kadınlara özel cami
Transkript
kadınlara özel cami
Türkiye’de bir ilk Bakırköy’de gerçekleştirilmek isteniyor KADINLARA ÖZEL CAMİ 1900’lü yılların başında 1. Dünya Savaşı’ndan kaçarak Florya ve Yeşilköy’e yerleşen azınlıklar ve Yunanistan’dan göç ile gelen Rumlar tarafından kilise olarak kullanılan, 1923 yılından sonra ise minare eklenerek bir süre cami olarak ibadete açılan, 1989 yılında Şenlikköy Merkez Cami’nin yapılmasından sonra ise atıl olarak kalan tarihi binanın kadınların kullanımına özel cami yapılmak istenmesi vatandaşlar tarafından tepki çekiyor. Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun: “Şu an kesin olan, o tarihi binanın tamamen cami olarak ihya edilecek, tamir edilecek olmasıdır. Kadınların cuma namazlarını, bayram namazlarını ve vakit namazlarını kılabileceği, kadınlara yönelik bir cami yapacağız. Belki imamını da kadın yapacağız. Bu Türkiye’de ilk lerden birisi olacak.” dedi. ( Yazısı 15. sayfada ) Sürekli, Etkili, Ýlkeli. 19 a Ya þ ý n d Bakýrköy’de 1 Numara ATAKÖY SAYI: 206 TEMMUZ 2011 FİYAT: 2 TL Akvaryum açıldı! D Ü N YA N I N E N B Ü Y Ü Ğ Ü A M A Y E R S E Ç İ M İ YA N L I Ş . . . ( Yazısı 31. sayfada ) Bakırköy Belediyesi CHP’li Meclis üyesi Ali Kenan Kır TÜKETİCİLER DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ Merkezi Bakırköy’de bulunan ve 1995 yılında kurulan Tüketiciler Derneği’nin, Genel Başkanlığı’na seçilen Ali Kenan Kır, derneğin faaliyetleri ve başkanlık döneminde gerçekleştirmek istediği projeleri gazetemize anlattı. Tüketiciler Derneği’nin kurucusu ve Onursal Başkan’ı olan Engin Başaran'dan görevi teslim alan Kır, "Engin Başaran'ın çok yükseğe taşıdığı bayrağı aynı seviyede tutmak için arkadaşlarımla birlikte var gücümle çalışacağım" dedi. ( Yazısı 16. sayfada ) 3 SİBEL CAN NOSSA COSTA’da Son şarkılarıyla herkesin beğenisini kazanan ünlü sanatçı Sibel Can, 'Yazlık Günay' olarak kabul edilen, Nossa Costa'ya transfer oldu. İstanbul'un karmaşasından uzak, fakat tam şehir ortasında yer alan Nossa Costa, ilk açılış gecesinde tıklım tıklım doluydu. Üç tarafı denizle çevrili bir yarımada konumunda olan Nossa Costa içinde her masası deniz manzaralı dünya mutfağından seçkin örnekler sunan restaurantı, By Balıkçı 360, muhteşem havuzu, barı ve Marina Cafe'siyle alternatifi olmayan bir mekan olarak İstanbullular’a kapılarını açtı. Ataköy Marina'ya yeni açılarak orayı hareketlendiren Nossa Costa, sahnesinde ilk olarak Sibel Can'ı ağırladı. İstanbul'da Özcan Atamer e-mail [email protected] YEREL MEDYA... BİRİLERİ.. alternatifi bulunmayan mekanda Sibel Can, 'Derin mavi sular' ve 'Yazın müjdecisi' adını verdiği iki elbisesiyle muhteşem bir konser verdi. Nur Yerlitaş imzalı kostümlerinde Sibel Can, güzelliği ile göz doldurdu. “Yazın geldiğini bugün anladım. Günay ambiyansını yazlık mekanda yakalamak muhteşem oldu” diyen Sibel Can, gece boyunca bir an olsun yerinde durmadı. Hançer adlı şarkısının klibi için Kenan Doğulu ile Bodrum'da kamera karşısına geçen Sibel Can, sahneden “Kendimi yazlık bir beldede hissettim bu akşam. Denizin hemen üstünde şarkı söylemek de dinlemek de çok keyifli” dedi. Pil Toplama Kampanyası’nda MUHİTTİN ÜSTÜNDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU BİRİNCİ OLDU Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma Müdürülüğü tarafından düzenlenen “Atık Pil Toplama Kampanyası”nda Ataköy Muhittin Üstündağ İlköğretim Okulu birinciliği elde etti. Atık Pil Toplama Kampayası’nda üst üste 2 Birincilik elde eden Muhittin Üstündağ İlköğretim Okulu öğrencileri bu yıl topladıkları 390 kg atık pil ile çevreye en duyarlı okul olduklarını bir kez daha kanıtladılar. Öğrencilerinin çevreye duyarlı olmasının kendilerini çok mutlu ettiğini ifade eden okul müdürü Gülseren Hızarcıoğlu, başarılarında AYIN YAZISI katkısı olan başta çevre kulübü öğretmenlerine ve çevre gönüllüsü tüm öğrenci ve velilere teşekkür etti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu her kesimle biraraya gelerek sohbetler düzenliyor, her kesimin sorunlarını dinliyor, çözüm önerilerinde bulunuyor... Geçtiğimiz günlerde bazı Yerel Medya sorumlularıyla birlikte sabah kahvaltısında buluştuk. Kahvaltıya katılanlar Yerel Medya ile ilgili sıkıntılarını ve görev sırasında karşılaştıkları zorlukları dile getirdiler. Söz sırası bana geldiğinde aynen şunları söyledim: “Bugüne kadar gelmiş geçmiş ve halen de görevde bulunan hükümetler Yerel Medya’nın bırakın sorunlarıyla ilgilenmeyi, yürürlükteki yayıncılıkla ilgili hiçbir yasanın uygulanıp uygulanmadığını dahi kontrol etmediler. Dolayısıyla Yerel Medya toplumun gözünde arada bir yayınlanan, özellikle seçim zamanları sayıları artan, bir gün göklere çıkardıkları kişi veya kurumları ertesi sayılarında yerden yere vuran güvenilirliği olmayan yayın organları olarak görüyorlar. Bu arada mevcut yasalara uyan gazeteciliğin tüm etik kurallarını dikkate alarak yayın yapan, Türkiye genelinde sayıları çok az olan Yerel Medya kuruluşları da aynı kefeye konuyor. Benim en büyük şikayetim bu. Bu şikayetimi yıllardır her kesime ve özellikle bizi yönetenlere iletiyorum. Ancak bu konuda sorumlu olanların hiçbir şey yapmadıklarını görüyorum. Gelişmiş ülkelerde Yerel Medya, Ulusal Medya’nın önündedir. Çünkü halk sorunlarını, sevinç ve üzüntülerini Yerel Medya vasıtasıyla dile getiriyorlar. Yönetenler de burada çıkan haberlerin üzerine giderek gerekeni yapıyorlar. Türkiye’de ise tam tersi oluyor. Yerel Medya için genelde çifte standart uygulanıyor. Adliye, polis, kaymakamlık, valilik, devlet kurumlarında Ulusal Medya kimliği ile gidenler ile Yerel Medya kimliği ile gidenler arasında ayrımcılık yapılıyor. Bunun tek nedeni sapla samanın birbirine karıştırılması. Yani sayıları çok az da olsa tüm kurallara uyarak yayın yapanlarla hiçbir kurala uymadan canları istediği zaman yayın yapanlara aynı gözle bakılıyor. İşte devlete burada görev düşüyor. Hükümetler yasaları uygulasa, gerekli kontrolleri yapsa her önüne gelen gazete ve dergi çıkaramayacağı için Yerel Medya da ciddi bir saygınlık kazanacak. Her zaman verdiğim bir örneği tekrarlamak istiyorum. Bir berber dükkanı açabilmek için 17 ayrı yerden imza (onay) almanız gerekiyor. Gazete ve dergi çıkarmak için ise eskiden vilayete, şimdi de savcılığa dilekçe veriliyor. Bu dilekçenin de verilişinin nedeni aynı isimde bir yayın organının olup olmadığının tespiti... Aslında bazıları için bu da farketmiyor. 20 yıldır hiç aksatmadan yayın hayatını sürdüren Ataköy Gazetesi’nin karşısına “Öz Ataköy” veya “Yeşil Ataköy” isimli bir yayın organı çıkarsa hiç şaşırmayacağım. Dolayısıyla sizden ricam Yerel Medya yayıncılığı ile ilgili tüm yasal zorunlulukları uygulamanızdır. İşte o zaman sapla saman birbirine karıştırılmayacaktır. Bölgemizde de genelde bazı işadamlarımız veya sonradan işadamı olanlar özellikle Yerel Medya’yı, verdikleri üç kuruşluk ilan için kendi yayın organları gibi görüyorlar. Kamuyu yakından ilgilendiren, sahipleri oldukları kuruluşlar ile ilgili gerçekleri yansıtan haber yaptığınız zaman ilk işleri ilanlarını kesmek oluyor. Onlar da sapla samanı karıştırıyorlar. Zannediyorlar ki onların verdikleri 800 TL’lik tam sayfa renkli ilanla bu gazete ayakta duruyor. “Bu birilerine son bir hatırlatma; Bu gazete bugüne kadar hukuksuzlukla savaş verdi. Bundan sonra da çizgisini bozmadan yayın hayatına devam edecek... İlanınız sizin olsun” 5 “Mavi Kapaklar Engellilere Tekerlekli Sandalyeye Dönüşüyor Kampanyası” MAVİ KAPAKLAR 15 ENGELLİYE TEKERLEKLİ SANDALYE OLARAK DÖNDÜ Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen “Dünya Çevre Günü ve Haftası” etkinlikleri kapsamında Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Mavi Kapaklar Engellilere Tekerlekli Sandalyeye Dönüşüyor Kampanyası” sonucu alınan 15 tekerlekli sandalye Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin belirlediği engellilere teslim edildi. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Yervant Özuzun, Turgay Akabal, Güngör Gün, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Ramazan Baş’ın da katıldığı etkinlikle 15 omurilik felçlisi tekerlekli sandalyesine kavuştu. toplanması, bitkisel atık yağların toplanması, atık pillerin toplanması, ömrünü tamamlamış lastiklerin toplanması, doğada çözünürlüğü 400 yıla kadar varan plastik poşetlerin kullanımının yasaklanması yaptığımız Ayrıca “Dünya Çevre Günü ve Haftası” etkinlikleri çerçevesinde ilköğretim okulu öğrencilerinin dans gösterileri, halk oyunları gösterileri ve temiz çevre yürüyüşü de yapıldı. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in mesajını da okudu. Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen mesajında, “ Son elli yılda doğayı alabildiğince kirlettik. Fakat biz Bakırköy Belediyesi olarak çevre kirliliğinin önlenebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Ambalaj atıklarının geri dönüşümünü sağlamak,tıbbi atıkların toplanması, elektrikli ve elektronik eşyaların çalışmalardan bazılarıdır. Unutmayalım biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.” ifadelerine yer verdi. Öte yandan Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından yürütülen mavi kapak toplama kampanyası yıl sonuna kadar sürecek. Liseler Arası Bowling Turnuvası şampiyonu YAHYA KEMAL BEYATLI ANADOLU LİSESİ Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü ve Carousel Bowling işbirliği, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün katkıları ile düzenlenen Bakırköy genelindeki resmi liselerin 12. sınıflarından takımların katıldığı “Liseler Arası Bowling Turnuvası“nı Yahya Kemal Beyatlı Anadolu Lisesi kazandı. Carousel Bowling Salonu’nda yapılan turnuva sonucunda takım yarışmalarında Yahya Kemal Beyatlı Anadolu Lisesi’nin ardından ikinciliği Bakırköy Lisesi, üçüncülüğü de Nükhet Ercan Lisesi kazandı. Bireysel yarışmada ise bayanlarda, birinci Elif Güneş, ikinci Sale Hayrioğlu, üçüncü ise Sibel Turgut oldu. Erkeklerde ise; birinciliği Bahadır Hançelik elde etti. Barış Pekmezci’nin ikinci olduğu erkekler kategorisinde üçüncü sırayı ise Anılcan Cebeci aldı. Resmi liselerin son sınıflarında okuyan öğrencilerin moral ve motivasyonunu arttırmak amacıyla turnuvanın düzenlendiğini belirten Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ruhsan Tezkan, “Bakırköy Belediyesi tarafından uygulanan Bakkart ve Genç Bakkart projelerine üye vatandaşlarımıza çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerimiz oluyor. Bu bağlamda da Bakkart ve Genç Bakkartlı, ilçemizde bulunan resmi okullarda okuyan lise son sınıf öğrencilerimizi hem yeni bir spor dalıyla tanıştırmak hem de moral ve motivasyonlarını artırmak için Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz’ün de katkılarıyla Bowling Turnuvası düzenledik. Okul takımları 2 kız ve 2 erkek öğrenciden oluştu. Dereceye giren öğrencilerimize madalya ve çeşitli ödüller verildi” dedi. 7 ATA K Ö Y C U M H U R İ Y E T A N A D O L U L İ S E S İ ’ N D E O R G A N İ K TA R I M Ş E N L İ Ğ İ Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi 9/A sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanan proje ile patlıcan, biber domates, çilek, salatalık, fesleğen, marul, maydanoz gibi bitkiler öğrenciler tarafından kendi elleriyle yetiştirililerek bir şenlik havasında okul öğrencilerine sunuldu. Biyoloji Öğretmeni Melek Bilgen Özdem ve 9/A sınıfı öğrencileri 2 ay önce bitkilerin tohumdan yetiştirilmesi üzerine aşılanmış tohumları yetiştirmeye başlayarak, tohumun gelişim evrelerini incelediler. Bir şenlik havasında geçen projede canlı müzik dinletisi yapıldı. Öğrenciler ve öğretmenler yetiştirilen meyveleri tattılar. Ayrıca okul öğrencilerine GDO’suz ve hormonsuz ürünler hakkında bilgiler verildi. 9/A sınıfı Biyoloji Öğretmeni Bilgen Özdem, gerçekleştirilen proje ile ilgili öğrencilerin bitkilerin, sevgiyle yetiştirilmesi gerektiğini uygulayarak öğrendiklerini belirtti. (Arzu BERATOĞLU) MÜFTÜLÜK ÇALIŞANLARI KAHVALTILI SOHBET TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, Bakırköy’de görev yapan müftülük çalışanları ile kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi. Bakırköy’ün çeşitli mahallelerinde bulunan camilerde görev yapan müftülük çalışanları ve ailelerinin katıldığı kahvaltılı sohbet toplantısı Kartaltepe Parkı’nda gerçekleştirildi. Kahvaltının ardından Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun ve müftülük çalışanları, yapılacak hizmetlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi hakkında görüş alışverişinde bulundular. Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, müftülük bünyesinde gerçekleştirilen aylık toplantıların havaların ısınmasıyla birlikte açık havada düzenlendiğini belirterek, “Bu bizim aylık genel toplantımız. Biz toplantılarımızı havaların ısınmasıyla birlikte genelde böyle mekanlarda yapmaya çalışıyoruz. Görevlilerimiz hem açık havada sohbet imkanı buluyorlar, hem de bir kahvaltı veriyoruz. Toplantımızda; teşkilat, başkanlık, il müftülüğü ve ilçe müftülüğünün emirleri, koordineleri, talimatları doğrultusunda görevlilere vereceğimiz mesajlar ve hizmetleri nasıl daha iyileştirebiliriz, geliştirebiliriz, bunları konuşuyoruz” dedi. Uzun, yakın zamanda müftülük bünyesinde yapılacak olan çalışmalara da değinerek olası bir deprem ve yangına karşı cami görevlilerini eğiteceklerini ayrıca camilerin minaresinde bulunan hoparlör ve baz istasyonlarının dışarıdan görünmeyecek şekilde gizlemeye alınacağını ve bu uygulamanın Bakırköy’den başlayarak diğer ilçelere yansıyacağını söyledi. 9 Olivium Genel Müdür Asistanı ve Perakende Verimlilik Sorumlusu Burçe Çalış: “365 GÜN KALİTENİN UYGUN FİYATLA BULUŞTUĞU TEK MERKEZ OLİVİUM’DUR” 1 Nisan 2000’de İstanbul’un ilk, Türkiye’nin ise en büyük outlet alışveriş merkezi olarak kapılarını açan Olivium Alışveriş Merkezi, sahip olduğu markalar ve bulunduğu semtin tarihiyle örtüşen mimari yapısıyla Zeytinburnu’n parlayan yıldızı olurken, müşterilerini kazançlı alışverişle tanıştırarak bulunduğu bölgenin kalkınması için birçok sosyal kültürel organizasyona imza attı. Olivium Alışveriş Merkezi’nde danışma personeli olarak göreve başlayan, daha sonra santral operatörü, grafik – tasarım, Reklam Tanıtım Sorumlusu ve Aralık 2008’den bu yana da Genel Müdür Asistanlığı ve Perakende Verimlilik Sorumlusu olarak alışveriş merkezinin her kademesinde görev alan ve Olivium’un yakaladığı başarının en önemli mimarlarından olan Burçe Çalış ile AVM’deki çalışma sistemi, özel ve sosyal hayatı ile AVM sektörüne dair bir çok konuda konuştuk. Kendinizden bahseder misiniz? 1981 İstanbul doğumluyum.Trakya Üniversitesi Gıda Bölümü mezunuyum. Mart 2003 yılında danışma personeli olarak göreve başladım. Santral operatörü, grafik – tasarım, Reklam Tanıtım sorumlusu ve Aralık 2008’den bu yana Genel Müdür Asistanlığı ve Perakende Verimlilik Sorumlusu olarak görevime devam etmekteyim. İşinizden bahseder misiniz? Görev tanımım; Genel Müdür Asistanı ve Perakende Verimlilik Sorumlusu. Genel Müdür Asistanlığı’nın yanısıra, alışveriş merkezin geneli ve kiracıya özgü sektörel bazda yıllık, aylık,haftalık ve günlük olarak durum analizlerini raporlamak, yabancı ziyaretçilerin alışveriş merkezine çekimini sağlamak, yönetim içi haberleşmeleri sağlamak ve benzeri. Çalışma saatleriniz nelerdir? Alışveriş Merkezleri 7 gün 10:00 – 22:00 saatleri arasında ( bazı dönemlerde kapanış saatleri 23:00 - 00:00 arası değişebilir) hizmet vermektedir.Yönetim çalışanlarının prensipte çalışma saatleri haftanın 6 günü 09:00 – 18:00 arası olsa da, alışveriş merkezinin yoğunluğuna göre değişiklik göstermektedir. Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? Olivium, 2000 yılında İstanbul’un ilk “Outlet Center’ı olarak hizmete açıldı. Her zaman ‘ilk’lere imza atan, ödüllü – ödülsüz bir çok başarılı işlerle adını duyuran ve 11 yıl boyunca bunu sürdürmeye devam eden birbirinden değerli profesyonel yöneticiler ve ekiplerle çalışma imkanım oldu. İşim ile ilgili çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Sektörün en başarılı, en iyi yöneticileri arasında sayılan, perakende ve AVM sektöründe uzmanlaşmış, sektör ile ilgili en doğru bilgileri öğrendiğim, deneyimlerinden yararlandığım ve onlardan hâlâ öğreneceğim çok şey olduğunu bildiğim, her zaman sevgimin ve saygımın sonsuz olacağı, son derece önemli iki yönetici ile çalıştım/çalışıyorum. Sn. Murat İzci ve Sn.Aytaç Özçiçek. Olivium Outlet Center olarak Sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz önem ne durumda? Olivium Outlet Center olarak her zaman sosyal sorumluluk projelerine önem verdik. 2003 yılında İclal Aydın önderliği ile başlatılan “Anneden Anneye Gönülden Gönüle” Yardım Kampanyası ile 0-6 yaş arası çocukların ihtiyaç duyabileceği her türlü giyim, ayakkabı, oyuncak, çocuk bezi v.b. ürünlerin toplanarak ihtiyaç sahiplerine dağıltılması, orta alana kurulan basket potası ile gelirin çeşitli dernekler ile paylaşıldığı “3’te 2 yap” kampanyası, 2006 yılında kurulan Türkiye’nin en yüksek tırmanma duvarı ile AYDER (Alternatif Yaşam Derneği ) ile çalışılması, 2005 ve 2007 yıllarında çeşitli dernekler yararına düzenlenen “Yardım Platformu Konserleri”, Zeytinburnu Zihinsel Özürlüler Derneği yararına her hafta düzenlenen “Çarşamba Nöbeti”, 2010 -2011 yılları arasında düzenlenen Sokak Hayvanları Derneği yararına ve eski manken Yusuf Azuz adına düzenlenen Nostalji Moda Günleri 1 -2, TÜREV ( Türkiye Engelliler Vakfı) yararına düzenlenen “Yılın En İyileri” ödül töreni örnek gösterilebilir. Halen devam etmekte olan sosyal sorumluluk projelerimizden biri de; “1011 Engeli kaldıran Altın Kalpler” projesi ile 100 tekerlekli sandalye, 50 işitme cihazı ve 50 kör bastonu ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır. ICSC (International Council of Shopping Centers) Uluslararası Alışveriş Merkezleri’nin düzenlediği yarışmada , 2005 yılında Avrupa Jean Louis Solal Pazarlama Ödülü PR (Halkla İlişkiler) dalında “Çarşamba Nöbeti” isimli etkinliğimiz ile 2006 yılında ise “Yardım Platformu” ile özel başarı ödüllerini kazandık. Olivium Avm’yi diğer Avm’lerden ayıran en önemli farklar nelerdir? Diğer şirketler ile rekabet ortamında müşterilerinizi sadık kılabilmek için neler yapıyorsunuz? Olivium, dünya markalarının fabrika satış mağazalarını bir araya toplayarak 365 gün boyunca kalitenin uygun fiyatla satışa sunulduğu, modern mimari yapısıyla alışveriş merkezi içine giren gün ışığı ile açık hava hissinin yaratıldığı, konforun ve güvenliğin öncelikli olduğu, her yaş grubunun ihtiyaçlarını karşılayabilen bir alışveriş merkezidir. 6 salondan oluşan sineması, 16 hatlı bowling’i, 766 metrekarelik çocuk oyun alanı ve 19 metre yüksekliğinde Türkiye’nin en yüksek Tırmanma Duvarı ile alışveriş ve eğlenceyi bir arada sunuyoruz. 