Kadro Hareketi ve Ankara

Transkript

Kadro Hareketi ve Ankara
Kadro Hareketi ve Bir Kadro
Kitabr Olarak Ankara
MURAT
oevniv oinlircvnPAN*
OZ
Ocak7932 - Arahk 1,934 arasnda 0g yrl gibi krsa bir stlre yayrmlanan
Kadra dergisi, ancak "iktidara sozcri olma" gorevini yerine getirebilmi9, bu gorevin aksayrp iktidann gricrinii zedelemeye domigebilece$i
yerde ise iglevi sorgulanmaya baglanmrg ve bir anlamda "oncti bir kadro" olmasrna izin verilmemig bir dergidir. Dolayrsryla Kadro'nunhem
sosyalizm vekapitalizm arasrnda bir "tigiincti yol" arayrgr, hem de oncti
olma "hevesi", bir titopya olarak kalmrgt:r.. Kadro'nrn onemli isimlerinden Yakup Kadri Karaosmanoilu'nun AnLara adh romanr, btiitik bir
"inlalip heyecanr"yla
yayrnrna baglanan, ardrndan sessizce kapanan ve
bir ritopyaya domigen Kadra'nrn kurmaca bir ifadesi olarak okunabilir.
Buyaztda Kadro hareketinin iktidar i1e iligkisine deiinilecek, ideolojik
efiilimi tartrgrlacak ve hareketin oncri isimlerinden Yakup Kadri'nin
Ankara romanrnda yer alanbaztfiI<r ve tartrgmalar,bu hareket ekseninde okunacaktr.
Anahtar siizciilder: Cumhuriyet, iktidar, Kadro, Yakup Kadri
Karaosmano$lu,Ankara
Kadro, $evket Sr.irelya Aydemir, Burhan Asaf Belge, Yakup Kadri
Karaosmano$lu, Ismail Hr.isrev Tokin, Vedat Nedim Tor ve Mehmet $evki
Yazmaddanolugan altr kigilikbir grubun rig yrl gibi krsa bir srire yayrmladrklarr
bir derginin adr olmasrrun yamnda, rizerinde gok tartrgrlmrg bir hareketin de
adrdrr. "Inlaldba oncri bir kadro gerektiSi" digrincesinden hareket ederek
yaynnabaglayan dergi, bir yandan iktidan etkileyebilmek igin onun scizciisii
olmak durumunda kalmrg, cite yandan inkrlAbrn bitti$ini drigrinerek karamsar
bir havaya btirrinen iktidar sahiplerinin ve yanlg yone giden Cumhuriyet'in
bir elegtirisi olmugtur. Yakup Kadrt'ninAnkara adlt romanl tse, Kadra'nunbu
gibi drigiincelerinin roman bigimindeki bir ifadesi olarak deserlendirilebilir.
-Yrd.
Dog. Dr., Qa! Universitesi,Tlirk Dili ve Edebiyatr Bohimri / MERSIN
e-posta: [email protected]
53
O
I
I
Murat Dewim Dirlikyapan
Bu galrgmada Kadro hareketinin ideolojik efilimi ve iktidar i1e olan iligkisi
ele alrnacak, Kadro dergisinin cine grkan goniglerinin Yakup Kadrt'ninAnkara
adh romarundaki etkisi rizerinde durulacaktrr.
1.
Kadro.r.
iktid*
"Kadro" dr.igr.incesinin, hareketin ideolojik onderi olarak kabul edilen $evket
Siireyya Aydemir'in, 15 Ocak 1931de "inlaldp ve Kadro" bagLkh konferansr
ile bagladr$r soylenebilir.. Bu konferansta $evket Stireyya, Ankara'daki karamsar havaya kaprlmamak gerektiiini, inlslibrn bitmedigini ve britrin ameli
ve fikri unsurlannrn tam oldu$unu, bunun derinlegip halkrn guurunda yerlegebilmesi igin bir fikir sistemi iginde derlenmesi gerekti$ini ifade eder. $evket
Srireyya'ya gore inkrldp koye girmeliydi ve genel buhran kargrsrnda "striiktrirel" grkrg yollan aranmalydr. "Bunahm iginde bu ruh drigknnlnginden kurtulmanrn yolu, her geye ra$men inkrlaba sarrlmak ve onu derinlegtirmekti.
Yaganan bu sorunlann nedeni inkrldbrn dinamik prensiplerinin yeterince iglenememig olmasrydr. Bu agrldamayr ve iglemeyi yapacak olan da 'oncr.i bir
kadroydu"' (Tekeli, ll\<n 2003: 729).
54
rn
Kadro dergisinin Ocak 7932'de grkan ilk sayrsrndaki drigrinceler, $evket
Srireyya'nrn bu konferansta dile getirdigi gortiqlerin daha genig bir 9ek1i gibidir. Nitekim Kadro'nun ilk bagyazrsrnda temel olarak 9u drigiinceler one
grkmaktadrr:
Tiirkiye bir inkrlip igindedir. Bu inkrlAp kendine prensip ve onu y^g tacaklara guur olabilecek britrin nazari ve fikri unsurlara maliktir. Ancak
bu nazari ve fikri unsurlar inhliba "ideoloji" olabilecek bir fikriyat sistemi iginde terkip ve tedvin edilmig defildir. [...] inkrlnbrmrzrn, her biri
zyn ayrr krymettar ve orijinal olan bu fikir ve nazariye unsurlarr birer
birer izah edildikge, bu esaslar inkrlAp nesli igin kriteryumlar olacak, yeni
ve standartlagmrg inkrJipqr tip boyle do$acak 1....1 inkrJnbrn kendisine
has "ciham teldkki tarzt"boyle v0cut bulacaktrr ("Kadro 1Ll" 1932:3).
Bagyazr, inkrldp neslinin muhtag oldugu inkrldp gevkini uyanrk tutmak igin
onun prensiplerini "bilmeye, benimsemeye ve benimsetmeye mecbutuz" sozleriyle devam etmekte, derginin grkrg nedeni de buna ba$lanmaktadrr. Burada
dikkati geken onemlibk nokta, Kadro'nun iktidarrn bir yayrn organrymrg gibi
konugmasrdrr. Oysa inkrldbr gergeldegtirenler Kadrocular olmadrit gibi, Kadro da lkttdann siyasi bir yayrn organl, orne$in Cumhuriyet Halk Frrkasr'nrn
-
Bu konferansrn metni, daha sonra bir brogrir olarak basrlmrg, buradan aJnanbazr brihimler
ise, Kadro'nun 7. sapsrnda "Milli Kurtulug Hareketlerinin Ana Prensipleri" bagir$ryla yayrmlanmrgtrr. Kitap olarak da baslan infuldp ve Kadro,enkapsamh halini 1968 yrLnda Bilgi
Yayrnevi'nce yapian ikinci baskrsryla almr9trr.
Kadro Hrreketi ve
Bi
Kadro l(rtrbr Olank Ankara
bk yaynt degildir. Yayrn kurulunu olugturan kigilerin go$u "komiinist" olan
biri birkag yr1 once bu nedenle yargrlanmrg ve gegitli cezal^r almrg, daha
sonra da devlet tarafindan affedilmig bir grubun dergisidir. Buna ra$men
iktidara ozgri bir "yrkarrdari'soylemle, inkrlibrn devam etti$i, inlaldba bir
ideoloji gerekti$i, bunu da oncri bir "kadro"nun yapabilecegi gibi drigtinceler
ilretmektedirler. Iktidara "kadro" olarak onerdikleri de, elbette kendileridir.
