GOSB Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı

Transkript

O
S
B
TÜRKİYE
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
Organize Sanayi Bölgeleri
Sanayileşmemizin Motoru
Adil Kanıöz
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı
GOSB Teknoparkımız ve
Endüstri Meslek Lisemiz
İsmail Sait Turfanda
GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı
GOSB Olağan Mali
Genel Kurulu Yapıldı
OSB uygulama yönetmeliğinde
değişikliğe gidildi
Yönetiminde iki GOSB
katılımcısının da yer aldığı
OSBDER Yönetimi
Değişmedi, Genişledi…
GOSB Tadım Jale Yücel
Endüstri Meslek Lisesi
İkinci Mezunlarını Veriyor
Mayıs Ayı, Seçim Ayı…
MAYIS-HAZİRAN 2013 SAYI: 35
GOSB Olağan
Mali Genel Kurulu Yapıldı
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
2. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi.
İÇİNDEKİLER
4
18
34
52
46
54
GOSB Mesajı
OSB Gündem
8
30Mayıs Ayı, Seçim Ayı
Adil Kanıöz
Teknopak
Yönetim Kurulu Başkanı
34Ericam, akıllı kameralar
GOSBSAD Mesajı
Hakan Şakman
Ericam Yönetim Kurulu Üyesi ve
Genel Müdürü
14GOSB Teknoparkımız ve
Endüstri Meslek Lisemiz
Sanayicileri Derneği
GOSB Haberler
18GOSB Olağan Mali
Genel Kurulu Yapıldı
22GOSB’un Yeni Bölge Müdürü
Zeynep Nil Sönmez
24GOSBSAD Yönetimi Haziran ayı
Toplantısını GOSB Tadım Jale Yücel
Endüstri Meslek Lisesi’nde Yaptı
tasarlıyor
OSB Haberler
44Kırıkkale Silah İhtisas
OSB Çalışmaları
Sigorta
46Toplumsal gösteriler,
kargaşalıkların maddi zararları
karşısında kendimizi nasıl
koruyabiliriz?
Çiğdem Karaca
Sigortaevi
Ekonomi
52Yeni Trend: Paylaşmak
Ülke Araştırması
26OSB uygulama yönetmeliğinde
MAYIS-HAZİRAN 2013 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
54Adalar Grubu Devleti:
Endenozya
GOSB DERGİDEN
6
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yayın Organı
Bölgesi Sanayicileri Derneği
İdare Merkezi:
GOSB Kemal Nehrozoğlu
Cad. Teknopark, High Tech
Bina 1. Kat A8
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
[email protected]
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Baskı:
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
İsmail S. Turfanda
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD Genel Sekreteri
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD Genel Sekreteri
Yayın Kurulu:
Feyyaz Yumurtacı,
Sinan Gider, Mehmet Sözer,
İhsan Aydoğan
Yeşilce Mah. Aytekin Sok.
No: 21 4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Teknik Yönetmen:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Editör:
Burçin Yeşiltepe
[email protected]
Reklam Koordinatörü:
Bike Ayça Ekim
Tel: 0262 677 11 79
[email protected]
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden alıntı
yapılamaz.
GOSBSAD
Yapım:
Mavi Tanıtım ve İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy-İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
GOSB Dergi,
tarafından aylık yayınlanır.
Yerel-Türkçe-İlmi
GOSB DERGİ 2012 YILI REKLAM FİYATLARI
Frekans
BU SAYIDA
1-3 Sayı
4 Sayı
6 Sayı
Arka Kapak
3.500.- TL
2.950.- TL
2.600.- TL
Ön
Kapak İçi
3.000.- TL
2.550.- TL
2.250.- TL
Ön Kapak
Karşısı
3.000.- TL
2.500.- TL
2.250.- TL
Arka
Kapak İçi
2.500.-TL
2.100.- TL
1.850.- TL
Arka
Kapak Karşısı
1.500.- TL
1.250.- TL
1.100.- TL
İç Sayfa
1.000.- TL
850.- TL
750.- TL
İç İki Sayfa
1.750.- TL
1.500.- TL
1.300.- TL
İç 1/2 Sayfa
650.- TL
550.- TL
450.- TL
Mayıs ayını geride bıraktık. Mayıs ayının bizim için önemi “Seçim Ayı”
olması. Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin Genel Kurul Toplantıları ile ilgili 19. Maddesinin 2. Fıkrası’nda; “Olağan genel
kurul toplantısı, her yılın ilk altı ayı içinde yapılır” cümlesi yer alıyor. Bu
cümlenin fiiliyata yansıması ise Genel Kurulların Mayıs ayı içinde yapılması şeklinde…
GOSB’un bu yılki Genel Kurulu toplantısının gündeminde seçim yoktu. Farklı görüşlerin ortaya konulduğu toplantının oy birliği ile alınan
tek kararı, GOSB Bölge Müdürlüğü görevini 2 aydır vekâleten sürdüren
Zeynep Nil Sönmez’in asaleten Bölge Müdürü olarak atanması oldu.
Türkiye’nin dört bir yanında yapılan OSB Genel Kurullarının birçoğunda
ise seçimler vardı. Bu seçimlerde Genel Kurullar tarafından göreve getirilen yeni Yönetim Kurullarını sayfalarımızda bilgilerinize sunuyoruz.
Bu dönemde bir seçim de OSBDER’de gerçekleşti. Yönetimde bir değişiklik olmazken Yönetim Kurulu üyelerin sayısı yediye yükseltildi. Seçilen yeni Yönetim Kurulu’nda GOSB Yönetim kurulu üyesi Vahit Yıldırım
ve Onur Kurulu’nda da yine GOSB Yönetim Kurulu eski Başkanı Yücel
Güngör de yer alıyor.
GOSBSAD Yönetim Kurulu Haziran ayı toplantısını GOSB Tadım Jale Yücel Endüstri Meslek Lisesi’nde yaptı. Okulu gezen yönetim kurulu üyeleri Okul Müdürü Ümit Aşkın’dan okulun ihtiyaçları, ileriye dönük projeleri ve sorunları hakkında birinci ağızdan bilgi aldılar. Biz de, bu yıl ikinci mezunlarını veren Meslek Lisesi’nin mevcut durumunu, başarılarını
ve yaşanmakta olan sıkıntıları okulun Müdürü Ümit Aşkın’dan dinledik.
Uçan bir kelebeğin kanat çırpmalarını saniyede 60 adet fotoğraf çekerek görselleştiren akıllı kameralar tasarlayan ve üreten Ericam bu sayımızın Teknopark konuğu. Oldukça mütevazı bir ortamda büyük işler başaran bu Ar-Ge firmasının yaptıkları sizin de ilginizi çekecek.
Bu sayımızda pratik sigorta bilgilerine “Toplumsal gösteriler ve kargaşalıkların maddi zararları karşısında kendimizi nasıl koruyabiliriz?” sorusunun cevabı ile devam ediyoruz. Bunun yanında ülkemizde çok fazla bilinmeyen, bilinse bile çok fazla uygulanmayan bir alanı, yatırımın
hedeflenen zamanda, öngörülen bütçede, kaliteden taviz vermeksizin
mevcut ve değişen yasal yükümlülükler doğrultusunda bitirilmesini sağlayan bir destek hizmeti olan “İnşaat Proje Yönetimini” gündeme getiriyoruz. İnşaat Proje Yönetimini bundan sonraki sayılarımızda da ele
alacağız.
GOSB şirketlerinden Kaya Safety, “İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi”nin beşincisini Bursa’da düzenledi. Başta “Yüksekte Güvenli Çalışma” olmak
üzere, Zirve’de ele alınan konular ve genel olarak zirve hakkındaki sorularımızı, Kaya Safety SBU Müdürü Özgür Kaya yanıtladı.
Temmuz Ağustos sayımızda görüşmek üzere…
GOSB MESAJI
8
lışan OSB yönetimi oluşturmak ve bu şekilde katılımcısına hizmet vermek.
Sanayimiz adına bunlar önemli artılardır. Bu Sistemi ( motoru)
düzenli çalıştıran nedir sorusunun cevabı ise doğal olarak, özel
kanunumuz ve buna bağlı yönetmeliğimizdir.
Bilindiği gibi OSB sistemimizin yasal zeminini 4562 sayılı kanunumuz ve buna bağlı yönetmeliğimiz oluşturuyor.
2000 yılında yürürlüğe giren kanun ve yönetmeliğimiz, zaman
içinde değişikliğe uğramakla birlikte; sosyal, yönetimsel ve demokrasimizin gelişmesi paralelinde eksiklikleri olduğu görülmektedir.
Bu yazımda genel kurula geçmiş ve belirli olgunluğa erişmiş
OSB sistemimizin daha sağlıklı çalışması anlamında yönetmeliğimizde düzeltilmesi gereken uygulama maddelerini gündeme
getirmek istiyorum.
1- Yönetmelik Madde 29- Genel kurulda oy ve temsil hakkı.
Her katılımcı genel kurulda bir oy verir olarak özetlenebilecek düzenleme hiçbir yasal zemine, etik anlayışa ve demokratik
yaklaşıma uymayan bir madde.
Adil Kanıöz
D
eğerli OSB Katılımcı Sanayicileri, bildiğimiz bir söylemdir.
“Organize Sanayi Bölgelerimiz ülke kalkınmamızın ve sanayimizin motorudur”
Bu gerçekten doğrudur. Organize Sanayi Bölge adlarımızın ikinci harfi “Organize” nin ‘O’ su; Organize olmak, özel kanunu ve
yönetmenliği olmak, böylece devlet ve belediye bürokrasisinden bir ölçüde bağımsız olmak, tek durak ofis sisteminde ça-
Bakın neden; Aynı OSB de bir katılımcımızın, her biri 5 bin m2
den oluşan 5 adet ayrı parseli olabiliyor ve genel kurulda 5 oy
kullandırıyoruz.
Diğer taraftan aynı OSB de bir katılımcımızın 100 bin m2 den
oluşan 1 adet parseli var bu katılımcımıza 1 oy kullandırıyoruz.
Demokratik ve çoğulcu yönetimlerin tecelli ettiği en önemli yönetim ve fikir platformlarımız, Genel kurullarımızdır. Bir fikir bir
oy temel kuralından bakmamız gerekir. Aynı özel veya tüzel kişiliğin aynı OSB de 5 oy kullandığı zaman yanlış bir fikri 5 kez
tekrarlamış olur. Diğer bir deyişle genel kurul iradesi yanlış oluşabilir durumunu göz ardı edemeyiz.
Bu durumda 5 parseli ile toplamı alanı 20 bin m2 olan katılımcı-
GOSB MESAJI
10
da bir oy kullanmalı, 1 parseli ve toplam alanı 100 bin m2 olan
katılımcıda bir oy kullanmalı.
3-Bölge müdürlerinin göreve getirilmesi ve görevden
alınması
Genel kurullarda fikirler, vizyonlar ve görüşler tartışıldığına
göre, her fikir bir oy ile temsil edilmeli. Mevcut durumda az toprağı olanın çok oy kullanması gibi yanlış bir uygulama devam
ediyor. Bu durum hiçbir mantık kuralına uymadığı gibi; ticaret
kanuna da aykırı, demokratik değerlerle de uyuşmaz.
Gerçek genel kurul yönetim sistemine geçmiş OSB’ler için, mevcut düzenlemeye göre genel kurul göreve getiriyor veya görevden alıyor.
Pratikte ise çok yanlış sosyal ve OSB’leri sıkıntıya sokacak teknik sorunlar ortaya çıkarmaktadır.
Aynı OSB deki aynı özel veya tüzel katılımcı, Genel Kurullarda tek oy kullanır. Şeklinde düzenlemek gerekir.
