www . rugbyturkiye . net

Transkript

www . rugbyturkiye . net
YIL: 3 SAYI: 42
RÖPORTAJ
BARBAROS ŞANSAL
KADIN GÖZÜYLE
ÖZGE GÜNEL
EKSTREM SPORLAR DOSYASI
BEYZBOL
.
RUGBY TÜRKIYE
STORE
auto
.
Türkiye
aylık otomobil ve yaşam dergisi
yıl: 3 sayı: 33
m
o
c
.
e
y
i
k
r
u
t
o
t
u
a
.
w
w
w
Röpörtaj
ENİS FOSFOROĞLU
Start - Finish
Değişmeyen tercihiniz...
METİN ÇEKER
Kadın Gözüyle Test
SKODA OCTAVIA
İMTİYAZ SAHİBİ
MCM TURKUAZ A.Ş.
Ragbi Haberleri - Onur Önal
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Mazhar Mazlum
[email protected]
[email protected]
EDİTÖR
Ebru Şalva
[email protected]
[email protected]
KÜNYE
[email protected]
YAYIN DANIŞMANI
Ahmet Cirit
YAYIN KURULU
Oytun Çölok
Gündüz Saka
Dirim Selim Tan
SANAT YÖNETMENİ
Ayça Ulusoy
[email protected]
Fatoş Sezer
REKLAM VE
HALKA İLİŞKİLER
Ebru Büşra Tunca
[email protected]
BASIN VE MEDYA
KOORDİNATÖRÜ
Ünzile Dirican
Bakış - Mazhar Mazlum
12
Kurumsal Bakış - Alper Gerdaneri
14
Kadıköy - Julien Treu
19
Sevimli Dev - Sertaç Narbay
25
Female Sharks - Demet Yıldız
28
Kuşadası - Yunus Emre Bilgiç
31
Sevens Dosyası - Sinem Hocaoğlu
34
IKU Trojans - Egemen Özkan
39
Spor Haberleri
41
Pota - Cem Şengezer
52
Ekstrem Sporlar - Hande Çobanoğlu
55
Röportaj - Barbaros Şansal
60
Kadın Gözü - Ebru Şalva Devecioğlu
68
Hayallerim, Spor ve Ben - Haluk Gürel
73
Kişisel Gelişim - Gündüz Saka
74
Ajanda
78
Store
83
[email protected]
HUKUK DANIŞMANI
Av. Haluk Doğan
WEB TASARIM
Burak Özcan
TASARIM
MCM TURKUAZ
Grafik Bölümü
www.rugbyturkiye.net
[email protected]
.
RUGBY TÜRKIYE
Türkiye basın meslek
ilkelerine uymayı
taahhüt eder.
İÇİNDEKİLER
HABER KOORDİNATÖRÜ
Nazlı Selin Tan
9
.
..
EDITOR
Merhaba;
Tüm yaşananlardan ve yaşanmakta olanlardan sonra hiç bir şey olmamış ya da olmuyormuş
gibi davranmak zor.
Gerek şahsım, gerekse dergi olarak yaşanmakta olan olaylara duyarlılığımız devam ediyor.
Üzülüyor, ama inancımızı ve insanımıza güvenimizi kaybetmiyoruz.
Ve, ve...
Ve bu ay cesur bir ismi sayfalarımıza konuk ediyoruz. O
kendisini terzi yamağı olarak takdim ediyor. Bizse onu çok
daha farklı sıfatlarla anlatabiliriz. Cesur ve gereğini yapan
bunlardan sadece ikisi... Barbaros Şansal röportajına sizleri
bekliyoruz. Dolu, keyifli, vurucu bir röportaj. İddia ediyoruz
okumaya başlamanızla bitirmeniz bir olacak.
Bu ayki bir diğer röportajımız benim köşem olan Kadın
Gözüyle'de yer alıyor. Genç, inançlı, başarılı bir ismi, Özge
Günel'i konuk ediyoruz. Özge Günel kendine olan inancıyla
çok kısa bir süre içinde yüzme sporunda başarılara imza
atmış bir isim. Samimi bir sohbet arayanlar için Özge Günel
röportajı birebir.
Ekstrem sporların bu ayki konusu Beyzbol. Hande
Çobanoğlu’nun kaleminden beyzbol dosyasını dergimiz
sayfalarında bulabilirsiniz.
Köşe yazarlarımız yaşananlar, iş güç, yaz rehaveti
demeden sizler için yazmaya devam ediyorlar. Ragbi sezonu
tatilde olabilir ama bizim yazarlarımızın kalemi durmuyor. Bu
ay bazı yazarlarımız Türkiye'de ragbinin istenen noktalara
gelmesi için olması gerekenlere dikkate çekiyor ve öneriler
getiriyorlar. Dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
Dergimize her ay olduğu gibi bu ay da katkıda
bulunan Onur Önal ve Füsun Ekicigil’e teşekkür ediyorum.
Sonbaharda görüşmek üzere...
EBRU ŞALVA DEVECİOĞLU
[email protected]
SEN DE TIKLA...
FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE
YENİLİKLERDEN HABERDAR OL!
.
.
RAGBI HABERLERI
ONUR ÖNAL
[email protected]
O
Bu seneki IRB Dünya Çocuklar Şampiyonası’nda, eğitim çalıştayları da vardı. Bu çalıştaylar boyunca,
doping de konuşulan konular arasındaydı. 2012'de tespit edilen 7 doping vakası hakkında bilgi
verildi ve temiz ragbi için çocuklar ve tüm katılımcılar bilgilendirildi.
Ragbiyi temiz tutalım: Dopinge Karşıyız !
I
RB, bir kez daha dopinge karşı duruşunu gösterdi ve doping kullanan oyuncuların cezaları
açıklandı. Ukrayna'dan 3 oyuncu, Güney Afrika, Polanya ve Fiji'den oyuncular ve son olarak da
ilginç bir doping vakası olarak Ukrayna'dan bir kulüp başkanı doping nedeniyle oyundan men edildi.
2012'de IRB, maçlar boyunca ve maçların
dışında 1542 doping testi gerçekleştirdi. Test yapılan turnuvalar arasında, HSBC Sevens Dünya Kupası, Ragbi Dünya Kupası 2015 eleme karşılaşmaları, erkekler ve kadınlar test maçları ve Age Grade
Ragbi maçları yer aldı.
Toplam 21 doping ihlali tespit edildi. Bu test
edilen kişilerin % 1,36'sına denk geliyor. IRB do-
ping testi için ise kan testi konusundaki ısrarını sürdürüyor. 2007'deki Fransa Dünya Kupasın'dan bu
yana 521 kan testi yaptırdı.
IRB Anti-Doping yetkilisi, Ilaria Baudo:
“Oyuncular dopingin tehlikelerini ve doping kullanmanın nelerle sonuçlanabileceğini anlamaları gerek. İster bilinçli olarak kullansınlar isterse kazayla
doping kullanmış olsunlar, vücutlarından sorumlu
olduklarını anlamaları gerek. “
“Eğitim şart! IRB bu konuda kapsamlı bir
eğitim programı sunuyor ve bu program hakkında,
www.keeprugbyclean.com adresinden bilgi alabilirsiniz. Haziran ayında e-eğitim programı da başladı. Tüm bunlar dopingin tehlikeleri ve doping kul-
www.rugbyturkiye.net
9
Ragbiyi temiz tutalım: Dopinge Karşıyız !
anmanın sonuçlarının neler olabileceğini anlatıyor.”
“IRB dopinge karşı sıfır tolerans politikası izliyor. Bunun için de en modern test yöntemlerini
kullanıyoruz. Gelecek nesiller için sağlıklı ve adil bir
ragbi ortamı yaratmayı hedefliyoruz.”
IRB, 2012'de eğitim programlarını da geliştirdi… Temiz Ragbi kampanyası başlatıldı ve bunu
1000 oyuncuya vermeyi, ulaştırmayı hedefledi.
Doing Yapanlar:
1. Güney Afrika Sevens oyuncusu Rachelle Geldenhuys:
Dubai Sevens maçlarından önce Cannabis
(Esrar) kullandığı tespit edildi ve bu nedenle 9 ay
boyunca maçlardan uzaklaştırıldı. IRB bunun tüm
oyunculara, doping dışı zararlı maddelerin kullanımını da cezalandıracağı ile ilgili bir uyarı olmasını istiyor. Bu maddenin, kullanımından itibaren hafta-
larca vücutta tespit edilebildiği biliniyor.
2. Ukraynalı milli oyuncu, Roman Kulakivskiy:
Doping maddeleri olan, Anabolic Steroids
Metenolone and Stanozolol kullandığı gerekçesiyle
3 yıl boyunca maçlardan uzaklaştırıldı.
3. Ukraynalı milli oyuncular, Serhii Sukhikh ve Oleg
www.rugbyturkiye.net
10
Ragbiyi temiz tutalım: Dopinge Karşıyız !
Lytvynenko:
Her ikisi de 2'şer yıl maçlardan uzaklaştırıldı.
Sukhikh'in cezası aynı zamanda kendisinden istenen testi zamanında yaptırmadığı içindi… Test örneğini geciktirerek yetkilileri yanıltmaya yönelik
davranışı Ukrayna milli takım yöneticisi Bogdan
Zhulavskyi tarafından da desteklenmişti ve Bog-
dan'da, bu nedenle ve doping kullandığı nedeniyle
4 yıl men cezası aldı. Bu vaka gösteriyor ki, sadece
oyuncular değil, başkanlar, yöneticiler, antrenör ve
sağlıkçılar dahi doping kullanmaması gereken
grupta yer alıyor.
4. Avrupa Kupası'nda oynanan bir maçı takiben,
Polonyalı milli oyuncu Marcin Wilczuk, kokain kul-
landığı nedeniyle 2 yıl cezalandırıldı. Bu da yasaklanmış maddelerin kullanımından sorumlu olduklarını oyunculara hatırlatması için iyi bir örnek olarak
seçildi.
5. Fijili oyuncu, Aisake Katonibau 2 yıl ceza aldı.
Oyuncu istenen sürede test örneği göndermediği
için bu cezayı aldı. Ragbi camiasına, istenen testleri
istenen zamanda vermek zorunda olduklarını, veremedikleri durumda doping kullanmış gibi cezalandırılacaklarını hatırlatıcı olması nedeniyle önemlidir.
IRB anti-doping eğitimi ve daha fazla bilgi
için, www.keeprugbyclean.com adresini ziyaret
edebilirsiniz.
www.rugbyturkiye.net
11
Mazhar mazlum
BAKIS
.
[email protected]
M
Merhaba... Geçen ay Türkiye Ragbi Federasyonu'na yönelttiğim soruların hiç birine
cevap alamadım.
A
slına bakarsanız, bugüne kadar federasyon
çalışmaları ile ilgili her hangi bir açıklama yapmayan, federasyonun oluşumunda bulunan
spor dalları ile ilgili alınan kararları bildirmeyen, bünyesindeki spor dallarını daha ileriye götürmeye çalışan oluşumlara karşı çıkan ve bunları baltalayan;
ben ne dersem olur mantığı ile yönetilen, bünyedeki
spor kulüplerine ve sporcuların ağızlarına bir parmak
bal çalarak kulüpleri ve sporcuları kendi malıymış gi-
bi gören federasyondan; CEVAP ALMAYI beklemiyordum gerçekten...
Ama ben yanlış anlamış olayım diyerek bir kaç
konu hakkında tekrar soruyorum.
Yapılan hakem semineri sonucu katılımcılara
NEDEN HAKEM LİSANSLARI verilmedi...
Yine yapılan antrenörlük semineri sonucu katılımcılara NEDEN ATRENÖRLÜK LİSANSLARI verilmedi...
Neyse; hepimizin bildiği gibi BJK İnönü stadı
yıkılarak yerine daha geniş kapasiteli bir kompleks
yapılıyor. 1939 yılında temelleri atılan İnönü Stadı 27
Kasım 1947 den bu yana tam 66 yıl Türk sporuna hizmet vermiş. Değişik zamanlarda adı Mitat Paşa stadı,
Dolmabahçe stadı, hatta kısa bir süre Fi- Yapı İnönü
olarak anılsa da bence an yakışan ismi BJK İnönü
Stadyumu olmuştur. Çevresindeki tüm yokuşlardan
yukarıya doğru koşsanız da, yürüseniz de varacağı-
nız nokta Taksim’dir. Yokuşlar sizi ulaştırmamaya dirense de kazanılan maçlardan sonra Çarşı ile beraber
Taksim'e ulaşıp havayı solumanız muhteşemdir.
Ne diyelim; yeni stad, kazanılacak maçlar, büyük sevinçler...
Çarşı ile beraber Taksim'e çıkmaya direnmeyin...
www.rugbyturkiye.net
12
KURUMSAL BAKIS
.
ALPER GERDANERİ
[email protected]
B
Bu ay Türkiye Ragbi Federasyonu (TRF) branşlarında sezon planlamasının nasıl yapıldığını veya
yapılamadığını ve bu şekilde organizasyonsuzluğun branşlara etkisinin ne olduğu üzerine
çalışacağız.
TRF branşlarında sezon planlaması...
T
ürkiye Ragbi Federasyonu (TRF) yapısı altında
faaliyet göstermekte olan 4 branş bulunmaktadır. Bunlar başta Ragbi olmak üzere, Amerikan
Futbolu, Beyzbol ve Softboldur. Bu 4 branşdan 2 tanesi olan Ragbi ve Amerikan Futbolu profesyonel ligleri
ve takımları olan branşlar, diğer 2 tanesi olan Beyzbol
ve Softbol ise 18 yaş altı takımlarca oynanan branşlar-
dır.
Geçen sene yaşanan tecrübelere baktığımızda,
profesyonel ligleri olan Ragbi ve Amerikan Futbolunun
liglerinin sezon başı hazırlığının federasyonca hiç yapılmadığını ve hatta liglerin ne zaman başlayacağı konusunda federasyonun bile fikrinin olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira geçen sene kurrası çekilen ve
katılımcı takımların belli olduğu ve hatta bir hafta sonra başlanacağı açıklanan liglerin teknik kurul kararları
2 ay sonra açıklanıp, ligler kurra çekiminden 3,5 ay
sonra başlatılmıştı.
Şaka gibi federasyon kararları sonrasında tüm
konsantrasyonları kaybolan Ragbi ve Amerikan Futbolu takımları acaba bu sefer gerçekten lig başlayacak
mı diye düşünürken ligler başlamıştı.
Bu sezonda farklı birşey olacağını düşünmüyorum. Ama ben gene de federasyoun sezon öncesi neler yapması gerektiğini yazayım da belki federasyonda
birilerinin aklına spor yararına birşey yapmak gelir ve
buradan alınan öneriler ile sezon hazırlığı yaparlar.
Federasyonun sezon öncesi ilk yapması gere-
www.rugbyturkiye.net
14
ken önceki sezonun bir değerlendirmesini yapmaktır.
Bunun için spor branşını yöneten Hakem Kurulu Başkanı, branşdan sorumlu As Başkan, Milli Takım Teknik
direktörü ve federasyonun teknik organizasyonu yapan görevlisinin toplanarak önceki sezonun nasıl geçtiğinin, aksayan taraflarının neler olduğunun ve gelecek sezonda ne gibi uygulamaların yapılması gerekti-
ğinin kararının verilmesi gerekir. Bu toplantıya müteakiben federasyon yetkilerinde gelecek sezon uygulamalarına ait bir fikir birliği oluşur.
Federasyon yetkilileri daha sonra takım yetkililerinin katılacağı bir toplantı ve hakemlerin katılacağı
bir toplantı olmak üzere 2 toplantı düzenlemesi gerekir. Bu toplantılar federasyon yetkililerine takımların ve
hakemlerin sorunları ile çözüm yolları hakkında fikir
verir.
Bu toplantılar sonrasında sezon takvimi hazırlanması gerekir. Artık profesyonel olmuş branşlarda;
“Tamam, gelecek hafta kura çekelim ve sonraki hafta
ligi başlatırız” şeklinde olmaz, olamaz, olmamalı. Ama
maalesef branşlarımız aynen bu şekilde yönetilmekte
ve başkanın canının istemesine göre hiçbir fizibilite ve
takvim çalışması yapılmadan liglerimiz başlatılmaktadır.
Gelelim gene konumuza; hakemler ile yapılacak toplantı lig yapısının ve takvim planlamasının en
önemli toplantısıdır. Çünkü hakemlerin hem hakem
sayısı, hem de hakem seviyesi olarak lig öncesi mut-
www.rugbyturkiye.net
15
laka hazır olması gerekir. Bu sebeple takvim planlaması öncesinde hakem durumunun en ince ayrıntısına
kadar etüd edilmesi ve hakem eksiklikleri lig takviminin başında giderilerek takvim çalışması yapılması gerekir.
Ragbi ve Amerikan Futbolu kişisel temasa dayanması sebebi ile "Güvenlik" faktörünün öncelikle
göz önünde bulundurulması gereken sporlardır. Bu sebeple antrenör ve oyuncu eğitimlerinin tam olması gerekir. Sezon öncesi planlanamara mutlaka antrenör
eğitimi ve lisanlamasının eklenmesi gerekir. Liglerimizde zorunlu olmasına karşın antrenör lisanslaması
ve eğitimi yapılmamaktadır. Takımlar lisanları ve eğitimleri olmayan hakemlerce yönetilmekte, bu da
oyuncuların çok ciddi güvenlik riskleri yaşamasına sebebiyet vermektedir.
Takvimi belli olmayan liglerimiz olması sebebi
ile TRF branşları Ragbi ve Amerikan Futbolu takımları
sezon hazırlıklarına başlayamamakta ve ne yapacaklarını bilememektedirler. Sezon kasım gibi başlayacak
ise takımların eylül gibi antrenmana başlaması gerekir.
Bu da en az 2 ay yapılacak saha ve hazırlık masrafıdır.
Liglerin bir anda 4 ay ertelenmesi takımların sezon başı hazırlık masraflarını 3 katına çıkarır ki buda çok kısıtlı
imkanlar ile ayakta durmaya çalışan takımlara çok ciddi bir maddi külfet getirmektedir.
Federasyon, geçen sene, liglerin gereksiz yere,
şahsi kararlar ile 3,5 ay ertelenmesi sebebi ile kapa-
www.rugbyturkiye.net
16
nan ve ligden çekilmek zorunda kalan 3 takım olduğu
göz önünde bulundurması gerekir. Bu spor için hiçbir
emek vermiyor olabilirler, bari iyi niyet ile bu sporu
yapmaya çalışan takımlara köstek olmasınlar.
Ertelenen ve başlama tarihi belli olmayan ligler
sebebi ile takımların bir türlü sponsorluk dosyası hazırlayamaması ve hazırlanan sponsorluk dosyalarının belirsizlikler sebebi ile başarısız olması ise bu spora ertelenen ve takvimsiz olan ligler sebebi ile verilen başka
bir zarardır.
Federasyonun yaz dönemini tatil olarak değer- hiçbir hazırlık yapmamaktadır. Buda federasyonun yölendirmek yerine gelecek sezona hazırlık dönemi ola- nettiği branşlara verilebilecek en büyük zarardır.
rak geçirmesi gerekir. Ancak federasyonumuz bu dönemde hazırlık yapmak yerine rutin tek adam yönetimi
sistemini devam ettirmekte ve sporun gelişmesi için
www.rugbyturkiye.net
17
..
Julıen treu
KADIKOY
İ
İnişli çıkışlı geçen 2012/13 sezonundan sonra, hadi geçmişi arkamızda bırakalım ve önümüzdeki
parlak geleceğe bakalım…
B
ugün, tüm ışıklar YEŞİL: TRF artık FIRA'nın tam
ve kalıcı bir üyesi oldu. Kulüpler kendilerini geliştiriyor ve daha organize bir hal aldılar. Milli takıma yeni, bu topraklarda yetişmiş oyuncular katıldı.
