Efsaneler ve Gerçekler

Transkript

Efsaneler ve Gerçekler
‹MAM HAT‹P L‹SELER‹:
EFSANELER VE GERÇEKLER
YAYINLARI
RUfiEN ÇAKIR
‹RFAN BOZAN
BALKAN TALU
‹MAM HAT‹P L‹SELER‹: EFSANELER VE GERÇEKLER
TESEV YAYINLARI
ISBN: 975-8112-48-1
YAYINA HAZIRLAYAN AYCAN AKDEN‹Z, DERYA DEM‹RLER, JONATHAN LEVACK (TESEV)
Bu kitab›n tüm haklar› sakl›d›r. Kitab›n hiçbir
bölümü, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler
Vakf›’n›n (TESEV) izni olmadan, hiçbir
elektronik veya mekanik formatta ve araçla
(fotokopi, kay›t, bilgi depolama vb.) ço¤alt›lamaz.
COPYRIGHT © KASIM 2004 TESEV
TESEV
BANKALAR CADDES‹ NO:2,
M‹NERVA HAN KARAKÖY 34420
‹STANBUL
TEL: +90.212.292.89.03 PBX
FAX: +90.212.292.90.46
[email protected]
www.tesev.org.tr
Bu kitapta yer alan görüfller yazarlara aittir ve
bir kurum olarak TESEV’in görüflleriyle
bire bir örtüflmeyebilir.
Bu kitab›n yay›nlanmas› ve tan›t›lmas›ndaki katk›lar›ndan
ötürü Aç›k Toplum Enstitüsü-Türkiye’ye ve
TESEV Yüksek Dan›flma Kurulu’na teflekkürü borç biliriz.
‹MAM HAT‹P L‹SELER‹:
EFSANELER VE GERÇEKLER
RUfiEN ÇAKIR
‹RFAN BOZAN
BALKAN TALU
Bu çal›flma Haziran 2004’te <<http://www.tesev.org.tr/etkinlik/imam-hatipler.php>> adresinden yay›mlanm›flt›r.
YAYINLARI
SUNUfi
Avrupa Birli¤ine kat›l›m süreci ve dünya ile bütünleflme arzusu,
Türkiye’de denetlenmesi güç bir mobilizasyon yaratm›fl durumda.
Bugün alt gelir gruplar›ndaki ailelerin bile birincil kayg›lar› çocuklar›n›n iyi bir e¤itim almas›... Ne var ki bu toplumsal enerji bir
küreselleflme dönemine denk geldi¤i ölçüde, yetiflmifl insan sermayesinin dünyan›n daha müreffeh ülkelerine do¤ru akmas›na da
yol açmakta. Dolay›s›yla e¤itim ancak toplumsal birlikteli¤i pekifltiren bir dayan›flmac› kültür içinde gerçekleflti¤i takdirde, o ülkeye
yararl› olmakta...
Türkiye de bu geliflmelerin bask›s› alt›nda ezilen ve h›zla çare üretmesi gereken ülkeler aras›nda. Ancak e¤itimin y›llardan beri bir
yönetim arac› olarak kullan›lmas›, nitelik zafiyeti sorununu kal›c›
hale getirmekle kalmay›p; sosyal alanda da ayr›flmalara neden olmakta. E¤itimin ideolojik bir araç olarak görülmesi ve iktidar alan›n› pekifltirmek üzere kullan›lmas›, farkl› toplumsal kesimlerin
okul sistemi üzerinden birbirini d›fllayan bir mücadele üretmeleri
noktas›na kadar gidebilmekte. ‹mam hatip liseleri konusu bu durumun aç›k bir örne¤i...
Oysa imam hatip liseleri bugün iki toplumsal ifllev görmekte: Çocuklar›n›n dinlerini de ö¤renmelerini talep eden toplumsal kesimlerin bu iste¤ine yan›t getirme ve k›zlar›n›n ahlaken uygun bir ortamda okumalar›n› isteyen ebeveynlerin taleplerini karfl›lama. Nihai çözüm teknik aç›dan çok farkl› flekillerde olabilir... Ama önemli olan bu taleplerin Türkiye’nin toplumsal birlikteli¤i ve ça¤dafl
dünyaya adapte olmas› aç›s›ndan yap›c› bir nitelik arzetmesidir...
TESEV elinizdeki raporla bu konuyu objektif bir çerçeveye oturtmay› hedefliyor. Çünkü e¤itim sorunlar›n›n cemaatler aras› alan
kapma mant›¤› içinde de¤il, tüm toplumu kuflatacak bir perspektif
içinde ele al›nmas› giderek zorunlu hale gelmekte. Bu nedenle
imam hatip liselerine iliflkin tart›flman›n da farkl›l›klar aras›ndaki
iletiflimi ve dayan›flmay› sa¤lamlaflt›ran bir toplumsal bar›fl projesi
olarak alg›lanmas› gerekti¤ini düflünüyoruz.
Devletin görevinin ‘iyi yurttafllar’ yetifltirmek de¤il, ‘yurttafllar› iyi’
yetifltirmek olmas› gerekti¤inin ortak ç›k›fl noktas› oldu¤u bir tart›flmay› açabilme umuduyla...
Can Paker
TESEV
5
ÖNSÖZ
Bu raporun ilk halini TESEV'e sundu¤umuz gün, YÖK Yasas›'n›n
baz› maddelerini de¤ifltiren tasar› hükümet taraf›ndan TBMM'ye
sunuldu. Böylelikle 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesi ‹mam
Hatip Lisesi ö¤rencileri baflta olmak üzere meslek lisesi
ö¤rencilerinin üniversiteye giriflindeki katsay› engelini kald›rmaya
söz vermifl olan iktidar partisi, son anda gelifltirilen bir ara
formülle katsay›y› kald›rmak yerine, meslek lisesi ö¤rencileri
lehine çok önemli iyilefltirmelere gitmeyi tercih etti.
Tasar› h›zla yasalaflt›, fakat Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer,
meslek liselerine yönelik de¤ifliklikleri uzun bir gerekçeyle veto
ederek yasay› TBMM'ye iade etti. Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an
da 1 Haziran 2004 tarihinde, partisinin TBMM Grubu'na yapt›¤›
konuflmada, yasay› dondurduklar›n› aç›klad›.
E¤er hükümetin düzenlemesi uygulamaya konulabilmifl olsayd›,
hiç kuflkusuz ‹HL ve meslek liselerine yönelik ilgide belirgin bir
art›fl yaflanacakt›. Ama katsay› kalsa da, kalkmasa da, son
düzenlemede oldu¤u gibi etkisi azalat›lsa da ‹HL sorun üretmeye,
toplumda gerginliklere neden olmaya devam ediyor, bütün
bunlara ba¤l› olarak çok say›da gencin bugünleri ve yar›nlar›
ipotek alt›na al›nm›fl oluyor.
Katsay›n›n varl›¤› veya yoklu¤u, hakk›nda çok konuflulup
tart›fl›lan, ideolojik/politik polemiklere ve çat›flmalara konu olan
‹HL'nin, din e¤itimi, meslek e¤itimi, din-devlet iliflkileri, temel
hak ve özgürlükler gibi farkl› alanlar› ilgilendiren çetrefil bir
sorun oldu¤u gerçe¤ini ortadan kald›rm›yor.
Bu sorunun çözümüne bir katk›da bulunabilmek için 1 Ocak 2004
tarihinden itibaren, "‹mam Hatip Liseleri: Efsaneler ve Gerçekler"
bafll›kl› bir proje bafllatt›k. Projenin ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi,
‹HL sorununun y›llardan beri çözülememifl olmas›nda, toplumun
de¤iflik kesimlerinin bu ö¤renim kurumlar›na, birbirine z›t kayg›
ya da beklentilerle yaklafl›p onlara ço¤u zaman gerçekle çok fazla
ilgisi olmayan anlamlar yüklemesinin önemli bir rolü oldu¤unu
düflünüyoruz.
Örne¤in 1997 sonras›ndaki geliflmeler, ‹HL'ne yönelik "laik"
kayg›lar› büyük ölçüde giderdi. O tarihten itibaren ‹slami
hassasiyet sahibi çevreler kayg›lan›r oldu. 8 y›ll›k kesintisiz zorunlu
e¤itim tart›flmalar› s›ras›nda ‹slami kesim, bu yasayla önce ‹HL'nin
orta k›s›mlar›n›n, ard›ndan tümünün kapat›laca¤›n› ileri sürdü
ve yeni uygulamaya karfl› çok yo¤un bir kampanya yürüttü.
Nitekim üniversiteye giriflte ç›kar›lan engellerin de etkisiyle
‹HL'ne yeni kay›tlarda gözle görülür bir azalma yafland›. 1997'den
6
AKP'nin iktidara geldi¤i 2002 Kas›m ay›na kadarki süreçte ‹HL
ö¤rencilerinin ortaö¤retim içindeki oran› iyice azal›p yüzde 2.5
civar›na oturdu.
Son yedi y›lda ‹HL'nde gözle görülür bir nitelik düflüflü yafland›.
Aileler ilkö¤retimi baflar›yla tamamlayan çocuklar›n› gelecek
kayg›s› nedeniyle ‹HL'ne göndermez oldu. Ancak ‹HL
muhafazakâr ailelerin özellikle k›z çocuklar› için belli bir cazibeyi
koruyabildi.
Son yedi y›lda ‹HL etraf›ndaki tart›flmalar, ad›m ad›m ideolojik
zeminden daha teknik bir alana kayd›. Örne¤in ‹HL mezunlar›n›n
oluflturdu¤u baz› vak›f ve dernekler, k›sa süre içinde ‹HL'nin
verili durum içerisinde nitelik olarak nas›l gelifltirilebilece¤i
üzerine kafa yormaya bafllad›lar.
Bugün itibariyle sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmesini
isteyen güçlü sesler duyulmamakla birlikte ‹HL, hâlâ çözülmesi
gereken bir sorun olarak ortada duruyor. AKP'nin iktidarda
olmas›, Baflbakan Erdo¤an baflta olmak üzere baz› bakan ve çok
say›da milletvekilinin ‹HL mezunu olmas›, bu sorunun çözümü
için hem bir flans, hem de risk olarak de¤erlendirilebilir.
Sonuç olarak ‹HL sorununa toplumun tüm kesimlerinin mutab›k
kalaca¤› uygulanabilir bir çözüm ihtiyac› her geçen gün daha
fazla ortaya ç›k›yor. Bu ihtiyaca bir ölçüde cevap verebilmek için
flu ad›mlar›n zorunlu oldu¤unu tespitle ifle bafllad›k:
Önce ‹HL olgusunu çözülmesi gereken bir sorun olarak kabul
etmek;
Bu sorunun bütün yönlerini, tarihsel bir perspektifte, olgulara
dayal› ve tarafs›z bir flekilde ortaya ç›karmak;
Bizzat yaflayanlar›n (ö¤renciler, ö¤retmenler, idareciler, veliler,
mezunlar...) sorunu nas›l alg›lad›klar›n› ve ne gibi çözüm önerileri
düflündüklerini kendilerinden ö¤renmek;
Devletin ilgili birimlerinin sorunla ilgili çal›flmalar›n›, projelerini,
niyet ve kayg›lar›n› belirlemek;
Toplumun her kesimi taraf›ndan kabul edilebilir çözüm önerileri
gelifltirebilmek için siyasetçilerin, e¤itim sendikalar›n›n, farkl›
alan ve görüfllerden vatandafllar›n oluflturdu¤u sivil toplum
örgütlerinin ve kanaat önderlerinin görüfl ve önerilerilerini
derlemek;
Uygulanabilir çözüm önerileri için e¤itim bilimcilerin ve farkl›
disiplinlerden sosyal bilimcilerin bilgi, deneyim ve görüfllerine
baflvurmak.
Bu tespitlerden hareketle üç aflamal› bir çal›flma plan›n› hayata
geçirdik:
Literatür Tarama: ‹HL'nin dünü ve bugünü üzerine derinlikli
7
bilgiler içeren "Literatür Tarama Raporu" için yaklafl›k 50 gün
çal›flt›k. Bu kapsamda ‹HL'ler üzerine haz›rlanm›fl makale ve
kitaplar›n önemli bir bölümünden istifade ettik. Türkiye
üniversitelerinde yap›lm›fl befl yüksek lisans, ABD
üniversitelerinde yap›lm›fl iki doktora tezini edinip incelendik.
Konuyla ilgili resmi mevzuat›n taranmas›n›n yan›s›ra Milli
E¤itim Bakanl›¤›, ÖSYM ve Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'ndan gerekli
birtak›m istatistikler temin ettik. Ortaya ç›kan metni fiubat 2004
sonlar›nda www.tesev.org.tr'de yay›nlad›k. Gelen elefltiriler ve
yeni bulgular ›fl›¤›nda yap›lan son de¤iflikliklerle elinizdeki
raporun birinci bölümünü "literatür tarama" oluflturdu.
Saha Çal›flmas›: 23 fiubat-7 Mart 2004 tarihleri aras›nda, ‹HL'nin
bugünkü durumlar›n›n bir foto¤raf›n› çekmek, yaflanan sorun
ve sorunlar›, bizzat yaflayan kiflilerin a¤z›ndan dinlemek ve yine
ayn› kiflilerin çözüm önerilerini derlemek amac›yla bir saha
çal›flmas› gerçeklefltirdik. Bu kapsamda befl ilde 6 ‹HL'ne gittik:
Adana, Erzurum, Diyarbak›r, Samsun ‹mam Hatip Liseleri ile
‹stanbul'da Ka¤›thane ve Üsküdar Anadolu ‹mam Hatip Liseleri.
Buralarda, okul müdürlerinin saptad›¤› 59 ö¤renci ve 13
ö¤retmenle, ayr›ca 8 idareci, 38 mezun, 24 veliyle derinlemesine
mülakat yapt›k. Saha çal›flmas›n›n sonuçlar› raporun ikinci
bölümünde yer almaktad›r.
Görüfl ve Öneri Derleme: 7 Mart-25 Nisan 2004 tarihleri aras›nda
‹HL sorunu hakk›nda görüfl ve önerilerini almak için baz› sivil
toplum kurulufllar› ve e¤itim sendikalar›yla temasa geçtik. Ayr›ca
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n üst düzey
bürokratlar›yla; TBMM Anayasa ve Milli E¤itim Komisyonlar›n›n
baflkanlar›yla, AKP ve CHP'den baz› milletvekilleriyle, e¤itim
bilimcilerle, ilahiyatç›lar ve sosyal bilimcilerle, farkl› görüfllere
sahip gazetecilerle görüfltük. 7 Mart-25 Nisan tarihleri aras›nda
‹HL sorununu ele alan yazarlar›n görüfllerinden yararland›k. 15
kurum ve 60 kiflinin görüfl ve önerilerinden yapt›¤›m›z derlemeler
raporun üçüncü bölümünü oluflturuyor.
Sonuç: Türkiye'de, herkesi yak›ndan ilgilendiren hayati sorunlara,
yayg›n, sivil ve demokratik bir tart›flman›n ard›ndan çözüm
önerileri gelifltirmek al›flkanl›¤› ne yaz›k ki çok yerleflmifl de¤il.
"‹HL: Efsaneler ve Gerçekler" projesi bu anlamda da Türk
demokrasisi ve sivil toplumuna bir katk› sunabilmek amac›yla
tasarland›. Bu bak›mdan raporun sonuç bölümünde, dile getirilen
farkl› çözüm önerilerini ayr› ayr› ele al›p bunlar›n ne denli
toplumun farkl› kesimleri taraf›ndan benimsenebilece¤ini ve
hayata geçirilebilece¤ini tart›flt›k.
TESEV Demokratikleflme Program› kapsam›nda yürüttü¤ümüz
8
bu çal›flma toplam dört ay›m›z› ald› ve 5 May›s 2004 tarihinde
sona erdi.
Bu tarihte rapor TESEV taraf›ndan hakemlere gönderildi.
Hakemlerin görüfl, elefltiri ve önerileri ›fl›¤›nda rapora son fleklini
10 Haziran 2004 tarihinde verdik.
Literatür tarama Ruflen Çak›r, ‹rfan Bozan ve Balkan Talu
taraf›ndan yap›ld›. Ruflen Çak›r Erzurum, ‹rfan Bozan Adana ve
Ka¤›thane, Balkan Talu Üsküdar Anadolu, Müjgan Halis
Diyarbak›r, Levent Cinemre Samsun ‹HL görüflmelerini
gerçeklefltirdi.
Görüfl ve öneri derleme safhas›nda da bu isimlere ek olarak H›d›r
Göktafl, Ankara'daki siyasetçi ve STK görüflmelerini üstlendi.
Raporu haz›rlayan ekip olarak tümümüz gazeteciyiz. Saha ve
görüfl tarama çal›flmalar›nda yard›mlar›na baflvurdu¤umuz
arkadafllar›m›z da gazeteci. Dolay›s›yla, bu rapor hiç kuflkusuz,
bir "akademik çal›flma" olma iddias› tafl›mamaktad›r. Araflt›rma
ve görüflmelerimizde esas olarak gazetecilik teknik ve
yöntemlerine baflvurmufl oldu¤umuz aç›kt›r. Bununla birlikte
yap›lm›fl kimi akademik çal›flmalardan ve baz› sosyal bilimcilerin
görüfl ve önerilerinden yararland›k.
TESEV'in bu çal›flmas›, bu konudaki akademik/bilimsel
çal›flmalar› teflvik ederse, en önemlisi, Türkiye'deki ‹HL sorununun
çözümüne bir nebze katk›da bulunabilirse mutlu olaca¤›z.
Çok az say›daki STK temsilcisi ve baz› gazeteciler d›fl›nda ulaflmak
istedi¤imiz herkesin görüflme teklifimizi kabul etmesi ve
bunlardan büyük bölümünün ellerinden geleni yapmas› iflimizi
çok kolaylaflt›rd›.
9
‹Ç‹NDEK‹LER
SUNUfi
5
ÖNSÖZ
6
ÖZET
15
SUMMARY
39
BÖLÜM I
L‹TERATÜR TARAMA
53
1.1 Bugüne Nas›l Gelindi?
1.2 Cumhuriyet Öncesi Dönemde Din E¤itimi
1.3 Cumhuriyetin ‹lk Y›llar›nda Din E¤itimi
‹mam Hatip Mektepleri (1924-1930)
‹mam Hatip Kurslar› (1949-1951)
‹mam Hatip Okullar› (1951-1972)
‹mam Hatip Liseleri (1973-...)
1.4 ‹mam Hatip Liselerinin Yükselifl Y›llar›
1.5 12 Eylül Sonras› Dönem
1.6 ‹HL’nin Yükselifl Nedenleri
Halk›n Sahiplenmesi
Pansiyon ve Burs Olanaklar›
Din E¤itimi Talebi
Yükseliflin “Gizli Kahramanlar›” K›zlar
‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri
1.7 ‹HL’ye Yönelik Elefltiriler
‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri
‹HL Ö¤rencilerinin Meslek Tercihleri
‹HL’nin Üniversite S›nav› Baflar› Durumlar›
‹mam Hatip Liseleri ve Diyanet
Müfredat Tart›flmas›
Ekonomik Verimlilik Aç›s›ndan ‹mam Hatip Liseleri
‹HL ve Di¤er Liselerdeki Ö¤renci Say›s›n›n Karfl›laflt›r›lmas›
Katsay› Uygulamas›n›n Ard›ndan Meslek Liselerinde Yaflanan De¤iflimler
‹HL Ö¤rencilerinin Tutum ve Davran›fllar›n›n Di¤er Liselerle K›yaslanmas›
‹HL’ye Yönelik Siyasi ‹tirazlar
Dini Gruplaflma Olgusu
1.8 Gerileme Dönemi
54
56
57
57
58
59
63
64
66
71
71
72
74
75
78
81
81
89
92
96
98
102
103
104
106
109
110
111
BÖLÜM II
SAHA ARAfiTIRMASI
2.1 Çal›flma Yöntemi
2.2 Çal›flma Gruplar›
2.3 Yaflayanlar›n A¤z›ndan ‹HL Sorunu
‹HL’ye Gitme Gerekçeleri ve Gelecek Beklentileri
113
113
114
116
118
2.4 Nitelik ve Nicelik Sorunu ve K›z Ö¤rencilerin Durumu
2.5 Statü Karmaflas›
2.6 ‹mam Hatiplilik Olgusu ve Dayan›flma A¤lar›
2.7 ‹HL’lilerin Toplum ve Devlete Bak›fllar›
2.8 AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar
2.9 ‹HL’nin Gelece¤ine Yönelik Görüfller ve Seçmeli Din Dersi Tart›flmas›
121
124
125
128
130
131
Ek 1 Ö¤rencilere Yöneltti¤imiz Sorular
Ek 2 ‹dareci ve Ö¤retmen Sorular›
Ek 3 ‹HL Mezun Sorular›
Ek 4 Ö¤renci Velilerine Sorular
134
135
135
136
BÖLÜM III
GÖRÜfi VE ÖNER‹ DERLEME
3.1 Görüflme Yap›lan Kifli ve Kurumlar
Sivil ToplumKurulufllar›
E¤itim Sendikalar›
E¤itim Bilimciler
Sosyal Bilimciler
Gazeteciler
Siyasetçiler
Bürokratlar
3.2. ‹HL Olgusunun ve Sorununun Alg›lanmas›
3.3. Hangi ‹htiyaç?
3.4. Statü Tart›flmas› ve ‹sim De¤iflikli¤i Önerisi
3.5. ‹mam Hatiplilik Olgusu ve ‹HL Kimli¤i
3.6. Katsay› Tart›flmas›
3.7. Katsay› Nas›l Çözülür?
3.8. ‹HL Mezunlar›n›n Gidebilece¤i Fakülteler S›n›rlanmal› m›?
3.9. K›z Ö¤rencilerin Durumu
3.10. Din Ö¤renimi ‹htiyac› Nas›l Karfl›lanmal›?
3.11. Seçmeli Din Dersi Seçene¤i
3.12. Din Ö¤reniminin ‹çeri¤i
3.13. Özel Okullarda Din E¤itimi Mümkün Olmal› m›?
3.14. Sekiz Y›ll›k Kesintisiz E¤itim Tart›flmalar›
3.15. “Arka Bahçe” ‹ddialar› ve AKP ‹ktidar›yla De¤iflen ve De¤iflmeyen
137
137
137
137
138
138
138
139
140
140
144
149
155
159
163
164
168
171
176
178
182
186
187
Ek 1 STK’lara Sorulan Sorular
Ek 2 E¤itim Sendikac›lar›na Sorulan Sorular
Ek 3 E¤itim Bilimcilere Sorulan Sorular
Ek 4 Sosyal Bilimcilere Sorulan Sorular
Ek 5 Gazetecilere Sorulan Sorular
192
193
193
193
194
BÖLÜM IV
SONUÇ VE ÖNER‹LER
4.1. Neden Böyle Bir Çal›flma?
4.2. Günümüzde ‹HL Sorunu
4.3. AKP Hükümetinin ‹HL Sorununa Bak›fl›
4.4. Katsay› Ne Kadar Önemli?
4.5. Üç Farkl› Yaklafl›m
‹HL’de Din E¤itimi verilir yaklafl›m›
‹HL’de Din Görevlisi Yetifltirilir yaklafl›m›
Din Ö¤retiminin Özelleflmesi Tart›flmas› ve Seçmeli Din Dersi Önerisi
4.6. Toplumsal Uzlaflma ‹htiyac›
4.7. Çözüm Önerileri
Genel Yaklafl›mlar
Somut Öneriler
195
196
196
199
201
201
202
203
204
206
207
208
Ek 1.YAPILMIfi BAZI GAZETEC‹ GÖRÜfiMELER‹
Ek 2. SOSYAL B‹L‹MC‹LERLE YAPILAN BAZI GÖRÜfiMELER
Ek 3. CUMHURBAfiKANI AHMET NECDET SEZER’‹N KATSAYIYLA ‹LG‹L‹ YASAL DÜZENLEMEY‹
VETO GEREKÇELER‹
257
SEÇ‹LM‹fi KAYNAKÇA
266
TABLOLAR
Tablo 1.1 ‹mam Hatip Mekteplerinin Okul ve Ö¤renci Durumlar›
Tablo 1.2.1 Y›llara Göre ‹mam Hatip Okullar› Say›s›
Tablo 1.2.2 1953-54 Ders Y›l›nda ‹mam Hatip Okullar›nda Okuyan Ö¤renci Say›s›
Tablo 1.3 ‹mam Hatip Liselerinde Say›sal Geliflmeler (1951-1971)
Tablo 1.4.1 ‹HL’de Say›sal Geliflmeler (1971-1981)
Tablo 1.4.2 ‹HL’de Say›sal Geliflmeler (1981-1991)
Tablo 1.4.3 ‹HL’de Say›sal Geliflmeler (1991-2004)
Tablo 1.4.4 Baflbakanlara Göre Aç›lan ‹HL Say›lar› (Anadolu ‹HL ve Çok Programl› Liseler dahil)
Tablo 1.4.5 ‹HL’nin Baflbakan ve Milli E¤itim Bakanlar›na Göre Aç›l›fllar› (1951-1997)
Tablo 1.4.6 ‹mam Hatip Okulu/Lisesi Y›llara Göre Aç›l›fl Durumu
Tablo 1.5.1 ‹HL Ö¤retim Binalar›n›n Mülkiyet Durumlar›
Tablo 1.5.2 ‹HL’nin Yap›l›fl Durumlar›
Tablo 1.5.3 Pansiyon Binalar› Mülkiyet Durumu
Tablo 1.5.4 Yap›l›fl Durumlar› ‹tibariyle Pansiyonlar (Sadece ‹HL Ö¤rencileri Bulunanlar
Tablo 1.6.1 Çeflitli Ö¤retim Dairelerinin Y›llar ‹tibariyle Burslu Ö¤renci Say›lar›
Tablo 1.6.2. 1996-1997 Ö¤retim Y›l›nda Ö¤renci Pansiyonlar› ve Ö¤renci Kapasiteleri
Tablo 1.7.1 1990 Y›l› Sonras› ‹HL Erkek-K›z Ö¤renci Say›s› Tablosu
Tablo 1.7.2 ‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›
Tablo 1.7.3 Sosyal Hayat ve Kad›n Konusunda Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar
Tablo 1.7.4 Kad›n›n Çal›flma Hayat›na Kat›l›m›na ‹liflkin Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar
Tablo 1.8.1 ‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri- Baban›n Ö¤renim Durumu
Tablo 1.8.2 ‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri- Annenin Ö¤renim Durumu
Tablo 1.9.1 ‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri
210
244
Tablo 1.9.2 ‹HL Mezunlar›n›n Hukuk Fakültelerine Yerleflme Durumu (1988 Y›l›)
Tablo 1.9.3 ‹HL Mezunlar›n›n Kamu Yönetimi Fakültelerine Yerleflme Durumu (1988 Y›l›)
Tablo 1.9.4 1986 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar›
Tablo 1.9.5 1987 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar›
Tablo 1.9.6 1988 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar›
Tablo 1.9.7 1998-2002 Aras› ‹HL’lilerin Baz› Lisans Programlar›na Yerleflme Say›lar›
Tablo 1.9.8 Ö¤retmen Lisesi Ç›k›fll› Adaylardan Ö¤retmenlik Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar›
Tablo 1.9.9 ‹HL Ç›k›fll› Adaylardan Baz› Lisans Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar›
Tablo 1.9.10 2003 Y›l›nda Genel ve Mesleki Teknik Ortaö¤retimden Lisans Programlar›na Geçenlerin
Say›lar›
Tablo 1.10.1 “Ö¤reniminiz bitince hangi meslek ya da ifl dal›nda çal›flmay› düflünüyorsunuz?” sorusuna
‹HL ö¤rencilerinin yan›tlar›
Tablo 1.10.2 ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Üniversitelerde Seçmeyi Düflündükleri Program
Tablo 1.10.3 “‹leride Hangi Mesle¤i Seçmek ‹stiyorsunuz?”Sorusuna Ö¤rencilerin Verdi¤i Yan›tlar
Tablo 1.10.4 “Okul Sonras› Hangi Fakülteyi Tercih Edeceksiniz?” Sorusuna Ö¤rencilerin Yan›tlar›
Tablo 1.10.5 Ö¤rencilerin Dini Görev Alma Düflüncesi ve Dini Yüksek Tahsil Yapma ‹ste¤ine ‹liflkin Yan›tlar›
Tablo 1.11.1 Adana ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar›
Tablo 1.11.2 Diyarbak›r ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar›
Tablo 1.11.3 Erzurum ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar›
Tablo 1.12.1 ‹mam Hatip Okulu II. Devre Mezunlar›n›n Yöneliflleri (1960-1970)
Tablo 1.12.2 1980 Y›l›nda ‹mam Hatip Mezunlar›n›n Yöneliflleri
Tablo 1.12.3 Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Personeli E¤itim Durumlar› (1994 Y›l›)
Tablo 1.12.4 ‹HL Mezunu Diyanet Personelinin Y›llara Göre Da¤›l›m›
Tablo 1.13.1 ‹HL ve Di¤er Meslek Liselerinin Ders Program› Karfl›laflt›rmas›
Tablo 1.13.2 ‹HL Orta K›s›m Haftal›k Ders Çizelgesi
Tablo 1.13.3 ‹HL Lise K›sm› Haftal›k Ders Çizelgesi
Tablo 1.14 Mesleki ve Teknik E¤itim Bak›m›ndan ‹HL
Tablo 1.15.1 Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s›n›n Ortaö¤retim Toplam Ö¤renci Say›s›na Oran› (Lise K›sm›)
Tablo 1.15.2 2001-2002 Ö¤retim Y›l›nda Türkiye’deki Okul Türleri ve Say›lar›
Tablo 1.16.1 Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤rencilerin Toplam Ortaö¤retim Ö¤rencileri
‹çindeki Oranlar›
Tablo 1.16.2 Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤renci Say›lar›
Tablo 1.17.1 Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin Okuduklar› Gazeteler
Tablo 1.17.2 Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin ‹zledikleri TV Kanallar›
Tablo 1.17.3 Ö¤rencilerin Dünyadaki Sevdikleri Liderlerin Okullara Göre Da¤›l›m›
Tablo 1.17.4 Ö¤rencilerin Okullara Göre Türkiye’nin Önemli Gördükleri Üç Sorun
Tablo 1.18 ‹HL Ö¤rencilerinin Okullarda Dini Gruplaflma Olup Olmad›¤›na ‹liflkin Görüflleri
Tablo 1.19.1 Y›llara Göre ‹HL’ye Yeni Kay›t Olan Ö¤renci Say›s›
Tablo 2.1 ‹ller ve Görüflülen Gruplar
Tablo 2.2.1Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin Mesleklere Göre Da¤›l›m›
Tablo 2.3.1 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n Mesleklere Göre Da¤›l›m›
Tablo 2.3.2 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin E¤itim Durumu
Tablo 2.3.3 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n E¤itim Durumu
Tablo 2.3.4 Araflt›rmaya Kat›lan Erkek Ö¤rencilerin Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m›
Tablo 2.3.5 Araflt›rmaya Kat›lan K›z Ö¤rencilerin Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m›
fiEK‹LLER
fiekil 1.1 1971-1981 ‹HL Say›lar› (Orta K›s›m)
fiekil 1.2 Toplam Ö¤renci Say›s›
fiekil 1.3 Ö¤renci Say›s› (1981-1991)
fiekil 1.4 Y›llar ‹tibariyle ‹HL’de Erkek Ö¤renci Say›s›
fiekil 1.5 Y›llar ‹tibariyle ‹HL’de K›z Ö¤renci Say›s›
fiekil 1.6 Okul Türlerine Göre Üniversite S›nav› Baflar› Oranlar› (Aç›kö¤retim ve 2 Y›ll›k Meslek Okullar› Dahil
fiekil 1.7 Ortaö¤retimde Toplam Ö¤renci Say›lar›
fiekil 1.8 Ortaö¤retimde Yeni Kay›t Ö¤renci Say›lar›
fiekil 1.9 Yeni Kay›t Say›s› Y›llar De¤iflimi
fiekil 1.10 Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s›
YAZARLAR HAKKINDA
268
ÖZET
Türkiye, ‹mam Hatip yetifltiren okullarla ilk olarak 1924 y›l›nda
tan›flt›. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na dayan›larak ilk olarak 1924
y›l›nda 28 merkezde "‹mam Hatip Mektepleri" aç›ld›. Bu okullar
ö¤renci yetersizli¤i nedeniyle 1930 y›l›nda kapat›ld›. 1949 y›l›nda
CHP Hükümeti, "‹mam Hatip Kurslar›" ad› alt›nda 10 ay süreli
kurslar açt›. Bu kurslar›n ömrü 1951 y›l›nda Demokrat Parti
hükümeti döneminde aç›lan "‹mam Hatip Okullar›"na kadar
sürdü. 10 Ekim 1951 say›l› Müdürler Komisyonu karar› ile 7 ilde
‹mam Hatip Okullar› (‹HO) aç›ld›. Bu okullar birinci devresi 4,
ikinci devresi 3 y›l olan ve bir bütün teflkil eden okullard›. 19631964 ö¤renim y›l›nda ‹HO'na ilk defa paras›z ve yat›l› ö¤renci
al›nd›. 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra yap›lan
düzenleme ile ‹mam Hatip orta k›s›mlar› kapat›larak süresi 4
y›la indirildi. 1973 y›l›nda Naim Talu Hükümeti döneminde Milli
E¤itim Temel Kanunu'nda yap›lan de¤ifliklikle ‹mam Hatip
Okullar›'n›n ad› "‹mam Hatip Lisesi" olarak de¤ifltirildi ve
mezunlar›na fark dersleri vermelerine gerek kalmadan
üniversitelerin edebiyat kollar›na gidebilme hakk› tan›nd›. 1976
y›l›nda Dan›fltay karar› ile ilk defa ‹HL'lere k›z ö¤renci al›nmaya
baflland›. 26 Ocak 1974'te kurulan MSP-CHP Hükümeti ‹HL'nin
iki y›l önce kapat›lan orta k›s›mlar›n› tekrar açt›. ‹ki dönem
halinde Süleyman Demirel liderli¤inde ülkeyi yöneten Milliyetçi
Cephe hükümetleri toplam 3 y›l 9 ayl›k iktidarlar› döneminde
230 yeni ‹HL açt›. 1980 y›l›na gelindi¤inde Türkiye'deki ‹HL
say›s› ortaokul düzeyinde 374 lise düzeyinde ise 333'e ulaflm›flt›.
‹HL'nde ö¤renim gören ö¤renci say›s›ysa 1980 y›l› itibariyle 200
bini geçti. 12 Eylül askeri yönetimi Milli E¤itim Temel
Kanunu'nun 32. Maddesini yeniden düzenleyerek ‹HL
mezunlar›n›n üniversitelerin tüm bölümlerine girmesine olanak
tan›d›. Turgut Özal hükümetleri dönemindeyse yeni ‹HL aç›lmas›
yerine nitelik artt›r›lmas› yoluna gidildi Anadolu ‹mam Hatip
Liseleri aç›ld›, varolan okullar flubeler fleklinde büyüdü. Bu durum
"Yatay büyüme" olarak adland›r›ld›.
1997 y›l›na gelindi¤inde ‹HL'nde ö¤renim gören ö¤renci say›s›
500 binin üzerine, okul say›s› ise 612'ye ulaflt›. 28 fiubat sürecinin
ard›ndan 16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen 8 y›ll›k kesintisiz
e¤itim ile ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›. YÖK Genel Kurulu'nun
30 Temmuz 1998 tarihinde getirdi¤i katsay› düzenlemesiyle ‹HL
mezunlar›n›n ‹lahiyat Fakülteleri d›fl›ndaki fakültelere
girmelerini zorlaflt›. Bu iki düzenlemenin etkisi kendini k›sa
15
zamanda gösterdi ve ‹HL ö¤rencisi say›s› 2002-2003 ö¤renim
y›l›nda 64 bin 534'e kadar düfltü. Bir sonraki y›lsa yeni kay›tlardaki
art›flla bu say› 84 bin 898'e ç›kt›. Kimi yorumculara göre bu art›fl›n
nedeni, AKP kükümetinin ifl bafl›na gelmesi ve katsay›
probleminin ortadan kald›r›laca¤› yönündeki beklentilerdi.
1997 Öncesi ‹HL'ine Afl›r› Yöneliflin Nedenleri
1971 - 1981 ‹HL Say›lar› (Orta K›s›m)
400
350
Okul Say›s›
300
250
200
150
100
50
1
0
98
98
-1
-1
80
79
19
19
19
19
78
77
-1
-1
97
97
9
8
7
97
-1
76
19
19
19
75
74
-1
-1
97
97
6
5
4
97
-1
73
19
19
19
72
71
-1
-1
97
97
3
2
0
Y›llar
Yeni Kay›t Say›s› Y›llar De¤iflimi (Lise K›sm›)
Ö¤renci Say›s›
80000
70000
60000
50000
40000
30000
20000
10000
4
00
3
-2
03
-2
20
20
02
01
20
20
00
00
-2
-2
00
-2
99
19
2
1
00
0
9
00
99
-1
19
19
98
97
96
-1
-1
99
99
8
7
6
19
19
19
95
94
-1
-1
99
99
99
-1
93
19
19
5
4
3
99
-1
92
91
19
19
90
-1
-1
99
99
1
2
0
Y›llar
Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s› (Orta ve Lise K›sm› Toplam›)
Ö¤renci Say›s›
600000
500000
400000
300000
200000
100000
16
-2
02
20
20
00
-2
00
00
3
1
9
99
19
98
-1
-1
96
19
94
-1
99
99
7
5
3
99
-1
Y›llar
19
92
90
-1
19
19
19
88
-1
99
98
1
9
7
98
-1
-1
86
19
84
19
19
82
-1
98
98
5
3
0
1973-1974 ö¤renim y›l›nda ‹HL'nde (72 Orta-71 Lise) toplam 34
bin 570 ö¤renci vard›. Bu tarihten 25 y›l sonra, yani 1997 y›l›na
gelindi¤inde ö¤renci say›s› 511 bin 502, okul say›s›ysa orta k›s›m
olarak 601'e, lise k›sm›ysa 402'ye ulaflm›flt›. 1973 y›l›ndan irtibaren,
12 Eylül dönemi dahil, hiçbir y›l ‹HL ö¤renci say›s› azalmad›
aksine her y›l artt›. Bu yükseliflin bellibafll› nedenlerini flöyle
s›ralayabiliriz:
1-Halk›n Sahiplenmesi
Ö¤renci art›fl›n›n arkas›nda, MC dönemlerinde oldu¤u gibi hiç
kuflkusuz birtak›m siyasal sebepler vard›, fakat as›l gerekçe
muhafazakâr kitlelerin ‹HL'ni benimseyip onlara sahip
ç›kmas›yd›. Öyle ki kimi hükümetler yeni ‹HL açmak istemeseler
de iktidara geldiklerinde aç›lmaya haz›r ‹HL binalar› buldular.
Zira bu okullar›n inflas› ve döflenmesinde, di¤er okullarla
k›yaslanmayacak ölçüde halk katk›s› ve kat›l›m› söz konusuydu.
Bunun sonucunda ‹HL binalar›n›n yüzde 65'i, tepeden t›rna¤a,
devlet katk›s› olmadan yap›ld›. Devletin hiçbir katk› almadan
yapt›¤› ‹HL binalar›ysa, genel toplam içerisinde ancak yüzde
9,5'luk bir oran oluflturmaktad›r. (Ünsür, 1995 S.148)
‹HL'nin Yap›l›fl Durumlar›
Devlet taraf›ndan yap›lanlar
38
Devlet-millet iflbirli¤iyle yap›lanlar
77
Mülkiyeti Hazine'ye ait olup geçici olarak tahsis edilenler
22
Dernek, vak›f ve di¤er kurulufllarca yap›lanlar
263
Toplam
400
Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 149.
Burada dikkat çeken bir di¤er nokta da, halk taraf›ndan yapt›r›lan
okullar konusunda devletin elinin kolunun ba¤l› olmas›d›r. E¤er
bir kifli yapt›rd›¤› okulun ‹HL olmas›n› flart koflarsa, söz konusu
yerleflim biriminde ‹HL ihtiyac› olmasa dahi, Milli E¤itim
Bakanl›¤› okulun türünü de¤ifltirme hakk›na sahip de¤il. Bu
konuda yap›lan kimi tasarruflar›n yarg› engeline tak›ld›¤›
biliniyor.
2-Pansiyon ve Burs Olanaklar›
‹mam Hatip Okullar›na ilk olarak 1963-1964 y›l›nda paras›z yat›l›
ö¤renci al›nd›. Bu sayede özellikle k›rsal kesimden gelen, düflük
gelirli ailelerin çocuklar›n›n ö¤renim görme flans› artt›. "‹fl
garantili" (Diyanet bünyesinde) okullar olarak alg›lanmas›, ‹HL'ni
dar gelirli aileler için cazip hale getirdi. Y›llar içinde ‹HL'nin
17
pansiyon ve burs olanaklar›n›n belirgin flekilde artt›¤›
görülmektedir:
Çeflitli Ö¤retim Dairelerinin Y›llar ‹tibariyle Burslu
Ö¤renci Say›lar›
Ö⁄RET‹M KURUMLARI
1991-92
1992-93
1993-94
1994-95
1995-96
1996-97
5000
6981
10417
12307
31348
27881
‹lkö¤retim Genel Md.
Ortaö¤retim Genel Md.
6500
8291
12220
11826
27128
22724
Erkek Teknik Ö¤retim
1830
1550
2404
2449
6750
5888
K›z Teknik Ö¤retim Genel Md.
600
477
707
826
2339
1966
Ticaret ve Tur. Ö¤r. Gen. Md.
1340
932
1399
1386
3554
3290
Ö¤retmen Yetifltirme Gen. Md.
50
57
131
147
445
296
Din Ö¤retimi Gen. Md.
3100
1700
2702
3312
9854
7416
Özel E¤itim Reh. Ve Dan.
71
12
15
20
25
35
Sa¤l›k ‹flleri Dairesi
10
X
5
5
5
8
18501
20000
30000
32278
81448
69504
Toplam
Kaynak: MEB, Milli E¤itimle ‹lgili Bilgiler. APK Kurulu Bflk. Ankara, 1997 s.54 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 84.
1996-1997 Ö¤retim Y›l›nda Ö¤renci Pansiyonlar› ve
Ö¤renci Kapasiteleri
Ö⁄RET‹M DA‹RES‹
‹lkö¤retim Genel Md.
PANS‹YON SAYISI
PANS‹YON KAPAS‹TES‹
TOPLAM Ö⁄RENC‹ SAYISI
169
84574
6717198
Ortaö¤retim Genel Md.
216
43761
1426371
Erkek Teknik Ö¤retim
102
18261
390806
K›z Teknik Ö¤retim Gen. Md.
24
3017
98617
Ticaret ve Tur. Ö¤r. Genel Md
20
2010
224489
Ö¤retmen Yetifltirme Genel Md.
68
15943
21370
Din Ö¤retimi Genel Md.
291
41398
511502
Özel E¤itim Reh. Ve Dan.
50
7502
272
Özel E¤itim Kurumlar› Genel Md.
94
12826
2266
1034
229292
9392891
Toplam
Kaynak: MEB E¤itimle ‹lgili Bilgiler, s. 56 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 85.
Yukar›daki iki tablo incelendi¤inde ‹HL'nin di¤er burs ve yat›l›l›k
olanaklar›n›n di¤er meslek liselerine göre çok daha fazla oldu¤u
görülüyor. Bu fark›n en büyük nedeni ‹HL'nin binalar›n›n
yap›l›fl›nda ciddi bir halk katk›s›n›n olmas›. Halk, bu okullara
hiçbir okulda rastlanmayacak ölçüde sahip ç›km›flt›r.
3-Din E¤itimi Talebi
‹HL'ne yönelik talebin alt›nda yatan en önemli etken hiç kuflkusuz
din e¤itimi alma iste¤i. Bu olguyu daha iyi anlamak için ‹HL
ö¤rencileri üzerine yap›lm›fl baz› araflt›rmalara baflvuraca¤›z.
CEBEC‹ 1993: Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan "‹mam Hatip
Liselerinden Mezun Olanlar›n Yöneliflleri ve Sebepleri" bafll›kl›
18
araflt›rma için 1993 y›l›nda Sakarya, Zonguldak, Ere¤li ve
Karasu'daki ‹mam Hatip Liselerinde anket yap›ld›. Ankette
ö¤rencilere "Niçin ‹mam Hatip Liselerini tercih ettiniz?" sorusu
yöneltildi. Sonuçlar:
Dini bilgileri daha iyi ö¤renmek için
% 71
Ailem istedi¤i için
% 15
Din görevlisi olmak için
% 9
Baflka
% 5
TÜRKMEN (GÜL) 1998: Araflt›rma Bursa ve civar›ndaki 9 ilçede
1993-1994 ö¤renim y›l›nda gerçeklefltirildi. Araflt›rmaya 500
ö¤renci kat›ld›. Araflt›rmada, ö¤renciler % 80.8 oran›nda ‹HL'nde
ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip, buna gerekçe
olarak % 72.4 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda dini bilgiler
de veriliyor," demifllerdir.
ÜNLÜ 1999: Bu araflt›rma 1995-1996 y›l›nda Bursa ve ilçelerindeki
14 ‹HL'nde 565 ö¤renciyle yap›ld›. Araflt›rmada, ö¤rencilerin %
83.93'ü ‹HL'nde ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip,
bunun gerekçesinde % 69.57 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda
dini bilgiler de veriliyor" fl›kk›n› iflaretlemifllerdir.
ALTUNSARAY 2000: Bu araflt›rma 1998-1999 ö¤retim y›l›nda
Ankara'daki 7 ‹HL'nden 379 ö¤renci ile yap›ld›. Araflt›rman›n
sonuç bölümünde "Araflt›rmaya kat›lan ö¤rencilerin tamam›
dinlerini daha iyi ö¤rendikleri için bu okulu talep ettiklerini
belirtmifllerdir," denildi. (s.93)
Yukar›daki dört araflt›rman›n sonuçlar› ›fl›¤›nda, ‹HL'ne yöneliflte,
lise e¤itimine ek olarak dini bilgiler alma iste¤inin belirleyici
oldu¤u ortaya ç›k›yor. Araflt›rmalar›n bir di¤er bulgusuysa ‹HL
ö¤rencilerinin kendi istekleriyle bu okullar› tercih ettiklerini
belirtmeleri. Eldeki araflt›rmalara göre ‹HL ö¤rencilerinin bu
okullar› tercih etmelerinin sebepleri flöyle:
ÜNLÜ 1999
Kendi iste¤iyle
Aile istedi¤i için
% 52.06
% 33.27
TÜRKMEN (GÜL) 1998
Kendi iste¤iyle
% 50.0
Aile iste¤i
% 26.0
ALTUNSARAY 2000
Bu çal›flmada araflt›rmac›, ‹HL tercihlerini baflka de¤iflkenlerle
19
birlikte incelemifltir. Bu nedenle yüzde de¤erlerinden yoksunuz,
ancak araflt›rman›n sonuç bölümünde bu konuya iliflkin ç›kan
sonuç belirtilmifltir. Altunsaray, ‹HL'nin talep edilmesinde aile
etkisinin erkek ö¤rencilerde daha yüksek oldu¤unu tespit ediyor.
Araflt›rmac›, baflörtüsünün tak›labilmesi ve k›zlarla erkek
ö¤rencilerin ayr› s›n›flarda ders yapmas›n›n bu okullar›n tercih
edilmesinde çok etkili oldu¤unu da söylüyor. (s.94)
4- K›z Ö¤renciler
1950 y›l›nda imam ve hatip yetifltirmek üzere aç›lan ‹mam Hatip
Okullar›'na bir gün k›z ö¤rencilerin de al›naca¤› herhalde
kimsenin akl›na gelmemiflti. K›z›n› ‹HL'ne kaydettirmek isteyen
bir velinin hukuk mücadelesi sonucu Dan›fltay 11. Dairesi'nin
14.12.1976 ve 1976/4374 say›l› karar›yla ‹HL'ne k›z ö¤renciler
al›nmaya baflland›. Afla¤›daki tablo ‹HL'ndeki k›z say›s›n›n y›l›llara
göre de¤iflimini göstermektedir:
1990 Y›l› Sonras› ‹HL Erkek-K›z Ö¤renci Say›s›
Ö⁄RET‹M YILI
ERKEK
KIZ
TOPLAM
1990-1991
76898
23789
100687
TOPLAM Ö⁄RENC‹ ‹Ç‹NDE
KIZ YÜZDES‹
23,63
1991-1992
86450
32835
119285
27,53
1992-1993
99160
43202
142362
30,35
1993-1994
109262
53061
162323
32,69
1994-1995
107999
59183
167182
35,4
1995-1996
113247
70394
183641
38,33
1996-1997
106187
74185
180372
41,13
1997-1998
98430
79616
178046
44,72
1998-1999
100021
92765
192786
48,11
1999-2000
66776
67448
134224
50,25
2000-2001
46906
44714
91620
48,8
2001-2002
38719
32864
71583
45,91
2002-2003
38987
25547
64534
39,59
2003-2004
49336
35562
84898
41,89
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü.
Tablo dikkatle incelenecek olursa 1990 y›l› sonras›nda ‹HL'ndeki
k›z ö¤renci say›s›ndaki art›fl net olarak görülebiliyor. Say›sal
olarak art›fl›n yan› s›ra erkek ö¤renci karfl›s›nda k›z ö¤rencilerin
oran olarak yükseliflte oldu¤u da aç›kça ortada. 1990-1991 ö¤renim
y›l›nda k›z ö¤rencilerin oran› % 23.63'ken, yani yaklafl›k olarak
her dört ‹HL ö¤rencisinden ancak biri k›zken, 1999-2000 ö¤renim
y›l›ndan k›z ö¤renci say›s› erkek ö¤renci say›s›n› geçmifl ve oran
k›zlar lehine % 50.25 olmufltur. Di¤er bir deyiflle her iki ‹HL
ö¤rencisinden birisi k›zd›r. 2003-2004 ö¤renim y›l›ndaysa genel
‹HL ö¤rencileri içindeki k›z oran› % 41.89'dur.
20
Esas kurulufl amac› imam ve hatip yetifltirmek olarak saptanm›fl
bu okullardaki yüksek k›z ö¤renci oran›, k›zlar ve erkeklerin ayr›
s›n›flarda ders görmesi ve k›zlar›n bafllar›n› örterek e¤itim
imkan›na sahip olmas› türünden gerekçelerle ne derece
aç›klanabilir? Kald› ki, ‹HL üzerine yap›lan baz› araflt›rmalar,
buralardaki k›z ö¤rencilerin, sadece ‹HL'ndeki de¤il, genel
liselerdeki erkeklere k›yasla modern de¤er ve ölçülere daha yatk›n
olduklar›n› gösteriyor.
Bu noktada Mustafa Kemal Coflkun taraf›ndan ODTÜ Sosyoloji
Bölümü için haz›rlanan yüksek lisans tezi çarp›c› bulgulara sahip.
Coflkun yapt›¤› ankette ‹HL'ndeki k›z ve erkek ö¤rencileri, kad›n›n
toplumsal yaflamdaki yeri üzerine sorulara flöyle cevap vermifl:
‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›*
ÖNERMELER
K›z %
Erkek %
Kad›nlar d›flar›da çal›flarak eve kazanç sa¤lamal›d›r
84,4
19,3
Kad›n kendi fikirlerini serbestçe baflka erkeklere söyleyebilir
66,2
24,4
Kad›n kendi fikirlerini yaln›zca kocas›na söyleyebilmelidir
15,6
60,2
Kad›n›n meslek sahibi olmas› gereksizdir
3,1
22,2
Kad›nlar d›flar› ç›kt›klar›nda ya da baflkalar›n›n yan›nda mutlaka örtünmelidir
90,7
89,8
Kad›nlar yaln›z bafllar›na seyahat edebilirler
57,8
15,9
Kad›n›n esas yeri evi olmal›d›r
27,6
83
Kaynak: Coflkun, 1999, s. 98.
* Önermelere "fikrime çok uygun"ve "fikrime uygun "yan›t›n› veren ö¤rencilerin oranlar› verilmifltir
Kad›n›n Çal›flma Hayat›na ‹liflkin Okul Türlerine Göre
Yaklafl›mlar*
Anadolu
Liseleri
K
Kad›n çal›flmal›
Meslek kad›n için gerekli de¤ildir
Kad›n›n yeri evidir
E
94,5 90,6
E
‹mam
Hatip
Liseleri
K
E
94,1 65,6
96
50,1 95,5
89
84,8 19,3
1,3
Normal
Liseler
K
E
6,6
Endüstri
Meslek
Liseleri
K
E
Özel
Liseler
K
3
21,6
Özel
Cemaat
Okullar›
K
E
90
69,3
2,1
6,9
x
3,2
3,6
15,5
1,5
3,6
9,7
21,9
14,4 40,7 43,5 59,6
6
20,7 27,2 82,6 17,5 33,9
Kaynak: Coflkun, 1999 s.82
*Önermeye olumlu görüfl verenlerin kendi okul grubu içindeki ö¤rencilere yüzde oran›
"‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›" bafll›kl›
tabloda ‹HL'nde okuyan k›z ve erkek ö¤renciler, kad›n›n toplumsal
yaflamdaki yerine iliflkin sorulara verdikleri yan›tlarda sadece
örtünme konusunda uyufluyor. Di¤er konularda ise ‹HL'de
ö¤renim gören, erkek ve k›z ö¤renciler aras›nda ciddi görüfl
ayr›l›klar var. "Kad›n›n Çal›flma Hayat›na Kat›l›m›na ‹liflkin Okul
Türlerine Göre Yaklafl›mlar" bafll›kl› tablo ise daha ilginç veriler
sunuyor. Kad›n›n ifl yaflam›na kat›lmas›na iliflkin sorulan sorulara
‹HL'inde ö¤renim gören k›z ö¤renciler endüstri meslek
21
liselelerinde ö¤renim gören k›zlara göre daha modernist bir
tutum sergiliyorlar. Normal lise ve endüstri meslek liselerinde
ö¤renim gören erkekler ise verdikleri yan›tlarla ‹HL'ne devam
eden k›zlara göre daha muhafazakâr bir tutumu benimsiyorlar.
K›z ö¤rencilerin daha modernist bir tutumu benimsemeleri,
k›zlar›n›, daha muhafazakâr ve gelenekçi bir yap›da yetiflmeleri
için ‹HL'ne gönderen ailelerin bu beklentilerinin
gerçekleflmedi¤ini, en az›ndan k›zlar›n kendilerine biçilen
geleneksel rolleri reddettiklerini ortaya koyuyor.
‹HL Mezunlar› ve Üniversite
‹HL mezunlar›n›n üniversite yönelimleri her dönemde tart›flma
konusu olmufltur. ‹HL savunucular›, ‹HL ö¤rencilerinin de di¤er
Türk çocuklar› gibi istedikleri fakültelere gitme hakk›na sahip
oldu¤unu, bu durumun zaten kanuni bir hak oldu¤unu belirtirken
sürekli olarak Milli E¤itim Temel Kanunu'nunda yer elen "‹HL
mesle¤e ve yüksekö¤renime haz›rlar" cümlesine at›fta
bulunuyorlar.
Laiklik savunucular›ysa ‹HL'nin, Milli Görüfl hareketi lideri
Necmettin Erbakan'a atfedilen bir sözden hareketle, siyasal
‹slamc›l›¤›n "arka bahçesi" oldu¤unu iddia ediyor. Bu görüfl
sahiplerine göre ‹HL mezunlar› ancak ‹lahiyat Fakültelerine
devam edebilmeli; özellikle asker-polis ve mülki amir olma
yollar› t›kanmal›d›r.
Asl›nda bu tart›flma 1973 y›l›nda Milli E¤itim Temel Kanunu'nda
yap›lan de¤ifliklikle ‹HL mezunlar›n›n ilk kez do¤rudan
üniversiteye gitme hakk›n› elde etmesiyle bafllad›. Ancak bu,
liselerin edebiyat kollar›ndan mezun olan ö¤rencilerin girebilece¤i
fakülte ve yüksekokullarla s›n›rl› bir hakt›. 12 Eylül askeri
yönetiminin 1982 y›l›nda ayn› yasada yapt›¤› de¤ifliklikle ‹HL
mezunlar›, s›navda diledikleri fakülteleri tercih etme hakk›na
sahip oldu. Buna ‹HL ö¤rencilerinin say›s›ndaki art›fl da eklenince,
‹HL mezunlar› üniversite anfilerini doldurmaya bafllad›.
‹HL mezunlar›n›n istedikleri fakülteleri tercih etmesine karfl›
ilk ciddi itiraz 1990 y›l›nda TÜS‹AD'dan geldi. Dernek taraf›ndan
Zekai Balo¤lu'na haz›rlat›lan "E¤itim Raporu"nda, 1988 y›l›nda
‹HL mezunlar›n›n üniversite tercihleri ve yerlefltikleri bölümler
ayr›nt›land›r›ld›. Balo¤lu sonuç olarak, ‹HL mezunlar›n›n ‹lahiyat
Fakülteleri yerine, öncelikle üniversitelerin hukuk ve kamu
yönetimi bölümlerine yöneldi¤ini saptad›.
‹HL ö¤rencilerinin yerlefltikleri fakültelere iliflkin bir di¤er
çal›flma ise halen Sakarya Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi'nde
dekanl›k görevini yürüten Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan 1993
y›l›nda yap›ld›. Cebeci araflt›rmas›nda 1986, 1987 ve 1988 y›llar›nda
22
‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde yerlefltikleri programlar›
inceledi.
Prof. Cebeci'nin araflt›rmas›n› inceledi¤imizde ‹lahiyat Fakülteleri,
‹HL mezunlar›n›n en çok yerlefltikleri fakülteler olarak ortaya
ç›k›yor. Bununla birlikte E¤itim Yüksek Okullar› ve E¤itim
Fakültelerine yerleflen ‹HL mezunlar›n›n toplam› ‹lahiyat
Fakültelerine yerleflenlerden daha fazla. Her üç y›l›n rakamlar›n›
inceledi¤imizde ‹HL mezunlar›n›n ço¤unlukla ö¤retmen
yetifltiren fakültelere yerlefltiklerini görüyoruz.
Balo¤lu'nun TÜS‹AD için yapt›¤› araflt›rmada ‹HL'lilerin
yönelifllerinin esas olarak Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler
fakültelerine oldu¤u tespit edilmiflti. Cebeci'nin araflt›rmas›nda
da, y›llara göre söz konusu fakültelere yerleflmelerde say›sal olarak
düzenli bir art›fl göze çarp›yor ancak tüm ‹HL mezunlar› içindeki
oran hukuk fakültelerinde yüzde 3.6'y› geçmiyor. Örne¤in Siyasal
Bilgiler Fakülteleri için en yüksek oran tüm ‹HL mezunlar› içinde
1986 y›l›nda yüzde 2.4'te kal›yor.
‹HL Ç›k›fll› Adaylardan Baz› Lisans Programlar›na
Yerleflenlerin Say›lar›
Y›l
Hukuk
Siyasal
Bil.
Ö¤retmenlik
Din Kül. ve
Ahlak Bil. Ö¤r.
‹lahiyat
1998*
232
277
3.285
322
1.420
1999
54
97
315
669
1.324
2000
96
149
639
778
1.254
2001
82
93
541
785
917
2002
91
70
374
603
685
Kaynak: Mehmet Gündem, "‹mam Hatiplerin Dünü Bugünü Yar›n›" yaz› dizisi, Milliyet, 3 May›s 2004.
*Farkl› Katsay› uygulamas› yoktu.
Katsay› farkl›l›¤›n›n ilk kez uyguland›¤› 1999 y›l›n›n üniversite
s›nav› sonuçlar› incelendi¤inde ‹HL mezunlar›n›n Hukuk, Siyasal
ve Ö¤retmenlik bölümlerine girifllerinde ciddi düflüfller oldu¤u
görülüyor. Özellikle ‹HL mezunlar›n›n tercih etti¤i bölümlerin
bafl›nda gelen ö¤retmenlikle ilgili fakültelere, katsay› farkl›l›¤›n›n
olmad›¤› 1998 y›l›nda 3285 kifli yerleflirken, katsay›n›n uyguland›¤›
bir sonraki y›l bu say›n›n 315'e düfltü¤ü gözleniyor. Nitekim
‹HL'lilerin üniversite s›nav›nda ö¤retmenli¤e olan afl›r› yöneliflleri
YÖK'ü 30 Temmuz 1998 tarihli, 98/8-90 say›l› kararla farkl›
katsay› uygulamaya yöneltti.
‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde ö¤retmenlik programlar›na
yöneliflleri, YÖK taraf›ndan 27 Nisan 2004 tarihinde haz›rlanan
ve meslek ve normal liseler aras›ndaki farkl› katsay›
uygulamas›n›n savunuldu¤u "Üniversite Girifl S›nav›nda Meslek
Lisesi ve Genel Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay›
Nedeniyle Ortaya Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi" bafll›kl›
23
incelemede de ele al›nd›. Bu çal›flmada Ö¤retmen Lisesi ç›k›fll›
adaylar içinde 1998 y›l›nda üniversitede ö¤retmenlik
programlar›na yerleflenlerin say›s› 2956 olarak veriliyor. Buna
karfl›n ayn› y›l ‹HL mezunlar›n›n üniversitedeki ö¤retmenlik
programlar›na yerleflenlerin say›s› 3285 olarak belirtiliyor.
YÖK bu durumu bir çarp›kl›k olarak de¤erlendiriyor: "Yukar›daki
durumdaki çarp›kl›k fludur: Ö¤retmen lisesi ç›k›fll› adaylar›n
do¤al ilerleme ve yükselme alan› ö¤retmenlik programlar›, imamhatip lisesi ç›k›fll› adaylar›n gidece¤i do¤al alan ise Din Kültürü
ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ile ‹lahiyat Fakülteleridir. Ancak,
burada tamamen tersi bir durum olmufl ve imam-hatip lisesi
ç›k›fll› adaylar, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ve
‹lahiyat Fakültelerine gidece¤ine ö¤retmen lisesi ç›k›fll›lardan
daha fazla say›da ö¤retmenlik programlar›na yerleflmifllerdir.
Benzer çarp›kl›k di¤er meslek liselerinde de yaflanmaktad›r. Bu
örnek mesleki ve teknik ortaö¤retim ile yüksekö¤retim aras›ndaki
çarp›k iliflkiyi tüm aç›kl›¤› ile ortaya koymaktad›r. Bu çarp›kl›k
1999 y›l›nda yürürlü¤e giren yüksekö¤retim girifl s›nav› ile k›smen
do¤al seyrine dönüfltürülmüfltür. Meslek liselerine eskiden oldu¤u
gibi genel lise mezunlar›na verilen ayn› katsay›n›n verilmesi
halinde yukar›dakine benzer çarp›k tablolar tekrar ortaya
ç›kacakt›r. Genel liselere nazaran baz› alanlarda 6-7 misli daha
pahal›ya mal olan meslek lisesi mezunlar›n›n kendi alanlar›
d›fl›ndaki programlara özendirilmeleri son derece yanl›flt›r."
("Üniversiteye Girifl S›nav›nda Meslek Lisesi ve Genel Lise
Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay›lar Nedeniyle Ortaya
Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi",
(http://www.yok.gov.tr/duyuru/oss_uygulama.doc)
Okul Türlerine Göre Üniversite S›nav› Baflar› Oranlar›
(Aç›kö¤retim ve 2 y›ll›k meslek yüksekokullar› dahil)*
80
70
%
60
50
40
30
20
10
0
1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003
Normal Lise
Fen Lisesi
Endüstri Meslek
Özel Lise
‹mam Hatip Lisesi
Anadolu Lisesi
Ticaret Meslek Liseleri
* Ayn› türden okula giren ö¤renci say›s›n›n yerleflen ö¤renci say›s›na yüzde oran›
Yukar›daki karfl›laflt›rmal› grafi¤i inceledi¤imizde di¤er meslek
24
liseleri aras›nda ‹HL'nin üniversite s›nav›nda ciddi bir baflar›s›ndan
söz etmek mümkün de¤il, hatta Ticaret Lisesi mezunlar›n›n ‹HL
mezunlar›na göre daha baflar›l› oldu¤u ortaya ç›k›yor. Fen Lisesi
mezunlar›n›n ise üniversite s›nav›nda tart›flmas›z bir üstünlü¤ü
var. Kamuoyundaki yayg›n kanaate ra¤men ‹HL mezunlar›, özel
liselerin üniversite baflar›s›n›n epey uza¤›nda. 1998 sonras› duruma
bak›ld›¤›ndaysa, di¤er meslek liseleri karfl›s›nda ‹HL mezunlar›n›n
tamamen havlu att›klar› ortaya ç›k›yor. Ticaret ve Endüstri Meslek
Lisesi mezunlar›na tan›nan iki y›ll›k fakültelere s›navs›z geçifl ve
puan deste¤i bu okullar›n fark› açmas›na yol açt›. ‹HL mezunlar›n›n
okulu bitirdikten sonra gidecekleri iki y›ll›k bir alan olmad›¤› için
üniversiteye yerleflme oranlar› ciddi oranda düfltü.
‹mam Hatip Liseleri ve Diyanet
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bünyesinde ‹HL mezunlar›; imam ve
hatip, müezzin-kayy›m, Kur'an Kursu ö¤reticisi ve genel idari
hizmetler s›n›f›nda istihdam ediliyor. Yönetmelik gere¤i Diyanet
‹flleri Baflkanl›¤› bu branfllara s›navlara eleman al›r. ‹mam Hatip
mezunlar›n›n okulu bitirir bitirmez Diyanet ‹flleri Baflkan›l¤›'nda
görev yapma olanaklar› varken (s›nav› baflard›klar› takdirde), bu
kuruma yönelenlerin oran› her zaman düflük kalm›flt›r.
Mezunlar›n ço¤u yüksek ö¤renim yapmay› Diyanet'te çal›flmaya
tercih etmifllerdir.
D‹B Personeli ‹çinde ‹HL Mezunlar›
Y›llar
‹HL’li Say›s›
Yüzde
Toplam Personel
1995
51029
68
75043
1996
52625
69
76087
1997
55255
68
81492
1998
53845
68
79685
1999
50777
65
77795
2000
48229
64
75433
2001
45706
60
76044
2002
40981
55
74374
Kaynak: Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›
Sonuç ve Öneriler
Bugün itibariyle ‹HL, hâlâ çözülmesi gereken bir sorun olarak
ortada duruyor. Muhafazakâr kesimlerin çocuklar›n›n dinlerini
ö¤renmesi için tek adres olarak gösterdikleri ‹HL'ne iliflkin
toplumun tüm kesimlerinin mutab›k kalaca¤› uygulanabilir bir
çözüm ihtiyac› her geçen gün daha fazla ortaya ç›k›yor.
Bu çal›flma için alt› ‹mam Hatip Lisesi'ne gittik, incelemeler
25
yapt›k, gözlemlerde bulunduk. Anadolu ‹HL'ler say›lmazsa
‹HL'nin tümünün ö¤renci kapasitelerinin çok alt›nda
faaliyetlerini sürdürdü¤ünü gördük. Di¤er okullarda s›n›flarda
60'a yak›n ö¤renci e¤itim görürken ‹HL'nin s›n›f mevcutlar›
düflük, derslikler bofl... Bir zamanlar›n talebini karfl›layabilmek
için yap›lm›fl ek binalar kullan›lmad›klar› için bak›ms›z kalm›fl,
virane görünümünde...
Fiziki görünümünü k›saca özetledi¤imiz ‹HL'nin iç dünyas›na
iliflkin elde etti¤imiz bulgular›n bir k›sm› fiziki görünümüyle
paralellikler arzediyordu. ‹stanbul'da iki, Adana, Samsun,
Diyarbak›r ve Erzurum illerinde birer ‹HL'ne gittik. Buralarda
29'u erkek, 30'u k›z toplam 59 ö¤renci, 13 ‹HL ö¤retmeni, 8 ‹HL
idarecisi, 38 mezun ve 24 veli ile birebir "derin mülakat" ve röportaj
yapt›k. Elde etti¤imiz verilerle ‹HL'nin bir foto¤raf›n› çekmeye
çal›flt›k. Görüflmeler sonucu elde etti¤imiz bulgular› flöyle
s›ralayabiliriz:
Katsay›: ‹HL bileflenleri olarak tan›mlanacak ö¤renci, ö¤retmen,
idareci, veli ve mezunlar›n a¤z›nda tek bir kelime vard›: Katsay›.
Tümüne göre üniversite s›nav›nda uygulanan katsay› ayr›mc›l›¤›
adaletsizlikti ve bunun bir an önce giderilmesi gerekiyordu.
Nicelik Sorunu: Üniversite flans› olmad›¤› için ‹HL'ye çok az
baflvuru oluyor. ‹dareciler okul kapanmas›n diye propaganda
afiflleri, broflürler haz›rlayarak ö¤renci bulmaya çal›fl›yor.
Gitti¤imiz 6 ‹HL'nde de kapasitesinin alt›nda ö¤renci vard›.
Nitelik Sorunu: ‹lkö¤renimin ard›ndan okuma niyeti olmayan
ö¤renciler paras›z, yat›l›l›k ve burs olanaklar›yla ikna edilerek
okullara getiriliyor. Bu durum ‹HL ö¤renci profilinde nitelik
olarak ciddi bir düflüfle yol açm›fl durumda. Aileler baflar›l›
çocuklar›n› düz liseye, baflar›s›z çocuklar›n› ‹HL'ne gönderiyor.
Ö¤rencilerde "nas›l olsa üniversiteye giremeyece¤iz" diye derslere
ciddi bir ilgisizlik ve genel anlamda motivasyonsuzluk söz konusu.
K›zlar ve Baflörtüsü: Görüflme gerçeklefltirdi¤imiz erkek
ö¤rencilerin ço¤unlu¤u köy kökenliydi. Bu durumun tüm ‹HL
için geçerli oldu¤unu idarecilerden ö¤rendik. Ancak erkek
ö¤renciler için çaba sarfeden idareciler için k›z ö¤renci problemi
söz konusu de¤il. Muhafazakâr aileler hala k›z çocuklar›n› bu
okullara göndermeye devam ediyorlar. Özellikle Anadolu'da bir
çok yerde böflörtüsü yasa¤›na göz yumulmas› k›z ö¤rencilerin bu
okullar› tercih etmesinde önemli rol oynuyor. Büyükflehirlerde
ise baflörtüsü yasa¤› daha s›k› uygulan›yor bu nedenle dile getirilen
sorunlar aras›nda baflörtüsü önemli bir yer tutuyor. Ö¤retmen ve
idarecilere göre k›z ö¤renciler daha baflar›l›, bunu k›zlar›n kent
kökenli olmalar›na ba¤l›yorlar. K›z ö¤rencilere "‹HL'ne
26
gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" diye sordu¤umuzda
yar›ya yak›n›ndan "Hay›r gitmezdim" karfl›l›¤›n› ald›k. Hay›r
yan›t› büyük kentlerde daha fazla oldu.
Statü Karmaflas›: Araflt›rma s›ras›nda idareciler okulun
statüsünden yana dertliydi. Onlara göre bu okullar meslek lisesi
statüsünde ama bu okullara imam ya da hatip olmak için gelen
ö¤renci neredeyse yoktu.
‹HL'ne Gitme Gerekçeleri: Ö¤rencilere neden ‹HL'ni seçtiklerini
sordu¤umuzda ço¤unlu¤u "Kendi iste¤imle" fleklinde yan›t verdi.
Ö¤renci velileriyse çocuklar›n›n pozitif bilimlerin yan›nda dini
bilgileri almas› için bu okullara gönderdiklerini ifade ettiler. ‹HL
ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocuklar›n›n daha ahlakl› olaca¤›
düflüncesi velilerin gerekçeleri aras›nda önemli yer tutuyordu.
Din Hizmetlisi Yetifltirme: ‹HL müfredat›n›n tek bafl›na din
görevlisi yetifltirmeye yetmeyece¤i konusunda tam bir mutabakat
gözlemledik. Mezunlara yönelik "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam›
olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz" sorusuna
ço¤unlukla "Hay›r" yan›t› ald›k. Zaten ö¤renciler aras›nda da din
görevlisi olacaca¤›n› söyleyen pek yoktu.
‹HL Alg›lar›: Ö¤renciler aras›nda ‹HL'nde ö¤renim gördü¤üne
piflman olan›na raslamad›k. K›zlarda baflörtüsü takabilmek,
normal e¤itimle birlikte din e¤itimi alabilmek, iyi arkadafll›k
iliflkileri, ö¤retmen ve idarecilerle iyi iliflkiler, kötü
al›flkanl›klardan uzak olmak gibi memnuniyet gerekçeleri
s›rlad›lar.
‹mam Hatiplilik Olgusu: Araflt›rmaya kat›lan büyük ço¤unluk
bir ‹mam Hatiplilik olgusunun varoldu¤unu belirtti. Olguyu
tarif ederken bir dizi milliyetçi ve muhafazakâr de¤er s›raland›
ve ‹HL mezunlar› aras›ndan "terörist, h›rs›z, hortumcu" ç›kmad›¤›
›srarla tekrarland›. ‹HL'ne önyarg›yla bak›ld›¤› flikayetiyle çok
az karfl›laflt›k.
Dayan›flma A¤lar›: Bilinenin aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok
güçlü dayan›flma a¤lar› mevcut olmad›¤›n› saptad›k. Genellikle
dönem arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor. "Devaml›
görüflüyoruz" yan›t› daha çok imaml›k yapan mezunlar aras›nda
öne ç›k›yor. Mezunlar›n büyük k›sm› ‹HL'ndeki geliflmeleri
yak›ndan izliyor. Ancak büyükflehirlerdeki profesyoneller aras›nda
‹HL ba¤lar› yok denecek kadar az ve geliflmelere daha az duyarl›lar.
‹HL'lilerin Toplum Alg›s›: ‹HL ö¤rencileri, ö¤retmenleri,
yöneticileri, mezunlar› ve ö¤renci velilerinin toplumun geri kalan
k›sm›na son derece flüpheci bir flekilde yaklaflt›klar›na tan›k olduk.
Di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve uyuflturucunun al›p bafl›n›
gitti¤ini belirtip ‹HL'ni bir nevi "ar›t›lm›fl bölge" olarak
tan›mlad›lar. Di¤er okullara yönelik olumsuz bak›fl aç›s›n›n
özellikle k›z ö¤renci velilerinde bask›n oldu¤unu gözlemledik.
27
Toplum ve Devletin ‹HL'ne ‹lgisi: ‹HL camias›nda genel olarak
toplumun ‹HL'ne eskisi gibi sahip ç›kmad›¤› görüflü hakim.
Ö¤renciler büyük ölçüde yaln›z b›rak›ld›klar›n› düflünüyorlard›.
Devletten flikayet vard›, ancak bu flikayet öfkeli bir flekilde
d›flavurulmuyordu.
AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar: AKP'nin
iktidara gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun de¤iflece¤i
beklentisi hakim oldu¤unu gözledik. AKP'nin katsay›
uygulamas›n› de¤ifltirece¤ine iliflkin görüflleri üç ayr› grupta
toplamak mümkündü. Bunlar›n ilki, "kesinlikle çözecek" derken
ikinci grup temkinli bir iyimserli¤e sahipti ve çözümün zaman
alaca¤› inanc›ndayd›. Son grupsa kötümser olmamakla birlikte
çözümün hükümetin de¤il devletin ifli oldu¤una inan›yordu.
Kiflisel Umutlar: Hemen hemen tüm ö¤renciler üniversiteye
devam etmekten yanayd›. Katsay› problemi çözülmezse
birço¤unun hedefi e¤itim fakültelerine ya da ilahiyat fakültelerine
gitmekti. Üniversite tutkusu k›z ö¤rencilerde daha yo¤undu.
Ö¤renciler, katsay› farkl›l›¤›na ra¤men ‹HL'ne geldiklerini,
çünkü bunun bir flekilde giderilece¤ine inand›klar›n› söylediler.
‹HL'nin Gelece¤ine Yönelik Görüfl ve Temenniler: Katsay›
farkl›l›¤› sürdü¤ü sürece ‹HL'nin cazibe merkezi olamayaca¤›
görüflünün hakim oldu¤unu gördük. Ancak katsay› farkl›l›¤›
giderilse dahi ‹HL'nin eski parlak günlerine dönece¤ine inanan
ö¤retmen ve idareci say›s› azd›. ‹HL'nin olmad›¤› bir Türkiye'yi
düflünmek bile okul idarecilerin ürkütüyordu. Onlara göre, "‹HL
olmazsa din e¤itimi kontrolden ç›kar"d›. Katsay›n›n kald›r›lmas›
durumundaysa ‹HL'ne 1997 öncesi oldu¤u gibi yo¤un bir baflvuru
olaca¤› konusunda herkes hemfikirdi. Bunun yarataca¤› sorunlara
karfl›l›k baz› idareci ve ö¤retmenler kontenjan s›n›rlamas›
getirilebilece¤ini belirttiler.
Seçmeli Din Dersleri: Liselerde seçmeli Kuran, hadis, gibi derslerin
konulmas› durumunda ‹HL'ne ilginin azal›p azalmayaca¤›n›
sordu¤umuz ö¤rencilerin tümü "azal›r" dedi, ancak bu durumda
‹HL d›fl›ndaki liselere gidece¤ini söyleyenlerin oran› düflük oldu.
Ö¤retmen, mezun ve veliler de genellikle bunun "iyi bir fikir"
oldu¤unda birlefltiler. ‹çlerinde "devlet"in buna izin vermeyece¤ini
söyleyen ç›kmad›. ‹HL idarecilerindeyse, di¤er liselerde din
ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ne ilginin azalaca¤›,
‹HL'ne gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin gelece¤i
konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤unu gözledik.
AKP Hükümetinin ‹HL Sorununa Bak›fl›
‹HL'nin bugünkü durumunu bir "çözülme" olarak adland›rabiliriz.
1990 bafllar›ndan itibaren zirveye ç›kan ‹HL, 1997'deki
28
müdahalelerden sonra h›zla irtifa kaybetti. Ne var ki aradaki tek
fark daha az ö¤renciyle ö¤renimin devam etmesi de¤il. Normal
olarak, say›n›n azalmas›yla artmas› beklenen nitelik de iyice
düflmüfl durumda.
Yerel seçimlerin arifesinde alt› ‹HL'ne gittik. Kendisi de ‹HL
mezunu olan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n miting
alanlar›nda meslek liseleriyle ilgili verdi¤i her söz ve vaadin ‹HL
ö¤rencilerinin yüreklerini nas›l k›p›r k›p›r ettirdi¤ine tan›k olduk.
Çal›flmam›z s›ras›nda hükümetin katsay›y› 2004 ÖSS s›nav›na
kadar kald›rma konusunda kararl› oldu¤unu aç›k bir flekilde
saptam›flt›k. Nitekim AKP bu konuda çok ciddi bir ad›m att›. 4
May›s 2004 günü Bakanlar Kurulu taraf›ndan TBMM'ye sunulan
"Yüksekö¤retim Kanunu ve Yüksek Ö¤retim Personel Kanununda
De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun Tasar›s›"n›n 5. Maddesi'yle
2547 say›l› Kanunun 45. maddesinin (a) f›kras›n›n afla¤›daki
flekilde de¤ifltirilmesi öngörüldü:
"a. Yüksekö¤retim kurumlar›na, Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme
Merkezi'nin yapaca¤› s›navla girilir. Bu s›nava temel teflkil
etmek üzere, Milli E¤itim Bakanl›¤› genel ortaö¤retim ve
mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n›n program/ alan/kol/
bölümlerini; sözel, eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç grupta
toplar. Yüksekö¤retim Kurulu Baflkanl›¤› da yüksekö¤retim
programlar›n›; sözel, eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç puan
türünde grupland›r›r ve hangi ortaö¤retim program/alan/kol/
bölümünün hangi yüksekö¤retim program›na karfl›l›k geldi¤ini
bu suretle iliflkilendirir. Herhangi bir genel veya mesleki-teknik
ortaö¤retim kurumu mezunu, Ö¤renci Seçme S›nav›nda
ortaö¤retimdeki kendi program/alan/kol/bölümünü tercih
ederse, hesaplanacak olan oratö¤retim baflar› puan› (0.80)
katsay›s›yla çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü
sözel olan ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim
program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay›
ile, say›sala dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse
(0.45) katsay› ile çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/
bölümü eflit a¤›rl›k olan ö¤renciler sözel ya da say›sala dayal› bir
yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan›
(0.60) katsay› ile çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/
bölümü say›sal olan ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir
yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan›
(0.60) katsay› ile, sözele dayal› bir yüksekö¤retim program›n›
tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r. Adaylar›n ortaö¤retimdeki
baflar›lar›; Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi taraf›ndan
gelifltirilecek bir yöntemle ortaö¤retim baflar› puan› olarak
hesaplan›r ve bu puan yüksekö¤retim kurumlar›na giriflteki
Ö¤renci Seçme S›nav› puan›na eklenir. Dil s›nav› ve puan türü
29
ile bu adaylar›n yetifltirilmesine iliflkin esaslar ise Yüksekö¤retim
Kurulu taraf›ndan belirlenir. S›nav sorular›, yüksekö¤retime
giriflteki puan türleri dikkate al›nmak suretiyle, genel
oratö¤retimin tüm müfredat› gözetilerek haz›rlan›r.
Yüksekö¤retim kurumlar›na girifl ile ilgili di¤er usul ve esaslar,
Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Yüksekö¤retim Kurulunca birlikte
ç›kar›lacak yönetmelikle düzenlenir."
Asl›nda hükümet katsay›y› oldu¤u gibi kald›rmak istiyordu,
ancak ‹HL'nin yeniden bir "cazibe merkezi" haline getirebilecek
böyle bir uygulaman›n do¤uraca¤› tepkiler› düflünerek son anda
böylesi bir "ara formül"e baflvurdu ve de¤iflikli¤i h›zl› bir flekilde
yasalaflt›rd›. Ne var ki ‹HL'ne flüpheyle bakan kesimler, bu
de¤iflikli¤i bir "ara formül" ve dolay›s›yla bir "uzlaflma aray›fl›"
olarak görmediler ve tepkilerini çok sert bir flekilde dile getirdiler.
YÖK ve üniversite rektörlerinin bafl›n› çekti¤i itiraz cephesine
en çarp›c› destek, Genelkurmay Baflkanl›¤›'n›n yaz›l› aç›klamas›yla
geldi. AKP hükümetine önyarg›l› bakmayan büyük medya ve
baz› önde gelen gazeteciler de bu düzenlemeye, laikli¤e ayk›r›
oldu¤u ve Aral›k 2004 tarihinde AB ile yap›lacak müzakereleri
olumsuz etkileyece¤i gerekçesiyle tav›r ald›. Nihayet
Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer'in veto etti¤i yasa de¤iflikli¤i,
"AB'yi öncelikli gündem maddesi olarak gören" hükümet
taraf›ndan donduruldu.
Katsay› Ne Kadar Önemli?
Her ne kadar ‹HL ö¤rencilerinin, onlar›n velilerinin nerdeyse
tamam›, bu okula sempatik bakan kifli ve çevrelerin büyük
bölümü, en önemli ve belki de tek sorun olarak katsay›y› görse
ve gösterse de Türkiye'nin ‹HL sorunu, bir yasan›n tek bir bendinin
de¤iflmesiyle çözülece¤e hiç benzemiyor.
Yapt›¤›m›z inceleme ve görüflmelerde bürokrasinin ilgili birçok
biriminin ve buralardaki baz› yetkililerin de sorunu sadece
katsay›ya indirgemediklerine tan›k olduk. 28 fiubat sürecinde
‹HL aleyhine yap›lan düzenlemeler yöntem olarak yanl›fl bulunup
k›nansa da, bu okullardaki afl›r› y›¤›lman›n önüne geçilmifl
olmas›n›n bürokraside belirgin bir rahatlama yaratt›¤›n›
gözlemledik. Söz konusu kifliler, katsay›n›n yeniden
kald›r›lmas›yla do¤abilecek olan talep patlamas›ndan aç›k bir
biçimde endifleleniyorlar; bu nedenle, katsay›n›n kald›r›lmas›
yerine k›smi iyilefltirmeyi tercih ettiklerini dile getiriyorlard›.
Bir di¤er rahats›zl›k konusu, Türk e¤itim sisteminin tüm
sorunlar›n›n büyük ölçüde ‹HL'ne ve bir ölçüde de baflörtüsüne
endekslenmifl olmas›yd›. Enerjilerin büyük ölçüde ‹HL
tart›flmalar›nda sarf edilmesinin; bu tart›flmalar›n ister istemez
30
yol açt›¤› afl›r› politizasyonun ‹HL ö¤retmenlerinden en üst düzey
bürokrata kadar tüm e¤itim camias›n› rahats›z etti¤ini gördük.
Geliflmeleri kayg›yla izleyen bir di¤er kesim de Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤› camias›yd›. ‹HL üzerinden süregiden tart›flmalar›n,
din görevlilerinin zaten pek parlak olmayan imaj›n› daha da
kötülefltirdi¤i ortada. Üstelik bütün bu politik çekiflmeler aras›nda
Diyanet'in, ça¤›n gereklerine göre donanm›fl kaliteli kadro
ihtiyac›n› giderebilmesi de iyice zorlafl›yor.
Üç Farkl› Yaklafl›m
Araflt›rmam›z›n bir sonraki aya¤›nda toplumun farkl›
kesimlerinin ‹HL sorununa nas›l bakt›klar›n› ve bunun çözümü
için neler önerdiklerini derlemeye çal›flt›k. Bu amaçla 12 sivil
toplum kuruluflu, 3 e¤itim sendikas›, 3 e¤itim bilimci, farkl›
üniversitelerden ço¤unlu¤u sosyal bilimler dal›nda görev yapan
11 ö¤retim üyesi, 18 gazeteci, 3 ‹HL mezunu AKP milletvekili,
biri yine ‹HL mezunu 3 CHP milletvekili, 6 konuyla do¤rudan
ilgisi olan bürokratla görüfltük.
Derledi¤imiz görüfllerin ‹HL konusunda gerçekten taban tabana
z›t yaklafl›mlar› yans›tmas› ve ‹HL sorununun çözümü için çok
say›da formülün ileri sürülmesi hiç kuflkusuz iflimizi zorlaflt›rd›,
ama birbirine taban tabana z›t görüfllerin aras›nda "ortayolcu"
yaklafl›mlar›n da olmas› ve bu tutumun hem laikli¤e duyarl›,
hem de muhafazakâr kesimlerde ra¤bet görüyor olmas› da bizleri,
toplumsal mutabakat konusunda umutland›rd›.
Dört ayl›k çal›flmam›zda ‹HL sorununun çözümü için birbirinden
farkl› önerinin bulundu¤unu saptad›k ve bunlar›n hemen hemen
hepsine önceki bölümlerimizde yer verdik. Bunlar› toparlayacak
olursak üç ana e¤ilimin oldu¤u görülüyor:
1. "‹HL'nde Din E¤itimi Verilir" Yaklafl›m›
‹HL'nde esas olarak din e¤itimi verildi¤ini söyleyen ve bu okullarla
bir nevi aidiyet iliflkisi içinde bulunan kesimlerin, 1997 öncesinin
"alt›n y›llar›"na dönmek istedikleri fleklinde bir izlenim yayg›n.
Gerçekten de, kamuoyunda "‹HL davas›"n›n savunucusu olarak
öne ç›kan kifli ve kurulufllar tek sorun olarak katsay›y› gösteriyor,
‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, bütün ‹HL'ni
"Anadolu ‹HL"ne dönüfltüreceklerini söylüyorlar.
Ancak titiz bir inceleme bize, ‹HL'nin statüsünün 1997 öncesine
döndürülmesini savunan birçok kiflinin daha ölçülü bir davran›fl
sergiledi¤ini gösteriyor. Ço¤u ‹HL mezunu olan bu kifli ve
kurumlar orta k›s›mlar›n›n tekrar aç›lmas›na gerek olmad›¤›n›;
katsay›n›n kald›r›lmas› gerekti¤ini, ama buna ra¤men ‹HL'ne
31
çok büyük bir y›¤›lma beklemediklerini; gerekirse kontenjan
koyarak ve s›nav açarak ö¤renci say›s›n›n belli bir düzeyde
tutulabilece¤ini savunuyorlar.
‹HL olgusuna bir dava gibi bakan çok say›da kiflinin de, bu okullara
1990'l› y›llardaki afl›r› y›¤›lmadan rahats›z olduklar›n› görmek
ilgi çekici. Bu kifliler geçmiflteki nicelik art›fl›n›n niteli¤i
düflürdü¤ünü, bunun da "‹HL kimli¤i"ni olumsuz etkiledi¤ini
düflünüyorlar. Katsay›n›n kald›r›lmas›yla günümüzün nitelik
sorununun afl›labilece¤ine inanmakla birlikte gelecek için çok
da iyimser de¤iller. Örne¤in bir STK temsilcisi flöyle konufluyor:
"5-6 y›l sonra ‹HL'lerin daha az ra¤bet gören okullar olaca¤›n›
düflünüyorum. Katsay› problemi afl›lsa dahi bu böyle olacakt›r.
Hatta afl›l›rsa daha kolay olaca¤› kanaatindeyim. fiimdi bir inat
var, 'ben inanc›m için fedakarl›k yapay›m' diyor. Bir sonraki
nesilde ‹HL'ne fazla ra¤bet olmayacak, çünkü insanlar dini
bilgileri daha kolay ö¤renebilecekleri imkanlara kavuflacaklar."
2. "‹HL'nde Din Görevlisi Yetifltirilir" Yaklafl›m›
TÜS‹AD Baflkan› Ömer Sabanc›'n›n dile getirdi¤i "ihtiyaç fazlas›
‹HL'nin kapat›l›p düz liseye dönüfltürülmesi" önerisi, bu okullar›n
1997 sonras› durumundan memnun olan kesimler taraf›ndan
desteklendi. Bu önerinin hayata geçirilmesi için ‹HL'ndeki varolan
ö¤renci say›s›n›n daha da azalt›lmas› gerekiyor, çünkü o kadar
gözden düflmelerine ra¤men ‹HL'ndeki ö¤renci say›s› halen "din
görevlisi ihtiyac›"n›n çok çok üstünde; hatta son bir-iki y›lda yeni
kay›tlarda art›fl bile yafland›.
Bununla birlikte, e¤er ‹HL bugünkü statüsünde kalacaksa, can
çekiflen at›n tabancayla öldürülmesi gibi, Ömer Sabanc›'n›n önerisi
makul gözüküyor. Fakat çal›flmam›z›n bafl›ndan itibaren defalarca
tekrarlad›¤›m›z gibi, ne amaçla kurulmufl olurlarsa olsunlar, ‹HL
y›llardan beri din görevlisi yetifltiren okullar olmaktan ç›km›fl
durumda. Kald› ki tek bafl›na ‹HL e¤itiminin bir kifliye din
görevlisi formasyonu kazand›rmad›¤› da aç›kça ortada.
Bugünkü statükoyu savunanlar, katsay›n›n sürmesinden, ‹HL
mezunlar›n›n ilahiyat d›fl›ndaki fakültelere girememesinden
yanalar. Bu kifliler ‹HL'ne flüpheyle yaklafl›yor, hatta kimileri bu
okullar›n devletin kilit noktalar›n›n ele geçirilmesi plan›n ana
üssü oldu¤unu düflünüyor. Halbuki birinci bölümde de
gösterdi¤imiz gibi, ‹HL ö¤rencilerinin üniversiteye giriflte
ola¤anüstü baflar›l› oldu¤u do¤ru de¤il. Bir-iki Anadolu ‹HL
ö¤rencisinin s›navda flampiyon olmas› ve baz› ‹slami cemaat
okullar›n›n üstün baflar›lar› böyle bir imaja yol açm›fl olmal›.
Esas sorun ‹HL'nin bir dönem yüzbinlerce ö¤renciye sahip
olmas›ndan kaynaklan›yordu. Bu kalabal›¤›n hiç de yüksek
32
olmayan bir bölümünün seçkin üniversiteleri kazanmas› ‹HL'ne
flüpheyle bakanlar›n tedirginliklerini bir dönem iyice art›rm›flt›.
‹HL'ne din görevlisi yetifltirme fonksiyonu yükleyenler,
"‹slamiyette kad›n din görevlisi yok veya çok az" deyip k›zlar›n
bu okullara girmesine de karfl› ç›k›yorlar. Ancak aileler, de¤il
k›zlar›n›, o¤ullar›n› bile, din görevlisi olsun diye ‹HL'ne
yollam›yorlar. Daha önemlisi, k›z okullaflmas›n›n epey düflük
oldu¤u ülkemizde ‹HL birçok durumda k›zlar için cankurtaran
simidi olabiliyor.
"Fazla ‹HL'ni kapatma" ça¤r›lar› yapanlar, bu okullar›n gelece¤inin
yaln›zca içlerindeki ö¤rencileri de¤il, yüzbinlerce mezununu,
onlar›n ailelerini ve daha ötesi tüm muhafazakâr kitleleri
ilgilendirdi¤ini de göz önüne almak durumundalar. Baflbakan›n,
baz› bakanlar›n, çok say›da milletvekili ve bürokrat›n mezunu
oldu¤u ‹HL'nin ard›ndaki toplumsal, siyasi, kültürel ve ekonomik
gücü hesaba katmadan bu okullar hakk›nda birtak›m tasarruflarda
bulunmak istenmeyen sonuçlar do¤urabilir.
Kuflkusuz ‹HL taraftarlar›n›n da, bu güçlerine fazla güvenerek,
di¤er kesimlerin hassasiyetlerini göz ard› edip, sadece ve sadece
bu kurumlar›n ihyas›na yönelik giriflimlerde bulunmas› da baflka
türden olumsuzluklara kap› aralayacakt›r.
3. Din Ö¤reniminin Özelleflmesi Tart›flmas› ve Seçmeli Din Dersi
Önerisi
‹HL'nin bugünkü durumunu tercih edenler, devletin vatandafl›n
din ö¤renimi talebini örgün ö¤retimde karfl›lama diye bir
zorunlulu¤u olmad›¤›n› ileri sürüyorlar. Onlara göre din e¤itimi
yayg›n e¤itim vas›talar›yla (yaz›l›, görsel, iflitsel medya...) aileler
taraf›ndan pekala verilebilir.
"Din e¤itimi ihtiyac›"n›n ‹HL'nde karfl›lanmas›na taraftar olmayan
baz› kifliler de bunun adresi olarak Kuran kurslar›n› gösteriyorlar.
‹HL'nin sadece din görevlisi yetifltirmesi gerekti¤ini düflünenler
içinde say›lar› giderek artan bir grup, bu okullar›n devlet
denetiminden ç›kar›lmas›n›; hatta isteyenlerin din görevlisi
yetifltirmek amac›n› tafl›mamakla birlikte "din a¤›rl›kl› liseler"
kurabilmesini, böylece vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n›n
karfl›lanmas›n› savunuyorlar.
Din ö¤reniminin özellefltirilmesi önerisi, Türkiye'deki laiklik
tart›flmalar›n›n geleneksel saflar›n› altüst ediyor. Bu öneriye hem
baz› "laikli¤e duyarl›", hem de "muhafazakâr", hatta "‹slamc›"
olarak tan›mlanabilecek kifli ve kurumlar destek veriyor. Türk
laikli¤inin daha da liberallefltirilmesini savunanlar›n karfl›s›naysa
bir baflka grup "laikli¤e duyarl›" ve "muhafazakâr", kifli ve kurumlar
ç›k›yor. Bu öneriye en sert itirazlar›n baz› muhafazakârlardan
33
gelmesiyse dikkat çekiyor. Bu kifliler, din e¤itiminin
özellefltirilmesi durumunda, birtak›m radikal unsurlar›n ve
cemaatlerin denetimi ele geçirebilece¤i uyar›s›nda bulunuyorlar.
Esas olarak ‹HL'ne bir dava gibi bakmayan muhafazakâr çevreler
taraf›ndan gelifltirilmifl oldu¤u anlafl›lan seçmeli din dersi
önerisini ikinci bölümde, savunanlar ve karfl› ç›kanlar›n sözleriyle
açm›flt›k. Toparlayacak olursak, bu öneride hem din görevlisi
yetifltirme, hem de din ö¤retimi talebini giderme ihtiyac› bir
arada ele al›n›yor.
Öneri iki ayak üzerinde yükseliyor: 1) ‹HL'nin esas olarak ilahiyat
fakültelerine kaliteli ö¤renci yetifltirecek seçkin okullara
dönüfltürülmesi; 2) Din ö¤reniminin örgün e¤itim kurumlar›nca
üstlenilmesi.
Öneri sahipleri örgün ö¤renim kurumlar›nda (kimilerine göre
sadece orta ö¤retimde, kimilerine göre hem ilkö¤retim, hem orta
ö¤retimde) seçmeli din dersleri konulmas› durumunda ‹HL'ne
y›¤›lma olmayaca¤›n› düflünüyorlar. Bu derslerin say›s› ve neler
olmas› gerekti¤inde öneriler farkl›lafl›yor, ama en az iki (Kuran'›n
Türkçesi ve Hz. Muhammed'in Hayat› dersleri öne ç›k›yor) dersin
ö¤rencilerin seçimine sunulmas›nda birlefliliyor.
Çal›flmam›z boyunca devletin ilgili birimlerinin ‹HL sorununa
çözüm için tek bir noktaya, "seçmeli din dersi" önerisine
odakland›klar›n› gözlemifltik. Nitekim, hükümet ve AKP
çevreleri, yeni yasal düzenlemesinin yaratt›¤› tepkileri bir nebze
dindirebilmek için bu öneriyi "tek çözüm" olarak ülke gündemine
tafl›d›lar. Halen genifl bir flekilde tart›fl›lmakta olan bu öneri
muhafazakâr olmayan çevrelerde de belli bir destek bulabiliyor,
ancak halen afl›lmas› gereken birtak›m sorunlar mevcut:
Muhafazakâr kesimler, ‹HL'nin küçülmesini ve bir nevi meslek
lisesine dönüflmesini kabul ettikleri için bu öneriyle taviz
verdikleri iddias›ndalar, ama seçmeli din derslerinin bütün
okullar› birer ‹HL yapaca¤› yolundaki itirazlara da flimdiden
kendilerini haz›rl›yorlar. Gerçekten, bu önerinin dindar kesimler
için bir geri mi, ileri mi ad›m oldu¤u hayli tart›flmal› bir konu.
Seçmeli din dersini önerenler böylece ‹HL'ne baflvurunun
azalaca¤›n› ve böylelikle bu okullar›n kalitesinin yükselece¤ini
söylüyorlar. Ancak yeni durumda, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat
d›fl›ndaki fakültelere girmelerini engelleyici herhangi bir uygulama
önermemeleri, ‹HL'ne yönelik kuflkular› azaltaca¤›na daha da
art›r›yor.
Not zorunlulu¤u olan "seçmeli" yerine, not zorunlulu¤u olmayan
"iste¤e ba¤l›" din dersi aras›ndaki fark genifl bir flekilde tart›fl›lmay›
bekliyor.
Öneride "seçmeli din dersi" yerine "seçmeli ‹slam dersi" (hatta
kimilerine göre ‹slamiyetin sadece bir yorumu) verilmek istendi¤i
34
ileri sürülüp, di¤er dinlerin, hatta mezheplerin durumunun ne
olaca¤› sorusu ciddi tart›flmalara yol açabilir.
Bu noktada Alevilik olgusu k›r›lma noktalar›ndan biri olabilir.
Çünkü devletin ilgili bürokrasisi, Alevili¤i, Alevilerin yaflad›¤›
gibi de¤il kendilerinin görmek istedi¤i gibi tan›mlamakta ›srarl›lar.
"Seçmeli" din dersi ülkenin birçok bölgesinde ister istemez "zorunlu"
derse dönüflebilir.
Toplumsal Uzlaflma ‹htiyac›
Dün Türkiye'nin bir ‹HL sorunu vard›, bugün de var, bu gidiflle
yar›n da olaca¤a benziyor. Çünkü zaten çok çetrefil olan, siyasi
çekiflmelerin malzemesi ola ola içinden ç›k›lmas› giderek
imkans›zlaflan bir sorunla karfl› karfl›yay›z. Dün ‹HL'nden, "laikli¤e
duyarl›" kesimler flikayetçiydi, bugünse "dini duyarl›klar› yüksek"
kesimler flikayetçi.
Bu k›s›r döngünün k›r›lmas› için, taraflardan her birinin, di¤erine
mutlak üstünlük sa¤laman›n yollar›n› aramaktan vazgeçip ortak
bir uzlaflma zemini için çal›flmas› gerekiyor. Di¤er bir deyiflle ‹HL
sorununun çözümü için birtak›m siyasi mekanizmalar›n iflletilmesi
gerekiyor. Ama her kesimin kabul edebilece¤i, uygulanabilir ve
kal›c› çözüm formüllerini gelifltirmede sivil toplumun
dinamizminden ve uzmanlar›n bilgi ve birikiminden yararlanma
gere¤i kaç›n›lmaz.
Türkiye'nin önünde bir katsay› deneyimi var: YÖK, sorunu
kamuoyuna tafl›madan, özellikle de bundan olumsuz olarak
etkilenecek kesimlere önceden haber dahi vermeden katsay›
farkl›l›¤›n› uygulamaya soktu ve binlerce ö¤renciyi an›nda ma¤dur
etti. ‹HL'nin önünü kesmek için yap›ld›¤› aflikar olan bu
uygulamadan en büyük zarar› di¤er meslek liseleri gördü. Çünkü
‹HL'ne ülke çap›nda milyonlar sahip ç›kar ve darbenin etkisini bir
nebze azlat›rken di¤er meslek liseleri kaderleriyle baflbafla kald›.
Hükümetse, önce, konuyu kamuoyunda tart›flt›rmadan katsay›y›
kald›raca¤›n› ilan etti. Hükümetin alelacele katsay›n› kald›rmas›
‹HL sorununun çözülmesini daha da zorlaflt›rmaya adayd›. Çünkü
katsay›n›n kald›r›lmas›ndan yana olan çok say›daki kanaat önderi
ve STK temsilcisi de, hükümetin bu konuda temkinli davranmas›,
en önemlisi konuyu ‹HL'nde bir reform paketiyle kamuoyunun
gündemine getirmesi gerekti¤ini vurgulam›flt›.
Bu çal›flmay› haz›rlayan kifliler olarak bizde de, bu proje üzerine
çal›flmaya bafllad›¤›m›z andan k›sa bir süre sonra katsay›
farkl›l›¤›n›n adaletsizlik oldu¤u konusunda bir fikir birli¤i olufltu.
Bununla birlikte YÖK Baflkan› Prof. Erdo¤an Teziç'in katsay›yla
ilgili argümanlar›n›n hiç de yabana at›lmamas› gerekti¤ini, en
az›ndan bu tart›flman›n uzmanlar taraf›ndan, fleffaf bir flekilde
35
bir süre daha sürdürülmesi gerekti¤ini düflündük.
Hükümetin, son anda gelifltirdi¤i ve yasalaflt›rd›¤› yeni katsay›
düzenlemesi, bir "ara formül" aray›fl› olarak belki
de¤erlendirilebilirdi. Ancak birkaç rektör d›fl›nda kimseyle
görüflülmeden, sivil toplumun tart›fl›lmas›na aç›lmadan dayat›lan
yeni yasa büyük bir tepkiyle karfl›land› ve sonuçta Cumhurbaflkan›
taraf›ndan veto edilince donduruldu.
Çözüm Önerileri
Hükümetin katsay›y› ucu ucuna 2004 y›l›n›n ÖSS'sine kadar
kald›rmas›, o y›l üniversite s›nav›na girecek meslek lisesi
ö¤rencilerine belki biraz moral verecekti, ama onlar›n üniversiteyi
kazanma flans›n› çok da art›rmaya aday de¤ildi. Sonuçta boflu
bofluna sevinip ÖSS'ye daha da moralsiz girmek durumunda
kald›lar.
Aral›k ay›ndaki AB müzakereleri nedeniyle konunun
dondurulmufl olmas›, Türkiye'nin ‹HL sorununu çözmek için en
az bir y›l› oldu¤u anlam›na geliyor. Biz de bunu önemli ve mutlaka
de¤erlendirilmesi gereken bir f›rsat olarak görüp bu süreçte
vatandafllar›n, sivil toplum kurulufllar›n›n, siyasi partilerin ve
devletin ilgili birimlerinin dikkatine birtak›m de¤erlendirme ve
çözüm önerileri sunmak istiyoruz. Bunlar hiç kuflkusuz bu
çal›flmay› haz›rlayan üç kiflinin görüflleridir. Bunlar›, ‹HL sorunu
üzerine yapt›¤›m›z çal›flmalardan, ‹HL camias›nda yapt›¤›m›z
görüflmelerden ve toplumun farkl› kesimlerinden derledi¤imiz
görüfl ve önerilerden hareketle gelifltirdik:
Genel Yaklafl›mlar
‹HL'nin dünkü ve bugünkü durumlar›n›n herkes için sorun
oluflturdu¤u kabul edilmeli;
‹HL sorunu, Türk e¤itim sisteminin temel sorunlar›ndan yaln›zca
biri olarak görülmeli, e¤itim sistemimizin yeniden
yap›land›r›lmas› ba¤lam›nda ele al›nmal›;
‹HL sorununun toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasal ve e¤itsel
boyutlar› bulunuyor. Sorunun çözümü için bütün bu boyutlar bir
arada ele al›nmal›, herhangi bir boyut ya da boyutlar afl›r› flekilde
öne ç›kar›lmamal› veya ihmal edilmemeli;
‹HL ile ilgili at›lacak ad›mlar›n sadece ö¤rencileri de¤il çok genifl
kitleleri yak›ndan ilgilendirdi¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›;
‹HL sorunu, mümkün oldu¤u kadar politik tart›flma ve
çekiflmelerin malzemesi olmaktan ç›kar›lmal›; "28 fiubat sürecinin
rövanfl›n› alma" veya "AKP hükümetini köfleye s›k›flt›rma" gibi
yaklafl›mlardan uzak durulmal›;
36
‹HL ö¤rencileri ve mezunlar›na yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›,
flüphe uyand›r›c› tav›r ve davran›fllardan uzak durulmal›;
‹HL ö¤renci ve mezunlar›, di¤er ö¤retim kurumlar›nda okuyanlara
yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›, flüphe uyand›r›c› tav›r ve
davran›fllardan uzak durmal›;
Meslek e¤itimi, din ö¤retimi ve yüksek ö¤retim gibi konularla,
bütün bunlara ba¤l› olarak din-devlet-toplum iliflkileriyle
do¤rudan ba¤lant›l› oldu¤u için ‹HL sorununda at›lacak her
ad›mda olabildi¤ince genifl bir toplumsal uzlaflma zemini aranmal›;
Bu ba¤lamda baflta Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve baflörtüsü olmak
üzere, din-devlet-toplum iliflkisinin di¤er kilit alan ve sorunlar›
da masaya yat›r›labilmeli;
K›z ö¤rencilerinin ‹HL'ne yönelmeleri bir olumsuzluktan ziyade,
bir f›rsat olarak görülebilmeli, burdan hareketle k›zlar›n
okullaflmas›nda yeni formüller üzerine düflünülmeli;
Somut Öneriler
‹HL'nin statüsünün bir an önce netlefltirilmesi gerekiyor. Bu amaca
uygun olarak, Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan, sadece e¤itim
bilimcilerin de¤il, sosyal bilimlerin de¤iflik alanlar›ndan
uzmanlar›n (bu arada yabanc› uzmanlar›n) da kat›laca¤› flura tipi
bir giriflim düflünülebilir.