2-Yönetmelik Madde 37- Yönetim Kurulu sayısı ve görev süresi.
a) Yönetim Kurulu üye sayısı 5 kişi. ( Kanun değil yönetmelik kısıtlıyor)
Yönetim kurulu üye sayısı eski ticaret kanunda en az 3 iken
yeni TTK da ise en az 1 olarak tespit edilmiş. Üst sınır yok. TTK
özgürlükçü demokratik bir duruş ortaya koymuş. Her OSB kendi ihtiyaçlarına göre özgürce yönetim kurulu üye sayısını tespit edebilmeli.
50 üyesi olan OSB ile 500 üyesi olan OSB’ yi 5 üye ile yönetmek yanlıştır. Demokratik değerler, çoğulculuk ve katılımcılık
anlamında gereksinimleri farklı olabilir. En az 5 kişiden oluşur, olarak düzenlenmesi uygun olabilir. Belediyelerimizin organizasyonlarına bakarsak daha çoğulcu ve katılımcı bir organizasyon yapısı olduğu görülür.
b) Görev süresi ise 2 yıl olarak kısıtlanıyor
Bir bakıma belediye hizmeti veren OSB’lerimizin 2 yılda bir seçim yapması birçok olumsuzluğu da beraberinde getiriyor. İyi
bir belediyecilik geçmişi olan Sn. Başbakanımızın şöyle bir demecini hatırlıyorum; Belediye seçimlerini 5 yıldan 4 yıla
çektik yanlış oldu, hizmet yetişmiyor.
OSB’lerimizde 2 yılda bir seçim yapıyoruz. Hem hizmet yetişmiyor hem de seçim atmosferi hizmetlerin kalitesini düşürüyor. En
az 3 veya 4 yıl olmalı. Aynı kişiler için peş peşe seçilmek 2 dönemle kısıtlanabilir.
Bu süre uzun olur diye düşünmek yanlıştır. Genel Kurulun 1/10
u bir dilekçeye imza attığında veya denetmenlerin çağrısıyla her
zaman genel kurul ve seçim yapılabilir.
Bu yanlış bir uygulama, ticaret, sanayi mantığı ve çağdaş yönetim anlayışına uymayan bir durum.
Yönetim Kurulunun mutlak çoğunluğu ile göreve getirilmeli ve görevden alınabilmeli.
4- Genel Kurul sistemi ile yönetilen ve gelişimini tamamlamış
OSB’ler için 2. Yönetim döneminden itibaren Stratejik Plan
ile yönetilirler. Paragrafını Kanun veya Yönetmeliğe ilave etmek gerekir.
Aslında OSB’ler olarak, özel sektör genlerimize rağmen, devletimizin planlı ve çağdaş yönetim anlayışının gerisinde kaldık. Hükümetimiz 2006 yılında Stratejik Planlama ve Yönetim
Kanunu’nu çıkardı.
Bütün kamu kurumlarımızın, bakanlıklarımızın, üniversitelerimizin, mal ve hizmet üreten bütün devler kurumlarının Stratejik
Planlama ile yönetilmelerini zorunlu kıldı.
Bu kurumlara planlı yönetime geçiş için bir yıla kadar varan süreler tanındı. Söz konusu kurumlar ikinci ve üçüncü planlama
evrelerindedir.
Gerektiğinde, Genel Kurul kararlarına dayalı olarak, prosedürlere uygun plan tadilatları yaparak yollarına devam ediyorlar.
Kötü haber şu ki, bu çağdaş ve uzun vadeli planlama rüzgârları
OSB’lerimize özel kanunumuz ve yönetmenliğimiz sebebiyle
maalesef yansımadı.
Yukarıda gündeme getirdiğimiz konular Genel Kurul Sistemi ile
yönetilen, kanunumuzun öngördüğü olgunluğa erişmiş OBS’ler
içindir.
Bu OSB’lerimizin 1 yıllık bütçelerle yönetilmesi yanlıştır. En az 5
yıllık projeksiyonlara dayalı Stratijik Plan ile yönetilmeleri teşvik edilmelidir.
Ünlü kalite gurusu, William Edward Deming’in şu aforizmasını
OSB yönetim anlayışı olarak yeniden içselleştiriyoruz.
“Doğru işleri, doğru şekilde yapmak”
Tüm okurlarımızı, saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
KURTKÖY'DE
İŞ VE KONFORUN YENİ ADRESİ
Mucizelerin motive edici gücüne inanın.
MISTANBUL
IRACLE
ASIA
Harmandere Mah. Dedepaşa Cad. Site Sok. No: 8 Kurtköy - Pendik l İstanbul / Türkiye
T: +90 (216) 510 04 04 - [email protected] - www.miracleistanbulasia.com
İstanbul iş hayatının hızla
gelişen bölgesi PendikKurtköy’de iş dünyasına
konforlu bir adres geliyor.
MÖN İnşaat tarafından
hayata geçirilen şık
ve konforun bir arada
sunulduğu iş oteli Miracle
Istanbul Asia, Kurtköy’de
yeni bir yaşam alanı
kurarak misafirlerine
kapılarını açtı.
MISTANBUL
IRACLE
ASIA
Pendik yeni bir yaşam alanına sahip oldu.
Miracle Istanbul Asia misafirlerini bekliyor
MÖN İnşaatı’ın Antalya Lara’da şıklık ve konfor ile birleştirdiği Miracle Resort Hotel zincirinin ikinci halkası, konforlu bir iş adesi konsepti ile İstanbul’un gelişen bölgesi Kurtköy’de açıldı.
MÖN İnşaat tarafından Ocak 2013’te tamamlanan Miracle Istanbul Asia 20.000 metrekare alanda, 219 odası
ile özellikle Pendik-Kartal-Maltepe bölgesinde iş dünyasının ihtiyaç duyduğu konforu ve rahatlığı bir araya getirilmek üzere dizayn edildi.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nın TEM ile buluşan çıkışında yer alan Miracle Istanbul Asia. 5 suit, 1 king süit
, 60 deluxe, 46 business executive, 107 superior , olmak üzere toplam 219 odayla misafirlerini ağırlıyor.
İş dünyasının bölgedeki toplantıları, konferansları, sunumları ve çalışma alanları için özel olarak tasarlanan ve donatılan Miracle Istanbul Asia’da, en büyüğü 460 metrekare en küçüğü 70 metrekare olan ve tamamı gün ışığı alan 2 büyük ve 4 butik toplantı salonu bulunuyor.
GOSBSAD MESAJI
14
GOSB
Teknoparkımız ve
Endüstri Meslek
Lisemiz
Sanayicileri Derneği
B
u yazımda sizlere bölgemizin önemli değerlerinden olan;
bir çok OSB’e göre bölgemize ek üstünlükler sağlayan; sizler tarafından tanınmadığı, yeterince desteklenmediği ve faydalanılmadığını düşündüğüm iki kuruluşumuzdan bahsetmek istiyorum; GOSB Teknoparkımız ve GOSB Tadım Jale Yücel Endüstri Meslek Lisemiz.
İçinde bulunduğumuz çağda, özellikle ülkemizde Ar-Ge faaliyetleri, inovasyon, yenilikçi, rekabetçi ürünler tasarlamak ve üretmek, yüksek katma değerli ürünler geliştirmek; üretimden daha
da önemli bir noktaya gelmiştir. Maalesef artık ülkemizde; özellikle de Organize bölgelerinde Ar-Ge yapmayan ve yüksek katma değerli ürünler üretmeyen sanayicilerimizin yaşama şansı
yoktur, gelecekte de olmayacaktır.
Bu kapsamda devletimiz; verdiği Ar-Ge teşvikleri ile sanayicilerimize hatta; melek yatırımcılara (Business Angels) verdiği teşviklerle tüm kurumları, bireyleri ve sermayedarlarımızı Ar-Ge
yapmağa, yatırım fırsatları yaratmağa ve Ar-Ge yapan girişimcilere katılmağa, destek olmaya teşvik etmektedir.
Bu hususlar gözönüne alındığında bölgemizin Teknoparkı bizlere önemli avantajlar sağlamaktadır. Öncelikle sanayicilerimiz;
çok özel teşvik imkanları sunan teknoparkımız da katılımcı olabilirler ve devletimizin verdiği tüm Ar-Ge teşviklerinden kendi bünyelerinde önemli yatırımlar yapmadan faydalanabilirler.
Teknopark’ta faaliyette bulunan; çok özel konularda Ar-Ge çalışmaları yapan; üstün nitelikli ve birikimli Ar-Ge personeli istihdam eden 100’den fazla Teknopark firmamızla işbirliğine girebilirler. Bunun yanı sıra kendi ürün ve sistemleri ile ilgili bir çok
araştırma ve geliştirme projelerini Teknoparkımızdaki firmalarımızın imkanlarını, tecrübe ve birikimlerini kullanarak yapabilir ve yaptırtabilirler. Son olarak da; şirket olarak veya birey,
sermayedar, yatırımcı olarak (Şirket ortakları ve üst düzey çalışanları) yeni uygulamaya giren melek yatırımcılarla ilgili önemli vergi avantajları sağlıyan girişim sermayesi teşviği kanundan
da faydalanarak; bölgemizde faaliyet gösteren fakat yeterli sermayesi ve/ veya pazarlama/ satış/ yönetim tecrübesi/ birikimi
olmayan firmalarımıza girişimci olarak ortak olabilirler.
Bütün bu imkanlar hemen yanımızdadır ve tüm GOSB katılımcıları için değerlendirilebilecek çok önemli ve değerli bir imkandır.
GOSB Teknopark yöneticilerimiz bu konularda sizleri aydınlatmak ve yönlendirmek için her zaman hazırdırlar. Ayrıca GOSBSAD yönetimi olarak bizlerde önümüzde ki aylarda sizlere Teknoparkımızı ve olanaklarını; Ar-Ge ve Melek Yatırımcı teşviklerini tanıtmak için bazı organizasyonlar yapmağı planlamaktayız.
Gene bildiğiniz gibi dergimizin muhtelif sayılarında Teknoparkı-
GOSBSAD MESAJI
16
mıza; yöneticilerine ve Teknoparkımızda faaliyette olan firmalara önemli yerler ayırmaktayız. Lütfen Teknoparkımız ile ilgi yazıları okuyunuz ve yapmağı planladığımız bu organizasyonları
takip ediniz ve katılınız.
Sanayicilerimizin en önemli sorunlarından birisinin üstün vasıflı ve eğitimli orta seviye teknik eleman bulmak ve istihdam
edebilmek olduğunu biliyoruz. Bu sorunu nasıl aşabileceğimizi
de muhtelif ortamlarda tartışıyoruz. Bu sorunun çözümlerinden
bir tanesi ve en önemlisi de hemen bölgemizde ki GOSB Tadım
Jale Yücel Endüstri Meslek Lisesidir. Şu anda lisemizde Elektrik, Elektronik, Bilim Teknolojileri veGıda Teknolojileri bölümle-
“Lütfen Teknoparkımıza ve okulumuza sahip çıkalım. Bölgemizin önemli ayrıcalıklarından olan bu
imkanlarından daha çok faydalanmaya çalışalım.
İnanıyorum ki bu işbirlikleri; hem siz sanayicilerimize, hem teknoparkımızda ki firmalarımıza, hem okulumuzda ki gençlerimize hem de bölgemize önemli
katkılar sağlıyacaktır.”
ri mevcuttur. İstek ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda bu bölümler
çoğaltılabilir ve eğitim programları bizlerin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenebilir.