Yeni takımlar yolda...
Bugün, Türk Ragbi camiası yeni sezondan ne
bekleyebilir bunu incelemek istiyorum.
*
Çim sahalarda oynamak, bu herkesin dilinde
olan, hepimizin merak ettiği bir konu. Ragbi artık olimpik bir spor ve eğer Türkiye rekabet gücü olan bir milli
takım sahibi olmak istiyorsa, en azından bir Ragbi Stadı olmalıdır. Uluslararası maçlar, antrenörlük eğitimle-
ri, hakem eğitimleri, vb. pek çok farklı etkinlikte kullanılabilir. Böyle bir stadın (sahanın) olmayışı olimpiyatlara hazırlanan Türk Milli Basketbol takımının çalıştığı
bir sahasının olmamasına benziyor. Ayrıca geçtiğimiz
sezon gördük ki halı sahada ragbi oynamak oyuncuların sağlığı açısından çok tehlikeli, pek çok oyuncu bu
sahalar yüzünden sakatlandı. Federasyona bu halı
sahaların sağlığa ve daha genel olarak güvenliğe aykırılığı ile ilgili pek çok rapor gönderildi. Evet, bu sezon
kulüpler ve oyuncular bunu değiştirmek için neler yapabileceklerini sorgulamalılar.
*
Lig Fikstürü, bu da bir diğer önemli konu… Emi-
www.rugbyturkiye.net
19
nim ki herkes, güçlü bir ragbi liginin, Türk ragbisini
güçlendirmek anlamına geldiğinde hem fikirdir. Bu hepimizin, kulüplerin, oyuncuların, herkesin kazanması
anlamına gelir. Geçen sene herkes Eylül 2012'de ligin
başlamasını bekledi. Ancak lig defalarca ertelendi ve
Mart 2013'te başladı. Tam 6 ay sonra… Tabii bununla
da bitmedi, maç fikstürleri maç tarihinin birkaç gün
öncesinde değiştirildi. Bu takımlar ve oyuncular için
çok önemli bir problemdi. O kadar ki final maçının tarihi bile maçtan 3 gün önce belli oldu. Eğer bu sporu
ayakta tutmak istiyorsa Federasyon bu konuya eğilmelidir. Çünkü bu keyfi, değişiklikler, oyuncularda ta-
kımlarda her seviyede tepkiye neden oluyor.
*
Hakemler, Türkiye'de çok net bir şekilde görünen tecrübeli hakem eksiği var. Ligin ve ragbi seviyesinin yükselmesi için bu sorun bir an önce çözülmelidir.
Ve bunun da tek yolu da hakemlik eğitimi programının
olması ve bu programın takip edilmesidir. Bir sezon
hakemlere eğitim verip bırakmak yeterli değildir. Bu
eğitimi alan hakemlere yeni yeni eğitimler verilmeli,
gelişimleri takip edilmelidir.
*
Antrenörlük, çok sayıda yeni ragbi takımı oluşturuluyor ve ben geçen yıldan beri her hangi bir antrenörlük eğitimi etkinliği görmedim. Buna ilave, iki yıl
www.rugbyturkiye.net
20
önce yapılan ilk seviye kursuna katılanlarında takibine, gelişimine yönelik bir etkinlik görmedim. Üstelik,
burada bahsettiğim kursa katılan antrenörlerden hiç
biri bir yıl boyunca sertifikalarını istemelerine rağmen
hala sertifikalarını alamadılar. Bunun neden böyle olduğunu anlayabilmiş değilim ama kesinlikle gönüllü
ruhla bu işi yapan insanların motivasyonunu kırdığını
söyleyebilirim. Hakemlik sertifikalarında da aynı sorun
var. Onlardan da sertifikalarını alamayanlar var. Son
olarak tekrarlama gereği hissediyorum, tek bir sezon
eğitim verip bırakmak yeterli değil,eğitim alanların takibine, gelişimine yönelik bir etkinlikler düzenlenmeli…
Milli takım, Türk Ragbisi'nin ilerleyebilmesi için
Federasyon ve Kulüplerin el ele ilerlemesi gerekiyor.
Kulüp antrenörleri oyuncuları hakkında geribildirimde
bulunmalılar ve federasyonda kulüplere hem fikstür
hem de kulüpler buluşmaları için net bir takvim sunmalıdır. Bu şekilde oyuncuları formlarını koruyacaklar
ve milli takımda bundan faydalanacaktır. Şu ana kadar
kulüpler milli takım antrenörüne yardımcı oluyorlar
ancak kulüplere takvim bildirilmiyor.
Daha pek çok konu hakkında konuşabilirim ancak inanıyorum ki bu bahsettiğim konularda olumlu
gelişmelerin olması Türk ragbisini çok ilerilere taşıyacaktır.
Kulüpler, Eylül/Ekim gibi antrenmanlarına başlayacaktır. Bu zaman da, bu konuları gündeme getirmek için en doğru zaman olacaktır.
www.rugbyturkiye.net
21
A
After a season 2012/2013 full of up and downs, it is time to let the past behind us and look at a possible
bright future.
T
oday, all the lights are green: Turkish
federation is now a full and permanent
member of FIRA. Clubs are getting more and
more organized. Some new home based players are
knocking on the door of the national team. New
clubs are coming up.
Today's main question is what can the small
but active turkish rugby community expect for this
coming season.
*
The question on everyones lips is about
rugby field (grass field). First of all, as Rugby is now
an olympic sport and if Turkey plans to have a
competitive rugby team they should own one rugby
pitch in Turkey (it could be used for many events
such as international games, detection journeys,
coaching sessions and trainings, referee training
etc...). Not having a rugby pitch would be like
having a basket ball team competing in the
olympics without having a basket ball pitch in
Turkey. Also following the previous season, playing
rugby on a synthetic pitch becomes a big health
and safety issue for the players. This past season
some reports were sent to the federation
concerning clear safety issues on such pitches used
for leagues games. So this season clubs and players
should probably ask what can be done to change
this major issue in order to protect themselves.
*
The next main question is the league
schedule. I am sure everyone believes a strong
league is the key to success for turkish rugby,
federation, clubs and turkish rugby players. Last
season everyone waited for the league to start in
www.rugbyturkiye.net
22
September 2012. Despite this, the league was
postponed on many occasions and only started in
march 2013, 6 months later. Secondly the match
schedules were given or changed on many
occasions a couple of days prior to match day. This
gave so much trouble for clubs and players to
properly organize themselves. Even the final games
date were decided 3 days prior to match day. This
situation has to be looked into if the federation and
the clubs want to keep their sport alive as this
creates too much frustration on all levels for clubs,
volunteers and players.
*
Third: Referees. There is a clearly a lack of
experienced referees in Turkey and this issue has to
be tackled in order for the league and players to
improve their rugby. The only way this could
change is by having a clear program of referee
education and follow up. Training referees for one
session is not enough, you need to help those
referrees by following them, giving them feedback,
organizing trainings etc...
*
Fourth: Coaching. So many new teams are
being created and I have not seen any coaching
sessions carried out since last year nor any followon sessions from the first level course from two
years previously. Even more, none of the coaches
present that day received their coach certification
despite asking for it for more than a year. I dont
www.rugbyturkiye.net
23
really see the purpose of this except that it
demotivates volunteers. It is the same issue for
refereeing - one training session is not enough, you
need to help those coaches by following them,
giving them feedback, organizing trainings etc...
*
Fifth: National team. In order for Turkey to
improve its national team it is clear that the
federation and clubs need to work hand in hand.
Clubs should provide feedback about their players
via their coach and the federation should provide a
clear schedule to the clubs re the potential national
squad fixture and squad meeting. This would help
the clubs to release players at the top of their form
and the federation and the national team would
benefit from that. So far clubs have been helping
the national team coach but not once have they
been given any schedule.
There are probably many more aspects I
could talk about in this article but I believe that if
these issues are tackled, Turkish rugby would make
a huge step forward.
Clubs will probably be back in training around
September/October, so it would propbably be the
right timing for them to bring those subject
forward.
www.rugbyturkiye.net
24
.
.
SEVIMLI DEV
SERTAÇ NARBAY
[email protected]
B
Bu ay da kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kaldığımız yerden diyorum çünkü Ottomans olarak
antremanlarımıza 17 Ağustos itibariyle başlıyoruz. Ayrıca yakın bir tarihte Romanya'dan gelecek
olan bir Veteran takımı ile de maç yapma ihtimalimiz söz konusu.
B
u yıl ligin uzaması nedeniyle verdiğimiz ara kısa
da olsa ragbiyi gerçekten özledim. Hepimizi hayatın karmaşasından çıkartıp kısa süreliğine de
olsa basit ve net kurallarla mücadele etmenin keyfiyle
buluşturan bu sporu özlememek mümkün değil her-
halde.
Tatil süresince geçen yıl Türk ragbisine vakit
kaybettiren sorunların aşıldığını umuyorum. Geçen
yazıda da belirtmiştim maç takviminin düzgün ayarlanması, hakem ve antrenör eğitimlerinin artması, sa-
ha sorununun kalıcı olarak çözülmesi gibi kilit konularda somut adımların atılması gerekli. Umuyorum federasyonumuz bu konularda ilerleme kaydetmiştir. Bu
noktada beni ürküten konu ise gerçekten kayda değer
bir atılım yapıldığına dair bir haberin ortada olmaması.
Umarım ben yanılıyorumdur ama bu yıl da geçen sezonun sıkıntıları yaşanırsa Türk ragbisi için gerileme dönemi başlar. Zaten zorluklarla ilerlemişken bu çok büyük bir kayıp olacaktır.
Gelelim Galler ile ilgili haberlere. Biliyorsunuz
www.rugbyturkiye.net
25
Lions takımının büyük çoğunluğu Galler takımının
oyuncularından oluşuyordu. Oyuncular fazla dinlenme
fırsatı bulamadan Galler'in 9 Kasımda Güney Afrika
maçı ile başlayacakları test serisine hazırlanmaya başladılar. Bu seride Galler Springbocks'un ardından 16
Kasım’da Arjantin, 22 Kasım’da Tonga ve 30 Kasım’da
Avustralya ile karşılaşacak. Dört rakibinin de sert ve fiziksel oyunu sevmesi bu maçları Galler için zorlu birer
sınav haline getiriyor.
Gallerin ve Dragons'un 8 numarası Toby Fale-
tau turdan yeni dönmüş olmasına rağmen yeni test
maçları için sabırsızlandığını söylüyor. İyi bir sezon geçirdiklerini ve momentumlarını korumak istediklerini
belirten Faletau, yine de her maçın yeni bir sınav olduğunu ve her seferinde her şeye sıfırdan başlıyor gibi
baktıklarını söylüyor. Faletau Tonga maçının kendisi
için ayrı bir önemi olduğunun da altını çiziyor.
Galler'in başarılı second row oyuncusu Ryan
Jones spor kariyerindeki başarısının yanına ticaret hayatında da yeni başarılar eklemenin peşinde. Profes-
www.rugbyturkiye.net
26
yonel spor hayatını sonlandırdıktan sonra ne yapacağını iyi hesaplamayan ve bu yüzden zorluklar yaşayan
profesyonel atletlerden olmamak için örnek alınabilecek bir oyuncu olan Jones, Galler'in en yaygın hukuk
firması olan Hugh James'de yarı zamanlı olarak çalışmaya başladı. Ragbide daha kazanacağı pek çok başarı olmasına rağmen geleceğini planlamanın da çok
önemli olduğunu belirten Jones, Hugh James firmasının ona bu fırsatı sunmasından oldukça memnun.
Benim çok beğendiğim bir front row oyuncusu
olan Adam Jones şimdiden gelecek dünya kupasının
hayalini kurmaya başlamış durumda. Önünde oldukça
zorlu bir iki sene olduğunun bilincinde olduğunu söyleyen Jones, yine de Galler forvetinin önemli bir parçası
olarak kupada yer alacağına inandığını söylüyor. ŞimAntrenmanlarımızın ve umarım liglerin de başdiden bir çok önemli başarıyı özgeçmişine yazmış ol- lamasıyla sizlere daha çok ve çeşitli ragbi haberleri vemasına rağmen Jones'un dünya kupasında zafere rebilmek umuduyla bu ay da yazının sonuna geldik.
ulaşmak için büyük bir arzusu olduğu aşikar. Bu tecGelecek ay görüşmek üzere...
rübeli oyuncuyu bir sonraki dünya kupasında izleme
şansı bulmayı gerçekten istediğim için ben de onun
hayalini paylaşıyorum sanırım.
www.rugbyturkiye.net
27
FEMALE SHARKS
Demet Yıldız
[email protected]
M
Merhaba Sevgili Ragbiseverler. Bu ay sayımızda aktif spor yapan bireylerde dinlenmenin önemi
ve sürantreneyi konuşacağız. Bu yaz döneminde bireysel hazırlığın önemli olduğu kadar
dinlenmenin de önemli olduğunun farkına varılması gerekir.
yi bir sporcu olmanın anahtarı kendi bedenini
tanımaktan geçer. Başarı için antrenmanlarda limitleri zorlamak, ama fazla aşmamak önemlidir.
Çalışmalarında aşırıya kaçan sporcunun bedeni bu
değişime ayak uyduramaz. Bilinenin aksine beden
antrenman yaparken değil, dinlenirken güçlenir.
İ
Sporcu kendisini tanıdıkça ve yorgunluğuna kulak
verdikçe başarılı olabilir.
Spor yapanlarda görülen en büyük yanlışlardan birisi de amaca kısa sürede ulaşmak için kendisini devamlı zorlamaktır. Amacınız her ne olursa olsun kendinize dinlenme dönemleri vermek zorun-
dasınız. Beden fizyolojik sınırlara sahiptir. Kaslar
eski güçlü haline dönebilmek için belirli bir zamana
ihtiyaç duyar. Eğer antrenman sırasında gereğinden fazla zorlanırsa tekrar güç kazanması için ihtiyaç
duyduğu zaman artacaktır. Bu durum bir sonraki
antrenmanı ya da yarışı fazlasıyla etkiler.
Yorgunluğun baş aktörleri arasında ilk sıraları laktat birikimi, glikojen depolarının azalması ve
kas dayanıklılığı alır. Beden gereksinim duyduğu
enerjiyi yağlardan ve karbonhidratlardan sağlar.
Karbonhidrat depolarının bir kısmı karaciğer, diğer
kısmı da kaslarda 'glikojen' adı altında oluşur. Gli-
www.rugbyturkiye.net
28
kojen enerji oluşturmak için parçalanmaya başladığındaysa kas hücrelerinde laktik asit oluşumu başlar. Kan hücrelerinin çevresindeki salgılara ve sonrasında kana karışan laktik asit yüzünden hidrojen
iyonlar ortaya çıkar. Bu iyonlar sayesinde oluşan
tuz ise 'laktat' adıyla bilinir.
Laktat belirli bir seviyeye ulaştığında asidik
içeriğiyle kas hücrelerinin hareket özelliklerini azaltır. Beden, aerobik, yani hafif yoğunlukta nefes alıp
vermeli antrenmanlarda laktatın oluşturduğu asidik içeriği temizlemekte zorlanmazken, hızlı nefes
alıp vermeli anaerobik çalışmalarda bunu başara-
maz. Laktat üretimi, bedenin onu temizleme hızından fazla bir seviyeye çıkar. Bu durum sporcunun
yavaşlama zorunluluğunu beraberinde getirir.
Dinlenmeden sürekli ağır tempoda yapılan
antrenmanlar sürantreneye neden olur. Sürantrenenin diğer adı Aşırı Spor (Overtraining) dir. Gere-
ğinden fazla antrenman yapıp (veya yaptırılıp) antrenmanın olumlu etkilerinin yitirilmesi antrenmanın yıkıcı olmaya başlamasına sürantrene durum
denmektedir. Kişinin antrenman seviyesine göre
yüksek yoğunlukta çalışma yapması veya antrenman birimleri arasında yeterli dinlenmeyi imkânsız
www.rugbyturkiye.net
29
kılacak ölçüde çalışmanın miktarının arttırılması
durumuna aşırı antrenman durumu denmektedir.
Sürantrene ile sporcuda önce performans tıkanıklığı sonra performans düşüklüğü meydana
gelir. Aşırı antrenman yapmış sürantrene sporcuda
tipik gösterge yükselen dinlenme nabzıdır. Yani
sporcunun dinlenme periyodunda bile nabzı yüksektir. Sporcu antrenmanlara devam etmesine rağmen performansında artma beklenirken sporcuda
performans düşüklüğü görülür. Sporcuda bıkkınlık,
isteksizlik, halsizlik, sinirlilik, kas ve eklem ağrıları
ve uyuklama hali görülür. Laboratuar bulgusu olarak sadece kreatin kinaz artışı görülür.
Sürantrene durumun nasıl geliştiği hala tam
aydınlanmış değildir. Antrenman şiddetindeki ani
artışlar, antrenman periyotlarının iyi hazırlanmaması, monoton, sıkıcı, aynı tür antrenmanların tekrarlanması sürantrene duruma neden olduğu sanıl-
maktadır. Sürantrene durumunun tedavisinde antrenmanlara ara vermek ve dinlenmeye geçmek,
antrenman dozunu ve şiddetini azaltmak önemlidir.
Sürantrene olmuş bir kişiyi tekrar tekrar zorlamak
ciddi sakatlıklara ol açabileceği gibi tekrar spora
başlama süresini de uzatabilmektedir.
İnsan vücudu şaşırtıcı sürprizlerle dolu; bazı
zamanlarda vücuda fazla yüklenme yapmanın faydadan çok zarar getirdiğini bilmek bunun avantaj-
larından birisi. Tıpkı yorulmanın bir çöküş anlamına
gelmediği ve vücudu dinlendirmek gerektiğini
bilmek gibi.
BEDENİNİ İYİ TANIYAN BİR SPORCU İÇİN
BAŞARI KAÇINILMAZDIR.
Bir dahaki ay görüşmek üzere...
www.rugbyturkiye.net
30
YUNUS EMRE BİLGİÇ
KUSADASI
.
[email protected]
M
Merhaba. Öncelikle herkesin geçmiş bayramını kutluyorum. Bu ay yazımda ülke ragbisi için 'daha
çok ne yapılabilir' veya 'ne yapmalıyız' konusundaki düşüncelerimi dile getirmek istiyorum.
D
aha önceki yazılarımda belirttiğim gibi ülkemizdeki ragbi takımlarının sayısı giderek artıyor; lakin bazı takımlar da maddi ve manevi
yetersizlikden dolayı kapanıyor. Eğer tarihin tekerrür
etmesini istemiyorsak, takımlarımıza sahip çıkmalı ve
onlara gerekli yardımı yapmalıyız, gerek Federasyon,
gerek bakanlık, gerekse de biz ragbi oyuncuları ve takımları olarak.
Takımlara baktığımızda bu işe gerçekten yıllarını vermiş oyuncular var ve bu oyuncuların sayıları her
geçen gün artmakta... Bu demek oluyor ki biz ragbiyi
seviyoruz, benimsiyoruz ve en önemlisi de biz bu spo-
ru yapmak istiyoruz. Bunun için de bütün oyuncu ve
takımların elinden geleni yapmaları gerek. Bir yerden
başlamak gerekiyorsa, bence, öncelikle ligimize sponsor bulmalıyız ve kesinlikle ülke ragbisini anlatan bir
reklam filmi çekmeliyiz. Reklamın iyisi kötüsü olmaz
yeterki insanlar Türkiye'de ragbinin oynandığını bilsin.
