2012 Ekim - türk eczacıları birliği

Transkript

2012 Ekim - türk eczacıları birliği
H
CI
A TI
T U R KIS
ON
TÜR
K
İĞİ
RL
ZACILARI B
İ
EC
AR
S
O
P
H
MA
C ISTS’
AS
TEBHaberler 05
ISSN 1301-5060
Türk Eczacıları Birliği’nin İki Aylık Yayın Organı Eylül-Ekim 2012
KONGRE
SAĞLIKTA ŞİDDET
TOPLANTI
11. Türkiye
Eczacılık Kongresi
Sağlık Çalışanlarına
Şiddete Dur!
BİHAT 2012
İçindekiler
Türk Eczacıları Birliği’nin İki Aylık Yayın Organı EYLÜL-EKİM 2012 Sayı: 5
Bakış............................................................................................................................. 3
Ecz. Erdoğan ÇOLAK / Başkan
Diyalog........................................................................................................................ 4
Ecz. Arman ÜNEY / II. Başkan
Kongre......................................................................................................................... 5
11. Türkiye Eczacılık Kongresi (18-21 Ekim 2012 Ankara)
Dönsel CAN
Dosya....................................................................................................................... 15
Türk Eczacıları Birliği Reçete Tevzi Sistemi
Kerem CANLI
Bizden Haberler............................................................................................... 28
Ecz. Esin ÖNGÜN
Dünyada Ne Var? Ne Yok?....................................................................... 31
Sevim ÖZDEMİR
Dünya Eczacılık Günü.................................................................................. 17
25 Eylül; Dünya Eczacılık Günü Teb Önerdi, Dünya Kabul Etti
Ayşen YALMAN
Kısa Kısa Sağlık............................................................................................... 32
Gaye SARIKAYA
Toplantı.................................................................................................................. 18
BİHAT 2012
Uzm. Ecz. Harun KIZILAY
Günce....................................................................................................................... 34
Gamze ŞAHİN
Lösemi İlacı Bekleyenlerin İmdadına Teb Yetişti................. 23
Hastamıza Anlatırken................................................................................ 36
Ecz. Nevin TAŞLIÇAY
Sağlıkta Şiddet................................................................................................ 24
Sağlık Çalışanlarına Şiddete Dur!
Basında TEB........................................................................................................ 37
Ayşen YALMAN
ZACILARI B
İ
EC
ON
H
CI
A TI
T U R KIS
H
AR
MA
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Uzm. Ecz. Harun KIZILAY
Genel Sekreter
YAYIN SEKRETERİ
Ayşen YALMAN
Gaye SARIKAYA
YAYIN KOORDİNATÖRÜ
Ecz. Arman ÜNEY
II. Başkan
REDAKSİYON
Ayşen YALMAN
Gaye SARIKAYA
MERKEZ HEYETİ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Ecz. Arman ÜNEY
Uzm. Ecz.Harun KIZILAY
Ecz. İsmail BAŞDİL
Ecz. Sertaç ÖZMEN
Ecz. Ramazan Ziya ÖRMECİ
Ecz. Ahmet ÖZÇAVUŞOĞLU
Ecz. Bülent VAREL
Ecz. Yavuz TATAR
Ecz. Mukaddes HARMANCI
Ecz. Murat Levent KOÇAK
S
O
P
SAHİBİ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Genel Başkan
Bulmaca................................................................................................................. 48
Ayşe ÜMİT
İĞİ
RL
TÜR
K
Dünya Barış Günü.......................................................................................... 26
1 Eylül Dünya Barış Günü
Berivan VARGÜN
C ISTS’
AS
GRAFİK TASARIM
Kadir ARSLANTÜRK
BASKI
Fersa Ofset Baskı Tesisleri
Ostim 36. Sokak No: 5/C-D
Yenimahalle ANKARA
Tel: 0312 386 17 00 (pbx)
www.fersaofset.com
Baskı Tarihi: 22 Ocak 2012
YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA
Türk Eczacıları Birliği
Willy Brandt Sok. No:9 Çankaya / ANKARA
Tel: 0312 409 81 00
Yayın Türü: Süreli Yayın
YAYIN KOŞULLARI
Dergideki yazılar dergi adı gösterilerek yayımlanabilir. Yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi
sorumludur. Dergi üyelere ücretsiz gönderilir. Yayımlanması istenilen yazıların, bilgisayarda word
programı ile yazılması ve yazıların orijinal çıktısı
ile birlikte CD olarak veya e-posta ile gönderilmesi teknik açıdan kolaylık sağlayacaktır.
TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi,
memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için;
Türk Eczacıları Birliği
Willy Brandt Sokak No:9 Çankaya / ANKARA adresine, [email protected] e-posta adresine
yazabilir ya da 0312.409 81 09’a faks çekebilirsiniz.
Bakış
Ecz. Erdoğan ÇOLAK / Başkan
Twitter: @erdogancolak
Dünya Eczacılık Federasyonu’nun Birliğimizin de imzaladığı 100 üncü Yıl
Deklarasyonu şöyle bitiyor: “İmzaladığımız bu Deklarasyonla yeni ilaçlar
geliştirerek ve ilaçların dağıtımı ve bilinçli ilaç kullanımını destekleyen hizmetler sunarak, küresel sağlığın iyileştirilmesine katkı sağlayacak mesleki
sorumlulukların yerine getirilmesinde,
birliklerimizin destek sunacağını ilan
ediyoruz”.
Bundan yüz yıl öncesinde, eczacılar
laboratuarlarında müstahzar hazırlarken, bugün daha çok ilaç sunumu ile
ilgililer. İlaç sunumu ise, raftan alınıp
hastaya verilmesinden öte, onun bilgisinin de taşınması ve aktarılmasını
zorunlu kılıyor. Eczacılar ancak bu bilgileri ile fark yaratıyorlar. O nedenle
Birliklerimizin birincil görevi dört-beş
yıllık eczacılık eğitimi almış olan meslektaşlarımızın sürekli mesleki gelişimine katkı sağlamak olarak açığa
çıkıyor.
Sürekli Meslekî Gelişim; her eczacının
profesyonel olarak tüm meslek yaşamı boyunca sorumluluğunu ve uzmanlığını sürdürmesi, bilgi, nitelik ve
davranışlarını düzenli olarak iyileştir-
mesi, geliştirmesi ve genişletmesidir.
Bir başka ifade ile, Sürekli Meslekî Gelişim, sağlık çalışanı olarak bir eczacının kapasitesini geliştirmek, mesleğini
daha etkin ve verimli icra edebilmek
ve bunları sürdürebilmek için yaşam
boyu öğrenme faaliyeti içerisinde olmasıdır.
Meslek birliklerinin, mesleki gelişimi
sağlamak için yürüttüğü faaliyetler,
her şeyden önce eczacıların bu bilgi
ihtiyacının açığa çıkmasını teşvik etmek, arkasından bu ihtiyacı karşılayacak uygun platformlar yaratmaktır.
Bizler, bütün bu işlevleri yerine getirmek için Uzaktan Eğitim Platformu
TEBEON’dan Akademi eğitimlerimize
kadar çok çeşitli çabalar içindeyiz.
Bu çabaların belki de en kapsamlısı Türkiye Eczacılık Kongreleri. Bu yıl
on birincisini düzenlediğimiz Kongremizi, 18-21 Ekim 2012 tarihlerinde
Ankara’da iki bini aşkın eczacı ve eczacılık fakültesi öğrencisinin katılımı
ile gerçekleştirdik. Kongremiz, disiplinler arası bir yaklaşımla, sağlıktan ekonomiye, hukuktan iletişim bilimlerine
kadar çok sayıda alandan konuşmacı
ve katılımcı ağırladı. Anayasa panelimizde, soru soran bir hukuk fakültesi
öğrencisini görmek, hepimiz açısından
sonraki kongrelerimiz için cesaret ve
motivasyon verici bir olgu oldu.
Kongremizde, 200’ün üzerinde konuşmacı 190 başlık altında görüşlerini bildirdi. Kongrenin belki de en çok
öne çıkan yanı, eczacılık alanının mali
yönetiminin Sağlık Bakanlığı’ndan alınıp Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na
verilmesiyle, hukuk ve ekonomi ile
kesişim kümesinin son derece genişlediğini, güncel örnekler üzerinden
göstermesi oldu.
Kongremizle ilgili diğer bir gurur duyduğumuz konu; LÖSEV, Adsız Narkotik,
Çölyakla Yaşam Derneği gibi, onun
üzerinde çalışma yapan sivil toplum
kuruluşlarına, bu çalışmalarını eczacılara aktaracak bir zemin sunarak
sosyal sorumluluğumuzu yerine getirebilmemizdi. Hem onların hem de
eczacıların son derece yararlandığı bir
zemin olduğunu umuyor ve bundan
sonraki Kongrelerimizde de bu tip çalışmalara devam etmek istiyoruz.
Avrupalı katılımcıların Kongremize
kattığı renk ve deneyim, bizlere eczacılık alanının küresel bir değişime
tabi olduğunu göstermesi açısından
son derece önemliydi. Ekonomik krizin
Avrupalı meslektaşlarımızı nasıl etkilediğini kendi ağızlarından dinleme
fırsatı bulduğumuz gibi, bu sorunun
üstesinden gelmek için öngördükleri
ve gerçekleştirdikleri çözüm paketlerini de tartışmaya değer buluyoruz.
Kongremiz, yasamızda yapılan değişikliklerin hem eczacılar hem de
öğrenciler açısından açıklığa kavuşturulması ve değerlendirilmesi için bir
fırsat da yarattı. Bu fırsatı hep beraber
iyi kullanabildiğimizi düşünüyorum.
12 nci Türkiye Eczacılık Kongresi’ni de
eczacının mesleki sürekli gelişimine
katkı yapacak, eczacıyı yeni bilgilerle
donatacak ve daha fazlasını öğrenmek için kışkırtacak biçimde değerlendirmeliyiz.
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
2012 yılının biz eczacılar için özel bir
önemi var. Uluslararası örgütümüz
olan Dünya Eczacılık Federasyonu
bu yıl ki kongresinde 100 üncü yılını
kutladı. Eczacılar tam yüz yıldır, bırakın ülke çapında örgütlenmeyi, deneyim değişimi ve birlikte mücadele için
dünya çapında örgütlenmeyi bilinçli
olarak önüne koymuş bir meslek grubu. Bununla ne kadar övünsek azdır
diye düşünüyorum.
5
Diyalog
Ecz. Arman ÜNEY / II.Başkan
TEB Haberler Dergisi Yayın Koordinatörü
Twitter: @armanuney
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Değerli meslektaşlarım,
6
Yeni bir şeylere başlarken ya da ilk
kez bir yere adım atarken, dostça bir
“merhaba”dan daha samimi, samimi olduğu kadar de yerinde bir sözcük yoktur
sanırım. O nedenle belki çok klasik olacak
ama sizlere “merhaba” diyerek sözlerime
başlamak istiyorum. Sizlerle bu sayfada
buluşmanın derin heyecanını yaşıyorum.
Kolay değil TEB Haberler gibi 30 yıla yaklaşan, bir bakıma örgütümüzün belleğini
oluşturmuş, sesimiz-sözümüz olan bir
yayının yayın koordinatörü olmak benim
için hayli heyecan ve gurur verici.
Bu sayfada bir yandan dergimizin içeriğinde nelerin yer aldığını tanıtırken bir yanda
da bununla bağlantılı olarak kısaca mesleğimizin sorunlarına, mesleğimizde yaşanan değişim ve dönüşümlere, alanımıza
ilişkin önemli haberlere, son gelişmelere
ve yorumlara değinmeye çalışacağım.
Dergimizi zenginleştireceğini düşündüğünüz her türlü görüş ve önerinizi bize
bildirebilirsiniz. Katkılarınız daha yetkin bir
TEB Haberler çıkarma yolunda bizlere
güç verecektir. Hepinizin bildiği gibi Sosyal Güvenlik
Kurumu ile 2012 İlaç Alım Protokolü’nü
imzalarken sıralı dağıtım sisteminin de
Protokol’de yer almasını sağlamıştık.
Merkez Heyetimiz içerisinde sıralı dağıtım
uygulaması ile ilgili sorumluluğu benim
başkanlığımda oluşturulan bir komisyon
üstlenmiş ve ilk kez 21-22 Şubat’taki 3.
Başkanlar Danışma Toplantısı’nda bu konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirmiştim.
Sıralı Reçete Dağıtım Uygulaması, 2001
yılında yatan hasta reçetelerinde yaşanan
suistimaller sonucu dönemin Sağlık Bakanlığı ve Türk Eczacıları Birliği Merkez
Heyeti arasında imzalanan bir protokolle
başlamış ve bugüne kadar faktör ve kan
ürünleri, diyaliz, işyeri hekimi, vb. reçete gruplarının da katılımıyla genişleyerek
devam etmiştir. 1 Şubat 2012 tarihinde
yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu
ve Birliğimiz arasında yapılan İlaç Alım
Protokolü’nün 3.7 Maddesi gereğince
Protokol ekinde (EK-4) belirtilen reçetelerin dağıtımına ilişkin uygulama prensipleri, Türk Eczacıları Birliği tarafından yargı
kararına uygun bir şekilde gerekli revizyonlar yapılarak ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile mutabakata varılarak belirlenmiştir.
Protokolde yer alan 13 ana başlık altında
toplanan ilaçların dağıtımı Türk Eczacıları
Birliği tarafından hazırlanan bir program
aracılığı ile TEB’in sorumluluğunda Bölge
Eczacı Odaları tarafından yapılmaktadır.
Böylelikle;
Eczacılar arasında eşit adil dağıtım ilkeleri oluşturularak sağlık gibi özel bir alanda
etik bozulmalarının önüne geçilerek belirli grupların kendi çıkarları doğrultusunda
yönlendiremeyecekleri bir yapı oluşturulmaya çalışılmış,
Hastaların gelir kapısı olarak görülmesinin
önüne geçilerek, sağlık hizmetlerine kolay
ve eşit ulaşım hakkı sağlanmış,
Kamu kaynaklarının verimli kullanımına ve
uygun denetim mekanizmalarının oluşturulmasına destek olunmuştur.
Bu çerçevede TEB Haberler’in elinizdeki
sayısında dosyamızı Protokol hükmü uyarınca oluşturulan “Türk Eczacıları Birliği
Reçete Tevzi Sistemi”ne ayırdık.
Dünya’da bitkisel ilaçlar ile homeopatik
ilaçlara olan talep günden güne artış gösteriyor. Eczacılık mesleğini yakından ilgilendiren bu durum bir yandan eczanelerin bitkisel ve homeopatik ürün pazarına
yönelmesini beraberinde getirirken diğer
yandan söz konusu ürünlere yönelik daha
kapsamlı akademik faaliyetler yürütülmesini sonucunu doğuruyor. Bu anlamda
ülkemizde yıllardır alanın önde gelen uzmanlarının katılımıyla düzenlenen Bitkisel
İlaç Hammaddeleri Toplantısı en önemli
etkinliklerden biri olma özelliğini taşıyor.
Bu sayımızda bu yıl 10-13 Ekim tarihleri
arasında Antalya’da gerçekleştirilen XX.
Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı’nın
ayrıntılarını bulacak, 6197 değişikliklerinin
tıbbi bitkisel ürünler ile homeopati açısından neler getirdiğini okuyacaksınız.
Geçtiğimiz Nisan ayında Gaziantep’de
Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinden sonra sağlık çalışanlarına yönelik şiddet bir kez daha kamuoyu gündemine gelmiş, Sağlık Bakanlığı
sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleyecek yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için çalışmalara başlamıştı. Türk
Eczacıları Birliği olarak görüşlerimizi daha
önce Sağlık Bakanlığı’na iletmiştik, Ekim
ayında ise “Eczacılara ve Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet” konusunda hazırlamış
olduğumuz raporu TBMM Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’na
sunduk. Söz konusu Raporu dergimizin
bu sayısında bulabileceksiniz.
18-21 Ekim tarihleri arasında Ankara’da
2100’ün üstünde kişinin katılım gösterdiği
ve çok yoğun bir ilgi gören 11. Türkiye
Eczacılık Kongresi’ni gerçekleştirmiş olmanın sevincini yaşıyoruz. Panelleriyle,
bilimsel oturumlarıyla, poster sunumlarıyla ve sosyal programıyla zengin bir içeriğe
sahip olan Kongremizin ayrıntılarını dergimizin sayfalarından okuyabileceksiniz.
Her sayımızda yer alan “Bizden Haberler”,
“Dünyada Ne Var Ne Yok”, “Hastamıza
Anlatırken”, “Kısa Kısa Sağlık”, “Günce” ve
“Basında TEB” başlıklı bölümler bu sayımızda da sizlerle buluşuyor.Yine Ekim ayında
lösemili hastalar için hayati önem taşıyan
Purinethol adlı ilacın piyasada bulunamaması sonucu yaşanan krizi ve bu noktada Birliğimizin devreye girişini sayfalarımıza taşıdık.
2009 yılında ülkemizde düzenlenen
Dünya Eczacılık Kongresi’nde 25 Eylül’ün
Dünya Eczacılık Günü olarak kutlanmasını
önermiş, bu önerimiz oybirliği ile kabul
edilmişti. Bu vesileyle siz sevgili meslektaşlarımızın Dünya Eczacılık Günü’nü bir
kez daha kutlamak istiyorum.
Keyifli okumalar diliyor, bir sonraki sayımızda buluşuncaya kadar sağlıkla kalmanızı diliyorum.
Dönsel CAN
11. TÜRKİYE
ECZACILIK KONGRESİ
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
(18-21 Ekim 2012 Ankara)
7
11.Türkiye Eczacılık Kongresi, Türk
Eczacıları Birliği’nin ev sahipliğinde
18-21 Ekim 2012 tarihlerinde Ankara
Grand Rixos Otel’de gerçekleştirildi.
Kongremiz, “Sağlıkta Değer, Sağlık
Her Şeye Değer” teması ile sağlığa
değer katmanın, eczacının değerini
görünür kılmanın, toplum sağlığının
değerinin, değersizleştirilen değerlerin
geri kazanılmasının önemini ve yollarını tartışmaya açtı.
11. Türkiye Eczacılık Kongresi’ne 1050
serbest eczacı, 265 kamu ve hastane
eczacısı, 790 eczacılık fakültesi öğrencisi katılmış; milletvekilleri, siyasi parti
temsilcileri, eczacılık fakültesi öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal
Güvenlik Kurumu bürokratları, başta
hekimler olmak üzere sağlık meslek
mensupları ve hukukçuların da katılımıyla ilgili tüm alanları kapsamıştır.
Kongremize yurtdışından katılımlar da
oldu; İngiltere, İtalya, Portekiz, Yunanistan ve KKTC’den gelen konuşmacılar “Avrupa’da Eczacılık” konusunda
sunumlar yaparak kongre izleyicilerine yeni bir ufuk açtı.
Kongre kapsamında Türk Eczacıları
Birliği Gençlik Komisyonu bir Öğrenci
Çalıştayı gerçekleştirdi. Öğrenciler, sorunlarını ve beklentilerini, mesleklerinin geleceğini tartışma olanağı buldu.
Kongremizde 176 kişi, 99 farklı başlık
altında yapılan toplantılarda konuşmacı ya da moderatör olarak yer aldı.
Kongremizde her biri çok büyük ilgi
gören; ikisi Tüm Eczacı Kooperatifleri
Birliği tarafından düzenlenen yedi panel ve yedi bilimsel oturum gerçekleştirildi. Kongremize gönderilen poster
bildiriler ise üç ayrı oturumda dinleyicilere sunuldu.