Okulun ve dolayısiyle talebelerin başarısı; eğitimin güçlü olması, okulun sanayi ile işbirliği için de olması ve üstün kapasiteli talebelerin okulumuzu tercih etmesi ile mümkündür. Okulu-
muzdan mezun olan üstün vasıflı talebelerimiz gene bizlere hizmet edeceklerdir. Yeterki bizlerde bu gençlerimize muhtelif şekillerde destek olalım ve şirketlerimizde arzu ettiğimiz niteliklere ulaşmalarını sağlıyalım. Eğer okulumuz talebeleri; sanayi
ile işbirliği içinde eğitimlerini sürdürürlerse; yeterince staj imkanı elde ederlerse, diğer okullara göre daha iyi sosyal ve teknik şartlarda çalışma imkanı bulabilirlerse, kendilerine ek maddi imkanlar sağlanabilirse ( burs , ödül vs.) ve mezuniyetlerinde
özellikle bölgemizde iyi şartlarda iş imkanı bulabilirlerse; bölgemizin en çalışkan ve yetenekli gençleri okulumuzu tercih edecek ve neticesinde de bölgemiz sanayicileri bu nitelikli ve iyi
eğitimli gençlerimizi istihdam etmek imkanı elde edeceklerdir.
Bütün bu konularla ilgili okul müdürümüz Ümit Aşkın bey ve
tüm ekibi sizlerle iletişim içinde olmağı arzulamaktadır. Okulumuzu tanımak, destek olmak, sizlerle okulumuzun iletişimini
sağlamak ve arttırmak adına GOSBSAD olarak bizlerde bir çok
projeler yapmağı planlamaktayız. Başlangıç olarak son Yönetim
Kurulu toplantımızı okulumuzu daha yakından tanımak, sorunlarını bizzat görmek, bölgemize yakışır bir şekilde okulumuzun
gelişmesine katkı sağlamak adına; okulumuz da yaptık. Ayrıca
dergimizin bu sayısında okulumuzu tanıtan; müdürümüz Ümit
Aşkın bey ile yapılan bir söyleşiyi yayınlıyoruz.
Lütfen Teknoparkımıza ve okulumuza sahip çıkalım. Bölgemizin
önemli ayrıcalıklarından olan bu imkanlarından daha çok faydalanmaya çalışalım. İnanıyorum ki bu işbirlikleri; hem siz sanayicilerimize, hem teknoparkımızda ki firmalarımıza, hem okulumuzda ki gençlerimize hem de bölgemize önemli katkılar sağlıyacaktır.
Saygılarımla,
GOSB HABERLER
18
Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı
27 Mayıs 2013 tarihinde,
2. Olağan Genel Kurulu'nu
gerçekleştirdi.
G SB
®
G
OSB Yönetim Merkezi ve Sosyal
Tesislerde yapılan ve yeterli katılımın
sağlanması ile gerçekleşen 2. Olağan
Genel Kurul, GOSB Başkanı Adil Kanıöz’ün
açılış konuşmasıyla başladı. Saygı Duruşu
ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra
yapılan seçimde Divan Kurulu, Başkan Ulvi
Malgil (Vanterm Isı ve Makine San. Tic. A.Ş.)
ve üyeler Sinan Üstünel (Betek Boya ve
Kimya San. A.Ş.) Kerem Söylemez (Söylemez
Kauçuk Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti.) olarak
belirlendi.
Yönetim ve Denetim Kurulları’nın faaliyet
raporlarının okundu. Yönetim Kurulu faaliyet
raporunda; Stratejik plan çalışmaları ve
kurumsallaşma, Tembelova alanı yol ve
altyapı inşaatları, GOSB meydan binasındaki
dükkanların kiralanması, Hastane binası
koruma ve çevre düzenleme işleri, Hastane
binasının kiralanması, GOSB Tadım Jale
Yücel Endüstri Meslek Lisesi Atölyeleri,
Yolların bakım ve onarımı, GOSB Cami
projesi ve kaba yapı inşaatı, GOSB otoyol
bağlantısı ve Şekerpınar projesi, Alt ve
üst yapı hizmetleri ile işletme faaliyetleri
ve Haberleşme fiyatlarındaki iyileştirme
konularında bilgi verildi. Yönetim ve
Denetim Kurullarının ibrası sonrası 2013 yılı
bütçesi ve çalışma programı onaylandı.
GOSB Bölge Müdürlüğü’nü 2 aydır
vekâleten sürdüren Z. Nil Sönmez’in
asaleten Bölge Müdürü olarak atanması oy
birliği ile kabul gördü.n
GOSB HABERLER
22
GOSB’un Yeni Bölge Müdürü
Zeynep Nil Sönmez
GOSB Yapı Müdürü olarak görev yapan ve son olarak vekaleten
GOSB Bölge Müdürlüğü görevini yürütmekte olan Zeynep Nil
Sönmez, Mayıs ayında gerçekleştirilen GOSB Genel Kurulu’nda
katılımcıların oybirliği ile GOSB Bölge Müdürlüğü görevine getirildi.
G
OSB’un yeni Bölge Müdürü Zeynep
Nil Sönmez’in GOSB katılımcılarına ve
okurlarımıza ilk mesajı şöyle:
Öncelikle beni bu önemli göreve layık
gören ve Genel Kurul’da asaleten atanmamı
sağlayan tüm GOSB katılımcılarına teşekkür
ediyorum.
8 yılı aşkın süredir hizmet verdiğim GOSB
ailesinin içinde olmaktan her zaman gurur
duydum. Bugüne kadar üstlendiğim her
görevde olduğu gibi, bundan sonra da
görevimin sorumluluk bilinci ile başarılı
olmak için çalışacağım.
Hem kendi içimizde hem de çevre kurum
ve kuruluşlarla ilişkilerde akılcı çözümler
yaratarak işimizle ortada olmak asıl
amacımızdır.
ve beraberlik içinde istikrarın sağlanması,
Bölge Müdürlüğü olarak, GOSB’da birlik
verilmesi, yürüyen projelerimizin hayata
ZEYNEP NİL SÖNMEZ
Zeynep Nil Sönmez 1980 İstanbul doğumlu. 1999 yılında bitirdiği Özel İtalyan Lisesi’nden
sonra, 2004 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü Fakülte birinciliği ve
Üniversite ikinciliği ile tamamladı. Mesleki eğitiminin bir yılını, Milano Politeknik Üniversitesi, İtalya’da geçirdi. Lisans eğitiminin ardından İTÜ Proje Yönetim Merkezi ve MOB
Mobilya’da çalıştı.
2005 yılından bugüne GOSB’da İmar Uzmanı, Yapı Yöneticisi ve Yapı Müdürü olarak görev
yaptı. Mayıs 2013’ten beri GOSB Bölge Müdürü görevini yürütüyor. İngilizce ve İtalyanca
bilen Zeynep Nil Sönmez evli ve bir çocuk annesi.
tüm katılımcılara aynı seviyede eşit hizmet
geçirilmesi ve yeni projeler için, genç bir
kadro ile doğru, eşitlikçi, samimi ve hızlı bir
şekilde yolumuza devam etmek istiyoruz.
Tescilli bir marka olarak bugünlere gelmiş
olan GOSB’un daha ileriye taşınması
için var gücümüzle çalışacağımızı
bir kez daha yineleyerek bizden
desteklerini esirgemeyeceğine inandığım
katılımcılarımıza ve tüm okurlara saygılarımı
sunuyorum. n
SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR HAYAT İÇİN...
www.ovamissagligi.com.tr
Özel Ovam Cerrahi Tıp Merkezi
Ovam Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi
* 7*24 Acil Servisi ve 11 Branşı ile hizmet vermektedir.
* Güzeller OSB *Gebze OSB *İMES OSB
* İş Kazaları
* İşyeri Hekimliği Hizmeti
* İlk Yardım Eğitimleri
* İş Güvenliği Hizmeti Uzmanları
* İşe Giriş Raporları
* Mobil Tarama Hizmetleri
* Ambulans Hizmetleri
KOSGEB
Kocaeli Sanayi Odası ile Anlaşmalı Tek Kurum
Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi
İnönü Mahallesi Aşık Veysel Sokak
No: 1/A 4100 Gebze/KOCAELİ
Tel: 0 (262) 751 26 27 Faks: 0 (262) 751 26 47
Acil: 0 (542) 661 55 85
Ovam Tıp Merkezi
Cumhuriyet Mah. Bağdat Cad.
No: 84 Dilovası / KOCAELİ
Tel: 0 (262) 754 89 94 Faks: 0 (262) 754 89 93
İhsandede Cad. 1600 Sok.
No: 1601/8 Gebze/KOCAELİ
Tel: 0 (262) 677 11 07 Faks: 0 (262) 677 11 09
Acil: 0 (542) 677 11 08
GOSB HABERLER
24
GOSBSAD Yönetimi Haziran ayı Toplantısını
GOSB Tadım Jale Yücel Endüstri Meslek Lisesi’nde Yaptı
Toplantı öncesi okulu gezen GOSBSAD Yönetim Kurulu üyeleri;
okulun mevcut durumunu gördüler ve Okul Müdürü Ümit Aşkın’dan
okulun ihtiyaçları, ileriye dönük projeleri ve sorunları hakkında
birinci ağızdan bilgi aldılar.
H
er ayın ilk Perşembe günü toplanan
GOSBSAD Yönetim Kurulunun Haziran
ayı toplantısı GOSB Tadım Jale Yücel
Endüstri Meslek Lisesi’nde gerçekleştirildi.
Toplantı öncesi okulda incelemelerde
bulunan Yönetim Kurulu üyeleri, Okul
Müdürü, Müdür Yardımcıları ve ilgili
Öğretmenlerden okulla ilgili bilgiler aldılar.
Okul binasının alt bölümünde yer alan
beden eğitimi salonu ve çok amaçlı
kullanılan fitness merkezinin gezilmesi ile
başlayan gezi, laboratuvarların incelenmesi
ile devam etti. Okul gezisi sonrası Yönetim
Kurulu toplantısı okul Kütüphanesinde
yapıldı. Toplantının normal gündemi öncesi
Yönetim Kurulu üyelerine hitap eden Okul
Müdürü Ümit Aşkın, okulun dünü, bugünü
ve ileriye dönük projeleri hakkında bilgi
verdi. Yaşanmakta olan sorunlar ve okulun
ihtiyaçlarını öğrenen GOSBSAD Yönetim
Kurulu üyeleri, okula yapılabilecek katkıları
ele aldılar.n
Ü
lkemizdeki işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması, yenilikçi, rekabet gücü yüksek ürünlerle uluslararası pazarlara açılabilmeleri ya da pazar paylarını artırabilmeleri amacıyla çeşitli kamu kurumlarınca farklı niteliklerde verilmekte olan hibe desteklerin anlatıldığı eğitim 24
Mayıs 2013 tarihinde GOSB Yönetim Merkezi Çok Amaçlı Salonda yapıldı. Eğitimde, İhracata
Yönelik Devlet Destekleri Kota Danışmanlık’tan Aytuğ SANCAR, Ar-Ge Destekleri Tayfun YILMAZ ve TURQUALITY Destek Programı da Ege İhracatçı Birlikleri Şube Müdürü Mustafa SAN tarafından anlatıldı.n
Enerjide
değişim zamanı
GOSBAB
deyimlerini paylaştı
5
Mart 2013 tarihinde kurulan GOSBAB (Gebze Organize Sanayi Bölgesi Asistanlar Birliği), 15.05.2013 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Hereke Meslek Yüksek okulu, Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümü öğrencileri ve hocaları ile bir araya geldi. “Deneyimlerimizi Paylaşıyoruz” başlıklı eğitim programında, bu mesleğe aday olan öğrencilere bilgi ve birikimlerini, sunumlar ve soru-cevap şeklinde aktaran GOSBAB Yönetim Kurulu üyeleri, kendilerini davet eden öğrencilere ve hocalara teşekkürlerini ileterek, her zaman birlikte olmaktan memnuniyet duyacaklarını ifade ettiler.n
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye
Elektrik ve Elektronik Sektörü Strateji Belgesi
ve Eylem Planları (2012-2016) çerçevesinde,
sanayide kullanılan verimsiz elektrik
motorlarının değiştirilmesi hareketine yönelik
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde pilot proje
başlatıldı.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde, Gebze
Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliği ve Arçelik A.Ş.
