düğün - Hekimoğlu Ali Paşa İlköğretim Okulu

Transkript

düğün - Hekimoğlu Ali Paşa İlköğretim Okulu
SAKLI DEÐERLERÝMÝZ
onlarýn söylediklerini biz derledik...
HEKÝMOÐLU ALÝPAÞA
ÝLKÖÐRETÝM OKULU
Rehber Öðretmen: Nuran ASLAN | Öðrenciler: Beyza Aslý BÝLSEL - Tuðba KUÞLU / 8A
1
S.
TRABZON MASALI
3
S.
GÜLÜCEK MASALI
S.10
ÇORUM DÜÐÜNÜ
MANÝLER
MANÝLER
13
S.
19
S.
BEÞÝK DAÐI EFSANESÝ
MANÝLER
22
S.
TEKÝRDAÐ TÜRKÜSÜ
içindekiler
5
S.
7
S.
BALKAN DÜÐÜNÜ
15
S.
17
S.
BALKAN BAYRAMLARI
25
S.
29
S.
YOZGAT EFSANESÝ
1 TRABZON MASALI
Beyza Aslý BÝLSEL
2 ROMANYA MASALI
Kamelya ÝLTER
3 GÜLÜCEK MASALI
Furkan ÇAÐLAR
4 BURDUR OYUNLAR
Þevval AYIÞIN
OYUNLARIMIZ
5
Feyzanur DALYAPRAK
6 TRABZON DÜÐÜNÜ
Elif KIRMIZIGÜL
7 BALKAN DÜÐÜNÜEsra ÝBRAHÝM
8 TEKÝRDAÐ DÜÐÜNÜ
Tuðba KUÞLU
DÜÐÜNÜ
9 DÝYARBAKIR Oðuzhan
DEMÝREL
10 ÇORUM DÜÐÜNÜ
Enes TÜMSAVAÞ
GECESÝ
11 KASTAMONU KINA
Binnur SAYILKAN
12 KARADENÝZ MANÝLERÝ
Þevval AYIÞIN
13 MANÝLER
Þevli ÖZER
SÖYLENÝÞ
ve
MANÝLER
14
Þeymanur DEMÝR
15 MANÝLER
Gamze ÜNVANLI
16 TRAKYADA KOMÞULUK
Cevher BURUNSUZ
17 BALKAN BAYRAMLARI
Hüdai KESKÝN
GÜNLERÝ
18 ANTEP BAYRAM
Osman DÝNANET
19 BEÞÝK DAÐI EFSANESÝ
Beyza Aslý BÝLSEL
20 RÝZE HORONU Buse ARTAR
21 DOÐUM GELENEKLERÝ
Tuðba KUÞLU
22 TEKÝRDAÐ TÜRKÜSÜ
Tuðba KUÞLU
TRABZON
MANÝSÝ
23
Rabia GÜLBEYAZ
24 YEMEK ÇEÞÝTLERÝ
Soysal YILDIZ
25 MANÝLER
Kaan KARACA
26 KISSADAN HÝSSE Halil ERDEN
27 ISPARTA TEKERLEME
Onurcan GÜNER
28 TEKÝRDAÐ EFSANESÝ
Elif DÖNMEZ
29 YOZGAT EFSANESÝ
Recep ATEÞLÝOÐLU
30 ERZURUM EFSANESÝ
Ervanur ZEYNEP
TRABZON MASALI
KÝÞÝ: FATMA USTA
YAÞ: 70
YÖRE: TRABZON
DERLEYEN: BEYZA ASLI BÝLSEL 8/A
Babaannem
anlatýrdý:
Ayýlan tilki karþýlaþtý. Gel dedi
kardeþlik olalým. 3 küp bal yaptýlar.
Bir aðacýn tepesine koydular tilki de
doðum ebesi. Doðuma gidiyor.
Günlerden bir gün tilkinin aklýna bal
geldi. Dediki” ayý kardeþlik filan
yerde kadýnýn sancýsý var “. Beni
oraya çaðýrýyorlar .Tilki çýktý aðacýn
tepesine balý Bismil etti.Tilki ayýnýn yanýna geldi ve ayý kardeþlik doðurttuðun
çocuðun adýný ne koydun? Bismil koydum .Aradan zaman geçti yine tilkinin aklýna
bal geldi.Tilki yine gitti.Ayý kardeþ beni çaðýrýyorlar dedi.. Balý yine yedi. Küp endi
yarýma. Ayý tilkiye sordu. Kadýný doðurttun mu ? Doðurttum. Adýný ne koydun ?
Yarým koydum. Dedi
Aradan zaman geçti tilkinin aklýna bal geldi niye derler tilki. Gitti gene tilki
doðuma ve tilki balý bitirdi.Küpü kubis etti. Kadýn doðurdu mu? Doðurdu. Adýný ne
koydun?
SÝL SÜBÜR KUBÝS dedi. Aradan zaman geçti ayýnýn aklýna bal geldi.Tilki
kardeþ bizim bir yerde 3 küp balýmýz vardý.Bir de gidiyorlar ki bal bitmiþ küp
kubis.Sen yedin ben yedim derken aðaçta kavga ediyorlar.Tilki aðaçtan düþtü daha
sonra ayý da aðaçtan düþtü.Tilki çatladý. Tilkinin aðzýndan bal akmaya baþladý. Ayý
dedi ki “ Bak balý sen yedin , senin aðzýndan bal akay dedi. Benimkinden akmay
dedi.” Tilki de “ Gel aðzýmýn yanýndaki balý yala. Ayý da “ Geliyim de sende beni ye!
Derken ayý tilkiyi yutuyo.Karnýnda tilki ile dolaþýrken kadýnýn birine
soruyo.Karnýmdaki tilkiyi nasýl çýkartýrým diye. Kadýnda “ Bas yaþ dala.Asýl kuru
dala .Kaldýr at kaldýr zat.Tilki çýkar karnýndan diyor.” Ayý basýyor, yaþ dala asýlýyor
kuru dala. Dal kopuyor, ayý aþaðýya düþüyor ve ayý çatlýyor. Tilki çýkýyor tilkiliðini
yine yapýyor ve kurtuluyor.
S.1
ROMANYA MASALI
KÝÞÝ: MÜRVET DEMÝREL
YAÞ: 86
YÖRE: ROMANYA
DERLEYEN: KAMELYA ÝLTER 5-A
Oduncu Ýle Ýhtiyar Adam
Ýki tane oduncu karþýlýklý iki evde
oturuyormuþ. Bir gün odunculardan
biri aðaçlarýn ýrmaðýn orada olduðu
yere gitmiþ. Ama baltasýný suya
düþürmüþ baþlamýþ aðlayýp
inlemeye. Sonra bir ihtiyar adam
yanýna gelip derdini sormuþ oda
derdini anlatmýþ Ýhtiyar adam ýrmaða
dalmýþ bir altýn balta çýkarmýþ ve sormuþ:
Ýhtiyar Adam: Bu senin baltan mý?