Açılış Töreni
18 Ekim 2012 tarihinde çok yoğun
bir katılımla gerçekleştirildi. Sunumunu TV 8 Ankara Temsilcisi Erkan
Tan ile Kanal B Muhabiri Hüseyin
Kafkas’ın yaptığı Kongre’nin açılış törenine, çok sayıda milletvekili, siyasi
parti temsilcisi ve üst düzey bürokrat
katıldı. Kongre Başkanı Ecz.Erdoğan
Çolak’ın açılış konuşmasının ardından
sırasıyla; Sağlık Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Dr.Ekrem Atbakan, SGK
Başkan Yardımcısı Yadigar Gökalp
İlhan, DSP Genel Başkanı Dr.Masum
Türker, MHP Genel Başkan Yardımcısı
Eskişehir Milletvekili Dr.Ruhsar Demirel, CHP Manisa Milletvekili Ecz.Özgür
Özel ve AKP İstanbul Milletvekili Ecz.
Mehmet Domaç birer konuşma gerçekleştirdiler.
Kongre
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak açılış konuşmasında kısaca şu konulara
değindi;
8
“Kongremizin insana, bilime, barışa,
sağlığa değer katmasını temenni ediyorum. Bugün Trablusgarp Savaşı’nın
bitip, Balkan Savaşı’nın başladığı 100.
yılı yaşıyoruz. Savaş bizim için her
zaman en temel sağlıksızlık göstergesidir. Savaşın olduğu yerde sağlığa
verilen değerden de, insan hayatına
verilen değerden de bahsedemeyiz.
Bugün yine dünyada yeni savaş dalgaları adeta bir üçüncü dünya savaşı niteliği kazanmış biçimde sürüyor.
Son on yılda gerçekleşen savaşlarda
insanlık 6 milyon kayıp verdi. Kayıplara her gün yüzlercesi ekleniyor. Bizler
sağlıkçılar olarak bu kara tabloyu çok
büyük bir tedirginlikle izliyoruz. Sadece
ülkemizde değil, dünyada da barış istiyoruz. Sağlık için en yüce değerin barış
olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
Değerli katılımcılar; 1948 yılında Birleşmiş Milletlerin Dünya Sağlık Örgütü kuruldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün
kurulması, sağlığın küresel bir konu
olduğunu ve dünyanın her köşesindeki insanların sağlığını iyileştirmek için
birlikte çalışmamız gerektiğinin göstergesi oldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün
değerli çalışmalarının hak ettiği desteği görmeye devam etmesini ve her
gün daha sağlıklı ve barış içinde bir
dünya hedefimize bir adım daha yaklaşmamızı umuyorum. 2000 yılında
Birleşmiş Milletler 2050 yılı için en
son öngörülen nüfus rakamlarını açıkladı. Bu öngörüler bizi çok ürkütücü bir
gerçekle yüz yüze bırakıyor. Şu anda
1,2 milyar insan gelişmiş dünyada,
4,9 miyar insan da gelişmekte olan
dünyada yaşıyor. 2050 yılında gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun adeta
patlayarak 8,2 milyara çıkması bekleniyor. Bu dünyada yoksulluğun çok
daha fazla artması demek. Çünkü birinci dünya, eğitim, sağlık ve refah gibi
unsurları kendi hazinesi olarak saklamakta. Eğer bu gidişatı değiştirmezse,
refah içindeki ülkeler hep görmezden
geldikleri fakir ülkelerin sorunlarıyla
aralarına bir duvar öremeyeceklerine
göre, ektiklerini biçecekler.
serlik umudu gölgeliyor. Bu manzara
karşısında kızgınlık veya üzüntü hissetmemek, bu dünyayı iyileştirmez. Sadece umut, dostluk, dayanışma, hoşgörü
ve sevgiyle bu gezegeni kendimizden
kurtarabiliriz. Talihliyiz ki, dünyada bu
olumlu değerleri sürdürmek için çalışan birçok insan var. Siz de dâhil olmak
üzere…İşte bu insanlar sayesinde bu
güzel gezegene, üzerindeki hayata değer bir gelecek hayal etmek mümkün. Victor Hugo’nun bize söylediği gibi, bu
geleceğin birçok ismi var. “Zayıf olanlar
için ulaşılmaz, utangaç olanlar için bilinmez, cesur olanlar için fırsat”
Bugün yaşadığımız dünya, adaletsiz
bir dünya. Dünyanın en zengin 500 kişisinin elinde 1 milyar dolardan fazla
bir servet varken, dünyada 1,2 milyar
insan günde bir dolardan daha az bir
parayla yaşamaya çalışıyor. Savaşlar
ve çatışmalarla dolu bir dünya. Toplam askeri harcama, sanayileşmiş
ülkelerin, fakir ülkelerin gelişmesi için
yaptıkları dış yardımın 14 katına eşit.
Değerli konuklar; yaşam süresi beklentilerini artırmak, çocuk ölüm oranlarını azaltmak, bazı hastalıkları kontrol altına almak, bazı aşıları ve ilaçları
geliştirmek, geçmişte ölümcül sayılan
hastalıklara çare bulmak gibi gelişmeler doğrudan mesleğimizin üyelerinin çalışmaları sayesinde gerçekleşti.
Daha yapılması gereken çok şey var;
ama bunları yapacak da bizim gibi çok
insan var. Önemli olan herkesin bunun
bir parçası olması. Bin kilometrelik
bir yolun, tek adımla başladığını anladığımız zaman, küçük ya da büyük
olmasının önemi olmaksızın, o adımı
atabiliriz. Çok az kişi tarihi tek başına değiştirebilecek büyüklüğe sahiptir.
Ama her birimiz olayların küçük birer
bölümünü değiştirmek için çalışırsak,
bütün bu hareketlerin sonucunda bu
neslin tarihi yazılacaktır.
Düşüncesizce bir tüketim ve tahrip
dünyası. Bilinen canlı türlerinin yüzde
12’si yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve dünyadaki petrol ve doğalgaz
rezervleri önümüzdeki 50 yıl içerisinde
tükenebilir. Önyargı ve korkunun egemen olduğu hoşgörüsüz bir dünya. Çocukların çoğuna farlı ırk, din veya etnik
kökenden gelen akranlarından nefret
etmeleri öğretiliyor. Öyle bir dünya ki,
hırs dayanışmayı yok ediyor ve kötüm-
Kongre
Değerli katılımcılar; eczacı her şeyden
önce bir sağlık çalışanı, ama sonra bir
işletmeci, haklar ve özellikle hasta
hakları konusunda donanımlı bir kişi
ve gidişatı izleyebilen bir entelektüel
olarak konumlandırılmalıdır. Bu nedenle, disiplinler arasılığın bundan
sonraki kongrelerimiz için de vazgeçilmez bir yaklaşım olması gerektiğini
düşünüyoruz.
liyor?” sorusuna bilimsel ve kolektif
yanıtlar üretmeye itiyor. Bu bakımdan
da geleceğimizi aydınlatıyor. Bundan
bir önceki kongremizi iki yıl önce yine
bu salonda açmıştık. “Geleceğimizi
tartışmak” temasıyla gerçekleştirdiğimiz kongremizden çıkan en anlamlı
sonuçlardan birisi, yapısal sorunlara
ürettiğimiz çözüm önerilerinin berraklaşmasıydı.
Sağlığa değer katan unsurları, bilimsel
gelişmeleri konuşacağımız gibi, sağlığa biçilen ekonomik değeri de masaya yatıracağız. Sağlık hukukundan,
sağlıksızlık göstergelerine, eczacının
birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu olarak işlevinden, eczacıya verilen değere kadar çok sayıda güncel
sorunlarımız ve gelecek perspektiflerimizi harmanlayarak konuşacağız.
Aradan geçen sürede 6308 sayılı
sınırlamayı da içeren yeni Eczacılık
Yasamızı çıkartarak, bu sorunlara kısmen bir yanıt üretmeyi başardık. Burada hepinizin huzurunda bir kez daha
Sayın Sağlık Bakanımıza, değerli bürokratlarına, özellikle Sayın Müsteşar
Yardımcımıza, Tıbbi Cihaz İlaç Kurumu
Başkanımıza ve sayın milletvekillerimize, tüm siyasi partilerimize, yasamıza katkı koydukları, çıkarttıkları için
bir kez daha sizlerin önünde teşekkür
ediyoruz. Geleceğimizi değiştirdiler,
geleceğimizi aydınlattılar.
Eczacıların yapısal ve konjonktürel
sorunları var. Bu sorunları aşmak için
her birimiz çaba gösteriyoruz. İşte bu
kongreler “bizi nasıl bir gelecek bek-
Ali Poyrazoğlu
Ancak, önümüzde hâlâ çok uzun bir
yol var. Uluslararası ekonomik kriz ve
yaşlanan nüfusun yarattığı baskı tüm
dünyada olduğu gibi, ülkemizde de
hükümetleri sağlık ve başta da ilaç
harcamalarını kısıtlamaya itiyor. Bu
kısıtlama alanın eczacılar aleyhine
genişlemesiyle, birleşince, yaşamak,
hayatta kalmak zorlaşıyor.
Bu kongrede eczacılar için sorundan
nasıl bir çıkış öngördüğümüz, önümüze konulan çözüm önerilerini, çeşitli
veçheleriyle tartışma fırsatı bulacağımızı umuyorum. Bizler, eczacının
sosyal güvenlik sisteminin ve ilaç
şirketlerinin yükünü omuzlayan kişiler olmasını değil, kendi eczanemizin,
kendi mesleğimizin, kendi geleceğimizin ve dolayısıyla da toplumun geleceğinin aktörleri olmak istiyoruz.
Değerli meslektaşlarım; eczacı bir
sağlık çalışanı, ama aynı zamanda bu
ülkenin de bir vatandaşı. Hem mesleki, hem insani olarak bizi ilgilendiren
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Avrupa’da Eczacılık: Yeni Gelişmeler Oturumu
9
Kongre
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Anayasa gibi pek çok konuyu da bu
kongrede masaya yatıracağız ve çok
değerli bilim insanlarının, siyasetçilerin görüşlerini dinleyerek, bizim takınmamız gereken tutum konusunda çok
daha kolektif bir bilince sahip olarak,
bu kongreden ayrılacağız. Ama her
şeyden önce ben huzurunuzda eczacıların bu ülkenin aydınları ve yurttaşları
olarak eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa konusundaki beklentilerini ifade etmek istiyorum.
10
Son olarak eklemek isterim ki, bu yıl
Dünya Kooperatifçilik Yılı. Eczacıların
bundan çok uzun bir süre önce kendi
dağıtım kanallarını yaratıp nice bedeller ödeyerek bugünlere getirdikleri kooperatiflerimiz bu kongremizin de her
zaman olduğu gibi en büyük destekçisi
oldu. Bizler sadece kooperatifler yılında değil, her zaman kooperatiflerimizi
yanımızda bulduk ve onların yanında
olmaya, omuz omuza dayanışmaya
da devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz
ki, ilaç tekelleri küçük eczanelerimizi yutamıyorsa ya da yutmasına izin
vermeyeceksek, tek gücümüz birlik
olmamız, birlikte güçlü olduğumuzun
bilincine varmamız.”
Kongrenin açılış semineri, ülkemizin sosyal hekimlik ve sosyal politika
alanının önde gelen uzmanlarından
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.
A.Gürhan Fişek tarafından, “Yaşam
Yeni Anayasa Tartışmaları Paneli
Bize Armağan ya da Sağlığın Değeri”
başlığıyla verildi.
Fişek konuşmasında,
“Yaşamın gerçekten bir armağan olduğunu düşünüyorum. Çok küçük, küçücük bir spermin, küçücük bir yumurta
hücresini bulabilmek için gösterdiği
gayreti, döllenmiş yumurta hücresinden çocuğun meydana gelişini, gelişmesini, olgunlaşmasını düşündüğümüz
zaman, gerçekten bu çok büyük bir
armağan. Ama bu armağanın acaba
değerini biliyor muyuz? Bunu sadece
bireysel olarak görmeyin. Kendinize,
kendi sağlığınıza bakıp bakmamanızla
ilgili değil; size nasıl baktıklarıyla ilgili
bu. Acaba gerçekten bu armağanı iyi
koruyor muyuz, iyi değerlendiriyor muyuz? Bu bir tartışma konusu.
Eczane Sağlık Ürünleri Oturumu
Şimdi, “değer” konusunu düşünmeye
başladığımız zaman, üstüne çok söylenecek şey var. Çünkü “değer” başlı
başına teorilere konu olmuş bir konu.
Biz burada sağlığın değeri dediğimiz
zaman, sağlık alanına bir göz atmamız gerekiyor. Sağlık alanına baktığımda, hep benim gözümün önünde
bir buzdağı oluşmakta. Buzdağının bir
görünen kısmı var, bir de suyun altındaki kısmı var. Düşünün, suyun üstündeki kesim kim? Suyun üstünde kalan,
az miktardaki kesim hastalar. Genellikle toplum sağlık deyince hastaları
görüyor. Buzdağının en tepesinde kim
var? En hastalar var. En hastalar en
çok ilgi bekleyenler.
Dolayısıyla, sağlık dediğimiz zaman,
karşımızda sanki hastalardan olu-
Kongre
şan bir alan varmış gibi geliyor. Buna
karşın buzdağının bir de alt tarafı var.
Kendini sağlıklı sananlar da onun içinde. Belki hastadır, ama kendisini sağlıklı sanıyor. Dolayısıyla, sağlık alanındaki çalışmalar dediğimiz zaman,
sadece hastalara yönelik çalışmaları
kastetmiyoruz. O suyun dibindeki çalışmaları kastediyoruz”
Fişek konuşmasında ekip çalışmasının önemine vurgu yaparak; “Sağlık
bir bütün dedik, burada Sayın Prof.
Mekin Tanker’i ve Sayın Prof. Nusret
Fişek’i anımsamak istiyorum. 1988
yılında Sağlık Meslek Birlikleri Danışma Kurulu’nda sağlık alanında çalışan
meslek odalarını bir araya getirerek,
bize sağlığın bütünlüğü konusun-
Eczacılık Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar / Akreditasyon Oturumu
Akılcı İlaç Kullanımı ve Klinik Eczacılık Oturumu
da çok önemli bir ivme verdiler, ders
verdiler. Sağlık alanına baktığımız zaman, yaşamımıza baktığımız zaman,
bir öngörüsüzlükle karşılaşıyoruz. ‘Boş
ver, hasta olunca çaresine bakarız’
denilen anlayış, işte bizim sağlık alanındaki çıkmazlarımızın başında geliyor. O, günübirlik yaşama gayreti, o
günübirlik yaşama düşüncesi sağlık
alanının baş düşmanlarından” ifadeleriyle devam etti ve ülkemizde ölümlü iş kazalarına değinerek kayıt dışı
istihdamın etkisiyle istatistik verilerin
gerçekleri yansıtmadığını, aslında bu
kazaların önlenebilir olduklarını belirtti.
Devamında ise “Sağlık bir bütün, hep
sağlık üzerine konuştuk, şimdi onun
bileşenlerine bakalım. Yaşam bize
bir armağan dedik. O zaman yaşama
değer vermemiz gerekiyor. Ama nasıl
göstereceğiz yaşama değer verdiğimizi? Bunun için önerimiz bir bileşik
gösterge. Demek ki yaşam sadece
sağlığa değer vermekle değerli kılınamıyor. Bu birçok bileşke kavramdan
oluşuyor. Sözgelimi sosyal güvenlik
ya da güvence olmadan, insana değer
verdiğinizi gösteremezsiniz. Çalışma
hakkı ve işsizliğin önlenmesini sağlamadığınız sürece insana insanlığını hissettiremezsiniz. Belirli, insanca
yaşanabilir bir gelir düzeyi sağlamadığınız sürece, insana insanlığını du-
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Poster Sunumları
11
Kongre
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Yeni Yasal Düzenlemeler Işığında Eczacılık Paneli
12
yuramazsınız, yaşamına değer verdiğinizi anlatamazsınız. Bilme hakkı ya
da eğitim hakkını vermediğiniz sürece,
insan bütün bunları nasıl değerlendireceğini de bilemez, dünyadaki yerini
de kavrayamaz. Ama bunlar içerisinde
en önemlisi şu. Eğer insana hak arama ve örgütlenme özgürlüğünü vermezseniz, o bütün bunları sağlayacak
olan mücadeleyi veremez. Zaman
zaman öğrencilerime takılıyorum. “Şu
hak arama örgütlenme özgürlüğünü
oradan kaldırsak, ortadan demokrasiyi çeksek, bir diktatör gelse, şunların
hepsini verse iyi olmaz mı?” İyi olur da,
yarın sabah ne yapacağı belli olmaz;
şimdi verdi, yarın alır” dedi.
Fişek konuşmasını; “Maalesef sağlıktan önce gelen şeyler var bu toplumda. Onların da faturası kadınlara ve
çocuklara çıkıyor. Şimdi, yaşam bize bir
armağansa, bizim buna değer verilmesini istememiz gerekiyor. Onun için mü-
cadele etmemiz gerekiyor. Yaşamımıza değer verilmesi için örgütlenmemiz
gerekiyor. Örgütlerimizle insana değer
verilmesi için devlete baskı yapmamız
gerekiyor. Sosyal hukuk devletini savunmamız gerekiyor. Bundan başka da
çözüm yok” sözleriyle bitirdi.
Kongre’de Gerçekleştirilen
Paneller
1- Yeni Anayasa Tartışmaları
Moderatörlüğünü Kanal 24 Ankara
Temsilcisi Yaşar Taşkın Koç’un yaptığı
panel ilginç tartışmalara sahne oldu.
Anayasa konusunun geniş toplumsal
kesimler tarafından tartışılması gereğini bir kez daha açığa çıkardı. Aynı
zamanda bu panel, eczacıların ülkemizin geleceğini ilgilendiren böylesi
önemli bir konuya duyarsız kalmayacağının da göstergesiydi. Panelde;
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu
Üyeleri AKP Ankara Milletvekili Ahmet
Sağlık ve İlaç Hukuku Oturumu
İyimaya, CHP Konya Milletvekili Atilla
Kart, MHP Antalya Milletvekili Prof.Dr.
Tunca Toskay, Demokrat Yargı Birliği Eşbaşkanı Dr.Ohangazi Ertekin ve
İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji
Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ferhat
Kentel yeni Anayasa konusunu masaya yatırdılar. Soru cevap bölümünde
ise ufuk açan bir tartışma yaşandı.
2- Birleşmiş Milletler 2012 Kooperatifçilik Yılı Kapsamında, Kooperatif İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik
Alana Etkileri (Düzenleyen: TEKB)
Moderatörlüğünü TEKB II.Başkanı Ecz.
Mustafa Turunç’un yaptığı panelde;
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürü İsmail Kalender,
Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı, Ankara Üniv.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim
Üyesi Yrd.Doç.Dr. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar, Uluslararası Çalışma Örgütü
(ILO) Kooperatifçilik Bölüm Şefi Simel
Eşim konuşmacı olarak yer aldılar. Panelde, Kooperatiflerin varlığının korunması, yeniden geliştirilmesi ve yaşatılması anlamında ortak çalışmaların
yapılmasına vurgu yapıldı.
3- İlaçta Reklam
Moderatörlüğünü TEB Saymanı Ecz.
