Efsaneler ve Gerçekler
Transkript
Efsaneler ve Gerçekler
‹MAM HAT‹P L‹SELER‹: EFSANELER VE GERÇEKLER YAYINLARI RUfiEN ÇAKIR ‹RFAN BOZAN BALKAN TALU ‹MAM HAT‹P L‹SELER‹: EFSANELER VE GERÇEKLER TESEV YAYINLARI ISBN: 975-8112-48-1 YAYINA HAZIRLAYAN AYCAN AKDEN‹Z, DERYA DEM‹RLER, JONATHAN LEVACK (TESEV) Bu kitab›n tüm haklar› sakl›d›r. Kitab›n hiçbir bölümü, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakf›’n›n (TESEV) izni olmadan, hiçbir elektronik veya mekanik formatta ve araçla (fotokopi, kay›t, bilgi depolama vb.) ço¤alt›lamaz. COPYRIGHT © KASIM 2004 TESEV TESEV BANKALAR CADDES‹ NO:2, M‹NERVA HAN KARAKÖY 34420 ‹STANBUL TEL: +90.212.292.89.03 PBX FAX: +90.212.292.90.46 [email protected] www.tesev.org.tr Bu kitapta yer alan görüfller yazarlara aittir ve bir kurum olarak TESEV’in görüflleriyle bire bir örtüflmeyebilir. Bu kitab›n yay›nlanmas› ve tan›t›lmas›ndaki katk›lar›ndan ötürü Aç›k Toplum Enstitüsü-Türkiye’ye ve TESEV Yüksek Dan›flma Kurulu’na teflekkürü borç biliriz. ‹MAM HAT‹P L‹SELER‹: EFSANELER VE GERÇEKLER RUfiEN ÇAKIR ‹RFAN BOZAN BALKAN TALU Bu çal›flma Haziran 2004’te <<http://www.tesev.org.tr/etkinlik/imam-hatipler.php>> adresinden yay›mlanm›flt›r. YAYINLARI SUNUfi Avrupa Birli¤ine kat›l›m süreci ve dünya ile bütünleflme arzusu, Türkiye’de denetlenmesi güç bir mobilizasyon yaratm›fl durumda. Bugün alt gelir gruplar›ndaki ailelerin bile birincil kayg›lar› çocuklar›n›n iyi bir e¤itim almas›... Ne var ki bu toplumsal enerji bir küreselleflme dönemine denk geldi¤i ölçüde, yetiflmifl insan sermayesinin dünyan›n daha müreffeh ülkelerine do¤ru akmas›na da yol açmakta. Dolay›s›yla e¤itim ancak toplumsal birlikteli¤i pekifltiren bir dayan›flmac› kültür içinde gerçekleflti¤i takdirde, o ülkeye yararl› olmakta... Türkiye de bu geliflmelerin bask›s› alt›nda ezilen ve h›zla çare üretmesi gereken ülkeler aras›nda. Ancak e¤itimin y›llardan beri bir yönetim arac› olarak kullan›lmas›, nitelik zafiyeti sorununu kal›c› hale getirmekle kalmay›p; sosyal alanda da ayr›flmalara neden olmakta. E¤itimin ideolojik bir araç olarak görülmesi ve iktidar alan›n› pekifltirmek üzere kullan›lmas›, farkl› toplumsal kesimlerin okul sistemi üzerinden birbirini d›fllayan bir mücadele üretmeleri noktas›na kadar gidebilmekte. ‹mam hatip liseleri konusu bu durumun aç›k bir örne¤i... Oysa imam hatip liseleri bugün iki toplumsal ifllev görmekte: Çocuklar›n›n dinlerini de ö¤renmelerini talep eden toplumsal kesimlerin bu iste¤ine yan›t getirme ve k›zlar›n›n ahlaken uygun bir ortamda okumalar›n› isteyen ebeveynlerin taleplerini karfl›lama. Nihai çözüm teknik aç›dan çok farkl› flekillerde olabilir... Ama önemli olan bu taleplerin Türkiye’nin toplumsal birlikteli¤i ve ça¤dafl dünyaya adapte olmas› aç›s›ndan yap›c› bir nitelik arzetmesidir... TESEV elinizdeki raporla bu konuyu objektif bir çerçeveye oturtmay› hedefliyor. Çünkü e¤itim sorunlar›n›n cemaatler aras› alan kapma mant›¤› içinde de¤il, tüm toplumu kuflatacak bir perspektif içinde ele al›nmas› giderek zorunlu hale gelmekte. Bu nedenle imam hatip liselerine iliflkin tart›flman›n da farkl›l›klar aras›ndaki iletiflimi ve dayan›flmay› sa¤lamlaflt›ran bir toplumsal bar›fl projesi olarak alg›lanmas› gerekti¤ini düflünüyoruz. Devletin görevinin ‘iyi yurttafllar’ yetifltirmek de¤il, ‘yurttafllar› iyi’ yetifltirmek olmas› gerekti¤inin ortak ç›k›fl noktas› oldu¤u bir tart›flmay› açabilme umuduyla... Can Paker TESEV 5 ÖNSÖZ Bu raporun ilk halini TESEV'e sundu¤umuz gün, YÖK Yasas›'n›n baz› maddelerini de¤ifltiren tasar› hükümet taraf›ndan TBMM'ye sunuldu. Böylelikle 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesi ‹mam Hatip Lisesi ö¤rencileri baflta olmak üzere meslek lisesi ö¤rencilerinin üniversiteye giriflindeki katsay› engelini kald›rmaya söz vermifl olan iktidar partisi, son anda gelifltirilen bir ara formülle katsay›y› kald›rmak yerine, meslek lisesi ö¤rencileri lehine çok önemli iyilefltirmelere gitmeyi tercih etti. Tasar› h›zla yasalaflt›, fakat Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer, meslek liselerine yönelik de¤ifliklikleri uzun bir gerekçeyle veto ederek yasay› TBMM'ye iade etti. Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an da 1 Haziran 2004 tarihinde, partisinin TBMM Grubu'na yapt›¤› konuflmada, yasay› dondurduklar›n› aç›klad›. E¤er hükümetin düzenlemesi uygulamaya konulabilmifl olsayd›, hiç kuflkusuz ‹HL ve meslek liselerine yönelik ilgide belirgin bir art›fl yaflanacakt›. Ama katsay› kalsa da, kalkmasa da, son düzenlemede oldu¤u gibi etkisi azalat›lsa da ‹HL sorun üretmeye, toplumda gerginliklere neden olmaya devam ediyor, bütün bunlara ba¤l› olarak çok say›da gencin bugünleri ve yar›nlar› ipotek alt›na al›nm›fl oluyor. Katsay›n›n varl›¤› veya yoklu¤u, hakk›nda çok konuflulup tart›fl›lan, ideolojik/politik polemiklere ve çat›flmalara konu olan ‹HL'nin, din e¤itimi, meslek e¤itimi, din-devlet iliflkileri, temel hak ve özgürlükler gibi farkl› alanlar› ilgilendiren çetrefil bir sorun oldu¤u gerçe¤ini ortadan kald›rm›yor. Bu sorunun çözümüne bir katk›da bulunabilmek için 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren, "‹mam Hatip Liseleri: Efsaneler ve Gerçekler" bafll›kl› bir proje bafllatt›k. Projenin ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi, ‹HL sorununun y›llardan beri çözülememifl olmas›nda, toplumun de¤iflik kesimlerinin bu ö¤renim kurumlar›na, birbirine z›t kayg› ya da beklentilerle yaklafl›p onlara ço¤u zaman gerçekle çok fazla ilgisi olmayan anlamlar yüklemesinin önemli bir rolü oldu¤unu düflünüyoruz. Örne¤in 1997 sonras›ndaki geliflmeler, ‹HL'ne yönelik "laik" kayg›lar› büyük ölçüde giderdi. O tarihten itibaren ‹slami hassasiyet sahibi çevreler kayg›lan›r oldu. 8 y›ll›k kesintisiz zorunlu e¤itim tart›flmalar› s›ras›nda ‹slami kesim, bu yasayla önce ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n, ard›ndan tümünün kapat›laca¤›n› ileri sürdü ve yeni uygulamaya karfl› çok yo¤un bir kampanya yürüttü. Nitekim üniversiteye giriflte ç›kar›lan engellerin de etkisiyle ‹HL'ne yeni kay›tlarda gözle görülür bir azalma yafland›. 1997'den 6 AKP'nin iktidara geldi¤i 2002 Kas›m ay›na kadarki süreçte ‹HL ö¤rencilerinin ortaö¤retim içindeki oran› iyice azal›p yüzde 2.5 civar›na oturdu. Son yedi y›lda ‹HL'nde gözle görülür bir nitelik düflüflü yafland›. Aileler ilkö¤retimi baflar›yla tamamlayan çocuklar›n› gelecek kayg›s› nedeniyle ‹HL'ne göndermez oldu. Ancak ‹HL muhafazakâr ailelerin özellikle k›z çocuklar› için belli bir cazibeyi koruyabildi. Son yedi y›lda ‹HL etraf›ndaki tart›flmalar, ad›m ad›m ideolojik zeminden daha teknik bir alana kayd›. Örne¤in ‹HL mezunlar›n›n oluflturdu¤u baz› vak›f ve dernekler, k›sa süre içinde ‹HL'nin verili durum içerisinde nitelik olarak nas›l gelifltirilebilece¤i üzerine kafa yormaya bafllad›lar. Bugün itibariyle sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmesini isteyen güçlü sesler duyulmamakla birlikte ‹HL, hâlâ çözülmesi gereken bir sorun olarak ortada duruyor. AKP'nin iktidarda olmas›, Baflbakan Erdo¤an baflta olmak üzere baz› bakan ve çok say›da milletvekilinin ‹HL mezunu olmas›, bu sorunun çözümü için hem bir flans, hem de risk olarak de¤erlendirilebilir. Sonuç olarak ‹HL sorununa toplumun tüm kesimlerinin mutab›k kalaca¤› uygulanabilir bir çözüm ihtiyac› her geçen gün daha fazla ortaya ç›k›yor. Bu ihtiyaca bir ölçüde cevap verebilmek için flu ad›mlar›n zorunlu oldu¤unu tespitle ifle bafllad›k: Önce ‹HL olgusunu çözülmesi gereken bir sorun olarak kabul etmek; Bu sorunun bütün yönlerini, tarihsel bir perspektifte, olgulara dayal› ve tarafs›z bir flekilde ortaya ç›karmak; Bizzat yaflayanlar›n (ö¤renciler, ö¤retmenler, idareciler, veliler, mezunlar...) sorunu nas›l alg›lad›klar›n› ve ne gibi çözüm önerileri düflündüklerini kendilerinden ö¤renmek; Devletin ilgili birimlerinin sorunla ilgili çal›flmalar›n›, projelerini, niyet ve kayg›lar›n› belirlemek; Toplumun her kesimi taraf›ndan kabul edilebilir çözüm önerileri gelifltirebilmek için siyasetçilerin, e¤itim sendikalar›n›n, farkl› alan ve görüfllerden vatandafllar›n oluflturdu¤u sivil toplum örgütlerinin ve kanaat önderlerinin görüfl ve önerilerilerini derlemek; Uygulanabilir çözüm önerileri için e¤itim bilimcilerin ve farkl› disiplinlerden sosyal bilimcilerin bilgi, deneyim ve görüfllerine baflvurmak. Bu tespitlerden hareketle üç aflamal› bir çal›flma plan›n› hayata geçirdik: Literatür Tarama: ‹HL'nin dünü ve bugünü üzerine derinlikli 7 bilgiler içeren "Literatür Tarama Raporu" için yaklafl›k 50 gün çal›flt›k. Bu kapsamda ‹HL'ler üzerine haz›rlanm›fl makale ve kitaplar›n önemli bir bölümünden istifade ettik. Türkiye üniversitelerinde yap›lm›fl befl yüksek lisans, ABD üniversitelerinde yap›lm›fl iki doktora tezini edinip incelendik. Konuyla ilgili resmi mevzuat›n taranmas›n›n yan›s›ra Milli E¤itim Bakanl›¤›, ÖSYM ve Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'ndan gerekli birtak›m istatistikler temin ettik. Ortaya ç›kan metni fiubat 2004 sonlar›nda www.tesev.org.tr'de yay›nlad›k. Gelen elefltiriler ve yeni bulgular ›fl›¤›nda yap›lan son de¤iflikliklerle elinizdeki raporun birinci bölümünü "literatür tarama" oluflturdu. Saha Çal›flmas›: 23 fiubat-7 Mart 2004 tarihleri aras›nda, ‹HL'nin bugünkü durumlar›n›n bir foto¤raf›n› çekmek, yaflanan sorun ve sorunlar›, bizzat yaflayan kiflilerin a¤z›ndan dinlemek ve yine ayn› kiflilerin çözüm önerilerini derlemek amac›yla bir saha çal›flmas› gerçeklefltirdik. Bu kapsamda befl ilde 6 ‹HL'ne gittik: Adana, Erzurum, Diyarbak›r, Samsun ‹mam Hatip Liseleri ile ‹stanbul'da Ka¤›thane ve Üsküdar Anadolu ‹mam Hatip Liseleri. Buralarda, okul müdürlerinin saptad›¤› 59 ö¤renci ve 13 ö¤retmenle, ayr›ca 8 idareci, 38 mezun, 24 veliyle derinlemesine mülakat yapt›k. Saha çal›flmas›n›n sonuçlar› raporun ikinci bölümünde yer almaktad›r. Görüfl ve Öneri Derleme: 7 Mart-25 Nisan 2004 tarihleri aras›nda ‹HL sorunu hakk›nda görüfl ve önerilerini almak için baz› sivil toplum kurulufllar› ve e¤itim sendikalar›yla temasa geçtik. Ayr›ca Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n üst düzey bürokratlar›yla; TBMM Anayasa ve Milli E¤itim Komisyonlar›n›n baflkanlar›yla, AKP ve CHP'den baz› milletvekilleriyle, e¤itim bilimcilerle, ilahiyatç›lar ve sosyal bilimcilerle, farkl› görüfllere sahip gazetecilerle görüfltük. 7 Mart-25 Nisan tarihleri aras›nda ‹HL sorununu ele alan yazarlar›n görüfllerinden yararland›k. 15 kurum ve 60 kiflinin görüfl ve önerilerinden yapt›¤›m›z derlemeler raporun üçüncü bölümünü oluflturuyor. Sonuç: Türkiye'de, herkesi yak›ndan ilgilendiren hayati sorunlara, yayg›n, sivil ve demokratik bir tart›flman›n ard›ndan çözüm önerileri gelifltirmek al›flkanl›¤› ne yaz›k ki çok yerleflmifl de¤il. "‹HL: Efsaneler ve Gerçekler" projesi bu anlamda da Türk demokrasisi ve sivil toplumuna bir katk› sunabilmek amac›yla tasarland›. Bu bak›mdan raporun sonuç bölümünde, dile getirilen farkl› çözüm önerilerini ayr› ayr› ele al›p bunlar›n ne denli toplumun farkl› kesimleri taraf›ndan benimsenebilece¤ini ve hayata geçirilebilece¤ini tart›flt›k. TESEV Demokratikleflme Program› kapsam›nda yürüttü¤ümüz 8 bu çal›flma toplam dört ay›m›z› ald› ve 5 May›s 2004 tarihinde sona erdi. Bu tarihte rapor TESEV taraf›ndan hakemlere gönderildi. Hakemlerin görüfl, elefltiri ve önerileri ›fl›¤›nda rapora son fleklini 10 Haziran 2004 tarihinde verdik. Literatür tarama Ruflen Çak›r, ‹rfan Bozan ve Balkan Talu taraf›ndan yap›ld›. Ruflen Çak›r Erzurum, ‹rfan Bozan Adana ve Ka¤›thane, Balkan Talu Üsküdar Anadolu, Müjgan Halis Diyarbak›r, Levent Cinemre Samsun ‹HL görüflmelerini gerçeklefltirdi. Görüfl ve öneri derleme safhas›nda da bu isimlere ek olarak H›d›r Göktafl, Ankara'daki siyasetçi ve STK görüflmelerini üstlendi. Raporu haz›rlayan ekip olarak tümümüz gazeteciyiz. Saha ve görüfl tarama çal›flmalar›nda yard›mlar›na baflvurdu¤umuz arkadafllar›m›z da gazeteci. Dolay›s›yla, bu rapor hiç kuflkusuz, bir "akademik çal›flma" olma iddias› tafl›mamaktad›r. Araflt›rma ve görüflmelerimizde esas olarak gazetecilik teknik ve yöntemlerine baflvurmufl oldu¤umuz aç›kt›r. Bununla birlikte yap›lm›fl kimi akademik çal›flmalardan ve baz› sosyal bilimcilerin görüfl ve önerilerinden yararland›k. TESEV'in bu çal›flmas›, bu konudaki akademik/bilimsel çal›flmalar› teflvik ederse, en önemlisi, Türkiye'deki ‹HL sorununun çözümüne bir nebze katk›da bulunabilirse mutlu olaca¤›z. Çok az say›daki STK temsilcisi ve baz› gazeteciler d›fl›nda ulaflmak istedi¤imiz herkesin görüflme teklifimizi kabul etmesi ve bunlardan büyük bölümünün ellerinden geleni yapmas› iflimizi çok kolaylaflt›rd›. 9 ‹Ç‹NDEK‹LER SUNUfi 5 ÖNSÖZ 6 ÖZET 15 SUMMARY 39 BÖLÜM I L‹TERATÜR TARAMA 53 1.1 Bugüne Nas›l Gelindi? 1.2 Cumhuriyet Öncesi Dönemde Din E¤itimi 1.3 Cumhuriyetin ‹lk Y›llar›nda Din E¤itimi ‹mam Hatip Mektepleri (1924-1930) ‹mam Hatip Kurslar› (1949-1951) ‹mam Hatip Okullar› (1951-1972) ‹mam Hatip Liseleri (1973-...) 1.4 ‹mam Hatip Liselerinin Yükselifl Y›llar› 1.5 12 Eylül Sonras› Dönem 1.6 ‹HL’nin Yükselifl Nedenleri Halk›n Sahiplenmesi Pansiyon ve Burs Olanaklar› Din E¤itimi Talebi Yükseliflin “Gizli Kahramanlar›” K›zlar ‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri 1.7 ‹HL’ye Yönelik Elefltiriler ‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri ‹HL Ö¤rencilerinin Meslek Tercihleri ‹HL’nin Üniversite S›nav› Baflar› Durumlar› ‹mam Hatip Liseleri ve Diyanet Müfredat Tart›flmas› Ekonomik Verimlilik Aç›s›ndan ‹mam Hatip Liseleri ‹HL ve Di¤er Liselerdeki Ö¤renci Say›s›n›n Karfl›laflt›r›lmas› Katsay› Uygulamas›n›n Ard›ndan Meslek Liselerinde Yaflanan De¤iflimler ‹HL Ö¤rencilerinin Tutum ve Davran›fllar›n›n Di¤er Liselerle K›yaslanmas› ‹HL’ye Yönelik Siyasi ‹tirazlar Dini Gruplaflma Olgusu 1.8 Gerileme Dönemi 54 56 57 57 58 59 63 64 66 71 71 72 74 75 78 81 81 89 92 96 98 102 103 104 106 109 110 111 BÖLÜM II SAHA ARAfiTIRMASI 2.1 Çal›flma Yöntemi 2.2 Çal›flma Gruplar› 2.3 Yaflayanlar›n A¤z›ndan ‹HL Sorunu ‹HL’ye Gitme Gerekçeleri ve Gelecek Beklentileri 113 113 114 116 118 2.4 Nitelik ve Nicelik Sorunu ve K›z Ö¤rencilerin Durumu 2.5 Statü Karmaflas› 2.6 ‹mam Hatiplilik Olgusu ve Dayan›flma A¤lar› 2.7 ‹HL’lilerin Toplum ve Devlete Bak›fllar› 2.8 AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar 2.9 ‹HL’nin Gelece¤ine Yönelik Görüfller ve Seçmeli Din Dersi Tart›flmas› 121 124 125 128 130 131 Ek 1 Ö¤rencilere Yöneltti¤imiz Sorular Ek 2 ‹dareci ve Ö¤retmen Sorular› Ek 3 ‹HL Mezun Sorular› Ek 4 Ö¤renci Velilerine Sorular 134 135 135 136 BÖLÜM III GÖRÜfi VE ÖNER‹ DERLEME 3.1 Görüflme Yap›lan Kifli ve Kurumlar Sivil ToplumKurulufllar› E¤itim Sendikalar› E¤itim Bilimciler Sosyal Bilimciler Gazeteciler Siyasetçiler Bürokratlar 3.2. ‹HL Olgusunun ve Sorununun Alg›lanmas› 3.3. Hangi ‹htiyaç? 3.4. Statü Tart›flmas› ve ‹sim De¤iflikli¤i Önerisi 3.5. ‹mam Hatiplilik Olgusu ve ‹HL Kimli¤i 3.6. Katsay› Tart›flmas› 3.7. Katsay› Nas›l Çözülür? 3.8. ‹HL Mezunlar›n›n Gidebilece¤i Fakülteler S›n›rlanmal› m›? 3.9. K›z Ö¤rencilerin Durumu 3.10. Din Ö¤renimi ‹htiyac› Nas›l Karfl›lanmal›? 3.11. Seçmeli Din Dersi Seçene¤i 3.12. Din Ö¤reniminin ‹çeri¤i 3.13. Özel Okullarda Din E¤itimi Mümkün Olmal› m›? 3.14. Sekiz Y›ll›k Kesintisiz E¤itim Tart›flmalar› 3.15. “Arka Bahçe” ‹ddialar› ve AKP ‹ktidar›yla De¤iflen ve De¤iflmeyen 137 137 137 137 138 138 138 139 140 140 144 149 155 159 163 164 168 171 176 178 182 186 187 Ek 1 STK’lara Sorulan Sorular Ek 2 E¤itim Sendikac›lar›na Sorulan Sorular Ek 3 E¤itim Bilimcilere Sorulan Sorular Ek 4 Sosyal Bilimcilere Sorulan Sorular Ek 5 Gazetecilere Sorulan Sorular 192 193 193 193 194 BÖLÜM IV SONUÇ VE ÖNER‹LER 4.1. Neden Böyle Bir Çal›flma? 4.2. Günümüzde ‹HL Sorunu 4.3. AKP Hükümetinin ‹HL Sorununa Bak›fl› 4.4. Katsay› Ne Kadar Önemli? 4.5. Üç Farkl› Yaklafl›m ‹HL’de Din E¤itimi verilir yaklafl›m› ‹HL’de Din Görevlisi Yetifltirilir yaklafl›m› Din Ö¤retiminin Özelleflmesi Tart›flmas› ve Seçmeli Din Dersi Önerisi 4.6. Toplumsal Uzlaflma ‹htiyac› 4.7. Çözüm Önerileri Genel Yaklafl›mlar Somut Öneriler 195 196 196 199 201 201 202 203 204 206 207 208 Ek 1.YAPILMIfi BAZI GAZETEC‹ GÖRÜfiMELER‹ Ek 2. SOSYAL B‹L‹MC‹LERLE YAPILAN BAZI GÖRÜfiMELER Ek 3. CUMHURBAfiKANI AHMET NECDET SEZER’‹N KATSAYIYLA ‹LG‹L‹ YASAL DÜZENLEMEY‹ VETO GEREKÇELER‹ 257 SEÇ‹LM‹fi KAYNAKÇA 266 TABLOLAR Tablo 1.1 ‹mam Hatip Mekteplerinin Okul ve Ö¤renci Durumlar› Tablo 1.2.1 Y›llara Göre ‹mam Hatip Okullar› Say›s› Tablo 1.2.2 1953-54 Ders Y›l›nda ‹mam Hatip Okullar›nda Okuyan Ö¤renci Say›s› Tablo 1.3 ‹mam Hatip Liselerinde Say›sal Geliflmeler (1951-1971) Tablo 1.4.1 ‹HL’de Say›sal Geliflmeler (1971-1981) Tablo 1.4.2 ‹HL’de Say›sal Geliflmeler (1981-1991) Tablo 1.4.3 ‹HL’de Say›sal Geliflmeler (1991-2004) Tablo 1.4.4 Baflbakanlara Göre Aç›lan ‹HL Say›lar› (Anadolu ‹HL ve Çok Programl› Liseler dahil) Tablo 1.4.5 ‹HL’nin Baflbakan ve Milli E¤itim Bakanlar›na Göre Aç›l›fllar› (1951-1997) Tablo 1.4.6 ‹mam Hatip Okulu/Lisesi Y›llara Göre Aç›l›fl Durumu Tablo 1.5.1 ‹HL Ö¤retim Binalar›n›n Mülkiyet Durumlar› Tablo 1.5.2 ‹HL’nin Yap›l›fl Durumlar› Tablo 1.5.3 Pansiyon Binalar› Mülkiyet Durumu Tablo 1.5.4 Yap›l›fl Durumlar› ‹tibariyle Pansiyonlar (Sadece ‹HL Ö¤rencileri Bulunanlar Tablo 1.6.1 Çeflitli Ö¤retim Dairelerinin Y›llar ‹tibariyle Burslu Ö¤renci Say›lar› Tablo 1.6.2. 1996-1997 Ö¤retim Y›l›nda Ö¤renci Pansiyonlar› ve Ö¤renci Kapasiteleri Tablo 1.7.1 1990 Y›l› Sonras› ‹HL Erkek-K›z Ö¤renci Say›s› Tablosu Tablo 1.7.2 ‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar› Tablo 1.7.3 Sosyal Hayat ve Kad›n Konusunda Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar Tablo 1.7.4 Kad›n›n Çal›flma Hayat›na Kat›l›m›na ‹liflkin Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar Tablo 1.8.1 ‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri- Baban›n Ö¤renim Durumu Tablo 1.8.2 ‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri- Annenin Ö¤renim Durumu Tablo 1.9.1 ‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri 210 244 Tablo 1.9.2 ‹HL Mezunlar›n›n Hukuk Fakültelerine Yerleflme Durumu (1988 Y›l›) Tablo 1.9.3 ‹HL Mezunlar›n›n Kamu Yönetimi Fakültelerine Yerleflme Durumu (1988 Y›l›) Tablo 1.9.4 1986 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar› Tablo 1.9.5 1987 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar› Tablo 1.9.6 1988 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar› Tablo 1.9.7 1998-2002 Aras› ‹HL’lilerin Baz› Lisans Programlar›na Yerleflme Say›lar› Tablo 1.9.8 Ö¤retmen Lisesi Ç›k›fll› Adaylardan Ö¤retmenlik Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar› Tablo 1.9.9 ‹HL Ç›k›fll› Adaylardan Baz› Lisans Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar› Tablo 1.9.10 2003 Y›l›nda Genel ve Mesleki Teknik Ortaö¤retimden Lisans Programlar›na Geçenlerin Say›lar› Tablo 1.10.1 “Ö¤reniminiz bitince hangi meslek ya da ifl dal›nda çal›flmay› düflünüyorsunuz?” sorusuna ‹HL ö¤rencilerinin yan›tlar› Tablo 1.10.2 ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Üniversitelerde Seçmeyi Düflündükleri Program Tablo 1.10.3 “‹leride Hangi Mesle¤i Seçmek ‹stiyorsunuz?”Sorusuna Ö¤rencilerin Verdi¤i Yan›tlar Tablo 1.10.4 “Okul Sonras› Hangi Fakülteyi Tercih Edeceksiniz?” Sorusuna Ö¤rencilerin Yan›tlar› Tablo 1.10.5 Ö¤rencilerin Dini Görev Alma Düflüncesi ve Dini Yüksek Tahsil Yapma ‹ste¤ine ‹liflkin Yan›tlar› Tablo 1.11.1 Adana ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar› Tablo 1.11.2 Diyarbak›r ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar› Tablo 1.11.3 Erzurum ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar› Tablo 1.12.1 ‹mam Hatip Okulu II. Devre Mezunlar›n›n Yöneliflleri (1960-1970) Tablo 1.12.2 1980 Y›l›nda ‹mam Hatip Mezunlar›n›n Yöneliflleri Tablo 1.12.3 Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Personeli E¤itim Durumlar› (1994 Y›l›) Tablo 1.12.4 ‹HL Mezunu Diyanet Personelinin Y›llara Göre Da¤›l›m› Tablo 1.13.1 ‹HL ve Di¤er Meslek Liselerinin Ders Program› Karfl›laflt›rmas› Tablo 1.13.2 ‹HL Orta K›s›m Haftal›k Ders Çizelgesi Tablo 1.13.3 ‹HL Lise K›sm› Haftal›k Ders Çizelgesi Tablo 1.14 Mesleki ve Teknik E¤itim Bak›m›ndan ‹HL Tablo 1.15.1 Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s›n›n Ortaö¤retim Toplam Ö¤renci Say›s›na Oran› (Lise K›sm›) Tablo 1.15.2 2001-2002 Ö¤retim Y›l›nda Türkiye’deki Okul Türleri ve Say›lar› Tablo 1.16.1 Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤rencilerin Toplam Ortaö¤retim Ö¤rencileri ‹çindeki Oranlar› Tablo 1.16.2 Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤renci Say›lar› Tablo 1.17.1 Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin Okuduklar› Gazeteler Tablo 1.17.2 Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin ‹zledikleri TV Kanallar› Tablo 1.17.3 Ö¤rencilerin Dünyadaki Sevdikleri Liderlerin Okullara Göre Da¤›l›m› Tablo 1.17.4 Ö¤rencilerin Okullara Göre Türkiye’nin Önemli Gördükleri Üç Sorun Tablo 1.18 ‹HL Ö¤rencilerinin Okullarda Dini Gruplaflma Olup Olmad›¤›na ‹liflkin Görüflleri Tablo 1.19.1 Y›llara Göre ‹HL’ye Yeni Kay›t Olan Ö¤renci Say›s› Tablo 2.1 ‹ller ve Görüflülen Gruplar Tablo 2.2.1Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin Mesleklere Göre Da¤›l›m› Tablo 2.3.1 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n Mesleklere Göre Da¤›l›m› Tablo 2.3.2 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin E¤itim Durumu Tablo 2.3.3 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n E¤itim Durumu Tablo 2.3.4 Araflt›rmaya Kat›lan Erkek Ö¤rencilerin Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m› Tablo 2.3.5 Araflt›rmaya Kat›lan K›z Ö¤rencilerin Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m› fiEK‹LLER fiekil 1.1 1971-1981 ‹HL Say›lar› (Orta K›s›m) fiekil 1.2 Toplam Ö¤renci Say›s› fiekil 1.3 Ö¤renci Say›s› (1981-1991) fiekil 1.4 Y›llar ‹tibariyle ‹HL’de Erkek Ö¤renci Say›s› fiekil 1.5 Y›llar ‹tibariyle ‹HL’de K›z Ö¤renci Say›s› fiekil 1.6 Okul Türlerine Göre Üniversite S›nav› Baflar› Oranlar› (Aç›kö¤retim ve 2 Y›ll›k Meslek Okullar› Dahil fiekil 1.7 Ortaö¤retimde Toplam Ö¤renci Say›lar› fiekil 1.8 Ortaö¤retimde Yeni Kay›t Ö¤renci Say›lar› fiekil 1.9 Yeni Kay›t Say›s› Y›llar De¤iflimi fiekil 1.10 Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s› YAZARLAR HAKKINDA 268 ÖZET Türkiye, ‹mam Hatip yetifltiren okullarla ilk olarak 1924 y›l›nda tan›flt›. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na dayan›larak ilk olarak 1924 y›l›nda 28 merkezde "‹mam Hatip Mektepleri" aç›ld›. Bu okullar ö¤renci yetersizli¤i nedeniyle 1930 y›l›nda kapat›ld›. 1949 y›l›nda CHP Hükümeti, "‹mam Hatip Kurslar›" ad› alt›nda 10 ay süreli kurslar açt›. Bu kurslar›n ömrü 1951 y›l›nda Demokrat Parti hükümeti döneminde aç›lan "‹mam Hatip Okullar›"na kadar sürdü. 10 Ekim 1951 say›l› Müdürler Komisyonu karar› ile 7 ilde ‹mam Hatip Okullar› (‹HO) aç›ld›. Bu okullar birinci devresi 4, ikinci devresi 3 y›l olan ve bir bütün teflkil eden okullard›. 19631964 ö¤renim y›l›nda ‹HO'na ilk defa paras›z ve yat›l› ö¤renci al›nd›. 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra yap›lan düzenleme ile ‹mam Hatip orta k›s›mlar› kapat›larak süresi 4 y›la indirildi. 1973 y›l›nda Naim Talu Hükümeti döneminde Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yap›lan de¤ifliklikle ‹mam Hatip Okullar›'n›n ad› "‹mam Hatip Lisesi" olarak de¤ifltirildi ve mezunlar›na fark dersleri vermelerine gerek kalmadan üniversitelerin edebiyat kollar›na gidebilme hakk› tan›nd›. 1976 y›l›nda Dan›fltay karar› ile ilk defa ‹HL'lere k›z ö¤renci al›nmaya baflland›. 26 Ocak 1974'te kurulan MSP-CHP Hükümeti ‹HL'nin iki y›l önce kapat›lan orta k›s›mlar›n› tekrar açt›. ‹ki dönem halinde Süleyman Demirel liderli¤inde ülkeyi yöneten Milliyetçi Cephe hükümetleri toplam 3 y›l 9 ayl›k iktidarlar› döneminde 230 yeni ‹HL açt›. 1980 y›l›na gelindi¤inde Türkiye'deki ‹HL say›s› ortaokul düzeyinde 374 lise düzeyinde ise 333'e ulaflm›flt›. ‹HL'nde ö¤renim gören ö¤renci say›s›ysa 1980 y›l› itibariyle 200 bini geçti. 12 Eylül askeri yönetimi Milli E¤itim Temel Kanunu'nun 32. Maddesini yeniden düzenleyerek ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerin tüm bölümlerine girmesine olanak tan›d›. Turgut Özal hükümetleri dönemindeyse yeni ‹HL aç›lmas› yerine nitelik artt›r›lmas› yoluna gidildi Anadolu ‹mam Hatip Liseleri aç›ld›, varolan okullar flubeler fleklinde büyüdü. Bu durum "Yatay büyüme" olarak adland›r›ld›. 1997 y›l›na gelindi¤inde ‹HL'nde ö¤renim gören ö¤renci say›s› 500 binin üzerine, okul say›s› ise 612'ye ulaflt›. 28 fiubat sürecinin ard›ndan 16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen 8 y›ll›k kesintisiz e¤itim ile ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›. YÖK Genel Kurulu'nun 30 Temmuz 1998 tarihinde getirdi¤i katsay› düzenlemesiyle ‹HL mezunlar›n›n ‹lahiyat Fakülteleri d›fl›ndaki fakültelere girmelerini zorlaflt›. Bu iki düzenlemenin etkisi kendini k›sa 15 zamanda gösterdi ve ‹HL ö¤rencisi say›s› 2002-2003 ö¤renim y›l›nda 64 bin 534'e kadar düfltü. Bir sonraki y›lsa yeni kay›tlardaki art›flla bu say› 84 bin 898'e ç›kt›. Kimi yorumculara göre bu art›fl›n nedeni, AKP kükümetinin ifl bafl›na gelmesi ve katsay› probleminin ortadan kald›r›laca¤› yönündeki beklentilerdi. 1997 Öncesi ‹HL'ine Afl›r› Yöneliflin Nedenleri 1971 - 1981 ‹HL Say›lar› (Orta K›s›m) 400 350 Okul Say›s› 300 250 200 150 100 50 1 0 98 98 -1 -1 80 79 19 19 19 19 78 77 -1 -1 97 97 9 8 7 97 -1 76 19 19 19 75 74 -1 -1 97 97 6 5 4 97 -1 73 19 19 19 72 71 -1 -1 97 97 3 2 0 Y›llar Yeni Kay›t Say›s› Y›llar De¤iflimi (Lise K›sm›) Ö¤renci Say›s› 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 4 00 3 -2 03 -2 20 20 02 01 20 20 00 00 -2 -2 00 -2 99 19 2 1 00 0 9 00 99 -1 19 19 98 97 96 -1 -1 99 99 8 7 6 19 19 19 95 94 -1 -1 99 99 99 -1 93 19 19 5 4 3 99 -1 92 91 19 19 90 -1 -1 99 99 1 2 0 Y›llar Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s› (Orta ve Lise K›sm› Toplam›) Ö¤renci Say›s› 600000 500000 400000 300000 200000 100000 16 -2 02 20 20 00 -2 00 00 3 1 9 99 19 98 -1 -1 96 19 94 -1 99 99 7 5 3 99 -1 Y›llar 19 92 90 -1 19 19 19 88 -1 99 98 1 9 7 98 -1 -1 86 19 84 19 19 82 -1 98 98 5 3 0 1973-1974 ö¤renim y›l›nda ‹HL'nde (72 Orta-71 Lise) toplam 34 bin 570 ö¤renci vard›. Bu tarihten 25 y›l sonra, yani 1997 y›l›na gelindi¤inde ö¤renci say›s› 511 bin 502, okul say›s›ysa orta k›s›m olarak 601'e, lise k›sm›ysa 402'ye ulaflm›flt›. 1973 y›l›ndan irtibaren, 12 Eylül dönemi dahil, hiçbir y›l ‹HL ö¤renci say›s› azalmad› aksine her y›l artt›. Bu yükseliflin bellibafll› nedenlerini flöyle s›ralayabiliriz: 1-Halk›n Sahiplenmesi Ö¤renci art›fl›n›n arkas›nda, MC dönemlerinde oldu¤u gibi hiç kuflkusuz birtak›m siyasal sebepler vard›, fakat as›l gerekçe muhafazakâr kitlelerin ‹HL'ni benimseyip onlara sahip ç›kmas›yd›. Öyle ki kimi hükümetler yeni ‹HL açmak istemeseler de iktidara geldiklerinde aç›lmaya haz›r ‹HL binalar› buldular. Zira bu okullar›n inflas› ve döflenmesinde, di¤er okullarla k›yaslanmayacak ölçüde halk katk›s› ve kat›l›m› söz konusuydu. Bunun sonucunda ‹HL binalar›n›n yüzde 65'i, tepeden t›rna¤a, devlet katk›s› olmadan yap›ld›. Devletin hiçbir katk› almadan yapt›¤› ‹HL binalar›ysa, genel toplam içerisinde ancak yüzde 9,5'luk bir oran oluflturmaktad›r. (Ünsür, 1995 S.148) ‹HL'nin Yap›l›fl Durumlar› Devlet taraf›ndan yap›lanlar 38 Devlet-millet iflbirli¤iyle yap›lanlar 77 Mülkiyeti Hazine'ye ait olup geçici olarak tahsis edilenler 22 Dernek, vak›f ve di¤er kurulufllarca yap›lanlar 263 Toplam 400 Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 149. Burada dikkat çeken bir di¤er nokta da, halk taraf›ndan yapt›r›lan okullar konusunda devletin elinin kolunun ba¤l› olmas›d›r. E¤er bir kifli yapt›rd›¤› okulun ‹HL olmas›n› flart koflarsa, söz konusu yerleflim biriminde ‹HL ihtiyac› olmasa dahi, Milli E¤itim Bakanl›¤› okulun türünü de¤ifltirme hakk›na sahip de¤il. Bu konuda yap›lan kimi tasarruflar›n yarg› engeline tak›ld›¤› biliniyor. 2-Pansiyon ve Burs Olanaklar› ‹mam Hatip Okullar›na ilk olarak 1963-1964 y›l›nda paras›z yat›l› ö¤renci al›nd›. Bu sayede özellikle k›rsal kesimden gelen, düflük gelirli ailelerin çocuklar›n›n ö¤renim görme flans› artt›. "‹fl garantili" (Diyanet bünyesinde) okullar olarak alg›lanmas›, ‹HL'ni dar gelirli aileler için cazip hale getirdi. Y›llar içinde ‹HL'nin 17 pansiyon ve burs olanaklar›n›n belirgin flekilde artt›¤› görülmektedir: Çeflitli Ö¤retim Dairelerinin Y›llar ‹tibariyle Burslu Ö¤renci Say›lar› Ö⁄RET‹M KURUMLARI 1991-92 1992-93 1993-94 1994-95 1995-96 1996-97 5000 6981 10417 12307 31348 27881 ‹lkö¤retim Genel Md. Ortaö¤retim Genel Md. 6500 8291 12220 11826 27128 22724 Erkek Teknik Ö¤retim 1830 1550 2404 2449 6750 5888 K›z Teknik Ö¤retim Genel Md. 600 477 707 826 2339 1966 Ticaret ve Tur. Ö¤r. Gen. Md. 1340 932 1399 1386 3554 3290 Ö¤retmen Yetifltirme Gen. Md. 50 57 131 147 445 296 Din Ö¤retimi Gen. Md. 3100 1700 2702 3312 9854 7416 Özel E¤itim Reh. Ve Dan. 71 12 15 20 25 35 Sa¤l›k ‹flleri Dairesi 10 X 5 5 5 8 18501 20000 30000 32278 81448 69504 Toplam Kaynak: MEB, Milli E¤itimle ‹lgili Bilgiler. APK Kurulu Bflk. Ankara, 1997 s.54 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 84. 1996-1997 Ö¤retim Y›l›nda Ö¤renci Pansiyonlar› ve Ö¤renci Kapasiteleri Ö⁄RET‹M DA‹RES‹ ‹lkö¤retim Genel Md. PANS‹YON SAYISI PANS‹YON KAPAS‹TES‹ TOPLAM Ö⁄RENC‹ SAYISI 169 84574 6717198 Ortaö¤retim Genel Md. 216 43761 1426371 Erkek Teknik Ö¤retim 102 18261 390806 K›z Teknik Ö¤retim Gen. Md. 24 3017 98617 Ticaret ve Tur. Ö¤r. Genel Md 20 2010 224489 Ö¤retmen Yetifltirme Genel Md. 68 15943 21370 Din Ö¤retimi Genel Md. 291 41398 511502 Özel E¤itim Reh. Ve Dan. 50 7502 272 Özel E¤itim Kurumlar› Genel Md. 94 12826 2266 1034 229292 9392891 Toplam Kaynak: MEB E¤itimle ‹lgili Bilgiler, s. 56 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 85. Yukar›daki iki tablo incelendi¤inde ‹HL'nin di¤er burs ve yat›l›l›k olanaklar›n›n di¤er meslek liselerine göre çok daha fazla oldu¤u görülüyor. Bu fark›n en büyük nedeni ‹HL'nin binalar›n›n yap›l›fl›nda ciddi bir halk katk›s›n›n olmas›. Halk, bu okullara hiçbir okulda rastlanmayacak ölçüde sahip ç›km›flt›r. 3-Din E¤itimi Talebi ‹HL'ne yönelik talebin alt›nda yatan en önemli etken hiç kuflkusuz din e¤itimi alma iste¤i. Bu olguyu daha iyi anlamak için ‹HL ö¤rencileri üzerine yap›lm›fl baz› araflt›rmalara baflvuraca¤›z. CEBEC‹ 1993: Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan "‹mam Hatip Liselerinden Mezun Olanlar›n Yöneliflleri ve Sebepleri" bafll›kl› 18 araflt›rma için 1993 y›l›nda Sakarya, Zonguldak, Ere¤li ve Karasu'daki ‹mam Hatip Liselerinde anket yap›ld›. Ankette ö¤rencilere "Niçin ‹mam Hatip Liselerini tercih ettiniz?" sorusu yöneltildi. Sonuçlar: Dini bilgileri daha iyi ö¤renmek için % 71 Ailem istedi¤i için % 15 Din görevlisi olmak için % 9 Baflka % 5 TÜRKMEN (GÜL) 1998: Araflt›rma Bursa ve civar›ndaki 9 ilçede 1993-1994 ö¤renim y›l›nda gerçeklefltirildi. Araflt›rmaya 500 ö¤renci kat›ld›. Araflt›rmada, ö¤renciler % 80.8 oran›nda ‹HL'nde ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip, buna gerekçe olarak % 72.4 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda dini bilgiler de veriliyor," demifllerdir. ÜNLÜ 1999: Bu araflt›rma 1995-1996 y›l›nda Bursa ve ilçelerindeki 14 ‹HL'nde 565 ö¤renciyle yap›ld›. Araflt›rmada, ö¤rencilerin % 83.93'ü ‹HL'nde ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip, bunun gerekçesinde % 69.57 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda dini bilgiler de veriliyor" fl›kk›n› iflaretlemifllerdir. ALTUNSARAY 2000: Bu araflt›rma 1998-1999 ö¤retim y›l›nda Ankara'daki 7 ‹HL'nden 379 ö¤renci ile yap›ld›. Araflt›rman›n sonuç bölümünde "Araflt›rmaya kat›lan ö¤rencilerin tamam› dinlerini daha iyi ö¤rendikleri için bu okulu talep ettiklerini belirtmifllerdir," denildi. (s.93) Yukar›daki dört araflt›rman›n sonuçlar› ›fl›¤›nda, ‹HL'ne yöneliflte, lise e¤itimine ek olarak dini bilgiler alma iste¤inin belirleyici oldu¤u ortaya ç›k›yor. Araflt›rmalar›n bir di¤er bulgusuysa ‹HL ö¤rencilerinin kendi istekleriyle bu okullar› tercih ettiklerini belirtmeleri. Eldeki araflt›rmalara göre ‹HL ö¤rencilerinin bu okullar› tercih etmelerinin sebepleri flöyle: ÜNLÜ 1999 Kendi iste¤iyle Aile istedi¤i için % 52.06 % 33.27 TÜRKMEN (GÜL) 1998 Kendi iste¤iyle % 50.0 Aile iste¤i % 26.0 ALTUNSARAY 2000 Bu çal›flmada araflt›rmac›, ‹HL tercihlerini baflka de¤iflkenlerle 19 birlikte incelemifltir. Bu nedenle yüzde de¤erlerinden yoksunuz, ancak araflt›rman›n sonuç bölümünde bu konuya iliflkin ç›kan sonuç belirtilmifltir. Altunsaray, ‹HL'nin talep edilmesinde aile etkisinin erkek ö¤rencilerde daha yüksek oldu¤unu tespit ediyor. Araflt›rmac›, baflörtüsünün tak›labilmesi ve k›zlarla erkek ö¤rencilerin ayr› s›n›flarda ders yapmas›n›n bu okullar›n tercih edilmesinde çok etkili oldu¤unu da söylüyor. (s.94) 4- K›z Ö¤renciler 1950 y›l›nda imam ve hatip yetifltirmek üzere aç›lan ‹mam Hatip Okullar›'na bir gün k›z ö¤rencilerin de al›naca¤› herhalde kimsenin akl›na gelmemiflti. K›z›n› ‹HL'ne kaydettirmek isteyen bir velinin hukuk mücadelesi sonucu Dan›fltay 11. Dairesi'nin 14.12.1976 ve 1976/4374 say›l› karar›yla ‹HL'ne k›z ö¤renciler al›nmaya baflland›. Afla¤›daki tablo ‹HL'ndeki k›z say›s›n›n y›l›llara göre de¤iflimini göstermektedir: 1990 Y›l› Sonras› ‹HL Erkek-K›z Ö¤renci Say›s› Ö⁄RET‹M YILI ERKEK KIZ TOPLAM 1990-1991 76898 23789 100687 TOPLAM Ö⁄RENC‹ ‹Ç‹NDE KIZ YÜZDES‹ 23,63 1991-1992 86450 32835 119285 27,53 1992-1993 99160 43202 142362 30,35 1993-1994 109262 53061 162323 32,69 1994-1995 107999 59183 167182 35,4 1995-1996 113247 70394 183641 38,33 1996-1997 106187 74185 180372 41,13 1997-1998 98430 79616 178046 44,72 1998-1999 100021 92765 192786 48,11 1999-2000 66776 67448 134224 50,25 2000-2001 46906 44714 91620 48,8 2001-2002 38719 32864 71583 45,91 2002-2003 38987 25547 64534 39,59 2003-2004 49336 35562 84898 41,89 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü. Tablo dikkatle incelenecek olursa 1990 y›l› sonras›nda ‹HL'ndeki k›z ö¤renci say›s›ndaki art›fl net olarak görülebiliyor. Say›sal olarak art›fl›n yan› s›ra erkek ö¤renci karfl›s›nda k›z ö¤rencilerin oran olarak yükseliflte oldu¤u da aç›kça ortada. 1990-1991 ö¤renim y›l›nda k›z ö¤rencilerin oran› % 23.63'ken, yani yaklafl›k olarak her dört ‹HL ö¤rencisinden ancak biri k›zken, 1999-2000 ö¤renim y›l›ndan k›z ö¤renci say›s› erkek ö¤renci say›s›n› geçmifl ve oran k›zlar lehine % 50.25 olmufltur. Di¤er bir deyiflle her iki ‹HL ö¤rencisinden birisi k›zd›r. 2003-2004 ö¤renim y›l›ndaysa genel ‹HL ö¤rencileri içindeki k›z oran› % 41.89'dur. 20 Esas kurulufl amac› imam ve hatip yetifltirmek olarak saptanm›fl bu okullardaki yüksek k›z ö¤renci oran›, k›zlar ve erkeklerin ayr› s›n›flarda ders görmesi ve k›zlar›n bafllar›n› örterek e¤itim imkan›na sahip olmas› türünden gerekçelerle ne derece aç›klanabilir? Kald› ki, ‹HL üzerine yap›lan baz› araflt›rmalar, buralardaki k›z ö¤rencilerin, sadece ‹HL'ndeki de¤il, genel liselerdeki erkeklere k›yasla modern de¤er ve ölçülere daha yatk›n olduklar›n› gösteriyor. Bu noktada Mustafa Kemal Coflkun taraf›ndan ODTÜ Sosyoloji Bölümü için haz›rlanan yüksek lisans tezi çarp›c› bulgulara sahip. Coflkun yapt›¤› ankette ‹HL'ndeki k›z ve erkek ö¤rencileri, kad›n›n toplumsal yaflamdaki yeri üzerine sorulara flöyle cevap vermifl: ‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›* ÖNERMELER K›z % Erkek % Kad›nlar d›flar›da çal›flarak eve kazanç sa¤lamal›d›r 84,4 19,3 Kad›n kendi fikirlerini serbestçe baflka erkeklere söyleyebilir 66,2 24,4 Kad›n kendi fikirlerini yaln›zca kocas›na söyleyebilmelidir 15,6 60,2 Kad›n›n meslek sahibi olmas› gereksizdir 3,1 22,2 Kad›nlar d›flar› ç›kt›klar›nda ya da baflkalar›n›n yan›nda mutlaka örtünmelidir 90,7 89,8 Kad›nlar yaln›z bafllar›na seyahat edebilirler 57,8 15,9 Kad›n›n esas yeri evi olmal›d›r 27,6 83 Kaynak: Coflkun, 1999, s. 98. * Önermelere "fikrime çok uygun"ve "fikrime uygun "yan›t›n› veren ö¤rencilerin oranlar› verilmifltir Kad›n›n Çal›flma Hayat›na ‹liflkin Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar* Anadolu Liseleri K Kad›n çal›flmal› Meslek kad›n için gerekli de¤ildir Kad›n›n yeri evidir E 94,5 90,6 E ‹mam Hatip Liseleri K E 94,1 65,6 96 50,1 95,5 89 84,8 19,3 1,3 Normal Liseler K E 6,6 Endüstri Meslek Liseleri K E Özel Liseler K 3 21,6 Özel Cemaat Okullar› K E 90 69,3 2,1 6,9 x 3,2 3,6 15,5 1,5 3,6 9,7 21,9 14,4 40,7 43,5 59,6 6 20,7 27,2 82,6 17,5 33,9 Kaynak: Coflkun, 1999 s.82 *Önermeye olumlu görüfl verenlerin kendi okul grubu içindeki ö¤rencilere yüzde oran› "‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›" bafll›kl› tabloda ‹HL'nde okuyan k›z ve erkek ö¤renciler, kad›n›n toplumsal yaflamdaki yerine iliflkin sorulara verdikleri yan›tlarda sadece örtünme konusunda uyufluyor. Di¤er konularda ise ‹HL'de ö¤renim gören, erkek ve k›z ö¤renciler aras›nda ciddi görüfl ayr›l›klar var. "Kad›n›n Çal›flma Hayat›na Kat›l›m›na ‹liflkin Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar" bafll›kl› tablo ise daha ilginç veriler sunuyor. Kad›n›n ifl yaflam›na kat›lmas›na iliflkin sorulan sorulara ‹HL'inde ö¤renim gören k›z ö¤renciler endüstri meslek 21 liselelerinde ö¤renim gören k›zlara göre daha modernist bir tutum sergiliyorlar. Normal lise ve endüstri meslek liselerinde ö¤renim gören erkekler ise verdikleri yan›tlarla ‹HL'ne devam eden k›zlara göre daha muhafazakâr bir tutumu benimsiyorlar. K›z ö¤rencilerin daha modernist bir tutumu benimsemeleri, k›zlar›n›, daha muhafazakâr ve gelenekçi bir yap›da yetiflmeleri için ‹HL'ne gönderen ailelerin bu beklentilerinin gerçekleflmedi¤ini, en az›ndan k›zlar›n kendilerine biçilen geleneksel rolleri reddettiklerini ortaya koyuyor. ‹HL Mezunlar› ve Üniversite ‹HL mezunlar›n›n üniversite yönelimleri her dönemde tart›flma konusu olmufltur. ‹HL savunucular›, ‹HL ö¤rencilerinin de di¤er Türk çocuklar› gibi istedikleri fakültelere gitme hakk›na sahip oldu¤unu, bu durumun zaten kanuni bir hak oldu¤unu belirtirken sürekli olarak Milli E¤itim Temel Kanunu'nunda yer elen "‹HL mesle¤e ve yüksekö¤renime haz›rlar" cümlesine at›fta bulunuyorlar. Laiklik savunucular›ysa ‹HL'nin, Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin Erbakan'a atfedilen bir sözden hareketle, siyasal ‹slamc›l›¤›n "arka bahçesi" oldu¤unu iddia ediyor. Bu görüfl sahiplerine göre ‹HL mezunlar› ancak ‹lahiyat Fakültelerine devam edebilmeli; özellikle asker-polis ve mülki amir olma yollar› t›kanmal›d›r. Asl›nda bu tart›flma 1973 y›l›nda Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yap›lan de¤ifliklikle ‹HL mezunlar›n›n ilk kez do¤rudan üniversiteye gitme hakk›n› elde etmesiyle bafllad›. Ancak bu, liselerin edebiyat kollar›ndan mezun olan ö¤rencilerin girebilece¤i fakülte ve yüksekokullarla s›n›rl› bir hakt›. 12 Eylül askeri yönetiminin 1982 y›l›nda ayn› yasada yapt›¤› de¤ifliklikle ‹HL mezunlar›, s›navda diledikleri fakülteleri tercih etme hakk›na sahip oldu. Buna ‹HL ö¤rencilerinin say›s›ndaki art›fl da eklenince, ‹HL mezunlar› üniversite anfilerini doldurmaya bafllad›. ‹HL mezunlar›n›n istedikleri fakülteleri tercih etmesine karfl› ilk ciddi itiraz 1990 y›l›nda TÜS‹AD'dan geldi. Dernek taraf›ndan Zekai Balo¤lu'na haz›rlat›lan "E¤itim Raporu"nda, 1988 y›l›nda ‹HL mezunlar›n›n üniversite tercihleri ve yerlefltikleri bölümler ayr›nt›land›r›ld›. Balo¤lu sonuç olarak, ‹HL mezunlar›n›n ‹lahiyat Fakülteleri yerine, öncelikle üniversitelerin hukuk ve kamu yönetimi bölümlerine yöneldi¤ini saptad›. ‹HL ö¤rencilerinin yerlefltikleri fakültelere iliflkin bir di¤er çal›flma ise halen Sakarya Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi'nde dekanl›k görevini yürüten Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan 1993 y›l›nda yap›ld›. Cebeci araflt›rmas›nda 1986, 1987 ve 1988 y›llar›nda 22 ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde yerlefltikleri programlar› inceledi. Prof. Cebeci'nin araflt›rmas›n› inceledi¤imizde ‹lahiyat Fakülteleri, ‹HL mezunlar›n›n en çok yerlefltikleri fakülteler olarak ortaya ç›k›yor. Bununla birlikte E¤itim Yüksek Okullar› ve E¤itim Fakültelerine yerleflen ‹HL mezunlar›n›n toplam› ‹lahiyat Fakültelerine yerleflenlerden daha fazla. Her üç y›l›n rakamlar›n› inceledi¤imizde ‹HL mezunlar›n›n ço¤unlukla ö¤retmen yetifltiren fakültelere yerlefltiklerini görüyoruz. Balo¤lu'nun TÜS‹AD için yapt›¤› araflt›rmada ‹HL'lilerin yönelifllerinin esas olarak Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler fakültelerine oldu¤u tespit edilmiflti. Cebeci'nin araflt›rmas›nda da, y›llara göre söz konusu fakültelere yerleflmelerde say›sal olarak düzenli bir art›fl göze çarp›yor ancak tüm ‹HL mezunlar› içindeki oran hukuk fakültelerinde yüzde 3.6'y› geçmiyor. Örne¤in Siyasal Bilgiler Fakülteleri için en yüksek oran tüm ‹HL mezunlar› içinde 1986 y›l›nda yüzde 2.4'te kal›yor. ‹HL Ç›k›fll› Adaylardan Baz› Lisans Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar› Y›l Hukuk Siyasal Bil. Ö¤retmenlik Din Kül. ve Ahlak Bil. Ö¤r. ‹lahiyat 1998* 232 277 3.285 322 1.420 1999 54 97 315 669 1.324 2000 96 149 639 778 1.254 2001 82 93 541 785 917 2002 91 70 374 603 685 Kaynak: Mehmet Gündem, "‹mam Hatiplerin Dünü Bugünü Yar›n›" yaz› dizisi, Milliyet, 3 May›s 2004. *Farkl› Katsay› uygulamas› yoktu. Katsay› farkl›l›¤›n›n ilk kez uyguland›¤› 1999 y›l›n›n üniversite s›nav› sonuçlar› incelendi¤inde ‹HL mezunlar›n›n Hukuk, Siyasal ve Ö¤retmenlik bölümlerine girifllerinde ciddi düflüfller oldu¤u görülüyor. Özellikle ‹HL mezunlar›n›n tercih etti¤i bölümlerin bafl›nda gelen ö¤retmenlikle ilgili fakültelere, katsay› farkl›l›¤›n›n olmad›¤› 1998 y›l›nda 3285 kifli yerleflirken, katsay›n›n uyguland›¤› bir sonraki y›l bu say›n›n 315'e düfltü¤ü gözleniyor. Nitekim ‹HL'lilerin üniversite s›nav›nda ö¤retmenli¤e olan afl›r› yöneliflleri YÖK'ü 30 Temmuz 1998 tarihli, 98/8-90 say›l› kararla farkl› katsay› uygulamaya yöneltti. ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde ö¤retmenlik programlar›na yöneliflleri, YÖK taraf›ndan 27 Nisan 2004 tarihinde haz›rlanan ve meslek ve normal liseler aras›ndaki farkl› katsay› uygulamas›n›n savunuldu¤u "Üniversite Girifl S›nav›nda Meslek Lisesi ve Genel Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay› Nedeniyle Ortaya Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi" bafll›kl› 23 incelemede de ele al›nd›. Bu çal›flmada Ö¤retmen Lisesi ç›k›fll› adaylar içinde 1998 y›l›nda üniversitede ö¤retmenlik programlar›na yerleflenlerin say›s› 2956 olarak veriliyor. Buna karfl›n ayn› y›l ‹HL mezunlar›n›n üniversitedeki ö¤retmenlik programlar›na yerleflenlerin say›s› 3285 olarak belirtiliyor. YÖK bu durumu bir çarp›kl›k olarak de¤erlendiriyor: "Yukar›daki durumdaki çarp›kl›k fludur: Ö¤retmen lisesi ç›k›fll› adaylar›n do¤al ilerleme ve yükselme alan› ö¤retmenlik programlar›, imamhatip lisesi ç›k›fll› adaylar›n gidece¤i do¤al alan ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ile ‹lahiyat Fakülteleridir. Ancak, burada tamamen tersi bir durum olmufl ve imam-hatip lisesi ç›k›fll› adaylar, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ve ‹lahiyat Fakültelerine gidece¤ine ö¤retmen lisesi ç›k›fll›lardan daha fazla say›da ö¤retmenlik programlar›na yerleflmifllerdir. Benzer çarp›kl›k di¤er meslek liselerinde de yaflanmaktad›r. Bu örnek mesleki ve teknik ortaö¤retim ile yüksekö¤retim aras›ndaki çarp›k iliflkiyi tüm aç›kl›¤› ile ortaya koymaktad›r. Bu çarp›kl›k 1999 y›l›nda yürürlü¤e giren yüksekö¤retim girifl s›nav› ile k›smen do¤al seyrine dönüfltürülmüfltür. Meslek liselerine eskiden oldu¤u gibi genel lise mezunlar›na verilen ayn› katsay›n›n verilmesi halinde yukar›dakine benzer çarp›k tablolar tekrar ortaya ç›kacakt›r. Genel liselere nazaran baz› alanlarda 6-7 misli daha pahal›ya mal olan meslek lisesi mezunlar›n›n kendi alanlar› d›fl›ndaki programlara özendirilmeleri son derece yanl›flt›r." ("Üniversiteye Girifl S›nav›nda Meslek Lisesi ve Genel Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay›lar Nedeniyle Ortaya Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi", (http://www.yok.gov.tr/duyuru/oss_uygulama.doc) Okul Türlerine Göre Üniversite S›nav› Baflar› Oranlar› (Aç›kö¤retim ve 2 y›ll›k meslek yüksekokullar› dahil)* 80 70 % 60 50 40 30 20 10 0 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Normal Lise Fen Lisesi Endüstri Meslek Özel Lise ‹mam Hatip Lisesi Anadolu Lisesi Ticaret Meslek Liseleri * Ayn› türden okula giren ö¤renci say›s›n›n yerleflen ö¤renci say›s›na yüzde oran› Yukar›daki karfl›laflt›rmal› grafi¤i inceledi¤imizde di¤er meslek 24 liseleri aras›nda ‹HL'nin üniversite s›nav›nda ciddi bir baflar›s›ndan söz etmek mümkün de¤il, hatta Ticaret Lisesi mezunlar›n›n ‹HL mezunlar›na göre daha baflar›l› oldu¤u ortaya ç›k›yor. Fen Lisesi mezunlar›n›n ise üniversite s›nav›nda tart›flmas›z bir üstünlü¤ü var. Kamuoyundaki yayg›n kanaate ra¤men ‹HL mezunlar›, özel liselerin üniversite baflar›s›n›n epey uza¤›nda. 1998 sonras› duruma bak›ld›¤›ndaysa, di¤er meslek liseleri karfl›s›nda ‹HL mezunlar›n›n tamamen havlu att›klar› ortaya ç›k›yor. Ticaret ve Endüstri Meslek Lisesi mezunlar›na tan›nan iki y›ll›k fakültelere s›navs›z geçifl ve puan deste¤i bu okullar›n fark› açmas›na yol açt›. ‹HL mezunlar›n›n okulu bitirdikten sonra gidecekleri iki y›ll›k bir alan olmad›¤› için üniversiteye yerleflme oranlar› ciddi oranda düfltü. ‹mam Hatip Liseleri ve Diyanet Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bünyesinde ‹HL mezunlar›; imam ve hatip, müezzin-kayy›m, Kur'an Kursu ö¤reticisi ve genel idari hizmetler s›n›f›nda istihdam ediliyor. Yönetmelik gere¤i Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bu branfllara s›navlara eleman al›r. ‹mam Hatip mezunlar›n›n okulu bitirir bitirmez Diyanet ‹flleri Baflkan›l¤›'nda görev yapma olanaklar› varken (s›nav› baflard›klar› takdirde), bu kuruma yönelenlerin oran› her zaman düflük kalm›flt›r. Mezunlar›n ço¤u yüksek ö¤renim yapmay› Diyanet'te çal›flmaya tercih etmifllerdir. D‹B Personeli ‹çinde ‹HL Mezunlar› Y›llar ‹HL’li Say›s› Yüzde Toplam Personel 1995 51029 68 75043 1996 52625 69 76087 1997 55255 68 81492 1998 53845 68 79685 1999 50777 65 77795 2000 48229 64 75433 2001 45706 60 76044 2002 40981 55 74374 Kaynak: Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Sonuç ve Öneriler Bugün itibariyle ‹HL, hâlâ çözülmesi gereken bir sorun olarak ortada duruyor. Muhafazakâr kesimlerin çocuklar›n›n dinlerini ö¤renmesi için tek adres olarak gösterdikleri ‹HL'ne iliflkin toplumun tüm kesimlerinin mutab›k kalaca¤› uygulanabilir bir çözüm ihtiyac› her geçen gün daha fazla ortaya ç›k›yor. Bu çal›flma için alt› ‹mam Hatip Lisesi'ne gittik, incelemeler 25 yapt›k, gözlemlerde bulunduk. Anadolu ‹HL'ler say›lmazsa ‹HL'nin tümünün ö¤renci kapasitelerinin çok alt›nda faaliyetlerini sürdürdü¤ünü gördük. Di¤er okullarda s›n›flarda 60'a yak›n ö¤renci e¤itim görürken ‹HL'nin s›n›f mevcutlar› düflük, derslikler bofl... Bir zamanlar›n talebini karfl›layabilmek için yap›lm›fl ek binalar kullan›lmad›klar› için bak›ms›z kalm›fl, virane görünümünde... Fiziki görünümünü k›saca özetledi¤imiz ‹HL'nin iç dünyas›na iliflkin elde etti¤imiz bulgular›n bir k›sm› fiziki görünümüyle paralellikler arzediyordu. ‹stanbul'da iki, Adana, Samsun, Diyarbak›r ve Erzurum illerinde birer ‹HL'ne gittik. Buralarda 29'u erkek, 30'u k›z toplam 59 ö¤renci, 13 ‹HL ö¤retmeni, 8 ‹HL idarecisi, 38 mezun ve 24 veli ile birebir "derin mülakat" ve röportaj yapt›k. Elde etti¤imiz verilerle ‹HL'nin bir foto¤raf›n› çekmeye çal›flt›k. Görüflmeler sonucu elde etti¤imiz bulgular› flöyle s›ralayabiliriz: Katsay›: ‹HL bileflenleri olarak tan›mlanacak ö¤renci, ö¤retmen, idareci, veli ve mezunlar›n a¤z›nda tek bir kelime vard›: Katsay›. Tümüne göre üniversite s›nav›nda uygulanan katsay› ayr›mc›l›¤› adaletsizlikti ve bunun bir an önce giderilmesi gerekiyordu. Nicelik Sorunu: Üniversite flans› olmad›¤› için ‹HL'ye çok az baflvuru oluyor. ‹dareciler okul kapanmas›n diye propaganda afiflleri, broflürler haz›rlayarak ö¤renci bulmaya çal›fl›yor. Gitti¤imiz 6 ‹HL'nde de kapasitesinin alt›nda ö¤renci vard›. Nitelik Sorunu: ‹lkö¤renimin ard›ndan okuma niyeti olmayan ö¤renciler paras›z, yat›l›l›k ve burs olanaklar›yla ikna edilerek okullara getiriliyor. Bu durum ‹HL ö¤renci profilinde nitelik olarak ciddi bir düflüfle yol açm›fl durumda. Aileler baflar›l› çocuklar›n› düz liseye, baflar›s›z çocuklar›n› ‹HL'ne gönderiyor. Ö¤rencilerde "nas›l olsa üniversiteye giremeyece¤iz" diye derslere ciddi bir ilgisizlik ve genel anlamda motivasyonsuzluk söz konusu. K›zlar ve Baflörtüsü: Görüflme gerçeklefltirdi¤imiz erkek ö¤rencilerin ço¤unlu¤u köy kökenliydi. Bu durumun tüm ‹HL için geçerli oldu¤unu idarecilerden ö¤rendik. Ancak erkek ö¤renciler için çaba sarfeden idareciler için k›z ö¤renci problemi söz konusu de¤il. Muhafazakâr aileler hala k›z çocuklar›n› bu okullara göndermeye devam ediyorlar. Özellikle Anadolu'da bir çok yerde böflörtüsü yasa¤›na göz yumulmas› k›z ö¤rencilerin bu okullar› tercih etmesinde önemli rol oynuyor. Büyükflehirlerde ise baflörtüsü yasa¤› daha s›k› uygulan›yor bu nedenle dile getirilen sorunlar aras›nda baflörtüsü önemli bir yer tutuyor. Ö¤retmen ve idarecilere göre k›z ö¤renciler daha baflar›l›, bunu k›zlar›n kent kökenli olmalar›na ba¤l›yorlar. K›z ö¤rencilere "‹HL'ne 26 gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" diye sordu¤umuzda yar›ya yak›n›ndan "Hay›r gitmezdim" karfl›l›¤›n› ald›k. Hay›r yan›t› büyük kentlerde daha fazla oldu. Statü Karmaflas›: Araflt›rma s›ras›nda idareciler okulun statüsünden yana dertliydi. Onlara göre bu okullar meslek lisesi statüsünde ama bu okullara imam ya da hatip olmak için gelen ö¤renci neredeyse yoktu. ‹HL'ne Gitme Gerekçeleri: Ö¤rencilere neden ‹HL'ni seçtiklerini sordu¤umuzda ço¤unlu¤u "Kendi iste¤imle" fleklinde yan›t verdi. Ö¤renci velileriyse çocuklar›n›n pozitif bilimlerin yan›nda dini bilgileri almas› için bu okullara gönderdiklerini ifade ettiler. ‹HL ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocuklar›n›n daha ahlakl› olaca¤› düflüncesi velilerin gerekçeleri aras›nda önemli yer tutuyordu. Din Hizmetlisi Yetifltirme: ‹HL müfredat›n›n tek bafl›na din görevlisi yetifltirmeye yetmeyece¤i konusunda tam bir mutabakat gözlemledik. Mezunlara yönelik "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam› olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz" sorusuna ço¤unlukla "Hay›r" yan›t› ald›k. Zaten ö¤renciler aras›nda da din görevlisi olacaca¤›n› söyleyen pek yoktu. ‹HL Alg›lar›: Ö¤renciler aras›nda ‹HL'nde ö¤renim gördü¤üne piflman olan›na raslamad›k. K›zlarda baflörtüsü takabilmek, normal e¤itimle birlikte din e¤itimi alabilmek, iyi arkadafll›k iliflkileri, ö¤retmen ve idarecilerle iyi iliflkiler, kötü al›flkanl›klardan uzak olmak gibi memnuniyet gerekçeleri s›rlad›lar. ‹mam Hatiplilik Olgusu: Araflt›rmaya kat›lan büyük ço¤unluk bir ‹mam Hatiplilik olgusunun varoldu¤unu belirtti. Olguyu tarif ederken bir dizi milliyetçi ve muhafazakâr de¤er s›raland› ve ‹HL mezunlar› aras›ndan "terörist, h›rs›z, hortumcu" ç›kmad›¤› ›srarla tekrarland›. ‹HL'ne önyarg›yla bak›ld›¤› flikayetiyle çok az karfl›laflt›k. Dayan›flma A¤lar›: Bilinenin aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok güçlü dayan›flma a¤lar› mevcut olmad›¤›n› saptad›k. Genellikle dönem arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor. "Devaml› görüflüyoruz" yan›t› daha çok imaml›k yapan mezunlar aras›nda öne ç›k›yor. Mezunlar›n büyük k›sm› ‹HL'ndeki geliflmeleri yak›ndan izliyor. Ancak büyükflehirlerdeki profesyoneller aras›nda ‹HL ba¤lar› yok denecek kadar az ve geliflmelere daha az duyarl›lar. ‹HL'lilerin Toplum Alg›s›: ‹HL ö¤rencileri, ö¤retmenleri, yöneticileri, mezunlar› ve ö¤renci velilerinin toplumun geri kalan k›sm›na son derece flüpheci bir flekilde yaklaflt›klar›na tan›k olduk. Di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve uyuflturucunun al›p bafl›n› gitti¤ini belirtip ‹HL'ni bir nevi "ar›t›lm›fl bölge" olarak tan›mlad›lar. Di¤er okullara yönelik olumsuz bak›fl aç›s›n›n özellikle k›z ö¤renci velilerinde bask›n oldu¤unu gözlemledik. 27 Toplum ve Devletin ‹HL'ne ‹lgisi: ‹HL camias›nda genel olarak toplumun ‹HL'ne eskisi gibi sahip ç›kmad›¤› görüflü hakim. Ö¤renciler büyük ölçüde yaln›z b›rak›ld›klar›n› düflünüyorlard›. Devletten flikayet vard›, ancak bu flikayet öfkeli bir flekilde d›flavurulmuyordu. AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar: AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun de¤iflece¤i beklentisi hakim oldu¤unu gözledik. AKP'nin katsay› uygulamas›n› de¤ifltirece¤ine iliflkin görüflleri üç ayr› grupta toplamak mümkündü. Bunlar›n ilki, "kesinlikle çözecek" derken ikinci grup temkinli bir iyimserli¤e sahipti ve çözümün zaman alaca¤› inanc›ndayd›. Son grupsa kötümser olmamakla birlikte çözümün hükümetin de¤il devletin ifli oldu¤una inan›yordu. Kiflisel Umutlar: Hemen hemen tüm ö¤renciler üniversiteye devam etmekten yanayd›. Katsay› problemi çözülmezse birço¤unun hedefi e¤itim fakültelerine ya da ilahiyat fakültelerine gitmekti. Üniversite tutkusu k›z ö¤rencilerde daha yo¤undu. Ö¤renciler, katsay› farkl›l›¤›na ra¤men ‹HL'ne geldiklerini, çünkü bunun bir flekilde giderilece¤ine inand›klar›n› söylediler. ‹HL'nin Gelece¤ine Yönelik Görüfl ve Temenniler: Katsay› farkl›l›¤› sürdü¤ü sürece ‹HL'nin cazibe merkezi olamayaca¤› görüflünün hakim oldu¤unu gördük. Ancak katsay› farkl›l›¤› giderilse dahi ‹HL'nin eski parlak günlerine dönece¤ine inanan ö¤retmen ve idareci say›s› azd›. ‹HL'nin olmad›¤› bir Türkiye'yi düflünmek bile okul idarecilerin ürkütüyordu. Onlara göre, "‹HL olmazsa din e¤itimi kontrolden ç›kar"d›. Katsay›n›n kald›r›lmas› durumundaysa ‹HL'ne 1997 öncesi oldu¤u gibi yo¤un bir baflvuru olaca¤› konusunda herkes hemfikirdi. Bunun yarataca¤› sorunlara karfl›l›k baz› idareci ve ö¤retmenler kontenjan s›n›rlamas› getirilebilece¤ini belirttiler. Seçmeli Din Dersleri: Liselerde seçmeli Kuran, hadis, gibi derslerin konulmas› durumunda ‹HL'ne ilginin azal›p azalmayaca¤›n› sordu¤umuz ö¤rencilerin tümü "azal›r" dedi, ancak bu durumda ‹HL d›fl›ndaki liselere gidece¤ini söyleyenlerin oran› düflük oldu. Ö¤retmen, mezun ve veliler de genellikle bunun "iyi bir fikir" oldu¤unda birlefltiler. ‹çlerinde "devlet"in buna izin vermeyece¤ini söyleyen ç›kmad›. ‹HL idarecilerindeyse, di¤er liselerde din ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ne ilginin azalaca¤›, ‹HL'ne gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin gelece¤i konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤unu gözledik. AKP Hükümetinin ‹HL Sorununa Bak›fl› ‹HL'nin bugünkü durumunu bir "çözülme" olarak adland›rabiliriz. 1990 bafllar›ndan itibaren zirveye ç›kan ‹HL, 1997'deki 28 müdahalelerden sonra h›zla irtifa kaybetti. Ne var ki aradaki tek fark daha az ö¤renciyle ö¤renimin devam etmesi de¤il. Normal olarak, say›n›n azalmas›yla artmas› beklenen nitelik de iyice düflmüfl durumda. Yerel seçimlerin arifesinde alt› ‹HL'ne gittik. Kendisi de ‹HL mezunu olan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n miting alanlar›nda meslek liseleriyle ilgili verdi¤i her söz ve vaadin ‹HL ö¤rencilerinin yüreklerini nas›l k›p›r k›p›r ettirdi¤ine tan›k olduk. Çal›flmam›z s›ras›nda hükümetin katsay›y› 2004 ÖSS s›nav›na kadar kald›rma konusunda kararl› oldu¤unu aç›k bir flekilde saptam›flt›k. Nitekim AKP bu konuda çok ciddi bir ad›m att›. 4 May›s 2004 günü Bakanlar Kurulu taraf›ndan TBMM'ye sunulan "Yüksekö¤retim Kanunu ve Yüksek Ö¤retim Personel Kanununda De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun Tasar›s›"n›n 5. Maddesi'yle 2547 say›l› Kanunun 45. maddesinin (a) f›kras›n›n afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmesi öngörüldü: "a. Yüksekö¤retim kurumlar›na, Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi'nin yapaca¤› s›navla girilir. Bu s›nava temel teflkil etmek üzere, Milli E¤itim Bakanl›¤› genel ortaö¤retim ve mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n›n program/ alan/kol/ bölümlerini; sözel, eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç grupta toplar. Yüksekö¤retim Kurulu Baflkanl›¤› da yüksekö¤retim programlar›n›; sözel, eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç puan türünde grupland›r›r ve hangi ortaö¤retim program/alan/kol/ bölümünün hangi yüksekö¤retim program›na karfl›l›k geldi¤ini bu suretle iliflkilendirir. Herhangi bir genel veya mesleki-teknik ortaö¤retim kurumu mezunu, Ö¤renci Seçme S›nav›nda ortaö¤retimdeki kendi program/alan/kol/bölümünü tercih ederse, hesaplanacak olan oratö¤retim baflar› puan› (0.80) katsay›s›yla çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü sözel olan ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile, say›sala dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/ bölümü eflit a¤›rl›k olan ö¤renciler sözel ya da say›sala dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/ bölümü say›sal olan ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile, sözele dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r. Adaylar›n ortaö¤retimdeki baflar›lar›; Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi taraf›ndan gelifltirilecek bir yöntemle ortaö¤retim baflar› puan› olarak hesaplan›r ve bu puan yüksekö¤retim kurumlar›na giriflteki Ö¤renci Seçme S›nav› puan›na eklenir. Dil s›nav› ve puan türü 29 ile bu adaylar›n yetifltirilmesine iliflkin esaslar ise Yüksekö¤retim Kurulu taraf›ndan belirlenir. S›nav sorular›, yüksekö¤retime giriflteki puan türleri dikkate al›nmak suretiyle, genel oratö¤retimin tüm müfredat› gözetilerek haz›rlan›r. Yüksekö¤retim kurumlar›na girifl ile ilgili di¤er usul ve esaslar, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Yüksekö¤retim Kurulunca birlikte ç›kar›lacak yönetmelikle düzenlenir." Asl›nda hükümet katsay›y› oldu¤u gibi kald›rmak istiyordu, ancak ‹HL'nin yeniden bir "cazibe merkezi" haline getirebilecek böyle bir uygulaman›n do¤uraca¤› tepkiler› düflünerek son anda böylesi bir "ara formül"e baflvurdu ve de¤iflikli¤i h›zl› bir flekilde yasalaflt›rd›. Ne var ki ‹HL'ne flüpheyle bakan kesimler, bu de¤iflikli¤i bir "ara formül" ve dolay›s›yla bir "uzlaflma aray›fl›" olarak görmediler ve tepkilerini çok sert bir flekilde dile getirdiler. YÖK ve üniversite rektörlerinin bafl›n› çekti¤i itiraz cephesine en çarp›c› destek, Genelkurmay Baflkanl›¤›'n›n yaz›l› aç›klamas›yla geldi. AKP hükümetine önyarg›l› bakmayan büyük medya ve baz› önde gelen gazeteciler de bu düzenlemeye, laikli¤e ayk›r› oldu¤u ve Aral›k 2004 tarihinde AB ile yap›lacak müzakereleri olumsuz etkileyece¤i gerekçesiyle tav›r ald›. Nihayet Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer'in veto etti¤i yasa de¤iflikli¤i, "AB'yi öncelikli gündem maddesi olarak gören" hükümet taraf›ndan donduruldu. Katsay› Ne Kadar Önemli? Her ne kadar ‹HL ö¤rencilerinin, onlar›n velilerinin nerdeyse tamam›, bu okula sempatik bakan kifli ve çevrelerin büyük bölümü, en önemli ve belki de tek sorun olarak katsay›y› görse ve gösterse de Türkiye'nin ‹HL sorunu, bir yasan›n tek bir bendinin de¤iflmesiyle çözülece¤e hiç benzemiyor. Yapt›¤›m›z inceleme ve görüflmelerde bürokrasinin ilgili birçok biriminin ve buralardaki baz› yetkililerin de sorunu sadece katsay›ya indirgemediklerine tan›k olduk. 28 fiubat sürecinde ‹HL aleyhine yap›lan düzenlemeler yöntem olarak yanl›fl bulunup k›nansa da, bu okullardaki afl›r› y›¤›lman›n önüne geçilmifl olmas›n›n bürokraside belirgin bir rahatlama yaratt›¤›n› gözlemledik. Söz konusu kifliler, katsay›n›n yeniden kald›r›lmas›yla do¤abilecek olan talep patlamas›ndan aç›k bir biçimde endifleleniyorlar; bu nedenle, katsay›n›n kald›r›lmas› yerine k›smi iyilefltirmeyi tercih ettiklerini dile getiriyorlard›. Bir di¤er rahats›zl›k konusu, Türk e¤itim sisteminin tüm sorunlar›n›n büyük ölçüde ‹HL'ne ve bir ölçüde de baflörtüsüne endekslenmifl olmas›yd›. Enerjilerin büyük ölçüde ‹HL tart›flmalar›nda sarf edilmesinin; bu tart›flmalar›n ister istemez 30 yol açt›¤› afl›r› politizasyonun ‹HL ö¤retmenlerinden en üst düzey bürokrata kadar tüm e¤itim camias›n› rahats›z etti¤ini gördük. Geliflmeleri kayg›yla izleyen bir di¤er kesim de Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› camias›yd›. ‹HL üzerinden süregiden tart›flmalar›n, din görevlilerinin zaten pek parlak olmayan imaj›n› daha da kötülefltirdi¤i ortada. Üstelik bütün bu politik çekiflmeler aras›nda Diyanet'in, ça¤›n gereklerine göre donanm›fl kaliteli kadro ihtiyac›n› giderebilmesi de iyice zorlafl›yor. Üç Farkl› Yaklafl›m Araflt›rmam›z›n bir sonraki aya¤›nda toplumun farkl› kesimlerinin ‹HL sorununa nas›l bakt›klar›n› ve bunun çözümü için neler önerdiklerini derlemeye çal›flt›k. Bu amaçla 12 sivil toplum kuruluflu, 3 e¤itim sendikas›, 3 e¤itim bilimci, farkl› üniversitelerden ço¤unlu¤u sosyal bilimler dal›nda görev yapan 11 ö¤retim üyesi, 18 gazeteci, 3 ‹HL mezunu AKP milletvekili, biri yine ‹HL mezunu 3 CHP milletvekili, 6 konuyla do¤rudan ilgisi olan bürokratla görüfltük. Derledi¤imiz görüfllerin ‹HL konusunda gerçekten taban tabana z›t yaklafl›mlar› yans›tmas› ve ‹HL sorununun çözümü için çok say›da formülün ileri sürülmesi hiç kuflkusuz iflimizi zorlaflt›rd›, ama birbirine taban tabana z›t görüfllerin aras›nda "ortayolcu" yaklafl›mlar›n da olmas› ve bu tutumun hem laikli¤e duyarl›, hem de muhafazakâr kesimlerde ra¤bet görüyor olmas› da bizleri, toplumsal mutabakat konusunda umutland›rd›. Dört ayl›k çal›flmam›zda ‹HL sorununun çözümü için birbirinden farkl› önerinin bulundu¤unu saptad›k ve bunlar›n hemen hemen hepsine önceki bölümlerimizde yer verdik. Bunlar› toparlayacak olursak üç ana e¤ilimin oldu¤u görülüyor: 1. "‹HL'nde Din E¤itimi Verilir" Yaklafl›m› ‹HL'nde esas olarak din e¤itimi verildi¤ini söyleyen ve bu okullarla bir nevi aidiyet iliflkisi içinde bulunan kesimlerin, 1997 öncesinin "alt›n y›llar›"na dönmek istedikleri fleklinde bir izlenim yayg›n. Gerçekten de, kamuoyunda "‹HL davas›"n›n savunucusu olarak öne ç›kan kifli ve kurulufllar tek sorun olarak katsay›y› gösteriyor, ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, bütün ‹HL'ni "Anadolu ‹HL"ne dönüfltüreceklerini söylüyorlar. Ancak titiz bir inceleme bize, ‹HL'nin statüsünün 1997 öncesine döndürülmesini savunan birçok kiflinin daha ölçülü bir davran›fl sergiledi¤ini gösteriyor. Ço¤u ‹HL mezunu olan bu kifli ve kurumlar orta k›s›mlar›n›n tekrar aç›lmas›na gerek olmad›¤›n›; katsay›n›n kald›r›lmas› gerekti¤ini, ama buna ra¤men ‹HL'ne 31 çok büyük bir y›¤›lma beklemediklerini; gerekirse kontenjan koyarak ve s›nav açarak ö¤renci say›s›n›n belli bir düzeyde tutulabilece¤ini savunuyorlar. ‹HL olgusuna bir dava gibi bakan çok say›da kiflinin de, bu okullara 1990'l› y›llardaki afl›r› y›¤›lmadan rahats›z olduklar›n› görmek ilgi çekici. Bu kifliler geçmiflteki nicelik art›fl›n›n niteli¤i düflürdü¤ünü, bunun da "‹HL kimli¤i"ni olumsuz etkiledi¤ini düflünüyorlar. Katsay›n›n kald›r›lmas›yla günümüzün nitelik sorununun afl›labilece¤ine inanmakla birlikte gelecek için çok da iyimser de¤iller. Örne¤in bir STK temsilcisi flöyle konufluyor: "5-6 y›l sonra ‹HL'lerin daha az ra¤bet gören okullar olaca¤›n› düflünüyorum. Katsay› problemi afl›lsa dahi bu böyle olacakt›r. Hatta afl›l›rsa daha kolay olaca¤› kanaatindeyim. fiimdi bir inat var, 'ben inanc›m için fedakarl›k yapay›m' diyor. Bir sonraki nesilde ‹HL'ne fazla ra¤bet olmayacak, çünkü insanlar dini bilgileri daha kolay ö¤renebilecekleri imkanlara kavuflacaklar." 2. "‹HL'nde Din Görevlisi Yetifltirilir" Yaklafl›m› TÜS‹AD Baflkan› Ömer Sabanc›'n›n dile getirdi¤i "ihtiyaç fazlas› ‹HL'nin kapat›l›p düz liseye dönüfltürülmesi" önerisi, bu okullar›n 1997 sonras› durumundan memnun olan kesimler taraf›ndan desteklendi. Bu önerinin hayata geçirilmesi için ‹HL'ndeki varolan ö¤renci say›s›n›n daha da azalt›lmas› gerekiyor, çünkü o kadar gözden düflmelerine ra¤men ‹HL'ndeki ö¤renci say›s› halen "din görevlisi ihtiyac›"n›n çok çok üstünde; hatta son bir-iki y›lda yeni kay›tlarda art›fl bile yafland›. Bununla birlikte, e¤er ‹HL bugünkü statüsünde kalacaksa, can çekiflen at›n tabancayla öldürülmesi gibi, Ömer Sabanc›'n›n önerisi makul gözüküyor. Fakat çal›flmam›z›n bafl›ndan itibaren defalarca tekrarlad›¤›m›z gibi, ne amaçla kurulmufl olurlarsa olsunlar, ‹HL y›llardan beri din görevlisi yetifltiren okullar olmaktan ç›km›fl durumda. Kald› ki tek bafl›na ‹HL e¤itiminin bir kifliye din görevlisi formasyonu kazand›rmad›¤› da aç›kça ortada. Bugünkü statükoyu savunanlar, katsay›n›n sürmesinden, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat d›fl›ndaki fakültelere girememesinden yanalar. Bu kifliler ‹HL'ne flüpheyle yaklafl›yor, hatta kimileri bu okullar›n devletin kilit noktalar›n›n ele geçirilmesi plan›n ana üssü oldu¤unu düflünüyor. Halbuki birinci bölümde de gösterdi¤imiz gibi, ‹HL ö¤rencilerinin üniversiteye giriflte ola¤anüstü baflar›l› oldu¤u do¤ru de¤il. Bir-iki Anadolu ‹HL ö¤rencisinin s›navda flampiyon olmas› ve baz› ‹slami cemaat okullar›n›n üstün baflar›lar› böyle bir imaja yol açm›fl olmal›. Esas sorun ‹HL'nin bir dönem yüzbinlerce ö¤renciye sahip olmas›ndan kaynaklan›yordu. Bu kalabal›¤›n hiç de yüksek 32 olmayan bir bölümünün seçkin üniversiteleri kazanmas› ‹HL'ne flüpheyle bakanlar›n tedirginliklerini bir dönem iyice art›rm›flt›. ‹HL'ne din görevlisi yetifltirme fonksiyonu yükleyenler, "‹slamiyette kad›n din görevlisi yok veya çok az" deyip k›zlar›n bu okullara girmesine de karfl› ç›k›yorlar. Ancak aileler, de¤il k›zlar›n›, o¤ullar›n› bile, din görevlisi olsun diye ‹HL'ne yollam›yorlar. Daha önemlisi, k›z okullaflmas›n›n epey düflük oldu¤u ülkemizde ‹HL birçok durumda k›zlar için cankurtaran simidi olabiliyor. "Fazla ‹HL'ni kapatma" ça¤r›lar› yapanlar, bu okullar›n gelece¤inin yaln›zca içlerindeki ö¤rencileri de¤il, yüzbinlerce mezununu, onlar›n ailelerini ve daha ötesi tüm muhafazakâr kitleleri ilgilendirdi¤ini de göz önüne almak durumundalar. Baflbakan›n, baz› bakanlar›n, çok say›da milletvekili ve bürokrat›n mezunu oldu¤u ‹HL'nin ard›ndaki toplumsal, siyasi, kültürel ve ekonomik gücü hesaba katmadan bu okullar hakk›nda birtak›m tasarruflarda bulunmak istenmeyen sonuçlar do¤urabilir. Kuflkusuz ‹HL taraftarlar›n›n da, bu güçlerine fazla güvenerek, di¤er kesimlerin hassasiyetlerini göz ard› edip, sadece ve sadece bu kurumlar›n ihyas›na yönelik giriflimlerde bulunmas› da baflka türden olumsuzluklara kap› aralayacakt›r. 3. Din Ö¤reniminin Özelleflmesi Tart›flmas› ve Seçmeli Din Dersi Önerisi ‹HL'nin bugünkü durumunu tercih edenler, devletin vatandafl›n din ö¤renimi talebini örgün ö¤retimde karfl›lama diye bir zorunlulu¤u olmad›¤›n› ileri sürüyorlar. Onlara göre din e¤itimi yayg›n e¤itim vas›talar›yla (yaz›l›, görsel, iflitsel medya...) aileler taraf›ndan pekala verilebilir. "Din e¤itimi ihtiyac›"n›n ‹HL'nde karfl›lanmas›na taraftar olmayan baz› kifliler de bunun adresi olarak Kuran kurslar›n› gösteriyorlar. ‹HL'nin sadece din görevlisi yetifltirmesi gerekti¤ini düflünenler içinde say›lar› giderek artan bir grup, bu okullar›n devlet denetiminden ç›kar›lmas›n›; hatta isteyenlerin din görevlisi yetifltirmek amac›n› tafl›mamakla birlikte "din a¤›rl›kl› liseler" kurabilmesini, böylece vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›n› savunuyorlar. Din ö¤reniminin özellefltirilmesi önerisi, Türkiye'deki laiklik tart›flmalar›n›n geleneksel saflar›n› altüst ediyor. Bu öneriye hem baz› "laikli¤e duyarl›", hem de "muhafazakâr", hatta "‹slamc›" olarak tan›mlanabilecek kifli ve kurumlar destek veriyor. Türk laikli¤inin daha da liberallefltirilmesini savunanlar›n karfl›s›naysa bir baflka grup "laikli¤e duyarl›" ve "muhafazakâr", kifli ve kurumlar ç›k›yor. Bu öneriye en sert itirazlar›n baz› muhafazakârlardan 33 gelmesiyse dikkat çekiyor. Bu kifliler, din e¤itiminin özellefltirilmesi durumunda, birtak›m radikal unsurlar›n ve cemaatlerin denetimi ele geçirebilece¤i uyar›s›nda bulunuyorlar. Esas olarak ‹HL'ne bir dava gibi bakmayan muhafazakâr çevreler taraf›ndan gelifltirilmifl oldu¤u anlafl›lan seçmeli din dersi önerisini ikinci bölümde, savunanlar ve karfl› ç›kanlar›n sözleriyle açm›flt›k. Toparlayacak olursak, bu öneride hem din görevlisi yetifltirme, hem de din ö¤retimi talebini giderme ihtiyac› bir arada ele al›n›yor. Öneri iki ayak üzerinde yükseliyor: 1) ‹HL'nin esas olarak ilahiyat fakültelerine kaliteli ö¤renci yetifltirecek seçkin okullara dönüfltürülmesi; 2) Din ö¤reniminin örgün e¤itim kurumlar›nca üstlenilmesi. Öneri sahipleri örgün ö¤renim kurumlar›nda (kimilerine göre sadece orta ö¤retimde, kimilerine göre hem ilkö¤retim, hem orta ö¤retimde) seçmeli din dersleri konulmas› durumunda ‹HL'ne y›¤›lma olmayaca¤›n› düflünüyorlar. Bu derslerin say›s› ve neler olmas› gerekti¤inde öneriler farkl›lafl›yor, ama en az iki (Kuran'›n Türkçesi ve Hz. Muhammed'in Hayat› dersleri öne ç›k›yor) dersin ö¤rencilerin seçimine sunulmas›nda birlefliliyor. Çal›flmam›z boyunca devletin ilgili birimlerinin ‹HL sorununa çözüm için tek bir noktaya, "seçmeli din dersi" önerisine odakland›klar›n› gözlemifltik. Nitekim, hükümet ve AKP çevreleri, yeni yasal düzenlemesinin yaratt›¤› tepkileri bir nebze dindirebilmek için bu öneriyi "tek çözüm" olarak ülke gündemine tafl›d›lar. Halen genifl bir flekilde tart›fl›lmakta olan bu öneri muhafazakâr olmayan çevrelerde de belli bir destek bulabiliyor, ancak halen afl›lmas› gereken birtak›m sorunlar mevcut: Muhafazakâr kesimler, ‹HL'nin küçülmesini ve bir nevi meslek lisesine dönüflmesini kabul ettikleri için bu öneriyle taviz verdikleri iddias›ndalar, ama seçmeli din derslerinin bütün okullar› birer ‹HL yapaca¤› yolundaki itirazlara da flimdiden kendilerini haz›rl›yorlar. Gerçekten, bu önerinin dindar kesimler için bir geri mi, ileri mi ad›m oldu¤u hayli tart›flmal› bir konu. Seçmeli din dersini önerenler böylece ‹HL'ne baflvurunun azalaca¤›n› ve böylelikle bu okullar›n kalitesinin yükselece¤ini söylüyorlar. Ancak yeni durumda, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat d›fl›ndaki fakültelere girmelerini engelleyici herhangi bir uygulama önermemeleri, ‹HL'ne yönelik kuflkular› azaltaca¤›na daha da art›r›yor. Not zorunlulu¤u olan "seçmeli" yerine, not zorunlulu¤u olmayan "iste¤e ba¤l›" din dersi aras›ndaki fark genifl bir flekilde tart›fl›lmay› bekliyor. Öneride "seçmeli din dersi" yerine "seçmeli ‹slam dersi" (hatta kimilerine göre ‹slamiyetin sadece bir yorumu) verilmek istendi¤i 34 ileri sürülüp, di¤er dinlerin, hatta mezheplerin durumunun ne olaca¤› sorusu ciddi tart›flmalara yol açabilir. Bu noktada Alevilik olgusu k›r›lma noktalar›ndan biri olabilir. Çünkü devletin ilgili bürokrasisi, Alevili¤i, Alevilerin yaflad›¤› gibi de¤il kendilerinin görmek istedi¤i gibi tan›mlamakta ›srarl›lar. "Seçmeli" din dersi ülkenin birçok bölgesinde ister istemez "zorunlu" derse dönüflebilir. Toplumsal Uzlaflma ‹htiyac› Dün Türkiye'nin bir ‹HL sorunu vard›, bugün de var, bu gidiflle yar›n da olaca¤a benziyor. Çünkü zaten çok çetrefil olan, siyasi çekiflmelerin malzemesi ola ola içinden ç›k›lmas› giderek imkans›zlaflan bir sorunla karfl› karfl›yay›z. Dün ‹HL'nden, "laikli¤e duyarl›" kesimler flikayetçiydi, bugünse "dini duyarl›klar› yüksek" kesimler flikayetçi. Bu k›s›r döngünün k›r›lmas› için, taraflardan her birinin, di¤erine mutlak üstünlük sa¤laman›n yollar›n› aramaktan vazgeçip ortak bir uzlaflma zemini için çal›flmas› gerekiyor. Di¤er bir deyiflle ‹HL sorununun çözümü için birtak›m siyasi mekanizmalar›n iflletilmesi gerekiyor. Ama her kesimin kabul edebilece¤i, uygulanabilir ve kal›c› çözüm formüllerini gelifltirmede sivil toplumun dinamizminden ve uzmanlar›n bilgi ve birikiminden yararlanma gere¤i kaç›n›lmaz. Türkiye'nin önünde bir katsay› deneyimi var: YÖK, sorunu kamuoyuna tafl›madan, özellikle de bundan olumsuz olarak etkilenecek kesimlere önceden haber dahi vermeden katsay› farkl›l›¤›n› uygulamaya soktu ve binlerce ö¤renciyi an›nda ma¤dur etti. ‹HL'nin önünü kesmek için yap›ld›¤› aflikar olan bu uygulamadan en büyük zarar› di¤er meslek liseleri gördü. Çünkü ‹HL'ne ülke çap›nda milyonlar sahip ç›kar ve darbenin etkisini bir nebze azlat›rken di¤er meslek liseleri kaderleriyle baflbafla kald›. Hükümetse, önce, konuyu kamuoyunda tart›flt›rmadan katsay›y› kald›raca¤›n› ilan etti. Hükümetin alelacele katsay›n› kald›rmas› ‹HL sorununun çözülmesini daha da zorlaflt›rmaya adayd›. Çünkü katsay›n›n kald›r›lmas›ndan yana olan çok say›daki kanaat önderi ve STK temsilcisi de, hükümetin bu konuda temkinli davranmas›, en önemlisi konuyu ‹HL'nde bir reform paketiyle kamuoyunun gündemine getirmesi gerekti¤ini vurgulam›flt›. Bu çal›flmay› haz›rlayan kifliler olarak bizde de, bu proje üzerine çal›flmaya bafllad›¤›m›z andan k›sa bir süre sonra katsay› farkl›l›¤›n›n adaletsizlik oldu¤u konusunda bir fikir birli¤i olufltu. Bununla birlikte YÖK Baflkan› Prof. Erdo¤an Teziç'in katsay›yla ilgili argümanlar›n›n hiç de yabana at›lmamas› gerekti¤ini, en az›ndan bu tart›flman›n uzmanlar taraf›ndan, fleffaf bir flekilde 35 bir süre daha sürdürülmesi gerekti¤ini düflündük. Hükümetin, son anda gelifltirdi¤i ve yasalaflt›rd›¤› yeni katsay› düzenlemesi, bir "ara formül" aray›fl› olarak belki de¤erlendirilebilirdi. Ancak birkaç rektör d›fl›nda kimseyle görüflülmeden, sivil toplumun tart›fl›lmas›na aç›lmadan dayat›lan yeni yasa büyük bir tepkiyle karfl›land› ve sonuçta Cumhurbaflkan› taraf›ndan veto edilince donduruldu. Çözüm Önerileri Hükümetin katsay›y› ucu ucuna 2004 y›l›n›n ÖSS'sine kadar kald›rmas›, o y›l üniversite s›nav›na girecek meslek lisesi ö¤rencilerine belki biraz moral verecekti, ama onlar›n üniversiteyi kazanma flans›n› çok da art›rmaya aday de¤ildi. Sonuçta boflu bofluna sevinip ÖSS'ye daha da moralsiz girmek durumunda kald›lar. Aral›k ay›ndaki AB müzakereleri nedeniyle konunun dondurulmufl olmas›, Türkiye'nin ‹HL sorununu çözmek için en az bir y›l› oldu¤u anlam›na geliyor. Biz de bunu önemli ve mutlaka de¤erlendirilmesi gereken bir f›rsat olarak görüp bu süreçte vatandafllar›n, sivil toplum kurulufllar›n›n, siyasi partilerin ve devletin ilgili birimlerinin dikkatine birtak›m de¤erlendirme ve çözüm önerileri sunmak istiyoruz. Bunlar hiç kuflkusuz bu çal›flmay› haz›rlayan üç kiflinin görüflleridir. Bunlar›, ‹HL sorunu üzerine yapt›¤›m›z çal›flmalardan, ‹HL camias›nda yapt›¤›m›z görüflmelerden ve toplumun farkl› kesimlerinden derledi¤imiz görüfl ve önerilerden hareketle gelifltirdik: Genel Yaklafl›mlar ‹HL'nin dünkü ve bugünkü durumlar›n›n herkes için sorun oluflturdu¤u kabul edilmeli; ‹HL sorunu, Türk e¤itim sisteminin temel sorunlar›ndan yaln›zca biri olarak görülmeli, e¤itim sistemimizin yeniden yap›land›r›lmas› ba¤lam›nda ele al›nmal›; ‹HL sorununun toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasal ve e¤itsel boyutlar› bulunuyor. Sorunun çözümü için bütün bu boyutlar bir arada ele al›nmal›, herhangi bir boyut ya da boyutlar afl›r› flekilde öne ç›kar›lmamal› veya ihmal edilmemeli; ‹HL ile ilgili at›lacak ad›mlar›n sadece ö¤rencileri de¤il çok genifl kitleleri yak›ndan ilgilendirdi¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›; ‹HL sorunu, mümkün oldu¤u kadar politik tart›flma ve çekiflmelerin malzemesi olmaktan ç›kar›lmal›; "28 fiubat sürecinin rövanfl›n› alma" veya "AKP hükümetini köfleye s›k›flt›rma" gibi yaklafl›mlardan uzak durulmal›; 36 ‹HL ö¤rencileri ve mezunlar›na yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›, flüphe uyand›r›c› tav›r ve davran›fllardan uzak durulmal›; ‹HL ö¤renci ve mezunlar›, di¤er ö¤retim kurumlar›nda okuyanlara yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›, flüphe uyand›r›c› tav›r ve davran›fllardan uzak durmal›; Meslek e¤itimi, din ö¤retimi ve yüksek ö¤retim gibi konularla, bütün bunlara ba¤l› olarak din-devlet-toplum iliflkileriyle do¤rudan ba¤lant›l› oldu¤u için ‹HL sorununda at›lacak her ad›mda olabildi¤ince genifl bir toplumsal uzlaflma zemini aranmal›; Bu ba¤lamda baflta Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve baflörtüsü olmak üzere, din-devlet-toplum iliflkisinin di¤er kilit alan ve sorunlar› da masaya yat›r›labilmeli; K›z ö¤rencilerinin ‹HL'ne yönelmeleri bir olumsuzluktan ziyade, bir f›rsat olarak görülebilmeli, burdan hareketle k›zlar›n okullaflmas›nda yeni formüller üzerine düflünülmeli; Somut Öneriler ‹HL'nin statüsünün bir an önce netlefltirilmesi gerekiyor. Bu amaca uygun olarak, Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan, sadece e¤itim bilimcilerin de¤il, sosyal bilimlerin de¤iflik alanlar›ndan uzmanlar›n (bu arada yabanc› uzmanlar›n) da kat›laca¤› flura tipi bir giriflim düflünülebilir. San›ld›¤›n›n aksine ‹HL sorununun özünü katsay› düzenlemesi oluflturmuyor. En k›sa zamanda ‹HL ile ilgili kapsaml› bir çal›flmaya giriflilmeli, katsay› da bunun içinde çözülmeli; Kapsaml› bir çözümün afl›r› gecikme ihtimalinde, katsay› sorunu, YÖK ve ÜAK baflta olmak üzere bu uygulamas›n›n savunucular›n›n argüman ve hassasiyetleri ciddiye al›narak ve onlarla birlikte gelifltirilecek bir ara formülle geçici olarak çözülmeli; ‹HL, dünkü ve bugünkü konumlar› itibariyle Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n arzu etti¤i nitelikli kadrolar›n yetifltirilmesine imkan sa¤layam›yor. ‹HL'nin, ‹lahiyat Fakülteleri ile birlikte bu perspektifte yeniden yap›land›r›lamas› durumunda Diyanet'in ihtiyaç duydu¤u kadrolar› yetifltirmek için yeni aray›fllara gidilmeli; Statüleri ne olursa olsun, ‹HL ile ilgili tart›flmalar daha çok ö¤renci say›s›yla ilgili olarak ç›kt›, bundan sonra da böyle olaca¤a benziyor. Ö¤renci say›s›n›n fazlal›¤›ndan rahats›z olanlar bunu azaltman›n tek yolu olarak ‹HL'nin kalitesini düflürmeyi görüyorlar. Bunun yerine ‹HL'ne baflvurular›, bu okullar›n›n kalitesini art›rarak azaltabilmenin yollar› üzerinde düflünmek gerekiyor; Bu ba¤lamda örgün ö¤renim kurumlar›na seçmeli din dersi konulmas› önerisi dikkat çekiyor. Fakat bu öneri "tek çözüm" olarak dayat›lmamal›; bütün yönleriyle, genifl kesimlerin kat›l›m›yla tart›flmaya aç›lmal›; 37 Bu tart›flmaya farkl› ‹slam yorumu sahiplerinin, gayri müslimlerin, agnostik ve dinsizlerin de kat›l›m› teflvik edilmeli; Seçmeli din dersinin yan›s›ra, ders saatleri d›fl›nda, mesela hafta sonlar›, not zorunlulu¤u olmayan ve masraflar› veliler taraf›ndan karfl›lanan iste¤e ba¤l› din dersi seçene¤i de tart›fl›lmal›; ‹HL'ne afl›r› yüklenmeyi azaltmak için Kuran kurslar›n›n yeniden yap›land›r›lmas› gündeme al›nmal›; Devletin din e¤itiminden çekilmesi, bu amaca uygun olarak Anayasa'n›n de¤ifltirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yap›lmas› önerisi kamuoyunun gündemine tafl›nabilmelidir. ‹HL sorununun çözümü için üç olgunun göz önünde bulundurmak gerekiyor: Toplumun din ö¤retimi talebinin karfl›lanmas›; din görevlilerinin e¤itilmesi; Türkiye'nin asla vazgeçemeyece¤i laiklik ilkesi. Son tart›flmalar›n ›fl›¤›nda, toplumun din e¤itim ihtiyac›n›n baflka kanallardan karfl›lanarak ‹HL'nin üzerindeki yükün azalt›lmas› ve bu okullar›n, belki adlar› da de¤ifltirilerek, esas olarak ilahiyat fakültelerine ve dolay›s›yla Diyanet'e nitelikli kadrolar yetifltiren seçkin e¤itim kurumlar›na dönüfltürülmesi yaklafl›m›n›n giderek öne ç›kt›¤› görülüyor. ‹ster bu yaklafl›m, ister bir baflkas› olsun, ‹HL sorununu, toplumun tüm kesimleri taraf›ndan kabul edilebilir, uygulanabilir ve kal›c› bir flekilde çözmede vatandafllara ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düflüyor. Önümüzdeki bir y›lda, toplumun farkl› kesimleri ‹HL olgusunu bir sorun olarak görür, bu sorun hakk›ndaki efsanelere s›rt›n› dönüp gerçeklerden hareket eder ve en önemlisi bunun çözümü için toplumsal mutabakat arar ve bu u¤urda birtak›m tavizler vermeyi de kabullenirse Türkiye bu sorunu kolayl›kla çözebilir. 