Oduncu: Hayýr.
Sonra Ýhtiyar adam tekrar ýrmaða dalmýþ ve gümüþ bir balta çýkarmýþ ve sormuþ:
Ýhtiyar Adam: Bu senin baltan mý?
Oduncu: Hayýr.
Ve Ýhtiyar adam oduncunun doðru söylemesine çok sevinmiþ ve ona altýn baltayla
gümüþ baltayla ödüllendirmiþ.
S.2
GÜLÜCEK MASALI
KÝÞÝ: MÜKERREM ÜSTÜNSOY
YAÞ: 74
YÖRE: AYDIN
DERLEYEN: FURKAN ÇAÐLAR 7-C
Kadýnýn hiç çocuðu yokmuþ.
Kurbaðayý evlat edinmiþ. Bir gün
inekleri kovalamaya giderken,
ocakta süt piþiriyormuþ. Tembih
etmiþ süt kabarýnca taþmadan altýný
kapat demiþ. Gülücekte bilmemiþ
içine atlamýþ. Sütün içinde ölmüþ
kalmýþ. Kadýncaðýz gelince nasýl
aðlamýþ saçlarýný baþlarýný yolmuþ.
Sonra okul çocuklarý geçiyormuþ.
Teyze ne oldu demiþler. Gülücek süte düþtü öldü demiþ. Çocuklarda saçlarýný
baþlarýný yolmuþlar. Çocuklarýn bu halini gören kuþlar sormuþ ne oldu çocuklar diye.
Çocuklar gülücek süte düþtü öldü demiþler. Kuþlarda aðaca konmuþ tüylerini
dökmeye baþlamýþlar.Bunu gören aðaç sormuþ ne oldu kuþ kardeþler. Kuþlarda
gülücek süte düþtü öldü demiþler. Aðaçta yapraklarýný dökmüþ.
S.3
BURDUR OYUNLARI
KÝÞÝ: ÞÜKRAN DEMÝREL
YAÞ: 79
YÖRE: BURDUR
DERLEYEN: ÞEVVAL AYIÞIN 6-C
ÇELÝK ÇOMAK
Bu oyun iki grup arasýnda
oynanýr. Gruplar en az ikiþer kiþiden
oluþur. Oyunda biri 30 cm diðeri ise
70 cm lik iki sopa bulunur. Düz bir
yere çizgi biçiminde küçük bir çukur
açýlýr. Çukurdan 20 adým geride bir
çizgi çizilir. Oyuna ilk önce hangi
grubun baþlayacaðýný belirlemek için
seçim yapýlýr. Seçimi kazanan grup oyuna baþlamak için hazýrdýr. Karþý gruptan bir
kiþi elindeki uzun sopayý önceden açýlan çukurun üzerine yatay olarak koyar. Oyuna
ilk baþlayan kiþi önceden çizilen çizgiden elindeki küçük sopayý çukur üzerindeki
sopaya atar. Vurur ise oyuna baþlar. Elindeki büyük sopa ile küçük sopayý havaya
kaldýrýr ve vurur. Küçük sopanýn düþtüðü yere kadar oyunu kaybeden gurubun
oyuncularý sekerek gider. Oyun bu þekilde devam eder.
GINCIRIK
Genellikle örenlere bir çukur kazýlarak ucu sivriltilmiþ aðaç oraya dikilir. Dibi
helik taþlarýyla sýkýþtýrýlarak sabitlenir. Daha uzunca bir aðaç düzgünce kesilip
ortasýndan delik açýlarak dikilen aðaç üzerine yerleþtirilir. Ýki ucuna birer kiþi
binerek hem döner hem de aþaðý yukarý kalkar inerler. Ses yapmasý için alttaki aðacýn
baþýna kömür sürülür. Gýcýr gýcýr ses çýkartarak dönen çocuklar çok severlerdi bu
oyuncaðý.
S.4
OYUNLARIMIZ
KÝÞÝ: SAHÝBE YARUN
YAÞ: 78
YÖRE: ERZÝNCAN
DERLEYEN: FEYZANUR DALYAPRAK 6-C
(GECE) KÖREBE
Önce ebe belirlenir ve ebenin
gözleri bir bezle baðlanýr. Oyun
adýný, ebenin gözlerinin
baðlanmasýndan alýr. Ebe ortada
kalacak biçimde oyuncular bir halka
oluþtururlar. Türkü söyler döneriz
Bil bakalým biz kimiz Elindeki
deðnekle Göster bizi körebe
Sözlerini yinelerken halkayý bozmadan el çýrparak ebenin çevresinde dönerler.
Ebe bu sýrada kollarýný öne doðru uzatarak dokunduðu kiþinin baþýný, yüzünü ve
üstünü elleriyle yoklar. Kim olduðunu anlayabilirse adýný söyler. Eðer tanýrsa,
dokunduðu oyuncu ebe olur. Tanýyamazsa, oyun ayný ebeyle sürer.
ÇEMBER OYUNU
Yuvarlak bir çember. Ýnþaat demirinden yapýlýr. bir sopa olur ve sopanýn baþýna
o çember takýlýr,sopa çevrilir.
TOZ GELLEF
Bir yere çukur kazýlýr, sopa ile top vurulur ve top deliðin içine girerse
kazanýlýr. Buna toz gellef denir. Günümüzde toz gellef e golf denmektedir.
S.5
DÜÐÜN
KÝÞÝ: HAMDÝYE ÇUBUKÇUOÐLU
YAÞ: 80
YÖRE: TRABZON
DERLEYEN: ELÝF KIRMIZIGÜL 6-C
TRABZON DÜÐÜNÜ
Bizim yöremizin düðünlerinde
ikindide davullar zurnalar gelir.
Damat tarafýnda ayrý kýz tarafýndan
ayrý davullar çalar. Sabahtan kazanlar
konur. Yemekler piþer. Düðün alayýný
yedirirler. Kadýnlarda arkadan yerler
ve gelin almaya giderler. O zamanlar
bir muhtarlýktan öbür muhtarlýða kýz
almaya gidildiðinde toprak bastý parasý alýnýrdý. Köyün aðalarý bir araya gelir ve
parada anlaþýrlardý. Gelin evine almaya gidildiðinde silahlar atýlýr. Gelinin kapýsý
kilitlenir ve kýzý vermezler. Bahþiþ verilip kýz alýnýr. Damat gelin almaya gitmez.
