İndir - Global Ports Holding

Transkript

İndir - Global Ports Holding
GLOBAL LİMAN İŞLETMELERİ
LİMANLARI
Ege Ports – Kuşadası Yolcu Limanı,
dünyanın en önemli arkeolojik mirasları
arasında yer alan ve Türkiye’nin üçüncü
en çok ziyaret edilen sit alanı Efes’e
açılan kapıdır. Ege Ports, Türkiye’nin en
çok ziyaret edilen limanıdır.
TRUVA
EFES
Güzel bir yarımada üzerine kurulu
Bodrum ya da bugünlerde daha çok
anıldığı haliyle “yeni St. Tropez”, gerek
Türk gerekse yabancı turistler için
Türkiye’nin en çekici kıyı kentlerinden
biridir. Bodrum, dünyaca ünlü Aziz Peter
Kalesi, beyaz boyalı, mor begonvillerle
süslü evlerden oluşan köyleri ve
kilometrelerce uzunluktaki kumsalları ve
su sporları için ideal alanlarıyla
beklentilerin çok ötesine geçmektedir.
APOLLON
TAPINAĞI
AFRODİSİAS
YİVLİ
MİNARE
FETHİYE KRAL
MEZARLARI
Antalya ilinin en batı noktası olan Kemer
çıkışında yer alan Port Akdeniz, yüksek
standartta karayolları ile Alanya, Mersin,
Konya, Akşehir, Afyon, Burdur, Denizli gibi
önemli sanayi ve turizm merkezlerine
bağlanır. Liman, yüksek iç/dış yolcu
kapasitesine sahip Antalya Havaalanı ile
birlikte, bölgenin önemli bir ulaşım
merkezi haline gelmesinde tamamlayıcı
bir rol oynanır.
ASPENDOS
TİYATROSU
HİTİT
KABARTMALARI
KIZ KALESİ
70’li Yıllarda Kuşadası Limanı
Stella Solaris gemisi Kuşadası Limanı’nda
Kısmet Otel ve fonda Kuşadası Limanı.
Güvercin Ada ve Kuşadası Limanı.
Atatürk Bulvarı ve Kuşadası Limanı
Kuşadası Liman inşaatı
Güvercin Ada’ya ulaşan yolun inşaası
Günümüzde Kuşadası Limanı
Kuşadası Limanı ve Güvercin Ada
Kuşadası Limanı
Antik Scala Nuova’dan Modern Ege Ports’a
Global Liman İşletmeleri A.Ş
Editör
Nurten Erk Tosuner - Global Liman İşletmeleri A.Ş.
Yayına Hazırlayan
Global Liman İşletmeleri A.Ş.
Tasarım ve Uygulama
UV İletişim Tanıtım Reklamcılık
Baskı
Bilgi Matbaa
Deposite İş Merkezi A5 Blok 4. Kat No: 405
İkitelli OSB Başakşehir İstanbul
Tel: 0212 407 04 20 / Faks: 0212 407 05 52
[email protected]
www.bilgimatbaa.com
ISBN
Matbaa tarafından belirlenecektir.
1. Baskı Haziran 2013 - Baskı adeti: 500
Bu kitabın her türlü yayın hakları saklıdır. Kitap içinde yer alan
metinler ve fotoğraflar Global Liman İşletmeleri A.Ş.’ın izni
olmadan kullanılamaz. Kitabın tamamı veya bir bölümü ilgili
kişilerden izin alınmadan fotokopi dahil optik, elektronik yada
mekanik herhangi bir yol ile kopyalanamaz, çoğaltılamaz,
basılamaz yayımlanamaz.
Kuşadası Limanı
Antik Scala Nuova’danModern Ege Ports’a
İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM: KRUVAZİYER SEKTÖRÜNE GENEL BİR BAKIŞ
Kruvaziyer Turizminin Doğuşu
Günümüzde Kruvaziyer Sektörü
Türkiye ve Kruvaziyer Sektörü
Global Liman İşletmeleri ve Kruvaziyer Sektörü
30
32
38
54
64
2. BÖLÜM: GLOBAL LİMAN İŞLETMELERİ
Kuruluş Serüveni ve Global Liman İşletmeleri’nden Portreler
On Yıllık Serüven
68
70
78
3. BÖLÜM: EGE PORTS - KUŞADASI YOLCU LİMANI
Kuşadası Limanı’nın Tarihçesi
Kuşadası Limanı ile İlgili Teknik Bilgiler
Özelleştirme Sonrası Kuşadası Limanı
Güvenlik ve Emniyet ve Uluslararası Kalite Standartları
Kuşadası Yolcu Limanı’nın Ödülleri, Adaylıkları ve Sosyal Etkinlikleri
Basında Kuşadası Limanı
Yabancı Kaptanların Gözüyle Kuşadası Yolcu Limanı
82
84
85
86
98
99
102
114
4. BÖLÜM: KUŞADASI: BİR ŞEHRİN TARİHİ VE TURİZMİ
Bir Liman Şehrinin Doğuşu
Kuşadası’nda İlk Türkler
Seyyahların Kaleminden Kuşadası
Kuşadası: Efes Antik Şehrine Açılan Kapı
Kaynakça
122
124
126
128
139
141
Gregory Michael KIEZ
)
8
(1961 -
ÖNSÖZ
Gregory Michael Kiez, Global Yatırım Holding bünyesinde faaliyet
gösteren , Ege Ports – Kuşadası Yönetim Kurulu Başkanı, Port Akdeniz
– Antalya Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Global Liman İşletmeciliği
A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu
Üyesi olarak görev yaptı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan
sınıflandırmada en ileri seviye olarak kabul edilen ve glioblastoma
multiforma (GBM) adı verilen beyin kanseri ile 2009’dan beri mücadele
eden Ege Ports Yönetim Kurulu Başkanı Gregory Michael Kiez 2012
yılında sonsuzluğa uğurlandı..
Gregory Michael Kiez, yaşamı boyunca eğitime önem verdi ve
gerek Global Liman İşletmeleri gerekse de Türk limanlarının yüksek
standartlarda sektörel eğitim almış insan gücüne sahip olabilmesi
adına çalışmalar gerçekleştirdi.
Kanada doğumlu olan ve 20 yıl Türkiye’de yaşayan Gregory Michael
Kiez’in, 2004 yılında Miami’de düzenlenen Deniz Ticaret Kongresi’nde
“Güvenlik Kirliliği” konu başlıklı panelde yapmış olduğu konuşma,
bugün Türkiye’de bulunan limanların gelişmesi adına atılmış olan
temellerin mihenk taşı konumundadır.
Türkiye, hızla büyüyen ekonomisi, stratejik konumu ve tüm dünya tarafından kabul edilen kanıtlanmış gücüyle artık dünyanın yeni yükselen
değeri ve örnek alınan modellerinin başında yer
alıyor.
Stratejik konumu ve üç tarafının denizlerle çevrili
olması, özellikle son yıllarda turizm ve dış ticaret
alanında deniz taşımacılığındaki talep artışının
temelini oluşturuyor. Global Liman İşletmeleri olarak Temmuz 2003 itibarıyla, Türkiye’de işletmesini yaptığımız limanları dünya arenasında
gurur kaynağımız olarak görme hayalimiz, bugün
çok farklı alanlarda kazandığımız ödüller ve üstlendiğimiz sorumluluklarla bizlere ve Türkiye’ye
geri dönüyor, yüzümüzü güldürüyor.
Gurur kaynaklarımızın başında gelen ve özelleştirilen ilk liman olan Kuşadası Limanı, Global Liman İşletmeleri olarak bizim için gözbebeğimiz
kadar değerli.
Dünyanın odak noktası olan tarihi zenginliklerimize ulaşmak için en önemli kapı olan Kuşadası Limanı, yarattığı istihdam, turizm geliri,
Kuşadası’na kattığı değerlerle ülke turizmine ve
tanıtımına sağladığı katkıyla hepimizi onurlandırıyor.
Felsefemiz, birçok dünya limanından önde olan
profesyonel bakış açımız ve yüksek standartlarımız sayesinde dünya devleri tarafından uzun
süredir ilk sıralarda tercih edilmekteyiz.
Global Liman İşletmeleri olarak, liman işletmeciliğinin her alanında sektöre başarılı profesyoneller
sağlamayı ve Türkiye’nin yükselen değerlerinden
birisi olan liman işletmeciliği konusunda yüksek
standartlarda eğitim almış, donanımlı gençleri
yetiştirmeyi hedefliyoruz. **
123
** Adnan Menderes Üniversitesi Kuşadası Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Gregory M. Kiez Uygulamalı ve Teorik
Dersliklerinin açılış töreni konuşma metininden alıntı yapılmıştır (Ekim 2011).
1. BÖLÜM
KRUVAZİYER SEKTÖRÜNE
GENEL BİR BAKIŞ
KRUVAZİYER
TURİZMİNİN DOĞUŞU
Yazarlara
İlham Veren Sektör
Setland Journal gazetesinin ilk baskısında ilginç bir reklam yer aldı. ‘Turistlere’ başlığını taşıyan ilan ‘hayali’ bir
kruvaziyer turu öneriyordu. İskoçya’daki
Stromness’ten yola çıkıp İzlanda ve Faroe adalarını geçerek kış ortasında yaz
güneşini hissetmenin tadını hayal ettiren bu reklam nedeniyle, gazetenin kurucusu Arthur Anderson’un kruvaziyerin
babası olduğu söylenir.
Kısa süre sonra kruvaziyer sadece Atlantik’i
geçmek için kullanılan bir ulaşım aracı olmaktan çıktı. İnsanlar kruvaziyeri artık keyifli
vakit geçirecekleri bir eğlence aracı olarak
da görmeye başladı.
Charles Dickens gibi dünyaca ünlü yazarlar,
gemileri sadece bir yere gitmek için değil,
seyahat etmenin heyecanını ve keyfini tatmak için tercih ettiklerini dile getiriyordu.
Hatta gemi yolculukları bazı ünlü yazarların
kitaplarına bile ilham verir hale geldi. Mark
Twain’in 1869 yılında yayımlanan ‘The Innocents Aboard’ kitabının konusu P&O’nun
Tagus adlı gemisinin 1843’te Londra’dan
Karadeniz’e yaptığı seferdi.
Bu ilandan sadece 2 yıl sonra, Arthur
Anderson ortağı Brodie Wilcox ile Peninsular Steam Navigation Company’yi
(P&O) kurdu. P&O, sonrasında günümüzün en büyük gemi firmalarından biri
oldu.
1920’lerde Kruvaziyer Seyahati Üst sınıfın vazgeçilmezi
Eski ve Yeni Dünya Arası İlk Gemi
Seferi
Dünyanın en tehlikeli okyanusu olan Kuzey Atlantik seferlerini Samuel Cunard
başlattı. Cunard, buhar güçlü, Britannia
adlı gemiyle 4 Temmuz 1840’ta Liverpool Limanı’ndan Halifax Limanı’na ilk okyanus aşırı seferi gerçekleştirdi.
1840 yılından bu yana da her yıl bir Cunard gemisi eski ve yeni dünya arasında transatlantik hattı seferi yapıyor.
Charles Dickens
Mark Twain
Kruvaziyer seyahati, 1920’li yıllarda üst tabaka için ‘mutlaka yapılması gereken şeyler’ sıralamasında, ilk sıralarda yer almaya
başladı. Görkemli ve konforlu bir ortamda,
üstelik eğlenerek seyahat etmek, kruvaziyeri kısa sürede ‘üst sınıfın vazgeçilmezi’ yaptı. Gemiler, yolcuları ve eşyalarını dünyanın
her yerine ulaştırmakla kalmıyor, son derece geniş bir yelpazede yiyecek-içecek imkanı sunuyor, rahatlatıyor ve eğlendiriyordu.
Günler alan gemi seyahatlerinde üst sınıf
yolculara özel hizmetkârları da eşlik ediyordu. Gemi seyahati, üst sınıfın vazgeçilmez
ulaşım ve eğlence araçlarından biri olma
özelliğini günümüzde de koruyor.
ABD’de İçki Yasağıyla Kruvaziyer
Turizminin Öne Çıkması
1919-1933 yılları arasında, Amerika Birleşik
Devletleri’nde alkolün satılması, üretilmesi
ve taşınması yasaktı. ABD’deki yasaklı dönem, kruvaziyer sektörünün gelişmesinde
büyük rol oynadı. Çünkü, denizde birkaç
mil yol aldıktan sonra, istenildiği kadar alkol
tüketilebiliyordu.
Bu yüzden 3-4 günlük ucuz ‘alkol banyosu’ kruvaziyerleri, New York’ta kısa sürede
yaygınlaştı. Moda haline gelen bu kısa alkol
turları, gemi firmalarının en önemli kâr kaynağına dönüştü.
Aynı yıllarda İngiltere, Fransa, Almanya ve
ABD’nin birbiri ardına; lüks, zarif, konforlu
gemiler inşa etmesiyle dünyadaki kruvaziyer firmaları arasında ciddi bir rekabet başladı. Her ülke, daha büyük ve en iyi gemiyi
inşaa etmek için yarışıyordu. O zamanlar,
kalite uzun bacalarla ölçülüyordu. ‘Bir geminin bacası ne kadar uzunsa, o gemi o
kadar iyidir’ görüşü hakimdi.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 33
Kruvaziyer İçin
Özel Olarak İnşaa Edilen
İlk Gemi: Ocean Monarch
Gerçek anlamda kruvaziyer turizmine
yönelik olarak tasarlanan ilk gemi Ocean
Monarch oldu. Ocean Monarch, İkinci
Dünya Savaşı’ndan sonra Furnes Withy
& Company Ltd. tarafından ABD’de
inşaa edildi. Gemi ilk seferini 1951’de
New York’tan Bermuda’ya yaptı. O güne
dek görülmemiş tasarım özellikleri ve
görkemli görünümüyle dikkat çeken
Ocean Monarch, US Academy of
Designing tarafından altın madalya ile
ödüllendirildi.
Banyolu İlk Gemi
Cunard firmasının 1948’de tasarladığı
Caronia ise tüm zamanların en ünlü
gemilerden biridir. Gemi, zamanının
en büyüğü olarak gösterilen dev bir
bacaya sahipti. Caronia, yaz aylarında
transatlantik hizmeti vermek, yılın geri
kalan dönemlerinde ise uzun ve pahalı
seyahatler için tasarlanmıştı.
Gövdesindeki yeşil gölgeler yüzünden
‘Yeşil Tanrıça’ ve yolcularının kimliğini
yansıtmasıyla da ‘Milyoner Gemisi’ olarak
bilinen gemideki bütün kamaralarda özel
banyo bulunuyordu. Bu özellik, o dönem
için paranın satın alabileceği ‘gerçek bir
lüks’ olarak görülüyordu.
Havacılık ile
Kruvaziyerin Yarışı
Haziran 1958’de ilk jetin, Atlantik Okyanusu üzerinden uçması, Amerika ve Avrupa arasındaki gemi seyahatinin kaderini
olumsuz etkiledi. 1958, Kuzey Atlantik’i
denizyoluyla geçenlerin sayısının havayoluyla geçenlerden daha fazla olduğu son
yıl oldu.
1960’lara kadar Atlantik’i gemiyle geçmek
daha ucuzdu ve 100’ün üzerinde gemi
vardı. Ancak, Boeing 747’nin uçuşlara
başlamasıyla dengeler tamamen değişti.
1962 yılında 1 milyondan fazla yolcu Kuzey Atlantik’i gemiyle geçerken, 1970’de
bu sayı 250 bine kadar düştü.
Jetlerin bu başarısı, en ünlü gemilerin
bile sulardan çekilmesine neden oldu, bu
yüzden birçok gemi firması battı. Ayakta
kalmayı başarabilenler, Transatlantik seyahatini güneye çekerek, Karayip güneşinden yararlanma girişiminde bulundu.
Karayipler, böylece çok çekici bir destinasyona dönüştü. Bu durum küçük gemilerin de inşa edilmesinin önünü açtı.
Sadece kruvaziyer amaçlı ve içinde daha
çok özellik barındıran ve Karayipler’in küçük limanlarına yanaşabilecek boyutta
gemiler yapılmaya başlandı.
Bu gelişmeler üzerine kruvaziyer şirketleri, New York’tan güneye uzun bir yol kat
etmek yerine Florida’yı kendilerine üs
seçti. Genel merkezlerini Florida’da kuran şirketler, yakıt tüketimi ve zaman kaybını önledi. Böylece, kruvaziyer sektörü
bir anlamda yeniden doğdu. Kaliforniya,
Meksika Körfezi’ne giden kruvaziyer turlarının, Kanada’nın batısında bulunan Vankuver ise Alaska yaz kruvaziyerlerinin en
önemli merkezi haline geldi.
Bir sonraki adım, yolcuları kruvaziyer
destinasyonlarına havayoluyla ulaştırmak
oldu. Böylece, kruvaziyer şirketleri ile havayolu şirketleri arasında uyumlu bir ilişki
başladı. Bunun sonucunda da ilerleyen
yıllarda, her şey dahil, uçak, kruvaziyer ve
otel paketleri ortaya çıktı. 1970’lerde kruvaziyer sektörü hızla büyüdü.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 35
Asla
Batmaz Gemi: Titanic
Yolcu gemisi denince akla ilk gelen zamanının en büyük ve en lüks buharlı yolcu gemisi olan Titanic’tir.
‘Asla batmaz’ denilen Titanic, ilk seferine İngiltere’nin
Southampton Limanı’ndan New York’a doğru 10 Nisan 1912’de çıktı.
Ancak 14 Nisan’da 23:39’da Titanic, büyük bir buzdağına çarptı ve 15 Nisan sabahı sulara gömüldü.
Geminin gözcüsü Frederic Fleet, geminin ön tarafında tam olarak seçilemeyen büyük bir buzdağını
son anda fark etmişti. Gemideki iletişimsizlikten kaynaklanan nedenlerle buzdağına çarptığı öne sürülen
Titanic’te 1.514 yolcu hayatını kaybetti.
Dünya savaşları haricinde en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçen bu trajik olay, Titanic’i
dünyanın en çok tanınan gemisi haline getirdi. Kitap
ve filmlere konu olan geminin enkazının 1985 yılında
bulunması, Titanic’e ilgiyi yeniden canlandırdı. Batmasının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen, Titanic
hâlâ bir efsane olma özelliğini koruyor.
Titanic 2 Projesi
100 yıl önce batan Titanic’in, günümüzde hâlâ ilgi
odağı olması bazı yatırımcılara ilham vermeye devam ediyor. Avustralyalı işadamı Profesör Clive Palmer, tüm zorluklara rağmen efsane gemi Titanic’i geri
getirmeye kararlı. ‘Titanic 2’ adı verilecek yeni gemi
Titanic’in birebir kopyası olacak. 400 milyon pound’a
mal olması beklenen ve 2016 yılında denize açılması
planlanan gemi için şimdiden rezervasyonlar başladı.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 37
GÜNÜMÜZDE
KRUVAZİYER SEKTÖRÜ
Bugün kruvaziyer seyahati, sadece emekli
insanlara değil, her yaş ve sosyo-ekonomik
düzeyden gelen insanlara hitap eden bir sektör
haline geldi. Kruvaziyer artık sadece bir gemi
işi değil, aynı zamanda turizm ve eğlence
sektörüdür.
Krize Rağmen Sürekli Büyüyen Bir
Sektör
Dünyanın önde gelen kruvaziyer kuruluşu Cruise
Lines Association’a (CLIA) göre, tüm krizlere
rağmen küresel seyahat endüstrisinin en yüksek
hızla büyüyen sektörü kruvaziyer oldu. 19902012 arasındaki dönemde kruvaziyer sektörü
yıllık yüzde 7.7 bileşik büyüme sağladı. 2011’de
yapılan CLIA araştırmasına göre, 1990’dan
bu yana, toplam 191 milyonu aşan kruvaziyer
yolcusunun yüzde 68’i son 10 yılda kazanıldı.