işbirliğinde başlatılan projenin hayata geçirilmesi için yapılan
ilk toplantı 21 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantıya
GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vahit Yıldırım ve Bölge
Müdürü Zeynep Nil Sönmez ev sahipliği yaptı. Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı, Arçelik A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş.
yetkilileri ile GOSB katılımcıları ve GOSB Enerji Yönetim Birimi
yetkililerinin katıldığı toplantıda motor değişim projesinin
hayata geçirilmesinin önündeki olası engeller, çözüm önerileri
ve işbirliği konuları tartışılarak bir yol haritası çıkarıldı.n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I MAYIS-HAZİRAN 2013
GOSB HABERLER
Alternatif Finans Kaynakları Eğitimi
25
GOSB HABERLER
26
OSB uygulama
yönetmeliğinde
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığınca yapılan
değerlendirme sonucu uygun
görülen projelerde, Organize
Sanayi Bölgelerinin (OSB)
yer seçimine yönelik oranlar
aranmayacak.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca
hazırlanan "Organize Sanayi Bölgeleri
(OSB) Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik
Yapılmasına dair Yönetmelik", Resmi
Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
Buna göre, aynı sektör grubunu içeren
ihtisas OSB'lerde şu oranlar aranacak:
"Yeni bir OSB yer seçimi talebinin
değerlendirmeye alınabilmesi için il
genelindeki ihtisas OSB'ler hariç, diğer
OSB'lerde bulunan toplam sanayi
parsellerinin en az yüzde 75'inde
üretim veya inşaata başlanmış olması
gerekecek. İlave alan yer seçimi talebinin
değerlendirmeye alınabilmesi için ilave
alan talebinde bulunan OSB'de toplam
sanayi parsellerinin en az yüzde 90'ında
üretim veya inşaata başlanmış olması
gerekecek. Ancak o ilde başka bir OSB'nin
bulunmaması halinde bu oran yüzde 75
olarak uygulanacak"
dikkate alınarak, Bakanlıkça yapılan
değerlendirme sonucu uygun görülen
projelerde söz konusu oranlar aranmayacak.
Ancak, özel OSB'ler ile OSB'lerdeki
parsellerin kamulaştırma, parselasyon ve
tahsis durumlarıyla talep edilen yatırımın/
yatırımların alan büyüklüğü gibi hususlar
Yer seçiminin sonuçlandırılmasına kadar
olan faaliyet, OSB kuruluşuna katılacak
kurum ve kuruluşlar tarafından Valilik
kanalıyla yürütülecek.n
Bakan’dan faiz indirimi müjdesi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Organize Sanayi
Bölgeleri ve Küçük Sanayi Sitelerine uygulanan kredi faiz oranlarının
düşürüldüğünü duyurdu.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün, yazılı bir açıklama
yaparak, (OSB ve Küçük Sanayi Sitelerine
yönelik faiz indirimi müjdesi verdi.
Bakanlık olarak sanayinin rekabet gücünü
artırmak için sanayileşmeye büyük önem
verdiklerini kaydeden Bakan Nihat Ergün,
bu nedenle, sanayileşmenin en önemli
platformları olarak görülen Organize
Sanayi Bölgelerini ve Küçük Sanayi
Sitelerini hem nicelik hem de nitelik
olarak geliştirmeye çalıştıklarını kaydetti.
Çevre sorunlarını minimize etmek ve iş
güvenliğini sağlamak açısından da büyük
önem taşıyan bu bölgelerle ilgili oldukça
sevindirici gelişmeler yaşadıklarını ifade
eden Bakan Ergün, özellikle son teşvik
sisteminde OSB’lere yapılan yatırımlara
ayrıcalık sağlanması sonrasında, bu
bölgelere olan yatırım taleplerinde çok ciddi
artışlar yaşandığını kaydetti. Bakan Ergün,
“Bakanlık olarak, organize sanayi bölgeleri
ve bu bölgelerdeki bölge müdürlüğü hizmet
binasının ve sanayi sitelerinin altyapılarının
tamamı ile sanayi sitelerinin üst yapılarının
yüzde 70’ine kadar olan kısmı için kredi
kullandırıyoruz” diyerek, “2002’de çok
yüksek olan faiz oranlarını 2004, 2007 ve
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün
2009 yıllarında güncelledik. Bu bölgeler
için hem faiz oranlarını düşürdük, hem de
geri ödeme sürelerini uzattık” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün, yeni düzenleme ile birlikte faiz
oranlarının 2002 yılına göre Organize
Sanayi Bölgelerinde; kalkınmada öncelikli
yörelerde yüzde 10’dan yüzde 1’e,
normal illerde yüzde 15’den yüzde 2’ye,
gelişmiş illerde ise yüzde 20’den yüzde
3’e düşürüldüğünü kaydetti. Ergün, “Geri
ödeme süreleri de iki yıl daha uzatılarak
normal illerde 13 yıla, gelişmiş illerde 11
yıla çıkarılmıştır” bilgisini verdi. Sanayi
sitelerinde ise kalkınmada öncelikli
yörelerde faiz oranları yüzde 10’dan yüzde
1’e, normal illerde yüzde 15’ten yüzde
2’ye, gelişmiş illerde de yüzde 20’den
yüzde 3’e düşürülerek, geri ödemesiz
süreler de 1 yıldan 2 yıla çıkarıldı.n
OSBDER Yönetimi
Değişmedi, Genişledi…
OSBDER’in 5’nci olağan genel
kurulunda Başkan Hüseyin
Kutsi Tuncay güven tazeledi.
7 kişiye çıkarılan Yönetim
Kurulu’nda önceki dönemden
Hilmi Uğurtaş, Ömer Sarıoğlu
ve Sait Türek, yeni isimler
olarak da Fatih Tosyalı, Vahit
Yıldırım ve Ercan Çerçioğlu yer
alıyor. Denetim Kurulu’na Murat
Önay, Mustafa Kösemusul,
Osman Erkan seçilirken, Yücel
Güngör, Bülent Bozdağ ve İsmet
Çalışkan, Onur Kurulu üyesi
oldu.
OSBDER Başkan
Hüseyin Kutsi Tuncay
GOSB HABERLER
Yönetiminde iki GOSB katılımcısının da yer aldığı
27
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Yaşar
Öztürk ile Ekonomi Bakanlığı uzmanlarının
da katıldığı kongrede divan Sedat
Silahtaroğlu başkanlığında Vahit Yıldırım ve
Levent Özdağ’dan oluştu. Genel Kurul’un
açılış konuşmasını yapan Sanayi Bölgeleri
Genel Müdürü Yaşar Öztürk, Türkiye’de
34’ü ihtisas, 7’si ıslah olmak üzere 266 OSB
bulunduğunu kaydederek, Bakanlık olarak
hedeflerinin OSB’lerdeki boş parsellerin
doldurulması ve kapasitenin artırılması
olduğunu söyledi.
OSBDER Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay
yaptığı konuşmada dünyada ve Türkiye’de
ekonomik gelişmelere değindi ve derneğin
faaliyetlerinden söz etti. Türkiye’nin
OSB’lere ihtiyacı olduğunu belirten Tuncay,
“Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü
olan 2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsa;
sanayi üretiminde katma değeri yüksek,
rekabet şansı olan, ileri ve yüksek teknolojili
ürünlere yönelik yapısal dönüşümünü hızla
gerçekleştirmek durumundadır. Bugüne
kadar olduğu gibi, bize düşen görev her
fırsatta, her platformda sanayi üretiminde
bu yapısal dönüşümü sağlayacak politikaları
dile getirmek ve takipçisi olmaktır” dedi.
Tek Liste ile gidilen seçimler öncesi alınan
bir kararla Yönetim Kurulu üyelerinin sayısı
5’ten 7’ye yükseltildi. OSBDER’in yeni
yönetimi şöyle:
YÖNETİM KURULU
Hüseyin Kutsi Tuncay, Hilmi Uğurtaş, Ömer
Sarıoğlu, Sait Türek, Fatih Tosyalı, Vahit
Yıldırım, Ercan Çerçioğlu
DENETİM KURULU
Murat Önay, Mustafa Kösemusul, Osman
Erkan
ONUR KURULU
Yücel Güngör, Bülent Bozdağ, İsmet
Çalışkan
EĞİTİM
28
İkinci Mezunlarını Veriyor
Eğitime GOSB’dan aldıkları
hız ve ivme ile devam eden
Müdürü Ümit Aşkın ile okulun
mevcut durumu, başarıları ve
yaşamakta oldukları sıkıntıları
görüştük.
E
lektrik-Elektronik Bölümü’nden sonra
açılan Bilişim Teknolojileri Bölümü
ve Gıda Teknolojileri Bölümü ile güçlenen
okulumuzun bitmeyen bir proje gibi
görünmesi, GOSB yönetiminin biraz temkinli
hareket etme isteği ve tamamen sanayicilere
dönük bir proje olmasından kaynaklanıyor.
Sistem, sanayicilerin istediği alanlarda görüş
bildirmesi, GOSB yönetiminin de danışman
firmalarla irtibat kurarak istenilen atölyeler
konusunda taahhütlerde bulunması
esasına dayandırılmış. Okulumuzda eğitime
başladığımız günden bugünkü ferah
ortama geçiş sürecinde GOSB yönetiminin
yadsınamaz yardımlarını ve desteklerini
söylemeden geçmek istemiyorum.
Donatımla ilgili tüm ihtiyaçlarımızı eğitim
öğretim yıllarımız boyunca GOSB yönetimi
karşıladı. Eğitim projemizle ilgili çalışmayı
başlatmak için, GOSB yönetimine bağlı
olarak oluşturulan eğitim takımı ile okulun
sorunları ve açılan bölümlerin ihtiyaçlarının
neler olacağı konuşuldu ve okulun Anadolu
Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri adı
altında eğitim hayatına devam etmesine
karar verildi. Bunun ötesinde, 21 dönümlük
okul arazisi üzerinde GOSB firmalarının
altyapısına göre Gıda Teknolojileri,
Elektrik-Elektronik Teknolojileri ve Bilişim
Teknolojileri alanlarında atölyeler kurulması
öngörüldü.
Okulumuzun mevcut ana binası 6 bin
metrekare üzerinde 24 derslik ve 8
laboratuvardan oluşuyor. Laboratuarların
5’i donanımlı, diğerleri İngilizce, Tarih,
Müzik dersliği olarak kullanılıyor. Kalan
3 laboratuvar da GOSB yönetimince
sağlanacak destek ve devletimizin katkıları
ile donatılacak ve eğitim ve öğretime hazır
hale getirilecek.
Binamızın alt bölümünde, büyük bir beden
eğitimi salonumuz, çok amaçlı kullanılabilen
ve çalışma istasyonları bulunan fitness
merkezimiz, soyunma odalarımız ve
Beden Eğitimi öğretmenlerimizin çalışma
odaları var. En önemlisi bu imkânlardan
tüm öğrenci ve öğretmenlerimiz, beden
eğitimi hocalarımızın nezaretinde,
yararlanabiliyorlar.
Şu anda üzerinde çalışılan Atölye projesine
göre; tek oturumlu dört kat üzerine, altta
büyük bir konferans salonu bulunan,
üstünde elektrik-elektronik, endüstriyel
bakım onarım, gıda ve kimya programları
için atölyeleri olan bir bina düşünülüyor.
