiciler ve kanin- mal›d›r . lerden köken alan enfeksiyonlar ya labiale ya da lin- 19 28 Maksiller ve Mandibular Odontojenik Enfeksiyonlar Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 guale yay›labilirler (Tablo-2). E¤er kök apeksleri ler ve yanl›fll›kla odontojenik enfeksiyonun yay›lmas› mental kas›n insersiosunun üzerinde ise enfeksiyon olarak teflhis edilebilirler . Submandibular aral›k bukkale perfore olur. Selülit ve pü formasyonu intra- sublingual aral›¤›da içerir ve süperior olarak oral oral olarak kal›r. Mandibular enfeksiyon linguale müköz membran ve dil ile s›n›rl›d›r. Servikal fasi- yay›ld›¤› zaman, difl apekslerinin mylohyoid kas›n a’n›n süperfisiyel tabakas› inferior s›n›r›n› oluflturur yukar›s›nda ya da alt›nda olmas›na ba¤l› olarak ya ve hyoid kemikten mandibulaya kadar uzan›r. sublingual aral›k ya da submandibular üçgen olaya Mylohyoid kas›n alt›ndaki aral›k digastrik kas›n dahil olacakt›r. Premolarlar ve birinci molarlar anterior karn› ile submental ve submandibular ara- apekslerinin mylohyoid ile olan iliflkilerine göre l›klara bölünmüfltür 24 11, 25 . çeflitlilik gösterirler. ‹kinci ve üçüncü molarlar›n apeksleri genellikle mylohyoidin alt›ndad›r ve sub- Submental Aral›k Enfeksiyonlar›: mandibular aral›k enfekte olmaya yatk›nd›r. Submental aral›k enfeksiyonlar› genellikle mandibu- Ekstraoral lokalizasyon belirgindir 11, 20 . lar keser difllerden kaynaklan›rlar. Alt keser difllerin kök uzunluklar› enfeksiyonun, mental kas›n alt›na Sublingual Aral›k Enfeksiyonlar›: inmesine yol açarsa, enfekiyon anteriorda mandibu- Sublingual aral›k mukoza ve mylohyoid kas aras›n- la alt›nda toplan›r . Submental aral›k enfeksiyonlar› daki a¤›z taban›n› iflgal eder. Bu aral›¤›n dahil ayr›ca sublingual ve submandibular aral›k enfeksi- olmas› a¤›z taban›n›n fliflmesi, a¤r›, yutkunmada yonlar›n›n yay›lmas› ile de meydana gelebilir (resim güçlük ve dil hareketlerinde k›s›tlanmayla sonuçlan›r 2). Çene ucundan, dil köküne kadar uzanabilir. pal- . A¤›z taban› enfeksiyonlar› yetersiz tedavi edilirse pasyonda sert bask›da a¤r›l› bir flifllikle karakterize- 21 enfeksiyon submandibular aral›¤a yay›labilir . 22 11 dir 21, 22 . Submandibular aral›¤a enfeksiyon yay›lma ihtimali varsa, sublingual aral›¤›n insizyon ve drenaj› ekstraoral bir yaklafl›mla yap›lmal›d›r. ‹zole sublingual aral›k enfeksiyonlar› intraoral olarak drene edilebilir ve ba¤l› olmayan drenaj sa¤lan›r. Sublingual bezin kapsülünün zedelenmesi s›kl›kla a¤›z taban› enfeksiyonunun bir sekelidir. ‹nsizyon ve drenaj yerlefltirildikten sonra ›srarc› ve azalmayan drenaj sublingual bez sekresyonlar›n› iflaret edebilir . 23 Submandibular Aral›k Enfeksiyonlar› Submandibular aral›k enfeksiyonlar› s›k› flifllikler, a¤r›, palpasyonda hassasiyet ve masseterik alan enfeksiyonu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda s›n›rl› bir trismusla karakterizedir. Odontojenik enfeksiyonlarla iliflkili olmayan submandibular aral›k flifllikleri dental Resim 2: Submandibular ve submental apsenin klinik görünümü. etyolojili bir selülitle kar›flt›r›labilir . Enflamatuar Submental aral›k digastri¤in anterior karn›n›n durumlar, neoplazmlar ve submandibular bezin medialinde uzan›r; submandibular aral›k digastrik obstürüktif bozukluklar› mandibulan›n alt›nda has- kas›n anterior ve posterior kar›nlar›ndan ve hyoglos- sas bir fliflli¤e sebep olabilirler. Submandibular nodu sus kas›n›n medialinden oluflur. Submental ve sub- içeren metastatik ve primer neoplastik hastal›klar da mandibular aral›klar›n insizyon ve drenaj› ekstraoral submandibular üçgen büyümelerine neden olabilir- bir yaklafl›mla yap›lmal›d›r (resim 3). Mandibulan›n 12 29 Atefl U., Bulut E. Ö. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 tamamen mandibular molarlardan kaynakland›¤›na de¤inmifltir, çünkü bu difllerin kökleri mylohyoid kas›n alt›na kadar uzan›r. Ludwig’in enfeksiyonunun klasik tan›m› hastal›¤›n erken döneminde fluktuasyon olmadan kahverengi bir sertleflmedir ve s›kl›kla prülan ak›nt› tan›mlanmam›flt›r . 28 1943’te Williams ve Guralnick 23 mortalite oran›n›n %54‘ü geçti¤i 51 vakadan oluflan bulgular›n› rapor etmifllerdir. Ludwig anjinin eski raporlar›, hemolitik streptokoklar› ve stafilokoklar› en s›k neden olan organizmalar olarak tan›mlam›fllard›r. Ludwig anjini ciddi olarak modern diyagnostik görüntüleme teknikleri, anaerobik kültürler ve modern hasta tedavi Resim 3: Submandibular ve submental apsenin protokolleri kullan›larak incelendi¤inde, di¤er aral›k ekstraoral aç›l›m›. enfeksiyonlar›ndan farkl› ve özgün bir enfeksiyon de¤ildir 1,3,4,27 . Hatta ayn› organizmalar›n neden inferior s›n›r›nda orta hatta ve orta gövdede yer alan oldu¤u daha az ciddi olan di¤er bafl ve boyun cerrahi alanlar yeterli ulafl›m› sa¤lar. Difüz a¤›z enfeksiyonlar›n›n a¤›z taban›na ve boyuna uzayan taban› ve submandibular aral›k enfeksiyonlar›n›n bir yay›l›m›d›r. Komplike oral fasial selülitte patojen cerrahi tedavisi, hava yolunun aç›k kalmas›n› olarak rapor edilen anaeroblara 1970’lerden sonra sa¤lay›c› önlemleri de içermelidir. Hava yolu en iyi; daha s›k rastlanmas›; enfeksiyondan sorumlu pato- an›nda agresif cerrahi müdahale ve yüksek dozda jenik floran›n de¤ifliminden çok, bu organizmalar›n intravenöz antibiyotik uygulamas› ile korunur büyümesi için gerekli kültür tekniklerinin iyileflmesi . 20,23 Hava yolunun t›kanmas› söz konusu oldu¤unda veya olarak de¤erlendirilmelidir 1,3,4,27 . yüksek risk tafl›yan durumlarda tecrübeli bir klinisyen taraf›ndan endotrakeal entübasyon an›nda Pterygomandibular Aral›k Enfeksiyonlar›: yap›lmal›d›r. Trakeostomi sadece daha konservatif Mandibula iç yüzünde meydana gelen apselerdir. yaklafl›mlar yetersiz veya uygun olmad›¤›nda düflü- Mandibula iç yüzü ve m. pterygoideus medialisin d›fl nülmelidir. Ciddi trismus ve flifllik oldu¤u durumlarda yüzü aras›nda yer al›r fiberoptik entübasyon özellikle de¤erlidir . E¤er difllerinden nadirende di¤er molar difllerden kay- 26 sublingual ve submandibular aral›klar bilateral olarak olaya dahil olursa, ciddi disfaji ve solunum obstürüksiyonu oluflabilir 22,23 . Submandibular üçgen, boyun ve a¤›z taban›n›n bilateral derin enfeksiyonlar›n›n morbidite potansiyeli yüzy›llard›r bilinmektedir. Ludwig, halen kendi ad›n› tafl›yan, böyle bir enfeksiyonu 1836’da tan›mlam›flt›r . Ludwig 22,23,27 anjini’nin orijinal klinik tan›m› submental dokunun “tahta gibi” ödemi, sublingual’de s›k› flifllik, belirgin s›n›r› olan boyun ödemi ve bölgesel lenf nodlar›nda . Genellikle alt yirmi yafl naklanabilir. Asepsiye dikkat edilmeden yap›lan mandibular anesteziden sonrada meydana gelebildi¤i gibi, bölgede oluflan hematomun enfekte olmas›yla da meydana gelebilir 29,30 . En önemli belirtileri trismus ve kollateral ödemdir. Retromandibular bölgeye bask›da a¤r›, yumuflak dokuda flifllik, konuflma ve yutkunma zorlu¤u ve vücut ›s›s›nda art›fl vard›r. Tedavisinde angulus mandibula hizas›na insizyon yap›l›r. ‹ntraoral olarak yirmi yafl diflinden 1 cm enfeksiyon bulunmamas›yd›. Thoma daha sonra kadar lingual do¤rultuda 2 cm’lik dikey insizyon submandibular aral›ktan bafllayan a¤›z taban›ndaki yap›larak m. pterygoideus medialisle ramus mandi- yayg›n selüliti tan›mlad› . Orijininin neredeyse bula aras›na girilir ve dren yerlefltirilir 28 30 29,30 29,30 . Maksiller ve Mandibular Odontojenik Enfeksiyonlar Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 Mastikatör Aral›k Enfeksiyonlar›: Dzyak ve Zide Mastikatör aral›k çi¤neme kaslar›n›n tümü, mandi- dört ana belirtisini tarif etmifltir. Bunlar angulus man- bular ramus , zygomatik ark ve temporal kemi¤i içe- dibulan›n fliflmesi ve sertleflmesi, trismus, atefl ve 32 anterior kompartman kat›l›m›n›n rir . Bu aral›¤›n fliflmeleri genellikle mandibular pharyngeal kabart›d›r. Medial pterygoid kas›n kat›- üçüncü molar enfeksiyonlar› veya lateral pharyngeal l›m› trismus oluflmas›n› sa¤lar. Anterior kompartman kompartman ve submandibular aral›¤›n komflu angulus mandibula seviyesinde sonlan›r. E¤er hisse- enfeksiyonlar› ile iliflkilidir dilirse, bu bölgese flifllik sadece enfeksiyonun ilerle- 25 11,13,20 . Masseterik alan enfeksiyonlar›n›n klinik özellikleri trismus, a¤r›, korpus ve angulus mandibula bölgesinde fliflmedir. Hastada genellikle atefl ve yutkunma zorlu¤u vard›r. fiifllikler mandibulan›n medial bölgesindeki retromolar bölgede belirgin olabilirler. Mastikatör aral›¤›n medial kompartman›n›n kat›l›m› daha az görülür, ancak dikkatli incelenmezse gözden kaçabilir 14,20 . ‹nsizyon ve drenaj mandibula angulusunun alt›ndan direk olarak, tercihen bir deri katlant›s› içinden sa¤lan›r 5,19 Lateral . yen safhalar›nda belirgin hale gelebilir. Posterior kompartman kat›l›m› septisemi ve az miktarda a¤r› veya trismus ile karakterizedir. Akut mediastinit görülebilir, çünkü bu aral›k retropharyngeal aral›k ile iliflkidedir . fiiflme genellikle internal 33 ve derindir, ve retropharyngeal ark›n gerisinde oldu¤undan dolay› atlanabilir. Chow ve arkadafllar› posterior kompartman dahil oldu¤unda, larynx 13 ödemine ba¤l› solunum obstrüksiyonu, jugular ven trombozu ve internal karotid arter erozyonu gibi, ciddi komplikasyonlar› rapor etmifllerdir. ve Retropharyngeal Aral›k Enfeksiyonlar›: Odontojenik enfeksiyonlar lateral ve retropharyngeal aral›klara da eriflebilir. Lateral pharyngeal aral›¤›n medial duvar› karotid k›l›f›n› oluflturan fasia 31 ile devaml›l›k gösterir . Retropharyngeal aral›k mediastinuma do¤ru uzanan direkt bir yol sa¤lar. Lateral pharyngeal aral›k enfeksiyonlar› lateral duvar›n orta hatta do¤ru yer de¤ifltirmesi ile karakterizedir. ‹zole mastikatör aral›k kat›l›m› damak veya uvulada bozulmaya yol açmaz. Trismus ve yutkunmada güçlük lateral pharyngeal aral›k enfeksiyonlar›n›n belirgin özellikleridir 13,14,32 . Pharynx’in posterior ve lateralinin inspeksiyonu azalm›fl a¤›z aç›kl›¤›ndan dolay› zor olabilir ve enfeksiyonun varl›¤› klinik olarak gözlemlenemeyebilir. Klinisyen, bafl ve boyun bölgesindeki enfeksiyonun Retropharyngeal aral›k genellikle lateral pharyngeal aral›¤›n medial uzant›s›ndan dolay› enfekte olur . 14,33 Yabanc› kaynaklardan gelen travma veya travmatik nazoendotrakeal entubasyon nadiren retropharyngeal aral›kta primer enfeksiyona yol açabilir. Odontojenik enfeksiyonlara ek olarak parafarangeal enfeksiyonun orijini olan di¤er bölgeler tonsiller, parotis bezi, burunu drene eden lenf nodlar› ve pharynxdir 14,34 . Lateral farengeal boflluk, mastikatör bofllu¤un aç›kl›¤›na özdefl olarak mandibula angulusundaki bir lokasyondan ekstraoral olarak drene edilebilir. ‹ntraoral olarak pterygomandibular rafe üzerinden yap›lan bir insizyon, lateral farengeal bofllu¤un medialine ve mastikatör bofllu¤un medial kompartman›n›n lateraline direkt bir aç›lma yolu sa¤lar . Afl›r› bir kanama olabilece¤inden dolay› 12 lateral farengeal bofllu¤un üst s›n›r›n›n hemen üzerine yap›lan bir insizyondan 35 kaç›n›lmal›d›r . primer nedeninine bakmaks›z›n, pharyngeal aral›k Pterygomandibular rafe üzerindeki mukoza insize kat›l›m› hakk›nda flüphesini korumal› ve her hastada edildikten sonra mediale ve laterale do¤ru yap›lan karakteristik Lateral künt diseksiyon komflu boflluklara girifl için olanak Pharyngeal enfeksiyonlar›n semptomlar› enfeksiyo- sa¤lar . Maksiller ve mandibular odontojenik enfeksiyonlar›n cerrahi ve medikal tedavileri ile bu enfeksiyonlar›n eleminasyonunda dikkat edilmesi gereken noktalar belirtileri incelemelidir. nun anteriorda, posteriorda ya da her iki kompartmanda birden olmas›na göre çeflitlilik gösterecek13,14, 32 tir . 5,19 31 Atefl U., Bulut E. Ö. vard›r. Gerekli cerrahi ve medikal giriflimler, uygun antibiyotik proflaksisi alt›nda, ifllem s›ras›nda oluflabilecek komplikasyonlar› kontrol alt›na alacak flekilde dikkatlice yap›lmal›d›r. Odontojenik enfeksiyonlar›n tedavisinde gerek cerrahi gerek medikal giriflimler esnas›nda hekimin tecrübesi ve anatomi bilgisi önemli rol oynar. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 25-32 18192021- Kaynaklar: 1- Bear, S.E.: Textbook of Oral Surgery. In Kruger G.O. (ed) Surgical Bacteriology. (4th ed.) C.V. Mosby Company, St. Louis, pp : 144-69, 1974. 2- Goldberg, M.H., Nemarich, A.N., Marco II, W.P.: Complications after mandibular third molar surgery : A statistical analysis of 500 consecutive procedures in private practice. JADA 111 : 277 - 279, 1985. 3- MacGregor, A.J., Hart, P.: Bacteria of the extraction wound. . J. Oral Surg. 28 : 885 - 887, 1970. 4- Brown, L.R., Merrill, S.S., Allen, R.E. : Microbiologic study of intra oral wounds. J. Oral Surg. 28 : 89 - 95, 1970. 5- Peterson, L.J.: Contemporary Oral and Maxillofacial Surgery. Chapter 16 : Principles of management of and prevention of odontogenic infections. (ed.1st) C.V.Mosby Company Boston, 1987 : 383 - 407 6- Greenberg, N.R., et al. : Microbiologic and antibiotic aspects of infections in the oral and maxillofacial region. J. Oral Surg. 37 : 873 - 884, 1979. 7- Guralnick, W. : Odontogenic infections. Br Dent. J. 1984, 156: 440 - 447. 8- Labriola, D.J., Mascaro, J., Alpert, B.: The microbiologic flora of orofacial abcesses. J. Oral Maxillofac. Surg. 41 : 711 - 714, 1983. 9- Borthen, L., Heimdahl, A., Nord, C.E.: Selective suppression of the anaerobic oropharyngeal microflora with local metronidazole. Br. J. Oral and Maxillofac. Surg. 25: 49 56, 1987. 10- Shira, R.B, et.al.: Bacteriology and treatment of dental infections. Oral Surg. Oral Med. Oral Pathol. 50 (2) : 103 - 109, 1980. 11- Spilka CJ: Pathways of dental infections. J Oral Surg 1966: 24:111. 12- Goldberg MH, Topazian RG: Odontogenic infection and deep fascial space infection of dental origin. In: Topazian RG, Goldberg MH, eds. Management of in¬fections of the oral and maxillofacial regions. Phila¬delphia: WB Saunders, 1981: 156—203. 13- Chow AW. Roser SM, Brady FA. Orofacial odon¬togenic infections. Ann Intern Med 1978 88: 392 14- Klabacha ME, Stankiowicz JA, Cleft SE: Severe soft tissue infection of the face and neck: A classification. Laryngoscope 1982: 92:1135. 15 - Unger JNI, Chintapalli KN: Computed tomography of the parapharvngeal space. J Comput Assist Tomogr 1983; 7:605. 16- Guindi GM: Acute orbital cellulitis: A multidisciplin¬ary emergency. Br J Oral Surg 1983; 21:201. 17- Tatoian JA, LaDow SC, Disque F, et al: Meningitis and tem- 32 2223- 24- 2526- 272829- 30- 31- 32- 33- 3435- poral lobe abscess of dental origin: Report of a case. J Oral Surg 1972; 30:423. Hollin SA, Hayashi H, Gross SW: Intracranial abscesses of odontogenic origin. Oral Surg 1967; 23(3): 227. Dingman R0: The management of acute infections of the face and jaws. Am J Orthod 1939; 25:780. Stone A, Stratigos GT: Mandibular odontogenic in¬fection with serious complications. Oral Surg 1979; 47:395. Eames FA, Peters JC: CT findings in lingual abscess. J Comput Assist Tomogr 1983; 7(3): 544. Grodinsky M: Ludwig’s angina: Anatomical and clinical study with review of literature. Surgery 1939; 5:678. Williams AC, Guralnick WC: Diagnosis and treatment of Ludlwig’s angina Report of 20 cases. N Eng J Med 1943; 228:443. Neville BW, Damm DD, Allen CM, Bouquot JE: Oral and Maxillofacial Pathology. Edition 1st W.B. Saunders Company, Philadelphia 1995, pp:31-33, pp: 322-357 Kamijoh Y: Oral Anatomy I. Osteology. Tokyo: Ana¬tom, 1978:217 Schwartz HC, Bauer RA, Davis NJ, et at: Ludwig’s angina: Use of fiberoptic laryngoscope to avoid tra¬cheostomv. J Oral Surg 1974; 32F:608. Gross BD, Roark DT, Meador RC, et al: Ludwig’s an¬gina due to bacteroides. J Oral Surg 1976; 34 : 456. Gorlin RJ, Goldman HM. Thoma’s oral pathology 1. St Louis: CV Mosby, 1970:368. Tyldesley. W.R: A Colour Atlas of Orofacial Diseases, 2nd ed., Wolfe Publishing Ltd., London 1991. Sowray JH: Acute infections arises from dental causes. In. Moore JR: Surgery of the Mouth and Jaws. 1st ed. Oxford, Blackwell Scientific Publications, 1985; p:213-248. Zangenbrunner DJ, Dajani S: Pharvngomaxillarv space abscess with carotid artery erosion. Arch Otolarvngol 1971; 94:447. Dzvak WR, Zide MF: Diagnosis and treatment of lat¬eral pharvngeal space infections. J Oral Maxillofac Surg 1984; 42:243. Levine TM. Wurster CF. Krespi YP: Mediastinitis occurring as a complication of odontogenic infections. Laryngoscope 1986; 96:747. Herbild D, Bonding P: Peritonsillar abscess. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1981; 107:540. Gehna M, Canalis RF, Alexander JW, Leonard JR. Trail ML: Vascular complications of deep neck ab¬scesses. Laryngoscope 1967; 77:364. Yaz›flma Adresi: Ufuk Atefl Adres: Baflkent Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi A¤›z, Difl, Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› 11. Sokak No: 26 Bahçelievler / Ankara Tel: 0 312 2151336 Fax: 0 312 2152962 E-mail: [email protected] Aktinomikozis ile ‹liflkili Rekürrent Piyojenik Granüloma Gravidarum: Olgu Sunumu Case Report: Recurrent Pyogenic Granuloma Gravidarum: Associated With Actinomycosis Esra BALTACIO⁄LU*, Figen Ç‹ZMEC‹ fiENEL**, Sadettin KAYIPMAZ***, Bora BA⁄Ifi****, ‹smail SAYGIN*****, Erkan fiÜKÜRO⁄LU****** Özet Abstract Piyojenik granüloma gravidarum hamilelik s›ras›nda gingivada geliflen bir (piyojenik) granülomad›r. Aktinomikozis ise aktinomiçeslerin neden oldu¤u granülomatoz ve supuratif lezyonlarla karakterize infektif bir hastal›kt›r. Aktinomikozisin tan›s› ço¤unlukla eksudada sülfür granüllerinin varl›¤›na dayan›r. Bu makalede aktinomikozisin histopatolojik bulgular›yla iliflkili bir rekürrent piyojenik granüloma gravidarum olgusu sunulmufltur. 