2000 yılından bu yana devam eden “Çarşamba Nöbeti” ile sinemadan tiyatroya, yazarlardan sporculara kadar her sektörden ünlü simaları davet ederek müşterilerimizle buluşturuyor, onlarla sohbet etme imkânı sağlıyoruz. Hafta sonları yapılan “Çocuk Kulübü “ etkinliklerimiz ile minik ziyaretçilerimize eğlence ile birlikte eğitim, gelişim, paylaşımlar yaşamaları sağlanıyor. Müşteri memnuniyetini arttırmak için ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Sloganımız her zaman “365 gün boyunca kalitenin uygun fiyatla buluşturduğu merkez” Nisan 2010 yılından bu yana sürdürdüğümüz “Salı Pazarı” etkinliği ile ulusal ve uluslar arası markaların uygun fiyatlarıyla satışı sağlanıyor. Mağazalar, ön cephelerine kalitelerinden ödün vermedikleri ürünlerini çok çok uygun fiyatla müşterilerimize sunuyor. Ayrıca yine müşterilerimiz için, aylık hazırlanan “Olivium Gazetesi” ile o ayın en uygun fiyatlı ürünlerini seçip, yayınlıyoruz. Zeytinburnu ve Bakırköy başta olmak üzere, Yeşilköy, Yeşilyurt, Florya, Haznedar, Tozkoparan, Güngören, Yenibosna, Şirinevler, Şehremini, Koca Mustafa Paşa, Fatih ve Laleli bölgelerine ücretsiz dağıtım yapıyoruz. Bir ziyaretçi bir avm’de en çok nelerin iyi olmasını tercih eder? Alışveriş merkezinde çalışan olarak görevimiz ne olursa olsun hepimiz birer tüketiciyiz. Bir alışveriş merkezinde; ulusal ve uluslar arası markaları bir arada görmek, ulaşımın kolay ve sorunsuz olmasını, merkez içerisinde tüm ihtiyaçların karşılanabileceği noktaları bulmak (terzi, kuru temizleme, oto yıkama, sinema, kitap, ATM/Banka gibi), temiz ve güvenli ortamda rahatça dolaşmak, temel ihtiyaçları dışında yine de bütçesini fazla sarsmayacak kadar çok alışveriş yapmak ister. Bir ziyaretçi “Alışveriş merkezine neden gelir? , Nelere dikkat eder? , Neleri görmek ister?, Tekrar ziyarete gelmeyi neler düşündürür?” ve benzeri soruları ilk önce kendimize soruyoruz, tartışıyoruz.Cevaplara göre eksiğimizi veya daha fazla ön plana çıkartmamız gereken yönlerimizi görüyoruz. Zaman içerisinde her şey çok çabuk değişip, gelişiyor. İnsanların beklentileri de istekleri de bu hızla değişebiliyor. Bunun için ziyaretçilerimize “Alışveriş Merkezimizde hangi markaları görmek isterseniz? Ve En kaliteli ve en iyi hizmeti sunabilmek adına önerileriniz nelerdir?” mini anket doldurtuyor, taleplerini mümkün olduğunca hızla karşılıyoruz. Örneğin; Faik Sönmez, Koton, Altınyıldız ve Network markalarının bünyemizde olması yönünde çok öneri aldık. Zaman içerisinde bu markaları bünyemiz altında toplamayı başardık.Ücretsiz müşteri servisleri hakkında yoğun talep alıyoruz. En son Koca Mustafa Paşa bölgesine yine yoğun istekler doğrultusunda ekstra servis dahil edildi. Ayrıca belli sayıda grup halinde gelmek isteyen ziyaretçilerimize özel servis aracı gönderilmektedir. Arzu BERATOGLU 11 Bakırköy Belediyesi’ne ait Atatürk Spor ve Yaşam Köyü Rehabilitasyon Merkezi Bakırköy’de Çok Özel Bir Tesis Haftanın 6 günü (Pazar hariç) 09:00-17:00 saatleri arasında hizmet veren merkezde engelli vatandaşlar Bakırköy Belediyesi’nin “Engelsiz Yaşam” sloganından yola çıkarak Osmaniye Mahallesi’nde bulunan özel sistemli kapalı Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde hizmete sunduğu Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli yüzme havuzunda grupları ve Bakkart’ı olan Bakırköylüler tedavi görüyor. uzmanlar eşliğinde yüzebiliyor, kapalı 7-12 hastaya hizmet verebiliyoruz. Görme engellilkas hastası Asiye İngin, görme engelli kardeşler spor salonunda basketbol oynayabiliyor ve fiziksel er sesli kütüphanemizde engelli vatandaşlarımız Kerim-Selim Altınok ve zihinsel engelli Ahmet gelişimlerini sağlamak amacıyla jimnastik sesli kitap ve dergi okuyabiliyorlar. Görme Karadeniz ile konuştuk. yapabiliyorlar. Tesiste ayrıca bir kütüphane “İstanbul’da benzeri olmayan bir tesisimiz var” engelliler sesli kütüphanemizde 2, rehabilitasyon mevcut. Görme engelliler için yapılan sesli ve fizik tedavi bölümünde 1, hidroterapist 2, Bakkart sahibi olarak kendisinin de tesiste fizik kütüphanede okumak için birçok gazete ve kitap refakatçilerimiz ve hizmetli grubumuz olmak üzere tedavi gördüğünü ifade eden Bakırköy Belediye bulunmakta. Tesisin içinde bir de fizik-tedavi 10 kişilik bir ekiple burada engelli Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi Gülser Alparslan, merkezi var. Tesiste bulunan soyunma odaları ve Engelliler tuvaletler de engellilerin rahatça kullanabilecekleri Rehabilitasyon şekilde tasarlanmış. Merkezi’nin Bakkartlılar da Yararlanabiliyor İstanbul’da eşi Engellilere sunduğu hizmet ile İstanbul’daki ender benzeri olmayan tesislerden birisi olan Rehabilitasyon Merkezi’nde bir tesis olduğunu aynı zamanda Bakkart sahibi olan Bakırköylüler de belirterek, “Burada yararlanabiliyor. Herhangi bir kas rahatsızlığı, çok güzel bir ağrısı veya kireçlenmesi olan Bakırköylüler, tesisteki uzman doktorlar tarafından muayene edildikten sonra eğer gerekli ise merkezdeki fizyoterapi ve hidroterapi hizmetlerinden yararlanabiliyor. Engellilere sunduğu kaliteli hizmet ile sadece Bakırköy değil, İstanbul’un dört bir yanından engelli gruplarının ücretsiz olarak faydalandığı Bakırköy Engelliler Rehabilitasyon Merkezi ile ilgili Bakırköy Belediye Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi Gülser Alparslan, Atatürk Spor ve Yaşam Köyü Koordinatörü Zeynep Çubuk, Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde görevli personeller hidroterapist Ahmet Uslu, fizyoterapist Osman Yıldırım, Görme Engelliler Kütüphanesi Sorumlusu Elif Yavuz, NEKSAV (Nakipoğlu Eğitim Vakfı) Zihinsel Engelliler Öğretmeni Arzu Durak Satıcı ve Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören hizmet veriliyor. Beylikdüzü’nden, Bahçelievler’den, Samatya’dan yani İstanbul’un dört bir yanından buraya engelli hastalarımız geliyor. Aynı zamanda herhangi bir kas hastalığı olan, benim gibi kireçlenme sorunu olan Bakkart sahibi Bakırköylü vatandaşlarımıza da ücretsiz doktor raporundan sonra fizyoterapi, hidroterapi hizmeti veriliyor. Bu tesise her geldiğimde sosyal belediyeciliğin bu tür hizmetlerle olması gerektiğini bir kez daha anlıyorum. İstanbul’un diğer 39 ilçesinde böyle bir çalışma yok” dedi. 10 kişilik profesyonel bir ekiple tüm engellilere ve Bakkartlı Bakırköylülere hizmet verdiklerinin altını çizen Atatürk Spor ve Yaşam Köyü Koordinatörü Zeynep Çubuk ise, Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde yapılan çalışmalar ile ilgili şu bilgileri verdi: Buraya sadece Bakırköy değil, İstanbul’un genelinden engelli gruplarını alıyoruz. Merkezimizde terapi havuzu, fizik tedavi merkezi, görme engelliler sesli kütüphanesi ve kapalı spor salonu var. Tesisimizden Bakırköylü vatandaşlar da yararlanabiliyor. Uzman doktorumuzun muayenesinden sonra kas rahatsızlığı olan hastaya, muayene sonrası eğer uygun görülürse fizyoterapi ve hidroterapi uygulanıyor. Tesisimize gelen insanların hepsi çok büyük mutlulukla buradan ayrılıyor. Haftada ortalama 36 kişi terapi havuzumuzdan faydalanıyor. Fizik tedavi de günde vatandaşlarımızın hayata sarılmalarına yardımcı oluyoruz. Ekip olarak en büyük hedefimiz gelen hastaların buradan mutlu bir şekilde ayrılmasıdır. Her zaman bunun için çalışıyoruz. ( Devamı 13. sayfada ) ( Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK ) 13 Bakırköy Belediyesi’ne ait Atatürk Spor ve Yaşam Köyü Rehabilitasyon Merkezi “Bu Alanda Hizmet Veren Tek Belediye, Bakırköy Belediyesi” Bakırköy’de Çok Özel Bir Tesis İstanbul’da özellikle yerel belediyelerin son yıllarda spor ve havuz alanlarına ciddi yatırımlar yaptığını fakat yapılan bu havuzların hiçbirinin engelliler alanına ayrılmadığını belirten hidroterapist Ahmet Uslu, Bakırköy Belediyesi’nin bu çalışmayı yapan tek belediye olduğunu söyleyerek, eğitim yaptıkları terapi havuzunun ölçüleri, temizlik sistemi ve sirkülasyon sistemi ile Türkiye’de bir benzerinin olmadığını kaydetti. Terapi havuzundan, zihinsel engeli bulunmayan ve hijyen açısından havuzda terapiyi sıkıntıya sokmayacak bütün fiziksel hastalık türlerini taşıyan insanların yararlanabildiğinin altını çizen Uslu, “Günde 12 hastaya terapi havuzunda hizmet veriyoruz. Buraya gelen hastalar önce doktorumuz tarafından muayene ediliyor ve doktorumuz bu muayene sonucuna göre bize bir rapor veriyor. Hastaları bu rapor doğrultusunda tedaviye Bakırköy Belediyesi’nin “Engelsiz Yaşam” sloganından yola çıkarak Osmaniye Mahallesi’nde bulunan Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde hizmete sunduğu Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli grupları ve Bakkart’ı olan Bakırköylüler tedavi görüyor. Merkezin içinde bulunan Kapalı Spor Salonu’nu kullanarak zihinsel engellilere basketbol eğitimi veren NEKSAV (Nakipoğlu Eğitim Vakfı) ise engelliler için özel olarak tasarlanmış sandalye de dikkat çekiyor. Sandalyenin, genellikle kemikleri zayıf olan kas hastaları için kullanıldığını belirten Fizyoterapist Osman Yıldırım, tekerlekli sandalyeye bağımlı olan hastaların bu özel olarak tasarlanmış sandalyeyi kullandıklarında yürümenin zevkine vardıklarını söyledi. Yıldırım, sandalye ile ilgili olarak şunları söyledi: “İnsan vücudundaki kemiklerin üzerine yük binmezse kemikler kalitesini kaybediyor. Özellikle kas hastalarımız yürüyemeseler bile kemiğin üzerinde durmaları gerekir ki, kemikler kalitesini kaybetmesin. Bu sandalye hastaları yürüyüş pozisyonunda tutarak kemiklerin sportif aktivitelerinin çoğunu bu tesiste yapıyor. “1 yıl önce buraya geldim, şu an kendimi çok mutlu ve iyi hissediyorum” Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde bulunan Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören hastalar ise tesisleri evi gibi gördüklerini ve kendilerine sunulan imkanlardan dolayı çok mutlu olduklarını söylüyorlar. 21 yıldır kas hastalığı ile mücadele eden ve son 1 yıldır da Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde bulunan Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde fizik tedavi merkezi ve terapi havuzunda tedavi gören Kas Hastası Asiye İngin, merkezde bulunan terapi havuzu ve fizik tedavi ünitelerinde gördüğü tedavi sonrası kendisini çok iyi hissettiğini belirtti. Görme Engelli Kerim-Selim Altınok kardeşlerde, Bakırköy Belediyesi’nin tüm engelli gruplarının sorunlarına çözüm bulabilmek için çalıştığını belirterek, tesislerde bulunan dijital kütüphanenin görme engelli insanlar için çok büyük anlam taşıdığını söylediler. “Evde Hayat Veren Sandalye İle Yürümenin Zevkine Varıyorlar” Bu arada tesislerde bulunan çeşitli ünitelerin dışında özellikle yürüme güçlüğü çeken alıyoruz.” dedi. “Tüm Engelli Grupları Faydalanıyor” Fizik tedavi ve terapi havuzunun yanı sıra Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde bulunan Görme Engelliler Sesli Kütüphanesi ve zihinsel engellilerin yararlandığı kapalı spor salonu ile çok sayıda engelli grubuna hizmet veren tesiste, Boğaziçi Üniversitesi ve Bakırköy Belediyesi’nin ortak projesi olan dijital kütüphane de bulunuyor. Bakırköy Belediyesi’nde 11 yıldır görme engelliler kütüphanesi sorumlusu olarak görev yapan ve kendisi de görme engelli olan Elif Yavuz, 375 üyelerinin olduğunu ve Bakırköy’deki görme engellilerin hepsine ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. üzerine yük binmesini sağlıyor ve böylece kemikler kalitesini kaybetmemiş oluyor” diye konuştu. Özel olarak tasarlanmış sandalyeyi kullanarak yürüyüş pozisyonunda sandalyenin özelliklerinden bahseden Kas Hastası Asiye İngin’de, özel tasarlanan sandalyeyi “Evde Hayat Veren Sandalye” olarak tanımladıklarını söyleyerek, kas hastalarına umut ışığı olan bu sandalyelerin sayısının artmasını istedi. (Arzu BERATOĞLU- 14 Sevgili okuyucularım: ülkemizin geride bıraktığı 12 Haziran Seçimleri’ne yorum getirirken, bildiğimiz bazı kriz dolu konuları takdirinize bırakıyorum. 28 Haziran’da toplanarak yeminlerini edecek ve edemeyecek milletvekillerinin hepsine şans diliyorum. Öncelikle demokrasinin gerçekleşmesi adına başarılı olmalarını diliyorum. Devam eden Büyük Millet Meclisi oluşumuna ait pürüzlerin çözümüne mutlaka çare bulacaklarına inanıyorum. Bu arada seçim sürecindeki bazı eksikler, yanlışlar ve yasa dışı olayları da sizlerle paylaşarak meclis çalışmalarına bir ışık tutabileceğini düşünüyorum. CHP BAŞARISIZ MI? Bu konuda peşin, peşin söylüyorum. Kişisel görüşüm başarılı olduğudur. Aşağıda açıklayacağım sonuç ve değerlendirmeleri de size sunuyorum. CHP’nin aldığı yüzde 26 oy ile çıkardığı milletvekili sayısı, daha önemlisi de 6 ile 8 aylık bir süreçte alınan 5 puanlık artışında başarılı olduğunu düşünüyorum, başarısızdır diyenlere de ‘’SİZİN BAŞARINIZ NEDİR?’’ diye sormak istiyorum. Aradan 24 saat geçmeden hemen kazan kaldırmak isteyenlerin cevap vermeleri gereken çok önemli sorudur bu; 20 yılda neyi başardınız, başarılı iseniz barajın altında kalanlar kimdir, SHP döneminde art arda 3 kez kurultay kaybedenler bir başkası mıdır?. Sivas’tan öteye geçemeyenler damgasını kimler vurdurmuştur, hangi ekip bu köklü Atatürkçü, cumhuriyetçi partisine dezavantaj olarak kazandırmıştır?.. Oysa bu seçimlerde Sivas’ta geçilmiştir, Kars’a, Iğdır’a, Van’a, Bingöl’e, Ağrı’ya ulaşılmıştır. Yalnız ulaşılmakla da kalmamış, bakınız yıllarca oy oranının kıpırdamadığı bazı illerimizde nasıl bir artışlar oluşmuştur. Başarısız diye nitelenen bugünkü kadronun 12 Haziran’da aldığı çarpıcı örmekler ve artışlar: 2007 seçimleri ile 2011 seçimleri arasında alınan oyların artış oranlarının yüzdelerini görüşünüze sunuyorum. Adana yüzde 36; Aydın yüzde 56; Bolu yüzde 40, Balıkesir yüzde 40; Bursa yüzde 35; Denizli yüzde 42; Çanakkale yüzde 54; Erzincan yüzde 26; Giresun yüzde 46; Kırşehir yüzde 48; Manisa yüzde 49 ve Niğ’de yüzde 35 oranında oylarını arttırmıştır.Çok daha çarpıcı bir örnek te şu: 34 yıldan beri tek milletvekili çıkaramayan Sakarya (Adapazarı)’nda CHP 1 milletvekili almıştır. Bu sonucun neresi başarısızlıktır. Tabi ki, yüzde 26 ülke yönetimi için yeterli değildir. Mutlaka aşağıda vereceğim eksik ve yanlışlıkları da düzellterek ileri de bu oran çok daha yükselmeli, iktidara alternatif olmalaıdır. Bu konuda ben sadece ‘’El İnsaf’’ diyor, bu başarının zirvedeki değişim seçimleri, kurultay ve 12 Haziran’daki genel seçim sürecini düşündükçe bir yılda gerçekleşen bu başarıyı yeterli görüyorum. Parti içinde yaratılmak istenen bu alışıla gelmiş yeni oyun, bilinen bir gerçeğe dayandırılmak istenmektedir. Bu gerçekte şu anda mevcut kurultay delegelerinin çoğunun bu kargaşayı yaratanların bir devamı olduğudur. Dolayısıyla bu sayede parti içinde eski hantal, tembel sadece ilkelere saplanmaş bir kural partisine CHP’nin dönüştürülmesi çabalarıdır bunlar. Ancak ben şuna gönülden inanıyorum ki, sevgili kurultay delegeleri ve gerçekten yürekten CHP’ye inanan yömneticilerimiz, partililerimiz bu oyunu bozacak, kazandığı yeni imajı güçlendirmek suretiyle tüm engelleri aşacaktır. Alınan yüzde 26 seçim sonucunun nedenlerini de göz atacak olursak az da olsa kusurlarımızı şöyle özetleyebiliriz. Bir kere Sayın Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği N I M A Þ A Y ÝÇÝNDEN Fikret TORAMAN SEÇİM SONRASI KONUM VE ÇEVRE SORUNLARIMIZ performansı taban örgütünün bazıları eski alışkanlıklarından sıyrılamamış, performansları düşük kamıştır. Seçim ofislerindeki eksikler, eğitim noksanlığı, görev alan genç ve kadın arkadaşlarımızın deneyimsiz kaldıkları da bir gerçektir. Bazı illerde ön seçimin yapılmayışı, listelerde örgütlerden yetişmiş adayların azlığı, il, ilçe ile yerel yöneticilerin çalışmalarda pasif kaldığı da bir gerçektir. Bunları söylerken eski bir partili olarak ta seçimde sandıklarda yaptığım denetim, gözlemlerimle ortaya çıkmıştır. Bu eksikliklerin içerisinde rakiplerin yaptığı kadar insanlara bire bir ulaşaılmaması, hane hane gezilememesi, milletvekili adaylarımızın seçim bürolarında özgeçmişlerinin bulunmaması, iletişim, takipsizlik, az da olsa hatalarımız arasındadır. ‘’Seçim Sandıkta Kazanılır’’ gerçeği tam olarak uygulanamamış, bu kısa süreçte alınan sonuçta bütün bu eklikliğe rağmen başarılı olmuştur. Umut ediyorum ki bunlar hep telafi edilecek, zirvedeki yenileşme, değişim mahalleye kadar inecek ve CHP ileri de layık olduğu başarıya ulaşacaktır. Bu vesileyle yemin eden ve etmeyen CHP’li ve diğer partilerin milletvekillerine demokrasi yolunda başarılar dilerim. YEŞİLKÖY HALK DANSLARI FESTİVALİ Yeşilköy Halk Dansları Derneği’nin 11. Uluslararası Festivali 24,25,26 Haziran akşamları Yeşilyurt’ta kutlandı. Çok zor şartlar altında çalışan bu ekibi, derneğin başkanı sevgili dostum Semih Usun, yardımlarını esirgemeyen Bakırköy Belediye Başkanımızı, belediye çalışanlarını ve muhtarımızı kutluyorum. Bu gibi festivaller hem ilçemiz, gençlerimiz hem de ülke turizmi açısından faydalı olan bir aktivitedir. Herkesin bu derneğe yardımcı olması gerekmektedir. Ancak bu kültürel-sanatsal olayın sadece belediye desteği ile değil kendi ayakları üzerinde duracak bir kurum haline gelmeli, dernek merkezinin ve gençlerimizin çalışma alanlarını hem çağdaş konuma getirilmeli, hem de maddi manevi açıdan güçlenmelidir. Bu sayede hem sosyal etkinlikler genişlemiş, dernek özgür bir hale getirilmiş olacaktır. Bu güzide topluluğa Bakırköy Belediyesi ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin hatta İstanbul Valiliği’nin gerekirse devletin Kültür Bakanlığı’da ilgi göstermeli, destek vermelidir. Bu bağlamda ilgililerin ve belediyelerin görüşüne sunulmak üzere benim şahsi önerim şudur; kurucusu ve yöneticisi olduğum Yeşilköy-Yeşilyurt Güzelleştirme Koruma Derneği’nin yirmi yıldır faaliyet gösterdiği Yeşilköy RönePark içinde bir çalışma alanı edinmek ve sabit bir dernek merkezi oluşturmak çok yerinde olacaktır. Bu konuda öncelikle iki belediyemizin uzlaşması ve koordinesi önem arz etmektedir. 24 Haziran Cuma akşamı festivalin açılışına derneğimizi temsilen iki büyük bez afişi asılmış, hemde şahsen iştirak ederek derneği ve belediye başkanımızı kutlamış bulunuyoruz. Bu bağlamda çok önemli olmayan ama yol kazası olarak kabul edebileceğimiz yada protokol eksikliği diyebileceğimiz bir hususu da belirtmekten kendimi alamıyorum. O da şudur; yıllarca her türlü toplantılarda, açılışlarda, konuşmalarda destek verdiğimiz belediye başkanımızın teşekkür konuşmasında unutulmuş olmamızdır. Ayrıca sahnenin sol tarafına yerleştirdiğimiz afişin bir tanesinin kaldırılmış olması da yine protokol hatasıdır. Bu olay ufaktır ama aymazlığın bir örneğidir. Her şeye rağmen bu güzel aktivite de emeği geçen gençlerimizden başlayarak, dernek başkanını, belediye başkanını gönülden kutluyor, sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. YEŞİLKÖY’ÜN ÇEVRE SORUNLARI: Yaz geldi hergün çevre ilçelerinden gelen onbinlerce insan sahile ve denize doldular, eskilerde boğulma tehlikesini gösteren tabelalar ve yerel yönetim denetimi mevcuttu. Bunların hepsi yok oldu. Yani boğulmak serbest oldu. Yine Yeşilyurt’tan Florya’ya kadar devam eden sahil boyu yeşil alanlar, ağaçlar, çiçekler bu kalabalık içinde tahrip edilmekte çevreyi rahatsız edecek şekilde mangallar yakılarak büyük çapta çevre kirliliği oluşturulmaktadır. Bu konuda artık yöneticilerimizin mutlaka çözüm üretmeleri Yeşilköy halkımızın da daha etkin biçimde duyarlılık göstermeleri gerekmektedir. Uzun zamandan beri Yeşilköy-Eminönü arasında çok seyrek çalışan belediyenin 81 nolu otobüsleri servisten çekilmiş, yerine hurda denilebilecek kadar eski, rengi soluk, her taraftan ses gelen, daha önemlisi özürlülerin inişi-binişine elverişli olmayan otobüsler konulmuştur. Bu konuda da Büyükşehir Belediyemizden çözüm getirmesini diliyoruz. Bütün bu çevre olumsuzlukları ve halkımızın diğer şikayetleri konusunda Yeşilköy’deki derneğimizin internet sitesinde halkımıza, Ayestefanos Grubu mensuplarına sürekli çağrıda bulunarak beraber çalışmamızın gerekliliğine değiniyoruz. İleri de çevremize ve çocuklarımıza daha çağdaş, temiz, insanı bıktırmayan özellikle trafik sorununa mutlaka çare getirilmiş bir Yeşilköy, Yeşilyurt özlüyoruz. Bu arada trafik içinde Yeşilköy’de 4 adet kavşağın ışıklandırılması, hız kesimi yapılması ve trafik işaretlerinin tamamlanması konusu ile ilgili istanbul Valiliği kanalı ile derneğimize intikal eden çözüm önerisi Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcılığı’na teslim edilmiştir. Sonucunu takip edeceğimizi ve halkımıza duyuracağımızıı da bilgilernize sunarak sağlıklı kalmanızı diliyorum. 