ve her
Ancak, kadro olarak kendilerini cinermeleri, kendi grkarlarrnr diigrindtikleri
igin de$ildir. Aksine, inlaldbrn kigisel grkarlar nedeniyle yolundan saptrgl gorrigrindedirler. $evket Sr.ireyya'nrn inhthp rse Kadro'da belirtti$i gibi "Kadro,
milletin biitiiminri bafilayan bir mil1i kurtulug hareketinde, millet iginde bir
menfaat kavgasrnr temsil eden dar bir menfaat ztimresinin miicadele organl
defiildir. Bu hareketi duyan, koruyan veyaratan ileri unsurlarrn, oncii tegkilatrdrr" (1968: 258). inkrlabrn krigrik hesaplar, grkarlar, entrikalar ve brirokrasi
yrizrinden devam edemedi$ini, bagka bir deyigle "bnyiik inkrldp"rn "krigiik
politika"lar ytiztinden nasrl "kementlendi$ini" anlamak igin Yakup Kadri'nin
.Biiyiik Inlaldp ve Kiigiik Politika"bagh$rnr tagryan yazr dizisine bakmak gerekir. Cumhuriyet'in onuncu yrh igin yazrlmry ama Kadro dergisi kapandr$r
igin yayrmla n^mayan bu yazt dizisi, Yakup Kadri'nin oliimiinden sonra egi
Leman Harum tarafindan bulunmug ve !3-22 Arahk 7976 tarrhlennde Mi/lijtet gazetesinde tefrika edilmigtir. Daha sonra yazafln Atat'ilrk adh kitabrna
alrnan buyaztlardaYakup Kadri, inkrldp hamlesine iki nirhi irticanm kement
r,rrrduSunu ifade eder (2000: 157). Mektepli ve medreseli olmak izere birbirine ztt goriinen bu iki softa trpt,Tanzimat'tanberivarh$rnr korumakta ve
inkrlnp kargrsrnda el ele ytiriimektedir. Yakup Kadri ye gore Ttirk inkrlip tarihi, "mektepli softa" geligkisinde oldu$u gibi "binlerce tezatlar ve birbirini tutmaz harcketlerle doludur". Bunun en belirgin nedenlerinden biri, inkrldbrn
"bir inkrldpgr kadrosundan ve bir hareket ve taktik planrndan mahrumiyetidir".Yazar, inkrlip tarihi "bir tek kahramanrn ulvi vehazin sergiizegtinden
ibarettir" diyerek Mustafa Kemaf i yiiceltir. Qtinkii "nereden gelip nereye gitti$ini ve ne yaplp ne yapmayaca$rnt brlei'yalntzca odur (2000:173).
Kadro'nun ilk sayrlannda ele aldrfr konulara genel olarak bakrldrirnda
inkrldba sahip grktrklan ve bunu devam ettirmek istedikleri, tek iktidar durumunda olan CHF'nin programrnr da destekledikleri gonilmektedir. Orne$in, sonradan "Cumhuriyet'in ilkeleri" adrnr alacak olan ve CHF'nin "Altr
olC'unu belirleyen ilkelerden sonuncusu olan "devletgilili'ilkesi, "laik1i1i've
"devrimcilik" ilkeleriyle birlikte, 1931de kabul edilmig ve partinin nizri$rine
girmigtir. Kadro dergisi de goiunlukla bu ilke etrafinda ya da bu ilkeye uygun
politikalar iiretmeye gahgmrgtrr. Kadro'nwn her sayrsrnda bir "devlet"mrgusu
dikkati gekmektedir.Iktisatta planlamacr ve mridahaleci gonigii sarrrnmalan
da bu noktada onlann iktidar gibi ya da iktidarrn sozctisii gibi davrandrk-
55
*
O
N
I
Murat Dewim Dirlikyapan
lartnt ortaya koymaktadrr. Orne$in, Kadro'nun ikinci sayrsrnda ry'edat Nedim, Tiirkiye'nin bir "iktisat devleti" olmasr gerektigi dr.igiincesini, bir "tabii
tekimiil" elegtirisi r.izerine kurmugtur:
iktisadiyatlmrzrn talihini 'tabii tekamrif iin cilvelerine terk edemeyiz.
Inkrldp, inlaldpgr hamlelerie tekimiii eder. Her vatandag, gapkamn
hiz0muna kani olsun diye beklemedik! Her vatandag, yeni harflerimizin zarrretine inansrn diye beklemedik! Her vatandag, mecellenin
kohneliiine isyan etsin diye beklemedikl iktisat
sahasrnda da "aynr"
olgtintin h6.kim olmasrm istemek hakkrmrzdrr. ("Mristemleke iktirudiyatrndan... "
56
r'l
a
&
79
32: 9)
Bagka bir ornek olarak da "Milli iktisat ve Tasarruf Cemiyeti"nin r.ilkenin
her.yerinde dr.izenlemeye bagladr$r "tasarruf ve yerli mah haftasr" verilebilir. Ilk sayrda bu uygulamanrn onemine \,'urgu yapan Kadro dergisi, tasarruf
etmenin ve yerli mah kullanmamn "halk destanlan" ile ilgisini kurmakta ve
daha sonraki sayrlarrnda Yakup Kadri'nin "yerli mah" ile ilgili halk destanlarr h akk nd al<t y aztlar m y ay rmlamaktadrr. i ktidatt n bu gib i uygulam al annr
destekleyen Kadro'nun,inkrlibr onlar yapmrq gibi bir tutum iginde, bagka bir
deyigle iktidann scizcr.isti durumunda olmalan, "ini<rlip oncr.i bir aztnh{a de$i1, halka aittir" drigrincesinden hareket etsek bile, "nrkandari'bir soyleme
sahip oldugu igin yadrrgatrcrdrr. Nitekim inkrldbrn asrl sahipleri, daha do$ru
bir deyigle iktidann brzzat kendisi olan CHP'nin iginde yer alan bazt gruplar da tepki gostermekte gecikmemiglerdir. Kadra'nun daha ikinci sayrsrnda
yer alan"yizikhikdyesi"bile yofun tepkilere neden olmugtur. Bu hikiyeden
hareketle Kadro,"Tirkiye'de herkes,'milliyetgilik yuzri$tinrin yalnrz kendinde
oldu$u iddiasrndadrr" ("Kadro l2]" 1.932:3) diyerek nizrigiin asrl sahibinin
kim oldufiunu "Ttirk mtinewerli$ine ve Tiirk tarihine" brraksa da, asrl sahibin kendileri olduiunu ima etmekten de geri durmamrgtrr: "Hakiyki ynznk
kimdedir? 'Kadro'bu suale, millet davasrna ba$h olmasrndaki ileri guur ve ileri
iymanla cevap verme$i daima tercih edecekftir]" (1932:4).
Burada Kadro'nun "iktidar scizcr.isii" soyleminin "iktidan etkileme" niyetini
barrndrrdr$r da agrktrr. ilhan Tekeli ve Selim itt i"i" Kadroculart ve Kadro'yu
Anlamak adL kitabrnda soz etti$i gibi, bir tilkenin sorunlanna gozim onerile-
ri geligtirmek ve var olan iktidan da bu gozrimlerin do$rulu$una inandrmak,
iktidarr bu yonde etkilemeye gaLgmak, Tiirkiye gibi rilkelerin aydrnlannrn
"hemen hepsinin gonhinde yatan bir durumdur" (2003: 70). Kadro, inlaldbr
benimsemig ve bunu iktidarr etkilemek suretiy'e daha ileriye gonirmek istemi9, ancak bunda baganh olamamrgtrr. Qrinkri yukanda da ifade edildigi gibi,
"yukandari'bir soylemle "kadro" olarak kendilerini gormeleri, CHP iginde
birgok tepkiye neden olmugtur. Ornegin CHP umum kdtibi Recep Peker,
Kadro'ya kargr agrkga cephe almrg ve "e$er gerekiyorsa CHP'ye ideolojiyi biz
Kadro Hzreketi ve Bk Kadro Kltabt O\ank Ankara
iretirtz" demigtir (aktaran Ttirkeg 2002: 476). Giderek CHP ile araslnl agan
ve parti programryIa da geligkiye digen Kadro'nun son sayrlarrnda, ozellikle "toprak reformu" ve "sanayilegmenin devlet eliyle kontrohi" gibi konular,
Mustafa Kemal'in sofraslna kadar bir gikiyet olarak ta$lnmaya baglamrgtrr.
Orne$in, toprak reformu konusunda Kadra'nun son derece rsradr olmasrna
ra$men, CHP, bunu oncelikli bir konu olarak gormemektedir. Benzer 9ekilde, sanayilegme konusunda da geligkiye drigiilmrigttir. Kadro,1933teki sanayi
p_lanrnr eksik bulmug ve CHP'nin daha radikal kararlar almasrnr istemigtir.