24 yafl›nda, ilk gebeli¤i olan kad›n hasta sol alt premolar bölgede spontan kanamal› kitle dolay›s›yla klini¤imize sevk edildi. Lezyon lokal anestezi alt›nda eksize edildi. Alt› hafta sonra artm›fl kanamayla rekürrens izlendi. Rekürrent lezyon k›sa dönem intralezyonal kortikosteroid enjeksiyonunu takiben eksizyon ile tedavi edildi. Lezyon klinik olarak aktinomikozis için tipik olmamas›na ra¤men histopatolojik olarak tipik sülfür granüllerinin varl›¤›yla birlikte piyojenik granüloma gravidarum bulgular› izlendi. ‹lk lezyon penisilinle tedavi edildi. Rekürrent lezyon aktinomikozis bulgular› göstermedi. Bu olguda kanama s›ras›nda granüloma gravidarumun oral floraya ait aktinomiçeslerle infekte oldu¤u düflünüldü. Lezyon, püy formasyonundan önce erken dönemde eksize edildi¤i için aktinomikozisin klinik belirtileri yoktu. Pyogenic granuloma gravidarum is a pyogenic granuloma which develops on the gingiva during pregnancy. Actinomycosis is an infectious disease that is characterized by granulomatous and suppurative lesions caused by actinomycetes. The diagnosis of actinomycosis depends largely on the presence of sulfur granules in the exudates. Here we report a case of pyogenic granuloma gravidarum associated with histopathologic findings of actinomycosis. A 24-year-old female patient with her first pregnancy was consulted to our clinic due to a left mandibular premolar mass that was spontaneously bleeding. Lesion was excised under local anesthesia. After six weeks, the lesion was recurred with increasing bleeding. The recurrent lesion was treated with short term intra-lesional corticosteroid injection and subsequent excision. Although the lesion was not typical for actinomycosis, the histopathological examination showed findings of pyogenic granuloma gravidarum and associated typical sulfur granules. The first lesion was treated with penicilline and the recurrent lesion did not show any findings of actinomycosis. In this case, during bleeding, the granuloma gravidarum was thought to be infected with actinomycetes of oral flora. Since the lesion was removed in its early stage before the formation of pus, there was no clinical sign of actinomycosis. Anahtar Kelimeler: Piyojenik granüloma gravi- Key Words: Pyogenic granuloma gravidarum, darum, hamilelik, aktinomikozis pregnancy, actinomycosis * Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi, Periodontoloji Anabilim Dal› ** Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi, A¤›z, Difl, Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› *** Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal› **** Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› ***** Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, T›p Fakültesi, Patoloji Anabilim Dal› ******Dt., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi, Periodontoloji Anabilim Dal› 33 Baltac›o¤lu E., fienel Çizmeci F., Kay›pmaz S., Ba¤›fl B., Sayg›n ‹., fiüküro¤lu E. Girifl Piyojenik granüloma gravidarum ya da gebelik tümörü gebeli¤in ikinci ve üçüncü trimesterinda oral ve nazal kavitede geliflen, benign fibrovasküler bir 1,2,3 lezyondur. Etiyolojisi hakk›nda çeflitli faktörler öne sürülmekte ancak ço¤u yazar yetersiz oral hijyen, plak / kalkulusa ba¤l› lokal irritasyon ve gebelikteki hormonal de¤ifliklikleri içeren multifaktoriyel etiyolojiye inanmakta ve rekürrent piyojenik granülomada infektif ajanlar›n rol oynayabilece¤ini 3,4 kabul etmektedir. En s›k gingivay› tutar ancak dudaklarda, dilde, bukkal mukozada ve palatinal 1,2,3 mukozada da geliflebilir. Klinik olarak, gingiva veya bukkal mukozada çi¤neme ve difl f›rçalama ile kanamaya yatk›n olan, h›zl› büyüyen, a¤r›s›z bir 5 flifllik fleklindedir. Bu lezyonlar›n ço¤u küçüktür ve normalde do¤umdan sonra kendili¤inden geriler. Tedavisi cerrahi eksizyon ve takiptir. Cerrahi tedavi, genellikle do¤umdan sonraya ertelenir ve lezyonlar›n gerilemesinin yetersiz oldu¤u vakalarda düflünülür. Bu lezyonlar›n yetersiz eksizyonu yüksek oranda 4 rekürrens ile sonuçlan›r. Aktinomiçesler normalde oral florada bulunmalar›na ra¤men klinik infeksiyonlar› oldukça nadirdir. Düflük dereceli virulansa sahip bir mikroorganizmad›r. Duyarl› konaklarda doku içerisine ilerleyen saprofit bir infeksiyon gelifltirirler. Oral mukozan›n yaralar›, difl çekimi veya k›r›klar› gibi hastal›¤›n bafllamas›nda gerekli olan endojenöz bir infeksiyon 6,7 olarak geliflti¤i var say›lm›flt›r. ‹ntraoral infeksiyonlar oldukça ender olup genellikle servikofasiyal tip 8 enfeksiyon ile birliktedir. Aktinomikoz, oral mukozal membranlar aras›nda genellikle dil ve oro-alve6,8 oler mokozay› tutar. Aktinomikotik lezyonlar tek bafl›na, multiple apseler fleklinde, sert fibröz duvarl› kat› kitle veya beyaz / sar› pü içeren yumuflak sant9 ral lokülasyonlar fleklinde görülebilirler. Aktinomikozisin tan›s› ço¤unlukla eksudada ve biopsi örneklerinin histopatolojik incelenmesinde sülfür 10 granüllerinin varl›¤›na ba¤l› olarak konulur. Yap›lan çal›flmalarda, piyojenik granüloma gravidarum lezyonunun histopatolojisinde aktinomikozisin özelliklerini gösteren herhangi bir bulguya rastlanmam›flt›r. Bu raporda, gebe bir hastada aktinomikozisin histopatolojik özelliklerini gösteren rekürrent piyogenic granuloma gravidarum olgusunun klinik, histopatolojik bulgular› ve tedavisi sunulmufltur. Olgu Sunumu 24 yafl›nda, ilk gebeli¤ini yaflayan hasta baflka bir 34 Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 33-36 merkezden klini¤imize gönderildi. Hasta gebeli¤inin 2. trimestrinde bulunmaktayd› ve gebeli¤i ile ilgili olarak düzenli kontrol alt›ndayd›. Hastan›n anamnezinde tümörün 1 ay önce a¤›z içinde oluflmaya bafllad›¤› ve h›zla büyüdü¤ü, geceleri spontan kanad›¤› ö¤renildi. ‹ntraoral muayenede sol alt premolar difleti bölgesinde, 2.5x1.5 boyutlar›nda oklüzyonu engelleyen, kolay kanayan bir kitle izlendi (Resim1). Resim-1: Sol alt mandibular premolar bölgede oklüzyonu engelleyen, yo¤un vasküler lezyonun klinik görünümü. Klinik ön tan› olarak, granüloma gravidarum oldu¤u düflünülen lezyon Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um bölümü ile konsültasyon yap›larak, kanama olabilece¤i ihtimali göz önünde bulundurularak genel ameliyathane flartlar›nda koter kullan›larak ç›kar›ld›. Lezyonun histopatolojik incelemesinde, çok katl› yass› epitel ile örtülü doku örne¤inde epitel alt›nda baz›lar› dilate görünümde ince çeperli damarsal yap›lar, kapiller endoteliyal proliferasyon, fibrozis, polimorfonükleer lökosit infiltrasyonu ve lezyonun bir bölgesinde sülfür granülleri oluflturan aktinomiçes kümeleri etraf›nda hafif fibrozis izlendi (Resim 2a, 2b). Lezyonun aktinomikozisin klinik bulgular›n› göstermemesine karfl›n, histopatolojik bulgulara dayan›larak aktinomikozisin histopatolojik özelliklerini de gösteren granuloma gravidarum tan›s› konuldu. Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um ve Enfeksiyon hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji bölümleriyle yap›lan konsültasyon sonucu, hastane flartlar›nda iki hafta süre ile penisilin tedavisi uyguland›. Lezyonun eksizyonundan bir buçuk ay sonra, 1.5x1 boyutlar›nda tekrar olufltu¤u ve kan transfüzyonu gerektiren spontan kanamalar›n tekrar bafllad›¤› gözlendi. Lezyonun oklüzyon düzlemine kadar ulaflmas› ve Aktinomikozisle ‹liflkili Piyojenik Granüloma Gravidarum Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 33-36 A Resim-3: ‹rritasyonu azaltmak için haz›rlanan akrilik plak B Resim-2a ve 2b: Çok katl› yass› epitel ile örtülü doku örne¤inde epitel alt›nda baz›lar› dilate görünümde ince çeperli damarsal yap›lar, kapiller Resim–4. Rekürrent granuloma gravidarumun endotelyal proliferasyon, fibrozis ve polimorfonük- aktinomikozis bulgular›n›n gözlenmedi¤i histapa- leer lökosit infiltrasyonu ve lezyonun bir bölgesinde tolojik görüntüsü. sülfür granülleri oluflturan aktinomiçes kümeleri etraf›nda hafif fibrozis izlendi. lezyon bölgesindeki difllerin temas›yla kanama görülmesi sebebiyle irritasyonu azaltmak için protez bölümü taraf›ndan özel bir plak haz›rland›(Resim3). Ayr›ca, lezyonun küçültülmesi ve spontan kanamalar› azaltmak amac› ile Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um bölümü ile konsültasyonu yap›larak, 1 hafta ara ile toplam 2 kez lezyona intralezyonal kortikosteroid enjekte edildi. Bu ifllem ile lezyonun küçültülmesi ve spontan kanamalar›n azalmas›n›n ard›ndan tekrar eksizyon yap›ld›. Rekürrent lezyonun histopatolojik incelemesinde aktinomikozis histopatolojik bulgular› gözlenmedi (Resim-4). Hastan›n do¤uma kadar olan takibinde lezyonun tekrar oluflmaya bafllad›¤› gözlendi. Ancak spontan kanamalar›n olmamas› ve lezyonun oklüzyonu engelleyecek kadar büyümemesi sebebiyle tedaviye yönelik herhangi bir ifllem yap›lmad›. Do¤umun ard›ndan iyice küçülen lezyon eksize edildi ve bir sene takip edilen lezyonda rekürrens izlenmedi. Tart›flma Granuloma gravidarum, ço¤unlukla gebeli¤in ikinci trimesterinde görülür. Östrojen ve progesteron sirkülasyonunun devaml› art›fl› ile birlikte h›zl› bir geliflim 1 g ö s t e r i r. Piyojenik granülomalar en s›k cerrahi eksizyon olmak üzere çeflitli yöntemlerle tedavi edilir. Di¤er tedavi seçenekleri küretaj, kriyoterapi, kimyasal veya elektrikli koterizasyon ve lazer kullan›m›d›r. Kortikosteroidlerin anti-inflamatuar ve vazokonstrüktif etkilerinden dolay› bu tür lezyonlar›n tedavisinde kullan›labilecekleri de çeflitli araflt›rmac›lar taraf›ndan ifade edilmifl ve uzun dönem intralez35 Baltac›o¤lu E., fienel Çizmeci F., Kay›pmaz S., Ba¤›fl B., Sayg›n ‹., fiüküro¤lu E. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 33-36 yonal kortikosterod tedavisiyle elde edilen baflar›l› 11.12 sonuçlar rapor edilmifltir. Bu vakada hastan›n gebeli¤i dolay›s›yla uzun dönem lokal kortikosteroid uygulanamam›flt›r. Ancak, k›sa süreli intralezyonal kortikosteroid uygulamas› ile lezyonun küçüldü¤ünü ve spontan kanamalar›n azald›¤›n› gözledik. Bu flekilde kanaman›n azalmas›ndan dolay› lezyonun cerrahi eksizyonu daha kontrollü olarak yap›labildi. Aktinomikozis, aktinomiçeslerin neden oldu¤u granülomatoz ve süpüratif lezyonlarla karakterize sap6,13,14 rofit bir infeksiyondur. Aktinomiçes türleri fungal ve bakteriyel karakteristiklerine karfl›n anaerob, gram (+) ve flamentöz bakteriler olarak s›n›fland›r›15 l›r. Literatürde piyogenik granuloma ile birlikte gözlendi¤ine dair herhangi bir rapor mevcut de¤ildir. Bu hastada, aktinomikozisin histopatolojik bulgular› gözlendi¤i halde, gebeli¤e ba¤l› meydana geldi¤ini düflündü¤ümüz granuloma gravidarumun spontan kanamalar› s›ras›nda, normal oral florada bulunan aktinomiçeslerin lezyonun içersine ulaflarak sülfür granülleri oluflturdu¤u, ancak püy formasyonu meydana getirmeden ç›kar›ld›¤› için aktinomikozisin klinik bulgular›n›n gözlenmedi¤ini düflünmekteyiz. Lezyon eksize edildi¤inde, aktinomikozis bulgular›na dayan›larak penisilin tedavisi uyguland›¤› için, lezyonun rekürrensinde aktinomikozis bulgular› gözlenmemifl olabilir. Sonuç olarak, bu raporda sunulan aktinomikozis histopatolojik bulgular›n›n da gözlendi¤i granuloma gravidarum olgusu tan› ve tedavi yönünden multidisipliner bir yaklafl›m› gerektirmektedir. 6. Alamillos-Granados FJ, Dean-Ferrer A, Garcia-Lopez A, Lopez-Rubio F. Actinomycotic ulcer of the oral mucosa: an unusual presentation of oral actinomycosis.Br J Oral Maxillofac Surg. 38(2):121–123, 2000 7. Watkins KV, Richmond AS, Langstein IM. Nonhealing extraction site due to Actinomyces naeslundii in patient with AIDS. Oral Surg Oral Med 8. Clin North Am. 40: 395–423,1996 9. Brown JR. Human actinomycosis. A study of 181 subjects.Hum Pathol. 4(3):319–330,1973. 10. Topazian RG, Goldberg MH. Oral and maxillofacial infections, 2 nd edt. Philadelphia: WB Saunders, 1987: 403–407. 11. Matsumoto K, Nakanishi H, Seike T, Kouzumi K, Mihara Y, Kubo Y. Treatment of pyogenic granuloma with a sclerosing agent.Dermatol Surg. 27(6):521–3, 2001 12. Parisi E, Glick PH, Glick M. Recurrent intraoral pyogenic granuloma with satellitosis treated with corticosteroids. Oral Dis.12(1):70–2, 2006. 13. Bennhoff DF. Actinomycosis: diagnostic and therapeutic considerations and a review of 32 cases. Laryngoscope 94: 1198–1217,1984. 14. Sakall›o¤lu U, Aç›kgöz G, K›rt›lo¤lu T, Karagöz F. Rare lesions of the oral cavity: case report of an actinomycotic lesion limited to the gingiva.J Oral Sci. 45(1):39–42, 2003 15. Samuels RH, Martin MV. A clinical and microbiological study of Actinomycetes in oral and cervicofacial lesions.Br J Oral Maxillofac Surg.26(6):458–63,1988. Silva-Sousa YT, Coelho CM, Brentegani LG, Vieira ML, de Oliveira ML. Clinical and histological evaluation of granuloma gravidarum: case report. Braz Dent J. 11(2):135–139, 2000 2. Elmustafa OM, Badie AA. Lingual granuloma gravidarum.Saudi Med J. 22(12):1130-1132,2001 3. Choudhary S, MacKinnon CA, Morrissey GP. A case of giant nasal pyogenic granuloma gravidarum.J Craniofac Surg. 16(2):319–321, 2005 4. Ong MA, Chai WL, Ngeow WC. Recurrent gigantic pyogenic granuloma disturbing speech and mastication: a case report and literature review. Ann Acad Med Singapore 27: 258–261,1998 5. Sills ES, Zegarelli DJ, Hoschunder MM, Strider WE.Clinical diagnosis and management of hormonally responsive oral pregnancy tumor (pyogenic granuloma). J Reprod Med 41.467–470, 1996 36 Pathol. Laskaris G. Oral manifestations of infectious diseases Dent Kaynaklar 1. Oral 71(6):675–677, 1991 Yaz›flma Adresi: Esra Baltac›o¤lu Adres: Karadeniz Teknik Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Periodontoloji AD 61080, TRABZON Telefon: 0 462 377 47 02 Fax: 0 462 325 30 17 Email: [email protected] Çene Kemiklerinin Bisfosfonatlara Ba¤l› Osteonekrozunda Teflhis ve Tedavi Yaklafl›mlar› Diagnostic and Theraupeutic Approaches to BisphosphonateRelated Osteonecrosis of the jaw Yakup ÜSTÜN*, Özgür ERDO⁄AN** Özet Abstract Son y›llarda özellikle osteopöröz tedavisinde yayg›n olarak kullan›lmaya bafllana bis- Bisphosphonates, which are widely used fosfonatlar ayr›ca kemik malignensilerine used for reducing hypercalcemia due to ba¤l› hiperkalseminin tedavisinde, meme bone malignancies, for preventing bone ve prostat kanserlerindeki kemik metastazlar›n›n engellenmesinde ve multiple myelo- metastases of breast and prostate carcino- madaki osteolitik lezyonlar›n tedavisinde lesions in multiple myeloma. The beneficial kullan›lmaktad›rlar. Bisfosfonat grubu ilaçlar›n ilgili hasta grubunun tedavisinde oynad›klar› önemli rol tart›fl›lmazd›r ancak tedavi s›ras›nda ve sonras›nda özellikle çene kemiklerinde istenmeyen yan etkileri görülebilmektedir. Çene kemiklerinde osteonekroz vakalar› s›kl›kla damar içi (IV) formda bisfosfonat kullanan hastalarda görülse de, oral bisfosfonat kullan›m›na ba¤l› da osteonekroz geliflti¤ine dair kan›tlar mevcuttur. Bu makalede bisfosfonata ba¤l› çene kemiklerinde geliflen osteonekrozun teflhis ve tedavi yaklafl›m› gözden geçirilmifltir. Anahtar Kelimeler: Bisfosfonat, Maksilla, Mandibula, Osteonekroz for the treatment of osteoporosis, are also ma and for the treatment of osteolytic role of bisphosphonates in the target diseases is indisputable; however, during or after the medication undesired side-effects may be seen especially in the jaw bones. Although many cases of bisphosphonate related osteonecrosis of jaws are associated with intravenous use of bisphosphonates, there is also evidence that jaw osteonecrosis may occur with oral bisphosphonate treatment. In this article the diagnosis of bisphosphonate related osteonecrosis of jaws and its management have been reviewed. Key Words: Bisphosphonate, Maxilla, Mandible, Osteonecrosis * Yrd. Doç. Dr., Çukurova Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› ** Dt., Çukurova Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› 37 Üstün Y., Erdo¤an Ö. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 37-42 Girifl Kemik ile ilgili malignensilerde bisfosfonatlar›n yük- Bisfosfonatlar, kemik rezorpsiyonunu engelledi¤i sek etkinli¤e sahip olan tipleri damar içi (IV) yoldan bilinen endojen pirofosfatazlar›n analoglar›d›r ve t›p kullan›lmaktad›rlar. Amerikan Yiyecek ve ‹laç alan›nda kullan›mlar› yaklafl›k 30 y›ll›k bir geçmifle Kurumu (FDA) 2001 y›l›nda IV pamidronate uygu- sahiptir. Kimyasal yap›s›nda karbon atomuna ba¤l› lanmas›n› ve 2002 y›l›nda IV zoledronik asit uygula- iki fosfor atomu bulunur. Kemik dokusuna olan mas›n› onaylam›flt›r. 1 4 çekim güçlerini negatif yüklü fosfat gruplar›na borçludurlar. Bisfosfonatlar›n Kemik metabolizmas› üzerine farkl› etki mekanizma- Etkileri lar› vard›r. Bunlar; hidroksil apatitin çözülmesini Bisfosfonatlar›n çene kemiklerinde osteonekroza yol engellemek, kemik ili¤i hücrelerinin osteoklastlara açt›¤›na iliflkin ilk vakalar Amerika Birleflik dönüflmesini önlemek, osteoklast fonksiyonunu bas- Devletleri’nde oral ve maksillofasiyal cerrahlar tara- k›lamak ve osteoklastlar›n apoptozisini uyarmak ola- f›ndan rapor edilmifltir. Bu konudaki ilk rapor 2003 rak s›ralanabilir. y›l›nda Marx taraf›ndan yay›nlanm›flt›r. Bundan 1 2,3 Çene Kemiklerindeki 3 5 y›l sonra Ruggiero ve ark . 63 vakal›k bir seri yay›nBisfosfonatlar›n Genel Kullan›m Alanlar› lam›fllar ve çeflitli sebeplerden dolay› bisfosfonat kul- Bisfosfonatlar günümüzde genifl bir kullan›m alan›na lanan hastalarda meydana gelen kemik nekrozunun sahiptirler. Osteopöröz tedavisinde, Paget hastal›¤› tedavi seçeneklerini inceleyerek, cerrahi debridman gibi kemi¤in metabolik bozukluklar›nda, meme ve ve hiperbarik oksijen tedavisinin bu lezyonlar›n prostat kanserlerinde kemik metastaz›n› engellemek tedavisinde yeterli bildirmifllerdir. 5 amac›yla, multiple myeloma da görülen osteolitik Migliorati ve ark . yay›nlad›klar› 18 hastal›k rapor- kemik lezyonlar›n›n engellenmesi amac›yla, kemik- da pamidronate veya zoledronik asit kullanan has- lerdeki malignensiye ba¤l› hiperkalsemi tedavisinde, talarda oral cerrahi ifllemleri takiben veya spontan yine kemik malignensilerinde oluflabilecek patolojik olarak kemik nekrozu geliflti¤ini bildirmifllerdir. Bu k›r›klardan korunmak ve buna ba¤l› oluflan a¤r›n›n tarihten sonra birçok araflt›rmac› benzer vaka serile- tedavisinde kullan›lmaktad›rlar. ri yay›nlanm›flt›r. Bisfosfonatlar yap›lar›nda azot atomunun bulunup Bisfosfonatlara ba¤l› çene kemiklerinin osteonekrozu bulunmamas›na göre, azotlu bisfosfonatlar ve azot- (BBÇO), klinik olarak spontan geliflebilece¤i gibi, suz bisfosfonatlar olmak üzere iki ana gruba ayr›l›r- herhangi bir oral cerrahi sonras› veya bir patoloji lar. Azotlu bisfosfonatlar azotsuz gruba göre daha sonras› da geliflebilir. Bu osteonekroz a¤›z içerisin- potenttirler. Günümüzde yayg›n olarak kullan›lmak- de avaskuler kemik ekspozu olarak görülür (Resim ta olan bisfosfonatlar›n isimleri, kullan›m alanlar› ve 1,2). Beraberinde enfeksiyon ve a¤r› geliflebilir ya göreceli etkinlikleri tablo 1 de verilmifltir. da kemik ekspoz sahas› asemptomatik kalabilir. Tablo1. Günümüzde Kullan›lan Bisfosfonatlar ve Kullan›m Alanlar›4 38 olmad›¤› 6 7-9 Çene Kemiklerinin Bisfosfonatlara Ba¤l› Osteonekrozu Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 37-42 mas›, oral yoldan al›nmas›na oranla osteonekroz 4 geliflme riskini yaklafl›k olarak 80 kat artt›rmaktad›r. Çene-yüz bölgesinde herhangi bir cerrahi müdahalenin yap›lmas› BBÇO geliflmesini tetikleyen önemli bir etkendir. Osteoklastik aktivitenin yavafllamas› veya durmas›na ba¤›l olarak kemi¤in kendisini yenileyememesi, cerrahi sahada kemik ve yumuflak doku iyileflememesine neden olacak ve cerrahi giriflim kemik ekspozu ile sonuçlanacakt›r. Difl çekimi, dental implant, kemi¤i ilgilendiren periodontal cerrahi ve periapikal cerrahi uygulanan hastalarda BBÇO geliflme insidans›n›n spontan geliflmeye oranla 7 kat 12 daha fazla oldu¤u bildirilmifltir. Hastal›¤›n gelifl- mesini tetikleyen di¤er önemli bir etken çene kemiklerinde geliflen lokal patolojilerdir. Periodontal veya periapikal abse benzeri lokal patolojilerin varl›¤›n›n BBÇO geliflme insidans›n› 7 kat artt›rd›¤› bildirilmifltir. 