Sığır ve Koyunlarda Bit Enfestasyonları

Transkript

Sığır ve Koyunlarda Bit Enfestasyonları
DERLEME
Sığır ve Koyunlarda Bit Enfestasyonları
Bilal DİKa
a
Parazitoloji AD,
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi,
Konya
Yazışma Adresi/Correspondence:
Bilal DİK
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi,
Parazitoloji AD,
Konya, TÜRKİYE
[email protected]
ÖZET Bu makalede sığır ve koyunlarda bulunan bit türlerinin morfolojik, biyolojik ve epidemiyolojik özellikleri, zararları, teşhis ve tedavileri hakkında bilgi verilmiştir. Bu amaçla, sığırlarda Bovicola bovis, Linognathus vituli, Solenopotes capillatus, Haematopinus eurysternus, H.quadripertusus
ve H.tuberculatus, koyunlarda ise Bovicola ovis, Linognathus ovillus, L.africanus ve L.pedalis’in mofolojik özellikleri, Türkiye’deki yaygınlıkları ve tedavileri açıklanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Bitler; bit enfestasyonları; sığır; koyun
ABSTRACT In this paper, it was given about that morphological, biological, epidemiological features, harmfulness, identification and treatment of lice species found on cattle and sheep. For this purpose, it was explained that morphological characters, prevalence and treatment of Bovicola bovis,
Linognathus vituli, Solenopotes capillatus, Haematopinus eurysternus, H.quadripertusus and H.tuberculatus in cattle, Bovicola ovis, Linognathus ovillus, L. africanus and L. pedalis in sheep in Turkey.
Key Words: Phthiraptera; lice infestations; cattle; sheep
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2):45-50
it enfestasyonları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır. Sığır ve koyunlarda parazitlenen bitler Phthiraptera takımı Ischnocera ve Anoplura alt takımlarında yer alırlar. Sığır ve
koyunlarda görülen çiğneyici bit türleri Trichodectidae ailesinde yer alırlar. Bu ailede veteriner hekimlik açısından önemli tek cins Bovicola’dır. Bu cinsteki bitler
tüy, kıl ve yapağıyla beslenirler. Anoplura alttakımında yer alan türler ise kan emerek beslenirler. Bu alt takımda bulunan ve sığır ve koyunlarda görülen bit türleri Linognathidae ve Haemotopinidae ailelerinde yer alırlar. Linognathidae ailesinde
Linognathus ve Solenopotes, Haemotopinidae ailesinde ise Haemotopinus cinsi bulunur. Bitler sabit parazitlerdir ve bu yüzden ömürleri boyunca konaklarından ayrılmazlar. Konaklarından ayrıldıklarında kısa sürede ölürler. Konakları öldüğünde
ise, kısa süre içerisinde konaklarını terk ederler.1
BOVİCOLA BOVİS
SIĞIRLARDA GÖRÜLEN BİT TÜRLERİ
Copyright © 2012 by Türkiye Klinikleri
Büyüklüğü 1,5-2 mm arasında değişir. Rengi sarımsı-kahverengindir. Baş ön tarafta biraz daha daralmış ve yuvarlaklaşmıştır. Şakaklar geniş ve yuvarlağımsı olup,
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2)
45
Bilal DİK
toraksa oranla daha geniştir. Başın genişliği ile uzunluğu
birbirine yakındır. Antenler üç segmentlidir. Toraks kısa ve dardır. Bacaklar ince ve kısadır ve uçlarında iyi gelişmemiş birer adet tırnak bulunur. Birinci çift bacaklar
daha kısadır ve öne doğru yönelmiştir. Abdomen segmentleri belirgindir. Tergitler ortada daha iyi kitinize olmuştur. Karın segmentleri ve stigmalar belirgindir
(Resim 1A). Erkekler kısa ve geniş olmalarından dolayı
dişilerden ayrılırlar.1,2
LİNOGNATHUS VİTULİ (LİNNAEUS, 1758)
Dişi 2,06-3,01 mm, erkek ise 1,92-2,10 mm büyüklüğündedir.2 Rengi biraz açık, sarımsı-kahverengidir. Baş önde
sivrilmiş arkaya doğru hafifçe genişlemiştir. Uzunluğu
genişliğinin iki katı kadardır. Bu yüzden “uzun burunlu
bit” olarak bilinir. Gözleri yoktur. Antenler belirgindir
ve beşer segmentlidir. Toraks başa oranla daha geniştir.