Gemilerde Büyüme Trendi
Daha fazla aktivite ve etkinliği yolcularına
sunmak, aynı zamanda yolcu başı maliyetlerini
düşürmek isteyen kruvaziyer gemileri giderek
büyüdü. 1996 yılında Carnival Destiny ile
başlayan trend, bugün de devam ediyor. 100
bin grostonun üzerinde ve bazıları tayfa hariç
6 bin yolcu kapasiteli gemileri bulunan 9 firma,
günümüzde de ‘Ne kadar büyük, o kadar iyi’
görüşünü destekliyor.
YILLARA GÖRE KRUVAZİYER YOLCU SAYISI
yolcu
(milyon)
15.1
15.9
16.2
17.6
18.8
19.2
20.3
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
• Kruvaziyer seyahatine çıkan yolcuların yüzde
• Yolcuların yüzde
82
94
’ü deneyimlerinden son derece memnun kalmış.
’si 2 yıl içinde tekrar kruvaziyer tatiline çıkmak istediklerini belirtmiş.
• Dünyada otellerin yıllık ortalama doluluk kapasiteleri yüzde
35
’ken, kruvaziyer gemilerinin doluluk oranı yüzde
• Kruvaziyer gemilerinin en popüler destinasyonu Karayipler’dir. Hemen arkasından
Akdeniz
100
’dür.
gelir.
• Dünyadaki kruvaziyer yolcularının yaklaşık yarısı turlarına Florida limanlarından başlar. (Miami, Port Canaveral ve Fort Lauderdale
Limanları.)
• Kruvaziyer turları 3 günle başlayıp tüm yıl sürebilir. En çok tercih edilen turlar ise 7 günlüktür.
Parkları ve caddeleriyle her biri adeta yüzen birer şehir. Her bir gemi,
6296
yolcu kapasiteli ve
2164
personel kapasitelidir.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 39
Oasis Of The Seas
Allure Of The Seas
Royal Caribbean’ın Oasis of the Seas ve Allure of the Seas gemileri
148
metrekare +
81
metrekare balkon
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 41
Riviera
Marina
Oceania Cruises’un Marina ve Riviera gemileri
186
metre
Queen Mary 2
Cunard’ın Queen Mary 2 gemisi
209
metre
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 43
Yolcu
Gemilerinde
Neler Var?
YILLARA GÖRE KRUVAZİYER GEMİ SAYILARI VE KAPASİTELERİ
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
gemi adedi
220
230
237
242
222
245
248
255
282
294
294
277
281
270
284
ortalama
yolcu kapasitesi
842
875
917
958
1.071
1.101
1.155
1.179
1.149
1.180
1.266
1.348
1.414
1.497
1.501
9,60%
5,70%
3,30%
3,30%
7,10%
10,00%
0,90%
9,10%
6,60%
5,70%
3,40%
6,10%
1,40%
7,40%
% önceki yıla
göre kapasite
değişimi
Modern kruvaziyer gemileri,
artık sadece bir ulaşım aracı
değil, kendi başına bir eğlence
kaynağı olarak görülüyor. Bu
yüzden, günden güne büyüyen yolcu gemileri, daha geniş
ve lüks kabinler, dünya mutfaklarından oluşan restoran
seçenekleri sunuyor. Ayrıca,
bar, alışveriş, eğlence, spor
gibi birçok aktivite seçeneğini
de içinde barındırıyor.
Kruvaziyeri Çekici Yapan
Avantajlar Neler?
• Her sabah yeni bir limanda uyanmak.
• Birçok ülkeye gidilmesine rağmen bir defa bavul açmak.
• Bir seyahatte, birbirinden farklı birçok etkinliği bir arada bulmak.
• Tatilin bütçesinin önceden belli olması nedeniyle seyahat sonunda sürpriz yaşamamak.
1998 Sevgililer Günü’nde,
5000
Modern gemilerde artık yüzme
havuzları, spor salonu, kuaför,
kuru temizleme, kayıp eşya
bürosu, posta servisi, sinema
salonu, fotoğrafçı, kütüphane,
kumarhane gibi mekânlar yer
alıyor. Uluslararası telefonlaşma, ilk yardım, çocuk bakımı,
masaj, sağlık, dini hizmetler
gibi bir tatilden beklenebileceğinden çok daha fazlasını
yolcularına sunuyor. Hatta bu
gemilerde artık dağ tırmanışı,
buz pateni, golf, dalış, düğün
seremonileri gibi değişik aktiviteleri de bulmak mümkün.
çift Princess Cruises gemisinde evlilik yeminlerini yeniledi.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 45
KRUVAZİYER SEYAHATİNE EN ÇOK HANGİ ÜLKELERİN VATANDAŞLARI ÇIKIYOR? (%)
2011 KÜRESEL KRUVAZİYER
TURİZMİ YOLCU KAYNAĞI
AVRUPA
AMERİKA
AVRUPA ÜLKELERİNİN PAZAR PAYI
(YOLCU SAYISI)
Diğer Ülkeler
2.91 (%14)
30
ABD
10.76 (%52)
Kanada
0.76 (%4)
52
Birleşik Kırallık
Almanya
İtalya
İspanya
Fransa
1.700.000
1.388.000
923.000
703.000
441.000
İskandinavya
Benelüks
İsviçre
Avusturya
Diğer AB Ülkeleri
259.000
159.000
121.000
104.000
382.000
(%28)
(%4)
(%22)
(%3)
(%15)
(%2)
(%11)
(%2)
(%7)
(%6)
Avrupa
6.18 (%30)
2011
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 47
Avrupa’da
Gemi Üretimi
2012 – 2016 YILLARI ARASI PLANLANAN GEMİ İNŞAALARI
HANGİ ÜLKE VATANDAŞLARI EN ÇOK KRUVAZİYER SEYAHATİNE ÇIKIYOR?
Yapıldığı Ülke
İTALYA
ALMANYA
FRANSA
FİNLANDİYA
TOPLAM
Gemi Adedi
Maliyet (milyon euro)
10
8
3
1
22
4.618
4.753
1.458
411
12.400
Toplam Maliyet Payı (%)
41.1
42.2
13
3.7
100
Avrupa, 40 yılı aşkın süredir, gemi inşaasında lider. İtalya, Almanya, Fransa ve Finlandiya’daki tersaneler, pazarın en önemli tedarikçileri. 2012-2016 yılları arasında, Avrupa’da
yapılacak bütün gemilerden bu tersaneler sorumlu.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 49
KRUVAZİYER SEKTÖRÜNÜN
SAĞLADIĞI İSTİHDAM
Kruvaziyer Sektörünün
Ekonomiye Yansıması
Kruvaziyer yolcuları ve mürettebatının toplam harcamaları 2011’de 2010 yılına göre yüzde 10.7 oranında artış göstererek, 3.4 milyar euroya ulaştı. Bu,
kruvaziyer sektörünün yarattığı toplam harcamanın
yüzde 23’ü gibi önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Üstelik kruvaziyer yolcuları normal bir turiste göre
daha fazla harcama yapıyor. Normal bir turist günde ortalama 37 euro harcıyor. Avrupa limanlarına
uğrayan gemideki bir transit kruvaziyer yolcu, her
bir liman başına ortalama 99 euro bırakıyor.
2011’de sayıları yaklaşık 14.3 milyonu bulan gemi
mürettebatının her bir limandaki ortalama harcama
tutarı ise 21.10 euro civarında.
2011 KRUVAZİYER SEKTÖRÜNÜN
EKONOMİYE KATKISI (MİLYAR € )
Eğlence / Hizmet
Ticaret
28.064
16.126
%5
Üretim
71.719
%9
%23
Gemi İnşaası Değeri
3.84
%26
Diğer Sektörler
Kruvaziyer Şirketi
Harcamaları
40.104
6.36
%13
%42
Gemi Firmaları
56.959
Transportasyon
ve Altyapı
%18
41.314
%13
Yolcu ve Mürettebat
Harcamaları
3.44
Finansman ve İşletme
%23
61.214
1.32
%19
Kruvaziyer sektörü 2011 yılında, Avrupa’da toplam
istihdam yarattı.
Kruvaziyer Çalışanları
Maaşları
%9
315,500 kişiye
Kruvaziyer sektörü 2011 yılında Avrupa’da
direk harcama yaratmıştır.
15 milyar euro
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 51
ANA KRUVAZİYER DESTİNASYONLARI VE PAZAR PAYLARI (%)
Yeni Destinasyonlar
Yıllar önce sadece ulaşım amaçlı başlayan, zamanla Karayip Turları’nı kapsayan kruvaziyer sektörü,
günümüzde global bir sektör hâline gelerek, dünyaya yayıldı. Karayipler’den sonra Avrupa, özellikle
Akdeniz kruvaziyer sektörü için çok cazip bir bölge
durumuna geldi. Sektördeki payını her yıl artıran
Akdeniz Bölgesi’nin parlayan yıldızlarından biri de
Türkiye. Bu trendi takip eden gemi firmaları, Yunan
Adaları turlarına artık Türkiye’yi de ekliyor.
Karayipler/Bahamalar
Akdeniz*
Kuzey/Batı Avrupa
Asya/Pasifik
Alaska
Güney Amerika
Meksika
Avusturalya
Kanarya Adaları
Transatlantik
Bermuda
Kanada
Hint Okyanusu / Kızıl Deniz
Hawaii
Panama Kanalı
Afrika
Dünya Turu
Antartika
İç Sular
2008
2009
2010
2011
2012
39.9
39.5
40.7
40.4
39.3
21.5
20.9
20.0
21.0
20.9
5.8
6.3
7.3
8.3
8.2
6.7
6.0
7.1
5.8
6.0
6.1
5.6
4.5
4.5
4.4
2.4
4.6
4.6
4.9
3.8
7.3
6.3
5.2
3.8
3.0
3.0
1.6
2.0
2.1
1.9
2.4
1.8
1.8
1.6
1.8
1.8
1.6
1.6
1.6
2.0
1.4
1.6
1.5
1.6
1.5
1.4
0.6
1.0
1.0
1.3
1.4
1.4
1.2
1.0
1.1
1.2
0.8
1.0
0.9
1.2
1.0
0.1
0.4
0.3
0.4
0.4
0.1
0.1
0.1
0.1
0.1
0.2
0.1
0.2
0.1
0.1
0.5
0.1
0.1
0.1
0.2
* Türkiye bu pazara dahildir.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 53
TÜRKİYE VE
KRUVAZİYER SEKTÖRÜ
TÜRKİYE’DE YILLARA GÖRE GELEN KRUVAZİYER YOLCU SAYISI
Türkiye, giderek daha popüler bir kruvaziyer destinasyonu haline geliyor. Dünyanın önde gelen kruvaziyer kuruluşu Cruise Lines Association (CLIA)
tarafından 2011’de yapılan araştırmaya göre, lüks
kruvaziyer müşterilerinin yüzde 14’ünün tercih ettikleri destinasyon Yunan Adaları ve Türkiye.
Dünyanın lider 2 kruvaziyer firması Carnival Corporation ve Royal Caribbean Cruises Ltd.’in Avrupa
çıkışlı turları da günden güne artıyor.
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı’ndan alınan bilgiler de Türkiye’nin giderek daha popüler bir kruvaziyer destinasyonu olduğunu gösteriyor. 2012’de Türkiye’ye kruvaziyer ile
gelen yolcu sayısı, Türkiye’ye gelen toplam turist
sayısının yüzde 6.5’ine ulaştı.
2003’te Türkiye’ye 887 gemiyle toplam 582 bin yolcu gelirken, 2012’de bu rakam 1.592 gemi ve 2 milyon 100 bin yolcuya yükseldi. 9 yıl gibi kısa bir zamanda Türkiye’ye gelen gemi sayısında yüzde 82,
yolcu sayısında yüzde 270 oranında artış yaşandı.
yolcu
(milyon)
0.5
0.7
0.6
0.8
1
1.4
1.67
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
1.58
2009
1.68
2.2
2.07
2010
2011
2012
Türkiye’nin kruvaziyer sektörü için artan popülaritesi, Akdeniz havzasındaki destinasyonlara yakınlığı,
kültürel zenginliği ve egzotik bir ülke olarak algılanmasına bağlanıyor. 2012 yılında 32 milyon turisti
ağırlayan Türkiye, günümüzde Akdeniz’in en popüler ülkelerinden biri.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 55
Bartın Limanı
Sefer Sayısı: 2
Gelen Yolcu Sayısı: 208
İstanbul Limanı
Sefer Sayısı: 420
Gelen Yolcu Sayısı: 627.897
Çanakkale Limanı
Sefer Sayısı: 23
Gelen Yolcu Sayısı: 4,371
Sinop Limanı
Sefer Sayısı: 9
Gelen Yolcu Sayısı: 4,088
Samsun Limanı
Sefer Sayısı: 3
Gelen Yolcu Sayısı: 208
Trabzon Limanı
Sefer Sayısı: 13
Gelen Yolcu Sayısı: 6,267
2011 TÜRKİYE’DE BULUNAN
KRUVAZİYER LİMANLARI
Mudanya Limanı
Sefer Sayısı: 5
Gelen Yolcu Sayısı: 922
Dikili Limanı
34
17,485
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
İzmir Limanı
262
493,533
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
Çeşme Limanı
Sefer Sayısı: 1
Gelen Yolcu Sayısı: 89
Kuşadası Yolcu Limanı
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
574
662.792
Bodrum Yolcu Limanı
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
Alanya Limanı
Kemer Limanı
Sefer Sayısı: 0
Gelen Yolcu Sayısı: 0
82
45.914
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
19
22.324
Datça Limanı
Sefer Sayısı: 3
Gelen Yolcu Sayısı: 1,041
Güllük Limanı
Sefer Sayısı: 3
Gelen Yolcu Sayısı: 1,692
Marmaris Limanı
Sefer Sayısı: 84
Gelen Yolcu Sayısı: 170.021
Fethiye Limanı
Sefer Sayısı: 5
Gelen Yolcu Sayısı: 1,975
Göcek Limanı
Sefer Sayısı: 7
Gelen Yolcu Sayısı: 1,216
Antalya Yolcu Limanı
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
Kaş Limanı
3
507
Sefer Sayısı:
Gelen Yolcu Sayısı:
77
139.795
İskenderun Limanı
Sefer Sayısı: 5
Gelen Yolcu Sayısı: 1,308
Taşucu Limanı
Sefer Sayısı: 4
Gelen Yolcu Sayısı: 805
Mersin Limanı
Sefer Sayısı: 3
Gelen Yolcu Sayısı: 416
Global Liman İşletmeleri’ne
Ait Limanlar
2011 TÜRKİYE ANA LİMANLARI VE KRUVAZİYER TRAFİĞİ
Ulaştırma Bakanlığı’na göre,
2012 yılında
Türkiye’de hizmet veren 22 limanın içindeki
en popüler olan 3 liman Kuşadası, İstanbul ve
İzmir. 2012’de Türkiye’ye gelen toplam gemilerin
yüzde 70’ini ve yolcuların yüzde 85’ini bu 3 liman
ağırladı.
Türkiye’nin en önde gelen limanı, ilk anda
İstanbul olarak düşünülse de gerçek böyle değil.
Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre, 2011’de
574 kruvaziyer gemisi ve 662 bin 792 yolcuyu
ağırlayan Ege Ports – Kuşadası Yolcu Limanı,
Türkiye’nin birinci limanı oldu.
Kuşadası
İstanbul
İzmir
Marmaris
Bodrum
Antalya
Dikili
Çanakkale
Alanya
Trabzon
Sinop
Fethiye
Güllük
İskenderun
Göcek
gemi sefer sayısı
(toplam 1645)
gemi sefer sayısına göre
pazar payı (%)
574
35
420
26
262
16
84
5
86
5
77
5
34
2
23
1
19
1
13
1
9
1
5
0
3
0
5
0
7
0
Datça
Mudanya
Taşucu
Kaş
Mersin
Samsun
Bartın
Çeşme
Kemer
Tuzla
gemi sefer sayısı
(toplam 1645)
gemi sefer sayısına göre
pazar payı (%)
3
0
5
0
4
0
3
0
3
0
3
0
2
0
1
0
0
0
0
0
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 59
Türkiye’nin Önde
Gelen Destinasyonları
Antalya
Alanya
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2011 yılında Türkiye’ye
gelen turistlerin yaklaşık yüzde 35’ini Antalya ağırladı. Her yıl 11
milyonun üzerinde turisti ağırlayan Antalya, Türkiye’nin turizm
başkenti olarak görülüyor. El değmemiş yeşillikleri, gümüş rengi
sahilleri ve 630 kilometreye sığdırılmış 647 mavi bayraklı plaja
sahip Antalya, kruvaziyer turizmi için de Akdeniz’in en önemli limanlarından birine sahip.
10 yıl öncesine kadar sakin bir kıyı
kasabası olan Alanya, günümüzde
geniş plajları ve sadece deniz yoluyla
ulaşılan mağaraları ile popüler destinasyonlar arasında yer alıyor. 13.
Yüzyıl’dan kalma kale duvarları, sarnıç, bazilikaları ve tarihi tersanesi de
yabancı turistleri Alanya’ya çekiyor.
Akdeniz sahilinde, Antalya’da yer alan Port Akdeniz Antalya Yolcu Limanı, popüler ve sık ziyaret edilen plajlara, otellere ve golf
tesislerine yakınlığı ile öne çıkıyor. Perge, Aspendos ve Sagalassos gibi antik şehirler dâhil, önemli arkeolojik yerlere de yakın olması Antalya’yı turizm açısından cazip hale getiriyor. Ayrıca, Port
Akdeniz, 3 gemi firmasıyla sürdürdüğü operasyonlar sayesinde
de bölgenin en önemli indi-bindi limanı olma özelliği taşıyor.
En popüler yerler: Perge, Aspendos, Side, Sillyon, Hıdırlık Kulesi, Hadrian
Kapısı, Kaleiçi, Kesik Minare, Yivli Minare, Antalya Müzesi, Olimpos, Sagalassos, Aya Nikola Kilisesi, Burdur Arkeoloji Müzesi, Manavgat, Kurşunlu
ve Düden Şelaleleri.
Bodrum
Yarımada üzerine kurulu Bodrum, gerek Türk gerekse yabancı
turistler için Türkiye’nin en çekici kıyı kentlerinden birisidir. Dünyaca ünlü Aziz Peter Kalesi, beyaz boyalı, mor begonvillerle süslü
evlerden oluşan köyleri ve kilometrelerce uzunluktaki kumsalları
ve su sporları için ideal alanlarına sahip Bodrum, her yıl yüzbinlerce turisti ağırlıyor.
En popüler yerler: Bodrum Kalesi, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi,
Mozole, Antik Tiyatro, Knidos, Mindos, Euromos, Şehir Merkezi.
En popüler yerler: Tersane, Alanya Kalesi, Şehir Merkezi
İstanbul
İstanbul, Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan
ve Avrupa’yı Asya’dan ayıran çok önemli bir destinasyondur. İstanbul, ‘Doğuya
açılan kapı’ olarak da bilinir. Tarihi M.Ö.
5. Yüzyıl’a Bizans İmparatorluğu’na kadar dayanan şehir, Bizans ve Osmanlı
İmparatorlukları’ndan miras kalan tarihi
zenginliğinin yanı sıra modern ve geleneksel kültürü bir arada barındırır.
Uygun bir altyapıya kavuşturulması durumunda Avrupa’nın en popüler limanlarından biri olan Pire Limanı’na rakip olabilecek bir kapasiteye sahiptir.
Popüler yerler: Topkapı Sarayı, Aya Sofya,
Sultanahmet Camii, Kapalı Çarşı, Süleymaniye Camii, Mısır Çarşısı, Türk ve İslâm
Eserleri Müzesi.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 61
Kuşadası
Marmaris
Dünyanın en önemli tarihi miraslarından biri ve Türkiye’nin en çok
ziyaret edilen üçüncü sit alanı
Efes Antik Kent’in yanında bulunan Kuşadası, eşsiz dünya mirasına açılan bir kapıdır. Dünyanın
en önemli sit alanlarından biri olan
ve yılda 1.8 milyon kişinin ziyaret
ettiği Pompei ile yarışan Efes, yılda 1.6 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor.