İsmail Başdil ile TEB Hukuk Danışmanı
Av.Hüseyin Öğüşlü’nün yaptığı panel,
Kongrenin en çok ilgi gören panellerinden birisiydi. Panelde; Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
Dr.Deniz Sezgin, TÜKODER Başkanı
Av.Şükran Eroğlu, AİFD Genel Sekreteri
Kongre
ve Yürütme Kurulu Başkanı Alp Sevindik, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Atila Karaalp, TTB
Hukuk Koordinatörü ve Reklam Kurulu
Temsilcisi Dr.Hakan Giritlioğlu ile Reklam Kurulu Eski Başkanı aynı zamanda
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Müşaviri Özcan Pektaş, tüm boyutlarıyla ilaçta reklamı tartıştılar. Alp Sevindik
reçetesiz ilaçta reklamı savunurken,
Deniz Sezgin reklamın olumlu yönlerine değindikten sonra aslında her şeyin
o kadar da tozpembe olmadığına ve
dolayısıyla ilaçta reklamın kolayca savunulamayacağına vurgu yaptı.
4- Geçmişten Günümüze Eczacı Kooperatiflerinin, Sağlık, İlaç ve Eczacılığa Kattığı Değerler ve Süreçteki
Stratejileri (Düzenleyen: TEKB)
Moderatörlüğünü TEKB Başkanı Ecz.
Abdullah Özyiğit’in yaptığı panelde;
Güney Ecza Koop Başkanı Ecz.Tarkan Bir, Edak Ecza Koop Başkanı Ecz.
Emre Bacanak, İstanbul Ecza Koop
II.Başkanı Ecz.Rafet Şahin, BEK Yönetim Kurulu Üyesi Ecz.K.Yeşim Baş birer
sunum gerçekleştirdiler. Geniş bir katılımla gerçekleşen panelde konuşmacılar, Türkiye’de kooperatifçiliğin tablosunu, olanak ve stratejileri çizdiler.
5- Sağlıkta Global Bütçe Uygulamalarının İlaç ve Eczacılığa Yansımaları
Moderatörlüğünü Hacettepe Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Doç.Dr. Umur
Tosun’un yaptığı panelde; SGK Genel
Birleşmiş Milletler 2012 Kooperatifçilik Yılı Kapsamında Kooperatif İşletmelerinin
Sosyo-Ekonomik Alana Etkileri Paneli
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
İlaçta Reklam Paneli
13
Geçmişten Günümüze Eczacı Kooperatiflerinin Sağlık, İlaç ve Eczacılığa Kattığı Değerler
ve Süreçteki Stratejileri Paneli
Sağlıkta Global Bütçe Uygulamalarının İlaç ve Eczacılığa Yansımaları Paneli
Kongre
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Sunanlar ve Yararlananlar Persfektifinden Sağlık Hizmetlerinde İşbirliği Paneli
14
Sağlık Sigortası Genel Müdür Vekili
Namık Kaya, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Ekonomik Araştırmalar
Başk. Yard. Dr.Hakkı Gürsöz, AİFD Başkan Yardımcısı Muhittin Bilgütay, TEB
Genel Sekreteri Uzm.Ecz.Harun Kızılay,
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı/İktisatçı
Mustafa Sönmez ve Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof.Dr. Bülent Gümüşel birer sunum yaptılar. İlgiyle izlenen bu panel,
eczane ekonomilerini yakından ilgilendiren global bütçe uygulamasının, alanın bileşenleri ve uzmanlar tarafından
her yönüyle tartışılmasını sağladı.
6- Yeni Yasal Düzenlemeler Işığında Eczacılık
Moderatörlüğünü TEB II. Başkanı Ecz.
Arman Üney’in yaptığı panel, kongrenin katılımı yüksek ve çok ilgi çeken
etkinliklerinden biriydi. Panelde, AKP İstanbul Milletvekili Ecz.Mehmet Domaç,
CHP Manisa Milletvekili Ecz.Özgür Özel,
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, İlaç
Biyolojik ve Tıbbi Ürünler Başk.Yard.
Ecz.Güven Artıran, Gazi Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Nurettin Abacıoğlu, Trabzon Eczacı Odası Delegesi Ecz.Nevzat Akman,
TEB Gençlik Komisyonu Başkanı Göktuğ Mert Karaltı konuşmacı olarak yer
aldı ve 6197 sayılı yasada önemli değişiklikler yapan 6308 sayılı yasa tüm
yönleriyle tartışıldı.
7- Sunanlar ve Yararlananlar
Perspektifinden Sağlık Hizmetlerinde İşbirliği
Moderatörlüğünü Habertürk Ankara
Temsilcisi Alican Türkoğlu’nun yaptığı
panel, kongrenin son günü gerçekleştirildi. Panelde; TEB Başkanı Ecz.
Erdoğan Çolak, Türk Tabipleri Birliği
Eski Başkanı Dr.Eriş Bilaloğlu, Türk
Dişhekimleri Birliği Yönetim Kurulu
Üyesi Dr.Süha Alpay, Türk Hemşireler
Derneği Başkanı Prof.Dr. Saadet Ül-
Öğrenci Çalıştayı
ker, TEB Eczacılık Akademisi Başkanı Prof.Dr. Ahmet Başaran ve Sağlık
Hakkı Hareketi Derneği Eski Başkanı
Dr.Mustafa Sütlaş konuşmacı olarak
yer aldı. Temel olarak halk sağlığının
öncelenmesine, mesleğin yaşatılmasına ve dayanışmanın inşa edilmesine
vurgu yapıldı.
Kongre’de Gerçekleştirilen
Bilimsel Oturumlar
* Sağlık ve İlaç Hukuku
* Avrupa’da Eczacılık: Yeni Gelişmeler
* Eczane Sağlık Ürünleri
* Akılcı İlaç Kullanımı ve Klinik Eczacılık
* Eczacılık Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar
/ Akreditasyon
* Serbest Bildiriler 1-2
Basın Ödülleri ve Ödül Töreni
2012 Türk Eczacıları Birliği Basın
Ödülleri Kongre’nin ilk günü düzenlenen ve sunumunu NTV Sağlık Muhabiri Miray Akdağ Uluç’un yaptığı törenle
sahiplerine takdim edildi.
Merkez Heyeti Özel Ödülü ve 4 ana
dalın altındaki 13 ayrı kategoride verilen TEB Basın Ödülleri için, Birliğimizin
resmi web sitesinde bir oylama gerçekleştirildi. Doğru, tarafsız ve dürüst
haberciliklerinin yanı sıra evrensel
yayıncılık ilkelerini sağlık alanında başarı ile uygulayan kişi ve kurumların
emeklerini görünür kılma amacıyla
verilen ödüller, 5 gün süren oylamaya
Kongre
2012 TEB Basın Odülleri Ödül Töreni
Oylama sonrasında ödül almaya hak
kazananlar:
Yazılı Dal
• En İyi Köşe Yazarı/Yazısı
Bülent Korucu (Zaman Gazetesi)
• En İyi Araştırma-İnceleme Haberi
Mine Tuduk (Radikal Gazetesi)
• En İyi Özel Haber
Aysel Alp (Hürriyet Gazetesi)
• En İyi Sağlık Haberi
Deniz Biliroğlu (Habertürk Gazetesi)
• En İyi Röportaj
Selma Bıyıklı (Anadolu Ajansı)
Görsel Dal
• En İyi Ana Haber Bülteni
Cem Öğretir (ATV)
• En İyi Röportaj
Borayhan Gülcü (Habertürk)
• En İyi Tv Haberi
Miray Akdağ Uluç (NTV), Gülben Şahin Yalçın (TRT)
• En İyi Canlı Yayın
Ömer Topsakal (Habertürk)
• En İyi Sağlık Programı
Doktorum (Kanal D)
• En İyi Özel Haber
Büşra Arslantaş (CNN TÜRK)
İşitsel Dal
En İyi Radyo Programı
Halkın Sesi-NTV Radyo
nucuna göre belirlenerek 23 poster
arasından ödüle layık görülenler seçildi.
İnternet Dalı
En İyi Sağlık Sitesi
www.saglikaktuel.com
TEB Merkez Heyeti Özel Ödülü
Oğuz Haksever
NTV
Poster Ödülleri
11. Türkiye Eczacılık Kongresi Yürütme
Kurulu tarafından alınan kararla oluşturulan jüri- Prof.Dr. A. Ahmet Başaran
(TEB Eczacılık Akademisi Başkanı), Prof.
Dr. Maksut Coşkun (Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Dekanı), Ecz.Sertaç
Özmen (TEB Merkez Heyeti Üyesi),
Ecz.R. Ziya Örmeci (TEB Merkez Heyeti
Üyesi), Ecz.Aytül Çiloğlu (Kırklareli Eczacı Odası Başkanı), Ecz.Halime Özen
(Uşak Eczacı Odası Başkanı) tarafından
Kongre süresince poster alanı gezildi,
poster sunumları izlendi ve adaylar,
poster jürisi değerlendirme formu so-
Kongrenin son günü “Poster Ödül Töreni” ile ödüle layık görülen poster sahiplerine ödülleri takdim edildi. Buna göre:
1-Eczacı Odası Sosyal Sorumluluk
Projesi Poster Ödülü
“Geleceğimizin Yetişkini Çocuklarımız İçin %100 Dumansız Hava
Sahası”
Posteri Hazırlayan: Ecz. Resmiye
ÇOLAKOĞLU (Hatay Eczacı Odası Genel Sekreteri) Ödül: 500 TL
2-Öğrenci Posteri Ödülü
“Triazenlerin Antikanser Aktiviteleri”
Posteri Hazırlayanlar: Ecz.Oğuzhan
AYDEMİR (Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi), Yrd.Doç.Dr. Sevgi KARAKUŞ (Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya AD)
Ödül: 750 TL
Poster Ödül Töreni
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
katılan eczacılarımız ve halkımız tarafından belirlendi. Ödül almaya hak
kazananlar 12 Ekim 2012 tarihli Basın Duyurusuyla TEB web sitesinden
kamuoyu ile paylaşıldı.
15
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Kongre
3-Bilimsel Poster Ödülü (iki Poster
ödüle layık görülmüştür)
“Akut Sertralin Tedavisinin Sıçanlarda Oksidatif Stres Parametreleri Üzerine Etkisinin İncelenmesi”
Posteri Hazırlayanlar: Arş.Gör.Mehmet BERKÖZ (Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Farmasötik Biyoteknoloji
AD), Yrd.Doç.Dr. Dilek BATTAL (Mersin
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji AD), Doç.Dr. Nefise Özlen ŞAHİN (Mersin Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji AD), Yrd.Doç.Dr. Ebru DERİCİ
EKER (Mersin Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji
AD), Doç.Dr.Serap YALIN (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya
AD), YL.Öğr.Ayça AKTAŞ (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji AD), Marcelina CEBO
(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü,
Farmasötik Biyoteknoloji AD), Prof.Dr.
Şahan SAYGI (Yakın Doğu Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji AD) Ödül: 500 TL
Yeşim Salkım
Genco Erkal
“Serbest Eczanede Varfarin Kullanan Hastaların Bilgi Düzeyinin Değerlendirilmesi ve Eczacının Rolü”
Posteri Hazırlayan: Ecz.Sırma Seçil
ABAYLI (Sırma Eczanesi-Balıkesir)
Ödül: 500 TL
Hatay Eczacı Odası) sosyal sorumluluk kapsamında yaptıkları faaliyetleri
anlatan birer sunum gerçekleştirdiler.
Sosyal Sorumluluk
Ülkemizin alanında önde gelen on sivil toplum örgütü kendilerine ayrılan
stantlarda kongre süresince katılımcılarla buluşma imkanı buldular. Söz
konusu sivil toplum örgütleri ve iki Eczacı Odamız (Bursa Eczacı Odası ve
16
Sosyal Sorumluluk Alanı Katılımcıları
1. LÖSEV-Lösemili Çocuklar Vakfı
2. NA-Adsız Narkotik Türkiye
3. Diyabetle Yaşam Derneği
4. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
5. FİŞEK Enstitüsü Çalışan Çocuklar
Vakfı
6. ZİÇEV-Zihinsel Yetersiz Çocukları
Yetiştirme ve Koruma Vakfı
7. Çölyak Derneği (Ankara)
8. TOG-Toplum Gönüllüleri Vakfı
9. TEGV-Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı
10.KADAV-Kadın Dayanışma Vakfı
Sosyal Program Kapsamında
Birinci gün; birkaç kuşak eczacı bir aileden gelen değerli sanatçı Ali Poyrazoğlu “Sağlık ve Para” başlığı altında kendi
deneyimlerini de içeren sahne performansı ile kongreye büyük renk kattı.
Ezginin Günlüğü
Zeliha Sunal ve Dj Geveze
Üçüncü gün; ülkemizin yetiştirdiği büyük sanatçılardan Genco Erkal, yine
büyük sanatçı Nazım Hikmet’in şiirlerinden oyunlaştırdığı “İnsanlarımNazım Hikmet” adlı büyük beğeniyle
izlenen bir performans gerçekleştirdi.
İlk günün akşamında DJ Geveze eşliğinde Zeliha Sunal, eğlenceli bir
konser verdi. İkinci günün akşamında, Kooperatifler Gecesi kapsamında
düzenlenen Ezginin Günlüğü Konseri
geceye renk kattı. Üçüncü gün ise,
değerli sanatçı Yeşim Salkım’ın sahne
aldığı Gala gecesi ile son buldu.
Kerem CANLI
Türk Eczacıları Birliği
SGK 2012 Protokolü’nün (3.7) maddesi kapsamında Sıralı Dağıtım 01.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012 Yılı
SGK Protokolü’nün 3.7 Maddesinde yer aldığı şekilde EK-4
de belirtilen reçetelerin dağıtımının Türk Eczacıları Birliği
sorumluluğunda ve ilgili Bölge Eczacı Odası koordinasyonunda yapılmasına karar verilmiştir.
Sistemin nasıl işleyeceğini kurgulamak üzere TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Sertaç Özmen, Ecz. Bülent Varel, Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu ve
İstanbul, Ankara, Adana, Bursa, Eskişehir, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Aydın, Malatya, Elazığ, Ordu, Manisa, Kocaeli
Eczacı Odalarımızın yöneticilerinin katılımı ile bir komisyon
kurulmasına karar verilmiştir.
Komisyonun 15.02.2012 tarihinde ilk toplantısı İstanbul,
Ankara, Adana, Bursa, Eskişehir, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Aydın, Malatya, Elazığ, Ordu, Manisa ve Kocaeli Eczacı
Odalarının Yöneticilerinin katılımıyla düzenlemiştir.
Düzenlenen Komisyon toplantısında, Odaların Protokolün
3.7 Maddesi ve eki EK-4 ile belirlenen dağıtım esasları, ortaya çıkabilecek sorunlar, çözüm önerileri ve sistemin işleyişine esas teşkil edecek hususlar değerlendirilmiştir.
Reçete Tevzi Sistemi’nin kapalı bir alanda (sadece eczacıların dahil olduğu bir sistem içerisinde) yapılmasını sağlamak için üyelerin bir an önce Farmainbox Kurulumlarını
tamamlaması için Bölge Eczacı Odalarımız aracılığı ile
üyelere bilgilendirme yapılmıştır.
“Sıralı Dağıtım Sistemi’ne tabi reçete grupları” nın dağıtımının ne şekilde yapılacağı ve sistemin uygulanması esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar üyelerimize resmi internet sayfamızdan ve Bölge Eczacı Odası yazılarımız
ile duyurulmuştur.
Protokol’ün Ek-4 15’inci maddesine istinaden Sıralı Dağıtım Sistemi’ne tabi reçete grupları ;
a- Mor ve turuncu reçeteye yazılması zorunlu olan ilaçların
yer aldığı reçeteler,
b- İşyeri hekimi tarafından yazılan reçeteler,
c- Eritropoietin ve darbepoetin preparatlarını ihtiva eden
reçeteler,
d- Diyaliz solüsyonlarını ihtiva eden reçeteler,
e- Eczacı Odalarınca dağıtım protokolü yapılan ünitelerdeki yatan hasta reçeteleri,
f- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişilere ait
reçeteler ile özel ve kamu huzurevlerinde kalan kişilere
ait reçeteler ile 5378 sayılı Özürlüler Ve Bazı Kanun Ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanuna göre özel rehabilitasyon merkezlerinde kalan kişilere ait reçeteler,
g- Eczane olmayan yerleşim bölgelerindeki sigortalı ve hak
sahiplerine ait reçeteler,
h- Organ nakli sonrasında kullanılan ilaçlar,
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Reçete Tevzi Sistemi
17
Dosya
ı- Tüp bebek ve tüp bebek öncesi tedavisinde
kullanılan ilaçları içeren reçeteler,
i- Oral beslenme solüsyonlarını ihtiva eden reçeteler,
j- Harp Okulları, Askeri Liseler, Polis Meslek Yüksek Okulları, Fakülte ve Yüksek Okullarda TSK
namına okuyanlar ve Astsubay Yüksek Okullarında okuyan öğrencilerin reçeteleri,
k- Yurt dışı sigortalılarına ait reçeteler,
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
l- Evde bakım hizmetleri çerçevesinde düzenlenen reçeteler.
18
Belirtilen reçete/ilaç gruplarının dağıtımı esnasında aynı
reçetede bulunan ancak dağıtımı yapılmayan ilaçların kotaya dahil edilmemesi ve bu ilaçlardan oda katkı payı alınmaması kararlaştırılmıştır.
Kurumla yapılan görüşme ve çalışmalar neticesinde EK-4
e göre dağıtıma tabi olan ilaç ve reçete gruplarının tamamına yakınının artık sistem tarafından C grubuna atılarak
ayrı olarak fatura edilmesi sağlanmıştır.
Sisteme eczacı tarafından girilen reçetelere ait İcmal listeleri, oda merkezinde ya da temsilciliklerinde onaylanmaktadır. Kurum tarafından yapılan reçete kontrollerinde de
oda onaylı icmal listeleri SGK tarafından da geri ödemeye
esas olarak kontrol edilmektedir.
Protokol’ün EK-4 8. Maddesinde yer alan hüküm gereği
sistemin sağlıklı işleyişinin sağlanabilmesi açısından, birliğimiz tarafından yapılan çalışmalar neticesinde eczaneler
limiti açık ve sıradaki eczaneyi Farmainbox’tan görebilmektedirler.
Eczacı odaları tarafından Birliğimize yapılan başvuruların
değerlendirilmesi sonucunda Odaların dağıtım uygulamalarında, bölgelerinde “zone” (bölge içinde farklı bölgeler)
belirleyebilme ve bu “zone”lar için farklı kota/limit uygulamayı talep edebilecekleri 24.04.2012 tarihli Bölge Eczacı
Odası yazımız ile duyurulmuştur.
• Sistemin en iyi şekilde işlemesini sağlamak
• Sorunları ve Çözüm önerilerini değerlendirmek
• Sistemin işleyişini ayrıntıları ile anlatmak
amacı ile 07/06/2012 tarihinde 46 eczacı odamızın Reçete Tevzi sorumlularının katılımıyla TEB Otel de bir toplantı
gerçekleştirildi.
Reçete Tevzi Sistemi ile ilgili Genel Bilgiler:
• Oda Yönetim Paneli ve Üye Reçete Giriş ekranları için
toplam da 120 adet görsel hazırlanmıştır.
• Sistemde 52 adedi Oda Yönetim Paneli, 45 adedi Üye
Reçete Giriş Ekranlarında olmak üzere 97 adet ekleme
ve yenileme çalışması yapılmıştır.
• Sisteme 6.127 adet üye bilgisi eklenmiş ve 4. 681 adet
üye bilgisi güncellenmiştir.