Diyelim ki bu reklam işi herkesin aklına yattı. Peki, bunu nasıl yapmalıyız? Benim düşüncem her takımdan 2
oyuncuyu bu reklam filmine davet etmek. Böylelikle
ligde hangi takımlar var, nerelerde var herkes bilmiş
olur. Ayrıca o kadar çok tv kanalı var ki bunlarla irtibata
geçerek maçların canlı veya özet olarak yayımlanma-
www.rugbyturkiye.net
31
sını sağlayabiliriz. Sponsora gelince, bu işin üstesinden kulüpler olarak bizim gelmemiz zor. Araya federasyonun veya bakanlığın girmesi gerektiğini düşünüyorum, onlar tarafından bu ihtiyacın çözümlenebilme
olasılığı bize göre çok daha yüksek. Düşünsenize, vatandaşlarımız ragbinin ne olduğunu biliyor, maçlarımız
yayınlanıyor; ne kadar güzel!
Bahsetmek istediğim bir diğer konu da liglerimiz. Ligler gözümüzü açıyoruz başlıyor, kapıyoruz bitiyor. Tam ragbinin zevkine varıyoruz, hevesini aldık alacağız kursağımızda kalıyor. Liglerimizi daha uzun zaman dilimine yaymalıyız. Oyuncularımız da kendilerini
geliştirmeli, daha çok ragbi oynama fırsatı bulmalı. Biz
ne kadar çok oynarasak, ne kadar çok tecrübe edinirsek uluslararası arenada da bununla doğru orantıda
başarılarımız artar.
Bir diğer konu da yeterince iyi hakemimizin olmaması. Yenı hakem kursları açılmalı, hakemlik sertifi-
kası olanlar tekrar tekrar denetimden geçirilmeli.
“Hoooop senin hakemlik sertifikan var” deyip maçları
yönetme sansı verilmemeli. Hakemlerimiz biraz daha
profesyonel olarak maçları yönetmeli. Sonuçta ragbiyi
belli bir kesim oynuyor ve herkes birbirini tanıyor ve
arkadaşlar. İşi ve arkadaşlığı karıştırmamalıyız. Kesin-
www.rugbyturkiye.net
32
likle takım isminin etkisi altında kalınmamalı. Bazı hakem arkadaşlar bu yazıyı okuduktan sonra kızacaklar
belki ama şöyle diyeceğim: “Arkadaşlar, ben bizzat
olaylara tanık oldum!”
Şu anda herkes ragbiyi bir gönül işi olarak yapıyor. Kimi sporu sevdiği için, kimisi boş zaman aktivitesi, kimisi de spor olsun diye. Bu ne zamana kadar böyle sürer gider bilmiyorum. Ama elbet bir yerde oyun-
cuların arzularını karşılanamayınca sıkıntılar patlak verecektir. İlerleyen yıllarda ragbi daha tanındıkça takımlar kendilerine ciddi sponsorlar bulmak durumunda kalacaklar. Liglerdeki takım sayısının artacağını düşünürsek daha cok deplasman maçına çıkacağız demektir, bu da daha cok maddi kaynak gerektirecektir.
Bu yüzden takımlar şimdiden ciddi sponsor aramalarında bulunmalıdır. Takım gelirleri arttıkça transfer pi-
yasası da oluşturulmalı. Oyuncular ücret karşılığı
transfer edilmeli. Güçlüler bir takıma, güçsüzler bir takıma toplanmamalı ki ligin tadı, çekişmesi artsın daha
zevkli hale gelsin.
Ben şimdiden herkese bol şans diliyorum. Üstüne basarak reklam filmi konusunda bize yardımcı
olabilecek ağabeylerimiz, ablalarımız varsa lütfen Editörümüz Ebru Şalva Devecioğlu ile irtibata geçsin. So-
nuçta ragbinin gelişip gelişmemesi veya daha hızlı bir
şekilde gelişmesi bizim ve sizin elinizde gelin birlik olalım. Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat KILIÇ ve Federasyon Başkanımız Şahin KÖMÜRCÜ ve diğer kulüp
yöneticileri toplanalım bir araya gelelim ve ragbiyi birlikte geliştirelim.
Herkese saygı ve sevgilerimle... Ragbiden
kopmayın...
www.rugbyturkiye.net
33
SEVENS DOSYASI
SİNEM HOCAOĞLU
[email protected]
G
Geçtiğimiz sayılarda, Sevens Dosyası köşemizde uluslararası 2012- 2013 IRB Sevens Dünya Serisi
kapsamında çeşitli ülkelerde gerçekleşen erkek takımlarının yer aldığı turnuvalara geniş olarak yer
verdik. Hepimiz biliyoruz ki, ragbi sadece erkek sporu değil ve dünyada pek çok başarılı kadın
ragbi takımı bulunuyor.
IRB Kadın Yedili Ragbi Dünya Serisi
N
erede bu kadın ragbi takımları diye merak
edenler için bu ay ki sayımızda ilk olarak IRB
Kadın Sevens Dünya Serisi'ne yer verelim istedik. IRB Kadın Sevens Dünya Serisi’nin açılışı 2012
Kasım ayında Dubai'de gerçekleştirdi. Serinin sırasıyla; Dubai, Amerika, Çin ve Hollanda olmak üzere 4
ayrı ülkede gerçekleşen turnuvalarına kısaca bir göz
atalım istedik.
Kadın ragbi sporu dünyada en hızlı gelişen takım sporlarından birisi ve 2016 yılında Rio’da ragbi,
olimpiyat oyunlarına dahil edildiği zaman, erkek ragbi oyuncularının yanında dünyadaki en iyi kadın ragbi
oyuncuları da yerlerini alacaklar. Uluslararası kadın
ragbi serilerinin bu alanda da daha rekabetçi stan-
dartların ve profesyonelliğin gelişmesinde etkin rol
oynadığı rahatlıkla söylenebilir. Bu anlamda, önemli
stratejik amaçları doğrultusunda düzenlenen IRB
Sevens Ragbi Dünya Serisi Kadın konsepti uluslararası Kadın Sevens modelini elit bir seviyeye ulaştırma
görevini üstlenmiş denilebilir.
2016 Olimpiyat oyunlarına giden yolda Du-
bai'de ilk ayağı gerçekleşen IRB Sevens Dünya Serisi
Kadın turnuvası açılışında konuşan IRB CEO’su Brett
Gosper, bu turnuvanın 2016 Olimpiyat oyunlarına giden yolda kadın oyunlarının gelişmesi yönünde büyük bir başarı getireceğini açıkladı.
30 Kasım- 1 Aralık tarihlerinde IRB Kadın
Sevens Dünya Serisi'nin ilk ayağı Dubai The Sevens
www.rugbyturkiye.net
34
Stadı'ında gerçekleşti. Dubai'de gerçekleşen tarihi ilk
kadın ragbi serisini dünya çapında 22 radyo ve tv
yayını; 140 ülkede, 230 milyon eve canlı olarak aktardı. Sadece bu durumun bile dünyada kadın ragbi
oyunlarının adını duyurmada etkili olduğunu söylemeye yeter.
Dubai'de gerçekleşen serinin ilk ayağında
Rusya takımından Khamidova dikkat çeken oyuculardan bir tanesiydi. 1.83 m boyunda ve 87 kg ağırlığındaki sporcunun güçlü tryları gözlerden kaçmadı.
Bunun yanında Dubai'de inanılmaz kalabalığa karşı
oynanan oyunlarda takımlar arasında pek çok farklı
teknik görmek mümkün oldu. Fiziksel ve rekabetçi
stile sahip Rusya'nın yanında son derece dengeli bir
oyun sergileyen Avustralya takımı vardı. Turnuvanın
en skorer oyuncularından Emilee Cherry, oyunun ortalarında öne çıkarak çok hızlı bir bir şekilde gerçekleştirdiği tryları ile maçlara son noktayı koymayı başardı.
Yeni Zelanda iki beraberlik ile ilk güne başlayıp, kendi grubunda ilerlemeye devam ederken final
maçında inanılmazdı. Turnuvada baskın bir takım
olan Yeni Zelanda takımı, tek sıra düzeni, ilerleme hızı ve farklı fitness seviyelerinin avantajı konularında
tüm kombinasyonları sergilerken, turnuvanın ilk ayağından zaferle ayrıldı. Güney Afrika takımını finalde
41- 0 skorla yenerek şampiyon olan takım en az erkek takım arkadaşları kadar güçlü olduklarını göster-
www.rugbyturkiye.net
35
miş oldular.
Günün erken saatlerinde Güney Afrika gelecek vaad eden Hollanda takımını çeyrek finalde 12- 7
skorla mağlup etti. Yarı finalde, Yeni Zelanda Avusturalya'yı 28- 14 skorla yendi.
Turnuvayı ilk 5 sırada bitiren takımlar sırasıyla: Yeni Zelanda, Güney Afrika, İspanya, Avusturalya
ve Rusya oldu. Rusya, Plate'in sahibi olurken Amerika Bowl'un sahibi oldu.
1-2 Şubat tarihlerinde IRB Kadın Sevens
Dünya Serisi'nin ikinci ayağı Houston'da BBVA Compass Stadyum'unda gerçekleşti.
İngiltere Dubai'deki turnuva da dahil olmak
üzere Yeni Zelanda takımını Houstan'da da yenerek
şampiyonluğu kucakladı. Jo Watmore'un finalde gerçek bir güç sergileyerek yaptığı hat trick ile takım
kaptanı Alice Richardson'nun takımı iyi yönlendirmesi şampiyonluğu hakettiklerinin en büyük göstergesiydi.
Ev sahibi Amerika, IRB Kadın Sevens Dünya
Serisi’nde dominant bir oyun sergileyerek ikinciliğe
yerleşti. Dubai Sevens'ta çeyrek finalde elenen Amerika'nın bu turnuvada finale kalması bir hayli şaşırtıcıydı. Bu turnuvada ev sahibi olmanın avantajını kullandıklarını söylemek yanlış olmaz. Turnuva oyuncusu olarak adı geçen Fisher, turnuva sonunda:
“Bu harika bir sonuç ve platform bizim için.
Çünkü, önümüzdeki bir kaç ay Dünya Kupası’nın
www.rugbyturkiye.net
36
gündeminde ön sıralarda yer almamızı sağladı. Bu
sonuç bizim için çok büyük bir öneme sahip.”
Avustralya karşılaştığı üç maçı da kazandı.
Rusya, Baizat Khamidova and Nadezda Yarmotskaya
ile turnuvada iyi bir performans sergiledi. İngiltere
takımı, Dubai şampiyonu Yeni Zelanda karşısında kazandığı 7- 5 lik skorda buna dahil olmak üzere günü
%100 skorla bitiren bir diğer takımdı.
IRB Kadın Sevens Dünya Seris’nin ikinci ayağında ilk beşte sırasıyla İngiltere, ev sahibi Amerika,
Avusturalya, Yeni Zelanda ve Rusya yer aldı. Rusya
Plate'in sahibi, Brezilya Bowl'u kazanan takım oldu.
30- 31 Mart tarihlerinde IRB Kadın Sevens
Dünya Serisi'nin üçüncü ayağı Çin'de Guangzhou Uni
Town Stadyum'unda gerçekleşti.
Yeni Zelanda, IRB Kadın Sevens Dünya
Serisi’nde ikinci şampiyonluğunu turnuvanın 3. ayağında Çin'de ilan etti. Finalde İngiltere'yi 19- 5 yenerek seride İngiltere'ye karşı 8 puanlık üstünlük yakaladı.
Final maçında ilk puan İngiltere lehine Kat
Merchant'dan geldi. Fakat Yeni Zelanda Ruby Tui ve
Kelly Brazier ile maçın ilk yarısında skoru 12- 5 yaptı.
Kanada, Amerika'yı 17- 5 yenerek turnuvada
3. sıraya yerleşti. İrlanda, Hollanda'yı 14- 10 yenerek
Plate'in sahibi oldu. Avusturalya, Brezilya'yı 7- 5 yenerek turnuvada 7. sıraya yerleşti. Japon takımı, Çin'i
14- 10 skorla yenerek Bowl'un sahibi oldu.
www.rugbyturkiye.net
37
Serinin lideri Yeni Zelanda çeyrek finalde İrlanda ile karşılaştı. Kanada, 7. sıradaki Brezilya ile
çeyrek finalde karşılaştı.
17- 18 Mayıs tarihlerinde IRB Kadın Sevens
Dünya Serisi'nin dördüncü ve son ayağı Amsterdam'da NRCA Stadyum'unda gerçekleşti.
Yeni Zellanda, serinin 4. ve son ayağı olan
Amsterdam Sevens'ta Kanada'yı 33-24 skorla yenerek şampiyon oldu. Böylelikle, serideki 3. şampiyonluğunu da almış oldu.
Turnuvada çeyrek finalde ispanya'yı 14-5
skorla yenerek 74 puanla Dünya serisi ünvanını er-
kenden garantileyen Yeni Zelanda'yı 60 puanla İngiltere, 52 puanla Kanada, 48 puanla Amerika takip etti.
Yeni Zelanda takımından Portia Woodman sezonu 105 puan ve 21 try skoru ile ilk sırada bitirdi.
Kanada yarı finalde, 7-0 geriden gelerek Bian-
ca Farella ve Kelly Russell'ın trylarıyla 12- 7 skorla İngiltere'yi mağlup etti. Amerika Plate'in sahibi olurken, ev sahibi Hollanda takımı Güney Afrika'yı yenerek Bowl'un sahibi oldu.
www.rugbyturkiye.net
38
IKU TROJANS
EGEMEN ÖZKAN
[email protected]
YAZARIMIZ EGEMEN ÖZKAN BİR DAHAKİ AY SİZLERLE BİRLİKTE OLMAYA
DEVAM EDECEK...
www.rugbyturkiye.net
39
SPOR
Brisaspor, Romanya Bisiklet Turu'nda 4. Oldu
2
9 Haziran-7 Temmuz 2013 tarihleri arasında
düzenlenen Romanya Bisiklet Turu'nda mücadele eden Brisasporlu bisikletçiler, bireysel başarılarının yanı sıra, ilk gün gerçekleştirilen Prolog
açılış takım yarışında da 17 takım arasında 4. oldu.
1934'den bu yana düzenlenmekte olan Romanya Bisiklet Turu'nun 50.'si tamamlandı. 17 takımdan 112 sporcunun mücadele ettiği yarışlarda
Brisasporlu bisikletçiler de elde ettikleri başarılı so-
nuçlarla Türkiye'nin gurur kaynağı oldu.
1.etapta Brisasporlu bisikletçi Feritcan Şamlı
etap 6.'sı olurken; 2.etapta Brisasporlu Stefan Hristov etap 11.'si; 3.etapta ise Aleksandar Aleksiev
etap 6.'sı oldu. Yine Brisaspor'dan Kemal Küçükbay
ise 4. etabı 13., 5. etabı da 10. olarak tamamladı. 30
Haziran 6 Temmuz 2013 tarihleri arasında yarışan
Brisaspor, söz konusu bireysel başarıların yanında
takım olarak da başarılı bir performans sergileyerek
ilk gün yapılan Prolog açılış takım yarışında 17 takım
arasında 4. oldu.
Son gün yapılan kriteryum yarışı yoğun yağmur ve rüzgar nedeniyle durdurularak etap iptal
edildi. Brisaspor, genel takım klasmanında müsabakayı 4. olarak tamamladı.
Brisasporlu bisikletçiler Milli Takım'da
Brisaspor, Niğde'de 19 - 21 Haziran tarihleri
arasında bu yıl ikincisi koşulan Türkiye Bisiklet Şam-
piyonası'ndan da başarılı sonuçlarla döndü. Niğde
Bor-Altunhisar yolu üzerinde gerçekleştirilen heyecan dolu yarışların ikinci gününde 'Genç Erkekler'
kategorisinde 80 km'lik zorlu parkurda mücadele
eden Brisasporlu bisikletçi Onur Balkan, 'Genç Erkekler Türkiye Şampiyonu' olarak takımını gururlandırdı.
www.rugbyturkiye.net
41
Audi quattro Cup Kemer Golf ve Country Club'da
gerçekleşti.
A
udi quattro Cup Hindistan seçmelerinin finali,
İstanbul'daki Kemer Golf and Country Club'da
yapıldı. Doğuş Otomotiv-Audi'nin desteğiyle
düzenlenen Golf turnuvasını kazanan Anurag Chopra ve Kanwaljit Sandhu ikilisi oldu. İkili, ülkelerini Los
Angeles'da düzenlenecek Audi quattro Cup Dünya
Finalleri'nde temsil edecek.
Audi Hindistan tarafından İstanbul'da düzenlenen Audi quattro Cup seçmelerine, Hindistan'ın 13
bölgesinde gerçekleştirilen yerel turnuvaların galibi
olan amatör golfçüler katıldı. Hindistan'dan çok sayıda davetlinin ve basın mensubunun da katıldığı
turnuva iki gün sürdü. Turnuva sonunda, Chandigard bölgesinden katılan Anurag Chopra ve Kanwaljit Sandhu ikilisi, rakiplerini geride bırakarak şampiyon oldu. İkili Audi quattro Cup'un ABD'nin Los Angeles kentinde düzenlenecek dünya finallerinde ülkelerini temsil edecek.
Dünyanın en büyük amatör golf turnuvası
olan Audi quattro Cup, 1991 yılından beri düzenleniyor. Geçen yıl 54 ülkede düzenlenen yerel seçmelere
85 binden fazla amatör golfçü katıldı.
www.rugbyturkiye.net
42
İlk kez milli triatletimiz ülkemize 2’ncilik gururunu yaşattı.
T
riatlon İstanbul 2013 Avrupa Kupası 4 Ağustos Pazar günü Yedikule'de gerçekleşti. Uluslarası Triatlon Birliği'nin (ITU) takviminde yer
alan ve Avrupa Kupası'nın bir ayağı olan olimpik erkekler ve bayanlardaki kategorilerin yanısıra, Avrupa Triatlon Birliğ'nin (ETU) genç erkek ve bayanların
da yarıştığı organizasyon oldukça başarılı geçti.
29 ülkeden 150'ye yakın sayıda triatletin yarıştığı müsabakalar oldukça heyecanlı dakikalara
sahne oldu.
Yedikule sahilde yüzdükten sonra, Yedikule
surlarının muhteşem atmosferinde bisiklet parkurunu tamamlayan triatletler, son olarak koşu parkuru-
nu tamamladılar.
Olimpik bayan kategorisinde birinci Alexandra Razarenova (RUS,) ikinci Yuliya Yelistratova
(UKR) olurken, üçüncülük ise Mateja Simic (SLO)'in
oldu.
Olimpik erkek kategoride ise 3 Fransız podyum görerek, Fransa'yı sevindirdi. Geçen seneki İstanbul Avrupa Kupası'nda da birinci olan Aurélien
Lebrun'e (FRA) İstanbul yine uğurlu geldi ve 1.ciliği
kimselere vermedi. Simon Viain (FRA) ikincilik podyumunda yerini alırken, Yohann Vincent (FRA) 3.ncü oldu.
Ülkemize de madalya kazandıran yarışta,
gençler kategorisinde yüzümüz güldü. Genç bayan
kategoride yarışan İpek Öztosun, bir sürpriz yaparak gurur kaynağımız oldu. İpek Öztosun sprint yarışını 2ncilikle bitirerek göğsümüzü kabarttı.
Genç bayan kategoride 1.ncilik Zsanett Horvath (HUN), 2nci İpek Öztosun, 3ncüyse Mégane
Van Steenwinckel (BEL) oldu.
Yine genç erkek kategoride yarışan Ali Altan
ve Sabri Öge de ilk 10'a girme başarısını gösterdi.
Bu kategorinin ilk üçüyse; Ilya Prasolov (RUS), Erwin Vanderplancke (BEL), Eddie Van Heerden (Güney Afrika).