Önemli hac alanları arasında yer
alan Meryem Ana’nın Evi’nin de
Kuşadası’na çok yakın olması,
bölgenin önemini artırıyor.
Marmaris Limanı, günümüzde Türkiye’nin önemli limanlarından biridir. Eski bir balıkçı kasabası
olan Marmaris’in tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dayanır. Marmaris Limanı, tarihi kalesi ve çarşısı,
Atatürk Caddesi ve kıyı şeridiyle dikkat çeken
Marmaris’le bütünleşmiştir.
Kuşadası, Ege kıyılarının en tarihi
ve en canlı tatil kasabalarından
biri olmasının yanı sıra, Türkiye’nin
en çok ziyaret edilen kruvaziyer limanına da sahiptir. Türkiye’nin en
popüler kruvaziyer destinasyonu
Kuşadası’dır. Limanın hemen yanında bulunan mağaza ve kafelerle çevrili sahil şeridi, eski şehir
duvarları içindeki tarihi çarşısı, evleri ve camiinin yanısıra, karadan
bir set ile gidilen Güvercin Adası
ve eşsiz plajlar, Kuşadası’nın çekiciliğini artırmaktadır.
En popüler yerler: Loryma, Dalyan Nehri, Kaunos,
Şehir Merkezi.
İzmir
Türkiye’nin üçüncü en büyük şehri ve önemli limanlarından biri olan İzmir’in tarihi, M.Ö. 5.
Yüzyıl’a dayanır. Türkiye’nin ikinci büyük tarihi
çarşısına ve sahil boyunca uzanan muhteşem
kumsallara sahip olan İzmir, önemli turizm bölgelerinden biridir.
En popüler yerler: Agora, İzmir Arkeoloji Müzesi,
Kordon, Kemeraltı.
En popüler yerler: Efes Antik Kenti, Meryem Ana’nın evi, Aziz John
Bazilikası, Efes Müzesi, Artemis Tapınağı, Priene, Şirince Köyü, Milet,
Didim, şehir merkezi.
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 63
GLOBAL LİMAN İŞLETMELERİ
VE KRUVAZİYER SEKTÖRÜ
Nisan 2004’te kurulan Global Liman İşletmeleri;
portföyündeki önde gelen 3 kruvaziyer ve ticaret
limanının işletmecisi olarak Türkiye’deki yegâne
liman grubu ve operatörüdür.
2003’ten bu yana, Global Liman Grubu, her
biri güçlü piyasa talebi temelleri ile ayrıcalıklı
hinterland erişimi sunan, Türkiye’de stratejik
konumlandırılan limanlardan oluşan bir portföy
geliştirdi.
Efes’e Açılan Kapı
Lüks Kruvaziyer
Destinasyonuna
Erişim
Türk Rivierası’na ve Türkiye
Sanayisinin
Merkezine Giriş
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 65
Global Liman İşletmelerinin
Avrupa’daki Yeri
Avrupa’nın İlk 30 Limanı
Global Liman İşletmeleri, 2011’de portföyündeki limanlara gelen
848 bin 618 yolcu ile Akdeniz limanları sıralamasında 9. sıraya
yerleşmiştir.
Avrupa’da bulunan 51 kruvaziyer firmasından 42’sine hizmet veren Global Liman İşletmeleri, bu alanda yaklaşık yüzde 84 pazar
payına sahip. 2012’de toplamda 112 farklı gemiye hizmet veren
Global Liman İşletmeleri, 683 gemi seferi ve limanlarında ağırladığı 777 bin 791 yolcuyla Türkiye pazarının yüzde 40’ını elinde
bulunduruyor.
yolcu sayısı 2011
yolcu sayısı 2011
yolcu sayısı 2011
GLİ
Limanları
Barselona
Civitavecchia
Venedik
Pire
Palma de
Mallorca
Napoli
Livorno
Dubrovnik
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
1,175,330
1,154,750
970,550
899,660
İstanbul
Malaga
Korfu
Funchal
Tenerife
18.
19.
20.
21.
22.
587,780
566,740
543,200
540,180
2.500.000 2,402,900 1,806,000 1,566,500
9.
Santorini
Savona
10.
11.
848,501 842,000
757,140
Kuşadası
Katakolon
Mikonos
Tunis
(La Goulette)
12.
13.
14.
15.
16.
744,350
737,000
720,000
714,100
681,550
Cenova
Marsilya
17.
662.792 608,800
Rodos
Nis-Vilfranş
Korsika
Bari
Valensiya
Girit
Valletta
Messina
Las Palmas
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
529,000
478,480
477,680
451,350
447,540
444,600
438,540
469,040
395,800
Türkiye Kruvaziyer Sektörü / Kruvaziyer Turizminin Doğuşu / 67
2. BÖLÜM
GLOBAL LİMAN İŞLETMELERİ
KURULUŞ SERÜVENİ VE
GLOBAL LİMAN İŞLETMELERİ’NDEN
PORTRELER
Erol GÖKER
Global Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı
Global Yatırım Holding A.Ş. Başkan Vekili
1979 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Lisansüstü eğitimine aynı üniversitenin Ekonomi Bölümü’nde devam etti. 1979-1984 yılları
arasında Maliye Bakanlığı’nda Hesap Uzmanı olarak görev yaptı. 1984-1988 arasında
Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) denetçi olarak çalıştı. Kariyerine özel sektörde devam etme kararı aldıktan sonra, 1988-1990 yılları arasında Net Holding’de Sermaye
Piyasası ve Denetim Koordinatörü olarak görev yaptı. 1990 yılında kurucusu olduğu
Global Menkul Değerler’de Genel Müdür olarak çalışmaya başladı. Halen aynı şirkette Yönetim Kurulu Başkanı ve Global Yatırım Holding A.Ş. Başkan Vekilliği görevlerini
sürdürüyor.
Erol Göker’in Gözünden GLİ’nin Başarı Öyküsü
Erol Göker, Global Liman İşletmeleri’nin 2004 yılında kurulmasından bugüne geldiği
noktayı, 3 kruvaziyer ve ticaret limanı işletmecisine dönüşmesine kadar yaşananları şöyle anlatıyor:
“1990’lı yılların başıydı. Henüz ciddi turizm hareketi yoktu. Türkiye’de kruvaziyer turizmi
de çok ilkeldi. Sadece birkaç Yunan gemisi Türkiye’ye rutin turlar yapıyordu. O zamanlar biz büyük bir turizm holdinginde çalışıyorduk. ‘Acaba Türkiye’de turizm gelişmeye
nerden başlayacak?’ diye düşünüyorduk. Dünyada en hızlı gelişen sektörlerden biri
kruvaziyer turizmiydi. Yaptığımız araştırmalar sonucunda turizm sektörünün geleceğinin kruvaziyerde olduğunu tespit ettik. Türkiye’deki geleneksel kruvaziyer turizmi
Yunan gemilerinin İstanbul ve Kuşadası’na seferleri şeklindeydi. Yunanistan’da ise denizcilikte çok gelişmişti.”
Liman İşletmeciliğine
Yılların Emeği
“Bu durum bizi turizme eleştirel açıdan bakmaya sevk etti. Türkiye’nin
sahip olduğu limanların işletilmesinin gerekli olduğunu düşündük. Ben
uzun yıllar bu işe emek verdim. O
yıllarda Türkiye’de özelleştirme gündemde olan bir konu değildi. Dönemin hükümetlerine Türkiye’ye daha
fazla turist getirmenin en kestirme ve
en kârlı yolunun kruvaziyer olduğunu
anlattık. Çünkü, kruvaziyer turizmiyle gelen turistler, hem zengin hem
de ülke için az maliyetli… Havaalanı
yapmanıza, güvenlik sağlamanıza
gerek yok. Üstelik, getirisi maksimum
düzeyde. Dünyanın trendi de hızla bu
yönde ilerliyor. Kuşadası özelleştirmeye açılsın diye uzun yıllar çok uğraştık.”
Yolumuz Ortağımız Erkunt
Öner İle Kesişti
“Global Yatırım Holding’i kurduktan
sonra da bunun takipçisi olmayı sürdürdük. 2000’li yıllara kadar Türkiye’yi
buna hazırladık ve büyük ölçüde ikna
ettik. Denizcilik konusundaki ilk özel-
leştirme, Kuşadası’nın özelleştirilmesi
büyük bir çığır açtı. Devletin bu kararının ardından biz de bunu nasıl kurabileceğimize ve işletebileceğimize dair
araştırmalara başladık. Bu süreçte
yolumuz, Türkiye’deki turizmi kuran
ve doyeni sayılacak kadar turizme ve
özellikle kruvaizyer sektörünün doyeni sayılacak Erkunt Öner ile kesişti.
Erkunt Öner Tura Turizm acentesini
1966 yılında kurmuştur ve sadece
Türkiye’ye gelen yabancı turistlere
hizmet vermemiştir, aynı zamanda
Türk’lerin yurt dışında tatil yapabilmesi için çok alternatif sunmuştur.
Limanlarımızın bugünkü haline gelmesinde Erkunt Öner ve Global Liman
İşletmeleri Pazarlama Direktörü Figen
Ayan’ın katkıları çok büyük.
Aynı dönemde dünyada da kruvaziyer sektörü konsültasyona gitti. Carnival Corporation ve Royal Caribbean
Cruises Ltd. kruvaziyer turizmi bünyesinde topladı. Bu daha sonra ikisi
arasında rekabete dönüştü. İlk kez,
1990’li yıllarda Miami’deki turizm fuarına gittik. O güne kadar Türkiye’nin
adı turizm sektöründe duyulmamıştı.
Dünyadaki birçok turizm limanının
içinde Türkiye’deki limanlar yoktu.”
Kuşadası Limanı / Global Liman İşletmeleri / 71
Royal Caribbean
Cruises Ltd. İle İlk Temas
İstanbul’un Daha İyi
Pazarlanması Gerekiyor
“Bu durum, bizi de bu şirketlerden biriyle
ortaklık yapmaya sevk etti. Royal Caribbean Cruises Ltd. ile ilk temasları Miami’de
Seatrade Cruise Shipping fuarında kurduk. Türkiye’nin büyük potansiyelini ve
turizm alanında gelişebilecek gücünü anlattık. Amerikalı turizm şirketleri de bu fuarda tekrar Avrupa turizm sektörüne dönmeyi tartışıyorlardı. 1970’lerdeki bir uçak
kaçırma olayının ardından kruvaziyer şirketleri Avrupa’ya seferlerini azaltmıştı. Bu
dönüşüm konusunda kararsızlardı biz de
yeni bir model önerdik:
“Türkiye, kruvaziyer turizmini daha da geliştirebilir, ama bunun için İstanbul’u daha iyi
pazarlanması gerekiyor. Gerek Zeytinburnu
Limanı, gerekse Haydarpaşa Limanı kruvaziyer turizminde kullanılabilir. Bizim Salıpazarı Projesi de burada etkin rol oynayabilir.
İstanbul’un Tarihi Yarımada bölümü gerçek
bir turizm şehrine dönüştürülebilirse, kruvaziyer sayesinde turizm gelirlerini katlayabilir.
‘Gelin limanı beraber işletelim, dev gemilerinizin seferlerini arttırın.’
“İstanbul ve Kuşadası’nın en uygun limanlar olabileceğini anlattık. Onları davet ettik ve birlikte Türkiye’nin bazı yerlerini gezdik. İlmik ilmik dokuduğumuz bu
sürecin ardından 3 ortak olarak ihaleye
girdik ve ikinci olduk. Birinciliği kazanan
şirket, ihalenin şartlarını yerine getirmeyince ihale bize kaldı. Şirket kurma sürecinde Akfen’i dördüncü ortak olarak aldık.
Başlangıçta Global Liman İşletmesi ayrı,
Kuşadası ayrı bir liman işletmesi olacaktı.
Daha sonraki yılda ortaklık yapısını değiştirdik ve bütün hisselerimizi Global Yatırım
Holding’e devrettik. Böylece, Royal Carib-
bean Cruises Ltd. ve Global Yatırım Holding ortak oldu.”
Kuşadası’nın Fiziki Şartlarını
İyileştirdik
“İlk aldığımızda Kuşadası Limanı son derece kötüydü. İlk olarak limanın fiziki şartlarını ve güvenlik sistemini iyileştirmek
için hızla yatırım yapmaya başladık. Alışveriş merkezini, terminal binasını yaptık.
Bu süreçte aldığımız en iyi karar Royal
Caribbean Cruises Ltd.’i ortak almak
oldu. Onlar da sözlerini tuttu ve Türkiye’ye
seferleri artırdı. 2003 yıllarında 6 sefer yaparken, şu anda sadece Kuşadası limanına 100 sefer üzeri yapmakta. Kruvaziyer
turizmi, açtığımız yolda ilerledi ve gelişti.
Kuşadası Limanı’nın kapasitesinin dolmasıyla önce İzmir Limanı, ardından Antalya
ve Bodrum limanları bu alanda gelişme
gösterdi. İkinci yılımızda Antalya Limanı’nı
da kruvaziyer limanına dönüştürdük.
Royal Caribbean’ın internet sitesinde yıllardır Kuşadası’nı ana liman olarak görürüz. Bu da stratejimizin doğruluğunu
kanıtlıyor. Royal Caribbean Cruises Ltd.
ile olan ortaklığımızın 10 yıldan fazladır
başarıyla yürümesi de başarılı bir model
kurduğumuzu gösteriyor.”
Türkiye’nin Avrupa’daki “hub” limanı (indi
bindi limanı) ve Karadeniz’e açılan bir kapı
olması İstanbul’u, kruvaziyerde dünyanın
en önemli turizm merkezine dönüştürebilir.
İstanbul’un böyle bir potansiyeli hep vardı.
1990’lı yıllarda yaptığımız araştırmalar da
bu yöndeydi. İstanbul’un Türkiye’nin finans
merkezi olduğunu da düşünürsek dünyanın
en önemli metropollerinden biri olma şansı
çok büyük.”
Liman Güvenliğini İlk Biz Vurguladık
“Kruvaziyer turizminde öncü ve lider bir
şirket olduğumuz için mutluyuz. Dünya
kruvaziyer yönetimi stratejisine de önemli
katkılarımız oldu. Gemi sahibi şirket ve organizasyonları limanlara yönelttik. Bizden
önce böyle bir durum söz konusu değildi.
Artık tur şirketlerinin muhtelif merkezlerde
kendi limanları var. Hem Karayipler’de hem
Uzakdoğu’da rakip şirketler hızla kendilerine liman almaya başladı.
Güvenlik konseptini de dünyada ilk biz ortaya koyduk. Liman güvenliğinin önemine
dikkat çektik. Böylece dünyadaki iş modelini değiştirdik ve örnek olduk. Bu da,
globalleşmenin bir parçası. Kuşadası’nda
kurduğumuz Scala Nuova Alışveriş Merkezi
Türkiye’de eğlence sektörüne yönelik olarak
limanla bağlantılı iş modellerini de dünyaya
ihraç ettik.
Uygun şartlar olduğunda bu iş modelimizi
başka ülkelerde de uygulayabileceğimiz
fırsat arayışı içindeyiz. Dünya kruvaziyer turizmine pek çok katkı yapan ve başarılı sonuçlar alan bir şirket olarak, diğer ülkelerde
de faaliyetlerimizin olmasını arzu ediyoruz.”
Limanın Ortasındaki Dev Türk
Bayrağı
“Geçmişte limana gelen gemiler Kuşadası’nı
Yunan adası diye tanıtırmış. Yunan gemileri
geldiğinde Türk bayraklarını indirirmiş. Biz,
bu acı tabloyu değiştirdik. Limanın ortasındaki büyük Türk bayrağını da o günlerin anısına diktik.”
Kuşadası Limanı / Global Liman İşletmeleri / 73
Mehmet KUTMAN
Mehmet Kutman’in Gözünden
Denizcilik Sektörü ve Türk
Limanları
Global Yatırım Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
“17. Yüzyıl’a kadar, birçok mal, sadece deniz yoluyla taşınıyordu. Sanayi
Devrimi’yle birlikte dünya pazarlarına yönelik üretime başlandı. Bu da büyük gemilerin yapılmasını gerektirdi. Cumhuriyet
Türkiye’si 1923’te 35 bin grostonluk bir
filo devralmıştı. Filo, 10 yılda yaklaşık 3
kat artarak 99 bin 500 grostona çıktı.
1960 yılında Paris’te doğdu. Babasının hakim olması nedeniyle ilkokulu Ankara’da
Lecole de L’Ambassade Française’de okudu. 1968’de İstanbul St Josef Lisesi’ni kazanınca ailesi de İstanbul’a taşındı. 1973’te bu okulu başarıyla bitirdi ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni kazandı. Eğitim hayatının yanı sıra iş hayatını da yakından
tanımak için Zihni Denizcilik Şirketi’nde İhracat ve Gemi Broker’lığı yaptı. 1977’de üniversiteden mezun olduktan sonra Amerika’ya gitti.
Teksas Üniversitesi’nde MBA programını tamamladıktan sonra 1982’de Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak Philio Bush & Associates of London’da çalışmaya başladı.
1984’te Dallas’da Sexton Inc. şirketinde Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. 1987’de
North Carolina National Bank’ta çalışmaya başladı. 1989’da Türkiye’ye döndü ve Net
Holding’de Proje Müdürü olarak çalışmaya başladı.
1980’den sonra ekonomisini dışa açmak
isteyen Türkiye’de de deniz taşımacılığı
hızla gelişmeye başladı. Türk Deniz Ticaret Filosu 1980’de 1,7 milyon groston
iken, 1984’te 3,8 milyon grostona yükseldi. Hava yoluna göre 14 kat, kara yoluna
göre 7, demir yoluna göre de 3,5 kat daha
ucuz olması da deniz taşımacılığına ilgiyi
artırdı.
O yıllarda gelişmekte olan Türk Borsa’sına ilgi duymaya başladı. 1990’da Net Holding
ortaklığı olan Global Menkul Değerler Anonim Şirketi’ni kurdu ve halen sürdürmekte
olduğu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.
Global Menkul Değerler A.Ş. yabancı sermayenin Türk sermaye piyasalarına girmesinde büyük rol oynadı. Anadolu Endüstri Holding bünyesindeki Efes İçecek Grubu’nun
yabancı yatırımcılara satılmasında büyük başarı sağladı. Bu şirketteki Yönetim Kurulu
Üyeliği’nin yanı sıra Alarko Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyeliği de yaptı.
TÜSİAD üyesi olan Mehmet Kutman, kurulmasına katkıda bulunduğu ‘Finans Kulüp’te
Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de yürüttü. Boğaziçi Üniversitesi’nden BA (Onur) ve
Texas Üniversitesi’nden MBA derecelerine sahip olan Kutman, şirketin kurucu ortağı
ve Yönetim Kurulu Başkanı. Kutman, Fransızca ve İngilizce biliyor.
payı yüzde 87. Kabotaj Hakkı diye tanımlanan iç taşımacılığın, ulaştırma sektörü
içindeki payı ise yük taşımacılığında yüzde 5, yolcu taşımacılığında yüzde 0,3’tür.”
Port Akdeniz - Antalya Limanı
Asya krizinin atlatılmasından sonra canlanan ticareti sayesinde, dünya taşımacılık
hizmetleri de yüzde 6 artarak, 330 milyar
dolara ulaştı. Taşımacılık hizmetleri, bugün dünya hizmet ihracı içinde yüzde 23
gibi önemli bir paya sahip. Türkiye’nin dış
ticaret taşımacılığında, deniz yolunun
Yükümüzü Yabancı Bayraklı Gemiler Taşıyor
“Türkiye’nin dış ticaret taşımacılığının yüzde 69’u yabancı bayraklı, yüzde 31’i Türk
bayraklı gemiler tarafından yapılıyor. Yabancı bayraklı gemilerin taşıdığı 78,2 milyon ton yük karşılığında, her yıl 2,5 milyar
dolar navlun dışarıya transfer ediliyor.