Genişliği uzunluğuyla hemen hemen aynıdır. Birinci çift
bacak biraz daha incedir ve öne doğru uzamıştır. İkinci ve
üçüncü çift bacaklar daha kalındır. Bacakların uçlarında
sağlam yapılı birer tırnak bulunur. Birinci çift bacaklardaki tırnaklar daha incedir. Abdomen ince ve uzundur
(Resim 1B, C). Gonopophys’ler oldukça belirgin ve geniş
olup, önde sivrilmiştir. Arka kısmında içten dışa doğru
uzunlukları artan birkaç kıl bulunur. Erkek genel olarak
dişiye benzer. Abdomen arka uçta sivrilmiştir. Paramerler uzun olup, uç kısımları incelmiştir.1-3
SOLENOPOTES CAPİLLATUS (ENDERLEİN, 1904)
Dişi 1,49-1,84 mm, erkek ise 1,03-1,31 mm büyüklüğündedir. Baş nispeten kısa olup, ortada genişlemiştir ve
SIĞIR VE KOYUNLARDA BİT ENFESTASYONLARI
uzunluğu genişliğinden biraz fazladır. Göz yoktur. Anten segmentleri belirgindir ve öne doğru yönelmiştir.
Toraks kısa ve geniştir. İkinci ve üçüncü çift bacaklar birinci çifte oranla daha kalın ve kuvvetlidirler. Birinci çift
bacaklardaki tırnaklar diğerlerinden daha ince ve sivridir. Abdomen ovaldir ve Linognathus cinsindeki türlere
oranla daha kısadır. İlk iki segment kaynaşmıştır. III-VIII. abdomen segmentleri yanlarda zarımsı yapıda çıkıntılara sahiptirler. Segmentlerin üzerinde az sayıda kıldan
oluşmuş bir sıra kıl (seta) bulunur. Gonopophys’ler küçüktür ve apikalde yuvarlaklaşmıştır. Apikal kenarında
çok sayıda küçük kıl vardır. Erkekte paramerler ince ve
nispeten düzdür.1-3
HAEMATOPİNUS EURYSTERNUS (NİTZSCH, 1818)
Dişi 3,5-4,75 mm, erkek 2,0-3,5 mm büyüklüğündedir.
Baş kısa ve geniş olup, genişliğine oranla biraz daha
uzundur. Anten beş segmentlidir. Bacaklar aynı kalınlıktadır. Tırnaklar kuvvetlidir. Toraks iyi kitinize olmuştur. Karın oval ve uzundur. Pigmentleşme dişiye oranla
erkekte daha belirgindir. Karın segmentleri lateralde kitini çıkıntılara sahiptir (Resim 2A). Erkekte bazal levha
kısa ve geniştir.2,4
HAEMATOPİNUS TUBERCULATUS (BURMEİSTER, 1839)
Dişi 3,5-5,5 mm, erkek ise 2,5-4,0 mm büyüklüğündedir. Morfolojik olarak H.eurysternus’a benzer. Fakat ondan daha büyüktür ve daha iyi kitinleşmiştir. Abdominal
segmentlerin kenarlarındaki ve paratergal levhaların gerisindeki kılların sayısı ile ondan ayrılır. H.euryster-
A
B
RESİM 1: A. Bovicola bovis, dişi, B. Linognathus vituli, dişi, C. Linognathus vituli, erkek, Orijinal.