Gelin damadýn baþýna þeker, para ve arpa atar. Sonunda sahanýda fýrlatýr atar. Daha
sonrada 3 el ateþ eder. Erkekler daðýlýr ve düðün biter. Akþamda hocayý getirirler dini
nikah kýyarlar. Ertesi sabah kadýnlar toplanýr. Buna cumalýk denir. Kadýnlar arasýnda
tekrar eðlence yaparlar.
DÜÐÜNE DAVET
O zamanlar davetiyeler yoktu. Davetiye olarak köyün ileri gelen çeneli kadýnlarý
köylülere fýndýk daðýtarak düðünlere davet ederlerdi. Köyün aðalarý da tavuk ile
davet edilirlerdi.
S.6
DÜÐÜN
KÝÞÝ: NUHÝ ÝBRAHÝM
YAÞ: 73
YÖRE: ÜSKÜP
DERLEYEN: ESRA ÝBRAHÝM 8-A
BALKAN DÜÐÜNÜ
Erkek tarafýndan bir kadýn gelin
gelmeden bir hafta önce gelinlik
k ý y a f e t l e r i n i e v i n e g ö t ü r ü r.
Kýyafetler gittikten sonra 3 gün
boyunca gelinin evine çeyiz
serilmeye gidilir.
Düðünden 3 gün önce erkek tarafý
imam nikâhýný yaparlar ve gelinin
çeyizini alýp eve getirirler. Ertesi gün, kýz tarafýndan 10-15 kadýn, eve çeyizi sermeye
gelirler. Ondan sonraki gün kýna gecesi yapýlýr. Hem kýz, hem erkek evinde yemek
verilir. Bu kýna gecesinden sonraki güne büyük kýna gecesi (düðün) denir. O akþam
gelin alýnacaktýr ve herkes davet edilir. Oyunlar, çerezler, eðlenceler sonrasý gece
yarýsý gelini almaya giderler. Gelini eve üstü kapalý bir faytonda götürürler. Gelini
alma zamaný köy ve kasabalar için deðiþir. Köylerde kimi zaman gündüzleri
alýnýrken kasabalarda gece alýnýr.
Düðünden sonraki sabah gelin ve damadýn evinde kahvaltý verilir, herkes davet
edilir ve gelin herkese ufak birer hediye verir. O sabah, gelin kayýnvalide ve
kayýnpederinin elini öper ve geline takýlarý takýlýr.
Oyunlar oynanýr, gelin kýyafetler deðiþtirir. Her kýyafet deðiþtirdiðinde saygý
gereði herkesin elini öper.
Sonraki gün gelinin akrabalarý onu kendi evinde görmeye gelirler. Sohbet edilir
ve ikramlar yapýlýr.
Bu günün sonrasýnda damat arkadaþlarýyla beraber kayýnpederine davetlidir. Bu
davette sadece erkekler vardýr. Damada zorluklara karþý direncini ölçmek amacýyla
odun taþýtma ve ayakkabýlarýna tatlý koyma gibi þakalar yapýlýr.
S.7
DÜÐÜNLER
KÝÞÝ: MÜÞERREF KUÞLU
YAÞ: 72
YÖRE: TEKÝRDAÐ
DERLEYEN: TUÐBA KUÞLU 8-A
TEKÝRDAÐ DÜÐÜNÜ
Ben Tekirdað kazasý sarayda 1937 yýlýnda dünyaya geldim. Çocukluðum ve
gençliðim oralarda geçti. Bizim oralarda düðünlerimiz çok güzel olurdu.
Düðünlerde herkes binekleri süslerler ve hasýrdan korkuluk yaparlar yaðmur
yaðmasýný engellemek için. Damat tarafýndan bazý kiþiler arabalara biner, köylerden
gelin almaya gideriz. Damat yakýnlarý arabaya biner. Orada kýz almaya gidilirse
gelinin komþu veya akrabalarý yemek yedirirler. Düðüne davul zurna ile gidilir. Çok
eðlenceli olurdu. Damat evde týraþ olur. Gelin çýkarken para, þeker atýlýr. Odaya
çekilir. Daha sonra gelin göstermesi yapýlýr. Gelin göstermesiyle gelenlerin elini
öper. Hediyelerini kabul eder.
S.8
DÜÐÜN
KÝÞÝ: ADNAN DEMÝREL
YAÞ: 78
YÖRE: DÝYARBAKýR
DERLEYEN: OÐUZHAN DEMÝREL
DÝYARBAKIR DÜÐÜNÜ
Bizim zamanýmýzda genç delikanlý evlenme çaðýna geldiðinde anne ve babasý ile
kýz aramaya çýkarlardý. Binde bir bazý aileler þeker ve çikolata götürülürdü. Niþan
kesilirdi. Düðün için müddet alýnýrdý. Ve o arada alýþveriþ yapýlýrdý. Yakýn dosta
akrabaya ve komþuya haber verilirdi. Düðün vakti geldiðinde düðünümüzde
mevsimine göre yemekler yapýlýrdý. Yaz mevsimindeysek pilav , bulgur vs. gibi….
Bizim düðünlerimizde halay ve çepik gibi oyunlar oynanýr. Bu oyunlara ise davul ve
zurna eþlik eder. Bizim düðün kýyafetlerimiz ya þalvardýr yada takým elbisedir. Ve
düðün sýrasýnda geline ve damada ya altýn yada para takýlýr.
S.9
DÜÐÜN
KÝÞÝ: ÞERÝFE UYSAL
YAÞ: 84
YÖRE: ÇORUM
DERLEYEN: ENES TÜMSAVAÞ 6-C
ÇORUM DÜÐÜNÜ
Eski düðünlerimiz hafta baþýnda,
pazartesi günü baþlar, pazar günü
gelin alma ile biterdi. Bir hafta
boyunca her gün akþamlarý
köyümüzün kýzlarý kýz evinde
toplanýr eðlence tertip ederlerdi.
Düðün için akrabalar bir araya gelir
ekmek eyler, aþ içme denilen ve
düðünün baþlarýnda olan ve sadece kadýnlarýn katýldýðý bir yemek yenirdi. Erkeklere
ise pek fazla iþ düþmez, cumartesi günü düðün sahibinin getirdiði çalgýcýlar gelince
erkeklerde harekete geçerdi. Düðün sahibinin evi önünde çalgýcýlar gün boyu çalar
söyler, delikanlýlar ve orta yaþlýlar çalgý önünde oynardý. Cumartesi akþamý kýna
gecesi töreni yapýlýr, yatsý ezanýndan sonra bir fener alayý tertip edilir, (tenekeye kül
ve gaz yaðlý bezler konur bir söðüt aðacýndan sap takýlýr, bir meþale yapýlýrdý)
meþalenin ardýna düþen akraba delikanlýlarý, damadýn arkadaþlarý, komþu çocuklarý
baðýra çaðýra kýz evinin önüne giderdi. Kýz evinin önünde çalgýcýlar çalar oynamak
isteyen oynar, biraz nazlanan saðdýç ve düðün sahibin ýsrarlarýyla oyun alanýna
sürüklenir ve oynatýlýrdý. Pazar günü güvey ekmeði dediðimiz düðün yemeði
yenirdi.