Dünyada ve Türkiye’deki genel taşımacılık
rakamları karşılaştırıldığında, Türkiye’nin
300 milyar dolarlık toplamdan sadece
yüzde 1 pay aldığı görülüyor. Komşumuz
Yunanistan ise yılda 60 milyar dolar kazanarak toplamdan yüzde 17’sini alıyor.
Yani, bu konuda Türkiye’den 17 kat daha
başarılı.
Dünyada da son yıllarda Çin, deniz taşımacılığında söz sahibi olmak istiyor. Hatta
pazarın yüzde 10’unu kontrol etmeyi hedefliyor. Bu amaçla Pire Limanı’na ortak
oldu. Türkiye’de Pire Limanı’na rakip olabilecek yer ise Çandarlı Limanı’dır.”
Kuşadası Limanı / Global Liman İşletmeleri / 75
Karadeniz Demiryoluyla
Akdeniz’e Bağlanmalı
Türkiye’de Liman İşletmeciliğinin
Önemli Bir Bölümü İzmir
“Türkiye, gemi taşımacılığında hedefi, iki aşamada ele alabilir. İlk
aşamada, 5 yıl içinde bu pay yüzde 5’e ve yılda 15 milyar dolara çıkarılmalı. İkinci aşamada ise yüzde 10 pay ve yılda 30 milyar dolara
yükseltilmeli. Gemi taşımacılığı, aynı zamanda bir ülkenin gelişmişlik göstergelerinden biridir. Türkiye bu konuda elini çabuk tutmalı. İlk
etapta, Karadeniz’in demiryolu ağıyla Akdeniz’e bağlanması gerekir.”
“Türkiye’de liman işletmeciliği özel sektöre devredildikten sonra, çok şanslı bir
konuma geldi. Özelleştirilmeyen sadece
İzmir Limanı kaldı. Türkiye’de liman işletmeciliğinin önemli bir bölümü İzmir ve
Derince’den geçiyor.
Kruvaziyer Limanlarına İhtiyaç Var
“Limanları ikiye ayırmak gerekir. Birincisi konteyner taşıyan normal limanlar, diğeri kruvaziyer limanları. Kruvaziyer Limancılığı, çok farklı bir
sektördür. Dünyada genellikle kruvaziyer limanları, kruvaziyer şirketlerine aittir. Dünyada zaten 2 büyük kruvaziyer şirketi var. Biri, Carnival
Corporation, diğeri Royal Caribbean Cruises Ltd.’dir. Royal Caribbean
da bizim Kuşadası Limanı’ndaki ortağımızdır.
Ailemin Bir Kolu Armatör
“Benim ailemin bir kolu armatör…
1960’lardan beri bu dünyanın içinde
olan bir aileye mensubum. Sektöre yeni
giren yatırımcılarla deniz ulaşımındaki
yerimiz, günden güne ilerleyecektir.”
İstanbul’da bir kruvaziyer limanına ihtiyaç olduğu kesin. Salıpazarı limanı, Haydarpaşa limanı, Z Port… Bunların üçü de İstanbul için gerekli. Özellikle Z Port, çok doğru bir projedir.”
Limanların Dönüşümdeki Rolü
İstanbul’a 1 Milyon Turist Gelebilir
“Bugün kruvaziyerle Türkiye’ye gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu Barcelona ya da Roma’ya ulaşmak için Civitavecchia limanından
yola çıkıyor. İstanbul bir ‘turn around’ (indi-bindi) limanı olabilir. Biz,
bunu Antalya’da başarabildik. 20 bin olan yolcu sayısını 200 bine çıkardık. Bu rakamı, önümüzdeki 2 yılda 400 bine çıkarmayı hedefliyoruz. İstanbul’a gelen turistin gece otelde konaklayıp ertesi gün gemiye
binmesini sağlayacak bir ortam oluşturulursa İstanbul’a yılda en az bir
milyon turist gelebilir.”
Port Akdeniz - Antalya Limanı
Ege Ports - Kuşadası Yolcu Limanı
“Türkiye, bugün çok şanslı bir konumda.
Ortadoğu’da ve Afrika’da birçok sorun
yaşanıyor. Çevremizde adeta bir yangın var, ancak, yangından korkmamak
gerek çünkü en güçlü ağaçlar, yangından sonra yetişir. Dünyada büyüme hızını yakalayacak olan yerler Afrika ve
Ortadoğu’dur. Türk limanlarının, Türk yatırımcılarının bu değişimdeki, dönüşümdeki rolü çok yüksek.””
Kuşadası Limanı / Global Liman İşletmeleri / 77
ON YILLIK SERÜVEN
Arpak DEMİRCAN
Güray AKYÜZ
Genel Müdür Yardımcısı
Global Liman İşletmeleri
Klavuz Kaptan - Ege Ports
“Uluslararası ödüllerle
taçlandırılan limanımızı
ziyaret eden binlerce
kaptanın, limanımızın ‘dünya
limanı haline geldiğini’
söylemelerinden büyük onur
ve mutluluk duymaktayım.”
“Mayıs 2005’te Ege
Ports’a demir attığım
gün, hayatımın rotasının
muhteşem bir şekilde
değişeceğini bilebilir
miydim?”
“2004 yılında tanıştığım
‘kruvaziyer’ kelimesinin,
hayatımın bu denli geniş
bir kısmını kaplayacağını
düşünemezdim. Yeni limanları
portföyümüze katmak için,
sürekli seyahat ve toplantıların
beni beklediğini tahmin
edemezdim. “ Vira vira, yeni
limanlara doğru.“
Eşber OKAYER
“Kesin olan şey şu ki, nice
fırtınalar atlattık biz bu
denizde ama her zaman en
güvenilir limanımız oldu Ege
Ports.”
Kuşadası Yolcu Limanı alındı.
Global Liman İşletmeleri kuruldu
2005
Kuşadası Terminal Binası
ve Scala Nouva Alışveriş Merkezi’nin
kapıları açıldı
Özkan YAVAŞER
İdari Personel - Ege Ports
Scala Nuova Alışveriş Merkezi
Müdürü
Port Akdeniz - Antalya
Limanı’na ortak olundu.
Servis Personeli - Ege Ports
“Turizm Bakanı’mızın
katılımı ve Anadolu Ateşi
Grubu’nun eşsiz dans
gösterisi ile unutulmaz
anlar yaşadığım,
dünyanın en büyük
gemilerinden ”Emerald
Princess’in” 2007 yılında
limanımıza ilk yolcularıyla
gelişinde, şirketimizin
ve bu sektörün Türkiye
için önemini çok daha iyi
anladım.”
“9 yıldır çalıştığım bu otopark,
tüm gemilerin operasyonunun
kalbidir. Çok kısa sürede 20
bin yolcunun sorunsuz bir
şekilde Efes’e giden yoludur.”
İbrahim UZUN
2006
Füsun ÖZKAN
İdari Personel - Ege Ports
“Kuşadası ekonomisinin
kruvaziyer turizmi üzerine kurulu
olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kuşadası, dünya kruvaziyer
pazarında son derece popüler.
Kuşadası’na sürekli olarak
artan bir talep var. Limanı
işleten kuruluş olarak bizlerin
bu konuda çok tecrübeli olması
ve şirketimizin yeni yatırımlarla
büyümeyi ilke edinmesi de
Kuşadası’nın gelecekte çok daha
popüler olmasını sağlayacak.”
“Kuşadası Ege Ports
Limanı’nda çalıştığım süre
boyunca gördüklerim,
duyduklarım, yaşadıklarım bir
kitap olurdu. Bugün bu kitap
gerçek oldu.”
2004
Aykut YILMAZ
Genel Müdür
Ege Ports - Kuşadası Yolcu Limanı
Bodrum Yolcu Limanı
Mali İşler Müdürü
Global Liman İşletmeleri
Liman Hizmetleri Müdürü
Ege Ports – Bodrum Yolcu Limanı
2003
Aziz GÜNGÖR
Ferdağ ILDIR
“Gün doğarken başlayan
bir operasyonun ardından,
gelen turistlerin alışveriş keyfi
başlar Kuşadası çarşılarında
ve Scala Nuova’da. Kuyumcu,
halıcı ve hediyelik eşya
dükkanları derken zamanın
geçmesini umursamadan
Kuşadası’nın keyfini çıkarır
binlerce turist.”
2007
Kruvaziyer sektörünün önde gelen kuruluşlarından
olan Kruvaziyer Hatları Uluslararası Birliği’ne (CLIA),
Medcruise ve Avrupa Kruvaziyer Konseyi’ne (ECC)
üye olundu.
Yavuz OGÜN
Güvenlik Müdürü ve PFSO
Ege Ports
“ABD’ de düzenlenen
Uluslararası Kruvaziyer
İşletmecileri Birliği Liderlik
Forumu Konferansı’nda Ege
Ports tarafından işletilen
Kuşadası Limanı’mızın
‘Dünyanın En İyi Emniyet ve
Güvenlik Hizmeti’ sunan limanı
ilan edilmesi, iş hayatımın en
anlamlı ve en güzel olayıydı.
Limanımızın ve departmanımın
bu şekilde kabul görmesi bana
büyük bir onur verdi.”
2008
Bodrum Yolcu Limanı’nın
%60’ı alındı.
Erkan ÖZTUNALI
Kruvaziyer Operasyon
Sorumlusu
Port Akdeniz – Antalya Limanı
Mali İşler Şefi - Ege Ports
”Hemen gel işe başla’
denilmesiyle, dünyaya açılan
bir şirketin kuruluşunda,
gelişiminde ve büyüme
sürecinde bulundum. Emek
verdiğim bu şirketin bir
parçası olduğum için gurur ve
mutluluk duyuyorum.”
“Ülke turizminde önemli bir yeri olan
Bodrum için gemilerin yanabileceği
bir liman yıllarca özlem duyulan
bir konuydu. Gemilerle gelen
yolcuların limanımızın yanı sıra
Bodrum esnafına da verdiği katkı
tartışılmaz. Dolayısı ile gemiyle
gelen yolculardaki artış aynı oranda
önce Bodrum, sonra da ülkemiz
için hem ekonomik hem de tanıtım
anlamında katkı sağlayacaktır.”
Ezgi AKMENEK
Nur GEÇER
Selma TAŞKIRAN
Muhasebe Şefi
Bodrum Yolcu Limanı
“Limanımıza gelen kaptanlara
‘hoşgeldiniz’ demek amacı
ile ‘bridge’ denilen kaptan
köşküne ilk çıktığım günlerde
kafamda oluşan kaptan
imajı değişip zamanla bir
kaptan olmanın çok daha
fazlasını gerektirdiğini
anladım. Bu ailenin bir üyesi
olmaktan gurur ve mutluluk
duyuyorum.”
Eslin MALKİ
Avukat
Global Liman İşletmeleri
Pazarlama Uzmanı
Global Liman İşletmeleri
“Mesleğimin bu kadar keyifli
hale gelmesinin kaynağıdır
Kuşadası, Bodrum ve Antalya
Limanları.”
“İş seyahatlerimize kruvaziyer
gemileri ile çıkmasak da,
dünyanın önde gelen
limanlarını görüp vizyonumu
genişlettiğim ve bu limanlar
arasında Ege ve Akdeniz’de
lider konumda bulunan Global
Liman Ailesi’nin bir parçası
olduğum için çok mutluyum.”
Serkan TORUM
Klavuz Kaptan
Bodrum Yolcu Limanı
“Limanımıza günü birlik gelen
küçük geminin, herhalde
Bodrum’u çok sevdiğinden,
gemi kalkışından tam bir gün
sonra limana çıkagelmesi
beni çok şaşırtmıştı.”
2009
Dünyanın en büyük gemisi
Navigator of the Seas Türkiye’de ilk
defa Kuşadası Limanı’na geldi.
2010
2011
Port Akdeniz – Antalya
Limanı’nın %100’ü alındı.
Ege Ports – Kuşadası Yolcu
Limanı ve Bodrum Yolcu Limanı
rıhtım uzatması gerçekleşti.
2012
Medcruise Yönetim
Kurulu’na katılındı ve
FCCA’e üye olundu.
2013
Ege Ports – Kuşadası Yolcu Limanı’nda 5 milyonuncu
yolcunun gelişi coşkuyla kutlandı.
3. BÖLÜM
EGE PORTS
KUŞADASI LİMANI
KUŞADASI
LİMANI’NIN TARİHÇESİ
Günümüzde Akdeniz’in en önemli
kruvaziyer limanlarından biri olan
Kuşadası Limanı, 1960’larda inşa
edildi. 1973 yılında hizmete açılan
Kuşadası, tarihi ve doğal zenginlikleriyle öne çıkarak önemli bir
liman haline geldi. Efes, Artemis
Tapınağı, Meryem Ana Evi, St.
John Bazilikası, Priene, Miletus,
Didim, Claros gibi pek çok tarihi
ve kutsal mekana olan yakınlığı,
Kuşadası’nın turizmle erken tanışmasını sağladı.
Kuşadası’nın sahip olduğu tüm
bu zenginlikler, limana yanaşmak
isteyen yolcu ve ro-ro gemilerinin
sayısını artırınca, ikinci bir iskeleye
ihtiyaç doğdu. 1990’da yapımına
başlanan ikinci iskele, bir yıl sonra hizmete alındı. Ancak bu yeterli
olmadı. Zaman içinde artan gemi
trafiğini karşılamak için birinci
iskele 25 metre, ikinci iskele 50
metre uzatıldı.
Temmuz 2003’te özelleştirilen Kuşadası Limanı, Ege Liman İşletmeleri A.Ş. (Ege Ports) tarafından
işletilmeye başlandı.
KUŞADASI LİMANI İLE
İLGİLİ TEKNİK BİLGİLER
1
S Ç: 19 m
33 m
Toplam İskele
2
Rıhtım: 78
U: 387 m
S Ç: 11 m
35 m
S Ç: 19 m
Uzunluğu
413 m
min. S Ç: 9
m
maks. S Ç:
19 m
S Ç: 11 m
G: 13,7
m
3
Rıhtım: 5
-6
U: 331 m
min. S Ç: 9
m
maks. S Ç:
19 m
S Ç: 6 m
U: 26 m
S Ç: 3,5 m
S Ç: 18 m
Rıhtım
:3
U: 253 -4
m
31 m
S Ç: 18 m
U: 140 m
min. S Ç
:
maks. S 9 m
Ç: 18 m
Rıhtım
:
U: 300 1-2
m
min. S
Ç
maks. : 9 m
S Ç: 18
m
U: Uzunluk
S Ç: Su Çekimi
G: Genişlik
14,3 m
1 2
13,9 m
14,3 m
3
13,9 m
Sürekli büyüyen gemi trendini yakalamak ve yoğun gemi trafiğini karşılayabilmek için Haziran 2011’de Kuşadası Limanı’ndaki iki iskele de uzatıldı.
Bu uzatma çalışmalarında dolfen tekniği kullanıldı.*
*Gemilerin bağlandığı ya da yaslandığı kara ile bağlantısı olmayan deniz yapılarıdır.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 85
ÖZELLEŞTİRME
SONRASI KUŞADASI LİMANI
Özelleştirmenin Trafiğe Pozitif Etkileri
2004 – 2011 KUŞADASI LİMANI YOLCU TRAFİĞİ
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Kruvaziyer Sefer Sayısı
347
444
499
613
646
616
536
574
Kruvaziyer Yolcu Sayısı
215,094
295,219
368,696
466,639
557,515
568,179
491,796
662,792
Feribot Sefer Sayısı
738
711
675
682
685
714
680
606
Feribot Yolcu Sayısı
59,711
64,122
56,253
76,190
68,921
67,839
62,811
61,929
Toplam Sefer Sayısı
1085
274,805
1155
359,341
1174
424,949
1295
542,829
1331
626,436
1330
636,018
1216
554,607
1180
724,721
Toplam Yolcu Sayısı
2003 yılında özelleştirilmesinden sonra Kuşadası Limanı’nın hem limanda hem de çevresinde büyük çaplı iyileştirme ve geliştirme yapıldı. Yapılan bu çalışmaların sonucunda liman,
yolculara ve gemilere daha iyi hizmet veren, bütün ihtiyaçlarını daha kolay karşılayarak rahat etmelerini sağlayan yeni bir yapıya kavuştu.
2004 Yilinda Ege Ports’un işletmeye başladiği Kuşadası Limanı’nın kruvaziyer yolcu sayısı
2011
yılına kadar yüzde
208
arttı.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 87
Özelleştirmenin Kuşadası
Limanı’nın Alt Yapısına Pozitif Etkileri
Özelleştirmeden sonra Kuşadası Limanı’na
Yolcu Terminal Binası
10 yılda 26 milyon dolar
toplam
yatırım yapıldı.
Bu da limana her yıl ortalama,
3 milyon 250 bin dolar
lık yatırım yapıldığını gösteriyor.
Doğrudan ve dolaylı toplam istihdam ise
1000
kişi civarında.
Limanda 2004 yılında uluslararası standartlarda, Türkiye’nin en modern yolcu terminali inşa edildi. Terminalde, ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları için yeni çalışma mekanları oluşturuldu. Polis Teşkilatı, Gümrük Müdürlüğü, Gümrük Muhafaza Müdürlüğü, Liman Başkanlığı, Hudut ve Sahiller Sağlık Müdürlüğü, Maliye gibi ilgili kuruluşlara ayrılan çalışma mekanları
son teknolojiyle donatıldı.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 89
Yıl 2003...
Yıl 2013
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 91
Scala Nuova
Alışveriş Merkezi
Kuşadası Limanı, uluslararası standartlarda modern yolcu terminalinin ardından,
2005’te modern bir alışveriş ve eğlence
merkezine kavuştu. Hem Kuşadası halkını
limanla bütünleştirmek, eğlence ve alışveriş ihtiyacını karşılamak, hem de gemi
yolcularının ihtiyaçlarına cevap vermek
amacıyla Scala Nuova Alışveriş ve Eğlence
Merkezi inşa edildi.
Ege Ports, yüzyıllar önce Cenevizliler’in
Yeni İskele olarak kullandığı Kuşadası’nın
tarihteki adını yaşatmak ve geçmişini hatırlatmak için eğlence ve alışveriş merkezine
‘Scala Nuova’ ismini verdi.
Geleneksel ve modern mimarı çizgilerin
uyumlu şekilde harmanlandığı sosyal, eğlence ve alışveriş merkezi Scala Nuova,
bugün bölgenin en önemli buluşma noktası. Kuşadası’nda yaşayan halkın yanısıra,
şehirde konaklayan yerli ve yabancı turistlere, yazlıkçılara, çevre il ve ilçelerden gelen misafirlere de hizmet veriyor.
Kuşadası’nın 12 ay açık ilk sosyal, eğlence
ve alışveriş merkezi olan Scala Nuova, 45
ünlü Türk ve dünya markasını Kuşadası ile
buluşturuyor. 6 bin metrekare alan üzerine
kurulu Scala Nuova, 4 bin 500 metrekare
kiralanabilir alana sahip.
Açıldığı günden beri Kuşadası’nın cazibe merkezi olan Scala Nuova, yılda ortalama
1.7 milyon
ziyaretçi çekiyor.
Scala Nuova sosyal tesislerinde, doğrudan ve dolaylı toplam
500
personel, 12 ay boyunca istihdam ediliyor.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 93
GÜVENLİK, EMNİYET VE
ULUSLARARASI KALİTE STANDARTLARI
KUŞADASI LİMANI’NIN ÖDÜLLERİ
ADAYLIKLARI VE SOSYAL ETKİNLİKLERİ
Dünya Çapında Ödül Getiren Güvenlik Hizmetleri
Altın Çıpa Ödülü
Lloyd’s List: Yılın Kruvaziyer Terminali
ABD’de yaşanan 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), dünya deniz ticaretinde Uluslararası Liman Tesisi ve Gemi Güvenliği Kodu’nu (ISPS Code)
zorunlu tuttu. Bu kodu Türkiye’den ilk kez 2004’te Kuşadası
Limanı aldı. Böylece, uluslararası gemilerin düzenli sefer yapması güvence altına alınmış oldu.
