Vorwort - Buecher.de
Transkript
Vorwort - Buecher.de
Vorwort In Deutschland leben heute 2,8 Millionen Menschen mit familiären Wurzeln in der Türkei. Im Krankheitsfall können diese Menschen eine besondere Herausforderung für die Kommunikation zwischen Arzt und Patient bedeuten. In Deutschland ist es wesentlich verbreiteter, gesundheitliche Beschwerden zu schildern und wahrgenommene körperliche Veränderungen mitzuteilen als im türkischen Kulturkreis. Hier erwarten Patienten häufig eine Diagnose ohne Patientenbeteiligung. Das unterschiedliche Verhalten in der Interaktion verunsichert Arzt und Patienten. Der Umgang mit Krankheit ist generell kulturabhängig. Dies gilt für eine ganze Bandbreite relevanter Themen: Prophylaxe, Ernährung, Lebensstil, Krankheitserfahrung, -erklärung und -behandlung. Zugleich sind Migranten besonderen gesundheitlichen Belastungen und Gefährdungen ausgesetzt. Die Ursachen sind zu einem nicht unerheblichen Teil im Migrationsverlauf selbst zu suchen. Die sich schnell ändernden Lebensumstände im Migrationsprozess beinhalten eine Fülle gesundheitlicher Belastungen und Gefährdungsmomente für Körper und Psyche. Migration birgt in den verschiedenen Phasen von Entscheidung, Flucht/Reise, Trennung und Einrichten in der neuen Umgebung nicht nur kurzfristig sehr hohe Gesundheitsrisiken, sondern auch eine latente Gefährdung, die sich nicht selten erst nach Jahren in gesundheitlichen Beeinträchtigungen niederschlägt. Im Krankheitsfall potenzieren sich die Probleme und Stressoren und ihre Auswirkungen, da die eingeübten Bewältigungsverfahren eingeschränkt sind und soziale Interaktionsformen nicht greifen können. Die Einschränkung individueller Bewältigungskompetenzen, wie Sprache und Verhaltensnormen, der wachsende Kontrollverlust über die nähere Umwelt und die eigene Person wirken destabilisierend. Ein zentrales Problemfeld in der Arzt-Patienten-Beziehung liegt bei den Migrantinnen und Migranten aus der Türkei nach wie vor in den sprachlichen Barrieren – bei Zuwanderern der ersten Gastarbeitergeneration in verschärfter Form. Gerade bei ihnen gehen Sprachprobleme und kulturelle Fremdheit mit einer erhöhten Krankheitsanfälligkeit einher. Das vorliegende Werk kann ein Beitrag dazu sein, zumindest einen Teil dieser Probleme anzugehen, indem zunächst die verbale Kommunikation mit Patientinnen und Patienten aus der Türkei wesentlich erleichtert und verbessert wird. Es ist ein wichtiges Hilfsmittel für Ärzte mit Patienten türkischer Herkunft sowie gleichermaßen für die Patienten. Prof. Dr. Faruk Şen Önsöz Almanya’da bugün için ailevi kökeni Türkiye’de olan 2,8 Milyon insan yaşamaktadır. Hastalık durumunda bu insanlar, doktor ile hasta arasındaki komünikasyonda önemli bir sorun oluşturabilirler. Almanya’da sağlıkla ilgili şikayetleri anlatmak ve vücutta farkedilen değişiklikler hakkında konuşmak, Türk kültür çevrelerinde olduğundan daha çok yaygındır. Türk hastalar sıkça hallerde hastanın katkısı olmadan bir teşhis beklentisi içindedirler. İşte iki kesim arasındaki ilişkideki bu değişik davranış, doktoru da hastayı da şüphe içine düşürebilmektedir. Hastalıkla uğraş ve yaşam, genellikle kültüre bağlıdır. Bu unsur birçok önemli konular için geçerlidir: Profilaksi, beslenme, yaşam tarzı, hastalık tecrübesi, izahı ve tedavisi. Öte yandan göçmenler, özel sıhhi problemler ve tehlikelerle karşı karşıyadırlar. Bunların kaynakları, önemli derecede göç sürecinin kendinde aranmalıdır. Bu sürece bağlı olarak çabuk değişen yaşam şartları, vücutsal ve ruhsal açıdan bir dizi sağlık problemi ve tehlike unsurlarını içermektedir. Karar verme, kaçış/seyahat, ayrılık ve yeni çevreye yerleşim devrelerinde göç kısa süreli çok önemli sağlık riski getirmekle kalmaz, ayrıca pek ender sayılmayan vakalarda sağlığa etki eden bu unsurların ilk belirmelerinden ancak uzun yıllar sonra kendini gösteren gizli tehlikeleri de içerir. Herhangi bir hastalık durumunda bu problemler ve stres faktörleri, etkileri artarak kendini belli ederler, çünkü üstesinden gelebilme hususunda öğrenilen yöntemler sınırlıdır ve sosyal interaksiyon şekilleri etkilerini gösteremez. Kişisel olarak sorunların üstesinden gelebilme kabiliyeti, örneğin dil ve davranış normları, yakın çevreyi kontrol kaybı ve de kişinin kendisini kontrol edebilmedeki kayıplar, insanı destabilize eden şekilde kendilerini gösterirler. Türk göçmenlerin doktorla hasta arasındaki ilişkilerin önemli sorun odaklarından biri, eskiden olduğu gibi bugün de dile bağlı engellerdir. Bu durum birinci misafir işçi neslinden gelen göçmenlerde daha yoğun olarak belirmektedir. Özellikle bu insanlarda dil problemleri ve kültürel yabancılık, daha yüksek derecede hastalığa tutulma eğilimine paralel olarak gözlenmektedir. Eldeki eser, önce Türk hastalarla dil bakımından anlaşmayı bayağı hafifletme ve kolaylaştırma yoluyla, yukarıda dokunulan problemlerin en azından bir kısmını çözmeye katkıda bulunabilir. Bu kitap, Türk kökenli hastaları bulunan doktorlar için ve aynı derecede hastaların kendileri için önemli bir yardımcıdır. Prof. Dr. Faruk Şen Adduktion Absage erteilen ret cevabı