kadınlara özel cami

Transkript

kadınlara özel cami
Türkiye’de bir ilk Bakırköy’de gerçekleştirilmek isteniyor
KADINLARA ÖZEL CAMİ
1900’lü yılların başında 1. Dünya Savaşı’ndan kaçarak Florya ve
Yeşilköy’e yerleşen azınlıklar ve Yunanistan’dan göç ile gelen
Rumlar tarafından kilise olarak kullanılan, 1923 yılından sonra
ise minare eklenerek bir süre cami olarak ibadete açılan, 1989
yılında Şenlikköy Merkez Cami’nin yapılmasından sonra ise atıl
olarak kalan tarihi binanın kadınların kullanımına özel cami
yapılmak istenmesi vatandaşlar tarafından tepki çekiyor.
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun: “Şu an kesin olan, o tarihi
binanın tamamen cami olarak ihya edilecek, tamir edilecek
olmasıdır. Kadınların cuma namazlarını, bayram namazlarını ve
vakit namazlarını kılabileceği, kadınlara yönelik bir cami
yapacağız. Belki imamını da kadın yapacağız. Bu Türkiye’de ilk lerden birisi olacak.” dedi.
( Yazısı 15. sayfada )
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
19
a
Ya þ ý n d
Bakýrköy’de
1
Numara
ATAKÖY
SAYI: 206
TEMMUZ 2011
FİYAT: 2 TL
Akvaryum açıldı!
D Ü N YA N I N E N B Ü Y Ü Ğ Ü A M A Y E R S E Ç İ M İ YA N L I Ş . . .
( Yazısı 31. sayfada )
Bakırköy Belediyesi CHP’li Meclis üyesi Ali Kenan Kır
TÜKETİCİLER DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ
Merkezi Bakırköy’de bulunan ve 1995 yılında kurulan
Tüketiciler Derneği’nin, Genel Başkanlığı’na seçilen Ali
Kenan Kır, derneğin faaliyetleri ve başkanlık döneminde
gerçekleştirmek istediği projeleri gazetemize anlattı.
Tüketiciler Derneği’nin kurucusu ve Onursal Başkan’ı olan
Engin
Başaran'dan
görevi teslim
alan Kır,
"Engin
Başaran'ın çok
yükseğe
taşıdığı
bayrağı aynı
seviyede
tutmak için
arkadaşlarımla
birlikte var
gücümle
çalışacağım"
dedi.
( Yazısı 16. sayfada )
3
SİBEL CAN NOSSA COSTA’da
Son şarkılarıyla herkesin
beğenisini kazanan ünlü
sanatçı Sibel Can, 'Yazlık
Günay' olarak kabul edilen,
Nossa Costa'ya transfer oldu.
İstanbul'un karmaşasından
uzak, fakat tam şehir ortasında
yer alan Nossa Costa, ilk açılış
gecesinde tıklım tıklım doluydu.
Üç tarafı denizle çevrili bir
yarımada konumunda olan
Nossa Costa içinde her masası
deniz manzaralı dünya
mutfağından seçkin örnekler
sunan restaurantı, By Balıkçı
360, muhteşem havuzu, barı
ve Marina Cafe'siyle alternatifi
olmayan bir mekan olarak
İstanbullular’a kapılarını açtı.
Ataköy Marina'ya yeni açılarak
orayı hareketlendiren Nossa
Costa, sahnesinde ilk olarak
Sibel Can'ı ağırladı. İstanbul'da
Özcan Atamer
e-mail
[email protected]
YEREL MEDYA... BİRİLERİ..
alternatifi bulunmayan mekanda
Sibel Can, 'Derin mavi sular' ve
'Yazın müjdecisi' adını verdiği iki
elbisesiyle muhteşem bir konser
verdi. Nur Yerlitaş imzalı
kostümlerinde Sibel Can,
güzelliği ile göz doldurdu. “Yazın
geldiğini bugün anladım. Günay
ambiyansını yazlık mekanda
yakalamak muhteşem oldu”
diyen Sibel Can, gece boyunca
bir an olsun yerinde durmadı.
Hançer adlı şarkısının klibi için
Kenan Doğulu ile Bodrum'da
kamera karşısına geçen Sibel
Can, sahneden “Kendimi yazlık
bir beldede hissettim bu akşam.
Denizin hemen üstünde şarkı
söylemek de dinlemek de çok
keyifli” dedi.
Pil Toplama Kampanyası’nda
MUHİTTİN ÜSTÜNDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU BİRİNCİ OLDU
Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma
Müdürülüğü tarafından düzenlenen
“Atık Pil Toplama Kampanyası”nda
Ataköy Muhittin Üstündağ İlköğretim
Okulu birinciliği
elde etti.
Atık Pil Toplama
Kampayası’nda
üst üste 2
Birincilik elde
eden Muhittin
Üstündağ
İlköğretim Okulu
öğrencileri bu yıl
topladıkları 390
kg atık pil ile
çevreye en duyarlı
okul olduklarını
bir kez daha
kanıtladılar.
Öğrencilerinin
çevreye duyarlı
olmasının
kendilerini çok
mutlu ettiğini
ifade eden okul
müdürü Gülseren
Hızarcıoğlu,
başarılarında
AYIN YAZISI
katkısı olan başta çevre kulübü
öğretmenlerine ve çevre gönüllüsü tüm
öğrenci ve velilere teşekkür etti.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu her kesimle biraraya gelerek
sohbetler düzenliyor, her kesimin sorunlarını dinliyor, çözüm
önerilerinde bulunuyor...
Geçtiğimiz günlerde bazı Yerel Medya sorumlularıyla birlikte
sabah kahvaltısında buluştuk. Kahvaltıya katılanlar Yerel Medya
ile ilgili sıkıntılarını ve görev sırasında karşılaştıkları zorlukları dile
getirdiler. Söz sırası bana geldiğinde aynen şunları söyledim:
“Bugüne kadar gelmiş geçmiş ve halen de görevde bulunan
hükümetler Yerel Medya’nın bırakın sorunlarıyla ilgilenmeyi,
yürürlükteki yayıncılıkla ilgili hiçbir yasanın uygulanıp
uygulanmadığını dahi kontrol etmediler. Dolayısıyla Yerel Medya
toplumun gözünde arada bir yayınlanan, özellikle seçim
zamanları sayıları artan, bir gün göklere çıkardıkları kişi veya
kurumları ertesi sayılarında yerden yere vuran güvenilirliği
olmayan yayın organları olarak görüyorlar. Bu arada mevcut
yasalara uyan gazeteciliğin tüm etik kurallarını dikkate alarak
yayın yapan, Türkiye genelinde sayıları çok az olan Yerel Medya
kuruluşları da aynı kefeye konuyor. Benim en büyük şikayetim bu.
Bu şikayetimi yıllardır her kesime ve özellikle bizi yönetenlere
iletiyorum. Ancak bu konuda sorumlu olanların hiçbir şey
yapmadıklarını görüyorum.
Gelişmiş ülkelerde Yerel Medya, Ulusal Medya’nın önündedir.
Çünkü halk sorunlarını, sevinç ve üzüntülerini Yerel Medya
vasıtasıyla dile getiriyorlar. Yönetenler de burada çıkan haberlerin
üzerine giderek gerekeni yapıyorlar.
Türkiye’de ise tam tersi oluyor. Yerel Medya için genelde çifte
standart uygulanıyor. Adliye, polis, kaymakamlık, valilik, devlet
kurumlarında Ulusal Medya kimliği ile gidenler ile Yerel Medya
kimliği ile gidenler arasında ayrımcılık yapılıyor. Bunun tek nedeni
sapla samanın birbirine karıştırılması. Yani sayıları çok az da olsa
tüm kurallara uyarak yayın yapanlarla hiçbir kurala uymadan
canları istediği zaman yayın yapanlara aynı gözle bakılıyor. İşte
devlete burada görev düşüyor. Hükümetler yasaları uygulasa,
gerekli kontrolleri yapsa her önüne gelen gazete ve dergi
çıkaramayacağı için Yerel Medya da ciddi bir saygınlık kazanacak.
Her zaman verdiğim bir örneği tekrarlamak istiyorum. Bir berber
dükkanı açabilmek için 17 ayrı yerden imza (onay) almanız
gerekiyor. Gazete ve dergi çıkarmak için ise eskiden vilayete,
şimdi de savcılığa dilekçe veriliyor. Bu dilekçenin de verilişinin
nedeni aynı isimde bir yayın organının olup olmadığının tespiti...
Aslında bazıları için bu da farketmiyor. 20 yıldır hiç aksatmadan
yayın hayatını sürdüren Ataköy Gazetesi’nin karşısına “Öz
Ataköy” veya “Yeşil Ataköy” isimli bir yayın organı çıkarsa hiç
şaşırmayacağım. Dolayısıyla sizden ricam Yerel Medya yayıncılığı
ile ilgili tüm yasal zorunlulukları uygulamanızdır. İşte o zaman
sapla saman birbirine karıştırılmayacaktır.
Bölgemizde de genelde bazı işadamlarımız veya sonradan
işadamı olanlar özellikle Yerel Medya’yı, verdikleri üç kuruşluk
ilan için kendi yayın organları gibi görüyorlar. Kamuyu yakından
ilgilendiren, sahipleri oldukları kuruluşlar ile ilgili gerçekleri
yansıtan haber yaptığınız zaman ilk işleri ilanlarını kesmek oluyor.
Onlar da sapla samanı karıştırıyorlar. Zannediyorlar ki onların
verdikleri 800 TL’lik tam sayfa renkli ilanla bu gazete ayakta
duruyor.
“Bu birilerine son bir hatırlatma; Bu gazete bugüne kadar
hukuksuzlukla savaş verdi. Bundan sonra da çizgisini bozmadan
yayın hayatına devam edecek... İlanınız sizin olsun”
5
“Mavi Kapaklar Engellilere Tekerlekli Sandalyeye Dönüşüyor Kampanyası”
MAVİ KAPAKLAR 15 ENGELLİYE TEKERLEKLİ SANDALYE OLARAK DÖNDÜ
Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen
“Dünya Çevre Günü ve Haftası” etkinlikleri
kapsamında Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve
Kontrol Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Mavi Kapaklar
Engellilere Tekerlekli Sandalyeye Dönüşüyor
Kampanyası” sonucu alınan 15 tekerlekli sandalye Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin
belirlediği engellilere teslim edildi.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Yervant
Özuzun, Turgay Akabal, Güngör Gün, İlçe Milli
Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Türkiye Omurilik
Felçlileri Derneği Başkanı Ramazan Baş’ın da
katıldığı etkinlikle 15 omurilik felçlisi tekerlekli
sandalyesine kavuştu.
toplanması, bitkisel atık yağların toplanması,
atık pillerin toplanması, ömrünü tamamlamış
lastiklerin toplanması, doğada çözünürlüğü
400 yıla kadar varan plastik poşetlerin
kullanımının yasaklanması yaptığımız
Ayrıca “Dünya Çevre Günü ve Haftası”
etkinlikleri çerçevesinde ilköğretim okulu
öğrencilerinin dans gösterileri, halk oyunları
gösterileri ve temiz çevre yürüyüşü de yapıldı.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant
Özuzun, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen’in mesajını da okudu. Belediye Başkanı Ateş
Ünal Erzen mesajında, “ Son elli yılda doğayı
alabildiğince kirlettik. Fakat biz Bakırköy Belediyesi
olarak çevre kirliliğinin önlenebilmesi için
elimizden geleni yapıyoruz. Ambalaj atıklarının
geri dönüşümünü sağlamak,tıbbi atıkların
toplanması, elektrikli ve elektronik eşyaların
çalışmalardan bazılarıdır. Unutmayalım biz
doğayı korudukça doğa da bizi korur.” ifadelerine
yer verdi.
Öte yandan Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve
Kontrol Müdürlüğü tarafından yürütülen mavi
kapak toplama kampanyası yıl sonuna kadar sürecek.
Liseler Arası Bowling Turnuvası şampiyonu
YAHYA KEMAL BEYATLI ANADOLU LİSESİ
Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla
İlişkiler Müdürlüğü ve Carousel Bowling
işbirliği, Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’nün katkıları ile düzenlenen
Bakırköy genelindeki resmi liselerin 12.
sınıflarından takımların katıldığı “Liseler
Arası Bowling Turnuvası“nı Yahya Kemal
Beyatlı Anadolu Lisesi kazandı.
Carousel Bowling Salonu’nda yapılan
turnuva sonucunda takım yarışmalarında
Yahya Kemal Beyatlı Anadolu Lisesi’nin
ardından ikinciliği Bakırköy Lisesi,
üçüncülüğü de Nükhet Ercan Lisesi
kazandı. Bireysel yarışmada ise
bayanlarda, birinci Elif Güneş, ikinci Sale
Hayrioğlu, üçüncü ise Sibel Turgut oldu.
Erkeklerde ise; birinciliği Bahadır Hançelik
elde etti. Barış Pekmezci’nin ikinci olduğu
erkekler kategorisinde üçüncü sırayı ise
Anılcan Cebeci aldı.
Resmi liselerin son sınıflarında okuyan
öğrencilerin moral ve motivasyonunu
arttırmak amacıyla turnuvanın
düzenlendiğini belirten Bakırköy
Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler
Müdürü Ruhsan Tezkan, “Bakırköy
Belediyesi tarafından uygulanan Bakkart
ve Genç Bakkart projelerine üye
vatandaşlarımıza çeşitli sosyal ve kültürel
faaliyetlerimiz oluyor. Bu bağlamda da
Bakkart ve Genç Bakkartlı, ilçemizde bulunan resmi okullarda okuyan lise son sınıf
öğrencilerimizi hem yeni bir spor dalıyla
tanıştırmak hem de moral ve
motivasyonlarını artırmak için Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz’ün de
katkılarıyla Bowling Turnuvası düzenledik.
Okul takımları 2 kız ve 2 erkek öğrenciden
oluştu. Dereceye giren öğrencilerimize
madalya ve çeşitli ödüller verildi” dedi.
7
ATA K Ö Y C U M H U R İ Y E T A N A D O L U L İ S E S İ ’ N D E
O R G A N İ K TA R I M Ş E N L İ Ğ İ
Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi 9/A sınıfı
öğrencileri tarafından hazırlanan proje ile patlıcan,
biber domates, çilek, salatalık, fesleğen, marul,
maydanoz gibi bitkiler öğrenciler tarafından kendi
elleriyle yetiştirililerek bir şenlik havasında okul
öğrencilerine sunuldu.
Biyoloji Öğretmeni Melek Bilgen Özdem ve 9/A
sınıfı öğrencileri 2 ay önce bitkilerin tohumdan
yetiştirilmesi üzerine aşılanmış tohumları
yetiştirmeye başlayarak, tohumun gelişim evrelerini
incelediler. Bir şenlik havasında geçen projede
canlı müzik dinletisi yapıldı. Öğrenciler ve
öğretmenler yetiştirilen meyveleri tattılar. Ayrıca
okul öğrencilerine GDO’suz ve hormonsuz ürünler
hakkında bilgiler verildi.
9/A sınıfı Biyoloji Öğretmeni Bilgen Özdem,
gerçekleştirilen proje ile ilgili öğrencilerin bitkilerin,
sevgiyle yetiştirilmesi gerektiğini uygulayarak
öğrendiklerini belirtti.
(Arzu BERATOĞLU)
MÜFTÜLÜK ÇALIŞANLARI KAHVALTILI SOHBET TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, Bakırköy’de görev yapan müftülük
çalışanları ile kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi.
Bakırköy’ün çeşitli mahallelerinde bulunan camilerde görev yapan
müftülük çalışanları ve ailelerinin katıldığı kahvaltılı sohbet
toplantısı Kartaltepe Parkı’nda gerçekleştirildi.
Kahvaltının ardından Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun ve müftülük
çalışanları, yapılacak hizmetlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi
hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, müftülük bünyesinde
gerçekleştirilen aylık toplantıların havaların ısınmasıyla birlikte
açık havada düzenlendiğini belirterek, “Bu bizim aylık genel
toplantımız. Biz toplantılarımızı havaların ısınmasıyla birlikte
genelde böyle mekanlarda yapmaya çalışıyoruz. Görevlilerimiz
hem açık havada sohbet imkanı buluyorlar, hem de bir kahvaltı
veriyoruz. Toplantımızda; teşkilat, başkanlık, il müftülüğü ve ilçe
müftülüğünün emirleri, koordineleri, talimatları doğrultusunda
görevlilere vereceğimiz mesajlar ve hizmetleri nasıl daha
iyileştirebiliriz, geliştirebiliriz, bunları konuşuyoruz” dedi.
Uzun, yakın zamanda müftülük bünyesinde yapılacak olan
çalışmalara da değinerek olası bir deprem ve yangına karşı cami
görevlilerini eğiteceklerini ayrıca camilerin minaresinde bulunan
hoparlör ve baz istasyonlarının dışarıdan görünmeyecek şekilde
gizlemeye alınacağını ve bu uygulamanın Bakırköy’den
başlayarak diğer ilçelere yansıyacağını söyledi.
9
Olivium Genel Müdür Asistanı ve Perakende Verimlilik Sorumlusu Burçe Çalış:
“365 GÜN KALİTENİN UYGUN FİYATLA BULUŞTUĞU TEK MERKEZ OLİVİUM’DUR”
1 Nisan 2000’de İstanbul’un ilk, Türkiye’nin ise en büyük outlet
alışveriş merkezi olarak kapılarını açan Olivium Alışveriş Merkezi,
sahip olduğu markalar ve bulunduğu semtin tarihiyle örtüşen
mimari yapısıyla Zeytinburnu’n parlayan yıldızı olurken,
müşterilerini kazançlı alışverişle tanıştırarak bulunduğu bölgenin
kalkınması için birçok sosyal kültürel organizasyona
imza attı.
Olivium Alışveriş Merkezi’nde danışma
personeli olarak göreve başlayan, daha
sonra santral operatörü, grafik –
tasarım, Reklam Tanıtım
Sorumlusu ve Aralık 2008’den bu
yana da Genel Müdür Asistanlığı ve
Perakende Verimlilik
Sorumlusu olarak alışveriş
merkezinin her kademesinde
görev alan ve Olivium’un
yakaladığı başarının en
önemli mimarlarından olan
Burçe Çalış ile AVM’deki
çalışma sistemi, özel ve
sosyal hayatı ile AVM
sektörüne dair bir çok
konuda konuştuk.
Kendinizden bahseder
misiniz?
1981 İstanbul
doğumluyum.Trakya
Üniversitesi Gıda Bölümü
mezunuyum. Mart 2003 yılında
danışma personeli olarak göreve
başladım. Santral operatörü, grafik
– tasarım, Reklam Tanıtım sorumlusu ve
Aralık 2008’den bu yana Genel Müdür
Asistanlığı ve Perakende Verimlilik Sorumlusu
olarak görevime devam etmekteyim.
İşinizden bahseder misiniz?
Görev tanımım; Genel Müdür Asistanı ve Perakende Verimlilik
Sorumlusu. Genel Müdür Asistanlığı’nın yanısıra, alışveriş
merkezin geneli ve kiracıya özgü sektörel bazda yıllık,
aylık,haftalık ve günlük olarak durum analizlerini raporlamak,
yabancı ziyaretçilerin alışveriş merkezine çekimini sağlamak,
yönetim içi haberleşmeleri sağlamak ve benzeri.
Çalışma saatleriniz
nelerdir?
Alışveriş Merkezleri 7
gün 10:00 – 22:00
saatleri arasında ( bazı
dönemlerde kapanış
saatleri 23:00 - 00:00
arası değişebilir)
hizmet
vermektedir.Yönetim
çalışanlarının prensipte
çalışma saatleri
haftanın 6 günü 09:00
– 18:00 arası olsa da,
alışveriş merkezinin
yoğunluğuna göre değişiklik göstermektedir.
Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?
Olivium, 2000 yılında İstanbul’un ilk “Outlet Center’ı olarak
hizmete açıldı. Her zaman ‘ilk’lere imza atan, ödüllü – ödülsüz bir
çok başarılı işlerle adını duyuran ve 11 yıl boyunca bunu
sürdürmeye devam eden birbirinden değerli profesyonel
yöneticiler ve ekiplerle çalışma imkanım oldu. İşim ile ilgili çok
şanslı olduğumu düşünüyorum. Sektörün en başarılı, en iyi
yöneticileri arasında sayılan, perakende ve AVM sektöründe
uzmanlaşmış, sektör ile ilgili en doğru bilgileri öğrendiğim,
deneyimlerinden yararlandığım ve onlardan hâlâ öğreneceğim
çok şey olduğunu bildiğim, her zaman sevgimin ve saygımın
sonsuz olacağı, son derece önemli iki yönetici ile
çalıştım/çalışıyorum. Sn. Murat İzci ve Sn.Aytaç Özçiçek.
Olivium Outlet Center olarak Sosyal sorumluluk
projelerine verdiğiniz önem ne durumda?
Olivium Outlet Center olarak her zaman sosyal
sorumluluk projelerine önem verdik. 2003 yılında
İclal Aydın önderliği ile başlatılan “Anneden
Anneye Gönülden Gönüle” Yardım
Kampanyası ile 0-6 yaş arası çocukların
ihtiyaç duyabileceği her türlü giyim,
ayakkabı,
oyuncak,
çocuk bezi v.b.
ürünlerin toplanarak ihtiyaç sahiplerine dağıltılması, orta alana
kurulan basket potası ile gelirin çeşitli dernekler ile paylaşıldığı
“3’te 2 yap” kampanyası, 2006 yılında kurulan Türkiye’nin en
yüksek tırmanma duvarı ile AYDER (Alternatif Yaşam Derneği )
ile çalışılması, 2005 ve 2007 yıllarında çeşitli dernekler yararına
düzenlenen “Yardım Platformu Konserleri”, Zeytinburnu Zihinsel
Özürlüler Derneği yararına her hafta düzenlenen
“Çarşamba Nöbeti”, 2010 -2011 yılları arasında
düzenlenen Sokak Hayvanları Derneği yararına ve
eski manken Yusuf Azuz adına düzenlenen Nostalji
Moda Günleri 1 -2, TÜREV ( Türkiye Engelliler
Vakfı) yararına düzenlenen “Yılın En İyileri” ödül
töreni örnek gösterilebilir. Halen devam etmekte
olan sosyal sorumluluk projelerimizden biri de;
“1011 Engeli kaldıran Altın Kalpler” projesi ile 100
tekerlekli sandalye, 50 işitme cihazı ve 50 kör
bastonu ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır. ICSC
(International Council of Shopping Centers)
Uluslararası Alışveriş Merkezleri’nin düzenlediği
yarışmada , 2005 yılında Avrupa Jean Louis Solal
Pazarlama Ödülü PR (Halkla İlişkiler) dalında
“Çarşamba Nöbeti” isimli etkinliğimiz ile 2006 yılında ise
“Yardım Platformu” ile özel başarı ödüllerini kazandık.
Olivium Avm’yi diğer Avm’lerden ayıran en önemli farklar
nelerdir? Diğer şirketler ile rekabet ortamında müşterilerinizi
sadık kılabilmek için neler yapıyorsunuz?
Olivium, dünya markalarının fabrika satış mağazalarını bir araya
toplayarak 365 gün boyunca kalitenin uygun fiyatla satışa
sunulduğu, modern mimari yapısıyla alışveriş merkezi içine giren
gün ışığı ile açık hava hissinin yaratıldığı, konforun ve güvenliğin
öncelikli olduğu, her yaş grubunun ihtiyaçlarını karşılayabilen bir
alışveriş merkezidir. 6 salondan oluşan sineması, 16 hatlı bowling’i, 766 metrekarelik çocuk oyun alanı ve 19 metre
yüksekliğinde Türkiye’nin en yüksek Tırmanma Duvarı ile
alışveriş ve eğlenceyi bir arada sunuyoruz. 2000 yılından bu yana
devam eden “Çarşamba Nöbeti” ile sinemadan tiyatroya,
yazarlardan sporculara kadar her sektörden ünlü simaları davet
ederek müşterilerimizle buluşturuyor, onlarla sohbet etme imkânı
sağlıyoruz. Hafta sonları yapılan “Çocuk Kulübü “ etkinliklerimiz
ile minik ziyaretçilerimize eğlence ile birlikte eğitim, gelişim,
paylaşımlar yaşamaları sağlanıyor.
Müşteri memnuniyetini arttırmak için ne tür faaliyetlerde
bulunuyorsunuz?