San›ld›¤›n›n aksine ‹HL sorununun özünü katsay› düzenlemesi
oluflturmuyor. En k›sa zamanda ‹HL ile ilgili kapsaml› bir
çal›flmaya giriflilmeli, katsay› da bunun içinde çözülmeli;
Kapsaml› bir çözümün afl›r› gecikme ihtimalinde, katsay› sorunu,
YÖK ve ÜAK baflta olmak üzere bu uygulamas›n›n savunucular›n›n
argüman ve hassasiyetleri ciddiye al›narak ve onlarla birlikte
gelifltirilecek bir ara formülle geçici olarak çözülmeli;
‹HL, dünkü ve bugünkü konumlar› itibariyle Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤›'n›n arzu etti¤i nitelikli kadrolar›n yetifltirilmesine
imkan sa¤layam›yor. ‹HL'nin, ‹lahiyat Fakülteleri ile birlikte bu
perspektifte yeniden yap›land›r›lamas› durumunda Diyanet'in
ihtiyaç duydu¤u kadrolar› yetifltirmek için yeni aray›fllara gidilmeli;
Statüleri ne olursa olsun, ‹HL ile ilgili tart›flmalar daha çok ö¤renci
say›s›yla ilgili olarak ç›kt›, bundan sonra da böyle olaca¤a benziyor.
Ö¤renci say›s›n›n fazlal›¤›ndan rahats›z olanlar bunu azaltman›n
tek yolu olarak ‹HL'nin kalitesini düflürmeyi görüyorlar. Bunun
yerine ‹HL'ne baflvurular›, bu okullar›n›n kalitesini art›rarak
azaltabilmenin yollar› üzerinde düflünmek gerekiyor;
Bu ba¤lamda örgün ö¤renim kurumlar›na seçmeli din dersi
konulmas› önerisi dikkat çekiyor. Fakat bu öneri "tek çözüm" olarak
dayat›lmamal›; bütün yönleriyle, genifl kesimlerin kat›l›m›yla
tart›flmaya aç›lmal›;
37
Bu tart›flmaya farkl› ‹slam yorumu sahiplerinin, gayri müslimlerin,
agnostik ve dinsizlerin de kat›l›m› teflvik edilmeli;
Seçmeli din dersinin yan›s›ra, ders saatleri d›fl›nda, mesela hafta
sonlar›, not zorunlulu¤u olmayan ve masraflar› veliler taraf›ndan
karfl›lanan iste¤e ba¤l› din dersi seçene¤i de tart›fl›lmal›;
‹HL'ne afl›r› yüklenmeyi azaltmak için Kuran kurslar›n›n yeniden
yap›land›r›lmas› gündeme al›nmal›;
Devletin din e¤itiminden çekilmesi, bu amaca uygun olarak
Anayasa'n›n de¤ifltirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin
yap›lmas› önerisi kamuoyunun gündemine tafl›nabilmelidir.
‹HL sorununun çözümü için üç olgunun göz önünde bulundurmak
gerekiyor: Toplumun din ö¤retimi talebinin karfl›lanmas›; din
görevlilerinin e¤itilmesi; Türkiye'nin asla vazgeçemeyece¤i laiklik
ilkesi.
Son tart›flmalar›n ›fl›¤›nda, toplumun din e¤itim ihtiyac›n›n baflka
kanallardan karfl›lanarak ‹HL'nin üzerindeki yükün azalt›lmas›
ve bu okullar›n, belki adlar› da de¤ifltirilerek, esas olarak ilahiyat
fakültelerine ve dolay›s›yla Diyanet'e nitelikli kadrolar yetifltiren
seçkin e¤itim kurumlar›na dönüfltürülmesi yaklafl›m›n›n giderek
öne ç›kt›¤› görülüyor.
‹ster bu yaklafl›m, ister bir baflkas› olsun, ‹HL sorununu, toplumun
tüm kesimleri taraf›ndan kabul edilebilir, uygulanabilir ve kal›c›
bir flekilde çözmede vatandafllara ve sivil toplum örgütlerine büyük
görevler düflüyor. Önümüzdeki bir y›lda, toplumun farkl› kesimleri
‹HL olgusunu bir sorun olarak görür, bu sorun hakk›ndaki
efsanelere s›rt›n› dönüp gerçeklerden hareket eder ve en önemlisi
bunun çözümü için toplumsal mutabakat arar ve bu u¤urda
birtak›m tavizler vermeyi de kabullenirse Türkiye bu sorunu
kolayl›kla çözebilir.
38
SUMMARY
Introduction
The relationship between state and religion has proved to be an
unrelenting problem in the establishment and ongoing survival
of Turkish democracy. This question has manifested itself in a
number of different policy issues, including the framing of official
discourse. Most recently the place of Imam Hatip schools within
Turkish society has once again reignited the debate on religion
and state. In order to provide incite into the question of Imam
Hatip schools, on January 1, 2004, TESEV (Turkish Economic and
Social Studies Foundation) undertook a project entitled "Imam
Hatip High Schools: Legends and Realities". The aim of the project
was to expose realities shadowed by the legends surrounding the
debate around such schools. With this aim in mind, the research
seeks a solution that appeases the demands of all segments of
society. "Imam Hatip High Schools: Legends and Realities" is a
culmination of both fieldwork and study of relevant literature.
A Historical Overview
In order to study the role and place Imam Hatip schools play in
Turkish society, it is important to trace their development and the
controversies that they are associated.
The Ottoman Period
During the Ottoman Empire, a key objective of education was to
raise 'good Muslims'. Thus there was a need for Islamic clerics,
which was sustained through Islamic Theology Schools, called
medreses. However the early 19th Century witnessed a
reorganization of the education system in order to achieve the
Empire's Westernization/Modernization objectives. The Tanzimat
reforms of 1839 introduced a dual education system. The system
was divided into two distinct categories: education based on the
methods of religion: S›byan Mekteps (primary schools) and
Medreses (universities); and secondly a more Western style
education was offered, in fields such as engineering, medicine
and the military. The subsequent unification of Medresetü-l
Himmeti ve Hutaba (Schools for Education of Islamic Clerics)
and Medresetü-l Vaizin (Schools for Preachers) in 1913, witnesses
the tangible origins of today's Imam Hatip high schools.
39
The Early Republican Period (1924-1950)
The educational reforms enacted during this period were part of
the larger nation-state building and modernization efforts
undertaken by Atatürk's government, and contributed to the goal
of undermining the role of religion in society and its influence
on education. In 1924 the Tevhid-Tedrisat (Law of Unification of
Educational Instruction) was passed, replacing existing pluralist
modes of education with a secular, centralist and nationalist
education system. The new law regulated existing forms of
schooling and placed all educational institutions under the control
of the Ministry of National Education. This was not only a rejection
of the traditionalism associated with medreses, but it also asserted
a centralist, modernist, national education system under the
guidance of rationalism and scientism, designed to establish a new
nation with a new identity and a new unified morality. In addition
to the education reforms, the education of religion also remained
a critical issue. Although secularists perceived the education of
religion as a private endeavor, religious education continued to
survive under the new regime. A Faculty of Theology at the
Darülfünun (Istanbul University), special schools for training
imams and hatips (ministers and preachers) were opened by the
new Ministry of National Education. However, in 1933 the Faculty
of Theology was abolished and Imam Hatip schools were
discontinued due to a lack of student interest.
Imam Hatip Courses (1949-1951)
The early Republican reformers were not without criticism.
Critiques of the strict secularist nature of the education policy of
the Republican People's Party were placated in 1948 by the
reinstatement of religious education in public schools. Such reforms
included the offering of ten-month Imam Hatip courses to junior
high school graduates as well as the establishment of a Faculty of
Theology at the University of Ankara in 1949.
Imam Hatip Schools (1951-72)
The establishment of Imam Hatip schools as we recognise them
today remained controversial and incomplete until the 1970s. The
first steps began in 1951 under the Democrat Party government,
which set up seven special secondary schools (Imam Hatip Okullar›)
for the training of imams and hatips. In addition, in 1959 Islamic
Institutes were opened for graduates of Imam Hatip schools.
However, following the coup d'etat in 1960, Imam Hatip schools
encountered the threat of closure. Following the return to civillian
politics and the introduction of the new constitution in 1961,
graduates of Imam Hatip schools could only enroll in university
40
programmes if they had passed courses offered at secular schools.
During the premiership of Süleyman Demirel however, the
entrance of graduates of Imam Hatip schools to university without
any such strigent requirements was enrishned in law.
The place of Imam Hatip schools and the opportunities given to
graduates remained a controversial issue. The military coup in 1970
introduced two key reforms: firstly junior high Imam Hatip schools
were abolished, and in 1973 Imam Hatip schools were renamed as
Imam Hatip high schools. Under the subsequent National Education
Basic Law, Imam Hatip schools were defined as vocational schools,
where students were to trained as preaches and ministers or prepared
for higher education. The choices open to graduates continued to
ignite fierce debate. The draft law prepared by Nihat Erim's (the
then prime-minister)administration limited the options available
to graduates of Imam Hatip schools, restricting them to enrollment
at Departments of Theology. However under the leadership of
Prime Minister Naim Talu, the options available to graduates were
increased to the equivalent of graduates of literature departments
at public high schools. This was an important turning point in the
debate in favor of Imam Hatip high schools.
Imam Hatip High Schools (1973-1980)
Initially, Imam Hatip schools grew slowly, but their numbers
expanded rapidly to 334 during the 1970s. The coalition government
of 1974, established by the RPP (Republican People's Party) and
the NSP (National Salvation Party), committed to reopen junior
high schools and giving the right of entry to university through
examination. 230 new Imam Hatip high schools were opened in
a period of nearly four years. The expansion in religious education
overseen by the Democrat Party was unparalleled, approached in
magnitude only by the Nationalist Front governments in power
between 1965 and 1971. During the 1974-75 school year the number
of students attending to the Imam Hatip high schools grew to
48,895. This number subsequently grew to 200,300 by 1980-81. In
addition, females gained the right of entry to Imam Hatip high
schools in 1976. Although the establishment of new Imam Hatip
high schools was prohibited, 262 new Imam Hatip schools were
opened between 1973 and 1977. The proliferation of Imam Hatip
high schools is often cited as the effect of the National Salvation
Party's membership of a number of coalitions with Nationalist
Front governments.
41
Post 1980...
The coup d'etat of September 12, 1980 is a critical turning point
in the history of Turkey and also for the history of ‹mam-Hatip
high schools. Under military governance, graduates of Imam
Hatip high schools gained the right of entry to all university
departments. In 1985, two new Imam Hatip high schools opened,
one in Tunceli, despite of the so-called ethnic structure of the
region, and the other in Beykoz as an Anatolian Imam Hatip High
School, with the aim of contributing to the education of children
of families who work abroad. Although the number of Imam
Hatip high schools had not increased since, the number of students
attending Imam Hatip high schools has increased by 45%. This is
partly due to the improvement in the quality of Imam Hatip high
schools and the education offered at such schools. However, the
introduction of eight years of compulsory education in 1997 has
seen a sudden decline in the popularity of Imam Hatip schools.
Numbers of Imam Hatip high school students by years
Number of Imam Hatip High Schools
(Junior High Schools) 1971-1981
Number of schools
400
350
300
250
200
150
100
50
-1
-1
98
98
1
0
9
19
19
80
79
78
19
19
19
77
76
-1
-1
97
97
8
7
97
-1
-1
75
19
19
19
74
73
-1
97
97
6
5
4
97
-1
-1
72
19
19
71
-1
97
97
2
3
0
Years
Number of Students (Junior and Senior Schools)
500000
400000
300000
200000
100000
42
-2
02
20
20
00
-2
00
00
3
1
9
99
19
98
-1
-1
96
19
94
-1
99
99
7
5
3
-1
Years
19
92
19
19
90
-1
99
99
98
1
9
7
98
19
88
-1
-1
-1
86
84
19
19
82
-1
98
98
5
3
0
19
Number of students
600000
The Proliferation of Imam Hatip High schools
During the education year of 1973-74, the total number of Imam
Hatip students was 34,570; in 1997 this number had sharply
increased to reach 511,502. Alongside this massive increase in
popularity, the number of schools also increased. The number of
Imam Hatip junior high schools reached 601 and senior high
schools 402. The increase in both student and school numbers
can be attributed to factors including the commitment of people
to religion, dormitory facilities, scholarships, the admittance of
females and an increase in demand for religious education.
The Majority of Imam Hatip High schools and their dormitories
were constructed and furnished through donations from
conservative segments of society. 65% of Imam Hatip high schools
and approximately half of the dormitories have been built without
state assistance.
Construction of Imam Hatip High Schools
By state
38
By cooperation of state and people
77
Temporarily reserved buildings, property of National Treasury
22
By associations, foundations and other institutions
263
Total
400
Source: Ministry of National Education (MNE), Coordination of Research and Planning Commitee (CRPC), revealed by, Ünsür, 1995, p. 149.
Constructions of Dormitories
(Only for students of Imam Hatip High Schools)
By state
35
By cooperation of state and people
28
By associations, foundations and other institutions
58
Total
121
Source: MNE, CRPC, revealed by, Ünsür, 1995, p. 150.
Financial aid, in the form of scholarships, makes Imam Hatip
schools more attractive, particularly for lower income families
and rural communities. The following table shows the fact that
the available funding for scholarships has increased, allowing
for more students to enroll.
43
Numbers of Students who won a scholarship
INSTITUTIONS OF INSTRUCTION
Primary Education
1991-92
1992-93
1993-94
1994-95
1995-96
1996-97
5000
6981
10417
12307
31348
27881
22724
Secondary Education
6500
8291
12220
11826
27128
Vocational Education for Males
1830
1550
2404
2449
6750
5888
Vocational education for Females
600
477
707
826
2339
1966
Education of Trade and Tourism
1340
932
1399
1386
3554
3290
50
57
131
147
445
296
3100
1700
2702
3312
9854
7416
71
12
15
20
25
35
Training Education
Institutions for Religious Education
Private education, guidance etc.
Office of Health Affairs
Total
10
X
5
5
5
8
18501
20000
30000
32278
81448
69504
Source: Ministry of National Education (MNE), Coordination of Research and Planning Commitee (CRPC), revealed by Sarpkaya, 1998, p. 84.
Dormitories for Students
INSTITUTIONS FOR
INSTRUCTION
NUMBERS OF THE
DORMITORIES
CAPACITY OF
DORMITORIES
TOTAL NUMBER OF
STUDENTS
Primary Education
169
84574
6717198
Secondary Education
216
43761
1426371
Vocational Schools for Males
102
18261
390806
Vocational Schools for Females
24
3017
98617
Education for Trade and Tourism
20
2010
224489
Education for Training
68
15943
21370
Institutions For Religious Education
291
41398
511502
Private Education and Guidance.
50
7502
272
Private Education
94
12826
2266
1034
229292
9392891
Total
Source: MNE Information about Education, p.56, rev. by. Sarpkaya, 1998, p.85
As aforementioned, one possible factor in the rise in attendance
of Imam Hatip schools is the rise in demand for religious education.
Research suggests that between the years of 1993 and 2000,
prospective students registered at Imam Hatip high schools
primarily to receive religious tutoring alongside a more general
education1. In addition, research shows enrollment at Imam Hatip
high schools was based solely on the student's decision.
The third proposed factor in the rise in popularity of Imam Hatip
schools is the admission of female students in 1976. By 1998, almost
100,000 females attended Imam Hatip high schools, making up
almost half of all students. This statistic is particularly revealing
because women are not eligible to become either imams or hatips,
suggesting that study was carried out on religious grounds rather
1 Suat Cebeci, Imam Hatip Liselerinden Mezun Olanlar›n Yöneliflleri ve Sebepleri (1993), Türkmen (1998), Ünlü (1998), Altunsaray (2000).
44
than for vocational reasons. In addition, as Table 5 illustrates,
female students have tended to exhibit more liberal opinions,
morals and beliefs in comparison to their male counterparts. Table
6 furthers this point by comparing female Imam Hatip graduates
to female graduates of other high schools. Interestingly, female
graduates of Imam Hatip schools appear to hold more modern
values concerning female employment than their counterparts
from vocational schools.
Numbers of Female-Male Students of Imam Hatip High
Schools after 1990
EDUCATION YEAR
MALE
FEMALE
TOTAL
PROPORTION OF FEMALE
STUDENTS
1990-1991
76898
23789
100687
23,63
1991-1992
86450
32835
119285
27,53
1992-1993
99160
43202
142362
30,35
1993-1994
109262
53061
162323
32,69
1994-1995
107999
59183
167182
35,4
1995-1996
113247
70394
183641
38,33
1996-1997
106187
74185
180372
41,13
1997-1998
98430
79616
178046
44,72
1998-1999
100021
92765
192786
48,11
1999-2000
66776
67448
134224
50,25
2000-2001
46906
44714
91620
48,8
2001-2002
38719
32864
71583
45,91
2002-2003
38987
25547
64534
39,59
2003-2004
49336
35562
84898
41,89
Source: Centre for Religious Education
Number of Female students in years
90000
80000
70000
60000
50000
40000
30000
20000
10000
00
3
2
20
02
20
03
-2
-2
00
1
00
20
00
20
01
-2
-2
00
0
9
00
19
99
-1
19
98
-1
97
19
-2
99
8
7
99
6
99
19
96
-1
19
95
-1
94
19
-1
99
5
4
99
3
99
19
92
19
93
-1
-1
99
2
1
99
99
-1
-1
90
91
19
4
0
19
Number of Female Students
100000
Years
45
Perspectives of Imam Hatip Students on Women's Issue*
STATEMENTS
Females%
Males%
Women should work
84,4
19,3
Women can share their ideas with men
66,2
24,4
Women should share their ideas only with their husbands
15,6
60,2
It is unnecessary that women have a profession
3,1
22,2
Women should be veiled
90,7
89,8
Women can travel independently
57,8
15,9
Women are belonged to their home
27,6
83
Source: Coflkun, 1999, p. 98.
* This Table shows the percentages of participants who respond the statement as "Agree" or "Strongly agree".
Comparative Perspectives on Women's Participation in
Working Life*
Vocational Private High Imam Hatip
Private
Anatolian General
High
Schools of
High School High School Schools for Schools
Industry
Schools Community
M F
M F
M F
M F
M
F
M F
Women should work
It is unnecessary for women to
have a job
Women should be at home
94,5 90,6
94,1 65,6
96
50,1 95,5
89
x
3,2
3,6
1,3
15,5
1,5
3,6
9,7
21,9
14,4 40,7 43,5 59,6
6
20,7 27,2 82,6 17,5 33,9
6,6
84,8 19,3
3
21,6
90
69,3
2,1
6,9
Source: Coflkun, 1999 p.82
*This Table shows percentages of the participants who respond the statement
Debates over Choices of Imam Hatip Graduates in University
Entrance Exams
The debate over the status of Imam Hatip high schools coincides
with the debate over the options available to graduates of Imam
Hatip schools. Secularists argue that graduates of Imam Hatip
schools should be limited in their choice of further study, as Imam
Hatip schools are the potential bulwarks of radical Islamism. The
first serious objection to the free choice of Imam Hatip graduates
came from TÜSIAD (Turkish Industrialists and Businessmen's
Association). According to their research conducted in 1988,
approximately %32 of graduates of Imam Hatip schools picked
faculties of law as their first choice in university entrance exams,
proving more popular than religious based alternatives. The report
concluded that, due to fundamental differences in their
upbringing, Imam Hatip graduates were rendered unsuitable for
public office. Thus the report called for a limiting of the choices
of university courses available to graduates. The report had
significant repercussions. Whilst the report triggered debate over
the status of Imam Hatip graduates, politicians tended not to
agree with TÜSIAD's position. For example, the then Minister of
National Education, Avni Akyol, criticised the report in terms
of human rights, claiming such proposals undermined the
46
principle of equal opportunity in education.
Further research conducted by Prof. Suat Cebeci in 1993,
investigated the choices of Imam Hatip graduates for the years
1986, 1987 and 1988. Cebeci found that faculties of theology were
the most popular, whereas only 3.6% of graduates chose law and
2.4% chose political science.
Numbers of Graduates of Imam Hatip High Schools
registered to Faculties of Universities
Years
Law
Political
Science
Instruction
Training for
Education of
Religion and Ethics
Theology
1998*
232
277
3.285
322
1.420
1999
54
97
315
669
1.324
2000
96
149
639
778
1.254
2001
82
93
541
785
917
2002
91
70
374
603
685
Source: Mehmet Gündem, "Imam Hatiplerin Dünü, Bugünü"
*There was no differentiated implementation of the coefficient factor.
In 1999, the reclassification of Imam Hatip schools as "vocational
schools" meant that, although more options had been made
available to graduates, attaining places at prestigious university
courses became more difficult. This is primarily because vocational
school graduates are liable to a coefficient which lessens their
achievement at university entrance exams. As a vocational school
the coefficient employed for Imam Hatip schools is far less than
the coeff›cient employed by general high schools. In addition,
the expansion of compulsory education from five to eight years
in 1997 dented the popularity of Imam Hatip schools. Not only
did this cause considerable tension, but it also meant that, following
the introduction of the coefficient factor in 1998, numbers of
graduates attending law, political science and education courses
declined dramatically. In defense of the secularist side of the
argument however, it appears that Imam Hatip graduates tend to
do less well in university entrance exams than many of their peers.
As figure 4 illustrates, Imam Hatip graduates achieve amongst
the lowest grades of all high school graduates, well below students
graduating from science, private and Anatolian high schools.
47
Proportion of Achievement in University Entrance Exam
80
70
%
60
50
40
30
20
10
0
1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003
General High School
Private High School
High School of Science
Imam Hatip High School
Vocational High School for Industry
Anatolian High School
Vocational High School for Trade
In Conclusion...
The debate over the place of Imam Hatip schools in Turkish society
remains controversial and unresolved. In order for the debate to
be quashed and thus resolved, a solution must account for all
opinions of society and build some sort of consensus. This report
tries to expose the realities of the situation, hopefully helping to
reach the desired resolution. This report has been prepared through
both field work and the consultation of previous literature and
studies on the issue. TESEV went to six Imam Hatip high schools
(two in Istanbul, and one in Adana, Samsun, Diyarbak›r and
Erzurum), and interviewed 59 students (30 female, 29 male), 13
teachers, eight administrators, 38 graduates and 24 parents. Our
findings can be summarized as follows:
Coefficient factor: The participants emphasized the unfair
application of the coefficient factor in university entrance exams.
This problem should be eliminated.
Quantitative problem: Since graduates of Imam Hatip high schools
have little chance of entering the university course of their choice,
the number of students registering has fallen year on year. Much
of the capacity of Imam Hatip schools is left unused.
Qualitative problem: Students who have little concern with
continuing their education, have, convinced through fellowship
facilities, tended to register to Imam Hatip high schools. This
situation has a negative effect on the profile of students attending
Imam Hatip schools. Parents have tended to register their more
academically able children to general high schools and registered
their relatively less talented children to Imam Hatip high schools.
In this respect many students attending Imam Hatip high schools
are unmotivated and lack interest, which in turn reflects on the
schools themselves.
48
Female students and veiling: One of the more interesting findings
of our research is the difference between the origin of female and
male students. Male students are mostly from rural regions of the
country, whereas female students tend to reside in urban areas.
Female students' preferences are linked to the freedom to cover
themselves (I.e. wear a veil) in Imam Hatip high schools. We asked
female students whether they went to another high school, their
answer was invariable negative.
Confusion over the status of Imam Hatip students: Administrators
of Imam Hatip high schools insisted on the fact that nobody
registers to Imam Hatip schools solely to be an imam (minister)
nor hatip (preacher). This is in direct contradiction to the status
of Imam Hatip schools as vocational.
Attendance at Imam Hatip schools: The majority of students
interviewed, point out that being a student of an Imam Hatip
school is their choice. Parents also emphasized the importance of
religious education running alongside a positivist education.
Parents argued that when attending Imam Hatip schools, their
children gained a more rounded education, essential, in their view,
in creating sound citizens.
Training Islamic Clerics: Our findings also show that there is a
consensus in the inefficiency of Imam Hatip schools in training
Islamic Clerics. Indeed, the majority of graduates believed they
were not qualified to become a cleric. In addition, none of the
interviewees stated that they had wanted to become a cleric.
Perceptions of Imam Hatip schools: TESEV did not meet any
student who regrets enrollment at an Imam Hatip school. The
freedom to veil, receiving religious education as well as the
instruction offered by general high schools, good relations with
friends, instructors and administrators, and being isolated from
detrimental habits made Imam Hatip schools attractive to attendees.
Being Imam Hatip school oriented: The majority of participants
were positive towards their association with an Imam Hatip school.
They insisted that any person graduating from an Imam Hatip
school was in no way to be considered a "terrorist, thief or immoral".
In addition participants rarely complained about negative
prejudices associated with Imam Hatip schools.
Networks of Solidarity: Despite public opinion suggesting to the
contrary, connections between graduates, particularly in large
urban areas, tend to be fairly weak.
Imam Hatip community's perceptions of society: TESEV observed
that students, instructors, administrators and graduates of Imam
Hatip schools exhibit suspicions concerning the rest of society.
They define Imam Hatip high schools as purified places. Negative
perceptions about other high schools were mostly observed amongst
49
parents of female students of Imam Hatip high schools.
Concern of state and society towards Imam Hatip schools: The
majority of participants emphasized that society does not support
Imam Hatip students as they did previously. Most of the students
believe that they are isolated and stigmatized. Graduates
acknowledged the state's treatment of them, but they did not
express their reaction in a resentful manner.
The AKP (Adalet ve Kalk›nma Partisi - Justice and Development
Party) and expectations: TESEV observed that the establishment
of the AKP government had triggered expectations of a resolution
to the problem of Imam Hatip schools. Three approaches to the
issue were apparent in TESEV's research; the problem will be
solved, calm optimism or the issue needs considerable time.
Personal Expectations: Most of the students want to attend
university. If the problem of the coefficient factor remains
unresolved, students tended to aim to attend Faculties of Theology.
Female students tended to be more enthusiastic about university
enrollment in comparison to male students. In addition most of
the respondents felt the coefficient factor issue would be resolved.
The future of Imam Hatip schools: Again, the problem of the
coefficient factor remained a key issue. Although the majority of
participants acknowledged that the golden age of Imam Hatip
schools had ended, due in part to the coefficient factor, they stressed
their continuing importance in society. Unregulated religious
education, they felt, could be chaotic and potentially dangerous.
Participants also felt that if the coefficient factor were to be
removed, demand for religious education would increase.
Elective Courses for the education of religion: Participants were
asked if the demand for Imam Hatip schools would decline if the
Koran and Hadis (Mohammed's traditions) were to be added to
the syllabi of general high schools. Most participants responded
by reiterating that their chosen schooling would not change,
although the addition of Islamic based courses at general high
schools was felt to be a good idea. Indeed instructors, administrators
and parents have pointed out that this would be a good solution.
In addition, according to Imam Hatip school administrators if
elective courses for the education of religion were to enter the
syllabi of general high schools then Imam Hatip schools would
be perceived as schools for the education of Islamic clerics.
Today the place of Imam Hatip schools remains precarious. Student
numbers are decreasing and the standard of education offered is
largely inadequate when compared to alternatives. The AKP had
promised to address the issue. The draft Education Bill aimed to
resolve the problem of the coefficient factor, but, in TESEV's
50
opinion, it would have done little to solve the problem merely
appease it. This attempt in turn triggered the Higher Education
Board and scholars to uphold Turkey's secular nature. The goal of
EU membership has also turned the majority of Turkey's media
against such perceived pro-Islamic reform. As a result, the
government's draft education reform bill was vetoed. Indeed, the
framing of the arguments involved narrows the debate, whereas
wider analysis is needed.
Included in TESEV's field work, the views and opinions of different
segments of society were accounted for. TESEV consulted 12 NGOs,
three education unions, three scientists studying educational
sciences, 11 social scientists, 18 journalists, three Imam Hatip
oriented deputies from the AKP and 3 Imam Hatip oriented
deputies from the CHP (Republican People's Party) and six
bureaucrats for their proposals of solution. Those interviewed also
addressed similar arguments to those listed above. However, two
key questions underlined all enquiries.
• What is the function of Imam Hatip schools?
• What should the function of Imam Hatip schools be?
The mainstream debate over Imam Hatip schools surrounding
the obscurity of their status, points towards the first question. Are
Imam Hatip schools for training Islamic clerics or the education
of religion? Are Imam Hatip high schools vocational schools or
alternatives to general high schools? In other words the difference
between Imam Hatip schools and general high schools remains
unclear and unspecified. Those who advocate that Imam Hatip
schools are for the training of Islamic clerics, assert that the
number of schools should be limited and female students should
be prohibited from entry. On the other hand, parents with students
enrolled in Imam Hatip schools suggest that the schools are not
vocational and should aim towards the raising of upstanding
Muslim citizens.
In accordance with the second question; the education of religion
is also an extremely complicated issue. Those in favor of the status
quo insist that the state is not required to provide religious
education, and those wishing to obtain it should do so extracurricularly. Another proposition is to undertake religious
education through elective courses. The function of Imam Hatip
schools can thus be determined as vocational and the education
of religion can be sustained through elective courses in general
high schools. This proposition is still being discussed, although
51
worries exist over the dominance of Sunnis in religious education
of this type.
Recommendations
As it is stated throughout the report, the contemporary debate
over Imam Hatip schools is especially significant as Turkey stands
on the cusp of EU negotiations. Today the question of Imam Hatip
schools not only addresses problems with Turkey's educational
system but also has social, cultural, economical and political
dimensions, hence the need for a consensual solution that accounts
for all segments of society and takes into account the relationship
between state and society within Turkey. As aforementioned one
of the purposes of this research was to contribute to a potential
solution and trigger the debate within the framework of the
democratization process in Turkey. Therefore the following points
should be understood as suggestions based upon TESEV's research.
1. The status of Imam Hatip schools should be clarified. In
accordance with this, the Ministry of National Education should
organize a forum of experts from both education and the social
sciences to discuss the matter.
2. The question of Imam Hatip schools could not be reduced to
the problem of the coefficient factor. Any solution should be
formulated after broader analysis. But considering the urgency
of a need for a solution to the problem of the coefficient factor
a transitory formulation should be elaborated together with
the Higher Education Board and the Council of Universities
for eliminating any undue inequality stemming from the
coefficient factor.
3. The syllabi and educational efficiency of Imam Hatip schools
should be reconsidered.
4. The proposition of elective courses should be debated by all
segments of society including non-Muslims, people from
different sects of Islam, agnostics and atheists. Apart from
elective courses, the proposition of non-obligatory courses for
the education of religion should be debated.
5. Koran courses should be reconstructed and re-modified.
6. De-regulating state control over education of religion and
allowing for the religious communities to take up this function
should be publicly debated.
7. The question of Imam Hatip schools should be solved through
acknowledgement of the following facts; satisfaction of the
demand for education of religion, training of clergies and the
principle of secularism.
52
1
BÖLÜM I
L‹TERATÜR TARAMA
‹HL'nin dünü ve bugünü üzerine derinlikli bilgiler içeren "Literatür
Tarama Raporu" için yaklafl›k 50 gün çal›fl›ld›. Ortaya ç›kan metin
fiubat 2004 sonlar›nda www.tesev.org.tr'de yay›nland›. Gelen
elefltiriler ve yeni bulgular ›fl›¤›nda güncellefltirildi.
Bu aflamada ‹HL'ler üzerine haz›rlanm›fl makale ve kitaplar›n
önemli bir bölümünden istifade edildi. Türkiye üniversitelerinde
yap›lm›fl befl yüksek lisans, ABD üniversitelerinde yap›lm›fl iki
doktora tezi edinilip incelendi. Konuyla ilgili resmi mevzuat›n
taranmas›n›n yan› s›ra Milli E¤itim Bakanl›¤›, YÖK, ÖSYM ve
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'ndan gerekli birtak›m istatistikler temin
edildi.
Referanslarla ilgili not
Bu çal›flmada ‹mam Hatip Liseleri ile ilgili Türkiye üniversitelerinde
yap›lm›fl befl yüksek lisans tezinde yer alan ‹HL ö¤rencileri ile
yap›lm›fl anketlerin sonuçlar›ndan genifl olarak yararlan›lm›flt›r.
Bu tezleri haz›rlan›fl tarihlerine göre flöyle s›ralayabiliriz:
1- Ruhi Sarpkaya taraf›ndan Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk
‹lkeleri ve ‹nk›lap Tarihi Enstitüsü için yap›lan "Atatürk'ün E¤itim
Politikas›'nda Tevhid-i Tedrisat›n Yeri ve 1950 Sonras›
Uygulamalar›n Sonuçlar›" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman›,
Doç. Dr. Bayram Bayraktar. Araflt›rma, 1997-1998 y›l›nda Manisa
ili Merkez ilçe ve Turgutlu ilçesindeki ‹HL'de okuyan son s›n›f
ö¤rencileri ile yap›ld›. Anketleri 183 ‹HL ö¤rencisi yan›tlad›. Bu
araflt›rma bundan sonra metinde "Sarpkaya 1998" olarak an›lacakt›r.
2-Emine Türkmen (Gül) taraf›ndan Uluda¤ Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dal› Din
E¤itim Bilim Dal› için yap›lan "‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin
Beklenti ve Sorunlar›" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman›
Yrd. Doç. Dr. Akif K›lavuz. Araflt›rmada, Bursa Merkez, Gemlik,
Mudanya, Orhangazi, Keles, Karacabey, Mustafakemalpafla,
Orhaneli ve Yeniflehir ‹HL'de ö¤renim gören 500 ö¤renciye çeflitli
konularda sorular yöneltildi. Anket 1993-1994 ö¤retim y›l›nda
Ders Geçme ve Kredi Sistemine ba¤l› 6. dönem ve klasik sistemin
7. s›n›flar›nda ö¤renim gören ö¤rencilerle yap›ld›. Bu araflt›rma
bu metinde "Türkmen (Gül) 1998" olarak an›lacakt›r.
53
3-Y›ld›z Ünlü taraf›ndan Uluda¤ Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dal› Din E¤itim
Bilim Dal› için yap›lan "‹mam Hatip Ö¤rencilerinin Beklenti ve
Sorunlar›" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman› Yrd. Doç. Dr.
Mustafa Öcal. Araflt›rmada, Bursa ‹HL, Nilüfer ‹HL, Bursa
Anadolu ‹HL ile Gemlik, ‹negöl, ‹znik, Karacabey, Keles, Mustafa
Kemal Pafla, Mudanya, Orhaneli, Orhangazi ve Yeniflehir
ilçelerindeki ‹HL'de ö¤renim gören 565 ö¤renciye çeflitli konularda
sorular yöneltildi. Anket 1995-1996 y›l›nda ö¤renim gören 3. s›n›f
ö¤rencileri ile yap›ld›. Bu çal›flma bundan sonra metinde "Ünlü
1999" olarak adland›r›lacakt›r.
4-Mustafa Kemal Coflkun taraf›ndan Ortado¤u Teknik Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü için haz›rlanan "Comparative Study of Secondary
Schools in Turkey, Example of ‹mam Hatip Schools" bafll›kl› yüksek
lisans tezi. Tez dan›flman› Prof. Dr. Bahattin Akflit. Araflt›rmada
Ankara'daki farkl› tipteki 19 ayr› okul ö¤rencilerine sorular soruldu.
Bu okullar: üç normal lise, üç ‹HL, dört Endüstri Meslek Lisesi,
iki özel lise, 5 özel "cemaat" lisesi ve iki Anadolu Lisesi. Anket 19971998 ö¤retim y›l›nda 1600 ö¤renci ile gerçeklefltirildi. Bu çal›flma
bu metinde "Coflkun 1999" olarak an›lacakt›r.
5-Musa Altunsaray taraf›ndan Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü E¤itim Yönetimi ve Planlamas› Ana Bilim Dal› için
haz›rlanan ‹mam Hatip Liselerine Talebi Etkileyen Etmenler
(Ankara ‹li Örne¤i) bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman› Doç.
Dr. Kas›m Karakütük. Araflt›rma 1998-1999 ö¤retim y›l›ndaki
birinci s›n›f ö¤rencilerine uyguland›. Ankara'daki 7 ‹HL'de (Tevfik
‹leri ‹HL, Demetevler ‹HL, Keçiören ‹HL, Mamak ‹HL, Sincan
‹HL, Gölbafl› ‹HL, Solfasol ‹HL) toplam 379 ö¤renciye çeflitli
konularda sorular soruldu. Bu araflt›rma bundan sonra metinde
"Altunsaray 2000" olarak an›lacakt›r.
1.1 Bugüne Nas›l Gelindi?
Din adamlar› yetifltirmeye yönelik okullar cumhuriyet ile birlikte
Türkiye'nin gündemine girdi. En son olarak ‹mam Hatip Liseleri
ad›n› alan bu okullar hep birtak›m tart›flmalara yol açt›.
Çocuklar›na hem pozitif bilimleri, hem de ‹slam dininin esaslar›n›
ve ilmihal bilgilerini ö¤retmek isteyen muhafazakâr ailelerin k›sa
sürede benimseyip sahiplendi¤i ‹HL'nin, özellikle 1970'li y›llardan
itibaren gösterdi¤i h›zl› geliflim, laikli¤e duyarl› kesimleri
endiflelendirdi.
Bu geliflimde birçok faktör etkili oldu. Bunlar›n baz›lar›n› flöyle
s›ralayabiliriz:
54
Dindar vatandafllar›n ‹HL binalar› için arsa ba¤›fllamas›, inflaatlar›
üstlenmesi ve okullar›n tefriflat›n› yapmas›;
K›z ö¤rencilerin de bir aflamadan sonra ‹HL'ne kabul edilmesi ve
kimi durumlarda örtülü bir flekilde erkeklerle kar›flmadan
okuyabilmelerine göz yumulmas›;
Farkl› hükümetlerin oy hesab›yla ‹HL'nin aç›lmas›n› teflvik
etmesi, bütçelerini art›rmas› ve statülerini iyilefltirmesi;
Buna ba¤l› olarak ‹HL mezunlar›na kademeli olarak da olsa,
istedikleri yüksek ö¤renim kurumlar›n› tercih hakk› sa¤lanmas›;
‹HL ö¤rencilerine, vatandafllar›n da genifl katk›lar›yla burs
ve pansiyon konular›nda genifl imkanlar sa¤lanmas›;
‹HL mensuplar›n›n "‹mam Hatiplilik" ruhuyla kendi aralar›nda
dayan›flma a¤lar› gelifltirmeleri ve ‹HL'nin nicelik ve nitelik
aç›s›ndan güçlendirilmesi için etkinlik göstermeleri.
Bütün bu ve benzeri olgular sonucunda yüz binlerce ö¤renci bu
okullara yöneldi ve böylelikle ‹HL ö¤rencilerinin tüm
ortaö¤renime oran› yüzde 10'a kadar ulaflt›. Bu nedenle ‹HL baz›
çevreler ve uzmanlar taraf›ndan "paralel", hatta "alternatif"
ortaö¤renim kurumlar› olarak nitelenir oldu. Bu arada baz›lar›n›n
"Anadolu lisesi" statüsü kazanmas› ile ‹HL'nin ülke çap›ndaki
baflar› oran› k›smi olarak yükseldi.
Ailelerin çocuklar›n› "dinlerini unutmas›nlar" diye ‹HL'ne
gönderirken, bu okul mezunlar›n›n büyük bir k›sm› din hizmetleri
alan›nda görev almak yerine -zaten say›lar› bu konudaki ihtiyaçtan
hayli fazlayd›- baflka mesleklere yöneldiler. ‹HL mezunlar›n›n
subay ve polis, ayr›ca mülki amir olup olamayacaklar› çok tart›fl›ld›.
28 fiubat 1997'de bafllayan süreçte, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimle
birlikte ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›; mezunlar›n katsay›
uygulamas› ile ÖSS'de taban puanlar› düflürülerek ilahiyat yüksek
okullar› ve fakülteleri d›fl›ndaki yerleri kazanmalar› zorlaflt›r›ld›.
Bunlar›n sonucunda ‹HL'nin ö¤renci say›s› h›zla azald›.
Bu nedenle gözler, daha iktidara yürüdü¤ü andan itibaren AKP'ye
çevrildi. Çünkü baflta Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an olmak
üzere çok say›da AKP'li bakan ve milletvekili ‹HL mezunuydu ve
partinin geleneksel taban› bu soruna bir "dava" gibi bak›yordu.
AKP ile birlikte ‹HL'nin statüsünün iyilefltirilece¤i beklentilerine
paralel olarak, yeni kay›t yapan ö¤rencilerin say›s›nda k›smi bir
art›fl oldu. Fakat Hükümet, hem yo¤un d›fl politika gündemi, hem
de baflörtüsü etraf›nda ç›kan tart›flmalar›n yaratt›¤› etki nedeniyle
laiklik ile ilgili sorunlara el atma konusunda aceleci davranmad›.
Meslek lisesi mezunlar›n›n -bu arada ‹HL'lilerin- üniversiteye
giriflteki ma¤duriyetlerini giderme yolundaki giriflimlerde de,
baflta üniversiteler olmak üzere devletin etkili kurumlar›n›n
direnifli nedeniyle geri ad›m att›. Ancak 28 Mart 2004 yerel
seçimleri öncesi Baflbakan Erdo¤an, birçok ilde mitinglerde,
Ailelerin çocuklar›n› "dinlerini
unutmas›nlar" diye ‹HL'ne
gönderirken, bu okul mezunlar›n›n
büyük bir k›sm› din hizmetleri
alan›nda görev almak yerine -zaten
say›lar› bu konudaki ihtiyaçtan hayli
fazlayd›- baflka mesleklere yöneldiler.
55
katsay›y› kald›racaklar›n›, böylelikle meslek lisesi ö¤rencilerinin
üniversiteye eflit flartlarda gireceklerini vaat etti. Nitekim May›s
ay›nda yap›lan YÖK Yasas›'ndaki de¤iflikliklerle, katsay›da meslek
liseleri lehine önemli iyilefltirmelere gidildi. Fakat Cumhurbaflkan›
Ahmet Necdet Sezer'in vetosu nedeniyle konu Hükümet taraf›ndan
donduruldu.
1.2 Cumhuriyet Öncesi Dönemde Din E¤itimi
1913 y›l›nda ‹mam Hatip
yetifltirmek üzere aç›lan ve daha
sonra "Medresetü-l Vaizin" ile
birlefltirilerek "Medresetü-l ‹rflad"
ad›n› alan "Medresetü-l Himmeti ve
Hutaba" bugünkü ‹mam Hatip
Liseleri'nin kökeni olarak kabul
edilebilir. Bu okullar ömürlerini
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na kadar
sürdürdü.
Katsay›da yap›lacak herhangi bir yeni düzenlemenin, ‹HL'yi sorun
olmaktan ç›karmas› imkans›z. Din e¤itimi, meslek e¤itimi, dindevlet iliflkileri, temel hak ve özgürlükler gibi alanlar› ilgilendiren
‹HL sorunu çözmek isteniyorsa konuyu tarihsel bir perspektiften
ele almak kaç›n›lmazd›r.
Cumhuriyet öncesinde Osmanl› toplumundaki "din adam›" ihtiyac›
medreseler arac›l›¤› ile karfl›lan›yordu. Tanzimat sonras› iyilefltirme
aray›fllar›nda e¤itim ve ö¤retim de önemli yer tuttu. Din
adamlar›n›n ve uleman›n nas›l yetifltirilece¤i konusu Osmanl›'n›n
son dönemlerinde tart›fl›lmaya baflland› ve bu tart›flmalar
Cumhuriyet'in kurulufluna kadar devam etti. Cumhuriyet'in
kurulmas›ndan hemen önce, Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun e¤itim
sistemi, dünya görüflü ve de¤erleriyle "iyi bir müslüman birey
yetifltirme" temeli üzerine oturtulmufltu. Bu arada, Bat›l›larla
kurulan yo¤un iliflkilerin etkisiyle, özellikle Tanzimat'›n ilan›na
yak›n tarihlerde Bat›l› usullerle ö¤retim yapan okullar da aç›lmaya
bafllanm›flt›. Sonuç itibariyle Osmanl› e¤itim kurumlar› ikili bir
yap› arz ediyordu:
1. Din esas›na göre e¤itim:
S›byan mektepleri (‹lkokullar),
Medreseler (Üniversiteler).
2. Bat›l› usullere göre kurulmaya bafllanan e¤itim:
Askeri teknik ve ihtisas okullar› (Mühendishane-i Bahr-i
Hümayun, Mekteb-i Ulum-u Harbiye vb.),
Genel e¤itim kurulufllar› (Rüfldiyeler, Mekteb-i Umum-u Edebiye
vb.) (Koçer, 1992, s. 6)
1913 y›l›nda ‹mam Hatip yetifltirmek üzere aç›lan ve daha sonra
"Medresetü-l Vaizin" ile birlefltirilerek "Medresetü-l ‹rflad" ad›n›
alan "Medresetü-l Himmeti ve Hutaba" bugünkü ‹mam Hatip
Liseleri'nin kökeni olarak kabul edilebilir. Bu okullar ömürlerini
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na kadar sürdürdü.
56
1.3 Cumhuriyetin ‹lk Y›llar›nda Din E¤itimi
3 Mart 1924 tarih ve 430 say›l› "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ülke
genelindeki tüm e¤itim ve ö¤retim kurumlar›n›n, bütçeleriyle
birlikte Maarif Vekaleti'ne (Milli E¤itim Bakanl›¤›'na)
ba¤lanmas›n› öngörüyordu. Tümü yedi madde olan kanunun 4.
maddesi ise din görevlisi e¤itimini düzenliyordu:
Madde 4: "Yüksek diniyat mütehass›slar› yetifltirmek üzere Darul Fünün'da bir ‹lahiyat Fakültesi te'sis ve ‹mamet ve Hitabet gibi
hidemat-› diniyyenin ifas› vazifesi ile mükellef memurlar›n
yetiflmesi için de ayr› mektepler küflad edilmesi." (Milli E¤itim
Bakanl›¤›'nca, yüksek din uzmanlar› yetifltirmek için, Üniversitede
bir ilahiyat fakültesi aç›lacak ve imamet ve hatiplik gibi dini
hizmetlerin görülebilmesi için de ayr› okullar aç›lacakt›r)
Yasan›n ard›ndan dönemin Maarif Vekili (Milli E¤itim Bakan›)
Vas›f Ç›nar 16 Mart 1924 tarihli telgraf emriyle ülke genelinde
bulunan bütün medreselerin kapat›lmas› talimat›n› verdi.
Medreseler kapat›ld›ktan sonra ö¤retim kurumlar›n›n tümü ayn›
düzenleme alt›na al›narak tek bir bakanl›¤a ba¤land›. Tevhid-i
Tedrisat Kanunu ile sadece medreseler d›fllanmad›; az›nl›k okullar›,
misyoner okullar› ve yabanc› okullardan oluflan ço¤ulculu¤a son
verildi. Bu yasa, yeni bir kimli¤i olan yeni bir ulus ve yeni bir
ahlak sistemi kurmak amac›yla merkeziyetçi, modernist ve ulusal
bir e¤itim sistemi getirmekteydi. (Akflit, 1991: 161) Böylece bir taflla
birkaç kufl vurulmufl, yani dinsel e¤itim uleman›n elinden al›narak
yeni bir birleflik e¤itim, k›z ve erkek ö¤rencilerinin bir arada
e¤itimi gerçeklefltirilmifltir. (Mardin, 1992: 76) Ço¤ulcu e¤itim
yerini, birlefltirilmifl laik bir e¤itim sistemine b›rakm›flt›r.
‹mam Hatip Mektepleri (1924-1930)
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nda öngörülen okullar "‹mam Hatip
Mektepleri" ad› alt›nda 1924 y›l›nda 29 merkezde aç›ld›. Bu okullar
‹stanbul'daki Medresetü-l ‹rflad ve ‹stanbul d›fl›ndaki "Taflra
Medreseleri"nin yerini ald›. Okullar›n ilk ö¤rencilerini yine bu
medreselerin ö¤rencileri oluflturdu. ‹mam Hatip Mektepleri'nin
e¤itim süresi dört y›l olarak belirlenmifl, dört y›ll›k ortaokul
seviyesinde tutulmufltu. ‹mam Hatip Mektepleri'nin ömrü sadece
alt› y›l oldu. 1930 y›l›nda ö¤renci azl›¤› nedeniyle okullar kapat›ld›.
‹mam Hatip Mektepleri'nin e¤itim
süresi dört y›l olarak belirlenmifl, dört
y›ll›k ortaokul seviyesinde tutulmufltu.
‹mam Hatip Mektepleri'nin ömrü
sadece alt› y›l oldu. 1930 y›l›nda
ö¤renci azl›¤› nedeniyle okullar
kapat›ld›.
57
Tablo 1.1
‹mam Hatip Mekteplerinin Okul ve Ö¤renci Durumlar›
DERS YILI
OKUL SAYISI
Ö⁄RENC‹ SAYISI
1923-1924
29
2258
1924-1925
26
1442
1925-1926
20
1009
1926-1927
2
278
1927-1928
2
200
1928-1929
2
100
1929-1930
KAPATILDI
Kaynak: Ünsür, 1995, s. 92.
‹mam Hatip Mektepleri'nin
kapat›lmas›n›n ard›ndan 1948 y›l›na
kadar din e¤itimi ve ö¤retimi Diyanet
‹flleri Baflkanl›¤› bünyesindeki Kuran
Kurslar› taraf›ndan verildi. Bu tarihe
kadar Milli E¤itim Bakanl›¤›
bünyesinde herhangi bir okul aç›lmad›.
‹mam Hatip Mektepleri'ndeki ö¤renci say›s›ndaki bu düflüflü ‹mam
Hatip Liseleri üzerine yapt›¤› araflt›rmalarla dikkat çeken Yrd.
Doç. Dr. Ahmet Ünsür flu flekilde aç›kl›yor:
Bu okullar›n dört y›ll›k ortaokul seviyesinde tutulmas›, lise ve
yüksek ö¤retim imkan›n›n olmay›fl›;
Bu dönemlerde din görevlili¤inin marjinellefltirilmesi;
Di¤er meslek teknik ö¤retim kurumlar›n›n cazibelerinin
artt›r›lmas›;
Medreseler döneminde mevcut bulunan burs ve di¤er imkanlar›n
ortadan kalkm›fl olmas›;
Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Halis
Ayhan ise ö¤renci ilgisizli¤inin nedenlerini flu flekilde aç›kl›yor:
"Mekteplerin, ö¤renci ilgisi azald›¤› için kapat›ld›¤› iddias› bir
ölçüde do¤ruysa da mektebin lise k›sm›n›n aç›lmay›fl›, yaln›z dört
y›ll›k bir orta mektep seviyesinde kalm›fl olmas›, mezunlar›n›n
istihdam alanlar›n›n olamay›fl› gibi sebepleri birlikte düflünmek
gerekiyor. Mekteplere ö¤rencinin ilgisiz kal›fl›n›, bir taraftan
1928'de yap›lan Harf ‹nk›lab›'n›n etkisine, di¤er taraftan laiklik
anlay›fl› ve uygulamas›na ba¤lamak daha do¤ru olacakt›r." (Ayhan,
1999, s.38)
‹mam Hatip Mektepleri'nin kapat›lmas›n›n ard›ndan 1948 y›l›na
kadar din e¤itimi ve ö¤retimi Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›
bünyesindeki Kuran Kurslar› taraf›ndan verildi. Bu tarihe kadar
Milli E¤itim Bakanl›¤› bünyesinde herhangi bir okul aç›lmad›.
‹mam Hatip Kurslar› (1949-1951)
‹mam Hatip Mektepleri'nin 1930 y›l›nda ö¤renci yetersizli¤i
nedeniyle kapanmas›n›n ard›ndan ayn› gerekçeyle Darülfunun
bünyesindeki ‹lahiyat Fakülteleri de kapand›. Çok partili hayata
geçilmesinin ard›ndan din e¤itimi ister istemez iktidar partisi
CHP'nin de gündemine geldi. Bu konuda 1947 y›l›nda Anadolu
58
Ajans› "Din E¤itiminin Serbestli¤ine" dair bir CHP Divan› tebli¤i
yay›nlad›. Tebli¤, "Din Bilgisi Dershaneleri" aç›lmas›n›
öngörüyordu. Tebli¤de, "Din Bilgisi Dershaneleri'ne ö¤retmen
yetifltirmek, imam hatiplik hizmetleri için eleman haz›rlamak
amac›yla yurttafllar din e¤itimi seminerleri dahi açabilirler.
Seminerler ortaokul ö¤retimine dayan›r ve ortaokul mezunlar›na
befl, lise mezunlar›na iki y›ll›k ö¤retim verilir. Bu dershanelerde
Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca onaylanandan baflka kitaplar
okutulmaz," deniyordu (Selamet Mecmuas›, Say› 8, 11 Temmuz
1947). Ancak bu niyet uygulamaya geçirilemedi.
Din e¤itimine iliflkin ikinci önemli tebli¤ 21 May›s 1948 tarihli
Ulus Gazetesi'nde yay›nland›. Yine CHP Divan›'na ait tebli¤de,
"Milli E¤itim Bakanl›¤›'na ba¤l› kurslar aç›lmas› ve buraya ortaokul
mezunlar›ndan askerli¤ini yapm›fl kimseler al›nmas› suretiyle
memleket ihtiyac›n› karfl›lamak üzere din hizmetlerini görecek
elemanlar›n yetifltirilmesi prensibini tesbir eden önergenin
ço¤unlukla kabul edildi¤i" yer ald›. Tebli¤in yay›nlanmas›ndan
sekiz ay sonra, 15 Ocak 1949 tarihinde önce ‹stanbul ve Ankara,
daha sonra da Afyon, ‹zmir, Isparta, Kayseri, Kastamonu, Adana,
Trabzon ve Urfa'da 10 ay süreli ‹mam Hatip Kurslar› aç›ld›.
(Howard A. Reed, Türkiye'nin Yeni ‹mam Hatip Okullar›, Osmanl›
Devleti ve ‹slamiyet, ‹z Yay›nc›l›k 1991)
Bu kurslardan 1949 y›l› sonuna kadar 50 kifli mezun oldu. Daha
sonra kurslar iki y›la ç›kar›ld› ve meslek okulu mezunlar›n›n da
bu kurslara gitmesine imkan sa¤land›.
1950 seçimlerinde iktidara gelen
Demokrat Parti, seçim öncesinde vaat
etti¤i ‹mam Hatip Okullar›'n›,
iktidar›n›n birinci y›l›nda açt›.
‹mam Hatip Okullar› (1951-1972)
1950 seçimlerinde iktidara gelen Demokrat Parti, seçim öncesinde
vaat etti¤i ‹mam Hatip Okullar›'n›, iktidar›n›n birinci y›l›nda açt›.
Dönemin DP'li Milli E¤itim Bakan› Tevfik ‹leri'nin konuya iliflkin
aç›klamas› önemlidir: "‹mam Hatip Okullar› aç›lmas› zaruretine
kaniyiz. Çünkü, Türk Milleti'ne hitap edecek olgun, kültürlü,
hatip ve imamlar›n yetiflmesini arzu ediyoruz." (Cumhuriyet, 3
Ocak 1951)
E¤itimin en yetkili a¤z›n›n söyledikleri Ekim ay›nda gerçekleflti.
10 Ekim 1951 say›l› Müdürler Komisyonu karar›yla ilkokula dayal›
birinci devresi dört, ikinci devresi üç y›l olan ve bir bütün teflkil
eden yedi y›l süreli ‹mam Hatip Okullar› yedi il merkezinde aç›ld›.
Bu iller Ankara, ‹stanbul, Adana, Konya, Isparta, Kayseri ve
Marafl't›. Bakan ‹leri'ye göre ‹mam Hatip Okullar›'n›n amac›
"Müspet, münevver din adam› yetifltirmek" idi.
‹mam Hatip Okullar› önce "Özel Okullar Müdürlü¤ü"ne, daha
sonra ise "Ortaö¤retim Genel Müdürlü¤ü"ne ba¤l› olarak
faaliyetlerini sürdürdü. ‹mam Hatip Okullar›n›n say›s›n›n artmas›
59
ve mezunlar›n›n devam etmesi amac›yla 1959 y›l›nda "Yüksek
‹slam Enstitüleri" aç›ld›.
Bu okullar 1961 y›l›nda, yeni kurulan "Din E¤itimi Müdürlü¤ü"ne,
ard›ndanda 1964 y›l›nda kurulan "Din E¤itimi Genel Müdürlü¤ü"ne
ba¤land›.
Tablo 1.2.1
Y›llara Göre ‹mam Hatip Okullar› Say›s›
‹lk aç›lan ‹mam Hatip Okullar›,
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n köy,
bucak, kasaba ve flehir teflkilat›na
kaliteli eleman yetifltiriyordu; birinci
evreleri dört, ikinci evreleri üç y›ld›.
Ö⁄RET‹M YILI
AÇILAN OKUL SAYISI
H‹ZMET VEREN OKUL SAYISI
1951 - 1952
7
7
1953 - 1954
8
15
1954 - 1955
1
16
1956 - 1957
1
17
1958 - 1959
2
19
1962 - 1963
7
26
1965 - 1966
4
30
1966 - 1967
10
40
1967 - 1968
18
58
1968 - 1969
11
69
1969 - 1970
2
71
1970 - 1971
1
72
Kaynak: MEB Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü, aktaran Ünsür, 1995, s. 105.
‹lk aç›lan ‹mam Hatip Okullar›, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n köy,
bucak, kasaba ve flehir teflkilat›na kaliteli eleman yetifltiriyordu;
birinci evreleri dört, ikinci evreleri üç y›ld›. Okullardaki meslek
dersleri ile kültür dersleri aras›ndaki oran "yüzde 40 meslek
dersi/yüzde 60 kültür dersleri" fleklindeydi. Okullar›n ilk dört
y›ll›k birinci evresinde ders yo¤unlu¤u daha çok mesleki a¤›rl›kl›,
ikinci evrenin ders program›ysa yüksek ö¤renime yönelikti. Bu
okullar ilk mezunlar›n› 1958 y›l›nda, 193 kifliyle verdi.
1959 y›l›ndaysa bu okul mezunlar›n›n gidebilece¤i Yüksek ‹slam
Enstitüleri aç›ld›. 31 Temmuz 1961 tarih ve 211 say›l› karar ile kabul
edilen Yüksek ‹slam Enstitüsü Yönetmeli¤i'nde bu okullar›n amac›
flöyle tan›mlanm›flt›:
"Yüksek ‹slam Enstitüsü, ‹slam Dininin esaslar›na sad›k kalarak,
müspet ilmin ›fl›¤›nda ‹slam ilimlerini ve bunlara yard›mc› ilimleri
ö¤reterek, ‹mam Hatip Okullar›yla ilkö¤retmen okullar›na ve
di¤er ortaö¤retim müesseselerine ö¤retmen yetifltirmek ve ayn›
okullardaki din dersi ö¤retmenlerinin mesleki geliflmelerine
yard›m etmek suretiyle Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca kurulmufl bir
yüksekokuldur. Bu müessese Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n ihtiyaçlar›
d›fl›nda Diyanet ‹flleri Teflkilat›'na müftü, vaiz vb. gibi din adamlar›
yetifltirmekle de vazifelidir. Enstitü ayr›ca Türkiye'de ‹slam ilimleri
alan›nda araflt›rmalarda bulunmak ve neticelerini yurt ve dünya
ilim alemine sunmak amac›yla da görevlidir."
60
‹mam Hatip Okullar› mezunlar›, fark derslerini verdikleri takdirde
baflka üniversitelere girme hakk›na da sahiplerdi.
Tablo 1.2.2
1953-54 Ders Y›l›nda ‹mam Hatip
Okullar›nda Okuyan Ö¤renci Say›s›
‹LLER
Menderes hükümetleri döneminde
ö¤renci say›lar› artarak büyüyen
‹mam Hatip Okullar› 1961 darbesinin
ard›ndan iki defa kapat›lma tehlikesi
yaflad›.
Ö⁄RENC‹ SAYISI
ADANA (Seyhan)
106
ANKARA
146
ANTALYA
97
ÇORUM
46
ELAZI⁄
21
ERZURUM
36
ISPARTA
176
‹STANBUL
275
‹ZM‹R
50
KAYSER‹
244
KONYA
279
MARAfi
104
TOKAT
50
TRABZON
49
YOZGAT
40
TOPLAM
1719
Kaynak: Reed s. 182, aktaran Ünsür, 1995, s. 112.
Menderes hükümetleri döneminde ö¤renci say›lar› artarak
büyüyen ‹mam Hatip Okullar› 1961 darbesinin ard›ndan iki defa
kapat›lma tehlikesi yaflad›. 2. Cemal Gürsel Hükümeti döneminde
(5 Ocak 1961-20 Kas›m 1961) "Milli E¤itim Plan›'n›n haz›rl›¤› ile
ilgili komisyon"un baz› üyeleri taraf›ndan ‹mam Hatip
Okullar›'n›n tasfiyesi teklif edilmifl, ancak komisyonun di¤er
üyeleri buna karfl› ç›km›flt›r. (Milli E¤itim Plan›'n›n Haz›rl›¤› ile
‹lgili Komisyon Raporu, Ankara, Milli E¤itim Bas›mevi, 1960, s.13)
1961 y›l›nda toplanan "Din ile ‹lgili E¤itim ve Ö¤retim Komitesi
Raporu'nda ise mevcut 19 ‹mam Hatip Okulundan 15 tanesinin
kapat›lmas› veya "köy dini memurlar› okullar›" haline getirilmesi
teklif edilmifltir. (Din ile ‹lgili E¤itim ve Ö¤retim Raporu, Ankara,
MEB Bas›mevi, 1961, s. 10-16) Ancak bu teklif sadece raporun
sayfalar›nda kalm›fl, uygulanmam›flt›r.
Yeniden demokratik hayata dönülmesinin ard›ndan kurulan 9.
‹nönü Hükümeti daha önceki ‹nönü hükümetlerinin aksine
hükümet program›nda din e¤itimine de de¤inmifltir: "Diyanet
‹flleri Baflkanl›¤›'n›n çal›flmalar›n› halk›m›z›n bugünkü ve yar›nki
ihtiyaçlar›n› karfl›layacak yeterlili¤e ve verimli bir geliflmeye
kavuflturabilmek, ayd›n din adamlar› yetifltirmek ve bunlar› lay›k
olduklar› refah seviyesine ulaflt›rmak için gerekli tedbirler
61
Her ne kadar bu Hükümet döneminde
‹mam Hatip Okullar› mezunlar›
do¤rudan üniversiteye girme hakk›
kazanamasa da, ilk defa bir hükümet
program›nda ‹mam Hatip Okullar›n›
bitirenlerin üniversiteye do¤rudan
girebilmesinden söz edilmifl oldu.
62
al›nacakt›r."
Bir sonraki ‹nönü Hükümetinin Milli E¤itim Bakan› ‹brahim
Öktem'in ‹mam Hatip Okullar›'na bak›fl›n› özetleyen sözleri ise
16 Ekim 1963 tarihli Yeni Sabah Gazetesi'nde yer alacakt›: "Ben bu
makamda kald›¤›m müddetçe ‹mam Hatip Okulu aç›lmayacakt›r.
Bu sandalyeden düflece¤imi bilsem dahi ‹mam Hatip Okullar›n›n
aç›lmas›na müsaade etmeyece¤im. Sekiz bölgenin d›fl›ndaki ‹mam
Hatip Okullar› kapat›lacakt›r."
Bakan Öktem döneminde yeni ‹mam Hatip aç›lmam›fl, ancak
kapat›lan da olmam›flt›r. Bu arada 1963-64 ö¤renim y›l›nda ‹mam
Hatip Okullar›na ilk defa paras›z yat›l› ö¤renci al›nmas›na
bafllanm›flt›r.
27 Ekim 1965'te kurulan 1. Demirel Hükümeti'nin program› ‹mam
Hatip Okullar› ö¤rencilerine yönelik bir müjde içeriyordu. E¤itim
politikas›n›n çerçevesi çizilirken "‹mam Hatip Okullar›, mesleki
orta ve teknik okul mezunlar›na yüksekö¤retim imkanlar›n› aç›k
tutarak kabiliyetlerini gelifltirmelerini sa¤layaca¤›z," denilmiflti.
Her ne kadar bu Hükümet döneminde ‹mam Hatip Okullar›
mezunlar› do¤rudan üniversiteye girme hakk› kazanamasa da, ilk
defa bir hükümet program›nda ‹mam Hatip Okullar›n› bitirenlerin
üniversiteye do¤rudan girebilmesinden söz edilmifl oldu.
12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra ise ‹mam Hatip Okullar›
iki önemli de¤ifliklik geçirdi. Bunlardan ilki orta k›s›mlar›n›n
kapat›lmas›yd›. Bu tarihe kadar (1951-1971) ‹mam Hatip Okullar›
orta k›sm› dört, lise k›sm› üç y›l olmak üzere yedi y›l e¤itim
veriyordu. Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan haz›rlanan ve 22
May›s 1972'de yay›mlanan yönetmelikte "‹mam Hatip Okulu,
ortaokul üzerine dört y›ll›k e¤itim veren bir meslek okuludur.
Okul ö¤rencilerini hem mesle¤e hem de kendi alanlar›nda
yüksekö¤renime haz›rlar," denilmekteydi.
‹kinci önemli de¤ifliklik ise Milli E¤itimin Temel Kanunu ile
geldi. 1973 y›l›nda 1739 say›l› yasa olarak tan›mlanan yasan›n 32.
maddesi o güne kadar ‹mam Hatip Okulu olarak an›lan okullara
‹mam Hatip Lisesi ad›n› verdi. Yasan›n 32. Maddesi flu flekildeydi:
"Madde 32: ‹mam Hatip Liseleri, ‹maml›k, Hatiplik ve Kur'an
Kursu ö¤reticili¤i gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile
görevli elemanlar› yetifltirmek üzere Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca
aç›lan, ortaö¤retim sistemi içinde hem mesle¤e, hem
yüksekö¤retime haz›rlay›c› programlar uygulayan ö¤retim
kurumlar›d›r."
2004 Türkiye'sinin de tart›flma konusu olan ‹HL mezunlar›n›n
üniversite yönelimleri daha o tarihte TBMM'de tart›flma konusu
olmufltu. Hükümet taraf›ndan TBMM'ye sunulan yasa tasar›s›nda
31. Madde de flu ifade vard›:
"....‹mam Hatip Okullar›n› bitirenler, bugün oldu¤u gibi kendi
alanlar›nda yüksekö¤renime geçebileceklerdir." (Aktaran, Ayhan
1999, s.200)
Yani ‹mam Hatip mezunlar› sadece ilahiyat fakültelerine veya
kendi alanlar›yla ilgili yüksekö¤retim kurumlar›na devam
edebileceklerdi. Oysa yasa maddesi TBMM Genel Kurulu'nda 32.
Madde haline dönüfltü ve yüksekö¤retime geçifl, ilgili alanla s›n›rl›
olmaktan ç›kt›. Böylelikle ‹mam Hatip Okullar›n›n hem ismi
de¤ifltirilmifl, hem de mezunlar›na üniversite kap›lar› aç›lm›fl
oldu. Yasayla birlikte, di¤er liselerin edebiyat kolu mezunlar›n›n
girdikleri bölümlere ‹HL mezunlar› da girme hakk›n› elde etmifl
oldu. Yönetmelik gere¤i ‹HL mezunlar› ancak 1976-1977 ö¤retim
y›l›nda liselerin edebiyat kolu mezunlar›n› kabul eden fakültelerine
kay›tlar›n› yapt›rabildi.
Söz konusu yasa maddesi ‹HL'ler için kelimenin gerçek anlam›yla
bir dönüm noktas› oldu. Çünkü bugüne kadar süregelen tüm
tart›flmalarda ‹HL savunucular›n›n en temel dayanak noktas› bu
madde oldu.
‹mam Hatip Okullar›n›n hem ismi
de¤ifltirilmifl, hem de mezunlar›na
üniversite kap›lar› aç›lm›fl oldu.
Tablo 1.3
‹mam Hatip Liselerinde Say›sal Geliflmeler (1951-1971)
ORTA KISIM
YILLAR
YEN‹ KAYIT
1951-52
1952-53
L‹SE KISMI
Ö⁄RENC‹
MEZUN
YEN‹ KAYIT
Ö⁄RENC‹
MEZUN
876
876
X
X
X
X
X
1191
X
X
X
X
1953-54
X
1642
X
X
X
X
1954-55
X
2048
194
X
X
X
1955-56
924
2181
242
X
254
X
1956-57
X
2520
452
X
500
X
1957-58
X
2584
368
X
892
193
1958-59
X
2628
418
X
997
220
1959-60
X
2922
409
X
1144
336
1960-61
246
3374
380
X
1171
321
1961-62
X
4200
444
X
1175
334
1962-63
X
5874
505
X
1166
380
1963-64
X
8576
689
511
1248
328
1964-65
X
9676
800
453
1285
347
1965-66
X
11832
1223
783
1646
364
1966-67
X
17242
1760
1082
2297
440
1967-68
12090
24678
2239
1545
3369
702
1968-69
13079
31822
2638
1921
9486
1049
1969-70
13308
36655
4371
2102
5235
1508
Kaynak: MEB. Araflt›rma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Baflkanl›¤›, aktaran Ünsür, 1995, s. 113.
‹mam Hatip Liseleri (1973-...)
‹HL mezunlar› üniversite hakk›n› elde etmiflti ama okullar›n orta
k›sm› hâlâ kapal›yd›. Fakat bu durum da uzun sürmeyecekti. 26
63
CHP gibi sosyal demokrat ve laiklik
hassasiyeti yüksek bir partiyle 10 ay
iktidar› paylaflan Necmettin Erbakan
liderli¤indeki MSP, ‹HL'ye ilgisini hiç
gizlemedi.
Ocak 1974 tarihinde kurulan CHP-MSP koalisyon hükümeti,
programlar›nda flu vaatte bulunmufltu: "Meslek okullar›n›n orta
k›s›mlar› öncelikle aç›lacak, meslek okullar›n›n ikinci dönem
mezunlar›n›n üniversite ve yüksek okul girifl imtihanlar›na
girebilmeleri sa¤lanacakt›r....Halk yard›m›yla yap›l›p da bugüne
kadar ö¤renime aç›lmam›fl bulunan okul binalar› yap›l›fl
maksatlar›na uygun olarak bir an önce hizmete aç›lacakt›r.".
Nitekim ‹HL'nin orta k›sm› yeniden aç›ld›.
CHP gibi sosyal demokrat ve laiklik hassasiyeti yüksek bir partiyle
10 ay iktidar› paylaflan Necmettin Erbakan liderli¤indeki MSP,
‹HL'ye ilgisini hiç gizlemedi. Öncelikle daha iki y›l önce dört y›la
indirilmifl olan ‹HL yeniden ilkokula dayal› hale getirildi ve süresi
yedi y›la ç›kar›ld›. Programdaki ikinci vaat ise 12 Mart 1971
muht›ras›yla ara verilen yeni ‹HL'lerin aç›lmas›yd›. Buna uygun
olarak, yaklafl›k on ayl›k hükümet döneminde 29 yeni ‹HL faaliyete
geçti. Böylece ‹HL say›s› 100'ü geçerek 101 oldu.
Bu hükümetin ard›ndan Türkiye, Milliyetçi Cephe (MC)
hükümetlerine tan›kl›k etti. MC dönemleri ‹HL'nin yükseliflinin
bafllang›ç y›llar› olarak da tarihe geçti.
Bu 3 y›l 9 ayl›k dönemde 230 yeni ‹HL
aç›ld›. ‹kinci MC'nin sonuna
gelindi¤inde ülkedeki ‹HL say›s› 334'e
ulaflt›. 2003-2004 ö¤renim y›l›ndaki
‹HL say›s›n›n 452 oldu¤u düflünülürse,
okullar›n yar›s›n›n bu dönemde
aç›ld›¤› söylenebilir.
1.4 ‹mam Hatip Liselerinin Yükselifl Y›llar›
Birinci MC (31 Mart 1975-21 Haziran 1977) ve ‹kinci MC
(21 Temmuz 1977-5 Ocak 1978) hükümetleri yaklafl›k olarak
3 y›l 9 ay görev yapt›. AP Genel Baflkan› Süleyman Demirel
baflbakanl›¤›ndaki ilk MC'de MSP, MHP ve CGP bulunuyordu.
‹kinci MC'de ise CGP yoktu. Bu 3 y›l 9 ayl›k dönemde 230 yeni
‹HL aç›ld›. ‹kinci MC'nin sonuna gelindi¤inde ülkedeki ‹HL say›s›
334'e ulaflt›. 2003-2004 ö¤renim y›l›ndaki ‹HL say›s›n›n 452 oldu¤u
düflünülürse, okullar›n yar›s›n›n bu dönemde aç›ld›¤› söylenebilir.
Tablo 1.4.1
‹HL'de Say›sal Geliflmeler (1971-1981)
OKUL SAYISI
ORTA
L‹SE
ORTA
L‹SE
TOPLAM Ö⁄RENC‹
SAYISI
1970-1971
72
39
41767
6708
48475
1971-1972
72
42
36928
9094
46022
1972-1973
70
71
16443
19935
36378
1973-1974
58
71
10522
23960
34482
1974-1975
101
73
24091
24809
48900
1975-1976
171
72
51829
25809
77638
1976-1977
248
73
84863
25800
110663
1977-1978
334
103
108340
26177
134517
1978-1979
335
171
114273
34417
148690
1979-1980
339
249
130072
47941
178013
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü
64
Ö⁄RENC‹ SAYISI
Ö⁄RET‹M
YILI
1974-1975 ö¤retim y›l›nda ‹HL'de toplam 48 bin 895 ö¤renci
okurken, 1980-1981 ö¤retim y›l›na gelindi¤inde bu say› 200 bin
300'e yükseldi. Di¤er bir deyiflle yüzde 410 artt›. Okul say›s› da
101'den 374'e yükseldi. 1974-1978 döneminde tüm mesleki ve teknik
okullarda ö¤renci art›fl› yüzde 61,8 iken ‹HL'de bu oran yüzde 289
olmufltur. (Aktaran, Altunsaray, s.29)
‹HL'deki say›sal art›fl Türkiye'nin planl› dönemine denk gelmiflti.
Ülkenin 1973-1977 y›llar› aras›n› planlayan Üçüncü Befl Y›ll›k
Kalk›nma Plan›, söz konusu döneme iliflkin öngörüsünde ‹mam
Hatip Okullar› say›s›ndaki art›fla dikkat çekiyordu:
"‹mam Hatip Okullar› 1. devresi, planl› dönem içinde 2. devresi
ile birlikte mesleki ve teknik okullar içinde en yüksek geliflme
h›z›n› gösteren okullar olmufltur. 1970-71 ö¤retim y›l›nda ‹mam
Hatip Okullar›n›n tümünün, 2. devre mesleki ve teknik okullardaki
toplam ö¤renci say›s›n›n yüzde 20.8 gibi büyük bir pay›n› ald›¤›
görülmektedir. Planl› dönemde tüm mesleki ve teknik okullar
içinde en büyük geliflme h›z›n› ‹mam Hatip Okullar› kaydetmifltir.
Mevcut okullarda fazla kapasite yarat›lm›fl bulundu¤undan yeni
‹mam Hatip Okullar› aç›lmas› yoluna gidilmeyecektir."
Planda, "Yeni okul aç›lmas› yoluna gidilmeyecektir" denilmesine
karfl›n 1973 ve 1977 y›llar› aras›nda toplam 262 yeni ‹HL daha
aç›ld›. Dördüncü Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›'nda (1979-1983) da,
geçmifl dönemin hedefleri ve sonuçlar› de¤erlendirilirken ‹HL'deki
art›fl›n planlanan hedefleri aflt›¤› vurgulanacakt›:
1974-1975 ö¤retim y›l›nda ‹HL'de
toplam 48 bin 895 ö¤renci okurken,
1980-1981 ö¤retim y›l›na gelindi¤inde
bu say› 200 bin 300'e yükseldi. Di¤er
bir deyiflle yüzde 410 artt›.
Kalk›nma planlar›n› yapanlar, meslek
liseleriyle k›yaslayadursun ‹HL, "genel
liseler" ile yar›fl›yordu.
fiekil 1.1
1971 - 1981 ‹HL Say›lar› (Orta K›s›m)
400
350
Okul Say›s›
300
250
200
150
100
50
1
0
98
98
-1
80
19
19
79
-1
-1
78
19
77
-1
97
97
9
8
7
97
19
19
76
-1
-1
75
19
74
-1
97
97
6
5
4
97
19
19
73
-1
-1
72
19
19
71
-1
97
97
3
2
0
Y›llar
Kalk›nma planlar›n› yapanlar, meslek liseleriyle k›yaslayadursun
‹HL, "genel liseler" ile yar›fl›yordu. 1973 tarihli ve 1739 say›l› Milli
E¤itimin Temel Kanunu'nda "lise" statüsü kazanan ve "hem mesle¤e
hem de yüksekö¤retime haz›rlay›c› programlar uygulayan ö¤retim
kurumlar›" olarak nitelendirilen okullar, çoktan meslek lisesi
65
‹HL'nin say›lar› ve bu okullara olan
taleplerin h›zla artmas›nda MSP'nin
rolü büyüktü. CHP ile ortakl›¤›nda
‹HL'nin orta k›s›mlar›n› açt›ran MSP,
MC hükümetlerinde de yeni okullar›n
aç›lmas›nda itici güç oldu.
niteli¤ini aflm›fl ve bir tür genel lise ifllevi görmeye bafllam›flt›.
Böylece bu okullar›n bafllang›çta belirlenmifl olan amaçlar›ndan
da sapma e¤ilimleri belirmeye bafllam›flt›r. (Aktaran, Altunsaray,
2000 s. 28)
‹HL'nin say›lar› ve bu okullara olan taleplerin h›zla artmas›nda
MSP'nin rolü büyüktü. CHP ile ortakl›¤›nda ‹HL'nin orta
k›s›mlar›n› açt›ran MSP, MC hükümetlerinde de yeni okullar›n
aç›lmas›nda itici güç oldu. MSP'nin 1970'li y›llardaki iki temel
slogan›ndan biri olan "Manevi Kalk›nma", karfl›l›¤›n› ‹HL'de
bulacakt›. Di¤eri ise "A¤›r Sanayi Hamlesi" idi.
Bu dönemde ‹HL'ye talep, artarak devam ederken, bunlar›n meslek
dersleri kayna¤› da h›zla gelifliyordu. Bu tarihlerde Ankara
Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi'ne ek olarak, 1959 y›l›nda ‹stanbul'da
aç›lan sekiz Yüksek ‹slam Enstitüsü ve Erzurum Atatürk
Üniversitesi bünyesinde bir ‹slam ‹limleri Fakültesi mevcuttu.
‹mam Hatip Lisesinde, meslek derslerinin ö¤retmen gereksinimleri,
bu kurumlar›n mezunlar› sayesinde say›sal aç›dan yeterli biçimde
sa¤lamaktayd›. Ö¤retmen gereksiniminin çok yo¤un bir flekilde
hissedildi¤i döneme iliflkin olarak, bu okullar›n gereksinimi olan
meslek derslerini verecek ö¤retmenlerin bulunmas› üzerine, e¤itim
talebinin artt›¤› görülmüfltür. (Aktaran, Altunsaray, 2000, s. 27)
fiekil 1.2
Toplam Ö¤renci Say›s›
Ö¤renci Say›s›
250000
200000
150000
100000
50000
1
0
98
19
80
-1
-1
79
19
19
78
-1
98
97
97
-1
77
19
76
19
75
19
9
8
7
-1
97
-1
-1
74
97
6
5
97
4
97
19
19
73
-1
-1
72
19
19
71
-1
97
97
3
2
0
Y›llar
1.5 12 Eylül 1980 Sonras› Dönem
Türkiye'de her fleyin yeniden dizayn edildi¤i 12 Eylül 1980 askeri
darbesi dönemine gelindi¤inde ‹HL'deki ö¤renci say›s› 200 bini
geçmifl, okul say›s› ise ortaokul düzeyinde 374, lise düzeyinde ise
333'e ulaflm›flt›.
1985'e kadar yeni ‹HL aç›lmad›. ‹lk aç›lan iki okulun Tunceli ‹HL
ve Beykoz Anadolu ‹HL olmas› dikkat çekicidir. Tunceli'deki
okulun aç›l›fl nedeni olarak "bölge halk›n›n etnik yap›s›, anarfli ve
66
terörün bölgede yo¤unlu¤u", Beykoz Anadolu ‹HL aç›l›fl› ise "yurtd›fl›
iflçi çocuklar›n›n e¤itimine katk› sa¤lamak" olarak aç›kland› (Ünsür,
1995 s.31). Beykoz Anadolu ‹mam Hatip Lisesinin ad› daha sonra
Kartal Anadolu ‹mam Hatip Lisesi olarak de¤ifltirildi.
12 Eylül yönetimi yeni ‹HL açmad›
ancak, mezunlar›n›n üniversitelerin
her bölümüne girmesine olanak
tan›yan bir düzenlemeye imza att›.
fiekil 1.3
Ö¤renci Say›s› (1981-1991)
350000
Ö¤renci Say›s›
300000
250000
200000
150000
100000
50000
1
0
9
99
99
19
90
-1
-1
89
19
19
19
87
88
-1
-1
98
98
8
7
-1
86
19
19
85
-1
98
98
98
-1
84
19
83
19
6
5
4
98
-1
-1
82
19
19
81
-1
98
98
3
2
0
Y›llar
12 Eylül yönetimi yeni ‹HL açmad› ancak, mezunlar›n›n
üniversitelerin her bölümüne girmesine olanak tan›yan bir
düzenlemeye imza att›. Milli E¤itim Temel Kanunu'nun 31.
Maddesi, 16 Haziran 1983 tarihinde flu flekilde de¤ifltirildi:
"Lise ve dengi okullar› bitirenler, yüksek ö¤retim kurumlar›na
girmek için aday olmaya hak kazan›r. Hangi yüksek kurumlara,
hangi programlar› bitirenlerin nas›l girecekleri, girifl flartlar› Milli
E¤itim Bakanl›¤› ile iflbirli¤i yap›larak Yüksek E¤itim Kurulu
taraf›ndan tespit edilir." (Resmi Gazete, say› 18081, 16 Haziran 1983)
Yap›lan bu de¤ifliklik ile ‹HL mezunlar›na üniversite kap›lar›
tamamen aç›lm›fl oldu. Di¤er meslek okullar› mezunlar› gibi
‹HL'liler de üniversitelerin istedikleri bölümlerine girme hakk›na
sahip oldu.
Tablo 1.4.2
‹HL'de Say›sal Geliflmeler (1981-1991)
OKUL SAYISI
Ö⁄RENC‹ SAYISI
Ö⁄RET‹M
YILI
ORTA
L‹SE
ORTA
L‹SE
TOPLAM Ö⁄RENC‹
SAYISI
1981-1982
374
336
147071
69793
216864
1982-1983
374
341
147140
72791
219931
1983-1984
374
351
134688
72318
207006
1984-1985
375
375
145816
83157
228973
1985-1986
376
341
150465
87560
238025
1986-1987
375
341
160001
89666
249667
1987-1988
375
341
169769
87972
257741
1988-1989
382
350
180007
87079
267086
1989-1990
382
365
189786
92527
282313
1990-1991
382
379
209377
100176
309553
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü
67
‹HL'nin Anadolu ‹HL'ye dönüflmesi bu
okullar›n niteliksel olarak da
gelifltirilmesine iflaret ediyordu. ‹lki
1985 y›l›nda aç›lan Anadolu ‹HL'nin
say›s› daha sonra h›zla artt›.
1980'li y›llar›n sonuna gelindi¤inde ‹mam Hatiplerin orta
k›s›mlar›na 11, lise k›s›mlar›na 44 yeni okul eklenmiflti. Okul
say›s›nda önemli art›fl olmamas›na karfl›n ‹HL'deki ö¤renci say›s›
300 bini geçerek yüzde 45'lik bir art›fl göstermiflti.
Bu dönemde ‹HL yatay yönde büyüdü. Yeni okul açmak yerine
var olanlar geniflletildi, flubeler fleklinde yayg›nlaflt›r›ld›, niteliksel
olarak iyilefltirme çal›flmalar› yap›ld›. 1985 y›l›nda ilk Anadolu
‹mam Hatip Lisesi aç›ld›. Beykoz Anadolu ‹HL ad›yla aç›lan bu
okul, yurtd›fl›ndaki Türk çocuklar›n›n dini e¤itim ihtiyac›n›
karfl›lamak amac›n› tafl›yordu. Bu okul daha sonra Kartal ‹HL
ad›n› ald›.
Türkiye, Kartal Anadolu ‹HL'yi y›llar sonra üniversite
s›navlar›ndaki baflar›lar›yla tan›yacakt›. 1994 ÖYS Fen Bilimleri
Dal› birincisi Mustafa Önder K›y›kl›k Kartal Anadolu ‹HL son
s›n›f ö¤rencisiydi. 1995 ÖYS Türkçe-Sosyal ikincisi Selçuk fiimflek
de Kartal Anadolu ‹HL'de ö¤renim görüyordu.
‹HL'nin Anadolu ‹HL'ye dönüflmesi bu okullar›n niteliksel olarak
da gelifltirilmesine iflaret ediyordu. ‹lki 1985 y›l›nda aç›lan Anadolu
‹HL'nin say›s› daha sonra h›zla artt›. Tek bir ‹HL binas›nda ayn›
müdürlü¤e ba¤l› Anadolu ‹HL aç›lmas› yöntemi yayg›n olarak
uyguland›. 1997 y›l›nda ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›¤›nda
Anadolu ‹HL'lerin say›s›, ba¤›ms›z müdürlük halinde 7, normal
‹HL müdürlüklerine ba¤l› olarak 100'dü.
Tablo 1.4.3
‹HL'de Say›sal Geliflmeler (1991-2004)
Ö⁄RET‹M
YILI
OKUL SAYISI
ORTA
L‹SE
TOPLAM Ö⁄RENC‹
SAYISI
1991-1992
390
390
227088
119086
346174
1992-1993
390
390
249981
142097
392078
1993-1994
391
391
274175
162353
436528
1994-1995
446
394
301862
171439
473301
1995-1996
479
434
306684
188896
495580
1996-1997
601
601
318775
192727
511502
1997-1998
604
605
218631
178046
396677
1998-1999
6I2
612
-
192786
192786
1999-2000
-
504
-
134224
134224
2000-2001
-
500
-
91620
91620
2001-2002
-
458
-
71583
71583
2002-2003
-
450
-
64534
64534
2003-2004
-
452
-
84898
84898
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü
68
Ö⁄RENC‹ SAYISI
ORTA
L‹SE
Tablo 1.4.4
Baflbakanlara Göre Aç›lan ‹HL Say›lar›
(Anadolu ‹HL ve Çok Programl› Liseler dahil)
BAfiBAKAN ADI
Adnan MENDERES
‹smet ‹NÖNÜ
AÇTI⁄I OKUL SAYISI
19
7
Süleyman DEM‹REL
327
Bülent ECEV‹T
33
Turgut ÖZAL
9
Mesut YILMAZ
33
Tansu Ç‹LLER
167
Necmettin ERBAKAN
22
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü.
Tablo 1.4.5
‹HL'nin Baflbakan ve Milli E¤itim Bakanlar›na Göre Aç›l›fllar›
(1951-1997)
‹HL AÇILIfi
YILI
1951-1952
1953-1954
1954-1955
1956-1957
1958-1959
1962-1963
1965-1966
1966-1967
1967-1968
1968-1969
1969-1970
1970-1971
1974-1975
1975-1976
1976-1977
1977-1978
1977-1978
1978-1979
1979-1980
1979-1980
1980-1981
1984-1985
1988-1989
1990-1991
1991-1992
1992-1993
1993-1994
1993-1994
1993-1994
1994-1995
1995-1996
1995-1996
1995-1996
1996-1997
*
**
***
****
‹HL ANADOLU ‹HL BÜNYES‹NDE ÇOK PROGRAMLI ‹HL BÜNYES‹NDE
‹HL
ANADOLU ‹HL
L‹SE
Y. D‹L A⁄IRLIKLI ‹HL
7
8
1
1
2
7
4
10
18
11
2
1
29
70
77
3
83
1
3
2
34
1
1
7
2*
6
13**
2
11***
1
1
26
2
1
1
2
2
19
26****
71
16
3
17
5
BAKAN
BAfiBAKAN
Tevfik ‹leri
R.Salim Burçak
Celal Yard›mc›
Celal Yard›mc›
Celal Yard›mc›
fi.R. Hatipo¤lu
Orhan Dengiz
Orhan Dengiz
‹lhami Ertem
‹lhami Ertem
‹lhami Ertem
Orhan O¤uz
M. Üstünda¤
A. N. Erdem
A. N. Erdem
A. N. Erdem
N. Mentefle
N. U¤ur
N. U¤ur
O. C. Fersoy
O. C. Fersoy
V. Dinçerler
H. C. Güzel
A. Akyol
A. Akyol
K. Toptan
K. Toptan
N. Mentefle
N. Ayaz
N. Ayaz
N. Ayaz
T. Tayan
T. Tayan
M. Sa¤lam
A. Menderes
A. Menderes
A. Menderes
A. Menderes
A. Menderes
‹.‹nönü
S. Demirel
S. Demirel
S. Demirel
S. Demirel
S. Demirel
S. Demirel
B. Ecevit
S. Demirel
S. Demirel
S. Demirel
S. Demirel
B. Ecevit
B. Ecevit
S. Demirel
S. Demirel
T. Özal
T. Özal
M. Y›lmaz
M. Y›lmaz
S. Demirel
S. Demirel
T. Çiller
T. Çiller
T. Çiller
T. Çiller
T. Çiller
T. Çiller
N. Erbakan
K. Toptan'›n Bakanl›¤›, S. Demirel'in Baflbakanl›¤› döneminde 1'i
T. Tayan'›n Bakanl›¤›, M. Y›lmaz'›n Baflbakanl›¤› döneminde 1'i
N. Mentefle'nin Bakanl›¤›, T. Çiller'in Babakanl›¤› döneminde 1'i, müstakil hale getirilmifltir.
1'i Anadolu ‹mam Hatip Lisesi
Kaynak: (Ayhan ,1999 S.576)
69
Tablo 1.4.6
‹mam Hatip Okulu/Lisesi Y›llara Göre
Aç›l›fl Durumu
16 A¤ustos 1997 tarihi ‹HL için bir
dönüm noktas› oldu. Bu tarihte
ç›kar›lan sekiz y›ll›k zorunlu kesintisiz
e¤itim yasas› ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›
kapanmas›na yol açt›.
AÇILDI⁄I YIL
SAYI
1951
7
1953
8
1954
1
1956
1
1958
2
1962
7
1966
14
1967
18
1968
11
1969
2
1970
1
1974
29
1975
70
1976
77
1977
86
1978
1
1979
4
1980
35
1985
1
1988
7
1991
6
1992
4
1994
2
1995
I71
1996
3
1997
X
1998
X
1999
X
2000
X
2001
X
2002
X
2003
X
Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, Aktaran, Ünsür S.128
16 A¤ustos 1997 tarihi ‹HL için bir dönüm noktas› oldu. Bu tarihte
ç›kar›lan sekiz y›ll›k zorunlu kesintisiz e¤itim yasas› ‹HL'nin orta
k›s›mlar›n› kapanmas›na yol açt›. Yasadan üç gün sonra 174 say›l›
MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar› ile ‹HL, bir y›l› haz›rl›k
üç y›l› normal e¤itim olmak üzere dört y›ll›k liseler haline
dönüfltürüldü. O tarihe kadar ‹HL grafiklerinde görünen düzenli
art›fl›n yerine sert bir düflüfl yafland›. 1996-1997 ö¤renim y›l›nda
‹HL'nin orta ve lise k›sm›nda toplam 511 bin 501 ö¤renci ö¤renim
70
görürken bu say› 1997-1998 ö¤renim y›l›nda 178 bin 46'ya düfltü.
Bu yaklafl›k olarak yüzde 65'lik bir gerileme demekti. Bu y›ldan
sonra ‹HL ö¤renci say›s› her y›l düflüfl gösterdi. Ancak 2003-2004
ö¤renim y›l›nda ö¤renci say›s›nda k›smi bir art›fl meydana geldi.
Kimi yorumculara göre AKP'nin iktidara gelmesi bu durumun
sebebiydi.
1996-1997 ö¤renim y›l›nda ‹HL'nin
orta ve lise k›sm›nda toplam 511 bin
501 ö¤renci ö¤renim görürken bu say›
1997-1998 ö¤renim y›l›nda 178 bin
46'ya düfltü. Bu yaklafl›k olarak yüzde
65'lik bir gerileme demekti.
1.6 ‹HL'nin Yükseliflinin Nedenleri
1973-1974 ö¤renim y›l›nda ‹HL'de (72 Orta-71 Lise) toplam 34 bin
570 ö¤renci vard›. Bu tarihten 25 y›l sonra, yani 1997 y›l›na
gelindi¤inde ö¤renci say›s› 511 bin 502, okul say›s› ise orta k›s›m
olarak 601'e, lise k›sm› ise 402'ye ulaflm›flt›. 1973 y›l›ndan itibaren,
12 Eylül dönemi dahil, hiçbir y›l ‹HL ö¤renci say›s› azalmad›
aksine her y›l artt›. Bu yükseliflin belli bafll› nedenlerini flöyle
s›ralayabiliriz:
Halk›n Sahiplenmesi
Ö¤renci art›fl›n›n arkas›nda, MC dönemlerinde oldu¤u gibi hiç
kuflkusuz birtak›m siyasal sebepler vard›, fakat as›l gerekçe
muhafazakâr kitlelerin ‹HL'yi benimseyip onlara sahip ç›kmas›yd›.
Öyle ki, kimi hükümetler yeni ‹HL açmak istemeseler de iktidara
geldiklerinde aç›lmaya haz›r ‹HL binalar› buldular. Zira bu
okullar›n inflas› ve döflenmesinde, di¤er okullarla k›yaslanmayacak
ölçüde halk katk›s› ve kat›l›m› söz konusuydu. Bunun sonucunda
‹HL binalar›n›n yüzde 65'i, tepeden t›rna¤a, devlet katk›s› olmadan
yap›ld›. Devletin hiçbir katk› almadan yapt›¤› ‹HL binalar› ise,
genel toplam içerisinde ancak yüzde 9,5'luk bir oran
oluflturmaktad›r. (Ünsür, 1995 S.148)
Tablo 1.5.1
‹HL Ö¤retim Binalar›n›n Mülkiyet Durumlar›
Hazineye ait olanlar
267
Derneklere ait olanlar
106
Vak›flara ait olanlar
20
Özel ‹dareye ait olanlar
2
Belediyelere ait olanlar
3
fiah›slara ait olanlar
2
Toplam
400
Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›. Aktaran, Ünsür, 1995, s. 149.
71
Tablo 1.5.2
‹HL'nin Yap›l›fl Durumlar›
Devlet taraf›ndan yap›lanlar
38
Devlet-millet iflbirli¤iyle yap›lanlar
77
Mülkiyeti Hazine'ye ait olup geçici olarak tahsis edilenler
22
Dernek, vak›f ve di¤er kurulufllarca yap›lanlar
263
Toplam
400
Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 149.
‹HL binalar›n›n yard›m›nda gözlenen "halk yard›m›" olgusu ile
pansiyon binalar›nda da karfl›lafl›yoruz. 125'i e¤itim görülen bina
dahilinde, 121'i ise ayr› binalarda hizmet veren 246 ‹HL pansiyon
binalar›n›n mülkiyet durumu flöyledir:
Tablo 1.5.3
Pansiyon Binalar› Mülkiyet Durumu
Hazineye ait olanlar
177
Derneklere ait olanlar
56
Vak›flara ait olanlar
12
Özel ‹dareye ait olanlar
Toplam
1
246
Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 150.
Tablo 1.5.4
Yap›l›fl Durumlar› ‹tibariyle Pansiyonlar
(Sadece ‹HL Ö¤rencileri Bulunanlar)
Devlet taraf›ndan yapt›r›lanlar
35
Devlet-millet iflbirli¤iyle yapt›r›lanlar
28
Dernek, vak›f ve di¤er kurulufllarca yapt›r›lanlar
58
Toplam
121
Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 150.
Burada dikkat çeken bir di¤er nokta da, halk taraf›ndan yapt›r›lan
okullar konusunda devletin elinin kolunun ba¤l› olmas›d›r. E¤er
bir kifli yapt›rd›¤› okulun ‹HL olmas›n› flart koflarsa, söz konusu
yerleflim biriminde ‹HL ihtiyac› olmasa dahi, Milli E¤itim
Bakanl›¤› okulun türünü de¤ifltirme hakk›na sahip de¤il. Bu
konuda yap›lan kimi tasarruflar›n yarg› engeline tak›ld›¤› biliniyor.
Pansiyon ve Burs Olanaklar›
‹mam Hatip Okullar›na ilk olarak 1963-1964 y›l›nda paras›z yat›l›
ö¤renci al›nd›. Bu sayede özellikle k›rsal kesimden gelen, düflük
gelirli ailelerin çocuklar›n›n ö¤renim görme flans› artt›. "‹fl garantili"
72
(Diyanet bünyesinde) okullar olarak alg›lanmas›, ‹HL'yi dar gelirli
aileler için cazip hale getirdi. Y›llar içinde ‹HL'nin pansiyon ve
burs olanaklar›n›n belirgin flekilde artt›¤› görülmektedir:
Tablo 1.6.1
Çeflitli Ö¤retim Dairelerinin Y›llar ‹tibariyle
Burslu Ö¤renci Say›lar›
Ö⁄RET‹M KURUMLARI
1991-92
1992-93
1993-94
1994-95
1995-96
1996-97
‹lkö¤retim Genel Md.
5000
6981
10417
12307
31348
27881
Ortaö¤retim Genel Md.
6500
8291
12220
11826
27128
22724
Erkek Teknik Ö¤retim
1830
1550
2404
2449
6750
5888
K›z Teknik Ö¤retim Genel Md.
600
477
707
826
2339
1966
Ticaret ve Tur. Ö¤r. Gen. Md.
1340
932
1399
1386
3554
3290
Ö¤retmen Yetifltirme Gen. Md.
50
57
131
147
445
296
3100
1700
2702
3312
9854
7416
Özel E¤itim Reh. Ve Dan.
71
12
15
20
25
35
Sa¤l›k ‹flleri Dairesi
10
X
5
5
5
8
18501
20000
30000
32278
81448
69504
Din Ö¤retimi Gen. Md.
Toplam
‹HL'nin yüzde 28'lik pansiyon
olana¤›yla, di¤er okul türleri içinde
tart›flmas›z bir üstünlü¤ü var. Bu da
‹HL'yi dar gelirli aileler için daha
cazip k›l›yor.
Kaynak: MEB, Milli E¤itimle ‹lgili Bilgiler. APK Kurulu Bflk. Ankara, 1997 s.54 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 84.
Tablo 1.6.2
1996-1997 Ö¤retim Y›l›nda Ö¤renci Pansiyonlar› ve
Ö¤renci Kapasiteleri
Ö⁄RET‹M DA‹RES‹
‹lkö¤retim Genel Md.
PANS‹YON YÜZDES‹
SAYISI
169
16,3
Ortaö¤retim Genel Md.
216
Erkek Teknik Ö¤retim
102
K›z Teknik Ö¤retim Gen. Md.
24
PANS‹YON TOPLAM
KAPAS‹TES‹ Ö⁄RENC‹
AYNI Ö⁄REN‹M DA‹RES‹NDEK‹
TOPLAM Ö⁄RENC‹YE ORANI
84574
6717198
1,2
20,8
43761
1426371
3
9,8
18261
390806
4,6
2,3
3017
98617
3
Ticaret ve Tur. Ö¤r. Genel Md.
20
1,9
2010
224489
0,8
Ö¤retmen Yetifltirme Genel Md.
68
6,5
15943
21370
74,6
Din Ö¤retimi Genel Md.
291
28,1
41398
511502
8
Özel E¤itim Reh. Ve Dan.
50
4,8
7502
272
x
Özel E¤itim Kurumlar› Genel Md.
Toplam
94
9
12826
2266
x
1034
100 (99.5)
229292
9392891
95,2
Kaynak: MEB E¤itimle ‹lgili Bilgiler, s. 56 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 85.
Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü çat›s› alt›nda faaliyetlerini
sürdüren ‹HL'nin yüzde 28'lik pansiyon olana¤›yla, di¤er okul
türleri içinde tart›flmas›z bir üstünlü¤ü var. Bu da ‹HL'yi dar gelirli
aileler için daha cazip k›l›yor. Burs olanaklar› aç›s›ndan
incelendi¤inde de ‹HL ö¤rencilerin di¤er meslek liselerindeki
ö¤rencilerden daha avantajl› olduklar› görülüyor.
73
Din E¤itimi Talebi
‹HL'ne yönelik talebin alt›nda yatan en önemli etken hiç kuflkusuz
din e¤itimi alma iste¤idir. Bu olguyu daha iyi anlamak için ‹HL
ö¤rencileri üzerine yap›lm›fl baz› araflt›rmalara baflvuraca¤›z.
CEBEC‹ 1993: Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan ‹mam Hatip
Liselerinden Mezun Olanlar›n Yöneliflleri ve Sebepleri bafll›kl›
araflt›rma için 1993 y›l›nda Sakarya, Zonguldak, Ere¤li ve
Karasu'daki ‹mam Hatip Liselerinde anket yap›ld›. Ankette
ö¤rencilere "Niçin ‹mam Hatip Liselerini tercih ettiniz?" sorusu
yöneltildi. Sonuçlar:
Dini bilgileri daha iyi ö¤renmek için
% 71
Ailem istedi¤i için
% 15
Din görevlisi olmak için
%9
Baflka
%5
Yukar›daki dört araflt›rman›n
sonuçlar› ›fl›¤›nda, ‹HL'ye yöneliflte,
lise e¤itimine ek olarak dini bilgiler
alma iste¤inin belirleyici oldu¤u
ortaya ç›k›yor.
TÜRKMEN (GÜL) 1998: Araflt›rma Bursa ve civar›ndaki 9 ilçede
1993-1994 ö¤renim y›l›nda gerçeklefltirildi. Araflt›rmaya 500
ö¤renci kat›ld›. Araflt›rmada, ö¤renciler % 80.8 oran›nda ‹HL'de
ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip, buna gerekçe
olarak % 72.4 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda dini bilgiler
de veriliyor," demifllerdir.
ÜNLÜ 1999: Bu araflt›rma 1995-1996 y›l›nda Bursa ve ilçelerindeki
14 ‹HL'de 565 ö¤renciyle yap›ld›. Araflt›rmada, ö¤rencilerin %
83.93'ü ‹HL'de ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip,
bunun gerekçesinde % 69.57 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda
dini bilgiler de veriliyor" fl›kk›n› iflaretlemifllerdir.
ALTUNSARAY 2000: Bu araflt›rma 1998-1999 ö¤retim y›l›nda
Ankara'daki 7 ‹HL'den 379 ö¤renci ile yap›ld›. Araflt›rman›n sonuç
bölümünde "Araflt›rmaya kat›lan ö¤rencilerin tamam› dinlerini
daha iyi ö¤rendikleri için bu okulu talep ettiklerini belirtmifllerdir,"
denildi. (s.93)
Yukar›daki dört araflt›rman›n sonuçlar› ›fl›¤›nda, ‹HL'ye yöneliflte,
lise e¤itimine ek olarak dini bilgiler alma iste¤inin belirleyici
oldu¤u ortaya ç›k›yor. Araflt›rmalar›n bir di¤er bulgusu ise ‹HL
ö¤rencilerinin kendi istekleriyle bu okullar› tercih ettiklerini
belirtmeleri. Eldeki araflt›rmalara göre ‹HL ö¤rencilerinin bu
okullar› tercih etmelerinin sebepleri flöyle:
74
ÜNLÜ 1999
Kendi iste¤iyle
Aile istedi¤i için
% 52.06
% 33.27
TÜRKMEN (GÜL) 1998
Kendi iste¤iyle
% 50.0
Aile iste¤i
% 26.0
ALTUNSARAY 2000
Bu çal›flmada araflt›rmac›, ‹HL tercihlerini baflka de¤iflkenlerle
birlikte incelemifltir. Bu nedenle yüzde de¤erlerinden yoksunuz,
ancak araflt›rman›n sonuç bölümünde bu konuya iliflkin ç›kan
sonuç belirtilmifltir. Altunsaray, ‹HL'nin talep edilmesinde aile
etkisinin erkek ö¤rencilerde daha yüksek oldu¤u tespit ediyor.
Araflt›rmac›, baflörtüsünün tak›labilmesi ve k›zlarla erkek
ö¤rencilerin ayr› s›n›flarda ders yapmas›n›n bu okullar›n tercih
edilmesinde çok etkili oldu¤unu da söylüyor. (s.94)
K›z›n› ‹HL'ye kaydettirmek isteyen
bir velinin hukuk mücadelesi sonucu
Dan›fltay 11. Daire'sinin 14/12/1976
tarih ve 1976/4374 say›l› karar› ile
‹HL'ye k›z ö¤renciler al›nmaya
baflland›.
Yükseliflin "Gizli Kahramanlar›": K›zlar
1950 y›l›nda imam ve hatip yetifltirmek üzere aç›lan ‹mam Hatip
Okullar›na bir gün k›z ö¤renci de al›naca¤› herhalde kimsenin
akl›na gelmemiflti. Zira kad›nlarda din görevlisi pek görülen bir
olgu de¤ildi. K›z›n› ‹HL'ye kaydettirmek isteyen bir velinin hukuk
mücadelesi sonucu Dan›fltay 11. Daire'sinin 14/12/1976 tarih ve
1976/4374 say›l› karar› ile ‹HL'ye k›z ö¤renciler al›nmaya baflland›.
Tablo 1.7.1
1990 Y›l› Sonras› ‹HL Erkek-K›z Ö¤renci Say›s› Tablosu
Ö⁄RET‹M YILI
ERKEK
KIZ
TOPLAM
1990-1991
76898
23789
100687
TOPLAM Ö⁄RENC‹ ‹Ç‹NDE
KIZ YÜZDES‹
23,63
1991-1992
86450
32835
119285
27,53
1992-1993
99160
43202
142362
30,35
1993-1994
109262
53061
162323
32,69
1994-1995
107999
59183
167182
35,4
1995-1996
113247
70394
183641
38,33
1996-1997
106187
74185
180372
41,13
1997-1998
98430
79616
178046
44,72
1998-1999
100021
92765
192786
48,11
1999-2000
66776
67448
134224
50,25
2000-2001
46906
44714
91620
48,8
2001-2002
38719
32864
71583
45,91
2002-2003
38987
25547
64534
39,59
2003-2004
49336
35562
84898
41,89
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü.
75
fiekil 1.4
Y›llar ‹tibariyle Erkek Ö¤renci Say›s›
120000
100000
80000
60000
40000
20000
4
3
-2
-2
03
02
20
20
20
00
00
2
1
00
-2
01
-2
00
20
99
19
19
00
0
9
00
-2
99
8
-1
98
-1
97
19
19
19
95
96
-1
-1
99
99
6
5
99
4
99
19
19
19
92
93
94
-1
-1
99
3
2
99
-1
99
1
-1
99
91
-1
19
90
19
7
0
Y›llar
fiekil 1.5
Y›llar ‹tibariyle K›z Ö¤renci Say›s›
1990-1991 ö¤renim y›l›nda k›z
ö¤rencilerin oran› % 23.63'ken, yani
her befl ‹HL ö¤rencisinden ancak biri
k›zken, 1999-2000 ö¤renim y›l›ndan
k›z ö¤renci say›s› erkek ö¤renci say›s›n›
geçmifl ve oran k›zlar lehine % 50.25
olmufltur.
100000
90000
80000
70000
60000
50000
40000
30000
20000
10000
4
03
20
20
02
-2
-2
00
00
3
2
00
1
01
20
00
20
99
19
-2
00
0
-2
00
9
-2
99
8
-1
98
19
97
19
96
19
-1
-1
99
99
6
5
99
95
19
94
19
93
19
-1
99
4
-1
99
3
-1
99
2
19
91
19
92
-1
-1
99
1
99
-1
90
19
7
0
Y›llar
Yukar›daki iki grafi¤i inceledi¤imizde 1990 y›l› sonras›nda
‹HL'deki k›z ö¤renci say›s›ndaki art›fl net olarak görülebiliyor.