vermek A Abdomen n abdomen [karın bölgesi] Abend m akşam Abendessen n akşam yemeği abends akşam vaktinde Abführmittel n müshil (diare, ishal) ilacı [kabızlığa karşı ilaç] Abgeschlagenheit f halsizlik, yor- gunluk, bitkinlik abhängig bağımlı Abhängigkeit f bağımlılık Abhilfe f çare [derman] abhören steteskop (kulaklık) yardımıyla dinleyerek muayene etmek abklingen hafiflemek, azalmak abkühlen soğutmak [serinlendirmek] Ablauf m akış, seyelan ablehnen reddetmek ableugnen inkar etmek abmagern zayıflamak [kilo kaybetmek] Abmagerungskur f zayıflama rejimi, diyeti abnabeln ‘bebeğin’ göbeğini kesmek abnehmen zayıflamak [kilo vermek] Abneigung f karşıtduygu [tiksinme, nefret] Abortus m abortus [çocuk düşürme, düşük] Abrasio f abrasio [küretaj] Abrechnung f hesap [fatura] Abrechnungsschein m hesap kağıdı Absage f ret [reddetmek] absaugen emmek [hava-sıvı çekmek] Abschied m veda abschneiden kesmek abschnüren sımsıkı bağlamak abschwellen şişkinliğin inmesi absehbar sonu görülebilen Absicht f niyet [maksat, hedef, kasıt] absorbieren absorbe etmek [emmek] Absorption f absorbsiyon [emilme, emilim] abstillen bebeği memeden kesme Abstinenz f abstinens [yoksunluk, uzak durma] Abszess m abse [doku içinde iltihap veya cerehat oluşması] abtasten yoklamak Abtransport m nakletmek abtreiben çocuk aldırmak [küretaj yapmak, olmak] Abtreibung f çocuk aldırma [küretaj] Abwehrkräfte pl vücut direnci Acarbose f acarboz [şeker hastalığında kullanılan, ağız yolu ile alınan ve kan şekerini düşüren bir ilaç türü] ACE-Hemmer m ACE inhibitörü [tansiyon düşürücü bir ilaç türü] Achillessehne f topuk kirişi Achselhöhle f koltuk altı Achselschweiß m koltuk teri acht sekiz Adamsapfel m ademelması [erkeklerde boynun ön bölümünde görülen çıkıntı] Adaptation f adaptasyon [organların çevreye uyum sağlaması-örneğin göz] Adduktion f addüksiyon [kol 3 A 4 A Adenektomie ve bacakların mediyan hatta yaklaşması] Adenektomie f adenektomi [bir salgı veya lenf bezinin, cerrahi olarak çıkarılması] Adenitis f adenit [lenf bezlerinin akut veya kronik iltihaplanması] adenoid adenoid [geniz eti] Adenokarzinom n adenokarsinom [bez kanseri] Adenom n adenom [normal bez hücresini andırır şekilde bir salgıbezinde gelişen iyi huylu tumör] Ader f damar Adhäsion f adezyon [iki organın birbirleriyle yapışması] adipös obez [şişman] Adipositas f obezite [şişmanlık, fazla kiloluluk] Adoleszenz f adolesan [buluğ yada erginlik çağı] adoptieren adopte etmek [evlat edinmek] Adoption f adopsiyon [evlat edinme] Adrenalin n adrenalin [böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormondur] Adresse f adres Adsorption f adsorpsyon [serbest ve çözünmüş bir maddenin zayıf ya da güçlü bir bağla diğer bir maddenin yüzeyinde bağlanması] Adventitia f adventisya [doku katmanı, damar veya bir organın en diştaki fibröz tabaka] Adynamie f adinami [kas zayıflığı] Aerophagie f aerofaji [yemek borusu ve mideye giren havanın bir miktarının bilinç dışı yutulması] Aerophobie f aerofobi [hava ceryanlarından korkan] Aerosol n aerosol [hava veya gaz içinde süspansiyon şeklinde tutulan katı veya sıvı partiküller içeren basınçlı sistem] Aerotherapie f aeroterapi [hava ile iyileştirme formu] After m makat [anüs] Afterjucken n makat kaşıntısı Agenesie f agenezi [herhangi bir organın olmayışı, bulunmaması] Aggression f agresyon [saldırganlık, öfkeli olmak, sataşan] aggressiv agresif [saldırgan] Agnosie f agnozi [sensorial/duyusal yetmezlik sonucu tanıma yeteneğinin kaybolması] Agonie f agoni [ölüm mücadelesi] Agoraphobie f agorafobi [toplum, alan, meydan korkusu] Agranulozytose f agranulositoz [kanda granüloz lökositlerin aşırı azalması] AIDS-Infektion f AIDS enfeksiyonu AIDS-Test m AIDS testi Akademie f akademi Akapnie f akapni [kanda karbondioksit azlığı] Akklimatisation f aklimasyon [uyum, çevre ve iklim şartlarında fizyolojik uyum gösterme] Akkommodation f akomodasyon [gözlerin değişik uzaklıklara uyum sağlaması] Akne f akne [yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır] Akrodermatitis f akrodermatit [El ve ayak derisinin iltihaplanması] Akromegalie f akromegali [beyin Ambulanzpersonal tabanında bulunan hipofiz bezinin önbölümünün aşırı çalışmasına bağlı bir durumdur] Aktion f aksiyon Aktivität f aktivite aktuell aktüel [güncel] Akupunktur f akupunktur [belirli noktalara özel iğneler batırılarak yapılan bir tedavi şekli] akut akut Alarm m alarm Alarmglocken pl tehlike çanları [tehlike işareti] Alarmzeichen n alarm göstergesi Albumin n albümin [suda çözülen basit protein türü] Albuminurie f albüminüri [albüminin idrar yoluyla atılması] Aldosteron n aldosteron [yan böbrek hormonu] Alexie f aleksi [okuma zorluğu, kelimeleri okuyamama] Algophobie f algofobi [ağrıdan aşırı derece korkmak] Alkali n alkali [Ph nın 7 nin üzerinde olma durumu, baz özellik] Alkalose f alkaloz [plazmanın asitbaz dengesinin bozulmasıyla pH nın7,4 üstünde olması] Alkohol m alkol alkoholfrei alkolsüz alkoholfreies Getränk n alkolsüz içecek alkoholhaltig alkollü Alkoholiker m alkolik alkoholisches Getränk n alkollü içecek Alkoholismus m alkol bağımlılığı Alkoholspiegel m kandaki alkol miktarı / düzeyi Alkoholtest m alkol testi Alkoholumschlag m alkollü sargı bezi Alkoholuntersuchung f alkol muayenesi Alkoholvergiftung f alkol zehirlen- mesi Allergen n alerjen [alerji yapan madde] Allergie f alerji Allergietest m alerji testi allergisch alerjik allgemein genel Allgemeinarzt m pratisyen doktor Aloe Vera f aloe vera Alopezie f alopesi [saçların veya kılların tamamen dökülmesi] Alptraum m kâbus [korkulu rüya] alt werden ihtiyarlamak, yaşlanmak Altentreff m yaşlıların buluşma yeri Alter n yaş Alteration f alterasyon [değiştirmek, değişime uğramak] Altersdiabetes m yaşlılık ile ortaya çıkan diyabet hastalığı Alterserscheinung f yaşlanma be- lirtisi Altersheim n huzurevi [yaşlılar evi] Alterskrankheit f yaşlılık hastalığı Altersversicherung f yaşlılık sigortası Alterungsprozess m yaşlanma süreci Alzheimer-Krankheit f alzheimer hastalığı Amalgam n amalgam Amastie f amasti [memesiz doğma] ambulante Behandlung f ayakta tedavi ambulanter pflegerischer Dienst m evde hasta bakım servisi Ambulanz f ambulans Ambulanzpersonal n ambulans per- soneli 5 A 6 A Ambulanzwagen Ambulanzwagen m ambülans oto- mobili Amelie f ameli [doğuştan ekstrimitelerin yokluğu] Amenorrhoe f amenore [bir kadının, gebelik dışında aybaşı kanamasının olmaması] Ammoniak n amonyak Amnesie f amnesi [hafızanın kısmen veya tamamen kaybı] Amnioskopie f amnioskopi [amnioskop aracılığı ile amniotik sıvının ve fetüsün incelenmesi] Amniozentese f amniyosentez [hamileliğin 16. haftasından itibaren alınabilen amniotik sıvı] Ampere n amper [elektrik akım gücünü gösteren temel ünitesi] Ampulle f ampul Amputation f ampütasyon [vücudun kol veya bacaklarında gangren olan bir bölümün kesip çıkartılması] Amylase f amilaz [barsaklardaki glikojeni ve nişastayı maltoza ve dekstrinlere dönüştüren pankreas sıvısı] Anabolikum n anabolik anaerob anaerob [oksijensiz ortam] anal anal [anüsle ilgili] Analregion f anal (makat) bölgesi Analyse f analiz [tahlil] Anämie f anemi [kansızlık] anämisch anemik [kan sayımında eritrosit ve hemoglobin miktarı düşüklüğü] Anamnese f anamnez [hasta ile ilgili bilgiler] Anamnesebogen m anamnez formu Anästhesie f anestezi Anästhesieabteilung f anestesi (narkoz) bölümü Anästhesiebericht m anestezi raporu Anästhesist m anestesi (narkoz) doktoru Anastomose f anastamoz [özellikle iki damar veya iki sinir arasında bağlantı] Anatomie f anatomi [vücudun sistem ve organlarını inceleyen bilim dalı] anatomisch anatomik anatomische Pinzette f anatomik cımbız Androgen n androjen [erkeklik hormonu olan testosteron un tedavi amaçlı verilmesine denir] android android [erkeksi karekterleri veya özellikleri gösteren] Aneurysma n anevrizma [bir damarda belli bir bölgenin genişlemesiyle oluşan şişkinlik, tümör çıkıntısı] Anfall m hastalık nöbeti Anfangsdosis f başlangıç dozajı anfassen ellemek anfeuchten ıslatmak [nemlendirmek] angeboren doğuştan Angebot n teklif Angewohnheit f alışkanlık [adet edinmek] Angina f anjina Angina pectoris f kalp (göğüs) anjini [kalbi besleyen damarların tıkanmasıyla ortaya çıkan göğüs ağrısı] Angiogenese f anjiyojenez [damar oluşumu, damar gelişmesi] Angiographie f anjiyografi [damarların, kontrast yardımıyla röntgen ile gözlemleme] Angiokardiographie f anjiyokardiyografi [kalp damarlarının, kontrast yardımıyla röntgen ile gözlemlemesi] antiseptisch Angiom n anjiyom [kan Antazida pl antasid [mide suyunu/ damarlarında oluşan iyi huylu şişlik] Angioplastie f anjiyoplasti [tıkanan damarları bir balon kateter ile açmak] asitini nötralize eden ilaç] Anthrax n antraks [şarbon] Antialkoholiker m antialkolik [alkol düşmanı] Anti-Baby-Pille f doğum kontrol hapı Antibiotikum n antibiyotik [bakterileri öldüren veya üremesine engel olan ilaç] Antidepressiva pl antidepresan ilaç [depresyona karşı ilaç] Antidiabetika pl antidiyabetik ilaç [diyabet hastalarında kullanılan kan şekeri düşürücü ilaçlar] Antidiuretika pl antidiüretik ilaç [idrar oluşumunu önleyen ilaçlar] Antidot n antidot [panzehir; zehirli bir maddenin etkisinin ortadan kaldıran madde] Antiemetika pl antiemetik ilaç [kusma önleyici ilaç] Antiepileptika pl antiepileptik ilaç [epilepsi önleyici ilaç] Antigen n antijen [organizmaya girdiğinde kendisine karşı antikor oluşmasına neden olan ve onunla birleşerek hipersensibilite reaksiyonlarıa neden olanbilen madde] Antikörper m antikor [antijen adı verilen serum globulinler] antineuralgisch antinevraljik [romatizmaya karşı] Antipathie f antipati [hoşnutsuzluk] Antirheumatika pl antiromatizmal ilaç [romatizmaya karşı ilaç] Antisepsis f antisepsi [mikropları ve virusları ilaçla yok etme] antiseptisch antiseptik [canlı yüzeyler üzerinde mikroorganizmaların üremesini engelleyen maddeler] Angiotensin-II-Rezeptor-Antagonist m anjiyotensin-II-reseptör antagonisti Angst f korku Angstzustand m korku hali Anhaltspunkt m ipucu [tutamak noktası] anhusten yüzüne öksürmek ankleiden giyinmek Ankylose f ankiloz [eklemin hareket yeteneğinin azalması veya kaybolması] Anmeldebüro n başvuru [müracaat] bürosu Anmeldeformular n başvuru formu anmelden kaydettirmek, başvurmak, müracaat etmek Anmeldung f başvuru [müraacat] Anomalie f