Ozel sektorr.in siyasi olarak gtiglenmesine kargr olduklan igin, bu sektonin
ekonomik olarak da devlet tarafindan kontrol edilmesi gerekti$ini sa\unmuglardrr. Bu gibi drigrinceler, CHP tarafindan "komintern propagandasr yapmak"
geklinde kavranmrgtrr (2002: 475).Dolayrsryla ilk sayrlannda "iktidar sozcrisii"
gibi gorrinen Kadro'nrn,giderek iktidar igin ancak bir gikdyet konusu olabildigi soylenebilir. Yakup Kadri'nin, derginin kapanrg oykiisrinii de anlatn$r Zoraki Diplomalta belirtti$i gibi, "Kadro kr.igrik bir dergiydi ama, iddiasr briyiiktri.
Igbagrnda bulunan 'resmi'gahsiyederi de, sanrrrm, en gok bu hali, bu 'haddini
bilmemezliSi' sinirlendiriyordu" (200 6: 3 6) .
MustafaTiirkeg, "[i]ktidann uyguladr$r iktisat politikalannrn bir krsmrnr desteklemek Kadro'nun iktidar ile aynr geyleri savunduSunu elbette gostermez.
Kadro,CHP'nin her iki kanadrndan (inonri ve Bayar) da ideoloji ve geligme
stratejisi onerileriyle ayrrlmaktadrr" demektedir (2002:467).Do$rudur, ancak bu da, Kadro'nun iktidann sozcrisr.i olmak durumunda kaldr$r gerge$ini
de$igtirmez. Yine Tiirkeg'in belirttifir grbi Kadro, kendisini salt rejimi destekleyen bir aydrn grubu olarak gormemig, iktidar ile kendisi arasrndaki farkL
yaklagrmlarr r.urgulamaktan da geri durmamrgtrr. Bu noktada Kadro'yl"salt
rejimin kullandr$r b\r arag olarak de$erlendirmek yanLg" olacaktrr. Kadro,
iktidar igin olsa olsa bagarrsrz bir "deneme"dir.
Ug yrl gibi son derece krsa bir siire yapmla nan Kadro, ancak "sozciihitri'gorevini
yerine getirebilmig, bu gorevin aksayrp iktidan etkilemeye doniigebilecesi yerde ise engellenmig, bir anlamda "cincri bir kadro" olmasrna izin verilmemigtir.
Imtiyaz sahipligini Mustafa Kemaf in "sofra arkadaglanndan biri" olan Yakup
Kadri'nin yaptr}r derginin, yayrmlanmaya Gazi'den aldr$r destekle bagladrgr
ve yine ondan aldr$r yardrmlarlayaynm srirdrirdri$ri bilinmektedir. Derginin
kapanrgr ise, Yakup Kadri'nin Atatrirk tarafrndan Tiraria e19i tayin edilmesiyle
olmugtur. Atatiirk, Yakup Kadri'nin ifadesiyle hem bazt "resmi gahsiyederi"
teskin etmek hem de Yakup Kadri'nin haysiyetini krrmamak igin doSrudan
dergryi kapattrrmam tq, yazafl ortamdan uzaklagtrrma yoluna gitmigtir (200 6:
28). Yakup Kadri bu durumu Zoraki Diplomalta bir satrang metaforuyla anlatr: "Ldkin, ben politikanln satrang tahtasr ristrinde sadece bir piyade'idim.
Ne mat edilmeie deserdim, ne de bagLca bir rohim olabilirdi. Onun igindir ki,
57
O
N
I
I
Murat Dewim Dirlilryapan
hiinerli satrang ustasl beni bir ileri siirdri, bir geri gekti ve sonunda kargrmdaki
fil'e esir vermekte higbir zarar gormedi" (2006: 3B).
Yakup Kadri'nin Tiran'a gonderilmesi, diigr.incelerinde bir hayli kararL ve
miicadeleci gorrinen di{er Kadro yazarlarn\n da bu kararhLk ve heyecanlarrndan oldukga gabuk bir gekilde vazgegmelerine, susmalanna yetmittir. Sonugta, "solun kalkrnmacr soylemleriyle ulusgulu$u birlegtirmeye gahgan Kadra, geligme stratejisi onerisiy'e kapitalizme ve sosyalizme alternatif rigrincri bir
yol r.iretememig, kapitalizm iginde deSerlendirilebilecek bir segenek" olarak
kalmrgtrr (T[irke9 2002:476). Bliyiik bir "inkrldp heyecam"yla yaynhayatrna
baglayan Kadro,sessizce kapanrvermigtir.
2. Kadro'nun
58
ideolojik Egilimi
Kadro'da yayrmlanan yanlaru genel olarak bakrldr$rnda iktisadi konularrn
daha aSrrhkta oldu$u gonihir. Vedat Nedim, "Millet iktisadiyatr" kogesinde, ismail Hr.isrev ise, "Cihan iktisadiyatr", "iktisadi Kronik've "Milli iktisat
Tetkikleri" baghkL kogelerde iktisat konulannda oncrihifti ristlenmiglerdir.
Derginin ideolojik konumunu belirleyen yaztlzr, go$unlukla $evket Siirelya
tarafindan "inhlabrn Psikolojisi", "inkrldbrn ideolojisi" ve "Polemik" baqhgrn1 taglyan kogelerde dile getirilir. "Cihan iginde Tlirkiye" baqhkh kogede ise
Burhan Asaf drg siyaset konulanna e$ilir. Yakup Kadri edebiyat konularma
yo$unlagrrken, Kadro'ya 13. sayrdan itibaren katdan Mehmet $evki ise, daha
gok "teknolojik geligme" konularrnr ele alrr.
Kadro'nun grktr$r yrllarda hiikrimetin uygulamaya gahgtrSr planh devletgili$e kargr, Tirkiye iktisat Kongresi'nde oldu$u gibi, epeyce yaygtnbir liberalist
elegtiri bulunmaktadr. Kadro bu liberal kesime kargr miicadeleye girigerek ige
baglamrgtrr. Derginin neredeyse her sayrsrnda bir "liberalizm" elegtirisi ve "devletgilild'sar,unusu dikkati geker. Orne$in, ilk sayrda Vedat Nedim, "Miistemle-
Millet iktisadiyatrna"bagL$rm tagryan yansnda"inkrlibrn
heyecanrnr ve mihverini artrk iktisadi sahaya nakletmek zamant geIdl" (7932:
ke iktisadiyatrndan
9) diyerek'pldnh iktisat"m gerekliligini vurgular: "Bittin drinya anargik iktisattan pldnh iktisada do$ru ydniyor. 1....]Brz, boyle bir phnh faaliyete her
milletten daha ziyade muhtacrz. Qrinkri iktisadi biinyemizi de$\tiriyoruz.
$uursuz iktisat siyasetinden, guurlu iktisat siyasetine gegiyoruz" (7932: 77).
Vedat Nedim," emperyalizmin kuca$rna diigmemeli' ve "di$er milletlere ornek
olmak" gibi, iki onemli amacln aTtrnt gizerck, onlerinde taklit edebilecekleri
higbir ornegin bulunmadr$rm, inkrldbm di$er unsurlan gibi iktisadi inkrlibrn
da "orijinal bir eser" olaca$rnr ifade eder (7932:10). Bununla, sosyalizm ve
kapitalizm arasrnda bir "ii:giincr.i yol" arayryr iginde olduklanm da duyrrmug
olur. Vedat Nedim, ikinci sayrda da bu konuya devam eder ve "yeni yolu agacak
Kadro Harcketi ve Bir Kadro
I3trbr Obra.k AnLara
bir tek kuwet tanryoruzi 'Dev1et"'der (7932:9). Yine planL iktisadr, iktisadrn
"ferd"in eline brrakrlamayaca{m savunur ve liberalizmi elegtirir:
Awupa sanayi emteasrnrn memleket\mize serbestge girebilmesi igin
'Brral<n yapsrnl Brrakn gegsin!'prensibinin de beraber girmesi garttr.
Fakat gimdi gtimriik kaprlarrmtz kontroliimriz altrndadrr. Kafalanmrzrn da grimnik kaprlarrnr yabancl, gr.irtikve zara:drfil<jlr emtaasrna kargr
kapatahm.
iktir"t
siyasetimiz,'yerJi' prensipler istiyorl (1,932: 1,1)
Burhan Asaf ise, "inkrldbrmrz ve Hildfet" baghkh yazrsndaTirkiye'nin "ferdiyetgi iktisat nizamt"ndan "devletgi iktisat nizamt"na gittigini ovringle kargrlar ve Tiirk inlaldbrrun bir Tanzimat, yani korii koriine ve emperyalizme
pazar vazrtesi gorebilmek igin yaprlmrg bir hareket de$il, idan z'ye milletin
kurtarilmasr hareketi oldu$unu belirtir (79 32: 39).