13 BBÇO, kanlanmas› üst çeneye k›yasla daha az olan ve daha kompakt yap›ya sahip oldu¤u bilinen alt Resim 1-2. Bisfosfonat (zoledronik asit) çene kemi¤inde, üst çeneye oranla 2 kat daha fazla görülmektedir. Üzerinde mukoza kal›nl›¤› azalm›fl 14 kullan›m›na ba¤l› geliflmifl osteonekroz görüntüleri olan mandibuler veya maksiller torus alanlar› ile Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derne¤i mylohyoid s›rt bölgeleri BBÇO’nun en s›k görüldü¤ü yay›nlad›¤› durum de¤erlendirme raporunda BBÇO alanlard›r. tan›s› konulabilmesi için hastalarda afla¤›da belirti- Artan yafl ile beraber BBÇO geliflme riskinin arta- len 3 flart›n birlikte olmas› gerekti¤ini bildirilmifltir; ca¤› düflünülmektedir. Bardos ve arkadafllar› 1) Halen ya da önceki bir tarihte bisfosfonat tedavi- Bisfosfonat kullanan hastalarda her 10 y›l için BBÇO 4 12 IV geliflme riskinin %9 oran›nda artt›¤›n› bildirmifllerdir. si alm›fl olmak 2) Çene yüz kemiklerinin herhangi bir bölgesinde 8 fiu ana kadar yap›lm›fl çal›flmalar›n bat› ülkelerinden haftadan uzun süreli ekspoz ve nekrotik kemik ç›km›fl olmas› BBÇO’nun beyaz ›rkta daha fazla sahas›n›n bulunmas› geliflti¤i yönünde bir izlenim oluflturmaktad›r. 3) Çene yüz bölgesinde radyoterapi hikayesinin Ancak, IV bisfosfonatlar›n kullan›mlar›n›n ilk defa bat› ülkelerinde bafllam›fl olmas› ve geliflmekte olan olmamas› Kullan›lan bisfosfonat›n çeflidinin ve uygulama ülkelerde bu problemin daha geç fark ediliyor olma- fleklinin BBÇO geliflme riski üzerine önemli etkisi s› bunun sebebi olabilir. Yak›n dönemlerde gelifl- bulunmaktad›r. Genel olarak ilaca maruz kalma mekte olan ülkelerden de benzer vaka serilerinin bil- süresinin uzamas›n›n hastal›¤›n geliflme riskini artt›r- dirilmesi beklenmektedir. d›¤› kabul edilmektedir. Günümüzde kullan›lan en IV bisfosfonatlar›n kullan›m gerekçesinin de BBÇO potent bisfosfonat grubu ilaç olan zoledronic asit geliflme riskinde önemli bir etken oldu¤u bilinmekte- kullananlarda osteonekroz geliflme riski di¤er bisfos- dir. BBÇO, bisfosfonat kullanan hastalar›n içerisinde fonatlar› kullanan hastalara oranla daha fazla- en çok multiple myelomal› hastalarda görülmekte ve 4 10,11 d›r. Ayr›ca bisfosfonat›n damar içi yoldan al›n- bunu meme karsinomas› nedeniyle kullananlar takip 39 Üstün Y., Erdo¤an Ö. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 37-42 etmektedir. Di¤er gerekçelerle IV bisfosfonat kulla- 5) Hareketli protezlerin uzun kenarlar›, özellikle nanlarda hastal›¤›n geliflme riski aç›s›ndan herhan- mylohyoid s›rt bölgesinde k›salt›lmal› ve yumuflak gi bir farkl›l›k bulunmamaktad›r. 13 dokunun ince oldu¤u alanlarda protez iç yüze- Henüz kesinlik kazanmamakla beraber bisfosfonat yinde afl›nd›rma ve gerekiyor ise yumuflak astar tedavisi ile birlikte diyabet hastal›¤›, sigara, korti- materyali ile besleme yap›lmal›, kosteroid kullan›m›, kötü a¤›z hijyeni, alkol, kemoterapi ilaçlar›n›n kullan›lmas› BBÇO geliflme riskini 4 6) ‹laç tedavisine bafllamadan önce kemik ve yumuflak doku iyileflmesi sa¤lanm›fl olmal›d›r artt›r›c› etkilerinin olabilece¤i düflünülmektedir. Halen IV bisfosfonat kullanmakta olan asemptomatik Osteoporoz tedavisinde östrojen kullan›ma ba¤l› hastalarda difl çekimi ve herhangi bir dentoalveoler birçok komplikasyonun ve yan etkinin geliflmesi cerrahinin yap›lmas›ndan kaç›n›lmal›d›r. ‹leride difl nedeni ile günümüzde osteoporoz tedavisi için oral çekimi veya periodontal cerrahi gereksinimini orta- bisfosfonatlar›n edilmektedir. dan kald›rmak için hastan›n bu konuda e¤itimi Osteoporoz tedavisinde ülkemizde s›kl›kla oral yol- gerekmektedir. Hastan›n a¤›z temizli¤ini en üst sevi- dan Alendronat (Fosamax, Merck Sharp & Dohme yede tutmas› önemlidir. Restore edilemeyecek ‹laçlar› Ltd. fiti., ‹stanbul) reçete edilmektedir. Oral durumdaki difllerin çekimleri yerine endodontik alendronat kullanan hastalarda BBÇO geliflme insi- tedavileri tercih edilmelidir. dans› ile ilgili yeterli yay›n bulunmamakla beraber; Oral bisfosfonat kullanan hastalarda difl çekimi ya insidans›n %0,01–0,04 aras›nda yer ald›¤› düflünül- da oral cerrahi uygulamas› kontrendike de¤ildir. kullan›m› tercih 9 mektedir. Bu oran difl çekimini takiben %0,34’lere Ancak BBÇO aç›s›ndan hasta bilgilendirilmelidir. 3 kadar ç›kmaktad›r. Dolay›s›yla oral bisfosfonat kul- seneden daha uzun süreli bisfosfonat kullananlarda lan›m› da BBÇO geliflmesi aç›s›ndan risk oluflturmak- ve ilave olarak kortikosteroid kullananlarda risk art- tad›r. Özellikle ilac›n 3 y›ldan daha uzun süre kulla- makta oldu¤undan bu hastalarda tedavi protokolün- n›lmas› ve hastaya herhangi bir sebeple ek olarak de de¤ifliklik yapmak gerekmektedir. Oral bisfosfo- 4 natlar› kullanmay› kesmek veya tedaviye ara vermek kortikosteroid tedavisi verilmesi riski artt›rmaktad›r. ilac›n kemik metabolizmas› üzerine etkilerini büyük Bisfosfonat Tedavisi Alt›nda Olan 4 Hastalara Yaklafl›m bisfosfonat kullanan veya beraberinde kortikostero- Bisfosfonat kullanan hastalara yaklafl›mda genel id tedavisi alan hastalarda oral cerrahi müdahale amaç, çene kemiklerinde osteonekroz geliflmesini yapmak gerekirse, kulland›¤› ilaç 3 ay önce kesilme- engellemek, e¤er bir osteonekroz geliflmifl ise a¤r› ve lidir. ‹laca tekrar bafllamak için kemik ve yumuflak enfeksiyonu kontrol alt›na almak ve osteonekrozun doku iyileflmesinin tamamlanm›fl olmas› gerekmekte- daha fazla ilerlemesini engellemektir. E¤er mümkün dir. Dental implant yerlefltirilmifl hastalar y›lda 4 ise IV bisfosfonat tedavisine bafllamadan önce has- defa kontrole ça¤r›lmal› ve cerrahi bölgede oluflmufl talar detayl› bir dental muayeneden geçmelidir. IV kemik ekspoz alanlar› aç›s›ndan de¤erlendirilmeli- bisfosfonat tedavisine bafllayacak olan hastalara dir. yaklafl›m çene-yüz bölgesine radyoterapi alacak Bisfosfonat kullan›m›na ba¤l› kemik nekrozu tedavi- 4 4 hastalara yaklafl›m ile benzer flekilde olmal›d›r. Bu si radyoterapiye ba¤l› osteonekroza k›yasla daha gruptaki hastalarda; karmafl›kt›r. BBÇO’nda kemi¤in tamam›nda tutulum 1) Restore edilemeyecek difller çekilmeli oldu¤u için nekrotik kemi¤i afl›nd›rmakla iç yüzeyde 2) Kemik ç›k›nt›lar› ve toruslar düzeltilmeli kanlanan, canl› ve iyileflme potansiyeli olan kemik 3) Mukozal retansiyonlu difller ve kökler çekilmeli ile karfl›lafl›lamayacakt›r. Ayr›ca kemik iyileflmesinin 4) Periodontal ve endodontik tedaviler tamamlan- olmamas› yumuflak dokunun da iyileflmesine izin 4 mal› 40 ölçüde azaltmaktad›r. Üç y›ldan uzun süredir oral vermeyecektir. E¤er ekspoz kemik üzerinde sivri Çene Kemiklerinin Bisfosfonatlara Ba¤l› Osteonekrozu Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 37-42 kenarlar varsa kemikteki aç›kl›¤› büyütmeyecek Kemik ekspozu ve nekrozu ile birlikte geliflen enfek- flekilde kontur düzeltmesi yap›lmal›d›r. Nekroze siyonlara eklenen ekstraoral fistül oluflumu, mandi- olmufl kemik tamamen hareketli ve çevreden izole buler bazise kadar ilerlemifl kemik y›k›m› ve patolo- hale gelmifl ise ç›kart›labilir; ancak bu flekilde at›lma jik fraktür geliflmesi durumlar›nda cerrahi debrid- e¤iliminde olmayan nekroz alanlara yap›lan cerrahi man ya da rezeksiyon ve beraberinde genifl spekt- müdahaleler s›kl›kla durumun daha da kötüye git- rumlu antibiyotik tedavisine bafllamak gerekmekte- 9 mesine sebep olmaktad›r. Kemik nekrozu olmayan dir. BBÇO sonras› geliflen patolojik mandibula frak- alanlarda yap›lacak difl çekimlerinden ve oral cerra- türlerinde segmental rezeksiyon ve ayn› seansta hi müdahalelerden kaç›n›lmal›d›r, ancak nekroz rekontruksiyon plaklar› ile onar›m önerilmektedir. kemik sahas›nda bulunan semptomatik difllerin çekil- Verici sahada oluflabilecek potansiyel komplikas- mesinde sak›nca yoktur. Zaten geliflmifl olan osteo- yonlar ve baflar› flans›n›n düflük olmas› nedeni ile nekrozun difl çekimi ile alevlenmesi beklenmemekte- otojen kemik ile rekonstrüksiyon yap›lmas› tart›flmal› dir. bir konudur. Çene kemiklerinde osteonekroz geliflmifl olan hasta- Oral bisfosfonat kullanan hastalar›n kulland›klar› lar, enfeksiyon varl›¤› ve a¤r› kontrolü aç›s›ndan ilac›n yap›lacak ifllemden 3 ay önce kesilmesi önem- de¤erlendirilmelidir. E¤er enfeksiyon bulgusu yok li yarar sa¤larken, IV bisfosfonat tedavisine devam ise, antibiyotik tedavisine bafllamak gereksizdir. eden ve BBÇO geliflmifl hastalarda bisfosfonat teda- Ekspoz alanda direnajl› ya da direnajs›z enfeksiyon visini kesmenin k›sa sürede bir faydas› beklenme- varsa antibiyotik tedavisi bafllanmal›d›r. Penisilin, mektedir, çünkü bisfosfonatlar›n kemik içerisindeki klindamisin ya da sefazolin gibi genifl spektrumlu yar›lanma sürelerinin 10 seneye kadar ç›kt›¤› bilin- oral antibiyotik tedavisi tercih edilmelidir. Israrc› mektedir. durumlarda kültür-antibiyogram sonucuna göre erdirmenin orta ve uzun vadede osteonekrozun iler- kombine antibiyotik tedavisi bafllanmal›d›r. Direnaj lemesini durdurmak ve stabil hale getirmede faydal› kesilinceye kadar antibiyotik tedavisi devam etmeli- olabilece¤i düflünülmektedir. Oral bisfosfonat teda- dir. Baz› vakalarda ömür boyu oral penilisin kulla- visini kesmek osteonekrozun tedavisinde ancak orta n›lmas› dahi gerekli olabilmektedir. vadede etkilidir. Oral bisfosfonat kullanan ve BBÇO BBÇO geliflmifl hastalarda a¤r› kontrolünü sa¤lamak geliflmifl 50 hastada ilac›n kesilmesinin 6–12 ay içe- tedavinin önemli bir parças›n› oluflturmaktad›r. risinde spontan iyileflmeyi sa¤lad›¤› görülmüfltür. 4 9 4 17 Ancak IV bisfosfonat tedavisini sona 4 4 Hastal›¤›n kronik olmas› ve reçete edilecek a¤r› kesicinin belki de hayat boyu kullan›lacak olmas› nede- Sonuç ni ile ilaç seçiminde dikkatli olmak gereklidir. Ülke- Bisfosfonatlara ba¤l› çene kemiklerinin osteonekro- mizde ve dünyada en s›k reçete edilen ilaçlar s›rala- zu, difl hekimli¤ini direk olarak ilgilendiren ve teda- mas›nda en ön s›ralarda bulunan steroid yap›da visinin yine difl hekimleri taraf›ndan yap›lmas› gere- olmayan antienflamatuar ilaçlar›n uzun süreli kulla- ken bir problemdir. Ülkemizde, IV bisfosfonatlar›n n›mlar›n›n gastrointestinal irritasyon, aplastik anemi, onkoloji agranulositosis, renal toksisite ve kardiyovaskuler Amerika’dan daha geç dönemde gerçekleflmifltir. etkileflimler gibi çok ciddi komplikasyonlar› oldu¤u Dolay›s›yla, ülkemizde BBÇO olgular› ile daha geç bilinmektedir. Parasetamol ile kombine edilmifl nar- dönemde karfl›lafl›lmaya bafllanm›flt›r. IV bisfosfonat kotik analjezikler, steroid yap›da olmayan antiinfla- kullanmaya bafllayacak olan ve kullanmakta olan matuarlar ile karfl›laflt›r›ld›klar›nda daha güvenilir ve hastalar ile BBÇO geliflmifl hastalara yukar›da 15 16 hastalar›nda kullan›lmas› Kuzey etkin bir a¤r› kontrolü sa¤lamaktad›r. tan›mlad›¤›m›z Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Enfeksiyonun devam› ve kemik nekrozunun ilerleme- Cerrahi Derne¤i taraf›nca önerilen tedavi protokolü- si hastal›¤› tedavisini oldukça güçlefltirebilmektedir. ne uygun flekilde müdahale edilmelidir. Her ne 41 Üstün Y., Erdo¤an Ö. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 37-42 kadar BBÇO, IV bisfosfonat kullan›m›na ba¤l› geliflen bir problem olarak görülse de; günlük mesleki pratikte s›kl›kla karfl›lafl›lan oral bisfosfonat kullanan and bisphosphonates. N Engl J Med. 353:99, 2005. 11) Bamias A, Kastritis E, Bamia C, et al. Osteonecrosis of the jaw in cancer after treatment with bisphosphonates: incidence and risk factors. J Clin Oncol. 23:8580-7, 2005. osteopöröz hastalar›n›n da risk alt›nda olduklar› 12) Badros A, Weikel D, Salama A. Osteonecrosis of the jaw unutulmamal›d›r. Günlük difl hekimli¤i prati¤inde in multiple myeloma patients: clinical features and risk fac- s›kl›kla karfl›lafl›lan bu gruptaki hastalar bu konuda bilgilendirilmeli, yap›lacak tedavilerin riskleri hastalarla detayl› olarak tart›fl›lmal›d›r. tors. J Clin Oncol. 24:945-52, 2006. 13) Hoff AO, Toth BB, Altundag K, et al. Osteonecrosis of the jaw in patients receiving intravenous bisphosphonate therapy. J Clin Oncol. 24:8528, 2006. 14) Ruggiero SL, Fantasia J, Carlson E. Bisphosphonate-related osteonecrosis of the jaw: background and guidelines for Kaynaklar 1) Fleisch H, Russell RG, Francis MD. Diphosphonates inhibit hydroxyapatite dissolution in vitro and bone resorption in tissue culture and in vivo. Hellstein JW, Marek CL, Pharm BS. Bisphosphonate osteochemonecrosis (bis-phossy jaw): is this phossy jaw of the 21stcentury? J Oral Maxillofac Surg. 63:682-9, 2005. 3) Marx RE, Oral Path Oral Radiol Endod. 102(4):433-41, 2006. 15) Andrade C, Martinez A, Walker S. Comparative Safety Evaluation of Non-narcotic Analgesics?. Science. 165(899):1262-4, 1969. 2) diagnosis, staging and management. Oral Surg Oral Med Sawatari Y, Fortin M, Broumand V. Bisphosphonateinduced exposed bone (osteonecro- Clinical Epidemiology, 51(12):1357-1365, 2006. 16) Slatkin N. Cancer-related pain and its pharmacologic management in the patient with bone metastasis. J Support Oncol. 4(2):15-21, 2006. 17) Lin JH.Bisphosphonates: a review of their pharmacokinetic sis/osteopetrosis) of the jaws: Risk factors, recognition, properties. prevention Bone. 18(2):75-85, 1996. and treatment. J Oral Maxillofac Journal of Surg.63:1567-75, 2005. 4) American Association of Oral and Maxillofacial Surgeons Position Paper on Bisphosphonate-Related Osteonecrosis of the Jaws, Approved by the Board of Trustees,2006, Web Sitesi: http://www.aaoms.org/docs/positi- on_papers/osteonecrosis.pdf 5) Ruggiero SL, Mehrotra B, Rosenberg TJ, Engroff S. Osteonecrosis of the jaws associated with the use of bisphosphonates: a review of 63 cases. J Oral Maxillofac Surg. 62:527-34, 2004. 6) Migliorati CA, Schubert MM, Petersen DE, Seneda LM. Bisphosphonate-associated osteonecrosis of mandibular and maxillary bone. An emerging oral complication of supportive cancer therapy. Cancer. 104:83-93, 2005. 7) Dimitrakopoulos I, Magopoulos C, Karakasis D. Bisphosphonate-induced avascular osteonecrosis of the jaws: a clinical report of 11 cases. Int. J. Oral Maxillofac. Surg. 35: 588–593, 2006. 8) Farrugia MC, Summerlin DJ, Krowiak E, Huntley T, Freeman S, Borrowdale R, Tomich C. Osteonecrosis of the Mandible or Maxilla Associated with the use of New Generation Bisphosphonates. Laryngoscope. 116(1):11520, 2006. 9) Marx RE, Sawatari Y, Fortin M, Broumand V. Bisphosphonateinduced exposed bone (osteonecrosis/osteopetrosis) of the jaws: Risk factors, recognition, prevention and treatment. J Oral Maxillofac Surg. 63:1567-75, 2005 10) Durie BGM, Katz M, Crowley J. Osteonecrosis of the jaws 42 Yaz›flma Adresi: Yrd. Doç. Dr. Yakup ÜSTÜN Adres: Çukurova Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi A¤›z Difl Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi AD 01330 Balcal› Yüre¤ir / Adana Telefon: 0 322 338 63 54 / 0 532 509 25 26 Faks: 0 322 338 73 31 E-posta: [email protected] Anteriorda Diflsel Çapraz Kapan›fl›n Tedavisi: Olgu Raporu Treatment of Anterior Dental Crossbite: A Case Report Özge USLU*, T. Ufuk TOYGAR MEM‹KO⁄LU** Özet Abstract Diflsel anterior çapraz kapan›fl genellikle Dental anterior crossbite usually becomes erken karma dentisyon döneminde mey- evident during the early mixed dentition dana gelir ve tedavi edilmedi¤i zaman phase, and can cause many problems birçok probleme neden olan bir malok- when left untreated. One or several anteri- luzyondur. Bir veya birçok difl çapraz or teeth may be in crossbite relationship. kapan›flta olabilir. Karma dentisyon döne- Simple and usefull treatment mechanics is minde tedavi effective in the mixed dentition. This case mekanikleri ile çözümü mümkündür. Bu report describes the treatment of a case in olgu raporunda karma dentisyonda anteri- mixed dentition with crossbite of two inci- or bölgede 2 kesici diflte çapraz kapan›fl sor teeth. k›sa süreli ve basit gösteren bir olgunun plak ile tedavisi sunulmaktad›r. Anahtar Kelimeler: Karma dentisyon, anterior Key Words: Mixed dention, anterior cross bite, çapraz kapan›fl, hareketli tedavi treatment mechanics *Dt., Ankara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› ** Prof.Dr., Ankara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› 43 Uslu Ö., Memiko¤lu Toygar U. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 43-46 Girifl Croll (1984), maksiller diflin palatal malpozisyonu ve temasta oldu¤u mandibuler diflin labial konumlanmas›n› ‘diflsel çapraz kapan›fl’ olarak tan›mlam›flt›r. Diflsel çapraz kapan›fl %4-5 görülme insidans›1 na sahiptir. Genelde erken karma dentisyon döneminde görülür ve daimi kesici difllerin anormal erupsiyonuna ba¤l›d›r. 2,3 Süt kesici difllere gelen travma c d ile daimi difl jerminin konumunda de¤iflme, süt kesici diflin gecikmifl olan eksfoliasyonu ile daimi kesici diflin palatinalden sürmesi, süpernümerer ön difller, odontomalar veya kesici bölgede çaprafl›kl›k gibi etiyolojik faktörlere ba¤l› olabilir. 2-4 Anterior çapraz kapan›fl, diflin sert dokular›nda afl›nma gibi problemlere 5,6, Resim 1c-e. kemik kay›plar›na, difleti Bafllang›ç a¤›z içi problemlerine, estetik problemlere ve asimetrilere neden olabilir. foto¤raflar› 7 e Bu vaka raporunun amac› maksiller kesici bölgede 2 oldu¤u (ANB 3°), üst keser diflin geride, alt keser difli ilgilendiren çapraz kapan›fl için uygulanan diflin normal konumland›¤› belirlenmifltir. Panoramik tedavi yaklafl›m›n› sunmakt›r. filminde tüm daimi difl germleri mevcuttur (Resim 1f). Model analizinde üst çenede 3 mm yer darl›¤› mev- Olgu Ankara cutken, alt çenede ark boyu sapmas› yoktur. Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilimdal›na ‘ön diflinde e¤rilik’ flikayetiyle baflvuran 10 y›l 9 ay kronolojik yafla sahip erkek hastan›n (Resim 1a-b) klinik muayenesinde S›n›f I molar iliflkiye sahip oldu¤u belirlenmifltir. Sa¤ üst santral, lateral kesici difller ve süt kanin diflinde çapraz kapan›fl, travmatik okluzyona ba¤l› olarak alt sa¤ santral diflte difleti çekilmesi mevcuttur. Alt dental orta hatta 0.5mm sa¤a sapma vard›r (Resim 1c-e). Yap›lan lateral sefalometrik film analizinde sagittal yönde çeneleraras› iliflkinin S›n›f I f Resim 1f. Bafllang›ç panoramik film Okluzyonu yüksek Hawley pla¤›nda sa¤ santral ve lateral kesici diflin palatinalinde yer alan zemberekler ile çapraz kapan›fltaki santral ve lateral difller protrüze edilmifltir (Resim 2a-e). Yemek aralar› d›fl›nda tüm gün kullan›m önerilmifl, zembereklerin aktivasyonu ayl›k kontrollerde yap›lm›flt›r. Hastan›n tedaviye uyumu iyidir. Tedavinin 4. ay›nda çapraz kapan›fltaki difller dental ark üzerinde uygun konuma gelmifl, ideal overjet iliflkisi sa¤lanm›flt›r. 4 ayl›k a 44 b Resim 1a-b. Bafllang›ç a¤›z d›fl› foto¤raflar› bir tedavi döneminin ard›ndan aparey kullan›m›na son verilmifl, kar›fl›k difllenme dönemindeki hastam›- Diflsel Çapraz Kapan›fl Tedavisi Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 43-46 kapan›fl›n tedavisinden sonra alt sa¤ santral diflin gingival problemlerinde iyileflme gözlenmifltir. a b Resim 2a-c. Hawley pla¤›n›n a¤›z içi foto¤raflar› c Tart›flma Anterior diflsel çapraz kapan›fl›n tedavisinde farkl› teknikler kullan›labilir. Tedavinin amac› etkilenen maksiller kesici difl veya difllerin stabil overjet-overbite iliflkisinin olaca¤› noktaya labiale yönlendirilmesidir. Çünkü normal overjet-overbite iliflkisi nüksü önlemektedir. Posterior difllerin okluzal yüzeylerine 1 yerlefltirilen küçük miktarda kompozit yada kompo8 mer maddeleri etkilidir. Oklüzyonu yükselten, aktif zemberekler içeren hawley plaklar› uygulanabilir. 