15 Türkiye’de bir ilk Bakıköy’de gerçekleştirilmek isteniyor BAKIRKÖY’DE KADINLARA ÖZEL CAMİ YAPILACAK Bakırköy Şenlikköy Mahallesi Cami Sokak 10 yeri. Ayrıca burası Anıtlar numarada bulunan mülkiyeti Hazine’ye, koruma Kurulu tarafından Kültür ve ve kollama hakkı ise Anıtlar Kurulu’na ait olan ve Tabiat Varlıkları Anıtlar Kurulu tarafından Kültür ve Tabiat kapsamında 1. derece tariVarlıkları kapsamında 1. derece tarihi eser olarak hi eser olarak tescilli. tescil edilen tarihi bina, kadınların kullanımına Koruma ve kollama hakkı özel cami yapılmak isteniyor. Anıtlar Kurulu’nda. Tarihi Tarihi binanın kadınların kullanımına özel cami binanın Diyanet İşleri yapılmak istenmesi Şenlikköy Mahallesi sakinleri Başkanlığı’na 49 yıllığına tarafından tepki çekiyor. Mahalle sakinleri tarihi kiralandığına dair binanın halkın tamamının kullanabileceği bir söylemler var. Tarihi kütüphane veya kültür merkezi olmasını istiyorlar. binanın arkasında özel Mahalle sakinleri uzun yıllardır atıl olarak kalan şahsa ait olan yeri ise bir tarihi binanın Diyanet İşleri Başkanlığı’na 49 cemaat satın aldı. Orayı yıllığına kiralandığı yönünde duyumlar aldıklarını tamamen öğrencilerin ve tarihi binada yatılı kız kuran kursu açılmak yerleşmesi ve okutulması istendiğini savunuyorlar. açısından aldılar. Buna Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Şenlikköy müsaade edilir mi, Mahalle Muhtarı Mümin bilemiyorum. Ama Savaş, Florya Ormanı orasının kilise ile hiçbir Koruma Derneği Başkanı ilgisi yok. Biz Florya Taner Dayı ile mahalle Ormanı Koruma Derneği sakinleri Güler Kazmacı ve tarihi binanın kütüphane veya kültür merkezi Turgut Özalp şunları yapılarak halkın tamamının yararlandığı bir yer söyledi: olmasını istiyoruz. Tarihi bina olmasından dolayı Şenlikköy Mahalle Muhtarı Florya’nın eski resimlerini, objelerini içeren bir Mümin Savaş Göktaş: müze olmasını da talep ettik. Bu bölgede zaten Mahallemizde bulunan bu buna ihtiyaç var. Bu bölgede kütüphane yok, tarihi bina 1900’lü yılların kültür merkezi yok. Görüştüğümüz insanların MÜMİN SAVAŞ GÖKTAŞ çoğu burası ne kuran kursu, ne kilise, ne de başında burada yaşayan Mahalle Muhtarı Rumlar ve gayri Müslimler cami olsun. Çünkü Bakırköy’de yeterince kilise tarafından ibadet yeri de, cami de var, diyorlar. Bir referandum yapılsa olarak kullanılmış. Daha büyük çoğunlukla kütüphane veya kültür sonra ilk mübadelede merkezi olması yönünde talep çıkar. Şenlikköy Mahalle Sakini Güler Kazmacı: Burası gelen Müslümanların 1923’te mübadele ile gelmiş ailelere verilmiş, buraya yerleştirilmesinden evlerin yanında bulunan küçük bir kilise daha sonra onlara tahsis edilen doğrusu şapelmiş. O zaman burası Galatarya bir cami olarak kullanılıyor. diye geçiyor. Galatarya’da bir cami ibadet yeri Sonrasında da Şenlikköy’de olmadığı için kiliseye küçük bir minare yaparak ki Merkez Cami yapılınca buradakiler tarihi binayı cami olarak orası belli bir zaman sonra TANER DAYI kullanmışlar. Daha sonra 1989 yılında kadınların yardım derneği Florya Ormanı muhtarlığın arkasındaki büyük cami olarak o şekilde kullanıldı. Koruma Derneği yapıldıktan sonra burası atıl olarak kalmış. Son aylarda muhtarlığımıza Başkanı Şimdi Yatılı Kız Kuran Kursu yapılacağı mahalle sakinleri konusunda duyumlar alıyoruz. Biz mahalleli tarafından bazı şikayetler olarak dedik ki, burası kütüphane ya da geliyor. Muhtarım burası kültür merkezi olsun, Hıristiyan’ı da, kadınlara yönelik cami, Müslüman’ı da yararlansın. Dolayısıyla burası kuran kursu yapılacakmış neden Kız Kuran Kursu veya mescit yapılsın. diyorlar. Ama kesin bir Mescidimiz mi yok, yeterince camilerimiz mi bilgi yok. Burayla ilgili her yok 100 metre aşağıda zaten büyük cami var. zaman talepler oluyor. Bu bina 1990 yılından beri kullanılmaz halde. Geçen yıllarda Atina’dan misafirler geldi. Bizim dedelerimiz gayrimüslim bir kardeşimiz burada dua ettiler. Biz de bir dua edelim geldi. Biz orayı ibadethane dediler. Yani neden yurt dışından bir Hıristiyan olarak açtırmak istiyoruz Mustafa Turgut geldiği zaman benim dedelerim burada dua dedi. Böyle bir talepte ÖZALP etmişlerdi, benim kilisem bir kütüphane bulundular. Demek Mahalle Sakini olmuş, güzel bir kültür merkezi olmuş istediğim buranın çok talibi demesinler. İlla dinler çatışmasına girmiş, orası var. Ama ben Şenlikköy kuran kursu olmuş diyip de niye dış ülkelere böyle Mahalle Muhtarı olarak mahalle sakinlerinin lanse edilsin. Aldığımız duyumlara göre burası 49 yanında yer alıyorum. Mahallemizde bulunan yıllığına Diyanet İşleri Başkanlığı’na kiralanmış. vatandaşların ortak görüşü, burasının bir Mahalle Sakini Mustafa Turgut Özalp: Babam kütüphane veya kültür merkezi olması yönünde. Şenlikköy’ün ilk muhtarıydı. Burası ilk önce kiliseyZaten mahalle sakinlerimiz kütüphane isteğini her di sonra cami oldu. Benim babam da hocaydı. zaman dile getiriyorlar. Şenlikköy’de yapılacak bir Hatta buranın minberini babam düzeltti. Biz kütüphane ve kültür merkezi için de en uygun yerburada namaz kılıyorduk. Kilise olarak kullanıldığı lerden birisi hatta en uygunu da bu tarihi bina dönemleri ben hatırlamıyorum. Ama babamızdan diyebiliriz. Şu an bu arsa Hazine’nin. Anıtlar Kuruduyuyorduk. Burasının tekrar düzeltilmesini ve lu’nun da koruma ve kollama hakkı var. Florya Ormanı Koruma Derneği Başkanı Taner mahallemiz için güzel bir yer olmasını, Dayı: Şenlikköy’de bulunan bu tarihi kilise, 1912 değerlenmesini istiyoruz. Boş durmasını yıllarında savaştan kaçıp Florya ve Yeşilköy’e istemiyoruz. gelen azınlıklar ve Yunanistan’dan gelen BAKIRKÖY MÜFTÜSÜ ZAKİR UZUN: göçmenler tarafından 1920’li yıllara kadar kilise “TÜRKİYE’DE İLKLERDEN BİRİSİ OLACAK’’ olarak kullanılmış. Zamanla kilise özelliğini 1900’lü yılların başında 1. Dünya Savaşı’ndan kaybetmiş.1923 yılında Cumhuriyet’in kurulduğu kaçarak Florya ve Yeşilköy’e yerleşen azınlıklar ve dönemlerde kilise tamamen kapatılarak bir ara Yunanistan’dan göç ile gelen Rumlar tarafından cami olarak ibadete açılmış. Daha sonra Şenlikköy kilise olarak kullanılan, 1923 yılından sonra ise Merkez Cami’si yapılınca bazı yardım dernekleri minare eklenerek bir süre cami olarak ibadete tarafından kısa süreli olarak kullanılan bu tarihi açılan, 1989 yılında Şenlikköy Merkez Cami’nin bina şu anda atıl durumda. Tarihi bina Hazine’nin yapılmasından sonra ise atıl olarak kalan tarihi binanın kadınların kullanımına özel cami yapılmak istenmesi mahalle halkı tarafından tepki çekerken, Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, binanın kullanım hakkını aldıklarını ve bir ara cami olarak kullanılan tarihi binanın kadınlara özel cami yapılacağını söyledi. Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun, tarihi binanın Hazine’ye ait olduğunu ve Anıtlar Kurulu’nun da kullanım hakkı olduğunu ifade ederek, “Anıtlar Kurulu bize kullanım hakkını verdi. Şu an kesin olan, o tarihi binanın tamamen cami olarak ihya edilecek, tamir edilecek olmasıdır. Kadınların cuma namazlarını, bayram namazlarını ve vakit namazlarını kılabileceği, kadınlara yönelik bir cami yapacağız. Belki imamını da kadın yapacağız. Bu Türkiye’de ilklerden birisi olacak. Şu anda Türkiye’de kadınların namaz kılabildiği yer yok. Bakırköy’de bunu yapacağız” dedi. Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun gazetemize yaptığı ZAKİR UZUN BAKIRKÖY MÜFTÜSÜ açıklamada, "Bu tarihi bina eski bir kilise daha sonra ise cami olarak ibadete açılmış. Rumlar ve Ermeniler orayı almak istediler. Eğer orayı biz sahiplenmesek, orasını azınlıklar almak istiyordu. Biz de bunun üzerinde önemle durduk. Orası tamamen cami olarak ihya edilecek, tamir edilecek. Ona göre ruhsat alındı. Bir de bayan kurslarını oraya taşımaya bakacağız. Kadınlar Külliyesi Kültür Merkezi olarak düşünüyoruz. Türkiye’deki ilklerden birisi olacak. Bizim kontrolümüzde, denetimimizde ve hizmetimizde olacak. Tarihi binanın ayrıca bir lojmanı da var. Orayı da kurs yapmayı planlıyoruz. Ama onun için henüz kesinleşmiş bir şey yok." diye konuştu. TAPU HAZİNEYE AİT, HİÇBİR KURUMA KİRALANMAMIŞ Şenlikköy Mahallesi’nde son yıllarda yaşanan en önemli gelişmelerden birisi olan tarihi binanın akıbetinin ne olacağı konusu merakla beklenirken, Bakırköy Tapu Müdürlüğü’nde yaptığımız araştırmada tarihi binanın mülkiyetinin Hazine’ye ait olduğu ve hiçbir kuruluşa kiralanmadığı görülüyor. 16 Bakırköy Belediyesi CHP’li Meclis üyesi Ali Kenan Kır ASMALIMESCİT Taksim meydanından bin bir hikayenin aktığı İstiklal Caddesi’ne kendinizi bıraktığınızda, bir tarafta tarihi tramvayın, diğer tarafta her renkte insanın ve dükkanın size eşlik ettiğini görürsünüz. İlk gözünüze çarpansa herkesin telaş içinde yetişme merasimidir… Yolun sonunda Tünel’de sizi Beyoğlu’nun aksine daha derinden bir ses yankısı selamlar. Burası sokağa taşan insanlarıyla her daim enerjisinin hiç eksik olmadığı Asmalımescit’tir. Sanki Beyoğlu’nun, Fransız sokağı’nın ve Nevizade’nin sakinleri değildir her gece buraya akan. Farklı coğrafyalardan insanların ve lezzetlerin buluştuğu, Taksim’in en renkli güzergahı Asmalımescit, “Soho” (Londra’nın kozmopolit-Newyork’un sanat semti) yakıştırmasını sonuna kadar hak eden enternasyonalliktedir. Türk işi, Fransız, Kübalı, Çinli, İtalyan ya da Hintli… Dünya çapında cazcıları da dinleyebilirsiniz, sokak çalgıcılarını da. Burası sanat galerileri, kafeleri, barları, restoranları ve konser mekanlarını barındıran, gündüzleri uykuda ve sakin, geceleri ise alemcileri mest eden bir sığınaktır adeta. Çok değil bundan birkaç yıl öncesine kadar bazılarının geri durduğu Asmalı, son birkaç yıldır hafta içi ve hafta sonu, tüm İstanbul’un aktığı ilk adreslerin başında geliyor. Bunda yeni açılan mekanların etkisi büyük. Bu değişimden memnun olanlar da var, “burasını ele geçirdiler” diyenler de. Biz bu tartışmayı bir kenara bırakıp, her keşfe açık bu muhitte bir gün geçirelim: Sabah mahmurluğunu, Asmalı’nın en yaşlısı K.V. Tünel Geçidi’nin en romantik kafesinin tam kıvamında kahvesiyle atabilirsiniz. Henüz kimseler damlamamışken, fonda da caz müziği nidalanırken, bir yandan gazete ve dergileri karıştırır, diğer yandan serinliğin ve sessizliğin tadını çıkarabilirsiniz. K.V. ‘den sonra rotamızı, güne enerji ve doping olması için Asmalımescit’in tam girişinde konuşlanan, yüz yıllık Atlas Apartmanı’nın içinde gizli bir mabed görünümündeki Şimdi’ye çevirmenizde fayda var. Kendinizi İtalya’nın bir sokağındaymış gibi hissedeceğiniz mekanda, kahvaltı için emin ellerdesiniz. Şimdi de sanat ve gezi zamanı… Sofyalı sokakta yer alan Galetea Art’ta ya da Tünel’de bulunan Alan İstanbul’da muhakkak size göre bir sergi etkinliği vardır. Her ay farklı konseptte sanatçıları ağırlayan mekanlar, takipçilerine alternatif bir dünya yaratıyor. Sergi sonrası kabaran sanat iştahını, dünya mutfağından tatların yer aldığı öğle molası ile pekiştirebilirsiniz. Jurnal sokağın “bir aç parantez” ve “içiyorsak bir sebebi var” diyen mekanı Parantez ya da Asmalı’nın merkezini gören Badehane, günün kafa açtıran mekanlarından olabilir. Parantez’in meşhur tatları; Parantez sarma, ev yapımı fındık vodka, sarı vodka, sakız havası ve mojitolar. Badehane ise hem müziğin hem de ortamın rahatlığını geceye taşımak için ideal. Sırada aynı rotada yer alan Eren Kitabevi ve Asmalı’nın son sakinlerinden Kırmızı Kedi Kitabevi var… Burada, kitapların dünyasında huzurlu bir yolculuk yapabilir veya uzun zamandır aklınızı kurcalayan kitapları inceleyebilirsiniz. Güne Atelye takı ya da Takıl Pera’yı gezerek devam edebilirsiniz. Günün atıştırmalığını; Trabzon peynirli pidesiyle meşhur Sisore Pide evinde yapıp, oradan da Bierzelt diye bilinen çadırların bir benzerini Asmalı’ya taşıyarak festival atmosferi yaşatan Oktoberfest’e kayabilirsiniz. Günün hararetini de, bir gastronomi barı olan Lebnon’da, Asmalı’nın en küçük ama en sıkı müdevimlerine sahip olan Novo’da ya da fesleğenli, yaprak bonfilesiyle misafirlerini mest eden Groove’da söndürebilirsiniz. Günün tek atımlık yolluğunu da Asmalımescit’in en kozmopolit ve en egzotik mekanı Lokal’de verebilir, ardından keyif kahvesini bir dilim browni eşliğinde House Cafe’de içebilirsiniz. Gelelim günü sonlandırıp geceyi şaha kaldıracak, ruhu ihya edecek adreslere… Asmalımescit’te gece, tabii ki etçilere kebap, denizden babam çıksa yerim diyenlere balık ve mezenin alasının sunulduğu anason meşki ile son bulur. Dışarı dizilmiş masalar, yanınızdan gelip geçenler… Asmalı gediklilerinin iyi bildiği adreslerden, yıllara meydan okuyan, efsaneler Refik ve Yakup. Edebiyatçıların, müzisyenlerin, tiyatrocuların, yazarların boş bırakmadığı bu iki dev mekan, mezelerinin yanında muhabbetiyle de masalsıdır. “Tuzda sardalya olmazsa olmazım” diyenlerdenseniz de adresiniz Gurme Boncuk olmalıdır. Asmalı’nın bir diğer rakı-balık-roka üçlüsünün sakinleri arasında; Akbaba’lı meyhane, Sofyalı9, Asmalımescit Balıkçısı, Refik’le Yakup’un yavrusu Yare’n yer alır. Sabah kahvesiyle başlattığım gezinizi gece geç saatlere kadar taşıdım. Benden bu kadar tavsiye yeter sanırım. Gerisi sizin keyfinize kalmış. Ferhan KILIÇ Sevgiyle kalın; hoşçakalın… (Görüşleriniz için e-mail adresim: [email protected]) TÜKETİCİLER DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ Merkezi Bakırköy’de bulunan ve 1995 yılında kurulan Tüketiciler Derneği’nin, genel başkanlığına seçilen Ali Kenan Kır, derneğin faaliyetleri ve başkanlık döneminde gerçekleştirmek istediği projeleri gazetemize anlattı. Tüketiciler Derneği’nin kurucusu ve onursal başkanı olan Engin Başaran’dan görevi teslim alan Kır, “Engin Başaran’ın çok yükseğe taşıdığı bayrağı aynı seviyede tutmak için arkadaşlarımla birlikte var gücümle çalışacağım” dedi. Sayın Ali Kenan Kır, Tüketiciler Derneği Genel Başkanlığı’na seçildiniz? Düşünceleriniz nelerdir? 1995 yılında kurulan ve merkezi Bakırköy’de olan Tüketiciler Derneği’nin en büyük amacı insanların en doğal hakkı olan tüketici haklarının savunulmasıdır. Bu da ayıplı mal dediğimiz ürünlerin mağduru olan tüketicilerin hakkının aranması noktasında onları bilgilendirmek, bilinçlendirmek, hak aramalarını sağlamak ve hak aramalarına yardımcı olmak aynı zamanda tüketicilerin sorunlarına sahip çıkarak örgütlenmelerini ve sorunlarına çözüm önerileri geliştirmelerini ve bunun için baskı gücü oluşturmalarını sağlamak amacıyla kurulmuş bir dernektir. Derneğimizin kurucusu Sayın Engin Başaran 1995 yılından, 3 ay öncesine kadar genel başkanlığımızı yaptı. Ondan çok feyz aldık ve gönüllüler olarak onun etrafında toplandık. Çok büyük mücadeleler verdik. Engin Hanım’dan bayrağı devir almak gerçekten kolay bir iş değil. Onun çok yüksek zirvelerde taşıdığı bayrağı biz arkadaşlarımızla birlikte aynı zirvede taşıma gayreti içinde olacağız. Engin Hanım Onursal Başkan olarak yönetim kurulunda görevine halen devam ediyor. Önümüzdeki yıl sonunda genel kurulda tekrar başkanlık seçimi olacak, o genel kurulda da adaylığımı tekrar koyacağım. Başkanlığa devam edip etmeyeceğim tabi ki üyelerimizin tasarrufundadır. Sayın Kır, başkanlığınız döneminde gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir? Sağlık Bakanlığı’nın Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü vasıtasıyla başlatmış olduğu Türkiye Obezite ile mücadele ve kontrol programı çerçevesinde bizde Sağlık Bakanlığı’na bir proje sunduk. Bu proje de Sağlık Bakanlığı ile beraber “Geleceğimizi Şişmanlığa Teslim Etmeyelim Obeziteye Hayır” kampanyası başlatmak istiyoruz. Bu bağlamda özellikle haftalık periyodlarla AVM’lerde, okullarda, kalabalık işletmelerde buna yönelik programlar yapacağız. Bu konuda da dosyamızı Sağlık Bakanlığı’na verdik. Tüketicilerden size en çok gelen şikayetler nelerdir? Kredilerde kaynak kullanımı destekleme fonunun BDDK tarafından yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkarılması ile ilgili müracaatlar son günlerde çok sıklaştı. Aldığınız ayakkabıdan, gömlekten, pantolondan ve hatta hizmetten bile şikayet geliyor. Çok çeşitli şikayetlerle karşı karşıya kalıyoruz. Tüketici zarara uğradığı zaman hangi yolu izlemeli? İlk öncelikle tabi ki derneğimize müracaat etmeli, biz satıcıya ulaşarak bazı bilgiler alıyoruz. Bunun da nedeni tüketicinin şikayetinin haklılığını öncelikle bizim tespit etmemiz gerekiyor. Haklılığına karar verdikten sonra biz imalatçı veya satıcı firmayla direkt irtibata geçeriz. Bu malın veya hizmetin ayıplı olduğunu izah etmeye çalışırız. Sonrasında eğer biz bu konuda bir noktaya varamazsak, tüketicye hakem heyetine müracaat etmesini söyleriz. Sorun hakem heyetinde ya sonuçlanacaktır ya da tüketici mahkemesine taşınacaktır. Tüketici mahkemesine taşınması noktasında da tüketicinin yanında oluyoruz. Size nasıl ulaşabilirler? Merkezimiz Bakırköy’de. Derneğimizin internet sitesi olan www.tuder.net. sayfamıza girdikleri zaman iletişim bilgilerimize ulaşabilirler. Sitemizde bazı örnek dilekçelerimiz mevcuttur. Son olarak tüketicilere vermek istediğiniz mesajlar nedir? Tüketicinin bilinçlenmesi çok önemli. Tüketicinin bilinçlenmesi üreticiyi de bilinçlendirecektir. Yani tüketici bir ayıplı mal veya hizmeti alıp onunla ilgili savunmasına başlamazsa, üreticide de disiplin olmaz. Tüketici bu konuda iyi şekilde bilinçlenmeli ve hakkını aramalıdır. (Yavuz ARPACIK) MUHİTTİN ÜSTÜNDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRENCİLERİNDEN RESİM SERGİSİ Bakırköy Muhittin Üstündağ ilköğretim Okulu öğrencilerinin hazırladığı resim sergisi, Galeria Alışveriş Merkezi’nde sergilendi. Açılışını Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’ın yaptığı sergiye, şube müdürü Kemal Soytürk, okul müdürü Gülseren Hızarcıoğlu, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. 80 öğrencinin resimlerinin yer aldığı sergide, Görsel Sanatlar öğretmeni İncilay Atalay’ın öğrencilerine yıl boyunca yaptırdığı resimlerden seçilmiş olan, guaş boya, pastel, kuru, keçeli boya tekniği, karakalem ile atık malzemeden yapılan resimler sergilendi. 