• Bölge Eczacı Odalarından limit bildirimlerindeki değişiklik taleplerine istinaden 7.217 adet bölge bazlı limit değişikliği yapılmıştır.
• 23.715 adet FarmaInbox programı kurulum sayısı bulunmaktadır.
• 31/10/2012 tarihine kadar 2.608 adet e-postaya talep
gelmiş ve hepsine cevap verilmiştir.
Her türlü destek için [email protected] e-posta adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.
Ayşen YALMAN
25 EYLÜL; DÜNYA ECZACILIK GÜNÜ
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
TEB ÖNERDİ,
DÜNYA KABUL ETTİ
19
2009 yılında Türkiye’de yapılan ve dünyanın hemen her ülkesinden eczacıların katıldığı
Dünya Eczacılık Kongresi’nde alınan tarihi karar gereği, 25 Eylül tarihi,
“Dünya Eczacılık Günü” olarak ilan edildi. Birliğimizin önerisiyle kabul edilen
25 Eylül Dünya Eczacılık Günü’nün bu yıl 3’üncüsünü kutladık
2009 yılında Türk Eczacıları Birliği’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Dünya Eczacılık Kongresi sırasında, Birliğimiz
delegasyonunun “FIP’in kuruluş tarihi olan 25 Eylül’ün, tüm dünyada ortak olarak “Dünya Eczacılık Günü” adıyla kutlanması
önerisini, Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) delegasyonu oy birliği ile kabul ederek, tarihi bir karara imza attı. FIP, Genel
Kurul’da kabul ettiği öneriyi, daha sonra tüm dünya ülkelerine gönderdiği yazıyla bildirdi ve “25 Eylül tarihinin Dünya Eczacılık
Günü olarak kutlanacağını” ilan etti.
İnsan ırkının var olduğu en eski tarihlerden beri bilinen belki de en eski meslek gruplarından biri olan eczacılık mesleği, insan
sağlığını iyileştirmek gibi son derece kutsal bir görevi üstlenmekte. Toplum sağlığının korunması ve devamı için dünyadaki
gelişmeleri sürekli olarak takip eden biz eczacılar, sermayesi sadece kendi emeği olan bir meslek grubunun üyeleriyiz. Hastalarımızla aramızdaki koparılamayacak olan organik bağımız ve insan sağlığı merkezli hizmetlerimiz sayesinde, dün var
olduğumuz gibi yarın da insanlığa hizmet için çalışacağız.
Bin yıllık geçmişinden güç alan, sağlıklı nesillerin sürekliliği için yüzü daima geleceğe dönük olan biz eczacılar, mesleğimize
duyduğumuz sevgiyi ve heyecanı sürekli büyüterek yaşatıyoruz.
Türk Eczacıları Birliği olarak, tekrar ülkemizdeki ve Dünyadaki meslektaşlarımızın bu önemli günlerini kutluyor, yüreklerinde
taşıdıkları meslek aşkını hiç yitirmemelerini temenni ediyoruz.
Uzm. Ecz. Harun KIZILAY
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
BİHAT 2012
20
Bu yıl 20’ncisi Düzenlenen Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı (BİHAT) 10-13 Ekim 2012 tarihleri arasında Ankara
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ev sahipliğinde Antalya’da
gerçekleştirildi. Çok sayıda sunum, panel ve seminerin yer
aldığı BİHAT’ta TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay
da bir sunum yaptı. Kızılay sunumunda özetle şunları söyledi;
garanti altına almış, dünyada alternatif tıp yöntemleri arasında önemli bir yer tutan homeopatik tıbbî ürünlerin eczanelerimizden sunulmasını
yasal çerçeveye kavuşturmuş olduk.
ØDeğişen ‘sağlıklı olma’ anlayışı çerçevesinde tüm
dünyada ‘alternatif tedavi’ ya da ‘destekleyici
YENİ ECZACILIK YASASI’NDA GELENEKSEL BİTKİSEL
TIBBİ ÜRÜNLER VE HOMEOPATİNİN ECZANE ECZACILIĞINA KATKISI AÇISINDAN TARTIŞILMASI
17 Mayıs 2012’de 6308 Sayılı Kanun ile artık değişen
ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiş bulunan 59 yıllık
6197 sayılı “Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun”umuz
değişti. Bu düzenleme; Türkiye’de eczacılık ve eczane hizmetleri açısından dünyadaki gelişmelere ve yeniliklere uygun önemli değişiklikler içeriyor. Söz konusu değişiklik ile
eczanede sunulabilecek ürün gamı genişletilmiştir.
MADDE 6 – 6197 sayılı Kanun’un 28’inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Madde 28- Beşeri ilaçlar, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı
geleneksel bitkisel tıbbî ürünler, Sağlık Bakanlığının iznine tabi olan homeopatik tıbbî ürünler, enteral beslenme
ürünleri dahil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar ve özel tıbbi
amaçlı bebek mamaları münhasıran eczanede satılır.”
Böylelikle:
ØSağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alan geleneksel
bitkisel tıbbî ürünlerin halka arzının sadece ve
sadece eczaneler tarafından gerçekleştirilmesini
tedavi’ gibi farklı tedavi yöntemlerine ve bitkisel
ürünlere olan ilgi ve kişilerin basit rahatsızlıklarını bir doktora veya eczacıya başvurmadan, kendi kendilerine tedavi etme çabaları gün geçtikçe
artmaktadır.
ØGeleneksel tıptan yararlanarak kendi kendine
tedavi aracılığıyla teşhis konulmuş belirli durumların uygun ve etkili tedavisinin ve kontrolünün
mümkün olabileceği, Kamu bütçesi üzerindeki
sağlık giderleri yükünün azaltılmasının bir yolu
olarak politika yapıcılar arasında günden güne
daha çok kabul görmektedir.
ØDoğal sağlık ürünlerinin dünya da kullanımları giderek artmakta buna paralel olarak da bu ürünlere bağlı advers ilaç etkileşimlerinin görülmesinde
de artış yaşanmaktadır. Ayrıca bilinen bir gerçekte şudur ki; bu tip doğal sağlık ürünlerinden kaynaklanan etkileşimler ve rahatsızlıklar kayıtlı verilerin çok daha üzerinde gerçekleşmekte, ancak
raporlama yeterli düzeyde olmadığından gerçek
rakamlara ulaşılamamaktadır.
Toplantı
DÜNYADA DURUM
Küresel geleneksel ilaç pazarı, hızlı bir artış oranı ile
2008’de tahminen 83 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Özellikle hekim ve ilaca ulaşmanın zor olduğu
az gelişmiş ülkelerde halk ilacı olarak, ABD’de gıda desteği olarak ve Avrupa ülkelerinde ise genellikle bitkisel
ilaç kategorisi altında değerlendirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, dünya nüfusunun %80’i
temel sağlık hizmetlerinin bazı uygulamaları için bitkisel
ilaçlara gereksinim duymaktadır. Dünya genelinde gıda
takviyeleri, diyet takviyeleri ve tıbbi bitkisel ürünler değerlendirildiğinde düzenleyici ve denetleyici statü ve konuya
ilişkin terminoloji büyük değişiklikler arz etmekte, bu durum ülkeler arasında tutarsızlıklara neden olmakta; bu da
ciddi bir iletişim sorununu beraberinde getirmektedir. Söz
konusu ürünler yaygın olarak reçeteli veya OTC kategorisinde değerlendirilmekle birlikte;
- Halk ilacı
- Geleneksel ilaç
- Bitkisel ilaç
- Bitkisel takviye
- Diyet Takviyeleri
- Sağlıklı gıda
- İşlevsel Gıda
- Fitoprotektan
- Ya da sadece gıda maddesi olarak da piyasaya sürülebilmektedirler.
Bu nedenle söz konusu alana ilişkin gerçekleştirilecek olan
tanımlamalar ya da düzenlemeler, sadece AB Uyum kapsamında birebir adaptasyon şeklinde değil, ülkemizdeki
mevcut düzenlemeler ve koşullar, toplumun yapısı göz
önünde bulundurularak, bir bütün olarak ele alınmalıdır. Aşağıdaki tablo söz konusu ilaçların, ülkelere göre dağılımını ve rakamlarını göstermektedir.
ABD’DE DURUM
Amerika’daki durum ise, kısaca şöyle özetlenebilir. “Besin
Destekleri Sağlık ve Eğitim Yasası - DSHEA” (1994) ile Gıda
Takviyesi tanımlaması yapılmış ve bitkisel ilaçlar yaygın
olarak bu kapsamda değerlendirilmeye başlanmıştır.Yasa,
FDA’nın vitaminler, mineraller, aminoasitler ve bitkisel
droglar üzerindeki kontrolü kaldırılmış, ürünün sorumluluğunu üreticilere yüklemiştir. 2000 yılında FDA’nın yayınladığı gıda bütünleyiciler için yapı ve fonksiyon iddialarına
yönelik, yönetmelikle başta ABD olmak üzere, dünyada
hızlı ve kontrolsüz bir ürün patlaması ortaya çıkmıştır. Bu
nedenle, ülkemizde satışa sunulan ABD kaynaklı bazı bitkisel ürünlerin, “FDA onaylı” olarak tanıtılması da doğru bir
yaklaşım değildir.
DSHEA-1994 ile getirilen tanıma göre gıda takviyeleri,
diyeti desteklemek üzere kullanılan bir veya daha fazla
besin öğesini [vitaminleri, mineralleri, aminoasitleri ve bitkisel drogları (herbs & botanicals)] içeren, ağızdan alınmak
üzere hazırlanmış ürünlerdir. Burada dikkat edilmesi gereken konu; söz konusu tanımda yer verilen bitkisel drogların
aslında gıda olarak kullanılan ve beslenmeyi destekleyici
özellikte olan bitkileri kast etmesidir. Gıda takviyeleri aslında gıda ve işlevsel gıdalarda yer alan besin öğelerini gıdalarda bulundukları değerlerde içeren; dolayısı ile beslenme
yoluyla alınmalarında yetersiz kalınan temel besin öğeleri
açısından vücudu desteklemesi beklenen ürünlerdir.
ABD’DE BİTKİSEL İLAÇLAR
Bitkisel ilaç kapsamına giren ürünlerin;
• İçerik ve etkinliklerinin bilimsel olarak kanıtlanmış olması;
• Doz-etki ilişkilerinin ve doza bağlı etki farklılıklarının ortaya konması;
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
ØEkonomi ve sağlık sektörlerinde geleneksel ilaçların etkisi piyasadaki geleneksel ilaçlar için
hesap verilebilirliğe yönelik kamusal talebi de
artırmaktadır. Tüketiciler kullandıkları ürünlerin
güvenli ve etkili sayılması için kabul edilebilir
kriterleri karşılayıp karşılamadıklarını bilmek istemektedir. Bu durum sağlık otoriteleri arasında
geleneksel ürünlere ilişkin araştırma, düzenleme,
bu ürünlerin uluslar arası ticareti ve pazarlanması gibi konulara ilginin artmasına yol açmaktadır.
Sağlık otoritelerine, reçetesiz ilaçlar, geleneksel
ürünler, tıbbi konsültasyon olmadan alınabilecek
sağlığa ilişkin ürünlerle ilgili kanuni düzenlemenin tasarlanması, uygulanması ve aynı zamanda
halkta onaylanan bilgiye yönelik davranış değişikliği geliştirmek üzere eğitilmesi adına daha
fazla sorumluluk yüklemektedir.
21
Toplantı
Geleneksel Tıbbi Bitkisel Ürün; Madde 16a (1)’de yer alan
kriterleri taşıyan ürünler şeklinde tanımlanır. Kriterler şunlardır:
• Belirtileri doktor müdahalesi gerektirmeden kullanıma
uygundur. Örneğin; reçetesiz ilaçlardır.
• Etkisi ve dozu bellidir ve geleneksel kullanımdan kaynaklanır. • Ağız yoluyla, haricen ve/veya solunum yoluyla kullanılır.
• Konvansiyonel ilaçlarla olan etkileşimlerinin belirlenmesi ve
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
• Bu ürünlerin standardize edilmiş farmasötik formlar halinde kullanıma sunulmuş olmaları gereklidir.
22
Bu esaslara uyan bitkisel ilaçlar ve hazırlama standartları,
Avrupa Birliği Bilimsel Fitoterapi Çalıştayı (ESCOP) ve Komisyon E (Almanya Sağlık Bakanlığı bünyesinde sadece
fitofarmakalar ve fitoterapötikler için kurulmuş olan bir
komisyon) tarafından değerlendirilmekte ve her yıl monograflar şeklinde yayımlanmaktadır.
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE YASAL ÇERÇEVE VE
AB UYUM SÜRECİ
Avrupa Parlamentosu’nun 2001/83/EC sayılı Direktifi, beşeri tıbbi mevzuatın genel prensiplerini ortaya koymaktadır. 2002 yılında yayımlanan gıda takviyelerine ilişkin güvenilirlik ve kalite kriterlerinin belirlendiği “Ülkelerin Besin
Takviyesi İle İlgili Yasalarını Yakınlaştırma Direktifi”nde
gıda takviyeleri; “Normal diyeti takviye etmek amacı taşıyan ve besin maddesi, besin ya da fizyolojik etkiye sahip diğer maddeler
açısından konsantre kaynak niteliğinde olan, tek başına ya
da kombinasyonlu olarak kullanılan, doz formunda satılan
ve kapsül, pastil, tablet, hap ve diğer benzeri şekillerde ya
da toz şeklinde poşetler içinde, sıvı ampul olarak, damla
olarak kullanılan şişelerde ya da benzeri sıvı ve toz formlarında ölçekli küçük birim miktarlarıyla satılmak üzere tasarlanmış gıda maddeleri” olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği tarafından kabul edilen 2004/24/EC sayılı
kararda da AB ülkelerinde en az 15 yıldan bu yana (diğerlerinde en az 30 yıl) tıbbi kullanımda olduğu kanıtlanan
ürünler için klinik denemelere gerek olmadığı vurgulanarak, geleneksel tedavide uzun yıllar kullanılan tıbbi bitkilerin güvenilirliğine atıf yapılmaktadır. Ancak, bu durumda
dahi üreticiler yetkili otorite (Sağlık Bakanlığı) tarafından
düzenlenmiş olan bir üretici ruhsatına sahip olmak; iyi üretim uygulamaları (GMP) kurallarına uymak ve gerekli olan
tüm fizikokimyasal, biyolojik ve mikrobiloyolojik testleri
sunmak zorundadırlar.
•Belirtilen şartlar altında kullanımları zararlı değildir ve
etkileri düzenli ve uzun süreli kullanımlarına dayanır.
Örneğin; 30 yıldır tıbbi kullanımda olması ve en az 15
yıldır Avrupa’da kullanılıyor olması gereklidir. Geleneksel
bitkisel ilaçlar etkileri tıbbi bitkisel bileşenlerin endikasyona bağlı etkilerine yardımcı olması koşuluyla mineral
ve vitamin içerebilir.
TÜRKİYE’DE DURUM
Türkiye’de takviye edici gıdalardan sorumlu Bakanlık; Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır. Sağlık Bakanlığı tarafından 06.10.2010 tarihinde yayımlanan Geleneksel Bitkisel
Tıbbi Ürünler Yönetmeliği ile insan sağlığını koruyucu, tedavi edici etkileri olan ve geleneksel kullanıma sahip tıbbi
bitkilerden hazırlanan bitkisel tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması Sağlık Bakanlığı’na verilmiş ve bu ürünlerin sadece
eczanelerde sunulabileceği belirtilmiştir.
Ancak tanımlamalardaki yetersizlik ve yasal boşluklar pek
çok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu alandaki yasal
yaptırımlar yetersiz kalmaktadır. Örneğin; öncesinde endikasyon belirtilerek internetten satılan ürünlerin satışı halen devam etmekte, ayrıntılı bilgi için telefon numaraları
belirtilmektedir. Tıbbi bir bitkiden hazırlanan bir ürün, Sağlık Bakanlığı’ndan izinli bir bitkisel ilaç olarak eczanelerde satılırken; aynı tıbbi bitkiden gıda takviyesi adı altında
herhangi bir analizden geçirilmeksizin hazırlanan bir başka
ürün, herhangi bir satış noktasından denetimsiz bir şekilde
satılabilmektedir.
Eczanelerde satılan ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilmiş ürünler için de gereken kalite ve etkinlik güvencesini tam olarak taşıdıklarını söylemek
mümkün değildir. Bu ürünler esasen, eczanede satılabilecek ürünler için gerekli olan esasları tam olarak taşımayan;
sadece ilgili firma ile o eczane arasında varılmış bir anlaşma ile satılmakta olan ürünlerdir.
ÇÖZÜM VE ÖNERİLER
Hangi ürünlerin takviye edici gıda, hangilerinin sağlığa
ilişkin ürün oldukları netleştirilmeli, BİTKİSEL ÜRÜNLER,
SAĞLIK ÜRÜNLERİ olarak tanımlanarak bireye özgü etkenler doğru bir biçimde değerlendirilerek uygun miktarlarda,
doğru danışmanlık hizmeti ile halka sunulmalıdır.
Etkin denetim sağlamanın temel yolu;
İlaç ve ilaç etkisi gösterebilen direkt insan sağlığını etkileyen yanlış kullanımı durumunda ölümlere neden olabilen
bu sağlık ürünlerinin, üretiminden tüketimine ve tüketimi
sonrası beklenen ve beklenmeyen etkilerine kadar uzanan
süreçte konunun uzmanı kamu otoritesi tarafından denetlenmesidir.
Bu ürünler sağlık ürünleri olarak görülmeli ve tanımlanmalı, ilaçlar gibi bireye özgü etkenler doğru bir biçimde değerlendirilerek uygun miktarlarda ve kesinlikle doğru danışmanlık hizmeti ile sunulmalıdır. Ancak bu şekilde, yani ilaç
olarak değerlendirildiklerinde takip edilebilir olacak, yanlış
kullanımların önüne geçilerek herhangi bir yan etki görüldüğünde mümkün olan en kısa sürede gerekli önlemlerin
alınması sağlanabilecektir.
Türk Eczacıları Birliği olarak; sadece normal beslenme
amacı ile kullanılan ürünlerin gıda tanımlaması altına sokulabileceği kanaatini taşımakta, bunların dışında bireylerde oluşan belirli bir eksiklik veya besin destek/takviye
ihtiyacına sadece belirli tıbbi değerlendirmeler ve tahliller
sonucunda karar verilebileceği, bu değerlendirmelerin ise
yalnızca bir hekim tarafından gerçekleştirilebileceği görüşünü savunmaktayız. Zira, doğrudan insan sağlığını etkileyen, yanlış kullanımı durumunda ölümlere neden olabilen
her türlü sağlık ürününün üretiminden tüketimine ve tüketimi sonrası beklenen ve beklenmeyen etkilerine kadar
uzanan süreçte, sağlık alanında ciddi ve bilimsel analiz ve
kontrol donanıma sahip tek yetkili kurum Sağlık Bakanlığı
olmalıdır. Bu nedenle, insan sağlığını ilgilendiren her ürün,
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı, doktor önerisiyle kullanılmalı ve eczanelerden danışmanlık hizmeti ile
birlikte topluma sunulmalıdır.
HOMEOPATİ NEDİR?
Homeopati, her insanın kendine özgü bir vücut yapısı ve
sağlık durumu olduğunu kabul eden, hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan, bütünüyle doğal yöntemler kullanan, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal
iyileşmede etkili, bütüncül bir tedavi yöntemi olarak tanımlanmaktadır.