Dünya Gazetesi Perşembe Rotası, Türk İş Gazetesi ile Deniz Haber Ajansı’nın Temmuz 2007’de
düzenlediği ‘Altın Çıpa’ Türk Denizcilik Başarı
Ödülleri’nde, Kuşadası Yolcu Limanı Ege Ports, 9
kategoride birinci seçildi. Ege Ports, ‘Kruvaziyer
Limanları’ kategorinde, 499 adayı geride bırakarak oy birliği ile bu ödüle layık görüldü.
Ege Ports, 2008 Türk Taşımacılık Ödülleri Lloyd
Listesinde ‘Yılın Kruvaziyer Terminali’ ödülünü
aldı.
Kuşadası Limanı, güvenlikte geliştirdiği uygulamaları ve son
teknolojiyi kullanan altyapısıyla, dünya kruvaziyer endüstrisinin de dikkatini çekti. Ege Ports Kuşadası Limanı, güvenlik
hizmetlerindeki başarısı nedeniyle Uluslararası Kruvaziyer
İşletmecileri Birliği (CLIA) tarafından 2007’de ABD’de ‘Dünyanın En İyi Güvenlik Ve Emniyet Hizmetlerini Sunan Yolcu Limanı’ ilan edildi.
Uluslararası Kalite Standartları ve Kalite Yönetimi
Ege Ports - Kuşadası Limanı, 2004’te Uluslararası Kalite Standartı Organizasyonu’nun (ISO) tanıdığı Uluslararası Kalite Akreditasyon Kuruluşu Moody International gözetiminde,
• ISO EN 9001 - Kalite Yönetim Sistemi
• ISO 14001 – Çevre Yönetimi Standardı
• OHSAS - ISO 18001 - Mesleki Sağlık ve Güvenliği Standardı
belgelerini aldı. Liman, artık her yıl uluslararası kuruluşlar tarafından kalite standartları denetimlerine tabii tutuluyor.
Skalite 2007 Kalite Ödülü
Merkezi İspanya’da bulunan Skal International tarafından düzenlenen ‘Turizmde Kalite – 10. Skalite 2007 Ödülleri’ çerçevesinde Kuşadası Limanı
– Ege Ports, ‘Liman İşletmeciliği’ kategorisinde
ödüllendirildi. 1932’de kurulan, dünyanın farklı
ülkelerindeki turizmcileri bir çatı altına toplayan
Skal International, turizm sektöründe verilen hizmetin kalitesini yükseltmek amacıyla her yıl Skalite Ödülleri’ni veriyor. Skalite Ödülleri, kalitenin
kurumlara bir yönetim felsefesi olarak yerleşmesi
gerektiğini vurgulamaya çalışıyor.
Dünyanın En İyi Güvenlik Hizmetlerini
Sunan Limanı
Uluslararası Kruvaziyer İşletmecileri Birliği’nin
(CLIA) düzenlediği ‘Geleceği İnşa Etmek, Vizyon Paylaşmak’ temasını taşıyan Liderlik Forumu
2007 Konferansı ABD’nin Miami kentinde yapıldı.
Konuşmacı olarak davet edilen Ege Ports – Kuşadası Limanı konferansın sonunda ‘Dünyanın En
İyi Güvenlik Hizmetlerini Sunan Limanı’ ilan edildi.
Ödüller
Lloyd’s Cruise Magazine: Sektörün En
Hızlı Büyüyen Limanı
Sektörün önemli yayınlarından Lloyd’s Cruise
Magazine, dünya kruvaziyer otoriteleri arasında
yapmış olduğu anket sonucunda Ege Ports – Kuşadası Yolcu Limanı’nı ‘Sektörün En Hızlı Büyüyen
Limanı’ ilan etti.
World Travel Awards: Avrupa’nın Lider
Kruvaziyer Limanı’na Finalist
Ekim 2010’da, Ege Ports Dünya Seyahat Ödülleri tarafından ‘Avrupa’nın Lider Kruvaziyer Limanı’
kategorisinde finalist oldu.
World Travel Awards: En İyi Yolcu
Limanı’na Finalist
Dünya Seyahat Grubu – World Travel Group tarafından düzenlenen ‘Dünya Seyahat Ödülleri’nde
Ege Ports–Kuşadası Limanı, ‘2010 ve 2011 Yılının
En İyi Yolcu Limanı’ kategorisinde finale kaldı.
Global Liman İşletmeleri (GLİ); modern tesislere ve kaliteli hizmete sahip
limanlarını Ege ve Akdeniz kruvaziyer pazarında önemli destinasyonlar arasına sokmayı başardı. Ege Ports – Kuşadası Limanı, kaliteli hizmet, etkin
tanıtım, başarılı pazarlama çalışmaları sonucunda bugün ulusal ve uluslararası limanlar için bir model oldu. Bu özelliği ile bir çok kez ödüllendirildi
ve referans gösterildi.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 95
Sosyal Etkinlikler
Florida International University
Business College Ziyareti
ABD’nin Florida Eyaleti’ndeki Florida International University Business
College’dan 41 öğrenci ve 3 öğretim
görevlisi Temmuz 2009’da Kuşadası Limanı’nı ziyaret etti. Miami Limanı
başta olmak üzere çok sayıda marina ve kruvaziyer limanının bulunduğu
Florida’dan gelen öğrenciler, limanın
işletmesi, gelirlerin artırılması, güvenlik, ziyaretçi sayısı ve gemilerin ağırlanması gibi konularda bilgi aldı.
Monaco Ticaret Odası: Doğu
Akdeniz’in En İyi Yönetilen
Limanı
Ege Ports, uluslararası başarıları ve
hizmet kalitesiyle Monaco Ticaret
Odası’nın da dikkatini çekti. 2008’de
Ege Ports, bölgede inşa edilmesi
planlanan bir kruvaziyer limanı fizibilite çalışması için davet edildi. Monaco Ticaret Odası ve liman yetkilileriyle
tecrübelerini paylaşan Ege Ports – Kuşadası Limanı, yaptığı sunumun ardından, ‘Doğu Akdeniz’in En İyi Yönetilen
Limanı’ ilan edildi.
Ocak 2008’de, Monaco Liman Başkanlığı ve Monaco Kruvaziyer Hizmetleri
Birliği’nin (Association Monégasque
des Services ‘a la Croisière) düzenlediği Kruvaziyer Konferansı’nda Ege
Ports, Kuşadası Kruvaziyer Limanı’nın
iş modelini anlattı.
Endonezya Turizm Bakanlığı:
Mükemmel Liman Yönetiminin
Önemi
2009 yılında Endonezya Cumhuriyeti
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kuşadası
Limanı’nın başarısını anlatmak üzere Ege Ports’u davet etti. Endonezya
Ulaştırma Bakanlığı’yla Endonezya
Denizcilik İşletmeciliği’nin (Pelindo)
ev sahipliğinde gerçekleşen ve uluslararası kruvaziyer yayınlarının da hazır bulunduğu konferansta, Ege Ports
konuşmacı olarak yer aldı. ‘Mükemmel Liman Yönetiminin Önemi’ başlığı
altında ‘Başarılı Akdeniz Limanları’nın
Nasıl Yönetildiği’ konusunda Ege
Ports örneğiyle yapılan sunumda, Kuşadası Limanı’nın işletmesi, güvenlik
hizmetleri, pazarlama aktiviteleri ve
kısa sürede yakaladığı başarılar anlatıldı.
ADÜ-Adnan Menderes Üniversitesi’ne bağlı Kuşadası
Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu binası
Kuşadası’na kazandırıldı.
Ege Ports, faaliyet gösterdiği kente ve sosyal çevresine karşı ‘Sosyal
ve Toplumsal Sorumluluk’ projeleri kapsamında ADÜ - Adnan Menderes Üniversitesi Kuşadası Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek
Okulu binasının yapımını üstlendi. Yaklaşık 2 milyon dolara mal olan
okul, 2009’da 1.200 öğrencisi ile eğitim–öğretime başladı.
Erzincan’da Yurt
Erzincan’ın Refahiye ilçesinde İl Özel İdaresi ve Erzincan
Üniversitesi’ne bağışlanmak üzere, Kız-Erkek Öğrenci Yurdu yapımı
gerçekleştirildi. 100 yatak kapasiteli yurt, 1 milyon 850 bin dolara
mal oldu.
Okullara Destek
• Pakize Kamil Çağlayan ve Kuşadası İlköğretim okullarına aynı
anda 20 öğrencinin eğitim alabileceği tam teçhizatlı 2 sınıf yapıldı.
• Kuşadası Anadolu Meslek Lisesi’nin ihtiyacı olan eğitim teçhizatları
temin edildi.
• İbrahim Zeki Engin İlköğretim Okulu’na tam teçhizatlı Fen Laboratuarı kuruldu.
• 2006-2009 yıllarında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi işbirliğiyle Kuşadası Zihinsel ve Bedensel Engelliler Derneği’ne sağlık
desteği verildi.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 97
Sponsorluklar
UNICEF’E Sponsorluk
Sokak Basketbolu Turnuvaları
Kuşadası Genç İşadamları Derneği’nin organize
ettiği UNICEF Mevlana 800’üncü Yıl kutlamalarının
sponsoru oldu.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda
gençlere yönelik spor etkinlikleri düzenlendi. Son 5 yıldır geleneksel hale
gelen ‘Sokak Basketbolu’ turnuvalarının ilki Ege Ports tarafından gerçekleştirildi.
Kuşadası Ticaret Odası ile İşbirliği
Kuşadası Ticaret Odası tarafından düzenlenen Kardeş Şehirler Etkinlikleri’ne 40 bin dolar mali destek
sağlandı.
Uluslararası Üyelikler
Global Liman İşletmeleri (GLİ), sektörün önde gelen uluslararası kuruluşlarına üye olan GLİ, ayrıca Akdeniz
Limanlar Birliği’nde (MedCruise) Yönetim Kurulu Üyesi.
TURMEPA ile İşbirliği
2003 yılından itibaren TURMEPA–Deniz Temiz Derneği etkinliklerine destek verildi.
Ulusal Ege Ralli’sine Sponsorluk
• CLIA (Cruise Lines International Association–Uluslararası Kruvaziyer İşletmecileri Birliği)
2007’de gerçekleştirilen Ulusal Ege Rallisi’ne Cosponsor ve Mekan Sponsoru olarak destek verildi.
Üç gün devam eden yarışlar, ulusal televizyonlarda
canlı yayımlandı. Yarışları izlemek üzere yaklaşık 5
bin kişi çevre il ve ilçelerden Kuşadası’na geldi.
• ECC (European Cruise Council –
Avrupa Kruvaziyer Konseyi)
Gençlik Moto Spor Kulübüne Sponsorluk
Kuşadası’nda kurulan ve Ege Bölgesi’nden katılımlarla 1000 üyeye ulaşan Gençlik Moto Spor
Kulübü’ne her yıl mekan sponsorluğu yapılıyor ve
lojistik destek sağlanıyor.
• MedCruise (Akdeniz Limanlar Birliği)
Scala Nuova etkinlikleri ile
Kuşadası’na canlılık kattı
Ramazan Ayı–Yaz Etkinlikleri kapsamında Scala Nuova Sosyal Tesisleri’nde
tüm Kuşadası Halkına açık ‘Geleneksel Ramazan Eğlenceleri’ yapıldı.
Halka açık ‘Balık Tutma Yarışmaları’ düzenlendi. Liman ile Kuşadalıları bir araya getiren bu etkinliklere, iki sezonda 10 binden fazla kişi katıldı.
‘Anneler Günü’, ‘Babalar Günü’, ‘Sevgililer Günü’, ‘23 Nisan Çocuk Etkinlikleri’, ‘19 Mayıs Gençlik Bayramı’ etkinlikleri düzenlendi.
• FCCA (Florida – Caribbean Cruise
Association - Florida – Karayipler Kruvaziyer Kuruluşu)
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 99
Medcruise –
Akdeniz Limanlar Birliği
Cruise Lines International Association, Inc. (CLIA) –
Uluslararası Kruvaziyer İşletmecileri Birliği
11 Haziran 1996’da Roma’da kurulan Akdeniz Limanlar Birliği (MedCruise), toplam
100 liman ve 20 ülkeyi temsil eden 70 üyeden oluşuyor. Birlik, Akdeniz çanağının
yanısıra Karadeniz, Kızıldeniz ve Yakın Atlantik’te olmak üzere 100’den fazla limanı
temsil ediyor. Birliğe, aynı zamanda gemi / liman acentaları, turizm kuruluşları ve
diğer birlikler de ortak üye.
Kruvaziyerlerin çıkarlarını korumak amacıyla 1975 yılında kurulan Uluslararası Kruvaziyer İşletmecileri Birliği
(CLIA), 2006’da Uluslararası Kruvaziyer Firmaları Konseyi (ICCL) ile birleşti. Kâr amacı gütmeyen CLIA, Kuzey
Amerika’nın en büyük kruvaziyer birliğidir. Üyeleri arasında, gemi firmaları, 100 yönetici üye ve 14 binden fazla
seyahat acentası bulunuyor. Denetim politikaları oluşturma sürecine katılan CLIA, aynı zamanda güvenli ve sağlıklı bir kruvaziyer sektörü için gerekli önlemlerin alınmasında rol oynuyor.
MedCruise’un misyonu, Akdeniz çanağı ve çevresindeki bölgelerdeki kruvaziyer endüstrisini desteklemek ve tanıtmaktır. Birlik, sosyal ağ ve profesyonel gelişim fırsatlarıyla üyelerinin kruvaziyer sektöründeki büyümesinden yararlanmasını hedefliyor.
Teşvik ettiği yasalar ve uygulamalarla, kruvaziyerlere sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlamayı hedefliyor. Ayrıca
seyahat acentası üyelerini bilgilendirmeyi, eğitmeyi, kruvaziyer deneyiminin çekiciliğini ve ekonomik uygunluğunu anlatmayı amaçlıyor.
GLİ Pazarlama Direktörü Figen Ayan, birliğin 13 Ekim 2011 tarihinde Fransa’nın Montpellier şehrinde gerçekleşen toplantısında MedCruise Yönetim Kurulu Üyesi seçildi.
European Cruıse Council (ECC) –
Avrupa Kruvaziyer Konseyi
2004 yılında kurulan Avrupa Kruvaziyer Konseyi (ECC), Avrupa’da faaliyet gösteren
sektörün önde gelen kruvaziyer firmalarını temsil ediyor. Üyeleri arasında 30 kruvaziyer firması ve 34 ortak üye bulunuyor.
Avrupa Komisyonu, Parlamentosu ve Bakanlık Konseyi ve Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı ile yakın işbirliği içinde bulunan ECC, Avrupa’daki gemi operatörlerinin çıkarlarını
korumayı amaçlıyor. Ayrıca Cruise Baltic, Cruise Europe, Cruise Norway ve MedCruise gibi bölgesel kuruluşlar ile yakından çalışarak kruvaziyer turizmini daha geniş bir
kitleye tanıtmayı ve Avrupa kruvaziyer turizminin yayılmasını hedefliyor.
Üyeleri arasında, AIDA Cruises, Thomson Cruises, TUI Cruises, Holland America
Line, Royal Caribbean International ve Princess Cruises gibi sektörün önde gelen
gemi firmaları yer alıyor.
CLIA’nın üyeleri: Amawaterways, American Cruise Lines, Avalon Waterways, Azmara Club Cruises, Carnival Cruise Lines, Celebrity Cruises, Costa Cruises, Crystal Cruises, Cunard Line, Disney Cruise Line, Holland America
Line, Hurtigruten, Louis Cruises, MSC Cruises, Norwegian Cruise Line, Ocenia Cruises, Paul Gaugin Cruises, Pearl Seas Cruises, Princess Cruises, Regent Seven Seas Cruises, Royal Caribbean International, Seabourn Cruise
Line, SeaDream Yacht Club, Silversea Cruises, Uniworld Boutique River Cruise Collection ve Windstar Cruises.
Florida - Caribbean Cruise Associaiton (FCCA) –
Florida – Karayipler Kruvaziyer Birliği
1972’de kurulan ve kâr amacı gütmeyen FCCA, bünyesinde Florida, Karayipler ve Latin Amerika sularında toplam 100 gemisi bulunan, 14 kruvaziyer firmasını bulunduruyor. Amacı, turizmin gelişmesi, limanlar, tur operasyonları, güvenlik ve kruvaziyer sektörü ile ilgili diğer konular hakkında tartışma platformu yaratmak. Sektörle ilgili
genel bir anlayış oluşmasını teşvik eden FCCA, kruvaziyer destinasyonlarıyla işbirliği yapar ve aynı zamanda
ilgili diğer sektörlerle verimli ilişkiler geliştirir. Birlik, kruvaziyer yolcu sayısını artırmak, gemi firmaları ve çalışanlarının harcamalarını yükseltmek amacıyla hükümetler, limanlar, sektörün tüm kuruluşlarıyla birlikte çalışır.
FCCA’in üyeleri: AIDA Cruises, Azamara Club Cruises, Carnival Cruise Lines, Celebrity Cruises, Costa Cruise
Lines, Cunard Line Ltd., Disney Cruise Line, Holland America Line, MSC Cruises (USA) Inc., Norwegian Cruise
Line, P&O Cruises, Princess Cruises, Royal Caribbean International ve The Yacht of Seabourn.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 101
BASINDA KUŞADASI LİMANI
Ege Ports - Kuşadası Yolcu Limanı
2012
yılında toplam
336
kez yerel, ulusal ve uluslararası basında haber olmuştur
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 103
Basında Kuşadası Limanı
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 105
Basında Kuşadası Limanı
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 107
Basında Kuşadası Limanı
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 109
Basında Kuşadası Limanı
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 111
Basında Kuşadası Limanı
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 113
YABANCI KAPTANLARIN
GÖZÜYLE KUŞADASI YOLCU LİMANI
Gemi Firması: Holland America Line
Gemi Adı: Rotterdam
Yıl: 2006
Gemi Firması: Oceania Cruises
Gemi Adı: Nautica
Yıl: 2006
Gemi Firması: Princess Cruises
Gemi Adı: Grand Princess
Yıl: 2006
Gemi Firması: Emerald Princess
Gemi Adı: Princess Cruises
Yıl: 2007
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 115
Yabancı Kaptanların
Gözüyle Kuşadası Yolcu Limanı
Gemi Adı: TCG Akar, Zafer,
Gaziantep, Gökçeada
Donanması
Yıl: 2008
Gemi Firması: Windstar Cruises
Gemi Adı: Wind Spirit
Yıl: 2008
Gemi Firması: Royal Caribbean
International
Gemi Adı: Navigator of the Seas
Yıl: 2008
Gemi Firması: Celebrity Cruises
Gemi Adı: Celebrity Solstice
Yıl: 2009
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 117
Yabancı Kaptanların
Gözüyle Kuşadası Yolcu Limanı
Gemi Firması: Holland America Line
Gemi Adı: Noordam
Yıl: 2009
Gemi Firması: Cunard Line
Gemi Adı: Queen Victoria
Yıl: 2010
Gemi Firması: Royal Caribbean
International
Gemi Adı: Serenade of the Seas
Yıl: 2012
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 119
Aziz GÜNGÖR
Ege Ports - Kuşadası Yolcu Limanı & Bodrum Yolcu Limanı Genel Müdürü
Çok Üzüldük...
Bizi başarıya götüren, tüm ilkeleri borçlu olduğumuz kurucumuz Sayın Gregory
Michael Kiez’i, 2012 yılında genç yaşta, sonsuzluğa uğurladık.