Sloganımız her zaman “365 gün boyunca kalitenin
uygun fiyatla buluşturduğu merkez” Nisan 2010
yılından bu yana sürdürdüğümüz “Salı Pazarı”
etkinliği ile ulusal ve uluslar arası markaların
uygun fiyatlarıyla satışı sağlanıyor. Mağazalar, ön
cephelerine kalitelerinden ödün vermedikleri ürünlerini çok çok uygun fiyatla müşterilerimize
sunuyor. Ayrıca yine müşterilerimiz için, aylık
hazırlanan “Olivium Gazetesi” ile o ayın en uygun
fiyatlı ürünlerini seçip, yayınlıyoruz. Zeytinburnu
ve Bakırköy başta olmak üzere, Yeşilköy,
Yeşilyurt, Florya, Haznedar, Tozkoparan,
Güngören, Yenibosna, Şirinevler, Şehremini, Koca
Mustafa Paşa, Fatih ve Laleli bölgelerine ücretsiz
dağıtım yapıyoruz.
Bir ziyaretçi bir avm’de en çok nelerin iyi
olmasını tercih eder?
Alışveriş merkezinde çalışan olarak görevimiz ne
olursa olsun hepimiz birer tüketiciyiz. Bir alışveriş
merkezinde; ulusal ve uluslar arası markaları bir
arada görmek,
ulaşımın kolay ve
sorunsuz olmasını,
merkez içerisinde tüm
ihtiyaçların karşılanabileceği
noktaları bulmak (terzi, kuru
temizleme, oto yıkama, sinema,
kitap, ATM/Banka gibi), temiz ve
güvenli ortamda rahatça
dolaşmak, temel ihtiyaçları
dışında yine de bütçesini fazla
sarsmayacak kadar çok alışveriş
yapmak ister. Bir ziyaretçi
“Alışveriş merkezine neden gelir?
, Nelere dikkat eder? , Neleri
görmek ister?, Tekrar ziyarete
gelmeyi neler düşündürür?” ve benzeri soruları ilk önce
kendimize soruyoruz, tartışıyoruz.Cevaplara göre eksiğimizi veya
daha fazla ön plana çıkartmamız gereken yönlerimizi görüyoruz.
Zaman içerisinde her şey çok çabuk değişip, gelişiyor. İnsanların
beklentileri de istekleri de bu hızla
değişebiliyor. Bunun için
ziyaretçilerimize “Alışveriş
Merkezimizde hangi markaları
görmek isterseniz? Ve En kaliteli
ve en iyi hizmeti sunabilmek adına
önerileriniz nelerdir?” mini anket
doldurtuyor, taleplerini mümkün
olduğunca hızla karşılıyoruz.
Örneğin; Faik Sönmez, Koton,
Altınyıldız ve Network markalarının
bünyemizde olması yönünde çok
öneri aldık. Zaman içerisinde bu
markaları bünyemiz altında
toplamayı başardık.Ücretsiz müşteri
servisleri hakkında yoğun talep alıyoruz. En son Koca Mustafa
Paşa bölgesine yine yoğun istekler doğrultusunda ekstra servis
dahil edildi. Ayrıca belli sayıda grup halinde gelmek isteyen
ziyaretçilerimize özel servis aracı gönderilmektedir.
Arzu BERATOGLU
11
Bakırköy Belediyesi’ne ait Atatürk Spor ve Yaşam Köyü Rehabilitasyon Merkezi
Bakırköy’de Çok Özel Bir Tesis
Haftanın 6 günü (Pazar
hariç) 09:00-17:00
saatleri arasında
hizmet veren merkezde
engelli vatandaşlar
Bakırköy Belediyesi’nin “Engelsiz Yaşam” sloganından yola çıkarak Osmaniye Mahallesi’nde bulunan
özel sistemli kapalı
Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde hizmete sunduğu Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli
yüzme havuzunda
grupları ve Bakkart’ı olan Bakırköylüler tedavi görüyor.
uzmanlar eşliğinde
yüzebiliyor, kapalı
7-12 hastaya hizmet verebiliyoruz. Görme engellilkas hastası Asiye İngin, görme engelli kardeşler
spor salonunda basketbol oynayabiliyor ve fiziksel
er sesli kütüphanemizde engelli vatandaşlarımız
Kerim-Selim Altınok ve zihinsel engelli Ahmet
gelişimlerini sağlamak amacıyla jimnastik
sesli kitap ve dergi okuyabiliyorlar. Görme
Karadeniz ile konuştuk.
yapabiliyorlar. Tesiste ayrıca bir kütüphane
“İstanbul’da benzeri olmayan bir tesisimiz var” engelliler sesli kütüphanemizde 2, rehabilitasyon
mevcut. Görme engelliler için yapılan sesli
ve fizik tedavi bölümünde 1, hidroterapist 2,
Bakkart sahibi olarak kendisinin de tesiste fizik
kütüphanede okumak için birçok gazete ve kitap
refakatçilerimiz ve hizmetli grubumuz olmak üzere
tedavi
gördüğünü
ifade
eden
Bakırköy
Belediye
bulunmakta. Tesisin içinde bir de fizik-tedavi
10 kişilik bir ekiple burada engelli
Meclisi
Sağlık
Komisyonu
üyesi
Gülser
Alparslan,
merkezi var. Tesiste bulunan soyunma odaları ve
Engelliler
tuvaletler de engellilerin rahatça kullanabilecekleri
Rehabilitasyon
şekilde tasarlanmış.
Merkezi’nin
Bakkartlılar da Yararlanabiliyor
İstanbul’da eşi
Engellilere sunduğu hizmet ile İstanbul’daki ender
benzeri olmayan
tesislerden birisi olan Rehabilitasyon Merkezi’nde
bir tesis olduğunu
aynı zamanda Bakkart sahibi olan Bakırköylüler de belirterek, “Burada
yararlanabiliyor. Herhangi bir kas rahatsızlığı,
çok güzel bir
ağrısı veya kireçlenmesi olan Bakırköylüler,
tesisteki uzman doktorlar tarafından muayene
edildikten sonra
eğer gerekli ise
merkezdeki fizyoterapi ve
hidroterapi
hizmetlerinden
yararlanabiliyor.
Engellilere
sunduğu kaliteli
hizmet ile sadece
Bakırköy değil,
İstanbul’un dört
bir yanından
engelli
gruplarının
ücretsiz olarak
faydalandığı
Bakırköy Engelliler Rehabilitasyon
Merkezi ile ilgili
Bakırköy Belediye
Meclisi Sağlık
Komisyonu üyesi
Gülser Alparslan,
Atatürk Spor ve
Yaşam Köyü
Koordinatörü
Zeynep Çubuk,
Engelliler Rehabilitasyon
Merkezi’nde
görevli personeller hidroterapist
Ahmet Uslu,
fizyoterapist Osman
Yıldırım, Görme Engelliler Kütüphanesi Sorumlusu
Elif Yavuz, NEKSAV (Nakipoğlu Eğitim Vakfı)
Zihinsel Engelliler Öğretmeni Arzu Durak Satıcı ve
Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören
hizmet veriliyor. Beylikdüzü’nden,
Bahçelievler’den, Samatya’dan yani İstanbul’un
dört bir yanından buraya engelli hastalarımız
geliyor. Aynı zamanda herhangi bir kas
hastalığı olan, benim gibi kireçlenme sorunu
olan Bakkart sahibi Bakırköylü
vatandaşlarımıza da ücretsiz doktor raporundan sonra fizyoterapi, hidroterapi hizmeti
veriliyor. Bu tesise her geldiğimde sosyal
belediyeciliğin bu tür hizmetlerle olması
gerektiğini bir kez daha anlıyorum.
İstanbul’un diğer 39 ilçesinde böyle bir
çalışma yok” dedi.
10 kişilik profesyonel bir ekiple tüm
engellilere ve Bakkartlı Bakırköylülere hizmet
verdiklerinin altını çizen Atatürk Spor ve
Yaşam Köyü Koordinatörü Zeynep Çubuk ise,
Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde yapılan
çalışmalar ile ilgili şu bilgileri verdi: Buraya
sadece Bakırköy değil, İstanbul’un
genelinden engelli gruplarını alıyoruz.
Merkezimizde terapi
havuzu, fizik tedavi
merkezi, görme
engelliler sesli
kütüphanesi ve kapalı
spor salonu var.
Tesisimizden
Bakırköylü
vatandaşlar da yararlanabiliyor. Uzman
doktorumuzun
muayenesinden sonra
kas rahatsızlığı olan
hastaya, muayene
sonrası eğer uygun
görülürse fizyoterapi ve
hidroterapi uygulanıyor. Tesisimize gelen
insanların hepsi çok büyük mutlulukla buradan
ayrılıyor. Haftada ortalama 36 kişi terapi
havuzumuzdan faydalanıyor. Fizik tedavi de günde
vatandaşlarımızın hayata sarılmalarına yardımcı
oluyoruz. Ekip olarak en büyük hedefimiz gelen
hastaların buradan mutlu bir şekilde ayrılmasıdır.
Her zaman bunun için çalışıyoruz.
( Devamı 13. sayfada )
( Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK )
13
Bakırköy Belediyesi’ne ait Atatürk Spor ve Yaşam Köyü Rehabilitasyon Merkezi
“Bu Alanda Hizmet
Veren Tek Belediye,
Bakırköy Belediyesi”
Bakırköy’de Çok Özel Bir Tesis
İstanbul’da özellikle
yerel belediyelerin son
yıllarda spor ve havuz
alanlarına ciddi
yatırımlar yaptığını
fakat yapılan bu
havuzların hiçbirinin
engelliler alanına
ayrılmadığını belirten hidroterapist Ahmet Uslu,
Bakırköy Belediyesi’nin bu çalışmayı yapan tek
belediye olduğunu söyleyerek, eğitim yaptıkları
terapi havuzunun ölçüleri,
temizlik sistemi ve
sirkülasyon sistemi ile
Türkiye’de bir benzerinin
olmadığını kaydetti.
Terapi havuzundan, zihinsel engeli bulunmayan ve
hijyen açısından havuzda
terapiyi sıkıntıya
sokmayacak bütün fiziksel
hastalık türlerini taşıyan
insanların
yararlanabildiğinin altını
çizen Uslu, “Günde 12 hastaya terapi havuzunda
hizmet veriyoruz. Buraya
gelen hastalar önce
doktorumuz tarafından
muayene ediliyor ve doktorumuz bu muayene sonucuna göre bize bir rapor
veriyor. Hastaları bu rapor
doğrultusunda tedaviye
Bakırköy Belediyesi’nin “Engelsiz Yaşam” sloganından yola çıkarak Osmaniye
Mahallesi’nde bulunan Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde hizmete sunduğu
Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli grupları ve Bakkart’ı olan
Bakırköylüler tedavi görüyor.
Merkezin içinde bulunan Kapalı Spor Salonu’nu
kullanarak zihinsel engellilere basketbol eğitimi
veren NEKSAV (Nakipoğlu Eğitim Vakfı) ise
engelliler için özel olarak tasarlanmış sandalye
de dikkat çekiyor. Sandalyenin, genellikle
kemikleri zayıf olan kas hastaları için
kullanıldığını belirten
Fizyoterapist Osman
Yıldırım, tekerlekli
sandalyeye bağımlı olan
hastaların bu özel olarak
tasarlanmış sandalyeyi
kullandıklarında
yürümenin zevkine
vardıklarını söyledi.
Yıldırım, sandalye ile ilgili
olarak şunları söyledi:
“İnsan vücudundaki
kemiklerin üzerine yük
binmezse kemikler
kalitesini kaybediyor.
Özellikle kas hastalarımız
yürüyemeseler bile
kemiğin üzerinde
durmaları gerekir ki,
kemikler kalitesini
kaybetmesin. Bu sandalye
hastaları yürüyüş pozisyonunda tutarak kemiklerin
sportif aktivitelerinin çoğunu bu tesiste
yapıyor.
“1 yıl önce buraya geldim, şu an kendimi
çok mutlu ve iyi hissediyorum”
Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde bulunan
Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi
gören hastalar ise tesisleri evi gibi gördüklerini ve kendilerine sunulan imkanlardan
dolayı çok mutlu olduklarını söylüyorlar.
21 yıldır kas hastalığı ile mücadele eden ve
son 1 yıldır da Atatürk Spor ve Yaşam
Köyü’nde bulunan Engelliler Rehabilitasyon
Merkezi’nde fizik tedavi merkezi ve terapi
havuzunda tedavi gören Kas Hastası Asiye
İngin, merkezde bulunan terapi havuzu ve
fizik tedavi ünitelerinde gördüğü tedavi
sonrası kendisini çok iyi hissettiğini belirtti.
Görme Engelli Kerim-Selim Altınok
kardeşlerde, Bakırköy Belediyesi’nin tüm
engelli gruplarının sorunlarına çözüm
bulabilmek için çalıştığını belirterek,
tesislerde bulunan dijital kütüphanenin
görme engelli insanlar için çok büyük anlam
taşıdığını söylediler.
“Evde Hayat Veren Sandalye İle
Yürümenin Zevkine Varıyorlar”
Bu arada tesislerde bulunan çeşitli ünitelerin
dışında özellikle yürüme güçlüğü çeken
alıyoruz.” dedi.
“Tüm Engelli Grupları Faydalanıyor”
Fizik tedavi ve terapi havuzunun yanı
sıra Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde bulunan Görme Engelliler Sesli
Kütüphanesi ve zihinsel engellilerin
yararlandığı kapalı spor salonu ile çok
sayıda engelli grubuna hizmet veren
tesiste, Boğaziçi Üniversitesi ve Bakırköy
Belediyesi’nin ortak projesi olan dijital
kütüphane de bulunuyor.
Bakırköy Belediyesi’nde 11 yıldır görme
engelliler kütüphanesi sorumlusu olarak
görev yapan ve kendisi de görme engelli
olan Elif Yavuz, 375 üyelerinin olduğunu
ve Bakırköy’deki görme engellilerin
hepsine ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.
üzerine yük binmesini sağlıyor
ve böylece kemikler kalitesini
kaybetmemiş oluyor” diye
konuştu.
Özel olarak tasarlanmış
sandalyeyi kullanarak yürüyüş
pozisyonunda sandalyenin
özelliklerinden bahseden Kas
Hastası Asiye İngin’de, özel
tasarlanan sandalyeyi “Evde
Hayat Veren Sandalye” olarak
tanımladıklarını söyleyerek, kas
hastalarına umut ışığı olan bu
sandalyelerin sayısının
artmasını istedi.
(Arzu BERATOĞLU-
14
Sevgili okuyucularım: ülkemizin geride
bıraktığı 12 Haziran Seçimleri’ne yorum
getirirken, bildiğimiz bazı kriz dolu konuları
takdirinize bırakıyorum.
28 Haziran’da toplanarak yeminlerini edecek
ve edemeyecek milletvekillerinin hepsine şans
diliyorum. Öncelikle demokrasinin
gerçekleşmesi adına başarılı olmalarını diliyorum.
Devam eden Büyük Millet Meclisi oluşumuna
ait pürüzlerin çözümüne mutlaka çare
bulacaklarına inanıyorum. Bu arada
seçim sürecindeki bazı eksikler, yanlışlar
ve yasa dışı olayları da sizlerle
paylaşarak meclis çalışmalarına bir ışık
tutabileceğini düşünüyorum.
CHP BAŞARISIZ MI?
Bu konuda peşin, peşin söylüyorum.
Kişisel görüşüm başarılı olduğudur.
Aşağıda açıklayacağım sonuç ve
değerlendirmeleri de size sunuyorum.
CHP’nin aldığı yüzde 26 oy ile
çıkardığı milletvekili sayısı, daha
önemlisi de 6 ile 8 aylık bir süreçte
alınan 5 puanlık artışında başarılı
olduğunu düşünüyorum, başarısızdır
diyenlere de ‘’SİZİN BAŞARINIZ NEDİR?’’
diye sormak istiyorum.
Aradan 24 saat geçmeden hemen
kazan kaldırmak isteyenlerin cevap vermeleri gereken çok önemli sorudur bu;
20 yılda neyi başardınız, başarılı iseniz
barajın altında kalanlar kimdir, SHP
döneminde art arda 3 kez kurultay
kaybedenler bir başkası mıdır?.
Sivas’tan öteye geçemeyenler damgasını
kimler vurdurmuştur, hangi ekip bu köklü
Atatürkçü, cumhuriyetçi partisine
dezavantaj olarak kazandırmıştır?..
Oysa bu seçimlerde Sivas’ta
geçilmiştir, Kars’a, Iğdır’a, Van’a,
Bingöl’e, Ağrı’ya ulaşılmıştır. Yalnız
ulaşılmakla da kalmamış, bakınız
yıllarca oy oranının kıpırdamadığı
bazı illerimizde nasıl bir artışlar
oluşmuştur. Başarısız diye nitelenen bugünkü
kadronun 12 Haziran’da aldığı çarpıcı örmekler
ve artışlar:
2007 seçimleri ile 2011 seçimleri arasında
alınan oyların artış oranlarının yüzdelerini
görüşünüze sunuyorum.
Adana yüzde 36; Aydın yüzde 56; Bolu yüzde
40, Balıkesir yüzde 40; Bursa yüzde 35; Denizli
yüzde 42; Çanakkale yüzde 54; Erzincan yüzde
26; Giresun yüzde 46; Kırşehir yüzde 48;
Manisa yüzde 49 ve Niğ’de yüzde 35 oranında
oylarını arttırmıştır.Çok daha çarpıcı bir örnek te
şu: 34 yıldan beri tek milletvekili çıkaramayan
Sakarya (Adapazarı)’nda CHP 1 milletvekili
almıştır. Bu sonucun neresi başarısızlıktır.
Tabi ki, yüzde 26 ülke yönetimi için yeterli
değildir. Mutlaka aşağıda vereceğim eksik ve
yanlışlıkları da düzellterek ileri de bu oran çok
daha yükselmeli, iktidara alternatif olmalaıdır.
Bu konuda ben sadece ‘’El İnsaf’’ diyor, bu
başarının zirvedeki değişim seçimleri, kurultay
ve 12 Haziran’daki genel seçim sürecini
düşündükçe bir yılda gerçekleşen bu başarıyı
yeterli görüyorum.
Parti içinde yaratılmak istenen bu alışıla
gelmiş yeni oyun, bilinen bir gerçeğe
dayandırılmak istenmektedir. Bu gerçekte şu
anda mevcut kurultay delegelerinin çoğunun bu
kargaşayı yaratanların bir devamı olduğudur.
Dolayısıyla bu sayede parti içinde eski hantal,
tembel sadece ilkelere saplanmaş bir kural
partisine CHP’nin dönüştürülmesi çabalarıdır
bunlar.
Ancak ben şuna gönülden inanıyorum ki,
sevgili kurultay delegeleri ve gerçekten yürekten
CHP’ye inanan yömneticilerimiz, partililerimiz
bu oyunu bozacak, kazandığı yeni imajı
güçlendirmek suretiyle tüm engelleri aşacaktır.
Alınan yüzde 26 seçim sonucunun nedenlerini
de göz atacak olursak az da olsa kusurlarımızı
şöyle özetleyebiliriz.
Bir kere Sayın Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği
N
I
M
A
Þ
A
Y
ÝÇÝNDEN
Fikret TORAMAN
SEÇİM SONRASI KONUM
VE
ÇEVRE SORUNLARIMIZ
performansı taban örgütünün bazıları eski
alışkanlıklarından sıyrılamamış, performansları
düşük kamıştır. Seçim ofislerindeki eksikler,
eğitim noksanlığı, görev alan genç ve kadın
arkadaşlarımızın deneyimsiz kaldıkları da bir
gerçektir.
Bazı illerde ön seçimin yapılmayışı, listelerde
örgütlerden yetişmiş adayların azlığı, il, ilçe ile
yerel yöneticilerin çalışmalarda pasif kaldığı da
bir gerçektir. Bunları söylerken eski bir partili
olarak ta seçimde sandıklarda yaptığım
denetim, gözlemlerimle ortaya çıkmıştır.
Bu eksikliklerin içerisinde rakiplerin yaptığı
kadar insanlara bire bir ulaşaılmaması, hane
hane gezilememesi, milletvekili adaylarımızın
seçim bürolarında özgeçmişlerinin
bulunmaması, iletişim, takipsizlik, az da olsa
hatalarımız arasındadır.
‘’Seçim Sandıkta Kazanılır’’ gerçeği tam
olarak uygulanamamış, bu kısa süreçte alınan
sonuçta bütün bu eklikliğe rağmen başarılı
olmuştur.
Umut ediyorum ki bunlar hep telafi edilecek,
zirvedeki yenileşme, değişim mahalleye kadar
inecek ve CHP ileri de layık olduğu başarıya
ulaşacaktır. Bu vesileyle yemin eden ve etmeyen
CHP’li ve diğer partilerin milletvekillerine
demokrasi yolunda başarılar dilerim.
YEŞİLKÖY HALK DANSLARI FESTİVALİ
Yeşilköy Halk Dansları Derneği’nin 11.
Uluslararası Festivali 24,25,26 Haziran
akşamları Yeşilyurt’ta kutlandı.
Çok zor şartlar altında çalışan bu ekibi,
derneğin başkanı sevgili dostum Semih Usun,
yardımlarını esirgemeyen Bakırköy Belediye
Başkanımızı, belediye çalışanlarını ve
muhtarımızı kutluyorum.
Bu gibi festivaller hem ilçemiz, gençlerimiz
hem de ülke turizmi açısından faydalı olan bir
aktivitedir. Herkesin bu derneğe yardımcı olması
gerekmektedir. Ancak bu kültürel-sanatsal
olayın sadece belediye desteği ile değil kendi
ayakları üzerinde duracak bir kurum haline
gelmeli, dernek merkezinin ve gençlerimizin
çalışma alanlarını hem çağdaş konuma
getirilmeli, hem de maddi manevi açıdan
güçlenmelidir. Bu sayede hem sosyal etkinlikler
genişlemiş, dernek özgür bir hale getirilmiş
olacaktır. Bu güzide topluluğa Bakırköy
Belediyesi ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin
hatta İstanbul Valiliği’nin gerekirse devletin
Kültür Bakanlığı’da ilgi göstermeli, destek
vermelidir.
Bu bağlamda ilgililerin ve
belediyelerin görüşüne sunulmak üzere
benim şahsi önerim şudur; kurucusu ve
yöneticisi olduğum Yeşilköy-Yeşilyurt
Güzelleştirme Koruma Derneği’nin
yirmi yıldır faaliyet gösterdiği Yeşilköy
RönePark içinde bir çalışma alanı edinmek ve sabit bir dernek merkezi
oluşturmak çok yerinde olacaktır. Bu
konuda öncelikle iki belediyemizin
uzlaşması ve koordinesi önem arz
etmektedir.
24 Haziran Cuma akşamı festivalin
açılışına derneğimizi temsilen iki büyük
bez afişi asılmış, hemde şahsen iştirak
ederek derneği ve belediye başkanımızı
kutlamış bulunuyoruz. Bu bağlamda
çok önemli olmayan ama yol kazası
olarak kabul edebileceğimiz yada
protokol eksikliği diyebileceğimiz bir
hususu da belirtmekten kendimi
alamıyorum. O da şudur; yıllarca her
türlü toplantılarda, açılışlarda,
konuşmalarda destek verdiğimiz
belediye başkanımızın teşekkür konuşmasında
unutulmuş olmamızdır. Ayrıca sahnenin sol
tarafına yerleştirdiğimiz afişin bir tanesinin
kaldırılmış olması da yine protokol
hatasıdır. Bu olay ufaktır ama
aymazlığın bir örneğidir. Her şeye
rağmen bu güzel aktivite de emeği
geçen gençlerimizden başlayarak,
dernek başkanını, belediye başkanını
gönülden kutluyor, sevgilerimi
saygılarımı sunuyorum.
YEŞİLKÖY’ÜN ÇEVRE SORUNLARI:
Yaz geldi hergün çevre ilçelerinden gelen
onbinlerce insan sahile ve denize doldular,
eskilerde boğulma tehlikesini gösteren tabelalar
ve yerel yönetim denetimi mevcuttu. Bunların
hepsi yok oldu. Yani boğulmak serbest oldu.
Yine Yeşilyurt’tan Florya’ya kadar devam
eden sahil boyu yeşil alanlar, ağaçlar, çiçekler
bu kalabalık içinde tahrip edilmekte çevreyi
rahatsız edecek şekilde mangallar yakılarak
büyük çapta çevre kirliliği oluşturulmaktadır. Bu
konuda artık yöneticilerimizin mutlaka çözüm
üretmeleri Yeşilköy halkımızın da daha etkin
biçimde duyarlılık göstermeleri gerekmektedir.