Say›sal olarak art›fl›n yan› s›ra erkek ö¤renci karfl›s›nda k›z
ö¤rencilerin oran olarak yükseliflte oldu¤u da aç›kça ortada. 19901991 ö¤renim y›l›nda k›z ö¤rencilerin oran› % 23.63'ken, yani her
befl ‹HL ö¤rencisinden ancak biri k›zken, 1999-2000 ö¤renim
y›l›ndan k›z ö¤renci say›s› erkek ö¤renci say›s›n› geçmifl ve oran
k›zlar lehine % 50.25 olmufltur. Di¤er bir deyiflle her iki ‹HL
ö¤rencisinden birisi k›zd›r. 2003-2004 ö¤renim y›l›nda ise genel
‹HL ö¤rencileri içindeki k›z oran› % 41.89'dur.
Esas kurulufl amac› imam ve hatip yetifltirmek olarak saptanm›fl
bu okullardaki yüksek k›z ö¤renci oran›, k›zlar ve erkeklerin ayr›
s›n›flarda ders görmesi ve k›zlar›n bafllar›n› örterek e¤itim
imkan›na sahip olmas› türünden gerekçelerle ne derece
aç›klanabilir? Kald› ki, ‹HL üzerine yap›lan baz› araflt›rmalar,
buralardaki k›z ö¤rencilerin, sadece ‹HL'deki de¤il, genel liselerdeki
erkeklere k›yasla modern de¤er ve ölçülere daha yatk›n olduklar›n›
gösteriyor.
76
Bu noktada Mustafa Kemal Coflkun taraf›ndan ODTÜ Sosyoloji
Bölümü için haz›rlanan yüksek lisans tezi çarp›c› bulgulara sahip.
Coflkun yapt›¤› ankette ‹HL'deki k›z ve erkek ö¤rencileri, kad›n›n
toplumsal yaflamdaki yeri üzerine sorulara flöyle cevap vermifl:
Tablo 1.7.2
‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›*
ÖNERMELER
K›z %
Erkek %
Kad›nlar d›flar›da çal›flarak eve kazanç sa¤lamal›d›r
84,4
19,3
Kad›n kendi fikirlerini serbestçe baflka erkeklere söyleyebilir
66,2
24,4
Kad›n kendi fikirlerini yaln›zca kocas›na söyleyebilmelidir
15,6
60,2
Kad›n›n meslek sahibi olmas› gereksizdir
3,1
22,2
Kad›nlar d›flar› ç›kt›klar›nda ya da baflkalar›n›n yan›nda mutlaka örtünmelidir
90,7
89,8
Kad›nlar yaln›z bafllar›na seyahat edebilirler
57,8
15,9
Kad›n›n esas yeri evi olmal›d›r
27,6
83
K›z ö¤rencilerin daha modernist bir
tutumu benimsemeleri, k›zlar›n›, daha
muhafazakâr ve gelenekçi bir yap›da
yetiflmeleri için ‹HL'ye gönderen
ailelerin bu beklentilerinin
gerçekleflmedi¤ini, en az›ndan k›zlar›n
kendilerine biçilen geleneksel rolleri
reddettiklerini ileri sürmeyi mümkün
k›l›yor.
Kaynak: Coflkun, 1999, s. 98.
* Önermelere "fikrime çok uygun"ve "fikrime uygun "yan›t›n› veren ö¤rencilerin oranlar› verilmifltir
‹HL'de okuyan k›z ve erkek ö¤renciler, kad›n›n toplumsal
yaflamdaki yerine iliflkin sorulara verdikleri yan›tlarda sadece
örtünme konusunda uyufluyor. Di¤er konularda ise ‹HL'de ö¤renim
gören, erkek ve k›z ö¤renciler aras›nda ciddi görüfl ayr›l›klar var.
K›z ö¤rencilerin daha modernist bir tutumu benimsemeleri,
k›zlar›n›, daha muhafazakâr ve gelenekçi bir yap›da
yetiflmeleri için ‹HL'ye gönderen ailelerin bu beklentilerinin
gerçekleflmedi¤ini, en az›ndan k›zlar›n kendilerine biçilen
geleneksel rolleri reddettiklerini ileri sürmeyi mümkün k›l›yor.
Yukar›daki sorulara verilen karfl›l›klar okul türlerine göre
karfl›laflt›r›ld›¤›nda dikkat çekici durumlarla karfl›lafl›yoruz:
Tablo 1.7.3
Sosyal Hayat ve Kad›n Konusunda Okul Türlerine Göre
Yaklafl›mlar*
Endüstri
Meslek
Liseleri
K
E
E
‹mam
Hatip
Liseleri
K
E
80,4 58,1 67,6 44,2 95,5
85
57,7 16,1 81,4 65,6
8,8 32,2
16,7 15,1 59,9
Normal
Liseler
K
E
K
Kad›n yaln›z seyahat edebilir
98
79,7
Kad›n sadece kocas› ile konuflabilir
4
6,2
Kad›n di¤er erkeklerle konuflabilir
96
85,9
79,4 61,4 46,6 46,9 96,9 82,5 66,5 24,9 83,2 73,2
E
13
43,1
Özel
Liseler
Özel
Cemaat
Okullar›
K
E
Anadolu
Liseleri
K
1,5
8,4
21,6
Kaynak: Coflkun, 1999 s.98
*Önermeye olumlu görüfl verenlerin kendi okul grubu içindeki ö¤rencilere yüzde oran›
77
Tablo 1.7.4
Kad›n›n Çal›flma Hayat›na Kat›l›m›na ‹liflkin Okul Türlerine
Göre Yaklafl›mlar*
Kad›n çal›flmal›
Anadolu
Liseleri
Normal
Liseler
K
K
E
94,5 90,6
Meslek kad›n için gerekli de¤ildir
Kad›n›n yeri evidir
E
Endüstri
Meslek
Liseleri
K
E
K
94,1 65,6
96
50,1 95,5
1,3
6,6
E
‹mam
Hatip
Liseleri
K
E
Özel
Cemaat
Okullar›
K
E
89
84,8 19,3
90
69,3
2,1
6,9
Özel
Liseler
x
3,2
3,6
15,5
1,5
3,6
9,7
21,9
14,4 40,7 43,5 59,6
6
20,7 27,2 82,6 17,5 33,9
3
21,6
Kaynak: Coflkun, 1999 s.82
*Önermeye olumlu görüfl verenlerin kendi okul grubu içindeki ö¤rencilere yüzde oran›
‹HL'nin k›z ö¤rencileri, birçok
durumda, normal lise ve endüstri
meslek lisesi erkek ö¤rencilerinden daha
ileri pozisyonlar alabiliyorlar.
Görüldü¤ü gibi, kad›n konusunda en muhafazakâr görüfller
‹HL'nin erkek ö¤rencileri taraf›ndan benimsenirken, ‹HL'nin k›z
ö¤rencileri, birçok durumda, normal lise ve endüstri meslek lisesi
erkek ö¤rencilerinden daha ileri pozisyonlar alabiliyorlar. Bu
olgu, ‹HL'deki k›z ö¤renci varl›¤›n› tart›flma ve de¤erlendirmede
kayda de¤er aç›l›mlar sa¤layabilir.
Bir di¤er dikkat çekici durumsa, araflt›rmac› Coflkun taraf›ndan
"özel cemaat okullar›" olarak tan›mlanan kurumlarda okuyan
ö¤rencilerin kad›nla ilgili her soruda, ‹HL'nin çok ilerisinde
karfl›l›klar vermifl olmalar›d›r.
‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri
‹HL ö¤rencilerinin ailelerin e¤itim durumlar› afla¤›daki üç
araflt›rmada da ciddi benzerlikler gösteriyor. Tüm araflt›rmalarda
ilkokul mezunu anne ve babalar›n a¤›rl›¤› ortaya ç›k›yor. Üniversite
mezunu anne say›s› yok denecek kadar azken, anneler aras›nda
okuma yazma bilmeyenlerin fazlal›¤› dikkat çekici. Üniversite
mezunu baba oran›ysa yüzde 7 ile 15 aras›nda de¤iflkenlik gösteriyor.
Tablo 1.8.1
Baban›n Ö¤renim Durumu
BABANIN Ö⁄REN‹M DURUMU
Okur Yazar De¤il
%
X
X
Okur Yazar
25
4,48
‹lkokul Mezunu
292
52,42
Ortaokul Mezunu
77
13,82
Lise Mezunu
73
13,1
Üniversite Mezunu
84
15,08
Yüksek Lisans veya doktora
6
1,1
557
100
Toplam Ö¤renci
Kaynak: Ünlü, 1999, s.15.
78
SAYI
BABANIN Ö⁄REN‹M DURUMU
SAYI
%
Okur Yazar De¤il
46
9,2
Okur Yazar
51
10,2
‹lkokul Mezunu
273
54,6
Ortaokul terk veya mezun
44
8,8
Lise terk veya mezun
44
8,8
Üniverite terk
3
0,6
Üniversite Mezunu
38
7,6
Yüksek Lisans veya doktora
Toplam Ö¤renci
1
0,2
500
100
Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 22.
BABANIN Ö⁄REN‹M DURUMU
SAYI
%
Okur Yazar De¤il
X
X
Okur Yazar
10
2,7
‹lkokul Mezunu
139
37,6
Ortaokul
74
20
Lise
83
22,4
‹ki y›ll›k yüksek okul
20
5,4
Üniversite Mezunu
37
10
Yüksek Lisans veya doktora
7
1,9
370
100
Toplam Ö¤renci
Kaynak: Altunsaray, 2000, s. 47.
Tablo 1.8.2
Annenin Ö¤renim Durumu
ANNEN‹N Ö⁄REN‹M DURUMU
SAYI
%
Okur Yazar De¤il
109
21,8
Okur Yazar
64
12,8
‹lkokul Mezunu
299
59,8
Ortaokul terk veya mezun
16
3,2
Lise terk veya mezun
9
1,8
Üniversite terk
x
X
Üniversite Mezunu
3
0,6
Yüksek Lisans veya doktora
Toplam Ö¤renci
x
X
500
100
Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 22.
ANNEN‹N Ö⁄REN‹M DURUMU
SAYI
%
Okur Yazar De¤il
43
11,6
Okur Yazar
23
6,2
‹lkokul Mezunu
232
62,8
Ortaokul
38
10,3
Lise
29
7,8
‹ki y›ll›k yüksek okul
2
0,5
Üniversite Mezunu
2
0,5
Yüksek Lisans veya doktora
Toplam Ö¤renci
1
0,3
370
100
Kaynak: Altunsaray, 2000, s. 47.
79
ANNEN‹N Ö⁄REN‹M DURUMU
SAYI
%
Okur Yazar De¤il
76
13,48
Okur Yazar
45
7,98
‹lkokul Mezunu
374
66,31
Ortaokul Mezunu
38
6,74
Lise Mezunu
24
4,26
Üniversite Mezunu
6
1,06
1
0,17
564
100
Yüksek Lisans veya doktora
Toplam Ö¤renci
Kaynak: Ünlü, 1999, s.15.
Anne-baba meslekleri:
Yap›lan araflt›rmalarda ‹HL ö¤rencilerin ailelerinin mesleklerine
iliflkin flu bulgulara ulafl›lm›flt›r:
TÜRKMEN (GÜL) 1998: Araflt›rmaya göre ö¤rencilerin % 95'inin
annesi ev kad›n›. Babalar›n meslek da¤›l›m oranlar› ise;
Serbest meslek
% 34.6
‹flçi
% 31.6
Memur
% 13.8 fleklinde belirlenmifltir.
ÜNLÜ 1999: Araflt›rmaya göre annelerin % 94.31'i ev kad›n›.
Babalar›n meslek da¤›l›m oranlar› ise;
Serbest meslek
% 34.73
Memur
% 19.01
‹flçi
% 15.00 fleklinde belirlenmifltir.
ALTUNSARAY 2000: Araflt›rmaya göre annelerin % 95.4'ü ev
han›m›d›r. Babalar›n meslek da¤›l›m oranlar› ise;
Memur
% 27.5
Esnaf
% 22.3
Özel sektörde iflçi
% 15.5
Kamu kuruluflunda iflçi % 9.0 fleklinde belirlenmifltir.
COfiKUN 1999: Araflt›rmada sadece baban›n mesleki statüsüne
yer verilmifltir. Oranlar›n da¤›l›m› flöyle:
K›z (%)
Erkek (%)
Beyaz yakal› ücretli
31.1
27.5
Kendi hesab›na
20,3
20,3
‹flçi
17,3
14
Yukar›daki dört araflt›rma ›fl›¤›nda, ‹HL'de ço¤unlukla serbest
meslek sahibi ve memur çocuklar›n›n ö¤renim gördü¤ünü
söyleyebiliriz. Coflkun 1999 ve Altunsaray 2000 araflt›rmalar›n›n
Ankara ilinde yap›ld›¤› düflünülürse, beyaz yakal› olarak tan›mlanan
memurlar›n fazla ç›kmas›n›n normal oldu¤u söylenebilir.
80
Bu iki araflt›rmada da serbest meslek, di¤er bir deyiflle esnaflar›n
ikinci s›ray› koruduklar› görülüyor. Ünlü 1999 ve Türkmen 1998'de
ise serbest meslek sahipleri yüksek oranda. Bu durum ‹HL
ö¤rencilerinin babalar›nda ciddi bir esnaf a¤›rl›¤›n›n oldu¤unu
ortaya koyuyor.
1.7 ‹HL'ye Yönelik Elefltiriler
Laikli¤e duyarl› olan kesimler, kuruluflundan uygulanmas›na
1997'de bafllanan sekiz y›ll›k kesintisiz zorunlu e¤itime kadar,
‹HL'ye hep kuflkuyla bakt›lar. ‹HL'ye yöneltilen elefltirilerin önemli
bir k›sm›n› e¤itim bilimi aç›s›ndan irdelemek do¤ru olacakt›r. Bu
aç›dan en sert elefltiriler, bir meslek okulu olarak, imam ve hatip
yetifltirmek üzere kurulmufl olan ‹HL'nin kurulufl amac›ndan
uzaklaflm›fl oldu¤u iddias› etraf›nda flekilleniyor.
‹HL'yi bir meslek lisesi olarak gören bu kifliler, ‹HL'nin geliflme
itibar›yla di¤er meslek okullar›n› geride b›rakt›¤›n›, ihtiyaç fazlas›
imam ve hatip yetifltirildi¤ini ileri sürüyorlar. Hatta ‹HL'nin 1997
öncesi meslek okulu vasf›ndan ç›k›p, genel liselere alternatif bir
kurum haline dönüfltü¤ünden endifle ediyorlard›.
Kuflkusuz bu perspektif ›fl›¤›nda ‹HL'ye k›z ö¤renci al›nmas›na da
karfl› ç›kt›lar, halen de ç›kmaya devam ediyorlar. Son y›llarda
say›lar› iyice artan k›z ö¤rencilerin imaml›k yapamayacaklar›na
göre niçin bu okula yöneldikleri ciddi bir biçimde sorgulan›yor.
‹HL'de yüzde 60/40 kültür dersleri lehine olan oran›n di¤er meslek
okullar› ortalamas› olan 30/70 meslek dersleri lehine getirilmesi
de bu gruptakilerin istekleri aras›nda yer al›yor. fiimdi ‹HL'ye
yönelik elefltirilerin ne derece gerçek olgulara yaslan›p
yaslanmad›¤›n› irdelemeye, ‹HL ö¤rencilerinin üniversite
tercihlerinden bafllayal›m.
‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri
‹HL mezunlar›n›n üniversite yönelimleri her dönemde tart›flma
konusu olmufltur. ‹HL savunucular›, ‹HL ö¤rencilerinin de di¤er
Türk çocuklar› gibi istedikleri fakültelere gitme hakk›na sahip
oldu¤unu, bu durumun zaten kanuni bir hak oldu¤unu belirtirken
sürekli olarak Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yer elen "‹HL
mesle¤e ve yüksekö¤renime haz›rlar" cümlesine at›fta bulunuyorlar.
Laiklik savunucular› ise ‹HL'nin, Milli Görüfl hareketi lideri
Necmettin Erbakan'a atfedilen bir sözden hareketle, siyasal
‹slamc›l›¤›n "arka bahçesi" oldu¤unu iddia ediyor. Bu görüfl
sahiplerine göre ‹HL mezunlar› ancak ilahiyat fakültelerine devam
edebilmeli; özellikle asker-polis ve mülki amir olma yollar›
t›kanmal›d›r.
‹HL savunucular›, ‹HL ö¤rencilerinin
de di¤er Türk çocuklar› gibi istedikleri
fakültelere gitme hakk›na sahip
oldu¤unu, bu durumun zaten kanuni
bir hak oldu¤unu belirtirken sürekli
olarak Milli E¤itim Temel Kanunu'nda
yer elen "‹HL mesle¤e ve
yüksekö¤renime haz›rlar" cümlesine
at›fta bulunuyorlar.
Laiklik savunucular› ise ‹HL'nin, Milli
Görüfl hareketi lideri Necmettin
Erbakan'a atfedilen bir sözden
hareketle, siyasal ‹slamc›l›¤›n "arka
bahçesi" oldu¤unu iddia ediyor.
81
‹HL mezunlar›n›n istedikleri
fakülteleri tercih etmesine karfl› ilk
ciddi itiraz 1990 y›l›nda TÜS‹AD'dan
geldi.
Asl›nda bu tart›flma 1973 y›l›nda Milli E¤itim Temel Kanunu'nda
yap›lan de¤ifliklikle ‹HL mezunlar›n›n ilk kez do¤rudan
üniversiteye gitme hakk›n› elde etmesiyle bafllad›. Ancak bu,
liselerin edebiyat kollar›ndan mezun olan ö¤rencilerin girebilece¤i
fakülte ve yüksekokullarla s›n›rl› bir hakt›. 12 Eylül askeri
yönetiminin 1982 y›l›nda ayn› yasada yapt›¤› de¤ifliklikle ‹HL
mezunlar›, s›navda diledikleri fakülteleri tercih etme hakk›na
sahip oldu. Buna ‹HL ö¤rencilerinin say›s›ndaki art›fl da eklenince,
‹HL mezunlar› üniversite anfilerini doldurmaya bafllad›lar.
‹HL mezunlar›n›n istedikleri fakülteleri tercih etmesine karfl› ilk
ciddi itiraz 1990 y›l›nda TÜS‹AD'dan geldi. Dernek taraf›ndan
Zekai Balo¤lu'na haz›rlat›lan "E¤itim Raporu"nda, 1988 y›l›nda
‹HL mezunlar›n›n üniversite tercihleri ve yerlefltikleri bölümler
ayr›nt›l› olarak belirtildi. Sonuç olarak Balo¤lu, ‹HL mezunlar›n›n
ilahiyat fakülteleri yerine, öncelikle üniversitelerin hukuk ve
kamu yönetimi bölümlerine yöneldi¤ini saptad›.
Tablo 1.9.1
‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri
BÖLÜM
1. TERC‹H OLARAK GÖSTEREN ADAY
TOPLAM YERLEfiEN
HUKUK
8714
313
KAMU YÖNET‹M‹
4754
199
‹LAH‹YAT
2496
988
TIP
2078
188
MÜHEND‹SL‹K
2016
286
ULUSLARARASI ‹L‹fiK‹LER
1255
34
D‹⁄ER
1189
1828
4 YILLIK Ö⁄RETMENL‹K
1102
404
‹fiLETME
496
145
2 YILLIK O⁄RETMENL‹K
474
815
AÇIKÖ⁄RETIM
453
4058
BASIN-YAYIN
450
23
MESLEK YUKSEK OKULU
341
51
TÜRK D‹L‹ EDEB‹YATI
285
134
‹KT‹SAT
182
94
TAR‹H
170
130
ÇALIfiMA EKONOM‹S‹
165
72
MAL‹YE
123
81
E⁄ITIM PROGRAMLARI
61
62
CO⁄RAFYA
TOPLAM
51
26
26855
9931
Kaynak: Balo¤lu, 1990, s. 137.
TÜS‹AD Raporu'na göre 26 bin 855 ‹HL mezununun yaklafl›k
yüzde 32'si birinci tercih olarak hukuk fakültelerini iflaretlemiflti.
Bunun ard›ndan kamu yönetimi bölümleri gelirken, ilahiyat
fakülteleri ancak üçüncü s›rada yer alabiliyordu.
82
Tablo 1.9.2
‹HL Mezunlar›n›n Hukuk Fakültelerine
Yerleflme Durumu (1988 Y›l›)
HUKUK FAKÜLTELER‹
‹stanbul Üniversitesi
‹HL MEZUNU YERLEfiEN
141
Selçuk Üniversitesi
19
Ankara Üniversitesi
105
Marmara Üniversitesi
23
Dicle Üniversitesi
4
Atatürk Üniversitesi
2
Dokuz Eylül Üniversitesi
19
TOPLAM
313
Kaynak: Balo¤lu, 1990, s. 137.
Tablo 1.9.3
‹HL Mezunlar›n›n Kamu Yönetimi Fakültelerine
Yerleflme Durumu (1988 Y›l›)
KAMUYÖNET‹M‹ FAKÜLTELER‹
‹HL MEZUNU YERLEfiEN
‹stanbul SBF
52
Uluda¤ ‹k. ve ‹d. B. Bl.
20
Gazi SBF
23
Ankara SBF
45
Selçuk ‹k. Ve ‹d. B. Bl.
12
‹nönü ‹k. ve ‹d. B. Bl.
6
Dokuz Eylül ‹k. ve ‹d. B. Bl.
8
Hacettepe ‹k. Ve ‹d. B. Bl.
10
ODTÜ ‹k. ve ‹d. Bl. Fk.
12
Bo¤aziçi ‹k. ve ‹d. B. Bl. (‹ng)
4
Bilkent ‹k. ve ‹d. B. Bl. (‹ng)
5
Marmara ‹k. ve ‹d. B. Bl. (Fr)
2
TOPLAM
199
Kaynak: Balo¤lu, 1990, s. 137.
TÜS‹AD'›n o dönem tart›flma yaratan raporunda ‹HL için flu
tespitler ve öneriler yap›lm›flt›: "Türk toplumunun ihtiyac› olan
din görevlilerini yetifltirmek amac› ile aç›lan ‹mam Hatip
okullar›nda kurulufl amac› d›fl›nda afl›r› bir kapasite yarat›lm›fl,
üstelik çok say›da k›z ö¤renci al›nm›flt›r. Bu geliflme ‹HL'nin temel
e¤itim kademesinden bafllayarak genel e¤itim kurumuna
dönüflmesine, böylece ikinci bir genel e¤itim kanal›n›n oluflmas›na
yol açm›flt›r. Geliflme devam etmektedir. ‹ki kanal aras›ndaki s›n›r
gittikçe büyümektedir. Birinci bölümde demokrasi faktöründe
aç›kland›¤› gibi, ay›r›c› kanallarda kültürel kimli¤i, milli benli¤i,
de¤er yarg›lar›, yaflam biçimi, giyimi, dünya görüflü, k›saca e¤itim
profili çok farkl› iki ayr› gençlik kufla¤› yetifltirilmesi, Tevhid-i
Tedrisat ilkesine ayk›r› bir geliflmedir. Bu geliflme, e¤itim
83
TÜS‹AD Raporu'nda dile getirilen
tespitler ve yap›lan öneriler dönemin
iktidar› taraf›ndan paylafl›lmad›.
sisteminin demokrasiye yap›sal uyumunu olumsuz yönde
etkilemektedir. ‹HL'nin Tevhid-i Tedrisat ve Milli E¤itim
Kanunlar›n›n özüne uygun olarak, temel e¤itime dayal› ve ayr›
meslek okullar› olarak düzenlenmesi ve ö¤renci say›s›n›n istihdam
kapasitesine göre s›n›rland›r›lmas› gerekmektedir."
TÜS‹AD Raporu'nda dile getirilen tespitler ve yap›lan öneriler
dönemin iktidar› taraf›ndan paylafl›lmad›. Örne¤in dönemin Milli
E¤itim Bakan› Avni Akyol "Raporda din e¤itimi ile ilgili görüfllerin
bir k›sm›na kat›lmak mümkün de¤ildir. Özellikle ‹HL
mezunlar›n›n kendi alanlar› d›fl›nda yüksek ö¤retime gitmelerinin
engellenmesinin, e¤itimde f›rsat eflitli¤i ilkesiyle ba¤daflt›r›lmas›
mümkün de¤ildir," fleklinde görüfl belirtti. (Avni Akyol, Laiklik
ve Din Ö¤retimi, Ankara, MEB Bas›mevi, MEB Yay›n Organ›, Say›
102, Ekim 1990, s.5-9)
‹HL ö¤rencilerinin yerlefltikleri fakültelere iliflkin bir di¤er çal›flma
ise halen Sakarya Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi dekanl›k görevini
yürüten Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan 1993 y›l›nda yap›ld›.
Cebeci araflt›rmas›nda 1986, 1987 ve 1988 y›llar›nda ‹HL
mezunlar›n›n üniversitelerde yerlefltikleri programlar› inceledi.
Tablo 1.9.4
1986 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen
‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar›
YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU
84
Ö⁄RENC‹ SAYISI
YÜZDE (%)
‹lahiyat Fakültesi
781
18,6
E¤itim Yüksek Okulu
470
11,2
E¤itim Fakültesi
317
7,5
Aç›kö¤retim Fakültesi
316
7,5
Fen-Edebiyat Fakültesi
261
6,2
‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi
179
4,3
Hukuk Fakültesi
142
3,4
T›p Fakültesi
134
3,2
Mühendislik Fakültesi
104
2,5
Siyasal Bilgiler Fakültesi
102
2,4
Edebiyat Fakültesi
97
2,3
Ziraat Fakültesi
91
2,2
Mühendislik-Mimarl›k Fakültesi
62
1,5
Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi
49
1,2
Bas›n Yay›n Yüksek Okulu
47
1,1
Fen Fakültesi
34
0,8
Veteriner Fakültesi
33
0,8
Eczac›l›k Fakültesi
23
0,5
Orman Fakültesi
20
0,5
Difl Hekimli¤i Fakültesi
11
0,3
Elektrik-Elektronik Fakültesi
7
0,2
YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU
‹flletme Fakültesi
Ö⁄RENC‹ SAYISI
YÜZDE (%)
7
0,2
Maden Fakültesi
6
0,1
‹nflaat Fakültesi
5
0,1
Makine Fakültesi
5
0,1
Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi
5
0,1
‹ktisat Fakültesi
17
0,4
Meslek Yüksek Okulu
553
13,1
Di¤er Fakülteler
329
7,7
Toplam
4207
100
Kaynak: Aktaran, Her Yönüyle Tevfik ‹leri, 1997 s.107
Tablo 1.9.5
1987 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen
‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar›
YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU
Ö⁄RENC‹ SAYISI
YÜZDE (%)
938
9,8
E¤itim Yüksek Okulu
594
6,2
Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi
526
5,5
‹lahiyat Fakültesi
E¤itim Fakültesi
440
4,6
‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi
296
3,1
Fen Edebiyat Fakültesi
274
2,9
Hukuk Fakültesi
236
2,5
Kamu Yönetimi (‹‹BF)
219
2,3
T›p Fakültesi
203
2,1
Ziraat Fakültesi
158
1,6
Mühendislik Fakültesi
144
1,5
‹nflaat Mühendisli¤i
128
1,3
‹flletme Fakültesi
87
0,9
Mimarl›k-Mühendislik Fakültesi
71
0,7
Siyasal Bilgiler Fakültesi
66
0,7
Veteriner Fakültesi
60
0,6
Maden Fakültesi
50
0,5
Elektrik-Elektronik Fakültesi
38
0,4
Bas›n Yay›n Yüksek Okulu
36
0,4
Eczac›l›k Fakültesi
34
0,4
Orman Fakültesi
27
0,3
Teknik E¤itim Fakültesi
23
0,2
Edebiyat Fakültesi
22
0,2
Fen Fakültesi
19
0,2
Difl Hekimli¤i Fakültesi
19
0,2
Makine Fakültesi
6
0,1
2
0,02
652
6,8
Gemi ‹nflaat ve Deniz Bilimleri
Meslek Yüksek Okullar›
Aç›k Ö¤retim Fakültesi
4221
44
Toplam
9589
100
Kaynak: Aktaran, Her Yönüyle Tevfik ‹leri, 1997 s.108
85
Tablo 1.9.6
1988 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen
‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar›
YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU
Ö⁄RENC‹ SAYISI
YÜZDE (%)
‹lahiyat Fakültesi
1003
9,8
E¤itim Yüksek Okulu
642
6,3
‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi
479
4,7
E¤itim Fakültesi
466
4,6
Fen Edebiyat Fakültesi
458
4,5
Hukuk Fakültesi
368
3,6
T›p Fakültesi
198
1,9
Edebiyat Fakültesi
186
1,8
Ziraat Fakültesi
153
1,5
Mühendislik Fakültesi
151
1,5
Siyasal Bilgiler Fakültesi
129
1,3
Kamu Yönetimi (‹.‹.B.F)
98
1
Mimarl›k Fakültesi
68
0,7
Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi
60
0,6
Fen Fakültesi
57
0,6
Veteriner Fakültesi
51
0,5
‹ktisat Fakültesi
48
0,5
Orman Fakültesi
36
0,4
Eczac›l›k Fakültesi
33
0,3
Gemi ‹nflaat ve Deniz Bilimleri Fk.
29
0,3
Difl Hekimli¤i Fakültesi
25
0,2
Bas›n Yay›n Yüksek Okulu
23
0,2
‹flletme Fakültesi
22
0,2
‹nflaat Fakültesi
10
0,1
Teknik E¤itim Fakültesi
9
0,1
Maden Fakültesi
7
x
Elektrik-Elektronik Fakültesi
5
x
Makine Fakültesi
3
x
Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi
2
x
Meslek Yüksek Okullar›
1117
10,9
Aç›kö¤retim Fakültesi
4277
41,9
Toplam
10213
100
Kaynak: Aktaran, Her Yönüyle Tevfik ‹leri, 1997 s.109
‹HL mezunlar›n›n ço¤unlukla
ö¤retmen yetifltiren fakültelere
yerlefltiklerini görüyoruz.
86
Prof. Cebeci'nin araflt›rmas›n› inceledi¤imizde ilahiyat fakülteleri
‹HL mezunlar›n›n en çok yerlefltikleri fakülteler olarak ortaya
ç›k›yor. Bununla birlikte E¤itim Yüksek Okullar› ve E¤itim
Fakültelerine yerleflen ‹HL mezunlar›n›n toplam› ilahiyat
fakültelerine yerleflenlerden daha fazla. Her üç y›l› inceledi¤imizde
‹HL mezunlar›n›n ço¤unlukla ö¤retmen yetifltiren fakültelere
yerlefltiklerini görüyoruz.
Balo¤lu'nun TÜS‹AD için yapt›¤› araflt›rmada ‹HL'lilerin
yönelifllerinin esas olarak Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler
fakültelerine oldu¤u tespit edilmiflti. Cebeci'nin araflt›rmas›nda
da, y›llara göre söz konusu fakültelere yerleflmelerde say›sal olarak
düzenli bir art›fl göze çarp›yor ancak tüm ‹HL mezunlar› içindeki
oran hukuk fakültelerinde yüzde 3.6'y› geçmiyor. Örne¤in Siyasal
Bilgiler Fakülteleri için en yüksek oran tüm ‹HL mezunlar› içinde
1986 y›l›nda yüzde 2.4'te kal›yor.
Tablo 1.9.7
1998-2002 Aras› ‹HL'lilerin Baz› Lisans Programlar›na
Yerleflme Say›lar›
1998
1999
2000
2001
2002
Hukuk
232
54
96
82
91
Siyasal Bilimler
227
97
149
93
70
Ö¤retmenlik
3285
315
639
541
433
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i
322
669
778
785
603
‹lahiyat
1420
1324
1254
917
685
Kaynak: Mehmet Gündem, "‹mam Hatiplerin Dünü Bugünü Yar›n›" yaz› dizisi, Milliyet, 3 May›s 2004.
Katsay› farkl›l›¤›n›n ilk kez uyguland›¤› 1999 y›l›n›n üniversite
s›nav› sonuçlar› incelendi¤inde ‹HL mezunlar›n›n Hukuk, Siyasal
ve Ö¤retmenlik bölümlerine girifllerinde ciddi düflüfller oldu¤u
görülüyor. Özellikle ‹HL mezunlar›n›n tercih etti¤i bölümlerin
bafl›nda gelen ö¤retmenlikle ilgili fakültelere, katsay› farkl›l›¤›n›n
olmad›¤› 1998 y›l›nda 3285 kifli yerleflirken, katsay›n›n uyguland›¤›
bir sonraki y›l bu say›n›n 315'e düfltü¤ü gözleniyor. Nitekim
‹HL'lilerin üniversite s›nav›nda ö¤retmenli¤e olan afl›r› yöneliflleri
YÖK'ü 30 Temmuz 1998 tarihli, 98/8-90 say›l› kararla katsay›
uygulamaya yöneltti.
‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde ö¤retmenlik programlar›na
yöneliflleri, YÖK taraf›ndan 27 Nisan 2004 tarihinde haz›rlanan
ve meslek ve normal liseler aras›ndaki farkl› katsay› uygulamas›n›n
savunuldu¤u "Üniversite Girifl S›nav›nda Meslek Lisesi ve Genel
Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay› Nedeniyle Ortaya
Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi" bafll›kl› incelemede de ele
al›nd›. Bu çal›flmada Ö¤retmen Lisesi ç›k›fll› adaylar içinde 1998
y›l›nda üniversitede ö¤retmenlik programlar›na yerleflenlerin
say›s› 2956 olarak veriliyor. Buna karfl›n ayn› y›l ‹HL mezunlar›n›n
üniversitedeki ö¤retmenlik programlar›na yerleflenlerin say›s›
3285 olarak belirtiliyor.
Cebeci'nin araflt›rmas›nda da, y›llara
göre söz konusu fakültelere
yerleflmelerde say›sal olarak düzenli
bir art›fl göze çarp›yor ancak tüm ‹HL
mezunlar› içindeki oran hukuk
fakültelerinde yüzde 3.6'y› geçmiyor.
87
Tablo 1.9.8
Ö¤retmen Lisesi Ç›k›fll› Adaylardan Ö¤retmenlik
Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar›
YIL
SAYI
YERLEfiENLER ‹Ç‹NDEK‹ YÜZDE
1998
2.956
8,8
1999
4.251
13,6
2000
4.462
13,6
2001
4.533
13,0
2002
5.338
14,7
Kaynak: Mehmet Gündem, "‹mam Hatiplerin Dünü Bugünü Yar›n›" yaz› dizisi, Milliyet,
3 May›s 2004.
Tablo 1.9.9
‹HL Ç›k›fll› Adaylardan Baz› Lisans Programlar›na
Yerleflenlerin Say›lar›
YIL
HUKUK
S‹YASAL B‹L.
Ö⁄RETMENL‹K
D‹N KÜL. VE AHLAK B‹L. Ö⁄R.
‹LAH‹YAT
1998*
232
277
3.285
322
1.420
1999
54
97
315
669
1.324
2000
96
149
639
778
1.254
2001
82
93
541
785
917
2002
91
70
374
603
685
*Farkl› Katsay› uygulamas› yoktu.
YÖK bu durumu bir çarp›kl›k olarak de¤erlendirmektedir:
"Yukar›daki durumdaki çarp›kl›k fludur: Ö¤retmen lisesi ç›k›fll›
adaylar›n do¤al ilerleme ve yükselme alan› ö¤retmenlik
programlar›, imam-hatip lisesi ç›k›fll› adaylar›n gidece¤i do¤al
alan ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ile ‹lahiyat
Fakülteleridir. Ancak, burada tamamen tersi bir durum olmufl ve
imam-hatip lisesi ç›k›fll› adaylar, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Ö¤retmenli¤i ve ‹lahiyat Fakültelerine gidece¤ine ö¤retmen lisesi
ç›k›fll›lardan daha fazla say›da ö¤retmenlik programlar›na
yerleflmifllerdir. Benzer çarp›kl›k di¤er meslek liselerinde de
yaflanmaktad›r. Bu örnek mesleki ve teknik ortaö¤retim ile
yüksekö¤retim aras›ndaki çarp›k iliflkiyi tüm aç›kl›¤› ile ortaya
koymaktad›r. Bu çarp›kl›k 1999 y›l›nda yürürlü¤e giren
yüksekö¤retim girifl s›nav› ile k›smen do¤al seyrine
dönüfltürülmüfltür. Meslek liselerine eskiden oldu¤u gibi genel
lise mezunlar›na verilen ayn› katsay›n›n verilmesi halinde
yukar›dakine benzer çarp›k tablolar tekrar ortaya ç›kacakt›r. Genel
liselere nazaran baz› alanlarda 6-7 misli daha pahal›ya mal olan
meslek lisesi mezunlar›n›n kendi alanlar› d›fl›ndaki programlara
özendirilmeleri son derece yanl›flt›r." ("Üniversiteye Girifl S›nav›nda
Meslek Lisesi ve Genel Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl›
Katsay›lar Nedeniyle Ortaya Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi",
(http://www.yok.gov.tr/duyuru/oss_uygulama.doc)
88
Tablo 1.9.10
2003 Y›l›nda Genel ve Mesleki Teknik Ortaö¤retimden Lisans
Programlar›na Geçenlerin Say›lar›
YERLEfiEN
Toplam
Lisans
Lisanstaki %
YERLEfiEN
Toplam
Lisans
Lisanstaki %
YERLEfiEN
Toplam
Lisans
Lisanstaki %
OKUL TÜRÜ
BAfiVURAN
Ö¤retmen Liseleri
18.373
8.903
5
33
0.03
1.178
0.64
‹mam Hatip Liseleri
61.275
1.768
1
452
0.037
14.234
7.68
Ticaret Meslek Lis.
129.616
2.015
1
38.196
31.09
22.697
12.24
End. Meslek Lis.
189.642
6.013
3
54.293
44.19
18.969
10.23
K›z Meslek Liseleri
63.562
2.130
1
11.609
9.45
6.303
3.4
1.091.589
159.712
89
18.289
14.88
122.044
65.82
Genel Liseler
Kaynak: 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanununda Yap›lan De¤ifliklikler ve Bilinmesi Gerekenler, S. 46,47,48 TC MEB Yay›nlar›, May›s 2004, ANKARA
‹HL Ö¤rencilerinin Meslek Tercihleri
Üniversite tercihlerine ba¤l› olarak ‹HL ö¤rencilerinin gönlünde
yatan meslekler de sert polemiklere konu oldu, olmaya devam
ediyor. Bu konuyu ayd›nlatabilmek için befl araflt›rman›n verilerine
baflvuraca¤›z. Bunlar›n befli de yüksek lisans tezi olarak haz›rland›
ve tümünde ‹HL ö¤rencilerine anket yoluyla sorular yöneltildi.
Tablo 1.10.1
“Ö¤reniminiz bitince hangi meslek ya da
ifl dal›nda çal›flmay› düflünüyorsunuz?”
sorusuna ‹HL ö¤rencilerinin yan›tlar›
%
MESLEKLER
KIZ
ERKEK
12,7
17,4
X
4,2
T›p
20,7
13,5
Avukat-Hakim
7,3
7,6
Mimarl›k-Mühendislik
Asker-Polis
Ö¤retmenlik
41
8
Bilim adam›
1,3
2,7
Ekonomist
1,8
3,9
Din görevlisi
0,5
11,4
Bölümümle ilgili bir ifl
1,4
1,2
Di¤er
8,1
20,9
Fikri yok
5,2
9,2
Toplam Ö¤renci
225
176
Yüzde Toplam›
100
100
Kaynak: Coflkun, 1999, s. 85.
89
Tablo 1.10.2
‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin
Üniversitelerde Seçmeyi Düflündükleri Program:
ÜN‹VERS‹TEDE SEÇMEY‹ DÜfiÜNDÜKLER‹ PROGRAM
SAYI
E¤itim Fakültesi
108
32,5
‹lahiyat Fakültesi
63
18,9
Mühendislik
48
14,4
Hukuk Fakültesi
41
12,3
T›p Fakültesi
32
9,6
Eczac›l›k
19
5,8
Polis Akademisi
8
2,4
Siyasal Bilgiler
6
1,9
‹letiflim Fakültesi (Gazetecilik)
4
1,2
332
100
Toplam
%
Kaynak: Altunsaray, 2000.
Tablo 1.10.3
"‹leride Hangi Mesle¤i Seçmek ‹stiyorsunuz?"
Sorusuna Ö¤rencilerin Verdi¤i Yan›tlar:
MESLEKLER
SAYI
%
Ö¤retmen
49
47,1
Mühendis
8
7,7
Tekniker
1
1
‹mam Hatip/Müftü
1
1
Hukukçu
9
8,7
Siyasal Bilimler
5
4,8
Polis
8
7,7
Doktor
4
3,8
Serbest Meslek
1
1
Gazeteci
3
2,9
Psikolog
2
1,9
Hemflire
1
1
Subay-Astsubay
1
1
Siyasetçi
2
1,9
Yan›ts›z
9
8,7
Toplam
104
100
Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 155
90
Tablo 1.10.4
"Okul Sonras› Hangi Fakülteyi Tercih Edeceksiniz?"
Sorusuna Ö¤rencilerin Yan›tlar›:
TERC‹H ED‹LEN FAKÜLTELER
SAYI
%
‹lahiyat Fakülteleri
173
35,7
E¤itim Fakülteleri
114
23,6
Fen Bölümü (Fizik, Kimya, Biyoloji)
56
11,6
Siyasal Bilgiler
41
8,5
Hukuk Fakültesi
49
10
‹ktisat Fakültesi
23
4,8
T›p Fakültesi
28
5,8
Cevaps›z
16
X
Toplam
500
100
Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 100.
Tablo 1.10.5
Ö¤rencilerin Dini Görev Alma Düflüncesi
ve Dini Yüksek Tahsil Yapma ‹ste¤ine ‹liflkin Yan›tlar›:
D‹N‹ GÖREV ALMA DÜfiÜNCES‹
KIZ
%
ERKEK
%
TOPLAM
%
Düflünüyorum
162
Düflünmüyorum
160
50.31
84
40.58
246
46.50
49.69
123
59.42
283
53.50
Ö¤renci Say›s›
322
100
207
100
529
100
Kaynak: Ünlü, 1999, s. 84.
D‹N‹ YÜKSEK TAHS‹L YAPMAK
KIZ
%
ERKEK
%
TOPLAM
%
119
39.14
80
40.40
199
39.64
‹stemeyenler
185
60.86
118
59.60
303
60.36
Ö¤renci Say›s›
304
100
198
100
502
100
‹steyenler
Kaynak: Ünlü, 1999, s. 88.
Not: Ünlü, 1999 araflt›rmas›nda ö¤rencilerin üniversite tercihlerine
iliflkin soru sorulmufl ancak yan›tlar tablo haline getirilmemifltir.
Sonuçlar "...ö¤rencilerin yüksekö¤retimde en çok tercih etmeyi
düflündükleri fakülte veya bölümlerin bafl›nda Hukuk, Edebiyat,
Tarih ve ‹lahiyat Fakülteleri gelmektedir" fleklinde belirtilmifltir.
(Ünlü, 1999, s. 94)
‹HL ö¤rencilerinin çok az›n›n, ayn›
alanda yüksek tahsil yapmak, yani
ilahiyat fakültelerine gitmek istedi¤i
anlafl›l›yor.
Yukar›daki befl araflt›rman›n sonuçlar›na göre ‹HL ö¤rencilerinin
çok az›n›n, ayn› alanda yüksek tahsil yapmak, yani ilahiyat
fakültelerine gitmek istedi¤i anlafl›l›yor. Sadece Türkmen (Gül)
1998 araflt›rmas›nda % 35.7'lik bir oranda ilahiyat fakültelerine
gitme iste¤i oldu¤u göze çarp›yor.
Sonuçta ‹HL ö¤rencilerinin gönlünde yatan aslan› net olarak
söylemek mümkün görünmüyor. Bu konuda farkl› yönelimler
söz konusu, ancak e¤itim fakültelerinin iki araflt›rman›n en
91
tepesinde yer almas› çarp›c›. Özellikle k›z ö¤rencilerde ö¤retmen
olma arzusu yüzde 40'lar›n üzerine ç›k›yor.
‹HL'nin Üniversite S›nav› Baflar› Durumlar›
Toplumda yayg›n kanaate göre ‹HL mezunlar› üniversite
s›navlar›nda normalin de üzerinde baflar›l›d›r. Öyle ki baz› ailelerin,
büyük ölçüde bu rivayet nedeniyle çocuklar›n› ‹HL'ye daha fazla
gönül rahatl›¤›yla yollad›¤› söylenebilir. Kartal Anadolu ‹HL'nin
bir ÖSS birincisi, bir de ikincisi ç›karmas› bu kan›n›n oluflmas›nda
belirleyici olmufla benziyor.
Ancak üç farkl› ilin Erzurum, Diyarbak›r ve Adana'n›n farkl›
türdeki liseleriyle ‹HL'nin üniversite baflar› durumlar›n›n
karfl›laflt›r›lmas› bu efsanenin pek de gerçe¤i yans›tmad›¤›n›
gösteriyor:
Tablo 1.11.1
Adana ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar›
YILLAR
1995
ADANA
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
ÖZEL YEN‹
97
35
36
SEYHAN ÇA⁄RIBEY
170
17
10
SEYHAN ‹SMA‹L S.ÖZLER ANADOLU
108
53
49
ÖZEL ADANA FEN
10
7
70
ADANA ‹HL
321
38
12
CEYHAN ‹HL
50
1
2
KOZAN T‹CARET
27
1
3,7
ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK
1996
195
10
5,1
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
ÖZEL YEN‹
61
14
23
SEYHAN ÇA⁄RIBEY
384
35
10
ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK
220
8
3,6
SEYHAN ‹SMAL S. ÖZLER ANADOLU
102
57
56
OKULLAR
ÖZEL ADANA FEN
13
8
62
ADANA ‹HL
215
23
11
CEYHAN ‹HL
58
5
8,6
KOZAN T‹CARET
1997
92
61
14
23
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
SEYHAN ÇA⁄RIBEY
477
117
25
ÖZEL YEN‹
46
18
39
ÖZEL ADANA FEN
16
7
44
OKULLAR
SEYHAN ‹SMA‹L S. ÖZLER ANADOLU
96
59
62
ADANA ‹HL
218
36
17
CEYHAN ‹HL
58
3
5,1
KOZAN T‹CARET1999
10
1
10
ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK
51
7
14
1998*
OKULLAR
SEYHAN ÇA⁄RIBEY
ÖZEL YEN‹
1999
2000
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
250
48
19
9
24
37
ÖSS > 120
L‹S - YER. L‹S - YER. %
SEYHAN ÇA⁄RIBEY
180
63
35
ÖZEL YEN‹
23
9
39
SEYHAN ‹SMA‹L S. ÖZLER ANADOLU
42
30
71
KOZAN T‹CARET
1
0
0
ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK
22
2
9
OKULLAR
SEYHAN ÇA⁄RIBEY
ÖSS > 120
L‹S - YER. L‹S - YER. %
130
35
27
ÖZEL YEN‹
9
1
11
ÖZEL ADANA FEN
15
8
53
9,8
ADANA ‹HL
81
8
CEYHAN ‹HL
21
0
0
KOZAN T‹CARET
1
0
0
ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK
12
3
25
SEYHAN ‹SMA‹L S. ÖZLER ANADOLU
60
45
75
B=binde
* ÖSYM Kitap盤›nda meslek liselerinin bilgisi yok
Tablo 1.11.2
Diyarbak›r ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar›
YILLAR
1995
1996
1997
D‹YARBAKIR
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP
408
36
8,9
D‹YARBAKIR ANADOLU
86
34
40
ÖZEL AM‹D
38
10
26
D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN
58
35
60
D‹YARBAKIR ‹HL
90
8
8,8
ERGAN‹ ‹HL
14
0
D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK
62
4
6,4
D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK
181
13
7,2
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP
18
1
b55
D‹YARBAKIR ANADOLU
73
24
33
ÖZEL AM‹D
33
2
b60
D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN
41
26
63
D‹YARBAKIR ‹HL
72
14
19
ERGAN‹ ‹HL
29
2
6,9
D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK
81
1
1,2
D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK
104
4
3,8
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP
363
125
34
D‹YARBAKIR ANADOLU
51
25
49
ÖZEL AM‹D
31
4
13
OKULLAR
D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN
22
14
63
D‹YARBAKIR ‹HL
142
27
19
93
1997
1998
1999
2000
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
ERGAN‹ ‹HL
15
1
6,7
D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK
20
0
0
D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK
20
6
30
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP
492
153
31
D‹YARBAKIR ANADOLU
23
11
48
ÖZEL AM‹D
32
8
25
D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN
13
9
69
D‹YARBAKIR ‹HL
1
1
100
D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK
10
3
30
D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK
11
4
36
OKULLAR
OKULLAR
ÖSS > 120
L‹S - YER. L‹S - YER. %
D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP
328
78
24
D‹YARBAKIR ANADOLU
52
25
48
ÖZEL AM‹D
25
6
24
D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN
20
16
80
D‹YARBAKIR ‹HL
111
6
5,4
ERGAN‹ ‹HL
41
3
7,3
D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK
11
0
0
D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK
14
3
21
OKULLAR
ÖSS > 120
L‹S - YER. L‹S - YER. %
D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP
270
41
15
D‹YARBAKIR ANADOLU
75
32
43
ÖZEL AM‹D
22
7
32
D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN
60
41
68
D‹YARBAKIR ‹HL
58
8
14
ERGAN‹ ‹HL
10
3
30
D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK
10
1
10
D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK
10
2
20
Tablo 1.11.3
Erzurum ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar›
YILLAR
ERZURUM
1995
OKULLAR
1996
94
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
ERZURUM FEN
69
39
56
ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹
144
5
3,4
ERZURUM ‹HL
182
15
8,2
ERZURUM L‹SES‹
353
48
13
ERZURUM T‹CARET
65
2
3
ERZURUM ANADOLU
101
49
48
ÖYS YER. %
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ERZURUM FEN
64
46
71
ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹
122
7
5,7
ERZURUM ‹HL
332
35
10
ERZURUM L‹SES‹
444
43
9,6
ERZURUM T‹CARET
74
2
2,7
ERZURUM ANADOLU
106
40
37
1997
OKULLAR
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
ERZURUM FEN
1998*
ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹
16
0
0
ERZURUM ‹HL
183
38
20
ERZURUM L‹SES‹
215
38
17
ERZURUM T‹CARET
14
4
28
ERZURUM ANADOLU
94
47
50
ÖYS G‹R.
ÖYS YER.
ÖYS YER. %
ÖSS ≥ 120
L‹S - YER. L‹S - YER. %
OKULLAR
Üç ilde liselerin karfl›laflt›rmal›
üniversite baflar›lar› incelendi¤inde
‹HL'nin belirgin bir baflar› oran›na
sahip olmad›¤› ortaya ç›k›yor.
ERZURUM FEN
ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹
ERZURUM ‹HL
ERZURUM L‹SES‹
ERZURUM T‹CARET
ERZURUM ANADOLU
1999
OKULLAR
ERZURUM FEN
ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹
2000
4
0
0
ERZURUM ‹HL
245
14
5,7
ERZURUM L‹SES‹
26
116
31
ERZURUM T‹CARET
8
0
ERZURUM ANADOLU
89
46
OKULLAR
ÖSS ≥ 120
51
L‹S - YER. L‹S - YER. %
ERZURUM FEN
ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹
4
0
ERZURUM ‹HL
245
14
5,7
ERZURUM L‹SESI
26
116
31
ERZURUM T‹CARET
8
0
ERZURUM ANADOLU
89
46
52
* ÖSYM Kitap盤›nda bilgisi yok
Üç ilde liselerin karfl›laflt›rmal› üniversite baflar›lar› incelendi¤inde
‹HL'nin belirgin bir baflar› oran›na sahip olmad›¤› ortaya ç›k›yor.
Kalabal›k s›n›flar ve e¤itim kalitesi tart›fl›lan normal liselerle ‹HL
aras›nda belirgin bir farkl›l›k göze çarpm›yor. Meslek liseleriyle
karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise ‹HL'nin belirgin bir üstünlü¤ünden
bahsetmek mümkün. Ancak ‹HL'deki kültür dersi oran›n›n di¤er
meslek liselerine k›yasla daha yüksek oldu¤u ak›llarda tutulmal›.
Yukar›daki tablolarda görüldü¤ü gibi il merkezlerindeki ‹HL,
ilçelerdekine göre daha baflar›l›. Özellikle Diyarbak›r ve Adana'n›n
ilçelerindeki ‹HL'nin üniversite s›navlar›nda hiç de baflar›l›
olmad›¤› ise çok aç›k. Anadolu Liseleri ve Fen Liselerinin üniversite
s›navlar›nda yakalad›klar› baflar›y› ‹HL'nin yakalamas›
imkans›zdan da öte.
Bu noktada, birtak›m ‹slami cemaatlerin denetimindeki kimi özel
okul ve kolejlerde okuyan çok say›daki baflar›l› ö¤rencinin ‹HL
mensubu san›l›yor olma ihtimalini ihmal etmemek gerekiyor.
95
fiekil 1.6
Okul Türlerine Göre Üniversite S›nav› Baflar› Oranlar›
(Aç›kö¤retim ve 2 y›ll›k meslek yüksekokullar› dahil)*
80
70
60
%
Ticaret ve Endüstri Meslek Lisesi
mezunlar›na tan›nan iki y›ll›k
fakültelere s›navs›z geçifl ve puan
deste¤i bu okullar›n fark› açmas›na
yol açt›. ‹HL mezunlar›n›n okulu
bitirdikten sonra gidecekleri iki y›ll›k
bir alan olmad›¤› için üniversiteye
yerleflme oranlar› ciddi oranda düfltü.
50
40
30
20
10
0
1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003
Y›llar
Normal Lise
Fen Lisesi
Endüstri Meslek
Özel Lise
‹mam Hatip Lisesi
Anadolu Lisesi
Ticaret Meslek Liseleri
* Ayn› türden okula giren ö¤renci say›s›n›n yerleflen ö¤renci say›s›na yüzde oran›
Yukar›daki karfl›laflt›rmal› grafi¤i inceledi¤inde, di¤er meslek
liseleri aras›nda ‹HL'nin ciddi bir baflar›s›ndan söz etmek mümkün
de¤il, hatta Ticaret Lisesi mezunlar›n›n ‹HL mezunlar›na göre
üniversite s›navlar›nda daha baflar›l› oldu¤u ortaya ç›k›yor. Fen
Lisesi mezunlar›n›n ise üniversite s›nav›nda tart›flmas›z bir
üstünlü¤ü var. Kamuoyundaki yayg›n kanaate ra¤men ‹HL
mezunlar›, özel liselerin üniversite baflar›s›n›n epey uza¤›nda.
1998 sonras› duruma bak›ld›¤›ndaysa, di¤er meslek liseleri
karfl›s›nda ‹HL mezunlar›n›n tamamen havlu att›klar› ortaya
ç›k›yor. Ticaret ve Endüstri Meslek Lisesi mezunlar›na tan›nan
iki y›ll›k fakültelere s›navs›z geçifl ve puan deste¤i bu okullar›n
fark› açmas›na yol açt›. ‹HL mezunlar›n›n okulu bitirdikten sonra
gidecekleri iki y›ll›k bir alan olmad›¤› için üniversiteye yerleflme
oranlar› ciddi oranda düfltü.
‹mam Hatip Liseleri ve Diyanet
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bünyesinde ‹HL mezunlar›; imam ve
hatip, müezzin-kayy›m, Kuran kursu ö¤reticisi ve genel idari
hizmetler s›n›f›nda istihdam ediliyor. Yönetmelik gere¤i Diyanet
‹flleri Baflkanl›¤› bu branfllara s›nav ile eleman almaktad›r. 1960'l›
y›llarda okul ve ö¤renci say›s› artmaya devam eden ‹mam Hatip
Okullar› orta k›s›m mezunlar›ndan yüzde 7 gibi az bir k›sm› (din
görevlili¤i) mesle¤ine yönelmifl, yüzde 86's› okulun 2. devresine
devam etmifltir. 1962 y›l›nda Diyanet bünyesinde bulunan görevli
din adamlar›n›n say›s› ve e¤itim durumu hakk›nda dönemin
Devlet Bakan› H›fz› O¤uz Bekata yapm›fl oldu¤u bas›n
96
toplant›s›nda say›lar› 60 bini bulan din adamlar›n›n 55 bininin
hiç tahsili bulunmad›¤›n› belirtmifl, tahsili olanlardan 370'inin
yüksek, 417'sinin lise, 1298'inin orta ve 3106's›n›n ilk tahsil mezunu
oldu¤unu aç›klam›flt›r. 1966 y›l›nda dönemin Milli E¤itim Bakan›
Orhan Dengiz ise Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n 4600 münhal
kadrosunun bulundu¤unu, ayn› y›l ‹mam Hatip Okulundan
mezun olabilecek ö¤renci say›s›n›n ise 374 oldu¤unu aç›klam›flt›r.
(Aktaran, Ünsür, s.176)
1969-1970 y›llar› aras›nda ‹mam Hatip Okullar› II. Devre
mezunlar›n›n yüzde 58.5 gibi yüksek bir oran›n›n Yüksek ‹slam
Enstitülerine, yüzde 40'›n›n da din hizmetlerine yöneldi¤i
görülmektedir.
‹mam Hatip mezunlar›n›n okulu
bitirir bitirmez Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤›'nda görev yapma
olanaklar› varken (s›nav› baflarmalar›
halinde), bu kuruma yönelenlerin
oran› her zaman düflük kalm›flt›r.
Mezunlar›n ço¤u yüksek ö¤renim
yapmay› Diyanette çal›flmaya tercih
etmifllerdir.
Tablo 1.12.1
‹mam Hatip Okulu II. Devre Mezunlar›n›n
Yöneliflleri (1960-1970)
YÖNELEN‹LEN ALAN
ORAN %
Yüksek ‹slam Enstitüleri
58,5
Din hizmetleri
30.70
Di¤er yüksek e¤itim kurumlar› ve meslekler
10,8
TOPLAM
100
Kaynak: DPT Örgün Mesleki-Teknik E¤itim Özel ‹htisas Komisyonu Raporu, 21 Haziran 1971, s: 14
Aktaran Ünsür, 1995, s. 191
‹mam Hatip mezunlar›n›n okulu bitirir bitirmez Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤›'nda görev yapma olanaklar› varken (s›nav› baflarmalar›
halinde), bu kuruma yönelenlerin oran› her zaman düflük
kalm›flt›r. Mezunlar›n ço¤u yüksek ö¤renim yapmay› Diyanette
çal›flmaya tercih etmifllerdir.
Tablo 1.12.2
1980 Y›l›nda ‹mam Hatip Mezunlar›n›n
Yöneliflleri
‹HL MEZUNLARININ YÖNELD‹⁄‹ ALAN
ORAN
Kendi mesle¤i ile ilgili ifle giren
28
Kendi mesle¤i ile ilgili yüksek ö¤renime giren
36
Kendi mesle¤i d›fl›ndaki alanlara yönelenler
36
Kaynak: Ünsür, 1995, s. 182.
97
Tablo 1.12.3
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Personeli E¤itim Durumlar› (1994 Y›l›)
MEZUN OLUNAN OKUL
Dini yüksek ö¤renim
GENEL TOPLAM
%
3142
4,12
Di¤er fakülte ve yüksek okullar
1614
2,12
2-3 y›ll›k yüksek ö¤renim
1541
2,02
86
0,11
‹mam Hatip Lisesi
50090
65,71
Lise ve dengi okul
709
0,93
‹lahiyat Meslek Yüksek Okulu
Ortaokul ve dengi
6217
8,16
‹lkokul
12833
16,83
Toplam
76232
100
Kaynak: D‹B, APK Dairesi Baflkanl›¤›, Aktaran Ünsür, s.185
Kuruluflundan 1994 y›l›na kadar
‹mam Hatip Okullar›/Liselerinden
mezun olanlar›n toplam say›s› ise 283
bin civar›ndad›r. Bu durum bize ‹HL
mezunlar›n›n ancak yüzde 20'lik bir
bölümünün Diyanette istihdam
edildi¤ini gösteriyor.
Yukar›daki tablo Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'nda 1994 itibariyle
görev yapan 76 bin 232 kiflinin mezun oldu¤u okullar›
göstermektedir. Tabloya göre 50 bin 090 ve yüzde 65,71'lik oranla
‹HL mezunlar› en büyük grubu oluflturuyor. Kuruluflundan 1994
y›l›na kadar ‹mam Hatip Okullar›/Liselerinden mezun olanlar›n
toplam say›s› ise 283 bin civar›ndad›r. Bu durum bize ‹HL
mezunlar›n›n ancak yüzde 20'lik bir bölümünün Diyanette
istihdam edildi¤ini gösteriyor.
Tablo 1.12.4
‹HL Mezunu Diyanet Personelinin Y›llara Göre Da¤›l›m›
YILLAR
‹HL’L‹ SAYISI
YÜZDE
TOPLAM PERSONEL
1995
51029
68
75043
1996
52625
69
76087
1997
55255
68
81492
1998
53845
68
79685
1999
50777
65
77795
2000
48229
64
75433
2001
45706
60
76044
2002
40981
55
74374
Kaynak: Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›
Müfredat Tart›flmas›
Müfredatta kültür derslerinin oran›n›n di¤er meslek liselerine
k›yasla çok yüksek olmas›, bunun da ‹HL'yi normal liselere
yaklaflt›rd›¤› tespiti de bir baflka elefltiri olarak karfl›m›za ç›k›yor.
98
Tablo 1.13.1
‹HL ve Di¤er Meslek Liselerinin Ders Program› Karfl›laflt›rmas›
IX SINIF
OKULLAR
DERS KATEGOR‹S‹
‹MAM HAT‹P L‹SES‹
KIZ MESLEK L‹SES‹
(Giyim)
KIZ MESLEK L‹SES‹
(Çocuk Gelifl.)
ENDÜSTR‹ MESLEK L‹SES‹
(Elektronik)
ENDÜSTR‹ MESLEK L‹SES‹
(Makine)
ENDÜSTR‹ MESLEK L‹SES‹
(Tesviye)
X SINIF
XI SINIF
XII SINIF
TOPLAM
S
%
S
%
S
%
S
%
S
Genel Kültür
25
65,8
27
71
19
50
20
53
91
%
60
Meslek
13
34,2
11
29
19
50
18
47
61
40
Toplam
38
100
38
100
38
100
38
100
152
100
Genel Kültür
25
61
7
17
7
17
X
x
39
32
Meslek
16
39
34
83
34
83
X
x
84
68
Toplam
41
100
41
100
41
100
X
x
123
100
Genel Kültür
25
61
7
17
7
17
X
x
39
32
Meslek
16
39
34
83
34
83
X
x
84
68
Toplam
41
100
41
100
41
100
X
x
123
100
Genel Kültür
25
61
6
15
7
17
X
x
38
31
Meslek
16
39
35
85
34
83
X
x
85
69
Toplam
41
100
41
100
41
100
X
x
123
100
Genel Kültür
25
61
7
17
7
17
X
x
39
32
Meslek
16
39
34
83
34
83
41
x
84
68
Toplam
41
100
41
100
41
100
41
x
123
100
Genel Kültür
25
61
6
15
7
17
X
x
38
31
Meslek
16
39
35
85
34
83
X
x
85
69
Toplam
41
100
41
100
41
100
X
x
123
100
Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 80.
Tabloda aç›k bir flekilde, ‹HL'de, di¤er meslek okullar›na göre
daha fazla kültür dersi ö¤retimi verildi¤i görülüyor. Meslek
dersi/kültür dersi oran› yap›ld›¤›nda, ‹HL'de 40/60 kültür dersleri
lehine bir durumla karfl›lafl›yoruz. Bu durum di¤er meslek
liselerinde 31-32/69-68 fleklinde meslek dersleri lehinedir. Bu
durum ‹HL'nin üniversite s›navlar›ndaki görece baflar›s›n›
aç›klayan etkenler aras›nda kabul edilebilir.
Tablo 1.13.2
‹HL Orta K›s›m Haftal›k Ders Çizelgesi (MEB Talim Terbiye
Kurulu'nun 11.9.1992 tarih ve 289 say›l› karar› gere¤ince)
VI
SINIFLAR
VII
VIII
Türkçe
6
6
6
Matematik
4
4
4
Fen Bilgisi
4
4
4
Milli Tarih
2
2
X
Milli Co¤rafya
2
2
X
Vatandafll›k Bilgileri
X
X
3
TC ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük
X
X
3
Yabanc› Dil
3
3
3
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
2
2
2
Resim ‹fl
1
2
1
Müzik
2
1
1
Beden E¤itimi
2
2
2
Ortak Ders Saatleri Toplam›
28
28
28
DERSLER
99
DERSLER
Kur'an-› Kerim
VI
SINIFLAR
VII
VIII
5
5
5
Arapça
3
3
3
TOPLAM
36
36
36
Kaynak: MEB, Din Ö¤retimi Genel Müd. Aktaran Ünsür, 1995, s. 137
Tablo 1.13.3
‹HL Lise K›sm› Haftal›k Ders Çizelgesi (MEB Talim Terbiye
Kurulu'nun 11.9.1992 tarih ve 289 say›l› karar› gere¤ince)
IX
X
SINIFLAR
XI
XII
TOPLAM
Kur'an-› Kerim
4
4
3
3
14
Arapça
5
5
4
4
18
Akaid ve Kelam
X
x
2
2
4
F›k›h
X
3
3
x
6
Tefsir
X
x
2
3
5
Hadis
X
2
2
2
6
DERSLER
Siyer
2
x
x
x
2
Dinler Tarihi
X
x
x
2
2
Hitabet ve Mesleki Uygulama
X
x
2
2
4
Meslek Dersleri Toplam›
11
14
18
18
61
Türk Dili ve Edebiyat›
5
5
3
3
16
Psikoloji
X
2
x
x
2
Felsefe Grubu
X
x
x
6
6
Tarih
3
3
x
x
6
TC ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük
x
x
3
x
3
Sanat Tarihi
x
x
2
x
2
Co¤rafya
2
2
2
x
6
Matematik
4
3
3
2
12
Biyoloji ve Sa¤l›k Bilgisi
3
x
x
x
3
Fizik
3
x
x
x
3
Kimya
2
x
x
x
2
Yabanc› Dil
3
2
2
3
10
Beden E¤itimi
2
2
1
1
6
Milli Güvenlik Bilgisi
x
1
x
x
1
12
Seçmeli Dersler
x
4
4
4
Kültür Dersleri Toplam›
27
24
20
19
90
Genel Toplam
38
38
38
37
151
Kaynak: MEB, Din Ö¤retimi Genel Müd. Aktaran: Ünsür, 1995, s. 138
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim yasas›n›n ç›kmas›n›n ard›ndan
‹HL'nin yukar›daki müfredat› tamamen de¤iflti. Orta k›s›mda
görülen Arapça ve Kuran-› Kerim dersleri haz›rl›k s›n›f›na
kayd›r›ld›. Böylece haz›rl›k s›n›f›na haftada 15 saat Arapça ve 8
saat Kuran-Kerim dersi konuldu. fiu andaki ‹HL ders program›
flöyledir:
‹HL haftal›k Ders Saatleri:
100
Haz›rl›k s›n›f›
Türkçe 4, Arapça 15, Kuran-› Kerim 8, Beden 2, Temel Dini Bilgiler
2.
Seçmeli dersler:
Resim, Müzik, Bilgisayar 2'fler saat.
IX. S›n›f
Ortak Genel Kültür Dersleri:
Türk Dili ve Edebiyat› 4, Tarih 2, Co¤rafya 2, Matematik 5, Biyoloji
2, Fizik 2, Kimya 2, Yabanc› Dil 4, Sa¤l›k 2, Beden 1.
Alan Dersleri
Kuran-› Kerim 4, Arapça 4, Siyer 2
X.S›n›f
Ortak Genel Kültür Dersleri:
Türk Dili ve Edebiyat› 4, Tarih 2, Milli Güvenlik 1.
Alan Dersleri:
Kuran-› Kerim 4, Arapça 4, Hadis 2, F›k›h 2, ‹slam Tarihi 2, Tefsir
2, Psikoloji 2.
Okul Türüne ait Seçmeli Dersler:
Biyoloji 2, Fizik 3, Kimya 3, Matematik 3, Geometri 2, Edebi
Metinler 2, Genel Türk Tarihi 2, Sanat Tarihi 2, Güzel Konuflma
ve Yazma 2, Türkiye Co¤rafyas› 3, H›zl› Okuma 1, Hüsn-ü Hat 2,
Yabanc› Dil 2, Bilgisayar 2, Dini Musiki 2, Dilbilim 2, Mant›k 2
(Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 8)
Seçmeli Dersler:
Resim, Müzik, Beden, Çevre ve ‹nsan, Demokrasi ve ‹nsan Haklar›
ikifler saat. (Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 2)
XI. S›n›f
Ortak Genel Kültür Dersleri:
Türk Dili ve Edebiyat› 4, Felsefe 2, ‹nk›lap Tarihi 2.
Alan Dersleri:
Kuran-› Kerim 4, Arapça 4, Kelam 2, Hitabet ve Mesleki Uygulama
4, Karfl›laflt›rmal› Dinler Tarihi 2, Sosyoloji 2.
101
Okul Türüne ait Seçmeli Dersler:
Biyoloji 2, Fizik 3, Kimya 3, Matematik 3, Geometri 2, Edebi
Metinler 2, Türk Edebiyat› Tarihi 2, Analitik Geometri 2, Güzel
Konuflma ve Yazma 2, Türkiye Befleri ve Ekonomik Co¤rafyas› 3,
H›zl› Okuma 1, Osmanl› Tarihi 3, Yabanc› Dil 2, Bilgisayar 2, Dini
Musiki 2, Sanat Tarihi 2, Tezhip 2 (Al›nabilecek toplam ders saati
say›s› 8).
Seçmeli Dersler:
Resim, Müzik, Beden, ‹nsan ‹liflkileri, Halkbilimi ikifler saat.
(Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 2)
Ekonomik Verimlilik Aç›s›ndan ‹mam Hatip Liseleri
“Mezunlar›n›n ekonomik üretime
do¤rudan kat›lmad›¤› ya da hizmetin
yaflamsall›¤› aç›s›ndan çok büyük önem
tafl›mayan bir alanda bu tür
okullaflmay› savunmak bilimsel yönden
olanaks›zd›r." (TBMM 1998 Y›l› Bütçe
Raporu. Aktaran fiimflek, 1999).”
‹HL'nin ekonominin kriterlerine göre hiç de "verimli" olmad›¤›
iddias› da zaman zaman seslendirilmifltir. TÜS‹AD taraf›ndan
fiubat 1999'da yay›mlanan Türkiye'deki meslek e¤itimini inceleyen,
Doç. Dr. Ali fiimflek imzal› rapor bu konuda önemli bulgular›
gözler önüne seriyor.
Tablo 1.14
Mesleki ve Teknik E¤itim Bak›m›ndan ‹HL
OKUL SAYISI
Ö⁄RENC‹ SAYISI
Ö⁄RETMEN SAYISI
‹mam Hatip Lisesi
464
168422
17343
Anadolu ‹mam Hatip Lisesi
107
4259
840
Çok Programl› Lise
34
5365
519
Toplam
605
178046
18702
OKUL TÜRÜ
Kaynak: TBMM 1998 Y›l› Bütçe Raporu. Aktaran fiimflek, 1999, s. 79.
Bu rapor ‹HL'nin ekonominin verimlilik kriterlerine uygun
olmayan okullar oldu¤unu savunmaktad›r: "Genel ortalama
itibariyle ‹HL'de okul bafl›na 295 ö¤renci düflmekte, bu oran normal
‹HL'de 363, Anadolu ‹HL'de ise yaln›zca 40 olarak gözlenmektedir.
Baflka bir deyiflle toplam 107 Anadolu ‹HL'nin her biri neredeyse
bir s›n›ftan oluflmaktad›r. Dahas›, böyle bir okulun dört y›l e¤itim
yapaca¤› ve bu nedenle, en az dört ayr› s›n›f›n›n olaca¤›
düflünülürse, s›n›f bafl›na 10 ö¤renci düflmektedir. Mezunlar›n›n
ekonomik üretime do¤rudan kat›lmad›¤› ya da hizmetin
yaflamsall›¤› aç›s›ndan çok büyük önem tafl›mayan bir alanda bu
tür okullaflmay› savunmak bilimsel yönden olanaks›zd›r." (TBMM
1998 Y›l› Bütçe Raporu. Aktaran fiimflek, 1999) .
TÜS‹AD'›n söz konusu yay›n›nda ‹HL'nin di¤er meslek okullar›yla
say›sal karfl›laflt›r›lmas›n›n yan› s›ra ö¤retmen ö¤renci oran› da
masaya yat›r›lm›flt›r:
"1970-1998 y›llar› aras›nda, din e¤itimi yapan liselerdeki ö¤renci
102
say›s› yirmi yedi kat artm›flt›r. Ayn› dönemdeki art›fl oran›, erkek
teknik ö¤retimde sekiz, k›z teknik ö¤retimde üç, ticaret ve turizm
ö¤retiminde on kat olmufltur. (...) ‹HL'de ö¤retmen bafl›na düflen
ö¤renci say›s› 10, Anadolu ‹HL'de 5'tir. Öteki okullarla
karfl›laflt›r›ld›¤›nda, yaln›zca bu aç›dan bile din ö¤retimi yapan
okullar ayr›cal›kl› bir konuma sahiptirler. Bu okullar›n ara kademe
din adam› yetifltirme ifllevinden uzaklaflarak, üniversitelerin belirli
bölümlerine ö¤renci göndermede baflar›ya ulaflmalar›n›n temel
nedenlerinden biri, ö¤retmenlerin az say›da ö¤renci ile e¤itim
yapmalar›d›r." (fiimflek, 1999, s.79).
1996-1997 ö¤retim y›l›nda 601 ‹HL'de 318 bin 775'i ortaokul olmak
üzere 511 bin 512 ö¤renci ö¤renim görmekteydi. Bu ö¤rencilerin
mesleki-teknik ö¤retim (ortaokul+lise) görenler içindeki oran›
yüzde 38.5'ti (Altunsaray, 2000.). 1997 y›l›na gelene kadar ‹HL,
hükümet programlar›nda, kalk›nma planlar›nda veya e¤itim
fluralar›nda gündem maddesi olmufl, okullara yönelik yeni
düzenlemeler önerilmifl, ancak 1997 y›l›na kadar hiçbir hükümet
okullar›n yap›lar›na iliflkin önemli düzenlemelere gitmemifltir.
“Bu okullar›n ara kademe din adam›
yetifltirme ifllevinden uzaklaflarak,
üniversitelerin belirli bölümlerine
ö¤renci göndermede baflar›ya
ulaflmalar›n›n temel nedenlerinden
biri, ö¤retmenlerin az say›da ö¤renci
ile e¤itim yapmalar›d›r." (fiimflek,
1999, s.79).”
‹HL ile Di¤er Liselerdeki Ö¤renci Say›s›n›n Karfl›laflt›r›lmas›
‹HL'nin ö¤renci say›s›n›n ortaö¤retim kurumlar› içindeki oran›
da en çok elefltirilen konulardan biri olmufltur. Afla¤›daki tabloda
y›llar itibariyle bu orandaki de¤iflikler yer al›yor:
Tablo 1.15.1
Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s›n›n Ortaö¤retim
Toplam Ö¤renci Say›s›na Oran› (Lise K›sm›)
‹HL TOPLAM
%
1 329 010
92 585
6,97
1 426 632
100 300
7,03
1991-1992
1 582 347
117 706
7,44
1992-1993
1 580 729
142 362
9,01
1993-1994
1 954 750
162 828
8,33
1994-1995
2 007 688
173 628
8,65
1995-1996
1 716 143
186 688
10,88
1996-1997
2 072 698
192 727
9,3
1997-1998
2 065 168
178 046
8,62
1998-1999
2 013 152Q
192 786
9,58
1999-2000
2 019 501
134 224
6,65
2000-2001
2 128 819
91 620
4,3
2001-2002
2 316 832
71 742
3,1
2002-2003
2 435 586
64 534
2,65
2003-2004
3 587 436
84 898
2,37
Ö⁄RET‹M YILI
ORTAÖ⁄RET‹M TOPLAM
1989-1990
1990-1991
Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü.
103
1995-1996 y›l›nda ‹HL'deki ö¤renci
say›s› di¤er liseler içindeki en yüksek
oran›na ulaflt›. Söz konusu ö¤renim
y›l›nda her on lise ö¤rencisinden bir
tanesi ‹HL'de okuyordu.
Yukar›daki tabloda ‹HL ö¤rencilerinin lise k›sm›nda ö¤renim
gören ö¤rencilerin tüm di¤er liseler içindeki oran› y›llar itibari
ile görülebiliyor. 1995-1996 y›l›nda ‹HL'deki ö¤renci say›s› di¤er
liseler içindeki en yüksek oran›na ulaflt›. Söz konusu ö¤renim
y›l›nda her on lise ö¤rencisinden bir tanesi ‹HL'de okuyordu. 1997
y›l›nda Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim yasas›yla ‹HL'nin orta
k›s›mlar›n›n kapanmas› ve 30 Temmuz 1998'deki kararla YÖK'ün
getirdi¤i katsay› farkl›l›¤› ‹HL'lerden h›zl› kaç›fl› bafllatt›. 20032004 ö¤renim y›l›nda ‹HL ö¤rencilerinin ortaö¤retimdeki oran›
2.3'e düfltü.
Tablo 1.15.2
2001-2002 Ö¤retim Y›l›nda Türkiye'deki
Okul Türleri ve Say›lar›
OKUL SAYISI
Ö⁄RENC‹ SAYISI
Ö⁄RETMEN SAYISI
Normal Devlet Lisesi
1580 (%26)
1729238 (%59.3)
48764 (%35.7)
Anadolu Lisesi
419 (%8.2)
239979 (%8.2)
11663 (%8.5)
Fen Lisesi
54 (%0.8)
11082 (%0.4)
953 (%0.7)
OKUL TÜRÜ
GENEL ORTAÖ⁄RET‹M
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi
43 (%0.7)
5875 (%0.2)
514 (% 0.4)
Anadolu Ö¤retmen Lisesi
456 (%7.5)
72051 (%2.5)
6128 (%4.5)
Özel Liseler
90 (%1.5)
32151 (%1.1)
2387 (%1.8)
1317 (%22)
348164 (%12)
28999 (%21.2)
MESLEK‹ VE TEKN‹K ORTAÖ⁄RET‹M
Erkek Teknik Lisesi
K›z Teknik Lisesi
708 (%12)
136288 (%4.7)
13512 (%9.9)
Ticaret ve Turizm Meslek Lisesi
809 (%13)
263538 (%9.1)
14967 (%11)
‹mam Hatip Lisesi
558 (%9.2)
71583 (%2.5)
8482 (%6.2)
Özel Meslek Lisesi
22 (%0.4)
1015 (%0.03)
101 (%0.07)
Sa¤l›k Meslek Lisesi
3 (%0.04)
426 ( % 0.01)
39 (%0.03)
Kaynak: Akflit, Coflkun 2004
Katsay› Uygulamas›n›n Ard›ndan Meslek Liselerinde Yaflanan
De¤iflimler
YÖK Genel Kurulu'nun Temmuz 1998'de getirdi¤i farkl› katsay›
uygulamas› tüm mesleki e¤itimdeki ö¤renci say›s›nda azalmalara
neden oldu. Buna ba¤l› olarak normal liselerde bir y›¤›lma yafland›.
Afla¤›daki tablolarda 1998-2004 aras›ndaki say›sal geliflmeleri
görmek mümkün.
104
Tablo 1.16.1
Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤rencilerin
Toplam Ortaö¤retim Ö¤rencileri ‹çindeki Oranlar›
Ö⁄RET‹M YILI
DÜZ L‹SE
Ö⁄RENC‹ SAYISI %
MESLEK‹ E⁄‹T‹M
Ö⁄RENC‹ SAYASI %
TOPLAM Ö⁄RENC‹
%
1998 - 1999
56,7
43,3
100
1999 - 2000
61,6
38,4
100
2000 - 2001
62,1
37,9
100
2001 - 2002
64,4
35,6
100
2002 - 2003
67,6
32,4
100
2003 - 2004
68,5
31,5
100
Kaynak: http://www.ted.org.tr/rapor.doc
Tablo 1.16.2
Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤renci Say›lar›
Ö⁄RET‹M YILI
DÜZ L‹SE
Ö⁄RENC‹ SAYISI
MESLEK‹ E⁄‹T‹M
Ö⁄RENC‹ SAYASI
TOPLAM Ö⁄RENC‹
1998 - 1999
1,297,514
988,689
2,286,203
1999 - 2000
1,506,379
938,028
2,444,407
2000 - 2001
1,324,083
804,964
2,128,957
2001 - 2002
1,490,376
821,895
2,312,271
2002 - 2003
2,053,735
981,224
3,034,959
2003 - 2004
2,463,923
1,129,481
3,593,404
Kaynak: http://www.meb.gov.tr APK -‹statistikler Aktaran: http://www.ted.org.tr/rapor.doc
1998 y›l›n›n ard›ndan Türkiye'de meslek liseleri aleyhine bir süreç
yafland›. 1998-1999 ö¤renim y›l›nda tüm ortaö¤renim içindeki
ö¤rencilerin yüzde 43.3'ü meslek liselerinde ö¤renim görürken
bu oran her y›l azalarak yüzde 31.5'e kadar düfltü. 1998 y›l›nda
normal liselerde 1 milyon 297 bin 514 ö¤renci ö¤renim görürken
2004 y›l›nda bu rakam yaklafl›k iki kat artarak 2 milyon 463 bin
923'e yükseldi. Meslek liselerindeki art›fl ise sadece 140 bin792
ö¤renci ile s›n›rl› kald›. Dünya standard› olarak kabul edilen "yüzde
65 meslek e¤itimi/yüzde 35 normal lise e¤itimi" hedefinden her
geçen y›l daha da uzaklafl›ld›. Bu durumun önde gelen
nedenlerinden birinin meslek liselerine yönelik uygulanan katsay›
farkl›l›¤› oldu¤u kesindir. Mezunlar›na tan›nan s›navs›z iki y›ll›k
yüksek okullara geçifl imkan›n›n meslek liselerine yönelik talebin,
artt›rmada yeterli olmad›¤› bir gerçektir.
Dünya standard› olarak kabul edilen
"yüzde 65 meslek e¤itimi/yüzde 35
normal lise e¤itimi" hedefinden her
geçen y›l daha da uzaklafl›ld›.
105
fiekil 1.7
Ortaö¤retimde Toplam Ö¤renci Say›lar›
3000000
2500000
2000000
1500000
1000000
500000
4
00
-2
03
20
20
20
02
01
-2
-2
00
00
3
2
1
00
-2
00
20
19
19
99
98
-2
-1
00
99
0
9
0
Normal Lise
Mesleki Teknik Orta Ö¤r.
Mes. Tek. (‹HL Hariç)
‹mam Hatip Liseleri
Kaynak: 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanununda Yap›lan De¤ifliklikler ve Bilinmesi Gerekenler, S. 41 TC MEB Yay›nlar›, May›s 2004, ANKARA
fiekil 1.8
Ortaö¤retimde Yeni Kay›t Ö¤renci Say›lar›
700000
600000
500000
400000
300000
200000
100000
Normal Lise
Mesleki Teknik Orta Ö¤r.
Mes. Tek. (‹HL Hariç)
‹mam Hatip Liseleri
4
00
20
03
-2
-2
02
20
20
01
-2
00
00
3
2
1
00
20
00
-2
-2
99
19
19
98
-1
00
99
0
9
0
Kaynak: 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanununda Yap›lan De¤ifliklikler ve Bilinmesi Gerekenler, S. 42 TC MEB Yay›nlar›, May›s 2004, ANKARA
‹HL Ö¤rencilerinin Tutum ve Davran›fllar›n›n Di¤er Liselerle
K›yaslanmas›
Coflkun 1999 araflt›rmas›nda ‹HL'ler ile di¤er liselerde ö¤renim
gören ö¤rencilerin tutum ve davran›fllar› aras›ndaki farklar
incelendi. Üç ‹HL'nin yan› s›ra üç normal devlet lisesi, iki Anadolu
lisesi, dört teknik meslek lisesi ö¤rencilerinin tutum ve davran›fllar›
karfl›laflt›r›ld›. Araflt›rma sonucunda ortaya ç›kan bulgular:
106
Tablo 1.17.1
Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin Okuduklar› Gazeteler
GAZETE TÜRLER‹
Cevap yok, okumaz
Sol
‹MAM HAT‹P L‹SELER‹
NORMAL DEVLET L‹SELER‹
SAYI
%
SAYI
%
136
33,9
11
6,3
X
X
6
3,4
Liberal
X
X
10
5,7
Merkez
22
5,5
122
69,7
Magazin
12
3,0
11
6,3
‹slamc›/Milliyetçi
222
55,4
7
4,0
Spor
TOPLAM
9
2,2
8
4,6
401
100
175
100
‹HL ve normal devlet liselerinde
ö¤renim gören ö¤rencilerin okudu¤u
gazeteler ve izledikleri TV kanallar›
aras›nda çok ciddi farkl›l›klar
bulunuyor.
Sol gazeteler: Cumhuriyet, Emek, Gündem; Liberal gazeteler: Radikal, Yeni Yüzy›l; Merkez gazeteler: Hürriyet, Milliyet, Sabah;
Magazin: Akflam, Gözcü, Asabi, vb. ‹slamc› ve milliyetçi gazeteler: Zaman, Türkiye, Akit, Yeni fiafak, Hergün, Ortado¤u.
Kaynak: Coflkun, 1999, s. 73
Tablo 1.17.2
Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin ‹zledikleri TV Kanallar›
TV KANALLARI
‹MAM HAT‹P L‹SELER‹
NORMAL DEVLET L‹SELER‹
SAYI
%
SAYI
%
Cevap yok, izlemez
100
24,9
18
10,3
ATV, Kanal D, Show TV, Star
103
25,7
145
82,9
‹slamc› kanallar
145
46,1
8
4,6
NTV, C‹NE5, müzik kanallar›
9
2,2
42
7,2
TRT kanallar›
4
1
1
0,6
Di¤er kanallar
TOPLAM
X
X
1
0,6
401
100
175
100
Kaynak: Coflkun, 1999, s. 74.
‹HL ve normal devlet liselerinde ö¤renim gören ö¤rencilerin
okudu¤u gazeteler ve izledikleri TV kanallar› aras›nda çok ciddi
farkl›l›klar bulunuyor. ‹HL ö¤rencilerinin yüzde 55.4 oran›nda
"‹slamc› ve milliyetçi" olarak s›n›flanan gazeteleri okuduklar›
belirlendi. Normal devlet liselerinde ise "merkez" olarak
tan›mlanan gazetelerin ciddi bir üstünlü¤ü söz konusu. ‹zlenen
TV kanallar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ise ‹HL ö¤rencilerinin yüzde
46.1 oran›nda ‹slamc› olarak tan›mlanan kanallar› izledikleri
ortaya ç›k›yor. Normal devlet liselerinde ö¤renim görenlerin ise
yüzde 80 oran›nda ATV, Kanal D, Show TV ve Star kanallar›n›
izledikleri anlafl›l›yor. Her iki tabloda da dikkat çeken bir di¤er
konu ise ‹HL ö¤rencilerinde "cevap yok/izlemez/okumaz" oran›n›n
di¤erlerine k›yasla hayli yüksek oluflu. Bu da bize ‹HL
ö¤rencilerinin fikir belirtmekten imtina ettiklerini gösteriyor.
Sarpkaya 1998 araflt›rmas›nda ise ‹HL'lerde ve normal devlet
liselerinde ö¤renim gören ö¤rencilere çeflitli konularda sorular
soruldu. Araflt›rman›n sonucunda ortaya ç›kan baz› bulgular flöyle:
107
Tablo 1.17.3
Ö¤rencilerin Dünyadaki Sevdikleri Liderlerin
Okullara Göre Da¤›l›m›
1. DERECE SEV‹LEN L‹DER
OKULLAR
‹MAM
HAT‹P
L‹SES‹
2. DERECE SEV‹LEN L‹DER
3. DERECE SEV‹LEN L‹DER
TOPLAM
%
TOPLAM
%
Hz. Muhammed
65
66,2 Fatih
31
29,8
Yan›ts›z
32
30,8
Atatürk
10
9,6
Turgut Özal
12
11,5
Fatih
14
13,5
Turgut Özal
6
5,8
Hz. Ömer
12
11,5
Y. Sultan Selim
10
9,6
N. Erbakan
5
5,8
Atatürk
7
6,7
Turgut Özal
10
9,6
TOPLAM
%
A. Türkefl
5
4,8
Hz. Ebubekir
5
4,8
Hz. Ömer
6
5,8
Fatih
4
3,8
Adnan Menderes
4
3,8
Atatürk
5
4,8
Adnan Menderes
3
2,9
Y. Sultan Selim
3
2,9
Adnan Menderes
5
4,8
Yaser Arafat
2
1,9
N. Erbakan
3
2,9
N. Erbakan
5
4,8
Di¤er
4
3,8
A. Türkefl
2
1,9
A. Türkefl
3
2,9
‹smet ‹nönü
2
1,9
Tayyip Erdo¤an
2
1,9
Yan›ts›z
16
15,4
T. Çiller
2
1,9
Di¤er
5
4,8
Abdülhamit
2
1,9
Toplam
Yan›ts›z
Di¤er
NORMAL
8
7,8
104
43
100
43,9
Toplam
Atatürk
104
76
100 Toplam
77,6 Yan›ts›z
104
23
100
23,5
Hz. Muhammed
12
12,2 Fatih
13
13,3
Atatürk
8
8,2
T. Özal
3
3,1
Nelson Mandela
9
9,2
Fatih
7
7,1
Fatih
2
2
Turgut Özal
8
8,2
Turgut Özal
6
6,1
Di¤er
5
5,1
Atatürk
4
4,1
Nelson Mandela
5
5,1
Che Guavera
4
4,1
‹smet ‹nönü
4
4,1
Türkefl
3
3,1
Clinton
4
4,1
Adnan Menderes
3
3,1
Y.S. Selim
3
3,1
S. Demirel
3
3,1
S. Demirel
3
3,1
Clinton
3
3,1
Deniz Baykal
2
2
Kenan Evren
3
3,1
Di¤er
12
12,1
Deniz Baykal
2
2
Mao
2
2
Di¤er
18
18,1
Toplam
98
100
Toplam
98
100
DEVLET
L‹SES‹
Toplam
98
100
Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 161-162.
‹HL ö¤rencileri sevdikleri flahsiyetleri
genellikle Türk tarihinden seçerken,
normal devlet lisesi ö¤rencilerinin
dünyadaki geliflmeleri ve liderleri daha
yak›ndan takip ettikleri anlafl›l›yor.
108
Araflt›rmaya kat›lan ‹HL ö¤rencilerinin dünyadaki en çok sevdikleri
lider yüzde 65 oran› ile Hz. Muhammed. ‹HL'lilerin "ikinci derecede
sevdikleri" lider olarak ise yüzde 31 oran› ile Fatih Sultan Mehmet
öne ç›k›yor. "Birinci derece sevilen lider" kapsam›nda Atatürk
‹HL'liler için yüzde 10 ile ikinci s›rada geliyor. ‹HL'liler, Atatürk'ün
ard›ndan Türkiye'yi yönetmifl sa¤ politikac›lara yak›nl›k duyuyorlar.
Normal devlet lisesi ö¤rencilerinin ise dünyada en çok sevdi¤i lider
yüzde 73 oran›yla Atatürk. Bu ö¤renciler için ikinci s›rada yüzde
12 oran›yla yine Hz. Muhammed geliyor. ‹HL ö¤rencileri sevdikleri
flahsiyetleri genellikle Türk tarihinden seçerken, normal devlet
lisesi ö¤rencilerinin dünyadaki geliflmeleri ve liderleri daha
yak›ndan takip ettikleri anlafl›l›yor.
Tablo 1.17.4
Ö¤rencilerin Okullara Göre Türkiye'nin Önemli
Gördükleri Üç Sorun
1. DERECEDE SORUN
OKULLAR
‹MAM
HAT‹P
L‹SES‹
TOPLAM
3. DERECEDE SORUN
2. DERECEDE SORUN
TOPLAM
%
TOPLAM
%
E¤itim (8 y›l)
35
33,7 Enflasyon
%
25
24,1
Yan›ts›z
32
30,8
Enflasyon
20
19,2 E¤itim
18
17,3
E¤itim
19
18,3
Terör
9
8,7
Yan›ts›z
10
9,6
Enflasyon
11
10,6
Rüflvet
8
7,7
Terör
8
7,7
Trafik
8
7,7
Baflörtüsü
6
5,8
‹flsizlik
8
7,7
Terör
6
5,8
Laiklik
5
4,8
Baflörtüsü
7
6,7
‹flsizlik
5
4,8
Yan›ts›z
4
3,8
Trafik
7
6,7
Baflörtüsü
4
3,8
‹flsizlik
4
3,8
‹nsan haklar›
4
3,8
Susurluk
3
2,9
Susurluk
3
2,9
Di¤er
17
16,3
‹nsan haklar›
3
2,9
‹nsan haklar›
2
1,9
Rüflvet
3
2,9
Di¤er
8
7,7
Toplam
104
100
Enflasyon
41
E¤itim
20
Terör
‹flsizlik
NORMAL ‹nsan haklar›
DEVLET
Trafik
L‹SES‹
Baflörtüsü
‹rtica
Di¤er
10
9,5
104
100
Toplam
104
100
41,8 Terör
23
23,4
Terör
14
14,3
20,4 Enflasyon
21
21,4
Enflasyon
13
13,3
8
8,2
E¤itim
15
15,3
Trafik
13
13,3
6
6,1
‹flsizlik
6
6,1
Yan›ts›z
12
12,2
4
4,1
Trafik
6
6,1
‹flsizlik
12
12,2
4
4,1
Sa¤l›k
5
5,1
E¤itim
8
8,2
3
3,1
Yan›ts›z
4
4,1
Milletvekilleri
5
5,1
3
3,1
Susurluk
3
3,1
Rüflvet
4
4,1
Toplam
Milletvekilleri
3
3,1
Çevre sorunlar›
3
3,1
Susurluk
3
3,1
Di¤er
6
6,1
Milletvekilleri
3
3,1
Düflünce Özg.
3
3,1
Di¤er
8
8,2
Di¤er
11
11,1
Toplam
98
100
Toplam
98
100
Toplam
98
100
Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 167.
Bu anketi, 1997-98 ö¤renim y›l› birinci döneminde, son s›n›fta
okuyan ‹HL ö¤rencileri cevaplad›. Bu nedenle, Türkiye'nin
gündemini büyük ölçüde meflgul eden ve kendilerini do¤rudan
ilgilendiren sekiz y›ll›k zorunlu kesintisiz e¤itimi ülkenin en
önemli sorunu olarak görmeleri pek de flafl›rt›c› de¤il. Ayr›ca ‹HL
ö¤rencilerine göre Türkiye'nin sorunlar› aras›nda e¤itim de önemli
yer tutuyor. Ancak her iki grubunda ortak birleflti¤i sorun
enflasyon ve terör.
‹HL'ye Yönelik Siyasi ‹tirazlar
Kuflkusuz ‹HL'ye yönelik en sert elefltiriler siyasi kayg›lardan
hareketle gelifltiriliyor. "Siyasal ‹slam'›n arka bahçesi" söyleminin
etkisinde olan kesimlere göre bu okullarda çocuklar birer "fleriatç›"
olarak yetifltiriliyor. Bu görüfl sahipleri, ‹HL mezunlar›n›n hukuk
109
ve kamu yönetimi gibi bölümleri tercih etmesinin ard›nda devlet
bürokrasini ele geçirmeye yönelik bir komplo oldu¤una
inan›yorlar. ‹HL'de dini gruplar ve cemaatlerin etkili oldu¤u
yolundaki bu yaklafl›m›n ne derece gerçe¤i yans›tt›¤›n›
anlayabilmek için iki araflt›rmaya bakmak ayd›nlat›c› olabilir.
‹HL'de "dini gruplaflma vard›r"
diyen ö¤rencilerin oranlar› ilk
araflt›rmada yüzde 44.53, ikinci
araflt›rmada ise yüzde 49.5 olarak
ç›km›flt›r.
Dini Gruplaflma Olgusu
‹HL'deki dini gruplaflma, aç›k ifade ile cemaat ve tarikat
örgütlenmelerinin ne düzeyde oldu¤una iliflkin, Bursa ve
çevrelerindeki ilçelerde yap›lan iki ankette ilginç sonuçlar ortaya
ç›km›flt›r. Tezlerden, her iki araflt›rmac›n›n da ‹HL olgusuna aç›k
bir flekilde sempatiyle yaklaflt›¤› anlafl›ld›¤› için bu bulgular›n
önemi daha da art›yor.
Tablo 1.18
Ö¤rencilerinin Okullarda Dini Gruplaflma
Olup Olmad›¤›na ‹liflkin Görüflleri
D‹N‹ GRUPLAfiMA
SAYI
%
Vard›r
244
44,53
Yoktur
190
34,67
Fark›nda de¤ilim
114
20,8
Toplam
548
100
Kaynak:Ünlü, 1999, s. 20.
D‹N‹ GRUPLAfiMA VAR MI ?
SAYI
%
Evet
243
49,5
Hay›r
195
39,7
Fark›nda de¤ilim
53
10,8
Toplam
491
100
Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 30.
CEMAAT MENSUB‹YET‹N‹Z VAR MI ?
SAYI
%
Var
Yok
Toplam
85
472
557
15,26
84,74
100
Kaynak: Ünlü, 1999, s. 21.
B‹R CEMAATE ÜYE M‹S‹N‹Z ?
SAYI
%
Evet
Hay›r
Toplam
92
318
410
22,4
77,6
100
Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 31.
‹HL'de "dini gruplaflma vard›r" diyen ö¤rencilerin oranlar› ilk
araflt›rmada yüzde 44.53, ikinci araflt›rmada ise yüzde 49.5 olarak
ç›km›flt›r. Ancak ö¤rencilere "bir cemaate üye misiniz?" diye
soruldu¤unda oranlar yüzde 15.26'ya ve yüzde 22.4'e düflmüfltür.
‹HL'ye siyasi elefltiri getirenlerin en s›k dile getirdikleri konulardan
110
biri ise bu okullar›n Tevhid-i Tedrisat Kanununa ayk›r› oldu¤u
iddias›. Bu kiflilere göre ‹HL, Cumhuriyetle birlikte kapat›lan dini
medreselerin yerini alm›fl durumdad›r.
1.8 Gerileme Dönemi
16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen
Sekiz Y›ll›k Zorunlu Kesintisiz E¤itim
Yasas› ‹HL'nin yükselifl dönemini sona
erdirdi. O tarihe kadar yukar›ya do¤ru
seyreden ‹HL'ne ait grafikler birden
tersine döndü.
16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen Sekiz Y›ll›k Zorunlu
Kesintisiz E¤itim Yasas› ‹HL'nin yükselifl dönemini sona erdirdi.
O tarihe kadar yukar›ya do¤ru seyreden ‹HL'ne ait grafikler birden
tersine döndü. 1996 y›l›ndan itibaren tek bir yeni okul aç›lmad›¤›
gibi, ‹HL'nin say›s› 2003-2004 ö¤retim y›l› itibariyle 601'den 452'ye
düfltü. ‹HL savunucular›na göre bu yasa s›rf ‹HL'nin orta k›s›mlar›n
kapatmak için ç›kar›lm›flt›. Yasa öncesi ve sonras› dini hassasiyetleri
yüksek çevreler zorunlu e¤itimin sekiz y›la ç›kar›lmas›na karfl›
olmad›klar›n›, fakat "5+3" formülünün daha do¤ru oldu¤unu
savundular. Bu formüldeki amaç, hiç kuflkusuz ‹HL'nin orta
k›s›mlar›n› aç›k tutmakt›.
Yasa ile birlikte ‹HL sadece lise bölümünden ibaret oldu, fakat
buna bir y›l haz›rl›k s›n›f› eklenerek süre dört y›la ç›kar›ld›. ‹HL'ye
yönelik bir di¤er düzenleme ise üniversite s›nav yönetmeli¤inde
yap›ld›. 30 Temmuz 1998'de YÖK'ün yapt›¤› yeni katsay›
düzenlemesi ile meslek lisesi ö¤rencilerinin "A¤›rl›kl› Ortaö¤retim
Baflar› Puanlar›" kendi dallar›yla ilgili bir yüksek ö¤renim
kurumuna girmek istedikleri zaman 0.8, aksi takdirde 0.3 ile
çarp›lmaya bafllad›. Böylece ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat fakülteleri
d›fl›nda bir yüksekö¤renim program›na girmeleri iyice zorlaflt›.
Buna karfl›l›k ‹lahiyat Fakültelerine giriflleri de bir o kadar
kolaylaflt›. Örne¤in 2003 Ö¤renci Yerlefltirme S›nav›nda tüm
ilahiyat fakülteleri kontenjanlar›n› ‹HL mezunlar› doldurdu.
Ancak bu durum ortaya baflka sorunlar ç›kard›. ilahiyat fakülteleri
kontenjanlar› mezun olan ‹HL ö¤rencisi say›s›n› karfl›layacak
düzeyde de¤ildi. Afla¤›da görüldü¤ü gibi ‹HL;
1999'da
2000'de
2001'de
2002'de
2003'de
79 bin 479
42 bin 776
28 bin 299
21 bin 183
9 bin 380
mezun verdi. ‹lahiyat fakültelerinin kontenjanlar› ise her y›l
de¤iflmekle birlikte 1000-1200 civar›nda kald›. (2003 y›l›nda 955'e
kadar düfltü) Dolay›s›yla ‹HL ö¤rencilerine üniversite kap›lar›
büyük ölçüde kapanm›fl oldu.
111
Tablo 1.19.1
Y›llara Göre ‹HL'ye Yeni Kay›t Olan Ö¤renci Say›s›
YILLAR
1990-1991
1991-1992
1992-1993
1993-1994
1994-1995
1995-1996
1996-1997
1997-1998
1998-1999
1999-2000
2000-2001
2001-2002
2002-2003
2003-2004
YEN‹ KAYIT (L‹SE)
29947
39236
47804
53974
59713
66788
69872
59650
40524
43362
18391
24385
23490
37373
Kaynak:Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü
fiekil 1.9
Yeni Kay›t Say›s› Y›llar De¤iflimi (‹HL Lise K›sm›)
Ö¤renci Say›s›
80000
70000
60000
50000
40000
30000
20000
10000
4
3
00
-2
00
00
20
20
02
03
-2
-2
01
20
20
19
2
1
0
00
00
-2
99
98
19
-2
00
99
99
-1
-1
97
19
19
9
8
7
6
-1
96
95
19
94
19
99
99
-1
99
-1
-1
93
19
19
5
4
3
99
99
-1
92
91
19
19
90
-1
-1
99
99
1
2
0
Y›llar
fiekil 1.10
Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s›
Ö¤renci Say›s›
600000
500000
400000
300000
200000
4
20
03
-2
-2
00
00
3
2
02
20
20
01
-2
-2
00
00
0
00
-2
00
20
99
19
19
98
-1
-1
99
99
9
8
7
99
-1
97
19
96
19
19
95
-1
-1
99
99
6
5
4
99
94
19
93
-1
-1
19
92
19
19
91
-1
99
99
3
2
0
1
100000
Y›llar
Yukar›daki iki grafik ‹HL'nin 1997-1998 ö¤renim y›l›n›n ard›ndan
yaflad›¤› kan kayb›n› aç›k olarak gözler önüne seriyor. Grafiklerde
ilginç olan nokta statüsünde hiçbir de¤ifliklik olmamas›na karfl›n
yeni kay›t ve toplam ö¤renci verilerinde 2003-2004 ö¤renim
y›l›nda meydana gelen k›smi art›fl.
112
2
BÖLÜM II
SAHA ARAfiTIRMASI
Araflt›rmam›z kapsam›nda 23 fiubat-7 Mart 2004 tarihleri aras›nda
saha çal›flmas› gerçeklefltirdik. Bu çal›flman›n amac› ‹HL'lerin
bugünkü durumlar›n›n bir foto¤raf›n› çekmek, yaflanan sorun ve
sorunlar›, bizzat yaflayan kiflilerin a¤z›ndan dinlemek ve yine ayn›
kiflilerin çözüm önerilerini derlemekti.
Saha çal›flmas› için befl ilde alt› ‹HL'ye gittik. Adana, Erzurum,
Diyarbak›r, Samsun illerinde birer, ‹stanbul'da ise Ka¤›thane ve
Üsküdar Anadolu ‹mam Hatip Liselerinde inceleme ve görüflmeler
yapt›k. Buralarda okul müdürleri taraf›ndan saptanan 59 ö¤renci
ve 13 ö¤retmenle, ayr›ca 8 idareci, 38 mezun, 24 veli ile
derinlemesine mülakat gerçeklefltirdik.
Hiç kuflkusuz "bilimsel bir saha çal›flmas›" yapt›¤›m›z iddias›nda
de¤iliz, söz konusu olan, bir "gazetecilik çal›flmas›"d›r ve bilindi¤i
gibi lay›k›yla yap›lan her gazetecilik çal›flmas›, yaflanan bir sorunu
ö¤renmeye ve anlamaya yard›mc› olur.
Tablo 2.1
‹ller ve Görüflülen Gruplar
Ö¤renci
‹STANBUL
ADANA
SAMSUN
D‹YARBAKIR
20
10
9
10
ERZURUM
TOPLAM
10
59
13
Ö¤retmen
4
2
3
2
2
‹dareci
2
2
2
1
1
8
Mezun
20
3
5
5
5
38
Veli
8
2
4
6
4
24
142
2.1 Çal›flma Yöntemi
"‹HL unsurlar›" olarak tan›mlad›¤›m›z, ö¤renci, ö¤retmen, idareci,
mezun ve veliler ile derinlemesine mülakatlar yapmay› hedefledik.
Bu amaçla her bir grup için ayr› ayr› sorular haz›rlad›k.
Okullarda çal›flmak için Milli E¤itim Bakanl›¤›'ndan yaz›l› izin
ald›k. Ziyaret edilecek okullar›n müdürleri hem bakanl›k, hem
de taraf›m›zdan önceden haberdar edildi. Okullarda hem müdürler
ile, hem de onlar›n belirledi¤i ö¤retmen ve ö¤renciler ile teke tek
görüfltük. Mezun ve velilere ulaflmada da yine okul müdürlerinin
yard›m› almakla birlikte, baflka iliflki a¤lar› da devreye soktuk.
Çal›flma esnas›nda herhangi bir zorlukla karfl›laflmad›k. Bütün
görüflmeler kayda al›nd› ve eksiksiz bir flekilde deflifre edildi.
113
Ö¤renciler d›fl›ndaki görüflmelerin büyük k›sm›nda, standart
sorulara ek olarak, muhataplar›n sorunla ilgili daha ayr›nt›l›
görüflleri, röportaj teknikleriyle derlendi. Görüflmecilere isimleri
sorulmad›, kimliklerinin gizli tutulaca¤› güvencesi verildi. Bundan
sonraki bölümlerde, görüfllerinden al›nt› yapt›¤›m›z ö¤rencilerin
illeri ve cinsiyetlerini belirtecek, ancak az say›da olduklar› için
idareci ve ö¤retmenlerin hangi ilden olduklar›n› belirtmeyece¤iz.
2.2 Çal›flma Gruplar›
Ö¤renciler
Her ‹HL'de en az befl k›z 5 erkek ö¤renci ile görüflmeyi amaçlad›k.