38 SUMMARY Introduction The relationship between state and religion has proved to be an unrelenting problem in the establishment and ongoing survival of Turkish democracy. This question has manifested itself in a number of different policy issues, including the framing of official discourse. Most recently the place of Imam Hatip schools within Turkish society has once again reignited the debate on religion and state. In order to provide incite into the question of Imam Hatip schools, on January 1, 2004, TESEV (Turkish Economic and Social Studies Foundation) undertook a project entitled "Imam Hatip High Schools: Legends and Realities". The aim of the project was to expose realities shadowed by the legends surrounding the debate around such schools. With this aim in mind, the research seeks a solution that appeases the demands of all segments of society. "Imam Hatip High Schools: Legends and Realities" is a culmination of both fieldwork and study of relevant literature. A Historical Overview In order to study the role and place Imam Hatip schools play in Turkish society, it is important to trace their development and the controversies that they are associated. The Ottoman Period During the Ottoman Empire, a key objective of education was to raise 'good Muslims'. Thus there was a need for Islamic clerics, which was sustained through Islamic Theology Schools, called medreses. However the early 19th Century witnessed a reorganization of the education system in order to achieve the Empire's Westernization/Modernization objectives. The Tanzimat reforms of 1839 introduced a dual education system. The system was divided into two distinct categories: education based on the methods of religion: S›byan Mekteps (primary schools) and Medreses (universities); and secondly a more Western style education was offered, in fields such as engineering, medicine and the military. The subsequent unification of Medresetü-l Himmeti ve Hutaba (Schools for Education of Islamic Clerics) and Medresetü-l Vaizin (Schools for Preachers) in 1913, witnesses the tangible origins of today's Imam Hatip high schools. 39 The Early Republican Period (1924-1950) The educational reforms enacted during this period were part of the larger nation-state building and modernization efforts undertaken by Atatürk's government, and contributed to the goal of undermining the role of religion in society and its influence on education. In 1924 the Tevhid-Tedrisat (Law of Unification of Educational Instruction) was passed, replacing existing pluralist modes of education with a secular, centralist and nationalist education system. The new law regulated existing forms of schooling and placed all educational institutions under the control of the Ministry of National Education. This was not only a rejection of the traditionalism associated with medreses, but it also asserted a centralist, modernist, national education system under the guidance of rationalism and scientism, designed to establish a new nation with a new identity and a new unified morality. In addition to the education reforms, the education of religion also remained a critical issue. Although secularists perceived the education of religion as a private endeavor, religious education continued to survive under the new regime. A Faculty of Theology at the Darülfünun (Istanbul University), special schools for training imams and hatips (ministers and preachers) were opened by the new Ministry of National Education. However, in 1933 the Faculty of Theology was abolished and Imam Hatip schools were discontinued due to a lack of student interest. Imam Hatip Courses (1949-1951) The early Republican reformers were not without criticism. Critiques of the strict secularist nature of the education policy of the Republican People's Party were placated in 1948 by the reinstatement of religious education in public schools. Such reforms included the offering of ten-month Imam Hatip courses to junior high school graduates as well as the establishment of a Faculty of Theology at the University of Ankara in 1949. Imam Hatip Schools (1951-72) The establishment of Imam Hatip schools as we recognise them today remained controversial and incomplete until the 1970s. The first steps began in 1951 under the Democrat Party government, which set up seven special secondary schools (Imam Hatip Okullar›) for the training of imams and hatips. In addition, in 1959 Islamic Institutes were opened for graduates of Imam Hatip schools. However, following the coup d'etat in 1960, Imam Hatip schools encountered the threat of closure. Following the return to civillian politics and the introduction of the new constitution in 1961, graduates of Imam Hatip schools could only enroll in university 40 programmes if they had passed courses offered at secular schools. During the premiership of Süleyman Demirel however, the entrance of graduates of Imam Hatip schools to university without any such strigent requirements was enrishned in law. The place of Imam Hatip schools and the opportunities given to graduates remained a controversial issue. The military coup in 1970 introduced two key reforms: firstly junior high Imam Hatip schools were abolished, and in 1973 Imam Hatip schools were renamed as Imam Hatip high schools. Under the subsequent National Education Basic Law, Imam Hatip schools were defined as vocational schools, where students were to trained as preaches and ministers or prepared for higher education. The choices open to graduates continued to ignite fierce debate. The draft law prepared by Nihat Erim's (the then prime-minister)administration limited the options available to graduates of Imam Hatip schools, restricting them to enrollment at Departments of Theology. However under the leadership of Prime Minister Naim Talu, the options available to graduates were increased to the equivalent of graduates of literature departments at public high schools. This was an important turning point in the debate in favor of Imam Hatip high schools. Imam Hatip High Schools (1973-1980) Initially, Imam Hatip schools grew slowly, but their numbers expanded rapidly to 334 during the 1970s. The coalition government of 1974, established by the RPP (Republican People's Party) and the NSP (National Salvation Party), committed to reopen junior high schools and giving the right of entry to university through examination. 230 new Imam Hatip high schools were opened in a period of nearly four years. The expansion in religious education overseen by the Democrat Party was unparalleled, approached in magnitude only by the Nationalist Front governments in power between 1965 and 1971. During the 1974-75 school year the number of students attending to the Imam Hatip high schools grew to 48,895. This number subsequently grew to 200,300 by 1980-81. In addition, females gained the right of entry to Imam Hatip high schools in 1976. Although the establishment of new Imam Hatip high schools was prohibited, 262 new Imam Hatip schools were opened between 1973 and 1977. The proliferation of Imam Hatip high schools is often cited as the effect of the National Salvation Party's membership of a number of coalitions with Nationalist Front governments. 41 Post 1980... The coup d'etat of September 12, 1980 is a critical turning point in the history of Turkey and also for the history of ‹mam-Hatip high schools. Under military governance, graduates of Imam Hatip high schools gained the right of entry to all university departments. In 1985, two new Imam Hatip high schools opened, one in Tunceli, despite of the so-called ethnic structure of the region, and the other in Beykoz as an Anatolian Imam Hatip High School, with the aim of contributing to the education of children of families who work abroad. Although the number of Imam Hatip high schools had not increased since, the number of students attending Imam Hatip high schools has increased by 45%. This is partly due to the improvement in the quality of Imam Hatip high schools and the education offered at such schools. However, the introduction of eight years of compulsory education in 1997 has seen a sudden decline in the popularity of Imam Hatip schools. Numbers of Imam Hatip high school students by years Number of Imam Hatip High Schools (Junior High Schools) 1971-1981 Number of schools 400 350 300 250 200 150 100 50 -1 -1 98 98 1 0 9 19 19 80 79 78 19 19 19 77 76 -1 -1 97 97 8 7 97 -1 -1 75 19 19 19 74 73 -1 97 97 6 5 4 97 -1 -1 72 19 19 71 -1 97 97 2 3 0 Years Number of Students (Junior and Senior Schools) 500000 400000 300000 200000 100000 42 -2 02 20 20 00 -2 00 00 3 1 9 99 19 98 -1 -1 96 19 94 -1 99 99 7 5 3 -1 Years 19 92 19 19 90 -1 99 99 98 1 9 7 98 19 88 -1 -1 -1 86 84 19 19 82 -1 98 98 5 3 0 19 Number of students 600000 The Proliferation of Imam Hatip High schools During the education year of 1973-74, the total number of Imam Hatip students was 34,570; in 1997 this number had sharply increased to reach 511,502. Alongside this massive increase in popularity, the number of schools also increased. The number of Imam Hatip junior high schools reached 601 and senior high schools 402. The increase in both student and school numbers can be attributed to factors including the commitment of people to religion, dormitory facilities, scholarships, the admittance of females and an increase in demand for religious education. The Majority of Imam Hatip High schools and their dormitories were constructed and furnished through donations from conservative segments of society. 65% of Imam Hatip high schools and approximately half of the dormitories have been built without state assistance. Construction of Imam Hatip High Schools By state 38 By cooperation of state and people 77 Temporarily reserved buildings, property of National Treasury 22 By associations, foundations and other institutions 263 Total 400 Source: Ministry of National Education (MNE), Coordination of Research and Planning Commitee (CRPC), revealed by, Ünsür, 1995, p. 149. Constructions of Dormitories (Only for students of Imam Hatip High Schools) By state 35 By cooperation of state and people 28 By associations, foundations and other institutions 58 Total 121 Source: MNE, CRPC, revealed by, Ünsür, 1995, p. 150. Financial aid, in the form of scholarships, makes Imam Hatip schools more attractive, particularly for lower income families and rural communities. The following table shows the fact that the available funding for scholarships has increased, allowing for more students to enroll. 43 Numbers of Students who won a scholarship INSTITUTIONS OF INSTRUCTION Primary Education 1991-92 1992-93 1993-94 1994-95 1995-96 1996-97 5000 6981 10417 12307 31348 27881 22724 Secondary Education 6500 8291 12220 11826 27128 Vocational Education for Males 1830 1550 2404 2449 6750 5888 Vocational education for Females 600 477 707 826 2339 1966 Education of Trade and Tourism 1340 932 1399 1386 3554 3290 50 57 131 147 445 296 3100 1700 2702 3312 9854 7416 71 12 15 20 25 35 Training Education Institutions for Religious Education Private education, guidance etc. Office of Health Affairs Total 10 X 5 5 5 8 18501 20000 30000 32278 81448 69504 Source: Ministry of National Education (MNE), Coordination of Research and Planning Commitee (CRPC), revealed by Sarpkaya, 1998, p. 84. Dormitories for Students INSTITUTIONS FOR INSTRUCTION NUMBERS OF THE DORMITORIES CAPACITY OF DORMITORIES TOTAL NUMBER OF STUDENTS Primary Education 169 84574 6717198 Secondary Education 216 43761 1426371 Vocational Schools for Males 102 18261 390806 Vocational Schools for Females 24 3017 98617 Education for Trade and Tourism 20 2010 224489 Education for Training 68 15943 21370 Institutions For Religious Education 291 41398 511502 Private Education and Guidance. 50 7502 272 Private Education 94 12826 2266 1034 229292 9392891 Total Source: MNE Information about Education, p.56, rev. by. Sarpkaya, 1998, p.85 As aforementioned, one possible factor in the rise in attendance of Imam Hatip schools is the rise in demand for religious education. Research suggests that between the years of 1993 and 2000, prospective students registered at Imam Hatip high schools primarily to receive religious tutoring alongside a more general education1. In addition, research shows enrollment at Imam Hatip high schools was based solely on the student's decision. The third proposed factor in the rise in popularity of Imam Hatip schools is the admission of female students in 1976. By 1998, almost 100,000 females attended Imam Hatip high schools, making up almost half of all students. This statistic is particularly revealing because women are not eligible to become either imams or hatips, suggesting that study was carried out on religious grounds rather 1 Suat Cebeci, Imam Hatip Liselerinden Mezun Olanlar›n Yöneliflleri ve Sebepleri (1993), Türkmen (1998), Ünlü (1998), Altunsaray (2000). 44 than for vocational reasons. In addition, as Table 5 illustrates, female students have tended to exhibit more liberal opinions, morals and beliefs in comparison to their male counterparts. Table 6 furthers this point by comparing female Imam Hatip graduates to female graduates of other high schools. Interestingly, female graduates of Imam Hatip schools appear to hold more modern values concerning female employment than their counterparts from vocational schools. Numbers of Female-Male Students of Imam Hatip High Schools after 1990 EDUCATION YEAR MALE FEMALE TOTAL PROPORTION OF FEMALE STUDENTS 1990-1991 76898 23789 100687 23,63 1991-1992 86450 32835 119285 27,53 1992-1993 99160 43202 142362 30,35 1993-1994 109262 53061 162323 32,69 1994-1995 107999 59183 167182 35,4 1995-1996 113247 70394 183641 38,33 1996-1997 106187 74185 180372 41,13 1997-1998 98430 79616 178046 44,72 1998-1999 100021 92765 192786 48,11 1999-2000 66776 67448 134224 50,25 2000-2001 46906 44714 91620 48,8 2001-2002 38719 32864 71583 45,91 2002-2003 38987 25547 64534 39,59 2003-2004 49336 35562 84898 41,89 Source: Centre for Religious Education Number of Female students in years 90000 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 00 3 2 20 02 20 03 -2 -2 00 1 00 20 00 20 01 -2 -2 00 0 9 00 19 99 -1 19 98 -1 97 19 -2 99 8 7 99 6 99 19 96 -1 19 95 -1 94 19 -1 99 5 4 99 3 99 19 92 19 93 -1 -1 99 2 1 99 99 -1 -1 90 91 19 4 0 19 Number of Female Students 100000 Years 45 Perspectives of Imam Hatip Students on Women's Issue* STATEMENTS Females% Males% Women should work 84,4 19,3 Women can share their ideas with men 66,2 24,4 Women should share their ideas only with their husbands 15,6 60,2 It is unnecessary that women have a profession 3,1 22,2 Women should be veiled 90,7 89,8 Women can travel independently 57,8 15,9 Women are belonged to their home 27,6 83 Source: Coflkun, 1999, p. 98. * This Table shows the percentages of participants who respond the statement as "Agree" or "Strongly agree". Comparative Perspectives on Women's Participation in Working Life* Vocational Private High Imam Hatip Private Anatolian General High Schools of High School High School Schools for Schools Industry Schools Community M F M F M F M F M F M F Women should work It is unnecessary for women to have a job Women should be at home 94,5 90,6 94,1 65,6 96 50,1 95,5 89 x 3,2 3,6 1,3 15,5 1,5 3,6 9,7 21,9 14,4 40,7 43,5 59,6 6 20,7 27,2 82,6 17,5 33,9 6,6 84,8 19,3 3 21,6 90 69,3 2,1 6,9 Source: Coflkun, 1999 p.82 *This Table shows percentages of the participants who respond the statement Debates over Choices of Imam Hatip Graduates in University Entrance Exams The debate over the status of Imam Hatip high schools coincides with the debate over the options available to graduates of Imam Hatip schools. Secularists argue that graduates of Imam Hatip schools should be limited in their choice of further study, as Imam Hatip schools are the potential bulwarks of radical Islamism. The first serious objection to the free choice of Imam Hatip graduates came from TÜSIAD (Turkish Industrialists and Businessmen's Association). According to their research conducted in 1988, approximately %32 of graduates of Imam Hatip schools picked faculties of law as their first choice in university entrance exams, proving more popular than religious based alternatives. The report concluded that, due to fundamental differences in their upbringing, Imam Hatip graduates were rendered unsuitable for public office. Thus the report called for a limiting of the choices of university courses available to graduates. The report had significant repercussions. Whilst the report triggered debate over the status of Imam Hatip graduates, politicians tended not to agree with TÜSIAD's position. For example, the then Minister of National Education, Avni Akyol, criticised the report in terms of human rights, claiming such proposals undermined the 46 principle of equal opportunity in education. Further research conducted by Prof. Suat Cebeci in 1993, investigated the choices of Imam Hatip graduates for the years 1986, 1987 and 1988. Cebeci found that faculties of theology were the most popular, whereas only 3.6% of graduates chose law and 2.4% chose political science. Numbers of Graduates of Imam Hatip High Schools registered to Faculties of Universities Years Law Political Science Instruction Training for Education of Religion and Ethics Theology 1998* 232 277 3.285 322 1.420 1999 54 97 315 669 1.324 2000 96 149 639 778 1.254 2001 82 93 541 785 917 2002 91 70 374 603 685 Source: Mehmet Gündem, "Imam Hatiplerin Dünü, Bugünü" *There was no differentiated implementation of the coefficient factor. In 1999, the reclassification of Imam Hatip schools as "vocational schools" meant that, although more options had been made available to graduates, attaining places at prestigious university courses became more difficult. This is primarily because vocational school graduates are liable to a coefficient which lessens their achievement at university entrance exams. As a vocational school the coefficient employed for Imam Hatip schools is far less than the coeff›cient employed by general high schools. In addition, the expansion of compulsory education from five to eight years in 1997 dented the popularity of Imam Hatip schools. Not only did this cause considerable tension, but it also meant that, following the introduction of the coefficient factor in 1998, numbers of graduates attending law, political science and education courses declined dramatically. In defense of the secularist side of the argument however, it appears that Imam Hatip graduates tend to do less well in university entrance exams than many of their peers. As figure 4 illustrates, Imam Hatip graduates achieve amongst the lowest grades of all high school graduates, well below students graduating from science, private and Anatolian high schools. 47 Proportion of Achievement in University Entrance Exam 80 70 % 60 50 40 30 20 10 0 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 General High School Private High School High School of Science Imam Hatip High School Vocational High School for Industry Anatolian High School Vocational High School for Trade In Conclusion... The debate over the place of Imam Hatip schools in Turkish society remains controversial and unresolved. In order for the debate to be quashed and thus resolved, a solution must account for all opinions of society and build some sort of consensus. This report tries to expose the realities of the situation, hopefully helping to reach the desired resolution. This report has been prepared through both field work and the consultation of previous literature and studies on the issue. TESEV went to six Imam Hatip high schools (two in Istanbul, and one in Adana, Samsun, Diyarbak›r and Erzurum), and interviewed 59 students (30 female, 29 male), 13 teachers, eight administrators, 38 graduates and 24 parents. Our findings can be summarized as follows: Coefficient factor: The participants emphasized the unfair application of the coefficient factor in university entrance exams. This problem should be eliminated. Quantitative problem: Since graduates of Imam Hatip high schools have little chance of entering the university course of their choice, the number of students registering has fallen year on year. Much of the capacity of Imam Hatip schools is left unused. Qualitative problem: Students who have little concern with continuing their education, have, convinced through fellowship facilities, tended to register to Imam Hatip high schools. This situation has a negative effect on the profile of students attending Imam Hatip schools. Parents have tended to register their more academically able children to general high schools and registered their relatively less talented children to Imam Hatip high schools. In this respect many students attending Imam Hatip high schools are unmotivated and lack interest, which in turn reflects on the schools themselves. 48 Female students and veiling: One of the more interesting findings of our research is the difference between the origin of female and male students. Male students are mostly from rural regions of the country, whereas female students tend to reside in urban areas. Female students' preferences are linked to the freedom to cover themselves (I.e. wear a veil) in Imam Hatip high schools. We asked female students whether they went to another high school, their answer was invariable negative. Confusion over the status of Imam Hatip students: Administrators of Imam Hatip high schools insisted on the fact that nobody registers to Imam Hatip schools solely to be an imam (minister) nor hatip (preacher). This is in direct contradiction to the status of Imam Hatip schools as vocational. Attendance at Imam Hatip schools: The majority of students interviewed, point out that being a student of an Imam Hatip school is their choice. Parents also emphasized the importance of religious education running alongside a positivist education. Parents argued that when attending Imam Hatip schools, their children gained a more rounded education, essential, in their view, in creating sound citizens. Training Islamic Clerics: Our findings also show that there is a consensus in the inefficiency of Imam Hatip schools in training Islamic Clerics. Indeed, the majority of graduates believed they were not qualified to become a cleric. In addition, none of the interviewees stated that they had wanted to become a cleric. Perceptions of Imam Hatip schools: TESEV did not meet any student who regrets enrollment at an Imam Hatip school. The freedom to veil, receiving religious education as well as the instruction offered by general high schools, good relations with friends, instructors and administrators, and being isolated from detrimental habits made Imam Hatip schools attractive to attendees. Being Imam Hatip school oriented: The majority of participants were positive towards their association with an Imam Hatip school. They insisted that any person graduating from an Imam Hatip school was in no way to be considered a "terrorist, thief or immoral". In addition participants rarely complained about negative prejudices associated with Imam Hatip schools. Networks of Solidarity: Despite public opinion suggesting to the contrary, connections between graduates, particularly in large urban areas, tend to be fairly weak. Imam Hatip community's perceptions of society: TESEV observed that students, instructors, administrators and graduates of Imam Hatip schools exhibit suspicions concerning the rest of society. They define Imam Hatip high schools as purified places. Negative perceptions about other high schools were mostly observed amongst 49 parents of female students of Imam Hatip high schools. Concern of state and society towards Imam Hatip schools: The majority of participants emphasized that society does not support Imam Hatip students as they did previously. Most of the students believe that they are isolated and stigmatized. Graduates acknowledged the state's treatment of them, but they did not express their reaction in a resentful manner. The AKP (Adalet ve Kalk›nma Partisi - Justice and Development Party) and expectations: TESEV observed that the establishment of the AKP government had triggered expectations of a resolution to the problem of Imam Hatip schools. Three approaches to the issue were apparent in TESEV's research; the problem will be solved, calm optimism or the issue needs considerable time. Personal Expectations: Most of the students want to attend university. If the problem of the coefficient factor remains unresolved, students tended to aim to attend Faculties of Theology. Female students tended to be more enthusiastic about university enrollment in comparison to male students. In addition most of the respondents felt the coefficient factor issue would be resolved. The future of Imam Hatip schools: Again, the problem of the coefficient factor remained a key issue. Although the majority of participants acknowledged that the golden age of Imam Hatip schools had ended, due in part to the coefficient factor, they stressed their continuing importance in society. Unregulated religious education, they felt, could be chaotic and potentially dangerous. Participants also felt that if the coefficient factor were to be removed, demand for religious education would increase. Elective Courses for the education of religion: Participants were asked if the demand for Imam Hatip schools would decline if the Koran and Hadis (Mohammed's traditions) were to be added to the syllabi of general high schools. Most participants responded by reiterating that their chosen schooling would not change, although the addition of Islamic based courses at general high schools was felt to be a good idea. Indeed instructors, administrators and parents have pointed out that this would be a good solution. In addition, according to Imam Hatip school administrators if elective courses for the education of religion were to enter the syllabi of general high schools then Imam Hatip schools would be perceived as schools for the education of Islamic clerics. Today the place of Imam Hatip schools remains precarious. Student numbers are decreasing and the standard of education offered is largely inadequate when compared to alternatives. The AKP had promised to address the issue. The draft Education Bill aimed to resolve the problem of the coefficient factor, but, in TESEV's 50 opinion, it would have done little to solve the problem merely appease it. This attempt in turn triggered the Higher Education Board and scholars to uphold Turkey's secular nature. The goal of EU membership has also turned the majority of Turkey's media against such perceived pro-Islamic reform. As a result, the government's draft education reform bill was vetoed. Indeed, the framing of the arguments involved narrows the debate, whereas wider analysis is needed. Included in TESEV's field work, the views and opinions of different segments of society were accounted for. TESEV consulted 12 NGOs, three education unions, three scientists studying educational sciences, 11 social scientists, 18 journalists, three Imam Hatip oriented deputies from the AKP and 3 Imam Hatip oriented deputies from the CHP (Republican People's Party) and six bureaucrats for their proposals of solution. Those interviewed also addressed similar arguments to those listed above. However, two key questions underlined all enquiries. • What is the function of Imam Hatip schools? • What should the function of Imam Hatip schools be? The mainstream debate over Imam Hatip schools surrounding the obscurity of their status, points towards the first question. Are Imam Hatip schools for training Islamic clerics or the education of religion? Are Imam Hatip high schools vocational schools or alternatives to general high schools? In other words the difference between Imam Hatip schools and general high schools remains unclear and unspecified. Those who advocate that Imam Hatip schools are for the training of Islamic clerics, assert that the number of schools should be limited and female students should be prohibited from entry. On the other hand, parents with students enrolled in Imam Hatip schools suggest that the schools are not vocational and should aim towards the raising of upstanding Muslim citizens. In accordance with the second question; the education of religion is also an extremely complicated issue. Those in favor of the status quo insist that the state is not required to provide religious education, and those wishing to obtain it should do so extracurricularly. Another proposition is to undertake religious education through elective courses. The function of Imam Hatip schools can thus be determined as vocational and the education of religion can be sustained through elective courses in general high schools. This proposition is still being discussed, although 51 worries exist over the dominance of Sunnis in religious education of this type. Recommendations As it is stated throughout the report, the contemporary debate over Imam Hatip schools is especially significant as Turkey stands on the cusp of EU negotiations. Today the question of Imam Hatip schools not only addresses problems with Turkey's educational system but also has social, cultural, economical and political dimensions, hence the need for a consensual solution that accounts for all segments of society and takes into account the relationship between state and society within Turkey. As aforementioned one of the purposes of this research was to contribute to a potential solution and trigger the debate within the framework of the democratization process in Turkey. Therefore the following points should be understood as suggestions based upon TESEV's research. 1. The status of Imam Hatip schools should be clarified. In accordance with this, the Ministry of National Education should organize a forum of experts from both education and the social sciences to discuss the matter. 2. The question of Imam Hatip schools could not be reduced to the problem of the coefficient factor. Any solution should be formulated after broader analysis. But considering the urgency of a need for a solution to the problem of the coefficient factor a transitory formulation should be elaborated together with the Higher Education Board and the Council of Universities for eliminating any undue inequality stemming from the coefficient factor. 3. The syllabi and educational efficiency of Imam Hatip schools should be reconsidered. 4. The proposition of elective courses should be debated by all segments of society including non-Muslims, people from different sects of Islam, agnostics and atheists. Apart from elective courses, the proposition of non-obligatory courses for the education of religion should be debated. 5. Koran courses should be reconstructed and re-modified. 6. De-regulating state control over education of religion and allowing for the religious communities to take up this function should be publicly debated. 7. The question of Imam Hatip schools should be solved through acknowledgement of the following facts; satisfaction of the demand for education of religion, training of clergies and the principle of secularism. 52 1 BÖLÜM I L‹TERATÜR TARAMA ‹HL'nin dünü ve bugünü üzerine derinlikli bilgiler içeren "Literatür Tarama Raporu" için yaklafl›k 50 gün çal›fl›ld›. Ortaya ç›kan metin fiubat 2004 sonlar›nda www.tesev.org.tr'de yay›nland›. Gelen elefltiriler ve yeni bulgular ›fl›¤›nda güncellefltirildi. Bu aflamada ‹HL'ler üzerine haz›rlanm›fl makale ve kitaplar›n önemli bir bölümünden istifade edildi. Türkiye üniversitelerinde yap›lm›fl befl yüksek lisans, ABD üniversitelerinde yap›lm›fl iki doktora tezi edinilip incelendi. Konuyla ilgili resmi mevzuat›n taranmas›n›n yan› s›ra Milli E¤itim Bakanl›¤›, YÖK, ÖSYM ve Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'ndan gerekli birtak›m istatistikler temin edildi. Referanslarla ilgili not Bu çal›flmada ‹mam Hatip Liseleri ile ilgili Türkiye üniversitelerinde yap›lm›fl befl yüksek lisans tezinde yer alan ‹HL ö¤rencileri ile yap›lm›fl anketlerin sonuçlar›ndan genifl olarak yararlan›lm›flt›r. Bu tezleri haz›rlan›fl tarihlerine göre flöyle s›ralayabiliriz: 1- Ruhi Sarpkaya taraf›ndan Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk ‹lkeleri ve ‹nk›lap Tarihi Enstitüsü için yap›lan "Atatürk'ün E¤itim Politikas›'nda Tevhid-i Tedrisat›n Yeri ve 1950 Sonras› Uygulamalar›n Sonuçlar›" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman›, Doç. Dr. Bayram Bayraktar. Araflt›rma, 1997-1998 y›l›nda Manisa ili Merkez ilçe ve Turgutlu ilçesindeki ‹HL'de okuyan son s›n›f ö¤rencileri ile yap›ld›. Anketleri 183 ‹HL ö¤rencisi yan›tlad›. Bu araflt›rma bundan sonra metinde "Sarpkaya 1998" olarak an›lacakt›r. 2-Emine Türkmen (Gül) taraf›ndan Uluda¤ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dal› Din E¤itim Bilim Dal› için yap›lan "‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Beklenti ve Sorunlar›" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman› Yrd. Doç. Dr. Akif K›lavuz. Araflt›rmada, Bursa Merkez, Gemlik, Mudanya, Orhangazi, Keles, Karacabey, Mustafakemalpafla, Orhaneli ve Yeniflehir ‹HL'de ö¤renim gören 500 ö¤renciye çeflitli konularda sorular yöneltildi. Anket 1993-1994 ö¤retim y›l›nda Ders Geçme ve Kredi Sistemine ba¤l› 6. dönem ve klasik sistemin 7. s›n›flar›nda ö¤renim gören ö¤rencilerle yap›ld›. Bu araflt›rma bu metinde "Türkmen (Gül) 1998" olarak an›lacakt›r. 53 3-Y›ld›z Ünlü taraf›ndan Uluda¤ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dal› Din E¤itim Bilim Dal› için yap›lan "‹mam Hatip Ö¤rencilerinin Beklenti ve Sorunlar›" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman› Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öcal. Araflt›rmada, Bursa ‹HL, Nilüfer ‹HL, Bursa Anadolu ‹HL ile Gemlik, ‹negöl, ‹znik, Karacabey, Keles, Mustafa Kemal Pafla, Mudanya, Orhaneli, Orhangazi ve Yeniflehir ilçelerindeki ‹HL'de ö¤renim gören 565 ö¤renciye çeflitli konularda sorular yöneltildi. Anket 1995-1996 y›l›nda ö¤renim gören 3. s›n›f ö¤rencileri ile yap›ld›. Bu çal›flma bundan sonra metinde "Ünlü 1999" olarak adland›r›lacakt›r. 4-Mustafa Kemal Coflkun taraf›ndan Ortado¤u Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü için haz›rlanan "Comparative Study of Secondary Schools in Turkey, Example of ‹mam Hatip Schools" bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman› Prof. Dr. Bahattin Akflit. Araflt›rmada Ankara'daki farkl› tipteki 19 ayr› okul ö¤rencilerine sorular soruldu. Bu okullar: üç normal lise, üç ‹HL, dört Endüstri Meslek Lisesi, iki özel lise, 5 özel "cemaat" lisesi ve iki Anadolu Lisesi. Anket 19971998 ö¤retim y›l›nda 1600 ö¤renci ile gerçeklefltirildi. Bu çal›flma bu metinde "Coflkun 1999" olarak an›lacakt›r. 5-Musa Altunsaray taraf›ndan Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü E¤itim Yönetimi ve Planlamas› Ana Bilim Dal› için haz›rlanan ‹mam Hatip Liselerine Talebi Etkileyen Etmenler (Ankara ‹li Örne¤i) bafll›kl› yüksek lisans tezi. Tez dan›flman› Doç. Dr. Kas›m Karakütük. Araflt›rma 1998-1999 ö¤retim y›l›ndaki birinci s›n›f ö¤rencilerine uyguland›. Ankara'daki 7 ‹HL'de (Tevfik ‹leri ‹HL, Demetevler ‹HL, Keçiören ‹HL, Mamak ‹HL, Sincan ‹HL, Gölbafl› ‹HL, Solfasol ‹HL) toplam 379 ö¤renciye çeflitli konularda sorular soruldu. Bu araflt›rma bundan sonra metinde "Altunsaray 2000" olarak an›lacakt›r. 1.1 Bugüne Nas›l Gelindi? Din adamlar› yetifltirmeye yönelik okullar cumhuriyet ile birlikte Türkiye'nin gündemine girdi. En son olarak ‹mam Hatip Liseleri ad›n› alan bu okullar hep birtak›m tart›flmalara yol açt›. Çocuklar›na hem pozitif bilimleri, hem de ‹slam dininin esaslar›n› ve ilmihal bilgilerini ö¤retmek isteyen muhafazakâr ailelerin k›sa sürede benimseyip sahiplendi¤i ‹HL'nin, özellikle 1970'li y›llardan itibaren gösterdi¤i h›zl› geliflim, laikli¤e duyarl› kesimleri endiflelendirdi. Bu geliflimde birçok faktör etkili oldu. Bunlar›n baz›lar›n› flöyle s›ralayabiliriz: 54 Dindar vatandafllar›n ‹HL binalar› için arsa ba¤›fllamas›, inflaatlar› üstlenmesi ve okullar›n tefriflat›n› yapmas›; K›z ö¤rencilerin de bir aflamadan sonra ‹HL'ne kabul edilmesi ve kimi durumlarda örtülü bir flekilde erkeklerle kar›flmadan okuyabilmelerine göz yumulmas›; Farkl› hükümetlerin oy hesab›yla ‹HL'nin aç›lmas›n› teflvik etmesi, bütçelerini art›rmas› ve statülerini iyilefltirmesi; Buna ba¤l› olarak ‹HL mezunlar›na kademeli olarak da olsa, istedikleri yüksek ö¤renim kurumlar›n› tercih hakk› sa¤lanmas›; ‹HL ö¤rencilerine, vatandafllar›n da genifl katk›lar›yla burs ve pansiyon konular›nda genifl imkanlar sa¤lanmas›; ‹HL mensuplar›n›n "‹mam Hatiplilik" ruhuyla kendi aralar›nda dayan›flma a¤lar› gelifltirmeleri ve ‹HL'nin nicelik ve nitelik aç›s›ndan güçlendirilmesi için etkinlik göstermeleri. Bütün bu ve benzeri olgular sonucunda yüz binlerce ö¤renci bu okullara yöneldi ve böylelikle ‹HL ö¤rencilerinin tüm ortaö¤renime oran› yüzde 10'a kadar ulaflt›. Bu nedenle ‹HL baz› çevreler ve uzmanlar taraf›ndan "paralel", hatta "alternatif" ortaö¤renim kurumlar› olarak nitelenir oldu. Bu arada baz›lar›n›n "Anadolu lisesi" statüsü kazanmas› ile ‹HL'nin ülke çap›ndaki baflar› oran› k›smi olarak yükseldi. Ailelerin çocuklar›n› "dinlerini unutmas›nlar" diye ‹HL'ne gönderirken, bu okul mezunlar›n›n büyük bir k›sm› din hizmetleri alan›nda görev almak yerine -zaten say›lar› bu konudaki ihtiyaçtan hayli fazlayd›- baflka mesleklere yöneldiler. ‹HL mezunlar›n›n subay ve polis, ayr›ca mülki amir olup olamayacaklar› çok tart›fl›ld›. 28 fiubat 1997'de bafllayan süreçte, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimle birlikte ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›; mezunlar›n katsay› uygulamas› ile ÖSS'de taban puanlar› düflürülerek ilahiyat yüksek okullar› ve fakülteleri d›fl›ndaki yerleri kazanmalar› zorlaflt›r›ld›. Bunlar›n sonucunda ‹HL'nin ö¤renci say›s› h›zla azald›. Bu nedenle gözler, daha iktidara yürüdü¤ü andan itibaren AKP'ye çevrildi. Çünkü baflta Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an olmak üzere çok say›da AKP'li bakan ve milletvekili ‹HL mezunuydu ve partinin geleneksel taban› bu soruna bir "dava" gibi bak›yordu. AKP ile birlikte ‹HL'nin statüsünün iyilefltirilece¤i beklentilerine paralel olarak, yeni kay›t yapan ö¤rencilerin say›s›nda k›smi bir art›fl oldu. Fakat Hükümet, hem yo¤un d›fl politika gündemi, hem de baflörtüsü etraf›nda ç›kan tart›flmalar›n yaratt›¤› etki nedeniyle laiklik ile ilgili sorunlara el atma konusunda aceleci davranmad›. Meslek lisesi mezunlar›n›n -bu arada ‹HL'lilerin- üniversiteye giriflteki ma¤duriyetlerini giderme yolundaki giriflimlerde de, baflta üniversiteler olmak üzere devletin etkili kurumlar›n›n direnifli nedeniyle geri ad›m att›. Ancak 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesi Baflbakan Erdo¤an, birçok ilde mitinglerde, Ailelerin çocuklar›n› "dinlerini unutmas›nlar" diye ‹HL'ne gönderirken, bu okul mezunlar›n›n büyük bir k›sm› din hizmetleri alan›nda görev almak yerine -zaten say›lar› bu konudaki ihtiyaçtan hayli fazlayd›- baflka mesleklere yöneldiler. 55 katsay›y› kald›racaklar›n›, böylelikle meslek lisesi ö¤rencilerinin üniversiteye eflit flartlarda gireceklerini vaat etti. Nitekim May›s ay›nda yap›lan YÖK Yasas›'ndaki de¤iflikliklerle, katsay›da meslek liseleri lehine önemli iyilefltirmelere gidildi. Fakat Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer'in vetosu nedeniyle konu Hükümet taraf›ndan donduruldu. 1.2 Cumhuriyet Öncesi Dönemde Din E¤itimi 1913 y›l›nda ‹mam Hatip yetifltirmek üzere aç›lan ve daha sonra "Medresetü-l Vaizin" ile birlefltirilerek "Medresetü-l ‹rflad" ad›n› alan "Medresetü-l Himmeti ve Hutaba" bugünkü ‹mam Hatip Liseleri'nin kökeni olarak kabul edilebilir. Bu okullar ömürlerini Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na kadar sürdürdü. Katsay›da yap›lacak herhangi bir yeni düzenlemenin, ‹HL'yi sorun olmaktan ç›karmas› imkans›z. Din e¤itimi, meslek e¤itimi, dindevlet iliflkileri, temel hak ve özgürlükler gibi alanlar› ilgilendiren ‹HL sorunu çözmek isteniyorsa konuyu tarihsel bir perspektiften ele almak kaç›n›lmazd›r. Cumhuriyet öncesinde Osmanl› toplumundaki "din adam›" ihtiyac› medreseler arac›l›¤› ile karfl›lan›yordu. Tanzimat sonras› iyilefltirme aray›fllar›nda e¤itim ve ö¤retim de önemli yer tuttu. Din adamlar›n›n ve uleman›n nas›l yetifltirilece¤i konusu Osmanl›'n›n son dönemlerinde tart›fl›lmaya baflland› ve bu tart›flmalar Cumhuriyet'in kurulufluna kadar devam etti. Cumhuriyet'in kurulmas›ndan hemen önce, Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun e¤itim sistemi, dünya görüflü ve de¤erleriyle "iyi bir müslüman birey yetifltirme" temeli üzerine oturtulmufltu. Bu arada, Bat›l›larla kurulan yo¤un iliflkilerin etkisiyle, özellikle Tanzimat'›n ilan›na yak›n tarihlerde Bat›l› usullerle ö¤retim yapan okullar da aç›lmaya bafllanm›flt›. Sonuç itibariyle Osmanl› e¤itim kurumlar› ikili bir yap› arz ediyordu: 1. Din esas›na göre e¤itim: S›byan mektepleri (‹lkokullar), Medreseler (Üniversiteler). 2. Bat›l› usullere göre kurulmaya bafllanan e¤itim: Askeri teknik ve ihtisas okullar› (Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, Mekteb-i Ulum-u Harbiye vb.), Genel e¤itim kurulufllar› (Rüfldiyeler, Mekteb-i Umum-u Edebiye vb.) (Koçer, 1992, s. 6) 1913 y›l›nda ‹mam Hatip yetifltirmek üzere aç›lan ve daha sonra "Medresetü-l Vaizin" ile birlefltirilerek "Medresetü-l ‹rflad" ad›n› alan "Medresetü-l Himmeti ve Hutaba" bugünkü ‹mam Hatip Liseleri'nin kökeni olarak kabul edilebilir. Bu okullar ömürlerini Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na kadar sürdürdü. 56 1.3 Cumhuriyetin ‹lk Y›llar›nda Din E¤itimi 3 Mart 1924 tarih ve 430 say›l› "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ülke genelindeki tüm e¤itim ve ö¤retim kurumlar›n›n, bütçeleriyle birlikte Maarif Vekaleti'ne (Milli E¤itim Bakanl›¤›'na) ba¤lanmas›n› öngörüyordu. Tümü yedi madde olan kanunun 4. maddesi ise din görevlisi e¤itimini düzenliyordu: Madde 4: "Yüksek diniyat mütehass›slar› yetifltirmek üzere Darul Fünün'da bir ‹lahiyat Fakültesi te'sis ve ‹mamet ve Hitabet gibi hidemat-› diniyyenin ifas› vazifesi ile mükellef memurlar›n yetiflmesi için de ayr› mektepler küflad edilmesi." (Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca, yüksek din uzmanlar› yetifltirmek için, Üniversitede bir ilahiyat fakültesi aç›lacak ve imamet ve hatiplik gibi dini hizmetlerin görülebilmesi için de ayr› okullar aç›lacakt›r) Yasan›n ard›ndan dönemin Maarif Vekili (Milli E¤itim Bakan›) Vas›f Ç›nar 16 Mart 1924 tarihli telgraf emriyle ülke genelinde bulunan bütün medreselerin kapat›lmas› talimat›n› verdi. Medreseler kapat›ld›ktan sonra ö¤retim kurumlar›n›n tümü ayn› düzenleme alt›na al›narak tek bir bakanl›¤a ba¤land›. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile sadece medreseler d›fllanmad›; az›nl›k okullar›, misyoner okullar› ve yabanc› okullardan oluflan ço¤ulculu¤a son verildi. Bu yasa, yeni bir kimli¤i olan yeni bir ulus ve yeni bir ahlak sistemi kurmak amac›yla merkeziyetçi, modernist ve ulusal bir e¤itim sistemi getirmekteydi. (Akflit, 1991: 161) Böylece bir taflla birkaç kufl vurulmufl, yani dinsel e¤itim uleman›n elinden al›narak yeni bir birleflik e¤itim, k›z ve erkek ö¤rencilerinin bir arada e¤itimi gerçeklefltirilmifltir. (Mardin, 1992: 76) Ço¤ulcu e¤itim yerini, birlefltirilmifl laik bir e¤itim sistemine b›rakm›flt›r. ‹mam Hatip Mektepleri (1924-1930) Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nda öngörülen okullar "‹mam Hatip Mektepleri" ad› alt›nda 1924 y›l›nda 29 merkezde aç›ld›. Bu okullar ‹stanbul'daki Medresetü-l ‹rflad ve ‹stanbul d›fl›ndaki "Taflra Medreseleri"nin yerini ald›. Okullar›n ilk ö¤rencilerini yine bu medreselerin ö¤rencileri oluflturdu. ‹mam Hatip Mektepleri'nin e¤itim süresi dört y›l olarak belirlenmifl, dört y›ll›k ortaokul seviyesinde tutulmufltu. ‹mam Hatip Mektepleri'nin ömrü sadece alt› y›l oldu. 1930 y›l›nda ö¤renci azl›¤› nedeniyle okullar kapat›ld›. ‹mam Hatip Mektepleri'nin e¤itim süresi dört y›l olarak belirlenmifl, dört y›ll›k ortaokul seviyesinde tutulmufltu. ‹mam Hatip Mektepleri'nin ömrü sadece alt› y›l oldu. 1930 y›l›nda ö¤renci azl›¤› nedeniyle okullar kapat›ld›. 57 Tablo 1.1 ‹mam Hatip Mekteplerinin Okul ve Ö¤renci Durumlar› DERS YILI OKUL SAYISI Ö⁄RENC‹ SAYISI 1923-1924 29 2258 1924-1925 26 1442 1925-1926 20 1009 1926-1927 2 278 1927-1928 2 200 1928-1929 2 100 1929-1930 KAPATILDI Kaynak: Ünsür, 1995, s. 92. ‹mam Hatip Mektepleri'nin kapat›lmas›n›n ard›ndan 1948 y›l›na kadar din e¤itimi ve ö¤retimi Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bünyesindeki Kuran Kurslar› taraf›ndan verildi. Bu tarihe kadar Milli E¤itim Bakanl›¤› bünyesinde herhangi bir okul aç›lmad›. ‹mam Hatip Mektepleri'ndeki ö¤renci say›s›ndaki bu düflüflü ‹mam Hatip Liseleri üzerine yapt›¤› araflt›rmalarla dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ünsür flu flekilde aç›kl›yor: Bu okullar›n dört y›ll›k ortaokul seviyesinde tutulmas›, lise ve yüksek ö¤retim imkan›n›n olmay›fl›; Bu dönemlerde din görevlili¤inin marjinellefltirilmesi; Di¤er meslek teknik ö¤retim kurumlar›n›n cazibelerinin artt›r›lmas›; Medreseler döneminde mevcut bulunan burs ve di¤er imkanlar›n ortadan kalkm›fl olmas›; Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Halis Ayhan ise ö¤renci ilgisizli¤inin nedenlerini flu flekilde aç›kl›yor: "Mekteplerin, ö¤renci ilgisi azald›¤› için kapat›ld›¤› iddias› bir ölçüde do¤ruysa da mektebin lise k›sm›n›n aç›lmay›fl›, yaln›z dört y›ll›k bir orta mektep seviyesinde kalm›fl olmas›, mezunlar›n›n istihdam alanlar›n›n olamay›fl› gibi sebepleri birlikte düflünmek gerekiyor. Mekteplere ö¤rencinin ilgisiz kal›fl›n›, bir taraftan 1928'de yap›lan Harf ‹nk›lab›'n›n etkisine, di¤er taraftan laiklik anlay›fl› ve uygulamas›na ba¤lamak daha do¤ru olacakt›r." (Ayhan, 1999, s.38) ‹mam Hatip Mektepleri'nin kapat›lmas›n›n ard›ndan 1948 y›l›na kadar din e¤itimi ve ö¤retimi Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bünyesindeki Kuran Kurslar› taraf›ndan verildi. Bu tarihe kadar Milli E¤itim Bakanl›¤› bünyesinde herhangi bir okul aç›lmad›. ‹mam Hatip Kurslar› (1949-1951) ‹mam Hatip Mektepleri'nin 1930 y›l›nda ö¤renci yetersizli¤i nedeniyle kapanmas›n›n ard›ndan ayn› gerekçeyle Darülfunun bünyesindeki ‹lahiyat Fakülteleri de kapand›. Çok partili hayata geçilmesinin ard›ndan din e¤itimi ister istemez iktidar partisi CHP'nin de gündemine geldi. Bu konuda 1947 y›l›nda Anadolu 58 Ajans› "Din E¤itiminin Serbestli¤ine" dair bir CHP Divan› tebli¤i yay›nlad›. Tebli¤, "Din Bilgisi Dershaneleri" aç›lmas›n› öngörüyordu. Tebli¤de, "Din Bilgisi Dershaneleri'ne ö¤retmen yetifltirmek, imam hatiplik hizmetleri için eleman haz›rlamak amac›yla yurttafllar din e¤itimi seminerleri dahi açabilirler. Seminerler ortaokul ö¤retimine dayan›r ve ortaokul mezunlar›na befl, lise mezunlar›na iki y›ll›k ö¤retim verilir. Bu dershanelerde Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca onaylanandan baflka kitaplar okutulmaz," deniyordu (Selamet Mecmuas›, Say› 8, 11 Temmuz 1947). Ancak bu niyet uygulamaya geçirilemedi. Din e¤itimine iliflkin ikinci önemli tebli¤ 21 May›s 1948 tarihli Ulus Gazetesi'nde yay›nland›. Yine CHP Divan›'na ait tebli¤de, "Milli E¤itim Bakanl›¤›'na ba¤l› kurslar aç›lmas› ve buraya ortaokul mezunlar›ndan askerli¤ini yapm›fl kimseler al›nmas› suretiyle memleket ihtiyac›n› karfl›lamak üzere din hizmetlerini görecek elemanlar›n yetifltirilmesi prensibini tesbir eden önergenin ço¤unlukla kabul edildi¤i" yer ald›. Tebli¤in yay›nlanmas›ndan sekiz ay sonra, 15 Ocak 1949 tarihinde önce ‹stanbul ve Ankara, daha sonra da Afyon, ‹zmir, Isparta, Kayseri, Kastamonu, Adana, Trabzon ve Urfa'da 10 ay süreli ‹mam Hatip Kurslar› aç›ld›. (Howard A. Reed, Türkiye'nin Yeni ‹mam Hatip Okullar›, Osmanl› Devleti ve ‹slamiyet, ‹z Yay›nc›l›k 1991) Bu kurslardan 1949 y›l› sonuna kadar 50 kifli mezun oldu. Daha sonra kurslar iki y›la ç›kar›ld› ve meslek okulu mezunlar›n›n da bu kurslara gitmesine imkan sa¤land›. 1950 seçimlerinde iktidara gelen Demokrat Parti, seçim öncesinde vaat etti¤i ‹mam Hatip Okullar›'n›, iktidar›n›n birinci y›l›nda açt›. ‹mam Hatip Okullar› (1951-1972) 1950 seçimlerinde iktidara gelen Demokrat Parti, seçim öncesinde vaat etti¤i ‹mam Hatip Okullar›'n›, iktidar›n›n birinci y›l›nda açt›. Dönemin DP'li Milli E¤itim Bakan› Tevfik ‹leri'nin konuya iliflkin aç›klamas› önemlidir: "‹mam Hatip Okullar› aç›lmas› zaruretine kaniyiz. Çünkü, Türk Milleti'ne hitap edecek olgun, kültürlü, hatip ve imamlar›n yetiflmesini arzu ediyoruz." (Cumhuriyet, 3 Ocak 1951) E¤itimin en yetkili a¤z›n›n söyledikleri Ekim ay›nda gerçekleflti. 10 Ekim 1951 say›l› Müdürler Komisyonu karar›yla ilkokula dayal› birinci devresi dört, ikinci devresi üç y›l olan ve bir bütün teflkil eden yedi y›l süreli ‹mam Hatip Okullar› yedi il merkezinde aç›ld›. Bu iller Ankara, ‹stanbul, Adana, Konya, Isparta, Kayseri ve Marafl't›. Bakan ‹leri'ye göre ‹mam Hatip Okullar›'n›n amac› "Müspet, münevver din adam› yetifltirmek" idi. ‹mam Hatip Okullar› önce "Özel Okullar Müdürlü¤ü"ne, daha sonra ise "Ortaö¤retim Genel Müdürlü¤ü"ne ba¤l› olarak faaliyetlerini sürdürdü. ‹mam Hatip Okullar›n›n say›s›n›n artmas› 59 ve mezunlar›n›n devam etmesi amac›yla 1959 y›l›nda "Yüksek ‹slam Enstitüleri" aç›ld›. Bu okullar 1961 y›l›nda, yeni kurulan "Din E¤itimi Müdürlü¤ü"ne, ard›ndanda 1964 y›l›nda kurulan "Din E¤itimi Genel Müdürlü¤ü"ne ba¤land›. Tablo 1.2.1 Y›llara Göre ‹mam Hatip Okullar› Say›s› ‹lk aç›lan ‹mam Hatip Okullar›, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n köy, bucak, kasaba ve flehir teflkilat›na kaliteli eleman yetifltiriyordu; birinci evreleri dört, ikinci evreleri üç y›ld›. Ö⁄RET‹M YILI AÇILAN OKUL SAYISI H‹ZMET VEREN OKUL SAYISI 1951 - 1952 7 7 1953 - 1954 8 15 1954 - 1955 1 16 1956 - 1957 1 17 1958 - 1959 2 19 1962 - 1963 7 26 1965 - 1966 4 30 1966 - 1967 10 40 1967 - 1968 18 58 1968 - 1969 11 69 1969 - 1970 2 71 1970 - 1971 1 72 Kaynak: MEB Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü, aktaran Ünsür, 1995, s. 105. ‹lk aç›lan ‹mam Hatip Okullar›, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n köy, bucak, kasaba ve flehir teflkilat›na kaliteli eleman yetifltiriyordu; birinci evreleri dört, ikinci evreleri üç y›ld›. Okullardaki meslek dersleri ile kültür dersleri aras›ndaki oran "yüzde 40 meslek dersi/yüzde 60 kültür dersleri" fleklindeydi. Okullar›n ilk dört y›ll›k birinci evresinde ders yo¤unlu¤u daha çok mesleki a¤›rl›kl›, ikinci evrenin ders program›ysa yüksek ö¤renime yönelikti. Bu okullar ilk mezunlar›n› 1958 y›l›nda, 193 kifliyle verdi. 1959 y›l›ndaysa bu okul mezunlar›n›n gidebilece¤i Yüksek ‹slam Enstitüleri aç›ld›. 31 Temmuz 1961 tarih ve 211 say›l› karar ile kabul edilen Yüksek ‹slam Enstitüsü Yönetmeli¤i'nde bu okullar›n amac› flöyle tan›mlanm›flt›: "Yüksek ‹slam Enstitüsü, ‹slam Dininin esaslar›na sad›k kalarak, müspet ilmin ›fl›¤›nda ‹slam ilimlerini ve bunlara yard›mc› ilimleri ö¤reterek, ‹mam Hatip Okullar›yla ilkö¤retmen okullar›na ve di¤er ortaö¤retim müesseselerine ö¤retmen yetifltirmek ve ayn› okullardaki din dersi ö¤retmenlerinin mesleki geliflmelerine yard›m etmek suretiyle Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca kurulmufl bir yüksekokuldur. Bu müessese Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n ihtiyaçlar› d›fl›nda Diyanet ‹flleri Teflkilat›'na müftü, vaiz vb. gibi din adamlar› yetifltirmekle de vazifelidir. Enstitü ayr›ca Türkiye'de ‹slam ilimleri alan›nda araflt›rmalarda bulunmak ve neticelerini yurt ve dünya ilim alemine sunmak amac›yla da görevlidir." 60 ‹mam Hatip Okullar› mezunlar›, fark derslerini verdikleri takdirde baflka üniversitelere girme hakk›na da sahiplerdi. Tablo 1.2.2 1953-54 Ders Y›l›nda ‹mam Hatip Okullar›nda Okuyan Ö¤renci Say›s› ‹LLER Menderes hükümetleri döneminde ö¤renci say›lar› artarak büyüyen ‹mam Hatip Okullar› 1961 darbesinin ard›ndan iki defa kapat›lma tehlikesi yaflad›. Ö⁄RENC‹ SAYISI ADANA (Seyhan) 106 ANKARA 146 ANTALYA 97 ÇORUM 46 ELAZI⁄ 21 ERZURUM 36 ISPARTA 176 ‹STANBUL 275 ‹ZM‹R 50 KAYSER‹ 244 KONYA 279 MARAfi 104 TOKAT 50 TRABZON 49 YOZGAT 40 TOPLAM 1719 Kaynak: Reed s. 182, aktaran Ünsür, 1995, s. 112. Menderes hükümetleri döneminde ö¤renci say›lar› artarak büyüyen ‹mam Hatip Okullar› 1961 darbesinin ard›ndan iki defa kapat›lma tehlikesi yaflad›. 2. Cemal Gürsel Hükümeti döneminde (5 Ocak 1961-20 Kas›m 1961) "Milli E¤itim Plan›'n›n haz›rl›¤› ile ilgili komisyon"un baz› üyeleri taraf›ndan ‹mam Hatip Okullar›'n›n tasfiyesi teklif edilmifl, ancak komisyonun di¤er üyeleri buna karfl› ç›km›flt›r. (Milli E¤itim Plan›'n›n Haz›rl›¤› ile ‹lgili Komisyon Raporu, Ankara, Milli E¤itim Bas›mevi, 1960, s.13) 1961 y›l›nda toplanan "Din ile ‹lgili E¤itim ve Ö¤retim Komitesi Raporu'nda ise mevcut 19 ‹mam Hatip Okulundan 15 tanesinin kapat›lmas› veya "köy dini memurlar› okullar›" haline getirilmesi teklif edilmifltir. (Din ile ‹lgili E¤itim ve Ö¤retim Raporu, Ankara, MEB Bas›mevi, 1961, s. 10-16) Ancak bu teklif sadece raporun sayfalar›nda kalm›fl, uygulanmam›flt›r. Yeniden demokratik hayata dönülmesinin ard›ndan kurulan 9. ‹nönü Hükümeti daha önceki ‹nönü hükümetlerinin aksine hükümet program›nda din e¤itimine de de¤inmifltir: "Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n çal›flmalar›n› halk›m›z›n bugünkü ve yar›nki ihtiyaçlar›n› karfl›layacak yeterlili¤e ve verimli bir geliflmeye kavuflturabilmek, ayd›n din adamlar› yetifltirmek ve bunlar› lay›k olduklar› refah seviyesine ulaflt›rmak için gerekli tedbirler 61 Her ne kadar bu Hükümet döneminde ‹mam Hatip Okullar› mezunlar› do¤rudan üniversiteye girme hakk› kazanamasa da, ilk defa bir hükümet program›nda ‹mam Hatip Okullar›n› bitirenlerin üniversiteye do¤rudan girebilmesinden söz edilmifl oldu. 62 al›nacakt›r." Bir sonraki ‹nönü Hükümetinin Milli E¤itim Bakan› ‹brahim Öktem'in ‹mam Hatip Okullar›'na bak›fl›n› özetleyen sözleri ise 16 Ekim 1963 tarihli Yeni Sabah Gazetesi'nde yer alacakt›: "Ben bu makamda kald›¤›m müddetçe ‹mam Hatip Okulu aç›lmayacakt›r. Bu sandalyeden düflece¤imi bilsem dahi ‹mam Hatip Okullar›n›n aç›lmas›na müsaade etmeyece¤im. Sekiz bölgenin d›fl›ndaki ‹mam Hatip Okullar› kapat›lacakt›r." Bakan Öktem döneminde yeni ‹mam Hatip aç›lmam›fl, ancak kapat›lan da olmam›flt›r. Bu arada 1963-64 ö¤renim y›l›nda ‹mam Hatip Okullar›na ilk defa paras›z yat›l› ö¤renci al›nmas›na bafllanm›flt›r. 27 Ekim 1965'te kurulan 1. Demirel Hükümeti'nin program› ‹mam Hatip Okullar› ö¤rencilerine yönelik bir müjde içeriyordu. E¤itim politikas›n›n çerçevesi çizilirken "‹mam Hatip Okullar›, mesleki orta ve teknik okul mezunlar›na yüksekö¤retim imkanlar›n› aç›k tutarak kabiliyetlerini gelifltirmelerini sa¤layaca¤›z," denilmiflti. Her ne kadar bu Hükümet döneminde ‹mam Hatip Okullar› mezunlar› do¤rudan üniversiteye girme hakk› kazanamasa da, ilk defa bir hükümet program›nda ‹mam Hatip Okullar›n› bitirenlerin üniversiteye do¤rudan girebilmesinden söz edilmifl oldu. 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra ise ‹mam Hatip Okullar› iki önemli de¤ifliklik geçirdi. Bunlardan ilki orta k›s›mlar›n›n kapat›lmas›yd›. Bu tarihe kadar (1951-1971) ‹mam Hatip Okullar› orta k›sm› dört, lise k›sm› üç y›l olmak üzere yedi y›l e¤itim veriyordu. Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan haz›rlanan ve 22 May›s 1972'de yay›mlanan yönetmelikte "‹mam Hatip Okulu, ortaokul üzerine dört y›ll›k e¤itim veren bir meslek okuludur. Okul ö¤rencilerini hem mesle¤e hem de kendi alanlar›nda yüksekö¤renime haz›rlar," denilmekteydi. ‹kinci önemli de¤ifliklik ise Milli E¤itimin Temel Kanunu ile geldi. 1973 y›l›nda 1739 say›l› yasa olarak tan›mlanan yasan›n 32. maddesi o güne kadar ‹mam Hatip Okulu olarak an›lan okullara ‹mam Hatip Lisesi ad›n› verdi. Yasan›n 32. Maddesi flu flekildeydi: "Madde 32: ‹mam Hatip Liseleri, ‹maml›k, Hatiplik ve Kur'an Kursu ö¤reticili¤i gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanlar› yetifltirmek üzere Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca aç›lan, ortaö¤retim sistemi içinde hem mesle¤e, hem yüksekö¤retime haz›rlay›c› programlar uygulayan ö¤retim kurumlar›d›r." 2004 Türkiye'sinin de tart›flma konusu olan ‹HL mezunlar›n›n üniversite yönelimleri daha o tarihte TBMM'de tart›flma konusu olmufltu. Hükümet taraf›ndan TBMM'ye sunulan yasa tasar›s›nda 31. Madde de flu ifade vard›: "....‹mam Hatip Okullar›n› bitirenler, bugün oldu¤u gibi kendi alanlar›nda yüksekö¤renime geçebileceklerdir." (Aktaran, Ayhan 1999, s.200) Yani ‹mam Hatip mezunlar› sadece ilahiyat fakültelerine veya kendi alanlar›yla ilgili yüksekö¤retim kurumlar›na devam edebileceklerdi. Oysa yasa maddesi TBMM Genel Kurulu'nda 32. Madde haline dönüfltü ve yüksekö¤retime geçifl, ilgili alanla s›n›rl› olmaktan ç›kt›. Böylelikle ‹mam Hatip Okullar›n›n hem ismi de¤ifltirilmifl, hem de mezunlar›na üniversite kap›lar› aç›lm›fl oldu. Yasayla birlikte, di¤er liselerin edebiyat kolu mezunlar›n›n girdikleri bölümlere ‹HL mezunlar› da girme hakk›n› elde etmifl oldu. Yönetmelik gere¤i ‹HL mezunlar› ancak 1976-1977 ö¤retim y›l›nda liselerin edebiyat kolu mezunlar›n› kabul eden fakültelerine kay›tlar›n› yapt›rabildi. Söz konusu yasa maddesi ‹HL'ler için kelimenin gerçek anlam›yla bir dönüm noktas› oldu. Çünkü bugüne kadar süregelen tüm tart›flmalarda ‹HL savunucular›n›n en temel dayanak noktas› bu madde oldu. ‹mam Hatip Okullar›n›n hem ismi de¤ifltirilmifl, hem de mezunlar›na üniversite kap›lar› aç›lm›fl oldu. Tablo 1.3 ‹mam Hatip Liselerinde Say›sal Geliflmeler (1951-1971) ORTA KISIM YILLAR YEN‹ KAYIT 1951-52 1952-53 L‹SE KISMI Ö⁄RENC‹ MEZUN YEN‹ KAYIT Ö⁄RENC‹ MEZUN 876 876 X X X X X 1191 X X X X 1953-54 X 1642 X X X X 1954-55 X 2048 194 X X X 1955-56 924 2181 242 X 254 X 1956-57 X 2520 452 X 500 X 1957-58 X 2584 368 X 892 193 1958-59 X 2628 418 X 997 220 1959-60 X 2922 409 X 1144 336 1960-61 246 3374 380 X 1171 321 1961-62 X 4200 444 X 1175 334 1962-63 X 5874 505 X 1166 380 1963-64 X 8576 689 511 1248 328 1964-65 X 9676 800 453 1285 347 1965-66 X 11832 1223 783 1646 364 1966-67 X 17242 1760 1082 2297 440 1967-68 12090 24678 2239 1545 3369 702 1968-69 13079 31822 2638 1921 9486 1049 1969-70 13308 36655 4371 2102 5235 1508 Kaynak: MEB. Araflt›rma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Baflkanl›¤›, aktaran Ünsür, 1995, s. 113. ‹mam Hatip Liseleri (1973-...) ‹HL mezunlar› üniversite hakk›n› elde etmiflti ama okullar›n orta k›sm› hâlâ kapal›yd›. Fakat bu durum da uzun sürmeyecekti. 26 63 CHP gibi sosyal demokrat ve laiklik hassasiyeti yüksek bir partiyle 10 ay iktidar› paylaflan Necmettin Erbakan liderli¤indeki MSP, ‹HL'ye ilgisini hiç gizlemedi. Ocak 1974 tarihinde kurulan CHP-MSP koalisyon hükümeti, programlar›nda flu vaatte bulunmufltu: "Meslek okullar›n›n orta k›s›mlar› öncelikle aç›lacak, meslek okullar›n›n ikinci dönem mezunlar›n›n üniversite ve yüksek okul girifl imtihanlar›na girebilmeleri sa¤lanacakt›r....Halk yard›m›yla yap›l›p da bugüne kadar ö¤renime aç›lmam›fl bulunan okul binalar› yap›l›fl maksatlar›na uygun olarak bir an önce hizmete aç›lacakt›r.". Nitekim ‹HL'nin orta k›sm› yeniden aç›ld›. CHP gibi sosyal demokrat ve laiklik hassasiyeti yüksek bir partiyle 10 ay iktidar› paylaflan Necmettin Erbakan liderli¤indeki MSP, ‹HL'ye ilgisini hiç gizlemedi. Öncelikle daha iki y›l önce dört y›la indirilmifl olan ‹HL yeniden ilkokula dayal› hale getirildi ve süresi yedi y›la ç›kar›ld›. Programdaki ikinci vaat ise 12 Mart 1971 muht›ras›yla ara verilen yeni ‹HL'lerin aç›lmas›yd›. Buna uygun olarak, yaklafl›k on ayl›k hükümet döneminde 29 yeni ‹HL faaliyete geçti. Böylece ‹HL say›s› 100'ü geçerek 101 oldu. Bu hükümetin ard›ndan Türkiye, Milliyetçi Cephe (MC) hükümetlerine tan›kl›k etti. MC dönemleri ‹HL'nin yükseliflinin bafllang›ç y›llar› olarak da tarihe geçti. Bu 3 y›l 9 ayl›k dönemde 230 yeni ‹HL aç›ld›. ‹kinci MC'nin sonuna gelindi¤inde ülkedeki ‹HL say›s› 334'e ulaflt›. 2003-2004 ö¤renim y›l›ndaki ‹HL say›s›n›n 452 oldu¤u düflünülürse, okullar›n yar›s›n›n bu dönemde aç›ld›¤› söylenebilir. 1.4 ‹mam Hatip Liselerinin Yükselifl Y›llar› Birinci MC (31 Mart 1975-21 Haziran 1977) ve ‹kinci MC (21 Temmuz 1977-5 Ocak 1978) hükümetleri yaklafl›k olarak 3 y›l 9 ay görev yapt›. AP Genel Baflkan› Süleyman Demirel baflbakanl›¤›ndaki ilk MC'de MSP, MHP ve CGP bulunuyordu. ‹kinci MC'de ise CGP yoktu. Bu 3 y›l 9 ayl›k dönemde 230 yeni ‹HL aç›ld›. ‹kinci MC'nin sonuna gelindi¤inde ülkedeki ‹HL say›s› 334'e ulaflt›. 2003-2004 ö¤renim y›l›ndaki ‹HL say›s›n›n 452 oldu¤u düflünülürse, okullar›n yar›s›n›n bu dönemde aç›ld›¤› söylenebilir. Tablo 1.4.1 ‹HL'de Say›sal Geliflmeler (1971-1981) OKUL SAYISI ORTA L‹SE ORTA L‹SE TOPLAM Ö⁄RENC‹ SAYISI 1970-1971 72 39 41767 6708 48475 1971-1972 72 42 36928 9094 46022 1972-1973 70 71 16443 19935 36378 1973-1974 58 71 10522 23960 34482 1974-1975 101 73 24091 24809 48900 1975-1976 171 72 51829 25809 77638 1976-1977 248 73 84863 25800 110663 1977-1978 334 103 108340 26177 134517 1978-1979 335 171 114273 34417 148690 1979-1980 339 249 130072 47941 178013 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü 64 Ö⁄RENC‹ SAYISI Ö⁄RET‹M YILI 1974-1975 ö¤retim y›l›nda ‹HL'de toplam 48 bin 895 ö¤renci okurken, 1980-1981 ö¤retim y›l›na gelindi¤inde bu say› 200 bin 300'e yükseldi. Di¤er bir deyiflle yüzde 410 artt›. Okul say›s› da 101'den 374'e yükseldi. 1974-1978 döneminde tüm mesleki ve teknik okullarda ö¤renci art›fl› yüzde 61,8 iken ‹HL'de bu oran yüzde 289 olmufltur. (Aktaran, Altunsaray, s.29) ‹HL'deki say›sal art›fl Türkiye'nin planl› dönemine denk gelmiflti. Ülkenin 1973-1977 y›llar› aras›n› planlayan Üçüncü Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›, söz konusu döneme iliflkin öngörüsünde ‹mam Hatip Okullar› say›s›ndaki art›fla dikkat çekiyordu: "‹mam Hatip Okullar› 1. devresi, planl› dönem içinde 2. devresi ile birlikte mesleki ve teknik okullar içinde en yüksek geliflme h›z›n› gösteren okullar olmufltur. 1970-71 ö¤retim y›l›nda ‹mam Hatip Okullar›n›n tümünün, 2. devre mesleki ve teknik okullardaki toplam ö¤renci say›s›n›n yüzde 20.8 gibi büyük bir pay›n› ald›¤› görülmektedir. Planl› dönemde tüm mesleki ve teknik okullar içinde en büyük geliflme h›z›n› ‹mam Hatip Okullar› kaydetmifltir. Mevcut okullarda fazla kapasite yarat›lm›fl bulundu¤undan yeni ‹mam Hatip Okullar› aç›lmas› yoluna gidilmeyecektir." Planda, "Yeni okul aç›lmas› yoluna gidilmeyecektir" denilmesine karfl›n 1973 ve 1977 y›llar› aras›nda toplam 262 yeni ‹HL daha aç›ld›. Dördüncü Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›'nda (1979-1983) da, geçmifl dönemin hedefleri ve sonuçlar› de¤erlendirilirken ‹HL'deki art›fl›n planlanan hedefleri aflt›¤› vurgulanacakt›: 1974-1975 ö¤retim y›l›nda ‹HL'de toplam 48 bin 895 ö¤renci okurken, 1980-1981 ö¤retim y›l›na gelindi¤inde bu say› 200 bin 300'e yükseldi. Di¤er bir deyiflle yüzde 410 artt›. Kalk›nma planlar›n› yapanlar, meslek liseleriyle k›yaslayadursun ‹HL, "genel liseler" ile yar›fl›yordu. fiekil 1.1 1971 - 1981 ‹HL Say›lar› (Orta K›s›m) 400 350 Okul Say›s› 300 250 200 150 100 50 1 0 98 98 -1 80 19 19 79 -1 -1 78 19 77 -1 97 97 9 8 7 97 19 19 76 -1 -1 75 19 74 -1 97 97 6 5 4 97 19 19 73 -1 -1 72 19 19 71 -1 97 97 3 2 0 Y›llar Kalk›nma planlar›n› yapanlar, meslek liseleriyle k›yaslayadursun ‹HL, "genel liseler" ile yar›fl›yordu. 1973 tarihli ve 1739 say›l› Milli E¤itimin Temel Kanunu'nda "lise" statüsü kazanan ve "hem mesle¤e hem de yüksekö¤retime haz›rlay›c› programlar uygulayan ö¤retim kurumlar›" olarak nitelendirilen okullar, çoktan meslek lisesi 65 ‹HL'nin say›lar› ve bu okullara olan taleplerin h›zla artmas›nda MSP'nin rolü büyüktü. CHP ile ortakl›¤›nda ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› açt›ran MSP, MC hükümetlerinde de yeni okullar›n aç›lmas›nda itici güç oldu. niteli¤ini aflm›fl ve bir tür genel lise ifllevi görmeye bafllam›flt›. Böylece bu okullar›n bafllang›çta belirlenmifl olan amaçlar›ndan da sapma e¤ilimleri belirmeye bafllam›flt›r. (Aktaran, Altunsaray, 2000 s. 28) ‹HL'nin say›lar› ve bu okullara olan taleplerin h›zla artmas›nda MSP'nin rolü büyüktü. CHP ile ortakl›¤›nda ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› açt›ran MSP, MC hükümetlerinde de yeni okullar›n aç›lmas›nda itici güç oldu. MSP'nin 1970'li y›llardaki iki temel slogan›ndan biri olan "Manevi Kalk›nma", karfl›l›¤›n› ‹HL'de bulacakt›. Di¤eri ise "A¤›r Sanayi Hamlesi" idi. Bu dönemde ‹HL'ye talep, artarak devam ederken, bunlar›n meslek dersleri kayna¤› da h›zla gelifliyordu. Bu tarihlerde Ankara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi'ne ek olarak, 1959 y›l›nda ‹stanbul'da aç›lan sekiz Yüksek ‹slam Enstitüsü ve Erzurum Atatürk Üniversitesi bünyesinde bir ‹slam ‹limleri Fakültesi mevcuttu. ‹mam Hatip Lisesinde, meslek derslerinin ö¤retmen gereksinimleri, bu kurumlar›n mezunlar› sayesinde say›sal aç›dan yeterli biçimde sa¤lamaktayd›. Ö¤retmen gereksiniminin çok yo¤un bir flekilde hissedildi¤i döneme iliflkin olarak, bu okullar›n gereksinimi olan meslek derslerini verecek ö¤retmenlerin bulunmas› üzerine, e¤itim talebinin artt›¤› görülmüfltür. (Aktaran, Altunsaray, 2000, s. 27) fiekil 1.2 Toplam Ö¤renci Say›s› Ö¤renci Say›s› 250000 200000 150000 100000 50000 1 0 98 19 80 -1 -1 79 19 19 78 -1 98 97 97 -1 77 19 76 19 75 19 9 8 7 -1 97 -1 -1 74 97 6 5 97 4 97 19 19 73 -1 -1 72 19 19 71 -1 97 97 3 2 0 Y›llar 1.5 12 Eylül 1980 Sonras› Dönem Türkiye'de her fleyin yeniden dizayn edildi¤i 12 Eylül 1980 askeri darbesi dönemine gelindi¤inde ‹HL'deki ö¤renci say›s› 200 bini geçmifl, okul say›s› ise ortaokul düzeyinde 374, lise düzeyinde ise 333'e ulaflm›flt›. 1985'e kadar yeni ‹HL aç›lmad›. ‹lk aç›lan iki okulun Tunceli ‹HL ve Beykoz Anadolu ‹HL olmas› dikkat çekicidir. Tunceli'deki okulun aç›l›fl nedeni olarak "bölge halk›n›n etnik yap›s›, anarfli ve 66 terörün bölgede yo¤unlu¤u", Beykoz Anadolu ‹HL aç›l›fl› ise "yurtd›fl› iflçi çocuklar›n›n e¤itimine katk› sa¤lamak" olarak aç›kland› (Ünsür, 1995 s.31). Beykoz Anadolu ‹mam Hatip Lisesinin ad› daha sonra Kartal Anadolu ‹mam Hatip Lisesi olarak de¤ifltirildi. 12 Eylül yönetimi yeni ‹HL açmad› ancak, mezunlar›n›n üniversitelerin her bölümüne girmesine olanak tan›yan bir düzenlemeye imza att›. fiekil 1.3 Ö¤renci Say›s› (1981-1991) 350000 Ö¤renci Say›s› 300000 250000 200000 150000 100000 50000 1 0 9 99 99 19 90 -1 -1 89 19 19 19 87 88 -1 -1 98 98 8 7 -1 86 19 19 85 -1 98 98 98 -1 84 19 83 19 6 5 4 98 -1 -1 82 19 19 81 -1 98 98 3 2 0 Y›llar 12 Eylül yönetimi yeni ‹HL açmad› ancak, mezunlar›n›n üniversitelerin her bölümüne girmesine olanak tan›yan bir düzenlemeye imza att›. Milli E¤itim Temel Kanunu'nun 31. Maddesi, 16 Haziran 1983 tarihinde flu flekilde de¤ifltirildi: "Lise ve dengi okullar› bitirenler, yüksek ö¤retim kurumlar›na girmek için aday olmaya hak kazan›r. Hangi yüksek kurumlara, hangi programlar› bitirenlerin nas›l girecekleri, girifl flartlar› Milli E¤itim Bakanl›¤› ile iflbirli¤i yap›larak Yüksek E¤itim Kurulu taraf›ndan tespit edilir." (Resmi Gazete, say› 18081, 16 Haziran 1983) Yap›lan bu de¤ifliklik ile ‹HL mezunlar›na üniversite kap›lar› tamamen aç›lm›fl oldu. Di¤er meslek okullar› mezunlar› gibi ‹HL'liler de üniversitelerin istedikleri bölümlerine girme hakk›na sahip oldu. Tablo 1.4.2 ‹HL'de Say›sal Geliflmeler (1981-1991) OKUL SAYISI Ö⁄RENC‹ SAYISI Ö⁄RET‹M YILI ORTA L‹SE ORTA L‹SE TOPLAM Ö⁄RENC‹ SAYISI 1981-1982 374 336 147071 69793 216864 1982-1983 374 341 147140 72791 219931 1983-1984 374 351 134688 72318 207006 1984-1985 375 375 145816 83157 228973 1985-1986 376 341 150465 87560 238025 1986-1987 375 341 160001 89666 249667 1987-1988 375 341 169769 87972 257741 1988-1989 382 350 180007 87079 267086 1989-1990 382 365 189786 92527 282313 1990-1991 382 379 209377 100176 309553 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü 67 ‹HL'nin Anadolu ‹HL'ye dönüflmesi bu okullar›n niteliksel olarak da gelifltirilmesine iflaret ediyordu. ‹lki 1985 y›l›nda aç›lan Anadolu ‹HL'nin say›s› daha sonra h›zla artt›. 1980'li y›llar›n sonuna gelindi¤inde ‹mam Hatiplerin orta k›s›mlar›na 11, lise k›s›mlar›na 44 yeni okul eklenmiflti. Okul say›s›nda önemli art›fl olmamas›na karfl›n ‹HL'deki ö¤renci say›s› 300 bini geçerek yüzde 45'lik bir art›fl göstermiflti. Bu dönemde ‹HL yatay yönde büyüdü. Yeni okul açmak yerine var olanlar geniflletildi, flubeler fleklinde yayg›nlaflt›r›ld›, niteliksel olarak iyilefltirme çal›flmalar› yap›ld›. 1985 y›l›nda ilk Anadolu ‹mam Hatip Lisesi aç›ld›. Beykoz Anadolu ‹HL ad›yla aç›lan bu okul, yurtd›fl›ndaki Türk çocuklar›n›n dini e¤itim ihtiyac›n› karfl›lamak amac›n› tafl›yordu. Bu okul daha sonra Kartal ‹HL ad›n› ald›. Türkiye, Kartal Anadolu ‹HL'yi y›llar sonra üniversite s›navlar›ndaki baflar›lar›yla tan›yacakt›. 1994 ÖYS Fen Bilimleri Dal› birincisi Mustafa Önder K›y›kl›k Kartal Anadolu ‹HL son s›n›f ö¤rencisiydi. 1995 ÖYS Türkçe-Sosyal ikincisi Selçuk fiimflek de Kartal Anadolu ‹HL'de ö¤renim görüyordu. ‹HL'nin Anadolu ‹HL'ye dönüflmesi bu okullar›n niteliksel olarak da gelifltirilmesine iflaret ediyordu. ‹lki 1985 y›l›nda aç›lan Anadolu ‹HL'nin say›s› daha sonra h›zla artt›. Tek bir ‹HL binas›nda ayn› müdürlü¤e ba¤l› Anadolu ‹HL aç›lmas› yöntemi yayg›n olarak uyguland›. 1997 y›l›nda ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›¤›nda Anadolu ‹HL'lerin say›s›, ba¤›ms›z müdürlük halinde 7, normal ‹HL müdürlüklerine ba¤l› olarak 100'dü. Tablo 1.4.3 ‹HL'de Say›sal Geliflmeler (1991-2004) Ö⁄RET‹M YILI OKUL SAYISI ORTA L‹SE TOPLAM Ö⁄RENC‹ SAYISI 1991-1992 390 390 227088 119086 346174 1992-1993 390 390 249981 142097 392078 1993-1994 391 391 274175 162353 436528 1994-1995 446 394 301862 171439 473301 1995-1996 479 434 306684 188896 495580 1996-1997 601 601 318775 192727 511502 1997-1998 604 605 218631 178046 396677 1998-1999 6I2 612 - 192786 192786 1999-2000 - 504 - 134224 134224 2000-2001 - 500 - 91620 91620 2001-2002 - 458 - 71583 71583 2002-2003 - 450 - 64534 64534 2003-2004 - 452 - 84898 84898 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü 68 Ö⁄RENC‹ SAYISI ORTA L‹SE Tablo 1.4.4 Baflbakanlara Göre Aç›lan ‹HL Say›lar› (Anadolu ‹HL ve Çok Programl› Liseler dahil) BAfiBAKAN ADI Adnan MENDERES ‹smet ‹NÖNÜ AÇTI⁄I OKUL SAYISI 19 7 Süleyman DEM‹REL 327 Bülent ECEV‹T 33 Turgut ÖZAL 9 Mesut YILMAZ 33 Tansu Ç‹LLER 167 Necmettin ERBAKAN 22 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü. Tablo 1.4.5 ‹HL'nin Baflbakan ve Milli E¤itim Bakanlar›na Göre Aç›l›fllar› (1951-1997) ‹HL AÇILIfi YILI 1951-1952 1953-1954 1954-1955 1956-1957 1958-1959 1962-1963 1965-1966 1966-1967 1967-1968 1968-1969 1969-1970 1970-1971 1974-1975 1975-1976 1976-1977 1977-1978 1977-1978 1978-1979 1979-1980 1979-1980 1980-1981 1984-1985 1988-1989 1990-1991 1991-1992 1992-1993 1993-1994 1993-1994 1993-1994 1994-1995 1995-1996 1995-1996 1995-1996 1996-1997 * ** *** **** ‹HL ANADOLU ‹HL BÜNYES‹NDE ÇOK PROGRAMLI ‹HL BÜNYES‹NDE ‹HL ANADOLU ‹HL L‹SE Y. D‹L A⁄IRLIKLI ‹HL 7 8 1 1 2 7 4 10 18 11 2 1 29 70 77 3 83 1 3 2 34 1 1 7 2* 6 13** 2 11*** 1 1 26 2 1 1 2 2 19 26**** 71 16 3 17 5 BAKAN BAfiBAKAN Tevfik ‹leri R.Salim Burçak Celal Yard›mc› Celal Yard›mc› Celal Yard›mc› fi.R. Hatipo¤lu Orhan Dengiz Orhan Dengiz ‹lhami Ertem ‹lhami Ertem ‹lhami Ertem Orhan O¤uz M. Üstünda¤ A. N. Erdem A. N. Erdem A. N. Erdem N. Mentefle N. U¤ur N. U¤ur O. C. Fersoy O. C. Fersoy V. Dinçerler H. C. Güzel A. Akyol A. Akyol K. Toptan K. Toptan N. Mentefle N. Ayaz N. Ayaz N. Ayaz T. Tayan T. Tayan M. Sa¤lam A. Menderes A. Menderes A. Menderes A. Menderes A. Menderes ‹.‹nönü S. Demirel S. Demirel S. Demirel S. Demirel S. Demirel S. Demirel B. Ecevit S. Demirel S. Demirel S. Demirel S. Demirel B. Ecevit B. Ecevit S. Demirel S. Demirel T. Özal T. Özal M. Y›lmaz M. Y›lmaz S. Demirel S. Demirel T. Çiller T. Çiller T. Çiller T. Çiller T. Çiller T. Çiller N. Erbakan K. Toptan'›n Bakanl›¤›, S. Demirel'in Baflbakanl›¤› döneminde 1'i T. Tayan'›n Bakanl›¤›, M. Y›lmaz'›n Baflbakanl›¤› döneminde 1'i N. Mentefle'nin Bakanl›¤›, T. Çiller'in Babakanl›¤› döneminde 1'i, müstakil hale getirilmifltir. 1'i Anadolu ‹mam Hatip Lisesi Kaynak: (Ayhan ,1999 S.576) 69 Tablo 1.4.6 ‹mam Hatip Okulu/Lisesi Y›llara Göre Aç›l›fl Durumu 16 A¤ustos 1997 tarihi ‹HL için bir dönüm noktas› oldu. Bu tarihte ç›kar›lan sekiz y›ll›k zorunlu kesintisiz e¤itim yasas› ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› kapanmas›na yol açt›. AÇILDI⁄I YIL SAYI 1951 7 1953 8 1954 1 1956 1 1958 2 1962 7 1966 14 1967 18 1968 11 1969 2 1970 1 1974 29 1975 70 1976 77 1977 86 1978 1 1979 4 1980 35 1985 1 1988 7 1991 6 1992 4 1994 2 1995 I71 1996 3 1997 X 1998 X 1999 X 2000 X 2001 X 2002 X 2003 X Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, Aktaran, Ünsür S.128 16 A¤ustos 1997 tarihi ‹HL için bir dönüm noktas› oldu. Bu tarihte ç›kar›lan sekiz y›ll›k zorunlu kesintisiz e¤itim yasas› ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› kapanmas›na yol açt›. Yasadan üç gün sonra 174 say›l› MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar› ile ‹HL, bir y›l› haz›rl›k üç y›l› normal e¤itim olmak üzere dört y›ll›k liseler haline dönüfltürüldü. O tarihe kadar ‹HL grafiklerinde görünen düzenli art›fl›n yerine sert bir düflüfl yafland›. 1996-1997 ö¤renim y›l›nda ‹HL'nin orta ve lise k›sm›nda toplam 511 bin 501 ö¤renci ö¤renim 70 görürken bu say› 1997-1998 ö¤renim y›l›nda 178 bin 46'ya düfltü. Bu yaklafl›k olarak yüzde 65'lik bir gerileme demekti. Bu y›ldan sonra ‹HL ö¤renci say›s› her y›l düflüfl gösterdi. Ancak 2003-2004 ö¤renim y›l›nda ö¤renci say›s›nda k›smi bir art›fl meydana geldi. Kimi yorumculara göre AKP'nin iktidara gelmesi bu durumun sebebiydi. 1996-1997 ö¤renim y›l›nda ‹HL'nin orta ve lise k›sm›nda toplam 511 bin 501 ö¤renci ö¤renim görürken bu say› 1997-1998 ö¤renim y›l›nda 178 bin 46'ya düfltü. Bu yaklafl›k olarak yüzde 65'lik bir gerileme demekti. 1.6 ‹HL'nin Yükseliflinin Nedenleri 1973-1974 ö¤renim y›l›nda ‹HL'de (72 Orta-71 Lise) toplam 34 bin 570 ö¤renci vard›. Bu tarihten 25 y›l sonra, yani 1997 y›l›na gelindi¤inde ö¤renci say›s› 511 bin 502, okul say›s› ise orta k›s›m olarak 601'e, lise k›sm› ise 402'ye ulaflm›flt›. 1973 y›l›ndan itibaren, 12 Eylül dönemi dahil, hiçbir y›l ‹HL ö¤renci say›s› azalmad› aksine her y›l artt›. Bu yükseliflin belli bafll› nedenlerini flöyle s›ralayabiliriz: Halk›n Sahiplenmesi Ö¤renci art›fl›n›n arkas›nda, MC dönemlerinde oldu¤u gibi hiç kuflkusuz birtak›m siyasal sebepler vard›, fakat as›l gerekçe muhafazakâr kitlelerin ‹HL'yi benimseyip onlara sahip ç›kmas›yd›. Öyle ki, kimi hükümetler yeni ‹HL açmak istemeseler de iktidara geldiklerinde aç›lmaya haz›r ‹HL binalar› buldular. Zira bu okullar›n inflas› ve döflenmesinde, di¤er okullarla k›yaslanmayacak ölçüde halk katk›s› ve kat›l›m› söz konusuydu. Bunun sonucunda ‹HL binalar›n›n yüzde 65'i, tepeden t›rna¤a, devlet katk›s› olmadan yap›ld›. Devletin hiçbir katk› almadan yapt›¤› ‹HL binalar› ise, genel toplam içerisinde ancak yüzde 9,5'luk bir oran oluflturmaktad›r. (Ünsür, 1995 S.148) Tablo 1.5.1 ‹HL Ö¤retim Binalar›n›n Mülkiyet Durumlar› Hazineye ait olanlar 267 Derneklere ait olanlar 106 Vak›flara ait olanlar 20 Özel ‹dareye ait olanlar 2 Belediyelere ait olanlar 3 fiah›slara ait olanlar 2 Toplam 400 Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›. Aktaran, Ünsür, 1995, s. 149. 71 Tablo 1.5.2 ‹HL'nin Yap›l›fl Durumlar› Devlet taraf›ndan yap›lanlar 38 Devlet-millet iflbirli¤iyle yap›lanlar 77 Mülkiyeti Hazine'ye ait olup geçici olarak tahsis edilenler 22 Dernek, vak›f ve di¤er kurulufllarca yap›lanlar 263 Toplam 400 Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 149. ‹HL binalar›n›n yard›m›nda gözlenen "halk yard›m›" olgusu ile pansiyon binalar›nda da karfl›lafl›yoruz. 125'i e¤itim görülen bina dahilinde, 121'i ise ayr› binalarda hizmet veren 246 ‹HL pansiyon binalar›n›n mülkiyet durumu flöyledir: Tablo 1.5.3 Pansiyon Binalar› Mülkiyet Durumu Hazineye ait olanlar 177 Derneklere ait olanlar 56 Vak›flara ait olanlar 12 Özel ‹dareye ait olanlar Toplam 1 246 Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 150. Tablo 1.5.4 Yap›l›fl Durumlar› ‹tibariyle Pansiyonlar (Sadece ‹HL Ö¤rencileri Bulunanlar) Devlet taraf›ndan yapt›r›lanlar 35 Devlet-millet iflbirli¤iyle yapt›r›lanlar 28 Dernek, vak›f ve di¤er kurulufllarca yapt›r›lanlar 58 Toplam 121 Kaynak: MEB APKK Baflkanl›¤›, aktaran, Ünsür, 1995, s. 150. Burada dikkat çeken bir di¤er nokta da, halk taraf›ndan yapt›r›lan okullar konusunda devletin elinin kolunun ba¤l› olmas›d›r. E¤er bir kifli yapt›rd›¤› okulun ‹HL olmas›n› flart koflarsa, söz konusu yerleflim biriminde ‹HL ihtiyac› olmasa dahi, Milli E¤itim Bakanl›¤› okulun türünü de¤ifltirme hakk›na sahip de¤il. Bu konuda yap›lan kimi tasarruflar›n yarg› engeline tak›ld›¤› biliniyor. Pansiyon ve Burs Olanaklar› ‹mam Hatip Okullar›na ilk olarak 1963-1964 y›l›nda paras›z yat›l› ö¤renci al›nd›. Bu sayede özellikle k›rsal kesimden gelen, düflük gelirli ailelerin çocuklar›n›n ö¤renim görme flans› artt›. "‹fl garantili" 72 (Diyanet bünyesinde) okullar olarak alg›lanmas›, ‹HL'yi dar gelirli aileler için cazip hale getirdi. Y›llar içinde ‹HL'nin pansiyon ve burs olanaklar›n›n belirgin flekilde artt›¤› görülmektedir: Tablo 1.6.1 Çeflitli Ö¤retim Dairelerinin Y›llar ‹tibariyle Burslu Ö¤renci Say›lar› Ö⁄RET‹M KURUMLARI 1991-92 1992-93 1993-94 1994-95 1995-96 1996-97 ‹lkö¤retim Genel Md. 5000 6981 10417 12307 31348 27881 Ortaö¤retim Genel Md. 6500 8291 12220 11826 27128 22724 Erkek Teknik Ö¤retim 1830 1550 2404 2449 6750 5888 K›z Teknik Ö¤retim Genel Md. 600 477 707 826 2339 1966 Ticaret ve Tur. Ö¤r. Gen. Md. 1340 932 1399 1386 3554 3290 Ö¤retmen Yetifltirme Gen. Md. 50 57 131 147 445 296 3100 1700 2702 3312 9854 7416 Özel E¤itim Reh. Ve Dan. 71 12 15 20 25 35 Sa¤l›k ‹flleri Dairesi 10 X 5 5 5 8 18501 20000 30000 32278 81448 69504 Din Ö¤retimi Gen. Md. Toplam ‹HL'nin yüzde 28'lik pansiyon olana¤›yla, di¤er okul türleri içinde tart›flmas›z bir üstünlü¤ü var. Bu da ‹HL'yi dar gelirli aileler için daha cazip k›l›yor. Kaynak: MEB, Milli E¤itimle ‹lgili Bilgiler. APK Kurulu Bflk. Ankara, 1997 s.54 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 84. Tablo 1.6.2 1996-1997 Ö¤retim Y›l›nda Ö¤renci Pansiyonlar› ve Ö¤renci Kapasiteleri Ö⁄RET‹M DA‹RES‹ ‹lkö¤retim Genel Md. PANS‹YON YÜZDES‹ SAYISI 169 16,3 Ortaö¤retim Genel Md. 216 Erkek Teknik Ö¤retim 102 K›z Teknik Ö¤retim Gen. Md. 24 PANS‹YON TOPLAM KAPAS‹TES‹ Ö⁄RENC‹ AYNI Ö⁄REN‹M DA‹RES‹NDEK‹ TOPLAM Ö⁄RENC‹YE ORANI 84574 6717198 1,2 20,8 43761 1426371 3 9,8 18261 390806 4,6 2,3 3017 98617 3 Ticaret ve Tur. Ö¤r. Genel Md. 20 1,9 2010 224489 0,8 Ö¤retmen Yetifltirme Genel Md. 68 6,5 15943 21370 74,6 Din Ö¤retimi Genel Md. 291 28,1 41398 511502 8 Özel E¤itim Reh. Ve Dan. 50 4,8 7502 272 x Özel E¤itim Kurumlar› Genel Md. Toplam 94 9 12826 2266 x 1034 100 (99.5) 229292 9392891 95,2 Kaynak: MEB E¤itimle ‹lgili Bilgiler, s. 56 Aktaran: Sarpkaya, 1998, s. 85. Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü çat›s› alt›nda faaliyetlerini sürdüren ‹HL'nin yüzde 28'lik pansiyon olana¤›yla, di¤er okul türleri içinde tart›flmas›z bir üstünlü¤ü var. Bu da ‹HL'yi dar gelirli aileler için daha cazip k›l›yor. Burs olanaklar› aç›s›ndan incelendi¤inde de ‹HL ö¤rencilerin di¤er meslek liselerindeki ö¤rencilerden daha avantajl› olduklar› görülüyor. 73 Din E¤itimi Talebi ‹HL'ne yönelik talebin alt›nda yatan en önemli etken hiç kuflkusuz din e¤itimi alma iste¤idir. Bu olguyu daha iyi anlamak için ‹HL ö¤rencileri üzerine yap›lm›fl baz› araflt›rmalara baflvuraca¤›z. CEBEC‹ 1993: Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan ‹mam Hatip Liselerinden Mezun Olanlar›n Yöneliflleri ve Sebepleri bafll›kl› araflt›rma için 1993 y›l›nda Sakarya, Zonguldak, Ere¤li ve Karasu'daki ‹mam Hatip Liselerinde anket yap›ld›. Ankette ö¤rencilere "Niçin ‹mam Hatip Liselerini tercih ettiniz?" sorusu yöneltildi. Sonuçlar: Dini bilgileri daha iyi ö¤renmek için % 71 Ailem istedi¤i için % 15 Din görevlisi olmak için %9 Baflka %5 Yukar›daki dört araflt›rman›n sonuçlar› ›fl›¤›nda, ‹HL'ye yöneliflte, lise e¤itimine ek olarak dini bilgiler alma iste¤inin belirleyici oldu¤u ortaya ç›k›yor. TÜRKMEN (GÜL) 1998: Araflt›rma Bursa ve civar›ndaki 9 ilçede 1993-1994 ö¤renim y›l›nda gerçeklefltirildi. Araflt›rmaya 500 ö¤renci kat›ld›. Araflt›rmada, ö¤renciler % 80.8 oran›nda ‹HL'de ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip, buna gerekçe olarak % 72.4 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda dini bilgiler de veriliyor," demifllerdir. ÜNLÜ 1999: Bu araflt›rma 1995-1996 y›l›nda Bursa ve ilçelerindeki 14 ‹HL'de 565 ö¤renciyle yap›ld›. Araflt›rmada, ö¤rencilerin % 83.93'ü ‹HL'de ö¤renim görmekten memnun olduklar›n› belirtip, bunun gerekçesinde % 69.57 oran›nda "Bir lise e¤itiminin yan›nda dini bilgiler de veriliyor" fl›kk›n› iflaretlemifllerdir. ALTUNSARAY 2000: Bu araflt›rma 1998-1999 ö¤retim y›l›nda Ankara'daki 7 ‹HL'den 379 ö¤renci ile yap›ld›. Araflt›rman›n sonuç bölümünde "Araflt›rmaya kat›lan ö¤rencilerin tamam› dinlerini daha iyi ö¤rendikleri için bu okulu talep ettiklerini belirtmifllerdir," denildi. (s.93) Yukar›daki dört araflt›rman›n sonuçlar› ›fl›¤›nda, ‹HL'ye yöneliflte, lise e¤itimine ek olarak dini bilgiler alma iste¤inin belirleyici oldu¤u ortaya ç›k›yor. Araflt›rmalar›n bir di¤er bulgusu ise ‹HL ö¤rencilerinin kendi istekleriyle bu okullar› tercih ettiklerini belirtmeleri. Eldeki araflt›rmalara göre ‹HL ö¤rencilerinin bu okullar› tercih etmelerinin sebepleri flöyle: 74 ÜNLÜ 1999 Kendi iste¤iyle Aile istedi¤i için % 52.06 % 33.27 TÜRKMEN (GÜL) 1998 Kendi iste¤iyle % 50.0 Aile iste¤i % 26.0 ALTUNSARAY 2000 Bu çal›flmada araflt›rmac›, ‹HL tercihlerini baflka de¤iflkenlerle birlikte incelemifltir. Bu nedenle yüzde de¤erlerinden yoksunuz, ancak araflt›rman›n sonuç bölümünde bu konuya iliflkin ç›kan sonuç belirtilmifltir. Altunsaray, ‹HL'nin talep edilmesinde aile etkisinin erkek ö¤rencilerde daha yüksek oldu¤u tespit ediyor. Araflt›rmac›, baflörtüsünün tak›labilmesi ve k›zlarla erkek ö¤rencilerin ayr› s›n›flarda ders yapmas›n›n bu okullar›n tercih edilmesinde çok etkili oldu¤unu da söylüyor. (s.94) K›z›n› ‹HL'ye kaydettirmek isteyen bir velinin hukuk mücadelesi sonucu Dan›fltay 11. Daire'sinin 14/12/1976 tarih ve 1976/4374 say›l› karar› ile ‹HL'ye k›z ö¤renciler al›nmaya baflland›. Yükseliflin "Gizli Kahramanlar›": K›zlar 1950 y›l›nda imam ve hatip yetifltirmek üzere aç›lan ‹mam Hatip Okullar›na bir gün k›z ö¤renci de al›naca¤› herhalde kimsenin akl›na gelmemiflti. Zira kad›nlarda din görevlisi pek görülen bir olgu de¤ildi. K›z›n› ‹HL'ye kaydettirmek isteyen bir velinin hukuk mücadelesi sonucu Dan›fltay 11. Daire'sinin 14/12/1976 tarih ve 1976/4374 say›l› karar› ile ‹HL'ye k›z ö¤renciler al›nmaya baflland›. Tablo 1.7.1 1990 Y›l› Sonras› ‹HL Erkek-K›z Ö¤renci Say›s› Tablosu Ö⁄RET‹M YILI ERKEK KIZ TOPLAM 1990-1991 76898 23789 100687 TOPLAM Ö⁄RENC‹ ‹Ç‹NDE KIZ YÜZDES‹ 23,63 1991-1992 86450 32835 119285 27,53 1992-1993 99160 43202 142362 30,35 1993-1994 109262 53061 162323 32,69 1994-1995 107999 59183 167182 35,4 1995-1996 113247 70394 183641 38,33 1996-1997 106187 74185 180372 41,13 1997-1998 98430 79616 178046 44,72 1998-1999 100021 92765 192786 48,11 1999-2000 66776 67448 134224 50,25 2000-2001 46906 44714 91620 48,8 2001-2002 38719 32864 71583 45,91 2002-2003 38987 25547 64534 39,59 2003-2004 49336 35562 84898 41,89 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü. 75 fiekil 1.4 Y›llar ‹tibariyle Erkek Ö¤renci Say›s› 120000 100000 80000 60000 40000 20000 4 3 -2 -2 03 02 20 20 20 00 00 2 1 00 -2 01 -2 00 20 99 19 19 00 0 9 00 -2 99 8 -1 98 -1 97 19 19 19 95 96 -1 -1 99 99 6 5 99 4 99 19 19 19 92 93 94 -1 -1 99 3 2 99 -1 99 1 -1 99 91 -1 19 90 19 7 0 Y›llar fiekil 1.5 Y›llar ‹tibariyle K›z Ö¤renci Say›s› 1990-1991 ö¤renim y›l›nda k›z ö¤rencilerin oran› % 23.63'ken, yani her befl ‹HL ö¤rencisinden ancak biri k›zken, 1999-2000 ö¤renim y›l›ndan k›z ö¤renci say›s› erkek ö¤renci say›s›n› geçmifl ve oran k›zlar lehine % 50.25 olmufltur. 100000 90000 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 4 03 20 20 02 -2 -2 00 00 3 2 00 1 01 20 00 20 99 19 -2 00 0 -2 00 9 -2 99 8 -1 98 19 97 19 96 19 -1 -1 99 99 6 5 99 95 19 94 19 93 19 -1 99 4 -1 99 3 -1 99 2 19 91 19 92 -1 -1 99 1 99 -1 90 19 7 0 Y›llar Yukar›daki iki grafi¤i inceledi¤imizde 1990 y›l› sonras›nda ‹HL'deki k›z ö¤renci say›s›ndaki art›fl net olarak görülebiliyor. Say›sal olarak art›fl›n yan› s›ra erkek ö¤renci karfl›s›nda k›z ö¤rencilerin oran olarak yükseliflte oldu¤u da aç›kça ortada. 19901991 ö¤renim y›l›nda k›z ö¤rencilerin oran› % 23.63'ken, yani her befl ‹HL ö¤rencisinden ancak biri k›zken, 1999-2000 ö¤renim y›l›ndan k›z ö¤renci say›s› erkek ö¤renci say›s›n› geçmifl ve oran k›zlar lehine % 50.25 olmufltur. Di¤er bir deyiflle her iki ‹HL ö¤rencisinden birisi k›zd›r. 2003-2004 ö¤renim y›l›nda ise genel ‹HL ö¤rencileri içindeki k›z oran› % 41.89'dur. Esas kurulufl amac› imam ve hatip yetifltirmek olarak saptanm›fl bu okullardaki yüksek k›z ö¤renci oran›, k›zlar ve erkeklerin ayr› s›n›flarda ders görmesi ve k›zlar›n bafllar›n› örterek e¤itim imkan›na sahip olmas› türünden gerekçelerle ne derece aç›klanabilir? Kald› ki, ‹HL üzerine yap›lan baz› araflt›rmalar, buralardaki k›z ö¤rencilerin, sadece ‹HL'deki de¤il, genel liselerdeki erkeklere k›yasla modern de¤er ve ölçülere daha yatk›n olduklar›n› gösteriyor. 76 Bu noktada Mustafa Kemal Coflkun taraf›ndan ODTÜ Sosyoloji Bölümü için haz›rlanan yüksek lisans tezi çarp›c› bulgulara sahip. Coflkun yapt›¤› ankette ‹HL'deki k›z ve erkek ö¤rencileri, kad›n›n toplumsal yaflamdaki yeri üzerine sorulara flöyle cevap vermifl: Tablo 1.7.2 ‹HL Ö¤rencilerinin Kad›n Sorununa ‹liflkin Yaklafl›mlar›* ÖNERMELER K›z % Erkek % Kad›nlar d›flar›da çal›flarak eve kazanç sa¤lamal›d›r 84,4 19,3 Kad›n kendi fikirlerini serbestçe baflka erkeklere söyleyebilir 66,2 24,4 Kad›n kendi fikirlerini yaln›zca kocas›na söyleyebilmelidir 15,6 60,2 Kad›n›n meslek sahibi olmas› gereksizdir 3,1 22,2 Kad›nlar d›flar› ç›kt›klar›nda ya da baflkalar›n›n yan›nda mutlaka örtünmelidir 90,7 89,8 Kad›nlar yaln›z bafllar›na seyahat edebilirler 57,8 15,9 Kad›n›n esas yeri evi olmal›d›r 27,6 83 K›z ö¤rencilerin daha modernist bir tutumu benimsemeleri, k›zlar›n›, daha muhafazakâr ve gelenekçi bir yap›da yetiflmeleri için ‹HL'ye gönderen ailelerin bu beklentilerinin gerçekleflmedi¤ini, en az›ndan k›zlar›n kendilerine biçilen geleneksel rolleri reddettiklerini ileri sürmeyi mümkün k›l›yor. Kaynak: Coflkun, 1999, s. 98. * Önermelere "fikrime çok uygun"ve "fikrime uygun "yan›t›n› veren ö¤rencilerin oranlar› verilmifltir ‹HL'de okuyan k›z ve erkek ö¤renciler, kad›n›n toplumsal yaflamdaki yerine iliflkin sorulara verdikleri yan›tlarda sadece örtünme konusunda uyufluyor. Di¤er konularda ise ‹HL'de ö¤renim gören, erkek ve k›z ö¤renciler aras›nda ciddi görüfl ayr›l›klar var. K›z ö¤rencilerin daha modernist bir tutumu benimsemeleri, k›zlar›n›, daha muhafazakâr ve gelenekçi bir yap›da yetiflmeleri için ‹HL'ye gönderen ailelerin bu beklentilerinin gerçekleflmedi¤ini, en az›ndan k›zlar›n kendilerine biçilen geleneksel rolleri reddettiklerini ileri sürmeyi mümkün k›l›yor. Yukar›daki sorulara verilen karfl›l›klar okul türlerine göre karfl›laflt›r›ld›¤›nda dikkat çekici durumlarla karfl›lafl›yoruz: Tablo 1.7.3 Sosyal Hayat ve Kad›n Konusunda Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar* Endüstri Meslek Liseleri K E E ‹mam Hatip Liseleri K E 80,4 58,1 67,6 44,2 95,5 85 57,7 16,1 81,4 65,6 8,8 32,2 16,7 15,1 59,9 Normal Liseler K E K Kad›n yaln›z seyahat edebilir 98 79,7 Kad›n sadece kocas› ile konuflabilir 4 6,2 Kad›n di¤er erkeklerle konuflabilir 96 85,9 79,4 61,4 46,6 46,9 96,9 82,5 66,5 24,9 83,2 73,2 E 13 43,1 Özel Liseler Özel Cemaat Okullar› K E Anadolu Liseleri K 1,5 8,4 21,6 Kaynak: Coflkun, 1999 s.98 *Önermeye olumlu görüfl verenlerin kendi okul grubu içindeki ö¤rencilere yüzde oran› 77 Tablo 1.7.4 Kad›n›n Çal›flma Hayat›na Kat›l›m›na ‹liflkin Okul Türlerine Göre Yaklafl›mlar* Kad›n çal›flmal› Anadolu Liseleri Normal Liseler K K E 94,5 90,6 Meslek kad›n için gerekli de¤ildir Kad›n›n yeri evidir E Endüstri Meslek Liseleri K E K 94,1 65,6 96 50,1 95,5 1,3 6,6 E ‹mam Hatip Liseleri K E Özel Cemaat Okullar› K E 89 84,8 19,3 90 69,3 2,1 6,9 Özel Liseler x 3,2 3,6 15,5 1,5 3,6 9,7 21,9 14,4 40,7 43,5 59,6 6 20,7 27,2 82,6 17,5 33,9 3 21,6 Kaynak: Coflkun, 1999 s.82 *Önermeye olumlu görüfl verenlerin kendi okul grubu içindeki ö¤rencilere yüzde oran› ‹HL'nin k›z ö¤rencileri, birçok durumda, normal lise ve endüstri meslek lisesi erkek ö¤rencilerinden daha ileri pozisyonlar alabiliyorlar. Görüldü¤ü gibi, kad›n konusunda en muhafazakâr görüfller ‹HL'nin erkek ö¤rencileri taraf›ndan benimsenirken, ‹HL'nin k›z ö¤rencileri, birçok durumda, normal lise ve endüstri meslek lisesi erkek ö¤rencilerinden daha ileri pozisyonlar alabiliyorlar. Bu olgu, ‹HL'deki k›z ö¤renci varl›¤›n› tart›flma ve de¤erlendirmede kayda de¤er aç›l›mlar sa¤layabilir. Bir di¤er dikkat çekici durumsa, araflt›rmac› Coflkun taraf›ndan "özel cemaat okullar›" olarak tan›mlanan kurumlarda okuyan ö¤rencilerin kad›nla ilgili her soruda, ‹HL'nin çok ilerisinde karfl›l›klar vermifl olmalar›d›r. ‹HL Ö¤renci Ailelerinin Toplumsal Özellikleri ‹HL ö¤rencilerinin ailelerin e¤itim durumlar› afla¤›daki üç araflt›rmada da ciddi benzerlikler gösteriyor. Tüm araflt›rmalarda ilkokul mezunu anne ve babalar›n a¤›rl›¤› ortaya ç›k›yor. Üniversite mezunu anne say›s› yok denecek kadar azken, anneler aras›nda okuma yazma bilmeyenlerin fazlal›¤› dikkat çekici. Üniversite mezunu baba oran›ysa yüzde 7 ile 15 aras›nda de¤iflkenlik gösteriyor. Tablo 1.8.1 Baban›n Ö¤renim Durumu BABANIN Ö⁄REN‹M DURUMU Okur Yazar De¤il % X X Okur Yazar 25 4,48 ‹lkokul Mezunu 292 52,42 Ortaokul Mezunu 77 13,82 Lise Mezunu 73 13,1 Üniversite Mezunu 84 15,08 Yüksek Lisans veya doktora 6 1,1 557 100 Toplam Ö¤renci Kaynak: Ünlü, 1999, s.15. 78 SAYI BABANIN Ö⁄REN‹M DURUMU SAYI % Okur Yazar De¤il 46 9,2 Okur Yazar 51 10,2 ‹lkokul Mezunu 273 54,6 Ortaokul terk veya mezun 44 8,8 Lise terk veya mezun 44 8,8 Üniverite terk 3 0,6 Üniversite Mezunu 38 7,6 Yüksek Lisans veya doktora Toplam Ö¤renci 1 0,2 500 100 Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 22. BABANIN Ö⁄REN‹M DURUMU SAYI % Okur Yazar De¤il X X Okur Yazar 10 2,7 ‹lkokul Mezunu 139 37,6 Ortaokul 74 20 Lise 83 22,4 ‹ki y›ll›k yüksek okul 20 5,4 Üniversite Mezunu 37 10 Yüksek Lisans veya doktora 7 1,9 370 100 Toplam Ö¤renci Kaynak: Altunsaray, 2000, s. 47. Tablo 1.8.2 Annenin Ö¤renim Durumu ANNEN‹N Ö⁄REN‹M DURUMU SAYI % Okur Yazar De¤il 109 21,8 Okur Yazar 64 12,8 ‹lkokul Mezunu 299 59,8 Ortaokul terk veya mezun 16 3,2 Lise terk veya mezun 9 1,8 Üniversite terk x X Üniversite Mezunu 3 0,6 Yüksek Lisans veya doktora Toplam Ö¤renci x X 500 100 Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 22. ANNEN‹N Ö⁄REN‹M DURUMU SAYI % Okur Yazar De¤il 43 11,6 Okur Yazar 23 6,2 ‹lkokul Mezunu 232 62,8 Ortaokul 38 10,3 Lise 29 7,8 ‹ki y›ll›k yüksek okul 2 0,5 Üniversite Mezunu 2 0,5 Yüksek Lisans veya doktora Toplam Ö¤renci 1 0,3 370 100 Kaynak: Altunsaray, 2000, s. 47. 79 ANNEN‹N Ö⁄REN‹M DURUMU SAYI % Okur Yazar De¤il 76 13,48 Okur Yazar 45 7,98 ‹lkokul Mezunu 374 66,31 Ortaokul Mezunu 38 6,74 Lise Mezunu 24 4,26 Üniversite Mezunu 6 1,06 1 0,17 564 100 Yüksek Lisans veya doktora Toplam Ö¤renci Kaynak: Ünlü, 1999, s.15. Anne-baba meslekleri: Yap›lan araflt›rmalarda ‹HL ö¤rencilerin ailelerinin mesleklerine iliflkin flu bulgulara ulafl›lm›flt›r: TÜRKMEN (GÜL) 1998: Araflt›rmaya göre ö¤rencilerin % 95'inin annesi ev kad›n›. Babalar›n meslek da¤›l›m oranlar› ise; Serbest meslek % 34.6 ‹flçi % 31.6 Memur % 13.8 fleklinde belirlenmifltir. ÜNLÜ 1999: Araflt›rmaya göre annelerin % 94.31'i ev kad›n›. Babalar›n meslek da¤›l›m oranlar› ise; Serbest meslek % 34.73 Memur % 19.01 ‹flçi % 15.00 fleklinde belirlenmifltir. ALTUNSARAY 2000: Araflt›rmaya göre annelerin % 95.4'ü ev han›m›d›r. Babalar›n meslek da¤›l›m oranlar› ise; Memur % 27.5 Esnaf % 22.3 Özel sektörde iflçi % 15.5 Kamu kuruluflunda iflçi % 9.0 fleklinde belirlenmifltir. COfiKUN 1999: Araflt›rmada sadece baban›n mesleki statüsüne yer verilmifltir. Oranlar›n da¤›l›m› flöyle: K›z (%) Erkek (%) Beyaz yakal› ücretli 31.1 27.5 Kendi hesab›na 20,3 20,3 ‹flçi 17,3 14 Yukar›daki dört araflt›rma ›fl›¤›nda, ‹HL'de ço¤unlukla serbest meslek sahibi ve memur çocuklar›n›n ö¤renim gördü¤ünü söyleyebiliriz. Coflkun 1999 ve Altunsaray 2000 araflt›rmalar›n›n Ankara ilinde yap›ld›¤› düflünülürse, beyaz yakal› olarak tan›mlanan memurlar›n fazla ç›kmas›n›n normal oldu¤u söylenebilir. 80 Bu iki araflt›rmada da serbest meslek, di¤er bir deyiflle esnaflar›n ikinci s›ray› koruduklar› görülüyor. Ünlü 1999 ve Türkmen 1998'de ise serbest meslek sahipleri yüksek oranda. Bu durum ‹HL ö¤rencilerinin babalar›nda ciddi bir esnaf a¤›rl›¤›n›n oldu¤unu ortaya koyuyor. 1.7 ‹HL'ye Yönelik Elefltiriler Laikli¤e duyarl› olan kesimler, kuruluflundan uygulanmas›na 1997'de bafllanan sekiz y›ll›k kesintisiz zorunlu e¤itime kadar, ‹HL'ye hep kuflkuyla bakt›lar. ‹HL'ye yöneltilen elefltirilerin önemli bir k›sm›n› e¤itim bilimi aç›s›ndan irdelemek do¤ru olacakt›r. Bu aç›dan en sert elefltiriler, bir meslek okulu olarak, imam ve hatip yetifltirmek üzere kurulmufl olan ‹HL'nin kurulufl amac›ndan uzaklaflm›fl oldu¤u iddias› etraf›nda flekilleniyor. ‹HL'yi bir meslek lisesi olarak gören bu kifliler, ‹HL'nin geliflme itibar›yla di¤er meslek okullar›n› geride b›rakt›¤›n›, ihtiyaç fazlas› imam ve hatip yetifltirildi¤ini ileri sürüyorlar. Hatta ‹HL'nin 1997 öncesi meslek okulu vasf›ndan ç›k›p, genel liselere alternatif bir kurum haline dönüfltü¤ünden endifle ediyorlard›. Kuflkusuz bu perspektif ›fl›¤›nda ‹HL'ye k›z ö¤renci al›nmas›na da karfl› ç›kt›lar, halen de ç›kmaya devam ediyorlar. Son y›llarda say›lar› iyice artan k›z ö¤rencilerin imaml›k yapamayacaklar›na göre niçin bu okula yöneldikleri ciddi bir biçimde sorgulan›yor. ‹HL'de yüzde 60/40 kültür dersleri lehine olan oran›n di¤er meslek okullar› ortalamas› olan 30/70 meslek dersleri lehine getirilmesi de bu gruptakilerin istekleri aras›nda yer al›yor. fiimdi ‹HL'ye yönelik elefltirilerin ne derece gerçek olgulara yaslan›p yaslanmad›¤›n› irdelemeye, ‹HL ö¤rencilerinin üniversite tercihlerinden bafllayal›m. ‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri ‹HL mezunlar›n›n üniversite yönelimleri her dönemde tart›flma konusu olmufltur. ‹HL savunucular›, ‹HL ö¤rencilerinin de di¤er Türk çocuklar› gibi istedikleri fakültelere gitme hakk›na sahip oldu¤unu, bu durumun zaten kanuni bir hak oldu¤unu belirtirken sürekli olarak Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yer elen "‹HL mesle¤e ve yüksekö¤renime haz›rlar" cümlesine at›fta bulunuyorlar. Laiklik savunucular› ise ‹HL'nin, Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin Erbakan'a atfedilen bir sözden hareketle, siyasal ‹slamc›l›¤›n "arka bahçesi" oldu¤unu iddia ediyor. Bu görüfl sahiplerine göre ‹HL mezunlar› ancak ilahiyat fakültelerine devam edebilmeli; özellikle asker-polis ve mülki amir olma yollar› t›kanmal›d›r. ‹HL savunucular›, ‹HL ö¤rencilerinin de di¤er Türk çocuklar› gibi istedikleri fakültelere gitme hakk›na sahip oldu¤unu, bu durumun zaten kanuni bir hak oldu¤unu belirtirken sürekli olarak Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yer elen "‹HL mesle¤e ve yüksekö¤renime haz›rlar" cümlesine at›fta bulunuyorlar. Laiklik savunucular› ise ‹HL'nin, Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin Erbakan'a atfedilen bir sözden hareketle, siyasal ‹slamc›l›¤›n "arka bahçesi" oldu¤unu iddia ediyor. 81 ‹HL mezunlar›n›n istedikleri fakülteleri tercih etmesine karfl› ilk ciddi itiraz 1990 y›l›nda TÜS‹AD'dan geldi. Asl›nda bu tart›flma 1973 y›l›nda Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yap›lan de¤ifliklikle ‹HL mezunlar›n›n ilk kez do¤rudan üniversiteye gitme hakk›n› elde etmesiyle bafllad›. Ancak bu, liselerin edebiyat kollar›ndan mezun olan ö¤rencilerin girebilece¤i fakülte ve yüksekokullarla s›n›rl› bir hakt›. 12 Eylül askeri yönetiminin 1982 y›l›nda ayn› yasada yapt›¤› de¤ifliklikle ‹HL mezunlar›, s›navda diledikleri fakülteleri tercih etme hakk›na sahip oldu. Buna ‹HL ö¤rencilerinin say›s›ndaki art›fl da eklenince, ‹HL mezunlar› üniversite anfilerini doldurmaya bafllad›lar. ‹HL mezunlar›n›n istedikleri fakülteleri tercih etmesine karfl› ilk ciddi itiraz 1990 y›l›nda TÜS‹AD'dan geldi. Dernek taraf›ndan Zekai Balo¤lu'na haz›rlat›lan "E¤itim Raporu"nda, 1988 y›l›nda ‹HL mezunlar›n›n üniversite tercihleri ve yerlefltikleri bölümler ayr›nt›l› olarak belirtildi. Sonuç olarak Balo¤lu, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat fakülteleri yerine, öncelikle üniversitelerin hukuk ve kamu yönetimi bölümlerine yöneldi¤ini saptad›. Tablo 1.9.1 ‹HL Ö¤rencilerinin Üniversite Tercihleri BÖLÜM 1. TERC‹H OLARAK GÖSTEREN ADAY TOPLAM YERLEfiEN HUKUK 8714 313 KAMU YÖNET‹M‹ 4754 199 ‹LAH‹YAT 2496 988 TIP 2078 188 MÜHEND‹SL‹K 2016 286 ULUSLARARASI ‹L‹fiK‹LER 1255 34 D‹⁄ER 1189 1828 4 YILLIK Ö⁄RETMENL‹K 1102 404 ‹fiLETME 496 145 2 YILLIK O⁄RETMENL‹K 474 815 AÇIKÖ⁄RETIM 453 4058 BASIN-YAYIN 450 23 MESLEK YUKSEK OKULU 341 51 TÜRK D‹L‹ EDEB‹YATI 285 134 ‹KT‹SAT 182 94 TAR‹H 170 130 ÇALIfiMA EKONOM‹S‹ 165 72 MAL‹YE 123 81 E⁄ITIM PROGRAMLARI 61 62 CO⁄RAFYA TOPLAM 51 26 26855 9931 Kaynak: Balo¤lu, 1990, s. 137. TÜS‹AD Raporu'na göre 26 bin 855 ‹HL mezununun yaklafl›k yüzde 32'si birinci tercih olarak hukuk fakültelerini iflaretlemiflti. Bunun ard›ndan kamu yönetimi bölümleri gelirken, ilahiyat fakülteleri ancak üçüncü s›rada yer alabiliyordu. 82 Tablo 1.9.2 ‹HL Mezunlar›n›n Hukuk Fakültelerine Yerleflme Durumu (1988 Y›l›) HUKUK FAKÜLTELER‹ ‹stanbul Üniversitesi ‹HL MEZUNU YERLEfiEN 141 Selçuk Üniversitesi 19 Ankara Üniversitesi 105 Marmara Üniversitesi 23 Dicle Üniversitesi 4 Atatürk Üniversitesi 2 Dokuz Eylül Üniversitesi 19 TOPLAM 313 Kaynak: Balo¤lu, 1990, s. 137. Tablo 1.9.3 ‹HL Mezunlar›n›n Kamu Yönetimi Fakültelerine Yerleflme Durumu (1988 Y›l›) KAMUYÖNET‹M‹ FAKÜLTELER‹ ‹HL MEZUNU YERLEfiEN ‹stanbul SBF 52 Uluda¤ ‹k. ve ‹d. B. Bl. 20 Gazi SBF 23 Ankara SBF 45 Selçuk ‹k. Ve ‹d. B. Bl. 12 ‹nönü ‹k. ve ‹d. B. Bl. 6 Dokuz Eylül ‹k. ve ‹d. B. Bl. 8 Hacettepe ‹k. Ve ‹d. B. Bl. 10 ODTÜ ‹k. ve ‹d. Bl. Fk. 12 Bo¤aziçi ‹k. ve ‹d. B. Bl. (‹ng) 4 Bilkent ‹k. ve ‹d. B. Bl. (‹ng) 5 Marmara ‹k. ve ‹d. B. Bl. (Fr) 2 TOPLAM 199 Kaynak: Balo¤lu, 1990, s. 137. TÜS‹AD'›n o dönem tart›flma yaratan raporunda ‹HL için flu tespitler ve öneriler yap›lm›flt›: "Türk toplumunun ihtiyac› olan din görevlilerini yetifltirmek amac› ile aç›lan ‹mam Hatip okullar›nda kurulufl amac› d›fl›nda afl›r› bir kapasite yarat›lm›fl, üstelik çok say›da k›z ö¤renci al›nm›flt›r. Bu geliflme ‹HL'nin temel e¤itim kademesinden bafllayarak genel e¤itim kurumuna dönüflmesine, böylece ikinci bir genel e¤itim kanal›n›n oluflmas›na yol açm›flt›r. Geliflme devam etmektedir. ‹ki kanal aras›ndaki s›n›r gittikçe büyümektedir. Birinci bölümde demokrasi faktöründe aç›kland›¤› gibi, ay›r›c› kanallarda kültürel kimli¤i, milli benli¤i, de¤er yarg›lar›, yaflam biçimi, giyimi, dünya görüflü, k›saca e¤itim profili çok farkl› iki ayr› gençlik kufla¤› yetifltirilmesi, Tevhid-i Tedrisat ilkesine ayk›r› bir geliflmedir. Bu geliflme, e¤itim 83 TÜS‹AD Raporu'nda dile getirilen tespitler ve yap›lan öneriler dönemin iktidar› taraf›ndan paylafl›lmad›. sisteminin demokrasiye yap›sal uyumunu olumsuz yönde etkilemektedir. ‹HL'nin Tevhid-i Tedrisat ve Milli E¤itim Kanunlar›n›n özüne uygun olarak, temel e¤itime dayal› ve ayr› meslek okullar› olarak düzenlenmesi ve ö¤renci say›s›n›n istihdam kapasitesine göre s›n›rland›r›lmas› gerekmektedir." TÜS‹AD Raporu'nda dile getirilen tespitler ve yap›lan öneriler dönemin iktidar› taraf›ndan paylafl›lmad›. Örne¤in dönemin Milli E¤itim Bakan› Avni Akyol "Raporda din e¤itimi ile ilgili görüfllerin bir k›sm›na kat›lmak mümkün de¤ildir. Özellikle ‹HL mezunlar›n›n kendi alanlar› d›fl›nda yüksek ö¤retime gitmelerinin engellenmesinin, e¤itimde f›rsat eflitli¤i ilkesiyle ba¤daflt›r›lmas› mümkün de¤ildir," fleklinde görüfl belirtti. (Avni Akyol, Laiklik ve Din Ö¤retimi, Ankara, MEB Bas›mevi, MEB Yay›n Organ›, Say› 102, Ekim 1990, s.5-9) ‹HL ö¤rencilerinin yerlefltikleri fakültelere iliflkin bir di¤er çal›flma ise halen Sakarya Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi dekanl›k görevini yürüten Prof. Dr. Suat Cebeci taraf›ndan 1993 y›l›nda yap›ld›. Cebeci araflt›rmas›nda 1986, 1987 ve 1988 y›llar›nda ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde yerlefltikleri programlar› inceledi. Tablo 1.9.4 1986 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar› YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU 84 Ö⁄RENC‹ SAYISI YÜZDE (%) ‹lahiyat Fakültesi 781 18,6 E¤itim Yüksek Okulu 470 11,2 E¤itim Fakültesi 317 7,5 Aç›kö¤retim Fakültesi 316 7,5 Fen-Edebiyat Fakültesi 261 6,2 ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi 179 4,3 Hukuk Fakültesi 142 3,4 T›p Fakültesi 134 3,2 Mühendislik Fakültesi 104 2,5 Siyasal Bilgiler Fakültesi 102 2,4 Edebiyat Fakültesi 97 2,3 Ziraat Fakültesi 91 2,2 Mühendislik-Mimarl›k Fakültesi 62 1,5 Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi 49 1,2 Bas›n Yay›n Yüksek Okulu 47 1,1 Fen Fakültesi 34 0,8 Veteriner Fakültesi 33 0,8 Eczac›l›k Fakültesi 23 0,5 Orman Fakültesi 20 0,5 Difl Hekimli¤i Fakültesi 11 0,3 Elektrik-Elektronik Fakültesi 7 0,2 YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU ‹flletme Fakültesi Ö⁄RENC‹ SAYISI YÜZDE (%) 7 0,2 Maden Fakültesi 6 0,1 ‹nflaat Fakültesi 5 0,1 Makine Fakültesi 5 0,1 Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi 5 0,1 ‹ktisat Fakültesi 17 0,4 Meslek Yüksek Okulu 553 13,1 Di¤er Fakülteler 329 7,7 Toplam 4207 100 Kaynak: Aktaran, Her Yönüyle Tevfik ‹leri, 1997 s.107 Tablo 1.9.5 1987 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar› YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU Ö⁄RENC‹ SAYISI YÜZDE (%) 938 9,8 E¤itim Yüksek Okulu 594 6,2 Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi 526 5,5 ‹lahiyat Fakültesi E¤itim Fakültesi 440 4,6 ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi 296 3,1 Fen Edebiyat Fakültesi 274 2,9 Hukuk Fakültesi 236 2,5 Kamu Yönetimi (‹‹BF) 219 2,3 T›p Fakültesi 203 2,1 Ziraat Fakültesi 158 1,6 Mühendislik Fakültesi 144 1,5 ‹nflaat Mühendisli¤i 128 1,3 ‹flletme Fakültesi 87 0,9 Mimarl›k-Mühendislik Fakültesi 71 0,7 Siyasal Bilgiler Fakültesi 66 0,7 Veteriner Fakültesi 60 0,6 Maden Fakültesi 50 0,5 Elektrik-Elektronik Fakültesi 38 0,4 Bas›n Yay›n Yüksek Okulu 36 0,4 Eczac›l›k Fakültesi 34 0,4 Orman Fakültesi 27 0,3 Teknik E¤itim Fakültesi 23 0,2 Edebiyat Fakültesi 22 0,2 Fen Fakültesi 19 0,2 Difl Hekimli¤i Fakültesi 19 0,2 Makine Fakültesi 6 0,1 2 0,02 652 6,8 Gemi ‹nflaat ve Deniz Bilimleri Meslek Yüksek Okullar› Aç›k Ö¤retim Fakültesi 4221 44 Toplam 9589 100 Kaynak: Aktaran, Her Yönüyle Tevfik ‹leri, 1997 s.108 85 Tablo 1.9.6 1988 ÖSYS Sonunda Yüksek Ö¤retim Kurumlar›na Yerlefltirilen ‹HL Mezunu Ö¤renci Say›lar› YÜKSEK Ö⁄RET‹M KURUMU Ö⁄RENC‹ SAYISI YÜZDE (%) ‹lahiyat Fakültesi 1003 9,8 E¤itim Yüksek Okulu 642 6,3 ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi 479 4,7 E¤itim Fakültesi 466 4,6 Fen Edebiyat Fakültesi 458 4,5 Hukuk Fakültesi 368 3,6 T›p Fakültesi 198 1,9 Edebiyat Fakültesi 186 1,8 Ziraat Fakültesi 153 1,5 Mühendislik Fakültesi 151 1,5 Siyasal Bilgiler Fakültesi 129 1,3 Kamu Yönetimi (‹.‹.B.F) 98 1 Mimarl›k Fakültesi 68 0,7 Dil Tarih ve Co¤rafya Fakültesi 60 0,6 Fen Fakültesi 57 0,6 Veteriner Fakültesi 51 0,5 ‹ktisat Fakültesi 48 0,5 Orman Fakültesi 36 0,4 Eczac›l›k Fakültesi 33 0,3 Gemi ‹nflaat ve Deniz Bilimleri Fk. 29 0,3 Difl Hekimli¤i Fakültesi 25 0,2 Bas›n Yay›n Yüksek Okulu 23 0,2 ‹flletme Fakültesi 22 0,2 ‹nflaat Fakültesi 10 0,1 Teknik E¤itim Fakültesi 9 0,1 Maden Fakültesi 7 x Elektrik-Elektronik Fakültesi 5 x Makine Fakültesi 3 x Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi 2 x Meslek Yüksek Okullar› 1117 10,9 Aç›kö¤retim Fakültesi 4277 41,9 Toplam 10213 100 Kaynak: Aktaran, Her Yönüyle Tevfik ‹leri, 1997 s.109 ‹HL mezunlar›n›n ço¤unlukla ö¤retmen yetifltiren fakültelere yerlefltiklerini görüyoruz. 86 Prof. Cebeci'nin araflt›rmas›n› inceledi¤imizde ilahiyat fakülteleri ‹HL mezunlar›n›n en çok yerlefltikleri fakülteler olarak ortaya ç›k›yor. Bununla birlikte E¤itim Yüksek Okullar› ve E¤itim Fakültelerine yerleflen ‹HL mezunlar›n›n toplam› ilahiyat fakültelerine yerleflenlerden daha fazla. Her üç y›l› inceledi¤imizde ‹HL mezunlar›n›n ço¤unlukla ö¤retmen yetifltiren fakültelere yerlefltiklerini görüyoruz. Balo¤lu'nun TÜS‹AD için yapt›¤› araflt›rmada ‹HL'lilerin yönelifllerinin esas olarak Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler fakültelerine oldu¤u tespit edilmiflti. Cebeci'nin araflt›rmas›nda da, y›llara göre söz konusu fakültelere yerleflmelerde say›sal olarak düzenli bir art›fl göze çarp›yor ancak tüm ‹HL mezunlar› içindeki oran hukuk fakültelerinde yüzde 3.6'y› geçmiyor. Örne¤in Siyasal Bilgiler Fakülteleri için en yüksek oran tüm ‹HL mezunlar› içinde 1986 y›l›nda yüzde 2.4'te kal›yor. Tablo 1.9.7 1998-2002 Aras› ‹HL'lilerin Baz› Lisans Programlar›na Yerleflme Say›lar› 1998 1999 2000 2001 2002 Hukuk 232 54 96 82 91 Siyasal Bilimler 227 97 149 93 70 Ö¤retmenlik 3285 315 639 541 433 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i 322 669 778 785 603 ‹lahiyat 1420 1324 1254 917 685 Kaynak: Mehmet Gündem, "‹mam Hatiplerin Dünü Bugünü Yar›n›" yaz› dizisi, Milliyet, 3 May›s 2004. Katsay› farkl›l›¤›n›n ilk kez uyguland›¤› 1999 y›l›n›n üniversite s›nav› sonuçlar› incelendi¤inde ‹HL mezunlar›n›n Hukuk, Siyasal ve Ö¤retmenlik bölümlerine girifllerinde ciddi düflüfller oldu¤u görülüyor. Özellikle ‹HL mezunlar›n›n tercih etti¤i bölümlerin bafl›nda gelen ö¤retmenlikle ilgili fakültelere, katsay› farkl›l›¤›n›n olmad›¤› 1998 y›l›nda 3285 kifli yerleflirken, katsay›n›n uyguland›¤› bir sonraki y›l bu say›n›n 315'e düfltü¤ü gözleniyor. Nitekim ‹HL'lilerin üniversite s›nav›nda ö¤retmenli¤e olan afl›r› yöneliflleri YÖK'ü 30 Temmuz 1998 tarihli, 98/8-90 say›l› kararla katsay› uygulamaya yöneltti. ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerde ö¤retmenlik programlar›na yöneliflleri, YÖK taraf›ndan 27 Nisan 2004 tarihinde haz›rlanan ve meslek ve normal liseler aras›ndaki farkl› katsay› uygulamas›n›n savunuldu¤u "Üniversite Girifl S›nav›nda Meslek Lisesi ve Genel Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay› Nedeniyle Ortaya Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi" bafll›kl› incelemede de ele al›nd›. Bu çal›flmada Ö¤retmen Lisesi ç›k›fll› adaylar içinde 1998 y›l›nda üniversitede ö¤retmenlik programlar›na yerleflenlerin say›s› 2956 olarak veriliyor. Buna karfl›n ayn› y›l ‹HL mezunlar›n›n üniversitedeki ö¤retmenlik programlar›na yerleflenlerin say›s› 3285 olarak belirtiliyor. Cebeci'nin araflt›rmas›nda da, y›llara göre söz konusu fakültelere yerleflmelerde say›sal olarak düzenli bir art›fl göze çarp›yor ancak tüm ‹HL mezunlar› içindeki oran hukuk fakültelerinde yüzde 3.6'y› geçmiyor. 87 Tablo 1.9.8 Ö¤retmen Lisesi Ç›k›fll› Adaylardan Ö¤retmenlik Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar› YIL SAYI YERLEfiENLER ‹Ç‹NDEK‹ YÜZDE 1998 2.956 8,8 1999 4.251 13,6 2000 4.462 13,6 2001 4.533 13,0 2002 5.338 14,7 Kaynak: Mehmet Gündem, "‹mam Hatiplerin Dünü Bugünü Yar›n›" yaz› dizisi, Milliyet, 3 May›s 2004. Tablo 1.9.9 ‹HL Ç›k›fll› Adaylardan Baz› Lisans Programlar›na Yerleflenlerin Say›lar› YIL HUKUK S‹YASAL B‹L. Ö⁄RETMENL‹K D‹N KÜL. VE AHLAK B‹L. Ö⁄R. ‹LAH‹YAT 1998* 232 277 3.285 322 1.420 1999 54 97 315 669 1.324 2000 96 149 639 778 1.254 2001 82 93 541 785 917 2002 91 70 374 603 685 *Farkl› Katsay› uygulamas› yoktu. YÖK bu durumu bir çarp›kl›k olarak de¤erlendirmektedir: "Yukar›daki durumdaki çarp›kl›k fludur: Ö¤retmen lisesi ç›k›fll› adaylar›n do¤al ilerleme ve yükselme alan› ö¤retmenlik programlar›, imam-hatip lisesi ç›k›fll› adaylar›n gidece¤i do¤al alan ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ile ‹lahiyat Fakülteleridir. Ancak, burada tamamen tersi bir durum olmufl ve imam-hatip lisesi ç›k›fll› adaylar, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retmenli¤i ve ‹lahiyat Fakültelerine gidece¤ine ö¤retmen lisesi ç›k›fll›lardan daha fazla say›da ö¤retmenlik programlar›na yerleflmifllerdir. Benzer çarp›kl›k di¤er meslek liselerinde de yaflanmaktad›r. Bu örnek mesleki ve teknik ortaö¤retim ile yüksekö¤retim aras›ndaki çarp›k iliflkiyi tüm aç›kl›¤› ile ortaya koymaktad›r. Bu çarp›kl›k 1999 y›l›nda yürürlü¤e giren yüksekö¤retim girifl s›nav› ile k›smen do¤al seyrine dönüfltürülmüfltür. Meslek liselerine eskiden oldu¤u gibi genel lise mezunlar›na verilen ayn› katsay›n›n verilmesi halinde yukar›dakine benzer çarp›k tablolar tekrar ortaya ç›kacakt›r. Genel liselere nazaran baz› alanlarda 6-7 misli daha pahal›ya mal olan meslek lisesi mezunlar›n›n kendi alanlar› d›fl›ndaki programlara özendirilmeleri son derece yanl›flt›r." ("Üniversiteye Girifl S›nav›nda Meslek Lisesi ve Genel Lise Mezunlar›na Uygulanan Farkl› Katsay›lar Nedeniyle Ortaya Ç›kan Durumun De¤erlendirilmesi", (http://www.yok.gov.tr/duyuru/oss_uygulama.doc) 88 Tablo 1.9.10 2003 Y›l›nda Genel ve Mesleki Teknik Ortaö¤retimden Lisans Programlar›na Geçenlerin Say›lar› YERLEfiEN Toplam Lisans Lisanstaki % YERLEfiEN Toplam Lisans Lisanstaki % YERLEfiEN Toplam Lisans Lisanstaki % OKUL TÜRÜ BAfiVURAN Ö¤retmen Liseleri 18.373 8.903 5 33 0.03 1.178 0.64 ‹mam Hatip Liseleri 61.275 1.768 1 452 0.037 14.234 7.68 Ticaret Meslek Lis. 129.616 2.015 1 38.196 31.09 22.697 12.24 End. Meslek Lis. 189.642 6.013 3 54.293 44.19 18.969 10.23 K›z Meslek Liseleri 63.562 2.130 1 11.609 9.45 6.303 3.4 1.091.589 159.712 89 18.289 14.88 122.044 65.82 Genel Liseler Kaynak: 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanununda Yap›lan De¤ifliklikler ve Bilinmesi Gerekenler, S. 46,47,48 TC MEB Yay›nlar›, May›s 2004, ANKARA ‹HL Ö¤rencilerinin Meslek Tercihleri Üniversite tercihlerine ba¤l› olarak ‹HL ö¤rencilerinin gönlünde yatan meslekler de sert polemiklere konu oldu, olmaya devam ediyor. Bu konuyu ayd›nlatabilmek için befl araflt›rman›n verilerine baflvuraca¤›z. Bunlar›n befli de yüksek lisans tezi olarak haz›rland› ve tümünde ‹HL ö¤rencilerine anket yoluyla sorular yöneltildi. Tablo 1.10.1 “Ö¤reniminiz bitince hangi meslek ya da ifl dal›nda çal›flmay› düflünüyorsunuz?” sorusuna ‹HL ö¤rencilerinin yan›tlar› % MESLEKLER KIZ ERKEK 12,7 17,4 X 4,2 T›p 20,7 13,5 Avukat-Hakim 7,3 7,6 Mimarl›k-Mühendislik Asker-Polis Ö¤retmenlik 41 8 Bilim adam› 1,3 2,7 Ekonomist 1,8 3,9 Din görevlisi 0,5 11,4 Bölümümle ilgili bir ifl 1,4 1,2 Di¤er 8,1 20,9 Fikri yok 5,2 9,2 Toplam Ö¤renci 225 176 Yüzde Toplam› 100 100 Kaynak: Coflkun, 1999, s. 85. 89 Tablo 1.10.2 ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Üniversitelerde Seçmeyi Düflündükleri Program: ÜN‹VERS‹TEDE SEÇMEY‹ DÜfiÜNDÜKLER‹ PROGRAM SAYI E¤itim Fakültesi 108 32,5 ‹lahiyat Fakültesi 63 18,9 Mühendislik 48 14,4 Hukuk Fakültesi 41 12,3 T›p Fakültesi 32 9,6 Eczac›l›k 19 5,8 Polis Akademisi 8 2,4 Siyasal Bilgiler 6 1,9 ‹letiflim Fakültesi (Gazetecilik) 4 1,2 332 100 Toplam % Kaynak: Altunsaray, 2000. Tablo 1.10.3 "‹leride Hangi Mesle¤i Seçmek ‹stiyorsunuz?" Sorusuna Ö¤rencilerin Verdi¤i Yan›tlar: MESLEKLER SAYI % Ö¤retmen 49 47,1 Mühendis 8 7,7 Tekniker 1 1 ‹mam Hatip/Müftü 1 1 Hukukçu 9 8,7 Siyasal Bilimler 5 4,8 Polis 8 7,7 Doktor 4 3,8 Serbest Meslek 1 1 Gazeteci 3 2,9 Psikolog 2 1,9 Hemflire 1 1 Subay-Astsubay 1 1 Siyasetçi 2 1,9 Yan›ts›z 9 8,7 Toplam 104 100 Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 155 90 Tablo 1.10.4 "Okul Sonras› Hangi Fakülteyi Tercih Edeceksiniz?" Sorusuna Ö¤rencilerin Yan›tlar›: TERC‹H ED‹LEN FAKÜLTELER SAYI % ‹lahiyat Fakülteleri 173 35,7 E¤itim Fakülteleri 114 23,6 Fen Bölümü (Fizik, Kimya, Biyoloji) 56 11,6 Siyasal Bilgiler 41 8,5 Hukuk Fakültesi 49 10 ‹ktisat Fakültesi 23 4,8 T›p Fakültesi 28 5,8 Cevaps›z 16 X Toplam 500 100 Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 100. Tablo 1.10.5 Ö¤rencilerin Dini Görev Alma Düflüncesi ve Dini Yüksek Tahsil Yapma ‹ste¤ine ‹liflkin Yan›tlar›: D‹N‹ GÖREV ALMA DÜfiÜNCES‹ KIZ % ERKEK % TOPLAM % Düflünüyorum 162 Düflünmüyorum 160 50.31 84 40.58 246 46.50 49.69 123 59.42 283 53.50 Ö¤renci Say›s› 322 100 207 100 529 100 Kaynak: Ünlü, 1999, s. 84. D‹N‹ YÜKSEK TAHS‹L YAPMAK KIZ % ERKEK % TOPLAM % 119 39.14 80 40.40 199 39.64 ‹stemeyenler 185 60.86 118 59.60 303 60.36 Ö¤renci Say›s› 304 100 198 100 502 100 ‹steyenler Kaynak: Ünlü, 1999, s. 88. Not: Ünlü, 1999 araflt›rmas›nda ö¤rencilerin üniversite tercihlerine iliflkin soru sorulmufl ancak yan›tlar tablo haline getirilmemifltir. Sonuçlar "...ö¤rencilerin yüksekö¤retimde en çok tercih etmeyi düflündükleri fakülte veya bölümlerin bafl›nda Hukuk, Edebiyat, Tarih ve ‹lahiyat Fakülteleri gelmektedir" fleklinde belirtilmifltir. (Ünlü, 1999, s. 94) ‹HL ö¤rencilerinin çok az›n›n, ayn› alanda yüksek tahsil yapmak, yani ilahiyat fakültelerine gitmek istedi¤i anlafl›l›yor. Yukar›daki befl araflt›rman›n sonuçlar›na göre ‹HL ö¤rencilerinin çok az›n›n, ayn› alanda yüksek tahsil yapmak, yani ilahiyat fakültelerine gitmek istedi¤i anlafl›l›yor. Sadece Türkmen (Gül) 1998 araflt›rmas›nda % 35.7'lik bir oranda ilahiyat fakültelerine gitme iste¤i oldu¤u göze çarp›yor. Sonuçta ‹HL ö¤rencilerinin gönlünde yatan aslan› net olarak söylemek mümkün görünmüyor. Bu konuda farkl› yönelimler söz konusu, ancak e¤itim fakültelerinin iki araflt›rman›n en 91 tepesinde yer almas› çarp›c›. Özellikle k›z ö¤rencilerde ö¤retmen olma arzusu yüzde 40'lar›n üzerine ç›k›yor. ‹HL'nin Üniversite S›nav› Baflar› Durumlar› Toplumda yayg›n kanaate göre ‹HL mezunlar› üniversite s›navlar›nda normalin de üzerinde baflar›l›d›r. Öyle ki baz› ailelerin, büyük ölçüde bu rivayet nedeniyle çocuklar›n› ‹HL'ye daha fazla gönül rahatl›¤›yla yollad›¤› söylenebilir. Kartal Anadolu ‹HL'nin bir ÖSS birincisi, bir de ikincisi ç›karmas› bu kan›n›n oluflmas›nda belirleyici olmufla benziyor. Ancak üç farkl› ilin Erzurum, Diyarbak›r ve Adana'n›n farkl› türdeki liseleriyle ‹HL'nin üniversite baflar› durumlar›n›n karfl›laflt›r›lmas› bu efsanenin pek de gerçe¤i yans›tmad›¤›n› gösteriyor: Tablo 1.11.1 Adana ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar› YILLAR 1995 ADANA OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % ÖZEL YEN‹ 97 35 36 SEYHAN ÇA⁄RIBEY 170 17 10 SEYHAN ‹SMA‹L S.ÖZLER ANADOLU 108 53 49 ÖZEL ADANA FEN 10 7 70 ADANA ‹HL 321 38 12 CEYHAN ‹HL 50 1 2 KOZAN T‹CARET 27 1 3,7 ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK 1996 195 10 5,1 ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % ÖZEL YEN‹ 61 14 23 SEYHAN ÇA⁄RIBEY 384 35 10 ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK 220 8 3,6 SEYHAN ‹SMAL S. ÖZLER ANADOLU 102 57 56 OKULLAR ÖZEL ADANA FEN 13 8 62 ADANA ‹HL 215 23 11 CEYHAN ‹HL 58 5 8,6 KOZAN T‹CARET 1997 92 61 14 23 ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % SEYHAN ÇA⁄RIBEY 477 117 25 ÖZEL YEN‹ 46 18 39 ÖZEL ADANA FEN 16 7 44 OKULLAR SEYHAN ‹SMA‹L S. ÖZLER ANADOLU 96 59 62 ADANA ‹HL 218 36 17 CEYHAN ‹HL 58 3 5,1 KOZAN T‹CARET1999 10 1 10 ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK 51 7 14 1998* OKULLAR SEYHAN ÇA⁄RIBEY ÖZEL YEN‹ 1999 2000 OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % 250 48 19 9 24 37 ÖSS > 120 L‹S - YER. L‹S - YER. % SEYHAN ÇA⁄RIBEY 180 63 35 ÖZEL YEN‹ 23 9 39 SEYHAN ‹SMA‹L S. ÖZLER ANADOLU 42 30 71 KOZAN T‹CARET 1 0 0 ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK 22 2 9 OKULLAR SEYHAN ÇA⁄RIBEY ÖSS > 120 L‹S - YER. L‹S - YER. % 130 35 27 ÖZEL YEN‹ 9 1 11 ÖZEL ADANA FEN 15 8 53 9,8 ADANA ‹HL 81 8 CEYHAN ‹HL 21 0 0 KOZAN T‹CARET 1 0 0 ADANA ENDÜSTR‹ MESLEK 12 3 25 SEYHAN ‹SMA‹L S. ÖZLER ANADOLU 60 45 75 B=binde * ÖSYM Kitap盤›nda meslek liselerinin bilgisi yok Tablo 1.11.2 Diyarbak›r ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar› YILLAR 1995 1996 1997 D‹YARBAKIR OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP 408 36 8,9 D‹YARBAKIR ANADOLU 86 34 40 ÖZEL AM‹D 38 10 26 D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN 58 35 60 D‹YARBAKIR ‹HL 90 8 8,8 ERGAN‹ ‹HL 14 0 D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK 62 4 6,4 D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK 181 13 7,2 OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP 18 1 b55 D‹YARBAKIR ANADOLU 73 24 33 ÖZEL AM‹D 33 2 b60 D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN 41 26 63 D‹YARBAKIR ‹HL 72 14 19 ERGAN‹ ‹HL 29 2 6,9 D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK 81 1 1,2 D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK 104 4 3,8 ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP 363 125 34 D‹YARBAKIR ANADOLU 51 25 49 ÖZEL AM‹D 31 4 13 OKULLAR D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN 22 14 63 D‹YARBAKIR ‹HL 142 27 19 93 1997 1998 1999 2000 OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % ERGAN‹ ‹HL 15 1 6,7 D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK 20 0 0 D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK 20 6 30 ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP 492 153 31 D‹YARBAKIR ANADOLU 23 11 48 ÖZEL AM‹D 32 8 25 D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN 13 9 69 D‹YARBAKIR ‹HL 1 1 100 D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK 10 3 30 D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK 11 4 36 OKULLAR OKULLAR ÖSS > 120 L‹S - YER. L‹S - YER. % D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP 328 78 24 D‹YARBAKIR ANADOLU 52 25 48 ÖZEL AM‹D 25 6 24 D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN 20 16 80 D‹YARBAKIR ‹HL 111 6 5,4 ERGAN‹ ‹HL 41 3 7,3 D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK 11 0 0 D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK 14 3 21 OKULLAR ÖSS > 120 L‹S - YER. L‹S - YER. % D‹YARBAKIR Z‹YA GÖKALP 270 41 15 D‹YARBAKIR ANADOLU 75 32 43 ÖZEL AM‹D 22 7 32 D‹YARBAKIR CUMHUR‹YET FEN 60 41 68 D‹YARBAKIR ‹HL 58 8 14 ERGAN‹ ‹HL 10 3 30 D‹YARBAKIR T‹CARET MESLEK 10 1 10 D‹YARBAKIR ENDÜSTR‹ MESLEK 10 2 20 Tablo 1.11.3 Erzurum ‹li K›yaslamal› Üniversite Baflar› Durumlar› YILLAR ERZURUM 1995 OKULLAR 1996 94 ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % ERZURUM FEN 69 39 56 ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹ 144 5 3,4 ERZURUM ‹HL 182 15 8,2 ERZURUM L‹SES‹ 353 48 13 ERZURUM T‹CARET 65 2 3 ERZURUM ANADOLU 101 49 48 ÖYS YER. % OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ERZURUM FEN 64 46 71 ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹ 122 7 5,7 ERZURUM ‹HL 332 35 10 ERZURUM L‹SES‹ 444 43 9,6 ERZURUM T‹CARET 74 2 2,7 ERZURUM ANADOLU 106 40 37 1997 OKULLAR ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % ERZURUM FEN 1998* ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹ 16 0 0 ERZURUM ‹HL 183 38 20 ERZURUM L‹SES‹ 215 38 17 ERZURUM T‹CARET 14 4 28 ERZURUM ANADOLU 94 47 50 ÖYS G‹R. ÖYS YER. ÖYS YER. % ÖSS ≥ 120 L‹S - YER. L‹S - YER. % OKULLAR Üç ilde liselerin karfl›laflt›rmal› üniversite baflar›lar› incelendi¤inde ‹HL'nin belirgin bir baflar› oran›na sahip olmad›¤› ortaya ç›k›yor. ERZURUM FEN ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹ ERZURUM ‹HL ERZURUM L‹SES‹ ERZURUM T‹CARET ERZURUM ANADOLU 1999 OKULLAR ERZURUM FEN ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹ 2000 4 0 0 ERZURUM ‹HL 245 14 5,7 ERZURUM L‹SES‹ 26 116 31 ERZURUM T‹CARET 8 0 ERZURUM ANADOLU 89 46 OKULLAR ÖSS ≥ 120 51 L‹S - YER. L‹S - YER. % ERZURUM FEN ERZURUM ATATÜRK ENDÜSTR‹ 4 0 ERZURUM ‹HL 245 14 5,7 ERZURUM L‹SESI 26 116 31 ERZURUM T‹CARET 8 0 ERZURUM ANADOLU 89 46 52 * ÖSYM Kitap盤›nda bilgisi yok Üç ilde liselerin karfl›laflt›rmal› üniversite baflar›lar› incelendi¤inde ‹HL'nin belirgin bir baflar› oran›na sahip olmad›¤› ortaya ç›k›yor. Kalabal›k s›n›flar ve e¤itim kalitesi tart›fl›lan normal liselerle ‹HL aras›nda belirgin bir farkl›l›k göze çarpm›yor. Meslek liseleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise ‹HL'nin belirgin bir üstünlü¤ünden bahsetmek mümkün. Ancak ‹HL'deki kültür dersi oran›n›n di¤er meslek liselerine k›yasla daha yüksek oldu¤u ak›llarda tutulmal›. Yukar›daki tablolarda görüldü¤ü gibi il merkezlerindeki ‹HL, ilçelerdekine göre daha baflar›l›. Özellikle Diyarbak›r ve Adana'n›n ilçelerindeki ‹HL'nin üniversite s›navlar›nda hiç de baflar›l› olmad›¤› ise çok aç›k. Anadolu Liseleri ve Fen Liselerinin üniversite s›navlar›nda yakalad›klar› baflar›y› ‹HL'nin yakalamas› imkans›zdan da öte. Bu noktada, birtak›m ‹slami cemaatlerin denetimindeki kimi özel okul ve kolejlerde okuyan çok say›daki baflar›l› ö¤rencinin ‹HL mensubu san›l›yor olma ihtimalini ihmal etmemek gerekiyor. 95 fiekil 1.6 Okul Türlerine Göre Üniversite S›nav› Baflar› Oranlar› (Aç›kö¤retim ve 2 y›ll›k meslek yüksekokullar› dahil)* 80 70 60 % Ticaret ve Endüstri Meslek Lisesi mezunlar›na tan›nan iki y›ll›k fakültelere s›navs›z geçifl ve puan deste¤i bu okullar›n fark› açmas›na yol açt›. ‹HL mezunlar›n›n okulu bitirdikten sonra gidecekleri iki y›ll›k bir alan olmad›¤› için üniversiteye yerleflme oranlar› ciddi oranda düfltü. 50 40 30 20 10 0 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Y›llar Normal Lise Fen Lisesi Endüstri Meslek Özel Lise ‹mam Hatip Lisesi Anadolu Lisesi Ticaret Meslek Liseleri * Ayn› türden okula giren ö¤renci say›s›n›n yerleflen ö¤renci say›s›na yüzde oran› Yukar›daki karfl›laflt›rmal› grafi¤i inceledi¤inde, di¤er meslek liseleri aras›nda ‹HL'nin ciddi bir baflar›s›ndan söz etmek mümkün de¤il, hatta Ticaret Lisesi mezunlar›n›n ‹HL mezunlar›na göre üniversite s›navlar›nda daha baflar›l› oldu¤u ortaya ç›k›yor. Fen Lisesi mezunlar›n›n ise üniversite s›nav›nda tart›flmas›z bir üstünlü¤ü var. Kamuoyundaki yayg›n kanaate ra¤men ‹HL mezunlar›, özel liselerin üniversite baflar›s›n›n epey uza¤›nda. 1998 sonras› duruma bak›ld›¤›ndaysa, di¤er meslek liseleri karfl›s›nda ‹HL mezunlar›n›n tamamen havlu att›klar› ortaya ç›k›yor. Ticaret ve Endüstri Meslek Lisesi mezunlar›na tan›nan iki y›ll›k fakültelere s›navs›z geçifl ve puan deste¤i bu okullar›n fark› açmas›na yol açt›. ‹HL mezunlar›n›n okulu bitirdikten sonra gidecekleri iki y›ll›k bir alan olmad›¤› için üniversiteye yerleflme oranlar› ciddi oranda düfltü. ‹mam Hatip Liseleri ve Diyanet Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bünyesinde ‹HL mezunlar›; imam ve hatip, müezzin-kayy›m, Kuran kursu ö¤reticisi ve genel idari hizmetler s›n›f›nda istihdam ediliyor. Yönetmelik gere¤i Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› bu branfllara s›nav ile eleman almaktad›r. 1960'l› y›llarda okul ve ö¤renci say›s› artmaya devam eden ‹mam Hatip Okullar› orta k›s›m mezunlar›ndan yüzde 7 gibi az bir k›sm› (din görevlili¤i) mesle¤ine yönelmifl, yüzde 86's› okulun 2. devresine devam etmifltir. 1962 y›l›nda Diyanet bünyesinde bulunan görevli din adamlar›n›n say›s› ve e¤itim durumu hakk›nda dönemin Devlet Bakan› H›fz› O¤uz Bekata yapm›fl oldu¤u bas›n 96 toplant›s›nda say›lar› 60 bini bulan din adamlar›n›n 55 bininin hiç tahsili bulunmad›¤›n› belirtmifl, tahsili olanlardan 370'inin yüksek, 417'sinin lise, 1298'inin orta ve 3106's›n›n ilk tahsil mezunu oldu¤unu aç›klam›flt›r. 1966 y›l›nda dönemin Milli E¤itim Bakan› Orhan Dengiz ise Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n 4600 münhal kadrosunun bulundu¤unu, ayn› y›l ‹mam Hatip Okulundan mezun olabilecek ö¤renci say›s›n›n ise 374 oldu¤unu aç›klam›flt›r. (Aktaran, Ünsür, s.176) 1969-1970 y›llar› aras›nda ‹mam Hatip Okullar› II. Devre mezunlar›n›n yüzde 58.5 gibi yüksek bir oran›n›n Yüksek ‹slam Enstitülerine, yüzde 40'›n›n da din hizmetlerine yöneldi¤i görülmektedir. ‹mam Hatip mezunlar›n›n okulu bitirir bitirmez Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'nda görev yapma olanaklar› varken (s›nav› baflarmalar› halinde), bu kuruma yönelenlerin oran› her zaman düflük kalm›flt›r. Mezunlar›n ço¤u yüksek ö¤renim yapmay› Diyanette çal›flmaya tercih etmifllerdir. Tablo 1.12.1 ‹mam Hatip Okulu II. Devre Mezunlar›n›n Yöneliflleri (1960-1970) YÖNELEN‹LEN ALAN ORAN % Yüksek ‹slam Enstitüleri 58,5 Din hizmetleri 30.70 Di¤er yüksek e¤itim kurumlar› ve meslekler 10,8 TOPLAM 100 Kaynak: DPT Örgün Mesleki-Teknik E¤itim Özel ‹htisas Komisyonu Raporu, 21 Haziran 1971, s: 14 Aktaran Ünsür, 1995, s. 191 ‹mam Hatip mezunlar›n›n okulu bitirir bitirmez Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'nda görev yapma olanaklar› varken (s›nav› baflarmalar› halinde), bu kuruma yönelenlerin oran› her zaman düflük kalm›flt›r. Mezunlar›n ço¤u yüksek ö¤renim yapmay› Diyanette çal›flmaya tercih etmifllerdir. Tablo 1.12.2 1980 Y›l›nda ‹mam Hatip Mezunlar›n›n Yöneliflleri ‹HL MEZUNLARININ YÖNELD‹⁄‹ ALAN ORAN Kendi mesle¤i ile ilgili ifle giren 28 Kendi mesle¤i ile ilgili yüksek ö¤renime giren 36 Kendi mesle¤i d›fl›ndaki alanlara yönelenler 36 Kaynak: Ünsür, 1995, s. 182. 97 Tablo 1.12.3 Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Personeli E¤itim Durumlar› (1994 Y›l›) MEZUN OLUNAN OKUL Dini yüksek ö¤renim GENEL TOPLAM % 3142 4,12 Di¤er fakülte ve yüksek okullar 1614 2,12 2-3 y›ll›k yüksek ö¤renim 1541 2,02 86 0,11 ‹mam Hatip Lisesi 50090 65,71 Lise ve dengi okul 709 0,93 ‹lahiyat Meslek Yüksek Okulu Ortaokul ve dengi 6217 8,16 ‹lkokul 12833 16,83 Toplam 76232 100 Kaynak: D‹B, APK Dairesi Baflkanl›¤›, Aktaran Ünsür, s.185 Kuruluflundan 1994 y›l›na kadar ‹mam Hatip Okullar›/Liselerinden mezun olanlar›n toplam say›s› ise 283 bin civar›ndad›r. Bu durum bize ‹HL mezunlar›n›n ancak yüzde 20'lik bir bölümünün Diyanette istihdam edildi¤ini gösteriyor. Yukar›daki tablo Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'nda 1994 itibariyle görev yapan 76 bin 232 kiflinin mezun oldu¤u okullar› göstermektedir. Tabloya göre 50 bin 090 ve yüzde 65,71'lik oranla ‹HL mezunlar› en büyük grubu oluflturuyor. Kuruluflundan 1994 y›l›na kadar ‹mam Hatip Okullar›/Liselerinden mezun olanlar›n toplam say›s› ise 283 bin civar›ndad›r. Bu durum bize ‹HL mezunlar›n›n ancak yüzde 20'lik bir bölümünün Diyanette istihdam edildi¤ini gösteriyor. Tablo 1.12.4 ‹HL Mezunu Diyanet Personelinin Y›llara Göre Da¤›l›m› YILLAR ‹HL’L‹ SAYISI YÜZDE TOPLAM PERSONEL 1995 51029 68 75043 1996 52625 69 76087 1997 55255 68 81492 1998 53845 68 79685 1999 50777 65 77795 2000 48229 64 75433 2001 45706 60 76044 2002 40981 55 74374 Kaynak: Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Müfredat Tart›flmas› Müfredatta kültür derslerinin oran›n›n di¤er meslek liselerine k›yasla çok yüksek olmas›, bunun da ‹HL'yi normal liselere yaklaflt›rd›¤› tespiti de bir baflka elefltiri olarak karfl›m›za ç›k›yor. 98 Tablo 1.13.1 ‹HL ve Di¤er Meslek Liselerinin Ders Program› Karfl›laflt›rmas› IX SINIF OKULLAR DERS KATEGOR‹S‹ ‹MAM HAT‹P L‹SES‹ KIZ MESLEK L‹SES‹ (Giyim) KIZ MESLEK L‹SES‹ (Çocuk Gelifl.) ENDÜSTR‹ MESLEK L‹SES‹ (Elektronik) ENDÜSTR‹ MESLEK L‹SES‹ (Makine) ENDÜSTR‹ MESLEK L‹SES‹ (Tesviye) X SINIF XI SINIF XII SINIF TOPLAM S % S % S % S % S Genel Kültür 25 65,8 27 71 19 50 20 53 91 % 60 Meslek 13 34,2 11 29 19 50 18 47 61 40 Toplam 38 100 38 100 38 100 38 100 152 100 Genel Kültür 25 61 7 17 7 17 X x 39 32 Meslek 16 39 34 83 34 83 X x 84 68 Toplam 41 100 41 100 41 100 X x 123 100 Genel Kültür 25 61 7 17 7 17 X x 39 32 Meslek 16 39 34 83 34 83 X x 84 68 Toplam 41 100 41 100 41 100 X x 123 100 Genel Kültür 25 61 6 15 7 17 X x 38 31 Meslek 16 39 35 85 34 83 X x 85 69 Toplam 41 100 41 100 41 100 X x 123 100 Genel Kültür 25 61 7 17 7 17 X x 39 32 Meslek 16 39 34 83 34 83 41 x 84 68 Toplam 41 100 41 100 41 100 41 x 123 100 Genel Kültür 25 61 6 15 7 17 X x 38 31 Meslek 16 39 35 85 34 83 X x 85 69 Toplam 41 100 41 100 41 100 X x 123 100 Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 80. Tabloda aç›k bir flekilde, ‹HL'de, di¤er meslek okullar›na göre daha fazla kültür dersi ö¤retimi verildi¤i görülüyor. Meslek dersi/kültür dersi oran› yap›ld›¤›nda, ‹HL'de 40/60 kültür dersleri lehine bir durumla karfl›lafl›yoruz. Bu durum di¤er meslek liselerinde 31-32/69-68 fleklinde meslek dersleri lehinedir. Bu durum ‹HL'nin üniversite s›navlar›ndaki görece baflar›s›n› aç›klayan etkenler aras›nda kabul edilebilir. Tablo 1.13.2 ‹HL Orta K›s›m Haftal›k Ders Çizelgesi (MEB Talim Terbiye Kurulu'nun 11.9.1992 tarih ve 289 say›l› karar› gere¤ince) VI SINIFLAR VII VIII Türkçe 6 6 6 Matematik 4 4 4 Fen Bilgisi 4 4 4 Milli Tarih 2 2 X Milli Co¤rafya 2 2 X Vatandafll›k Bilgileri X X 3 TC ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük X X 3 Yabanc› Dil 3 3 3 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2 2 2 Resim ‹fl 1 2 1 Müzik 2 1 1 Beden E¤itimi 2 2 2 Ortak Ders Saatleri Toplam› 28 28 28 DERSLER 99 DERSLER Kur'an-› Kerim VI SINIFLAR VII VIII 5 5 5 Arapça 3 3 3 TOPLAM 36 36 36 Kaynak: MEB, Din Ö¤retimi Genel Müd. Aktaran Ünsür, 1995, s. 137 Tablo 1.13.3 ‹HL Lise K›sm› Haftal›k Ders Çizelgesi (MEB Talim Terbiye Kurulu'nun 11.9.1992 tarih ve 289 say›l› karar› gere¤ince) IX X SINIFLAR XI XII TOPLAM Kur'an-› Kerim 4 4 3 3 14 Arapça 5 5 4 4 18 Akaid ve Kelam X x 2 2 4 F›k›h X 3 3 x 6 Tefsir X x 2 3 5 Hadis X 2 2 2 6 DERSLER Siyer 2 x x x 2 Dinler Tarihi X x x 2 2 Hitabet ve Mesleki Uygulama X x 2 2 4 Meslek Dersleri Toplam› 11 14 18 18 61 Türk Dili ve Edebiyat› 5 5 3 3 16 Psikoloji X 2 x x 2 Felsefe Grubu X x x 6 6 Tarih 3 3 x x 6 TC ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük x x 3 x 3 Sanat Tarihi x x 2 x 2 Co¤rafya 2 2 2 x 6 Matematik 4 3 3 2 12 Biyoloji ve Sa¤l›k Bilgisi 3 x x x 3 Fizik 3 x x x 3 Kimya 2 x x x 2 Yabanc› Dil 3 2 2 3 10 Beden E¤itimi 2 2 1 1 6 Milli Güvenlik Bilgisi x 1 x x 1 12 Seçmeli Dersler x 4 4 4 Kültür Dersleri Toplam› 27 24 20 19 90 Genel Toplam 38 38 38 37 151 Kaynak: MEB, Din Ö¤retimi Genel Müd. Aktaran: Ünsür, 1995, s. 138 Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim yasas›n›n ç›kmas›n›n ard›ndan ‹HL'nin yukar›daki müfredat› tamamen de¤iflti. Orta k›s›mda görülen Arapça ve Kuran-› Kerim dersleri haz›rl›k s›n›f›na kayd›r›ld›. Böylece haz›rl›k s›n›f›na haftada 15 saat Arapça ve 8 saat Kuran-Kerim dersi konuldu. fiu andaki ‹HL ders program› flöyledir: ‹HL haftal›k Ders Saatleri: 100 Haz›rl›k s›n›f› Türkçe 4, Arapça 15, Kuran-› Kerim 8, Beden 2, Temel Dini Bilgiler 2. Seçmeli dersler: Resim, Müzik, Bilgisayar 2'fler saat. IX. S›n›f Ortak Genel Kültür Dersleri: Türk Dili ve Edebiyat› 4, Tarih 2, Co¤rafya 2, Matematik 5, Biyoloji 2, Fizik 2, Kimya 2, Yabanc› Dil 4, Sa¤l›k 2, Beden 1. Alan Dersleri Kuran-› Kerim 4, Arapça 4, Siyer 2 X.S›n›f Ortak Genel Kültür Dersleri: Türk Dili ve Edebiyat› 4, Tarih 2, Milli Güvenlik 1. Alan Dersleri: Kuran-› Kerim 4, Arapça 4, Hadis 2, F›k›h 2, ‹slam Tarihi 2, Tefsir 2, Psikoloji 2. Okul Türüne ait Seçmeli Dersler: Biyoloji 2, Fizik 3, Kimya 3, Matematik 3, Geometri 2, Edebi Metinler 2, Genel Türk Tarihi 2, Sanat Tarihi 2, Güzel Konuflma ve Yazma 2, Türkiye Co¤rafyas› 3, H›zl› Okuma 1, Hüsn-ü Hat 2, Yabanc› Dil 2, Bilgisayar 2, Dini Musiki 2, Dilbilim 2, Mant›k 2 (Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 8) Seçmeli Dersler: Resim, Müzik, Beden, Çevre ve ‹nsan, Demokrasi ve ‹nsan Haklar› ikifler saat. (Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 2) XI. S›n›f Ortak Genel Kültür Dersleri: Türk Dili ve Edebiyat› 4, Felsefe 2, ‹nk›lap Tarihi 2. Alan Dersleri: Kuran-› Kerim 4, Arapça 4, Kelam 2, Hitabet ve Mesleki Uygulama 4, Karfl›laflt›rmal› Dinler Tarihi 2, Sosyoloji 2. 101 Okul Türüne ait Seçmeli Dersler: Biyoloji 2, Fizik 3, Kimya 3, Matematik 3, Geometri 2, Edebi Metinler 2, Türk Edebiyat› Tarihi 2, Analitik Geometri 2, Güzel Konuflma ve Yazma 2, Türkiye Befleri ve Ekonomik Co¤rafyas› 3, H›zl› Okuma 1, Osmanl› Tarihi 3, Yabanc› Dil 2, Bilgisayar 2, Dini Musiki 2, Sanat Tarihi 2, Tezhip 2 (Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 8). Seçmeli Dersler: Resim, Müzik, Beden, ‹nsan ‹liflkileri, Halkbilimi ikifler saat. (Al›nabilecek toplam ders saati say›s› 2) Ekonomik Verimlilik Aç›s›ndan ‹mam Hatip Liseleri “Mezunlar›n›n ekonomik üretime do¤rudan kat›lmad›¤› ya da hizmetin yaflamsall›¤› aç›s›ndan çok büyük önem tafl›mayan bir alanda bu tür okullaflmay› savunmak bilimsel yönden olanaks›zd›r." (TBMM 1998 Y›l› Bütçe Raporu. Aktaran fiimflek, 1999).” ‹HL'nin ekonominin kriterlerine göre hiç de "verimli" olmad›¤› iddias› da zaman zaman seslendirilmifltir. TÜS‹AD taraf›ndan fiubat 1999'da yay›mlanan Türkiye'deki meslek e¤itimini inceleyen, Doç. Dr. Ali fiimflek imzal› rapor bu konuda önemli bulgular› gözler önüne seriyor. Tablo 1.14 Mesleki ve Teknik E¤itim Bak›m›ndan ‹HL OKUL SAYISI Ö⁄RENC‹ SAYISI Ö⁄RETMEN SAYISI ‹mam Hatip Lisesi 464 168422 17343 Anadolu ‹mam Hatip Lisesi 107 4259 840 Çok Programl› Lise 34 5365 519 Toplam 605 178046 18702 OKUL TÜRÜ Kaynak: TBMM 1998 Y›l› Bütçe Raporu. Aktaran fiimflek, 1999, s. 79. Bu rapor ‹HL'nin ekonominin verimlilik kriterlerine uygun olmayan okullar oldu¤unu savunmaktad›r: "Genel ortalama itibariyle ‹HL'de okul bafl›na 295 ö¤renci düflmekte, bu oran normal ‹HL'de 363, Anadolu ‹HL'de ise yaln›zca 40 olarak gözlenmektedir. Baflka bir deyiflle toplam 107 Anadolu ‹HL'nin her biri neredeyse bir s›n›ftan oluflmaktad›r. Dahas›, böyle bir okulun dört y›l e¤itim yapaca¤› ve bu nedenle, en az dört ayr› s›n›f›n›n olaca¤› düflünülürse, s›n›f bafl›na 10 ö¤renci düflmektedir. Mezunlar›n›n ekonomik üretime do¤rudan kat›lmad›¤› ya da hizmetin yaflamsall›¤› aç›s›ndan çok büyük önem tafl›mayan bir alanda bu tür okullaflmay› savunmak bilimsel yönden olanaks›zd›r." (TBMM 1998 Y›l› Bütçe Raporu. Aktaran fiimflek, 1999) . TÜS‹AD'›n söz konusu yay›n›nda ‹HL'nin di¤er meslek okullar›yla say›sal karfl›laflt›r›lmas›n›n yan› s›ra ö¤retmen ö¤renci oran› da masaya yat›r›lm›flt›r: "1970-1998 y›llar› aras›nda, din e¤itimi yapan liselerdeki ö¤renci 102 say›s› yirmi yedi kat artm›flt›r. Ayn› dönemdeki art›fl oran›, erkek teknik ö¤retimde sekiz, k›z teknik ö¤retimde üç, ticaret ve turizm ö¤retiminde on kat olmufltur. (...) ‹HL'de ö¤retmen bafl›na düflen ö¤renci say›s› 10, Anadolu ‹HL'de 5'tir. Öteki okullarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, yaln›zca bu aç›dan bile din ö¤retimi yapan okullar ayr›cal›kl› bir konuma sahiptirler. Bu okullar›n ara kademe din adam› yetifltirme ifllevinden uzaklaflarak, üniversitelerin belirli bölümlerine ö¤renci göndermede baflar›ya ulaflmalar›n›n temel nedenlerinden biri, ö¤retmenlerin az say›da ö¤renci ile e¤itim yapmalar›d›r." (fiimflek, 1999, s.79). 1996-1997 ö¤retim y›l›nda 601 ‹HL'de 318 bin 775'i ortaokul olmak üzere 511 bin 512 ö¤renci ö¤renim görmekteydi. Bu ö¤rencilerin mesleki-teknik ö¤retim (ortaokul+lise) görenler içindeki oran› yüzde 38.5'ti (Altunsaray, 2000.). 1997 y›l›na gelene kadar ‹HL, hükümet programlar›nda, kalk›nma planlar›nda veya e¤itim fluralar›nda gündem maddesi olmufl, okullara yönelik yeni düzenlemeler önerilmifl, ancak 1997 y›l›na kadar hiçbir hükümet okullar›n yap›lar›na iliflkin önemli düzenlemelere gitmemifltir. “Bu okullar›n ara kademe din adam› yetifltirme ifllevinden uzaklaflarak, üniversitelerin belirli bölümlerine ö¤renci göndermede baflar›ya ulaflmalar›n›n temel nedenlerinden biri, ö¤retmenlerin az say›da ö¤renci ile e¤itim yapmalar›d›r." (fiimflek, 1999, s.79).” ‹HL ile Di¤er Liselerdeki Ö¤renci Say›s›n›n Karfl›laflt›r›lmas› ‹HL'nin ö¤renci say›s›n›n ortaö¤retim kurumlar› içindeki oran› da en çok elefltirilen konulardan biri olmufltur. Afla¤›daki tabloda y›llar itibariyle bu orandaki de¤iflikler yer al›yor: Tablo 1.15.1 Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s›n›n Ortaö¤retim Toplam Ö¤renci Say›s›na Oran› (Lise K›sm›) ‹HL TOPLAM % 1 329 010 92 585 6,97 1 426 632 100 300 7,03 1991-1992 1 582 347 117 706 7,44 1992-1993 1 580 729 142 362 9,01 1993-1994 1 954 750 162 828 8,33 1994-1995 2 007 688 173 628 8,65 1995-1996 1 716 143 186 688 10,88 1996-1997 2 072 698 192 727 9,3 1997-1998 2 065 168 178 046 8,62 1998-1999 2 013 152Q 192 786 9,58 1999-2000 2 019 501 134 224 6,65 2000-2001 2 128 819 91 620 4,3 2001-2002 2 316 832 71 742 3,1 2002-2003 2 435 586 64 534 2,65 2003-2004 3 587 436 84 898 2,37 Ö⁄RET‹M YILI ORTAÖ⁄RET‹M TOPLAM 1989-1990 1990-1991 Kaynak: Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü. 103 1995-1996 y›l›nda ‹HL'deki ö¤renci say›s› di¤er liseler içindeki en yüksek oran›na ulaflt›. Söz konusu ö¤renim y›l›nda her on lise ö¤rencisinden bir tanesi ‹HL'de okuyordu. Yukar›daki tabloda ‹HL ö¤rencilerinin lise k›sm›nda ö¤renim gören ö¤rencilerin tüm di¤er liseler içindeki oran› y›llar itibari ile görülebiliyor. 1995-1996 y›l›nda ‹HL'deki ö¤renci say›s› di¤er liseler içindeki en yüksek oran›na ulaflt›. Söz konusu ö¤renim y›l›nda her on lise ö¤rencisinden bir tanesi ‹HL'de okuyordu. 1997 y›l›nda Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim yasas›yla ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n kapanmas› ve 30 Temmuz 1998'deki kararla YÖK'ün getirdi¤i katsay› farkl›l›¤› ‹HL'lerden h›zl› kaç›fl› bafllatt›. 20032004 ö¤renim y›l›nda ‹HL ö¤rencilerinin ortaö¤retimdeki oran› 2.3'e düfltü. Tablo 1.15.2 2001-2002 Ö¤retim Y›l›nda Türkiye'deki Okul Türleri ve Say›lar› OKUL SAYISI Ö⁄RENC‹ SAYISI Ö⁄RETMEN SAYISI Normal Devlet Lisesi 1580 (%26) 1729238 (%59.3) 48764 (%35.7) Anadolu Lisesi 419 (%8.2) 239979 (%8.2) 11663 (%8.5) Fen Lisesi 54 (%0.8) 11082 (%0.4) 953 (%0.7) OKUL TÜRÜ GENEL ORTAÖ⁄RET‹M Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi 43 (%0.7) 5875 (%0.2) 514 (% 0.4) Anadolu Ö¤retmen Lisesi 456 (%7.5) 72051 (%2.5) 6128 (%4.5) Özel Liseler 90 (%1.5) 32151 (%1.1) 2387 (%1.8) 1317 (%22) 348164 (%12) 28999 (%21.2) MESLEK‹ VE TEKN‹K ORTAÖ⁄RET‹M Erkek Teknik Lisesi K›z Teknik Lisesi 708 (%12) 136288 (%4.7) 13512 (%9.9) Ticaret ve Turizm Meslek Lisesi 809 (%13) 263538 (%9.1) 14967 (%11) ‹mam Hatip Lisesi 558 (%9.2) 71583 (%2.5) 8482 (%6.2) Özel Meslek Lisesi 22 (%0.4) 1015 (%0.03) 101 (%0.07) Sa¤l›k Meslek Lisesi 3 (%0.04) 426 ( % 0.01) 39 (%0.03) Kaynak: Akflit, Coflkun 2004 Katsay› Uygulamas›n›n Ard›ndan Meslek Liselerinde Yaflanan De¤iflimler YÖK Genel Kurulu'nun Temmuz 1998'de getirdi¤i farkl› katsay› uygulamas› tüm mesleki e¤itimdeki ö¤renci say›s›nda azalmalara neden oldu. Buna ba¤l› olarak normal liselerde bir y›¤›lma yafland›. Afla¤›daki tablolarda 1998-2004 aras›ndaki say›sal geliflmeleri görmek mümkün. 104 Tablo 1.16.1 Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤rencilerin Toplam Ortaö¤retim Ö¤rencileri ‹çindeki Oranlar› Ö⁄RET‹M YILI DÜZ L‹SE Ö⁄RENC‹ SAYISI % MESLEK‹ E⁄‹T‹M Ö⁄RENC‹ SAYASI % TOPLAM Ö⁄RENC‹ % 1998 - 1999 56,7 43,3 100 1999 - 2000 61,6 38,4 100 2000 - 2001 62,1 37,9 100 2001 - 2002 64,4 35,6 100 2002 - 2003 67,6 32,4 100 2003 - 2004 68,5 31,5 100 Kaynak: http://www.ted.org.tr/rapor.doc Tablo 1.16.2 Y›llara Göre Normal ve Mesleki Liselere Giden Ö¤renci Say›lar› Ö⁄RET‹M YILI DÜZ L‹SE Ö⁄RENC‹ SAYISI MESLEK‹ E⁄‹T‹M Ö⁄RENC‹ SAYASI TOPLAM Ö⁄RENC‹ 1998 - 1999 1,297,514 988,689 2,286,203 1999 - 2000 1,506,379 938,028 2,444,407 2000 - 2001 1,324,083 804,964 2,128,957 2001 - 2002 1,490,376 821,895 2,312,271 2002 - 2003 2,053,735 981,224 3,034,959 2003 - 2004 2,463,923 1,129,481 3,593,404 Kaynak: http://www.meb.gov.tr APK -‹statistikler Aktaran: http://www.ted.org.tr/rapor.doc 1998 y›l›n›n ard›ndan Türkiye'de meslek liseleri aleyhine bir süreç yafland›. 1998-1999 ö¤renim y›l›nda tüm ortaö¤renim içindeki ö¤rencilerin yüzde 43.3'ü meslek liselerinde ö¤renim görürken bu oran her y›l azalarak yüzde 31.5'e kadar düfltü. 1998 y›l›nda normal liselerde 1 milyon 297 bin 514 ö¤renci ö¤renim görürken 2004 y›l›nda bu rakam yaklafl›k iki kat artarak 2 milyon 463 bin 923'e yükseldi. Meslek liselerindeki art›fl ise sadece 140 bin792 ö¤renci ile s›n›rl› kald›. Dünya standard› olarak kabul edilen "yüzde 65 meslek e¤itimi/yüzde 35 normal lise e¤itimi" hedefinden her geçen y›l daha da uzaklafl›ld›. Bu durumun önde gelen nedenlerinden birinin meslek liselerine yönelik uygulanan katsay› farkl›l›¤› oldu¤u kesindir. Mezunlar›na tan›nan s›navs›z iki y›ll›k yüksek okullara geçifl imkan›n›n meslek liselerine yönelik talebin, artt›rmada yeterli olmad›¤› bir gerçektir. Dünya standard› olarak kabul edilen "yüzde 65 meslek e¤itimi/yüzde 35 normal lise e¤itimi" hedefinden her geçen y›l daha da uzaklafl›ld›. 105 fiekil 1.7 Ortaö¤retimde Toplam Ö¤renci Say›lar› 3000000 2500000 2000000 1500000 1000000 500000 4 00 -2 03 20 20 20 02 01 -2 -2 00 00 3 2 1 00 -2 00 20 19 19 99 98 -2 -1 00 99 0 9 0 Normal Lise Mesleki Teknik Orta Ö¤r. Mes. Tek. (‹HL Hariç) ‹mam Hatip Liseleri Kaynak: 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanununda Yap›lan De¤ifliklikler ve Bilinmesi Gerekenler, S. 41 TC MEB Yay›nlar›, May›s 2004, ANKARA fiekil 1.8 Ortaö¤retimde Yeni Kay›t Ö¤renci Say›lar› 700000 600000 500000 400000 300000 200000 100000 Normal Lise Mesleki Teknik Orta Ö¤r. Mes. Tek. (‹HL Hariç) ‹mam Hatip Liseleri 4 00 20 03 -2 -2 02 20 20 01 -2 00 00 3 2 1 00 20 00 -2 -2 99 19 19 98 -1 00 99 0 9 0 Kaynak: 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanununda Yap›lan De¤ifliklikler ve Bilinmesi Gerekenler, S. 42 TC MEB Yay›nlar›, May›s 2004, ANKARA ‹HL Ö¤rencilerinin Tutum ve Davran›fllar›n›n Di¤er Liselerle K›yaslanmas› Coflkun 1999 araflt›rmas›nda ‹HL'ler ile di¤er liselerde ö¤renim gören ö¤rencilerin tutum ve davran›fllar› aras›ndaki farklar incelendi. Üç ‹HL'nin yan› s›ra üç normal devlet lisesi, iki Anadolu lisesi, dört teknik meslek lisesi ö¤rencilerinin tutum ve davran›fllar› karfl›laflt›r›ld›. Araflt›rma sonucunda ortaya ç›kan bulgular: 106 Tablo 1.17.1 Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin Okuduklar› Gazeteler GAZETE TÜRLER‹ Cevap yok, okumaz Sol ‹MAM HAT‹P L‹SELER‹ NORMAL DEVLET L‹SELER‹ SAYI % SAYI % 136 33,9 11 6,3 X X 6 3,4 Liberal X X 10 5,7 Merkez 22 5,5 122 69,7 Magazin 12 3,0 11 6,3 ‹slamc›/Milliyetçi 222 55,4 7 4,0 Spor TOPLAM 9 2,2 8 4,6 401 100 175 100 ‹HL ve normal devlet liselerinde ö¤renim gören ö¤rencilerin okudu¤u gazeteler ve izledikleri TV kanallar› aras›nda çok ciddi farkl›l›klar bulunuyor. Sol gazeteler: Cumhuriyet, Emek, Gündem; Liberal gazeteler: Radikal, Yeni Yüzy›l; Merkez gazeteler: Hürriyet, Milliyet, Sabah; Magazin: Akflam, Gözcü, Asabi, vb. ‹slamc› ve milliyetçi gazeteler: Zaman, Türkiye, Akit, Yeni fiafak, Hergün, Ortado¤u. Kaynak: Coflkun, 1999, s. 73 Tablo 1.17.2 Okul Türlerine Göre Ö¤rencilerin ‹zledikleri TV Kanallar› TV KANALLARI ‹MAM HAT‹P L‹SELER‹ NORMAL DEVLET L‹SELER‹ SAYI % SAYI % Cevap yok, izlemez 100 24,9 18 10,3 ATV, Kanal D, Show TV, Star 103 25,7 145 82,9 ‹slamc› kanallar 145 46,1 8 4,6 NTV, C‹NE5, müzik kanallar› 9 2,2 42 7,2 TRT kanallar› 4 1 1 0,6 Di¤er kanallar TOPLAM X X 1 0,6 401 100 175 100 Kaynak: Coflkun, 1999, s. 74. ‹HL ve normal devlet liselerinde ö¤renim gören ö¤rencilerin okudu¤u gazeteler ve izledikleri TV kanallar› aras›nda çok ciddi farkl›l›klar bulunuyor. ‹HL ö¤rencilerinin yüzde 55.4 oran›nda "‹slamc› ve milliyetçi" olarak s›n›flanan gazeteleri okuduklar› belirlendi. Normal devlet liselerinde ise "merkez" olarak tan›mlanan gazetelerin ciddi bir üstünlü¤ü söz konusu. ‹zlenen TV kanallar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ise ‹HL ö¤rencilerinin yüzde 46.1 oran›nda ‹slamc› olarak tan›mlanan kanallar› izledikleri ortaya ç›k›yor. Normal devlet liselerinde ö¤renim görenlerin ise yüzde 80 oran›nda ATV, Kanal D, Show TV ve Star kanallar›n› izledikleri anlafl›l›yor. Her iki tabloda da dikkat çeken bir di¤er konu ise ‹HL ö¤rencilerinde "cevap yok/izlemez/okumaz" oran›n›n di¤erlerine k›yasla hayli yüksek oluflu. Bu da bize ‹HL ö¤rencilerinin fikir belirtmekten imtina ettiklerini gösteriyor. Sarpkaya 1998 araflt›rmas›nda ise ‹HL'lerde ve normal devlet liselerinde ö¤renim gören ö¤rencilere çeflitli konularda sorular soruldu. Araflt›rman›n sonucunda ortaya ç›kan baz› bulgular flöyle: 107 Tablo 1.17.3 Ö¤rencilerin Dünyadaki Sevdikleri Liderlerin Okullara Göre Da¤›l›m› 1. DERECE SEV‹LEN L‹DER OKULLAR ‹MAM HAT‹P L‹SES‹ 2. DERECE SEV‹LEN L‹DER 3. DERECE SEV‹LEN L‹DER TOPLAM % TOPLAM % Hz. Muhammed 65 66,2 Fatih 31 29,8 Yan›ts›z 32 30,8 Atatürk 10 9,6 Turgut Özal 12 11,5 Fatih 14 13,5 Turgut Özal 6 5,8 Hz. Ömer 12 11,5 Y. Sultan Selim 10 9,6 N. Erbakan 5 5,8 Atatürk 7 6,7 Turgut Özal 10 9,6 TOPLAM % A. Türkefl 5 4,8 Hz. Ebubekir 5 4,8 Hz. Ömer 6 5,8 Fatih 4 3,8 Adnan Menderes 4 3,8 Atatürk 5 4,8 Adnan Menderes 3 2,9 Y. Sultan Selim 3 2,9 Adnan Menderes 5 4,8 Yaser Arafat 2 1,9 N. Erbakan 3 2,9 N. Erbakan 5 4,8 Di¤er 4 3,8 A. Türkefl 2 1,9 A. Türkefl 3 2,9 ‹smet ‹nönü 2 1,9 Tayyip Erdo¤an 2 1,9 Yan›ts›z 16 15,4 T. Çiller 2 1,9 Di¤er 5 4,8 Abdülhamit 2 1,9 Toplam Yan›ts›z Di¤er NORMAL 8 7,8 104 43 100 43,9 Toplam Atatürk 104 76 100 Toplam 77,6 Yan›ts›z 104 23 100 23,5 Hz. Muhammed 12 12,2 Fatih 13 13,3 Atatürk 8 8,2 T. Özal 3 3,1 Nelson Mandela 9 9,2 Fatih 7 7,1 Fatih 2 2 Turgut Özal 8 8,2 Turgut Özal 6 6,1 Di¤er 5 5,1 Atatürk 4 4,1 Nelson Mandela 5 5,1 Che Guavera 4 4,1 ‹smet ‹nönü 4 4,1 Türkefl 3 3,1 Clinton 4 4,1 Adnan Menderes 3 3,1 Y.S. Selim 3 3,1 S. Demirel 3 3,1 S. Demirel 3 3,1 Clinton 3 3,1 Deniz Baykal 2 2 Kenan Evren 3 3,1 Di¤er 12 12,1 Deniz Baykal 2 2 Mao 2 2 Di¤er 18 18,1 Toplam 98 100 Toplam 98 100 DEVLET L‹SES‹ Toplam 98 100 Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 161-162. ‹HL ö¤rencileri sevdikleri flahsiyetleri genellikle Türk tarihinden seçerken, normal devlet lisesi ö¤rencilerinin dünyadaki geliflmeleri ve liderleri daha yak›ndan takip ettikleri anlafl›l›yor. 108 Araflt›rmaya kat›lan ‹HL ö¤rencilerinin dünyadaki en çok sevdikleri lider yüzde 65 oran› ile Hz. Muhammed. ‹HL'lilerin "ikinci derecede sevdikleri" lider olarak ise yüzde 31 oran› ile Fatih Sultan Mehmet öne ç›k›yor. "Birinci derece sevilen lider" kapsam›nda Atatürk ‹HL'liler için yüzde 10 ile ikinci s›rada geliyor. ‹HL'liler, Atatürk'ün ard›ndan Türkiye'yi yönetmifl sa¤ politikac›lara yak›nl›k duyuyorlar. Normal devlet lisesi ö¤rencilerinin ise dünyada en çok sevdi¤i lider yüzde 73 oran›yla Atatürk. Bu ö¤renciler için ikinci s›rada yüzde 12 oran›yla yine Hz. Muhammed geliyor. ‹HL ö¤rencileri sevdikleri flahsiyetleri genellikle Türk tarihinden seçerken, normal devlet lisesi ö¤rencilerinin dünyadaki geliflmeleri ve liderleri daha yak›ndan takip ettikleri anlafl›l›yor. Tablo 1.17.4 Ö¤rencilerin Okullara Göre Türkiye'nin Önemli Gördükleri Üç Sorun 1. DERECEDE SORUN OKULLAR ‹MAM HAT‹P L‹SES‹ TOPLAM 3. DERECEDE SORUN 2. DERECEDE SORUN TOPLAM % TOPLAM % E¤itim (8 y›l) 35 33,7 Enflasyon % 25 24,1 Yan›ts›z 32 30,8 Enflasyon 20 19,2 E¤itim 18 17,3 E¤itim 19 18,3 Terör 9 8,7 Yan›ts›z 10 9,6 Enflasyon 11 10,6 Rüflvet 8 7,7 Terör 8 7,7 Trafik 8 7,7 Baflörtüsü 6 5,8 ‹flsizlik 8 7,7 Terör 6 5,8 Laiklik 5 4,8 Baflörtüsü 7 6,7 ‹flsizlik 5 4,8 Yan›ts›z 4 3,8 Trafik 7 6,7 Baflörtüsü 4 3,8 ‹flsizlik 4 3,8 ‹nsan haklar› 4 3,8 Susurluk 3 2,9 Susurluk 3 2,9 Di¤er 17 16,3 ‹nsan haklar› 3 2,9 ‹nsan haklar› 2 1,9 Rüflvet 3 2,9 Di¤er 8 7,7 Toplam 104 100 Enflasyon 41 E¤itim 20 Terör ‹flsizlik NORMAL ‹nsan haklar› DEVLET Trafik L‹SES‹ Baflörtüsü ‹rtica Di¤er 10 9,5 104 100 Toplam 104 100 41,8 Terör 23 23,4 Terör 14 14,3 20,4 Enflasyon 21 21,4 Enflasyon 13 13,3 8 8,2 E¤itim 15 15,3 Trafik 13 13,3 6 6,1 ‹flsizlik 6 6,1 Yan›ts›z 12 12,2 4 4,1 Trafik 6 6,1 ‹flsizlik 12 12,2 4 4,1 Sa¤l›k 5 5,1 E¤itim 8 8,2 3 3,1 Yan›ts›z 4 4,1 Milletvekilleri 5 5,1 3 3,1 Susurluk 3 3,1 Rüflvet 4 4,1 Toplam Milletvekilleri 3 3,1 Çevre sorunlar› 3 3,1 Susurluk 3 3,1 Di¤er 6 6,1 Milletvekilleri 3 3,1 Düflünce Özg. 3 3,1 Di¤er 8 8,2 Di¤er 11 11,1 Toplam 98 100 Toplam 98 100 Toplam 98 100 Kaynak: Sarpkaya, 1998, s. 167. Bu anketi, 1997-98 ö¤renim y›l› birinci döneminde, son s›n›fta okuyan ‹HL ö¤rencileri cevaplad›. Bu nedenle, Türkiye'nin gündemini büyük ölçüde meflgul eden ve kendilerini do¤rudan ilgilendiren sekiz y›ll›k zorunlu kesintisiz e¤itimi ülkenin en önemli sorunu olarak görmeleri pek de flafl›rt›c› de¤il. Ayr›ca ‹HL ö¤rencilerine göre Türkiye'nin sorunlar› aras›nda e¤itim de önemli yer tutuyor. Ancak her iki grubunda ortak birleflti¤i sorun enflasyon ve terör. ‹HL'ye Yönelik Siyasi ‹tirazlar Kuflkusuz ‹HL'ye yönelik en sert elefltiriler siyasi kayg›lardan hareketle gelifltiriliyor. "Siyasal ‹slam'›n arka bahçesi" söyleminin etkisinde olan kesimlere göre bu okullarda çocuklar birer "fleriatç›" olarak yetifltiriliyor. Bu görüfl sahipleri, ‹HL mezunlar›n›n hukuk 109 ve kamu yönetimi gibi bölümleri tercih etmesinin ard›nda devlet bürokrasini ele geçirmeye yönelik bir komplo oldu¤una inan›yorlar. ‹HL'de dini gruplar ve cemaatlerin etkili oldu¤u yolundaki bu yaklafl›m›n ne derece gerçe¤i yans›tt›¤›n› anlayabilmek için iki araflt›rmaya bakmak ayd›nlat›c› olabilir. ‹HL'de "dini gruplaflma vard›r" diyen ö¤rencilerin oranlar› ilk araflt›rmada yüzde 44.53, ikinci araflt›rmada ise yüzde 49.5 olarak ç›km›flt›r. Dini Gruplaflma Olgusu ‹HL'deki dini gruplaflma, aç›k ifade ile cemaat ve tarikat örgütlenmelerinin ne düzeyde oldu¤una iliflkin, Bursa ve çevrelerindeki ilçelerde yap›lan iki ankette ilginç sonuçlar ortaya ç›km›flt›r. Tezlerden, her iki araflt›rmac›n›n da ‹HL olgusuna aç›k bir flekilde sempatiyle yaklaflt›¤› anlafl›ld›¤› için bu bulgular›n önemi daha da art›yor. Tablo 1.18 Ö¤rencilerinin Okullarda Dini Gruplaflma Olup Olmad›¤›na ‹liflkin Görüflleri D‹N‹ GRUPLAfiMA SAYI % Vard›r 244 44,53 Yoktur 190 34,67 Fark›nda de¤ilim 114 20,8 Toplam 548 100 Kaynak:Ünlü, 1999, s. 20. D‹N‹ GRUPLAfiMA VAR MI ? SAYI % Evet 243 49,5 Hay›r 195 39,7 Fark›nda de¤ilim 53 10,8 Toplam 491 100 Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 30. CEMAAT MENSUB‹YET‹N‹Z VAR MI ? SAYI % Var Yok Toplam 85 472 557 15,26 84,74 100 Kaynak: Ünlü, 1999, s. 21. B‹R CEMAATE ÜYE M‹S‹N‹Z ? SAYI % Evet Hay›r Toplam 92 318 410 22,4 77,6 100 Kaynak: Türkmen (Gül), 1998, s. 31. ‹HL'de "dini gruplaflma vard›r" diyen ö¤rencilerin oranlar› ilk araflt›rmada yüzde 44.53, ikinci araflt›rmada ise yüzde 49.5 olarak ç›km›flt›r. Ancak ö¤rencilere "bir cemaate üye misiniz?" diye soruldu¤unda oranlar yüzde 15.26'ya ve yüzde 22.4'e düflmüfltür. ‹HL'ye siyasi elefltiri getirenlerin en s›k dile getirdikleri konulardan 110 biri ise bu okullar›n Tevhid-i Tedrisat Kanununa ayk›r› oldu¤u iddias›. Bu kiflilere göre ‹HL, Cumhuriyetle birlikte kapat›lan dini medreselerin yerini alm›fl durumdad›r. 1.8 Gerileme Dönemi 16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen Sekiz Y›ll›k Zorunlu Kesintisiz E¤itim Yasas› ‹HL'nin yükselifl dönemini sona erdirdi. O tarihe kadar yukar›ya do¤ru seyreden ‹HL'ne ait grafikler birden tersine döndü. 16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen Sekiz Y›ll›k Zorunlu Kesintisiz E¤itim Yasas› ‹HL'nin yükselifl dönemini sona erdirdi. O tarihe kadar yukar›ya do¤ru seyreden ‹HL'ne ait grafikler birden tersine döndü. 1996 y›l›ndan itibaren tek bir yeni okul aç›lmad›¤› gibi, ‹HL'nin say›s› 2003-2004 ö¤retim y›l› itibariyle 601'den 452'ye düfltü. ‹HL savunucular›na göre bu yasa s›rf ‹HL'nin orta k›s›mlar›n kapatmak için ç›kar›lm›flt›. Yasa öncesi ve sonras› dini hassasiyetleri yüksek çevreler zorunlu e¤itimin sekiz y›la ç›kar›lmas›na karfl› olmad›klar›n›, fakat "5+3" formülünün daha do¤ru oldu¤unu savundular. Bu formüldeki amaç, hiç kuflkusuz ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› aç›k tutmakt›. Yasa ile birlikte ‹HL sadece lise bölümünden ibaret oldu, fakat buna bir y›l haz›rl›k s›n›f› eklenerek süre dört y›la ç›kar›ld›. ‹HL'ye yönelik bir di¤er düzenleme ise üniversite s›nav yönetmeli¤inde yap›ld›. 30 Temmuz 1998'de YÖK'ün yapt›¤› yeni katsay› düzenlemesi ile meslek lisesi ö¤rencilerinin "A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar› Puanlar›" kendi dallar›yla ilgili bir yüksek ö¤renim kurumuna girmek istedikleri zaman 0.8, aksi takdirde 0.3 ile çarp›lmaya bafllad›. Böylece ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat fakülteleri d›fl›nda bir yüksekö¤renim program›na girmeleri iyice zorlaflt›. Buna karfl›l›k ‹lahiyat Fakültelerine giriflleri de bir o kadar kolaylaflt›. Örne¤in 2003 Ö¤renci Yerlefltirme S›nav›nda tüm ilahiyat fakülteleri kontenjanlar›n› ‹HL mezunlar› doldurdu. Ancak bu durum ortaya baflka sorunlar ç›kard›. ilahiyat fakülteleri kontenjanlar› mezun olan ‹HL ö¤rencisi say›s›n› karfl›layacak düzeyde de¤ildi. Afla¤›da görüldü¤ü gibi ‹HL; 1999'da 2000'de 2001'de 2002'de 2003'de 79 bin 479 42 bin 776 28 bin 299 21 bin 183 9 bin 380 mezun verdi. ‹lahiyat fakültelerinin kontenjanlar› ise her y›l de¤iflmekle birlikte 1000-1200 civar›nda kald›. (2003 y›l›nda 955'e kadar düfltü) Dolay›s›yla ‹HL ö¤rencilerine üniversite kap›lar› büyük ölçüde kapanm›fl oldu. 111 Tablo 1.19.1 Y›llara Göre ‹HL'ye Yeni Kay›t Olan Ö¤renci Say›s› YILLAR 1990-1991 1991-1992 1992-1993 1993-1994 1994-1995 1995-1996 1996-1997 1997-1998 1998-1999 1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003 2003-2004 YEN‹ KAYIT (L‹SE) 29947 39236 47804 53974 59713 66788 69872 59650 40524 43362 18391 24385 23490 37373 Kaynak:Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü fiekil 1.9 Yeni Kay›t Say›s› Y›llar De¤iflimi (‹HL Lise K›sm›) Ö¤renci Say›s› 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 4 3 00 -2 00 00 20 20 02 03 -2 -2 01 20 20 19 2 1 0 00 00 -2 99 98 19 -2 00 99 99 -1 -1 97 19 19 9 8 7 6 -1 96 95 19 94 19 99 99 -1 99 -1 -1 93 19 19 5 4 3 99 99 -1 92 91 19 19 90 -1 -1 99 99 1 2 0 Y›llar fiekil 1.10 Y›llara Göre ‹HL Ö¤renci Say›s› Ö¤renci Say›s› 600000 500000 400000 300000 200000 4 20 03 -2 -2 00 00 3 2 02 20 20 01 -2 -2 00 00 0 00 -2 00 20 99 19 19 98 -1 -1 99 99 9 8 7 99 -1 97 19 96 19 19 95 -1 -1 99 99 6 5 4 99 94 19 93 -1 -1 19 92 19 19 91 -1 99 99 3 2 0 1 100000 Y›llar Yukar›daki iki grafik ‹HL'nin 1997-1998 ö¤renim y›l›n›n ard›ndan yaflad›¤› kan kayb›n› aç›k olarak gözler önüne seriyor. Grafiklerde ilginç olan nokta statüsünde hiçbir de¤ifliklik olmamas›na karfl›n yeni kay›t ve toplam ö¤renci verilerinde 2003-2004 ö¤renim y›l›nda meydana gelen k›smi art›fl. 112 2 BÖLÜM II SAHA ARAfiTIRMASI Araflt›rmam›z kapsam›nda 23 fiubat-7 Mart 2004 tarihleri aras›nda saha çal›flmas› gerçeklefltirdik. Bu çal›flman›n amac› ‹HL'lerin bugünkü durumlar›n›n bir foto¤raf›n› çekmek, yaflanan sorun ve sorunlar›, bizzat yaflayan kiflilerin a¤z›ndan dinlemek ve yine ayn› kiflilerin çözüm önerilerini derlemekti. Saha çal›flmas› için befl ilde alt› ‹HL'ye gittik. Adana, Erzurum, Diyarbak›r, Samsun illerinde birer, ‹stanbul'da ise Ka¤›thane ve Üsküdar Anadolu ‹mam Hatip Liselerinde inceleme ve görüflmeler yapt›k. Buralarda okul müdürleri taraf›ndan saptanan 59 ö¤renci ve 13 ö¤retmenle, ayr›ca 8 idareci, 38 mezun, 24 veli ile derinlemesine mülakat gerçeklefltirdik. Hiç kuflkusuz "bilimsel bir saha çal›flmas›" yapt›¤›m›z iddias›nda de¤iliz, söz konusu olan, bir "gazetecilik çal›flmas›"d›r ve bilindi¤i gibi lay›k›yla yap›lan her gazetecilik çal›flmas›, yaflanan bir sorunu ö¤renmeye ve anlamaya yard›mc› olur. Tablo 2.1 ‹ller ve Görüflülen Gruplar Ö¤renci ‹STANBUL ADANA SAMSUN D‹YARBAKIR 20 10 9 10 ERZURUM TOPLAM 10 59 13 Ö¤retmen 4 2 3 2 2 ‹dareci 2 2 2 1 1 8 Mezun 20 3 5 5 5 38 Veli 8 2 4 6 4 24 142 2.1 Çal›flma Yöntemi "‹HL unsurlar›" olarak tan›mlad›¤›m›z, ö¤renci, ö¤retmen, idareci, mezun ve veliler ile derinlemesine mülakatlar yapmay› hedefledik. Bu amaçla her bir grup için ayr› ayr› sorular haz›rlad›k. Okullarda çal›flmak için Milli E¤itim Bakanl›¤›'ndan yaz›l› izin ald›k. Ziyaret edilecek okullar›n müdürleri hem bakanl›k, hem de taraf›m›zdan önceden haberdar edildi. Okullarda hem müdürler ile, hem de onlar›n belirledi¤i ö¤retmen ve ö¤renciler ile teke tek görüfltük. Mezun ve velilere ulaflmada da yine okul müdürlerinin yard›m› almakla birlikte, baflka iliflki a¤lar› da devreye soktuk. Çal›flma esnas›nda herhangi bir zorlukla karfl›laflmad›k. Bütün görüflmeler kayda al›nd› ve eksiksiz bir flekilde deflifre edildi. 