2020 Olimpiyatları'nın ev sahibinin açıklan-
masına günler kala, İstanbul'un ev sahipliği yaptığı
Avrupa Kupası kapanış basın toplantısında konuşan
Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Hamdi Güneş:” İpek Öztosun, Ali Altan, Sabri Öge ve tüm milli
takımla gurur duyuyorum.
Çocuklarımız başarılı bir yarış çıkarttılar. Triatlon ülkemizin alışmadığı bir spor ama biz bu durumu
başarılarımızla aşacağız. Bizden desteklerini esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim. Sonuçlar
memnuniyet verici” dedi.
www.rugbyturkiye.net
43
Servet Tazegül ve Nur Tatar elendi...
M
eksika'da gerçekleşen Dünya Tekvando
Şampiyonası'nın üçüncü gününde erkekler
68 kiloda Servet Tazegül ile kadınlar 67 kiloda Nur Tatar, çeyrek finalde şampiyonadan elendiler.
Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Servet Tazegül, şampiyonada ilk turu maç yapmadan
geçti. Bir sonraki turda Özbek Vadislav Khan'ı 8-6
yenen Türk sporcu, bu maçta aldığı darbe ile sol el
kemiğinde kırık meydana geldi. Sakatlığı nedeniyle
Lübnanlı Leonardo Cheiban karşısında sıkıntı yaşayan Servet Tazegül, 5-4 önde götürdüğü maçı, 7-5
kaybederek elendi.
Milli sporcu Nur Tatar ise ilk turda İtalyan
Cristiana Rizzelli karşılaştı. Rakibi karşısında 7-0 ge-
riye düşen Nur Tatar, sonrasında aldığı puanlarla
müsabakayı 11-8 kazanarak, ikinci tura yükseldi.
Türk tekvandocu daha sonra Tayvanlı Chia Chuang
karşısında çeyrek finale yükselmek için mücadele etti. Tayvanlı rakibi önünde maçı 3-1 önde götüren Tatar, müsabakayı 4-3 kaybetti ve elenerek şampiyonaya veda etti.
Meksika'daki şampiyonanın dördüncü gününde yarın 3 Türk sporcusu tatamiye çıkacak. Kadınlar 53 kiloda Hatice Kübra Yangın ve artı 73 kiloda
Cansel Deniz, erkekler 54 kiloda Mehmet Dolaş madalya mücadelesi verecek.
www.rugbyturkiye.net
44
"Eski Elvan'a geri dönmek istiyorum”
P
alandöken Dağı'nda kampa giren milli atlet Elvan Abeylegesse, "İlk defa koşacağım maraton ve yarı maratonda güzel bir derece getirip
eski Elvan'a geri dönmek istiyorum" dedi. Abeylegesse, hedefinin eski günlerine geri dönmek olduğunu, bunu için hocaları nezaretinde çok sıkı bir
kamp dönemi geçireceğini söyledi.
Akdeniz Oyunları'ndan sonra ara vermeden
Erzurum'da kampa girdiğini belirten Abeylegesse,
"İlk defa koşacağım maraton ve yarı maratonda gü-
zel bir derece getirip eski Elvan'a dönmek istiyorum.
Şimdi kulüplerarası ve ekim ayında yapılacak yarı
maraton ve maratona hazırlanıyorum. Dünya şampiyonasına yetişemiyorum ama kulüp yarışları için
çok iyi bir antrenman programı hazırladık. Bütün
kamplarımda burayı tercih ediyorum. Burası serin ve
rakımı çok uygun. Ekim ayında katılacağım yarı maraton ve maraton hazırlıklarını da burada yapacağım. Sabah akşam beşik antrenmanları yapıyorum.
Bugüne kadar pist yarışlarına katıldım ve bundan
sonra farklı bir yarışa hazırlanıyorum. Umarım her
şey güzel olur" ifadelerini kullandı.
Geçirdiği sakatlıklar nedeniyle zor günler yaşadığını anlatan Abeygelesse, sakatlanmalara çivili
ayakkabı giyinmesinin neden olduğunu ifade ederek, "Geçen yıl yine aynı sezonda sakatlandım ve bu
senede yine aynı şekilde sakatlandım. Tedavi için
Moskova'ya gittiğimde doktorlar, bundan sonra çivili
ayakkabı giyemeyeceğimi söyledi. Bundan sonra
pist yarışları değil, yol yarışları koşacağım. Çivili gi-
yince sakatlanmalar devam ediyor ve daha kötü oluyor. Bu yıl yarışlar için hazırlıklarımız çok iyi geçmişti,
ancak çivili giyince sakatlık tekrarladı. Bundan sonra
yarışacağım yarı maraton ve maratonda Türkiye'yi
en iyi şekilde başarıyla temsil edeceğim, özlenen ve
istenen o başarıları yakalayacağım" şeklinde konuştu.
www.rugbyturkiye.net
45
Özbilen 5. Oldu!
U
luslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) tarafından düzenlenen Diamond Leauge'de sezonun 10. yarışı Monaco'da koşuldu. II. Louis
Stadı'nda yapılan organizasyonda erkekler bin 500
metre yarışına katılan milli atlet İlham Tanui Özbilen,
3:31.30'luk derecesiyle 5. oldu. Özbilen, aynı za-
manda bu derecesiyle Türkiye rekoru kırdı.
Kenyalı Asbel Kiprop'un 3:27.72 ile birinci olarak lig rekorunu kırdığı yarışta, İngiliz Mo Farah
3:28.81 ile ikinci, Kenyalı Caleb Mwangangi Ndiku
ise 3:29.50 ile üçüncü sırayı elde etti. Dördüncülük
ise 3:30.77 ile yine Kenyalı Bethwell Birgen'in oldu.
www.rugbyturkiye.net
46
Fransa'da şampiyon Froome...
1
00. kez düzenlenen Fransa Bisiklet Turu'nda
Team SKY'dan Chris Froome şampiyonluğa
ulaştı. Korsika Adası'ndaki Porto-Vecchio kentinde 29 Haziran'da başlayan 3 bin 404 kilometrelik
Fransa Bisiklet Turu, geleneksel şekilde ChampsElysees Bulvarı'nda sona erdi. Versay ile Paris kentleri arasında koşulan 133,5 kilometre uzunluğundaki 21. ve son etap, beklenildiği gibi sprint finişiyle tamamlandı. Bisiklet dünyasının üç önemli sprinterinin
mü-cadelesinden zaferle ayrılan taraf, 3 saat 6 daki-
ka 14 saniyelik derecesiyle Argos-Shimano Takımı'ndan Alman Marcel Kittel oldu.
Turun açılış etabını da kazanan Kittel, bu yıl
turdaki dördüncü etap zaferine ulaştı. Kittel'den fotofinişle ayrılan bisikletçilerden Lotto-Belisol'den Alman Andre Greipel ikinci, Sky Takımı'ndan Büyük
Britanyalı Mark Cavendish ise üçüncü sırada yer aldı.
1903 yılında başlayan ve bu yıl 100'üncüsü
yapılan turda genel klasman liderliğini, 83 saat 56
dakika 40 saniyelik süresiyle Sky Takımı'nın Büyük
Britanyalı bisikletçisi Christopher Froome elde etti.
Yedinci etap sonunda giydiği genel klasman
liderine verilen sarı mayoyu, turun sonuna kadar üstünden çıkarmayan Froome, yarışı, en yakın rakibi
Movistar'ın Kolombiyalı bisikletçisi Nairo Quintana'nın 4 dakika 20 saniye önünde bitirdi.
23 yaşındaki Quintana, genel klasman ikinciliğinin yanı sıra en iyi tırmanışçıya verilen kırmızı benekli mayo ve en iyi genç bisikletçiye verilen beyaz
mayonun da sahibi oldu. Liderin, 5 dakika 4 saniye
arkasındaki Katusha'nın İspanyol sporcusu Joaquim
Rodriguez, kariyerinin en iyi Fransa Bisiklet Turu derecesi olan üçüncülüğü elde etti.
Turun, Froome ile en önemli favorisi gösterilen 2007 ve 2009 yıllarının şampiyonu Saxo-Tinkoff'tan İspanyol Alberto Contador ise liderin 6 dakika 27
saniye gerisinde dördüncü olarak beklentilerin altında kaldı.
www.rugbyturkiye.net
47
31 atlete 2 yıl ceza!
T
ürkiye Atletizm Federasyonu Disiplin Kurulu
kararları açıklandı. Kurul, aralarında olimpiyat
madalyasına sahip Eşref Apak'ın da olduğu 31
sporcuya yasaklı madde kullandıkları gerekçesiyle 2
yıl men cezası verdi. Ayrıca Aslı Çakır Alptekin, Nevin
Yanıt ve Pınar Saka'nın savunma sonrası inceleme
süreçleri devam ettiğinden bu kişilere ait dosyalar
değerlendirilmediği açıklandı.
Ceza alan oyuncuların tam listesi şöyle:
1 - Hasan BİRİNCİ
2 - Kıvılcım KAYA SALMAN
3 - Semra TÜRK AKDOĞAN
4 - Büşra BAŞ
5 - Çağdaş ARSLAN
6 - EMEL GÜNGÖR
7 - Ümmühani KARAÇADIR
8 - Özge KURTEŞ
9 - Kaan ŞENCAN
10 - Oğuzhan DEMİR
11 - Batuhan Buğra ERUYGUN
12 - İsa CAN
13 - Emrah ALTUNKALEM
14 - Dilek ESMER
15 - Tuğçe ŞAHUTOĞLU
16 - Elif YILDIRIM
17 - Serdar TAMAÇ
18 - Ebru YURDDAŞ
19 - Cansu KORUR
20 - Furkan ŞEN
21 - Urfan ÖZALAN
22 - Serhat SOYER
23 - Yeliz KURT
24 - Simge OLÇUN
25 - Serkan LAPÇİN
26 - Berdan Burak DEMİR
27 - Eşref APAK
28 - Umut ADAY
29 - Fatih ERYILDIRIM
30 - Esen KIZILDAĞ KALE
31 - Narin SAĞLAM
www.rugbyturkiye.net
48
Doping için ceza artırımı...
T
yson Gay ve Asafa Powell gibi dünyaca ünlü
atletlerin dopingli çıkmasının ardından, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği önemli
bir kararı hayata geçirdi.
Buna göre, 1 Ocak 2015'ten itibaren dopingli
çıkan atletler, 2 yıl yerine 4 yıl men cezası alacak. Bir-
liğin başkan yardımcısı Sergey Bubka, atletizmin dopingten arınması için daha uzun süreli cezaların gerekliliğine dikkat çekti.
Olimpiyat ve dünya şampiyonu efsanevi sırıkla yüksek atlamacı, "Dopingi temizleminin tek yolu
daha caydırıcı cezalardan geçiyor. Atletler, doping
yapmaları halinde tüm kariyerlerini tehlikeye atacaklarını anlamalı" diye konuştu. Bir başka efsanevi
atlet Sebastian Coe da karara destek verdi. Dopingin
giderek yaygınlaştığının altını çizen Coe, yöneticilerin daha sert cezalar uygulamaktan başka şanslarının olmadığına dikkat çekti.
Uluslararası Atletizm Federasyonu, dopinge
verilen 4 yıllık men cezasını 1997'de 2 yıla indirmişti.
Bu kararın ardından doping vakalarında önemli artış
gözlemlenmişti.
www.rugbyturkiye.net
49
FILA affetmedi...
T
aksim Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı
tweetler olay yaratan Rıza Kayaalp'e FILA'dan
ceza geldi. Milli güreşçi, ırkçı söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle 6 ay müsabakalardan men
edildi. Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında milli güreşçi Rıza Kayaalp'in kişisel Twitter hesabı üzerinden
yazmış olduğu iletiler büyük yankı uyandırmıştı.
Özellikle olaylar sırasında eylemciler için “Ermenilere bıraktınız meydanı, Allah belanızı versin eylemci
çapulcular” diye attığı tweet sonrası, Kayaalp'in bu
tutumu basında geniş yankı bulmuştu. Ancak atılan
bu tweetler sonrası milli güreşçi hakkında hem Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne (IOC) hem de Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği'ne (FILA) şikayet-
ler ulaşmıştı.
Konuyla ilgili kararını 3 hafta önce veren
FILA, Rıza Kayaalp'in tavrını 'ırkçılık' olarak değerlendirdi. Milli güreşçi 'Ermenilere karşı ırkçı söylemlerde bulunma' gerekçesiyle 6 ay müsabakalardan
men edildi. 11 Ocak 2014 tarihine kadar hiçbir uluslararası müsabakaya katılamayacak olan sporcunun
cezaya itiraz etmediği öğrenildi.
Rıza Kayaalp'in aldığı ceza, 16-22 Eylül'de
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenecek
2013 Dünya Güreş Şampiyonası'nda yarışamayacağı anlamına geliyor. Kayaalp, 2011 Dünya Şampiyonası'nda grekoromen stil 120 kilonun en büyüğü
olmuştu.
www.rugbyturkiye.net
50
AKADEMİ OPTİK & LENS
Kayışdağı Cad. Bağlıklar Sok. No:2-8A Küçükbakkalköy-Ataşehir / İSTANBUL
e-mail: [email protected]
Tel - Fax: 0216 573 00 89
e-mail: [email protected]
www.akademioptik.com
GSM: 0533 777 444 0
Cem şengezer
POTA
[email protected]
S
Sporun her alanında performansı ölçmek önemlidir. Ölçümün eğilim analizine dayandırılması
gereklidir. Ölçüm ve analiz devam eden süreçtir, tek seferlik çalışmaların anlamı yoktur.
Bir performans şablonu çalışması...
O
yuncuların katkısını ne kadar ölçebiliyoruz?
Ölçümü değerlendirme şeklimizde de sorunlar olabilir. Örneğin kamp çalışmaları uzarken sezona hazırlanan takımlar bir günde farklı antrenman çalışmaları içinde olabilirler ve çeşitli modüllere göre performansları kaydedilebilir. Her ölçümün
analiz değerinin aynı olmadığını biliyor olmamız gerekir. Bu anlamda, hazırlık kampları ve hazırlık maçları bakış açınıza göre değer taşımayabilir veya taşıyorsa da doğru tercihde bulunmak gerekir. Bunu belirtirken Avrupa maçlarına çıkan futbol takımlarımızın performanslarını örnek verebiliriz. Basketbolda
da benzer durum geçerlidir. Çalışmaların ölçeği ne
olursa olsun katkı üzerinden bir değerlendirme yapılabilir: oyuncunun takıma katkısı, takımın tüm yıl
performansına katkısı gibi ölçüler konabilir.
Bu yazıda NBA yıldızlarından ve şampiyon takım oyuncusu Dwyane Wade için vaka çalışması ya-
pacağız. Miami Heat yıldızı bugünlere nasıl geldi?
Temele bakmaya çalışalım ve oradaki performansından günümüze gelişi görmeye çalışalım. Biraz bilgi
verirsek: 2003 yılı oyuncu seçimlerinde ilk turda 5.
sıradan Miami Heat tarafından kapılmıştı. Miami Heat 1988'de kuruldu ve aldığı 3 şampiyonluk da Wade
www.rugbyturkiye.net
52
sonrası geldi: 2006, 2012, 2013. Ayrıca 2011'de finalde kaybettiğini de belirtmek gerekir. Bir başka
deyişle Wade ile oluşmaya başlamış istikrardan bahsedebiliriz. Açıktır ki doğru kombinasyonu sağlayan
oyuncularla oluşan bir takımdı, ama tercihlerin yarattığı değeri görebiliyoruz.
Doğru oyuncu tercihini kolej seçmelerinde
yaparken dahi verimi önemsemek gerekir. O döneme bakalım ve neyi katkı olarak görmemiz gerektiğini belirtelim:
*
2001-2002 sezonunda 33 maçta 32, 20022003 sezonunda 33 maçın tamamında oynamıştı.
Yeterli mi? Hayır, takım toplam süresinde ne kadar
pay aldığı da önemlidir. İlk sezonda %14 dakika payı
alırken, 2.sezonda %16 pay aldı.
*
Bu da yetmez sahada ortaya koyduğu sayı
performansı da bir alt filtre olabilir: ilk sezonunda takım toplam sayısında %24 pay alırken, 2. sezonun-
da %27 pay almıştır. Bu sayı performansının kırılımına bakınca; 2 sayılık atışlarda %25 altı pay aldığı ilk
döneme karşılık 2. Sezonda %28'e yaklaştığını görmekteyiz. Serbest atışlarda ise patlama var: %21.5
paydan %32.8 paya ulaşıyor.
*
Asist payı da, takımdaki oyuncu sayısıyla kı-
www.rugbyturkiye.net
53
yaslanacak durumdadır: %24 paydan 3 puan artışla
%27'ye ulaşmıştır.
*
Aldığı süre payına göre sayı performansındaki iyileşme dikkat çekici değil midir?
Sormak gerekir: Bizde bu tür hesaplar ne kadar yapılmaktadır? Eğer ki bir analiz yapılacaksa önce bu tür tespitleri görmek gerekir. Ardından eğilim
analizi yapılabilir. Bir başka deyişle: performansı, ta-
kım payı artmıştır ama bu gelişmeye açık mıdır? Bunun cevabını eğilim analizi vermektedir.
Sezonlarda sayı payı %10 ile % 40 arasında
değişiyordu. Bu sınırları biliyor olmak değerli değil
midir? Hatta verileri farklı gözle işleyerek belirtebiliriz: %35 üzerinde pay aldığı maçların sayısı azalmaya mı başladı yoksa %15 altında pay aldığı maçların
sayısı artmakta mıdır?
Her 5 maçta bir tekrarlanan özelliği var mıdır?
Yılın hangi döneminde daha yüksek pay performansı göstermiştir?
Sayı payının azaldığı dönemde hangi özelliği
daha fazla pay almasını sağlamıştır?
Derinliği arttırabiliriz. Yeter ki önemsenecek
verilerin kullanıma açık hale gelmesini sağlayalım.
İşlenmedikçe değer kazanmayacaklarını bilelim ve
bilgisayarın bir köşesinde dosyalamaktan öteye gidelim. Bu tür verilerin ne kadar sık kullanıldığı da ayrı performans konusu olarak değerlendirilebilir. Hatta farklı kaç kişinin işlediğini de kriter olarak görebiliriz.
www.rugbyturkiye.net
54
BEYZBOL
www.rugbyturkiye.net
55
HANDE ÇOBANOĞLU
M
Merhaba. 80'li yıllarda, evimizin üst sokağındaki tarlada; bir sandalye bacağı, bir tenis topu ve
dört büyük taş, beyzbol oynamak için yeterliydi bize. Topu ne kadar uzağa atabilirsek, o kadar çok
koşabilirdik. Çok eğleniyorduk, çok zevkliydi bu oyun. O zamanlar biz böyle oynarken bu oyunu,
beyzbol bakın nasıl oynanıyormuş…
B
eyzbol, 1938′de New York eyaletine bağlı Cooperstown'da Abner Doubleday tarafından
bulunduğu varsayılan, ancak daha gerçekçi
bir olasılıkla, 18. yy İngiliz oyunu olan "Rounders"tan türemiş bir oyundur.
ABD İç Savaşı'nda süvariler arasında ilgi gören beyzbol, daha sonraları geliştirilerek profesyo-
nel oyuncular arasında oynanmaya başlandı. 1871
yılında "Ulusal Profesyonel Beyzbol Oyuncuları Birliği" kuruldu. Bu birlik 1876′da Profesyonel Beyzbol
Kulüpleri Ulusal Ligi'ne dönüştü. Amerikan Ligi ise
diğer kentleri içine alarak sonradan faaliyete geçti.