Ancak Samsun ilinde teknik bir nedenden dolay› 4 erkek ö¤renci
ile görüflüldü. Sonuçta befl farkl› ilde ö¤renim gören 29 erkek ve
30 k›z ö¤renci ile görüflme yap›ld›. Ö¤rencilerin 16's› yat›l› 43'ü
ise yat›s›z e¤itim görüyordu. Ö¤rencilerin yafllar› ise 14-21
aral›¤›ndayd›. Di¤er bir deyiflle ‹HL'nin dört s›n›f›ndan da
ö¤rencilerle görüfltük. Ö¤rencilere yöneltilen sorular Ek 1 de
verilmifltir.
Ö¤rencilerin kimlik bilgilerinden elde edilen sonuçlar afla¤›da
tablo fleklinde verilmifltir. Bu tablolar anlaml› bir sonuç ç›karmak
amac›yla yap›lmam›flt›r. Çünkü yap›lan çal›flma "bilimsel bir anket"
çal›flmas› de¤il, "derin mülakat", hatta "röportaj" olarak
tan›mlanabilir. Ancak ö¤rencilerin kimlik bilgilerinden elde
edilerek oluflturulan tablolar›n araflt›rman›n ilk bölümünde yer
alan Anne-Baba E¤itim durumu ve Anne-Baba Meslek
durumlar›yla birebir benzerlik göstermesi ilginçtir. Burada
özellikle ö¤rencilerin do¤um yeri merkezine iliflkin bilgiler
incelendi¤inde k›z ö¤rencilerde il merkezi do¤umlu oran›n›n
erken ö¤rencilere göre anlaml› bir fark oluflturdu¤u görülüyor.
Bu durum ileriki bölümlerde saha araflt›rmas› sonuçlar› bölümünde
ayr›nt›l› bir flekilde irdelenecektir.
Tablo 2.2.1
Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin
Mesleklere Göre Da¤›l›m›
114
ANNE MESLEK
SAYI
%
Ev Han›m›
55
93,2
Ö¤retmen
2
3,4
‹flçi
1
1,7
Serbest
1
1,7
Toplam
59
100
Tablo 2.3.1
Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n
Mesleklere Göre Da¤›l›m›
BABA MESLEK
SAYI
%
Serbest Meslek
18
37,5
Memur
12
25
‹flçi
6
12,5
Çiftçi
6
12,5
Mühendis
2
4,2
Emekli
2
4,2
‹flsiz
Toplam
2
4,2
58*
100
*Bir ö¤rencinin babas› hayatta de¤ildir.
Tablo 2.3.2
Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin
Annelerinin E¤itim Durumu
ANNE E⁄‹T‹M
SAYI
%
Okuma yazma yok
11
18,6
‹lkokul
33
55,9
Ortaokul
8
13,6
Lise
6
10,2
Lisans
1
1,7
Yüksek Lisans
x
0
Toplam
59
100
Tablo 2.3.3
Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin
Babalar›n›n E¤itim Durumu
BABA E⁄‹T‹M
SAYI
%
Okuma yazma yok
1
1,7
‹lkokul
21
36,2
Ortaokul
6
10,3
Lise
15
25,9
Lisans
14
24,2
Yüksek Lisans
1
1,7
Toplam
58
100
*Bir ö¤rencinin babas› hayatta de¤ildir.
Tablo 2.3.4
Araflt›rmaya Kat›lan Erkek Ö¤rencilerin
Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m›
DO⁄UM YER‹
SAYI
%
Köy merkezi
11
37,9
‹lçe merkezi
8
27,6
‹l merkezi
10
34,5
Toplam
29
100
115
Tablo 2.3.5
Araflt›rmaya Kat›lan K›z Ö¤rencilerin
Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m›
DO⁄UM YER‹
Köy merkezi
SAYI
%
2
6,7
‹lçe merkezi
2
6,7
‹l merkezi
26
86,6
Toplam
30
100
‹dareci ve Ö¤retmenler
Her ‹HL'de en az bir idareci (müdür veya müdür yard›mc›s›) ve
iki ö¤retmen ile görüflme gerçekleflti. Ö¤retmenlerin birisi meslek
dersi, di¤eri ise kültür dersi ö¤retmeni fleklinde seçildi. Sonuçta
befl farkl› ilde görev yapan 8 idareci ve 13 ö¤retmen ile görüfltük.
‹dareci ve ö¤retmenlere yönelik sorular Ek 2'dedir.
‹HL Mezunlar›
Çal›flma bafllang›c›nda her ‹HL'yi temsilen 5 mezun ile görüflme
hedeflendi. Mezunlar için çal›flma yap›lan ‹HL'den mezunu olma
flart› aranmad›. Sonuçta 5 farkl› ilden 38 ‹HL mezunu ile görüflme
gerçekleflti. ‹HL Mezunlar›na yöneltti¤imiz sorular Ek 3'tedir.
Ö¤renci Velileri
Saha çal›flmas› bafllang›c›nda her ‹HL'yi temsilen befl veli ile
görüflme hedeflendi. Sonuçta befl farkl› ilden 24 veli ile görüflme
gerçekleflti. Velilere yönelik sorular Ek 4'tedir.
‹HL olay›n›n bir flekilde içinde yer alan
kiflilerin tümü a¤›z birli¤i etmiflçesine
tek bir konu üzerinde yo¤unlafl›yor:
Katsay›.
116
2.3 Yaflayanlar›n A¤z›ndan ‹HL Sorunu
Saha çal›flmas›nda elde etti¤imiz bulgular› birtak›m bafll›klar
alt›nda, görüfltü¤ümüz kiflilerin görüfllerini ayr›nt›l› bir flekilde
aktararak s›ralamak istiyoruz. Ama öncelikle, ‹HL tart›flmalar›n›n
merkezinde yer alan katsay› sorununu aç›klamak gerekiyor.
Gerçekten de ‹HL olay›n›n bir flekilde içinde yer alan kiflilerin
tümü a¤›z birli¤i etmiflçesine tek bir konu üzerinde yo¤unlafl›yor:
Katsay›. Asl›nda bu sadece ‹HL'ye özgü bir sorun de¤il. Tüm meslek
liseleri için geçerli olan bu uygulama uzun bir süredir ‹HL ile
ilgili kiflilerin dert yand›¤› birinci konu halini alm›fl durumda.
Üniversite s›nav›na (ÖSS) giriflte A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar›
Puan› olarak adland›r›lan puan›n çarp›ld›¤› katsay›n›n düflük
olmas› ‹HL'lerdeki temel sorun olarak karfl›m›za ç›k›yor. Gerçekten
de ÖSS s›nav›nda eflit say›da soru yan›tlayan ö¤renciler içinde
meslek lisesi ö¤rencileri aleyhine bir durum söz konusu. Afla¤›daki
örnek durumun daha iyi anlafl›lmas›n› sa¤layacakt›r.
Normal Lise Mezunu Bir Ö¤renci
Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 4.8
A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 98.276 (say›sal)
ÖSS'de verdi¤i do¤ru yan›tlar:
• Türkçe: 42
• Sosyal: 32
• Matematik: 40
• Fen:38
Ö¤rencinin ham puan›: 277.000
Normal lise mezunu oldu¤u için ham puan›na eklenecek
Ortaö¤retim Baflar› Puan› 0.8 ile çarp›lacak. Sonuç 98.276 x 0.8 =
78.62
277.000 + 78.62 = 355,621
Ö¤rencinin ÖSS Puan›: 355,621 (Say›sal)
Katsay›n›n kald›r›lmas› durumunda
‹HL'ye 1997 öncesinde oldu¤u gibi yine
yo¤un bir baflvuru olaca¤›nda herkes
hemfikir.
Meslek Lisesi Mezunu Bir Ö¤renci
Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 4.8 A¤›rl›kl›
Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 98.276 (say›sal)
ÖSS'de verdi¤i do¤ru yan›tlar:
• Türkçe: 42
• Sosyal: 32
• Matematik: 40
• Fen: 38
Ö¤rencinin ham puan›: 277.000
Meslek lisesi mezunu oldu¤u için ham puan›na eklenecek
Ortaö¤retim Baflar› Puan› 0.3 ile çarp›lacak. Sonuç 98.276 x 0,3 =
29,48
277,000 + 29,48 = 306,483
Ö¤rencinin ÖSS Puan›: 306.483 (Say›sal)
‹HL'liler bu uygulama ile kendilerinin ma¤dur edildikleri
görüflündeler. Bu uygulama ile "önlerinin kapat›ld›¤›n›", "eflit
olmayan bir yar›fla sokulduklar›n›", "ellerinin kollar›n›n
ba¤land›¤›n›" söylüyorlar. Katsay›n›n kald›r›lmas› durumunda
‹HL'ye 1997 öncesinde oldu¤u gibi yine yo¤un bir baflvuru
olaca¤›nda herkes hemfikir. Ço¤unluk bunun kolayl›kla
yap›labilece¤ini söylüyor, ancak böylesi bir durumun yol
açabilece¤i sorunlara kimse pek de¤inmek istemiyor. Sadece bir
ilde baz› idareci ve ö¤retmenler, ‹HL'nin tekrar afl›r› dolmas›n›n
önüne geçilmesi, bunun için de okul ve ö¤renci say›s›n›n bafltan
s›n›rland›r›lmas› gerekti¤ini dile getirdiler. Böylece ‹HL'de
kalitenin tekrar artaca¤›n› savundular.
117
Görüfltü¤ümüz ö¤renciler aras›nda
‹HL'de okudu¤una piflman olan
kimseye rastlamad›k. Memnuniyet
gerekçeleri flöyle s›ralanabilir:
1) Baflörtüsü takabilmek
(yasa¤›n olmad›¤› yerlerde);
2) Normal e¤itim ile birlikte
din e¤itimi almak;
3) ‹yi arkadafll›k iliflkileri;
4) Ö¤retmen ve idareciler ile
dostane iliflkiler, aile havas›;
5) Kötü al›flkanl›klardan
uzak olmak.
118
‹HL'ye Gitme Gerekçeleri ve Gelecek Beklentileri
Ö¤rencilere neden ‹HL'yi seçtiklerini sordu¤umuzda ço¤unlu¤u
kendi iste¤iyle geldi¤ini belirtti. Ö¤renci velileriyse hem dini
e¤itimin hem de pozitif bilimlerin bir arada verildi¤i kurumlar
olduklar› için çocuklar›n› ‹HL'ye gönderdiklerini ifade ettiler.
‹HL ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocu¤unun daha ahlakl› yetiflece¤i
düflüncesi ö¤renci velilerinin gerekçeleri aras›nda önemli yer
tutuyor. ‹darecilere göre, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim öncesinde
tamamen ailelerin seçimi belirleyici olurken, bu uygulaman›n
ard›ndan ö¤renciler ‹HL'ye daha çok kendi istekleri ile gelmeye
bafllad›lar. Bu tercihlerinde, ailelerinde, yak›n çevrelerinde bulunan
‹HL mezunlar›n›n etkisi oldu¤u görülüyor. Bu karfl›l›kl› etkileme
olgusu, ‹HL'yi bir "camia" haline getiriyor.
Görüfltü¤ümüz ö¤renciler aras›nda ‹HL'de okudu¤una piflman
olan kimseye rastlamad›k. Memnuniyet gerekçeleri flöyle
s›ralanabilir: 1) Baflörtüsü takabilmek (yasa¤›n olmad›¤› yerlerde);
2) Normal e¤itim ile birlikte din e¤itimi almak; 3) ‹yi arkadafll›k
iliflkileri; 4) Ö¤retmen ve idareciler ile dostane iliflkiler, aile havas›;
5) Kötü al›flkanl›klardan uzak olmak.
Görüfltü¤ümüz 59 ö¤renciden, Erzurum'daki iki k›z hariç tümü
1997 sonras› giriflli. Yani katsay› uygulamas›n› bile bile ‹HL'ye
girmifller. Fakat neredeyse tümü bu sorunun bir flekilde kalkaca¤›n›
düflünmüfl. Üniversite kazanma flanslar›n›n bugün itibari ile düflük
oldu¤unu kabul etmekle birlikte, azimle çal›flt›klar›n› söylüyorlar.
Katsay› problemine ra¤men ‹HL'ye gelmelerinde kimi okul
yöneticilerinin "bu sorun mutlaka halledilecek" vaadi de etkili
olmufl. Hemen hemen tüm ö¤renciler üniversiteye devam
etmekten yana. Katsay› problemi çözülmezse birço¤unun hedefi
e¤itim fakültelerine veya ek puan avantaj› nedeniyle ilahiyat
fakültelerine girmek. Katsay› normal liselerle eflitlenirse üniversite
tercihlerinde farkl› yönelimler görmek mümkün; ö¤retmen,
doktor, mühendis, avukat olmak istiyorlar. Ö¤renciler içinde, din
görevlisi olmay› düflünenlerin say›s›, daha önce yap›lan
araflt›rmalarda da oldu¤u gibi epey düflük. K›z ö¤rencilerin bir
k›sm›n›n, din görevlisi de¤il de "ilahiyatç›" olmak istediklerini
belirtmesi dikkat çekici. Zaten k›z ö¤rencilerde üniversite yönelimi
ve heyecan› daha net gözleniyor. K›rsal kesimden gelen erkek
ö¤rencilerde ise üniversite s›nav›nda baflarma ümidi daha zay›f.
Kald› ki ‹HL müfredat›n›n tek bafl›na din hizmetlisi yetifltirmeye
yetmeyece¤i, ard›ndan ek e¤itim al›nmas› gerekti¤i konusunda
tam bir mutabakat var. Zaten din hizmetlisi olmak istedi¤ini
söyleyen ö¤renci de pek yok. Bununla birlikte ilahiyat fakültesine
devam etmek isteyenlerin say›s› yüksek. Kuflkusuz bunun bir
nedeni de katsay› uygulamas›n›n ilahiyatlarda ‹HL lehine çal›flmas›.
Fakat bu kifliler de Diyanette görev almak yerine üniversitede
kalmak ya da ö¤retmen olmak istiyorlar. Kald› ki, 1997'den itibaren
ilahiyat fakültelerinin kontenjanlar›nda ciddi bir daraltmaya
gidildi. 1998-1999 y›l›nda bu fakültelerdeki toplam ö¤renci say›s›,
tüm yüksek ö¤renim ö¤rencilerinin yüzde 1'i iken, 2003-2004
y›l›nda bu oran yüzde 0.3'e düfltü.
Mezunlara yöneltti¤imiz "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam› olmaya
yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz?" sorusuna ço¤unlukla
"Hay›r" yan›t› ald›k. Genel mutabakat ‹HL'nin dini bir altyap›
haz›rlad›¤›, ama bunun din hizmetlerini üstlenmeye yetmeyece¤i
fleklindeydi.
Mezunlara yöneltti¤imiz "Ald›¤›n›z
e¤itimin din adam› olmaya yeterli
oldu¤unu düflünüyor musunuz?"
sorusuna ço¤unlukla "Hay›r" yan›t›
ald›k.
Ka¤›thane ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Kendi iste¤imle kay›t oldum. Büyüklerime sordum, düz lisenin
benim için iyi olmayaca¤›n› söylediler. ‹lahiyatç› amcam›n
önerisini dinledim. Amcam› örnek ald›m. Düz liselerde ortam›n
çok kötü oldu¤unu düflündüm.
Samsun ‹HL 1. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
‹HL'nin e¤itiminin daha kaliteli oldu¤unu düflünüyorum. Ailem
de öyle düflünüyor. Ailemdeki herkes ‹HL mezunu. Babam da
‹HL'den mezun, hukuk fakültesine devam etmifl. Teyzem, halam,
bütün sülale ‹HL'liyiz
‹stanbul Üsküdar ‹HL Haz›rl›k S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Din e¤itimi di¤er okullara göre daha iyi. Di¤er okullarda da Kuran,
f›k›h, siyer gibi dersler olsayd› oralara giderdim. Çevremin de
etkisi oldu. ‹HL'de ö¤retmenlik yapan tan›d›klar›mdan etkilendim
‹HL'ye geldim.
‹stanbul, Ka¤›thane ‹HL'den K›z Ö¤renci:
‹HL'de olmaktan memnunum. Çok s›cak bir ortam var. Daha önce
böyle ortamlarda bulunmad›m. Kendimi d›flar›dan biri gibi
görüyordum ama bunu hiç hissetmedim.
Samsun ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
‹HL'de olmaktan memnunum. Dinimi, diyanetimi daha iyi
ö¤rendim. fiimdi dersiniz ki baflka okula gitsen ö¤renemez miydin?
Tabii orada da ö¤renirdim ama ‹HL kadar olmazd›. Çünkü di¤er
liselerde ders saati 35 saattir mesela. ‹HL'de 40 saat art› Arapça,
f›k›h, kelam gibi meslek dersleri var. S›n›f mevcutlar› az, dolay›s›yla
daha iyi e¤itim var.
Samsun ‹HL 2. s›n›f ö¤rencisi Erkek:
Di¤er okullardaki gibi k›zlarla ç›kma falan olmuyor. Olsa da
119
uyar›yoruz. ‹yi fley de¤il ‹slam'a da ayk›r›.
Erzurum ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Her fleye ra¤men inan›yorum ki çal›flt›ktan sonra, yüksek bir
yerlere gelmesem de bir yere gelebilirim.
Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Ben ‹HL'ye kaydolunca b›rak›n katsay› problemini, üniversiteden
bile haberim yoktu. Üniversiteyi çok zor, ulafl›lmaz bir fley
san›yordum. Ama flimdi çal›fl›rsam olur gibi geliyor. Tarih
ö¤retmeni olmak istiyorum.
‹stanbul Ka¤›thane ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Önümüz aç›l›rsa t›p okumak istiyorum. E¤er aç›lmazsa ilahiyata
gidece¤im.
“Mezun oldu¤umda kendimi yeterli
görmüyordum. Çünkü üniversiteye
yönlenmifltik. Meslek dersleriyle
u¤raflmaktan çok Fen Bilgisi,
Matematik, Geometri, Türkçe, Tarih
çal›fl›yorduk.”
Diyarbak›r ‹HL Mezunu, 20 Yafl›nda Erkek
Samsun ‹HL Haz›rl›k S›n›f› Ö¤rencisi Erkek:
Önümüz aç›lmazsa üniversite s›nav›nda istedi¤in yeri kazanamam.
Aç›l›rsa flans›m yüksek. Hayvanlarla, bilgisayar› çok seviyorum.
Tercihim veterinerlik ya da bilgisayarla ilgili bir bölüm olur.
Erzurum ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Din kültürü ö¤retmenli¤ini düflünüyorum. ‹maml›¤› da
düflünüyorum asl›nda. Kafamdaki meslek ise iyi bir hukukçu
olmak.
‹stanbul Üsküdar ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Üniversiteyi çal›fl›r kazan›r›m. Ma¤dur oluflum h›rs›m›, azmimi
artt›r›yor
Adana ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
‹ki defa üniversite s›nav›n› deneyece¤im, olmazsa babam›n mesle¤i
olan inflaat iflçili¤i yapaca¤›m.
Diyarbak›r ‹HL Mezunu, 20 Yafl›nda Erkek
‹HL'deki e¤itimi verilen e¤itim ve al›nan e¤itim olarak ay›r›rsak,
benim gözlemlerime göre verilen e¤itim imam olmak için yeterli,
e¤er ö¤renci isterse bunu daha da gelifltirebilir. Fetva verme
konumuna gelemez ama imaml›k yapabilir. Önemli olan
ö¤rencinin ald›¤› e¤itim. Mezun oldu¤umda kendimi yeterli
görmüyordum. Çünkü üniversiteye yönlenmifltik. Meslek
dersleriyle u¤raflmaktan çok Fen Bilgisi, Matematik, Geometri,
Türkçe, Tarih çal›fl›yorduk.
Samsun ‹HL Mezunu Memur 43 Yafl›nda Erkek:
120
Benim ‹HL'den ald›¤›m e¤itim din adam› olmaya yeterli kesinlikle
yeterli de¤ildi. Ald›¤›m e¤itim Yaradan› tan›yacak, h›rs›zl›ktan
kaç›nmamam› sa¤layacak, beni dürüstlü¤e yönlendirecek ve baz›
hayat de¤erlerini kazand›racak bir e¤itimdi.
2.4 Nitelik-Nicelik Sorunu ve K›z Ö¤rencilerin Durumu
‹HL'de, üniversite flans› hayli düflük oldu¤u için ‹HL'ye çok az
baflvuru oluyor; aileler üniversite kazanma flans› daha düflük olan
çocuklar›n› ‹HL'ye yolluyor; okul yöneticileri, ‹HL mezunlar› ve
muhafazakâr çevreler, s›rf ‹HL kapanmas›n diye köylerden, ücra
köflelerden, normal olarak lise e¤itimi yapmay› düflünmeyen
çocuklar›, kendilerine burs ve pansiyon olana¤› sa¤layarak
topluyorlar. Saha araflt›rmas›nda ‹HL'nin ciddi anlamda ö¤renci
s›k›nt›s› yaflad›¤›na bizzat tan›k olduk. 1997 öncesinde baflvurular›n
çoklu¤u nedeniyle s›navla ö¤renci alan ‹HL bir süredir ciddi
anlamda ö¤renci s›k›nt›s› yafl›yor. Gitti¤imiz alt› ‹HL'de de
kapasitenin alt›nda ö¤renci vard›. 3-4 binadan oluflan okullar›n
sadece bir binas› kullan›l›yordu. Di¤er binalarsa bofltu, hatta baz›
binalar harabe görünümündeydi. Okullar›n kapanmamas› için
nas›l ö¤renci topland›¤›na dair ilginç örnekler dinledik.
Normal flartlarda, ö¤renci say›s›n›n azalmas›n›n ö¤renim kalitesini
olumlu anlamda etkilemesi beklenirken, ‹HL'de tam tersine bir
durum, yani ö¤rencilerin niteliklerinde de ciddi bir düflüfl söz
konusu.
Görüflme yapt›¤›m›z idareci ve ö¤retmenler ‹HL'ye devam eden
ö¤rencilerin niteli¤inin düflük oldu¤unu konusunda hemfikirdi.
Onlara göre, aileler üniversite ö¤renimi görme flans› düflük olan
çocuklar›n› ‹HL'ye gönderdikleri için daha iflin bafl›nda ciddi
motivasyon eksikli¤i yaflan›yor. Ö¤retmen ve idareciler,
ö¤rencilerin "nas›l olsa üniversiteye giremeyece¤iz" diye derslerine
fazla ilgi göstermediklerinden yak›n›yorlar. Ayr›ca, üniversiteye
girmedeki eflitsizli¤i gidermek amac›yla normalin çok üzerinde
çal›flmas› gereken ö¤rencilerin enerji ve konsantrasyonlar›n›n
büyük k›sm›n› üniversiteye haz›rl›¤a (dolay›s›yla meslek
derslerinden çok kültür derslerine, ama en çok da dershanelere)
verdiklerini söylüyorlar.
Araflt›rmalar›m›z s›ras›nda ö¤retmenler ve idarecilerde de benzer
motivasyon eksikli¤ini gözledi¤imizi belirtmemiz gerekiyor.
Sonuçta ‹HL olgusunu oluflturan bütün unsurlar›n (ö¤renci,
ö¤retmen, idareci, veli ve mezun) bu okullardaki nicelik kayb›n›n
nitelik düflüflünü tetikledi¤i ve katsay› uygulamas›ndan
vazgeçmedikçe bu gidiflin de¤ifltirilemeyece¤i konusunda hemfikir
olduklar›n› söyleyebiliriz.
Günümüz ‹HL ele al›rken k›z ö¤renci olgusunun özel olarak
Sonuçta ‹HL olgusunu oluflturan bütün
unsurlar›n (ö¤renci, ö¤retmen, idareci,
veli ve mezun) bu okullardaki nicelik
kayb›n›n nitelik düflüflünü tetikledi¤i
ve katsay› uygulamas›ndan
vazgeçmedikçe bu gidiflin
de¤ifltirilemeyece¤i konusunda
hemfikir olduklar›n› söyleyebiliriz.
121
"‹HL'ye gitmeseydiniz baflka okula
gider miydiniz?" sorusuna k›z
ö¤rencilerin yar›ya yak›n›ndan
"gitmezdim" yan›t› ald›k.
alt›n›n çizilmesi gerekiyor. Örne¤in inceleme yapt›¤›m›z ‹HL'de
köylerden gelen ö¤rencilerin tamam›na yak›n›n› erkek ö¤renciler
oluflturuyordu. Araflt›rma için görüfltü¤ümüz 29 erkek ö¤renci
içinde sadece 10 tanesi flehir merkezi do¤umluydu. Fakat k›z
ö¤renciler için tam tersi bir durum söz konusuydu; görüflülen 30
k›z ö¤renciden ise 26's› il merkezi do¤umluydu.
Bir di¤er deyiflle, erkek ö¤renci bulmak için köy köy dolaflan ‹HL
idarecileri k›z ö¤renci bulma konusunda pek s›k›nt› çekmiyorlar.
Muhafazakâr aileler k›zlar›n› ‹HL'ye yollamaya devam ediyorlar.
Özellikle Anadolu'daki okullarda baflörtüsünün belli ölçülerde
tolere edilmesi, hatta kimi yerlerde ayr› binalarda e¤itime göz
yumulmas›, ‹HL'yi k›zlar için cazip k›l›yor.
Bununla birlikte büyük flehirlerdeki ‹HL'de baflörtüsü yasa¤›n›n
daha s›k› uygulan›yor olmas› katsay› problemine ek olarak söz
konusu okullar›n en ciddi sorununun baflörtüsü yasa¤› olmas›na
yol aç›yor.
"‹HL'ye gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" sorusuna k›z
ö¤rencilerin yar›ya yak›n›ndan "gitmezdim" yan›t› ald›k.
Büyükflehir d›fl›ndaki okullarda "hay›r" yan›t› daha fazla oldu.
‹dareci ve ö¤retmenler ise k›z ö¤rencilerin daha baflar›l› oldu¤unu
belirttiler ve bunu da büyük ölçüde kent kökenli olmalar›na
ba¤lad›lar. Nitekim görüfltü¤ümüz k›z ö¤rencilerinin neredeyse
tümünün üniversite hedefi vard›. Bir di¤er ortak nokta da
ö¤rencilerin büyük ço¤unlu¤unun ailesinde ya da yak›n çevresinde
mutlaka bir ‹HL mezunu bulunmas›yd›.
‹dareci-3:
Broflürler haz›rlad›k, gelifltirdik, okulumuzun içini, d›fl›n›, yapt›¤›
sosyal faaliyetleri anlatt›k. Yani çok büyük reklamlara girdik. Bu
müesseselerin kapanmamas› için, ben arkadafllar›mla beraber en
ücra köye gece saat 2'de gittim. Oralarda oturdum, camilerde
konufltum. Böyle çok ö¤renci getirdim. Hepsi yoksul ailelerin
çocuklar›yd›. Burada paras›z yat›l› olarak okuyorlar, her fleylerini
devlet karfl›l›yor.
“fiu anda ‹HL kimsesiz çocuklar yurdu
gibi. Ö¤renci niteli¤i çok düfltü. 1997
y›l›ndan önce ö¤renciler çok iyi
kompozisyonlar yaz›yordu. fiimdi ise
iki cümleyi bir araya getiremiyorlar.”
Adana ‹HL 2. s›n›f ö¤rencisi, erkek:
fiu anda ‹HL'ye toplum de¤il de kültür seviyesi düflük, köylü
insanlar destek oluyor, çocuklar›n› gönderiyor. fiu anda resmen
ö¤renci toplan›yor. Adam çobanl›k yapaca¤›na buraya getiriliyor.
Kültür Dersi Ö¤retmeni-1
Kültür Dersi Ö¤retmeni-1:
fiu anda ‹HL kimsesiz çocuklar yurdu gibi. Ö¤renci niteli¤i çok
düfltü. 1997 y›l›ndan önce ö¤renciler çok iyi kompozisyonlar
yaz›yordu. fiimdi ise iki cümleyi bir araya getiremiyorlar.
122
Meslek Dersi Ö¤retmeni-6:
fiu andaki ö¤renciler 'hiç okumasam da olacak' kafas›nda. Mesela
her an ö¤renimlerini b›rakmaya haz›rlar. fiu anda olaya bir
'topluma kazand›rma projesi' gibi bakabiliriz. ‹lkö¤retimden sonra
okuma derdi olmayan ö¤rencileri biz okutmufl oluyoruz.
‹dareci-2:
Dinin aleyhine karfl› bir durum geliflti¤ini düflünen, çocuklar›na
bir z›rh giydirmek isteyen aileler çocuklar›n› ‹HL'ye gönderdi.
Ama art›k dini bilgileri baflka yerden alma imkan› ço¤ald›, ‹HL'ye
o anlamda bir ihtiyaç kalmad›. ‹HL niteliksel anlamda ihtiyaca
yetmedi. Anadolu ‹HL devreye sokuldu, orada da e¤itimi ve
altyap›s› güçlü ö¤retmen ihtiyac› karfl›lanmad›. Bu arada böyle
düflünen aileler zenginleflti, çocuklar›n› özel okullara göndermeye
bafllad›lar. Mütedeyyin insanlar›n sahibi oldu¤u özel okullar
ço¤ald›, aileler çocuklar›n› oraya göndermede endifle duymad›lar.
“Ben ‹HL'de üç y›l daha görev yapsam
ö¤retmenlikle bir alakam›n
kalmayaca¤›ma inan›yorum. Kendimi
ilk göreve bafllad›¤›mdan daha geride
hissediyorum. Ö¤rencilerimiz bizim
anlatacaklar›m›z› anlayacak kapasite
de¤il.”
Kültür Dersi Ö¤retmeni-1
‹stanbul, Ka¤›thane ‹HL'den k›z ö¤renci:
Asl›nda ‹HL'ye gelmeyecektim ama ilkö¤retimdeki baflar› notum
düflük oldu¤u için hiçbir düz liseye gidemedim. Buras› not
ortalamas› sormuyordu, kay›t yapt›rd›m.
Kültür Dersi Ö¤retmeni-1:
fiu anda ‹HL'de vasat de¤il vasat›n alt›nda ö¤renciler var. Eski
y›llarda, 1997'den önce gerçekten zeki çocuklar gelirdi. fiu an bende
ö¤retmenlik yapacak heyecan kalmad›. Aile dört y›l ö¤renciyi
at›yor üzerimize, 'al›n, siz yedirin, siz giydirin,' diyor. Ö¤rencilerde
çok ciddi bir isteksizlik oldu¤u için motivasyonsuzluk bize de
yans›yor. Ben ‹HL'de üç y›l daha görev yapsam ö¤retmenlikle bir
alakam›n kalmayaca¤›ma inan›yorum. Kendimi ilk göreve
bafllad›¤›mdan daha geride hissediyorum. Ö¤rencilerimiz bizim
anlatacaklar›m›z› anlayacak kapasite de¤il.
Adana ‹HL'den Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
‹HL'de okuyan arkadafllar›m vard›, onlardan özendim. Ayr›ca
ailem de buraya gelmemi istedi. Buraya gelmeseydim baflka okula
gitmezdim. Baflörtüsünü ç›karmak çok zor geliyor bana.
Diyarbak›r ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
‹HL kötü bir okul de¤il, bir damga de¤il. Pozitif bilimlerin yan›nda,
dini bilimleri de almak çok güzel. Kelam›, Kuran'›, Arapça'y›,
f›k›h› bilen avukatlar, ö¤retmenler, doktorlar›n yetiflmesi kötü
de¤il. ‹HL olmasayd› baflka okula kay›t olurdum. Örtü sorununa
ra¤men, açmak zorunda kalsayd›m açard›m.
“‹HL'de okuyan arkadafllar›m vard›,
onlardan özendim. Ayr›ca ailem de
buraya gelmemi istedi. Buraya
gelmeseydim baflka okula gitmezdim.
Baflörtüsünü ç›karmak çok zor geliyor
bana.”
Adana ‹HL’den Son S›n›f Ö¤rencisi K›z
123
Bilindi¤i gibi ‹slami kesim, 1997
y›l›nda kesintisiz zorunlu e¤itim
yerine "5+3 zorunlu e¤itim modelini"
önermifl ve uzun bir süre bunda
direnmiflti. Bugün ise az say›da
ö¤retmen ve mezun d›fl›nda 5+3'de
›srarc› kimsenin kalmad›¤›n› gördük.
2.5 Statü Karmaflas›
“Milli E¤itim Bakanl›¤›, ‹HL meslek
okulu mu düz lise mi, buna karar
veremedi, bir belirsizlik var. Neyiz
biz? E¤er meslek lisesiysek meslek lisesi
gibi o kategoriye girelim, onlar gibi
olal›m. Düz liseysek düz liselere verilen
haklara sahip olal›m.”
‹dareci-7:
Ne kadar din adam›na ihtiyaç var? 10 bin kifliye. O zaman biz o
kadar din adam› yetifltirelim. Ama bir yandan da ana-baba diyor
ki 'benim çocu¤um dini e¤itim als›n. Bunun yan›nda bir baflka
mesle¤e de talip olsun.' Bir baflkas› da diyor ki 'imam say›s›ndan
fazla imam hatip ö¤rencisi haramd›r.' Açan sensin. Milletin oyunu
almak için her geçti¤in yerde okul açmaya kalkarsan netice kabar›r.
Eskiden ‹HL ö¤rencileri, normal lise edebiyat kolu mezunu
say›l›rd›. fiimdi desinler ki 'ben seni normal lise edebiyat kolu
mezunu gibi görüyorum.' Bir de imam hatiplere bir ilahiyat kolu
versinler, bir edebiyat kolu versinler. Çocu¤un kabiliyeti varsa,
haf›z olabilecekse, ilahiyata gitsin. Yoksa edebiyata gitsin.
‹dareci-3
Saha araflt›rmas› s›ras›nda görüflme yap›lan idarecilerin okulun
statüsüne iliflkin getirdikleri yak›nmalar dikkat çekiciydi.
Okullar›n›n meslek lisesi statüsünde oldu¤unu ama gerçekte
meslek ö¤renmeye gelen, yani imam ya da hatip olmak isteyen
neredeyse hiç ö¤renci olmad›¤›n› söylüyorlar. ‹HL'deki 40/60
meslek ve kültür dersi oran›, ö¤retmen ve idareciler taraf›ndan
normal karfl›lan›rken baz› ö¤renciler, yine üniversite kayg›s›yla
bunun kültür dersleri lehine de¤ifltirilmesini istiyor.
Öte yandan sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim konusunda fazla bir
flikayetle karfl›laflmad›k. Bilindi¤i gibi ‹slami kesim, 1997 y›l›nda
kesintisiz zorunlu e¤itim yerine "5+3 zorunlu e¤itim modelini"
önermifl ve uzun bir süre bunda direnmiflti. Bugün ise az say›da
ö¤retmen ve mezun d›fl›nda 5+3'de ›srarc› kimsenin kalmad›¤›n›
gördük. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimine itiraz› olanlar zorunlu
e¤itiminin daha da artt›r›lmas›ndan yanalar ancak
yönlendirmenin beflinci s›n›ftan sonra yap›lmas›n›, dolay›s›yla
kesintili olmas›n› savunuyorlar. Özellikle ö¤renciler, ortaokulsuz,
ama bir y›l haz›rl›k s›n›f›ndan sonra üç y›l fleklindeki flimdiki
sistemin çok uygun oldu¤unu söylüyorlar. Ö¤rencilerden hiç 5+3
önerisi gelmemesi de dikkat çekiciydi.
‹dareci-3:
Milli E¤itim Bakanl›¤›, ‹HL meslek okulu mu düz lise mi, buna
karar veremedi, bir belirsizlik var. Neyiz biz? E¤er meslek lisesiysek
meslek lisesi gibi o kategoriye girelim, onlar gibi olal›m. Düz
liseysek düz liselere verilen haklara sahip olal›m. fiu anda nas›l
fakülte mezunu ö¤retmen olmuyorsa, insan› ahirette ve bu
dünyada saadete ulaflacak olan bir dini niye lise mezunu birine
b›rakal›m, o da fakülte mezunu olsun. Eskiden lise kültürlü bir
imam halk› idare edebiliyordu ama flimdi cemaat imamdan daha
124
kültürlü. E¤er meslek lisesi olacaksak kültür derslerinin oran›n›n
de¤iflmesi laz›m, ama e¤er hem mesle¤e hem üniversiteye
haz›rlayacaksak ‹HL'de en az›ndan di¤er liselere verilen kültür
derslerinin artt›r›lmas› laz›m.
‹dareci-1:
E¤er ‹HL'yi din e¤itimi veren okullar olarak görüyorsan›z. Bir
zamanlar ulafl›lan 500 bin rakam› az, ama meslek lisesi olarak
görüyorsan›z bu rakam çok fazla. E¤er ‹HL meslek okulu olacaksa
din adam› ihtiyac› kadar ö¤renci al›nmal›. As›l sorun ‹HL'nin ne
oldu¤u. Bu okullar meslek liseleri mi, de¤il mi? Önce bu sorunun
yan›t› verilmeli. En az›ndan bu okullar›n hangi statüde oldu¤unu
bilelim.
‹dareci-4:
fiu anda ‹HL'ler ne düz lise, ne de meslek lisesi durumunda. fiu
anda meslek dersleri kültür derslerinden biraz fazla ama olmas›
gereken bu de¤il. Çünkü bu çocuklar›n amac› imam olarak
yetiflmek de¤il.
Diyarbak›r ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Bence 4 y›l ‹HL e¤itimi yeterli. Sekiz y›ll›k e¤itim iyi.
‹dareci 3:
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim tuttu. Eskiden orta k›s›mda verdi¤imiz
dersleri flimdi haz›rl›k s›n›f›nda verebiliyoruz. Haftada 15 saat
Kuran-› Kerim, 3 saat Arapça veriliyor, bu da yeterli. Ona buna
dönüflmeye gerek yok.
Erzurum ‹HL'den Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
fiu anda sistem daha iyi asl›nda. Belirli bir yafltan sonra gelmek
daha iyi, baflka çevreleri de görsünler, tan›s›nlar, k›yaslayabilsinler.
2.6 ‹mam Hatiplilik Olgusu ve Dayan›flma A¤lar›
Ö¤renci, ö¤retmen ve mezunlara ‹mam Hatiplilik diye bir olgu
olup olmad›¤›n› sordu¤umuzda az bir bölümü bu soruyu "tehlikeli"
olarak alg›lay›p "yok öyle bir fley" diye geçifltirdi. Fakat büyük
ço¤unluk, olumlu anlamda bir ‹mam-Hatiplilikten
bahsedilebilece¤ini söyleyip bir dizi milliyetçi-muhafazakâr
de¤erin en iyi ‹HL'liler taraf›ndan savunuldu¤unu savundu.
‹HL'den "terörist, h›rs›z, hortumcu vs. ç›kmad›¤›" ›srarla tekrarland›.
Öte yandan bu durumun kendilerine ekstra sorumluluk
yükledi¤ini, örne¤in toplum içindeki hal ve davran›fllar›na çok
dikkat etmeleri gerekti¤ini, yak›nmadan çok övünerek söylediler.
Büyük ço¤unluk, olumlu anlamda
bir ‹mam-Hatiplilikten
bahsedilebilece¤ini söyleyip bir
dizi milliyetçi-muhafazakâr de¤erin
en iyi ‹HL'liler taraf›ndan
savunuldu¤unu savundu.
125
San›lan›n aksine ‹HL mezunlar›
aras›nda çok güçlü dayan›flma a¤lar›
ve ba¤lar›n›n mevcut olmad›¤›n›
gözledik. Genellikle dönem arkadafllar›
birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor, ama
örne¤in A flehrinden mezun olan
‹HL'linin B flehrindeki ‹HL'ye özel bir
yak›nl›k duymas› pek söz konusu de¤il.
Ö¤rencilere "baflka okullardaki akranlar›n›z size nas›l bak›yor?"
diye sordu¤umuzda, s›kl›kla, üniversite konusu nedeniyle
ac›d›klar›, ama ayn› zamanda da g›pta ettikleri cevab›n› ald›k.
‹HL'ye önyarg›yla bak›ld›¤› flikayetiyle az karfl›laflt›k.
Mezunlara "‹HL mezunu olman›n avantaj ve dezavantajlar›n›
nas›l yaflad›n›z?" diye sordu¤umuzda ezici bir ço¤unluk avantajlar›n
alt›n› çizdi; bir-iki kifli dezavantajl› durumlarla karfl›laflt›klar›ndan
yak›nd›.
San›lan›n aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok güçlü dayan›flma
a¤lar› ve ba¤lar›n›n mevcut olmad›¤›n› gözledik. Genellikle dönem
arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor, ama örne¤in A
flehrinden mezun olan ‹HL'linin B flehrindeki ‹HL'ye özel bir
yak›nl›k duymas› pek söz konusu de¤il. "Devaml› görüflüyoruz"
yan›t› daha çok imaml›k mesle¤ini seçmifl mezunlar aras›nda öne
ç›k›yor.
Mezunlar Derne¤i gibi oluflumlar da çok büyük heyecanlar
yaratm›yor. Eski mezunlar›n, 1985 sonras› ‹HL'ye girenlerden (ki
say›lar› yüz binlerle ifade ediliyor) pek de memnun olmad›klar›
anlafl›l›yor. Bununla birlikte tüm mezunlar ‹HL'deki geliflmeleri
yak›ndan izliyorlar. Fakat burada kendi okullar›n›n gelece¤i
kayg›s›ndan çok, siyasi mülahazalar›n öne ç›kt›¤› hissediliyor.
Birkaç mezun d›fl›nda ço¤unlu¤unun o¤lu ya da k›z› olmasa da
mutlaka bir yak›n› ‹HL'de okuyor. Dolay›s›yla geliflmelerle
yak›ndan ilgililer. Ancak büyük flehirlerdeki profesyoneller
aras›nda ‹HL ba¤lar› yok denecek kadar az ve geliflmelere daha az
duyarl›lar.
“Normal lisede okuyan bir k›zla benim
davran›fl›m ayn› da olsa bu imam
hatipli, bunu nas›l yapar yaklafl›m›
oluyor. Bu da beni çok rahats›z ediyor.”
Diyarbak›r'dan ‹HL Mezunu 34 Yafl›nda Doktor:
Ben ‹mam Hatipliyim dedi¤iniz zaman ondan sonra
hareketlerinize dikkat etmek zorunda kal›yorsunuz Çünkü
kendinize bir misyon yüklemifl oluyorsunuz. Art›k bir oto kontrol
gelifliyor. Ama ‹mam Hatipliyim demedi¤inizde her fleyi
yapabilirsiniz Bir insana yap›lan elefltiri o kadar önemli de¤il ama
misyona yap›lan elefltiri daha çok zarar verir.
Samsun'dan ‹HL Mezunu Kad›n
20 yafl›nda Üniversite Ö¤rencisi
Adana'dan ‹HL Mezunu 20 Yafl›nda Erkek:
‹mam Hatiplik olgusu kayboldu. Eskiden ‹mam Hatipliler k›zlara
laf atmazd›. fiimdiki ö¤renciler okulun önünden geçen k›zlara
laf at›yorlar.
Samsun'dan ‹HL Mezunu Kad›n 20 yafl›nda Üniversite Ö¤rencisi:
Normal lisede okuyan bir k›zla benim davran›fl›m ayn› da olsa bu
imam hatipli, bunu nas›l yapar yaklafl›m› oluyor. Bu da beni çok
rahats›z ediyor. Sonuçta kötü bir fley yapm›yorum ama iflte
davran›fllara biraz k›s›tlama geliyor. Oturufl, kalk›fl, konuflma falan,
126
her fleyine biraz k›s›tlama getiriyor. Art›k bunun yarar› veya zarar›
zamanla ortaya ç›k›yor. Belki k›z›yorsunuz ama ileride çok da
yarar› olabilir. Üniversitede özellikle herkes sizin farkl› oldu¤unuz
anl›yor. ‹HL'den geldi¤i hemen fark edilmiyor ama davran›fllar›nda
oturakl›l›k var. A¤›r k›zlar-hafif k›zlar diye tabir oluyor. Ben tam
da öyle kategoriye sokmuyorum ama bakt›¤›n›zda davran›fllar›nda
çok k›zl› erkekli samimi olanlar, ortada gülenler, böyle hoppa
k›zlar gibi geliyor. Herkes böyle düflünüyor. Bunu bir ‹mam Hatipli
yap›nca daha da farkl› bir duruma konuluyor. Yani ‹mam
Hatipliden bunu asla beklemiyorlar. Kald› ki ‹mam Hatipli de
böyle bir fley yapmaz gibi geliyor. Ama yapanlar da oluyor. Bu da
‹HL'nin yozlaflmas› m› dersiniz, yoksa ‹mam Hatiplili¤in anlam›n›
yitirmesi mi dersiniz, bilemiyorum. Birkaç sene öncesine kadar
bir ‹mam Hatipli imgesi vard›. Son zamanlarda bu imge yozlaflt›
gibi geliyor. ‹mam Hatipliler de kendi kafas›na göre davran›r
oldu. Belki bu da normal. Ben de elimdeki bu yüzükleri tak›yorsam,
eskiden yak›flt›r›lmazken flu anda çok sorun edilmiyor. Art›k bir
yozlaflma m›d›r, yoksa ‹mam Hatibin de¤iflik düflüncelere aç›lmas›
m›d›r, bilemem. Baz›lar› yozlaflma diyor, baz›lar› çerçeveyi
geniflletmek olarak kabul ediyor. S›nav sistemi de¤ifltikten sonra
ö¤renciler ya zorla geldi ya da okumay› düflünmeyenler geldi.
'Okumayaca¤›z ama hiç olmazsa bir lise mezunu olal›m' fleklinde
düflünenler geldi. Bundan dolay› da ‹mam Hatiplilik olgusu çok
fazla olmasa da da¤›ld›. Birkaç sene öncesinin ‹mam Hatiplisi ile
flimdinin ‹mam Hatiplisini çok farkl› görüyorum.
Adana'dan ‹HL Mezunu Serbest Meslek Sahibi 38 Yafl›nda Erkek
Günlük hayatta ‹HL mezunu olman›n avantaj›n› yaflad›m ama
‹HL mezunu oldu¤um için büyük bir holdingde ifle giremedim.
‹stanbul'dan ‹HL Mezunu Gazeteci 35 yafl›nda Erkek
‹HL mezunu olman›n dezavantaj›n› yaflad›m. D›flifllerinde görev
almak istedim ama olmad›. Bo¤aziçi Üniversitesi'nde akademik
kariyer yapmak istedim, bu da olmad›.
Erzurum ‹HL'den Mezun 54 Yafl›nda Ö¤retim Üyesi:
Son zamanlara kadar aram›zda arkadafll›k ba¤lar› daha yo¤undu.
Her alanda oldu¤u gibi bu alanda da bir afl›nman›n, bir
zay›flaman›n oldu¤unu gözlemliyorum. Liselilerin ve sanat
okullar›n›n da kendi aralar›nda ba¤lar› vard›. Bugünlere bak›yoruz,
onlar da de¤iflime u¤ram›flt›r. Toplumun genel yap›s›ndaki, aile
ba¤lar›ndaki de¤iflim bu alana da aksetti.
Samsun ‹HL Mezunu Üniversite Ö¤rencisi 20 Yafl›nda:
Üniversiteyi kazand›m, gittim s›n›f›mdaki ‹HL'lileri buldum. ‹ki
“Son zamanlara kadar aram›zda
arkadafll›k ba¤lar› daha yo¤undu. Her
alanda oldu¤u gibi bu alanda da bir
afl›nman›n, bir zay›flaman›n
oldu¤unu gözlemliyorum.”
Erzurum ‹HL'den Mezun 54 Yafl›nda Ö¤retim Üyesi
127
Fen ve Anadolu Liseleri hariç di¤er
liselerde fuhufl, içki, sigara ve
uyuflturucunun al›p bafl›n› gitti¤ini,
suçun s›radanlaflt›¤›n› söyleyip ‹HL'yi
bir nevi "kurtar›lm›fl" ya da "temiz
kalm›fl" kaleler gibi göstermeye
çal›fl›yorlar.
Ö¤rencilerde genel olarak bir yaln›zl›k
duygusu hakim. Toplumu kendi
haklar›ndaki olumsuz
propagandalar›n etkisi alt›nda
kalmakla suçlayan ciddi bir ö¤renci
kitlesi var.
128
kifli daha ç›kt›. Birbirimize yak›nd›k, birbirimizin sorunlar›n›
daha iyi anl›yorduk. Ama çok net bir ‹HL'li dayan›flmas› yoktu.
Sadece kazand›¤›m›z üniversitelerde birbirimizle irtibat kurduk.
2.7 ‹HL'lilerin Toplum ve Devlete Bak›fllar›
Kendilerine hep olumlu nitelikler yükleyen ‹HL ö¤rencileri,
ö¤retmenleri, yöneticileri, mezunlar› ve ö¤renci velilerinin
topluma fazlas›yla flüpheci yaklaflt›klar›n› görmek flafl›rt›c› olmad›.
Fen ve Anadolu Liseleri hariç di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve
uyuflturucunun al›p bafl›n› gitti¤ini, suçun s›radanlaflt›¤›n› söyleyip
‹HL'yi bir nevi "kurtar›lm›fl" ya da "temiz kalm›fl" kaleler gibi
göstermeye çal›fl›yorlar. Di¤er okullara yönelik olumsuz bak›fl
aç›s›n›n özellikle k›z ö¤renci velilerinde bask›n ve yayg›n oldu¤u
gözleniyor.
Araflt›rmam›zda "Halk ‹HL'ye eskisi kadar ilgi gösteriyor mu?"
diye de sorduk ve farkl›, hatta çeliflkili cevaplar ald›k. Ancak
ço¤unluk, halk›n ‹HL'ye eskisi kadar sahip ç›kmad›¤›n› düflünüyor
ve buna gerekçe olarak da ailelerin art›k çocuklar›n›
yollamamalar›n› gösteriyor. Hem ö¤renci say›s›n›n düflmesi, hem
de gelenlerin genellikle düflük gelirli ailelerin çocuklar› olmas›
nedeniyle ‹HL otomatik olarak bir statü kayb› yaflam›fl. Nicelik
ve nitelik aç›s›ndan yaflanan düflüfl, muhafazakâr kesimlerin
ilgilerini ‹HL'den iyiden iyiye özel okullara kayd›rmas›na yol
açm›fl. Bununla birlikte flu noktan›n alt›n› çizmek gerekiyor: 28
fiubat süreciyle birlikte ‹HL'ne yard›m etmekten çekinenler oldu¤u
gibi, bunlar›n kapanmas›n›n önüne geçmek için canla baflla
çal›flanlar da var.
Ö¤rencilerde genel olarak bir yaln›zl›k duygusu hakim. Toplumu
kendi haklar›ndaki olumsuz propagandalar›n etkisi alt›nda
kalmakla suçlayan ciddi bir ö¤renci kitlesi var. Ancak ço¤unluk,
toplumun ilgisizli¤ini ‹HL'ye giden ö¤rencilerin üniversite
flans›n›n düflük olmas›na ba¤l›yor.
Görünüflte herkes devletten flikayetçi, ama "devlet ‹HL'ye ilgi
gösteriyor mu?" sorusuna pek öfkeli cevaplar almam›fl olmam›z
dikkat çekici. Özellikle baz› ö¤renciler devlet ile hükümet aras›nda
ayr›m oldu¤unun alt›n› çizdiler ve beklenenin ötesinde "gerçekçi"
yan›tlar verdiler. (Bunda AKP ile birlikte ümitlerin artm›fl
olmas›n›n belirleyici bir rol oynad›¤›n› ilerde görece¤iz. Ancak
baz› idareci ve ö¤retmenler, ö¤rencilerde devlete karfl› bir
küskünlük havas›n›n hakim oldu¤unu belirttiler.) MEB Bakanl›¤›
bürokratlar›n›n sözünü etti¤i gibi "28 fiubat'la birlikte ‹HL
bütçelerinde k›s›nt›ya gidildi¤i" iddias›n› da do¤rulayan ç›kmad›.
Tam tersine ö¤renci say›s›n›n azalmas›yla birlikte, ö¤renci bafl›na
düflen ödene¤in artt›¤›n› söyleyenler oldu.
O¤lu Diyarbak›r ‹HL'de Ö¤renim Gören Veli:
‹HL'de yetiflen çocuklar daha ahlakl›. Dine dayal› bir e¤itim
ald›klar› için maneviyatlar› güçlü oluyor. Normal liselerde ö¤renim
görenler ahlaks›zd›r demiyorum ancak onlar›n maneviyattan
uzak olufllar›, baflka yönlere kaymalar›na neden olabilir.
“Ahlaki bozulman›n ilkö¤retim
okullar›na düfltü¤üne iliflkin haberler
okuyorum. K›z›m› ahlaki bozulmadan
korumak için ‹HL'ye gönderdim.”
K›z› ‹stanbul Ka¤›thane ‹HL'de Ö¤renim Gören Veli
K›z› ‹stanbul Ka¤›thane ‹HL'de Ö¤renim Gören Veli:
Ahlaki bozulman›n ilkö¤retim okullar›na düfltü¤üne iliflkin
haberler okuyorum. K›z›m› ahlaki bozulmadan korumak için
‹HL'ye gönderdim.
Diyarbak›r ‹HL Lise 1. S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Hem hocalarla hem ö¤renci arkadafllar›m›zla inanç birli¤imiz
var. ‹nançlar›m›z› paylaflmam›z, birbirimize bilgilerimizi
aktarmam›z ve bunlar› hayata geçirmek ayr› bir güzellik. Buradaki
ahlaki ve sosyal çevrenin di¤er liselerde bulunaca¤›n› sanm›yorum.
Oralarda kopukluklar var ahlaki bozulmalar var.
Ka¤›thane ‹HL Lise 2. S›n›f Ö¤rencisi K›z:
‹HL'lilerin di¤er lise ö¤rencilerinden farkl› olduklar› kesin. Bu
farkl›l›k hem pozitif hem negatif anlamda. Bir içe kapan›kl›l›k
var ama ayn› zamanda da dini bir ortama girildi¤inde de tamam
bu konular› o bilir diye soru soruyorlar bu güzel.
Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Burada rahatça ibadetlerimizi yapabiliyoruz. Di¤er okullarda bu
özgürlü¤ümüz yok. Di¤er okullarda ibadet yapmak istedi¤imiz
zaman sorun yafl›yoruz.
Diyarbak›r ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Di¤er okullara giden arkadafllar›m›z›n çok kötü yola düfltüklerini
görüyoruz. Uyuflturucu, sigara kullan›m›, ahlaks›z durumlar çok
yayg›nd›r o okullarda.
Üsküdar ‹HL Haz›rl›k S›n›f› K›z Ö¤renci:
Toplum bize sahip ç›km›yor, çok dolduruldular.
Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Toplum bize sahip ç›km›yor. Zaten onlar yüzünden bu hale geldik.
Diyarbak›r ‹HL Lise 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Bize sahip ç›kanlar da var, ç›kmayanlar da. Sahip ç›kanlar ‹HL
duygusunu yaflayanlard›r. Ezildi¤imizi gördükleri için bizimle
beraberler. Ama di¤er yandan inanma gücü az olanlar ‹HL'nin
yan›nda yer alm›yorlar.
“Di¤er okullara giden
arkadafllar›m›z›n çok kötü yola
düfltüklerini görüyoruz. Uyuflturucu,
sigara kullan›m›, ahlaks›z durumlar
çok yayg›nd›r o okullarda.”
Diyarbak›r ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek
129
“Ben devletten ilgi görmedi¤imizi
düflünüyorum. Hani baz› çocuklar
vard›r k›y›da köflede, kendimi öyle
görüyorum.”
Üsküdar ‹HL Haz›rl›k S›n›f› K›z Ö¤renci:
Toplum fikir de¤ifltirdi, ‹HL'nin kötü oldu¤una karar verdi.
Çocuklar›n› göndermiyor.
Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z
Adana ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Devlet bize ilgi göstermiyor diyemeyiz. Bizi yat›l› okutuyor,
karn›m›z› doyuruyor ama bu sefer de üniversiteye alm›yor.
Diyarbak›r ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Bir yandan bizi koruyan bir devlet var, di¤er yandan da bizi
koruyanlar› engelleyen bir devlet var. Ama ben bizi koruyanlar›n
ellerinden geleni yapt›klar›na inan›yorum.
‹dareci-1:
Devletin ‹HL'de ya da okullarda din e¤itimi gibi bir kayg›s›
oldu¤unu düflünmüyorum. Zaman zaman da olsa siyasi iktidarlar›n
kayg›s› oluyor. Bu konuda devletin bir kayg›s›n›n oldu¤unu
söylemek mümkün de¤il.
Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Ben devletten ilgi görmedi¤imizi düflünüyorum. Hani baz›
çocuklar vard›r k›y›da köflede, kendimi öyle görüyorum.
Yapt›¤›m›z görüflmelerde AKP'nin
iktidara yürüyüflü ve iktidara
gelmesiyle birlikte ‹HL'nin
durumunun iyileflece¤i beklentisinin
hakim oldu¤unu aç›k bir flekilde
gözlemledik.
130
2.8 AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar
Yapt›¤›m›z görüflmelerde AKP'nin iktidara yürüyüflü ve iktidara
gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun iyileflece¤i beklentisinin
hakim oldu¤unu aç›k bir flekilde gözlemledik. Zaten son iki y›l,
özellikle de 2003-2004 ö¤renim y›l›nda yeni kay›tlarda fark edilir
bir art›fl olmas› da buna ba¤lan›yor. Erzurum'da dedikleri gibi, bu
y›l köyden ö¤renci toplama ihtiyac› hissetmemifller.
Katsay› tart›flmalar›ndan önce yapt›¤›m›z saha çal›flmas› s›ras›nda,
AKP'nin katsay› eflitsizli¤ini giderip gidermeyece¤i konusunda
farkl› e¤ilimler oldu¤unu saptam›flt›k. Görüfltüklerimizin yaklafl›k
üçte biri "kesinlikle çözecek" derken, bir di¤er üçte biri temkinli
bir iyimserli¤e sahipti. Bu gruptakiler çözümün zaman alaca¤›n›,
AKP'nin dengeleri gözetece¤ini düflünüyordu. Geri kalan üçte
birde yer alan herkesin kötümser oldu¤u söylenemezdi, fakat bu
grubun ortak noktas›, çözümün hükümet de¤il devlet ifli oldu¤una
inanmalar›yd›. Özellikle k›z çocuklar›n›n velilerinde katsay›
probleminin yan›nda baflörtüsü konusunda da beklenti vard› ancak
baflörtüsü konusundaki beklenti di¤erine göre daha azd›.
Görüflmelerimizde, ‹HL'nin belirli bir siyasi grubun "arka bahçesi"
oldu¤u iddias›n›n, buna iliflkin bir soru sormad›¤›m›z halde
özellikle baz› idareciler taraf›ndan gündeme getirildi¤ini ve
reddedildi¤ini de eklemeliyiz. Bu suçlamalar nedeniyle ‹HL'nin
zarar gördü¤ü fikri gündeme getirenler taraf›ndan savunuldu.
O¤lu Samsun ‹HL'de Okuyan Veli, Erkek, 40 Yafl›nda:
Bu iktidar›n gücünün buna yetece¤ine inanm›yorum. Çok büyük
destek verdi millet bunlara ama o deste¤in alt›nda eziliyorlar gibi.
O deste¤in hakk›n› veremiyorlar. O deste¤i alan adam›n masaya
vurmas› laz›m. Onlar›n vurdu¤unu göremiyorum.
“‹HL'leri kendi siyasi arka bahçesi
olarak gören anlay›fl›n bu okullara
büyük zarar› oldu. O siyasi anlay›fl›
paylaflmayan ‹HL mensuplar› bu
durumdan son derece rahats›z oldu.”
‹dareci-1
Adana ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
AKP katsay› problemini zor çözer, bence referanduma götürmeli.
Çünkü ordu ‹HL'ye karfl›, medya karfl›. AKP flu an hükümette,
ama iktidar de¤il. Yine de umudum var. AKP bunu çözemezse
AKP'ye küsmem.
Samsun ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Askeriye kar›flmazsa AKP katsay› sorununu çözer.
Erzurum ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z:
Bilemiyorum. Biz her zaman umutluyuz. ‹nflallah katsay› problemi
çözülür. Biz iki y›l önce de umutluyduk. Umudumuzu hiç
kaybetmedik.
‹dareci-1:
‹HL'leri kendi siyasi arka bahçesi olarak gören anlay›fl›n bu okullara
büyük zarar› oldu. O siyasi anlay›fl› paylaflmayan ‹HL mensuplar›
bu durumdan son derece rahats›z oldu.
Meslek Dersi Ö¤retmeni 1:
‹HL'ler siyasi etkilerden uzak olmal› arka bahçe ön bahçe
tan›mlamalar›na karfl›y›m.
2.9 ‹HL'nin Gelece¤ine Yönelik Görüfller ve Seçmeli Din
Dersi Tart›flmas›
‹HL'nin gelece¤i konusunda genel olarak umutlu konufluluyor,
ama 1990 bafllar›ndaki düzeye niteliksel olarak geri dönmenin
mümkün oldu¤unu düflünen çok az. Hatta ‹HL'nin "miad›n›
doldurdu¤unu" söyleyen bir-iki mezun da oldu. ‹HL'nin gelece¤ini
üniversite katsay›s›n›n belirleyece¤i kan›s› yayg›n. Katsay› problemi
yafland›¤› sürece ‹HL'nin bir cazibe merkezi olamayaca¤› görüflü
hakim. ‹HL'nin olmayaca¤› bir Türkiye ise özellikle okul
idarecilerini ürkütüyor. Onlara göre ‹HL olmazsa "din e¤itimi
kontrolden ç›kar."
Görüfltü¤ümüz kiflilerin, AKP hükümetinin gündeme getirmeye
‹HL'nin gelece¤ini üniversite
katsay›s›n›n belirleyece¤i kan›s›
yayg›n. Katsay› problemi yafland›¤›
sürece ‹HL'nin bir cazibe merkezi
olamayaca¤› görüflü hakim.
131
‹HL idarecileri ise di¤er liselerde din
ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u
takdirde ‹HL'ye ilginin azalaca¤›,
‹HL'ye gerçekten din görevlisi olmak
isteyenlerin gelece¤i konusunda bir
görüfl birli¤i oldu¤u gözleniyor.
haz›rland›¤›n› bildi¤imiz seçmeli din dersleri uygulamas›
hakk›ndaki fikirlerini de ö¤rendik. Liselerde seçmeli Kuran, hadis,
gibi derslerin konulmas› durumunda ‹HL'ye ilginin azal›p
azalmayaca¤›n› sordu¤umuz ö¤rencilerin tümü "azal›r" dedi, ancak
böylesi bir durumda ‹HL d›fl›ndaki liselere gidece¤ini söyleyenlerin
oran› düflük oldu. Ö¤retmen, mezun ve veliler de genellikle bunun
"iyi bir fikir" oldu¤unda birlefltiler. ‹çlerinde "devlet"in buna izin
vermeyece¤ini söyleyen ç›kmad›. ‹HL idarecileri ise di¤er liselerde
din ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ye ilginin
azalaca¤›, ‹HL'ye gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin
gelece¤i konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤u gözleniyor.
Adana ‹HL mezunu ÖSS'ye Haz›rlanan 20 Yafl›nda Erkek:
Asl›nda ‹HL de Osmanl› Devleti gibi. Biz çok yükseldik. fiu anda
fetret dönemi var. bu y›k›lma dönemi de olabilir. Ya Mehmet
Çelebi gibi biri ç›k›p kurtaracak ya da batacak.
‹dareci-7:
Üniversite katsay›s› eflitlenmezse, bu okullar›n hepsinin kap›s›na
kilit vurulur. Ondan sonra da din e¤itimi sokaktakilere kal›r.
Bunun s›k›nt›s›n› çekiyoruz. Biz burada ö¤rencinin gelmeden
önce flarlatanlardan alm›fl oldu¤u flartlanmay› bile çözemiyoruz.
Diyarbak›r ‹HL'den Mezun ‹flsiz 20 Yafl›nda Erkek:
Ben ‹HL'nin gelece¤inden umutluyum. ‹HL ad› alt›nda olmasa
da ‹HL e¤itimine benzer okullar aç›lacakt›r. Olmazsa ülkenin
gidiflat› çok kötü. Çünkü ahlaki çöküfl var. Mesela bir Pop Star
yar›flmas› var, herkes yönlendiriliyor.
“‹HL ile devletin, sistemin bar›flmas›
gerekiyor. Devletin bu okullar› kendi
müessesesi olarak görmesi gerekiyor.
Bu kurumlar› Silahl› Kuvvetler kadar
önemli bir kurulufl olarak görmesi
gerekiyor. Ondan sonra her fley düzelir
diye düflünüyorum.”
‹dareci-2
‹dareci-2:
‹HL ile devletin, sistemin bar›flmas› gerekiyor. Devletin bu okullar›
kendi müessesesi olarak görmesi gerekiyor. Bu kurumlar› Silahl›
Kuvvetler kadar önemli bir kurulufl olarak görmesi gerekiyor.
Ondan sonra her fley düzelir diye düflünüyorum.
Adana ‹HL Mezunu Serbest Meslek Sahibi, 39 Yafl›nda Erkek:
fiu anda koruma derne¤i olarak ‹HL'yi s›rt›m›zda götürüyoruz.
Böyle giderse sonu iyi de¤il.
Meslek Dersi Ö¤retmeni-5:
Devlet dinini ö¤renmek isteyene resmi kanaldan dini ö¤retmeli.
Diyelim ki siz ‹HL'yi kapatt›n›z. Din ö¤retimi yap›lmayacak m›?
Birileri bunu yap›yor, ama illegal yoldan yap›yor. O aç›dan devletin
bu okullar›, ‹lahiyat mezunlar›n› artt›rarak desteklemesi gerekir.
132
‹dareci-3:
Türkiye'de tarikat olgular› vard›r. Mesela bir tarikat vard›r, adamlar
flehirlerde onlarca, yirmilerce araba ile hacca giderler, onlar›n
içinde bir tane ‹HL ö¤rencimiz bulunmaz. Çünkü ‹slam'› tamamen
ö¤renirler. Öyle üç gün Allah demeyle, dört gün 'hu' çekmeyle
insan›n bir fley olmayaca¤›n›, müslüman olman›n sadece namaz
k›lmayla veya bir yerde zikir etmeyle olmayaca¤›n› bilirler. Bir
istatistik yap›n, onlar›n aralar›nda bir tane ‹HL'li yoktur, cahil
insanlar vard›r.
Kültür Dersi Ö¤retmeni-7:
Bir gün ö¤rencilere s›n›fta saz çal›yordum. Ö¤rencinin biri
kulaklar›n› kapatt›. 'Bu haramd›r, günaht›r, ben buna ortak olmak
istemiyorum,' dedi. Bu kültürü ‹HL'den almad› bu ö¤renci.
D›flar›dan bir hocadan, fleyhten ald›.
Erzurum ‹HL'den Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek:
Halk›m›zdan duyarl› insanlar var, hepsi olmasa da sahip ç›kanlar
var. Onlar›n bu deste¤iyle ‹HL'nin kapanmayaca¤›n›
düflünüyorum, kapan›rsa Türkiye çok fley kaybeder.
‹dareci-6:
E¤er düz liselerde de seçmeli Kuran ve hadis gibi dersler olsayd›
‹HL'ye ilgi azal›rd›. Önemli olan din ö¤retimi ihtiyac›n›n
karfl›lanmas›.
“E¤er düz liselerde de seçmeli Kuran
ve hadis gibi dersler olsayd› ‹HL'ye
ilgi azal›rd›. Önemli olan din ö¤retimi
ihtiyac›n›n karfl›lanmas›.”
‹dareci-6
‹dareci-3:
Veli çocu¤unun rahat bir ortamda din ö¤renimi ald›¤›n› görürse
‹HL'ye ihtiyaç duymayabilir. ‹HL o zaman mesleki aç›dan din
görevlisi yetifltiren bir kurum haline gelebilir.
‹dareci-5:
Dini e¤itim liselerde karfl›lan›rsa ‹HL'ye bu kadar ilgi olmaz.
Çünkü insanlar çocu¤unun doktor olmas›n› istiyor ama bu arada
dinini de ö¤renmesini istiyor. Kuran-› Kerim ve Arapça da gerekli
de¤il. Sadece dinin do¤ru alg›lanmas›na yol açacak 8-10 saatlik
ders konulursa iyi olur.
Meslek Dersi Ö¤retmeni-6:
‹HL'ye sadece Kuran ö¤renmek için gelenler var. Buran›n bir
özelli¤i uygulaman›n olmas›. Kuran okunurken çocuk bafl›n›
örtecektir. Di¤er liseler için bu durum problem olur. Normal
liselerde çocu¤un Kuran okumas› güzel olur. Böyle olursa ‹HL'ye
ilgi azal›r.
133
‹dareci-1:
E¤er dini e¤itim ihtiyac› liselerde karfl›lansayd› ‹HL'ye gerçekten
imam ya da ilahiyat e¤itimi yapmak isteyenler gelirdi. O zaman
bu kadar ‹HL'ye gerek olmazd›.
‹stanbul Üsküdar ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi K›z:
‹HL dersleri düz liseye seçmeli konulsayd› o zaman oralara
giderdim.
‹stanbul'dan ‹HL Mezunu 24 Yafl›nda Kad›n:
Kendi çocu¤umu ‹HL'ye göndermem. Dinin bir e¤itim, ö¤retim
program› içinde verilmesini istemiyorum. Farkl› kanallardan da
din ö¤renebilir.
Ek 1
Ö¤rencilere Yöneltti¤imiz Sorular:
Kimlik bilgileri
Cinsiyet
Yafl
S›n›f
Annenin ö¤renim durumu
Baban›n ö¤renim durumu
Annenin mesle¤i
Baban›n mesle¤i
Do¤um yeri (Köy, il, ilçe)
Yat›l› ö¤renci mi? (E/H)
Burs al›yor mu? (E/H)
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
Sorular:
‹HL'ye neden kay›t oldunuz? (K›z ö¤rencilere: ‹HL'ye kay›t olmasayd›n›z baflka
okula kay›t olur muydunuz)
Ailenizin veya yak›n çevrenizin etkisi oldu mu?
Yak›n çevrenizde ‹HL mezunu var m›?
Ailenizin sosyo-ekonomik ve kültürel durumu...
Bugüne kadarki ‹HL deneyiminden hoflnut musunuz? Neden?
‹mam-Hatiplilik diye bir olgudan söz edebilir miyiz?
‹HL'nin en iyi yönleri neler?
‹HL'nin en olumsuz yönleri neler?
Baflka okullarda okuyan akranlar›n›z ‹HL'ler hakk›nda ne düflünüyor?
Üniversiteye gitmek istiyor musunuz?
Kendinizi bu konuda flansl› görüyor musunuz?
Hangi mesle¤i yapmak istiyorsunuz?
‹HL ö¤rencilerine haks›zl›k yap›ld›¤›n› düflünüyor musunuz?
Devlet ‹HL'ye gereken ilgiyi gösteriyor mu?
Toplum ‹HL'ye eskisi gibi sahip ç›k›yor mu?
‹HL'nin en önemli sorunu nedir? Nas›l çözülür?
Katsay› uygulamas› kald›r›l›rsa ‹HL'ye kay›tlar artar m›?
Kesintisiz sekiz y›ll›k e¤itim uygulamas›ndan dönülmeli mi (5+3)?
Lisede seçmeli Kuran vs. dersleri olsayd› yine ‹HL'ye girer miydiniz?
Bu hükümet (AKP) ‹HL sorununu çözer mi?
134
Ek 2
‹dareci ve Ö¤retmen Sorular›
Kimlik sorular›
Cinsiyet
Yafl
E¤itim durumu (Lise+Üniversite)
Kaç y›ll›k memur
Kaç y›ld›r ‹HL'de
Bu kaç›nc› ‹HL
:
:
:
:
:
:
:
Sorular:
‹mam-Hatiplilik diye bir olgudan söz edebilir miyiz?
‹HL'nin en iyi yönleri neler?
‹HL'nin en olumsuz yönleri neler?
1997'den bu yana neler de¤iflti?
1997'nin hemen ard›ndan ‹HL'nin bütçesinin k›s›ld›¤› do¤ru mu?
‹HL ö¤rencilerine haks›zl›k yap›ld›¤›n› düflünüyor musunuz?
Devlet ‹HL'ye gereken ilgiyi gösteriyor mu?
Toplum ‹HL'ye eskisi gibi sahip ç›k›yor mu?
‹HL'nin en önemli sorunlar› nedir? Nas›l çözülür?
Kültür/meslek dersleri oran›n› nas›l buluyorsunuz?
Okulunuzdaki ve genel olarak ‹HL'deki ö¤renci say›s› fazla m›, az m›?
Katsay› uygulamas› kald›r›l›rsa ‹HL'ye kay›tlar artar m›?
Katsay› uygulamas› kald›r›lmasa da ‹HL mezunlar›n›n üniversite okuma imkanlar›
nas›l gelifltirilebilir?
Kesintisiz sekiz y›ll›k e¤itim uygulamas›ndan dönülmeli mi (5+3)?
Lisede seçmeli Kuran vs. dersleri olsayd› ‹HL'ye ilgi azal›r m›yd›?
Bu hükümet (AKP) ‹HL sorununu çözer mi?
Ek 3
‹HL Mezun sorular›
Kimlik sorular›
Cinsiyet
Yafl
Mezuniyet tarihi
Ö¤renim durumu
Meslek
Çocuk say›s›
Çocuk ö¤renim bilgileri
:
:
:
:
:
:
:
:
Sorular:
Niçin ‹HL'ye gitmifltiniz? (Kim teflvik etti...)
‹HL'de ö¤renim gördü¤ünüz için piflman m›s›n›z?
‹HL'li olman›z›n dezavantaj›n› ya da avantaj›n› yaflad›n›z m›?
‹mam-Hatiplilik diye bir olgudan söz edebilir miyiz?
Çocuklar›n›z› da ‹HL'ye gönderdiniz mi/gönderecek misiniz?
fiu anda ne ifl yap›yorsunuz?
Di¤er mezunlarla aran›zda bir ba¤ mevcut mu?
‹HL'ye iliflkin geliflmelere duyarl› m›s›n›z? (Bir sorun alg›lan›yorsa çözüm
önerileri var m›)
‹HL'nin gelece¤ini nas›l görüyorsunuz?
AKP'den bir çözüm beklentiniz var m›?
Ald›¤›n›z e¤itimin "Din Adam›" olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz?
135
Ek 4
Ö¤renci Velilerine Sorular:
Kimlik bilgileri
:
Cinsiyet
:
Yafl
:
Do¤um yeri (Köy, ilçe, il)
:
Ö¤renim durumu
:
Meslek
:
Çocuk say›s›
:
Çocuklar nerede e¤itim görüyor :
Sorular:
Çocu¤unuzu neden ‹HL'ye gönderdiniz?
‹HL'ye göndermeseydiniz nereye gönderirdiniz?
Çocu¤unuzun üniversiteye devam etmesini ister misiniz?
Çocu¤unuzun hangi ifli yapmas›n› arzu edersiniz?
‹HL'nin flu andaki statüsünden memnun musunuz? (sekiz y›ldan sonra devam
edilebilen, üniversite katsay›s›n›n düflük olmas›....)
‹HL'yi di¤er liselere göre farkl› görüyor musunuz? Neden?
‹HL tart›flmalar› sizi rahats›z ediyor mu?
‹HL'nin en temel sorunlar› nelerdir?
Bunlar nas›l çözülebilir?
AKP iktidar›ndan ‹HL'ye yönelik nas›l bir beklentiniz var?
I
136
3
BÖLÜM III
GÖRÜfi VE ÖNER‹ DERLEME
Çal›flmam›z›n üçüncü aflamas›nda, politikac›lar, STK temsilcileri,
akademisyenler, sendikac›lar, bürokratlar ve gazetecilerle
derinlemesine görüflmeler yapt›k veya baz›lar›n›n yeniden
kamuoyunun gündemine giren ‹HL tart›flmas› ile ilgili kaleme
ald›klar› yaz›lar›n› de¤erlendirdik. Sonuç olarak toplam 60 kiflinin
ve 15 kurumum görüfllerinden yararlanm›fl olduk.
3.1 Görüflme Yap›lan Kifli ve Kurumlar
Sivil Toplum Kurulufllar› (STK'lar):
‹HL olgusu hakk›ndaki görüfllerinin araflt›rmam›za yard›mc›
olaca¤›n› düflündü¤ümüz on iki STK ile görüfltük. Bu arada baz›
STK yetkilileri çeflitli gerekçelerle görüfl belirtmekten kaç›nd›.
Bunlar›n içinde "dini" duyarl›l›¤a sahip STK'lar oldu¤u gibi,
onlardan daha fazla say›da, "laik" olarak nitelendirebilece¤imiz
kurulufllar ‹HL tart›flmas›na dahil olmak istemedi. Görüfl ald›¤›m›z
STK'lar flunlar:
Türkiye Mühendis ve Mimar Odalar› Birli¤i (TMMOB)
Türk Barolar Birli¤i (TBB)
‹nsan Haklar› Derne¤i (‹HD)
Türkiye Yazarlar Birli¤i
Ça¤dafl E¤itim Vakf› (ÇEV)
Türkiye Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD)
Ensar Vakf›
Müstakil Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (MÜS‹AD)
Ayr›mc›l›¤a Karfl› Kad›n Haklar› Derne¤i (AK-DER)
‹HL Mezunlar› Derne¤i (ÖNDER)
Mazlum-Der
Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i.
(STK'lara yöneltti¤imiz sorular, Ek-1'dedir.)
E¤itim Sendikalar›:
E¤itim sektöründe faaliyet gösteren, üçü konfederasyon üyesi,
ikisi ba¤›ms›z befl e¤itim sendikas›n›n tümüne ulaflmay› hedefledik.
Sonuçta ikisi konfederasyon üyesi, biri ba¤›ms›z faaliyet gösteren
üç e¤itim sendikas›n›n ‹HL konusundaki görüfllerini ald›k.
Görüfltü¤ümüz e¤itim sendikalar› flunlar:
E¤itim-Sen (KESK), E¤itim Bir-Sen (Memur-Sen) , Ba¤›ms›z
E¤itimciler Sendikas›. (E¤itim sendikalar›na yöneltti¤imiz sorular
137
Ek-2'dedir.)
E¤itim Bilimciler:
‹HL'yi e¤itim bilimi aç›s›ndan ele alma noktas›nda bu konuda
çal›flmalar› bulunan çeflitli üniversitelerden üç ö¤retim üyesiyle
görüflmeler gerçeklefltirdik. Görüflme yap›lan e¤itim bilimciler
flunlard›r:
Prof. Dr. R›fat Okçabol (Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim Fakültesi)
Prof. Dr. Halis Ayhan (Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi)
Prof. Dr. ‹sa Eflme (Maltepe Üniversitesi E¤itim Fakültesi Dekan›)
(E¤itim bilimcilere yönelik sorular Ek-3'tedir.)
Sosyal Bilimciler:
Görüfllerine baflvurdu¤umuz bir di¤er grupsa, ço¤unlu¤u sosyal
bilimler dal›nda görev yapan akademisyenler oldu. Farkl›
üniversitelerden on bir ö¤retim üyesi ile görüfltük, ikisininse ‹HL
hakk›nda kaleme ald›klar› köfle yaz›lar›ndan yararland›k.
Görüfltü¤ümüz akademisyenler flunlard›r:
Yrd. Doç. Ahmet Turan Alkan (Cumhuriyet Üniversitesi)
Prof. Naci Bostanc› (Gazi Üniversitesi)
Yrd. Doç. Ergun Y›ld›r›m (Dumlup›nar Üniversitesi)
Yrd. Doç. Necdet Subafl› (Mu¤la Üniversitesi)
Prof. Ali Yaflar Sar›bay (Uluda¤ Üniversitesi)
Prof. Süleyman Seyfi Ö¤ün (Uluda¤ Üniversitesi)
Prof. Nur Vergin (‹stanbul Üniversitesi)
Dr. fiahin Alpay (Bahçeflehir Üniversitesi)
Yrd. Doç. Menderes Ç›nar (Baflkent Üniversitesi)
Prof. fierif Mardin (Sabanc› Üniversitesi)
Prof. Bahattin Akflit (Ortado¤u Teknik Üniversitesi)
Yaz›lar›ndan yararland›klar›m›z:
Prof. Hayrettin Karaman (Marmara Üniversitesi Eski Ö¤retim
Üyesi, Yeni fiafak),
Dr. Mehmet Ali K›l›çbay (Gazi Üniversitesi, Yeni Aktüel)
(Akademisyenlere yönelik sorular Ek-4'tedir)
Gazeteciler:
‹HL olgusunu çeflitli gazetelerde yazarl›k yapan ya da medya
kurulufllar›nda yönetici olarak çal›flan çok say›da gazeteciye sorduk.
Yerel seçimler, d›fl politika gündeminin yo¤unlu¤u veya kiflisel
nedenlerle bunlardan bir k›sm› görüflme önerimizi kabul etmedi
veya edemedi. Sonuçta on sekiz gazeteci ile görüflme gerçeklefltirdik.
10 gazetecinin ise ‹HL üzerine yazm›fl olduklar› yaz›lardan
yararland›k. Do¤rudan temasa geçti¤imiz gazeteciler flunlard›r:
138
Eyüp Can (Referans)
Ahmet Taflgetiren (Yeni fiafak)
Mustafa Karaalio¤lu (Yeni fiafak)
Hüseyin Gülerce (Zaman)
Ayflenur Arslan (NTV)
Nuray Mert (Radikal)
‹pek Çal›fllar (Serbest Gazeteci)
Hikmet Çetinkaya (Cumhuriyet)
Oral Çal›fllar (Cumhuriyet)
Ömer Lütfü Mete (Sabah)
Mustafa Balbay (Cumhuriyet)
Zülfü Livaneli (Vatan)
Rag›p Duran (Serbest Gazeteci)
Engin Ardݍ (Star)
Ekrem Dumanl› (Zaman)
Avni Özgürel (Radikal)
Ahmet Kekeç (Yeni fiafak)
Ferhat Boratav (CNN Türk)
Köfle yaz›lar›ndan yararlan›lan gazeteciler:
Oktay Ekfli (Hürriyet)
Ertu¤rul Özkök (Hürriyet)
Enis Bebero¤lu (Hürriyet)
Tufan Türenç (Hürriyet)
Özdemir ‹nce (Hürriyet)
Nazl› Il›cak (D.B. Tercüman)
Fatih Altayl› (Hürriyet)
Kürflat Bumin (Yeni fiafak)
Sad›k Albayrak (Yeni fiafak)
Okay Gönensin (Vatan)
(Gazetecilere yönelik sorular Ek 5'tedir.)
Siyasetçiler:
Araflt›rma s›ras›nda ‹HL olgusu üzerine siyasetçilerle de görüfltük.
Üç ‹HL mezunu AKP'li milletvekilinin yan›s›ra CHP'den de üç
milletvekili ile röportaj yapt›k -ki bunlardan Kemal Sa¤ da ‹HL
mezunudur. TBMM'nin iki önemli komisyonun baflkan› da
görüflleri al›nan kifliler aras›nda yer ald›. SP'li eski Milletvekili
Mehmet Bekaro¤lu da sorular›m›z› yan›tlad›. Ayr›ca AKP
Milletvekili Resul Tosun'un köfle yaz›s›ndan yararland›k. Sonuçta
on siyasetçinin fikri raporumuza yans›d›. Bu kiflileri flöyle
s›ralayabiliriz:
Eyüp Fatsa (AKP), Mehmet Kerim Y›ld›z (AKP), Hamza Albayrak
(AKP), Resul Tosun (AKP, Yeni fiafak'taki yaz›s›ndan al›nt› yap›ld›),
Mustafa Gazalc› (CHP), Ali R›za Gülçiçek (CHP), Kemal Sa¤
139
(CHP) Burhan Kuzu (TBMM Anayasa Komisyonu Baflkan›, AKP),
Tayyar Alt›kulaç (TBMM Milli E¤itim Komisyon Baflkan›, AKP),
Mehmet Bekaro¤lu (Eski milletvekili, SP)
Bürokratlar:
‹HL olgusuna en yak›n kifliler olarak tan›mlanabilecek Milli
E¤itim Bakanl›¤› üst düzey bürokratlar› ve Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›
üst düzey yetkilileri ile de görüfltük. Görüflme gerçeklefltirilen
bürokratlar flunlard›r:
Ali Bardako¤lu (Diyanet ‹flleri Baflkan›)
fievki Ayd›n (Diyanet ‹flleri Baflkan Yard›mc›s›)
Mehmet Görmez (Diyanet ‹flleri Baflkan Yard›mc›s›)
Ziya Selçuk (MEB Talim Terbiye Kurulu Baflkan›)
‹rfan Aycan (MEB Din Ö¤retimi Genel Müdürü)
Servet Özdemir (MEB Yüksekö¤renim Genel Müdürü)
Derledi¤imiz görüfllerin ‹HL konusunda gerçekten taban tabana
z›t yaklafl›mlar› yans›tmas› ve ‹HL sorununun çözümü için çok
say›da formülün ileri sürülmesi iflimizi zorlaflt›rmakla birlikte
bizleri sevindiriyor. Bu bölümde, ‹HL sorununun temel tart›flma
konular›n› ayr› ayr› ele al›p, bu konulardaki farkl› yaklafl›mlardan
çok say›da örnek verecek ve ortak noktalar bulabilmenin mümkün
olup olmad›¤›n› irdeleyece¤iz.
"orta yolcu" olarak tan›mlanabilecek
çok say›da flah›s ve kurumun
bulunmas›, bu sorun etraf›nda bir
"toplumsal mutabakat"
sa¤lanabilece¤inin iflareti olarak
alg›lanabilir.
3.2 ‹HL Olgusunun ve Sorununun Alg›lanmas›
Görüfltü¤ümüz kifliler, hiç kuflkusuz, ‹HL'yi ve bunlar›n etraf›ndaki
tart›flma ve sorunlar› alg›lama konusunda çok farkl› yaklafl›mlara
sahipti. Bunlar› olumludan olumsuza do¤ru s›ralamaya çal›flaca¤›z.
‹lk görüfller, muhafazakâr kifli ve kurumlara ait ve burada ‹HL'ler,
"din e¤itiminde bir Türk modeli" olarak övülüyor. Bölümün
sonlar›na do¤ru, laikli¤e duyarl› kifli ve kurumlar›n ‹HL'yi Türk
e¤itim sisteminin bir tür "kara deli¤i" olarak niteledi¤ine tan›k
oluyoruz. Zaten ‹HL tart›flmas›n› da esas olarak bu iki uç belirliyor.
Bununla birlikte, bölümün orta k›s›mlar›nda görüldü¤ü gibi,
"orta yolcu" olarak tan›mlanabilecek çok say›da flah›s ve kurumun
bulunmas›, bu sorun etraf›nda bir "toplumsal mutabakat"
sa¤lanabilece¤inin iflareti olarak alg›lanabilir.
STK Temsilcisi-3:
‹HL, sonuçlar› itibariyle Türkiye Cumhuriyeti'nin e¤itim
alan›ndaki en baflar›l› projelerinden birisidir. Milletin büyük bir
kesimi için bir dönem ciddi bir problem teflkil eden çocuklar›n›n
dini e¤itim ihtiyac›n› k›smen karfl›lam›fl, ayr›ca genifl halk
kitlelerini resmi e¤itim kurumlar› ile tan›flt›rm›flt›r. Üstelik tüm
140
bunlar› Milli E¤itim Bakanl›¤› eliyle ve resmi bir flemsiye alt›nda
sa¤lam›flt›r.
Gazeteci-4:
‹HL'nin varl›¤› ve devam›n›n sa¤lanmas› gerekti¤ini
düflünüyorum. Hem dini bilimlerin hem de pozitifi bilimlerin
ayn› anda okutuldu¤u bu okullar bir Türkiye modeli olarak da
anlaml›d›r.
E¤itim Bilimci-3:
Cumhuriyetin, demokrasinin, Türk tarihinin, Türk dilinin, Türk
edebiyat›n›n ve ‹slam dininin bir insandan bekledi¤i tutum
davran›fl ne ise onu kazand›ran bir misyonu vard›r ‹HL'nin.
STK Temsilcisi-4:
Dinini ö¤renmek isteyen insanlar aç›s›ndan ‹HL bir gereklilik,
Bu aç›dan düflünen insanlar›n bir alternatifi yok. Bu bak›mdan
bu okullar mutlaka yaflamal› ve bu okullar üzerinde olan
yanl›fll›klar da mutlaka giderilmelidir.
“Cumhuriyetin, demokrasinin, Türk
tarihinin, Türk dilinin, Türk
edebiyat›n›n ve ‹slam dininin bir
insandan bekledi¤i tutum davran›fl ne
ise onu kazand›ran bir misyonu
vard›r ‹HL'nin.”
E¤itim Bilimci-3
Bürokrat-3:
‹HL'nin misyonunu tamamlad›¤› düflüncesine kesinlikle
kat›lm›yorum, denemesi bedava. ‹sterseniz hepsini kapatal›m,
Türkiye ne hale gelir o zaman! K›sa vadede bile çok ceremesini
çekeriz. Bak›n herkes Güneydo¤u'ya din adam› göndermedi¤imiz
için Hizbullah'›n, okullara ö¤retmen yollayamad›¤›m›z için de
PKK'n›n güçlendi¤inden flikayet ediyor.
Gazeteci-19:
Toplumun ‹HL'ye yükledi¤i anlam farkl›d›r, bu okullar› açan
Demokrat Parti'den bugünkü iktidara kadar ço¤unluk iradesinin
siyasete yans›yan uzant›s›n›n duruflu ile kendilerini "devlet" diye
niteleyen, ya da devleti kendilerinden ibaret sayan bir çevrenin
yükledi¤i anlamlar aras›nda ciddi aç› farklar› vard›r.
Sosyal Bilimci-2:
‹HL'nin ard›nda, kendili¤inden oluflan sivil bir toplumsal talep
vard›r. Bu liselere iliflkin bir çal›flma yap›l›rsa, arazilerinin,
binalar›n›n ço¤unlukla "hay›r" amaçl› ba¤›fllardan olufltu¤u görülür.
Bu sivil deste¤in niteliklerini, talebi oluflturan parametreleri
anlamaks›z›n ‹HL'ye iliflkin tatminkâr bir düzenleme yapmak
kolay olmaz.
STK Temsilcisi-6:
‹HL Türkiye'de çok partili düzene geçiflin enstrümanlar›ndan
141
“‹HL bafl›ndan beri yanl›fl kurulan ve
yanl›fl iflletilen Türk tipi laikli¤in
yanl›fl uygulamalar›ndan ve ac› verici
sonuçlar›ndan biridir. E¤itimin
planlanmas›, yönlendirilmesi,
felsefesinin biçimlendirilmesi
bak›m›ndan ‹HL, e¤itim meselelerine
bak›fltaki laçkal›¤› yans›t›r; yanl›fl›n,
yanl›flla düzeltilmesinin örne¤idir.”
Sosyal Bilimci-4
biridir. Çok partili demokratik döneme geçiflte din e¤itimi ile
ilgili haklar›n da sa¤lanmas› gerekiyordu, bu ba¤lamda aç›lm›fl
okullard›r. Bu ülkedeki insanlar dindar Müslümanlard›r, dinlerini
ö¤renmeleri gerekir; flu anda da resmi olarak dinlerini
ö¤renebilecekleri tek örgün e¤itim kurumu ‹HL'dir.
Sosyal Bilimci-3:
‹HL, demokrasinin ço¤ulcu imkanlar›ndan yararlanarak modern
ve geleneksel e¤itimleri birlefltirerek mektep ve medrese d›fl›nda
üçüncü bir yol olarak ortaya ç›kt›. Dolay›s›yla, din e¤itiminde
yaflanan mektep ve medrese çat›flmas›n› aflarak modernlikle
uzlaflmac› bir din e¤itimini temsil eder.
Sosyal Bilimci-11:
Diyanet son zamanlarda ‹HL mezunlar›n›n yetersizli¤inden yola
ç›karak kadrosunu ilahiyat mezunlar›ndan oluflturmak istiyor.
Çünkü ‹HL meslek lisesi format›nda, ama ö¤rencileri imaml›k
gibi mesleklere yönelmiyor. Ama dini bilgi edinmifl olmaktan da
flikayetçi de¤il, çünkü bu birikim ona bir aidiyet, bir kimlik, özel
bir lehçe sa¤l›yor, yani bir dünyan›n üyesi oluyor; o dünya
içerisinde yeni a¤lar kuruyor. 68 kufla¤› gibi bir fley bu. Hatta belki
kendi çocuklar›n› da ‹HL'ye vererek o serüveni sürdürüyorlard›r.
Ama bugün durum çok de¤iflti. Üniversitede ‹HL mezunu
ö¤renciler var, ama kendilerini sakl›yorlar. Bunun bir flekilde
kendilerine yük olmas›ndan, rahat hareket etmelerini
engellemesinden korkuyorlar.
STK Temsilcisi-8:
Devlet ‹HL'yi bir beyin y›kama arac› olarak, konjonktürel
nedenlerle bir dönem devreye soktu ve ihtiyaç duymad›¤› anda
da devreden ç›karmaya yöneliyor. Türkiye'deki müslüman, dindar
halk asl›nda Diyanetin kurulmas›yla, zorunlu din dersleriyle ve
‹HL'nin kurulmas›yla dini özgürlüklerini kaybetti. Bunu biz bu
halka anlatamad›k. Özgürlü¤ü bir kere teslim etti¤iniz anda,
ondan sonra o araçlara mahkumsunuz.
Sosyal Bilimci-4:
‹HL bafl›ndan beri yanl›fl kurulan ve yanl›fl iflletilen Türk tipi
laikli¤in yanl›fl uygulamalar›ndan ve ac› verici sonuçlar›ndan
biridir. E¤itimin planlanmas›, yönlendirilmesi, felsefesinin
biçimlendirilmesi bak›m›ndan ‹HL, e¤itim meselelerine bak›fltaki
laçkal›¤› yans›t›r; yanl›fl›n, yanl›flla düzeltilmesinin örne¤idir.
Gazeteci-6:
‹HL'ler tarihsel, siyasal, dini ve psikolojik sebeplerle Türkiye'de
142
e¤itim sisteminin k›r›lma noktalar›ndan biri. Karmafl›k bir
denklem üzerine oturdu¤u için ‹HL'ye keskin bir tan›mlamayla
iyi ya da kötü bak›yorum demenin çok anlaml› oldu¤unu
düflünmüyorum. Kiflisel anlamda bugünkü haliyle ben ‹HL'de
okumak ister miydim, hay›r! Kardeflim ya da çocu¤um okusun
ister miyim, yine hay›r. Neden? Çünkü ‹HL'ler uzun bir süredir
birer e¤itim kurumu olmaktan ç›kar›l›p, siyasal tart›flmalar›n,
ideolojik durufllar›n mezesi haline gelmifl bulunuyor.
Sosyal Bilimci-5:
‹HL'nin bugünkü durumu tamamen bir muamma. ‹deolojik
tart›flmalar›n yap›ld›¤› ve seçim malzemeleri olarak kullan›lan
biçare okullar.
Sosyal Bilimci-11:
Yaklafl›k yirmi y›ll›k ‹HL gözlemlerim ›fl›¤›nda kurumun bir
hat›ray› sürdürmeye inat etti¤ini söyleyebilirim. Kendi içindeki
o enerjinin çok önemli ölçüde zay›flad›¤›n› san›yorum. ‹HL ruhu
denilen o havan›n 1996'da tavana vurdu¤u andan itibaren düflüfle
geçti¤ine inan›yorum. Çünkü ifl tamamen ahlakl› üniversiteye
girme stratejisine dönüfltü; yani temiz aile çocuklar› üniversiteye
girecekler.
Gazeteci-21:
Jakoben Kemalizmin tezahürü gere¤i imam ve hatiplerin de devlet
okullar›nda yetifltirilmesi yani resmi bir Müslümanl›k anlay›fl›n›n
egemen k›l›nmas› için ‹HL aç›ld›. Oysa ki laik bir devletin din
adam› yetifltirme alan› ve konusuna girmemesi gerekir. Üstelik
Türkiye'de bugünkü uygulamada Müslümanl›¤›n sadece Sünni
mezhebinin dine bak›fl› egemen, ‹HL'de de.
“‹HL'ler laik e¤itime karfl› gelifltirilen
bir alternatif e¤itimdir. Amaçlar›,
yaz› dili, edebiyat›, her fleyi ile farkl›
dini bir dünya yaratmak. Bir ulusun,
bir toplumun çocuklar›na iki ayr›
e¤itim verilmifl oluyor. Bu çocuklar
ileride birbirini anlayamayacak
duruma gelecekler.”
STK Temsilcisi-1
STK Temsilcisi-1:
‹HL'ler laik e¤itime karfl› gelifltirilen bir alternatif e¤itimdir.
Amaçlar›, yaz› dili, edebiyat›, her fleyi ile farkl› dini bir dünya
yaratmak. Bir ulusun, bir toplumun çocuklar›na iki ayr› e¤itim
verilmifl oluyor. Bu çocuklar ileride birbirini anlayamayacak
duruma gelecekler.
Gazeteci-17:
‹mam Hatip Liseleri'nin kurulufl amaçlar›n›n d›fl›na ç›km›fl
olduklar›n› düflünüyorum.
STK Temsilcisi-10:
Devlet illegal yollardan yap›lan din e¤itimini legal bir hale getirip
herkesin dinini ö¤renebilmesi için ‹HL'yi kurmufl. Ama geliflen
143
süreç içerisinde bu amac›na ulaflamam›fl, yozlaflt›r›lm›fl. Toplumda
genel kanat, bu okullarda okuyanlar›n, bu ülkenin ça¤dafl de¤erleri
ile taban tabana z›t oldu¤u yolunda.
Gazeteci-14:
‹HL'ye, ifllevinden farkl› kullan›lan e¤itim kurumlar› gözüyle
bak›yorum.
E¤itim Bilimci-2:
‹HL'yi bir e¤itim kurumu olarak de¤il bir ö¤retim kurumu olarak
görüyorum. ‹HL kiflinin her yönüyle geliflmesine yönelik bir süreç
de¤il. Belli bir inanç grubuna ‹mam Hatip yetifltirmekle ilgili bir
süreç. Tamamen mesleki, bir e¤itim süreci de¤il bir ö¤retim
sürecidir.
Gazeteci-16:
‹HL, yaflad›¤›m›z ama Türkiye'nin yakalayamad›¤›, bu gidiflle
hiçbir zaman yakalayamayaca¤› bilgi ça¤›na uygun e¤itim veren
kurumlar de¤ildir.
Gazeteci-25:
Türkiye'nin bu gerginlikten kurtulmas›n›n çaresi, imam hatip
liselerinin kapat›lmas›. Çünkü bu okullar kurulufl amaçlar›na
hizmet etmediler. Ki as›l kurulufl amaçlar› da dönemin
iktidarlar›n›n dini kullanarak siyaset yapma iste¤iydi. Daha sonra
bu okullar›n varl›k nedeni olarak, 'Dinini ö¤renmek isteyen
çocuklar nereye gidecek' yaklafl›m› gösterildi. Oysa Türkiye'de
inananlar, imam hatip liseleri yokken de dinlerini
ö¤renebiliyorlard›. Bu okullar kapat›l›rsa da sorun olmaz, kimse
dininden eksik kalmaz. Tam aksine, bu okullar ciddi bir bölücülük
unsuru haline geldi.
Muhafazakârlar ‹HL'nin genifl
kitlelerin "din e¤itimi ihtiyac›"n›
karfl›lad›¤›n› düflünürken, geri
kalanlar bu okullara toplumun "din
görevlilerinin e¤itimi ihtiyac›"n›
karfl›lama görevini yüklüyorlar.
144
3.3 Hangi ‹htiyaç?
Çal›flmam›z sürerken TÜS‹AD Baflkan› Ömer Sabanc›'n›n yapt›¤›
"ihtiyaç fazlas› ‹HL'nin kapat›l›p düz liselere dönüfltürülmesi"
önerisi büyük yank› yaratm›flt›. Çünkü ‹HL tart›flmas›n›n
temelinde "ihtiyaç" kavram› bulunuyor. Ama sorun tam da bunun
hangi ihtiyaç oldu¤unu belirlemede yat›yor. ‹htiyaç olgusu o kadar
belirleyici ki, ‹HL ile ilgili birçok konuda kolayl›kla gelifltirilebilen
"orta yolcu" yaklafl›mlar bu konuda pek geçerli olam›yor.
Bilindi¤i gibi bu konuda iki uç görüfl mevcut: Muhafazakârlar
‹HL'nin genifl kitlelerin "din e¤itimi ihtiyac›"n› karfl›lad›¤›n›
düflünürken, geri kalanlar bu okullara toplumun "din
görevlilerinin e¤itimi ihtiyac›"n› karfl›lama görevini yüklüyorlar.
Muhafazakâr kanat, toplumun din e¤itimi ihtiyac› yayg›n ama
ölçülemez oldu¤u için ‹HL'de yüz binlerce gencin ö¤renim
görmesini normal görüyor ve bu say›n›n s›n›rlanmamas›
gerekti¤ini savunuyor.
Buna karfl›l›k di¤er kanat, bir yandan "din e¤itim ihtiyac›" talebinin
muhafazakâr kesimler taraf›ndan abart›ld›¤›n›, ‹HL'nin birer
cazibe merkezi haline getirilerek bunun art›r›ld›¤›n› savunuyor.
Bu kesim, ‹HL kontenjanlar›n›n din görevlisi ihtiyac›na göre
düzenli olarak belirlenmesini ve ihtiyaç fazlas› ‹HL'nin
kapat›lmas›n› talep ediyor.
“Hedefinin AB'ye girmek oldu¤unu
ilan eden hükümetin yapaca¤› ifl,
‹HL'nin say›s›n› artt›rmak de¤il
azaltmak ve bunlar› siyasi iktidar›n
de¤il, ilahiyat fakültelerinin fidanl›¤›
haline getirmek olmal›d›r.”
E¤itim Bilimci-1
STK Temsilcisi-9:
5 bin ihtiyaç var, 50 bin kifli mezun oldu, o zaman 45 bin kifli ne
yapacak? ‹flsiz b›rakamazs›n, gelece¤ini kurgulamak zorundas›n.
Gelece¤ini kurgularken de di¤er her alana, hukuk, siyasal, d›fliflleri
birimlerine yerlefltirerek bunlar› çözemezsin. ‹lkokulda
yönlendirmeni do¤ru yapacaks›n. 28 fiubat'a totaliter bir davran›fl
olmas› nedeniyle karfl›y›z, ama 28 fiubat'taki bu karar toplumsal
yaklafl›m aç›s›ndan bak›ld›¤›nda da do¤ru bir karard›r.
Gazeteci-17:
‹htiyaçlar yeniden tan›mlanmal› ve buna göre ‹HL yeniden
yap›land›r›lmal›. Bunun en önemli aya¤› da bu liselerin say›s›n›n
devletin din görevlisi ihtiyac› düzeyine geri çekilmesi olmal›.
STK Temsilcisi-11:
K›z ö¤rencilerin ‹HL'de yer almas› çarp›kl›¤›n çok aç›k ve net bir
göstergesidir. Olay tamamen bir iktidar ve kadrolaflma sorunu ile
yak›ndan ilgilidir. En k›sa zamanda bu liseleri, geçifl aflamas›
çerçevesinde h›zla ö¤renci say›lar›n› azalt›p, genel liselere çevirmeli
ve burada okuyan ö¤rencilere bir f›rsat tan›nmal›, genel liselerde
okuyan arkadafllar› ile fark› kapatabilmeleri için ek ders mi verilir
ne yap›l›rsa, o arkadafllar›m›z da genel lisede e¤itim alarak
hayatlar›n› devam ettirirler.
E¤itim Bilimci-1:
Hedefinin AB'ye girmek oldu¤unu ilan eden hükümetin yapaca¤›
ifl, ‹HL'nin say›s›n› artt›rmak de¤il azaltmak ve bunlar› siyasi
iktidar›n de¤il, ilahiyat fakültelerinin fidanl›¤› haline getirmek
olmal›d›r.
Sendika Temsilcisi-1:
Türkiye'nin din görevlisine duydu¤u ihtiyaç a盤a ç›kar›lmal› ve
din görevlisi e¤itimi buna göre planlanmal›d›r. ‹mam Hatip
Meslek Liseleri bünyesi içinden bu planlamaya göre yeterli say›da
145
“Laiklik ilkesi baz›nda bakarsak
‹HL'ye yer yoktur. fiayet demokratik
aç›dan bakarsak ve e¤er bir toplumda
böyle bir talep varsa bu talebin de bir
biçimde karfl›lanmas› gerekir. Tabii
ki taleplerin karfl›lanmas› laz›m fakat
bu taleplerin giderek artan kartopu
gibi y›ldan y›la, befl y›ldan befl y›la
artan boyutlara gelmesini de
desteklememek laz›m.”
okul ayr›lmal›, bu okullardan mezun olan ö¤renciler, ilahiyat
fakültesi (bugünkü say›lar› sabitlenerek) bünyesinde
gerçeklefltirilecek iki y›ll›k meslek program›na s›navs›z geçifl
yapmal›d›r. ‹htiyaç fazlas› ‹mam Hatip Meslek Liselerindeki
meslek dersleri kald›r›lmal›, bu liseler düz liseye (genel lise),
Anadolu ‹mam Hatip Meslek Liseleri ise Anadolu Liselerine
dönüfltürülmelidir. Bu liseler, bütün fiziki yap›lar› ve her türlü
donan›m› ile (personel dahil) genel ortaö¤retim kapsam›na
al›nmal›d›r.
E¤itim Bilimci-1
Gazeteci-14:
Önerim, Türkiye'de ne kadar imama ve hatibe gereksinim varsa
bu okullara o kadar ö¤renci al›nmas›. Aksi durum t›p fakültesi
mezunlar›n›n marangoz yap›lmas› gibi bir fley.
Gazeteci-3:
Bu kadar yayg›n din e¤itimi yap›lmas›na karfl›y›m. Benim dini
inançlar›m yok çünkü. Bu ifl din adam› ihtiyac›na göre yap›lmal›.
‹lla ki her camiye bir imam gerekli diye bir kural da yok.
Gazeteci-28:
‹HL mezunlar›n›n say›s› Türkiye ihtiyac›n›n çok üstündedir. O
nedenle ülkemizin ihtiyac›n› karfl›layacak say›da ‹HL'yi muhafaza
edip di¤erlerini genel lise haline dönüfltürmek do¤ru bir öneridir.
Üstelik bu, y›llard›r tart›fl›lan "üniversiteye girme hakk› kimin
olsun?" sorusuna da, "türban" konusuna da çözüm getirir.
Sosyal Bilimci-9:
Laiklik ilkesi baz›nda bakarsak ‹HL'ye yer yoktur. fiayet demokratik
aç›dan bakarsak ve e¤er bir toplumda böyle bir talep varsa bu
talebin de bir biçimde karfl›lanmas› gerekir. Tabii ki taleplerin
karfl›lanmas› laz›m fakat bu taleplerin giderek artan kartopu gibi
y›ldan y›la, befl y›ldan befl y›la artan boyutlara gelmesini de
desteklememek laz›m. Dolay›s›yla ‹HL'nin, bu isimle mi olurlar
yoksa Baflbakan›n dedi¤i gibi ilahiyat liseleri olsun gibi kesinlikle
s›n›rland›r›lmas› laz›m.
Siyasetçi-8:
Avrupa'da okullarda papaz yetifltiriliyorsa, Türkiye'de de din adam›
yetifltirilmesi gayet do¤ald›r. Ama Türkiye'nin laik çerçevesinde
yetifltirilmesi ve bunun istismar edilmemesi, ihtiyaca göre
yetifltirilmesi gerekiyor. AKP'nin istedi¤i, her üniversiteye girifl
konusunu do¤ru bulmuyorum, bu Türkiye'nin laik sistemini
zedeler.