Uzun zamandan beri Yeşilköy-Eminönü
arasında çok seyrek çalışan belediyenin 81 nolu
otobüsleri servisten çekilmiş, yerine hurda
denilebilecek kadar eski, rengi soluk, her
taraftan ses gelen, daha önemlisi özürlülerin
inişi-binişine elverişli olmayan otobüsler
konulmuştur. Bu konuda da Büyükşehir
Belediyemizden çözüm getirmesini diliyoruz.
Bütün bu çevre olumsuzlukları ve halkımızın
diğer şikayetleri konusunda Yeşilköy’deki
derneğimizin internet sitesinde halkımıza,
Ayestefanos Grubu mensuplarına sürekli
çağrıda bulunarak beraber çalışmamızın
gerekliliğine değiniyoruz.
İleri de çevremize ve çocuklarımıza daha
çağdaş, temiz, insanı bıktırmayan özellikle trafik
sorununa mutlaka çare getirilmiş bir Yeşilköy,
Yeşilyurt özlüyoruz.
Bu arada trafik içinde Yeşilköy’de 4 adet
kavşağın ışıklandırılması, hız kesimi yapılması
ve trafik işaretlerinin tamamlanması konusu ile
ilgili istanbul Valiliği kanalı ile derneğimize
intikal eden çözüm önerisi Bakırköy Belediyesi
Başkan Yardımcılığı’na teslim edilmiştir.
Sonucunu takip edeceğimizi ve halkımıza
duyuracağımızıı da bilgilernize sunarak sağlıklı
kalmanızı diliyorum.
15
Türkiye’de bir ilk Bakıköy’de gerçekleştirilmek isteniyor
BAKIRKÖY’DE KADINLARA ÖZEL CAMİ YAPILACAK
Bakırköy Şenlikköy Mahallesi Cami Sokak 10
yeri. Ayrıca burası Anıtlar
numarada bulunan mülkiyeti Hazine’ye, koruma
Kurulu tarafından Kültür ve
ve kollama hakkı ise Anıtlar Kurulu’na ait olan ve
Tabiat Varlıkları
Anıtlar Kurulu tarafından Kültür ve Tabiat
kapsamında 1. derece tariVarlıkları kapsamında 1. derece tarihi eser olarak
hi eser olarak tescilli.
tescil edilen tarihi bina, kadınların kullanımına
Koruma ve kollama hakkı
özel cami yapılmak isteniyor.
Anıtlar Kurulu’nda. Tarihi
Tarihi binanın kadınların kullanımına özel cami
binanın Diyanet İşleri
yapılmak istenmesi Şenlikköy Mahallesi sakinleri
Başkanlığı’na 49 yıllığına
tarafından tepki çekiyor. Mahalle sakinleri tarihi
kiralandığına dair
binanın halkın tamamının kullanabileceği bir
söylemler var. Tarihi
kütüphane veya kültür merkezi olmasını istiyorlar.
binanın arkasında özel
Mahalle sakinleri uzun yıllardır atıl olarak kalan
şahsa ait olan yeri ise bir
tarihi binanın Diyanet İşleri Başkanlığı’na 49
cemaat satın aldı. Orayı
yıllığına kiralandığı yönünde duyumlar aldıklarını
tamamen öğrencilerin
ve tarihi binada yatılı kız kuran kursu açılmak
yerleşmesi ve okutulması
istendiğini savunuyorlar.
açısından aldılar. Buna
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Şenlikköy
müsaade edilir mi,
Mahalle Muhtarı Mümin
bilemiyorum. Ama
Savaş, Florya Ormanı
orasının kilise ile hiçbir
Koruma Derneği Başkanı
ilgisi yok. Biz Florya
Taner Dayı ile mahalle
Ormanı Koruma Derneği
sakinleri Güler Kazmacı ve
tarihi binanın kütüphane veya kültür merkezi
Turgut Özalp şunları
yapılarak halkın tamamının yararlandığı bir yer
söyledi:
olmasını istiyoruz. Tarihi bina olmasından dolayı
Şenlikköy Mahalle Muhtarı
Florya’nın eski resimlerini, objelerini içeren bir
Mümin Savaş Göktaş:
müze olmasını da talep ettik. Bu bölgede zaten
Mahallemizde bulunan bu
buna ihtiyaç var. Bu bölgede kütüphane yok,
tarihi bina 1900’lü yılların
kültür merkezi yok. Görüştüğümüz insanların
MÜMİN SAVAŞ GÖKTAŞ çoğu burası ne kuran kursu, ne kilise, ne de
başında burada yaşayan
Mahalle Muhtarı
Rumlar ve gayri Müslimler
cami olsun. Çünkü Bakırköy’de yeterince kilise
tarafından ibadet yeri
de, cami de var, diyorlar. Bir referandum yapılsa
olarak kullanılmış. Daha
büyük çoğunlukla kütüphane veya kültür
sonra ilk mübadelede
merkezi olması yönünde talep çıkar.
Şenlikköy Mahalle Sakini Güler Kazmacı: Burası
gelen Müslümanların
1923’te mübadele ile gelmiş ailelere verilmiş,
buraya yerleştirilmesinden
evlerin yanında bulunan küçük bir kilise daha
sonra onlara tahsis edilen
doğrusu şapelmiş. O zaman burası Galatarya
bir cami olarak kullanılıyor.
diye geçiyor. Galatarya’da bir cami ibadet yeri
Sonrasında da Şenlikköy’de
olmadığı için kiliseye küçük bir minare yaparak
ki Merkez Cami yapılınca
buradakiler tarihi binayı cami olarak
orası belli bir zaman sonra
TANER DAYI
kullanmışlar. Daha sonra 1989 yılında
kadınların yardım derneği
Florya Ormanı
muhtarlığın arkasındaki büyük cami
olarak o şekilde kullanıldı.
Koruma Derneği
yapıldıktan sonra burası atıl olarak kalmış.
Son aylarda muhtarlığımıza
Başkanı
Şimdi Yatılı Kız Kuran Kursu yapılacağı
mahalle sakinleri
konusunda duyumlar alıyoruz. Biz mahalleli
tarafından bazı şikayetler
olarak dedik ki, burası kütüphane ya da
geliyor. Muhtarım burası
kültür merkezi olsun, Hıristiyan’ı da,
kadınlara yönelik cami,
Müslüman’ı da yararlansın. Dolayısıyla burası
kuran kursu yapılacakmış
neden Kız Kuran Kursu veya mescit yapılsın.
diyorlar. Ama kesin bir
Mescidimiz mi yok, yeterince camilerimiz mi
bilgi yok. Burayla ilgili her
yok 100 metre aşağıda zaten büyük cami var.
zaman talepler oluyor.
Bu bina 1990 yılından beri kullanılmaz halde.
Geçen yıllarda
Atina’dan misafirler geldi. Bizim dedelerimiz
gayrimüslim bir kardeşimiz
burada dua ettiler. Biz de bir dua edelim
geldi. Biz orayı ibadethane
dediler. Yani neden yurt dışından bir Hıristiyan
olarak açtırmak istiyoruz
Mustafa Turgut
geldiği zaman benim dedelerim burada dua
dedi. Böyle bir talepte
ÖZALP
etmişlerdi, benim kilisem bir kütüphane
bulundular. Demek
Mahalle Sakini
olmuş, güzel bir kültür merkezi olmuş
istediğim buranın çok talibi
demesinler. İlla dinler çatışmasına girmiş, orası
var. Ama ben Şenlikköy
kuran kursu olmuş diyip de niye dış ülkelere böyle
Mahalle Muhtarı olarak mahalle sakinlerinin
lanse edilsin. Aldığımız duyumlara göre burası 49
yanında yer alıyorum. Mahallemizde bulunan
yıllığına Diyanet İşleri Başkanlığı’na kiralanmış.
vatandaşların ortak görüşü, burasının bir
Mahalle Sakini Mustafa Turgut Özalp: Babam
kütüphane veya kültür merkezi olması yönünde.
Şenlikköy’ün ilk muhtarıydı. Burası ilk önce kiliseyZaten mahalle sakinlerimiz kütüphane isteğini her
di sonra cami oldu. Benim babam da hocaydı.
zaman dile getiriyorlar. Şenlikköy’de yapılacak bir
Hatta buranın minberini babam düzeltti. Biz
kütüphane ve kültür merkezi için de en uygun yerburada namaz kılıyorduk. Kilise olarak kullanıldığı
lerden birisi hatta en uygunu da bu tarihi bina
dönemleri ben hatırlamıyorum. Ama babamızdan
diyebiliriz. Şu an bu arsa Hazine’nin. Anıtlar Kuruduyuyorduk. Burasının tekrar düzeltilmesini ve
lu’nun da koruma ve kollama hakkı var.
Florya Ormanı Koruma Derneği Başkanı Taner
mahallemiz için güzel bir yer olmasını,
Dayı: Şenlikköy’de bulunan bu tarihi kilise, 1912
değerlenmesini istiyoruz. Boş durmasını
yıllarında savaştan kaçıp Florya ve Yeşilköy’e
istemiyoruz.
gelen azınlıklar ve Yunanistan’dan gelen
BAKIRKÖY MÜFTÜSÜ ZAKİR UZUN:
göçmenler tarafından 1920’li yıllara kadar kilise
“TÜRKİYE’DE İLKLERDEN BİRİSİ OLACAK’’
olarak kullanılmış. Zamanla kilise özelliğini
1900’lü yılların başında 1. Dünya Savaşı’ndan
kaybetmiş.1923 yılında Cumhuriyet’in kurulduğu
kaçarak Florya ve Yeşilköy’e yerleşen azınlıklar ve
dönemlerde kilise tamamen kapatılarak bir ara
Yunanistan’dan göç ile gelen Rumlar tarafından
cami olarak ibadete açılmış. Daha sonra Şenlikköy
kilise olarak kullanılan, 1923 yılından sonra ise
Merkez Cami’si yapılınca bazı yardım dernekleri
minare eklenerek bir süre cami olarak ibadete
tarafından kısa süreli olarak kullanılan bu tarihi
açılan, 1989 yılında Şenlikköy Merkez Cami’nin
bina şu anda atıl durumda. Tarihi bina Hazine’nin
yapılmasından sonra ise atıl olarak kalan tarihi
binanın kadınların kullanımına özel cami yapılmak
istenmesi mahalle halkı tarafından tepki çekerken,
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, binanın kullanım
hakkını aldıklarını ve bir ara cami olarak
kullanılan tarihi binanın kadınlara özel cami
yapılacağını söyledi.
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, tarihi binanın
Hazine’ye ait olduğunu ve Anıtlar Kurulu’nun da
kullanım hakkı olduğunu ifade ederek, “Anıtlar
Kurulu bize kullanım hakkını verdi. Şu an kesin
olan, o tarihi binanın tamamen cami olarak ihya
edilecek, tamir edilecek olmasıdır. Kadınların cuma
namazlarını, bayram namazlarını ve vakit
namazlarını kılabileceği, kadınlara yönelik bir
cami yapacağız. Belki imamını da kadın yapacağız.
Bu Türkiye’de ilklerden birisi olacak. Şu anda
Türkiye’de kadınların namaz kılabildiği yer yok.
Bakırköy’de bunu yapacağız” dedi.
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun gazetemize yaptığı
ZAKİR UZUN
BAKIRKÖY MÜFTÜSÜ
açıklamada, "Bu tarihi bina eski bir kilise daha
sonra ise cami olarak ibadete açılmış. Rumlar ve
Ermeniler orayı almak istediler. Eğer orayı biz
sahiplenmesek, orasını azınlıklar almak istiyordu.
Biz de bunun üzerinde önemle durduk. Orası
tamamen cami olarak ihya edilecek, tamir
edilecek. Ona göre ruhsat alındı. Bir de bayan
kurslarını oraya taşımaya bakacağız. Kadınlar
Külliyesi Kültür Merkezi olarak düşünüyoruz.
Türkiye’deki ilklerden birisi olacak. Bizim kontrolümüzde, denetimimizde ve hizmetimizde
olacak. Tarihi binanın ayrıca bir lojmanı da var.
Orayı da kurs yapmayı planlıyoruz. Ama onun için
henüz kesinleşmiş bir şey yok." diye konuştu.
TAPU HAZİNEYE AİT, HİÇBİR KURUMA
KİRALANMAMIŞ
Şenlikköy Mahallesi’nde son yıllarda yaşanan en
önemli gelişmelerden birisi olan tarihi binanın
akıbetinin ne olacağı konusu merakla beklenirken,
Bakırköy Tapu Müdürlüğü’nde yaptığımız
araştırmada tarihi binanın mülkiyetinin Hazine’ye
ait olduğu ve hiçbir kuruluşa kiralanmadığı
görülüyor.
16
Bakırköy Belediyesi CHP’li Meclis üyesi Ali Kenan Kır
ASMALIMESCİT
Taksim meydanından bin bir hikayenin
aktığı İstiklal Caddesi’ne kendinizi
bıraktığınızda, bir tarafta tarihi tramvayın,
diğer tarafta her renkte insanın ve
dükkanın size eşlik ettiğini görürsünüz. İlk
gözünüze çarpansa herkesin telaş içinde
yetişme merasimidir…
Yolun sonunda Tünel’de sizi Beyoğlu’nun
aksine daha derinden bir ses yankısı
selamlar. Burası sokağa taşan insanlarıyla
her daim enerjisinin hiç eksik olmadığı
Asmalımescit’tir. Sanki Beyoğlu’nun,
Fransız sokağı’nın ve Nevizade’nin
sakinleri değildir her gece buraya akan.
Farklı coğrafyalardan insanların ve
lezzetlerin buluştuğu, Taksim’in en renkli güzergahı Asmalımescit,
“Soho” (Londra’nın kozmopolit-Newyork’un sanat semti)
yakıştırmasını sonuna kadar hak eden enternasyonalliktedir. Türk işi,
Fransız, Kübalı, Çinli, İtalyan ya da Hintli… Dünya çapında cazcıları
da dinleyebilirsiniz, sokak çalgıcılarını da.
Burası sanat galerileri, kafeleri, barları, restoranları ve konser
mekanlarını barındıran, gündüzleri uykuda ve sakin, geceleri ise
alemcileri mest eden bir sığınaktır adeta. Çok değil bundan birkaç yıl
öncesine kadar bazılarının geri durduğu Asmalı, son birkaç yıldır
hafta içi ve hafta sonu, tüm İstanbul’un aktığı ilk adreslerin başında
geliyor. Bunda yeni açılan mekanların etkisi büyük. Bu değişimden
memnun olanlar da var, “burasını ele geçirdiler” diyenler de. Biz bu
tartışmayı bir kenara bırakıp, her keşfe açık bu muhitte bir gün
geçirelim:
Sabah mahmurluğunu, Asmalı’nın en yaşlısı K.V. Tünel Geçidi’nin en
romantik kafesinin tam kıvamında kahvesiyle atabilirsiniz. Henüz
kimseler damlamamışken, fonda da caz müziği nidalanırken, bir
yandan gazete ve dergileri karıştırır, diğer yandan serinliğin ve
sessizliğin tadını çıkarabilirsiniz.
K.V. ‘den sonra rotamızı, güne enerji ve doping olması için
Asmalımescit’in tam girişinde konuşlanan, yüz yıllık Atlas
Apartmanı’nın içinde gizli bir mabed görünümündeki Şimdi’ye
çevirmenizde fayda var. Kendinizi İtalya’nın bir sokağındaymış gibi
hissedeceğiniz mekanda, kahvaltı için emin ellerdesiniz.
Şimdi de sanat ve gezi zamanı… Sofyalı sokakta yer alan Galetea
Art’ta ya da Tünel’de bulunan Alan İstanbul’da muhakkak size göre
bir sergi etkinliği vardır. Her ay farklı konseptte sanatçıları ağırlayan
mekanlar, takipçilerine alternatif bir dünya yaratıyor.
Sergi sonrası kabaran sanat iştahını, dünya mutfağından tatların yer
aldığı öğle molası ile pekiştirebilirsiniz. Jurnal sokağın “bir aç parantez” ve “içiyorsak bir sebebi var” diyen mekanı Parantez ya da
Asmalı’nın merkezini gören Badehane, günün kafa açtıran
mekanlarından olabilir. Parantez’in meşhur tatları; Parantez sarma,
ev yapımı fındık vodka, sarı vodka, sakız havası ve mojitolar.
Badehane ise hem müziğin hem de ortamın rahatlığını geceye
taşımak için ideal. Sırada aynı rotada yer alan Eren Kitabevi ve
Asmalı’nın son sakinlerinden Kırmızı Kedi Kitabevi var… Burada,
kitapların dünyasında huzurlu bir yolculuk yapabilir veya uzun
zamandır aklınızı kurcalayan kitapları inceleyebilirsiniz. Güne Atelye
takı ya da Takıl Pera’yı gezerek devam edebilirsiniz.
Günün atıştırmalığını; Trabzon peynirli pidesiyle meşhur Sisore Pide
evinde yapıp, oradan da Bierzelt diye bilinen çadırların bir benzerini
Asmalı’ya taşıyarak festival atmosferi yaşatan Oktoberfest’e kayabilirsiniz. Günün hararetini de, bir gastronomi barı olan Lebnon’da,
Asmalı’nın en küçük ama en sıkı müdevimlerine sahip olan Novo’da
ya da fesleğenli, yaprak bonfilesiyle misafirlerini mest eden Groove’da söndürebilirsiniz. Günün tek atımlık yolluğunu da Asmalımescit’in
en kozmopolit ve en egzotik mekanı Lokal’de verebilir, ardından keyif
kahvesini bir dilim browni eşliğinde House Cafe’de içebilirsiniz.
Gelelim günü sonlandırıp geceyi şaha kaldıracak, ruhu ihya edecek
adreslere… Asmalımescit’te gece, tabii ki etçilere kebap, denizden
babam çıksa yerim diyenlere balık ve mezenin alasının sunulduğu
anason meşki ile son bulur. Dışarı dizilmiş masalar, yanınızdan gelip
geçenler… Asmalı gediklilerinin iyi bildiği adreslerden, yıllara meydan okuyan, efsaneler Refik ve Yakup. Edebiyatçıların, müzisyenlerin,
tiyatrocuların, yazarların boş bırakmadığı bu iki dev mekan,
mezelerinin yanında muhabbetiyle de masalsıdır. “Tuzda sardalya
olmazsa olmazım” diyenlerdenseniz de adresiniz Gurme Boncuk
olmalıdır.
Asmalı’nın bir diğer rakı-balık-roka üçlüsünün sakinleri arasında;
Akbaba’lı meyhane, Sofyalı9, Asmalımescit Balıkçısı, Refik’le Yakup’un
yavrusu Yare’n yer alır.
Sabah kahvesiyle başlattığım gezinizi gece geç saatlere kadar
taşıdım. Benden bu kadar tavsiye yeter sanırım. Gerisi sizin keyfinize
kalmış.
Ferhan KILIÇ
Sevgiyle kalın; hoşçakalın…
(Görüşleriniz için e-mail adresim: [email protected])
TÜKETİCİLER DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI’NA
SEÇİLDİ
Merkezi Bakırköy’de bulunan ve 1995 yılında
kurulan Tüketiciler Derneği’nin, genel başkanlığına
seçilen Ali Kenan
Kır, derneğin
faaliyetleri ve
başkanlık
döneminde
gerçekleştirmek
istediği projeleri
gazetemize
anlattı.
Tüketiciler
Derneği’nin
kurucusu ve
onursal başkanı
olan Engin
Başaran’dan görevi teslim alan Kır, “Engin
Başaran’ın çok yükseğe taşıdığı bayrağı aynı
seviyede tutmak için arkadaşlarımla birlikte var
gücümle çalışacağım” dedi.
Sayın Ali Kenan Kır, Tüketiciler Derneği Genel
Başkanlığı’na seçildiniz? Düşünceleriniz
nelerdir?
1995 yılında kurulan ve merkezi Bakırköy’de olan
Tüketiciler Derneği’nin en büyük
amacı insanların en doğal hakkı
olan tüketici haklarının
savunulmasıdır. Bu da ayıplı mal
dediğimiz ürünlerin mağduru olan
tüketicilerin hakkının aranması
noktasında onları bilgilendirmek,
bilinçlendirmek, hak aramalarını
sağlamak ve hak aramalarına
yardımcı olmak aynı zamanda
tüketicilerin sorunlarına sahip
çıkarak örgütlenmelerini ve
sorunlarına çözüm önerileri
geliştirmelerini ve bunun için baskı gücü
oluşturmalarını sağlamak amacıyla kurulmuş bir
dernektir. Derneğimizin kurucusu Sayın Engin
Başaran 1995 yılından, 3 ay öncesine kadar genel
başkanlığımızı yaptı. Ondan çok feyz aldık ve
gönüllüler olarak onun etrafında toplandık. Çok
büyük mücadeleler verdik. Engin Hanım’dan
bayrağı devir almak gerçekten kolay bir iş değil.
Onun çok yüksek zirvelerde taşıdığı bayrağı biz
arkadaşlarımızla birlikte aynı zirvede taşıma
gayreti içinde olacağız. Engin Hanım Onursal
Başkan olarak yönetim kurulunda görevine halen
devam ediyor. Önümüzdeki yıl sonunda genel
kurulda tekrar başkanlık seçimi olacak, o genel
kurulda da adaylığımı tekrar koyacağım.
Başkanlığa devam edip etmeyeceğim tabi ki
üyelerimizin tasarrufundadır.
Sayın Kır, başkanlığınız döneminde
gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz
nelerdir?
Sağlık Bakanlığı’nın Temel Sağlık Hizmetleri
Genel Müdürlüğü vasıtasıyla başlatmış olduğu
Türkiye Obezite ile mücadele ve kontrol programı
çerçevesinde bizde Sağlık Bakanlığı’na bir proje
sunduk. Bu proje de Sağlık Bakanlığı ile beraber
“Geleceğimizi Şişmanlığa Teslim Etmeyelim
Obeziteye Hayır” kampanyası başlatmak
istiyoruz. Bu bağlamda özellikle haftalık
periyodlarla AVM’lerde, okullarda, kalabalık
işletmelerde buna yönelik programlar
yapacağız. Bu konuda da dosyamızı Sağlık
Bakanlığı’na verdik.
Tüketicilerden size en çok gelen
şikayetler nelerdir?
Kredilerde kaynak kullanımı destekleme
fonunun BDDK tarafından yüzde 10’dan
yüzde 15’e çıkarılması ile ilgili müracaatlar
son günlerde çok sıklaştı. Aldığınız
ayakkabıdan, gömlekten, pantolondan ve
hatta hizmetten bile şikayet geliyor. Çok çeşitli
şikayetlerle karşı karşıya kalıyoruz.
Tüketici zarara uğradığı zaman hangi yolu
izlemeli?
İlk öncelikle tabi ki derneğimize müracaat etmeli,
biz satıcıya ulaşarak bazı bilgiler alıyoruz. Bunun
da nedeni tüketicinin şikayetinin haklılığını öncelikle bizim tespit etmemiz gerekiyor. Haklılığına
karar verdikten sonra biz imalatçı veya satıcı firmayla direkt irtibata geçeriz. Bu malın veya
hizmetin ayıplı olduğunu izah etmeye çalışırız.
Sonrasında eğer biz bu konuda bir noktaya varamazsak, tüketicye hakem heyetine müracaat
etmesini söyleriz. Sorun hakem heyetinde ya
sonuçlanacaktır ya da tüketici mahkemesine
taşınacaktır. Tüketici mahkemesine taşınması
noktasında da tüketicinin yanında oluyoruz.
Size nasıl ulaşabilirler?
Merkezimiz Bakırköy’de. Derneğimizin internet
sitesi olan www.tuder.net. sayfamıza girdikleri
zaman iletişim bilgilerimize ulaşabilirler. Sitemizde
bazı örnek dilekçelerimiz mevcuttur.
Son olarak tüketicilere vermek istediğiniz
mesajlar nedir?
Tüketicinin bilinçlenmesi çok önemli. Tüketicinin
bilinçlenmesi üreticiyi de bilinçlendirecektir. Yani
tüketici bir ayıplı mal veya hizmeti alıp onunla
ilgili savunmasına başlamazsa, üreticide de disiplin olmaz. Tüketici bu konuda iyi şekilde
bilinçlenmeli ve hakkını aramalıdır.
(Yavuz ARPACIK)
MUHİTTİN ÜSTÜNDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRENCİLERİNDEN
RESİM SERGİSİ
Bakırköy Muhittin Üstündağ ilköğretim
Okulu öğrencilerinin hazırladığı resim
sergisi, Galeria Alışveriş Merkezi’nde
sergilendi.