C
(Renkli hali için Bkz. http://veterinerbilimleri.turkiyeklinikleri.com/)
46
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2)
SIĞIR VE KOYUNLARDA BİT ENFESTASYONLARI
nus’da iki-üç seta bulunurken, H.tuberculatus’da en
azından beş-altı ve genellikle sekiz veya daha çok sayıda kıl vardır. Abdomenin arka ucunda, submarginal levhalar karakteristik olarak küçük birer çıkıntı şeklinde
geriye doğru uzamıştır. Erkekte genital yapı esas olarak
H.eurysternus’a benzer.2,4
HAEMATOPİNUS QUADRİPERTUSUS (FAHRENHOLZ, 1916)
Dişi 3,42-4,75 mm, erkek 3,04-3,52 mm büyüklüğündedir. Morfolojik olarak önceki türlere benzer. Fakat erkek
genital organın yapısı ve özellikle erkeklerde sternal levhanın anterior ve anterolateralde çıkıntılara sahip olması
ile onlardan ayrılır. Baş küçük ve incedir. Anten belirgindir ve beş segmentlidir. Toraks başa oranla çok geniştir.
Abdomen oldukça uzun ve geniştir. Zarımsı yapıda ve kırışıktır. Paratergitler ve stigmalar belirgindir. Dorsalde,
medialde 17 çift küçük ve yassı kitinsi levha bulunur. Onların dış yanlarında da lateral kitinsi levhalar mevcuttur.
Gonopodlar uzun ve dardır. Median genital levha yamuğumsudur. Erkek genel olarak dişiye benzer. Abdomendeki lateral kitinsi levhalar büyük ve belirgindir. Genital
organlar H.eurysternus ve H.tuberculatus’unkilere benzer (Resim 2B, C).5 Bu tür sığırların özellikle kuyruk bölgesinde bulunur ve bu yüzden kuyruk biti olarak bilinir.5,6
KOYUNLARDA GÖRÜLEN BİT TÜRLERİ
BOVİCOLA OVİS
Büyüklüğü 1,5-2 mm arasında değişir. Sarımsı-kahverengi renkte olup, morfolojik özellikleri B.bovis’e ben-
Bilal DİK
zer. Baş dörtgenimsi olup, önde biraz düzleşmiştir (Resim 3A). Koyunlarda parazitlenir.1
LİNOGNATHUS OVİLLUS (NEUMANN, 1907)
Dişi 2,5 mm, erkek 2,25 mm büyüklüğündedir. Baş nispeten büyük ve geniştir. Anten iyi gelişmiştir ve beş segmentlidir. Toraks nispeten dar olup, uzunluğu hemen
hemen başın uzunluğu kadardır. Birinci çift bacaklar diğerlerine oranla daha incedir ve öne doğru yönelmiştir.
Abdomen segmentlerinde çok sayıda kıl mevcuttur.
Dorsalde, her segmentte iki kıl sırası vardır. Tergitlerin
yan kısımlarında bir veya iki adet çok uzun kıl bulunur.
Gonopophyse nispeten küçük olup, uç kısımları yuvarlaklaşmıştır ve üzerlerinde orta uzunlukta kıllar yer alır.
Genital levha çok küçüktür ve vulvaya kadar ulaşmaz.
Apikal loblar küçüktür ve üç veya dört tane uzun, çok
sayıda da küçük kıla sahiptir (Resim 3B, C). Erkek genel
olarak dişiye benzer. Paramerler uç kısımlarında belirgin
olarak kıvrılmıştır.3 Koyunların baş bölgesinde parazitlenir.
LİNOGNATHUS AFRİCANUS (KELLOGG VE PAİNE, 1911)
Dişi 2,0-2,5 mm, erkek 1,5-1,75 mm büyüklüğündedir.
