046 - 047 ozlemergun

"Öğrenmek
için
giriyorum,
hizmet
etmek için
ayrılıyorum."
Özlem Ergün / Boyden
“ Ödemiş, İzmir doğumluyum. Evli ve 2
çocuk annesiyim.Liseyi Özel Amerikan Kız
Koleji’nde tamamladım. AFS bursuyla
Amerika’da bir sene eğitim gördükten
sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Psikoloji
eğitimini tamamladım. İktisat Bankasında
kısa bir dönem çalıştıktan sonra Union
Carbide Türkiye şubesinde Personel
Müdürü görevinde bulundum. Digital
Bilgisayar’ın İnsan Kaynaklarından
sorumlu direktörü olarak dört sene
çalıştıktan sonra bir arkadaşımla kendi
danışmanlık şirketimizi kurduk.1996
yılında Korn Ferry şirketinin Türkiye’deki iş
ortağı olarak atandık.1998’den beri de
Boyden’i Türkiye pazarında temsil
ediyorum. 2004 yılından itibaren Boyden
World Corporation yani ana şirketin de
hissedarlarından oldum. Hedefim Boyden
dünya yönetiminde de yer almak. Bunu
geçtiğimiz yönetim kurulu seçim
döneminde 1 oyla kaybettim. Hedefime
çok yaklaşmışken olmadı ama bunu
sonraki seçim döneminde tekrar
deneyeceğim. Bir Türk kadını olarak
açıkçası uluslararası bir şirkette, bu rolde
olmayı istiyorum. ”
TÜBİYAD’ın bir üyesi olarak gündelik
hayatımızı temelden etkileyen
teknolojik gelişmeleri nasıl
değerlendiriyorsunuz.
Ülkenin ilerlemesi için sivil toplum
kuruluşlarının çok büyük bir rol
oynadığını düşünüyorum.
TÜBİYAD’ ın da bu ilerici ve
gerçekten çok hızlı değişen çağı
teknoloji ve iletişim çağı olarak
değerlendirirsek, bu çağda ülkemizde
müthiş bir önemi olacaktır. Bizler
teknoloji devrimini yaşadık. 33’lük, 45’lik
plaklardan Mp3’lere geçtik. Fiziksel
boyutları çok büyük ama kapasitesi belki
de şimdikilerin onda biri olan
bilgisayarlardan, şu an kullandığımız
bilgisayarlara geldik. Gençler
görmedikleri için şunu merak ediyor:
“Telefonsuz hayat nasıldı?” Biz bu geçişi
çok hızlı bir biçimde gördüğümüz için
çok şanslıyız.
Şu anda Boyden Türkiye’nin Genel
Müdürüsünüz. Boyden hakkında bilgi
alabilir miyiz?
Boyden Türkiye 1998’de kuruldu.
Toplamda 15 kişilik bir ekibiz. Boyden
Türkiye, Boyden Avrupa, Orta Doğu ve
Afrika’nın bir üyesi. Boyden dünyada 3
bölgeye ayrılmış vaziyette. Amerika,
Avrupa- Orta Doğu - Afrika (EMEA) ve
Asya Pasifik. Boyden bütün dünyada beş
sektörde çok etkin. Bunlar: finans bankacılık, teknoloji - iletişim, sağlık, hızlı
tüketim - perakende ve üretim - sanayi enerji. Boyden yönetiminde bu üç
bölgeden ikişer yönetim kurulu üyesi
seçilir. Bir profesyonel CEO ve Yönetim
kurulu başkanı ile 8 kişilik bir üst yönetim
vardır.
Türkiye’de 1998 yılından sonraki
krizlerde tabi ki zor günler geçirdik ama
başarı grafiğimiz hep yükseldi. 2007 ve
2008’de rekorlar kırdık. 2007’de Bütün
dünyada en hızlı büyüyen ofis seçildik,
ödül aldık. 2008’den sonra 2009 çok kötü
bir seneydi, herkes gibi biz de olumsuz
etkilendik. 2010 o kadar kötü değildi ve
toparlanmaya başladık. Ben "Biz artık
krizlere efsunlandık." diyorum. Türkiye,
batı ekonomileri gibi yara almadı. Geçen
seneye göre bu yıl %34 büyümüşüz.
Boyden olarak bizim ana faaliyet
sahamız üst düzey yönetici ve anahtar
yönetici bulmak. Yani fark yaratan
yöneticileri şirketlere kazandırmak.