Kadra dergisinde hberairzm kargrth$rndan sonra en gok dikkati geken noktalardan biri de'Anti-Avrupamerkezcilik"tir. Orne$in, $evket Stirelya, "inlalap Bitti mi?" baghkh yazrsrnda bir "ciham telAkki tarzr" olarak iki kutuptan
soz eder. Bir tarafta"bir buguk mlIyar mr.istemleke halli'rn yaratttsrfazlaltymetlerle yaqayan,"bitrin teknikvasrtalan kendi emrinde tutan ve cihanr kendi fikir ve iktisat diktatorlii$Ti alflnda"yoneten sanayi Awupa'sr vardrr. Diger
yanda ise, "srmflar kavgasr" ve Awupa'ya kargr "milli kurtulug mricadeleleri"
bulunur. $evket Srireyya, bunlar arasrnda Ttirkiye'nin yerinin "milli kurtulug
hareketleri cephesinde" oldu$unu ifade eder (1932:7). "'Europacentrisme'in
Tasfiyesi" bagh$rnr taglyan bagka bir yaztstnda ise, "Europacentrisme" ile
"Geocentrisme"i kargilaqtrrarak her ikisini de bir "teldkki hatasr" olarak niteler. $evket Siireyya ya gore "Geocentrisme", Copernic'e kadar briyiik bir yanhg
olarak insanh$a hrikmetmigtir. Bu yanhgr bir "ilim" hdline getiren Batlamyos, dtinyayr grineg sisteminin merkezi saymlt ve britrin gergekligi buradan
agtl<\amaya gahgmrgtrr. "Batlamyos arzrn haricindekini, arza tdbiy saymalda,
beger idrakini bir uzun devir igin nasrl darh$a ve yanhgh$a mahk0m krlmrgsa,
Europacentrisme de Avrupa haricindekini Avrupa'ya tdbi saymakla begerin
tefekkiir tarihinde o kadar geri ve o kadar menfi bir rol oynamrgtrlr)" (7932:
5).Yazara gore Copernic, "Geocentrisme" yanhgrna nasrl son vermigse, mil1i
kurtulug miicadeleleri de "Europacentrisme"e son vermigtir.
Kadro,liberalizme kargr grktrsr kadar, sosyalizme karqr de$ildir. Derginin
6. sayrsrndaki baqyaztda ve Yakup Kadri'nin 7. sayrdaki 'Ankara - Moskova - Roma"baghkh yazrsnda SSCB ve Italya, "kafaca ve ruhga gokmrig olan
garp cemiyetleri"nin kargrsrnda konumlandrnlrr ve ornek ahnmasr gereken
devletler olarak savunulur. Bagyanda "iki briyiik cemiyet hareketini temsil
eden iki komgu memleketteki tetkik tegebbiislerini, hem do$ru, hem cesaretli
bir hareket olarak aLyor ve takdir ediyoruz" sozleri yer ah (7932:4). Yakup
Kadri ise, Soryet devrimi ile istiklil harbi ve Rus Qarhgr ile Osmanh i-pu-
59
*
O
N
I
a
Murat Dewim Dirlilg'apan
ratorlugu araslnda bir kargrlagt:;'ma yvpar ve gegitli benzerlikler buiur. Ttirkiye Cumhuriyeti'ni, Birsen TaIay'n da ifade etti$i gibi, korunmasr gereken
inlcldplardan dolayr "giidr.imlii devlet sistemi" olarak adlandrnr. Kadro'nun
gorevini de, gergeldegen siyasi inkrldbr, "harsi, iktisadi ve idari inhldplarla
tamamlamak" olarak ifade eder (2002: 439). Kadrocular sosyalizme kargtymrg gibi gciriinmezler, ancak onlara gore sosyalizminTiirkiye'de uygulanmasr,
"uygun bir zemii'olmadr$r igin imkdnsrzdr. Buna kargrn "pldnh iktisat'tan
taviz verrlmeden, Tiirkiye'ye has bir "rigrincti yol" bulunmaLdrr.
Kadro'da Ttirkiye'nin bir "zir^at memleketi" olmasrna kargr grkrldrgr ve srk srk
sanayilegmeye rurgu yaprldr$r gonilrir. Orne$in, Vedat Nedim, "Nigin ve Nasrl
Sanayileqmemiz Ldnm?" bagh$mr taglyan yansnda dtnyayr "sanayi memleketleri"ve "ziraat memleketleri" geklinde bolmenin "miistemlekeci siyasetin dogurdugu bir tasnif gekli" oldu$unu belirtir ve bu tasnifin sdmrirgeli$i doSrudan
kabul etmeye dayandrirm ifade ederek, bu aynma gu qekilde kargr grkar:
sadece bir sanayi memleketi olmasrnr istemek kuru bir
fanteAdir. FakatTiirkiye'nin sadece bir ziraat memleketi kalmasrnr istemek de onun mristemlekeli$e rucuunu ozlemekle birdir. Qrinkii; ziraat memlekederi i1e sanayi memleketleri arasrndaki miibadele miinasebetlerinde, birinciler aleyhine bir krymet farkr vardrr. igte mristemlekelerin istismar mekanizmasrnr igleten motor budur. Mtistemlekelerde
bir mi1li sermayenin terakrim edememesi, bundan ileri gelir. (1932:14)
Tlirkiye'nin
60
ri
a
l')
Vedat Nedim'e gore Tlirkiye'nin hem sanayi hem de ziraat alannda planh bir
kalkrnmaya ihtiyacr vardrr: "Ziraatt sanayie, sanayii ziraate pazar yapacak ve
ziraatle sanayiin birbiri igin ahenkli inkigafinr e.r,velden tespit edilmiq bir plana
gore tanzim edecek bir milli iktisat siyaseti... Davamn budur" (7932:75).
Mustafa Tlirkeg, Kadroculann, oldukga karmagrk goriinse de son analizde
ideolojik e$ilimlerinin net oldufunu soyler. Yazara gore Kadro, "fu]lusgulu$u tarihi materyalizmin igine yerlegtirmeye gahgan, emperyalizm analizinde
Leniriden do$rudan etkilenen, pozitivist-mod ernizmt sa'"'unan, gelir ve kaynak
da$rhmr konulanrun burjuvazinin hegemonyasrna brrakrlmamasr gerekti$ini",
tam tersi, burjuvazinin devlet tarafindan kontrol altrna almmasrm rsrarla dile
getiren "radikal ulusgu sol bir yaklaqrmrn ifadesi"dir. Tiirkeg'e gore Kadro,"fuf
lusgu solun Tiirkiyedeki ilk kokhi ve sistematik sawrnucusudur" (2002: 470).
Kadro'nun imtiyaz sahibi Yakup Kadri ise, yukanda da ifade edildigi gibi,
dergide gofiunlukla edebiyat konulanna yo$unlagmrg, ancak bagka konularda
da yazmrytr. OrneSin, K a dr o' nun 2. s ayrsrndaki
"Milli
Tas arruf ve
Halk Ede -
biyatr" adh yausnda britrin halkrn yerli mah kullanmasr gerektiiine dikkati
geker ve aydrnlar ile halk arasrndaki kopuklu$a igaret eder. Ashnda Kadro
iginde komrinist bir gegmige sahip olmayan tek insan Yakup Kadridir. Kadro
deneyimi oncesinde bir donem Bektagi tekkelerine devam etmig, mistisizm,
Kadro Ha:.eked ve Bir Kadro I{lta.bt Olank Ankara
bireyve onun psikolojisiyle yakndan ilgilenmigtir. Fecr-i Ati etkisindeyken "sanat sanat igindir"gortigr.inii sarunmug, toplumsal konulara Milli Miicadele yr1larrndan sonra ilgi gostermigtir. Kadro'ya katrldr$rnda ise, artrk "Her san'at eseri
onu viicuda getiren sar{atkdrdan ewel cemiyetin mal-rdrr. Qrinkri, sariatkdrrn
kendisi, bir tesadrifiin veya e$arcngiz bir taftrm kudrederin meydana atflgl bir
mahlik degil, do$rudan dof"ruya cemiyetin mahsuhi bir insandrr" diyebilecek biridir ("Ferdiyet ve $ahsiyet" 7932:24). Hiiseyin Cahit, Yakup Ka&i'nin
inkrlibr bir "iman" gibi benimsedifini belirtir. "Bu iman ona sanatl, edebiyatr,
tetkik ve miigahadeyi, geniyeti, hakiki hayatr,her geyr' her geyi unutturacak kadar hdkimdir" (alntlayan Tekeli 2003: 383). Hnseyin Cahit, Yukop Kadri'nin
bu "yeni imati'a ne kadar bafh oldugunu gormek igrn Ankardyr okumak gerektigini soyler. Bu roman Yakup Kadri'nin tam da bu donemde yazdt$t ve
7934'te yaytmlanan bir eseridir. Dolaysry'a Kadrocu diigiincelerden fazlasryla
etkilenmig, hatta Kadro'nun roman bigimindeki bir ifadesi gibidir.