Baş ince ve uzundur. Başın arka kısmı daha geniştir ve
belirgin olarak dışarı doğru çıkıntı yapmıştır. Toraksın
uzunluğu başın uzunluğuyla hemen hemen aynıdır. Abdomen uzun ve nispeten geniştir. Üzerinde çok sayıda
kıl (seta) vardır. Gonophophys’ler ince olup, uç kısımları yuvarlaklaşmıştır.3 Bu tür koyun ve keçilerde parazitlenir.1
B
A
RESİM 2: A. Haemotopinus eurysternus, erkek, B. H. quadripertusus, dişi, C.H. quadripertusus, erkek, orijinal.
C
(Renkli hali için Bkz. http://veterinerbilimleri.turkiyeklinikleri.com/)
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2)
47
Bilal DİK
LİNOGNATHUS PEDALİS (OSBORN, 1896)
Dişi 2 mm, erkek ise 1,5-1,75 mm büyüklüğündedir.
Morfolojik olarak önceki türlere benzemekle birlikte,
başın önde küt olmasıyla onlardan ayrılır. Baş çok küçük ve kısadır. Toraks nispeten küçüktür. Abdomen
uzun ve ovaldir. Dorsalde çok sayıda ince-uzun kıl vardır. Stigmalar oldukça küçüktür. Gonophophys’ler geniş
ve kısadır. Uç kısımlarında birkaç tane kıl vardır. Erkek
genel olarak dişiye benzer. Fakat abdomende daha az sayıda kıl bulunur. Paramerler küt olarak sonlanmıştır.3
Koyunların ayak ve bacaklarında yaşar.1,3
GELİŞME
Bitler yumurtlayarak çoğalırlar. Dişiler çiftleştikten sonra, yumurtaları yapışkan bir sıvı ile kıllara yapıştırırlar.
Yumurtalar özellikle kılların dip kısımlarına doğru bırakılırlar. Bovicola ovis’de yumurtalar, özellikle vücut ısısının 37-38°C olduğu yerlere bırakılır (Resim 3D).
Yumurtalar genellikle kuyruk ucu ve bacaklar gibi, nispeten soğuk bölgelere ve yünlerin uç kısımlarına bırakılmaz.1 Bovicola bovis’in gelişmesi için en uygun nem
oranı %75-84’tür. Yumurtaların %84 nispi nemde açılış
oranı çok yüksektir. Kış aylarında yumurtanın gelişmesi 8 günde, I. nimf dönemi 7 günde, II. nimf dönemi 5,5
günde, III. nimf dönemi 6 günde, yumurtlama öncesi dönem 3 günde ve yumurtadan yumurtaya kadar ki süre 29
günde tamamlanır. Kış aylarında, uzun kıllı danalarda
L.vituli ve S.capillatus’un kuluçka süresi 9-13 gün,
H.eurysternus’da ise 10-16 gündür. Bir dişi, bir aylık bir
süre içinde 200-300 yumurta yumurtlayabilir. H.eurysternus ve S.capillatus günde 1-2 yumurta yumurtlarlar.7
Uygun şartlarda, ortalama bir hafta içinde, yumurtadan
nimf çıkar. Metamorfoz tam değildir. Bu yüzden nimf,
SIĞIR VE KOYUNLARDA BİT ENFESTASYONLARI
morfolojik olarak ergin bite benzer, fakat ondan daha
küçük ve daha soluk renktedir. Kitinleşme zayıftır. Nimf,
ortalama 2-3 hafta içinde üç gömlek değiştirerek ergin
hale geçer. Biyolojik çember uygun şartlarda 3-5 haftada tamamlanır. Bitlerin ömürleri yaklaşık olarak bir-iki
aydır. Craufurd-Benson’a atfen H.eurysternus’un erkeklerinin 10, dişilerinin ise 16 gün yaşadığı bildirilmiştir.2
Konaklarından ayrıldıkları zaman birkaç günden fazla
yaşayamazlar. Konaklarının ölmesi halinde de kısa süre
içinde konaklarını terk ederler.1
EPİDEMİYOLOJİ
Bitler daimi parazitlerdir. Bütün ömürlerini konak üzerinde geçirirler. Bit enfestasyonlarına özellikle kuzu,
