9.sınıf - Musa ÖZDEMİR

Transkript

9.sınıf - Musa ÖZDEMİR
Milli Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 01.02.2013 tarih ve 11 sayılı kararı ile kabul edilen
ve 2013-2014 öğretim yılından itibaren uygulanacak olan programa göre hazırlanmıştır.
9.SINIF
FİZİK
KONU ÖZETLİ
SORU BANKASI
BİLİM DANIŞMANLARI
Prof. Dr. Mehmet ZENGİN
Prof. Dr. Mehmet BİREY
Prof. Dr. Şeref OKUDUCU
Prof. Dr. Selçuk KERVAN
Doç. Dr. Ahmet KILIÇ
BİLİM REDAKSİYONU
Ramazan NACIR
Hasan DEMİROK
Ayşe ÖZDEMİR
Fatma ER
Dr. Demet TÜRECİ
Serap ARAS
DİL REDAKSİYONU
DVD ANİMASYON
DVD SESLENDİRME
Polat İNAL
Nezih KANBUR
Gülay KANKALP
Mustafa UZUN
Serap KANBUR
Zafer AKKAŞ
Musa ÖZDEMİR
Yrd. Doç. Dr. Erdal ARAS
ÜNİTE KAZANIMLARI
Ders Saati: 8
1. kazanım: Fizik biliminin amacının farkında olur ve fiziği diğer disiplinlerle ve teknoloji ile
ilişkilendirir.
a) Öğrencilerin “Fizik nedir?”, “Neden ve niçin fizik öğrenmeliyim?’ sorularına cevap
aramaları sağlanır.
b) Öğrencilerin fizik bilimine değer vermeleri ve fizik biliminin uygulama alanları ile
ilgili farkındalık oluşturmaları sağlanır.
c) Öğrencilerin fizik bilgisinin tarih boyunca gelişiminin farkında olmaları için bilim
tarihinden örnekler sunulur.
ç) Öğrencilerin tarih boyunca teknolojide ve fizik biliminde meydana gelen gelişmelere öncülük eden kişi ve olayları tartışmaları sağlanır.
d) Öğrencilerin farklı meslek dallarında fizik biliminin rolünü araştırmaları sağlanır.
2. kazanım: Bilimsel bilginin ortaya çıkışında ve gelişiminde gözlem, deney, matematik ve rasyonel düşüncenin rolünün farkında olur.
a) Öğrencilerin bilimin belirli bir yöntem takip etmediğini anlayabilmeleri için bilim
tarihinden örnekler sunulur.
b) Öğrencilerin bilimsel bilginin gelişim sürecini fark etmelerini sağlayan etkinlikler
yapılır.
c) Öğrencilerin delil ve çıkarım arasındaki ilişkiyi tartışmaları sağlanır.
3. kazanım: Fizik olaylarını açıklarken gerektiğinde matematik ve modellemelerin kullanılmasının gerekliliğini fark eder.
4. kazanım: Ölçüm yapmanın ve birim sisteminin kullanılma gerekliliğini açıklar.
a) Bilim tarihinden örnekler vererek öğrencilerin temel birimleri ortaya çıkaran ihtiyacı fark etmeleri sağlanır.
b) Öğrencilerin temel büyüklüklerin birimlerini SI birim sisteminde tanımlamaları
sağlanır.
c) Fiziksel büyüklüklerin skaler ve vektörel olarak sınıflandırılmasının nedenleri açıklanır.
ç) Öğrencilerin fen bilimleri dersinde öğrendikleri büyüklükler üzerinden örnekler verilir.
d) Birim dönüştürme ve vektörel işlemlere girilmez.
10
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
1. BÖLÜM
FİZİK NEDİR?
Bilim
: Evrenin ya da evrendeki olayların bir bölümünü ele alan, deneye dayanan yöntemle ve gerçeklikten yararlanarak sonuçlar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi ve ilime denir. Bilimsel araştırmalarla uğraşan kimseye bilim insanı denir. Bilim insanları çevrelerindeki olayların neden ve
nasıl oluştuğunu araştırır.
Fen Bilimleri : Canlıları, cansızları, bunların yapılarını, işlevlerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini inceler. Fen
bilimleri; fizik, kimya ve biyoloji olmak üzere üçe ayrılır. Bu üç bilim dalı arasında çok sayıda
ortak konu vardır.
Fizik
Evrenin yap›s›n›, evreni oluflturan en küçük temel parçac›klardan bafllayarak en büyük galaksilere kadar
tüm maddeleri ve bu maddelerin özelliklerini, de¤iflimlerini, etkileflimlerini inceleyen; do¤adaki olaylar›n
iflleyifllerine hükmeden en genel yasalar› bulan ve bu yasalar› insan için kullanan bilim dal›d›r.
Kimya
Maddelerin yap›s›n› ve birbirleri ile olan etkileflimlerini inceler. Temel bilimler içerisinde fizi¤e en yak›n
bilim dal›d›r.
Biyoloji
Canl›lar›n yap›s›n›, hücreleri ve hücre içinde geçen temel hayat olaylar›n›, canl›lar›n davran›fllar›n›
çevreleri ile olan iliflkilerini ve yeryüzündeki da¤›l›fllar›n› inceler.
Fiziğin ilgi alanı çok geniştir. Fizik, bir olayı açıklarken makroâlemde kullandığı formülleri aynen mikroâlemde
de kullanamaz. Her alanın boyutları ve etkileşmeleri farklı olduğundan kullanılan teoriler de farklıdır. Bu da fiziği
alt alanlara ayırmıştır. Evrendeki nesne, olgu ve olaylar en genel olarak sekiz alt alanda incelenir.
Mekanik
: Klasik mekanik ya da Newton mekaniği diye de adlandırılır. Atoma göre oldukça büyük sistemleri inceler. Kuvvetlerin etkisi altında kalan cisimlerin hareketi ve durgun hâlleri üzerinde
çalışır.
Elektrik
: Elektriksel yükün varlığını ve hareketinde meydana gelen çeşitli olayları tanımlar. Günlük
yaşantımızda elektriğin yeri ve önemi çok büyüktür. Cisimler üzerinde bulunan hareketsiz yükler, durgun elektriği oluşturur.
Manyetizma
: Yüklü parçacıklar arasındaki kuvvetleri ve elektromanyetik olayları araştırır. Manyetizma bu
kuvvetlerin başlıca özelliklerini, yüklü parçacıkların manyetik alandaki hareketini, manyetik
alanın özelliklerini ve kaynağını inceleyen fizik dalıdır.
Atom fiziği
: Maddenin en küçük yapı taşı olan atomu ve atom altı parçacıkları inceler. Maddenin yapısına
inildiğinde molekül ve atomlarla karşılaşılır. Atom fiziği, bu yapıyı aydınlatmaya çalışır.
Termodinamik : Fiziksel olayların oluşum koşullarını ve ara etkileşimlerini, enerji ve entropi değişimleriyle inceleyen bilim dalıdır. Sıcaklık ve ısı kavramları, ısı aktarımı, ısı iletkenliği gibi konuları ele alır.
Optik
: Optik denilince akla ilk gelen ışıktır. Işık, evrendeki ve çevremizdeki nesnelerden bilgi alabilmemizi ve iletebilmemizi sağlayan ana kaynaktır. Öncelikle ışığın doğasını ve özelliklerini,
buna bağlı olarak da girişim, kırınım, polarlama ve yansıma gibi ışık olaylarını araştırır.
Nükleer fizik
: Atomdan yaklaşık on bin kez küçük olan atom çekirdeğinin yapısını, temel özelliklerini, parçacık yapısını, bağ enerjisini, manyetik, elektrik ve dinamik özellikleri ile kararsız çekirdeklerin ışımalarını araştıran bilim dalıdır.