3.Bir Kadro Kitabr OfuakAnkara
Ankara romanl rig bohimden olugmaktadrr. Birinci bohimde Milli Miicadele yrllanrun, Sakarya Savagr oncesinin Ankara'srnt buluruz. Banka muamelit
gefi Ahmet Nazif Bey ve onun kansr Selma Hamm, istanbul'dan gelmigler
ve Ankara'da Tacettin mahallesind e y agamay a' b aqlamr glardrr. S elma Hamm,
onceleri iginde bulundufiu Milli Mricadele ruhunu kavrayamazve hallcn ilkel
yagantrsrndan gikdyet eder. Kiraladrklan ev, tahtakurusundan, "binanln brittin
deliklerine sinmig aptesane kokusundari've pislikten gegilmemektedir.Yazar,
ev sahipleriyle ortaklaga kulland*larr avlu1m 9u gekilde betimler: "Bulagrk sulartyle ya$lanmrg bir oluk sokak kaprsrnm alflndan drqarrya uzantyor. Onun
biraz otesinde tahtadan bir nobetgi kuliibesini andrran aptesanenin kotti kokusu daSrLyor ve ipte srra slra gocuk bezleri sarkryordu. Igte, bunlartn altrnda
bir adam, bir kadrm do$r.iyordu" (19$:24.
Selma Hanrm, bir giin kocasr Nazif Bey'in arkadaglarr olan ve Etlikte yag^yarr
Murat Bey ve Binbagr Hakkr Bey ile tanlqrr. Binbagr Hakla Bey, Milli Mticadeleye destek veren )'urtsever biridir. Selma Hanrm, onun gortinrigrinden,
cesaretinden ve en gok da 9u gibi scizlerinden etkilenir:'Awupa medeniyeti.
Bu, AvrupaLnrn uydurdu* ynz bin yalandan biridir. Yuf bize ki kendimizi
bildigimizden beri bu yalana bir nas gibi inanmrgru.Hakve adalet prensiplerinin kayna$r hep orasrdlr sanm1g1z. Yalan,yalan,yalan '. Avrupa bir yrrtrcrkuglar yuvasrdrr ve onun kargrstna ancak tepeden trna$a kadar sildhlanmlg
olarak grkrlr" (1983: 46). Binbagr Hakk Bey'in a$zndan aktarrlan bu diigrinceler, lukarrda da ele ahndr$r glbi, Kadro dergisinin Anti-Avrupamerkezci
goriigleriyle yakrndan iligkilidir. Selma Hamm ile Hakkr Bey arasrnda igte bu
gibi gonigler nedeniyle bir yakrnhk doSar. Srk srk gezintiye grkmaya baglarlar.
61.
O
N
€
I
Murat Dewim Dirlikyapan
Bu gezmelerden birinde "bir krigrik yann ucunda, kocaman a$agrar araslndan,
kayalara yaslanmrg dort koge bir tag bina" gonirler (1983: 68). Binbagr Hakkr
Bey, "igte, Paga'mn evi burasr" der. Selma Hurrr- gok gagr'r; "biitiin drinyanrn kendisinden bahsettigi Adam, bu kayalann dibindeki tagtan kuhibede mi
oturfmaktadrr]" (1983: 68). Binbagr Hakkr Bey, "kira ile oturuyorlar" der ve
Selma Hamm'rn yiire$ine "ancak mribarek abideler ominde hissedilen bir hugu"
goker. Geng ka&n, tekrar bagrm kaldrrdr$rnda her yeri defigmig bulur; artrk
britiin Ankarayr bagka trirhi gormektedir.
Bu srrada Sakarya
savagr baglar. Herkes bir 9ekilde bu savaqtan kagmamn,
Kayseri'ye gitmenin yolla'm arar. Bunlardan biri de Selma Hanrm'rn kocasr
Ahmet Nazif Beydir. Selma Hamm, kocaspll 6illi iradeden yoksun oldu$unu
gorerek ondan bogamr. Binbagr Hakkr Bey'le birlikte Eskigehir'e Milli Mricadeleye katrlmaya gider. Askeri hastanede kendisine bir hastabakrcrhk gorevi verilmigtir. Qok gegmeden Sakarya layrlarrndan lkzafer haberleri gelir. Anlatrcr,
selma Hamnidaki de$igimi gu gekilde ifade eder:"Bu devir, selma Hamm igin,
yalntz kanhk kocaLk bakrmrndan de$il, fikirce, hisce biitiin benligine qamil bir
62
zrn
&
r'l
inkrlibrn kayna$r oldu. Naziften ayrrldrkga Ankatiya,Ankara'mn ifade ettigi
milli minaya bagLJrgr artryordu" (1983: 91). Selma Hamm igin artrk "asker kryafeti haricinde bir erkek timsali, tasar,vuru kabil olmayan cinsiyetsiz bir gey"dir
(1983: B8). Bu nedenle Hakkr Bey'i her gonigrinde derin bir heyecan duyar ve
gittikge ona daha gok ba$lanrr.
ikinci bohimde Selma Hanrm'r Binbagr Hakkr Bey'in karrsr olarak buluruz.