GOSB Yönetimi ve çalışanları, başta Yönetim
Kurulu başkanı Adil KANIÖZ olmak üzere
her ayrıntıyı inceleyerek, en iyiyi ortaya
koymaya çalışıyorlar. Bu uğraşılarından
dolayı onlara gerçekten teşekkür ediyoruz.
Milli Eğitim çalışanları olarak biz, bu projeyi;
özel okulları inceleyerek, okulumuzu
gerçekten ara elemanı yetiştirecek stratejik
bir okul haline nasıl getirebiliriz ana fikriyle
şekillendirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda
GOSB Yönetimi ile ortak çalışma içindeyiz.
Burada amacımız, donatılan atölyelerde
öğrencilerin yetiştirilmesi yanında, firmalarla
kurulacak bağlantılarla okulumuzun nasıl
Projenin diğer bir ayağı da firmalarda
çalışan işçilerin ve teknikerlerin, kendi
öğretmenlerimiz tarafından mesai saatleri
sonrası firma içinde uygun olan bir saatte
eğitime tabi tutulması... Bu eğitimleri, bir
üst kademedeki teknik ekipte bulunan
mühendisler için özel eğitim şirketleri
aracılığıyla yapmayı düşünüyoruz.
GOSB yönetimi projeler konusunda temkinli
hareket ediyor. “Yaptığımız işi düzenli
yapalım, hatasız ve geri dönüşsüz eylemler
planlayalım, attığımız her adım bu okul
için, biz en güzelini yapalım” şeklinde bir
düşünce içindeler.
Tabi bizim de GOSB yönetiminden
taleplerimiz oluyor. Çocukların sosyal
alanlarda da yetiştirilmesi adına büyük bir
kapalı spor kompleksi düşünüyoruz. Biz bu
kompleksin yine okula yakın bir alanda,
firmaların da ihtiyaç halinde kullanabileceği,
ama okulun da kullanımında olan,
okulda çocukların sportif faaliyetlerini
gerçekleştirebilecekleri bir yer olmasını
istiyoruz.
Biz herkese; “Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki okulda yetişen öğrenci,
mezun olduğunda gerçekten iyi bir ara
eleman olarak firmalarda aranan bir
kişi oluyor. Biz de çocuklarımızı burada
okumalıyız” dedirtmek istiyoruz.
Okulumuzun bulunduğu bölgede,
ilk kurulduğu yıldan itibaren peyzaj
çalışmaları devam ediyor. Okulumuz
yaşayan bir organizma gibi devamlı
Buradan mezun olduktan sonra, öğrencimiz
arkasına dönüp baktığında: “Ben bu okulda
şu alanı başarıyla bitirdim. Bu okul bana
resimde şu katkıyı sağladı, bana folklorda
veya müzik alanında şu katkıyı sağladı,
sosyal alanda da en azından bir çalgı aleti
çalabilecek pozisyondayım” diyebilmeli.
Çocukların yetişmesi yönünde, böyle
kapsamlı düşündüğümüz projeler var. Bu
projelerden bir kısmını - GOSB yönetiminin
katkıları ile - yerine getirdik ve getirmek
içinde çalışmalarımız sürüyor. Bu da tabi
kendi başımıza oldukça zor. Özel katkılar
gerektiriyor.
Beden eğitimi hocalarımızın özverili
çalışmaları ve öğrencilerimizin azimleri ile
erkek ve kız takımlarımız birincilikler aldı.
Bireysel alanda iki kız ve erkek sporcumuz
diğer okulları kıskandıracak kadar kupa ve
madalya aldılar. Okulumuzda madalya ve
kupa koyabilmek için yeniden kupa dolabı
almak zorunda kaldık. “Bizim çocuklar
meslek lisesi öğrencisi, bunlar meslek alanı
dışında hiçbir alanda başarılı olamaz”
diyemeyiz. Biz bu yarışmaları öğrencilere
sunacağız. Bu çocuklar bizim geleceğimiz.
Hiç bilemezsiniz kimin hangi yetenekleri
var. Her insan çok farklı bir şey düşünüyor,
çok farklı bir şey çıkartıyor ortaya. Biz böyle
düşündük ve çocuklarımızı ilden, ilçeden
gelen bütün yarışmalara katmaya çalıştık
Çok da güzel sonuçlar elde ettik. Bunlar
haricinde karikatür yarışmalarına katıldık,
resim yarışmalarına katıldık.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz 5 Haziran
Dünya Çevre Günü münasebetiyle Çayırova
Belediyesi’nde “Ekolojik Köy” başlığı
altında bir yarışma düzenledi. Ödül olarak
da, birinci olanlara yarım altın verileceğini
söylendi. Biyoloji öğretmenimiz ve elektrikelektronik alan şefimizin önderliğinde bir
ekip oluşturduk. Bir ay içinde metan gazının
üretilip, yakılarak enerjiye dönüştürüldüğü,
güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ile son derece
hareketlilik içeren bir tasarım geliştirdiler.
Neredeyse masa büyüklüğünde, güzel
bir görüntü çıktı ortaya. Bu projemiz ile
Çayırova’da birinci olduk.
Okulumuzda GOSBSAD kanalı ile
verilen bursu alan 50 öğrencimiz son
derece sevinçliler. Kantinimizin verdiği
yemek bursuyla ücretsiz yemek yiyen
öğrencilerimizin gözleri ışık saçıyor. Servis
kuruluşumuzca verilen servis bursu ile
ücretsiz veya bir miktarını ödeyerek
burs alan öğrencilerimiz eğitimine daha
bir aşk ve şevkle sarılıyor. Okul aile
birliğimizin güzide yönetimi sayesinde de
öğrencilerimizden spor, şiir, karikatür, resim,
hikâye, kompozisyon, slogan alanlarında
başarılı olan ve güzel ahlaki örnekler veren
öğrencilerimizin de ödüllendirilmeleri
sağlanıyor. Okulumuz yaşadığı minimum
seviyede ki disiplin olayları ile ilçe de örnek
okul olma yolunda ilerliyor. n
EĞİTİM
en iyi meslek liseleri içinde yer alabileceği
konusunun ayrıntılı bir şekilde incelenerek
çözüme kavuşturulması. Ayrıca, öğrencilerin
de mezuniyet sonrası firmalara gittiklerinde
zorluk çekmemesine yönelik olarak işleyen
bir düzen kurmak.
değiştiği ve güzelleştiği içinde bu peyzaj
çalışmaları da her sene artarak ve
değişerek yol alıyor. Bununla beraber
herkesin mutlu olduğu bir parkımız olsun
ve çocuklarımız ders aralarında buradan
yararlanabilsinler istiyoruz. Bodrum katta
kurulan Fitnes merkezimiz her ne kadar
talebe cevap veremese de en azından
amacımızı ve hedefimizi yansıtıyor. Bu
alanın dersler haricinde teknik eğitim ve
sosyal faaliyetlerde de kullanılmasını ve
spor alanlarının çoğaltılmasını istiyoruz.
Bunun biraz ötesinde de çocuklarımızı
sıradan bir meslek lisesi mezunu
kalıbından çıkarıp, mezun olduktan sonra
mühendislik fakültelerinin herhangi bir
dalında okuyabilecek düzeyde yetiştirmeyi
arzuluyoruz.
29
OSB GÜNDEM
30
Mayıs Ayı, Seçim Ayı…
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin Genel Kurul
Toplantıları ile ilgili 19. Maddesinin 2. Fıkrası’nda; “Olağan genel kurul toplantısı, her yılın ilk altı ayı içinde yapılır” cümlesi yer alır. Her
ne kadar bazı OSB’ler bu süreyi tam olarak değerlendirip Genel Kurullarını Haziran ayı içinde yaparlarsa da genel eğilim Genel Kurulların Mayıs ayı içinde tamamlanması yönündedir. Bu sene de bu eğilimde pek bir değişiklik gözlenmedi ve OSB Genel Kurulları çoğunlukla
Mayıs ayında yapıldı. Seçimli Genel Kurul gerçekleştiren OSB’lerde
alınan sonuçların bir özetini aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.
Görüşmelerin ardından tüm kalemler oy
birliği ile kabul edildi.
Genel Kurul toplantısı sonunda yapılan
seçimlerde güven tazeleyen Bekir Sütcü
başkanlığındaki Yönetim Kurulu; Osman
Nuri Oğuz, Hikmet Aslan, Vahit Gözek
ve Zahit Balbay’dan oluştu. Denetim
Kurulu üyeleri ise; Hilal Aksöz ve Hamit
Yüzereroğlu.
AFYON OSB
AOSB Başkanı Bekir Sütçü
Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi
(OSB) 11. Olağan Genel Kurulu'nda Bekir
Yeşilay ve yönetimi yeniden göreve seçildi.
Divan başkanlığını Umur Temizer’in yaptığı
Genel Kurul’da okunan raporlar, üyeler
tarafından oy birliği ile kabul edildi. 2013
yılına ait bütçenin kabul edilmesinden sonra
üye aidatlarının bir kereye mahsus bu yıl
içerisinde 2 katı toplanması da oy birliği
ile kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesinden sonra seçime geçildi.
Seçime tek liste ile giren Bekir Yeşilay,
yapılan açık oylama sonrasında oy birliği ile
yeniden OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı'na
seçildi.
Yeşilay başkanlığında yenilenen yönetim
kurulunda Erhan Karaağaçlıoğlu, Tahsin
Oğuz, Celalettin Mühsürler ve İrfan
Mutluer yer aldı. Kongrede denetim
kurulu üyeliklerine Bilal Çiftçi ve Süleyman
Mazlum, OSBÜK üyeliklerine Bekir Yeşilay
ve Mehmet Melih Yurter seçildi.
ANKARA SANAYİ ODASI 1. OSB
Müteşebbis heyetini ASO meclisinin
oluşturduğu ASO 1. OSB’nin Genel
Kurul’unda yönetim kurulunu belirlemek için
gerçekleştirilen seçimlerde OSBÜK Başkanı
Nurettin Özdebir başkanlığındaki liste ile
bölge katılımcılarından Termiker A. Ş.’nin
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya’nın
başını çektiği listeler yarıştı. 77 kişilik ASO
ADANA HACI SABANCI OSB
A
dana Hacı Sabancı Organize
Sanayi Bölgesi'nin 7. Olağan Genel
Kurulu, AOSB Seyhan Toplantı Salonunda
gerçekleştirildi. 16 gündem maddesi ile
toplanan genel kurulun Divan Başkanlığını
Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer
Çalışkan yaptı.
Toplantıda faaliyet raporu, denetim kurulu
raporu, yeminli mali müşavir raporu,
bilanço, gelir-gider tablosu okundu. Yönetim
ve Denetim Kurullarının ibrası, 2013 revize
bütçesi, gelecek yılın tahmini bütçesi ile
çalışma programı ve aidatlar görüşüldü.
Afyon OSB Başkanı Bekir Yeşilay
Ankara Sanayi Odası 1. OSB Başkanı
Ahmet Kaya
yönetim anlayışını sürdürdü. Toplantıda
Yönetim Kurulu başkanı Şadi Türk, yapılan
çalışmaları sinevizyon üzerinde grafiklerle
anlattı. Genel kurulda söz alan katılımcıların
tek şikâyeti, bölgeyi ana arterlere bağlayan
yol sorunu oldu. Genel Kurul tarafından oy
birliği ile aklanan Yönetim Kurulu Başkanı
Şadi Türk güven tazelerken, özür bildirip
aday olmayan bir üye dışında diğer üyeler
de aynen seçildi. Şadi Türk başkanlığındaki
Yönetim Kurulu Cevat Kömürcü, Burhan
Akkoç, Mehmet Ergin ve Kamil Sunal’dan
oluştu. Denetim kurulu üyeliklerine Sırrı
Yetkin ve Ahmet Zeki Topdemir seçildi.