Bugün profesyonel beyzbol ABD'de Ulusal Lig
ile Amerikan Ligi tarafından yürütülmektedir. 1903′-
ten bu yana da her iki ligin şampiyonları arasında,
sezon sonunda "dünya seriler" karşılaşmaları yapılmaktadır. 1992 Barcelona Olimpiyatları'nda da beyzbol, ilk kez resmi olarak olimpiyat programına alınmıştır.
Beyzbol bugün ABD'de başlıca iki nedenden
ötürü ilgi çekici bir oyundur: Öncelikle takım halinde
ligleri birinci bitirip, ABD şampiyonluğu için finallere
katılma yarışıdır. İkinci olarak da oyuncuların kişisel
yarış olarak sürdürdükleri vurma, yakalama ve top
atma rekorlarıdır.
ABD'nin ulusal sporu haline gelen beyzbol,
Güney Afrika, Japonya'da da sevilerek oynanmaktadır.
www.rugbyturkiye.net
56
Dünyanın ünlü beyzbolcuları olarak Henry
louis Aoran, Joshua Gibson, Roger Eugene Maris,
George Herman, Roy Edward, Babe Ruth, Glen E.
Garbaus ve M. Ella Didrikson'u sayabiliriz.
Şimdide kısaca beyzbol nasıl oynanıyormuş
ona bakalım.
Beyzbol, “umpire” adı verilen bir ya da daha
fazla hakemin kontrolünde, 9'ar oyuncudan kurulu
iki takım arasında oynanır. Amerikan Beyzbol Ligi'nde (MLB) genelde 4 hakem bulunur. Beyzbol, her takımın birer kez hücum ve savunma pozisyonunda olduğu 9 devre (inning) olarak oynanır. Her inning'in
ilk devresine 'top' ve ikinci devresine 'bottom' denir.
Beyzbol sahasında; bir baklava dilimini andıran her bir köşesi 27 metre uzunluğundaki kare alan
(diamond), 4 adet “base” (kale) vardır. Top atıcı
(pitcher) ile topa vurucu (batter) arasındaki mesafe
18.4 metredir. Vurucunun arkasındaki maskeli oyun-
cuya ise “catcher” denir.
Beyzbol oyununda, top atıcı ve yakalayıcı, topa vuran kişiyi oyun dışı bırakmaya, vurucu da kaleleri (base) oyun dışı kalmaksızın aşıp, sayı kazanmaya çalışır. Hücumdaki takımın her oyuncusu sırayla
sayı kalesine gelir ve top atıcının sayı kalesinin arka-
www.rugbyturkiye.net
57
sında duran yakalayıcıya (catcher) attığı topa, sopayla (bat) vurmaya çalışır. Topun nizami şekilde atılıp atılmadığına 'catcher'ın hemen arkasında duran
hakem karar verir.
Vurucu oyuncunun (batter) nizami gelmiş bir
topa vuramamasına “strike” denir. 3 defa “strike”
yapan vurucu oyuncu, hakkını kaybederek oyun dışı
(strikeout) kalır. Bir devrede 3 oyuncusu “out” olan
vurucu takım (hücum takımı), hücum hakkını kaybederek savunma takımı olur. Top atıcının (pitcher), topu nizami atamamasına ise, “ball” denir. Atıcı 4 kez
“ball” yaparsa, rakibi olan top vurucu (batter), ilk ka-
leye (base) yürüme hakkı kazanır.
Atıcının nizami attığı topa, vurucu da nizami
bir şekilde vurmayı başarırsa, “base steal” denen kale kapma yarışı başlar. Topa vuran oyuncu sopayı
atarak ilk kaleye doğru koşmaya başlar. Rakip takım
ise, vurulan topu yakalayıp, vurucudan önce topu ilk
kaledeki elemanına ulaştırmaya çalışır. Eğer, rakip
takımın elemanı, bir ayağı kaledeyken arkadaşlarının attığı topu, vurucu kaleye ulaşmadan tutarsa,
vurucu oyun dışı (groundout) kalır. Ancak vurucu
top geri gelmeden ilk kaleye ulaşırsa (safe) o kaleye
yerleşir ve bir başka arkadaşının vurucu platformu-
www.rugbyturkiye.net
58
na yerleşmesine imkan verir. Eğer topun gelmesi gecikirse, vurucu ikinci kaleye doğru da koşabilir. Kalelerin hepsinin dolaşılmasıyla sayı elde edilir. Eğer vurucunun vurduğu topu rakip takım, havada yakalarsa, vurucu yine oyun dışı (flyout) kalır.
Beyzbolda en değerli vuruşa sayı turu (home
run) denir. Top vurucu, iyi bir vuruşla topu sahanın
dışına gönderirse, “home run” yapmış olur. Bu du-
rumda vurucu oyuncu, başarısızlık riski olmadan rahatça 4 kaleyi de koşarak sayı yapar. Eğer diğer kalelerde kendisinden önce yer kapmış arkadaşları da
varsa onlar da sayı turuna katılır. Böylesi durumlarda, 'home run' vuran oyuncu, kalelerde kaç arkadaşı
varsa, takımına o kadar sayı kazandırmış olur.
9 'inning' sonunda en çok sayıyı kazanan maçı kazanmış sayılır. Eğer eşitlik olursa maç, bir takım
önde tamamlayıncaya kadar sürekli bir 'inning' daha
uzar.
Bir spor dalında başarılı olabilmek için kaç çeşit beceriye sahip olmak gerekir acaba? Diğer spor
dallarını bilemem ama beyzbol için sopa ile topa vurma, topu yakalama ve hızlı koşma çok önemli unsurlar. Türkiye'deki beyzbolseverler için kısa bir bilgi:
Beyzbol ve Softbol ülkemizde TRF (Türkiye Ragbi
Federasyonu” altında oynanmaktadır. Bu spora ilgi
duyanlar yukarıda bahsettiğim yeteneklerini geliştirmeye baksınlar, kim bilir yakında bir beyzbol takımında beyzbol oynamaya başlayabilirler. Neden olmasın? Sağlıklı günler...
www.rugbyturkiye.net
59
RÖPORTAJ
Fotoğraf: Fırat Çoban
BARBAROS ŞANSAL
www.rugbyturkiye.net
60
A
Fotoğraf: Fırat Çoban
Aslında çoğumuz modacı kimliği ve tercihleri ile tanırdık Barbaros Şansal'ı. Gezi
direnişinin başlaması ile halkla iç içe, protest, özgürlükçü ve toplumla el ele Barbaros
Şansal'la tanıştık. Mesleğinde ustalık mertebesine çoktan erişmiş olan Şansal, kendini
“Tezi Yamağı” olarak tanımlayacak kadar da mütevazı…
Okumaktan keyif alacağınız güzel bir sohbet ve doyurucu bilgi paylaşımı var bu yazıda…
www.rugbyturkiye.net
61
Fotoğraf: Fırat Çoban
RT: Son dönemde söylemleriniz ve davranışlarınızla bir fenomen oldunuz. Bu yaşantınızı nasıl etkiliyor…
BS: Biber gazı tiryakisi oldum diyebiliriz… İşin esprisi
bir tarafa devamlı tebligat alıyorum. Bir tane 16 yılla
yargılanıyorum. Sincan'da Ağır Ceza Mahkemesinde,
9. Asliye Hukuk da manevi tazminat davası… Birkaç
tane daha var… Psikolojik savaş yapılıyor bu dönem.
Korkuturum, sustururum diye düşünüyorlar ama her
sefer, biraz daha cilalıyorlar beni. Ama bu durumu
fark etmiyor ve çabalarına devam ediyorlar.
Sosyal anlamda, birçok farklı alanda çalışma-
larım var. Bravo Vakfı ile çalışıyorum. CS gazının yasaklanması için çalışan bir vakıftır. Washington'da bazı dernek ve vakıflarla çalışıyorum. Yani aktif olarak
hareket ediyorum. Geçen hafta Kaz Dağlarına gittim;
Çamlık köyüne. Panel yaptık, çok başarılıydı. Beklemediğimiz kadar kişi katıldı. Çalışmalara devam ediyoruz ama bir yandan da baktığınız zaman, beyni tozlanmış raflarda kalmış bir nüfusla karşı karşıyayız.
Farkında değiller yaşamın artısının eksisinin…
RT: Yerel seçimler yaklaşıyor, Barbaros Şansal'ı bu arenada görecek miyiz?
BS: Yıllar evvel söylediğim bir söz var: “Atatürk'ün
çocuklarını neden meclise çiçekli pantolonlarıyla girmesin. En fazla Merve Kavakçı kadar aykırı kalırlar”
dedim. Daha doğrusu; politikayı sevmem siyaset için
değil ama kişilik hakları için mücadele platformu ve
imkânı bulabilirsem belki düşünebilirim. Bu sabah iki
ayrı siyasi partiden çok ciddi mailler vardı. İl Genel
Meclisi'ne 1. sıradan aday göstermek istiyor bir tanesi, Beyoğlu belediye başkan adayı göstermek istiyor.
Ben daha çok bu ülkedeki insanların hak ve özgürlüklerinin ve kayıplarının telafisiyle uğraşmak istiyorum.
Bu kayıplar sadece can ve mal kayıpları değil gerçekten özgürlükler ve kişilik haklarıyla ilgili çok büyük bir
erozyonla karşı karşıya kaldı bu ülke. Evet, ben 80
mağduruyum aynı zamanda. Selimiye’de de yattım…
Ama bugünkü sürece baktığımız zaman afyonlanan
apolitize, asosyal ve aseksüel bir nüfus yaratma çabası var bunun derhal durdurulması lazım. Çünkü farklılıklar müthiş. O yüzden belki ilerde imkân ve platform
olursa TBMM'de bir şeyler yapmak isterim, şu an olmaz. Ben yeşile düşkünüm, ot severim… Milletvekili
olursam Ankara'dan olurum, bunu zaten daha evvel
telaffuz ettim. Orada doğdum. En azından doğduğu
yerden milletvekili biri olur tarihte belki… Hani Sayın
Çelik'in Van'daki seçim bölgesi için yaptığı harcamalawww.rugbyturkiye.net
62
rı hatırlayınca...
RT: Büyük Şehir için adı geçen Mustafa
Sarıgül'ün çalışmalarını ve çizgisini nasıl buluyorsunuz?
BS: Çizgisi yok ki. 3 tip çizgi vardır sanatta düz, eğri
ve kırık çizgi. Sanırım Mustafa Bey’inki eğri.
RT: Gezi olaylarının toplumda birlik sağladığı
doğru mu?
BS: Ben öyle yorumlamıyorum. Şimdi biz Ayağa Kalk
Taksim ve Taksim Platformu olarak bu mücadeleye
çok uzun süre önce başladık. Postanenin önünde
oturma eylemine başladığımız zaman, 11 ay önce, 70
-80 kişi kadardık. 30-40 polis peşimizdeydi. Bir yandan da belediye Talimhaneyi şehirden ve halktan koparan duvarları çakıyordu. 27’yi 28’ine bağlayan gece
makinaların önüne geçtiğimizde 20-30 kişi kadardık.
Orada da hayal kırıklığına uğradık, “Bu mu?” dedik.
Aslında Gezi farklılığın ve çeşitliliğin sığındığı bir yer
olarak ortaya çıktı. Direniş başka, sığınma başka bir
şey. Eğer halk cephesi olmasaydı, LGBT ve ÇARŞI olmasaydı biz Gezi'de barınamazdık. Ama Gezi’de bizim
barınmamız sadece bunlar sayesinde olmadı. İktidar
Gezi’ye göre hayatını, saatini, ajandasını ayarlayıp
Gezi’yi eşeğin önüne bağlanmış bir havuç olarak planladı ve her türlü kışkırtmayı Gezi üzerinden yapmayı
tercih etti.
Gezi’ye baktığınız zaman en önemli analiz;
eğer Gezi'ye Cumhuriyet Caddesi tarafından bakarsak, ucube Intercontinental Oteli’nin hemen sağ tarafında yani eski Gezi Gazinosu’nun olduğu yani çay
bahçesinin olduğu yerde ne vardı; revir, mutfak, sinemacılar, feministler, hamamcılar odası vs kısaca Marmara Bölgesi vardı.
Hemen bir alta, Divan Otelinin olduğu yamaca
geçtiğinizde Balıkesir vardı. TGB ve İzmir vardı. Çocuk
yuvası, kütüphane vardı. Muğla ve Aydın vardı. Sonra
gezinin iç çukur bölgesine bakınca, Pir Sultan Abdal,
Aleviler, İç Anadolu vardı. Gezinin Cumhuriyet Cad.
tarafında Çapul TV, Gezi TV, radyo, yabancı basın ve
Akdeniz vardı. Parkın sağ köşesinde, Taksim Meydanına bakan köşede, BDP ve diğer fraksiyonlar vardı.
Yıllar önce burada, Süleyman Demirel'in şapkasını
sallayarak konuştuğu günler hala gözümün önündedir. Kısaca Türkiye haritası bire bir olarak parka yerleşti. Parkın bir köşesi meydandaki bütün fraksiyonları yönetti. Yani İran'ı Afganistan'ı ve Suriye'yi, Irak'ı
yönetti. 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde herkesin ait ve
sahip olduğu yeri öğrendiğinin bir belgesi olarak çıktı,
Gezi ortaya. Ve bir sığınma bölgesiydi.
Ama üç önemli faktörü topluma tanıttı. Biri
Çarşı, diğeri Anti-kapitalist Müslümanlar, LGBT'ler.
Gezi’nin Cumhuriyet tarihinde 31 Mayıs'ta en önemli
başarısı LGBT’lerin toplum tarafından homofobinin
kaldırılması olarak tarihe geçti.
Direnenlerin parkı değildi Gezi Parkı. Başbakan gençliğinden iyi bilirdi Gezi Parkını. Arkadaş arayan eşcinsellerin, muhabbet tellallarına parayı kaptırıp eve gidecek parası kalmamış Anadolu'dan gelmiş
çapkınların, seyyar satıcıların, uyuşturucu bağımlıların yani toplumun hep ötekileştirdiği ve tek başına bıraktığı insanların konaklama yeri; hafta sonları ve
gündüzleri de o bölgede apartmanların rutubetli bodrumlarına kapıcılık yapmaya mahkûm ettiği ailelerin
nefes alma bölgesiydi.
Yoksa Gezi'de ne Rüçhan Çamay'ın Bulvar Gazinosu’nda şarkı söylediği kalite vardı ne de Cumhuriyet Caddesi’nin çınarları. Ne de Prost'un 2 numaralı
park olarak planladığı ki gezi son parselidir onun üstüne baktığınızda... Intercontinental , Hyatt Regency,
Hilton, Harbiye Orduevi, Divan Oteli yasadışı olarak
yapılmıştır oraya. O park Taksim Meydanı’ndan Pera
saraylarına bağlanır; diğer taraftan Vişnezade'den
Beşiktaş'a kadar uzanan, şimdiki Demokrasi Parkı'nı
ve Ömer Avni Parkı’nı da içine alan Dünya'nın en büyük 2 numaralı parkıdır. Taksim'in göbeğinde eğer tarihi canlandırmak gerekirse Topçu Kışlası yerine oranın eski hali olan Gregorian mezarlığını canlandıralım,
2015'te güzel bir armağan olur bence de...
RT: Geçmiş dönemde iktidar bu kadar başarısız mıydı da…
BS: Başarılı olduğu taraflar da var yani rüşvet, ihaleye fesat, takiye, iftira, bavullar, sahte CD, doğa katliamı, ulusal birikimi 80 yıldır yapılan birikimin peyderpey satışı, meralar, sulak alanlar, deltalar, tarım alanlarına inşa edilmiş TOKİ ucubeleri var. Geçenlerde arkadaşımın bir sözünden alıntı; “Şeytan tatile gelseydi
Türkiye'ye gelirdi. Rahat ederdi, yapacak bir şey bulamazdı. “
RT: TOKİ dediniz de Konaklar, Residance'lar
var yapılmış. Bunlar sosyal konut olarak yapılar mı…
BS: Toplu konut idaresini analiz etmek için önce Engin Civan'ı anlamak lazım Emlak Bankası’ndan. Yurtdışına çıkışta Türk vatandaşlarının yıllarca ödediği o
50 veya 70 dolar kelle vergisine bakmak lazım. Hala
15 dolar olarak ödeniyor sanırım.
Bu toplu konut meselesi sanırım 2. Dünya
Savaşı’ndan sonra Avrupalıların, bidongillerin hasar
görmüş şehir merkezlerinin tarihlerine uygun olarak
restorasyon sürecinde iş ve iş gücünün kentin etrafındaki uydu kentlerde stabil etmektir. Batıda bu bir geçici çözüm olarak görülmüş; dünya kaldırıyor bu sosyal konut meselesini, oysa bizde KDV çalmak adına
şehirlerde yapay kentler oluşturma çabası başladı.
Bunlar sosyal konut değil. Gözlerimle gördüğüm bir
örnek var. Kütahya'da Gediz Meslek Yüksekokuluna
www.rugbyturkiye.net
63
Fotoğraf: Uğur Bektaş
konferansa gittim. Çocuklar için. Meğerse sürekli eğitim merkezi bir şirkete ihale edilmiş, çocuklardan da
ben geliyorum diye 50 TL para toplanmış, bunu bilmiyorum. Hani Çağlayan Saz’a ya da pavyona senet imzalattırılıp satılan kadınlar vardır ya öyle bir duruma
düştüm orada. TOKİ binaları gördüm ve Roman mahallesini yıkıp oradaki Roman vatandaşları TOKİ'ye
yerleştirmişler ama oradaki çocuklar pet şişe, karton
ve hurda toplayarak yaşıyorlar, at arabalarının ve hurdaların siteye girmeleri yasak. Bizim kültürümüzde
helalarımız mutfaklarımızdan uzaktaydı. TOKİ binalarında aynı duvara ve aynı boruya hela ile mutfağı bağlayınca yediğimiz kaba eder olduk yani.
TOKİ uyduruk kaydırık binalar yapıyor. Kentsel
dönüşüm diye 30 milyon borçlandırarak şehrin 30 km
dışına binalar dikiyor. Renkler hiçbir bölgesel yaşama,
bölgesel mimariye uymuyor. Yaşama saygı göstermeyen, uygun olmayan konut komplekslerinin hemen
yanına cami, okul ve yapı market dikiyorlar. Yapı Market en elzem olanı. Zira kapı kolunu tutsanız kopuyor.
Yapı markette kapı kolu satılmıyor, mikili duş perdesi,
kokulu mum, çiçekli hela fırçası, orada satılan malzeme de bu. Yaprak dökmeyen, yenmeyen uyduruk birkaç tropikal bitki ekiyorlar çevresine. Dolayısıyla bunların ürettikleri küf ve mantarlarla doğal florayı imha
ediyorlar. Komşu bahçeden çalacak erik kalmayınca,
komşunun kızını veya oğlunu çalıyor, ondan sonra
bizde bunu “Müge Anlı'da seyrediyoruz. Bütün köy
nasıl birbirlerini götürdü diye, sonra da Müge Anlı'yı
alkışlıyoruz.
RT: Siz topluma mal olmuş birisiniz. Bu toplumun çok önemli bürokratlarını ve siyasilerinin
çok önemli isimlerini giydirmiş olmak nasıl bir
duygu…
BS: Yedi yaşında Mevhibe İnönü'nün elbiselerinin
düğmeleriyle başladım. Dike dike bugünlere geldim.
Özal, Yılmaz, Çiller, Erbakan, Koç, Sabancı' ya diktim.
Dikmediğim kalmadı.
Bugünkü iktidardakilere hiç dikmedim. Bir dönem eşarplarımız vardı. Dışişleri bakanımızın eşi Conrad otelinde kalırken eşarp talebinde bulundu. Buraya
hiç gelmedi. Özel kalemiyle muhatap oldum. Normal
baskı eşarplar yolladık, hiçbir sanatsal özelliği yoktu.