146
Gazeteci-11:
Bafllang›çta din görevlisi ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla ö¤renci
alan okullar giderek " Klasik lise müfredat›n›n yan› s›ra ‹slami
bilgiyle de donanm›fl, ahlakl› dindar insan yetifltirme" misyonunu
üstlendiler ve halk›n ilgisini, deste¤ini çektiler. Ama bu süreçte
okul say›s›n›n h›zla artmas› ve ayn› oranda kaliteli ö¤retmen
yetifltirilememesi dolay›s›yla dini e¤itim aç›s›ndan kalite kaybetti
okullar.
Sosyal Bilimci-2:
‹HL, ismindeki yan›lt›c› ve saklay›c› anlama ra¤men, hiç kimse
taraf›ndan sadece imam-hatip yetifltiren bir okul olarak görülmedi.
Geleneksel dünya içinde yer alan ve toplumun tabii seyri içinde
güç kazanan çevreler, bu okullar› çocuklar›n›n "kendilerine benzer"
flekilde yetifltirilmesini sa¤layacak, modernleflmenin zararl› ve
y›ld›r›c› etkilerinden onlar› koruyacak -ama ayn› zamanda onlar›
modern k›lacak- steril mekanlar olarak alg›lad›. ‹HL'den beklenen,
buradaki çocuklar› ötekilerden, normal liselerden mezun
olanlardan daha farkl›, daha yerli, daha muhafazakâr -bir
modernlikte- yetifltirilmelerini temin etmeleriydi.
Gazeteci-20:
Bu okul mezunlar›n›n din görevlisi olmak yerine baflka yüksek
ö¤retim alanlar›n› tercih etmeleri ö¤renci ailelerinin as›l niyetini
ifade etmektedir: Bir meslek sahibi olunsun ama az buçuk da
dinden, diyanetten haberdar olunsun.
Gazeteci-18:
Aileler özellikle k›z çocuklar› için ‹HL'yi, "mazbut" bir e¤itim
ortam› olarak görüyorlar. Normal lise imaj›n› oluflturan k›z-erkek
kar›fl›k olma, fliddetin yayg›nl›¤›, uyuflturucu tehlikesi gibi unsurlar
karfl›s›nda, ‹mam Hatipler muhafazakâr aileler aç›s›ndan "güvenli"
ve "mazbut" e¤itim ortam› alternatifi haline gelmifl durumda.
Buna bir de, normal okul müfredat›ndaki zorunlu Din ve Ahlak
derslerinin "ne kufl, ne deve" durumu nedeniyle ailelerin din
e¤itimi taleplerinin tatmin edilememesi eklenince ‹HL iyice de¤er
kazan›yorlar.
Siyasetçi-9:
Bu gençlere gerekli dini bilgi verilecekse, flayet bundan rahats›z
olunuyorsa ve bu çocuklar di¤er okullara giderek hakim, savc›,
kaymakam oluyor deniyorsa ve rahats›zl›k o noktadaysa bunu
çözmenin yolu, bu liselerin say›lar›n› belli bir noktada tutarak
s›rf imam-hatip ç›kacak flekilde yeniden dizayn etmektir. O zaman
baflka bir sorun ç›k›yor. Veliler çocuklar›n› bu okullara sadece
“Bu okul mezunlar›n›n din görevlisi
olmak yerine baflka yüksek ö¤retim
alanlar›n› tercih etmeleri ö¤renci
ailelerinin as›l niyetini ifade
etmektedir: Bir meslek sahibi olunsun
ama az buçuk da dinden, diyanetten
haberdar olunsun.”
Gazeteci-20
147
“Mütedeyyin mühendis olsun,
mütedeyyin ö¤retmen olsun,
mütedeyyin ifl adam› olsun,
mütedeyyin bir vatandafl olsun;
mütedeyyin olmasa da dinini biraz
daha fazla ö¤rensin diye bu okullara
gönderiyorlar.”
Siyasetçi-10
imam-hatip ç›ks›n diye göndermiyor. "Benim çocu¤um hem
doktor, mühendis, hakim savc› olsun, ama dinini de bilsin," diyor.
Gazeteci-7:
Halk›n önemli bir kesimi, imam-hatip okulu açmay› bir ibadet
gibi kabul etti ve bu okullara destek verdi. Düflündü ki bu
okullardan mezun olan ö¤renciler sadece dinî bir bilgi almayacak,
ayn› zamanda dini bir terbiye de elde etmifl olacak...
Siyasetçi-2:
‹HL'nin müslüman bir ülkede gereklili¤i elbette tart›fl›lmaz.
STK Temsilcisi-12:
Derler ki ‹HL, ihtiyaç duyulan imam kadrosunun kat kat üstünde
ö¤renci al›yor. Bunu kamu hizmeti ve devlete ait okullar olarak
düflünecek olursak, bu flekilde söyleyenlere ben derim ki; Sana ne!
Çünkü bunun ölçülebilir bir yan› yok. Derler ki, "Çocuklar›n› bu
okullara gönderenler, mezun oldu¤undaysa di¤er teknik okullara
sa¤lanan imkanlarla yetinmeliler." Halbuki bafllang›çta imam
olmas› için gönderen kifliler, fikirlerini daha sonra de¤ifltirebilirler.
Çocuk da zaman içinde fikrini söylemeye ve aile içinde yetenekleri
ile kendini kabul ettirmeye bafllar. Dolay›s›yla, gelecekte üniversite
e¤itimi almay› planlam›fl bir kiflinin önüne de engeller koymamak
laz›m. Dolay›s›yla bu meselede kat› tutumlar al›nmas›na karfl›
ç›k›yorum. Verili sistem içinde düflündü¤ümde de bunun ‹HL'ye
ç›kar›lan engellerin bir dayatma oldu¤unu, demokratik olmad›¤›n›
düflünüyorum.
Siyasetçi-10:
Veliler çocuklar›n› bu okullara gönderirken imam olsunlar diye
göndermiyorlar. Aile ortam›nda veremedikleri baz› dini bilgileri
ö¤rensinler ve dini duyarl›l›klar› yüksek olsun diye gönderiyorlar.
Mütedeyyin mühendis olsun, mütedeyyin ö¤retmen olsun,
mütedeyyin ifl adam› olsun, mütedeyyin bir vatandafl olsun;
mütedeyyin olmasa da dinini biraz daha fazla ö¤rensin diye bu
okullara gönderiyorlar. Tabii burada akla gelecek bir di¤er soru
da "normal liselerde okuyanlar dinsiz mi oluyorlar?" sorusudur.
Elbette ki hay›r. Ama ‹HL'lerde normal liselerde okutulan bütün
dersler okunuyor bunun yan› s›ra birkaç saat de dini bilgi ilave
ediliyor. Velilerin düflüncesi de "nas›l olsa normal lisedeki bütün
dersleri al›yor onlar›n yan› s›ra biraz da dini bilgi sahibi olsun"dan
ibaret.
Sosyal Bilimci-7:
‹HL'nin hiçbir alternatifi yoktur. Onlar›n yerine, hiçbir normal
148
lise ikame edilemez. E¤er bugün hakim olan laiklik anlay›fl› yerine
baflka bir laiklik, daha do¤rusu din özgürlü¤ü anlay›fl› gelir de
okullarda, isteyen velilerin çocuklar›na, yeterli derecede dinleri
ö¤retilir, din e¤itimi verilir, ibadetlerini yapmalar›na imkan
tan›n›rsa o zaman ‹HL, yaln›zca "meslek adam›" yetifltiren okullar
haline getirilebilir ve say›lar› da buna göre kendili¤inden ayarlan›r.
Devlet okullar›nda -di¤erleri yan›nda- ‹slam dini e¤itim ve
ö¤retimine f›rsat tan›nmad›kça, k›z ö¤rencilerin bafllar› zorla
aç›ld›kça, isteyen ö¤retmen ve ö¤rencilerin uygun bir yerde
namazlar›n› k›lmalar›na imkan verilmedikçe, Kuran ve Arapça
ö¤retimine k›s›tlamalar getirildikçe ‹HL, yukar›da tan›mlanan
fonksiyonlar›n› yerine getirecek say› ve flekilde devam edecektir,
kapat›l›rsa yer alt›nda veya yer üstünde yine devam edecektir;
‹slam ve Müslümanlar bulundukça bu böyledir.
‹lk olarak bir "meslek lisesi" gibi
kurgulanan bu okullar, kademeli bir
flekilde "din derslerinin de oldu¤u
normal lise" görünümü kazand›.
Kimileri bu durumu "özel statülü lise"
olarak tan›mlarken, baz› sosyal
bilimcilerin ‹HL'yi normal liselere
"paralel" birer e¤itim kurumu olarak
nitelemesi dikkat çekici.
Siyasetçi-1:
Bunca yasak, bunca yasa, yasad›fl› bask›lar, küçük düflürmeler,
hakaretlere ra¤men toplum Müslüman olmaya devam ediyor.
Ama neticede toplum; savaflacak hali yok ya, boflluklardan istifade
ederek öyle ya da flöyle Müslümanca yaflamaya devam ediyor;
dinini çocuklar›na, yeni kuflaklara aktarmaya da. ‹mam Hatip
Liseleri budur; Müslüman halk boflluklardan istifade ederek
çocuklar›na dini ö¤retmek için bir yol bulmufltur. Hepsi bu kadar.
Ha, eksiktir, yanl›flt›r, fazlad›r; bundan halk sorumlu de¤ildir.
3.4 Statü Tart›flmas› ve ‹sim De¤iflikli¤i Önerisi
‹HL'nin hangi ihtiyaca cevap verdi¤i konusundaki farkl›
yaklafl›mlar, bu okullar›n statüsünün ne olmas› gerekti¤i
konusunda da çok temel görüfl ayr›l›klar›na yol aç›yor. ‹lk olarak
bir "meslek lisesi" gibi kurgulanan bu okullar, kademeli bir flekilde
"din derslerinin de oldu¤u normal lise" görünümü kazand›.
Kimileri bu durumu "özel statülü lise" olarak tan›mlarken, baz›
sosyal bilimcilerin ‹HL'yi normal liselere "paralel" birer e¤itim
kurumu olarak nitelemesi dikkat çekici. ‹HL'nin yaflad›¤› göz
kamaflt›r›c› geliflmeden rahats›z olanlar ise bunlar› laik e¤itim
sistemine "alternatif okullar" olarak görüyorlar. ‹HL'nin statüsüne
bak›fllar farkl› olmakla birlikte herkes bu konudaki kafa
kar›fl›kl›¤›n›n bir an önce son bulmas› talebinde birlefliyor.
Statü konusu ister istemez, ‹HL'nin isimlerinin de¤ifltirilmesinin
mümkün ve yararl› olup olmayaca¤› tart›flmalar›n› da beraberinde
getiriyor. Bilindi¤i gibi, yerel seçimler öncesi Baflbakan Recep
Tayyip Erdo¤an ile ayn› uçakla Ankara'dan ‹zmir mitingine giden
Hürriyet Gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni Ertu¤rul Özkök,
Baflbakan ile ‹HL sorunun tart›fl›rken, araya giren Emine Erdo¤an,
149
‹HL'nin ad›n›n de¤ifltirilmesini önermiflti.
Araflt›rmalar›m›z s›ras›nda isim de¤iflikli¤i düflüncesinin, Milli
E¤itim Bakanl›¤› baflta olmak üzere ‹HL ile ilgili çevrelerin
gündeminde oldu¤unu, hatta "‹lahiyat Lisesi" ve "Din Bilimleri
Lisesi" gibi alternatifler bulundu¤unu gözlemledik. Ancak ‹HL'nin
çok karmafl›k bir sorun oldu¤unu bilenler isim de¤iflikli¤inin
daha çok sembolik bir anlam› oldu¤unu düflünüyorlar.
STK Temsilcisi-4:
‹HL'nin di¤er liselerden hiçbir fark› yok. Normal liselerde
ö¤rencilerin dinlerini ö¤renilecekleri düflünülse ‹HL'ye bu kadar
talep olmayabilir. Biz ‹HL'ni muhteflem befl y›ld›zl› okullar haline
getirece¤iz.
Gazeteci-2:
En büyük sorunlardan biri ‹mam Hatiplerin meslek okulu olarak
alg›lanmas›. Gerçekten öyle olsa din adam› ihtiyac›n› belirler,
gerisini kapat›r›z. Fakat böyle bir fley sadece yeni sorunlar yarat›r.
Çünkü ‹HL meslek okulu de¤il. ‹nsanlar ‹HL'ye çocu¤unu din
e¤itimi als›n diye gönderiyor ve bu e¤itimin baflka türlü
yap›lmas›na mevzuat izin vermiyor. Baflka türlü bir düzenlemeye
gidilebilseydi bu sorun bu kadar büyümeyecekti.
“Bir ‹HL mezunu olarak ben de
‹HL'nin yeniden masaya yat›r›lmas›
görüflündeyim. ‹HL'nin de yeniden
yap›land›r›lmas›, daha modern, daha
ça¤dafl, daha toplumla iç içe olabilecek
ve müfredat›ndan her fleyine kadar,
ismine kadar yeniden gözden
geçirilerek masaya yat›r›lmas› hem
‹HL'ler için, hem de bu toplum için
daha faydal› olur.”
Siyasetçi-4
150
STK Temsilcisi-6:
fiu anda ‹HL ile ilgili tek önemli sorun ‹HL'lilerin yüksek ö¤retime
girifllerinde karfl›laflt›klar› engeldir. Bunun d›fl›nda herhangi bir
sorun yoktur. Di¤er mesleklerde oldu¤u gibi bunlar›n mesleki
problemleri de yok. Çünkü bunlar her ne kadar meslek okulu gibi
görünseler de asl›nda ‹HL'de okutulan meslek dersleri hiçbir
mesle¤i icra edecek kadar yeterli de¤ildir. Zaten olmamal› da.
Çünkü flu anda din görevlisi mesle¤ini icra edecek kiflinin yüksek
ö¤retimde yetiflmesi gerekir. Buras›, din ö¤retimi verecek yüksek
okula psikolojik olarak haz›rlay›c›, k›smen altyap›y› haz›rlay›c›
okul olarak düflünülebilir. Bu yüzden bu okulu bitirenlerin flöyle
böyle oldu gibi tart›fl›lmas› gereksiz. Çünkü buray› bitirince bir
meslek edinilmifl olmaz. Ancak din görevlisi olman›n alfabesi
ö¤renilmifl olur. Din görevlisi olmak için ilahiyat fakültelerine
gidilmelidir. Ya da üniversitelerin baflka bölümlerine baflar›l›
olunursa gidilebilir.
Siyasetçi-4:
Bir ‹HL mezunu olarak ben de ‹HL'nin yeniden masaya yat›r›lmas›
görüflündeyim. ‹HL'nin de yeniden yap›land›r›lmas›, daha modern,
daha ça¤dafl, daha toplumla iç içe olabilecek ve müfredat›ndan
her fleyine kadar, ismine kadar yeniden gözden geçirilerek masaya
yat›r›lmas› hem ‹HL'ler için, hem de bu toplum için daha faydal›
olur.
Gazeteci-20:
Çözüm öncelikle ilahiyat ö¤renimi almak isteyenleri Anadolu
‹mam Hatip Lisesi bünyesinde ça¤›n gerektirdi¤i ‹slam alimleri
olarak yetifltirmek üzere yeni bir e¤itim ve ö¤retim yap›lanmas›na
gidilmesidir. Bu ö¤rencilerin baflka mesleklerde gözü olmamal›d›r.
Zaten sa¤l›kl› bir yap›lanma sa¤lan›rsa, istisnalar hariç bu
ö¤rencilerin kendileri de baflka meslekleri düflünmeyeceklerdir.
“‹HL'nin baflka herhangi bir meslek
lisesi gibi tasarruf edilebilecek bir konu
olmad›¤›, arkas›ndaki kesimlerin
derinliklerine nüfuz etmifl
anlamlar›n›n mutlaka hesaba
kat›lmas› gerekti¤i aç›kt›r.”
Sosyal Bilimci-2
Gazeteci-6:
Vatandafl›n gözünde din e¤itimi de veren normal lise, devletin
gözünde ise meslek lisesi. ‹HL'ler meslek lisesi ise, ki bence öyle
olmal›, çocuklar›na dini e¤itim vermek isteyen vatandafllar›n
taleplerinin baflka türlü karfl›lanabilmesi gerekiyor. Bunu çözmede
‹HL'yi meslek lisesi kategorisine çekmek cebri bir uygulama
olman›n ötesine geçemez.
Sosyal Bilimci-2:
‹HL'nin, sadece rasyonel bir analize tabi tutulamayaca¤›, baflka
ö¤renim kurumlar›nda olmad›¤› ölçüde bir ontolojik anlamla
varoldu¤u ›skalanmamal›d›r. ‹HL'nin baflka herhangi bir meslek
lisesi gibi tasarruf edilebilecek bir konu olmad›¤›, arkas›ndaki
kesimlerin derinliklerine nüfuz etmifl anlamlar›n›n mutlaka
hesaba kat›lmas› gerekti¤i aç›kt›r.
Gazeteci-23:
Geçmiflte önemli birtak›m farklar vard›. fiimdi en önemli fark,
‹HL'ye gönüllü olarak giden neredeyse tek çocu¤umuzun
kalmamas›.. 28 fiubat öncesinde ‹HL'li olmak "kompleks bir
durumda" kalmak demekti. Ondan sonra ise büsbütün çetin bir
hal oldu ‹HL'de okumak. Bu çocuklar›m›z›, aileleri ve bütün
toplum dinamikleri ortaklafla periflan ettik, ruh sa¤l›klar›n› bozduk.
Sosyal Bilimci-1:
‹HL'yi bugün her düzeye ve alana sirayet etmifl kalitesiz e¤itimin
numuneleri olarak görüyorum. Çok aç›k söylemek gerekirse, bu
okullar›n ço¤undan yetiflen ö¤renciler ne do¤ru dürüst "imam",
ne de "hatiptir". ‹nsan› dinden edecek kadar yar›md›rlar.
Bürokrat-2: ‹HL'nin sorunu çok amaçl› okullar haline gelmeleridir.
Çocuk bitirince ne olacak? Din görevlisi olabilir, siyasala, hukuka
girebilir, teknik okula gidebilir. Hal böyle olunca çocuk kendini
ilahiyat konusunda yetifltirmeyi düflünmedi, böyle bir
151
yükümlülü¤ü oldu¤unu akl›na getirmedi. Zaten aileleri de o
amaçla göndermedi. Bu çocuk ne oldu? Revaçtaki üniversitelere
gitmeye çal›flt›. Gidenler gitti, gidemeyenler de ilahiyata, o da
ayak sürüyerek geldi. ‹yi bir din bilgini, ilahiyatç› olmay›
düflünmedikleri için de o kadar saatlik Arapça ve di¤er din dersleri
sadece genel kültür gibi kald›. Bütün bunlar ilahiyatlar› da
s›¤laflt›rd›. Dini bilgiyi böyle yar›m verirseniz, ö¤renci geri kalan
k›sm›n› kendisi tamamlar. Ve bunu kafas›na göre, o günkü
rüzgarlara ve e¤ilimlere göre tamamlar.
Gazeteci-18:
‹HL, salt say›sal olarak da bak›lsa, meslek okulu olmaktan ç›k›p
paralel bir e¤itim sistemi haline gelmifller.
Gazeteci-13:
Bu okullar›n imam hatip okulu olarak adland›r›lmas›n› çok yanl›fl
buluyorum. Hepimiz biliyoruz ki, bunlar meslek okulu de¤il, dini
duyarl›l›¤› fazla olan ailelerin çocuklar›n› gönderdi¤i özel statülü
okullard›r.
“Laik, bilimsel bir sistemde ‹HL'yi bir
e¤itim kurumu olarak görmemek
gerekiyor. Yetkili biri olsam
yurttafllara anlat›p ‹HL'yi ya e¤itim
sistemi d›fl›na ya da yüksek ö¤retim
düzeyine ç›kar›rd›m.”
E¤itim Bilimci-2
STK Temsilcisi-11:
‹HL asl›nda meslek liseleri kapsam›nda de¤erlendiriliyor. Oysa
bunlar kanununda da aç›kça belirtildi¤i gibi bu birtak›m dini
hizmetlerin yap›lmas› için kurulmufl, özel statülü okullar. Zaten
bunlar›n meslek liseleri kapsam›ndan ç›kart›l›p, özel statülü
noktaya gelmesi gerekir. Çerçeve bu ama bu çerçeveyi aflm›fl. ‹HL
kurulufl amaçlar›n›n çok ötesinde farkl› bir boyut kazanm›fl.
Gazeteci-17:
Çözülmesi gereken esas sorun bugün toplumun belli bir kesiminin
‹HL'yi normal lise gibi alg›l›yor olufludur. ‹HL normal lise de¤ildir
ve bu liseler normal liseymifl gibi düzenlemeler yapmak laikli¤in
temel ilkelerinden olan e¤itim birli¤ine ayk›r›d›r.
Sendika Temsilcisi-2:
‹HL'ler dinin ö¤retildi¤i yerler de¤il mesleki e¤itim veren
kurumlar olmal›d›r.
E¤itim Bilimci-2:
Sorun ‹HL'nin meslek lisesi olarak görülmemesinden, ‹HL'yi
savunan da meslek lisesi olarak görmüyor, devlet de, Diyanet de
görmüyor. Bu durum okullar›n tüm mant›¤›n› bozuyor. Laik,
bilimsel bir sistemde ‹HL'yi bir e¤itim kurumu olarak görmemek
gerekiyor. Yetkili biri olsam yurttafllara anlat›p ‹HL'yi ya e¤itim
sistemi d›fl›na ya da yüksek ö¤retim düzeyine ç›kar›rd›m.
152
STK Temsilcisi-5:
Meslek liseleri olarak tasarlanm›fl, ancak zamanla uygulamada bu
özelli¤ini kaybetmifl olan ‹HL'nin de, meslek lisesi statüsüne uygun
bir yap›ya kavuflturulmas›, imam ve hatip ihtiyac›n› karfl›lamaya
yetecek say›da ‹HL'nin e¤itime devam etmesi ve bu liselerden
mezun olanlar›n arzu ettikleri takdirde kendi alanlar›nda yüksek
ö¤renime devam etmeleri sa¤lanmal›d›r. Geriye kalan ‹HL'nin,
meslek lisesi statüsü kald›r›lmal› ve gerekli tedrisat ve müfredat
uyumu yap›larak bu meslek liseleri normal lise statüsüne
dönüfltürülmelidir.
“Ortaö¤retim yeniden
yap›land›r›lacak ise, çok lise yerine çok
programl› lise düflüncesi e¤itimciler
taraf›ndan benimsenen bir çözüm
olarak ortaya at›lmaktad›r. ‹HL böyle
bir yap›da, fen, güzel sanatlar, mesleki
e¤itim gibi bir dal olarak yer alabilir.”
E¤itim Bilimci-1
Gazeteci-14:
‹HL'nin statüsü sorunlu. Ad› üzerinde, salt imam ve hatip
yetifltirmesi gerekirken, e¤itim sisteminin tümüne hükmeden bir
yap›ya dönüfltü¤ünü görüyorum.
E¤itim Bilimci-1:
‹HL bugünkü yap›lar›yla, din e¤itimi a¤›rl›kl› klasik liseler gibi
ifllev görmektedir. Bu okullar kesinlikle bir meslek lisesi de¤ildir.
Ö¤rencilerin üniversiteye girifl flans›n› artt›rmak için
ço¤u durumda bu okullarda yeterince bir din e¤itimi bile
verilmemektedir. Ortaö¤retim yeniden yap›land›r›lacak ise, çok
lise yerine çok programl› lise düflüncesi e¤itimciler taraf›ndan
benimsenen bir çözüm olarak ortaya at›lmaktad›r. ‹HL böyle bir
yap›da, fen, güzel sanatlar, mesleki e¤itim gibi bir dal olarak yer
alabilir. Yani seçmeli ders yerine seçmeli program esas al›nabilir.
Bu dal› seçecek ö¤renciler, flimdi oldu¤u gibi, e¤itimlerinin devam›
olan yüksekö¤retim programlar›na girebilmelidirler. O zaman
görülecektir ki çok programl› lise yap›s›nda din e¤itimi, gerçekten
bu alanda e¤itim almak isteyenlerin seçene¤i aras›nda yer alacakt›r.
E¤er böyle köklü bir de¤iflikli¤e gidilmeyecek ise, yap›lacak ifl,
600'e yak›n olan ‹HL say›s› ilahiyat fakültesi say›s›na indirmektir.
Gazeteci-5:
‹HL bugün düz lise konumundad›r. Dün Milli Görüfl'ün arka
bahçesi olan ‹HL'ler, asla meslek lisesi de¤ildir. Kapat›larak düz
lise haline getirilmelidir.
Gazeteci-24:
‹HL'nin laik genel liselerin yerini almas›n› isteyenler acaba
Harbiye'ye karfl› bir ideolojik kadro mu yaratmak istiyorlar?
Sosyal Bilimci-7:
YÖK haks›z karar ve uygulamas›nda direnince iktidar problemi
çözmek için çareler aramak durumunda kal›yor. Bu çareler
153
aras›nda ‹HL'nin ad›n› de¤ifltirmek (bunu resmen duymad›k, ama
böyle bir flayia var), ayr› bir kanunla meslek liselerinden mezun
olanlar›n önlerindeki yüksekö¤renim engelini kald›rmak da var.
‹HL'nin isimlerinin de¤ifltirilmesi bir çare de¤ildir. ‹HL'ye karfl›
olanlar isimlerinden dolay› karfl› olsalard›, flu veya bu isimle
de¤ifltirilir ve mesele çözülürdü. fiüphesiz olarak biliyoruz ki,
muhalefetin sebebi bu okullar›n e¤itim ve ö¤retim özellikleridir;
orada, baflka okullara nispetle -bunlarda hiç bulunmayan- din
e¤itiminin bulunmas›d›r ve baz› din bilgilerinin daha yo¤un
olarak verilmesidir. ‹HL'yi isteyenler ve çocuklar›n› bu okullara
göndererek, inançlar›na uygun bir e¤itim ve ö¤retim alarak
yetiflmesini arzu edenlerin isimden bir flikayetleri yoktur.
STK Temsilcisi-6:
Türkiye'deki e¤itimin amac› e¤itimli insanlar yetifltirmekten
ziyade tek tip ülke gerçeklerine uygun adam yetifltirmektir. Bu
e¤itim sistemi içinde baflka yerlerde yap›lan e¤itimlere ne kadar
tahammül edilebilir? Onun için din e¤itiminin devlet kontrolünde,
örgün e¤itim içinde, yani ‹HL'de olmas› gerekir. Ad› ‹HL olmaz
da baflka bir fley olur. Veya din a¤›rl›kl› lise olur, A lisesi olur.
“Türkiye'deki e¤itimin amac› e¤itimli
insanlar yetifltirmekten ziyade tek tip
ülke gerçeklerine uygun adam
yetifltirmektir. Bu e¤itim sistemi içinde
baflka yerlerde yap›lan e¤itimlere ne
kadar tahammül edilebilir?”
Sosyal Bilimci-10:
‹sim de¤iflikli¤inin neyi de¤ifltirece¤ini, bundan ne amaçland›¤›n›
aç›kças› anlam›yorum. AKP hükümeti ‹mam Hatip Lisesi demek
yerine ‹lahiyat Lisesi, Din Bilimleri Lisesi diyerek en fazla laik
taraf›n istedi¤ini yerine getirmifl olur.
STK Temsilcisi-6
Sosyal Bilimci-11:
AKP hükümeti ‹HL ismini de¤ifltirmekle yetinecek gibi. Ama ad›
ilahiyat lisesi filan da olsa sonunda ayn› kap›ya gelecek; kaportay›
de¤ifltirip içini de¤iflmedikten sonra çok önemli bir fark olaca¤›n›
sanm›yorum.
Gazeteci-16:
Ça¤dafl e¤itimi din a¤›rl›kl› e¤itimle suland›rarak bilim toplumu
yaratamazs›n›z. O nedenle Tayyip Erdo¤an'›n ‹HL'nin ambalaj›n›
de¤ifltirerek bu kurumlar› alternatif e¤itim olarak gelifltirmek
düflüncesi toplumun gelece¤ini dinamitlemektir.
Siyasetçi-5:
‹HL e¤er gereksinimden çok fazla ise ve ortaö¤retim gibi kabul
edilirse, kurnazl›k yap›l›p ad› de¤ifltirilerek gene ayn› program
ortaya konur ve bütün ö¤renim dallar› aç›l›r ise as›l o zaman
ö¤retim birli¤i zedelenir, buna darbe vurulur. Laikli¤in temeli,
ö¤retim birli¤i içinde e¤itim yap›lmas›d›r. Bu bozuldu¤u zaman
154
ülke yöneticileri de dinsellefltirilmifl olur. Bundan ne din, ne
e¤itim, ne devlet, ne de toplum kazançl› ç›kar.
3.5 ‹mam Hatiplilik Olgusu ve ‹HL Kimli¤i
Görüflmelerimizde bir "‹mam Hatiplilik olgusu" olup olmad›¤›n›,
varsa bunun ana ö¤elerin neler oldu¤unu ve varsa ‹HL kimli¤inin
Türkiye'yi nas›l etkiledi¤ini de sorgulad›k. ‹kinci bölümde genifl
bir flekilde bu soruyu ‹HL ö¤renci, ö¤retmen-idareci, mezun ve
velilerine sormufl, genellikle çok olumlu tasvirlere tan›k olmufltuk.
O kiflilerin s›k s›k dile getirmifl oldu¤u "‹HL'den terörist, h›rs›z,
hortumcu ç›kmaz" gibi tespitlerin benzerlerini, görüfl ve öneri
derleme çal›flmam›z s›ras›nda ‹HL'ye pozitif bakan -bir k›sm› da
‹HL mezunu olan- kiflilerden de iflittik. ‹HL'ye kuflkuyla bakanlar›n
ise esas olarak, tam da bu kimlikten rahats›z olduklar› görülüyor.
‹HL olgusu ve kimli¤inin yan›nda veya karfl›s›nda olmay›p bunlar›
sorgulayan gazeteci ve sosyal bilimcilerin yaklafl›mlar› ise, bu
sorunun çözümü konusunda önemli ipuçlar› içeriyor.
“Türkiye'de kültürel hayata son
derecede zarar veren, dini konular›
içerdi¤i estetik ve mistik derinliklerden
soyutlayan, flekille ve ak›lla
s›n›rland›ran ve mühendisli¤e özgü
bir vulgarizm ile toplumsal ve politik
sorunlara vaziyet eden yeni bir
görgüsüz flehir dindarl›¤› türeyerek
egemen oluyor.”
Sosyal Bilimci-5
Gazeteci-5:
‹HL mensuplar› bugün Türkiye'de ça¤dafll›¤› temsil ediyorlar.
Sosyal Bilimci-5:
‹HL ö¤rencilerinin hedefi genellikle mühendislik tahsil etmek.
Dolay›s›yla Türkiye'de kültürel hayata son derecede zarar veren,
dini konular› içerdi¤i estetik ve mistik derinliklerden soyutlayan,
flekille ve ak›lla s›n›rland›ran ve mühendisli¤e özgü bir vulgarizm
ile toplumsal ve politik sorunlara vaziyet eden yeni bir görgüsüz
flehir dindarl›¤› türeyerek egemen oluyor.
Gazeteci-8:
‹HL mensuplar›n›n bireysel kanaatleri, ç›k›fl noktalar› ne olursa
olsun, genel olarak ayr› bir sosyal kimli¤in olufltu¤unu,
oluflturuldu¤unu söyleyebiliriz. Bu kimli¤i, k›saca/kabaca, hayat›n
oda¤›na yerleflen ve her alan›yla hayat› biçimlendirmeyi vazeden
bir inanc›n savunuculu¤u ve hatta yer yer cephe savaflç›l›¤› olarak
özetleyebilirim.
Gazeteci-14:
Bu mezunlar öncelikle kendilerine o kimli¤i veriyorlar. Bu da
beraberinde toplumun onlara farkl› bir gözle bakmas›na neden
oluyor.
Sendika Temsilcisi-2:
‹HL ö¤rencileri daha utangaç, sayg›l›, mahcup, dar düflünceli ve
155
politizedirler. Halbuki kendileriyle ve çevreleriyle daha bar›fl›k
ve hayat›n daha içinde olmal›lar.
Gazeteci-2:
Di¤erlerinden daha muhafazakâr bir hayat yafl›yorlar genel olarak.
Fakat bunun istisnalar› da var tabii. Sonuçta Türkiye'nin laik bir
ülke olmas›n›n böyle bir avantaj› var. Gerçekten ailenin
zorlamas›yla gitmiflse bir çocuk ‹HL'ye, o hayat› sürdürmesi en
çok 3-5 y›l sürüyor. Sonra baflka seçimler yapabiliyor. Laik bir
rejimin böyle bir güvence verebilmesi iyi bir fley tabii.
Siyasetçi-5:
‹HL, normal liselerden e¤itim iklimi olarak farkl›d›r. Buray›
bitiren gençler oran›n iklimi ile yetifltikleri için yaflama dinsel
aç›dan bakarlar.
Siyasetçi-3:
‹HL mezunlar›n›n tamam› fleriatç›-tarikatç› de¤ildir. Benim gibi
düflünen, sosyal hayat› olan, ibadetlerini de elinden geldi¤ince
yapan insan say›s› da çok.
Gazeteci-23:
Bugün herhalde istisnas›z bütün ‹mam Hatipliler için Tayyip
Erdo¤an bir "idol" durumundad›r. Peki Erdo¤an, flimdi kendi
çocu¤unu, ama flimdi, bugün, ‹HL'de okutmaz. Bunu bütün
‹HL'liler de seziyordur. Öyleyse ne kald› ‹mam Hatipli olmaktan?
Onun için bugün ‹HL'li çocuk kendini sadece Türkiye'nin de¤il,
neredeyse ‹slami kesimin bile "safras›" gibi hissetmektedir.
“Hiç kimse hakk›nda, söz aras›nda
"‹mam Hatip mezunudur, güvenilir
adamd›r," dendi¤ini duymad›m. Hiç
kimse hakk›nda "bak ‹mam Hatipte ne
iyi yetiflmifl" dendi¤ini de duymad›m.
‹mam Hatiplilere yüklenen baz›
özellikler, toplumun geneline hakim
olan gelenekselci, muhafazakâr
kimlikten hiç farkl› de¤il.”
Gazeteci-18
156
Gazeteci-18:
Hiç kimse hakk›nda, söz aras›nda "‹mam Hatip mezunudur,
güvenilir adamd›r," dendi¤ini duymad›m. Hiç kimse hakk›nda
"bak ‹mam Hatipte ne iyi yetiflmifl" dendi¤ini de duymad›m. ‹mam
Hatiplilere yüklenen baz› özellikler, toplumun geneline hakim
olan gelenekselci, muhafazakâr kimlikten hiç farkl› de¤il. Yani,
‹HL'de ö¤rencilere kazand›r›lan ne özellik varsa, mezuniyet
sonras›nda toplumun genel nitelikleri aras›na kar›fl›p gidiyor.
Gazeteci-6:
Böylesine yo¤un bir tart›flman›n konusu edilen her okul ister
aksiyoner ister reaksiyoner olsun sert bir kimlik oluflumuna yol
açar. ‹HL'ler hem aksiyoner hem de reaksiyoner bir kimli¤e
sahipler. Aksiyoner çünkü yap›s› gere¤i bu okullarda ö¤renciler
daha din eksenli bir üst kimli¤e bürünüyorlar. Ayn› zamanda
reaksiyoner çünkü ideolojik tart›flmalar sonucu ötekileflmifl
durumdalar. Dolay›s›yla çift ötekilik yafl›yorlar. Kendilerini dini
formasyonun ötesinde bir mensubiyet kimli¤i ile tan›mlad›klar›
için bir yandan ‹HL'li olmayanlar› ötekilefltiriyorlar, di¤er yandan
laiklik tart›flmalar› sonucu kendileri ötekilefliyor.
Gazeteci-7:
Son y›llarda ‹HL üzerine yap›lan keskin konuflmalar ve kaleme
al›nan yaz›larla bu unsur belli bir ma¤duriyet alt›nda oluflan
ezilmifl bir kimlik haline dönüflmüfl olabilir. Çünkü imam-hatipler
diye bafllayan cümlelerin ço¤unda genelleme söz konusu. Bu kadar
keskin bir genelleme yap›l›nca bireyin farkl›l›¤› bir zaman sonra
kan›ksanabiliniyor...
“‹mam Hatipli kimli¤i, So¤uk Savafl'›n
ideolojik koflullar›nda icat edilmeye
çal›fl›ld›. Asl›nda, daha genifl anlamda
k›rsal, orta ve alt s›n›f insanlar›n kent
hayat›nda modernli¤in yaratt›¤›
floklar karfl›s›nda tutunabilmenin
önemli bir kimli¤ine dönüfltürülmeye
çal›fl›ld›.”
Sosyal Bilimci-3
Sosyal Bilimci-4:
Kuruldu¤u y›llardan beri ‹HL mezunlar›n›n "düz lise" bitirmek
için çabalamalar›, önemli bir kesiminin çift fakülte birden
bitirmeleri, bu kimli¤in üzerine yönelen çarp›k ve imal› bak›fl›n
tortulaflt›rd›¤› bir komplekse iflaret eder. Bu ayr›nt›n›n haricinde
‹HL'lileri, benim gibi düz lise mezunlar›na göre daha baflar›l›,
giriflimci ve renkli flahsiyete sahip insanlar olarak tan›d›m.
Sosyal Bilimci-3
‹mam Hatipli kimli¤i, So¤uk Savafl'›n ideolojik koflullar›nda icat
edilmeye çal›fl›ld›. Asl›nda, daha genifl anlamda k›rsal, orta ve alt
s›n›f insanlar›n kent hayat›nda modernli¤in yaratt›¤› floklar
karfl›s›nda tutunabilmenin önemli bir kimli¤ine dönüfltürülmeye
çal›fl›ld›. ‹slamc›lar›n nesil aray›fllar› "‹mam Hatip nesli" olarak
da ifade edildi. Ancak genel-kapsaml› bir ‹mam Hatipli kimli¤i
gelifltirilemedi. Kentli bat›c› kitlelerin gelene¤i horlay›fllar› ve
kendince bir modernlik alan› yaratmalar› genifl k›rsal ve
muhafazakâr kitleleri ayr›flmaya itti¤inden Nurculuk,
Süleymanc›l›k vb. kimlikleri daha belirgin olarak ortaya ç›k›yor.
Ancak, ‹HL çok belirgin bir kimli¤e dönüflemedi. Muhafazakâr
gövde içinde ‹slamc›, milliyetçi, liberal ‹HL mensuplar›na
rastlayabilmek mümkündür.
Gazeteci-17:
Nas›l ki bir Galatasaray Liseli olmak ya da bir Robert Kolejli olmak
belli kimlikleri kuruyorsa, ‹HL'li olmak da farkl› bir kimli¤i ifade
edebilir. Bu son derece normal. Ama e¤er bu kimli¤in temel
bileflenini laik-dinci ayr›m› oluflturuyorsa bunun toplumsal bar›fl
aç›s›ndan olumsuz olaca¤› ortada.
Sosyal Bilimci-11:
Asl›nda ‹HL'de iki kutup, iki kal›p çat›fl›r. Birisi Yüksek ‹slam
157
Enstitüsü, di¤eri ‹lahiyat Fakültesi gelene¤idir. Yüksek ‹slamc›lar
tipik anlamda "meslekçi"dirler. Dini bilgiye tart›fl›lmaz bir flekilde
sahiptirler ama toplumsal aç›dan zay›ft›rlar; d›flar›da olup bitenle
ilgili bilgileri k›tt›r. Bunlar kendi bilgilerini ‹HL üzerinden
dolafl›ma soktular, ama kuflak olarak büyük ölçüde emekli olmalar›
gerekiyor, çünkü Y‹E'leri 1980'de ilahiyatlara dönüfltürüldü.
‹lahiyatç›lar ise dini bilgi ba¤lam›nda Yüksek ‹slaml›lara k›yasla
daha gevflektirler, ama söylemleri daha renklidir. Bu çekiflme
‹HL'de acayip bir insan tipolojinin üretilmesine yol aç›yor.
Gazeteci-10:
Toplumdan ba¤›ms›z de¤il ama, genel geçer toplum de¤erlerinin
üzerinde ve benzerlik (bazen dayan›flma) temelinde flekillenen bir
kimlik inflas› söz konusu. Ötekini d›flar›da b›rakacak bir siyasal
tavra dönüflmedi¤i sürece, bunda bir sak›nca görmüyorum.
1970'li y›llardan sonra ‹HL'nin h›zla
ço¤almas›nda etkili olan sol
rüzgarlar›n güçlü esiflidir. E¤itim alan
gençlerin önemli bir kesiminin sola
yönelmesi ve dine kay›ts›zl›ktan
düflmanl›¤a kadar uzanan e¤ilimlerin
yay›lmas› ‹HL'yi pek çok aile aç›s›ndan
çocuklar› için daha korunakl› hale
getirmifltir.
Gazeteci-23
Gazeteci-19:
‹HL mensup ve mezunlar›n›n ortalama Türkiye insan›n›n ifadesi
oldu¤unu düflünüyorum. Bir ölçüde dindar, bir ölçüde vatansever,
bir ölçüde herhangi bir iflle ilgilenen, ülkesine karfl› görevlerinin
bilincinde bir insan prototipi... fiu s›ralar Türkiye'nin Baflbakan›n›n
bir ‹HL mezunu olmas› ve bu kiflili¤in, siyasi hüviyetiyle yüzde
50'lerin üzerinde bir ilgiye mazhar olmas› ilginç de¤il mi?
Siyasetçi-4:
Babam beni ‹HL'ye gönderirken, sa¤-sol kavgas›ndan duydu¤u
endifleden hareket etmifltir. Bunun ne kadar do¤ru ve babam›n ne
kadar hakl› oldu¤unu zamanla gördüm, benimle beraber
mahallede misket oynad›¤›m›z arkadafllar›m›n birço¤u bu
olaylarda hayat›n› kaybetti. Birço¤u mahkemelerde,
hapishanelerde sürünerek sa¤l›¤›n› kaybetti. Bunlardan en az
etkilenen insanlar olarak biz e¤itim hayat›m›za devam edebildik.
Gazeteci-23:
1970'li y›llardan sonra ‹HL'nin h›zla ço¤almas›nda etkili olan sol
rüzgarlar›n güçlü esiflidir. E¤itim alan gençlerin önemli bir
kesiminin sola yönelmesi ve dine kay›ts›zl›ktan düflmanl›¤a kadar
uzanan e¤ilimlerin yay›lmas› ‹HL'yi pek çok aile aç›s›ndan
çocuklar› için daha korunakl› hale getirmifltir.
Gazeteci-27:
Halk›n fakir tabakas› ve iflçi-memur, köylü kentli herkesin
çocu¤unu, k›z erkek ay›r›m› yapmadan ‹HL'ye vermesiyle sonuçta,
ortaya ç›kan millî ve manevi de¤erlere ba¤l› bir neslin hizmete
talip olup, ülke yönetimine yön vermesi imkanlar›n›n bir
158
baflkalar›n› k›skand›rmas› sonucu, bilinen elim sonuçla yüz yüze
gelindi.
Sosyal Bilimci-6:
Taflran›n dindar ve görece dar gelirli ailelerden gelip, ‹HL'lerde
okuyan ve politik tercihleri Milli Görüfl Hareketi partilerinde
ifadesini bulan bir alternatif elit. Tabii bu tan›ma uymayan, ‹HL'den
gelip "normal" (normlara uygun) özellikler tafl›yanlar da var.
Katsay› kalsa da kald›r›lsa da ‹HL
sorununun sorun olma vasf›n›
koruyaca¤›n› söyleyenlerin sesi ise,
giderek daha da keskinleflen ve
siyasallaflan tart›flmalar nedeniyle pek
duyulmuyor.
STK Temsilcisi-6:
‹HL bir nesil haline geldi. Bunlar toplumsal dayan›flmay›, toplum
içindeki yaralar›n sar›lmas›n›, bireylerin birbirlerine rahat daha
huzurlu davranabilmelerini sa¤lamakta büyük gayret gösteren
ve baflar›l› olan bir nesildir.
3.6 Katsay› Tart›flmas›
‹kinci bölümde, ‹HL ö¤rencilerinin ezici bir ço¤unlukla, neredeyse
tek sorun olarak üniversiteye giriflteki katsay› uygulamas›n›
gördüklerini belirtmifltik. Görüfl ve öneri taramas› yapt›¤›m›z
dönemde, AKP hükümeti YÖK Yasas›'nda birtak›m de¤ifliklikler
yaparak meslek lisesi ö¤rencilerini olumsuz etkileyen katsay›da,
ö¤renciler lehine önemli iyilefltirmelere gitmemiflti ve buna ba¤l›
olarak Türkiye bir bütün olarak ‹HL ve katsay› sorununu
tart›flm›yordu. Bununla birlikte kendilerine ulaflt›¤›m›z herkes
katsay› konusundan haberdard› ve belli görüfllere sahipti.
Hiç kuflkusuz ‹HL'ye olumlu bakanlar›n katsay›ya karfl› ç›kt›¤›n›,
bu okullara olumsuz anlamlar yükleyenlerin de katsay›y›
savunduklar›n› saptad›k. Ama ‹HL'ye hiç sempatik bakmamakla
birlikte katsay›n›n bir eflitsizlik do¤urdu¤unu, bu nedenle
kald›r›lmas› gerekti¤ini savunan çok kifliyle karfl›laflt›¤›m›z›n da
alt›n› çizmeliyiz. Katsay› kalsa da kald›r›lsa da ‹HL sorununun
sorun olma vasf›n› koruyaca¤›n› söyleyenlerin sesi ise, giderek
daha da keskinleflen ve siyasallaflan tart›flmalar nedeniyle pek
duyulmuyor.
Gazeteci-19:
Çözüm Türkiye'nin gerçekten demokratikleflmesidir. Bu süreçte
e¤itim hayat›n›n da demokratikleflmesi gerekir. Ve o süreçte ‹HL
de toplum beklentilerine uygun bir statüye kavuflacakt›r. Hemen
yap›lmas› gereken ise, ‹HL'ye ve di¤er tüm meslek okullar›na
yönelik katsay› ayr›mc›l›¤›n› ortadan kald›rmakt›r.
Sosyal Bilimci-6:
Din e¤itimi cemaatlere b›rak›lamad›¤› sürece, hiç olmazsa ‹HL
159
mezunlar›na yüksek ö¤renime giriflte dezavantajl› konuma getiren
katsay›lar, vs. ortadan kalkmal›, eflit muamele görmeliler.
Sendika Temsilcisi-3:
Kendi alan›n› tercih etmeyeni cezaland›rmaktan vazgeçip kendi
alan›n› tercih edeni ödüllendirici bir puanlama öneriyoruz.
Gazeteci-10:
Katsay› sorununu hukuk çözmeli. YÖK Baflkan›'n›n "devlet iktidar›"
olarak tavsif etti¤i unsurlar da bu sonucu kabullenmeli, daha
do¤rusu "hukuku" sindirmeli. Baflka çözüm yolu gözükmüyor.
Siyasetçi-6:
fiu anda YÖK'ün yapt›¤› farkl› katsay› uygulamas› 8. Befl Y›ll›k
Kalk›nma Plan›'na ve dolay›s›yla Anayasan›n 166. maddesine ve
bu plan›n uygulanmas› ile ilgili kanuna aç›kça ayk›r›.
Siyasetçi-2:
Madem s›nava giriyor ve sonucunu al›yor, hakk›n› ver. Yok, sen
100 soru yapm›fls›n ama baflkas›na 100 puan veririm, senden 30
puan k›rar›m demenin adaletle ne ilgisi var?
Gazeteci-22:
Kasay› uygulamas› çok büyük bir haks›zl›k. O noktada hem ‹HL'ye,
hem de meslek liselerine yönelik bu uygulama gerçekten insanl›k
d›fl›. E¤er çok fazla ‹HL'linin üniversiteye girmesini istemiyorsan›z
bu okullara daha az say›da, ihtiyaca ö¤renci al›rs›n›z. ‹nsanlar›
cezaland›rmak gereksiz. ‹nsanlar›n önünün kapat›lmas›na elbette
karfl›y›m, ama bir din görevlisinin yetifltirilmesi için verilen
e¤itimle mühendis yetifltirmek için verilen e¤itim ayn› olamaz
olmamal›.
STK Temsilcisi-2:
Anayasaya göre kanunlar önünde herkes eflittir. Üniversite girifl
s›nav›nda meslek lisesi ve özellikle ‹HL mezunlar›na, fakülte
seçme hakk›n›n s›n›rland›r›lmas› aç›kça anayasa ihlalidir. Bu
haks›zl›¤›n giderilmesi gerekmektedir.
“E¤er çok fazla ‹HL'linin üniversiteye
girmesini istemiyorsan›z bu okullara
daha az say›da, ihtiyaca ö¤renci
al›rs›n›z. ‹nsanlar› cezaland›rmak
gereksiz.”
Gazeteci-22
160
Gazeteci-2:
Bu katsay› uygulamas› zaten çok saçma. Birincisi ‹HL zaten meslek
okulu de¤il. Öyle olsayd› dahi yap›lan uygulama yine haks›z.
‹nsanlar meslek okullar›na bir alt›n bilezi¤im olsun diye, biraz
da baflka seçenekleri kalmad›¤› için gidiyorlar. Dolay›s›yla onlar›
ailelerinin hatta kendilerinin yapt›¤› seçimlere mahkum etmek
haks›zl›k Ö¤rencilerin fikir de¤ifltirebilme haklar› olabilmeli. Bir
hemflire aday› flans›n› denemek istiyorsa doktor olmaya
çal›flabilmeli. Hadi onun önünü açmak daha kolayd›r ama mesela
ABD'de t›p okumufl adam tarih yüksek lisans› yapabilir. Oralarda
bu konuda daha esnek davran›l›r. Mühendislik okumufl oldu¤u
halde sonradan tarihçili¤i seçip baflar›l› olmufl insanlar da vard›r.
“Bugün ‹HL'ye giden çocuk di¤er
liselerde okuyan ö¤renciden yüzde 40
daha az kültür dersi almay› kabul
ediyorsa o zaten üniversite s›nav›nda
geri kalmay› kabul ediyor demektir.
B›rak onu, o zaten yar›flta elenir gider.”
STK Temsilcisi-6:
Bugün ‹HL'ye giden çocuk di¤er liselerde okuyan ö¤renciden
yüzde 40 daha az kültür dersi almay› kabul ediyorsa o zaten
üniversite s›nav›nda geri kalmay› kabul ediyor demektir. B›rak
onu, o zaten yar›flta elenir gider. fiimdi anne baba "art›k e¤er ben
çocu¤umu normal liseye gönderirsem o üniversite yar›fl›nda geri
kalmaz, ben ona dini bilgileri evde kendim ö¤retirim," diyecektir.
Ben önümüzdeki 3-5 y›l içinde bu flekle dönüflece¤ini görüyorum.
5-6 y›l sonra ‹HL'nin daha az ra¤bet gören okullar olaca¤›n›
düflünüyorum. Katsay› problemi afl›lsa dahi bu böyle olacakt›r.
STK Temsilcisi-6
Gazeteci-3:
Katsay›lar flu andaki durumda eflitlenmeli. ‹nsanlar ma¤dur
edilmemeli. Fakat ileriki y›llara yönelik de ne kadar ‹HL
ö¤rencisine ihtiyaç var o belirlenip ona göre kontenjan
oluflturulmal›, fazla olanlar kapat›lmal›.
Siyasetçi-7:
Ailenin verdi¤i bir karardan dolay› çocu¤un ma¤dur edilmesi
adaletle ba¤daflmaz. Üniversite s›nav›nda bir ‹HL mezunu, fen
derslerinde yetersiz olmas›na ra¤men Fen liselerinden, normal
liselerden mezun olan ö¤rencilerle yar›fl›yorsa b›rak›n, gayreti
varsa, baflarabiliyorsa kazans›n.
Gazeteci-7:
E¤itimde f›rsat eflitli¤i önemli ve bu konuda ayr›mc›l›k yap›lmas›
do¤ru de¤il. Katsay› üzerinden üstü kapal› bir engelleme
yap›laca¤›na ve dolay›s›yla bütün meslek lisesi ö¤rencilerinin
gelece¤i karart›laca¤›na daha dürüst ve mant›kl› formüller
bulunmal›. Amaç ‹HL mezunlar›n› kendi alanlar›na özendirmek
ise bunun baflka yollar› aranmal›...
Siyasetçi:
Genelde tart›fl›lan meslek liseleridir... Buna karfl› ç›kanlar da bunun
sak›ncalar›n› görüyorlar. O zaman pireye k›z›p, yorgan yakman›n
bir mant›¤› da yok. "‹HL ile mücadele edece¤im" diye birçok meslek
lisesinin de haklar›n› k›s›tlaman›n hakkaniyetle ba¤dafl›r yan›
yoktur.
161
“Gerekli yerlere de söyledim: üniversite
engelini kald›rd›¤›m›z zaman 3-5
sene sonra yine sorun olacak. Niye
sorun olacak? Bu sefer de ö¤renci
y›¤›lmas› olacak, bu sene flu kadar,
gelecek sene onun 2 misli, 3 misli. 34 sene sonra ne olacak? Tekrar
t›kanacak...”
Bürokrat-3
Bürokrat-3:
Gerekli yerlere de söyledim: üniversite engelini kald›rd›¤›m›z
zaman 3-5 sene sonra yine sorun olacak. Niye sorun olacak? Bu
sefer de ö¤renci y›¤›lmas› olacak, bu sene flu kadar, gelecek sene
onun 2 misli, 3 misli. 3-4 sene sonra ne olacak? Tekrar t›kanacak...
Y›¤›lma durumunda bunlara bir engel koyamad›¤›m›z için
okullardaki ö¤renci say›s› yine 250-300-400 bine ç›kacak ve
arkas›ndan o duyarl› kesimler yeniden "Türkiye'de çift kulvarl›
e¤itim yap›l›yor, Tevhid-i Tedrisat deliniyor" diyecekler. Eski
günlere dönece¤iz. Biz bu filmi seyretmeye bir türlü doyam›yoruz,
sürekli ayn› filmi seyrediyoruz.
Sosyal Bilimci-10:
Yaklafl›k 600-700 bin meslek lisesi ö¤rencisinden söz ediyoruz.
2003-2004 y›l›nda bunun 85.000 ‹HL ö¤rencisi. Bu 85.000 hepsinin
imam olaca¤› da yok zaten. Tamam›n›n ilahiyatlara gitmesi de
mümkün de¤il. Daha önemlisi katsay›yla öbür 600.000 önünü de
kesmifl oluyoruz,. Ve bu 600.000 çocu¤un büyük k›sm› köylü, iflçi,
alt düzey gelirli ailelerden geliyor. ‹kinci bir sak›nca da; hep sözü
edilen meslek liselerinin teflvikini bir yana at›p çocuklar› genel
liselere yöneltmemiz. Beni rahats›z ediyor ama, kald›r›ls›n da
diyemiyorum.
Bürokrat-1:
Bu konudaki araflt›rmalar ortada. ‹HL ö¤rencileri katsay› yokken
nerelere girmifller, baflar› oranlar› neymifl? Çok düflük. Bak›n bu
ülkede baz› kesimler ideolojik tak›nt›lar› yüzünden habbeyi kubbe
yap›yor. Ortal›k efsaneden geçilmiyor. Katsay› kald›r›l›rsa k›yamet
kopmamal› asl›nda ama kopar, kopar demeyeyim de kopabilir.
Baz› çevreler flimdiden onun haz›rl›¤›n› yap›yor. Kald› ki katsay›
kalksa da baflvurular›n eskisi gibi artaca¤›n› sanm›yorum.
Sosyal Bilimci-11:
Katsay› kalkt›¤›nda üniversiteye mevcut koflullarda yüzde kaç›n›n
girebilecek düzeye sahip oldu¤u oldukça tart›flmal›. Eskiden de
tart›flmal›yd›, flimdi de tart›flmal›. Zaten gelir düzeylerinin oldukça
düflük olmas› dershane imkanlar›n› çökertiyor. Dini sivil
kurumlar›n ‹HL üzerine özellikle taflrada bir yat›r›m yapmalar›
söz konusu de¤il. ‹stanbul'da ‹HL odakl› birkaç dernek, vak›f var
ama taflrada art›k kendi ya¤lar›yla kavrulduklar›n› düflünebiliriz.
Gazeteci-21:
‹HL ile di¤er okullar müfredat aç›s›ndan eflit de¤ilse, üniversitelere
girme konusunda da eflit olmalar› gerekmez.
162
E¤itim Bilimci-1:
‹HL mezunlar›na üniversite s›navlar›nda eflit muamele
uygulanmad›¤› görüflüne kat›lm›yorum. Bu okulu bitirenler,
düflünülenin aksine, okullar›n›n devam› niteli¤inde olan ilahiyat
fakültelerine ek puanla ve daha avantajl› girebilmektedirler. T›pk›
ö¤retmen liselerini bitirenlerin e¤itim fakültelerine girdikleri
gibi. Bu gerçekler göz ard› edilerek ‹HL ö¤rencilerinin, alan›
d›fl›ndaki programlara girmelerini kolaylaflt›ran çözümlerin
gündemde tutulmas›n› yapay bir sorun olarak görüyorum.
“Madem bunlar›n aileleri oraya soktu
bu çocuklar›, katsay›n›n oldu¤unu bile
bile gönderdiler, o zaman ben de
katsay›dan yanay›m. Çünkü toplumsal
yarar› da düflünmek laz›m.”
Sosyal Bilimci-9
Siyasetçi-5:
Meslek liselerinin devlete maliyeti fazlad›r ve bunlar›n normal
liseler gibi düflünülmesi yanl›flt›r. Kald› ki meslek liseleri de kendi
alanlar›nda s›navs›z geçifl haklar›na sahiptir ve desteklenmektedir.
‹HL'yi ma¤dur oluyormufl gibi düflünmemek gerekir.
Sendika Temsilcisi-1:
‹HL'lilerin ma¤dur oldu¤u asl›nda politik iddialard›r. Kendi
alanlar›n› tercih ettiklerinde ortaya ç›kan s›k›nt›lar çözülmelidir.
Mesleki-teknik liselerin sorunlar›n› azaltmak için ilk ad›m olarak
genel ortaö¤retim içindeki paylar artt›r›lmal›, e¤itimin niteli¤i
yükseltilmelidir. Ö¤rencilerin ilgi ve yetenekleri göz önüne
al›narak mesleki-teknik ortaö¤retim pay›n›n artt›r›lmas›
sa¤lan›rsa, üniversiteye giriflteki sorunlar kendili¤inden azalacakt›r.
Bu çerçevede, mesleki teknik ortaö¤retim mezunlar›n›n mimarl›kmühendislik fakültelerine geçifli kolaylaflt›r›lmal›d›r.
Sosyal Bilimci-9:
‹ki fleyi düflünmek laz›m: bir yanda insanlar›n kendi bireysel hak
ve özgürlükleri, di¤er yanda toplumun yarar›. Madem bunlar›n
aileleri oraya soktu bu çocuklar›, katsay›n›n oldu¤unu bile bile
gönderdiler, o zaman ben de katsay›dan yanay›m. Çünkü toplumsal
yarar› da düflünmek laz›m.
3.7 Katsay› Nas›l Çözülür?
YÖK Yasas›'n›n 45. maddesinin "a" bendi "Bir mesle¤e yönelik
programlar uygulayan liselerin mezunlar›, Yüksekö¤renim Kurulu
taraf›ndan belirlenecek ayn› alanda bir yüksekö¤retim kurumuna
girerken, baflar› notlar› ayr›ca tespit edilecek bir katsay› ile
çarp›lmak suretiyle de¤erlendirilerek girifl s›nav› puanlar›na
eklenir" diyor. YÖK 30 Temmuz 1998'de, 28 fiubat sürecinin
haz›rlad›¤› elveriflli bir ortamda, kamuoyunda herhangi bir
tart›flmaya gitmeden, yasan›n kendine verdi¤i hakk› kullanm›fl
ve böylelikle ‹HL'ye yönelik ilgi azalmas›n› t›rmand›rmakla
163
AKP hükümeti, uzun bir süre YÖK'ü
karar›n› de¤ifltirmesi için ikna etmeye
çal›flt›. Bu olmay›nca, t›pk› YÖK gibi,
kamuoyunda yeterince tart›flmadan,
bir oldu bittiyle katsay›y›
kald›racakm›fl gibi hareket etti.
kalmam›fl, tüm meslek liselerinden de büyük bir kaç›fla neden
olmufltu.
AKP hükümeti, uzun bir süre YÖK'ü karar›n› de¤ifltirmesi için
ikna etmeye çal›flt›. Bu olmay›nca, t›pk› YÖK gibi, kamuoyunda
yeterince tart›flmadan, bir oldu bittiyle katsay›y› kald›racakm›fl
gibi hareket etti. Ama son anda Üniversiteleraras› Kurul (ÜAK)
ile görüflmeler sonucunda gelifltirilen bir ara formülü benimsedi
ve yasalaflt›rd›. Ancak bu yasa Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet
Sezer taraf›ndan veto edilince, hükümet katsay› sorununu
dondurmak durumunda kald›.
Türkiye katsay›y› yo¤un bir flekilde tart›flmadan önce, katsay›n›n
kald›r›lmas›n› savunanlar›n da bunun yöntemi konusunda farkl›
görüfllere sahipti. Kimileri, bunun çok kolay oldu¤unu, önemli
olan›n Hükümetin iradesi oldu¤unu ileri sürerken, toplumsal
mutabakat›n flart oldu¤unu söyleyenler de bulunuyordu.
Gazeteci-4:
Katsay› çözülmesi gereken bir sorundur. ÖSS yönetmeli¤inde
küçük bir de¤ifliklik yap›larak bu konu afl›labilir.
STK Temsilcisi-4:
Üniversite katsay› probleminin çözüm yeri YÖK veya
Üniversiteleraras› Kurul de¤ildir. Onlarla konuflulur, ama çözüm
yeri Meclis'tir.
Gazeteci-15:
Meslek lisesi ve bu kapsamda ‹mam Hatip mezunlar›n›n önündeki
katsay› engelinin kald›r›lmas›, uzlaflma sa¤lanmas›na ba¤l› de¤il.
TÜS‹AD veya YÖK itiraz etse de, bas›n›n bir bölümü tepki gösterse
de, bu de¤ifliklik gerçekleflecek.
Gazeteci-10:
AKP katsay›y› kald›rmal›, ama öncelikle bu konuda bir konsensüs
sa¤lanmal›.
Gazeteci-11:
Bu tabloyu AKP'nin TBMM'deki say›sal üstünlü¤üyle çözmek
yerine muhalefetteki CHP ile uzlaflarak de¤ifltirmesinin mümkün
ve do¤ru olaca¤› kan›s›nday›m..
3.8 ‹HL Mezunlar›n›n Gidebilece¤i Fakülteler S›n›rlanmal› m›?
Katsay› tart›flmas›n›n bir uzant›s› olarak, ‹HL mezunlar›n›n arzu
ettikleri fakültelere gidip gidemeyecekleri de önemli sorun olarak
ortada duruyor. Kuflkusuz bu noktada da farkl› görüfller var.
164
S›n›rlama olmamas›n› isteyenler, bizim de saha araflt›rmas›nda
aç›k bir flekilde saptad›¤›m›z bir gerçe¤in alt›n› çiziyorlar: "Veliler
çocuklar› imam, hatip veya ilahiyatç› olsun diye bu okullara
yollam›yorlar."
‹HL'nin esas olarak ilahiyat fakültelerine ö¤renci yollamas› tezinin,
ilginç bir flekilde kimi muhafazakâr çevrelerce de benimsenmeye
bafllad›¤›n› görüyoruz. Bu kifliler, halk›n din e¤itimi ihtiyac›n›n,
ileriki bölümlerde daha ayr›nt›l› ele alaca¤›m›z gibi, örgün e¤itim
kurumlar›nda baflka bir flekilde veya flekillerde karfl›lanmas›yla
‹HL'ye ilginin azalaca¤›n› ve bu sayede bu okullar›n niteli¤inin
art›r›labilece¤ini savunuyorlar.
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n üst düzey yöneticilerinin de alt›n›
çizdi¤i gibi Türkiye'nin kaliteli din görevlisi ihtiyac› her geçen
gün kendisini daha fazla dayat›yor. Öte yandan iyice ‹HL
mezunlar›na tahsis edilmifl bir görüntüdeki ilahiyat fakülteleri,
‹HL'deki nitelik kayb›ndan do¤rudan etkileniyor. Bir di¤er dikkat
çekici husus, ‹lahiyatlarda k›z ö¤renci oran›n›n giderek artmas›.
Öte yandan ilahiyatlardaki baflar›l› ö¤renciler, özellikle de k›zlar,
üniversitede kalmay› arzuluyor. Bu zincirleme etki sonucu, ‹HL'den
ve ilahiyat fakültelerinden, ça¤›n gerektirdi¤i nitelik ve
donan›mlara sahip din görevlileri çok zor ç›k›yor.
STK Temsilcisi-7:
‹HL mezunu ö¤renciler ilahiyat haricindeki fakültelere de
girebilmelidirler. ‹slam'da ruhban s›n›f› yoktur. Hangi meslek
gurubuna ait olursa olsun, kifli ‹slam'dan eflit derecede sorumludur.
Onun için ‹slami ilimler alm›fl gençler her sahada rahatl›kla
meslek sahibi olabilirler. Hiçbir zaman göz ard› edilmemesi
gereken bir gerçek, ailelerin evlatlar›n› imam olsun diye ‹HL'ne
göndermedikleridir..
Gazeteci-19:
Böyle bir s›n›rland›rman›n mant›¤›n› e¤itim özgürlü¤ü, insanlar›n
eflitli¤i ve toplumun beklentilerine cevap vermek bak›m›ndan
anlamak gerçekten mümkün de¤ildir. Böyle bir s›n›rlama, nereden
kaynaklan›yor? Bunun tek kelimelik cevab› var: fiüphe! "‹HL
mezunlar› flu flu alanlara giderse" diye bafllayan flüpheler! ‹HL'nin
e¤itiminden kuflku, oraya giden çocuklardan kuflku... Belki
ailelerinden kuflku... Buna demokratik bir sistemde, kimin hakk›
olabilir? fiüphe edenlere flüphe etme hakk›n› kim verdi? Ya
toplumun geriye kalan› da o insanlardan flüphe eder ve onlar›n
birtak›m yerlere gelmesini istemezse! Kimin kuflkusu meflru,
kiminki meflruiyet d›fl› say›lacakt›r? ‹HL'ye ve tüm meslek liselerine
tüm alanlar aç›k olmal›d›r. Tek ölçü yap›lan s›navdaki baflar›
olsun. De¤erlendirme eflit yap›ls›n. Uçabilen, kanad› olan uçsun.
Bu zincirleme etki sonucu, ‹HL'den ve
ilahiyat fakültelerinden, ça¤›n
gerektirdi¤i nitelik ve donan›mlara
sahip din görevlileri çok zor ç›k›yor.
165
“S›n›rl› say›da ‹HL, her fleyden önce,
düzgün ve kaliteli, dini tefekkürün
tohumlar›n›n yeflerdi¤i ‹lahiyat
Fakültelerinin bilimsel-lojistik
ortamlar› ifllevi görmelidir.”
B›rakal›m bu ülkenin tüm çocuklar›, ülkelerine verebilece¤ini
verme imkan›na sahip olsun. Önünü kesti¤imiz çocuklar›n, ülkeye
hangi alanlarda katk›da bulunma imkan›n› engelledi¤imizi
düflünmek gerekmiyor mu?
Sosyal Bilimci-1
Bürokrat-3:
Örgün e¤itimde seçmeli din dersi koyarak ‹HL'nin kontenjanlar›
belli bir noktaya çekilmeli, ama bu çocuklar›n önüne belli bir
engel de konulmamal›. En az›ndan mesela bir felsefe, sosyoloji,
psikoloji, tarih, edebiyat, hukuk okuyabilmeliler. AB'ye
haz›rland›¤›m›z flu günlerde onlarla rekabet edebilmemiz için
din hizmetleri alan›nda çal›flan insanlar›m›z›n kaliteli olmas›
laz›m. Befleri bilimlerle ilgili olmalar› laz›m. Ayd›nlar›m›z›n bir
çeliflkisi de bu. Bizi meslek lisesi alan›na yönlendirmeye çal›fl›yorlar,
biz de onlara ›srarla "biz Ruhban yetifltirmiyoruz çünkü meslek
lisesi olursak biz bir Ruhban yetifltirmifl oluruz," diyoruz. ‹HL'de
yüzde 60 / yüzde 40 dengesi var bizde. Yüzde 70/yüzde 30 flekline
dönüfltürürsek Cumhuriyet öncesine döneriz ki bu Tevhid-i
Tedrisat'a da ayk›r› olur. Biz elemanlar›m›z›n daha kaliteli olmas›n›
istiyoruz, bunun için de sadece ilahiyata mahkum edilmek
istemiyoruz.
Sosyal Bilimci-1:
S›n›rl› say›da ‹HL, her fleyden önce, düzgün ve kaliteli, dini
tefekkürün tohumlar›n›n yeflerdi¤i ‹lahiyat Fakültelerinin
bilimsel-lojistik ortamlar› ifllevi görmelidir. Bununla beraber,
‹HL'den mezun olanlar›n baflka alanlarda ö¤renim görmek
istemeleri durumundaysa farkl›, ek bir e¤itim zorunlu k›l›nmal›d›r.
Bunun bir yolu, ortaö¤retim düzeyinde okullar›n ifllevsel
farkl›laflmaya tabi k›l›nmalar› olabilir. Örne¤in, mühendis olmak
için s›k› bir fen bilimleri e¤itimi esas al›nmal›d›r. Bunun gibi, iyi
bir ilahiyat e¤itimi için de ortaö¤retimde bir din bilimleri e¤itimi
almak flart olmal›d›r. Ama alanlar aras›nda geçifl, yeniden
formasyon kazand›racak ek bir e¤itime tabi k›l›nmal›d›r. Hangi
alanlara daha fazla ihtiyaç duyuldu¤u makro düzeyde saptanmal›
ve ö¤renciler buna göre yönlendirilmelidir.
Sosyal Bilimci-3:
Ya devlet di¤er okullara da seçmeli genifl bir din e¤itimi imkan›
koyup (Kur'an, Peygamber hayat› ve uygulamalar›, ‹slam ilimleri
ve akaidi) ; ‹HL'yi imam yetifltiren ve ‹lahiyata alt yap› oluflturan
okullara dönüfltürecek ya da ‹HL mezunlar› bu haliyle istedikleri
üniversiteye serbestçe girmeli.
Sosyal Bilimci-8:
166
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakültelerin s›n›rland›r›lmas›,
mezunlar herhangi bir siyasi oluflumu destekleme e¤iliminde
olsalar bile, do¤ru de¤ildir.
Gazeteci-7:
‹HL'de elde edilen kültürü e¤er bir temel kabul edersek ve bu
temel bilginin de¤erlendirilmesini istersek belli bir s›n›rlama
yap›labilir. Mesela sosyal bilimlerin ço¤unda ‹HL bilgileri yol
gösterici olabilir.
“‹HL'de elde edilen kültürü e¤er bir
temel kabul edersek ve bu temel bilginin
de¤erlendirilmesini istersek belli bir
s›n›rlama yap›labilir. Mesela sosyal
bilimlerin ço¤unda ‹HL bilgileri yol
gösterici olabilir.”
Gazeteci-7
Siyasetçi-3:
‹HL'de okuyanlar›n bir k›sm›n› ilahiyata yönlendirirken, di¤er
üniversitelere gitmek isteyenlere de, son s›n›fta düz liseye geçme
imkan› yaratabiliriz.
Gazeteci-9:
Birtak›m "fark derslerinin" s›navlar›n› vererek bu çocuklar
üniversiteye de girebilmelidirler. Ancak, inanç e¤itimi üzerine
bilim e¤itimi infla edilmek istendi¤i zaman problem ç›k›yor. En
kaba tan›m›yla lise düzeyinde "teoloji" okuyan ö¤renci bunun
üzerine örne¤in t›p e¤itimi almak istedi¤i zaman ortaya "inanc›na
ayk›r› oldu¤u için kadavra dersinden kaçanlar", "erkek hastaya
dokunmak istemeyen kad›n doktorlar" gibi rezillikler ç›kar ve
kavga gürültü kopar...
Gazeteci-26:
Meslek lisesi mezunlar›n›n kendi alanlar›nda e¤itimlerine devam
edebilmelerine iliflkin olanaklar› art›rmak bu okullar›n
mezunlar›na tan›nmas› gereken bir imkând›r. Örne¤in ilahiyat
fakültelerinin kontenjanlar› art›r›l›r, ‹mam Hatip mezunlar›n›n
dinsel e¤itimde daha da derinleflmeleri sa¤lanabilir. Ama böyle
bir tart›flma ya da çal›flma yap›lmamaktad›r, çünkü dert bu de¤ildir.
E¤itim Bilimci-1:
fiimdiki uygulamada ‹HL mezunlar› istedikleri fakülteye
baflvurabilmektedirler. S›n›rlama diye bir uygulama
bulunmamaktad›r. ‹HL okul ve ö¤renci say›s› kesinlikle
s›n›rland›r›lmal› ve bu okullar, ilahiyat fakülteleriyle
iliflkilendirilecek konuma getirilmelidir.
Gazeteci-5:
‹HL mezunlar› bu haliyle ancak ilahiyat fakültelerine girebilirler.
Sosyal Bilimci-5:
Kant'›n Üniversite risalesinde belirtildi¤i gibi, ilahiyat okullar›n›n
167
Sonuçta ‹HL'ler günümüz
Türkiye'sinde k›zlar›n okullaflmas›
konusunda, çarp›c› ve olumlu bir
istisna oluflturuyor.
üniversiteye al›nmas›n›n üniversitenin do¤as›yla ba¤daflmad›¤›n›
düflünüyorum. Üniversite, Tanr› ba¤›ml› düflünüflten s›yr›lmay›
ifade eder. ‹lahiyatlar fakülte yap›lmamal›yd›. Bunlar meslek yüksek
okulu olarak teflkilatlanmal›d›r. Dolay›s›yla ‹mam Hatip Okullar›n›n
mezunlar› sadece ‹lahiyat Yüksek Okullar›na al›nmal›d›r.
Gazeteci-24:
Türkiye'nin girmek amac›yla kap›s› önünde kamp kurdu¤u AB
ülkelerinde ‹HL gibi okullar var m›? Yok! Avrupa ülkelerinde
meslek okullar› (liseleri) mezunlar›n›n istedikleri üniversitenin
istedi¤i fakültesine girme hakk› var m›? Yok!
Gazeteci-28:
Meslek liselerinden mezun olanlar›n üniversiteye kabul edilme
olana¤› hemen hiçbir geliflmifl ülkede bizdekinden fazla de¤il.
Onlarda da, bizde de meslek lisesi mezunlar›na kendi dal›nda
yüksek ö¤renim görme olana¤› veriliyor. Nitekim bizdeki rakamlar
da bu flekildeki teflvikin benimsendi¤ini gösteriyor: 2001 y›l›nda
ç›kan 4702 say›l› Yasaya göre meslek lisesi mezunlar›na, meslek
yüksek okuluna s›navs›z girme hakk› tan›nd›¤› için bundan
yararlanan ö¤rencilerin say›s› 300 bine yaklaflt›. Keza mesleki ve
teknik ö¤retim ö¤rencileri say›s› 2001-2002'de 947 bin 358 iken
2002-2003'te 981 bin 224'e ç›kt›. Oysa kamuoyuna tam aksi yönde
mesajlar veriliyor.
3.9 K›z Ö¤rencilerin Durumu
S›n›rlamadan söz edince, ‹HL'de k›zlar›n okumas› üzerinde
durmak kaç›n›lmaz oluyor. Bilindi¤i gibi, toplumun önemli bir
kesimi, kad›nlardan din görevlisi olmad›¤› ya da az oldu¤u
gerekçesiyle k›zlar›n ‹HL'ye gitmesine karfl› ç›k›yor. Öte yandan
raporumuzun birinci bölümünde ayr›nt›l› bir flekilde rakamlar›n›
verdi¤imiz gibi, ‹HL'de k›z ö¤renci say›s› kademeli bir flekilde
artt›¤›n›, hatta bir ara oran olarak erkekleri de geçti¤ini biliyoruz.
‹HL'yi sadece bir meslek lisesi olarak görenler, bir paradoks olarak
niteledikleri bu durumun sona erdirilmesini savunuyorlar.
Fakat olay›n bir de baflka boyutu söz konusu. fiöyle ki, özellikle
sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itime geçilmesiyle birlikte, baz›
muhafazakâr aileler, beflinci s›n›ftan sonra k›zlar›n› okullardan
çekiyorlar. Hele sekiz y›ldan sonra k›z ö¤rencilerin okutulmas›
konusunda ülkemizde büyük sorunlar yaflan›yor. Söz konusu
aileler, ‹HL'ye k›z çocuklar›n›, sadece din e¤itimi als›nlar diye
de¤il, ayn› zamanda ve belki de daha önemlisi, ahlaki kayg›larla
yolluyorlar. Sonuçta ‹HL'ler günümüz Türkiye'sinde k›zlar›n
okullaflmas› konusunda, çarp›c› ve olumlu bir istisna oluflturuyor.
168
Gazeteci-9:
‹slam'da "kad›n imam" yoktur ve fleriatç›lar bu liselerde k›z
ö¤rencilerin ne arad›klar› sorusuna cevap veremiyorlar... "Dinini
ö¤rensin" cevab› doyurucu de¤ildir, bunun için herhangi bir Kuran
kursu da yeterlidir.
Sosyal Bilimci-9:
Tabii do¤rudur ‹HL sayesinde baflka türlü okula gitme flansa hiç
olmayan k›z çocuklar› okula gitmeye bafllad›. Tabloya öyle
bakt›¤›m›z zaman çok olumlu. Fakat oradan mezun oldu¤u zaman
nas›l bir portre çiziyor bu k›z çocuklar›, hele genç k›zlar?
STK Temsilcisi-9:
K›z ö¤rencileri, uzman olarak görecekler, arkas›nda namaz
k›lacaklar, duas›na itibar edeceklerse, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'nda
görev vereceklerse benim için hiçbir sak›ncas› yok. Biz, kad›n
erkek eflittir diyoruz. Bu eflitlik içinde, ‹HL'de e¤itim görmüfl
k›zlar›m›z›n bu görevleri yapmas›nda hiçbir sak›nca yok. Sak›ncay›
onlar görüyor, onlar yetifltiriyor ve bir kenara da onlar koyuyor.
K›z ö¤rencilerin daha ça¤dafl olmas›n› istiyorlarsa b›raks›nlar,
daha sosyal konularla ilgilensinler.
Gazeteci-11:
Sekiz y›ll›k temel e¤itim ilke olarak isabetli görünmesine karfl›l›k
bence k›z çocuklar›n›n e¤itimi aç›s›nda tam bir facia do¤urmufltur.
Büyük kentlerde bu vahamet hissedilmeyebilir ama Do¤u
Anadolu'da ve k›rsal bölgelerin neredeyse tamam›nda aileler k›z
çocuklar›n›n e¤itimini önemsemez hale gelmifllerdir. Zira 14-15
yafl aral›¤› Anadolu'da hâlâ k›z çocuklar›n›n evlenme ça¤›
say›lmaktad›r. Ve ailelere k›z çocuklar›n›n e¤itimini önemsemeleri
konusunda teflvik edici bir proje yoktur.
Gazeteci-19:
Kimi insanlar›m›z›n beflinci s›n›ftan sonra k›z çocuklar›n› okula
göndermeme e¤ilimlerinin sebebi üzerinde düflünülmeli, olaya
sadece cezai mant›kla yaklaflmak yerine, onlar›n kayg›lar›n› giderici
düzenlemeler gelifltirilmeli ve k›z çocuklar›n›n e¤itimden geri
kalmas› önlenmelidir. ‹HL'ye giden ö¤renci miktar›n›n önemli
bir k›sm›n› son zamanlarda özellikle k›z çocuklar›n›n oluflturmas›
da, bu psikoloji ile alakal›d›r. Toplumun hissiyat›n› anlamazl›ktan
gelmek, reddetmek, bast›rmak, "biz yaparsak olur, herkes boyun
e¤mek zorundad›r" yaklafl›m›n›n ça¤›m›z›n bireysel haklara verdi¤i
önem aç›s›ndan da, demokratik bilinç aç›s›ndan da tutarl›
olmad›¤›n›n alt›n› çizmek isterim. Önemli olan insanlar önündeki
e¤itim kanallar›n›n aç›k tutulmas› ve insanlara dünya görüfllerini
“Kimi insanlar›m›z›n beflinci s›n›ftan
sonra k›z çocuklar›n› okula
göndermeme e¤ilimlerinin sebebi
üzerinde düflünülmeli, olaya sadece
cezai mant›kla yaklaflmak yerine,
onlar›n kayg›lar›n› giderici
düzenlemeler gelifltirilmeli ve k›z
çocuklar›n›n e¤itimden geri kalmas›
önlenmelidir.”
Gazeteci-19
169
özgürce belirleme hakk›n›n tan›nmas›d›r.
STK Temsilcisi-12:
Türkiye toplumunun yar›s› kad›nlar. Bu kad›nlar›n afla¤› yukar›
yüzde 40'› okuma yazma bilmiyor. Kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u,
ifl yerinde çal›flm›yor, evde hizmet üretiyor, k›rsal kesimde
kendilerine ait yerlerde üretimde bulunuyorlar. Kad›nlar aras›nda
da, din alan›nda çal›flmak, uzmanlaflmak bilgi sahibi olmak, e¤itici
olmak ihtiyac›n› duyanlar var. Devlet olarak, laikli¤i gerçek
anlamda savunuyorsan›z, kendi yurttafl›n›z› anlamaya çal›flmak
durumundas›n›z. "‹slam'da kad›n imam yoktur, ne iflleri var ‹HL'de
k›z çocuklar›n›n? Demek ki burada, siyasi, ideolojik hesaplar var"
fleklindeki görüfl, hayatla çelifliyor. K›z çocuklar›n›n ‹HL'ye
gitmesinin hiçbir zarar› yoktur. Önyarg›lardan ve
koflullanm›fll›klardan kurtulal›m. ‹slami kesim olarak
adland›rd›¤›m›z kesimin kendi içinde yaflad›¤› reform sürecini
görebilmemiz gerekir, bu çok önemlidir.
Gazeteci-18:
‹HL'nin say›ca azalmas› durumunda ilk kurban olacak ve e¤itim
olana¤›n› kaybedecek k›z ö¤renciler için bir çözüm olmak üzere,
k›z okullar› aç›lmal›d›r. Bu fikir, zaten, ‹HL tart›flmas›n›n da d›fl›nda,
genel olarak k›z çocuklar›n›n okur-yazarl›k ve e¤itim sorununa
radikal bir çözüm olarak, Prof. Çi¤dem Ka¤›tç›bafl› gibi sayg›n
uzmanlar taraf›ndan da önerilmektedir. Özellikle sadece k›z
ö¤rencilerin gidece¤i Yat›l› Bölge Okullar›'n›n oluflturulmas›, k›rsal
kesimdeki k›z çocuklar›n›n okullu olmas› için rasyonel bir çözüm
olarak düflünülmektedir. Yani k›z okullar› aç›lmas›, hem k›z
çocuklar›n›n zaten tehlikeli flekilde düflük olan okulluk oran›n›n
yükseltilmesi için bir çözüm olur, hem de ‹HL olmasa k›z çocuklar›n›
okula göndermeyecek aileler için iyi bir seçenek oluflturur.
“K›z çocuklar›n› okutmayanlar ‹HL'ye
yönelebiliyorlar. ‹HL'nin bu ifllevini
görmezlikten gelemeyiz. Baz› kesimler
"Okuttular da çok mu iyi oldu?" diye
sorabilir. Bunu ayr›ca tart›fl›r›z. Baz›
kesimler ‹HL'nin kapat›lmas›n› istiyor
ama k›zlar›n büyük k›sm›n›n ‹HL
kapand›¤› zaman okumayaca¤›n› ya
görmüyor ya da görmezden geliyor.”
Bürokrat-1
170
Bürokrat-1:
Son y›llarda ‹HL'ye baflvurudaki art›fl›n daha çok k›z ö¤rencilerde
olmas› önemli. ‹HL'nin bu ülkeye art› de¤er olarak neler katt›¤›n›
tart›fl›rken kad›n sorununa etkilerini mutlaka ele almal›y›z. Bu
kad›n sorununun temelinde e¤itim sorunu var. K›z çocuklar›n›
okutmayanlar ‹HL'ye yönelebiliyorlar. ‹HL'nin bu ifllevini
görmezlikten gelemeyiz. Baz› kesimler "Okuttular da çok mu iyi
oldu?" diye sorabilir. Bunu ayr›ca tart›fl›r›z. Baz› kesimler ‹HL'nin
kapat›lmas›n› istiyor ama k›zlar›n büyük k›sm›n›n ‹HL kapand›¤›
zaman okumayaca¤›n› ya görmüyor ya da görmezden geliyor.
3.10 Din Ö¤renimi ‹htiyac› Nas›l Karfl›lanmal›?
‹HL sorununu sadece meslek e¤itimi ba¤lam›nda de¤il din e¤itimi
ba¤lam›nda da tart›flmak gerekiyor. Çünkü belli kesimler ‹HL
her ne kadar "din hizmetlisi yetifltirme" alan›na s›k›flt›rmaya
çal›fl›rsa çal›fls›n, toplumun din e¤itimi ihtiyac›na belli bir cevap
olabildikleri için bu kurumlar bugüne kadar gelebildi.
Dolay›s›yla sorunun çözümü için ülkemizdeki din-devlet-toplum
iliflkilerini, Anayasan›n Devlete yükledi¤i "vatandafllar›n din
e¤itimi ihtiyac›n› karfl›lama" görevinin nas›l ve hangi ilkeler
temelinde yerine getirmesi gerekti¤ini tart›flmak kaç›n›lmaz. Hiç
kuflkusuz bu konuda da farkl› görüfller dile getiriliyor. Özellikle
laiklik yanl›s› kifli ve kurumlar›n önemli bir bölümü, laik bir
ülkede din e¤itiminin devlet eliyle verilmesini bir çeliflki olarak
nitelerken, bunlar›n içinden baz›lar›n›n, çeliflkili de olsa Türkiye'de
böyle bir uygulamaya gitmenin "zorunlu" oldu¤unu ileri sürmeleri
dikkat çekici.
‹HL sorununu sadece meslek e¤itimi
ba¤lam›nda de¤il din e¤itimi
ba¤lam›nda da tart›flmak gerekiyor.
Çünkü belli kesimler ‹HL her ne kadar
"din hizmetlisi yetifltirme" alan›na
s›k›flt›rmaya çal›fl›rsa çal›fls›n,
toplumun din e¤itimi ihtiyac›na belli
bir cevap olabildikleri için bu
kurumlar bugüne kadar gelebildi.
E¤itim Bilimci-2:
Din e¤itiminin örgün e¤itim sistemi içinde yeri yok. ‹nsan dini
bilgilerini yayg›n e¤itimde al›r. Kuran kurslar› bunun için vard›r.
Kuran kurslar› zenginlefltirilsin. Önemli olan, insanlar dinini
ö¤renmek istiyorsa bu olanaklar› yayg›n e¤itimde sa¤lamakt›r.
E¤er örgün e¤itimde seçenek sunacaksan›z herkes için, tüm din
ve inanç mensuplar› için seçenek sunmal›s›n›z. Dinin ö¤renme
kayna¤› okul de¤ildir. ‹nsanlar›n yüzde 80-90'› dini ailede ö¤renir.
Ayr›ca örgün e¤itimden geçen biri istedi¤i kaynaktan istedi¤i
kitaptan dini ö¤renebilir. Din bilgisi, di¤er pozitif bilim dersleri
gibi birinin ö¤retmesine ihtiyaç duyulmadan ö¤renilebilir, açar
kitab› okursun. Yetiflkin e¤itiminde Kuran kurslar›nda istedi¤i
kadar ö¤renir. Örgün e¤itimini bitirmifl biri isterse kuran
kurslar›na giderek dinin ö¤renebilir.
Gazeteci-3:
Herkes din e¤itimi almak istiyor diye herkese din e¤itimi
verilmemeli. Gerçek ihtiyaca yönelik bir denge gözetilmeli.
‹lkokulda da zorunlu din dersi olmamal›. Burada sadece ‹slam
ö¤retisi de¤il sorun olan. H›ristiyanl›k, Musevilik vs için de ben
ayn› fleyi savunurum. Eskiden bu kadar din dersi yoktu. Liselere
seçmeli din dersi koyarak bu ifli çözebilirsin ama insanlar› din
dersi almaya mecbur etmenin ne gere¤i var ki!
E¤itim Bilimci-1:
Daha çok din bilgisi, yayg›n e¤itimle, ya da internet-TV, radyo
gibi araçlarla ö¤renilebilir. Ülkemizde din e¤itimi veren materyal
171
“‹HL'nin ve ö¤rencilerinin say›s›n›n
fazlal›¤› elefltiri konusu ise, o zaman
devlet, Anayasan›n 24. maddesindeki
"vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n›
karfl›lama" görevini baflka bir modelle
karfl›lamal›d›r.”
Siyasetçi-6
say›s›n›n, fen e¤itimi veren materyal say›s›ndan onlarca kat fazla
oldu¤u unutulmamal›d›r.
Siyasetçi-5:
‹HL'ye çok büyük gerek yoktur. "Çocuklar›m›z hem dinini
ö¤rensin, hem de e¤itim als›n" deniyorsa zaten zorunlu din dersleri
vard›r. Hem buralarda ö¤renir, hem de aile içinde al›r. E¤itimin
bilimsel ve özerk olmas›n› istiyorsak birlik içinde olmas›, yani
dinsel etkilerden uzak olmas› gerekir.
Sendika Temsilcisi-1:
Devletin din e¤itimini düzenlemesi özü itibariyle yanl›fl
oldu¤undan tart›flmalar›n da yanl›fl bir kulvarda sürdürülmesi
kaç›n›lmaz olacakt›r.
Sosyal Bilimci-1:
Din çok önemlidir, ama bilgi ça¤›n›n ve a¤ toplumunun birinci
s›radaki bilgi kayna¤› de¤ildir. Bu sebeple, "uzman" yetifltirmeye
yönelik bir din e¤itimi ister istemez s›n›rl› yap›lmak
durumundad›r. Buna karfl›l›k, bir iman meselesi ve moral kaynak
olarak dine daha fazla aflina olmak iste¤i, bireysel çabaya
b›rak›lmal›d›r. Global modernleflme olgusunun içerdi¤i çok
boyutlu karmafl›kl›¤›n, din e¤itimi ile üstesinden gelinebilece¤ini
düflünmek pek gerçekçi de¤ildir.
Sosyal Bilimci-8:
Kan›mca din e¤itimi, özellikle dine dayal› din e¤itimi zorunlu
müfredatta yer almamal›d›r. Din e¤itimi devletin denetiminde,
ama devlet taraf›ndan de¤il, bu e¤itimi almak isteyenlere seçmeli
olarak verilebilir. Devlet din e¤itimine mekan/kaynak ay›rabilir.
Gazeteci-8:
Din ö¤renimi son on y›lda bir ihtiyaca dönüfltürüldü. Bu noktadan
geriye dönüflün çok kolay olamayaca¤› aç›kt›r. Dolay›s›yla art›k
tart›flma, okul müfredat›nda din e¤itiminin al›p almamas› de¤il,
s›n›rlar› ve az›nl›klara verilecek yer çerçevesinde olacakt›r.
Siyasetçi-6:
‹HL'nin ve ö¤rencilerinin say›s›n›n fazlal›¤› elefltiri konusu ise, o
zaman devlet, Anayasan›n 24. maddesindeki "vatandafllar›n din
e¤itimi ihtiyac›n› karfl›lama" görevini baflka bir modelle
karfl›lamal›d›r. ‹lkö¤retim okullar›nda ve liselerde velinin bu iste¤ini
yerine getirmedi¤iniz müddetçe ortada bir problem, çekiflme ve
beklenti var demektir. ‹lk ve orta dereceli okullarda iste¤e ba¤l›
olarak yeterli din derslerinin karfl›lanmas› fleklinde bu sorun çözülür.
172
Bürokrat-1:
Hâlâ din e¤itimi olmal› m› olmamal› m› tart›fl›l›yor. Bence bu
tart›flma bitmifltir, art›k bunun nas›l yap›lmas› gerekti¤ini
konuflmal›y›z. Bu bak›mdan örgün e¤itimde seçmeli din derslerini
makul bir çözüm olarak görüyorum, ama devletin okulunda,
devletin denetiminde ve pedagojik esaslara göre yap›lmal›.
Tamamen usulsüz, geleneksel yöntemlerle, pedagojinin "p"sinden
haberi olmayan insanlar›n elinde, rastgele dini bilgilerin yanl›fl
bir flekilde verilmesi yerine daha sa¤l›kl› bilgi vermenin yollar›n›
devletin haz›rlamas›ndan yanay›m. Din Kültürü dersi var, o
mecburi, herkes al›yor, ama ad› üstünde kültür dersi. Öbür taraftan
Anayasam›z velilerin iste¤ine göre, reflit olmayanlar dini e¤itim
alabilir diyor.
Bürokrat-2:
Do¤ru olan ilk ve ortaö¤renim ça¤›ndaki ö¤rencilerin do¤ru
dürüst dini bilgi almalar›d›r. ‹ki fley yapamay›z: Din e¤itimi
verece¤iz diye yanl›fl, radikal, toplumla kavgay› tahrik edici fleyler
ö¤retmemeliyiz; iki; din e¤itimi talebini göz ard› etmemeliyiz.
Siyasetçiler kendi hayatlar›na bak›p insanlar›n ne yapmas›
gerekti¤ine karar veriyorlar. Mesela "Ben hayat›mda din e¤itimi
almad›m ama baya¤› önemli bir yere gelebildim" diyor. Siyasetçi
ve bürokrat›n görevi kendilerine göre toplumu flekillendirmek
de¤il, toplumun demokratik, sivil taleplerini, makul ve kamu
düzenini bozmayacak flekilde karfl›lamakt›r.
Sendika Temsilcisi-2:
Halk›n din e¤itimi ve ö¤renimi ihtiyac›n› gidermek ad›na, din
e¤itimi ve ö¤retimi müfredat› Din ‹flleri Yüksek Kurulunca
haz›rlanan, bir y›l süren, Kuran ve di¤er dini konular› içeren
derslerin ve hatta di¤er dinler hakk›nda da bilgilerin ö¤retildi¤i
düzenli, diplomal› ve disiplinli bir formatta sunulabilir. Her lisede
seçmeli olmak kayd›yla daha kapsaml› ve genifl ölçekli din e¤itimi
ve ö¤renimi verilebilir. Yaz tatillerinde okullarda din ö¤renimiyle
ilgili kapsaml›, takviyeli dersler veya kurslar verilebilir.
Siyasetçi-10:
Normal okullarda yeterli dini bilgi verildi¤i takdirde meslek
fazlas› ‹HL'nin normal liseye dönüfltürülmesi fikrine so¤uk
bakmam. Bat›da 4 yafl›nda ana okuluna giden çocuklara bile
papazlar uygulamal› olarak dini bilgi verirken bizde kimi yersiz
bahanelerle çocuklar›m›z› yeterli dini bilgiyle donatmaktan
kaç›nmam›z velileri ister istemez dini bilgilerin a¤›rl›kta oldu¤u
okullara sevk etmektedir. Veliler çocuklar›n›n normal okullarda
da ‹HL'de ald›¤› bilgiye ulaflt›¤›n› görürlerse ‹HL'ye olan ra¤bet
“Normal okullarda yeterli dini bilgi
verildi¤i takdirde meslek fazlas›
‹HL'nin normal liseye dönüfltürülmesi
fikrine so¤uk bakmam.”
Siyasetçi-10
173
“E¤er imam hatip okullar› Tevhid-i
Tedrisat çat›s› alt›nda olmasayd› ya
da Bat›’da oldu¤u gibi cemaatler kendi
okullar›n› kurabilselerdi sonuç daha
kötü olurdu. Devletin denetimi d›fl›nda
her akl›na gelen bir fley yapmaya
çal›fl›rd›.”
Siyasetçi-2
kendili¤inden azalacakt›r. ‹flte o zaman ‹HL dini görev yapmak
isteyenlerin tercih edece¤i okullara dönüflebilir.
STK Temsilcisi-2:
E¤itimin her kademesinde devlet müdahalesi olmadan, din
ö¤retimi ve e¤itimi ihtiyac› karfl›lanmal›d›r. Bu husus 18 Temmuz
2003 tarihinde Roma'da kabul edilen Avrupa Birli¤i Anayasa
Tasla¤›n›n II-14. maddesinin 3. f›kras›nda net bir biçimde yer
almaktad›r. Din e¤itim ve ö¤retimi anne ve baban›n iste¤i
do¤rultusunda e¤itimin tüm kademelerinde verilmesinin zaruri
oldu¤una inanmaktay›z.
Siyasetçi-4:
‹HL'ye ve ‹HL'ler gibi e¤itim veren okullara Türkiye her zaman
ihtiyaç duyacakt›r. Zira bunu yasal zemin içerisinde yapamazsak,
baz›lar›n›n bu ihtiyac› nas›l farkl› flekilde karfl›lad›klar›n› ve ülkeye
nelere mal oldu¤unu hep birlikte gördük. ‹nsan›m›z›n,
çocuklar›m›z din e¤itimi görsün fleklinde bir hassasiyetleri var.
Yasal zeminde kalmak suretiyle, bu talebi karfl›lamak da elbette
devletin görevidir. Bu aç›dan ‹HL ile ilgili, ortal›kta böyle k›yamet
koparacak ve her fleyi farkl› flekillerde gösterecek bir endifle, korku,
vehim görmüyorum.
STK Temsilcisi-6:
Ça¤dafl toplum laiklik prensibi üzerine kurulu bir toplumdur. Bu,
dini bilgilerin ö¤renilmemesi ö¤retilmemesi anlam›na gelmez.
‹HL'de okutulan din e¤itimi ile bireyi dini konularda yeterli bilgi
sahibi yapabilmeliyiz. Birtak›m cemaatler, gruplar liderler ya da
birileri taraf›ndan din konusunda manipüle edilemeyecek kadar
kendi kendine karar verece¤i bilgiyi elde etmeli. Bunu da o
cemaatlerin d›fl›ndaki, daha üst düzeyde olay› ele alabilen bir
teflkilat yapabilir, yani devlet. Bir anlamda devlet kendini de böyle
bir e¤itim sistemi ile korumufl olacakt›r.
Siyasetçi-2:
Madem demokrasi var, toplum ihtiyaç duyuyor, b›rak›n hangi
okula gidecekse gitsin ama devlet denetiminde olsun. Önemli olan
bu. E¤er imam hatip okullar› Tevhid-i Tedrisat çat›s› alt›nda
olmasayd› ya da Bat›’da oldu¤u gibi cemaatler kendi okullar›n›
kurabilselerdi sonuç daha kötü olurdu. Devletin denetimi d›fl›nda
her akl›na gelen bir fley yapmaya çal›fl›rd›.
E¤itim Bilimci-3:
‹steyene din e¤itiminin verilmesi bir anayasal zorunluluktur. Bu
e¤itimin devletin denetimi alt›nda verilmesi de yine bir anayasa
174
hükmüdür. Geçmifl dönemlerde yapm›fl oldu¤um bir araflt›rmada
çocuklar›n din e¤itimini ö¤retmenlerden almak istedi¤ine dair
bir bulgu elde etmifltim. Ö¤renciler "Annem beni Kuran Kursuna
gönderiyor, orada s›k›l›yorum rahat de¤ilim" türü flikayetler de
bulunmufltu. Çocuklar din e¤itimini cami yerine okulda almak
istediklerini belirtmifllerdi.
Gazeteci-19:
Özel din e¤itim-ö¤retimi yoktur. Bütün din e¤itiminin devlet
gözetimi alt›nda yap›lmas› Anayasa kural›d›r. Diyanet bir devlet
kurumudur. Bu flartlar içerisinde toplumu memnun edecek bir
çözümler dizisi bulununcaya, en az›ndan sistem o yönde kendini
yenileme noktas›na gelinceye kadar, mevcut uygulamay› devam
ettirmek, bu arada ‹HL ve meslek liseleri ile ilgili gerilimi
toplumun beklentisi istikametinde gidermek, devletin en acil
görevidir.
“Din e¤itimini vatandafl›n eline
verdi¤imiz zaman bu farkl› yönlere
çekilebilir. 1950'li y›llara kadar do¤ru
dürüst din e¤itimi yapamad›k.
Cemaatlerin ç›kmas› bundan kaynakl›.
Bir din e¤itiminin önünde engel oldu¤u
zaman ne yap›yor, din hem
siyasallafl›yor hem radikallefliyor.”
Bürokrat-3
Bürokrat-3:
Din e¤itimini vatandafl›n eline verdi¤imiz zaman bu farkl› yönlere
çekilebilir. 1950'li y›llara kadar do¤ru dürüst din e¤itimi yapamad›k.
Cemaatlerin ç›kmas› bundan kaynakl›. Bir din e¤itiminin önünde
engel oldu¤u zaman ne yap›yor, din hem siyasallafl›yor hem
radikallefliyor. Tam bir demokratikleflme sa¤lanmadan, flu andaki
konumuyla Türkiye'nin din e¤itimini farkl› kesimlerin eline
vermesi kavgadan baflka bir fley getirmez...
Sendika Temsilcisi-3:
Din ö¤renimi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›, devletin anayasal bir
görevidir. Bu ihtiyaç tüm ilk ve orta ö¤renim kurumlar›nda ‹slam
dininin bütün vecibelerini aflama aflama ö¤retmeyi kapsayacak
yeterlikte olmak zorundad›r. Haftada bir saate düflürülmüfl
bugünkü "Din Kültürü" dersi, nihayet bir kültür dersi olup ‹slam
dinini ö¤retme amac›ndan çok uzakt›r. Din ö¤renimi ihtiyac›
karfl›lanmad›¤› için halk›m›z, çocu¤unun hiç olmazsa ‹HL'de
ö¤retildi¤i kadar›n› ö¤renebilmesi için bu okullara yönelmektedir.
STK Temsilcisi-4:
Din e¤itiminin flu anda bunun tek adresi ‹HL. ‹HL'nin özellikle
üniversite sorunlar› çözülürse bu ihtiyaç eskisi gibi giderilir. Bunun
yan›nda ilkö¤retim okullar›nda fleçmeli olarak Din tarihi, Kuran› Kerim ve siyer gibi dersler konmal›. ‹lk ve ortaö¤retime ikisi de
konmal›. Bunlar›n yan›nda da ‹HL mutlaka olmal›.
175
Seçmeli derslerin kaç tane ve neler
olaca¤›; yaln›zca liselere mi, yoksa
ilkö¤retime de mi konulaca¤›
tart›fl›l›yor. Bu arada ö¤rencilerin not
alaca¤› "seçmeli" yerine
notland›rman›n olmayaca¤› "iste¤e
ba¤l›" din dersinin daha makul
oldu¤unu savunanlar da var.
3.11 Seçmeli Din Dersi Seçene¤i
Baz› çevreler uzun zamand›r ‹HL sorununun çözümü için yeni
bir projenin haz›rl›klar›n› sürdürüyorlar: Seçmeli din dersi. Milli
E¤itim Bakanl›¤›, dolay›s›yla Hükümetin de s›cak bakt›¤› anlafl›lan
bu seçenek, ‹HL ile ilgili yeni yasal düzenlemenin sert tepki
görmesiyle acele bir flekilde gündeme getirildi; özellikle
Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer'in vetosunun ard›ndan "alt›n
bir formül" gibi sunulur oldu.
Bu öneri, ‹HL'nin toplumun, daha çok da muhafazakâr ailelerin
din e¤itimi talebine cevap verdi¤i, bu talebin baflka flekillerde
giderilmesi durumunda sorunun çözülece¤i varsay›m›na dayan›yor.
Seçmeli derslerin kaç tane ve neler olaca¤›; yaln›zca liselere mi,
yoksa ilkö¤retime de mi konulaca¤› tart›fl›l›yor. Bu arada
ö¤rencilerin not alaca¤› "seçmeli" yerine notland›rman›n
olmayaca¤› "iste¤e ba¤l›" din dersinin daha makul oldu¤unu
savunanlar da var. Kamuoyunda yayg›n tart›fl›lmadan önce, seçmeli
din dersi hakk›nda derledi¤imiz baz› görüfller flöyle:
Gazeteci-25:
Bütün lise düzeyi okullarda seçmeli din dersi konulmas› ve bunun
tatminkâr bir noktada olmas›, sorunu kökünden çözer.
Siyasetçi-9:
Normal okullarda olsun, liselerde olsun din derslerinin saat say›s›n›
art›rmak laz›m. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde daha
fazla din bilgisi verilir ve velilerin, "di¤er okullarda din dersi az"
gerekçesi de kald›r›l›r ve orada da yeterli e¤itimi al›r. O zaman
dini derslerin say›s› ‹HL'de daha da art›r›l›r.
Gazeteci-6:
Din e¤itimi özgürlükçü bir anlay›flla seçmeli olarak müfredatta
yer almal›. Sadece din kültürü ve ahlak dersi gibi bir uygulamayla
çocuklar›na din e¤itimi de vermek isteyen velilerin talepleri
karfl›lanm›fl olmaz.
Sosyal Bilimci-3:
Din e¤itimi Türkiye'nin köklü bir problemidir. Genifl muhafazakâr
ve dindar kitleler bir biçimde ya Kuran kurslar› ya dershaneler
ya da baflka yerlere yönelerek din e¤itim talebini karfl›lamaya
çal›fl›yorlar. Bu nedenle liselerde "seçmeli genifl din e¤itimi"
imkanlar› oluflturulmal›. ‹steyen aileler ya da bireyler ‹slamiyet
ile ilgili daha genifl bilgi sahibi olabilmelidirler.
176
Gazeteci-4:
Din e¤itimi di¤er okullarda da en az›ndan tercihli derslerle
gelifltirilebilir. Böyle bir uygulama ‹HL'ye yönelen talebi de
azaltabilir.
Gazeteci-18:
Ailelerin ve k›smen ö¤rencilerin, ‹HL'yi seçmesinde bir gerekçe
olan, "dini bütün, ahlakl› yetiflme" talebine (k›smi de olsa) yan›t
verilmelidir. Bunun için, normal ortaö¤renimde din ve ahlak
dersleri zorunlu olmaktan ç›kar›lmal›, buna karfl›l›k ders müfredat›
de¤ifltirilerek tam bir "kateflizm/ilmihlal" e¤itimi sa¤lanmal›d›r.
Yani din dersine kat›lmay› tercih eden ö¤renci, flu anki genel din
kültürünün yerine flartlar›, uygulamalar›, gelenekleri ve ahlak›yla
Müslümanl›¤› ö¤renmelidir.
Siyasetçi-6:
Vatandafl "benim çocu¤uma Kuran okumas›n› ö¤retin" diyorsa
her yerde ö¤reteceksiniz. Tabii böyle deyince de "bunlar bütün
okullar› imam hatiplefltirmek istiyor" gibi bir elefltiri duyuluyor.
Bu takdirde din e¤itiminin a¤›rl›kla verildi¤i yeni lise modelleri
gelifltirirsiniz. Bu Türkiye genelinde 500 tane olmaz da, diyelim
ki her ilde ve büyük ilçe merkezlerinde din dersi a¤›rl›kl› lise
açars›n›z ve çocu¤una yeterli din e¤itimi ald›rmak isteyen vatandafl
oraya gönderir.