Bu boliimde konu, Cumhuriyet'in ilamnr izleyenyrllann Ankara'srdrr. Binbagr
Hakkr Bey, yeni ortamln yantt$r,uzun sagL ve bryrldan kesilmig bir insandr
artrk; askerlikten ayrrlarak bir girketin idare meclisine bagkan segilmigtir. Selma
Hamm hiks ve ihtigamdan kurulu bir hayatrn iginde mutsuzdur. Hakkr Bey'in
desigmesi, onu gok sarsar. Her defasrnda ona "Nerede o tung rengin? Nerede
o 9e1ik govden? Nerede o sert a$zrn?" (1983: 96) dir soraca$r gelir. Eski milli
mricadelecilerdenbaulan gibi, Hakkr Bey igin de kyafet degigiminden sonra
milli diva, "bir mondenlik [9rkhk] iddiasr" qekline girmigtir (1983: 102). Bir
Awupah gibi giyinip srislenmek, bir Avrupah gibi dans etmek, bir Avrupah gibi
yagaFp e$lenmekve hele bu iddiada Avrupallar nezdinde muvaffak olmak, bu
insanlara biiyuk bir zafer kazanmak kadar onemli goninmektedir. Hakkr Bey
gibi, Murat Bey de hiks iginde yagamakta, Kavakhdere'de modern bir kogkte
oflumaktadrr. "Devrimler, ozlemler, hallan geleceBine ait tasarrlar, arka arkzya
iflds etmektedir". $rk layafetleri ve takrlanyla hayatrm balolarda gegiren Selma
Hanrm, bu yagam tarnndan rahatsrzlsrm gu gekilde dile getirir:
Demin otelin merdivenlerinden grkarken tuhaf bir bagdonmesi hisset-
tim. Bana dyle geldi ki, aya[rmr bast{rm her
basamak, halkla benim
aramdaki ugurumu bir parga daha derinlegtiriyor. Ters yrizri geri dontip
Kadro H.rieke:j ve Bir Kadro lGtabr Olarak Ankara
Arkamda brraktrgrm bu uguruma afilmak istedim; ta ki onlara kangaym
ve iginde bulundufiumuz bu suni ilemi, onlann araslndan, onlarrn goz.Uryle
uzaktan seyredeyim diye. (1983: 109)
Binbagr Hakkr Bey, balolarda farkl,r kadrnlarla dans etmek peginde kogarken
Selma Hamm, slklntdr bir gekilde bu yagama kadanmaktadrr' Bir gun Milli
Mricadele yrllannda tamgtr$r biriyle kargrlagrr. Bu kigi, cumhuriyet ruhunun
yet\tirdigi ilk aydrn genglerden biri olan Neget Sabittir' Neget Sabit, Binbagr
Hakkl Bey gibi insanlan, "cemiyet harici ve cemiyete rafimen y^ltyan miifrit
ferdiyetgiler" olarak gonir ve "ben, inkrlAbr higbir z man, hayatrn drg gekillerini
degigtirmek mdnasrna almadrm. Hele bir konfor ihtiyacr, bir konfora erig cehti
mdnasrna hiE alamryorum" der (1983: 118). Neget Sabit de Selma Hamm gibi,
Cumhuriyet'in yanhg bir yone gittiiinden gikayet etmekte ve Milli Mticadele
devrindeki sade ve samimi hayatr ozlemektedir. Neget Sabit'e gore,"Tiirkkadmr,
hrirriyetini dans etmek, trrnaldannr boyamakve'Rue de la Paix'nin kanunlarma
esir bir stislii kukla olmak igin de$il,yeniTiirkiye'nin kumlugunda ve kalkrntgrnda kendisine drigen ciddi ve aSrr vanfeyt gormek igin isteyecekti, kullanacaktr"
(1983: 729). Ayru,gekilde, Ttirk erkekleri de, "garpLlagma hareketini,Tarwimat
beyinin garpperestli$iyle, ilafrangfuEtyl"bk ayardatutmayacaktr" (1983:729)-
Arrlatrcrnrn Neget Sabit'tn a{nndan aktardrSr neredeyse britiin goriigler, bir
Kadro diiqrincesi olarakokunabilir.Yazar,"inkrldbrnyanhg anlagilmasmdan doSan yanlrq yagam tatzlannl', ikinci boltim bolunca Neget Sabit aracrL$ryla
elegtirir. Ornefin 9u krsrm, bir "iigtincii yol" arayrgt iginde olan ve Batrhlagmap
eleqtiren Kadrocu goniglerden biridir:
Milliyetgi Tiirk garpgrsr igin garpgrh$rn en karakteristik vasfi garphhga
Tiirk iishlbunu, Tiirk damgasrnr mrmaktrr. $apka bize hikim degil biz
gapkaya hnkim olmahydrk. GarpLlagma mualyen bir hayat prensibidir.
Bu prensip, anca[ milli iradenin, milli istefin, milli hiltiinin ve nihayet
milli ahlikrn hizmetgisi, emirberi olmak gartiyledir ki,yaratrcr ve kurucu
rohin[ ifa edebilirdi. [....] Biz Garp namtna Garpta htilnim siiren gtinimrig bir srmfin istihlAkve istihsal gardannr kendimize tatbike u$ragmak-
tapz. (1983: 130)
Yakup Kadri, Kadro'nun ilk saysrnda yer alan "$airin Bize Anlatacagl $ey Kaldr mr?"baghkh yazrsrnda "Biitmbulundu$umuz 9u dewe ikinci Orta Qafidrr"
(7932:30) nitelemesini kullanryordu.Ankararomamnda da,bir yanda balolarda
y^g^yanzengirierdi$er yanda elektrikle bile heniiz tanlgmamlt yoksul hallda,
benzer bir Ortagag tablosu olugturulmaktadrr. Neget Sabit, Ankara'nrn yeni
caddelerinden gegerken "Bu tsstzh$tn bu kadar aydrnh$a ne ihtiyacr var?"diye
sorar (1983: 128). iki iig kilometre ilerde ise karanhk sokaklarda ellerinde
yaSL fenerlerle mevltide giden insanlan goriir. Anlatrcr, bu sahneyi "bir ortaga$ Asya'srnrn gobe$i" olarak niteler (1983:732).
63
O
N
I
I
Murat Dewim Dirlikyapan
Romanda Neget Sabit'in inkrldbrn yanhg anlagrldrgrna iligkin gorr.igleri, Selma
Hamm'rn sil<rntdarrna da terciiman olmaktadrr. Selma Hamm, gittikge Neget
Sabit'e daha gok yaklagrr. Hakkr Bey'le ise, arflk yataklannr da ayrrmrglardrr.
Hakkr Bey, hayatrmn refah seviyesi yiikseldikge bir talrm "aristokratik zevkler ve itiyatlar" edinmektedir. Bu "kibar evlilik r.islfibu" da bunlardan biridir
(1983: 141). Bir grin Hakkr Bey'i kargrsrna alarukgaLgmak istedifiini soyler:
"Hayatrmr kazanmak tgin de$il, fakat bir geye yaramak igin. Bizi, yalnrz siisleyip dans ettirmek igin mi agtntz?Yalnrzbunayarayan bir kadrn htirriyetinin
ne lcymeti var?" (1983: 145). Hakkr Bey, bu sozler kargrsrnda Selma Hanrm'la
yalnrzca alay eder
Selma Hanrm, Hakkr Bey'in yabancr kadrnlarla flort etmesini bundan birkag
yrl once "mutaassrp Avrupah driqmanr" bir adamrn kansr olarak son derece
yaruTayrct bulur. Anlatrcr bunu gu gekilde aktanr: "Bari, Hakkr Beyin bu mrinasebeti birTrirk hammiyle olsaydr. Geng kadrn, gurur ve haysiyetinin bu kadar krnhgrna, bu kadar aya4ar alflna ahnrp gi$nenigine, belki, bolun e$ecekti.
Fakat kocasrmn bir ecnebi kadrnla bu aldkasr, ona kargr iki kath bir ihanetti.
Onu, hem cinsiyetinde, hem milliyetinde yarahyordu" (7983:147).
64
rn
rn
Selma Hamm, "hig de$ilse bir sefalet ve azap ortakL$r vardl" diyerek tcettin mahallesindeki grinlerini aramaktadr. "Yeni Ankara, o eski Alkara'nrn bir
mritekamil 9ek1i olmak ldzrm gelmez mtydi? O milli ategin hararetinden bu
buzdan gehir maketi nasrl grkmrgtr?" (1983: 743) diye drigiiniir ve bir ig bulup
Thcettin mahallesinde oturmayl tasarlar. Bu nedenle oturduklan eski evi ziyarete gider.Ancakbundan hig memnun kaJmaz.Qiinhi eski mahallesive evi hdlen
o eski pislik igindedir. Cumhuriyet, bir parga olsun defiigtirememigtir burayr;
"biiyiik sahnigin srnklanndan birinde bir kocaman giviye asrL duran pagavra
pargasmr biie hdldyerinde sallanrr"bir gekilde bulur (1983: 155). Selma Hamm,
buraya tagmlp yagamaktan v^zgegff ve zihninde bir muhasebeye girigir:
Buralara gelip nasil oturabileceSim? Elvah bana, elvah bana!... Bir
balo gecesi, Neget Sabit'e (Azizim, demokrasilerde yukandan aga$rya do$ru inmek yoktur. Hep aga$rdan yrkanya do$ru gtkmak vardrr.
Bunun aksi, ancak bir katastrofu ifade eder) diyen adamrn me$er, ne
kadar hakkr varmrg. Bir katastro0 Ldkin, benim halim bir katastrof
deiil
de nedir. (1983: 158)
Selma Harum tarafrndan dile getirilen bu drigrinceler de, inkrldbrn "yukandan
aga$ryi've "halka ra$men halk igiri' geldinde nitelenen ideolojisine Kadrocu
drgrnda oldufiunu gcistermeyen bu
yaklagrm, inkrldbrn yanhg anlagrlmasr durumunda aydrnlarr igte bu hile, Sel-
bir elegtiridir. Kadro'nun bu ideolojinin
ma Hanrm'rn bulundu$u hdle sokmaktadr. Romanrn ikinci bohimri bu gekilde bir "grkmaz"la son bulur. Denebilir ki, Selma Hanrm'rn bundan sonraki
yagammr ancak bir ritopya kurtarabilir.