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Toplantı
23
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Toplantı
24
Günümüzde homeopatik tedavi, gelişmiş ülkelerin hemen
hepsinde sağlık sistemi içerisinde önemli bir yer tutmakta
ve hatta kısmen geri ödeme sistemi içerisine dahil edilmektedir. Diğer yandan nüfus bakımından fazla, gelir seviyesi bakımından düşük ülkelerde, ucuz ve etkili bir tedavi
yöntemi olarak uygulanmaktadır.
Homeopatik ilaçların pazar payı küçük olmasına rağmen,
analjezikler, çocuklar için oral analjezikler, nezle-grip kategorisinde en çok satan 10 ilaç arasındalar. Birçok ülkede
homeopatik ilaçlar eczanelerde reçetesiz olarak satılmaktadır. Ülkemizde homeopatik ilaçlar 6197 Sayılı Kanun’da
yapılan değişikliğe kadar eczanelerde satılamıyordu.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 20.09.2012
tarihinde gönderilen yönetmelik taslağının 38. maddesi
kanundaki hükmü tekrarlıyor; münhasıran eczanelerde satılacak ürünleri belirtiyor. TEB olarak Yönetmelikte;
• Eczacının görev, yetki ve sorumluluğunu geniş biçimde
tanımlayan bir bölümün yer almasını
• Eczacının görev, yetki ve sorumlulukları arasında;
a)Mamalar, gıda takviyeleri, bitkisel ürünler gibi preparatlar hakkında bireyleri bilgilendirmek ve bitki-bitki,
bitki-ilaç etkileşmeleri hakkında uyarmak,
b) Bitkisel droglar, bunları içeren müstahzarlar ve homeopatik ürünlerin araştırılması, tasarlanması, geliştirilmesi, kalite kontrolü, üretimi, sunumu, dağıtımı ve
bu preparatlar hakkında danışmanlık hizmeti vermek,
c) Tıbbi ürünlerin güvenli şekilde kullanımlarının sağlanması için advers (ters) etkilerin sistematik bir şekilde
izlenmesi, bu hususta bilgi toplanması, kayıt altına
alınması, değerlendirilmesi, arşivlenmesi, taraflar
arasında irtibat kurulması ve beşeri tıbbi ürünlerin
yol açabileceği zararın en alt düzeye indirilmesi için
gerekli tedbirlerin alınması hususlarında, farmakovijilans çalışmalarını yürüterek, mevzuatın yüklediği
görevleri yerine getirmek,
d) Reçetesiz ilaçların ve sağlığa ilişkin tüm ürünlerin hastanın gereksinimlerine uygun, güvenli ve akılcı bir şekilde tedarikini sağlar ve bu konuda danışmanlık hizmeti vermek hususlarının düzenlenmesini istiyoruz.
NEDEN ECZANELER VE NEDEN ECZACILAR
Klasik eczane modelinin değişmeye başladığı günümüzde,
bir yandan çağı yaşarken yakalayabilmek, diğer yandan
eczane ekonomilerini ciddi biçimde kıskaca alan risk ve
tehditlere karşı, 6197 Sayılı Kanunumuzda gerçekleşen
değişikliklere sahip çıkmalı, bitkisel tıbbî ürünlerin de, homoepatik ürünlerin de bizim işimiz olduğunu iyi anlatabilmeliyiz. Eczacının sağlık hizmet zinciri içerisindeki vazgeçilmezliğini pekiştirmek, sağlık danışmanı rolünü gerçek
ve görünür kılmak, insanımızın sağlığını ve geleceğini korumak için ilaç dışı eczane sağlık ürünlerine sahip çıkmalıyız. Mesleğimize ilişkin her alanda olduğu gibi geleneksel
bitkisel tıbbî ürünler ve homeopatik ürünler konusunda da:
• Güncel, rasyonel ve kanıta dayalı tıp ilkelerine göre hareket ederek bilgilerimizi sürekli güncellemek ve tazelemek,
• Hastalarımızı bitkisel ilaçlar, homeopatik ürünler ve
destekleyici-alternatif tedaviler konusunda yakından takip etmek,
• Doğru danışmanlık hizmetini sunarak faydalanıcıların
doğru bilgi ile doğru kararı almalarına destek vermek
eczacılar olarak en temel mesleki sorumluluğumuz olmalıdır.
Löseminin tekrarlanmasını önleyen ve alternatifi olmayan
“Purinethol” adlı hayati öneme sahip lösemi ilacı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geri ödeme kapsamında bulunmasına rağmen, fiyatının düşmesi sebebiyle ithalatçı firma
tarafından ithal edilmediği için Mayıs ayından bu yana eczanelerden temin edilememekteydi. Türk Eczacıları Birliği olarak,
yaşanılan sıkıntıyı öğrendiğimiz andan itibaren Yurt Dışından
İthal İlaç Temin Birimi’miz aracılığıyla ilacı yurt dışından getirtip, bize başvuru yapan hastalarımıza anında ulaştırdık. Üstelik,
SGK’nın yurt dışından ithal edilen ilaçların geri ödeme listesine
almamakta ısrar ettiği ilacı, arada oluşan fiyat farkını hastalara ödetmeye razı olmadık ve 49 Euro’ya getirttiğimiz ilacı, 15
Euro’ya hastalarımıza verdik. Arada oluşan 34 Euro’luk farkı ise
kendimiz karşıladık.
Sağlık Bakanlığı’nın hassas yaklaşımı ve işbirliği neticesinde,
ithalat iznindeki bürokratik engellerin kalkmasıyla, bugüne kadar Birimimize başvuran 125 hastaya ilacını anında vermeyi
başardık. Ancak hala bize ulaşamayan hastalarımız olduğunu
düşünmekteyiz. Bu yüzden de, bize ulaşamayan hastalara teker teker biz ulaşma kararı aldık. Türkiye’deki tüm Hematoloji
ve Onkoloji Klinikleri ile iletişime geçerek, bünyelerinde tedavi
gören lösemi hastalarının bilgilerini temin etmeyi amaçladık.
Bunun için de TEB bünyesinden bir personel arkadaşımız, bilgileri verilen bu hastaları tek tek arayarak, ilacının temin edilmesi için gerekli tüm işlemleri ivedilikle yerine getirecek. Bu
hizmetle birlikte hastalar, Birliğimize gelmek zorunda kalmayacak çünkü ilaçlarını bulundukları noktaya kadar ulaştıracağız.
Böylece Türkiye’de Purinethol ilacına ulaşamayan hasta kalmayacak.
SGK ile ithalatçı firma arasında fiyat konusunda yaşanılan sıkıntı nedeniyle piyasada bulunamayan Purinethol’ü kullanmak
zorunda olan lösemi hastaları, bu süreçte ilaç simsarlarının eline düşmüş ve ne yazık ki ilacı onlarca katına karaborsadan
almak zorunda kalmıştır. Türk Eczacıları Birliği olarak bugüne kadar hastalarımızın sağlığı için elimizden gelenin hep fazlasını
yapmaya çalıştık, yapmaya da devam edeceğiz. Hayati önem arz eden bu tür ilaçların temininde sorun yaşanmaması ve ilaçlara tüm eczanelerden rahatlıkla ulaşılabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın gösterdiği
hassasiyeti SGK’dan da bekliyor, Kurum yetkililerinin kalıcı çözüm için bir an evvel adım atmasını bekliyoruz.
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
LÖSEMİ İLACI
BEKLEYENLERİN
İMDADINA TEB YETİŞTİ
25
Ayşen YALMAN
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ, SAĞLIK
ÇALIŞANLARINA YÖNELİK YAPILAN
SÖZLÜ VE FİZİKSEL ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN HAZIRLADIĞI RAPORU TBMM’YE SUNDU
26
Şiddet en basit, en yalın tanımıyla, birine üstünlük kurmak, düşündüklerini
kabul ettirmek ya da istediğini zorla
yaptırmak için başvurulan kaba güç
olarak belirtilebilir. Bırakın herhangi
birinin başına geldiğini, sözcük anlamını duymak bile insanın tüylerini
ürpertiyor. Şiddet, kimi zaman sözlü
oluyor, kimi zaman kaba kuvvet… Her
ne olursa olsun, hiçbir mazeretin meşru kılamayacağı kadar kabul edilemez bir durum. Hekimlere, eczacılara,
hemşirelere ve tüm diğer sağlık alanında hizmet verenlere yönelik şiddet
de kabul edilemezdir.
Türk Eczacıları Birliği olarak, Türkiye’nin
hemen her yerinde, en ücra köşesinde
bile büyük bir özveriyle sağlık hizmeti
veren eczacılarımıza yönelik şiddeti
kınadığımızı her platformda dile getirmiştik. TBMM gündemine alınarak
çeşitli çalışmalar yapılan konuyla ilgili
görüşlerimizi ve çözümüne ilişkin önerilerimizi de ilgili Komisyona ilettik.
Şiddet en basit, en yalın tanımıyla, birine üstünlük kurmak, düşündüklerini kabul
ettirmek ya da istediğini zorla yaptırmak için başvurulan
kaba güç olarak belirtilebilir.
“Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan
Şiddet Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi” amacıyla Kurulan Meclis Araştırma
Komisyonu toplantısına katılan Türk
Eczacıları Birliği Heyeti adına sunum
yapan TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.
Harun Kızılay, özellikle eczacıların
karşılaştıkları şiddet olaylarının son
yıllarda büyük artış gösterdiğini, hatta bu tehditlerin yaşamsal boyutlara
ulaştığına dikkat çekti. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun uygulamaları nedeniyle (Muayene ücretleri, katılım payları
tahsilatı sırasında) haksız yere hastalarıyla karşı karşıya gelen ve tepki
gören eczacıların motivasyonlarının
da giderek düştüğünü belirten Kızılay,
artan bu şiddet olaylarıyla bütünsel
olarak mücadele verilmesi gerektiğini
belirtti. Kızılay özetle şunları söyledi:
“Şiddetin sebeplerini açığa çıkaracak
ve ortadan kaldıracak politikalar geliştirmeye yönelmesi, diğer yandan
hekim, eczacı, hemşire, ebe, kısaca
sağlık alanının tüm bileşenlerini kapsaması zorunludur. Bu konuda Sağlık
Bakanlığı’nın ve Çalışma Bakanlığı’nın
ortak çalışmasıyla ortaya çıkan
Genelge’nin olumlu bir adım olduğunu
söylemek mümkün. Sağlık Bakanlığı
bünyesinde oluşturulan Beyaz Kod
Birimi’nin (gerçi serbest eczaneler
unutulmuş olmasına rağmen) www.
beyazkod.saglik.gov.tr internet sitesi
ve 113 numaralı acil başvuru telefon
hattının etkin bir biçimde çalışmasıyla, kayda değer çözümler yaratıl-
ması açısından önemli bir kazanım
olabileceğini düşünüyoruz. Önleyici
müdahaleler ile yaratılan koşulların
yetersiz kaldığı durumlarda ise, Ceza
Kanunu’nun değişiklik yapılmış ilgili
maddelerinin indirimsiz ve ivedilikle
uygulanması gerekmektedir. Genel
olarak şiddetin nedenlerini şu şekilde
sıralayabiliriz;
• Acil serviste karşılaşılan olaylar
• Hastanelerde yatak bulunmaması
nedeniyle tedavinin yapılamaması
endişesi
• Hastanın poliklinik sırası beklerken
karşılaştığı durumlar
• Eczaneler açısından, Medula Provizyon Sistemi’nde her gün meydana gelen kesintiler, aksamalar
ve bu yüzden eczanede hastanın
beklemesi
• Eczane açısından, eczacının iradesi
dışındaki ilaç temininde gecikmeler”
Sağlıkta Şiddet
Harun Kızılay sunumunda, bazı hasta
yakınlarının ölçüsüz şiddet uyguladığının altını çizerken, sık mevzuat değişikliğini hastaya bir türlü anlatılamaması,
usulüne uygun olmayan ilaç talebi ve
muayene ücreti ve hasta katılım paylarının eczanelerden temini sırasında
yaşanılan sorunları da dile getirdi.
Sağlık alanının en önemli bileşenlerinden biri olan eczacıların da kör şiddetin hedefi konumunda olduğunu belirten Kızılay: “Serbest Eczane Eczacılığı
yapmayan meslektaşlarımız için genel
olarak tüm sağlık çalışanlarına yönelik
hazırlanmış olan program uygulanabilirken; eczane eczacılığı yapan meslektaşlarımız için programın içinde ayrı bir
düzenleme yapılmalıdır. Çünkü eczane
eczacısı kimi zaman istenilen ilacı vermediği için kimi zaman aslında devlet
tarafından tahsil etmekle yükümlüğü olduğu muayene ücretleri, katılım
payları ve özellikle ilaç fiyat farklarını
almak zorunda kaldığı için sözlü ya da
fiziksel şiddete maruz kalabilmekte;
hatta öldürülebilmektedir. Özellikle
nöbetçi eczaneler bakımından bu risk
daha da artmakta; nöbetçi eczanede
gece ilaç ve eczacılık hizmeti vermeye
çalışan eczacı ve eczane çalışanlarının
can güvenliği bulunmamaktadır. Diğer
yandan Eczacı Odası yöneticilerimiz
eczacılık mesleğinin kanayan yarası
olan eczacı olmayan kişilerin kiralık
diploma ile eczane açması olgusu yani
muvazaa ile mücadelelerinden dolayı
şiddetle karşı karşıya kalmaktadırlar. “
şeklinde konuştu.
2. Sağlık çalışanlarının kamu hizmeti
veren niteliklerinin özellikle sağlık
otoritesi tarafından altının çizilmesi,
sağlık çalışanı-temsilcileri ve sağlık
otoritesi arasındaki olası gerginliklerin onların “saldırılabilir” olduğu
izlenimini verecek şekilde medyaya
yansımamasına dikkat edilmesi,
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDETİN
ÖNLENMESİ İÇİN SUNDUĞUMUZ
ÖNERİLERİMİZ;
3. Türk Ceza Kanunu’nda ilgili düzenlemeler yapılarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddete verilecek cezaların artırılması,
Eczacı ve eczane çalışanlarına yönelik
çok sayıda şiddet olayı gerçekleştiğini
hatırlatan Kızılay, verdiği çarpıcı örneklerle Komisyon üyelerinin dikkatini çekti. Kızılay, sağlık çalışanlarına yönelik
uygulanan şiddetin sona ermesi için
Türk Eczacıları Birliği’nin sunmuş olduğu önerileri şu şekilde dile getirdi;
4. Hastane ve eczanelerin daha güvenli yerler haline getirilmesi için
gerekli mekânsal ve insani önlemlerin alınması (taşınabilir acil
butonu, güvenlikli bölmeler, acil ve
yoğun bakım alanlarının gözden
geçirilmesi gibi) ve kamunun bu
konuda teşvik uygulaması,
1. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin bütüncül bir bakış açısıyla ele
alınması ve tüm tarafların katıldığı
belirli bir Program dâhilinde önleme çalışmalarının geliştirilmesi,
5. Özellikle hastanelerde güvenlik
güçlerinin sayısının artırılması,
“Şiddetin sebeplerinin açığa çıkaracak ve ortadan kaldıracak
politikalar geliştirmeye yönelinmesi, diğer yandan hekim,
eczacı, hemşire, ebe kısaca sağlık alanının tüm bileşenlerini
kapsaması zorunludur”
7. Sağlık çalışanları tarafından yapılan şikâyetlerin ya da tehdit bildirimlerinin kolluk ve diğer makamlar
tarafından öncelikli olarak ve ciddiyetle ele alınması
6. Nöbetçi eczanelere güvenlik güçleri tarafından devriye ziyaretlerinin belirli periyotlarla yapılmasının
sağlanması,
8. Eczacıların, eczacılık hizmetini kesintisiz sürdürebilmesi için nöbet
sistemiyle çalışmak durumunda
olduğu göz önüne alınarak, özellikle nöbet tuttukları zamanlarda eczacıların can güvenliklerinin daha
etkin biçimde sağlanması Eczacıların, SGK’nın zorladığı muayene
ücreti tahsildarlığından kurtarılması, eczacıya asıl işi olan ilaç danışmanlığı hizmetini verecek ortamın
hazırlanması
9. Uyuşturucu ilaçlar konusunda
Emniyet-Sağlık Bakanlığı-eczacı
odaları ile koordineli bir işbirliği ortamı kurulması için önlemler alınmasını önermektedir.
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
“Özellikle eczacıların karşılaştıkları şiddet olayları son
yıllarda büyük artış gösterdi,
hatta bu tehditler yaşamsal
boyutlara ulaştı”
27
Berivan VARGÜN
1 EYLÜL
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
28
Birleşmiş Milletler tarafından 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü
olarak ilan edilmesinin üzerinden onca yıl geçmesine rağmen bugün dünyanın birçok yerinde yaşanan savaş, bölgesel çatışma ve terör olayları yadsınamaz bir gerçek olarak
karşımızda durmakta. Çatışma, terör ve savaş kavramlarının hepsini içinde barındıran şiddet; on binlerce insanın
yaşamını yitirmesine, sakat kalmasına, evsiz, yurtsuz bırakılmasına sebep olmakta.
Günümüzün ikilemi; insan hakları ihlallerinin, insanlığa
karşı işlenen suçların ve oluşturulan politikaların yine insan hakları temellerine dayandırılarak meşrulaştırılmaya
çalışılmasıdır. Bir taraftan temel insan haklarının, evrensel
yaşam hakkının savunuculuğu yapılırken; diğer taraftan
farklı olana karşı baskı, şiddet ve yok sayma politikaları
üretilmekte, içinde her türlü şiddeti barındıran yöntemler
ise düzen ve eğitim aracı olarak kullanılmaktadır.
Almanya’nın Polonya’yı 1 Eylül 1939 yılında işgal etmesiyle başlayan 2. Dünya Savaşı’nın ardında 52 milyon ölü,
milyonlarca yaralı, harabe haline gelmiş kentler kaldı. Geçmişte yaşanılan acıları göz önüne sermek için savaşın başlangıç tarihi olan “1 Eylül”, Dünya Barış Günü olarak ilan
edildi.
Özellikle bölgesel savaş yaşanılan ülkelerde, çok kültürlülük anlayışının göz ardı edilerek öteki ayrımının had safhaya çıkarılması, “ötekine karşı ben, ötekilere karşı biz”
düşüncesinin insanların en hassas değerleri üzerinden gün
geçtikçe daha fazla üretilmesi, hoşgörü ve barış kavramlarına olan inancı sarsmakta hatta unutturmaktadır.
1 Eylül; Birleşmiş Milletler tarafından, geçmişin acılarından ders alınarak geleceğin barış içinde şekillendirilmesi
amacıyla “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilse de bugün
yaşanan çatışmalar, terör, savaşlar ve bunların yol açtığı
yoksulluk ve açlık insanın en temel haklarıyla çelişmekte.