anomali [alışılmazlık, normalin dışında] Anorexie f anoreksi [iştahın azalması veya kaybolması] Anoxie f anoksi [kanda oksijen azlığı] Anpassung f uyum sağlama Anpassungsfähigkeit f uyum sağlama kabiliyeti anschwellen şişmek Ansprechpartner m danışılan kişi, görüşülmesi gereken kişi, danışman Anspruch m hak [talep] anstecken bulaştırmak ansteckend bulaşıcı Antagonist m antagonist [karşı etki] 7 A 8 A Antispasmodikum Antispasmodikum n antispazmotik ilaç [spazm çözücü, daha çok iç organlardaki düzkasların kasılmalarını çözen ilaç grubuna verilen isim] Antitoxin n antitoksin [bir toksin‘in etkilerine karşı koymak için organizma tarafından oluşturulan madde] Antwort f cevap [karşılık, yanıt] Anurie f anüri [idrar tutulması, idrar çıkaramama] Anus m anüs [makat, sindirim kanalının bitiş kısmı] Anwendung f kullanım Anwendungsdauer f kullanım süresi Anwendungsgebiet n kullanım alanı Anzeichen n belirti [işaret, semptom] anziehen giyinmek Aorta f aort [kalpten çıkan vücudun en büyük atar damarı] Aortenaneurysma n aortik anevrizma [aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme] Aortenbogen m aort yayı Aperitif m aperitif Aphagie f afaji [yutma güçlüğü] Aphasie f afazi [konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı] Aphonie f afoni [sesini yitiren, kaybeden] Aphrodisiakum n afrodiziyak [cinsel istemini arttıran ilaç] Apnoe f apne [solunumun geçici bir zaman içinde durması] Apoplex m apopleksi [felç, inme] Apotheke f eczane Apotheker m eczacı Appendektomie f apendektomi [apandis-körbarsağın cerrahi yöntemle çıkarılması] Appendix m apandis [körbarsak] Appendizitis f apandisit [körbarsak iltihabı] Appetit m iştah Appetit anregen iştah açmak appetitlos iştahsız Appetitlosigkeit f iştahsızlık Appetitstörung f iştah bozukluğu Appetitzügler m iştah kesici Applikation f aplikasyon [içirmek, yutturmak] Apraxie f apraksi [kasların gücüne, duyarlınığında ve koordinasyonunda bozukluk olmadığı halde, belli bir amaca yönelik hareketleri yapamama] April m nisan Arbeit f iş [çalışma] arbeiten iş yapmak [çalışmak] arbeitsfähig çalışmaya elverişli Arbeitshygiene f iş (çalışma) hijyeni Arbeitsschutz m iş koruması arbeitsunfähig çalışmaya elverişsiz Arbeitsunfall m iş kazası Areal n saha, alan Arm m kol Armbruch m kol kırılması Armprothese f kol protezi Armtragetuch n kol askısı Aroma n aroma Aromatherapie f aromaterapi Arrhythmie f aritmi [kalp ritim bozukluğu] Arsen n arsen [kimyasal element] Arterie f arter damar [atardamar] Arterielle Verschlusskrankheit (AVK) f atardamar tıkanma hastalığı arterieller Druck m arteryel basınç Arterienblut n atardamar kanı Atemlähmung Arterienverkalkung f atardamar kireçlenmesi Arterienverschluss m atardamar tıkanması Arteriosklerose f arterioskleroz [da- mar sertliği] Arthritis f artrit [mafsal, eklem iltihabı] Arthrose f artroz [eklem kireçlenmesi] Arzneimittel n ilaç Arzneimittelsucht f ilaç bağımlılığı Arzt m doktor, hekim Arztanordnung f doktor talimatı Arztbericht m doktor raporu Ärztekammer f tabipler odası Arztfehler m doktor hatası Arzthelferin f doktor muayenehanesi yardımcısı [doktorun yanında çalışan özel eğitimli kişi] Ärztin f bayan doktoru ärztlich hekimsel ärztliche Überweisung f doktor (hekim) sevki ärztliche Untersuchung f doktor muayenesi ärztliche Verordnung f doktor (hekim) talimatı ärztlicher Rat m doktor (hekim) tavsiyesi Arztpraxis f doktor muayenehanesi Arztvisite f doktor viziti Asbest m asbest Ascorbinsäure f askorbik asit [C vitamini] Asepsis f asepsi [septik veya aseptik hastalıkları önlemek için, uygun yöntemlerle organizmaya mikropların girişini önleme metodu] aseptisch aseptik [patojen mikroorganizma içermeyen] Aspartam n aspartam [enerji içer- meyen bir tür tatlandırıcı] Asphyxie f asfiksi [nabız yokluğu, nefes yokluğu] Aspiration f aspirasyon [sıvı, gaz veya yabancı bir maddenin akciğere teneffüs edilmesi] Aspirin n Aspirin Assistenzarzt m asistan hekim assistieren asiste-asistanlık etmek ästhetisch estetik ästhetische Operation f estetik operasyonu Asthma n astım Asthma bronchiale n bronşiyal astım Asthmaanfall m astım krizi; nöbeti Asthmamittel n astım ilacı Asthmatiker m astım hastası Astronautenkost f astronot yiyeceği [hap veya tüp şeklinde yiyecekler] Asystolie f asistoli [kalp kasılmalarının durmasıyla, kalbin diyastolde hareketsiz kalması] Aszites m assit [serbest karın bölgesinde toplanan sıvı] Ataxie f ataksi [kas gücü eksilmeden hareketlerde düzensizlik görülmesi] Atelektase f atelektazi [akciğerin belirli bir bölümün hava ile dolmaması] Atem m solunum [nefes] Atembeschwerden pl solunum güçlüğü atemerleichternd solunum kolaylaştırıcı Atemgymnastik f solunum jimnastiği [nefes alma yöntemleri] Atemhilfsmuskulatur f solunuma yardımcı kaslar Atemlähmung f solunum tutukluğu / felci 9 A 10 A Atemlosigkeit Atemlosigkeit f solunum kesikliği Atemmechanik f solunum Aufklärung f bilgilendirmek mekanizması Atemnot f solunum güçlüğü [nefes darlığı, -tıkanması] Atemstillstand m solunumun durması Atemtraining n solunum egzersizi Atemtyp m solunum tipi Atemübungen pl solunum egzersizleri Atemwege pl solunum yolları Atemwegserkrankung