buzağı ve danalarda rastlanmakta, yaş ilerledikçe enfestasyon oranı düşmektedir.1,2 Bitler ancak yakın temas ve
kontamine olmuş araçlarla bir konaktan diğerine geçerler. Sığırlarda bit enfestasyonlarının sonbaharda artış
göstermeye başladığı, kış aylarında ve ilkbaharın başlarında ise en üst seviyeye çıktığı kaydedilmiştir.2 Çünkü
bu aylarda hayvanlar genellikle kapalı yerlerde tutulurlar. Kıl veya yapağıları uzamıştır. Hayvanların birbirleriyle temasları artmıştır. Bu yüzden bir konaktan
diğerine rahatlıkla geçebilirler ve bu yüzden entansif yetiştiricilikte daha çok görülürler. Yaz aylarında meraya
çıkan hayvanlarda, güneş ışınlarının öldürücü etkisinden dolayı, ergin bitlerin ve gelişme dönemlerinin sayılarında azalma olur. Sıcak yaz günlerinde, kırkım ve
güneş ışınlarının direkt etkisi özellikle Linognathus ovillus üzerine öldürücü etki yapar. Kırkımdan sonra, koyunlarda bit sayısı büyük oranda azalır. Bu azalma
%30-50’yi bulabilir. Sağanak yağmurun etkisiyle de, bitlerin sayılarında bir düşüş gözlenir.1
A
B
C
RESİM 3: Bovicola ovis, dişi (A), Linognathus ovillus, dişi (B), L. ovillus, erkek (C), L. ovillus yumurtaları (D), Orijinal.
D
(Renkli hali için Bkz. http://veterinerbilimleri.turkiyeklinikleri.com/)
48
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2)
SIĞIR VE KOYUNLARDA BİT ENFESTASYONLARI
Sığırlarda bit enfestasyonuna tüm dünyada yaygın
olarak rastlandığı kaydedilmiş, İskoçya’daki sığırlarda
enfestasyon oranının %80 olduğu belirtilmiştir.8 Türkiye’deki sığır ve koyunlarda bit enfestasyonlarına neden olan türler ve enfestasyon oranları üzerine birçok
araştırma yapılmıştır.2,9-18 Bu araştırmalar sonucu sığırlarda B.bovis, L.vituli, S.capillatus, H.eurysternus, H.quadripertusus ve H.tuberculatus, koyunlarda ise B.ovis,
L.ovillus, L.africanus ve L.pedalis türlerine rastlandığı
ifade edilmiştir. Enfestasyon oranının sığırlarda %16,4061,66, koyunlarda ise %30,7-66,66 arasında değiştiği saptanmıştır. Sığırlarda en düşük enfestasyon (%16,40)
Bursa’da, koyunlarda ise Niğde yöresinde (%30,7) rastlanmıştır.12,15 En yüksek enfestasyon oranı ise hem sığırlarda (%61,66) ve hem de koyunlarda (%66,66) Van
yöresinde tespit edilmiştir.9,10
Bölgelere ve yapılan çalışmalara göre bazı farklılıklar olmakla birlikte, Türkiye’deki sığırlarda genel olarak
B.bovis, L.vituli ve H.eurysternus’a diğer türlere oranla
daha çok rastlanmış, koyunlardaki en yaygın türün ise
B.ovis olduğu tespit edilmiştir.2,9-18 Koyunlarda, Linognathus türlerinin yaygınlığının B.ovis’e göre daha düşük
olduğu ve en yaygın türün bölgeye göre değiştiği belirtilmiştir.10,15,16,18
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Sığır ve koyunlarda çiğneyici ve kan emici bitler bir arada bulunabilirler.1 Bitler az olduklarında genellikle hiç
bir klinik belirtiye neden olmazlar. Fakat Anoplura türleri bütün gelişme dönemlerinde kan emdiklerinden dolayı, ağır enfestasyonlarda anemiye sebep olabilirler.