Açılışını Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürü Hüseyin Özcan’ın yaptığı
sergiye, şube müdürü Kemal
Soytürk, okul müdürü Gülseren
Hızarcıoğlu, öğretmenler, veliler ve
öğrenciler katıldı.
80 öğrencinin resimlerinin yer
aldığı sergide, Görsel Sanatlar
öğretmeni İncilay Atalay’ın
öğrencilerine yıl boyunca yaptırdığı
resimlerden seçilmiş olan, guaş
boya, pastel, kuru, keçeli boya tekniği,
karakalem ile atık malzemeden
yapılan resimler sergilendi.
17
11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali
BAKIRKÖY’DE FESTİVAL COŞKUSU
Bakırköy Belediyesi tarafından
düzenlenen 11. Uluslararası
Yeşilköy Halk Dansları Festivali,
yurt dışından katılan halk oyunları
ekiplerinin gösterileri ile izleyenleri
büyüledi.
Yeşilköy Halk Dansları Derneği’nin
katkılarıyla gerçekleşen festivale
bu yıl, Endonezya, Rusya, Gürcistan, Polonya, Bulgaristan,
Karadağ, Porto Riko, K.K.T.C ve
Türkiye’den yaklaşık 300 kişi
katıldı.
Ülkemizin konukseverliğini,
kültürel ve sanatsal değerlerini,
turizminin uluslararası alanda
tanıtımına katkı sunmak amacıyla
Basın-Yayın Halkla İlişkiler
Müdürlüğü organizasyonuyla 11.
si düzenlenen ve 3 gün süren
festivalde gösteriler, Yeşilyurt
Belediye Parkı ve Osmaniye
Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Festivalin açılışında yurt dışından
gelen gruplara hoş geldin kokteyli
veren Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen, festival ile birlikte
yurt dışından gelen konuklara Türk
Kültürü’nü tanıttıklarını aynı
zamanda Bakırköylülerin de diğer
ülke kültür ve danslarını öğrenme
fırsatı bulduklarını söyledi. Erzen,
konuşmasının ardından festivale
gelen gruplara birtakım hediyeler
verdi.
Festival kapsamında yurt dışından
gelen halk oyunları grupları
gündüzleri İstanbul’un tarihi yerlerini
gezerken, akşamları da Yeşilyurt
Belediye Parkı’nda sundukları
gösteriler ile vatandaşları büyüledi.
(Yavuz ARPACIK)
18
TİYATRO PERDESİ PKU HASTASI ÇOCUKLAR İÇİN AÇILDI
Esra ERDOĞAN
BUYRUN BURDAN YAKIN…
AKP İLE GİDECEKLER;
1- Amerika’ya gebelik
2- Bizi kim idare ediyor sorusuna verilecek cevap kargaşası
a) İmralı
b) USA
c) Gülen adam
d) İleri demokrasi
e) Hepsi
3- Recep hocanın banka hesapları ve gemiciği
4- YÖK
5- Zatı muhteremin ileri demokrasi anlayışı
6- Tele-kulak durumu
7- Tekkeler - tarikeler
8- Kurbağa pişirme metodu
GİDİNCE GELECEKLER;
1- Türk Bayrağı’na tek gönder
2- Türk Ordusu’na hakkı olan güç
3- İşe alımların kafanın dışına değil içine göre eşit dağılımı
4- Gerçek hukuk anlayışı
5- Demokrasinin ileri değil sözlük anlamında olanı
6- Atamın sızlamayan kemikleri
7- Türk kadınına eşin soyadı üzerinden değil bireysel
varlığı üzerinden bakış açısı
8- Bireysel özgürlük ve eşitlik
Buraya kadar olan bölümü seçimlerden önce yazmıştım
ancak hep birlikte gördük ki ülkemin güzel insanlarının %
49’u hala uyuyor…
Şimdi gelelim bu durum neden böyle oldu sorusuna;
Tam seçimlere iki hafta kala malum partinin son
propaganda türküsü medyayı ve sokakları doldurdu…
Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz, yazımız bir
kışımız bir, aynı bağın gülüyüz biz…
Burada verilen gizli mesaj; Aynı partiye oy verin. Çünkü biz
aynıyız ve siz de aynısınızdır… İşte bu ve bu tarz gizli mesaj
içeren alta kayıt yapılmış ama kulağımızla duyamadığımız
ancak bilinçaltımızın algıladığı mesajlar reklamlarda
olduğu gibi seçimlerde de sanıldığından daha fazla rol
oynamaktadır.
Aslında alt kayıtların kullanılması seçim propagandalarında
yasaktır fakat bu sadece kulağımızla duyabildiğimiz
kelimelerin doğru seçim ve tınıları ile de ayarlanabilir…
AKP’nin bu işe çok para ayırdığı ve yatırım yaptığı bir
gerçektir.
Ama
Kimse şunları sormuyor…
Seçimlerden hemen sonra Başbakan Sayın dediği Öcalan
ile görüşme yaptı -hoş öncede yapıyordu.
Seçim esnasında kaza yapan ve onlarca yandaşı taşıyan
AKP’liler oy kullanmak için nereden nereye gidiyordu?
Neden kendi bölgelerinde oy kullanmamışlardı? Yoksa
orada da kullanmışlardı da burada da mı kullanacaklardı?
İzmir de seçimin ilk dakikalarında yakalanan kişi ve diğer
yerlerde yakalanan kişiler neden AKP için mükerrer oy
kullanmaktan ebelenmişlerdi? -Neden başka hiçbir partinin
adı bu tarz skandallara karışmadı?Seçimlerden sonra BDPli milletvekillerinin haklarını
almaları ve meclise girmeleri neden engellenmeye
çalışılıyor?
On yedi bin oy pusulası neden fazladan bastırıldı?
AKP yirmi beş bin oy kayıp diyerek yeterli milletvekili
sayısına ulaşamadıkları için bazı bölgelerde yeniden seçim
yapma hakkını kendinde görürken diğer partiler neden
haklarını aramıyorlar?
Ve son olarak; Bu nasıl bir oyundur ki ne zor ne zar
bozamıyor…
Saygılarımla
Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi, PKU
Aile Derneği ve Ahali Sanat Atölyesi işbirliği
ile toplumu bilinçlendirmek ve PKU
(Fenilketonüri Kalıtsal Metabolizma Hastalığı)
hastası çocukların ömür boyu sürdürmek
zorunda oldukları diyetli yaşamlarını
kolaylaştırmak amacıyla, Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde “Zekâm Senin Elinde” isimli
tiyatro oyunu sahnelendi.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen’in, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müdür
Yardımcılarının, Meslek Odaları
temsilcilerinin, oyuncuların ve medya
mensuplarının katılımları ile sahnelenen
oyuna halk büyük ilgi gösterdi.
Açılış konuşmasını yapan, Bakırköy Kent
Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Meltem Ünal Erzen, “Doğumdan sonra
bebeğin topuğundan alınan bir damla kan
ile teşhis edilebilen ve ömür boyu diyet
gerektiren bir hastalık olan PKU Hastalığı,
özellikle okul çağındaki çocukların eğitim
hayatlarını zorlaştırıyor, hasta çocuklar her
şeyi yiyemiyor, yiyebildikleri besinleri ise
sınırlı miktarlarda tüketebiliyorlar yani
yiyemeden büyümek zorunda kalıyorlar”
dedi.
Erzen, çocukların küçük omuzlarına yüklenen
bu büyük yükün çocukların okuldan ve
hayattan soğumasına sebep olduğunu,
ailelerin ise çaresizliğinin artmasına sebep
olduğunu kaydetti. Tiyatroyu izlemeye gelen
İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine
teşekkür eden Erzen, PKU Hastası, Çölyak
Hastası ve diyabetli çocukların artık aç
kalmak, evlerinden kendileri için özel
üretilen yiyecekleri getirip yerken
arkadaşlarından çekinmek istemediklerini,
okul kantinlerinde satışına izin verilen
yiyeceklerin çeşidinin artırılması ve diyetli
çocuklar için de yiyecekler bulundurulması
için gerekli çalışmaların başlatılmasını istediklerini söyledi. Ulusal PKU Haftası’nda
sahnelenen ve halktan yoğun ilgi gören tiyatro, izlemeye gelen konuklar tarafından
ayakta alkışlandı. Tiyatro, hastalık hakkında
toplumsal bilinç düzeyini artırmak amacı ile
önümüzdeki aylarda Türkiye’nin tüm
bölgelerinde halk ile buluşacak.
(Yavuz ARPACIK)
PKU HASTALIĞI NEDİR?
PKU yani fenilketonüri, hem anneden hem babadan geçen genetik bir metabolizma hastalığı. PKU hastalığıyla doğan
çocuklar, karaciğerde bulunan hidroksilaz enzimi çalışmadığı ya da az çalıştığı için, yaşam boyu fenilalaninden kısıtlı
bir diyet uygulamak zorundalar. (Fenil alanin proteinde bulunan bir amino asit, her besinde bulunur.) Bu enzimin
görevi, vücut için gerekli olan fenil alanin amino asidini tüm besinlerden alıp, yine faydalı olan tirozin amino asidine
dönüştürmektir. Ancak bu enzim görevini yeterince yerine getirmediği için, bu tür çocuklar, başta tabii ki zekalarını
ve buna bağlı olarak sağlıklarını kaybetmemek için hayat boyu diyet yapmak zorundalar. Eğer diyeti uygulamazlarsa,
vücuda giren fenilalanin, dokularda birikir ve asit türü bir sıvı salgılar. Bu sıvı beyin omurilik sıvısına karışır ve beyin
geri dönüşümsüz hasara uğrar. Bu yüzden diyet hayat boyu uygulanmalıdır.
DİYET NEYE GÖRE DÜZENLENİR?
Her çocuk, kan fenil alanin seviyesine, boyuna, yaşına ve kilosuna göre farklı bir diyet programı uygular. Uzman
diyetisyen tarafından günlük alınması gereken fenil alanin miktarı hesaplanır ve bu miktarlar doğrultusunda ölçülü
olarak tüketeceği yiyecekler belirlenir. Bu sayede fenil alanin ölçülü alındığından, dokularda birikmesi ve beyine
hasar vermesi engellenir. Diyet bu sebeple bırakılamaz. Beyin hemen hasar görmeye başlar.
YASAK GIDALAR
Et ve et ürünleri (tavuk, balık, hindi, kırmızı et, salam, sosis, sucuk vb.)
Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, cacık, peynir)
Hayvansal ürünler (beyin,ciğer, her tür sakatat)
Kuruyemişler (fındık, leblebi, fıstık, ceviz, badem vb.)
Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, bakla, soya çeşitleri, barbunya vb.)
Makarna çeşitleri
SERBEST GIDALAR
Mısır nişastası, sade lokum, sade akide şekeri, çay, ıhlamur, adaçayı, sıvı yağ, çay şekeri, elma suyu, kolalı
içecekler ve bazı gazozlar.
ÖLÇÜLÜ GIDALAR
Sebze, meyve, unlu besinler, bal, zeytin, pekmez ve tüm düşük proteinli (Dp) gıdalar (yani Dp makarna, Dp pirinç, Dp
şehriye, Dp çikolata, Dp bisküvi, Dp peynir, Dp sosis, Dp kek vb.)
19
MUHTARLAR MARMARA FORUM’DAN DERTLİ
Bakırköy Osmaniye Mahallesi’nde açılan Marmara
Forum Alışveriş Merkezi ile ilgili şikayetler her
geçen gün artarak devam ediyor.
Bir çok vatandaş özellikle Marmara Forum’un
yarattığı trafik sıkıntısından dert yanarken,
Osmaniye Mahalle Muhtarı Serdar Uzunoğlu ve
Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk ise,
Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin
yazılı ve görsel medyada kullandığı
reklamlardan şikayetçi.
Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin
yazılı ve görsel medyada dönen
reklamlarında adres olarak Merter
ibaresinin geçmesini eleştiren
Osmaniye Mahalle Muhtarı Serdar
Uzunoğlu, “Marmara Forum,
Osmaniye Mahallesi sınırları içinde
olan bir yapı. Ama reklamlarına
baktığımız zaman Merter olarak geçiyor. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.
Acaba Alışveriş Merkezi yöneticileri
Osmaniye’yi görmezden mi geliyorlar?
Osmaniye isminden utanıyorlar mı?
Rahatsızlık mı duyuyorlar? Yoksa
Osmaniye’yi küçümsüyorlar mı? Eğer
öyle ise neden açık adreslerinde
Osmaniye Mahallesi Çobançeşme
Sokak 5 Numara diye geçiyor. Bunu
bir hata olarak kabul etmek istiyoruz.
Ve bu hatalarından bir an önce dönmelerini
istiyoruz. Ayrıca aynı sıkıntıyı Bakırköy Adliyesi’nde
de yaşıyoruz. Adliye de Osmaniye Mahallesi’nde
olmasına rağmen İncirli olarak geçiyor” dedi.
olduğu için mahallemizin sokak araları arabalarla
doluyor. Bu trafiğe bir türlü çare bulamadılar.
Zeytinburnu’ndan Osmaniye’ye girişte yolun dar
olması sebebiyle trafik çok aksıyor. İnsanlar 3-5
dakikada gidebilecekleri yeri yarım saatte, bir
saatte gidebili-yor. Marmara Forum Alışveriş
Merkezi’nin açılması ile birlikte minibüs hatları da
değişti. Bakırköy Merter minibüsleri artık Marmara
Forum’un önünden geçiyor. Ayrıca Bakırköy
Osmaniye minibüsleri de eskiden Osmaniye
TRAFİK YOĞUNLUĞUNA
ÇÖZÜM BULUNMALI
Uzunoğlu, Marmara Forum ile ilgili sıkıntılarının
sadece adreste geçen Merter ibaresi olmadığını,
özellikle perşembe ve cumartesi günleri ile hafta
içi iş çıkışı saatlerinde Marmara Forum’un olduğu
bölgedeki trafiğin kilitlendiğini belirterek,
“Marmara Forum Alışveriş Merke-zi’nin Osmaniye
Mahallesi’ne getirdiği en büyük sıkıntı trafik
yoğunludur. Cumartesi günleri pazarda kurulduğu
için çok yoğun bir trafik oluyor. Buraya ve pazara
gelen araçlar sokak aralarına park ediliyor.
Adliye’de de perşembe günleri mahkemeler
Meydanı’na kadar geliyordu. Adliye ve Marmara
Forum’un da açılması ile birlikte şu anda metroya
kadar gidiyor” diye konuştu.
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YARATIYOR
Uzunoğlu, Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin
arka cephesinde bulunan
havalandırma borularının da çevrede
oturan apartman sakinlerini çok
rahatsız ettiğini bu yönde mahalleliden
bir çok şikayet aldıklarını söyledi.
Uzunoğlu, özellikle gece 24:00’den
sonra havalandırma borularından
çıkan ses nedeniyle bir çok insanın
evlerinde rahat edemediğini
. “BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE
DÖNÜLMELİDİR”
Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk da
reklamlarda dönen Merter ibaresinin
yanlış olduğunu ve bu konuda
Osmaniye Mahalle Muhtarı Serdar
Uzunoğlu ve Osmaniye halkının
yanında olduğunu ifade ederek, “Ben
1960’tan beri Bakırköy’de oturuyorum.
1990 yılından beri de Kartaltepe
Mahallesi Muhtarlığı’nı yapıyorum.
Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin
reklamlarına baktığımız zaman Merter
ibaresi kullanılıyor. Bu yapının Merter
ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Bu yanlışın
bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Yanlış diyorum,
çünkü kasıtlı olarak yapıldığına inanmak
istemiyorum. Sayın muhtarımız Serdar Uzunoğlu
ve Osmaniye halkının vermiş olduğu tepkiyi çok iyi
anlıyor ve çok haklı buluyorum. Bu konuda her
zaman onların yanında olduğumu da belirtmek
istiyorum” dedi.
Osmaniye Muhtarı Serdar Uzunoğlu ve Kartaltepe
Muhtarı Yılmaz Ufuk, Marmara Forum Alışveriş
Merkezi’nin yarattığı trafik ve çevre sorunlarının
yanı sıra mahallelerine sunduğu tek olumlu
imkanın ise özellikle Osmaniye ve Kartaltepe
Mahallesi’nde bulunan işsiz gençlere iş imkanı
sağlaması olarak gösterdiler. Uzunoğlu ve Ufuk,
mahallelerinden bir çok gencin Marmara Forum’da
işe başladıklarını da belirttiler.
(Yavuz ARPACIK)
BİLGİ EVİ ÖĞRENCİLERİ GÖZ-DER ÜYELERİNİ ZİYARET ETTİLER
Kimisi sadece bir kez güneşi görmek istiyor, kimisi en sevdiğini görmek, kimisi ise en sevdiği kitabı okumak. Görme
engelliler. Engelliler ama hayat onları görmez kıldı, görünmez değil. Onların görünmez olmadığının farkında olan ve sosyal
sorumluluk projeleri kapsamında yola çıkan Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri öğrencileri, “İyiliğin Sesi” adı altında
başlattıkları sesli kitap projelerini tamamladı.
Küçükçekmece Belediyesi bünyesinde hizmet veren
Bilgi Evleri’nde eğitim gören öğrenciler, “İyiliğin Sesi”
projesi kapsamında görme engelliler için Cahit
Zarifoğlu’nun “Kuşların Dili” adlı kitabını seslendirdi.
İçerisinde farklı hikayelerin yer aldığı kitabı
seslendiren öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte
Bakırköy’de bulunan GÖZ- DER Genel Merkezi’ne
gelerek, kitabı CD halinde Görme Engelliler Derneği
üyelerine teslim etti.
Onlara Duyarsız Kalmayalım
Taştepe, Cennet ve Sefaköy Bilgi Evleri’nde eğitim
gören Gizem Çal, Kevser Cin ve Menekşe Sena
Korkmaz adlı öğrenciler, sosyal sorumluluk
kazandıran bir projede yer almaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sesimizle onlara bir nevi göz
olmak bizleri çok mutlu etti. Her sağlıklı birey, birer
engelli adayıdır. Bizler onların hayatını kolaylaştırma
yolunu seçmeliyiz. Onlara duyarsız kalmamalıyız”
diyerek, yaşıtlarına çağrıda bulundu.
Önemli Bir Proje
Bilgi Evi öğrencileri ve öğretmenlerini ağırlayan
GÖZDER Genel Başkanı Bülent Kelleci ise, Bilgi Evi
eğitmenlerine GÖZDER’in yapmış olduğu çalışmaları
anlattı. Kendisi de bir görme engelli olan Kelleci,
öğrencilerin elinden seslendirdikleri kitabı teslim
alarak Bilgi Evi eğitimcilerini ve öğrencilerini tebrik
etti. Kelleci, sesli kitap projesinin önemli olduğunu
ifade ederek; “İnsanlar bizi kendilerine yük olarak
görmemeliler. Bize yardım ederken, sanki eksik
yanımızı tamamlıyormuş gibi hissetmeliler. Toplumsal
yaşam bu şekilde daha güzel hale gelir” dedi.
Bilgi Evleri Eğitim
Koordinatörü
Yüksel Çetin ise,
‘İyiliğin Sesi’ projesiyle önemli bir
toplumsal görevi
yerine getirdiklerini ifade ederek,
projeyi devam
ettirmeyi
planladıklarını
belirtti.
Öğrencilerin
seslendirdiği
Kuşların Dili adlı
kitaba,
20
RAMAZAN DAVULCULARINA YASAK
Bakırköy Kaymakamlığı 16.06.2011 tarihinde aldığı karar ile, Ramazan ayında sahur
saatinde sokak davulcularının Bakırköy sınırları içerisinde davul çalmalarını
yasaklayan 12.09.2006 tarihli kararın bu yılda geçerli olacağını duyurdu.
Bakırköy Kaymakamlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, "Yaklaşmakta olan Ramazan
ayı sebebiyle ev ev gezerek bahşiş adı altında para toplayan sokak davulcularının
engellenmesine, sahur saatinde sokak davulcularının maksatlarını aşarak örf ve
adete uygun olmayan şekilde davul çalmaları sebebi ile bundan böyle Bakırköy İlçesi
mahallelerinde davul çalınması yasaklanmıştır. Bu eylemi gerçekleştirenlere İlçe
Emniyet Müdürlüğü ve Çevre Koruma Müdürlüğü ekiplerince gerekli engellemenin
yapılmasına, Bu kararın Bakırköy Mahalle Muhtarlarına ve yerel nitelikteki basına
duyurulmasına oybirliği ile karar verildi.” denildi.
Bakırköy Kadın Meclisi’nden “Obezite ve Sağlıklı Beslenme” konulu seminer
“NEDEN ŞİŞMANLIYORUZ?”
Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin düzenlediği
“Obezite ve Sağlıklı Beslenme” konulu seminer Dr. Özgür
Evren ve Uzman Psikolog Yeşim Akıncı’nın konuşmacı
olarak katılımları ile Yunus Emre Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirildi.
Katılımın beklenenden
düşük olduğu seminerde
konuşan Dr. Özgür Evren,
“Halk arasında bilinen
adıyla şişmanlık, vücutta
fazla miktarda yağ
birikimiyle ortaya çıkan
ve tedavi gerektiren bir
hastalık olmakla birlikte
birçok rahatsızlığa da
zemin hazırlamakta. Son
20 yılda salgın şeklinde
tüm dünya ülkelerine yayılan bu hastalık, her üç kişiden
ikisinin obez olduğu ülkemizde de hızla yayılmaktadır.
İnsan yaşamını kısaltmakta ve yaşam kalitesini olumsuz
yönde etkilemektedir” dedi.
Katılımcılara bazı önerilerde de bulunan Evren, son
dönemlerde televizyonlarda sıkça reklamı dönen ve
internet üzerinden satılan bazı ilaç ve karışımların
kesinlikle zayıflamada yararlı olmayacağını ve insanların
bu tür ürünlere itibar göstermemesi gerektiğini söyledi.
Obezitenin fiziksel nedenleri kadar psikolojik nedenlerinin
de önemli olduğunu belirten Uzman Psikolog Yeşim Akıncı
ise, genellikle Türk
toplumunda bazı
alışkanlıklar olduğunu ve
bu alışkanlıkların insanların
şişmanlamasına etken
olduğunu söyledi. Akıncı,
özellikle çocukların
ebeveynleri tarafından
sürekli yemek yemeğe
zorlandıklarını ve bunun
son derece yanlış bir
davranış olduğunu söyledi.
Seminerde Evren ve Akıncı’nın sunumlarının ardından
izleyici sorularına geçildi. Katılımcıların yönelttiği soruları
cevaplayan Evren ve Akıncı, özellikle başlanılan diyetlerin
mutlaka sonlandırılmasını, tatlı ve çikolatadan uzak
durulmasını ve günde 3 litre su içilmesi gerektiğini
söylediler.
ATAKÖY OLİMPİK YÜZME HAVUZU
YENİLENEREK AÇILDI
Ataköy’de Olimpiyat Evi’nin yanında bulunan açık olimpik
yüzme havuzu yenilenerek hizmete açıldı.
Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından yüzme ve su topu
branşına alt yapı hazırlamak ve bu sporun yayılması amacıyla
10 yıllığına Türkiye Su Topu Federasyonu’na
devredilen açık olimpik havuz yapılan
yenileme çalışmaları sonunda yaz-kış
kullanılabilecekduruma getirildi. Daha önce
açık olarak kullanılan olimpik yüzme havuzu
yapılan balon sistemi ile kış aylarında da üstü
kapanarak vatandaşların kullanımına açık
olacak.
Ataköy Açık Olimpik Yüzme Havuzu’nda
yapılan yenileme çalışmaları ile ilgili Tesis
Müdürü Ali Utlakçı’dan bilgi aldık.
Ataköy Olimpik Yüzme Havuzu’nun önceki
yıllarda sadece yaz aylarında 45 gün açık
olduğunu belirten Utlakçı, ‘’Daha önce atıl
durumda olan ve pek faaliyet gösterilmeyen
tesislerde 5 aydır yenileme çalışmalarını yürütüyoruz. Hem yaz
hem de kış aylarında kullanılmak üzere son teknoloji balon
sistemi yaptık. Daha önce burası 45 gün kullanılıyordu. Ama
yaptığımız yenileme çalışmaları ile birlikte yılın 12 ayı
kullanılabilir durumda. Günde 14-16 saat burada faaliyet
olacak. Su topunun yanı sıra yüzme kulüplerine de faydamız
olacak. Yüzme yarışları düzenleyeceğiz. Tesisin tüm tadilatlarını
yaptık. Eylül ayından itibaren de ısıtma sistemimiz faaliyete
geçecek’’ dedi.