STK Temsilcisi-1:
Önemli olan fludur: din e¤itimi verecek kifliler gerçekten din
e¤itimi mi verecek, yoksa toplumla, cumhuriyetle hesaplaflmak
için mi e¤itim verecekler? Din dersi okullarda seçmeli olarak
konabilir. Asla zorunlu olmamal›. Din olgusu güzelli¤i, ahlak›
bar›fl›, insani duygular› öne ç›karan bir olgudur. E¤er bu olgular›
öne ç›karan bir din e¤itimi verilecekse seçmeli ders olarak
verilebilir.
E¤itim Bilimci-3:
Okullarda seçmeli de¤il iste¤e ba¤l› din dersleri verilebilir. Seçmeli
olunca ö¤renciden o derste bir baflar› beklenir. Oysa iste¤e ba¤l›
olunca not ortalamas›na girmez, baflar› beklenmez. E¤er bir aile
çocu¤unun din e¤itimi almas›n› istiyorsa bunu okula beyan eder.
Biz buna genel bütçeden para vermeyelim. Mali bir formül
bulunarak örne¤in okul aile birli¤ine veli makbuz karfl›l›¤› ücretini
öder. Bunun formüle edilmesi zor da de¤ildir. E¤er okulda yeterli
ö¤renci yoksa baflka okullardan da ö¤renci bulunur s›n›flar
tamamlan›r. Böylece din ö¤renimi ihtiyac› karfl›lanabilir. Ama
aile çocu¤unun din alimi olmas›n›, din üzerine araflt›rmalar
“Okullarda seçmeli de¤il iste¤e ba¤l›
din dersleri verilebilir. Seçmeli olunca
ö¤renciden o derste bir baflar› beklenir.
Oysa iste¤e ba¤l› olunca not
ortalamas›na girmez, baflar›
beklenmez.”
E¤itim Bilimci-3
177
“Seçmeli din dersinin iyi bir fley
olaca¤›n› düflünmüyorum. Çünkü bu
Anadolu'nun birçok köflesinde hemen
seçmeli olmaktan ç›k›p zorunlu din
dersine dönüflebilir.”
Sosyal Bilimci-10
yapmas›n› isterse, çocu¤um bu ifle temelden bafllas›n diye düflünürse
çocuklar›n› ‹HL'ye gönderir.
Sosyal Bilimci-2:
Din ö¤renimini müfredata dahil etmekle sorunu çözmenin
mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum. Böyle bir uygulamay› kimileri
yeterli bulmayacak kimileri de daha temelde varl›¤›na itiraz
edecektir. Sorun sadece "din ö¤renimi ihtiyac›" de¤ildir;
modernleflmenin özellikle elefltirilen kodlar›na karfl› gelene¤in
alternatif tahayyülünü infla etmektir. ‹HL'nin böyle bir ifllevi
yerine getirme kapasitesinin de hayli zay›f oldu¤unu, oradan daha
fragmante olmufl insanlar›n yetifltiklerini düflünüyorum. Böyle
bir tahayyülün karfl›l›¤› disiplinler aras› bir çal›flman›n daha yetkin
bir flekilde gerçeklefltirilece¤i ilahiyat fakülteleridir.
Sosyal Bilimci-9:
Seçmeli din dersi olmaz, çünkü bu düz örgün e¤itim sürecinde
Peygamber efendimizin hayat› ya da meal ya da flu ya da bu gibi
din dersleri yerine daha çok ‹ngilizce verilmesi, daha çok dünya
vatandafl› olmaya haz›rl›kl› ve donan›m sahibi insanlar›n
yetifltirilmesinden yanay›m. Çünkü o beyinlerin de belirli bir
kapasitesi var.
E¤itim Bilimci-1:
Okullar›m›zda, din derslerinin ya da Kuran-› Kerim ve hadis gibi
konular›n seçmeli olarak konulmas› düflüncesine kat›lmak
mümkün de¤ildir. Bu uygulamaya gidilmesi halinde bu dersler
ilk f›rsatta, alternatifleri konulmayarak ve zorlama ile zorunlu
hale getirilir. Bu da liselerin tamam›n›n ‹HL'ye dönüflmesi
sonucunu do¤urur.
Sosyal Bilimci-10:
Seçmeli din dersinin iyi bir fley olaca¤›n› düflünmüyorum. Çünkü
bu Anadolu'nun birçok köflesinde hemen seçmeli olmaktan ç›k›p
zorunlu din dersine dönüflebilir. Kald› ki Bat›da böyle bir fley
yoktur. Katolik liselerinde bile böyle bir fleyin oldu¤unu
sanm›yorum. Bu çerçevede belki de ilahiyat liselerine bile evet
diyebilirim ama bu alternatife çok s›cak bakm›yorum...
3.12 Din Ö¤reniminin ‹çeri¤i
Devletin verdi¤i ve vermesi söz konusu olan zorunlu/seçmeli veya
iste¤e ba¤l› din derslerinin içeri¤i bir baflka önemli tart›flma konusu
olarak karfl›m›za ç›k›yor. Muhafazakâr çevrelerin dile getirdi¤i
‹slamiyet temelli, bir nevi ilmihal e¤itimine birçok çevre mesafeli
178
ve hatta flüpheyle yaklafl›yor. Alevilik ve di¤er ‹slam mezhepleri,
di¤er dinler, mitoloji ve hatta dinsizli¤in müfredatta ne ölçüde
yer almas› gerekti¤i de ayr›ca tart›fl›l›yor.
Gazeteci-21:
Sorun, ‹HL'nin bizatihi varl›¤›. ‹HL'ler tamamen kald›r›lmal›.
‹mam ve Hatipler, ‹lahiyat Fakültesi mezunlar› aras›ndan
cemaatler taraf›ndan iflbafl›na getirilmeli. Normal liselerde ve
meslek okullar›nda da "Dinler Kültürü" derslerinde tüm dinlerin
tarihleri, bilgileri ve bu arada dinsizlik de e¤itim program›na
al›nmal›.
“Ça¤dafl dünyada din özel alana aittir,
din bir vicdan meselesidir ve bireysel
bir seçimdir. Bireyler dini, gelene¤i
ailelerinden ve sosyal çevrelerinden
ö¤renirler. Okullarda çocuklara tek bir
din de¤il tüm dinlere dair genel bilgiler
ö¤retilmeli.”
Gazeteci-17
Gazeteci-17:
Ça¤dafl dünyada din özel alana aittir, din bir vicdan meselesidir
ve bireysel bir seçimdir. Bireyler dini, gelene¤i ailelerinden ve
sosyal çevrelerinden ö¤renirler. Okullarda çocuklara tek bir din
de¤il tüm dinlere dair genel bilgiler ö¤retilmeli.
Gazeteci-22:
fiu andaki din e¤itimi de yanl›fl. ‹nsanlara dua ezberleterek din
e¤itimi yap›lmaz. Nas›l dua edece¤ini, namaz k›laca¤›n› insanlar
camide Kuran kurslar›nda vs. ö¤renmeli. Okullarda ise iflin tarihi,
sosyolojik boyutu verilmeli. Dinler nas›l ortaya ç›kt›, peygamberlik
nedir, nas›l geliflti, mezhepler nedir, nas›l ortaya ç›kt›, bunlar
ö¤retilmeli.
Sosyal Bilimci-1:
"Din bilimleri" ad› alt›nda baz› derslerin okutulmas›n›n yararl›
olaca¤› söylenebilir. Bilgi ça¤›nda ve bilgi üzerine infla olmufl bir
"a¤ toplumu"nda (network society) yafl›yoruz art›k. Her türlü
bilgiye oldu¤u kadar dini bilgiye de ihtiyac›m›z vard›r. Baflka
önemli bir ihtiyac›m›z ise, bu bilgileri hakk›yla ö¤retecek
uzmanlard›r.
Gazeteci-9:
Di¤er ortaö¤retim okullar›nda da din dersleri mutlaka olmal›,
fakat bunlar bilimsel "din kültürü" dersleri olmal›d›r. Yani, di¤er
dinlerin özellikleri de ö¤retilmelidir. Hatta mitoloji bile.
Siyasetçi-5:
"Yaln›z flu mezhebin e¤itimi veriliyor, bunun da verilsin"
dendi¤inde, e¤itimi dinsellefltirmifl olursunuz. Baz› solcu ve
ayd›nlarca bu iyi bir fleymifl gibi söyleniyor, halbuki bundan da
kaç›nmak gerekir. Önemli olan e¤itimin dinsel etkilerden uzak,
bilimsel yap›lmas›d›r. Dinler, tarikatlar e¤itimin yakas›ndan
179
ar›nd›r›lmad›kça ve din dersi iste¤e ba¤l› ve notsuz bir flekle
sokulmad›kça, temel ya da ortaö¤retimin bir ö¤esi gibi
düflünüldükçe, bir laik e¤itimden ve e¤itim birli¤inden söz
edemeyiz.
Siyasetçi-8:
Bu ülkede az›msanmayacak kadar Alevi nüfus var, 15 milyon.
Bunlar› ne yapaca¤›z? Bunun anayasadaki din özgürlü¤ü ile,
Anayasan›n 10. ve 24. maddeleri ile ba¤dafl›r yan› var m›? As›l
bunu çözmek laz›m. Geçenlerde Milli E¤itim Bakan› bir aç›klama
yapt› ve "okullarda Alevi dersi veriliyor," dedi. fiaçma sapan bir
ifade. Sen neye dayanarak bu dersi veriyorsun, hangi kurumla
görüfltün? Hangi Alevi kurumu ya da bilim adam› ile görüfltün?
Kimden ald›n böyle bir destek, ne vereceksin, nas›l bir Alevilik
dersi vereceksin? Önce bunun alt yap›s›n›n haz›rlanmas› laz›m,
bilim adamlar›n›n toplanmas› laz›m.
STK Temsilcisi-9:
Din, "Ben devleti idare edece¤im" düflüncesinden vazgeçmelidir.
Bizim Sünni yurttafllar›m›zdan ayr›ld›¤›m›z en temel nokta budur.
Alevilerin kamusal alanda hiçbir talebi yoktur. Olmam›flt›r, olmas›
da söz konusu de¤ildir. Çünkü biz biliriz ki, devleti siyaset yönetir,
din ise bir inanç iflidir. Orada olmas›, birbiri ile ba¤daflmas› ve yan
yana durmas› ve dinin devleti ele geçirmek için araç olarak
kullan›lmas›n› do¤ru görmeyiz.
E¤itim Bilimci-2:
Devlet e¤er e¤itim sistemi içinde imam yetifltirecekse, tüm inanç
gruplar› için yetifltirmeli. Devlet Sünni imam yetifltiriyor. Oysa
Türkiye'de farkl› inanç gruplar› var. ‹nsan haklar› aç›s›ndan
bak›ld›¤›nda da yanl›fl fleyler yap›l›yor. Devlet din adam›
yetifltirecekse, haham da, papaz da yetifltirmesi laz›m o zaman.
“Bu ülkede az›msanmayacak kadar
Alevi nüfus var, 15 milyon. Bunlar›
ne yapaca¤›z? Bunun anayasadaki
din özgürlü¤ü ile, Anayasan›n 10. ve
24. maddeleri ile ba¤dafl›r yan› var
m›? As›l bunu çözmek laz›m.”
Siyasetçi-8
180
Siyasetçi-9:
Alevi vatandafllar için ‹HL aç›ld› diyelim, ya da o tür bir okul;
Hanefi için, Hambeli, Maliki için de aç›ls›n dersek bunun sonu
gelmez. Onun için, ayn› okul içinde bu bilgiler verilir. Verilmesi
durumunda nas›l, Hanefi'nin, Maliki'nin, Hambeli'nin yorumu
bu diyorsak, on iki ‹mam çerçevesinde fiia'n›n yorumu da bu
diyebiliriz. Ayr› bir okul ve statü vermek ne kadar gerçekçi
bilemiyorum, bunun sonu gelmez. Baflka talepler ç›kar.
Bürokrat-3:
Az›nl›klarla ilgili olarak Bakanl›k çerçevesinde bir e¤itim almak
isterlerse zaten bir sorun yok. Alevilik ise ‹slam'dan farkl›, ‹slam'›n
d›fl›nda bir fley de¤il. Yani Alevi vatandafllar›m›z›n Allah inanc›yla,
Peygamber inanc›yla, Hz. Muhammed konusunda ve kitap
konusunda bir s›k›nt›lar› yok zaten. Tasavvufi bir oluflumdur.
Mevlevilik neyse, Nakflilik neyse, Alevilik ve Bektaflilik de odur...
Siyasetçi-3:
Türkiye'de ‹HL Sünni cemaate hitap eder. Bu arada Alevi cemaatin
din adam› ihtiyac›n› karfl›layacak bir tedbir al›nmam›flt›r. Bu
tedbir al›nmad›¤› için de Alevi vatandafllar›m›z zaman zaman
baz› yanl›fl yerlere çekilmifl olabilirler. Zaman›nda ‹HL'yi kurarken
Alevi topluma da hitap edebilseydik, onlar›n ihtiyaçlar›na cevap
verebilseydik belki bugün Sünni ve Alevi kesimler aras›nda bu
kadar kesin çizgiler oluflmazd›.
“Burada müslüman olmayan ailelerin
çocuklar›n›n da din ö¤renimi ihtiyac›
karfl›lanmal›. E¤er Musevi bir aile
çocu¤una din e¤itimi vermek istiyorsa
devlet bunu da karfl›lamak
zorundad›r.”
E¤itim Bilimci-3
Siyasetçi-6:
Art›k mezhep kavgalar› ile vakit kaybetmeye ne Türkiye'nin ne
de dünyan›n vakti yok. Din konusunu mezhepler üstü bir
yaklafl›mla ele almam›z gerekti¤ini düflünüyorum. Belki Türkiye'de
Aleviler var falan diyeceksiniz, o vatandafl çocu¤una din e¤itimi
ald›rmak istemiyorsa, iste¤e ba¤l› olaca¤›ndan zaten ald›rmaz. Ya
da program ona göre revize edilir. Din e¤itimi program› ve
müfredat ona göre elden geçirilir ve sorun giderilir.
Gazeteci-2:
Din e¤itimi Fatiha ve üç kulu vallah bir elhamdan ibaret olamaz.
‹nsanlar bununla yetinmek mecburiyetinde de¤il. Belli bir ‹slam
düflüncesi perspektifi, kutsal kitab›n dili oldu¤u için biraz Arapça,
peygamberin hayat› vs.nin de oldu¤u bir e¤itimin verilmesinde
flafl›lacak, yad›rganacak bir fley yok.
E¤itim Bilimci-3:
Din dersleri seçmeli yerine iste¤e ba¤l› olmal›. Seçmeli olunca
karfl›s›na da bir ders koyman›z gerekir. Bu dersler de Kuran-›
Kerim'in anlam›, peygamberimizin hayat› olmal›. Bu iki ders
yeter. Okullardaki din derslerinde e¤itim vermemek, flartland›rma
yapmamak gerekir. Orada çocu¤un ailesine, mezhebine, kültürüne
yönelik yüklemeler yapmayal›m. Bu derslerde objektif olunmal›,
bir kültür verilmeli. Burada müslüman olmayan ailelerin
çocuklar›n›n da din ö¤renimi ihtiyac› karfl›lanmal›. E¤er Musevi
bir aile çocu¤una din e¤itimi vermek istiyorsa devlet bunu da
karfl›lamak zorundad›r.
Gazeteci-20:
Bugünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ihtiyaca cevap
vermemektedir. Farz olan ibadetlerin ö¤retilmesi, Kuran
181
okunmas›n›n ö¤retilmesi, Kuran meali (Türkçe aç›klamas›), Hadis
ile Peygamberlerin ve Peygamberimizin Hayat› bafll›klar›yla befl
temel ders velilerin baflvurusuyla isteyen ö¤rencilere okutulmal›d›r.
Sendika Temsilcisi-3:
Tüm lise türündeki okullarda, bilimsel yeterlili¤i Milli E¤itim
Bakanl›¤› ile Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n birlikte belirleyece¤i
kapsam ve içerikte ‹slam dinini ö¤retmeye yönelik dersler
okutulmal›d›r. ‹slam Dini, Kuran-› Kerim, ‹lmihal, Hadis, ‹slam
Tarihi, Peygamberler Tarihi gibi dersler olmal› ve "‹slam Dini"
dersi zorunlu, di¤erleri iste¤e ba¤l› okutulmal›d›r.
3.13 Özel Okullarda Din E¤itimi Mümkün Olmal› m›?
‹HL'yi, din görevlisi yetifltirmeyi ve vatandafllar›n din e¤itimi
ihtiyac›n› tart›fl›rken ister istemez laikli¤i ve Türkiye'deki
uygulamas›n›, buna ba¤l› olarak da Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›
masaya yat›rmak durumunda kald›k. Daha önceki bölümlerde de
baz› örnekleriyle karfl›lafl›ld›¤› gibi, kimi muhafazakâr kifli ya da
kurumlar›n, devletin dini yaflama do¤rudan müdahale etmemesi
durumunda olay›n "yeralt›na kayaca¤›" ve birtak›m art niyetli
"cemaatlerin" durumundan istifade edece¤i fleklindeki uyar›lar›n›n
alt›n› çizmek istiyoruz.
Bununla birlikte, devletin dini hayata kar›flmamas› yaklafl›m›n›n
yavafl yavafl bu çevrelerde de benimsenmekte oldu¤unu bir kez
daha bu çal›flmam›zda gözledi¤imizi hat›rlat›yor ve din e¤itiminin
topluma b›rak›lmas› etraf›ndaki tart›flmalar üzerine baz› görüflleri
aktar›yoruz:
“‹HL, bir yolu bulunup mutlaka devlet
okulu olmaktan kurtar›l›p özel okul
statüsüne kavuflturulmal›d›r.”
Gazeteci-1
182
Gazeteci-1:
‹HL, bir yolu bulunup mutlaka devlet okulu olmaktan kurtar›l›p
özel okul statüsüne kavuflturulmal›d›r. Bu okullar› mutlaka,
yak›nlarda hakk›nda çok konuflulan Fransa'daki özel okullar
düzenine sokmal›y›z. Özel okul s›fat› kazanacak olan bu okullara
devlet bugün yapt›¤› yard›m› (ö¤retmen ve yakacak-ayd›nlatma
giderleri gibi) yine yapacakt›r; ama bu okullar art›k devlet okulu
say›lmayacakt›r. Devletin denetimi tabii ki bu okullar üzerinde
de olmas› gerekti¤i gibi sa¤lanacakt›r. Ama onlar art›k din e¤itimi
ve ö¤retiminin yo¤un olarak verildi¤i özel liselere dönüflecektir.
Ve tabii bu liselerden mezun olacak ö¤renciler de üniversite
s›navlar›na di¤er devlet lisesi ö¤rencileriyle ayn› flartlar alt›nda
gireceklerdir.
Sosyal Bilimci-4:
Din e¤itiminin Devletin üzerinden al›nmas› gerekti¤ini
düflünüyorum; Devlet bu alandan çekilmeli ve problemin
çözümünü kalite itibariyle denetleyen bir fonksiyon üstlenmelidir.
E¤er camilerin imam-hatip ihtiyac›n› karfl›lamak söz konusu
olunca da devletin camilerde memur istihdam›n›n ne derece do¤ru
oldu¤unu tart›flmak laz›m. Do¤ruyu herkes biliyor ama gere¤ini
yapmak herkesi korkutuyor
“Diyanetin idare sistemi d›fl›na
ç›kar›lmas›, din e¤itiminin de dini
cemaatler taraf›ndan verilmesi,
böylece Türkiye'de laikli¤in
liberalleflmesi ideal olurdu. Bu
yap›lmad›¤› sürece ‹HL sorununun
alt›ndan kalkmak mümkün de¤il.”
Gazeteci-12:
"‹htiyaç kadar imam yetifltirelim" mant›¤› da abestir. Do¤rusu;
nerede ve kaç imam›n gerekli oldu¤una cemaat karar verir. Devlet,
imam hatipleri kapat›r, din adamlar› özel okulda yetiflir. Teknik
okullara, imam hatip ipote¤i nedeniyle uygulanan ceza kalkar.
Sosyal Bilimci-6
Sosyal Bilimci-6:
‹HL sorunu, Türkiye'nin dini devlet denetimi alt›nda tutan laiklik
uygulamas›yla ilgili bir mesele. Din ifllerinin topluma b›rak›lmas›,
Diyanetin idare sistemi d›fl›na ç›kar›lmas›, din e¤itiminin de dini
cemaatler taraf›ndan verilmesi, böylece Türkiye'de laikli¤in
liberalleflmesi ideal olurdu. Bu yap›lmad›¤› sürece ‹HL sorununun
alt›ndan kalkmak mümkün de¤il. Bu liselere hem bir meslek lisesi
olarak, hem de çocuklar›n›n din e¤itimi görmesini isteyen dindar
ailelerin taleplerinin karfl›lanmas› için ihtiyaç duyuldu. Din
cemaatlere b›rak›lmad›kça, devlet din e¤itimini tekelinde tutmakta
›srarl› oldu¤u sürece, ‹HL'lerden vazgeçmek kolay de¤il.
Siyasetçi-7:
Devlet din e¤itimini tamamen halka, özel okullara b›rakmal›.
E¤er tam anlam›yla laiksek devletin müdahale etmemesi gerekir.
fiu anda ben milletvekiliyim, benim eflim baflörtülü ve birçok
yasakla karfl› karfl›ya, ama mantalite olarak benden daha ›l›ml›d›r
ve bana her fley serbest, ona yasak. Bu adalet ilkesi ile uyufluyor
mu?
Sosyal Bilimci-9:
Bir kere laikse flayet devlet, din e¤itimi vermek onun ifli de¤il;
birtak›m vak›flar›n, ailelerin ifli, ama kesinlikle devletin de¤il.
Din e¤itimi ne örgün e¤itimde, ne de baflka türlü bir e¤itimde
devletin kurumlar›nda yap›lacak bir fley de¤ildir; laiklikle çeliflir.
Gazeteci-7:
Dünyan›n her yerinde "din ö¤renimi ihtiyac›"n› karfl›layan okullar
var. Tabii, bunlar›n ço¤unlu¤u bu e¤itimi devlet eliyle de¤il,
vak›flar ve dernekler arac›l›¤›yla yap›yor. Devlet, denetim hakk›n›
hem uygulanan müfredat› görerek, hem de ortak s›navlar›n test
edicili¤i sayesinde kullanabiliyor. Bu tür bir çal›flma önerilebilir.
183
“E¤er laik bir ülkede din e¤itiminin
devlet taraf›ndan verilemeyece¤i
düflüncesinden hareket edersek ‹HL'den
önce Diyanet ‹flleri'nin konuflulmas›
laz›m. ‹HL'ler bir sonuçtur.”
Ancak bu konunun da bir "rejim sorunu" haline getirilece¤i ortada.
Asl›nda sorun da burada: Devlet bu "ihtiyaç"› tam karfl›lamak
istemedi¤i gibi gönüllü kurulufllar taraf›ndan da yap›lmas›na r›za
göstermiyor.
Siyasetçi-4
Sosyal Bilimci-10:
Bütün devlet liselerine seçmeli din dersi koymak yerine Özel
ilahiyat liseleri açs›nlar. Para vererek göndermek isteyenler varsa
göndersin. Veya dini cemaatlerin açt›¤› özel liseler bu talebi
karfl›las›n. Bu seçenek denenmeye de¤er. Zaten Ruhban okullar›
da aç›l›yor. Bu konuda en ma¤dur durumda olanlar Süryaniler.
Böyle olunca, Alevi de açar, Sünni de açar kendi okulunu...
STK Temsilcisi-8:
‹mam yetifltirmek veya çocu¤un dini e¤itimini vermek laik
devletin ifli de¤il. Bu dindar Müslümanlara verilen bir hizmet de
de¤il. Bu araçlarla Devlet müslüman halk› kontrol alt›nda tutuyor.
Din egemenlerin kendi iktidarlar›n› sürdürmede ihtiyaç
duyduklar› önemli bir araç. O yüzden dini hayat› halka teslim
etmeye hiç yanaflm›yor, bu yüzden laikli¤e ayk›r› düflme pahas›na
kendisi dini hayat› düzenliyor ve denetim alt›nda tutuyor.
Gazeteci-22:
Türkiye'de durum çok özgün. Avrupa'da dini e¤itim kiliseler
taraf›ndan veriliyor. Bizde garip bir laiklik sistemi oldu¤u için
her fleyi devlet kumanda ediyor. Din adam›n›n nas›l yetiflece¤ine,
camiinin nas›l çal›flaca¤›na da devlet karar veriyor. Normalde din
adam›n› dini kurumlar›n yetifltirmesi gerekir
STK Temsilcisi-3:
Anne-babalar›n çocuklar›n›n dini e¤itim almalar›n› istemeleri
onlar›n en tabii haklar›d›r. Bu isteklerini devletin resmi kurumlar›
veya yine genel kontrolleri devlet taraf›ndan yap›lan özel kurumlar
arac›l›¤› ile sa¤lamalar› imkan dahilinde olmal›d›r.
E¤itim Bilimci-2:
‹HL ayr› bir okul olmal›d›r. S›rf ihtiyaca yönelik imam yetifltirmeye
yönelik e¤itim sistemi d›fl›nda bir okul olmalar› mümkün. Baflka
ülkelerde cemaatlerle falan sistemin d›fl›nda bu flekilde
hallediyorlar.
Siyasetçi-4:
E¤er laik bir ülkede din e¤itiminin devlet taraf›ndan
verilemeyece¤i düflüncesinden hareket edersek ‹HL'den önce
Diyanet ‹flleri'nin konuflulmas› laz›m. ‹HL'ler bir sonuçtur.
184
STK Temsilcisi-6:
Din e¤itimi ihtiyac› baflka flekilde çözümlenebilir. Ama Türkiye
flartlar›nda bu baflka flekillerin uygulanmas› ‹HL'de
uygulanmas›ndan çok daha fazla problemlere neden olur. Siz
bunu özel kurumlara vermelisiniz ve bu özel kurumlar da bunlar›
istedi¤i gibi anlatabilmeliler. Devlet kendi okullar›na bu hakk›
tan›mazken özel kurumlara bu hakk› tan›r m›? Onun için bu tür
bir e¤itimin devlet kontrolünde al›nmas› bir anlamda din
e¤itiminin garantisi gibi olur. Yoksa özel kurumlara verilirse, flu
anda din e¤itimini ve ‹HL'yi s›n›rlamak ve engellemek isteyen
kesim bu sefer daha farkl› problemler ç›kar›rlar.
Siyasetçi-9:
Desek ki "Devlet bu ifle hiç kar›flmas›n", o zaman cemaatler bu ifle
el atarlar ve Vatikan türü yap›lanmalar oluflur. Zaten bunu
istemedi¤i için devlet, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n› laikli¤e ayk›r›
bir flekilde devlete ba¤lanm›fl. Bu aç›dan bu do¤ru de¤il, do¤ru
de¤il ama, sistemin kendisi bunu böyle istiyor. Düflünebiliyor
musunuz, imamlar›n, müezzinlerin maafllar›n› laik bir ülkede
devlet veriyor, bu laiklikle tam örtüflmüyor ama Türkiye flartlar›nda
buna bir anlamda al›flt›k. Laikli¤i sadece devletin dini birtak›m
argümanlardan, kurumlardan kurtar›lmas›, dinin emir ve
buyruklar›n› devletin esas almamas› diyorsan›z, bu do¤rudur ama
eksik bir laiklik olur.
STK Temsilcisi-11:
Türkiye'de henüz demokrasinin tam olarak yerleflti¤ini söylemek
mümkün de¤il. ‹nsan haklar›n›n bütün boyutlar›yla ve bütün
sonuçlar›yla, her türlü ayr›nt›lar›yla toplum ve devlet taraf›ndan
içsellefltirildi¤ini söylemek mümkün de¤il. Türkiye ayd›nlanma
ça¤›n› yakalayamam›fl, demokrasiyi tam olarak hayata geçirememifl
bir ülke ve bu çerçeveden bak›ld›¤›nda belli bir süre daha devletin
bu anlamda bir ifllevinin oldu¤u kan›s›nday›m. Ama toplum
demokratiklefltikçe, geriye dönüfl heveslileri ya da bu fobiyi
tafl›yanlar yat›flt›kça devletin de bu ifllevinden vazgeçmesi laz›m.
Ama bir süre daha bunu yapmas› laz›m. Tabii burada koflulun
ikinci ana maddesi; Türkiye gibi farkl› din ve mezheplerin oldu¤u
bir ülkede bunun da belli bir iflleve kavuflturulmas›, belli bir sisteme
kavuflturulmas› gerekir. Bu nas›l yap›labilir? Özel statülü birtak›m
okullar kurularak müfredat program›n›n, üniversiteler gibi
akredite edilmifl okullar m› olur, bunlar›n sadece müfredatlar› ile
mi ilgilenir, bunlara parasal destek verilir mi, verilmez mi... Bunlar
tart›flman›n daha sonraki boyutlar›d›r.
“Türkiye ayd›nlanma ça¤›n›
yakalayamam›fl, demokrasiyi tam
olarak hayata geçirememifl bir ülke ve
bu çerçeveden bak›ld›¤›nda belli bir
süre daha devletin bu anlamda bir
ifllevinin oldu¤u kan›s›nday›m.”
STK Temsilcisi-11
185
Kuflkusuz az say›da ki kifli ve kurum
‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden
aç›lmas›n› istiyor, ama muhafazakâr
çevrelerin de büyük ölçüde bu konuyu
geride b›rakt›klar› söylenebilir.
Gazeteci-2:
Bizim "bu ifli özeller yaps›n" dememiz eflitlik ilkesine ayk›r›d›r.
Sadece paras› olan din e¤itimi als›n diye bir fley diyemeyiz.
3.14 Sekiz Y›ll›k Kesintisiz E¤itim Tart›flmalar›
Saha araflt›rmam›zda, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim tart›flmas›n›n
büyük ölçüde bitmifl oldu¤unu gözlemlemifltik. Görüfl ve öneri
derleme çal›flmam›zda da, art›k bu konunun en önemli gündem
maddesi olmad›¤›n› saptad›k. Kuflkusuz az say›da ki kifli ve kurum
‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, ama
muhafazakâr çevrelerin de büyük ölçüde bu konuyu geride
b›rakt›klar› söylenebilir.
STK Temsilcisi-4:
‹lkö¤retimin beflinci y›l›ndan itibaren ö¤rencinin kalan üç y›l›n›
istedi¤i yerde tamamlamas›n› istiyoruz. ‹HL'nin orta k›s›mlar›
yeniden aç›lmal›. E¤itim yine zorunlu olmal› ,11-12 y›la ç›kar›lmal›
ama ö¤renci beflinci y›l›ndan itibaren istedi¤i yere gidebilmeli.
Gazeteci-4:
Sekiz y›l uygulamas›ndan dönülmemeli ama kesintisiz de¤il 5+3
fleklinde olabilmeli.
STK Temsilcisi-7:
Kesintisiz sekiz y›l›k e¤itimden geriye dönülmeyebilir ancak
yeniden gözden geçirilip eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.
Din e¤itimi için önemli olan ortaokul döneminin
de¤erlendirilmesi için ‹HL'nin orta bölümleri yeniden aç›l›p sekiz
y›ll›k kesintisiz e¤itime dahil edilmelidirler.
Sendika Temsilcisi-3:
Sekiz y›ll›k zorunlu e¤itimle, bu e¤itimin kesintisiz olmas› ayn›
fley de¤ildir. Biz sendika olarak zorunlu e¤itimin -anas›n›f›n› da
kapsayacak flekilde- on iki y›la ç›kar›lmas›n› ve 4+4+4 fleklinde
kesintili ve yönlendirmeli olmas›n› savunuyoruz. Zaten 6-18 yafl
gurubundaki tüm nüfusa, hiç bir yönlendirme olmadan tek tip
bilgi ve e¤itim verilemez.
Gazeteci-3:
Sekiz y›ll›k e¤itimden do¤rusu ben de flikayetçiyim. ‹HL'yi
engellemek için büyük karambol yafland›. Mesela yabanc› okullara
büyük bir darbe vuruldu¤unu biliyorum. Dinin bu kadar
yayg›nlaflmas›n›n elbette önüne geçilmeliydi ama bu ifl zorla da
yap›lmaz.
186
E¤itim Bilimci-3:
Sekiz y›ll›k e¤itimden dönülmemeli. ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n
aç›lmas›na da gerek yoktur. E¤itimin zorunlu Sekiz y›l olmas› iyi
bir uygulamad›r. Ancak yönlendirmeli olmas› gerekirdi. Sekiz y›l
do¤ru, ancak yönlendirmesiz oluflu yanl›flt›r. Ancak yasa ç›kt›¤›
dönemde tart›flma 5+3 veya Sekiz y›l kesintisiz olarak tart›fl›ld›.
Bu yanl›fl bir zemindi.
STK Temsilcisi-6:
Sekiz Y›ll›k e¤itimden dönülmemeli. ‹HL'nin orta k›s›mlar› da
yeniden aç›lmamal›. Aç›lmalar›na gerek yok.
Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin
Erbakan'a atfedilen "‹HL bizim arka
bahçelerimizdir" sözü y›llarca bu
okullar›n tepesinde Demokles'in k›l›c›
gibi salland›. Çal›flmam›zda bu klifleyi
de sorduk. Büyük bir ço¤unlu¤un bu
klifleyi en az›ndan teorik aç›dan
do¤rular bir flekilde de¤erlendirme
yapmas› dikkat çekici.
Sendika Temsilcisi-1:
Kesintisiz e¤itimden asla geri dönülmemelidir. Ancak sekiz y›ll›k
e¤itimin yetmeyece¤ini savunuyoruz.
E¤itim Bilimci-2:
Zorunlu e¤itim on bir y›l dahi olsa dini e¤itim yap›lmamal›. fiu
anki sistemde ö¤renci yafllar› aras›nda farkl›l›k yok. Sorun sistemin
kendini sekiz y›ll›k e¤itime adapte edememesinde. Çocu¤un daha
sa¤l›kl› karar vermesi için e¤itimin on bir y›la ç›kar›lmas› gerekli.
Geriye dönülmemeli, ancak içeri¤inin niteli¤i artt›r›lmal›.
STK Temsilcisi-1:
Zorunlu e¤itimin on bir y›la ç›kar›lmas› gerekmektedir. Çocuk
on bir y›ll›k temel e¤itimden sonra akl›n› ve mant›¤›n› daha iyi
kullanabilir. E¤er isterse din adam› da olabilir, ona göre karar
verebilir.
3.15 "Arka Bahçe" ‹ddialar› ve AKP ‹ktidar›yla De¤iflen ve
De¤iflmeyen
Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin Erbakan'a atfedilen "‹HL
bizim arka bahçelerimizdir" sözü y›llarca bu okullar›n tepesinde
Demokles'in k›l›c› gibi salland›. Çal›flmam›zda bu klifleyi de sorduk.
Büyük bir ço¤unlu¤un bu klifleyi en az›ndan teorik aç›dan do¤rular
bir flekilde de¤erlendirme yapmas› dikkat çekici.
"Arka bahçe" tart›flmalar›n›n hemen ard›ndan, ‹HL sorununun
toplumun farkl› kesimlerini tatmin edici, uygulanabilir ve kal›c›
bir çözümünün nas›l gelifltirilebilece¤ini irdeleyece¤iz. ‹lk olarak
AKP hükümetinin bu konudaki avantaj ve dezavantajlar›n› ele
alacak, ard›ndan bu konuda bir toplumsal uzlaflma ihtiyac› ve
bunun geçekleflip gerçekleflemeyece¤ini tart›flaca¤›z.
187
Siyasetçi-1:
‹HL sorunu e¤itimle ilgili teknik bir konu de¤ildir, bal gibi siyasi
bir konudur. Dindarlar, çocuklar›n› ‹HL'ye gönderenler de¤ildir
bu konuyu siyasi yapanlar, ‹HL konusunu siyasi bir sorun haline
getirenler Müslümanl›¤› kafalar›na takanlard›r. ‹HL herhangi
bir partinin ya da birtak›m oluflumlar›n de¤il, müslüman olan
Türk halk›n›n arka bahçesidir.
Gazeteci-19:
‹HL'ye yönelik bu yok etme operasyonunu meflrulaflt›rmak için
bir psikolojik savafl söylemi olan "arka bahçe" tema's› eskidi art›k...Ve
art›k ‹HL arka bahçe olduklar› gerekçesiyle de¤il, varl›klar›
yads›narak hedef al›n›yor.
Sosyal Bilimci-11:
‹HL'nin müdürleri ve ö¤retmenleri -tabii marjinaller hariçokulun politikleflmesine, politik e¤ilimlere savrulmas›na büyük
ölçüde engel olmufllard›r. Konya ‹HL'den biliyorum: hem
ak›nc›lar, hem ülkücüler idare taraf›ndan ola¤anüstü bir flekilde
cezaland›r›lm›fllard›r en h›zl› olduklar› dönemlerde.
Gazeteci-7:
Siyasi bir boyutundan söz edilse bile, ‹HL konusunun temelini
sosyal bir zeminde aramak gerekir. ‹HL konusunu siyasi platforma
bu kadar görünür bir flekilde tafl›nmas› Refah Partisi'nin elde etti¤i
baflar›dan sonra ortaya ç›km›flt›r. "Arka bahçe" benzetmesinin
s›kça ifade edilen bir söyleme dönüflmesi 28 fiubat sürecinde bu
okullara pahal›ya mal oldu. ‹HL'ler, siyasetle iliflkilendirilmelerinin
a¤›r faturas›n› ödedi. Son y›llarda "siyasal ‹slam" söyleminin
hadiselerde çok anlamlar ç›kard›¤›n›, bu de¤iflim içinde daha da
bilinçlenen ‹HL çevrelerinin kendilerine "arka bahçe" muamelesi
yapacak partilere izin vermeyece¤ini düflünüyorum. Çünkü arka
bahçe imaj› en çok ‹HL mezunlar›n› rahats›z etti; hatta en çok
onlar› ma¤dur etti.
Gazeteci-4:
Organik olarak arka bahçe olduklar› söylenemez ama sosyal taban
olarak muhafazakâr partilere daha yak›n olduklar› söylenebilir.
“‹HL çevrelerinin kendilerine "arka
bahçe" muamelesi yapacak partilere
izin vermeyece¤ini düflünüyorum.
Çünkü arka bahçe imaj› en çok ‹HL
mezunlar›n› rahats›z etti; hatta en çok
onlar› ma¤dur etti.”
Gazeteci-7
188
Sosyal Bilimci-4:
‹lk dü¤me yanl›fl iliklenince sonrakiler hakk›nda konuflmak pek
de anlaml› olmuyor; evet, ‹HL vaktiyle siyasi partilerin yak›n
ilgisini çekti; "arka bahçe" gibi görenler oldu; fiiliyatta olup
bitenler, bu kabil dedikodular› do¤rular niteliktedir ama konuya
‹HL'liler aç›s›ndan bakmal›; onlar bu yanl›fllar dizisinin en masum
kurbanlar›d›r ve neticede olanlar en çok onlar› zarara u¤ratm›fl
bulunuyor.
Siyasetçi-7:
Bir dönem ideoloji ön plandayd›. Yanl›fllar, yanl›fl söylemler olmufl,
‹HL üzerinden siyaset yap›lm›fl olabilir. Tamam kabul ama o,
geçmiflte, o devrede kald›. ‹nsanlar de¤iflti, herkes de¤iflti, dünya
de¤iflti.
“‹HL'yi bütünüyle belli bir partinin
arka bahçesi saymak zor. Ancak genel
anlamda muhafazakâr (‹slamc›milliyetçi-dindar) e¤ilimlerin arka
bahçesi denebilir.”
Sosyal Bilimci-3
Gazeteci-6:
Birileri arka bahçe olarak kullanmak isteyebilir sonuçta bu
potansiyele sahip, fakat bu illa da arka bahçe olduklar› anlam›na
gelmez.
Sosyal Bilimci-1:
‹HL mensuplar›n› yekpare bir toplumsal entite olarak kabul etmek,
sosyolojik aç›dan mümkün olmayan bir iddia mertebesindedir.
Buna ba¤l› olarak, her sa¤ partinin bu kitle nezdinde do¤rudan
kabul görmesi gibi bir hususa da itibar edemeyiz. Dolay›s›yla, ‹HL
kitlesi ile bir sa¤ parti aras›nda birebir bir örtüflme son tahlilde
mu¤lak bir izah olarak kalmaya mahkumdur.
Gazeteci-23:
Türkiye'de "Siyasal ‹slam m› ‹HL'yi ço¤altt›, ‹HL mi siyasal ‹slam'›
gelifltirdi, yoksa ikisi birbirini mi tetikledi?" sorular› bana dü¤ümün
merkezi gibi görünüyor.
Sosyal Bilimci-3:
Baz› partiler ‹HL'yi "arka bahçesi" olarak görmüfllerdir. ‹lk dönem
AP, daha sonra RP ve MHP. Bu partilerin deste¤iyle aç›lm›fl bir
okul, do¤all›¤›yla bu partilere yönelmifllerdir. Ayr›ca bu okullara
sürekli irtica yuvas›, gerici diye bakan sol-elitist partilerin de bu
"arka bahçe" üretmede bir paylar› bulunmaktad›r. ‹HL'nin içinde
yaflad›¤› toplumsal koflullar, tarihsel dönem ve bölgesel özellikler
de önemli. Örne¤in bir Elaz›¤'daki ‹HL, bir Konya'ya göre daha
milliyetçi olabilecektir. Kuflkusuz, ‹HL'yi bütünüyle belli bir
partinin arka bahçesi saymak zor. Ancak genel anlamda
muhafazakâr (‹slamc›-milliyetçi-dindar) e¤ilimlerin arka bahçesi
denebilir. Dindarlar›n, ANAP'tan ayr›flarak RP de siyasalaflt›klar›
bir ortam da ‹HL'liler de ayn› siyasallaflmaya yönelmifl olabilirler.
Gazeteci-17:
‹HL'nin ö¤rencilerine belirli bir dünya görüflünü verdi¤ini
biliyoruz. Bu anlamda bu liselerin baz› oluflumlara ev sahipli¤i
yapt›¤›n› düflünüyorum.
189
“AKP direnmiyor. Tabii karfl›laflt›klar›
zorluklar›n baz›lar› gerçekten çetin.
Ama daha önemli bir fley var ki
demokrat bir kamuoyu da yok ortada.”
Gazeteci-5:
‹HL sorunu siyasald›r. Milli Görüfl'ün arka bahçesiydi, flimdi
AKP'nin arka bahçesi haline getirilmeye çal›fl›l›yor.
Gazeteci-2
Gazeteci-14:
‹HL'nin arka bahçe oldu¤u do¤ru, hatta art›k ön bahçe de diyebiliriz.
Gazeteci-5:
AKP bu sorunu istedi¤i gibi çözebilir. Mecliste ço¤unluktad›rlar.
Anayasay› bile de¤ifltirebilirler.
Gazeteci-14:
AKP istedi¤i düzenlemeyi yapabilir, ama yarg›dan döner.
Gazeteci-15:
Birileri, baflörtüsünü ve katsay›y›, dindar kesimin yüksek e¤itimden
d›fllanmas› amac›yla manivela gibi kullan›yorsa, uyum ad›na,
iktidar›n teslimiyetçi davranmas› beklenmemelidir.
Bürokrat-3:
‹HL meselesinin çözülmesinde AK Parti Hükümetinin bir avantaj›
var. Çünkü AK Parti hükümetinin yapaca¤› do¤ru bir operasyona
muhafazakâr kesimler, farkl› düflünceleri olsa bile fazla ses
ç›karmayacaklard›r. Baflkas› yapsa ç›kar›rlard›. Mesela baflörtüsü
meselesini de CHP çözer, onu AK Parti çözemez. CHP çözerse
hem sempati toplar hem de yani bir mesele halledilmifl olur. Ama
AK Parti çözmek istedi¤i zaman çeflitli direnç gruplar›n› karfl›s›nda
bulacakt›r.
Gazeteci-19:
AKP'nin istedi¤i düzenlemeyi yapmas›n›n kolay oldu¤unu
sanm›yorum. Çünkü bu alanda her türlü anti-demokratik giriflimi
göze ald›¤› izlenimi veren bir çevre var. Soruyu belki flöyle koymak
laz›m: Türkiye e¤itim alan›nda toplumun bekledi¤i demokratik
at›l›mlar› yapabilecek bir demokrasi terbiyesine ulaflabildi mi? Bu
terbiye, toplumdaki her oda¤›n içine sindirdi¤i bir olgu haline
geldi mi?
Gazeteci-2:
AKP bunu havuç gibi gösterdi sonra geri çekildi. Bu öncelik
meselesi. Birinci önceli¤i bu de¤il AKP'nin. Baflka hesaplar giriyor
ifli içine. "Kurumlar direniyor" diyorlar. O zaman siz de direnin.
Bunun siyasi, hukuki yöntemleri var. AKP direnmiyor. Tabii
karfl›laflt›klar› zorluklar›n baz›lar› gerçekten çetin. Ama daha
önemli bir fley var ki demokrat bir kamuoyu da yok ortada.
190
STK Temsilcisi-3:
‹HL meselesinin ciddi bir sorun oldu¤u gün gibi ortadad›r. Bunun
sorun olmaktan kurtulmas› için, öncelikle bu konuyu sorun haline
getiren kesimlerin daha sakin bir tarzda düflünmeleri icap
etmektedir.
Gazeteci-13:
Çok iyi biliyorum ki, bu konuyu serinkanl› olarak konuflmak kolay
de¤il. Çünkü araya hemen ideolojik saplant›lar giriyor. Herkes
birbirine gol atma, bile¤ini bükme psikolojisine kap›l›yor. Oysa bu
toplum flu son 4-5 y›l içinde ne tabular y›kt›, ne zihniyet devrimleri
gerçeklefltirdi. Tabii önümüzde flöyle psikolojik bir sorun var.
Baflbakan, imam hatip okulu mezunu. Dolay›s›yla kendisinin de
mezun oldu¤u bir okulu normal liseye çevirebilir mi?
Gazeteci-17:
‹HL y›llar boyunca siyasete alet edilmifller ve öyle görünüyor ki
bugün onlar› siyasetten soyutlayarak tart›flabilece¤imiz bir zemin
bulmak çok zor, ayn› türban konusunda oldu¤u gibi.
Siyasetçi-2:
‹HL'nin de di¤er meslek liseleri ile birlikte ele al›n›p bilimsel,
Türkiye ve dünya ihtiyaçlar›na uygun olarak, popülist yaklafl›mdan
kesinlikle uzak de¤erlendirilip, müflterek paydada, iktidar› ve
muhalefeti ile, entellektüeli ile, normal vatandafl› ile bu
konsensüsün sa¤lanaca¤›na inan›yorum. Bunlar›n art›k problem
olmaktan ç›kmas› laz›m.
Gazeteci-8:
‹HL sorunu geçici düzenlemeler, yasal çerçevelerle afl›lamaz.
Özünde siyasi olan bir sorun siyasi temelde çözülebilir. Bunun da
yolu, toplumun gerçekle yüzleflmesi, her kesimiyle tart›flmas› ve
toplumsal uzlaflmaya varmas›ndan geçmektedir.
Bürokrat-1:
‹HL ile ilgili objektif verileri rasyonel ve gerçekçi bir yaklafl›mla
ele al›r, ona göre de¤erlendirip önlemlerinizi al›rsan›z, hiç kimse
rahats›z etmeden, toplumda bir karmafla oluflturmadan, belli
toplumsal kesimleri küstürmeden sorunu hal yoluna koyabilirsiniz.
Fakat bunlara kafa yorulmad›¤› için al›nan her karar yeni
sorunlar›n do¤mas›na neden oluyor. Sorunun çözümü için
uzmanlar siyasilerle de bir araya gelip konuflmal›. Siyasi platformda
bir uzlaflma sa¤lamal›y›z. Din e¤itimi siyasi polemiklere konu
edildi¤i sürece ülke kaybediyor... Oradan al›p bilimsel zemine
nakletmeliyiz.
‹HL ile ilgili objektif verileri rasyonel
ve gerçekçi bir yaklafl›mla ele al›r, ona
göre de¤erlendirip önlemlerinizi
al›rsan›z, hiç kimse rahats›z etmeden,
toplumda bir karmafla oluflturmadan,
belli toplumsal kesimleri küstürmeden
sorunu hal yoluna koyabilirsiniz
Bürokrat-1
191
Siyasetçi-4:
Önyarg›s›z olarak oturulup konuflulsayd›, herkes, samimiyetle bu
sorunun çözümü düflüncesinden hareket etseydi, bugün
Türkiye'nin gündeminde ‹HL meselesi olmazd›, yaflanmazd›.
Sosyal Bilimci:
Tüm bu gerilim ve çat›flmalardan sonra "çözüm" konusunda
herhangi bir çevreyi germeyecek, makul bir uzlaflman›n gerek
toplumsal iklim, gerekse formül olarak sa¤lanmas› halinde buna
uyum gösterilece¤ini beklemek gerekir.
Siyasetçi-3:
Bir e¤itim fluras› toplanabilir. Her düflünceden insana da aç›k
olmas› laz›m bu fluran›n. Bu fluran›n sonucunda gerçekçi bir
çözüme gidilsin. Soruna çözüm aran›rken kimse taraf olmamal›
ve sa¤l›kl› bir çözüm bulunmal›d›r.
Önyarg›s›z olarak oturulup
konuflulsayd›, herkes, samimiyetle bu
sorunun çözümü düflüncesinden
hareket etseydi, bugün Türkiye'nin
gündeminde ‹HL meselesi olmazd›,
yaflanmazd›.
Siyasetçi-4
Gazeteci-23:
Bugünkü demokrasi terbiye ve kültürümüzle bu sorunu çözemeyiz.
Ayr›ca küresel ortam da Türkiye'nin bu sorunu çözmesine elveriflli
de¤il. Sadece Türkiye'nin kutuplar› de¤il, dünya art›k din olgusunu
feci flekilde sömürürken böyle bir meseleyi serinkanl› biçimde
tart›fl›p yoluna koyamazs›n›z. Sadece Türkiye de¤il, bütün dünya
dini de, laikli¤i de i¤renç bir biçimde sömürüyor. Gizli servislerin
bo¤az›na kadar içine gömüldü¤ü terör ve sözde bu teröre karfl›
mücadele ad› alt›nda dünya fiilen din savafl›na do¤ru sürüklenirken
bu meseleyi demokratik bir fanus alt›na al›p müzakere edecek iyi
niyete de, kaliteye de sahip bulundu¤umuzu düflünmüyorum.
Ek 1
STK'lara sorular:
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'nin bugünkü durumlar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
E¤er bugünkü durumda sorun ya da sorunlar görüyorsan›z çözüm öneriniz
nedir?
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi
gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde
giderilebilir mi?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimimden geri dönülmeli mi?
‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'ye yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var
m›?
192
Ek 2
E¤itim Sendikalar›na Sorular:
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'de günümüz itibariyle sorun ya da sorunlar görüyor
musunuz?
E¤er bir sorun görüyorsan›z bir e¤itim sendikas› olarak çözüm önerileriniz
nedir?
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi
gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde
giderilebilir mi?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Ortaö¤retimin yeniden yap›land›r›lmas› projesinde "din e¤itimi" ve ‹mam Hatip
Liselerine yönelik nas›l bir düzenleme öneriyorsunuz?
Ek 3
E¤itim Bilimcilere Sorular:
Bir e¤itim kurumu olarak ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'nin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
E¤er bugünkü durumda sorun ya da sorunlar görüyorsan›z çözüm öneriniz
nedir?
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi
gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde
giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›?
Bir e¤itim bilimci olarak normal liselerde seçmeli olarak varolan din dersleri
d›fl›nda seçmeli olarak Kuran› Kerim, hadis gibi derslerin ö¤retilmesine nas›l
yaklafl›yorsunuz?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
‹mam Hatip Lisesi okul ve ö¤renci say›s› s›n›rland›r›lmal› m›?
‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n gündeminde olan "Ortaö¤retimin Yeniden
Yap›land›r›lmas›" projesinde "din e¤itimi" ve ‹mam Hatip Liselerine yönelik
nas›l bir düzenleme öneriyorsunuz?
Ek 4
Sosyal Bilimcilere Sorular:
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'de bir sorun görüyor musunuz?
E¤er bir sorun görüyorsan›z çözüm öneriniz nedir?
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi
gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde
giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i
mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir?
193
Ek 5
Gazetecilere Sorular:
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi
gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde
giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i
mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir?
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken
teknik bir sorun mudur?
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite
için önlerini açmal› m›?
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak
görüyor musunuz?
AKP ‹HL'ye yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda
önlerini açmazsa puan kaybeder mi?
I
194
4
BÖLÜM IV
SONUÇ VE ÖNER‹LER
Türkiye, imam ve hatip yetifltiren okullarla ilk olarak 1924 y›l›nda
tan›flt›. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na dayan›larak ilk olarak 1924
y›l›nda 28 merkezde "‹mam Hatip Mektepleri" aç›ld›. Bu okullar
ö¤renci yetersizli¤i nedeniyle 1930 y›l›nda kapat›ld›. 1949 y›l›nda
CHP hükümeti, "‹mam Hatip Kurslar›" ad› alt›nda on ay süreli
kurslar açt›. Bu kurslar›n ömrü 1951 y›l›nda Demokrat Parti
hükümeti döneminde aç›lan "‹mam Hatip Okullar›"na kadar
sürdü. 10 Ekim 1951 say›l› Müdürler Komisyonu karar› ile 7 ilde
‹mam Hatip Okullar› (‹HO) aç›ld›. Bu okullar birinci devresi dört,
ikinci devresi üç y›l olan ve bir bütün teflkil eden okullard›. 19631964 ö¤renim y›l›nda ‹HO'ya ilk defa paras›z ve yat›l› ö¤renci
al›nd›.
12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra yap›lan düzenleme ile
‹mam Hatip orta k›s›mlar› kapat›larak süresi dört y›la indirildi.
1973 y›l›nda Naim Talu Hükümeti döneminde Milli E¤itim Temel
Kanunu'nda yap›lan de¤ifliklikle ‹mam Hatip Okullar›'n›n ad›
"‹mam Hatip Lisesi" olarak de¤ifltirildi ve mezunlar›n›n fark
dersleri vermelerine gerek kalmadan üniversitelerin edebiyat
kollar›na gidebilme hakk› tan›nd›. 1976 y›l›nda Dan›fltay karar›
ile ilk defa ‹HL'lere k›z ö¤renci al›nmaya baflland›.
26 Ocak 1974'te kurulan MSP-CHP Hükümeti ‹HL'nin iki y›l önce
kapat›lan orta k›s›mlar›n› tekrar açt›. ‹ki dönem halinde Süleyman
Demirel liderli¤inde ülkeyi yöneten Milliyetçi Cephe hükümetleri
toplam üç y›l dokuz ayl›k iktidarlar› döneminde 230 yeni ‹HL
açt›. 1980 y›l›na gelindi¤inde Türkiye'deki ‹HL say›s› ortaokul
düzeyinde 374 lise düzeyinde ise 333'e ulaflm›flt›. ‹HL'de ö¤renim
gören ö¤renci say›s› ise 1980 y›l› itibariyle 200 bini geçti. 12 Eylül
Yönetimi Milli E¤itim Temel Kanunu'nun 32. Maddesini
de¤ifltirerek ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerin tüm bölümlerine
girmesine olanak tan›yan düzenlemeye imza att›. Turgut Özal
hükümetleri döneminde yeni ‹HL aç›lmas› yerine nitelik
art›r›lmas› yoluna gidildi: Anadolu ‹mam Hatip Liseleri aç›ld›,
varolan okullar flubeler fleklinde büyüdü. Bu durum "yatay büyüme"
olarak adland›r›ld›.
1997 y›l›na gelindi¤inde ‹HL'de ö¤renim gören ö¤renci say›s› 500
binin üzerine okul say›s› ise 612'ye ulaflt›. 28 fiubat sürecinin
ard›ndan 16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen sekiz y›ll›k
kesintisiz e¤itim ile ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›. YÖK Genel
Kurulu'nun 30 Temmuz 1998 tarihinde getirdi¤i katsay›
195
Muhafazakâr kesimlerin çocuklar›n›n
dinlerini ö¤renmesi için tek adres
olarak gösterdikleri ‹HL'ye iliflkin
toplumun tüm kesimlerinin mutab›k
kalaca¤› uygulanabilir bir çözüm
ihtiyac› her geçen gün daha fazla
ortaya ç›k›yor.
düzenlemesiyle de ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat fakülteleri d›fl›ndaki
fakültelere girmeleri zorlaflt›. Bu iki düzenlemenin etkisi kendini
hemen gösterdi ve ‹HL ö¤rencisi say›s› 2002-2003 ö¤renim y›l›nda
64 bin 534'e kadar düfltü. Bir sonraki y›l yeni kay›tlardaki art›flla
bu say› 84 bin 898'e ç›kt›. Kimi yorumculara göre bu art›fl›n nedeni
AKP Hükümeti'nin ifl bafl›na gelmesi ve katsay› probleminin
ortadan kald›r›laca¤› yönündeki beklentilerdi.
4.1 Neden Böyle Bir Çal›flma?
Bugün itibariyle ‹HL, hâlâ çözülmesi gereken bir sorun olarak
ortada duruyor. Muhafazakâr kesimlerin çocuklar›n›n dinlerini
ö¤renmesi için tek adres olarak gösterdikleri ‹HL'ye iliflkin
toplumun tüm kesimlerinin mutab›k kalaca¤› uygulanabilir bir
çözüm ihtiyac› her geçen gün daha fazla ortaya ç›k›yor. Bu ihtiyaca
bir ölçüde cevap verebilmek için flu ad›mlar›n zorunlu oldu¤unu
tespitle ifle bafllam›flt›k:
Önce ‹HL olgusunu çözülmesi gereken bir sorun olarak kabul
etmek;
Bu sorunun tarihsel bir perspektifte bütün yönlerini objektif ve
nesnel bir flekilde ortaya ç›karmak;
Bizzat yaflayanlar›n (ö¤renciler, ö¤retmenler, idareciler, veliler,
mezunlar...) sorunu nas›l alg›lad›klar›n› ve ne gibi çözüm önerileri
düflündüklerini bizzat kendilerinden ö¤renmek;
Devletin ilgili birimlerinin sorunla ilgili çal›flmalar›n›, projelerini,
niyet ve kayg›lar›n› belirlemek;
Toplumun her kesimi taraf›ndan kabul edilebilir çözüm önerileri
gelifltirebilmek için siyasetçilerin, e¤itim sendikalar›n›n, farkl›
alan ve görüfllerden vatandafllar›n oluflturdu¤u sivil toplum
örgütlerinin ve kanaat önderlerinin görüfl ve önerilerini derlemek;
Uygulanabilir çözüm önerileri için e¤itim bilimcilere ve farkl›
disiplinlerden sosyal bilimcilerin bilgi, deneyim ve görüfllerine
baflvurmak.
4.2 Günümüzde ‹HL Sorunu
Bu çal›flma için alt› ‹mam Hatip Lisesine gittik, incelemeler yapt›k,
gözlemlerde bulunduk. Anadolu ‹HL'ler say›lmazsa ‹HL'nin
tümünün ö¤renci kapasitelerinin çok alt›nda faaliyetlerini
sürdürdü¤ünü gördük. Di¤er okullarda s›n›flarda 60'a yak›n
ö¤renci e¤itim görürken ‹HL'nin s›n›f mevcutlar› düflük, derslikler
bofl... Bir zamanlar›n talebini karfl›layabilmek için yap›lm›fl ek
binalar kullan›lmad›klar› için bak›ms›z kalm›fl, virane
görünümünde...
Fiziki görünümünü k›saca özetledi¤imiz ‹HL'nin iç dünyas›na
196
iliflkin elde etti¤imiz bulgular›n bir k›sm› fiziki görünümüyle
paralellikler arz ediyordu. ‹stanbul'dan iki, Adana, Samsun,
Diyarbak›r ve Erzurum illerinde birer ‹HL'ye gittik. Buralarda
29'u erkek, 30'u k›z toplam 59 ö¤renci, 13 ‹HL ö¤retmeni, 8 ‹HL
idarecisi, 38 mezun ve 24 veli ile birebir "derin mülakat" ve röportaj
yapt›k. Elde etti¤imiz verilerle ‹HL'nin bir foto¤raf›n› çekmeye
çal›flt›k. Görüflmeler sonucu elde etti¤imiz bulgular› flöyle
s›ralayabiliriz:
Üniversite flans› olmad›¤› için ‹HL'ye
çok az baflvuru oluyor. ‹dareciler okul
kapanmas›n diye propaganda afiflleri,
broflürler haz›rlayarak ö¤renci
bulmaya çal›fl›yor. Gitti¤imiz 6 ‹HL'de
de kapasitesinin alt›nda ö¤renci vard›.
Katsay›: ‹HL bileflenleri olarak tan›mlanacak ö¤renci, ö¤retmen,
idareci, veli ve mezunlar›n a¤z›nda tek bir kelime vard›: Katsay›.
Tümüne göre üniversite s›nav›nda uygulanan katsay› ayr›mc›l›¤›
adaletsizlikti ve bunun bir an önce giderilmesi gerekiyordu.
Nicelik Sorunu: Üniversite flans› olmad›¤› için ‹HL'ye çok az
baflvuru oluyor. ‹dareciler okul kapanmas›n diye propaganda
afiflleri, broflürler haz›rlayarak ö¤renci bulmaya çal›fl›yor.
Gitti¤imiz 6 ‹HL'de de kapasitesinin alt›nda ö¤renci vard›.
Nitelik Sorunu: ‹lkö¤renimin ard›ndan okuma niyeti olmayan
ö¤renciler paras›z, yat›l›l›k ve burs olanaklar›yla ikna edilerek
okullara getiriliyor. Bu durum ‹HL ö¤renci profilinde nitelik
olarak ciddi bir düflüfle yol açm›fl durumda. Aileler baflar›l›
çocuklar›n› düz liseye, baflar›s›z çocuklar›n› ‹HL'ye gönderiyor.
Ö¤rencilerde "nas›l olsa üniversiteye giremeyece¤iz" diye derslere
ciddi bir ilgisizlik ve genel anlamda motivasyonsuzluk söz konusu.
K›zlar ve Baflörtüsü: Görüflme gerçeklefltirdi¤imiz erkek
ö¤rencilerin ço¤unlu¤u köy kökenliydi. Bu durumun tüm ‹HL
için geçerli oldu¤unu idarecilerden ö¤rendik. Ancak erkek
ö¤renciler için çaba sarf eden idareciler için k›z ö¤renci problemi
söz konusu de¤il. Muhafazakâr aileler hala k›z çocuklar›n› bu
okullara göndermeye devam ediyorlar. Özellikle Anadolu'da bir
çok yerde baflörtüsü yasa¤›na göz yumulmas› k›z ö¤rencilerin bu
okullar› tercih etmesinde önemli rol oynuyor. Büyükflehirlerde
ise baflörtüsü yasa¤› daha s›k› uygulan›yor bu nedenle dile getirilen
sorunlar aras›nda baflörtüsü önemli bir yer tutuyor. Ö¤retmen ve
idarecilere göre k›z ö¤renciler daha baflar›l›, bunu k›zlar›n kent
kökenli olmalar›na ba¤l›yorlar. K›z ö¤rencilere "‹HL'ye
gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" diye sordu¤umuzda
yar›ya yak›n›ndan "Hay›r gitmezdim" karfl›l›¤›n› ald›k. Hay›r
yan›t› büyük kentlerde daha fazla oldu.
Statü Karmaflas›: Araflt›rma s›ras›nda idareciler okulun statüsünden
yana dertliydi. Onlara göre bu okullar meslek lisesi statüsünde
ama bu okullara imam ya da hatip olmak için gelen ö¤renci
neredeyse yoktu.
‹HL'ye Gitme Gerekçeleri: Ö¤rencilere neden ‹HL'yi seçtiklerini
sordu¤umuzda ço¤unlu¤u "Kendi iste¤imle" fleklinde yan›t verdi.
197
Ö¤renci velileriyse çocuklar›n›n pozitif
bilimlerin yan›nda dini bilgileri
almas› için bu okullara gönderdiklerini
ifade ettiler. ‹HL ortam›n›n daha iyi
oldu¤u, çocuklar›n›n daha ahlakl›
olaca¤› düflüncesi velilerin gerekçeleri
aras›nda önemli yer tutuyordu.
198
Ö¤renci velileriyse çocuklar›n›n pozitif bilimlerin yan›nda dini
bilgileri almas› için bu okullara gönderdiklerini ifade ettiler. ‹HL
ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocuklar›n›n daha ahlakl› olaca¤›
düflüncesi velilerin gerekçeleri aras›nda önemli yer tutuyordu.
Din Hizmetlisi Yetifltirme: ‹HL müfredat›n›n tek bafl›na din
görevlisi yetifltirmeye yetmeyece¤i konusunda tam bir mutabakat
gözlemledik. Mezunlara yönelik "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam›
olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz" sorusuna
ço¤unlukla "Hay›r" yan›t› ald›k. Zaten ö¤renciler aras›nda da din
görevlisi olaca¤›n› söyleyen pek yoktu.
‹HL Alg›lar›: Ö¤renciler aras›nda ‹HL'de ö¤renim gördü¤üne
piflman olan›na rastlamad›k. K›zlarda baflörtüsü takabilmek,
normal e¤itimle birlikte din e¤itimi alabilmek, iyi arkadafll›k
iliflkileri, ö¤retmen ve idarecilerle iyi iliflkiler, kötü al›flkanl›klardan
uzak olmak gibi memnuniyet gerekçeleri s›ralad›lar.
‹mam Hatiplilik Olgusu: Araflt›rmaya kat›lan büyük ço¤unluk
bir ‹mam Hatiplilik olgusunun varoldu¤unu belirtti. Olguyu tarif
ederken bir dizi milliyetçi ve muhafazakâr de¤er s›raland› ve ‹HL
mezunlar› aras›ndan "terörist, h›rs›z, hortumcu" ç›kmad›¤› ›srarla
tekrarland›. ‹HL'ye önyarg›yla bak›ld›¤› flikayetiyle çok az
karfl›laflt›k.
Dayan›flma A¤lar›: Bilinenin aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok
güçlü dayan›flma a¤lar› mevcut olmad›¤›n› saptad›k. Genellikle
dönem arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor. "Devaml›
görüflüyoruz" yan›t› daha çok imaml›k yapan mezunlar aras›nda
öne ç›k›yor. Mezunlar›n büyük k›sm› ‹HL'deki geliflmeleri
yak›ndan izliyor. Ancak büyük flehirlerdeki profesyoneller aras›nda
‹HL ba¤lar› yok denecek kadar az ve geliflmelere daha az duyarl›lar.
‹HL'lilerin Toplum Alg›s›: ‹HL ö¤rencileri, ö¤retmenleri,
yöneticileri, mezunlar› ve ö¤renci velilerinin toplumun geri kalan
k›sm›na son derece flüpheci bir flekilde yaklaflt›klar›na tan›k olduk.
Di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve uyuflturucunun al›p bafl›n›
gitti¤ini belirtip ‹HL'yi bir nevi "ar›t›lm›fl bölge" olarak
tan›mlad›lar. Di¤er okullara yönelik olumsuz bak›fl aç›s›n›n
özellikle k›z ö¤renci velilerinde bask›n oldu¤unu gözlemledik.
Toplum ve Devletin ‹HL'ye ‹lgisi: ‹HL camias›nda genel olarak
toplumun ‹HL'ye eskisi gibi sahip ç›kmad›¤› görüflü hakim.
Ö¤renciler büyük ölçüde yaln›z b›rak›ld›klar›n› düflünüyorlard›.
Devletten flikayet vard›, ancak bu flikayet öfkeli bir flekilde d›fla
vurulmuyordu.
AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar: AKP'nin
iktidara gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun de¤iflece¤i
beklentisi hakim oldu¤unu gözledik. AKP'nin katsay›
uygulamas›n› de¤ifltirece¤ine iliflkin görüflleri üç ayr› grupta
toplamak mümkündü. Bunlar›n ilki, "kesinlikle çözecek" derken
ikinci grup temkinli bir iyimserli¤e sahipti ve çözümün zaman
alaca¤› inanc›ndayd›. Son grupsa kötümser olmamakla birlikte
çözümün hükümetin de¤il devletin ifli oldu¤una inan›yordu.
Kiflisel Umutlar: Hemen hemen tüm ö¤renciler üniversiteye
devam etmekten yanayd›. Katsay› problemi çözülmezse birço¤unun
hedefi e¤itim fakültelerine ya da ilahiyat fakültelerine gitmekti.
Üniversite tutkusu k›z ö¤rencilerde daha yo¤undu. Ö¤renciler,
katsay› farkl›l›¤›na ra¤men ‹HL'ye geldiklerini, çünkü bunun bir
flekilde giderilece¤ine inand›klar›n› söylediler.
‹HL'nin Gelece¤ine Yönelik Görüfl ve Temenniler: Katsay›
farkl›l›¤› sürdü¤ü sürece ‹HL'nin cazibe merkezi olmayaca¤›
görüflünün hakim oldu¤unu gördük. Ancak katsay› farkl›l›¤›
giderilse dahi ‹HL'nin eski parlak günlerine dönece¤ine inanan
ö¤retmen ve idareci say›s› azd›. ‹HL'nin olmad›¤› bir Türkiye'yi
düflünmek bile okul idarecilerin ürkütüyordu. Onlara göre, "‹HL
olmazsa din e¤itimi kontrolden ç›kar"d›. Katsay› kald›r›lmas›
durumundaysa ‹HL'ye 1997 öncesi oldu¤u gibi yo¤un bir baflvuru
olaca¤› konusunda herkes hemfikirdi. Bunun yarataca¤› sorunlara
karfl›l›k baz› idareci ve ö¤retmenler kontenjan s›n›rlamas›
getirilebilece¤ini belirttiler.
Seçmeli Din Dersleri: Liselerde seçmeli Kuran, hadis, gibi derslerin
konulmas› durumunda ‹HL'ye ilginin azal›p azalmayaca¤›n›
sordu¤umuz ö¤rencilerin tümü "azal›r" dedi, ancak bu durumda
‹HL d›fl›ndaki liselere gidece¤ini söyleyenlerin oran› düflük oldu.
Ö¤retmen, mezun ve veliler de genellikle bunun "iyi bir fikir"
oldu¤unda birlefltiler. ‹çlerinde "devlet"in buna izin vermeyece¤ini
söyleyen ç›kmad›. ‹HL idarecilerindeyse, di¤er liselerde din
ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ye ilginin azalaca¤›,
‹HL'ye gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin gelece¤i
konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤unu gözledik.
4.3 AKP Hükümetinin ‹HL Sorununa Bak›fl›
‹HL'nin bugünkü durumunu bir "çözülme" olarak adland›rabiliriz.
1990 bafllar›ndan itibaren zirveye ç›kan ‹HL, 1997'deki
müdahalelerden sonra h›zla irtifa kaybetti. Ne var ki aradaki tek
fark daha az ö¤renciyle ö¤renimin devam etmesi de¤il. Normal
olarak, say›n›n azalmas›yla artmas› beklenen nitelik de iyice
düflmüfl durumda.
Yerel seçimlerin arifesinde alt› ‹HL'ye gittik. Kendisi de ‹HL
mezunu olan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n miting
alanlar›nda meslek liseleriyle ilgili verdi¤i her söz ve vaadin ‹HL
ö¤rencilerinin yüreklerini nas›l k›p›r k›p›r ettirdi¤ine tan›k olduk.
Çal›flmam›z s›ras›nda hükümetin katsay›y› 2004 ÖSS s›nav›na
kadar kald›rma konusunda kararl› oldu¤unu aç›k bir flekilde
‹HL'nin bugünkü durumunu bir
"çözülme" olarak adland›rabiliriz.
1990 bafllar›ndan itibaren zirveye
ç›kan ‹HL, 1997'deki müdahalelerden
sonra h›zla irtifa kaybetti.
199
saptam›flt›k. Nitekim AKP bu konuda çok ciddi bir ad›m att›. 4
May›s 2004 günü Bakanlar Kurulu taraf›ndan TBMM'ye sunulan
Yüksekö¤retim Kanunu ve Yüksek Ö¤retim Personel Kanununda
De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun Tasar›s›n›n 5. Maddesi'yle
2547 say›l› Kanunun 45. maddesinin (a) f›kras›n›n afla¤›daki flekilde
de¤ifltirilmesi öngörüldü:
"a. Yüksekö¤retim kurumlar›na, Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme
Merkezi'nin yapaca¤› s›navla girilir. Bu s›nava temel teflkil etmek
üzere, Milli E¤itim Bakanl›¤› genel ortaö¤retim ve mesleki-teknik
ortaö¤retim kurumlar›n›n program/alan/kol/bölümlerini; sözel,
eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç grupta toplar. Yüksekö¤retim
Kurulu Baflkanl›¤› da yüksekö¤retim programlar›n›; sözel, eflit
a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç puan türünde grupland›r›r ve
hangi ortaö¤retim program/alan/kol/bölümünün hangi
yüksekö¤retim program›na karfl›l›k geldi¤ini bu suretle
iliflkilendirir. Herhangi bir genel veya mesleki-teknik ortaö¤retim
kurumu mezunu, Ö¤renci Seçme S›nav›nda ortaö¤retimdeki
kendi program/alan/kol/bölümünü tercih ederse, hesaplanacak
olan ortaö¤retim baflar› puan› (0.80) katsay›s›yla çarp›l›r.
Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü sözel olan ö¤renciler
eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse
ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile, say›sala dayal› bir
yüksekö¤retim program›n› tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r.
Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü eflit a¤›rl›k olan
ö¤renciler sözel ya da say›sala dayal› bir yüksekö¤retim program›n›
tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile çarp›l›r.
Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü say›sal olan
ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih
ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile, sözele dayal› bir
yüksekö¤retim program›n› tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r.
Adaylar›n ortaö¤retimdeki baflar›lar›; Ö¤renci Seçme ve
Yerlefltirme Merkezi taraf›ndan gelifltirilecek bir yöntemle
ortaö¤retim baflar› puan› olarak hesaplan›r ve bu puan
yüksekö¤retim kurumlar›na giriflteki Ö¤renci Seçme S›nav›
puan›na eklenir. Dil s›nav› ve puan türü ile bu adaylar›n
yetifltirilmesine iliflkin esaslar ise Yüksekö¤retim Kurulu taraf›ndan
belirlenir. S›nav sorular›, yüksekö¤retime giriflteki puan türleri
dikkate al›nmak suretiyle, genel ortaö¤retimin tüm müfredat›
gözetilerek haz›rlan›r. Yüksekö¤retim kurumlar›na girifl ile ilgili
di¤er usul ve esaslar, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Yüksekö¤retim
Kurulunca birlikte ç›kar›lacak yönetmelikle düzenlenir."
Asl›nda hükümet katsay›y› oldu¤u gibi kald›rmak istiyordu, ancak
‹HL'nin yeniden bir "cazibe merkezi" haline getirebilecek böyle
bir uygulaman›n do¤uraca¤› tepkileri düflünerek son anda böylesi
bir "ara formül"e baflvurdu ve de¤iflikli¤i h›zl› bir flekilde
200
yasalaflt›rd›. Ne var ki ‹HL'ye flüphe ile bakan kesimler, bu
de¤iflikli¤i bir "ara formül" ve dolay›s›yla bir "uzlaflma aray›fl›"
olarak görmediler ve tepkilerini çok sert bir flekilde dile getirdiler.
YÖK ve üniversite rektörlerinin bafl›n› çekti¤i itiraz cephesine en
çarp›c› destek, Genelkurmay Baflkanl›¤›'n›n yaz›l› aç›klamas›yla
geldi. AKP hükümetine önyarg›l› bakmayan büyük medya ve baz›
önde gelen gazeteciler de bu düzenlemeye, laikli¤e ayk›r› oldu¤u
ve Aral›k 2004 tarihinde AB ile yap›lacak müzakereleri olumsuz
etkileyece¤i gerekçesiyle tav›r ald›. Nihayet Cumhurbaflkan› Ahmet
Necdet Sezer'in veto etti¤i yasa de¤iflikli¤i, "AB'yi öncelikli gündem
maddesi olarak gören" hükümet taraf›ndan donduruldu.
4.4 Katsay› Ne Kadar Önemli?
Her ne kadar ‹HL ö¤rencilerinin, onlar›n velilerinin nerdeyse
tamam›, bu okula sempatik bakan kifli ve çevrelerin büyük bölümü,
en önemli ve belki de tek sorun olarak katsay›y› görse ve gösterse
de Türkiye'nin ‹HL sorunu, bir yasan›n tek bir bendinin
de¤iflmesiyle çözülece¤e hiç benzemiyor.
Yapt›¤›m›z inceleme ve görüflmelerde bürokrasinin ilgili birçok
biriminin ve buralardaki baz› yetkililerin de sorunu sadece
katsay›ya indirgemediklerine tan›k olduk. 28 fiubat sürecinde ‹HL
aleyhine yap›lan düzenlemeler yöntem olarak yanl›fl bulunup
k›nansa da, bu okullardaki afl›r› y›¤›lman›n önüne geçilmifl
olmas›n›n bürokraside belirgin bir rahatlama yaratt›¤›n›
gözlemledik. Söz konusu kifliler, katsay›n›n yeniden kald›r›lmas›yla
do¤abilecek olan talep patlamas›ndan aç›k bir biçimde
endifleleniyorlar; bu nedenle, katsay›n›n kald›r›lmas› yerine k›smi
iyilefltirmeyi tercih ettiklerini dile getiriyorlard›.
Bir di¤er rahats›zl›k konusu, Türk e¤itim sisteminin tüm
sorunlar›n›n büyük ölçüde ‹HL'ye ve bir ölçüde de baflörtüsüne
endekslenmifl olmas›yd›. Enerjilerin büyük ölçüde ‹HL
tart›flmalar›nda sarf edilmesinin; bu tart›flmalar›n ister istemez
yol açt›¤› afl›r› politizasyonun ‹HL ö¤retmenlerinden en üst düzey
bürokrata kadar tüm e¤itim camias›n› rahats›z etti¤ini gördük.
Geliflmeleri kayg›yla izleyen bir di¤er kesim de Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤› camias›yd›. ‹HL üzerinden süre giden tart›flmalar›n,
din görevlilerinin zaten pek parlak olmayan imaj›n› daha da
kötülefltirdi¤i ortada. Üstelik bütün bu politik çekiflmeler aras›nda
Diyanetin, ça¤›n gereklerine göre donanm›fl kaliteli kadro
ihtiyac›n› giderebilmesi de iyice zorlafl›yor.
Enerjilerin büyük ölçüde ‹HL
tart›flmalar›nda sarf edilmesinin; bu
tart›flmalar›n ister istemez yol açt›¤›
afl›r› politizasyonun ‹HL
ö¤retmenlerinden en üst düzey
bürokrata kadar tüm e¤itim camias›n›
rahats›z etti¤ini gördük.
4.5 Üç Farkl› Yaklafl›m
Araflt›rmam›z›n bir sonraki aya¤›nda toplumun farkl›
201
‹HL olgusuna bir dava gibi bakan çok
say›da kiflinin de, bu okullara 1990'l›
y›llardaki afl›r› y›¤›lmadan rahats›z
olduklar›n› görmek ilgi çekici. Bu
kifliler geçmiflteki nicelik art›fl›n›n
niteli¤i düflürdü¤ünü, bunun da "‹HL
kimli¤i"ni olumsuz etkiledi¤ini
düflünüyorlar.
kesimlerinin ‹HL sorununa nas›l bakt›klar›n› ve bunun çözümü
için neler önerdiklerini derlemeye çal›flt›k. Bu amaçla 12 sivil
toplum kuruluflu, 3 e¤itim sendikas›, 3 e¤itim bilimci, farkl›
üniversitelerden ço¤unlu¤u sosyal bilimler dal›nda görev yapan
11 ö¤retim üyesi,18 gazeteci, 3 ‹HL mezunu AKP milletvekili, biri
yine ‹HL mezunu 3 CHP milletvekili, alt› konuyla do¤rudan ilgisi
olan bürokratla görüfltük.
Derledi¤imiz görüfllerin ‹HL konusunda gerçekten taban tabana
z›t yaklafl›mlar› yans›tmas› ve ‹HL sorununun çözümü için çok
say›da formülün ileri sürülmesi hiç kuflkusuz iflimizi zorlaflt›rd›,
ama birbirine taban tabana z›t görüfllerin aras›nda "orta yolcu"
yaklafl›mlar›n da olmas› ve bu tutumun hem laikli¤e duyarl›, hem
de muhafazakâr kesimlerde ra¤bet görüyor olmas› da bizleri,
toplumsal mutabakat konusunda umutland›rd›.
Bu bölümde, ‹HL sorununun temel tart›flma konular›n› ayr› ayr›
ele al›p, bu konulardaki farkl› yaklafl›mlardan çok say›da örnek
verecek ve ortak noktalar bulabilmenin mümkün olup olmad›¤›n›
irdeleyece¤iz.
Dört ayl›k çal›flmam›zda ‹HL sorununun çözümü için birbirinden
farkl› önerinin bulundu¤unu saptad›k ve bunlar›n hemen hemen
hepsine önceki bölümlerimizde yer verdik. Bunlar› toparlayacak
olursak üç ana e¤ilimin oldu¤u görülüyor:
1. "‹HL'de Din E¤itimi Verilir" Yaklafl›m›
‹HL'de esas olarak din e¤itimi verildi¤ini söyleyen ve bu okullarla
bir nevi aidiyet iliflkisi içinde bulunan kesimlerin, 1997 öncesinin
"alt›n y›llar›"na dönmek istedikleri fleklinde bir izlenim yayg›n.
Gerçekten de, kamuoyunda "‹HL davas›"n›n savunucusu olarak
öne ç›kan kifli ve kurulufllar tek sorun olarak katsay›y› gösteriyor,
‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, bütün ‹HL'yi
"Anadolu ‹HL"ne dönüfltüreceklerini söylüyorlar.
Ancak titiz bir inceleme bize, ‹HL'nin statüsünün 1997 öncesine
döndürülmesini savunan birçok kiflinin daha ölçülü bir davran›fl
sergiledi¤ini gösteriyor. Ço¤u ‹HL mezunu olan bu kifli ve
kurumlar orta k›s›mlar›n›n tekrar aç›lmas›na gerek olmad›¤›n›;
katsay›n›n kald›r›lmas› gerekti¤ini, ama buna ra¤men ‹HL'ye çok
büyük bir y›¤›lma beklemediklerini; gerekirse kontenjan koyarak
ve s›nav açarak ö¤renci say›s›n›n belli bir düzeyde tutulabilece¤ini
savunuyorlar.
‹HL olgusuna bir dava gibi bakan çok say›da kiflinin de, bu okullara
1990'l› y›llardaki afl›r› y›¤›lmadan rahats›z olduklar›n› görmek
ilgi çekici. Bu kifliler geçmiflteki nicelik art›fl›n›n niteli¤i
düflürdü¤ünü, bunun da "‹HL kimli¤i"ni olumsuz etkiledi¤ini
düflünüyorlar. Katsay›n›n kald›r›lmas›yla günümüzün nitelik
202
sorununun afl›labilece¤ine inanmakla birlikte gelecek için çok da
iyimser de¤iller. Örne¤in bir STK temsilcisi flöyle konufluyor: "56 y›l sonra ‹HL'lerin daha az ra¤bet gören okullar olaca¤›n›
düflünüyorum. Katsay› problemi afl›lsa dahi bu böyle olacakt›r.
Hatta afl›l›rsa daha kolay olaca¤› kanaatindeyim. fiimdi bir inat
var, 'ben inanc›m için fedakarl›k yapay›m' diyor. Bir sonraki
nesilde ‹HL'ye fazla ra¤bet olmayacak, çünkü insanlar dini bilgileri
daha kolay ö¤renebilecekleri imkanlara kavuflacaklar."
Aileler, de¤il k›zlar›n›, o¤ullar›n› bile,
din görevlisi olsun diye ‹HL'ye
yollam›yorlar. Daha önemlisi, k›z
okullaflmas›n›n epey düflük oldu¤u
ülkemizde ‹HL birçok durumda k›zlar
için cankurtaran simidi olabiliyor.
2. "‹HL'de Din Görevlisi Yetifltirilir" Yaklafl›m›
TÜS‹AD Baflkan› Ömer Sabanc›'n›n dile getirdi¤i "ihtiyaç fazlas›
‹HL'nin kapat›l›p düz liseye dönüfltürülmesi" önerisi, bu okullar›n
1997 sonras› durumundan memnun olan kesimler taraf›ndan
desteklendi. Bu önerinin hayata geçirilmesi için ‹HL'deki varolan
ö¤renci say›s›n›n daha da azalt›lmas› gerekiyor, çünkü o kadar
gözden düflmelerine ra¤men ‹HL'deki ö¤renci say›s› halen "din
görevlisi ihtiyac›"n›n çok çok üstünde; hatta son bir-iki y›lda yeni
kay›tlarda art›fl bile yafland›.
Bununla birlikte, e¤er ‹HL bugünkü statüsünde kalacaksa, can
çekiflen at›n tabancayla öldürülmesi gibi, Ömer Sabanc›'n›n önerisi
makul gözüküyor. Fakat çal›flmam›z›n bafl›ndan itibaren defalarca
tekrarlad›¤›m›z gibi, ne amaçla kurulmufl olurlarsa olsunlar, ‹HL
y›llardan beri din görevlisi yetifltiren okullar olmaktan ç›km›fl
durumda. Kald› ki tek bafl›na ‹HL e¤itiminin bir kifliye din görevlisi
formasyonu kazand›rmad›¤› da aç›kça ortada.
Bugünkü statükoyu savunanlar, katsay›n›n sürmesinden, ‹HL
mezunlar›n›n ilahiyat d›fl›ndaki fakültelere girememesinden
yanalar. Bu kifliler ‹HL'ye flüpheyle yaklafl›yor, hatta kimileri bu
okullar›n devletin kilit noktalar›n›n ele geçirilmesi plan›n ana
üssü oldu¤unu düflünüyor. Halbuki birinci bölümde de
gösterdi¤imiz gibi, ‹HL ö¤rencilerinin üniversiteye giriflte
ola¤anüstü baflar›l› oldu¤u do¤ru de¤il. Bir-iki Anadolu ‹HL
ö¤rencisinin s›navda flampiyon olmas› ve baz› ‹slami cemaat
okullar›n›n üstün baflar›lar› böyle bir imaja yol açm›fl olmal›.
Esas sorun ‹HL'nin bir dönem yüzbinlerce ö¤renciye sahip
olmas›ndan kaynaklan›yordu. Bu kalabal›¤›n hiç de yüksek
olmayan bir bölümünün seçkin üniversiteleri kazanmas› ‹HL'ne
flüpheyle bakanlar›n tedirginliklerini bir dönem iyice art›rm›flt›.
‹HL'ye din görevlisi yetifltirme fonksiyonu yükleyenler, "‹slamiyette
kad›n din görevlisi yok veya çok az" deyip k›zlar›n bu okullara
girmesine de karfl› ç›k›yorlar. Ancak aileler, de¤il k›zlar›n›,
o¤ullar›n› bile, din görevlisi olsun diye ‹HL'ye yollam›yorlar. Daha
önemlisi, k›z okullaflmas›n›n epey düflük oldu¤u ülkemizde ‹HL
birçok durumda k›zlar için cankurtaran simidi olabiliyor.
203
"Fazla ‹HL'yi kapatma" ça¤r›lar› yapanlar, bu okullar›n gelece¤inin
yaln›zca içlerindeki ö¤rencileri de¤il, yüz binlerce mezununu,
onlar›n ailelerini ve daha ötesi tüm muhafazakâr kitleleri
ilgilendirdi¤ini de göz önüne almak durumundalar. Baflbakan›n,
baz› bakanlar›n, çok say›da milletvekili ve bürokrat›n mezunu
oldu¤u ‹HL'nin ard›ndaki toplumsal, siyasi, kültürel ve ekonomik
gücü hesaba katmadan bu okullar hakk›nda birtak›m tasarruflarda
bulunmak istenmeyen sonuçlar do¤urabilir.
Kuflkusuz ‹HL taraftarlar›n›n da, bu güçlerine fazla güvenerek,
di¤er kesimlerin hassasiyetlerini göz ard› edip, sadece ve sadece
bu kurumlar›n ihyas›na yönelik giriflimlerde bulunmas› da baflka
türden olumsuzluklara kap› aralayacakt›r.
3. Din Ö¤reniminin Özelleflmesi Tart›flmas› ve Seçmeli Din Dersi
Önerisi
Din ö¤reniminin özellefltirilmesi
önerisi, Türkiye'deki laiklik
tart›flmalar›n›n geleneksel saflar›n›
altüst ediyor. Bu öneriye hem baz›
"laikli¤e duyarl›", hem de
"muhafazakâr", hatta "‹slamc›" olarak
tan›mlanabilecek kifli ve kurumlar
destek veriyor.
204
‹HL'nin bugünkü durumunu tercih edenler, devletin vatandafl›n
din ö¤renimi talebini örgün ö¤retimde karfl›lama diye bir
zorunlulu¤u olmad›¤›n› ileri sürüyorlar. Onlara göre din e¤itimi
yayg›n e¤itim vas›talar›yla (yaz›l›, görsel, iflitsel medya...) aileler
taraf›ndan pekala verilebilir.
"Din e¤itimi ihtiyac›"n›n ‹HL'de karfl›lanmas›na taraftar olmayan
baz› kifliler de bunun adresi olarak Kuran kurslar›n› gösteriyorlar.
‹HL'nin sadece din görevlisi yetifltirmesi gerekti¤ini düflünenler
içinde say›lar› giderek artan bir grup, bu okullar›n devlet
denetiminden ç›kar›lmas›n›; hatta isteyenlerin din görevlisi
yetifltirmek amac›n› tafl›mamakla birlikte "din a¤›rl›kl› liseler"
kurabilmesini, böylece vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n›n
karfl›lanmas›n› savunuyorlar.
Din ö¤reniminin özellefltirilmesi önerisi, Türkiye'deki laiklik
tart›flmalar›n›n geleneksel saflar›n› altüst ediyor. Bu öneriye hem
baz› "laikli¤e duyarl›", hem de "muhafazakâr", hatta "‹slamc›"
olarak tan›mlanabilecek kifli ve kurumlar destek veriyor. Türk
laikli¤inin daha da liberallefltirilmesi savunanlar›n karfl›s›naysa
bir baflka grup "laikli¤e duyarl›" ve "muhafazakâr", kifli ve kurumlar
ç›k›yor. Bu öneriye en sert itirazlar›n baz› muhafazakârlardan
gelmesiyse dikkat çekiyor. Bu kifliler, din e¤itiminin özellefltirilmesi
durumunda, birtak›m radikal unsurlar›n ve cemaatlerin denetimi
ele geçirebilece¤i uyar›s›nda bulunuyorlar.
Esas olarak ‹HL'ye bir dava gibi bakmayan muhafazakâr çevreler
taraf›ndan gelifltirilmifl oldu¤u anlafl›lan seçmeli din dersi önerisini
ikinci bölümde, savunanlar ve karfl› ç›kanlar›n sözleriyle açm›flt›k.
Toparlayacak olursak, bu öneride hem din görevlisi yetifltirme,
hem de din ö¤retimi talebini giderme ihtiyac› bir arada ele al›n›yor.
Öneri iki ayak üzerinde yükseliyor: 1) ‹HL'nin esas olarak ilahiyat
fakültelerine kaliteli ö¤renci yetifltirecek seçkin okullara
dönüfltürülmesi; 2) Din ö¤reniminin örgün e¤itim kurumlar›nca
üstlenilmesi.
Öneri sahipleri örgün ö¤renim kurumlar›nda (kimilerine göre
sadece ortaö¤retimde, kimilerine göre hem ilkö¤retim, hem
ortaö¤retimde) seçmeli din dersleri konulmas› durumunda ‹HL'ye
y›¤›lma olmayaca¤›n› düflünüyorlar. Bu derslerin say›s› ve neler
olmas› gerekti¤inde öneriler farkl›lafl›yor, ama en az iki (Kuran'›n
Türkçe'si ve Hz. Muhammed'in Hayat› dersleri öne ç›k›yor) dersin
ö¤rencilerin seçimine sunulmas›nda birlefliyor.
Çal›flmam›z boyunca devletin ilgili birimlerinin ‹HL sorununa
çözüm için tek bir noktaya, "seçmeli din dersi" önerisine
odakland›klar›n› gözlemifltik. Nitekim, hükümet ve AKP çevreleri,
yeni yasal düzenlemesinin yaratt›¤› tepkileri bir nebze
dindirebilmek için bu öneriyi "tek çözüm" olarak ülke gündemine
tafl›d›lar. Halen genifl bir flekilde tart›fl›lmakta olan bu öneri
muhafazakâr olmayan çevrelerde de belli bir destek bulabiliyor,
ancak halen afl›lmas› gereken birtak›m sorunlar mevcut:
Muhafazakâr kesimler, ‹HL'nin küçülmesini ve bir nevi meslek
lisesine dönüflmesini kabul ettikleri için bu öneriyle taviz verdikleri
iddias›ndalar, ama seçmeli din derslerinin bütün okullar› birer
‹HL yapaca¤› yolundaki itirazlara da flimdiden kendilerini
haz›rl›yorlar. Gerçekten, bu önerinin dindar kesimler için bir geri
mi, ileri mi ad›m oldu¤u hayli tart›flmal› bir konu.
Seçmeli din dersini önerenler böylece ‹HL'ye baflvurunun
azalaca¤›n› ve böylelikle bu okullar›n kalitesinin yükselece¤ini
söylüyorlar. Ancak yeni durumda, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat
d›fl›ndaki fakültelere girmelerini engelleyici herhangi bir
uygulama önermemeleri, ‹HL'ye yönelik kuflkular› azaltaca¤›na
daha da art›r›yor.
Not zorunlulu¤u olan "seçmeli" yerine, not zorunlulu¤u olmayan
"iste¤e ba¤l›" din dersi aras›ndaki fark genifl bir flekilde tart›fl›lmay›
bekliyor.
Öneride "seçmeli din dersi" yerine "seçmeli ‹slam dersi" (hatta
kimilerine göre ‹slamiyetin sadece bir yorumu) verilmek istendi¤i
ileri sürülüp, di¤er dinlerin, hatta mezheplerin durumunun ne
olaca¤› sorusu ciddi tart›flmalara yol açabilir.
Bu noktada Alevilik olgusu k›r›lma noktalar›ndan biri olabilir.
Çünkü devletin ilgili bürokrasisi, Alevili¤i, Alevilerin yaflad›¤›
gibi de¤il kendilerinin görmek istedi¤i gibi tan›mlamakta ›srarl›lar.
"Seçmeli" din dersi ülkenin birçok bölgesinde ister istemez "zorunlu"
derse dönüflebilir.
Bu noktada Alevilik olgusu k›r›lma
noktalar›ndan biri olabilir. Çünkü
devletin ilgili bürokrasisi, Alevili¤i,
Alevilerin yaflad›¤› gibi de¤il
kendilerinin görmek istedi¤i gibi
tan›mlamakta ›srarl›lar.
205
‹HL sorununun çözümü için birtak›m
siyasi mekanizmalar›n iflletilmesi
gerekiyor. Ama her kesimin kabul
edebilece¤i, uygulanabilir ve kal›c›
çözüm formüllerini gelifltirmede sivil
toplumun dinamizminden ve
uzmanlar›n bilgi ve birikiminden
yararlanma gere¤i kaç›n›lmaz.
206
4.6 Toplumsal Uzlaflma ‹htiyac›
Dün Türkiye'nin bir ‹HL sorunu vard›, bugün de var, bu gidiflle
yar›n da olaca¤a benziyor. Çünkü zaten çok çetrefil olan, siyasi
çekiflmelerin malzemesi ola ola içinden ç›k›lmas› giderek
imkans›zlaflan bir sorunla karfl› karfl›yay›z. Dün ‹HL'den, "laikli¤e
duyarl›" kesimler flikayetçiydi, bugünse "dini duyarl›klar› yüksek"
kesimler flikayetçi.
Bu k›s›r döngünün k›r›lmas› için, taraflardan her birinin, di¤erine
mutlak üstünlük sa¤laman›n yollar›n› aramaktan vazgeçip ortak
bir uzlaflma zemini için çal›fl›lmas› gerekiyor. Di¤er bir deyiflle
‹HL sorununun çözümü için birtak›m siyasi mekanizmalar›n
iflletilmesi gerekiyor. Ama her kesimin kabul edebilece¤i,
uygulanabilir ve kal›c› çözüm formüllerini gelifltirmede sivil
toplumun dinamizminden ve uzmanlar›n bilgi ve birikiminden
yararlanma gere¤i kaç›n›lmaz.
Türkiye'nin önünde bir katsay› deneyimi var: YÖK, sorunu
kamuoyuna tafl›madan, özellikle de bundan olumsuz olarak
etkilenecek kesimlere önceden haber dahi vermeden katsay›
farkl›l›¤›n› uygulamaya soktu ve binlerce ö¤renciyi an›nda ma¤dur
etti. ‹HL'nin önünü kesmek için yap›ld›¤› aflikar olan bu
uygulamadan en büyük zarar› di¤er meslek liseleri gördü. Çünkü
‹HL'ye ülke çap›nda milyonlar sahip ç›kar ve darbenin etkisini
bir nebze azalt›rken di¤er meslek liseleri kaderleriyle bafl bafla
kald›.
Hükümetse, önce, konuyu kamuoyunda tart›flt›rmadan katsay›y›
kald›raca¤›n› ilan etti. Hükümetin alelacele katsay›n› kald›rmas›
‹HL sorununun çözülmesini daha da zorlaflt›rmaya adayd›. Çünkü
katsay›n›n kald›r›lmas›ndan yana olan çok say›daki kanaat önderi
ve STK temsilcisi de, hükümetin bu konuda temkinli davranmas›,
en önemlisi konuyu ‹HL'de bir reform paketiyle kamuoyunun
gündemine getirmesi gerekti¤ini vurgulam›flt›.
Bu çal›flmay› haz›rlayan kifliler olarak bizde de, bu proje üzerine
çal›flmaya bafllad›¤›m›z andan k›sa bir süre sonra katsay›
farkl›l›¤›n›n adaletsizlik oldu¤u konusunda bir fikir birli¤i olufltu.
Bununla birlikte YÖK Baflkan› Prof. Erdo¤an Teziç'in katsay›yla
ilgili argümanlar›n›n hiç de yabana at›lmamas› gerekti¤ini, en
az›ndan bu tart›flman›n uzmanlar taraf›ndan, fleffaf bir flekilde
bir süre daha sürdürülmesi gerekti¤ini düflündük.
Hükümetin, son anda gelifltirdi¤i ve yasalaflt›rd›¤› yeni katsay›
düzenlemesi, bir "ara formül" aray›fl› olarak belki
de¤erlendirilebilirdi. Ancak birkaç rektör d›fl›nda kimseyle
görüflülmeden, sivil toplumun tart›fl›lmas›na aç›lmadan dayat›lan
yeni yasa büyük bir tepkiyle karfl›land› ve sonuçta Cumhurbaflkan›
taraf›ndan veto edilince donduruldu.
4.7 Çözüm Önerileri
Hükümetin katsay›y› ucu ucuna 2004 y›l›n›n ÖSS'sine kadar
kald›rmas›, o y›l üniversite s›nav›na girecek meslek lisesi
ö¤rencilerine belki biraz moral verecekti, ama onlar›n üniversiteyi
kazanma flans›n› çok da art›rmaya aday de¤ildi. Sonuçta boflu
bofluna sevinip ÖSS'ye daha da moralsiz girmek durumunda
kald›lar.
Aral›k ay›ndaki AB müzakereleri nedeniyle konunun
dondurulmufl olmas›, Türkiye'nin ‹HL sorununu çözmek için en
az bir y›l› oldu¤u anlam›na geliyor. Biz de bunu önemli ve mutlaka
de¤erlendirilmesi gereken bir f›rsat olarak görüp bu süreçte
vatandafllar›n, sivil toplum kurulufllar›n›n, siyasi partilerin ve
devletin ilgili birimlerinin dikkatine birtak›m de¤erlendirme ve
çözüm önerileri sunmak istiyoruz. Bunlar hiç kuflkusuz bu
çal›flmay› haz›rlayan üç kiflinin görüflleridir. Bunlar›, ‹HL sorunu
üzerine yapt›¤›m›z çal›flmalardan, ‹HL camias›nda yapt›¤›m›z
görüflmelerden ve toplumun farkl› kesimlerinden derledi¤imiz
görüfl ve önerilerden hareketle gelifltirdik:
Genel Yaklafl›mlar
• ‹HL'nin dünkü ve bugünkü durumunun herkes için sorun
oluflturdu¤u kabul edilmeli;
• ‹HL sorunu, Türk e¤itim sisteminin temel sorunlar›ndan
yaln›zca biri olarak görülmeli, e¤itim sistemimizin yeniden
yap›land›r›lmas› ba¤lam›nda ele al›nmal›;
• ‹HL sorununun toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasal ve e¤itsel
boyutlar› bulunuyor. Sorunun çözümü için bütün bu boyutlar
bir arada ele al›nmal›, herhangi bir boyut ya da boyutlar afl›r›
flekilde öne ç›kar›lmamal› veya ihmal edilmemeli;
• ‹HL ile ilgili at›lacak ad›mlar›n sadece ö¤rencileri de¤il çok
genifl kitleleri yak›ndan ilgilendirdi¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›;
• ‹HL sorunu, mümkün oldu¤u kadar politik tart›flma ve
çekiflmelerin malzemesi olmaktan ç›kar›lmal›; "28 fiubat
sürecinin rövanfl›n› alma" veya "AKP hükümetini köfleye
s›k›flt›rma" gibi yaklafl›mlardan uzak durulmal›;
• ‹HL ö¤rencileri ve mezunlar›na yönelik küçük düflürücü,
suçlay›c›, flüphe uyand›r›c› tav›r ve davran›fllardan uzak
durulmal›;
• ‹HL ö¤renci ve mezunlar›, di¤er ö¤retim kurumlar›nda
okuyanlara yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›, flüphe uyand›r›c›
tav›r ve davran›fllardan uzak durmal›;
• Meslek e¤itimi, din ö¤retimi ve yüksek ö¤retim gibi konularla,
bütün bunlara ba¤l› olarak din-devlet-toplum iliflkileriyle
‹HL sorunu, Türk e¤itim sisteminin
temel sorunlar›ndan yaln›zca biri
olarak görülmeli, e¤itim sistemimizin
yeniden yap›land›r›lmas› ba¤lam›nda
ele al›nmal›.
207
do¤rudan ba¤lant›l› oldu¤u için ‹HL sorununda at›lacak her
ad›mda olabildi¤ince genifl bir toplumsal uzlaflma zemini
aranmal›;
• Bu ba¤lamda baflta Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve baflörtüsü
olmak üzere, din-devlet-toplum iliflkisinin di¤er kilit alan ve
sorunlar› da masaya yat›r›labilmeli;
• K›z ö¤rencilerinin ‹HL'ye yönelmeleri bir olumsuzluktan
ziyade, bir f›rsat olarak görülebilmeli, buradan hareketle
k›zlar›n okullaflmas›nda yeni formüller üzerine düflünülmeli;
Somut Öneriler
Statüleri ne olursa olsun, ‹HL ile ilgili
tart›flmalar daha çok ö¤renci say›s›yla
ilgili olarak ç›kt›, bundan sonra da
böyle olaca¤a benziyor. Ö¤renci
say›s›n›n fazlal›¤›ndan rahats›z
olanlar bunu azaltman›n tek yolu
olarak ‹HL'nin kalitesini düflürmeyi
görüyorlar. Bunun yerine ‹HL'ye
baflvurular›, bu okullar›n›n kalitesini
art›rarak azaltabilmenin yollar›
üzerinde düflünmek gerekiyor.
208
• ‹HL'nin statüsünün bir an önce netlefltirilmesi gerekiyor. Bu
amaca uygun olarak, Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan, sadece
e¤itim bilimcilerinin de¤il, sosyal bilimlerin de¤iflik
alanlar›ndan uzmanlar›n (bu arada yabanc› uzmanlar›n) da
kat›laca¤› flura tipi bir giriflim düflünülebilir.
• San›ld›¤›n›n aksine ‹HL sorununun özünü katsay› düzenlemesi
oluflturmuyor. En k›sa zamanda ‹HL ile ilgili kapsaml› bir
çal›flmaya giriflilmeli, katsay› da bunun içinde çözülmeli;
Kapsaml› bir çözümün afl›r› gecikme ihtimalinde, katsay›
sorunu, YÖK ve ÜAK baflta olmak üzere bu uygulamas›n›n
savunucular›n›n argüman ve hassasiyetleri ciddiye al›narak ve
onlarla birlikte gelifltirilecek bir ara formülle geçici olarak
çözülmeli;
• ‹HL, dünkü ve bugünkü konumlar› itibariyle Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤›'n›n arzu etti¤i nitelikli kadrolar›n yetifltirilmesine
imkan sa¤layam›yor. ‹HL'nin, ilahiyat fakülteleri ile birlikte
bu perspektifte yeniden yap›land›r›lmas› durumunda Diyanetin
ihtiyaç duydu¤u kadrolar› yetifltirmek için yeni aray›fllara
gidilmeli;
• Statüleri ne olursa olsun, ‹HL ile ilgili tart›flmalar daha çok
ö¤renci say›s›yla ilgili olarak ç›kt›, bundan sonra da böyle
olaca¤a benziyor. Ö¤renci say›s›n›n fazlal›¤›ndan rahats›z
olanlar bunu azaltman›n tek yolu olarak ‹HL'nin kalitesini
düflürmeyi görüyorlar. Bunun yerine ‹HL'ye baflvurular›, bu
okullar›n›n kalitesini art›rarak azaltabilmenin yollar› üzerinde
düflünmek gerekiyor;
• Bu ba¤lamda örgün ö¤renim kurumlar›na seçmeli din dersi
konulmas› önerisi dikkat çekiyor. Fakat bu öneri "tek çözüm"
olarak dayat›lmamal›; bütün yönleriyle, genifl kesimlerin
kat›l›m›yla tart›flmaya aç›lmal›;
• Bu tart›flmaya farkl› ‹slam yorumu sahiplerinin,
gayrimüslimlerin, agnostik ve dinsizlerin de kat›l›m› teflvik
edilmeli;
• Seçmeli din dersinin yan› s›ra, ders saatleri d›fl›nda, mesela
hafta sonlar›, not zorunlulu¤u olmayan ve masraflar› veliler
taraf›ndan karfl›lanan iste¤e ba¤l› din dersi seçene¤i de
tart›fl›lmal›;
• ‹HL'ye afl›r› yüklenmeyi azaltmak için Kuran kurslar›n›n
yeniden yap›land›r›lmas› gündeme al›nmal›;
• Devletin din e¤itiminden çekilmesi, bu amaca uygun olarak
Anayasan›n de¤ifltirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin
yap›lmas› önerisi kamuoyunun gündemine tafl›nabilmelidir.
‹HL sorununun çözümü için üç olguyu
göz önünde bulundurmak gerekiyor:
Toplumun din ö¤retimi talebinin
karfl›lanmas›; din görevlilerinin
e¤itilmesi; Türkiye'nin asla
vazgeçemeyece¤i laiklik ilkesi.
‹HL sorununun çözümü için üç olguyu göz önünde bulundurmak
gerekiyor: Toplumun din ö¤retimi talebinin karfl›lanmas›; din
görevlilerinin e¤itilmesi; Türkiye'nin asla vazgeçemeyece¤i laiklik
ilkesi.
Son tart›flmalar›n ›fl›¤›nda, toplumun din e¤itim ihtiyac›n›n baflka
kanallardan karfl›lanarak ‹HL'nin üzerindeki yükün azalt›lmas›
ve bu okullar›n, belki adlar› da de¤ifltirilerek, esas olarak ilahiyat
fakültelerine ve dolay›s›yla Diyanete nitelikli kadrolar yetifltiren
seçkin e¤itim kurumlar›na dönüfltürülmesi yaklafl›m›n›n giderek
öne ç›kt›¤› görülüyor.