9 Çapraz kapan›fltaki maksiller diflin temasta oldu¤u d e karfl›t difle uygulanan kompozit e¤ik düzlemler ile de k›sa sürede etkili sonuçlar al›nabilir. Eriflkinlerde ön 5 Resim 2d-e. Hawley pla¤›n›n foto¤raflar› z›n daimi difllerinin sürmesine rehberlik edilmifltir. Hastam›z tedavi sonunda 12 y›l 11 ay kronolojik yafla sahiptir (Resim 3a-f). çapraz kapan›fl, fonksiyonel problemlere yol açabilece¤inden sabit tedaviler ile düzeltilebilir. 10 Sonuç ‹skeletsel sapmas› olmayan anterior diflsel çapraz kapan›fl›n karma dentisyonda basit yöntemlerle tedavisi sonucunda ileride oluflabilecek S›n›f III anomali ve laterognati gibi daha a¤›r malokluzyonlar önlenebilir. Resim 3a-c. Tedavi sonras› a¤›z d›fl› foto¤raflar› Kaynaklar 1. Croll TP. Fixed inclined plane correction of anterior crossbite of the primary dentition. J Pedod. 9(1):84-94, 1984. 2. Heilkiheimo K., Salmi K., Myllarniemi S. Long term evaluation of orthodontic diagnosis make at ages of 7 and 10 d e years. European Journal of Orthod. 9:151-159, 1987. 3. Hannuksela A., Vaananen A. Predisposing factors for Resim 3d-f. Tedavi malocclusion in 7 year-old children with special reference sonras› a¤›z içi to atopic diseases. American Journal of Orthod. 92:299- foto¤raflar› 303, 1987. 4. crossbite correction. Journal of Dentistry for Children. Sept- f Hareketli üst çene pla¤› kullan›m› ve sürme rehber- oct:76-83, 1970. 5. mam›flt›r. Alt çenede Leeway yer rezervlerinin kullan›m› ve dilin etkisi ile s›ralama sa¤lanm›fl, ön çapraz Sar› S., Gökalp H., Aras S. Correction of anterior dental crossbite with composite as an inclined plane. Int. J Ped. li¤i ile daimi difllerinin dental arklarda düzgün s›ralanmas› sa¤lanm›fl, sabit ortodontik tedavi uygulan- Valentine F, Howitt JW. Implications of early anterior Dent. 11:201-208, 2001. 6. Tse CS. Correcting a single anterior tooth crossbite with a looped archwire. Dent. Today 18(5):94, 1999. 7. Al-Sehaibany F., White G. A three dimensional clinical 45 Uslu Ö., Memiko¤lu Toygar U. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 43-46 approach for anterior crossbite treatment in early mixed dentition using an Ultrablock appliance:Case report. Journal of Clinical Pediatric Dentistry. 23(1):1-8, 1998. 8. Tse CS. Correction of single-tooth anterior crossbite. J Clin. Orthod. 31 (3):188, 1997. 9. Estreia F., Almerich J., Gascon F. Interceptive correction of anterior crossbite. J Clin Ped. Dent. 15:157-159, 1991. 10. Brooks SA., Polk M. Anterior crossbite correction with fixed appliances in the adult dentition. Gen Dent. 47(3):298300, 1999. Yaz›flma Adresi: Dt. Özge USLU Adres: Ankara Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› Beflevler 06500 ANKARA Tel: 0 312 2122708/21 Fax: 0 312 2130960 E-posta: [email protected] 46 Dental ‹mplantlarda Baflar› Kriterleri ve ‹mplant Sa¤l›¤›n›n Sürdürülmesi Success Criteria in Dental Implants and Maintenance of Implant Health Gülfem ERGÜN*, Ferhan E⁄‹LMEZ** Özet Abstract Baflar›l› bir implant tedavisi için, implantlar yerlefltirilmeden önce yap›lan planlamalar›n yan› s›ra klinik takip ve de¤erlendirmeler de büyük önem tafl›r. Baflar›y› irdelemek amac›yla tan›mlanan kriterler genel olarak implantlar›n periodontal, protetik, radyolojik de¤erlendirmeleri ve hastan›n tedavi ile ilgili görüflünü içermektedir. Çal›flmam›zda dental implantlarda baflar›s›zl›k, erken ve geç baflar›s›zl›k olarak s›n›fland›r›larak yap›lan araflt›rmalar de¤erlendirilmifl ve implantlarda baflar›s›zl›¤a neden olan durumlar gözden geçirilmifltir. ‹mplantlar›n sa¤l›¤›n›n de¤erlendirilmesi amac›yla, implant sa¤l›¤› bozuldu¤unda al›nacak önlemler ve tedavi seçenekleri belirtilmifltir. ‹mplant çevresindeki sa¤l›kl› dokular›n sa¤l›¤›n›n idame ettirilmesi için önerilen tedavi stratejileri hakk›nda bilgi verilmifltir. Bu çal›flman›n amac›, dental implantlarda baflar› kriterlerini, baflar›s›zl›k nedenlerini ortaya koymak, bunun yan› s›ra implant sa¤l›¤›n›n korunmas›na iliflkin önerilen uygulamalar hakk›nda bilgi vermektir. For a successful implant therapy, treatment planning and evaluations made before the implant surgery are as important as the clinical follow-up after the surgery. In general, these success criteria include periodontal, prosthetic, radiological evaluations and patient opinion about the treatment. In our study, failures in dental implants were classified as early and late; and conditions that cause failures in dental implants were reviewed. The criteria described for evaluating implant health, precautionary measures when implant health is damaged and treatment options are determined. Treatment strategies described for the maintenance of the health of peri-implant tissues are explained. This study aims to determine the success criteria, causes of failure of dental implants, and to give information about the applications for protecting the stability of the implant. Anahtar Kelimeler: dental implant, baflar› Key Words: dental implants, success criteria, kriterleri, sa¤l›¤›n sürdürülmesi. maintenance. * Yrd. Doç. Dr. Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› ** Dt. Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi, Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› 47 Ergün G., E¤ilmez F. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 Girifl uygunluklar› aç›s›ndan test edilmemifl ancak fonksi- 1969 y›l›nda Branemark ve arkadafllar›n›n endosseöz titanyum implantlar›n baflar› ile osseointegre yonda olan implantlar a¤›zda kalma (yaflam süresi) 11 aç›s›ndan de¤erlendirilmelidir . Baflar›s›zl›k, oldu¤una rapor implant performans›n›n baz› kantitatif yollarla ölçüm etmelerinden bu yana dental implantlar, klinikte sonuçlar›n›n, belirlenen de¤erlerden veya kabul edi- iliflkin çal›flma sonuçlar›n› 1-5 uygulanan bir tedavi seçene¤i haline gelmifltir . ‹mplant tedavileri potansiyel problemlere sahiptir. Çal›flmalarda bildirilen yüksek baflar› oranlar›na karfl›n halen çok say›da implant osseointegre olamamakta veya uzun dönem kullan›mlar›nda baflar›s›z olabilmektedirler . ‹mplantlar yerlefltirilmeden önce 6-8 yap›lacak de¤erlendirme ve planlamalar›n yan› s›ra klinik takip ve incelemeler de bu nedenle büyük öneme sahiptir . 1 ‹mplant tedavilerinde baflar›y› de¤erlendirmek amac›yla çeflitli klinik ve radyolojik parametrelerin referans al›nd›¤› pek çok kriter tan›mlanm›flt›r. Bu kriterlerin irdelenebilmesi için öncelikle baz› tan›mlar›n ifade edilmesi gerekmektedir. Osseointegrasyon, uzun dönem klinik sonuçlar›, implant-kemik arayüzeyindeki mekanik kapasitenin rakamsal de¤erlendirilmesi ile birlikte, bu arayüzdeki morfoloji görünümü farkl› aç›lardaki de¤erlendirmelere göre tan›mlanm›flt›r. Osseointegrasyonun ilk tan›m›, “implant yüzeyi ile temasta oldu¤u canl› kemik dokusu aras›ndaki fonksiyonel ve yap›sal ba¤lant›” olarak yap›lm›flt›r . Zarb ve Albrektsson , osseoin6,9 10 Bu çal›flman›n amac›, dental implantlarda baflar› kriterlerini, baflar›s›zl›k nedenlerini ortaya koymak ve implant sa¤l›¤›n›n korunmas›na iliflkin önerilen uygulamalar hakk›nda bilgi vermektir. Dental ‹mplantlarda Baflar› De¤erlendirme Kriterleri Dental implantlar›n ve tedavilerinin baflar›lar›n› de¤erlendirmek amac›yla 1975 y›l›ndan bu yana birçok kriter ortaya konmufltur. 1975 y›l›nda ‹sveç Ulusal Sa¤l›k ve Yard›m Komitesi, implantlar›n klinik performans›n› periodontal (gingival indeks, plak indeksi, cep derinli¤i) protetik (oklüzyon tipi) ve radyolojik (implant çevresinde radyolusensi olmamas›) kriterlerine ek olarak hastalar›n tedavi hakk›ndaki 12 görüflünün de de¤erlendirilmesini önermifllerdir . Daha sonra Albrektsson ve arkadafllar›n›n , daha 13 kat› olan ve genel kabul gören, implant baflar›s› için minimum kriterleri flu flekildedir: 1. Klinik olarak test edildi¤inde ba¤›ms›z bir implant mobil olmamal›d›r. tegrasyonu klinik incelemelere dayanan bir terim 2. Radyolojik de¤erlendirmede implant çevresinde olarak belirterek “fonksiyonel yükleme s›ras›nda radyolusensi görülmemelidir. 3. ‹mplant cerrahisinden 1 y›l sonra y›ll›k vertikal kemik içerisindeki alloplastik materyalin, klinik olarak asemptomatik, rijit fiksasyonu” fleklinde tan›mla- kemik kayb› 0.2 mm’den az olmal›d›r. m›fllard›r. Son zamanlarda osseointegrasyon, 4. ‹mplant›n yerlefltirildi¤i bölgede a¤r›, enfeksiyon, “kemik-implant arayüzünde fibröz doku oluflmaks›z›n, implant çevresinde kemik doku formasyonu ile nöropati, parestezi, anestezi, paralizi, mandibular kanalda hasar gibi semptomlar gözlenmeme- oluflan direk ankraj” fleklinde tan›mlanm›flt›r . lidir. 6 Osseointegre oral implantlarda baflar›; çi¤neme 5. 5 y›ll›k gözlem periyodu sonunda baflar› oran› fonksiyonu, osseointegrasyonun varl›¤› ve korunma- %85, 10 y›ll›k periyod sonunda baflar› oran› %80 olmal›d›r. s›, a¤r› ve di¤er patolojilerin yoksunlu¤u ile gözlenen doku fizyolojisi, hastan›n estetik ve rahatl›¤› ile Bu kriterlerde, geleneksel periodontal indeksler yer karakterize olan hasta memnuniyeti gibi baz› kriter- almam›fl olup Smith ve Zarb taraf›ndan da destek- lerin sa¤lanmas›d›r. Her bir implant bu baflar› kriter- lenmifltir. Araflt›rmac›lar, Albrektsson’un kriterlerine ek olarak hasta memnuniyetini de de¤erlendirmeye lerini tam olarak sa¤l›yorsa baflar›l› say›lmaktad›r. Baflar› veya baflar›s›zl›k kriterlerine uymayan veya 48 len seviyeden düflük olmas› fleklinde ifade edilmekte6 dir . 14 alm›fllard›r. ‹mplant tasar›m›n›n, hasta ve hekimin ‹mplantlarda Baflar› ve Sa¤l›¤›n Sürdürülmesi Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 memnuniyetini sa¤layacak protez planlamas›na 14 uygun olmas› gerekti¤ini bildirmifllerdir . 15 1992’de Naert ve arkadafllar› , oranlar› aç›s›ndan istatistiksel bir fark bulunmad›¤›n› belirtmifllerdir. periodontal Karoussis ve arkadafllar› , 89 hastaya 112 içi bofl indeksleri ve mobilite derecesini de baflar› kriterleri vida tipi, 49 içi bofl silindir ve 18 aç›l› içi bofl silin- aras›nda de¤erlendirmifllerdir. Araflt›rmac›lar›n dir implant yerlefltirerek implant tasar›m›n›n baflar› önerdi¤i kriterler flöyledir: oran›na etkisini ortalama 10 y›ll›k periyotta 1. ‹mplantlar orijinal yerlerinde olmal›d›r. de¤erlendirmifllerdir. Baflar› kriterlerini 4 bölümde 2. Periotest sonuçlar› +5’ten küçük olmal›d›r. ele alarak çal›flma sonuçlar›n› ortaya koymufllard›r. 3. ‹mplant etraf›nda radyolusensi olmamal›d›r. Baflar› kriterleri: 4. A¤r›, enfeksiyon, parestezi gibi flikayetler olma- 1. Mobilite olmamas› mal›d›r. 20 19 2. Kal›c› subjektif flikayetlerin (a¤r›, yabanc› cisim 5. ‹mplant fraktürü olmamal›d›r. duyarl›l›¤›) olmamas› 19 16 Romeo ve arkadafllar› , 68 hastaya 122 dar çapl›, 120 hastaya 208 standart çapl› implant yerlefltirerek 7 y›ll›k klinik kullan›m sonras›nda, klinik ve radyolo- 3. Sondlamada cep derinli¤inin >5 mm olmama21,22 s› 4. Sondlamada cep derinli¤inin =5 mm olmamas› jik de¤erlendirmeler yapm›fllard›r. ‹mplantlarda ve sondlamada kanaman›n pozitif olmas› baflar› kriterleri olarak, Albrektsson ve arkadafllar›- 5. ‹mplant çevresinde radyolusensi bulunmamas› 13 n›n 1986’da, Roos ve arkadafllar›n›n 17 21 19 1997’de 6. ‹mplant›n fonksiyonda oldu¤u 1 y›l sonras› y›ll›k önerdi¤i “mobilite, a¤r› semptomlar› ve parestezi vertikal kemik kayb› miktar›n›n 0.2 mm’den az olmamas›, implant çevresinde radyolusensi bulun- olmas› 13 mamas›, ilk y›lda 1 mm’den fazla, takip eden y›llar- ‹mplant›n mezial veya distal bölgesinde y›ll›k kemik da 0.2 mm’den fazla marjinal kemik kayb› olmama- kayb›n›n 0.2 mm’den fazla olmas›, implant›n her- s› ve implant›n her yüzünde (mezial, distal, bukkal, hangi bir yüzeyinde sondlamada cep derinli¤inin oral) ≤3 mm. sondlama derinli¤i bulunmas›” kriter- >5 mm. olmas› ve sondlamada kanaman›n pozitif lerini dikkate alm›fllard›r. Dar çapl› ve standart olmas›; implant›n “baflar›s›z” (komplikasyonlu implantlar›n kümülatif baflar› ve a¤›zda kalma oran- implant) olarak nitelenmesine yol açmaktad›r. lar› aras›nda istatistiksel olarak anlaml› bir fark Bu kriterlere ek olarak baflar›l› olarak kabul edilebi- olmad›¤›n› rapor etmifllerdir. lecek implantlar için “eflik” kriterler: 18 Ferrigno ve arkadafllar› , sinüs taban› yükseltme operasyonu uygulanan hastalara yerlefltirilen farkl› 1. Sondlamada cep derinli¤inin >6 mm olmama21,22 s› uzunluktaki 588 implant›n (ITI) 12 y›ll›k takip periyo- 2. Sondlamada cep derinli¤inin =6 mm olmamas› dunda baflar› oranlar› ve a¤›zda kalma oranlar›n› ve sondlamada kanaman›n pozitif olmas› bildirmifllerdir. Çal›flmalar›n›, Buser ve arkadafllar›- fleklinde tan›mlam›fllard›r . 21 n›n 1990 y›l›nda önerdi¤i “implantlar›n yerlefltiril- Araflt›rmac›lar, eflik kriterlere göre baflar›y›; bir di¤i bölgede a¤r›, yabanc› cisim duyarl›l›¤› ve/veya implant›n mezial ve distal olarak >0.2 mm y›ll›k subjektif flikayetler olmamas›, tekrarlayan implant kemik kayb›na sahip olmamas›, sondlamada cep çevresi enfeksiyon veya süpürasyon olmamas›, derinli¤inin >6 mm olmamas› ve implant›n hiçbir mobilite olmamas› ve implant çevresinde radyolu- yüzeyinde =6 mm sondlamada cep derinli¤i ve sensi bulunmamas›” gibi kriterleri dikkate alarak sondlamada kanaman›n pozitif olmamas› fleklinde de¤erlendirmifllerdir. ‹mplantlar›n kümülatif baflar› karakterize etmifllerdir. oran›n› %90.8, kümülatif a¤›zda kalma oran›n› ise Karoussis ve arkadafllar›n›n , 10 y›ll›k klinik çal›fl- %94.8 olarak rapor etmifllerdir. K›sa (8 mm) ve uzun malar›nda, baflar› kriterleri sondlamada cep derin- (10-12 mm) implantlar aras›nda kümülatif baflar› li¤i ≤5 mm, sondlamada kanama negatif ve y›ll›k 19 20 49 Ergün G., E¤ilmez F. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 kemik kayb› miktar› <0.2 mm olarak seçildi¤inde; içi malabsorpsiyon sendromlar›, kemik metabolizmas›- bofl vidal› implantlarda %74, içi bofl silindir implant- n› etkileyen bifosfonatlar gibi ilaçlar›n kullan›mlar›, larda %63 ve aç›l› içi bofl silindir implantlarda %61 kollajen bozukluklar gibi durumlarda erken baflar›- baflar› oranlar› rapor edilmifltir. Sondlamada cep s›zl›k gözlenebilece¤i de rapor edilmifltir derinli¤i ≤6 mm, sondlamada kanama negatif ve y›l- Bruksizm, uzun süreli ve çok miktarda sigara içme l›k kemik kayb› miktar› <0.2 mm’yi içerdi¤inde; al›flkanl›¤› bulunan, kötü a¤›z hijyenine sahip ve implantlarda baflar› oranlar› içi bofl vidal› implant- plak akümülasyonu fazla olan bireylerde erken larda %78, içi bofl silindir implantlarda %65 ve aç›l› içi bofl silindir implantlarda %67 olarak saptanm›flt›r. Araflt›rmac›lar eflik baflar› kriterleri seçiminin baflar› oranlar›n› büyük ölçüde de¤ifltirdi¤ini, farkl› çal›flmalar yap›larak bu kriterlere netlik kazand›r›lmas›n›n gerekli oldu¤unu belirtmifllerdir. Dental ‹mplantlarda Baflar›s›zl›k Tolstunov , implantlarda baflar› ve baflar›s›zl›¤›n; 23 dinamik, zaman ile iliflkili bir durum oldu¤unu ve periyodik de¤erlendirme ihtiyaç oldu¤unda da baflar›s›z implantlar›n tedavi edilmesi gerekti¤ini bildirmifltir. ‹mplantlarda baflar›s›zl›¤› de¤erlendirmede iki periyod oldu¤unu ifade etmifltir. Bunlar› erken baflar›s›zl›k veya osseointegrasyon periyodundaki baflar›s›zl›k (genellikle implant›n yerlefltirildi¤i ilk y›lda, iyileflme periyodundaki ve bafllang›ç yüklemede meydana gelen baflar›s›zl›k) ve geç baflar›s›zl›k veya osseointegrasyon periyodu sonras›ndaki baflar›s›zl›k (genellikle implant›n yerlefltirilmesinden 1 y›l sonraki osseointegrasyon sürecinin tamamland›¤› ve implant fonksiyonunun sa¤land›¤› dönemdeki baflar›s›zl›k) olarak s›n›fland›rm›flt›r. Osseointegrasyon sürecindeki çal›flmalarda erken baflar›s›zl›¤›n temel olarak zay›f kemik kalitesine (hemen hemen hiç krestal kortikal kemi¤i olmayan, s›k trabeküler yap›daki kemik, posterior maksiller bölge, radyasyon tedavisi yap›lan kemik gibi) veya 50 baflar›s›zl›k olabilece¤i bildirilmifltir 25-27,29 . 24,27,29-31 . Bunlara ilaveten yetersiz cerrahi ve protetik analizlerin ve tekniklerin de erken baflar›s›zl›kta önemli rol oynayaca¤› rapor edilmifltir. Çal›flmalarda, implant yerlefltirme tekni¤inin, primer implant stabilitesinin, 3 boyutlu implant pozisyonunun, protezin, protetik tasar›m›n›n ve protezde oluflturulacak oklüzal fleman›n do¤ru seçiminin, afl›r› yüklemelerden kaç›n›lmas›n›n önemi vurgulanm›flt›r 25,28,29 . ‹mplant tasar›m›n›n ve yüzey özelliklerinin de erken baflar›s›zl›kta etkili olabilece¤i belirtilmifltir 24,27-30,32,33 . Genifl çapl› implantlar›n implant-kemik temas alan› daha fazla oldu¤u belirtilerek standart ve dar çapl› implantlara göre bafllang›ç stabilitelerinin daha fazla ve streslere karfl› dayan›kl›l›klar›n›n daha iyi oldu¤u vurgulanm›flt›r. Ayr›ca genifl çapl› implantlar›n premolar ve molar bölgede difl çekimini takiben immediyat olarak yüklenebilece¤i bildirilmifltir . 34 Genifl çapl› implantlar›n yerlefltirilmeleri s›ras›nda genifl kavite preparasyonuna ihtiyaç duydu¤undan daha fazla ›s› olufltu¤u ve <5.0 mm çapl› implantlarda implant cerrahisi s›ras›nda oluflan ›s›n›n daha az 35 oldu¤u belirtilmifltir . Çal›flmalarda, 5.0 mm. çapl› implantlar›da baflar›s›zl›k oranlar›n›n 3.75 ve 4.0 mm çapl› implantlardakinden yüksek oldu¤u gösterilmifltir. ‹mplant boyu ile baflar› oran› aras›nda do¤rusal bir iliflki oldu¤u ve k›sa implantlar›n istatistiksel olarak düflük baflar› oranlar› sergiledikleri vurgulanm›flt›r. ‹mplant baflar›s›nda implant fleklinin zay›f kemik kantitesine (afl›r› alveolar kemik rezorp- rolünü de¤erlendiren bir çal›flmada, vida tipi siyonu gibi) sahip bölgelere yerlefltirilen implantlar- implantlar›n daha iyi retansiyona sahip olduklar› ve da gözlendi¤i bildirilmifltir bafllang›ç stabilitesini artt›rmak amac›yla yivli 24-29 . Sa¤l›kl› kemik iyileflmesini olumsuz etkileyen kontrol implantlar›n tercih edilebilece¤i bildirilmifltir . edilemeyen diyabet, AIDS gibi immün sistemi bask›- ‹mplantlarda osseointegrasyon süreci tamamland›k- lay›c› hastal›klar, ileri derecedeki osteopöröz, stero- tan sonra, geç dönemde meydana gelen baflar›s›z- id tedavisi, çene kemi¤inin metastatik hastal›klar›, l›¤›n s›kl›kla oklüzal yüklemeler ve periimplantitisten metabolik ve endokrin bozukluklar, hatal› beslenme, kaynakland›¤› vurgulanm›flt›r 34 29,32,36,37 . ‹mplantlarda Baflar› ve Sa¤l›¤›n Sürdürülmesi Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 ‹mplantlara yap›lan afl›r› yüklemeler, kötü oklüzal Prognozlar› iyiden, çok iyiye de¤iflmektedir. tasar›m, teflhis edilmemifl, kontrol alt›na al›nmam›fl Grup 2 implantlar, memnun edici düzeyde sa¤l›¤a veya tedavi edilmemifl bruksizm vakalar›, implantla- sahip ve stabildir, ancak potansiyel klinik problemle- ra gelen oklüzal yüklerin artmas›na ve implantlarda ri vard›r. Palpasyon, perküsyon ve fonksiyonda has- afl›r› stresslerin oluflmas›na neden olarak implantlar- sasiyetleri yoktur. 