Hayvanlarda iştahsızlık ve zayıflama görülür.1,2 Bitlerle
enfeste hayvanlarda irritasyon, durgunluk, huzursuzluk,
kaşıntı, yem tüketiminde azalma ve zayıflama tespit edilir. Hayvanlar, kaşıntı ve irritasyon sonucu vücutlarını
ahırların duvar ve yemliklerine sürterler. Neticede deride yaralanmalar ve kanamalar ortaya çıkar. Bu yaralardan bakterilerin girmesi sonucu yangısal reaksiyonlar
şekillenebilir. Hayvanlar kaşıntıya bağlı olarak vücutlarını yalarlar ve bu arada çok sayıda kıl yutarlar. Bu kılBe z u a r :
lar mide ve bağırsaklarda kıl yumaklarını (B
Fitobezua r) oluştururarak ileus’a (bağırsak tıkanması)
neden olabilir. Hayvanlarda et ve süt verimi azalır.1 Linognathus pedalis’e bağlı olarak koyunların tırnak aralarında enfeksiyon şekillenebilir ve laminitis oluşabilir.
Bunun sonucunda koyunlarda topallık görülür.1
Yeni Zelanda’da L.vituli ve B.bovis (Damalinia bovis) ile enfeste sığırlarla, enfeste olmayan sığırlar üzerinde yaklaşık olarak beş buçuk ay süreyle yapılan bir
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2)
Bilal DİK
çalışmada, enfeste sığırlarla, enfeste olmayanların canlı
ağırlık artışları arasında istatistik açıdan herhangi bir
fark bulunmadığı bildirilmiştir.19
TEŞHİS
Hayvanların kıl veya yapağıları yakından incelenirse bitler, yumurtalar veya nimfler rahatlıkla görülebilir.1
MÜCADELE
Bitler daimi parazit olduklarından ve konaklarını terk ettikleri zaman kısa sürede ölmelerinden dolayı, mücadelede sadece hayvanların ilaçlanması yeterlidir.
Barınakların ilaçlanmasına gerek yoktur. Sığır, koyun ve
keçilerde, karbamatlı insektisitlerden (Bolfo, Baygon, Paravet, Opigal-5 vs.) yanısıra organik fosforlu insektisitlerden (OFI) Phoxim (Sebacil) 100 litre suya 100 ml
karıştırılarak veya Trichlorphon (Neguvon) %0,2 oranında sulandırılarak banyo ve püskürtme şeklinde kullanılır.