113 Ö¤renciler d›fl›ndaki görüflmelerin büyük k›sm›nda, standart sorulara ek olarak, muhataplar›n sorunla ilgili daha ayr›nt›l› görüflleri, röportaj teknikleriyle derlendi. Görüflmecilere isimleri sorulmad›, kimliklerinin gizli tutulaca¤› güvencesi verildi. Bundan sonraki bölümlerde, görüfllerinden al›nt› yapt›¤›m›z ö¤rencilerin illeri ve cinsiyetlerini belirtecek, ancak az say›da olduklar› için idareci ve ö¤retmenlerin hangi ilden olduklar›n› belirtmeyece¤iz. 2.2 Çal›flma Gruplar› Ö¤renciler Her ‹HL'de en az befl k›z 5 erkek ö¤renci ile görüflmeyi amaçlad›k. Ancak Samsun ilinde teknik bir nedenden dolay› 4 erkek ö¤renci ile görüflüldü. Sonuçta befl farkl› ilde ö¤renim gören 29 erkek ve 30 k›z ö¤renci ile görüflme yap›ld›. Ö¤rencilerin 16's› yat›l› 43'ü ise yat›s›z e¤itim görüyordu. Ö¤rencilerin yafllar› ise 14-21 aral›¤›ndayd›. Di¤er bir deyiflle ‹HL'nin dört s›n›f›ndan da ö¤rencilerle görüfltük. Ö¤rencilere yöneltilen sorular Ek 1 de verilmifltir. Ö¤rencilerin kimlik bilgilerinden elde edilen sonuçlar afla¤›da tablo fleklinde verilmifltir. Bu tablolar anlaml› bir sonuç ç›karmak amac›yla yap›lmam›flt›r. Çünkü yap›lan çal›flma "bilimsel bir anket" çal›flmas› de¤il, "derin mülakat", hatta "röportaj" olarak tan›mlanabilir. Ancak ö¤rencilerin kimlik bilgilerinden elde edilerek oluflturulan tablolar›n araflt›rman›n ilk bölümünde yer alan Anne-Baba E¤itim durumu ve Anne-Baba Meslek durumlar›yla birebir benzerlik göstermesi ilginçtir. Burada özellikle ö¤rencilerin do¤um yeri merkezine iliflkin bilgiler incelendi¤inde k›z ö¤rencilerde il merkezi do¤umlu oran›n›n erken ö¤rencilere göre anlaml› bir fark oluflturdu¤u görülüyor. Bu durum ileriki bölümlerde saha araflt›rmas› sonuçlar› bölümünde ayr›nt›l› bir flekilde irdelenecektir. Tablo 2.2.1 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin Mesleklere Göre Da¤›l›m› 114 ANNE MESLEK SAYI % Ev Han›m› 55 93,2 Ö¤retmen 2 3,4 ‹flçi 1 1,7 Serbest 1 1,7 Toplam 59 100 Tablo 2.3.1 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n Mesleklere Göre Da¤›l›m› BABA MESLEK SAYI % Serbest Meslek 18 37,5 Memur 12 25 ‹flçi 6 12,5 Çiftçi 6 12,5 Mühendis 2 4,2 Emekli 2 4,2 ‹flsiz Toplam 2 4,2 58* 100 *Bir ö¤rencinin babas› hayatta de¤ildir. Tablo 2.3.2 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Annelerinin E¤itim Durumu ANNE E⁄‹T‹M SAYI % Okuma yazma yok 11 18,6 ‹lkokul 33 55,9 Ortaokul 8 13,6 Lise 6 10,2 Lisans 1 1,7 Yüksek Lisans x 0 Toplam 59 100 Tablo 2.3.3 Araflt›rmaya Kat›lan Ö¤rencilerin Babalar›n›n E¤itim Durumu BABA E⁄‹T‹M SAYI % Okuma yazma yok 1 1,7 ‹lkokul 21 36,2 Ortaokul 6 10,3 Lise 15 25,9 Lisans 14 24,2 Yüksek Lisans 1 1,7 Toplam 58 100 *Bir ö¤rencinin babas› hayatta de¤ildir. Tablo 2.3.4 Araflt›rmaya Kat›lan Erkek Ö¤rencilerin Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m› DO⁄UM YER‹ SAYI % Köy merkezi 11 37,9 ‹lçe merkezi 8 27,6 ‹l merkezi 10 34,5 Toplam 29 100 115 Tablo 2.3.5 Araflt›rmaya Kat›lan K›z Ö¤rencilerin Do¤um Yeri Merkezine Göre Da¤›l›m› DO⁄UM YER‹ Köy merkezi SAYI % 2 6,7 ‹lçe merkezi 2 6,7 ‹l merkezi 26 86,6 Toplam 30 100 ‹dareci ve Ö¤retmenler Her ‹HL'de en az bir idareci (müdür veya müdür yard›mc›s›) ve iki ö¤retmen ile görüflme gerçekleflti. Ö¤retmenlerin birisi meslek dersi, di¤eri ise kültür dersi ö¤retmeni fleklinde seçildi. Sonuçta befl farkl› ilde görev yapan 8 idareci ve 13 ö¤retmen ile görüfltük. ‹dareci ve ö¤retmenlere yönelik sorular Ek 2'dedir. ‹HL Mezunlar› Çal›flma bafllang›c›nda her ‹HL'yi temsilen 5 mezun ile görüflme hedeflendi. Mezunlar için çal›flma yap›lan ‹HL'den mezunu olma flart› aranmad›. Sonuçta 5 farkl› ilden 38 ‹HL mezunu ile görüflme gerçekleflti. ‹HL Mezunlar›na yöneltti¤imiz sorular Ek 3'tedir. Ö¤renci Velileri Saha çal›flmas› bafllang›c›nda her ‹HL'yi temsilen befl veli ile görüflme hedeflendi. Sonuçta befl farkl› ilden 24 veli ile görüflme gerçekleflti. Velilere yönelik sorular Ek 4'tedir. ‹HL olay›n›n bir flekilde içinde yer alan kiflilerin tümü a¤›z birli¤i etmiflçesine tek bir konu üzerinde yo¤unlafl›yor: Katsay›. 116 2.3 Yaflayanlar›n A¤z›ndan ‹HL Sorunu Saha çal›flmas›nda elde etti¤imiz bulgular› birtak›m bafll›klar alt›nda, görüfltü¤ümüz kiflilerin görüfllerini ayr›nt›l› bir flekilde aktararak s›ralamak istiyoruz. Ama öncelikle, ‹HL tart›flmalar›n›n merkezinde yer alan katsay› sorununu aç›klamak gerekiyor. Gerçekten de ‹HL olay›n›n bir flekilde içinde yer alan kiflilerin tümü a¤›z birli¤i etmiflçesine tek bir konu üzerinde yo¤unlafl›yor: Katsay›. Asl›nda bu sadece ‹HL'ye özgü bir sorun de¤il. Tüm meslek liseleri için geçerli olan bu uygulama uzun bir süredir ‹HL ile ilgili kiflilerin dert yand›¤› birinci konu halini alm›fl durumda. Üniversite s›nav›na (ÖSS) giriflte A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar› Puan› olarak adland›r›lan puan›n çarp›ld›¤› katsay›n›n düflük olmas› ‹HL'lerdeki temel sorun olarak karfl›m›za ç›k›yor. Gerçekten de ÖSS s›nav›nda eflit say›da soru yan›tlayan ö¤renciler içinde meslek lisesi ö¤rencileri aleyhine bir durum söz konusu. Afla¤›daki örnek durumun daha iyi anlafl›lmas›n› sa¤layacakt›r. Normal Lise Mezunu Bir Ö¤renci Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 4.8 A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 98.276 (say›sal) ÖSS'de verdi¤i do¤ru yan›tlar: • Türkçe: 42 • Sosyal: 32 • Matematik: 40 • Fen:38 Ö¤rencinin ham puan›: 277.000 Normal lise mezunu oldu¤u için ham puan›na eklenecek Ortaö¤retim Baflar› Puan› 0.8 ile çarp›lacak. Sonuç 98.276 x 0.8 = 78.62 277.000 + 78.62 = 355,621 Ö¤rencinin ÖSS Puan›: 355,621 (Say›sal) Katsay›n›n kald›r›lmas› durumunda ‹HL'ye 1997 öncesinde oldu¤u gibi yine yo¤un bir baflvuru olaca¤›nda herkes hemfikir. Meslek Lisesi Mezunu Bir Ö¤renci Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 4.8 A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar› Puan›: 98.276 (say›sal) ÖSS'de verdi¤i do¤ru yan›tlar: • Türkçe: 42 • Sosyal: 32 • Matematik: 40 • Fen: 38 Ö¤rencinin ham puan›: 277.000 Meslek lisesi mezunu oldu¤u için ham puan›na eklenecek Ortaö¤retim Baflar› Puan› 0.3 ile çarp›lacak. Sonuç 98.276 x 0,3 = 29,48 277,000 + 29,48 = 306,483 Ö¤rencinin ÖSS Puan›: 306.483 (Say›sal) ‹HL'liler bu uygulama ile kendilerinin ma¤dur edildikleri görüflündeler. Bu uygulama ile "önlerinin kapat›ld›¤›n›", "eflit olmayan bir yar›fla sokulduklar›n›", "ellerinin kollar›n›n ba¤land›¤›n›" söylüyorlar. Katsay›n›n kald›r›lmas› durumunda ‹HL'ye 1997 öncesinde oldu¤u gibi yine yo¤un bir baflvuru olaca¤›nda herkes hemfikir. Ço¤unluk bunun kolayl›kla yap›labilece¤ini söylüyor, ancak böylesi bir durumun yol açabilece¤i sorunlara kimse pek de¤inmek istemiyor. Sadece bir ilde baz› idareci ve ö¤retmenler, ‹HL'nin tekrar afl›r› dolmas›n›n önüne geçilmesi, bunun için de okul ve ö¤renci say›s›n›n bafltan s›n›rland›r›lmas› gerekti¤ini dile getirdiler. Böylece ‹HL'de kalitenin tekrar artaca¤›n› savundular. 117 Görüfltü¤ümüz ö¤renciler aras›nda ‹HL'de okudu¤una piflman olan kimseye rastlamad›k. Memnuniyet gerekçeleri flöyle s›ralanabilir: 1) Baflörtüsü takabilmek (yasa¤›n olmad›¤› yerlerde); 2) Normal e¤itim ile birlikte din e¤itimi almak; 3) ‹yi arkadafll›k iliflkileri; 4) Ö¤retmen ve idareciler ile dostane iliflkiler, aile havas›; 5) Kötü al›flkanl›klardan uzak olmak. 118 ‹HL'ye Gitme Gerekçeleri ve Gelecek Beklentileri Ö¤rencilere neden ‹HL'yi seçtiklerini sordu¤umuzda ço¤unlu¤u kendi iste¤iyle geldi¤ini belirtti. Ö¤renci velileriyse hem dini e¤itimin hem de pozitif bilimlerin bir arada verildi¤i kurumlar olduklar› için çocuklar›n› ‹HL'ye gönderdiklerini ifade ettiler. ‹HL ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocu¤unun daha ahlakl› yetiflece¤i düflüncesi ö¤renci velilerinin gerekçeleri aras›nda önemli yer tutuyor. ‹darecilere göre, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim öncesinde tamamen ailelerin seçimi belirleyici olurken, bu uygulaman›n ard›ndan ö¤renciler ‹HL'ye daha çok kendi istekleri ile gelmeye bafllad›lar. Bu tercihlerinde, ailelerinde, yak›n çevrelerinde bulunan ‹HL mezunlar›n›n etkisi oldu¤u görülüyor. Bu karfl›l›kl› etkileme olgusu, ‹HL'yi bir "camia" haline getiriyor. Görüfltü¤ümüz ö¤renciler aras›nda ‹HL'de okudu¤una piflman olan kimseye rastlamad›k. Memnuniyet gerekçeleri flöyle s›ralanabilir: 1) Baflörtüsü takabilmek (yasa¤›n olmad›¤› yerlerde); 2) Normal e¤itim ile birlikte din e¤itimi almak; 3) ‹yi arkadafll›k iliflkileri; 4) Ö¤retmen ve idareciler ile dostane iliflkiler, aile havas›; 5) Kötü al›flkanl›klardan uzak olmak. Görüfltü¤ümüz 59 ö¤renciden, Erzurum'daki iki k›z hariç tümü 1997 sonras› giriflli. Yani katsay› uygulamas›n› bile bile ‹HL'ye girmifller. Fakat neredeyse tümü bu sorunun bir flekilde kalkaca¤›n› düflünmüfl. Üniversite kazanma flanslar›n›n bugün itibari ile düflük oldu¤unu kabul etmekle birlikte, azimle çal›flt›klar›n› söylüyorlar. Katsay› problemine ra¤men ‹HL'ye gelmelerinde kimi okul yöneticilerinin "bu sorun mutlaka halledilecek" vaadi de etkili olmufl. Hemen hemen tüm ö¤renciler üniversiteye devam etmekten yana. Katsay› problemi çözülmezse birço¤unun hedefi e¤itim fakültelerine veya ek puan avantaj› nedeniyle ilahiyat fakültelerine girmek. Katsay› normal liselerle eflitlenirse üniversite tercihlerinde farkl› yönelimler görmek mümkün; ö¤retmen, doktor, mühendis, avukat olmak istiyorlar. Ö¤renciler içinde, din görevlisi olmay› düflünenlerin say›s›, daha önce yap›lan araflt›rmalarda da oldu¤u gibi epey düflük. K›z ö¤rencilerin bir k›sm›n›n, din görevlisi de¤il de "ilahiyatç›" olmak istediklerini belirtmesi dikkat çekici. Zaten k›z ö¤rencilerde üniversite yönelimi ve heyecan› daha net gözleniyor. K›rsal kesimden gelen erkek ö¤rencilerde ise üniversite s›nav›nda baflarma ümidi daha zay›f. Kald› ki ‹HL müfredat›n›n tek bafl›na din hizmetlisi yetifltirmeye yetmeyece¤i, ard›ndan ek e¤itim al›nmas› gerekti¤i konusunda tam bir mutabakat var. Zaten din hizmetlisi olmak istedi¤ini söyleyen ö¤renci de pek yok. Bununla birlikte ilahiyat fakültesine devam etmek isteyenlerin say›s› yüksek. Kuflkusuz bunun bir nedeni de katsay› uygulamas›n›n ilahiyatlarda ‹HL lehine çal›flmas›. Fakat bu kifliler de Diyanette görev almak yerine üniversitede kalmak ya da ö¤retmen olmak istiyorlar. Kald› ki, 1997'den itibaren ilahiyat fakültelerinin kontenjanlar›nda ciddi bir daraltmaya gidildi. 1998-1999 y›l›nda bu fakültelerdeki toplam ö¤renci say›s›, tüm yüksek ö¤renim ö¤rencilerinin yüzde 1'i iken, 2003-2004 y›l›nda bu oran yüzde 0.3'e düfltü. Mezunlara yöneltti¤imiz "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam› olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz?" sorusuna ço¤unlukla "Hay›r" yan›t› ald›k. Genel mutabakat ‹HL'nin dini bir altyap› haz›rlad›¤›, ama bunun din hizmetlerini üstlenmeye yetmeyece¤i fleklindeydi. Mezunlara yöneltti¤imiz "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam› olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz?" sorusuna ço¤unlukla "Hay›r" yan›t› ald›k. Ka¤›thane ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Kendi iste¤imle kay›t oldum. Büyüklerime sordum, düz lisenin benim için iyi olmayaca¤›n› söylediler. ‹lahiyatç› amcam›n önerisini dinledim. Amcam› örnek ald›m. Düz liselerde ortam›n çok kötü oldu¤unu düflündüm. Samsun ‹HL 1. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: ‹HL'nin e¤itiminin daha kaliteli oldu¤unu düflünüyorum. Ailem de öyle düflünüyor. Ailemdeki herkes ‹HL mezunu. Babam da ‹HL'den mezun, hukuk fakültesine devam etmifl. Teyzem, halam, bütün sülale ‹HL'liyiz ‹stanbul Üsküdar ‹HL Haz›rl›k S›n›f Ö¤rencisi K›z: Din e¤itimi di¤er okullara göre daha iyi. Di¤er okullarda da Kuran, f›k›h, siyer gibi dersler olsayd› oralara giderdim. Çevremin de etkisi oldu. ‹HL'de ö¤retmenlik yapan tan›d›klar›mdan etkilendim ‹HL'ye geldim. ‹stanbul, Ka¤›thane ‹HL'den K›z Ö¤renci: ‹HL'de olmaktan memnunum. Çok s›cak bir ortam var. Daha önce böyle ortamlarda bulunmad›m. Kendimi d›flar›dan biri gibi görüyordum ama bunu hiç hissetmedim. Samsun ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek: ‹HL'de olmaktan memnunum. Dinimi, diyanetimi daha iyi ö¤rendim. fiimdi dersiniz ki baflka okula gitsen ö¤renemez miydin? Tabii orada da ö¤renirdim ama ‹HL kadar olmazd›. Çünkü di¤er liselerde ders saati 35 saattir mesela. ‹HL'de 40 saat art› Arapça, f›k›h, kelam gibi meslek dersleri var. S›n›f mevcutlar› az, dolay›s›yla daha iyi e¤itim var. Samsun ‹HL 2. s›n›f ö¤rencisi Erkek: Di¤er okullardaki gibi k›zlarla ç›kma falan olmuyor. Olsa da 119 uyar›yoruz. ‹yi fley de¤il ‹slam'a da ayk›r›. Erzurum ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Her fleye ra¤men inan›yorum ki çal›flt›ktan sonra, yüksek bir yerlere gelmesem de bir yere gelebilirim. Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: Ben ‹HL'ye kaydolunca b›rak›n katsay› problemini, üniversiteden bile haberim yoktu. Üniversiteyi çok zor, ulafl›lmaz bir fley san›yordum. Ama flimdi çal›fl›rsam olur gibi geliyor. Tarih ö¤retmeni olmak istiyorum. ‹stanbul Ka¤›thane ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Önümüz aç›l›rsa t›p okumak istiyorum. E¤er aç›lmazsa ilahiyata gidece¤im. “Mezun oldu¤umda kendimi yeterli görmüyordum. Çünkü üniversiteye yönlenmifltik. Meslek dersleriyle u¤raflmaktan çok Fen Bilgisi, Matematik, Geometri, Türkçe, Tarih çal›fl›yorduk.” Diyarbak›r ‹HL Mezunu, 20 Yafl›nda Erkek Samsun ‹HL Haz›rl›k S›n›f› Ö¤rencisi Erkek: Önümüz aç›lmazsa üniversite s›nav›nda istedi¤in yeri kazanamam. Aç›l›rsa flans›m yüksek. Hayvanlarla, bilgisayar› çok seviyorum. Tercihim veterinerlik ya da bilgisayarla ilgili bir bölüm olur. Erzurum ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Din kültürü ö¤retmenli¤ini düflünüyorum. ‹maml›¤› da düflünüyorum asl›nda. Kafamdaki meslek ise iyi bir hukukçu olmak. ‹stanbul Üsküdar ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi K›z: Üniversiteyi çal›fl›r kazan›r›m. Ma¤dur oluflum h›rs›m›, azmimi artt›r›yor Adana ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: ‹ki defa üniversite s›nav›n› deneyece¤im, olmazsa babam›n mesle¤i olan inflaat iflçili¤i yapaca¤›m. Diyarbak›r ‹HL Mezunu, 20 Yafl›nda Erkek ‹HL'deki e¤itimi verilen e¤itim ve al›nan e¤itim olarak ay›r›rsak, benim gözlemlerime göre verilen e¤itim imam olmak için yeterli, e¤er ö¤renci isterse bunu daha da gelifltirebilir. Fetva verme konumuna gelemez ama imaml›k yapabilir. Önemli olan ö¤rencinin ald›¤› e¤itim. Mezun oldu¤umda kendimi yeterli görmüyordum. Çünkü üniversiteye yönlenmifltik. Meslek dersleriyle u¤raflmaktan çok Fen Bilgisi, Matematik, Geometri, Türkçe, Tarih çal›fl›yorduk. Samsun ‹HL Mezunu Memur 43 Yafl›nda Erkek: 120 Benim ‹HL'den ald›¤›m e¤itim din adam› olmaya yeterli kesinlikle yeterli de¤ildi. Ald›¤›m e¤itim Yaradan› tan›yacak, h›rs›zl›ktan kaç›nmamam› sa¤layacak, beni dürüstlü¤e yönlendirecek ve baz› hayat de¤erlerini kazand›racak bir e¤itimdi. 2.4 Nitelik-Nicelik Sorunu ve K›z Ö¤rencilerin Durumu ‹HL'de, üniversite flans› hayli düflük oldu¤u için ‹HL'ye çok az baflvuru oluyor; aileler üniversite kazanma flans› daha düflük olan çocuklar›n› ‹HL'ye yolluyor; okul yöneticileri, ‹HL mezunlar› ve muhafazakâr çevreler, s›rf ‹HL kapanmas›n diye köylerden, ücra köflelerden, normal olarak lise e¤itimi yapmay› düflünmeyen çocuklar›, kendilerine burs ve pansiyon olana¤› sa¤layarak topluyorlar. Saha araflt›rmas›nda ‹HL'nin ciddi anlamda ö¤renci s›k›nt›s› yaflad›¤›na bizzat tan›k olduk. 1997 öncesinde baflvurular›n çoklu¤u nedeniyle s›navla ö¤renci alan ‹HL bir süredir ciddi anlamda ö¤renci s›k›nt›s› yafl›yor. Gitti¤imiz alt› ‹HL'de de kapasitenin alt›nda ö¤renci vard›. 3-4 binadan oluflan okullar›n sadece bir binas› kullan›l›yordu. Di¤er binalarsa bofltu, hatta baz› binalar harabe görünümündeydi. Okullar›n kapanmamas› için nas›l ö¤renci topland›¤›na dair ilginç örnekler dinledik. Normal flartlarda, ö¤renci say›s›n›n azalmas›n›n ö¤renim kalitesini olumlu anlamda etkilemesi beklenirken, ‹HL'de tam tersine bir durum, yani ö¤rencilerin niteliklerinde de ciddi bir düflüfl söz konusu. Görüflme yapt›¤›m›z idareci ve ö¤retmenler ‹HL'ye devam eden ö¤rencilerin niteli¤inin düflük oldu¤unu konusunda hemfikirdi. Onlara göre, aileler üniversite ö¤renimi görme flans› düflük olan çocuklar›n› ‹HL'ye gönderdikleri için daha iflin bafl›nda ciddi motivasyon eksikli¤i yaflan›yor. Ö¤retmen ve idareciler, ö¤rencilerin "nas›l olsa üniversiteye giremeyece¤iz" diye derslerine fazla ilgi göstermediklerinden yak›n›yorlar. Ayr›ca, üniversiteye girmedeki eflitsizli¤i gidermek amac›yla normalin çok üzerinde çal›flmas› gereken ö¤rencilerin enerji ve konsantrasyonlar›n›n büyük k›sm›n› üniversiteye haz›rl›¤a (dolay›s›yla meslek derslerinden çok kültür derslerine, ama en çok da dershanelere) verdiklerini söylüyorlar. Araflt›rmalar›m›z s›ras›nda ö¤retmenler ve idarecilerde de benzer motivasyon eksikli¤ini gözledi¤imizi belirtmemiz gerekiyor. Sonuçta ‹HL olgusunu oluflturan bütün unsurlar›n (ö¤renci, ö¤retmen, idareci, veli ve mezun) bu okullardaki nicelik kayb›n›n nitelik düflüflünü tetikledi¤i ve katsay› uygulamas›ndan vazgeçmedikçe bu gidiflin de¤ifltirilemeyece¤i konusunda hemfikir olduklar›n› söyleyebiliriz. Günümüz ‹HL ele al›rken k›z ö¤renci olgusunun özel olarak Sonuçta ‹HL olgusunu oluflturan bütün unsurlar›n (ö¤renci, ö¤retmen, idareci, veli ve mezun) bu okullardaki nicelik kayb›n›n nitelik düflüflünü tetikledi¤i ve katsay› uygulamas›ndan vazgeçmedikçe bu gidiflin de¤ifltirilemeyece¤i konusunda hemfikir olduklar›n› söyleyebiliriz. 121 "‹HL'ye gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" sorusuna k›z ö¤rencilerin yar›ya yak›n›ndan "gitmezdim" yan›t› ald›k. alt›n›n çizilmesi gerekiyor. Örne¤in inceleme yapt›¤›m›z ‹HL'de köylerden gelen ö¤rencilerin tamam›na yak›n›n› erkek ö¤renciler oluflturuyordu. Araflt›rma için görüfltü¤ümüz 29 erkek ö¤renci içinde sadece 10 tanesi flehir merkezi do¤umluydu. Fakat k›z ö¤renciler için tam tersi bir durum söz konusuydu; görüflülen 30 k›z ö¤renciden ise 26's› il merkezi do¤umluydu. Bir di¤er deyiflle, erkek ö¤renci bulmak için köy köy dolaflan ‹HL idarecileri k›z ö¤renci bulma konusunda pek s›k›nt› çekmiyorlar. Muhafazakâr aileler k›zlar›n› ‹HL'ye yollamaya devam ediyorlar. Özellikle Anadolu'daki okullarda baflörtüsünün belli ölçülerde tolere edilmesi, hatta kimi yerlerde ayr› binalarda e¤itime göz yumulmas›, ‹HL'yi k›zlar için cazip k›l›yor. Bununla birlikte büyük flehirlerdeki ‹HL'de baflörtüsü yasa¤›n›n daha s›k› uygulan›yor olmas› katsay› problemine ek olarak söz konusu okullar›n en ciddi sorununun baflörtüsü yasa¤› olmas›na yol aç›yor. "‹HL'ye gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" sorusuna k›z ö¤rencilerin yar›ya yak›n›ndan "gitmezdim" yan›t› ald›k. Büyükflehir d›fl›ndaki okullarda "hay›r" yan›t› daha fazla oldu. ‹dareci ve ö¤retmenler ise k›z ö¤rencilerin daha baflar›l› oldu¤unu belirttiler ve bunu da büyük ölçüde kent kökenli olmalar›na ba¤lad›lar. Nitekim görüfltü¤ümüz k›z ö¤rencilerinin neredeyse tümünün üniversite hedefi vard›. Bir di¤er ortak nokta da ö¤rencilerin büyük ço¤unlu¤unun ailesinde ya da yak›n çevresinde mutlaka bir ‹HL mezunu bulunmas›yd›. ‹dareci-3: Broflürler haz›rlad›k, gelifltirdik, okulumuzun içini, d›fl›n›, yapt›¤› sosyal faaliyetleri anlatt›k. Yani çok büyük reklamlara girdik. Bu müesseselerin kapanmamas› için, ben arkadafllar›mla beraber en ücra köye gece saat 2'de gittim. Oralarda oturdum, camilerde konufltum. Böyle çok ö¤renci getirdim. Hepsi yoksul ailelerin çocuklar›yd›. Burada paras›z yat›l› olarak okuyorlar, her fleylerini devlet karfl›l›yor. “fiu anda ‹HL kimsesiz çocuklar yurdu gibi. Ö¤renci niteli¤i çok düfltü. 1997 y›l›ndan önce ö¤renciler çok iyi kompozisyonlar yaz›yordu. fiimdi ise iki cümleyi bir araya getiremiyorlar.” Adana ‹HL 2. s›n›f ö¤rencisi, erkek: fiu anda ‹HL'ye toplum de¤il de kültür seviyesi düflük, köylü insanlar destek oluyor, çocuklar›n› gönderiyor. fiu anda resmen ö¤renci toplan›yor. Adam çobanl›k yapaca¤›na buraya getiriliyor. Kültür Dersi Ö¤retmeni-1 Kültür Dersi Ö¤retmeni-1: fiu anda ‹HL kimsesiz çocuklar yurdu gibi. Ö¤renci niteli¤i çok düfltü. 1997 y›l›ndan önce ö¤renciler çok iyi kompozisyonlar yaz›yordu. fiimdi ise iki cümleyi bir araya getiremiyorlar. 122 Meslek Dersi Ö¤retmeni-6: fiu andaki ö¤renciler 'hiç okumasam da olacak' kafas›nda. Mesela her an ö¤renimlerini b›rakmaya haz›rlar. fiu anda olaya bir 'topluma kazand›rma projesi' gibi bakabiliriz. ‹lkö¤retimden sonra okuma derdi olmayan ö¤rencileri biz okutmufl oluyoruz. ‹dareci-2: Dinin aleyhine karfl› bir durum geliflti¤ini düflünen, çocuklar›na bir z›rh giydirmek isteyen aileler çocuklar›n› ‹HL'ye gönderdi. Ama art›k dini bilgileri baflka yerden alma imkan› ço¤ald›, ‹HL'ye o anlamda bir ihtiyaç kalmad›. ‹HL niteliksel anlamda ihtiyaca yetmedi. Anadolu ‹HL devreye sokuldu, orada da e¤itimi ve altyap›s› güçlü ö¤retmen ihtiyac› karfl›lanmad›. Bu arada böyle düflünen aileler zenginleflti, çocuklar›n› özel okullara göndermeye bafllad›lar. Mütedeyyin insanlar›n sahibi oldu¤u özel okullar ço¤ald›, aileler çocuklar›n› oraya göndermede endifle duymad›lar. “Ben ‹HL'de üç y›l daha görev yapsam ö¤retmenlikle bir alakam›n kalmayaca¤›ma inan›yorum. Kendimi ilk göreve bafllad›¤›mdan daha geride hissediyorum. Ö¤rencilerimiz bizim anlatacaklar›m›z› anlayacak kapasite de¤il.” Kültür Dersi Ö¤retmeni-1 ‹stanbul, Ka¤›thane ‹HL'den k›z ö¤renci: Asl›nda ‹HL'ye gelmeyecektim ama ilkö¤retimdeki baflar› notum düflük oldu¤u için hiçbir düz liseye gidemedim. Buras› not ortalamas› sormuyordu, kay›t yapt›rd›m. Kültür Dersi Ö¤retmeni-1: fiu anda ‹HL'de vasat de¤il vasat›n alt›nda ö¤renciler var. Eski y›llarda, 1997'den önce gerçekten zeki çocuklar gelirdi. fiu an bende ö¤retmenlik yapacak heyecan kalmad›. Aile dört y›l ö¤renciyi at›yor üzerimize, 'al›n, siz yedirin, siz giydirin,' diyor. Ö¤rencilerde çok ciddi bir isteksizlik oldu¤u için motivasyonsuzluk bize de yans›yor. Ben ‹HL'de üç y›l daha görev yapsam ö¤retmenlikle bir alakam›n kalmayaca¤›ma inan›yorum. Kendimi ilk göreve bafllad›¤›mdan daha geride hissediyorum. Ö¤rencilerimiz bizim anlatacaklar›m›z› anlayacak kapasite de¤il. Adana ‹HL'den Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: ‹HL'de okuyan arkadafllar›m vard›, onlardan özendim. Ayr›ca ailem de buraya gelmemi istedi. Buraya gelmeseydim baflka okula gitmezdim. Baflörtüsünü ç›karmak çok zor geliyor bana. Diyarbak›r ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: ‹HL kötü bir okul de¤il, bir damga de¤il. Pozitif bilimlerin yan›nda, dini bilimleri de almak çok güzel. Kelam›, Kuran'›, Arapça'y›, f›k›h› bilen avukatlar, ö¤retmenler, doktorlar›n yetiflmesi kötü de¤il. ‹HL olmasayd› baflka okula kay›t olurdum. Örtü sorununa ra¤men, açmak zorunda kalsayd›m açard›m. “‹HL'de okuyan arkadafllar›m vard›, onlardan özendim. Ayr›ca ailem de buraya gelmemi istedi. Buraya gelmeseydim baflka okula gitmezdim. Baflörtüsünü ç›karmak çok zor geliyor bana.” Adana ‹HL’den Son S›n›f Ö¤rencisi K›z 123 Bilindi¤i gibi ‹slami kesim, 1997 y›l›nda kesintisiz zorunlu e¤itim yerine "5+3 zorunlu e¤itim modelini" önermifl ve uzun bir süre bunda direnmiflti. Bugün ise az say›da ö¤retmen ve mezun d›fl›nda 5+3'de ›srarc› kimsenin kalmad›¤›n› gördük. 2.5 Statü Karmaflas› “Milli E¤itim Bakanl›¤›, ‹HL meslek okulu mu düz lise mi, buna karar veremedi, bir belirsizlik var. Neyiz biz? E¤er meslek lisesiysek meslek lisesi gibi o kategoriye girelim, onlar gibi olal›m. Düz liseysek düz liselere verilen haklara sahip olal›m.” ‹dareci-7: Ne kadar din adam›na ihtiyaç var? 10 bin kifliye. O zaman biz o kadar din adam› yetifltirelim. Ama bir yandan da ana-baba diyor ki 'benim çocu¤um dini e¤itim als›n. Bunun yan›nda bir baflka mesle¤e de talip olsun.' Bir baflkas› da diyor ki 'imam say›s›ndan fazla imam hatip ö¤rencisi haramd›r.' Açan sensin. Milletin oyunu almak için her geçti¤in yerde okul açmaya kalkarsan netice kabar›r. Eskiden ‹HL ö¤rencileri, normal lise edebiyat kolu mezunu say›l›rd›. fiimdi desinler ki 'ben seni normal lise edebiyat kolu mezunu gibi görüyorum.' Bir de imam hatiplere bir ilahiyat kolu versinler, bir edebiyat kolu versinler. Çocu¤un kabiliyeti varsa, haf›z olabilecekse, ilahiyata gitsin. Yoksa edebiyata gitsin. ‹dareci-3 Saha araflt›rmas› s›ras›nda görüflme yap›lan idarecilerin okulun statüsüne iliflkin getirdikleri yak›nmalar dikkat çekiciydi. Okullar›n›n meslek lisesi statüsünde oldu¤unu ama gerçekte meslek ö¤renmeye gelen, yani imam ya da hatip olmak isteyen neredeyse hiç ö¤renci olmad›¤›n› söylüyorlar. ‹HL'deki 40/60 meslek ve kültür dersi oran›, ö¤retmen ve idareciler taraf›ndan normal karfl›lan›rken baz› ö¤renciler, yine üniversite kayg›s›yla bunun kültür dersleri lehine de¤ifltirilmesini istiyor. Öte yandan sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim konusunda fazla bir flikayetle karfl›laflmad›k. Bilindi¤i gibi ‹slami kesim, 1997 y›l›nda kesintisiz zorunlu e¤itim yerine "5+3 zorunlu e¤itim modelini" önermifl ve uzun bir süre bunda direnmiflti. Bugün ise az say›da ö¤retmen ve mezun d›fl›nda 5+3'de ›srarc› kimsenin kalmad›¤›n› gördük. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimine itiraz› olanlar zorunlu e¤itiminin daha da artt›r›lmas›ndan yanalar ancak yönlendirmenin beflinci s›n›ftan sonra yap›lmas›n›, dolay›s›yla kesintili olmas›n› savunuyorlar. Özellikle ö¤renciler, ortaokulsuz, ama bir y›l haz›rl›k s›n›f›ndan sonra üç y›l fleklindeki flimdiki sistemin çok uygun oldu¤unu söylüyorlar. Ö¤rencilerden hiç 5+3 önerisi gelmemesi de dikkat çekiciydi. ‹dareci-3: Milli E¤itim Bakanl›¤›, ‹HL meslek okulu mu düz lise mi, buna karar veremedi, bir belirsizlik var. Neyiz biz? E¤er meslek lisesiysek meslek lisesi gibi o kategoriye girelim, onlar gibi olal›m. Düz liseysek düz liselere verilen haklara sahip olal›m. fiu anda nas›l fakülte mezunu ö¤retmen olmuyorsa, insan› ahirette ve bu dünyada saadete ulaflacak olan bir dini niye lise mezunu birine b›rakal›m, o da fakülte mezunu olsun. Eskiden lise kültürlü bir imam halk› idare edebiliyordu ama flimdi cemaat imamdan daha 124 kültürlü. E¤er meslek lisesi olacaksak kültür derslerinin oran›n›n de¤iflmesi laz›m, ama e¤er hem mesle¤e hem üniversiteye haz›rlayacaksak ‹HL'de en az›ndan di¤er liselere verilen kültür derslerinin artt›r›lmas› laz›m. ‹dareci-1: E¤er ‹HL'yi din e¤itimi veren okullar olarak görüyorsan›z. Bir zamanlar ulafl›lan 500 bin rakam› az, ama meslek lisesi olarak görüyorsan›z bu rakam çok fazla. E¤er ‹HL meslek okulu olacaksa din adam› ihtiyac› kadar ö¤renci al›nmal›. As›l sorun ‹HL'nin ne oldu¤u. Bu okullar meslek liseleri mi, de¤il mi? Önce bu sorunun yan›t› verilmeli. En az›ndan bu okullar›n hangi statüde oldu¤unu bilelim. ‹dareci-4: fiu anda ‹HL'ler ne düz lise, ne de meslek lisesi durumunda. fiu anda meslek dersleri kültür derslerinden biraz fazla ama olmas› gereken bu de¤il. Çünkü bu çocuklar›n amac› imam olarak yetiflmek de¤il. Diyarbak›r ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: Bence 4 y›l ‹HL e¤itimi yeterli. Sekiz y›ll›k e¤itim iyi. ‹dareci 3: Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim tuttu. Eskiden orta k›s›mda verdi¤imiz dersleri flimdi haz›rl›k s›n›f›nda verebiliyoruz. Haftada 15 saat Kuran-› Kerim, 3 saat Arapça veriliyor, bu da yeterli. Ona buna dönüflmeye gerek yok. Erzurum ‹HL'den Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek: fiu anda sistem daha iyi asl›nda. Belirli bir yafltan sonra gelmek daha iyi, baflka çevreleri de görsünler, tan›s›nlar, k›yaslayabilsinler. 2.6 ‹mam Hatiplilik Olgusu ve Dayan›flma A¤lar› Ö¤renci, ö¤retmen ve mezunlara ‹mam Hatiplilik diye bir olgu olup olmad›¤›n› sordu¤umuzda az bir bölümü bu soruyu "tehlikeli" olarak alg›lay›p "yok öyle bir fley" diye geçifltirdi. Fakat büyük ço¤unluk, olumlu anlamda bir ‹mam-Hatiplilikten bahsedilebilece¤ini söyleyip bir dizi milliyetçi-muhafazakâr de¤erin en iyi ‹HL'liler taraf›ndan savunuldu¤unu savundu. ‹HL'den "terörist, h›rs›z, hortumcu vs. ç›kmad›¤›" ›srarla tekrarland›. Öte yandan bu durumun kendilerine ekstra sorumluluk yükledi¤ini, örne¤in toplum içindeki hal ve davran›fllar›na çok dikkat etmeleri gerekti¤ini, yak›nmadan çok övünerek söylediler. Büyük ço¤unluk, olumlu anlamda bir ‹mam-Hatiplilikten bahsedilebilece¤ini söyleyip bir dizi milliyetçi-muhafazakâr de¤erin en iyi ‹HL'liler taraf›ndan savunuldu¤unu savundu. 125 San›lan›n aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok güçlü dayan›flma a¤lar› ve ba¤lar›n›n mevcut olmad›¤›n› gözledik. Genellikle dönem arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor, ama örne¤in A flehrinden mezun olan ‹HL'linin B flehrindeki ‹HL'ye özel bir yak›nl›k duymas› pek söz konusu de¤il. Ö¤rencilere "baflka okullardaki akranlar›n›z size nas›l bak›yor?" diye sordu¤umuzda, s›kl›kla, üniversite konusu nedeniyle ac›d›klar›, ama ayn› zamanda da g›pta ettikleri cevab›n› ald›k. ‹HL'ye önyarg›yla bak›ld›¤› flikayetiyle az karfl›laflt›k. Mezunlara "‹HL mezunu olman›n avantaj ve dezavantajlar›n› nas›l yaflad›n›z?" diye sordu¤umuzda ezici bir ço¤unluk avantajlar›n alt›n› çizdi; bir-iki kifli dezavantajl› durumlarla karfl›laflt›klar›ndan yak›nd›. San›lan›n aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok güçlü dayan›flma a¤lar› ve ba¤lar›n›n mevcut olmad›¤›n› gözledik. Genellikle dönem arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor, ama örne¤in A flehrinden mezun olan ‹HL'linin B flehrindeki ‹HL'ye özel bir yak›nl›k duymas› pek söz konusu de¤il. "Devaml› görüflüyoruz" yan›t› daha çok imaml›k mesle¤ini seçmifl mezunlar aras›nda öne ç›k›yor. Mezunlar Derne¤i gibi oluflumlar da çok büyük heyecanlar yaratm›yor. Eski mezunlar›n, 1985 sonras› ‹HL'ye girenlerden (ki say›lar› yüz binlerle ifade ediliyor) pek de memnun olmad›klar› anlafl›l›yor. Bununla birlikte tüm mezunlar ‹HL'deki geliflmeleri yak›ndan izliyorlar. Fakat burada kendi okullar›n›n gelece¤i kayg›s›ndan çok, siyasi mülahazalar›n öne ç›kt›¤› hissediliyor. Birkaç mezun d›fl›nda ço¤unlu¤unun o¤lu ya da k›z› olmasa da mutlaka bir yak›n› ‹HL'de okuyor. Dolay›s›yla geliflmelerle yak›ndan ilgililer. Ancak büyük flehirlerdeki profesyoneller aras›nda ‹HL ba¤lar› yok denecek kadar az ve geliflmelere daha az duyarl›lar. “Normal lisede okuyan bir k›zla benim davran›fl›m ayn› da olsa bu imam hatipli, bunu nas›l yapar yaklafl›m› oluyor. Bu da beni çok rahats›z ediyor.” Diyarbak›r'dan ‹HL Mezunu 34 Yafl›nda Doktor: Ben ‹mam Hatipliyim dedi¤iniz zaman ondan sonra hareketlerinize dikkat etmek zorunda kal›yorsunuz Çünkü kendinize bir misyon yüklemifl oluyorsunuz. Art›k bir oto kontrol gelifliyor. Ama ‹mam Hatipliyim demedi¤inizde her fleyi yapabilirsiniz Bir insana yap›lan elefltiri o kadar önemli de¤il ama misyona yap›lan elefltiri daha çok zarar verir. Samsun'dan ‹HL Mezunu Kad›n 20 yafl›nda Üniversite Ö¤rencisi Adana'dan ‹HL Mezunu 20 Yafl›nda Erkek: ‹mam Hatiplik olgusu kayboldu. Eskiden ‹mam Hatipliler k›zlara laf atmazd›. fiimdiki ö¤renciler okulun önünden geçen k›zlara laf at›yorlar. Samsun'dan ‹HL Mezunu Kad›n 20 yafl›nda Üniversite Ö¤rencisi: Normal lisede okuyan bir k›zla benim davran›fl›m ayn› da olsa bu imam hatipli, bunu nas›l yapar yaklafl›m› oluyor. Bu da beni çok rahats›z ediyor. Sonuçta kötü bir fley yapm›yorum ama iflte davran›fllara biraz k›s›tlama geliyor. Oturufl, kalk›fl, konuflma falan, 126 her fleyine biraz k›s›tlama getiriyor. Art›k bunun yarar› veya zarar› zamanla ortaya ç›k›yor. Belki k›z›yorsunuz ama ileride çok da yarar› olabilir. Üniversitede özellikle herkes sizin farkl› oldu¤unuz anl›yor. ‹HL'den geldi¤i hemen fark edilmiyor ama davran›fllar›nda oturakl›l›k var. A¤›r k›zlar-hafif k›zlar diye tabir oluyor. Ben tam da öyle kategoriye sokmuyorum ama bakt›¤›n›zda davran›fllar›nda çok k›zl› erkekli samimi olanlar, ortada gülenler, böyle hoppa k›zlar gibi geliyor. Herkes böyle düflünüyor. Bunu bir ‹mam Hatipli yap›nca daha da farkl› bir duruma konuluyor. Yani ‹mam Hatipliden bunu asla beklemiyorlar. Kald› ki ‹mam Hatipli de böyle bir fley yapmaz gibi geliyor. Ama yapanlar da oluyor. Bu da ‹HL'nin yozlaflmas› m› dersiniz, yoksa ‹mam Hatiplili¤in anlam›n› yitirmesi mi dersiniz, bilemiyorum. Birkaç sene öncesine kadar bir ‹mam Hatipli imgesi vard›. Son zamanlarda bu imge yozlaflt› gibi geliyor. ‹mam Hatipliler de kendi kafas›na göre davran›r oldu. Belki bu da normal. Ben de elimdeki bu yüzükleri tak›yorsam, eskiden yak›flt›r›lmazken flu anda çok sorun edilmiyor. Art›k bir yozlaflma m›d›r, yoksa ‹mam Hatibin de¤iflik düflüncelere aç›lmas› m›d›r, bilemem. Baz›lar› yozlaflma diyor, baz›lar› çerçeveyi geniflletmek olarak kabul ediyor. S›nav sistemi de¤ifltikten sonra ö¤renciler ya zorla geldi ya da okumay› düflünmeyenler geldi. 'Okumayaca¤›z ama hiç olmazsa bir lise mezunu olal›m' fleklinde düflünenler geldi. Bundan dolay› da ‹mam Hatiplilik olgusu çok fazla olmasa da da¤›ld›. Birkaç sene öncesinin ‹mam Hatiplisi ile flimdinin ‹mam Hatiplisini çok farkl› görüyorum. Adana'dan ‹HL Mezunu Serbest Meslek Sahibi 38 Yafl›nda Erkek Günlük hayatta ‹HL mezunu olman›n avantaj›n› yaflad›m ama ‹HL mezunu oldu¤um için büyük bir holdingde ifle giremedim. ‹stanbul'dan ‹HL Mezunu Gazeteci 35 yafl›nda Erkek ‹HL mezunu olman›n dezavantaj›n› yaflad›m. D›flifllerinde görev almak istedim ama olmad›. Bo¤aziçi Üniversitesi'nde akademik kariyer yapmak istedim, bu da olmad›. Erzurum ‹HL'den Mezun 54 Yafl›nda Ö¤retim Üyesi: Son zamanlara kadar aram›zda arkadafll›k ba¤lar› daha yo¤undu. Her alanda oldu¤u gibi bu alanda da bir afl›nman›n, bir zay›flaman›n oldu¤unu gözlemliyorum. Liselilerin ve sanat okullar›n›n da kendi aralar›nda ba¤lar› vard›. Bugünlere bak›yoruz, onlar da de¤iflime u¤ram›flt›r. Toplumun genel yap›s›ndaki, aile ba¤lar›ndaki de¤iflim bu alana da aksetti. Samsun ‹HL Mezunu Üniversite Ö¤rencisi 20 Yafl›nda: Üniversiteyi kazand›m, gittim s›n›f›mdaki ‹HL'lileri buldum. ‹ki “Son zamanlara kadar aram›zda arkadafll›k ba¤lar› daha yo¤undu. Her alanda oldu¤u gibi bu alanda da bir afl›nman›n, bir zay›flaman›n oldu¤unu gözlemliyorum.” Erzurum ‹HL'den Mezun 54 Yafl›nda Ö¤retim Üyesi 127 Fen ve Anadolu Liseleri hariç di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve uyuflturucunun al›p bafl›n› gitti¤ini, suçun s›radanlaflt›¤›n› söyleyip ‹HL'yi bir nevi "kurtar›lm›fl" ya da "temiz kalm›fl" kaleler gibi göstermeye çal›fl›yorlar. Ö¤rencilerde genel olarak bir yaln›zl›k duygusu hakim. Toplumu kendi haklar›ndaki olumsuz propagandalar›n etkisi alt›nda kalmakla suçlayan ciddi bir ö¤renci kitlesi var. 128 kifli daha ç›kt›. Birbirimize yak›nd›k, birbirimizin sorunlar›n› daha iyi anl›yorduk. Ama çok net bir ‹HL'li dayan›flmas› yoktu. Sadece kazand›¤›m›z üniversitelerde birbirimizle irtibat kurduk. 2.7 ‹HL'lilerin Toplum ve Devlete Bak›fllar› Kendilerine hep olumlu nitelikler yükleyen ‹HL ö¤rencileri, ö¤retmenleri, yöneticileri, mezunlar› ve ö¤renci velilerinin topluma fazlas›yla flüpheci yaklaflt›klar›n› görmek flafl›rt›c› olmad›. Fen ve Anadolu Liseleri hariç di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve uyuflturucunun al›p bafl›n› gitti¤ini, suçun s›radanlaflt›¤›n› söyleyip ‹HL'yi bir nevi "kurtar›lm›fl" ya da "temiz kalm›fl" kaleler gibi göstermeye çal›fl›yorlar. Di¤er okullara yönelik olumsuz bak›fl aç›s›n›n özellikle k›z ö¤renci velilerinde bask›n ve yayg›n oldu¤u gözleniyor. Araflt›rmam›zda "Halk ‹HL'ye eskisi kadar ilgi gösteriyor mu?" diye de sorduk ve farkl›, hatta çeliflkili cevaplar ald›k. Ancak ço¤unluk, halk›n ‹HL'ye eskisi kadar sahip ç›kmad›¤›n› düflünüyor ve buna gerekçe olarak da ailelerin art›k çocuklar›n› yollamamalar›n› gösteriyor. Hem ö¤renci say›s›n›n düflmesi, hem de gelenlerin genellikle düflük gelirli ailelerin çocuklar› olmas› nedeniyle ‹HL otomatik olarak bir statü kayb› yaflam›fl. Nicelik ve nitelik aç›s›ndan yaflanan düflüfl, muhafazakâr kesimlerin ilgilerini ‹HL'den iyiden iyiye özel okullara kayd›rmas›na yol açm›fl. Bununla birlikte flu noktan›n alt›n› çizmek gerekiyor: 28 fiubat süreciyle birlikte ‹HL'ne yard›m etmekten çekinenler oldu¤u gibi, bunlar›n kapanmas›n›n önüne geçmek için canla baflla çal›flanlar da var. Ö¤rencilerde genel olarak bir yaln›zl›k duygusu hakim. Toplumu kendi haklar›ndaki olumsuz propagandalar›n etkisi alt›nda kalmakla suçlayan ciddi bir ö¤renci kitlesi var. Ancak ço¤unluk, toplumun ilgisizli¤ini ‹HL'ye giden ö¤rencilerin üniversite flans›n›n düflük olmas›na ba¤l›yor. Görünüflte herkes devletten flikayetçi, ama "devlet ‹HL'ye ilgi gösteriyor mu?" sorusuna pek öfkeli cevaplar almam›fl olmam›z dikkat çekici. Özellikle baz› ö¤renciler devlet ile hükümet aras›nda ayr›m oldu¤unun alt›n› çizdiler ve beklenenin ötesinde "gerçekçi" yan›tlar verdiler. (Bunda AKP ile birlikte ümitlerin artm›fl olmas›n›n belirleyici bir rol oynad›¤›n› ilerde görece¤iz. Ancak baz› idareci ve ö¤retmenler, ö¤rencilerde devlete karfl› bir küskünlük havas›n›n hakim oldu¤unu belirttiler.) MEB Bakanl›¤› bürokratlar›n›n sözünü etti¤i gibi "28 fiubat'la birlikte ‹HL bütçelerinde k›s›nt›ya gidildi¤i" iddias›n› da do¤rulayan ç›kmad›. Tam tersine ö¤renci say›s›n›n azalmas›yla birlikte, ö¤renci bafl›na düflen ödene¤in artt›¤›n› söyleyenler oldu. O¤lu Diyarbak›r ‹HL'de Ö¤renim Gören Veli: ‹HL'de yetiflen çocuklar daha ahlakl›. Dine dayal› bir e¤itim ald›klar› için maneviyatlar› güçlü oluyor. Normal liselerde ö¤renim görenler ahlaks›zd›r demiyorum ancak onlar›n maneviyattan uzak olufllar›, baflka yönlere kaymalar›na neden olabilir. “Ahlaki bozulman›n ilkö¤retim okullar›na düfltü¤üne iliflkin haberler okuyorum. K›z›m› ahlaki bozulmadan korumak için ‹HL'ye gönderdim.” K›z› ‹stanbul Ka¤›thane ‹HL'de Ö¤renim Gören Veli K›z› ‹stanbul Ka¤›thane ‹HL'de Ö¤renim Gören Veli: Ahlaki bozulman›n ilkö¤retim okullar›na düfltü¤üne iliflkin haberler okuyorum. K›z›m› ahlaki bozulmadan korumak için ‹HL'ye gönderdim. Diyarbak›r ‹HL Lise 1. S›n›f Ö¤rencisi K›z: Hem hocalarla hem ö¤renci arkadafllar›m›zla inanç birli¤imiz var. ‹nançlar›m›z› paylaflmam›z, birbirimize bilgilerimizi aktarmam›z ve bunlar› hayata geçirmek ayr› bir güzellik. Buradaki ahlaki ve sosyal çevrenin di¤er liselerde bulunaca¤›n› sanm›yorum. Oralarda kopukluklar var ahlaki bozulmalar var. Ka¤›thane ‹HL Lise 2. S›n›f Ö¤rencisi K›z: ‹HL'lilerin di¤er lise ö¤rencilerinden farkl› olduklar› kesin. Bu farkl›l›k hem pozitif hem negatif anlamda. Bir içe kapan›kl›l›k var ama ayn› zamanda da dini bir ortama girildi¤inde de tamam bu konular› o bilir diye soru soruyorlar bu güzel. Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Burada rahatça ibadetlerimizi yapabiliyoruz. Di¤er okullarda bu özgürlü¤ümüz yok. Di¤er okullarda ibadet yapmak istedi¤imiz zaman sorun yafl›yoruz. Diyarbak›r ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Di¤er okullara giden arkadafllar›m›z›n çok kötü yola düfltüklerini görüyoruz. Uyuflturucu, sigara kullan›m›, ahlaks›z durumlar çok yayg›nd›r o okullarda. Üsküdar ‹HL Haz›rl›k S›n›f› K›z Ö¤renci: Toplum bize sahip ç›km›yor, çok dolduruldular. Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: Toplum bize sahip ç›km›yor. Zaten onlar yüzünden bu hale geldik. Diyarbak›r ‹HL Lise 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Bize sahip ç›kanlar da var, ç›kmayanlar da. Sahip ç›kanlar ‹HL duygusunu yaflayanlard›r. Ezildi¤imizi gördükleri için bizimle beraberler. Ama di¤er yandan inanma gücü az olanlar ‹HL'nin yan›nda yer alm›yorlar. “Di¤er okullara giden arkadafllar›m›z›n çok kötü yola düfltüklerini görüyoruz. Uyuflturucu, sigara kullan›m›, ahlaks›z durumlar çok yayg›nd›r o okullarda.” Diyarbak›r ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek 129 “Ben devletten ilgi görmedi¤imizi düflünüyorum. Hani baz› çocuklar vard›r k›y›da köflede, kendimi öyle görüyorum.” Üsküdar ‹HL Haz›rl›k S›n›f› K›z Ö¤renci: Toplum fikir de¤ifltirdi, ‹HL'nin kötü oldu¤una karar verdi. Çocuklar›n› göndermiyor. Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z Adana ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Devlet bize ilgi göstermiyor diyemeyiz. Bizi yat›l› okutuyor, karn›m›z› doyuruyor ama bu sefer de üniversiteye alm›yor. Diyarbak›r ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Bir yandan bizi koruyan bir devlet var, di¤er yandan da bizi koruyanlar› engelleyen bir devlet var. Ama ben bizi koruyanlar›n ellerinden geleni yapt›klar›na inan›yorum. ‹dareci-1: Devletin ‹HL'de ya da okullarda din e¤itimi gibi bir kayg›s› oldu¤unu düflünmüyorum. Zaman zaman da olsa siyasi iktidarlar›n kayg›s› oluyor. Bu konuda devletin bir kayg›s›n›n oldu¤unu söylemek mümkün de¤il. Adana ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: Ben devletten ilgi görmedi¤imizi düflünüyorum. Hani baz› çocuklar vard›r k›y›da köflede, kendimi öyle görüyorum. Yapt›¤›m›z görüflmelerde AKP'nin iktidara yürüyüflü ve iktidara gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun iyileflece¤i beklentisinin hakim oldu¤unu aç›k bir flekilde gözlemledik. 130 2.8 AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar Yapt›¤›m›z görüflmelerde AKP'nin iktidara yürüyüflü ve iktidara gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun iyileflece¤i beklentisinin hakim oldu¤unu aç›k bir flekilde gözlemledik. Zaten son iki y›l, özellikle de 2003-2004 ö¤renim y›l›nda yeni kay›tlarda fark edilir bir art›fl olmas› da buna ba¤lan›yor. Erzurum'da dedikleri gibi, bu y›l köyden ö¤renci toplama ihtiyac› hissetmemifller. Katsay› tart›flmalar›ndan önce yapt›¤›m›z saha çal›flmas› s›ras›nda, AKP'nin katsay› eflitsizli¤ini giderip gidermeyece¤i konusunda farkl› e¤ilimler oldu¤unu saptam›flt›k. Görüfltüklerimizin yaklafl›k üçte biri "kesinlikle çözecek" derken, bir di¤er üçte biri temkinli bir iyimserli¤e sahipti. Bu gruptakiler çözümün zaman alaca¤›n›, AKP'nin dengeleri gözetece¤ini düflünüyordu. Geri kalan üçte birde yer alan herkesin kötümser oldu¤u söylenemezdi, fakat bu grubun ortak noktas›, çözümün hükümet de¤il devlet ifli oldu¤una inanmalar›yd›. Özellikle k›z çocuklar›n›n velilerinde katsay› probleminin yan›nda baflörtüsü konusunda da beklenti vard› ancak baflörtüsü konusundaki beklenti di¤erine göre daha azd›. Görüflmelerimizde, ‹HL'nin belirli bir siyasi grubun "arka bahçesi" oldu¤u iddias›n›n, buna iliflkin bir soru sormad›¤›m›z halde özellikle baz› idareciler taraf›ndan gündeme getirildi¤ini ve reddedildi¤ini de eklemeliyiz. Bu suçlamalar nedeniyle ‹HL'nin zarar gördü¤ü fikri gündeme getirenler taraf›ndan savunuldu. O¤lu Samsun ‹HL'de Okuyan Veli, Erkek, 40 Yafl›nda: Bu iktidar›n gücünün buna yetece¤ine inanm›yorum. Çok büyük destek verdi millet bunlara ama o deste¤in alt›nda eziliyorlar gibi. O deste¤in hakk›n› veremiyorlar. O deste¤i alan adam›n masaya vurmas› laz›m. Onlar›n vurdu¤unu göremiyorum. “‹HL'leri kendi siyasi arka bahçesi olarak gören anlay›fl›n bu okullara büyük zarar› oldu. O siyasi anlay›fl› paylaflmayan ‹HL mensuplar› bu durumdan son derece rahats›z oldu.” ‹dareci-1 Adana ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: AKP katsay› problemini zor çözer, bence referanduma götürmeli. Çünkü ordu ‹HL'ye karfl›, medya karfl›. AKP flu an hükümette, ama iktidar de¤il. Yine de umudum var. AKP bunu çözemezse AKP'ye küsmem. Samsun ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Askeriye kar›flmazsa AKP katsay› sorununu çözer. Erzurum ‹HL Son S›n›f Ö¤rencisi K›z: Bilemiyorum. Biz her zaman umutluyuz. ‹nflallah katsay› problemi çözülür. Biz iki y›l önce de umutluyduk. Umudumuzu hiç kaybetmedik. ‹dareci-1: ‹HL'leri kendi siyasi arka bahçesi olarak gören anlay›fl›n bu okullara büyük zarar› oldu. O siyasi anlay›fl› paylaflmayan ‹HL mensuplar› bu durumdan son derece rahats›z oldu. Meslek Dersi Ö¤retmeni 1: ‹HL'ler siyasi etkilerden uzak olmal› arka bahçe ön bahçe tan›mlamalar›na karfl›y›m. 2.9 ‹HL'nin Gelece¤ine Yönelik Görüfller ve Seçmeli Din Dersi Tart›flmas› ‹HL'nin gelece¤i konusunda genel olarak umutlu konufluluyor, ama 1990 bafllar›ndaki düzeye niteliksel olarak geri dönmenin mümkün oldu¤unu düflünen çok az. Hatta ‹HL'nin "miad›n› doldurdu¤unu" söyleyen bir-iki mezun da oldu. ‹HL'nin gelece¤ini üniversite katsay›s›n›n belirleyece¤i kan›s› yayg›n. Katsay› problemi yafland›¤› sürece ‹HL'nin bir cazibe merkezi olamayaca¤› görüflü hakim. ‹HL'nin olmayaca¤› bir Türkiye ise özellikle okul idarecilerini ürkütüyor. Onlara göre ‹HL olmazsa "din e¤itimi kontrolden ç›kar." Görüfltü¤ümüz kiflilerin, AKP hükümetinin gündeme getirmeye ‹HL'nin gelece¤ini üniversite katsay›s›n›n belirleyece¤i kan›s› yayg›n. Katsay› problemi yafland›¤› sürece ‹HL'nin bir cazibe merkezi olamayaca¤› görüflü hakim. 131 ‹HL idarecileri ise di¤er liselerde din ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ye ilginin azalaca¤›, ‹HL'ye gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin gelece¤i konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤u gözleniyor. haz›rland›¤›n› bildi¤imiz seçmeli din dersleri uygulamas› hakk›ndaki fikirlerini de ö¤rendik. Liselerde seçmeli Kuran, hadis, gibi derslerin konulmas› durumunda ‹HL'ye ilginin azal›p azalmayaca¤›n› sordu¤umuz ö¤rencilerin tümü "azal›r" dedi, ancak böylesi bir durumda ‹HL d›fl›ndaki liselere gidece¤ini söyleyenlerin oran› düflük oldu. Ö¤retmen, mezun ve veliler de genellikle bunun "iyi bir fikir" oldu¤unda birlefltiler. ‹çlerinde "devlet"in buna izin vermeyece¤ini söyleyen ç›kmad›. ‹HL idarecileri ise di¤er liselerde din ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ye ilginin azalaca¤›, ‹HL'ye gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin gelece¤i konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤u gözleniyor. Adana ‹HL mezunu ÖSS'ye Haz›rlanan 20 Yafl›nda Erkek: Asl›nda ‹HL de Osmanl› Devleti gibi. Biz çok yükseldik. fiu anda fetret dönemi var. bu y›k›lma dönemi de olabilir. Ya Mehmet Çelebi gibi biri ç›k›p kurtaracak ya da batacak. ‹dareci-7: Üniversite katsay›s› eflitlenmezse, bu okullar›n hepsinin kap›s›na kilit vurulur. Ondan sonra da din e¤itimi sokaktakilere kal›r. Bunun s›k›nt›s›n› çekiyoruz. Biz burada ö¤rencinin gelmeden önce flarlatanlardan alm›fl oldu¤u flartlanmay› bile çözemiyoruz. Diyarbak›r ‹HL'den Mezun ‹flsiz 20 Yafl›nda Erkek: Ben ‹HL'nin gelece¤inden umutluyum. ‹HL ad› alt›nda olmasa da ‹HL e¤itimine benzer okullar aç›lacakt›r. Olmazsa ülkenin gidiflat› çok kötü. Çünkü ahlaki çöküfl var. Mesela bir Pop Star yar›flmas› var, herkes yönlendiriliyor. “‹HL ile devletin, sistemin bar›flmas› gerekiyor. Devletin bu okullar› kendi müessesesi olarak görmesi gerekiyor. Bu kurumlar› Silahl› Kuvvetler kadar önemli bir kurulufl olarak görmesi gerekiyor. Ondan sonra her fley düzelir diye düflünüyorum.” ‹dareci-2 ‹dareci-2: ‹HL ile devletin, sistemin bar›flmas› gerekiyor. Devletin bu okullar› kendi müessesesi olarak görmesi gerekiyor. Bu kurumlar› Silahl› Kuvvetler kadar önemli bir kurulufl olarak görmesi gerekiyor. Ondan sonra her fley düzelir diye düflünüyorum. Adana ‹HL Mezunu Serbest Meslek Sahibi, 39 Yafl›nda Erkek: fiu anda koruma derne¤i olarak ‹HL'yi s›rt›m›zda götürüyoruz. Böyle giderse sonu iyi de¤il. Meslek Dersi Ö¤retmeni-5: Devlet dinini ö¤renmek isteyene resmi kanaldan dini ö¤retmeli. Diyelim ki siz ‹HL'yi kapatt›n›z. Din ö¤retimi yap›lmayacak m›? Birileri bunu yap›yor, ama illegal yoldan yap›yor. O aç›dan devletin bu okullar›, ‹lahiyat mezunlar›n› artt›rarak desteklemesi gerekir. 132 ‹dareci-3: Türkiye'de tarikat olgular› vard›r. Mesela bir tarikat vard›r, adamlar flehirlerde onlarca, yirmilerce araba ile hacca giderler, onlar›n içinde bir tane ‹HL ö¤rencimiz bulunmaz. Çünkü ‹slam'› tamamen ö¤renirler. Öyle üç gün Allah demeyle, dört gün 'hu' çekmeyle insan›n bir fley olmayaca¤›n›, müslüman olman›n sadece namaz k›lmayla veya bir yerde zikir etmeyle olmayaca¤›n› bilirler. Bir istatistik yap›n, onlar›n aralar›nda bir tane ‹HL'li yoktur, cahil insanlar vard›r. Kültür Dersi Ö¤retmeni-7: Bir gün ö¤rencilere s›n›fta saz çal›yordum. Ö¤rencinin biri kulaklar›n› kapatt›. 'Bu haramd›r, günaht›r, ben buna ortak olmak istemiyorum,' dedi. Bu kültürü ‹HL'den almad› bu ö¤renci. D›flar›dan bir hocadan, fleyhten ald›. Erzurum ‹HL'den Son S›n›f Ö¤rencisi Erkek: Halk›m›zdan duyarl› insanlar var, hepsi olmasa da sahip ç›kanlar var. Onlar›n bu deste¤iyle ‹HL'nin kapanmayaca¤›n› düflünüyorum, kapan›rsa Türkiye çok fley kaybeder. ‹dareci-6: E¤er düz liselerde de seçmeli Kuran ve hadis gibi dersler olsayd› ‹HL'ye ilgi azal›rd›. Önemli olan din ö¤retimi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›. “E¤er düz liselerde de seçmeli Kuran ve hadis gibi dersler olsayd› ‹HL'ye ilgi azal›rd›. Önemli olan din ö¤retimi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›.” ‹dareci-6 ‹dareci-3: Veli çocu¤unun rahat bir ortamda din ö¤renimi ald›¤›n› görürse ‹HL'ye ihtiyaç duymayabilir. ‹HL o zaman mesleki aç›dan din görevlisi yetifltiren bir kurum haline gelebilir. ‹dareci-5: Dini e¤itim liselerde karfl›lan›rsa ‹HL'ye bu kadar ilgi olmaz. Çünkü insanlar çocu¤unun doktor olmas›n› istiyor ama bu arada dinini de ö¤renmesini istiyor. Kuran-› Kerim ve Arapça da gerekli de¤il. Sadece dinin do¤ru alg›lanmas›na yol açacak 8-10 saatlik ders konulursa iyi olur. Meslek Dersi Ö¤retmeni-6: ‹HL'ye sadece Kuran ö¤renmek için gelenler var. Buran›n bir özelli¤i uygulaman›n olmas›. Kuran okunurken çocuk bafl›n› örtecektir. Di¤er liseler için bu durum problem olur. Normal liselerde çocu¤un Kuran okumas› güzel olur. Böyle olursa ‹HL'ye ilgi azal›r. 133 ‹dareci-1: E¤er dini e¤itim ihtiyac› liselerde karfl›lansayd› ‹HL'ye gerçekten imam ya da ilahiyat e¤itimi yapmak isteyenler gelirdi. O zaman bu kadar ‹HL'ye gerek olmazd›. ‹stanbul Üsküdar ‹HL 2. S›n›f Ö¤rencisi K›z: ‹HL dersleri düz liseye seçmeli konulsayd› o zaman oralara giderdim. ‹stanbul'dan ‹HL Mezunu 24 Yafl›nda Kad›n: Kendi çocu¤umu ‹HL'ye göndermem. Dinin bir e¤itim, ö¤retim program› içinde verilmesini istemiyorum. Farkl› kanallardan da din ö¤renebilir. Ek 1 Ö¤rencilere Yöneltti¤imiz Sorular: Kimlik bilgileri Cinsiyet Yafl S›n›f Annenin ö¤renim durumu Baban›n ö¤renim durumu Annenin mesle¤i Baban›n mesle¤i Do¤um yeri (Köy, il, ilçe) Yat›l› ö¤renci mi? (E/H) Burs al›yor mu? (E/H) : : : : : : : : : : : Sorular: ‹HL'ye neden kay›t oldunuz? (K›z ö¤rencilere: ‹HL'ye kay›t olmasayd›n›z baflka okula kay›t olur muydunuz) Ailenizin veya yak›n çevrenizin etkisi oldu mu? Yak›n çevrenizde ‹HL mezunu var m›? Ailenizin sosyo-ekonomik ve kültürel durumu... Bugüne kadarki ‹HL deneyiminden hoflnut musunuz? Neden? ‹mam-Hatiplilik diye bir olgudan söz edebilir miyiz? ‹HL'nin en iyi yönleri neler? ‹HL'nin en olumsuz yönleri neler? Baflka okullarda okuyan akranlar›n›z ‹HL'ler hakk›nda ne düflünüyor? Üniversiteye gitmek istiyor musunuz? Kendinizi bu konuda flansl› görüyor musunuz? Hangi mesle¤i yapmak istiyorsunuz? ‹HL ö¤rencilerine haks›zl›k yap›ld›¤›n› düflünüyor musunuz? Devlet ‹HL'ye gereken ilgiyi gösteriyor mu? Toplum ‹HL'ye eskisi gibi sahip ç›k›yor mu? ‹HL'nin en önemli sorunu nedir? Nas›l çözülür? Katsay› uygulamas› kald›r›l›rsa ‹HL'ye kay›tlar artar m›? Kesintisiz sekiz y›ll›k e¤itim uygulamas›ndan dönülmeli mi (5+3)? Lisede seçmeli Kuran vs. dersleri olsayd› yine ‹HL'ye girer miydiniz? Bu hükümet (AKP) ‹HL sorununu çözer mi? 134 Ek 2 ‹dareci ve Ö¤retmen Sorular› Kimlik sorular› Cinsiyet Yafl E¤itim durumu (Lise+Üniversite) Kaç y›ll›k memur Kaç y›ld›r ‹HL'de Bu kaç›nc› ‹HL : : : : : : : Sorular: ‹mam-Hatiplilik diye bir olgudan söz edebilir miyiz? ‹HL'nin en iyi yönleri neler? ‹HL'nin en olumsuz yönleri neler? 1997'den bu yana neler de¤iflti? 1997'nin hemen ard›ndan ‹HL'nin bütçesinin k›s›ld›¤› do¤ru mu? ‹HL ö¤rencilerine haks›zl›k yap›ld›¤›n› düflünüyor musunuz? Devlet ‹HL'ye gereken ilgiyi gösteriyor mu? Toplum ‹HL'ye eskisi gibi sahip ç›k›yor mu? ‹HL'nin en önemli sorunlar› nedir? Nas›l çözülür? Kültür/meslek dersleri oran›n› nas›l buluyorsunuz? Okulunuzdaki ve genel olarak ‹HL'deki ö¤renci say›s› fazla m›, az m›? Katsay› uygulamas› kald›r›l›rsa ‹HL'ye kay›tlar artar m›? Katsay› uygulamas› kald›r›lmasa da ‹HL mezunlar›n›n üniversite okuma imkanlar› nas›l gelifltirilebilir? Kesintisiz sekiz y›ll›k e¤itim uygulamas›ndan dönülmeli mi (5+3)? Lisede seçmeli Kuran vs. dersleri olsayd› ‹HL'ye ilgi azal›r m›yd›? Bu hükümet (AKP) ‹HL sorununu çözer mi? Ek 3 ‹HL Mezun sorular› Kimlik sorular› Cinsiyet Yafl Mezuniyet tarihi Ö¤renim durumu Meslek Çocuk say›s› Çocuk ö¤renim bilgileri : : : : : : : : Sorular: Niçin ‹HL'ye gitmifltiniz? (Kim teflvik etti...) ‹HL'de ö¤renim gördü¤ünüz için piflman m›s›n›z? ‹HL'li olman›z›n dezavantaj›n› ya da avantaj›n› yaflad›n›z m›? ‹mam-Hatiplilik diye bir olgudan söz edebilir miyiz? Çocuklar›n›z› da ‹HL'ye gönderdiniz mi/gönderecek misiniz? fiu anda ne ifl yap›yorsunuz? Di¤er mezunlarla aran›zda bir ba¤ mevcut mu? ‹HL'ye iliflkin geliflmelere duyarl› m›s›n›z? (Bir sorun alg›lan›yorsa çözüm önerileri var m›) ‹HL'nin gelece¤ini nas›l görüyorsunuz? AKP'den bir çözüm beklentiniz var m›? Ald›¤›n›z e¤itimin "Din Adam›" olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz? 135 Ek 4 Ö¤renci Velilerine Sorular: Kimlik bilgileri : Cinsiyet : Yafl : Do¤um yeri (Köy, ilçe, il) : Ö¤renim durumu : Meslek : Çocuk say›s› : Çocuklar nerede e¤itim görüyor : Sorular: Çocu¤unuzu neden ‹HL'ye gönderdiniz? ‹HL'ye göndermeseydiniz nereye gönderirdiniz? Çocu¤unuzun üniversiteye devam etmesini ister misiniz? Çocu¤unuzun hangi ifli yapmas›n› arzu edersiniz? ‹HL'nin flu andaki statüsünden memnun musunuz? (sekiz y›ldan sonra devam edilebilen, üniversite katsay›s›n›n düflük olmas›....) ‹HL'yi di¤er liselere göre farkl› görüyor musunuz? Neden? ‹HL tart›flmalar› sizi rahats›z ediyor mu? ‹HL'nin en temel sorunlar› nelerdir? Bunlar nas›l çözülebilir? AKP iktidar›ndan ‹HL'ye yönelik nas›l bir beklentiniz var? I 136 3 BÖLÜM III GÖRÜfi VE ÖNER‹ DERLEME Çal›flmam›z›n üçüncü aflamas›nda, politikac›lar, STK temsilcileri, akademisyenler, sendikac›lar, bürokratlar ve gazetecilerle derinlemesine görüflmeler yapt›k veya baz›lar›n›n yeniden kamuoyunun gündemine giren ‹HL tart›flmas› ile ilgili kaleme ald›klar› yaz›lar›n› de¤erlendirdik. Sonuç olarak toplam 60 kiflinin ve 15 kurumum görüfllerinden yararlanm›fl olduk. 3.1 Görüflme Yap›lan Kifli ve Kurumlar Sivil Toplum Kurulufllar› (STK'lar): ‹HL olgusu hakk›ndaki görüfllerinin araflt›rmam›za yard›mc› olaca¤›n› düflündü¤ümüz on iki STK ile görüfltük. Bu arada baz› STK yetkilileri çeflitli gerekçelerle görüfl belirtmekten kaç›nd›. Bunlar›n içinde "dini" duyarl›l›¤a sahip STK'lar oldu¤u gibi, onlardan daha fazla say›da, "laik" olarak nitelendirebilece¤imiz kurulufllar ‹HL tart›flmas›na dahil olmak istemedi. Görüfl ald›¤›m›z STK'lar flunlar: Türkiye Mühendis ve Mimar Odalar› Birli¤i (TMMOB) Türk Barolar Birli¤i (TBB) ‹nsan Haklar› Derne¤i (‹HD) Türkiye Yazarlar Birli¤i Ça¤dafl E¤itim Vakf› (ÇEV) Türkiye Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD) Ensar Vakf› Müstakil Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (MÜS‹AD) Ayr›mc›l›¤a Karfl› Kad›n Haklar› Derne¤i (AK-DER) ‹HL Mezunlar› Derne¤i (ÖNDER) Mazlum-Der Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i. (STK'lara yöneltti¤imiz sorular, Ek-1'dedir.) E¤itim Sendikalar›: E¤itim sektöründe faaliyet gösteren, üçü konfederasyon üyesi, ikisi ba¤›ms›z befl e¤itim sendikas›n›n tümüne ulaflmay› hedefledik. Sonuçta ikisi konfederasyon üyesi, biri ba¤›ms›z faaliyet gösteren üç e¤itim sendikas›n›n ‹HL konusundaki görüfllerini ald›k. Görüfltü¤ümüz e¤itim sendikalar› flunlar: E¤itim-Sen (KESK), E¤itim Bir-Sen (Memur-Sen) , Ba¤›ms›z E¤itimciler Sendikas›. (E¤itim sendikalar›na yöneltti¤imiz sorular 137 Ek-2'dedir.) E¤itim Bilimciler: ‹HL'yi e¤itim bilimi aç›s›ndan ele alma noktas›nda bu konuda çal›flmalar› bulunan çeflitli üniversitelerden üç ö¤retim üyesiyle görüflmeler gerçeklefltirdik. Görüflme yap›lan e¤itim bilimciler flunlard›r: Prof. Dr. R›fat Okçabol (Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim Fakültesi) Prof. Dr. Halis Ayhan (Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi) Prof. Dr. ‹sa Eflme (Maltepe Üniversitesi E¤itim Fakültesi Dekan›) (E¤itim bilimcilere yönelik sorular Ek-3'tedir.) Sosyal Bilimciler: Görüfllerine baflvurdu¤umuz bir di¤er grupsa, ço¤unlu¤u sosyal bilimler dal›nda görev yapan akademisyenler oldu. Farkl› üniversitelerden on bir ö¤retim üyesi ile görüfltük, ikisininse ‹HL hakk›nda kaleme ald›klar› köfle yaz›lar›ndan yararland›k. Görüfltü¤ümüz akademisyenler flunlard›r: Yrd. Doç. Ahmet Turan Alkan (Cumhuriyet Üniversitesi) Prof. Naci Bostanc› (Gazi Üniversitesi) Yrd. Doç. Ergun Y›ld›r›m (Dumlup›nar Üniversitesi) Yrd. Doç. Necdet Subafl› (Mu¤la Üniversitesi) Prof. Ali Yaflar Sar›bay (Uluda¤ Üniversitesi) Prof. Süleyman Seyfi Ö¤ün (Uluda¤ Üniversitesi) Prof. Nur Vergin (‹stanbul Üniversitesi) Dr. fiahin Alpay (Bahçeflehir Üniversitesi) Yrd. Doç. Menderes Ç›nar (Baflkent Üniversitesi) Prof. fierif Mardin (Sabanc› Üniversitesi) Prof. Bahattin Akflit (Ortado¤u Teknik Üniversitesi) Yaz›lar›ndan yararland›klar›m›z: Prof. Hayrettin Karaman (Marmara Üniversitesi Eski Ö¤retim Üyesi, Yeni fiafak), Dr. Mehmet Ali K›l›çbay (Gazi Üniversitesi, Yeni Aktüel) (Akademisyenlere yönelik sorular Ek-4'tedir) Gazeteciler: ‹HL olgusunu çeflitli gazetelerde yazarl›k yapan ya da medya kurulufllar›nda yönetici olarak çal›flan çok say›da gazeteciye sorduk. Yerel seçimler, d›fl politika gündeminin yo¤unlu¤u veya kiflisel nedenlerle bunlardan bir k›sm› görüflme önerimizi kabul etmedi veya edemedi. Sonuçta on sekiz gazeteci ile görüflme gerçeklefltirdik. 10 gazetecinin ise ‹HL üzerine yazm›fl olduklar› yaz›lardan yararland›k. Do¤rudan temasa geçti¤imiz gazeteciler flunlard›r: 138 Eyüp Can (Referans) Ahmet Taflgetiren (Yeni fiafak) Mustafa Karaalio¤lu (Yeni fiafak) Hüseyin Gülerce (Zaman) Ayflenur Arslan (NTV) Nuray Mert (Radikal) ‹pek Çal›fllar (Serbest Gazeteci) Hikmet Çetinkaya (Cumhuriyet) Oral Çal›fllar (Cumhuriyet) Ömer Lütfü Mete (Sabah) Mustafa Balbay (Cumhuriyet) Zülfü Livaneli (Vatan) Rag›p Duran (Serbest Gazeteci) Engin Ard›ç (Star) Ekrem Dumanl› (Zaman) Avni Özgürel (Radikal) Ahmet Kekeç (Yeni fiafak) Ferhat Boratav (CNN Türk) Köfle yaz›lar›ndan yararlan›lan gazeteciler: Oktay Ekfli (Hürriyet) Ertu¤rul Özkök (Hürriyet) Enis Bebero¤lu (Hürriyet) Tufan Türenç (Hürriyet) Özdemir ‹nce (Hürriyet) Nazl› Il›cak (D.B. Tercüman) Fatih Altayl› (Hürriyet) Kürflat Bumin (Yeni fiafak) Sad›k Albayrak (Yeni fiafak) Okay Gönensin (Vatan) (Gazetecilere yönelik sorular Ek 5'tedir.) Siyasetçiler: Araflt›rma s›ras›nda ‹HL olgusu üzerine siyasetçilerle de görüfltük. Üç ‹HL mezunu AKP'li milletvekilinin yan›s›ra CHP'den de üç milletvekili ile röportaj yapt›k -ki bunlardan Kemal Sa¤ da ‹HL mezunudur. TBMM'nin iki önemli komisyonun baflkan› da görüflleri al›nan kifliler aras›nda yer ald›. SP'li eski Milletvekili Mehmet Bekaro¤lu da sorular›m›z› yan›tlad›. Ayr›ca AKP Milletvekili Resul Tosun'un köfle yaz›s›ndan yararland›k. Sonuçta on siyasetçinin fikri raporumuza yans›d›. Bu kiflileri flöyle s›ralayabiliriz: Eyüp Fatsa (AKP), Mehmet Kerim Y›ld›z (AKP), Hamza Albayrak (AKP), Resul Tosun (AKP, Yeni fiafak'taki yaz›s›ndan al›nt› yap›ld›), Mustafa Gazalc› (CHP), Ali R›za Gülçiçek (CHP), Kemal Sa¤ 139 (CHP) Burhan Kuzu (TBMM Anayasa Komisyonu Baflkan›, AKP), Tayyar Alt›kulaç (TBMM Milli E¤itim Komisyon Baflkan›, AKP), Mehmet Bekaro¤lu (Eski milletvekili, SP) Bürokratlar: ‹HL olgusuna en yak›n kifliler olarak tan›mlanabilecek Milli E¤itim Bakanl›¤› üst düzey bürokratlar› ve Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› üst düzey yetkilileri ile de görüfltük. Görüflme gerçeklefltirilen bürokratlar flunlard›r: Ali Bardako¤lu (Diyanet ‹flleri Baflkan›) fievki Ayd›n (Diyanet ‹flleri Baflkan Yard›mc›s›) Mehmet Görmez (Diyanet ‹flleri Baflkan Yard›mc›s›) Ziya Selçuk (MEB Talim Terbiye Kurulu Baflkan›) ‹rfan Aycan (MEB Din Ö¤retimi Genel Müdürü) Servet Özdemir (MEB Yüksekö¤renim Genel Müdürü) Derledi¤imiz görüfllerin ‹HL konusunda gerçekten taban tabana z›t yaklafl›mlar› yans›tmas› ve ‹HL sorununun çözümü için çok say›da formülün ileri sürülmesi iflimizi zorlaflt›rmakla birlikte bizleri sevindiriyor. Bu bölümde, ‹HL sorununun temel tart›flma konular›n› ayr› ayr› ele al›p, bu konulardaki farkl› yaklafl›mlardan çok say›da örnek verecek ve ortak noktalar bulabilmenin mümkün olup olmad›¤›n› irdeleyece¤iz. "orta yolcu" olarak tan›mlanabilecek çok say›da flah›s ve kurumun bulunmas›, bu sorun etraf›nda bir "toplumsal mutabakat" sa¤lanabilece¤inin iflareti olarak alg›lanabilir. 3.2 ‹HL Olgusunun ve Sorununun Alg›lanmas› Görüfltü¤ümüz kifliler, hiç kuflkusuz, ‹HL'yi ve bunlar›n etraf›ndaki tart›flma ve sorunlar› alg›lama konusunda çok farkl› yaklafl›mlara sahipti. Bunlar› olumludan olumsuza do¤ru s›ralamaya çal›flaca¤›z. ‹lk görüfller, muhafazakâr kifli ve kurumlara ait ve burada ‹HL'ler, "din e¤itiminde bir Türk modeli" olarak övülüyor. Bölümün sonlar›na do¤ru, laikli¤e duyarl› kifli ve kurumlar›n ‹HL'yi Türk e¤itim sisteminin bir tür "kara deli¤i" olarak niteledi¤ine tan›k oluyoruz. Zaten ‹HL tart›flmas›n› da esas olarak bu iki uç belirliyor. Bununla birlikte, bölümün orta k›s›mlar›nda görüldü¤ü gibi, "orta yolcu" olarak tan›mlanabilecek çok say›da flah›s ve kurumun bulunmas›, bu sorun etraf›nda bir "toplumsal mutabakat" sa¤lanabilece¤inin iflareti olarak alg›lanabilir. STK Temsilcisi-3: ‹HL, sonuçlar› itibariyle Türkiye Cumhuriyeti'nin e¤itim alan›ndaki en baflar›l› projelerinden birisidir. Milletin büyük bir kesimi için bir dönem ciddi bir problem teflkil eden çocuklar›n›n dini e¤itim ihtiyac›n› k›smen karfl›lam›fl, ayr›ca genifl halk kitlelerini resmi e¤itim kurumlar› ile tan›flt›rm›flt›r. Üstelik tüm 140 bunlar› Milli E¤itim Bakanl›¤› eliyle ve resmi bir flemsiye alt›nda sa¤lam›flt›r. Gazeteci-4: ‹HL'nin varl›¤› ve devam›n›n sa¤lanmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Hem dini bilimlerin hem de pozitifi bilimlerin ayn› anda okutuldu¤u bu okullar bir Türkiye modeli olarak da anlaml›d›r. E¤itim Bilimci-3: Cumhuriyetin, demokrasinin, Türk tarihinin, Türk dilinin, Türk edebiyat›n›n ve ‹slam dininin bir insandan bekledi¤i tutum davran›fl ne ise onu kazand›ran bir misyonu vard›r ‹HL'nin. STK Temsilcisi-4: Dinini ö¤renmek isteyen insanlar aç›s›ndan ‹HL bir gereklilik, Bu aç›dan düflünen insanlar›n bir alternatifi yok. Bu bak›mdan bu okullar mutlaka yaflamal› ve bu okullar üzerinde olan yanl›fll›klar da mutlaka giderilmelidir. “Cumhuriyetin, demokrasinin, Türk tarihinin, Türk dilinin, Türk edebiyat›n›n ve ‹slam dininin bir insandan bekledi¤i tutum davran›fl ne ise onu kazand›ran bir misyonu vard›r ‹HL'nin.” E¤itim Bilimci-3 Bürokrat-3: ‹HL'nin misyonunu tamamlad›¤› düflüncesine kesinlikle kat›lm›yorum, denemesi bedava. ‹sterseniz hepsini kapatal›m, Türkiye ne hale gelir o zaman! K›sa vadede bile çok ceremesini çekeriz. Bak›n herkes Güneydo¤u'ya din adam› göndermedi¤imiz için Hizbullah'›n, okullara ö¤retmen yollayamad›¤›m›z için de PKK'n›n güçlendi¤inden flikayet ediyor. Gazeteci-19: Toplumun ‹HL'ye yükledi¤i anlam farkl›d›r, bu okullar› açan Demokrat Parti'den bugünkü iktidara kadar ço¤unluk iradesinin siyasete yans›yan uzant›s›n›n duruflu ile kendilerini "devlet" diye niteleyen, ya da devleti kendilerinden ibaret sayan bir çevrenin yükledi¤i anlamlar aras›nda ciddi aç› farklar› vard›r. Sosyal Bilimci-2: ‹HL'nin ard›nda, kendili¤inden oluflan sivil bir toplumsal talep vard›r. Bu liselere iliflkin bir çal›flma yap›l›rsa, arazilerinin, binalar›n›n ço¤unlukla "hay›r" amaçl› ba¤›fllardan olufltu¤u görülür. Bu sivil deste¤in niteliklerini, talebi oluflturan parametreleri anlamaks›z›n ‹HL'ye iliflkin tatminkâr bir düzenleme yapmak kolay olmaz. STK Temsilcisi-6: ‹HL Türkiye'de çok partili düzene geçiflin enstrümanlar›ndan 141 “‹HL bafl›ndan beri yanl›fl kurulan ve yanl›fl iflletilen Türk tipi laikli¤in yanl›fl uygulamalar›ndan ve ac› verici sonuçlar›ndan biridir. E¤itimin planlanmas›, yönlendirilmesi, felsefesinin biçimlendirilmesi bak›m›ndan ‹HL, e¤itim meselelerine bak›fltaki laçkal›¤› yans›t›r; yanl›fl›n, yanl›flla düzeltilmesinin örne¤idir.” Sosyal Bilimci-4 biridir. Çok partili demokratik döneme geçiflte din e¤itimi ile ilgili haklar›n da sa¤lanmas› gerekiyordu, bu ba¤lamda aç›lm›fl okullard›r. Bu ülkedeki insanlar dindar Müslümanlard›r, dinlerini ö¤renmeleri gerekir; flu anda da resmi olarak dinlerini ö¤renebilecekleri tek örgün e¤itim kurumu ‹HL'dir. Sosyal Bilimci-3: ‹HL, demokrasinin ço¤ulcu imkanlar›ndan yararlanarak modern ve geleneksel e¤itimleri birlefltirerek mektep ve medrese d›fl›nda üçüncü bir yol olarak ortaya ç›kt›. Dolay›s›yla, din e¤itiminde yaflanan mektep ve medrese çat›flmas›n› aflarak modernlikle uzlaflmac› bir din e¤itimini temsil eder. Sosyal Bilimci-11: Diyanet son zamanlarda ‹HL mezunlar›n›n yetersizli¤inden yola ç›karak kadrosunu ilahiyat mezunlar›ndan oluflturmak istiyor. Çünkü ‹HL meslek lisesi format›nda, ama ö¤rencileri imaml›k gibi mesleklere yönelmiyor. Ama dini bilgi edinmifl olmaktan da flikayetçi de¤il, çünkü bu birikim ona bir aidiyet, bir kimlik, özel bir lehçe sa¤l›yor, yani bir dünyan›n üyesi oluyor; o dünya içerisinde yeni a¤lar kuruyor. 68 kufla¤› gibi bir fley bu. Hatta belki kendi çocuklar›n› da ‹HL'ye vererek o serüveni sürdürüyorlard›r. Ama bugün durum çok de¤iflti. Üniversitede ‹HL mezunu ö¤renciler var, ama kendilerini sakl›yorlar. Bunun bir flekilde kendilerine yük olmas›ndan, rahat hareket etmelerini engellemesinden korkuyorlar. STK Temsilcisi-8: Devlet ‹HL'yi bir beyin y›kama arac› olarak, konjonktürel nedenlerle bir dönem devreye soktu ve ihtiyaç duymad›¤› anda da devreden ç›karmaya yöneliyor. Türkiye'deki müslüman, dindar halk asl›nda Diyanetin kurulmas›yla, zorunlu din dersleriyle ve ‹HL'nin kurulmas›yla dini özgürlüklerini kaybetti. Bunu biz bu halka anlatamad›k. Özgürlü¤ü bir kere teslim etti¤iniz anda, ondan sonra o araçlara mahkumsunuz. Sosyal Bilimci-4: ‹HL bafl›ndan beri yanl›fl kurulan ve yanl›fl iflletilen Türk tipi laikli¤in yanl›fl uygulamalar›ndan ve ac› verici sonuçlar›ndan biridir. E¤itimin planlanmas›, yönlendirilmesi, felsefesinin biçimlendirilmesi bak›m›ndan ‹HL, e¤itim meselelerine bak›fltaki laçkal›¤› yans›t›r; yanl›fl›n, yanl›flla düzeltilmesinin örne¤idir. Gazeteci-6: ‹HL'ler tarihsel, siyasal, dini ve psikolojik sebeplerle Türkiye'de 142 e¤itim sisteminin k›r›lma noktalar›ndan biri. Karmafl›k bir denklem üzerine oturdu¤u için ‹HL'ye keskin bir tan›mlamayla iyi ya da kötü bak›yorum demenin çok anlaml› oldu¤unu düflünmüyorum. Kiflisel anlamda bugünkü haliyle ben ‹HL'de okumak ister miydim, hay›r! Kardeflim ya da çocu¤um okusun ister miyim, yine hay›r. Neden? Çünkü ‹HL'ler uzun bir süredir birer e¤itim kurumu olmaktan ç›kar›l›p, siyasal tart›flmalar›n, ideolojik durufllar›n mezesi haline gelmifl bulunuyor. Sosyal Bilimci-5: ‹HL'nin bugünkü durumu tamamen bir muamma. ‹deolojik tart›flmalar›n yap›ld›¤› ve seçim malzemeleri olarak kullan›lan biçare okullar. Sosyal Bilimci-11: Yaklafl›k yirmi y›ll›k ‹HL gözlemlerim ›fl›¤›nda kurumun bir hat›ray› sürdürmeye inat etti¤ini söyleyebilirim. Kendi içindeki o enerjinin çok önemli ölçüde zay›flad›¤›n› san›yorum. ‹HL ruhu denilen o havan›n 1996'da tavana vurdu¤u andan itibaren düflüfle geçti¤ine inan›yorum. Çünkü ifl tamamen ahlakl› üniversiteye girme stratejisine dönüfltü; yani temiz aile çocuklar› üniversiteye girecekler. Gazeteci-21: Jakoben Kemalizmin tezahürü gere¤i imam ve hatiplerin de devlet okullar›nda yetifltirilmesi yani resmi bir Müslümanl›k anlay›fl›n›n egemen k›l›nmas› için ‹HL aç›ld›. Oysa ki laik bir devletin din adam› yetifltirme alan› ve konusuna girmemesi gerekir. Üstelik Türkiye'de bugünkü uygulamada Müslümanl›¤›n sadece Sünni mezhebinin dine bak›fl› egemen, ‹HL'de de. “‹HL'ler laik e¤itime karfl› gelifltirilen bir alternatif e¤itimdir. Amaçlar›, yaz› dili, edebiyat›, her fleyi ile farkl› dini bir dünya yaratmak. Bir ulusun, bir toplumun çocuklar›na iki ayr› e¤itim verilmifl oluyor. Bu çocuklar ileride birbirini anlayamayacak duruma gelecekler.” STK Temsilcisi-1 STK Temsilcisi-1: ‹HL'ler laik e¤itime karfl› gelifltirilen bir alternatif e¤itimdir. Amaçlar›, yaz› dili, edebiyat›, her fleyi ile farkl› dini bir dünya yaratmak. Bir ulusun, bir toplumun çocuklar›na iki ayr› e¤itim verilmifl oluyor. Bu çocuklar ileride birbirini anlayamayacak duruma gelecekler. Gazeteci-17: ‹mam Hatip Liseleri'nin kurulufl amaçlar›n›n d›fl›na ç›km›fl olduklar›n› düflünüyorum. STK Temsilcisi-10: Devlet illegal yollardan yap›lan din e¤itimini legal bir hale getirip herkesin dinini ö¤renebilmesi için ‹HL'yi kurmufl. Ama geliflen 143 süreç içerisinde bu amac›na ulaflamam›fl, yozlaflt›r›lm›fl. Toplumda genel kanat, bu okullarda okuyanlar›n, bu ülkenin ça¤dafl de¤erleri ile taban tabana z›t oldu¤u yolunda. Gazeteci-14: ‹HL'ye, ifllevinden farkl› kullan›lan e¤itim kurumlar› gözüyle bak›yorum. E¤itim Bilimci-2: ‹HL'yi bir e¤itim kurumu olarak de¤il bir ö¤retim kurumu olarak görüyorum. ‹HL kiflinin her yönüyle geliflmesine yönelik bir süreç de¤il. Belli bir inanç grubuna ‹mam Hatip yetifltirmekle ilgili bir süreç. Tamamen mesleki, bir e¤itim süreci de¤il bir ö¤retim sürecidir. Gazeteci-16: ‹HL, yaflad›¤›m›z ama Türkiye'nin yakalayamad›¤›, bu gidiflle hiçbir zaman yakalayamayaca¤› bilgi ça¤›na uygun e¤itim veren kurumlar de¤ildir. Gazeteci-25: Türkiye'nin bu gerginlikten kurtulmas›n›n çaresi, imam hatip liselerinin kapat›lmas›. Çünkü bu okullar kurulufl amaçlar›na hizmet etmediler. Ki as›l kurulufl amaçlar› da dönemin iktidarlar›n›n dini kullanarak siyaset yapma iste¤iydi. Daha sonra bu okullar›n varl›k nedeni olarak, 'Dinini ö¤renmek isteyen çocuklar nereye gidecek' yaklafl›m› gösterildi. Oysa Türkiye'de inananlar, imam hatip liseleri yokken de dinlerini ö¤renebiliyorlard›. Bu okullar kapat›l›rsa da sorun olmaz, kimse dininden eksik kalmaz. Tam aksine, bu okullar ciddi bir bölücülük unsuru haline geldi. Muhafazakârlar ‹HL'nin genifl kitlelerin "din e¤itimi ihtiyac›"n› karfl›lad›¤›n› düflünürken, geri kalanlar bu okullara toplumun "din görevlilerinin e¤itimi ihtiyac›"n› karfl›lama görevini yüklüyorlar. 144 3.3 Hangi ‹htiyaç? Çal›flmam›z sürerken TÜS‹AD Baflkan› Ömer Sabanc›'n›n yapt›¤› "ihtiyaç fazlas› ‹HL'nin kapat›l›p düz liselere dönüfltürülmesi" önerisi büyük yank› yaratm›flt›. Çünkü ‹HL tart›flmas›n›n temelinde "ihtiyaç" kavram› bulunuyor. Ama sorun tam da bunun hangi ihtiyaç oldu¤unu belirlemede yat›yor. ‹htiyaç olgusu o kadar belirleyici ki, ‹HL ile ilgili birçok konuda kolayl›kla gelifltirilebilen "orta yolcu" yaklafl›mlar bu konuda pek geçerli olam›yor. Bilindi¤i gibi bu konuda iki uç görüfl mevcut: Muhafazakârlar ‹HL'nin genifl kitlelerin "din e¤itimi ihtiyac›"n› karfl›lad›¤›n› düflünürken, geri kalanlar bu okullara toplumun "din görevlilerinin e¤itimi ihtiyac›"n› karfl›lama görevini yüklüyorlar. Muhafazakâr kanat, toplumun din e¤itimi ihtiyac› yayg›n ama ölçülemez oldu¤u için ‹HL'de yüz binlerce gencin ö¤renim görmesini normal görüyor ve bu say›n›n s›n›rlanmamas› gerekti¤ini savunuyor. Buna karfl›l›k di¤er kanat, bir yandan "din e¤itim ihtiyac›" talebinin muhafazakâr kesimler taraf›ndan abart›ld›¤›n›, ‹HL'nin birer cazibe merkezi haline getirilerek bunun art›r›ld›¤›n› savunuyor. Bu kesim, ‹HL kontenjanlar›n›n din görevlisi ihtiyac›na göre düzenli olarak belirlenmesini ve ihtiyaç fazlas› ‹HL'nin kapat›lmas›n› talep ediyor. “Hedefinin AB'ye girmek oldu¤unu ilan eden hükümetin yapaca¤› ifl, ‹HL'nin say›s›n› artt›rmak de¤il azaltmak ve bunlar› siyasi iktidar›n de¤il, ilahiyat fakültelerinin fidanl›¤› haline getirmek olmal›d›r.” E¤itim Bilimci-1 STK Temsilcisi-9: 5 bin ihtiyaç var, 50 bin kifli mezun oldu, o zaman 45 bin kifli ne yapacak? ‹flsiz b›rakamazs›n, gelece¤ini kurgulamak zorundas›n. Gelece¤ini kurgularken de di¤er her alana, hukuk, siyasal, d›fliflleri birimlerine yerlefltirerek bunlar› çözemezsin. ‹lkokulda yönlendirmeni do¤ru yapacaks›n. 28 fiubat'a totaliter bir davran›fl olmas› nedeniyle karfl›y›z, ama 28 fiubat'taki bu karar toplumsal yaklafl›m aç›s›ndan bak›ld›¤›nda da do¤ru bir karard›r. Gazeteci-17: ‹htiyaçlar yeniden tan›mlanmal› ve buna göre ‹HL yeniden yap›land›r›lmal›. Bunun en önemli aya¤› da bu liselerin say›s›n›n devletin din görevlisi ihtiyac› düzeyine geri çekilmesi olmal›. STK Temsilcisi-11: K›z ö¤rencilerin ‹HL'de yer almas› çarp›kl›¤›n çok aç›k ve net bir göstergesidir. Olay tamamen bir iktidar ve kadrolaflma sorunu ile yak›ndan ilgilidir. En k›sa zamanda bu liseleri, geçifl aflamas› çerçevesinde h›zla ö¤renci say›lar›n› azalt›p, genel liselere çevirmeli ve burada okuyan ö¤rencilere bir f›rsat tan›nmal›, genel liselerde okuyan arkadafllar› ile fark› kapatabilmeleri için ek ders mi verilir ne yap›l›rsa, o arkadafllar›m›z da genel lisede e¤itim alarak hayatlar›n› devam ettirirler. E¤itim Bilimci-1: Hedefinin AB'ye girmek oldu¤unu ilan eden hükümetin yapaca¤› ifl, ‹HL'nin say›s›n› artt›rmak de¤il azaltmak ve bunlar› siyasi iktidar›n de¤il, ilahiyat fakültelerinin fidanl›¤› haline getirmek olmal›d›r. Sendika Temsilcisi-1: Türkiye'nin din görevlisine duydu¤u ihtiyaç a盤a ç›kar›lmal› ve din görevlisi e¤itimi buna göre planlanmal›d›r. ‹mam Hatip Meslek Liseleri bünyesi içinden bu planlamaya göre yeterli say›da 145 “Laiklik ilkesi baz›nda bakarsak ‹HL'ye yer yoktur. fiayet demokratik aç›dan bakarsak ve e¤er bir toplumda böyle bir talep varsa bu talebin de bir biçimde karfl›lanmas› gerekir. Tabii ki taleplerin karfl›lanmas› laz›m fakat bu taleplerin giderek artan kartopu gibi y›ldan y›la, befl y›ldan befl y›la artan boyutlara gelmesini de desteklememek laz›m.” okul ayr›lmal›, bu okullardan mezun olan ö¤renciler, ilahiyat fakültesi (bugünkü say›lar› sabitlenerek) bünyesinde gerçeklefltirilecek iki y›ll›k meslek program›na s›navs›z geçifl yapmal›d›r. ‹htiyaç fazlas› ‹mam Hatip Meslek Liselerindeki meslek dersleri kald›r›lmal›, bu liseler düz liseye (genel lise), Anadolu ‹mam Hatip Meslek Liseleri ise Anadolu Liselerine dönüfltürülmelidir. Bu liseler, bütün fiziki yap›lar› ve her türlü donan›m› ile (personel dahil) genel ortaö¤retim kapsam›na al›nmal›d›r. E¤itim Bilimci-1 Gazeteci-14: Önerim, Türkiye'de ne kadar imama ve hatibe gereksinim varsa bu okullara o kadar ö¤renci al›nmas›. Aksi durum t›p fakültesi mezunlar›n›n marangoz yap›lmas› gibi bir fley. Gazeteci-3: Bu kadar yayg›n din e¤itimi yap›lmas›na karfl›y›m. Benim dini inançlar›m yok çünkü. Bu ifl din adam› ihtiyac›na göre yap›lmal›. ‹lla ki her camiye bir imam gerekli diye bir kural da yok. Gazeteci-28: ‹HL mezunlar›n›n say›s› Türkiye ihtiyac›n›n çok üstündedir. O nedenle ülkemizin ihtiyac›n› karfl›layacak say›da ‹HL'yi muhafaza edip di¤erlerini genel lise haline dönüfltürmek do¤ru bir öneridir. Üstelik bu, y›llard›r tart›fl›lan "üniversiteye girme hakk› kimin olsun?" sorusuna da, "türban" konusuna da çözüm getirir. Sosyal Bilimci-9: Laiklik ilkesi baz›nda bakarsak ‹HL'ye yer yoktur. fiayet demokratik aç›dan bakarsak ve e¤er bir toplumda böyle bir talep varsa bu talebin de bir biçimde karfl›lanmas› gerekir. Tabii ki taleplerin karfl›lanmas› laz›m fakat bu taleplerin giderek artan kartopu gibi y›ldan y›la, befl y›ldan befl y›la artan boyutlara gelmesini de desteklememek laz›m. Dolay›s›yla ‹HL'nin, bu isimle mi olurlar yoksa Baflbakan›n dedi¤i gibi ilahiyat liseleri olsun gibi kesinlikle s›n›rland›r›lmas› laz›m. Siyasetçi-8: Avrupa'da okullarda papaz yetifltiriliyorsa, Türkiye'de de din adam› yetifltirilmesi gayet do¤ald›r. Ama Türkiye'nin laik çerçevesinde yetifltirilmesi ve bunun istismar edilmemesi, ihtiyaca göre yetifltirilmesi gerekiyor. AKP'nin istedi¤i, her üniversiteye girifl konusunu do¤ru bulmuyorum, bu Türkiye'nin laik sistemini zedeler. 146 Gazeteci-11: Bafllang›çta din görevlisi ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla ö¤renci alan okullar giderek " Klasik lise müfredat›n›n yan› s›ra ‹slami bilgiyle de donanm›fl, ahlakl› dindar insan yetifltirme" misyonunu üstlendiler ve halk›n ilgisini, deste¤ini çektiler. Ama bu süreçte okul say›s›n›n h›zla artmas› ve ayn› oranda kaliteli ö¤retmen yetifltirilememesi dolay›s›yla dini e¤itim aç›s›ndan kalite kaybetti okullar. Sosyal Bilimci-2: ‹HL, ismindeki yan›lt›c› ve saklay›c› anlama ra¤men, hiç kimse taraf›ndan sadece imam-hatip yetifltiren bir okul olarak görülmedi. Geleneksel dünya içinde yer alan ve toplumun tabii seyri içinde güç kazanan çevreler, bu okullar› çocuklar›n›n "kendilerine benzer" flekilde yetifltirilmesini sa¤layacak, modernleflmenin zararl› ve y›ld›r›c› etkilerinden onlar› koruyacak -ama ayn› zamanda onlar› modern k›lacak- steril mekanlar olarak alg›lad›. ‹HL'den beklenen, buradaki çocuklar› ötekilerden, normal liselerden mezun olanlardan daha farkl›, daha yerli, daha muhafazakâr -bir modernlikte- yetifltirilmelerini temin etmeleriydi. Gazeteci-20: Bu okul mezunlar›n›n din görevlisi olmak yerine baflka yüksek ö¤retim alanlar›n› tercih etmeleri ö¤renci ailelerinin as›l niyetini ifade etmektedir: Bir meslek sahibi olunsun ama az buçuk da dinden, diyanetten haberdar olunsun. Gazeteci-18: Aileler özellikle k›z çocuklar› için ‹HL'yi, "mazbut" bir e¤itim ortam› olarak görüyorlar. Normal lise imaj›n› oluflturan k›z-erkek kar›fl›k olma, fliddetin yayg›nl›¤›, uyuflturucu tehlikesi gibi unsurlar karfl›s›nda, ‹mam Hatipler muhafazakâr aileler aç›s›ndan "güvenli" ve "mazbut" e¤itim ortam› alternatifi haline gelmifl durumda. Buna bir de, normal okul müfredat›ndaki zorunlu Din ve Ahlak derslerinin "ne kufl, ne deve" durumu nedeniyle ailelerin din e¤itimi taleplerinin tatmin edilememesi eklenince ‹HL iyice de¤er kazan›yorlar. Siyasetçi-9: Bu gençlere gerekli dini bilgi verilecekse, flayet bundan rahats›z olunuyorsa ve bu çocuklar di¤er okullara giderek hakim, savc›, kaymakam oluyor deniyorsa ve rahats›zl›k o noktadaysa bunu çözmenin yolu, bu liselerin say›lar›n› belli bir noktada tutarak s›rf imam-hatip ç›kacak flekilde yeniden dizayn etmektir. O zaman baflka bir sorun ç›k›yor. Veliler çocuklar›n› bu okullara sadece “Bu okul mezunlar›n›n din görevlisi olmak yerine baflka yüksek ö¤retim alanlar›n› tercih etmeleri ö¤renci ailelerinin as›l niyetini ifade etmektedir: Bir meslek sahibi olunsun ama az buçuk da dinden, diyanetten haberdar olunsun.” Gazeteci-20 147 “Mütedeyyin mühendis olsun, mütedeyyin ö¤retmen olsun, mütedeyyin ifl adam› olsun, mütedeyyin bir vatandafl olsun; mütedeyyin olmasa da dinini biraz daha fazla ö¤rensin diye bu okullara gönderiyorlar.” Siyasetçi-10 imam-hatip ç›ks›n diye göndermiyor. "Benim çocu¤um hem doktor, mühendis, hakim savc› olsun, ama dinini de bilsin," diyor. Gazeteci-7: Halk›n önemli bir kesimi, imam-hatip okulu açmay› bir ibadet gibi kabul etti ve bu okullara destek verdi. Düflündü ki bu okullardan mezun olan ö¤renciler sadece dinî bir bilgi almayacak, ayn› zamanda dini bir terbiye de elde etmifl olacak... Siyasetçi-2: ‹HL'nin müslüman bir ülkede gereklili¤i elbette tart›fl›lmaz. STK Temsilcisi-12: Derler ki ‹HL, ihtiyaç duyulan imam kadrosunun kat kat üstünde ö¤renci al›yor. Bunu kamu hizmeti ve devlete ait okullar olarak düflünecek olursak, bu flekilde söyleyenlere ben derim ki; Sana ne! Çünkü bunun ölçülebilir bir yan› yok. Derler ki, "Çocuklar›n› bu okullara gönderenler, mezun oldu¤undaysa di¤er teknik okullara sa¤lanan imkanlarla yetinmeliler." Halbuki bafllang›çta imam olmas› için gönderen kifliler, fikirlerini daha sonra de¤ifltirebilirler. Çocuk da zaman içinde fikrini söylemeye ve aile içinde yetenekleri ile kendini kabul ettirmeye bafllar. Dolay›s›yla, gelecekte üniversite e¤itimi almay› planlam›fl bir kiflinin önüne de engeller koymamak laz›m. Dolay›s›yla bu meselede kat› tutumlar al›nmas›na karfl› ç›k›yorum. Verili sistem içinde düflündü¤ümde de bunun ‹HL'ye ç›kar›lan engellerin bir dayatma oldu¤unu, demokratik olmad›¤›n› düflünüyorum. Siyasetçi-10: Veliler çocuklar›n› bu okullara gönderirken imam olsunlar diye göndermiyorlar. Aile ortam›nda veremedikleri baz› dini bilgileri ö¤rensinler ve dini duyarl›l›klar› yüksek olsun diye gönderiyorlar. Mütedeyyin mühendis olsun, mütedeyyin ö¤retmen olsun, mütedeyyin ifl adam› olsun, mütedeyyin bir vatandafl olsun; mütedeyyin olmasa da dinini biraz daha fazla ö¤rensin diye bu okullara gönderiyorlar. Tabii burada akla gelecek bir di¤er soru da "normal liselerde okuyanlar dinsiz mi oluyorlar?" sorusudur. Elbette ki hay›r. Ama ‹HL'lerde normal liselerde okutulan bütün dersler okunuyor bunun yan› s›ra birkaç saat de dini bilgi ilave ediliyor. Velilerin düflüncesi de "nas›l olsa normal lisedeki bütün dersleri al›yor onlar›n yan› s›ra biraz da dini bilgi sahibi olsun"dan ibaret. Sosyal Bilimci-7: ‹HL'nin hiçbir alternatifi yoktur. Onlar›n yerine, hiçbir normal 148 lise ikame edilemez. E¤er bugün hakim olan laiklik anlay›fl› yerine baflka bir laiklik, daha do¤rusu din özgürlü¤ü anlay›fl› gelir de okullarda, isteyen velilerin çocuklar›na, yeterli derecede dinleri ö¤retilir, din e¤itimi verilir, ibadetlerini yapmalar›na imkan tan›n›rsa o zaman ‹HL, yaln›zca "meslek adam›" yetifltiren okullar haline getirilebilir ve say›lar› da buna göre kendili¤inden ayarlan›r. Devlet okullar›nda -di¤erleri yan›nda- ‹slam dini e¤itim ve ö¤retimine f›rsat tan›nmad›kça, k›z ö¤rencilerin bafllar› zorla aç›ld›kça, isteyen ö¤retmen ve ö¤rencilerin uygun bir yerde namazlar›n› k›lmalar›na imkan verilmedikçe, Kuran ve Arapça ö¤retimine k›s›tlamalar getirildikçe ‹HL, yukar›da tan›mlanan fonksiyonlar›n› yerine getirecek say› ve flekilde devam edecektir, kapat›l›rsa yer alt›nda veya yer üstünde yine devam edecektir; ‹slam ve Müslümanlar bulundukça bu böyledir. ‹lk olarak bir "meslek lisesi" gibi kurgulanan bu okullar, kademeli bir flekilde "din derslerinin de oldu¤u normal lise" görünümü kazand›. Kimileri bu durumu "özel statülü lise" olarak tan›mlarken, baz› sosyal bilimcilerin ‹HL'yi normal liselere "paralel" birer e¤itim kurumu olarak nitelemesi dikkat çekici. Siyasetçi-1: Bunca yasak, bunca yasa, yasad›fl› bask›lar, küçük düflürmeler, hakaretlere ra¤men toplum Müslüman olmaya devam ediyor. Ama neticede toplum; savaflacak hali yok ya, boflluklardan istifade ederek öyle ya da flöyle Müslümanca yaflamaya devam ediyor; dinini çocuklar›na, yeni kuflaklara aktarmaya da. ‹mam Hatip Liseleri budur; Müslüman halk boflluklardan istifade ederek çocuklar›na dini ö¤retmek için bir yol bulmufltur. Hepsi bu kadar. Ha, eksiktir, yanl›flt›r, fazlad›r; bundan halk sorumlu de¤ildir. 