ASO 1. OSB’de Ahmet Kaya başkanlığındaki
yeni yönetimde Başkan Vekili olarak Hasan
Sezai Erdoğan ve üyeler olarak da Süreyya
Özden, Hakkı Yıldırım ve Hakan Karalar yer
aldı.
Aydın OSB Başkanı Yalçın Dereli
Ankara Sanayi Odası 2. OSB Başkanı
Seyit Ardıç
ANKARA SANAYİ ODASI 2. OSB
Mevcut başkan Niyazi Aktaş’ın aday
olmadığı kongrede Seyit Ardıç ile Rıza
Dilber’in listeleri yarıştı. Müteşebbis heyet
görevini yapan ASO Meclis üyelerinin oy
kullandığı kongrede Seyit Ardıç 39 oyla
başkanlığa seçilirken rakibi Rıza Dilber
37 oyda kaldı. Öte yandan aynı zamanda
OSBÜK kurucularından olan eski başkan
Niyazi Aktaş, OSBÜK delegeliğine seçildi.
Seçimler sonrası ASO 2 OSB Yönetim Kurulu;
Başkan Seyit Ardıç, Başkan Vekili A Tahsin
Ata, üyeler olarak da Birol Duygu, Edip
Yenigün ve Zübeyir Kaya’dan oluştu.
yapılan seçimler neticesinde Aydın OSB
Başkanlığı’na Yalçın Dereli, yönetim kurulu
üyelerine Avni Güzel, Alaattin Ersan, Arif
Şentürk ve Ali Aydın seçildi. Denetim kurulu
üyeliğine ise Halim Beygirci, İsmail Toprak
seçilirken OSBÜK Temsilciliği’ne Ali Mümtaz
Özalp getirildi. Genel kurul sonunda
teşekkür konuşması yapan Aydın OSB
Başkanı Yalçın Dereli, Aydın OSB Üyelerine
ve çalışanlarına teşekkür etti. Dereli, “Genel
kurul OSB’ye ve Türkiye sanayisine hayırlı ve
uğurlu olsun” dedi.
BAŞKENT OSB
Bolu Karma ve Tekstil İhtisas OSB Başkanı
Ruhi Kaygusuz
Başkent Organize Sanayi Bölgesi 9.
Olağanüstü genel kurulunu gerçekleştirerek,
bir ilki başararak başlattığı kendi kendine
Bolu Karma ve Tekstil İhtisas OSB’nin 11.
Olağan Genel Kurulu’nda müteşebbis
heyetin devamına karar verildi.
Müteşebbis heyete katılacak sanayicilerin
seçimi ile ilgili kapalı oy usulü yapılan
oylamada mevcut Yönetimde bulunan
Başkan Ruhi Kaygusuz ile Çelik Güçok,
Alaettin Eratalar, Ziya Akman, Halil İbrahim
Başoğlu, Enis Sabri Sarınalbant, Atilla
Yılmaz ve Abdullah Uzun en çok oyu alarak
müteşebbis heyete katıldılar.
AYDIN OSB
Aydın OSB Bölge Müdürlüğü Konferans
Salonu’nda gerçekleştirilen genel kurulda
mevcut Başkan Yalçın Dereli yeniden seçildi.
Divan Başkanlığı’nı Ali Mümtaz Özalp’ın
yaptığı toplantıda yönetim kurulu faaliyet
raporu, denetleme kurulu raporu, çalışma
raporu ve 2011 Bütçesi müzakere edilip
oylanarak kabul edildi. Genel Kurulda
BOLU KARMA VE TEKSTİL İHTİSAS
OSB
ÇERKEZKÖY OSB
Başkent OSB Başkanı Şadi Türk
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nin 11.
Olağan Genel Kurulu’nda Ömer Sarıoğlu
tekrar başkanlığa seçildi. 2005 yılından bu
OSB GÜNDEM
meclisinin oy kullandığı seçimleri 41oy alan
Ahmet Kaya’nın listesi kazandı. Nurettin
Özdebir’in listesine ise 36 oy çıktı.
31
OSB GÜNDEM
bilanço onaylandı ve yönetim kuruluna
kredi alma ve ihtiyaç duyulması halinde
bankalardan teminat mektubu alınması
konusunda yetki verildi.
2013 yılı tahmini bütçesi 564 milyon
548 bin TL olarak onaylanan Çerkezköy
OSB’de artık bölge sanayicisinden aidat
alınmayacak. Çerkezköy’ün kendine yeten
bir bölge olduğunu söyleyen Sarıoğlu,
“Türkiye’de aidat almayan tek OSB
Çerkezköy’dür” diye konuştu.
32
15 kişilik müteşebbis heyetin belirlenmesi
sonrası yeni Yönetim Kurulu Şöyle oluştu:
Yönetim Kurulu Başkanı Celal KOPUZ,
Yönetim Kurulu Başkan Vekili M.Ahmet
SOYDAN, Üyeler Ömer ÜNSAL S. Ahmet
CEVAHİRCİOĞLU ve H. Altuğ UYGUNER.
ISPARTA SÜLEYMAN DEMİREL OSB
Çerkezköy OSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
yana OSB Başkanlığı’nı sürdüren ve beşinci
defa güvenoyu alan Sarıoğlu’nun listesinden
yönetime Mustafa Gürdal Adal, Mustafa
Alpagut, Kazım Gamgam ve Selim Asael ve
Denetim Kurulu’na da Mehmet Savaş ve
Taha Ülker seçildi. Yönetim Kurulu yedek
üyeliklerine Eyüp Sözdinler, Yıldırım Ulkat,
Ahmet Temiroğlu, Muharrem Yamaç, Saim
Buyruk, Denetim Kurulu yedek üyeliğine de
Ahmet Hamdi Ünlü ve Ulvi Eroğlu getirildi.
Divanın Ramiz Orhan Emeç başkanlığında
Mustafa Erdin ve Saim Buyruk’tan oluştuğu
kongrede 2012 yılı yönetim kurulu faaliyet
ve denetim kurulu raporları oy birliğiyle
kabul edildi. Tüm gündem maddelerinin
oy birliğiyle kabul edildiği genel kurulda
Kongrede seçime dört dönemdir yönetim
kurulunda görev yapan Mustafa Karabulut
ile üç dönem başkanvekilliği ve son dönem
başkanlık yapan Ahmet Özçelik’in listeleri
yarıştı. 52 üyenin oy kullandığı seçimde
Karabulut’un listesine 33, Özçelik’in
listesine 18 oy çıkarken bir oy da geçersiz
sayıldı. Isparta Süleyman Demirel OSB’de
Karabulut başkanlığındaki yeni yönetimde
Ramazan Arslan, Özer Sakarya, Ramazan
İrfan Özkutlu ve Abdullah Yiğitbaşı yer
aldı. Kongrede denetim kurulu üyeliklerine
Mustafa Çırak ve Ali Koçal, OSBÜK
temsilciliklerine Ramazan İrfan Özkutlu ve
Metin Güney seçildi.
İstanbul Tuzla OSB Başkanı Bilal Hancı
İSTANBUL TUZLA OSB
Seçime tek listeyle gidilen kongrede, Bilal
Hancı başkanlığında yenilenen yönetimde
Mustafa Erdoğan, Tuncer Yamanca, R.Selçuk
Bardakçı ve Namık Kemal Eroğlu yer aldı.
Denetim kurulu üyeliklerine Mehmet
Mustafa Kömürlüoğlu ve Ali Rıza İşler, üst
birlik temsilciliklerine R.Bilal Hancı, Mustafa
Erdoğan ve Tuncer Yamanca seçildi. 14
gündem maddesinin görüşüldüğü kongrede
tüm kararlar oy birliğiyle alındı.
KAYSERİ OSB
İstanbul Deri OSB Başkanı Celal Kopuz
İSTANBUL DERİ OSB
Isparta Süleyman Demirel OSB Başkanı
Mustafa Karabulut
İstanbul Deri OSB’nin kongresinde, OSB’nin
dolulukta yeterli orana ulaşmasına karşın
yönetime Müteşebbis Heyet ile devam
kararı alındı.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB)
11'inci olağan genel kurulunda tek listenin
oylandığı seçimde Ahmet Hasyüncü Yeniden
Başkan Seçildi. Genel kurulda konuşan
Hasyüncü, üye sayısının 1118 olduğunu
ve bölgede 897 firmanın üretim yaptığını
açıkladı. İnşaat ve ruhsat aşamasında
olan firmalarında bulunduğunu hatırlatan
Hasyüncü, bunlarla beraber bölgedeki
üretim yapan firma sayısının 1200lere
ulaştığını ifade etti.
Yeni yönetimin belirlenmesi için yapılan
oylamada üyelerin çoğunluğunun oylarını
OSB GÜNDEM
Çayırova Kaymakamı A. Selim PARLAR,
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Dr. Mehmet DUDAROĞLU ve TOSB
sanayicilerinin katılımlarıyla 17 Mayıs 2013
tarihinde TOSB Bölge Müdürlüğü Konferans
salonunda gerçekleşti.
14 gündem maddeli toplantı sonunda 2 yıl
süre ile TOSB Müteşebbis Heyet, Denetim
Kurulu ve Yönetim Kurulu’nda görev
yapacak TOSB sanayici üyeleri belirlendi
ve başkanlığa yeniden Yunus Çiftçi seçildi.
Seçime tek listeyle gidilen toplantıda
yönetim; Yunus Çiftçi başkanlığında Alper
Kanca ve Şamil Özoğul’dan oluştu.
Niğde OSB Başkanı Mustafa Altunbaş
alan Ahmet Hasyüncü’nün listesi yeni
yönetim olarak seçildi. Yönetim Kurulu
şu isimlerden oluştu: Ahmet Hasyüncü,
Şükrü Boydak, Necmettin Baktır, Ercan
Nalbantoğlu ve Mehmet Sarıalp. Yönetim
Kurulu yedek üyeleri ise Mehmet Memnun,
Veysel Özusta, Şahin Özbek, Ali Can Akkaş
ve Tamer Andaç oldu. Denetim Kurulu
üyeliklerine Erdoğan Aslan ve Mustafa
Bakır`ın getirildiği genel kurulda, OSB Üst
Yönetim Kurulu üyeleri ise Ahmet Hasyüncü,
Macit Gül, Mahmut Hiçyılmaz, Mustafa
Çelik, Mehmet Yayla olarak belirlendi.
NİĞDE OSB
Tek liste ile gidilen seçimde Niğde OSB’nin
yeni başkanı Mustafa Altunbaş oldu. Eski
başkan Şevket Katırcıoğlu Niğde TSO
Başkanlığına seçilmesi nedeniyle başkanlığa
aday olmazken Altunbaş’ın listesinde
Başkan Vekili olarak görev üstlendi. Niğde
OSB Yönetim Kurulu Mustafa Altunbaş,
Şevket Katırcıoğlu, Bünyamin Demirbilek,
Abdürrahim Ayhan Birim ve Asım Abay,
Denetim Kurulu da İlhami Sefer ve Aytekin
Tuncay’dan oluştu.
Yönetim kurulu yedek üyeliklerine Dr.
Mehmet Dudaroğlu, Emre İncekara ve
A.Naci Faydasıçok seçildi. Denetim kurulu
ise Ömer Burhanoğlu (asil) ve Halit İleri’den
(yedek) oluştu.
Başkanlığını Kocaeli Valisi Ercan Topaca’nın
yaptığı TOSB’da Müteşebbis heyete seçilen
TAYSAD üyesi sanayiciler ise şöyle:
Asil Üyeler
Ahmet Arkan, Ahmet Bayraktar, Yunus Çiftçi,
Alper Kanca, Ömer Burhanoğlu, Dr.Mehmet
Dudaroğlu, A.Naci Faydasıçok, Şamil
Özoğul, Emre İncekara, Halit İleri.