Yenilenen tesiste günde en az bin kişiye
hizmet vermeyi planladıklarını belirten Utlakçı,
“Su Altı Federasyonu ve yüzme branşlarında
faaliyet gösteren amatör spor kulüplerine de
yardımcı olacağız. Dalış kursları açacağız.
Ayrıca sosyal amaçlı yüzmek için belirli
saatlerimiz olacak. Vatandaşlar da havuzdan
yararlanabilecek. Havuz ücreti vatandaşlar
için günlük 30 TL. Aylık ise 100 TL olacak. Ve
aylık ücret ödeyenler, haftada 1 gün olmak
üzere ayda 4 kez yüzebilecekler. Ayrıca yüzme
bilmeyen büyükler için eğitim kurslarımızda
var’’ diye konuştu.
Su sporları ve özellikle de su topu branşının yurt
dışında büyük ilgi gördüğünü fakat Türkiye’de insanların bu
sporun farkında olmadığını da kaydeden Utlakçı, bunun
nedenini de basının su sporlarına gerektiği kadar yer
(Yavuz
vermemesi ve tesis eksiliği olarak yorumladı.
PINAR KUMSAL
FİLM KÖTÜ VEYA FİLM İYİ!!!
“Bazen hepimiz bir filme hapis olmuşuz
hissine kapılıyorum. Repliklerimizi
biliyoruz, nereye doğru yürüyeceğimizi
biliyoruz, nasıl oynayacağımızı biliyoruz,
sadece kamere yok. Yine de çıkamıyoruz
filmin içinden ve film kötü!!!”
-CHARLES BUKOWSKİAna rahminden çıktığımızda, alemi hayata
merhaba dediğimiz andır. Ayaklarımızdan
baş aşağıya tutup, ciğerlerimizin açılması
için, popoya atılan ilk tokat, doktorun
maharetli elinin salınımıdır. Bu salınım,
gerçek hayata adımın, iz düşümüdür.
Filmin ilk başlangıç noktasıdır.
Filmin başlangıç sahnesinden, finalinin
nasıl olacağı tahminleri belirsizdir. Filmde,
ertelenen sahneler beklenmedik oyuncular
tarafından gerçekmiş gibi yaşatılıyor. Ve
film kötü veya film iyi!!!
Filmin senaryosu gereği, zamanlama
hatalarına karşılık, istem dışı elimiz
kolumuz bağlı seyretmeye devam ediyoruz. Sadece o an filmde bize sunulan
kareyi seyretmekle yetiniyoruz. Ve film
kötü veya film iyi!!!
Filmde ana karakterlerin yanında, filmin
gidişatını etkileyen, senaryo gereği
yardımcı oyuncular sahne almaya başlar.
Yardımcı oyuncular, birden filmin seyrinde
ansızın etkilerini gösterirler. “Hadi canım”
demekten kendimizi alamayız. Ve film
kötü veya film iyi!!!!
Filmin beklenmedik sahnelerinde,
aklımızın ucuna gelemeyecek olaylar
gözümüze sokulur. Filmde, beklentimizin
üstünde, yardımcı oyuncular pek fazla
etkili olmaya başlamıştır. Öyle ki, filmde
esas oyuncularla yolları, beklenmedik
zamanlarda kesişmeye başlar. Kesişmeler,
o kadar ani ve güçlüdür ki filmin seyrini
bir anda değiştirebilir. Ve film kötü veya
film iyi!!!
Önceden yazılmış senaryo ve oynayacak
oyuncular belliyken, filmin seyrini
değiştirmek kendi imkanlarımızın,
isteklerimizin dışında gelişebiliyor. Bize
sakince, sabırla izlemekten başka seçenek
düşmeyebilir. Ama bir yol daha var. O
yolda, filmi izlemeden önce içeriğine göre,
hoşumuza gitmiyorsa, filmin fişini çekmek.
Ve film kötü veya film iyi!!!
SON SÖZ: Yazıyı okuduktan sonra, bir
kere de film sözcüğünün yerine hayat
kelimesini koyarak okur musunuz? Belki
sizin filminiz, zamanla mükemmele doğru
yol alır.
21
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BEYAZ GEZİ İLE PROJELERİNİ TANITTI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bakırköy’e ve İstanbul’a kazandırdığı bazı projeleri düzenlediği gezi ile tanıttı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti üyeleri, AK Parti Bakırköy İlçe Başkanı Mahmut Gürcan, Bakırköy’deki bazı mahalle
muhtarları ve işadamlarının katıldığı gezi ile, Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, Siyavuşpaşa Spor Tesisleri ve Panorama 1453 Müzesi
gezilerek katılımcılara tesisler hakkında bilgiler verildi. Gezi Topkapı Sosyal Tesisleri’nde verilen yemek ile son buldu. ( Arzu BERATOĞLU )
24
MUTLU GÜNLER
Burcu ERTEKİN & Ferit ERGÜN
EVLENDİLER
Şehriban ve Hayrullah Ertekin’in kızları Burcu ile Makbule ve Rauf Ergün’ün
oğlu Ferit, aile ve yakınlarının katıldığı, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde
yapılan törenle dünya evine girdiler.
DOĞUM GÜNÜN KUTLU
OLSUN ARDA BEBEK...
Deniz Arda İleri 3 yaşına girdi. Atamer ve İleri aileleri Arda’nın
doğum gününde biraraya geldi.
25
Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent Gökçe
“V OLEYBOLDA TÜRKİYE 2. Sİ OLAN KIZLARIMIZLA
GURUR DUYUYORUM”
Kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği
branşlarda sayısız başarılar kazanan, alt yapıdan
yetiştirdiği sporcuları milli takımlara
kazandırarak, alt yapının nasıl olması gerektiği
konusunda diğer spor kulüplerine örnek olan
Yeşilyurt Spor Kulübü başarılarına hız kesmeden
devam ediyor.
Voleybolda büyük başarıya imza atarak
önümüzdeki sezon Aroma Bayanlar Voleybol
Ligi’nde mücadele edecek olan Yeşilyurt Spor
Kulübü, Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda da
Türkiye 2. si olarak başarı halkasına bir yenisini
daha ekledi.
Bir çok spor branşında hizmet veren ve voleybolda Neslihan Demir, teniste ise Marsel İlhan gibi
dünya çapındaki yıldız sporcuları milli takımlara
kazandıran, son dönemde ise voleybolda elde
ettiği başarılar ile adından sıkça söz ettiren
Yeşilyurt Spor Kulübü’nün alt
yapı çalışmaları,
kulübün
hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için
yaptığı çalışmalar ve voleybolda kazanılan başarılar ile ilgili
Kulüp Başkanı Baba Levent Gökçe ile konuştuk.
Gökçe, özellikle Genç Bayanlar Türkiye Şampiyonası’nda
ikinci olan takımıyla gurur duyduğunu söylerken, 1. Lig’e
yükselen A takımlarının ise çok güçlü kulüplerle mücadele
edeceğini ama kulüp olarak takımlarına çok güvendiklerine
söyledi.
Gökçe, önümüzdeki sezon 12 takımın yer aldığı Aroma
Bayanlar Voleybol Ligi’nde mücadele edecek olan
takımlarının hedeflerini belirlediğini ve ligi ilk 5 sıra içerisinde
bitirmek istediklerini de belirtti.
Sayın Gökçe, voleybolda Genç Kızlar Türkiye
Şampiyonası’nda Yeşilyurt Spor Kulübü Türkiye 2. si oldu.
Bu başarı hakkında neler söylemek istersiniz?
Bizim kulüp olarak hedefimiz alt yapılardan oyuncu
yetiştirmek, onun için yıldız ve genç takımlarımıza büyük
önem veriyoruz. Genç Kızlar Türkiye Şampiyona’sı Aydın’da
oynandı. Biz İstanbul elemelerinden çıkarak play-off grubuna
kaldık. Play-Off grubundan çıktıktan sonra ise güçlü takımları
eleyerek final de mücadele ettik. Çeyrek finalde Vakıfbak
Güneş Sigorta’yı, yarı finalde de Galatasaray’ı eledik. Ve
finalde Eczacıbaşı’nın rakibi olduk. Maalesef finalde
Eczacıbaşı’na kaybettik ve Türkiye 2.si olduk. Bu büyük
başarıdır. Çünkü yüzlerce kulüp arasından sıyrılarak ve çok
güçlü takımları yenerek bu başarıyı elde etmek çok zor. Ama
Yeşilyurt Spor Kulübü’nün tarihinde bu başarılar zaten var. İlk
defa yaşanan bir hadise değil ama çoğu kulübün hayalini
kurup da bir türlü ulaşamadığı yere ulaştık.
Bayanlar voleybolda A takımınız önümüzdeki sezon
Aroma Bayanlar Voleybol Ligi’nde mücadele edecek ve
Eczacıbaşı, Vakıfbank Güneş Sigorta, Fenerbahçe ve
Galatasaray gibi çok ciddi yatırımları ve taraftar desteği
olan takımlarla başa çıkmak zorundasınız. Bu konuda
neler söylersiniz?
Dediğiniz gibi, Fenerbahçe, Galatasaray, Eczacıbaşı,
Vakıfbank Güneş Sigorta ve İller Bankası gibi çok önemli
kulüplerin olduğu bir lig. Bizim için zorlu bir sezon olacak.
Yurt dışından 1-2 transfer yapacağız. Ayrıca genç bayanlarda
Türkiye 2.si olan kızlarımız da A takım için ciddi bir itici güç
olacak. Alacağımız yabancı oyuncularla genç takımı
kaynaştırıp bir takım ortaya çıkarmak istiyoruz.
Hedef olarak ne belirlediniz, 1. Lig’de kümede kalmaya
mı oynayan yoksa üst sıraları zorlayan bir Yeşilyurt Spor
Kulübü mü izleyeceğiz?
1. Lig’de çok güçlü takımlar olmasına rağmen Yeşilyurt Spor
Kulübü kesinlikle kümede kalmaya oynayan bir kulüp olmayacak. Bu seneki ilk hedefimiz play-off’a kalmak, ikinci
hedefimizde ligi ilk 5 sıra içerisinde tamamlamak olacak.
Genç Kızlar kategorisinde büyük başarıya imza attınız,
aynı şekilde A Takımınız da 1. Lig’e yükseldi. Büyük
takımlardan sporcularınıza transfer tekliflerinin geldiğini
düşünüyoruz. Kadronuzu koruyacak mısınız?
Büyük takımlardan oyuncularımıza teklifler geliyor. Ama bu
sene hiçbir oyuncumuzu vermeyi düşünmüyoruz.
1. Lig’de maçlarınızı hangi salonda oynayacaksınız?
Kendi salonumuzda oynayacağız. Ve çok güzel maçlar
seyrettireceğiz. Salonun koltuk kapasitesi yetmeyecek gibi.
800 koltuk kapasitemiz var. 1000 kişiye kadar
çıkartabiliyoruz. Hatta açılır kapanır tribünlerden bir tane
daha yapabiliriz.
Yeşilyurt Spor Kulübü’nün diğer branşlardaki durumu
nedir? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz, Genel olarak
Yeşilyurt Spor Kulübü’nden bahseder misiniz?
Basketbolda çok ciddi bir alt yapı çalışmamız var. Hedefimiz
kendi yetiştirdiğimiz çocuklarla A takımı kurup ligde
mücadele etmek. Alt yapı hamlesini 5 sene önce başlattık.
Organizasyon başında da Volkan Aydınbay var. Şimdi o
çocuklarımız yıldız seviyesine geldiler. Onlardan 7 tanesi milli
takım kampına davet edildi. Bu da bizim alt yapıda çok doğru
bir iş yaptığımızı gösteriyor. Yüzmede bu sene katıldığımız
Bölgesel ve Türkiye Şampiyonları’nda 150 tane madalya
kazandık ki biliyorsunuz bizim kapalı yüzme havuzumuz yok.
Kapalı havuz yokken bu dereceyi yapmak, bu madalyaların
bir tanesini bile almak çok önemli iken biz 150 madalya
kazandık. Yüzme takımına 365 gün antrenman imkanı
sağlayınca bu başarılar gelmeye başladı. Burada da
tesisleşmenin önemi ortaya çıkıyor. Su topunda gene alt
yapıdan kurduğumuz takımlar çok iyi gidiyor. Bu sene küçük
erkekler birinci lige çıkacaklar. Masa tenisinde rutin
faaliyetimiz devam ediyor. Okçuluk branşını faaliyete
geçirdik. 4 tane de yeni okçu kulübümüze geliyor, ön
görüşmelerimizi yaptık. Transfer ayını bekliyoruz. Bu okçular
Avrupa’da derece yapan okçular. Teniste Marsel İlhan gibi
artık dünyada adı bilinen bir sporcuya sahibiz. Onun dışında
şu an da lig maçları devam ediyor. Erkeklerde 1. Lig’de,
bayanlarda ise 2. Lig’de mücadele ediyoruz. Bayanlarda lig
mücadelesinin sonunda 1.
Lig’e çıkma ihtimalimizde
var. Aşağı yukarı 150-160
tane tenisçimiz var. Zaten
Türkiye Tenis
Federasyonu’nun listesinde
Yeşilyurt Spor Kulübü
klasman birincisi görünüyor.
Ayrıca yaz spor okullarımız
başladı. İki sene öncesine
kadar bizim ana sınıfı
dediğimiz grubumuz yoktu.
6 yaştan itibaren
başlatıyorduk. Şimdi 3
yaşından itibaren çocukları
alıyoruz. Şu andaki 3-4
yaşındaki çocuğa sadece
sporu sevdirebilmek, spor
kültürünü sahanın içinde,
havuzun içinde anlatabilmek
için yapıyoruz. Bizim yaz
spor okullarına, sadece
çocuk gelsin yaz boyunca
zaman geçirsin, sokak ta
gezeceğine kulüpte zaman
geçirsin diye bakmıyoruz,
antrenörlerimiz o çocukların
içerisinden fizik anlamında,
yetenek anlamında üst seviyede olanları alıyorlar, alt yapıya
geçiriyorlar ve o alt yapıdan milli takıma kadar giden yüzlerce
de örnek var.
Kulübünüzün alt yapısında yetişen ve önemli yerlere
gelen bir çok sporcunuz var. Özellikle voleyboldan bir
çok oyuncuyu büyük takımlara gönderdiniz ve milli
takımlarda oynuyorlar. Onları izlerken neler
hissediyorsunuz?
Onların hepsiyle gurur duyuyorum ve ne kadar önemli bir alt
yapımızın olduğunu onları izlerken daha iyi anlıyorum. Örnek
verecek olursam, Türkiye Yıldız Kızlar Takımı bu sene Avrupa
Şampiyonu oldu. Avrupa Şampiyonu olan takımın iki
oyuncusu Yeşilyurt Spor Kulübü’nün oyuncusu. Bu bizim için
büyük gurur. Türkiye Kadınlar Voleybol Milli Takımı’nın
maçlarını seyrediyorum. Aynı anda sahada bizim
yetiştirdiğimiz 4 tane sporcu oynuyor. İlk 6’nın 4’ü
Yeşilyurt’tan yetişmiş oluyor o pozisyonda. Bu benim ve
kulübümüz için en büyük mutluluk. Daha başka ne
isteyebilirim ki.
Çok sayıda üye ve sporcuyu bünyesinde barındıran ve alt
yapıya önem veren kulübün şüphesiz bir takım sıkıntıları
da vardır. Kulüp olarak sıkıntılarınız nelerdir?
12 bin kişilik bir camianın sıkıntısı bitmez. Ama bu sıkıntıları
biz mümkün olduğunca pratik bir şekilde çözmeyi öğrendik.
Onun için herhangi bir sıkıntı büyümeden hemen çözebiliyoruz. Hem kulüp içinde çözebiliyoruz. Hem de devletle olan
ilişkilerde, arazi işlerinde veya diğer işlerde kolaylıkla
problemleri aşabiliyoruz. Çünkü biz iyi niyet taşıyoruz. Kaldı
ki, iyi niyetle yola çıktığınız zaman aşamayacağınız engel
yok.
Sayın Gökçe, Türkiye’de genel olarak spora ilginin her
geçen gün arttığı görülüyor? Bu konuda sizin
düşünceleriniz nedir?
Eskiden ben mahalle arasında top oynayıp, eve gittiğim
zaman annem tertemiz gönderdim, üstün başın pislik içinde
eve geldin, derdi. Bir sürü azar işitirdim. Ama şimdi annebaba çocuğu kolundan tutuyor, çocuğun niyeti yoksa da
zorla sporu sevdirmeye çalışıyor. Hem ailelerin gelişen mali
gücü, hem de spor ekonomisinin doğması bunda etkili oldu.
Yıllar önce böyle bir şey yoktu. Artık voleybol, basketbol
oynayan sporcu gelecekte çok büyük paralar kazanma
umudu taşıyor. Ayrıca sağlık açısından da özellikle
çocuklarına spor yaptırmak isteyen aileler var. Doğru olanı da
bu aslında. İlk önce sporu bir kültür olarak başlatmak gerekir.
Ama şunu da göz ardı etmeyelim, yerli bir voleybolcu bile
artık 400-500 bin TL’ye imza atıyor. Buda ciddi bir ekonomi.
Keza basketbol da bu rakam daha fazla. Çocuk da
olabiliyorsa, niye yıldız bir sporcu olmasın.
Yavuz ARPACIK
26
Yeşilköy Halk Dansları Derneği Başkanı Mehmet Semih Usun,
“HALK OYUNLARINA ’KÖYLÜ İŞİ’ DİYENLERDEN NEFRET EDİYORUM”
Bu sene 41. yılını kutlayan, yurt içi ve yurt dışında
katıldığı halk oyunları festivalleri ve
yarışmalarında Bakırköy’ü
başarıyla temsil eden Yeşilköy
Halk Dansları Derneği, bu yıl
11.si düzenlenen Uluslararası
Yeşilköy Halk Dansları
Festivali’ne de katkıda
bulunarak halk oyunları
kültürünün gençlere
aktarılmasında öncülük
ediyor.
Gençlerin halk oyunlarına
olan ilgisini artırmak ve
onlara kendi kültürlerini
öğretmek amacıyla 1970’de
kurulan Yeşilköy Halk
Dansları Derneği Başkanı
Mehmet Semih Usun ile 11.
Uluslararası Yeşilköy Halk
Dansları, halk oyunlarına
gençlerin neden ilgi
göstermediği ve halk oyunları
derneklerinin sıkıntıları hakkında
konuştuk.
Usun, halk oyunlarına saygı
gösterilmesini arzu ettiklerini
belirterek, halk oyunlarına
hoplayan, zıplayan gençlerin
yaptığı gösteriler olarak
bakılmaması gerektiğini, her
bölge oyununun kendi içinde bir
anlam taşıdığını ifade ederken,
özellikle bazı çevrelerde halk
oyunlarının ‘’Köylü İşi’’ olarak
yorumlandığını böyle düşünen
herkesten nefret ettiğini söyledi.
11. Uluslararası Yeşilköy Halk
Dansları Festivali’nin ilkini 1988
senesinde zamanın Bakırköy
Belediye Başkanı ile birlikte
gerçekleştirdiklerini belirten Usun,
‘’1988 senesinde başlattığımız festivalin ilk 7
senesinde her şey ile biz dernek olarak
ilgilendik. Bakırköy Belediyesi’nden çok az
destek aldık. Ve bu bizi hem maddi hem de
manevi olarak çok yordu. O tarihlerde festival
yapan kimse yoktu ve bu yüzden teknik
ekipmanlar kısıtlıydı. Ve bu nedenle bu festivali
artık yapmayacağız dedik. Ve festivale 12 sene
ara verdik. Kimse de bize gelip, niye
yapmıyorsunuz? demedi. Buradan da anladım
ki, demek ki o zaman hiç kimsenin merakı
yoktu. Ondan sonra bir gün tesadüfen Ateş
Ünal Erzen’le bir araya geldik. Konuşurken, bu
konudan bahsettim. Gelin görüşelim bu işe
yeniden başlayalım, ben destek vereceğim dedi.
Ve biz o tarihte 2007’de tekrar festivale
başladık. Hakikaten Ateş Bey konuya çok hakim
oldu. Festivalin maddi ve
manevi boyutuyla belediye
ilgileniyor. Dernek olarak
bizim yaptığımız ise, grupların
organizasyonu, gelen
gruplara yabancı dil bilen
arkadaşlarımız vasıtasıyla
İstanbul’un tarihi yerlerini
gezdirmek ve tanıtmak.’’ dedi.
11. Uluslar arası Halk Dansları
festivali ve dernek olarak yurt
dışında katıldıkları festivaller
için gerekli olan finansman ile
ilgili de sorularımızı yanıtlayan
Usun, ‘’Yurt dışı festivallerine
katıldığımız zaman kendi
olanaklarımızla gidiyoruz.
Çünkü uluslararası festivalde
şu kaide var. Siz festivale kendi
imkanlarınızla gidiyorsunuz,
orada kaldığınız sürede yeme,
içme, yatma dahil tüm
giderlerinizi o festival komitesi
karşılıyor. Aynı şekilde bizde
burada öyle yapıyoruz.
Yeşilköy Uluslararası Halk Dansları Festivali’nde
de biz karşılıyoruz. Gruplar hava alanına kadar
kendi imkanlarıyla geliyor, hava alanından festival
sonuna kadar tüm masrafları biz karşılıyoruz.
Bunun sponsorluğunu da Bakırköy Belediyesi
yapıyor. Diğer etkinliklerimizi kendi imkanlarımızla
yapıyoruz. Maalesef bu kültürel olaylarda
sponsorluk yapmıyorlar. Karşılık bekliyorlar.
Sonuçta kültürel bir olay yapıyorsunuz, bunda
karşılık beklenmemesi gerekir. Kendisinden
yardım istediğimiz kuruluşlar ilk önce bize ne
getirir diyorlar. O zaman ben size hiçbir şey
getirmez, ben size bir şey veremem
vereceğimiz tek şey kültürümüz diyorum.
Ayrıca bu konuda Bakırköy Belediyesi’ne bir
kez daha teşekkür etmem gerekiyor. Halk oyunları
tamamen amatör olarak yapılması gereken bir
olay. Profesyonelliğe girdiğiniz zaman işin ruhu
ölüyor.’’ diye konuştu.
Yeşilköy Halk Dansları derneği ve
çalışmaları hakkında da bilgi
veren Mehmet Semih Usun,
derneğin amacının tamamen
gençlere kendi kültürümüzü
öğretmek ve onların halk
oyunlarına olan ilgisini
arttırmak olduğunu fakat
gençlerin bu konuda çok
ilgisiz olduğunu söyledi.
50 kişilik halk oyunları
grupları ile Türkiye’nin her
bölgesindeki oyunları
oynadıklarını dile getiren Usun,
şunları kaydetti: ‘’ Yurt içinde
çeşitli festivaller ve etkinliklere
katılıyoruz. Genellikle
tercihimiz Türkiye’nin tanıtımını
karşılayacak çaptaki gösteriler
oluyor. Devlet protokolü, askeri
protokol ve turistik amaçlı
olmak üzere bu tip etkinliklere
gidiyoruz. Onun haricindeki
ufak etkinliklere pek
katılmıyoruz.Halk oyunlarını,
hoplayan, zıplayan gençlerden
oluşan veya bazılarının ‘’Köylü
İşi’’ nitelendirmesini
yakıştıramadığımız için daha
nezih ortamlarda ve bu işin ne
kadar ciddi olduğunu anlatmak
için bunu yapıyoruz. Yurt
dışında da uluslararası festivallerde Türkiye’yi temsil
ediyoruz. İlk kez 1975
senesinde İspanya’da başladık.
Bu güne kadar 40 uluslararası
festivalde Türkiye’yi temsil ettik.
Avrupa’da aşağı yukarı gitmediğimiz ülke
kalmadı. Ayrıca Japonya ve Mısır’a giderek
oralarda Türkiye’yi temsil ettik. Türk Halk
Oyunları yurt dışında yapılan her türlü yarışma
amaçlı festivalde birinci oluyor. Çünkü ülkemizde
kültür zenginliği çok. Yurt dışındaki bir
yarışmada size 15 dakika süre veriyorlar, bu 15
dakikada diğer yabancı gruplar çıkıyorlar bir
oyun oynuyorlar. İlk 6-7 dakika güzel ondan
sonra seyirci sıkılmaya başlıyor. Tansiyon
düşüyor çünkü aynı oyunu oynuyorlar. Ama biz
15 dakikada 3 yöre oynuyoruz. Tepeden tırnağa
3 kere kıyafet değiştiriyoruz. Kareografi
değişiyor, ışık değişiyor. Seyirci tam sıkılma
noktasındayken oyun bitiyor, yenisi başlıyor.