3.4 Statü Tart›flmas› ve ‹sim De¤iflikli¤i Önerisi ‹HL'nin hangi ihtiyaca cevap verdi¤i konusundaki farkl› yaklafl›mlar, bu okullar›n statüsünün ne olmas› gerekti¤i konusunda da çok temel görüfl ayr›l›klar›na yol aç›yor. ‹lk olarak bir "meslek lisesi" gibi kurgulanan bu okullar, kademeli bir flekilde "din derslerinin de oldu¤u normal lise" görünümü kazand›. Kimileri bu durumu "özel statülü lise" olarak tan›mlarken, baz› sosyal bilimcilerin ‹HL'yi normal liselere "paralel" birer e¤itim kurumu olarak nitelemesi dikkat çekici. ‹HL'nin yaflad›¤› göz kamaflt›r›c› geliflmeden rahats›z olanlar ise bunlar› laik e¤itim sistemine "alternatif okullar" olarak görüyorlar. ‹HL'nin statüsüne bak›fllar farkl› olmakla birlikte herkes bu konudaki kafa kar›fl›kl›¤›n›n bir an önce son bulmas› talebinde birlefliyor. Statü konusu ister istemez, ‹HL'nin isimlerinin de¤ifltirilmesinin mümkün ve yararl› olup olmayaca¤› tart›flmalar›n› da beraberinde getiriyor. Bilindi¤i gibi, yerel seçimler öncesi Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an ile ayn› uçakla Ankara'dan ‹zmir mitingine giden Hürriyet Gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni Ertu¤rul Özkök, Baflbakan ile ‹HL sorunun tart›fl›rken, araya giren Emine Erdo¤an, 149 ‹HL'nin ad›n›n de¤ifltirilmesini önermiflti. Araflt›rmalar›m›z s›ras›nda isim de¤iflikli¤i düflüncesinin, Milli E¤itim Bakanl›¤› baflta olmak üzere ‹HL ile ilgili çevrelerin gündeminde oldu¤unu, hatta "‹lahiyat Lisesi" ve "Din Bilimleri Lisesi" gibi alternatifler bulundu¤unu gözlemledik. Ancak ‹HL'nin çok karmafl›k bir sorun oldu¤unu bilenler isim de¤iflikli¤inin daha çok sembolik bir anlam› oldu¤unu düflünüyorlar. STK Temsilcisi-4: ‹HL'nin di¤er liselerden hiçbir fark› yok. Normal liselerde ö¤rencilerin dinlerini ö¤renilecekleri düflünülse ‹HL'ye bu kadar talep olmayabilir. Biz ‹HL'ni muhteflem befl y›ld›zl› okullar haline getirece¤iz. Gazeteci-2: En büyük sorunlardan biri ‹mam Hatiplerin meslek okulu olarak alg›lanmas›. Gerçekten öyle olsa din adam› ihtiyac›n› belirler, gerisini kapat›r›z. Fakat böyle bir fley sadece yeni sorunlar yarat›r. Çünkü ‹HL meslek okulu de¤il. ‹nsanlar ‹HL'ye çocu¤unu din e¤itimi als›n diye gönderiyor ve bu e¤itimin baflka türlü yap›lmas›na mevzuat izin vermiyor. Baflka türlü bir düzenlemeye gidilebilseydi bu sorun bu kadar büyümeyecekti. “Bir ‹HL mezunu olarak ben de ‹HL'nin yeniden masaya yat›r›lmas› görüflündeyim. ‹HL'nin de yeniden yap›land›r›lmas›, daha modern, daha ça¤dafl, daha toplumla iç içe olabilecek ve müfredat›ndan her fleyine kadar, ismine kadar yeniden gözden geçirilerek masaya yat›r›lmas› hem ‹HL'ler için, hem de bu toplum için daha faydal› olur.” Siyasetçi-4 150 STK Temsilcisi-6: fiu anda ‹HL ile ilgili tek önemli sorun ‹HL'lilerin yüksek ö¤retime girifllerinde karfl›laflt›klar› engeldir. Bunun d›fl›nda herhangi bir sorun yoktur. Di¤er mesleklerde oldu¤u gibi bunlar›n mesleki problemleri de yok. Çünkü bunlar her ne kadar meslek okulu gibi görünseler de asl›nda ‹HL'de okutulan meslek dersleri hiçbir mesle¤i icra edecek kadar yeterli de¤ildir. Zaten olmamal› da. Çünkü flu anda din görevlisi mesle¤ini icra edecek kiflinin yüksek ö¤retimde yetiflmesi gerekir. Buras›, din ö¤retimi verecek yüksek okula psikolojik olarak haz›rlay›c›, k›smen altyap›y› haz›rlay›c› okul olarak düflünülebilir. Bu yüzden bu okulu bitirenlerin flöyle böyle oldu gibi tart›fl›lmas› gereksiz. Çünkü buray› bitirince bir meslek edinilmifl olmaz. Ancak din görevlisi olman›n alfabesi ö¤renilmifl olur. Din görevlisi olmak için ilahiyat fakültelerine gidilmelidir. Ya da üniversitelerin baflka bölümlerine baflar›l› olunursa gidilebilir. Siyasetçi-4: Bir ‹HL mezunu olarak ben de ‹HL'nin yeniden masaya yat›r›lmas› görüflündeyim. ‹HL'nin de yeniden yap›land›r›lmas›, daha modern, daha ça¤dafl, daha toplumla iç içe olabilecek ve müfredat›ndan her fleyine kadar, ismine kadar yeniden gözden geçirilerek masaya yat›r›lmas› hem ‹HL'ler için, hem de bu toplum için daha faydal› olur. Gazeteci-20: Çözüm öncelikle ilahiyat ö¤renimi almak isteyenleri Anadolu ‹mam Hatip Lisesi bünyesinde ça¤›n gerektirdi¤i ‹slam alimleri olarak yetifltirmek üzere yeni bir e¤itim ve ö¤retim yap›lanmas›na gidilmesidir. Bu ö¤rencilerin baflka mesleklerde gözü olmamal›d›r. Zaten sa¤l›kl› bir yap›lanma sa¤lan›rsa, istisnalar hariç bu ö¤rencilerin kendileri de baflka meslekleri düflünmeyeceklerdir. “‹HL'nin baflka herhangi bir meslek lisesi gibi tasarruf edilebilecek bir konu olmad›¤›, arkas›ndaki kesimlerin derinliklerine nüfuz etmifl anlamlar›n›n mutlaka hesaba kat›lmas› gerekti¤i aç›kt›r.” Sosyal Bilimci-2 Gazeteci-6: Vatandafl›n gözünde din e¤itimi de veren normal lise, devletin gözünde ise meslek lisesi. ‹HL'ler meslek lisesi ise, ki bence öyle olmal›, çocuklar›na dini e¤itim vermek isteyen vatandafllar›n taleplerinin baflka türlü karfl›lanabilmesi gerekiyor. Bunu çözmede ‹HL'yi meslek lisesi kategorisine çekmek cebri bir uygulama olman›n ötesine geçemez. Sosyal Bilimci-2: ‹HL'nin, sadece rasyonel bir analize tabi tutulamayaca¤›, baflka ö¤renim kurumlar›nda olmad›¤› ölçüde bir ontolojik anlamla varoldu¤u ›skalanmamal›d›r. ‹HL'nin baflka herhangi bir meslek lisesi gibi tasarruf edilebilecek bir konu olmad›¤›, arkas›ndaki kesimlerin derinliklerine nüfuz etmifl anlamlar›n›n mutlaka hesaba kat›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Gazeteci-23: Geçmiflte önemli birtak›m farklar vard›. fiimdi en önemli fark, ‹HL'ye gönüllü olarak giden neredeyse tek çocu¤umuzun kalmamas›.. 28 fiubat öncesinde ‹HL'li olmak "kompleks bir durumda" kalmak demekti. Ondan sonra ise büsbütün çetin bir hal oldu ‹HL'de okumak. Bu çocuklar›m›z›, aileleri ve bütün toplum dinamikleri ortaklafla periflan ettik, ruh sa¤l›klar›n› bozduk. Sosyal Bilimci-1: ‹HL'yi bugün her düzeye ve alana sirayet etmifl kalitesiz e¤itimin numuneleri olarak görüyorum. Çok aç›k söylemek gerekirse, bu okullar›n ço¤undan yetiflen ö¤renciler ne do¤ru dürüst "imam", ne de "hatiptir". ‹nsan› dinden edecek kadar yar›md›rlar. Bürokrat-2: ‹HL'nin sorunu çok amaçl› okullar haline gelmeleridir. Çocuk bitirince ne olacak? Din görevlisi olabilir, siyasala, hukuka girebilir, teknik okula gidebilir. Hal böyle olunca çocuk kendini ilahiyat konusunda yetifltirmeyi düflünmedi, böyle bir 151 yükümlülü¤ü oldu¤unu akl›na getirmedi. Zaten aileleri de o amaçla göndermedi. Bu çocuk ne oldu? Revaçtaki üniversitelere gitmeye çal›flt›. Gidenler gitti, gidemeyenler de ilahiyata, o da ayak sürüyerek geldi. ‹yi bir din bilgini, ilahiyatç› olmay› düflünmedikleri için de o kadar saatlik Arapça ve di¤er din dersleri sadece genel kültür gibi kald›. Bütün bunlar ilahiyatlar› da s›¤laflt›rd›. Dini bilgiyi böyle yar›m verirseniz, ö¤renci geri kalan k›sm›n› kendisi tamamlar. Ve bunu kafas›na göre, o günkü rüzgarlara ve e¤ilimlere göre tamamlar. Gazeteci-18: ‹HL, salt say›sal olarak da bak›lsa, meslek okulu olmaktan ç›k›p paralel bir e¤itim sistemi haline gelmifller. Gazeteci-13: Bu okullar›n imam hatip okulu olarak adland›r›lmas›n› çok yanl›fl buluyorum. Hepimiz biliyoruz ki, bunlar meslek okulu de¤il, dini duyarl›l›¤› fazla olan ailelerin çocuklar›n› gönderdi¤i özel statülü okullard›r. “Laik, bilimsel bir sistemde ‹HL'yi bir e¤itim kurumu olarak görmemek gerekiyor. Yetkili biri olsam yurttafllara anlat›p ‹HL'yi ya e¤itim sistemi d›fl›na ya da yüksek ö¤retim düzeyine ç›kar›rd›m.” E¤itim Bilimci-2 STK Temsilcisi-11: ‹HL asl›nda meslek liseleri kapsam›nda de¤erlendiriliyor. Oysa bunlar kanununda da aç›kça belirtildi¤i gibi bu birtak›m dini hizmetlerin yap›lmas› için kurulmufl, özel statülü okullar. Zaten bunlar›n meslek liseleri kapsam›ndan ç›kart›l›p, özel statülü noktaya gelmesi gerekir. Çerçeve bu ama bu çerçeveyi aflm›fl. ‹HL kurulufl amaçlar›n›n çok ötesinde farkl› bir boyut kazanm›fl. Gazeteci-17: Çözülmesi gereken esas sorun bugün toplumun belli bir kesiminin ‹HL'yi normal lise gibi alg›l›yor olufludur. ‹HL normal lise de¤ildir ve bu liseler normal liseymifl gibi düzenlemeler yapmak laikli¤in temel ilkelerinden olan e¤itim birli¤ine ayk›r›d›r. Sendika Temsilcisi-2: ‹HL'ler dinin ö¤retildi¤i yerler de¤il mesleki e¤itim veren kurumlar olmal›d›r. E¤itim Bilimci-2: Sorun ‹HL'nin meslek lisesi olarak görülmemesinden, ‹HL'yi savunan da meslek lisesi olarak görmüyor, devlet de, Diyanet de görmüyor. Bu durum okullar›n tüm mant›¤›n› bozuyor. Laik, bilimsel bir sistemde ‹HL'yi bir e¤itim kurumu olarak görmemek gerekiyor. Yetkili biri olsam yurttafllara anlat›p ‹HL'yi ya e¤itim sistemi d›fl›na ya da yüksek ö¤retim düzeyine ç›kar›rd›m. 152 STK Temsilcisi-5: Meslek liseleri olarak tasarlanm›fl, ancak zamanla uygulamada bu özelli¤ini kaybetmifl olan ‹HL'nin de, meslek lisesi statüsüne uygun bir yap›ya kavuflturulmas›, imam ve hatip ihtiyac›n› karfl›lamaya yetecek say›da ‹HL'nin e¤itime devam etmesi ve bu liselerden mezun olanlar›n arzu ettikleri takdirde kendi alanlar›nda yüksek ö¤renime devam etmeleri sa¤lanmal›d›r. Geriye kalan ‹HL'nin, meslek lisesi statüsü kald›r›lmal› ve gerekli tedrisat ve müfredat uyumu yap›larak bu meslek liseleri normal lise statüsüne dönüfltürülmelidir. “Ortaö¤retim yeniden yap›land›r›lacak ise, çok lise yerine çok programl› lise düflüncesi e¤itimciler taraf›ndan benimsenen bir çözüm olarak ortaya at›lmaktad›r. ‹HL böyle bir yap›da, fen, güzel sanatlar, mesleki e¤itim gibi bir dal olarak yer alabilir.” E¤itim Bilimci-1 Gazeteci-14: ‹HL'nin statüsü sorunlu. Ad› üzerinde, salt imam ve hatip yetifltirmesi gerekirken, e¤itim sisteminin tümüne hükmeden bir yap›ya dönüfltü¤ünü görüyorum. E¤itim Bilimci-1: ‹HL bugünkü yap›lar›yla, din e¤itimi a¤›rl›kl› klasik liseler gibi ifllev görmektedir. Bu okullar kesinlikle bir meslek lisesi de¤ildir. Ö¤rencilerin üniversiteye girifl flans›n› artt›rmak için ço¤u durumda bu okullarda yeterince bir din e¤itimi bile verilmemektedir. Ortaö¤retim yeniden yap›land›r›lacak ise, çok lise yerine çok programl› lise düflüncesi e¤itimciler taraf›ndan benimsenen bir çözüm olarak ortaya at›lmaktad›r. ‹HL böyle bir yap›da, fen, güzel sanatlar, mesleki e¤itim gibi bir dal olarak yer alabilir. Yani seçmeli ders yerine seçmeli program esas al›nabilir. Bu dal› seçecek ö¤renciler, flimdi oldu¤u gibi, e¤itimlerinin devam› olan yüksekö¤retim programlar›na girebilmelidirler. O zaman görülecektir ki çok programl› lise yap›s›nda din e¤itimi, gerçekten bu alanda e¤itim almak isteyenlerin seçene¤i aras›nda yer alacakt›r. E¤er böyle köklü bir de¤iflikli¤e gidilmeyecek ise, yap›lacak ifl, 600'e yak›n olan ‹HL say›s› ilahiyat fakültesi say›s›na indirmektir. Gazeteci-5: ‹HL bugün düz lise konumundad›r. Dün Milli Görüfl'ün arka bahçesi olan ‹HL'ler, asla meslek lisesi de¤ildir. Kapat›larak düz lise haline getirilmelidir. Gazeteci-24: ‹HL'nin laik genel liselerin yerini almas›n› isteyenler acaba Harbiye'ye karfl› bir ideolojik kadro mu yaratmak istiyorlar? Sosyal Bilimci-7: YÖK haks›z karar ve uygulamas›nda direnince iktidar problemi çözmek için çareler aramak durumunda kal›yor. Bu çareler 153 aras›nda ‹HL'nin ad›n› de¤ifltirmek (bunu resmen duymad›k, ama böyle bir flayia var), ayr› bir kanunla meslek liselerinden mezun olanlar›n önlerindeki yüksekö¤renim engelini kald›rmak da var. ‹HL'nin isimlerinin de¤ifltirilmesi bir çare de¤ildir. ‹HL'ye karfl› olanlar isimlerinden dolay› karfl› olsalard›, flu veya bu isimle de¤ifltirilir ve mesele çözülürdü. fiüphesiz olarak biliyoruz ki, muhalefetin sebebi bu okullar›n e¤itim ve ö¤retim özellikleridir; orada, baflka okullara nispetle -bunlarda hiç bulunmayan- din e¤itiminin bulunmas›d›r ve baz› din bilgilerinin daha yo¤un olarak verilmesidir. ‹HL'yi isteyenler ve çocuklar›n› bu okullara göndererek, inançlar›na uygun bir e¤itim ve ö¤retim alarak yetiflmesini arzu edenlerin isimden bir flikayetleri yoktur. STK Temsilcisi-6: Türkiye'deki e¤itimin amac› e¤itimli insanlar yetifltirmekten ziyade tek tip ülke gerçeklerine uygun adam yetifltirmektir. Bu e¤itim sistemi içinde baflka yerlerde yap›lan e¤itimlere ne kadar tahammül edilebilir? Onun için din e¤itiminin devlet kontrolünde, örgün e¤itim içinde, yani ‹HL'de olmas› gerekir. Ad› ‹HL olmaz da baflka bir fley olur. Veya din a¤›rl›kl› lise olur, A lisesi olur. “Türkiye'deki e¤itimin amac› e¤itimli insanlar yetifltirmekten ziyade tek tip ülke gerçeklerine uygun adam yetifltirmektir. Bu e¤itim sistemi içinde baflka yerlerde yap›lan e¤itimlere ne kadar tahammül edilebilir?” Sosyal Bilimci-10: ‹sim de¤iflikli¤inin neyi de¤ifltirece¤ini, bundan ne amaçland›¤›n› aç›kças› anlam›yorum. AKP hükümeti ‹mam Hatip Lisesi demek yerine ‹lahiyat Lisesi, Din Bilimleri Lisesi diyerek en fazla laik taraf›n istedi¤ini yerine getirmifl olur. STK Temsilcisi-6 Sosyal Bilimci-11: AKP hükümeti ‹HL ismini de¤ifltirmekle yetinecek gibi. Ama ad› ilahiyat lisesi filan da olsa sonunda ayn› kap›ya gelecek; kaportay› de¤ifltirip içini de¤iflmedikten sonra çok önemli bir fark olaca¤›n› sanm›yorum. Gazeteci-16: Ça¤dafl e¤itimi din a¤›rl›kl› e¤itimle suland›rarak bilim toplumu yaratamazs›n›z. O nedenle Tayyip Erdo¤an'›n ‹HL'nin ambalaj›n› de¤ifltirerek bu kurumlar› alternatif e¤itim olarak gelifltirmek düflüncesi toplumun gelece¤ini dinamitlemektir. Siyasetçi-5: ‹HL e¤er gereksinimden çok fazla ise ve ortaö¤retim gibi kabul edilirse, kurnazl›k yap›l›p ad› de¤ifltirilerek gene ayn› program ortaya konur ve bütün ö¤renim dallar› aç›l›r ise as›l o zaman ö¤retim birli¤i zedelenir, buna darbe vurulur. Laikli¤in temeli, ö¤retim birli¤i içinde e¤itim yap›lmas›d›r. Bu bozuldu¤u zaman 154 ülke yöneticileri de dinsellefltirilmifl olur. Bundan ne din, ne e¤itim, ne devlet, ne de toplum kazançl› ç›kar. 3.5 ‹mam Hatiplilik Olgusu ve ‹HL Kimli¤i Görüflmelerimizde bir "‹mam Hatiplilik olgusu" olup olmad›¤›n›, varsa bunun ana ö¤elerin neler oldu¤unu ve varsa ‹HL kimli¤inin Türkiye'yi nas›l etkiledi¤ini de sorgulad›k. ‹kinci bölümde genifl bir flekilde bu soruyu ‹HL ö¤renci, ö¤retmen-idareci, mezun ve velilerine sormufl, genellikle çok olumlu tasvirlere tan›k olmufltuk. O kiflilerin s›k s›k dile getirmifl oldu¤u "‹HL'den terörist, h›rs›z, hortumcu ç›kmaz" gibi tespitlerin benzerlerini, görüfl ve öneri derleme çal›flmam›z s›ras›nda ‹HL'ye pozitif bakan -bir k›sm› da ‹HL mezunu olan- kiflilerden de iflittik. ‹HL'ye kuflkuyla bakanlar›n ise esas olarak, tam da bu kimlikten rahats›z olduklar› görülüyor. ‹HL olgusu ve kimli¤inin yan›nda veya karfl›s›nda olmay›p bunlar› sorgulayan gazeteci ve sosyal bilimcilerin yaklafl›mlar› ise, bu sorunun çözümü konusunda önemli ipuçlar› içeriyor. “Türkiye'de kültürel hayata son derecede zarar veren, dini konular› içerdi¤i estetik ve mistik derinliklerden soyutlayan, flekille ve ak›lla s›n›rland›ran ve mühendisli¤e özgü bir vulgarizm ile toplumsal ve politik sorunlara vaziyet eden yeni bir görgüsüz flehir dindarl›¤› türeyerek egemen oluyor.” Sosyal Bilimci-5 Gazeteci-5: ‹HL mensuplar› bugün Türkiye'de ça¤dafll›¤› temsil ediyorlar. Sosyal Bilimci-5: ‹HL ö¤rencilerinin hedefi genellikle mühendislik tahsil etmek. Dolay›s›yla Türkiye'de kültürel hayata son derecede zarar veren, dini konular› içerdi¤i estetik ve mistik derinliklerden soyutlayan, flekille ve ak›lla s›n›rland›ran ve mühendisli¤e özgü bir vulgarizm ile toplumsal ve politik sorunlara vaziyet eden yeni bir görgüsüz flehir dindarl›¤› türeyerek egemen oluyor. Gazeteci-8: ‹HL mensuplar›n›n bireysel kanaatleri, ç›k›fl noktalar› ne olursa olsun, genel olarak ayr› bir sosyal kimli¤in olufltu¤unu, oluflturuldu¤unu söyleyebiliriz. Bu kimli¤i, k›saca/kabaca, hayat›n oda¤›na yerleflen ve her alan›yla hayat› biçimlendirmeyi vazeden bir inanc›n savunuculu¤u ve hatta yer yer cephe savaflç›l›¤› olarak özetleyebilirim. Gazeteci-14: Bu mezunlar öncelikle kendilerine o kimli¤i veriyorlar. Bu da beraberinde toplumun onlara farkl› bir gözle bakmas›na neden oluyor. Sendika Temsilcisi-2: ‹HL ö¤rencileri daha utangaç, sayg›l›, mahcup, dar düflünceli ve 155 politizedirler. Halbuki kendileriyle ve çevreleriyle daha bar›fl›k ve hayat›n daha içinde olmal›lar. Gazeteci-2: Di¤erlerinden daha muhafazakâr bir hayat yafl›yorlar genel olarak. Fakat bunun istisnalar› da var tabii. Sonuçta Türkiye'nin laik bir ülke olmas›n›n böyle bir avantaj› var. Gerçekten ailenin zorlamas›yla gitmiflse bir çocuk ‹HL'ye, o hayat› sürdürmesi en çok 3-5 y›l sürüyor. Sonra baflka seçimler yapabiliyor. Laik bir rejimin böyle bir güvence verebilmesi iyi bir fley tabii. Siyasetçi-5: ‹HL, normal liselerden e¤itim iklimi olarak farkl›d›r. Buray› bitiren gençler oran›n iklimi ile yetifltikleri için yaflama dinsel aç›dan bakarlar. Siyasetçi-3: ‹HL mezunlar›n›n tamam› fleriatç›-tarikatç› de¤ildir. Benim gibi düflünen, sosyal hayat› olan, ibadetlerini de elinden geldi¤ince yapan insan say›s› da çok. Gazeteci-23: Bugün herhalde istisnas›z bütün ‹mam Hatipliler için Tayyip Erdo¤an bir "idol" durumundad›r. Peki Erdo¤an, flimdi kendi çocu¤unu, ama flimdi, bugün, ‹HL'de okutmaz. Bunu bütün ‹HL'liler de seziyordur. Öyleyse ne kald› ‹mam Hatipli olmaktan? Onun için bugün ‹HL'li çocuk kendini sadece Türkiye'nin de¤il, neredeyse ‹slami kesimin bile "safras›" gibi hissetmektedir. “Hiç kimse hakk›nda, söz aras›nda "‹mam Hatip mezunudur, güvenilir adamd›r," dendi¤ini duymad›m. Hiç kimse hakk›nda "bak ‹mam Hatipte ne iyi yetiflmifl" dendi¤ini de duymad›m. ‹mam Hatiplilere yüklenen baz› özellikler, toplumun geneline hakim olan gelenekselci, muhafazakâr kimlikten hiç farkl› de¤il.” Gazeteci-18 156 Gazeteci-18: Hiç kimse hakk›nda, söz aras›nda "‹mam Hatip mezunudur, güvenilir adamd›r," dendi¤ini duymad›m. Hiç kimse hakk›nda "bak ‹mam Hatipte ne iyi yetiflmifl" dendi¤ini de duymad›m. ‹mam Hatiplilere yüklenen baz› özellikler, toplumun geneline hakim olan gelenekselci, muhafazakâr kimlikten hiç farkl› de¤il. Yani, ‹HL'de ö¤rencilere kazand›r›lan ne özellik varsa, mezuniyet sonras›nda toplumun genel nitelikleri aras›na kar›fl›p gidiyor. Gazeteci-6: Böylesine yo¤un bir tart›flman›n konusu edilen her okul ister aksiyoner ister reaksiyoner olsun sert bir kimlik oluflumuna yol açar. ‹HL'ler hem aksiyoner hem de reaksiyoner bir kimli¤e sahipler. Aksiyoner çünkü yap›s› gere¤i bu okullarda ö¤renciler daha din eksenli bir üst kimli¤e bürünüyorlar. Ayn› zamanda reaksiyoner çünkü ideolojik tart›flmalar sonucu ötekileflmifl durumdalar. Dolay›s›yla çift ötekilik yafl›yorlar. Kendilerini dini formasyonun ötesinde bir mensubiyet kimli¤i ile tan›mlad›klar› için bir yandan ‹HL'li olmayanlar› ötekilefltiriyorlar, di¤er yandan laiklik tart›flmalar› sonucu kendileri ötekilefliyor. Gazeteci-7: Son y›llarda ‹HL üzerine yap›lan keskin konuflmalar ve kaleme al›nan yaz›larla bu unsur belli bir ma¤duriyet alt›nda oluflan ezilmifl bir kimlik haline dönüflmüfl olabilir. Çünkü imam-hatipler diye bafllayan cümlelerin ço¤unda genelleme söz konusu. Bu kadar keskin bir genelleme yap›l›nca bireyin farkl›l›¤› bir zaman sonra kan›ksanabiliniyor... “‹mam Hatipli kimli¤i, So¤uk Savafl'›n ideolojik koflullar›nda icat edilmeye çal›fl›ld›. Asl›nda, daha genifl anlamda k›rsal, orta ve alt s›n›f insanlar›n kent hayat›nda modernli¤in yaratt›¤› floklar karfl›s›nda tutunabilmenin önemli bir kimli¤ine dönüfltürülmeye çal›fl›ld›.” Sosyal Bilimci-3 Sosyal Bilimci-4: Kuruldu¤u y›llardan beri ‹HL mezunlar›n›n "düz lise" bitirmek için çabalamalar›, önemli bir kesiminin çift fakülte birden bitirmeleri, bu kimli¤in üzerine yönelen çarp›k ve imal› bak›fl›n tortulaflt›rd›¤› bir komplekse iflaret eder. Bu ayr›nt›n›n haricinde ‹HL'lileri, benim gibi düz lise mezunlar›na göre daha baflar›l›, giriflimci ve renkli flahsiyete sahip insanlar olarak tan›d›m. Sosyal Bilimci-3 ‹mam Hatipli kimli¤i, So¤uk Savafl'›n ideolojik koflullar›nda icat edilmeye çal›fl›ld›. Asl›nda, daha genifl anlamda k›rsal, orta ve alt s›n›f insanlar›n kent hayat›nda modernli¤in yaratt›¤› floklar karfl›s›nda tutunabilmenin önemli bir kimli¤ine dönüfltürülmeye çal›fl›ld›. ‹slamc›lar›n nesil aray›fllar› "‹mam Hatip nesli" olarak da ifade edildi. Ancak genel-kapsaml› bir ‹mam Hatipli kimli¤i gelifltirilemedi. Kentli bat›c› kitlelerin gelene¤i horlay›fllar› ve kendince bir modernlik alan› yaratmalar› genifl k›rsal ve muhafazakâr kitleleri ayr›flmaya itti¤inden Nurculuk, Süleymanc›l›k vb. kimlikleri daha belirgin olarak ortaya ç›k›yor. Ancak, ‹HL çok belirgin bir kimli¤e dönüflemedi. Muhafazakâr gövde içinde ‹slamc›, milliyetçi, liberal ‹HL mensuplar›na rastlayabilmek mümkündür. Gazeteci-17: Nas›l ki bir Galatasaray Liseli olmak ya da bir Robert Kolejli olmak belli kimlikleri kuruyorsa, ‹HL'li olmak da farkl› bir kimli¤i ifade edebilir. Bu son derece normal. Ama e¤er bu kimli¤in temel bileflenini laik-dinci ayr›m› oluflturuyorsa bunun toplumsal bar›fl aç›s›ndan olumsuz olaca¤› ortada. Sosyal Bilimci-11: Asl›nda ‹HL'de iki kutup, iki kal›p çat›fl›r. Birisi Yüksek ‹slam 157 Enstitüsü, di¤eri ‹lahiyat Fakültesi gelene¤idir. Yüksek ‹slamc›lar tipik anlamda "meslekçi"dirler. Dini bilgiye tart›fl›lmaz bir flekilde sahiptirler ama toplumsal aç›dan zay›ft›rlar; d›flar›da olup bitenle ilgili bilgileri k›tt›r. Bunlar kendi bilgilerini ‹HL üzerinden dolafl›ma soktular, ama kuflak olarak büyük ölçüde emekli olmalar› gerekiyor, çünkü Y‹E'leri 1980'de ilahiyatlara dönüfltürüldü. ‹lahiyatç›lar ise dini bilgi ba¤lam›nda Yüksek ‹slaml›lara k›yasla daha gevflektirler, ama söylemleri daha renklidir. Bu çekiflme ‹HL'de acayip bir insan tipolojinin üretilmesine yol aç›yor. Gazeteci-10: Toplumdan ba¤›ms›z de¤il ama, genel geçer toplum de¤erlerinin üzerinde ve benzerlik (bazen dayan›flma) temelinde flekillenen bir kimlik inflas› söz konusu. Ötekini d›flar›da b›rakacak bir siyasal tavra dönüflmedi¤i sürece, bunda bir sak›nca görmüyorum. 1970'li y›llardan sonra ‹HL'nin h›zla ço¤almas›nda etkili olan sol rüzgarlar›n güçlü esiflidir. E¤itim alan gençlerin önemli bir kesiminin sola yönelmesi ve dine kay›ts›zl›ktan düflmanl›¤a kadar uzanan e¤ilimlerin yay›lmas› ‹HL'yi pek çok aile aç›s›ndan çocuklar› için daha korunakl› hale getirmifltir. Gazeteci-23 Gazeteci-19: ‹HL mensup ve mezunlar›n›n ortalama Türkiye insan›n›n ifadesi oldu¤unu düflünüyorum. Bir ölçüde dindar, bir ölçüde vatansever, bir ölçüde herhangi bir iflle ilgilenen, ülkesine karfl› görevlerinin bilincinde bir insan prototipi... fiu s›ralar Türkiye'nin Baflbakan›n›n bir ‹HL mezunu olmas› ve bu kiflili¤in, siyasi hüviyetiyle yüzde 50'lerin üzerinde bir ilgiye mazhar olmas› ilginç de¤il mi? Siyasetçi-4: Babam beni ‹HL'ye gönderirken, sa¤-sol kavgas›ndan duydu¤u endifleden hareket etmifltir. Bunun ne kadar do¤ru ve babam›n ne kadar hakl› oldu¤unu zamanla gördüm, benimle beraber mahallede misket oynad›¤›m›z arkadafllar›m›n birço¤u bu olaylarda hayat›n› kaybetti. Birço¤u mahkemelerde, hapishanelerde sürünerek sa¤l›¤›n› kaybetti. Bunlardan en az etkilenen insanlar olarak biz e¤itim hayat›m›za devam edebildik. Gazeteci-23: 1970'li y›llardan sonra ‹HL'nin h›zla ço¤almas›nda etkili olan sol rüzgarlar›n güçlü esiflidir. E¤itim alan gençlerin önemli bir kesiminin sola yönelmesi ve dine kay›ts›zl›ktan düflmanl›¤a kadar uzanan e¤ilimlerin yay›lmas› ‹HL'yi pek çok aile aç›s›ndan çocuklar› için daha korunakl› hale getirmifltir. Gazeteci-27: Halk›n fakir tabakas› ve iflçi-memur, köylü kentli herkesin çocu¤unu, k›z erkek ay›r›m› yapmadan ‹HL'ye vermesiyle sonuçta, ortaya ç›kan millî ve manevi de¤erlere ba¤l› bir neslin hizmete talip olup, ülke yönetimine yön vermesi imkanlar›n›n bir 158 baflkalar›n› k›skand›rmas› sonucu, bilinen elim sonuçla yüz yüze gelindi. Sosyal Bilimci-6: Taflran›n dindar ve görece dar gelirli ailelerden gelip, ‹HL'lerde okuyan ve politik tercihleri Milli Görüfl Hareketi partilerinde ifadesini bulan bir alternatif elit. Tabii bu tan›ma uymayan, ‹HL'den gelip "normal" (normlara uygun) özellikler tafl›yanlar da var. Katsay› kalsa da kald›r›lsa da ‹HL sorununun sorun olma vasf›n› koruyaca¤›n› söyleyenlerin sesi ise, giderek daha da keskinleflen ve siyasallaflan tart›flmalar nedeniyle pek duyulmuyor. STK Temsilcisi-6: ‹HL bir nesil haline geldi. Bunlar toplumsal dayan›flmay›, toplum içindeki yaralar›n sar›lmas›n›, bireylerin birbirlerine rahat daha huzurlu davranabilmelerini sa¤lamakta büyük gayret gösteren ve baflar›l› olan bir nesildir. 3.6 Katsay› Tart›flmas› ‹kinci bölümde, ‹HL ö¤rencilerinin ezici bir ço¤unlukla, neredeyse tek sorun olarak üniversiteye giriflteki katsay› uygulamas›n› gördüklerini belirtmifltik. Görüfl ve öneri taramas› yapt›¤›m›z dönemde, AKP hükümeti YÖK Yasas›'nda birtak›m de¤ifliklikler yaparak meslek lisesi ö¤rencilerini olumsuz etkileyen katsay›da, ö¤renciler lehine önemli iyilefltirmelere gitmemiflti ve buna ba¤l› olarak Türkiye bir bütün olarak ‹HL ve katsay› sorununu tart›flm›yordu. Bununla birlikte kendilerine ulaflt›¤›m›z herkes katsay› konusundan haberdard› ve belli görüfllere sahipti. Hiç kuflkusuz ‹HL'ye olumlu bakanlar›n katsay›ya karfl› ç›kt›¤›n›, bu okullara olumsuz anlamlar yükleyenlerin de katsay›y› savunduklar›n› saptad›k. Ama ‹HL'ye hiç sempatik bakmamakla birlikte katsay›n›n bir eflitsizlik do¤urdu¤unu, bu nedenle kald›r›lmas› gerekti¤ini savunan çok kifliyle karfl›laflt›¤›m›z›n da alt›n› çizmeliyiz. Katsay› kalsa da kald›r›lsa da ‹HL sorununun sorun olma vasf›n› koruyaca¤›n› söyleyenlerin sesi ise, giderek daha da keskinleflen ve siyasallaflan tart›flmalar nedeniyle pek duyulmuyor. Gazeteci-19: Çözüm Türkiye'nin gerçekten demokratikleflmesidir. Bu süreçte e¤itim hayat›n›n da demokratikleflmesi gerekir. Ve o süreçte ‹HL de toplum beklentilerine uygun bir statüye kavuflacakt›r. Hemen yap›lmas› gereken ise, ‹HL'ye ve di¤er tüm meslek okullar›na yönelik katsay› ayr›mc›l›¤›n› ortadan kald›rmakt›r. Sosyal Bilimci-6: Din e¤itimi cemaatlere b›rak›lamad›¤› sürece, hiç olmazsa ‹HL 159 mezunlar›na yüksek ö¤renime giriflte dezavantajl› konuma getiren katsay›lar, vs. ortadan kalkmal›, eflit muamele görmeliler. Sendika Temsilcisi-3: Kendi alan›n› tercih etmeyeni cezaland›rmaktan vazgeçip kendi alan›n› tercih edeni ödüllendirici bir puanlama öneriyoruz. Gazeteci-10: Katsay› sorununu hukuk çözmeli. YÖK Baflkan›'n›n "devlet iktidar›" olarak tavsif etti¤i unsurlar da bu sonucu kabullenmeli, daha do¤rusu "hukuku" sindirmeli. Baflka çözüm yolu gözükmüyor. Siyasetçi-6: fiu anda YÖK'ün yapt›¤› farkl› katsay› uygulamas› 8. Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›'na ve dolay›s›yla Anayasan›n 166. maddesine ve bu plan›n uygulanmas› ile ilgili kanuna aç›kça ayk›r›. Siyasetçi-2: Madem s›nava giriyor ve sonucunu al›yor, hakk›n› ver. Yok, sen 100 soru yapm›fls›n ama baflkas›na 100 puan veririm, senden 30 puan k›rar›m demenin adaletle ne ilgisi var? Gazeteci-22: Kasay› uygulamas› çok büyük bir haks›zl›k. O noktada hem ‹HL'ye, hem de meslek liselerine yönelik bu uygulama gerçekten insanl›k d›fl›. E¤er çok fazla ‹HL'linin üniversiteye girmesini istemiyorsan›z bu okullara daha az say›da, ihtiyaca ö¤renci al›rs›n›z. ‹nsanlar› cezaland›rmak gereksiz. ‹nsanlar›n önünün kapat›lmas›na elbette karfl›y›m, ama bir din görevlisinin yetifltirilmesi için verilen e¤itimle mühendis yetifltirmek için verilen e¤itim ayn› olamaz olmamal›. STK Temsilcisi-2: Anayasaya göre kanunlar önünde herkes eflittir. Üniversite girifl s›nav›nda meslek lisesi ve özellikle ‹HL mezunlar›na, fakülte seçme hakk›n›n s›n›rland›r›lmas› aç›kça anayasa ihlalidir. Bu haks›zl›¤›n giderilmesi gerekmektedir. “E¤er çok fazla ‹HL'linin üniversiteye girmesini istemiyorsan›z bu okullara daha az say›da, ihtiyaca ö¤renci al›rs›n›z. ‹nsanlar› cezaland›rmak gereksiz.” Gazeteci-22 160 Gazeteci-2: Bu katsay› uygulamas› zaten çok saçma. Birincisi ‹HL zaten meslek okulu de¤il. Öyle olsayd› dahi yap›lan uygulama yine haks›z. ‹nsanlar meslek okullar›na bir alt›n bilezi¤im olsun diye, biraz da baflka seçenekleri kalmad›¤› için gidiyorlar. Dolay›s›yla onlar› ailelerinin hatta kendilerinin yapt›¤› seçimlere mahkum etmek haks›zl›k Ö¤rencilerin fikir de¤ifltirebilme haklar› olabilmeli. Bir hemflire aday› flans›n› denemek istiyorsa doktor olmaya çal›flabilmeli. Hadi onun önünü açmak daha kolayd›r ama mesela ABD'de t›p okumufl adam tarih yüksek lisans› yapabilir. Oralarda bu konuda daha esnek davran›l›r. Mühendislik okumufl oldu¤u halde sonradan tarihçili¤i seçip baflar›l› olmufl insanlar da vard›r. “Bugün ‹HL'ye giden çocuk di¤er liselerde okuyan ö¤renciden yüzde 40 daha az kültür dersi almay› kabul ediyorsa o zaten üniversite s›nav›nda geri kalmay› kabul ediyor demektir. B›rak onu, o zaten yar›flta elenir gider.” STK Temsilcisi-6: Bugün ‹HL'ye giden çocuk di¤er liselerde okuyan ö¤renciden yüzde 40 daha az kültür dersi almay› kabul ediyorsa o zaten üniversite s›nav›nda geri kalmay› kabul ediyor demektir. B›rak onu, o zaten yar›flta elenir gider. fiimdi anne baba "art›k e¤er ben çocu¤umu normal liseye gönderirsem o üniversite yar›fl›nda geri kalmaz, ben ona dini bilgileri evde kendim ö¤retirim," diyecektir. Ben önümüzdeki 3-5 y›l içinde bu flekle dönüflece¤ini görüyorum. 5-6 y›l sonra ‹HL'nin daha az ra¤bet gören okullar olaca¤›n› düflünüyorum. Katsay› problemi afl›lsa dahi bu böyle olacakt›r. STK Temsilcisi-6 Gazeteci-3: Katsay›lar flu andaki durumda eflitlenmeli. ‹nsanlar ma¤dur edilmemeli. Fakat ileriki y›llara yönelik de ne kadar ‹HL ö¤rencisine ihtiyaç var o belirlenip ona göre kontenjan oluflturulmal›, fazla olanlar kapat›lmal›. Siyasetçi-7: Ailenin verdi¤i bir karardan dolay› çocu¤un ma¤dur edilmesi adaletle ba¤daflmaz. Üniversite s›nav›nda bir ‹HL mezunu, fen derslerinde yetersiz olmas›na ra¤men Fen liselerinden, normal liselerden mezun olan ö¤rencilerle yar›fl›yorsa b›rak›n, gayreti varsa, baflarabiliyorsa kazans›n. Gazeteci-7: E¤itimde f›rsat eflitli¤i önemli ve bu konuda ayr›mc›l›k yap›lmas› do¤ru de¤il. Katsay› üzerinden üstü kapal› bir engelleme yap›laca¤›na ve dolay›s›yla bütün meslek lisesi ö¤rencilerinin gelece¤i karart›laca¤›na daha dürüst ve mant›kl› formüller bulunmal›. Amaç ‹HL mezunlar›n› kendi alanlar›na özendirmek ise bunun baflka yollar› aranmal›... Siyasetçi: Genelde tart›fl›lan meslek liseleridir... Buna karfl› ç›kanlar da bunun sak›ncalar›n› görüyorlar. O zaman pireye k›z›p, yorgan yakman›n bir mant›¤› da yok. "‹HL ile mücadele edece¤im" diye birçok meslek lisesinin de haklar›n› k›s›tlaman›n hakkaniyetle ba¤dafl›r yan› yoktur. 161 “Gerekli yerlere de söyledim: üniversite engelini kald›rd›¤›m›z zaman 3-5 sene sonra yine sorun olacak. Niye sorun olacak? Bu sefer de ö¤renci y›¤›lmas› olacak, bu sene flu kadar, gelecek sene onun 2 misli, 3 misli. 34 sene sonra ne olacak? Tekrar t›kanacak...” Bürokrat-3 Bürokrat-3: Gerekli yerlere de söyledim: üniversite engelini kald›rd›¤›m›z zaman 3-5 sene sonra yine sorun olacak. Niye sorun olacak? Bu sefer de ö¤renci y›¤›lmas› olacak, bu sene flu kadar, gelecek sene onun 2 misli, 3 misli. 3-4 sene sonra ne olacak? Tekrar t›kanacak... Y›¤›lma durumunda bunlara bir engel koyamad›¤›m›z için okullardaki ö¤renci say›s› yine 250-300-400 bine ç›kacak ve arkas›ndan o duyarl› kesimler yeniden "Türkiye'de çift kulvarl› e¤itim yap›l›yor, Tevhid-i Tedrisat deliniyor" diyecekler. Eski günlere dönece¤iz. Biz bu filmi seyretmeye bir türlü doyam›yoruz, sürekli ayn› filmi seyrediyoruz. Sosyal Bilimci-10: Yaklafl›k 600-700 bin meslek lisesi ö¤rencisinden söz ediyoruz. 2003-2004 y›l›nda bunun 85.000 ‹HL ö¤rencisi. Bu 85.000 hepsinin imam olaca¤› da yok zaten. Tamam›n›n ilahiyatlara gitmesi de mümkün de¤il. Daha önemlisi katsay›yla öbür 600.000 önünü de kesmifl oluyoruz,. Ve bu 600.000 çocu¤un büyük k›sm› köylü, iflçi, alt düzey gelirli ailelerden geliyor. ‹kinci bir sak›nca da; hep sözü edilen meslek liselerinin teflvikini bir yana at›p çocuklar› genel liselere yöneltmemiz. Beni rahats›z ediyor ama, kald›r›ls›n da diyemiyorum. Bürokrat-1: Bu konudaki araflt›rmalar ortada. ‹HL ö¤rencileri katsay› yokken nerelere girmifller, baflar› oranlar› neymifl? Çok düflük. Bak›n bu ülkede baz› kesimler ideolojik tak›nt›lar› yüzünden habbeyi kubbe yap›yor. Ortal›k efsaneden geçilmiyor. Katsay› kald›r›l›rsa k›yamet kopmamal› asl›nda ama kopar, kopar demeyeyim de kopabilir. Baz› çevreler flimdiden onun haz›rl›¤›n› yap›yor. Kald› ki katsay› kalksa da baflvurular›n eskisi gibi artaca¤›n› sanm›yorum. Sosyal Bilimci-11: Katsay› kalkt›¤›nda üniversiteye mevcut koflullarda yüzde kaç›n›n girebilecek düzeye sahip oldu¤u oldukça tart›flmal›. Eskiden de tart›flmal›yd›, flimdi de tart›flmal›. Zaten gelir düzeylerinin oldukça düflük olmas› dershane imkanlar›n› çökertiyor. Dini sivil kurumlar›n ‹HL üzerine özellikle taflrada bir yat›r›m yapmalar› söz konusu de¤il. ‹stanbul'da ‹HL odakl› birkaç dernek, vak›f var ama taflrada art›k kendi ya¤lar›yla kavrulduklar›n› düflünebiliriz. Gazeteci-21: ‹HL ile di¤er okullar müfredat aç›s›ndan eflit de¤ilse, üniversitelere girme konusunda da eflit olmalar› gerekmez. 162 E¤itim Bilimci-1: ‹HL mezunlar›na üniversite s›navlar›nda eflit muamele uygulanmad›¤› görüflüne kat›lm›yorum. Bu okulu bitirenler, düflünülenin aksine, okullar›n›n devam› niteli¤inde olan ilahiyat fakültelerine ek puanla ve daha avantajl› girebilmektedirler. T›pk› ö¤retmen liselerini bitirenlerin e¤itim fakültelerine girdikleri gibi. Bu gerçekler göz ard› edilerek ‹HL ö¤rencilerinin, alan› d›fl›ndaki programlara girmelerini kolaylaflt›ran çözümlerin gündemde tutulmas›n› yapay bir sorun olarak görüyorum. “Madem bunlar›n aileleri oraya soktu bu çocuklar›, katsay›n›n oldu¤unu bile bile gönderdiler, o zaman ben de katsay›dan yanay›m. Çünkü toplumsal yarar› da düflünmek laz›m.” Sosyal Bilimci-9 Siyasetçi-5: Meslek liselerinin devlete maliyeti fazlad›r ve bunlar›n normal liseler gibi düflünülmesi yanl›flt›r. Kald› ki meslek liseleri de kendi alanlar›nda s›navs›z geçifl haklar›na sahiptir ve desteklenmektedir. ‹HL'yi ma¤dur oluyormufl gibi düflünmemek gerekir. Sendika Temsilcisi-1: ‹HL'lilerin ma¤dur oldu¤u asl›nda politik iddialard›r. Kendi alanlar›n› tercih ettiklerinde ortaya ç›kan s›k›nt›lar çözülmelidir. Mesleki-teknik liselerin sorunlar›n› azaltmak için ilk ad›m olarak genel ortaö¤retim içindeki paylar artt›r›lmal›, e¤itimin niteli¤i yükseltilmelidir. Ö¤rencilerin ilgi ve yetenekleri göz önüne al›narak mesleki-teknik ortaö¤retim pay›n›n artt›r›lmas› sa¤lan›rsa, üniversiteye giriflteki sorunlar kendili¤inden azalacakt›r. Bu çerçevede, mesleki teknik ortaö¤retim mezunlar›n›n mimarl›kmühendislik fakültelerine geçifli kolaylaflt›r›lmal›d›r. Sosyal Bilimci-9: ‹ki fleyi düflünmek laz›m: bir yanda insanlar›n kendi bireysel hak ve özgürlükleri, di¤er yanda toplumun yarar›. Madem bunlar›n aileleri oraya soktu bu çocuklar›, katsay›n›n oldu¤unu bile bile gönderdiler, o zaman ben de katsay›dan yanay›m. Çünkü toplumsal yarar› da düflünmek laz›m. 3.7 Katsay› Nas›l Çözülür? YÖK Yasas›'n›n 45. maddesinin "a" bendi "Bir mesle¤e yönelik programlar uygulayan liselerin mezunlar›, Yüksekö¤renim Kurulu taraf›ndan belirlenecek ayn› alanda bir yüksekö¤retim kurumuna girerken, baflar› notlar› ayr›ca tespit edilecek bir katsay› ile çarp›lmak suretiyle de¤erlendirilerek girifl s›nav› puanlar›na eklenir" diyor. YÖK 30 Temmuz 1998'de, 28 fiubat sürecinin haz›rlad›¤› elveriflli bir ortamda, kamuoyunda herhangi bir tart›flmaya gitmeden, yasan›n kendine verdi¤i hakk› kullanm›fl ve böylelikle ‹HL'ye yönelik ilgi azalmas›n› t›rmand›rmakla 163 AKP hükümeti, uzun bir süre YÖK'ü karar›n› de¤ifltirmesi için ikna etmeye çal›flt›. Bu olmay›nca, t›pk› YÖK gibi, kamuoyunda yeterince tart›flmadan, bir oldu bittiyle katsay›y› kald›racakm›fl gibi hareket etti. kalmam›fl, tüm meslek liselerinden de büyük bir kaç›fla neden olmufltu. AKP hükümeti, uzun bir süre YÖK'ü karar›n› de¤ifltirmesi için ikna etmeye çal›flt›. Bu olmay›nca, t›pk› YÖK gibi, kamuoyunda yeterince tart›flmadan, bir oldu bittiyle katsay›y› kald›racakm›fl gibi hareket etti. Ama son anda Üniversiteleraras› Kurul (ÜAK) ile görüflmeler sonucunda gelifltirilen bir ara formülü benimsedi ve yasalaflt›rd›. Ancak bu yasa Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer taraf›ndan veto edilince, hükümet katsay› sorununu dondurmak durumunda kald›. Türkiye katsay›y› yo¤un bir flekilde tart›flmadan önce, katsay›n›n kald›r›lmas›n› savunanlar›n da bunun yöntemi konusunda farkl› görüfllere sahipti. Kimileri, bunun çok kolay oldu¤unu, önemli olan›n Hükümetin iradesi oldu¤unu ileri sürerken, toplumsal mutabakat›n flart oldu¤unu söyleyenler de bulunuyordu. Gazeteci-4: Katsay› çözülmesi gereken bir sorundur. ÖSS yönetmeli¤inde küçük bir de¤ifliklik yap›larak bu konu afl›labilir. STK Temsilcisi-4: Üniversite katsay› probleminin çözüm yeri YÖK veya Üniversiteleraras› Kurul de¤ildir. Onlarla konuflulur, ama çözüm yeri Meclis'tir. Gazeteci-15: Meslek lisesi ve bu kapsamda ‹mam Hatip mezunlar›n›n önündeki katsay› engelinin kald›r›lmas›, uzlaflma sa¤lanmas›na ba¤l› de¤il. TÜS‹AD veya YÖK itiraz etse de, bas›n›n bir bölümü tepki gösterse de, bu de¤ifliklik gerçekleflecek. Gazeteci-10: AKP katsay›y› kald›rmal›, ama öncelikle bu konuda bir konsensüs sa¤lanmal›. Gazeteci-11: Bu tabloyu AKP'nin TBMM'deki say›sal üstünlü¤üyle çözmek yerine muhalefetteki CHP ile uzlaflarak de¤ifltirmesinin mümkün ve do¤ru olaca¤› kan›s›nday›m.. 3.8 ‹HL Mezunlar›n›n Gidebilece¤i Fakülteler S›n›rlanmal› m›? Katsay› tart›flmas›n›n bir uzant›s› olarak, ‹HL mezunlar›n›n arzu ettikleri fakültelere gidip gidemeyecekleri de önemli sorun olarak ortada duruyor. Kuflkusuz bu noktada da farkl› görüfller var. 164 S›n›rlama olmamas›n› isteyenler, bizim de saha araflt›rmas›nda aç›k bir flekilde saptad›¤›m›z bir gerçe¤in alt›n› çiziyorlar: "Veliler çocuklar› imam, hatip veya ilahiyatç› olsun diye bu okullara yollam›yorlar." ‹HL'nin esas olarak ilahiyat fakültelerine ö¤renci yollamas› tezinin, ilginç bir flekilde kimi muhafazakâr çevrelerce de benimsenmeye bafllad›¤›n› görüyoruz. Bu kifliler, halk›n din e¤itimi ihtiyac›n›n, ileriki bölümlerde daha ayr›nt›l› ele alaca¤›m›z gibi, örgün e¤itim kurumlar›nda baflka bir flekilde veya flekillerde karfl›lanmas›yla ‹HL'ye ilginin azalaca¤›n› ve bu sayede bu okullar›n niteli¤inin art›r›labilece¤ini savunuyorlar. Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n üst düzey yöneticilerinin de alt›n› çizdi¤i gibi Türkiye'nin kaliteli din görevlisi ihtiyac› her geçen gün kendisini daha fazla dayat›yor. Öte yandan iyice ‹HL mezunlar›na tahsis edilmifl bir görüntüdeki ilahiyat fakülteleri, ‹HL'deki nitelik kayb›ndan do¤rudan etkileniyor. Bir di¤er dikkat çekici husus, ‹lahiyatlarda k›z ö¤renci oran›n›n giderek artmas›. Öte yandan ilahiyatlardaki baflar›l› ö¤renciler, özellikle de k›zlar, üniversitede kalmay› arzuluyor. Bu zincirleme etki sonucu, ‹HL'den ve ilahiyat fakültelerinden, ça¤›n gerektirdi¤i nitelik ve donan›mlara sahip din görevlileri çok zor ç›k›yor. STK Temsilcisi-7: ‹HL mezunu ö¤renciler ilahiyat haricindeki fakültelere de girebilmelidirler. ‹slam'da ruhban s›n›f› yoktur. Hangi meslek gurubuna ait olursa olsun, kifli ‹slam'dan eflit derecede sorumludur. Onun için ‹slami ilimler alm›fl gençler her sahada rahatl›kla meslek sahibi olabilirler. Hiçbir zaman göz ard› edilmemesi gereken bir gerçek, ailelerin evlatlar›n› imam olsun diye ‹HL'ne göndermedikleridir.. Gazeteci-19: Böyle bir s›n›rland›rman›n mant›¤›n› e¤itim özgürlü¤ü, insanlar›n eflitli¤i ve toplumun beklentilerine cevap vermek bak›m›ndan anlamak gerçekten mümkün de¤ildir. Böyle bir s›n›rlama, nereden kaynaklan›yor? Bunun tek kelimelik cevab› var: fiüphe! "‹HL mezunlar› flu flu alanlara giderse" diye bafllayan flüpheler! ‹HL'nin e¤itiminden kuflku, oraya giden çocuklardan kuflku... Belki ailelerinden kuflku... Buna demokratik bir sistemde, kimin hakk› olabilir? fiüphe edenlere flüphe etme hakk›n› kim verdi? Ya toplumun geriye kalan› da o insanlardan flüphe eder ve onlar›n birtak›m yerlere gelmesini istemezse! Kimin kuflkusu meflru, kiminki meflruiyet d›fl› say›lacakt›r? ‹HL'ye ve tüm meslek liselerine tüm alanlar aç›k olmal›d›r. Tek ölçü yap›lan s›navdaki baflar› olsun. De¤erlendirme eflit yap›ls›n. Uçabilen, kanad› olan uçsun. Bu zincirleme etki sonucu, ‹HL'den ve ilahiyat fakültelerinden, ça¤›n gerektirdi¤i nitelik ve donan›mlara sahip din görevlileri çok zor ç›k›yor. 165 “S›n›rl› say›da ‹HL, her fleyden önce, düzgün ve kaliteli, dini tefekkürün tohumlar›n›n yeflerdi¤i ‹lahiyat Fakültelerinin bilimsel-lojistik ortamlar› ifllevi görmelidir.” B›rakal›m bu ülkenin tüm çocuklar›, ülkelerine verebilece¤ini verme imkan›na sahip olsun. Önünü kesti¤imiz çocuklar›n, ülkeye hangi alanlarda katk›da bulunma imkan›n› engelledi¤imizi düflünmek gerekmiyor mu? Sosyal Bilimci-1 Bürokrat-3: Örgün e¤itimde seçmeli din dersi koyarak ‹HL'nin kontenjanlar› belli bir noktaya çekilmeli, ama bu çocuklar›n önüne belli bir engel de konulmamal›. En az›ndan mesela bir felsefe, sosyoloji, psikoloji, tarih, edebiyat, hukuk okuyabilmeliler. AB'ye haz›rland›¤›m›z flu günlerde onlarla rekabet edebilmemiz için din hizmetleri alan›nda çal›flan insanlar›m›z›n kaliteli olmas› laz›m. Befleri bilimlerle ilgili olmalar› laz›m. Ayd›nlar›m›z›n bir çeliflkisi de bu. Bizi meslek lisesi alan›na yönlendirmeye çal›fl›yorlar, biz de onlara ›srarla "biz Ruhban yetifltirmiyoruz çünkü meslek lisesi olursak biz bir Ruhban yetifltirmifl oluruz," diyoruz. ‹HL'de yüzde 60 / yüzde 40 dengesi var bizde. Yüzde 70/yüzde 30 flekline dönüfltürürsek Cumhuriyet öncesine döneriz ki bu Tevhid-i Tedrisat'a da ayk›r› olur. Biz elemanlar›m›z›n daha kaliteli olmas›n› istiyoruz, bunun için de sadece ilahiyata mahkum edilmek istemiyoruz. Sosyal Bilimci-1: S›n›rl› say›da ‹HL, her fleyden önce, düzgün ve kaliteli, dini tefekkürün tohumlar›n›n yeflerdi¤i ‹lahiyat Fakültelerinin bilimsel-lojistik ortamlar› ifllevi görmelidir. Bununla beraber, ‹HL'den mezun olanlar›n baflka alanlarda ö¤renim görmek istemeleri durumundaysa farkl›, ek bir e¤itim zorunlu k›l›nmal›d›r. Bunun bir yolu, ortaö¤retim düzeyinde okullar›n ifllevsel farkl›laflmaya tabi k›l›nmalar› olabilir. Örne¤in, mühendis olmak için s›k› bir fen bilimleri e¤itimi esas al›nmal›d›r. Bunun gibi, iyi bir ilahiyat e¤itimi için de ortaö¤retimde bir din bilimleri e¤itimi almak flart olmal›d›r. Ama alanlar aras›nda geçifl, yeniden formasyon kazand›racak ek bir e¤itime tabi k›l›nmal›d›r. Hangi alanlara daha fazla ihtiyaç duyuldu¤u makro düzeyde saptanmal› ve ö¤renciler buna göre yönlendirilmelidir. Sosyal Bilimci-3: Ya devlet di¤er okullara da seçmeli genifl bir din e¤itimi imkan› koyup (Kur'an, Peygamber hayat› ve uygulamalar›, ‹slam ilimleri ve akaidi) ; ‹HL'yi imam yetifltiren ve ‹lahiyata alt yap› oluflturan okullara dönüfltürecek ya da ‹HL mezunlar› bu haliyle istedikleri üniversiteye serbestçe girmeli. Sosyal Bilimci-8: 166 ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakültelerin s›n›rland›r›lmas›, mezunlar herhangi bir siyasi oluflumu destekleme e¤iliminde olsalar bile, do¤ru de¤ildir. Gazeteci-7: ‹HL'de elde edilen kültürü e¤er bir temel kabul edersek ve bu temel bilginin de¤erlendirilmesini istersek belli bir s›n›rlama yap›labilir. Mesela sosyal bilimlerin ço¤unda ‹HL bilgileri yol gösterici olabilir. “‹HL'de elde edilen kültürü e¤er bir temel kabul edersek ve bu temel bilginin de¤erlendirilmesini istersek belli bir s›n›rlama yap›labilir. Mesela sosyal bilimlerin ço¤unda ‹HL bilgileri yol gösterici olabilir.” Gazeteci-7 Siyasetçi-3: ‹HL'de okuyanlar›n bir k›sm›n› ilahiyata yönlendirirken, di¤er üniversitelere gitmek isteyenlere de, son s›n›fta düz liseye geçme imkan› yaratabiliriz. Gazeteci-9: Birtak›m "fark derslerinin" s›navlar›n› vererek bu çocuklar üniversiteye de girebilmelidirler. Ancak, inanç e¤itimi üzerine bilim e¤itimi infla edilmek istendi¤i zaman problem ç›k›yor. En kaba tan›m›yla lise düzeyinde "teoloji" okuyan ö¤renci bunun üzerine örne¤in t›p e¤itimi almak istedi¤i zaman ortaya "inanc›na ayk›r› oldu¤u için kadavra dersinden kaçanlar", "erkek hastaya dokunmak istemeyen kad›n doktorlar" gibi rezillikler ç›kar ve kavga gürültü kopar... Gazeteci-26: Meslek lisesi mezunlar›n›n kendi alanlar›nda e¤itimlerine devam edebilmelerine iliflkin olanaklar› art›rmak bu okullar›n mezunlar›na tan›nmas› gereken bir imkând›r. Örne¤in ilahiyat fakültelerinin kontenjanlar› art›r›l›r, ‹mam Hatip mezunlar›n›n dinsel e¤itimde daha da derinleflmeleri sa¤lanabilir. Ama böyle bir tart›flma ya da çal›flma yap›lmamaktad›r, çünkü dert bu de¤ildir. E¤itim Bilimci-1: fiimdiki uygulamada ‹HL mezunlar› istedikleri fakülteye baflvurabilmektedirler. S›n›rlama diye bir uygulama bulunmamaktad›r. ‹HL okul ve ö¤renci say›s› kesinlikle s›n›rland›r›lmal› ve bu okullar, ilahiyat fakülteleriyle iliflkilendirilecek konuma getirilmelidir. Gazeteci-5: ‹HL mezunlar› bu haliyle ancak ilahiyat fakültelerine girebilirler. Sosyal Bilimci-5: Kant'›n Üniversite risalesinde belirtildi¤i gibi, ilahiyat okullar›n›n 167 Sonuçta ‹HL'ler günümüz Türkiye'sinde k›zlar›n okullaflmas› konusunda, çarp›c› ve olumlu bir istisna oluflturuyor. üniversiteye al›nmas›n›n üniversitenin do¤as›yla ba¤daflmad›¤›n› düflünüyorum. Üniversite, Tanr› ba¤›ml› düflünüflten s›yr›lmay› ifade eder. ‹lahiyatlar fakülte yap›lmamal›yd›. Bunlar meslek yüksek okulu olarak teflkilatlanmal›d›r. Dolay›s›yla ‹mam Hatip Okullar›n›n mezunlar› sadece ‹lahiyat Yüksek Okullar›na al›nmal›d›r. Gazeteci-24: Türkiye'nin girmek amac›yla kap›s› önünde kamp kurdu¤u AB ülkelerinde ‹HL gibi okullar var m›? Yok! Avrupa ülkelerinde meslek okullar› (liseleri) mezunlar›n›n istedikleri üniversitenin istedi¤i fakültesine girme hakk› var m›? Yok! Gazeteci-28: Meslek liselerinden mezun olanlar›n üniversiteye kabul edilme olana¤› hemen hiçbir geliflmifl ülkede bizdekinden fazla de¤il. Onlarda da, bizde de meslek lisesi mezunlar›na kendi dal›nda yüksek ö¤renim görme olana¤› veriliyor. Nitekim bizdeki rakamlar da bu flekildeki teflvikin benimsendi¤ini gösteriyor: 2001 y›l›nda ç›kan 4702 say›l› Yasaya göre meslek lisesi mezunlar›na, meslek yüksek okuluna s›navs›z girme hakk› tan›nd›¤› için bundan yararlanan ö¤rencilerin say›s› 300 bine yaklaflt›. Keza mesleki ve teknik ö¤retim ö¤rencileri say›s› 2001-2002'de 947 bin 358 iken 2002-2003'te 981 bin 224'e ç›kt›. Oysa kamuoyuna tam aksi yönde mesajlar veriliyor. 3.9 K›z Ö¤rencilerin Durumu S›n›rlamadan söz edince, ‹HL'de k›zlar›n okumas› üzerinde durmak kaç›n›lmaz oluyor. Bilindi¤i gibi, toplumun önemli bir kesimi, kad›nlardan din görevlisi olmad›¤› ya da az oldu¤u gerekçesiyle k›zlar›n ‹HL'ye gitmesine karfl› ç›k›yor. Öte yandan raporumuzun birinci bölümünde ayr›nt›l› bir flekilde rakamlar›n› verdi¤imiz gibi, ‹HL'de k›z ö¤renci say›s› kademeli bir flekilde artt›¤›n›, hatta bir ara oran olarak erkekleri de geçti¤ini biliyoruz. ‹HL'yi sadece bir meslek lisesi olarak görenler, bir paradoks olarak niteledikleri bu durumun sona erdirilmesini savunuyorlar. Fakat olay›n bir de baflka boyutu söz konusu. fiöyle ki, özellikle sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itime geçilmesiyle birlikte, baz› muhafazakâr aileler, beflinci s›n›ftan sonra k›zlar›n› okullardan çekiyorlar. Hele sekiz y›ldan sonra k›z ö¤rencilerin okutulmas› konusunda ülkemizde büyük sorunlar yaflan›yor. Söz konusu aileler, ‹HL'ye k›z çocuklar›n›, sadece din e¤itimi als›nlar diye de¤il, ayn› zamanda ve belki de daha önemlisi, ahlaki kayg›larla yolluyorlar. Sonuçta ‹HL'ler günümüz Türkiye'sinde k›zlar›n okullaflmas› konusunda, çarp›c› ve olumlu bir istisna oluflturuyor. 168 Gazeteci-9: ‹slam'da "kad›n imam" yoktur ve fleriatç›lar bu liselerde k›z ö¤rencilerin ne arad›klar› sorusuna cevap veremiyorlar... "Dinini ö¤rensin" cevab› doyurucu de¤ildir, bunun için herhangi bir Kuran kursu da yeterlidir. Sosyal Bilimci-9: Tabii do¤rudur ‹HL sayesinde baflka türlü okula gitme flansa hiç olmayan k›z çocuklar› okula gitmeye bafllad›. Tabloya öyle bakt›¤›m›z zaman çok olumlu. Fakat oradan mezun oldu¤u zaman nas›l bir portre çiziyor bu k›z çocuklar›, hele genç k›zlar? STK Temsilcisi-9: K›z ö¤rencileri, uzman olarak görecekler, arkas›nda namaz k›lacaklar, duas›na itibar edeceklerse, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'nda görev vereceklerse benim için hiçbir sak›ncas› yok. Biz, kad›n erkek eflittir diyoruz. Bu eflitlik içinde, ‹HL'de e¤itim görmüfl k›zlar›m›z›n bu görevleri yapmas›nda hiçbir sak›nca yok. Sak›ncay› onlar görüyor, onlar yetifltiriyor ve bir kenara da onlar koyuyor. K›z ö¤rencilerin daha ça¤dafl olmas›n› istiyorlarsa b›raks›nlar, daha sosyal konularla ilgilensinler. Gazeteci-11: Sekiz y›ll›k temel e¤itim ilke olarak isabetli görünmesine karfl›l›k bence k›z çocuklar›n›n e¤itimi aç›s›nda tam bir facia do¤urmufltur. Büyük kentlerde bu vahamet hissedilmeyebilir ama Do¤u Anadolu'da ve k›rsal bölgelerin neredeyse tamam›nda aileler k›z çocuklar›n›n e¤itimini önemsemez hale gelmifllerdir. Zira 14-15 yafl aral›¤› Anadolu'da hâlâ k›z çocuklar›n›n evlenme ça¤› say›lmaktad›r. Ve ailelere k›z çocuklar›n›n e¤itimini önemsemeleri konusunda teflvik edici bir proje yoktur. Gazeteci-19: Kimi insanlar›m›z›n beflinci s›n›ftan sonra k›z çocuklar›n› okula göndermeme e¤ilimlerinin sebebi üzerinde düflünülmeli, olaya sadece cezai mant›kla yaklaflmak yerine, onlar›n kayg›lar›n› giderici düzenlemeler gelifltirilmeli ve k›z çocuklar›n›n e¤itimden geri kalmas› önlenmelidir. ‹HL'ye giden ö¤renci miktar›n›n önemli bir k›sm›n› son zamanlarda özellikle k›z çocuklar›n›n oluflturmas› da, bu psikoloji ile alakal›d›r. Toplumun hissiyat›n› anlamazl›ktan gelmek, reddetmek, bast›rmak, "biz yaparsak olur, herkes boyun e¤mek zorundad›r" yaklafl›m›n›n ça¤›m›z›n bireysel haklara verdi¤i önem aç›s›ndan da, demokratik bilinç aç›s›ndan da tutarl› olmad›¤›n›n alt›n› çizmek isterim. Önemli olan insanlar önündeki e¤itim kanallar›n›n aç›k tutulmas› ve insanlara dünya görüfllerini “Kimi insanlar›m›z›n beflinci s›n›ftan sonra k›z çocuklar›n› okula göndermeme e¤ilimlerinin sebebi üzerinde düflünülmeli, olaya sadece cezai mant›kla yaklaflmak yerine, onlar›n kayg›lar›n› giderici düzenlemeler gelifltirilmeli ve k›z çocuklar›n›n e¤itimden geri kalmas› önlenmelidir.” Gazeteci-19 169 özgürce belirleme hakk›n›n tan›nmas›d›r. STK Temsilcisi-12: Türkiye toplumunun yar›s› kad›nlar. Bu kad›nlar›n afla¤› yukar› yüzde 40'› okuma yazma bilmiyor. Kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u, ifl yerinde çal›flm›yor, evde hizmet üretiyor, k›rsal kesimde kendilerine ait yerlerde üretimde bulunuyorlar. Kad›nlar aras›nda da, din alan›nda çal›flmak, uzmanlaflmak bilgi sahibi olmak, e¤itici olmak ihtiyac›n› duyanlar var. Devlet olarak, laikli¤i gerçek anlamda savunuyorsan›z, kendi yurttafl›n›z› anlamaya çal›flmak durumundas›n›z. "‹slam'da kad›n imam yoktur, ne iflleri var ‹HL'de k›z çocuklar›n›n? Demek ki burada, siyasi, ideolojik hesaplar var" fleklindeki görüfl, hayatla çelifliyor. K›z çocuklar›n›n ‹HL'ye gitmesinin hiçbir zarar› yoktur. Önyarg›lardan ve koflullanm›fll›klardan kurtulal›m. ‹slami kesim olarak adland›rd›¤›m›z kesimin kendi içinde yaflad›¤› reform sürecini görebilmemiz gerekir, bu çok önemlidir. Gazeteci-18: ‹HL'nin say›ca azalmas› durumunda ilk kurban olacak ve e¤itim olana¤›n› kaybedecek k›z ö¤renciler için bir çözüm olmak üzere, k›z okullar› aç›lmal›d›r. Bu fikir, zaten, ‹HL tart›flmas›n›n da d›fl›nda, genel olarak k›z çocuklar›n›n okur-yazarl›k ve e¤itim sorununa radikal bir çözüm olarak, Prof. Çi¤dem Ka¤›tç›bafl› gibi sayg›n uzmanlar taraf›ndan da önerilmektedir. Özellikle sadece k›z ö¤rencilerin gidece¤i Yat›l› Bölge Okullar›'n›n oluflturulmas›, k›rsal kesimdeki k›z çocuklar›n›n okullu olmas› için rasyonel bir çözüm olarak düflünülmektedir. Yani k›z okullar› aç›lmas›, hem k›z çocuklar›n›n zaten tehlikeli flekilde düflük olan okulluk oran›n›n yükseltilmesi için bir çözüm olur, hem de ‹HL olmasa k›z çocuklar›n› okula göndermeyecek aileler için iyi bir seçenek oluflturur. “K›z çocuklar›n› okutmayanlar ‹HL'ye yönelebiliyorlar. ‹HL'nin bu ifllevini görmezlikten gelemeyiz. Baz› kesimler "Okuttular da çok mu iyi oldu?" diye sorabilir. Bunu ayr›ca tart›fl›r›z. Baz› kesimler ‹HL'nin kapat›lmas›n› istiyor ama k›zlar›n büyük k›sm›n›n ‹HL kapand›¤› zaman okumayaca¤›n› ya görmüyor ya da görmezden geliyor.” Bürokrat-1 170 Bürokrat-1: Son y›llarda ‹HL'ye baflvurudaki art›fl›n daha çok k›z ö¤rencilerde olmas› önemli. ‹HL'nin bu ülkeye art› de¤er olarak neler katt›¤›n› tart›fl›rken kad›n sorununa etkilerini mutlaka ele almal›y›z. Bu kad›n sorununun temelinde e¤itim sorunu var. K›z çocuklar›n› okutmayanlar ‹HL'ye yönelebiliyorlar. ‹HL'nin bu ifllevini görmezlikten gelemeyiz. Baz› kesimler "Okuttular da çok mu iyi oldu?" diye sorabilir. Bunu ayr›ca tart›fl›r›z. Baz› kesimler ‹HL'nin kapat›lmas›n› istiyor ama k›zlar›n büyük k›sm›n›n ‹HL kapand›¤› zaman okumayaca¤›n› ya görmüyor ya da görmezden geliyor. 3.10 Din Ö¤renimi ‹htiyac› Nas›l Karfl›lanmal›? ‹HL sorununu sadece meslek e¤itimi ba¤lam›nda de¤il din e¤itimi ba¤lam›nda da tart›flmak gerekiyor. Çünkü belli kesimler ‹HL her ne kadar "din hizmetlisi yetifltirme" alan›na s›k›flt›rmaya çal›fl›rsa çal›fls›n, toplumun din e¤itimi ihtiyac›na belli bir cevap olabildikleri için bu kurumlar bugüne kadar gelebildi. Dolay›s›yla sorunun çözümü için ülkemizdeki din-devlet-toplum iliflkilerini, Anayasan›n Devlete yükledi¤i "vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n› karfl›lama" görevinin nas›l ve hangi ilkeler temelinde yerine getirmesi gerekti¤ini tart›flmak kaç›n›lmaz. Hiç kuflkusuz bu konuda da farkl› görüfller dile getiriliyor. Özellikle laiklik yanl›s› kifli ve kurumlar›n önemli bir bölümü, laik bir ülkede din e¤itiminin devlet eliyle verilmesini bir çeliflki olarak nitelerken, bunlar›n içinden baz›lar›n›n, çeliflkili de olsa Türkiye'de böyle bir uygulamaya gitmenin "zorunlu" oldu¤unu ileri sürmeleri dikkat çekici. ‹HL sorununu sadece meslek e¤itimi ba¤lam›nda de¤il din e¤itimi ba¤lam›nda da tart›flmak gerekiyor. Çünkü belli kesimler ‹HL her ne kadar "din hizmetlisi yetifltirme" alan›na s›k›flt›rmaya çal›fl›rsa çal›fls›n, toplumun din e¤itimi ihtiyac›na belli bir cevap olabildikleri için bu kurumlar bugüne kadar gelebildi. E¤itim Bilimci-2: Din e¤itiminin örgün e¤itim sistemi içinde yeri yok. ‹nsan dini bilgilerini yayg›n e¤itimde al›r. Kuran kurslar› bunun için vard›r. Kuran kurslar› zenginlefltirilsin. Önemli olan, insanlar dinini ö¤renmek istiyorsa bu olanaklar› yayg›n e¤itimde sa¤lamakt›r. E¤er örgün e¤itimde seçenek sunacaksan›z herkes için, tüm din ve inanç mensuplar› için seçenek sunmal›s›n›z. Dinin ö¤renme kayna¤› okul de¤ildir. ‹nsanlar›n yüzde 80-90'› dini ailede ö¤renir. Ayr›ca örgün e¤itimden geçen biri istedi¤i kaynaktan istedi¤i kitaptan dini ö¤renebilir. Din bilgisi, di¤er pozitif bilim dersleri gibi birinin ö¤retmesine ihtiyaç duyulmadan ö¤renilebilir, açar kitab› okursun. Yetiflkin e¤itiminde Kuran kurslar›nda istedi¤i kadar ö¤renir. Örgün e¤itimini bitirmifl biri isterse kuran kurslar›na giderek dinin ö¤renebilir. Gazeteci-3: Herkes din e¤itimi almak istiyor diye herkese din e¤itimi verilmemeli. Gerçek ihtiyaca yönelik bir denge gözetilmeli. ‹lkokulda da zorunlu din dersi olmamal›. Burada sadece ‹slam ö¤retisi de¤il sorun olan. H›ristiyanl›k, Musevilik vs için de ben ayn› fleyi savunurum. Eskiden bu kadar din dersi yoktu. Liselere seçmeli din dersi koyarak bu ifli çözebilirsin ama insanlar› din dersi almaya mecbur etmenin ne gere¤i var ki! E¤itim Bilimci-1: Daha çok din bilgisi, yayg›n e¤itimle, ya da internet-TV, radyo gibi araçlarla ö¤renilebilir. Ülkemizde din e¤itimi veren materyal 171 “‹HL'nin ve ö¤rencilerinin say›s›n›n fazlal›¤› elefltiri konusu ise, o zaman devlet, Anayasan›n 24. maddesindeki "vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n› karfl›lama" görevini baflka bir modelle karfl›lamal›d›r.” Siyasetçi-6 say›s›n›n, fen e¤itimi veren materyal say›s›ndan onlarca kat fazla oldu¤u unutulmamal›d›r. Siyasetçi-5: ‹HL'ye çok büyük gerek yoktur. "Çocuklar›m›z hem dinini ö¤rensin, hem de e¤itim als›n" deniyorsa zaten zorunlu din dersleri vard›r. Hem buralarda ö¤renir, hem de aile içinde al›r. E¤itimin bilimsel ve özerk olmas›n› istiyorsak birlik içinde olmas›, yani dinsel etkilerden uzak olmas› gerekir. Sendika Temsilcisi-1: Devletin din e¤itimini düzenlemesi özü itibariyle yanl›fl oldu¤undan tart›flmalar›n da yanl›fl bir kulvarda sürdürülmesi kaç›n›lmaz olacakt›r. Sosyal Bilimci-1: Din çok önemlidir, ama bilgi ça¤›n›n ve a¤ toplumunun birinci s›radaki bilgi kayna¤› de¤ildir. Bu sebeple, "uzman" yetifltirmeye yönelik bir din e¤itimi ister istemez s›n›rl› yap›lmak durumundad›r. Buna karfl›l›k, bir iman meselesi ve moral kaynak olarak dine daha fazla aflina olmak iste¤i, bireysel çabaya b›rak›lmal›d›r. Global modernleflme olgusunun içerdi¤i çok boyutlu karmafl›kl›¤›n, din e¤itimi ile üstesinden gelinebilece¤ini düflünmek pek gerçekçi de¤ildir. Sosyal Bilimci-8: Kan›mca din e¤itimi, özellikle dine dayal› din e¤itimi zorunlu müfredatta yer almamal›d›r. Din e¤itimi devletin denetiminde, ama devlet taraf›ndan de¤il, bu e¤itimi almak isteyenlere seçmeli olarak verilebilir. Devlet din e¤itimine mekan/kaynak ay›rabilir. Gazeteci-8: Din ö¤renimi son on y›lda bir ihtiyaca dönüfltürüldü. Bu noktadan geriye dönüflün çok kolay olamayaca¤› aç›kt›r. Dolay›s›yla art›k tart›flma, okul müfredat›nda din e¤itiminin al›p almamas› de¤il, s›n›rlar› ve az›nl›klara verilecek yer çerçevesinde olacakt›r. Siyasetçi-6: ‹HL'nin ve ö¤rencilerinin say›s›n›n fazlal›¤› elefltiri konusu ise, o zaman devlet, Anayasan›n 24. maddesindeki "vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n› karfl›lama" görevini baflka bir modelle karfl›lamal›d›r. ‹lkö¤retim okullar›nda ve liselerde velinin bu iste¤ini yerine getirmedi¤iniz müddetçe ortada bir problem, çekiflme ve beklenti var demektir. ‹lk ve orta dereceli okullarda iste¤e ba¤l› olarak yeterli din derslerinin karfl›lanmas› fleklinde bu sorun çözülür. 172 Bürokrat-1: Hâlâ din e¤itimi olmal› m› olmamal› m› tart›fl›l›yor. Bence bu tart›flma bitmifltir, art›k bunun nas›l yap›lmas› gerekti¤ini konuflmal›y›z. Bu bak›mdan örgün e¤itimde seçmeli din derslerini makul bir çözüm olarak görüyorum, ama devletin okulunda, devletin denetiminde ve pedagojik esaslara göre yap›lmal›. Tamamen usulsüz, geleneksel yöntemlerle, pedagojinin "p"sinden haberi olmayan insanlar›n elinde, rastgele dini bilgilerin yanl›fl bir flekilde verilmesi yerine daha sa¤l›kl› bilgi vermenin yollar›n› devletin haz›rlamas›ndan yanay›m. Din Kültürü dersi var, o mecburi, herkes al›yor, ama ad› üstünde kültür dersi. Öbür taraftan Anayasam›z velilerin iste¤ine göre, reflit olmayanlar dini e¤itim alabilir diyor. Bürokrat-2: Do¤ru olan ilk ve ortaö¤renim ça¤›ndaki ö¤rencilerin do¤ru dürüst dini bilgi almalar›d›r. ‹ki fley yapamay›z: Din e¤itimi verece¤iz diye yanl›fl, radikal, toplumla kavgay› tahrik edici fleyler ö¤retmemeliyiz; iki; din e¤itimi talebini göz ard› etmemeliyiz. Siyasetçiler kendi hayatlar›na bak›p insanlar›n ne yapmas› gerekti¤ine karar veriyorlar. Mesela "Ben hayat›mda din e¤itimi almad›m ama baya¤› önemli bir yere gelebildim" diyor. Siyasetçi ve bürokrat›n görevi kendilerine göre toplumu flekillendirmek de¤il, toplumun demokratik, sivil taleplerini, makul ve kamu düzenini bozmayacak flekilde karfl›lamakt›r. Sendika Temsilcisi-2: Halk›n din e¤itimi ve ö¤renimi ihtiyac›n› gidermek ad›na, din e¤itimi ve ö¤retimi müfredat› Din ‹flleri Yüksek Kurulunca haz›rlanan, bir y›l süren, Kuran ve di¤er dini konular› içeren derslerin ve hatta di¤er dinler hakk›nda da bilgilerin ö¤retildi¤i düzenli, diplomal› ve disiplinli bir formatta sunulabilir. Her lisede seçmeli olmak kayd›yla daha kapsaml› ve genifl ölçekli din e¤itimi ve ö¤renimi verilebilir. Yaz tatillerinde okullarda din ö¤renimiyle ilgili kapsaml›, takviyeli dersler veya kurslar verilebilir. Siyasetçi-10: Normal okullarda yeterli dini bilgi verildi¤i takdirde meslek fazlas› ‹HL'nin normal liseye dönüfltürülmesi fikrine so¤uk bakmam. Bat›da 4 yafl›nda ana okuluna giden çocuklara bile papazlar uygulamal› olarak dini bilgi verirken bizde kimi yersiz bahanelerle çocuklar›m›z› yeterli dini bilgiyle donatmaktan kaç›nmam›z velileri ister istemez dini bilgilerin a¤›rl›kta oldu¤u okullara sevk etmektedir. Veliler çocuklar›n›n normal okullarda da ‹HL'de ald›¤› bilgiye ulaflt›¤›n› görürlerse ‹HL'ye olan ra¤bet “Normal okullarda yeterli dini bilgi verildi¤i takdirde meslek fazlas› ‹HL'nin normal liseye dönüfltürülmesi fikrine so¤uk bakmam.” Siyasetçi-10 173 “E¤er imam hatip okullar› Tevhid-i Tedrisat çat›s› alt›nda olmasayd› ya da Bat›’da oldu¤u gibi cemaatler kendi okullar›n› kurabilselerdi sonuç daha kötü olurdu. Devletin denetimi d›fl›nda her akl›na gelen bir fley yapmaya çal›fl›rd›.” Siyasetçi-2 kendili¤inden azalacakt›r. ‹flte o zaman ‹HL dini görev yapmak isteyenlerin tercih edece¤i okullara dönüflebilir. STK Temsilcisi-2: E¤itimin her kademesinde devlet müdahalesi olmadan, din ö¤retimi ve e¤itimi ihtiyac› karfl›lanmal›d›r. Bu husus 18 Temmuz 2003 tarihinde Roma'da kabul edilen Avrupa Birli¤i Anayasa Tasla¤›n›n II-14. maddesinin 3. f›kras›nda net bir biçimde yer almaktad›r. Din e¤itim ve ö¤retimi anne ve baban›n iste¤i do¤rultusunda e¤itimin tüm kademelerinde verilmesinin zaruri oldu¤una inanmaktay›z. Siyasetçi-4: ‹HL'ye ve ‹HL'ler gibi e¤itim veren okullara Türkiye her zaman ihtiyaç duyacakt›r. Zira bunu yasal zemin içerisinde yapamazsak, baz›lar›n›n bu ihtiyac› nas›l farkl› flekilde karfl›lad›klar›n› ve ülkeye nelere mal oldu¤unu hep birlikte gördük. ‹nsan›m›z›n, çocuklar›m›z din e¤itimi görsün fleklinde bir hassasiyetleri var. Yasal zeminde kalmak suretiyle, bu talebi karfl›lamak da elbette devletin görevidir. Bu aç›dan ‹HL ile ilgili, ortal›kta böyle k›yamet koparacak ve her fleyi farkl› flekillerde gösterecek bir endifle, korku, vehim görmüyorum. STK Temsilcisi-6: Ça¤dafl toplum laiklik prensibi üzerine kurulu bir toplumdur. Bu, dini bilgilerin ö¤renilmemesi ö¤retilmemesi anlam›na gelmez. ‹HL'de okutulan din e¤itimi ile bireyi dini konularda yeterli bilgi sahibi yapabilmeliyiz. Birtak›m cemaatler, gruplar liderler ya da birileri taraf›ndan din konusunda manipüle edilemeyecek kadar kendi kendine karar verece¤i bilgiyi elde etmeli. Bunu da o cemaatlerin d›fl›ndaki, daha üst düzeyde olay› ele alabilen bir teflkilat yapabilir, yani devlet. Bir anlamda devlet kendini de böyle bir e¤itim sistemi ile korumufl olacakt›r. Siyasetçi-2: Madem demokrasi var, toplum ihtiyaç duyuyor, b›rak›n hangi okula gidecekse gitsin ama devlet denetiminde olsun. Önemli olan bu. E¤er imam hatip okullar› Tevhid-i Tedrisat çat›s› alt›nda olmasayd› ya da Bat›’da oldu¤u gibi cemaatler kendi okullar›n› kurabilselerdi sonuç daha kötü olurdu. Devletin denetimi d›fl›nda her akl›na gelen bir fley yapmaya çal›fl›rd›. E¤itim Bilimci-3: ‹steyene din e¤itiminin verilmesi bir anayasal zorunluluktur. Bu e¤itimin devletin denetimi alt›nda verilmesi de yine bir anayasa 174 hükmüdür. Geçmifl dönemlerde yapm›fl oldu¤um bir araflt›rmada çocuklar›n din e¤itimini ö¤retmenlerden almak istedi¤ine dair bir bulgu elde etmifltim. Ö¤renciler "Annem beni Kuran Kursuna gönderiyor, orada s›k›l›yorum rahat de¤ilim" türü flikayetler de bulunmufltu. Çocuklar din e¤itimini cami yerine okulda almak istediklerini belirtmifllerdi. Gazeteci-19: Özel din e¤itim-ö¤retimi yoktur. Bütün din e¤itiminin devlet gözetimi alt›nda yap›lmas› Anayasa kural›d›r. Diyanet bir devlet kurumudur. Bu flartlar içerisinde toplumu memnun edecek bir çözümler dizisi bulununcaya, en az›ndan sistem o yönde kendini yenileme noktas›na gelinceye kadar, mevcut uygulamay› devam ettirmek, bu arada ‹HL ve meslek liseleri ile ilgili gerilimi toplumun beklentisi istikametinde gidermek, devletin en acil görevidir. “Din e¤itimini vatandafl›n eline verdi¤imiz zaman bu farkl› yönlere çekilebilir. 1950'li y›llara kadar do¤ru dürüst din e¤itimi yapamad›k. Cemaatlerin ç›kmas› bundan kaynakl›. Bir din e¤itiminin önünde engel oldu¤u zaman ne yap›yor, din hem siyasallafl›yor hem radikallefliyor.” Bürokrat-3 Bürokrat-3: Din e¤itimini vatandafl›n eline verdi¤imiz zaman bu farkl› yönlere çekilebilir. 1950'li y›llara kadar do¤ru dürüst din e¤itimi yapamad›k. Cemaatlerin ç›kmas› bundan kaynakl›. Bir din e¤itiminin önünde engel oldu¤u zaman ne yap›yor, din hem siyasallafl›yor hem radikallefliyor. Tam bir demokratikleflme sa¤lanmadan, flu andaki konumuyla Türkiye'nin din e¤itimini farkl› kesimlerin eline vermesi kavgadan baflka bir fley getirmez... Sendika Temsilcisi-3: Din ö¤renimi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›, devletin anayasal bir görevidir. Bu ihtiyaç tüm ilk ve orta ö¤renim kurumlar›nda ‹slam dininin bütün vecibelerini aflama aflama ö¤retmeyi kapsayacak yeterlikte olmak zorundad›r. Haftada bir saate düflürülmüfl bugünkü "Din Kültürü" dersi, nihayet bir kültür dersi olup ‹slam dinini ö¤retme amac›ndan çok uzakt›r. Din ö¤renimi ihtiyac› karfl›lanmad›¤› için halk›m›z, çocu¤unun hiç olmazsa ‹HL'de ö¤retildi¤i kadar›n› ö¤renebilmesi için bu okullara yönelmektedir. STK Temsilcisi-4: Din e¤itiminin flu anda bunun tek adresi ‹HL. ‹HL'nin özellikle üniversite sorunlar› çözülürse bu ihtiyaç eskisi gibi giderilir. Bunun yan›nda ilkö¤retim okullar›nda fleçmeli olarak Din tarihi, Kuran› Kerim ve siyer gibi dersler konmal›. ‹lk ve ortaö¤retime ikisi de konmal›. Bunlar›n yan›nda da ‹HL mutlaka olmal›. 175 Seçmeli derslerin kaç tane ve neler olaca¤›; yaln›zca liselere mi, yoksa ilkö¤retime de mi konulaca¤› tart›fl›l›yor. Bu arada ö¤rencilerin not alaca¤› "seçmeli" yerine notland›rman›n olmayaca¤› "iste¤e ba¤l›" din dersinin daha makul oldu¤unu savunanlar da var. 3.11 Seçmeli Din Dersi Seçene¤i Baz› çevreler uzun zamand›r ‹HL sorununun çözümü için yeni bir projenin haz›rl›klar›n› sürdürüyorlar: Seçmeli din dersi. Milli E¤itim Bakanl›¤›, dolay›s›yla Hükümetin de s›cak bakt›¤› anlafl›lan bu seçenek, ‹HL ile ilgili yeni yasal düzenlemenin sert tepki görmesiyle acele bir flekilde gündeme getirildi; özellikle Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer'in vetosunun ard›ndan "alt›n bir formül" gibi sunulur oldu. Bu öneri, ‹HL'nin toplumun, daha çok da muhafazakâr ailelerin din e¤itimi talebine cevap verdi¤i, bu talebin baflka flekillerde giderilmesi durumunda sorunun çözülece¤i varsay›m›na dayan›yor. Seçmeli derslerin kaç tane ve neler olaca¤›; yaln›zca liselere mi, yoksa ilkö¤retime de mi konulaca¤› tart›fl›l›yor. Bu arada ö¤rencilerin not alaca¤› "seçmeli" yerine notland›rman›n olmayaca¤› "iste¤e ba¤l›" din dersinin daha makul oldu¤unu savunanlar da var. Kamuoyunda yayg›n tart›fl›lmadan önce, seçmeli din dersi hakk›nda derledi¤imiz baz› görüfller flöyle: Gazeteci-25: Bütün lise düzeyi okullarda seçmeli din dersi konulmas› ve bunun tatminkâr bir noktada olmas›, sorunu kökünden çözer. Siyasetçi-9: Normal okullarda olsun, liselerde olsun din derslerinin saat say›s›n› art›rmak laz›m. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde daha fazla din bilgisi verilir ve velilerin, "di¤er okullarda din dersi az" gerekçesi de kald›r›l›r ve orada da yeterli e¤itimi al›r. O zaman dini derslerin say›s› ‹HL'de daha da art›r›l›r. Gazeteci-6: Din e¤itimi özgürlükçü bir anlay›flla seçmeli olarak müfredatta yer almal›. Sadece din kültürü ve ahlak dersi gibi bir uygulamayla çocuklar›na din e¤itimi de vermek isteyen velilerin talepleri karfl›lanm›fl olmaz. Sosyal Bilimci-3: Din e¤itimi Türkiye'nin köklü bir problemidir. Genifl muhafazakâr ve dindar kitleler bir biçimde ya Kuran kurslar› ya dershaneler ya da baflka yerlere yönelerek din e¤itim talebini karfl›lamaya çal›fl›yorlar. Bu nedenle liselerde "seçmeli genifl din e¤itimi" imkanlar› oluflturulmal›. ‹steyen aileler ya da bireyler ‹slamiyet ile ilgili daha genifl bilgi sahibi olabilmelidirler. 176 Gazeteci-4: Din e¤itimi di¤er okullarda da en az›ndan tercihli derslerle gelifltirilebilir. Böyle bir uygulama ‹HL'ye yönelen talebi de azaltabilir. Gazeteci-18: Ailelerin ve k›smen ö¤rencilerin, ‹HL'yi seçmesinde bir gerekçe olan, "dini bütün, ahlakl› yetiflme" talebine (k›smi de olsa) yan›t verilmelidir. Bunun için, normal ortaö¤renimde din ve ahlak dersleri zorunlu olmaktan ç›kar›lmal›, buna karfl›l›k ders müfredat› de¤ifltirilerek tam bir "kateflizm/ilmihlal" e¤itimi sa¤lanmal›d›r. Yani din dersine kat›lmay› tercih eden ö¤renci, flu anki genel din kültürünün yerine flartlar›, uygulamalar›, gelenekleri ve ahlak›yla Müslümanl›¤› ö¤renmelidir. Siyasetçi-6: Vatandafl "benim çocu¤uma Kuran okumas›n› ö¤retin" diyorsa her yerde ö¤reteceksiniz. Tabii böyle deyince de "bunlar bütün okullar› imam hatiplefltirmek istiyor" gibi bir elefltiri duyuluyor. Bu takdirde din e¤itiminin a¤›rl›kla verildi¤i yeni lise modelleri gelifltirirsiniz. Bu Türkiye genelinde 500 tane olmaz da, diyelim ki her ilde ve büyük ilçe merkezlerinde din dersi a¤›rl›kl› lise açars›n›z ve çocu¤una yeterli din e¤itimi ald›rmak isteyen vatandafl oraya gönderir. STK Temsilcisi-1: Önemli olan fludur: din e¤itimi verecek kifliler gerçekten din e¤itimi mi verecek, yoksa toplumla, cumhuriyetle hesaplaflmak için mi e¤itim verecekler? Din dersi okullarda seçmeli olarak konabilir. Asla zorunlu olmamal›. Din olgusu güzelli¤i, ahlak› bar›fl›, insani duygular› öne ç›karan bir olgudur. E¤er bu olgular› öne ç›karan bir din e¤itimi verilecekse seçmeli ders olarak verilebilir. E¤itim Bilimci-3: Okullarda seçmeli de¤il iste¤e ba¤l› din dersleri verilebilir. Seçmeli olunca ö¤renciden o derste bir baflar› beklenir. Oysa iste¤e ba¤l› olunca not ortalamas›na girmez, baflar› beklenmez. E¤er bir aile çocu¤unun din e¤itimi almas›n› istiyorsa bunu okula beyan eder. Biz buna genel bütçeden para vermeyelim. Mali bir formül bulunarak örne¤in okul aile birli¤ine veli makbuz karfl›l›¤› ücretini öder. Bunun formüle edilmesi zor da de¤ildir. E¤er okulda yeterli ö¤renci yoksa baflka okullardan da ö¤renci bulunur s›n›flar tamamlan›r. Böylece din ö¤renimi ihtiyac› karfl›lanabilir. Ama aile çocu¤unun din alimi olmas›n›, din üzerine araflt›rmalar “Okullarda seçmeli de¤il iste¤e ba¤l› din dersleri verilebilir. Seçmeli olunca ö¤renciden o derste bir baflar› beklenir. Oysa iste¤e ba¤l› olunca not ortalamas›na girmez, baflar› beklenmez.” E¤itim Bilimci-3 177 “Seçmeli din dersinin iyi bir fley olaca¤›n› düflünmüyorum. Çünkü bu Anadolu'nun birçok köflesinde hemen seçmeli olmaktan ç›k›p zorunlu din dersine dönüflebilir.” Sosyal Bilimci-10 yapmas›n› isterse, çocu¤um bu ifle temelden bafllas›n diye düflünürse çocuklar›n› ‹HL'ye gönderir. Sosyal Bilimci-2: Din ö¤renimini müfredata dahil etmekle sorunu çözmenin mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum. Böyle bir uygulamay› kimileri yeterli bulmayacak kimileri de daha temelde varl›¤›na itiraz edecektir. Sorun sadece "din ö¤renimi ihtiyac›" de¤ildir; modernleflmenin özellikle elefltirilen kodlar›na karfl› gelene¤in alternatif tahayyülünü infla etmektir. ‹HL'nin böyle bir ifllevi yerine getirme kapasitesinin de hayli zay›f oldu¤unu, oradan daha fragmante olmufl insanlar›n yetifltiklerini düflünüyorum. Böyle bir tahayyülün karfl›l›¤› disiplinler aras› bir çal›flman›n daha yetkin bir flekilde gerçeklefltirilece¤i ilahiyat fakülteleridir. Sosyal Bilimci-9: Seçmeli din dersi olmaz, çünkü bu düz örgün e¤itim sürecinde Peygamber efendimizin hayat› ya da meal ya da flu ya da bu gibi din dersleri yerine daha çok ‹ngilizce verilmesi, daha çok dünya vatandafl› olmaya haz›rl›kl› ve donan›m sahibi insanlar›n yetifltirilmesinden yanay›m. Çünkü o beyinlerin de belirli bir kapasitesi var. E¤itim Bilimci-1: Okullar›m›zda, din derslerinin ya da Kuran-› Kerim ve hadis gibi konular›n seçmeli olarak konulmas› düflüncesine kat›lmak mümkün de¤ildir. Bu uygulamaya gidilmesi halinde bu dersler ilk f›rsatta, alternatifleri konulmayarak ve zorlama ile zorunlu hale getirilir. Bu da liselerin tamam›n›n ‹HL'ye dönüflmesi sonucunu do¤urur. Sosyal Bilimci-10: Seçmeli din dersinin iyi bir fley olaca¤›n› düflünmüyorum. Çünkü bu Anadolu'nun birçok köflesinde hemen seçmeli olmaktan ç›k›p zorunlu din dersine dönüflebilir. Kald› ki Bat›da böyle bir fley yoktur. Katolik liselerinde bile böyle bir fleyin oldu¤unu sanm›yorum. Bu çerçevede belki de ilahiyat liselerine bile evet diyebilirim ama bu alternatife çok s›cak bakm›yorum... 