Özellikle savaş sanayinin gün geçtikçe büyümesi ki; verilere göre dünyada barış için harcanan her 1 Dolara karşılık,
silahlanmaya 2000 Dolar harcanmaktadır. Şiddet ve saldırının bir hak alma aracı olarak sergilenmesi; güçlüysen
varsın ve var olmaya devam edersin düşüncesinin demokrasi ve insan hakları adı altında sunulması; savaşın, çatışmanın, silahın yeniden ve yeniden üretimi ve her koşulda
silahlanmayı meşrulaştıran düşüncelerin “yaşamak için
mecbursun” düşüncesiyle pekiştirilmesi; barışın ancak eşit
ve insanca yaşanılacak bir dünyada mümkün olabileceğini
unutturdu. Bugün Ortadoğu’da yaşanan kaos, bölgesel savaş ve
yerel çatışmalar nedeniyle Irak, Afganistan, Libya, Suriye,
Filistin gibi ülkelerde yaşayan binlerce insan yaşamını kaybetmiş durumda. Savaşın korkunçluğu sadece insanların
yaşamlarını kaybetmesi ile sınırlı da değil; insanlar yersiz
yurtsuz bırakılarak zorunlu göçe zorlanmaktalar. Savaşın
korkunç ve karanlık yüzü en çok savunmasız çocukları ve
kadınları hedef almakta. Savaş mağdurlarının travmaları,
sağlık sorunları, açlık, sefalet ve işsizlik gün geçtikçe daha
da artmakta. Şunu unutmamak gerekir ki; savaş sadece iki
tarafı değil taraf olmayanları da maddî-mânevî olumsuz
etkilemektedir. Bugün egemenlerin kendi çıkarları uğruna
kendinden daha güçsüz olanı yok sayıp görmezden geldiği;
kan, acı ve gözyaşının giderek arttığı dünyada, barışın ve
özgürlüğün yer alması için insanlığın daha duyarlı olması
gerektiğini ifade etmemiz gerekiyor.
Dünya Barış Günü
Savaşın insan üzerinde nasıl bir travma yarattığının izlerini savaşı birebir yaşamış olan Filistinli
Şair Rafeef Ziadah’ın kendisine “Çocuklarınıza nefret etmeyi öğretmekten vazgeçerseniz, her şeyin düzeleceğini
düşünmüyor musunuz?” diyen bir gazeteciye cevaben
yazdığı şiirde de görebiliriz. Rafeef Ziadah’ın cevaben yazdığı şiirden bazı dizeler:
Ve (diyorsunuz ki) bize bir hikâye ver
sadece, insanî bir hikâye. Anlarsın
ya, siyasî olmayan…
Seni ve halkını anlatmak istiyoruz insanlara, Hadi, bize bir hikâye ver.
Fakat ırkçılık ve işgal kelimelerini
kullanma.
….
(Diyorsun ki) Bir gazeteci olarak siyasi olmayan hikâyenizi anlatmamda bana yardım
etmelisin …
Gazze’de tedaviye ihtiyacı olan bir kadınla ilgili bir hikâye vermeye ne dersin?
Kemikleri kırılmış uzuvların var mı yeterince, güneşi örtmek için?
Ölülerini ver bana. Onların isim listesini
ama 1200 kelime sınırını aşmadan.
Bugün, bedenim, ‘terörist’ kanına hissizleşenleri duygulandırmak için, demeçlere ve kelime
sınırlarına sığmak zorunda olan, TV’de yayınlanmış
bir katliamdı.
…
Ve lânetliyoruz ve yas tutuyoruz ve reddediyoruz.
Yüz ölü. İki yüz ölü. Ve bin ölü.
…
Ve onca savaş suçu ve katliamın arasında demeç vermeliyim,
Bugün, bedenim, demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak
zorunda olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı.
Gülümsemeliyim egzotik olmadan,
Bugün, bedenim, ölçülü cevaplara karşı, istatistiklerle
dolu demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda
olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı.
Ve yeniden sayıyorum yüz ölüyü, iki yüz ölüyü, bin ölüyü.
Bana sordu: Bayan Ziadah, çocuklarınıza nefret etmeyi
öğretmekten vazgeçerseniz, her şeyin düzeleceğini düşünmüyor musunuz?
…
İçime baktım, sabredecek gücü bulmak için, Fakat dilimin
ucunda sabır yok,
Gülümsemeliyim, terörist gibi görünmeden.
Kimse var mı orada? Kimse dinlemiyor mu?
Cesetlerin ardından feryâd edebilmeyi diliyorum,
Her mülteci kampında yalın ayak koşabilmeyi,
Ve sarılıp her bir çocuğa,
Tıkamayı kulaklarını, duymasınlar diye bomba seslerini
bütün hayatları boyunca, tıpkı benim gibi.
Bugün, bedenim, TV’de yayınlanmış bir katliamdı.
Gazze’ye bombalar düşerken, sabır beni terk etti
…
…
Ve hiçbir demeç, aklıma gelen hiçbir demeç,
Biz hayatı öğretiyoruz, bayım!
İngilizcem ne kadar iyi olursa olsun!
Biz Filistinliler, onlar son gökyüzünü de işgal ettikten sonra hayatı öğretiyoruz.
Hiçbir demeç, hiçbir demeç, hiçbir demeç,
Biz hayatı öğretiyoruz; onlar yerleşimlerini ve ırkçılık duvarlarını inşa ettikten sonra.
Hiçbir demeç bunu düzeltmeyecek.
Son gökyüzünden sonra, Biz hayatı öğretiyoruz, bayım!
Ama bugün,
Bedenim, demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı.
Biz Filistinliler, her sabah dünyanın geri kalanına hayatı
öğretmek için uyanıyoruz, bayım!
Onları hayata geri döndürmeyecek.
Biz hayatı öğretiyoruz, bayım!
Rafeef Ziadah
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Barış, halkların ve bireylerin bir
arada huzur içinde yaşadıkları;
adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşma ve dayanışmanın var olduğu bir yaşam demektir.
Şiddet ve saldırının hak aracı olarak sergilenmediği bir dünya hepimizin özlemi…
Yok etmeye, görmezden gelmeye dayalı politikaların hiçbir zaman yarar getirmediği ve barışı
sağlayamadığı gün gibi ortada. Ötekinin farklılığının,
yabancılaşma ve uzaklaşma unsuru olarak değil de; ancak kültürel zenginliğin parçaları
olarak algılandığı ve yaşamın temel değerleri olduğu kabul edildiğinde, unuttuğumuz hoşgörü tekrar hatırlanacak
ve buna inanmakla hem bölgesel
hem de dünya barışının oluşmasına
katkı sağlanacaktır. Sorunların insan
hakları temelinde ve hukukun üstünlüğüne inanılarak çözülmeye çalışılması yitirilen sağduyunun kazanımı
açısından da bir adım olacaktır.
29
Ecz. Esin ÖNGÜN
Bizden Haberler
Bizden
Haberler
Bizden
Haberler
18 Ağustos 2012 tarih ve 28388 sayılı Resmi
Gazete’de “Kozmetik Yönetmeliği’nde Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlandı.
Yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ardından
T.C.Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu tarafından www.iegm.gov.tr adresinde
29.08.2012 tarihinde yayınlanan duyuru ile
kozmetik ürünlerin tanıtım faaliyetlerini düzenlemek, kozmetik ürünlerin reklam ve tanıtımının
usul ve esaslarını belirlemek amacıyla hazırlanan “Kozmetik Ürünlerin Tanıtım Faaliyetlerine
İlişkin Kılavuz” un 24/08/2012 tarih ve 81420
sayılı makam oluru ile yürürlüğe girdiği bildirildi.
Birliğimiz ile SGK arasında imzalanan “Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”ün “Reçete
İadesi” başlıklı 3.3 maddesinin 3.3.1 fıkrasında
yer alan “1….Raporda teşhis, etken madde adı,
doz, tedavi şeması, ICD-10 ilave ya da düzeltmeleri ve ilacın ödenmesi için SUT’a göre özel
düzenlemelerin (tedavi geçmişi, tahlil sonuç bilgileri, ilaca başlama ve sonlandırma kıstasları,
vb) raporda yer almaması durumunda, reçete
ve ekleri tekrar fatura edilmeyecek şekilde iptal
edilerek düzeltilmek üzere iade edilir.” hükmü
doğrultusunda, sisteme kayıtlı e-raporda uygun
teşhis bulunmadığı hallerde Protokol maddesine istinaden bu durumdaki reçetelerin eczaneye iade edilmesi gerektiğinden, iade edilen reçetelerin ekinde yer alan geçmiş tarihli e-rapora
teşhis eklenmesi için sistemde gerekli düzenlemelerin yapıldığı bildirildi.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN E-RAPORLARA TEŞHİS EKLENMESİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME YAPILDI
ON
İĞİ
RL
A TI
CI
H
H
AR
P
Konu ile ilgili Birliğimiz tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na yapılan başvuruya
cevaben gelen 11.09.2012 tarihli yazıda;
ZACILARI B
İ
EC
T U R KIS
Birliğimize eczacılarımız tarafından yapılan
bildirimlerde, eczanelere iade edilen raporlara
elektronik ortamda etken madde, teşhis, ICD10 kodu ilavesinin mümkün olmadığı, bu nedenle iade edilen reçete ve raporların eczane
tarafından düzeltilmesi yapılamadan aynı hali
ile tekrar Kuruma gönderilmek zorunda kalındığı, bu sebeplerle de yüklü kesintilerle karşılaşıldığı belirtilmekte idi.
S
O
30
E-rapor uygulaması hakkında Kurum tarafından
06.01.2011 tarihinde yayınlanan duyuruda,
“Reçete verilmiş veya verilmemiş E-Raporlarda
reçetenin silinmesine gerek kalmadan etkin
madde ve ICD 10 kodu eklenebilmesi için, Medula Web Servisleri Kullanım Kılavuzu İlaç Rapor Düzelt metodundan, IlacRaporDuzeltDVO
da değişiklik yapıldığının” bildirildiği, bu tarihten
itibaren e-raporlara yalnızca etkin madde ve
ICD-10 kodu eklenmesine izin verildiği,
TÜR
K
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
KOZMETİK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK VE KOZMETİK ÜRÜNLERİN
TANITIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN
KILAVUZ YAYINLANDI
MA
C ISTS’
AS
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
38.DÖNEM SUT KOMİSYONU,
13.09.2012 TARİHİNDE
BİR TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRDİ
Toplantıda;
Türk Eczacıları Birliği ve T.C. Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı arasında 01.02.2012 tari-
Bizden Haberler
Komisyon üyeleri, bölgelerindeki eczaneleri sıkıntıya sokan, en çok iade ve kesintiye sebep
olan Sağlık Uygulama Tebliği maddeleri hakkında bilgi verdi.
Sağlık Uygulama Tebliği’nin tereddüt oluşturan maddeleri tespit edilerek, Sosyal Güvenlik
Kurumu’ndan bu maddelerde düzenleme talep
edilmesi konusu değerlendirildi.
SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE İLAÇ VE
TIBBİ CİHAZ KURUMU TARAFINDAN
17.08.2012 TARİHLİ ECZANE KAPATMA KONULU GENEL YAZISI HAKKINDA EK DUYURU YAPILDI
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine hitaben 17 Ağustos 2012 tarih, B.10.1.İ
TK.0.61.00.00/010.07.01-79808 sayılı ve ‘Eczane kapatma’ konulu bir yazı yayımlanarak,
6308 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemelerin
ne şekilde uygulanacağına açıklık getirilmiş,
bu kapsamda, eczacıların kapatma hâlinde söz
konusu kriterlere tâbi olmadan yeniden eczane açabilecekleri şeklinde yönlendirildikleri ve
mağduriyete sebebiyet verildiği yönünde bildirimler alındığı belirtilerek, Kanun hükmü ile,
31/05/2012 tarihinde serbest eczanesi bulunan eczacılara sadece devir veya nakil hakkı
tanıdığından bu tarihten sonra eczanesini kapatanların yeniden eczane açma talebinde bulunmaları hâlinde nüfusa göre eczane açılması
kriterine tâbi olacakları bildirildi.
Konu, 17.08.2012 tarih ve 38.A.00.002623
sayılı yazımız ile Bölge Eczacı Odalarına duyuruldu. Ancak, duyuru sonrasında, bazı illerde,
duyurunun çıktığı tarihten önceki dönemde, İl
Sağlık Müdürlükleri ve eczacı odaları tarafından, bu uygulama ile ilgili olarak farklı bilgi verilmiş olduğu anlaşıldı.
Konu hakkında Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve
Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 17.09.2012 tarihinde yayınlanan EK DUYURU ile,
- 17.08.2012 tarihli duyuru öncesinde çeşitli
sebeplerle eczanesini kapatmış olanların,
yeniden eczane açma taleplerine yönelik dilekçelerin Kuruma intikal etmesi nedeniyle,
yeniden değerlendirme yapıldığı; Yönetmelik
çalışması henüz tamamlanmadığı ve eczane açılabilecek ilçelere ait listeler de yayımlanmadığı göz önüne alınarak, bu taleplerin
mezkur Kanun’un Geçici 3 üncü maddenin
birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesine karar verildiği;
- Bu itibarla, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra çeşitli sebeplerle eczanesini kapatmış olanların bir defaya mahsus olmak
üzere 2012 yılı sonuna kadar Kanundaki kriterlere tabi olmaksızın yeniden eczane açma
taleplerinin değerlendirileceği; bu tarihten
sonra ise sadece devir ve nakil hakları bulunduğu;
bildirildi.
T.C.SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TARAFINDAN E-REÇETE KONUSUNDA BİLGİLENDİRME YAPILDI
T.C.Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel
Müdürlüğü tarafından, 81 İl ve İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne gönderilen 28.09.2012 tarih, “e-reçete hakkında” konulu yazı ile, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
1 Temmuz 2012 tarihinde başlatılan e-reçete
uygulamaları ile ilgili olarak, elektronik ortamda yazılan reçetelerin 5070 Sayılı Elektronik
İmza Kanunu ile yapılan düzenleme kapsamında ıslak imzaya eşdeğer hukuki geçerliliği olan
e-imza prosedürü ile imzalanması amacıyla bir
dizi çalışmanın sürdürüldüğünden bahisle, aile
hekimleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık
kurumları tarafından uygulanması gereken bazı
işlemler konusunda bilgilendirme yapıldı.
1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, ülke genelinde başlayan E-Reçete Uygulamalarında,
Birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından imzalanan Ek-Protokol hükümlerine uygun
işlem yapılacağı; Medula Eczane Provizyon Sisteminde reçete karşılanması sırasında e-reçete
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
hinde imzalanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi
Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol” ün
4.3.5. maddesi hükmü gereği Birliğimiz ve SGK
yetkililerinin katılımı ile oluşturulan itiraz inceleme üst komisyonunda görüşülen dosyalar
hakkında incelemeler yapıldı. Komisyona en sık
gelen kesinti sebepleri hakkında, bölgelerindeki
meslektaşlarımıza aktarılmak üzere komisyon
üyelerine bilgiler verildi.
31
Bizden Haberler
olarak yazılmış reçetelerin “E-reçete Sorgu” bölümünden girişi yapılarak karşılanacağı, bu itibarla, meslektaşlarımızın, e-reçete uygulamaları ile ilgili olarak, protokol hükümlerine uygun
işlem yapmayı sürdürmesi gerektiği konusunda
Birliğimiz tarafından bilgilendirme yapıldı.
14 EKİM 2012 TARİH VE 28441
SAYILI RESMİ GAZETE’DE “BEŞERİ
TIBBİ ÜRÜNLERİN TANITIM FAALİYETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” YAYINLANDI
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
14 Ekim 2012 tarih ve 28441 sayılı Resmi
Gazete’de, Beşerî Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlandı.
32
“CODEFEN 50/50 MG EFERVESAN
TABLET” ADLI İLAÇ “YEŞİL REÇETE
İLE VERİLECEK İLAÇLAR” KAPSAMINA ALINDI
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu tarafından yayınlanan 2012/8 sayılı
Genelge ile,
Mentis İlaç San. Tic. Ltd. Şti. adına ruhsatlı olan
“Codefen 50/50 mg Efervesan Tablet” adlı ilacın “Kodein Fosfat” adlı kontrole tabi maddeyi
içermesi nedeniyle “Yeşil Reçete İle Verilecek
İlaçlar” kapsamına alındığı,
Söz konusu ilacın “Yeşil Reçete” ile verilmesi,
stok ve tüketimlerinin psikotrop defterine işlenmesi gerektiği bildirildi.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN 1 AYLIK DOZ UYGULAMASINDA GERİYE DÖNÜK TAKİP SÜRESİ
3 AYA ÇIKARILDI
Sağlık Uygulama Tebliği’nin 28 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli 6.1.1.Ç maddesinin 8.
fıkrasında belirtilen ilacın 1 aylık doz ile ödenmesi kuralı Medula Eczane Uygulaması’nda
hastanın almak istediği ilacı veya eşdeğerini
son 2 ay içinde kullanmaması durumunda uygulanmakta idi.
Birliğimize meslektaşlarımız tarafından, hastaların almak istedikleri ilaçları veya eşdeğerlerini son 2 ay içerisinde kullanmamış olmalarına
rağmen sistemin ilaçları 1 aylık doza düşürmediğinin bildirilmesi üzerine, Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan sözlü görüşmeler neticesinde,
SUT’un 6.1.4. maddesinin 8. fıkrasında belirtilen
“ilacın en fazla 1 aylık doz ile ödenmesi” kuralının, Medula Eczane Provizyon Sistemi’nde
yeniden düzenlenerek 3 aya çıkartılmış olduğu, hastanın almak istediği ilacı veya eşdeğerini
son 3 ay içinde kullanmamışsa sistemde ilk
tedavi olarak kabul edilip en fazla 1 aylık doz
olarak verileceği bilgisi alındı.
Buna göre hastanın elindeki ilacın bitiş süresinin üzerinden 3 ay geçmiş olması halinde, yani
reçetesinde yazılı ilacı veya eşdeğerini son 3 ay
içinde kullanmamış olması durumunda hasta
ilacı ilk kez kullanıyor olarak değerlendirilmeye
başlandı.
Sevim ÖZDEMİR
Dünyada Ne Var? Ne Yok?
Dünyada
Ne Var? Ne Yok?
Ne Var? Ne Yok?
Birçok sektörde araştırma ve incelemeler yapan uluslararası danışmalık şirketi AT Kearney, kesinti yapılmış sağlık
bütçeleri, serbest eczacılıkta “yoğun rekabet” ve internet
üzerinden yürütülen işler gibi finansal tehditler nedeniyle
2016 itibariyle Birleşik Krallık’ta 900 eczanenin kapanmak
zorunda kalabileceği uyarısında bulundu.
Şirket, serbest eczacılığın geleceğine ilişkin hazırlanan
rapora dayanarak yaptığı uyarıda bağımsız eczanelerin
durumdan en kötü etkilenecek kesim olduğunu öne sürdü. Söz konusu eczanelerin iş modellerini değiştirmemeleri
durumunda, gelecek dört yılda vergi öncesi karlarında ve
faiz gelirlerinde %44 düşüşle karşılaşacakları belirtildi.
İrlanda’da Ekonomik Daralma Serbest Eczacılara Başvuruyu Arttırıyor
İrlanda
Eczacılık
Birliği
(IPU)
tarafından
PricewaterhouseCoopers’a (PwC) yaptırılan bir araştırma,
İrlanda’da ekonomik daralmanın başlamasından bu yana
sağlık hizmetlerinde halkın eczacılara başvurma oranının
önemli ölçüde arttığını ortaya koydu.
Araştırmada, serbest eczanelerin sağlık sisteminin en kolay ulaşılabilir unsuru olması nedeniyle insanların yılda
ortalama 19 kez bir eczaneye gittiği tespitine yer verildi.
AB’ye Etken Madde İthalatına Yeni Kurallar Getirildi
AB, beşeri kullanım için tıbbi ürünlerin üretiminde kullanılan etken maddelerin AB’ye ithalatına ilişkin düzenlemelerde reform yaptı. 2 Ocak 2013’den itibaren ithal edilen
tüm etken maddelerin iyi üretim uygulamaları standartlarına, en azından AB’de geçerli bu standartlara -‘Uluslararası Uyumlulaştırma Konferansı [International Conference
for Harmonisation], ICH Q7 standartlarına uygun olmaları
gerekecek.