Düðün yemeði Bulgur pilavý, etli yahni, hoþaf ve tahin helvasýndan yapýlýr,
köyün tamamý davet edilir ve Cami minaresinden de ilan edilerek tekrar çaðrýlýrdý.
Yemek sabah 09.00 sularýnda baþlar öðleye kadar sürerdi. Sýrada ise taký töreni
yapýlýr takýda para yerine için ihtiyaç olan eþyalar verilirdi. Bu sayede evin
ihtiyaçlarý karþýlanmýþ olurdu.Ýkindi namazýndan sonra gelin almak için kýzý ata
bindirilirdi.Davul zurna eþliðinde gelin alýnýr, erkek evine o yöreye ait oyunlarla
gidilirdi. Gelin inerken damat ve saðdýç çatýsýz damdan leblebi ve üzüm atarak gelini
karþýlar, gelin eve girince damdan inerler ve saðdýç evine giderlerdi. Yatsý
namazýndan sonra bir merasim yapýlýr, damat bir yumrukla gelinin yanýna gönderilir,
arkasýndan da ise orada bulunan ve duaya katýlan komþulara baklava ve þerbet ikram
edilerek uðurlanýrdý.
S.10
GECE KINASI
KÝÞÝ: ZEHRA SAYILKAN
YAÞ: 76
YÖRE: KASTAMONU
DERLEYEN: BÝNNUR SAYILKAN 8-A
KASTAMONU KINA GECESÝ
Düðün haftasýnýn Çarþamba günü geline kýna yakýlýr. Gece de «Gece Kýnasý»
adý altýnda kadýnlar kýz evinde çeþitli eðlenceler yaparlar. Ayný gün damat evinde
yemek verilir, gecede eðlenceler devam eder. Köylerde bu günlerde güreþler
tertiplenir. Perþembe günü yine gelin süslenir ve yüzüne duvak denilen bir perde
örtülür. Oðlan tarafýnýn durumuna göre At, Araba veya Otobüsle gelin almaða
giderler. Buna «Hak» denir. Hakcý gelini akþama yakýn damat evine götürür. Gelin
almaya güvey katýlmaz. Bu arada bölgenin imamý dini nikâh kýyar. Ancak bu gizli
yapýlýr. Kýz ve damadýn vekilleri vasýtasýyla nikâh kýyýlýr. Akþam yemeðinden
sonra Yatsý namazýna camiye gidilir. Namaz bittikten sonra damatla saðdýç
(Damada evlilik hakkýnda akýl veren arkadaþý) kol kola arkada imam dini ilâhîler
okuyarak evin önüne kadar gelinir. Burada dua edilir. Damat bir kaç kiþinin elini
öptükten sonra can havliyle merdivenlerden yukarý fýrlar; buna sebep arkadaþlarý
tarafýndan âdeti veçhile mevsimine göre damadý fazla oyalamak için ya çürük
yumurta yahut domates veya þeftali atýlmasýdýr.
S.11
MANÝ
KÝÞÝ: ÝHSAN DEMÝREL
YAÞ: 78
YÖRE: TRABZON
DERLEYEN: ÞEVVAL AYIÞIN 6/C
KARADENÝZ MANÝLERÝ
Birbirini seven gençlerin
söylediði maniler.
Kýz köyün aðasýnýn kardeþi erkek ise
k ö y ü n m a r a b a s ý d ý r. A i l e l e r
evlenmelerini istemezler ve sevenle
karþýlýklý maniler söylerler.
Odam benim odamdýr
Ýçindeki adamdýr
Deyin aðabeyme oda benim babamdýr.
Odanýn köþesinde þiþe asýlýr þiþe
Deyin aðabeyme izin etsin bu iþe
Yayla gugufaný gel döþire döþire
Kýz býraktým iþimi geziyrim peþine
Yayla gugufaný döþürdüm etek etek
Budur bile gezerdik bu yýl ayýrdý felek
Kýran kýran yerlere mezarýmýz kazýnacak
Bizi ayýran felek yine kavuþturacak.
Meþrabe ile su aldýk
Bulandýrdýk gölleri
Kasetten sevda ettik
Ýnandýrdýk elleri
Meþrabelen su alma
Hiç göller bulanýr mý?
Kasetten sevda etme
Hiç eller inanýr mý ?
S.12
MANÝ
KÝÞÝ: NECLA KAÞKA
YAÞ: 81
YÖRE: ÝSTANBUL
DERLEYEN: ÞEVKÝI ÖZER 6-C
Karþýdan gel karþýdan
Bizim evin baþýndan
Çiseli daðlar gibi
Sevda kalkmaz baþýmdan
Tabakta portakalsýn
Sözümüz burada kalsýn
Yýlda bir gel kabrime
Topraðým kokunu alsýn
Karþý karþý durursun
Baðrýma taþ vurursun
Senin gönlün olunda
Arar beni bulursun
Deniz dibi sarayým
Ufuktan yol sorayým
Sensiz geçen günümü
S.13
SÖYLENÝÞ - MANÝ
KÝÞÝ: AYÞE CÝNOÐLU
YAÞ: 85
YÖRE: KONYA
DERLEYEN: ÞEYMANUR DEMÝR 5/A
SÖYLENÝÞLER
Mýsýr-Mekke
Çekirdek-Günaþik
Gömlek-göynek
Kýz kardeþ-bacý
Helva-halva
Kardeþ-kardaþ
Kayýn-ini
MANÝLER
Çorap çektim dizleme
Yandý ciðerim oldu közleme
Þimdiden sonra
Nazlý yarim gelir diye gözleme
Asmadan gel asmadan
Cicim þalvar giymiþ basmadan
Gel sarýlalým yatalým
Jandarmalar basmadan
Ak koyun yaðýna
Çiktim yayla yoluna
Annem beni yollamaz
Niþanlýmýn yanýna
S.14
MANÝ
KÝÞÝ: ÞEHRÝBAN GÜMRAH
YAÞ: 65
YÖRE: GAZÝANTEP
DERLEYEN: GAMZE ÜNVANLI 5/A
Maniler
Yük yerinde döþekler kaynanamdan kýymetli ahýrdaki eþekler.
Daðda ceylan gezer mi?
Taþ baðrýmý ezer mi?
Hele bakýn þu fotoðrafýma bana benzer mi?
Kara kara kazanlar kara yazý yazanlar cennet yüzü görmesin aramýzý bozanlar.