Kadra Huekett ve Bir Kadro Klta:bt Olarak Ankara
Ugiincii bohim,Yakup Kadri'nin kitaba ekledifii notta da belirtildigi gibi "romanrn iitopya krsmr"drr. Bu boliimde Cumhuriyet'rn14. (1937) ve 20. (7943)
yrllanrun Ankara'sr konu edilmigtir. Bolilmrin bagrnda bir kutlama betimlemesi yer alr ve bundan Cumhuriyet'in bagardr olduiu, amaglanna ulagtrgr
anlagrlmaktadrr. Torende yer alan Mustafa Kemal'in profili bir "Tanrr kafasr"
gibi betimlenmektedir: "Bu aln, gok genig olmamakla beraber, eski Yunan
heykeltraglanna bir gengTanrr kafasr orne$i olacak derecede drizgiin, dhenkli
ve yontulmug idi" (1983: 762).Bu diigrince, aym zamanda Yakup Kadri'nin
Ankara romanryla ya da Kadto hareketi donemiyle srnrh olmayan Mustafa
Kemal hayranhsrnrn da bir ifadesidir. Yakup Kadri, Atatiirk adh kitabrnda
"yiSitlerin en yigidi, ddhilerin en ddhisi, inhldpgdarrn en inkrldpgrsl ve devlet
adamlannrn en milkemmeli" (2000: 35) olarak gordn$ri Mustafa Kemaf i,
Nietzsche'nin rinhi kavramrndan yatarlanatak "insandan istrin insan" kategorisinde degerlendirmektedir (2000: 3B).
Romanda Cumhuriyet'in bagarrsr ise "dr.inyanrn ikinci yaratrhgr" gibi goriil-
mektedir: "Bu bir (drinyanrn ikinci yaradrhgr) idi. Bundan dort yrl er,vel ytiziimi gordrifiii ve sesini igitti$i Tann, aydrnhsa, o1! demigti; aydrnhk oluyordu.
Suya o1! demigti, su oluyordu ve 'sulann arasrnda Levh olsun'demigti. Levh,
meydana gelmigti" (1983: 163). Bu mistik sayrlabilecek betimlemeler, Kadrocu gortigte inkrldbr bir din gibi kawamanln egemen oldufunu anrmsatmaktadrr. Orne$in, $evket Srireyya, dergideki "inkrlip Heyecam (Antuziasm)"
baqhkh bir yazrsrnda "inkrlip heyecanrnr, hattd sade bir ahldk de$il, yeni bir
din gibi mukaddeslegtirelim" der (79 32: 8). Yakup Kadrr ise, An kara'da buna
uygun dinsel betimlemelere bagvurmaktadrr. Romamn bagka bir yerinde gelece$in bir cennet gibi betimlendigini goriirtiz: "Elebagr ortaya grkep da'Haydi,
gocuklar...'diye soze baglarken britiin igtiSi limonatalar, midesinin iginde en
yiiksek markadan qampanyalar haline girip beynine vurur ve herkesten ervel
ayaklanrrdr" (1983: 188). Burada,yalntzca cennette bulunan "haram olmayan
igkilerin de sarhogluk yaplcl etkisinin olacaSr" sciz konusudur.
Ugrincri bohimde Selma Hamm, Hakla Bey'den ayrrlmrg ve iigrincii evliligini
Neget Sabit ile yapmrgtrr. Kendilerini krilttir ve sanata vermigler ve mutlu bir
beraberli$e baglamrglardrr. Bog vakitlerini ise halkla birlikte e$lenerek de$erlendirmekte, "halk iginde ve halkla beraber e$lenmekte daha biiyiik bir zevH'
oldufiunu drigiinmektedirler (1983: 165). Selma Hanrm igin Ankara, artrk
onun kendi evi gibidir. Anlatrcr, Ankara'mn bu giizelli$e "milli kurtulug prensiplerine dayananbir iktisadi kallanma savagr"yla kavrgtu['unu belirtir (1983:
168). Her gey degigmigtir. Matbuat, "citekinin berikinin geref ve haysiyetine
tecaviz" eden yayrnlar yapmaktan vazgegmig, "milli gayelere ve mil1i goreneklere aykrrr hareket edenlerin amme efkdrr huzurundaki cezafartnt ancak
zekdntn en keskin tedip lterbiye] silahr olan istihza" ile vermektedir. Bu sa-
65
*
O
N
I
Murat Dewim Dirlikyapan
milli cereyanlar,tereddi ve irtica unsudan"
toplumda bannamamaktadrr. Anlatrcr sanattaki degigmeyi ise 9u gekilde dile
yede arflk "nice kotii Adeder, gayri
getirir:
Sinemalar, [...] artrk, hallan agafir duygulanna hitap eden ve hep insanLgrn hayvanhk lasmrnr grcrklayan, irdi,baya$rve zevksiz fi,lmler gevirmekten vazgegmigler, bunun yerine milli davaJanhizmet eden satirik
ve epik filmler yapma$a baglamrglardr. Hal( bunlan da aym al6.ka ve
tehaliikle seyrediyor; bunlara bakarken de, Greta Garbo'nun 6"grklanna
agladrir, Charlie Chaplinin diigiip kalkrglanna gtildiigri kadar allayp
giilmesini biliyordu. (1983 : 17 0)
Ankara,Selma Hanrm ile Neget Sabit kadar, halkrn da "srnrrsrz bir mutlulu$a"
kar,rrgmasryla son bulur. Romanrn son sahnesi,
Cumhuriyet'in20.yrldoniimii
nedeniyle drizenlenen genliklere aynlmrgtrr. Halkrn Mustafa Kemal ve ismet
Paga ile bulugtu$u bu genliklerde "her fert ruhga oldu$u gibi bedence de britiin gahsi duygulardan srynlmrg ve on bin kigi bir adam,bir adam on bin kigi
olmugtufrl" (1983: 273).
Romamn buraya kadar almtrlanan ve aktanlan krsrmlarrnda da gordldri$rli gibi,
bazr bohimler belirgin gekilde Kadrocu goriigtin etkisi altrndadrr. Yukanda da
ifade edildi$r iizerc "Anti-Avmpamerkezcilili', "inkrlAbrn yanhg anlaqrlmasl",
"iigrincr.i yol"r "Batrhlagma", "devrimin yukandan aga$rya niteligi", "inkrlAbrn bir
din gibi benimsenmesi" gibi konularda roman, Kadrocu bir yazar tarafi.ndan
yazlil{m agrk bir gekilde belli eder. Anlatrcrmn, Ankara'mn grizellifie "mi1li
kurtnlug prensiplerine dayanan bir iktisadi kallanma savagr"yla karugtu$unu
belirtmesi ise, Kadro'nun sal'unduSu ve gelecek igin kagrmlmaz bir gekilde
ongordiigr) temel drigiincelerden birinin ifadesidir. Romandaki bazr boliimler, Yakup Kadri'nin yaqammdan da izler tagrr. Orne$in, Selma Hamnirn ve
Nazif Bey'in Istanbul'dan Ankariya geliqlerinin anlatrldrfr ilk bohim, Yakup
Kadri'nin 7921'de Ankariya ilk kez geldigi giinlerdeki yolcululdanndan sa$ladtfi, malzemelerden kumlmugtur (Tekeli, ilkin ZOOS: 36). Ayrrca, romanln
ikinci bohimiinde ele aldrgr, inkrldbr salon yagamrna indirgeyen "firsatgr ve gorgrisiiz gewe"den Ergenekon
adls.
kitabrnda da soz etmigtir.