f solunum yolları hastalıkları Atemzentrum n solunum merkezi [beyinde bulunan solunum merkezi] Atemzug m nefes Ätiologie f etyoloji [hastalık nedenlerinin incelenmesi] atmen nefes almak Atmosphäre f atmosfer Atmung f solunum [nefes, teneffüs] Atmungsorgan n solunum organı Atonie f atoni [kasların gevşemesi] Atopie f atopi [normal kişilerde alerjen maddelerle temaslarında çok sayıda klinik belirtilerin ortaya çıkması ve bu maddelere aşırı duyarlık eğilimi] Atrophie f atrofi [aşırı organ zayıflaması] Atropin n atropin Attest n doktor (sağlık) raporu auf dem Rücken liegend sırt üstü yatarak auf nüchternen Magen aç karnına aufatmen geniş nefes almak aufblasen şişirmek aufgeregt heyecanlı Aufklärungsbogen m bilgilendirme [aydınlatmak] formu aufkratzen kaşıyıp yırtmak [tırmalamak] aufmerksam machen ikaz etmek, uyarmak Aufnahme f kayıt [kabul] aufschneiden keserek açmak aufstehen kalkmak aufstoßen geğirmek aufwachen uyanmak aufwärmen ısıtmak aufwecken uyandırmak aufweichen yumuşatmak [gevşetmek] Augapfel m göz çukuru Auge n göz Augen aufschlagen gözleri açmak Augenarzt m göz doktoru [oftalmo- log] Augenbad n göz banyosu Augenbinde f göz sargısı Augenbraue f kaş Augendiagnose f göz teşhisi Augenentzündung f göz iltihabı Augenerkrankung f göz hastalığı Augenfarbe f göz rengi Augenheilkunde f göz hekimliği Augenhintergrund m göz arkası bölümü Augenhöhle f göz yuvası Augeninnendruck m göz tansiyonu Augenkrankheit f göz hastalığı Augenlid n göz kapağı Augenmuskel m göz kası Augenmuskellähmung f göz kası felçi Augennerv m göz siniri Augenpflaster n göz flasteri Augenprothese f göz protezi Azidose Augensalbe f göz merhemi Augenschmerzen pl göz ağrısı Augenspiegelung f göz endoskopisi Augentropfen pl göz damlası Augentumor m göz tümörü Augenuntersuchung f göz muayenesi Augenzittern n göz titremesi August m ağustos ausatmen nefes vermek Ausfluss m akıntı [ifraz] ausfüllen doldurmak Ausgang m çıkış Ausgangspunkt m çıkış (başlangıç) noktası aushalten dayanmak [tahammül etmek] ausheilen iyileşmek aushusten öksürerek çıkarmak [örn. balgam] auskleiden elbiselerini çıkarmak auskratzen kazıyarak çıkarmak auskühlen soğutmak Auskultation f oskültasyon [dinlemek örneğin bir kulaklık ile kalbi veya akciğeri dinlemek] Auskunft f enformasyon [enformasyon bürosu] Ausnahme f istisna ausnüchtern ayıltmak ausrecken germek ausrenken yerinden oynatmak, çıkarmak [örneğin kol kemiğinin yerinden oynatılması] Ausschabung f kürtaj Ausscheidung f dışkılama Außenhaut f dış deri äußere Sekretion f dış salgı aussichtslos ümitsiz [mümkün görünmeyen] aussichtsreich ümit verici aussprechen telaffus etmek [söyle- mek] ausspucken tükürmek ausstrahlen ışın salmak, ışınlamak ausstrecken uzatmak [örneğin el veya kolları uzatmak] Austauschtabelle f değişim tabelası austrinken içmek [içip boşaltmak] austrocknen kurumak Ausweg m çare, çıkar yol Ausweis m kimlik [hüviyet] Auswurf m balgam ausziehen soyunmak Autismus m otizm [içekapanış] autonom otonom autonomes Nervensystem n otonom sinir sistemi Autopsie f otopsi [bir cesetin tüm organlarının veya bölümlerinin incelenmesiyle ölüm nedenini ortaya konulması] Avitaminose f avitaminoz [vitamin eksikliği] Azeton n aseton [meyve kokusunu anımsatan kimyasal bir madde. Özellikle kan şekeri kötü ayarlanmış diyabet hastalarının ağız kokusu ile kendini gösterir] Azidose f asidoz [plazma asit-baz dengesinin asit yönüne kayması] 11 A adsorpsyon A abdomen Abdomen n [Bauch, Unter- leib] ablepsi Ablepsie f [Blindheit] abortus Abortus m [Fehlgeburt inner- halb der ersten 28 Schwangerschaftswochen] abrasio Abrasio f [Ausschabung der Gebärmutter, z.B. nach einer Fehlgeburt] abse Abszess m [Eitersammlung in einer Höhle des Körpergewebes] absorbe absorbieren [aufsaugen] absorpsiyon Absorption f [aufsaugen] abstinens Abstinenz f [Enthaltsamkeit] acarboz Acarbose f [Medikament zur Senkung von erhöhten postprandialen Blutzuckerwerten bei Diabetikern] ACE-inhibitörü ACE-Hemmer m [blutdrucksenkendes Medikament] acıkmak Hunger haben [bzw. bekommen] acımak schmerzen [weh tun] acil cağrı Notruf m acil durum Notfall m acil durum ambülans servisi Notfallambulanz f acil durum çantası Notfallkoffer m acil durum planı Notfallplan m acil sargı Notverband m acil servis Notaufnahme f acil tedbir Notmaßnahme f aç hungrig aç bırakmak hungern lassen aç karnına auf nüchternen Magen açgözlü unersättlich açlık Hunger m adaçayı Salbeitee m adaptasyon Adaptation f adele Muskel m adele iltihabı Muskelentzündung f adeleli muskulös ademelması Adamsapfel m adenektomi Adenektomie f [Drüsen- entfernung] adenit Adenitis f [akute oder chroni- sche Lymphknotenentzündung] adenoid adenoid [drüsenähnlich] adenokarsinom Adenokarzinom n [Drüsenkarzinom] adenom Adenom n [gutartiges Ge- schwulst in den Drüsen] adet Stück n âdet Angewohnheit f adet ağrıları Monatsbeschwerden pl adet görme Regelblutung f [Menstru- ation] adet kanaması Regelblutung f adezyon Adhäsion f [Verkleben von zwei Organen] adı Name m [Vorname] adinami Adynamie f [Allgemeine Kraftlosigkeit, Müdigkeit, Muskelschwäche] adipo Adipo [Wortteil für Fett] adli tabip Gerichtsarzt