Çok Şaşırdık...
2008’de İspanyol ‘Sky Wonder’ gemisi, 3 buhar tribününden ikisinin devre dışı kalması
sonucu limanda karaya oturdu ve 1 haftalık çalışma sonucunda hasar görmeden
kurtarıldı.
Çok Gururlandık...
2007’de Uluslararası Kruvaziyer İşletmecileri Birliği’nden (CLIA) ‘Dünyanın En İyi
Güvenlik ve Emniyet Hizmetleri Veren Limanı’ ödülünü aldık.
Çok Endişelendik...
Çok Sıkıldık...
2011’de Kuşadası’na yanaşan bir gemi için bomba ihbarı yapıldı. Gemi limanımızdan
ayrıldıktan sonra Rodos Limanı’na yanaşana kadar heyecanımız sona ermedi. İhbar
asılsızdı.
2009’da Meksika’da ortaya çıkan ve dünyayı kasıp kavuran domuz gribi nedeniyle
limanda olağanüstü önlemler almak zorunda kaldık. Aynı yıl 70 bin Meksikalı yolcuyu
misafir ettik.
Çok Heyecanlandık...
Çok Eğlendik...
2010’da Avustralyalı bir kadın yolcu, geminin üst güvertesinden intihara kalkıştı.
Saatler süren ikna ve uğraşlardan sonra gemi personeli müdahale ederek yolcuyu
kurtardı.
Eğlenmeye de devam ediyoruz, çünkü yaptığımız işi çok seviyoruz.
Çok Sevindik...
2008’de kardeş limanımız oldu. Global Ports Ailesine katılan Bodrum Yolcu Limanı’nı,
Ege Ports Ekibi olarak tüm deneyimlerimizi ve çabalarımızı ortaya koyarak, sıfırdan 3
ayda hizmete açtık.
Kuşadası Limanı / Ege Ports - Kuşadası Limanı / 121
4. BÖLÜM
KUŞADASI: BİR ŞEHRİN
TARİHİ VE TURİZMİ
BİR LİMAN
ŞEHRİNİN DOĞUŞU
Kuşadası Körfezi ve yakın çevresi, ilkçağlardan itibaren çeşitli uygarlıklara
ev sahipliği yapan, bir kültür ve sanat
merkezidir. Körfeze M.Ö. 3000’den M.Ö.
11’inci Yüzyıl’a kadar sırasıyla Hititler,
Karyalılar, Lelegler ve lyonyalı’lar hakim
olur. M.Ö 11’inci Yüzyıl’da, lon yerleşim
bölgesi geniş bir alana yayılarak tüm Kuşadası Körfezi’ni içine alır. Ion kentlerinin
ilk kurucusunun, göçün önderi Atina Kralı
Kodros’un oğlu Androklos olduğu ifade
edilir. Androklos, aynı zamanda Ephesos
kentinin de kurucusudur.
Kuşadası’nın bulunduğu bölge, Ion için
çok önemliydi. Körfezin başında Efes,
Mykale Yarımadası’nın ayağında Modern
Canlı Ovası’nda da (Güzelçamlı), lonia
Birliği’nin federal kutsal merkezi Panionion yer alır. Bu iki merkez arasında da,
bugünkü Kuşadası ilçesi sınırları içinde
kalan ve Efes şehrine bağlı Pygela, Marathesion (Kuşadası), Anaea (Soğucak)
ile Çanlı yakınında bir Karia yerleşim yeri
olan Melia (Güzelçamlı) vardır.
Tarihiçi Heredot, kitabında bölgeyi şöyle
tanımlar:
“lonlar, kentlerini yeryüzünde bildiğimiz
en güzel gökyüzü altında ve en güzel
iklimde kurmuşlar. Ne daha kuzeydeki
bölgeler, ne de daha güneyde kalanlar
lyonya ile bir tutulamaz. Hatta ne doğusu
ve ne de batısı… Kimisi soğuk ve ıslak,
kimisi sıcak ve kurak olur.”
M.Ö. 5’inci Yüzyıl’da, Pers’lerin egemenliği altında bulunan Kuşadası ve havalisi,
Mykale Savaşı’ndan sonra Atina’nın koruyuculuğu altında bağımsızlığını ilan eder.
Kuşadası ve havalisi, M.Ö. 334’te Makedonya Krallığı’na, İskender’in ölümünden
sonra da Asya Krallığı’na bağlanır.
Efes ve civarı (Kuşadası) M.Ö. 190’a kadar Roma, M.Ö.133’e kadar Bergama
Krallığı’nın hakimiyeti altında kalır. Bölge,
M.Ö. 64’te Ermeniler’in eline geçer. M.S.
395’te, Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla, Kuşadası ve havalisi, Doğu Roma
(Bizans) İmparatorluğu’nun egemenliğine girer.
Bu dönemde, Kuşadası’nı da içine alan
bölgede büyük depremler yaşanır. Söz
konusu depremler Efes kentinin yoksullaşmasına yol açarken, Kaystros’un (Küçük Menderes nehri) denizi doldurması
nedeniyle de Efes Limanı eski önemini
kaybeder.
Efes halkı 9’uncu Yüzyıl’da, 2 kilometre daha içeride bulunan St.
Jean Kilisesi’nin etrafında yeni
bir kent oluşturmaya başlar. Ticaret yolu da, Efes’ten Doğu
Roma İmparatorluğu’nun başkenti
Konstantinapolis’e (İstanbul) kayar.
Ancak, özellikle batı ile ticari ilişkisi
olan Efesli tüccarlar, yakınlarda bir
liman arayışına girerler.
Kısa süre sonra, o günkü adıyla Maratheson olan bugünkü
Kuşadası’nı seçer ve adını Yeni
Şehir (Neapolis) koyarlar. Bataklığa dönüşen Efes’te yaşayan halkın
bir bölümü, St. Jean Kilisesi etrafına, bir bölümü de Neapolis’e (Yeni
Şehir’e) taşınır.
Şehir Pilavtepe eteklerinde, Andızkulesi denilen yerde kurulur.
Bizanslılar’a ait bu kıyılara bir müddet sonra Venedik ve Cenevizliler,
ekonomik bakımdan egemen olur.
Ulaşım güçlükleri yüzünden Kuşadası, Andızkulesi mevkiinden taşınır ve bugünkü yerinde Yeni İskele
(Scala Nuova) adı ile kurulur. Böylece, Kuşadası’nda parlak ve canlı
günler başlar.
• Tarihçi Heredot, Kuşadası’nda bulunan yöreyi şöyle tanımlar: “lonlar, kentlerini yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel
iklimde kurmuşlardır.”
• Kuşadası’nın doğuşu ve gelişimi Efes Antik Şehrin limanı yok olmasıyla olmuştur.
• Ege Ports’un içindeki alışveriş merkezine Kuşadası’nın antik isminden esinlenerek Yeni İskele anlamına gelen Scala Nuova adı verilmiştir.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 125
KUŞADASI’NDA
İLK TÜRKLER
1071 Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra, Selçuklu
Devleti, Ege Denizi kıyılarına kadar ilerler. Aynı dönemde
İznik’ten başka yerlerde de Türk Beylikleri vardır. Çaka
Bey tarafından tahminen 1081’de İzmir’de kurulan ilk
Türk Beyliği bunlardan biridir. İzmir’i ele geçiren Çaka
Bey, ilk iş bir donanma inşa ettirir.
Tecrübeli bir mürettebat toplayarak, Bizans’ın elindeki
kıyı Ege şehir ve adaları fetheder. Sisam Adası ve hemen karşısında bugünkü Kuşadası’nın bulunduğu bölge de fethedilen yerler arasındadır. 1097’de Çaka Bey,
Bizans’ın da kışkırmasıyla damadı İznik Beyi Kılıç Arslan
tarafından öldürülür. Hemen sonra da Bizans İmparatoru, Çaka Bey’in hakimiyetindeki yerleri geri alır. Ege
Denizi’nde Türk hakimiyeti, Çaka Bey’den 200 yıl sonra,
Umur Bey tarafından yeniden sağlanır.
13’üncü Yüzyıl’ın sonuna doğru, Konya Selçuk Sultanı
III. Giyasettin Keyhüsrev döneminde Menteşe Beyliği’nin
kurucusu Emir Menteşe, Aydın’ı uzun ve şiddetli bir kuşatmadan sonra zapt eder. Büyük Menderes’ten itibaren
Tire ve Efes -Ayasuluğ-Selçuk- ile Kuşadası havalisinin
yönetimi, Emir Menteşe’nin damadı Sasa Bey’e verilir.
Ancak, 1310’da Aydınoğlu Mübarizüddin Mehmet Bey,
bölgeyi savaşarak Sasa Bey’den alır, büyük oğlu Hızır
Bey’e verir. 1334’te, Mübarizüddin Mehmet Bey’in vefatı
üzerine Aydınoğulları Beyliği’nin başına oğlu Gazi Umur
Bey getirilir. Umur Bey’in şehit düşmesinden sonra yerine kardeşi Hızır Bey geçer. Hızır Bey’in 1365’te vefatından sonra da, en küçük kardeş İsa Bey, Aydınoğulları
Beyliği’ne hükümdar olur.
Ayasuluğ ve çevresinin 1413’te, Yıldırım Beyazıd’ın oğlu, Çelebi Sultan Mehmed
zamanında, Osmanlı idaresine geçtiği tahmin ediliyor. 1426’da Çelebi Sultan
Mehmed’in oğlu II. Murat, Kuşadası ve havalisini tamamıyla Osmanlı Devleti’ne
bağlar.
Surlarla çevrili şehre, o zamanlar ancak üç kapıdan girilebilirdi. Bu kapılardan
biri, bugünkü Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi ile Kahramanlar Caddesi’ni birbirinden ayırır. Üst kısmı emniyete hizmet veren bir birimdir. Diğer iki kapıdan
ise bugüne iz kalmamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine geçtikten sonra, sahil kenti olmasına
rağmen Kuşadası ve yakın çevresinde, önemli bir askeri olay yaşanmaz. Bölge
halkı, 1918’deki İtalyan ve sonrasında Yunan işgaline kadar geçen 500 yıl içinde, dışardan bir saldırı yaşamaz. Bu istikrar, Kuşadası’nın sosyal ve ekonomik
hayatına da yansır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Osmanlı İmparatorluğu topraklarının paylaşılması gündeme geldiğinde, Kuşadası da nasibini alır. 8 Mayıs 1919’da İtalyan
Rec Inaelona Zırhlısı, Amiral Ciano komutasında Kuşadası’na gelir. Gemi mürettebatı, bir hafta boyunca şehre girip çıkar, fakat şehri işgal etmez. Yunanistan’ın
İzmir’i işgalinden bir gün önce, 14 Mayıs 1919’da İtalya 150 kişilik bir müfrezeyle Kuşadası’nı resmen işgal eder. Halkın büyük kısmı, şehri terk ederek
gemilerle Güllük Limanı’na, oradan da Milas, Muğla gibi iç bölgelere çekilir.
İşgal kuvvetlerinin kendi aralarında yaptıkları pazarlık sonucu, 19 Nisan 1922’de
İtalyanlar, Kuşadası’nı boşaltır. 2 gün sonra, 21 Nisan 1922’de Kuşadası’nı Yunanlılar işgal eder. Kuşadası halkı, Mahmut Esat Bozkurt başkanlığındaki çetelerle, Yunan karakollarına gece baskınları yapar. 7 Eylül 1922’de, düşman
Kuşadası’ndan tamamen çıkarılır. Burada yaşayan ve savaştan sonra ülkeyi
terkeden Rumlar’ın malları, mübadele ile Yunanistan’dan ve adalardan gelen
Türkler’e verilir.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 127
SEYYAHLARIN
KALEMİNDEN KUŞADASI
Evliya Çelebi
1671’de Kuşadası’na gelen Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Evsaf-ı Kal’a-i
Dar-ül Mürgan yani Kuşadası Şehri ile
ilgili aşağıdaki satırları yazar:
Piri Reis
Ünlü denizci Piri Reis, eserinde Kuşadası sahilini şöyle anlatır:
“Göksu Kesri önleri iyi demir yeridir. Kesrinin gündoğusu tarafından Ilıca önünde bir adacık vardır. O adacığın günbatısı küçük gemiler için iyi yatak yeridir. Karayel ve yıldız, poyraz
sahilden eser. Eğer Kuşadası’na gidilirse ada ile Anadolu kıyısı ortasına yatıp adaya kalamar çıkarırlar. Kuşadası’ndan çıkıp Akyörük’e giderken bir taş vardır. Ona dikkat etmek
lazım. Akyörük önleri sığdır. Buradan korsan kayıkları eksik olmaz. Vesselam.”
15’inci Yüzyıl Kuşadası: Buradan korsan kayıkları eksik olmaz.
“Voyvodası hakimdir. İkinci hakim, gümrük eminidir. Üçüncü hakim, 150 akçe
şerif hasıdır. Yeniçeri Serdarı 100 neferle
dizdarı vardır. Kalesi, deniz kenarında
dörtgen şeklindedir. Etrafında hendeği yoktur. Duvarı 15 arşındır ve 3 büyük
kapısı vardır, Öküz Mehmet Paşa Vakfı
muazzam bir gümrük emini evi vardır.
Yüzlerce hücreli büyük handır. Avlunun
ortasında büyük bir havuz, çeşmeleri,
yukarıda mescitler vardır. Hanın duvarları mazgallıdır. Kuşatmada mazgal deliklerinden cenk kale içinde üç mahalle
180 kiremitli evdir. Yolları kaldırımdır. 200
dükkânı, 1 hamamı, 1 hanı, 7 çeşmesi,
7 mektebi, 1 medresesi, 1 camisi vardır. Kubbesi kurşunludur. Avlusunun dört
tarafı medresedir. Bu kalenin varoşu,
kalenin kıble ve güneyindedir. Bayırlar
üzerinde bağlı bahçeli konaklardır, 9
mahalle, 9 mihraptır. Bilhassa, varoş kapısından taşrada Ulu Yol üzerinde Hanımiyye Camii’nin tarihidir.
Hazreti Hacce Hadice hamm-ı Ali-nüvaz
Mabedül, bade bünyad eyleyüb cay-ı niyaz
Hasbeten lillah yapdı barekallah zadiya
Arifane oku tarih pak kılup beş vakt namaz
(sene: 1068 MS 1658)
Bundan başka Kadı Camii mescitler, 4 medrese, 1 hamam, aşağı kale önünde 1 han,
birkaç çeşme vardır. Suları çok lezzetlidir.
Su ve havası güzeldir. Delikanlıları Cezayir
elbisesi giyer. Bahadır yiğitleri olur. Kadınları
çeşitli Prankana çuka ferace giyer. Namuslu
kimselerdir.
Üzümü, incir kurusu, kögteri, susamı, fıstığı,
sanavberi, çam fıstığı, bademi, dünya yüzünde yoktur.
Limanı 500 parça gemi alır, güzel demir
tutan limandır. Bu limanda bir küçük adacık vardır. Bir yalçınkaya üzerinde yuvarlak
sağlam kaleciği vardır. Etrafı yüz adımdır. Dizdarı, -kale komutanı- kırk neferleri,
10 balyemez topu vardır. Kuşadası’nın bu
mendirek kalesidir. Kuşadası denilmesinin
sebebi, her sene bu adaya yüz binlerce kuşun gelmesindendir. Tılsımlı bir adadır. Buradan da dostlarla vedalaşıp yirmi bahadır
alıp kayalık yollardan hareket ettik.”
Evliya Çelebi’nin 17’nci Yüzyıl’ın son çeyreğine doğru (1671) Kuşadası Limanı’nın 500
kadırgalık olduğu ifadesi biraz abartılı gibi
görünse de limanın etkinliği konusunda bir
fikir vermektedir.
17’nci Yüzyıl Kuşadası: Limanı 500 parça gemi alır.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 129
Jean Baptiste Tavernier
Jean Baptiste Tavernier, 1605’te Paris’te
doğan bir Fransız tüccarı. Tavernier,
1631 ile 1663 arasında Ortadoğu’ya 6
seyahat gerçekleştirir. Bu seyahatler sırasında Anadolu’nun çok çeşitli köşelerine uğrar. Etrafına önyargı ve kalıplarla
baksa bile Türkler’i, Kürtler’i, Ermeniler’i,
Rumlar’ı, Yahudiler’i ve Süryaniler’i anlatır. Jean Baptiste Tavernier’nin Les
Six Voyages adlı yapıtı, 1676’da yayımlanışından 330 yıl sonra, Stefanos
Yerasimos’un yazdığı giriş ve notlarla
Türkçe’ye çevrildi.
Tavernier’in Sakız Adası’nın ticaretinden söz ederken yazdıklarından Kuşadası’nın 1566’dan bu yana
Türkler’in elinde bulunan Sakız’ın önüne
geçtiğini anlıyoruz:
“Kuşadası’ndaki viskonsül gibi yapabileceği pek bir şey yok. Çünkü adaya uğrayan ticaret gemilerinin buraya boşaltacağı veya buradan yükleyecekleri mal yok.”
Yine Tavernier’e göre, bu dönemde Kuşadası’nda havyar ticareti çok
önemliydi ve çok gelişmişti. Tavernier,
İran’dan dönüşünde İzmir’den atla 1,5
gün mesafede bulunan Efes’e hareket
etmiş ve sonra Kuşadası’na geçmiştir.
17’nci Yüzyıl Kuşadası: Burada çok gelişken havyar ticareti yapılıyor
“Efes’ten ayrılıp 2 mil uzaklıktaki
Kuşadası’na gittik. Yolun yarısında üze-
rinde birçok Rum kayığının dolaştığı ve
mersin balığı avladığı çayı gördük. Bu çay
(Küçük Menderes, Caistre) Kuşadası’na
dökülüyordu. Rumlar da avladıkları bu
balığın havyar dedikleri yumurtalarını alıp
çok ince bağırsakların içerisine doldurarak bisküvilerimizin büyüklüğünde bir
tür sucuk yapıyorlar. Doldurdukları bu
bağırsakları duman üzerine tutarak tütsülüyorlar, yemek istedikleri zaman da
parça parça kesiyorlar. Rumlar bu balığı
ve ‘sectie’ dedikleri ve kanı olmayan bir
başka balığı, çok sıkı uyguladıkları oruç
zamanında yiyor. Ayrıca, burada çok gelişken havyar ticareti yapılıyor.
Kuşadası, daha önce de sözünü ettiğim
gibi büyük bir liman. Akşam saat yediye
doğru buraya vardık. Buranın yöneticisi,
Türkler’de görmeye pek alışık olmadığımız bir incelikle bizleri karşıladı ve mükemmel ağırladı. Ayrıca viskonsül de bizi
çok iyi karşıladı ve bize yiyeceklerin yanı
sıra, Kuşadası’nın meşhur karpuzundan
birer dilim ikram etti.
Akşam yeniçerilerden bir tanesi bizim
uşaklardan biriyle tartışmış ve uşaktan
kötü tavır görmüş. Yeniçeri de ertesi sabah uşağı efendisine şikayet etmiş. Fakat ondan beklediği ilgiyi görmeyen yeniçeri de sabah erkenden bizden ayrılıp
grubun tümünden intikam almayı planlamış. Sabah serinliğinde Kuşadası’ndan
ayrıldık.”