Yedek: Esat Dolgun, Yeşim Keser Kohen,
Şeref Karakaş, M.Sinan Eryavuz, Ayhan
Küçük, Selahattin Gülbeyaz, Selahattin
Gültekin, Levent Öztemel, Okan Deniz,
Mehmet Algedik.
TOSB
TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas
Organize Bölgesi Üye Toplantısı, Kocaeli
Vali Yardımcısı Mustafa GUNİ, Müteşebbis
Heyet, Yönetim Kurulu Üyeleri, Kocaeli
Sanayi Odası Başkanı Ayhan ZEYTİNOĞLU,
Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler,
33
Uşak (Deri) Karma OSB Başkanı
Akif Küplemez
UŞAK (DERİ) KARMA OSB
Uşak Deri (Karma) Organize Sanayi Bölgesi
(UKOSB), 1. olağan genel kurulunu yaptı.
1988 yılından bu yana müteşebbis heyet
tarafından yönetilen UKOSB, böylece
tamamen özelleşti.
Uşak’ın ikinci büyük organize sanayi bölgesi
olan ve 193 fabrikanın yer aldığı UKOSB'nin
genel kuruluna AK Parti milletvekilleri İsmail
Güneş ve Mehmet Altay, CHP Milletvekili
Dilek Akagün Yılmaz, Vali Mehmet Ufuk
Erden, Belediye Başkanı Ali Erdoğan ve
sanayiciler katıldı.
Eski Başkan İbrahim Karahallı’nın aday
olmadığı seçime tek liste halinde gidildi.
Seçimlerde Deri Sanayicileri Derneği Başkanı
Akif Küplemez, 278 üyenin 155’inin oyunu
alarak UKOSB Yönetim Kurulu Başkanı
olurken Yönetim Kurulu üyeliklerine İbrahim
Özkaya, Nuri Aslan, Cebrail Taşcan, Ali
Demirhindi, Denetim Kurulu üyeliklerine
Muhsin Yapıcı, Zülfü Gündüz ve OSB Üst
Kuruluna da İbrahim Karahallı ve Nuri Aslan
seçildi.
ELBİSTAN OSB
TOSB Başkanı Yunus Çiftçi
OSB Yönetim Kurulu’na; Mustafa Paksoy,
Kubilay Kutoğlu, Ruşen Özkara, Ahmet
Özcan ve Ahmet Göçer seçilirken, Denetim
Kurulu ise, Mehmet Erdoğan ve Suat
Utku’dan oluştu. n
TEKNOPARK
34
Ericam, akıllı kameralar
tasarlıyor
Hakan ŞAKMAN
Ericam Yönetim Kurulu Üyesi ve
Genel Müdürü
Ericam'ın kuruluş öyküsünü
okurlarımızla aktarabilir misiniz?
B
iz Ericam'ı 2012 Şubat ayında kendi
tasarımımız olan High-end kameraları
üretmek üzere kurduk. High-end kamera,
yüksek çözünürlük ve hızı ifade ediyor.
Dünyada kamera pazarı yaklaşık 6 milyon
dolar civarındadır. Güvenlik kamelarını da
bu rakamın içine koyduğumuzda pazar ciddi
bir büyüklüktedir.
Bu pazarının yüzde 80'ini düşük ve orta
seviyedeki kameralar oluşturuyor. Biz
bu alandaki büyük ve köklü firmalar ile
rekabete girmemek adına pazarın yüzde
20'sini oluşturan High-end dediğimiz
yüksek nitelikli kameraları tasarlamak
üzere yola çıktık. Dünyada bu yönde
bir eksikliği hissederek Ericam'ı kurduk.
Bizim ürünlerimizin özelliğini içerisindeki
donanımdan dolayı akıllı kameralar
olmasıdır. Ericam, hem kamera satışlarından
Ericam, Şubat 2012’de, yirmi yıldan fazla yarı iletken chip, ASIC ve
FPGA tasarım tecrübesine sahip olan Elektronik ve Hab. Yük. Müh.
Hakan Şakman ve Ericom Telekomünikasyon ve Enerji Teknolojileri A.Ş. (İMKB-ERICO) ortaklığı ile Gebze Organize Sanayi Bölgesi
(GOSB) Teknopark’ında kuruldu. Endüstriyel otomasyon/görüntüleme, tıbbi görüntüleme, bilimsel araştırma, trafik izleme, güvenlik, otomotiv konularında özel tasarım kameralar üreten bir ekibe sahip olan
Ericam, ileri teknoloji kullanılan üst segment uygulamaya göre özelleştirilebilir kameralar tasarlamakta ve üretmektedir.
kazanacaklarıyla, hem de şirket değeri
olarak iyi bir yere gelmesi hedeflendi.
Tasarımını yaptığınız kameraların
özelliklerinden söz edebilir misiniz?
Kameralarımızın diğer ürünlerden
farklılaşan yönlerini daha iyi aktarmak için
size şöyle bir örnek verebilirim. Trafikte
kullanılan kameraları düşünebilirsiniz.
Kara listede yer alan araçları takip etmek
için farklı noktalara konulmuş 60 tane
kamera olduğunu varsayalım. Genellikle
bu kameralar Çin ya da Kore'de üretilmiş
yüksek çözünürlüklü ve saniyede 60
çerçeve verebilen özelliktedirler. Trafikte
kara listedeki araçları takip edebilmek için
60 kamera her an çalışarak veri merkezine
yüksek miktarda data göndermek
zorundadır. Bunun için çok iyi bir kablo
donanımının da olması gerekiyor. Ayrıca bu
kameralardan gelen verileri işlemek için her
biri için bir bilgisayarın olması gerekiyor.
Yani 60 kameraya karşılık 60 bilgisiyar
düşmek zorundadır. Bir bilgisayarda 60
kameradan gelen verileri değerlendirecektir.
Bu çerçevede oluşan zaman ve ekipman
giderlerini düşündüğümüzde ortaya ciddi
bir maliyet çıkıyor. Bir de bu sistemin bakım
giderleri ve ayrıca kullanılan bilgisayarların
lisanslarını eklediğimizde maliyetin boyutu
giderek büyüyor.
Bizim kameralarımızın özelliği ise
bilgisayardaki uygulamanın kameranın
içerisine aktarılması durumudur. Yine
yukarıdaki örnekten hareket ederek,
trafikteki uygulamaya dönecek olursak,
bizim altmış kameramız içerisindeki yazılım
sayesinde kara listedeki araçları izliyor.
Bu 60 noktadan birinden bu araçlardan
birinin geçişi tespit edildiğinde o an yüksek
hız ve çözülürlükte resmini çekerek, veri
merkezine hızla gönderiyor. Gönderim
kablosuz ağlar vasıtasıyla gerçekleşiyor.
Bu açıdan kameraların veri merkezine
kablo ile bağlanması gerekmiyor. Bunun
yanı sıra kameraların içinde uygulamalar
olduğu için ayrıca bir bilgisayar sistemine
ihtiyaç duyulmuyor. Ve 60 kameralık
sistem bir çok maliyetten tasarrufu edildiği
için 300 kameraya kadar çıkartılabiliyor.
Bizim sistemimizde iki saniye içinde kara
listedeki araçtan haberdan olunurken, bir
önceki sistemde ise bir dakika sonra veriler
merkezde oluşturulmuş oluyor.
TEKNOPARK
Ürünleriniz nerelerde kullanılıyor?
35
Kameralarımız trafik ve belediyelerde
güvenlik için kullanılmasının yanı sıra
tıp sektöründe de tercih ediliyor. Bu
sektöre endoskopi kameraları üretiyoruz.
Endeskopi kameraları bir çok özelliği
içerisinde barındırmak durumundadır.
Endeskopide kullanılan kamera sistemini
kendi tasarımımız olan bazı eklemeler
ve uygulamalar ile geliştirdik. Bu sayede
doktorlar hastalarına daha kolay ve
doğru tanılar koyabiliyorlar. Kısaca bizim
uygulamalarımız bir bilgisayar sistemi
gerektirmiyor. Kameralarımız her iş için
gereken özel uygulamayı kendi içerisinde
barındırıyor. Aslında biz hem donanım hem
de yazılımı yapıyoruz.
Müşterilerinizi kimler oluşturuyor?
Müşterileri portföyümüzü savunma,
otomotiv ve tıp sektörü oluşturuyor.
Otomotivden örnek vermek gerekirse,
BMW araçların arka görüş kamerasını biz
tasarlıyoruz. Ayrıca bu araçların güvenlik
testleri yapıırken kullanılan kamera
tasarımları da bizim elimizden çıkıyor.
BMW'nin güvenlik testlerinde hava
yastıkların hangi hızda açılması gerektiği
konusunda kameralarımızdan alınan veriler
ışığında düzenlemeler yapılıyor.
Ayrıca endüstriyel ve otomosyan
uygulamaları için de kameralar tasarlıyoruz.
Belçika'da bir müşterimizin uydu
uygulamasına sensör tasarımı yaparak
ardından kameralar tasarladık. Yine
Arjantinli bir firmanın uydu üretimi için
kameralar yapıyoruz. İsrailli bir müşterimize
güvenlik kameraları tasarlıyoruz. Bu
müşterimiz ürettiği güvenlik direklerine
bizim kameralarımızı yerleştiriyor. Bu
direklerin önünden birisi geçtiği vakit,
TEKNOPARK
36
kameralarımız bu geçişin silüetini
çıkartabiliyor. Bu elektronik çit uygulaması
sayesinde sadece birinin geçişinden değil
aynı zamanda silüetide ortaya çıkmış
oluyor. Bu projemiz şimdi Meksika-Amerika
sınırında uygulamaya konulmayı bekliyor.
Bu sistemde çok hafif ve taşınabilir direklere
yerleştirilen kameralarımız sayesinde
maliyetler bir yandan en aza inerken,
yüksek hızda bir güvenlik sağlanmış oluyor.
Amerikan ordusu bu güvenlik sistemi kolay
ve taşınabilir olduğu için Afganistan'da da
kullanacak.
Pazarda nasıl yer buldunuz?
Kamera pazarında bire bir müşteri
ziyaretleri ve sektörümüzle ilgili fuarlara
katılarak yer bulmaya çalışıyoruz. 2012
yılının Şubat ayında kurulmamıza rağmen
Amerika Chicago'da bir fuara katıldık. Bu
fuar sonrası hem Çekoslavakya'dan hem
de Japonya'dan birer distribütör edindik.
Şimdi Amerika'daki distribütörümüz bize
yeni projeler getiriyor. Bu sayede farklı
pazarlardaki müşterilere ulaşmamız daha
da kolaylaşmış oldu.
Yaptığımız iş özel olduğu için nitelikli bir
pazara hitap ediyoruz. Bu yüzden sektörde
adımızın duyulması çok kolaylaştı.
GOSB Teknopark'ı neden tercih ettiniz?
Teknopark'ı çok değişik sebeplerden tercih ettik. İleri teknoloji firması olarak zaten yerimiz Teknopark olmalıydı. GOSB Teknopark içerisinde bizim gibi yüksek teknoloji ile uğraşan firmaların yer alması bir sinerji yaratıyor. Bu da bu firmalara büyük bir etki sağlıyor. Bizimle çalışan arkadaşlarımızın motivasyonu için kendileriyle benzer insanlarla bir arada bulunması bana çok önemli geliyor. Bunun yanı sıra Teknopark’da yer almanın şirketimize getirdiği başka avantajlarda var. Ayrıca Teknopark’ta servis imkanımız var, her gün yemeğimiz çıkıyor. Böyle bir organizasyon içerisinde olmaktı esas amacımız. Ama yine de Teknopark da olmanın getirdiği ayrıyeten daha farklı avantajlar var. Onlardan da faydalanıyoruz.