3.12 Din Ö¤reniminin ‹çeri¤i Devletin verdi¤i ve vermesi söz konusu olan zorunlu/seçmeli veya iste¤e ba¤l› din derslerinin içeri¤i bir baflka önemli tart›flma konusu olarak karfl›m›za ç›k›yor. Muhafazakâr çevrelerin dile getirdi¤i ‹slamiyet temelli, bir nevi ilmihal e¤itimine birçok çevre mesafeli 178 ve hatta flüpheyle yaklafl›yor. Alevilik ve di¤er ‹slam mezhepleri, di¤er dinler, mitoloji ve hatta dinsizli¤in müfredatta ne ölçüde yer almas› gerekti¤i de ayr›ca tart›fl›l›yor. Gazeteci-21: Sorun, ‹HL'nin bizatihi varl›¤›. ‹HL'ler tamamen kald›r›lmal›. ‹mam ve Hatipler, ‹lahiyat Fakültesi mezunlar› aras›ndan cemaatler taraf›ndan iflbafl›na getirilmeli. Normal liselerde ve meslek okullar›nda da "Dinler Kültürü" derslerinde tüm dinlerin tarihleri, bilgileri ve bu arada dinsizlik de e¤itim program›na al›nmal›. “Ça¤dafl dünyada din özel alana aittir, din bir vicdan meselesidir ve bireysel bir seçimdir. Bireyler dini, gelene¤i ailelerinden ve sosyal çevrelerinden ö¤renirler. Okullarda çocuklara tek bir din de¤il tüm dinlere dair genel bilgiler ö¤retilmeli.” Gazeteci-17 Gazeteci-17: Ça¤dafl dünyada din özel alana aittir, din bir vicdan meselesidir ve bireysel bir seçimdir. Bireyler dini, gelene¤i ailelerinden ve sosyal çevrelerinden ö¤renirler. Okullarda çocuklara tek bir din de¤il tüm dinlere dair genel bilgiler ö¤retilmeli. Gazeteci-22: fiu andaki din e¤itimi de yanl›fl. ‹nsanlara dua ezberleterek din e¤itimi yap›lmaz. Nas›l dua edece¤ini, namaz k›laca¤›n› insanlar camide Kuran kurslar›nda vs. ö¤renmeli. Okullarda ise iflin tarihi, sosyolojik boyutu verilmeli. Dinler nas›l ortaya ç›kt›, peygamberlik nedir, nas›l geliflti, mezhepler nedir, nas›l ortaya ç›kt›, bunlar ö¤retilmeli. Sosyal Bilimci-1: "Din bilimleri" ad› alt›nda baz› derslerin okutulmas›n›n yararl› olaca¤› söylenebilir. Bilgi ça¤›nda ve bilgi üzerine infla olmufl bir "a¤ toplumu"nda (network society) yafl›yoruz art›k. Her türlü bilgiye oldu¤u kadar dini bilgiye de ihtiyac›m›z vard›r. Baflka önemli bir ihtiyac›m›z ise, bu bilgileri hakk›yla ö¤retecek uzmanlard›r. Gazeteci-9: Di¤er ortaö¤retim okullar›nda da din dersleri mutlaka olmal›, fakat bunlar bilimsel "din kültürü" dersleri olmal›d›r. Yani, di¤er dinlerin özellikleri de ö¤retilmelidir. Hatta mitoloji bile. Siyasetçi-5: "Yaln›z flu mezhebin e¤itimi veriliyor, bunun da verilsin" dendi¤inde, e¤itimi dinsellefltirmifl olursunuz. Baz› solcu ve ayd›nlarca bu iyi bir fleymifl gibi söyleniyor, halbuki bundan da kaç›nmak gerekir. Önemli olan e¤itimin dinsel etkilerden uzak, bilimsel yap›lmas›d›r. Dinler, tarikatlar e¤itimin yakas›ndan 179 ar›nd›r›lmad›kça ve din dersi iste¤e ba¤l› ve notsuz bir flekle sokulmad›kça, temel ya da ortaö¤retimin bir ö¤esi gibi düflünüldükçe, bir laik e¤itimden ve e¤itim birli¤inden söz edemeyiz. Siyasetçi-8: Bu ülkede az›msanmayacak kadar Alevi nüfus var, 15 milyon. Bunlar› ne yapaca¤›z? Bunun anayasadaki din özgürlü¤ü ile, Anayasan›n 10. ve 24. maddeleri ile ba¤dafl›r yan› var m›? As›l bunu çözmek laz›m. Geçenlerde Milli E¤itim Bakan› bir aç›klama yapt› ve "okullarda Alevi dersi veriliyor," dedi. fiaçma sapan bir ifade. Sen neye dayanarak bu dersi veriyorsun, hangi kurumla görüfltün? Hangi Alevi kurumu ya da bilim adam› ile görüfltün? Kimden ald›n böyle bir destek, ne vereceksin, nas›l bir Alevilik dersi vereceksin? Önce bunun alt yap›s›n›n haz›rlanmas› laz›m, bilim adamlar›n›n toplanmas› laz›m. STK Temsilcisi-9: Din, "Ben devleti idare edece¤im" düflüncesinden vazgeçmelidir. Bizim Sünni yurttafllar›m›zdan ayr›ld›¤›m›z en temel nokta budur. Alevilerin kamusal alanda hiçbir talebi yoktur. Olmam›flt›r, olmas› da söz konusu de¤ildir. Çünkü biz biliriz ki, devleti siyaset yönetir, din ise bir inanç iflidir. Orada olmas›, birbiri ile ba¤daflmas› ve yan yana durmas› ve dinin devleti ele geçirmek için araç olarak kullan›lmas›n› do¤ru görmeyiz. E¤itim Bilimci-2: Devlet e¤er e¤itim sistemi içinde imam yetifltirecekse, tüm inanç gruplar› için yetifltirmeli. Devlet Sünni imam yetifltiriyor. Oysa Türkiye'de farkl› inanç gruplar› var. ‹nsan haklar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda da yanl›fl fleyler yap›l›yor. Devlet din adam› yetifltirecekse, haham da, papaz da yetifltirmesi laz›m o zaman. “Bu ülkede az›msanmayacak kadar Alevi nüfus var, 15 milyon. Bunlar› ne yapaca¤›z? Bunun anayasadaki din özgürlü¤ü ile, Anayasan›n 10. ve 24. maddeleri ile ba¤dafl›r yan› var m›? As›l bunu çözmek laz›m.” Siyasetçi-8 180 Siyasetçi-9: Alevi vatandafllar için ‹HL aç›ld› diyelim, ya da o tür bir okul; Hanefi için, Hambeli, Maliki için de aç›ls›n dersek bunun sonu gelmez. Onun için, ayn› okul içinde bu bilgiler verilir. Verilmesi durumunda nas›l, Hanefi'nin, Maliki'nin, Hambeli'nin yorumu bu diyorsak, on iki ‹mam çerçevesinde fiia'n›n yorumu da bu diyebiliriz. Ayr› bir okul ve statü vermek ne kadar gerçekçi bilemiyorum, bunun sonu gelmez. Baflka talepler ç›kar. Bürokrat-3: Az›nl›klarla ilgili olarak Bakanl›k çerçevesinde bir e¤itim almak isterlerse zaten bir sorun yok. Alevilik ise ‹slam'dan farkl›, ‹slam'›n d›fl›nda bir fley de¤il. Yani Alevi vatandafllar›m›z›n Allah inanc›yla, Peygamber inanc›yla, Hz. Muhammed konusunda ve kitap konusunda bir s›k›nt›lar› yok zaten. Tasavvufi bir oluflumdur. Mevlevilik neyse, Nakflilik neyse, Alevilik ve Bektaflilik de odur... Siyasetçi-3: Türkiye'de ‹HL Sünni cemaate hitap eder. Bu arada Alevi cemaatin din adam› ihtiyac›n› karfl›layacak bir tedbir al›nmam›flt›r. Bu tedbir al›nmad›¤› için de Alevi vatandafllar›m›z zaman zaman baz› yanl›fl yerlere çekilmifl olabilirler. Zaman›nda ‹HL'yi kurarken Alevi topluma da hitap edebilseydik, onlar›n ihtiyaçlar›na cevap verebilseydik belki bugün Sünni ve Alevi kesimler aras›nda bu kadar kesin çizgiler oluflmazd›. “Burada müslüman olmayan ailelerin çocuklar›n›n da din ö¤renimi ihtiyac› karfl›lanmal›. E¤er Musevi bir aile çocu¤una din e¤itimi vermek istiyorsa devlet bunu da karfl›lamak zorundad›r.” E¤itim Bilimci-3 Siyasetçi-6: Art›k mezhep kavgalar› ile vakit kaybetmeye ne Türkiye'nin ne de dünyan›n vakti yok. Din konusunu mezhepler üstü bir yaklafl›mla ele almam›z gerekti¤ini düflünüyorum. Belki Türkiye'de Aleviler var falan diyeceksiniz, o vatandafl çocu¤una din e¤itimi ald›rmak istemiyorsa, iste¤e ba¤l› olaca¤›ndan zaten ald›rmaz. Ya da program ona göre revize edilir. Din e¤itimi program› ve müfredat ona göre elden geçirilir ve sorun giderilir. Gazeteci-2: Din e¤itimi Fatiha ve üç kulu vallah bir elhamdan ibaret olamaz. ‹nsanlar bununla yetinmek mecburiyetinde de¤il. Belli bir ‹slam düflüncesi perspektifi, kutsal kitab›n dili oldu¤u için biraz Arapça, peygamberin hayat› vs.nin de oldu¤u bir e¤itimin verilmesinde flafl›lacak, yad›rganacak bir fley yok. E¤itim Bilimci-3: Din dersleri seçmeli yerine iste¤e ba¤l› olmal›. Seçmeli olunca karfl›s›na da bir ders koyman›z gerekir. Bu dersler de Kuran-› Kerim'in anlam›, peygamberimizin hayat› olmal›. Bu iki ders yeter. Okullardaki din derslerinde e¤itim vermemek, flartland›rma yapmamak gerekir. Orada çocu¤un ailesine, mezhebine, kültürüne yönelik yüklemeler yapmayal›m. Bu derslerde objektif olunmal›, bir kültür verilmeli. Burada müslüman olmayan ailelerin çocuklar›n›n da din ö¤renimi ihtiyac› karfl›lanmal›. E¤er Musevi bir aile çocu¤una din e¤itimi vermek istiyorsa devlet bunu da karfl›lamak zorundad›r. Gazeteci-20: Bugünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ihtiyaca cevap vermemektedir. Farz olan ibadetlerin ö¤retilmesi, Kuran 181 okunmas›n›n ö¤retilmesi, Kuran meali (Türkçe aç›klamas›), Hadis ile Peygamberlerin ve Peygamberimizin Hayat› bafll›klar›yla befl temel ders velilerin baflvurusuyla isteyen ö¤rencilere okutulmal›d›r. Sendika Temsilcisi-3: Tüm lise türündeki okullarda, bilimsel yeterlili¤i Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n birlikte belirleyece¤i kapsam ve içerikte ‹slam dinini ö¤retmeye yönelik dersler okutulmal›d›r. ‹slam Dini, Kuran-› Kerim, ‹lmihal, Hadis, ‹slam Tarihi, Peygamberler Tarihi gibi dersler olmal› ve "‹slam Dini" dersi zorunlu, di¤erleri iste¤e ba¤l› okutulmal›d›r. 3.13 Özel Okullarda Din E¤itimi Mümkün Olmal› m›? ‹HL'yi, din görevlisi yetifltirmeyi ve vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n› tart›fl›rken ister istemez laikli¤i ve Türkiye'deki uygulamas›n›, buna ba¤l› olarak da Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n› masaya yat›rmak durumunda kald›k. Daha önceki bölümlerde de baz› örnekleriyle karfl›lafl›ld›¤› gibi, kimi muhafazakâr kifli ya da kurumlar›n, devletin dini yaflama do¤rudan müdahale etmemesi durumunda olay›n "yeralt›na kayaca¤›" ve birtak›m art niyetli "cemaatlerin" durumundan istifade edece¤i fleklindeki uyar›lar›n›n alt›n› çizmek istiyoruz. Bununla birlikte, devletin dini hayata kar›flmamas› yaklafl›m›n›n yavafl yavafl bu çevrelerde de benimsenmekte oldu¤unu bir kez daha bu çal›flmam›zda gözledi¤imizi hat›rlat›yor ve din e¤itiminin topluma b›rak›lmas› etraf›ndaki tart›flmalar üzerine baz› görüflleri aktar›yoruz: “‹HL, bir yolu bulunup mutlaka devlet okulu olmaktan kurtar›l›p özel okul statüsüne kavuflturulmal›d›r.” Gazeteci-1 182 Gazeteci-1: ‹HL, bir yolu bulunup mutlaka devlet okulu olmaktan kurtar›l›p özel okul statüsüne kavuflturulmal›d›r. Bu okullar› mutlaka, yak›nlarda hakk›nda çok konuflulan Fransa'daki özel okullar düzenine sokmal›y›z. Özel okul s›fat› kazanacak olan bu okullara devlet bugün yapt›¤› yard›m› (ö¤retmen ve yakacak-ayd›nlatma giderleri gibi) yine yapacakt›r; ama bu okullar art›k devlet okulu say›lmayacakt›r. Devletin denetimi tabii ki bu okullar üzerinde de olmas› gerekti¤i gibi sa¤lanacakt›r. Ama onlar art›k din e¤itimi ve ö¤retiminin yo¤un olarak verildi¤i özel liselere dönüflecektir. Ve tabii bu liselerden mezun olacak ö¤renciler de üniversite s›navlar›na di¤er devlet lisesi ö¤rencileriyle ayn› flartlar alt›nda gireceklerdir. Sosyal Bilimci-4: Din e¤itiminin Devletin üzerinden al›nmas› gerekti¤ini düflünüyorum; Devlet bu alandan çekilmeli ve problemin çözümünü kalite itibariyle denetleyen bir fonksiyon üstlenmelidir. E¤er camilerin imam-hatip ihtiyac›n› karfl›lamak söz konusu olunca da devletin camilerde memur istihdam›n›n ne derece do¤ru oldu¤unu tart›flmak laz›m. Do¤ruyu herkes biliyor ama gere¤ini yapmak herkesi korkutuyor “Diyanetin idare sistemi d›fl›na ç›kar›lmas›, din e¤itiminin de dini cemaatler taraf›ndan verilmesi, böylece Türkiye'de laikli¤in liberalleflmesi ideal olurdu. Bu yap›lmad›¤› sürece ‹HL sorununun alt›ndan kalkmak mümkün de¤il.” Gazeteci-12: "‹htiyaç kadar imam yetifltirelim" mant›¤› da abestir. Do¤rusu; nerede ve kaç imam›n gerekli oldu¤una cemaat karar verir. Devlet, imam hatipleri kapat›r, din adamlar› özel okulda yetiflir. Teknik okullara, imam hatip ipote¤i nedeniyle uygulanan ceza kalkar. Sosyal Bilimci-6 Sosyal Bilimci-6: ‹HL sorunu, Türkiye'nin dini devlet denetimi alt›nda tutan laiklik uygulamas›yla ilgili bir mesele. Din ifllerinin topluma b›rak›lmas›, Diyanetin idare sistemi d›fl›na ç›kar›lmas›, din e¤itiminin de dini cemaatler taraf›ndan verilmesi, böylece Türkiye'de laikli¤in liberalleflmesi ideal olurdu. Bu yap›lmad›¤› sürece ‹HL sorununun alt›ndan kalkmak mümkün de¤il. Bu liselere hem bir meslek lisesi olarak, hem de çocuklar›n›n din e¤itimi görmesini isteyen dindar ailelerin taleplerinin karfl›lanmas› için ihtiyaç duyuldu. Din cemaatlere b›rak›lmad›kça, devlet din e¤itimini tekelinde tutmakta ›srarl› oldu¤u sürece, ‹HL'lerden vazgeçmek kolay de¤il. Siyasetçi-7: Devlet din e¤itimini tamamen halka, özel okullara b›rakmal›. E¤er tam anlam›yla laiksek devletin müdahale etmemesi gerekir. fiu anda ben milletvekiliyim, benim eflim baflörtülü ve birçok yasakla karfl› karfl›ya, ama mantalite olarak benden daha ›l›ml›d›r ve bana her fley serbest, ona yasak. Bu adalet ilkesi ile uyufluyor mu? Sosyal Bilimci-9: Bir kere laikse flayet devlet, din e¤itimi vermek onun ifli de¤il; birtak›m vak›flar›n, ailelerin ifli, ama kesinlikle devletin de¤il. Din e¤itimi ne örgün e¤itimde, ne de baflka türlü bir e¤itimde devletin kurumlar›nda yap›lacak bir fley de¤ildir; laiklikle çeliflir. Gazeteci-7: Dünyan›n her yerinde "din ö¤renimi ihtiyac›"n› karfl›layan okullar var. Tabii, bunlar›n ço¤unlu¤u bu e¤itimi devlet eliyle de¤il, vak›flar ve dernekler arac›l›¤›yla yap›yor. Devlet, denetim hakk›n› hem uygulanan müfredat› görerek, hem de ortak s›navlar›n test edicili¤i sayesinde kullanabiliyor. Bu tür bir çal›flma önerilebilir. 183 “E¤er laik bir ülkede din e¤itiminin devlet taraf›ndan verilemeyece¤i düflüncesinden hareket edersek ‹HL'den önce Diyanet ‹flleri'nin konuflulmas› laz›m. ‹HL'ler bir sonuçtur.” Ancak bu konunun da bir "rejim sorunu" haline getirilece¤i ortada. Asl›nda sorun da burada: Devlet bu "ihtiyaç"› tam karfl›lamak istemedi¤i gibi gönüllü kurulufllar taraf›ndan da yap›lmas›na r›za göstermiyor. Siyasetçi-4 Sosyal Bilimci-10: Bütün devlet liselerine seçmeli din dersi koymak yerine Özel ilahiyat liseleri açs›nlar. Para vererek göndermek isteyenler varsa göndersin. Veya dini cemaatlerin açt›¤› özel liseler bu talebi karfl›las›n. Bu seçenek denenmeye de¤er. Zaten Ruhban okullar› da aç›l›yor. Bu konuda en ma¤dur durumda olanlar Süryaniler. Böyle olunca, Alevi de açar, Sünni de açar kendi okulunu... STK Temsilcisi-8: ‹mam yetifltirmek veya çocu¤un dini e¤itimini vermek laik devletin ifli de¤il. Bu dindar Müslümanlara verilen bir hizmet de de¤il. Bu araçlarla Devlet müslüman halk› kontrol alt›nda tutuyor. Din egemenlerin kendi iktidarlar›n› sürdürmede ihtiyaç duyduklar› önemli bir araç. O yüzden dini hayat› halka teslim etmeye hiç yanaflm›yor, bu yüzden laikli¤e ayk›r› düflme pahas›na kendisi dini hayat› düzenliyor ve denetim alt›nda tutuyor. Gazeteci-22: Türkiye'de durum çok özgün. Avrupa'da dini e¤itim kiliseler taraf›ndan veriliyor. Bizde garip bir laiklik sistemi oldu¤u için her fleyi devlet kumanda ediyor. Din adam›n›n nas›l yetiflece¤ine, camiinin nas›l çal›flaca¤›na da devlet karar veriyor. Normalde din adam›n› dini kurumlar›n yetifltirmesi gerekir STK Temsilcisi-3: Anne-babalar›n çocuklar›n›n dini e¤itim almalar›n› istemeleri onlar›n en tabii haklar›d›r. Bu isteklerini devletin resmi kurumlar› veya yine genel kontrolleri devlet taraf›ndan yap›lan özel kurumlar arac›l›¤› ile sa¤lamalar› imkan dahilinde olmal›d›r. E¤itim Bilimci-2: ‹HL ayr› bir okul olmal›d›r. S›rf ihtiyaca yönelik imam yetifltirmeye yönelik e¤itim sistemi d›fl›nda bir okul olmalar› mümkün. Baflka ülkelerde cemaatlerle falan sistemin d›fl›nda bu flekilde hallediyorlar. Siyasetçi-4: E¤er laik bir ülkede din e¤itiminin devlet taraf›ndan verilemeyece¤i düflüncesinden hareket edersek ‹HL'den önce Diyanet ‹flleri'nin konuflulmas› laz›m. ‹HL'ler bir sonuçtur. 184 STK Temsilcisi-6: Din e¤itimi ihtiyac› baflka flekilde çözümlenebilir. Ama Türkiye flartlar›nda bu baflka flekillerin uygulanmas› ‹HL'de uygulanmas›ndan çok daha fazla problemlere neden olur. Siz bunu özel kurumlara vermelisiniz ve bu özel kurumlar da bunlar› istedi¤i gibi anlatabilmeliler. Devlet kendi okullar›na bu hakk› tan›mazken özel kurumlara bu hakk› tan›r m›? Onun için bu tür bir e¤itimin devlet kontrolünde al›nmas› bir anlamda din e¤itiminin garantisi gibi olur. Yoksa özel kurumlara verilirse, flu anda din e¤itimini ve ‹HL'yi s›n›rlamak ve engellemek isteyen kesim bu sefer daha farkl› problemler ç›kar›rlar. Siyasetçi-9: Desek ki "Devlet bu ifle hiç kar›flmas›n", o zaman cemaatler bu ifle el atarlar ve Vatikan türü yap›lanmalar oluflur. Zaten bunu istemedi¤i için devlet, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n› laikli¤e ayk›r› bir flekilde devlete ba¤lanm›fl. Bu aç›dan bu do¤ru de¤il, do¤ru de¤il ama, sistemin kendisi bunu böyle istiyor. Düflünebiliyor musunuz, imamlar›n, müezzinlerin maafllar›n› laik bir ülkede devlet veriyor, bu laiklikle tam örtüflmüyor ama Türkiye flartlar›nda buna bir anlamda al›flt›k. Laikli¤i sadece devletin dini birtak›m argümanlardan, kurumlardan kurtar›lmas›, dinin emir ve buyruklar›n› devletin esas almamas› diyorsan›z, bu do¤rudur ama eksik bir laiklik olur. STK Temsilcisi-11: Türkiye'de henüz demokrasinin tam olarak yerleflti¤ini söylemek mümkün de¤il. ‹nsan haklar›n›n bütün boyutlar›yla ve bütün sonuçlar›yla, her türlü ayr›nt›lar›yla toplum ve devlet taraf›ndan içsellefltirildi¤ini söylemek mümkün de¤il. Türkiye ayd›nlanma ça¤›n› yakalayamam›fl, demokrasiyi tam olarak hayata geçirememifl bir ülke ve bu çerçeveden bak›ld›¤›nda belli bir süre daha devletin bu anlamda bir ifllevinin oldu¤u kan›s›nday›m. Ama toplum demokratiklefltikçe, geriye dönüfl heveslileri ya da bu fobiyi tafl›yanlar yat›flt›kça devletin de bu ifllevinden vazgeçmesi laz›m. Ama bir süre daha bunu yapmas› laz›m. Tabii burada koflulun ikinci ana maddesi; Türkiye gibi farkl› din ve mezheplerin oldu¤u bir ülkede bunun da belli bir iflleve kavuflturulmas›, belli bir sisteme kavuflturulmas› gerekir. Bu nas›l yap›labilir? Özel statülü birtak›m okullar kurularak müfredat program›n›n, üniversiteler gibi akredite edilmifl okullar m› olur, bunlar›n sadece müfredatlar› ile mi ilgilenir, bunlara parasal destek verilir mi, verilmez mi... Bunlar tart›flman›n daha sonraki boyutlar›d›r. “Türkiye ayd›nlanma ça¤›n› yakalayamam›fl, demokrasiyi tam olarak hayata geçirememifl bir ülke ve bu çerçeveden bak›ld›¤›nda belli bir süre daha devletin bu anlamda bir ifllevinin oldu¤u kan›s›nday›m.” STK Temsilcisi-11 185 Kuflkusuz az say›da ki kifli ve kurum ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, ama muhafazakâr çevrelerin de büyük ölçüde bu konuyu geride b›rakt›klar› söylenebilir. Gazeteci-2: Bizim "bu ifli özeller yaps›n" dememiz eflitlik ilkesine ayk›r›d›r. Sadece paras› olan din e¤itimi als›n diye bir fley diyemeyiz. 3.14 Sekiz Y›ll›k Kesintisiz E¤itim Tart›flmalar› Saha araflt›rmam›zda, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim tart›flmas›n›n büyük ölçüde bitmifl oldu¤unu gözlemlemifltik. Görüfl ve öneri derleme çal›flmam›zda da, art›k bu konunun en önemli gündem maddesi olmad›¤›n› saptad›k. Kuflkusuz az say›da ki kifli ve kurum ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, ama muhafazakâr çevrelerin de büyük ölçüde bu konuyu geride b›rakt›klar› söylenebilir. STK Temsilcisi-4: ‹lkö¤retimin beflinci y›l›ndan itibaren ö¤rencinin kalan üç y›l›n› istedi¤i yerde tamamlamas›n› istiyoruz. ‹HL'nin orta k›s›mlar› yeniden aç›lmal›. E¤itim yine zorunlu olmal› ,11-12 y›la ç›kar›lmal› ama ö¤renci beflinci y›l›ndan itibaren istedi¤i yere gidebilmeli. Gazeteci-4: Sekiz y›l uygulamas›ndan dönülmemeli ama kesintisiz de¤il 5+3 fleklinde olabilmeli. STK Temsilcisi-7: Kesintisiz sekiz y›l›k e¤itimden geriye dönülmeyebilir ancak yeniden gözden geçirilip eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Din e¤itimi için önemli olan ortaokul döneminin de¤erlendirilmesi için ‹HL'nin orta bölümleri yeniden aç›l›p sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itime dahil edilmelidirler. Sendika Temsilcisi-3: Sekiz y›ll›k zorunlu e¤itimle, bu e¤itimin kesintisiz olmas› ayn› fley de¤ildir. Biz sendika olarak zorunlu e¤itimin -anas›n›f›n› da kapsayacak flekilde- on iki y›la ç›kar›lmas›n› ve 4+4+4 fleklinde kesintili ve yönlendirmeli olmas›n› savunuyoruz. Zaten 6-18 yafl gurubundaki tüm nüfusa, hiç bir yönlendirme olmadan tek tip bilgi ve e¤itim verilemez. Gazeteci-3: Sekiz y›ll›k e¤itimden do¤rusu ben de flikayetçiyim. ‹HL'yi engellemek için büyük karambol yafland›. Mesela yabanc› okullara büyük bir darbe vuruldu¤unu biliyorum. Dinin bu kadar yayg›nlaflmas›n›n elbette önüne geçilmeliydi ama bu ifl zorla da yap›lmaz. 186 E¤itim Bilimci-3: Sekiz y›ll›k e¤itimden dönülmemeli. ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n aç›lmas›na da gerek yoktur. E¤itimin zorunlu Sekiz y›l olmas› iyi bir uygulamad›r. Ancak yönlendirmeli olmas› gerekirdi. Sekiz y›l do¤ru, ancak yönlendirmesiz oluflu yanl›flt›r. Ancak yasa ç›kt›¤› dönemde tart›flma 5+3 veya Sekiz y›l kesintisiz olarak tart›fl›ld›. Bu yanl›fl bir zemindi. STK Temsilcisi-6: Sekiz Y›ll›k e¤itimden dönülmemeli. ‹HL'nin orta k›s›mlar› da yeniden aç›lmamal›. Aç›lmalar›na gerek yok. Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin Erbakan'a atfedilen "‹HL bizim arka bahçelerimizdir" sözü y›llarca bu okullar›n tepesinde Demokles'in k›l›c› gibi salland›. Çal›flmam›zda bu klifleyi de sorduk. Büyük bir ço¤unlu¤un bu klifleyi en az›ndan teorik aç›dan do¤rular bir flekilde de¤erlendirme yapmas› dikkat çekici. Sendika Temsilcisi-1: Kesintisiz e¤itimden asla geri dönülmemelidir. Ancak sekiz y›ll›k e¤itimin yetmeyece¤ini savunuyoruz. E¤itim Bilimci-2: Zorunlu e¤itim on bir y›l dahi olsa dini e¤itim yap›lmamal›. fiu anki sistemde ö¤renci yafllar› aras›nda farkl›l›k yok. Sorun sistemin kendini sekiz y›ll›k e¤itime adapte edememesinde. Çocu¤un daha sa¤l›kl› karar vermesi için e¤itimin on bir y›la ç›kar›lmas› gerekli. Geriye dönülmemeli, ancak içeri¤inin niteli¤i artt›r›lmal›. STK Temsilcisi-1: Zorunlu e¤itimin on bir y›la ç›kar›lmas› gerekmektedir. Çocuk on bir y›ll›k temel e¤itimden sonra akl›n› ve mant›¤›n› daha iyi kullanabilir. E¤er isterse din adam› da olabilir, ona göre karar verebilir. 3.15 "Arka Bahçe" ‹ddialar› ve AKP ‹ktidar›yla De¤iflen ve De¤iflmeyen Milli Görüfl hareketi lideri Necmettin Erbakan'a atfedilen "‹HL bizim arka bahçelerimizdir" sözü y›llarca bu okullar›n tepesinde Demokles'in k›l›c› gibi salland›. Çal›flmam›zda bu klifleyi de sorduk. Büyük bir ço¤unlu¤un bu klifleyi en az›ndan teorik aç›dan do¤rular bir flekilde de¤erlendirme yapmas› dikkat çekici. "Arka bahçe" tart›flmalar›n›n hemen ard›ndan, ‹HL sorununun toplumun farkl› kesimlerini tatmin edici, uygulanabilir ve kal›c› bir çözümünün nas›l gelifltirilebilece¤ini irdeleyece¤iz. ‹lk olarak AKP hükümetinin bu konudaki avantaj ve dezavantajlar›n› ele alacak, ard›ndan bu konuda bir toplumsal uzlaflma ihtiyac› ve bunun geçekleflip gerçekleflemeyece¤ini tart›flaca¤›z. 187 Siyasetçi-1: ‹HL sorunu e¤itimle ilgili teknik bir konu de¤ildir, bal gibi siyasi bir konudur. Dindarlar, çocuklar›n› ‹HL'ye gönderenler de¤ildir bu konuyu siyasi yapanlar, ‹HL konusunu siyasi bir sorun haline getirenler Müslümanl›¤› kafalar›na takanlard›r. ‹HL herhangi bir partinin ya da birtak›m oluflumlar›n de¤il, müslüman olan Türk halk›n›n arka bahçesidir. Gazeteci-19: ‹HL'ye yönelik bu yok etme operasyonunu meflrulaflt›rmak için bir psikolojik savafl söylemi olan "arka bahçe" tema's› eskidi art›k...Ve art›k ‹HL arka bahçe olduklar› gerekçesiyle de¤il, varl›klar› yads›narak hedef al›n›yor. Sosyal Bilimci-11: ‹HL'nin müdürleri ve ö¤retmenleri -tabii marjinaller hariçokulun politikleflmesine, politik e¤ilimlere savrulmas›na büyük ölçüde engel olmufllard›r. Konya ‹HL'den biliyorum: hem ak›nc›lar, hem ülkücüler idare taraf›ndan ola¤anüstü bir flekilde cezaland›r›lm›fllard›r en h›zl› olduklar› dönemlerde. Gazeteci-7: Siyasi bir boyutundan söz edilse bile, ‹HL konusunun temelini sosyal bir zeminde aramak gerekir. ‹HL konusunu siyasi platforma bu kadar görünür bir flekilde tafl›nmas› Refah Partisi'nin elde etti¤i baflar›dan sonra ortaya ç›km›flt›r. "Arka bahçe" benzetmesinin s›kça ifade edilen bir söyleme dönüflmesi 28 fiubat sürecinde bu okullara pahal›ya mal oldu. ‹HL'ler, siyasetle iliflkilendirilmelerinin a¤›r faturas›n› ödedi. Son y›llarda "siyasal ‹slam" söyleminin hadiselerde çok anlamlar ç›kard›¤›n›, bu de¤iflim içinde daha da bilinçlenen ‹HL çevrelerinin kendilerine "arka bahçe" muamelesi yapacak partilere izin vermeyece¤ini düflünüyorum. Çünkü arka bahçe imaj› en çok ‹HL mezunlar›n› rahats›z etti; hatta en çok onlar› ma¤dur etti. Gazeteci-4: Organik olarak arka bahçe olduklar› söylenemez ama sosyal taban olarak muhafazakâr partilere daha yak›n olduklar› söylenebilir. “‹HL çevrelerinin kendilerine "arka bahçe" muamelesi yapacak partilere izin vermeyece¤ini düflünüyorum. Çünkü arka bahçe imaj› en çok ‹HL mezunlar›n› rahats›z etti; hatta en çok onlar› ma¤dur etti.” Gazeteci-7 188 Sosyal Bilimci-4: ‹lk dü¤me yanl›fl iliklenince sonrakiler hakk›nda konuflmak pek de anlaml› olmuyor; evet, ‹HL vaktiyle siyasi partilerin yak›n ilgisini çekti; "arka bahçe" gibi görenler oldu; fiiliyatta olup bitenler, bu kabil dedikodular› do¤rular niteliktedir ama konuya ‹HL'liler aç›s›ndan bakmal›; onlar bu yanl›fllar dizisinin en masum kurbanlar›d›r ve neticede olanlar en çok onlar› zarara u¤ratm›fl bulunuyor. Siyasetçi-7: Bir dönem ideoloji ön plandayd›. Yanl›fllar, yanl›fl söylemler olmufl, ‹HL üzerinden siyaset yap›lm›fl olabilir. Tamam kabul ama o, geçmiflte, o devrede kald›. ‹nsanlar de¤iflti, herkes de¤iflti, dünya de¤iflti. “‹HL'yi bütünüyle belli bir partinin arka bahçesi saymak zor. Ancak genel anlamda muhafazakâr (‹slamc›milliyetçi-dindar) e¤ilimlerin arka bahçesi denebilir.” Sosyal Bilimci-3 Gazeteci-6: Birileri arka bahçe olarak kullanmak isteyebilir sonuçta bu potansiyele sahip, fakat bu illa da arka bahçe olduklar› anlam›na gelmez. Sosyal Bilimci-1: ‹HL mensuplar›n› yekpare bir toplumsal entite olarak kabul etmek, sosyolojik aç›dan mümkün olmayan bir iddia mertebesindedir. Buna ba¤l› olarak, her sa¤ partinin bu kitle nezdinde do¤rudan kabul görmesi gibi bir hususa da itibar edemeyiz. Dolay›s›yla, ‹HL kitlesi ile bir sa¤ parti aras›nda birebir bir örtüflme son tahlilde mu¤lak bir izah olarak kalmaya mahkumdur. Gazeteci-23: Türkiye'de "Siyasal ‹slam m› ‹HL'yi ço¤altt›, ‹HL mi siyasal ‹slam'› gelifltirdi, yoksa ikisi birbirini mi tetikledi?" sorular› bana dü¤ümün merkezi gibi görünüyor. Sosyal Bilimci-3: Baz› partiler ‹HL'yi "arka bahçesi" olarak görmüfllerdir. ‹lk dönem AP, daha sonra RP ve MHP. Bu partilerin deste¤iyle aç›lm›fl bir okul, do¤all›¤›yla bu partilere yönelmifllerdir. Ayr›ca bu okullara sürekli irtica yuvas›, gerici diye bakan sol-elitist partilerin de bu "arka bahçe" üretmede bir paylar› bulunmaktad›r. ‹HL'nin içinde yaflad›¤› toplumsal koflullar, tarihsel dönem ve bölgesel özellikler de önemli. Örne¤in bir Elaz›¤'daki ‹HL, bir Konya'ya göre daha milliyetçi olabilecektir. Kuflkusuz, ‹HL'yi bütünüyle belli bir partinin arka bahçesi saymak zor. Ancak genel anlamda muhafazakâr (‹slamc›-milliyetçi-dindar) e¤ilimlerin arka bahçesi denebilir. Dindarlar›n, ANAP'tan ayr›flarak RP de siyasalaflt›klar› bir ortam da ‹HL'liler de ayn› siyasallaflmaya yönelmifl olabilirler. Gazeteci-17: ‹HL'nin ö¤rencilerine belirli bir dünya görüflünü verdi¤ini biliyoruz. Bu anlamda bu liselerin baz› oluflumlara ev sahipli¤i yapt›¤›n› düflünüyorum. 189 “AKP direnmiyor. Tabii karfl›laflt›klar› zorluklar›n baz›lar› gerçekten çetin. Ama daha önemli bir fley var ki demokrat bir kamuoyu da yok ortada.” Gazeteci-5: ‹HL sorunu siyasald›r. Milli Görüfl'ün arka bahçesiydi, flimdi AKP'nin arka bahçesi haline getirilmeye çal›fl›l›yor. Gazeteci-2 Gazeteci-14: ‹HL'nin arka bahçe oldu¤u do¤ru, hatta art›k ön bahçe de diyebiliriz. Gazeteci-5: AKP bu sorunu istedi¤i gibi çözebilir. Mecliste ço¤unluktad›rlar. Anayasay› bile de¤ifltirebilirler. Gazeteci-14: AKP istedi¤i düzenlemeyi yapabilir, ama yarg›dan döner. Gazeteci-15: Birileri, baflörtüsünü ve katsay›y›, dindar kesimin yüksek e¤itimden d›fllanmas› amac›yla manivela gibi kullan›yorsa, uyum ad›na, iktidar›n teslimiyetçi davranmas› beklenmemelidir. Bürokrat-3: ‹HL meselesinin çözülmesinde AK Parti Hükümetinin bir avantaj› var. Çünkü AK Parti hükümetinin yapaca¤› do¤ru bir operasyona muhafazakâr kesimler, farkl› düflünceleri olsa bile fazla ses ç›karmayacaklard›r. Baflkas› yapsa ç›kar›rlard›. Mesela baflörtüsü meselesini de CHP çözer, onu AK Parti çözemez. CHP çözerse hem sempati toplar hem de yani bir mesele halledilmifl olur. Ama AK Parti çözmek istedi¤i zaman çeflitli direnç gruplar›n› karfl›s›nda bulacakt›r. Gazeteci-19: AKP'nin istedi¤i düzenlemeyi yapmas›n›n kolay oldu¤unu sanm›yorum. Çünkü bu alanda her türlü anti-demokratik giriflimi göze ald›¤› izlenimi veren bir çevre var. Soruyu belki flöyle koymak laz›m: Türkiye e¤itim alan›nda toplumun bekledi¤i demokratik at›l›mlar› yapabilecek bir demokrasi terbiyesine ulaflabildi mi? Bu terbiye, toplumdaki her oda¤›n içine sindirdi¤i bir olgu haline geldi mi? Gazeteci-2: AKP bunu havuç gibi gösterdi sonra geri çekildi. Bu öncelik meselesi. Birinci önceli¤i bu de¤il AKP'nin. Baflka hesaplar giriyor ifli içine. "Kurumlar direniyor" diyorlar. O zaman siz de direnin. Bunun siyasi, hukuki yöntemleri var. AKP direnmiyor. Tabii karfl›laflt›klar› zorluklar›n baz›lar› gerçekten çetin. Ama daha önemli bir fley var ki demokrat bir kamuoyu da yok ortada. 190 STK Temsilcisi-3: ‹HL meselesinin ciddi bir sorun oldu¤u gün gibi ortadad›r. Bunun sorun olmaktan kurtulmas› için, öncelikle bu konuyu sorun haline getiren kesimlerin daha sakin bir tarzda düflünmeleri icap etmektedir. Gazeteci-13: Çok iyi biliyorum ki, bu konuyu serinkanl› olarak konuflmak kolay de¤il. Çünkü araya hemen ideolojik saplant›lar giriyor. Herkes birbirine gol atma, bile¤ini bükme psikolojisine kap›l›yor. Oysa bu toplum flu son 4-5 y›l içinde ne tabular y›kt›, ne zihniyet devrimleri gerçeklefltirdi. Tabii önümüzde flöyle psikolojik bir sorun var. Baflbakan, imam hatip okulu mezunu. Dolay›s›yla kendisinin de mezun oldu¤u bir okulu normal liseye çevirebilir mi? Gazeteci-17: ‹HL y›llar boyunca siyasete alet edilmifller ve öyle görünüyor ki bugün onlar› siyasetten soyutlayarak tart›flabilece¤imiz bir zemin bulmak çok zor, ayn› türban konusunda oldu¤u gibi. Siyasetçi-2: ‹HL'nin de di¤er meslek liseleri ile birlikte ele al›n›p bilimsel, Türkiye ve dünya ihtiyaçlar›na uygun olarak, popülist yaklafl›mdan kesinlikle uzak de¤erlendirilip, müflterek paydada, iktidar› ve muhalefeti ile, entellektüeli ile, normal vatandafl› ile bu konsensüsün sa¤lanaca¤›na inan›yorum. Bunlar›n art›k problem olmaktan ç›kmas› laz›m. Gazeteci-8: ‹HL sorunu geçici düzenlemeler, yasal çerçevelerle afl›lamaz. Özünde siyasi olan bir sorun siyasi temelde çözülebilir. Bunun da yolu, toplumun gerçekle yüzleflmesi, her kesimiyle tart›flmas› ve toplumsal uzlaflmaya varmas›ndan geçmektedir. Bürokrat-1: ‹HL ile ilgili objektif verileri rasyonel ve gerçekçi bir yaklafl›mla ele al›r, ona göre de¤erlendirip önlemlerinizi al›rsan›z, hiç kimse rahats›z etmeden, toplumda bir karmafla oluflturmadan, belli toplumsal kesimleri küstürmeden sorunu hal yoluna koyabilirsiniz. Fakat bunlara kafa yorulmad›¤› için al›nan her karar yeni sorunlar›n do¤mas›na neden oluyor. Sorunun çözümü için uzmanlar siyasilerle de bir araya gelip konuflmal›. Siyasi platformda bir uzlaflma sa¤lamal›y›z. Din e¤itimi siyasi polemiklere konu edildi¤i sürece ülke kaybediyor... Oradan al›p bilimsel zemine nakletmeliyiz. ‹HL ile ilgili objektif verileri rasyonel ve gerçekçi bir yaklafl›mla ele al›r, ona göre de¤erlendirip önlemlerinizi al›rsan›z, hiç kimse rahats›z etmeden, toplumda bir karmafla oluflturmadan, belli toplumsal kesimleri küstürmeden sorunu hal yoluna koyabilirsiniz Bürokrat-1 191 Siyasetçi-4: Önyarg›s›z olarak oturulup konuflulsayd›, herkes, samimiyetle bu sorunun çözümü düflüncesinden hareket etseydi, bugün Türkiye'nin gündeminde ‹HL meselesi olmazd›, yaflanmazd›. Sosyal Bilimci: Tüm bu gerilim ve çat›flmalardan sonra "çözüm" konusunda herhangi bir çevreyi germeyecek, makul bir uzlaflman›n gerek toplumsal iklim, gerekse formül olarak sa¤lanmas› halinde buna uyum gösterilece¤ini beklemek gerekir. Siyasetçi-3: Bir e¤itim fluras› toplanabilir. Her düflünceden insana da aç›k olmas› laz›m bu fluran›n. Bu fluran›n sonucunda gerçekçi bir çözüme gidilsin. Soruna çözüm aran›rken kimse taraf olmamal› ve sa¤l›kl› bir çözüm bulunmal›d›r. Önyarg›s›z olarak oturulup konuflulsayd›, herkes, samimiyetle bu sorunun çözümü düflüncesinden hareket etseydi, bugün Türkiye'nin gündeminde ‹HL meselesi olmazd›, yaflanmazd›. Siyasetçi-4 Gazeteci-23: Bugünkü demokrasi terbiye ve kültürümüzle bu sorunu çözemeyiz. Ayr›ca küresel ortam da Türkiye'nin bu sorunu çözmesine elveriflli de¤il. Sadece Türkiye'nin kutuplar› de¤il, dünya art›k din olgusunu feci flekilde sömürürken böyle bir meseleyi serinkanl› biçimde tart›fl›p yoluna koyamazs›n›z. Sadece Türkiye de¤il, bütün dünya dini de, laikli¤i de i¤renç bir biçimde sömürüyor. Gizli servislerin bo¤az›na kadar içine gömüldü¤ü terör ve sözde bu teröre karfl› mücadele ad› alt›nda dünya fiilen din savafl›na do¤ru sürüklenirken bu meseleyi demokratik bir fanus alt›na al›p müzakere edecek iyi niyete de, kaliteye de sahip bulundu¤umuzu düflünmüyorum. Ek 1 STK'lara sorular: ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'nin bugünkü durumlar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? E¤er bugünkü durumda sorun ya da sorunlar görüyorsan›z çözüm öneriniz nedir? ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimimden geri dönülmeli mi? ‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'ye yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›? 192 Ek 2 E¤itim Sendikalar›na Sorular: ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'de günümüz itibariyle sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? E¤er bir sorun görüyorsan›z bir e¤itim sendikas› olarak çözüm önerileriniz nedir? ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? ‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Ortaö¤retimin yeniden yap›land›r›lmas› projesinde "din e¤itimi" ve ‹mam Hatip Liselerine yönelik nas›l bir düzenleme öneriyorsunuz? Ek 3 E¤itim Bilimcilere Sorular: Bir e¤itim kurumu olarak ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'nin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? E¤er bugünkü durumda sorun ya da sorunlar görüyorsan›z çözüm öneriniz nedir? ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Bir e¤itim bilimci olarak normal liselerde seçmeli olarak varolan din dersleri d›fl›nda seçmeli olarak Kuran› Kerim, hadis gibi derslerin ö¤retilmesine nas›l yaklafl›yorsunuz? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? ‹mam Hatip Lisesi okul ve ö¤renci say›s› s›n›rland›r›lmal› m›? ‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n gündeminde olan "Ortaö¤retimin Yeniden Yap›land›r›lmas›" projesinde "din e¤itimi" ve ‹mam Hatip Liselerine yönelik nas›l bir düzenleme öneriyorsunuz? Ek 4 Sosyal Bilimcilere Sorular: ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'de bir sorun görüyor musunuz? E¤er bir sorun görüyorsan›z çözüm öneriniz nedir? ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? ‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? 193 Ek 5 Gazetecilere Sorular: ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'ye yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? ‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? AKP ‹HL'ye yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? I 194 4 BÖLÜM IV SONUÇ VE ÖNER‹LER Türkiye, imam ve hatip yetifltiren okullarla ilk olarak 1924 y›l›nda tan›flt›. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na dayan›larak ilk olarak 1924 y›l›nda 28 merkezde "‹mam Hatip Mektepleri" aç›ld›. Bu okullar ö¤renci yetersizli¤i nedeniyle 1930 y›l›nda kapat›ld›. 1949 y›l›nda CHP hükümeti, "‹mam Hatip Kurslar›" ad› alt›nda on ay süreli kurslar açt›. Bu kurslar›n ömrü 1951 y›l›nda Demokrat Parti hükümeti döneminde aç›lan "‹mam Hatip Okullar›"na kadar sürdü. 10 Ekim 1951 say›l› Müdürler Komisyonu karar› ile 7 ilde ‹mam Hatip Okullar› (‹HO) aç›ld›. Bu okullar birinci devresi dört, ikinci devresi üç y›l olan ve bir bütün teflkil eden okullard›. 19631964 ö¤renim y›l›nda ‹HO'ya ilk defa paras›z ve yat›l› ö¤renci al›nd›. 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra yap›lan düzenleme ile ‹mam Hatip orta k›s›mlar› kapat›larak süresi dört y›la indirildi. 1973 y›l›nda Naim Talu Hükümeti döneminde Milli E¤itim Temel Kanunu'nda yap›lan de¤ifliklikle ‹mam Hatip Okullar›'n›n ad› "‹mam Hatip Lisesi" olarak de¤ifltirildi ve mezunlar›n›n fark dersleri vermelerine gerek kalmadan üniversitelerin edebiyat kollar›na gidebilme hakk› tan›nd›. 1976 y›l›nda Dan›fltay karar› ile ilk defa ‹HL'lere k›z ö¤renci al›nmaya baflland›. 26 Ocak 1974'te kurulan MSP-CHP Hükümeti ‹HL'nin iki y›l önce kapat›lan orta k›s›mlar›n› tekrar açt›. ‹ki dönem halinde Süleyman Demirel liderli¤inde ülkeyi yöneten Milliyetçi Cephe hükümetleri toplam üç y›l dokuz ayl›k iktidarlar› döneminde 230 yeni ‹HL açt›. 1980 y›l›na gelindi¤inde Türkiye'deki ‹HL say›s› ortaokul düzeyinde 374 lise düzeyinde ise 333'e ulaflm›flt›. ‹HL'de ö¤renim gören ö¤renci say›s› ise 1980 y›l› itibariyle 200 bini geçti. 12 Eylül Yönetimi Milli E¤itim Temel Kanunu'nun 32. Maddesini de¤ifltirerek ‹HL mezunlar›n›n üniversitelerin tüm bölümlerine girmesine olanak tan›yan düzenlemeye imza att›. Turgut Özal hükümetleri döneminde yeni ‹HL aç›lmas› yerine nitelik art›r›lmas› yoluna gidildi: Anadolu ‹mam Hatip Liseleri aç›ld›, varolan okullar flubeler fleklinde büyüdü. Bu durum "yatay büyüme" olarak adland›r›ld›. 1997 y›l›na gelindi¤inde ‹HL'de ö¤renim gören ö¤renci say›s› 500 binin üzerine okul say›s› ise 612'ye ulaflt›. 28 fiubat sürecinin ard›ndan 16 A¤ustos 1997 tarihinde kabul edilen sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim ile ‹HL'nin orta k›s›mlar› kapat›ld›. YÖK Genel Kurulu'nun 30 Temmuz 1998 tarihinde getirdi¤i katsay› 195 Muhafazakâr kesimlerin çocuklar›n›n dinlerini ö¤renmesi için tek adres olarak gösterdikleri ‹HL'ye iliflkin toplumun tüm kesimlerinin mutab›k kalaca¤› uygulanabilir bir çözüm ihtiyac› her geçen gün daha fazla ortaya ç›k›yor. düzenlemesiyle de ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat fakülteleri d›fl›ndaki fakültelere girmeleri zorlaflt›. Bu iki düzenlemenin etkisi kendini hemen gösterdi ve ‹HL ö¤rencisi say›s› 2002-2003 ö¤renim y›l›nda 64 bin 534'e kadar düfltü. Bir sonraki y›l yeni kay›tlardaki art›flla bu say› 84 bin 898'e ç›kt›. Kimi yorumculara göre bu art›fl›n nedeni AKP Hükümeti'nin ifl bafl›na gelmesi ve katsay› probleminin ortadan kald›r›laca¤› yönündeki beklentilerdi. 4.1 Neden Böyle Bir Çal›flma? Bugün itibariyle ‹HL, hâlâ çözülmesi gereken bir sorun olarak ortada duruyor. Muhafazakâr kesimlerin çocuklar›n›n dinlerini ö¤renmesi için tek adres olarak gösterdikleri ‹HL'ye iliflkin toplumun tüm kesimlerinin mutab›k kalaca¤› uygulanabilir bir çözüm ihtiyac› her geçen gün daha fazla ortaya ç›k›yor. Bu ihtiyaca bir ölçüde cevap verebilmek için flu ad›mlar›n zorunlu oldu¤unu tespitle ifle bafllam›flt›k: Önce ‹HL olgusunu çözülmesi gereken bir sorun olarak kabul etmek; Bu sorunun tarihsel bir perspektifte bütün yönlerini objektif ve nesnel bir flekilde ortaya ç›karmak; Bizzat yaflayanlar›n (ö¤renciler, ö¤retmenler, idareciler, veliler, mezunlar...) sorunu nas›l alg›lad›klar›n› ve ne gibi çözüm önerileri düflündüklerini bizzat kendilerinden ö¤renmek; Devletin ilgili birimlerinin sorunla ilgili çal›flmalar›n›, projelerini, niyet ve kayg›lar›n› belirlemek; Toplumun her kesimi taraf›ndan kabul edilebilir çözüm önerileri gelifltirebilmek için siyasetçilerin, e¤itim sendikalar›n›n, farkl› alan ve görüfllerden vatandafllar›n oluflturdu¤u sivil toplum örgütlerinin ve kanaat önderlerinin görüfl ve önerilerini derlemek; Uygulanabilir çözüm önerileri için e¤itim bilimcilere ve farkl› disiplinlerden sosyal bilimcilerin bilgi, deneyim ve görüfllerine baflvurmak. 4.2 Günümüzde ‹HL Sorunu Bu çal›flma için alt› ‹mam Hatip Lisesine gittik, incelemeler yapt›k, gözlemlerde bulunduk. Anadolu ‹HL'ler say›lmazsa ‹HL'nin tümünün ö¤renci kapasitelerinin çok alt›nda faaliyetlerini sürdürdü¤ünü gördük. Di¤er okullarda s›n›flarda 60'a yak›n ö¤renci e¤itim görürken ‹HL'nin s›n›f mevcutlar› düflük, derslikler bofl... Bir zamanlar›n talebini karfl›layabilmek için yap›lm›fl ek binalar kullan›lmad›klar› için bak›ms›z kalm›fl, virane görünümünde... Fiziki görünümünü k›saca özetledi¤imiz ‹HL'nin iç dünyas›na 196 iliflkin elde etti¤imiz bulgular›n bir k›sm› fiziki görünümüyle paralellikler arz ediyordu. ‹stanbul'dan iki, Adana, Samsun, Diyarbak›r ve Erzurum illerinde birer ‹HL'ye gittik. Buralarda 29'u erkek, 30'u k›z toplam 59 ö¤renci, 13 ‹HL ö¤retmeni, 8 ‹HL idarecisi, 38 mezun ve 24 veli ile birebir "derin mülakat" ve röportaj yapt›k. Elde etti¤imiz verilerle ‹HL'nin bir foto¤raf›n› çekmeye çal›flt›k. Görüflmeler sonucu elde etti¤imiz bulgular› flöyle s›ralayabiliriz: Üniversite flans› olmad›¤› için ‹HL'ye çok az baflvuru oluyor. ‹dareciler okul kapanmas›n diye propaganda afiflleri, broflürler haz›rlayarak ö¤renci bulmaya çal›fl›yor. Gitti¤imiz 6 ‹HL'de de kapasitesinin alt›nda ö¤renci vard›. Katsay›: ‹HL bileflenleri olarak tan›mlanacak ö¤renci, ö¤retmen, idareci, veli ve mezunlar›n a¤z›nda tek bir kelime vard›: Katsay›. Tümüne göre üniversite s›nav›nda uygulanan katsay› ayr›mc›l›¤› adaletsizlikti ve bunun bir an önce giderilmesi gerekiyordu. Nicelik Sorunu: Üniversite flans› olmad›¤› için ‹HL'ye çok az baflvuru oluyor. ‹dareciler okul kapanmas›n diye propaganda afiflleri, broflürler haz›rlayarak ö¤renci bulmaya çal›fl›yor. Gitti¤imiz 6 ‹HL'de de kapasitesinin alt›nda ö¤renci vard›. Nitelik Sorunu: ‹lkö¤renimin ard›ndan okuma niyeti olmayan ö¤renciler paras›z, yat›l›l›k ve burs olanaklar›yla ikna edilerek okullara getiriliyor. Bu durum ‹HL ö¤renci profilinde nitelik olarak ciddi bir düflüfle yol açm›fl durumda. Aileler baflar›l› çocuklar›n› düz liseye, baflar›s›z çocuklar›n› ‹HL'ye gönderiyor. Ö¤rencilerde "nas›l olsa üniversiteye giremeyece¤iz" diye derslere ciddi bir ilgisizlik ve genel anlamda motivasyonsuzluk söz konusu. K›zlar ve Baflörtüsü: Görüflme gerçeklefltirdi¤imiz erkek ö¤rencilerin ço¤unlu¤u köy kökenliydi. Bu durumun tüm ‹HL için geçerli oldu¤unu idarecilerden ö¤rendik. Ancak erkek ö¤renciler için çaba sarf eden idareciler için k›z ö¤renci problemi söz konusu de¤il. Muhafazakâr aileler hala k›z çocuklar›n› bu okullara göndermeye devam ediyorlar. Özellikle Anadolu'da bir çok yerde baflörtüsü yasa¤›na göz yumulmas› k›z ö¤rencilerin bu okullar› tercih etmesinde önemli rol oynuyor. Büyükflehirlerde ise baflörtüsü yasa¤› daha s›k› uygulan›yor bu nedenle dile getirilen sorunlar aras›nda baflörtüsü önemli bir yer tutuyor. Ö¤retmen ve idarecilere göre k›z ö¤renciler daha baflar›l›, bunu k›zlar›n kent kökenli olmalar›na ba¤l›yorlar. K›z ö¤rencilere "‹HL'ye gitmeseydiniz baflka okula gider miydiniz?" diye sordu¤umuzda yar›ya yak›n›ndan "Hay›r gitmezdim" karfl›l›¤›n› ald›k. Hay›r yan›t› büyük kentlerde daha fazla oldu. Statü Karmaflas›: Araflt›rma s›ras›nda idareciler okulun statüsünden yana dertliydi. Onlara göre bu okullar meslek lisesi statüsünde ama bu okullara imam ya da hatip olmak için gelen ö¤renci neredeyse yoktu. ‹HL'ye Gitme Gerekçeleri: Ö¤rencilere neden ‹HL'yi seçtiklerini sordu¤umuzda ço¤unlu¤u "Kendi iste¤imle" fleklinde yan›t verdi. 197 Ö¤renci velileriyse çocuklar›n›n pozitif bilimlerin yan›nda dini bilgileri almas› için bu okullara gönderdiklerini ifade ettiler. ‹HL ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocuklar›n›n daha ahlakl› olaca¤› düflüncesi velilerin gerekçeleri aras›nda önemli yer tutuyordu. 198 Ö¤renci velileriyse çocuklar›n›n pozitif bilimlerin yan›nda dini bilgileri almas› için bu okullara gönderdiklerini ifade ettiler. ‹HL ortam›n›n daha iyi oldu¤u, çocuklar›n›n daha ahlakl› olaca¤› düflüncesi velilerin gerekçeleri aras›nda önemli yer tutuyordu. Din Hizmetlisi Yetifltirme: ‹HL müfredat›n›n tek bafl›na din görevlisi yetifltirmeye yetmeyece¤i konusunda tam bir mutabakat gözlemledik. Mezunlara yönelik "Ald›¤›n›z e¤itimin din adam› olmaya yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz" sorusuna ço¤unlukla "Hay›r" yan›t› ald›k. Zaten ö¤renciler aras›nda da din görevlisi olaca¤›n› söyleyen pek yoktu. ‹HL Alg›lar›: Ö¤renciler aras›nda ‹HL'de ö¤renim gördü¤üne piflman olan›na rastlamad›k. K›zlarda baflörtüsü takabilmek, normal e¤itimle birlikte din e¤itimi alabilmek, iyi arkadafll›k iliflkileri, ö¤retmen ve idarecilerle iyi iliflkiler, kötü al›flkanl›klardan uzak olmak gibi memnuniyet gerekçeleri s›ralad›lar. ‹mam Hatiplilik Olgusu: Araflt›rmaya kat›lan büyük ço¤unluk bir ‹mam Hatiplilik olgusunun varoldu¤unu belirtti. Olguyu tarif ederken bir dizi milliyetçi ve muhafazakâr de¤er s›raland› ve ‹HL mezunlar› aras›ndan "terörist, h›rs›z, hortumcu" ç›kmad›¤› ›srarla tekrarland›. ‹HL'ye önyarg›yla bak›ld›¤› flikayetiyle çok az karfl›laflt›k. Dayan›flma A¤lar›: Bilinenin aksine ‹HL mezunlar› aras›nda çok güçlü dayan›flma a¤lar› mevcut olmad›¤›n› saptad›k. Genellikle dönem arkadafllar› birbirleriyle görüflmeye çal›fl›yor. "Devaml› görüflüyoruz" yan›t› daha çok imaml›k yapan mezunlar aras›nda öne ç›k›yor. Mezunlar›n büyük k›sm› ‹HL'deki geliflmeleri yak›ndan izliyor. Ancak büyük flehirlerdeki profesyoneller aras›nda ‹HL ba¤lar› yok denecek kadar az ve geliflmelere daha az duyarl›lar. ‹HL'lilerin Toplum Alg›s›: ‹HL ö¤rencileri, ö¤retmenleri, yöneticileri, mezunlar› ve ö¤renci velilerinin toplumun geri kalan k›sm›na son derece flüpheci bir flekilde yaklaflt›klar›na tan›k olduk. Di¤er liselerde fuhufl, içki, sigara ve uyuflturucunun al›p bafl›n› gitti¤ini belirtip ‹HL'yi bir nevi "ar›t›lm›fl bölge" olarak tan›mlad›lar. Di¤er okullara yönelik olumsuz bak›fl aç›s›n›n özellikle k›z ö¤renci velilerinde bask›n oldu¤unu gözlemledik. Toplum ve Devletin ‹HL'ye ‹lgisi: ‹HL camias›nda genel olarak toplumun ‹HL'ye eskisi gibi sahip ç›kmad›¤› görüflü hakim. Ö¤renciler büyük ölçüde yaln›z b›rak›ld›klar›n› düflünüyorlard›. Devletten flikayet vard›, ancak bu flikayet öfkeli bir flekilde d›fla vurulmuyordu. AKP ‹ktidar›yla De¤iflen Durum ve Yeni Umutlar: AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte ‹HL'nin durumunun de¤iflece¤i beklentisi hakim oldu¤unu gözledik. AKP'nin katsay› uygulamas›n› de¤ifltirece¤ine iliflkin görüflleri üç ayr› grupta toplamak mümkündü. Bunlar›n ilki, "kesinlikle çözecek" derken ikinci grup temkinli bir iyimserli¤e sahipti ve çözümün zaman alaca¤› inanc›ndayd›. Son grupsa kötümser olmamakla birlikte çözümün hükümetin de¤il devletin ifli oldu¤una inan›yordu. Kiflisel Umutlar: Hemen hemen tüm ö¤renciler üniversiteye devam etmekten yanayd›. Katsay› problemi çözülmezse birço¤unun hedefi e¤itim fakültelerine ya da ilahiyat fakültelerine gitmekti. Üniversite tutkusu k›z ö¤rencilerde daha yo¤undu. Ö¤renciler, katsay› farkl›l›¤›na ra¤men ‹HL'ye geldiklerini, çünkü bunun bir flekilde giderilece¤ine inand›klar›n› söylediler. ‹HL'nin Gelece¤ine Yönelik Görüfl ve Temenniler: Katsay› farkl›l›¤› sürdü¤ü sürece ‹HL'nin cazibe merkezi olmayaca¤› görüflünün hakim oldu¤unu gördük. Ancak katsay› farkl›l›¤› giderilse dahi ‹HL'nin eski parlak günlerine dönece¤ine inanan ö¤retmen ve idareci say›s› azd›. ‹HL'nin olmad›¤› bir Türkiye'yi düflünmek bile okul idarecilerin ürkütüyordu. Onlara göre, "‹HL olmazsa din e¤itimi kontrolden ç›kar"d›. Katsay› kald›r›lmas› durumundaysa ‹HL'ye 1997 öncesi oldu¤u gibi yo¤un bir baflvuru olaca¤› konusunda herkes hemfikirdi. Bunun yarataca¤› sorunlara karfl›l›k baz› idareci ve ö¤retmenler kontenjan s›n›rlamas› getirilebilece¤ini belirttiler. Seçmeli Din Dersleri: Liselerde seçmeli Kuran, hadis, gibi derslerin konulmas› durumunda ‹HL'ye ilginin azal›p azalmayaca¤›n› sordu¤umuz ö¤rencilerin tümü "azal›r" dedi, ancak bu durumda ‹HL d›fl›ndaki liselere gidece¤ini söyleyenlerin oran› düflük oldu. Ö¤retmen, mezun ve veliler de genellikle bunun "iyi bir fikir" oldu¤unda birlefltiler. ‹çlerinde "devlet"in buna izin vermeyece¤ini söyleyen ç›kmad›. ‹HL idarecilerindeyse, di¤er liselerde din ö¤retimine iliflkin dersler oldu¤u takdirde ‹HL'ye ilginin azalaca¤›, ‹HL'ye gerçekten din görevlisi olmak isteyenlerin gelece¤i konusunda bir görüfl birli¤i oldu¤unu gözledik. 4.3 AKP Hükümetinin ‹HL Sorununa Bak›fl› ‹HL'nin bugünkü durumunu bir "çözülme" olarak adland›rabiliriz. 1990 bafllar›ndan itibaren zirveye ç›kan ‹HL, 1997'deki müdahalelerden sonra h›zla irtifa kaybetti. Ne var ki aradaki tek fark daha az ö¤renciyle ö¤renimin devam etmesi de¤il. Normal olarak, say›n›n azalmas›yla artmas› beklenen nitelik de iyice düflmüfl durumda. Yerel seçimlerin arifesinde alt› ‹HL'ye gittik. Kendisi de ‹HL mezunu olan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n miting alanlar›nda meslek liseleriyle ilgili verdi¤i her söz ve vaadin ‹HL ö¤rencilerinin yüreklerini nas›l k›p›r k›p›r ettirdi¤ine tan›k olduk. Çal›flmam›z s›ras›nda hükümetin katsay›y› 2004 ÖSS s›nav›na kadar kald›rma konusunda kararl› oldu¤unu aç›k bir flekilde ‹HL'nin bugünkü durumunu bir "çözülme" olarak adland›rabiliriz. 1990 bafllar›ndan itibaren zirveye ç›kan ‹HL, 1997'deki müdahalelerden sonra h›zla irtifa kaybetti. 199 saptam›flt›k. Nitekim AKP bu konuda çok ciddi bir ad›m att›. 4 May›s 2004 günü Bakanlar Kurulu taraf›ndan TBMM'ye sunulan Yüksekö¤retim Kanunu ve Yüksek Ö¤retim Personel Kanununda De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun Tasar›s›n›n 5. Maddesi'yle 2547 say›l› Kanunun 45. maddesinin (a) f›kras›n›n afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmesi öngörüldü: "a. Yüksekö¤retim kurumlar›na, Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi'nin yapaca¤› s›navla girilir. Bu s›nava temel teflkil etmek üzere, Milli E¤itim Bakanl›¤› genel ortaö¤retim ve mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n›n program/alan/kol/bölümlerini; sözel, eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç grupta toplar. Yüksekö¤retim Kurulu Baflkanl›¤› da yüksekö¤retim programlar›n›; sözel, eflit a¤›rl›k ve say›sal olmak üzere üç puan türünde grupland›r›r ve hangi ortaö¤retim program/alan/kol/bölümünün hangi yüksekö¤retim program›na karfl›l›k geldi¤ini bu suretle iliflkilendirir. Herhangi bir genel veya mesleki-teknik ortaö¤retim kurumu mezunu, Ö¤renci Seçme S›nav›nda ortaö¤retimdeki kendi program/alan/kol/bölümünü tercih ederse, hesaplanacak olan ortaö¤retim baflar› puan› (0.80) katsay›s›yla çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü sözel olan ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile, say›sala dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü eflit a¤›rl›k olan ö¤renciler sözel ya da say›sala dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile çarp›l›r. Ortaö¤retimdeki program/alan/kol/bölümü say›sal olan ö¤renciler eflit a¤›rl›¤a dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse ortaö¤retim baflar› puan› (0.60) katsay› ile, sözele dayal› bir yüksekö¤retim program›n› tercih ederse (0.45) katsay› ile çarp›l›r. Adaylar›n ortaö¤retimdeki baflar›lar›; Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi taraf›ndan gelifltirilecek bir yöntemle ortaö¤retim baflar› puan› olarak hesaplan›r ve bu puan yüksekö¤retim kurumlar›na giriflteki Ö¤renci Seçme S›nav› puan›na eklenir. Dil s›nav› ve puan türü ile bu adaylar›n yetifltirilmesine iliflkin esaslar ise Yüksekö¤retim Kurulu taraf›ndan belirlenir. S›nav sorular›, yüksekö¤retime giriflteki puan türleri dikkate al›nmak suretiyle, genel ortaö¤retimin tüm müfredat› gözetilerek haz›rlan›r. Yüksekö¤retim kurumlar›na girifl ile ilgili di¤er usul ve esaslar, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Yüksekö¤retim Kurulunca birlikte ç›kar›lacak yönetmelikle düzenlenir." Asl›nda hükümet katsay›y› oldu¤u gibi kald›rmak istiyordu, ancak ‹HL'nin yeniden bir "cazibe merkezi" haline getirebilecek böyle bir uygulaman›n do¤uraca¤› tepkileri düflünerek son anda böylesi bir "ara formül"e baflvurdu ve de¤iflikli¤i h›zl› bir flekilde 200 yasalaflt›rd›. Ne var ki ‹HL'ye flüphe ile bakan kesimler, bu de¤iflikli¤i bir "ara formül" ve dolay›s›yla bir "uzlaflma aray›fl›" olarak görmediler ve tepkilerini çok sert bir flekilde dile getirdiler. YÖK ve üniversite rektörlerinin bafl›n› çekti¤i itiraz cephesine en çarp›c› destek, Genelkurmay Baflkanl›¤›'n›n yaz›l› aç›klamas›yla geldi. AKP hükümetine önyarg›l› bakmayan büyük medya ve baz› önde gelen gazeteciler de bu düzenlemeye, laikli¤e ayk›r› oldu¤u ve Aral›k 2004 tarihinde AB ile yap›lacak müzakereleri olumsuz etkileyece¤i gerekçesiyle tav›r ald›. Nihayet Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer'in veto etti¤i yasa de¤iflikli¤i, "AB'yi öncelikli gündem maddesi olarak gören" hükümet taraf›ndan donduruldu. 4.4 Katsay› Ne Kadar Önemli? Her ne kadar ‹HL ö¤rencilerinin, onlar›n velilerinin nerdeyse tamam›, bu okula sempatik bakan kifli ve çevrelerin büyük bölümü, en önemli ve belki de tek sorun olarak katsay›y› görse ve gösterse de Türkiye'nin ‹HL sorunu, bir yasan›n tek bir bendinin de¤iflmesiyle çözülece¤e hiç benzemiyor. Yapt›¤›m›z inceleme ve görüflmelerde bürokrasinin ilgili birçok biriminin ve buralardaki baz› yetkililerin de sorunu sadece katsay›ya indirgemediklerine tan›k olduk. 28 fiubat sürecinde ‹HL aleyhine yap›lan düzenlemeler yöntem olarak yanl›fl bulunup k›nansa da, bu okullardaki afl›r› y›¤›lman›n önüne geçilmifl olmas›n›n bürokraside belirgin bir rahatlama yaratt›¤›n› gözlemledik. Söz konusu kifliler, katsay›n›n yeniden kald›r›lmas›yla do¤abilecek olan talep patlamas›ndan aç›k bir biçimde endifleleniyorlar; bu nedenle, katsay›n›n kald›r›lmas› yerine k›smi iyilefltirmeyi tercih ettiklerini dile getiriyorlard›. Bir di¤er rahats›zl›k konusu, Türk e¤itim sisteminin tüm sorunlar›n›n büyük ölçüde ‹HL'ye ve bir ölçüde de baflörtüsüne endekslenmifl olmas›yd›. Enerjilerin büyük ölçüde ‹HL tart›flmalar›nda sarf edilmesinin; bu tart›flmalar›n ister istemez yol açt›¤› afl›r› politizasyonun ‹HL ö¤retmenlerinden en üst düzey bürokrata kadar tüm e¤itim camias›n› rahats›z etti¤ini gördük. Geliflmeleri kayg›yla izleyen bir di¤er kesim de Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› camias›yd›. ‹HL üzerinden süre giden tart›flmalar›n, din görevlilerinin zaten pek parlak olmayan imaj›n› daha da kötülefltirdi¤i ortada. Üstelik bütün bu politik çekiflmeler aras›nda Diyanetin, ça¤›n gereklerine göre donanm›fl kaliteli kadro ihtiyac›n› giderebilmesi de iyice zorlafl›yor. Enerjilerin büyük ölçüde ‹HL tart›flmalar›nda sarf edilmesinin; bu tart›flmalar›n ister istemez yol açt›¤› afl›r› politizasyonun ‹HL ö¤retmenlerinden en üst düzey bürokrata kadar tüm e¤itim camias›n› rahats›z etti¤ini gördük. 4.5 Üç Farkl› Yaklafl›m Araflt›rmam›z›n bir sonraki aya¤›nda toplumun farkl› 201 ‹HL olgusuna bir dava gibi bakan çok say›da kiflinin de, bu okullara 1990'l› y›llardaki afl›r› y›¤›lmadan rahats›z olduklar›n› görmek ilgi çekici. Bu kifliler geçmiflteki nicelik art›fl›n›n niteli¤i düflürdü¤ünü, bunun da "‹HL kimli¤i"ni olumsuz etkiledi¤ini düflünüyorlar. kesimlerinin ‹HL sorununa nas›l bakt›klar›n› ve bunun çözümü için neler önerdiklerini derlemeye çal›flt›k. Bu amaçla 12 sivil toplum kuruluflu, 3 e¤itim sendikas›, 3 e¤itim bilimci, farkl› üniversitelerden ço¤unlu¤u sosyal bilimler dal›nda görev yapan 11 ö¤retim üyesi,18 gazeteci, 3 ‹HL mezunu AKP milletvekili, biri yine ‹HL mezunu 3 CHP milletvekili, alt› konuyla do¤rudan ilgisi olan bürokratla görüfltük. Derledi¤imiz görüfllerin ‹HL konusunda gerçekten taban tabana z›t yaklafl›mlar› yans›tmas› ve ‹HL sorununun çözümü için çok say›da formülün ileri sürülmesi hiç kuflkusuz iflimizi zorlaflt›rd›, ama birbirine taban tabana z›t görüfllerin aras›nda "orta yolcu" yaklafl›mlar›n da olmas› ve bu tutumun hem laikli¤e duyarl›, hem de muhafazakâr kesimlerde ra¤bet görüyor olmas› da bizleri, toplumsal mutabakat konusunda umutland›rd›. Bu bölümde, ‹HL sorununun temel tart›flma konular›n› ayr› ayr› ele al›p, bu konulardaki farkl› yaklafl›mlardan çok say›da örnek verecek ve ortak noktalar bulabilmenin mümkün olup olmad›¤›n› irdeleyece¤iz. Dört ayl›k çal›flmam›zda ‹HL sorununun çözümü için birbirinden farkl› önerinin bulundu¤unu saptad›k ve bunlar›n hemen hemen hepsine önceki bölümlerimizde yer verdik. Bunlar› toparlayacak olursak üç ana e¤ilimin oldu¤u görülüyor: 1. "‹HL'de Din E¤itimi Verilir" Yaklafl›m› ‹HL'de esas olarak din e¤itimi verildi¤ini söyleyen ve bu okullarla bir nevi aidiyet iliflkisi içinde bulunan kesimlerin, 1997 öncesinin "alt›n y›llar›"na dönmek istedikleri fleklinde bir izlenim yayg›n. Gerçekten de, kamuoyunda "‹HL davas›"n›n savunucusu olarak öne ç›kan kifli ve kurulufllar tek sorun olarak katsay›y› gösteriyor, ‹HL'nin orta k›s›mlar›n›n yeniden aç›lmas›n› istiyor, bütün ‹HL'yi "Anadolu ‹HL"ne dönüfltüreceklerini söylüyorlar. Ancak titiz bir inceleme bize, ‹HL'nin statüsünün 1997 öncesine döndürülmesini savunan birçok kiflinin daha ölçülü bir davran›fl sergiledi¤ini gösteriyor. Ço¤u ‹HL mezunu olan bu kifli ve kurumlar orta k›s›mlar›n›n tekrar aç›lmas›na gerek olmad›¤›n›; katsay›n›n kald›r›lmas› gerekti¤ini, ama buna ra¤men ‹HL'ye çok büyük bir y›¤›lma beklemediklerini; gerekirse kontenjan koyarak ve s›nav açarak ö¤renci say›s›n›n belli bir düzeyde tutulabilece¤ini savunuyorlar. ‹HL olgusuna bir dava gibi bakan çok say›da kiflinin de, bu okullara 1990'l› y›llardaki afl›r› y›¤›lmadan rahats›z olduklar›n› görmek ilgi çekici. Bu kifliler geçmiflteki nicelik art›fl›n›n niteli¤i düflürdü¤ünü, bunun da "‹HL kimli¤i"ni olumsuz etkiledi¤ini düflünüyorlar. Katsay›n›n kald›r›lmas›yla günümüzün nitelik 202 sorununun afl›labilece¤ine inanmakla birlikte gelecek için çok da iyimser de¤iller. Örne¤in bir STK temsilcisi flöyle konufluyor: "56 y›l sonra ‹HL'lerin daha az ra¤bet gören okullar olaca¤›n› düflünüyorum. Katsay› problemi afl›lsa dahi bu böyle olacakt›r. Hatta afl›l›rsa daha kolay olaca¤› kanaatindeyim. fiimdi bir inat var, 'ben inanc›m için fedakarl›k yapay›m' diyor. Bir sonraki nesilde ‹HL'ye fazla ra¤bet olmayacak, çünkü insanlar dini bilgileri daha kolay ö¤renebilecekleri imkanlara kavuflacaklar." Aileler, de¤il k›zlar›n›, o¤ullar›n› bile, din görevlisi olsun diye ‹HL'ye yollam›yorlar. Daha önemlisi, k›z okullaflmas›n›n epey düflük oldu¤u ülkemizde ‹HL birçok durumda k›zlar için cankurtaran simidi olabiliyor. 2. "‹HL'de Din Görevlisi Yetifltirilir" Yaklafl›m› TÜS‹AD Baflkan› Ömer Sabanc›'n›n dile getirdi¤i "ihtiyaç fazlas› ‹HL'nin kapat›l›p düz liseye dönüfltürülmesi" önerisi, bu okullar›n 1997 sonras› durumundan memnun olan kesimler taraf›ndan desteklendi. Bu önerinin hayata geçirilmesi için ‹HL'deki varolan ö¤renci say›s›n›n daha da azalt›lmas› gerekiyor, çünkü o kadar gözden düflmelerine ra¤men ‹HL'deki ö¤renci say›s› halen "din görevlisi ihtiyac›"n›n çok çok üstünde; hatta son bir-iki y›lda yeni kay›tlarda art›fl bile yafland›. Bununla birlikte, e¤er ‹HL bugünkü statüsünde kalacaksa, can çekiflen at›n tabancayla öldürülmesi gibi, Ömer Sabanc›'n›n önerisi makul gözüküyor. Fakat çal›flmam›z›n bafl›ndan itibaren defalarca tekrarlad›¤›m›z gibi, ne amaçla kurulmufl olurlarsa olsunlar, ‹HL y›llardan beri din görevlisi yetifltiren okullar olmaktan ç›km›fl durumda. Kald› ki tek bafl›na ‹HL e¤itiminin bir kifliye din görevlisi formasyonu kazand›rmad›¤› da aç›kça ortada. Bugünkü statükoyu savunanlar, katsay›n›n sürmesinden, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat d›fl›ndaki fakültelere girememesinden yanalar. Bu kifliler ‹HL'ye flüpheyle yaklafl›yor, hatta kimileri bu okullar›n devletin kilit noktalar›n›n ele geçirilmesi plan›n ana üssü oldu¤unu düflünüyor. Halbuki birinci bölümde de gösterdi¤imiz gibi, ‹HL ö¤rencilerinin üniversiteye giriflte ola¤anüstü baflar›l› oldu¤u do¤ru de¤il. Bir-iki Anadolu ‹HL ö¤rencisinin s›navda flampiyon olmas› ve baz› ‹slami cemaat okullar›n›n üstün baflar›lar› böyle bir imaja yol açm›fl olmal›. Esas sorun ‹HL'nin bir dönem yüzbinlerce ö¤renciye sahip olmas›ndan kaynaklan›yordu. Bu kalabal›¤›n hiç de yüksek olmayan bir bölümünün seçkin üniversiteleri kazanmas› ‹HL'ne flüpheyle bakanlar›n tedirginliklerini bir dönem iyice art›rm›flt›. ‹HL'ye din görevlisi yetifltirme fonksiyonu yükleyenler, "‹slamiyette kad›n din görevlisi yok veya çok az" deyip k›zlar›n bu okullara girmesine de karfl› ç›k›yorlar. Ancak aileler, de¤il k›zlar›n›, o¤ullar›n› bile, din görevlisi olsun diye ‹HL'ye yollam›yorlar. Daha önemlisi, k›z okullaflmas›n›n epey düflük oldu¤u ülkemizde ‹HL birçok durumda k›zlar için cankurtaran simidi olabiliyor. 203 "Fazla ‹HL'yi kapatma" ça¤r›lar› yapanlar, bu okullar›n gelece¤inin yaln›zca içlerindeki ö¤rencileri de¤il, yüz binlerce mezununu, onlar›n ailelerini ve daha ötesi tüm muhafazakâr kitleleri ilgilendirdi¤ini de göz önüne almak durumundalar. Baflbakan›n, baz› bakanlar›n, çok say›da milletvekili ve bürokrat›n mezunu oldu¤u ‹HL'nin ard›ndaki toplumsal, siyasi, kültürel ve ekonomik gücü hesaba katmadan bu okullar hakk›nda birtak›m tasarruflarda bulunmak istenmeyen sonuçlar do¤urabilir. Kuflkusuz ‹HL taraftarlar›n›n da, bu güçlerine fazla güvenerek, di¤er kesimlerin hassasiyetlerini göz ard› edip, sadece ve sadece bu kurumlar›n ihyas›na yönelik giriflimlerde bulunmas› da baflka türden olumsuzluklara kap› aralayacakt›r. 3. Din Ö¤reniminin Özelleflmesi Tart›flmas› ve Seçmeli Din Dersi Önerisi Din ö¤reniminin özellefltirilmesi önerisi, Türkiye'deki laiklik tart›flmalar›n›n geleneksel saflar›n› altüst ediyor. Bu öneriye hem baz› "laikli¤e duyarl›", hem de "muhafazakâr", hatta "‹slamc›" olarak tan›mlanabilecek kifli ve kurumlar destek veriyor. 204 ‹HL'nin bugünkü durumunu tercih edenler, devletin vatandafl›n din ö¤renimi talebini örgün ö¤retimde karfl›lama diye bir zorunlulu¤u olmad›¤›n› ileri sürüyorlar. Onlara göre din e¤itimi yayg›n e¤itim vas›talar›yla (yaz›l›, görsel, iflitsel medya...) aileler taraf›ndan pekala verilebilir. "Din e¤itimi ihtiyac›"n›n ‹HL'de karfl›lanmas›na taraftar olmayan baz› kifliler de bunun adresi olarak Kuran kurslar›n› gösteriyorlar. ‹HL'nin sadece din görevlisi yetifltirmesi gerekti¤ini düflünenler içinde say›lar› giderek artan bir grup, bu okullar›n devlet denetiminden ç›kar›lmas›n›; hatta isteyenlerin din görevlisi yetifltirmek amac›n› tafl›mamakla birlikte "din a¤›rl›kl› liseler" kurabilmesini, böylece vatandafllar›n din e¤itimi ihtiyac›n›n karfl›lanmas›n› savunuyorlar. Din ö¤reniminin özellefltirilmesi önerisi, Türkiye'deki laiklik tart›flmalar›n›n geleneksel saflar›n› altüst ediyor. Bu öneriye hem baz› "laikli¤e duyarl›", hem de "muhafazakâr", hatta "‹slamc›" olarak tan›mlanabilecek kifli ve kurumlar destek veriyor. Türk laikli¤inin daha da liberallefltirilmesi savunanlar›n karfl›s›naysa bir baflka grup "laikli¤e duyarl›" ve "muhafazakâr", kifli ve kurumlar ç›k›yor. Bu öneriye en sert itirazlar›n baz› muhafazakârlardan gelmesiyse dikkat çekiyor. Bu kifliler, din e¤itiminin özellefltirilmesi durumunda, birtak›m radikal unsurlar›n ve cemaatlerin denetimi ele geçirebilece¤i uyar›s›nda bulunuyorlar. Esas olarak ‹HL'ye bir dava gibi bakmayan muhafazakâr çevreler taraf›ndan gelifltirilmifl oldu¤u anlafl›lan seçmeli din dersi önerisini ikinci bölümde, savunanlar ve karfl› ç›kanlar›n sözleriyle açm›flt›k. Toparlayacak olursak, bu öneride hem din görevlisi yetifltirme, hem de din ö¤retimi talebini giderme ihtiyac› bir arada ele al›n›yor. Öneri iki ayak üzerinde yükseliyor: 1) ‹HL'nin esas olarak ilahiyat fakültelerine kaliteli ö¤renci yetifltirecek seçkin okullara dönüfltürülmesi; 2) Din ö¤reniminin örgün e¤itim kurumlar›nca üstlenilmesi. Öneri sahipleri örgün ö¤renim kurumlar›nda (kimilerine göre sadece ortaö¤retimde, kimilerine göre hem ilkö¤retim, hem ortaö¤retimde) seçmeli din dersleri konulmas› durumunda ‹HL'ye y›¤›lma olmayaca¤›n› düflünüyorlar. Bu derslerin say›s› ve neler olmas› gerekti¤inde öneriler farkl›lafl›yor, ama en az iki (Kuran'›n Türkçe'si ve Hz. Muhammed'in Hayat› dersleri öne ç›k›yor) dersin ö¤rencilerin seçimine sunulmas›nda birlefliyor. Çal›flmam›z boyunca devletin ilgili birimlerinin ‹HL sorununa çözüm için tek bir noktaya, "seçmeli din dersi" önerisine odakland›klar›n› gözlemifltik. Nitekim, hükümet ve AKP çevreleri, yeni yasal düzenlemesinin yaratt›¤› tepkileri bir nebze dindirebilmek için bu öneriyi "tek çözüm" olarak ülke gündemine tafl›d›lar. Halen genifl bir flekilde tart›fl›lmakta olan bu öneri muhafazakâr olmayan çevrelerde de belli bir destek bulabiliyor, ancak halen afl›lmas› gereken birtak›m sorunlar mevcut: Muhafazakâr kesimler, ‹HL'nin küçülmesini ve bir nevi meslek lisesine dönüflmesini kabul ettikleri için bu öneriyle taviz verdikleri iddias›ndalar, ama seçmeli din derslerinin bütün okullar› birer ‹HL yapaca¤› yolundaki itirazlara da flimdiden kendilerini haz›rl›yorlar. Gerçekten, bu önerinin dindar kesimler için bir geri mi, ileri mi ad›m oldu¤u hayli tart›flmal› bir konu. Seçmeli din dersini önerenler böylece ‹HL'ye baflvurunun azalaca¤›n› ve böylelikle bu okullar›n kalitesinin yükselece¤ini söylüyorlar. Ancak yeni durumda, ‹HL mezunlar›n›n ilahiyat d›fl›ndaki fakültelere girmelerini engelleyici herhangi bir uygulama önermemeleri, ‹HL'ye yönelik kuflkular› azaltaca¤›na daha da art›r›yor. Not zorunlulu¤u olan "seçmeli" yerine, not zorunlulu¤u olmayan "iste¤e ba¤l›" din dersi aras›ndaki fark genifl bir flekilde tart›fl›lmay› bekliyor. Öneride "seçmeli din dersi" yerine "seçmeli ‹slam dersi" (hatta kimilerine göre ‹slamiyetin sadece bir yorumu) verilmek istendi¤i ileri sürülüp, di¤er dinlerin, hatta mezheplerin durumunun ne olaca¤› sorusu ciddi tart›flmalara yol açabilir. Bu noktada Alevilik olgusu k›r›lma noktalar›ndan biri olabilir. Çünkü devletin ilgili bürokrasisi, Alevili¤i, Alevilerin yaflad›¤› gibi de¤il kendilerinin görmek istedi¤i gibi tan›mlamakta ›srarl›lar. "Seçmeli" din dersi ülkenin birçok bölgesinde ister istemez "zorunlu" derse dönüflebilir. Bu noktada Alevilik olgusu k›r›lma noktalar›ndan biri olabilir. Çünkü devletin ilgili bürokrasisi, Alevili¤i, Alevilerin yaflad›¤› gibi de¤il kendilerinin görmek istedi¤i gibi tan›mlamakta ›srarl›lar. 205 ‹HL sorununun çözümü için birtak›m siyasi mekanizmalar›n iflletilmesi gerekiyor. Ama her kesimin kabul edebilece¤i, uygulanabilir ve kal›c› çözüm formüllerini gelifltirmede sivil toplumun dinamizminden ve uzmanlar›n bilgi ve birikiminden yararlanma gere¤i kaç›n›lmaz. 206 4.6 Toplumsal Uzlaflma ‹htiyac› Dün Türkiye'nin bir ‹HL sorunu vard›, bugün de var, bu gidiflle yar›n da olaca¤a benziyor. Çünkü zaten çok çetrefil olan, siyasi çekiflmelerin malzemesi ola ola içinden ç›k›lmas› giderek imkans›zlaflan bir sorunla karfl› karfl›yay›z. Dün ‹HL'den, "laikli¤e duyarl›" kesimler flikayetçiydi, bugünse "dini duyarl›klar› yüksek" kesimler flikayetçi. Bu k›s›r döngünün k›r›lmas› için, taraflardan her birinin, di¤erine mutlak üstünlük sa¤laman›n yollar›n› aramaktan vazgeçip ortak bir uzlaflma zemini için çal›fl›lmas› gerekiyor. Di¤er bir deyiflle ‹HL sorununun çözümü için birtak›m siyasi mekanizmalar›n iflletilmesi gerekiyor. Ama her kesimin kabul edebilece¤i, uygulanabilir ve kal›c› çözüm formüllerini gelifltirmede sivil toplumun dinamizminden ve uzmanlar›n bilgi ve birikiminden yararlanma gere¤i kaç›n›lmaz. Türkiye'nin önünde bir katsay› deneyimi var: YÖK, sorunu kamuoyuna tafl›madan, özellikle de bundan olumsuz olarak etkilenecek kesimlere önceden haber dahi vermeden katsay› farkl›l›¤›n› uygulamaya soktu ve binlerce ö¤renciyi an›nda ma¤dur etti. ‹HL'nin önünü kesmek için yap›ld›¤› aflikar olan bu uygulamadan en büyük zarar› di¤er meslek liseleri gördü. Çünkü ‹HL'ye ülke çap›nda milyonlar sahip ç›kar ve darbenin etkisini bir nebze azalt›rken di¤er meslek liseleri kaderleriyle bafl bafla kald›. Hükümetse, önce, konuyu kamuoyunda tart›flt›rmadan katsay›y› kald›raca¤›n› ilan etti. Hükümetin alelacele katsay›n› kald›rmas› ‹HL sorununun çözülmesini daha da zorlaflt›rmaya adayd›. Çünkü katsay›n›n kald›r›lmas›ndan yana olan çok say›daki kanaat önderi ve STK temsilcisi de, hükümetin bu konuda temkinli davranmas›, en önemlisi konuyu ‹HL'de bir reform paketiyle kamuoyunun gündemine getirmesi gerekti¤ini vurgulam›flt›. Bu çal›flmay› haz›rlayan kifliler olarak bizde de, bu proje üzerine çal›flmaya bafllad›¤›m›z andan k›sa bir süre sonra katsay› farkl›l›¤›n›n adaletsizlik oldu¤u konusunda bir fikir birli¤i olufltu. Bununla birlikte YÖK Baflkan› Prof. Erdo¤an Teziç'in katsay›yla ilgili argümanlar›n›n hiç de yabana at›lmamas› gerekti¤ini, en az›ndan bu tart›flman›n uzmanlar taraf›ndan, fleffaf bir flekilde bir süre daha sürdürülmesi gerekti¤ini düflündük. Hükümetin, son anda gelifltirdi¤i ve yasalaflt›rd›¤› yeni katsay› düzenlemesi, bir "ara formül" aray›fl› olarak belki de¤erlendirilebilirdi. Ancak birkaç rektör d›fl›nda kimseyle görüflülmeden, sivil toplumun tart›fl›lmas›na aç›lmadan dayat›lan yeni yasa büyük bir tepkiyle karfl›land› ve sonuçta Cumhurbaflkan› taraf›ndan veto edilince donduruldu. 4.7 Çözüm Önerileri Hükümetin katsay›y› ucu ucuna 2004 y›l›n›n ÖSS'sine kadar kald›rmas›, o y›l üniversite s›nav›na girecek meslek lisesi ö¤rencilerine belki biraz moral verecekti, ama onlar›n üniversiteyi kazanma flans›n› çok da art›rmaya aday de¤ildi. Sonuçta boflu bofluna sevinip ÖSS'ye daha da moralsiz girmek durumunda kald›lar. Aral›k ay›ndaki AB müzakereleri nedeniyle konunun dondurulmufl olmas›, Türkiye'nin ‹HL sorununu çözmek için en az bir y›l› oldu¤u anlam›na geliyor. Biz de bunu önemli ve mutlaka de¤erlendirilmesi gereken bir f›rsat olarak görüp bu süreçte vatandafllar›n, sivil toplum kurulufllar›n›n, siyasi partilerin ve devletin ilgili birimlerinin dikkatine birtak›m de¤erlendirme ve çözüm önerileri sunmak istiyoruz. Bunlar hiç kuflkusuz bu çal›flmay› haz›rlayan üç kiflinin görüflleridir. Bunlar›, ‹HL sorunu üzerine yapt›¤›m›z çal›flmalardan, ‹HL camias›nda yapt›¤›m›z görüflmelerden ve toplumun farkl› kesimlerinden derledi¤imiz görüfl ve önerilerden hareketle gelifltirdik: Genel Yaklafl›mlar • ‹HL'nin dünkü ve bugünkü durumunun herkes için sorun oluflturdu¤u kabul edilmeli; • ‹HL sorunu, Türk e¤itim sisteminin temel sorunlar›ndan yaln›zca biri olarak görülmeli, e¤itim sistemimizin yeniden yap›land›r›lmas› ba¤lam›nda ele al›nmal›; • ‹HL sorununun toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasal ve e¤itsel boyutlar› bulunuyor. Sorunun çözümü için bütün bu boyutlar bir arada ele al›nmal›, herhangi bir boyut ya da boyutlar afl›r› flekilde öne ç›kar›lmamal› veya ihmal edilmemeli; • ‹HL ile ilgili at›lacak ad›mlar›n sadece ö¤rencileri de¤il çok genifl kitleleri yak›ndan ilgilendirdi¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›; • ‹HL sorunu, mümkün oldu¤u kadar politik tart›flma ve çekiflmelerin malzemesi olmaktan ç›kar›lmal›; "28 fiubat sürecinin rövanfl›n› alma" veya "AKP hükümetini köfleye s›k›flt›rma" gibi yaklafl›mlardan uzak durulmal›; • ‹HL ö¤rencileri ve mezunlar›na yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›, flüphe uyand›r›c› tav›r ve davran›fllardan uzak durulmal›; • ‹HL ö¤renci ve mezunlar›, di¤er ö¤retim kurumlar›nda okuyanlara yönelik küçük düflürücü, suçlay›c›, flüphe uyand›r›c› tav›r ve davran›fllardan uzak durmal›; • Meslek e¤itimi, din ö¤retimi ve yüksek ö¤retim gibi konularla, bütün bunlara ba¤l› olarak din-devlet-toplum iliflkileriyle ‹HL sorunu, Türk e¤itim sisteminin temel sorunlar›ndan yaln›zca biri olarak görülmeli, e¤itim sistemimizin yeniden yap›land›r›lmas› ba¤lam›nda ele al›nmal›. 207 do¤rudan ba¤lant›l› oldu¤u için ‹HL sorununda at›lacak her ad›mda olabildi¤ince genifl bir toplumsal uzlaflma zemini aranmal›; • Bu ba¤lamda baflta Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ve baflörtüsü olmak üzere, din-devlet-toplum iliflkisinin di¤er kilit alan ve sorunlar› da masaya yat›r›labilmeli; • K›z ö¤rencilerinin ‹HL'ye yönelmeleri bir olumsuzluktan ziyade, bir f›rsat olarak görülebilmeli, buradan hareketle k›zlar›n okullaflmas›nda yeni formüller üzerine düflünülmeli; Somut Öneriler Statüleri ne olursa olsun, ‹HL ile ilgili tart›flmalar daha çok ö¤renci say›s›yla ilgili olarak ç›kt›, bundan sonra da böyle olaca¤a benziyor. Ö¤renci say›s›n›n fazlal›¤›ndan rahats›z olanlar bunu azaltman›n tek yolu olarak ‹HL'nin kalitesini düflürmeyi görüyorlar. Bunun yerine ‹HL'ye baflvurular›, bu okullar›n›n kalitesini art›rarak azaltabilmenin yollar› üzerinde düflünmek gerekiyor. 208 • ‹HL'nin statüsünün bir an önce netlefltirilmesi gerekiyor. Bu amaca uygun olarak, Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan, sadece e¤itim bilimcilerinin de¤il, sosyal bilimlerin de¤iflik alanlar›ndan uzmanlar›n (bu arada yabanc› uzmanlar›n) da kat›laca¤› flura tipi bir giriflim düflünülebilir. • San›ld›¤›n›n aksine ‹HL sorununun özünü katsay› düzenlemesi oluflturmuyor. En k›sa zamanda ‹HL ile ilgili kapsaml› bir çal›flmaya giriflilmeli, katsay› da bunun içinde çözülmeli; Kapsaml› bir çözümün afl›r› gecikme ihtimalinde, katsay› sorunu, YÖK ve ÜAK baflta olmak üzere bu uygulamas›n›n savunucular›n›n argüman ve hassasiyetleri ciddiye al›narak ve onlarla birlikte gelifltirilecek bir ara formülle geçici olarak çözülmeli; • ‹HL, dünkü ve bugünkü konumlar› itibariyle Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n arzu etti¤i nitelikli kadrolar›n yetifltirilmesine imkan sa¤layam›yor. ‹HL'nin, ilahiyat fakülteleri ile birlikte bu perspektifte yeniden yap›land›r›lmas› durumunda Diyanetin ihtiyaç duydu¤u kadrolar› yetifltirmek için yeni aray›fllara gidilmeli; • Statüleri ne olursa olsun, ‹HL ile ilgili tart›flmalar daha çok ö¤renci say›s›yla ilgili olarak ç›kt›, bundan sonra da böyle olaca¤a benziyor. Ö¤renci say›s›n›n fazlal›¤›ndan rahats›z olanlar bunu azaltman›n tek yolu olarak ‹HL'nin kalitesini düflürmeyi görüyorlar. Bunun yerine ‹HL'ye baflvurular›, bu okullar›n›n kalitesini art›rarak azaltabilmenin yollar› üzerinde düflünmek gerekiyor; • Bu ba¤lamda örgün ö¤renim kurumlar›na seçmeli din dersi konulmas› önerisi dikkat çekiyor. Fakat bu öneri "tek çözüm" olarak dayat›lmamal›; bütün yönleriyle, genifl kesimlerin kat›l›m›yla tart›flmaya aç›lmal›; • Bu tart›flmaya farkl› ‹slam yorumu sahiplerinin, gayrimüslimlerin, agnostik ve dinsizlerin de kat›l›m› teflvik edilmeli; • Seçmeli din dersinin yan› s›ra, ders saatleri d›fl›nda, mesela hafta sonlar›, not zorunlulu¤u olmayan ve masraflar› veliler taraf›ndan karfl›lanan iste¤e ba¤l› din dersi seçene¤i de tart›fl›lmal›; • ‹HL'ye afl›r› yüklenmeyi azaltmak için Kuran kurslar›n›n yeniden yap›land›r›lmas› gündeme al›nmal›; • Devletin din e¤itiminden çekilmesi, bu amaca uygun olarak Anayasan›n de¤ifltirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yap›lmas› önerisi kamuoyunun gündemine tafl›nabilmelidir. ‹HL sorununun çözümü için üç olguyu göz önünde bulundurmak gerekiyor: Toplumun din ö¤retimi talebinin karfl›lanmas›; din görevlilerinin e¤itilmesi; Türkiye'nin asla vazgeçemeyece¤i laiklik ilkesi. ‹HL sorununun çözümü için üç olguyu göz önünde bulundurmak gerekiyor: Toplumun din ö¤retimi talebinin karfl›lanmas›; din görevlilerinin e¤itilmesi; Türkiye'nin asla vazgeçemeyece¤i laiklik ilkesi. Son tart›flmalar›n ›fl›¤›nda, toplumun din e¤itim ihtiyac›n›n baflka kanallardan karfl›lanarak ‹HL'nin üzerindeki yükün azalt›lmas› ve bu okullar›n, belki adlar› da de¤ifltirilerek, esas olarak ilahiyat fakültelerine ve dolay›s›yla Diyanete nitelikli kadrolar yetifltiren seçkin e¤itim kurumlar›na dönüfltürülmesi yaklafl›m›n›n giderek öne ç›kt›¤› görülüyor. ‹ster bu yaklafl›m, ister bir baflkas› olsun, ‹HL sorununu, toplumun tüm kesimleri taraf›ndan kabul edilebilir, uygulanabilir ve kal›c› bir flekilde çözmede vatandafllara ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düflüyor. Önümüzdeki bir y›lda, toplumun farkl› kesimleri ‹HL olgusunu bir sorun olarak görür, bu sorun hakk›ndaki efsanelere s›rt›n› dönüp gerçeklerden hareket eder ve en önemlisi bunun çözümü için toplumsal mutabakat arar ve bu u¤urda birtak›m tavizler vermeyi de kabullenirse Türkiye bu sorunu kolayl›kla çözebilir. I 209 EK 1: YAPILMIfi BAZI GAZETEC‹ GÖRÜfiMELER‹ Gazeteci-2 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? Ben orta düzeyde dini e¤itim veren okullar›n var olmas›n› bir problem olarak görmüyorum. Bilakis bunu hem bireysel hem de kolektif hak olarak görüyorum. En büyük sorunlardan biri ‹mam Hatiplerin meslek okulu olarak alg›lanmas›. gerçekten öyle olsa din adam› ihtiyac›n› belirleriz, gerisini kapat›r›z. Fakat böyle bir fley sadece yeni sorunlar yarat›r. Çünkü ‹mam Hatipler meslek okulu de¤il. ‹nsanlar ‹HL'ye çocu¤unu din e¤itimi als›n diye gönderiyor ve bu e¤itimin baflka türlü yap›lmas›na mevzuat izin vermiyor. Baflka türlü bir düzenlemeye gidilebilseydi bu sorun bu kadar büyümeyecekti. Türkiye'nin ne yap›p edip bunu çözmesi gerekirdi, fakat bizim laiklik anlay›fl›m›z din konusunda bu kadar genifl görüfllü olaya müsaade etmiyor. Bu da bir sorun. Her meflrepten insan hala ‹HL bir meslek okulu, "Türkiye'nin bu kadar din adam› ihtiyac› yok" diyorlar. E¤er din e¤itimi a¤›rl›kl› ortaö¤retim kurumlar› var olabilseydi bu sorun bu kadar büyümezdi. ‹slamiyette bir çocuk ergen olduktan birtak›m ritüellere al›flt›r›l›r. Burada bir zorlama yoktur ama muhafazakâr ailelerde yetiflen çocuklar yavafl yavafl babalar›yla camiye giderler, mükellef olmad›klar› halde oruç tutmaya al›fl›rlar, evde namaz k›lmaya bafllarlar vs. Bu yaflam tarz›n› d›flar›da da devam ettirmek istemeleri do¤al. Düz lise bu ihtiyac› karfl›layamaz. Bu ihtiyac› sadece ‹HL karfl›l›yor. Ayr›ca bir çocu¤un ne e¤itimi alaca¤›na genellikle aile karar verir. Aile daha muhafazakâr bir aile oldu¤unda çocu¤unu dinini ö¤rensin veya ibadetini yapabilsin, bafl›n› örtebilsin diye çocu¤unu ‹HL'ye göndermeyi tercih edecektir. Bunda yad›rganacak, garipsenecek bir fley de yoktur. Bu ailenin çocuk üzerindeki haklar›na dahil bir konudur. Din e¤itimi de üç Kulhuvallah bir Elhamdan ibaret olamaz. ‹nsanlar bununla yetinmek mecburiyetinde de¤il. Belli bir ‹slam düflüncesi perspektifi, kutsal kitab›n dili oldu¤u için biraz Arapça, peygamberin hayat› vs.nin de oldu¤u bir e¤itimin verilmesinde flafl›lacak, yad›rganacak bir fley yok. Bir çocu¤un temel ihtiyaçlar› bir flekilde karfl›land›¤› müddetçe, aile içinde çocuk bask› , fliddete vs. maruz kalmad›kça kamu ailenin çocuk üzerindeki haklar›na kar›flamaz. Her aile gibi muhafazakâr ve dindar bir ailenin de çocu¤unun kendi yaflam tarz›n› sürdürmesini isteme ve bu yönde onu yönlendirme hakk› vard›r. Konu din diye kamunun buna müdahale etmesi saçmad›r. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Bu ifl belirlenmifl e¤itim politikalar› neyse o çerçevede çözülmelidir. Bizde hem paras›z e¤itim hem de Tevhid-i Tedrisat’a ba¤l› kalmak flart›yla paral› e¤itim vard›r. Bizim, bu ifli özeller yaps›n dememiz eflitlik ilkesine ayk›r›d›r. Sadece paras› olan din e¤itimi als›n diye bir fley diyemeyiz. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? ‹deal olan› dönülmesidir ama yap›labilir mi diye soruyorsan›z çok zor. ‹HL'nin orta k›s›mlar›n› kapatarak belli bir ihtiyac› iki sene kadar erteliyorsunuz. Sonra yine hiçbir fley konuflmadan tart›flmadan, böyle bir ihtiyaç yokmufl gibi, zorunlu e¤itimi 11 y›la ç›kar›p bu ifli tamamen de facto olarak oldu bittiye getiriyorsunuz. Bir ihtiyac›n karfl›lanmas›n› bloke ediyorsunuz. 210 ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Di¤erlerinden daha muhafazakâr bir hayat yafl›yorlar genel olarak. Fakat bunun istisnalar› da var tabii. Sonuçta Türkiye'nin laik bir ülke olmas›n›n böyle bir avantaj› var. Gerçekten ailenin zorlamas›yla gitmiflse bir çocuk ‹HL'ye o hayat› sürdürmesi en çok 3-5 y›l sürüyor. Sonra baflka seçimler yapabiliyor. Laik bir rejimin böyle bir güvence verebilmesi iyi bir fley tabii Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Bir ö¤rencinin di¤er ö¤rencilerle eflit flartlarda e¤itim görme hakk› ve bunun mücadelesini vermesi siyasi bir sorundur. Bir konunun siyasi olmas› ayr›, siyasi manipülasyon yap›lmas› ayr›. AKP de CHP de bu konuyu gereksiz yere yerel seçimlere tafl›d›lar. Genel seçimlerde bununla ilgili hiçbir somut proje üretmediler. fiimdi AKP kendi seçmeninin a¤z›na bir parmak bal çal›yor, CHP de kendi kitlesine geçit vermeyece¤iz propagandas› yap›yor AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Bu katsay› uygulamas› zaten çok saçma. Birincisi ‹HL zaten meslek okulu de¤il. Öyle olsayd› dahi yap›lan uygulama yine haks›z. ‹nsanlar meslek okullar›na bir alt›n bilezi¤im olsun diye, biraz da baflka seçenekleri kalmad›¤› için gidiyorlar. Dolay›s›yla onlar› ailelerinin hatta kendilerinin yapt›¤› seçimlere mahkum etmek haks›zl›k. Ö¤rencilerin fikir de¤ifltirebilme haklar› olabilmeli. Bir hemflire aday› flans›n› denemek istiyorsa doktor olmaya çal›flabilmeli. Hadi onun önünü açmak daha kolayd›r ama mesela ABD'de t›p okumufl adam tarih yüksek lisans› yapabilir. Oralarda bu konuda daha esnek davran›l›r. Mühendislik okumufl oldu¤u halde sonradan tarihçili¤i seçip baflar›l› olmufl insanlar da vard›r. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? ‹flin kötü taraf› bir uzlaflma zemini yok. AKP bunu havuç gibi gösterdi sonra geri çekildi. Bu öncelik meselesi. Birinci önceli¤i bu de¤il AKP'nin. Baflka hesaplar giriyor ifli içine. "Kurumlar direniyor" diyorlar. O zaman siz de direnin. Bunun siyasi, hukuki yöntemleri var. AKP direnmiyor. Tabii karfl›laflt›klar› zorluklar›n baz›lar› gerçekten çetin. Ama daha önemli bir fley var ki demokrat bir kamuoyu da yok ortada. Bizim demokratlar›m›z din alerjili. Avrupa'da da din demokrasinin nas›l beraber devam etti¤i büyük tart›flmad›r. Avrupa laikleflme tarihi demokratik müzakere yoluyla yaz›lmad›. Çok kanl› din savafllar›yla yaz›ld›. H›ristiyanl›k sadece kurumsal olarak de¤il dünya görüflü olarak da geri çekildi, marjinalleflti. Bu yüzden Avrupa da do¤ru bir model de¤il AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Etmez. Çünkü muhafazakâr seçmen oyalanmaya müsaittir. fiu anda AKP'ye aç›k kredi vermifl vaziyetteler. ‹ktidarda olman›n bir hoflnutlu¤u da var ortada merkez sa¤›n -orta s›n›f olmad›¤› için- muhafazakâr seçmene bir flekilde göz k›rpar. Bir AKP milletvekillinin kar›s›n› bir yere götürememesi bile "Bak o da bizden" denmesine dahi sebep oluyor. Diyorlar ki Türkiye'yi gizli güçler yönetiyor. Asker vs. Hükümeti engelliyor O zaman siyasilere bunun hesab›m› sorun. Niye bu adamlar bofluna parlamentoda koltuk iflgal ediyorlar ki? O zaman bütün partiler tabelalar›n› kald›rs›n herkes evine dönsün. Bakal›m o gizli güçler ülkeyi yönetmeye devam edebilecek mi? Demek bunlar›n aras›nda bir al gülüm ver gülüm iliflkisi var 211 ve bu sorgulanmal› as›l. Kimse bunu sorgulam›yor çünkü insanlar›n sivil siyaset, demokrasi al›flkanl›¤› yok. Bu tehlikeli de bir fley asl›nda çünkü kimse sorunlar›n siyasi yöntemlerle çözülece¤ine inanm›yor demektir bu. Gazeteci-3 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? Ben kiflisel olarak bu kadar yayg›n din e¤itimi yap›lmas›na karfl›y›m. Benim dini inançlar›m yok çünkü. Bu ifl din adam› ihtiyac›na göre yap›lmal›. ‹lla ki her camiye bir imam gerekli diye bir kural da yok. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Gereksiz çok fazla ‹HL ortada. Bu ifle bu kadar paralar dökülerek bu kadar fazla ‹HL aç›lmas›na ben karfl›y›m ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Herkes din e¤itimi almak istiyor diye herkese din e¤itimi verilmemeli. Gerçek ihtiyaca yönelik bir denge gözetilmeli. ‹lkokulda da zorunlu din dersi olmamal›. Burada sadece ‹slam ö¤retisi de¤il sorun olan. H›ristiyanl›k, Musevilik vs için de ben ayn› fleyi savunurum. Eskiden bu kadar din dersi yoktu. Liselere vs. seçmeli din dersi koyarak bu ifli çözebilirsin ama insanlar› din dersi almaya mecbur etmenin ne gere¤i var ki ? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? fiu anda mezun olanlar›n, olacaklar›n hakk›n›n yenmemesi için flu an katsay›lar eflitlenmeli. fiu andakiler nereye istiyorlarsa girsinler ama uzun vadede ‹HL say›s› azalt›lmal› ve o okulun kapsad›¤› meslek ihtiyac› neyse o kadar› aç›k tutulmal›. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Sekiz y›ll›k e¤itimden do¤rusu ben de flikayetçiyim. ‹HL'yi engellemek için büyük karambol yafland›. Mesela yabanc› okullara büyük bir darbe vuruldu¤unu ben biliyorum. Dinin bu kadar yayg›nlaflmas›n›n elbette önüne geçilmeliydi ama bu ifl zorla da yap›lmaz. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Siyasi olarak alg›lan›yor ama e¤itim sorunu olarak alg›lanmal›. Nas›l bir ülkede psikologa yönelik ihtiyaçta bir azalma görüldü¤ünde psikoloji bölümünün puanlar› daha yüksek tutulur. ‹HL için de ayn› fley geçerli olmal›. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? ‹HL için daha köklü düzenlemeler yap›lmal›. Senin puan›n› flu katsay›yla çarpt›m sen fluraya gir, buraya girme denmesi çok abuk. Buna ben de sinirleniyorum. Katsay›lar flu andaki durumda eflitlenmeli. ‹nsanlar 212 ma¤dur edilmemeli. Fakat ileriki y›llara yönelik de ne kadar ‹HL ö¤rencisine ihtiyaç var o belirlenip ona göre kontenjan oluflturulmal›, fazla olanlar kapat›lmal›. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? AKP önce nab›zlar› bir yoklayacak (Orduyu, Kemalistleri vs. de dahil ederek) fakat bu katsay›lar› eflitleme iflini yapamayacaklar, çünkü ortaya ç›kacak tepkiyle bafl edemeyecekler, vazgeçecekler. AKP'nin modern kesimi de flunu görebilmeli. Baflka konularda yetiflmifl adama daha çok ihtiyac›m›z var daha çok ‹HL'ye de¤il. Fakat AKP bu konuda gerçekçi genel olarak sa¤lam ad›mlar at›yorlar. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? AKP'nin karfl›s›nda bir rakip yok. Bu ifli yapamad›klar› zaman da denedik ama yapamad›k diyebilecekler. ‹nsanlar da buna ikna olacak Gazeteci-4 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? Olumlu görüyorum. Bu okullar›n varl›¤› ve devam›n›n sa¤lanmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Hem dini bilimlerin hem de pozitifi bilimlerin ayn› anda okutuldu¤u bu okullar bir Türkiye modeli olarak da anlaml›d›r. E¤itim sistemimizdeki temel sorunlar d›fl›nda bu okullarda -eski haliyle- bir problem oldu¤unu düflünmüyorum. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Evet, problem vard›r. Bu okullara alt›nc› s›n›ftan itibaren ö¤renci al›namamas› ve mezunlar›n›n üniversiteye giriflte taban puan uygulamas›yla sadece ilahiyat fakültelerine yönlendirilmeleri bir problemdir. Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Bu iki konuda yasal düzenleme yap›lmal›d›r. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Çözülmesi gereken bir sorundur. ÖSS yönetmeli¤inde küçük bir de¤ifliklik yap›larak bu konu afl›labilir. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Din e¤itimi di¤er okullarda da en az›ndan tercihli derslerle gelifltirilebilir. Böyle bir uygulama ‹HL'lere yönelen talebi de azaltabilir. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? 213 Hay›r, böyle bir s›n›rland›rma e¤itim hakk›n›n k›s›tlanmas›d›r. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Sekiz y›l uygulamas›ndan dönülmemeli ama kesintisiz de¤il 5 art› 3 fleklinde olabilmeli. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Fark›, genifl tabanl› bir din e¤itimi vermesidir. Bu e¤itim do¤al olarak farkl› bir kültürün oluflmas›na da yol açmaktad›r. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? Evet farkl› bir kimli¤i ifade ediyor. Bu okullarda e¤itim alanlar›n daha dindar ve muhafazakâr bir kimli¤e sahip olduklar›n› söyleyebiliriz. Siyasal ve sosyal aç›dan di¤er gruplara k›yasla farkl› bir noktada bulunmaktad›rlar. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? E¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmal›d›r. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Sadece AKP de¤il herhangi bir iktidar da bu eflitli¤i sa¤lamal›d›r. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Yapabilecek gibi görünüyor. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Organik olarak hay›r ama sosyal taban olarak muhafazakâr partilere daha yak›n olduklar› söylenebilir. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Di¤er faktörlere, özellikle ekonomiye ba¤l› olarak kaybeder. Bunu nas›l bir politika sonunda aflamad›¤› da önemlidir. ‹stekli oldu¤unu göstermesine ra¤men aflamazsa yine bir kayb› olabilir ama bu yüksek oranlarda olmayabilir. Gazeteci-5 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹mam Hatip Liseleri bugün düz lise konumundad›r. Dün Milli Görüflün arka bahçesi olan ‹HL'ler, asla meslek lisesi de¤ildir. Kapat›larak düz lise haline getirilmelidir. 214 ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Çözüm önerim düz lise haline getirilmeleridir ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Bu halleriyle eflit muamele göremezler. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Türkiye'de yeteri kadar cami ve befl misli din adam› vard›r. Türkiye'nin bu haliyle din adam›na ihtiyac› yoktur. Okula ihtiyac› vard›r. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? IHL mezunlar› bu haliyle ancak ilahiyat fakültelerine girebilirler. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? On bir y›ll›k e¤itimden yanay›m. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? Evet, ‹HL mensuplar› bugün Türkiye'de ça¤dafl›l›¤› temsil ediyorlar. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? IHL sorunu siyasald›r. Milli Görüflün arka bahçesiydi simdi AKP'nin arka bahçesi haline getirilmeye çal›fl›l›yor. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Hay›r açmamal›d›r. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Elbet yaparlar. Mecliste ço¤unluktad›rlar. Anayasay› bile de¤ifltirebilirler. Gazeteci-6 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'ler tarihsel, siyasal, dini ve psikolojik sebeplerle Türkiye'de e¤itim sisteminin k›r›lma noktalar›ndan biri. Karmafl›k bir denklem üzerine oturdu¤u için ‹HL'lere keskin bir tan›mlamayla 'iyi ya da kötü' bak›yorum demenin çok anlaml› oldu¤unu düflünmüyorum. Kiflisel anlamda bugünkü haliyle ben ‹HL'de okumak ister miydim? Hay›r! Kardeflim ya da çocu¤um okusun ister miyim? Yine hay›r. Neden? Çünkü 215 ‹HL'ler uzun bir süredir birer e¤itim kurumu olmaktan ç›kar›l›p, siyasal tart›flmalar›n, ideolojik durufllar›n mezesi haline gelmifl bulunuyor. Bu da hem bu okullarda okuyan ö¤rencilerin, hem velilerin hem de ‹HL'lere d›flardan bakanlar›n psikolojisini bozuyor. Dolay›s›yla benim aç›mdan ‹HL tart›flmalar›n›n köklü bir yaklafl›mla tepeden t›rna¤a de¤iflmesi gerekiyor. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Sorun de¤il sorunlar yuma¤› görüyorum. Tarihsel olarak ‹HL'ler Türkiye Cumhuriyeti'nin sekülerleflme serüveninin tüm hastal›kl› yanlar›n› tafl›yor. Türkiye Cumhuriyeti Osmanl›dan bu yana devletçi gelene¤in çok bask›n oldu¤u bir yönetim anlay›fl›na sahip. Bu sebeple laiklik din devlet ifllerinin ayr›lmas› gibi basit bir tan›mlamayla bile Türkiye örne¤inde 'kendine özgülük'ler tafl›yor. Dinin kamusal alandan ve hukuk sisteminden çekilmesi, devletçi gelene¤e yetmiyor din hizmetlerinin de devlet eliyle tanzimi fleklinde karfl›m›za ç›k›yor. Din hizmetleri devlet eliyle verilmeye kalk›l›nca da ‹HL'ler baflta olmak üzere Diyanet, baflörtüsü gibi bir çok k›r›lma noktas› ç›k›yor. Devlet ‹HL'leri bafllang›çta imaml›k-cenaze namaz› k›ld›r›c›s› gibi daha dar bir alanda açmaya karar verirken, Cumhuriyetin ilk y›llar›nda uygulanan s›k› seküler politikalara tepki duyan halk ‹HL'leri çocuklar›na dini terbiye ve dini bilgiler veren okullar olarak görüyor. Nitekim veliler ço¤unlukla çocuklar›n› imam olmalar› için de¤il daha dindar yetiflmeleri için bu okullara gönderdiklerini aç›kça ifade ediyorlar. Dolay›s›yla devletin ‹HL'lerden beklentisiyle vatandafllar›n beklentisi örtüflmüyor. Siyasetçilerin vatandafllar›n talepleri ile devletin beklentileri aras›nda gidip gelmeleri sonucu devletin kurgulad›¤› amac›n ötesinde bir ‹HL olgusuyla karfl› karfl›ya bulunuyoruz. Burada sorun her fleyden önce devletçi yaklafl›mla, özgürlükçü yaklafl›m aras›nda ortaya ç›k›yor. Bat›da oldu¤u gibi dini gruplar›n katolik-ortodoks-musevi müfredata dayal› özel okullar açmas› söz konusu olmad›¤› için çocuklar›n› dini duyarl›klara e¤itmek isteyen aileler imam-hatip tan›mlamas›n›n ötesinde bir beklentiyle çocuklar›n› bu okullara gönderiyorlar. Dolay›s›yla ‹HL'ler meslek lisesi midir, yoksa dini e¤itim de veren normal liseler midir tart›flmas› içinden ç›k›lamaz bir hal al›yor. Çünkü ‹HL'ler herkes için baflka beklentilere karfl›l›k geliyor. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Çözüm her fleyden önce ‹HL olgusuna yukarda bahsetti¤im çerçeveyle bakabilmeyi baflarabilmemizde gizli. Bu sorunun cevab› ‹HL'leri meslek lisesi olarak tan›mlamakla verilemez. ‹HL'ler meslek lisesiyse ki bence öyle olmal›, çocuklar›na dini e¤itim vermek isteyen vatandafllar›n taleplerinin baflka türlü karfl›lanabilmesi gerekiyor. Bunu çözmede ‹HL'leri meslek lisesi kategorisine çekmek cebri bir uygulama olman›n ötesine geçemez. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Din ö¤renimi ihtiyac› hem sosyolojik hem de psikolojik bir vaka. Nas›l karfl›lanaca¤›, Türkiye'de devletçi gelene¤in gölgesinde yeflertilen laiklik anlay›fl›n›n daha özgürlükçü bir anlay›flla ele al›nmas›na ba¤l›. Din e¤itimi de bu çerçevede özgürlükçü bir anlay›flla seçmeli olarak müfredatta yer almal›. Fakat sadece din kültürü ve ahlak dersi gibi bir uygulamayla çocuklar›na din e¤itimi de vermek isteyen velilerin talepleri karfl›lanm›fl olmaz. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? 216 S›n›rlama bak›fl aç›m›za göre de¤iflir. ‹HL'lere çocuklar›n› gönderen velilerin ihtiyaçlar› baflka türlü karfl›lanmadan ‹HL'lerin budanmas›n› dolay›s›yla s›n›rland›r›lmas›n› do¤ru bulmuyorum Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Sekiz y›ll›k e¤itim özü itibariyle kesinlikle gerekli fakat kast› ve uygulamas› itibariyle tart›flmaya aç›k bir konu. Geri dönülmesi gerekti¤ini düflünmüyorum e¤er ba¤c›y› dövmekten vazgeçip üzüm yemeye bafllarsak yani kast›n› ve uygulama alan›n› daha demokratik bir anlay›flla ele al›rsak sorun kendili¤inden çözülür ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Vatandafl›n gözünde din e¤itimi de veren normal lise devletin gözünde ise meslek lisesi. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Böylesine yo¤un bir tart›flman›n konusu edilen her okul ister aksiyoner ister reaksiyoner olsun sert bir kimlik oluflumuna yol açar. ‹HL'ler hem aksiyoner hem de reaksiyoner bir kimli¤e sahipler. Aksiyoner, çünkü yap›s› gere¤i bu okullarda ö¤renciler daha din eksenli bir üst kimli¤e bürünüyorlar. Ayn› zamanda reaksiyoner çünkü ideolojik tart›flmalar sonucu ötekileflmifl durumdalar. Dolay›s›yla çift ötekilik yafl›yorlar. Kendilerini dini formasyonun ötesinde bir mensubiyet kimli¤i ile tan›mlad›klar› için bir yandan ‹HL'li olmayanlar› ötekilefltiriyorlar, di¤er yandan laiklik tart›flmalar› sonucu kendileri ötekilefliyor. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Konu siyasi ama kesinlikle e¤itim bilimi çerçevesinde çözümlenmeli. Fakat unutmamak gerekir ki böylesi bir çözüm önerisi de çok güçlü siyasi irade gerektirir. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Palyatif bir çözüm olur ama geçici bir rahatlama da sa¤layabilir. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Yapma niyeti var eyleme nas›l ve ne zaman geçer meçhul! ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Birileri arka bahçe olarak kullanmak isteyebilir sonuçta bu potansiyele sahip fakat bu illa da arka bahçe olduklar› anlam›na gelmez. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Çok yüksek oranda olmasa da k›smi bir kay›p olabilir. Çünkü icraat aç›s›ndan öncelikli bir konu de¤il AKP için. 217 Gazeteci-7 ‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹mam-hatip liselerinin bir ihtiyaca binaen ortaya ç›kt›¤›n› düflünüyorum. Çocuklar›na dinî bilgi vermek isteyen ailelerin talepleri neticesinde ortaya ç›kt› bu okullar. O yüzden arsalar›, binalar› ve ihtiyaçlar› genellikle halk taraf›ndan karfl›land›. Halk›n önemli bir kesimi, imam-hatip okulu açmay› bir ibadet gibi kabul etti ve bu okullara destek verdi. Düflündü ki bu okullardan mezun olan ö¤renciler sadece dinî bir bilgi almayacak, ayn› zamanda dinî bir terbiye de elde etmifl olacak... ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Bugünkü statüsünde sorular oldu¤u aç›k. Yap›lan düzenlemeler sonunda bu okullardan mezun kifliler kendilerini dar bir alana s›k›flm›fl görüyor. Eskisi gibi üniversite okuma flanslar› azald›. ‹mam ihtiyac› da s›n›rl›. Ayr›ca bu okulda okuyanlar bir hayli horlan›yor, afla¤›lan›yor. Dolay›s›yla bu okulda okumak da zor, çocu¤unu bu okullara göndermek de...Bir kere dinî bilgi ihtiyac›n› göz ard› etmemek gerekiyor. Çünkü ö¤renci velilerinin bu talebine tatmin edici ve somut çözümler bulunamazsa, bu boflluktan uç gruplar›n yararlanmas› riskinden söz edilebilir. Dinî bilgi ve terbiye talebine makul bir arz üretilmesi kaç›n›lmaz... ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Eflit muamele edilmemesi elbette bir sorun. Bu sorunu sosyo-psikolojik analizinin yap›lmas› gerekiyor. Daha hayata yeni ad›mlar atan genç bir kufla¤›n kendini suçlu görece¤i "ayr›mc›" bir uygulamayla karfl›laflmas› do¤ru de¤il. E¤er maksat, imam-hatipli olan kiflileri imaml›¤a, vaizli¤e -daha aç›kças› din adam› olmaya- özendirmek ise, bu, baflka metotlarla da yap›labilir. Di¤er bilim dallar›nda tahsil yapt›ktan sonra din adam› olan kifliler ne kadar geçerli ise, din bilgisi temeli üzerinde do¤ru alanlarda çal›flmak da o kadar kabul edilir olabilmeli. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› mi? Dünyan›n her yerinde "din ö¤renimi ihtiyac›"n› karfl›layan okullar var. Tabii, bunlar›n ço¤unlu¤u bu e¤itimi devlet eliyle de¤il, vak›flar ve dernekler arac›l›¤›yla yap›yor. Devlet, denetim hakk›n› hem uygulanan müfredat› görerek, hem de ortak s›navlar›n test edicili¤i sayesinde kullanabiliyor. Bu tür bir çal›flma önerilebilir. Ancak bu konunun da bir "rejim sorunu" haline getirilece¤i ortada. Asl›nda sorun da burada: Devlet bu "ihtiyaç"› tam karfl›lamak istemedi¤i gibi gönüllü kurulufllar taraf›ndan da yap›lmas›na r›za göstermiyor. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? ‹HL'de elde edilen kültürü e¤er bir temel kabul edersek ve bu temel bilginin de¤erlendirilmesini istersek belli bir s›n›rlama yap›labilir. Mesela sosyal bilimlerin ço¤unda ‹HL bilgileri yol gösterici olabilir. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? 218 Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimin avantajlar› var; ancak yetenek ayr›fl›m›n›n tam yap›lamadan çocuklar›n 18 yafl›na gelmesini do¤ru bulmuyorum. Daha genç yafltan baz› ayr›fl›mlar›n yap›labilmesi gerekti¤i kanaatindeyim. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? ‹mam-hatiplerin di¤er liselerden en bariz fark›, dinî bir kimlik tafl›mas›. Bu kimli¤in hem okul yöneticilerine, hem de ö¤rencilere etkisi var. Ayr›ca velinin tercihinde dinî çerçevenin belirleyicili¤i söz konusu. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Tam tam›na farkl› bir sosyal kimlikleri oldu¤unu söylemek zor. fiüphesiz bir kimlik paylafl›m› var; ancak bunun genel kimlikte sadece bir unsur oldu¤unu görmemiz gerekiyor. Yaln›z, son y›llarda ‹HL üzerine yap›lan keskin konuflmalar ve kaleme al›nan yaz›larla bu unsur belli bir ma¤duriyet alt›nda oluflan ezilmifl bir kimlik haline dönüflmüfl olabilir. Çünkü imam-hatipler diye bafllayan cümlelerin ço¤unda genelleme söz konusu. Bu kadar keskin bir genelleme yap›l›nca bireyin farkl›l›¤› bir zaman sonra kan›ksana biliniyor... Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Siyasi bir boyutundan söz edilse bile, ‹HL konusunun temelini sosyal bir zeminde aramak gerekir. ‹HL konusunu siyasi platforma bu kadar görünür bir flekilde tafl›nmas› Refah Partisi'nin elde etti¤i baflar›dan sonra ortaya ç›km›flt›r. "Arka bahçe" benzetmesinin s›kça ifade edilen bir söyleme dönüflmesi 28 fiubat sürecinde bu okullara pahal›ya mal oldu. ‹HL'ler, siyasetle iliflkilendirilmelerinin a¤›r faturas›n› ödedi. Hadiseye art›k sosyal bir olgu olarak bakmakta fayda görüyorum. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? E¤itimde f›rsat eflitli¤i önemli ve bu konuda ayr›mc›l›k yap›lmas› do¤ru de¤il. Katsay› üzerinden üstü kapal› bir engelleme yap›laca¤›na ve dolay›s›yla bütün meslek lisesi ö¤rencilerinin gelece¤i karart›laca¤›na daha dürüst ve mant›kl› formüller bulunmal›. Amaç ‹HL mezunlar›n› kendi alanlar›na özendirmek ise bunun baflka yollar› aranmal›... AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? AKP'nin bu meseleyi ülkenin birinci gündemi haline getirece¤ine inanm›yorum. T›pk› di¤er rejim bunal›m› haline getirilen meselelerde oldu¤u gibi bunda da AKP'nin çok somut ve tepki uyaracak bir ad›m ataca¤›n› sanm›yorum... ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Bu flekilde düflünen siyasi partiler olmufl; hatta belli bir ölçüde ‹HL ö¤rencilerinin bir k›sm› da buna inanm›fl olabilir. Ancak son y›llarda "siyasal ‹slam" söyleminin hadiselerde çok anlamlar ç›kard›¤›n›, bu de¤iflim içinde daha da bilinçlenen ‹HL çevrelerinin kendilerine "arka bahçe" muamelesi yapacak partilere izin vermeyece¤ini düflünüyorum. Çünkü arka bahçe imaj› en çok ‹HL mezunlar›n› rahats›z etti; hatta en çok 219 onlar› ma¤dur etti. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Çok puan kaybedece¤ini sanm›yorum. Çünkü bu meselenin partileri aflt›¤›n›, ülke içinde huzursuzlu¤a neden oldu¤unu ‹HL çevreleri de biliyor. Kald› ki AKP, siyaseti bu okullar üzerine kurmufl de¤il... Gazeteci-8 ‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹HL meselesinin Cumhuriyetin kuruluflunda zorunlu olarak döflenen toplumsal/sosyal/yasal tafllar›n kimi kesimlerde yaratt›¤› rahats›zl›¤a karfl› bir"taviz" oldu¤unu düflünüyorum. Tet tek aile ve bireyler konuya "dinini ö¤renmek" olarak yaklaflsa da, sorunun tümüyle siyasi oldu¤unu düflünmekteyim. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Do¤umunda sorunlar olan ‹HL'nin bugünkü statüsünde de sorunlar olmas› tabiidir. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Sorunlar›n geçici düzenlemeler, yasal çerçevelerle afl›lamayaca¤› kanaatindeyim.. Az önce de belirtti¤im gibi, özünde siyasi olan bir sorunun siyasi temelde çözülece¤ini düflünüyorum. Bunun yolu da, kan›mca toplumun gerçeklerle yüzleflmesi her kesimi ile tart›flmas› ve toplumsal uzlaflmaya varmas›ndan geçmektedir. Her ne kadar ben kat›lmasam da, baz› çevreler ‹HL'yi bir "meslek okulu" olarak tan›mlamaktad›r. ‹ster ‹HL''ne tümden karfl› ç›k›ls›n ister bu tan›mlamaya itibar edilsin sonuç itibariyle ‹HL mezunlar›n›n "mesleklerine uygun" bir üniversite/meslek yüksek okuluna devam etmesi gerekmektedir. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› mi? "Din ö¤renimi ihtiyac›n›n da yine baz› çevreler taraf›ndan, asl›nda siyasi bir argüman olarak gündeme getirildi¤ini düflünüyorum. Cumhuriyetin ilk yar›m yüzy›l›nda Anadolu insan›, din ö¤renimini "geleneksel" yollarla karfl›l›yordu. Daha fazlas› için görünür bir talep olmad›¤›n› da söylemek de yanl›fl olmayacakt›r. . Ancak az önce sözünü etti¤im siyasi argüman, bir süre sonra toplumda karfl›l›k bulmaya bafllam›fl ve önce "arz" ard›ndan "talep" ile din ö¤renimi toplumda giderek dana yayg›n bir biçimde konuflulmaya bafllanm›fl. Son on y›lda da bir "ihtiyaca" dönüfltürülmüfltür. Bu noktadan "geriye dönüflün" çok kolay olmayaca¤› aç›kt›r. Dolay›s›yla art›k tart›flma, okul müfredat›nda din e¤itiminin yer almamas› de¤il, s›n›rlar› ve az›nl›klara verilecek yer çerçevesinde olacakt›r. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Daha önce belirtti¤im gibi , k›saca "evet" 220 Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Bunun söz konusu bile edilmemesi gerekti¤ini düflünüyorum. Ancak sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimin "maksad›na" asla ulaflmad›¤› özellikle k›z çocuklar›n›n hâlâ okutulmad›¤›... E¤itimin kendisinin kimi zaman "devletçi" kimi zaman da "sa¤ politikalar›n üretti¤i bir yaklafl›mla" ça¤dafl "e¤itim-ö¤retim" anlay›fl›ndan çok uzak oldu¤u görüflündeyim. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? ‹HL'nin di¤er liselerden fark› a¤›rl›kl› olarak, gençlerin pozitif bilimin rasyonel e¤itim sistemi ile de¤il "soyut" bir inanç sistemiyle yetifltiriliyor olmas›. ‹HL tan›m›n›n ve varl›¤›n›n do¤al gere¤i olan bu sistemi muhafaza etti¤i sürece "fark›n›" da koruyacakt›r. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Bu sorunun yan›t›n›n bir önceki yan›tta sakl› oldu¤unu düflünüyorum. Bir "inanç sistemine" dayal› e¤itim/ö¤retim bu okullar›n mensuplar›n›n da topluma/hayata bak›fl›n› flekillendirecektir. Kald› ki bu okullar, neredeyse yar›m yüzy›ld›r, bir siyasi çekiflmenin argüman›, odak noktas› haline gelmifl, getirilmifltir. Bu nedenlerle, ‹HL mensuplar›n›n "bireysel" kanaatleri, ç›k›fl noktalar› her ne olursa olsun, genel olarak ayr› bir sosyal kimli¤in olufltu¤unu, oluflturuldu¤unu söyleyebiliriz. Bir haberci olarak gözlemlerime ve bu konuda yap›lm›fl araflt›rmalara dayanarak; bu sosyal kimli¤i k›saca/kabaca "hayat›n oda¤›na yerleflen ve hayat› biçimlendirmeyi vaaz eden bir inanc›n savunuculu¤unu ve hatta yer yer "cephe savaflç›l›¤›"olarak özetleyebilirim. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? ‹HL meselesinin odak noktas›nda yer alan "inanç sistemi" daha aç›k ifadesiyle ‹slam'›n bir ö¤reti olarak peflin kabulü tek tek sübjektif bak›fllar› önemsiz k›lmakta ve meselenin kendisinin bir inanç sistemi oluflu nedeniyle aksi zaten kan›mca söz konusu de¤ildir. Bu yüzden, ‹HL'yi teknik bir sorun olarak görmenin mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› mi? fiu ana kadar özetledi¤im görüfllerim çerçevesinde bunun söz konusu olmamas› gerekti¤i kanaatindeyim. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? AKP'nin flu ana kadar ‹HL ve baflörtüsü konusunda "arzu etti¤i" ad›m› hemen ve kararl›l›kla atamamas›, sorunun özünde siyasi olmas›ndan kaynaklanmakta. Ve buna iliflkin tezleri de destekleyen bir gösterge oluflturmaktad›r. Sorun yaln›zca ''teknik'' olsayd› çok daha çabuk atabilecekleri ad›m›, bu nedenle çok daha temkinli atacaklar›n›, iç ve d›fl dinamikleri gözeteceklerini düflünüyorum. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? 221 Tekrar etmeliyim. Bu konuda bu okul mensuplar›n›n tek tek bireylerin tavr›, sübjektif niyetleri de¤il, ‹HL'ye yüklenen anlam önemli. Dolay›s›yla, sorunuzun benim aç›mdan tek yan›t› var: Evet. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? AKP'nin çekirdek ve hedef kitlesinin AKP'nin bu sorunu neden hemen çözemeyece¤ini anlad›¤›n› ve bu yaklafl›m› kabullendi¤ini düflünüyorum. Bu nedenle k›sa vadede bu durumun bir sorun yaratmayaca¤›n› ancak orta/uzun vadede at›lacak ad›mlar›n da dikkatle izlenece¤ini öngörüyorum. Gazeteci-9 ‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹mam-Hatip Liseleri elbette varolacaklard›r. Birtak›m "fark derslerinin" s›navlar›n› vererek bu çocuklar üniversiteye de girebilmelidirler. Ancak, inanç e¤itimi üzerine bilim e¤itimi infla edilmek istendi¤i zaman problem ç›k›yor. En kaba tan›m›yla lise düzeyinde "teoloji" okuyan ö¤renci bunun üzerine örne¤in t›p e¤itimi almak istedi¤i zaman ortaya "inanc›na ayk›r› oldu¤u için kadavra dersinden kaçanlar", "erkek hastaya dokunmak istemeyen kad›n doktorlar" gibi rezillikler ç›kar ve kavga gürültü kopar... Hasta tefrik etmek bir doktor için en büyük flerefsizliktir ve bunu yapan meslekten derhal men edilmelidir! Gözlemledi¤im kadar›yla kendilerinde "sadece jinekolog ve çocuk doktoru olmak" gibi bir e¤ilim var, ve böyle saçmal›k da olmaz! Kald› ki, ‹slam'da "kad›n imam" yoktur ve fleriatç›lar bu liselerde k›z ö¤rencilerin ne arad›klar› sorusuna cevap veremiyorlar... "Dinini ö¤rensin" cevab› doyurucu de¤ildir, bunun için herhangi bir Kuran kursu da yeterlidir. ‹HL mezunlar›n›n üniversiteye giriflleri s›n›rland›r›lmal› m›? Elbette amaçlar›, gerek üniversite kadrolar›n› gerekse mülki idare kadrolar›n› yavafl yavafl imaml›k e¤itimi alm›fl gençlerin eline teslim etmek ve yumuflak geçiyle bir "teologlar yönetimi" kurmak... Bunu da yemezler arkadafl! Benim naçiz görüflüme göre, ‹mam-Hatip liseleri yaln›zca din adam› yetifltirmeye yönelik olmal› ("din kad›n›" demedik!) ve üniversiteye ancak fark derslerini vererek geçebilmeliler, e¤er ‹lahiyat Fakültesi'ne devam etmeyeceklerse tabii... Di¤er ortaö¤retim okullar›nda da din dersleri mutlaka olmal›, fakat bunlar bilimsel "din kültürü" dersleri olmal›d›r. Yani, di¤er dinlerin özellikleri de ö¤retilmelidir. Hatta mitoloji bile. Gazeteci-10 ‹mam Hatip Liseleri'ne nas›l bak›yorsunuz? Herhangi bir liseden farkl› bakm›yorum. Politik de¤erlendirme ve yarg›lar, bu konudaki görüflümü etkilemedi. ‹HL'lerin müfredata dahil okullar oldu¤u bilgisi benim aç›mdan yeterli. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? 222 ‹HL'lerin statüsünde de¤il ama, ‹HL karfl›tl›¤›na, k›smen de olsa taraftarl›¤›na dayal› politikalarda sorunlar görüyorum. Bu tür bir karfl›tl›¤› aç›kças› can s›k›c› buluyorum. Bu okullar›n politik çekiflme malzemesi olmaktan ç›kar›lmas› gerekir. Bu da, "öteki"ni d›flar›da b›rakmayacak kamil bir demokrasi anlay›fl›yla mümkün. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Bu çözülmesi öncelikli sorunlardan biridir. Bu sorunu hukuk çözmeli. YÖK Baflkan›'n›n "devlet iktidar›" olarak tavsif etti¤i unsurlar da bu sonucu kabullenmeli, daha do¤rusu "hukuku" sindirmeli. Baflka çözüm yolu gözükmüyor. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› mi? Bu ihtiyac›n mevcut Maarif politikalar›yla giderilemedi¤i/giderilemeyece¤i, 12 Eylül'ün zorunlu din dersleri program›yla görüldü. ‹mam Hatip'ler, belki de, sosyal çevre ihtiyac›na cevap verdi¤i için bu kadar cazip. Sosyal çevre (sosyalleflme) ihtiyac›n›n modernleflmeyle iliflkisi kurcaland› mi, bilmiyorum. Sorunun çözümü burada belki de... ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Bence hay›r. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Elimde bu konuda bir istatistik yok. Yararlar› saptand›ysa, niçin geri dönülsün? ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? ‹HL'lerin di¤er liselerden fark›n›, aç›kças› bilmiyorum. Sorun, acaba, fazladan Arapça, Kuran ve Akaid derslerinin okutulmas› mi? Çok kültürlü, demokratik bir yap›da bunlar sorun olmal› m›? ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? ‹HL'lili¤in farkl› bir sosyal kimli¤e iflaret etti¤i çok tart›fl›ld› Toplumdan ba¤›ms›z de¤il ama, genel geçer toplum de¤erlerinin üzerinde ve benzerlik (bazen dayan›flma) temelinde flekillenen bir kimlik inflas› söz konusu. Ötekini d›flar›da b›rakacak bir siyasal tavra dönüflmedi¤i sürece, bunda bir sak›nca görmüyorum. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Teknik çözümü olabilirdi, ama önyarg›lar›n belirledi¤i bir alanda tart›fl›ld›¤› için art›k siyasi... AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? 223 Evet ama öncelikle bu konuda bir konsensüs sa¤lanmal›. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Mevcut koflullarda bunun zor olaca¤›n› düflünüyorum. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Çok farkl› siyasal görüflten insanlar bu okullar› tercih ediyor. Bu tercihi belli bir siyasi anlay›flla iliflkilendirmek sorunu anlamam›za yard›mc› olmaz. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Kaybedebilir ama bu önemli bir yekûn oluflturmaz. Gazeteci-11 ‹HL'ye nas›l bak›yorsunuz? Türkiye dini e¤itim veren kurumlar›n yoklu¤unun halkta yaratt›¤› öfke dolay›s›yla Yüksek ‹slam Enstitülerini ve ‹mam Hatim Liseleri'ni açt›. CHP iktidar› döneminde 1945'te devreye girdi bu okullar. Bafllang›çta bu okullarda fevkalade ehil hocalar›n görev almas› dolay›s›yla dini e¤itim aç›s›ndan yüz a¤artacak müesseselerdi. Daha sonra ‹HL mezunlar›na üniversitelere girme hakk›n›n tan›nmas›yla bu okullar 盤 gibi ço¤ald›, hükümetler kaç ‹HL açt›klar›yla övünür hale geldiler. Halk›n çocuklar›n› bu okullara gönderme sebebi de de¤iflti. Bafllang›çta din görevlisi ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla ö¤renci alan okullar giderek " Klasik lise müfredat›n›n yan› s›ra ‹slami bilgiyle de donanm›fl, ahlakl› dindar insan yetifltirme" misyonunu üstlendiler ve halk›n ilgisini deste¤ini çektiler. Ama bu süreçte okul say›s›n›n h›zla artmas› ve ayn› oranda kaliteli ö¤retmen yetifltirilememesi dolay›s›yla dini e¤itim aç›s›ndan kalite kaybetti okullar. Nitekim Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n personel al›m› için açt›¤› s›navlarda baflar› oranlar› düfltü. Türkiye'de insanlar›n talebi çocuklar›n›n dini terbiye alarak yetiflmesi. Onlar› ‹HL'ye kaydettirirken de mezun olunca imam ya da hatip olsunlar, ilahiyat e¤itimini sürdürsünler diye düflünmüyor aileler. Mühendis olsun, doktor olsun ama dindar insan olsun, bu yolda gerekli e¤itimi de ortaö¤retim kurumlar›nda als›n istiyorlar. Bence hakl› ve do¤ru bir talep bu. Ayn› duygularla Kuran kurslar›n›n da ifllevli oldu¤una inan›yorum. Laikli¤e zarar gelece¤i vehmiyle bu kurumlara karfl› ç›kanlar, cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün maarif teflkilat›n› hangi amaçla "milli e¤itim" ad› alt›nda örgütledi¤ini, Atatürk'ün "milli e¤itimin amac›"n› tan›mlayan ve rejimin hangi niteliklere sahip kuflaklar yetifltirmeyi hedefledi¤ini aç›klayan görüfllerini yeniden okumak zorunda. Ve tabii Türk e¤itim sisteminin bu hedef do¤rultusunda hangi noktada oldu¤unu irdelemek zorunda.. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Bu de¤erlendirmelerim ‹HL'de sorun olmad›¤› anlam›na gelmez. Ama sorunlar›n olmas› onlar› yasakla çözme niyetlerine hakl›l›k kazand›rmaz. ‹HL'nin siyasi yar›fla alet edilmifl olmas› bu okullar›n günah› 224 de¤il. Yak›n tarihte yaflanan bir dizi istismar dolay›s›yla söz konusu okullara ve mezunlar›na "sab›kal›", "flüpheli" muamelesi yapmak insafla ba¤daflmaz.. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür ‹HL mezunlar›n›n üniversitelere girmesinin önündeki engellerin tamamen kalkmas› gerekti¤i kan›s›nday›m. Aksi e¤itimde f›rsat eflitli¤i gibi aç›k bir anayasa hükmünün ruhuna muhalefettir. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Bu tabloyu AKP'nin TBMM'deki say›sal üstünlü¤üyle çözmek yerine muhalefetteki CHP ile uzlaflarak de¤ifltirmesinin mümkün ve do¤ru olaca¤› kan›s›nday›m.. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Sekiz y›ll›k temel e¤itim ilke olarak isabetli görünmesine karfl›l›k bence k›z çocuklar›n›n e¤itimi aç›s›nda tam bir facia do¤urmufltur. Büyük kentlerde bu vahamet hissedilmeyebilir ama Do¤u Anadolu'da ve k›rsal bölgelerin neredeyse tamam›nda aileler k›z çocuklar›n›n e¤itimini önemsemez hale gelmifllerdir. Zira 1415 yafl aral›¤› Anadolu'da hala k›z çocuklar›n›n evlenme ça¤› say›lmaktad›r. Ve ailelere k›z çocuklar›n›n e¤itimini önemsemeleri konusunda teflvik edici bir proje yoktur. Gazeteci-14 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹fllevinden farkl› kullan›lan e¤itim kurumlar› gözüyle bak›yorum. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Evet, görüyorum. Ad› üzerinde, salt imam ve hatip yetifltirmesi gerekirken, e¤itim sisteminin tümüne hükmeden bir yap›ya dönüfltü¤ünü görüyorum. Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Önerim, Türkiye'de ne kadar imama ve hatibe gereksinim varsa bu okullara o kadar ö¤renci al›nmas›. Aksi durum t›p fakültesi mezunlar›n›n marangoz yap›lmas› gibi bir fley. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'ler meslek lisesi oldu¤u için bu mesle¤in yüksekö¤renimine gidiflleri kolaylaflt›r›labilir. Ötesi ayr›cal›k olur. 225 ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Evet, almal›. Ancak ‹HL'lerde din e¤itimi de¤il, ‹slamiyet e¤itimi ve bütün toplumsal yaflam›n ‹slamiyetin kurallar›na göre yönlendirilmesine yönelik çal›flma söz konusu. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Evet. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Hay›r. Aksine art›r›lmal›, on bir y›la ç›kar›lmal›. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Ad›nda yer alan ifllevinin d›fl›na ç›kmamal›d›r. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Bu mezunlar öncelikle kendilerine o kimli¤i veriyorlar. Bu da beraberinde toplumun onlara farkl› bir gözle bakmas›na neden oluyor. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Siyasallaflm›fl bir teknik sorun. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Hay›r. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Yapabilir, ama yarg›dan döner. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Evet. Hatta arka bahçe de¤il, art›k ön bahçe de diyebiliriz. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Hay›r. AKP merkez sa¤› da içine alan tepki oylar›n› hala bünyesinde bar›nd›rabilen bir kimlikte. 226 Gazeteci-17 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹mam Hatip Liseleri'nin kurulufl amaçlar›n›n d›fl›na ç›km›fl olduklar›n› düflünüyorum. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Evet yukar›da da belirtti¤im sebepten ötürü ‹mam Hatip Liseleri'nin bugünkü durumlar›n› sorunlu buluyorum. Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Bana göre ihtiyaçlar yeniden tan›mlanmal› ve buna göre ‹mam Hatip Liseleri yeniden yap›land›r›lmal›. Bu yeniden yap›land›rman›n en önemli aya¤› da bu liselerin say›s›n›n devletin din görevlisi ihtiyac› düzeyine geri çekilmesi olmal›. Daha köktenci ve bence daha do¤ru çözüm temel ve zorunlu e¤itimin liseyi de kapsamas› ve ‹mam Hatip Lisesi de dahil olmak üzere tüm meslek okullar›n›n lise e¤itiminden sonra gelmesidir. Meslek liselerinin konumu ço¤u Avrupa ülkesinde zaten böyledir. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Çözülmesi gereken esas sorun bugün toplumun belli bir kesiminin ‹mam Hatip Liseleri'ni normal lise gibi alg›l›yor olufludur. ‹mam Hatip Liseleri normal lise de¤ildir ve bu liseler normal liseymifl gibi düzenlemeler yapmak laikli¤in temel ilkelerinden olan e¤itim birli¤ine ayk›r›d›r. Kald› ki geçenlerde YÖK Baflkan› Erdo¤an Teziç'in de söyledi¤i gibi mevcut sistemde en ma¤dur olanlar düz lise mezunlar›d›r. Bu konuda ben de kendisine kat›l›yorum. Düz lise mezunlar›n›n hiçbir ifl garantisi yok. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Ça¤dafl dünyada din özel alana aittir, din bir vicdan meselesidir ve bireysel bir seçimdir. Bireyler dini, gelene¤i ailelerinden ve sosyal çevrelerinden ö¤renirler. Bence okullarda çocuklara tek bir din de¤il tüm dinlere dair genel bilgiler ö¤retilmeli. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Hay›r, elbette ki ilke olarak herkesin istedi¤i fakülteye girmeyi denemeye hakk› olmal›. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Hay›r. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? 227 Deminden beri konufltu¤umuz gibi ‹mam Hatip Liseleri'nin di¤er liselerden fark› bu liselerin özellikle din görevlisi ihtiyac› yetifltirmek üzere kurulmufl olmalar›d›r. E¤itim programlar› bu mesle¤in ihtiyaçlar›na göre normal liselerden farkl› bir biçimde düzenlenecektir. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? Nas›l ki bir Galatasaray Liseli olmak ya da bir Robert Kolejli olmak belli kimlikleri kuruyorsa, ‹mam Hatip Liseli olmak da farkl› bir kimli¤i ifade edebilir. Bu son derece normal. Ama e¤er bu kimli¤in temel bileflenini laik-dinci ayr›m› oluflturuyorsa bunun toplumsal bar›fl aç›s›ndan olumsuz olaca¤› ortada. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Elbette ki e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken bir konu. Ama ‹mam Hatip Liseleri y›llar boyunca siyasete alet edilmifller ve öyle görünüyor ki bugün onlar› siyasetten soyutlayarak tart›flabilece¤imiz bir zemin bulmak çok zor, ayn› türban konusunda oldu¤u gibi. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Bu ‹mam Hatip Liseleri'ni siyasete alet etme gelene¤ini sürdürmek olur. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? AKP'nin bu konudaki ve türban konusundaki düzenlemeleri YÖK Yasa Tasar›s›'na almad›¤›n› ve meclise b›rakt›¤›n› biliyoruz. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? ‹mam Hatip'lerin ö¤rencilerine belirli bir dünya görüflünü verdi¤ini biliyoruz. Bu anlamda bu liselerin baz› oluflumlara ev sahipli¤i yapt›¤›n› düflünüyorum. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Kendi seçmeninin bir k›sm› nezdinde puan kaybetse de toplumun laik kesimlerinde güven tazeleyecektir. Gazeteci-18 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹mam Hatip okullar›n›n, 8 y›ll›k zorunlu ö¤renime geçifl öncesinde ulaflt›¤›, yaklafl›k yar›m milyonluk ö¤renci say›s›yla Milli E¤itim sistemindeki en büyük alt-grubu oluflturdu¤unu (ortaö¤renimdeki ö¤rencilerin yaklafl›k %10'u) söylemek mümkün. Bu rakamda dikkat çeken iki nokta var: Ö¤renci say›s› h›zl› bir art›fl e¤ilimini izliyordu, yani sekiz y›ll›k zorunlu e¤itim ve katsay› ayarlamas›yla h›z kesmeseydi herhalde çok 228 daha büyük rakamlar görecektik. TESEV'in ön raporunun da ortaya koydu¤u gibi, say›daki art›flta k›z ö¤renciler çok daha büyük rol oynam›fllard›. (1990-91'de % 24'ten 1999-2000'de % 50'ye) Bu iki veriden hareketle flunlar› söylemek mümkün: ‹mam Hatip'ler, salt say›sal olarak da bak›lsa, meslek okulu olmaktan ç›k›p paralel bir e¤itim sistemi haline gelmifller. Aileler özellikle k›z çocuklar› için ‹mam Hatipleri, "mazbut" bir e¤itim ortam› olarak görüyorlar. Normal lise imaj›n› oluflturan k›z-erkek kar›fl›k olma, fliddetin yayg›nl›¤›, uyuflturucu tehlikesi gibi unsurlar karfl›s›nda, ‹mam Hatipler muhafazakâr aileler aç›s›ndan "güvenli" ve "mazbut" e¤itim ortam› alternatifi haline gelm›fl durumda. Buna bir de, normal okul müfredat›ndaki zorunlu Din ve Ahlak derslerinin "ne kufl, ne deve" durumu nedeniyle ailelerin din e¤itimi taleplerinin tatmin edilememesi eklenince ‹mam Hatipler iyice de¤er kazan›yorlar. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i ifade ediyor mu? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Buna karfl›l›k, en az›ndan benim gözlemlerim, okul sonras› farkl› bir ‹HL'li kimli¤inin olmad›¤› yolunda. Hiç kimse hakk›nda, söz aras›nda "‹mam Hatip mezunudur, güvenilir adamd›r," dendi¤ini duymad›m. Hiç kimse hakk›nda "bak ‹mam Hatipte ne iyi yetiflmifl" dendi¤ini de duymad›m. ‹mam Hatiplilere yüklenen baz› özellikler, toplumun geneline hakim olan gelenekselci, muhafazakâr kimlikten hiç farkl› de¤il. Yani, ‹mam Hatiplerde ö¤rencilere kazand›r›lan ne özellik varsa, mezuniyet sonras›nda toplumun genel nitelikleri aras›na kar›fl›p gidiyor. ‹leriye yönelik öneriler getirirken, dikkate al›nmas› gereken bir kaç nokta var: ‹mam Hatipler çok say›da insan› ilgilendiren, genifl bir toplumun ideolojik ama, gerçek taleplerine yan›t veren bir sistem, dolay›s›yla bu kesimlerin ihtiyaçlar›na yan›t verilmeli. ‹mam Hatip sorunu, AKP için önemli bir s›nav. Parti yönetimi, kitlelerin karfl›s›na ç›kt›¤› her noktada bu sorunu çözece¤ini vaat etti, hatta söz verdi. Demek ki, çözüm önerisinin AKP'ye de bir fleyler kazand›rmas› laz›m. Nihayet ‹mam Hatip sorununu çözerken, toplumun bir kesiminde, elitlerin önemli bir bölümde hakim olan baz› korku ve kayg›lar›n yat›flt›r›lmas›, en az›ndan deprefltirilmemesi gerekiyor. Önerilerime yukar›daki en sonuncu mülahazay› yan›tlayarak bafllayay›m: IHL'lerin say› itibariyle gerçek bir meslek e¤itimi boyutlar›na indirilmesi gerekiyor. fiu anda Türkiye'de herhangi bir meslek e¤itimi alan›nda, ihtiyaca göre bir planlama yap›labildi¤ini sanm›yorum, ama çeflitli kestirmelerle bu konuda bir ö¤renci rakam›na var›labilir. Batman'da kad›n intiharlar› konusuna müdahil olan kad›n vaizler örne¤inde gördü¤ümüz gibi, Diyanet kadrolar›nda kad›n IHL mezunlar›na da yer vard›r. Buna karfl›l›k: Say›ca azalacak ‹HL mezunlar›na, di¤er meslek liselerine tan›nan bütün olanaklar tan›nmal›d›r. fiu anda, meslek liselilere üniversite kap›s›nda engel olan katsay› sorunu, ‹HL'ler kadar, di¤er okullarda okuyanlar›n da derdi ve flikayetidir. Türkiye'de herhangi bir partinin tabandan gelen (ve çok rasyonel bir "upward mobility" aray›fl›na iflaret eden) bu talebe duyars›z kalmas› zordur. Dolay›s›yla, katsay› sorununun flu ya da bu flekilde çözülmesi gerekir. ‹mam Hatiplerin böyle bir çözümden d›fllanmas› hukukun eflitlik ilkesine ayk›r› olur. Ayr›ca, bu flekilde, reel politik dengeler aç›s›ndan, IHL'lerin say›ca azalmas›n›n yarataca¤› tepki, baflar›l› IHL mezunlar› için yüksek ö¤renim yolunun s›n›rs›zca aç›lmas›yla k›smen dengelenmifl olur. Ailelerin ve k›smen ö¤rencilerin, ‹HL'leri seçmesinde bir gerekçe olan, "dini bütün, ahlakl› yetiflme" talebine (k›smi de olsa) yan›t verilmelidir. Bunun için, normal ortaö¤renimde din ve ahlak dersleri zorunlu olmaktan ç›kar›lmal›, buna karfl›l›k ders müfredat› de¤ifltirilerek tam bir "kateflizm/ilmihlal" e¤itimi sa¤lanmal›d›r. Yani din dersine kat›lmay› tercih eden ö¤renci, flu anki genel din kültürünün yerine flartlar›, uygulamalar›, gelenekleri ve ahlak›yla Müslümanl›¤› ö¤renmelidir. 229 talebine (k›smi de olsa) yan›t verilmelidir. Bunun için, normal ortaö¤renimde din ve ahlak dersleri zorunlu olmaktan ç›kar›lmal›, buna karfl›l›k ders müfredat› de¤ifltirilerek tam bir "kateflizm/ilmihlal" e¤itimi sa¤lanmal›d›r. Yani din dersine kat›lmay› tercih eden ö¤renci, flu anki genel din kültürünün yerine flartlar›, uygulamalar›, gelenekleri ve ahlak›yla Müslümanl›¤› ö¤renmelidir. En önemlisi, ‹HL'lerin say›ca azalmas› durumunda ilk kurban olacak ve e¤itim olana¤›n› kaybedecek k›z ö¤renciler için bir çözüm olmak üzere, k›z okullar› aç›lmal›d›r. Bu fikir, zaten, ‹HL tart›flmas›n›n da d›fl›nda, genel olarak k›z çocuklar›n›n okuryazarl›k ve e¤itim sorununa radikal bir çözüm olarak, Prof. Çi¤dem Ka¤›tç›bafl› gibi sayg›n uzmanlar taraf›ndan da önerilmektedir. Özellikle sadece k›z ö¤rencilerin gidece¤i Yat›l› Bölge Okullar›'n›n oluflturulmas›, k›rsal kesimdeki k›z çocuklar›n›n okullu olmas› için rasyonel bir çözüm olarak düflünülmektedir. Yani k›z okullar› aç›lmas›, hem k›z çocuklar›n›n zaten tehlikeli flekilde düflük olan okulluk oran›n›n yükseltilmesi için bir çözüm olur, hem de IHL'ler olmasa k›z çocuklar›n› okula göndermeyecek aileler için iyi bir seçenek oluflturur. Bu öneri paketi, hem AKP ve ‹mam-Hatiplilerin, hem de laik kesimin kayg› ve flikayetlerini dengeli bir biçimde yan›tlamaktad›r. Pakette tart›flma açacak ve tepki yaratacak iki konu oldu¤u aç›k: Liselerde burada kastedilen flekilde "gerçek" bir din dersi olmas›, IHL'lerdeki türban ve k›z-erkek ö¤renci ayr›m›n› normal liselere tafl›yacakt›r. Zira inançl› ailelerin, k›zlar›n›n erkek ö¤rencilerle birlikte ve bafl› aç›k olarak din dersine girmesine karfl› ç›kmalar› beklenir. K›zlar›n bafl› aç›k olarak, örne¤in Kuran okumas› ya da namaz k›lmas› da söz konusu olamaz. Bu durum, laik kesimde, türban›n bacadan lise sistemine girmesi olarak alg›lanacakt›r. Ayn› flekilde, k›z çocuklar› için ayr› okul aç›lmas› da, laik e¤itim anlay›fl›na dolayl›/dolambaçl› bir alternatif yaratmak olarak alg›lanacak, AKP'ye atfedilen "salam takti¤i"nin bir baflka örne¤i olarak yorumlanacakt›r. Son olarak, pek çok baflka konuda oldu¤u gibi, bu alanda da reform yapmak konusunda AKP'nin çeflitli avantajlar› oldu¤unu düflünüyorum. Ama bu durum, AKP'nin "yarat›c›l›k" ve "beceri"sinden çok, di¤erlerinin statükoculu¤una, yetersizli¤ine iflaret etmektedir. Yukarda belirtti¤im gibi, ‹HL sorunu AKP için ciddi bir s›navd›r, ama AKP taban›n›n bu konuda partiye ve Erdo¤an'a açt›¤› kredi çok uzun vadeli olacakt›r. Zira, bu konuda Erdo¤an'›n bir fleyler yapmak istemesine ra¤men, eli-kolunun ciddi biçimde ba¤l› oldu¤u inanc› yayg›nd›r, yani flu anda içinde bulundu¤umuz durum, "normal" karfl›lanmaktad›r ve daha uzun bir süre de "normal" karfl›lanmaya devam edecektir. Gazeteci-19 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'ler bir devlet okuludur. Ancak bir devlet okulu olmas›na ra¤men, Türkiye'nin e¤itim, demokrasi, laiklik, toplum - devlet - din iliflkileri aç›s›ndan ne kadar derin bir kafa kar›fl›kl›¤› yaflad›¤›n›n somut örne¤idir. Devlet hem ‹HL'leri açmakta, hem de kendi okullar›na kuflku ile bakmak gibi bir tavr› sergilemektedir. Ülkenin kendi çocuklar› kuflku oda¤›, hatta zaman zaman "iç tehdit" unsuru gibi telakki edilebilmektedir. Kuruldu¤undan beri müfredatlar›, statüleri, mezunlar›n›n konumu sürekli tart›flma halindedir. Toplumun ‹HL'ye yükledi¤i anlam farkl›d›r, bu okullar› açan Demokrat Parti'den bu günkü iktidara kadar ço¤unluk iradesinin siyasete yans›yan uzant›s›n›n duruflu ile kendilerini "devlet" diye niteleyen, ya da devleti kendilerinden ibaret sayan bir çevrenin yükledi¤i anlamlar aras›nda ciddi aç› farklar› vard›r. Bugün de, ‹HL'lerle ilgili sorun devam etmektedir. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? 230 ‹HL'ler 28 fiubat gibi anti demokratik bir süreç içerisinde yok olmaya mahkum bir statü içerisine itilmifl bulunuyor. Malum katsay› meselesi. fiöyle ki: ‹HL mezunlar› alan d›fl› durumlarda farkl› katsay› uygulamas› ile di¤er lise mezunlar›ndan 30-40 puan geriden bafllamakta, bu da Bo¤aziçi üniversitesini kazanabilecek puana sahip bir ‹HL mezununu bile, çok düflük puanlarla ö¤renci alan bir üniversite veya fakülteye gitmek zorunda b›rakmaktad›r. Dolay›s›yla alan d›fl› tercih aç›s›ndan önleri kapal›d›r. ‹HL mezunlar›n›n alan› kabul edilen ilahiyatlar›n kontenjan› ise bu süreçte inan›lmaz derecede düflürüldü¤ü için, ilahiyatlara girebilmek için bile çok çok yüksek puanlar gerekir hale gelmifltir. Yani ‹HL mezunu olup ‹lahiyata girmek bile cayd›r›ld›¤› için, ‹HL'ler ‹lahiyata gitmek için bile tercih edilemez duruma düflürülmüfltür. Bir de ilahiyat mezunlar›n›n "özel" ifl yapma durumu söz konusu de¤ildir. Diyanette görev verilmesi söz konusudur. Oysa Diyanet, birkaç seneden bu yana çok az görevlendirmeler yapmaktad›r. Bu durumda gelecekte ifl bulma imkan› bulunmayan, son derece düflük kontenjanlara sahip bulunan ilahiyata gidebilme imkanlar› bile s›n›rl› olan, ve baflka üniversiteye gidemeyecek olan ‹HL'ler nas›l tercih edilecek? Bu statü, ister istemez ‹HL'leleri yok etme iradesinin ürünü olarak okunacakt›r. Peki ‹HL'leri yok etmek bir devlet politikas› m›d›r? Tevhid-i Tedrisat kanunu bunu mu emretmektedir? Yoksa ortada, bir dönem "devlet" ad›na hükmetme yetkisini ele alanlar, böyle bir yorumu devlete empoze mi etmifllerdir? Ben bu uygulaman›n hiçbir biçimde demokratik olmad›¤›n› düflünüyorum, ‹HL'leri bu statüye mahkum edenlerin de demokrasi kayg›s› tafl›d›klar›n› sanm›yorum. Nitekim, ‹HL'ler, halktan oy alan iktidarlar döneminde halk›n beklentileri istikametinde normal e¤itim kuruluflu muamelesi görmüfl, halk iradesinden kopuk dönemlerde ise, sürekli üzerinde oynanan kurumlar haline getirilmifltir. Bugün de, halktan iktidar olacak, hatta anayasay› de¤ifltirecek kadar oy alan siyasi ekiplerin, düzeltmek istemesine ra¤men ‹HL statüsünü düzeltmekte zorlanmalar›, ‹HL sorununun demokrasi aç›s›ndan anlam›n› ortaya koymaktad›r. Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Çözüm Türkiye'nin gerçekten demokratikleflmesidir. Bu süreçte e¤itim hayat›n›n da demokratikleflmesi gerekir. Ve o süreçte ‹HL de toplum beklentilerine uygun bir statüye kavuflacakt›r. Hemen yap›lmas› gereken ise, ‹HL'lere ve di¤er tüm meslek okullar›na yönelik katsay› ayr›mc›l›¤›n› ortadan kald›rmakt›r. Ayn› s›nava giren ö¤rencilerin puanlar›n›n ayn› de¤erde olmas›n› sa¤lamakt›r. Bu, ülkenin her çocu¤unun potansiyelini en iyi biçimde de¤erlendirme imkan› sa¤layacakt›r. fiimdi t›p veya genetik okuyabilecek bir çocu¤u "sen falan meslek lisesinden mezun oldun, buralara gidemezsin" diye yolunu kesmek, Türkiye'nin potansiyel güçlerini heba etmektir. ‹nsan özgürlü¤ünü baltalamakt›r. E¤itim özgürlü¤ünü yok etmektir. Buna demokratik sistemlerde hiçbir kimsenin hakk› olmamak gerekir. Mevcut statü, ülkenin bir k›s›m çocuklar› üzerinde, küçük bir grubun hegemonyas›n› sürdürmesinden baflka flekilde okunamaz. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Elbette sorundur. Sorun oldu¤u fluradan da bellidir ki, 3 kas›m seçimlerinde halktan yüzde 34 oy alm›fl, parlamentoda 368 sandalye ile temsil edilen, mahalli seçimlerde yüzde 50'lerde oy almas› beklenen bir siyasi kadro, seçim meydanlar›nda "seçimlerden sonra bu konuyu çözme" vaadinde bulunuyor. Bir iktidar partisi, ülkede böyle bir sorun olmasa bunu seçim meydanlar›na tafl›r m›? Sorunun nas›l çözülece¤ini yukarda söyledim: Ayr›mc›l›¤›n, adaletsizli¤in kald›r›lmas›... Yap›lmas› gereken budur. ‹HL ve meslek lisesi mezunlar›, di¤er lise ö¤rencilerinden farkl› bir üniversite s›nav›na girse ve al›nan 231 sonuçlar ona göre de¤erlendirilse belki anlamak mümkündür. Ayn› s›nava giren, ayn› sorular› cevapland›ran, hatta s›nav birincisi olan bir çocu¤a, senin cevaplar›n, arkadafllar›ndan yüzde bilmem flu kadar eksik hesaplanacak, demenin, hangi adalet mant›¤› ile, hangi devlet - toplum iliflkisi ile alakas› bulundu¤unu anlamak da anlatmak da mümkün de¤ildir. Devlet, vatandafllar› karfl›s›nda adil olmak zorundad›r. Bunun için de s›nav sonuçlar› eflit biçimde de¤erlendirilmeli, her ö¤renciye gitmek istedi¤i yüksek ö¤retimin kap›lar› aç›k olmal›d›r. Bunu ayr›ca, toplumda "devlet vatandafllar›ndan bir k›sm›n› güven verici bulmuyor" kanaatini silmek için de yapmal›d›r. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Türkiye'de "din e¤itimi" devlet kontrolünde oldu¤u için ve anayasal bir görev niteli¤inde tan›mland›¤› için, ayr›ca anayasa çerçevesinde yer alan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, "din görevlisi" yetifltirmek üzere e¤itim kurumlar› oluflturma zaruretine iflaret etti¤i için, devlet bu alanda formüller aram›flt›r. Halk›n din e¤itimi, e¤itim dönemindeki çocuklar›n din e¤itimi ve din alimi- din görevlisi yetifltirmek, bir toplumun din e¤itimi ihtiyac›n›n farkl› alanlar›n› oluflturuyor. Bu ihtiyaçtan okullarda din dersi, Diyanete ba¤l› Kuran kurslar›, ‹HL'ler ve Camilerdeki din e¤itimi uygulamalar› do¤mufltur. Bafl›ndan beri sistem farkl›laflmas› din - devlet iliflkileri alan›nda ortaya ç›kt›¤› için bu alan kritik bir alan olarak görülmüfl, toplumun, din e¤itimi- dini ölçüleri daha özgürce yaflama gibi, siyasi alana yans›yan ve siyasi ekiplerin göz ard› edemedi¤i talepleri, gerilim sebebi olmufltur. Özel din e¤itim - ö¤retimi yoktur. Bütün din e¤itiminin devlet gözetimi alt›nda yap›lmas› Anayasa kural›d›r. Diyanet bir devlet kurumudur. Bu flartlar içerisinde toplumu memnun edecek bir çözümler dizisi bulununcaya, en az›ndan sistem o yönde kendini yenileme noktas›na gelinceye kadar, mevcut uygulamay› devam ettirmek, bu arada ‹HL'ler ve meslek liseleri ile ilgili gerilimi toplumun beklentisi istikametinde gidermek, devletin en acil görevidir, diye düflünüyorum. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Böyle bir s›n›rland›rman›n mant›¤›n› e¤itim özgürlü¤ü, insanlar›n eflitli¤i, ve toplumun beklentilerine cevap vermek bak›m›ndan anlamak gerçekten mümkün de¤ildir. Böyle bir s›n›rlama, nereden kaynaklan›yor? Bunun tek kelimelik cevab› var: fiüphe! ‹HL mezunlar› flu flu alanlara giderse diye bafllayan flüpheler!!! ‹HL'nin e¤itiminden kuflku, oraya giden çocuklardan kuflku... Belki ailelerinden kuflku... Buna demokratik bir sistemde, kimin hakk› olabilir? fiüphe edenlere flüphe etme hakk›n› kim verdi? Ya toplumun geriye kalan› da o insanlardan flüphe eder ve onlar›n bir tak›m yerlere gelmesini istemezse... Kimin kuflkusu meflru, kiminki meflruiyet d›fl› say›lacakt›r? ‹HL'lere ve tüm meslek liselerine tüm alanlar aç›k olmal›d›r. Tek ölçü yap›lan s›navdaki baflar› olsun. De¤erlendirme eflit yap›ls›n. Uçabilen, kanad› olan uçsun. B›rakal›m bu ülkenin tüm çocuklar›, ülkelerine verebilece¤ini verme imkan›na sahip olsun. Önünü kesti¤imiz çocuklar›n, ülkeye hangi alanlarda katk›da bulunma imkan›n› engelledi¤imizi düflünmek gerekmiyor mu? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Zorunlu e¤itim süresinin sekiz y›l olmas›n›n olumlu oldu¤unu düflünüyorum. Ancak yönlendirmenin daha erken zamanda yap›lmas› gibi bir zaruret var. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itim çocuklar› sekiz y›l süreyle 232 ilkö¤retim psikolojisinde tutuyor ve kiflilik gelifliminin idrakini engelliyor. Ayr›ca, kimi insanlar›m›z›n 5'inci s›n›ftan sonra k›z çocuklar›n› okula göndermeme e¤ilimlerinin sebebi üzerinde düflünülmeli, olaya sadece cezai mant›kla yaklaflmak yerine, onlar›n kayg›lar›n› giderici düzenlemeler gelifltirilmeli ve k›z çocuklar›n›n e¤itimden geri kalmas› önlenmelidir. ‹HL'lere giden ö¤renci miktar›n›n önemli bir k›sm›n› son zamanlarda özellikle k›z çocuklar›n›n oluflturmas› da, bu psikoloji ile alakal›d›r. Toplumun hissiyat›n› anlamazl›ktan gelmek, reddetmek, bast›rmak, "biz yaparsak olur, herkes boyun e¤mek zorundad›r" yaklafl›m›n›n ça¤›m›z›n bireysel haklara verdi¤i önem aç›s›ndan da, demokratik bilinç aç›s›ndan da tutarl› olmad›¤›n›n alt›n› çizmek isterim. Önemli olan insanlar önündeki e¤itim kanallar›n›n aç›k tutulmas› ve insanlara dünya görüfllerini özgürce belirleme hakk›n›n tan›nmas›d›r. Bunun yan›nda, sekiz y›ll›k e¤itimin, e¤itim kalitesinin artmas› aç›s›ndan çok bir fley getirmedi¤ini, e¤itim kalitesine bir fley eklemeden befl y›ll›k ilkokul süresini sekiz y›la ç›karmak gibi bir durumun, Türkiye'nin e¤itim alan›ndaki t›kanmas›nda ciddi bir ad›m say›lamayaca¤›n› belirtmek gerekiyor. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? E¤itim muhtevas› olarak ‹HL'lerde normal liselerde okutulan dersler okunmakta, buna ilave olarak Kuran, Arapça, Siyer, ‹slam ahlak› gibi kimi islami bilgi disiplinleri alan›nda ö¤retim verilmektedir. Belki buna ba¤l› olarak okullarda insan iliflkileri, ahlaki de¤erler aç›s›ndan en az›ndan ö¤renci velilerinin "olumlu" bulduklar› bir iklim oluflmaktad›r. Belki veliler, çocuklar›n›n, gençlik döneminde çocuklara ulaflmas› ihtimali bulunan kötü al›flkanl›klardan uzak kalabilece¤ini ummaktad›rlar. Ben olaya ö¤renci velisinin beklentisi aç›s›ndan bak›yorum. Bu alanda ö¤renciye ve veliye böyle bir hak tan›man›n, yani toplumsal talebin, "her fleyi devlet belirler, en iyisini o bilir" anlay›fl›ndan daha çok tercih edilmesi gerekti¤ini düflünüyorum. Belki bir kamuoyu araflt›rmas› yap›lsa, di¤er ortaö¤retim kurumlar›na yönelik olarak da böyle bir toplumsal beklenti ortaya ç›kacakt›r. Çünkü ortaö¤retim kurumlar›m›zla ilgili olarak kamuoyuna s›k s›k uyuflturucu, alkol, sigara, k›z - erkek iliflkilerindeki sa¤l›ks›zl›ktan dolay› fliddet uygulamalar› yans›yor ve en önemlisi, ö¤retmenler ve okul yönetimleri ortaö¤retim kurumlar›nda e¤itim yapman›n son derece zorlaflt›¤›n› ifade ediyorlar. Özellikle normal liselerimizdeki üniversite baflar›s›n›n düflüklü¤ü de bu alanda karfl› karfl›ya bulundu¤umuz alarm›n göstergesidir san›yorum. ‹HL mensuplar› - mezunlar› toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyorlar? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Ben ‹HL mensup ve mezunlar›n›n ortalama Türkiye insan›n›n ifadesi oldu¤unu düflünüyorum. Bir ölçüde dindar, bir ölçüde vatansever, bir ölçüde herhangi bir iflle ilgilenen, ülkesine karfl› görevlerinin bilincinde bir insan prototipi... fiu s›ralar Türkiye'nin Baflbakan›n›n bir ‹HL mezunu olmas› ve bu kiflili¤in, siyasi hüviyetiyle yüzde 50'lerin üzerinde bir ilgiye mazhar olmas› ilginç de¤il mi? Belki Tayyip Erdo¤an bir siyasetçi olmasayd›, toplumla çok daha birebir uyum sa¤layacakt›. Buradan "siyasi arenaya giren insan"›n, kimi ön yarg›lara muhatap olmas›n›n getirdi¤i alan daralmas›n› kastediyorum. Yani ‹HL'li deyince, uzaydan gelmifl bir yarat›k tipolojisi oluflturulmaya çal›fl›l›yor. Bu, bir kesimin kendi durduklar› yerden, son zamanlarda "Beyaz Türk" diye de ifade edilen bir "Türk tipi" tan›mlamalar› ve ondan gerisine "zenci" muamelesi yapmalar›n›n ürünü gibi geliyor bana ve bu yaklafl›mla sadece ‹HL'liler de¤il, toplumun çok büyük kesimi damgalan›yor. Ve nerede ise ifl, bir s›n›f ayr›mc›l›¤›na dönüflüyor. Belki bu yaklafl›mda, Türkiye ortalamas›ndan farkl› bir tip olarak Ömer Seyfettin'in "Efruz Bey" tipinin davran›fl çeflitlemelerini görmek daha do¤ru olur. 233 Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? ‹HL sorunu, hiç flüphesiz e¤itim bilimi aç›s›ndan ele al›n›p çözülmesi gereken bir konu. E¤er bu ülke çocuklar›n›n t›rmanabilece¤i yere kadar t›rmanmas› bizim için önemli ise, bunu çözmek de zor de¤ildir. Ancak ifl tabii ki bu kadar basit de¤il, çünkü Türkiye'de din - toplum - demokrasi - laiklik konular›nda sorunlar var ve bu yönüyle iflin bir boyutu siyasetle ilgili. ‹flin içinden gerilim ç›k›yor, sistem sanc›s› ç›k›yor, demokraside kesintiler ç›k›yor ve ülke çocuklar› bedel ödüyor. Sadece ‹HL'liler de¤il ayr›ca bedel ödeyen, e¤itimin tüm alanlar›nda sanc› var. ‹HL'yi tasfiye etti¤inizde e¤itim sisteminin ülke çocuklar›n› ›skartaya ç›karmas› sorunu ortadan kalkacak m›? Üniversite kap›lar›nda hala yüz binlerce çocuk beklemiyor mu? Hala ortaö¤retime alternatif olarak bir dershane olgusu yok mu? Kald› ki ‹HL'de okuyan çocuklar›n genel ortaö¤retim seviyesindeki çocuklara oran› en yüksek mevcuda ç›kt›¤› zamanlarda dahi sadece yüzde 7 civar›nda idi. Bugün ise bu rakam çok daha afla¤›lara düflmüfltür. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Elbette. ‹ktidarda kim olursa olsun, böyle bir sorunu çözmek zorunda. Bu sorunu çözmeyenler, toplum nezdinde tepki göreceklerdir. Çünkü burada çok aç›k bir adaletsizlik var. Siz sorular›n›z› genelde ‹HL ile s›n›rl› olarak sorsan›z bile, burada, ‹HL'lileri yok etmek ad›na tüm meslek liselilere bedel ödetildi¤ini, meslek liselerine giden çocuklar›n da önünün kesildi¤ini, ‹HL'ler yok edilirken, Türkiye'nin hayati ihtiyac› olan ara eleman› karfl›layacak meslek liselerin de yok edildi¤ini dikkate almak laz›m. AKP, ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Türkiye'de demokrasi varsa yapmal›. Tabii ki "Türkiye'de demokrasi var m› yok mu?" yu tart›flmak, ülkemiz ad›na çok güzel bir hadise de¤il. Ama toplumdan yüzde 50'lerde oy alan bir siyasi ekip, e¤itimle ilgili bir düzenlemeyi yapam›yorsa, o ülkede hangi sistem vard›r sorusu sorulabilir. Ben, bu düzenlemenin kolay oldu¤unu sanm›yorum. Çünkü bu alanda her türlü antidemokratik giriflimi göze ald›¤› izlenimi veren bir çevre var. Soruyu belki flöyle koymak laz›m: Türkiye e¤itim alan›nda toplumun bekledi¤i demokratik at›l›mlar› yapabilecek bir demokrasi terbiyesine ulaflabildi mi? Bu terbiye, toplumdaki her oda¤›n içine sindirdi¤i bir olgu haline geldi mi? ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da bir tak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Böyle bir de¤erlendirmenin bulundu¤unu biliyorum ama bunun gerçe¤i yans›tt›¤› inanc›nda de¤ilim. Ben bir ‹HL mezunuyum. Beni kim arka bahçe olarak kullanabilir? Ya da Tayyip Erdo¤an bir ‹HL mezunu ve bu ülkenin baflbakan›. Bir baflbakan› kim arka bahçe olarak kullanabilir? Ortada kiflilikler var ve her kiflili¤i kendi özgün yap›s› içinde de¤erlendirmek gerekiyor. Ben Tayyip Erdo¤an gibi düflünmem, o bugüne kadar "arka bahçesi" olarak iddia edilen çizgiyi elefltirerek, aflarak oluflturdu siyasi yap›s›n›... Ve o siyasi yap› içerisinde Türkiye'nin hatta dünyan›n çok farkl› e¤itim kurumlar›ndan mezun olmufl insanlarla iflbirli¤i yap›yor, Türkiye'ye kendi perspektifi istikametinde ama toplumun onay›na mazhar olmufl bir perspektifle hizmet etmeye çal›fl›yor. Bence asl›nda ‹HL'lere yönelik bu yok etme operasyonunu meflrulaflt›rmak için bir psikolojik savafl söylemi olan "arka bahçe" temas› eskidi art›k...Ve art›k ‹HL'ler arka bahçe olduklar› gerekçesiyle de¤il, varl›klar› yads›narak hedef al›n›yor. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan 234 kaybeder mi? Kesinlikle. Yani "iktidar olamamak" gibi bir de¤erlendirme ile karfl› karfl›ya kal›r AKP. Bana göre bundan Türkiye demokrasisi de puan kaybeder. Türkiye demokrasisi, bütün demokratik aç›l›mlara ra¤men özürlü bir demokrasi olarak gözükmeye devam eder. Parlamentoda anayasa de¤ifltirecek ço¤unlu¤a sahip bir partinin, bir toplum kesimine yönelik haks›zl›¤› önleyemiyor, insanlar›n e¤itim alan›nda önünü açam›yor olmas› Türkiye için olumlu bir imaj m›d›r? Türkiye'ye, " bu ülkede halktan baflka hangi iktidar var ki, halk iradesinin etkinli¤ini önlüyor?" sorusu sorulmaz m›? "Bizde böyle" denebilir. O zaman da evrensel standartta de¤il, "Bon pour d'Orient - fiark için uygun" denen fley ortaya ç›kar. Onun ad› da özürlü demokrasidir. Gazeteci-20 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹HL Türkiye'nin kendisini bulma aray›fllar›n›n devam etti¤i bir süreçte, vatandafllar›m›z›n, çocuklar›n›n dinin ö¤renmeleri ad›na müracaat etti¤i okullard›r. Toplumdan gelen talebi siyasetçilerimizin de¤erlendirmedi¤i söylenemez. Ancak samimi kanaatim odur ki, dini e¤itim ad›na bu okullar kendilerinden beklenen fayday› da sa¤layamam›fllard›r. Bu okul mezunlar›n›n din görevlisi olmak yerine baflka yüksek ö¤retim alanlar›n› tercih etmeleri de ö¤renci ailelerinin as›l niyetini ifade etmektedir. Bir meslek sahibi olunsun ama az buçuk da dinden, diyanetten haberdar olunsun ‹HL'nin bu günkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? ‹HL'nin bu günkü statüsünde evet sorunlar bulunuyor. Buralara giden ö¤rencilerin din görevlisi olma amac› tafl›d›¤›n› (büyük ço¤unluk itibariyle) sanm›yorum. ÖSS sistemindeki katsay› farkl›l›¤› bu okullar›n ö¤rencilerini bir adaletsizlik olarak derinden etkiliyor. Çözüm öneriniz nedir? Çözüm öncelikle ilahiyat ö¤renimi almak isteyenleri Anadolu ‹mam Hatip Lisesi bünyesinde ça¤›n gerektirdi¤i ‹slam alimleri olarak yetifltirmek üzere yeni bir e¤itim ve ö¤retim yap›lanmas›na gidilmesidir. Bu ö¤rencilerin baflka mesleklerde gözü olmamal›d›r. Zaten sa¤l›kl› bir yap›lanma sa¤lan›rsa, istisnalar hariç bu ö¤rencilerin kendileri de baflka meslekleri düflünmeyeceklerdir. Ancak toplumun çocu¤una dinini ö¤retme ihtiyac› devam etmektedir. Bunun için çözüm, ilkö¤retim ve ortaö¤retimde din derslerinin tercihli hale getirilmesidir. Bugünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ihtiyaca cevap vermemektedir. Farz olan ibadetlerin ö¤retilmesi, Kuran okunmas›n›n ö¤retilmesi, Kuran meali (Türkçe aç›klamas›) Hadis ile Peygamberlerin ve Peygamberimizin Hayat› bafll›klar›yla befl temel ders velilerin baflvurusu ile isteyen ö¤rencilere okutulursa, üniversite s›nav sistemindeki katsay› uygulamas›ndaki farkl› tutum kendili¤indeni ortadan kalkacakt›r. Ancak di¤er meslek liseleri ihtiyac› devam etti¤inden bu okullar›n mezunlar›na farkl› katsay› uygulanmamal›d›r. Ortaö¤retimden mezun olan her ö¤renci istedi¤i mesle¤i seçme hakk›na her zaman sahip olmal›d›r. ‹HL Mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? 235 Önerdi¤im sistemde sadece din görevlisi ve ilahiyatç› yetifltiren imam hatip lisesi olaca¤› için baflka fakülteleri tercih edecek ö¤renci say›s› çok az olacakt›r. Di¤er okullarda, ilkö¤retimden itibaren din ö¤retimi ihtiyac› karfl›lanaca¤› için düflündü¤üm ‹HL'ye zaten fazla talep olamayacakt›r. Ama yine de ‹HL mezunlar› baflka bir fakülteyi tercih ederse önleri t›kanmamal›d›r. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmemelidir. Ancak bu temel e¤itimin, ö¤rencinin temel kabiliyetlerinin tespiti ve yönlendirme konusunda daha ciddi çal›flmalara ihtiyaç var. Ayr›ca ilkö¤retim ile ortaö¤retim ve bunlarla yüksek ö¤retim aras›ndaki kopukluk mutlaka giderilmelidir. ‹HL'nin di¤er liselerden fark› nedir? Ne olmal›d›r? ‹fade etti¤im gibi benim düflündü¤üm ‹HL sadece mesleki e¤itim vermeli, lisansüstü çal›flmalar için dünyan›n bugünkü flartlar› dikkate al›narak alternatifler sunulmal›d›r. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Farkl› bir kimli¤i ifade etmiyorlar Ne var ki Türkiye'deki kutuplaflmalardan onlar›n da etkilendi¤ini biliyoruz. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Bugüne kadar maalesef siyasi bir sorundu. Sözünü etti¤im yeni yap›lanma ile bu siyasi sorunun da halledilece¤ini düflünüyorum. Tekrar vurgulamak isterim ki, bütün ilkö¤retim ve ortaö¤retim sisteminde 5 temel ders ile seçmeli din e¤itiminin sa¤lanmas› halinde ‹HL sadece bir meslek okulu haline gelebilir. De¤ilse eskiye dönüfl kaç›n›lmaz olur. AKP iktidar›, ‹HL mezunlar›n›n üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini aç›klamal› m›? Evet. Ancak temel çözümü de ilan etmelidir. (Teklif etti¤im çözüm) AKP ‹HL için söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Temel çözüm konusunda genifl bir mutabakat sa¤lamay›, toplumun bütününü ikna etmeyi baflar›rsa evet. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Geçmifl dönemlerde Sa¤daki partiler maalesef böyle düflündüler. Bu konuda çal›flma yapanlar da oldu. AKP ‹HL'ye yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? 236 Çok puan kaybetmese de ciddi bir güven kayb›na u¤rar. Gazeteci-21 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? Jakoben Kemalizmin tezahürü gere¤i imam ve hatiplerin de devlet okullar›nda yetifltirilmesi yani resmi bir Müslümanl›k anlay›fl›n›n egemen k›l›nmas› için ‹HL'ler aç›ld›. Oysa ki laik bir devletin din adam› yetifltirme alan› ve konusuna girmemesi gerekir. Üstelik Türkiye'de bugünkü uygulamada Müslümanl›¤›n sadece Sünni mezhebinin dine bak›fl› egemen, ‹HL'lerde de. Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›n›n oldu¤u bir devlette ‹HL'nin de olmas› normal. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Sorun, ‹HL'lerin bizatihi varl›¤›. ‹HL'ler tamamen kald›r›lmal›. ‹mam ve Hatipler, ilahiyat fakültesi mezunlar› aras›ndan cemaatler taraf›ndan iflbafl›na getirilmeli. Normal liselerde ve meslek okullar›nda da 'Dinler Kültürü' derslerinde tüm dinlerin tarihleri, bilgileri ve bu arada dinsizlik de e¤itim program›na al›nmal›. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'lerle di¤er okullar müfredat aç›s›ndan eflit de¤ilse, üniversitelere girme konusunda da eflit olmalar› gerekmez. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? ‹HL'lerin yolunu dolayl› olarak kesmek amac›yla gerçeklefltirilen sekiz y›ll›k e¤itim uygulamas›, maksad›na uygun olmadan, yeterli ve gerekli haz›rl›klar yap›lmadan hayata geçirildi¤i için baflar›s›z kald› ancak çözüm geriye dönüfl de¤il, mevcut uygulamay› iyilefltirmek olmal›. Hem altyap›, kadro ve içerik itibar›yla... ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Sosyal kimlikten çok ‹HL'liler bir cemaat oluflturuyor izlenimi var. Dine ba¤l› bir kimlik ön plana ç›k›yor. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Siyasi bir sorun. Çözümü de siyasi. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Giderek devletleflen, devlet refleksleri kazanan AKP'nin böyle bir giriflimi, hiç olmazsa flimdilik ve aç›kça gerçeklefltirebilece¤ini sanm›yorum. 237 AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Bu koflullarda yapamaz... sanki. ‹HL'ni bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Sadece belirli siyasi parti/partilerin de¤il, sosyolojik olarak muhafazakâr ve dindar sosyal katmanlar›n önemli bir unsuru gibi görünüyor ‹HL'liler, hele bir de ma¤dur ve mazlum konuma düflürülünce iç dayan›flmalar›n› art›ran olumsuz bir arka bahçe... AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? AKP, global alanda ABD ve ‹srail, yerel alanda da büyük sermaye ve ordunun nezdinde meflru ve meflhur olmaya daha fazla önem verdi¤i için, oy taban›n›n genifllettikçe ‹HL gibi daralan, azalan cemaatlere daha az önem verecek gibi... Dolay›s›yla puan kaybetmez. Gazeteci-22 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? Bir inanç konusuyken gereksiz yere tarihi ve politik bir konu haline geldi. ‹HL sadece imam ihtiyac› sa¤lamak üzere kullan›lmal›d›r. Dini e¤itimi esas alan bir sistemi ortaö¤retimde uygulamaya çal›flmak haks›z yönlendirmedir. Tabii ‹HL tart›fl›l›rken tabii geçmifl iktidarlar›n ço¤altt›¤› ‹mam Hatiplerin birden bir b›çak darbesiyle kapat›lmas›n› da do¤ru bulmuyorum. ‹HL'yi savunanlar çocuklar›n›n hem dini hem de klasik e¤itimi bir arada almalar›n› istedikleri için savunuyorlar. Bu mant›ks›z çünkü hem dini hem klasik e¤itim bir arada verilemez. Dini e¤itim devletin görevleri dahilinde de¤il. Din kültürü, tarihi üzerine e¤itim verilebilir ki zaten var. Ama o da yanl›fl yap›l›yor. Ezbere dayal› bir Sünni-Hanefi e¤itimi veriliyor. Normalde din kültürü e¤itimi verilmeli ‹mam Hatiplerde ise çocu¤u tamamen genç yaflta (sekiz y›l uygulamas›ndan önce ortaokuldan itibaren) bilinçli flartland›r›yorsun. ‹slamc› bir nesil yetifltiriyorsun. Muhafazakâr aile bundan memnun oluyor ama senin aile olarak böyle bir hakk›n yok. Tam çocu¤un karakterinin flekillendi¤i dönemde onu kendi keyiflerine göre bir e¤itimden geçirmeye haklar› yok. O yafltaki çocu¤un objektif bir e¤itimden geçmesi gerekir. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Burada esas problem 10-12 yafllar›ndaki bir çocu¤a, objektif, evrensel bir e¤itim verilmemesi Bir gencin devlet taraf›ndan bir dini e¤itim sürecine tabii tutulmas› devletin objektif olma ilkesine ayk›r›d›r. Örne¤in Fransa'n›n sistemi daha düzgün bir sistemdir. Orada devlet der ki: "Bir çocuk liseyi bitirip reflit olana kadar ben o çocu¤un e¤itimine müdahale ederim kardeflim" Burada özel olarak dini bir e¤itimin devlet taraf›ndan yap›lmas› yanl›flt›r. Devletin kendi eliyle ‹slamc› yetifltirmesi demektir bu. Gerçi ben flu andaki klasik sistemin objektif e¤itimin de objektif oldu¤unu düflünmüyorum. Türk e¤itim sistemi de içinde gayet ›rkç›, faflist, floven ö¤eler bar›nd›r›yor. Lise bitene kadar e¤itimde objektif k›staslar gözetilmeli. Lise bittikten sonra o genç yetiflkin bir birey olarak neyi tercih ediyorsa etsin 238 ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Kasay› uygulamas› çok büyük bir haks›zl›k. O noktada hem ‹mam Hatiplere hem de meslek liselerine yönelik bu uygulama gerçekten insanl›k d›fl›. Katsay›lar gerçekten eflitlenmeli. E¤er çok fazla ‹mam Hatiplinin üniversiteye girmesini istemiyorsan›z ‹mam Hatip okullar›na daha az say›da, ihtiyaca göre ö¤renci al›rs›n›z. ‹nsanlar› cezaland›rmak gereksiz. ‹nsanlar›n önünün kapat›lmas›na elbette karfl›y›m ama bir din görevlisinin yetifltirilmesi için verilen e¤itimle mühendis yetifltirmek için verilen e¤itim ayn› olamaz olmamal›. Temel e¤itimin belli standartlar› olmal›. ‹HL ise y›llard›r bir istismar arac› oldu. Burada flöyle bir fley daha var bir çok yoksul çocuk hem baflka seçene¤i olmad›¤› için hem de muhafazakâr aileler istedi¤i için maddi olanaklar vs. sa¤lanarak ‹HL'ye yazd›r›l›yor. Onlara sa¤lanan imkanlar di¤er liselerde okuyan çocuklara niye sa¤lanm›yor öyleyse? Burada bir istismar var. ‹mam Hatipten ç›kan ö¤renci objektif de¤erlerle de¤il ‹slamc› olarak yetifliyor. Bu yüzden bu din e¤itiminin ilkokuldan itibaren verilmesi çok yanl›fl. Ayn› fley meslek liseleri için de geçerli. Sen çocu¤a diyorsun ki 'Senin anan baban senin burada okuman› uygun gördü ve senin bunu de¤ifltirmeye hakk›n yok.' Bu büyük bir haks›zl›k. ‹mam Hatiplerde de ayn› fley geçerli. Belli bir s›n›r› olmak kayd›yla bir çocuk ben ‹mam, hatip olmak istemiyorum diyebilmeli. ‹nsanlar›n önü kapanmamal›. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? fiu andaki din e¤itimi de yanl›fl. ‹nsanlara dua ezberleterek din e¤itimi yap›lmaz. Nas›l dua edece¤ini, namaz k›laca¤›n› insanlar camide Kuran kurslar›nda vs. ö¤renmeli. Okullarda ise iflin tarihi, sosyolojik boyutu falan verilmeli. Dinler nas›l ortaya ç›kt›, peygamberlik nedir, nas›l geliflti, mezhepler nedir, nas›l ortaya ç›kt›, bunlar ö¤retilmeli. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Hay›r. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Türkiye'de durum çok özgün. Avrupa'da dini e¤itim kiliseler taraf›ndan veriliyor. Bizde garip bir laiklik sistemi oldu¤u için her fleyi devlet kumanda ediyor. Din adam›n›n nas›l yetiflece¤ine, camiinin nas›l çal›flaca¤›na da devlet karar veriyor. Normalde din adam›n› dini kurumlar›n yetifltirmesi gerekir. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Normalde e¤itim sorunu olas› gerekirken art›k politik bir sorun halini ald› ve siz art›k iflin bu politik boyutunu göz ard› edemezsiniz. Mesela türban tart›flmas›. Benim düflüncem türban asl›nda bir erkek egemenli¤i sembolü. Kad›n› örtünmeye ve evde oturmaya zorlam›fl oluyorsunuz. Ben bu yüzden türbana karfl›y›m ama bu yüzden türbanl›lar da d›fllanmamal›. Bu durum sadece erkeklerin karfl›s›nda kad›nlar› diskalifiye etmeye yar›yor. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? 239 Açmal›. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Parlamento d›fl› kuvvetler ifle müdahale etmedi¤i sürece AKP'nin böyle bir flans› var. fakat parlamento d›fl› kuvvetler müdahale etti¤i zaman AKP de geri ad›m at›yor. E¤er baflbakan›n meydanlarda yapt›¤› konuflmalar palavradan ibaret de¤ilse bunu yapacaklar Sonuçta seçimlerden hemen sonra bu ifle el atacaklar›n›, bu dönemin sonunda bunu yetifltireceklerini söylediler. Bütün bu K›br›s meselesi, AB süreci, ordunun rolünün vs tart›fl›ld›¤› bir ortamda hangi taraf daha etkin olacak çok da belli de¤il. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? O yavafl yavafl kayboluyor. Sonuçta AKP, Refah'tan daha farkl› bir parti. Daha d›fla aç›k. Bafl›ndan beri bu mant›k üzerine kuruldu. Burada baflar›l› olaca¤›n› da hissetti. Art›k dine dayal› bir siyasetin ihtiyaç olmad›¤›n› da anlad›. Bu yüzden ‹HL art›k bir sorun olmaktan ç›kacak önümüzdeki senelerde AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Kaybetmez çünkü AKP bizzat kendi bu meselenin ma¤duru. Milletvekilli efllerinin ço¤u türbanl› vs. AKP bu düzenlemeyi yapamazsa kimse 'AKP bizi kand›rd›' demez, 'güçleri yetmedi' der. AKP ancak tekrar ekonomik bir çöküfl yaflan›rsa baflar›s›z olur. Ayr›ca e¤er K›br›s meselesini çözerlerse, AB ifli garantiye al›n›rsa flöyle iki dönem daha AKP'yi kimse y›kamaz. Tabii bütün bunlar önümüzdeki 10 ayda belli olacak. Ya Türkiye de¤iflecek ya da eski statükoya geri dönülecek: Bence de¤iflim devam edecek. Gazeteci-23 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? Genifl ve karmafl›k bir konu olan ‹mam Hatip Liseleri ilgili görüfllerimi bir mülakat›n s›n›rlar›na s›¤d›rabilece¤imden emin de¤ilim. Sadece, kestirmeden giderek kendimce önemli hususlar›n alt›n› çizmeye çal›flaca¤›m: Bugün için ‹mam Hatip Liselerinin nas›l sorun haline geldi¤ini anlamak önemli. Türkiye'de 'Siyasal ‹slam m› ‹mam Hatip Liselerini ço¤altt›, ‹mam Hatip Liseleri mi Siyasal ‹slam› gelifltirdi, yoksa ikisi birbirini mi tetikledi?' sorular› bana dü¤ümün merkezi gibi görünüyor. Kanaatimce son soru daha geçerli ve toparlay›c›. Bu da bizi, flimdiki meselenin bir bak›ma kaç›n›lmaz oldu¤u yarg›s›na götürebilir. Ama böyle bir yarg›, konuyu kuflatmaya yetmez. Çünkü süreçte pek dikkate al›nmayan bir dinamik daha var. O da 1970'li y›llardan sonra ‹mam Hatip Liselerinin h›zla ço¤almas›nda etkili olan sol rüzgarlar›n güçlü esiflidir. E¤itim alan gençlerin önemli bir kesiminin sola yönelmesi ve dine kay›ts›zl›ktan düflmanl›¤a kadar uzanan e¤ilimlerin yay›lmas› ‹mam Hatip Liselerini pek çok aile aç›s›ndan çocuklar› için daha korunakl› hale getirmifltir. Di¤er taraftan k›z ö¤rencilerin ‹mam Hatip Liselerine yönelmesi ise, muhafazakâr, dindar ve ‹slami kesimlerin 'ça¤dafllaflma' zorunlulu¤u hissetmelerinin bir sonucudur. Özellikle de cinsellik aç›s›ndan di¤er ö¤retim kurumlar›n›n 'fazla özgür' oldu¤u kanaatine sahip aileler, k›zlar›n› okutabilecekleri en uygun okullar olarak ‹mam Hatip Liselerini görmüfllerdir. Ne var ki, Türkiye'nin d›fl›nda da geliflen ve yay›lan 240 '‹slamc›l›k' k›sa zaman içinde bu okullar› muhafazakâr ve dindar ö¤renci yetifltiren kurum olmaktan ç›kart›p büyük ölçüde ideolojik ve siyasal e¤ilim afl›layan kurumlar haline getirdi. Böylece ‹mam Hatip Liselerinde e¤itim kendi müfredatlar›na göre dahi son derece s›¤laflt›. O derece ki, ‹mam Hatipler ‹slam'›n kültür derinli¤inden koparak ›l›ml› veya sert militan yetifltiren merkezler haline geldi. Bilindi¤i üzere, 'Siyasal ‹slam' da bu okullar› 'arka bahçe' gibi de¤erlendirince, Türkiye'nin bana göre k›smen yapay, k›smen do¤al laik - karfl› laik kutuplaflmas› t›rmand›. Ne var ki, hala mevcut yasa ve yönetmeliklere göre herhangi bir 'suç' ile itham edilemedikleri halde ‹mam Hatip Liselerinin bu ülkede birer 'sak›ncal› kurum' say›lmalar›, do¤rudan do¤ruya 'devlet olamama' belgesidir. Hangi devlet, kendi eliyle kurup yükünü tafl›d›¤› bir e¤itim kurumunu ne meflru ne de gayr-› meflru sayar? Bu abes, sorunu daha da müzminlefltirmifltir. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Yukar›da da belirtmeye çal›flt›¤›m gibi bu okullar›n 'statüsü' yok ki! Ne yasal, ne de¤il. Ka¤›t üzerinde hala bu okullar›n var olufl amac›, din görevlisi ihtiyac›n› karfl›lamak de¤il mi? Oysa, özellikle 28 fiubat sürecinden sonra geliflen flartlarda art›k bir tek ‹mam Hatip ö¤rencisi erkek çocu¤un din görevlisi olmak amac› tafl›d›¤›n› söyleyemeyiz. K›z ö¤rencilerin durumunu ise hiç zikretmeye gerek yok. Bu liseler varl›klar› ile bafltan sona sorun ama oralarda okuyan ö¤renciler hiç hak etmedikleri bir 'çifte sahtekarl›k' ile k›skaca al›nm›fllar. Nedir bu çifte sahtekarl›k? Çok aç›k söyleyeyim: Onlara k›s›tlama getirenler de, savunanlar da gerçe¤i söylemiyorlar. K›s›tlamac›lar›n gönüllerinde yatan as›l arzu, ‹mam Hatip Liseleri'nden veya baflka bir yerden, bu okullar›n kazand›rd›¤› ortalama ‹slami birikimle yetiflmifl s›f›r genç olmas›d›r. Savunanlar da, gerçekte bütün gençlerin en az ‹mam Hatipliler kadar ‹slam'› ö¤renerek yetiflmelerini isterler. Bu yar›lma, Türkiye için a¤›r bir sorundur. Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? Bugünkü demokrasi terbiye ve kültürümüzle bu sorunu çözemeyiz. Ayr›ca küresel ortam da Türkiye'nin bu sorunu çözmesine elveriflli de¤il. Sadece Türkiye'nin kutuplar› de¤il, dünya art›k din olgusunu feci flekilde sömürürken böyle bir meseleyi serinkanl› biçimde tart›fl›p yoluna koyamazs›n›z. Sadece Türkiye de¤il, bütün dünya dini de, laikli¤i de i¤renç bir biçimde sömürüyor. Gizli servislerin bo¤az›na kadar içine gömüldü¤ü terör ve sözde bu teröre karfl› mücadele ad› alt›nda dünya fiilen din savafl›na do¤ru sürüklenirken bu meseleyi demokratik bir fanus alt›na al›p müzakere edecek iyi niyete de, kaliteye de sahip bulundu¤umuzu düflünmüyorum. ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? Bu bütün meslek okullar› için çözülmesi gereken bir sorundur. Oysa biz, gerçekte art›k bir meslek okulu olmayan ‹mam Hatip Liselerinden mezun olanlar› cezaland›rabilmek için di¤erlerine de zulmediyoruz. Bir ülkede bir saniye için dahi böyle bir çözüm (!) tasarlayabilen yönetici ve sorumlular›n var olmas› bile yeterli çaresizlik kayna¤›d›r. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Bu iki soruya evet veya hay›r cevab› veremem. Çünkü 'din ö¤renimi ihtiyac›' denince Türkiye'de kaç kiflinin 241 ortak bir 'ölçü'de birleflebilece¤ine düflünebiliriz? Bütün inan›fllar için her zaman afl›r›l›k ve sivrilik söz konusudur. Meflru veya 'makul' din e¤itimi ile kökten dinci e¤itimin s›n›r› nas›l belirlenir? Bu meseleyi ABD bile çözebilmifl de¤il ki. Yirmi otuz y›l öncesine kadar Yahudi'ler ve Katolik'ler karfl›l›kl› pazarl›k sonucu, birbirleri aleyhine korkunç dini hükümleri ö¤retilerinden tasfiye etmifllerdi ama flimdi b›çaklar bilenmeye bafllad›. Dünyada bu meseleyi, Frans›z ‹htilali'ne kadarki dönemde bir tek Osmanl› imparatorlu¤u, mümkün mertebe çözmüfl tek örnek.. Kald› ki o bile az sanc› yaflamad›. Alevi isyan›ndan fieyh Bedereddin'e, Vahabilikten, Sabetay Sevi olay›na kadar. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Bu, flimdiki uygulamalardan çok mu farkl› olur? Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Tabii ki hay›r. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? Geçmiflte önemli bir tak›m farklar vard›. fiimdi en önemli fark, ‹mam Hatip Liselerine gönüllü olarak giden neredeyse tek çocu¤umuzun kalmamas›.. 28 fiubat öncesinde ‹mam Hatip Liseli olmak 'kompleks bir durumda' kalmak demekti. Ondan sonra ise büsbütün çetin bir hal oldu ‹mam Hatip Liselerinde okumak. Bu çocuklar›m›z›, aileleri ve bütün toplum dinamikleri ortaklafla periflan ettik, ruh sa¤l›klar›n› bozduk. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? ‹HL'lerin parlay›fl dönemi olan 1970 sonras›ndan itibaren giderek h›zlanan bir çözülüfl yafland›. Bafllang›çta büyük ölçüde köktenci ama modern bir ‹slami kimlik söz konusu iken flimdi, özellikle de Erdo¤an hareketinden sonra kimliksiz kald›lar. Bugün herhalde istisnas›z bütün ‹mam Hatipliler için Erdo¤an bir 'idol' durumundad›r. Peki Erdo¤an, flimdi kendi çocu¤unu, ama flimdi, bugün, ‹mam Hatipte okutmaz. Bunu bütün ‹mam Hatip Liseliler de seziyordur. Öyleyse ne kald› ‹mam Hatipli olmaktan? Onun için bugün ‹mam Hatip Liseli çocuk kendini sadece Türkiye'nin de¤il, neredeyse ‹slami kesimin bile 'safras›' gibi hissetmektedir. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Siyasi sorun oldu¤u tart›flma götürmez. Ama siyasi olmas› sadece ‹mam Hatiplilerin marifeti de¤ildir. Hepimiz elbirli¤i ile bu teknik meseleyi siyasallaflt›rd›k. ‹fli tekni¤in ve bilimin s›n›rlar›na çekmeyi, yukar›da da de¤indi¤im gibi bugünkü demokrasi kültürümüzle mümkün görmüyor. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Siyasal ‹slam'› onaylamayan ama kendini epeyce 'dindar' Müslüman olarak alg›layan bir insan s›fat›yla flimdiki ‹mam Hatiplilerin katsay› engelinden kurtar›lmalar›n› flart görüyorum. ‹slam kültürüne di¤er 242 liselilerden daha fazla vak›f olmalar› benim gözümde ‹mam Hatip Liseleri için eksiklik de¤il art›d›r. Art›k siyasal islam militan› da olmad›klar› ve olmayacaklar› için, baflkalar›n›n da bunda bir sak›nca görmemeleri gerekti¤ini düflünüyorum. AKP ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Baflbakan Erdo¤an özel mülakatta bana (10 Mart) bu konuda kararl› oldu¤unu söylemiflti. Ama iflin Anayasa mahkemesinden dönebilece¤ini de göz ard› etmiyor. Benimse hiç flüphem yok ki dönecektir. O zaman da buna giriflmesinin anlam› var m›, tart›fl›l›r. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? ‹HL'ler eskiden Erbakan'›n arka bahçesi idi.. Y›ld›z› parlak oldu¤u sürece bu okullardan yetiflenlerin Erdo¤an'dan baflkas›na gönül vereceklerine ihtimal tan›m›yorum. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? AKP baflka alanlarda çok baflar›s›z olmad›¤› sürece bu konuda veya benzeri bir alan olan baflörtüsü meselesinde aciz kalmalar› bir fleyi de¤ifltirmez. ‹mam Hatiplilerin Erdo¤an'a kredilerinin, Galatasaray'daki Fatih Terim kredisinden çok daha uzun ömürlü oldu¤unu san›yorum. 243 EK 2: SOSYAL B‹L‹MC‹LERLE YAPILAN BAZI GÖRÜfiMELER Sosyal Bilimci-1 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'ler esas›nda cumhuriyetçi kadronun modernlik projesinin bir uzant›s› fleklinde alg›lanabilir: Ayd›n din adam› yetifltirmek. Dinin toplumsal yap›n›n çok önemli bir unsuru oldu¤u dikkate al›nd›¤›nda, bu son derece isabetli bir husustur. Cumhuriyetçi kadro, son tahlilde, obskürantizme karfl›yd›: Hurafelerden ibaret say›lan bir dinin, cahil din adamlar›n›n eseri olarak görülmesi, ayn› zamanda modernlik projesinin akamete u¤ramas› olas›l›¤›n› da yarat›yordu. Bunu önlemin yolu, modernlik projesinin en önemli arac› olarak e¤itimden geçiyordu ve ilk uygulama Ankara ‹lahiyat Fakültesinin kurulmas›yla hayata geçirildi. Buralarda okuyacak ö¤rencilerin, donan›ml› gelmesi için ortaö¤retim düzeyinde bilgilenmelerinin daha yararl› olaca¤› inanc›yla ‹HL'ler gündeme gelmifltir. Fakat, daha sonra, toplumsal yap›daki farkl›laflma ve politikleflmeye paralel olarak ‹HL'lere yüklenmek istenen ifllev de farkl›laflm›flt›r: "Sol" e¤ilimli iktidarlar, her fleye ra¤men, ‹HL'leri modernleflme projesinin bir unsuru olarak alg›lamaya devam etmifllerdir. "Sa¤" e¤ilimli iktidarlar ise toplumsal düzen ve tertibi esas ald›klar›ndan, dindar insan›n kendili¤inden edepli/muti insan olaca¤› varsay›m›yla ‹HL'lere bakm›fllard›r. Sa¤›n bu tutumu, ayn› zamanda, ‹HL'ler konusunda Solu kendisiyle rekabete zorlam›fl ve giderek ‹HL'ler son tahlilde ifllevsiz okullara dönüflmüfltür. Bu çerçevede, ‹HL'lere ilahiyat ö¤retimine kaynakl›k edecek s›n›rl› bir konum tan›nmas›n›n daha uygun olaca¤›n› düflünüyorum. Her fleyden önce, global modernleflme olgusunun içerdi¤i çok boyutlu karmafl›kl›¤›n, din e¤itimi ile üstesinden gelinebilece¤ini düflünmek pek gerçekçi olmayaca¤› için (dinin toplumsal yap›da hala son derece önemli bir yeri olmas›na ra¤men). .. ‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? ‹HL'leri bugün her düzeye ve alana sirayet etmifl kalitesiz e¤itimin numuneleri olarak görüyorum. Çok aç›k söylemek gerekirse, bu okullar›n ço¤undan yetiflen ö¤renciler ne do¤ru dürüst "imam", ne de "hatiptir". ‹nsan› dinden edecek kadar yar›md›rlar. Maalesef, ço¤u mezun ‹slam esteti¤inden olsun, eti¤inden olsun, adab›ndan olsun nasiplerini alm›fl görünmüyorlar. Makama uygun ezan okuma meslek-içi e¤itimini burada hat›rlatmak, tasvire çal›flt›¤›m durumun küçük bir kan›t› olarak belirtilebilir. ‹HL Mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Evet. S›n›rl› say›da ‹HL, her fleyden önce, düzgün ve kaliteli, dini tefekkürün tohumlar›n›n yeflerdi¤i ‹lahiyat Fakültelerinin bilimsel-lojistik ortamlar› ifllevi görmelidir. Bununla beraber, ‹HL'lerden mezun olanlar›n baflka alanlarda ö¤renim görmek istemeleri durumunda ise farkl›, ek bir e¤itim zorunlu k›l›nmal›d›r. Bunun bir yolu, ortaö¤retim düzeyinde okullar›n ifllevsel farkl›laflmaya tabi k›l›nmalar› olabilir. Örne¤in, mühendis olmak için s›k› bir fen bilimleri e¤itimi esas al›nmal›d›r. Bunun gibi, iyi bir ilahiyat e¤itimi için de ortaö¤retimde bir din bilimleri e¤itimi almak flart olmal›d›r. Ama, alanlar aras›nda geçifl, yeniden formasyon kazand›racak ek bir e¤itime tabi k›l›nmal›d›r. Hangi alanlara daha fazla ihtiyaç duyuldu¤u makro düzeyde saptanmal› ve ö¤renciler buna göre yönlendirilmelidir. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul 244 müfredatlar›nda yer almal› m›? Üçüncü sorudaki durum tercih edilmiyorsa, müfredatta "din bilimleri" ad› alt›nda baz› derslerin okutulmas›n›n yararl› olaca¤› söylenebilir. Bilgi ça¤›nda ve bilgi üzerine infla olmufl bir "a¤ toplumu"nda (network society) yafl›yoruz art›k. Her türlü bilgiye oldu¤u kadar dini bilgiye de ihtiyac›m›z vard›r. Baflka önemli bir ihtiyac›m›z ise, bu bilgileri hakk›yla ö¤retecek uzmanlard›r. Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm öneriniz var m›? Kal›c› bir çözüm için ilk ad›m, ‹HL'leri bir cephe savafl› konusu yapmaktan ç›karmakt›r. ‹kinci ad›m, dinin toplumsal yap›n›n çok önemli bir unsuru, de¤eri ve kimlik kayna¤› oldu¤unun demagoji yapmadan kabul edilmesidir.Üçüncü ad›m, ortaö¤retim düzeyinde okullar› ifllevsel bir farkl›l›¤a tabi k›lmakt›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda flu husus da berrak bir flekilde görülecektir: Din çok önemlidir, ama bilgi ça¤›n›n ve a¤ toplumunun birinci s›radaki bilgi kayna¤› de¤ildir. Bu sebeple, "uzman" yetifltirmeye yönelik bir din e¤itimi ister istemez s›n›rl› yap›lmak durumundad›r. Buna karfl›l›k, bir iman meselesi ve moral kaynak olarak dine daha fazla aflina olmak iste¤i, bireysel çabaya b›rak›lmal›d›r. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? ‹HL'lerin politik bir olgu olarak alg›lanmas›, mensuplar›n›n da belli bir kimli¤in temsilcisi olarak vas›fland›r›lmas›na sebep olmufltur. Bu vas›fland›rman›n çok yanl›fl olmad›¤› da ‹HL meselesine bizzat mensuplar›n›n çok büyük ço¤unlu¤unun politika-d›fl› bakamamas›d›r. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? fiimdiye kadar ‹HL'ler politik bir olgu olarak alg›land›. Bunun yukar›da tan›mlamaya çal›flt›¤›m anlamda bir e¤itim meselesi oldu¤unun görülmesi zaman› çoktan gelmifltir. Sorunuzdaki deyimle ‹HL'lerin "teknik" bir mesele olarak tart›fl›lmas› kaç›n›lmazd›r. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Soru 1'e verdi¤im cevapta da belirtti¤im gibi, ‹HL mensuplar›n›n temsil etti¤i varsay›lan "kimlik" aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, bu okullar sanki sadece sa¤ partilerin ve onlar içinde de "‹slami duyarl›l›¤›" en fazla olanlar›n›n "arka bahçesi" gibi alg›lanabilir. Ama, bu, flu iki sebeple çok do¤ru bir alg›lama de¤ildir. Birincisi, ‹HL mensuplar›n› yekpare bir toplumsal entite olarak kabul etmek, sosyolojik aç›dan mümkün olmayan bir iddia mertebesindedir. Buna ba¤l› olarak, her sa¤ partinin bu kitle nezdinde do¤rudan kabul görmesi gibi bir hususa da itibar edemeyiz. Dolay›s›yla, ‹HL kitlesi ile bir sa¤ parti aras›nda birebir bir örtüflme son tahlilde mu¤lak bir izah olarak kalmaya mahkumdur. ‹kincisi, özellikle 70'li y›llarda sa¤ ve sol partiler aras›ndaki popülist siyaset zemindeki rekabet, ‹HL'lerin sol partiler nezdinde de- ilk bak›flta farkl› gerekçelerden kaynaklan›yor gibi gözükse de- neticede "arka bahçe" fleklinde telakki edilmelerine yol açm›flt›r. (Bunun en önemli kan›t›, en fazla ‹HL Ecevit taraf›ndan aç›lm›fl olmas›d›r) Dolay›s›yla, devletin ideolojik bir ayg›t› olarak okullar› kontrol etmek, "sa¤" veya "sol" her iktidara cazip gelmifltir. Buna en fazla direnmesi gerekenler ise o okullar›n kendi mensuplar›d›r. Ama, Türkiye'de kendime "yak›n" gördü¤ümün kontrolü "mübah", görmedi¤iminkinin ise "günah" say›ld›¤› 245 bir kültür ve zihniyet kal›b› k›r›lmad›kça, burada tart›fl›lan meseleye kal›c› bir çözüm getirmek zor olacakt›r. Sosyal Bilimci-2 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? ‹mam-Hatip Liselerinin ard›nda, kendili¤inden oluflan sivil bir toplumsal talep vard›r. Bu liselere iliflkin bir çal›flma yap›l›rsa, arazilerinin, binalar›n›n ço¤unlukla "hay›r" amaçl› ba¤›fllardan olufltu¤u görülür. Esasen devlet marifetiyle e¤itime ayr›lan kaynak ve orta ö¤renime yönelik yat›r›mlar bellidir. Bu kaynak ve yat›r›mlarla mukayese kabul etmeyecek ölçüde ‹mam Hatiplerin aç›l›yor olmas›, arkadaki bu güçlü sivil deste¤i ortaya koyar. Bu sivil deste¤in niteliklerini, talebi oluflturan parametreleri anlamaks›z›n ‹mam Hatip Liselerine iliflkin tatminkar bir düzenleme yapmak kolay olmaz. Tanzimat dönemiyle birlikte bafllanan modernleflme hareketleri ikili bir kültürel hayat ve toplumsal örgütlenme do¤urmufltu. Bir yanda geleneksel, dini nitelikteki yap›lar, di¤er yanda ise bat›l› tarzda ortaya ç›kan örgütlenmeler, hayat tarzlar› Osmanl›'n›n son dönemine damgas›n› vurmufltu. Cumhuriyetin kurulmas›yla birlikte bu ikili yap› ilga edildi ve devletin mihmandarl›¤›nda bir modernleflme projesi yürürlü¤e kondu. Bu arada Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla birlikte de e¤itim bat›l› anlamda bir yap›ya kavuflturuldu. Bu süreçte halk›n büyük ço¤unlu¤unun bu de¤iflimlere çeflitli derecelerde muhalefet etti¤ini, kendine alternatif hayat alanlar› arad›¤›n› söylemek yanl›fl olmaz. Elbette bu muhalefet giriflimleri mukabil bir ideolojiye, programa, alternatif bir dünya tasavvuruna dayanm›yordu; daha çok pasif bir direnifl, kamusal alan›n d›fl›nda kimi geleneksel kurumlar› yeniden ihya etme pratikleriyle flekilleniyordu. Bu manada, okullara çocuklar›n gönderilmemesi, özellikle k›z çocuklar›na iliflkin güçlü bir direniflin sergilenmesi, mahalle mekteplerinin fiilen yürürlükte olmas›, ebeveynlerin resmi okullara, orada ö¤retilen bilgilere karfl› mesafeli bir elefltirellikle bakmalar› gibi kimi hususlar› tespit etmek mümkündür. Cumhuriyetin bafllang›ç y›llar›nda gerek ekonomik gerekse siyasi ve entelektüel elitler rejimin temel ilkeleri konusunda bir mutabakat halindeydiler; esasen modernleflme program›n›n omurgas›n› da bunlar oluflturuyordu. Ancak k›rkl› ellili y›llara do¤ru, toplumsal hikayesi itibariyle geleneksel dünyaya ait olan, dünya tasavvuru bak›m›ndan da modern dünyaya ilk ad›m›n› atm›fl bulunan yeni bir ekonomik, siyasi, entelektüel elit zümresi ortaya ç›kmaya bafllad›. Bu kesim, daha çok itiraz ve direnifl biçiminde kendini ortaya koymufl bulunan geleneksel kesimler için bir tür mihmandarl›k rolü üstlendi ve yavafl yavafl kendi ilgi alanlar› çerçevesinde alternatif programlar gelifltirmeye bafllad›. Böylelikle geleneksel dünyan›n direniflten muhalefete, itirazdan alternatif çözümlere do¤ru dönüfltü¤ünü gördük. Tam da böyle bir k›r›lma döneminde, bu yeni zümre, temsil ettikleri çevrelerin talepleri ve bunlarla elbette uyumlu kendi tasavvurlar› do¤rultusunda hareket ederek bir dizi geliflmeyi bafllatt›. Siyasette CHP d›fl›ndaki partilerin ortaya ç›k›fl›, alternatif "ideolojik" tezlerin ortaya konulmas›, ekonomide serbestçili¤in daha fazla vurgulanmas›, yerli-geleneksel de¤erlerin mahremiyetten ç›karak kamusallaflmalar› bu dönemde görülmeye bafllan›r. Bu geliflmelerden birisi de ‹mam Hatip Okullar›n›n ortaya ç›k›fl›yd›. ‹mam Hatipler, ismindeki yan›lt›c› ve saklay›c› anlama ra¤men, hiç kimse taraf›ndan sadece ‹mam Hatip yetifltiren bir okul olarak görülmedi. Geleneksel dünya içinde yer alan ve toplumun tabii seyri içinde güç kazanan çevreler, bu okullar› çocuklar›n›n "kendilerine benzer" flekilde yetifltirilmesini sa¤layacak, modernleflmenin zararl› ve y›ld›r›c› etkilerinden onlar› koruyacak -ama ayn› zamanda onlar› modern k›lacak- steril mekanlar olarak alg›lad›. ‹mam Hatiplerden beklenen, buradaki çocuklar› ötekilerden, normal liselerden mezun 246 olanlardan daha farkl›, daha yerli, daha muhafazakâr -bir modernlikte- yetifltirilmelerini temin etmeleriydi. "Ötekiler"in bat›l› bir hayata daha yak›n duran dünyalar› bu toplumsal kesim taraf›ndan derin bir kayg›yla karfl›lan›yor ve olumsuzlan›yordu. Bu beklenti, ‹mam Hatip Liselerine yüklenen bu koruyucu kollay›c› fantastik anlam, ilgili toplumsal çevrelerin ekonomik, entelektüel, siyasi aç›dan güç kazanmalar› paralelinde ve elbette yine olumsuz öteki rolünü üstlenen normal lise mezunlar›ndaki de¤iflmeler çerçevesinde, etkinli¤ini ve bu liselere yönelik talebi sürdürdü. Bu liselerin müfredatlar›na bak›ld›¤›nda bile, "kendilerinden beklenen"in ne oldu¤unu anlamak mümkündür: ‹slam ve bat› dünyas›na ait disiplinlerin bir arada okutulmas› marifetiyle gelenek kadar modernli¤i de ö¤retmeleri, sentez yapabilen yeni kuflaklar yetifltirmeleri. Dolay›s›yla ‹mam Hatiplerin sadece geçmifli ihya amac›yla teflekkül ettirilmifl ö¤renim kurumlar› oldu¤u düflünülemez. Ayr›ca, bizatihi kendileri de modernli¤in bir ürünü olarak yeniden ortaya ç›kan, güç kazanan, tam da modernli¤in üzerine kendi beklentilerini yazan muhafazakâr çevrelerin kendi gerçeklikleriyle çeliflerek salt geçmifl ihyas› biçiminde bir fanteziye destek "eflyan›n tabiat›na" terstir. Bugün, "muhafazakâr-modernlik" denilebilecek bir dünya tasavvurunun yegane disiplin mekanlar› olarak ‹mam Hatipleri gören toplumsal kesimler okullara yönelik talepleriyle birlikte güçlü bir flekilde ayakta dururken, onlar›n varl›klar›n›, güçlerini, taleplerini dikkate almayan, sadece ‹mam Hatipleri kapatmakla iktifa eden bir program›n derin toplumsal sorunlar yaratmas› son derece normaldir. Ayr›ca ‹mam Hatiplerin, sadece rasyonel bir analize tabi tutulamayacaklar›, baflka ö¤renim kurumlar›nda olmad›¤› ölçüde bir ontolojik anlamla varolduklar› ›skalanmamal›d›r. ‹mam Hatiplerin baflka herhangi bir meslek lisesi gibi tasarruf edilebilecek bir konu olmad›¤›, arkas›ndaki kesimlerin derinliklerine nüfuz etmifl anlamlar› mutlaka hesaba katmak gerekti¤i aç›kt›r. Unutulmamal›d›r ki, baflka herhangi bir meslek lisesine iliflkin uygulama sadece orada okuyanlar› ve aileleri ilgilendirirken, ‹mam Hatiplere yönelik bir uygulama orada okuyan, okumayan, belki hiç bu okullar›n önünden bile geçmeyecek olan insanlar› da ilgilendirir ve onlar, konuyu hayatlar›n›n en önemli sorunlar›ndan biri olarak görebilirler. ‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? ‹mam Hatip liseleri ve arkas›ndaki kesimler bir tür bekle gör hali içindedirler. Yükselen toplumsal ve siyasal dalga içinde ‹mam Hatiplere yönelik toplumsal talebin sahibi çevrelerin bask›n karakteri, soruna iliflkin siyasi çözümün mümkün oldu¤una dair umutlar› bugün daha güçlü k›lm›flt›r. Tüm bu gerilim ve çat›flmalardan sonra "çözüm" konusunda herhangi bir çevreyi germeyecek, makul bir uzlaflman›n gerek toplumsal iklim gerekse formül olarak sa¤lanmas› halinde buna uyum gösterilece¤ini beklemek gerekir. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Hangi ortaö¤retim kurumunda olursa olsun ö¤rencilere ötekilerle rekabette olumsuz s›n›rlamalar›n getirilmesi kamu vicdan›nda adalet duygusunu zedeleyecek bir uygulamad›r. Burada tam tersi bir uygulama düflünülmelidir: O da s›n›rlama de¤il teflvik sistemidir. ‹mam Hatipliler kadar di¤er meslek lisesi mensuplar› da eflit flartlar alt›nda s›navlara girebilmeli, ancak kendi alanlar›nda e¤itim için pozitif bir anlay›flla teflvik edilmelidirler. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›? 247 Din ö¤renimini müfredata dahil etmekle sorunu çözmenin mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum. Böyle bir uygulamay› kimileri yeterli bulmayacak kimileri de daha temelde varl›¤›na itiraz edecektir. Sorun sadece "din ö¤renimi ihtiyac›" de¤ildir; modernleflmenin özellikle elefltirilen kodlar›na karfl› gelene¤in alternatif tahayyülünü infla etmektir. fiahsen ‹mam Hatiplerin böyle bir ifllevi yerine getirme kapasitesinin de hayli zay›f oldu¤unu, oradan daha fragmante olmufl insanlar›n yetifltiklerini düflünüyorum. Böyle bir tahayyülün karfl›l›¤› disiplinler aras› bir çal›flman›n daha yetkin bir flekilde gerçeklefltirilece¤i ilahiyat fakülteleridir. Keza ‹mam Hatiplerin say›s›n› azaltmak, ancak mevcutlar› daha itibarl› okullar biçiminde düzenlemek, buradaki müfredata özen göstermek, bu okullardan yetiflenleri engellemek yerine teflvik etmek, toplumsal hiyerarflide daha üst statüleri buralarda okuyanlar› hedef olarak göstermek biçiminde bir program›n herkes için makul bir program olmas› beklenebilir. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Hiçbir toplumsal sorun sadece teknik de¤ildir; hepsi siyasetle, yani toplumdaki güç dengeleriyle, maddi ve moral kaynaklar›n da¤›l›m›na iliflkin mücadelelerle ilgilidir. ‹mam Hatiplere iliflin sorun da elbette böyle bir ba¤lama oturur. Sorunun siyasi olmas›, e¤itim ve bilime iliflkin de¤erlendirmelerin devre d›fl› kalaca¤› anlam›na gelmez; elbette onlar›n da denklemin içine dahil edildi¤i bir siyasi uzlaflman›n gereklili¤ini iflaretler. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? "Arka bahçe" deyimi abart›l› ve pejoratif bir tan›md›r. ‹mam Hatiplerle kimi siyasi partiler aras›nda daha s›k› bir illiyet ba¤›ndan söz edilebilir; ancak bu ba¤ okullarla kurulan bir ba¤dan önce okullar› var eden, oraya çocuklar›n› gönderen, bu okullara kimi anlamlar yükleyen toplumsal kesimlerle kurulan bir ba¤d›r. "Arka bahçe" deyimi ayr›ca, "ba¤"lar›n as›l çevresini ›skalatt›ran bir yan›lsama ile de yüklü bir kavramd›r. Sosyal Bilimci-3 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'nin üzerinde süren savafl›m›n tarihsel bir kökene uzan›r. Modern ve geleneksel e¤itim aras›nda çat›flmaya dayal› yaflanan rekabet, Cumhuriyetin 1930'lar›ndaki "kültür devrimleriyle" gelene¤in dondurulmas›yla modernlik lehine çözüldü. Bu y›llarda din dersleri bile yasakland›. Müfredattan kalkt›. Çok partili sistemden sonra, demokrasinin ço¤ulcu ortam›ndan yararlanan muhafazakârlar ve dindarlar ,bu kez din e¤itimi ba¤lam›nda gelene¤i yeniden gündeme getirdiler. Medrese, modernli¤i görmezden gelerek tutuculafl›rken; mektep de modernli¤in yenilik,güç ve enerjisinden ilham alarak gelene¤i/din e¤itimini radikal bir biçimde afla¤›lam›flt›. ‹HL'leri, demokrasinin ço¤ulcu imkanlar›ndan yararlanarak modern ve geleneksel e¤itimleri birlefltirerek mektep ve medrese d›fl›nda üçüncü bir yol olarak ortaya ç›kt›. Dolay›s›yla, din e¤itiminde yaflanan mektep ve medrese çat›flmas›n› aflarak modernlikle uzlaflmac› bir din e¤itimini temsil eder. Türk toplumunda hem dini bilgiyi/gelene¤i hem de modern bilgiyi isteyen aileler, çocuklar›n› bu liselere göndermek istediler. Daha do¤rusu, modern dönemde dinsel kimlikleriyle varolmak isteyen kitleler bu okullara yöneldiler. Çünkü normal liselerde verilen din e¤itimi yetersiz olarak görülüyordu. Devlet erki de din ile ilgili e¤itimlerin resmi kulvarlar›n d›fl›nda (özellikle Nurcular ve Süleymanc›lar ba¤lam›nda), 248 denetlenemeyen topluluklar ve ortamlarda verildi¤ini görünce ‹HL'ye olumlu bakt›. ‹HL, muhafazakâr kitlelerin dinsel e¤itim taleplerini devletin flemsiyesi alt›nda verecekti. Bu ba¤lamda Süleymanc›lar›n ‹HL'ye karfl› afl›r› bir tepki içinde olmalar› tesadüfi de¤il. Sonuçta ‹HL, sosyolojik olarak kitlelerin bilincinde hiçbir zaman mesleki okul olarak alg›lanmay›p, "din ve dünyan›n", "gelenek ve modernli¤in" ortak bir alan› olarak görülmüfltür. ‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? ‹HL, günümüzde üzerinde savafllar›n yap›ld›¤› bir kimli¤e bürünmüfltür. Afl›r› gelenekçiler ve afl›r› modernlerin savafl alan› haline gelmifltir. Muhafazakârlar›n ve ‹slamc›lar›n nesil aray›fllar› alan› olarak alg›land›¤› gibi; elitist bat›c› kesimlerin de karfl›tlar›n› tan›malar›n› kolaylaflt›ran bir olguya dönüflmüfltür. Biz kimi ‹HL'den mezun olanlar da ‹HL'yi bir Jean Valjan gibi s›rt›nda tafl›mak zorunda kalm›flt›r (Bu sat›rlar›n yazar›; doktoradan sonra üniversiteye atanabilmek için befl y›l beklemifltir, kazand›¤› yurtd›fl› doktoras›na izin verilmemifltir). Bugün ‹HL, üzerinde kuflkular›n, savafl›mlar›n ve afl›r›l›klar›n dolaflt›¤› okullar haline gelmifltir. Bu koflullarda sa¤l›kl› bir e¤itimden bahsetmek mümkün de¤ildir. ‹HL Mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Ya devlet di¤er okullara da seçmeli genifl bir din e¤itimi imkan› koyup ( Kuran, Peygamber hayat› ve uygulamalar›, ‹slam ilimleri ve akaidi) ; ‹HL'yi imam yetifltiren ve ilahiyata alt yap› oluflturan okullara dönüfltürecek ya da ‹HL muzunu bu haliyle üniversiteye serbestçe girecek. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Din e¤itimi Türkiye'nin köklü bir problemidir. Genifl muhafazakâr ve dindar kitleler bir biçimde ya Kuran Kurslar› ya Dershaneler ya da baflka yerlere yönelerek din e¤itim talebini karfl›lamaya çal›fl›yorlar. Bu nedenle liselerde "seçmeli genifl din e¤itimi" imkanlar› oluflturulmal›. ‹steyen aileler ya da bireyler ‹slamiyet ile ilgili daha genifl bilgi sahibi olabilmelidirler. Ders kitaplar› bütünüyle yenilenmelidir. ‹lahiyat ve e¤itimcilerin kat›l›m›yla, hem üslup hem de içerik olarak yenilenmelidir. Afl›r› akademik üsluptan kaç›n›lmal›, evrensel perspektife yerlefltirilen bir Müslümanl›k yorumu önde tutulmal› ve yerel-kültürel dinsel farkl›l›klara da yer verilmelidir (Mevlevilik, Alevilik, Nakflibendilik vs). Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›? ‹HL'nin elitist kayg›lar ve aray›fllarla düzenlenmesi, bu kez insanlar› Süleymanc›lar ve Nurcular gibi topluluklara yönelterek orada dini e¤itimini almaya sevk edecektir. Bu nedenle, ‹HL'leri önem tafl›maktad›r. Burada iki seçenek bulunmakta: Birincisi:‹HL'nin yeniden geleneksel-dini bilimlerle modern bilimlerin bir arada okutuldu¤u normal liselerle ayn› statüye kavuflturulmas›. ‹kincisi: ‹HL sadece "din meslek lisesi" ne çevrilip normal liselerdeki din e¤itiminin (3. Soruda belirtti¤imiz gibi) geniflletilmelidir. Baflka bir seçenek yok. Ço¤ulcu demokrasinin yafland›¤› bir toplumda çeflitli merkezi müdahalelerle "dini ve dünyevi" ilimleri okuma aray›fllar›n› engellemek (büyük bir kesimin talebi bu) sadece dönemsel bir uygulama olmaktan kurtulamayacakt›r. ‹nsanlar bir biçimde bu taleplerini giderecek yollar› icat ediyorlar. 249 ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? ‹mam hatiplik kimli¤i, bir dönemin so¤uk savafl›n ideolojik koflullar›nda icat edilmeye çal›fl›ld›. Asl›nda, daha genifl anlamda k›rsal, orta ve alt s›n›f insanlar›n kent hayat›nda modernli¤in yaratt›¤› floklar karfl›s›nda tutunabilmenin önemli bir kimli¤ine dönüfltürülmeye çal›fl›ld›. ‹slamc›lar›n nesil aray›fllar› (Akifin As›m›n nesli, Fettullah Gülen'in Alt›n Nesil, n. Faz›l'›n Büyük Do¤u nesli, Karakoç'un Dirilifl Nesli) , "‹mam Hatip nesli" olarak da ifade edildi. Ancak genel-kapsaml› bir imam hatiplik kimli¤i gelifltirilemedi. Kentli bat›c› kitlelerin gelene¤i horlay›fllar› ve kendince bir modernlik alan› yaratmalar› genifl k›rsal ve muhafazakâr kitleleri ayr›flmaya itti¤inden Nurculuk, Süleymanc›l›k vb. kimlikleri daha belirgin olarak ortaya ç›k›yor. Ancak, ‹HL çok belirgin bir kimli¤e dönüflemedi. Muhafazakâr gövde içinde ‹slamc›, milliyetçi, liberal ‹HL mezununa rastlayabilmek mümkündür. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Bence bütünüyle politik paradigmayla iliflkili bir sorundur. Egemen Türk politik paradigmas›, hala elitist bir bat›c› modernlik üzerinde ›srar edecekse, ‹HL belki önemsizleflecek ancak bu kez "islami kolejler" gibi s›n›fsall›¤a da vurgu yaparak ayr›flan bir Müslümanl›k e¤itimi geliflecektir. E¤er bu elitist projeden vazgeçilerek, ço¤ulcu politik paradigma benimsenirse ‹HL, alt ve orta kesimlerin Müslümanl›k ba¤lam›nda kaynaflt›klar› bir okul olur. Siyasilik hem merkez elitlerin tutumlar›yla hem de bu tutumlara karfl› toplum içinde geliflen Müslümanl›k tepkisiyle ilgili. Siyasilik, ‹HL'nin içinde yaflad›¤› toplumdaki politik aray›fllarla ilgili. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Baz› partiler ‹HL'yi "arka bahçesi" olarak görmüfllerdir. ‹lk dönem AP, daha sonra RP ve MHP. Bu partilerin deste¤iyle aç›lm›fl bir okul, do¤all›¤›yla bu partilere yönelmifllerdir. Ayr›ca, bu okullara sürekli irtica yuvas›, gerici diye bakan sol elitist partilerin de bu "arka bahçe" üretme de bir paylar› bulunmaktad›r. Ayr›ca, ‹HL'nin içinde yaflad›¤› toplumsal koflullar, tarihsel dönem ve bölgesel özellikler de önemli. Bu özelliklere göre ‹HL deki politik e¤ilimler farkl›laflacakt›r. Örne¤in bir Elaz›¤'daki ‹HL, bir Konya'ya göre daha milliyetçi olabilecektir. Kuflkusuz, ‹HL'yi bütünüyle belli bir partinin arka bahçesi saymak zor. Ancak, genel anlamda muhafazakâr(islamc› -milliyetçi-dindar) e¤ilimlerin arka bahçesi denebilir. Dindarlar›n, ANAP'tan ayr›flarak RP de siyasalaflt›klar› bir ortam da ‹HL de ayn› siyasallaflmaya yönelmifl olabilirler. Sosyal Bilimci-4 ‹mam Hatip Liselerine nas›l bak›yorsunuz? Bafl›ndan beri yanl›fl kurulan ve yanl›fl iflletilen Türk tipi laikli¤in yanl›fl uygulamalar›ndan ve ac› verici sonuçlar›ndan biridir. E¤itimin planlanmas›, yönlendirilmesi, felsefesinin biçimlendirilmesi bak›m›ndan ‹HL'ler, e¤itim meselelerine bak›fltaki laçkal›¤› yans›t›r; yanl›fl›n, yanl›flla düzeltilmesinin örne¤idir. ‹HL'lerin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bafllang›çta yap›lan yanl›fl›n bir baflka üslupla devam›d›r; devlet, kanunla ve bütçe fonlar›yla kurup destekledi¤i okullar› ö¤rencisiz ve gereksiz k›lmak için elinden geleni yapt›. Bugünkü haliyle ayn› çarp›k çözüm anlay›fl›n›n bir baflka tezahürü olarak nebati hayata sürüklendi. 250 ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Bir ‹HL mezununun, ilahiyat d›fl›nda bir fakülte kazanmas› zaten mucizelere ba¤l›; bu soru, ‹HL'lerin varl›k sebebine verilecek cevapla ba¤lant›l›d›r. E¤er devam ettirilecekse elbette fakülte s›n›rlamas› kald›r›lmal›d›r. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Ben din e¤itiminin devletin üzerinden al›nmas› gerekti¤ini düflünüyorum; devlet bu alandan çekilmeli ve problemin çözümünü kalite itibariyle denetleyen bir fonksiyon üstlenmelidir; e¤er bu soruyla camilerin imam-hatip ihtiyac›n› karfl›lamak söz konusu ise bu ifle cevap vermeden önce devletin camilerde memur istihdam›n›n ne derece do¤ru oldu¤unu tart›flmak laz›m. Do¤ruyu herkes biliyor ama gere¤ini yapmak herkesi korkutuyor Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›? Bana göre kal›c› çözüm, devletin, anayasada sözü edilen ama gere¤i yerine getirilmeyen laiklik ilkesine tam itaat ve sayg›s›yla bulunabilir. Devlet, bütün dinlere, inançlara, felsefi ve ideolojik kanaatlere eflit derecede ilgisiz ve uzak durmal›, din ve vicdan hürriyetini temin eden flartlar› haz›rlayarak denetlemelidir. böyle bir çerçevede meselenin ‹HL'lerden çok daha genifl ve esasl› de¤iflim gerektirdi¤i aç›kt›r. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Bak›fl aç›s›na göre de¤iflir; benim için ‹HL'li kimli¤i farkl› bir okunma biçimine tabi de¤il ama bu ayr›m y›llardan beri yap›l›yor. Kuruldu¤u y›llardan beri ‹HL mezunlar›n›n "düz lise" bitirmek için çabalamalar›, önemli bir kesiminin çift fakülte birden bitirmeleri, bu kimli¤in üzerine yönelen çarp›k ve imal› bak›fl›n tortulaflt›rd›¤› bir komplekse iflaret eder. Bu ayr›nt›n›n haricinde ‹HL'lileri ben, benim gibi düz lise mezunlar›na göre daha baflar›l›, giriflimci ve renkli flahsiyete sahip insanlar olarak tan›d›m. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Bence sadece "medeni" bir problem bu. Problem flu esnada siyasi gibi görünüyor ama bana göre çok daha fazlas›yla, Türklerin medeni kabiliyetleri ile ilgili bir zaafa iflaret eder; Evvelemirde laikli¤i yanl›fl alg›lay›p çarp›k uygulamak, daha sonra e¤itim meselesinde gayr› ciddilik sergilemek gibi anl›yorum meseleyi. Sair meslek liselerinin hali de bu tenkidin içindedir. ‹HLyi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? ‹lk dü¤me yanl›fl iliklenince sonrakiler hakk›nda konuflmak pek de anlaml› olmuyor; evet, ‹HL'ler vaktiyle siyasi partilerin yak›n ilgisini çekti; "arka bahçe" gibi görenler oldu; fiiliyatta olup bitenler, bu kabil dedikodular› do¤rular niteliktedir ama konuya ‹HL'liler aç›s›ndan bakmal›; onlar bu yanl›fllar dizisinin en masum kurbanlar›d›r ve neticede olanlar en çok onlar› zarara u¤ratm›fl bulunuyor. 251 Sosyal Bilimci-5 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹HL'lere genel anlamda ülkenin e¤itim ve ö¤retim sorunlar›na bakt›¤›m çerçeveden bak›yorum. Ortaö¤retimin hizmetler sektörü ile alakas›n›n do¤ru düzgün kurumsallaflt›r›lamad›¤› kan›s›nday›m. ‹HL'nin bugünkü durumlar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Tamamen bir muamma. ‹deolojik tart›flmalar›n yap›ld›¤› ve seçim malzemeleri olarak kullan›lan biçare okullar. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Kant'›n Üniversite risalesinde belirtildi¤i gibi, ilahiyat okullar›n›n üniversiteye al›nmas›n›n üniversitenin do¤as›yla ba¤daflmad›¤›n› düflünüyorum. Üniversite Tanr› ba¤›ml› düflünüflten s›yr›lmay› ifade eder. ‹lahiyatlar fakülte yap›lmamal›yd›. Bunlar meslek yüksek okulu olarak teflkilatlanmal›d›r. Dolay›s›yla ‹mam Hatip Okullar›n›n mezunlar› sadece ‹lahiyat Yüksek Okullar›na al›nmal›d›r. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Bu ders zorunlu olmaktan ç›kar›lmal› ve tercihe ba¤l› k›l›nmal›d›r. Bu çerçevede seçmeli olmak kofluluyla bu ders müfredat içinde yer alabilir. Sürekli tart›flma konusu olan ‹HL'lere yönelik kal›c› bir çözüm için öneriniz var m›? Lise ile meslek okullar›n›n kesin olarak ayr›flt›r›lmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Bunun üç aya¤› olmal›. Fen Liseleri, Sosyal Bilim Liseleri ve Sanat Liseleri. ‹lkö¤retim s›ras›nda yetenek ve ilgilerine ve baflar›lar›na göre, mevcut üniversite kontenjanlar›na bak›lmak suretiyle kontenjanlar saptanmal›d›r. Liselerin d›fl›nda meslek okullar›, çok say›da ara eleman ve hizmet sektörünün ihtiyaçlar› ve meslek yüksek okullar›n›n kapasitelerine göre kontenjanlar saptanmal›d›r. Politeknik okullar içinde ihtiyaç nispetinde ‹mam Hatip Okullar› ve ‹lahiyat Meslek Yüksek Okullar› din servisi vermek üzere kalifiye din adamlar› yetifltirmelidir. ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa bu nas›l bir kimliktir? Böyle bir kimlik var. ‹mam Hatip Okulu ö¤rencilerinin hedefi genellikle mühendislik tahsil etmek. Dolay›s›yla Türkiye'de kültürel hayata son derecede zarar veren, dini konular› içerdi¤i estetik ve mistik derinliklerden soyutlayan flekille ve ak›l ile s›n›rland›ran ve mühendislik bir vulgarizmle toplumsal ve politik sorunlara vaziyet eden bir yeni görgüsüz bir flehir dindarl›¤› türeyerek egemen oluyor. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Tamamen toplumsal ve e¤itsel bir sorun olarak görüyorum. 252 ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? ‹HL'leri bugüne kadar, yak›n zamanlara kadar resmi devlet politikalar›n›n da özendirmesiyle (özellikle de 12 Eylül sonras›), yukar›da sözünü etti¤im mümin-mühendis tipinde odaklaflan kaba sa¤ politik oluflumlar›n arka bahçesi olarak fonksiyon görmüfltür. Sosyal Bilimci-6 ‹mam Hatip Liseleri (‹HL)'ne nas›l bak›yorsunuz? ‹mam Hatip Liseleri "sorunu", Türkiye'nin dini devlet denetimi alt›nda tutan Türk laiklik uygulamas›yla ilgili bir mesele. Din ifllerinin topluma b›rak›lmas›, D‹B'nin idare sistemi d›fl›na ç›kar›lmas›, din e¤itiminin de dini cemaatler taraf›ndan verilmesi, Türkiye'de laikli¤in liberalleflmesi ideal olurdu. Bu yap›lmad›¤› sürece imam-hatip liseleri sorununun alt›ndan kalkmak mümkün de¤il. Bu liselere hem bir meslek lisesi olarak, hem de çocuklar›n›n din e¤itimi görmesini isteyen dindar ailelerin taleplerinin karfl›lanmas› için ihtiyaç duyuldu. Din cemaatlere b›rak›lmad›kça, devlet din e¤itimini tekelinde tutmakta ›srarl› oldu¤u sürece, ‹HL'lerden vazgeçmek kolay de¤il. ‹HL'nin bugünkü statüsünde sorun ya da sorunlar görüyor musunuz? Görüyorsan›z çözüm önerileriniz nedir? ‹HL mezunlar›na üniversite s›nav›nda eflit muamele uygulanmamas› çözülmesi gereken bir sorun mudur? E¤er öyleyse bu sorun nas›l çözülür? ‹HL'nin din-devlet ayr›m› anlam›nda laiklikle ba¤daflmad›¤›n› düflünüyorum. Din e¤itimi cemaatlere b›rak›lamad›¤› sürece, hiç olmazsa mezunlar›na yüksek ö¤renime giriflte dezavantajl› konuma getiren katsay›lar, vs. ortadan kalkmal›, eflit muamele görmeliler. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din e¤itimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Laik bir ülkede din ö¤renimi ihtiyac›n›, devlet de¤il özel okullar karfl›lamal›. Devlet, bu okullarda dinin istismar›ndan çekiniyorsa, yine de bunlar›n denetimini yapabilir. T›pk› ‹HL'ni denetim alt›nda tuttu¤u gibi. ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? Hay›r, s›n›rlanmamal›. Sekiz y›ll›k kesintisiz e¤itimden geri dönülmeli mi? Hay›r, dönülmemeli; ama ‹HL mezunlar›na üniversiteye giriflte eflit muamele yap›lmal›. ‹HL'lerin di¤er liselerden fark› nedir ve ne olmal›d›r? ‹HL'nin öteki liselerden fark›, bildi¤im kadar›yla, ders programlar›nda din ve Arapça'ya yer vermesi. ‹HL'yi korundu¤u, din e¤itimi özel okullara b›rak›lmad›¤› sürece bu durumun devam etmesinde bir sak›nca göremiyorum. 253 ‹HL mensuplar›/mezunlar›/ö¤rencileri toplum içinde farkl› bir sosyal kimli¤i mi ifade ediyor? E¤er ediyorsa Bu nas›l bir kimliktir? ‹HL mezunlar›, büyük kentlerde görece iyi e¤itim veren özel okullarda, tümüyle laik bir e¤itim alm›fl elite alternatif elitin önemli bir parças›n› oluflturuyor gibi. Taflran›n dindar ve görece dar gelirli ailelerden gelip, ‹HL'de okuyan ve politik tercihleri Milli Görüfl Hareketi partilerinde ifadesini bulan bir alternatif elit. Tabii bu tan›ma uymayan, ‹HL'den gelip "normal" (normlara uygun) özellikler tafl›yanlar da var. Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Siyasi bir sorundur, çünkü laikli¤in nas›l uygulanaca¤›n› ilgilendiren bir konu. AKP iktidar› ‹HL'lilerin üniversite katsay›s›n› normal liselerle eflitleyip üniversite için önlerini açmal› m›? Evet, kesinlikle yapmal›. AKP, ‹HL'ler hakk›ndaki söz konusu düzenlemeyi yapabilir mi? Baflörtüsü konusu daha hassas, ama bunu gerekirse "tek bafl›na" yapabilmeli. Burada o ölçüde büyük bir tart›flma oldu¤unu sanm›yorum. ‹HL'yi bir siyasi partinin ya da birtak›m oluflumlar›n "arka bahçesi" olarak görüyor musunuz? Milli Görüfl gelene¤inden gelen partiler içinde ‹HL'lilerin yüksek oranda yer tuttu¤u muhakkak. Ama AKP'ye ‹slamc› demek mümkün de¤il; giderek Türkiye'nin merkez sa¤ partisi kimli¤ine bürünüyor. RP'den ziyade DP, AP, ANAP gelene¤ine oturuyor. AKP ‹HL'lere yönelik düzenleme yapmaz ve ö¤rencilerin üniversite s›nav›nda önlerini açmazsa puan kaybeder mi? Kesinlikle kaybeder ve etmeli de. Sosyal Bilimci-8 Sizce ‹HL sorunu siyasi mi, yoksa e¤itim bilimi çerçevesinde ele al›nmas› gereken teknik bir sorun mudur? Din e¤itimi siyasal iki anlamda bir konudur. Birinci anlamda din e¤itimi güncel siyasetin tart›flma konular›ndan biridir. Bundan kast›m, Sadece ‹HL'nin/Kuran Kurslar›n›n Türkiye'de siyasal gündemin önemli bir maddesi olmas› de¤ildir. Bat›da da göçler sonucu yeni dini gruplar›n oluflmas› ve çok kültürlülük gibi de¤erlerin yükselmesi sonucu varolan din e¤itimi politikalar› gözden geçirilmekte, çok kültürlülü¤ü ve elefltirel düflünceyi destekleyecek bir din e¤itimi için gerekli kavramsal çerçeveyi oluflturmaya yönelik tart›flmalar yap›lmaktad›r. ‹kinci ve daha önemlisi din e¤itimi politikalar› belli bir toplum vizyonunu yans›tt›¤›, ahlak ve din özgürlü¤ü anlay›fl›na iliflkin iflaretler verdi¤i için siyasald›r. Din e¤itimi dinin rolüne atfedilen önemle, dinin rolüne 254 atfedilen önemde 'iyi toplum' anlay›fl› ile ilgilidir ve bu nedenle siyasal bir konudur. Örne¤in, din e¤itimi politikalar› ve din e¤itiminin içeri¤i bize dinden ba¤›ms›z bir ahlak düflünülüp düflünülmedi¤inin iflaretlerini verir. Din e¤itiminin zorunlu mu seçmeli mi olaca¤›, dine/mezhebe mi dayanaca¤› yoksa dinler/mezhepler üstü mü olaca¤› devlet-toplum iliflkisinin nas›l kurulaca¤›na dair siyasal kararlard›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda, Türkiye'de pratikte belli bir mezhebe dayanan ve iman› art›rmaya yönelik olarak yürütülen din dersleri, çarp›k laiklik anlay›fl›n›n bir yans›mas› gibidir. Bu laiklik anlay›fl›nda, devlet dine karfl› tarafs›z ve ilgisiz de¤ildir, "do¤ru" dinin ne oldu¤unu kontrolü alt›ndaki okullarda, din derslerini zorunlu hale getirerek bütün ö¤rencilere/vatandafllara ö¤retmek ister. Burada öngörülen toplum herkesin ayn› flekilde inand›¤› homojen bir toplumdur. Ancak, bunu yaparken devlet ayn› zamanda dini bir nitelik de kazan›r ve laikli¤ini deyim yerinde ise suland›r›r. Düz liselerdeki e¤itimin fiiliyatta dine dayal› olmas›na ra¤men, ‹HL'lerin meslek liseleri olarak de¤il, din e¤itimi ihtiyac›n›n giderildi¤i okullar olarak ortaya ç›kmas› da asl›nda bu tek-tipçilik ile alakal›d›r. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Kan›mca din e¤itimi, özellikle dine dayal› din e¤itimi zorunlu müfredatta yer almamal›d›r. Din e¤itimi devletin denetiminde, ama devlet taraf›ndan de¤il, bu e¤itimi almak isteyenlere seçmeli olarak verilebilir. Devlet din e¤itimine mekan/kaynak ay›rabilir., ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakülteler s›n›rland›r›lmal› m›? ‹HL mezunlar›n›n girecekleri fakültelerin s›n›rland›r›lmas›, mezunlar herhangi bir siyasi oluflumu destekleme e¤iliminde olsalar bile, do¤ru de¤ildir. Sosyal Bilimci-10 ‹HL ve Meslek Lisesi mezunlar›na yönelik farkl› katsay› uygulamas›n› nas›l karfl›l›yorsunuz? Katsay›da sadece 70-80 bin çocu¤u de¤il 700 bin ö¤renci var... Hakikaten bu meslek liselerine giden, k›zerkek teknik, ticaret lisesi vs. kati ö¤renciler bunlar. Ve önünü bafltan t›k›yorsun gibi hissediyorlar onlar. Zaten bunlar›n önünde yoksulluktu, köylülüktü, do¤du¤u s›n›ft› vs. gibi engeller var. Üstüne bir de böyle bir katsay› koymufllar. Beni rahats›z ediyor ama kald›r›ls›n da diyemiyorum... Ortaday›m bu konuda... Katsay› uygulamas› kald›r›l›rsa ‹HL ö¤rencisi say›s›nda bir art›fl olur mu sizce? Elimizdeki istatistiklere bakt›¤›m›z zaman 97-98'e kadar art›fl›n lise k›sm›na bakt›¤›m›z zaman ne görüyoruz? Afla¤› yukar› 96-97'de 192 bine ulaflm›fl, yani serbest oldu¤u dönemde bu lise k›sm› 200 bin olmufl. fiimdi acaba katsay›s› kald›r›lsa bu 200 bin üzerine ç›kar m› diyoruz? Ö¤renci say›s› rahats›z edici bir rakama ulafl›r m›? Olabilir. Çünkü afla¤› yukar› 200 bin oldu¤unu düflünelim. Bütün ‹HL'ler de dahil bütün liselere bakt›¤›m zaman Meslek Liseleri, ‹HL'yi, Fen Liseleri, Anadolu Liseleri hepsine birden bakt›¤›m›z zaman 2 milyon 255 800 bin gibi bir rakam oluyor. Yani bu 2 milyon 800 binin içinde 200 bini imam hatipler olursa. Yüzde 10'a yaklafl›yor. Bu yüzde 10 da ürküttü ki bu 1997 y›l› 28 fiubat olay› oldu. O biraz ürkütür gibi geliyor bana. ‹HL'lere yönelik talebi belirleyen "din ö¤renimi ihtiyac›" baflka flekillerde giderilebilir mi? Din ö¤retimi okul müfredatlar›nda yer almal› m›? Ben bunun iyi bir fley olaca¤›n› düflünmüyorum. Bat›da böyle bir fley yoktur, bu nerede vard›r? Katolik liselerinde bile böyle bir fleyin oldu¤unu sanm›yorum. Böyle bir fley ilahiyat fakültelerinde okunmal›, ö¤retilmelidir. ‹lahiyat fakültelerine haz›rl›k olarak da geç oluyor orda dil ö¤renmek Arapça'y›, Farsça'y› daha önceden ö¤renilmesi gerek deniliyorsa da ‹mam Hatip okullar› olabilir. Bu çerçevede belki de ilahiyat liselerine bile evet diyebilirim ama bu alternatife çok s›cak bakm›yorum. Muhafazakâr aileler o zaman Özel ‹mam Hatip Liselerine veya Özel ‹lahiyat Liselerine göndersinler... Bütün devlet liselerine bunu koymak yerine Özel ‹lahiyat Hatip Liseleri açs›nlar. Para vererek göndermek isteyenler varsa göndersinler. Veyahut da flu andaki dini cemaatlerin açt›¤› özel liseler... ‹HL'lerinin isimlerini de¤ifltirme önerisi hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Onun neyi de¤ifltirece¤ini pek anlam›yorum aç›kças›. Mesela di¤erleri Sa¤l›k Meslek Lisesi veya Turizm Meslek Lisesi vs. böyle meslek liseleri var. Buna ‹mam Hatip Lisesi demek yerine ‹lahiyat Lisesi, Din Bilimleri Lisesi demek genel olarak laik taraf›n istedi¤ini yerine getirir. ‹HL'lerin 1997 y›l› öncesi statüsü hakk›nda ne düflünüyorsunuz? 1997 öncesinde paralel liseydi, yani bu Tevhid-i Tedrisat nas›l paralel liseleri kald›r›p okullar› birlefltirmeye çal›flm›flsa zaman içinde sadece o de¤il tabii, birçok di¤er alanda da buna benzer geliflmeler oldu, yani çeflitlenme. Modernleflmenin ilk dönemlerinde de¤iflim çok önemlidir. Tekdüzelefltirme çok önemlidir. Neden? Sanayileflme, milliyetçili¤in de esas yap›sal nedeni odur. Yine daraltarak söyleyeyim, bir toplumdaki bütün insanlar bir kavram› söyledi¤in zaman ayn› fleyi anlas›n aray›fl›d›r. Yani ‹stanbul'daki, Ankara'daki mühendisin yazd›¤›n› Hakkari'deki usta ve ç›rak okudu¤u zaman anlas›n, ayn› dili konuflsunlar. Ama flimdiki geldi¤i aflamada fizibiliteyle birlikte hem ortak bir fley tekdüzeleflmifl hem de çeflitlenmifl. Yar›n AB'ye de¤il de Ortado¤u'yu içine alan bir olufluma girdi¤imiz zaman bu ‹mam Hatip Liseleri, Farsçalar›yla veya Arapçalar›yla veya di¤er insanlarla ortak konuflmalar›yla birdenbire Türkiye'yi o dünyada öne tafl›yacak ‹HL'ler ihtiyaç oldu¤u kadar› kals›n di¤erleri normal liseye dönüfltürülsün diyenler var. Bu öneriye nas›l bak›yorsunuz? Baz› aileler hem modern bilimleri ö¤rensinler hem de dinlerini ö¤rensinler diyorlar... Yani tamamen bir maddeci, tüketimci olmas›n ayn› zamanda maneviyatç› bir birey olsun diye düflünüyorlar. Böyle bir talebe bir flekilde cevap vermek laz›m. Annan Plan› gibi bir fley olmal› burada. Annan Plan› ile biliyorsunuz her iki taraf da istediklerini alamad› ama her iki tarafa da onlar› tatmin etmesi gereken kadar verildi. 256 EK 3: CUMHURBAfiKANI AHMET NECDET SEZER’‹N KATSAYIYLA ‹LG‹L‹ YASAL DÜZENLEMEY‹ VETO GEREKÇELER‹ Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer, 5171 say›l› "Yüksekö¤retim Kanunu ve Yüksek Ö¤retim Personel Kanununda De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun", 1., 5., 6. ve 7. maddelerini TBMM taraf›ndan bir kez daha görüflülmesi için, Anayasan›n de¤iflik 89. ve 104. maddeleri uyar›nca TBMM Baflkanl›¤›'na geri gönderdi. Sezer'in katsay› düzenlemesiyle ilgili veto gerekçeleri flöyleydi: "A- 2547 say›l› Yasan›n 45. maddesinin (a) bendinde incelenen Yasan›n 5. maddesiyle yap›lan düzenleme ile, yüksekö¤retime giriflte uygulanan sistemin de¤ifltirilmesi öngörülmekte, ayn› Yasaya incelenen Yasan›n 7. maddesiyle eklenen geçici 53. maddede de, 2004 ve 2005 y›llar›nda yap›lacak uygulamaya iliflkin düzenleme getirilmektedir. a. 2547 say›l› Yasan›n "Yüksekö¤retime girifl" bafll›¤›n› tafl›yan 45. maddesinin (a) bendinin yürürlükteki metnine göre, ö¤renciler yüksekö¤retim kurumlar›na, ilkeleri Yüksekö¤retim Kurulu'nca belirlenen s›navla girebilmektedirler. 1999 y›l›na kadar iki aflamal› olarak uygulanan girifl s›navlar›, her iki aflama s›navlar›n›n sonuçlar› ile elde edilen baflar› aras›nda s›k› bir ba¤ bulundu¤unun belirlenmesi üzerine ve Yüksekö¤retim Kurulu karar›yla tek aflamal› duruma getirilmifltir. Yine ayn› kararla, sözel, say›sal ve eflit a¤›rl›kl› ortaö¤retim baflar› puanlar›n›n hesaplanmas›nda farkl› katsay› uygulamas›na geçilmifltir. S›nav sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesinde, adaylar›n ortaö¤retimdeki baflar›lar› dikkate al›nmakta; Yüksekö¤retim Kurulu'nun uygun görece¤i ilkeler çerçevesinde hesaplanacak ortaö¤retim baflar› puan›, ek puan olarak girifl s›nav puan›na eklenmektedir. Ortaö¤retim baflar› puan›n›n hesaplanmas›nda, ortaö¤retimdeki alanlarla ilgili yüksekö¤retim programlar›na yerlefltirme yap›l›rken daha yüksek katsay› uygulanmaktad›r. Ayr›ca, mesleki ve teknik ortaö¤retimi özendirmek için bir mesle¤e yönelik program uygulayan liseleri bitirenlere, ayn› alandaki yüksekö¤renimi seçmeleri durumunda ek puan uygulamas› getirilmifltir. Puanlar›n hesaplanmas›nda uygulanan katsay›lar› ve "ayn› alan"daki yüksekö¤renim programlar›n› saptama yetkisi Yüksekö¤retim Kurulu'nundur. ‹ncelenen Yasan›n 5. maddesiyle, Yüksekö¤retim Kurulu'nun, - Ortaö¤retim baflar› puan›n›n hesaplama yöntemini belirleme yetkisi kald›r›larak katsay›lara yasa metninde yer verilmekte, - Ortaö¤retim kurumu ile "ayn› alan" içinde say›lacak yüksekö¤retim programlar›n› belirleme yetkisi kald›r›larak, bu yetki, Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n ortaö¤retim kurumlar›n› s›n›fland›rma konusunda yapaca¤› saptama ile "ba¤l› yetki"ye dönüfltürülmektedir. Çünkü, daha önce yaln›zca ortaö¤retim kurumlar›n›n program/alan/kol/bölümlerini belirleme yetkisine sahip olan Milli E¤itim Bakanl›¤›'na, yap›lan düzenleme ile, yüksekö¤retimdeki grupland›rmaya esas olacak biçimde, bu program/alan/kol/bölümlerin sözel, say›sal ya da eflit a¤›rl›kl› alanlardan hangisine girece¤ini belirleme yetkisi de verilmektedir. Oysa, "sözel", "say›sal" ve "eflit a¤›rl›kl›" gibi terimler, herhangi bir ortaö¤retim kurumunun alan/bölüm/kol/program›n› nitelendirmeyip, yüksekö¤retime girifl s›nav›nda aday›n bilgi ve yetene¤ini tam ve do¤ru ölçmek için kullan›lan araçlar›n ad›d›r. ‹ncelenen Yasa ile getirilen düzenlemede, tersi olmas› gerekirken, yüksekö¤retim ortaö¤retime göre biçimlendirilmeye ve yönlendirilmeye çal›fl›lmaktad›r. Bunun nedeninin de, mesleki - teknik ortaö¤retim kurumlar›n›, bu ba¤lamda özellikle imam hatip 257 liselerini bitirenlerin kendi alanlar› d›fl›nda bir yüksekö¤retim program›na girmek istemeleri durumunda, ayn› gruptaki genel liselerle eflit katsay›dan yararland›r›lmalar›n›n sa¤lanmas› oldu¤u aç›kt›r. Böylece, gençlerin imam-hatip liselerine yönlenmelerinin özendirilmesi amaçlanmaktad›r. b- Ülkemizde e¤itim ve istihdamla ilgili sorunlar›n büyümesinin nedeni, mesleki-teknik ortaö¤retim yerine, yaln›zca yüksekö¤retime haz›rlayan genel ortaö¤retime a¤›rl›k verilmesidir. Ça¤dafl ülkelerde, ortaö¤retim içindeki mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n›n oran› % 65, liselerin oran› ise % 35 iken, ülkemizde bunun tam tersi geçerlidir. Oysa, mesleki-teknik e¤itim sanayi ve ticaret sektörünün can damar›d›r. Geliflmifl birçok ülkede yüzde ellilerin üzerinde pay› olan meslek yüksekokullar›n›n ülkemizde yüksekö¤retim içindeki pay›, al›nan önlemlere karfl›n çok düflüktür. Bu kadar düflük mesleki-teknik e¤itim oran ve say›lar› ile Türk sanayisinin geliflmesinin güç oldu¤u, geliflmifl ülkelerin sanayileri ile rekabet edilmesinin tek yolunun say›ca ve nitelikçe üstün ara iflgücünün yetifltirilmesinden geçti¤i tart›flmas›z kabul edilmesi gereken bir gerçektir. Bu nedenle, al›nacak önlemlerle mesleki-teknik ö¤retimin her yönden niteli¤inin art›r›lmas› ve mezunlar›na istihdam olanaklar›n›n yarat›lmas›, böylece ö¤rencilerin bu okullar› tercih etmeleri ve alanlar›nda yüksekö¤renim yapmalar› konusunda özendirilmeleri gerekirken, bu tür liseleri bitirenlerin kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim kurumlar›na yönlendirilmeleri, ülke kaynaklar›n›n israf edilmesi, yüksekö¤retim kurumlar›n›n verimsizli¤e ve baflar›s›zl›¤a itilmesi gibi kamu yarar›yla ba¤daflt›r›lamayacak sonuçlar yaratacak niteliktedir. Türk e¤itim sisteminde mesleki-teknik ö¤retimin geri planda b›rak›lmas›, bu okullardaki e¤itim-ö¤retimin kalitesini de olumsuz yönde etkilemektedir. Genel ortaö¤retim kurumlar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, mesleki-teknik e¤itim veren ortaö¤retim kurumlar›nda edebiyat, tarih, co¤rafya, matematik, biyoloji, fizik, kimya, felsefe gibi temel kültür derslerinin yeterli düzeyde verilmedi¤i görülmektedir. Ortaö¤retimde yeterli temel e¤itimi alamayan ö¤rencilerin kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim programlar›na girmeleri akademik ö¤retimde nitelik yitimine yol açmaktad›r. Ayr›ca, katsay›n›n eflitlenmesi, hiçbir mesleki ö¤renimi bulunmayan ve tek ç›k›fl yolu yüksekö¤retim görmek olan genel ortaö¤retim kurumunu bitiren gençler yönünden de haks›zl›k yaratmaktad›r. Öte yandan, mesleki-teknik ortaö¤retim, genel ortaö¤retime oranla çok daha pahal› bir e¤itimdir. Her bir meslek lisesi ö¤rencisi için, genel lise ö¤rencisine oranla yaklafl›k alt› kat daha fazla kaynak kullan›lmaktad›r. Sanayi sektörüne ara eleman sa¤lanmas› amac›yla oluflturulan mesleki-teknik liseleri bitirenlerin, bu amaca yönlendirilmeyip üniversiteye girmelerinin özendirilmesi, kaynak israf› ve üniversite ö¤retim kalitesinin düflmesinden baflka bir sonuç yaratmamaktad›r. Bu nedenle, yap›lan düzenlemede, her yasan›n genel amac› olmas› gereken "kamu yarar›"na uygunluk bulunmamaktad›r. c- Mesleki-teknik ortaö¤retim kurumlar›n› bitirenlerin farkl› katsay› uygulamas› sonucu haks›zl›¤a u¤rad›klar› sav› gerçe¤i yans›tmamaktad›r. Çünkü, bir kez, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenler, kendi alanlar›nda bir yüksekö¤retim program›n› tercih ettiklerinde büyük avantaja sahiptir. ‹kinci olarak, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenlerin, kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim programlar›nda okumalar› kesinlikle engellenmemifltir. Baflar›l› ö¤rencilerin alan d›fl› yüksekö¤retim programlar›n› kazanmalar› ve bu programlarda ö¤retim görmeleri olanakl›d›r. Nitekim, uygulamada bunun pek çok örne¤i görülmektedir. Üçüncü olarak, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenler, s›navda baflar›s›z olmalar› ve istemeleri durumunda, bitirdikleri program›n devam› niteli¤inde ya da buna en yak›n meslek yüksekokullar›na ya da Aç›kö¤retim 258 Fakültesi ön lisans programlar›na s›navs›z yerlefltirilebilmektedir. Dördüncü olarak, s›navs›z geçiflle meslek yüksekokuluna yerleflen ö¤rencilerin, bu okullar› bitirdikten sonra dikey geçifl s›nav› ile yine ayn› alanda lisans programlar›nda okuma olanaklar› bulunmaktad›r. Beflinci olarak, mesleki-teknik ortaö¤retimi bitirenlerin, hiçbir yüksekö¤retim program›nda okuyamasalar bile, kendilerine ortaö¤retim kurumlar›n›n kazand›rd›¤› mesleklerinde çal›flma olanaklar› vard›r. Alt›nc› olarak, eflit katsay› uygulamas›, as›l adaletsizli¤i, imam hatip lisesini bitirenlerle di¤er meslekiteknik liseleri bitirenler aras›nda yaratmaktad›r. Ortaö¤retimde görülen derslerin program ve yo¤unlu¤u aras›ndaki fark, s›navlarda mesleki-teknik lise mezunlar› yönünden haks›zl›¤a neden olmaktad›r. Son olarak, Yüksekö¤retim Kurulu'nun, 1999 y›l›ndan bafllayarak yüksekö¤retim kurumlar›na ö¤renci seçme ve yerlefltirmede uygulanacak esaslar›n belirlenmesine, bir baflka anlat›mla farkl› katsay› uygulanmas›na iliflkin 30.07.1998 günlü, 98.8.90 say›l› karar›n›n, haks›zl›k ve eflitsizlik yaratt›¤› gerekçesiyle iptali istemiyle aç›lan davalar›n tümü Dan›fltay Sekizinci Dairesi'nce reddedilmifl; bu kararlar, yap›lan temyiz incelemesi sonucunda Dan›fltay ‹dari Dava Daireleri Genel Kurulu'nca onanm›flt›r. Yukar›da aç›klanan gerekçeler, farkl› katsay› uygulamas›n›n haks›zl›¤a neden olmad›¤›n›, tam tersine adaletli bir düzen kurdu¤unu göstermektedir. Üstelik, incelenen Yasan›n gerekçesinde yer verilen, farkl› katsay› uygulamas› ve alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim programlar›na kat›lmalar›n›n zorlaflt›r›lmas› nedeniyle meslek okullar›na ilginin azald›¤› yolundaki sav da gerçe¤i yans›tmamaktad›r. Milli E¤itim Bakanl›¤› verilerine göre, y›llar itibariyle mesleki-teknik liseler ile imam hatip liselerindeki ö¤renci say›lar› afla¤›daki gibidir. Ö¤retim Y›l› 1998-1999 1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003 Meslek Liseleri 902.715 947.358 981.224 ‹mam-Hatip Liseleri 192.786 134.224 95.718 77.389 71.100 Yukar›daki veriler incelendi¤inde aç›kça görülece¤i gibi, farkl› katsay› uygulamas› nedeniyle meslekiteknik ortaö¤retim kurumlar›n›n ö¤renci say›lar›, azalmam›fl, tersine artm›flt›r. Azalma yaln›zca imamhatip liselerinde olmufltur. ‹ncelenen Yasan›n gerçek amac› da, imam-hatip lisesini bitirenlerin alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim programlar›na girifllerini kolaylaflt›rmak ve imam-hatip liselerini yeniden çekici duruma getirerek bu okullar›n ö¤renci say›s›n› daha da art›rmakt›r. Oysa, bu okullarda bugün bile gereksinimden çok fazla say›da ö¤renci bulundu¤u bilinen bir gerçektir. Milli E¤itim Bakanl›¤› verileri 2003 y›l› itibariyle Türkiye'de 536 imam hatip lisesinin bulundu¤unu, bu liselerde 105 bin ö¤rencinin okudu¤unu göstermektedir. Y›ll›k imam-hatip gereksinmesinin 5 bin olmas›na karfl›l›k, bu liseleri bitirenlerin say›s› 25 bini bulmaktad›r. Yap›lan araflt›rmalardan, 2003 y›l› itibariyle imam hatip lisesini bitirenlerin say›s›n›n 511 bini aflt›¤› anlafl›lmaktad›r. Bu say›lar, e¤itim düzeninde yarat›lan çarp›kl›¤› ve ülke kaynaklar›ndaki önemli israf›, baflka bir yoruma gerek b›rakmayacak biçimde ortaya koymaktad›r. d-‹ncelenen Yasan›n katsay›lar› belirleyen 5. maddesinin gerekçesinde, "Anayasan›n 130. maddesinin dokuzuncu f›kras›ndaki yüksekö¤retime giriflin kanunla düzenlenmesine dair amir hüküm gere¤ince, yüksekö¤retime girifl yeniden düzenlenmifltir. Bu düzenleme ile yüksekö¤retime giriflte görülen birtak›m eflitsizliklerin giderilmesi ve haks›z uygulamalar›n 259 önlenmesi amaçlanm›fl, genel lise ve mesleki ve teknik lise mezunlar› ile fen ve Anadolu liseleri aras›ndaki farkl› katsay› uygulamalar›n›n giderilmesi amaçlanm›flt›r." denilmektedir. Oysa, Anayasan›n 130. maddesinin dokuzuncu f›kras›ndaki "yüksekö¤retime girifl" anlat›m›, yetkili organ› belirlemeye de¤il, hangi koflullar› tafl›yan ö¤rencilerin yüksekö¤retime girebilece¤inin yasayla belirlenmesine yönelik bir anlat›md›r. Yüksekö¤retime girifl ilkelerinin belirlenmesi bir ortaö¤retim etkinli¤i de¤ildir. Okutaca¤› ö¤rencinin bilgi düzeyini, yeteneklerini çeflitli yöntemlerle saptayarak en uygun ö¤renim birimine yerlefltirmek Anayasa ile Yüksekö¤retim Kurulu'na verilmifl bir yetki ve görevdir. Öte yandan, ülkenin ö¤renim ça¤›ndaki gençlerinin bilgi ve yeteneklerine göre ve ülke gereksinimleri de göz önünde tutularak uygun alanlara yönlendirilmeleri, ülkenin gelece¤i ve gelecekteki ekonomik, kültürel, sosyal geliflmesini çok yak›ndan ilgilendirdi¤i, bu geliflme ve kalk›nmay› derinden etkileyece¤i için iktidarlar›n siyasal tercih ve de¤erlendirmelerine b›rak›lmayacak kadar önemlidir. Anayasan›n 130. maddesi uyar›nca, üniversiteye girifl esaslar› ve koflullar›n› belirleme yetkisinin yüksekö¤retim organlar›n›n bilimsel de¤erlendirmelerine b›rak›lmas› gerekmektedir. Baflka bir anlat›mla, Anayasan›n 130. maddesine göre, üniversiteye giriflin yasayla düzenlenecek olmas›, yasa koyucunun, Anayasan›n 130. ve 131. maddelerindeki di¤er kurallar› ve bu konuda yüksekö¤retim organlar›n›n yetkilendirildi¤ini göz ard› ederek diledi¤ince düzenleme yapabilece¤i, bu yetkiyi baflka organlara b›rakabilece¤i anlam›na gelmemektedir. Nitekim, Anayasan›n 131. maddesinde, "yüksekö¤retim kurumlar›n›n ö¤retimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek" görev ve yetkisi Yüksekö¤retim Kurulu'na verilmifltir. Bu ba¤lamda, hangi ortaö¤retim programlar›n› bitirenlerin yüksekö¤retimin hangi programlar›na, hangi ölçütler kullan›larak girebilece¤i, Yüksekö¤retim Kurulu'na tan›nan bir yetkidir. Ölçütlerden biri olan ortaö¤retim baflar› puan› uygulamas›yla, adaylar›n ortaö¤retimdeki ö¤retimleri s›ras›nda okuduklar› derslerden olanaklar ölçüsünde yararlanarak iyi not almalar› özendirilirken, ayn› zamanda, ortaö¤retimdeki ders program›n›n gere¤i gibi kavranmas› ve bilgi birikiminin sa¤lanmas›yla adaylar›n yüksekö¤retimdeki ö¤renimlerinin kolaylaflt›r›lmas›, böylece ö¤retimin kalitesinin art›r›lmas› amaçlanmaktad›r. Bu nedenlerle, incelenen Yasan›n 5. maddesinin, Anayasan›n 130 ve 131. maddelerine ayk›r› oldu¤u sonucuna var›lmaktad›r. e- ‹mam-hatip lisesini bitirenlerin kendi alanlar› d›fl›ndaki yüksekö¤retim programlar›nda okuyabilmelerine olanak sa¤layan düzenlemenin Anayasadaki laiklik ilkesi yönünden de incelenmesi gerekmektedir. Anayasan›n 130. maddesinde, üniversitelerin kurulufl amac›n›n, ça¤dafl e¤itim ve ö¤retim esaslar›na dayanan bir düzen içinde ulusun ve ülkenin gereksinimine uygun insan yetifltirmek oldu¤u belirtilmifltir. Anayasan›n 42. maddesinin üçüncü ve dördüncü f›kralar›nda ise, e¤itim ve ö¤retimin, Atatürk ilke ve devrimleri do¤rultusunda, ça¤dafl bilim ve e¤itim esaslar›na göre, Devletin gözetim ve denetimi alt›nda yap›laca¤›, bu esaslara ayk›r› e¤itim ve ö¤retim kurumlar› aç›lamayaca¤› belirtilerek, laiklik ilkesine uygun e¤itim ve ö¤retim öngörülmüfl, e¤itim ve ö¤retim özgürlü¤ünün Anayasaya sadakat borcunu ortadan kald›rmayaca¤› vurgulanm›flt›r. 42. maddenin amac›, kapsaml› ve nitelikli ö¤retim programlar›yla toplumu ça¤dafl uygarl›k düzeyine ulaflt›rmakt›r. Devletin e¤itim ve ö¤retimdeki gözetim ve denetim görevi, laiklik ilkesine ayk›r› etkinlik ve ö¤retim yap›lmas›na izin verilmemesi görevini de kapsamaktad›r. E¤itim ve ö¤retimde böylesine önemli yer tutan laiklik ilkesinin anayasal içeri¤inin irdelenmesinde yarar bulunmaktad›r. aa- Anayasan›n 1. maddesinde, Türkiye Devleti'nin bir Cumhuriyet oldu¤u belirtilmifl; 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin, bafllang›çta yer verilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti oldu¤u vurgulanm›fl; 4. maddesinde de, 1 ve 2. maddelerdeki "Cumhuriyet"in ve "Cumhuriyetin nitelikleri"nin de¤ifltirilemeyece¤i, de¤ifltirilmesinin önerilemeyece¤i belirtilmifltir. Böylece, Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden olan laiklik, anayasal içeri¤iyle güvence alt›na al›nm›flt›r. 260 Anayasan›n 176. maddesine göre, bafllang›ç bölümü, Anayasa metnine dahildir. Anayasan›n dayand›¤› temel görüfl ve ilkeleri içeren bafllang›ç bölümü, maddelerin amac›n› ve yönünü belirten bir kaynakt›r. Madde gerekçesinde de, bafllang›ç bölümünün Anayasan›n di¤er kurallar› ile eflde¤er oldu¤u vurgulanm›flt›r. Anayasan›n bafllang›ç bölümünde, - Yüce Türk Devleti'nin bölünmez bütünlü¤ünü belirleyen bu Anayasan›n, Atatürk ilke ve devrimleri do¤rultusunda anlafl›lmas›, sözüne ve ruhuna bu yönde sayg› ve mutlak sadakatle yorumlan›p uygulanmas› gerekti¤i, - Hiçbir etkinli¤in Atatürk ilke ve devrimleri karfl›s›nda koruma göremeyece¤i, - Laiklik ilkesi gere¤i kutsal din duygular›n›n Devlet ifllerine ve politikaya kesinlikle kar›flt›r›lmayaca¤›, belirtilmifltir. Böylece, Cumhuriyetin niteliklerinin en önemlisi ve di¤er niteliklerin temeli olan laiklik, Anayasaya yön veren ilkeler aras›ndaki yerini alm›fl ve anayasal tan›m›n› bulmufltur. Bu tan›ma göre laiklik, dinin, sosyal, siyasal ve hukuksal bir güç ve düzenleyici olmas›n› önleyen temel ilkedir. Bu ifllevine uygun olarak Anayasan›n 24. maddesinde de, - Devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin k›smen de olsa din kurallar›na dayand›r›lamayaca¤›, - Dinin ya da din duygular›n›n yahut dince kutsal say›lan fleylerin, siyasal ya da kiflisel ç›kar yahut nüfuz sa¤lama amac›yla kötüye kullan›lamayaca¤›, aç›k biçimde kurala ba¤lanm›flt›r. Anayasan›n 13. maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin laik Cumhuriyetin gereklerine uygun olarak yasayla s›n›rlanabilece¤i; 14. maddesinde de, Anayasada yer verilen hak ve özgürlüklerin laik Cumhuriyeti ortadan kald›rmay› amaçlayan etkinlikler biçiminde kullan›lamayaca¤› belirtilmifltir. Böylece, temel hak ve özgürlüklerin laik Cumhuriyeti zedeleyecek biçimde kötüye kullan›lmas› önlenmifl, gerekirse laik Cumhuriyeti korumak için temel hak ve özgürlüklerin s›n›rland›r›lmas› kabul edilmifltir. bb- Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulufl felsefesi, co¤rafi yönden tekil devlet yap›s›n›, yönetsel yönden laik, demokratik, sosyal, hukuk devletini, siyasal yönden tam ba¤›ms›zl›k ilkesini, ekonomik, sosyal, kültürel ve sanatsal yönden de ça¤dafl bir Türkiye'yi hedeflemektedir. Atatürk devriminin amac›, ayd›nlanma ça¤›n› yakalamak ve Türk toplumunu ça¤dafllaflt›rmakt›r. Bu amaç, Anayasan›n bafllang›c›nda "ça¤dafl uygarl›k düzeyine ulaflmak", 174. maddesinde de, "ça¤dafl uygarl›k düzeyini aflmak" biçiminde anlat›m›n› bulmufltur. Devrimin temeli, amac›na ba¤l› olarak laiklik ilkesidir. Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluflturan tüm de¤erlerin temel tafl›d›r. Anayasada benimsenen laiklik ilkesinin, yukar›da belirtilen amaç ba¤lam›nda de¤erlendirilmesi ve yorumlanmas› zorunludur. Anayasa Mahkemesi'nin çeflitli kararlar›nda da belirtildi¤i gibi, laiklik, ülkelerin içinde bulundu¤u tarihsel, siyasal, toplumsal koflullara ve her dinin bünyesinin gerektirdi¤i isterlere ba¤l› olarak ülkeden ülkeye farkl›l›k göstermektedir. Bu farkl›l›¤a ba¤l› olarak her ülkenin laiklik anlay›fl› o ülkenin Anayasas›na yans›m›flt›r. Türkiye için özellik tafl›yan laiklik de Anayasada benimsenen ve korunan içerikte bir ilkedir. Laiklik ilkesinin, her ülkenin içinde bulundu¤u koflullardan ve her dinin özelliklerinden esinlenmesi, bu koflullar ile özellikler aras›ndaki uyum ya da uyumsuzluklar›n laiklik anlay›fl›na yans›yarak de¤iflik nitelikleri ve uygulamalar› ortaya ç›karmas› do¤ald›r. Dini ve din anlay›fl› tümüyle farkl› ülkelerde laiklik uygulamas›n›n, ayn› anlam ve düzeyde benimsenmesi beklenemez. Anayasa Mahkemesi'nin 1961 ve 1982 Anayasalar› dönemlerinde verdi¤i çeflitli kararlar›nda, laikli¤in hukuksal, sosyal, siyasal tan›mlar› ve ulusal de¤eri genifl biçimde ele al›n›p, özenle korunmas› gereken bir ilke oldu¤u vurgulanm›flt›r. Bu kararlara göre laiklik ilkesi flu ö¤eleri içermektedir: - Din, Devlet ifllerinde egemen olamaz. 261 - Din, bireylerin manevi yaflam›na iliflkin olan inanç bölümündeki yerinde, s›n›rs›z özgürlük tan›narak anayasal güvenceye al›nm›flt›r. - Dinin, bireyin manevi yaflam›n› aflarak, toplumsal yaflam› etkilemesine izin verilemez; bireyin inanç ve ibadet yaflam›na, kamu düzenini, güvenini ve ç›karlar›n› korumak amac›yla s›n›rlamalar konulabilir; dinin kötüye kullan›lmas› ve sömürülmesi yasaklanabilir. - Devlete, kamu düzeninin koruyucusu s›fat›yla, dinsel hak ve özgürlükler üzerinde denetim yetkisi tan›nm›flt›r. Bu tan›m, devlete, dinsel hak ve özgürlükler üzerinde denetim yetkisi tan›rken, devrimlerin, dinin toplumsal görevlerden s›yr›l›p, vicdanlara b›rak›lmas› do¤rultusundaki amac›na koflut bir anlam içermektedir. Buna göre, Atatürk devrimlerinin hareket noktas›nda laiklik ilkesi yatmakta ve devrimlerin temel tafl›n› bu ilke oluflturmaktad›r. Laiklikten verilecek en küçük ödün, Atatürk devrimlerini yörüngesinden sapt›rarak, yok olmas› sonucunu do¤urabilecektir. Laiklik, ortaça¤ dogmatizmini y›karak akl›n öncülü¤ü, bilimin ayd›nl›¤› ile geliflen özgürlük ve demokrasi anlay›fl›n›n, uluslaflman›n, ba¤›ms›zl›¤›n, ulusal egemenli¤in ve insanl›k idealinin temeli olan bir uygar yaflam biçimidir. Anayasa, bireyin inanç alan›nda kald›¤› sürece din ve inanç olgusuna s›n›rs›z bir özgürlük tan›makta, buna karfl›n toplumsal yaflam› etkiledi¤inde, a盤a vuruldu¤unda kamu düzenini koruma amac›yla bu özgürlük s›n›rlanabilmektedir. Bu ba¤lamda, devlet, dinin kötüye kullan›lmas›n› ve sömürülmesini önleyecek önlemleri alacakt›r. Genel olarak laikli¤in din iflleri ile dünya ifllerinin ayr›lmas› anlam›na geldi¤i söylenmektedir. Bu, laikli¤in dar ve klasik tan›m›d›r. Bununla anlat›lmak istenen, yaln›zca devlet içinde din ve dünya iflleriyle ilgili otoritelerin birbirinden ayr›lmas› de¤il, ayn› zamanda sosyal yaflam›n, e¤itimin, aile, ekonomi ve hukuk alanlar›n›n din kurallar›ndan ar›nd›r›larak, zamana, yaflam›n gereklerine göre saptanmas›d›r. Laiklik ilkesi, din ve mezhep ayr›l›klar›n› bireyin özel yaflam alan›na sokarak siyaset d›fl›nda tutmay› amaçlam›flt›r. Böylece, din siyasallaflmaktan kurtar›lm›fl, yönetim arac› olmaktan ç›kar›lm›fl, gerçek sayg›n ve kutsal yerinde tutularak, bireylerin vicdan›na b›rak›lm›flt›r. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti'nde "ümmet"ten "ulus"a geçmenin itici gücü olmufltur; kiflileri ve toplum kesimlerini birbirine güvenle ba¤layan, uluslaflmay›, ulusal birli¤i ve ulusal dayan›flmay› sa¤layan ve güçlendiren içeriktedir. Hukuk devleti ve hukukun üstünlü¤ü ilkesi gücünü laiklikten almakta, demokrasi her fleyden önce laikli¤e dayanmaktad›r. Çünkü, demokrasinin iki önemli ö¤esi olan özgürlük ve eflitlik, ancak dinsel zorlamalar›n olmad›¤› laik toplumlarda gerçekleflebilmektedir. Laiklik, tüm özgürlüklerin, bu ba¤lamda din ve inanç özgürlü¤ünün de güvencesidir. Çünkü, yaln›z laik düzende insanlar inan›p inanmamakta, din seçiminde ya da dinsel uygulamalarda özgürdürler. cc-Anayasan›n 174. maddesinde, Türk toplumunu ça¤dafl uygarl›k düzeyinin üstüne ç›karma ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteli¤ini koruma amac› güden devrim yasalar› tek tek say›larak Anayasal güvenceye al›nm›flt›r. Bu yasalar, maddede de belirtildi¤i gibi laiklik ilkesiyle do¤rudan ilgili bulunmakta, Cumhuriyetimizin laik niteli¤ini somutlaflt›rmakta ve ona içerik kazand›rmaktad›r. Bu nedenle, Anayasan›n 174. maddesi, bafllang›c› ile 2. ve 24. maddelerinden ayr› düflünülemez ve onlar› tamamlay›c› niteliktedir. Ayr›ca, 174. maddede yer verilen ve Cumhuriyetin kurulufl y›llar›nda yeni rejimi oluflturmak amac›yla ç›kar›lan yasalar›n "ink›lap yasalar›" olarak an›lmalar›, bu yasalar›n Türk Devrimi ve Atatürk ‹lkelerinin gerçekleflme arac› oldu¤unu göstermektedir. Bundan da anlafl›lmaktad›r ki, laiklik, tüm anayasal kurallara egemen bir ilkedir. 262 Anayasa koyucu, Atatürk devrimlerinin temel felsefesinin önemini, devrim yasalar›n› 174. maddesi ile korumaya alarak vurgulamak istemifltir. Gerçekten, 1982 Anayasas›'n›n "‹nk›lap kanunlar›n›n korunmas›" bafll›kl› 174. maddesinin gerekçesinde, "Atatürk ink›laplar›n›n Atatürk'ün amaç olarak gösterdi¤i Bat› uygarl›k düzeyine var›fltaki önemleri tart›fl›lmayacak kadar aç›kt›r. Türk Milleti bu ink›laplar›n bilincine varm›fl ve onlarla ilgili de¤erlendirmelerini etraf›nda topland›¤› fikirler nüvesine katm›flt›r. Ancak zaman zaman Atatürk ink›laplar›n›n anlam›n› kavrayamayanlar›n belirdikleri görüldü¤ünden ink›laplar› Anayasan›n himayesine alan 1961 Anayasas›ndaki hükmün yeni Anayasada korunmas› yerinde görülmüfltür." denilerek, devrimlerin Anayasan›n korunmas›na al›nd›¤› belirtilmifltir. dd- Ülkemizde laik ö¤retime geçifl, Anayasan›n 174. maddesiyle korumaya al›nan 3 Mart 1924 günlü, 430 say›l› Ö¤retim Birli¤i Yasas› ile gerçeklefltirilmifltir. Bu Yasa ile, - Türkiye'deki tüm okullar, Milli E¤itim Bakanl›¤›'na ba¤lanm›fl, - fieriye ve Evkaf Bakanl›¤› ile vak›flarca yönetilen medreseler ve dini e¤itim veren okullar kapat›lm›fl, - Diyanet uzmanlar› yetifltirmek üzere ilahiyat fakültesi, imam ve hatip gibi din hizmetlerini yürüteceklerin yetifltirilmesi amac›yla okullar aç›lmas› için Milli E¤itim Bakanl›¤›'na görev ve yetki verilmifltir. Ö¤retim birli¤i ilkesinin amac›, akla ve bilime dayal› programlarla ça¤dafl uygarl›k hedefine yönlendirilmifl yurttafllar yaratmakt›r. ‹kili ö¤retim, yani bir yanda akla ve bilime öte yanda dinsel ö¤retiye dayal› ö¤retim toplumda ikili¤e yol açacak kaos ve karmafla yaratacakt›r. Bunun ça¤dafllaflma hedefine ve ulusal birli¤e zarar› aç›kt›r. Ö¤retim Birli¤i Yasas›n›n gerekçesinde, "Bir devletin genel e¤itim ve kültür politikas›nda ulusun düflünce ve duygu bütünlü¤ünü sa¤lamak için ö¤renim birli¤i en do¤ru, en bilimsel ve her yerde yarar› ve olumlulu¤u görülmüfl bir ilkedir. 1839 Gülhane Ferman›'ndan sonra aç›lan Kutlu Düzenleme (Tanzimat-› Hayriye) döneminde ö¤renim birli¤ine bafllanmak istenmiflse de, bunda baflar›l› olunamam›fl ve tam tersine bu alanda bir ikilik yarat›lm›flt›r. Bu ikilik e¤itim ve ö¤retim aç›s›ndan birçok olumsuz sonuç yaratm›flt›r. Bir ulus bireyleri, ancak bir e¤itim görebilir. Bir ülkede iki türlü e¤itim, iki türlü insan yetifltirir. Bu ise duygu, düflünce ve dayan›flma birli¤i amaçlar›n› tümüyle yok eder. Yasa önerimizin kabulü durumunda, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki her çeflit e¤itimö¤retim kurumlar›n›n ba¤lanacaklar› tek yer E¤itim Bakanl›¤› olacakt›r. Cumhuriyetin kültür politikas›ndan ve kültürümüzü duygu ve düflünce birli¤i içinde ilerletmekte görevli olan E¤itim Bakanl›¤›, müspet ve bütünleflmifl bir e¤itim politikas› uygulayacakt›r." denilerek, ö¤retim birli¤i ilkesinin önemi vurgulanm›fl ve temeli at›lm›flt›r. Ö¤retim birli¤i ilkesi, laik e¤itimin vazgeçilmez koflulu olarak laiklik ilkesinin önemli alanlar›ndan birini oluflturmaktad›r. Ö¤retim Birli¤i Yasas›nda, imam hatip yetifltirecek okullar›n kurulmas›n›n öngörülmesinin amac›, din kültürünü bilimsel ortamda edinmifl, ayd›n, toplumu bat›l inançtan kurtarabilecek din adamlar› yetifltirmektir. Bu amaç, imam hatip liselerinin imaml›k, hatiplik ve Kuran kursu ö¤reticili¤i gibi alanlardaki dini hizmetleri yerine getirmek amac›yla, ö¤rencileri bu mesle¤e haz›rlay›c› programlar çerçevesinde e¤itim ve ö¤retim verilmesi gerekti¤ini ortaya koymaktad›r. ee-1739 say›l› Milli E¤itim Temel Yasas›n›n 32. maddesinde, ö¤retim birli¤i ilkesine uygun olarak imam hatip liseleri, imaml›k, hatiplik ve Kuran kursu ö¤reticili¤i gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanlar› yetifltirmek üzere, Milli E¤itim Bakanl›¤›'nca aç›lan, ortaö¤retim sistemi içindeki ö¤retim kurumlar› olarak tan›mlanm›flt›r. Madde gerekçesinde, "‹mam-hatip okullar›, imaml›k ve hatiplik gibi din hizmetlerinin ifas› ile görevli kimseleri yetifltirmek 263 üzere aç›lan okullard›r. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 say›l› Tevhidi Tedrisat Kanunu, amaçlar› dolay›s›yla din ö¤retimine mecburi dersler aras›nda genifl ölçüde yer ve önem verilen bu okullar›n, Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan, 'ayr› mektepler' olarak aç›lmas›n› amirdir. Tevhidi Tedrisat Kanunu, Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteli¤ini koruma amac›n› güden bir konu olarak, Anayasan›n 153. maddesinde (1961 Anayasas›) yer alm›fl bulunmaktad›r. Bu defa 31. madde (32. madde olarak yasalaflt›), Tevhidi Tedrisat Kanununun ilgili maddesi hükmünü yerine getirmek, imam-hatip okullar›n›n milli e¤itim sistemi içindeki yerini aç›klamak ve sekiz y›ll›k temel e¤itime dayal› ve meslek icab› yaln›z erkek ö¤rencilere mahsus ayr› meslek okullar› oldu¤unu belirtmek amac›yla getirilmifltir. ‹mam-hatip okullar›n› bitirenler, bugün oldu¤u gibi, kendi alanlar›nda yüksekö¤renime geçebileceklerdir." denilmektedir. Gerekçeden de aç›kça anlafl›labilece¤i gibi, bu okullar, yaln›zca din adam› yetifltirilmesi için erkek ö¤rencilerin ö¤retim görmeleri ve bunlar›n da ortaö¤retim sonras›nda kendi alanlar›nda yüksekö¤renime devam edebilmeleri amac›yla kurulmufltur. Yap›lan incelemeler, sonraki düzenleme ve uygulamalarla imam hatip liselerinin amac›ndan sapt›r›ld›¤›n› göstermektedir. Geçen zaman içinde imam hatip liseleri, genel liselere alternatif ö¤retim kurumlar› durumuna getirilmifl, ikili e¤itim-ö¤retim sistemi yarat›larak e¤itim birli¤ine ve laiklik ilkesine ayk›r› düflecek önemli uygulamalar yap›lm›flt›r. ‹mam hatip liseleri ülkenin din adam› gereksinimini karfl›lamak amac›yla kurulduklar›na göre, bu liselerin hem okul hem ö¤renci say›s› olarak ülke gereksiniminin gerektirdi¤i düzeyde tutulmas› ö¤retim birli¤i ve laiklik ilkelerine uygun düflecektir. ff-Türk milli e¤itiminin genel amac›, Türk Ulusu'nun tüm bireylerini, Atatürk ilke ve devrimlerine ve Anayasada anlat›m›n› bulan Atatürk Milliyetçili¤i'ne ba¤l›, Anayasan›n bafllang›c›nda belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karfl› görev ve sorumluluklar›n› bilen ve bunlar› yaflam›nda uygulayan yurttafllar olarak yetifltirmektir. Yasa koyucu, kifliler yönünden hak, devlet yönünden ödev olan ö¤renim ve ö¤retim hakk›n› düzenlerken, toplumun gereksinim duydu¤u insan gücünün yetifltirilmesi, böylece, toplumsal, ekonomik ve kültürel kalk›nman›n sa¤lanmas› gibi hususlar› gözetmek zorundad›r. Türkiye'de laikli¤in, siyasal, toplumsal ve ekonomik geliflmelere ve bu geliflmelere öncülük edecek e¤itim seferberli¤ine dayal› olarak yerlefltirilmesi öngörülmüfltür. E¤itimin siyasal ve toplumsal bilinçlenme ile bu bilinçlenmeye öncülük yapabilmesi için ö¤retim birli¤i ilkesine ba¤l› kal›nmas› zorunludur. Tersi durumda, ö¤retim birli¤i ilkesi uyar›nca kapat›lan okullar›n yerine yenileri aç›lm›fl olacakt›r. Bunun d›fl›na ç›k›larak, imam hatip liselerinin genel lise statüsüne yükseltilmesi ya da bu liseleri bitirenlerin genel liseleri bitirenler gibi yüksekö¤retim hakk›ndan yararlanmas›n›n sa¤lanmas›, e¤itimin laikleflmesini amaçlayan ö¤retim birli¤i ilkesiyle, laiklik ilkesiyle, demokratik, laik, eflitlikçi, adil, ifllevsel ve bilimsel temellere dayal› e¤itim anlay›fl›yla, k›saca Anayasan›n Atatürk ilke ve devrimlerini temel alan ruhuyla ba¤daflmamaktad›r. B- 2547 say›l› Yasan›n 45. maddesinin incelenen Yasan›n 5. maddesiyle de¤ifltirilen (a) f›kras›n›n son bendinde, yüksekö¤retim kurumlar›na giriflle ilgili di¤er usul ve esaslar›n, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Yüksekö¤retim Kurulu'nca birlikte ç›kar›lacak yönetmelikle düzenlenece¤i kurala ba¤lanm›flt›r. Anayasan›n 131. maddesinde, yüksekö¤retim kurumlar›n›n ö¤retimini planlamak, düzenlemek, yönetmek ve denetlemek amac› ile Yüksekö¤retim Kurulu kurulaca¤› belirtilmifltir. Bu kuraldaki Yüksekö¤retim Kurulu'nun kurulufl amac›n›n ö¤eleri, ayn› zamanda Kurulun görev ve yetki alan›n› da belirlemektedir. Buna göre, yüksekö¤retimin planlanmas›, düzenlenmesi, yönetilmesi ve 264 denetlenmesi yetkisi Yüksekö¤retim Kurulu'na verilmifltir. Bu yetki, yüksekö¤retim alan›n›n düzenlenmesine iliflkin yönetsel düzenleyici ifllemleri de kapsamaktad›r. Oysa, incelenen Yasan›n yukar›da belirtilen kural›nda, yüksekö¤retim kurumlar›na giriflle ilgili di¤er usul ve esaslar›n bir yönetmelikle düzenlenmesi ve bu yönetmeli¤in Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Yüksekö¤retim Kurulu'nca birlikte ç›kar›lmas› öngörülmektedir. Böylece, yüksekö¤retim alan›nda yap›lacak bir yönetmelikte Yüksekö¤retim Kurulu yan›nda Milli E¤itim Bakanl›¤› da efl düzeyde yetkili k›l›nmaktad›r ki, bu durum Anayasan›n 131. maddesi ile ba¤daflmamaktad›r." 265 SEÇ‹LM‹fi KAYNAKÇA Akflit, Bahattin (1991), "Islamic Education in Turkey: Medrese Reform in Late Ottoman Times and Imam Hatip Schools in the Republic", R. L. Tapper (ed), Islam in ModernTurkey, London: IB Tauris, s.145-170. Akflit Bahattin, Coflkun Mustafa Kemal (2004), "Türkiye'nin Modernleflmesi Ba¤lam›nda ‹mam Hatip Okullar›", Modern Türkiye'de Siyasi Düflünce-6, ‹slamc›l›k, (der: Yasin Aktay), ‹letiflim, ‹stanbul. Altunsaray, Musa (2000), ‹mam Hatip Liseleri Talebi (‹stemi) Etkileyen Etmenler (Ankara ‹li Örne¤i) Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara. Ayhan, Halis (1999), Türkiye'de Din E¤itimi, Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Vakf› Yay›nlar›, ‹stanbul. Balo¤lu, Zekai (1990), E¤itim Raporu, TÜS‹AD Yay›nlar›, ‹stanbul. Coflkun, Mustafa Kemal (1999), Comparative Study of Secondary Schools in Turkey, Example of Imam Hatip Schools, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, ODTÜ, Ankara. Ensar Vakf› (1995), Kuruluflunun 43. Y›l›nda ‹mam Hatip Liseleri, Ensar Neflriyat, ‹stanbul. ‹FAV (1997), Genel Ö¤retim ‹çinde Din E¤itimi ve Ö¤retimi 1, Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi Vakf› Yay›nlar›, ‹stanbul. Koçer, Hasan Ali (1992) Türkiye'de Modern E¤itimin Do¤uflu ve Geliflimi, MEB Yay›nlar›, ‹stanbul. Mardin, fierif (1992), Din ve ‹deoloji, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul. Milli E¤itim Bakanl›¤› (2004), 2547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanunu Tasar›s› ve Bilinmesi Gereken Gerçekler, Ankara. O¤uz Orhan, Oktay Ayla, Ayhan Halis (2001) 21. Yüzy›lda E¤itim ve Türk E¤itim Sistemi, Sedar Yay›nc›l›k, ‹stanbul. ÖSYM (1991-2003) Ortaö¤retim Kurumlar›na Göre Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme S›nav› Sonuçlar›, ÖSYM Yay›nlar›, Ankara. ÖSYM (2001-3) Yüksek Ö¤retime Giriflte Okul Türü ve Ö¤renim Durumuna Göre Baflvuran - Yerleflen Aday Say›lar›, ÖSYM Yay›nlar›, Ankara. Pak, Soon Yorg (2002), At the Crossroad of Secularism and Islamism, Yay›nlanmam›fl Doktora Tezi, University of Wisconsin, Madison. Reed, Howard (1991) Türkiye'nin Yeni ‹mam Hatip Okullar›, Osmanl› Devleti ve ‹slamiyet, ‹z Yay›nc›l›k, ‹stanbul. Sarpkaya, Ruhi (1998), Atatürk'ün E¤itim Politikas›nda Tevhid-i Tedrisat›n (Ö¤retim Birli¤i) Yeri ve 1950 266 Sonras› Uygulamalar›n Sonuçlar›, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, ‹zmir. fiimflek, Ali (1999), Türkiye'de Mesleki ve Teknik E¤itimin Yeniden Yap›lanmas›, TÜS‹AD Yay›nlar›, ‹stanbul. Türkiye Diyanet Vakf› (1997), Her Yönüyle Tevfik ‹leri, Türkiye Diyanet Vakf› Yay›nlar›, Ankara. Türkiye Gönüllü Teflekküller Vakf› 8. ‹stiflare Toplant›s› (2002), Demokratik Hukuk Devletinde Din ve Vicdan Hürriyeti, Ensar Vakf› yay›nlar›, ‹stanbul. Türkmen (Gül), Emine (1998) ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Beklenti ve Sorunlar›, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Uluda¤ Ünivesitesi, Bursa. Ünlü, Y›ld›z (1999), ‹mam Hatip Lisesi Ö¤rencilerinin Beklenti ve Sorunlar›, Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Uluda¤ Ünivesitesi, Bursa. Ünsür, Ahmet (1995) Kuruluflundan Günümüze ‹mam Hatip Liseleri, ÖNDER Yay›nlar›, ‹stanbul. 267 YAZARLAR HAKKINDA RUfiEN ÇAKIR 25 Ocak 1962 Hopa do¤umlu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. 1985 y›l›nda Nokta Dergisi'nde gazetecili¤e bafllad›. S›ras›yla Tempo, Cumhuriyet, Milliyet, CNN Türk ve NTV'de çal›flt›. Halen Vatan Gazetesi'nde çal›fl›yor ve Metis Yay›nlar›'nda Siyahbeyaz güncel kitaplar dizisi yöneticili¤i yap›yor. Çak›r ayn› zamanda, TESEV'de Demokrasi, Sivil Toplum ve ‹slam Dünyas› Program› Direktörüdür. Ruflen Çak›r’›n eserleri aras›nda Ayet ve Slogan, Türkiye'de ‹slami Oluflumlar (1990); Vatan Millet Pragmatizm, Türk Sa¤›nda ‹deoloji ve Politika (H›d›r Göktafl ile birlikte-1991); Resmi Tarih Sivil Aray›fl, Sosyal Demokratlarda ‹deoloji ve Politika (H›d›r Göktafl ile birlikte- 1991); Sol Kemalizme Bak›yor (Levent Cinemre ile birlikte- 1992); Ne fieriat Ne Demokrasi, RP'yi Anlamak (1994); Hatemi'nin ‹ran› (Sami O¤uz ile birlikte- 2000);. Direnifl ve ‹taat, ‹ki ‹ktidar Aras›nda ‹slamc› Kad›n (2000); Derin Hizbullah, ‹slamc› fiiddetin Gelece¤i (2001); Recep Tayyip Erdo¤an, Bir Dönüflüm Öyküsü, (Fehmi Çalmuk ile birlikte- 2001); Nereye Gitti Bu Ülkücüler (2003) bulunmaktad›r. Frans›zca ve ‹ngilizce bilen Çak›r, yurtiçi ve d›fl›nda çok say›da konferansa kat›ld›. Marmara Üniversitesi Frans›zca Kamu Yönetimi Bölümünde "Ça¤dafl ‹slami Siyasi Düflünce ve Türkiye", Buffalo New York Devlet Üniversitesi'nde "‹slam, Demokrasi ve Sivil Toplum" dersleri verdi. ‹RFAN BOZAN 1970 y›l›nda Almanya’da do¤du. ‹TÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi mezunu. 1996 y›l›nda gazetecili¤e bafllad›. Radikal Gazetesi ve CNN Türk’de muhabirlik yapt›. BALKAN TALU 1978’de ‹stanbul’da do¤du. Özel Bilfen Lisesi’nin ard›ndan Bilgi Üniversitesi Medya ve ‹letiflim Sistemleri bölümünden mezun oldu. Hürriyet Gösteri dergisi ve Radikal Gazetesi’nde çal›flt›. Balkan Talu flu an Nokta dergisinde çal›fl›yor. 268