Prova esnasında bile hiç görmediğim müşterim var. Hacı olan, başı açık müşterim de var. Bir keresinde örtülü bonesiyle prova olan birisine el değmeden iğne takmaya çalışıyordum. “Ne biçim terzisin
sen” diye sorunca ben de “Hacısınız ondan böyle yapıyorum” dedim. “Olur mu evladım, dişçiden geliyorum. Neredeyse dirseğine kadar elini ağzıma soktu”
dedi. Yani o da var, o da var…
Ben 56 yaşındayım. Yaklaşık 50 yıldır bu işi yapıyorum. Bizim Doha'da da işyerimiz var. Abaya da
satıyoruz orada, peçesi de var ama o ayrı. Onu burada satmıyoruz. Müslüman mahallesinde salyangoz
satmıyoruz. Bugün çoğu kişi İslami giyimi bilmiyor.
Arap yarımadasındaki başörtüsü 220x70 cm. O da
dokumaya sıfırdan başlar ve ucunda iplik kalır. Onun
önüne çözülmeyi engellemek için süs ya da ajur takılır. Dikiş haramdır çünkü. İnsan müdahalesinin en az
olduğu şekilde giyinmek zorundadır Müslümanlar. Kuzey Afrika'da 140 x 140 cm’dir ve simsiyahtır başka
renk yoktur. Mısır'da ve Tunus'ta ise pastel renkler,
kahverengi, gülkurusu, bej… En fazla kareye izin verilir. Bir de Benazir Butto'nun belki de öldürülmesinin
sembolü olan 140 x 70, kulak arkası vardır. Zübeyde
Hanım da kullanmıştır bunu. Bir tek Türkiye'de Müslümanlıkta 110 x 110 eşarp vardır. Politik Yahudiliğin,
Siyonizmin tek kişilik çarşafıdır, ortadan delik vardır,
tensel temas yasaktır. Üç çocuk yapmak için kullanılır… İslamın başını Siyonizm örtmüştür. Şen şapka adı
altında “Moda Vakkodur, konuşulacak konu yoktur”
yapmıştır. Takma kol, göğüs pensi, üstten kemer, yırtmaç, sırt ortada dikiş olmaz. Bunlar İslami giyimin kurallarıdır. Abaya ve calabya dediğimiz iki format vardır. Calabya evde, abaya sokakta giyilendir.
RT: Tanınmış bir meslektaşınızın Türk Hava
Yolları için tasarladığı kıyafetlere ne diyorsunuz?
BS: Çayda çıra ekibini mi diyorsunuz? New York Times'a çıktı beyanatı biliyorsunuz. Steward'lar şerbet
dağıtır, Kaptan “destur” diye yola çıkar, artık apronda
kestikleri develer bagajları taşır…
THY bütün personelini attı ve yer hizmetlerini
TGS'ye devretti. Hamdi Akın (TAV), Hamdi Topçu TGS
birleşti ve TGS- Yer hizmetleri adı altında bir taşeron
şirket kuruldu. Orada başörtülü ve üniformalı kızlarımız çalışıyor. Benim için hiçbir sorun teşkil etmiyor
ama zaten uçuşta başörtü olmaz. Uçuş güvenliğine
aykırıdır, acil bir durumda dolanır, risk yaratır. Boyun
fuları olmalıdır. Bunun amacı yaralanma ve kanamalarda kanı kesmek ya da bir yeri bağlamak için kullanılır. (Fular=Fransızca mendil)
THY benim üzerinde durduğum mesele. Grev
başladığından beri THY kullanmıyorum. Sürekli uçmak zorundayım. Arabın kulağını gösterdiği gibi, başka bir yerlerden farklı hava yollarıyla uçuyorum. Paramı onlara vermiyorum. Bütün bunların temelinde
sendikasızlaştırma, meslek odalarının ve meslek örgütlerinin, iş ve işçi güvenliğinin imhası ve sözde marka yaratarak (Süleyman Demirel marka mala denir
demişti ve beni bitirmişti) dolayısıyla insan sömürüsü
üzerine giden bir zihniyet var. THY zaten Star Alliance'a girdiğinden beri en riskli hatlarda, en ucuz yolcuyu, en büyük bilet parasıyla taşıyan ve aradaki farkı
Star Alliance'a ödeyen bir taşeron firma haline geldi.
www.rugbyturkiye.net
64
Fotoğraf: Uğur Bektaş
Bunlar kendi kendilerine dünyanın en iyi havayolu
derler. Her uçuşumda ya tepsim ya koltuk ya da cebim
kırıktı. Grev öncesi, eksik personel ile uçuş yapıldığından ben ekmek ısıtan, servis yapan bir yolcu oldum.
Sadece dört personel ile uçuyordu Airbus'lar. Bu yasa
dışı olduğu için Doğan Bey, flying chief diye birisini
oturttu da böylece manifesto 5 kişiye çıktı. Ama şimdi
grev sürecinde grev kırıcılığı yaptı. Aylık 1600 TL alarak 72 saat uçan elemanlarla çalışıyor. Geçenlerde
cross-check ben yaptım mecburen. Üniformasızlar ve
güvenlik anahtarını alıp takmayı bilmiyor çocuklar.
Uçuş emri diye, altında sarı kopya (TGS'nin kopyası)
olan bir el yazısıyla yazılmış belge getirdiler. Resmini
çekmeme izin vermediler. Dolayısıyla biliyorum ki
THY yasadışı işler yapıyor. Yasadışı THY, yasadışı
DDY… Otobüse, minibüse mahkûm bir halk… Yürümeyen arabalarla, yürüyen çamaşır makinaları yaparak zengin olmuş holdingler… Al-yap var-yap, yay-sat
arasına sıkışmış bir zihniyet var ama ben bunu kabul
edemem. Kabul etmeye de zorunlu değilim bir vatandaş olarak. Hiçbir yere de gitmiyorum, hiç heveslenmesinler. Şu anda dünyanın istediğim veya istemediğime bir çok ülkesinden vatandaşlık, çalışma, iş teklifleri var.
Ben düşündüğüm dilde sevişen, düşmanımın
dilinde savaşan bir adamım. Dolayısıyla ben daha yeni başlıyorum. Hakkımda suçlamalar ve davalar var.
Ama beni almıyorlar içeriye. Çünkü F tipi cezaevleri
var, beni almaları için yumuşak G tipi cezaevleri yapmaları lazım…
RT: 30 Haziran'daki LGBT yürüyüşü beklentileri karşıladı mı?
BS: 55.000 kişiydik ve aile çoktu. Seneye 100.000
olacağız. Büyüyeceğiz, çok kentli yapmayı planlıyoruz. Son bir haftada ölü bulunan ve öldürülen transseksüel sayısı 7 oldu. Bu gündem değiştirmek için yapılıyor, yazık günahtır…
RT: Muhalefette bir ışık görebiliyor musunuz?
BS: Hayır. CHP 'de Gürsel Tekin gibi pek çok dostum
var ama CHP raf ömrünü doldurmuş bir partidir. Kadın
kolları; kuaförden çıkmayan, sosisle köpek besleyen;
gençlik kolları ise “Anchorman olayım”, “Plazada çalı-
şayım”, “Rezidansta yaşayım” diyerek halktan uzaklaşmış gruplardır. Altı okun ilk oku olan Devrimi unutmuş ve gelenek ve siyasi tecrübesiyle büyüklüğü tartışılmaz ama hiyerarşik olarak saçları boyalı adamların olduğu bir parti haline gelmiştir. Genç ve dinamik
değildir. Hiçbir şekilde kadınına sahip çıkan bir parti
değildir, Emine Ülker Tarhan ve Aylin Kotil örneğinde
olduğu gibi... Kadının ve gençliğin arkasında duran
bir parti değildir. Sadece bulunduğu mevkii korumaya
çalışan statik, resesif bir rejimin ürünüdür. Sadece Ortadoğu'da değil tüm dünyada konjonktür değişmiştir.
Bunları görememiştir. Kapalıdır kapıları halka. AKP'nin
de kapalıdır kapıları halka ama billboardları büyüktür.
Bunların bir el ilanları bile yok. Sıkıntısı burada. Yoksa
tabii ki CHP Cumhuriyet tarihinde çok önemli yeri ve
siyasi geleneği olan bir partidir. Şapka devrimi yapılmış bir ülkede İş Bankası ve CHP ilişkisini düşünürsek,
İş Bankası’nın bir şapka koleksiyonu yoktur. Genellikle pahalı resimleri alarak koleksiyon yaparlar, bir Sabancı'dan farkı yoktur o zaman.
RT: O zaman bir değişim gerekiyor...
BS: 1963-64'te ilköğretime başladığımda özel okullarda okudum. Göztepe ve Yeşilköy pansiyon ve pilot
okullardı. Sınıf arkadaşlarımdan bir tanesi Kale Kilit'in
sahibi, bir tanesi Tayfun Erdoğmuş (ressam), bir tanesi hava kuvvetleri komutanı oldu. Yatılı okuldaydık
çünkü çoğumuz aile problemli (anne-baba ayrı) durumdaydık. Hepimiz başarılıydık. Sonra ortaokulda
her sene bir okul değiştirmek zorunda kaldım. Çünkü
hep takdirname ve tasdikname aldım. Hep atıldım,
haşarıydım ben. O yüzden bir değişim lazım. Bu değişim apolitik, asosyal, aseksüel gençliğin uyanışı olarak kendi solüsyonunu(çözümünü) yaratacak. Nasıl
Talcid'le solüsyon yarattı kadın… Karanfile karşı lale,
Silivri zindanında pet şişede yetişti nane...
Şöyle kısaca özetliyeyim: Mesleğimin, sanatkâr tarafımın bir avantajı var.
Bütün toplumları, siyasi rejimleri kadınlar yaratır, kadınlar yıkar. Doğuran kadındır, erkek doğuramaz. Erkek seçicidir, kadın toplayıcıdır. Bu doğa kanunudur. Tabiat Ana’yı anlamazsanız, Allah'ı baba yaparsanız, baba ana'ya tecavüz eder, dünya piç olur…
Bunu iyi anlamak lazım. Kadın kuaförlerinde aynalar
Amerikan portresi gibi belden yukarıya; toplum genelinde tuvaletlerde aynalar musluktan 60 cm yukarıda
vesikalık resim kadardır. Benim prova aynam var, ben
boydan görüyorum insanları. Bakış açımın farklılığı
belki de mesleki yetkinliğimdendir. Nasıl ki bir duvarcı
ustası, hiç çekül kullanmadan baktığında, bir taş duvarın yarım cm eğri olduğunu bilebilir; işte bilgi birikimi, tecrübe, sabır budur… Meslek etiklerimi kullandığım için böyle düşünüyorum. Mesleksiz bırakılan toplumlarda, mesleğin önemsiz olduğu, “cılı-cili” işlerin
www.rugbyturkiye.net
65
Fotoğraf: Uğur Bektaş
içine işlediği toplumlardan kaynaklanan sıkıntıdır. PolitikaCI, siyasetCİ, kerhaneCİ, işportaCI, şarkıCI, televizyonCU, gazeteCİ…
Bu arada Türkçeme dikkat ettiniz mi? “Ama”,
“fakat” ,”lakin”, “bilakis” kelimeleri yoktur. Hiç kullanmam, manalarını bilmem. Bende griler yoktur. Bende
ya siyah vardır ya da beyaz. Andy Warhol “Bir gün
herkes 15 dakikalığına meşhur olacak” demiş ya halt
etmiş. Bir gün herkes bir anda rezil olur ve biter… Bunun birçok örneği yaşanmıştır.
Yaptıklarınız değil yapmadıklarınız önemlidir.
CHP'nin zamansız, sadece hareketi başlatalım diye
yaptıkları kendisine zara AKP'ye yarar sağlar. Çünkü
senin zayıf taraflarını anlarlar. AKP belediyecilikten
yani ticaretten ve gelenekten gelen bir siyasi partidir.
Siyasi bir rejim değildir. Bu yüzden de yargılanıyorum.
CHP ise siyasidir, politiktir. Adalet ve Kalkınma partisi,
ticari bir holdingtir.
RT: Toplumun sözlerinize önem verdiğinin farkında mısınız…
BS: Farkındayım. Ben belediye otobüsü ve vapur kullanırım, benim siyah arabam, korumalarım falan hiç
olmadı. Ben her zaman hemzemin bir adamdım, hiçbir dönemde snob olmadım. Maalesef mesleğimin
medyadaki algısı yüzünden beni hep böyle bir aykırı
kişilik gibi göstermeye çalıştılar. Yıllarca bunu yapmaya çalıştılar ama başaramadılar. Habertürk'te Ufuk
Güldemir ile “Toplu İğne” programını yaptığımda kırıl-
ma noktası oldu, toplum şaşırdı. Türkiye'nin en çok
sevilen 3. programı oldu, gece geç saatte yayınlanmasına rağmen... Sonra da Skytürk'te “Çengelli İğne”ye başladım.
Şunu öğrendim ki; toplum doğru olanı alıyor…
Toplum Okan'ın programından, Halk TV'den, Ulusal'dan aldı ama daha önemlisi sadece ekrandan almadı.
Gerek STK'lar olsun, gerek eylemler olsun, gerek aktif
sitem olsun, gerek çoğu insanın bilmediği öğrencilerimle, gençlerle, yaşlılarla ötekilerle olan bağlarımı ve
mücadelemi, toplum çoktan fark etti. İspat bekliyordu…
Bu söyleşiyi yapmamızdan bir süre
sonra Barbaros Şansal
bilinmeyenlerle dolu bir olay
yaşadı. Bu süreçte sosyal medyada
yazılıp çizilenler de gösterdi ki
“Toplum sizin ona verdiğiniz
değerle doğru orantılı olarak sizi
kabullenir.”
Renkli kişiliği, açık ve net oluşu,
bilgilendirici ve akıcı sohbetinden
dolayı Barbaros Şansal'a çok
teşekkür ederiz…
www.rugbyturkiye.net
66
SEN DE TIKLA...
“RUGBY TÜRKİYE”Yİ
TWITTER’DA TAKİP ET!
ÖZGE
GÜNEL
www.rugbyturkiye.net
68
Ebru şalva DEVECİOĞLU
[email protected]
B
Bazı mutlulukların sadece o başarıyı elde eden kişiye ve ailesine ait olmadığını, aslında hepimizi içine aldığını düşünüyorum. Bir
bebeğin dünyaya gelişi nasıl hepimizi heyecanlandırıyorsa, o bebeğin büyüyüşünün, genç bir insan oluşunun ve çeşitli başarılara
imza atmasının da hepimizin ortak mutluğu olduğuna inanıyorum.
Genç biri istediği şeye, kendisine inanıyor ve istediği sonuca ulaşıyorsa, hem de çok kısa bir süre çalışarak başarılı oluyorsa bu
hepimizin ortak gururu...
Ankara Yüzme Yarışlarında 15-16 yaş grubunda Özge Günel 100 metre serbestte gümüş, 50 metre serbestte ve 50 metre sırt üstü
yüzmede altın madalya aldı. Hem de yarışlardan 1 ay gibi kısa bir süre önce antrenmanlara başlamasına rağmen. Sporcu olmayı
hedeflememiş olan Özge, keyif için yüzerken keşfedildi.
Böylece biz sorduk, gururumuz Özge Günel ise anlattı...
www.rugbyturkiye.net
69
RT: Yüzmeye nasıl başladın?
ÖG: Ciddi olarak yüzmeye bu sene Mayıs ayında
başladım. Ama asıl 5 yaşındayken, tatil yaptığımız
yerde bir Alman yüzme öğretmeniyle karşılaşmıştık.
Bana da yüzmeyi ilk o öğretmişti.
RT: Sporcu olarak yüzme sporu ile ilgilenmen
nasıl oldu?
ÖG: Aslında bu biraz ilginç bir konu. Üyesi olduğum
spor kulübünde yüzüyordum. Orada cankurtaran
vardı. Eski yüzücüymüş. Bana ''Sen çok güzel yüzüyorsun. Stilin cidden çok iyi'' dedi. Ben de teşekkür
ettim. Yüzmeye devam edecektim ki bana ''Yarışlara
katılmak ister misin?'' diye sordu. Ben de ''Nasıl olacak?'' diye sormak üzereyken ''Anneni çağır, annenle
de konuşalım, sana hemen bir lisans çıkaralım'' dedi.
Annem geldi, konuştuk ve 2 gün sonra lisansım çıktı.
Böylece ilgilenmeye de başlamış oldum.
RT: Yarışmalara katılma kararı nasıl ortaya
çıktı?
ÖG: Beni keşfeden kişi bana lisans çıkarttırınca yarışlara da katılmaya başladım. Şimdiye kadar üç yarışa katıldım, üçünde de çok iyi dereceler yaptım. 100
m. serbest yüzmede ikincilik, 50 m. sırt ve 50 m. serbest yüzmede altın madalya aldım.
www.rugbyturkiye.net
70
RT: Yarışmalara nasıl hazırlandın?
ÖG: Aslında yalan söylemeyeyim, ben çok fazla hazırlanamadım. İşte ne bileyim canım çok istemiyordu ya da ailecek bir yere falan gidiyorduk. Ben 3 ya
da 4 tane antrenman yaptım. Ama yine de bir şeyleri
başarabildim.
RT: Kazanmak nasıl bir duygu?
ÖG: Valla süper ötesi bir duygu... Çünkü ben yapabileceğimden o kadar emin değildim, çok az çalışmıştım ve cidden kendime güvensizdim. Ama şu anda kendimle gurur duyuyorum. Çok güzel bir duygu.
Cidden...
RT: Yüzerken neler hissediyorsun?
ÖG: Şöyle söyleyeyim; hırs, yani yarıştayken hırslı
olduğumu hissediyorum. Üzüntü, mutluluk da var.
Bir çok farklı düşünceyi bir arada yaşıyorum. 'Ya sonuncu olursam, o zaman boşuna yarışmış olurum'
gibi düşünceler de aklıma geliyor.
RT: Bu kadar kısa bir süre çalışıp, kazanmak
nasıl bir çalışma ve beceri istiyor?
ÖG: İstek olması gerekiyor içinde. Sırf yarışmış ol-
mak için değil de daha çok “ben bir şeyleri başarabilirim” diyerek yapılması gerekiyor.
RT: İlerisi için planların neler?
ÖG: Herhalde en net ve en kısa cevabım bu olacak:
Milli yüzücü olmayı çok istiyorum.
RT: Başarılarının devamını diliyoruz...
www.rugbyturkiye.net
71
SEN DE TIKLA...
FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE
YENİLİKLERDEN HABERDAR OL!
HAYALLERIM SPOR VE BEN
HALUK GÜREL
Her defasında
biraz daha...
Aşksa Eğer
Haluk Gürel
[email protected]
B
Büktü fidanlar boynunu, gözlerce yağdı yağmur, güneş doğdu
yumruklarca...
Kalktı yürekleri doğuyla batının, yerle göğün şaha, ne
çaresizlik kalır, ne ufuklarda tasa.
Ayaklandı ağaçlar ormanlarca, ne balta tanır artık, ne ateş,
ne kaya,
Var olan tek olmuş, tünelin tek çıkışı var,
Gözleri çakmak çakmak bakanlarındır bu topraklarda
yarınlar…
B
ir müsabaka düşünün. Rakibi çok, rekabeti dillere düşmüş, korkusu hırsına karışmış. Bir müsabaka düşünün, demişler boyunu aşar, kazananı belli, umutlanma. Bir müsabaka düşünün, standartların dışında, kuralları ağır, denetimi yok.