m adli tıp Gerichtsmedizin f adli tıp raporu gerichtsmedizinischer Befund m adolesan Adoleszenz f [Jugendalter, Pubertät] adrenalin Adrenalin n adres Adresse f [Anschrift] adsorpsyon Adsorption f [Anreiche- 115 A 116 A addüksiyon rung von Stoffen auf der Oberfläche fester Körper] addüksiyon Adduktion f [Heranziehen eines Körpergliedes zur Körpermitte] adventisya Adventitia f [äußere Bindegewebsschicht von Organen und Gefäßen] aerofaji Aerophagie f [Luftschlucken] aerofobi Aerophobie f [darunter versteht man die Angst vor dem Einatmen von Luft, Zugluft oder vor schädlichen Gasen] aerosol Aerosol n [in einem Gas schwebende, fein verteilte feste oder flüssige Teilchen] aeroterapi Aerotherapie f [Lufttherapie] afaji Aphagie f [Schluckstörung] afazi Aphasie f [Sprachstörung] afiyet olsun! Guten Appetit! afoni Aphonie f [Stimmlosigkeit] afrodiziyak Aphrodisiakum n [Geschlechtstrieb anregendes Mittel] afyon Opium n afyon bağımlılığı Opiumsucht f afyon ruhu Opiumtinktur f afyon tiryakisi Opiumraucher m agastri Agastrie f [Fehlen des Magens] agenezi Agenesie f [vollständiges Fehlen eines Organs] aglisemi Aglykämie f [absoluter Zuckermangel im Blut] agnozi Agnosie f [Störung des Erkennens trotz ungestörter Sinneswahrnehmung] agoni Agonie f [Todeskampf] agorafobi Agoraphobie f [Platzangst] agranulositoz Agranulozytose f [hochgradige Verminderung der Granulozyten] agresif aggressiv agresyon Aggression f ağ sargısı Netzverband m ağarmak ergrauen ağda Enthaarungsmittel n ağır schwer ağır malul schwerbehindert ağır maluliyet kimlik belgesi Schwerbehindertenausweis m ağır özürlü schwerbehindert ağırlığın artması Gewichtszunahme f ağırlığın azalması Gewichtsverlust m ağırlık Gewicht n ağırlık fazlası Übergewicht n ağız Mund m ağız bakımı Mundpflege f ağız boşluğu Mundhöhle f ağız içi mukosa hastalığı Mund- schleimhauterkrankung f ağız kesesi Backentasche f ağız kokusu Mundgeruch m ağız mukozası Mundschleimhaut f ağızdan ağıza suni teneffüs Mund- zu-Mund-Beatmung f ağızdan buruna suni teneffüs Mund- zu-Nase-Beatmung f ağlamak weinen [heulen] ağrı Schmerz m ağrı hapı Schmerztablette f ağrı kesici Schmerzmittel n ağrı merkezi Schmerzzentrum n ağrı tedavisi Schmerztherapie f ağrılı schmerzhaft ağrımak schmerzen ağrısız schmerzfrei ağtabaka Netzhaut f [Retina] ağtabaka çözülmesi Netzhautablö- sung f ağtabaka hastalığı Netzhauterkran- kung f ağtabaka iltihabı Netzhautentzün- dung f albümin ağustos August m ahlak Sitte f [Moral, Ethik] AIDS enfeksiyonu AIDS-Infektion f AIDS hastalığı AIDS-Krankheit f AIDS testi AIDS-Test m aile Familie f aile doktoru Hausarzt m aile ecza kutusu Hausapotheke f aile planlaması Familienplanung f aile yakınları Familienangehörige pl akademi Akademie f akapni Akapnie f [niedriger Kohlendioxidgehalt im Blut] akardi Akardie f [angeborenes Fehlen des Herzens] akciğer Lunge f akciğer absesi Lungenabszess m [Eiteransammlung in der Lunge] akciğer amfizemi Lungenemphysem n [Blählunge, die das Ausatmen erheblich erschwert; oft als Spätfolge von Asthma] akciğer aplazisi Lungenaplasie f akciğer atardamarı Lungenschlagader f akciğer atelektazisi Lungenatelektase f akciğer dokuları Lungengewebe n akciğer dolaşımı Lungenkreislauf m akciğer embolisi Lungenembolie f akciğer enfarktüsü Lungeninfarkt m [Verschluss eines Arterienasts der Lunge] akciğer fibrozu Lungenfibrose f akciğer iltihabı Lungenentzündung f akciğer kanadı Lungenflügel m akciğer kanseri Lungenkrebs m akciğer karsinomu Lungenkarzinom n akciğer mikozu Lungenmykose f akciğer ödemi Lungenödem n [Wasseransammlung in der Lunge] akciğer petekleri Lungenalveolen pl akciğer reseksiyonu Lungenresektion f [chirurgisches Entfernen eines Lungenflügels] akciğer tennefüsü Lungenatmung f akciğer tıkanması Lungenstauung f akciğer toplardamarı Lungenvene f akciğer veremi Lungentuberkulose f akıl Verstand m [Vernunft] akıl bozukluğu Geistesgestörtheit f akıllı klug akılsız dumm [unvernünftig] akıntı Ausfluss m aklı bozuk geistesgestört aklimasyon Akklimatisation f [Gewöhnung an eine andere Umgebung] akne Akne f [Hautausschlag] akomodasyon Akkommodation f [Anpassungsvermögen des Auges, sehr nahe und weit entfernte Dinge gleich scharf zu sehen] akrodermatit Akrodermatitis f [entzündliche Hauterkrankung der Gliedmaßen] akromegali Akromegalie f [übermäßiges Wachstum] aksi Gegenteil n aksiyon Aktion f akşam Abend m akşam vaktinde abends akşam yemeği Abendessen n aktive Aktivität f aktüel aktuell akupunktur Akupunktur f akut akut akyuvar weißes Blutkörperchen n [Leukozyte] alan Bereich m [Areal] alan bakımı Bereichspflege f alarm Alarm m alarm göstergesi Alarmzeichen n albümin Albumin n [in der Leber ge- 117 A 118 A albüminüri bildetes Eiweiß, das in den meisten Organen vorkommt] albüminüri Albuminurie f [Ausscheidung von Albumin mit dem Urin] alçı Gips m alçı kalıbı Gipsabdruck m alçı korsesi Gipskorsett n alçı sargısı Gipsverband m alçıya koymak eingipsen aldosteron Aldosteron n [Hormon der Nebenniere] aleksi Alexie f [Leseblindheit, Buchstabenblindheit] alerjen Allergen n alerji Allergie f alerji testi Allergietest m alerjik allergisch alet Gerät n