500 gr.’dan az yatay ve dikey da geç baflar›s›zl›¤a yol açabilmektedir yüklerde mobilite gözlenmez. Osseointegrasyon 29,32,35 . Hastan›n uygun ve yeterli oral hijyene sahip olma- periyodu sonras› erken kemik kayb› miktar› 1.5-3 mas›, el becerisinin k›s›tl› olmas› nedeniyle a¤›z mm.’dir ve yükleme yap›ld›ktan sonraki ilk 1 y›lda 1 sa¤l›¤›n› idame ettirememesi, a¤›z hijyenini k›s›tla- mm.’ ye kadar kemik kayb› gözlenebilir. Geçici yan protez tasar›m› veya hastan›n a¤›z hijyeninin eksuda difl hekimi taraf›ndan denetlenmemesi gibi durum- de¤erlendirmede implant gövdesi çevresinde radyo- larda da implantlarda geç baflar›s›zl›k gözlenebil- lusensi yoktur. Sondlama derinli¤i >4 mm. olabilir. di¤i rapor edilmifltir 30,36,37 hikayesi olabilmektedir. Radyolojik . Uygun olmayan protez Kanama indeksi genellikle 0-1 aras›ndad›r, ancak tasar›m› ve yap›m›n›n implantlarda geç baflar›s›z- geçici olarak 2’ye ulaflabilmektedir. Grup 2 implant- l›¤a yol açabilece¤i ve bunlar›n, implant bileflenle- larda uygulanacak tedavi, implant sistemi için stress rinde defektlere, k›r›klara ve vida kay›plar›na neden azaltma protokolünü içermektedir. Oral hijyenin olabilece¤i ilaveten takibi ve güçlendirilmesi gereklidir. Krestal kemik implantlar›n erken ve geç dönem kay›plar›n›n stabilize olana kadar, y›ll›k radyografik muayene nedenlerinde, bilinmeyen ve belirlenemeyen baz› yap›lmal› ve gerekirse gingivoplasti, sulkus azaltma faktörlerin bulundu¤unun da alt› çizilmifltir . prosedürleri uygulanmal›d›r. ‹mplant çevresindeki bildirilmifltir 29,32 . Bunlara 22 sulkus derinli¤ine ba¤l› olarak prognoz iyiden çok ‹mplantlar›n Sa¤l›¤›n›n De¤erlendirilmesi iyiye de¤iflmektedir. Misch , implantlar›n sa¤l›¤›n›n de¤erlendirilmesin- Grup 3 implantlar, fliddeti azdan ço¤a de¤iflen peri- de James taraf›ndan önerilen klinik de¤erlendirme odontitis gösterirler ve uzlaflm›fl sa¤l›k durumuna kriterlerini modifiye ederek implant sa¤l›k skalas›n› sahiplerdir. Radyografik olarak gözlenebilen kemik tan›tm›flt›r. Bu skalada implantlar›n sa¤l›¤›n› kayb›, implant çevresi cep, sondlamada kanama de¤erlendirmede kullan›lan kriterlerin yan› s›ra (süpürasyon), mukozal flifllik ve k›zar›kl›k izlenmekte- implantlar›n prognozu, implant sa¤l›¤›n›n bozul- dir, fakat a¤r› yoktur. Bu implantlara daha ciddi kli- du¤u durumlarda al›nacak önlemler ve uygulanacak nik tedavi uygulanmal›d›r. Fonksiyonda a¤r› gözlen- tedavileri de belirtmifltir. Bu skalaya göre implantlar mez, ancak perküsyon veya fonksiyonda çok az sa¤l›klar› aç›s›ndan 4 gruba ayr›lm›flt›r: hassasiyet gözlenebilir. Yatay veya dikey mobilite Grup 1, optimum sa¤l›k koflullar›n› temsil etmektedir. gözlenmemekle birlikte, yükleme yap›ld›ktan sonra Bu gruptaki implantlarda palpasyon, perküsyon 0.5 veya gözlenmemektedir. Osseointegrasyon periyodu sonras› kemik kayb› Osseointegrasyon periyodu sonras› kemik kayb› miktar› >3 mm.’dir ve yükleme yap›ld›ktan sonraki 3 miktar› <1.5 mm.’dir ve yükleme yap›ld›ktan sonra- y›lda >1 mm. kemik kayb› oluflmufltur. ‹mplant çev- ki ilk 1 y›lda hiç kemik kayb› yoktur, 1 y›ldan sonra resindeki kemik kayb› %50’ den azd›r. 3 y›l› aflan kemik kayb› miktar› <1 mm.’dir. ‹nflamasyon sonucu periyodlarda, 1-2 haftadan uzun süre inflamasyon s›v› ç›k›fl› ve radyolojik de¤erlendirmede implant sonucu s›v› ç›k›fl› olabilir. ‹mplant›n krestal bölgesin- gövdesi çevresinde radyolusensi yoktur. Sondlama de çok az radyolusensi gözlenebilir. Bu implantlara derinli¤i <4 mm.’dir ve 1 y›l sonra stabildir. ‹dealde ciddi cerrahi ve protetik tedavi uygulanmal›d›r. kanama indeksi 0-1 aras›ndad›r. Grup 1 implantla- Stress faktörleri azalt›lmal›d›r. Oklüzal flema modifi- ra, normal idame program› uygulanmal›d›r. ye edilmeli, distal uzant› azalt›lmal›, oklüzal uyumla- 38 39 fonksiyonda a¤r› mm. yatay mobilite oluflabilmektedir. 51 Ergün G., E¤ilmez F. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 ma yap›lmal›, sert ve yumuflak dokularda cerrahi çevresi dokularda mukoza iltihab› (periimplant tedavi ve oklüzal splint tedavisi uygulanmal›d›r. H›zl› mukozit) olarak isimlendirildi¤i ve tedavi edilme- kemik kayb› varl›¤›nda, protez tasar›m› tamamen di¤inde implant› çevreleyen dokularda harabiyete de¤ifltirilmeli, yumuflak dokudan destek almak için ve implant›n baflar›s›z olmas›na neden olabildi¤i sabit protezler yerine hareketli protezler tercih edil- rapor edilmifltir . ‹mplant çevresindeki dokular›n melidir. Eksuda varl›¤›nda sistemik ya da topikal sa¤l›¤›n›n idame ettirilebilmesi için etkin bir destek- antibiyotikler ve a¤›z gargaralar› gibi lokal kimyasal leyici terapi ve dokularda patolojik bir durum söz ajanlar kullan›lmal›d›r. Bakteri kültür ve sensitivite konusu oldu¤unda derhal etkin bir tedavinin uygu- testleri uygulanarak mikroorganizmalar için uygun lanmas› gerekti¤i bildirilmifltir. ‹mplant çevre dokula- ilaçlar tercih edilmelidir. Gerekirse cerrahi tedavi ile r›nda iltihap (periimplantitis) meydana geldi¤inde enfekte yumuflak doku uzaklaflt›r›larak implant›n bir farkl› tedavi stratejilerinin uygulanmas› önerilmifltir. k›sm› a盤a ç›kar›lmal›d›r. Tedavi, antimikrobiyal Fakat hangi tedavinin en etkin tedavi yöntemi terapi (lokal veya sistemik), stressin azalt›lmas› ve oldu¤unun net olarak bilinmedi¤i araflt›rmac›lar cerrahi uygulanmal›d›r. taraf›ndan ifade edilmifltir . ‹mplant çevresinde ilti- Prognoz, yumuflak ve sert doku sa¤l›¤› yerine getiril- hap varl›¤›nda, mekanik olarak debrisin uzaklaflt›r›l- dikten sonra stressin kontrol ve azalt›lmas›na ba¤l› mas›, ilaç tedavisi (klorheksidin içeren solüsyonlarla olarak düzelebilmektedir. subgingival irrigasyon, lokal veya sistemik antibiyo- Grup 4’te yer alan implantlar klinik baflar›s›zl›k ola- tikler), debrisin uzaklaflt›r›lmas› amac›yla aç›k flap rak tan›mlanm›flt›r. Perküsyon, palpasyon veya fonk- içeren cerrahi ifllemler önerilmifltir. Bunlara ilaveten, siyon s›ras›nda a¤r› ve ac›, 0.5 mm.’den fazla mobi- yumuflak lazerlerin kullan›m› ile bakterilerin uzaklafl- lite, herhangi bir miktarda vertikal mobilite, kontrol t›r›lmas›, implant yüzey pürüzlülü¤ünün azalt›lmas› edilemeyen-ilerleyen kemik kayb›, kontrol edileme- ve desteklenmeyen implant yivlerinin uzaklaflt›r›larak yen eksuda, implant çevresinde %50’den fazla bakteriyel pla¤a karfl› korunmas›, implant yüzeyinin kemik kayb›, radyolojik incelemede yayg›n radyolu- çeflitli kimyasal ajanlar veya lazer ›fl›n› kullan›larak sensi gibi durumlardan herhangi birinin varl›¤›nda kontaminasyona neden olan veya toksik etkenlerin ve cerrahi olarak yerlefltirilen ancak protetik olarak ar›nd›r›lmas›, periimplantitis vakalar›nda uygulanan restore edilemeyecek implantlar uzaklaflt›r›lmal›d›r. di¤er tedavi seçenekleri olarak bildirilmifltir. Cerrahi Grup 5 genellikle kesin baflar›s›zl›kt›r. Cerrahi ola- giriflimin esas amac› olan bakterisiz implant yüzeyi rak ç›kar›lan, düflen ve art›k a¤›zda olmayan elde edildikten sonra, anatomik koflullar›n, plak implantlar› içerir. Kalan diflsiz saha genellikle otojen kontrolüne uygun hale getirilmesi ve patolojik peri- veya sentetik kemik greftleri ile tedavi edilir. ‹stenen implant ceplerin uzaklaflt›r›larak anaeorobik bakte- miktarda kemik restore edildi¤inde iyi bir prognoz riler için uygun olan ortam›n elimine edilmesi gerek- ile implantlar yeniden yerlefltirilebilir. ti¤i ve bunu sa¤lamak için, rezektif cerrahi ifllemler müdahale s›ras›yla 41 42 veya kemik rejenerasyonu prosedürlerini içeren yönDental ‹mplantlarda Sa¤l›¤›n lendirilmifl kemik rejenerasyonu, otolog veya alloje- Sürdürülmesi nik kemik greftleri gibi ifllemlerin uygulanabilece¤i Dental implantlar›n uzun dönem baflar›s›nda önemli ifade edilmifltir . 43 rol oynayan faktörlerden biri de implant çevresindeki sa¤l›kl› dokular›n sa¤l›¤›n›n devam ettirilmesidir. Sonuç Bakteriyel plak akümülasyonu ve implant› çevreleyen ‹mplantlarda baflar› ve baflar›s›zl›k kriterlerini belir- yumuflak dokuda meydana gelen inflamatuar leyebilmek amac›yla çok say›da çal›flma yap›lm›flt›r. de¤ifliklikler aras›nda bir neden-sonuç iliflkisi oldu¤u Genel olarak implantlar›n baflar›s›n› de¤erlendirme- 40 gösterilmifltir . Bu durum geçici oldu¤unda implant 52 de periodontal, protetik ve radyolojik kriterler öneril- ‹mplantlarda Baflar› ve Sa¤l›¤›n Sürdürülmesi Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 mifltir. ‹mplantlarda baflar›s›zl›k ço¤unlukla zamana ba¤l› irdelenmifl ve osseointegrasyon sürecinin 2. tamamlanmas›na kadar geçen sürede ve tamamlanmas›ndan sonraki dönemde periyodik kontrollerin 3. önemi, ortaya ç›kan baflar›s›zl›klar›n sebepleri tan›mlanm›flt›r. Çal›flmalarda implantlarda erken dönem baflar›s›zl›k nedenleri hastaya, hekime ve implant seçimine ba¤l› faktörler olarak grupland›r›l›rken; geç dönem baflar›s›zl›k nedenleri kötü a¤›z 4. 5. hijyeni, periimplantitis ve temel olarak da stress faktörleri ortaya konmufltur. ‹mplantlar›n sa¤l›kl› olup olmad›¤›n›n primer göstergesi olarak a¤r› ve mobilite ortaya konurken, her- 6. hangi bir a¤r›, vertikal mobilite, kontrol edilemeyenilerleyen kemik kayb› ve yayg›n periimplant radyolusensinin implant›n a¤›zda kalmas›n› tehlikeye soktu¤u ve implant›n a¤›zdan uzaklaflt›r›lmas› ile sonuçland›¤› vurgulanm›flt›r. Sondlama derinli¤inde- 7. 8. ki art›fl, implant çevresindeki kemik kayb›n›n de¤erlendirilmesinde kullan›l›rken, kanama indeksi kolayca gözlenebilen ve gingival inflamasyonu gösteren bir bulgu olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. James 9. taraf›ndan önerilen ve Misch taraf›ndan modifiye edilen implant sa¤l›k skalas›, sadece implant sa¤l›¤›n› saptamamakta, ayn› zamanda var olan 10. durumun prognozunu ve gerekli durumlarda izlenecek tedavi plan›n› ortaya koymaktad›r. 11. Dental implantlar›n uzun dönem baflar›s›nda implant çevresindeki sa¤l›kl› dokular›n sa¤l›¤›n›n 12. idame ettirilmesi son derece önemlidir. Bunu sa¤layabilmek için etkin bir destekleyici terapi ve dokularda patolojik bir durum söz konusu 13. oldu¤unda da derhal etkin bir tedavinin uygulanmas› gerekti¤i bildirilmifltir. ‹mplant çevresi dokularda iltihap meydana geldi¤inde temel olarak implant 14. yüzeyinden ve implant çevresi dokulardan bakterilerin ve debrisin mekanik olarak uzaklaflt›r›lmas›, ilaç 15. tedavisi ve cerrahi ifllemler önerilmifltir. Kaynaklar 1. Wood MR, Vermilyea SG. A review of selected dental literature on evidence-based treatment planning for dental implants: Report of the Committee on Research in Fixed Prosthodontics of the Academy of Fixed Prosthodontics . J 16. Prosthet Dent 2004; 92: 447-62. Mericske-Stern R. Overdentures with roots or implants for elderly patients: a comparison. J Prosthet Dent 1994; 72: 543-50. Misch CE. Endosteal implants for posterior single tooth replacement: alternatives, indications, contraindications, and limitations. J Oral Implantol 1999; 25: 80-94. Zarb GA, Schmitt A. The edentulous predicament I: A prospective study of the effectiveness of implant-supported fixed prostheses. J Am Dent Assoc 1996; 127: 59-65. Heydecke G, Boudrias P, Awad MA, De Albuquerque RF, Lund JP, Feine JS. Within-subject comparisons of maxillary fixed and removable implant prostheses: Patient satisfaction and choice of prosthesis. Clin Oral Implants Res 2003; 14: 125-30. Esposito M, Hirsch JM, Lekholm U, Thomsen P. Biological factors contributing to failures of osseointegrated oral implants. (I). Success criteria and epidemiology. Eur J Oral Sci 1998; 106: 527-51. Goodacre CJ, Kan JY, Rungcharassaeng K. Clinical complications of osseointegrated implants. J Prosthet Dent 1999; 81: 537-52. Bragger U, Aeschlimann S, Burgin W, Hammerle CH, Lang NP. Biological and technical complications and failures with fixed partial dentures (FPD) on implants and teeth after four to five years of function. Clin Oral Implants Res 2001; 12: 26-34. Branemark PI. Introduction to osseointegration. In: Branemark PI, Zarb GA, Albrektsson T ed. Tissue-integrated prostheses. Chicago: Quintessence Publishing Co, Inc, 1985; 11–76. Zarb GA, Albrektsson T. Osseointegration: a requiem for the periodontal ligament? Int J Periodont Rest Dent 1991; 11: 88–91. Albrektsson T, Zarb GA. Current interpretations of the osseointegrated response: clinical significance. Int J Prosthodont 1993; 6: 95–105. Bergman B. Evaluation of the results of treatment with osseointegrated implants by the Swedish National Board of Health and Welfare. J Prosthet Dent 1983; 50: 114-5. Albrektsson T, Zarb G, Worthington P, Eriksson AR. The long-term efficacy of currently used dental implants. A review and proposed criteria of success. Int J Oral Maxillofac Implants 1986; 1: 11-25. Smith DE, Zarb GA. Criteria for success of osseointegrated endosseoz implants. J Prosthet Dent 1989; 62: 56772. Naert IE, Duyck JA, Hosny MM, Van Steenberghe D.Freestanding and tooth-implant connected prostheses in the treatment of partially edentulous patients. Part I: An up to 15-years clinical evaluation. Clin Oral Implants Res. 2001; 12: 237-44. Romeo E, Lops D, Amorfini L, Chiapasco M, Ghisolfi M, Vogel G. Clinical and radiographic evaluation of smalldiameter (3.3-mm) implants followed for 1–7 years: a longitudinal study. Clin Oral Impl Res 2006; 17: 139–48. 53 Ergün G., E¤ilmez F. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 54 Roos J, Sennerby L, Lekholm U, Jemt T, Grondahl K, Albrektsson T. A qualitative and quantitative method for evaluating implant success: a 5-year retrospective analysis of the Branemark implant. Int J Oral Maxillofac Implants. 1997; 12: 504-14. Ferrigno N, Laureti M, Fanali S. Dental implants placement in conjunction with osteotome sinus flor elevation: a 12-year life-table analysis from a prospective study on 588 ITIs implants. Clin Oral Impl Res 2006; 17: 194–205. Buser D, Weber HP, Lang NP. Tissue integration of nonsubmerged implants. 1-year results of a prospective study with 100 ITI hollow-cylinder and hollow- screw implants. Clinical Oral Implants Research 1990; 1: 33–40. Karoussis IK, Bragger U, Salvi GE, Burgin W, Lang NP. Effect of implant design on survival and success rates of titanium oral implants: a 10-year prospective cohort study of the ITIs Dental Implant System. Clin Oral Impl Res 2004; 15: 8–17. Mombelli A, Lang, NP. Clinical parameters for the evaluation of dental implants. Periodontol 2000 1994; 4: 81–6. Bragger U, Gerber C, Joss A, Haenni S, Meier A, Hashorva E, Lang NP. Patterns of tissue remodeling after placement of ITI dental implants using an osteotome technique: a longitudinal radiographic case cohort study. Clin Oral Implants Res. 2004 Apr;15(2):158-66. Tolstunov L. Dental Implant Success-Failure Analysis: A Concept of Implant Vulnerability. Implant Dent 2006; 9: 341–6. Albrektsson T, Lekholm U. Osseointegration: Current state of the art. Dent Clin North Am 1989; 33: 537–54. El Askary AS, Meffert RM, Griffin T. Why do dental implants fail? Part II. Implant Dent 1999; 8: 265–77. Lemmerman KJ, Lemmerman NE. Osseointegrated dental implants in private practice: A long-term case series study. J Periodontol 2005; 76: 310–9. Rosenberg ES, Cho SC, Elian N, Jalbout ZN, Froum S, Evian CI. A comparison of characteristics of implant failure and survival in periodontally compromised and periodontally healthy patients: A clinical report. Int J Oral Maxillofac Implant. 2004; 19: 873–9. Degidi M, Piattelli A. 7-year follow-up of 93 immediately loaded titanium dental implants. J Oral Implantol 2005; 31: 25–31. Kourtis SG, Sotiriadou S, Voliotis S, Challas A. Private practice results of dental implants. Part I: Survival and evaluation of risk factors–Part II: Surgical and prosthetic complications. Implant Dent 2004; 13: 373–85. El Askary AS, Meffert RM, Griffin T. Why do dental implants fail? Part I. Implant Dent 1999; 8: 173–85. Ruggiero SL, Mehrotra B, Rosenberg TJ, Engroff SL. Osteonecrosis of the jaws associated with the use of bisphosphonates: A review of 63 cases. J Oral Maxillofac Surg 2004; 62: 527–34. Kitamura E, Stegaroiu R, Nomura S, Miyakawa O. Biomechanical aspects of marginal bone resorption Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 47-54 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. around osseointegrated implants: Considerations based on a three-dimensional finite element analysis. Clin Oral Implants Res 2004; 15: 401–12. Steigenga JT, al-Shammari KF, Nociti FH, Misch CE, Wang HL. Dental implant design and its relationship to long-term implant success. Implant Dent 2003; 12: 306–17. Lee JH, Frias V, Lee KW, Wright RF. Effect of implant size and shape on implant success rates: a literature review. J Prosthet Dent 2005; 94: 377-81. English C, Bahat O, Langer B, Sheets CG. What are the clinical limitations of wide-diameter (4 mm or greater) root-form endosseous implants? Int J Oral Maxillofac Implants 2000; 15: 293-6. Tonetti MS. Determination of the success and failure of root-form osseointegrated dental implants. Adv Dent Res 1999; 13: 173–80. Esposito M, Thomsen P, Ericson LE, Sennerby L, Lekholm U. Histopathologic observations on late oral implant failures. Clin Implant Dent Relat Res 2000; 2: 18–32. Misch CE. Dental implant prosthetics. Mosby Inc., China, 2005. James RA. Periimplant considerations. Dent Clin North Am 1980; 24: 415-20. Pontoriero R, Tonelli MP, Carnevale G, Mombelli A, Nyman SR, Lang NP. Experimentally induced peri-implant mucositis. A clinical study in humans. Clin Oral Implants Res 1994; 5: 254–9. Mombelli A. Prevention and therapy of peri-implant infections. Proceedings of the 3rd EuropeanWorkshop on Periodontology. Implant Dentistry. Berlin, Germany: Quintessence PublishingCo., Inc, 1999: 281–303. Esposito M, Hirsch J-M, Lekholm U, Thomsen P. Differential diagnosis and treatment strategies for biologic complications and failing oral implants: a review of the literature. Int J Oral Maxillofac Implants 1999; 14: 473–90. Esposito M, Grusovin MG, Coulthard P, Worthington HV. Interventions for replacing missing teeth: treatment of perimplantitis. Cochrane Database Syst Rev 2006 Jul 19; 3: CD004970. Yaz›flma Adresi: Yrd. Doç. Dr. Gülfem ERGÜN Adres: Süslü Sokak 14/9 Mebusevleri Tando¤an / ANKARA Tel: (312) 212 6220/374 Fax: (312) 223 9226 E-mail: [email protected], [email protected] Long Face ve Gummy Smile’li Bir Olguda Bimaksiller Ortognatik Cerrahi Yaklafl›m A Bimaxillary Orthognathic Surgery Approach to a Case of Long Face and Gummy Smile Behçet EROL*, Ferhan YAMAN**, Serhat ATILGAN** Özet Abstract Long face’li hastalar›n klinik özellikleri gummy smile ve/veya anterior open b›te ile birlikte görülmeleridir. Bu tip hastalarda hem estetik hem de fonksiyonel problemlerin düzeltilmesi dikkatli bir osteotomi planlamas›na ba¤l›d›r. ‹stirahat halinde üst duda¤›n pozisyonu, üst dudak kesici iliflkisi ve yüz oranlar› dikkat edilecek önemli kriterlerdendir. Bir geliflim bozuklu¤u söz konusu olan bu tip hastalarda genellikle vertikal maksiler fazlal›k da mevcuttur. Tedavide Le Fort I osteotomiyle birlikte bu maksiler fazlal›¤›n azalt›lmas› ve mandibuler osteotomi ile mandibulan›n maksillaya göre konumland›r›lmas› tatminkâr bir sonuç al›nmas›n› sa¤lar. Bu görüflten hareketle çal›flmam›zda; estetik ve çi¤neme bozuklu¤u yak›nmalar›yla klini¤imize baflvuran 21 yafl›ndaki bayan hastaya uygulad›¤›m›z bimaksiller ortognatik cerrahi tedavi ile elde edilen estetik ve fonksiyonel sonuçlar›n sunumu ve tart›fl›lmas› amaçlanm›flt›r. The long face patients’ clinical characteristics are accompanied with gummy smile and/or anterior open bite. In these types of patients, both aesthetic and functional reconstruction depend on a carefully osteotomy planning. Upper lip position in relax, the relation between upper lip and incisors, face proportions are important criteria to decide whether a patient has gummy smile and/or anterior open bite problems. Often vertical maxillary excess is seen in these types of developmental malformation patients. Reducing the maxillary excess by Le Fort I osteotomy and locating the mandible with respect to maxilla by mandible osteotomy for treatment provides satisfactory results. This study aims to present and discuss the aesthetic and functional results of a bimaxillary orthognathic surgical operation, conducted on a 21-year old female patient, who applied to our clinic with the complaints of aesthetic and chewing problems. Anahtar Kelimeler: Uzun yüz, ortagnatik cer- Key Words: Long face, orthognathic surgery, rahi, bimaksiller cerrahi bimaxillary surgery * Prof. Dr., Özel Sultan Hastanesi, A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar› ve Cerrah› ** Dr. Dt., Dicle Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› 55 Erol B., Yaman F., At›lgan S. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 55-60 Girifl rak yüzün belirgin bir vertikal orans›zl›¤› ile tan›n›r . Oral ve maksillofasiyal cerrahide “ortognatik cerra- Alt yüz uzam›fl, dudakta yetersizlik ve “tongue hi” alan›, önemli ölçüde 1970’leri takiben geliflmifl thurst” ile yüzde depresif bir görünüm var- ve yayg›nlaflm›flt›r. 1960’lar öncesinde cerrahi ile d›r.Yumuflak doku de¤ifliklikleri do¤rudan iskeletsel tedavi edilebilen iskeletsel bozukluklar, genellikle deviasyonlarla ilgilidir. Bu tip hastalarda; afl›r› man- mandibuler prognatik durumlard›. Günümüzde ise, dibuler aç›n›n neden oldu¤u ön yüz yüksekli¤inde 4 oral ve maksillofasiyal cerrah gerçekte orta-yüz ve mandibuladaki bütün deformiteleri düzeltebilmektedir . Ortognatik cerrahideki h›zl› geliflmeler klinis1 yenlere ciddi boyutlardaki dentofasiyal deformitelerin tedavisini mümkün k›lmaktad›r. 25 y›l› aflk›n zamanda teknolojide ve dentofasiyal deformitelerin tedavisinde ortaya ç›kan geliflmeler, ortognatik cerrahi sonras› sonuçlar› olumlu yönde etkilemifltir . 2 Dentofasiyal deformitelerin düzeltilmesine yönelik ortognatik cerrahi; fasiyal fonksiyonun ve fasiyal esteti¤in düzeltilmesi için, oral ve maksillofasiyal cerrah taraf›ndan, yüzün dental ve iskeletsel komponentlerinin cerrahi yöntemlerle repoze edilmesi olarak isimlendirilir . Di¤er bir ifade ile ortognatik cer1 rahi; kas-iskelet, difl-kemik ve çenelerin sert ve yumuflak doku deformitelerinin düzeltilmesi için, ortodontik ve oral ve maksillofasiyal cerrahi kombinasyonu ile birlikte tedavisi ve tedavi planlamas› yap›lan ve bilimsel tan›s› konulan bir sanatt›r . 3 Dentofasiyal deformite; maloklüzyonun bulundu¤u, fasiyal iskeletin normalden önemli ölçüde farkl›laflt›¤›, fasiyal görünümün bozuldu¤u herhangi bir durum olarak tan›mlanabilir. Bu gibi deformiteler, minör nitelikte olabilir ya da çene prominensinde yetmezlik veya fazlal›k fleklinde ya da ileri derecede vertikal maksiller fazlal›k (long face) ve ya hemifasiyal mikrosomi fleklinde görülebilir . 1 Long face ve bununla birlikte seyreden gummy smile ve iskeletsel open-bite deformiteler, a¤›r dentofasiyal birlikte k›sa bir maksiler orans›zl›k ve dental open bite gibi bulgular major karekteristiklerdir. Son dönemlerdeki çal›flmalar, iskeletsel open bite’›n ba¤›ms›z bir klinik entite olarak de¤erlendirilmesine ve hatta “open bite syndrome” olarak isimlendirilen bir sonuca yönelmifltir . 4 ‹skeletsel open bite ile birlikte seyreden long face olgular›nda de¤iflik cerrahi yöntemler vard›r. Fakat henüz hiçbirinin tatminkar sonuç verdi¤i bildirilmemifltir. Bu nedenle, open bite’›n tedavisinin son dere4 ce zor oldu¤u ileri sürülmektedir . Open bite tedavisinde problemsiz bir teknik kullan›lsa bile relaps oran› yüksektir. Bu nedenle, iskeletsel open bite ve long face tedavisine karar vermeden önce, uygun bir cerrahi tekni¤in belirlenmesi için oldukça dikkatli bir diagnostik inceleme yap›lmal›d›r. Bu tür olgular›n klinik incelenmesinde; dudak ve burun aras›ndaki iliflkiler (özellikle nazolabial aç›), dudak kal›nl›¤› ve flekli, istirahat halindeyken interlabial aç›kl›k, üst duda¤›n difller ve difleti ile iliflkisi, alt yüz yüksekli¤i ve çene ucu gibi estetik özellikler dikkatle de¤erlen4 dirilmelidir . Standart sefalometri iskeletsel oranlar›n belirlenmesini sa¤lar ve Bolton standart’› gibi analiz yöntemleri de düzensizli¤in palatal ve oklüzal düzlemlerden hangisinde oldu¤unu belirlemeye yard›m eder. Ço¤u olgunun cerrahi tedavisi Le Fort I dikey gömme ile maksiller yüksekli¤in azalt›lmas›d›r. Dinlenme durumunda ön difllerin afl›r› biçimde görünen mikta- deformiteler olup, tedavi öncesi iyi bir preoperatif ve r› cetvel-pergel yard›m› ile ölçülerek kaydedilmelidir. sefalometrik de¤erlendirmeyi (dental yönden ve fasiyal Ayn› zamanda profilin ve oklüzyonun son durumu- form de¤erlendirmesi yönünden) gerektirir . Bu nun istenilen biçimde olup olmayaca¤›na ya da amaca yönelik yap›lacak ortognatik cerrahinin amaç- mandibular bir osteotomi gerekip gerekmedi¤ine lar›; dentofasiyal iliflkiyi (oklüzyonu), fonksiyonu, karar vermek gerekir. Uygun flekilde planlanan Le fonasyonu ve yumuflak doku profilini düzeltmektir. Fort I osteotomiyle yüzün vertikal boyutu azalt›l›r. Bu Long face ve iskeletsel open bite deformite, fasiyal da burun, üst dudak ve çene aras›ndaki estetik yumuflak doku ve kemikte tipik de¤iflikliklere ek ola- uyumu sa¤lay›p dudak dolgunlu¤u oluflturur . 3,4 56 art›fl, gummy smile ve çapraz kapan›fl (cross bite) ile 5 Long Face ve Gummy Smile’li Bir Olgu Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 55-60 Mandibuler prosedürler posterior yüz yüksekli¤ini Yap›lan sefalometrik analizler sonucunda, maksilla- uzat›rken, anterior yüz yüksekli¤ini k›salt›r. Posterior da vertikal yönde fazlal›k saptanm›fl olup, mandibu- yüz yüksekli¤indeki uzama nüksten önemli ölçüde lan›n da maksillaya göre tekrar konumland›r›lmas› sorumlu olan pterigomasseterik gerilmelere yol gerekti¤i tespit edildi. Sefalometrik analizde SNA açar . 4 Tüm hastalar, operasyondan sonra fazla kalm›fl gibi gözüken yumuflak dokular›n 6-12 ayl›k bir sürede 6 toparlanaca¤› konusunda uyar›lmal›d›r . Bu çal›flmam›zda, estetik ve fonksiyon bozuklu¤u olan long face ve gummy smile’l› bir kad›n hastaya uygulad›¤›m›z bimaksiller ortognatik cerrahi ile bu tedavi sonras› elde edilen iskeletsel yap› ve fasiyal yumuflak doku esteti¤indeki de¤iflikliklerin sunulmas› ve tart›fl›lmas› amaçlanm›flt›r. Olgu a b Resim 1a: Hastan›n gummy simle görünümü. Resim 1b: Hastan›n long face görünümü. Klini¤imize çi¤neme bozuklu¤u, gülümseyince üst aç›s› 77º, SNB aç›s› 75.5º olarak saptand›. (flekil- çene difletlerinin afl›r› gözükmesi gibi fonksiyonel ve 1,tablo-1). Bu de¤erler maksilla ve mandibulan›n estetik problemler nedeniyle baflvuran 21 yafl›ndaki kafa kaidesine göre geride konumland›¤›n› gösterdi. kad›n hastan›n yap›lan klinik muayenesinde, gummy Y eksen aç›s› 76º, yüz aç›s› ise 77º olarak belirlendi smile ve long face bulgular› görüldü (resim 1,a,b). (flekil1,tablo-1). Bu ölçümler mandibulan›n afla¤› ve Tablo-1: preoperatif ve postoperatif sefalometrik sonuçlar. 57 Erol B., Yaman F., At›lgan S. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 55-60 bulaya bilateral sagital split ramus osteotomisi (BSSRO) planland›. Bu bulgular ›fl›¤›nda, long face ve gummy smile’› olan olgumuz 13.10.2000 tarihinde genel anestezi alt›nda operasyona al›nd›. Önce maksillada Le Fort I osteotomisi için, gerekli kesiler yap›larak maksilla hareketlendirildi ve fazlal›¤a neden olan kemik ç›kar›larak maksilla kafa taban›na göre yeniden konumland›r›lmak suretiyle maksiler gömme yap›ld›(10mm). Stabilizasyon miniplak ve vidalar ile sa¤land›. Daha sonra maksillan›n yeni konumuna göre pozisyonland›r›lmas› için, mandibulaya BSSRO uygulanarak, (resim2,c,d,e) osteotomi hatlar› mini-plak ve vidalar ile rijit fiksasyona al›nd› ve anterior open bite’›n düzeldi¤i görüldü (resim 3,a,b,c). Takibe al›nan hastaya postoperatif 45 gün süre ile bimaksiller fiksasyon fiekil-1: preoperatif ve postoperatif total sefalometrik çak›flt›rma retrüziv yönde geliflti¤ini gösterdi. Üst yüz yüksekli¤i (NSn) 75 mm, alt yüz yüksekli¤i ise 85 mm olarak ölçüldü (tablo-1). Bu ölçüm sonucunda 10 mm‘lik bir fazlal›k tespit edildi. Olgumuzda maksiller fazlal›¤›n anterior open bite ile birlikte oldu¤u görüldü (resim1 c). Burun kanatlar›n›n dar ve üst dudak dolgunlu¤unun az oldu¤u saptand›. Standart prosedürler ile elde edilen ortodontik modellere model cerrahisi uyguland›. c Resim 1c: Hastan›n open bite görünümü. Elde edilen klinik ve sefalometrik de¤erler gözönüne al›narak, maksiller fazlal›k nedeniyle maksillaya Le Fort I osteotomi, okluzal uyumlama amac›yla mandi58 a b e Resim 2a : Preoperatif sefalometrik grafisi. Resim 2b : Postoperative sefalometrik grafisi Resim 2e : Postoperatif panoramik grafisi. uyguland› ve anterior difller aras›ndaki diastemalar protetik olarak tedavi edilerek, kabul edilebilir bir over-bite iliflki sa¤land›. a Resim 3a: Hastan›n postoperatif oklüzyon görünümü. Yap›lan klinik ve radyografik takiplerde hastada herhangi bir nüks ile karfl›lafl›lmad›. Postoperatif takiplerde oldukça tatminkar bir fasiyal estetik Long Face ve Gummy Smile’li Bir Olgu Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 55-60 c d e Resim 2c: Hastan›n intraoperatif Le Fort I osteoto- Resim 1d: Hastan›n preoperatif lateral yüz mi ve rijit fiksasyon görünümü. görünümü. Resim 1e: Hastan›n postoperatif lateral yüz görünümü. mm’lik bir art›fl ve 77º’lik yüz aç›s› mandibulan›n retrüziv pozisyonda oldu¤unu saptamam›z› sa¤lad›. 7 Hoppenreijs ve ark. , 267 farkl› maksiller hiperplazili klas 1-2 ve divizyon 1 okluzyonlu anterior vertikal open bite’l› hastalarda cerrahi sonras› stabilitenin analizi için yapt›klar› bir çal›flmada; maksillan›n d Resim 2d: Hastan›n intraoperatif sagital split dento-alveolar ve iskeletsel stabilitesini de¤erlendirmifller ve ortognatik vakalar›nda mandibula ve ramus osteotomi hat›n›n görünümü. maksilla stabilitiesi için en iyi yöntemin rijit fiksas- sa¤land›¤› görüldü (resim 1d,e). Preoperatif ve pos- yon oldu¤unu rapor etmifllerdir. Olgumuzda da toperatif sefalogramlardan elde edilen total çak›flt›rmalardaki sonuçlar ise flekil-1 ve tablo-1’de görül- osteotomi bölgelerine miniplak ve vidalar ile rijit fiksasyon uygulanm›fl ve uzun y›llar takibe karfl›n her- mektedir. hangi bir nüks belirtisine rastlanmam›flt›r. Tart›flma li yapt›klar› klinik bir çal›flman›n sonunda, bu olgu- 8 Casteigt ve Dereudre ’in uzun yüz sendromu ile ilgi- Literatür bilgileriyle uyumlu olarak olgumuzda da, preoperatif ölçümlerde alt yüz yüksekli¤inde 10 lardaki cerrahi yaklafl›mlarda, mandibular ostetomilerin kassal problemlerden dolay› s›kl›kla nüks etti¤ini, bu durumda genioplasti ile birlikte maksiller cerrahinin tercih edilebilece¤ini, maksiller cerrahiye anterior mandibular osteotomilerinde eklenebilece¤ini ifade etmifllerdir. Bizim olgumuzda da maksiller osteotomiyi takiben oklüzal uyumu sa¤layabilmek için, mandibulaya sagittal split ramus osteotomisi uygulanm›fl ve genioplastiye gereksinim duyul- b Resim mam›flt›r. Olgumuzun uzun süreli takibinde literatür- c 3b,c: görünümü. Hastan›n postoperatif de ileri sürülen kassal problemlere ba¤l› herhangi cephe bir nüks belirtisiyle karfl›lafl›lmad›¤› görülmüfltür. Maurer ve ark. , malokluzyonlar›n cerrahi tedavisin9 deki komplikasyonlarla ilgili 50 y›ll›k retrospektif bir 59 Erol B., Yaman F., At›lgan S. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 55-60 Stability Of Le Fort I ‹ntrusion Osteotomies and Bimaxillary çal›flmada, ortodontik nüks düflünülmeden ortogna- Osteotomies in Anterior Open Bite Deformities. Int. J. Oral tik cerrahi sonras› postoperatif ve intraoperatif komplikasyonlar› analiz etmifllerdir. Postoperatif hastalar›n % 55’inde inferior alveolar sinirin duyusal Maxillofac Surg. 1997;26(3): 161-75. 8- Casteigt J., Dereudre B.: Surgical Approach of a Vertical Problem:The Long Face Syndrome. Rev. Stomatol. Chir. bozuklu¤u oldu¤unu, bir y›l sonra bu komplikasyonun %28’e indi¤ini ve modern rijit osteosentez yöntemleri ve perioperatif antibiyotik proflaksisi ile ortognatik cerrahinin daha tatmin edici sonuçlar verdi¤ini rapor etmifllerdir. Maxillofac. 1984; 85(2):83-93. 9- Maurer P., Otto C., Eckert A.W., Schubert J.: Complications in Surgical Treatment of Malocclusions. Report of 50 Years Experience: Mund. Kiefer Gesichtschir. 2001;5(6):357-61. Long face, gummy smile ve iskeletsel open bite bulgular› ile bimaksiller ortognatik cerrahi uygulad›¤›m›z olgumuzun aç›sal, boyutsal ve fasiyal yumuflak doku estetik analizlerinde olumlu de¤ifliklikler elde edilmifltir. Di¤er yandan olgumuzda, postoperatif dönemde yap›lan takiplerde herhangi bir sinir hasar› ile karfl›lafl›lmam›flt›r. Bu tür operasyonlardan sonra oldukça s›k karfl›lafl›lan sinir hasarlar› ve nüks gibi komplikasyonlar›n önlenmesinde atravmatik cerrahi, rijit fiksasyon ve yeterli sürede intermaksiller fiksasyonun önemli rol oynad›¤› görüflüne var›lm›flt›r. Kaynaklar 1- F›sh L.C., Epker B.N., Sullivan C.R.: Orthognathic Surgery: The Correction of Dentofacial Deformities. J. Oral Maxillofac. Surg. 51 (1):28-41,1993. 2- Bailey L.J., Proffit W.R., White R.J.: Assessment of Patients for Orthognathic Surgery. Semin. Orthod. 1999;5(4): 209-22. 3- Wolford L.M., Jr, Fields R.T.: Diagnosis and Treatment Planning for Orthognathic Surgery.In Fonseca R.J. (ed), Betts N.J., Turvey T.A. (Vol. Eds): Oral and Maxillofacial Surgery Vol. 2. W.B. Saunders Comp. Philadelphia, London, New York, St. Louis, Sydney, Toronto,2000: Pp.24-56. 4- Joos U.: Surgical Manegement of Skeletal Open Bite. In Beell W.H.: Modern Practive ›n Orthognathic and Reconstruct›ve Surgery. Vol 3 W.B. Saunders Comp., Philadelphia, London, Toronto, Montreal, Sydney, Tokyo, 2000: Pp 2061-2109. 5- Bell W.H., Creekmore T.D., AlexandreR.G.: Surgical Correction of The Long Face Syndrome. Am. J. Orthod. 1977; (1): 40-67. 6- Bailey L.J., Collie F.M., White P.R.: Surgical Correction of The Long Face Syndrome. Int. J. Adult Orthod. Orthognath. Surg.1996;11(1): 7-18. 7- 60 Hoppenreijs T.J. et al.: Skeletal And Dento-Alveolar Yaz›flma Adresi: Dr. Serhat ATILGAN Adres: Dicle Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi A¤›z-Difl-Çene Hastal›klar› ve Cerrahisi Anabilim Dal› –Diyarbak›r Tel: 00904122488101 Gsm: 00905053982346 Fax: 00904122488100 E-mail: dtferhan @dicle.edu.tr ‹ki Dentinogenezis ‹mperfekta Olgusunda Protetik ve Restoratef Tedavi Yaklafl›m› Restorative and Prosthetic Treatment in Dentinogenesis Imperfecta : Report of Two Cases Günseli GÜVEN*, Zafer C. ÇEHREL‹**, Ceyhan ALTUN***, fieniz KARACAY****, Erman AKBULUT*****, Feridun BAfiAK****** Özet Abstract Dentinogenezis imperfekta, süt ve sürekli Dentinogenezis imperfecta is a hereditary difllenme döneminde görülebilen herediter disease of the primary and permanent den- bir hastal›kt›r. Genellikle otozomal resesif titions. Despite its common presentation as geçifl göstermekle beraber, osteogenezis an autosomal recessive-trait, patients with imperfekta ile birlikte görülen olgularda osteogenesis imperfecta are known to dis- otozomal dominant geçifl oldu¤u bilinmek- play autosomal dominant inheritance. The tedir. Bu makalede osteogenezis imperfek- present report describes prosthetic and ta ile birlikte seyreden iki dentinogenezis restorative management of two cases with imperfekta olgusuna uygulanan protetik ve dentinogenesis imperfecta associated with restoratif yaklafl›mlar› osteogenesis imperfecta. The first case was sunulmaktad›r. Birinci olguda 12 yafl›ndaki a twelve-year-old patient with excessively- çocuk hastaya difllerindeki afl›nma ve renk- attrited and discolored teeth, whose pros- lenme nedeni ile hareketli difl üstü protezler thetic management was accomplished with uygulanm›flt›r. ‹kinci olgunun ön grup overlay dentures. The second patient pre- sürekli difllerindeki afl›r› opak mine ve buna sented with opaque enamel and dark efllik eden koyu kahverengi dentin doku- brown regions due to previously exposed lar›n›n estetik tedavisi amac›yla kompozit dentin. Esthetic management of affected esasl› restorasyonlar uygulanm›flt›r. anterior teeth was made with resin com- tedavi posite restorations. Anahtar Kelimeler: Dentinogenezis imperfekta, Key Words: Dentinogenesis imperfecta, osteoge- osteogenezis imperfekta, diflüstü protez, kompozit nesis imperfecta, overlay denture, composite resin, rezin, adezyon. adhesion. * Yrd. Doç. Dr., Gülhane Askeri T›p Akademisi Pedodonti Anabilim Dal› ** Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dal› *** Yrd. Doç. Dr. Gülhane Askeri T›p Akademisi Ortodonti Anabilim Dal› **** Prof. Dr. Gülhane Askeri T›p Akademisi Pedodonti Anabilim Dal› ***** Doç. Dr. Gülhane Askeri T›p Akademisi Pedodonti Anabilim Dal› 61 Güven G., Çehreli C. Z., Altun C., Karacay fi., Akbulut E., Baflak F. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 61-65 Girifl Difllerde radyografik olarak so¤ans› kronlar ile dar Osteogenezis imperfekta, konnektif doku oluflumu ve k›sa kök yap›s› izlenir. Sement, periodontal mem- s›ras›nda otozomal veya resesif kökenli duraklama bran ve destek kemik dokusu normal görünümdedir. ya da bozulma sonucu meydana gelen bir hastal›k- Difller ilk sürdüklerinde afl›r› genifl pulpa odalar›na t›r. Dentinogenezis imperfektan›n da içinde bulun- sahiptirler. Ancak kök kanal sistemi, zamanla t›ka- du¤u pek çok semptomun yan›nda, osteogenezis n›r. Mine-dentin birleflim hatt›, biribirine geçmifl imperfektan›n en önemli ve de¤iflmez bulgusu flekilde de¤ildir. Birçok olguda histolojik olarak kemiklerde k›r›lganl›¤›n artmas›d›r. Osteogenezis manto dentin yap›s› normal özellik gösterirken, imperfekta ve dentinogenezis imperfekta aras›nda derin dentin tabakas›nda tübül say›s›nda azalma, bir ba¤lant› oldu¤u bilinse de, birbirlerinden afl›r› dallanma ve düzensizlik görülmektedir. ba¤›ms›z olarak da görülebilirler. Azalm›fl mineralizasyon ile beraber tübül içermeyen 1-3 2 Dentinogenezis imperfekta, ilk olarak 19. yy.’›n son- dentin tabakas›n›n bulunmas› ve azalm›fl odontob- lar›nda bildirilmifltir. Hem süt hem de sürekli diflleri last say›s› da en belirgin histopatolojik özellikler- etkileyen lokalize mezodermal displazi olarak dir. tan›mlan›r. Bu hastal›k, otozomal dominant geçifl Dentinogenezis olgular›nda restoratif, protetik ve gösterir. Toplumda geçifl oran› yüksek mutasyon ortodontik tedavi seçenekleri literatürde detaylar›yla oran› düflüktür. A.B.D. ‘de bildirilen hastal›k oran› bildirilmifltir. Dental tedavide difl üstü protezler, ön Shields ve ark. , Dentinogenezis grup difllerde fasetli veya tam paslanmaz çelik kron- üç s›n›fland›rm›fllard›r: lar, basit hareketli apareyler, döküm metal seramik Dentinogenezis imperfekta tip I, osteogenezis imper- restorasyonlar, jaket kronlar ve adeziv dökümler tek fekta ile birlikte görülen tiptir. Dentinogenezis imper- bafllar›na veya kombine flekilde kullan›labilmekte- fekta tip II, esas olarak dentinogenezis imperfekta tip dir. I ile ayn› klinik, radyografik ve histolojik bulgular› Dentinogenezis ‹mperfekta olgular›nda süt diflleri vermekte; ancak osteogenezis imperfekta ile birlikte yap›sal özellikleri nedeni ile daha fazla etkilenmek- görülmemektedir. Dentinogenezis imperfekta tip III te ve dikey boyutta h›zl› kay›plar olmaktad›r. Sonuç ise, çok nadir görülür ve sadece Maryland’da yafla- olarak, yan Brandywine soyunda görülür. Ancak daha çabuk görüldü¤ünden, kaybolan dikey boyutun yeri- sonra Dentinogenezis tip II ve dentinogenezis tip III ne getirilmesine yönelik difl üstü protezler veya pas- ün ayn› genin farkl› ekspresyonlar› oldu¤u düflünül- lanmaz çelik kronlar gibi tedavilerin uygulanmas› müfltür. gerekmektedir 1:8000’dir. 4,5 imperfektay› 6 grupta 6 7 4 süt difllenme döneminde sorunlar daha .4,9 Dentinogenesis imperfekta, klinik olarak her iki den- Bu olgu raporunda, osteogenezis imperfekta ile tisyonu da etkiler. Difllerin rengi, kahverengiden beraber görülen iki farkl› dentinogenezis imperfekta maviye kadar de¤iflmekte olup bazen opal tafl›nda tip II olgusunun a¤›z içi bulgular› ile olgulara uygu- izlenen de¤iflik renk geçiflleri ve par›lt›lar› ile bera- lanan restoratif ve protetik tedavi yaklafl›mlar› sunul- ber, kehribar sar›s› ya da gri olarak izlenebilmekte- mufltur. dir. 62 4,8,9 4,8,9 Bu sebeple hastal›¤›n ad›, t›bbi literatürde opal tafl› gibi renk geçiflleri gösteren ve parlayan Olgu Raporu anlam›nda “herediter opalesan dentin” olarak da 1. Olgu geçmektedir. Mine, hastalar›n ortalama 1/3’ünde 12 yafl›nda osteogenezis imperfekta tan›s› ile takip hipoplastik veya hipokalsifiye defektler gösterir ve edilen k›z çocu¤u, difllerinde yayg›n estetik bozukluk etkilenmifl hastalarda defektif dentine kadar k›r›lma ve çi¤neme güçlü¤ü sebebi ile GATA Difl Hekimli¤i e¤ilimi görülebilmektedir. A盤a ç›kan dentin doku- Bilimleri Merkezi Pedodonti A.D.’na müracaat etti. su h›zla ve fliddetle atrizyona u¤ramaktad›r. Aile hikayesinde bu hastal›ktan etkilenmifl baflka bir 4,6,9 Dentinogenezis ‹mperfekta: Protetik ve Restoratif Yaklafl›m Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 61-65 akrabas› bulunmad›¤› ö¤renildi. Olgunun boyunun döner aletlere karfl› afl›r› hassasiyeti, anesteziyi normalin çok alt›nda oldu¤u ve hareket güçlü¤ü istememesi gibi sorunlar›n yaflanm›fl olmas›ndan sebebi ile annesinin kuca¤›nda tafl›nd›¤› izlendi. ötürü difl üstü (overlay) protez uygulanmas›na karar Kemik yap›s› k›vr›ml› ve deforme bir yap› sergile- verildi. mekte idi. Ancak kemiklerde k›r›k olmad›¤› ve genel Hasta difl bak›m› konusunda bilinçlendirildikten ve sa¤l›k durumunun iyi oldu¤u ö¤renildi. topikal florür uygulamas› yap›ld›ktan sonra protetik Olgunun a¤›z içi muayenesinde difllerin mine taba- tedavi için ölçüleri al›nd›. Difl üstü protezler haz›r kas›n›n tamamen ortadan kalkt›¤›, yumuflak ve kalsi- tak›m difl ve s›cak akril kullan›larak bilinen yöntem- fikasyon bozuklu¤u gösteren dentin dokusunun lerle haz›rland› (Resim 3 ve 4). Protezlerin normal a盤a ç›kt›¤› görüldü. Difllerdeki yayg›n atrizyona dikey kapan›fl yüksekli¤ini sa¤layacak flekilde yap›l- karfl›n pulpa odalar› a盤a ç›kmam›flt› (Resim 1). mas›na dikkat edildi. Resim 1: 1. olgunun tedavi öncesi a¤›z içi görü- Resim 3:1. olgunun protetik tedavi tamamland›k- nümü. Difllerde yayg›n atrizyon ve koyu kahverengi dentin tabakas› izlenmektedir. tan sonra a¤›z içi görünümü. Bedensel engeli sebebi ile hastadan sefalometrik film al›namad›. Ancak difller oklüzyonda iken hastada ileri derecede dikey boyut kayb› oldu¤u görüldü (Resim 2). Hastan›n kaybolan dikey boyutunu artt›rmak ve yeniden estetik bir görünüm kazand›rmak amac›yla, öncelikle paslanmaz çelik kron ve fasetli veneer uygulamalar› düflünülmüfl olsa da hastan›n Resim 4: 1. olgunun prostetik tedavi tamamland›ktan sonra yüz görünümü. Yap›lan protetik tedavi sonucunda kaybolan fonksyon ve estetik yerine getirildi¤inden hastan›n protezleri kabulünde bir sorun yaflanmad›. Hasta, protez kontolü ve difl gelifliminin takibi aç›s›ndan 6 ayl›k Resim 2: 1. olgunun tedavi öncesi yüz görünümü. periyodlarda kontrole al›nd›. 63 Güven G., Çehreli C. Z., Altun C., Karacay fi., Akbulut E., Baflak F. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 61-65 2. Olgu Tart›flma GATA T›bbi Genetik A.D.’nda osteogenezis imper- Dentinogenezis imperfekta olgular›nda a¤›z-difl sis- fekta teflhisi konulmufl 11 yafl›nda erkek hasta GATA temi ile ilgili problemlerin tedavisine yönelik teknik- Diflhekimli¤i Bilimleri Merkezi Pedodonti A.D.’na ler t›bbi literatürde genifl olarak aç›klanm›flt›r. estetik problemler sebebi ile müracaat etti. Al›nan Olgunun yafl›, pulpa dokusunun geniflli¤i ve difllen- hikayede aile bireylerinde ve yak›n akrabalarda me dönemi tedavi seçiminde en önemli kriterlerdir. osteogenezis imperfekta’dan etkilenmifl bir birey Özellikle süt difllenme döneminde bulunan dentino- bulunmad›¤› ö¤renildi. genezis imperfekta olgular›, h›zla geliflen atrizyon A¤›z içi muayenesinde difllerin gingival bölümlerin- nedeni ile fliddetli estetik ve fonksiyonel problemlerle de opak beyaz sahalar bulundu¤u, insizale yak›n karfl›laflmaktad›rlar. Atrizyon sonucu azalan dikey bölümlerdeki mine tabakas›n›n yer yer veya fleritler boyutun tekrar kazan›lmas›na yönelik restoratif hal›nde k›r›larak kahverengi translüsent dentin taba- tedavi yaklafl›mlar›ndan biri ön ve arka grup difllere kas›n›n a盤a ç›km›fl oldu¤u görüldü (Resim 5). Bu paslanmaz çelik kron uygulanmas›d›r. Ancak özel- 9 likle küçük yafltaki çocuklarda paslanmaz çelik kron uygulanabilmesi için yap›lmas› gereken preparasyon ifllemleri, kooperasyon güçlü¤ü ve genifl pulpa odalar› sebebi ile sorunlar oluflmaktad›r. 9 Kaybedilen dikey boyutun tekrar kazan›lmas›n› sa¤layan bir di¤er tedavi ise diflüstü protez uygulamalar›d›r. Dahl ve Krogstad 10,11 harap ve atrizyona u¤ram›fl difller üzerine uygulanan difl üstü protezlerin dikey boyutun yeniden kazan›lmas›nda yeterli etkinlikte oldu¤unu bildiren bir dizi çal›flma yapm›fllard›r. Çehreli ve Altay4, ileri difl harabiyeti gösteren Resim 5: 2. olgunun tedavi öncesi a¤›z içi görü- 4 yafl›ndaki dentinogenezis imperfekta olgusunun nümü. dental tedavisini difl üstü protez ile yapm›fllar ve görünüm hasta için ciddi estetik problemler yarat- olguyu difl mobilitesi ve difleti yönünden alt› ayl›k t›¤›ndan klinik problemi gidermek amac›yla ön grup periyod sonunda de¤erlendirmifllerdir. Sonuç olarak difller hibrid kompozit rezin (TPH, Dentsply, difllerde bir hareketlilik ve difl etlerinde herhangi bir Almanya) ile restore edildi (Resim 6). patolojiye rastlamad›klar›n› bildirmifllerdir. Sunulan Hasta ayl›k periyodlarda takibe al›nd›. ilk olguda 12 yafl›ndaki k›z çocu¤unda difllerdeki yayg›n harabiyete ra¤men pulpa odalar› aç›lmad›¤›ndan ve hastan›n fonksyon ve estetik kay›plar› oldu¤undan difl üstü protez yap›m›na karar verilmifltir. Sürekli veya kar›fl›k difllenme dönemindeki hastalar için göz önünde bulundurulmas› gereken en önemli hususlardan biri pulpa geniflli¤idir. Genellikle sürekli difller, süt difllerine göre hastal›ktan daha yavafl etkilenmektedir. Kar›fl›k difllenme, hastalar›n yafl› itibar› ile estetik kayg›lar›n›n en yüksek oldu¤u döneme denk düflmektedir. Dentinogenezis imperfekta- 64 Resim 6: 2. olgunun ön grup difllerine kompozit rezin restorasyonlar uyguland›ktan sonra a¤›z içi görünümü. dan etkilenmifl sürekli difller için s›kl›kla seramik Dentinogenezis ‹mperfekta: Protetik ve Restoratif Yaklafl›m Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 61-65 kronlar önerilmektedir. Ancak difllerin ilk sürdükleri dönemde pulpalar›n›n genifl olmas› ve sabit protetik restorasyon için yafllar›n›n uygun olmamas› nedeni ile estetik kayg›lar› gidermek amac› ile difl sürmesinden sonraki ilk birkaç y›l içinde kompozit rezinler ile yap›lan adeziv restorasyonlar önerilmektedir. ‹kinci 9 olgumuzun tedavisinde bu etkenler göz önünde bulundurarak kompozit rezin restorasyonlar uygulanm›flt›r. Kaynaklar 1. Petersen K., Wetzel W.E.: Recent findings in classification of osteogenesis imperfecta by means of existing dental symptoms. J. Dent. Child. 65: 305-309, 1998. 2. Sillence D.O., Senn A., Danks D.M.: Genetic heterogenity in osteogenesis imperfecta. J. Med. Genet. 16: 101-116, 1979. 3. Sillence D.O. : Osteogenesis imperfecta : an expanding panorama of variants. Clin. Orthop. Rel. Res., 159: 11-25, 1981. 4. Cehreli Z.C., Altay N.: Dentinogenesis imperfecta: Influence of an overdenture on gingival tissues and tooth mobility. J. Clin. Pediatr. Dent. 20: 277-280, 1996. 5. Wei S.H.Y.: Pediatric Dentistry: Total patient care. Philadelphia, Lea and Febiger 352-373, 1988. 6. Shields E.D., Bixter D., El-Kafrawy A.M.: Proposal classification for heritable human dentin defects with a description of a new entry. Arch. Oral. Biol. 18:543-553, 1973. 7. Boughman J.A., Halloran S.L., Raulston D. ve ark.: An autosomal dominant form of juvenile periodontitis : its localisation to cromosome 4 and linkage to dentinogenesis imperfecta and Gc. J. Craniofac. Dev. Biology. 6: 341350, 1986. 8. Winkop C.J., Rao S.: Inheredited defects in tooth structure. Baltimore, Williams and Wilkins: 1971, 153. 9. Sapir S., Saphira J.: Dentinogenesis imperfecta: an early treatment strategy. Pediatric Dentistry, 23: 232-237, 2001. 10. Dahl B.L., Krogstad O.: The effect of a partial bite raising splint on the occlusal face height. Acta. Odont. Scand. 40: 17-24, 1982. 11. Dahl B.L., Krogstad O.: The effect of a partial bite raising splint on inclination of upper and lower front teeth. Acta. Odont. Scand. 41:311-314, 1983. Yaz›flma Adresi: Dr. Günseli Güven Adres: Gülhane Askeri T›p Akademisi Pedodonti A.D. Etlik / ANKARA Tel: 0 312 304 60 39 Fax: 0 312 304 60 20 e-mail: [email protected] 65 Ektodermal Displazi ve Protetik Tedavi Seçenekleri Ectodermal Dysplasia and Prosthetic Treatment Options Bilge Turhan Bal*, Cenkhan Bal**, Neflet Volkan Asar*, Nalan fiule Sönmez* Özet Abstract Ektodermal displazi (ED), çeflitli ektoderm yap›lar› etkileyen ve a¤›z içersinde çeflitli Ectodermal Dysplasia (ED) is a heredity problemlerle karfl›m›za ç›kan genetik geçiflli bir hastal›kt›r. Orofasiyal bulgular› incelendi¤inde; anadonti veya hipodonti, structures and result in a number of oral hipoplastik konik flekilli difller, geliflmemifl alveolar yap›lar, semer burun, üst üste binmifl dudaklar, ve a¤›z kurulu¤u hypoplastic conical teeth, underdevelop- gözlenir. Bu hastalar›n yüz görünümleri nedeniyle fizyolojik ve psikososyal geliflimlerinin etkilenmemesi için tedaviye erken yaflta bafllanmal›d›r. Ayr›ca ED sendromu olan hastalar›n komplike protetik giriflimlere ihtiyac› oldu¤u bilinmelidir. Hastaya yap›lacak protetik tedaviler; sabit protezler, hareketli protezler ve implant destekli protezlerin tek tek veya kombine olarak uygulanmas› fleklinde olabilir. Bu derleme, ED sendromu ve bu hastalara yap›lacak tedavilerin planlamas› ve zamanlamas› konusunda bilgi vermektedir. disorder that can affect several ectodermal problems. The orofacial characteristics of ED include anadontia or hypodontia, ment of the alveolar ridges, a depressed nasal bridge, protuberant lips, and hypotrichosis. Because of the visual appearance, these patients should receive dental treatment at early ages for physiological and psyco-social reasons. Patients with ED syndrome often need complex prosthodontic treatment also. The options of a definitive treatment may include fixed, removable or implant-supported prostheses, each alone or in combination with each other. This article describes the ED syndrome, and timing and planning of the treatment of ED syndrome patients. Anahtar Kelimeler: Ektodermal displazi, pro- Key Words: Ectodermal dysplasia, prosthetic tetik tedaviler, tedavi planlamas› treatments, treatment planning * Dr. Dt., Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› ** Dr. Dt., TSK J Tipi Dispanseri 66 Ektodermal Displazilerde Protetik Tedaviler Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 66-72 Girifl Ektodermal Displazi ve Protetik Tedavi Seçenekleri Ektodermal Displazi (ED) ektoderm orijinli çeflitli doku ve yap›lar›n anormal geliflimine ba¤l› olarak seyreden genetik geçiflli bir hastal›kt›r. Freire-Maia 1 2 afla¤›da say›lan rahats›zl›klar›n en az ikisini içeren hastalara ED sendromu teflhisi konulabilece¤ini belirtmifltir. Bu belirtiler: Resim 2. Ektodermal displazili bir hastan›n a¤›z a) trikondroplazi (seyrek saç yap›s›) içi görüntüsü (alt çene) b) difllenme bozuklu¤u c) onkodisplazi (normal olmayan t›rnak yap›s›) d) dihidrozis (az fonksiyonel veya eksik salg› bezleri) Bu sendroma çeflitli oral ve fasiyal bulgular da efllik etmektedir. Farkl› klinik varyasyonlara ba¤l› olarak 100’ün üzerinde ED sendromu tipi tespit edilmifltir. Genel olarak hidrotik ve hipohidrotik olarak iki flekilde görülebilir. En fazla görülen flekli X kromozomuna ba¤l› genetik geçiflli olan hipohidrotik displazidir (Christ-Siemens-Touraine sendromu). X’e ba¤l› geçiflli olmas› nedeni ile kad›nlar tafl›y›c› olarak düflünülmesine ra¤men, literatürde tespit edilmifl 1,3 bayan hastalar da söz konusudur. Her onbin has- tadan 1 ya da 7’sinde bu sendroma rastlanabilmektedir. Bu sendromun orofasiyal bulgular›; anadonti veya hipodonti, hipoplastik konik flekilli difller, geliflmemifl alveolar yap›lar, semer burun, üst üste binmifl dudaklar ve a¤›z kurulu¤udur (Resim 1, 2, 3). Gerek Resim 3. Ektodermel displazili bir hastan›n a¤›z içi görüntüsü (Üst çene, hipoplazik difller) hidrotik gerekse de hipohidrotik tiplerinde difllenme ve saçlar ayn› biçimde etkilenirken genetik özellikler, t›rnaklar›n yap›s› ve salg› bezlerinin ifllevselli¤i de¤iflkenlik gösterebilir . Bu sendroma sahip olan 4 hastalar›n a¤›z içi tedavileri, hem kafa-kaide geliflimi devam ederken sagittal ve vertikal çene iliflkilerini sa¤lamak hem de estetik, konuflma ve çi¤neme etkinliklerinin yerine getirilmesi nedeniyle önemlidir. 4,5 ED sendromu olan hastalarda genellikle tipik bir görüntü söz konusudur. Bu nedenle hastan›n mümkün oldu¤unca erken yaflta normal görünümüne kavuflturulmas› ve kendisini normal hissetmesinin sa¤lanmas›, hastan›n psikolojik ve sosyolojik gelifliminin sa¤l›kl› olmas› aç›s›ndan önemlidir. Bu noktada hastan›n kendine güveni için en önemli olgulardan biri hiç flüphe yok ki a¤›z ve difl yap›s›n›n Resim 1. Ektodermal displazili bir hastan›n yüz görünümü görüntüsüdür. Bu tip hastalara erken yaflta yap›lan protetik difl tedavilerinin önemi oldukça fazlad›r. Bu 67 Bal T. B., Bal C., Asar V. N., Sönmez fi. N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 66-72 hastalar›n protetik tedavilerinde sabit protezler, nu yaflan›rsa sedasyon yap›lmas› gerekti¤ini savun- hareketli protezler ve implant destekli protezler kul- mufllard›r. Nowak ise yap›lan bir protezin baflar›l› 4,5 lan›lmaktad›r. olmas› için hasta uyumunun önemli oldu¤unu belirt- ED sendromu olan hastalara yaklafl›mda hastalar›n mifl ve sedasyon yerine ‘anlat-göster-uygula’ yönte- psikolojisi göz önünde bulundurulmal›d›r. Ancak minin benimsenmesi gerekti¤ini ifade etmifltir. Nowak’a göre sadece hasta psikolojisini göz önün- Nowak tedaviye bafllamadan önce hastan›n güve- de bulundurmak, bu tip hastalara müdahale etmek nini kazanmak için çeflitli seferler ön görüflmeler için yeterli de¤ildir. Bu sendroma sahip olan pediat- yap›lmas›n› tavsiye etmifltir. Çünkü tedavi bafllad›¤› rik hastalara yaklafl›mda klinisyen büyüme ve geli- zaman hastan›n tedavi prosedürünü anlamas› ve flim, davran›fl yönlendirmesi, protezlerdeki fabrikas- sonuçlar› önceden görebilmesi, hastan›n tedaviye yon teknikleri, kompozit rezinlerle difller üzerinde olan motivasyonu için önemlidir. Ek olarak hasta ve modifikasyonlar yarat›lmas›, hastan›n ve velinin velisi nihai protezin neye benzeyece¤i konusunda haz›rlanan protezin kullan›lmas› konusunda motive önceden bilgilendirilmeli, hasta protezin ona getire- edilmesi ve protezin uzun dönem takibi ve/veya ce¤i yararlar› bilmeli ve ayr›ca protezini nas›l koru- protezlerin de¤ifltirilme zaman› konular›nda hekimin yaca¤›n› ve protezlerini nas›l kullanaca¤›n› kavra- bilgi sahibi olmas› gereklidir. Nowak’a göre e¤er mal›d›r. müdahaleyi yapacak olan difl hekimi bu konulardan Sarmet ve arkadafllar› ile Nomura ve arkadafllar› bir veya daha fazlas›na vak›f de¤ilse o zaman yapt›klar› klinik çal›flmalarda ED sendromu olan baflka bir difl hekiminden yard›m talep etmelidir. ED hastalar›n çene geliflimlerinin normal oldu¤unu ifade sendromu olan hastalar›n tedavileri gerek bu hasta- etmifllerdir. Ancak her iki çal›flma da tek hasta üze- lar›n tedavi için hekime çok erken yaflta baflvurma- rinde yap›lan incelemelerden oluflmaktad›r ve böyle lar› gerekse de a¤›z içi ve çevresindeki tipik bulgula- bir parametreyi öne sürmek için, daha çok örnekli r› nedeni ile multidisipliner yaklafl›mla ele al›nmal›- çal›flmalara ihtiyaç vard›r. Protez yap›m› sonras› d›r. Bu tip hastalar›n tedavileri için kurulan ekipte bir görülen ortak problemler; protez tutuculu¤unun pedodontist, bir prostodontist, bir ortodontist ve bir kayb› veya difl sürmesi veya çene geliflmesi nedeni oral ve maksillofasiyal cerrah bulunmal›d›r. Ayr›ca ile okluzal uyumun bozulmas›d›r. Nowak hasta ve bu tip hastalar›n tedavilerine hastan›n fizyolojik ve velisinin bu tip de¤ifliklikler olabilece¤i konusunda psikolojik gelifliminin etkilenmemesi için mümkün bilgilendirilmesi gerekti¤ini ayr›ca büyüme ve gelifli- oldu¤unca erken bafllan›lmas› gereklili¤i göz ard› min tamamlanmas›ndan sonra daimi bir tedaviye 6 6 edilmemelidir. 