Tüm bu koşullar altında, kimse inanmıyorken
madalya umuduna, o sabah öyle bir uyanırsınız ki,
şüpheniz yoktur kazanacağınıza... Öyle bir kudret damarlarınızda, öyle bir kararlılık bakışlarınızda… Ne içinizde bir kaygı, ne dilinizde bir yakarış. Bilirsiniz karşılıksız kalmaz hiçbir çaba. Bilirsiniz isteyince her şey
mümkün. Bilirsiniz sınırlarınız ne çizdiğiniz kadar, ne
başkalarının kurguladığı kadar. Gözleriniz sadece hedefe kilitli.
Ne dışarıdan gelen sesler var, ne rakiplerinizin
hırsa bürünmüş nefes alışları kulaklarınızda. Başlama
işaretiyle birlikte çiğner ruhunuz beden kanunlarını,
atılır hedefe doğru inançla. Saniyeler geride kalır,
metreler geride kalır, yorgunluğa, yılgınlığa boyun eğ-
mez aklınız. Tüm zorluklara, bir de adı çıkmış yarışmacılara aldırış etmez bir dayanıklılıkla, tam düşecekken
ivmesi bacaklarınızın, yürek devralır mücadeleyi, zorlar ibrelerini kronometrelerin. Kimse kalmaz bitiş çizgisiyle aranızda. Kucaklarsınız zaferi müthiş bir coşkuyla. Rakiplere karşı kazanılan değil, kendine karşı
kazanılan bir zaferdir bu.
Sporun en sevdiğim taraflarından biridir bu.
İnsan bedenine biçilen sınırların her defasında biraz
daha aşılabilmesi... Kalıpların her defasında bir kez
daha kırılabiliyor olması...
Özgür değilse insan ne aklında, ne bedeninde,
yaşamaya mahkumdur ona çizilen hudutların arasında. Dış koşullara bağımlı olmadan, neler yapabileceğine yüreğiyle karar verebilen insanların yoktur dur
noktası. Onlardır her zaman yol alan, yolu açan, değiştiren, yeniye ve daha iyiye duyulan inancı yaşatan.
Özgür, yenilikçi, güzel yarınlara… Sporla, sanatla, akılla, aşkla, dostlukla…
Sipariş için:
[email protected]
www.rugbyturkiye.net
73
GÜNDÜZ SAKA
[email protected]
B
Bu sayımızda da bu güne kadar yayınladığım görüşlerin özetini içeren kısa ve anlamlı sözleri
yazmaya devam edeceğim. Bu notlar, on yıldan fazladır devam eden ve Ayça (Tan) Ulusoy ile
verdiğimiz derslerden, kitaplarımızdan, öğrencilerimizle bire bir yaptığımız derslerden ve
seminerlerimizden derlenmiştir. Bu sözler hayata geçirildiğinde mutlu bir yaşam sürmemiz kolay
olacaktır. Bunu hem kendi hayatımızda hem de öğrencilerimizin hayatlarında sıklıkla gözlemledik.
Darısı başınıza... Söylemesi ve yazması bizden uygulamak ve mutlu yaşamak sizden…
Aklımızda Kalanlar...
zin vermediğiniz hiç bir şey başınıza gelmez. Bilgi
sorumluluktur. Bildiklerimizin gereğini yapmamak
bizim sorunumuzdur. Hayatımızın sorumluluğunu
elimize almak bildiklerimizi bilgeliğe dönüştürmek ile
mümkün olabilir.
İlerlemek için ormanda yolu kendiniz açın. Siz
İ
açmazsanız başkalarının açtığı kadar yol alırsınız. Kılıcı elinize alın ve çalıları dalları kesmeye başlayın.
Güzel bakmak içimizin yansımasıdır. Kendine
dönerek yaşamak veya olumsuzluklar yaşamak kötü
değildir. Kötü olan ders çıkarıp yine eskisi gibi yaşamaya devam etmektir.
Soyut kavramlarla oyalanmamalı, somut yaşamsal eylemleri dile getirilmeli.
Yaptığınız işe enerjinizi ve ruhunuzu katın. Bütünleşin. Bir olun. Hayatın tümüne yayılın.
Yoldan çıkmamak için hedeflerinizi belirleyin
ve sık sık başınızı kaldırın ve gittiğiniz yöne bakın.
Yapmak istemediklerinize değil, yapmak istediklerinize odaklanın.
Çevrenizdeki kişileri, değiştirmeye çalışıyor
musunuz? Kendi kalıplarınıza uydurmaya çalışıyor
musunuz? Sahipleniyor musunuz? Anlam yüklüyor
musunuz? Şayet bunları yapıyorsanız neden mutlu
www.rugbyturkiye.net
74
değilim diye çok düşünmeyin. Bir an evvel bu düşüncelerden zihninizi arındırarak tarzınız haline getirin.
Kendi merkezinizde misiniz? Yoksa etrafımı izliyorsunuz? Başkalarının hayatında figüranlık yapmak
yerine kendi hayatımızda başrol oyuncusu olunmalı.
Seviyorum dediğiniz kişiyi gerçekten seviyor
musunuz? Yoksa seviyorum diye kontrol altına mı almaya çalışıyorsunuz?
Kendini sevmeyen başkasını sevemez. Ampulün ışığı önce kendi içini doldurur
Ortama mı uyuyorsunuz yoksa ortama mı size
uyuyor?
Uyumlu insan demek; sevgi görmek, onaylanmak ve dışlanmamak adına istemediklerimizi yapıp
sineye çekmek demek değildir. Uyumlu insan; sadece
sevgiyle var oluşun gereğini yapandır.
Rahat ve karalı olursanız kimse seni denemeyecektir.
Sevmek; onaylamak, akış içinde olmak, olduğu gibi kabul etmek, bütünle uyum içinde ve dengede
olmaktır.
Akışı kabul etmek, direnmemek, sorunları bir
kenara itip sorunlardan kaçmak değildir.
İlişkide olduğunuz kişilerin sevgisini sabrını ve
www.rugbyturkiye.net
75
gücünü denemeyin.
Kaybetme korkusu ve garantiye alma ihtiyacı,
egoyu besler ve yolu kapatır.
Evren'e ne yansıtıyorsunuz? Bu çok önemlidir.
Çünkü yansıttıklarımız bize geri yansıyacak ve hayatımızı şekillendirecektir.
Olayların ve olanların arkasında bir şeyler aramamalı. Başkasına değil kendi içimize dönülmeli.
Hedefinize yeniden bakın ve ne zaman ulaşacağınıza karar verin.
Mekanlarda eğreti durmayın. Enerjiniz ile mekanı doldurun. Siz boşluk bırakırsanız karanlık olur.
Işığın olmadığı yerde karanlık olur.
Olanın ve yaşananın ardında başka bir şey aramayın, didiklemeyin. Arkasında başka bir şey aramak
egoya kapı açar.
Bu gün sahip olduğumuz şeyleri fark etmeli,
kıymetini bilip, bunları sağlayanlara şükretmeliyiz.
İlişkilerde size yapılanlara şükretmeli ve yaşanma sebebi anlaşılmalı. Sizin ona yaptıklarınızın ticareti yapılmamalı. Senin yaptıkların onun sorunudur.
Sizde ki gelişimi fark edip kontrolü kaybedeceğini düşünen insanlar siz izin verirseniz size engel çıkartırlar. Boşalttığınız alanı doldururlar.
Susarsanız birileri sizin adınıza konuşur, boşluğu başkaları doldurur
Yaptıklarınız ve söyledikleriniz çözüme yönelik
mi?
Dürüst olmak neyi neden yaptığını bilmek ve
bunu gerektiğinde dile getirmektir.
www.rugbyturkiye.net
76
Sinema
AJANDA
Bu Aşk Fazla
Sürmez
Büyükler
2
Yapımı: 2013 - ABD
Tür: Komedi
Süre: 101 Dak.
Yönetmen: Dennis Dugan
Oyuncular: Adam Sandler, Kevin James, Chris
Rock, Salma Hayek, David Spade
Senaryo: Fred Wolf
Yapımcı: Adam Sandler, Jack Giarraputo
Geçmişin
Sırları
Uçaklar
Yapımı: 2013 - ABD
Tür: Animasyon, 3D
Süre: 92 Dak.
Yönetmen: Klay Hall
Seslendirenler: Dane Cook, Val Kilmer, Teri
Hatcher, Priyanka Chopra, Julia Louis-Dreyfus
Yapımcı: John Lasseter, Traci Balthazor
Yapımı: 2012 - ABD
Tür: Gerilim
Süre: 121 Dak.
Yönetmen: Robert Redford
Oyuncular: Shia LaBeouf, Susan Sarandon,
Robert Redford, Nick Nolte, Chris Cooper
Senaryo: Lem Dobbs
Yapımcı: Robert Redford, Nicolas Chartier
23 Ağustos 2013
23 Ağustos 2013
A
ynı mahallede büyüyen ve yıllar sonra bir
araya gelen bir grup arkadaşın eve geri dönme vaktidir. Eve geri döndüklerinde onları
bekleyen komik maceralarla birlikte bu sefer çocuklarından öğrenecekleri dersler vardır.
23 Ağustos 2013
D
usty, paslanmaya yüz tutmuş bir uçaktır. En
büyük hayali büyük bir yarışı kazanmaktır.
Ancak Dusty'nin yükseklik korkusu vardır.
F
ilm Neil Gordon'un aynı adlı romanından
uyarlandı. 30 yıl boyunca kimliğini gizlemeyi
başaran eski bir teröristin (Redford) bir gazetecinin (LaBeouf) gerçek kimliğini ortaya çıkarması
üzerine yaşadıklarına odaklanıyor.
Yapımı: 2013 - İngiltere
Tür: Komedi, Romantik
Süre: 97 Dak.
Yönetmen: Dan Mazer
Oyuncular: Rose Byrne, Simon Baker, Jason
Flemyng, Minnie Driver, Stephen Merchant
Senaryo: Dan Mazer
Yapımcı: Tim Bevan, Eric Fellner
23 Ağustos 2013
B
ir partide tanıştıktan sonra kısa sürede evlenen Nat ve Josh'un evliliğinde 'cicim ayları'
çabuk bitmiş, pembe bulutlar dağılmıştır. Evliliklerinde ilk yıl dolarken iyice gün yüzüne çıkan
sorunlar, zaten pek uyumlu olmayan çifti birbirinden uzaklaştırır. Resmin içine bir de Josh'ın eski kız
arkadaşı Chloe ve çekici bir iş adamı olan Guy'ın da
girmesiyle her şey daha da karmaşık bir hal alır. Evlilikte ilk seneyi atlatmak, sanıldığından da zordur!
Acaba Nat ve Josh'un aşkı ne kadar sürecektir?
www.rugbyturkiye.net
78
Sinema
Daire
Yapımı: 2012 - ABD
Tür: Korku
Süre: 115 Dak.
Yönetmen: Daniel Fridell
Oyuncular: Mischa Barton, Rebecca De Mornay,
Corey Sevier, Julianne Michelle, Jessica Malka
Senaryo: Jim Steele, Michele Taverna
Yapımcı: Suzanne Girard, Michele Taverna
30 Ağustos 2013
G
üzel bir ev buldunuz ve yerleşiyorsunuz.
Sonra bir gün evinizde garip sesler, garip cisimler görüyorsunuz. İşte korku dakikalar
bundan sonra başlıyor. 1303 no'lu dairenin karanlık
geçmişiyle yüzleşme vakti. Bu evden tek kurtuluş
yolunuz evin trajik hikayesini çözmeniz.
Aşk
Kokusu
Yem - 3D
Yapımı: 2012 - ABD, Avustralya
Tür: Gerilim , Korku
Süre: 93 Dak.
Yönetmen: Kimble Rendall
Oyuncular: Sharni Vinson, Julian McMahon,
Alex Russell
Yapımı: 2012 - Fransa
Tür: Dram
Süre: 122 Dak.
Yönetmen: Olivier Assayas
Oyuncular: Clément Métayer, Lola Creton, Félix
Armand
30 Ağustos 2013
D
epremin sarsıcı etkilerinden Tsunami hakkında enteresan bir senaryoya sahip olan
'Yem 3D' Avustralya yapımı. 3 boyutlu olarak çekilen film, bir grup insanın Tsunami sonrasında sular altında kalan bir markette mahsur kalmalarını ve okyanus sularıyla birlikte gelen davetsiz
misafirlerle olan mücadelelerini anlatıyor. Kaplan
köpekbalığı türündeki vahşi hayvanlar ve bir grup
soyguncu ile markette kısılı kalan ahaliye zor anlar
yaşatıyor.
30 Ağustos 2013
1
968 Mayıs'ı, etkilerini günden güne ivmelenen bir güçle sürdürmektedir. Dönemin özgürlükçü ve aktivist gençliği hayallerini gerçekleştirme hedefiyle ilerlerken, uzakta görünen
'devrim' anbean yaklaşmaktadır. Gilles, Christine
ve Alain arasındaki ilişki de dönemin ruhuyla eşzamanlı olarak ilerler. Devrime giden yolun heyecanı
ve telaşını yaşayan üç genç, bu süreçte yaşadıklarını sanat üzerinden dışa vurmaya çalışır. Üçü arasında yaşanan aşk üçgeni de dönemin kendisi kadar
karışık ve zorludur.
Hayalet
Yapımı: 2013 - ABD
Tür: Gerilim
Süre: 98 Dak.
Yönetmen: Todd Robinson
Oyuncular: Andy Garcia, William Fichtner, Ed
Harris, Sean Patrick Flanery, Natascha McElhone
Senaryo: Todd Robinson
Yapımcı: Julian Adams, Pen Densham
6 Eylül 2013
Y
azar ve yönetmenliğini Todd Robinson' un
yaptığı gerilim-savaş filmi olan Phantom, gizemli bir Rus denizaltısı kaptanının savaşı
önlemek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Ed Harris, David Duchovny ve William Fichtner' in rol aldığı film, Eylül ayında vizyonda olacak.
www.rugbyturkiye.net
79
Tiyatro
Onikinci Gece
20 Ağustos 2013 21:00
Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu,
İzmir
1. Kategori - 56.50 TL
2. Kategori - 45.50 TL
3. Kategori - 34.00 TL
Evlilik yeminleri, güzel aşk sözcükleri ile
başlayan, evlilik seremonisinden delilik rapsodisine
uzanan trajikomik bir süreç. Hepimizin hikayesi.
Tıpkı mecburi hizmet gibi yaşı gelince girmek zorunda oldukları dünya evinde aklın sınırlarını zorlayan biri kadın biri erkek iki kişi. Asıl meseleleri, aşkın gözü nasıl kör ettiği ve sonrasında onları nasıl
mat ettiği. Kim bilir belki önce evlilik aşkı öldürüyordu, ardından da aşk intikam için bizi. Aslında yıllarca hiçbirimiz tam manasıyla çözememiştik bu
derin meseleyi. Nikah masasına gömülen bir aşkın
ardından bir kadın ve erkeğin kendilerini aklama ve
yanlışlarını saklama çabaları tiyatro yazarı Mine Artu'nun kaleminden Mehtap Bayri ve Necmi Yapıcı'nın muhteşem yorumuyla kaçık bir aşk hikayesine
dönüşüyor.
Sadece bir kaç saat delirmeye varım diyenler, mutsuz kadınların, mutsuzluk veren kayınvalidelere, mutsuz kocaların da “Eee artık evlenme
vaktin geldi de geçiyor” diyen babalara dönüştüğü
trajikomik bir dünyayı bir kez daha keşfetmek isteyenler! Görsel, işitsel teknikler ve medya yapımcılığı alanında uzman ve halen akademisyen olarak
görev yapan, belgesel, tiyatro ve roman alanında
bir çok eser veren Mine Artu "Benimle Delirir misin?" adlı oyunda bildik hatalarımızı, kahkahaya
dönüştürüken soruyor "Bizimle delirmeye var mısınız? Yoksa bir tek akıllı siz mi kaldınız?”
Kafamda
Böcekler Var 3D
Yaşamaya Dair
06 Eylül 2013 21:00
Ali Paşa Hanı, İstanbul
Kafamda Böcekler Var 3D
21 Ağustos 2013 20:30
Bo Sahne, İstanbul
1. Kategori - Tam : 28.50 TL
2. Öğrenci 23.50 TL
A
kıllı insanlar için tasarlanmış bir tek kişilik
gösteri. Yunus Günçe'nin kendine özgü mizah anlayışının sahne hali. Ve 3 boyutlu! En
az! Güldürmek için takla atmayan, ne gerekirse
yapmayan, komikçilikten hoşlanmayan eğlenceli
bir anlatı. Zaten Yunus'un takla atması da yasak!
Bunu sahnede anlatıyor. Oyunda yüksek bir samimiyet dozundan bahsedilebilir. Yunus sahnede, litaratüre kazandırdığı, "Butik ünlü" oluşunu, işsiz
kalışını, ailesini, iş hayatını, özel hayatını, spor hayatını; kısaca o an aklında ne varsa onu anlatıyor.
KBV bir "text" değil. KBV bir durum. Zaten Yunus
da bir "komedyen" değil. Sadece "komik" olamayacak kadar meselesi var hayatla, işiyle, ünlülerle,
ünün kendisiyle...
Yunus sahnede çok mutlu. Onu gelip görmekte fayda var. Çünkü mutlu insanlar, mutlu eder!
Asi Kuş
21 Ağustos 2013 21:00
Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu,
İzmir
1. Kategori - 56.00 TL
2. Kategori - 45.00 TL
3. Kategori - 34.00 TL
T
ürk tiyatrosunun en önemli yıldızlarından Ali
Poyrazoğlu müzikli bir gösteriyle sizleri şaşırtacak. Yaşama, sanata, aşk olgusuna bakışınızı değiştirecek bu oyunu mutlaka izleyin!
İstanbul Tiyatro Festivali'nde büyük ilgi yaratan “Asi Kuş” kaçırılmaması gereken bir deneyim.
Ali Poyrazoğlu, Asi Kuş'ta Bizet'nin ünlü operası
Carmen'in bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyor.
Opera, tiyatro, bale ve güldürü ustalığı bir arada.
Carmen, Bizet, Don Jose, Ali Poyrazoğlu, Toreodor
ve Boğa rollerinde Ali Poyrazoğlu…
Tam 56.00 TL-Ögrenci 31.00 TL
G
enco Erkal'ın Nazım Hikmet tutkusunun yeni ürünü olan "Yaşamaya Dair - Bursa Cezaevi'nden Mektuplar" adlı müzikli gösterisi
başlıyor.
Nazım Hikmet'in ölümünün 50. yıldönümü
için Genco Erkal'ın uyarlayıp yönettiği oyunda, Tülay Günal da oynuyor. Piyano ve viyolonsel eşliğinde oynanacak oyunda, başta Fazıl Say ve Zülfü Livaneli olmak üzere değişik bestecilerin Nazım şarkıları da seslendirilecek. Ağırlıklı olarak ozanın Bursa Cezaevindeki yaşamını, eşi Piraye Hanım'a olan
tutkusunu anlatan oyun, daha sonra sürgün yılları
ve vatan hasretine odaklanarak, destansı yaşamından izlenimlerle noktalanıyor.
Oyunun asıl önemli özelliği, XVIII. yüzyıldan kalan Eminönü'ndeki Ali Paşa Hanının avlusunda, açıkhavada, doğal dekorda sergilenecek olması. Bu etkinlikle kentimiz 150 kişilik yeni bir açıkhava tiyatrosu kazanıyor.
www.rugbyturkiye.net
80
Konser
Selen Gülün - Başka
09 Eylül 2013 22:30
Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul
23,50 TL
Sezen
Aksu
S
Sezen Aksu
23 Ağustos 2013 21:00
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi,
İstanbul
Kerem Görsev Fatih Erkoç
22 Ağustos 2013 21:00
Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu,
İzmir
1. Kategori - 89.00 TL
2. Kategori - 78.00 TL
3. Kategori - 67.00 TL
F
atih Erkoç & Kerem Görsev birçok caz standardının yer aldığı canlı performans DVD'si
ve CD' si için titizlikle sürdürdükleri çalışmalarını tamamladı. Müzikseverler ve özellikle caz severler tarafından büyük ilgi görmesi beklenen Fatih
Erkoç ve Kerem Görsev Trio Canlı Performanslarıyla sahne alacaklar.