Katıhâl fiziği
: Katıhâl fiziği, yoğun madde fiziğinin geniş bir dalı olup şekil değiştiremez maddelerle veya
katılarla ilgilenir. Bu maddelerin elektriksel, manyetik, optik ve esneklik özelliklerini araştırır.
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
11
MODEL SORU 1
Aşağıdaki olaylardan fizikle ilgili olanları yanlarındaki kutuya “3” koyarak belirtiniz.
a)
b)
o
Renkli sabunların köpüklerio nin
beyaz oluşu
CD’lerin bir yüzlerinin renkli
oluşu
d)
c)
e)
o
Akrep ve yelkovanın sağa
dönmesi
o
Lavabodan suyun sağa
o
Tellere konan kuşlara elek-
dönerek boşalması
f)
o
Bukalemunun bulunduğu
ortama göre renk değiştirmesi
triğin çarpmaması
ÇÖZÜM
a) CD lerde ışığın yansıması ve kırılması sonucunda gözlenen renklenme olayı fizikle ilgilidir.
b) Sabun köpüğünde ışığın yansıması ve kırılması sonucunda gözlenen girişim olayı fizikle ilgilidir.
c) Lavaboyu suyla doldurup tıkacı çektiğimizde su soldan sağa doğru dönerek boşalacaktır. Belki şaşıracaksınız ama kuzey
yarım kürede sağa, güneyde ise sola doğrudur bu boşalma. Bunun sebebi Coriolis kuvvetidir.Bu olayın hava akımları
ve okyanus akıntılarıyla ilgisinin olup olmadığı tartışılmaktadır. Ekvatorda bulunan bir insan 1670 km yol alır. Kutup
noktasında ise sadece kendi etrafında döner. İşte hava akımları ve okyanus akıntılarını etkileyen bu olay fizikle ilgilidir.
d) Bildiğimiz mekanik saatler kuzey yarım kürede yaşayan Mısırlılar tarafından icat edildi. Tabi ki saatin ne tarafa doğru
hareket edeceği de bu yarım küreye göre tespit edildi. Bunun için de Güneş’in gökyüzündeki hareketinden yararlanıldı.
Kuzey yarım kürede Güneş’i izlemek istediğimizde güneye bakmalıyız. Bu durumda iken Güneş soldan doğup sağa batacaktır. Saatin sağa dönüş sırrı budur işte. Eğer saat güney ülkeleri tarafından icat edilseydi tam tersi bir olayla karşı karşıya olabilirdik. Bu durum da dolaylı olarak fizikle ilgilidir.
e) Bukalemunun bulunduğu ortama göre renk değiştirmesi onun hayatta kalma şansını artıran bir adaptasyondur. Bukalemunun kendi derisinden kaynaklanan özelliğinin yanında ışığın yansıması onun renk değiştirmesine yardımcı olur. Bu
durum da fizikle ilgilidir.
f)
12
İnsanların dokundukları an yanarak can verdikleri elektrik tellerine konan kuşlar nasıl oluyor da cereyana kapılmıyorlar?
Çünkü topraklanmamışlardır, tam bir devre meydana getirmezler ve kısa devre oluşturmazlar. Elektriğin elektronların komşu atomlara çarpıp onları titreştirmesi ile iletilen bir enerji olduğunu bilmeyen yoktur. Elektrik akımı direnci sevmez.Yerine
dönmek için her zaman en kısa ve rahat gidebileceği yolu tercih eder. Mesela bir havuzdayken elektrikli bir tele dokunursanız, akım telden en kısa yol olan vücudunuza girer ve vücudunuzdan aşırı derece iletken olan suya geçerek, topraktan
geri döner. Elektrik çarpması canlının üzerinden geçen akımla alakalıdır. Akımın oluşması için enerjinin yüksek potansiyelden düşük potansiyele akması gerekir. Dolayısı ile sadece faza veya artıya dokunmak canlıya elektrik çarpması için yeterli
olmaz. Enerji iletim hatlarına konan kuşlar sadece enerjinin geçtiği kabloya dokunurlar. Eğer bu bildiğimiz kuş değil de daha
uzun bacaklı bir kuş olan leylek olsaydı ve bir bacağını kabloya diğer bacağını direğe koysaydı üzerinden yüksek akım geçer
ve çarpılırdı. Bu olay da fizikle ilgilidir.
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
1
4
Doğa bilimi olan fizik,
I.
Maddelerin yapısı,
II. Canlıların yaşam alanı,
III. Maddeler arasındaki etkileşmeler
konularından hangileriyle ilgilenir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
2
C) I ve II
E) I, II ve III
Fiziğin alt dalları ve incelediği konular ile ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
I. Foto¤rafta gözün k›rm›z›
ç›kmas›
II. Günefl’e yaklaflt›kça havan›n so¤umas›
III. Topun z›plamas›
IV. Atefl böce¤inin ›fl›k
saçmas›
A) Manyetizma → Mıknatıs
Fizik yukarıdaki olaylardan hangilerine açıklama getirmeye çalışır?
B) Atom fiziği → Dalga boyu
A) I ve II
B) I ve IV
D) I, II ve III
C) Termodinamik → Genleşme
C) II ve IV
E) I, II, III ve IV
D) Nükleer fizik → Salınım hareketi
5
E) Katı hâl fiziği → Katıların esnekliği
Aşağıdaki olaylardan hangisinin açıklanmasında fizikten yararlanılmaz?
A)
3
I.
Optik
Ak›m
a
II.
Mekanik
Mercek
b
III.
Elektrik
Kuvvet
c
‹nsan vücudunun
iletken olmas›
C)
Yukarıda verilen fiziğin alt dalları ve incelediği
konular eşleştirildiğinde aşağıdakilerden hangisi doğru olur?
A) I
a
B) I
a
C) I
a
II
b
II
b
II
b
III
c
III
c
III
c
D) I
a
E) I
a
II
b
II
b
III
c
III
c
1D
B)
Do¤ufltan Fenerbahçeli
olmak
D)
Gökyüzünün mavi
görünmesi
K›fl›n yollara tuz
dökülmesi
E)
Askerlerin gece
dürbünü kullanmas›
2D
3A
4E
5B
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
13
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FİZİK
Fizik en eski bilim dallarının başında gelir. Milattan önce 5000 yılından
günümüze kadar, tarih boyunca, bilim ve teknolojide çok büyük ilerlemeler
katedilmiştir. MÖ 3000 yıllarında fizik yasalarını bilmeden su değirmenlerini
kullanan Sümerler fiziğin tarihsel gelişiminin ilk basamağını oluştururlar. Günümüzde fizik makro alemden 5,5 milyar ışık yılı uzaktaki bir gezegenden,
mikro alemdeki bir kuarka kadar tüm sistemleri inceler.
Tarih boyunca fizik biliminde ve teknolojideki gelişmeler birbirine paralel
olmuştur. MÖ 580 yılında Thales bir yere sürtünen kuru kehribarın hafif cisimleri çektiğini gözlemlemişti. Bu gözlem, günümüz teknolojisinin ilk tohumu sayılabilir. Suyun kaldırma kuvvetini MÖ 40 yılında bulan fizikçiler günümüzde binlerce gronz tonluk gemileri suda yüzdürmeyi başarmışlardır.
1267 yılında ışığın kırılmasından ve merceklerden faydalanarak ilk büyüteci bulduklarında 1981 yılında gerçekleşecek bir rüyanın müjdesini veriyorlardı. Bu rüya tek başına gezinen atomlar, mikroskop aracılığı ile ilk kez insan gözüyle görülüyordu.
Arşimed
Manyetik olayları II. yüzyılda araştırmaya başlayan bilim insanları, pusulayı buldular. Pusulanın icadı, günümüz teknolojisinin son icatlarından biri olan navigasyon cihazının temelini oluşturuyordu.