Phoxim’in etkisi 40 gün kadar sürer. Dolayısıyla, yumurtadan yeni çıkan nimfler üzerine de etki gösterirler. Phoxim sağmal hayvanlarda kullanılmamalıdır. OFI’lerden
Propetamfos+Cypermethrin (Blotic) 50 lt suya 100 ml
dozda karıştırılarak banyo veya püskürtme tarzında kullanılabilir.1 B.ovis enfestasyonuna karşı Diazinon ile ilaçlanan kuzularda dört gün sonra yapılan kontrollerde canlı
bite rastlanmadığı kaydedilmiştir.20
Sentetik pretroidlerden, Flumethrin (Bayticol, Fluvet, Flumet, Flutick vb) sırta dökme, banyo veya püskürtme tarzında kullanıldığı zaman bitlere karşı yüksek
etkilidir. Sığırlarda 100 kg canlı ağırlığa 10 ml hesap edilerek sırt çizgisi boyunca dökülür. Flumethrin deriden
emilmediği için sağmal hayvanlarda rahatlıkla kullanılabilir. Etkisi 4-8 hafta devam eder. Deltamethrin (Butox)
50 litre suya 100 ml, Cypermethrin (=Sipermetrin-Blotic
%2,5 pour-on) 100 kg canlı ağırlığa 10 ml dozda pour-on,
Fenvalerate (Fenetrin) ise 100 litre suya 100 ml karıştırılarak banyo veya püskürtme şeklinde kullanılır.1 Sipermetrin’in %01’lik çözeltisinin L.vituli ve B.bovis ile doğal
enfeste danalarda 24 gün arayla iki kez kullanılmasının
çok etkili olduğu bildirilmiştir.21 Flumethrin’in %0,1’lik
çözeltisinin, 1 ml/10 kg c.a. dozda dökme tarzında (pour-on) kullanıldığında B.bovis ve L.vituli’ye karşı yüksek
etkili olduğu ve üçüncü günden itibaren danaların üstünde canlı bite rastlanmadığı ve ilacın etkisinin 40 gün sürdüğü bildirilmiştir.22 Koyun ve keçilerde L.africanus
enfestasyonuna karşı Fenvalerat (%0,005 ve %0,01), Flumethrin (%0,0015 ve %0,003) ve Amitraz (%0,104 ve
%0,0208)’ın etkisinin araştırıldığı bir çalışmada, Amit-
49
Bilal DİK
raz’la ilaçlanan hayvanlarda bazı bitlerin ölmediği, Fenvalerat ve Flumethrin’in etkilerinin ise daha yüksek olduğu saptanmıştır.23
Avermektin grubu insektisitlerden Ivermectin
(Baymec, Avromec, Ivomec, Vilmectin, Ultramec vb) 50
kg canlı ağırlığa 1 ml (200 mcg/kg) hesap edilerek deri altı (S.C), Doramectin (Dectomax) ise aynı dozda deri altı
veya kas içi (I.M) yolla kullanılır. Eprinomectin (Epri-
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
50
Dik B. Veteriner Entomoloji. 3. Baskı. Selçuk
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yayınları,
Ders Kitabı, Konya, Selçuk Üniversitesi Matbaası; 2012. p. 55-73.
Sayın F. Ankara ve civarı sığırlarında bulunan
Anoplura ve Mallophaga’lar üzerine araştırmalar. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yayınları: 118. Ankara: Ege Matbaası;
1960. p. 1-112.
Ferris GF. Contibutions toward a monograph
of the sucking lice. Part V. Volume II, Number
5. California: Stanford University Press; 1932.
p. 271-413.
Ferris GF. Contibutions Toward a monograph
of the sucking lice. Part VI. Volume II, Number 6. California: Stanford University Press;
1933. p. 415-70.
Meleney WP, Kim KC. A comparative study of
cattle-infesting Haematopinus, with redescription of H. quadripertusus Fahrenholz, 1916
(Anoplura: Haematopinidae). J Parasitol 1974;
60(3):507-22.
Roberts FH. The tail-switch louse of cattle, Haemotopinus quadripertusus Fahrenholz. Aust
Vet J 1950;26(6):136-8.
Matthysse JG. Biology of the cattle biting louse and notes on cattle sucking lice. J Econ Entomol 1944;37(3):436-42.
Colebrook E, Wall R. Ectoparasites of livestock in Europe and the Mediterranean region.
Vet Parasitol 2004;120(4):251-74.
9.
SIĞIR VE KOYUNLARDA BİT ENFESTASYONLARI
nex) sığırlarda 10 ml dozda pour-on uygulanabilir. Avermektinler de bitler üzerine yüksek etkilidirler.1
Bitlerle mücadelede mikrobiyal insektisitlerden de
yararlanılmaktadır. Metarhizium anisopliae isimli mantarın etkisinin belirlenmesi üzerine yapılan bir araştırmada, Tween 80 ile %0,03 M.anisopliae karışımı
uygulanan sığırlarda B.bovis’lerin tamamının öldüğü belirtilmiştir.24
KAYNAKLAR
Taşcı S, Topçu A. Van yöresi sığırlarında bit
(Anoplura ve Mallophaga) türleri. Ankara Üniv
Vet Fak Derg 1989;36(3):527-39.