1. Kategori - 187.00 TL
2. Kategori - 162.00 TL
3. Kategori - 135.00 TL
4. Kategori - 110.00 TL
5. Kategori - 99.00 TL
Belle and Sebastian
24 Ağustos 2013 17:00
KüçükÇiftlik Park, İstanbul
H
arbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda gerçekleşecek Sezen Aksu Geleneksel Yaz Konserleri bu yaz yine dinleyicileri
duygudan duyguya taşıyacak. Sezen Aksu'nun hayatın tüm renklerini şarkılarla ve tadına doyum olmaz sohbetiyle dinleyici ile paylaşacağı yepyeni
yaz konserleri başlıyor.
Üstelik dinleyiciler bu konserlerde en çok
istedikleri şeye, Aksu'nun sade ve güçlü yorumculuğuna doyacaklar. Fahir Atakoğlu önderliğindeki
Acoustic Band'in eşliğindeki repertuar ve düzenlemelerle, Harbiye'de dupduru bir Sezen Aksu duyulacak. Aksu misafirleriyle, daha önce hiç anlatmadığı, başından geçen komik anılarını da paylaşacak. Kısacası, bu yaz dinleyicilerin bazen şarkılarla
yaşaran gözleri yerini, yer yer gülmekten yaşaran
gözlere bırakacak.
Sahne Önü - 135.00 TL
Normal - 80.00 TL
Normal Öğrenci - 60.00 TL
I
ndie müziğin öncüleri “Belle and Sebastian”
sabırsızlıkla beklenen Türkiye'deki ilk konseriyle 24 Ağustos Cumartesi akşamı KüçükÇiftlik
Park'ta!
Türkiye'de müzikseverlerin yıllardır bekledikleri “Belle and Sebastian” 24 Ağustos Cumartesi
akşamı KüçükÇiftlik Park sahnesinde olacak!
“The Boy with the Arab Strap” ile “En İyi Yeni Grup” dalında Brit Ödülü kazanan grup, “Dear
Catastrophe Waitress”, “Step Into My Office” ve
“I'm a Cuckoo” hitleriyle dünya listelerini alt üst
ederek milyonları 'indie' müziğin peşinden sürüklüyor.
elen Gülün, şimdiye kadar müzik adına yapmış olduğu tüm çalışmalarda yenilikçi ve lider kimliği ile diğer çağdaş müzisyenler arasından sıyrılmış ve Türk Müzik tarihinde kendine
genç yaşına rağmen önemli bir yer edinmiş bir sanatçı.
Kendi adına dünyanın çeşitli yerlerindeki en
önemli sahne ve festivallerde büyük sanatçılarla
sahneye çıkıp kendi müziğini paylaştı. Eserleri dünyanın çeşitli yerlerinde seslendirildi. Downbeat,
New York Times, Herald Tribune gibi dünyanın önde gelen medya kuruluşları tarafından haber yapıldı, takibe alındı. Selen Gülün 2013'e kendi şarkılarından oluşan yeni şarkı albümü Başka'yı hazırladı.
2006 yılında Sürprizler (recjazz) albümü yayınlandığında müziklerin tamamının Türkçe sözlü olması
ve Trio formatında çalınmış olması Caz dünyasına
yeni bir ivme kazandırmış, kendinden sonra yayınlanan albümlere yol açmıştı. Yayınlanmış albümlerinin hepsi birbirinden farklı stiller ve oluşumlar barındıran Selen Gülün'ün bu seferki çalışması yine
değişken ve yeniliklerle dolu. Şarkıların değişik stillerde, yormadan dinlemeye uygun, alışılagelmiş
şarkı formatının çok dışına çıkmadan ama işleniş
tarzında farklılıklar yaratarak kaydedilmiş olması,
uzun soluklu sololar yerine sözlere küçük nefesler
aldıran doğaçlamalarla süslenmiş olması bu albümün en önemli özellikleri. Albüm Müzik Evi stüdyosu'nda Berk Kula tarafından kaydedildi ve Lin Records etiketiyle Mart ayının ilk haftasında dinleyicisine ulasacak.
www.rugbyturkiye.net
81
Konser
Soul Stuff
14 Eylül 2013 23:59
Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul
34,50 TL
Piatango Piazolla Project
A
10 Eylül 2013 22:30
Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul
23,50 TL
P
iatango, 2007 yılında kurulmuş; modern Arjantin tangosunun yaratıcısı ünlü besteci Astor Piazzolla'nın eserlerini yorumlamak ve
modern tango müziğinin Türkiye'deki icracısı olmak üzere bir araya gelmiştir. Piazzolla eserlerinin
yanı sıra, Türk tangolarının Piazzolla yorumlarını;
Piazzolla düzenlemelerine uygun etnik kültürel
eserler, film müzikleri ve ayni zamanda kendi özgün eserlerini sanatseverlere şimdiye kadar daha
önce duymadıkları şekilde zengin orkestrasyon düzenlemelerle repertuarında sunmaktadır.
Piatango, yedi müzisyenden kurulu bir orkestradır. Gustavo Battistessa (Bandoneon), Burcu
Bal (Keman), Başak Elkutlu(Viyola), Şirin Vatan
(Viyolonsel), Ceyda Pirali (Piyano),Saltuk Tukur
(Bas), Mine Berkay (Perküsyon).
Grup 2008 Nisan ayından bu yana İstanbul'da ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde; Duru Tiyatro, Nardis Jazz Club, Kanyon Milongası, Gitar Cafe,
Naima Jazz Club, Oya-Bora ve Mısırlı Ahmet'in konuk olduğu Babylon Konseri, Hayal Kahvesi' Jazz
Stop, Afyon Jazz festivali, Gap Genclik Festivali,
üniversite konserleri gibi çok çeşitli mekanlarda
performanslarda bulunmuştur.
Redd
13 Eylül 2013 22:00
Jolly Joker İstanbul, İstanbul
Lenka
13 Eylül 2013 18:30
KüçükÇiftlik Park, İstanbul
79 TL
B
ir yandan dünya müziğinin klasikleşmiş örnekleri sokak ruhuyla sahnelere taşınırken
bir yandan da son dönemde müzikseverlere
sunduğu birbirinden enerjik besteleri ile dikkatleri
üzerine çeken Lenka yepyeni albümü ile keyifli bir
Eylül akşamı sunuyor.
Lenka ve Sokaktan Sesler
Lenka'nın dillerden düşmeyen şarkılarını
dinlemek ve sokak müzisyenlerinin “Hit The Road
Jack”, “Sweet Home Alabama” gibi çalacakları kıpır
kıpır parçalarına neşeyle eşlik etmek için 13 Eylül
Cuma günü, Küçükçiftlik Park Garden'a!
Vip - 78.00 TL
Normal - 39.50 TL
2
005'ten bu yana beş stüdyo albümü, bir soundtrack albüm ve bir konser DVD'si yayınlayan, Türkiye'nin en sevilen ve beğeniyle dinlenen gruplarından Redd, İstanbul Jolly Joker'de
dinleyenleri ile buluşuyor!
Geniş kitlelere hitap eden ve yaptıkları her
işle dikkatleri üstüne çekmeyi başaran Redd, gerek
yaptığı müzikle, gerekse duruşuyla büyük beğeni
topluyor. 2012 yılında çıkarttıkları albümleri 'Hayat
Kaçık Bir Uykudur' ile başarılı bir işe daha imza atan
grup, dinleyenlerinin gönlünü bir kez daha fethetmeyi başardı.
Çıkarttıkları her albümle hayran sayısını arttıran ve dinleyenlerin beğenisini bir kez daha kazanan Redd, 13 Eylül Cuma akşamı İstanbul Jolly Joker'de sahne alıyor.
lper Cengiz tarafından kurulan ve 1995'den
bugüne soul ve rock'n roll'un Türkiye'deki
başarılı temsilcisi olan grup yaptığı düzenli
programlar ve konserler ile geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. 1999 yılında TRT 2 'de "Mini Konser"
programında yer aldı. 2003-2004 yılları içersinde
Metin Uca ile "Passaparola" yarışma programında
üstlendikleri orkestra görevinde, 200'e yakın yerli
ve yabancı parçayı yorumladılar. Sergiledikleri canlı
performansları ile dikkat çeken Soul Stuff, İstanbul'da gerçekleşen Uriah Heep (2004), The Blues
Brothers Band (Eylül 2006), Chuck Berry (Ocak
2007) gibi ünlü grup ve sanatçıların konserlerinde
ön grup olarak sahne aldı.
2007'de solist Alper Cengiz, İngiltere devlet
televizyonu BBC'nin Elvis Presley'in ölümünün 30.
yılı anısına düzenlediği ve tüm dünyayı kapsayan
"World's Greatist Elvis" yarışmasında binlerce aday
arasından seçilerek finalde yarışmaya hak kazandı.
Yarışma haberi Türkiye medyasında da geniş yer
aldı. Grup, 12 Mayıs 2008 tarihinde Alper Cengiz'in
solist olarak yer aldığı, Ankara Kent Orkestrası - Bilkent Yaylı Grubu ve Soul Stuff'ın birlikte sahne aldığı yaklaşık 40 kişilik bir orkestra ile Yüzyılın Sanatçıları Konserleri Dizisi No.1 Elvis Presley konserini
gerçekleştirdi. 2008 ve 2009 yazında Kıbrıs'da sahne aldılar. Grubun performansı, Kıbrıs'ın yerel TV
kanallarında yayınlanıyor. Grup, TV programlarının
yanı sıra aralarında Türkiye'nin seçkin şirketlerinin
de yer aldığı birçok özel organizasyonda sahne aldı
ve almaya devam ediyor.
www.rugbyturkiye.net
82
STORE
[email protected]
682 - 3D kask - IRB onaylı
3D helm - IRB approved
RUGBY TÜRKIYE STORE
SATISLARINA DEVAM EDIYOR!
Kafa ölçüleri
S 55 cm
M 57 cm
L 58,5 cm
XL 60 cm
!
“Rugby Türkiye Store” satışlarına McDavid ürünleri ile devam ediyor! İstediğiniz
spor malzemelerini uygun fiyatlar ile bulabileceğiniz sanal mağazamızdan
siparişlerinizi sadece bir mail ile verebilirsiniz. Maile; adınızı, soyadınızı, açık
adresinizi, telefon numaranızı, istediğiniz ürünün kodu ve bedenini yazmanız
yetecektir. Sipariş ettiğiniz ürün Aras Kargo ile adresinize getirilecek ve kapıda
hem ürün bedelini hem de kargo bedelini, ister nakit, ister kredi kartı ile
ödeyebileceksiniz. Yalnız sipariş mailine ödemeyi NAKİT Mİ YOKSA KREDİ KARTI
İLE Mİ YAPACAĞINIZI EKLEMEYİ UNUTMAYIN! Ürünler, sipariş günündeki avro
kuru üzerinden TL ye çevrilecektir.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
681 - Ragbi 2D kask - IRB onaylı
Rugby 2D helm - IRB approved
Kafa ölçüleri
S 55 cm
M 57 cm
L 58,5 cm
XL 60 cm
52,53 €
Stoklar için danışınız.
Daha iyi oturuş için tüm panellerin biçimlendirilmiş olmasını
sağlamak amacıyla 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir.
3D tasarımı ile mükemmel görüş ve işitme
Antimikrobiyal fırçalanmış bitiş
Havalandırma sizi serin tutar
Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı
Oturması için uzayan elastik arka paneller
Emilim sizi kuru tutar
Developed using 3D technology to ensure all panels contoured for
better fit.
Excellent visibility and hearing due to 3D design
Antimicrobial brushed finish
Ventilation keeps you cool
Fully elasticated “fit and forget” chin strap
Elasticated back panels stretch to fit
Absorption keeps you dry
653 - Ragbi eldivenleri
Rugby gloves
34,15 €
21,68 €
S - XL
Stoklar için danışınız.
Stoklar için danışınız.
!
!
!
!
Mükemmel kalite ve fayda sağlayan tam girişli bir kask
Havalandırma sizi serin tutar
Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı
IRB onaylı
!
!
!
!
A perfect entry helmet providing excellent quality and value
Ventilation keeps you cool
Fully elasticated “fit and forget” chin strap
IRB Approved
!
Mükemmel tutuş ve kolay oturuş
!
With excellent grip and easy fit
www.rugbyturkiye.net
83
766 - HexPad MAX hDc koruma
HexPad MAX hDc Shirt
651 - HexPad ön kol koruması
HexPad forearm pad
Göğüs ölçüleri
S 86 - 94 cm
M 97 - 104 cm
L 107 - 114 cm
XL 114 - 122 cm
XXL + 124 cm
Dirsek ölçüleri
S 20 - 22 cm
M 22 - 26 cm
L 28 - 30 cm
XL 30 - 35 cm
XXL 38 - 40 cm
!
!
!
!
!
!
!
!
83,28 €
Stoklar için danışınız.
Ragbi için en üstün koruma
Omuzlar, köprücük kemiği, üst kol, kaburga, omurga ve döş kemiği
için Hexpad koruma
hDc nem yönetimi
IRB onaylı
The ultimate in rugby protection
HexPad protection for the shoulders, clavicle, upper arms, ribs, spine
and sternum
hDc moisture management
IRB approved
23,59 €
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Kolay oturuşlu HexPad önkol koruması
hDc nem yönetimi
1 çift
!
!
!
HexPad forearm protection with an easy fit
HDc moisture management
1 pair
6440 - HexPad dizlik/dirseklik
HexPad knee/elbow/calf
Diz ölçüleri
S 30 - 35 cm
M 35 - 40 cm
L 40 - 45 cm
XL 45 - 50 cm
767 - HexPad PRO hDc koruma
HexPad PRO hDc Shirt
Göğüs ölçüleri
S 86 - 94 cm
M 97 - 104 cm
L 107 - 114 cm
XL 114 - 122 cm
XXL + 124 cm
Dirsek ölçüleri
20 - 25 cm
25 - 28 cm
28 - 30 cm
30 - 35 cm
Baldır ölçüleri
20 - 25 cm
25 - 30 cm
30 - 35 cm
36 40 cm
Stoklar için danışınız.
25,37 €
58,38 €
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Omuzlar ve köprücük kemiği için HexPad koruma
hDc nem yönetimi
IRB onaylı
!
!
!
HexPad protection for the shoulders and clavicle
hDc moisture management
IRB approved
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çok yönlü bir diz/dirsek pedinde devrimci HexPads
Hafif, nefes alan, rahat ve koruyucu
Isı kontrolu, rahatlık ve performans sağlayan Ultra hDc nem yönetimi
teknolojisi
Kort sporları için önerilmez.
Çift olarak satılır.
Revolutionary HexPads in a versatile knee/elbow pad
Lightweight, breathable, confortable and protective
Ultra hDc moisture management technology for heat control, comfort
and performance
Not recommended for court sports
Sold in pairs
www.rugbyturkiye.net
84
6448 - İncik ve baldır koruması
Shin/calf guard
310 - Suspansuar
Adult supporter without cup
Baldır ölçüleri
XS 20 - 28 cm
S 28 - 30 cm
M 30 - 33 cm
L 33 - 35 cm
XL 35 - 38 cm
XXL 38 + cm
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
24,64 €
Stoklar için danışınız.
!
!
!
İncik kemiği ve baldırı koruyan devrim niteliğindeki HexPad incik
kemiği koruma
hDc nem yönetimi
Çift olarak satılır
Çıkarılabilir sert plaka
!
!
!
!
Revolutionary HexPad shin guard protecting shin and calf
hDc moisture management
Sold in pairs
Removable hard plate
!
7740 - hDc korumalı şort
Padded hDc short (guard)
Bel ölçüleri
S 71 - 76 cm
M 81 - 86 cm
L 91 - 97 cm
XL 101 - 107 cm
XXL 112 - 117 cm
!
!
!
!
!
!
56,48 €
Pro style compression short
HexPad protection for hips and thighs that conform and stretch for
continuous protection
hDc moisture management
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Çabuk kuruma ve serinlik için Intera'lı güçlü-örgü kesesi içerir
Bakteri ve küf gelişmesini engeller
Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar
!
Features a power-knit pouch with Intera for rapid drying and
cooling.
Provides greater resistance to bacteria and mildew growth.
High rubber content assures maximum support and durability.
!
!
323 - Suspansuar ve koruma aparatı
Contour cup and supporter unit
Bel ölçüleri
S 66 - 81 cm
M 81 - 96 cm
L 96 - 112 cm
XL 112 - 127 cm
Stoklar için danışınız.
Profesyonel sitil sıkıştırma şortu
Sürekli koruma için uyan ve genişleyen kalça ve baldır HexPad
koruması
hDc nem yönetimi
5,35 €
13,17 €
Stoklar için danışınız.
!
!
Derin ve biçimlendirilmiş sert koruyucu ve destekleyici
7,7 cm Plush kemer ve pamuk/polyester örgü yapı özelliği vardır
!
!
Deeper and contoured hard cup and supporter.
Features a 7,7 cm Plush waist band and cotton/polyester knit
construction.
www.rugbyturkiye.net
85
325 - Suspansuar ve Flexcup koruma aparatı
Flexcup and supporter
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
13,90 €
!
!
!
!
Pouch to hold cup
7,5 cm waistband
7,5 cm leg straps
High rubber content assures
maximum support and durability
3300 - Performans hexMesh Suspansuar
ve FlexCup koruma
Performance hexMesh Supporter
with FlexCup Ultralite
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
!
!
!
!
!
!
5,71 €
Stoklar için danışınız.
Koruyucu tutucu kese
7,5 cm kemer
7,5 cm bacak kayışı
Yüksek kauçuk içeriği maksimum
destek ve sağlamlık sağlar
!
!
!
!
3010 - Suspansuar koruma aparatı
Contour cup lite
Stoklar için danışınız.
!
!
!
Tam kapsamlı geleneksel, hafif tasarım
Darbe sporları için ideal
Yumuşak kontur kenarlı şok emici sert koruma
!
!
!
Traditional, lightweight desing with full coverage
Ideal for impact sports
Shock absorbent hard cup, with soft contour edge
3020 - Flexcup koruma aparatı
Flexcup Ultralite
15,36 €
6,44 €
Stoklar için danışınız.
Performans tasarımı. Fazla kumaş olmadan maksimum destek sağlar.
hDc nem yönetimi
Yeni FlexCup tasarımı maksimum koruma ve olağanüstü hafiflikle
beraber yeni hava akımı çıkışları ile oyuncuları serin tutmak için
benzersiz bir havalandırma sağlar
Performance design provides maximum support without excess
fabric
hDc moisture management
New FlexCup design provides maximum protection and extreme light
weight with new air flow ports for unmatched ventilation to keep
players cool
!
!
!
!
!
!
Yeni tasarım maksimum koruma ve olağanüstü hafiflik sağlar
Gelişmiş hava akımı çıkışları oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir
havalandırma sağlar.
Yumuşak esnek kenar en üstün oyuncu rahatlığı için vücuda uyum
sağlar.
New design provides maximum protection and extrem light weight
Advanced air flow ports provides unmatched ventilation to keep
players cool
Soft flexible edge conforms to the body for the ultimate in player
comfort
www.rugbyturkiye.net
86
YARATICI
PERFORMANS...

Benzer belgeler

YIL: 3 SAYI: 44

YIL: 3 SAYI: 44 Ünzile Dirican

Detaylı