Angelico Maria Müller
Hristiyan din adamı, seyyah Angelico
Maria Müller, Doğu’ya yaptığı yolculuğu sırasında, 1726 sonbaharında deniz
yoluyla İstanbul’dan İzmir’e, İzmir’den
Aleksandria’ya (İskenderiye - Mısır) giderken Kuşadası (Scala Nuova) sahillerinden geçer. Müller, seyahatnamesinde
bu bölgeyle ilgili ilginç bilgiler aktarır:
“Şehir (İzmir) ulus zengini. Bugün 80 bin
Türk, 2 bin Yunan ve Ermeni, bir o kadar
da Musevi bulunuyordu. Türkler’in 20
camisi, Museviler’in 7 sinagogu ve okulu, Yunanlılar’ın 2, Ermeniler’in 1 ve biz
Latinler’in 3 kilisesi vardı. Tüm uluslarımızın burada konsoloslukları ve temsilcilikleri var. Fransız Konsolosu’na saygı
ve takdirle bakılıyor, yalnızca kendi halkı
değil, Türkler de kendisine büyük saygı
gösteriyor. Bu Fransız Konsolosu’nun
altında iki de Viskonsül bulunuyor. Bunlardan biri Scio Adası (Khios veya Sakız
Adası), diğeri Scala Nuova’da görevli.
Scala Nuova, Epheso’dan 2 mil uzaklıkta bir liman ve artık eskisi gibi Fransız
mallarının karaya çıkartılmasına hizmet
etmiyor, sadece müşterilik hizmetleri
verip, Fransız gemilerinin dinlenmesini
sağlıyor.”
18’inci Yüzyıl Kuşadası: Fransız gemilerinin dinlenme limanı.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 131
Johannes Aegidius Van Egmond van de
Nijenburg & John Heyman
bu binanın, Aziz Paul döneminden daha sonra yapılan modern bir bina olması kuvvetle muhtemeldir.
Kuşadası’na gelen gezginler arasında, Kuşadası
hakkında en ayrıntılı gözlemler, Van Egmond ve
Heyman ikilisine aittir. İkili, Kuşadası’na 1721 yılında gelir. Van Egmond - Heyman ikilisi Kuşadası’nı
şöyle anlatır:
Yola devam ederken sağ tarafımızda Cayster Nehri
(Küçük Menderes) ile bu nehrin içinden aktığı şirin
vadinin görüntüsü bize eşlik ediyordu. Vadinin her
iki tarafında, denize doğru uzanan bir dağ silsilesi
vardı. Böylece etrafı dağlarla çevrelenmiş Efes’in
denize bakan açık kısmından ilerlemeye devam
ediyorduk. […]
15 Nisan
“Nisan’ın 15’inde tekrar Efes’ten ayrılarak düzen
içinde Scala Nuova’ya doğru yola koyulduk. Efes
antik kentinin harabelerini geçtikten sonra çok
geniş ve çok hoş bir karayoluna çıktık. Rotamızı
denize göre belirtiyorduk. Sol tarafımızda Diana
Tapınağı’nın kalıntıları uzanıyordu. Bir zamanlar bu
tapınağın olduğu toprakların artık bir göl olduğuna
inanmak güç.
Tapınak, küçük bir tümseğin üzerine yapılmış kare
şeklinde bir yapı. Buraya Aziz Paul’ün hapishanesi
de denir. Aziz Paul, Efes’teki vaazlarıyla güçlü bir
taraftar kitlesi kazanır. Bu durum, Diana Tapınağı’nı
ziyarete gelenlerden para kazanan gümüşçü
Demetrius’un taraftarının azalmasına ve gelirinin
düşmesine neden olur. Bunun üzerine Demetrius,
Aziz Paul’ü suçlar ve onu hapse attırır. Aziz Paul,
bu tapınaktaki hücrede bir süre yattığı için buraya
‘Aziz Paul’ün Hücresi’ denilir. Ancak gördüğümüz
Bu adanın korsanlardan kaçan insanların
ilk yerleştiği ve şehrin kökeninin dayandığı bir yer olduğu rivayet ediliyor. Ancak
anakaranın daha güvenli bir yer olduğu
hissedildikten sonra, şehrin inşasına başlandığını düşünüyorum. Şehir üçgene
benzeyen bir şekilde ve üç ana parça olarak yerleşmiş. Birinci parçası, doğuda yer
alan şehrin dış mahallesi, ikinci parçası,
etrafı yüksek surlarla çevrili bir kale içinde
yer alan çarşı kısmı, üçüncüsü şehrin batı
kısmına yayılmış, savunması ve surları olmayan asıl şehir.
Buranın antik Efes’in liman kenti olduğu zamanlardan kalma ünlü Panormous Limanı olma olasılığı
yüksek. Cayster Nehri’nin denize döküldüğü vadinin uç noktasında, bazı saray veya ev kalıntısı olduğunu tahmin ettiğim harabeler gördüm. Buranın
eskiden Pigella adıyla anılan kasaba olduğunu sanıyorum. Ancak diğer yandan da Pigella’nın Scala
Nuova’ya daha yakın bir yerde olduğunu düşünüyorum. […]
Scala Nuova, Türkler’in deyişiyle ‘Kuşadası’ aslında modern bir kasaba. Yüz yıldan daha eski bir
yerleşim yeri olduğunu sanmıyorum. Şehirde adeta
bir amfi tiyatro tarzında yerleşim var. Şehir, iki veya
üç leagueiden daha uzak olmayan Sisam Adası’na
bakan bir tepenin yamacına kurulmuş. Şehir, küçük
bir koyun içinde. Yakınında önceden tahkim edilmiş
ve içine eski çağlarda kale yapılmış bir ada -veya
buna kayalık demek daha doğru olacak- bulunuyor.
Bu üçüncü bölüm, yavaş yavaş yükselen bir dağın yamacına kurulmuş. Burası
şehrin en hoş ve eğlenceli bölgesi kabul
edilebilir. Yani şehir küçük tepecikleri ve
ovasının her tarafı bağlar ve mısır tarlaları
ile süslenmiş, karşısında Sisam Adası olan
bir yer. Şehrin kurulduğu batıdaki dağ çok
dik, bu yamacın bittiği nokta, denize bitişik durumda. Şehrin kurulduğu körfezin en
doğusunda ise yüksekçe tepelerden oluşan bir dağ zinciri Sisam’a doğru uzanıyor.
Bu çıkıntının büyük olasılıkla Trogillium çıkıntısı olduğunu sanıyorum.
18’inci Yüzyıl Kuşadası: Scala Nuova, Türkler’in deyişiyle
‘Kuşadası’ bize güvende olduğumuzu hissettirdi.
Scala Nuova’da 6 Türk camisi var. Her caminin birer minaresi bulunuyor. Bazılarının
küçük kuleleri var. Burada St. George’a
ithaf edilmiş, Rumlar’a ait bir de Katedral
yer alıyor. Bu mabedin girişine yakın bir
noktada, at üstündeki bir adamı gösteren
kabartma bir rölyef bulunuyor. Rölyefte, at
üzerindeki adam, sağ eliyle arkasında atın
sağrısında oturan diğer adama ekmek sunarken betimlenmiş. Ancak rölyefin altındaki Yunanca kitabe silindiği için çok zor
okunuyor.
Şehirde bazı ticari faaliyetler eskiden beri
Fransızlar tarafından yapılıyor. Hatta bunlara ait her çeşit işletme halen faaliyette.
Kısa bir süre önce depremler ve yangınlar
Smyrna’yı mahvettiğinde, Fransızlar bazı
hammaddeleri Smyrna yerine buradan
temin etmeye başlamış ve şehrin ticari
faaliyetlerinde Scala Nuova ön plana çıkmış. Ancak daha önceden bahsettiğimiz
gibi ticaret gemilerine güvenilir bir liman
yapmak için gerekli olan uygun alan Scala
Nuova tam olarak bulunamamıştı. Dağlık
arazinin denizle birleştiği yerlerin genelde
kayalık oluşu, ticaret gemileri için güvenilir
bir sığınak yapımına engel oluyordu.
Şehirde ilk ziyaret yerimiz hamam oldu.
Güzelce yıkandık. Daha sonra şehrin yöneticisi Kuşakizade Veli Ağa’ya götürüldük. Onu makamında ziyaret ettik. Bizi
içtenlik ve samimiyetle ağırladı. Kahve ve
tütün ikram etti. Bize güvende olduğumuzu hissettirdi. […]
18 Nisan
Rum-Ortodoks Başpiskoposu ile görüştük. Kendisini son derece iyi yetiştirmiş,
kültürlü bir adamdı. Bize tatlı ve yanında
kahve ikram etti. Sisam’ın mükemmel misket üzümü şarabından içirdi. Başpiskopos
aynı zamanda Efes Piskoposu unvanına
sahipti. Bu unvanla sadece Kuşadası’ndaki fakir Hristiyanlar üzerinde değil, aynı zamanda Sisam’daki Ortodokslar üzerinde
de güçlü bir etkisi vardı. Eski piskoposlara
özgü azametin hiçbir kalıntısı onda yoktu.
Bizi, uzun Ankara ipeğinden yapılmış cüppesi ile karşıladı. Cübbesinde büyükçe bir
yırtık olduğunun farkına vardım. Bize kiliseyi gezdirmekten memnuniyet duyacağını
söyledi. Kilisenin hem içi hem dışı mütevazı yapılmış, pek gösterişi olmayan basit
bir yapıydı. Teras olarak kullanılan çatı katı
vardı. Başpiskopos, bize şehirde 300 civarında Rum’un yaşadığını söyledi. […]
Gezimizi büyük bir memnuniyet içerisinde tamamlayarak sahile uzak bir yoldan
verimli arazileri ve tepelerin muhteşem
görüntülerini geride bırakarak Scala
Nuova’ya geri döndük. Bazı zamanlar atlarımızla nehir boylarında gezintiler yaptık.
Scala Nuova’daki bir hanın mermer fıskiyeli havuzunun kitabesinde Yunanca yazıların bulunduğu bir kitabeye rastladım.”
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 133
John Galt
1779-1839 yılları arasında yaşayan İskoçyalı John Galt; öykü, roman, oyun yazarı, şair
ve coğrafyacı. Denizci bir babanın oğlu. Erken yaşlarda başlayan seyahat tutkusunun
ilk basamağı, Avrupa ülkeleri olur. Bu seyahatleri esnasında İngiliz şair Lord Byron ile
tanışması, hayatının dönüm noktasıdır. Lord
Byron ile birlikte 1809-1811 yılları arasında
Akdeniz ülkelerini gezer. Bu gezilerini, Letters from the Levant, Voyages and Travels in
the Years 1809, 1810 and 1811, Containing
Observations On Gibraltar, Sardinia, Sicily,
Malta, Scrigo and Turkey adlı gezi kitapları
ile Earthquake adlı romanında anlatır.
Letters from the Levant
Levantenden Mektuplar
18’inci Yüzyıl Kuşadası: Rumlar,
Türklerle bir arada olmaktan hoşnut.
“Scalanova’ya yaklaşan yol üzerindeki tarlalar düzenli olarak ekilmişti. Bir yarım adaya
doğru yokuş aşağı giden uzun bir yolla Scala Nuova’ya gidiliyordu. Uzaktan görüldüğü
kadarıyla denize doğru inen dik bir dağın
denizle buluştuğu noktanın az ötesinde denizin içinde ve şehrin karşısında küçük bir
ada bulunuyordu. Adanın üzerinde kare şeklinde bir kule vardı. Bu kalenin denize karşı
savunma amacıyla yapılmış olduğu anlaşı-
lıyordu. Kara tarafında ise şehri çepeçevre
surlar çevrelemişti. Surların bir noktasında
içeri açılan bir ana giriş kapısı bulunmaktadır. Kapıda muhafızlar surların içindeki kente
girenleri kontrol altında tutmaktadır. Kalenin
bir köşesinde mermerden yapılmış büyükçe
bir aslan heykeli bulunmaktadır. [...].
Scala Nuova’da 20 bin civarında insan ikamet ediyor. Bunun sayılabilen 5 bini Rum,
100’ü Ermeni, 200’ü Yahudi, geri kalanı Müslümanlardan oluşuyor. Kentteki St.George’a
(Aya Yorgo) ithafen kurulmuş olan katedral,
bölgede ilk kurulan Efes Kilisesi’nin halefi
kabul ediliyor ve Ortodoks kilise hiyerarşisinde eşitler arasında üçüncü sırada kilise
olarak görülüyor.
Katedralin içini gezdiğim sırada, bir cenaze getirdiler. Tabuttaki mevtanın yüzü açıktı. Tertemiz beyaz elbiseler giydirilmiş genç
bir papaz elinde konik bir mumla cenazenin
önünde yürüyordu. Sonradan öğrendiğimize göre, baş matemli kabul edilen bu şahıs
elindeki mumla ölen adamın öteki dünyadaki
yolunu aydınlatıyormuş. Bir diğer papaz da
izleyiciler arasında mum dağıtıyordu. Benim
bu törene katılmam papazlardan birinde karşı konulmaz bir rahatsızlık yarattı. Bir gözlük
çıkardı ve burnunun üzerine koydu. Hiçbir
şey söylemeden tekrar topluluğa döndü ve
tören devam etti. Ölünün naaşı kabrine taşınırken, karısı ve törene katılan diğer kadınlar
ölene karşı son görevlerini yapıyordu. […]
Scala Nuova’nın hâlâ antik Neapolis olduğuna dair yanlış inanış devam etmektedir.
Benim gördüğüm şu anki Scala Nuova’nın
300 yaşında olduğunu söyleyebiliriz. Neapolis harabeleri ise yarımadanın diğer tarafında
hâlâ görünür halde. Scala Nuova Türk ve
Rum bölgesi olarak iki ana bölüme ayrılmış.
Her ne olursa olsun kendine özgü bütün sonuçlarıyla burası Türkler’indir. Çünkü Türkler
medeni ve çalışkandır. Rumlar da başka
biriyle yaşamaktansa Türklerle bir arada olmaktan hoşnutturlar.
Kent, Türkler tarafından çok iyi ve güzel şekilde inşa edilmiş. Şehrin ana caddelerinden
birinde hoş bir şekilde gölgelik veren ağaçlar ve bunların paralelinde tertemiz suyu
akan bir dere bulunuyor. Türkler her zaman
suyun iyi olduğu yerlerde yerleşimlerini kurmuşlardır. Halk arasındaki anlatıma göre, bol
su kaynaklarının bulunduğu bu yere ilk yerleşim yerlerini kurmuşlar. Bölgenin şu anki
yöneticisinin zeki, liyakatli ve adil bir adam
özelliklerini karakterinde bulundurduğu için
hem Hıristiyanların rahatı hem de ülkenin
genel refahını kısmen de olsa ona borçlu
olduklarını söylüyorlar.”
Joseph de Tournefort
Fransız Kralı’nın talimatıyla, Kraliyet Danışmanı Joseph de Tournefort, Doğu gezisi esnasında yazdığı seyahatnamenin (Relation
d’un Voyage du Levant, Fait par Ordre du Roy) 27 Ocak 1702
tarihli bölümünde, Evliya Çelebi’den 31 yıl sonra Kuşadası’nı şöyle
anlatır:
Fransız Kralı’nın talimatıyla, Kraliyet Danışmanı Joseph de Tournefort, Doğu gezisi esnasında yazdığı seyahatnamenin (Relation
d’un Voyage du Levant, Fait par Ordre du Roy) 27 Ocak 1702
tarihli bölümünde, Evliya Çelebi’den 31 yıl sonra Kuşadası’nı şöyle
anlatır:
“Efes kenti, bütün kardeşlerini ve Müslüman prensleri yenen I.
Mehmet’in eline geçti. I. Mehmet İmparatorluğun (Osmanlı) mutlak
hakimiydi. O tarihten itibaren Efes, Türkler’in elinde bulunuyordu,
ancak ticari yaşam İzmir’e ve Scala Nuova’ya (Kuşadası) taşındı.
Efes’ten 27 Ocak’ta hareket ettik. İstikamet, Türkler’in Kuşada,
Yunanlılar’ın Scala Nuova dedikleri yerdi. İtalyanca bu isim beldeye muhtemelen Franklar tarafından Efes’in yok edilmesinden sonra
verilmişti. Bu isim değişikliğinin hoş tarafı, Miletliler’in koyduğu Neapolis isminin tekrarı olmasıydı. Sağanak hâlinde yağan yağmura
rağmen üç saatte Kuşada’ya vardık.
Efes Tapınağı’nın yanına geldiğimizde, güneye, daha sonra da güney batıya dönünce deniz kıyısına ulaşırsınız. Buradan solu takiben,
Saint Paul Hapishanesi’nin bulunduğu dağın eteklerinde, Caystre
Deresi ile birleşen bataklığı sağınıza alın. Bu yol, yılan gibi kıvrılarak
denizle birleşen nehir yüzünden, yer yer, bir hayli daralıyor. Yöredeki ılgın ağacı ve kaktüsler arasında yolu bulmak bir hayli zordur.
Tırmanış, güneybatıda, sağınızda kalan bir tepede sona erer. Burada, Scala Nuova yolu başlar. Bir süre sonra, denizin ilk göründüğü
yerden bakıldığında, uzakta, denize doğru bir hayli ilerleyen Scala
Nuova Burnu görülür. Scala Nuova’dan iki kilometre önce, Efes’e
su taşıdığı söylenen bir aqueduc (su kemeri) vardır. Tepeleri takip
ederek şehre doğru uzanan duvarların izi görülmekle birlikte, su
yolunun kemerlerinden hiçbiri ayakta kalmamış. Scala Nuova’ya giden yollar, etrafındaki bağlar sayesinde hoş bir görüntü arz eder.
Kırmızı ve beyaz şarabın yanı sıra kuru üzüm ve maroken (deri) ticareti yapılır.
Scala Nuova iyi inşa edilmiş güzel bir kent. Yollarının döşemesi iyi.
Evlerin çatıları, bizim taşra evlerimiz gibi oluklu kiremitlerle kaplı.
Kare şeklindeki şehir merkezi, Hıristiyanların inşa ettiği şekliyle duruyor. Kaleiçi’nde sadece Türkler ve Museviler yaşar. Yunanlılar ve
Ermeniler sur dışında yaşar.
Bu şehirde birçok eski mermer bulunur. Yunanlılar’a ait Saint George Kilisesi, limanı kuşatan dağın yamacında. Karşısındaki kayalığın
üzerinde, yaklaşık 20 askeri barındıran bir kale var. Scala Nuova
bir askeri liman. Batıya ve Mistral rüzgarına açık. Bu kentte, yaklaşık 1000 Türk, 600 Rum, 10 Musevi ve 60 Ermeni ailesi yaşıyor.
Rumlar’a ait Saint George Kilisesi, Musevilerin de bir sinagogu
vardır. Ermeniler’in kilisesi yok. Müslümanların camileri ise küçük.
Şehri ve yakın çevresini yaklaşık 100 yeniçeri koruyor. Ticaret fazla
gelişmiş değil, çünkü buğday ve baklagiller dışında, İzmir’e gönderilmek üzere yükleme yapılması yasak. Şehirde bir Kadı, bir Defterdar ve bir de Serdar görev yapıyor.
Kuşadası’ndan Tire ve Güzelhisar’a (Aydın) bir günde, Menderes
üzerindeki meşhur Magnesia’ya ise Milet’ten bir buçuk günde gidiyor.”
18’inci Yüzyıl Kuşadası:
Scalanova iyi inşa edilmiş güzel bir kent.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 135
Richard Chandler
1764-1765 yıllarında Anadolu’yu dolaşan İngiliz Seyyah Richard Chandler,
Kuşadası’nı da ziyaret eder ve gözlemlerini ‘Travels in Asia Minör‘ adlı eserine
yansıtır:
“Ayasuluk’ta 4 gün kaldıktan sonra, 3
saat mesafede bulunan Neapolis, Scala
Nuova’ya gitmek üzere sabah 7.30’da
kalktık ve eşekli rehberimizle yola koyulduk.
Ova, son yağmurlardan balçık ve çamur
ile kaplanmıştı. Tarlalarda; mısır, pamuk,
susam ve tütün yetiştiriliyordu. Ancak
pek çok yer bataklıktı, sazlık ve kamışlarla kaplıydı, hayvan sürüleri ve develer
bunlarla besleniyordu.