ilhan Tekeli ve Selim ilkin itr Kadroculart r,te Kadro'yuAnlamakadh kitabrnda
da belirtildi{i glbi,Ankara romantnt iyi yorumlayabilmek igin Kadro hareketinin iyi anlagrlmasr gerekmektedir. "Selma Hanrm'rn yagadr$r Cumhuriyet'in
ilk on yrh, Kadro gozjjyle Cumhuriyet'in bir elegtirisidir". Romamn rigrincri
boliimrinde Cumhuriyet'in ikinci on yrh igin yaprlan kurmaca ise, asLnda
Kadrocularrn "Cumhuriyet ritopyalannln romanlagtrrilmasrdrr" (2003: 382),
ilgitrg olan, romanrn her bolimrinde Selma Hanrm'rn bagka bir erkekle evlenmesidir. Selma Hamm, Cumhuriyet oncesi milli mricadele yrllannda Nazif Bey'in, Cumhuriyet'in ilk yrllannda Hakkr Bey'in, Cumhuriyet'in ikinci
Kadro Hareketi ve Bir Kadro
Ktabt Oltak Ankara
on yllmda ise Neget Sabit'in kartsrdrr. Selma Hanrmrn kendisi ya da toplumsal dtizen deiigtikge, kocalan da degigir. Bunu Nurdan Grirbilek, 9u gekilde
yorumlar: "[U]mumun hayatrna bigim veren her gey Selma Hanrm'rn ozelyagamrnda dofirudan kargrh$rnr bulur. [....] Kamuyla ozelhayat arasrndaki iligki
son derece kabadrr: Oradaki her de$igiklik ozel hayata do$rudan yanstyacak,
gehrin her donemi yeni bir kocayr gerektirecekt\r" (7992:62). Bu gekilde bir
yorum, bu konuda dabizi Kadro'ya,daha do$ru bir deyigle Kemalizm'e gottirrir. Kemalizm'de de, ornesin "laiklili'sorununda kamu ile ozelhayat birbirine girmig, srnrrlanm yitirmigtir.
Fethi Naci'nin "gematik" oldu$u gerekgesiyle "alabildifiine zayf bir romati'
geklinde niteledigi (2009:72) Ankara'ya bir roman olarak baktr$rmrzda ise,
tipik bir kurgu ve olay orgrisri ile karqrlagrrv.Tezi olan bir roman oldugu igin
siirprizler, dri$lmler, gozr.imler bulunmaz. Kitabrn bazr bohimlerinde Yakup
Kalri'nin edebi bir kaygr tagrdrfir da soylenebilir. Orne$in, sayfalarca Selma
Hanrn{rn yagLLk kompleksinden ve l,oskanghk krizlerinden soz edilmektedir:
Bir sabah, gazetelerin birinde, gozine goyle bir ildn iligti: 'Genglik
eksiril - Ankara Biifik Merkez Liboratuvan istihzaratrndan olan bu
suyu ciltlerinin tazeli$ini muhafaza etmek isteyenlere saLk verirrz.Bittin krngrkhklan giderir. vs.'Selma Hanrm, hemen, bu ilagtan getirtti,
igindeki tarifeye gore kullanmaia bagladr. (1983: 193)
Yazarbuboh.imlere, briyuk olasdrkla romana farkh bir atmosfer kazandrrmak
ve durgunlugu krrmak gibi nedenlerle yer vermigtir. Ancak bu, bagtan sona bir
tezin iglendi$i bir romanda eklektik ve ayrrksr durmakta, romanln kurgusuna
olumlu katkrda bulunaca$r yerde, onu daha da daSrnrk bir hile getirmektedir.
Sonug olarak, Ankara'yt roman sanatlna yeni bir anlattm bigimi kazandtan
bir kitap olarak de$il, Trirkiye'nin siyasal drigtince tarihinde iz brrakmrg sr.ireqlerinden biri olan Kadro hareketini daha iyi anlamak igin bir "arag" olarzk
gcirmenin yerinde olaca$r soylenebilir. Yakup Kadri, bu kitabrnda roman sanatrnr inkrldba olan inancrna feda etmig olsa da, Kadro'ya ozgi tedn\ bagarrh
bir gekilde iglemigtir.
67
O
I
I
Murat Dewim Dirlilg,apan
Kaynaldar
Aydemir, $evket Siirelya ($ubat 1932)."in1<16,p Heyecanr (Antuziasm)", Kadro 2,
s.5-8.
(Mart 1932). "inkrlip Bitti
(Temmuz
mt?", Kadro 3, s.5-10.
"'Europacentrisme'in Tasfiyesi", Ka dro 7, s.5 -8.
- (1968).
inkilap ve Kadra.istanbul: Bilgi Yayrnevi.
Asaf (Ocak 1932). "inkrlabrmrz ve Hilifet", Kadro 7,s.38-41.
-Belge, Burhan
Fethi Naci (2009).'Ankara", YrizYtltn 100Tt)rk Romant,istanbul:Tiirkiye iq Bankasr
79 32).
Ktiltr-ir Yayrnlan,
s.7 1"-7 7 .
Gtirbilek, Nurdan (1992). Vitrinde
Yasamak: 1980'/erin Kriltt)rel iklimi, istanbul:
Metis Yayrnlan.
"Kadro [1]" (Ocak 1932). Kadro l,s.3.Imzaszbagyazt.
"Kadro [2]" ($ubat 1.932). Kadro 2,s.3-4.Imzasnbagyazt.
" Kadro 16]" (Hadr at 19 3 2) . K a d r a 6, s.3 - 4. i^tasr" b aqyazr.
KaraosmanoSlu, Yakup Kadri (Ocak 1932). "$airin, Bize Anlatacair $ey Kaldr mr?",
Kadro L, s.28-30.
(Temmv
-
68
rll
Q
rn
1,932). "Ferdiyet ve $ahsiyet", Kadro 7, s.24-25.
(1983). Ankara,istanbul: iletigim Yayrnlan.
(2000). Atatilrk: B ltografk Thh li l Denemesi,istanbul: iletigim Yayrnlan.
(2000). "Biiyiik inkrldp ve Krigrik PoLitlka" , Atatt)rk: Biyografk iahlil Denemesi,
Istanbul: Iletigim Yayrnlan,s. 145-85.
(2006). Zoraki Diplonar, istanbul: iletigim Yayrnlan..
- (2010). Ergenekon: Milli M'i)cadeleYaztlart,Istanbul: Iletigim Yayrnlan.
Talay, Birsen (2002). "Yakup Kadri Karaosmanoilu", Madern T,i)rkiyede Siyasi
DziSi)nce: Cilt 2: Kemalizn, Istanbul: Iletigim Yayrnlan,s.430-41.
Tekeli, ilhun u. Selim ilkin (2003). Bir Cunhuriyet 6yklsa; Katlrarulart ae Kadro'yu
Anlamak,istanbui: Tarih Vakfr Yurt Yayrnian.
Tor, Vedat Nedim (Ocak 1932). "Mtlstemleke iktisadiyatrndan M illet iktisadiyatrna",
Kadro 1, s.8-11.
($ubat 1932). "Mtistemleke iktisadiyarrndan Millet iktisadiyatrna 2", Kadra 2,
-
s.9-74.
(Haziran 1932). "Nigin ve Nasrl SanayilegmemizLdnm?", Kaclro 6,s.13-18.
Ttirkeg, Mustafa (2002). "Kadro Dergisi", Madern Trirkiyede siyasi Di)stince; cilt 2;
Ke rna lizm,istanbul: iletigim Yayrnlan, s. 464-7 6.
Tlirkeg, Omer (2002). "Gridiik Bir trdebiyat Kanonu", Modern Tiirkiye'de Siyasi
DziSilnce:
Cilt 2: Kemalizm,IstanbuT: Iletigim Yayrnlan, s.425-48.
Kadro Hareketi ve
Bi
Kadro Kitabt Olzrak Ankara
ABSTRACT
the Kadro Movement rndAnkara
as n
Kadro Novel
The journal Kadra,which had been published through Janu ary 1932 December 7934 for three years could only manage to be the speaker of
the government.When this process disrupted and began to damage the
power of the government, its existence had started to be questioned,
and in a sense it had been prevented from being a "pioneer cadre".
Thereby both its searching of being a third way between socialism
and capitalism, and its "ambitions" of being a pioneer could have only
been an utopia. Yakup Kadri Karaosmano$lu was one of the important
writers of the journal, and his novel entitled Ankara could be read as
a fictional expression of Kadro movement which took the road with a
big "enthusiasm of revolution" and then exterminated silently. In this
article, primarily the relationship between the Kadro movement and
the government, and then its ideological tendencies will be discussed.
Flnally, certain ideas and discussions portrayed in Anfr.ara will be read
considering the Kadro movement.
Ke)'rvords : Republic, gove r ment, K a dr o, Yakup Kadri Karaosmanoilu,
Ankara
€rAzrn
66 L *at'r *'{t-f*t
II
69
O
N
I
I

Benzer belgeler