1000 yılında Ali Al-Hazen bugünkü optiğin temelini oluşturan ilkeleri ortaya attı. Işığın dalgalar halinde doğrusal olarak yayıldığını, merceklerin
doğrusal ışık ışınının yönünü değiştirdiğini söyledi.
1600 lü yıllarda düşen cisimlerin hareketiyle ilgilenen Galilei, serbest
düşme yasasını, yani düşmede alınan yolun cismin kütlesiyle değil, geçen
sürenin karesiyle orantılı olduğunu ortaya çıkardı. Bunu eylemsizlik ilkesiyle birleştirerek, bir merminin yörüngesinin parabol biçiminde olduğunu belirledi. Bu da günümüzde Yıldız Savaşları olarak bilinen projelerin temel taşlarını oluşturuyordu.
Ali Al-Hazen
17. yüzyılda Ren Descartes, özellikle madde kavramı üzerinde durarak
doğadaki tüm olayları maddeye ve harekete indirgeyen mekanikçi felsefeyi
kurdu. Ayrıca çarpışma ve dairesel hareket üzerine çalışmalar yaptı.
Sir Isaac Newton (1642-1727), Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri
(Philosophiae Naturalis Principia Mathematica, 1687) adlı yapıtında, mekaniğin temel sorunlarını çözen üç yasa ortaya attı.
Sanayi devriminin bilim üzerindeki en açık etkisi, ısının mekanik işe dönüştürülmesine yönelik çabalardır. Carnot, Clausius, Kelvin, Hemholtz gibi
bilginler, termodinamik bilim dalının gelişmesine önemli katkıda bulundular.
Maxwell ve Boltzmann gazların kinetik kuramını geliştirerek, maddenin atomik yapısının tanımlanmasına yönelik çok önemli bir adım attı. Işığın özellikleri ve esirin varlığına ilişkin olarak 19. yüzyılın sonunda gerçekleştirilen
araştırmalar ise 20. yüzyılın devrimci kuramlarına temel oluşturdu.
Ünlü deneysel fizik bilgini Rutherford, 1923’te İngiliz Bilimler
Akademisi’nde ortalığı bastıran gür sesiyle, “Fiziğin şahlandığı bir çağda yaşıyoruz!” diyordu. Bu şahlanışın öncülerinden biri Einstein, biri de
Planck’tı. Einstein, görecelik kuramlarıyla klasik mekaniğin temel ilkelerini aşmış; uzay, zaman ve gravitasyon kavramlarına yeni boyutlar kazandırmıştır. Planck ise enerji ve radyasyon üzerindeki çalışmalarıyla kuantum teorisinin temelini atmıştır.
14
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
Sir Isaac Newton
Planck
1. A. Piccard
2. E. Henriot
3. P. Ehrenfest
4. E. Herzen
5. Th. de Donder
6. E. Schroedinger
7. E. Verschaffelt
8. W. Pauli
9. W. Heisenberg
10. R.H. Fowler
11. L. Brillouin
12. P. Debye
13. M. Knudsen
14. W.L. Bragg
15. H.A. Kramers
16. P.A.M. Dirac
17. A.H. Compton
18. L.V. de Broglie
19. M. Born
20. N. Bohr
21. I. Langmuir
22. M. Planck
23. M. Curie
24. H.A. Lorentz
25. A. Einstein
26. P. Langevin
27. C.E. Guye
28. C.T.R. Wilson
29. O.W. Richardson
Albert Einstein (14 Mart 1879-18 Nisan 1955), görelilik kuramını geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel
mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Kuramsal fiziğe katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921’de Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür.
20. yüzyılın başlarına gelindiğinde siyah cisim ışıması, ışığın yapısı, atomun yapısı, elektromanyetik ışıma gibi olaylar klasik fizik yasaları ile açıklanamıyordu. Bu olayları açıklamak için yapılan çalışmalar, modern fizik ile
görelilik (rölativite) teorisini ortaya çıkardı.
Fizik genel anlamda klasik fizik ve modern fizik olmak üzere ikiye ayrılır.
Newton, Galilei, Faraday ve Maxwell gibi bilim adamları klasik fiziğin; Max
Planck, Einstein, Bohr, Rutherford gibi bilim adamları da modern fiziğin önde
gelen isimlerindendir. Klasik fizik MÖ 580 yılında elektrik çekim kuvvetinin
bulunmasıyla başlar. Günümüzde belirli konularda geçerliliği devam etmektedir. Modern fizik ise 1900 yılında Max Planck’ın siyah cisim ışıması sayesinde enerjinin kesikli yapıda olduğunu bulmasıyla temelleri atılmış, 1940
yıllarında ise olgunlaşmıştır.
Albert Einstein
Fizikte çığır açan keşif, o güne kadar kesin olarak doğru bilinen kavramları yeniden tartışmaya açtı. Örneğin klasik fiziğin sürekli dediği enerjiye, Max Planck kesikli
diyordu. Bu düşünceyi kısa bir süre sonra Einstein’in görelilik kuramı ve ışığın kuantum kuramları izledi. Gerçekten Rutherford’un da dediği gibi fizik, şahlanış çağını
yaşıyordu. Fizikçiler; 1903 yılında uçağı, 1905 yılında fotonu, 1911 yılında çekirdeği,
1916 yılında X-ışınlarını, 1932 yılında nötronu, 1935 yılında mezonu buldular. Bu
dönemdeki bir önemli çalışma da Pauli’nin dışarlama ilkesidir.
1942 yılında ilk nükleer reaktörün çalışması fiziğin zirvedeki yıllarına rastlar.
1952 yılında 3 GeV’luk ilk eş zamanlı proton hızlandırıcısı ABD’de hizmete girdi.
1930-1970 yılları arasında 80 e yakın birbirinden önemli buluşlar yapıldı. Bu
buluşlar günümüzde de devam etmektedir. 10 yıl önce kullandığımız cep telefonu ile bugünkünü karşılaştırdığımızda bunu daha iyi görmekteyiz. 1927 yılında
çekilen yukarıdaki fotoğrafta 18 fizikçinin nobel ödülü almış olması bu yıllarda fizikte
ne kadar hızlı bir ilerlemenin olduğunun göstergesidir.