Gün kavuþtu ýrakta , gözüm karada akta,herkesin yari geldi, benim yarim uzakta.
Su içtim kana kana, sular akar yana yana , yüzün bir görmedim,bilmem gidem ne
yana.
S.15
KOMÞULUK
KÝÞÝ: GÜLDEREN ÇEKÝÇ
YAÞ: 72
YÖRE: TRAKYA
DERLEYEN: CEVHER BURUNSUZ
Trakya da Komþuluk
Komþuluðumuz iyiydi. Komþularýn düðünü oluyordu. Orada 2 gün 2 gece
düðün yapýyorduk. Perþembeden pazara kadar gelinin ellerine kýna vardý. Kuyuda
gelin kýnasý yýkanýrdý. pazar günü gelin almaya gidilirdi. çok güzel bir þekilde gelin
gitti .Bizim orda piknik yapardýk. anneannemin çiftliði vardý. at eþek deve öküz
vardý. Pancar kaynatmayý, pekmez kaynatmayý çok seviyordum. pekmez büyük
tavalarda kaynatýlýrdý.
Kýzlar darbuka ile çýkarýlýrdý. Gelini sandalyeye oturturlar. herkes hediyelerini
verirdi. kadýnlar gelin saçý yapardý. Tellak denilen kimseler gelinleri süslüyordu.
çarþafa hediye serilip baðýrarak kimin ne getirdiði ilân edilirdi. Pazar günü hediyeler
oðlan evine gidiyordu. gelin arabalarý at arabasýydý. gelin arabalarýyla akrabalarý
önde giderdi. Böylece kýz çýkarýlmýþ oldurdu.
S.16
BAYRAM
KÝÞÝ: FATMA SÖNMEZ
YAÞ: 73
YÖRE: ÜSKÜP
DERLEYEN: HÜDAÝ KESKÝN
Balkan Bayramlarý
Bayramlardan bir gün öncesinden yemekler yapýlýr. Bayram günü namaza
gidilir. Namazdan döndükten sonra evde Bayram sofrasý kurulurdu. Yemekler
yendikten sonra evdeki büyüklerin elleri öpülür. Mendilin içine para konulurdu.
Makedonya yöresinde kadýnlar gezmeye çýkmazlar. Erkekler ve çocuklar çýkarlardý.
Eski Bayram yemekleri:çorba,etli yahni,büryan,yaprak sarmasý,damat paçasý
ardýndan tatlý olarak:baklava,sütlaç,nazlý Fatma gibi tatlýlar yapýlýr,Bu yemekler
Yugoslav göçmenlere aittir.
S.17
BAYRAM
KÝÞÝ: ÖMER ÞAHPOLAT
YAÞ: 73
YÖRE: GAZÝANTEP
DERLEYEN: OSMAN DÝNANET 7/B
ANTEPTE BAYRAM GÜNLERÝ
Benim çocukluðumdaki bayram
ile bugünkü bayramlar arasýnda
daðlar kadar fark var.
Ýlk anlatacaðým þey bayramýn bir
önceki gün Arife günüdür. Annem
güzel kýyafetlerimizi bir bavula
koyardý. Sadece özel günlerde
giymemiz için. O zamanlarda
durumumuz pekiyi deðildi. Arife günü annem kýyafetleri çýkarýrdý. o zamanlar ütü
diye bir þey yoktu. Yattýðýmýz minderin altýna düzgün bir þekilde koyardý. Çünkü
ertesi sabaha ütülü olsun diye. Bayramýn 1. günü namaza kalktýktan sonra bütün aile
bir araya gelmeden giyerdik. Namazdan sonra ilk baþta hoca efendinin elini öper
sonra büyüklerimin elini öperdik. Eve gidince annem üzümlü pilav ve zerde
dediðimiz tatlýyý yerdik. Ondan sonra kýyafetlerimizi giyer. Akrabalarýmýzý ziyaret
eder ellerini öperdik. 2.gün Okullar tatil olduðu için babamýn çiftliðine gider ona
yardým ederdik. Akþam eve geldiðimizde ilk bekleyen kiþi dayýmlar olurdu.3.gün ise
artýk kýyafetlerimizi annem bavula koyardý. Bizde dersimize çalýþýrdýk. Gelirse
annemin kuran okumaya gittiði camiden ahbaplarý gelirdi. Bu 3 gün bizim en mutlu
günümüzdür. Zaten bayram veya özel günlerden baþka günlerde pek fazla
dolaþmazdýk. Þimdi ise gençler arkadaþýný alýp sinemalarý akýn ediyorlar. Ne anne eli
öperler; ne baba elini öperler.
S.18
EFSANE
KÝÞÝ: MEHMET GEDÝKLÝ
YAÞ: 65
YÖRE: TRABZON
DERLEYEN: BEYZA ASLI BÝLSEL 8/A
Beþik Daðý Adý Ve
Elik Keçisi Karaca Efsanesi
Yaylacýlýðýn Canlý olduðu yýllarda Gökçe
köylüler yaylaya göçmüþtür. Bir Aile köydeki
iþlerini toparlayamadýðý ve hazýrlýklarýný
tamamlayamadýðý için birkaç Gün
gecikmiþlerdir. Toparlandýklarýnda hemen
alelâcele yola çýkarlar. Ailenin biri bir haftalýk
olmak üzere dokuz oðlu vardýr. Her biri
yaylada kullanýlacak eþyalarý aðýr yüklerle
saatlerce yürüdükten sonra ormanlarýna
çýkarlar.Hepsi çok yorulmuþtur. yüklenmiþtir.
Yükleri çok aðýrdýr. Sýrtlarýndaki Fakat hem yük hem de bir haftalýk bebeði taþýdýðý için anne daha çok
yorulmuþtur. Artýk gidecek gücü kalmamýþtýr. Daha fazla bu hâlde yola devam edemeyeceðini anlayan
annenin aklýna bir fikir gelir. Biraz tereddüt ettikten sonra kocasýnýn kulaðýna: “Nasýl olsa yetiþkin sekiz
oðlumuz var. Ben bu çocuðu taþýyamýyorum. Þuracýkta bir Aðacýn kovuðuna býrakalým. Bu da
olmayýversin.”der. Kocasý önce kabul etmez. Fakat bakar ki olacak gibi deðil. Karýsýnýn dediðini yapar.
Bir Aðaç kovuðu bulurlar. Küçük bebeði buraya býrakýp yollarýna devam ederler yaylaya çýkarlar.
Yaylayý o yýl bir salgýn hastalýk kasýp kavurur. Bu salgýn hastalýk genç ihtiyar demez çok sayýda insanýn
ölümüne sebep olur. Bu ailenin sekiz yetiþkin erkek evlâdý da ölenler arasýndadýr. Aile harap olur. Ayný
yýl içerisinde dokuz çocuðu kaybetmenin üzüntüsü içerisinde çaresiz köylerine dönmeye karar verirler.