‹ster bu yaklafl›m, ister bir baflkas› olsun, ‹HL sorununu, toplumun
tüm kesimleri taraf›ndan kabul edilebilir, uygulanabilir ve kal›c›
bir flekilde çözmede vatandafllara ve sivil toplum örgütlerine büyük
görevler düflüyor. Önümüzdeki bir y›lda, toplumun farkl› kesimleri
‹HL olgusunu bir sorun olarak görür, bu sorun hakk›ndaki
efsanelere s›rt›n› dönüp gerçeklerden hareket eder ve en önemlisi
bunun çözümü için toplumsal mutabakat arar ve bu u¤urda
birtak›m tavizler vermeyi de kabullenirse Türkiye bu sorunu
kolayl›kla çözebilir.
I
209
EK 1: YAPILMIfi BAZI GAZETEC‹ GÖRÜfiMELER‹
Gazeteci-2
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
Ben orta düzeyde dini e¤itim veren okullar›n var olmas›n› bir problem olarak görmüyorum. Bilakis
bunu hem bireysel hem de kolektif hak olarak görüyorum. En büyük sorunlardan biri ‹mam Hatiplerin
meslek okulu olarak alg›lanmas›. gerçekten öyle olsa din adam› ihtiyac›n› belirleriz, gerisini kapat›r›z.
Fakat böyle bir fley sadece yeni sorunlar yarat›r. Çünkü ‹mam Hatipler meslek okulu de¤il. ‹nsanlar
‹HL'ye çocu¤unu din e¤itimi als›n diye gönderiyor ve bu e¤itimin baflka türlü yap›lmas›na mevzuat izin
vermiyor. Baflka türlü bir düzenlemeye gidilebilseydi bu sorun bu kadar büyümeyecekti. Türkiye'nin ne
yap›p edip bunu çözmesi gerekirdi, fakat bizim laiklik anlay›fl›m›z din konusunda bu kadar genifl görüfllü
olaya müsaade etmiyor. Bu da bir sorun. Her meflrepten insan hala ‹HL bir meslek okulu, "Türkiye'nin
bu kadar din adam› ihtiyac› yok" diyorlar. E¤er din e¤itimi a¤›rl›kl› ortaö¤retim kurumlar› var olabilseydi
bu sorun bu kadar büyümezdi. ‹slamiyette bir çocuk ergen olduktan birtak›m ritüellere al›flt›r›l›r. Burada
bir zorlama yoktur ama muhafazakâr ailelerde yetiflen çocuklar yavafl yavafl babalar›yla camiye giderler,
mükellef olmad›klar› halde oruç tutmaya al›fl›rlar, evde namaz k›lmaya bafllarlar vs. Bu yaflam tarz›n›
d›flar›da da devam ettirmek istemeleri do¤al. Düz lise bu ihtiyac› karfl›layamaz. Bu ihtiyac› sadece ‹HL
karfl›l›yor.
Ayr›ca bir çocu¤un ne e¤itimi alaca¤›na genellikle aile karar verir. Aile daha muhafazakâr bir aile
oldu¤unda çocu¤unu dinini ö¤rensin veya ibadetini yapabilsin, bafl›n› örtebilsin diye çocu¤unu ‹HL'ye
göndermeyi tercih edecektir. Bunda yad›rganacak, garipsenecek bir fley de yoktur. Bu ailenin çocuk
üzerindeki haklar›na dahil bir konudur. Din e¤itimi de üç Kulhuvallah bir Elhamdan ibaret olamaz.
‹nsanlar bununla yetinmek mecburiyetinde de¤il. Belli bir ‹slam düflüncesi perspektifi, kutsal kitab›n
dili oldu¤u için biraz Arapça, peygamberin hayat› vs.nin de oldu¤u bir e¤itimin verilmesinde flafl›lacak,
yad›rganacak bir fley yok. Bir çocu¤un temel ihtiyaçlar› bir flekilde karfl›land›¤› müddetçe, aile içinde
çocuk bask› , fliddete vs. maruz kalmad›kça kamu ailenin çocuk üzerindeki haklar›na kar›flamaz. Her aile
gibi muhafazakâr ve dindar bir ailenin de çocu¤unun kendi yaflam tarz›n› sürdürmesini isteme ve bu
yönde onu yönlendirme hakk› vard›r. Konu din diye kamunun buna müdahale etmesi saçmad›r.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Bu ifl belirlenmifl e¤itim politikalar› neyse o çerçevede çözülmelidir. Bizde hem paras›z e¤itim hem de
Tevhid-i Tedrisat’a ba¤l› kalmak flart›yla paral› e¤itim vard›r. Bizim, bu ifli özeller yaps›n dememiz eflitlik
ilkesine ayk›r›d›r. Sadece paras› olan din e¤itimi als›n diye bir fley diyemeyiz.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
‹deal olan› dönülmesidir ama yap›labilir mi diye soruyorsan›z çok zor. ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› kapatarak
belli bir ihtiyac› iki sene kadar erteliyorsunuz. Sonra yine hiçbir fley konuflmadan tart›flmadan, böyle bir
ihtiyaç yokmufl gibi, zorunlu e¤itimi 11 y›la ç›kar›p bu ifli tamamen de facto olarak oldu bittiye
getiriyorsunuz. Bir ihtiyac›n karfl›lanmas›n› bloke ediyorsunuz.
210
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Di¤erlerinden daha muhafazakâr bir hayat yafl›yorlar genel olarak. Fakat bunun istisnalar› da var tabii.
Sonuçta Türkiye'nin laik bir ülke olmas›n›n böyle bir avantaj› var. Gerçekten ailenin zorlamas›yla gitmiflse
bir çocuk ‹HL'ye o hayat› sürdürmesi en çok 3-5 y›l sürüyor. Sonra baflka seçimler yapabiliyor. Laik bir
rejimin böyle bir güvence verebilmesi iyi bir fley tabii
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Bir ö¤rencinin di¤er ö¤rencilerle eflit flartlarda e¤itim görme hakk› ve bunun mücadelesini vermesi siyasi
bir sorundur. Bir konunun siyasi olmas› ayr›, siyasi manipülasyon yap›lmas› ayr›. AKP de CHP de bu
konuyu gereksiz yere yerel seçimlere tafl›d›lar. Genel seçimlerde bununla ilgili hiçbir somut proje
üretmediler. fiimdi AKP kendi seçmeninin a¤z›na bir parmak bal çal›yor, CHP de kendi kitlesine geçit
vermeyece¤iz propagandas› yap›yor
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Bu katsay› uygulamas› zaten çok saçma. Birincisi ‹HL zaten meslek okulu de¤il. Öyle olsayd› dahi yap›lan
uygulama yine haks›z. ‹nsanlar meslek okullar›na bir alt›n bilezi¤im olsun diye, biraz da baflka seçenekleri
kalmad›¤› için gidiyorlar. Dolay›s›yla onlar› ailelerinin hatta kendilerinin yapt›¤› seçimlere mahkum
etmek haks›zl›k. Ö¤rencilerin fikir de¤ifltirebilme haklar› olabilmeli. Bir hemflire aday› flans›n› denemek
istiyorsa doktor olmaya çal›flabilmeli. Hadi onun önünü açmak daha kolayd›r ama mesela ABD'de t›p
okumufl adam tarih yüksek lisans› yapabilir. Oralarda bu konuda daha esnek davran›l›r. Mühendislik
okumufl oldu¤u halde sonradan tarihçili¤i seçip baflar›l› olmufl insanlar da vard›r.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
‹flin kötü taraf› bir uzlaflma zemini yok. AKP bunu havuç gibi gösterdi sonra geri çekildi. Bu öncelik
meselesi. Birinci önceli¤i bu de¤il AKP'nin. Baflka hesaplar giriyor ifli içine. "Kurumlar direniyor" diyorlar.
O zaman siz de direnin. Bunun siyasi, hukuki yöntemleri var. AKP direnmiyor. Tabii karfl›laflt›klar›
zorluklar›n baz›lar› gerçekten çetin. Ama daha önemli bir fley var ki demokrat bir kamuoyu da yok
ortada. Bizim demokratlar›m›z din alerjili. Avrupa'da da din demokrasinin nas›l beraber devam etti¤i
büyük tart›flmad›r. Avrupa laikleflme tarihi demokratik müzakere yoluyla yaz›lmad›. Çok kanl› din
savafllar›yla yaz›ld›. H›ristiyanl›k sadece kurumsal olarak de¤il dünya görüflü olarak da geri çekildi,
marjinalleflti. Bu yüzden Avrupa da do¤ru bir model de¤il
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Etmez. Çünkü muhafazakâr seçmen oyalanmaya müsaittir. fiu anda AKP'ye aç›k kredi vermifl vaziyetteler.
‹ktidarda olman›n bir hoflnutlu¤u da var ortada merkez sa¤›n -orta s›n›f olmad›¤› için- muhafazakâr
seçmene bir flekilde göz k›rpar. Bir AKP milletvekillinin kar›s›n› bir yere götürememesi bile "Bak o da
bizden" denmesine dahi sebep oluyor. Diyorlar ki Türkiye'yi gizli güçler yönetiyor. Asker vs. Hükümeti
engelliyor O zaman siyasilere bunun hesab›m› sorun. Niye bu adamlar bofluna parlamentoda koltuk iflgal
ediyorlar ki? O zaman bütün partiler tabelalar›n› kald›rs›n herkes evine dönsün. Bakal›m o gizli güçler
ülkeyi yönetmeye devam edebilecek mi? Demek bunlar›n aras›nda bir al gülüm ver gülüm iliflkisi var
211
ve bu sorgulanmal› as›l. Kimse bunu sorgulam›yor çünkü insanlar›n sivil siyaset, demokrasi al›flkanl›¤›
yok. Bu tehlikeli de bir fley asl›nda çünkü kimse sorunlar›n siyasi yöntemlerle çözülece¤ine inanm›yor
demektir bu.
Gazeteci-3
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
Ben kiflisel olarak bu kadar yayg›n din e¤itimi yap›lmas›na karfl›y›m. Benim dini inançlar›m yok çünkü.
Bu ifl din adam› ihtiyac›na göre yap›lmal›. ‹lla ki her camiye bir imam gerekli diye bir kural da yok.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Gereksiz çok fazla ‹HL ortada. Bu ifle bu kadar paralar dökülerek bu kadar fazla ‹HL aç›lmas›na ben
karfl›y›m
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Herkes din e¤itimi almak istiyor diye herkese din e¤itimi verilmemeli. Gerçek ihtiyaca yönelik bir denge
gözetilmeli. ‹lkokulda da zorunlu din dersi olmamal›. Burada sadece ‹slam ö¤retisi de¤il sorun olan.
H›ristiyanl›k, Musevilik vs için de ben ayn› fleyi savunurum. Eskiden bu kadar din dersi yoktu. Liselere
vs. seçmeli din dersi koyarak bu ifli çözebilirsin ama insanlar› din dersi almaya mecbur etmenin ne gere¤i
var ki ?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
fiu anda mezun olanlar›n, olacaklar›n hakk›n›n yenmemesi için flu an katsay›lar eflitlenmeli. fiu andakiler
nereye istiyorlarsa girsinler ama uzun vadede ‹HL say›s› azalt›lmal› ve o okulun kapsad›¤› meslek ihtiyac›
neyse o kadar› aç›k tutulmal›.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Sekiz y›ll›k e¤itimden do¤rusu ben de flikayetçiyim. ‹HL'yi engellemek için büyük karambol yafland›.
Mesela yabanc› okullara büyük bir darbe vuruldu¤unu ben biliyorum. Dinin bu kadar yayg›nlaflmas›n›n
elbette önüne geçilmeliydi ama bu ifl zorla da yap›lmaz.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Siyasi olarak alg›lan›yor ama e¤itim sorunu olarak alg›lanmal›. Nas›l bir ülkede psikologa yönelik
ihtiyaçta bir azalma görüldü¤ünde psikoloji bölümünün puanlar› daha yüksek tutulur. ‹HL için de ayn›
fley geçerli olmal›.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
‹HL için daha köklü düzenlemeler yap›lmal›. Senin puan›n› flu katsay›yla çarpt›m sen fluraya gir, buraya
girme denmesi çok abuk. Buna ben de sinirleniyorum. Katsay›lar flu andaki durumda eflitlenmeli. ‹nsanlar
212
ma¤dur edilmemeli. Fakat ileriki y›llara yönelik de ne kadar ‹HL ö¤rencisine ihtiyaç var o belirlenip
ona göre kontenjan oluflturulmal›, fazla olanlar kapat›lmal›.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
AKP önce nab›zlar› bir yoklayacak (Orduyu, Kemalistleri vs. de dahil ederek) fakat bu katsay›lar› eflitleme
iflini yapamayacaklar, çünkü ortaya ç›kacak tepkiyle bafl edemeyecekler, vazgeçecekler. AKP'nin modern
kesimi de flunu görebilmeli. Baflka konularda yetiflmifl adama daha çok ihtiyac›m›z var daha çok ‹HL'ye
de¤il. Fakat AKP bu konuda gerçekçi genel olarak sa¤lam ad›mlar at›yorlar.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
AKP'nin karfl›s›nda bir rakip yok. Bu ifli yapamad›klar› zaman da denedik ama yapamad›k diyebilecekler.
‹nsanlar da buna ikna olacak
Gazeteci-4
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
Olumlu görüyorum. Bu okullar›n varl›¤› ve devam›n›n sa¤lanmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Hem dini
bilimlerin hem de pozitifi bilimlerin ayn› anda okutuldu¤u bu okullar bir Türkiye modeli olarak da
anlaml›d›r. E¤itim sistemimizdeki temel sorunlar d›fl›nda bu okullarda -eski haliyle- bir problem oldu¤unu
düflünmüyorum.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Evet, problem vard›r. Bu okullara alt›nc› s›n›ftan itibaren ö¤renci al›namamas› ve mezunlar›n›n
üniversiteye giriflte taban puan uygulamas›yla sadece ilahiyat fakültelerine yönlendirilmeleri bir
problemdir.
Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Bu iki konuda yasal düzenleme yap›lmal›d›r.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur?
E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Çözülmesi gereken bir sorundur. ÖSS yönetmeli¤inde küçük bir de¤ifliklik yap›larak bu konu afl›labilir.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Din e¤itimi di¤er okullarda da en az›ndan tercihli derslerle gelifltirilebilir. Böyle bir uygulama ‹HL'lere
yönelen talebi de azaltabilir.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
213
Hay›r, böyle bir s›n›rland›rma e¤itim hakk›n›n k›s›tlanmas›d›r.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Sekiz y›l uygulamas›ndan dönülmemeli ama kesintisiz de¤il 5 art› 3 fleklinde olabilmeli.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Fark›, genifl tabanl› bir din e¤itimi vermesidir. Bu e¤itim do¤al olarak farkl› bir kültürün oluflmas›na
da yol açmaktad›r.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
Bu nas›l bir kimliktir?
Evet farkl› bir kimli¤i ifade ediyor. Bu okullarda e¤itim alanlar›n daha dindar ve muhafazakâr bir
kimli¤e sahip olduklar›n› söyleyebiliriz. Siyasal ve sosyal aç›dan di¤er gruplara k›yasla farkl› bir noktada
bulunmaktad›rlar.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
E¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmal›d›r.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Sadece AKP de¤il herhangi bir iktidar da bu eflitli¤i sa¤lamal›d›r.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Yapabilecek gibi görünüyor.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Organik olarak hay›r ama sosyal taban olarak muhafazakâr partilere daha yak›n olduklar› söylenebilir.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Di¤er faktörlere, özellikle ekonomiye ba¤l› olarak kaybeder. Bunu nas›l bir politika sonunda aflamad›¤›
da önemlidir. ‹stekli oldu¤unu göstermesine ra¤men aflamazsa yine bir kayb› olabilir ama bu yüksek
oranlarda olmayabilir.
Gazeteci-5
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹mam Hatip Liseleri bugün düz lise konumundad›r. Dün Milli Görüflün arka bahçesi olan ‹HL'ler, asla
meslek lisesi de¤ildir. Kapat›larak düz lise haline getirilmelidir.
214
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Çözüm önerim düz lise haline getirilmeleridir
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur?
E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Bu halleriyle eflit muamele göremezler.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Türkiye'de yeteri kadar cami ve befl misli din adam› vard›r. Türkiye'nin bu haliyle din adam›na ihtiyac›
yoktur. Okula ihtiyac› vard›r.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
IHL mezunlar› bu haliyle ancak ilahiyat fakültelerine girebilirler.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
On bir y›ll›k e¤itimden yanay›m.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
Bu nas›l bir kimliktir?
Evet, ‹HL mensuplar› bugün Türkiye'de ça¤dafl›l›¤› temsil ediyorlar.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
IHL sorunu siyasald›r. Milli Görüflün arka bahçesiydi simdi AKP'nin arka bahçesi haline getirilmeye
çal›fl›l›yor.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Hay›r açmamal›d›r.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Elbet yaparlar. Mecliste ço¤unluktad›rlar. Anayasay› bile de¤ifltirebilirler.
Gazeteci-6
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'ler tarihsel, siyasal, dini ve psikolojik sebeplerle Türkiye'de e¤itim sisteminin k›r›lma noktalar›ndan
biri. Karmafl›k bir denklem üzerine oturdu¤u için ‹HL'lere keskin bir tan›mlamayla 'iyi ya da kötü'
bak›yorum demenin çok anlaml› oldu¤unu düflünmüyorum. Kiflisel anlamda bugünkü haliyle ben ‹HL'de
okumak ister miydim? Hay›r! Kardeflim ya da çocu¤um okusun ister miyim? Yine hay›r. Neden? Çünkü
215
‹HL'ler uzun bir süredir birer e¤itim kurumu olmaktan ç›kar›l›p, siyasal tart›flmalar›n, ideolojik durufllar›n
mezesi haline gelmifl bulunuyor. Bu da hem bu okullarda okuyan ö¤rencilerin, hem velilerin hem de
‹HL'lere d›flardan bakanlar›n psikolojisini bozuyor. Dolay›s›yla benim aç›mdan ‹HL tart›flmalar›n›n
köklü bir yaklafl›mla tepeden t›rna¤a de¤iflmesi gerekiyor.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Sorun de¤il sorunlar yuma¤› görüyorum. Tarihsel olarak ‹HL'ler Türkiye Cumhuriyeti'nin sekülerleflme
serüveninin tüm hastal›kl› yanlar›n› tafl›yor. Türkiye Cumhuriyeti Osmanl›dan bu yana devletçi gelene¤in
çok bask›n oldu¤u bir yönetim anlay›fl›na sahip. Bu sebeple laiklik din devlet ifllerinin ayr›lmas› gibi basit
bir tan›mlamayla bile Türkiye örne¤inde 'kendine özgülük'ler tafl›yor. Dinin kamusal alandan ve hukuk
sisteminden çekilmesi, devletçi gelene¤e yetmiyor din hizmetlerinin de devlet eliyle tanzimi fleklinde
karfl›m›za ç›k›yor. Din hizmetleri devlet eliyle verilmeye kalk›l›nca da ‹HL'ler baflta olmak üzere Diyanet,
baflörtüsü gibi bir çok k›r›lma noktas› ç›k›yor. Devlet ‹HL'leri bafllang›çta imaml›k-cenaze namaz›
k›ld›r›c›s› gibi daha dar bir alanda açmaya karar verirken, Cumhuriyetin ilk y›llar›nda uygulanan s›k›
seküler politikalara tepki duyan halk ‹HL'leri çocuklar›na dini terbiye ve dini bilgiler veren okullar
olarak görüyor. Nitekim veliler ço¤unlukla çocuklar›n› imam olmalar› için de¤il daha dindar yetiflmeleri
için bu okullara gönderdiklerini aç›kça ifade ediyorlar. Dolay›s›yla devletin ‹HL'lerden beklentisiyle
vatandafllar›n beklentisi örtüflmüyor. Siyasetçilerin vatandafllar›n talepleri ile devletin beklentileri aras›nda
gidip gelmeleri sonucu devletin kurgulad›¤› amac›n ötesinde bir ‹HL olgusuyla karfl› karfl›ya bulunuyoruz.
Burada sorun her fleyden önce devletçi yaklafl›mla, özgürlükçü yaklafl›m aras›nda ortaya ç›k›yor. Bat›da
oldu¤u gibi dini gruplar›n katolik-ortodoks-musevi müfredata dayal› özel okullar açmas› söz konusu
olmad›¤› için çocuklar›n› dini duyarl›klara e¤itmek isteyen aileler imam-hatip tan›mlamas›n›n ötesinde
bir beklentiyle çocuklar›n› bu okullara gönderiyorlar. Dolay›s›yla ‹HL'ler meslek lisesi midir, yoksa dini
e¤itim de veren normal liseler midir tart›flmas› içinden ç›k›lamaz bir hal al›yor. Çünkü ‹HL'ler herkes
için baflka beklentilere karfl›l›k geliyor.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur?
E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Çözüm her fleyden önce ‹HL olgusuna yukarda bahsetti¤im çerçeveyle bakabilmeyi baflarabilmemizde
gizli. Bu sorunun cevab› ‹HL'leri meslek lisesi olarak tan›mlamakla verilemez. ‹HL'ler meslek lisesiyse
ki bence öyle olmal›, çocuklar›na dini e¤itim vermek isteyen vatandafllar›n taleplerinin baflka türlü
karfl›lanabilmesi gerekiyor. Bunu çözmede ‹HL'leri meslek lisesi kategorisine çekmek cebri bir uygulama
olman›n ötesine geçemez.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Din ö¤renimi ihtiyac› hem sosyolojik hem de psikolojik bir vaka. Nas›l karfl›lanaca¤›, Türkiye'de devletçi
gelene¤in gölgesinde yeflertilen laiklik anlay›fl›n›n daha özgürlükçü bir anlay›flla ele al›nmas›na ba¤l›.
Din e¤itimi de bu çerçevede özgürlükçü bir anlay›flla seçmeli olarak müfredatta yer almal›. Fakat sadece
din kültürü ve ahlak dersi gibi bir uygulamayla çocuklar›na din e¤itimi de vermek isteyen velilerin
talepleri karfl›lanm›fl olmaz.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
216
S›n›rlama bak›fl aç›m›za göre de¤iflir. ‹HL'lere çocuklar›n› gönderen velilerin ihtiyaçlar› baflka türlü
karfl›lanmadan ‹HL'lerin budanmas›n› dolay›s›yla s›n›rland›r›lmas›n› do¤ru bulmuyorum
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Sekiz y›ll›k e¤itim özü itibariyle kesinlikle gerekli fakat kast› ve uygulamas› itibariyle tart›flmaya aç›k
bir konu. Geri dönülmesi gerekti¤ini düflünmüyorum e¤er ba¤c›y› dövmekten vazgeçip üzüm yemeye
bafllarsak yani kast›n› ve uygulama alan›n› daha demokratik bir anlay›flla ele al›rsak sorun kendili¤inden
çözülür
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Vatandafl›n gözünde din e¤itimi de veren normal lise devletin gözünde ise meslek lisesi.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Böylesine yo¤un bir tart›flman›n konusu edilen her okul ister aksiyoner ister reaksiyoner olsun sert bir
kimlik oluflumuna yol açar. ‹HL'ler hem aksiyoner hem de reaksiyoner bir kimli¤e sahipler. Aksiyoner,
çünkü yap›s› gere¤i bu okullarda ö¤renciler daha din eksenli bir üst kimli¤e bürünüyorlar. Ayn› zamanda
reaksiyoner çünkü ideolojik tart›flmalar sonucu ötekileflmifl durumdalar. Dolay›s›yla çift ötekilik yafl›yorlar.
Kendilerini dini formasyonun ötesinde bir mensubiyet kimli¤i ile tan›mlad›klar› için bir yandan ‹HL'li
olmayanlar› ötekilefltiriyorlar, di¤er yandan laiklik tart›flmalar› sonucu kendileri ötekilefliyor.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Konu siyasi ama kesinlikle e¤itim bilimi çerçevesinde çözümlenmeli. Fakat unutmamak gerekir ki böylesi
bir çözüm önerisi de çok güçlü siyasi irade gerektirir.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Palyatif bir çözüm olur ama geçici bir rahatlama da sa¤layabilir.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Yapma niyeti var eyleme nas›l ve ne zaman geçer meçhul!
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Birileri arka bahçe olarak kullanmak isteyebilir sonuçta bu potansiyele sahip fakat bu illa da arka bahçe
olduklar› anlam›na gelmez.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Çok yüksek oranda olmasa da k›smi bir kay›p olabilir. Çünkü icraat aç›s›ndan öncelikli bir konu de¤il
AKP için.
217
Gazeteci-7
‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹mam-hatip liselerinin bir ihtiyaca binaen ortaya ç›kt›¤›n› düflünüyorum. Çocuklar›na dinî bilgi vermek
isteyen ailelerin talepleri neticesinde ortaya ç›kt› bu okullar. O yüzden arsalar›, binalar› ve ihtiyaçlar›
genellikle halk taraf›ndan karfl›land›. Halk›n önemli bir kesimi, imam-hatip okulu açmay› bir ibadet
gibi kabul etti ve bu okullara destek verdi. Düflündü ki bu okullardan mezun olan ö¤renciler sadece dinî
bir bilgi almayacak, ayn› zamanda dinî bir terbiye de elde etmifl olacak...
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Bugünkü statüsünde sorular oldu¤u aç›k. Yap›lan düzenlemeler sonunda bu okullardan mezun kifliler
kendilerini dar bir alana s›k›flm›fl görüyor. Eskisi gibi üniversite okuma flanslar› azald›. ‹mam ihtiyac›
da s›n›rl›. Ayr›ca bu okulda okuyanlar bir hayli horlan›yor, afla¤›lan›yor. Dolay›s›yla bu okulda okumak
da zor, çocu¤unu bu okullara göndermek de...Bir kere dinî bilgi ihtiyac›n› göz ard› etmemek gerekiyor.
Çünkü ö¤renci velilerinin bu talebine tatmin edici ve somut çözümler bulunamazsa, bu boflluktan uç
gruplar›n yararlanmas› riskinden söz edilebilir. Dinî bilgi ve terbiye talebine makul bir arz üretilmesi
kaç›n›lmaz...
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Eflit muamele edilmemesi elbette bir sorun. Bu sorunu sosyo-psikolojik analizinin yap›lmas› gerekiyor.
Daha hayata yeni ad›mlar atan genç bir kufla¤›n kendini suçlu görece¤i "ayr›mc›" bir uygulamayla
karfl›laflmas› do¤ru de¤il. E¤er maksat, imam-hatipli olan kiflileri imaml›¤a, vaizli¤e -daha aç›kças› din
adam› olmaya- özendirmek ise, bu, baflka metotlarla da yap›labilir. Di¤er bilim dallar›nda tahsil yapt›ktan
sonra din adam› olan kifliler ne kadar geçerli ise, din bilgisi temeli üzerinde do¤ru alanlarda çal›flmak da
o kadar kabul edilir olabilmeli.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi?
Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› mi?
Dünyan›n her yerinde "din ö¤renimi ihtiyac›"n› karfl›layan okullar var. Tabii, bunlar›n ço¤unlu¤u bu
e¤itimi devlet eliyle de¤il, vak›flar ve dernekler arac›l›¤›yla yap›yor. Devlet, denetim hakk›n› hem
uygulanan müfredat› görerek, hem de ortak s›navlar›n test edicili¤i sayesinde kullanabiliyor. Bu tür bir
çal›flma önerilebilir. Ancak bu konunun da bir "rejim sorunu" haline getirilece¤i ortada. Asl›nda sorun
da burada: Devlet bu "ihtiyaç"› tam karfl›lamak istemedi¤i gibi gönüllü kurulufllar taraf›ndan da yap›lmas›na
r›za göstermiyor.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
‹HL'de elde edilen kültürü e¤er bir temel kabul edersek ve bu temel bilginin de¤erlendirilmesini istersek
belli bir s›n›rlama yap›labilir. Mesela sosyal bilimlerin ço¤unda ‹HL bilgileri yol gösterici olabilir.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
218
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimin avantajlar› var; ancak yetenek ayr›fl›m›n›n tam yap›lamadan çocuklar›n
18 yafl›na gelmesini do¤ru bulmuyorum. Daha genç yafltan baz› ayr›fl›mlar›n yap›labilmesi gerekti¤i
kanaatindeyim.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
‹mam-hatiplerin di¤er liselerden en bariz fark›, dinî bir kimlik tafl›mas›. Bu kimli¤in hem okul yöneticilerine,
hem de ö¤rencilere etkisi var. Ayr›ca velinin tercihinde dinî çerçevenin belirleyicili¤i söz konusu.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Tam tam›na farkl› bir sosyal kimlikleri oldu¤unu söylemek zor. fiüphesiz bir kimlik paylafl›m› var; ancak
bunun genel kimlikte sadece bir unsur oldu¤unu görmemiz gerekiyor. Yaln›z, son y›llarda ‹HL üzerine
yap›lan keskin konuflmalar ve kaleme al›nan yaz›larla bu unsur belli bir ma¤duriyet alt›nda oluflan ezilmifl
bir kimlik haline dönüflmüfl olabilir. Çünkü imam-hatipler diye bafllayan cümlelerin ço¤unda genelleme
söz konusu. Bu kadar keskin bir genelleme yap›l›nca bireyin farkl›l›¤› bir zaman sonra kan›ksana biliniyor...
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Siyasi bir boyutundan söz edilse bile, ‹HL konusunun temelini sosyal bir zeminde aramak gerekir. ‹HL
konusunu siyasi platforma bu kadar görünür bir flekilde tafl›nmas› Refah Partisi'nin elde etti¤i baflar›dan
sonra ortaya ç›km›flt›r. "Arka bahçe" benzetmesinin s›kça ifade edilen bir söyleme dönüflmesi 28 fiubat
sürecinde bu okullara pahal›ya mal oldu. ‹HL'ler, siyasetle iliflkilendirilmelerinin a¤›r faturas›n› ödedi.
Hadiseye art›k sosyal bir olgu olarak bakmakta fayda görüyorum.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
E¤itimde f›rsat eflitli¤i önemli ve bu konuda ayr›mc›l›k yap›lmas› do¤ru de¤il. Katsay› üzerinden üstü
kapal› bir engelleme yap›laca¤›na ve dolay›s›yla bütün meslek lisesi ö¤rencilerinin gelece¤i karart›laca¤›na
daha dürüst ve mant›kl› formüller bulunmal›. Amaç ‹HL mezunlar›n› kendi alanlar›na özendirmek ise
bunun baflka yollar› aranmal›...
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
AKP'nin bu meseleyi ülkenin birinci gündemi haline getirece¤ine inanm›yorum. T›pk› di¤er rejim bunal›m›
haline getirilen meselelerde oldu¤u gibi bunda da AKP'nin çok somut ve tepki uyaracak bir ad›m ataca¤›n›
sanm›yorum...
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Bu flekilde düflünen siyasi partiler olmufl; hatta belli bir ölçüde ‹HL ö¤rencilerinin bir k›sm› da buna inanm›fl
olabilir. Ancak son y›llarda "siyasal ‹slam" söyleminin hadiselerde çok anlamlar ç›kard›¤›n›, bu de¤iflim
içinde daha da bilinçlenen ‹HL çevrelerinin kendilerine "arka bahçe" muamelesi yapacak partilere izin
vermeyece¤ini düflünüyorum. Çünkü arka bahçe imaj› en çok ‹HL mezunlar›n› rahats›z etti; hatta en çok
219
onlar› ma¤dur etti.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi?
Çok puan kaybedece¤ini sanm›yorum. Çünkü bu meselenin partileri aflt›¤›n›, ülke içinde huzursuzlu¤a
neden oldu¤unu ‹HL çevreleri de biliyor. Kald› ki AKP, siyaseti bu okullar üzerine kurmufl de¤il...
Gazeteci-8
‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹HL meselesinin Cumhuriyetin kuruluflunda zorunlu olarak döflenen toplumsal/sosyal/yasal tafllar›n kimi
kesimlerde yaratt›¤› rahats›zl›¤a karfl› bir"taviz" oldu¤unu düflünüyorum. Tet tek aile ve bireyler konuya
"dinini ö¤renmek" olarak yaklaflsa da, sorunun tümüyle siyasi oldu¤unu düflünmekteyim.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Do¤umunda sorunlar olan ‹HL'nin bugünkü statüsünde de sorunlar olmas› tabiidir.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Sorunlar›n geçici düzenlemeler, yasal çerçevelerle afl›lamayaca¤› kanaatindeyim.. Az önce de belirtti¤im
gibi, özünde siyasi olan bir sorunun siyasi temelde çözülece¤ini düflünüyorum. Bunun yolu da, kan›mca
toplumun gerçeklerle yüzleflmesi her kesimi ile tart›flmas› ve toplumsal uzlaflmaya varmas›ndan geçmektedir.
Her ne kadar ben kat›lmasam da, baz› çevreler ‹HL'yi bir "meslek okulu" olarak tan›mlamaktad›r. ‹ster
‹HL''ne tümden karfl› ç›k›ls›n ister bu tan›mlamaya itibar edilsin sonuç itibariyle ‹HL mezunlar›n›n
"mesleklerine uygun" bir üniversite/meslek yüksek okuluna devam etmesi gerekmektedir.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› mi?
"Din ö¤renimi ihtiyac›n›n da yine baz› çevreler taraf›ndan, asl›nda siyasi bir argüman olarak gündeme
getirildi¤ini düflünüyorum. Cumhuriyetin ilk yar›m yüzy›l›nda Anadolu insan›, din ö¤renimini "geleneksel"
yollarla karfl›l›yordu. Daha fazlas› için görünür bir talep olmad›¤›n› da söylemek de yanl›fl olmayacakt›r.
. Ancak az önce sözünü etti¤im siyasi argüman, bir süre sonra toplumda karfl›l›k bulmaya bafllam›fl ve önce
"arz" ard›ndan "talep" ile din ö¤renimi toplumda giderek dana yayg›n bir biçimde konuflulmaya bafllanm›fl.
Son on y›lda da bir "ihtiyaca" dönüfltürülmüfltür. Bu noktadan "geriye dönüflün" çok kolay olmayaca¤›
aç›kt›r. Dolay›s›yla art›k tart›flma, okul müfredat›nda din e¤itiminin yer almamas› de¤il, s›n›rlar› ve
az›nl›klara verilecek yer çerçevesinde olacakt›r.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Daha önce belirtti¤im gibi , k›saca "evet"
220
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Bunun söz konusu bile edilmemesi gerekti¤ini düflünüyorum. Ancak sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimin
"maksad›na" asla ulaflmad›¤› özellikle k›z çocuklar›n›n hâlâ okutulmad›¤›... E¤itimin kendisinin kimi
zaman "devletçi" kimi zaman da "sa¤ politikalar›n üretti¤i bir yaklafl›mla" ça¤dafl "e¤itim-ö¤retim" anlay›fl›ndan
çok uzak oldu¤u görüflündeyim.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
‹HL'nin di¤er liselerden fark› a¤›rl›kl› olarak, gençlerin pozitif bilimin rasyonel e¤itim sistemi ile de¤il
"soyut" bir inanç sistemiyle yetifltiriliyor olmas›. ‹HL tan›m›n›n ve varl›¤›n›n do¤al gere¤i olan bu sistemi
muhafaza etti¤i sürece "fark›n›" da koruyacakt›r.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu
nas›l bir kimliktir?
Bu sorunun yan›t›n›n bir önceki yan›tta sakl› oldu¤unu düflünüyorum. Bir "inanç sistemine" dayal›
e¤itim/ö¤retim bu okullar›n mensuplar›n›n da topluma/hayata bak›fl›n› flekillendirecektir. Kald› ki bu
okullar, neredeyse yar›m yüzy›ld›r, bir siyasi çekiflmenin argüman›, odak noktas› haline gelmifl, getirilmifltir.
Bu nedenlerle, ‹HL mensuplar›n›n "bireysel" kanaatleri, ç›k›fl noktalar› her ne olursa olsun, genel olarak
ayr› bir sosyal kimli¤in olufltu¤unu, oluflturuldu¤unu söyleyebiliriz. Bir haberci olarak gözlemlerime ve bu
konuda yap›lm›fl araflt›rmalara dayanarak; bu sosyal kimli¤i k›saca/kabaca "hayat›n oda¤›na yerleflen ve
hayat› biçimlendirmeyi vaaz eden bir inanc›n savunuculu¤unu ve hatta yer yer "cephe savaflç›l›¤›"olarak
özetleyebilirim.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
‹HL meselesinin odak noktas›nda yer alan "inanç sistemi" daha aç›k ifadesiyle ‹slam'›n bir ö¤reti olarak
peflin kabulü tek tek sübjektif bak›fllar› önemsiz k›lmakta ve meselenin kendisinin bir inanç sistemi oluflu
nedeniyle aksi zaten kan›mca söz konusu de¤ildir. Bu yüzden, ‹HL'yi teknik bir sorun olarak görmenin
mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› mi?
fiu ana kadar özetledi¤im görüfllerim çerçevesinde bunun söz konusu olmamas› gerekti¤i kanaatindeyim.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
AKP'nin flu ana kadar ‹HL ve baflörtüsü konusunda "arzu etti¤i" ad›m› hemen ve kararl›l›kla atamamas›,
sorunun özünde siyasi olmas›ndan kaynaklanmakta. Ve buna iliflkin tezleri de destekleyen bir gösterge
oluflturmaktad›r. Sorun yaln›zca ''teknik'' olsayd› çok daha çabuk atabilecekleri ad›m›, bu nedenle çok daha
temkinli atacaklar›n›, iç ve d›fl dinamikleri gözeteceklerini düflünüyorum.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
221
Tekrar etmeliyim. Bu konuda bu okul mensuplar›n›n tek tek bireylerin tavr›, sübjektif niyetleri de¤il, ‹HL'ye
yüklenen anlam önemli. Dolay›s›yla, sorunuzun benim aç›mdan tek yan›t› var: Evet.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
AKP'nin çekirdek ve hedef kitlesinin AKP'nin bu sorunu neden hemen çözemeyece¤ini anlad›¤›n› ve bu
yaklafl›m› kabullendi¤ini düflünüyorum. Bu nedenle k›sa vadede bu durumun bir sorun yaratmayaca¤›n›
ancak orta/uzun vadede at›lacak ad›mlar›n da dikkatle izlenece¤ini öngörüyorum.
Gazeteci-9
‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹mam-Hatip Liseleri elbette varolacaklard›r. Birtak›m "fark derslerinin" s›navlar›n› vererek bu çocuklar
üniversiteye de girebilmelidirler. Ancak, inanç e¤itimi üzerine bilim e¤itimi infla edilmek istendi¤i zaman
problem ç›k›yor. En kaba tan›m›yla lise düzeyinde "teoloji" okuyan ö¤renci bunun üzerine örne¤in t›p
e¤itimi almak istedi¤i zaman ortaya "inanc›na ayk›r› oldu¤u için kadavra dersinden kaçanlar", "erkek
hastaya dokunmak istemeyen kad›n doktorlar" gibi rezillikler ç›kar ve kavga gürültü kopar... Hasta tefrik
etmek bir doktor için en büyük flerefsizliktir ve bunu yapan meslekten derhal men edilmelidir!
Gözlemledi¤im kadar›yla kendilerinde "sadece jinekolog ve çocuk doktoru olmak" gibi bir e¤ilim var, ve
böyle saçmal›k da olmaz! Kald› ki, ‹slam'da "kad›n imam" yoktur ve fleriatç›lar bu liselerde k›z ö¤rencilerin
ne arad›klar› sorusuna cevap veremiyorlar... "Dinini ö¤rensin" cevab› doyurucu de¤ildir, bunun için
herhangi bir Kuran kursu da yeterlidir.
‹HL mezunlar›n›n üniversiteye giriflleri s›n›rland›r›lmal› m›?
Elbette amaçlar›, gerek üniversite kadrolar›n› gerekse mülki idare kadrolar›n› yavafl yavafl imaml›k e¤itimi
alm›fl gençlerin eline teslim etmek ve yumuflak geçiyle bir "teologlar yönetimi" kurmak... Bunu da yemezler
arkadafl! Benim naçiz görüflüme göre, ‹mam-Hatip liseleri yaln›zca din adam› yetifltirmeye yönelik olmal›
("din kad›n›" demedik!) ve üniversiteye ancak fark derslerini vererek geçebilmeliler, e¤er ‹lahiyat Fakültesi'ne
devam etmeyeceklerse tabii... Di¤er ortaö¤retim okullar›nda da din dersleri mutlaka olmal›, fakat bunlar
bilimsel "din kültürü" dersleri olmal›d›r. Yani, di¤er dinlerin özellikleri de ö¤retilmelidir. Hatta mitoloji
bile.
Gazeteci-10
‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz?
Herhangi bir liseden farkl› bakm›yorum. Politik de¤erlendirme ve yarg›lar, bu konudaki görüflümü
etkilemedi. ‹HL'lerin müfredata dahil okullar oldu¤u bilgisi benim aç›mdan yeterli.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
222
‹HL'lerin statüsünde de¤il ama, ‹HL karfl›tl›¤›na, k›smen de olsa taraftarl›¤›na dayal› politikalarda sorunlar
görüyorum. Bu tür bir karfl›tl›¤› aç›kças› can s›k›c› buluyorum. Bu okullar›n politik çekiflme malzemesi
olmaktan ç›kar›lmas› gerekir. Bu da, "öteki"ni d›flar›da b›rakmayacak kamil bir demokrasi anlay›fl›yla
mümkün.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Bu çözülmesi öncelikli sorunlardan biridir. Bu sorunu hukuk çözmeli. YÖK Baflkan›'n›n "devlet iktidar›"
olarak tavsif etti¤i unsurlar da bu sonucu kabullenmeli, daha do¤rusu "hukuku" sindirmeli. Baflka çözüm
yolu gözükmüyor.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi?
Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› mi?
Bu ihtiyac›n mevcut Maarif politikalar›yla giderilemedi¤i/giderilemeyece¤i, 12 Eylül'ün zorunlu din
dersleri program›yla görüldü. ‹mam Hatip'ler, belki de, sosyal çevre ihtiyac›na cevap verdi¤i için bu kadar
cazip. Sosyal çevre (sosyalleflme) ihtiyac›n›n modernleflmeyle iliflkisi kurcaland› mi, bilmiyorum. Sorunun
çözümü burada belki de...
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Bence hay›r.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Elimde bu konuda bir istatistik yok. Yararlar› saptand›ysa, niçin geri dönülsün?
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
‹HL'lerin di¤er liselerden fark›n›, aç›kças› bilmiyorum. Sorun, acaba, fazladan Arapça, Kuran ve Akaid
derslerinin okutulmas› mi? Çok kültürlü, demokratik bir yap›da bunlar sorun olmal› m›?
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
‹HL'lili¤in farkl› bir sosyal kimli¤e iflaret etti¤i çok tart›fl›ld› Toplumdan ba¤›ms›z de¤il ama, genel geçer
toplum de¤erlerinin üzerinde ve benzerlik (bazen dayan›flma) temelinde flekillenen bir kimlik inflas› söz
konusu. Ötekini d›flar›da b›rakacak bir siyasal tavra dönüflmedi¤i sürece, bunda bir sak›nca görmüyorum.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Teknik çözümü olabilirdi, ama önyarg›lar›n belirledi¤i bir alanda tart›fl›ld›¤› için art›k siyasi...
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
223
Evet ama öncelikle bu konuda bir konsensüs sa¤lanmal›.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Mevcut koflullarda bunun zor olaca¤›n› düflünüyorum.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Çok farkl› siyasal görüflten insanlar bu okullar› tercih ediyor. Bu tercihi belli bir siyasi anlay›flla
iliflkilendirmek sorunu anlamam›za yard›mc› olmaz.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Kaybedebilir ama bu önemli bir yekûn oluflturmaz.
Gazeteci-11
‹HL'ye nas›l bak›yorsunuz?
Türkiye dini e¤itim veren kurumlar›n yoklu¤unun halkta yaratt›¤› öfke dolay›s›yla Yüksek ‹slam
Enstitülerini ve ‹mam Hatim Liseleri'ni açt›. CHP iktidar› döneminde 1945'te devreye girdi bu okullar.
Bafllang›çta bu okullarda fevkalade ehil hocalar›n görev almas› dolay›s›yla dini e¤itim aç›s›ndan yüz
a¤artacak müesseselerdi. Daha sonra ‹HL mezunlar›na üniversitelere girme hakk›n›n tan›nmas›yla bu
okullar 盤 gibi ço¤ald›, hükümetler kaç ‹HL açt›klar›yla övünür hale geldiler. Halk›n çocuklar›n› bu
okullara gönderme sebebi de de¤iflti. Bafllang›çta din görevlisi ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla ö¤renci alan
okullar giderek " Klasik lise müfredat›n›n yan› s›ra ‹slami bilgiyle de donanm›fl, ahlakl› dindar insan
yetifltirme" misyonunu üstlendiler ve halk›n ilgisini deste¤ini çektiler. Ama bu süreçte okul say›s›n›n
h›zla artmas› ve ayn› oranda kaliteli ö¤retmen yetifltirilememesi dolay›s›yla dini e¤itim aç›s›ndan kalite
kaybetti okullar. Nitekim Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n personel al›m› için açt›¤› s›navlarda baflar› oranlar›
düfltü. Türkiye'de insanlar›n talebi çocuklar›n›n dini terbiye alarak yetiflmesi. Onlar› ‹HL'ye kaydettirirken
de mezun olunca imam ya da hatip olsunlar, ilahiyat e¤itimini sürdürsünler diye düflünmüyor aileler.
Mühendis olsun, doktor olsun ama dindar insan olsun, bu yolda gerekli e¤itimi de ortaö¤retim kurumlar›nda
als›n istiyorlar. Bence hakl› ve do¤ru bir talep bu. Ayn› duygularla Kuran kurslar›n›n da ifllevli oldu¤una
inan›yorum. Laikli¤e zarar gelece¤i vehmiyle bu kurumlara karfl› ç›kanlar, cumhuriyetin kurucusu
Atatürk'ün maarif teflkilat›n› hangi amaçla "milli e¤itim" ad› alt›nda örgütledi¤ini, Atatürk'ün "milli
e¤itimin amac›"n› tan›mlayan ve rejimin hangi niteliklere sahip kuflaklar yetifltirmeyi hedefledi¤ini
aç›klayan görüfllerini yeniden okumak zorunda. Ve tabii Türk e¤itim sisteminin bu hedef do¤rultusunda
hangi noktada oldu¤unu irdelemek zorunda..
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Bu de¤erlendirmelerim ‹HL'de sorun olmad›¤› anlam›na gelmez. Ama sorunlar›n olmas› onlar› yasakla
çözme niyetlerine hakl›l›k kazand›rmaz. ‹HL'nin siyasi yar›fla alet edilmifl olmas› bu okullar›n günah›
224
de¤il. Yak›n tarihte yaflanan bir dizi istismar dolay›s›yla söz konusu okullara ve mezunlar›na "sab›kal›",
"flüpheli" muamelesi yapmak insafla ba¤daflmaz..
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür
‹HL mezunlar›n›n üniversitelere girmesinin önündeki engellerin tamamen kalkmas› gerekti¤i
kan›s›nday›m. Aksi e¤itimde f›rsat eflitli¤i gibi aç›k bir anayasa hükmünün ruhuna muhalefettir.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Bu tabloyu AKP'nin TBMM'deki say›sal üstünlü¤üyle çözmek yerine muhalefetteki CHP ile uzlaflarak
de¤ifltirmesinin mümkün ve do¤ru olaca¤› kan›s›nday›m..
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Sekiz y›ll›k temel e¤itim ilke olarak isabetli görünmesine karfl›l›k bence k›z çocuklar›n›n e¤itimi aç›s›nda
tam bir facia do¤urmufltur. Büyük kentlerde bu vahamet hissedilmeyebilir ama Do¤u Anadolu'da ve k›rsal
bölgelerin neredeyse tamam›nda aileler k›z çocuklar›n›n e¤itimini önemsemez hale gelmifllerdir. Zira 1415 yafl aral›¤› Anadolu'da hala k›z çocuklar›n›n evlenme ça¤› say›lmaktad›r. Ve ailelere k›z çocuklar›n›n
e¤itimini önemsemeleri konusunda teflvik edici bir proje yoktur.
Gazeteci-14
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹fllevinden farkl› kullan›lan e¤itim kurumlar› gözüyle bak›yorum.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Evet, görüyorum. Ad› üzerinde, salt imam ve hatip yetifltirmesi gerekirken, e¤itim sisteminin tümüne
hükmeden bir yap›ya dönüfltü¤ünü görüyorum.
Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Önerim, Türkiye'de ne kadar imama ve hatibe gereksinim varsa bu okullara o kadar ö¤renci al›nmas›.
Aksi durum t›p fakültesi mezunlar›n›n marangoz yap›lmas› gibi bir fley.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'ler meslek lisesi oldu¤u için bu mesle¤in yüksekö¤renimine gidiflleri kolaylaflt›r›labilir. Ötesi ayr›cal›k
olur.
225
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Evet, almal›. Ancak ‹HL'lerde din e¤itimi de¤il, ‹slamiyet e¤itimi ve bütün toplumsal yaflam›n ‹slamiyetin
kurallar›na göre yönlendirilmesine yönelik çal›flma söz konusu.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Evet.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Hay›r. Aksine art›r›lmal›, on bir y›la ç›kar›lmal›.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Ad›nda yer alan ifllevinin d›fl›na ç›kmamal›d›r.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Bu mezunlar öncelikle kendilerine o kimli¤i veriyorlar. Bu da beraberinde toplumun onlara farkl› bir
gözle bakmas›na neden oluyor.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Siyasallaflm›fl bir teknik sorun.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Hay›r.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Yapabilir, ama yarg›dan döner.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Evet. Hatta arka bahçe de¤il, art›k ön bahçe de diyebiliriz.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Hay›r. AKP merkez sa¤› da içine alan tepki oylar›n› hala bünyesinde bar›nd›rabilen bir kimlikte.
226
Gazeteci-17
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹mam Hatip Liseleri'nin kurulufl amaçlar›n›n d›fl›na ç›km›fl olduklar›n› düflünüyorum.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Evet yukar›da da belirtti¤im sebepten ötürü ‹mam Hatip Liseleri'nin bugünkü durumlar›n› sorunlu
buluyorum.
Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Bana göre ihtiyaçlar yeniden tan›mlanmal› ve buna göre ‹mam Hatip Liseleri yeniden yap›land›r›lmal›.
Bu yeniden yap›land›rman›n en önemli aya¤› da bu liselerin say›s›n›n devletin din görevlisi ihtiyac›
düzeyine geri çekilmesi olmal›.
Daha köktenci ve bence daha do¤ru çözüm temel ve zorunlu e¤itimin liseyi de kapsamas› ve ‹mam Hatip
Lisesi de dahil olmak üzere tüm meslek okullar›n›n lise e¤itiminden sonra gelmesidir. Meslek liselerinin
konumu ço¤u Avrupa ülkesinde zaten böyledir.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Çözülmesi gereken esas sorun bugün toplumun belli bir kesiminin ‹mam Hatip Liseleri'ni normal lise
gibi alg›l›yor olufludur. ‹mam Hatip Liseleri normal lise de¤ildir ve bu liseler normal liseymifl gibi
düzenlemeler yapmak laikli¤in temel ilkelerinden olan e¤itim birli¤ine ayk›r›d›r. Kald› ki geçenlerde
YÖK Baflkan› Erdo¤an Teziç'in de söyledi¤i gibi mevcut sistemde en ma¤dur olanlar düz lise mezunlar›d›r.
Bu konuda ben de kendisine kat›l›yorum. Düz lise mezunlar›n›n hiçbir ifl garantisi yok.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Ça¤dafl dünyada din özel alana aittir, din bir vicdan meselesidir ve bireysel bir seçimdir. Bireyler dini,
gelene¤i ailelerinden ve sosyal çevrelerinden ö¤renirler. Bence okullarda çocuklara tek bir din de¤il tüm
dinlere dair genel bilgiler ö¤retilmeli.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Hay›r, elbette ki ilke olarak herkesin istedi¤i fakülteye girmeyi denemeye hakk› olmal›.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Hay›r.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
227
Deminden beri konufltu¤umuz gibi ‹mam Hatip Liseleri'nin di¤er liselerden fark› bu liselerin özellikle
din görevlisi ihtiyac› yetifltirmek üzere kurulmufl olmalar›d›r. E¤itim programlar› bu mesle¤in ihtiyaçlar›na
göre normal liselerden farkl› bir biçimde düzenlenecektir.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
Bu nas›l bir kimliktir?
Nas›l ki bir Galatasaray Liseli olmak ya da bir Robert Kolejli olmak belli kimlikleri kuruyorsa, ‹mam
Hatip Liseli olmak da farkl› bir kimli¤i ifade edebilir. Bu son derece normal. Ama e¤er bu kimli¤in temel
bileflenini laik-dinci ayr›m› oluflturuyorsa bunun toplumsal bar›fl aç›s›ndan olumsuz olaca¤› ortada.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Elbette ki e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken bir konu. Ama ‹mam Hatip Liseleri y›llar
boyunca siyasete alet edilmifller ve öyle görünüyor ki bugün onlar› siyasetten soyutlayarak tart›flabilece¤imiz
bir zemin bulmak çok zor, ayn› türban konusunda oldu¤u gibi.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Bu ‹mam Hatip Liseleri'ni siyasete alet etme gelene¤ini sürdürmek olur.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
AKP'nin bu konudaki ve türban konusundaki düzenlemeleri YÖK Yasa Tasar›s›'na almad›¤›n› ve meclise
b›rakt›¤›n› biliyoruz.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
‹mam Hatip'lerin ö¤rencilerine belirli bir dünya görüflünü verdi¤ini biliyoruz. Bu anlamda bu liselerin
baz› oluflumlara ev sahipli¤i yapt›¤›n› düflünüyorum.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Kendi seçmeninin bir k›sm› nezdinde puan kaybetse de toplumun laik kesimlerinde güven tazeleyecektir.
Gazeteci-18
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz?
‹mam Hatip okullar›n›n, 8 y›ll›k zorunlu ö¤renime geçifl öncesinde ulaflt›¤›, yaklafl›k yar›m milyonluk
ö¤renci say›s›yla Milli E¤itim sistemindeki en büyük alt-grubu oluflturdu¤unu (ortaö¤renimdeki ö¤rencilerin
yaklafl›k %10'u) söylemek mümkün. Bu rakamda dikkat çeken iki nokta var: Ö¤renci say›s› h›zl› bir art›fl
e¤ilimini izliyordu, yani sekiz y›ll›k zorunlu e¤itim ve katsay› ayarlamas›yla h›z kesmeseydi herhalde çok
228
daha büyük rakamlar görecektik.
TESEV'in ön raporunun da ortaya koydu¤u gibi, say›daki art›flta k›z ö¤renciler çok daha büyük rol
oynam›fllard›. (1990-91'de % 24'ten 1999-2000'de % 50'ye)
Bu iki veriden hareketle flunlar› söylemek mümkün: ‹mam Hatip'ler, salt say›sal olarak da bak›lsa, meslek
okulu olmaktan ç›k›p paralel bir e¤itim sistemi haline gelmifller.
Aileler özellikle k›z çocuklar› için ‹mam Hatipleri, "mazbut" bir e¤itim ortam› olarak görüyorlar. Normal
lise imaj›n› oluflturan k›z-erkek kar›fl›k olma, fliddetin yayg›nl›¤›, uyuflturucu tehlikesi gibi unsurlar
karfl›s›nda, ‹mam Hatipler muhafazakâr aileler aç›s›ndan "güvenli" ve "mazbut" e¤itim ortam› alternatifi
haline gelm›fl durumda. Buna bir de, normal okul müfredat›ndaki zorunlu Din ve Ahlak derslerinin "ne
kufl, ne deve" durumu nedeniyle ailelerin din e¤itimi taleplerinin tatmin edilememesi eklenince ‹mam
Hatipler iyice de¤er kazan›yorlar.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i ifade ediyor mu? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Buna karfl›l›k, en az›ndan benim gözlemlerim, okul sonras› farkl› bir ‹HL'li kimli¤inin olmad›¤› yolunda.
Hiç kimse hakk›nda, söz aras›nda "‹mam Hatip mezunudur, güvenilir adamd›r," dendi¤ini duymad›m.
Hiç kimse hakk›nda "bak ‹mam Hatipte ne iyi yetiflmifl" dendi¤ini de duymad›m. ‹mam Hatiplilere
yüklenen baz› özellikler, toplumun geneline hakim olan gelenekselci, muhafazakâr kimlikten hiç farkl›
de¤il. Yani, ‹mam Hatiplerde ö¤rencilere kazand›r›lan ne özellik varsa, mezuniyet sonras›nda toplumun
genel nitelikleri aras›na kar›fl›p gidiyor. ‹leriye yönelik öneriler getirirken, dikkate al›nmas› gereken bir
kaç nokta var: ‹mam Hatipler çok say›da insan› ilgilendiren, genifl bir toplumun ideolojik ama, gerçek
taleplerine yan›t veren bir sistem, dolay›s›yla bu kesimlerin ihtiyaçlar›na yan›t verilmeli.
‹mam Hatip sorunu, AKP için önemli bir s›nav. Parti yönetimi, kitlelerin karfl›s›na ç›kt›¤› her noktada
bu sorunu çözece¤ini vaat etti, hatta söz verdi. Demek ki, çözüm önerisinin AKP'ye de bir fleyler kazand›rmas›
laz›m. Nihayet ‹mam Hatip sorununu çözerken, toplumun bir kesiminde, elitlerin önemli bir bölümde
hakim olan baz› korku ve kayg›lar›n yat›flt›r›lmas›, en az›ndan deprefltirilmemesi gerekiyor. Önerilerime
yukar›daki en sonuncu mülahazay› yan›tlayarak bafllayay›m: IHL'lerin say› itibariyle gerçek bir meslek
e¤itimi boyutlar›na indirilmesi gerekiyor. fiu anda Türkiye'de herhangi bir meslek e¤itimi alan›nda,
ihtiyaca göre bir planlama yap›labildi¤ini sanm›yorum, ama çeflitli kestirmelerle bu konuda bir ö¤renci
rakam›na var›labilir. Batman'da kad›n intiharlar› konusuna müdahil olan kad›n vaizler örne¤inde
gördü¤ümüz gibi, Diyanet kadrolar›nda kad›n IHL mezunlar›na da yer vard›r. Buna karfl›l›k:
Say›ca azalacak ‹HL mezunlar›na, di¤er meslek liselerine tan›nan bütün olanaklar tan›nmal›d›r. fiu anda,
meslek liselilere üniversite kap›s›nda engel olan katsay› sorunu, ‹HL'ler kadar, di¤er okullarda okuyanlar›n
da derdi ve flikayetidir. Türkiye'de herhangi bir partinin tabandan gelen (ve çok rasyonel bir "upward
mobility" aray›fl›na iflaret eden) bu talebe duyars›z kalmas› zordur. Dolay›s›yla, katsay› sorununun flu ya
da bu flekilde çözülmesi gerekir. ‹mam Hatiplerin böyle bir çözümden d›fllanmas› hukukun eflitlik ilkesine
ayk›r› olur.
Ayr›ca, bu flekilde, reel politik dengeler aç›s›ndan, IHL'lerin say›ca azalmas›n›n yarataca¤› tepki, baflar›l›
IHL mezunlar› için yüksek ö¤renim yolunun s›n›rs›zca aç›lmas›yla k›smen dengelenmifl olur.
Ailelerin ve k›smen ö¤rencilerin, ‹HL'leri seçmesinde bir gerekçe olan, "dini bütün, ahlakl› yetiflme"
talebine (k›smi de olsa) yan›t verilmelidir. Bunun için, normal ortaö¤renimde din ve ahlak dersleri zorunlu
olmaktan ç›kar›lmal›, buna karfl›l›k ders müfredat› de¤ifltirilerek tam bir "kateflizm/ilmihlal" e¤itimi
sa¤lanmal›d›r. Yani din dersine kat›lmay› tercih eden ö¤renci, flu anki genel din kültürünün yerine flartlar›,
uygulamalar›, gelenekleri ve ahlak›yla Müslümanl›¤› ö¤renmelidir.
229
talebine (k›smi de olsa) yan›t verilmelidir. Bunun için, normal ortaö¤renimde din ve ahlak dersleri zorunlu
olmaktan ç›kar›lmal›, buna karfl›l›k ders müfredat› de¤ifltirilerek tam bir "kateflizm/ilmihlal" e¤itimi
sa¤lanmal›d›r. Yani din dersine kat›lmay› tercih eden ö¤renci, flu anki genel din kültürünün yerine flartlar›,
uygulamalar›, gelenekleri ve ahlak›yla Müslümanl›¤› ö¤renmelidir. En önemlisi, ‹HL'lerin say›ca azalmas›
durumunda ilk kurban olacak ve e¤itim olana¤›n› kaybedecek k›z ö¤renciler için bir çözüm olmak üzere,
k›z okullar› aç›lmal›d›r. Bu fikir, zaten, ‹HL tart›flmas›n›n da d›fl›nda, genel olarak k›z çocuklar›n›n okuryazarl›k ve e¤itim sorununa radikal bir çözüm olarak, Prof. Çi¤dem Ka¤›tç›bafl› gibi sayg›n uzmanlar
taraf›ndan da önerilmektedir. Özellikle sadece k›z ö¤rencilerin gidece¤i Yat›l› Bölge Okullar›'n›n
oluflturulmas›, k›rsal kesimdeki k›z çocuklar›n›n okullu olmas› için rasyonel bir çözüm olarak
düflünülmektedir. Yani k›z okullar› aç›lmas›, hem k›z çocuklar›n›n zaten tehlikeli flekilde düflük olan
okulluk oran›n›n yükseltilmesi için bir çözüm olur, hem de IHL'ler olmasa k›z çocuklar›n› okula
göndermeyecek aileler için iyi bir seçenek oluflturur. Bu öneri paketi, hem AKP ve ‹mam-Hatiplilerin,
hem de laik kesimin kayg› ve flikayetlerini dengeli bir biçimde yan›tlamaktad›r. Pakette tart›flma açacak
ve tepki yaratacak iki konu oldu¤u aç›k: Liselerde burada kastedilen flekilde "gerçek" bir din dersi olmas›,
IHL'lerdeki türban ve k›z-erkek ö¤renci ayr›m›n› normal liselere tafl›yacakt›r. Zira inançl› ailelerin,
k›zlar›n›n erkek ö¤rencilerle birlikte ve bafl› aç›k olarak din dersine girmesine karfl› ç›kmalar› beklenir.
K›zlar›n bafl› aç›k olarak, örne¤in Kuran okumas› ya da namaz k›lmas› da söz konusu olamaz. Bu durum,
laik kesimde, türban›n bacadan lise sistemine girmesi olarak alg›lanacakt›r. Ayn› flekilde, k›z çocuklar›
için ayr› okul aç›lmas› da, laik e¤itim anlay›fl›na dolayl›/dolambaçl› bir alternatif yaratmak olarak
alg›lanacak, AKP'ye atfedilen "salam takti¤i"nin bir baflka örne¤i olarak yorumlanacakt›r.
Son olarak, pek çok baflka konuda oldu¤u gibi, bu alanda da reform yapmak konusunda AKP'nin çeflitli
avantajlar› oldu¤unu düflünüyorum. Ama bu durum, AKP'nin "yarat›c›l›k" ve "beceri"sinden çok, di¤erlerinin
statükoculu¤una, yetersizli¤ine iflaret etmektedir. Yukarda belirtti¤im gibi, ‹HL sorunu AKP için ciddi
bir s›navd›r, ama AKP taban›n›n bu konuda partiye ve Erdo¤an'a açt›¤› kredi çok uzun vadeli olacakt›r.
Zira, bu konuda Erdo¤an'›n bir fleyler yapmak istemesine ra¤men, eli-kolunun ciddi biçimde ba¤l› oldu¤u
inanc› yayg›nd›r, yani flu anda içinde bulundu¤umuz durum, "normal" karfl›lanmaktad›r ve daha uzun
bir süre de "normal" karfl›lanmaya devam edecektir.
Gazeteci-19
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'ler bir devlet okuludur. Ancak bir devlet okulu olmas›na ra¤men, Türkiye'nin e¤itim, demokrasi,
laiklik, toplum - devlet - din iliflkileri aç›s›ndan ne kadar derin bir kafa kar›fl›kl›¤› yaflad›¤›n›n somut
örne¤idir. Devlet hem ‹HL'leri açmakta, hem de kendi okullar›na kuflku ile bakmak gibi bir tavr›
sergilemektedir. Ülkenin kendi çocuklar› kuflku oda¤›, hatta zaman zaman "iç tehdit" unsuru gibi telakki
edilebilmektedir. Kuruldu¤undan beri müfredatlar›, statüleri, mezunlar›n›n konumu sürekli tart›flma
halindedir. Toplumun ‹HL'ye yükledi¤i anlam farkl›d›r, bu okullar› açan Demokrat Parti'den bu günkü
iktidara kadar ço¤unluk iradesinin siyasete yans›yan uzant›s›n›n duruflu ile kendilerini "devlet" diye
niteleyen, ya da devleti kendilerinden ibaret sayan bir çevrenin yükledi¤i anlamlar aras›nda ciddi aç›
farklar› vard›r. Bugün de, ‹HL'lerle ilgili sorun devam etmektedir.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
230
‹HL'ler 28 fiubat gibi anti demokratik bir süreç içerisinde yok olmaya mahkum bir statü içerisine itilmifl
bulunuyor. Malum katsay› meselesi. fiöyle ki: ‹HL mezunlar› alan d›fl› durumlarda farkl› katsay› uygulamas›
ile di¤er lise mezunlar›ndan 30-40 puan geriden bafllamakta, bu da Bo¤aziçi üniversitesini kazanabilecek
puana sahip bir ‹HL mezununu bile, çok düflük puanlarla ö¤renci alan bir üniversite veya fakülteye gitmek
zorunda b›rakmaktad›r. Dolay›s›yla alan d›fl› tercih aç›s›ndan önleri kapal›d›r.
‹HL mezunlar›n›n alan› kabul edilen ilahiyatlar›n kontenjan› ise bu süreçte inan›lmaz derecede düflürüldü¤ü
için, ilahiyatlara girebilmek için bile çok çok yüksek puanlar gerekir hale gelmifltir. Yani ‹HL mezunu
olup ‹lahiyata girmek bile cayd›r›ld›¤› için, ‹HL'ler ‹lahiyata gitmek için bile tercih edilemez duruma
düflürülmüfltür.
Bir de ilahiyat mezunlar›n›n "özel" ifl yapma durumu söz konusu de¤ildir. Diyanette görev verilmesi söz
konusudur. Oysa Diyanet, birkaç seneden bu yana çok az görevlendirmeler yapmaktad›r. Bu durumda
gelecekte ifl bulma imkan› bulunmayan, son derece düflük kontenjanlara sahip bulunan ilahiyata gidebilme
imkanlar› bile s›n›rl› olan, ve baflka üniversiteye gidemeyecek olan ‹HL'ler nas›l tercih edilecek? Bu statü,
ister istemez ‹HL'leleri yok etme iradesinin ürünü olarak okunacakt›r.
Peki ‹HL'leri yok etmek bir devlet politikas› m›d›r? Tevhid-i Tedrisat kanunu bunu mu emretmektedir?
Yoksa ortada, bir dönem "devlet" ad›na hükmetme yetkisini ele alanlar, böyle bir yorumu devlete empoze
mi etmifllerdir? Ben bu uygulaman›n hiçbir biçimde demokratik olmad›¤›n› düflünüyorum, ‹HL'leri bu
statüye mahkum edenlerin de demokrasi kayg›s› tafl›d›klar›n› sanm›yorum. Nitekim, ‹HL'ler, halktan oy
alan iktidarlar döneminde halk›n beklentileri istikametinde normal e¤itim kuruluflu muamelesi görmüfl,
halk iradesinden kopuk dönemlerde ise, sürekli üzerinde oynanan kurumlar haline getirilmifltir. Bugün
de, halktan iktidar olacak, hatta anayasay› de¤ifltirecek kadar oy alan siyasi ekiplerin, düzeltmek istemesine
ra¤men ‹HL statüsünü düzeltmekte zorlanmalar›, ‹HL sorununun demokrasi aç›s›ndan anlam›n› ortaya
koymaktad›r.
Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Çözüm Türkiye'nin gerçekten demokratikleflmesidir. Bu süreçte e¤itim hayat›n›n da demokratikleflmesi
gerekir. Ve o süreçte ‹HL de toplum beklentilerine uygun bir statüye kavuflacakt›r. Hemen yap›lmas›
gereken ise, ‹HL'lere ve di¤er tüm meslek okullar›na yönelik katsay› ayr›mc›l›¤›n› ortadan kald›rmakt›r.
Ayn› s›nava giren ö¤rencilerin puanlar›n›n ayn› de¤erde olmas›n› sa¤lamakt›r. Bu, ülkenin her çocu¤unun
potansiyelini en iyi biçimde de¤erlendirme imkan› sa¤layacakt›r. fiimdi t›p veya genetik okuyabilecek bir
çocu¤u "sen falan meslek lisesinden mezun oldun, buralara gidemezsin" diye yolunu kesmek, Türkiye'nin
potansiyel güçlerini heba etmektir. ‹nsan özgürlü¤ünü baltalamakt›r. E¤itim özgürlü¤ünü yok etmektir.
Buna demokratik sistemlerde hiçbir kimsenin hakk› olmamak gerekir. Mevcut statü, ülkenin bir k›s›m
çocuklar› üzerinde, küçük bir grubun hegemonyas›n› sürdürmesinden baflka flekilde okunamaz.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Elbette sorundur. Sorun oldu¤u fluradan da bellidir ki, 3 kas›m seçimlerinde halktan yüzde 34 oy alm›fl,
parlamentoda 368 sandalye ile temsil edilen, mahalli seçimlerde yüzde 50'lerde oy almas› beklenen bir
siyasi kadro, seçim meydanlar›nda "seçimlerden sonra bu konuyu çözme" vaadinde bulunuyor. Bir iktidar
partisi, ülkede böyle bir sorun olmasa bunu seçim meydanlar›na tafl›r m›? Sorunun nas›l çözülece¤ini
yukarda söyledim: Ayr›mc›l›¤›n, adaletsizli¤in kald›r›lmas›... Yap›lmas› gereken budur.
‹HL ve meslek lisesi mezunlar›, di¤er lise ö¤rencilerinden farkl› bir üniversite s›nav›na girse ve al›nan
231
sonuçlar ona göre de¤erlendirilse belki anlamak mümkündür. Ayn› s›nava giren, ayn› sorular› cevapland›ran,
hatta s›nav birincisi olan bir çocu¤a, senin cevaplar›n, arkadafllar›ndan yüzde bilmem flu kadar eksik
hesaplanacak, demenin, hangi adalet mant›¤› ile, hangi devlet - toplum iliflkisi ile alakas› bulundu¤unu
anlamak da anlatmak da mümkün de¤ildir. Devlet, vatandafllar› karfl›s›nda adil olmak zorundad›r. Bunun
için de s›nav sonuçlar› eflit biçimde de¤erlendirilmeli, her ö¤renciye gitmek istedi¤i yüksek ö¤retimin
kap›lar› aç›k olmal›d›r.
Bunu ayr›ca, toplumda "devlet vatandafllar›ndan bir k›sm›n› güven verici bulmuyor" kanaatini silmek için
de yapmal›d›r.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Türkiye'de "din e¤itimi" devlet kontrolünde oldu¤u için ve anayasal bir görev niteli¤inde tan›mland›¤›
için, ayr›ca anayasa çerçevesinde yer alan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, "din görevlisi" yetifltirmek üzere
e¤itim kurumlar› oluflturma zaruretine iflaret etti¤i için, devlet bu alanda formüller aram›flt›r.
Halk›n din e¤itimi, e¤itim dönemindeki çocuklar›n din e¤itimi ve din alimi- din görevlisi yetifltirmek,
bir toplumun din e¤itimi ihtiyac›n›n farkl› alanlar›n› oluflturuyor. Bu ihtiyaçtan okullarda din dersi,
Diyanete ba¤l› Kuran kurslar›, ‹HL'ler ve Camilerdeki din e¤itimi uygulamalar› do¤mufltur. Bafl›ndan
beri sistem farkl›laflmas› din - devlet iliflkileri alan›nda ortaya ç›kt›¤› için bu alan kritik bir alan olarak
görülmüfl, toplumun, din e¤itimi- dini ölçüleri daha özgürce yaflama gibi, siyasi alana yans›yan ve siyasi
ekiplerin göz ard› edemedi¤i talepleri, gerilim sebebi olmufltur. Özel din e¤itim - ö¤retimi yoktur. Bütün
din e¤itiminin devlet gözetimi alt›nda yap›lmas› Anayasa kural›d›r. Diyanet bir devlet kurumudur. Bu
flartlar içerisinde toplumu memnun edecek bir çözümler dizisi bulununcaya, en az›ndan sistem o yönde
kendini yenileme noktas›na gelinceye kadar, mevcut uygulamay› devam ettirmek, bu arada ‹HL'ler ve
meslek liseleri ile ilgili gerilimi toplumun beklentisi istikametinde gidermek, devletin en acil görevidir,
diye düflünüyorum.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Böyle bir s›n›rland›rman›n mant›¤›n› e¤itim özgürlü¤ü, insanlar›n eflitli¤i, ve toplumun beklentilerine
cevap vermek bak›m›ndan anlamak gerçekten mümkün de¤ildir. Böyle bir s›n›rlama, nereden
kaynaklan›yor? Bunun tek kelimelik cevab› var: fiüphe! ‹HL mezunlar› flu flu alanlara giderse diye bafllayan
flüpheler!!! ‹HL'nin e¤itiminden kuflku, oraya giden çocuklardan kuflku... Belki ailelerinden kuflku... Buna
demokratik bir sistemde, kimin hakk› olabilir? fiüphe edenlere flüphe etme hakk›n› kim verdi? Ya toplumun
geriye kalan› da o insanlardan flüphe eder ve onlar›n bir tak›m yerlere gelmesini istemezse... Kimin kuflkusu
meflru, kiminki meflruiyet d›fl› say›lacakt›r? ‹HL'lere ve tüm meslek liselerine tüm alanlar aç›k olmal›d›r.
Tek ölçü yap›lan s›navdaki baflar› olsun. De¤erlendirme eflit yap›ls›n. Uçabilen, kanad› olan uçsun. B›rakal›m
bu ülkenin tüm çocuklar›, ülkelerine verebilece¤ini verme imkan›na sahip olsun. Önünü kesti¤imiz
çocuklar›n, ülkeye hangi alanlarda katk›da bulunma imkan›n› engelledi¤imizi düflünmek gerekmiyor
mu?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Zorunlu e¤itim süresinin sekiz y›l olmas›n›n olumlu oldu¤unu düflünüyorum. Ancak yönlendirmenin
daha erken zamanda yap›lmas› gibi bir zaruret var. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim çocuklar› sekiz y›l süreyle
232
ilkö¤retim psikolojisinde tutuyor ve kiflilik gelifliminin idrakini engelliyor.
Ayr›ca, kimi insanlar›m›z›n 5'inci s›n›ftan sonra k›z çocuklar›n› okula göndermeme e¤ilimlerinin sebebi
üzerinde düflünülmeli, olaya sadece cezai mant›kla yaklaflmak yerine, onlar›n kayg›lar›n› giderici
düzenlemeler gelifltirilmeli ve k›z çocuklar›n›n e¤itimden geri kalmas› önlenmelidir. ‹HL'lere giden
ö¤renci miktar›n›n önemli bir k›sm›n› son zamanlarda özellikle k›z çocuklar›n›n oluflturmas› da, bu
psikoloji ile alakal›d›r. Toplumun hissiyat›n› anlamazl›ktan gelmek, reddetmek, bast›rmak, "biz yaparsak
olur, herkes boyun e¤mek zorundad›r" yaklafl›m›n›n ça¤›m›z›n bireysel haklara verdi¤i önem aç›s›ndan
da, demokratik bilinç aç›s›ndan da tutarl› olmad›¤›n›n alt›n› çizmek isterim. Önemli olan insanlar
önündeki e¤itim kanallar›n›n aç›k tutulmas› ve insanlara dünya görüfllerini özgürce belirleme hakk›n›n
tan›nmas›d›r.
Bunun yan›nda, sekiz y›ll›k e¤itimin, e¤itim kalitesinin artmas› aç›s›ndan çok bir fley getirmedi¤ini,
e¤itim kalitesine bir fley eklemeden befl y›ll›k ilkokul süresini sekiz y›la ç›karmak gibi bir durumun,
Türkiye'nin e¤itim alan›ndaki t›kanmas›nda ciddi bir ad›m say›lamayaca¤›n› belirtmek gerekiyor.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
E¤itim muhtevas› olarak ‹HL'lerde normal liselerde okutulan dersler okunmakta, buna ilave olarak Kuran,
Arapça, Siyer, ‹slam ahlak› gibi kimi islami bilgi disiplinleri alan›nda ö¤retim verilmektedir.
Belki buna ba¤l› olarak okullarda insan iliflkileri, ahlaki de¤erler aç›s›ndan en az›ndan ö¤renci velilerinin
"olumlu" bulduklar› bir iklim oluflmaktad›r. Belki veliler, çocuklar›n›n, gençlik döneminde çocuklara
ulaflmas› ihtimali bulunan kötü al›flkanl›klardan uzak kalabilece¤ini ummaktad›rlar. Ben olaya ö¤renci
velisinin beklentisi aç›s›ndan bak›yorum. Bu alanda ö¤renciye ve veliye böyle bir hak tan›man›n, yani
toplumsal talebin, "her fleyi devlet belirler, en iyisini o bilir" anlay›fl›ndan daha çok tercih edilmesi gerekti¤ini
düflünüyorum. Belki bir kamuoyu araflt›rmas› yap›lsa, di¤er ortaö¤retim kurumlar›na yönelik olarak da
böyle bir toplumsal beklenti ortaya ç›kacakt›r. Çünkü ortaö¤retim kurumlar›m›zla ilgili olarak kamuoyuna
s›k s›k uyuflturucu, alkol, sigara, k›z - erkek iliflkilerindeki sa¤l›ks›zl›ktan dolay› fliddet uygulamalar›
yans›yor ve en önemlisi, ö¤retmenler ve okul yönetimleri ortaö¤retim kurumlar›nda e¤itim yapman›n
son derece zorlaflt›¤›n› ifade ediyorlar. Özellikle normal liselerimizdeki üniversite baflar›s›n›n düflüklü¤ü
de bu alanda karfl› karfl›ya bulundu¤umuz alarm›n göstergesidir san›yorum.
‹HL mensuplar› - mezunlar› toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyorlar? E¤er ediyorsa bu nas›l
bir kimliktir?
Ben ‹HL mensup ve mezunlar›n›n ortalama Türkiye insan›n›n ifadesi oldu¤unu düflünüyorum. Bir ölçüde
dindar, bir ölçüde vatansever, bir ölçüde herhangi bir iflle ilgilenen, ülkesine karfl› görevlerinin bilincinde
bir insan prototipi... fiu s›ralar Türkiye'nin Baflbakan›n›n bir ‹HL mezunu olmas› ve bu kiflili¤in, siyasi
hüviyetiyle yüzde 50'lerin üzerinde bir ilgiye mazhar olmas› ilginç de¤il mi? Belki Tayyip Erdo¤an bir
siyasetçi olmasayd›, toplumla çok daha birebir uyum sa¤layacakt›. Buradan "siyasi arenaya giren insan"›n,
kimi ön yarg›lara muhatap olmas›n›n getirdi¤i alan daralmas›n› kastediyorum. Yani ‹HL'li deyince,
uzaydan gelmifl bir yarat›k tipolojisi oluflturulmaya çal›fl›l›yor. Bu, bir kesimin kendi durduklar› yerden,
son zamanlarda "Beyaz Türk" diye de ifade edilen bir "Türk tipi" tan›mlamalar› ve ondan gerisine "zenci"
muamelesi yapmalar›n›n ürünü gibi geliyor bana ve bu yaklafl›mla sadece ‹HL'liler de¤il, toplumun çok
büyük kesimi damgalan›yor. Ve nerede ise ifl, bir s›n›f ayr›mc›l›¤›na dönüflüyor. Belki bu yaklafl›mda,
Türkiye ortalamas›ndan farkl› bir tip olarak Ömer Seyfettin'in "Efruz Bey" tipinin davran›fl çeflitlemelerini
görmek daha do¤ru olur.
233
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
‹HL sorunu, hiç flüphesiz e¤itim bilimi aç›s›ndan ele al›n›p çözülmesi gereken bir konu. E¤er bu ülke
çocuklar›n›n t›rmanabilece¤i yere kadar t›rmanmas› bizim için önemli ise, bunu çözmek de zor de¤ildir.
Ancak ifl tabii ki bu kadar basit de¤il, çünkü Türkiye'de din - toplum - demokrasi - laiklik konular›nda
sorunlar var ve bu yönüyle iflin bir boyutu siyasetle ilgili. ‹flin içinden gerilim ç›k›yor, sistem sanc›s› ç›k›yor,
demokraside kesintiler ç›k›yor ve ülke çocuklar› bedel ödüyor. Sadece ‹HL'liler de¤il ayr›ca bedel ödeyen,
e¤itimin tüm alanlar›nda sanc› var. ‹HL'yi tasfiye etti¤inizde e¤itim sisteminin ülke çocuklar›n› ›skartaya
ç›karmas› sorunu ortadan kalkacak m›? Üniversite kap›lar›nda hala yüz binlerce çocuk beklemiyor mu?
Hala ortaö¤retime alternatif olarak bir dershane olgusu yok mu? Kald› ki ‹HL'de okuyan çocuklar›n genel
ortaö¤retim seviyesindeki çocuklara oran› en yüksek mevcuda ç›kt›¤› zamanlarda dahi sadece yüzde 7
civar›nda idi. Bugün ise bu rakam çok daha afla¤›lara düflmüfltür.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Elbette. ‹ktidarda kim olursa olsun, böyle bir sorunu çözmek zorunda. Bu sorunu çözmeyenler, toplum
nezdinde tepki göreceklerdir. Çünkü burada çok aç›k bir adaletsizlik var. Siz sorular›n›z› genelde ‹HL ile
s›n›rl› olarak sorsan›z bile, burada, ‹HL'lileri yok etmek ad›na tüm meslek liselilere bedel ödetildi¤ini,
meslek liselerine giden çocuklar›n da önünün kesildi¤ini, ‹HL'ler yok edilirken, Türkiye'nin hayati ihtiyac›
olan ara eleman› karfl›layacak meslek liselerin de yok edildi¤ini dikkate almak laz›m.
AKP, ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Türkiye'de demokrasi varsa yapmal›. Tabii ki "Türkiye'de demokrasi var m› yok mu?" yu tart›flmak, ülkemiz
ad›na çok güzel bir hadise de¤il. Ama toplumdan yüzde 50'lerde oy alan bir siyasi ekip, e¤itimle ilgili bir
düzenlemeyi yapam›yorsa, o ülkede hangi sistem vard›r sorusu sorulabilir. Ben, bu düzenlemenin kolay
oldu¤unu sanm›yorum. Çünkü bu alanda her türlü antidemokratik giriflimi göze ald›¤› izlenimi veren
bir çevre var. Soruyu belki flöyle koymak laz›m: Türkiye e¤itim alan›nda toplumun bekledi¤i demokratik
at›l›mlar› yapabilecek bir demokrasi terbiyesine ulaflabildi mi? Bu terbiye, toplumdaki her oda¤›n içine
sindirdi¤i bir olgu haline geldi mi?
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da bir tak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Böyle bir de¤erlendirmenin bulundu¤unu biliyorum ama bunun gerçe¤i yans›tt›¤› inanc›nda de¤ilim.
Ben bir ‹HL mezunuyum. Beni kim arka bahçe olarak kullanabilir? Ya da Tayyip Erdo¤an bir ‹HL mezunu
ve bu ülkenin baflbakan›. Bir baflbakan› kim arka bahçe olarak kullanabilir? Ortada kiflilikler var ve her
kiflili¤i kendi özgün yap›s› içinde de¤erlendirmek gerekiyor. Ben Tayyip Erdo¤an gibi düflünmem, o
bugüne kadar "arka bahçesi" olarak iddia edilen çizgiyi elefltirerek, aflarak oluflturdu siyasi yap›s›n›... Ve o
siyasi yap› içerisinde Türkiye'nin hatta dünyan›n çok farkl› e¤itim kurumlar›ndan mezun olmufl insanlarla
iflbirli¤i yap›yor, Türkiye'ye kendi perspektifi istikametinde ama toplumun onay›na mazhar olmufl bir
perspektifle hizmet etmeye çal›fl›yor. Bence asl›nda ‹HL'lere yönelik bu yok etme operasyonunu
meflrulaflt›rmak için bir psikolojik savafl söylemi olan "arka bahçe" temas› eskidi art›k...Ve art›k ‹HL'ler
arka bahçe olduklar› gerekçesiyle de¤il, varl›klar› yads›narak hedef al›n›yor.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan
234
kaybeder mi?
Kesinlikle. Yani "iktidar olamamak" gibi bir de¤erlendirme ile karfl› karfl›ya kal›r AKP. Bana göre bundan
Türkiye demokrasisi de puan kaybeder. Türkiye demokrasisi, bütün demokratik aç›l›mlara ra¤men özürlü
bir demokrasi olarak gözükmeye devam eder. Parlamentoda anayasa de¤ifltirecek ço¤unlu¤a sahip bir
partinin, bir toplum kesimine yönelik haks›zl›¤› önleyemiyor, insanlar›n e¤itim alan›nda önünü açam›yor
olmas› Türkiye için olumlu bir imaj m›d›r? Türkiye'ye, " bu ülkede halktan baflka hangi iktidar var ki,
halk iradesinin etkinli¤ini önlüyor?" sorusu sorulmaz m›? "Bizde böyle" denebilir. O zaman da evrensel
standartta de¤il, "Bon pour d'Orient - fiark için uygun" denen fley ortaya ç›kar. Onun ad› da özürlü
demokrasidir.
Gazeteci-20
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz?
‹HL Türkiye'nin kendisini bulma aray›fllar›n›n devam etti¤i bir süreçte, vatandafllar›m›z›n, çocuklar›n›n
dinin ö¤renmeleri ad›na müracaat etti¤i okullard›r. Toplumdan gelen talebi siyasetçilerimizin
de¤erlendirmedi¤i söylenemez. Ancak samimi kanaatim odur ki, dini e¤itim ad›na bu okullar kendilerinden
beklenen fayday› da sa¤layamam›fllard›r. Bu okul mezunlar›n›n din görevlisi olmak yerine baflka yüksek
ö¤retim alanlar›n› tercih etmeleri de ö¤renci ailelerinin as›l niyetini ifade etmektedir. Bir meslek sahibi
olunsun ama az buçuk da dinden, diyanetten haberdar olunsun
‹HL'nin bu günkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
‹HL'nin bu günkü statüsünde evet sorunlar bulunuyor. Buralara giden ö¤rencilerin din görevlisi olma
amac› tafl›d›¤›n› (büyük ço¤unluk itibariyle) sanm›yorum. ÖSS sistemindeki katsay› farkl›l›¤› bu okullar›n
ö¤rencilerini bir adaletsizlik olarak derinden etkiliyor.
Çözüm öneriniz nedir?
Çözüm öncelikle ilahiyat ö¤renimi almak isteyenleri Anadolu ‹mam Hatip Lisesi bünyesinde ça¤›n
gerektirdi¤i ‹slam alimleri olarak yetifltirmek üzere yeni bir e¤itim ve ö¤retim yap›lanmas›na gidilmesidir.
Bu ö¤rencilerin baflka mesleklerde gözü olmamal›d›r. Zaten sa¤l›kl› bir yap›lanma sa¤lan›rsa, istisnalar
hariç bu ö¤rencilerin kendileri de baflka meslekleri düflünmeyeceklerdir. Ancak toplumun çocu¤una
dinini ö¤retme ihtiyac› devam etmektedir. Bunun için çözüm, ilkö¤retim ve ortaö¤retimde din derslerinin
tercihli hale getirilmesidir. Bugünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ihtiyaca cevap vermemektedir.
Farz olan ibadetlerin ö¤retilmesi, Kuran okunmas›n›n ö¤retilmesi, Kuran meali (Türkçe aç›klamas›)
Hadis ile Peygamberlerin ve Peygamberimizin Hayat› bafll›klar›yla befl temel ders velilerin baflvurusu ile
isteyen ö¤rencilere okutulursa, üniversite s›nav sistemindeki katsay› uygulamas›ndaki farkl› tutum
kendili¤indeni ortadan kalkacakt›r. Ancak di¤er meslek liseleri ihtiyac› devam etti¤inden bu okullar›n
mezunlar›na farkl› katsay› uygulanmamal›d›r. Ortaö¤retimden mezun olan her ö¤renci istedi¤i mesle¤i
seçme hakk›na her zaman sahip olmal›d›r.
‹HL Mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
235
Önerdi¤im sistemde sadece din görevlisi ve ilahiyatç› yetifltiren imam hatip lisesi olaca¤› için baflka
fakülteleri tercih edecek ö¤renci say›s› çok az olacakt›r. Di¤er okullarda, ilkö¤retimden itibaren din
ö¤retimi ihtiyac› karfl›lanaca¤› için düflündü¤üm ‹HL'ye zaten fazla talep olamayacakt›r. Ama yine de
‹HL mezunlar› baflka bir fakülteyi tercih ederse önleri t›kanmamal›d›r.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmemelidir. Ancak bu temel e¤itimin, ö¤rencinin temel
kabiliyetlerinin tespiti ve yönlendirme konusunda daha ciddi çal›flmalara ihtiyaç var. Ayr›ca ilkö¤retim
ile ortaö¤retim ve bunlarla yüksek ö¤retim aras›ndaki kopukluk mutlaka giderilmelidir.
‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir? Ne olmal›d›r?
‹fade etti¤im gibi benim düflündü¤üm ‹HL sadece mesleki e¤itim vermeli, lisansüstü çal›flmalar için
dünyan›n bugünkü flartlar› dikkate al›narak alternatifler sunulmal›d›r.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Farkl› bir kimli¤i ifade etmiyorlar Ne var ki Türkiye'deki kutuplaflmalardan onlar›n da etkilendi¤ini
biliyoruz.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Bugüne kadar maalesef siyasi bir sorundu. Sözünü etti¤im yeni yap›lanma ile bu siyasi sorunun da
halledilece¤ini düflünüyorum. Tekrar vurgulamak isterim ki, bütün ilkö¤retim ve ortaö¤retim sisteminde
5 temel ders ile seçmeli din e¤itiminin sa¤lanmas› halinde ‹HL sadece bir meslek okulu haline gelebilir.
De¤ilse eskiye dönüfl kaç›n›lmaz olur.
AKP iktidar›, ‹HL mezunlar›n›n üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini
aç›klamal› m›?
Evet. Ancak temel çözümü de ilan etmelidir. (Teklif etti¤im çözüm)
AKP ‹HL için söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Temel çözüm konusunda genifl bir mutabakat sa¤lamay›, toplumun bütününü ikna etmeyi baflar›rsa evet.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Geçmifl dönemlerde Sa¤daki partiler maalesef böyle düflündüler. Bu konuda çal›flma yapanlar da oldu.
AKP ‹HL'ye yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
236
Çok puan kaybetmese de ciddi bir güven kayb›na u¤rar.
Gazeteci-21
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
Jakoben Kemalizmin tezahürü gere¤i imam ve hatiplerin de devlet okullar›nda yetifltirilmesi yani resmi
bir Müslümanl›k anlay›fl›n›n egemen k›l›nmas› için ‹HL'ler aç›ld›. Oysa ki laik bir devletin din adam›
yetifltirme alan› ve konusuna girmemesi gerekir. Üstelik Türkiye'de bugünkü uygulamada Müslümanl›¤›n
sadece Sünni mezhebinin dine bak›fl› egemen, ‹HL'lerde de. Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›n›n oldu¤u bir devlette
‹HL'nin de olmas› normal.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Sorun, ‹HL'lerin bizatihi varl›¤›. ‹HL'ler tamamen kald›r›lmal›. ‹mam ve Hatipler, ilahiyat fakültesi
mezunlar› aras›ndan cemaatler taraf›ndan iflbafl›na getirilmeli. Normal liselerde ve meslek okullar›nda
da 'Dinler Kültürü' derslerinde tüm dinlerin tarihleri, bilgileri ve bu arada dinsizlik de e¤itim program›na
al›nmal›.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'lerle di¤er okullar müfredat aç›s›ndan eflit de¤ilse, üniversitelere girme konusunda da eflit olmalar›
gerekmez.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
‹HL'lerin yolunu dolayl› olarak kesmek amac›yla gerçeklefltirilen sekiz y›ll›k e¤itim uygulamas›, maksad›na
uygun olmadan, yeterli ve gerekli haz›rl›klar yap›lmadan hayata geçirildi¤i için baflar›s›z kald› ancak
çözüm geriye dönüfl de¤il, mevcut uygulamay› iyilefltirmek olmal›. Hem altyap›, kadro ve içerik itibar›yla...
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Sosyal kimlikten çok ‹HL'liler bir cemaat oluflturuyor izlenimi var. Dine ba¤l› bir kimlik ön plana ç›k›yor.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Siyasi bir sorun. Çözümü de siyasi.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Giderek devletleflen, devlet refleksleri kazanan AKP'nin böyle bir giriflimi, hiç olmazsa flimdilik ve aç›kça
gerçeklefltirebilece¤ini sanm›yorum.
237
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Bu koflullarda yapamaz... sanki.
‹HL'ni bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Sadece belirli siyasi parti/partilerin de¤il, sosyolojik olarak muhafazakâr ve dindar sosyal katmanlar›n
önemli bir unsuru gibi görünüyor ‹HL'liler, hele bir de ma¤dur ve mazlum konuma düflürülünce iç
dayan›flmalar›n› art›ran olumsuz bir arka bahçe...
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
AKP, global alanda ABD ve ‹srail, yerel alanda da büyük sermaye ve ordunun nezdinde meflru ve meflhur
olmaya daha fazla önem verdi¤i için, oy taban›n›n genifllettikçe ‹HL gibi daralan, azalan cemaatlere daha
az önem verecek gibi... Dolay›s›yla puan kaybetmez.
Gazeteci-22
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
Bir inanç konusuyken gereksiz yere tarihi ve politik bir konu haline geldi. ‹HL sadece imam ihtiyac›
sa¤lamak üzere kullan›lmal›d›r. Dini e¤itimi esas alan bir sistemi ortaö¤retimde uygulamaya çal›flmak
haks›z yönlendirmedir. Tabii ‹HL tart›fl›l›rken tabii geçmifl iktidarlar›n ço¤altt›¤› ‹mam Hatiplerin birden
bir b›çak darbesiyle kapat›lmas›n› da do¤ru bulmuyorum. ‹HL'yi savunanlar çocuklar›n›n hem dini hem
de klasik e¤itimi bir arada almalar›n› istedikleri için savunuyorlar. Bu mant›ks›z çünkü hem dini hem
klasik e¤itim bir arada verilemez. Dini e¤itim devletin görevleri dahilinde de¤il. Din kültürü, tarihi
üzerine e¤itim verilebilir ki zaten var. Ama o da yanl›fl yap›l›yor. Ezbere dayal› bir Sünni-Hanefi e¤itimi
veriliyor. Normalde din kültürü e¤itimi verilmeli ‹mam Hatiplerde ise çocu¤u tamamen genç yaflta (sekiz
y›l uygulamas›ndan önce ortaokuldan itibaren) bilinçli flartland›r›yorsun. ‹slamc› bir nesil yetifltiriyorsun.
Muhafazakâr aile bundan memnun oluyor ama senin aile olarak böyle bir hakk›n yok. Tam çocu¤un
karakterinin flekillendi¤i dönemde onu kendi keyiflerine göre bir e¤itimden geçirmeye haklar› yok. O
yafltaki çocu¤un objektif bir e¤itimden geçmesi gerekir.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Burada esas problem 10-12 yafllar›ndaki bir çocu¤a, objektif, evrensel bir e¤itim verilmemesi Bir gencin
devlet taraf›ndan bir dini e¤itim sürecine tabii tutulmas› devletin objektif olma ilkesine ayk›r›d›r. Örne¤in
Fransa'n›n sistemi daha düzgün bir sistemdir. Orada devlet der ki: "Bir çocuk liseyi bitirip reflit olana kadar
ben o çocu¤un e¤itimine müdahale ederim kardeflim" Burada özel olarak dini bir e¤itimin devlet taraf›ndan
yap›lmas› yanl›flt›r. Devletin kendi eliyle ‹slamc› yetifltirmesi demektir bu. Gerçi ben flu andaki klasik
sistemin objektif e¤itimin de objektif oldu¤unu düflünmüyorum. Türk e¤itim sistemi de içinde gayet
›rkç›, faflist, floven ö¤eler bar›nd›r›yor. Lise bitene kadar e¤itimde objektif k›staslar gözetilmeli. Lise bittikten
sonra o genç yetiflkin bir birey olarak neyi tercih ediyorsa etsin
238
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Kasay› uygulamas› çok büyük bir haks›zl›k. O noktada hem ‹mam Hatiplere hem de meslek liselerine
yönelik bu uygulama gerçekten insanl›k d›fl›. Katsay›lar gerçekten eflitlenmeli. E¤er çok fazla ‹mam
Hatiplinin üniversiteye girmesini istemiyorsan›z ‹mam Hatip okullar›na daha az say›da, ihtiyaca göre
ö¤renci al›rs›n›z. ‹nsanlar› cezaland›rmak gereksiz. ‹nsanlar›n önünün kapat›lmas›na elbette karfl›y›m
ama bir din görevlisinin yetifltirilmesi için verilen e¤itimle mühendis yetifltirmek için verilen e¤itim ayn›
olamaz olmamal›. Temel e¤itimin belli standartlar› olmal›. ‹HL ise y›llard›r bir istismar arac› oldu. Burada
flöyle bir fley daha var bir çok yoksul çocuk hem baflka seçene¤i olmad›¤› için hem de muhafazakâr aileler
istedi¤i için maddi olanaklar vs. sa¤lanarak ‹HL'ye yazd›r›l›yor. Onlara sa¤lanan imkanlar di¤er liselerde
okuyan çocuklara niye sa¤lanm›yor öyleyse? Burada bir istismar var. ‹mam Hatipten ç›kan ö¤renci objektif
de¤erlerle de¤il ‹slamc› olarak yetifliyor. Bu yüzden bu din e¤itiminin ilkokuldan itibaren verilmesi çok
yanl›fl. Ayn› fley meslek liseleri için de geçerli. Sen çocu¤a diyorsun ki 'Senin anan baban senin burada
okuman› uygun gördü ve senin bunu de¤ifltirmeye hakk›n yok.' Bu büyük bir haks›zl›k. ‹mam Hatiplerde
de ayn› fley geçerli. Belli bir s›n›r› olmak kayd›yla bir çocuk ben ‹mam, hatip olmak istemiyorum diyebilmeli.
‹nsanlar›n önü kapanmamal›.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
fiu andaki din e¤itimi de yanl›fl. ‹nsanlara dua ezberleterek din e¤itimi yap›lmaz. Nas›l dua edece¤ini,
namaz k›laca¤›n› insanlar camide Kuran kurslar›nda vs. ö¤renmeli. Okullarda ise iflin tarihi, sosyolojik
boyutu falan verilmeli. Dinler nas›l ortaya ç›kt›, peygamberlik nedir, nas›l geliflti, mezhepler nedir, nas›l
ortaya ç›kt›, bunlar ö¤retilmeli.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Hay›r.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Türkiye'de durum çok özgün. Avrupa'da dini e¤itim kiliseler taraf›ndan veriliyor. Bizde garip bir laiklik
sistemi oldu¤u için her fleyi devlet kumanda ediyor. Din adam›n›n nas›l yetiflece¤ine, camiinin nas›l
çal›flaca¤›na da devlet karar veriyor. Normalde din adam›n› dini kurumlar›n yetifltirmesi gerekir.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Normalde e¤itim sorunu olas› gerekirken art›k politik bir sorun halini ald› ve siz art›k iflin bu politik
boyutunu göz ard› edemezsiniz. Mesela türban tart›flmas›. Benim düflüncem türban asl›nda bir erkek
egemenli¤i sembolü. Kad›n› örtünmeye ve evde oturmaya zorlam›fl oluyorsunuz. Ben bu yüzden türbana
karfl›y›m ama bu yüzden türbanl›lar da d›fllanmamal›. Bu durum sadece erkeklerin karfl›s›nda kad›nlar›
diskalifiye etmeye yar›yor.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
239
Açmal›.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Parlamento d›fl› kuvvetler ifle müdahale etmedi¤i sürece AKP'nin böyle bir flans› var. fakat parlamento
d›fl› kuvvetler müdahale etti¤i zaman AKP de geri ad›m at›yor. E¤er baflbakan›n meydanlarda yapt›¤›
konuflmalar palavradan ibaret de¤ilse bunu yapacaklar Sonuçta seçimlerden hemen sonra bu ifle el
atacaklar›n›, bu dönemin sonunda bunu yetifltireceklerini söylediler. Bütün bu K›br›s meselesi, AB süreci,
ordunun rolünün vs tart›fl›ld›¤› bir ortamda hangi taraf daha etkin olacak çok da belli de¤il.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
O yavafl yavafl kayboluyor. Sonuçta AKP, Refah'tan daha farkl› bir parti. Daha d›fla aç›k. Bafl›ndan beri bu
mant›k üzerine kuruldu. Burada baflar›l› olaca¤›n› da hissetti. Art›k dine dayal› bir siyasetin ihtiyaç
olmad›¤›n› da anlad›. Bu yüzden ‹HL art›k bir sorun olmaktan ç›kacak önümüzdeki senelerde
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Kaybetmez çünkü AKP bizzat kendi bu meselenin ma¤duru. Milletvekilli efllerinin ço¤u türbanl› vs. AKP
bu düzenlemeyi yapamazsa kimse 'AKP bizi kand›rd›' demez, 'güçleri yetmedi' der. AKP ancak tekrar
ekonomik bir çöküfl yaflan›rsa baflar›s›z olur. Ayr›ca e¤er K›br›s meselesini çözerlerse, AB ifli garantiye
al›n›rsa flöyle iki dönem daha AKP'yi kimse y›kamaz. Tabii bütün bunlar önümüzdeki 10 ayda belli olacak.
Ya Türkiye de¤iflecek ya da eski statükoya geri dönülecek: Bence de¤iflim devam edecek.
Gazeteci-23
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
Genifl ve karmafl›k bir konu olan ‹mam Hatip Liseleri ilgili görüfllerimi bir mülakat›n s›n›rlar›na
s›¤d›rabilece¤imden emin de¤ilim. Sadece, kestirmeden giderek kendimce önemli hususlar›n alt›n›
çizmeye çal›flaca¤›m: Bugün için ‹mam Hatip Liselerinin nas›l sorun haline geldi¤ini anlamak önemli.
Türkiye'de 'Siyasal ‹slam m› ‹mam Hatip Liselerini ço¤altt›, ‹mam Hatip Liseleri mi Siyasal ‹slam› gelifltirdi,
yoksa ikisi birbirini mi tetikledi?' sorular› bana dü¤ümün merkezi gibi görünüyor. Kanaatimce son soru
daha geçerli ve toparlay›c›. Bu da bizi, flimdiki meselenin bir bak›ma kaç›n›lmaz oldu¤u yarg›s›na götürebilir.
Ama böyle bir yarg›, konuyu kuflatmaya yetmez. Çünkü süreçte pek dikkate al›nmayan bir dinamik daha
var. O da 1970'li y›llardan sonra ‹mam Hatip Liselerinin h›zla ço¤almas›nda etkili olan sol rüzgarlar›n
güçlü esiflidir. E¤itim alan gençlerin önemli bir kesiminin sola yönelmesi ve dine kay›ts›zl›ktan düflmanl›¤a
kadar uzanan e¤ilimlerin yay›lmas› ‹mam Hatip Liselerini pek çok aile aç›s›ndan çocuklar› için daha
korunakl› hale getirmifltir.
Di¤er taraftan k›z ö¤rencilerin ‹mam Hatip Liselerine yönelmesi ise, muhafazakâr, dindar ve ‹slami
kesimlerin 'ça¤dafllaflma' zorunlulu¤u hissetmelerinin bir sonucudur. Özellikle de cinsellik aç›s›ndan di¤er
ö¤retim kurumlar›n›n 'fazla özgür' oldu¤u kanaatine sahip aileler, k›zlar›n› okutabilecekleri en uygun
okullar olarak ‹mam Hatip Liselerini görmüfllerdir. Ne var ki, Türkiye'nin d›fl›nda da geliflen ve yay›lan
240
'‹slamc›l›k' k›sa zaman içinde bu okullar› muhafazakâr ve dindar ö¤renci yetifltiren kurum olmaktan
ç›kart›p büyük ölçüde ideolojik ve siyasal e¤ilim afl›layan kurumlar haline getirdi. Böylece ‹mam Hatip
Liselerinde e¤itim kendi müfredatlar›na göre dahi son derece s›¤laflt›. O derece ki, ‹mam Hatipler ‹slam'›n
kültür derinli¤inden koparak ›l›ml› veya sert militan yetifltiren merkezler haline geldi. Bilindi¤i üzere,
'Siyasal ‹slam' da bu okullar› 'arka bahçe' gibi de¤erlendirince, Türkiye'nin bana göre k›smen yapay, k›smen
do¤al laik - karfl› laik kutuplaflmas› t›rmand›. Ne var ki, hala mevcut yasa ve yönetmeliklere göre herhangi
bir 'suç' ile itham edilemedikleri halde ‹mam Hatip Liselerinin bu ülkede birer 'sak›ncal› kurum' say›lmalar›,
do¤rudan do¤ruya 'devlet olamama' belgesidir. Hangi devlet, kendi eliyle kurup yükünü tafl›d›¤› bir e¤itim
kurumunu ne meflru ne de gayr-› meflru sayar? Bu abes, sorunu daha da müzminlefltirmifltir.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz?
Yukar›da da belirtmeye çal›flt›¤›m gibi bu okullar›n 'statüsü' yok ki! Ne yasal, ne de¤il. Ka¤›t üzerinde hala
bu okullar›n var olufl amac›, din görevlisi ihtiyac›n› karfl›lamak de¤il mi? Oysa, özellikle 28 fiubat sürecinden
sonra geliflen flartlarda art›k bir tek ‹mam Hatip ö¤rencisi erkek çocu¤un din görevlisi olmak amac›
tafl›d›¤›n› söyleyemeyiz. K›z ö¤rencilerin durumunu ise hiç zikretmeye gerek yok. Bu liseler varl›klar› ile
bafltan sona sorun ama oralarda okuyan ö¤renciler hiç hak etmedikleri bir 'çifte sahtekarl›k' ile k›skaca
al›nm›fllar. Nedir bu çifte sahtekarl›k? Çok aç›k söyleyeyim: Onlara k›s›tlama getirenler de, savunanlar
da gerçe¤i söylemiyorlar. K›s›tlamac›lar›n gönüllerinde yatan as›l arzu, ‹mam Hatip Liseleri'nden veya
baflka bir yerden, bu okullar›n kazand›rd›¤› ortalama ‹slami birikimle yetiflmifl s›f›r genç olmas›d›r.
Savunanlar da, gerçekte bütün gençlerin en az ‹mam Hatipliler kadar ‹slam'› ö¤renerek yetiflmelerini
isterler. Bu yar›lma, Türkiye için a¤›r bir sorundur.
Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
Bugünkü demokrasi terbiye ve kültürümüzle bu sorunu çözemeyiz. Ayr›ca küresel ortam da Türkiye'nin
bu sorunu çözmesine elveriflli de¤il. Sadece Türkiye'nin kutuplar› de¤il, dünya art›k din olgusunu feci
flekilde sömürürken böyle bir meseleyi serinkanl› biçimde tart›fl›p yoluna koyamazs›n›z. Sadece Türkiye
de¤il, bütün dünya dini de, laikli¤i de i¤renç bir biçimde sömürüyor. Gizli servislerin bo¤az›na kadar
içine gömüldü¤ü terör ve sözde bu teröre karfl› mücadele ad› alt›nda dünya fiilen din savafl›na do¤ru
sürüklenirken bu meseleyi demokratik bir fanus alt›na al›p müzakere edecek iyi niyete de, kaliteye de
sahip bulundu¤umuzu düflünmüyorum.
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
Bu bütün meslek okullar› için çözülmesi gereken bir sorundur. Oysa biz, gerçekte art›k bir meslek okulu
olmayan ‹mam Hatip Liselerinden mezun olanlar› cezaland›rabilmek için di¤erlerine de zulmediyoruz.
Bir ülkede bir saniye için dahi böyle bir çözüm (!) tasarlayabilen yönetici ve sorumlular›n var olmas› bile
yeterli çaresizlik kayna¤›d›r.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Bu iki soruya evet veya hay›r cevab› veremem. Çünkü 'din ö¤renimi ihtiyac›' denince Türkiye'de kaç kiflinin
241
ortak bir 'ölçü'de birleflebilece¤ine düflünebiliriz? Bütün inan›fllar için her zaman afl›r›l›k ve sivrilik söz
konusudur. Meflru veya 'makul' din e¤itimi ile kökten dinci e¤itimin s›n›r› nas›l belirlenir? Bu meseleyi
ABD bile çözebilmifl de¤il ki. Yirmi otuz y›l öncesine kadar Yahudi'ler ve Katolik'ler karfl›l›kl› pazarl›k
sonucu, birbirleri aleyhine korkunç dini hükümleri ö¤retilerinden tasfiye etmifllerdi ama flimdi b›çaklar
bilenmeye bafllad›. Dünyada bu meseleyi, Frans›z ‹htilali'ne kadarki dönemde bir tek Osmanl› imparatorlu¤u,
mümkün mertebe çözmüfl tek örnek.. Kald› ki o bile az sanc› yaflamad›. Alevi isyan›ndan fieyh Bedereddin'e,
Vahabilikten, Sabetay Sevi olay›na kadar.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Bu, flimdiki uygulamalardan çok mu farkl› olur?
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Tabii ki hay›r.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
Geçmiflte önemli bir tak›m farklar vard›. fiimdi en önemli fark, ‹mam Hatip Liselerine gönüllü olarak
giden neredeyse tek çocu¤umuzun kalmamas›.. 28 fiubat öncesinde ‹mam Hatip Liseli olmak 'kompleks
bir durumda' kalmak demekti. Ondan sonra ise büsbütün çetin bir hal oldu ‹mam Hatip Liselerinde
okumak. Bu çocuklar›m›z›, aileleri ve bütün toplum dinamikleri ortaklafla periflan ettik, ruh sa¤l›klar›n›
bozduk.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
Bu nas›l bir kimliktir?
‹HL'lerin parlay›fl dönemi olan 1970 sonras›ndan itibaren giderek h›zlanan bir çözülüfl yafland›. Bafllang›çta
büyük ölçüde köktenci ama modern bir ‹slami kimlik söz konusu iken flimdi, özellikle de Erdo¤an
hareketinden sonra kimliksiz kald›lar. Bugün herhalde istisnas›z bütün ‹mam Hatipliler için Erdo¤an
bir 'idol' durumundad›r. Peki Erdo¤an, flimdi kendi çocu¤unu, ama flimdi, bugün, ‹mam Hatipte okutmaz.
Bunu bütün ‹mam Hatip Liseliler de seziyordur. Öyleyse ne kald› ‹mam Hatipli olmaktan? Onun için
bugün ‹mam Hatip Liseli çocuk kendini sadece Türkiye'nin de¤il, neredeyse ‹slami kesimin bile 'safras›'
gibi hissetmektedir.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Siyasi sorun oldu¤u tart›flma götürmez. Ama siyasi olmas› sadece ‹mam Hatiplilerin marifeti de¤ildir.
Hepimiz elbirli¤i ile bu teknik meseleyi siyasallaflt›rd›k. ‹fli tekni¤in ve bilimin s›n›rlar›na çekmeyi,
yukar›da da de¤indi¤im gibi bugünkü demokrasi kültürümüzle mümkün görmüyor.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Siyasal ‹slam'› onaylamayan ama kendini epeyce 'dindar' Müslüman olarak alg›layan bir insan s›fat›yla
flimdiki ‹mam Hatiplilerin katsay› engelinden kurtar›lmalar›n› flart görüyorum. ‹slam kültürüne di¤er
242
liselilerden daha fazla vak›f olmalar› benim gözümde ‹mam Hatip Liseleri için eksiklik de¤il art›d›r.
Art›k siyasal islam militan› da olmad›klar› ve olmayacaklar› için, baflkalar›n›n da bunda bir sak›nca
görmemeleri gerekti¤ini düflünüyorum.
AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Baflbakan Erdo¤an özel mülakatta bana (10 Mart) bu konuda kararl› oldu¤unu söylemiflti. Ama iflin Anayasa
mahkemesinden dönebilece¤ini de göz ard› etmiyor. Benimse hiç flüphem yok ki dönecektir. O zaman da
buna giriflmesinin anlam› var m›, tart›fl›l›r.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
‹HL'ler eskiden Erbakan'›n arka bahçesi idi.. Y›ld›z› parlak oldu¤u sürece bu okullardan yetiflenlerin
Erdo¤an'dan baflkas›na gönül vereceklerine ihtimal tan›m›yorum.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
AKP baflka alanlarda çok baflar›s›z olmad›¤› sürece bu konuda veya benzeri bir alan olan baflörtüsü
meselesinde aciz kalmalar› bir fleyi de¤ifltirmez. ‹mam Hatiplilerin Erdo¤an'a kredilerinin, Galatasaray'daki
Fatih Terim kredisinden çok daha uzun ömürlü oldu¤unu san›yorum.
243
EK 2: SOSYAL B‹L‹MC‹LERLE YAPILAN BAZI GÖRÜfiMELER
Sosyal Bilimci-1
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'ler esas›nda cumhuriyetçi kadronun modernlik projesinin bir uzant›s› fleklinde alg›lanabilir: Ayd›n
din adam› yetifltirmek. Dinin toplumsal yap›n›n çok önemli bir unsuru oldu¤u dikkate al›nd›¤›nda, bu
son derece isabetli bir husustur. Cumhuriyetçi kadro, son tahlilde, obskürantizme karfl›yd›: Hurafelerden
ibaret say›lan bir dinin, cahil din adamlar›n›n eseri olarak görülmesi, ayn› zamanda modernlik projesinin
akamete u¤ramas› olas›l›¤›n› da yarat›yordu. Bunu önlemin yolu, modernlik projesinin en önemli arac›
olarak e¤itimden geçiyordu ve ilk uygulama Ankara ‹lahiyat Fakültesinin kurulmas›yla hayata geçirildi.
Buralarda okuyacak ö¤rencilerin, donan›ml› gelmesi için ortaö¤retim düzeyinde bilgilenmelerinin daha
yararl› olaca¤› inanc›yla ‹HL'ler gündeme gelmifltir. Fakat, daha sonra, toplumsal yap›daki farkl›laflma
ve politikleflmeye paralel olarak ‹HL'lere yüklenmek istenen ifllev de farkl›laflm›flt›r: "Sol" e¤ilimli iktidarlar,
her fleye ra¤men, ‹HL'leri modernleflme projesinin bir unsuru olarak alg›lamaya devam etmifllerdir. "Sa¤"
e¤ilimli iktidarlar ise toplumsal düzen ve tertibi esas ald›klar›ndan, dindar insan›n kendili¤inden
edepli/muti insan olaca¤› varsay›m›yla ‹HL'lere bakm›fllard›r. Sa¤›n bu tutumu, ayn› zamanda, ‹HL'ler
konusunda Solu kendisiyle rekabete zorlam›fl ve giderek ‹HL'ler son tahlilde ifllevsiz okullara dönüflmüfltür.
Bu çerçevede, ‹HL'lere ilahiyat ö¤retimine kaynakl›k edecek s›n›rl› bir konum tan›nmas›n›n daha uygun
olaca¤›n› düflünüyorum. Her fleyden önce, global modernleflme olgusunun içerdi¤i çok boyutlu
karmafl›kl›¤›n, din e¤itimi ile üstesinden gelinebilece¤ini düflünmek pek gerçekçi olmayaca¤› için (dinin
toplumsal yap›da hala son derece önemli bir yeri olmas›na ra¤men). ..
‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
‹HL'leri bugün her düzeye ve alana sirayet etmifl kalitesiz e¤itimin numuneleri olarak görüyorum. Çok
aç›k söylemek gerekirse, bu okullar›n ço¤undan yetiflen ö¤renciler ne do¤ru dürüst "imam", ne de "hatiptir".
‹nsan› dinden edecek kadar yar›md›rlar. Maalesef, ço¤u mezun ‹slam esteti¤inden olsun, eti¤inden olsun,
adab›ndan olsun nasiplerini alm›fl görünmüyorlar. Makama uygun ezan okuma meslek-içi e¤itimini
burada hat›rlatmak, tasvire çal›flt›¤›m durumun küçük bir kan›t› olarak belirtilebilir.
‹HL Mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Evet. S›n›rl› say›da ‹HL, her fleyden önce, düzgün ve kaliteli, dini tefekkürün tohumlar›n›n yeflerdi¤i
‹lahiyat Fakültelerinin bilimsel-lojistik ortamlar› ifllevi görmelidir. Bununla beraber, ‹HL'lerden mezun
olanlar›n baflka alanlarda ö¤renim görmek istemeleri durumunda ise farkl›, ek bir e¤itim zorunlu
k›l›nmal›d›r. Bunun bir yolu, ortaö¤retim düzeyinde okullar›n ifllevsel farkl›laflmaya tabi k›l›nmalar›
olabilir. Örne¤in, mühendis olmak için s›k› bir fen bilimleri e¤itimi esas al›nmal›d›r. Bunun gibi, iyi bir
ilahiyat e¤itimi için de ortaö¤retimde bir din bilimleri e¤itimi almak flart olmal›d›r. Ama, alanlar aras›nda
geçifl, yeniden formasyon kazand›racak ek bir e¤itime tabi k›l›nmal›d›r. Hangi alanlara daha fazla ihtiyaç
duyuldu¤u makro düzeyde saptanmal› ve ö¤renciler buna göre yönlendirilmelidir.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
244
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Üçüncü sorudaki durum tercih edilmiyorsa, müfredatta "din bilimleri" ad› alt›nda baz› derslerin
okutulmas›n›n yararl› olaca¤› söylenebilir. Bilgi ça¤›nda ve bilgi üzerine infla olmufl bir "a¤ toplumu"nda
(network society) yafl›yoruz art›k. Her türlü bilgiye oldu¤u kadar dini bilgiye de ihtiyac›m›z vard›r. Baflka
önemli bir ihtiyac›m›z ise, bu bilgileri hakk›yla ö¤retecek uzmanlard›r.
Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm öneriniz var m›?
Kal›c› bir çözüm için ilk ad›m, ‹HL'leri bir cephe savafl› konusu yapmaktan ç›karmakt›r. ‹kinci ad›m,
dinin toplumsal yap›n›n çok önemli bir unsuru, de¤eri ve kimlik kayna¤› oldu¤unun demagoji yapmadan
kabul edilmesidir.Üçüncü ad›m, ortaö¤retim düzeyinde okullar› ifllevsel bir farkl›l›¤a tabi k›lmakt›r. Bu
aç›dan bak›ld›¤›nda flu husus da berrak bir flekilde görülecektir: Din çok önemlidir, ama bilgi ça¤›n›n ve
a¤ toplumunun birinci s›radaki bilgi kayna¤› de¤ildir. Bu sebeple, "uzman" yetifltirmeye yönelik bir din
e¤itimi ister istemez s›n›rl› yap›lmak durumundad›r. Buna karfl›l›k, bir iman meselesi ve moral kaynak
olarak dine daha fazla aflina olmak iste¤i, bireysel çabaya b›rak›lmal›d›r.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
‹HL'lerin politik bir olgu olarak alg›lanmas›, mensuplar›n›n da belli bir kimli¤in temsilcisi olarak
vas›fland›r›lmas›na sebep olmufltur. Bu vas›fland›rman›n çok yanl›fl olmad›¤› da ‹HL meselesine bizzat
mensuplar›n›n çok büyük ço¤unlu¤unun politika-d›fl› bakamamas›d›r.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
fiimdiye kadar ‹HL'ler politik bir olgu olarak alg›land›. Bunun yukar›da tan›mlamaya çal›flt›¤›m anlamda
bir e¤itim meselesi oldu¤unun görülmesi zaman› çoktan gelmifltir. Sorunuzdaki deyimle ‹HL'lerin "teknik"
bir mesele olarak tart›fl›lmas› kaç›n›lmazd›r.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Soru 1'e verdi¤im cevapta da belirtti¤im gibi, ‹HL mensuplar›n›n temsil etti¤i varsay›lan "kimlik" aç›s›ndan
bak›ld›¤›nda, bu okullar sanki sadece sa¤ partilerin ve onlar içinde de "‹slami duyarl›l›¤›" en fazla olanlar›n›n
"arka bahçesi" gibi alg›lanabilir. Ama, bu, flu iki sebeple çok do¤ru bir alg›lama de¤ildir. Birincisi, ‹HL
mensuplar›n› yekpare bir toplumsal entite olarak kabul etmek, sosyolojik aç›dan mümkün olmayan bir
iddia mertebesindedir. Buna ba¤l› olarak, her sa¤ partinin bu kitle nezdinde do¤rudan kabul görmesi gibi
bir hususa da itibar edemeyiz. Dolay›s›yla, ‹HL kitlesi ile bir sa¤ parti aras›nda birebir bir örtüflme son
tahlilde mu¤lak bir izah olarak kalmaya mahkumdur. ‹kincisi, özellikle 70'li y›llarda sa¤ ve sol partiler
aras›ndaki popülist siyaset zemindeki rekabet, ‹HL'lerin sol partiler nezdinde de- ilk bak›flta farkl›
gerekçelerden kaynaklan›yor gibi gözükse de- neticede "arka bahçe" fleklinde telakki edilmelerine yol
açm›flt›r. (Bunun en önemli kan›t›, en fazla ‹HL Ecevit taraf›ndan aç›lm›fl olmas›d›r) Dolay›s›yla, devletin
ideolojik bir ayg›t› olarak okullar› kontrol etmek, "sa¤" veya "sol" her iktidara cazip gelmifltir. Buna en
fazla direnmesi gerekenler ise o okullar›n kendi mensuplar›d›r.
Ama, Türkiye'de kendime "yak›n" gördü¤ümün kontrolü "mübah", görmedi¤iminkinin ise "günah" say›ld›¤›
245
bir kültür ve zihniyet kal›b› k›r›lmad›kça, burada tart›fl›lan meseleye kal›c› bir çözüm getirmek zor
olacakt›r.
Sosyal Bilimci-2
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir
sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir?
‹mam-Hatip Liselerinin ard›nda, kendili¤inden oluflan sivil bir toplumsal talep vard›r. Bu liselere iliflkin
bir çal›flma yap›l›rsa, arazilerinin, binalar›n›n ço¤unlukla "hay›r" amaçl› ba¤›fllardan olufltu¤u görülür.
Esasen devlet marifetiyle e¤itime ayr›lan kaynak ve orta ö¤renime yönelik yat›r›mlar bellidir. Bu kaynak
ve yat›r›mlarla mukayese kabul etmeyecek ölçüde ‹mam Hatiplerin aç›l›yor olmas›, arkadaki bu güçlü
sivil deste¤i ortaya koyar. Bu sivil deste¤in niteliklerini, talebi oluflturan parametreleri anlamaks›z›n ‹mam
Hatip Liselerine iliflkin tatminkar bir düzenleme yapmak kolay olmaz.
Tanzimat dönemiyle birlikte bafllanan modernleflme hareketleri ikili bir kültürel hayat ve toplumsal
örgütlenme do¤urmufltu. Bir yanda geleneksel, dini nitelikteki yap›lar, di¤er yanda ise bat›l› tarzda ortaya
ç›kan örgütlenmeler, hayat tarzlar› Osmanl›'n›n son dönemine damgas›n› vurmufltu. Cumhuriyetin
kurulmas›yla birlikte bu ikili yap› ilga edildi ve devletin mihmandarl›¤›nda bir modernleflme projesi
yürürlü¤e kondu. Bu arada Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla birlikte de e¤itim bat›l› anlamda bir yap›ya
kavuflturuldu. Bu süreçte halk›n büyük ço¤unlu¤unun bu de¤iflimlere çeflitli derecelerde muhalefet etti¤ini,
kendine alternatif hayat alanlar› arad›¤›n› söylemek yanl›fl olmaz. Elbette bu muhalefet giriflimleri mukabil
bir ideolojiye, programa, alternatif bir dünya tasavvuruna dayanm›yordu; daha çok pasif bir direnifl,
kamusal alan›n d›fl›nda kimi geleneksel kurumlar› yeniden ihya etme pratikleriyle flekilleniyordu. Bu
manada, okullara çocuklar›n gönderilmemesi, özellikle k›z çocuklar›na iliflkin güçlü bir direniflin
sergilenmesi, mahalle mekteplerinin fiilen yürürlükte olmas›, ebeveynlerin resmi okullara, orada ö¤retilen
bilgilere karfl› mesafeli bir elefltirellikle bakmalar› gibi kimi hususlar› tespit etmek mümkündür.
Cumhuriyetin bafllang›ç y›llar›nda gerek ekonomik gerekse siyasi ve entelektüel elitler rejimin temel
ilkeleri konusunda bir mutabakat halindeydiler; esasen modernleflme program›n›n omurgas›n› da bunlar
oluflturuyordu. Ancak k›rkl› ellili y›llara do¤ru, toplumsal hikayesi itibariyle geleneksel dünyaya ait olan,
dünya tasavvuru bak›m›ndan da modern dünyaya ilk ad›m›n› atm›fl bulunan yeni bir ekonomik, siyasi,
entelektüel elit zümresi ortaya ç›kmaya bafllad›. Bu kesim, daha çok itiraz ve direnifl biçiminde kendini
ortaya koymufl bulunan geleneksel kesimler için bir tür mihmandarl›k rolü üstlendi ve yavafl yavafl kendi
ilgi alanlar› çerçevesinde alternatif programlar gelifltirmeye bafllad›. Böylelikle geleneksel dünyan›n
direniflten muhalefete, itirazdan alternatif çözümlere do¤ru dönüfltü¤ünü gördük. Tam da böyle bir
k›r›lma döneminde, bu yeni zümre, temsil ettikleri çevrelerin talepleri ve bunlarla elbette uyumlu kendi
tasavvurlar› do¤rultusunda hareket ederek bir dizi geliflmeyi bafllatt›. Siyasette CHP d›fl›ndaki partilerin
ortaya ç›k›fl›, alternatif "ideolojik" tezlerin ortaya konulmas›, ekonomide serbestçili¤in daha fazla
vurgulanmas›, yerli-geleneksel de¤erlerin mahremiyetten ç›karak kamusallaflmalar› bu dönemde görülmeye
bafllan›r. Bu geliflmelerden birisi de ‹mam Hatip Okullar›n›n ortaya ç›k›fl›yd›. ‹mam Hatipler, ismindeki
yan›lt›c› ve saklay›c› anlama ra¤men, hiç kimse taraf›ndan sadece ‹mam Hatip yetifltiren bir okul olarak
görülmedi. Geleneksel dünya içinde yer alan ve toplumun tabii seyri içinde güç kazanan çevreler, bu
okullar› çocuklar›n›n "kendilerine benzer" flekilde yetifltirilmesini sa¤layacak, modernleflmenin zararl›
ve y›ld›r›c› etkilerinden onlar› koruyacak -ama ayn› zamanda onlar› modern k›lacak- steril mekanlar
olarak alg›lad›. ‹mam Hatiplerden beklenen, buradaki çocuklar› ötekilerden, normal liselerden mezun
246
olanlardan daha farkl›, daha yerli, daha muhafazakâr -bir modernlikte- yetifltirilmelerini temin etmeleriydi.
"Ötekiler"in bat›l› bir hayata daha yak›n duran dünyalar› bu toplumsal kesim taraf›ndan derin bir kayg›yla
karfl›lan›yor ve olumsuzlan›yordu. Bu beklenti, ‹mam Hatip Liselerine yüklenen bu koruyucu kollay›c›
fantastik anlam, ilgili toplumsal çevrelerin ekonomik, entelektüel, siyasi aç›dan güç kazanmalar› paralelinde
ve elbette yine olumsuz öteki rolünü üstlenen normal lise mezunlar›ndaki de¤iflmeler çerçevesinde,
etkinli¤ini ve bu liselere yönelik talebi sürdürdü.
Bu liselerin müfredatlar›na bak›ld›¤›nda bile, "kendilerinden beklenen"in ne oldu¤unu anlamak
mümkündür: ‹slam ve bat› dünyas›na ait disiplinlerin bir arada okutulmas› marifetiyle gelenek kadar
modernli¤i de ö¤retmeleri, sentez yapabilen yeni kuflaklar yetifltirmeleri. Dolay›s›yla ‹mam Hatiplerin
sadece geçmifli ihya amac›yla teflekkül ettirilmifl ö¤renim kurumlar› oldu¤u düflünülemez. Ayr›ca, bizatihi
kendileri de modernli¤in bir ürünü olarak yeniden ortaya ç›kan, güç kazanan, tam da modernli¤in üzerine
kendi beklentilerini yazan muhafazakâr çevrelerin kendi gerçeklikleriyle çeliflerek salt geçmifl ihyas›
biçiminde bir fanteziye destek "eflyan›n tabiat›na" terstir.
Bugün, "muhafazakâr-modernlik" denilebilecek bir dünya tasavvurunun yegane disiplin mekanlar› olarak
‹mam Hatipleri gören toplumsal kesimler okullara yönelik talepleriyle birlikte güçlü bir flekilde ayakta
dururken, onlar›n varl›klar›n›, güçlerini, taleplerini dikkate almayan, sadece ‹mam Hatipleri kapatmakla
iktifa eden bir program›n derin toplumsal sorunlar yaratmas› son derece normaldir. Ayr›ca ‹mam
Hatiplerin, sadece rasyonel bir analize tabi tutulamayacaklar›, baflka ö¤renim kurumlar›nda olmad›¤›
ölçüde bir ontolojik anlamla varolduklar› ›skalanmamal›d›r. ‹mam Hatiplerin baflka herhangi bir meslek
lisesi gibi tasarruf edilebilecek bir konu olmad›¤›, arkas›ndaki kesimlerin derinliklerine nüfuz etmifl
anlamlar› mutlaka hesaba katmak gerekti¤i aç›kt›r. Unutulmamal›d›r ki, baflka herhangi bir meslek
lisesine iliflkin uygulama sadece orada okuyanlar› ve aileleri ilgilendirirken, ‹mam Hatiplere yönelik bir
uygulama orada okuyan, okumayan, belki hiç bu okullar›n önünden bile geçmeyecek olan insanlar› da
ilgilendirir ve onlar, konuyu hayatlar›n›n en önemli sorunlar›ndan biri olarak görebilirler.
‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
‹mam Hatip liseleri ve arkas›ndaki kesimler bir tür bekle gör hali içindedirler. Yükselen toplumsal ve
siyasal dalga içinde ‹mam Hatiplere yönelik toplumsal talebin sahibi çevrelerin bask›n karakteri, soruna
iliflkin siyasi çözümün mümkün oldu¤una dair umutlar› bugün daha güçlü k›lm›flt›r. Tüm bu gerilim ve
çat›flmalardan sonra "çözüm" konusunda herhangi bir çevreyi germeyecek, makul bir uzlaflman›n gerek
toplumsal iklim gerekse formül olarak sa¤lanmas› halinde buna uyum gösterilece¤ini beklemek gerekir.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Hangi ortaö¤retim kurumunda olursa olsun ö¤rencilere ötekilerle rekabette olumsuz s›n›rlamalar›n
getirilmesi kamu vicdan›nda adalet duygusunu zedeleyecek bir uygulamad›r. Burada tam tersi bir uygulama
düflünülmelidir: O da s›n›rlama de¤il teflvik sistemidir. ‹mam Hatipliler kadar di¤er meslek lisesi mensuplar›
da eflit flartlar alt›nda s›navlara girebilmeli, ancak kendi alanlar›nda e¤itim için pozitif bir anlay›flla teflvik
edilmelidirler.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›? Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz
var m›?
247
Din ö¤renimini müfredata dahil etmekle sorunu çözmenin mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum. Böyle
bir uygulamay› kimileri yeterli bulmayacak kimileri de daha temelde varl›¤›na itiraz edecektir. Sorun
sadece "din ö¤renimi ihtiyac›" de¤ildir; modernleflmenin özellikle elefltirilen kodlar›na karfl› gelene¤in
alternatif tahayyülünü infla etmektir. fiahsen ‹mam Hatiplerin böyle bir ifllevi yerine getirme kapasitesinin
de hayli zay›f oldu¤unu, oradan daha fragmante olmufl insanlar›n yetifltiklerini düflünüyorum. Böyle bir
tahayyülün karfl›l›¤› disiplinler aras› bir çal›flman›n daha yetkin bir flekilde gerçeklefltirilece¤i ilahiyat
fakülteleridir. Keza ‹mam Hatiplerin say›s›n› azaltmak, ancak mevcutlar› daha itibarl› okullar biçiminde
düzenlemek, buradaki müfredata özen göstermek, bu okullardan yetiflenleri engellemek yerine teflvik
etmek, toplumsal hiyerarflide daha üst statüleri buralarda okuyanlar› hedef olarak göstermek biçiminde
bir program›n herkes için makul bir program olmas› beklenebilir.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Hiçbir toplumsal sorun sadece teknik de¤ildir; hepsi siyasetle, yani toplumdaki güç dengeleriyle, maddi
ve moral kaynaklar›n da¤›l›m›na iliflkin mücadelelerle ilgilidir. ‹mam Hatiplere iliflin sorun da elbette
böyle bir ba¤lama oturur. Sorunun siyasi olmas›, e¤itim ve bilime iliflkin de¤erlendirmelerin devre d›fl›
kalaca¤› anlam›na gelmez; elbette onlar›n da denklemin içine dahil edildi¤i bir siyasi uzlaflman›n
gereklili¤ini iflaretler.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
"Arka bahçe" deyimi abart›l› ve pejoratif bir tan›md›r. ‹mam Hatiplerle kimi siyasi partiler aras›nda daha
s›k› bir illiyet ba¤›ndan söz edilebilir; ancak bu ba¤ okullarla kurulan bir ba¤dan önce okullar› var eden,
oraya çocuklar›n› gönderen, bu okullara kimi anlamlar yükleyen toplumsal kesimlerle kurulan bir ba¤d›r.
"Arka bahçe" deyimi ayr›ca, "ba¤"lar›n as›l çevresini ›skalatt›ran bir yan›lsama ile de yüklü bir kavramd›r.
Sosyal Bilimci-3
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'nin üzerinde süren savafl›m›n tarihsel bir kökene uzan›r. Modern ve geleneksel e¤itim aras›nda
çat›flmaya dayal› yaflanan rekabet, Cumhuriyetin 1930'lar›ndaki "kültür devrimleriyle" gelene¤in
dondurulmas›yla modernlik lehine çözüldü. Bu y›llarda din dersleri bile yasakland›. Müfredattan kalkt›.
Çok partili sistemden sonra, demokrasinin ço¤ulcu ortam›ndan yararlanan muhafazakârlar ve dindarlar
,bu kez din e¤itimi ba¤lam›nda gelene¤i yeniden gündeme getirdiler. Medrese, modernli¤i görmezden
gelerek tutuculafl›rken; mektep de modernli¤in yenilik,güç ve enerjisinden ilham alarak gelene¤i/din
e¤itimini radikal bir biçimde afla¤›lam›flt›. ‹HL'leri, demokrasinin ço¤ulcu imkanlar›ndan yararlanarak
modern ve geleneksel e¤itimleri birlefltirerek mektep ve medrese d›fl›nda üçüncü bir yol olarak ortaya
ç›kt›. Dolay›s›yla, din e¤itiminde yaflanan mektep ve medrese çat›flmas›n› aflarak modernlikle uzlaflmac›
bir din e¤itimini temsil eder.
Türk toplumunda hem dini bilgiyi/gelene¤i hem de modern bilgiyi isteyen aileler, çocuklar›n› bu liselere
göndermek istediler. Daha do¤rusu, modern dönemde dinsel kimlikleriyle varolmak isteyen kitleler bu
okullara yöneldiler. Çünkü normal liselerde verilen din e¤itimi yetersiz olarak görülüyordu. Devlet erki
de din ile ilgili e¤itimlerin resmi kulvarlar›n d›fl›nda (özellikle Nurcular ve Süleymanc›lar ba¤lam›nda),
248
denetlenemeyen topluluklar ve ortamlarda verildi¤ini görünce ‹HL'ye olumlu bakt›. ‹HL, muhafazakâr
kitlelerin dinsel e¤itim taleplerini devletin flemsiyesi alt›nda verecekti. Bu ba¤lamda Süleymanc›lar›n
‹HL'ye karfl› afl›r› bir tepki içinde olmalar› tesadüfi de¤il. Sonuçta ‹HL, sosyolojik olarak kitlelerin bilincinde
hiçbir zaman mesleki okul olarak alg›lanmay›p, "din ve dünyan›n", "gelenek ve modernli¤in" ortak bir
alan› olarak görülmüfltür.
‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
‹HL, günümüzde üzerinde savafllar›n yap›ld›¤› bir kimli¤e bürünmüfltür. Afl›r› gelenekçiler ve afl›r›
modernlerin savafl alan› haline gelmifltir. Muhafazakârlar›n ve ‹slamc›lar›n nesil aray›fllar› alan› olarak
alg›land›¤› gibi; elitist bat›c› kesimlerin de karfl›tlar›n› tan›malar›n› kolaylaflt›ran bir olguya dönüflmüfltür.
Biz kimi ‹HL'den mezun olanlar da ‹HL'yi bir Jean Valjan gibi s›rt›nda tafl›mak zorunda kalm›flt›r (Bu
sat›rlar›n yazar›; doktoradan sonra üniversiteye atanabilmek için befl y›l beklemifltir, kazand›¤› yurtd›fl›
doktoras›na izin verilmemifltir). Bugün ‹HL, üzerinde kuflkular›n, savafl›mlar›n ve afl›r›l›klar›n dolaflt›¤›
okullar haline gelmifltir. Bu koflullarda sa¤l›kl› bir e¤itimden bahsetmek mümkün de¤ildir.
‹HL Mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Ya devlet di¤er okullara da seçmeli genifl bir din e¤itimi imkan› koyup ( Kuran, Peygamber hayat› ve
uygulamalar›, ‹slam ilimleri ve akaidi) ; ‹HL'yi imam yetifltiren ve ilahiyata alt yap› oluflturan okullara
dönüfltürecek ya da ‹HL muzunu bu haliyle üniversiteye serbestçe girecek.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Din e¤itimi Türkiye'nin köklü bir problemidir. Genifl muhafazakâr ve dindar kitleler bir biçimde ya
Kuran Kurslar› ya Dershaneler ya da baflka yerlere yönelerek din e¤itim talebini karfl›lamaya çal›fl›yorlar.
Bu nedenle liselerde "seçmeli genifl din e¤itimi" imkanlar› oluflturulmal›. ‹steyen aileler ya da bireyler
‹slamiyet ile ilgili daha genifl bilgi sahibi olabilmelidirler.
Ders kitaplar› bütünüyle yenilenmelidir. ‹lahiyat ve e¤itimcilerin kat›l›m›yla, hem üslup hem de içerik
olarak yenilenmelidir. Afl›r› akademik üsluptan kaç›n›lmal›, evrensel perspektife yerlefltirilen bir
Müslümanl›k yorumu önde tutulmal› ve yerel-kültürel dinsel farkl›l›klara da yer verilmelidir (Mevlevilik,
Alevilik, Nakflibendilik vs).
Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›?
‹HL'nin elitist kayg›lar ve aray›fllarla düzenlenmesi, bu kez insanlar› Süleymanc›lar ve Nurcular gibi
topluluklara yönelterek orada dini e¤itimini almaya sevk edecektir. Bu nedenle, ‹HL'leri önem tafl›maktad›r.
Burada iki seçenek bulunmakta:
Birincisi:‹HL'nin yeniden geleneksel-dini bilimlerle modern bilimlerin bir arada okutuldu¤u normal
liselerle ayn› statüye kavuflturulmas›.
‹kincisi: ‹HL sadece "din meslek lisesi" ne çevrilip normal liselerdeki din e¤itiminin (3. Soruda belirtti¤imiz
gibi) geniflletilmelidir. Baflka bir seçenek yok. Ço¤ulcu demokrasinin yafland›¤› bir toplumda çeflitli merkezi
müdahalelerle "dini ve dünyevi" ilimleri okuma aray›fllar›n› engellemek (büyük bir kesimin talebi bu)
sadece dönemsel bir uygulama olmaktan kurtulamayacakt›r. ‹nsanlar bir biçimde bu taleplerini giderecek
yollar› icat ediyorlar.
249
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
‹mam hatiplik kimli¤i, bir dönemin so¤uk savafl›n ideolojik koflullar›nda icat edilmeye çal›fl›ld›. Asl›nda,
daha genifl anlamda k›rsal, orta ve alt s›n›f insanlar›n kent hayat›nda modernli¤in yaratt›¤› floklar karfl›s›nda
tutunabilmenin önemli bir kimli¤ine dönüfltürülmeye çal›fl›ld›. ‹slamc›lar›n nesil aray›fllar› (Akifin
As›m›n nesli, Fettullah Gülen'in Alt›n Nesil, n. Faz›l'›n Büyük Do¤u nesli, Karakoç'un Dirilifl Nesli) ,
"‹mam Hatip nesli" olarak da ifade edildi. Ancak genel-kapsaml› bir imam hatiplik kimli¤i gelifltirilemedi.
Kentli bat›c› kitlelerin gelene¤i horlay›fllar› ve kendince bir modernlik alan› yaratmalar› genifl k›rsal ve
muhafazakâr kitleleri ayr›flmaya itti¤inden Nurculuk, Süleymanc›l›k vb. kimlikleri daha belirgin olarak
ortaya ç›k›yor. Ancak, ‹HL çok belirgin bir kimli¤e dönüflemedi. Muhafazakâr gövde içinde ‹slamc›,
milliyetçi, liberal ‹HL mezununa rastlayabilmek mümkündür.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Bence bütünüyle politik paradigmayla iliflkili bir sorundur. Egemen Türk politik paradigmas›, hala elitist
bir bat›c› modernlik üzerinde ›srar edecekse, ‹HL belki önemsizleflecek ancak bu kez "islami kolejler" gibi
s›n›fsall›¤a da vurgu yaparak ayr›flan bir Müslümanl›k e¤itimi geliflecektir. E¤er bu elitist projeden vazgeçilerek,
ço¤ulcu politik paradigma benimsenirse ‹HL, alt ve orta kesimlerin Müslümanl›k ba¤lam›nda kaynaflt›klar›
bir okul olur. Siyasilik hem merkez elitlerin tutumlar›yla hem de bu tutumlara karfl› toplum içinde geliflen
Müslümanl›k tepkisiyle ilgili. Siyasilik, ‹HL'nin içinde yaflad›¤› toplumdaki politik aray›fllarla ilgili.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Baz› partiler ‹HL'yi "arka bahçesi" olarak görmüfllerdir. ‹lk dönem AP, daha sonra RP ve MHP. Bu partilerin
deste¤iyle aç›lm›fl bir okul, do¤all›¤›yla bu partilere yönelmifllerdir. Ayr›ca, bu okullara sürekli irtica
yuvas›, gerici diye bakan sol elitist partilerin de bu "arka bahçe" üretme de bir paylar› bulunmaktad›r.
Ayr›ca, ‹HL'nin içinde yaflad›¤› toplumsal koflullar, tarihsel dönem ve bölgesel özellikler de önemli. Bu
özelliklere göre ‹HL deki politik e¤ilimler farkl›laflacakt›r. Örne¤in bir Elaz›¤'daki ‹HL, bir Konya'ya göre
daha milliyetçi olabilecektir. Kuflkusuz, ‹HL'yi bütünüyle belli bir partinin arka bahçesi saymak zor. Ancak,
genel anlamda muhafazakâr(islamc› -milliyetçi-dindar) e¤ilimlerin arka bahçesi denebilir. Dindarlar›n,
ANAP'tan ayr›flarak RP de siyasalaflt›klar› bir ortam da ‹HL de ayn› siyasallaflmaya yönelmifl olabilirler.
Sosyal Bilimci-4
‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz?
Bafl›ndan beri yanl›fl kurulan ve yanl›fl iflletilen Türk tipi laikli¤in yanl›fl uygulamalar›ndan ve ac› verici
sonuçlar›ndan biridir. E¤itimin planlanmas›, yönlendirilmesi, felsefesinin biçimlendirilmesi bak›m›ndan
‹HL'ler, e¤itim meselelerine bak›fltaki laçkal›¤› yans›t›r; yanl›fl›n, yanl›flla düzeltilmesinin örne¤idir.
‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Bafllang›çta yap›lan yanl›fl›n bir baflka üslupla devam›d›r; devlet, kanunla ve bütçe fonlar›yla kurup
destekledi¤i okullar› ö¤rencisiz ve gereksiz k›lmak için elinden geleni yapt›. Bugünkü haliyle ayn› çarp›k
çözüm anlay›fl›n›n bir baflka tezahürü olarak nebati hayata sürüklendi.
250
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Bir ‹HL mezununun, ilahiyat d›fl›nda bir fakülte kazanmas› zaten mucizelere ba¤l›; bu soru, ‹HL'lerin
varl›k sebebine verilecek cevapla ba¤lant›l›d›r. E¤er devam ettirilecekse elbette fakülte s›n›rlamas›
kald›r›lmal›d›r.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Ben din e¤itiminin devletin üzerinden al›nmas› gerekti¤ini düflünüyorum; devlet bu alandan çekilmeli
ve problemin çözümünü kalite itibariyle denetleyen bir fonksiyon üstlenmelidir; e¤er bu soruyla camilerin
imam-hatip ihtiyac›n› karfl›lamak söz konusu ise bu ifle cevap vermeden önce devletin camilerde memur
istihdam›n›n ne derece do¤ru oldu¤unu tart›flmak laz›m. Do¤ruyu herkes biliyor ama gere¤ini yapmak
herkesi korkutuyor
Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›?
Bana göre kal›c› çözüm, devletin, anayasada sözü edilen ama gere¤i yerine getirilmeyen laiklik ilkesine
tam itaat ve sayg›s›yla bulunabilir. Devlet, bütün dinlere, inançlara, felsefi ve ideolojik kanaatlere eflit
derecede ilgisiz ve uzak durmal›, din ve vicdan hürriyetini temin eden flartlar› haz›rlayarak denetlemelidir.
böyle bir çerçevede meselenin ‹HL'lerden çok daha genifl ve esasl› de¤iflim gerektirdi¤i aç›kt›r.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Bak›fl aç›s›na göre de¤iflir; benim için ‹HL'li kimli¤i farkl› bir okunma biçimine tabi de¤il ama bu ayr›m
y›llardan beri yap›l›yor. Kuruldu¤u y›llardan beri ‹HL mezunlar›n›n "düz lise" bitirmek için çabalamalar›,
önemli bir kesiminin çift fakülte birden bitirmeleri, bu kimli¤in üzerine yönelen çarp›k ve imal› bak›fl›n
tortulaflt›rd›¤› bir komplekse iflaret eder. Bu ayr›nt›n›n haricinde ‹HL'lileri ben, benim gibi düz lise
mezunlar›na göre daha baflar›l›, giriflimci ve renkli flahsiyete sahip insanlar olarak tan›d›m.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Bence sadece "medeni" bir problem bu. Problem flu esnada siyasi gibi görünüyor ama bana göre çok daha
fazlas›yla, Türklerin medeni kabiliyetleri ile ilgili bir zaafa iflaret eder; Evvelemirde laikli¤i yanl›fl alg›lay›p
çarp›k uygulamak, daha sonra e¤itim meselesinde gayr› ciddilik sergilemek gibi anl›yorum meseleyi. Sair
meslek liselerinin hali de bu tenkidin içindedir.
‹HLyi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
‹lk dü¤me yanl›fl iliklenince sonrakiler hakk›nda konuflmak pek de anlaml› olmuyor; evet, ‹HL'ler vaktiyle
siyasi partilerin yak›n ilgisini çekti; "arka bahçe" gibi görenler oldu; fiiliyatta olup bitenler, bu kabil
dedikodular› do¤rular niteliktedir ama konuya ‹HL'liler aç›s›ndan bakmal›; onlar bu yanl›fllar dizisinin
en masum kurbanlar›d›r ve neticede olanlar en çok onlar› zarara u¤ratm›fl bulunuyor.
251
Sosyal Bilimci-5
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹HL'lere genel anlamda ülkenin e¤itim ve ö¤retim sorunlar›na bakt›¤›m çerçeveden bak›yorum.
Ortaö¤retimin hizmetler sektörü ile alakas›n›n do¤ru düzgün kurumsallaflt›r›lamad›¤› kan›s›nday›m.
‹HL'nin bugünkü durumlar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Tamamen bir muamma. ‹deolojik tart›flmalar›n yap›ld›¤› ve seçim malzemeleri olarak kullan›lan biçare
okullar.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Kant'›n Üniversite risalesinde belirtildi¤i gibi, ilahiyat okullar›n›n üniversiteye al›nmas›n›n üniversitenin
do¤as›yla ba¤daflmad›¤›n› düflünüyorum. Üniversite Tanr› ba¤›ml› düflünüflten s›yr›lmay› ifade eder.
‹lahiyatlar fakülte yap›lmamal›yd›. Bunlar meslek yüksek okulu olarak teflkilatlanmal›d›r. Dolay›s›yla
‹mam Hatip Okullar›n›n mezunlar› sadece ‹lahiyat Yüksek Okullar›na al›nmal›d›r.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Bu ders zorunlu olmaktan ç›kar›lmal› ve tercihe ba¤l› k›l›nmal›d›r. Bu çerçevede seçmeli olmak kofluluyla
bu ders müfredat içinde yer alabilir.
Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›?
Lise ile meslek okullar›n›n kesin olarak ayr›flt›r›lmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Bunun üç aya¤› olmal›.
Fen Liseleri, Sosyal Bilim Liseleri ve Sanat Liseleri. ‹lkö¤retim s›ras›nda yetenek ve ilgilerine ve baflar›lar›na
göre, mevcut üniversite kontenjanlar›na bak›lmak suretiyle kontenjanlar saptanmal›d›r. Liselerin d›fl›nda
meslek okullar›, çok say›da ara eleman ve hizmet sektörünün ihtiyaçlar› ve meslek yüksek okullar›n›n
kapasitelerine göre kontenjanlar saptanmal›d›r. Politeknik okullar içinde ihtiyaç nispetinde ‹mam Hatip
Okullar› ve ‹lahiyat Meslek Yüksek Okullar› din servisi vermek üzere kalifiye din adamlar› yetifltirmelidir.
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
bu nas›l bir kimliktir?
Böyle bir kimlik var. ‹mam Hatip Okulu ö¤rencilerinin hedefi genellikle mühendislik tahsil etmek.
Dolay›s›yla Türkiye'de kültürel hayata son derecede zarar veren, dini konular› içerdi¤i estetik ve mistik
derinliklerden soyutlayan flekille ve ak›l ile s›n›rland›ran ve mühendislik bir vulgarizmle toplumsal ve
politik sorunlara vaziyet eden bir yeni görgüsüz bir flehir dindarl›¤› türeyerek egemen oluyor.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Tamamen toplumsal ve e¤itsel bir sorun olarak görüyorum.
252
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
‹HL'leri bugüne kadar, yak›n zamanlara kadar resmi devlet politikalar›n›n da özendirmesiyle (özellikle
de 12 Eylül sonras›), yukar›da sözünü etti¤im mümin-mühendis tipinde odaklaflan kaba sa¤ politik
oluflumlar›n arka bahçesi olarak fonksiyon görmüfltür.
Sosyal Bilimci-6
‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz?
‹mam Hatip Liseleri "sorunu", Türkiye'nin dini devlet denetimi alt›nda tutan Türk laiklik uygulamas›yla
ilgili bir mesele. Din ifllerinin topluma b›rak›lmas›, D‹B'nin idare sistemi d›fl›na ç›kar›lmas›, din e¤itiminin
de dini cemaatler taraf›ndan verilmesi, Türkiye'de laikli¤in liberalleflmesi ideal olurdu. Bu yap›lmad›¤›
sürece imam-hatip liseleri sorununun alt›ndan kalkmak mümkün de¤il. Bu liselere hem bir meslek lisesi
olarak, hem de çocuklar›n›n din e¤itimi görmesini isteyen dindar ailelerin taleplerinin karfl›lanmas› için
ihtiyaç duyuldu. Din cemaatlere b›rak›lmad›kça, devlet din e¤itimini tekelinde tutmakta ›srarl› oldu¤u
sürece, ‹HL'lerden vazgeçmek kolay de¤il.
‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir?
‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er
öyleyse bu sorun nas›l çözülür?
‹HL'nin din-devlet ayr›m› anlam›nda laiklikle ba¤daflmad›¤›n› düflünüyorum. Din e¤itimi cemaatlere
b›rak›lamad›¤› sürece, hiç olmazsa mezunlar›na yüksek ö¤renime giriflte dezavantajl› konuma getiren
katsay›lar, vs. ortadan kalkmal›, eflit muamele görmeliler.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Laik bir ülkede din ö¤renimi ihtiyac›n›, devlet de¤il özel okullar karfl›lamal›. Devlet, bu okullarda dinin
istismar›ndan çekiniyorsa, yine de bunlar›n denetimini yapabilir. T›pk› ‹HL'ni denetim alt›nda tuttu¤u gibi.
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
Hay›r, s›n›rlanmamal›.
Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi?
Hay›r, dönülmemeli; ama ‹HL mezunlar›na üniversiteye giriflte eflit muamele yap›lmal›.
‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r?
‹HL'nin öteki liselerden fark›, bildi¤im kadar›yla, ders programlar›nda din ve Arapça'ya yer vermesi. ‹HL'yi
korundu¤u, din e¤itimi özel okullara b›rak›lmad›¤› sürece bu durumun devam etmesinde bir sak›nca
göremiyorum.
253
‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa
Bu nas›l bir kimliktir?
‹HL mezunlar›, büyük kentlerde görece iyi e¤itim veren özel okullarda, tümüyle laik bir e¤itim alm›fl elite
alternatif elitin önemli bir parças›n› oluflturuyor gibi. Taflran›n dindar ve görece dar gelirli ailelerden gelip,
‹HL'de okuyan ve politik tercihleri Milli Görüfl Hareketi partilerinde ifadesini bulan bir alternatif elit.
Tabii bu tan›ma uymayan, ‹HL'den gelip "normal" (normlara uygun) özellikler tafl›yanlar da var.
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Siyasi bir sorundur, çünkü laikli¤in nas›l uygulanaca¤›n› ilgilendiren bir konu.
AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›?
Evet, kesinlikle yapmal›.
AKP, ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi?
Baflörtüsü konusu daha hassas, ama bunu gerekirse "tek bafl›na" yapabilmeli. Burada o ölçüde büyük bir
tart›flma oldu¤unu sanm›yorum.
‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz?
Milli Görüfl gelene¤inden gelen partiler içinde ‹HL'lilerin yüksek oranda yer tuttu¤u muhakkak. Ama
AKP'ye ‹slamc› demek mümkün de¤il; giderek Türkiye'nin merkez sa¤ partisi kimli¤ine bürünüyor. RP'den
ziyade DP, AP, ANAP gelene¤ine oturuyor.
AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder
mi?
Kesinlikle kaybeder ve etmeli de.
Sosyal Bilimci-8
Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur?
Din e¤itimi siyasal iki anlamda bir konudur. Birinci anlamda din e¤itimi güncel siyasetin tart›flma
konular›ndan biridir. Bundan kast›m, Sadece ‹HL'nin/Kuran Kurslar›n›n Türkiye'de siyasal gündemin
önemli bir maddesi olmas› de¤ildir. Bat›da da göçler sonucu yeni dini gruplar›n oluflmas› ve çok kültürlülük
gibi de¤erlerin yükselmesi sonucu varolan din e¤itimi politikalar› gözden geçirilmekte, çok kültürlülü¤ü
ve elefltirel düflünceyi destekleyecek bir din e¤itimi için gerekli kavramsal çerçeveyi oluflturmaya yönelik
tart›flmalar yap›lmaktad›r.
‹kinci ve daha önemlisi din e¤itimi politikalar› belli bir toplum vizyonunu yans›tt›¤›, ahlak ve din özgürlü¤ü
anlay›fl›na iliflkin iflaretler verdi¤i için siyasald›r. Din e¤itimi dinin rolüne atfedilen önemle, dinin rolüne
254
atfedilen önemde 'iyi toplum' anlay›fl› ile ilgilidir ve bu nedenle siyasal bir konudur. Örne¤in, din e¤itimi
politikalar› ve din e¤itiminin içeri¤i bize dinden ba¤›ms›z bir ahlak düflünülüp düflünülmedi¤inin iflaretlerini
verir. Din e¤itiminin zorunlu mu seçmeli mi olaca¤›, dine/mezhebe mi dayanaca¤› yoksa dinler/mezhepler
üstü mü olaca¤› devlet-toplum iliflkisinin nas›l kurulaca¤›na dair siyasal kararlard›r.
Bu aç›dan bak›ld›¤›nda, Türkiye'de pratikte belli bir mezhebe dayanan ve iman› art›rmaya yönelik olarak
yürütülen din dersleri, çarp›k laiklik anlay›fl›n›n bir yans›mas› gibidir. Bu laiklik anlay›fl›nda, devlet dine
karfl› tarafs›z ve ilgisiz de¤ildir, "do¤ru" dinin ne oldu¤unu kontrolü alt›ndaki okullarda, din derslerini
zorunlu hale getirerek bütün ö¤rencilere/vatandafllara ö¤retmek ister. Burada öngörülen toplum herkesin
ayn› flekilde inand›¤› homojen bir toplumdur. Ancak, bunu yaparken devlet ayn› zamanda dini bir nitelik
de kazan›r ve laikli¤ini deyim yerinde ise suland›r›r.
Düz liselerdeki e¤itimin fiiliyatta dine dayal› olmas›na ra¤men, ‹HL'lerin meslek liseleri olarak de¤il, din
e¤itimi ihtiyac›n›n giderildi¤i okullar olarak ortaya ç›kmas› da asl›nda bu tek-tipçilik ile alakal›d›r.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Kan›mca din e¤itimi, özellikle dine dayal› din e¤itimi zorunlu müfredatta yer almamal›d›r. Din e¤itimi
devletin denetiminde, ama devlet taraf›ndan de¤il, bu e¤itimi almak isteyenlere seçmeli olarak verilebilir.
Devlet din e¤itimine mekan/kaynak ay›rabilir.,
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›?
‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakültelerin s›n›rland›r›lmas›, mezunlar herhangi bir siyasi oluflumu
destekleme e¤iliminde olsalar bile, do¤ru de¤ildir.
Sosyal Bilimci-10
‹HL ve Meslek Lisesi mezunlar›na yönelik farkl› katsay› uygulamas›n› nas›l karfl›l›yorsunuz?
Katsay›da sadece 70-80 bin çocu¤u de¤il 700 bin ö¤renci var... Hakikaten bu meslek liselerine giden, k›zerkek teknik, ticaret lisesi vs. kati ö¤renciler bunlar. Ve önünü bafltan t›k›yorsun gibi hissediyorlar onlar.
Zaten bunlar›n önünde yoksulluktu, köylülüktü, do¤du¤u s›n›ft› vs. gibi engeller var. Üstüne bir de böyle
bir katsay› koymufllar. Beni rahats›z ediyor ama kald›r›ls›n da diyemiyorum... Ortaday›m bu konuda...
Katsay› uygulamas› kald›r›l›rsa ‹HL ö¤rencisi say›s›nda bir art›fl olur mu sizce?
Elimizdeki istatistiklere bakt›¤›m›z zaman 97-98'e kadar art›fl›n lise k›sm›na bakt›¤›m›z zaman ne görüyoruz?
Afla¤› yukar› 96-97'de 192 bine ulaflm›fl, yani serbest oldu¤u dönemde bu lise k›sm› 200 bin olmufl. fiimdi
acaba katsay›s› kald›r›lsa bu 200 bin üzerine ç›kar m› diyoruz?
Ö¤renci say›s› rahats›z edici bir rakama ulafl›r m›?
Olabilir. Çünkü afla¤› yukar› 200 bin oldu¤unu düflünelim. Bütün ‹HL'ler de dahil bütün liselere bakt›¤›m
zaman Meslek Liseleri, ‹HL'yi, Fen Liseleri, Anadolu Liseleri hepsine birden bakt›¤›m›z zaman 2 milyon
255
800 bin gibi bir rakam oluyor. Yani bu 2 milyon 800 binin içinde 200 bini imam hatipler olursa. Yüzde 10'a
yaklafl›yor. Bu yüzde 10 da ürküttü ki bu 1997 y›l› 28 fiubat olay› oldu. O biraz ürkütür gibi geliyor bana.
‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul
müfredatlar›nda yer almal› m›?
Ben bunun iyi bir fley olaca¤›n› düflünmüyorum. Bat›da böyle bir fley yoktur, bu nerede vard›r? Katolik
liselerinde bile böyle bir fleyin oldu¤unu sanm›yorum. Böyle bir fley ilahiyat fakültelerinde okunmal›,
ö¤retilmelidir. ‹lahiyat fakültelerine haz›rl›k olarak da geç oluyor orda dil ö¤renmek Arapça'y›, Farsça'y›
daha önceden ö¤renilmesi gerek deniliyorsa da ‹mam Hatip okullar› olabilir. Bu çerçevede belki de ilahiyat
liselerine bile evet diyebilirim ama bu alternatife çok s›cak bakm›yorum. Muhafazakâr aileler o zaman
Özel ‹mam Hatip Liselerine veya Özel ‹lahiyat Liselerine göndersinler... Bütün devlet liselerine bunu
koymak yerine Özel ‹lahiyat Hatip Liseleri açs›nlar. Para vererek göndermek isteyenler varsa göndersinler.
Veyahut da flu andaki dini cemaatlerin açt›¤› özel liseler...
‹HL'lerinin isimlerini de¤ifltirme önerisi hakk›nda ne düflünüyorsunuz?
Onun neyi de¤ifltirece¤ini pek anlam›yorum aç›kças›. Mesela di¤erleri Sa¤l›k Meslek Lisesi veya Turizm
Meslek Lisesi vs. böyle meslek liseleri var. Buna ‹mam Hatip Lisesi demek yerine ‹lahiyat Lisesi, Din
Bilimleri Lisesi demek genel olarak laik taraf›n istedi¤ini yerine getirir.
‹HL'lerin 1997 y›l› öncesi statüsü hakk›nda ne düflünüyorsunuz?
1997 öncesinde paralel liseydi, yani bu Tevhid-i Tedrisat nas›l paralel liseleri kald›r›p okullar› birlefltirmeye
çal›flm›flsa zaman içinde sadece o de¤il tabii, birçok di¤er alanda da buna benzer geliflmeler oldu, yani
çeflitlenme. Modernleflmenin ilk dönemlerinde de¤iflim çok önemlidir. Tekdüzelefltirme çok önemlidir.
Neden? Sanayileflme, milliyetçili¤in de esas yap›sal nedeni odur. Yine daraltarak söyleyeyim, bir toplumdaki
bütün insanlar bir kavram› söyledi¤in zaman ayn› fleyi anlas›n aray›fl›d›r. Yani ‹stanbul'daki, Ankara'daki
mühendisin yazd›¤›n› Hakkari'deki usta ve ç›rak okudu¤u zaman anlas›n, ayn› dili konuflsunlar. Ama
flimdiki geldi¤i aflamada fizibiliteyle birlikte hem ortak bir fley tekdüzeleflmifl hem de çeflitlenmifl. Yar›n
AB'ye de¤il de Ortado¤u'yu içine alan bir olufluma girdi¤imiz zaman bu ‹mam Hatip Liseleri, Farsçalar›yla
veya Arapçalar›yla veya di¤er insanlarla ortak konuflmalar›yla birdenbire Türkiye'yi o dünyada öne
tafl›yacak
‹HL'ler ihtiyaç oldu¤u kadar› kals›n di¤erleri normal liseye dönüfltürülsün diyenler var. Bu öneriye nas›l
bak›yorsunuz?
Baz› aileler hem modern bilimleri ö¤rensinler hem de dinlerini ö¤rensinler diyorlar... Yani tamamen bir
maddeci, tüketimci olmas›n ayn› zamanda maneviyatç› bir birey olsun diye düflünüyorlar. Böyle bir talebe
bir flekilde cevap vermek laz›m. Annan Plan› gibi bir fley olmal› burada. Annan Plan› ile biliyorsunuz her
iki taraf da istediklerini alamad› ama her iki tarafa da onlar› tatmin etmesi gereken kadar verildi.
256
EK 3: CUMHURBAfiKANI AHMET NECDET SEZER’‹N KATSAYIYLA ‹LG‹L‹ YASAL
DÜZENLEMEY‹ VETO GEREKÇELER‹
Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer, 5171 say›l› "Yüksekö¤retim Kanunu ve Yüksek Ö¤retim Personel
Kanununda De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun", 1., 5., 6. ve 7. maddelerini TBMM taraf›ndan bir kez
daha görüflülmesi için, Anayasan›n de¤iflik 89. ve 104. maddeleri uyar›nca TBMM Baflkanl›¤›'na geri
gönderdi. Sezer'in katsay› düzenlemesiyle ilgili veto gerekçeleri flöyleydi:
"A- 2547 say›l› Yasan›n 45. maddesinin (a) bendinde incelenen Yasan›n 5. maddesiyle yap›lan düzenleme
ile, yüksekö¤retime giriflte uygulanan sistemin de¤ifltirilmesi öngörülmekte, ayn› Yasaya incelenen Yasan›n
7. maddesiyle eklenen geçici 53. maddede de, 2004 ve 2005 y›llar›nda yap›lacak uygulamaya iliflkin
düzenleme getirilmektedir.
a. 2547 say›l› Yasan›n "Yüksekö¤retime girifl" bafll›¤›n› tafl›yan 45. maddesinin (a) bendinin yürürlükteki
metnine göre, ö¤renciler yüksekö¤retim kurumlar›na, ilkeleri Yüksekö¤retim Kurulu'nca belirlenen
s›navla girebilmektedirler.
1999 y›l›na kadar iki aflamal› olarak uygulanan girifl s›navlar›, her iki aflama s›navlar›n›n sonuçlar› ile elde
edilen baflar› aras›nda s›k› bir ba¤ bulundu¤unun belirlenmesi üzerine ve Yüksekö¤retim Kurulu karar›yla
tek aflamal› duruma getirilmifltir. Yine ayn› kararla, sözel, say›sal ve eflit a¤›rl›kl› ortaö¤retim baflar›
puanlar›n›n hesaplanmas›nda farkl› katsay› uygulamas›na geçilmifltir.
S›nav sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesinde, adaylar›n ortaö¤retimdeki baflar›lar› dikkate al›nmakta;
Yüksekö¤retim Kurulu'nun uygun görece¤i ilkeler çerçevesinde hesaplanacak ortaö¤retim baflar› puan›,
ek puan olarak girifl s›nav puan›na eklenmektedir.
Ortaö¤retim baflar› puan›n›n hesaplanmas›nda, ortaö¤retimdeki alanlarla ilgili yüksekö¤retim
programlar›na yerlefltirme yap›l›rken daha yüksek katsay› uygulanmaktad›r.
Ayr›ca, mesleki ve teknik ortaö¤retimi özendirmek için bir mesle¤e yönelik program uygulayan liseleri
bitirenlere, ayn› alandaki yüksekö¤renimi seçmeleri durumunda ek puan uygulamas› getirilmifltir.
Puanlar›n hesaplanmas›nda uygulanan katsay›lar› ve "ayn› alan"daki yüksekö¤renim programlar›n›
saptama yetkisi Yüksekö¤retim Kurulu'nundur.
‹ncelenen Yasan›n 5. maddesiyle, Yüksekö¤retim Kurulu'nun,
- Ortaö¤retim baflar› puan›n›n hesaplama yöntemini belirleme yetkisi kald›r›larak katsay›lara yasa
metninde yer verilmekte,
- Ortaö¤retim kurumu ile "ayn› alan" içinde say›lacak yüksekö¤retim programlar›n› belirleme yetkisi
kald›r›larak, bu yetki, Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n ortaö¤retim kurumlar›n› s›n›fland›rma konusunda
yapaca¤› saptama ile "ba¤l› yetki"ye dönüfltürülmektedir.
Çünkü, daha önce yaln›zca ortaö¤retim kurumlar›n›n program/alan/kol/bölümlerini belirleme yetkisine
sahip olan Milli E¤itim Bakanl›¤›'na, yap›lan düzenleme ile, yüksekö¤retimdeki grupland›rmaya esas
olacak biçimde, bu program/alan/kol/bölümlerin sözel, say›sal ya da eflit a¤›rl›kl› alanlardan hangisine
girece¤ini belirleme yetkisi de verilmektedir.
Oysa, "sözel", "say›sal" ve "eflit a¤›rl›kl›" gibi terimler, herhangi bir ortaö¤retim kurumunun
alan/bölüm/kol/program›n› nitelendirmeyip, yüksekö¤retime girifl s›nav›nda aday›n bilgi ve yetene¤ini
tam ve do¤ru ölçmek için kullan›lan araçlar›n ad›d›r.
‹ncelenen Yasa ile getirilen düzenlemede, tersi olmas› gerekirken, yüksekö¤retim ortaö¤retime göre
biçimlendirilmeye ve yönlendirilmeye çal›fl›lmaktad›r.
Bunun nedeninin de, mesleki - teknik ortaö¤retim kurumlar›n›, bu ba¤lamda özellikle imam hatip
257
liselerini bitirenlerin kendi alanlar› d›fl›nda bir yüksekö¤retim program›na girmek istemeleri durumunda,
ayn› gruptaki genel liselerle eflit katsay›dan yararland›r›lmalar›n›n sa¤lanmas› oldu¤u aç›kt›r.
Böylece, gençlerin imam-hatip liselerine yönlenmelerinin özendirilmesi amaçlanmaktad›r.
b- Ülkemizde e¤itim ve istihdamla ilgili sorunlar›n büyümesinin nedeni, mesleki-teknik ortaö¤retim
yerine, yaln›zca yüksekö¤retime haz›rlayan genel ortaö¤retime a¤›rl›k verilmesidir.
Ça¤dafl ülkelerde, ortaö¤retim içindeki mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n›n oran› % 65, liselerin
oran› ise % 35 iken, ülkemizde bunun tam tersi geçerlidir.
Oysa, mesleki-teknik e¤itim sanayi ve ticaret sektörünün can damar›d›r. Geliflmifl birçok ülkede yüzde
ellilerin üzerinde pay› olan meslek yüksekokullar›n›n ülkemizde yüksekö¤retim içindeki pay›, al›nan
önlemlere karfl›n çok düflüktür. Bu kadar düflük mesleki-teknik e¤itim oran ve say›lar› ile Türk sanayisinin
geliflmesinin güç oldu¤u, geliflmifl ülkelerin sanayileri ile rekabet edilmesinin tek yolunun say›ca ve
nitelikçe üstün ara iflgücünün yetifltirilmesinden geçti¤i tart›flmas›z kabul edilmesi gereken bir gerçektir.
Bu nedenle, al›nacak önlemlerle mesleki-teknik ö¤retimin her yönden niteli¤inin art›r›lmas› ve mezunlar›na
istihdam olanaklar›n›n yarat›lmas›, böylece ö¤rencilerin bu okullar› tercih etmeleri ve alanlar›nda
yüksekö¤renim yapmalar› konusunda özendirilmeleri gerekirken, bu tür liseleri bitirenlerin kendi alanlar›
d›fl›ndaki yüksekö¤retim kurumlar›na yönlendirilmeleri, ülke kaynaklar›n›n israf edilmesi, yüksekö¤retim
kurumlar›n›n verimsizli¤e ve baflar›s›zl›¤a itilmesi gibi kamu yarar›yla ba¤daflt›r›lamayacak sonuçlar
yaratacak niteliktedir.
Türk e¤itim sisteminde mesleki-teknik ö¤retimin geri planda b›rak›lmas›, bu okullardaki e¤itim-ö¤retimin
kalitesini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Genel ortaö¤retim kurumlar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, mesleki-teknik e¤itim veren ortaö¤retim kurumlar›nda
edebiyat, tarih, co¤rafya, matematik, biyoloji, fizik, kimya, felsefe gibi temel kültür derslerinin yeterli
düzeyde verilmedi¤i görülmektedir.
Ortaö¤retimde yeterli temel e¤itimi alamayan ö¤rencilerin kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim
programlar›na girmeleri akademik ö¤retimde nitelik yitimine yol açmaktad›r.
Ayr›ca, katsay›n›n eflitlenmesi, hiçbir mesleki ö¤renimi bulunmayan ve tek ç›k›fl yolu yüksekö¤retim
görmek olan genel ortaö¤retim kurumunu bitiren gençler yönünden de haks›zl›k yaratmaktad›r.
Öte yandan, mesleki-teknik ortaö¤retim, genel ortaö¤retime oranla çok daha pahal› bir e¤itimdir. Her
bir meslek lisesi ö¤rencisi için, genel lise ö¤rencisine oranla yaklafl›k alt› kat daha fazla kaynak
kullan›lmaktad›r.
Sanayi sektörüne ara eleman sa¤lanmas› amac›yla oluflturulan mesleki-teknik liseleri bitirenlerin, bu
amaca yönlendirilmeyip üniversiteye girmelerinin özendirilmesi, kaynak israf› ve üniversite ö¤retim
kalitesinin düflmesinden baflka bir sonuç yaratmamaktad›r.
Bu nedenle, yap›lan düzenlemede, her yasan›n genel amac› olmas› gereken "kamu yarar›"na uygunluk
bulunmamaktad›r.
c- Mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n› bitirenlerin farkl› katsay› uygulamas› sonucu haks›zl›¤a
u¤rad›klar› sav› gerçe¤i yans›tmamaktad›r.
Çünkü, bir kez, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenler, kendi alanlar›nda bir yüksekö¤retim program›n›
tercih ettiklerinde büyük avantaja sahiptir.
‹kinci olarak, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenlerin, kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim
programlar›nda okumalar› kesinlikle engellenmemifltir. Baflar›l› ö¤rencilerin alan d›fl› yüksekö¤retim
programlar›n› kazanmalar› ve bu programlarda ö¤retim görmeleri olanakl›d›r. Nitekim, uygulamada
bunun pek çok örne¤i görülmektedir.
Üçüncü olarak, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenler, s›navda baflar›s›z olmalar› ve istemeleri durumunda,
bitirdikleri program›n devam› niteli¤inde ya da buna en yak›n meslek yüksekokullar›na ya da Aç›kö¤retim
258
Fakültesi ön lisans programlar›na s›navs›z yerlefltirilebilmektedir.
Dördüncü olarak, s›navs›z geçiflle meslek yüksekokuluna yerleflen ö¤rencilerin, bu okullar› bitirdikten
sonra dikey geçifl s›nav› ile yine ayn› alanda lisans programlar›nda okuma olanaklar› bulunmaktad›r.
Beflinci olarak, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenlerin, hiçbir yüksekö¤retim program›nda okuyamasalar
bile, kendilerine ortaö¤retim kurumlar›n›n kazand›rd›¤› mesleklerinde çal›flma olanaklar› vard›r.
Alt›nc› olarak, eflit katsay› uygulamas›, as›l adaletsizli¤i, imam hatip lisesini bitirenlerle di¤er meslekiteknik liseleri bitirenler aras›nda yaratmaktad›r. Ortaö¤retimde görülen derslerin program ve yo¤unlu¤u
aras›ndaki fark, s›navlarda mesleki-teknik lise mezunlar› yönünden haks›zl›¤a neden olmaktad›r.
Son olarak, Yüksekö¤retim Kurulu'nun, 1999 y›l›ndan bafllayarak yüksekö¤retim kurumlar›na ö¤renci
seçme ve yerlefltirmede uygulanacak esaslar›n belirlenmesine, bir baflka anlat›mla farkl› katsay›
uygulanmas›na iliflkin 30.07.1998 günlü, 98.8.90 say›l› karar›n›n, haks›zl›k ve eflitsizlik yaratt›¤› gerekçesiyle
iptali istemiyle aç›lan davalar›n tümü Dan›fltay Sekizinci Dairesi'nce reddedilmifl; bu kararlar, yap›lan
temyiz incelemesi sonucunda Dan›fltay ‹dari Dava Daireleri Genel Kurulu'nca onanm›flt›r.
Yukar›da aç›klanan gerekçeler, farkl› katsay› uygulamas›n›n haks›zl›¤a neden olmad›¤›n›, tam tersine
adaletli bir düzen kurdu¤unu göstermektedir.
Üstelik, incelenen Yasan›n gerekçesinde yer verilen, farkl› katsay› uygulamas› ve alanlar› d›fl›ndaki
yüksekö¤retim programlar›na kat›lmalar›n›n zorlaflt›r›lmas› nedeniyle meslek okullar›na ilginin azald›¤›
yolundaki sav da gerçe¤i yans›tmamaktad›r.
Milli E¤itim Bakanl›¤› verilerine göre, y›llar itibariyle mesleki-teknik liseler ile imam hatip liselerindeki
ö¤renci say›lar› afla¤›daki gibidir.
Ö¤retim Y›l›
1998-1999
1999-2000
2000-2001
2001-2002
2002-2003
Meslek Liseleri
902.715
947.358
981.224
‹mam-Hatip Liseleri
192.786
134.224
95.718
77.389
71.100
Yukar›daki veriler incelendi¤inde aç›kça görülece¤i gibi, farkl› katsay› uygulamas› nedeniyle meslekiteknik ortaö¤retim kurumlar›n›n ö¤renci say›lar›, azalmam›fl, tersine artm›flt›r. Azalma yaln›zca imamhatip liselerinde olmufltur.
‹ncelenen Yasan›n gerçek amac› da, imam-hatip lisesini bitirenlerin alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim
programlar›na girifllerini kolaylaflt›rmak ve imam-hatip liselerini yeniden çekici duruma getirerek bu
okullar›n ö¤renci say›s›n› daha da art›rmakt›r. Oysa, bu okullarda bugün bile gereksinimden çok fazla
say›da ö¤renci bulundu¤u bilinen bir gerçektir.
Milli E¤itim Bakanl›¤› verileri 2003 y›l› itibariyle Türkiye'de 536 imam hatip lisesinin bulundu¤unu, bu
liselerde 105 bin ö¤rencinin okudu¤unu göstermektedir. Y›ll›k imam-hatip gereksinmesinin 5 bin olmas›na
karfl›l›k, bu liseleri bitirenlerin say›s› 25 bini bulmaktad›r. Yap›lan araflt›rmalardan, 2003 y›l› itibariyle
imam hatip lisesini bitirenlerin say›s›n›n 511 bini aflt›¤› anlafl›lmaktad›r.
Bu say›lar, e¤itim düzeninde yarat›lan çarp›kl›¤› ve ülke kaynaklar›ndaki önemli israf›, baflka bir yoruma
gerek b›rakmayacak biçimde ortaya koymaktad›r.
d-‹ncelenen Yasan›n katsay›lar› belirleyen 5. maddesinin gerekçesinde,
"Anayasan›n 130. maddesinin dokuzuncu f›kras›ndaki yüksekö¤retime giriflin kanunla düzenlenmesine
dair amir hüküm gere¤ince, yüksekö¤retime girifl yeniden düzenlenmifltir.
Bu düzenleme ile yüksekö¤retime giriflte görülen birtak›m eflitsizliklerin giderilmesi ve haks›z uygulamalar›n
259
önlenmesi amaçlanm›fl, genel lise ve mesleki ve teknik lise mezunlar› ile fen ve Anadolu liseleri aras›ndaki
farkl› katsay› uygulamalar›n›n giderilmesi amaçlanm›flt›r." denilmektedir.
Oysa, Anayasan›n 130. maddesinin dokuzuncu f›kras›ndaki "yüksekö¤retime girifl" anlat›m›, yetkili organ›
belirlemeye de¤il, hangi koflullar› tafl›yan ö¤rencilerin yüksekö¤retime girebilece¤inin yasayla belirlenmesine
yönelik bir anlat›md›r. Yüksekö¤retime girifl ilkelerinin belirlenmesi bir ortaö¤retim etkinli¤i de¤ildir.
Okutaca¤› ö¤rencinin bilgi düzeyini, yeteneklerini çeflitli yöntemlerle saptayarak en uygun ö¤renim
birimine yerlefltirmek Anayasa ile Yüksekö¤retim Kurulu'na verilmifl bir yetki ve görevdir.
Öte yandan, ülkenin ö¤renim ça¤›ndaki gençlerinin bilgi ve yeteneklerine göre ve ülke gereksinimleri
de göz önünde tutularak uygun alanlara yönlendirilmeleri, ülkenin gelece¤i ve gelecekteki ekonomik,
kültürel, sosyal geliflmesini çok yak›ndan ilgilendirdi¤i, bu geliflme ve kalk›nmay› derinden etkileyece¤i
için iktidarlar›n siyasal tercih ve de¤erlendirmelerine b›rak›lmayacak kadar önemlidir.
Anayasan›n 130. maddesi uyar›nca, üniversiteye girifl esaslar› ve koflullar›n› belirleme yetkisinin
yüksekö¤retim organlar›n›n bilimsel de¤erlendirmelerine b›rak›lmas› gerekmektedir.
Baflka bir anlat›mla, Anayasan›n 130. maddesine göre, üniversiteye giriflin yasayla düzenlenecek olmas›,
yasa koyucunun, Anayasan›n 130. ve 131. maddelerindeki di¤er kurallar› ve bu konuda yüksekö¤retim
organlar›n›n yetkilendirildi¤ini göz ard› ederek diledi¤ince düzenleme yapabilece¤i, bu yetkiyi baflka
organlara b›rakabilece¤i anlam›na gelmemektedir.
Nitekim, Anayasan›n 131. maddesinde, "yüksekö¤retim kurumlar›n›n ö¤retimini planlamak, düzenlemek,
yönetmek, denetlemek" görev ve yetkisi Yüksekö¤retim Kurulu'na verilmifltir.
Bu ba¤lamda, hangi ortaö¤retim programlar›n› bitirenlerin yüksekö¤retimin hangi programlar›na, hangi
ölçütler kullan›larak girebilece¤i, Yüksekö¤retim Kurulu'na tan›nan bir yetkidir. Ölçütlerden biri olan
ortaö¤retim baflar› puan› uygulamas›yla, adaylar›n ortaö¤retimdeki ö¤retimleri s›ras›nda okuduklar›
derslerden olanaklar ölçüsünde yararlanarak iyi not almalar› özendirilirken, ayn› zamanda, ortaö¤retimdeki
ders program›n›n gere¤i gibi kavranmas› ve bilgi birikiminin sa¤lanmas›yla adaylar›n yüksekö¤retimdeki
ö¤renimlerinin kolaylaflt›r›lmas›, böylece ö¤retimin kalitesinin art›r›lmas› amaçlanmaktad›r.
Bu nedenlerle, incelenen Yasan›n 5. maddesinin, Anayasan›n 130 ve 131. maddelerine ayk›r› oldu¤u
sonucuna var›lmaktad›r.
e- ‹mam-hatip lisesini bitirenlerin kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim programlar›nda okuyabilmelerine
olanak sa¤layan düzenlemenin Anayasadaki laiklik ilkesi yönünden de incelenmesi gerekmektedir.
Anayasan›n 130. maddesinde, üniversitelerin kurulufl amac›n›n, ça¤dafl e¤itim ve ö¤retim esaslar›na
dayanan bir düzen içinde ulusun ve ülkenin gereksinimine uygun insan yetifltirmek oldu¤u belirtilmifltir.
Anayasan›n 42. maddesinin üçüncü ve dördüncü f›kralar›nda ise, e¤itim ve ö¤retimin, Atatürk ilke ve
devrimleri do¤rultusunda, ça¤dafl bilim ve e¤itim esaslar›na göre, Devletin gözetim ve denetimi alt›nda
yap›laca¤›, bu esaslara ayk›r› e¤itim ve ö¤retim kurumlar› aç›lamayaca¤› belirtilerek, laiklik ilkesine
uygun e¤itim ve ö¤retim öngörülmüfl, e¤itim ve ö¤retim özgürlü¤ünün Anayasaya sadakat borcunu
ortadan kald›rmayaca¤› vurgulanm›flt›r. 42. maddenin amac›, kapsaml› ve nitelikli ö¤retim programlar›yla
toplumu ça¤dafl uygarl›k düzeyine ulaflt›rmakt›r.
Devletin e¤itim ve ö¤retimdeki gözetim ve denetim görevi, laiklik ilkesine ayk›r› etkinlik ve ö¤retim
yap›lmas›na izin verilmemesi görevini de kapsamaktad›r. E¤itim ve ö¤retimde böylesine önemli yer tutan
laiklik ilkesinin anayasal içeri¤inin irdelenmesinde yarar bulunmaktad›r.
aa- Anayasan›n 1. maddesinde, Türkiye Devleti'nin bir Cumhuriyet oldu¤u belirtilmifl; 2. maddesinde,
Türkiye Cumhuriyeti'nin, bafllang›çta yer verilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir
hukuk devleti oldu¤u vurgulanm›fl; 4. maddesinde de, 1 ve 2. maddelerdeki "Cumhuriyet"in ve "Cumhuriyetin
nitelikleri"nin de¤ifltirilemeyece¤i, de¤ifltirilmesinin önerilemeyece¤i belirtilmifltir.
Böylece, Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden olan laiklik, anayasal içeri¤iyle güvence alt›na al›nm›flt›r.
260
Anayasan›n 176. maddesine göre, bafllang›ç bölümü, Anayasa metnine dahildir. Anayasan›n dayand›¤›
temel görüfl ve ilkeleri içeren bafllang›ç bölümü, maddelerin amac›n› ve yönünü belirten bir kaynakt›r.
Madde gerekçesinde de, bafllang›ç bölümünün Anayasan›n di¤er kurallar› ile eflde¤er oldu¤u vurgulanm›flt›r.
Anayasan›n bafllang›ç bölümünde,
- Yüce Türk Devleti'nin bölünmez bütünlü¤ünü belirleyen bu Anayasan›n, Atatürk ilke ve devrimleri
do¤rultusunda anlafl›lmas›, sözüne ve ruhuna bu yönde sayg› ve mutlak sadakatle yorumlan›p uygulanmas›
gerekti¤i,
- Hiçbir etkinli¤in Atatürk ilke ve devrimleri karfl›s›nda koruma göremeyece¤i,
- Laiklik ilkesi gere¤i kutsal din duygular›n›n Devlet ifllerine ve politikaya kesinlikle kar›flt›r›lmayaca¤›,
belirtilmifltir. Böylece, Cumhuriyetin niteliklerinin en önemlisi ve di¤er niteliklerin temeli olan laiklik,
Anayasaya yön veren ilkeler aras›ndaki yerini alm›fl ve anayasal tan›m›n› bulmufltur.
Bu tan›ma göre laiklik, dinin, sosyal, siyasal ve hukuksal bir güç ve düzenleyici olmas›n› önleyen temel
ilkedir. Bu ifllevine uygun olarak Anayasan›n 24. maddesinde de,
- Devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin k›smen de olsa din kurallar›na
dayand›r›lamayaca¤›,
- Dinin ya da din duygular›n›n yahut dince kutsal say›lan fleylerin, siyasal ya da kiflisel ç›kar yahut nüfuz
sa¤lama amac›yla kötüye kullan›lamayaca¤›,
aç›k biçimde kurala ba¤lanm›flt›r.
Anayasan›n 13. maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin laik Cumhuriyetin gereklerine uygun olarak
yasayla s›n›rlanabilece¤i; 14. maddesinde de, Anayasada yer verilen hak ve özgürlüklerin laik Cumhuriyeti
ortadan kald›rmay› amaçlayan etkinlikler biçiminde kullan›lamayaca¤› belirtilmifltir.
Böylece, temel hak ve özgürlüklerin laik Cumhuriyeti zedeleyecek biçimde kötüye kullan›lmas› önlenmifl,
gerekirse laik Cumhuriyeti korumak için temel hak ve özgürlüklerin s›n›rland›r›lmas› kabul edilmifltir.
bb- Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulufl felsefesi, co¤rafi yönden tekil devlet yap›s›n›, yönetsel yönden laik,
demokratik, sosyal, hukuk devletini, siyasal yönden tam ba¤›ms›zl›k ilkesini, ekonomik, sosyal, kültürel
ve sanatsal yönden de ça¤dafl bir Türkiye'yi hedeflemektedir.
Atatürk devriminin amac›, ayd›nlanma ça¤›n› yakalamak ve Türk toplumunu ça¤dafllaflt›rmakt›r. Bu
amaç, Anayasan›n bafllang›c›nda "ça¤dafl uygarl›k düzeyine ulaflmak", 174. maddesinde de, "ça¤dafl uygarl›k
düzeyini aflmak" biçiminde anlat›m›n› bulmufltur.
Devrimin temeli, amac›na ba¤l› olarak laiklik ilkesidir. Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluflturan
tüm de¤erlerin temel tafl›d›r. Anayasada benimsenen laiklik ilkesinin, yukar›da belirtilen amaç ba¤lam›nda
de¤erlendirilmesi ve yorumlanmas› zorunludur.
Anayasa Mahkemesi'nin çeflitli kararlar›nda da belirtildi¤i gibi, laiklik, ülkelerin içinde bulundu¤u
tarihsel, siyasal, toplumsal koflullara ve her dinin bünyesinin gerektirdi¤i isterlere ba¤l› olarak ülkeden
ülkeye farkl›l›k göstermektedir.
Bu farkl›l›¤a ba¤l› olarak her ülkenin laiklik anlay›fl› o ülkenin Anayasas›na yans›m›flt›r. Türkiye için
özellik tafl›yan laiklik de Anayasada benimsenen ve korunan içerikte bir ilkedir.
Laiklik ilkesinin, her ülkenin içinde bulundu¤u koflullardan ve her dinin özelliklerinden esinlenmesi, bu
koflullar ile özellikler aras›ndaki uyum ya da uyumsuzluklar›n laiklik anlay›fl›na yans›yarak de¤iflik
nitelikleri ve uygulamalar› ortaya ç›karmas› do¤ald›r. Dini ve din anlay›fl› tümüyle farkl› ülkelerde laiklik
uygulamas›n›n, ayn› anlam ve düzeyde benimsenmesi beklenemez.
Anayasa Mahkemesi'nin 1961 ve 1982 Anayasalar› dönemlerinde verdi¤i çeflitli kararlar›nda, laikli¤in
hukuksal, sosyal, siyasal tan›mlar› ve ulusal de¤eri genifl biçimde ele al›n›p, özenle korunmas› gereken bir
ilke oldu¤u vurgulanm›flt›r. Bu kararlara göre laiklik ilkesi flu ö¤eleri içermektedir:
- Din, Devlet ifllerinde egemen olamaz.
261
- Din, bireylerin manevi yaflam›na iliflkin olan inanç bölümündeki yerinde, s›n›rs›z özgürlük tan›narak
anayasal güvenceye al›nm›flt›r.
- Dinin, bireyin manevi yaflam›n› aflarak, toplumsal yaflam› etkilemesine izin verilemez; bireyin inanç ve
ibadet yaflam›na, kamu düzenini, güvenini ve ç›karlar›n› korumak amac›yla s›n›rlamalar konulabilir;
dinin kötüye kullan›lmas› ve sömürülmesi yasaklanabilir.
- Devlete, kamu düzeninin koruyucusu s›fat›yla, dinsel hak ve özgürlükler üzerinde denetim yetkisi
tan›nm›flt›r.
Bu tan›m, devlete, dinsel hak ve özgürlükler üzerinde denetim yetkisi tan›rken, devrimlerin, dinin
toplumsal görevlerden s›yr›l›p, vicdanlara b›rak›lmas› do¤rultusundaki amac›na koflut bir anlam
içermektedir.
Buna göre, Atatürk devrimlerinin hareket noktas›nda laiklik ilkesi yatmakta ve devrimlerin temel tafl›n›
bu ilke oluflturmaktad›r. Laiklikten verilecek en küçük ödün, Atatürk devrimlerini yörüngesinden
sapt›rarak, yok olmas› sonucunu do¤urabilecektir.
Laiklik, ortaça¤ dogmatizmini y›karak akl›n öncülü¤ü, bilimin ayd›nl›¤› ile geliflen özgürlük ve demokrasi
anlay›fl›n›n, uluslaflman›n, ba¤›ms›zl›¤›n, ulusal egemenli¤in ve insanl›k idealinin temeli olan bir uygar
yaflam biçimidir.
Anayasa, bireyin inanç alan›nda kald›¤› sürece din ve inanç olgusuna s›n›rs›z bir özgürlük tan›makta,
buna karfl›n toplumsal yaflam› etkiledi¤inde, a盤a vuruldu¤unda kamu düzenini koruma amac›yla bu
özgürlük s›n›rlanabilmektedir. Bu ba¤lamda, devlet, dinin kötüye kullan›lmas›n› ve sömürülmesini
önleyecek önlemleri alacakt›r.
Genel olarak laikli¤in din iflleri ile dünya ifllerinin ayr›lmas› anlam›na geldi¤i söylenmektedir. Bu, laikli¤in
dar ve klasik tan›m›d›r. Bununla anlat›lmak istenen, yaln›zca devlet içinde din ve dünya iflleriyle ilgili
otoritelerin birbirinden ayr›lmas› de¤il, ayn› zamanda sosyal yaflam›n, e¤itimin, aile, ekonomi ve hukuk
alanlar›n›n din kurallar›ndan ar›nd›r›larak, zamana, yaflam›n gereklerine göre saptanmas›d›r.
Laiklik ilkesi, din ve mezhep ayr›l›klar›n› bireyin özel yaflam alan›na sokarak siyaset d›fl›nda tutmay›
amaçlam›flt›r. Böylece, din siyasallaflmaktan kurtar›lm›fl, yönetim arac› olmaktan ç›kar›lm›fl, gerçek sayg›n
ve kutsal yerinde tutularak, bireylerin vicdan›na b›rak›lm›flt›r.
Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti'nde "ümmet"ten "ulus"a geçmenin itici gücü olmufltur; kiflileri ve toplum
kesimlerini birbirine güvenle ba¤layan, uluslaflmay›, ulusal birli¤i ve ulusal dayan›flmay› sa¤layan ve
güçlendiren içeriktedir.
Hukuk devleti ve hukukun üstünlü¤ü ilkesi gücünü laiklikten almakta, demokrasi her fleyden önce laikli¤e
dayanmaktad›r. Çünkü, demokrasinin iki önemli ö¤esi olan özgürlük ve eflitlik, ancak dinsel zorlamalar›n
olmad›¤› laik toplumlarda gerçekleflebilmektedir.
Laiklik, tüm özgürlüklerin, bu ba¤lamda din ve inanç özgürlü¤ünün de güvencesidir. Çünkü, yaln›z laik
düzende insanlar inan›p inanmamakta, din seçiminde ya da dinsel uygulamalarda özgürdürler.
cc-Anayasan›n 174. maddesinde, Türk toplumunu ça¤dafl uygarl›k düzeyinin üstüne ç›karma ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin laiklik niteli¤ini koruma amac› güden devrim yasalar› tek tek say›larak Anayasal
güvenceye al›nm›flt›r.
Bu yasalar, maddede de belirtildi¤i gibi laiklik ilkesiyle do¤rudan ilgili bulunmakta, Cumhuriyetimizin
laik niteli¤ini somutlaflt›rmakta ve ona içerik kazand›rmaktad›r. Bu nedenle, Anayasan›n 174. maddesi,
bafllang›c› ile 2. ve 24. maddelerinden ayr› düflünülemez ve onlar› tamamlay›c› niteliktedir.
Ayr›ca, 174. maddede yer verilen ve Cumhuriyetin kurulufl y›llar›nda yeni rejimi oluflturmak amac›yla
ç›kar›lan yasalar›n "ink›lap yasalar›" olarak an›lmalar›, bu yasalar›n Türk Devrimi ve Atatürk ‹lkelerinin
gerçekleflme arac› oldu¤unu göstermektedir.
Bundan da anlafl›lmaktad›r ki, laiklik, tüm anayasal kurallara egemen bir ilkedir.
262
Anayasa koyucu, Atatürk devrimlerinin temel felsefesinin önemini, devrim yasalar›n› 174. maddesi ile
korumaya alarak vurgulamak istemifltir. Gerçekten, 1982 Anayasas›'n›n "‹nk›lap kanunlar›n›n korunmas›"
bafll›kl› 174. maddesinin gerekçesinde,
"Atatürk ink›laplar›n›n Atatürk'ün amaç olarak gösterdi¤i Bat› uygarl›k düzeyine var›fltaki önemleri
tart›fl›lmayacak kadar aç›kt›r. Türk Milleti bu ink›laplar›n bilincine varm›fl ve onlarla ilgili
de¤erlendirmelerini etraf›nda topland›¤› fikirler nüvesine katm›flt›r.
Ancak zaman zaman Atatürk ink›laplar›n›n anlam›n› kavrayamayanlar›n belirdikleri görüldü¤ünden
ink›laplar› Anayasan›n himayesine alan 1961 Anayasas›ndaki hükmün yeni Anayasada korunmas› yerinde
görülmüfltür."
denilerek, devrimlerin Anayasan›n korunmas›na al›nd›¤› belirtilmifltir.
dd- Ülkemizde laik ö¤retime geçifl, Anayasan›n 174. maddesiyle korumaya al›nan 3 Mart 1924 günlü, 430
say›l› Ö¤retim Birli¤i Yasas› ile gerçeklefltirilmifltir. Bu Yasa ile,
- Türkiye'deki tüm okullar, Milli E¤itim Bakanl›¤›'na ba¤lanm›fl,
- fieriye ve Evkaf Bakanl›¤› ile vak›flarca yönetilen medreseler ve dini e¤itim veren okullar kapat›lm›fl,
- Diyanet uzmanlar› yetifltirmek üzere ilahiyat fakültesi, imam ve hatip gibi din hizmetlerini yürüteceklerin
yetifltirilmesi amac›yla okullar aç›lmas› için Milli E¤itim Bakanl›¤›'na görev ve yetki verilmifltir.
Ö¤retim birli¤i ilkesinin amac›, akla ve bilime dayal› programlarla ça¤dafl uygarl›k hedefine yönlendirilmifl
yurttafllar yaratmakt›r.
‹kili ö¤retim, yani bir yanda akla ve bilime öte yanda dinsel ö¤retiye dayal› ö¤retim toplumda ikili¤e yol
açacak kaos ve karmafla yaratacakt›r. Bunun ça¤dafllaflma hedefine ve ulusal birli¤e zarar› aç›kt›r.
Ö¤retim Birli¤i Yasas›n›n gerekçesinde,
"Bir devletin genel e¤itim ve kültür politikas›nda ulusun düflünce ve duygu bütünlü¤ünü sa¤lamak için
ö¤renim birli¤i en do¤ru, en bilimsel ve her yerde yarar› ve olumlulu¤u görülmüfl bir ilkedir. 1839 Gülhane
Ferman›'ndan sonra aç›lan Kutlu Düzenleme (Tanzimat-› Hayriye) döneminde ö¤renim birli¤ine bafllanmak
istenmiflse de, bunda baflar›l› olunamam›fl ve tam tersine bu alanda bir ikilik yarat›lm›flt›r. Bu ikilik e¤itim
ve ö¤retim aç›s›ndan birçok olumsuz sonuç yaratm›flt›r. Bir ulus bireyleri, ancak bir e¤itim görebilir. Bir
ülkede iki türlü e¤itim, iki türlü insan yetifltirir. Bu ise duygu, düflünce ve dayan›flma birli¤i amaçlar›n›
tümüyle yok eder. Yasa önerimizin kabulü durumunda, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki her çeflit e¤itimö¤retim kurumlar›n›n ba¤lanacaklar› tek yer E¤itim Bakanl›¤› olacakt›r. Cumhuriyetin kültür
politikas›ndan ve kültürümüzü duygu ve düflünce birli¤i içinde ilerletmekte görevli olan E¤itim Bakanl›¤›,
müspet ve bütünleflmifl bir e¤itim politikas› uygulayacakt›r."
denilerek, ö¤retim birli¤i ilkesinin önemi vurgulanm›fl ve temeli at›lm›flt›r. Ö¤retim birli¤i ilkesi, laik
e¤itimin vazgeçilmez koflulu olarak laiklik ilkesinin önemli alanlar›ndan birini oluflturmaktad›r.
Ö¤retim Birli¤i Yasas›nda, imam hatip yetifltirecek okullar›n kurulmas›n›n öngörülmesinin amac›, din
kültürünü bilimsel ortamda edinmifl, ayd›n, toplumu bat›l inançtan kurtarabilecek din adamlar›
yetifltirmektir.
Bu amaç, imam hatip liselerinin imaml›k, hatiplik ve Kuran kursu ö¤reticili¤i gibi alanlardaki dini
hizmetleri yerine getirmek amac›yla, ö¤rencileri bu mesle¤e haz›rlay›c› programlar çerçevesinde e¤itim
ve ö¤retim verilmesi gerekti¤ini ortaya koymaktad›r.
ee-1739 say›l› Milli E¤itim Temel Yasas›n›n 32. maddesinde, ö¤retim birli¤i ilkesine uygun olarak imam
hatip liseleri, imaml›k, hatiplik ve Kuran kursu ö¤reticili¤i gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile
görevli elemanlar› yetifltirmek üzere, Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca aç›lan, ortaö¤retim sistemi içindeki
ö¤retim kurumlar› olarak tan›mlanm›flt›r.
Madde gerekçesinde,
"‹mam-hatip okullar›, imaml›k ve hatiplik gibi din hizmetlerinin ifas› ile görevli kimseleri yetifltirmek
263
üzere aç›lan okullard›r. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 say›l› Tevhidi Tedrisat Kanunu, amaçlar› dolay›s›yla
din ö¤retimine mecburi dersler aras›nda genifl ölçüde yer ve önem verilen bu okullar›n, Milli E¤itim
Bakanl›¤› taraf›ndan, 'ayr› mektepler' olarak aç›lmas›n› amirdir.
Tevhidi Tedrisat Kanunu, Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteli¤ini koruma amac›n› güden bir konu
olarak, Anayasan›n 153. maddesinde (1961 Anayasas›) yer alm›fl bulunmaktad›r.
Bu defa 31. madde (32. madde olarak yasalaflt›), Tevhidi Tedrisat Kanununun ilgili maddesi hükmünü
yerine getirmek, imam-hatip okullar›n›n milli e¤itim sistemi içindeki yerini aç›klamak ve sekiz y›ll›k
temel e¤itime dayal› ve meslek icab› yaln›z erkek ö¤rencilere mahsus ayr› meslek okullar› oldu¤unu
belirtmek amac›yla getirilmifltir. ‹mam-hatip okullar›n› bitirenler, bugün oldu¤u gibi, kendi alanlar›nda
yüksekö¤renime geçebileceklerdir."
denilmektedir.
Gerekçeden de aç›kça anlafl›labilece¤i gibi, bu okullar, yaln›zca din adam› yetifltirilmesi için erkek
ö¤rencilerin ö¤retim görmeleri ve bunlar›n da ortaö¤retim sonras›nda kendi alanlar›nda yüksekö¤renime
devam edebilmeleri amac›yla kurulmufltur.
Yap›lan incelemeler, sonraki düzenleme ve uygulamalarla imam hatip liselerinin amac›ndan sapt›r›ld›¤›n›
göstermektedir. Geçen zaman içinde imam hatip liseleri, genel liselere alternatif ö¤retim kurumlar›
durumuna getirilmifl, ikili e¤itim-ö¤retim sistemi yarat›larak e¤itim birli¤ine ve laiklik ilkesine ayk›r›
düflecek önemli uygulamalar yap›lm›flt›r.
‹mam hatip liseleri ülkenin din adam› gereksinimini karfl›lamak amac›yla kurulduklar›na göre, bu
liselerin hem okul hem ö¤renci say›s› olarak ülke gereksiniminin gerektirdi¤i düzeyde tutulmas› ö¤retim
birli¤i ve laiklik ilkelerine uygun düflecektir.
ff-Türk milli e¤itiminin genel amac›, Türk Ulusu'nun tüm bireylerini, Atatürk ilke ve devrimlerine ve
Anayasada anlat›m›n› bulan Atatürk Milliyetçili¤i'ne ba¤l›, Anayasan›n bafllang›c›nda belirtilen temel
ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karfl› görev
ve sorumluluklar›n› bilen ve bunlar› yaflam›nda uygulayan yurttafllar olarak yetifltirmektir.
Yasa koyucu, kifliler yönünden hak, devlet yönünden ödev olan ö¤renim ve ö¤retim hakk›n› düzenlerken,
toplumun gereksinim duydu¤u insan gücünün yetifltirilmesi, böylece, toplumsal, ekonomik ve kültürel
kalk›nman›n sa¤lanmas› gibi hususlar› gözetmek zorundad›r.
Türkiye'de laikli¤in, siyasal, toplumsal ve ekonomik geliflmelere ve bu geliflmelere öncülük edecek e¤itim
seferberli¤ine dayal› olarak yerlefltirilmesi öngörülmüfltür.
E¤itimin siyasal ve toplumsal bilinçlenme ile bu bilinçlenmeye öncülük yapabilmesi için ö¤retim birli¤i
ilkesine ba¤l› kal›nmas› zorunludur. Tersi durumda, ö¤retim birli¤i ilkesi uyar›nca kapat›lan okullar›n
yerine yenileri aç›lm›fl olacakt›r.
Bunun d›fl›na ç›k›larak, imam hatip liselerinin genel lise statüsüne yükseltilmesi ya da bu liseleri bitirenlerin
genel liseleri bitirenler gibi yüksekö¤retim hakk›ndan yararlanmas›n›n sa¤lanmas›, e¤itimin laikleflmesini
amaçlayan ö¤retim birli¤i ilkesiyle, laiklik ilkesiyle, demokratik, laik, eflitlikçi, adil, ifllevsel ve bilimsel
temellere dayal› e¤itim anlay›fl›yla, k›saca Anayasan›n Atatürk ilke ve devrimlerini temel alan ruhuyla
ba¤daflmamaktad›r.
B- 2547 say›l› Yasan›n 45. maddesinin incelenen Yasan›n 5. maddesiyle de¤ifltirilen (a) f›kras›n›n son
bendinde, yüksekö¤retim kurumlar›na giriflle ilgili di¤er usul ve esaslar›n, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile
Yüksekö¤retim Kurulu'nca birlikte ç›kar›lacak yönetmelikle düzenlenece¤i kurala ba¤lanm›flt›r.
Anayasan›n 131. maddesinde, yüksekö¤retim kurumlar›n›n ö¤retimini planlamak, düzenlemek, yönetmek
ve denetlemek amac› ile Yüksekö¤retim Kurulu kurulaca¤› belirtilmifltir.
Bu kuraldaki Yüksekö¤retim Kurulu'nun kurulufl amac›n›n ö¤eleri, ayn› zamanda Kurulun görev ve yetki
alan›n› da belirlemektedir. Buna göre, yüksekö¤retimin planlanmas›, düzenlenmesi, yönetilmesi ve
264
denetlenmesi yetkisi Yüksekö¤retim Kurulu'na verilmifltir. Bu yetki, yüksekö¤retim alan›n›n
düzenlenmesine iliflkin yönetsel düzenleyici ifllemleri de kapsamaktad›r.
Oysa, incelenen Yasan›n yukar›da belirtilen kural›nda, yüksekö¤retim kurumlar›na giriflle ilgili di¤er
usul ve esaslar›n bir yönetmelikle düzenlenmesi ve bu yönetmeli¤in Milli E¤itim Bakanl›¤› ile
Yüksekö¤retim Kurulu'nca birlikte ç›kar›lmas› öngörülmektedir.
Böylece, yüksekö¤retim alan›nda yap›lacak bir yönetmelikte Yüksekö¤retim Kurulu yan›nda Milli E¤itim
Bakanl›¤› da efl düzeyde yetkili k›l›nmaktad›r ki, bu durum Anayasan›n 131. maddesi ile ba¤daflmamaktad›r."
265
SEÇ‹LM‹fi KAYNAKÇA
Akflit, Bahattin (1991), "Islamic Education in Turkey: Medrese Reform in Late Ottoman Times and Imam
Hatip Schools in the Republic", R. L. Tapper (ed), Islam in ModernTurkey, London: IB Tauris, s.145-170.
Akflit Bahattin, Coflkun Mustafa Kemal (2004), "Türkiye'nin Modernleflmesi Ba¤lam›nda ‹mam Hatip
Okullar›", Modern Türkiye'de Siyasi Düflünce-6, ‹slamc›l›k, (der: Yasin Aktay), ‹letiflim, ‹stanbul.
Altunsaray, Musa (2000), ‹mam Hatip Liseleri Talebi (‹stemi) Etkileyen Etmenler (Ankara ‹li Örne¤i)
Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara.
Ayhan, Halis (1999), Türkiye'de Din E¤itimi, Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Vakf› Yay›nlar›,
‹stanbul.
Balo¤lu, Zekai (1990), E¤itim Raporu, TÜS‹AD Yay›nlar›, ‹stanbul.
Coflkun, Mustafa Kemal (1999), Comparative Study of Secondary Schools in Turkey, Example of Imam Hatip
Schools, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, ODTÜ, Ankara.
Ensar Vakf› (1995), Kuruluflunun 43. Y›l›nda ‹mam Hatip Liseleri, Ensar Neflriyat, ‹stanbul.
‹FAV (1997), Genel Ö¤retim ‹çinde Din E¤itimi ve Ö¤retimi 1, Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Vakf›
Yay›nlar›, ‹stanbul.
Koçer, Hasan Ali (1992) Türkiye'de Modern E¤itimin Do¤uflu ve Geliflimi, MEB Yay›nlar›, ‹stanbul.
Mardin, fierif (1992), Din ve ‹deoloji, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul.
Milli E¤itim Bakanl›¤› (2004), 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanunu Tasar›s› ve Bilinmesi Gereken Gerçekler,
Ankara.
O¤uz Orhan, Oktay Ayla, Ayhan Halis (2001) 21. Yüzy›lda E¤itim ve Türk E¤itim Sistemi, Sedar Yay›nc›l›k,
‹stanbul.
ÖSYM (1991-2003) Ortaö¤retim Kurumlar›na Göre Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme S›nav› Sonuçlar›, ÖSYM
Yay›nlar›, Ankara.
ÖSYM (2001-3) Yüksek Ö¤retime Giriflte Okul Türü ve Ö¤renim Durumuna Göre Baflvuran - Yerleflen Aday
Say›lar›, ÖSYM Yay›nlar›, Ankara.
Pak, Soon Yorg (2002), At the Crossroad of Secularism and Islamism, Yay›nlanmam›fl Doktora Tezi,
University of Wisconsin, Madison.
Reed, Howard (1991) Türkiye'nin Yeni ‹mam Hatip Okullar›, Osmanl› Devleti ve ‹slamiyet, ‹z Yay›nc›l›k,
‹stanbul.
Sarpkaya, Ruhi (1998), Atatürk'ün E¤itim Politikas›nda Tevhid-i Tedrisat›n (Ö¤retim Birli¤i) Yeri ve 1950
266
Sonras› Uygulamalar›n Sonuçlar›, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, ‹zmir.
fiimflek, Ali (1999), Türkiye'de Mesleki ve Teknik E¤itimin Yeniden Yap›lanmas›, TÜS‹AD Yay›nlar›, ‹stanbul.
Türkiye Diyanet Vakf› (1997), Her Yönüyle Tevfik ‹leri, Türkiye Diyanet Vakf› Yay›nlar›, Ankara.
Türkiye Gönüllü Teflekküller Vakf› 8. ‹stiflare Toplant›s› (2002), Demokratik Hukuk Devletinde Din ve
Vicdan Hürriyeti, Ensar Vakf› yay›nlar›, ‹stanbul.
Türkmen (Gül), Emine (1998) ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Beklenti ve Sorunlar›, Yay›mlanmam›fl
Yüksek Lisans Tezi, Uluda¤ Ünivesitesi, Bursa.
Ünlü, Y›ld›z (1999), ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Beklenti ve Sorunlar›, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans
Tezi, Uluda¤ Ünivesitesi, Bursa.
Ünsür, Ahmet (1995) Kuruluflundan Günümüze ‹mam Hatip Liseleri, ÖNDER Yay›nlar›, ‹stanbul.
267
YAZARLAR HAKKINDA
RUfiEN ÇAKIR
25 Ocak 1962 Hopa do¤umlu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. 1985 y›l›nda Nokta Dergisi'nde gazetecili¤e bafllad›. S›ras›yla Tempo, Cumhuriyet, Milliyet, CNN Türk ve NTV'de çal›flt›. Halen
Vatan Gazetesi'nde çal›fl›yor ve Metis Yay›nlar›'nda Siyahbeyaz güncel kitaplar dizisi yöneticili¤i yap›yor. Çak›r ayn› zamanda, TESEV'de Demokrasi, Sivil Toplum ve ‹slam Dünyas› Program› Direktörüdür. Ruflen Çak›r’›n eserleri aras›nda Ayet ve Slogan, Türkiye'de ‹slami Oluflumlar (1990); Vatan Millet Pragmatizm, Türk Sa¤›nda ‹deoloji ve Politika (H›d›r Göktafl ile
birlikte-1991); Resmi Tarih Sivil Aray›fl, Sosyal Demokratlarda ‹deoloji ve Politika (H›d›r Göktafl ile birlikte- 1991); Sol Kemalizme Bak›yor (Levent Cinemre ile birlikte- 1992); Ne fieriat Ne
Demokrasi, RP'yi Anlamak (1994); Hatemi'nin ‹ran› (Sami O¤uz ile birlikte- 2000);. Direnifl ve
‹taat, ‹ki ‹ktidar Aras›nda ‹slamc› Kad›n (2000); Derin Hizbullah, ‹slamc› fiiddetin Gelece¤i
(2001); Recep Tayyip Erdo¤an, Bir Dönüflüm Öyküsü, (Fehmi Çalmuk ile birlikte- 2001); Nereye Gitti Bu Ülkücüler (2003) bulunmaktad›r.
Frans›zca ve ‹ngilizce bilen Çak›r, yurtiçi ve d›fl›nda çok say›da konferansa kat›ld›. Marmara
Üniversitesi Frans›zca Kamu Yönetimi Bölümünde "Ça¤dafl ‹slami Siyasi Düflünce ve Türkiye",
Buffalo New York Devlet Üniversitesi'nde "‹slam, Demokrasi ve Sivil Toplum" dersleri verdi.
‹RFAN BOZAN
1970 y›l›nda Almanya’da do¤du. ‹TÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi mezunu. 1996 y›l›nda
gazetecili¤e bafllad›. Radikal Gazetesi ve CNN Türk’de muhabirlik yapt›.
BALKAN TALU
1978’de ‹stanbul’da do¤du. Özel Bilfen Lisesi’nin ard›ndan Bilgi Üniversitesi Medya ve ‹letiflim
Sistemleri bölümünden mezun oldu. Hürriyet Gösteri dergisi ve Radikal Gazetesi’nde çal›flt›.
Balkan Talu flu an Nokta dergisinde çal›fl›yor.
268

Benzer belgeler