17 11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali BAKIRKÖY’DE FESTİVAL COŞKUSU Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen 11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali, yurt dışından katılan halk oyunları ekiplerinin gösterileri ile izleyenleri büyüledi. Yeşilköy Halk Dansları Derneği’nin katkılarıyla gerçekleşen festivale bu yıl, Endonezya, Rusya, Gürcistan, Polonya, Bulgaristan, Karadağ, Porto Riko, K.K.T.C ve Türkiye’den yaklaşık 300 kişi katıldı. Ülkemizin konukseverliğini, kültürel ve sanatsal değerlerini, turizminin uluslararası alanda tanıtımına katkı sunmak amacıyla Basın-Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü organizasyonuyla 11. si düzenlenen ve 3 gün süren festivalde gösteriler, Yeşilyurt Belediye Parkı ve Osmaniye Meydanı’nda gerçekleştirildi. Festivalin açılışında yurt dışından gelen gruplara hoş geldin kokteyli veren Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, festival ile birlikte yurt dışından gelen konuklara Türk Kültürü’nü tanıttıklarını aynı zamanda Bakırköylülerin de diğer ülke kültür ve danslarını öğrenme fırsatı bulduklarını söyledi. Erzen, konuşmasının ardından festivale gelen gruplara birtakım hediyeler verdi. Festival kapsamında yurt dışından gelen halk oyunları grupları gündüzleri İstanbul’un tarihi yerlerini gezerken, akşamları da Yeşilyurt Belediye Parkı’nda sundukları gösteriler ile vatandaşları büyüledi. (Yavuz ARPACIK) 18 TİYATRO PERDESİ PKU HASTASI ÇOCUKLAR İÇİN AÇILDI Esra ERDOĞAN BUYRUN BURDAN YAKIN… AKP İLE GİDECEKLER; 1- Amerika’ya gebelik 2- Bizi kim idare ediyor sorusuna verilecek cevap kargaşası a) İmralı b) USA c) Gülen adam d) İleri demokrasi e) Hepsi 3- Recep hocanın banka hesapları ve gemiciği 4- YÖK 5- Zatı muhteremin ileri demokrasi anlayışı 6- Tele-kulak durumu 7- Tekkeler - tarikeler 8- Kurbağa pişirme metodu GİDİNCE GELECEKLER; 1- Türk Bayrağı’na tek gönder 2- Türk Ordusu’na hakkı olan güç 3- İşe alımların kafanın dışına değil içine göre eşit dağılımı 4- Gerçek hukuk anlayışı 5- Demokrasinin ileri değil sözlük anlamında olanı 6- Atamın sızlamayan kemikleri 7- Türk kadınına eşin soyadı üzerinden değil bireysel varlığı üzerinden bakış açısı 8- Bireysel özgürlük ve eşitlik Buraya kadar olan bölümü seçimlerden önce yazmıştım ancak hep birlikte gördük ki ülkemin güzel insanlarının % 49’u hala uyuyor… Şimdi gelelim bu durum neden böyle oldu sorusuna; Tam seçimlere iki hafta kala malum partinin son propaganda türküsü medyayı ve sokakları doldurdu… Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz, yazımız bir kışımız bir, aynı bağın gülüyüz biz… Burada verilen gizli mesaj; Aynı partiye oy verin. Çünkü biz aynıyız ve siz de aynısınızdır… İşte bu ve bu tarz gizli mesaj içeren alta kayıt yapılmış ama kulağımızla duyamadığımız ancak bilinçaltımızın algıladığı mesajlar reklamlarda olduğu gibi seçimlerde de sanıldığından daha fazla rol oynamaktadır. Aslında alt kayıtların kullanılması seçim propagandalarında yasaktır fakat bu sadece kulağımızla duyabildiğimiz kelimelerin doğru seçim ve tınıları ile de ayarlanabilir… AKP’nin bu işe çok para ayırdığı ve yatırım yaptığı bir gerçektir. Ama Kimse şunları sormuyor… Seçimlerden hemen sonra Başbakan Sayın dediği Öcalan ile görüşme yaptı -hoş öncede yapıyordu. Seçim esnasında kaza yapan ve onlarca yandaşı taşıyan AKP’liler oy kullanmak için nereden nereye gidiyordu? Neden kendi bölgelerinde oy kullanmamışlardı? Yoksa orada da kullanmışlardı da burada da mı kullanacaklardı? İzmir de seçimin ilk dakikalarında yakalanan kişi ve diğer yerlerde yakalanan kişiler neden AKP için mükerrer oy kullanmaktan ebelenmişlerdi? -Neden başka hiçbir partinin adı bu tarz skandallara karışmadı?Seçimlerden sonra BDPli milletvekillerinin haklarını almaları ve meclise girmeleri neden engellenmeye çalışılıyor? On yedi bin oy pusulası neden fazladan bastırıldı? AKP yirmi beş bin oy kayıp diyerek yeterli milletvekili sayısına ulaşamadıkları için bazı bölgelerde yeniden seçim yapma hakkını kendinde görürken diğer partiler neden haklarını aramıyorlar? Ve son olarak; Bu nasıl bir oyundur ki ne zor ne zar bozamıyor… Saygılarımla Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi, PKU Aile Derneği ve Ahali Sanat Atölyesi işbirliği ile toplumu bilinçlendirmek ve PKU (Fenilketonüri Kalıtsal Metabolizma Hastalığı) hastası çocukların ömür boyu sürdürmek zorunda oldukları diyetli yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde “Zekâm Senin Elinde” isimli tiyatro oyunu sahnelendi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müdür Yardımcılarının, Meslek Odaları temsilcilerinin, oyuncuların ve medya mensuplarının katılımları ile sahnelenen oyuna halk büyük ilgi gösterdi. Açılış konuşmasını yapan, Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, “Doğumdan sonra bebeğin topuğundan alınan bir damla kan ile teşhis edilebilen ve ömür boyu diyet gerektiren bir hastalık olan PKU Hastalığı, özellikle okul çağındaki çocukların eğitim hayatlarını zorlaştırıyor, hasta çocuklar her şeyi yiyemiyor, yiyebildikleri besinleri ise sınırlı miktarlarda tüketebiliyorlar yani yiyemeden büyümek zorunda kalıyorlar” dedi. Erzen, çocukların küçük omuzlarına yüklenen bu büyük yükün çocukların okuldan ve hayattan soğumasına sebep olduğunu, ailelerin ise çaresizliğinin artmasına sebep olduğunu kaydetti. Tiyatroyu izlemeye gelen İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine teşekkür eden Erzen, PKU Hastası, Çölyak Hastası ve diyabetli çocukların artık aç kalmak, evlerinden kendileri için özel üretilen yiyecekleri getirip yerken arkadaşlarından çekinmek istemediklerini, okul kantinlerinde satışına izin verilen yiyeceklerin çeşidinin artırılması ve diyetli çocuklar için de yiyecekler bulundurulması için gerekli çalışmaların başlatılmasını istediklerini söyledi. Ulusal PKU Haftası’nda sahnelenen ve halktan yoğun ilgi gören tiyatro, izlemeye gelen konuklar tarafından ayakta alkışlandı. Tiyatro, hastalık hakkında toplumsal bilinç düzeyini artırmak amacı ile önümüzdeki aylarda Türkiye’nin tüm bölgelerinde halk ile buluşacak. (Yavuz ARPACIK) PKU HASTALIĞI NEDİR? PKU yani fenilketonüri, hem anneden hem babadan geçen genetik bir metabolizma hastalığı. PKU hastalığıyla doğan çocuklar, karaciğerde bulunan hidroksilaz enzimi çalışmadığı ya da az çalıştığı için, yaşam boyu fenilalaninden kısıtlı bir diyet uygulamak zorundalar. (Fenil alanin proteinde bulunan bir amino asit, her besinde bulunur.) Bu enzimin görevi, vücut için gerekli olan fenil alanin amino asidini tüm besinlerden alıp, yine faydalı olan tirozin amino asidine dönüştürmektir. Ancak bu enzim görevini yeterince yerine getirmediği için, bu tür çocuklar, başta tabii ki zekalarını ve buna bağlı olarak sağlıklarını kaybetmemek için hayat boyu diyet yapmak zorundalar. Eğer diyeti uygulamazlarsa, vücuda giren fenilalanin, dokularda birikir ve asit türü bir sıvı salgılar. Bu sıvı beyin omurilik sıvısına karışır ve beyin geri dönüşümsüz hasara uğrar. Bu yüzden diyet hayat boyu uygulanmalıdır. DİYET NEYE GÖRE DÜZENLENİR? Her çocuk, kan fenil alanin seviyesine, boyuna, yaşına ve kilosuna göre farklı bir diyet programı uygular. Uzman diyetisyen tarafından günlük alınması gereken fenil alanin miktarı hesaplanır ve bu miktarlar doğrultusunda ölçülü olarak tüketeceği yiyecekler belirlenir. Bu sayede fenil alanin ölçülü alındığından, dokularda birikmesi ve beyine hasar vermesi engellenir. Diyet bu sebeple bırakılamaz. Beyin hemen hasar görmeye başlar. YASAK GIDALAR Et ve et ürünleri (tavuk, balık, hindi, kırmızı et, salam, sosis, sucuk vb.) Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, cacık, peynir) Hayvansal ürünler (beyin,ciğer, her tür sakatat) Kuruyemişler (fındık, leblebi, fıstık, ceviz, badem vb.) Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, bakla, soya çeşitleri, barbunya vb.) Makarna çeşitleri SERBEST GIDALAR Mısır nişastası, sade lokum, sade akide şekeri, çay, ıhlamur, adaçayı, sıvı yağ, çay şekeri, elma suyu, kolalı içecekler ve bazı gazozlar. ÖLÇÜLÜ GIDALAR Sebze, meyve, unlu besinler, bal, zeytin, pekmez ve tüm düşük proteinli (Dp) gıdalar (yani Dp makarna, Dp pirinç, Dp şehriye, Dp çikolata, Dp bisküvi, Dp peynir, Dp sosis, Dp kek vb.) 19 MUHTARLAR MARMARA FORUM’DAN DERTLİ Bakırköy Osmaniye Mahallesi’nde açılan Marmara Forum Alışveriş Merkezi ile ilgili şikayetler her geçen gün artarak devam ediyor. Bir çok vatandaş özellikle Marmara Forum’un yarattığı trafik sıkıntısından dert yanarken, Osmaniye Mahalle Muhtarı Serdar Uzunoğlu ve Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk ise, Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin yazılı ve görsel medyada kullandığı reklamlardan şikayetçi. Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin yazılı ve görsel medyada dönen reklamlarında adres olarak Merter ibaresinin geçmesini eleştiren Osmaniye Mahalle Muhtarı Serdar Uzunoğlu, “Marmara Forum, Osmaniye Mahallesi sınırları içinde olan bir yapı. Ama reklamlarına baktığımız zaman Merter olarak geçiyor. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Acaba Alışveriş Merkezi yöneticileri Osmaniye’yi görmezden mi geliyorlar? Osmaniye isminden utanıyorlar mı? Rahatsızlık mı duyuyorlar? Yoksa Osmaniye’yi küçümsüyorlar mı? Eğer öyle ise neden açık adreslerinde Osmaniye Mahallesi Çobançeşme Sokak 5 Numara diye geçiyor. Bunu bir hata olarak kabul etmek istiyoruz. Ve bu hatalarından bir an önce dönmelerini istiyoruz. Ayrıca aynı sıkıntıyı Bakırköy Adliyesi’nde de yaşıyoruz. Adliye de Osmaniye Mahallesi’nde olmasına rağmen İncirli olarak geçiyor” dedi. olduğu için mahallemizin sokak araları arabalarla doluyor. Bu trafiğe bir türlü çare bulamadılar. Zeytinburnu’ndan Osmaniye’ye girişte yolun dar olması sebebiyle trafik çok aksıyor. İnsanlar 3-5 dakikada gidebilecekleri yeri yarım saatte, bir saatte gidebili-yor. Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin açılması ile birlikte minibüs hatları da değişti. Bakırköy Merter minibüsleri artık Marmara Forum’un önünden geçiyor. Ayrıca Bakırköy Osmaniye minibüsleri de eskiden Osmaniye TRAFİK YOĞUNLUĞUNA ÇÖZÜM BULUNMALI Uzunoğlu, Marmara Forum ile ilgili sıkıntılarının sadece adreste geçen Merter ibaresi olmadığını, özellikle perşembe ve cumartesi günleri ile hafta içi iş çıkışı saatlerinde Marmara Forum’un olduğu bölgedeki trafiğin kilitlendiğini belirterek, “Marmara Forum Alışveriş Merke-zi’nin Osmaniye Mahallesi’ne getirdiği en büyük sıkıntı trafik yoğunludur. Cumartesi günleri pazarda kurulduğu için çok yoğun bir trafik oluyor. Buraya ve pazara gelen araçlar sokak aralarına park ediliyor. Adliye’de de perşembe günleri mahkemeler Meydanı’na kadar geliyordu. Adliye ve Marmara Forum’un da açılması ile birlikte şu anda metroya kadar gidiyor” diye konuştu. GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YARATIYOR Uzunoğlu, Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin arka cephesinde bulunan havalandırma borularının da çevrede oturan apartman sakinlerini çok rahatsız ettiğini bu yönde mahalleliden bir çok şikayet aldıklarını söyledi. Uzunoğlu, özellikle gece 24:00’den sonra havalandırma borularından çıkan ses nedeniyle bir çok insanın evlerinde rahat edemediğini . “BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMELİDİR” Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk da reklamlarda dönen Merter ibaresinin yanlış olduğunu ve bu konuda Osmaniye Mahalle Muhtarı Serdar Uzunoğlu ve Osmaniye halkının yanında olduğunu ifade ederek, “Ben 1960’tan beri Bakırköy’de oturuyorum. 1990 yılından beri de Kartaltepe Mahallesi Muhtarlığı’nı yapıyorum. Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin reklamlarına baktığımız zaman Merter ibaresi kullanılıyor. Bu yapının Merter ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Bu yanlışın bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Yanlış diyorum, çünkü kasıtlı olarak yapıldığına inanmak istemiyorum. Sayın muhtarımız Serdar Uzunoğlu ve Osmaniye halkının vermiş olduğu tepkiyi çok iyi anlıyor ve çok haklı buluyorum. Bu konuda her zaman onların yanında olduğumu da belirtmek istiyorum” dedi. Osmaniye Muhtarı Serdar Uzunoğlu ve Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk, Marmara Forum Alışveriş Merkezi’nin yarattığı trafik ve çevre sorunlarının yanı sıra mahallelerine sunduğu tek olumlu imkanın ise özellikle Osmaniye ve Kartaltepe Mahallesi’nde bulunan işsiz gençlere iş imkanı sağlaması olarak gösterdiler. Uzunoğlu ve Ufuk, mahallelerinden bir çok gencin Marmara Forum’da işe başladıklarını da belirttiler. (Yavuz ARPACIK) BİLGİ EVİ ÖĞRENCİLERİ GÖZ-DER ÜYELERİNİ ZİYARET ETTİLER Kimisi sadece bir kez güneşi görmek istiyor, kimisi en sevdiğini görmek, kimisi ise en sevdiği kitabı okumak. Görme engelliler. Engelliler ama hayat onları görmez kıldı, görünmez değil. Onların görünmez olmadığının farkında olan ve sosyal sorumluluk projeleri kapsamında yola çıkan Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri öğrencileri, “İyiliğin Sesi” adı altında başlattıkları sesli kitap projelerini tamamladı. Küçükçekmece Belediyesi bünyesinde hizmet veren Bilgi Evleri’nde eğitim gören öğrenciler, “İyiliğin Sesi” projesi kapsamında görme engelliler için Cahit Zarifoğlu’nun “Kuşların Dili” adlı kitabını seslendirdi. İçerisinde farklı hikayelerin yer aldığı kitabı seslendiren öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte Bakırköy’de bulunan GÖZ- DER Genel Merkezi’ne gelerek, kitabı CD halinde Görme Engelliler Derneği üyelerine teslim etti. Onlara Duyarsız Kalmayalım Taştepe, Cennet ve Sefaköy Bilgi Evleri’nde eğitim gören Gizem Çal, Kevser Cin ve Menekşe Sena Korkmaz adlı öğrenciler, sosyal sorumluluk kazandıran bir projede yer almaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sesimizle onlara bir nevi göz olmak bizleri çok mutlu etti. Her sağlıklı birey, birer engelli adayıdır. Bizler onların hayatını kolaylaştırma yolunu seçmeliyiz. Onlara duyarsız kalmamalıyız” diyerek, yaşıtlarına çağrıda bulundu. Önemli Bir Proje Bilgi Evi öğrencileri ve öğretmenlerini ağırlayan GÖZDER Genel Başkanı Bülent Kelleci ise, Bilgi Evi eğitmenlerine GÖZDER’in yapmış olduğu çalışmaları anlattı. Kendisi de bir görme engelli olan Kelleci, öğrencilerin elinden seslendirdikleri kitabı teslim alarak Bilgi Evi eğitimcilerini ve öğrencilerini tebrik etti. Kelleci, sesli kitap projesinin önemli olduğunu ifade ederek; “İnsanlar bizi kendilerine yük olarak görmemeliler. Bize yardım ederken, sanki eksik yanımızı tamamlıyormuş gibi hissetmeliler. Toplumsal yaşam bu şekilde daha güzel hale gelir” dedi. Bilgi Evleri Eğitim Koordinatörü Yüksel Çetin ise, ‘İyiliğin Sesi’ projesiyle önemli bir toplumsal görevi yerine getirdiklerini ifade ederek, projeyi devam ettirmeyi planladıklarını belirtti. Öğrencilerin seslendirdiği Kuşların Dili adlı kitaba, 20 RAMAZAN DAVULCULARINA YASAK Bakırköy Kaymakamlığı 16.06.2011 tarihinde aldığı karar ile, Ramazan ayında sahur saatinde sokak davulcularının Bakırköy sınırları içerisinde davul çalmalarını yasaklayan 12.09.2006 tarihli kararın bu yılda geçerli olacağını duyurdu. Bakırköy Kaymakamlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, "Yaklaşmakta olan Ramazan ayı sebebiyle ev ev gezerek bahşiş adı altında para toplayan sokak davulcularının engellenmesine, sahur saatinde sokak davulcularının maksatlarını aşarak örf ve adete uygun olmayan şekilde davul çalmaları sebebi ile bundan böyle Bakırköy İlçesi mahallelerinde davul çalınması yasaklanmıştır. Bu eylemi gerçekleştirenlere İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Çevre Koruma Müdürlüğü ekiplerince gerekli engellemenin yapılmasına, Bu kararın Bakırköy Mahalle Muhtarlarına ve yerel nitelikteki basına duyurulmasına oybirliği ile karar verildi.” denildi. Bakırköy Kadın Meclisi’nden “Obezite ve Sağlıklı Beslenme” konulu seminer “NEDEN ŞİŞMANLIYORUZ?” Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin düzenlediği “Obezite ve Sağlıklı Beslenme” konulu seminer Dr. Özgür Evren ve Uzman Psikolog Yeşim Akıncı’nın konuşmacı olarak katılımları ile Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Katılımın beklenenden düşük olduğu seminerde konuşan Dr. Özgür Evren, “Halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikimiyle ortaya çıkan ve tedavi gerektiren bir hastalık olmakla birlikte birçok rahatsızlığa da zemin hazırlamakta. Son 20 yılda salgın şeklinde tüm dünya ülkelerine yayılan bu hastalık, her üç kişiden ikisinin obez olduğu ülkemizde de hızla yayılmaktadır. İnsan yaşamını kısaltmakta ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir” dedi. Katılımcılara bazı önerilerde de bulunan Evren, son dönemlerde televizyonlarda sıkça reklamı dönen ve internet üzerinden satılan bazı ilaç ve karışımların kesinlikle zayıflamada yararlı olmayacağını ve insanların bu tür ürünlere itibar göstermemesi gerektiğini söyledi. Obezitenin fiziksel nedenleri kadar psikolojik nedenlerinin de önemli olduğunu belirten Uzman Psikolog Yeşim Akıncı ise, genellikle Türk toplumunda bazı alışkanlıklar olduğunu ve bu alışkanlıkların insanların şişmanlamasına etken olduğunu söyledi. Akıncı, özellikle çocukların ebeveynleri tarafından sürekli yemek yemeğe zorlandıklarını ve bunun son derece yanlış bir davranış olduğunu söyledi. Seminerde Evren ve Akıncı’nın sunumlarının ardından izleyici sorularına geçildi. Katılımcıların yönelttiği soruları cevaplayan Evren ve Akıncı, özellikle başlanılan diyetlerin mutlaka sonlandırılmasını, tatlı ve çikolatadan uzak durulmasını ve günde 3 litre su içilmesi gerektiğini söylediler. ATAKÖY OLİMPİK YÜZME HAVUZU YENİLENEREK AÇILDI Ataköy’de Olimpiyat Evi’nin yanında bulunan açık olimpik yüzme havuzu yenilenerek hizmete açıldı. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından yüzme ve su topu branşına alt yapı hazırlamak ve bu sporun yayılması amacıyla 10 yıllığına Türkiye Su Topu Federasyonu’na devredilen açık olimpik havuz yapılan yenileme çalışmaları sonunda yaz-kış kullanılabilecekduruma getirildi. Daha önce açık olarak kullanılan olimpik yüzme havuzu yapılan balon sistemi ile kış aylarında da üstü kapanarak vatandaşların kullanımına açık olacak. Ataköy Açık Olimpik Yüzme Havuzu’nda yapılan yenileme çalışmaları ile ilgili Tesis Müdürü Ali Utlakçı’dan bilgi aldık. Ataköy Olimpik Yüzme Havuzu’nun önceki yıllarda sadece yaz aylarında 45 gün açık olduğunu belirten Utlakçı, ‘’Daha önce atıl durumda olan ve pek faaliyet gösterilmeyen tesislerde 5 aydır yenileme çalışmalarını yürütüyoruz. Hem yaz hem de kış aylarında kullanılmak üzere son teknoloji balon sistemi yaptık. Daha önce burası 45 gün kullanılıyordu. Ama yaptığımız yenileme çalışmaları ile birlikte yılın 12 ayı kullanılabilir durumda. Günde 14-16 saat burada faaliyet olacak. Su topunun yanı sıra yüzme kulüplerine de faydamız olacak. Yüzme yarışları düzenleyeceğiz. Tesisin tüm tadilatlarını yaptık. Eylül ayından itibaren de ısıtma sistemimiz faaliyete geçecek’’ dedi. Yenilenen tesiste günde en az bin kişiye hizmet vermeyi planladıklarını belirten Utlakçı, “Su Altı Federasyonu ve yüzme branşlarında faaliyet gösteren amatör spor kulüplerine de yardımcı olacağız. Dalış kursları açacağız. Ayrıca sosyal amaçlı yüzmek için belirli saatlerimiz olacak. Vatandaşlar da havuzdan yararlanabilecek. Havuz ücreti vatandaşlar için günlük 30 TL. Aylık ise 100 TL olacak. Ve aylık ücret ödeyenler, haftada 1 gün olmak üzere ayda 4 kez yüzebilecekler. Ayrıca yüzme bilmeyen büyükler için eğitim kurslarımızda var’’ diye konuştu. Su sporları ve özellikle de su topu branşının yurt dışında büyük ilgi gördüğünü fakat Türkiye’de insanların bu sporun farkında olmadığını da kaydeden Utlakçı, bunun nedenini de basının su sporlarına gerektiği kadar yer (Yavuz vermemesi ve tesis eksiliği olarak yorumladı. PINAR KUMSAL FİLM KÖTÜ VEYA FİLM İYİ!!! “Bazen hepimiz bir filme hapis olmuşuz hissine kapılıyorum. Repliklerimizi biliyoruz, nereye doğru yürüyeceğimizi biliyoruz, nasıl oynayacağımızı biliyoruz, sadece kamere yok. Yine de çıkamıyoruz filmin içinden ve film kötü!!!” -CHARLES BUKOWSKİAna rahminden çıktığımızda, alemi hayata merhaba dediğimiz andır. Ayaklarımızdan baş aşağıya tutup, ciğerlerimizin açılması için, popoya atılan ilk tokat, doktorun maharetli elinin salınımıdır. Bu salınım, gerçek hayata adımın, iz düşümüdür. Filmin ilk başlangıç noktasıdır. Filmin başlangıç sahnesinden, finalinin nasıl olacağı tahminleri belirsizdir. Filmde, ertelenen sahneler beklenmedik oyuncular tarafından gerçekmiş gibi yaşatılıyor. Ve film kötü veya film iyi!!! Filmin senaryosu gereği, zamanlama hatalarına karşılık, istem dışı elimiz kolumuz bağlı seyretmeye devam ediyoruz. Sadece o an filmde bize sunulan kareyi seyretmekle yetiniyoruz. Ve film kötü veya film iyi!!! Filmde ana karakterlerin yanında, filmin gidişatını etkileyen, senaryo gereği yardımcı oyuncular sahne almaya başlar. Yardımcı oyuncular, birden filmin seyrinde ansızın etkilerini gösterirler. “Hadi canım” demekten kendimizi alamayız. Ve film kötü veya film iyi!!!! Filmin beklenmedik sahnelerinde, aklımızın ucuna gelemeyecek olaylar gözümüze sokulur. Filmde, beklentimizin üstünde, yardımcı oyuncular pek fazla etkili olmaya başlamıştır. Öyle ki, filmde esas oyuncularla yolları, beklenmedik zamanlarda kesişmeye başlar. Kesişmeler, o kadar ani ve güçlüdür ki filmin seyrini bir anda değiştirebilir. Ve film kötü veya film iyi!!! Önceden yazılmış senaryo ve oynayacak oyuncular belliyken, filmin seyrini değiştirmek kendi imkanlarımızın, isteklerimizin dışında gelişebiliyor. Bize sakince, sabırla izlemekten başka seçenek düşmeyebilir. Ama bir yol daha var. O yolda, filmi izlemeden önce içeriğine göre, hoşumuza gitmiyorsa, filmin fişini çekmek. Ve film kötü veya film iyi!!! SON SÖZ: Yazıyı okuduktan sonra, bir kere de film sözcüğünün yerine hayat kelimesini koyarak okur musunuz? Belki sizin filminiz, zamanla mükemmele doğru yol alır. 21 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BEYAZ GEZİ İLE PROJELERİNİ TANITTI İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bakırköy’e ve İstanbul’a kazandırdığı bazı projeleri düzenlediği gezi ile tanıttı. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti üyeleri, AK Parti Bakırköy İlçe Başkanı Mahmut Gürcan, Bakırköy’deki bazı mahalle muhtarları ve işadamlarının katıldığı gezi ile, Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, Siyavuşpaşa Spor Tesisleri ve Panorama 1453 Müzesi gezilerek katılımcılara tesisler hakkında bilgiler verildi. Gezi Topkapı Sosyal Tesisleri’nde verilen yemek ile son buldu. ( Arzu BERATOĞLU ) 24 MUTLU GÜNLER Burcu ERTEKİN & Ferit ERGÜN EVLENDİLER Şehriban ve Hayrullah Ertekin’in kızları Burcu ile Makbule ve Rauf Ergün’ün oğlu Ferit, aile ve yakınlarının katıldığı, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapılan törenle dünya evine girdiler. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ARDA BEBEK... Deniz Arda İleri 3 yaşına girdi. Atamer ve İleri aileleri Arda’nın doğum gününde biraraya geldi. 25 Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent Gökçe “V OLEYBOLDA TÜRKİYE 2. Sİ OLAN KIZLARIMIZLA GURUR DUYUYORUM” Kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği branşlarda sayısız başarılar kazanan, alt yapıdan yetiştirdiği sporcuları milli takımlara kazandırarak, alt yapının nasıl olması gerektiği konusunda diğer spor kulüplerine örnek olan Yeşilyurt Spor Kulübü başarılarına hız kesmeden devam ediyor. Voleybolda büyük başarıya imza atarak önümüzdeki sezon Aroma Bayanlar Voleybol Ligi’nde mücadele edecek olan Yeşilyurt Spor Kulübü, Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda da Türkiye 2. si olarak başarı halkasına bir yenisini daha ekledi. Bir çok spor branşında hizmet veren ve voleybolda Neslihan Demir, teniste ise Marsel İlhan gibi dünya çapındaki yıldız sporcuları milli takımlara kazandıran, son dönemde ise voleybolda elde ettiği başarılar ile adından sıkça söz ettiren Yeşilyurt Spor Kulübü’nün alt yapı çalışmaları, kulübün hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için yaptığı çalışmalar ve voleybolda kazanılan başarılar ile ilgili Kulüp Başkanı Baba Levent Gökçe ile konuştuk. Gökçe, özellikle Genç Bayanlar Türkiye Şampiyonası’nda ikinci olan takımıyla gurur duyduğunu söylerken, 1. Lig’e yükselen A takımlarının ise çok güçlü kulüplerle mücadele edeceğini ama kulüp olarak takımlarına çok güvendiklerine söyledi. Gökçe, önümüzdeki sezon 12 takımın yer aldığı Aroma Bayanlar Voleybol Ligi’nde mücadele edecek olan takımlarının hedeflerini belirlediğini ve ligi ilk 5 sıra içerisinde bitirmek istediklerini de belirtti. Sayın Gökçe, voleybolda Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda Yeşilyurt Spor Kulübü Türkiye 2. si oldu. Bu başarı hakkında neler söylemek istersiniz? Bizim kulüp olarak hedefimiz alt yapılardan oyuncu yetiştirmek, onun için yıldız ve genç takımlarımıza büyük önem veriyoruz. Genç Kızlar Türkiye Şampiyona’sı Aydın’da oynandı. Biz İstanbul elemelerinden çıkarak play-off grubuna kaldık. Play-Off grubundan çıktıktan sonra ise güçlü takımları eleyerek final de mücadele ettik. Çeyrek finalde Vakıfbak Güneş Sigorta’yı, yarı finalde de Galatasaray’ı eledik. Ve finalde Eczacıbaşı’nın rakibi olduk. Maalesef finalde Eczacıbaşı’na kaybettik ve Türkiye 2.si olduk. Bu büyük başarıdır. Çünkü yüzlerce kulüp arasından sıyrılarak ve çok güçlü takımları yenerek bu başarıyı elde etmek çok zor. Ama Yeşilyurt Spor Kulübü’nün tarihinde bu başarılar zaten var. İlk defa yaşanan bir hadise değil ama çoğu kulübün hayalini kurup da bir türlü ulaşamadığı yere ulaştık. Bayanlar voleybolda A takımınız önümüzdeki sezon Aroma Bayanlar Voleybol Ligi’nde mücadele edecek ve Eczacıbaşı, Vakıfbank Güneş Sigorta, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi çok ciddi yatırımları ve taraftar desteği olan takımlarla başa çıkmak zorundasınız. Bu konuda neler söylersiniz? Dediğiniz gibi, Fenerbahçe, Galatasaray, Eczacıbaşı, Vakıfbank Güneş Sigorta ve İller Bankası gibi çok önemli kulüplerin olduğu bir lig. Bizim için zorlu bir sezon olacak. Yurt dışından 1-2 transfer yapacağız. Ayrıca genç bayanlarda Türkiye 2.si olan kızlarımız da A takım için ciddi bir itici güç olacak. Alacağımız yabancı oyuncularla genç takımı kaynaştırıp bir takım ortaya çıkarmak istiyoruz. Hedef olarak ne belirlediniz, 1. Lig’de kümede kalmaya mı oynayan yoksa üst sıraları zorlayan bir Yeşilyurt Spor Kulübü mü izleyeceğiz? 1. Lig’de çok güçlü takımlar olmasına rağmen Yeşilyurt Spor Kulübü kesinlikle kümede kalmaya oynayan bir kulüp olmayacak. Bu seneki ilk hedefimiz play-off’a kalmak, ikinci hedefimizde ligi ilk 5 sıra içerisinde tamamlamak olacak. Genç Kızlar kategorisinde büyük başarıya imza attınız, aynı şekilde A Takımınız da 1. Lig’e yükseldi. Büyük takımlardan sporcularınıza transfer tekliflerinin geldiğini düşünüyoruz. Kadronuzu koruyacak mısınız? Büyük takımlardan oyuncularımıza teklifler geliyor. Ama bu sene hiçbir oyuncumuzu vermeyi düşünmüyoruz. 1. Lig’de maçlarınızı hangi salonda oynayacaksınız? Kendi salonumuzda oynayacağız. Ve çok güzel maçlar seyrettireceğiz. Salonun koltuk kapasitesi yetmeyecek gibi. 800 koltuk kapasitemiz var. 1000 kişiye kadar çıkartabiliyoruz. Hatta açılır kapanır tribünlerden bir tane daha yapabiliriz. Yeşilyurt Spor Kulübü’nün diğer branşlardaki durumu nedir? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz, Genel olarak Yeşilyurt Spor Kulübü’nden bahseder misiniz? Basketbolda çok ciddi bir alt yapı çalışmamız var. Hedefimiz kendi yetiştirdiğimiz çocuklarla A takımı kurup ligde mücadele etmek. Alt yapı hamlesini 5 sene önce başlattık. Organizasyon başında da Volkan Aydınbay var. Şimdi o çocuklarımız yıldız seviyesine geldiler. Onlardan 7 tanesi milli takım kampına davet edildi. Bu da bizim alt yapıda çok doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Yüzmede bu sene katıldığımız Bölgesel ve Türkiye Şampiyonları’nda 150 tane madalya kazandık ki biliyorsunuz bizim kapalı yüzme havuzumuz yok. Kapalı havuz yokken bu dereceyi yapmak, bu madalyaların bir tanesini bile almak çok önemli iken biz 150 madalya kazandık. Yüzme takımına 365 gün antrenman imkanı sağlayınca bu başarılar gelmeye başladı. Burada da tesisleşmenin önemi ortaya çıkıyor. Su topunda gene alt yapıdan kurduğumuz takımlar çok iyi gidiyor. Bu sene küçük erkekler birinci lige çıkacaklar. Masa tenisinde rutin faaliyetimiz devam ediyor. Okçuluk branşını faaliyete geçirdik. 4 tane de yeni okçu kulübümüze geliyor, ön görüşmelerimizi yaptık. Transfer ayını bekliyoruz. Bu okçular Avrupa’da derece yapan okçular. Teniste Marsel İlhan gibi artık dünyada adı bilinen bir sporcuya sahibiz. Onun dışında şu an da lig maçları devam ediyor. Erkeklerde 1. Lig’de, bayanlarda ise 2. Lig’de mücadele ediyoruz. Bayanlarda lig mücadelesinin sonunda 1. Lig’e çıkma ihtimalimizde var. Aşağı yukarı 150-160 tane tenisçimiz var. Zaten Türkiye Tenis Federasyonu’nun listesinde Yeşilyurt Spor Kulübü klasman birincisi görünüyor. Ayrıca yaz spor okullarımız başladı. İki sene öncesine kadar bizim ana sınıfı dediğimiz grubumuz yoktu. 6 yaştan itibaren başlatıyorduk. Şimdi 3 yaşından itibaren çocukları alıyoruz. Şu andaki 3-4 yaşındaki çocuğa sadece sporu sevdirebilmek, spor kültürünü sahanın içinde, havuzun içinde anlatabilmek için yapıyoruz. Bizim yaz spor okullarına, sadece çocuk gelsin yaz boyunca zaman geçirsin, sokak ta gezeceğine kulüpte zaman geçirsin diye bakmıyoruz, antrenörlerimiz o çocukların içerisinden fizik anlamında, yetenek anlamında üst seviyede olanları alıyorlar, alt yapıya geçiriyorlar ve o alt yapıdan milli takıma kadar giden yüzlerce de örnek var. Kulübünüzün alt yapısında yetişen ve önemli yerlere gelen bir çok sporcunuz var. Özellikle voleyboldan bir çok oyuncuyu büyük takımlara gönderdiniz ve milli takımlarda oynuyorlar. Onları izlerken neler hissediyorsunuz? Onların hepsiyle gurur duyuyorum ve ne kadar önemli bir alt yapımızın olduğunu onları izlerken daha iyi anlıyorum. Örnek verecek olursam, Türkiye Yıldız Kızlar Takımı bu sene Avrupa Şampiyonu oldu. Avrupa Şampiyonu olan takımın iki oyuncusu Yeşilyurt Spor Kulübü’nün oyuncusu. Bu bizim için büyük gurur. Türkiye Kadınlar Voleybol Milli Takımı’nın maçlarını seyrediyorum. Aynı anda sahada bizim yetiştirdiğimiz 4 tane sporcu oynuyor. İlk 6’nın 4’ü Yeşilyurt’tan yetişmiş oluyor o pozisyonda. Bu benim ve kulübümüz için en büyük mutluluk. Daha başka ne isteyebilirim ki. Çok sayıda üye ve sporcuyu bünyesinde barındıran ve alt yapıya önem veren kulübün şüphesiz bir takım sıkıntıları da vardır. Kulüp olarak sıkıntılarınız nelerdir? 12 bin kişilik bir camianın sıkıntısı bitmez. Ama bu sıkıntıları biz mümkün olduğunca pratik bir şekilde çözmeyi öğrendik. Onun için herhangi bir sıkıntı büyümeden hemen çözebiliyoruz. Hem kulüp içinde çözebiliyoruz. Hem de devletle olan ilişkilerde, arazi işlerinde veya diğer işlerde kolaylıkla problemleri aşabiliyoruz. Çünkü biz iyi niyet taşıyoruz. Kaldı ki, iyi niyetle yola çıktığınız zaman aşamayacağınız engel yok. Sayın Gökçe, Türkiye’de genel olarak spora ilginin her geçen gün arttığı görülüyor? Bu konuda sizin düşünceleriniz nedir? Eskiden ben mahalle arasında top oynayıp, eve gittiğim zaman annem tertemiz gönderdim, üstün başın pislik içinde eve geldin, derdi. Bir sürü azar işitirdim. Ama şimdi annebaba çocuğu kolundan tutuyor, çocuğun niyeti yoksa da zorla sporu sevdirmeye çalışıyor. Hem ailelerin gelişen mali gücü, hem de spor ekonomisinin doğması bunda etkili oldu. Yıllar önce böyle bir şey yoktu. Artık voleybol, basketbol oynayan sporcu gelecekte çok büyük paralar kazanma umudu taşıyor. Ayrıca sağlık açısından da özellikle çocuklarına spor yaptırmak isteyen aileler var. Doğru olanı da bu aslında. İlk önce sporu bir kültür olarak başlatmak gerekir. Ama şunu da göz ardı etmeyelim, yerli bir voleybolcu bile artık 400-500 bin TL’ye imza atıyor. Buda ciddi bir ekonomi. Keza basketbol da bu rakam daha fazla. Çocuk da olabiliyorsa, niye yıldız bir sporcu olmasın. Yavuz ARPACIK 26 Yeşilköy Halk Dansları Derneği Başkanı Mehmet Semih Usun, “HALK OYUNLARINA ’KÖYLÜ İŞİ’ DİYENLERDEN NEFRET EDİYORUM” Bu sene 41. yılını kutlayan, yurt içi ve yurt dışında katıldığı halk oyunları festivalleri ve yarışmalarında Bakırköy’ü başarıyla temsil eden Yeşilköy Halk Dansları Derneği, bu yıl 11.si düzenlenen Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali’ne de katkıda bulunarak halk oyunları kültürünün gençlere aktarılmasında öncülük ediyor. Gençlerin halk oyunlarına olan ilgisini artırmak ve onlara kendi kültürlerini öğretmek amacıyla 1970’de kurulan Yeşilköy Halk Dansları Derneği Başkanı Mehmet Semih Usun ile 11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları, halk oyunlarına gençlerin neden ilgi göstermediği ve halk oyunları derneklerinin sıkıntıları hakkında konuştuk. Usun, halk oyunlarına saygı gösterilmesini arzu ettiklerini belirterek, halk oyunlarına hoplayan, zıplayan gençlerin yaptığı gösteriler olarak bakılmaması gerektiğini, her bölge oyununun kendi içinde bir anlam taşıdığını ifade ederken, özellikle bazı çevrelerde halk oyunlarının ‘’Köylü İşi’’ olarak yorumlandığını böyle düşünen herkesten nefret ettiğini söyledi. 11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali’nin ilkini 1988 senesinde zamanın Bakırköy Belediye Başkanı ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirten Usun, ‘’1988 senesinde başlattığımız festivalin ilk 7 senesinde her şey ile biz dernek olarak ilgilendik. Bakırköy Belediyesi’nden çok az destek aldık. Ve bu bizi hem maddi hem de manevi olarak çok yordu. O tarihlerde festival yapan kimse yoktu ve bu yüzden teknik ekipmanlar kısıtlıydı. Ve bu nedenle bu festivali artık yapmayacağız dedik. Ve festivale 12 sene ara verdik. Kimse de bize gelip, niye yapmıyorsunuz? demedi. Buradan da anladım ki, demek ki o zaman hiç kimsenin merakı yoktu. Ondan sonra bir gün tesadüfen Ateş Ünal Erzen’le bir araya geldik. Konuşurken, bu konudan bahsettim. Gelin görüşelim bu işe yeniden başlayalım, ben destek vereceğim dedi. Ve biz o tarihte 2007’de tekrar festivale başladık. Hakikaten Ateş Bey konuya çok hakim oldu. Festivalin maddi ve manevi boyutuyla belediye ilgileniyor. Dernek olarak bizim yaptığımız ise, grupların organizasyonu, gelen gruplara yabancı dil bilen arkadaşlarımız vasıtasıyla İstanbul’un tarihi yerlerini gezdirmek ve tanıtmak.’’ dedi. 11. Uluslar arası Halk Dansları festivali ve dernek olarak yurt dışında katıldıkları festivaller için gerekli olan finansman ile ilgili de sorularımızı yanıtlayan Usun, ‘’Yurt dışı festivallerine katıldığımız zaman kendi olanaklarımızla gidiyoruz. Çünkü uluslararası festivalde şu kaide var. Siz festivale kendi imkanlarınızla gidiyorsunuz, orada kaldığınız sürede yeme, içme, yatma dahil tüm giderlerinizi o festival komitesi karşılıyor. Aynı şekilde bizde burada öyle yapıyoruz. Yeşilköy Uluslararası Halk Dansları Festivali’nde de biz karşılıyoruz. Gruplar hava alanına kadar kendi imkanlarıyla geliyor, hava alanından festival sonuna kadar tüm masrafları biz karşılıyoruz. Bunun sponsorluğunu da Bakırköy Belediyesi yapıyor. Diğer etkinliklerimizi kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Maalesef bu kültürel olaylarda sponsorluk yapmıyorlar. Karşılık bekliyorlar. Sonuçta kültürel bir olay yapıyorsunuz, bunda karşılık beklenmemesi gerekir. Kendisinden yardım istediğimiz kuruluşlar ilk önce bize ne getirir diyorlar. O zaman ben size hiçbir şey getirmez, ben size bir şey veremem vereceğimiz tek şey kültürümüz diyorum. Ayrıca bu konuda Bakırköy Belediyesi’ne bir kez daha teşekkür etmem gerekiyor. Halk oyunları tamamen amatör olarak yapılması gereken bir olay. Profesyonelliğe girdiğiniz zaman işin ruhu ölüyor.’’ diye konuştu. Yeşilköy Halk Dansları derneği ve çalışmaları hakkında da bilgi veren Mehmet Semih Usun, derneğin amacının tamamen gençlere kendi kültürümüzü öğretmek ve onların halk oyunlarına olan ilgisini arttırmak olduğunu fakat gençlerin bu konuda çok ilgisiz olduğunu söyledi. 50 kişilik halk oyunları grupları ile Türkiye’nin her bölgesindeki oyunları oynadıklarını dile getiren Usun, şunları kaydetti: ‘’ Yurt içinde çeşitli festivaller ve etkinliklere katılıyoruz. Genellikle tercihimiz Türkiye’nin tanıtımını karşılayacak çaptaki gösteriler oluyor. Devlet protokolü, askeri protokol ve turistik amaçlı olmak üzere bu tip etkinliklere gidiyoruz. Onun haricindeki ufak etkinliklere pek katılmıyoruz.Halk oyunlarını, hoplayan, zıplayan gençlerden oluşan veya bazılarının ‘’Köylü İşi’’ nitelendirmesini yakıştıramadığımız için daha nezih ortamlarda ve bu işin ne kadar ciddi olduğunu anlatmak için bunu yapıyoruz. Yurt dışında da uluslararası festivallerde Türkiye’yi temsil ediyoruz. İlk kez 1975 senesinde İspanya’da başladık. Bu güne kadar 40 uluslararası festivalde Türkiye’yi temsil ettik. Avrupa’da aşağı yukarı gitmediğimiz ülke kalmadı. Ayrıca Japonya ve Mısır’a giderek oralarda Türkiye’yi temsil ettik. Türk Halk Oyunları yurt dışında yapılan her türlü yarışma amaçlı festivalde birinci oluyor. Çünkü ülkemizde kültür zenginliği çok. Yurt dışındaki bir yarışmada size 15 dakika süre veriyorlar, bu 15 dakikada diğer yabancı gruplar çıkıyorlar bir oyun oynuyorlar. İlk 6-7 dakika güzel ondan sonra seyirci sıkılmaya başlıyor. Tansiyon düşüyor çünkü aynı oyunu oynuyorlar. Ama biz 15 dakikada 3 yöre oynuyoruz. Tepeden tırnağa 3 kere kıyafet değiştiriyoruz. Kareografi değişiyor, ışık değişiyor. Seyirci tam sıkılma noktasındayken oyun bitiyor, yenisi başlıyor. Tansiyon hep böyle yukarıda duruyor. Türkiye’den sonra en iyi halk oyunları Balkan ülkelerinde gerçekleştiriliyor. Bunun nedeni de bence bizim yüzlerce yıl onlarla iç içe olmamızdır.’’ Halk oyunlarına ilgi duyan ve bu oyunu oynamak isteyenleri de derneklerine beklediklerini söyleyen Usun, ‘’Yaş sınırımız yok. Önemli olan fizik. Bayanlarda 1.65’ten uzun, erkeklerde de 1,75 civarında olduktan sonra yaşı hiç önemli değil. Pazar günleri 12.00-17:00 saatleri arasında çalışıyoruz. Çalışmalarımızı Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu’nun salonunda yapıyoruz.’’ dedi. Usun, ilk defa halk oyunları oynamak için dernek lerine gelen vatandaşları hiçbir sınava tabi tutmadıklarını önemli olanın, Arzu BERATOĞLU 27 İSTANBUL VALİSİ HÜSEYİN AVNİ MUTLU YEREL MEDYA MENSUPLARI İLE KAHVALTIDA BULUŞTU İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yerel basın mensupları ile Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta kahvaltıda bir araya geldi. Hüseyin Avni Mutlu’ya İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü, gazeteci yazar Nazır Şentürk’ün eşlik ettiği kahvaltıda yerel basının yaşadığı sorunlar masaya yatırıldı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yaklaşık 15 gazeteciyi tek tek dinleyerek valilik olarak sorunlarla ilgili üzerlerine düşen ne varsa ilgileneceklerine dair söz verdi. Yerel basının hayatımızda çok önemli bir yer tuttuğuna değinen Vali Mutlu şöyle konuştu: “Basın görevini ne kadar iyi yaparsa, ne kadar doğru haber bulup yazarsa, bizleri ne kadar olumlu eleştirirse biz de işimizi yaparken nerede hata yapmışız bilgilenmiş olur, bir daha o hataları yapmamaya çalışırız. Herkes işini yapmalı ve tabi doğru yapmalı. Bizlerin görevi vatandaşa yardımcı olmak. Aynı zamanda basına da yardımcı olmak. Basın bilgiyi doğru kaynaktan doğru bir şekilde alacak ki vatandaşı daha doğru bilgilendirsin.’’ Kahvaltıda sorunların genelde ekonomik alanda olduğu gözlenirken; yerel gazetelerin eğitimli eleman eksikliği, teknolojik alanda yetersizlik, halkın yerel gazeteyi yeterince bilmemesi, habere ulaşım ve yayma gibi konularda sistemin tatmin edici düzeyde olmaması gibi konulara değinildi. Gazetemiz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Özcan Atamer yerel medyanın sorunları ile ilgili yaptığı açıklamada “Yerel Medya’nın asıl sorunu güvendir. Bir berber dükkanı açaren dahi 7 yerden imza almalı yani onay almak zorundasınız. Gazete çıkarırken ise sadece savcıığa bir dilekçe veriyorsunuz. O da çıkarmak istediğiniz Mevkute İsmi ile ilgili. Bu güne kadar gelmiş geçmiş iktdarlar yerel medya ile ilgilenmedi . Ben mevcut yasaların uygulanmasını isteyenlerdenim. Yasalara ve gazeteciliğin etik kurallarına uyarak bu mesleği yapanlara söylüyorum. Halk yerel medya deyince tetikçi, üç beş kuruş için ona buna çamur atan, bir gün yerin dibine batırdığı kişileri ertesi gün göklere çıkartan kişiler olarak tanıyor. Maalesef bu yargılarında da haklılar. Bunların sayısı yüzde dok- sanlarda geri kalan yüzde on ise yasalara uyuyor ve gazeteciliğin tüm etik kurallarını uygulamaya çalışıyor. Menfaat peşinde koşmuyor. Ben şahsen çıkar peşinde koşup mesleği yozlaştıranlarla aynı kefeye konmak istemiyorum. Mevcut yasaların uygulanmasını ve denetimlerin çok sık yapılmasını, uymayanlarn en ağır şekilde örnek olacak şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Yoksa yerel medya asla düzelmez.Bu arada konuşan arkadaşlarımızın ekonomik sıkıntıları ile ilgili söylemlerine katılmam mümkün değil. Gücünüz yoksa bu işi yapmayacaksınız. Tüm kurallara uyarak yaparsanız, okuyucu nezdinde güvenirlik kazanırsanız, gazetenizi bildirimde bulunduğunuz periyotlarda çıkartırsanız, okuyucuyla aksatmadan buluşturursanız ilan almakta zorlanmaz dolayısı ile ekonomik sorun yaşamazsınız.” dedi. Yerel basın mensupları haber toplamada ve reklam, ilan gibi konularda farklı ilçelere gitme durumunda oldukları ve bu durumun kendilerine ekonomik bir külfet yüklediğine dikkat çekildi ve Büyükşehir Belediyesi`nin toplu taşıtlarından ücretsiz yararlanma taleplerini Vali Mutlu’ya ilettiler. Vali Mutlu ise konuyu değerlendireceğini ifade etti. Vali Mutlu, haber almada kamu kuruluşlarından bir kolaylık sağlanması hususuna ilişkin taleplerine; kaymakamlık toplantısında bu konuya değineceklerini ve gerekli koordinasyonun sağlanarak bahsedilen sorunlara ilişkin çözüm yollarını faaliyete geçireceklerini belirtti. Bakırköy’ün Göbeğinde Yaşayan Tarih FİLDAMI YENİLENİYOR Bakırköy Belediyesi Bizans döneminden kalan Osmaniye Veliefendi’deki Fildamı’nı yenileme çalışmalarına başladı. Fildamının yanındaki yeşil alana büyük bir park yapan Bakırköy Belediyesi, ayrıca Fildamı’nın içini çimlendirme çalışmalarına da hız verdi. Etrafına tartan pist yapılacak olan Fildamı’nda insanlar rahatça spor da yapabilecek. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, yenileme çalışmaları ile ilgili olarak, “Fildamı yapılan yenileme ile bambaşka bir çehreye kavuşacak. Özellikle Osmaniye Mahallesi’ndeki halkımız artık rahatça orada yürüyüşlerini, sporlarını yapabilecek aynı zamanda da Fildamı’nın yanındaki muhteşem parkta çocuklarını eğlendirme imkanı bulacaklar” dedi. 28 2011 Genel Seçimlerinde Partilerin BAKIRKÖY’DE ALDIKLARI OYLAR Marmara Belediyeler Birliği tarafından geleneksel hale getirilen “Örnek Belediyecilik Proje Yarışması”nın sonuçları açıklandı. 409 katılımın olduğu yarışmanın bilim kurulu başkanlığını Prof. Dr. Rafet Bozdoğan ve Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu yaparken, jüri üyeleri de altı ayrı üniversitenin yerel yönetimler ve mahalli idareler uzmanından oluştu. Marmara Bölgesi’ndeki 230 belediyenin yarıştığı ve Marmara’nın en iyi projelerinin seçildiği “Örnek Belediyecilik Proje Yarışması” her yıl olduğu gibi bu yıl da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Belediyelerin, toplam 409 başarılı projeleriyle yarıştığı organizasyon; “Kurumsal Gelişim Projeleri”, “Çevre ve Altyapı Projeleri”, “Sosyoekonomik ve Kültürel Projeler”, “Yapı İşleri, Mimarî Projeler ve Ulaşım Hizmetleri”, “AB ve Uluslararası İlişkiler” ve de “Basın Yayın Tanıtım” çalışmaları olmak üzere altı ayrı kategoride düzenlendi. Yarışmada, iştirakleri ve bağlı kuruluşlarıyla birlikte (İtfaiye Daire Başkanlığı, Özürlüler Müdürlüğü 2, Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü, Elektronik Sistemler Müdürlüğü, İSKİ 4, İSTON A.Ş. 3, BİMTAŞ, KÜLTÜR A.Ş.,) toplam 14 ayrı ödül birden alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra Sakarya Büyükşehir Belediyesi 4 (SASKİ Genel Müdürlüğü, Sağlık-Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı), Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 2 (Bilgi-İşlem Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü) ve Bolu Belediyesi 1 ödül aldı. İLÇE BELEDİYELERİNDE KIYASIYA REKABET İlçe belediyeleri kategorisinde de kıyasıya bir rekabet yaşandı. Zeytinburnu, İzmit ve Mustafakemalpaşa belediyeleri 3 ayrı ödül alarak ilçe belediyeleri kategorisinde yarışmaya damga vururken, Beyoğlu, Fatih, Esenler ve Bahçelievler belediyeleri de ikişer ödülle dikkat çekti. Yarışmada, Ümraniye, Şişli, Akyazı, Kartal, Esenler, Ataşehir, Arnavutköy, Çatalca, Osmangazi, Şile, Bağcılar, Küçükçekmece, Karasu, Gümüşçay, Bandırma ve Biga Belediyeleri de birer ödül aldı. MARMARANIN ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU Seçimler bitti maalesef yine halkın iradesi meclis dışında kaldı. Her seçimde olduğu gibi liderler birbirlerine kirli siyasetin örneklerini vererek kötülükler içeren sözler sarf ettiler. Biz bu filmi daha önce de seyrettik. Türkiye’nin artık iyiye doğru gideceği belli olmamakla beraber gergin bir biçimde ülkenin gündemindeki konuların çözüleceği de belli değil. Geçen seçimlerde cezaevindeyken millet vekili seçilip kırmızı halıların üzerinde tahliye edilip konvoy halinde İstanbul’u turlayan millet vekilleri varken maalesef şimdi millet vekili seçildiği gibi halen cezaevinde tutuklu olması nedeniyle ülkeyi daha da gerginliğe itecek. bu uygulamanın haksız ve taraflı olduğunu söylüyorlar. Her neyse Türkiye artık bir beş yıl daha bu şekilde gidecek. Gelecekte neler olur bunu hep birlikte göreceğiz. CHP içindeki Baykal, Önder Sav ve Gürsel Tekin unsurları bu seçimde de ön plana çıktı. Yiğidi öldürelim ama hakkını verelim. Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu Türkiye’nin her bir yanına giderek seçmenle kucaklaştı. Anlaşılıyor ki parti içindeki bu üçlü grup seçimde çok büyük rol oynadı. Umarım partinin önde gelenleri bu düşünceye sahip çıkıp gereken önlemleri alıp partinin geleceği açısından olumlu kararlar alırlar. Okullar tatil oldu. Gençler uzunca bir tatile ZÜLKANÝ SÝRMEN Türkiye de içtihatlar açık ve net iken yargının taraflı çıkacak. Yeni öğretim yılında yine bir karmaşa yine bir tutumu böyle bir örgüt var mı yok mu ona bile karar kayıt kaosu gençlerimizi bekliyor. Her yıl olduğu gibi GELECEK İÇİN veremeyen mahkemenin millet vekillerinin tahliye bu sene de öğrenciler okul kapılarında günlerini istemini reddetmesi Avrupa ve dünya basınında ilk geçirip kayıt telaşı içine düşecekler. Yazımızın başlığı sırada. Türkiye’ye hangi gözle bakacakları belli değil. Avrupa Birliği gibi bizler gelecek için ne yapmalıyız ? Ülkemizi seviyoruz bu ülkede ülkeleri böyle bir durumun Türkiye’yi daha da gergin hale yaşamanın bedelini vatandaş olarak vergilerimizle bütün her getireceğini medyada ve görsel basında dile getiriyorlar. Türkiye’de- şeyimizle ödüyoruz ve ödeyeceğiz. ki ceza hukuku profesörleri böyle bir durumun tartışalacağına fakat … 29 Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bahar Şenliği “EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ AKLIMIZ” Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yatarak ve ayakta tedavi hizmeti alan hastaları ile birlikte 5’inci Geleneksel Bahar Şenliği’ni kutladı. Bahar Şenliği’nde gerçekleştirilen etkinliklerde hastalar gönüllerince eğlendi. Şenliğin açılışında İstanbul Vali Yardımcısı Kazım Tekin, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan ve destekleyen kurum temsilcileri ile BRSHH’ın tüm şefleri, eski ve yeni çalışanları hazır bulundu. 5’inci Geleneksel Bahar Şenliği’nde kendi yarattığı sanat eserlerini sergileyerek satışa çıkaran hastalar, BRSHH’ın toplum temelli psikiyatri modelinin hayata kazandırılmasının bir yansıması olarak şenliğe katılan hastane çalışanları ve diğer konuklarla birlikte eğlendi. Geçtiğimiz Mart ayında tanıtımı yapılan ‘Düşünen Şarkılar’ albümünün yaratıcılarından olan Müzik Öğretmeni Volkan Uruk ve Uzman Doktor Vedat Bilgiç, albümden şarkılar seslendirdi. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığına özürlü vatandaşlardan gelen yoğun talep ve şikayetler neticesinde Maliye Bakanlığınca hazırlanan, 03.06.2011 tarihli ve 57 Seri No’lu “Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği” ile özürlülerin emlâk vergisinde sıfır vergi uygulamasından yararlanabilmelerine yönelik esaslar yeniden düzenlendi. 200 metrekareyi geçmeyen ve tek meskeni olan özürlüler, halen bina vergisi muafiyetinden yararlanabilmesine rağmen belediyelerin farklı uygulamaları ile karşılaşılabilmekte idi. Yeni düzenleme ile uygulamaya standart getirilmiş olup özürlü kişilerin sağlık kurulu raporlarında “süreklidir” ibaresi bulunması durumunda her yıl bu raporun tekrar istenmesi engellenmiş ve özürlü kimlik kartının da kabul edilmesi sağlanmıştır. Bu Gündüz Hastanesi hastaları tarafından oluşan tiyatro ekibi Keloğlan adlı oyunu sergiledi. Hastalar tarafından yazılan şiirlerin yarıştığı Şiir Yarışması ödüllerinin verilmesi ile şenliğin ilk günü tamamlandı. Şiir Yarışması’nda ilk 10’a giren hastalara çeşitli hediyeler takdim edildi. Bahar Şenliği’nin açılışında konuşan Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, 4 yıl önce Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon merkezi tarafından başlatılan Bahar ENGELLİLERE MÜJDE Şenliği serüvenini, her yıl biraz daha gelişerek biraz daha genişleyerek devam ettirdiklerini vurguladı. Hastaların kişisel yetenekleri doğrultusunda yarattığı sanat eserlerinin görücüye çıktığı şenlikte, Çılgın Sedat’ın söylediği popüler şarkılara başta hastalar olmak üzere hasta yakınları ve hastane çalışanları hep bir ağızdan eşlik etti. Çılgın Sedat’ın şarkılarıyla, hastalar ve hastane çalışanları karşılıklı Kolbastı oynadı. Hastaların uzun süren çalışmaları sonucu hazırlanan tiyatro ve halkoyunları gösterileri şenliğe katılanlar tarafından çok büyük alkış aldı. Hastanenin L8 Servisi Tiyatro Gösterisi’nin ardından sahneye çıkan Gündüz Hastanesi Müzik Grubu’nun verdiği müzik dinletisini L7 Servisi Korosu, verdiği konserle sonlandırdı. Dünya Şizofreni Derneği Folklor Ekibi gösterdiği performansla şenliği renklendirdi. Katılımcılarının gönüllerince eğlenerek geçirdiği 2 gün süren şenlik, Çılgın Sedat’ın verdiği konserle son buldu. (sıfır) uygulamasından yararlandırılacaklardır. Bu durumdaki mükelleflerden ayrıca tam teşekküllü Devlet hastanesinden alınmış olan sağlık kurulu raporu istenilmeyecektir. Özürlü kimlik kartı sahibi olmayan mükelleflerin ise, sağlık kurulu raporunun aslını veya onaylı örneğini belediye görevlisine ibraz etmek ve bu tebliğ ekindeki “Tek Meskeni Olan (İntifa Hakkına Sahip Olanlar Dahil) Özürlülere Ait İndirimli Bina Vergisi Formu” ekine raporun fotokopisini ekleyerek indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanmaları mümkün olacaktır. Diğer taraftan, ilk başvurudan sonra özürlü kimlik kartı veya sağlık kurulu raporu fotokopisinin her yıl yeniden verilmesi gerekmeyip, şartların taşınması halinde indirimli bina vergisi EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİNDE RAPOR ÇİLESİNE SON durumdaki özürlü vatandaşların meskeninin bulunduğu belediyeye bir kez dilekçe ile müracaat ederek bu belgeleri vermeleri yeterli olacak ve her yıl bu işlemleri tekrarlamaya gerek kalmayacaktır. Maliye Bakanlığı’nın 3.6.2011 tarihli 57 Seri Numaralı Tebliği ile özürlü kimlik kartı sahibi mükellefler, özürlü kimlik kartlarını belediyede ilgili görevliye ibraz etmek ve bu Tebliğ ekinde yer alan “Tek Meskeni Olan (İntifa Hakkına Sahip olanlar Dahil) Özürlülere Ait İndirimli Bina Vergisi Formu” ekine özürlü kimlik kartı fotokopisini eklemek suretiyle indirimli bina vergisi oranı 30 06 HAZİRAN PAZARTESİ Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Belediye Meclisi’nin çalışma günlerinin 3 gün olarak değiştirilmesine dair verilen yazılı önergenin gündeme alınmasının oybirliğiyle kabulüne, Yazar Yaşar Kemal’in Gazeteciler Sitesi’nde oturduğundan buraya yapılan yola isminin verilmesine dair verilen önergenin gündeme alınmasının oybirliği ile kabulüne, Şehit Polis Mustafa Yurter’in Osmaniye Mahallesi Fildamı yanında yapılan parka isminin verilmesine dair verilen yazılı önergenin gündeme alınmasının oybirliği ile kabulüne, AK Parti Grubu’nun Destek Bakkart ve bilbordlar hakkında vermiş olduğu yazılı önergelerin başkanlık makamına sunulmasına karar verildi. Gündem okundu, yapılan eklemelerle birlikte oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Belediye Meclisi’nin çalışma günlerinin 3 gün olarak değiştirilmesine dair verilen yazılı önergenin oybirliği ile kabulüne, 2Yazar Yaşar Kemal’in Gazeteciler Sitesi’nde oturduğundan buraya yapılan yola isminin verilmesine dair verilen yazılı önergenin Harita Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 3- Şehit Polis Mustafa Yurter’in Osmaniye Mahallesi Fildamı yanında yapılan parka isminin verilmesine dair verilen yazılı önergenin Ulaşım Trafik ve Harita Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 4- Hukuk İşleri Müdürlüğü başlıklı Bakırköy Belediye Başkanlığı Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nin kurucu üye, üye olmasına takiben belirlenecek üye aidatının ödenmesine, dernekle ilgili her türlü iş ve işlerde yetkili olmak üzere Bakırköy Belediye Başkanlığı’nı kurucu olarak temsile Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in yetkilendirilmesine dair evrakın 4 ret (Mehmet Emin Ertekin, Türkan Elif Arıkancan, Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 07.06.2011 Salı günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 07 HAZİRAN 2011 SALI Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde; Sivil Savunma Uzmanlığı HAZİRAN 2011 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ başlıklı Deprem ve Afet İşleri Komis-yonu’nun isminin Deprem ve Afet İşleri ile Sivil Savunma Plan Komisyonu olarak değiştirilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Osmaniye Mahallesi 267 ada E 125, C 144 parselin mevcutta pazar yeri olarak kullanılan kısmının 1/1000 ölçekli 08.03.2004 onanlı Bakırköy Merkez Uygulama İmar Planı’nın spor tesisleri alanından çıkarılarak belediye hizmet alanına alınmasına dair 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine dair dosyanın İmar Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 08.06.2011 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 08 HAZİRAN 2011 ÇARŞAMBA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. İlknur Meral, Türkan Elif Arıkancan ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. 