ABD’de Reçete Edilen İlaçları Alamayan 65 Yaşın Altındaki Kişi Sayısında Keskin Artış
Tüketici hakları alanında bir savunuculuk kuruluşu olan
Consumer Reports’un yaptığı bir ankete göre ABD’de reçeteli ilaçları karşılayacak sigortası olmayan 65 yaş altı
tüketiciler arasında ilaçların fiyatları nedeniyle kendilerine
reçete edilen ilaçları alamayanların oranı geçen yıl %27
iken bu yıl % 45 oldu.
Anket çalışmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Consumer Report Reçeteli İlaçlar Bölümü Editörü Lisa Gill, “Tüketiciler reçeteli ilaçlar için her ay cepten 63$ ödüyor, sağlık güvenceleri ilaç ücretlerini karşılamayanlar için durum
daha da vahim, bu kişiler reçetede yazılı ilaçları almak için
her ay 91$ cepten ödeme yapıyor” şeklinde konuştu.
Haberlerin devamı ve detaylar için:
http://www.teb.org.tr/images/upld2/bulten/6sY20121210170714EYLULBULTEN2012.pdf
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Birleşik Krallık’ta Zorlu Koşullar 900 Eczanenin
Kapanmasına Yol Açabilir
33
Gaye SARIKAYA
Sağlık
Kısa Kısa
SağlıkSağlık
Kısa Kısa
Kısa Kısa
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Yoksul Ülkelerdeki Her 5 İlaçtan 1’i Sahte
34
Dünya Sağlık Örgütü, yoksul ülkelerdeki ilaçların 5’te 1’inin sahte olduğunu açıkladı. Örgüt, büyük tehdit oluşturan sahte
ilaçlarla dünya çapında mücadele edilmesi gerektiğini bildirdi. Uygun olmayan şartlarda, ucuz ve bazen zehirli malzemeyle
üretilen sahte ilaç piyasası, her yıl biraz daha büyüyor. Sahte ilaç her yerde büyük sorun ancak; Afrika kıtası ve yoksul ülkeler,
sorunun en ciddi yaşandığı yerler. Bu bölgelerde yoğun olarak kullanılan sıtma ilaçlarınınsa 3’te 1’inin sahte olduğuna dikkat
çekti. Özellikle pahalı ve yüksek satış oranlarına sahip ilaçlar taklit ediliyor. Bazı ülkelerde, sahte ilaç oranı yüzde 80’lere kadar da çıkıyor. 30 milyar dolardan fazla gelire sahip sahte ilaç piyasası, uluslar arası suç örgütlerinin denetiminde. Uzmanlar, sahte ilaç ticaretinin aslında uyuşturucu ve sigaradan daha çok sayıda insana zarar verdiğinin altını çiziyor. (BİRGÜN)
Kanserli Hücreleri Yok Eden İlaç
Geliştirdi
Meme Kanserinin Haritası
Çıkarıldı
Amerika’da yaşayan Türk bilim insanı Prof. Dr. Hayat
Önyüksel, kanserde çığır atacak bir çalışmaya imza attı.
Dünyanın en iyi eczacılık fakültelerinden biri sayılan
ABD’deki İllinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin ilk
kadın profesörü Önyüksel, kanserli hücreleri tamamen
yok eden bir ilaç geliştirdi. Damar yoluyla verilen “Nanomedicine” isimli ilaç, kanserli bölgeye nokta atışı yapıyor.
“Bunu hem laboratuar deneylerimizde hem hayvanlar
üzerindeki deneylerimizde kanıtladık” diyen Önyüksel,
“Çok heyecan verici bir çalışma. Şimdi hedefte kanserli
kök hücreler var. ‘İlaç kök hücreleri de öldürüyor mu?’
sorusuna cevap arıyoruz. Bunu laboratuar deneylerinde
başardık. Sıra hayvanlar üzerinde denemeye geldi” diye
konuştu. (24 SAAT)
ABD’li bilim insanları, sürdürdükleri kapsamlı genetik
araştırmalarında meme kanserinin 4 ayrı sınıfa ayrıldığını ortaya koydu. Son zamanlarda yapılmış en kapsamlı araştırma, kanserli tümörlerin vücudun hangi
bölgesinde oluştuğundan çok biyolojik özelliklerine yer
verdi. 825 meme kanseri hastasından alınan doku örneklerinin DNA haritası çıkarıldı. Kanserli hücrelerdeki
anormallikler belirlendi ve kanserin dört ayrı genetik sınıfa ayrıldığı tespit edildi. Buna göre, birçok tümör 30 ila
50 genin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkıyor. Bu dört
sınıf içinde yer alan en tehlikeli meme kanseri türünden
biri, diğer türlerle çok az ortak özellik barındırmasına
rağmen yumurtalık kanserinin genetiğine benzemesiyle
dikkat çekiyor. (MİLLİYET)
7 Yıl Sonra Uyandı
Londra’da geçirdiği trafik kazası sonucu 7 yıldır bitkisel hayatta olan adam, uyku ilacı verildikten 5 gün sonra uyandı.
Hem de kaza anındaki konuşmalarını bile hatırlayarak. Güney Afrikalı Ayanda Nginana, 2005 yılında Londra’da geçirdiği
trafik kazasında beynine aldığı hasarla komaya girdi. Doktorları 1 çocuk babası adamın, yeniden normal hayata dönmesinin bir mucizeye bağlı olduğunu söylüyordu. Fakat verilen bir uyku ilacı Nginana’nın, şuurunu yeniden kazanmasını
sağladı. Adamın hayata dönüş hikayesi, eşi Nomfundo’nun gazetede okuduğu bir haberde adı geçen ilacın, uzun süreli
koma hastalarında etkili olduğunu öğrenmesiyle başladı. Bu bilgiyi doktorlara ileten kadın, uzun süren çabaları sonucunda ilacın eşine uygulanması için doktorları ikna etmeyi başardı. İlacı almaya başlayan Nginana, 5 gün içinde gözlerini
açtı ve konuşma yeteneğini yeniden kazandı. Uzmanlar, uyku sorunu yaşayanların tedavisinde kullanılan ilacın, içeriğindeki Zolpidem bileşimi sayesinde beyne giden kan akışının hızlanmasıyla felçli hastalarda etkili olabildiğini düşünüyor.
Bilimsel araştırmalar, ABD’nin Moss Rehabilitation Center isimli kliniklerinde halen sürdürülüyor. (MİLLİYET)
Kısa Kısa Sağlık
Antibiyotik Bebeklerde Obeziteyi Tetikliyor
Bebeklere ilk 6 ayda antibiyotik vermenin obeziteye yol açtığı belirlendi. New York Üniversitesi, antibiyotiğin bağırsaklardaki kalorileri absorbe eden yararlı mikropların ölmesine neden olduğunu, bunun da obeziteye davetiye çıkardığını
ortaya koydu. New York Üniversitesi tarafından 11 bin İngiliz bebek üzerinde yapılan araştırmalarda, doğumdan
sonraki ilk 6 ay içinde antibiyotik verilen bebeklerin, 3 yaşından sonra obez olma riskinin yüzde 22 oranında arttığı
belirlendi. (VATAN)
Bilim insanları, felcin beyinde yol açtığı kalıcı hasarın
ilaç kullanımı ile önlenebileceğini ortaya çıkardı. “Lancet
Neurology” dergisinde yayımlanan araştırmada, etken
madde olarak “NA-1” kimyasalı içeren ilaçların felcin
neden olduğu beyin hasarını engelleyebileceği belirtildi.
Araştırma ABD ve Kanada’daki 14 hastanede 185 felç
hastasının katılımıyla yapıldı. 92 hastaya “NA-1” içeren
ilaç enjekte edilirken diğer 93 hastaya ise plasebo verildi. Daha sonra beyin görüntüleri alınan hastalardan ilaç
kullananlarda daha az lezyona daha az hasarlı dokuya
rastlandı. İlaç kullanan hastalardan sadece ikisinde hafif yan etkiler görüldü. (BAŞKENT)
Erkekler İçin “Doğum Kontrol”
Hapı Geliyor
Avustralyalı bilim insanları, spermlerin daha yavaş hareket
edebilmesini sağlayan bir gen keşfetti. Farelerde değişime
uğrayan RABL2 isimli gen, hasarsız gene göre yüzde 50
daha az sperm üretiyor ve elde edilen spermler yüzde 17
daha kısa oluyor. Bu sayede yüzme yeteneği daha düşük
olan sperm ile üreme de azalıyor. Monash Üniversitesi’ndeki
araştırmayı yürüten profesör Moira O’Bryan, “Erkeklerde
kısırlığa neden olan genin bu olması büyük ihtimal. Bunu
kullanarak erkekler için özel bir doğum kontrol hapı geliştirebiliriz” açıklamasını yaptı. (VATAN)
Kanserde Kör Köstebek Umudu
Kemirgen türlerinin pek çoğundan 7 kat daha uzun yaşayan ve kansere yakalanmayan kör köstebek faresi, kanserle mücadelede yeni umut oldu. ABD’nin New York kentindeki Rochester Üniversitesi’nden Vera Gorbunova’nın başkanlığındaki
bilim ekibinin, kör köstebek fareleri üzerinde yaptıkları araştırma, bu hayvanlardaki hücrelerin aşırı çoğalmasını önleyen
eşsiz bir mekanizmayı ortaya çıkardı. Bu fare türlerinin kansere direncinin sırrını ortaya çıkarmak isteyen araştırmacılar,
önce Spalax golani türü kör köstebek farelerinden aldıkları deri benzeri fibroblast hücrelerini bir büyüme serumu aracılığıyla
laboratuvar ortamında üretti. Farelerin, kanserde görülen kontrolsüz hücre bölünmelerine karşı stratejisini belirlemek için
farelerden ürettikleri hücrelerin çoğalmasını sağlayan araştırmacılar, hücre çoğalmasının belli bir noktanın ötesine geçtiğinde, hücrelerin kendileri için ölümcül olan interferon beta adlı bir maddeyi salgılamak suretiyle kendi kendilerini yok ettiğini
gözlemledi. Araştırmacılar, çalışmalarının sadece kanserli hücrelerde kendi kendini yok eden kimyasal maddeleri tetikleyen
ilaçlar bulunmasını sağlamak suretiyle insanda kanseri tedavi etme konusunda yeni yollar açabileceğini belirtti. (BİRGÜN) B Tipi Menenjit Hastasına
İyileşme Müjdesi
Avrupa İlaçlar Kurumu, Avrupa Komisyonu’na ilaç şirketi
Novartis’in B tipi menenjit için geliştirdiği aşının onaylanması tavsiyesinde bulundu. Çoğunlukla bebekler ve
yürüme çağına gelmemiş çocuklarda görülen bakteriyel
menenjit hastalığının 5 tipi bulunuyor. Diğer 4 tipe karşı koruma sağlayan aşılar bulunmuş olmasına karşın,
Avrupa’da en yaygın olarak görülen B tipi menenjit hastalığı için daha önce geliştirilmiş bir aşı bulunmuyordu.
Hastalığa yakalananların yüzde 8‘nde ölümle sonuçlanan menenjit, diğerlerinde ise beyin hasarı gibi hayat
boyu sürecek sağlık sorunlarına neden oluyor. (MİLLİYET)
Duyma Kaybı İçin Umut Oldu
Nature Dergisi’nin haberine göre, İngiltere’de Sheffield
Üniversitesi bilim adamları hayvanlar üzerinde yaptıkları deneylerde kök hücre nakliyle sağırlığı neredeyse
tamamen ortadan kaldırmayı başardı. Henüz başlangıç aşamasında bulunan yöntemin önümüzdeki birkaç
yıl içinde insanlarda da uygulanması planlanıyor. Yeni
yöntem çerçevesinde henüz doğmamış bebeklerden
alınan kök hücreler özel bir yöntemle iç kulağa nakledildi. Nakil yapılan çöl fareleri, sadece birkaç hafta gibi
kısa bir zamanda duymaya başladı ve yine 2,5 ay gibi
bir zamanda sağırlık tamamen iyileştirildi.
(CUMHURİYET)
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Felcin Hasarı İlaçla Önlenebilecek
35
günce
Günce
günce Günce
Gamze ŞAHİN
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
01-04 Eylül 2012
36
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak,
TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB
Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Yavuz Tatar İsveç’in Gotenburg kentinde yapılan
“Avrupa Birinci Basamağının GeleceğiÇoklu Hastalık ve İşbirliği” konulu konferansa katıldılar.
05-11 Eylül 2012
Eczacılık mesleğinin gelişmelerini gözlemlemek için yurtdışındaki eczanelerin incelenmesi, yurt dışındaki eczacı
birlikleri ve eczacılarla fikir alışverişinde bulunmak için düzenlenen Mesleki
Araştırma Gezisine, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyeleri, Denetleme
Kurulu, Yüksek Haysiyet Divanı Üyeleri
ve 38 Oda Başkanı katıldı.
14 Eylül 2012 Cuma
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Vizyonu 2023 Toplantısı’na TEB Merkez
Heyeti’ni temsilen, TEB Genel Başkanı
Ecz. Erdoğan Çolak, TEB II. Başkanı Ecz.
Arman Üney, TEB Genel Sekreteri Uzm.
Ecz. Harun Kızılay, Merkez Heyeti Üyesi
Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu katıldılar.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim KERMAN ile
Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelik çalışmaları hakkında
görüştü.
17 Eylül 2012 Pazartesi
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Ankara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nin düzenlediği ‘’Eczacılığın
Geleceği’’ konulu panele konuşmacı
olarak katıldı.
18 Eylül 2012 Salı
SGK Başkanı Fatih Acar’ ın daveti üzerine TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan
Çolak ve TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.
Harun Kızılay SGK’ya ziyaret gerçekleştirdi.
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.
Harun Kızılay ve Novagenix Genel Müdürü Mevlüt Yıldırım, Gazi Üniversitesi
Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Süleyman Büyükberber’i ziyaret etti.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi
Cihaz Kurumu’nda yapılan muvazaa
değerlendirme komisyonu toplantısına, TEB Saymanı Ecz.İsmail Başdil, Ecz.
Çiğdem Okman Kılcı ve hukuk danışmanları katıldılar.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ni
temsilen II. Başkan Ecz. Arman Üney
18 Eylül ve 19 Eylül tarihlerinde TEB
Van Eczacılar İlköğretim Okulu ve Van
Muradiye Mehmet Akif Ersoy Okulu’na
kırtasiye yardımı için Van’a gitti.
19 Eylül 2012 Çarşamba
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakan Danışmanı Bülent Kuzu ile Sıralı Dağıtım Uygulamaları hakkında
görüştü.
21 Eylül 2012 Cuma
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak
ve TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.Harun
Kızılay Kamu Hastaneleri Kurum Başkanı Hasan Çağıl’ı ziyaret etti.
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Kalkınma Bakanlığı Sosyal
Güvenlik ve Finansman Daire Başkanı
Ahmet Oğuz Sarıca ile Kamu Kurum
İskontolarının (KKİ) geri ödenmesi konusunda görüştüler.
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak
ve TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun KIZILAY, Sağlık Bakanı Sayın Prof.
Dr.Recep Akdağ ile Yurtdışından İlaç
Temin Birimi çalışmaları hakkında görüştüler.
22 Eylül 2012 Cumartesi
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak
Adana Eczacı Odası’nın Mali Kongresine katıldı.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay, Konya Eczacı Odası’nın Mali
Kongresi’ne Katıldı.
25 Eylül 2012 Salı
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Sağlık Bakanı Müsteşar Yardımcısı Ekrem Atbakan ile Yurtdışından
İlaç Temin Birimi hakkında bir görüşme
gerçekleştirdi.
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak,
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay, TEB Saymanı Ecz. İsmail Başdil, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Ahmet
Özçavuşoğlu, Ecz. Ramazan Ziya Örmeci ve TEB Denetleme Kurulu Üyesi
Ecz. Nevin Taşlıçay’dan oluşan heyet,
SGK Başkanı Fatih Acar’ı ziyaret etti ve
Yurtdışından İlaç Temin Birimi hakkında
bilgi verdi.
20 Eylül 2012 Perşembe
26 - 27 Eylül 2012 Çarşamba
TEB Merkez Heyeti ve TEB Denetleme
Kurulu Bursa Eczacı Odası’nda düzenlenen Bölge Toplantısı’na ve Odanın
Mali Kongresi’ne katılım sağlandı.
31.05.2012 Tarih ve 28309 sayılı Resmi gazetede Yayımlanan 6308 sayılı
Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun
ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi
Günce
kan Yardımcısı Halil Ekinci ile E-reçete
sorunları ile ilgili görüşme gerçekleştirdi.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Bina da
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB
Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay,
Başkan Danışmanı ve Genel Sekreter
Yardımcısı ile birlikte Medlmpact firması yetkilileri ile Eczane Fayda Yönetimi
hakkında toplantı gerçekleştirildi.
03-04-05-06
Çarşamba
Ekim
2012
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Başbakanlık Afet İyileştirme Daire Başkanı Gökhan ÇEBİ ile Suriye’den
gelen sığınmacılar için ilaç protokolü ile
ilgili tek bir protokol olması için görüşme gerçekleştirdi. Amsterdam’da
düzenlenen
FIP
Kongresi’ne TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB II. Başkanı Ecz. Arman
Üney, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.
Harun Kızılay, TEB Saymanı Ecz. İsmail Başdil, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.
Bülent Varel, Ecz. Sertaç Özmen, Ecz.
Yavuz Tatar, Ecz. Mukaddes Harmancı,
Ecz. Ramazan Ziya Örmeci, Ecz. Ahmet
Özçavuşoğlu, Ecz. Murat Levent Koçak,
Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Murat
Yürür ve Denetleme Kurulu Üyesi M.
Faruk Ekmen katıldılar.
28 Eylül 2012 Cuma
09 Ekim 2012 Cuma
27 Eylül 2012 Perşembe
Başbakanlık Afet iyileştirme Daire
Başkanı Gökhan Çebi ile TEB Merkez
Heyeti’ni temsilen TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay görüşmeye gitti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müfettiş Mehmet SAAT ile TEB Merkez
Heyeti’ni temsilen TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay görüştü.
Çankırı İl bölge temsilciliğinin açılışı için
TEB Merkez Heyetini Temsilen TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Genel
Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay ve
Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Bülent Varel
Çankırı’ya gittiler.
29 Eylül 2012 Cumartesi
TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB
Genel Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Kastamonu Eczacı Odası’nın Mali
Kongresi’ne Katıldı.
TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB II.
Başkanı Ecz. Arman Üney Kütahya Eczacı Odası’nın Mali Kongresi’ne katıldı.
TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB
Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Manisa Eczacı Odası’nın Mali
Kongresi’ne katıldı.
02 Ekim 2012 Salı
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay, SGK Protokol Revizyonu ile ilgili
Sosyal Güvenlik Kurumunda düzenlenen toplantıya katılım gerçekleştirdi.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Halk Sağlığı Kurumu’nun Baş-
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak
Antalya’da Ankara Üniversitesi Öğrenci
Rehabilitasyon Spor Eğitim Merkezinde
düzenlenen XX. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı’nın (BİHAT) açılışında
bir konuşma yaptı.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Halk Sağlığı Kurumu’nun Başkan Yardımcısı Halil Ekinci ile E-reçete
sorunları ile ilgili görüştü.
10-11-12-13-14 Ekim 2012
TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri, Münih’de gerçekleşen Expopharm Eczacılık Fuarı’na katıldılar.