Dönerken ormana ulaþtýklarýnda býraktýklarý en küçük çocuklarý akýllarýna gelir. Oturup hem diðer
çocuklarý hem de burada býraktýklarý bebek için feryat ederek aðlarlar. Sakinleþince: “Gidip
bebeðimizin kemiklerini olsun görelim.” derler. Karý koca bebeði býraktýklarý aðacýn yanýna yaklaþýnca
aðacýn dibinden büyük bir kuþ uçar. Bir keçi de yanýnda beklemekte. Anne: “Eyvah! Bebeðimi þimdi bu
kuþ yedi gidiyor. Keþke birkaç Dakika evvel gelseydik.” der. Bu arada bebeðin aðlama sesini duyarlar.
Koþarlar bakarlar ki bebek yaþýyor. Hem de Saðlýklý olarak. Hatta etlenmiþ butlanmýþtýr. Dünya anne ve
babanýn olur. Hemen çocuðu alýrlar. Sevinerek yola devem ederler. Fakat biraz önce çocuðun yanýndan
kalkan elik keçisi bunlarýn peþini býrakmaz. Feryat edip baðýrmaktadýr. Onlar ilerde keçi arkada köye
kadar gelirler. Keçiyi köyden uzaklaþtýramazlar. Bakarlar olacak gibi deðil. Bebeði beþikle birlikte bir
daðýn zirvesine çýkarýrlar. Keçi gelip bebeði emzirir sever okþar geri gider. Bir sonraki gün tekrar geri
gelir. Aile de her gün ayný iþi çocuk büyüyene kadar yapar. Çocuk büyüyünce keçi kaybolup gider. Bu
çocuk Bayraktar Ailesinin devamýný saðlar. Beþiði býraktýklarý yerin ismi Beþik daðý olur. Yakýn
zamanda Beþik daðý'nýn eteklerinde yerleþim yeri kurulur. Beþik daðý'nýn eteklerinde olduðu için
buraya Beþik düzü ismi verilir. Yani Trabzon'a baðlý Beþik düzü ilçesinin isminin almasý bu efsaneye
dayanmaktadýr. Beþik düzü ve yakýn bölgede elik keçisinin vurulmasýnýn uðursuzluk getirdiðine
inanýlýr. Halk elik keçisi vuranýn iflah olmayacaðýný söylüyor. Hatta bir kiþinin elik keçisi vurduðunu bir
ay sonrada ayný tüfekle o kiþinin oðlunun vurulduðunu anlatýyorlar.
S.19
DÜÐÜN
KÝÞÝ: NURÝYE ARTAR
YAÞ: 72
YÖRE: RÝZE
DERLEYEN: BUSE ARTAR
RÝZE HORONU
Karadeniz de düðünlerde horon
çok önemlidir. Oyunlar baya zaman
alýr, 1 -2 gün sürerdi. Fadime
yorulmuþ, horondan çýkmýþtý. O anda
evi hatýrýna gelir eve gider bakar evde
yemek kalmamýþ. Yiyecek bir þeyde
yok ambarýn anahtarýda kocasý
Temel' de . Temelde düðündedir.
Hemen düðün evine gitmiþ. Temel horon teperken Fadime kocasýna durumu
anlatmýþ. Temel oralý olmaz oyuna devam eder. Fadime kýzmýþ. Temel'e
çýkýþýr."Adam anahtarý ver de eve yiyecek bir þey kalmadý. Çocuklar açlýktan
geberiii!
"Temel horondan çýkmadan horon havasýna uyar biçimde cevap verir :"
Al belumden belumden
Al belumden belumden
Fadime anahtarý kocasýnýn belinden alýr eve gelir ambarý açar , çocuklarý yedirir.
Ancak tarlaya gitmesi gerektiðinden anahtarý da Temel'e vermek gerekmiþ. Gene
düðün evine gider. Temel hala oyundaymýþ. Temel fadimeyi görmüþ , istifini
bozmadan türküyle:
Koy belume belume
Gene eski yerune.
Fadime anahtarý oyunu býrakmayan Temel ' in beline baðlayarak tarlaya gitmiþ .
Akþama ezanýyla eve geldiðinde temelde düðün evinden geri dönmüþtür.
S.20
DOÐUM GELENEKLERÝ
KÝÞÝ: SELVI ÇÝLÝNGÝR
YAÞ: 85
YÖRE: VAN
DERLEYEN: TUÐBA KUÞLU 8/A
Van Yöresinde Doðum Gelenekleri
Doðumlar evde yapýlýrdý. Mahallelerde çocuklar hollük adý verilen kumlara ve
bez parçalarýna yatýrýlýyordu. Yani o zamanýn kumu þimdiki zamanýn çocuk bezi
gibi... çocuklara o kadar ilgisiz davranýlýrdý ki 15 yaþýna geldiðinde sünnet
ettirilirdi. Kalabalýk aile çoktu . Benim 13 tane çocuðum var. Bizde bunlarý toplu
sünnet yaptýrýrdýk. O zaman her þey çok daha zor ve zahmetliydi.
S.21
TÜRKÜ
KÝÞÝ: NERÝMAN ÇOLAKLIGÝL
YAÞ: 73
YÖRE: TEKÝRDAÐ
DERLEYEN: TUÐBA KUÞLU 8/A
Bahçalarda Börülce
( Tekirdað Türküsü)
Bahçalarda börülce
Oynar gelin görümce
Oynasýnlar bakalým
Bir araya gelince
(Hiþt) mori yele lelli yar yýna yini nam
(Çýk) mori yele lelli yar yina nam
Bahçelerde eðrelti
Oynarlar iki elti
Ýkisi de bir boyda
Bilinmiyor kýymeti
(Hiþt) mori yele lelli yar yýna yini nam
(Çýk) mori yele lelli yar yina nam
Bahçalarda karataþ
Oynarlar kardaþ kardaþ
Ýkisi de bir boyda
Bulunmuyor arkadaþ
(Hiþt) mori yele lelli yar yýna yini nam
(Çýk) mori yele lelli yar yina nam
S.22
MANÝ
KÝÞÝ: MÜLKIYE GÜLBEYAZ
YAÞ: 74
YÖRE: TRABZON
DERLEYEN: RABÝA GÜLBEYAZ
Trabzon Manisi
O ye beni ye beni yiyece misin beni
Haðu cazi nenene diyece misin beni
Haðuradan aþaða biyol erer dereye
Dedim urum kýzýna akþam oldi neriye
Akþam isti serinler maçkanýn dereleri
Sen orada ben burda doldurduk seneleri
Ha burasi neresi kalanima deresi
Ýstedimda vermedi yesin oni nenesi
Gel gidelim gidelim karabdala yapraða
Vermese seni nenen kosun kara topraða
S.23
YEMEK ÇEÞÝTLERÝ
KÝÞÝ: SAFÝYE AYDIN- GÜLBEYAZ ÖZTÜRK
YAÞ: 72
YÖRE: GÜMÜÞHANE
DERLEYEN: SOYSAL YILDIZ 7/C
YEMEK ÇEÞÝTLERÝ
EKMEKLER
1-Sac ekmeði
2- Fetir (Ekþimemiþ hamurdan
yapýlan sac ekmeði)
3- Somun ekmeði ( fýrýnda piþirilir)
4- El ekmeði ( fýrýnda piþirilir)
5- a) Paaç: Sütlü yumurtalý
b)Paaç: Tuzsuz
(Deðirmende yapýlan)
6- Lalanga: Arpa unundan cývýk olarak sacýn üstüne kaþýkla dökülerek yapýlýr.