7,8 6 11 12 6 ihtiyaç duyulabilece¤inin söylenmesi gerekti¤ini ED sendromu olan hastalarda tedaviye bafllanmas› için kesin bir zaman belirtilmemifltir. Till ve Marques belirtmifltir. 9 ihtiyaç duyulan protezlerin çocuk okula bafllamadan Sabit protezler önce yap›lmas› gerekti¤ini böylelikle çocu¤un hem ED sendromu olan hastalar›n tedavisinde sabit pro- protezlere al›flmak için vakti olabilece¤ini hem de tezlerin kullan›m› ancak az say›daki daimi difl eksik- okul ça¤›nda normal bir görüntüye sahip olabile- liklerinde mümkün olmaktad›r. Ayr›ca bu hastalar ce¤ini belirtmifllerdir. Ancak tedaviye bafllama vak- tedaviye ilk baflvurduklar› zaman yafllar› küçük tine, difl hekimi, hasta ve velisi ortak karar vermeli- oldu¤undan sabit protezlerin rijit ba¤lant›lar› çene dir. Bu tip hastalar tedaviye baflvurduklar›nda küçük büyümesini engelleyebilece¤inden tercih edilmeme- yaflta olduklar› için, difl hekimi, pediatrik hastaya lidir. Hogeboom yaklafl›m ve yönlendirme konusunda bilgi sahibi geçen sabit protezlerin transvers yönde çene gelifli- olmal›d›r. Nussbaum ve Carrel ileri protetik yakla- mini engellemesi nedeni ile bu tip protezlerin orta fl›mlara ihtiyaç duyan çocuk hastalarda uyum soru- hattan separe ile ayr›lmas› gerekti¤ini belirtmifltir. 10 68 6 13 yapt›¤› çal›flmada, orta hattan Ektodermal Displazilerde Protetik Tedaviler Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 66-72 Tek tek yap›lan kron restorasyonlar›n çene büyüme iki y›l takipli yapt›klar› klinik çal›flmada, iki mandi- 8 ve geliflimine bir etkisi olmad›¤› rapor edilmifltir. bular kanin difle ba¤l› immediat difl üstü protezlerin Ancak genifl pulpa ebatlar› ve k›sa kron yükseklikle- yap›lan tam protezlere k›yasla alveolar kemik kay- ri nedeni ile kron preparasyonlar›n›n dikkatli yap›l- b›nda anlaml› bir azalmaya neden oldu¤unu tespit mas› gerekmektedir. Kron protezleri s›kl›kla kullan›- etmifllerdir. Erken yafltan itibaren hareketli protez lan restorasyonlard›r. Bununla birlikte hipoplastik kullanmak zorunda kalan hastalar için alveolar difllerin normal görünümüne ulaflt›r›lmas› için direkt yap›lar›n korunmas› çok önemlidir. E¤er bir difl üstü kompozit rezin restorasyonlar da kullan›labilmekte- protez planlama flans› varsa retansiyon, çeflitli ataç- dir. Kronlar ve kompozit rezin restorasyonlar hare- man sistemleri ile protezin do¤al difllere ba¤lanma- ketli protezlerle kombine olarak kullan›lmaktad›r. s› ile sa¤lanmal›d›r. Ancak e¤er protezi destekleye- Ayr›ca bölümlü protez yap›lmas› öncesi alveolar cek uygun bir difl yoksa, vestibuloplasti ve alveolar yap›lar›n normal konturlara ulaflt›r›lmas› için orto- yap›lar›n ögmentasyonu ile protetik tedavinin ömrü- 8 dontik tedavi de gerekli olabilmektedir. nün uzat›lmas›na çal›fl›lmal›d›r. 16-19 Yap›lan çal›flmalar, genç yaflta hareketli proteze Hareketli protezler yönlendirilen hastalar›n tedaviye uyumlar›n›n genel Hareketli protezler ED sendromu olan hastalarda en olarak iyi oldu¤unu göstermifltir. çok tercih edilen tedavi seçene¤i olmufllard›r. Çünkü çocuklardaki uyumu sa¤lamak için baz› klinisyenler bu tip hastalarda anadonti veya hipodonti tipik bir ilk protezin tek seansta yap›lmas›n› tavsiye etmifller- bulgu olup tam, bölümlü veya difl üstü protezlere dir. (overdenture) tedavide s›kl›kla baflvurulmaktad›r. ve ikinci protezin iki veya dört ay sonra ark flekline Tam protezler estetik ve fonksiyonel olarak çok iyi daha uygun bir flekilde yap›lmas› gerekti¤ini belirt- sonuçlar do¤urmas›na ra¤men, diflsiz alveolar yap›- mifllerdir. Hastan›n protezi kabullenmesindeki bir lar›n geliflimindeki eksiklikler nedeni ile protezin di¤er önemli faktör ise, protezdeki difllerin görüntü- tutuculu¤u ve stabilitesi olumsuz etkilenebilmektedir. sünün hastan›n yafl›na uygun olarak seçilmesidir. Ohno ve arkadafllar› hipohidrotik ED sendromu Protezlerin modifikasyonu veya ihtiyaç halinde olan tam diflsiz 5 yafl›nda k›z çocu¤una alt-üst tam büyüme ve geliflime ba¤l› olarak de¤ifltirilmesi için protez yapm›fllar ve takipler sonucunda hastan›n ED sendromu olan çocuk hastalar›n takip amaçl› tam protezleri kullanmada bir s›k›nt›s› olmad›¤›n› ve randevulara ça¤r›lmas› gerekmektedir. Hastan›n konuflmas›nda geliflmeler takip randevular›nda sadece protezin tutuculu¤u oldu¤unu belirtmifllerdir. Tarjan ve arkadafllar› üst de¤il ayn› zamanda oklüzal uyumlar› da kontrol çenede k›smi, alt çenede tam diflsizli¤i olan 3 yaflla- edilmelidir. 8 14 anlaml› derecede 15 17,23-25 12,17,18,23-25 Küçük 9 Till ve Marques bu metodu benimsemifller 6,26 6,23,26 r›nda ED sendromu olan iki erkek çocu¤un üst çenelerine bölümlü protez, alt çenelerine de tam protez ‹mplant Destekli Protezler yapm›fllar ve sonuç olarak hastalar›n konuflmalar›n- Yap›lan çal›flmalar ED sendromu olan hastalar›n da, çi¤neme fonksiyonlar›nda ve estetik yap›lar›nda protetik tedavilerinde endosteal implantlar›n s›kl›kla anlaml› geliflmeler sa¤land›¤›n› aç›klam›fllard›r. kullan›ld›¤›n› göstermifltir. Destek difller oldu¤u sürece difl üstü protezler de bu r› yapt›klar› klinik çal›flmada, 13-69 yafllar› aras›n- 3,4,6,16-20 tip hastalar için ideal bir tedavi seçene¤idir. da olan bu hastalar›n implant destekli protezlerle yapt›¤› çal›flmada difl üstü protezlerin tam tedavisinde %90 baflar› elde ettiklerini bildirmifller- protezlere nazaran çok daha avantajl› oldu¤unu dir. Ayn› klinikte sa¤l›kl› insanlarda yap›lan implant ileri sürmüfltür. Difl üstü protezlerin en önemli avan- destekli protez baflar›s› ise %95 olarak belirtilmifltir. taj›n›n alveolar kemi¤in rezobsiyonunun yavafllama- Yap›lan çal›flmada tespit edilen yegane problem s› oldu¤unu belirtmifltir. Van Maas ve arkadafllar› alveolar yap›lar›n yeterince geliflememifl olmas› Crum 21 27-34 22 Guckes ve arkadaflla- 28 69 Bal T. B., Bal C., Asar V. N., Sönmez fi. N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 66-72 nedeni ile implantlarda labial aç›lanma yap›lmas›n28 daki güçlük olarak ifade edilmifltir. Alcan ve arka29 35,36 mifltir. 36 Bu konuda Kent yapt›¤› çal›flmada dental dafllar› yapt›klar› çal›flmada dört yafl›ndaki bir k›z implant uygulanan insanlar›n fizyolojik ve sosyal çocu¤una mandibular endosteal implant yerlefltir- olarak kendilerini tedavi öncesine nazaran daha iyi mifller ve 6 y›l süresince vakay› takip etmifllerdir. Bu hissettiklerini ileri sürmüfltür. Ancak bu tip çal›flmalar sendromun gerek kemik iyileflmesinde gerekse de geriye dönük (retrospektif) çal›flmalar oldu¤undan kuvvet uyguland›ktan sonra implantlar›n osseointe- herhangi bir kontrol grubu içermemektedir. Yine de grasyonunda herhangi bir negatif etki oluflturma- araflt›rmac› dental implant uygulamalar› sayesinde d›¤›n›, ancak alveolar büyümenin yetersiz kalmas› elde edilen kaliteli hayat koflullar›n›n hastay› iyi nedeni ile hastan›n ideal olarak haz›rlanan dikey yönde etkiledi¤ini belirtmifltir. Ayn› flekilde ED send- boyutunun zaman içersinde düfltü¤ünü belirtmifller- romu olan hastalar›n da fizyolojik ve psikolojik geli- dir. Bu nedenle araflt›rmac›lar haz›rlanan implant flimleri aç›s›ndan protetik tedaviler oldukça önemli- destekli protezlerin abutment ve protezlerinin yenile- dir. Sonuç olarak, implant destekli protezler hasta- nerek dikey boyutunun düzenli aral›klarla kontrol larda daha rahat kabul edilebilir tedavi seçene¤i edilmesi gerekti¤ini belirtmifllerdir. olarak görülmektedir. 29 Guckes ve 36 arkadafllar› çal›flmalar›nda yafllar› 8 ve 68 aras›n- ED sendromu olan hastalarda implant destekli pro- da de¤iflen 37 erkek, 4 bayan ED sendromu olan tezleri gerekli k›lan bir di¤er faktör ise alveolar hastalara 264 implant yerlefltirmifller ve üzerlerine kemik yap›s›d›r. Difllerin oluflmamas› ve sürmemesi barl› difl üstü ya da sabit protezler yapm›fllard›r. nedeni ile yeterince geliflememifl olan alveolar 243 implant anterior mandibulaya, 21 implant ante- kemik, uzun süreler hareketli protez tafl›yabilecek rior maksillaya yerlefltirilmifltir. 0-78 ay aras›nda kadar yeterli yükseklik ve kal›nl›¤a sahip olamamak- hastalar takip edilmifl ve çal›flma sonucunda anteri- tad›r. Bu nedenle mevcut alveolar kemik yap›s›n›n or mandibulada % 91, anterior maksillada ise % 76 korunmas› ve daha ileri yafllarda yap›lacak olan klinik baflar› oranlar› saptanm›flt›r. Bu araflt›rmac›- protetik tedavilerin prognozunun iyi olmas›n›n lar, implantlar yerlefltirilmeden önce yeterli kemik sa¤lanmas› için özellikle tam diflsiz olan hastalarda hacminin olmas›na dikkat edilmesi gerekti¤ini vur- endosteal implantlar da önem kazanmaktad›r. gulam›fllard›r. Yeterli kemik hacminin olmad›¤› Ancak büyüme ve geliflimi devam etmekte olan çene durumlarda protetik tedavi giriflimleri öncesi ileri içerisine endosteal implant yerlefltirilmesi yap›lan cerrahi teknikler kullan›larak yer kazan›lmas› da çal›flmalarda hala tart›fl›lmaktad›r. Guckes ve arka- mümkündür. Örne¤in bu konuda Uçkan ve arkadafl- dafllar› lar› ED sendromu olan alveolar yap›s› yetersiz has- implant hareketleri, s›k s›k üst yap›n›n de¤ifltirilmesi- tada implant operasyonu öncesi alveolar distraksi- nin yaratt›¤› maliyet ve çocuk hastalarda yerlefltirilen yon uygulamas›n› tercih etmifllerdir. Bunun yan› s›ra implantlardaki klinik baflar›s›zl›klar nedeni ile özellikle üst çenede alveolar yap›n›n yetersiz olmas› implant seçene¤inin 13 yafl›ndan sonras›na düflünül- nedeni ile bu tip hastalarda sinus lift ve benzeri mesi gerekti¤ini belirtmifltir. Yine ayn› çal›flmada uygulamalarda Ayr›ca 1989 y›l›ndaki implantoloji kongresine at›fta bulu- 5 5 30 tercih edilmektedir. Penarrocha-Diago ve arkadafllar› 28 33-35 çene büyüme ve geliflimine ba¤l› olas› ile Balshi ve narak çene büyümesi ve geliflimi tamamlanmadan Wolfinger yapt›klar› benzer çal›flmalarda üst çene- implant yerlefltirilmemesi karar› al›nd›¤› ve bu amaç- de yeterli kemik deste¤i bulamad›klar› hastalarda la en az 15 yafl›n›n beklenmesinin ön görüldü¤ü zygoma bölgesine özel tip implantlar yerlefltirerek belirtilmifltir. protez deste¤i elde edebilmifllerdir. Yap›lan çal›flmalar göstermifltir ki yerlefltirilen Çeflitli çal›flmalarda dental implant uygulanan erifl- implantlar difl gibi hareket etmemekte ve kemi¤e kin hastalar›n dental implant uygulanmadan önceki ankiloze olmaktad›r. 31 32 70 ve sonraki fizyolojik ve psikolojik durumlar› incelen- 37-39 Bu nedenle Omdan ve arka- Ektodermal Displazilerde Protetik Tedaviler Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 66-72 dafllar› daimi difllenme ve oklüzyon tamamlanma37 d›¤› sürece implant yerlefltirilmemesi gerekti¤ini 40 belirtmifllerdir. Kearns ve arkadafllar› ise vertikal dentoalveolar büyüme sonucu komflu daimi difllerin nötral dentisyona geçmesiyle önceden yerlefltirilen implantlar›n göreceli olarak gömülü kald›klar›n› ifade etmifller ve bu nedenle daimi difl sürmesinin tamamlanmas›ndan sonra implantlar›n yerlefltirilmesinin daha uygun olabilece¤ini belirtmifllerdir. Sonuç olarak, Lekholm maksimum çene büyüme ve gelifli41 mi konusunda haz›rlad›¤› tabloda, implant uygulamalar› için k›zlarda 14 ve 15 yafllar›n›, erkekler de ise bir sene sonras›n› uygun görmüfltür. Ancak genç hastalarda implant yerlefltirilmesi öncesi hastan›n ectodermal dysplasia, Am J Dis Child. 86: 162-169, 1953. 12- Nomura S., Hasegawa S., Noda T., Ishioka K. Longitudinal study of jaw growth and prosthetic management in a patient with ectodermal dysplasia and anadontia, Int J Pediatr Dent. 3: 29-38, 1993. 13- Hogeboom FE. Restorative procedures for chjildren with ectodermal dysplasia, ASDC J Dent Child. 28: 6272,1961. 14- Ohno K., Ohmori I. Anadontia with hypohidrotic ectodermal dysplasia in a young female: a case report, Pediatr Dent. 22; 49-52, 2000. 15- Tarjan I., Gabris K., Rozsa N. Early prosthetic treatment of patients with ectodermal dysplasia: a clinical report, J Prosthet Dent. 93; 419-424, 2005. 16- Hinrichsen CFL. Ectodermal dysplasia: a case report, Aust Dent J. 8: 101-105, 1963. büyüme e¤risinin ç›kart›lmas›n› tavsiye etmifltir. 17- Oliver DR., Fye WN., Hahn JA., Steiner JF. Prosthetic Kaynaklar 18- Tape MW., Tye E. Ectodermal dysplasia: literature review 1- Wynbrant J., Ludman MD. The encylopedia of genetic disorders and birth defect, New York: Facts on line, 1990, 110-111. 2- Freire-Maia N. Ectodermal Dysplesias, Hum Hered, 21; 309-12, (1971) 3- Snawder KD. Consideration in dental treatment of children with ectodermal dysplasia, JADA. 93: 1177-1179, 1977. 4- Bonilla ED., Guerra L., Luna O. Overdenture prosthesis for oral rehabilitation of hypohidrotic ectodermal dysplasia: a case report, Quintessence Int. 28: 657-665, 1997. 5- Guckes AD., Scurria MS., King TS., McCarthy GR., BrahimJS. Prospective clinical trial of dental implants in persons with ectodermal dysplasia, J Prosthet Dent. 88: 21-25, 2002. 6- Nowak AJ. Dental treatment for patients with ectodermal dysplasias, Birth Defects. 24: 343-352, 1988 7- Itthagarun A., King NM. Oral rehabilitation of a hypohidrotic ectodermal dysplasia patient: a 6-year follow-up, Quintessence Int. 31: 642-648, 2000. 8- Pigno MA., Blackman RB., Cronin RJ., Cavasos E. Prosthodontic management of ectodermal dysplasia: a review of the literature, J Prosthet Dent. 76: 541-545, 1996. 9- Till MJ., Marques AP. Ectodermal dysplasia: treatmant considerations and case reports, Northwest Dent. 44: 25-28, 1992. 10- Nussbaum B., Carrel R. The behavior modification of a dentally disabled child, ASDC J Dent Child. 43: 225-261, 1976. 11- Sarnat BG., Brodie AG, Kubacki WH. Fourteen-year report of facial growth in case of complete anadontia with management in anhydrotic ectodermal dysplasia: report of case, ASDC J Dent Child. 42; 375-378, 1975. and a case report, Compendum,16: 524-528,1995. 19- NaBadalung DP. Prosthodontic rehabilitation of an anhidrotic ectodermal dysplasia patient: a clinical report, J Prosthet Dent, 81: 499-502, 1999. 20- Pavarina AC., Machado AL., Vergani CE., Giampaolo ET. Overlay removable partial dentures for a patient with ectodermal dysplasia: a clinical report, J Prosthet Dent. 86: 574-577, 2001. 21- Crum RJ. Rationale for the retantion of teeth for overdentures, in; Brewer AA., Morrow RM., ed., Overdentures, 2nd ed. St. Louis CV Mosby, 1980, 3-11. 22- Van Maas MA., Jonkman RE., Kalk W., Van’t Hof MA., Plooij J., Van Os JH. Differences two years after tooth extraction in mandibular bone reduction in patients treated with immediate over dentures or with immediate complete dentures, J Dent Res. 72: 1001-1004, 1993. 23- Borjian H. The effect of early dental treatment on anhydrotic ectodermal dtsplasia, JADA. 61: 555-599, 1969. 24- Herer PD. Treatment of anhidrotic ectodermal dysplasia: report of case, ASDC J Dent Child. 42: 133-136, 1975. 25- Ramos V., Giebink DL., Fisher JG.,Christensen LC. Complete dentures for a child with hypohidrotic ectodermal dysplasia: a clinical report, 74: 329-331, 1995. 26- Goepferd SJ., Carroll CE. Hypohidrotic ectodermal dysplasia: a unique approach to esthetic and prosthetic management, JADA. 102: 867-869, 1981. 27- Ekstrand K., Thomsson M. Ectodermal dysplasia with partial anadontia: prosthetic treatment with implant fixed prosthesis, ASDC J Dent Child. 55; 282-284, 1988. 28- Guckes AD., Brahim JS., McCarthy GR., Rudy SF., Cooper LF. Using endosseous dental implants for patients with ecto- 71 Bal T. B., Bal C., Asar V. N., Sönmez fi. N. Cilt: 1, Say›: 3, 2007 Sayfa: 66-72 dermal dysplasia, JADA. 122: 59-62,1991. 29- Alcan T, Basa S, Kargül B. Growth analysis of a patient with ectodermal dysplasia treated with endosseous implants: 6-year follow-up, J Oral Rehabil. 33; 175-182, 2006. 30- Uckan S, Hatdar SD, Dolanmaz D. Alveolar distraction: Analysis of 10 cases, Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 94; 561-5, 2002. 31- Penerrocha-Diago M, Uribe-Origone R, Ferer-Rambla J, Guarinos-Carbo J. Fixed rehabilitation of a patient with hypohidrotic ectodermal dysplasia using zygomatic implants, Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 98; 161-5, 2004. 32- Balshi TJ, Wolfinger GJ. Treatment of congenital ectodermal dysplasia with zygomatic implants: a case report, Int J Oral Maxillofac Implants. 17; 277-81, 2002. 33- Guckes AD., McCarthy GR., Brahim J.; Use of endosseous implants in a 3-year-old child with ectodermal dysplasia: a case report 5-year follow-up, Pediatr Dent. 19: 282-285, 1997. 34- Celar AG., Durstberger G., Zauza K.; Use of an individual traction prosthesis and distraction osteogenesis to reposition osseointegrated implants in a juvenile with ectodermal dysplasia: a clinical report, J Prosthet Dent. 87: 145148, 2002. 35- Blomberg S., Lindquist LW.; Psychological reactions to edentulousness and treatment with jawbone-anchored bridges, Acta Psychiatr Scand. 68: 251-262, 1983. 36- Kent G.; Effects of osseointegrated implants on psyclogical and social well-being: a literature review, J Prosthet Dent. 68: 515-518, 1992. 37- Odman J., Grondahl K., Lekholm U., Thilander B. The effect of osseointegrated dental implants on the dento-alveolar development: a clinical and radiographic study in growing pigs, Eur J Orthod. 13: 279-286, 1991. 38- Thilander B., Omdan J., Grondahl K., Lekholm U.; Aspects on osseointegrated implants inserting in growing jaws. A biometric and radiographic study in young pig, Eur J Orthod. 14: 99-109, 1992. 39- Sennerby L., Omdan J., Lekholm U., Thilander B. Tissue reactions towards titanium implants inserted in growing jaws: a histological study in in the pig, Clin Oral Implants Res. 4: 65-75, 1993. 40- Kearns G, Sharma A, Perrott D, Schmidt B, Kaban L, Vargervik K. Placement of endosseous implants in children and adolescents with hereditary ectodermal dysplasia, Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 88; 5-10, 1999. 41- Lekholm U. The use of osseointegrated implants in growing jaws, Int J Oral Maxillofacial Impl. 8: 243-244, 1993. 72 Yaz›flma Adresi: Dr. Bilge TURHAN BAL Adres: Gazi Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal›. 8. CADDE, 82. SOKAK, Emek- ANKARA 06510, TÜRK‹YE Fax: 03122239226 Telefone:03122126220 E-mail: [email protected] [email protected]