12 Ekim 2012 Cuma
Münih’de Almanya Eczacı Birlikleri Federal Birliği (ABDA) yetkilileri ile toplantı yapıldı.
13 Ekim 2012 Cumartesi
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Antalya’da Ankara Üniversitesi Öğrenci Rehabilitasyon Spor Eğitim
Merkezi’nde düzenlen XX. Bitkisel İlaç
Hammaddeleri Toplantısı’na (BİHAT) kapanış konuşmacısı olarak katıldı.
15 Ekim 2012 Pazartesi
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay SGK Protokol II. Müzakere
Toplantısı’na katıldı.
TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel
Müdürlüğü’nde düzenlenen Reklam
Kurulu toplantısına katıldı.
17 Ekim 2012 Çarşamba
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay Başkanlığı’nda 6308 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun
ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi
Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasını içeren kanuna istinaden Eczaneler
ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte yapılacak değişiklikler ile ilgili
toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya TEB
Saymanı Ecz. İsmail BAŞDİL, TEB Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Sertaç Özmen,
Ecz. Bülent Varel, Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu, Edirne Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes, Antalya Eczacı Oda
Başkanı Ecz. Kerem Zabun ve Yozgat
Eczacı Odası Başkanı Ecz. Harun Lekesiz katıldılar.
TBMM’de Prof. Dr. Necdet Ünüvar
Başkanlığı’nda yapılan Sağlık Çalışanlarına Şiddet Komisyonu’na Türk Eczacıları Birliği’ni temsilen TEB Başkanı
Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay katıldılar.
Toplantıda Türk Eczacıları Birliği tarafından “Sağlık Çalışanlarına Şiddet”
hakkında bir sunum gerçekleştirildi.
18-19-20-21 Ekim 2012
Rixos Grand Ankara Otelinde 11. Türkiye Eczacılık Kongresi yapıldı.
23 Ekim 2012 Salı
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi
Cihaz Kurumunda yapılan muvazaa
değerlendirme komisyonu toplantısına, TEB Saymanı Ecz.İsmail Başdil, Ecz.
Çiğdem Okman Kılcı ve hukuk danışmanları katıldılar.
30 Ekim 2012 Salı
TİTCK de TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.
Harun Kızılay ve Hukuk Müşavirlerimizin katılımı ile Eczaneler ve Eczane
Hizmetleri hakkında toplantı gerçekleştirildi.
31 Ekim 2012 Çarşamba
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun
Kızılay, Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve
Görevlerine İlişkin 663 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 23. Maddesi gereğince kurulan Sağlık Meslekleri
Kurulu III. Toplantısı’na katıldı.
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasını içeren kanuna istinaden Eczaneler
ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik yapılması çalışmaları ile ilgili olarak düzenlenen Çalıştaya, TEB Merkez Heyeti Üyeleri, Edirne
Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes,
Antalya Eczacı Oda Başkanı Ecz. Kerem Zabun, Yozgat Eczacı Odası Başkanı Ecz. Harun Lekesiz, Samsun Eczacı
Odası Başkanı Ecz. Onur Ferhat Karacan ve Batman Eczacı Odası Başkanı
Ecz. M. Emin Beyaz katıldılar.
37
Ecz. Nevin TAŞLIÇAY
Hastamız Anlatırken;
Soğuk Algınlığı ve Öksürük İçin
Yağlar
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Çözümler
HastaBitkisel
mız Anlatırken
38
*Ekinezya (Echinacea), soğuk algınlığı tedavisinde yararlanılabilecek doğal ürünlerden biridir. Ülkemizde doğal olarak yetişmeyen bitkinin etkili olabilmesi için taze bitkinin özsuyu ve köklerinden uygun şekilde hazırlanan özütlerin kullanılması son
derece önemlidir. Yapılan çalışmalar ekinezya ürünlerinin, soğuk algınlığı ve uçuğa yol açan virüsleri öldürücü etkisi bulunduğunu gösteriyor. Ekinezya formülasyonlarının bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinin ortaya çıkması için en az 2-3 hafta
kullanılması gerekir. 2 aylık bir süreden daha uzun kullanılmamalıdır. Çünkü uzun süre kullanımı E vitamini stoğunu azaltabilir.
*Soğuk algınlığında bir başka seçenek olan umckaloabo; hem bağışıklık sistemini destekleyici hem de soğuk algınlığına yol
açan mikroorganizmalar üzerinde antibiyotik benzeri etkisi bulunan bir bitkisel ilaçtır. İlaç, bağışıklık sistemini uyararak, virüsler üzerinde etki gösterirken, soğuk algınlığında da vücuda yerleşen bakteriler üzerinde orta kuvvette etkiye sahiptir. Akut
bronşit hastalarında yürütülen klinik çalışmalarda değerlendirmeye alınan öksürük, balgam, öksürük sırasında oluşan göğüs
ağrısı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerde belirgin azalma gözlenmiştir.
*Viral veya bakteriyel boğaz enfeksiyonlarında yüksek ateş, kırgınlık gibi şikayetlerin yanı sıra hastaları bezdiren şikayetlerden biri de inatçı öksürüktür. Şikayetin hafifletilmesinde, aklımıza ilk gelenlerden birisi ıhlamur içmektir. Bileşiminde bulunan
müsilajlar yardımı ile boğazda tahrişi önlerken; flavanoit tipi bileşenleri yangı giderici ve ağrı kesici etkisi ile tahriş olan alanın
onarımına yardımcı olmakta ve uçucu bileşenleri ile hastanın yatışmasını ve rahatlamasını sağlamaktadır.
*Öksürükte bir başka bitkisel çözüm de pastillerdir. Özellikle içerisinde ökaliptol içeren pastiller boğazdaki bakteri yoğunluğunu azaltması bakımından yararlı olabilmektedir. Ayrıca meyanlı pastillerde, öksürük şikayetinde yararlı olacaktır. Meyankökünde bulunan saponin tipi bileşenlerin, bazı virüsler üzerinde öldürücü etkisi tespit edilmiştir. Ayrıca saponinler, yüzey aktif
özelliği nedeniyle balgamın sıvılaşmasını sağlayarak atılmasına yardımcı olmaktadır.
Kaynak: İyileştiren Bitkiler-Prof.Dr.Erdem Yeşilada
Ayşen YALMAN
Basında
Basında
TEB Basında
TEBBasındaTEB
TEB
CNN TÜRK “GÜNE MERHABA”
Canlı yayına katılan TEB Genel Sekreteri Uzm.
Ecz. Harun Kızılay, terapötik eşdeğerlilik uygulamasının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini
belirterek, “Aynı etken maddeye sahip ilaçların birbirinin yerine verilmesi ekonomik açıdan
doğrudur, ancak farklı hastalıkları olan çeşitli
nedenlerle birbirinden farklı olan hastalara aynı
ilacın verilmesi doğru değildir. Bu ciddi bir sorundur” dedi.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay
internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma
ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli
değil. Eczaneler dışından bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi.
28.09.2012
CNBC-E “FİNANS KAFE” 07.09.2012
KANAL 24 “FARKINDA MISINIZ?”
12.09.2012
Canlı yayına katılan TEB Genel Sekreteri Uzm.
Ecz. Harun Kızılay, ilaç israfı konusunda detaylı
bilgi verdi.
CNN TÜRK “BUGÜN” 19.09.2012
Türk Eczacıları Birliği yaptığı açıklamada, internet üzerinden ilaç alınmaması konusunda uyardı. Açıklamada, “Nerede ve nasıl üretildiği belli
olmayan bu ürünlere itibar etmeyin” denildi.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay
internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma
ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli
değil. Eczaneler dışından bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay
internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma
ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli
değil. Eczaneler dışındaki bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi.
HABERTÜRK “DÜNDEN SONRA”
04.10.2012
TEB yaptığı açıklamada, bitkisel adı altında
güvenli olmayan ürün satışı yapan internet sitelerinin adresini açıklayan Sağlık Bakanlığı’na
destek verdi.
HABERTÜRK “BİR GÜN”
09.10.2012
27.09.2012
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay
internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma
ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli
değil. Eczaneler dışından bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi.
KANAL 24 “MODERATÖR” 03.10.2012
KANAL B “ANA HABER”
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay
internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma
ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli
değil. Eczaneler dışında bir yerden bu tür ürünler
kesinlikle alınmamalıdır” dedi.
KANAL D “İrfan Değirmenci İle Günaydın”
CNN TÜRK “GÜNE MERHABA”
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını, Birlik bünyesindeki
İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini
belirtti.
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
Basında
39
BUGÜN TV “HABERLER”
TRT HABER “ANA HABER”
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki
İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini
belirtti.
TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki
İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini
belirtti.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki
İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini
belirtti.
HABERTÜRK “MANŞETLER”
TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
ATV “ANA HABER”
TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
CNN TÜRK “ANA HABER”
TRT HABER “HABERLER” 13.10.2012
TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki
İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini
belirtti.
NTV “ANA HABER2” 24.10.2012
SKY TÜRK 360 “ANALİZ 360”
16.10.2012
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
TV8 “İLK SAYFA”
FOX TV “ÇALAR SAAT”
40
NTV “GÜNE BAŞLARKEN”
09.07.2012
09.10.2012
Basında TEB
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, piyasada tiroit ilaçlarının bulunamaması üzerine
bir açıklama yaparak, TEB bünyesinde bu ilaçların getirtildiğini bildirdi.
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, e-reçete uygulaması hakkında bilgi verdi. Çolak, sistemin
altyapısından kaynaklanan sorunların çözümlenmeden uygulamaya geçilmesinin doğru olmadığını bildirdi.
ULUSAL KANAL “ANA HABER”
TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, piyasada tiroit ilaçlarının bulunamaması üzerine
bir açıklama yaparak, TEB bünyesinde bu ilaçların getirtildiğini bildirdi.
GÜNDEM
21 Eylül 2012
Basında TEB
KIRMIZI BEYAZ
21 Eylül 2012
BİZİM ANADOLU
24 SAAT
28 Eylül 2012
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
21 Eylül 2012
41
MEDİMAGAZİN
24 Eylül 2012
Basında TEB
HABER EKSPRES
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
28 Eylül 2012
BURSA KENT
28 Eylül 2012
42
KONYA YENİGÜN
28 Eylül 2012
Basında TEB
İLKE
ORTADOĞU
28 Eylül 2012
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
28 Eylül 2012
43
İSTANBUL
28 Eylül 2012
Basında TEB
CUMHURİYET
8 Ekim 2012
YENİ AKİT
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
28 Eylül 2012
44
BUGÜN
9 Ekim 2012
Basında TEB
BAŞKENT GAZETESİ
9 Ekim 2012
GÜNLÜK EVRENSEL
VATAN GAZETESİ
9 Ekim 2012
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
9 Ekim 2012
45
Basında TEB
HABERTÜRK
9 Ekim 2012
BİZİM GAZETE
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
10 Ekim 2012
46
24 SAAT
10 Ekim 2012
Basında TEB
ORTADOĞU
11 Ekim 2012
BİZİM GAZETE
RADİKAL
20 Ekim 2012
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
20 Ekim 2012
47
Basında TEB
YENİ ŞAFAK
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
19 Ekim 2012
ÖNCE VATAN
20 Ekim 2012
48
HABERTÜRK
19 Ekim 2012
Basında TEB
MİLLİYET
20 Ekim 2012
BARIŞ GAZETESİ
ZAMAN GAZETESİ
20 Ekim 2012
TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012
22 Ekim 2012
49
BAŞKENT GAZETESİ
20 Ekim 2012
Ayşe ÜMİT
1
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12 13 14 15
8
2
9
3
4
2
5
4
6
7
12
6
8
5
11
9
10
11
12
1
3
13
14
7
15
10
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1. Lityum elementinin simgesi… Sert, sağlam… Akraba olmaksızın aralarında yakınlık kuranlardan herbiri. 2. Fare avcısı olan hayvanın sesli
harfleri… Siirt’in bir ilçesi… Bir işi yapma alışkanlığı ve becerisi
olmayan. 3. Büyük akarsu ağızlarında üçgen biçiminde alüvyon birikimi
bölgesi… Millet… Büyükbaş hayvanlardan dişi sığır. 4. İnce yufkalarla
yapılan, şerbetli bir tatlı türü… Tokat ilinin bir ilçesi. 5. Aliminyum
elementinin simgesi… Mektup… Bir şeyin geçtiği ya da önce bulunduğu
yerde bıraktığı belirti anlamındaki kelimenin tersten yazılışı. 6. Kan… İlk
askerlik devresi… Alfabenin yirmisekizinci harfinin okunuşu. 7. Aynı
şehirde oturanların hepsi… Yaratıcı yeteneğin en yüksek aşamaya ulaşmış kimse… Depo. 8. Tantal elementinin simgesi… Yüz metrekarelik ölçü birimi… Vasıtalar, araçlar. 9. Geniş kelimesinin zıt anlamlısı…
Bir tarihte anlamına gelen sözcük… Dil. 10. Büyük il… Erler. 11. Büyük
üzüntü, keder… Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder. 12. Dünya işlerinin din işlerinden ayrılması anlamına gelen kelimenin sessiz harfleri… Çocukların kuş vurmak için kullandıkları taş atma aracı. 13.
Akla, mantığa uymayan… Doğal olmayan. 14. Üstüne bir şey koymak
için duvara yada dolap içine tutturulmuş nesne… Çocuk bakımıyla
ilgili görevli kadının ikinci hecesi… Olabilirlik, imkan. 15. Kafa tutmak… Yavru yetiştirecek yada meyve verecek durumda olan…
SOLDAN SAĞA
1. Limited kelimesinin kısaltması… Heryanı su ile çevrili kara parçası…
Bildirilmiş, beyan edilmiş, haber verilmiş. 2. Alık, saf, budala… İnsan ve
hayvanlarda yere basmayı ve yürümeyi sağlayan alt kısım… Suç,
ceza, kusur bağışlama. 3. Açık kestane rengi… Bir verginin miktarını
belirtmek için temel olarak alınan miktar… Çok iyi, pek güzel anlamındaki kelimenin ilk üç harfi. 4. Toprağa kök salarak yetişen canlı… Bir
nota… Evlerde ve benzeri yerlerde döşeme üzerine serilen eşyanın
son hecesi. 5. Kırmızı… Nikel elementinin simgesi… Eskimiş, yıpranmış.
6. Renyum elementinin simgesi… Bir anda olan… Birinin olan, ilgili… Birşeyin ardı kesilmeden sürekli geliş durumu. 7. Savaş gemisi…
Vücudun herhangi bir yerinde oluşan irinli çıban anlamındaki kelimenin
ilk hecesi. 8. İlave etmek… Yüz kuruş değerinde olan para biriminin kısaltması… Bir bayan ismi. 9. Ceylan… Osmanlı döneminde kurulmuş bir devlet adı… Önde gelen esas. 10. Zamanı gösteren aygıtın
ilk hecesi… Çok mutlu, çok mesut anlamındaki isim… Polonyum
elementinin simgesi. 11. Eski mısır inanışına göre insanın görünmeyen
bedeni…Uyulması gerekli ve zorunlu kural…Karışık renkli. 12. Güçsüzlük,
beceriksizlik… Birine güvenip, bırakılan şey… Yön,taraf,cihet. 13. Yer
kabuğunun çukur yerlerini dolduran geniş su kitlesi… Bizmut elementinin
simgesi… Çeşit anlamındaki kelimenin tersten yazılışı… İşte orda anlamındaki ünlem. 14. Cerrahi operasyon… Utanma, utanç duyma… İki
taraf arasında yapılan oyun yarışması. 15. Bir oyunun sonucu ile ilgili
olarak çıkar sağlamak için önceden bir anlaşmaya varma… Rütbesiz asker… Soğuktan korunmak için boyna sarılan örtü.
ANAHTAR KELİME
1
2
3
4
5
6
7
8
6
9
10
8
8
11
12
*Ödüllü Bulmacayı çözdükten sonra, bulduğunuz anahtar kelimeyi TEB Basın Bürosu adresine (Cinnah Cad. Willy Brandt Sok. No:9 Çankaya/Ankara) gönderiniz. Doğru yanıtı ilk gönderen 2 eczacımıza, TEB Eczacılık Akademisi tarafından düzenlenen meslek içi eğitim programlarından birine ücretsiz katılım ya da akademi yayın seti hediye olarak verilecektir.
Geçen Sayının Çözümü
Soldan Sağa: 1) Farmasötik… Klas. 2) El... Retina... Ti. 3) Veyahut… Aritmi. 4) RN... Saten... Aks. 5) İİ... Aranağme. 6) Ye... Er... İletki. 7) Yekta... Kist... Main. 8) At... Ala... Ne... Tart.
9) Bk... Nİ... Hain. 10) Akide... Pres... Ace. 11) Delinme... Ret... NA. 12) Rest... Ki... Piyade. 13) Mak... An... Osman. 14) Ut... Üroloji... Daim. 15) Maksi... Te... Zas.
Yukarıdan Aşağıya: 1) Fevri... Ya... Ad... Mum. 2) Aleniyet... Kereta. 3) Ray... Ek... Bilek. 4) Asa... Takdis... Üs. 5) Akhardal... Entari. 6) Uta... An... No. 7) Örtenek... İpek. 8) TE...
Narin... Ot. 9) İta... Seher... Oje. 10) Kiremit... Asepsi. 11) Nikel... Tİ... Tim. 12) Kat... Eman... Yada. 13) Mantar... Ananas. 14) Atik... Kit... Cad. 15) Si... İn... Ge... Elma.
Anahtar Kelime
1
2
3
4
2
5
6
4
7
1
8
9
1
6
6
10
6
1
7
6
1
E
C
Z
A
C
I
L
A
R
E
N
G
E
L
L
İ
L
E
R
L
E
"+!, -"!' $8 666 - !0 " )" "6 # /'/ )'" & /" . /" , ,' &&' -0/ &) # !,( ,&, ,( &
,/, "&'"!'#",,,&, !,( -"-$$! 7-"%$!&0&7
"+!,-"!'$8664
•  *$.$9*$.$$!!:
•  *$-!""%'$ 9:
•  66* .$$' !( ""#$'$$9
:
#&) / '"## ,"6?<>;!<&'-0&"6=<;;!<% "'%6$0 # & ,&, !,( & #&),.&&7 <;;; / "" , /" ,' . ,' &&' (&) &"0!).&!)&7
-&!$ .5
• 
/#/&& "!8/#(& (! &
• 
" *$")! (*&!. '/#",
• 
"9)&#''# -'/#" (! &
• 
066 " (! &
• 
#&!+",')#'/'
0& !
• 
)!( &-"-8)' &-"
#0!*&-"" 0 &
• 
/#" 0

Benzer belgeler

DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart

DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart Ecz. Yavuz TATAR Ecz. Mukaddes HARMANCI Ecz. Murat Levent KOÇAK

Detaylı

2008 Ocak - türk eczacıları birliği

2008 Ocak - türk eczacıları birliği Ecz.Çağatay ÇAKAR Ecz.Ali ASLAN

Detaylı

DOSYA BİR DEĞERİN ARDINDAN ARA ÜRÜNLER Türk Eczacıları

DOSYA BİR DEĞERİN ARDINDAN ARA ÜRÜNLER Türk Eczacıları Yeni Bir Eczacılık Modeli.......................................................................... 33 İşbirliğine Dayalı Eczacılık Uygulamaları ve Bir Hizmet Modeli Ecz. Vildan ÖZCAN

Detaylı