alfa 1 blokajları Alpha-1-Blocker m [die Alpharezeptoren blockierende Substanzen] algılamak wahrnehmen algofobi Algophobie f [Angst vor Schmerzen] alın Stirn f alın boşluğu Stirnhöhle f alın boşluğu iltihabı Stirnhöhlenentzündung f alın çizgisi Stirnfalte f alın kası Stirnmuskel m alın kemiği Stirnbein n alın yarası Stirnwunde f alışkanlık Gewohnheit f alışma Gewöhnung f alıştırma Übung f alimentasyon Alimentation f [Ernährung] alkali Alkali n alkaloz Alkalose f [Anstieg des BlutpH-Wertes auf mehr als 7,44] alkol Alkohol m alkol bağımlığı Alkoholabhängigkeit f alkol muayenehesi Alkoholunter- suchung f alkol testi Alkoholtest m alkol zehirlenmesi Alkoholvergiftung f alkolik Alkoholiker m alkollü alkoholhaltig alkollü içecek alkoholisches Getränk n alkollü sargı bezi Alkoholumschlag m alkolsüz alkoholfrei alkolsüz içecek alkoholfreies Ge- tränk n almak einnehmen [Medikament] aloe vera Aloe Vera f alopesi Alopezie f [Haarausfall] alt bacak Unterschenkel m alt bacak ülseri Unterschenkelge- schwür n alt deri Unterhaut f alt dudak Unterlippe f alterasyon Alteration f [Veränderung, Abänderung] altı sechs altı ayda bir olan halbjährlich altlık Unterlage f alyuvar Erythrozyt m [rotes Blutkör- perchen] alzheimer hastalığı Alzheimer m amalgam Amalgam n amasti Amastie f [angeborenes Fehlen der Brustdrüse] ambülans Ambulanz f ambulans helikopteri Rettungshub- schrauber m ambulans otomobili Rettungswagen m ambulans personeli Ambulanzper- sonal n amel Durchfall m ameli Amelie f [angeborenes Fehlen von Gliedmaßen] ameliyat Operation f ameliyat etmek operieren ameliyat gömleği Operationshemd n anjiyoplasti ameliyat masası Operationstisch m ameliyat olmak operiert werden ameliyat zamanı Operationszeit f ameliyathane Operationssaal m amenore Amenorrhoe f [Ausbleiben der monatlichen Regelblutung] amfizem Emphysem n [Luft- oder Gasblähungen im Gewebe, besonders in der Lunge] amilaz Amylase f [Enzym, das Stärke und Glykogen im Darm abbaut] amnesi Amnesie f [zeitlich begrenzte Gedächtnislücke] amniyosentez Amniozentese f [Fruchtwasserentnahme ab der 16. Schwangerschaftswoche] amniyoskopi Amnioskopie f [Fruchtwasserspiegelung] amonyak Ammoniak n amper Ampere n [Einheit der elektrischen Stromstärke] ampiyem Empyem n [Eiteransammlung in einer Körperhöhle, z. B. in der Brusthöhle, Bauchhöhle oder in den Gelenken] ampul Ampulle f ampütasyon Amputation f ana fikir Grundgedanke m ana öğün Hauptmahlzeit f ana toplardamar Hohlvene f anabolik Anabolikum n [Mittel zur Förderung des Muskelaufbaus] anaerob anaerob [ohne Sauerstoff lebend] anal anal [den After betreffend] anal bölgesi Analregion f analiz Analyse f anamnez Anamnese f anamnez formu Anamnesebogen m anastomoz Anastomose f [operativ hergestellte Verbindungen zwischen Hohlorganen] anatomi Anatomie f anatomik anatomisch anatomik cımbız anatomische Pin- zette f android android [einem Mann ähn- lich] androjen Androgen n anemi Anämie f [Blutarmut, Verminderung des Blutfarbstoffes und der roten Blutkörperchen] anemik anämisch anestesi Anästhesie f anestesi bölümü Anästhesieabteilung f anestesi doktoru Anästhesiearzt m [Anästhesist, Narkosearzt] anevrizma Aneurysma n [Erweiterung einer Schlagader] ani plötzlich ani duyma kaybı Hörsturz m anjina Angina f [1. Entzündung des Lymphatischen Rachenrings mit Rötung und Schwellung, besonders der Gaumenmandeln und ihrer Umgebung; 2. Enge, Beklemmung] anjiyografi Angiographie f [röntgenologische Darstellung von Blutgefäßen nach Einspritzung eines Kontrastmittels] anjiyojenez Angiogenese f [Blutgefäßbildung] anjiyokardiyografi Angiokardiographie f [Röntgenkontrastdarstellung der Herzhöhlen und der großen Gefäße] anjiyom Angiom n [Geschwulst des Gefäßgewebes] anjiyoplasti Angioplastie f [Aufdehnung verengter Gefäße mit einem Ballonkatheder] 119 A 120 A anjiyotensin-II-reseptör antagonisti anjiyotensin-II-reseptör antagonisti Angiotensin-II-Rezeptor- Antagonist m ankiloz Ankylose f [Gelenkverstei- fung] anlamsız sinnlos anne sütü Muttermilch f anoksemi Anoxie f [mangelnde Versor- gung des Gewebes mit Sauerstoff] anomali Anomalie f [vom Durch- schnitt abweichend, Unregelmäßigkeit] anoreksi Anorexie f [Eine Essstörung, die durch Gewichtsverlust oder bei Kindern durch fehlende Gewichtszunahme gekennzeichnet ist.] ansefalit Enzephalitis f [Gehirnentzündung] ansefalopati Enzephalopathie f [hirnorganische Störung] antagonist Antagonist m [Gegenwirkung] antasid Antazida pl [Mittel gegen vermehrten Säuregehalt im Magen] antialkolik Antialkoholiker m antibiyotik Antibiotikum n antidepresan ilaç Antidepressiva pl [Mittel gegen Depressionen] antidiüretik ilaç Antidiuretika pl [die Harnausscheidung hemmendes Mittel] antidiyabetik ilaç Antidiabetika pl [blutzuckersenkende Medikamente zur Anwendung beim Diabetiker] antidot Antidot n [Gegengift] antiemetik ilaç Antiemetika pl [Mittel gegen Erbrechen] antiepileptik ilaç Antiepileptika pl [Mittel gegen epileptische Krampfanfälle] antijen Antigene pl [Stoffe, die im Kör- per zur Bildung von Abwehrstoffen gegen Krankheitserreger führen] antikor Antikörper pl antinevraljik antineuralgisch antipati