Müşteri portföyümüz sadece Türkiye’de
değil, sınırları aşan başka pazarlarda
faaliyet göstermek isteyen, şirketlerden
oluşur. Yabancı kuruluşlar, yerli büyük
holdingler, yabancı ortaklı şirketler
ağırlıklıdır. Orta kademede,
müşterilerimizden gelen talepler
doğrultusunda hizmet veriyoruz.
Bilişim sektöründe nitelikli insan
kaynağına sahip olduğumuz alanlar
hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Bilişimde Türkiye bugüne kadar
üreten bir rolde değil, taklit eden,
hackleyen bir rolde. Dünyanın en iyi
hackerlarının bir kısmı Ruslar’dır, bir kısmı
da Türkler’dir. Hacker olmak için de
aslında çok ciddi bir zeka gerekir, onu da
yadsımamak lazım ama taklitçi değil,
yaratıcı olmak gerekir. Buna AR-GE lazım.
Belki bugüne kadar donanım açısından
çok fazla bir rolümüz yok ama biliyoruz
ki artık teknoloji daha çok çözüme
doğru gitti. Çözüm yaratmakta da bence
bir katkımız olabilir. Nitekim Türkiye’de
bunu başaran kuruluşlar zaten var.
Mesela Logo Bilişim gibi kuruluşlar
bence gerçekten sektörün yüz akı olan
kuruluşlar.
Bilgi güvenliği konusunda teknoloji ve
operasyonlar açısından Türkiye’de
yaşanan en büyük sıkıntılar sizce
nelerdir?
Teknolojinin içindeyseniz bilgi
güvenliği en baştaki unsurdur. Wikileaks
gibi bir olay inanılmaz bir şekilde
diplomasiyi ve dış politikayı sarsabiliyor.
Bunun temelinde bilgi güvenliğindeki
sanal ortam ya da gerçek ortamdaki
açıklar yatıyor. Bu yüzden özellikle işi
insan ve bilgi olan kuruluşların mutlaka
üst yönetimlerinde bir adet CSO (Chief
Security Officer) olması taraftarıyım.
Türkiye’de alt birimlerde vardır ama üst
düzey yönetici seviyesinde henüz böyle
bir birimi görmedim.
Sizin gözlemlerinize göre Türkiye’nin
bir finans ve bilişim merkezi haline
gelebilmesi için en önemli unsurlar
nelerdir?
Türkiye’nin gerçekten üreten bir
ekonomiye sahip olması gerekir. Sanal
ve sadece para piyasalarına dayalı bir
ekonomi olması yeterli değil. Aslında
Türkiye’de üretim de yapılıyor. Hatta son
dünya krizinden daha az zarar görerek
çıkmamızın sebebi de üretebilen bir
ekonomiye sahip olmamızdır. Fakat
keşke sanayi daha da ilerleyebilse.
Bilişimde de ortak lisan İngilizce oldu.
Dolayısıyla bilişimde iddialı bir rol
oynayacaksak, eğitimde İngilizcenin
doğru bulunsa da bulunmasa da şart
olduğunu düşünüyorum. Bilişim
toplumu olmamız için yaratıcı olmamız
lazım, düşünen olmamız lazım ve fark
yaratmamız lazım.
daha faydalı olurum diyerek günü
bitiriyorum.
“ AFS, KAGİDER, TÜGİAD ve BÜMED
üyeliklerim var.
Ayrıca Galatasaray Spor Kulübü genel
kurul üyesiyim. Yine Ödemiş’in yakınındaki
Aydınoğulları Beyliği’nin başkenti ve
UNESCO tarafından dünya hazinelerine
seçilmiş olan Birgi’nin korunarak bundan
sonraki nesillere aktarılması için de yapılan
çalışmalara katılıyorum.
Beni ben yapan özellikler bunlar. ”
En sevdiğiniz özlü söz nedir?
Lisede toplantılarımızı yaptığımız bir
salon vardı ve orada bir şey yazıyordu:
“Enter to learn, depart to serve.” Oraya
her hafta girip çıktığımız için o kafama
yazıldı. “Öğrenmek için giriyorum,
hizmet etmek için ayrılıyorum.”
Ben de güne öğrenmek için
başlıyorum, nasıl daha iyi bir insan
olurum, topluma, dostlarıma, işime nasıl
Birgi - Çakırağa Konağı Caddesi