Rutherford
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
15
TARİH BOYUNCA FİZİKTE MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER
MÖ 580
Miletoslu Thales
MÖ 470
Atom
Anaxagoras
MÖ 425
Atom Teorisi
Democritus
MÖ 240
Basit Makineler,
Hidrostatik
Archimedes
1000
Pusula
Çinliler
1000
Kırılma, Mercek ve
Işığın yayılması
Ali Al-Hazen
1121
Yer Çekimi
Al-Khazini
1581
1589
Periyot
Galileo Galilei
1900
Gama Işınları
P. Villard
1903
Uçak
Wright Kardeşler
1905
Foton-Özel görelilik
Albert Einstein
1911
Çekirdek
Rutherford Atom Modeli
Ernest Rutherford
1913
Bohr Atom Modeli
Niels Bohr
1916
Bohr Atom Modelinin
Geliştirilmesi
Sommerfelt
1924
Dalgalar Mekaniği
Louis de Broglie
1925
Dışarlama İlkesi
W. Pauli
1926
TV
John Baird
1926
Schrödinger Denklemi
Erwin Schrödinger
Yer Çekimi İvmesi
Galileo Galilei
1927
Belirsizlik İlkesi
Werner Heisenberg
Kırılma Yasası
Shellius, Descartes
1930
Magnetron
Maurice Ponte
1608
Teleskop
Hans Lippershey
1930
Pozitron
Paul Dirac
1644
Cıvalı Manometre
Toricelli
1930
Füze
Wernher Von Braun
1648
Barometre
Pascal
1932
Pozitron
Carl David
Andersson
Işığın Dalga Kuramı
Huygens
1932
Nötron
James Chadwick
1676
Işık Hızı
Olaus Roemer
1934
Radar
Maurice Ponte, Henry
Gutton
1676
Basınç ve Hacim
Boyle, Mariotte
1935
Mezon
Ukava Hideki
1687
Dinamik
Isaac Newton
1938
Fisyon
1738
Gazlarda Kinetik Teori
Daniel Bernouilli
Otto Hahn, Fritz
Strassmann
1942
Atom Pili
Enrico Fermi
1742
Celcius Termometresi
Anders Celcius
1796
Voltaj ve Pil
Volta, Ampere
1942
Nükleer Reaktör
Enrico Fermi,
Leo Szilard
18. yy sonu
Elektrik Çekim Kuvveti
Coloumb
1948
Transistör
19.yy başı
Elektrik Akımı ile Isı
Joule
William Shockey,
Walter Brattain;
John Bardeen
1820
Manyetik Alan Kuvveti
Ampere
1950
Nötron Parçalanması
Cliffor Shull
1952
Hızlandırıcı Proton
ABD
1821
Elektrik Motoru
Michael Faraday
1956
Fiber Optik
Narinder Kapany
1823
Elektromıknatıs
William Sturgeon
1957
Süper İletkenlik
John Bardeen,
Leon Cooper,
Robert Schrieffer
17. yy başı
17.yy 2. yarı
1824
Termodinamik
Sadi Carnot
1827
Ohm Kanunu, Dirençler
Geory Ohm
1958
Uydu
Wernher Von Braun
1959
Hızlandırıcı Proton
CERN
1831
Transformatör
Michael Faraday
1831
Elektroliz
Michael Faraday
1960
Lazer
Theodore Maiman
1962
Diyot
IBM ve MIT Lincoln
1967
Mikrodalga Fırın
Raytheon Şirketi
1969
Elektronik Mikroskop
Bilimsel Araştırma
Merkezi
1837
Telgraf
Morse
1860
İstatiksel Mekanik
Maxwell, Boltzmann
1874
Elektron
George Stoney
1876
Telefon
Bell
1971
Nükleer Manyetik Reozans
Edvard Pucell,
Felix Bloch
1887
Elektromanyetik Dalga
Heinrich Hertz
1976
Uzay Mekiği
NASA
1887
Fotoelektrik Etki
Hertz, Hallwachs
1977
PC
Steven Jobs;
Stephen Woznick
1895
Manyetizma ve Sıcaklık
Pierre Curie
1982
Hızlandırıcı Proton
CERN
1895
Röntgen
Wilhelm Rontgen
1989
Hadron Çarpıştırıcısı
CERN
1898
Alfa-Beta Işınları
Rutherford
1990
Uzay Teleskopu
NASA
1993
Nükleer Füzyon
Reaktörü
Princeton Uni.
1899
16
Elektrik Çekim Kuvveti
Elektron Kütlesi
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
Joseph John Thomas
MODEL SORU 2A
Fizikteki en büyük gelişme 20. yüzyılın başlarında olmuştur.
Bunun nedeni,
I.
Sanayi devriminin yapılması,
II. Diğer bilim dallarındaki gelişmeler,
olaylarından hangileriyle ilgili değildir?
B) Yalnız II
D) I ve III
Sanayi devriminin yapılması ve diğer bilim dallarındaki gelişmeler fiziğin gelişmesine de büyük katkı sağlamıştır. Pusulanın keşfi fizikteki yeni gelişmelere neden olmuştur. Fakat pusulanın bulunuşu 20. yüzyılda gerçekleşmemiştir.
Pusula 1000 yılında Çinliler tarafından bulunmuştur.
Bu durumda I ve II olayları 20. yüzyılın başlarında gerçekleşen önemli gelişmelerdir.
III. Pusulanın bulunuşu
A) Yalnız I
ÇÖZÜM
CEVAP C
C) Yalnız III
E) II ve III
MODEL SORU 2B
Atom Yunanca bir kelime olup bölünemez, parçalanamaz anlamına gelir.
Atomla ilgili olarak,
I.
Buna göre I ve II yargıları doğrudur.
III. Proton ve nötrondan oluşur.
Atom; proton, nötron ve elektrondan oluşur.
yargılarından hangileri doğrudur?
D) II ve III
mıştır. Fizikte bilinen ilk kavramlardan biridir. Her ne kanebilmektedir.
II. Günümüz koşullarında parçalanabilir.
B) Yalnız II
Atom MÖ 470 yılında Anaxagoras tarafından ortaya atıldar bölünemez anlamına gelse de günümüzde artık bölü-
Fizikte ilk bilinen kavramlardan biridir.
A) Yalnız I
ÇÖZÜM
C) I ve II
Bu nedenle III. yargı yanlıştır.
CEVAP C
E) I, II ve III
MODEL SORU 2C
I.
ÇÖZÜM
Siyah cisim ışıması
Yer çekimi kuvveti 1121 yılında Al-Khazini tarafından, elekt-
II. Yer çekiminin bulunması
rik çekim kuvveti MÖ 580 yılında Thales tarafından bulun-
III. Elektrik çekim kuvveti
muştur.
Yukarıdakilerden hangileri modern fiziğin doğmasına neden olan olaylardan biridir?
Modern fizik 1900 yılında Max Planck’ın siyah cisim ışıma-
A) Yalnız I
fiziğin doğmasına sebep olmamıştır.
B) Yalnız II
D) II ve III
C) I ve II
sını bulması ile başladığına göre II ve III olayları modern
E) I, II ve III
CEVAP A
MODEL SORU 2D
I.
ÇÖZÜM
Elektron
Atom, fizikte bilinen en eski kavramların başında gelir. Ato-
II. Nötron
mun yapı taşları elektron, proton ve nötrondur. Elektron
III. Proton
1874 yılında, proton 1900 yılında, nötron ise 1932 yılında
Yukarıda verilen atomun yapı taşları, bulunuş yıllarına göre sıralandığında hangisi doğru olur?
A) I - II - III
B) III - II - I
D) III - I - II
C) I - III - II
bulunmuştur.
Buna göre doğru sıralama I - III - II şeklinde olmalıdır.
CEVAP C
E) II - I - III
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
17
1
4
Atom, nötron, elektron ve çekirdek bulunuş
tarihlerine göre sıralandığında hangisi doğru
olur?
Fizikte yapılan bazı önemli buluşlar ve bu buluşu
yapan bilim adamları aşağıda verilmiştir.
I.
A) atom - nötron - çekirdek - elektron
Cıvalı manometre $ Toricelli
II. Dinamik yasaları $ Albert Einstein
B) çekirdek - nötron - elektron - atom
III. X ışınları $ Wilhelm Rontgen
C) atom - elektron - çekirdek - nötron
D) elektron - çekirdek - nötron - atom
Yukarıdaki buluşlardan hangileri karşısında verilen bilim adamına ait değildir?
E) atom - çekirdek - elektron - nötron
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
2
3
Aşağıdakilerden hangisi milattan önce bulunmuştur?
5
A) Hidrostatik
B) Fotoelektrik etki
B) Atom teorisi
C) Belirsizlik ilkesi
C) Basit makineler
D) Hızlandırıcı proton
D) Manyetik alan kuvveti
E) Elektrik çekim kuvveti
E) Elektriksel çekim kuvveti
6
B) Dinamik
D) Yer çekimi ivmesi
18
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
• Fotoelektrik olayına getirdiği açıklama ve kuramsal fiziğe katkılarından dolayı 1921 de Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür.
Fiziğe sağladığı katkılar yukarıda verilen ünlü
fizikçi aşağıdakilerden hangisidir?
C) Yer çekimi
E) Basit makineler
1C
2E
• Görelilik kuramını geliştirmiştir.
• Kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkıları vardır.
Galilleo Galilei’nin 1581 de bulduğu bu fizik terimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Periyot
E) II ve III
Aşağıdakilerden hangisi milattan sonra bulunmuştur?