Bir saat sonra ovayı geride bırakıp Corissus geçidine geldik. Geçidin sonunda sol tarafımızda şehir surları, dağın
yamacında erişilmez, çok dik ve sarp
bir yerde idi. Dağda geçitle deniz arasında aynı şekilde surun izleri vardı. Biz
gelmeden önce bu güzel vadiyi Türkler
mezarlık olarak kullanıyordu. Az ötede
Arvisia Köyü vardı. Harap su kemerle-
rinin yanından geçen yol çok taşlı ve
bozuktu. Kayaların rehberliğinde, Cayster Dağı’ndan deniz manzarası ile Efes
Ovası’nın sınırına ve dağın sonunda, ıslak bir geçitten aşağıya indik.
Ortygia mevkii dağ ve nehirlerle işaretlenmişti,
bulmakta fazla zorlanmadık. Efes’ten bu ikinci gelişimizde (Nisan 1765) manzara daha
iyi idi. Scala Nuova’ya giden bu alt yol, çadır
kurduğumuz gymnasiumdan başlayarak ovanın sonundan, deniz kıyısını takip ediyordu.
Scala Nuova’yı gördüğümüz yere, önceki gelişimizden daha çabuk geldik, dikkate değer
bir şeye rastlamadan Phygela yakınında küçük
yıkık duvarın yanından geçen yola saptık.
Güneye doğru, tepenin üzerinde küçük
Pygela veya Phygela yerleşim yerini
geçtik. Burada Agememnon tarafından
bir Diana Mabedi’nin kurulduğu rivayet
edilir. Savaştan geri dönerken buraya
uğramış ve kürek çekerken sakatlanan
adamlarından bazılarını burada bırakmış. Phygela, Dioscorides, şarapları ile
meşhurdu ve onun arazisi şimdi üzüm
bağları ile yemyeşil.
Efes’in kuruluşu ile ilgili hikayelerde tanrıçanın yardımından bahsedilir. Yerel bir
efsane, Latona’nın, Tanrıçayı çok güzel
çeşitli ağaçların ve özellikle selvi ağaçlarının bulunduğu koruluktan, Efes’e yakın
kıyılardan, denizden Ortygia’dan getirdiğini söyler. Bu yer kutsal işaretlerle dolu.
Yıllık kutsal toplantılar, çok gösterişli eğlenceler ve resmi, dini kurban törenleri
yine burada yapılmış. Efsaneye göre Curetes, Solmissos Dağı üzerinde durarak
dikkatleri Juno üzerinden saptırmak için
onları lafa tutmuş ve belki de Cenchrius,
kıvrılarak akan nehri koşarak geçmişti.
Memleketin yüzü insan vücudu gibi zamanla tahrip olur. Sadece, Diana’nın doğum yeri
ve kutsallığı değil koruluk ve süslü binalar
artık görünmüyordu, şüphelendim belki de
Karadeniz’in altında kalmıştı, Arvisis (Arvalya)
Köyü’nün bulunduğu vadi Ortygia idi. Çok
güzel bitkilerle süslü ve küçük bir limanı olan
yapay ada üzerinde deniz kıyısında bulunan
Damianus’un evi bu bölgedeydi. Şimdi bunların hiçbiri görünmüyor.
18’inci Yüzyıl Kuşadası: Liman küçük deniz araçları ile dolu idi.
10 yıl süren Truva savaşları sırasında, hem yorgun düşen askerleri dinlendirmek, hem
de savaş gemilerinin onarılması için Kuşadası’ndaki Pigale şehri kuruldu.
Scala Nuova bir koyda bulunuyor, tepenin
yamaçlarında evler birbirinin üstünde yükseliyor. Minarelerle ince uzun selviler birbirine
karışıyor. Yürüdüğümüz cadde kurutulmaya
bırakılmış canlı kırmızı boyalı keçi dertleriyle
doluydu. Antik tabuttan yapılmış bir çeşme,
sarnıç olarak kullanılıyordu. Liman küçük deniz araçları ile dolu idi.
Martılarla dolu kayalık adacık üzerinde XIV.
veya XV. yüzyıllarda Türkler tarafından inşa edilmiş eski bir kale vardı. Deniz kıyısında büyük
ve iyi bir kervansaray vardı ki dönüşümüzde
geceyi orada geçirdik. Ayasuluk’dan hareketimizden 3.5 saat sonra, sabah 11.00’de Scala Nova’ya vardık. Adamlarımız ihtiyaçlarımızı
tedarik ederken, biz de kahvemizi içtik. Saat
12’ye 20 kala tekrar dağa tırmanmaya başladık, su kemerlerini terk ederken, yolumuz deniz boyunca devam ediyordu. Sağ tarafımızda
bozuk şoseyi geçtik şehir çok güzel görünüyordu tepeler Cornea adı verilen üzüm bağları
ile kaplıydı.
Bakımlı bir ova -Karaova- aşağımızda bulunuyordu. Bu ova, denizle ve Mycale Dağı ile sınırlıydı. Trogilium (Dip burun) adlı dağlık burun
Samos’un kuzey burnuna kadar uzanıyordu
ve adanın dağlık burnu Posidium ile aralarında
sadece 7 stadia (Eski bir Roma uzunluk ölçüsü birimi. 1 stadia 600 ayak olup 177.6 metreye eşit) vardı. Önümüzde yüksek dağlar bulunuyordu. Sağımızda Mycale, solumuzda da
şaraplarıyla ünlü Pactyas ve Messogis dağlarının son bölümleri yer alıyordu. Yol bozuktu.
İleri doğru yürüdüğümüzde yol genişledi ve
sağımızda bir dere vardı. İlerlerken önümüzde bir camii ve selvi ağaçları gördük. On dakika sonra ova üzerine kurulmuş Suki (Söke)
Köyü’ne geldik. Burada duvarları çamurdan
yapılmış bir kervansaraya yerleştirildik...”
Güzelçamlı’da Milli Park’ın içinde bulunan Kale Tepe, 12 Ion şehrinin oluşturduğu
Panionion Birliği’nin ve antik çağın en önemli kehanetlerin bulunduğu merkezdi
Güvercin Ada’ın güneyinde halen deniz altında Kuşadası’nın ilk yerleşim kalıntıları
mevcut.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 137
KUŞADASI:
EFES ANTİK ŞEHRİNE AÇILAN KAPI
Göran Schildt
İsveçli gezgin yazar Göran, Venedik’ten
başlayan Beyrut’ta sona eren seyahati sırasında, 1954 yılında Kuşadası’na da uğrar.
Göran, Das Meer des İkaros (İkaros’un Denizi) adlı eserinde o dönemin Kuşadası’nı
ve yakın çevresini bir balıkçı köyü görüntüsü çizerek anlatır:
“Şimdiki hedefimiz, Akdeniz’in en eski kenti
ve Romalılar zamanında Asya’nın resmi başkenti onurunu taşımış bir kent olan Efes’ti.
Bu kıyıdaki diğer birkaç ticaret kenti gibi,
Efes de oldukça içerdeki korumalı bir liman
koyunda kurulmuş. Bir ırmak vadisi verimli
toprak, liman da yakın doğuya açılmak için
olanak veriyordu. Ancak, İzmir ve Elea gibi,
Efes de bu faydaların bir gün zarara dönüşeceğini öğrenecekti. Geçen yüzyıllarla birlikte ırmak deltası o denli büyümüş ki, Efes
Koyu denizle ilişkisi kalmayan bir lagüne dönüşmüş. Ardında da binlerce yıl yaşayan bu
kenti suskunluğa bürüyen bataklık, sivrisinek ve sıtma gelmiş. Kent bugün denizcilerin ulaşamayacağı kadar içerde bulunuyor.
Deniz haritasında yanaşabileceğimiz bir yer
bulduk. Şövalyelerin ve İngiliz haritacıların
Scala Nuova dediği, yerli halkının ise Kuşadası diye adlandırdığı bir köydü burası. […]
Eski dönemlerde bir liman kenti olmasına rağmen günümüzde Efes
Antik Kenti, Ege Ports–Kuşadası Yolcu Limanı ve Ege kıyısından karaya
doğru yaklaşık 10 kilometre içeride
yer alıyor. Geçtiğimiz 2000 yıl içerisinde, Büyük Menderes Nehri deltasından gelen alüvyonlar Türkiye’nin
kıyı şeridini batıya doğru genişletince kıyı şehri olan Efes, denize kıyısı
olmayan bir şehir haline geldi.
Kuşadası, yelkenli gemiciliğin başlangıcından beri gerekli her yetkilinin bulunduğu
canlı bir liman. Ama nedense bugün deniz
trafiği tamamen durmuştu. Bize öyle geldi
ki sağlık memurları yıllarca masa başında
Defne’nin gelmesini beklemişlerdi sanki.
Yatın gümrük işlemleri uzun bir zamanda,
merasimle yapıldı. Bunlara karşın sahildeki
Turist Gazinosu adlı restoranı gördüğümüzde, Kuşadası’nın çağa açık bir yer olduğu
kanısı uyandı. Garsonlardan biri, bize motorlu makarayı kayıkla karaya almamız için
yardım ederken, kıyıya toplanmış olan köy
çocukları heyecan dolu gözlerle bizi izliyordu.
Kuşadası’yla, Efes’in devamı olan Selçuk
adlı Türk köyünün arası 18 kilometreydi.
Dağlardan sonra yer yer de bataklık olan, bir
zamanlar Efesliler’in savaş ve ticaret gemilerinin sallandığı ova göründü. Sonra verimli
bir araziden geçtik. Yol kıyıları tümden sazlıktı. Bazen modern bir yük taşıma, bazen
de sallanarak giden bir deve kervanına rastlıyorduk. Daha ovadayken insanı bir bataklık
kokusu sarıyor ve bu koku giderek Efes kalıntıları arasındaki bir gezintiyle birleşiyordu.
Nasıl ki bir kilisedeki solgun çiçeklerin kokusu giderek ölüm kokusuna dönüşüyorsa,
Efes’te sadece taze akarsu değil, yaşamın
kendisi de durgunlaşıyor.”
Efes arkeolojik kalıntıları Akdeniz’in
en mükemmel geleneksel kalıntıları
arasında yer alıyor ve antik çağın harikaları arasında kabul edilerek Pompeii (İtalya) ve Büyük Petra Tapınağı
(Ürdün) ile kıyaslanıyor.
20’nci Yüzyıl Kuşadası: Ge­rekli her yetkilinin bulunduğu canlı bir liman
Kuşadası’na sadece 20 dakika uzaklıkta olan Efes, görkemli mermer kütüphane ve zamanında 25 bin kişiyi
mermer oturaklarda ağırlayan muhteşem antik tiyatrosuyla ziyaretçilerine tarihi yeniden yaşatıyor. Şehrin en
zengin erkeklerinin günlerini sohbet
ederek ve dedikodu yaparak geçirdiği Roma hamamları da Efes’in
cazip mekanları arasında yerini alıyor. Efes’i ziyaret edenler, bu antik
şehrin sokaklarında yürürken adeta
zamanda yolculuk yapıyor.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 139
KAYNAKÇA
1. Bölüm
32-38
32
34
36
37
38
40
41
Kruvaziyer Turizminin Doğuşu: Douglas Ward, Complete Guide to Cruising & Cruise Ships, Berlitz 2013
Kruvaziyer Turizminin Doğuşu (Görseller): http://www.digitalpostercollection.com/travel/seafaring/cunard-line
Caronia (Görsel): http://7seasvessels.com/wp-content/uploads/2012/03/The-ship-Caronia-in-Wellington-Harbour.jpg
Asla Batmaz Gemi Titanic (Fotoğraf): http://img3.etsystatic.com/005/1/6488923/il_fullxfull.404206875_i48s.jpg
Asla Batmaz Gemi Titanic (Fotoğraf): http://ssheltonimages.com/img/3c/3c3/The_Sinking_of_the_Titanic_A_Timeline.jpg
Krize Rağmen Sürekli Büyüyen Bir Sektör: Cruise Industry News, Annual Report, 2012
Oasis Of The Sea (Fotoğraflar): http://cruises.about.com/od/oasisoftheseas/tp/Oasis_of_the_Seas_Tour.htm
Allure Of The Sea (Fotoğraf): http://en.wikipedia.org/wiki/File:Allure_of_the_Seas,_Pernon_telakka,_Turku,_23.10.2010_(5).JPG
http://boardingarea.com/blogs/mjontravel/2011/10/26/allure-of-the-seas-day-3/
42
Marina (Fotoğraflar):http://www.relevantsearchscotland.co.uk/ships/marina.html
http://cruises.about.com/od/Marina/ss/Oceania-Cruises-Marina-Lounges_3.htm
42
43
Riviera (Fotoğraflar): http://www.cruisemates.com/riviera-reviews
Queen Mary 2 (Fotoğraflar):http://www.jwtravels.com/wp-content/uploads/2010/07/QM2-03.01.2011-to-13.01.2011-094.jpg
http://thediscerningtravelers.com/2011/09/29/the-queen-mary-2-cross-another-one-off-the-bucket-list/
46-53
‘Hangi Ülke Vatandaşları En Çok Kruvaziyer Seyahatine Çıkıyor?’ , ‘Avrupada Gemi üretimi’ , ‘Kruvaziyer Sektörünün Ekonomiye Yansıması’
‘Kruvaziyer sektörünün sağladığı istihdam’: European Cruise Council, The Cruise Industry, 2012 edition
• 19’uncu Yüzyıl’da Efes’in sadece yüzde 18’i ortaya çıkarılmıştır. Kalanı gelecekteki nesiller için yeni keşfedilmeyi bekleyen arkeolojik harikalardır.
• Efes Antik Tiyatrosu’nda Sting, Diana Ross, Elton John ve Ray Charles gibi dünyaca ünlü sanatçılar konser verdi.
• Efes Antik şehrinin altın çağında, kentte 250 bin kişi yaşıyordu. Bu, Kuşadası’nın bugünkü nüfusunun 2.5 katı.
• Dünyanın en ünlü antik şehirlerinden olan Pompeii (İtalya), günümüzde 1.8 milyon ziyaretçi çekerken Efes 1.6 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor.
• 2006 yılında Efes antik kentin içinde bulunan ve 1957’den beri süren kazılar sonucunda, Yamaç Evler bölümü ziyarete açıldı.
53
54-59
67
Ana Kruvaziyer Destinasyonları ve Pazar Payları: G.P. Wild International, Cruise Industry Statistical Review 2010-11, Eylül 2011
Türkiye ve Kruvaziyer Sektörü (İstatistikler): Ulaştırma Bakanlığı İstatistik Bölümü
Avrupa’nın ilk 30 limanı: G.P. Wild International, Cruise Industry Statistical Review 2010-11, Eylül 2011
1. bölüm; 26, 29, 30, 35, 39, 48, 52, 60, 61 ve 63.’üncü sayfalardaki görseller Shutterstock© tarafından temin edilmiştir.
1. bölüm; 33.üncü sayfalardaki görseller iStock© tarafından temin edilmiştir.
Kuşadası Limanı / Kuşadası: Bir Şehrin Tarihi ve Turizmi / 141
2. Bölüm
4. Bölüm
74 - 77
126
129
130
131
133
134
135
136
137
138
128-140
Mehmet Kutman’ın gözünden Denizcilik sektörü ve Türk Limanları: Global Yatırım Holding ve Global Liman İşletmeleri
Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mehmet Kutman Bloomberg HT Konuğu : 09.Mayıs.2011
2. bölüm; 72, 73 ve 77.nci sayfalardaki görseller shutterstock© tarafından temin edilmiştir.
3. Bölüm
98
100
101
Ramazan Ayı Yaz Eğlenceleri (Fotoğraf): http://www.kusadasigazete.com/wp-content/uploads/2012/08/DSC0732.jpg
Uluslararası Üyelikler (Fotoğraf): http://www.chipandco.com/disney-dream-arrives-in-port-canaveral-sparks-new-jobs-2-19429/
Uluslararası Üyelikler (Fotoğraf): http://onlyhdwallpapers.com/watercraft/ships-caribbean-cruise-ship-sea-desktop-hd-wallpaper-1030424/
Kuşadası’nda İlk Türkler (Görsel): http://www.focusdergisi.com.tr/tarih/00437/imperiaflex_0_0_0.jpg.php
Evliya Çelebi (Görsel): http://www.itusozluk.com/gorseller/evliya+%E7elebi/191007
Jean Baptiste Tavernier (Görsel): http://www.sil.si.edu/digitalcollections/hst/scientific-identity/fullsize/SIL14-T001-03a.jpg
Angelico Maria Müller (Görsel): http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/ba/Fra_Angelico_052.jpg
Johannes Aegidius Van Egmond van de Nijenburg & John Heyman (Görsel): http://en.wikipedia.org/wiki/File:Vali_de_Scalanova_proche_de_smyrne_(Relation_d_un_voyage_du_Levant).jpg
John Galt (Görsel): http://www.eco99international.com/sites/default/files/users/nathan/john_galt_portrait.jpg
Joseph de Tournefort (Görsel): http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/61/Tournefort_Joseph_Pitton_de_1656-1708.jpg
Richard Chandler (Görsel): http://nacionalismocriollo.files.wordpress.com/2013/04/trojan-horse.jpg
Richard Chandler (Görsel): http://www.bgatelye.com/?_escaped_fragment_=g%C3%BCvercin-ada-ku%C5%9Fadas%C4%B1/zoom/c1han/imaged7
Göran Schildt (Görsel): http://ecx.images-amazon.com/images/I/91f%2B1ERoErL._SL1500_.jpg
Seyyahların Kaleminden Kuşadası (Yazılar):
Angelico Maria Müler; İzmir 1726 - Seyahatname, Almanca’dan Çeviren Ayla Sevim Uhri, Tepekule Kitaplığı Yayınları, İzmir 1992.
İsmet Parmaksızoğlu; Hazırlayan, Evliya Çelebi / Seyahatname, Kültür Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1983.
Hüdai Ülker; Berlin, Gurbetçi Mektubu, Ada’nın Sesi Gazetesi, S. 101-102, Kuşadası 1987.
İlhan Pınar; Hacılar, Seyyahlar, Misyonerler ve İzmir, Yabancıların Gözüyle Osmanlı Döneminde İzmir 1608-1918, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı, İzmir 2001.
Jean Baptiste Tavernier; Çeviri: Teoman Tunçdoğan, Tavernier Seyahatnamesi, Kitap Yayınevi, İstanbul 2010.
Serap Yılmaz; Doğu Akdeniz Ticaretinde Kuşadası’nın Yeri, XVII-X1X. Yüzyıllar, Geçmişten Geleceğe Kuşadası Sempozyumu, Kuşadası 2004.
Sedat Onar; Johannes Aegidius Van Egmond van de Nijenburg ve John Heyman’ın Kuşadası İzlenimleri, Kuşadası Yerel Tarih, S. 27, Nisan 2011.
Sedat Onar; Letters From The Levant, John Galt’ın Kuşadası İzlenimleri, Kuşadası Yerel Tarih, S. 29, Haziran 2011.
Joseph de Tournefort; Tournefort Seyahatnamesi, Editör: Stefanos Yerasimos, Kitap Tasarımı: Yetkin Başarır, Kitap Yayınevi, İstanbul 2005.
Aktaran: Ali Ergül; Pygela Anea Marathesion Neapolis Saca Nuoava Nea Efesea Kuşadası, İleveli 2. Basım, Yeniyol Matbaası, İzmir 2007.
Richard Chandler; Travels İn Asia Minör, Aktaran: Ali Ergül; Pygela Anea Marathesion Neapolis Saca Nuoava Nea Efesea Kuşadası, İleveli 2. Basım, Yeniyol Matbaası, İzmir 2007.

Benzer belgeler

Dosya İndir - Fethiye Ticaret Odası

Dosya İndir - Fethiye Ticaret Odası standartlarda sektörel eğitim almış insan gücüne sahip olabilmesi adına çalışmalar gerçekleştirdi. Kanada doğumlu olan ve 20 yıl Türkiye’de yaşayan Gregory Michael Kiez’in, 2004 yılında Miami’de dü...

Detaylı