06 Haziran 2011 tarihli zabıt özetinin yapılan düzeltmelerle okunarak oybirliği ile kabulüne karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1Fen İşleri Müdürlüğü başlıklı Fen İşleri Müdürlüğü çalışmaları konulu evrakın son satırına 5393 sayılı Belediyeler Yasası’nın 14. maddesinin a ve b fıkraları ile 75. maddesinin a ve c fıkralarında bahsedilen işlerden Fen İşleri Müdürlüğü görev ve sorumluluğumda olan kısımların Fen İşleri Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmesi cümlesinin eklendikten sonra yapılan oylamada söz konusu başkanlık teklifinin 2 çekimser (Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın oy çoğunluğuyla kabulüne, 2- Park ve Bahçeler Müdürlüğü başlıklı Park ve Bahçeler Müdürlüğü çalışma alanları konulu evrakın son satırına 5393 sayılı Belediyeler Yasası’nın 14. maddesinin a ve b fıkraları ile 75. maddesinin a ve c fıkralarında bahsedilen işlerden Park ve Bahçeler Müdürlüğü görev ve sorumluluğunda olan kısımların Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmesinin eklendikten sonra yapılan oylamada söz konusu başkanlık teklifinin 2 çekimser (Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın oy çokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 09.06.2011 Perşembe günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 09 HAZİRAN 2011 PERŞEMBE Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Selim Malgaz, Ali Kenan Kır ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Hukuk İşleri Müdürlüğü başlıklı Köyiçi Mahallesi 42 pafta 355 ada 27 parselde bulunan yerin Yeşilköy Spor Kulübü’ne 10 yıl süre ile bedelsiz kullanım hakkının verilmesine dair evrakın Gençlik ve Spor Komisyonu ile Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 2- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı Türk Böbrek Vakfı’nın böbrek sağlığımız için doğru beslenme ve hayat tarzı önerileri isimli seminerlerinin belediyemiz sağlık komisyonu ile birlikte yapılması ve gerekli katkı ve yardım taleplerinin belediyemiz tarafından karşılanmasına dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 3İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Osmaniye Mahallesi 69/1 pafta 1066 ada 1 parsele ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine dair dosyanın İmar Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 10.06.2011 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 10 HAZİRAN CUMA 2011 Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından açıldı. Türkan Elif Arıkancan, Uğur Özhabeş ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde; İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün çalışma ve görev yönetmeliği hakkındaki Hukuk Komisyonu raporunun oybirliği ile kabulüne, Şehit Polis Mustafa Yurter adının Osmaniye Mahallesi Fildamı yanında yapılmakta olan parka verilmesi hakkındaki Harita Komisyonu raporunun oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından 08.08.2011 Pazartesi günü saat 16:00’da toplanmak üzere Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. Sıcaklarda havuz ve denize koşarken hastalığa yakalanmayın HAVUZ VE DENİZ KEYFİ BAŞINIZA İŞ AÇABİLİR Mikroplu havuz ve deniz suyu ciddi kulak enfeksiyonuna yol açıyor. Sıcaklar nedeniyle havuz ve denize koşanlar; şiddetli kulak ağrısı, akıntı, kaşıntı ve işitme azlığıyla seyreden kulak iltihabına yakalanabiliyorlar. Tedbir alınmaması durumunda kulak zarı delinebiliyor, geçici veya kalıcı sağırlık meydana gelebiliyor. Özellikle mikroplu havuz ve deniz sularının yol açtığı enfeksiyonların ciddiye alınması ve mutlaka tedavi ettirilmesi gerekiyor. Yaz ayları ile birlikte havuz ve deniz keyfi, dikkat edilmemesi halinde tatilinizi zehir edebilir. Özellikle havuz ve denize girme sonucu ortaya çıkan kulak enfeksiyonları, kulağın vücudun en ağrılı ve hassas bölgelerinden birisi olması nedeniyle hastalara zor anlar yaşatıyor. Dış kulak yolu veya kulak zarında görülen enfeksiyonlar, gelişen ödem dolayısıyla çok ağrılı seyredebiliyor. Bayındır Hastanesi Söğütözü Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Dr. Aslı Karademir, havuz ve denizden alınan mikroplarla; ishal, solunum sistemi enfeksiyonları, kulak göz ve cilt enfeksiyonları gözlenebileceğini belirterek, “Mavi yeşil algler ölümcül toksinlere sahiptir. Ayrıca Leptospira denen bir mikrop potansiyel ölümle seyredebilen Weil hastalığına neden olabilir” dedi. Eğer daha önceden geçirilmiş orta kulak iltihabına bağlı kulak zarında delik varsa, mikroplu su direkt orta ve iç kulağa gidebilmekte ve daha ciddi bir tablo ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda diğer şikayetlere ilaveten hastalarda baş dönmesi, bulantı, kusma, dengesizlik ortaya çıkabilmektedir. Havuz ve denizin keyfini çıkarmak için ipuçları Durgun ve kirli sularda, yüzeyi köpüklü ve yeşil görünümde olan denizde yüzülmemelidir. Suya atlarken burun tutulmalı veya tıkaç kullanılmalıdır. Havuz ve deniz suyu yutulmamalıdır. Ciltte sıyrık ve kesik alanları varsa, yüzme sonrasında temiz su ve sabunla yıkanmalıdır. Kulak enfeksiyonlarını önlemek için kulak tıpaları takılmalıdır. Göz enfeksiyonlarını önlemede sualtı gözlüğü veya maskeleri kullanılmalıdır. Lağım karışan alanlara yakın bölgelerde ve şiddetli yağmurlar sonrasında yüzülmemelidir. Gelişebilecek ishal, solunum sistemi, cilt, kulak ve göz enfeksiyonlarının tedavileri yapıyor. Şehrin tam göbeğinde; yapılan gökdelenler, Mecidiyeköy, Çağlayan’da günde 70 bin kişinin girip çıkacağı Adliye Sarayı gibi binalar yükseliyor. Bunlara karar verenler şehirde yaşayanların düşeceği sıkıntıları çeşitli nedenlerle gözardı ediyor. Florya’da yapılan Akvaryum da bunlardan birisi. Akvaryum yetmiyormuş gibi yanına bir AVM ve bir de Rezidans yapılıyor. Akvaryum’un yapıldığı yer tren yolu ile deniz arasında dar bir alan. Sekiz metre genişliğinde bu yolu genişletmek mümkün değil. Bir yanında tren yolu diğer yanında yapılaşma ve az ilerisinde Atatürk Köşkü. Düşünebiliyormusunuz Akvaryum'a, yapımı devam eden AVM ve Rezidansa gelenler bu daracık yolu kullanmak zorunda. Halbuki Küçükçekmece ile Avcılar arasında Marmara Denizi kenarında bulunan binlerce dönüm arazi bu işe daha uygun değilmiydi? O-E (E-5)'in kenarı. Ayrıca Metrobüs’te buradan geçiyor. Park sorunu ve ulaşım sorunu yok. Şimdi bu projeye imza atmış diploma sahiplerine soruyoruz “Akvaryum’u Florya’ya yapmakla İstanbul’un bu güzel semtini içinden çıkılmaz, sorunlarla başbaşa bıraktınız. Halbuki Akvaryum'u fotoğraflarını gördüğünüz alana yapsaydınız hiçbir sorun olmayacak, yapılan yatırım değer kazanacaktı ve alkış alacaktı. NOTU Amacımız yatırıma karşı çıkmak değildir. Nüfusun %45’inin 25 yaşın altında olunan bir ülkede yatırıma karşı çkılmaz. Bu tür EDİTÖRÜN Şimdi ne aldığını söylemek istemiyoruz. Sizler İstanbul’da yaşayanları mutsuz ve yaşamlarını çekilmez hale getirecek projeleri yapmaya devam edin... kapılar ardında alınmamasıdır. yatırımlar ülkelerin simgeleri haline gelen yatırımlardır ve getirisi çok yüksektir. Biz de yatırımlara karşı çıkmıyoruz. Ancak Projeyi ve yerini tartışıyoruz. Yaşanacak sıkıntılar ortada. Akvaryum önerilen yere yapılsaydı bugün ve ileride sıkıntılar yaşanmayacaktı. Önerimiz en azından bu kararların kapalı KÜÇÜKÇEKMECE - AVCILAR ARASI MARMARA DENİZİ SAHİL BANDI Dünya’da en büyük olduğu söylenen Akvayum’un Florya’da yapılacağının söylendiği ilk günden yer seçiminin yanlış olduğunu, yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz yerde yapılmasının uygun olacağını söyledik. Ancak Türkiye’de anlı şanlı şehircilik uzmanları var. Onlar dünyayı yeniden keşfediyorlar. Gelişmiş ülkeler stat , AVM gibi şehir içinde kalan, yoğunluk getiren binaları şehir dışına taşımaya çalışırken bizdekiler tam tersini BU NE BİÇİM ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞI? AKVARYUM’UN YER SEÇİMİ YANLIŞ BURADA YAPILSAYDI HİÇBİR SORUN YAŞANMAYACAKTI 31 TEKNOLOJÝ DÜNYA SI GÖKHAN ATAMER [email protected] MICROSOFT “BULUT” OFİSİNİ AÇIYOR Microsoft, internet üzerindeki uygulamalardan oluşan Office 365 adındaki yeni paketi piyasaya çıktı. Microsoft yeni paketiyle küçük ve orta ölçekli işletmelerin dikkatini çekmeye çalışacak. Microsoft yeni paketiyle tahmin ettiği başarıyı elde ederse, şu an dünya çapında 1 milyar kullanıcısı olan Office uygulamaları için yeni bir büyüme dalgası yaratabilir. Öte yandan, analistler Microsoft’un başarılı olabilmesi için Google’ın KOBİ’ler tarafından kullanılan 'bulut ofis' uygulamalarıyla baş etmesi gerektiğini ifade etti. Office 365, eski paketlerde standart olarak bulunan Word, Outlook, Excel ve diğer uygulamaların yanı sıra, birçok kullanıcının bugüne kadar görmediği server sistem yazılımları içeriyor. Bu yazılımlar arasında mesajlaşma için Exchange, ortak çalışma için SharePoint ve konferans ile iletişim için Lync bulunuyor. Bulut ofis sistemlerinin temel özelliği, ana yazılım bileşenlerinin ve dosyaların kullanıcı bilgisayarında değil, uzaktaki firma sunucularında tutulması ve böylece internete bağlı her hangi bir bilgisayardan bu dosyalar üzerinde işlem yapılabilmesi. Microsoft kullanıcıları, ayda 6 dolar vererek standart Office uygulamalarını internet üzerinden veya bilgisayarlarına yükleyerek kullanabilecek. Öte yandan, 500 ve altında personeli olan firmalar teknolojisi, altyapısı ve yeni donanım maliyeti nedeniyle Microsoft’un server programlarını kullanmaya sıcak bakmıyor. Son olarak Microsoft’tan yapılan açıklamada, en başarılı Office server ürünü Exchange’in KOBİ’lerin sadece yüzde 30’u tarafından tercih edildiği ifade edildi. FACEBOOK EN ÜNLÜ HACKER’I İŞE ALDI Üretici firmaların ‘kırılamaz’ dediği kodları birkaç günde kırarak büyük şöhret kazanan ünlü hacker George Hotz artık bir Facebook çalışanı! TechUnwrapped sitesinin iddiasına göre, henüz 22 yaşında olan dahi hacker Hotz muhtemelen ‘çok gizli tutulan yeni iPad uygulamasının geliştirilmesinde’ görev alacak. Facebook başlarda bu iddiayı yalanlasa da, daha sonra yayılan ‘Hotz’un Facebook’taki meşguliyeti yüzünden iPad 2 yazılımını kırmakla uğraşamadığı’ duyumu söylentileri doğruladı. Üstelik Geohot nickli hacker, kendi Facebook sayfasında “Facebook gerçekten çalışmak için mükemmel bir yer” ifadelerini kullandı. Hotz (Geohot), 2007’de, yani henüz 18 yaşındayken, iPhone’un kilit yazılımını kırarak cihazın firma anlaşmalı GSM operatörü dışında da kullanılabilmesini ve jailbreak yazılımlarının geliştirilmesini sağlamıştı. Hotz daha sonra, Sony’nin “asla kırılamaz” dediği PlayStation 3’ün yazılımını çözdü ve kodları internette yayımladı. Bunun üzerine, bu yılın başlarında, Hotz aleyhine çok ağır cezai talepler içeren bir dava açan Sony, sonradan hacker'dan 'söz alarak' davayı rafa kaldırdı. Ancak Anonymous’tan kopan LulzSec hacker grubu Hotz’a açılan davayı protesto için PlayStation Network oyun ağına saldırı düzenledi ve milyonlarca oyuncunun kredi kartı ve adres de dahil tüm kişisel bilgilerini ele geçirerek internette yayımladı. Sony, uzunca süre kapalı tutmak zorunda kaldığı oyun ağını ancak 2 ay sonra yeniden devreye sokabildi. LulzSec GRUBU DAĞILDI Dünyada büyük kamu ve özel kuruluşların sistemlerine sızarak açıklarını ortaya çıkaran uluslararası hacker grubu Lulz Security (LulzSec), Twitter'dan yaptığı açıklamada kendini lağvettiğini duyurdu. Başka bir dosya paylaşım sitesindeki mesajda ise grubun '50 gün olarak belirlenen saldırı takvimini tamamladığı, artık grup üyelerinin bağımsız hareket edeceği' belirtildi. LulzSec, CIA, FBI, ABD Senatosu, Fox ve PBS televizyon kanalları, Sony, AOL, Disney, Nintendo, Universal, EMI gibi dev kurumların sistemlerini 'hack'leyerek onbinlerce gizli bilgi ve şifreyi ele geçirdi ve bunların bir kısmını internette yayımladı. Çekirdek kadroyu oluşturan ancak kimlikleri bilinmeyen 6 hacker tarafından yapılan açıklamada, 'baskıcı kurumlara yönelik 50 günlük eylem takviminin tamanlandığı ve herkesin kendi yoluna gideceği' duyuruldu. "Umarız kamuoyu nezdinde bir nebze etkimiz olmuştur" denilen açıklamada siber aleme "Ancak durmak yok. Hak ettiğimiz özgürlük ve gücü elde edene kadar birlikte hareket edelim" çağrısı yapıldı. Başta eğlence amaçlı olarak kurulduğu söylenen LulzSec'in zamanla siyasi bir siber-aktivizm grubuna dönüştüğü ve halen ellerinde pek çok kuruma ilişkin milyonlarca bilgi bulunduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta The Associated Press ajansına konuşan bir Lulzsec üyesi, hükümet ve kamu kurumlarına ait, toplam hacmi 5GB'ı aşan çok sayıda belgeye sahip olduklarını, bunları izleyen 3-4 hafta içinde kamuoyuna yayımlayacaklarını söylemişti. Mashable sitesinin yorumuna göre dünyada 300 bine yakın takipçisi bulunan hacktivistler grubu emniyet güçlerini bu yolla atlattıktan sonra başka bir adla veya formatta eylemlerini sürdürecek. SÜPERBİLGİSAYAR YARIŞINDA ŞAMPİYON DEĞİŞTİ Ülkeler arasındaki ‘süper bilgisayar’ yarışında liderlik Japonya’ya geçti. Kurulumu tamamlanan ‘K’ adlı bilgisayar saniyede 8.2 katrilyon işlem yapabiliyor. Çin’de bulunan Tainhe-1A adlı süper bilgisayarı işlem hızı açısından geride bırakan K’de 68 bin 544 adet işlemci ünitesi bulunuyor. Fujitsu tarafından geliştirilen bilgisayara yeni işlemciler eklenip hızının daha da artırılarak saniyede 10 katrilyona çıkarılması hedefleniyor. Bilimciler 2012’de hizmet vermeye başlayacak olan süperbilgisayarı iklim araştırmaları ve afet önleme işlerinde kullanmayı umuyor. Dünyanın en hızlı süperbilgisayarı ünvanını kazanan K’yi Çin’deki Tainhe-1A ve ABD’deki Oak Ridge izliyor. ‘ELMA’YA KURT GİRDİ Mac bilgisayarlar güvenli olmalarıyla ve bilgisayar virüslerinden etkilenmemekle meşhurdur. Fakat Mayıs ayı başında ortaya çıkan kötü amaçlı bir yazılım bazı kullanıcıların başını oldukça ağrıttı. Kendini Mac Defender (Mac Protector veya Mac Security) adında bir 'anti-virüs programı' olarak tanıtan yazılımı yükleyen kullanıcılar, kredi kartı bilgilerini hırsızlara kaptırma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Bu gelişme Mac bilgisayarların da artık virüs kapabildiği yorumlarına yol açıyor. Ancak Mac Defender bilgisayardan bilgisayara bulaşan bir virüs değil, kötü amaçlı bir yazılım olan bir trojan (truva atı). Trojanlar tıpkı Antik Yunan efsanesindeki Truva atı gibi dışarıdan masum görünen ama aslında kullanıcıya zarar vermek için tasarlanmış yazılımlar. Mac Defender tehdidinden korunmanın yolu ise bu uyarıyla karşılaşılan web ÝMTÝYAZ GENEL Taner SAHÝBÝ, KÜÇÜKTEPE Hukuk Danýþmaný: Av. ATAKÖY YÖNETMEN VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Ofset Baský ; ÜNÝFORM Özcan ATAMER Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ Haber Koordinatörü BÖLGE GAZETESÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul AYLIK Aylýk Süreli yayýn Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 YIL: 19 Sayý: 206 TEMMUZ 2011 Yavuz ARPACIK Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. Arzu BERATOĞLU tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. GAZETEMÝZ BASIN AHLAK YASASINA Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR sitesinden hemen çıkmak ve hiçbir şekilde bu programı yüklememek. Yanlışlıkla bu programı yüklediyseniz yapmanız gereken çok kolay: Activity Monitor (Etkinlik Göstergesi) bölümüne girmek, Mac Defender programını kapatmak ve uygulamayı çöpe atarak bilgisayarınızdan kaldırmak. Ayrıca Apple yakın bir zamanda bu konu ile ilgili bir sistem güncellemesi yapacak. Eğer programı yükleyip ayrıca kredi kartı bilgilerinizi de girmişseniz bu durumda acil olarak bankanızla iletişime geçmeniz gerekiyor. Peki Mac için bir antivirüse ihtiyacınız var mı? Henüz bilinen aktif bir virüs yok. Bu elbette ileride hiç virüs olmayacak anlamına gelmiyor. Bir virüs tehlikesi veya güvenlik açığı durumunda Apple, sistem güncellemesi yayınlıyor. Mac Defender gibi kötü amaçlı yazılımlar ise virüs değil. Bu yazılımlar kullanıcıyı faydalı bir programmış gibi yanıltıp kişisel bilgileri çalan trojan yazılımları. Bu tür yazılımlardan korunmanın en iyi yolu ise güvenilmeyen web sitelerinden kesinlikle program indirmemek. TEK ŞARJLA 330 KM REKORU Elektrikli otomobiller konusunda uzman bilim adamı tarafından kurulan bir Japon şirketi, her tekerleğinde motor bulunan ve bir kez şarj edilerek 300 kilometreden fazla yol katedebilen yeni otomobil modelini tanıttı. Aracı 2013'te piyasaya çıkarmayı amaçlayan Prof. Hiroshi Shimizu'nun şirketi SIM-Drive, aracın bir kez şarj edilerek bu kadar uzun yol alabilmesini tekerleklerindeki ileri motor sistemleri ve çok hafif karoser kullanılmasının sağladığını açıkladı. Testler sırasında prototip, şarj edilmeksizin 333 kilometre yol katetti. Elektrikli otomobil, aralarında Mitsubishi ve Isuzu otomobil üreticileri ile Tokyo Elektrik Şirketi (Tepco) ve IHI ağır sanayi grubunun bulunduğu 34 şirket ve kuruluşun ortak projesi olarak geliştirildi. Konsepti hazırlayan şirket ve kuruluşlar bu araç platformunu, seri üretim için otomobil fabrikalarına satmayı planlıyorlar. Japon şirketinden bir yetkili, SIM-Drive'ın ayrıca aralarında Fransız PSA Peugeot-Citroen otomotiv firması ve simülasyon yazılım şirketi Dassault Systemes'in bulunduğu değişik partnerlerle başka bir elektrikli araç prototipi üzerinde çalıştığını belirtti. Nissan'ın geçen yıl piyasaya çıkardığı Leaf modeli bir kez şarj edildiğinde 160 kilometre menzile sahip bulunurken, bu mesafe günlük kısa yolculuklar için yeterli görülüyor, ancak potansiyel tüketiciler, şarj istasyonlarının hala çok az olması nedeniyle aracı satın almakta tereddüt ediyorlar. Elektrikli otomobillerin geniş kitleler tarafından benimsenmesini, bataryaların yüksek üretim maliyetleri de frenliyor. LinkedIn DE ARTIK TÜRKÇE 200’ün üzerinde ülkeden 100 milyonu aşkın kullanıcısı ile dünyanın en büyük profesyonel ağı olan LinkedIn, Türkçe dil seçeneği ile uluslararası kapsamını genişletiyor. Yaklaşık 600 bin Türk profesyonelin kullandığı LinkedIn, binden fazla LinkedIn grubunun da aktif olarak kullanıldığı bir sosyal ağ. LinkedIn’in Türkçe versiyonu ile ilgili açıklama yapan LinkedIn EMEA Bölgesi Genel Müdürü Ariel Eckstein, profesyonellerin dünyanın her yerinden LinkedIn.com’a Türkçe bağlanmalarını sağlayacak bu özellik sayesinde uluslararası büyümede anahtar rol oynayacağını söylüyor. Eckstein, “Avrupa’da halen 25 milyondan fazla profesyonel, LinkedIn’de kendi profesyonel kimliklerini oluşturuyor, kendi network ağlarını kuruyor ve LinkedIn üzerinden görüş ve fırsatlara ulaşıyor” dedi. Türkiye’deki LinkedIn üyelerinin çoğunluğunu bankacılık, telekomünikasyon ve eğitim sektörleri oluşturuyor. Türkiye’deki şirketler içinde LinkedIn’e en çok üyesi olan şirketler ise Turkcell, Mynet ve Akbank. Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE Av. Öner AYBEK Ofset Baský : ÜNÝFORM Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz 33 Sünnet çocuklarının özel günü... E R K E K L İ Ğ E İ L K A D I M I A TT I L A R Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen 8. Geleneksel Sünnet Şöleni Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin ana sponsorluğunda Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde yapıldı. Bakırköy Belediyesi’nin Bakırköy’deki 5 özel hastanede hijyenik ve sağlıklı ortamda tek tek sünnetlerini yaptırdığı yaklaşık 200 çocuk düzenlenen Sünnet Şöleni’nde gönüllerince eğlendiler. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Mermerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer’in de katıldığı şölende çocuklara hediyeler dağıtıldı, illüzyon, tahta bacak, Ronald ve palyaço gösterisi, müzik din- letisi ile çocuklara unutamayacakları bir gün yaşatılmaya çalışıldı. Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen etkinlikte yaptığı konuşmada, “Öncelikle yaklaşık 200 çocuğumuzun hijyenik ve sağlıklı ortamlarda sünnetlerini gerçekleştiren 5 özel hastanemize (Acıbadem, Çamlık, Ethica İncirli, International Hospital ve Yaşar Hastaneleri) çok teşekkür ediyorum. Sünnetlerin ardından burada unutamayacakları bir gün geçirmelerini diliyorum. Anılarında bir yer edinebilirsek ne mutlu bizlere. Ayrıca ana sponsorumuz Carousel Yaşam ve Alışveriş Merkezi başta olmak üzere bizden desteklerini esirgemeyen tüm sponsor firmalara da teşekkür ederim” dedi. Ayrıca Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de çocuklara çeyrek altın taktı. Bu arada Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde yapılan sünnet şöleni öncesi yaklaşık 200 çocuk Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in elinden cesaret sertifikalarını aldılar, ardından Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde atlı karıncaya bindiler ve en son da Eyüp Sultan Camii’ni ziyaret ederek dualarını ettiler. MUHTEŞEM VEDA Beylikdüzü Bizimkent İlköğretim Okulu 8. Sınıf öğrecileri yapılan törenle mezun oldular. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan mezuniyet töreninde 174 öğrenci hep bir ağızdan mezuniyet andını da okudular. Bizimkent İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencileri okul bahçesinde düzenlenen törenle mezuniyet belgelerini alırlarken gecenin ilerleyen saatlerinde de vur patlasın çal oynasın bir gece yaşadılar. Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Bizimkent İ.Ö.O. Müdürü Osman Aykın ve mezun olan 174 öğrencinin ailesinin de katıldığı mezuniyet töreninde ayrıca Hacıoğlu ve Aykın dereceye giren öğrencilere çeşitli ödüller verdiler. 35 Minik öğrenciler sahilde yüzlerce kilo çöpü topladılar BÜYÜKLERİNE ÖRNEK OLDULAR Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından düzenlenen Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında Yeşilköy Sahili’nde yapılan çevre temizliğinde küçükler, büyüklerinin sağa-sola gelişigüzel attığı çöpleri topladı. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıları Yervant Özuzun, Güngör Gün ve birim müdürlerinin de katıldığı etkinlikte küçükler sahilde yüzlerce kilo çöpü topladılar. Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun yaptığı açıklamada , ”Maalesef bizim neslimiz ve bizden sonra gelenler atalarımızdan emanet aldığımız çevreyi yeni kuşaklara temiz olarak aktaramadık. Ama şu an ilköğretim okulu okuyanlar çocuklarımızın çevre konusundaki hassasiyetleri gözlerinden ışık saçıyor. Biz belediye olarak temiz çevre için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ayrıca tüm yurttaşlarımızı engellilere tekerlekli sandalye almak amacıyla düzenlediğimiz mavi kapak kampanyasına katkıya çağırıyorum”dedi. KÜÇÜKLERDEN MUHTEŞEM GÖSTERİ Çevre Haftası kapsamında Yeşilköy Rönepark’ta yapılan kahvaltılı etkinlikte ilköğretim okulu öğrencileri tarafından gerçekleştirilen halk oyunları gösterisi, şaman dans grubu göster isi, modern dans grubu gösterisi ve şiir dinletisi izleyenlerin beğenisini kazandı. ( Yavuz ARPACIK ) Elimizdekileri Kaybetmeden Onlara Sahip Çıkalım DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ FLORYA ATATÜRK ORMANI’NDA KUTLANDI ''5 Haziran Dünya Çevre Günü'' Florya Atatürk Ormanı’nı Koruma Derneği tarafından düzenlenen etkinlik ile Florya Atatürk Ormanı’nda mahalle sakinlerinin katılımıyla kutlandı. Derneğin etkinliğinde mahalle sakinlerine günün önemini anımsatan şapka ve tişört verildi ve ormanda çevre temizliği yapıldı. Floder (Florya Ormanı Koruma Derneği) Başkanı Taner Dayı etkinlikte yaptığı açıklamada, Çevrenin ve ormanların ne kadar önemli olduğunu, bir ağacın 70 kişinin 1 günlük oksijenini karşıladığını, topraklarımızın büyük bir kısmını erozyonla kaybettiğimizi böyle devam ederse 30 yıl içersinde birçok bölgemizin çöl olacağını, vakit kaybetmeden önlem alınması gerektiğini, sularımızın sanayi atıklarıyla kirlendiğini, ülkemizin güneş enerjisini ve rüzgar enerjisini yeteri kadar kullanamadığını, kullanması gerekli olduğunu, bölgemizdeki yeşil alanların rant uğruna birer birer yok olduğunu belirtti. Bakırköydeki çevre sorunlarına da değinen Dayı şunları söyledi: “Bakırköy sahillerinin Ataköy bölümünün halka açılarak kültürel faaliyetlerin yapılabileceği alanlar olması gerekirken, bölge sakinlerimizin ve sivil toplum örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen bir rant uğruna otel yapılmak istenmesi çevre katliamı değilde nedir? Florya sahillerinde Akvaryum inşaatının yanında yapılmakta olan AVM çarşı inşaatının yapımı karşı çıkmamıza rağmen devam etmektedir. Florya Atatük Ormanı’nın kuzey bölümünde hastane yapılmak üzere özel şahıslar tarafından hibe edilen arsalar önce Hazine’ye sonra da Toki’ye verilmiş, Toki de bu arsaları özel şahıslara satarak, bu arsalar üzerinde özel imarlı sekiz katlı binalar yapılmaya başlanmıştır. Bu arsalar üzerine hastane yapılmayacaksa kültürel faaliyetlere hizmet etmek amacıyla İstanbul halkına sunulabilirdi. Bu yapılaşmalar bölgemizin eko dengesini bozarak trafik yükünü arttırarak içinden çıkılmaz bir duruma getirecektir. Geleceğimiz çocuklarımıza nefes alabilecekleri, koşup oynayabilecekleri, sağlıklı birer fert olarak yetişebilecekleri yerleri ellerinden birer birer alarak yok etmekteyiz. Doğa bir gün gelir hepimizden hesap sorar tıpkı ekspres yolu üzerindeki sel baskını gibi.” Etkinlik, halka çevrenin önemi anlatılarak, yapılan anonslarla ormana çöp atılmaması ve temiz tutulması hatırlatılarak tamamlandı. 37 TÜRKÇE OLİMPİYATLARI’NA KATILMAK ÜZERE TÜRKİYE'YE GELEN KAZAKİSTAN’LI YARIŞMACI GENÇLERİ OVALI KONYA MUTFAĞI AĞIRLADI Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen Kazakistanlı gençler, Konya Mutfağı’nın lezzetlerini Ovalı Konya Mutfağı’nda tattılar. Sıcak bir karşılama ile karşılaştıkları için mutlu olduklarını, Türkiye’de olmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Kazakistanlı gençler Ovalı Konya Mutfağı’nın kahvaltı kültürünün zenginliğini ve lezzetlerini çok beğendiklerini söylediler. Ovalı Konya Mutfağı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuzlu, Türkçe Olimpiyatları gibi etkinliklerin Türk Dili’nin yanı sıra Türk Mutfağı’nın da tanıtımı, gelişmesine katkıda bulunduğunu ve Ovalı Konya Mutfağı olarak Konya Mutfağı’nın tanıtımı için ciddi çalışmalar yaptıklarını işaret etti. 20 yıldır sektörde bulunduklarını, Sefaköy-Küçükçekmece, İkitelli-Başakşehir, Beylikdüzü-Beykent ve Kartal’da bulunan şubeler ile İstanbul’da Konya Mutfağı denildiğinde ilk akla gelen marka olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Ahmet Tuzlu , yurtdışında da Sayın Nevin Halıcı’ nın gayretleri dışında Konya Mutfağı’nın hak ettiği noktada tanıtım ve sunumun yapılamadığını , Türk Mutfağı’nın gelecek kuşaklara aktarılarak devam edilmesini destekleyecek her türlü etkinliğin içerisinde olacaklarını söyledi. Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet’in minik öğrencileri HAYALLERİNİ RESİME YANSITTILAR Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet tarafından resim eğitimi alan 06-12 yaş grubu öğrencilerin resimlerinden oluşan karma sergi beğeni ile izlendi. 72 eserin yer aldığı sergide, Yedikuvvet tarafından eğitim alan 21 öğrenci sulu boya, guaj, pastel boya, kuru boya ve kuru kalem çalışmalarından oluşan resimlerini sergiledi. Sergide resimlerini sergileyen öğrenciler aileleri ile birlikte sergiyi gezdiler. Öğrenciler ayrıca Ressam Emine Yedikuvvet’e çiçek verdiler. Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet ise, eğitim verdiği minik öğrencilerin muhteşem eserleri karşısında çok mutlu olduğunu ve öğrencileri ile gurur duyduğunu söyledi. Yedikuvvet, öğrencilerinin çok güzel resimler ortaya çıkardığını ifade ederek, “Sergide 72 resim var. 06-12 yaş grubu 21 öğrencimin eserlerinden oluşan sergide çok güzel resimler ortaya çıktı. Öğrencilerim arasında ayrıca iki engelli çocuğumuz var. İkisi Bahçelievler Kimsesizler Yurdu’nda kalıyor ve aynı zamanda rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorlar. Özellikle onların yaptığı çalışmalar ve gözlerindeki mutluluk beni çok duygulandırdı ve bir o kadar da heyecanlandırdı. Bu çocuklara hepimizin sahip çıkması gerekir. Ben elimden geldiğince bu tür engelli öğrencilere resim eğitimi veriyorum. İnsanların bu çocukların farkında olmasını istiyorum. Çünkü sağlıklı olan diğer çocukların ziyaretçisi çok oluyor. Özellikle engelli çocuklarımıza olan desteği ve emeği esirgememeliyiz. Bunu tüm insanlardan rica ediyorum” dedi. Bakırköylü Ressam Emine Yedikuvvet ayrıca, kendisi için çok özel günlerden birisini yaşadığını ve bütün öğrencileri ile gurur duyduğunu da belirtti. ( Yavuz ARPACIK ) 39 HÜLYA KOÇYİĞİT YILIN BABASINI SEÇTİ Avcıların ilk ve tek AVM’si olan Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, bu sene Babalar Günü’nü 3 gün boyunca devam eden farklı etkinlikler ile adeta bir şenlik havasında kutladı. Pelican Mall tarafından düzenlenen ve çok geniş bir katılım sağlanan Babam ve Ben konseptli fotoğraf yarışmasına katılan Pelican Mall ziyaretçileri ise hem babalarını Yılın Babası olmaya aday gösterdi hem de Türk Sineması’nın dev ismi Hülya Koçyiğit ile tanışma şansı yakaladı. Babasını çok genç yaşlarda kaybettiğini belirten Türk Sineması’nın dev ismi Hülya Koçyiğit, her çocuğun babasını adeta bir kahraman olarak gördüğünü ve babaların toplumda örnek alınan ilk karakterler olduğunun altını çizdi. Hülya Koçyiğit aynı zamanda gelişmekte olan her çocuğun en az annesi kadar babasına da ihtiyacı olduğunun belirtti. Babalar Günü’nde düzenlenen etkinlikte sonuçları açıklanan Babam ve Ben fotoğraf yarışmasında büyük bir Hülya Koçyiğit hayranı olan ve sanatçının bu güne kadar çektiği tüm filmleri defalarca izlemiş olan Metin İpek “Yılın Babası” oldu. Hülya Koçyiğit’in Pelican Mall’a geleceğini duyduğunda oğlu Mehmet Ali İpek’e, Hülya Koçyiğit ile tanışma fırsatı yakalamak için yarışmaya katılmaları için çok ısrar ettiğini söyleyen Yılın Babası Metin İpek, oğlunun çekmiş olduğu fotoğraf sayesinde hem Yılın Babası olmanın hem de Hülya Koçyiğit ile tanışabilmenin mutluluğunu Pelican Mall’da yaşadı. Starların Doğuşu Spor Okulu Basketbol Kampı’nı başarıyla tamamlayan sporcular M A D A LYA L A R I N I A L D I L A R Ataköy Cumhuriyet Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sertifika ve madalya töreninde, Starların Doğuşu Spor Okulu kış dönemi basketbol okulu eğitimini tamamlayan 150 sporcuya madalyaları Starların Doğuşu Genel Müdürü Selim Durmaz ve basketbol hocaları tarafından verildi. Sporcuların aileleri ile birlikte katıldığı törende sertifika ve madalyalarını alan minik sporcuların sevinçleri görülmeye değerdi. Starların Doğuşu Genel Müdürü Selim Durmaz, madalya töreninde yaptığı konuşmada, eğitime katılan tüm sporculara ve ailelerine teşekkür ederek, eğitimi başarıyla tamamlayan gençlerin ileride büyük başarılara imza atacağını söyledi. Sporcuların ailelerinin de her zaman kendilerine destek olduğunu belirten Durmaz, tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. (Yavuz ARPACIK ) 41 CAROUSEL, KDM Danışmanlık’tan A LT I N Ö R Ü M C E K YARIŞMASI’NDA 2. OLDU Internetin Oscarları olarak bilinen Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız web ödülleri organizasyonu Altın Örümcek Ödül Töreni bu yıl Kuruçeşme Arena’da düzenlendi. Bu yıl Avm Kategorisinde, ikincilik ödülünü tasarım, içerik ve fonksiyonellik özellikleriyle Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi aldı. Zadaca Dijital İletişim Ajansı’nın tasarladığı web sitesinde, kreatif tasarım, içerik,alt yapı ve işlevsellik kriterleri gözönünde bulundurularak seçim yapıldı. 2002 yılından günümüze değin her yıl haziran ayında ön eleme, grup eleme ve final eleme olmak üzere 3 aşamalı olarak bilişim ve medya dünyasının önde gelen isimlerinden oluşan jüri üyeleri ödül sahiplerini belirliyor. Anadolu Folklor Eğitim Merkezi Gençlik Spor Kulübü, kuruluşunun 23. Yılını gerçekleştirdiği gece ile kutladı. Kültür Üniversitesi’nin Ataköy’deki yerleşkesinde düzenlenen gece, AFEM ile ilgili hazırlanan slayt gösterisi ile başladı. Slayt gösterisinin ardından AFEM Başkanı Asuman Süar, açılış konuşması yaptı. 23 yıldan bu yana yetiştirdikleri yetenekleri Türk Halk Oyunları’na kazandırdıklarını ifade eden Süar, “23. Yılımızı kutlamanın onurunu yaşıyoruz. Bu özel gecede bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Nice 23 yılları beraber kutlarız” şeklinde konuştu. Süar’ın konuşmasının ardından, iki bölümden oluşan gecenin ilk bölümünde Türk Sanat Müziği Korosu tarafından çeşitli eserler icra edildi. İkinci bölümde ise bağlama dinletisi, Arjantin Tango, Latin Dans, Hip HopBreak Dans ve Halk Oyunları göterileri yapıldı. AFEM 23. YILINI KUTLADI MİNİKLERDEN ALKIŞLANAN GÖSTERİ Bakırköy’de faaliyetlerini sürdüren Özel Başaranlar Çocuk Kulübü öğrencilerinden, 2-6 yaş arası minik öğrenciler sundukları 2 ayrı gösteriyle izleyenleri büyülediler. 27 yıldır Bakırköy’de hizmet verdiklerini söyleyen Özel Başaranlar Çocuk Kulübü Kurucusu Erol Başaran, “Sağlıklı ve iyi yetişmiş insanlar için kişiliğin temellerinin atıldığı çocukluk yıllarında verilen sevgi dolu eğitimin öneminin bilinciyle çalışıyoruz.” dedi. 8 GÜNDE 3 ALIŞVERİŞ MERKEZİ AÇILIŞI 2008 yılında kurulan ve bugüne kadar portföyüne kattığı 20 proje ile sektörün iddialı kiralama-danışmanlık şirketlerinden biri haline gelen KDM Alışveriş Merkezleri Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı 8 gün içinde 3 alışveriş merkezinin daha açılışını gerçekleştirerek iddiasını bir kez daha gösterdi. KDM Alışveriş Merkezleri Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı, toplamda 123.500 m2’lik alanla 3 alışveriş merkezinin açılışının ilki 30 milyon dolara mal olan Margi Outlet ile Edirne’de, sonrasında da 50 milyon dolara mal olan Sarar Outlet Alışveriş Merkezi ve 28 milyon dolara mal olan İnegöl Alışveriş Merkezi’nin açılışları gerçekleşti. 8 gün içerisinde 3 alışveriş merkezi açılışı gerçekleştiren tecrübeli ekip, koordinasyon ve planlamanın uzmanlıkları ile doğru buluşmasının getirdiği başarıyı bir kez daha göstermiş oldu. Edirne Margi Outlet, açık konseptli alışveriş merkezi olup, İnegöl Alışveriş Merkezi ise Türkiye’nin en büyük meydanına sahip alışveriş merkezi olarak açıldı. Alışveriş merkezleri dünyasına yeni katılan 3 alışveriş merkezi de kendi bulundukları lokasyona farklılık getirerek, sektörün önde gelen alışveriş ve yaşam merkezi olma hedefi ile planlamalar yapıyor. Hedefleri arasında bulundukları lokasyonun vazgeçilmez noktası olarak, bölge ile özdeşleşmek de bulunan 3 yeni alışveriş merkezi de dikkatleri üzerine çekerek sürekli adlarından söz ettiriyor olmayı da en ön sırada tutuyor. Açılan 3 alışveriş merkezi de bulundukları bölgede 1.865 kişiye iş imkanı sağlamış oldu. Böylece Alışveriş merkezlerinin bölgenin sosyal ve ekonomik hayatına yeni bir açış kattığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. KDM Alışveriş Merkezleri Kiralama ve Yönetim Danışmalığı’ndan yapılan açıklamada, “Giderek büyüyen Alışveriş merkezleri dünyasının içinde bir adım önde olmanın en önemli anahtarlarının konsept ve kiralama olduğu bir çok uzman tarafından kabul edilmektedir. Açılmış olan 3 alışveriş merkezinin kiralamasının da KDM Alışveriş Merkezleri Kiralama ve Yönetim Danışmanlığı aracılığı ile uzman bir kadro ile yapılmış olması açılan 3 alışveriş merkezine de ekstra bir katma değer katarak, AVM sektörüne de profesyonel bir bakış açısı ile girmelerini sağlamıştır” denildi. 42 KOMŞU İLÇELER BAHÇELİEVLER AT I K P İ L Ş A M P İ YO N L A R I Bahçelievler Belediyesi’nin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirdiği “Atık pil toplama kampanyası” na katılan okullararası yarışmada Ali Haydar Günver İlköğretim Okulu öğrencileri, topladıkları 570 kg atık pil ile şampiyon oldu. Fikret Yüzatlı İlköğretim Okulu 556 kg, Altınyıldız İlköğretim Okulu 455 kg, Ata İlköğretim okulu 450kg atık pil toplayarak ödüllere layık görüldü. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu “Kentleşen ve gençleşen ülkemizin genç kuşakları, çevreye karşı mücadelemize tüm güçleriyle destek veriyorlar. Atık pil kampanyamızda, toplanan 2.645 kg. atık pili, bertaraf edilmek üzere Büyükşehir Belediyemize teslim ettik. Gençlerimizi de sevgiyle kucaklayarak kendilerine başarılarından ötürü satranç ve spor malzemelerinden oluşan spor seti sunduk. Önümüzdeki yıl da, atık pil toplama kampanyamız sürecek ve gençlerimiz Bahçelievlerimizde çevre bilincini geliştirecek” dedi. MEZUNİYETLERİNDE ENGEL TANIMADILAR Onlar zihinsel engelli ancak bu sefer engel tanımadılar. Mezuniyet töreninde bir araya gelen 56 engelli öğrenci, coşku ve eğlence dolu bir gün geçirdi. Bünyesinde 252 engelli öğrenciye lise düzeyi eğitim veren Bahçelievler’deki Kazım Beyaz İş Okulu, düzenlediği mezuniyet töreninde öğrencileri ve ailelerini bir araya getirdi. Törende gönüllerince eğlenen öğrenciler, cübbe giyerek, kep attı. Mezun olan öğrenciler diplomalarını öğretmenlerinin elinden aldı. TÖRE ANADOLU ŞARKILARIYLA EĞLENDİRDİ Program, Okul Müdürü Salih Denizci’nin açılış konuşmasının ardından başladı. Program kapsamında, sanatçı Töre Anadolu da, Kazım Beyaz İş Okulu öğrencilerini söylediği şarkılarla eğlendirdi. Öğrenciler şarkılar eşliğinde halay çekti, aileleriyle karşılıklı çiftetelli oynadı, mezuniyetlerini doyasıya kutladılar. Programda öğrencilerden daha mutlu birileri vardı ki onlar da aileler. Çocuklarının mezuniyet sevincine ortak olan anne babaların mutluluğu tören boyunca gözlerinden okunuyordu. 43 KOMŞU İLÇELER: KÜÇÜKÇEKMECE BİLGİ EVİ ÖĞRENCİLERİ Ç E V R E Y E Ç E V R İ M D I Ş I KA L M A DI ÜniversitesiÇevre Kulübü üyeleri de katılarak destek verdi. Küçükçekmece Bilgi Evi öğrencileri, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Eğitim ve Araştırma Çiftliği’nde ağaç dikti. İstanbul Üniversitesi Çevre Kulübü’nün de destek verdiği etkinlikte öğrenciler, düzenli olarak sulayıp bakımını yapacakları bir hatıra ormanı oluşturdu. Küçükçekmece Belediyesi Bilgi Evleri öğrencileri çevre konusunda bilinçlendirmek ve sorunların çözümünde fertlerin aktif katılımını sağlamak amacıyla “Çevreye Çevrimdışı Olma” adı altında başlattığı projenin ilk etkinliğini ağaç dikerek gerçekleştirdi. İlçede bulunan altı Bilgi Evi’nden yaklaşık yüz öğrencinin katıldığı etkinlikte 200 fıstık çamı dikildi. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Eğitim ve Araştırma Çiftliği’nde gerçekleştirilen etkinliğe, İstanbul BAKIMLARINI DA YAPACAKLAR Öğrenciler etkinlikte öncelikle Küçükçekmece Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkililerinden ağaç dikimiyle ilgili bilgi aldı. Ardından gruplara ayrılan öğrenciler arkadaşlarıyla birlikte doğaya yeni bir nefes katmanın heyecanını yaşadı. Çukurları ellerini kullanarak toprakla dolduran minikler, oluşturdukları hatıra ormanına sık sık gelerek ağaçların bakımını yapacaklarına dair öğretmenlerine söz verdiler. MİNİKLERDEN EĞİTİM SEZONUNA RENKLİ VEDA Küçükçekmece Belediye Anaokulu tarafından Göl Kenarı Amfi Tiyatro’da yılsonu şenliği düzenlendi. Şenliğe Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, İlçe Milli Eğitim Müdürü Nail Bölükbaşı, Belediye Anaokulu Müdürü Şükran Evirgen, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Şenlikte bir araya gelen anaokulu öğrencileri hazırladıkları renkli dans gösterileriyle katılımcıların ilgi odağı oldu. Program kapsamında Başkan Aziz Yeniay tarafından “Baba Bana Kitap Oku” projesinde dereceye giren babalara plaket verildi. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, “Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Burada okul öncesi eğitimle buluşup yarınlara emin adımlarla yürüyorlar. Çocuklarımız aslında 3 yaşından itibaren okul öncesi eğitim almalı. Aldıkları bir yıllık eğitim onlar için yetersiz. Anaokulları noktasında İstanbul’da en iyi ilçelerden bir tanesiyiz. Önümüzdeki yıl öğrencilerimiz kendi anaokulu binamızda eğitim görmeye başlayacaklar.” diye konuştu. Minik öğrenciler de Başkan Yeniay’a çiçek takdim ederek, katılımlarından dolayı teşekkür etti. Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent Gökçe “VOLEYBOLDA TÜ RK İYE 2. Sİ OLAN KIZLARIMIZ LA GURUR DUYUYORUM” Kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği branşlarda sayısız başarılar kazanan, alt yapıdan yetiştirdiği sporcuları milli takımlara kazandırarak, alt yapının nasıl olması gerektiği konusunda diğer spor kulüplerine örnek olan Yeşilyurt Spor Kulübü başarılarına hız kesmeden devam ediyor. ( Yazısı 25. sayfada ) ( Yavuz ARPACIK ) İSTANBUL VALİSİ HÜSEYİN AVNİ MUTLU YEREL MEDYANIN SORUNLARINI DİNLEDİ İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yerel basın mensupları ile Florya Kaşıbeyaz Restaurant’ta kahvaltıda bir araya geldi. Hüseyin Avni Mutlu’ya İstanbul 11. Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali BAKIRKÖY’DE FESTİVAL COŞKUSU ( Yazısı 17. sayfada ) Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü, gazeteci yazar Nazır Şentürk’ün eşlik ettiği kahvaltıda yerel basının yaşadığı sorunlar masaya yatırıldı. ( Yazısı 27. sayfada )