A) Yer çekimi ivmesi
Galilleo’nun, Pisa Katedrali’nde otururken tavanda asılı duran lambanın gidiş gelişleri dikkatini çeker. Lambanın bir düzen içinde sallandığını farkeder. Yaptığı deneyler sonucunda salınımların eş
zamanlı olduğunu, matematik kurallarını izlediğini,
dolayısıyla zamanı belirtmede sarkacın kullanabileceğini ortaya koymuştur.
C) I ve II
A) Isaac Newton
B) Albert Einstein
C) Ernest Rutherford
D) Galileo Galilei
E) Michael Faraday
3A
4B
5D
6B
FİZİĞİN UYGULAMA ALANLARI
KİMYADAKİ UYGULAMALARI
Fizik, maddenin yapısında değişiklik meydana getirmeyen geçici olayları, kimya ise maddenin yapısında
değişiklik meydana getiren devamlı olayları inceler. Dolayısıyla aralarında sıkı bir ilişki vardır. Temel bilimler içerisinde fiziğe en yakın olan bilim dalı kimyadır.
Fiziğin en önemli alt dallarından olan katıhal fiziği madde ve yapısını inceler. Bu alanda fizik ve kimya iç
içe girmiştir. Katıhal fiziği, şekil değiştiremez maddelerle veya katılarla ilgilenir. Kristallerin oluşumu, kristallerin
içindeki yerleşik düzeni, ısı sığası, ısısal iletkenlik, ısısal genleşme, elektriksel iletkenlik, iletkenler ve süper
iletkenler incelediği konular arasındadır. Modern fizik olarak adlandırılan kuantum fiziği, fizik ve kimyanın
ortak alanlarının gelişmesini sağladı. Maddenin katı, sıvı ve gaz halini en derin ayrıntısına kadar inceleyen,
termodinamik yasalarını uygulayan fizikokimya modern fizik yasaları üzerine kurulmuş bir alandır.
Atom, atom teorileri ve atomun yapısının incelenmesinde, karışımların ayrıştırılmasında, gazların
davranışlarının açıklanmasında, tepkime hızı ve ısısının hesaplanmasında, elektroliz ve pillerde fizik yasaları
kullanılır. Sonuç olarak, fizik ve kimya iç içe olan iki bilim dalıdır. Fiziğin kimyadaki uygulama alanı çok geniştir.
İki bilimi bir çizgiyle ayırmak imkânsızdır.
BİYOLOJİDEKİ UYGULAMALARI
Temel bilimler içerisinde yer alan biyolojide birçok olay açıklanırken fizikteki temel yasalardan faydalanılır.
Özellikle günümüzde biyolojinin en önemli dallarından olan moleküler biyoloji ve genetik tamamen fizik yasalarını
kullanır. Fizik kanunlarının yaygın olarak kullanıldığı biyofizik, fizik ile biyolojinin ortak çalışma alanıdır. Biyofizik,
biyolojik süreçlerin aydınlatılmasında ve biyolojiye ilişkin sorunların çözümünde, fiziksel bilimlerin ilke ve kavramlarından yararlanan bilim dalıdır. Canlı organizmalarla ilgili çalışmalarda, gözün optik sisteminin incelenmesinde,
göz merceğinin karekteristiğinde, retina tabakasında görüntünün meydana gelmesinde, görüntünün netleştirilmesinde, tamamen fizik prensipleri, metotları ve aletleri kullanılır.
Canlı sisteminde görme, işitme, temas duyusu ve sinir sistemi olaylarının açıklanmasında da fizik yasaları kullanılır. Biyofizik modern fizikteki gelişmelerden yararlanır. Sinir sistemi karmaşık bir elektrik devresi
olarak düşünüldüğünde uyarıların iletilmesindeki yapıyı; kuvvet, ışık, ses, iyonlaşma ve radyasyon gibi fiziksel
büyüklüklerin canlıdaki etkisini, canlıdaki yer değiştirme veya iletişim yoluyla çevresiyle kurduğu ilişkiyi biyofizik
inceler. Tansiyonumuz düştüğünde yani kandaki basınç azaldığında tuzlu yiyecekler ya da içecekler alırız. Tuz,
kana geçerek kanın yoğunluğunu artırır. Kanın yoğunluğu arttığında doku hücrelerindeki su, kana geçer. Damarlardaki sıvı miktarı arttığından kan basıncı normale döner.
ASTRONOMİDEKİ UYGULAMALARI
Gök bilimi, gök cisimlerinin konumlarını, hareketlerini, birbirine olan uzaklıklarının ölçülmesini, bunların fizik ve
kimya bakımından yapılarını anlatan bilim dalına astronomi (gök bilimi) denir. Astronomi; yörüngesel cisimler ve
Dünya atmosferi dışındaki gezegenler, yıldızlar, kuyruklu yıldızlar, kutup ışınımı, galaksiler ve kozmik radyasyon
gibi gözlenebilir bütün olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır. Evrende bulunan her çeşit maddenin hareketini,
dağılımını, kimyasal bileşimini, evrimini, fiziksel özelliklerini ve birbirleriyle etkileşimlerini araştırır. Örneğin, ısıtılmış bir gaz ışığının ya da bir gaz bulutundan geçirilen ışığın bir prizma yardımı ile tayfı bulunur. Bu tayfta gazın
yapısına ait çizgiler elde edilir. Her elementin farklı fiziksel şartlar altında verdiği çizgiler farklıdır. Laboratuvarlarda elementlere ait elde edilen tayf çizgileri, yıldızlardan gelen ışığın tayfıyla karşılaştırılarak yıldızların fiziksel
özellikleri ve kimyasal yapıları hakkında bilgi edinilebilir. Yıldızların atmosferlerinde hangi elementten ne kadar
bulunduğunun yanı sıra yıldızların sıcaklıkları, radyal hızları, dönme hızları, manyetik alanları, mutlak parlaklıkları
gibi bilgilere de ulaşmak mümkündür.
Fizik yasalarını astronomi gözlemlerinde uygulama eğilimi 1920’lerde giderek yaygınlaştı ve astronomların
çoğu kendilerini astrofizikçi olarak tanımlamaya başladı. Fiziğin içinde önemli bir yere sahip olan ışığın doğası,
atomların yapısı, optik gibi konular astronominin dalı olan astrofiziğin temellerini oluşturur. Astrofizik, yıldızların
gözlemiyle sınıflandırılan fiziksel olayları tanımlar. Günümüzde gök bilimcilerin hepsi, belirli bir astrofizik bilgisine
sahiptir ve gözlemlerini de hemen hemen bu bilgiler ışığında yaparlar. Bununla birlikte, kendilerini yalnızca astrofiziği incelemeye vermiş araştırmacılar da yok değildir. Astrofiziğin bir dalı olan kozmoloji (Evren bilimi), evreni
fiziksel bir sistem olarak inceler. Yani evrenin doğuşu ve büyümesi, evrimi, gök cisimlerinin fiziksel ve kimyasal
özellikleri ve konumlarının hesaplanması kozmolojinin incelediği konular arasındadır. Gök bilim gözlemleri
yalnızca gök bilim ile ilişkili değildir, aynı zamanda genel görelilik kuramı gibi fizikte çok önemli bir yeri olan
teorilerin ispatı için de bilgi sağlar.
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
19
JEOLOJİDEKİ UYGULAMALARI
Jeoloji; Dünya’nın oluşumunu ve yeryüzünde meydana gelen fiziksel, kimyasal ve biyolojik değişmelerin geçmişini araştıran bir bilimdir. Geniş anlamda Dünya’nın, dar anlamda da yer kabuğunun oluşumunu, özelliklerini
ve evrimini inceler. Yeraltı sularının aranması, baraj, tünel, yol yapılması, maden, kömür, petrol gibi yer altı kaynaklarının bulunması ve işletilmesi gibi konularda jeolojiden yararlanılmaktadır.