Tansiyon hep böyle yukarıda duruyor.
Türkiye’den sonra en iyi halk oyunları Balkan
ülkelerinde gerçekleştiriliyor. Bunun
nedeni de bence bizim yüzlerce
yıl onlarla iç içe olmamızdır.’’
Halk oyunlarına ilgi duyan ve bu
oyunu oynamak isteyenleri de
derneklerine beklediklerini
söyleyen Usun, ‘’Yaş sınırımız
yok. Önemli olan fizik. Bayanlarda 1.65’ten uzun, erkeklerde de
1,75 civarında olduktan sonra
yaşı hiç önemli değil. Pazar
günleri 12.00-17:00 saatleri
arasında çalışıyoruz.
Çalışmalarımızı Halil Vedat Fıratlı
İlköğretim Okulu’nun salonunda
yapıyoruz.’’ dedi.
Usun, ilk defa halk oyunları
oynamak için dernek
lerine gelen
vatandaşları
hiçbir sınava
tabi
tutmadıklarını önemli
olanın,
Arzu BERATOĞLU
27
İSTANBUL VALİSİ HÜSEYİN AVNİ MUTLU YEREL MEDYA MENSUPLARI İLE KAHVALTIDA BULUŞTU
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yerel basın
mensupları ile Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta
kahvaltıda bir araya geldi.
Hüseyin Avni Mutlu’ya İstanbul Valiliği Basın ve
Halkla İlişkiler Müdürü, gazeteci yazar Nazır
Şentürk’ün eşlik ettiği kahvaltıda yerel basının
yaşadığı sorunlar masaya
yatırıldı.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni
Mutlu yaklaşık 15 gazeteciyi
tek tek dinleyerek valilik
olarak sorunlarla ilgili
üzerlerine düşen ne varsa
ilgileneceklerine dair söz
verdi. Yerel basının
hayatımızda çok önemli bir
yer tuttuğuna değinen Vali
Mutlu şöyle konuştu:
“Basın görevini ne kadar iyi
yaparsa, ne kadar doğru
haber bulup yazarsa, bizleri
ne kadar olumlu eleştirirse
biz de işimizi yaparken
nerede hata yapmışız
bilgilenmiş olur, bir daha o
hataları yapmamaya
çalışırız. Herkes işini
yapmalı ve tabi doğru
yapmalı. Bizlerin görevi
vatandaşa yardımcı olmak.
Aynı zamanda basına da yardımcı olmak. Basın
bilgiyi doğru kaynaktan doğru bir şekilde alacak ki
vatandaşı daha doğru bilgilendirsin.’’
Kahvaltıda sorunların genelde ekonomik alanda
olduğu
gözlenirken;
yerel
gazetelerin
eğitimli eleman
eksikliği,
teknolojik
alanda
yetersizlik,
halkın yerel
gazeteyi
yeterince
bilmemesi,
habere ulaşım
ve yayma gibi
konularda sistemin tatmin
edici düzeyde
olmaması gibi konulara değinildi.
Gazetemiz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Özcan
Atamer yerel medyanın sorunları ile ilgili yaptığı
açıklamada “Yerel Medya’nın asıl sorunu
güvendir. Bir berber dükkanı açaren dahi 7 yerden
imza almalı yani onay almak zorundasınız. Gazete
çıkarırken ise sadece savcıığa bir dilekçe
veriyorsunuz. O da çıkarmak istediğiniz Mevkute
İsmi ile ilgili.
Bu güne kadar gelmiş geçmiş iktdarlar yerel
medya ile ilgilenmedi . Ben mevcut yasaların
uygulanmasını isteyenlerdenim. Yasalara ve
gazeteciliğin etik kurallarına uyarak bu mesleği
yapanlara söylüyorum. Halk yerel medya deyince
tetikçi, üç beş kuruş için ona buna çamur atan, bir
gün yerin dibine batırdığı kişileri ertesi gün
göklere çıkartan kişiler olarak tanıyor. Maalesef bu
yargılarında da haklılar. Bunların sayısı yüzde dok-
sanlarda geri kalan yüzde on ise yasalara uyuyor
ve gazeteciliğin tüm etik kurallarını uygulamaya
çalışıyor. Menfaat peşinde koşmuyor. Ben şahsen
çıkar peşinde koşup mesleği yozlaştıranlarla aynı
kefeye konmak istemiyorum. Mevcut yasaların
uygulanmasını ve denetimlerin çok sık yapılmasını,
uymayanlarn en ağır şekilde
örnek olacak şekilde
cezalandırılmasını istiyorum. Yoksa yerel medya
asla düzelmez.Bu arada
konuşan arkadaşlarımızın
ekonomik sıkıntıları ile ilgili
söylemlerine katılmam
mümkün değil. Gücünüz
yoksa bu işi
yapmayacaksınız. Tüm
kurallara uyarak
yaparsanız, okuyucu
nezdinde güvenirlik
kazanırsanız, gazetenizi
bildirimde bulunduğunuz
periyotlarda çıkartırsanız,
okuyucuyla aksatmadan
buluşturursanız ilan almakta
zorlanmaz dolayısı ile
ekonomik sorun
yaşamazsınız.” dedi.
Yerel basın mensupları
haber toplamada ve reklam,
ilan gibi konularda farklı ilçelere gitme
durumunda oldukları ve bu durumun kendilerine
ekonomik bir külfet yüklediğine dikkat çekildi ve
Büyükşehir Belediyesi`nin toplu taşıtlarından ücretsiz yararlanma
taleplerini Vali
Mutlu’ya ilettiler.
Vali Mutlu ise
konuyu
değerlendireceğini ifade
etti.
Vali Mutlu,
haber almada
kamu
kuruluşlarından
bir kolaylık
sağlanması
hususuna ilişkin
taleplerine;
kaymakamlık
toplantısında bu
konuya değineceklerini ve gerekli koordinasyonun
sağlanarak bahsedilen sorunlara ilişkin çözüm
yollarını faaliyete geçireceklerini belirtti.
Bakırköy’ün Göbeğinde Yaşayan Tarih
FİLDAMI YENİLENİYOR
Bakırköy Belediyesi Bizans döneminden kalan Osmaniye Veliefendi’deki
Fildamı’nı yenileme çalışmalarına başladı.
Fildamının yanındaki yeşil alana büyük bir park yapan Bakırköy Belediyesi,
ayrıca Fildamı’nın içini çimlendirme çalışmalarına da hız verdi. Etrafına tartan
pist yapılacak olan Fildamı’nda insanlar rahatça spor da yapabilecek.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, yenileme çalışmaları ile ilgili
olarak, “Fildamı yapılan yenileme ile bambaşka bir çehreye kavuşacak. Özellikle Osmaniye Mahallesi’ndeki halkımız artık rahatça orada yürüyüşlerini,
sporlarını yapabilecek aynı zamanda da Fildamı’nın yanındaki muhteşem
parkta çocuklarını eğlendirme imkanı bulacaklar” dedi.
28
2011 Genel Seçimlerinde Partilerin
BAKIRKÖY’DE ALDIKLARI OYLAR
Marmara Belediyeler Birliği tarafından geleneksel hale
getirilen “Örnek Belediyecilik Proje Yarışması”nın
sonuçları açıklandı.
409 katılımın olduğu yarışmanın bilim kurulu
başkanlığını Prof. Dr. Rafet Bozdoğan ve Prof. Dr.
Mikdat Kadıoğlu yaparken, jüri üyeleri de altı ayrı
üniversitenin yerel yönetimler ve mahalli idareler
uzmanından oluştu.
Marmara Bölgesi’ndeki 230 belediyenin yarıştığı
ve Marmara’nın en iyi projelerinin seçildiği “Örnek
Belediyecilik Proje Yarışması” her yıl olduğu gibi
bu yıl da geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Belediyelerin, toplam 409 başarılı projeleriyle
yarıştığı organizasyon; “Kurumsal Gelişim
Projeleri”, “Çevre ve Altyapı Projeleri”, “Sosyoekonomik ve Kültürel Projeler”, “Yapı İşleri,
Mimarî Projeler ve Ulaşım Hizmetleri”, “AB ve Uluslararası İlişkiler” ve de “Basın Yayın Tanıtım”
çalışmaları olmak üzere altı ayrı kategoride düzenlendi.
Yarışmada, iştirakleri ve bağlı kuruluşlarıyla birlikte (İtfaiye Daire Başkanlığı, Özürlüler Müdürlüğü 2,
Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü, Elektronik
Sistemler Müdürlüğü, İSKİ 4, İSTON A.Ş. 3, BİMTAŞ,
KÜLTÜR A.Ş.,) toplam 14 ayrı ödül birden alan İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra Sakarya
Büyükşehir Belediyesi 4 (SASKİ Genel Müdürlüğü,
Sağlık-Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı), Kocaeli
Büyükşehir Belediyesi 2 (Bilgi-İşlem Müdürlüğü,
Sosyal Hizmetler Müdürlüğü) ve Bolu Belediyesi 1
ödül aldı.
İLÇE BELEDİYELERİNDE KIYASIYA REKABET
İlçe belediyeleri kategorisinde de kıyasıya bir
rekabet yaşandı. Zeytinburnu, İzmit ve
Mustafakemalpaşa belediyeleri 3 ayrı ödül alarak
ilçe belediyeleri kategorisinde yarışmaya damga
vururken, Beyoğlu, Fatih, Esenler ve Bahçelievler
belediyeleri de ikişer ödülle dikkat çekti.
Yarışmada, Ümraniye, Şişli, Akyazı, Kartal, Esenler, Ataşehir, Arnavutköy, Çatalca, Osmangazi, Şile,
Bağcılar, Küçükçekmece, Karasu, Gümüşçay, Bandırma ve Biga Belediyeleri de birer ödül aldı.
MARMARANIN ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU
Seçimler bitti maalesef yine halkın iradesi meclis
dışında kaldı. Her seçimde olduğu gibi liderler birbirlerine kirli siyasetin örneklerini vererek kötülükler
içeren sözler sarf ettiler. Biz bu filmi daha önce de
seyrettik. Türkiye’nin artık iyiye doğru gideceği belli
olmamakla beraber gergin bir biçimde ülkenin
gündemindeki konuların çözüleceği de belli değil.
Geçen seçimlerde cezaevindeyken millet vekili seçilip
kırmızı halıların üzerinde tahliye edilip konvoy halinde
İstanbul’u turlayan millet vekilleri varken maalesef
şimdi millet vekili seçildiği gibi halen cezaevinde
tutuklu olması nedeniyle ülkeyi daha da gerginliğe itecek.
bu uygulamanın haksız ve taraflı olduğunu söylüyorlar.
Her neyse Türkiye artık bir beş yıl daha bu şekilde
gidecek. Gelecekte neler olur bunu hep birlikte
göreceğiz. CHP içindeki Baykal, Önder Sav ve Gürsel
Tekin unsurları bu seçimde de ön plana çıktı. Yiğidi
öldürelim ama hakkını verelim. Sayın Genel Başkan
Kılıçdaroğlu Türkiye’nin her bir yanına giderek
seçmenle kucaklaştı. Anlaşılıyor ki parti içindeki bu
üçlü grup seçimde çok büyük rol oynadı. Umarım
partinin önde gelenleri bu düşünceye sahip çıkıp
gereken önlemleri alıp partinin geleceği açısından
olumlu kararlar alırlar.
Okullar tatil oldu. Gençler uzunca bir tatile
ZÜLKANÝ SÝRMEN
Türkiye de içtihatlar açık ve net iken yargının taraflı
çıkacak. Yeni öğretim yılında yine bir karmaşa yine bir
tutumu böyle bir örgüt var mı yok mu ona bile karar
kayıt kaosu gençlerimizi bekliyor. Her yıl olduğu gibi
GELECEK İÇİN
veremeyen mahkemenin millet vekillerinin tahliye
bu sene de öğrenciler okul kapılarında günlerini
istemini reddetmesi Avrupa ve dünya basınında ilk
geçirip kayıt telaşı içine düşecekler. Yazımızın başlığı
sırada. Türkiye’ye hangi gözle bakacakları belli değil. Avrupa Birliği gibi bizler gelecek için ne yapmalıyız ? Ülkemizi seviyoruz bu ülkede
ülkeleri böyle bir durumun Türkiye’yi daha da gergin hale
yaşamanın bedelini vatandaş olarak vergilerimizle bütün her
getireceğini medyada ve görsel basında dile getiriyorlar. Türkiye’de- şeyimizle ödüyoruz ve ödeyeceğiz.
ki ceza hukuku profesörleri böyle bir durumun tartışalacağına fakat
…
29
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bahar Şenliği
“EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ AKLIMIZ”
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yatarak ve ayakta tedavi hizmeti
alan hastaları ile birlikte 5’inci Geleneksel Bahar Şenliği’ni
kutladı.
Bahar Şenliği’nde gerçekleştirilen etkinliklerde hastalar
gönüllerince eğlendi.
Şenliğin açılışında
İstanbul Vali
Yardımcısı Kazım
Tekin, İl Sağlık
Müdürü Prof. Dr. Ali
İhsan Dokucu,
Bakırköy Kaymakamı
Yakup Vatan ve
destekleyen kurum
temsilcileri ile
BRSHH’ın tüm şefleri,
eski ve yeni çalışanları
hazır bulundu.
5’inci Geleneksel
Bahar Şenliği’nde
kendi yarattığı sanat
eserlerini sergileyerek
satışa çıkaran
hastalar, BRSHH’ın
toplum temelli
psikiyatri modelinin
hayata
kazandırılmasının bir
yansıması olarak şenliğe
katılan hastane çalışanları ve diğer konuklarla birlikte eğlendi.
Geçtiğimiz Mart ayında tanıtımı yapılan ‘Düşünen Şarkılar’
albümünün yaratıcılarından olan Müzik Öğretmeni Volkan Uruk ve
Uzman Doktor Vedat Bilgiç, albümden şarkılar seslendirdi.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığına
özürlü vatandaşlardan gelen yoğun talep ve
şikayetler neticesinde Maliye Bakanlığınca
hazırlanan, 03.06.2011 tarihli ve 57 Seri No’lu
“Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği” ile özürlülerin emlâk
vergisinde sıfır vergi uygulamasından yararlanabilmelerine yönelik esaslar yeniden düzenlendi.
200 metrekareyi geçmeyen ve tek meskeni olan özürlüler, halen
bina vergisi muafiyetinden yararlanabilmesine rağmen
belediyelerin farklı uygulamaları ile karşılaşılabilmekte idi. Yeni
düzenleme ile uygulamaya standart getirilmiş olup özürlü kişilerin
sağlık kurulu raporlarında “süreklidir” ibaresi bulunması
durumunda her yıl bu raporun tekrar istenmesi engellenmiş ve
özürlü kimlik kartının da kabul edilmesi sağlanmıştır. Bu
Gündüz Hastanesi hastaları tarafından oluşan tiyatro ekibi
Keloğlan adlı oyunu sergiledi. Hastalar tarafından yazılan şiirlerin
yarıştığı Şiir Yarışması ödüllerinin verilmesi ile şenliğin ilk günü
tamamlandı. Şiir Yarışması’nda ilk 10’a giren hastalara çeşitli
hediyeler takdim edildi.
Bahar Şenliği’nin açılışında konuşan Bakırköy Prof. Dr. Mazhar
Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, 4 yıl önce Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon merkezi tarafından başlatılan Bahar
ENGELLİLERE MÜJDE
Şenliği serüvenini, her yıl biraz daha gelişerek biraz daha
genişleyerek devam ettirdiklerini vurguladı.
Hastaların kişisel yetenekleri doğrultusunda yarattığı sanat
eserlerinin görücüye çıktığı şenlikte, Çılgın Sedat’ın söylediği
popüler şarkılara başta hastalar olmak üzere hasta yakınları ve
hastane çalışanları hep
bir ağızdan eşlik etti.
Çılgın Sedat’ın
şarkılarıyla, hastalar ve
hastane çalışanları
karşılıklı Kolbastı
oynadı. Hastaların uzun
süren çalışmaları
sonucu hazırlanan
tiyatro ve halkoyunları
gösterileri şenliğe
katılanlar tarafından
çok büyük alkış aldı.
Hastanenin L8 Servisi
Tiyatro Gösterisi’nin
ardından sahneye
çıkan Gündüz
Hastanesi Müzik
Grubu’nun verdiği
müzik dinletisini L7
Servisi Korosu, verdiği
konserle sonlandırdı.
Dünya Şizofreni
Derneği Folklor Ekibi
gösterdiği performansla
şenliği renklendirdi.
Katılımcılarının gönüllerince eğlenerek geçirdiği 2 gün süren
şenlik, Çılgın Sedat’ın verdiği konserle son buldu.
(sıfır) uygulamasından
yararlandırılacaklardır. Bu durumdaki
mükelleflerden ayrıca tam teşekküllü
Devlet hastanesinden alınmış olan sağlık
kurulu raporu istenilmeyecektir.
Özürlü kimlik kartı sahibi olmayan mükelleflerin ise, sağlık kurulu
raporunun aslını veya onaylı örneğini belediye görevlisine ibraz
etmek ve bu tebliğ ekindeki “Tek Meskeni Olan (İntifa Hakkına
Sahip Olanlar Dahil) Özürlülere Ait İndirimli Bina Vergisi Formu”
ekine raporun fotokopisini ekleyerek indirimli bina vergisi oranı
(sıfır) uygulamasından yararlanmaları mümkün olacaktır.
Diğer taraftan, ilk başvurudan sonra özürlü kimlik kartı veya
sağlık kurulu raporu fotokopisinin her yıl yeniden verilmesi
gerekmeyip, şartların taşınması halinde indirimli bina vergisi
EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİNDE RAPOR ÇİLESİNE SON
durumdaki özürlü vatandaşların meskeninin bulunduğu belediyeye bir kez dilekçe ile müracaat ederek bu belgeleri vermeleri
yeterli olacak ve her yıl bu işlemleri tekrarlamaya gerek
kalmayacaktır.
Maliye Bakanlığı’nın 3.6.2011 tarihli 57 Seri Numaralı Tebliği ile
özürlü kimlik kartı sahibi mükellefler, özürlü kimlik kartlarını
belediyede ilgili görevliye ibraz etmek ve bu Tebliğ ekinde yer
alan “Tek Meskeni Olan (İntifa Hakkına Sahip olanlar Dahil)
Özürlülere Ait İndirimli Bina Vergisi Formu” ekine özürlü kimlik
kartı fotokopisini eklemek suretiyle indirimli bina vergisi oranı
30
06 HAZİRAN PAZARTESİ
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına
oybirliği ile karar verildi. Belediye Meclisi’nin
çalışma günlerinin 3 gün olarak değiştirilmesine
dair verilen yazılı önergenin gündeme alınmasının
oybirliğiyle kabulüne, Yazar Yaşar Kemal’in
Gazeteciler Sitesi’nde oturduğundan buraya
yapılan yola isminin verilmesine dair verilen
önergenin gündeme alınmasının oybirliği ile
kabulüne, Şehit Polis Mustafa Yurter’in Osmaniye
Mahallesi Fildamı yanında yapılan parka isminin
verilmesine dair verilen yazılı önergenin gündeme
alınmasının oybirliği ile kabulüne, AK Parti
Grubu’nun Destek Bakkart ve bilbordlar hakkında
vermiş olduğu yazılı önergelerin başkanlık
makamına sunulmasına karar verildi. Gündem
okundu, yapılan eklemelerle birlikte oybirliği ile
kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi
neticesinde 1- Belediye Meclisi’nin çalışma
günlerinin 3 gün olarak değiştirilmesine dair
verilen yazılı önergenin oybirliği ile kabulüne, 2Yazar Yaşar Kemal’in Gazeteciler Sitesi’nde
oturduğundan buraya yapılan yola isminin
verilmesine dair verilen yazılı önergenin Harita
Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne,
3- Şehit Polis Mustafa Yurter’in Osmaniye
Mahallesi Fildamı yanında yapılan parka isminin
verilmesine dair verilen yazılı önergenin Ulaşım
Trafik ve Harita Komisyonu’na havalesinin
oybirliği ile kabulüne, 4- Hukuk İşleri Müdürlüğü
başlıklı Bakırköy Belediye Başkanlığı Sosyal
Demokrat Belediyeler Derneği’nin kurucu üye, üye
olmasına takiben belirlenecek üye aidatının ödenmesine, dernekle ilgili her türlü iş ve işlerde yetkili
olmak üzere Bakırköy Belediye Başkanlığı’nı
kurucu olarak temsile Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen’in yetkilendirilmesine dair evrakın 4 ret
(Mehmet Emin Ertekin, Türkan Elif Arıkancan,
Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın
oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
07.06.2011 Salı günü saat 16:00’da toplanmak
üzere kapatıldı.
07 HAZİRAN 2011 SALI
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına
oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt
özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem
maddelerinin görüşülmesi neticesinde; Sivil
Savunma Uzmanlığı
HAZİRAN 2011
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ
başlıklı Deprem ve Afet İşleri Komis-yonu’nun
isminin Deprem ve Afet İşleri ile Sivil Savunma
Plan Komisyonu olarak değiştirilmesine dair
başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, İmar ve
Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Osmaniye Mahallesi
267 ada E 125, C 144 parselin mevcutta pazar
yeri olarak kullanılan kısmının 1/1000 ölçekli
08.03.2004 onanlı Bakırköy Merkez Uygulama
İmar Planı’nın spor tesisleri alanından çıkarılarak
belediye hizmet alanına alınmasına dair 1/1000
ölçekli uygulama imar planı değişikliğine dair
dosyanın İmar Komisyonu’na havalesinin oybirliği
ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1.
Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 08.06.2011
Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere
kapatıldı.
08 HAZİRAN 2011 ÇARŞAMBA
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. İlknur Meral, Türkan Elif Arıkancan ve
gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile
karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti
okundu, oybirliği ile kabul edildi. 06 Haziran 2011
tarihli zabıt özetinin yapılan düzeltmelerle
okunarak oybirliği ile kabulüne karar verildi.
Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1Fen İşleri Müdürlüğü başlıklı Fen İşleri Müdürlüğü
çalışmaları konulu evrakın son satırına 5393 sayılı
Belediyeler Yasası’nın 14. maddesinin a ve b
fıkraları ile 75. maddesinin a ve c fıkralarında
bahsedilen işlerden Fen İşleri Müdürlüğü görev ve
sorumluluğumda olan kısımların Fen İşleri
Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmesi cümlesinin
eklendikten sonra yapılan oylamada söz konusu
başkanlık teklifinin 2 çekimser (Ayhan Can,
Ramazan Baş) oya karşın oy çoğunluğuyla kabulüne, 2- Park ve Bahçeler Müdürlüğü başlıklı Park
ve Bahçeler Müdürlüğü çalışma alanları konulu
evrakın son satırına 5393 sayılı Belediyeler
Yasası’nın 14. maddesinin a ve b fıkraları ile 75.
maddesinin a ve c fıkralarında bahsedilen işlerden
Park ve Bahçeler Müdürlüğü görev ve
sorumluluğunda olan kısımların Park ve Bahçeler
Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmesinin eklendikten
sonra yapılan oylamada söz konusu başkanlık teklifinin 2 çekimser (Ayhan Can, Ramazan Baş) oya
karşın oy çokluğuyla kabulüne karar verilerek
birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy
tarafından 09.06.2011 Perşembe günü saat
16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
09 HAZİRAN 2011 PERŞEMBE
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Selim Malgaz, Ali Kenan Kır ve gelmeyen
üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar
verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu,
oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde, 1- Hukuk İşleri
Müdürlüğü başlıklı Köyiçi Mahallesi 42 pafta 355
ada 27 parselde bulunan yerin Yeşilköy Spor
Kulübü’ne 10 yıl süre ile bedelsiz kullanım
hakkının verilmesine dair evrakın Gençlik ve Spor
Komisyonu ile Hukuk Komisyonu’na havalesinin
oybirliği ile kabulüne, 2- Özel Kalem Müdürlüğü
başlıklı Türk Böbrek Vakfı’nın böbrek sağlığımız
için doğru beslenme ve hayat tarzı önerileri isimli
seminerlerinin belediyemiz sağlık komisyonu ile
birlikte yapılması ve gerekli katkı ve yardım
taleplerinin belediyemiz tarafından karşılanmasına
dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 3İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Osmaniye
Mahallesi 69/1 pafta 1066 ada 1 parsele ilişkin
1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine
dair dosyanın İmar Komisyonu’na havalesinin
oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
10.06.2011 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak
üzere kapatıldı.