7- Darý ekmeði (Mýsýr ekmeði)
YEMEKLERÝMÝZ
1- Tene Fasile (Fasülye)
2- Kabuklu Börüce (Hýrkalý)
4- Keþkek
5- Bulgur Pilavý
6- Yalancý Dolma
7- Pancar Diblesi
8- Mercümek Haþýlý
9- Biber Gýzartmasý
10- Yuha (Yufka) Kýzartmasý
11- Ekmek Gavurmasý
12- Tava Ketesi
13- Sac Ketesi
14- Sütlü Yumurta
15- Kurutulmuþ Et
16- Kavurma
17- Un Helvasý (Hor)
S.24
MANÝ - BÝLMECE
KÝÞÝ: AHMET ERTUÐRUL
YAÞ: 71
YÖRE: SAFRANBOLU
DERLEYEN: KAAN KARACA
MANÝLER
Manici baþýmýsýn
Cevahir taþýmýsýn
Sana mani gönderiyorum
Cebinde taþýr mýsýn
Elemen, melemen
Ocak baþýna gelemem
Gelse bile duramaz
Bir dalda iki kiraz
Biri al biri beyaz
Eðer beni istersen
Mektubunu sýkça yaz.
Mani maniyi eyler
Maniye gelen beyler
Mani yar getirmezse
Mani gönlü eyler.
Susadýn su istersin
Kalaylý tencereden
Esmer güzel istersen
Al bizim sülâle den.
BÝLMECELER
Karþýda uþacuklar
Belinde kuþacuklar
)rýsým(
Nefesi var caný yok
Derisi var kýný yok.
)kürök(
S.25
KISSADAN HÝSSE
KÝÞÝ: ÞÝRÝN KURBAN
YAÞ: 72
YÖRE: ÝSTANBUL
DERLEYEN: HALÝL ERDEN
Benim çocukluðumda bir okuma
kitabýmýz vardý. Ben 2. yada 3.
sýnýftaydým. O okuma parçasýndan
çok etkilenmiþtim. Orada Bilgiç
Dede diye biri vardý. Bütün odasý
kitaplar ile doluydu. Ben her zaman:
Ben her þeyi biliyorum diye bir þey
yoktur. Ama siz her þeyi öðrenmeye
çalýþacaksýnýz. derim.
Bilgiç Dede o semtin bilgiciydi ve
herkes ona danýþýrdý. Bir gün bitiþikteki gecekondudan Nazmiye Haným 'ýn kýzý
çamaþýr yýkamadan geliyormuþ.
Bilgiç Dede'ye:
Bilgiç dede bana biraz ateþ verir misin? Annem mangal yakacak demiþ.
Bilgiç Dede de her þeyi bilen biri olarak:
Kýzým sen bir þey getirmemiþsin ki ben ateþi vereyim demiþ.
Kýz da:
Bilgiç Dede o zaman ben þuradan biraz kül alayým külün üstüne biraz koy. Bizim bir
kabýmýz yok ki sana getireyim. diyor.
Bilgiç Dede avucunun içine bir kor parçasý koymuþ ve elinin yanmamasý için çabuk
evine gitmesini söylemiþ.
Kýz da:
Ben koþarým þimdi kül de sýcaðý geçirmez demiþ.
Bilgiç Dede o zaman:
Demek ki hayatta öðreneceðimiz çok þey var demiþ.
Ben de her zaman derim ki
“ Öðrenmenin yaþý olmaz, insan her yaþta bir þeyler öðrenebilir.”
S.26
ISPARTA TEKERLEME
KÝÞÝ: HASAN ÖZGÜVEN
YAÞ: 70
YÖRE: ISPARTA
DERLEYEN: ONURCAN GÜNER
EBE
Ebe ebe gel bize
Uzaktan vur elimize
Eðer vuramazsan
Ebesin ebe
Bir, iki, üç, dört, beþ, altý, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi
Yaðlý böreði kim yedi?
EL EL EPENEK
El el epenek
Elden düþen kepenek
Kepeneðin yarýsý
Keloðlan'ýn karýsý
PATLICAN
Patlýcan var patlýcan,
Patlasýn senin kocan.
Þisko þisko biberler,
Arabaya bindiler.
Elmalar yedi buçuk,
Onu yedi, bir çocuk.
Patlýcandan býktým,
Ben oyundan çýktým!
S.27
BARDAKLI BABA EFSANESÝ
KÝÞÝ: EMÝNE ERGÜL
YAÞ: 80
YÖRE: TRAKYA
DERLEYEN: ELÝF DÖNMEZ 7-C
Tekirdað efsanesi
Karaevli köyüne ait bu efsane
savaþ zamanýnda geçmektedir.
Köyün olduðu yerde savaþlar
oluyormuþ. Savaþ sýrasýnda Karaevli
denilen bir adam tek bir çanakla
susayan tüm askerlere su veriyormuþ.
Bu arada çanaðýndaki su hiç
bitmiyormuþ. Ancak, o sýrada bir
düþman askerinin kýlýcýyla vurmasý sonunda Karaevlinin kafasý uçmuþ. Fakat
kafasýný eline alarak yürümeye baþlamýþ, görenler çok þaþýrmýþlar. Bir süre sonra
Karaevli yere düþmüþ. Düþtüðü yere türbesi yapýlmýþ.
Karaevli'ye de Bardaklý Baba denilmiþ.
S.28
GELÝN KAYASI EFSANESÝ
KÝÞÝ: ÞÜKRIYE ÖÐÜNÇ
YAÞ: 69
YÖRE: YOZGAT
DERLEYEN: RECEP ATAÞELÝOÐLU 7/B
Yozgat'ta deveye binmiþ geline
benzeyen kayalar bulunmaktadýr. Bu
kayalara “Gelin kayasý” denir. Köyün
birinden gelin alayý gelmektedir.