Antipathie f [Abneigung] antiromatizmal ilaç Antirheumatika pl [Entzündungs- und schmerzstillende Medikamente, die kein Kortison enthalten] antisepsi Antisepsis f [Maßnahmen zur Verhinderung oder Bekämpfung von Entzündungen] antiseptik antiseptisch [keimtötend] antispasmotik ilaç Antispasmodikum n [krampflösendes Medikament] antitoksin Antitoxin n [vom Organismus gebildete Gegengifte, die pflanzliche, tierische und bakterielle Gifte im Körper neutralisieren] antraks Anthrax m [Milzbrand] anüri Anurie f [fehlende Harnabsonderung] anüs Anus m [After] aort Aorta f [größte Körperschlagader, sie entspringt in der linken Herzkammer] aort yayı Aortenbogen m aortik anevrizma Aortenaneurysma n [Aussackung der Aorta] apandis Appendix m [Blinddarm] apendektomi Appendektomie f [operative Entfernung des Blinddarms] apendisit Appendizitis f [Blinddarmentzündung] aperatif Aperitif m aplikasyon Applikation f apne Apnoe f [Atemstillstand, Atemlähmung] apopleksi Apoplex m [Schlaganfall] apraksi Apraxie f [Unfähigkeit, bestimmte Bewegungen sinnvoll atelektazi auszuführen trotz erhaltener Beweglichkeit] ara öğün Zwischenmahlzeit f aralık Dezember m araştırmak erforschen arı Biene f arı sokması Bienenstich m aritmi Arrhythmie f [unregelmäßige Herztätigkeit] aroma Aroma n aromaterapi Aromatherapie f arpacık Gerstenkorn n arsen Arsen n [chemisches Element] arter damar Arterie f arter damar kanı Arterienblut n arterioskleroz Arteriosklerose f [Arterienverkalkung] arteryel basinç arterieller Druck m artrit Arthritis f [Gelenkentzündung] artroz Arthrose f [chronische Gelenkveränderungen] arzu Wunsch m asabi erregbar asbest Asbest m asepsi Asepsis f [Keimfreiheit] aseptik aseptisch [keimfrei] aseton Azeton n [chemische Substanz mit obstartigem Geruch. Azeton im Urin von Diabetikern ist ein Zeichen für eine schlechte Stoffwechsellage] asfiksi Asphyxie f [Pulslosigkeit, Atemstillstand, meistens durch Atemlähmung oder Verlegung der Atemwege] asıl nokta Kernpunkt m asıntıda bırakmak hinauszögern asidoz Azidose f [Anhäufung saurer Stoffwechselprodukte im Blut bei Stoffwechselkrankheiten] asistan hekim Assistenzarzt m asiste etmek assistieren asistoli Asystolie f [Herz-Kreislauf- Stillstand] asit Säure f asit derecesi Säuregrad m asitli säurehaltig askorbik asit Ascorbinsäure f aspartam Aspartam n [kalorienfreier Süßstoff] aspirasyon Aspiration f [An- oder Einatmen von Fremdkörpern in die Atemwege] Aspirin Aspirin n assit Aszites m [Wasseransammlung in der Bauchhöhle] astım Asthma n astım hastası Asthmatiker m astım ilacı Asthmamittel n astım krizi Asthmaanfall m astronot yiyeceği Astronautenkost f aşı Impfung f aşı hasarı Impfschaden m aşı karnesi Impfpass m aşı maddesi Impfstoff m aşı planı Impfplan m aşık eklemi Sprunggelenk n aşılamak impfen aşılanma mecburiyeti Impfzwang m ataksi Ataxie f [Störung im Zusammenwirken einzelner Muskelgruppen] atardamar Arterie f [Schlagader] atardamar kanı Arterienblut n atardamar kireçlenmesi Arterienverkalkung f atardamar tıkanma hastalığı Arterielle Verschlusskrankheit f [AVK] atardamar tıkanması Arterienverschluss m atelektazi Atelektase f [Chronische Belüftungsstörung eines oder mehrerer Lungensegmente oder eines oder mehrerer Lappen] 121 A 122 A ateş ateş Fieber n ateş düşürücü fiebersenkend ateş düşürücü ilaç fiebersenkendes Mittel n ateş nöbeti Fieberanfall m ateşsiz fieberfrei atmosfer Atmosphäre f atoni Atonie f [Erschlaffung, vermin- derte Arbeit der Muskulatur] atopi Atopie f [Bereitschaft, gegen Substanzen aus der natürlichen Umgebung mit sofortiger Allergie zu reagieren] atrofi Atrophie f [Gewebs- oder Organschwund] atropin Atropin n avantaj Vorteil m avantajlı vorteilhaft avitaminoz Avitaminose f [durch Vitaminmangel hervorgerufene Krankheit] avuç Handfläche f avukat Rechtsanwalt m ay başı/adet görme Periode f [Menstruation] ayak Fuß m ayak bakımcısı Fußpfleger m ayak bakımı Fußpflege f ayak banyosu Fußbad n ayak başparmağı Großzehe f ayak bileği Knöchel m ayak bileği kemikleri Fußwurzelknochen m ayak bileği kırığı Knöchelbruch m ayak burnu Fußspitze f ayak dispanseri Fußambulanz f ayak ısısı Fußtemperatur f ayak jimnastiği Fußgymnastik f ayak kırılması Beinbruch m ayak kontrolü Fußkontrolle f ayak mafsalı Fußgelenk n ayak mantarı Fußpilz m ayak masajı Fußmassage f ayak nabzı Fußpuls m ayak parmağı Zehe f ayak parmağı kemikleri Zehenkno- chen m ayak problemleri Fußprobleme pl ayak protesi Beinprothese f ayak refleks masajı Fußreflexzonen- massage f ayak tabanı Fußsohle f ayak tarağı Mittelfuß m ayak tarağı kemikleri Mittelfußkno- chen m ayak ülseri Fußgeschwür n [Ulcus cruris] ayakaltı Fußsohle f ayakkabı Schuh m ayakta stehend [im Stehen] ayakta tedavi ambulante Behandlung f ayakta-evde hasta bakım servisi am- bulanter pflegerischer Dienst m ayakteri Fußschweiß m aydınlık Helligkeit f ayılma servisi Wachstation f ayılmak wieder zu sich kommen [ernüchtern] ayıltmak ausnüchtern ayna Spiegel m ayyaş Trunkenbold m [Saufbold] az kalsiyumlu kalziumarm az mikroplu keimarm az potasyumlu kaliumarm az tuzlu salzarm az tuzlu yemek salzarme Ernährung f azmak toben azot Stickstoff m