10. Taşcı S, Topçu A. Van yöresi koyunlarında bit
(Mallophaga ve Anoplura) türleri ve bunların
mevsimsel aktiviteleri. Ankara Üniv Vet Fak
Derg 1989;36(2):467-76.
11. El-Metenawy T, Tüzer E, Göksu K. A survey of
lice infestation on cattle brought to an abaottoir in İstanbul. Turk J Vet Anim Sci 1997;
21(6):477-81.
12. Çelik İ, Coşkun ŞZ. Bursa yöresi sığırlarında
bit enfestasyonunun yaygınlığı ve etken türler. Turkiye Parazitol Derg 1996;20(2):25160.
13. Dumanlı N, Erdoğmuş Z, Köroğlu E, Angın
M, Yılmaz H. Elazığ yöresi sığırlarında bulunan bit (Mallophaga, Anoplura) türleri.
Ankara Üniv Vet Fak Derg 1992;39(3):38193.
14. Topçu A. Niğde yöresi sığırlarında bulunan bit
(Anoplura ve Mallophaga) türleri. Ankara Üniv
Vet Fak Derg 1999;46(1):51-5.
15. Topçu A. Niğde yöresi koyunlarında bulunan
bit (Phthiraptera) türleri. Ankara Üniv Vet Fak
Derg 2000;47(2):197-200.
16. Dumanlı N, Erdoğmuş Z, Köroğlu E, Angın M,
Yılmaz H. Elazığ yöresi koyunlarında bulunan
bit (Mallophaga, Anoplura) türleri. F Ü Sağ Bil
Derg 1992;6(1-2):67-73.
17. Biçek K, Akdemir C, Değer S. Van ve yöresi
sığırlarında bit (Phthiraptera) Enfestasyonları.
YYÜ Vet Fak Derg 2000;11(1):8-10.
18. Akdemir C, Biçek K, Değer S. Van ve yöresi
koyun ve keçilerinde bit (Phthiraptera) enfestasyonları. YYÜ Vet Fak Derg 2000;11(1):5–7.
19. Kettle PR. The influence of cattle lice (Damalinia bovis and Linognathus vituli) on weight
gain in beef animals. N Z Vet J 1974;22(1-2):
10-1.
20. Okursoy S. Danaların Linognathus vituli ve
Bovicola bovis enfestasyonlarının Cypermethrin ile tedavisi. Turkiye Parazitol Derg 2010;
31(3):212-4.
21. Okursoy S. Kuzularda Bovicola ovis’in Diazinon (Neocidol 600 EC Solüsyon) ile tedavisi.
Vet Hek Dern Derg 1998;69(1-2):40-2.
22. Dumanlı N, Güler S, Yılmaz H. Linognathus
africanus’a (Anoplura) karşı Fenvalerat, Flumethrin ve Amitraz’ın etkisi üzerine in-vitro denemeler. Ankara Üniv Vet Fak Derg 1992;
39(1-2):184-90.
23. Girişgin AO, Güleğen AE, Aydın L, Selçuk Ö,
Coşkunserçe G. Bovicola bovis ve Linognathus vituli ile doğal enfeste danalarda Flupeks’in (% 1 Flumethrin) etkisi. YYU Vet Fak Derg
2011;22(1):31-3.
24. Briggs LL, Colwel DD, Wall R. Control of cattle louse Bovicola bovis with the fungal pathogen Metahizium anisopliae. Vet Parasitol
2006;142(3-4):344-9.
Turkiye Klinikleri J Vet Sci 2012;3(2)