Yer kabuğunda meydana gelen kırılmalar, yer kabuğunun yapısı, bulunan taş, fosil gibi bir numunenin yaşının tespiti ve bulunduğu ortamın fiziki değerleri, fizik kanunları kullanılarak açıklanır. Örneğin bir depremin yeri, zamanı, şiddeti
ve oluşturduğu etkiler fizik kanunları ile açıklanır. Bu konudaki en yaygın çalışmalar jeofizik konuları içinde yer almaktadır. Jeoloji ayrıca yer kabuğunda bulunan çeşitli minerallerin tariflerini ve sınıflamalarını yapan, onların kristal yapılarını,
fiziksel ve kimyasal özelliklerini inceleyen, başka minerallere nasıl dönüştüklerini araştıran bir bilimdir.
TIPTAKİ UYGULAMALARI
Tıp, bir hasta doku üzerine tanı koyarken film, EKG (Kalp akım grafiği), NMR (Nükleer manyetik rezonans),
ultrason gibi görüntüleme tekniklerini kullanır. Bu tekniklerin hangisi olursa olsun özünde fizik kanunları vardır.
Bir annenin karnındaki bebeği görmede, sıvı içeren organlardaki kitle ve katı oluşumları izlemede ya da kalp
işlevlerini ve yapısını incelemede ultrason cihazları kullanılır. Bu cihazlar, ses dalgalarının değişik yoğunlukta
dokular içinde, farklı hızlarda ilerlemesi ve yansıması prensibine dayanan bir mekanizma ile çalışır. Bu cihazların
üstün özelliği, görüntünün gerçek zamanlı olması ve az enerji taşımasından dolayı canlı doku üzerinde hiçbir
olumsuz etkisinin olmamasıdır. Ayrıca ses dalgalarının girişiminden yararlanılarak böbrek taşları doku içinde kırılabilir. Çok hassas ameliyatlarda lazer ışığı kullanılır. Bunların tamamı fizik kanunları ile gerçekleşir.
COĞRAFYADAKİ UYGULAMALARI
Coğrafyanın en önemli dallarından biri fiziki coğrafyadır. Fiziki coğrafyanın alanına giren Dünya’nın şekli ve
hareketleri, iklim, yer şekillerinin oluşumu, yer çekimi, akarsu hareketleri, Dünya’nın dönmesinden kaynaklanan
merkezkaç kuvveti, bu kuvvetlerin iklim ve yaşam üzerindeki etkileri, ısı ve sıcaklık, kara ve suların ısınmasındaki
farklılıklar, bu farklılıklardan doğan rüzgâr, basınç gibi temel kavramlar ve bu kavramların etkileri, fizikle ilgilidir.
Ayrıca atmosferin özellikleri, ışığın kırılması, yansıması, rüzgârdan ve akarsulardan faydalanılması, Ay ve Güneş
tutulması gibi pek çok olayın açıklanmasında fizik kanunları kullanılır. Bir günde belirli saatlerde yeryüzündeki
suların ardı ardına alçalma ve yükselmesine gelgit olayı denir. Kıyılarda gözlenen gelgit olayı, fizikteki kütle çekimi kanunu ile açıklanır. Coğrafyada yer kabuğunun oluşumunda etkili olan iç kuvvetler (dağ, kıta, volkanizma,
deprem) ve dış kuvvetler (akarsu, rüzgâr, buzul, dalga, yeraltı suları) ile kar, yağmur, kırağı, dolu gibi doğa olaylarının oluşumu açıklanırken de fizikteki kanunlar ve teoriler kullanılır.
METEOROLOJİDEKİ UYGULAMALARI
Havada meydana gelen ısı olayları günlük yaşantımızda son derece önemlidir. Atmosfer ve değişimleri fizikteki mekanik ve ısı prensipleri ile izah edilebilir. Meteoroloji; hava olaylarını inceleyen, hava tahminleri yapan
ve atmosfer olaylarını açıklayan bilim dalıdır. Hava olayları, ancak atmosferin birkaç millik en alt tabakalarında
kendini gösterir. Rüzgârlar, bulutlar ve hava değişimleri, troposfer denilen bu tabakada gözlenir. Meteorolojide,
güneş ışıması, rüzgârlar, genel hava akımları, sıcaklık farkı, nem, siklon ve antisiklon, bulutlar, sis, çiğ, hortumlar,
yüksekteki hava hareketleri gibi olayların tamamı fizik yasaları ile açıklanır. Günümüzde meteorolojistler, atmosfer ve rasat konularında birçok yeni teknik geliştirmiştir. Özellikle uydular, radarlar ve yüksek kapasiteli uçaklar
kullanılarak hava sistemleri ve hareketleri daha doğru bir şekilde tespit edilebilmektedir.
FİZİK VE TARİH
İnsanlık tarihinin en önemli olaylarından biri şüphesiz tekerleğin icadıdır. İnsanların daha rahat, daha kısa
sürede daha çok iş yapma arzusu yeni icatları doğurdu. Özellikle savaş aracı olarak kullanılan bu icatlar aynı
zamanda insanlığın refah ve huzuru içinde uygulama alanları buldu. Bu buluşların temelinde fizik yasaları ve uygulamaları vardır. Orta Çağ’da yıkılmaz gibi görünen kaleler, eğik atış uygulaması olan mancınıkla yıkılmıştır. Zamanla
yenilenerek geliştirilen mancınıklar; kalelerin, şehirlerin kuşatılmasında ve surların yıkılmasında vazgeçilmez bir silah
olmuştur. Bilimdeki ilerlemelere bağlı olarak bu silahlar, geliştirilip günümüzdeki topların, füzelerin ve bombaların temelini oluşturmuştur. Fizik yasalarını dikkate alarak yapılan kaleler, camiler, kiliseler ve köprüler yüzyıllar boyu zamana
meydan okumuştur.
20
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
FİZİK İLE İÇ İÇE OLAN MESLEKLER
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ
Evrendeki maddelerin (güneş, yıldızlar, galaksiler vs.) niteliklerini, niceliklerini hareketlerini ve konumlarını inceleme
ile ilgili eğitim ve araştırma yapılır.
Astronomlar yerden ve uzaydan gözlemler yaparak gezengenlerin hareketleriyle ilgili bilgiler toplar, çözümler ve yorumlarlar. Astronomlar çalışmalarını optik teleskopla yürütürler, gece
gündüz gözlem yapar ve sonra bu gözlem verilerini değerlendirirler. Fiziğin içinde önemli bir yere sahip olan ışığın doğası,
atomların yapısı, optik gibi konular astronominin temelini oluşturur. Yıldızların atmosferlerinde hangi elementten ne kadar
bulunduğunun yanısıra yıldızların sıcaklıkları, radyal hızları,
dönme hızları, manyetik alanları, mutlak parlakları gibi bilgilere
fizik kanunları kullanılarak ulaşılır.
NÜKLEER ENERJİ MÜHENDİSLİĞİ
Nükleer enerjinin üretilmesi, geliştirilmesi ve barışçıl amaçlarla kullanılması ile ilgili eğitim ve araştırma yapılır.
Nükleer enerji mühendisi, nükleer enerji ile çalışan elektrik santrallerinin tasarımı, yapımı, işletilmesi ve geliştirilmesi gibi işlerde çalışır, atomdan yaklaşık on bin kez küçük olan atom çekirdeğinin yapısını, temel özelliklerini ve
kararsız çekirdeklerin ışımalarını fizik kurallarını kullanarak araştırır.
ELEKTRİK - ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ
Kuvvetli (elektrik) ve zayıf (elektronik) akımlarla çalışan alet ve sistemlerin yapımı, geliştirilmesi, elektrik
üretimi, iletimi, dağıtım ve sistemin bakımıyla ilgili eğitim ve araştırma yapar. Bu araştırmaları yaparken fizikteki
elektrik, elektromanyetik dalga teorisi vb. konulardan yararlanır.
JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ
Petrol gibi her çeşit maden ve endüstriyel minerallerin aranması, bulunan rezervlerin özelliklerinin saptanması, maden mühendisleri tarafından işletilmeye başlanıncaya kadar jeoloji mühendisleriyle işbirliği ile arazi
çalışmaları yapılması, yeraltı suyu ve jeotermal enerji araştırmaları ile baraj, demiryolu, karayolu ve havaalanlarının zemin etütleri ve deprem gibi konularda eğitim ve araştırma yapar. Depremin yerini, zamanını, şiddetini ve
oluşturduğu etkileri fizik kanunları ile açıklar.
FİZİK MÜHENDİSLİĞİ
Doğadaki maddelerin yapısını ve aralarındaki etkileşimi
inceleyen fizik bilimi bulgularının uygulama alanına dönüştürülmesiyle ilgili konularda eğitim ve araştırma yapılır.
Fizik mühendisleri elektronik, endüstri ve haberleşmeyle
ilgili kuruluşlarda üretilen ve kullanılan malzemenin elektronik, metalurjik, optik vb. özellikleri konusunda kalite kontrolü
yapar. Temel fizik bilgilerini uygulama alanlarına aktarmak
için araştırma ve geliştirme çalışmalarını yürütür.
Fizikçilerin ürettiği bilgileri teknolojiye ve dolayısıyla
endüstrinin ihtiyaçlarına uygular. Elektrik mühendisinin
ürettiği aletlerin devre elemanlarını katıhâl elekroniği bilgisiyle üretir ve geliştirir. Lazer optiğinin telekomünikasyona,
süper iletkenliğin endüstriye sokulması buna örnektir.
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ
Her türlü bina, baraj, havaalanı, köprü, yol, liman, kanalizasyon, su şebekesi vb. hizmet ve endüstri yapılarının
planlanması, projelendirilmesi, yapı ve denetimi hakkında eğitim ve araştırma yapılır. Bina yapımında kullanılan malzemenin esnekliği ve yük taşıma kapasitesi gibi özellikleri iyi ayarlanmalıdır ki depreme dayanıklı binalar elde edilsin.
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
21
MİMARLIK
Her çeşit binanın isteğe ve olanaklara göre plan ve projelerinin hazırlanması ve yapımının denetlenmesi konularında eğitim ve araştırma yapılır. Mimar binanın planını çizerek
bina yapılınca nasıl bir şekil alacağını gösteren maketler
hazırlar. Yapılacak binanın statik, sıhhi tesisat ve elektrikle
ilgili yapısını inşaat, makine ve elektrik mühendisleriyle birlikte oluşturur ve yönetilmesini denetler. Projeyi çizerken kullanılacak malzemenin fiziksel özelliklerini inceler.
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ
Her türlü mekanik sistemlerin ve enerji dönüşüm sistemlerinin tasarımı, geliştirilmesi ve üretimin planlanması
konularında eğitim ve araştırma yapılır. Makine mühendisi
her türlü mekanik sistemlerin gaz ve buhar tribünlerinin, pistonlu kompresörlerin, nükleer reaktörlerin, içten yanmalı
motorların soğutma ve ısıtma, havalandırma sistemlerinin tasarımını yaparak geliştirir. Bunu yaparken de kullanışlılık
ve ucuzluk faktörlerini göz önünde bulundurur. Görüldüğü gibi makine mühendisleri başta mekanik olmak üzere hemen
hemen fiziğin bütün alt dallarından faydalanmaktadır.
PETROL VE DOĞALGAZ MÜHENDİSLİĞİ
Petrolün bulunması, çıkarılması ve üretimi konularında eğitim ve araştırma yapılır. Petrol ve doğalgaz mühendisi,
petrol ve doğalgazın bulunması ve işletilmesinde mekanik, enerji ve ayrıştırma gibi konularda fizikten yararlanmaktadır.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ
Bilgisayar sistemlerinin yapısı, tasarımı,
geliştirilmesi ve bu sistemlerin kullanımları konularında
eğitim ve araştırma yapılır. Bilgisayar mühendisliği
fizikteki elektrik, elektronik vb. konulardan faydalanır.
Unutulmamalıdır ki interneti bulan da bir fizikçidir.
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
Her türlü karmaşık tasarım gerektiren mekanik,
elektrik, elektronik ve optik bileşenlerden oluşan, elektronik alet ve iletişim sistemlerinin tasarımını yapan,
üretim teknolojilerini geliştiren, sistemler arası ilişki
ve fonksiyonlarını kuran ve geçerli fiziksel kurallar
içinde test eden kişiye mekatronik mühendisi denir.
Mekatronik mühendisi, fizikten mekanik, elektrik, elektronik ve optik gibi konulardan faydalanmaktadır.
KİMYA MÜHENDİSLİĞİ
Kimya mühendisliği, malzemelerin kimyasal yapılarının, enerji içeriklerinin veya fiziksel hallerinin değişime
uğradığı proseslerin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla ilgilenen engin ve çok yönlü bir mühendislik dalıdır. Daha önce
de anlatıldığı gibi fizikle kimya içiçe iki bilim dalıdır. Fiziğe en yakın bilim dalı da kimyadır. Kuvvet, atomun yapısı ve
atom teorileri, karışımların ayrıştırılması, gazların davranışları, tepkime hızı ve ısısının hesaplanması, hal değişimi,
süblimleşme, basınç, sıcaklık, kristaller ve bunun gibi sayamadığımız daha birçok konuda kimya mühendisi fizikten
faydalanmaktadır.
Bildiğiniz gibi Avrupa Birliği’ne girebilmemiz için ülke nüfusumuzun belli bir oranda üniversite mezunu olması
gerekmektedir. Artık yaklaşık her ilde en az bir üniversite vardır. Bu da her yıl binlerce kişinin üniversite mezunu
olması demektir. Malesef mezun olanların %90 ı iş bulamamaktadır. Milyonlarca kişiden sıyrılıp iş sahibi olabilmek
için kişinin kendisini çok iyi yetiştirmesi, ileri derecede yabancı dil ve bilgisayar bilmesi gerekmektedir. Siz de bu
durumu göz önünde bulundurup şimdiden meslek seçiminizi yapmalısınız.
22
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
MODEL SORU 3A
Aşağıda verilen ifadelerin doğru olup olmadıklarını yanlardaki kutucuklara “3” koyarak belirtiniz.
D
Y
a) Fizi¤e en yak›n bilim dal› t›pt›r.
b) Ultrasonda, yüksek frekansl› yay dalgalar› kullan›l›r.
c) Astroloji y›ld›zlar›n gözlemiyle s›n›fland›r›lan fiziksel olaylar› tan›mlar.
d) Fizik kanunlar› özellikle biyofizikte yayg›n olarak kullan›l›r.
e) X ›fl›nlar› hem teflhis hem de tedavide baz› kanser tiplerini belirlemede kullan›l›r.
ÇÖZÜM
a) Fiziğe en yakın bilim dalı tıp değil kimyadır. (Yanlış)
b) Ultrasonda, yüksek frekanslı yay dalgaları değil ses dalgaları kullanılır. (Yanlış)
c) Astroloji değil astrofizik yıldızların gözlemiyle sınıflandırılan fiziksel olayları tanımlar. (Yanlış)
d) Fizik kanunları özellikle biyofizikte yaygın olarak kullanılır. (Doğru)
e) X ışınları hem teşhis hem de tedavide bazı kanser tiplerini belirlemede kullanılır. (Doğru)
MODEL SORU 3B
Fizik kanun ve teorileri birçok bilim dalıyla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilidir. Aşağıda verilenleri
uygun bilim dalıyla eşleştiriniz.