10 HAZİRAN CUMA 2011
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından
açıldı. Türkan Elif Arıkancan, Uğur Özhabeş ve
gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile
karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti
okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem
maddelerinin görüşülmesi neticesinde; İnsan
Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün çalışma ve
görev yönetmeliği hakkındaki Hukuk Komisyonu
raporunun oybirliği ile kabulüne, Şehit Polis
Mustafa Yurter adının Osmaniye Mahallesi Fildamı
yanında yapılmakta olan parka verilmesi
hakkındaki Harita Komisyonu raporunun oybirliği
ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2.
Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından 08.08.2011
Pazartesi günü saat 16:00’da toplanmak üzere
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz.
Sıcaklarda havuz ve denize koşarken hastalığa yakalanmayın
HAVUZ VE DENİZ KEYFİ BAŞINIZA İŞ AÇABİLİR
Mikroplu havuz ve deniz suyu ciddi kulak enfeksiyonuna yol açıyor. Sıcaklar nedeniyle havuz ve denize koşanlar; şiddetli kulak ağrısı,
akıntı, kaşıntı ve işitme azlığıyla seyreden kulak iltihabına yakalanabiliyorlar. Tedbir alınmaması durumunda kulak zarı delinebiliyor,
geçici veya kalıcı sağırlık meydana gelebiliyor. Özellikle mikroplu havuz ve deniz sularının yol açtığı enfeksiyonların ciddiye alınması
ve mutlaka tedavi ettirilmesi gerekiyor.
Yaz ayları ile birlikte havuz ve deniz keyfi, dikkat
edilmemesi halinde tatilinizi zehir edebilir. Özellikle havuz
ve denize girme sonucu ortaya çıkan kulak
enfeksiyonları, kulağın vücudun en ağrılı ve hassas
bölgelerinden birisi olması nedeniyle hastalara zor anlar
yaşatıyor. Dış kulak yolu veya kulak zarında görülen
enfeksiyonlar, gelişen ödem dolayısıyla çok ağrılı
seyredebiliyor. Bayındır Hastanesi Söğütözü
Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Dr. Aslı
Karademir, havuz ve denizden alınan mikroplarla;
ishal, solunum sistemi enfeksiyonları, kulak göz ve
cilt enfeksiyonları gözlenebileceğini belirterek,
“Mavi yeşil algler ölümcül toksinlere sahiptir.
Ayrıca Leptospira denen bir mikrop potansiyel
ölümle seyredebilen Weil hastalığına neden
olabilir” dedi.
Eğer daha önceden geçirilmiş orta kulak iltihabına bağlı
kulak zarında delik varsa, mikroplu su direkt orta ve iç
kulağa gidebilmekte ve daha ciddi bir tablo ortaya
çıkabilmektedir. Bu durumda diğer şikayetlere ilaveten
hastalarda baş dönmesi, bulantı, kusma, dengesizlik
ortaya çıkabilmektedir.
Havuz ve denizin keyfini çıkarmak için ipuçları
Durgun ve kirli sularda, yüzeyi köpüklü ve yeşil
görünümde olan denizde yüzülmemelidir. Suya atlarken
burun tutulmalı veya tıkaç kullanılmalıdır. Havuz ve
deniz suyu yutulmamalıdır. Ciltte sıyrık ve kesik
alanları varsa, yüzme sonrasında temiz su ve
sabunla yıkanmalıdır. Kulak enfeksiyonlarını önlemek
için kulak tıpaları takılmalıdır. Göz enfeksiyonlarını
önlemede sualtı gözlüğü veya maskeleri
kullanılmalıdır. Lağım karışan alanlara yakın
bölgelerde ve şiddetli yağmurlar sonrasında
yüzülmemelidir. Gelişebilecek ishal, solunum sistemi, cilt, kulak ve göz enfeksiyonlarının tedavileri
yapıyor.
Şehrin tam göbeğinde; yapılan gökdelenler,
Mecidiyeköy, Çağlayan’da günde 70 bin
kişinin girip çıkacağı Adliye Sarayı gibi binalar
yükseliyor. Bunlara karar verenler şehirde
yaşayanların düşeceği sıkıntıları çeşitli
nedenlerle gözardı ediyor.
Florya’da yapılan Akvaryum da bunlardan
birisi. Akvaryum yetmiyormuş gibi yanına bir
AVM ve bir de Rezidans yapılıyor.
Akvaryum’un yapıldığı yer tren yolu ile deniz
arasında dar bir alan. Sekiz metre genişliğinde
bu yolu genişletmek mümkün değil. Bir
yanında tren yolu diğer yanında yapılaşma ve
az ilerisinde Atatürk Köşkü.
Düşünebiliyormusunuz Akvaryum'a, yapımı
devam eden AVM ve Rezidansa gelenler bu
daracık yolu kullanmak zorunda. Halbuki
Küçükçekmece ile Avcılar arasında Marmara
Denizi kenarında bulunan binlerce dönüm arazi
bu işe daha uygun değilmiydi? O-E (E-5)'in
kenarı. Ayrıca Metrobüs’te buradan geçiyor.
Park sorunu ve ulaşım sorunu yok.
Şimdi bu projeye imza atmış diploma sahiplerine soruyoruz “Akvaryum’u Florya’ya
yapmakla İstanbul’un bu güzel semtini içinden
çıkılmaz, sorunlarla başbaşa bıraktınız. Halbuki
Akvaryum'u fotoğraflarını gördüğünüz alana
yapsaydınız hiçbir sorun olmayacak, yapılan
yatırım değer kazanacaktı ve alkış alacaktı.
NOTU
Amacımız yatırıma karşı çıkmak değildir.
Nüfusun %45’inin 25 yaşın altında olunan
bir ülkede yatırıma karşı çkılmaz. Bu tür
EDİTÖRÜN
Şimdi ne aldığını söylemek istemiyoruz. Sizler
İstanbul’da yaşayanları mutsuz ve yaşamlarını
çekilmez hale getirecek projeleri yapmaya
devam edin...
kapılar ardında alınmamasıdır.
yatırımlar ülkelerin simgeleri haline gelen
yatırımlardır ve getirisi çok yüksektir. Biz
de yatırımlara karşı çıkmıyoruz. Ancak
Projeyi ve yerini tartışıyoruz. Yaşanacak
sıkıntılar ortada. Akvaryum önerilen yere
yapılsaydı bugün ve ileride sıkıntılar
yaşanmayacaktı.
Önerimiz en azından bu kararların kapalı
KÜÇÜKÇEKMECE - AVCILAR ARASI MARMARA DENİZİ SAHİL BANDI
Dünya’da en büyük olduğu söylenen
Akvayum’un Florya’da yapılacağının söylendiği
ilk günden yer seçiminin yanlış olduğunu,
yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz yerde
yapılmasının uygun olacağını söyledik.
Ancak Türkiye’de anlı şanlı şehircilik uzmanları
var. Onlar dünyayı yeniden keşfediyorlar.
Gelişmiş ülkeler stat , AVM gibi şehir içinde
kalan, yoğunluk getiren binaları şehir dışına
taşımaya çalışırken bizdekiler tam tersini
BU NE BİÇİM ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞI? AKVARYUM’UN YER SEÇİMİ YANLIŞ
BURADA YAPILSAYDI HİÇBİR SORUN YAŞANMAYACAKTI
31
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
MICROSOFT “BULUT” OFİSİNİ AÇIYOR
Microsoft, internet üzerindeki uygulamalardan
oluşan Office 365 adındaki yeni paketi piyasaya
çıktı. Microsoft yeni paketiyle küçük ve orta ölçekli
işletmelerin dikkatini çekmeye çalışacak. Microsoft
yeni paketiyle tahmin ettiği başarıyı elde ederse,
şu an dünya çapında 1 milyar kullanıcısı olan
Office uygulamaları için yeni bir büyüme dalgası
yaratabilir. Öte yandan, analistler Microsoft’un
başarılı olabilmesi için Google’ın KOBİ’ler
tarafından kullanılan 'bulut ofis' uygulamalarıyla
baş etmesi gerektiğini ifade etti. Office 365, eski
paketlerde standart olarak bulunan Word,
Outlook, Excel ve diğer uygulamaların yanı sıra,
birçok kullanıcının bugüne kadar görmediği server
sistem yazılımları içeriyor. Bu yazılımlar arasında
mesajlaşma için Exchange, ortak çalışma için
SharePoint ve konferans ile iletişim için Lync
bulunuyor. Bulut ofis sistemlerinin temel özelliği,
ana yazılım bileşenlerinin ve dosyaların kullanıcı
bilgisayarında değil, uzaktaki firma sunucularında
tutulması ve böylece internete bağlı her hangi bir
bilgisayardan bu dosyalar üzerinde işlem
yapılabilmesi. Microsoft kullanıcıları, ayda 6 dolar
vererek standart Office uygulamalarını internet
üzerinden veya bilgisayarlarına yükleyerek kullanabilecek. Öte yandan, 500 ve altında personeli
olan firmalar teknolojisi, altyapısı ve yeni donanım
maliyeti nedeniyle Microsoft’un server
programlarını kullanmaya sıcak bakmıyor. Son
olarak Microsoft’tan yapılan açıklamada, en
başarılı Office server ürünü Exchange’in KOBİ’lerin
sadece yüzde 30’u tarafından tercih edildiği ifade
edildi.
FACEBOOK EN ÜNLÜ HACKER’I İŞE ALDI
Üretici firmaların ‘kırılamaz’ dediği kodları birkaç
günde kırarak büyük şöhret kazanan ünlü hacker
George Hotz artık bir Facebook çalışanı!
TechUnwrapped sitesinin iddiasına göre, henüz 22
yaşında olan dahi hacker Hotz muhtemelen ‘çok
gizli tutulan yeni iPad uygulamasının
geliştirilmesinde’ görev alacak. Facebook başlarda
bu iddiayı yalanlasa da, daha sonra yayılan
‘Hotz’un Facebook’taki meşguliyeti yüzünden iPad
2 yazılımını kırmakla uğraşamadığı’ duyumu
söylentileri doğruladı. Üstelik Geohot nickli hacker,
kendi Facebook sayfasında “Facebook gerçekten
çalışmak için mükemmel bir yer” ifadelerini
kullandı. Hotz (Geohot), 2007’de, yani henüz 18
yaşındayken, iPhone’un kilit yazılımını kırarak
cihazın firma anlaşmalı GSM operatörü dışında da
kullanılabilmesini ve jailbreak yazılımlarının
geliştirilmesini sağlamıştı. Hotz daha sonra,
Sony’nin “asla kırılamaz” dediği PlayStation 3’ün
yazılımını çözdü ve kodları internette yayımladı.
Bunun üzerine, bu yılın başlarında, Hotz aleyhine
çok ağır cezai talepler içeren bir dava açan Sony,
sonradan hacker'dan 'söz alarak' davayı rafa
kaldırdı. Ancak Anonymous’tan kopan LulzSec
hacker grubu Hotz’a açılan davayı protesto için
PlayStation Network oyun ağına saldırı düzenledi
ve milyonlarca oyuncunun kredi kartı ve adres de
dahil tüm kişisel bilgilerini ele geçirerek internette
yayımladı. Sony, uzunca süre kapalı tutmak
zorunda kaldığı oyun ağını ancak 2 ay sonra
yeniden devreye sokabildi.
LulzSec GRUBU DAĞILDI
Dünyada büyük kamu ve özel kuruluşların
sistemlerine sızarak açıklarını ortaya çıkaran
uluslararası hacker grubu Lulz Security (LulzSec),
Twitter'dan yaptığı açıklamada kendini lağvettiğini
duyurdu. Başka bir dosya paylaşım sitesindeki
mesajda ise grubun '50 gün olarak belirlenen
saldırı takvimini tamamladığı, artık grup üyelerinin
bağımsız hareket edeceği' belirtildi. LulzSec, CIA,
FBI, ABD Senatosu, Fox ve PBS televizyon kanalları,
Sony, AOL, Disney, Nintendo, Universal, EMI gibi
dev kurumların sistemlerini 'hack'leyerek
onbinlerce gizli bilgi ve şifreyi ele geçirdi ve
bunların bir kısmını internette yayımladı. Çekirdek
kadroyu oluşturan ancak kimlikleri bilinmeyen 6
hacker tarafından yapılan açıklamada, 'baskıcı
kurumlara yönelik 50 günlük eylem takviminin
tamanlandığı ve herkesin kendi yoluna gideceği'
duyuruldu. "Umarız kamuoyu nezdinde bir nebze
etkimiz olmuştur" denilen açıklamada siber aleme
"Ancak durmak yok. Hak ettiğimiz özgürlük ve
gücü elde edene kadar birlikte hareket edelim"
çağrısı yapıldı. Başta eğlence amaçlı olarak
kurulduğu söylenen LulzSec'in zamanla siyasi bir
siber-aktivizm grubuna dönüştüğü ve halen
ellerinde pek çok kuruma ilişkin milyonlarca bilgi
bulunduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta The
Associated Press ajansına konuşan bir Lulzsec
üyesi, hükümet ve kamu kurumlarına ait, toplam
hacmi 5GB'ı aşan çok sayıda belgeye sahip
olduklarını, bunları izleyen 3-4 hafta içinde
kamuoyuna yayımlayacaklarını söylemişti. Mashable sitesinin yorumuna göre dünyada 300 bine
yakın takipçisi bulunan hacktivistler grubu emniyet
güçlerini bu yolla atlattıktan sonra başka bir adla
veya formatta eylemlerini sürdürecek.
SÜPERBİLGİSAYAR YARIŞINDA ŞAMPİYON DEĞİŞTİ
Ülkeler arasındaki ‘süper bilgisayar’ yarışında liderlik Japonya’ya geçti. Kurulumu tamamlanan ‘K’
adlı bilgisayar saniyede 8.2 katrilyon işlem yapabiliyor. Çin’de bulunan Tainhe-1A adlı süper
bilgisayarı işlem hızı açısından geride bırakan K’de
68 bin 544 adet işlemci ünitesi bulunuyor. Fujitsu
tarafından geliştirilen bilgisayara yeni işlemciler
eklenip hızının daha da artırılarak saniyede 10
katrilyona çıkarılması hedefleniyor. Bilimciler
2012’de hizmet vermeye başlayacak olan
süperbilgisayarı iklim araştırmaları ve afet önleme
işlerinde kullanmayı umuyor. Dünyanın en hızlı
süperbilgisayarı ünvanını kazanan K’yi Çin’deki
Tainhe-1A ve ABD’deki Oak Ridge izliyor.
‘ELMA’YA KURT GİRDİ
Mac bilgisayarlar güvenli olmalarıyla ve bilgisayar
virüslerinden etkilenmemekle meşhurdur. Fakat
Mayıs ayı başında ortaya çıkan kötü amaçlı bir
yazılım bazı kullanıcıların başını oldukça ağrıttı.
Kendini Mac Defender (Mac Protector veya Mac
Security) adında bir 'anti-virüs programı' olarak
tanıtan yazılımı yükleyen kullanıcılar, kredi kartı
bilgilerini hırsızlara kaptırma tehlikesiyle karşı
karşıyalar. Bu gelişme Mac bilgisayarların da artık
virüs kapabildiği yorumlarına yol açıyor. Ancak
Mac Defender bilgisayardan bilgisayara bulaşan
bir virüs değil, kötü amaçlı bir yazılım olan bir
trojan (truva atı). Trojanlar tıpkı Antik Yunan
efsanesindeki Truva atı gibi dışarıdan masum
görünen ama aslında kullanıcıya zarar vermek için
tasarlanmış yazılımlar. Mac Defender tehdidinden
korunmanın yolu ise bu uyarıyla karşılaşılan web
ÝMTÝYAZ
GENEL
Taner SAHÝBÝ,
KÜÇÜKTEPE
Hukuk Danýþmaný: Av.
ATAKÖY
YÖNETMEN
VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Ofset Baský ; ÜNÝFORM
Özcan ATAMER
Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ
Haber Koordinatörü
BÖLGE
GAZETESÝ
Ýdare
Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
AYLIK
Aylýk Süreli yayýn
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
YIL: 19 Sayý: 206 TEMMUZ 2011
Yavuz ARPACIK
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret
A.Þ.
Arzu BERATOĞLU
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Köþe
yazýlarýndaki sorumluluk,
yazarlarýna
aittir.
GAZETEMÝZ
BASIN AHLAK
YASASINA
Gazetemizde yayınlanan
ilanların
sorumluluğu
ilan
sahibine aittir
UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR
sitesinden hemen çıkmak ve hiçbir şekilde bu
programı yüklememek. Yanlışlıkla bu programı
yüklediyseniz yapmanız gereken çok kolay: Activity
Monitor (Etkinlik Göstergesi) bölümüne girmek,
Mac Defender programını kapatmak ve
uygulamayı çöpe atarak bilgisayarınızdan
kaldırmak. Ayrıca Apple yakın bir zamanda bu
konu ile ilgili bir sistem güncellemesi yapacak.
Eğer programı yükleyip ayrıca kredi kartı
bilgilerinizi de girmişseniz bu durumda acil olarak
bankanızla iletişime geçmeniz gerekiyor. Peki Mac
için bir antivirüse ihtiyacınız var mı? Henüz bilinen
aktif bir virüs yok. Bu elbette ileride hiç virüs
olmayacak anlamına gelmiyor. Bir virüs tehlikesi
veya güvenlik açığı durumunda Apple, sistem
güncellemesi yayınlıyor. Mac Defender gibi kötü
amaçlı yazılımlar ise virüs değil. Bu yazılımlar
kullanıcıyı faydalı bir programmış gibi yanıltıp
kişisel bilgileri çalan trojan yazılımları. Bu tür
yazılımlardan korunmanın en iyi yolu ise güvenilmeyen web sitelerinden kesinlikle program
indirmemek.
TEK ŞARJLA 330 KM REKORU
Elektrikli otomobiller konusunda uzman bilim
adamı tarafından kurulan bir Japon şirketi, her
tekerleğinde motor bulunan ve bir kez şarj edilerek 300 kilometreden fazla yol katedebilen yeni
otomobil modelini tanıttı. Aracı 2013'te piyasaya
çıkarmayı amaçlayan Prof. Hiroshi Shimizu'nun
şirketi SIM-Drive, aracın bir kez şarj edilerek bu
kadar uzun yol alabilmesini tekerleklerindeki ileri
motor sistemleri ve çok hafif karoser
kullanılmasının sağladığını açıkladı. Testler
sırasında prototip, şarj edilmeksizin 333 kilometre
yol katetti. Elektrikli otomobil, aralarında Mitsubishi ve Isuzu otomobil üreticileri ile Tokyo
Elektrik Şirketi (Tepco) ve IHI ağır sanayi grubunun
bulunduğu 34 şirket ve kuruluşun ortak projesi
olarak geliştirildi. Konsepti hazırlayan şirket ve
kuruluşlar bu araç platformunu, seri üretim için
otomobil fabrikalarına satmayı planlıyorlar. Japon
şirketinden bir yetkili, SIM-Drive'ın ayrıca
aralarında Fransız PSA Peugeot-Citroen otomotiv
firması ve simülasyon yazılım şirketi Dassault
Systemes'in bulunduğu değişik partnerlerle başka
bir elektrikli araç prototipi üzerinde çalıştığını
belirtti. Nissan'ın geçen yıl piyasaya çıkardığı Leaf
modeli bir kez şarj edildiğinde 160 kilometre menzile sahip bulunurken, bu mesafe günlük kısa yolculuklar için yeterli görülüyor, ancak potansiyel
tüketiciler, şarj istasyonlarının hala çok az olması
nedeniyle aracı satın almakta tereddüt ediyorlar.
Elektrikli otomobillerin geniş kitleler tarafından
benimsenmesini, bataryaların yüksek üretim
maliyetleri de frenliyor.
LinkedIn DE ARTIK TÜRKÇE
200’ün üzerinde ülkeden 100 milyonu aşkın
kullanıcısı ile dünyanın en büyük profesyonel ağı
olan LinkedIn, Türkçe dil seçeneği ile uluslararası
kapsamını genişletiyor. Yaklaşık 600 bin Türk
profesyonelin kullandığı LinkedIn, binden fazla
LinkedIn grubunun da aktif olarak kullanıldığı bir
sosyal ağ. LinkedIn’in Türkçe versiyonu ile ilgili
açıklama yapan LinkedIn EMEA Bölgesi Genel
Müdürü Ariel Eckstein, profesyonellerin dünyanın
her yerinden LinkedIn.com’a Türkçe
bağlanmalarını sağlayacak bu özellik sayesinde
uluslararası büyümede anahtar rol oynayacağını
söylüyor. Eckstein, “Avrupa’da halen 25 milyondan
fazla profesyonel, LinkedIn’de kendi profesyonel
kimliklerini oluşturuyor, kendi network ağlarını
kuruyor ve LinkedIn üzerinden görüş ve fırsatlara
ulaşıyor” dedi. Türkiye’deki LinkedIn üyelerinin
çoğunluğunu bankacılık, telekomünikasyon ve
eğitim sektörleri oluşturuyor. Türkiye’deki şirketler
içinde LinkedIn’e en çok üyesi olan şirketler ise
Turkcell, Mynet ve Akbank.
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
Av. Öner AYBEK
Ofset Baský : ÜNÝFORM
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz
33
Sünnet çocuklarının özel günü... E R K E K L İ Ğ E İ L K A D I M I A TT I L A R
Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen 8.
Geleneksel Sünnet Şöleni Carousel Alışveriş ve
Yaşam Merkezi’nin ana sponsorluğunda
Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam
Köyü’nde yapıldı.
Bakırköy Belediyesi’nin Bakırköy’deki 5 özel
hastanede hijyenik ve sağlıklı ortamda tek tek
sünnetlerini yaptırdığı yaklaşık 200 çocuk
düzenlenen Sünnet Şöleni’nde gönüllerince
eğlendiler.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve
Mermerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Mermer’in de katıldığı şölende
çocuklara hediyeler dağıtıldı, illüzyon, tahta
bacak, Ronald ve palyaço gösterisi, müzik din-
letisi ile çocuklara unutamayacakları bir gün
yaşatılmaya çalışıldı.
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen etkinlikte
yaptığı konuşmada, “Öncelikle yaklaşık 200
çocuğumuzun hijyenik ve sağlıklı ortamlarda
sünnetlerini gerçekleştiren 5 özel hastanemize
(Acıbadem, Çamlık, Ethica İncirli, International
Hospital ve Yaşar Hastaneleri) çok teşekkür
ediyorum. Sünnetlerin ardından burada
unutamayacakları bir gün geçirmelerini
diliyorum. Anılarında bir yer edinebilirsek ne
mutlu bizlere. Ayrıca ana sponsorumuz
Carousel Yaşam ve Alışveriş Merkezi başta
olmak üzere bizden desteklerini esirgemeyen
tüm sponsor firmalara da teşekkür ederim”
dedi.
Ayrıca Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen de çocuklara çeyrek altın taktı.
Bu arada Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde
yapılan sünnet şöleni öncesi yaklaşık 200 çocuk
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in
elinden cesaret sertifikalarını aldılar, ardından
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde atlı
karıncaya bindiler ve en son da Eyüp Sultan
Camii’ni ziyaret ederek dualarını ettiler.
MUHTEŞEM VEDA
Beylikdüzü Bizimkent
İlköğretim Okulu 8.
Sınıf öğrecileri yapılan
törenle mezun oldular.
Saygı duruşu ve İstiklal
Marşı ile başlayan
mezuniyet töreninde
174 öğrenci hep bir
ağızdan mezuniyet
andını da okudular.
Bizimkent İlköğretim
Okulu 8. sınıf
öğrencileri okul
bahçesinde düzenlenen
törenle mezuniyet
belgelerini alırlarken
gecenin ilerleyen
saatlerinde de vur
patlasın çal oynasın bir
gece yaşadılar.
Beylikdüzü İlçe Milli
Eğitim Müdürü Ahmet
Hacıoğlu, Bizimkent
İ.Ö.O. Müdürü Osman
Aykın ve mezun olan
174 öğrencinin
ailesinin de katıldığı
mezuniyet töreninde
ayrıca Hacıoğlu ve
Aykın dereceye giren
öğrencilere çeşitli
ödüller verdiler.
35
Minik öğrenciler sahilde yüzlerce kilo çöpü topladılar
BÜYÜKLERİNE ÖRNEK OLDULAR
Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol
Müdürlüğü tarafından düzenlenen Çevre Haftası
etkinlikleri kapsamında Yeşilköy Sahili’nde yapılan
çevre temizliğinde küçükler, büyüklerinin sağa-sola
gelişigüzel attığı çöpleri topladı.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Yervant
Özuzun, Güngör Gün ve birim müdürlerinin de
katıldığı etkinlikte küçükler sahilde yüzlerce kilo çöpü
topladılar.
Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun yaptığı
açıklamada , ”Maalesef bizim neslimiz ve bizden
sonra gelenler atalarımızdan emanet aldığımız
çevreyi yeni kuşaklara temiz olarak aktaramadık.
Ama şu an ilköğretim okulu okuyanlar çocuklarımızın
çevre konusundaki hassasiyetleri gözlerinden
ışık saçıyor. Biz belediye olarak temiz çevre için
çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ayrıca tüm
yurttaşlarımızı engellilere tekerlekli sandalye
almak amacıyla düzenlediğimiz mavi kapak
kampanyasına katkıya çağırıyorum”dedi.
KÜÇÜKLERDEN MUHTEŞEM GÖSTERİ
Çevre Haftası kapsamında Yeşilköy Rönepark’ta
yapılan kahvaltılı etkinlikte ilköğretim okulu
öğrencileri tarafından gerçekleştirilen halk
oyunları gösterisi, şaman dans grubu göster
isi, modern dans grubu gösterisi ve şiir dinletisi
izleyenlerin beğenisini kazandı.
( Yavuz ARPACIK )
Elimizdekileri Kaybetmeden Onlara Sahip Çıkalım
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ FLORYA ATATÜRK ORMANI’NDA KUTLANDI
''5 Haziran Dünya Çevre Günü'' Florya Atatürk
Ormanı’nı Koruma Derneği tarafından düzenlenen
etkinlik ile Florya Atatürk Ormanı’nda mahalle
sakinlerinin katılımıyla kutlandı.
Derneğin etkinliğinde mahalle sakinlerine günün
önemini anımsatan şapka ve tişört verildi ve
ormanda çevre temizliği yapıldı.
Floder (Florya Ormanı Koruma Derneği) Başkanı
Taner Dayı etkinlikte yaptığı açıklamada, Çevrenin
ve ormanların ne kadar önemli olduğunu, bir
ağacın 70 kişinin 1 günlük oksijenini karşıladığını,
topraklarımızın büyük bir kısmını erozyonla
kaybettiğimizi böyle devam ederse 30 yıl içersinde
birçok bölgemizin çöl olacağını, vakit kaybetmeden
önlem alınması gerektiğini, sularımızın sanayi
atıklarıyla kirlendiğini, ülkemizin güneş enerjisini
ve rüzgar enerjisini yeteri kadar kullanamadığını,
kullanması gerekli olduğunu,
bölgemizdeki yeşil alanların
rant uğruna birer birer yok
olduğunu belirtti.
Bakırköydeki çevre sorunlarına
da değinen Dayı şunları
söyledi: “Bakırköy sahillerinin
Ataköy bölümünün halka
açılarak kültürel faaliyetlerin
yapılabileceği alanlar olması gerekirken, bölge
sakinlerimizin ve sivil toplum örgütlerinin karşı
çıkmasına rağmen bir rant uğruna otel yapılmak
istenmesi çevre katliamı değilde nedir? Florya
sahillerinde Akvaryum inşaatının yanında
yapılmakta olan AVM çarşı inşaatının yapımı karşı
çıkmamıza rağmen devam etmektedir. Florya
Atatük Ormanı’nın kuzey bölümünde hastane
yapılmak üzere özel şahıslar tarafından hibe edilen
arsalar önce Hazine’ye sonra da Toki’ye verilmiş,
Toki de bu arsaları özel şahıslara satarak, bu
arsalar üzerinde özel imarlı sekiz katlı binalar
yapılmaya başlanmıştır. Bu arsalar üzerine hastane
yapılmayacaksa kültürel faaliyetlere hizmet etmek
amacıyla İstanbul halkına sunulabilirdi. Bu
yapılaşmalar bölgemizin eko dengesini bozarak
trafik yükünü arttırarak içinden çıkılmaz bir
duruma getirecektir. Geleceğimiz çocuklarımıza
nefes alabilecekleri, koşup oynayabilecekleri,
sağlıklı birer fert olarak yetişebilecekleri yerleri
ellerinden birer birer alarak yok etmekteyiz. Doğa
bir gün gelir hepimizden hesap sorar tıpkı ekspres
yolu üzerindeki sel baskını gibi.”
Etkinlik, halka çevrenin önemi anlatılarak, yapılan
anonslarla ormana çöp atılmaması ve temiz
tutulması hatırlatılarak tamamlandı.
37
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI’NA KATILMAK ÜZERE TÜRKİYE'YE GELEN KAZAKİSTAN’LI YARIŞMACI GENÇLERİ OVALI KONYA MUTFAĞI AĞIRLADI
Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen Kazakistanlı gençler,
Konya Mutfağı’nın lezzetlerini Ovalı Konya Mutfağı’nda tattılar.
Sıcak bir karşılama ile karşılaştıkları için mutlu olduklarını,
Türkiye’de olmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden
Kazakistanlı gençler Ovalı Konya Mutfağı’nın kahvaltı
kültürünün zenginliğini ve lezzetlerini çok beğendiklerini
söylediler.
Ovalı Konya Mutfağı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuzlu,
Türkçe Olimpiyatları gibi etkinliklerin Türk Dili’nin yanı sıra
Türk Mutfağı’nın da tanıtımı, gelişmesine katkıda bulunduğunu
ve Ovalı Konya Mutfağı olarak Konya Mutfağı’nın tanıtımı için
ciddi çalışmalar yaptıklarını işaret etti.
20 yıldır sektörde bulunduklarını, Sefaköy-Küçükçekmece,
İkitelli-Başakşehir, Beylikdüzü-Beykent ve Kartal’da bulunan
şubeler ile İstanbul’da Konya Mutfağı denildiğinde ilk akla
gelen marka olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Ahmet
Tuzlu , yurtdışında da Sayın Nevin Halıcı’ nın gayretleri
dışında Konya Mutfağı’nın hak ettiği noktada tanıtım ve
sunumun yapılamadığını , Türk Mutfağı’nın gelecek kuşaklara
aktarılarak devam edilmesini destekleyecek her türlü etkinliğin
içerisinde olacaklarını söyledi.
Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet’in minik öğrencileri
HAYALLERİNİ RESİME YANSITTILAR
Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet tarafından resim
eğitimi alan 06-12 yaş grubu öğrencilerin resimlerinden
oluşan karma sergi beğeni ile izlendi.
72 eserin yer aldığı sergide, Yedikuvvet tarafından
eğitim alan 21 öğrenci sulu boya, guaj, pastel boya,
kuru boya ve kuru kalem çalışmalarından oluşan resimlerini sergiledi.
Sergide resimlerini sergileyen öğrenciler aileleri ile
birlikte sergiyi gezdiler. Öğrenciler ayrıca Ressam Emine
Yedikuvvet’e çiçek verdiler.
Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet ise, eğitim verdiği
minik öğrencilerin muhteşem eserleri karşısında çok
mutlu olduğunu ve öğrencileri ile gurur duyduğunu
söyledi.
Yedikuvvet, öğrencilerinin çok güzel resimler ortaya
çıkardığını ifade ederek, “Sergide 72 resim var. 06-12
yaş grubu 21 öğrencimin eserlerinden oluşan sergide
çok güzel resimler ortaya çıktı. Öğrencilerim arasında
ayrıca iki engelli çocuğumuz var. İkisi Bahçelievler
Kimsesizler Yurdu’nda kalıyor ve aynı zamanda rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorlar. Özellikle onların
yaptığı çalışmalar ve gözlerindeki mutluluk beni çok
duygulandırdı ve bir o kadar da heyecanlandırdı. Bu
çocuklara hepimizin sahip çıkması gerekir. Ben elimden
geldiğince bu tür engelli öğrencilere resim eğitimi
veriyorum. İnsanların bu çocukların farkında olmasını
istiyorum. Çünkü sağlıklı olan diğer çocukların
ziyaretçisi çok oluyor. Özellikle engelli çocuklarımıza
olan desteği ve emeği esirgememeliyiz. Bunu tüm
insanlardan rica ediyorum” dedi. Bakırköylü Ressam
Emine Yedikuvvet ayrıca, kendisi için çok özel
günlerden birisini yaşadığını ve bütün öğrencileri ile
gurur duyduğunu da belirtti.
( Yavuz ARPACIK )
39
HÜLYA KOÇYİĞİT YILIN BABASINI SEÇTİ
Avcıların ilk ve tek AVM’si olan Pelican Mall Alışveriş ve
Yaşam Merkezi, bu sene Babalar Günü’nü 3 gün boyunca
devam eden farklı etkinlikler ile adeta bir şenlik havasında
kutladı. Pelican Mall tarafından düzenlenen ve çok geniş bir
katılım sağlanan Babam ve Ben konseptli fotoğraf
yarışmasına katılan Pelican Mall ziyaretçileri ise hem
babalarını Yılın Babası olmaya aday gösterdi hem de Türk
Sineması’nın dev ismi Hülya Koçyiğit ile tanışma şansı
yakaladı.
Babasını çok genç yaşlarda kaybettiğini belirten Türk
Sineması’nın dev ismi Hülya Koçyiğit, her çocuğun babasını
adeta bir kahraman olarak gördüğünü ve babaların toplumda
örnek alınan ilk karakterler olduğunun altını çizdi. Hülya
Koçyiğit aynı zamanda gelişmekte olan her çocuğun en az
annesi kadar babasına da ihtiyacı olduğunun belirtti.
Babalar Günü’nde düzenlenen etkinlikte sonuçları açıklanan
Babam ve Ben fotoğraf yarışmasında büyük bir Hülya Koçyiğit
hayranı olan ve sanatçının bu güne kadar çektiği tüm filmleri
defalarca izlemiş olan Metin İpek “Yılın Babası” oldu.
Hülya Koçyiğit’in Pelican Mall’a geleceğini duyduğunda oğlu
Mehmet Ali İpek’e, Hülya Koçyiğit ile tanışma fırsatı
yakalamak için yarışmaya katılmaları için çok ısrar ettiğini
söyleyen Yılın Babası Metin İpek, oğlunun çekmiş olduğu
fotoğraf sayesinde hem Yılın Babası olmanın hem de Hülya
Koçyiğit ile tanışabilmenin mutluluğunu Pelican Mall’da
yaşadı.
Starların Doğuşu Spor Okulu Basketbol Kampı’nı başarıyla tamamlayan sporcular
M A D A LYA L A R I N I A L D I L A R
Ataköy Cumhuriyet Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sertifika ve madalya
töreninde, Starların Doğuşu Spor Okulu kış dönemi basketbol okulu eğitimini
tamamlayan 150 sporcuya madalyaları Starların Doğuşu Genel Müdürü Selim
Durmaz ve basketbol hocaları tarafından verildi.
Sporcuların aileleri ile birlikte katıldığı törende sertifika ve madalyalarını alan
minik sporcuların sevinçleri görülmeye değerdi.
Starların Doğuşu Genel Müdürü Selim Durmaz, madalya töreninde yaptığı
konuşmada, eğitime katılan tüm sporculara ve ailelerine teşekkür ederek, eğitimi
başarıyla tamamlayan gençlerin ileride büyük başarılara imza atacağını söyledi.
Sporcuların ailelerinin de her zaman kendilerine destek olduğunu belirten
Durmaz, tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
(Yavuz ARPACIK )
41
CAROUSEL,
KDM Danışmanlık’tan
A LT I N Ö R Ü M C E K
YARIŞMASI’NDA
2. OLDU
Internetin Oscarları
olarak bilinen
Türkiye’nin ilk ve tek
bağımsız web ödülleri
organizasyonu Altın
Örümcek Ödül Töreni bu yıl
Kuruçeşme Arena’da düzenlendi. Bu yıl Avm
Kategorisinde, ikincilik ödülünü tasarım, içerik ve
fonksiyonellik özellikleriyle Carousel Alışveriş ve
Yaşam Merkezi aldı. Zadaca Dijital İletişim Ajansı’nın
tasarladığı web sitesinde, kreatif tasarım, içerik,alt
yapı ve işlevsellik kriterleri gözönünde bulundurularak
seçim yapıldı.
2002 yılından günümüze değin her yıl haziran ayında
ön eleme, grup eleme ve final eleme olmak üzere 3
aşamalı olarak bilişim ve medya dünyasının önde gelen
isimlerinden oluşan jüri üyeleri ödül sahiplerini belirliyor.
Anadolu Folklor Eğitim Merkezi Gençlik Spor Kulübü, kuruluşunun 23. Yılını gerçekleştirdiği gece ile kutladı.
Kültür Üniversitesi’nin Ataköy’deki yerleşkesinde düzenlenen gece, AFEM ile ilgili hazırlanan slayt gösterisi ile
başladı. Slayt gösterisinin ardından AFEM Başkanı Asuman Süar, açılış konuşması yaptı. 23 yıldan bu yana
yetiştirdikleri yetenekleri Türk Halk Oyunları’na kazandırdıklarını ifade eden Süar, “23. Yılımızı kutlamanın
onurunu yaşıyoruz. Bu özel gecede bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Nice 23 yılları
beraber kutlarız” şeklinde konuştu.
Süar’ın konuşmasının ardından, iki bölümden oluşan gecenin ilk bölümünde Türk Sanat Müziği Korosu
tarafından çeşitli eserler icra edildi. İkinci bölümde ise bağlama dinletisi, Arjantin Tango, Latin Dans, Hip HopBreak Dans ve Halk Oyunları göterileri yapıldı.
AFEM 23. YILINI KUTLADI
MİNİKLERDEN ALKIŞLANAN GÖSTERİ
Bakırköy’de
faaliyetlerini
sürdüren Özel
Başaranlar Çocuk
Kulübü
öğrencilerinden, 2-6
yaş arası minik
öğrenciler
sundukları 2 ayrı
gösteriyle izleyenleri
büyülediler.
27 yıldır Bakırköy’de
hizmet verdiklerini
söyleyen Özel
Başaranlar Çocuk
Kulübü Kurucusu
Erol Başaran,
“Sağlıklı ve iyi
yetişmiş insanlar için
kişiliğin temellerinin
atıldığı çocukluk
yıllarında verilen
sevgi dolu eğitimin
öneminin bilinciyle
çalışıyoruz.” dedi.
8 GÜNDE
3 ALIŞVERİŞ MERKEZİ
AÇILIŞI
2008 yılında kurulan ve bugüne kadar portföyüne kattığı
20 proje ile sektörün iddialı kiralama-danışmanlık
şirketlerinden biri haline gelen KDM Alışveriş Merkezleri
Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı 8 gün içinde 3 alışveriş
merkezinin daha açılışını gerçekleştirerek iddiasını bir kez
daha gösterdi.
KDM Alışveriş
Merkezleri
Kiralama ve
Yönetim
Danışmanlığı,
toplamda
123.500
m2’lik alanla
3 alışveriş
merkezinin
açılışının ilki
30 milyon
dolara mal olan
Margi Outlet ile Edirne’de, sonrasında da 50 milyon dolara
mal olan Sarar Outlet Alışveriş Merkezi ve 28 milyon
dolara mal olan İnegöl Alışveriş Merkezi’nin açılışları
gerçekleşti.
8 gün içerisinde 3 alışveriş merkezi açılışı gerçekleştiren
tecrübeli ekip, koordinasyon ve planlamanın uzmanlıkları
ile doğru buluşmasının getirdiği başarıyı bir kez daha
göstermiş oldu.
Edirne Margi Outlet,
açık konseptli
alışveriş merkezi
olup, İnegöl
Alışveriş Merkezi ise
Türkiye’nin en
büyük meydanına
sahip alışveriş
merkezi olarak
açıldı.
Alışveriş merkezleri
dünyasına yeni
katılan 3 alışveriş
merkezi de kendi
bulundukları
lokasyona farklılık
getirerek, sektörün
önde gelen alışveriş
ve yaşam merkezi
olma hedefi ile
planlamalar yapıyor.
Hedefleri arasında bulundukları lokasyonun vazgeçilmez
noktası olarak, bölge ile özdeşleşmek de bulunan 3 yeni
alışveriş merkezi de dikkatleri üzerine çekerek sürekli
adlarından söz ettiriyor olmayı da en ön sırada tutuyor.
Açılan 3 alışveriş merkezi de bulundukları bölgede 1.865
kişiye iş imkanı sağlamış oldu. Böylece Alışveriş merkezlerinin
bölgenin
sosyal ve
ekonomik
hayatına yeni
bir açış kattığı
bir kez daha
kanıtlanmış
oldu.
KDM Alışveriş
Merkezleri
Kiralama ve
Yönetim
Danışmalığı’ndan yapılan açıklamada, “Giderek büyüyen
Alışveriş merkezleri dünyasının içinde bir adım önde
olmanın en önemli anahtarlarının konsept ve kiralama
olduğu bir çok uzman tarafından kabul edilmektedir.
Açılmış olan 3 alışveriş merkezinin kiralamasının da KDM
Alışveriş Merkezleri Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı
aracılığı ile uzman bir kadro ile yapılmış olması açılan 3
alışveriş merkezine de ekstra bir katma değer katarak,
AVM sektörüne de profesyonel bir bakış açısı ile
girmelerini sağlamıştır” denildi.
42
KOMŞU İLÇELER
BAHÇELİEVLER
AT I K P İ L Ş A M P İ YO N L A R I
Bahçelievler Belediyesi’nin İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirdiği
“Atık pil toplama kampanyası” na katılan
okullararası yarışmada Ali Haydar Günver
İlköğretim Okulu öğrencileri, topladıkları
570 kg atık pil ile şampiyon oldu.
Fikret Yüzatlı İlköğretim Okulu 556 kg,
Altınyıldız İlköğretim Okulu 455 kg, Ata
İlköğretim okulu 450kg atık pil toplayarak
ödüllere layık görüldü.
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman
Develioğlu “Kentleşen ve gençleşen
ülkemizin genç kuşakları, çevreye karşı
mücadelemize tüm güçleriyle destek
veriyorlar. Atık pil kampanyamızda,
toplanan 2.645 kg. atık pili, bertaraf
edilmek üzere Büyükşehir Belediyemize
teslim ettik. Gençlerimizi de sevgiyle
kucaklayarak kendilerine başarılarından
ötürü satranç ve spor malzemelerinden
oluşan spor seti sunduk. Önümüzdeki yıl
da, atık pil toplama kampanyamız sürecek
ve gençlerimiz Bahçelievlerimizde çevre
bilincini geliştirecek” dedi.
MEZUNİYETLERİNDE ENGEL TANIMADILAR
Onlar zihinsel engelli ancak bu sefer engel
tanımadılar. Mezuniyet töreninde bir araya gelen
56 engelli öğrenci, coşku ve eğlence dolu bir gün
geçirdi. Bünyesinde 252 engelli
öğrenciye lise
düzeyi eğitim
veren
Bahçelievler’deki
Kazım Beyaz İş
Okulu,
düzenlediği
mezuniyet
töreninde
öğrencileri ve
ailelerini bir araya
getirdi. Törende
gönüllerince
eğlenen öğrenciler,
cübbe giyerek, kep
attı. Mezun olan
öğrenciler
diplomalarını öğretmenlerinin elinden
aldı.
TÖRE ANADOLU ŞARKILARIYLA
EĞLENDİRDİ
Program, Okul Müdürü Salih
Denizci’nin açılış
konuşmasının
ardından başladı.
Program kapsamında,
sanatçı Töre Anadolu
da, Kazım Beyaz İş
Okulu öğrencilerini
söylediği şarkılarla
eğlendirdi. Öğrenciler
şarkılar eşliğinde
halay çekti, aileleriyle
karşılıklı çiftetelli
oynadı,
mezuniyetlerini
doyasıya kutladılar.
Programda öğrencilerden daha mutlu birileri vardı
ki onlar da aileler. Çocuklarının mezuniyet
sevincine ortak olan anne babaların mutluluğu
tören boyunca gözlerinden okunuyordu.
43
KOMŞU İLÇELER:
KÜÇÜKÇEKMECE
BİLGİ EVİ ÖĞRENCİLERİ
Ç E V R E Y E Ç E V R İ M D I Ş I KA L M A DI
ÜniversitesiÇevre Kulübü üyeleri de
katılarak destek verdi.
Küçükçekmece Bilgi Evi öğrencileri, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Eğitim ve Araştırma
Çiftliği’nde ağaç dikti. İstanbul Üniversitesi
Çevre Kulübü’nün de destek verdiği etkinlikte
öğrenciler, düzenli olarak sulayıp bakımını
yapacakları bir hatıra ormanı oluşturdu.
Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri
öğrencileri çevre konusunda bilinçlendirmek
ve sorunların çözümünde fertlerin aktif katılımını
sağlamak amacıyla “Çevreye Çevrimdışı Olma”
adı altında başlattığı projenin ilk etkinliğini ağaç
dikerek gerçekleştirdi. İlçede bulunan altı Bilgi Evi’nden
yaklaşık yüz öğrencinin katıldığı etkinlikte 200 fıstık çamı
dikildi. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Eğitim ve
Araştırma Çiftliği’nde gerçekleştirilen etkinliğe, İstanbul
BAKIMLARINI DA YAPACAKLAR
Öğrenciler etkinlikte öncelikle
Küçükçekmece Belediyesi Park ve
Bahçeler Müdürlüğü yetkililerinden
ağaç dikimiyle ilgili bilgi aldı.
Ardından gruplara ayrılan öğrenciler
arkadaşlarıyla birlikte doğaya yeni bir
nefes katmanın heyecanını yaşadı.
Çukurları ellerini kullanarak toprakla
dolduran minikler, oluşturdukları hatıra
ormanına sık sık gelerek ağaçların bakımını
yapacaklarına dair öğretmenlerine söz verdiler.
MİNİKLERDEN EĞİTİM SEZONUNA RENKLİ VEDA
Küçükçekmece Belediye Anaokulu
tarafından Göl Kenarı Amfi Tiyatro’da
yılsonu şenliği düzenlendi.
Şenliğe Küçükçekmece Belediye Başkanı
Aziz Yeniay, İlçe Milli Eğitim Müdürü Nail
Bölükbaşı, Belediye Anaokulu Müdürü
Şükran Evirgen, öğretmenler, veliler ve
öğrenciler katıldı. Şenlikte bir
araya gelen anaokulu
öğrencileri hazırladıkları
renkli dans gösterileriyle
katılımcıların ilgi odağı oldu.
Program kapsamında
Başkan Aziz Yeniay
tarafından “Baba Bana Kitap
Oku” projesinde dereceye
giren babalara plaket
verildi. Küçükçekmece
Belediye Başkanı Aziz
Yeniay, “Çocuklarımız bizim geleceğimiz.
Burada okul öncesi eğitimle buluşup
yarınlara emin adımlarla yürüyorlar.
Çocuklarımız aslında 3 yaşından itibaren
okul öncesi eğitim almalı. Aldıkları bir
yıllık eğitim onlar için yetersiz. Anaokulları
noktasında İstanbul’da en iyi ilçelerden bir
tanesiyiz. Önümüzdeki yıl öğrencilerimiz
kendi anaokulu binamızda eğitim görmeye
başlayacaklar.” diye konuştu.
Minik öğrenciler de Başkan Yeniay’a çiçek
takdim ederek, katılımlarından dolayı
teşekkür etti.
Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent Gökçe
“VOLEYBOLDA TÜ RK İYE 2. Sİ OLAN KIZLARIMIZ LA
GURUR DUYUYORUM”
Kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği branşlarda
sayısız başarılar kazanan, alt yapıdan yetiştirdiği sporcuları
milli takımlara kazandırarak, alt yapının nasıl olması gerektiği
konusunda diğer spor kulüplerine örnek olan Yeşilyurt Spor
Kulübü başarılarına hız kesmeden devam ediyor.
( Yazısı 25. sayfada )
( Yavuz ARPACIK )
İSTANBUL VALİSİ HÜSEYİN AVNİ MUTLU YEREL MEDYANIN SORUNLARINI DİNLEDİ
İstanbul Valisi Hüseyin Avni
Mutlu yerel basın mensupları ile
Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta
kahvaltıda bir araya geldi.
Hüseyin Avni Mutlu’ya İstanbul
11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali
BAKIRKÖY’DE FESTİVAL COŞKUSU
( Yazısı 17. sayfada )
Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler
Müdürü, gazeteci yazar Nazır
Şentürk’ün eşlik ettiği kahvaltıda yerel
basının yaşadığı sorunlar masaya
yatırıldı.
( Yazısı 27. sayfada )