Eþkýyalar gelin alayýný çevirirler.
Niyetleri kervandaki gelini alýp esir
pazarýnda satmaktýr. Gelin alayýnýn
erkekleri eþkýyalarla vuruþurlar ve
hayatlarýný kaybederler. Eþkýyalar
gelini ve damadý yakalamak
üzeredirler. Yakalanacaklarýný anlayan gelin ve damat Allah'a dua ederler: “Allah'ým
bizi bu eþkýyalarýn eline düþürme, bizi ya taþ et, ya kuþ et.” Dualarý kabul olunur.
Güzel gelinle birlikte eþkýyalar, develer ve atlar oracýkta taþ olurlar. Damat ise kuþ
olup gökyüzüne uçuverir. Güzel gelinin aðlarken gözünden döktüðü yaþlar sel olur
ve orada kýrmýzý lalecikler bitmeye baþlar. Zamanla bu laleler tüm tepeyi kaplar.
Mayýsýn ikinci haftasýnda kýrmýzý laleler açar ve beyaz güvercinler gökyüzünde
süzülürler. Yozgatlý avcýlar buradaki güvercinlere kesinlikle ateþ etmezler.
S.29
BALIKLI GÖL EFSANESÝ
(ERZURUM)
KÝÞÝ: EMÝNE GÜLER
YAÞ: 80
YÖRE: ERZURUM
DERLEYEN: ERVANUR ZEYNEP GÜL 7-C
Bir gün, köyden bir adam bu gölde
tuttuðu balýklarý eve getirir ve
karýsýna balýklarý kýzartmasýný söyler.
Kadýn balýklarý tavaya koyar ve
kýzarmaya baþladýðýnda ise kýzaran
balýklar tavadan birden kaybolur.
Adam ve karýsý gördükleri durum
karþýsýnda hayrete düþerler ve
kendilerini korkudan dýþarýya atarlar
ve göle kadar giderler
Gölde Kýzartmaya çalýþtýklarý balýklarý sýrtlarý kýzarýk þekilde yüzerken
görürler. O günden sonra halk bu balýklarý kutsal sayar ve hiç kimse bu gölden balýk
tutmaz. Günümüzde de Göldeki balýklarýn her birinin muhtelif yerlerinde yanýða
benzer izler bulunmaktadýr. Halk bunun tavadaki kýzarýklýktan ileri geldiðini söyler.
Bu balýklarý ise Anadolu'nun fethi sýrasýnda bu gölde su içerken arkalarýndan
vurularak þehit olan ve Allah tarafýndan balýk olarak bu gölde býrakýlan Türk
Akýncýlarý olduklarýna inanmaktadýrlar.
S.30
BÝZÝM
DERLEME
SÖZLÜÐÜMÜZ
Adeti veçhile:
Adet üzere.
Aþ içme:
Bismil:
Büryan:
Düðünün baþlarýnda olan ve sadece kadýnlarýn katýldýðý yemek.
Baþlamak
Et ve pirinçle yapýlan tepside piþirilen yemek. Rumeli göçmenlerinin yaptýðý
yemek.
Cumalýk:
Düðün ertesi kadýnlara yapýlan eðlence
Çepik:
Alkýþ ve el çýrpma ile yapýlan oyun.
Çomak:
Ucu topuzlu deðnek
Damat paçasý:
Hayvanýn baþ etinden yapýlan yemek.
Darý ekmeði:
Mýsýr ekmeði
Döþek:
Yatak, yorgan
Felek:
Dünya.
Fener alayý:
Düðün günlerinde kalabalýk halk topluluklarýnýn fener veya meþalelerle þehri
dolaþarak yaptýklarý gösteri.
Fetir:
Ekþimemiþ hamurdan yapýlan ekmek.
Gece kýnasý:
Düðün haftasýnýn Çarþamba günü gelince kýna yakýlýr gecesi de kadýnlar
arasýnda eðlence olur. Buna gece kýnasý denir.
Gýncýrýk:
Tahterevalli yada tahterevalliye benzeyen oyun aracý.
Günaþik:
Çekirdek.
Güvey ekmeði: Bulgur pilavý, Etli yahni, hoþaf ve tahin helvasýndan oluþan düðün yemeði.
Hak:
Gelini almaya giden oðlan tarafý.
Helik:
Küçük taþlar
Hollük:
Þimdiki çocuk bezlerinin yerini tutan kumlara verilen ad.
Hor:
Yumurta sarýsý
Irak:
Uzak
Keþkek:
Dövülmüþ buðday ve etle piþirilen yemek.
Kitre:
Ülkemizin güney bölgelerinde köylüler kýrlarda yetiþen dikenin gövdesine
býçakla çizik atar birkaç gün bekler bitkinin öz suyu çizik bölgede kuru ve
kabuk tutar. Bu kabuklar tek tek toplanýr. Bunlara kitre denir ve ebru
yapýmýnda da kullanýlýr.
Kubis:
Ters çevirmek
Lalanga:
Arpa unundan cývýk olarak sacýn üstüne kaþýkla dökülerek yapýlan ekmek.
Maraba:
Çiftçilikte , topraðý iþleyerek ürüne ortak olan kimse, ortakçý.
Maþraba:
Su kabýna verilen isim.
Mercümek haþýlý: Mercimekten yapýlmýþ yemek.
Ören:
Ormanlýk yer.
Paaç:
Sütlü yumurtalý ekmek.
Pancar diblesi: Ýnce ince doðranmýþ pancar yemeði.
Sac ketesi:
Yaðlý,mayalý yada mayasýz hamurdan yapýlýp sacda piþirilen çörek.
Saðdýç:
Düðünde gelin veya damada kýlavuzluk eden kimse.
Sahan:
Ýçinde yemek yenilen bir kap.
Somun ekmeði: Fýrýndan alýnan hazýr ekmek.
Tava ketesi:
Yaðlý, mayalý yada mayasýz hamurdan yapýlýp tavada piþirilen çörek.
Tellak:
Gelinin saçýný yapan kimse.
Tene fasile:
Fasülye.
Toprak bastý:
Ayak bastý
Tozgellef:
Golf oyunu
Yayla gugufaný: Mantara benzeyen bitki.
Yuha kýzartmasý: Yufka kýzartmasý.
Zerde:
Þekerli pirinç peltesi
SAKLI DEÐERLERÝMÝZ
onlarýn söylediklerini biz derledik...

Benzer belgeler

türk tiyatrosu ı

türk tiyatrosu ı gelin alýnacaktýr ve herkes davet edilir. Oyunlar, çerezler, eðlenceler sonrasý gece yarýsý gelini almaya giderler. Gelini eve üstü kapalý bir faytonda götürürler. Gelini alma zamaný köy ve kasabal...

Detaylı