Deprem
Doktor
Elektroliz
Jeoloji Mühendisi
EKG tekni¤i
Kimyager
Ses iletimi
Biyolog
Tayf
Astronom
ÇÖZÜM
Deprem
: Jeoloji mühendisinin ilgilendiği bir konudur. Depremin yeri, zamanı, şiddeti ve oluşturduğu etkiler fizik kanunlarıyla açıklanabilir.
Elektroliz
: Kimyagerin ilgilendiği bir konudur. Temel bilimler içerisinde fiziğe en yakın olan bilim dalı kimyadır.
EKG tekniği : Tıbbın uygulama alanına girer. Doktor, bir hasta doku üzerine tanı koyarken görüntüleme tekniklerini kullanır.
Ses iletimi : Ses dalgalarının ortamda yayılıp kulağımıza kadar gelmesi ve kulağımızın iç bölgelerinden beyne iletilerek
duyma işleminin gerçekleşmesi biyologların ilgilendiği bir konudur.
Tayf
: Astronomun ilgilendiği konular arasındadır. Yıldızların tayflarından yararlanarak onların fiziksel ve kimyasal
özellikleri hakkında bilgi edinilebilir.
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
23
1
4
Fiziğin günlük yaşamdaki uygulamaları ile ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Fizik kanunlarının uygulanmadığı tek dal meteorolojidir.
Fizikteki mekanik, elektrik, elektronik ve optik
gibi konulardan faydalanan biri aşağıda verilen
mesleklerden hangisini yapıyor olabilir?
A) Jeofizik mühendisliği
B) X-ışınları hastalıkların teşhis ve tedavisinde
kullanılır.
B) İnşaat mühendisliği
C) Petrolün yeraltından çıkarılması
D) Mekatronik mühendisliği
D) Gelgit olayı kütle çekim kanunuyla açıklanır.
E) Petrol ve doğalgaz mühendisliği
C) Makine mühendisliği
E) Ultrasonda yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılır.
2
5
Isıtılmış bir gaz ışığının ya da bir gaz bulutundan
geçirilen ışığın bir prizma yardımı ile tayfı bulunur.
Laboratuvarlarda elementlere ait elde edilen tayf
çizgileri yıldızlardan gelen ışığın tayfıyla karşılaştırılarak yıldızın fiziksel ve kimyasal özellikleri hakkında bilgi edinilebilir.
Buna göre;
I.
B) Optik
D) Basınç
3
I.
III. Güneş ışıması
olaylarından hangileri fizik yasaları ile açıklanabilir?
A) Yalnız I
C) Dinamik
6
II. Tepkime ısısının hesaplanması
Yukarıdakilerden hangileri fiziğin kimyadaki
uygulamalarına örnek olarak verilebilir?
D) I ve III
24
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
A) Röntgen
3E
B) Tomografi
D) Ultrason
E) I, II ve III
2B
E) I, II ve III
Tıpta bir hasta doku üzerine tanı konulurken görüntüleme teknikleri kullanılır.
C) I ve II
1A
C) I ve II
Aşağıdakilerden hangisi görüntüleme tekniklerinden değildir?
III. Gazların davranışlarının açıklanması
B) Yalnız II
B) Yalnız II
D) I ve III
E) Özkütle
Karışımların ayrıştırılması
A) Yalnız I
Sıcaklık farkı,
II. Hava akımı,
Fiziğin astronomi alanındaki uygulamasına verilen yukarıdaki örnekte hangi fizik konusuna
değinilmiştir?
A) Elektrik
Meteoroloji; hava olaylarını inceler, hava tahminleri yapar ve atmosfer olaylarını açıklar.
4D
5E
6C
C) Kan tahlili
E) Kalp akım grafiği
TEST 1
FİZİK NEDİR?
YGS-LYS’ye Hazırlık
1. Aşağıdakilerden hangisi fiziğin alt alanlarından
4. Aşağıdakilerden
değildir?
hangisi
fiziğin
tıptaki
uygulamalarından değildir?
A) Manyetizma
B) Elektrik
C) Termodinamik
D) Atom fiziği
A) EKG tekniği
B) Kanser tedavisi
C) Kırık - çıkık tespiti
E) Astronomi
D) Tepkime ısısının hesaplanması
E) Bebeğin cinsiyetinin tespiti
2.
Rutherford 1923 yılında İngiliz Bilim Akademisinde yaptığı konuşmada “Fiziğin şahlandığı bir çağda yaşıyoruz.” diyordu.
5. I. Elektroliz
II. Deprem
III. Buzul
Aşağıdakilerden hangisi Rutherford’u bu düşünceye sevkeden olaylardan değildir?
Yukarıda verilenler, fiziğin aşağıda verilen hangi
A) Çekirdeğin keşfi
B) X-ışınlarının keşfi
I
––––––––
A) Biyoloji
II
–––––––––
Jeoloji
III
–––––––––
Jeoloji
C) Uzay teleskobunun yapılması
B) Kimya
Jeoloji
Coğrafya
D) Özel rölativite teorisinin açıklanması
C) Kimya
Coğrafya
Jeoloji
D) Biyoloji
Coğrafya
Jeofizik
E) Kimya
Coğrafya
Jeofizik
bilim dalındaki uygulamalarına örnektir?
E) Bohr atom modelinin ortaya çıkması
3.
I.
II.
III.
Hertz
a
Fotoelektrik olay›
Huygens
b
Özel görelilik
Einstein
c
Ifl›¤›n dalga kuram›
6.
I.
Yukarıda verilen fizik terimleri ve bilim insanları eşleştirildiğinde hangisi doğru olur?
A) I
a
B) I
a
C) I
b
II
b
II
b
III
c
III
c
III
c
a
E) I
a. Optik
II. Kuvvet
b. Termodinamik
III. Yans›ma
c. Kat›hal Fizi¤i
IV. Simetri
d. Mekanik
a
II
D) I
S›cakl›k
a
II
b
II
b
III
c
III
c
Yukarıdaki kavramlar aşağıdakilerden hangisinde doğru eşleştirilmiştir?
A)
I
II
III
IV
––––––– ––––––– ––––––– –––––––
a
b
c
d
B)
b
d
a
c
C)
b
c
d
a
D)
c
d
a
b
E)
d
c
b
a
FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
25
YGS - LYS FİZİK SETİ
YGS FİZİK SORU BANKASI
YGS FİZİK KONU ANLATIMLI
LYS FİZİK SORU BANKASI
12. SINIF FİZİK SETİ
12. SINIF FİZİK KONU ANLATIMLI
12. SINIF FİZİK KONU ÖZETLİ SORU BANKASI
11. SINIF FİZİK SETİ
11. SINIF FİZİK KONU ANLATIMLI
11. SINIF FİZİK KONU ÖZETLİ SORU BANKASI
10. SINIF FİZİK SETİ
10. SINIF FİZİK KONU ANLATIMLI
10. SINIF FİZİK KONU ÖZETLİ SORU BANKASI
9. SINIF FİZİK SETİ
9. SINIF FİZİK KONU ANLATIMLI
9. SINIF FİZİK KONU ÖZETLİ SORU BANKASI
Kitaplarımızdaki tüm soruların çözümleri;
www.esenyayinlari.com.tr
www.musaozdemir.com.tr
www.erdalaras.com.tr
İnternet adreslerinde bulunmaktadır. Çözümler bu adreslerden
çıktı alınabilir veya indirilebilir.
Musa ÖZDEMİR
Yrd.Doç.Dr. Erdal ARAS
www.musaozdemir.com.tr
www.erdalaras.com.tr

Benzer belgeler

Fizik nedir? Fiziğin Dalları ve Uygulama alanları

Fizik nedir? Fiziğin Dalları ve Uygulama alanları Çünkü topraklanmamışlardır, tam bir devre meydana getirmezler ve kısa devre oluşturmazlar. Elektriğin elektronların komşu atomlara çarpıp onları titreştirmesi ile iletilen bir enerji olduğunu bilme...

Detaylı