Size göre Türkiye teknolojide neden
geri kaldı?
sektörün lideri olan firmalar pek fazla
göremiyoruz.
Ericam her ne kadar bir Türk şirketi olsa da
yurt dışına çok daha kolay satış yapabiliyor.
Oysa dünyada Türkiye'nin imajı çok da
iyi değildir, yani bir teknoloji ülkesi olarak
görünmeyiz.
Bizim müşterilerimizin çoğu sektörlerinin
lider firmaları. Raftan bir kamerayı satın
alarak onu cihaz yapmak yerine, bize
uygulamasının gerektirdiği kamerayı
tasarlatmayı daha uygun buluyor.
Yurt içine baktığımızda ise yüksek teknoloji
gerektiren ürünlerin bir Türk şirketi
tarafından yapılmasına olan inancın da çok
az olduğunu düşünüyorum. Birileri yüksek
teknoloji ürünleri Türkiye'de yapılmaya
başladığında, 'bunlar yapıyorsa ben de
yaparım' diyor. Ya da 'Ben yapamazsam,
onlar hiç yapamaz' diye bir yaklaşım
var. Ülke içerisinde teknolojiye karşı bir
güvensizlik oluşmuş durumda. Ve Türkiye'de
Ericam olarak gelecekte neler yapmayı
düşünüyorsunuz?
Müşterilerimizde fuarlarda buluştuğumuz
için yurt dışındaki fuarlara katılmaya ağırlık
veriyoruz. Bu sayede müşteri portföyümüz
gelişiyor. Ericam olarak Türkiye'de kamera
tasarımı denildiğinde akla gelen ilk firma
olmak istiyoruz. Zaten kamera tasarımı
akla gelmiyor Türkiye'de, o yüzden kamera
denildiğinde öncelikle Ericam'in akla
gelmesi ilk hedefimiz. Bu yüzden iyi bir
geliştirme ekibi oluşturuyoruz. Sonrasında
ise satış ekibimizi oluşturacağız. Böylece
daha çok tanınır hale geleceğiz. Beş yıl
içerisinde firmamızın ölçeğini 40-50 kişiye
çıkarmak istiyoruz. Şu anda her ne kadar
biz Türkiye'ye yönelik kurulmuş olsak da
yurt dışındaki pazarlara hizmet sunuyoruz.
Bu açıdan yurt dışındaki sektörel fuarlara
ağırlık veriyoruz.
Ürünleriniz patentli midir? Ürünleriniz
taklit edilebilir mi?
Ürünlerimizin taklit edilemez, çünkü
içerisindeki yazılım bizim geliştirdiğimiz bir
uygulamadır. Kameralarımızdaki donanım
ve yazılım sadece bize özgüdür. Patent
konusuna geldiğimizde ise büyük bir
sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Patent hem
pahalı bir işlem ve dünyanın her ülkesi için
ayrı ayrı prosedürler gerekiyor. Bu yüzden
Ericam’in amacı görüntünün “gerçek
zamanlı” ve hızlı bir şekilde “kameranın
içinde işlenmesi”dir. Diğer yandan
kamera içinde yapılacak görüntü işleme
için bilgisayarların işlemci üzerinde
koşan yazılımları yerine görüntü işlemeyi
“donanımsal” olarak yapmak amaçlanmıştır.
Bu ise çok yüksek miktarda lojik devrenin
bir araya getirilmesi ile olabilmektedir. O
nedenle Ericam’in “işlemci kartları”nda 20
Milyon gate’e kadar çıkabilen pazardaki
en yüksek kapasiteli FPGA yongaları
kullanılmaktadır.
Biz Ericam'da dünyanın en meşhur
içeceğinin mantığıyla üretim yapıyoruz. O
marka da patentsiz üretim yapıyor, tarifini
sadece bir kaç kişi biliyor.
Akıllı kamera tasarımları hakkında
kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Ericam tarafından geliştirilen "Akıllı
Kamera" tasarım mimarisinde ana çıkış
noktası; kameranın temel fonksiyonlarının
"modüler" parçalara ayrılarak istenilen
özelliklere göre bu parçaların entegre
edilmesidir. Ericam kameralarda modüler
donanımlar bulunuyor. Bu donanımlar
"Sandwich Architecture" adını verdiğimiz
bir mimari ile birbirlerine bağlanarak
istenen özellikleri sağlayacak donanımlar
yaratılabilmektedir. Yeni bir kamera
sensörü (örneğin daha yüksek megapixel
algılayıcı) üretici firma tarafından pazara
sunulduğunda Ericam bu sensöre uyumlu
bir "sensör kartı" tasarlamakta ve mevcut
kamera donanımlarına çok hızlı bir şekilde
entegre edebilmektedir.
Klasik kamera ekipmanlarından farklı
olarak Ericam kameraları sadece
görüntünün algılanıp bir arayüz üzerinden
bilgisayara işlenmek üzere gönderilmesi
fonksiyonu için tasarlanmamıştır. Tabii
ki sensör+güç+arayüz kartları ile bu
işlev rahatça karşılanabilmektedir. Ancak
Hakan Şakman 1990 yılında İTÜ
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği
Bölümü'nden mezun oldu. 1992
yılında Southampton Üniversitesi
Mikroelektronik Sistem Tasarımı
Bölümü'nden Master derecesini aldıktan
sonra Nortel Networks İstanbul'da
ASIC Tasarım Mühendisi olarak göreve
başladı. Aynı zamanda İTÜ'de yapay
ağları kullanarak encoder-decoder
tasarımı yapmak üzerine Doktora
çalışmalarına başladığı halde işyerindeki
artan sorumluluklarından dolayı Doktora
çalışmalarını tamamlayamadı. 2000
yılında Dublin'de kurulmuş olan Stratus
Computers'ta Uzman ASIC Tasarım
Mühendisi olarak görev alan Şakman
2002 yılında İskoçya'da bulunan National
Semiconductors firmasına yine aynı
ünvanla geçti. 2004 yılında Tübitak'ta
Uzman FPGA Mühendisi olarak görev
almak üzere Türkiye'ye döndü, ve 2005
yılında CMOS Vision Ltd'de kurucu ortak
olarak Teknik Genel Müdür Yardımcılığı
görevini üstlendi. 2012 Şubat ayında da
Ericam Görüntüleme ve Savunma A.Ş.'de
kurucu ortak oldu ve Ar-Ge'den sorumlu
Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdür
sorumluluklarını üstlendi
Ericam müşterilerine kolaylık sağlaması
açısından, geliştirdiği kameraların tamamını
FPGA bazlı olarak tasarlamaktadır. Böylece
uygun algoritmalar kamera özelliklerine
kolayca eklenerek, güncellenebilir ve
kısa sürede uygulamaya özgü bir kamera
haline getirilebilir. Bu esneklik sayesinde
bir kamera içerisinde yer alan uygulamaya
özgü algoritmalar ile bir müşteri tarafından
savunma sektöründe başarı ile kullanılırken,
bir başka müşteri tarafından içine yine
uygulamaya has algoritmalar gömülerek
endüstriyel denetim uygulamalarda
kullanılabilmektedir.
Algoritmaların kamera içerisine
gömülebilmesi, kamerada kullanılan
arayüzden bağımsız olarak görüntü
işlemenin en yüksek hızda yapılıp kameranın
en yüksek hızda kullanılabilmesine imkan
sağlamaktadır. Böyle bir durumda görüntü
işleme arayüzün imkan verdiği hızda gelen
görüntülerin bilgisayarda işlenmesi yerine,
görüntü işlemenin kamera içerisinde onthe-fly yapılmasına dolayısıyla daha doğru
sonuçlara daha hızlı varılmasına imkan
sağlamaktadır.
Ericam kameralarının sağladığı "görüntüyü
kamera üzerinde işleme" olanağı sayesinde
yüzlerce kameradan gelen görüntüleri
büyük sunucularda işlemenin getirdiği işlem
yükü ve yavaşlık sorunları aşılabilmektedir.
Örneğin belli bir cismi algılama veya
yüz tanıma gibi algoritmalar kamera
içerisine gömülerek sadece görüntü işleme
sonuçlarının sunuculara aktarılması bu
sayede çok hızlı ve güvenilir uygulamalar
yapılabilmesi mümkün olmaktadır. n
TEKNOPARK
ürünlerimizin patentlerini almak yerine
fikri haklarını koruma altına alıyoruz.
Bizim ürünümüze bakarak taklit edilmek
istenildiğinde kameramız çalışmıyor. Çünmü
bizim tasarımımızın kameranın içine
girmesi gerekiyor. Ayrıca patent alırken tüm
bilgilerin açık edilmesi gerekiyor.
37
İŞ GÜVENLİĞİ
38
Yüksekte Çalışma
özel mevzuatlarla yönetilmeli
Kaya Grubu’ndan kısaca bahseder
misiniz?
K
aya Grubu’nun Türkiye’de ve dünyada
iş güvenliği alanında bilinen en büyük
hizmetlerinden biri Yüksekte Çalışma
Ekipmanları üretimidir. Yüksekte çalışma,
hangi sektörde yapılırsa yapılsın, yapılan
işin doğası gereği çalışan açısından hayati
risk bulunur. Üretimini yaptığımız yüksekte
çalışma ekipmanları ve düşmeyi önleyici
sistemler; yüksekte yapılan çalışmalarda
personelin güvenli bir şekilde çalışmasına
ve sağlıklı bir şekilde evine dönebilmesine
olanak sağlar. Yüksekte çalışma ekipmanları
olarak adlandırdığımız ürünler arasında
düşme durdurma ve konumlandırma
kemerleri, bel tipi emniyet kemerleri, itfaiyeci
kemerleri, madenci kemerleri, karabinalar,
kasklar, lanyardlar, şok emiciler, geri sarmalı
düşme durdurma sistemleri yer alır. Yüksekte
çalışma ekipmanları ile birlikte kullanılan
en önemli sistemler arasında yatay yaşam
hattı, dikey yaşam hattı ve personel güvenlik
ağlarını da örnek olarak verebiliriz.
Çalışma alanlarınız nelerdir?
Yüksekte çalışma alanında Avrupa’nın en
Tüm dünyada ölümlü iş kazaları içinde “Yüksekten Düşme” kaynaklı
iş ölümlerinin her zaman açık ara farkla birinci sırada olduğunu görürüz. Bu nedenle “Yüksekte Çalışma” taşıdığı riskler açısından birçok
ülkede bağımsız olarak, ele alınmakta, özel mevzuatlar ve standartlarla yönetilmektedir. Ülkemizde de bu konunun özel olarak ele alınması gerektiğine inanan Kaya Grubu, “Yüksekte Güvenli Çalışma”nın
gereklerine dikkat çekmek, bilgi alışverişinde bulunmak ve yüksekte çalışmalarda iş sağlığı ve güvenliği politikalarının gelişimine katkı
sunmak için, 2 yılda bir “İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi” düzenlemektedir. Bu yıl ülkemizin en önemli sanayi şehirlerinden biri olan Bursa’da
düzenlenen 5. İGY – İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi’nde Kaya Safety SBU
Müdürü Özgür Kaya Zirve hakkındaki sorularımızı yanıtladı:
büyük tesislerden birine sahibiz. Gebze
Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer
alan eğitim sahamızda, geçen sene 10 bin
kişi eğitim gördü. Sahamızın dışında yani
müşterimizin sahasında yapmış olduğumuz
eğitimlerle birlikte bu sayı yaklaşık 20 bine
ulaştı. Eğitimlerimizin yüksekte çalışma ile
ilgili olduğunun altını çizmek gerekir. Bir
de İş Sağlığı ve Güvenliği Stratejik Yönetim
Danışmanlığı ve İş Sağlığı ve Güvenliği
Müşavirliği hizmeti veriyoruz. Hem Türkiye’de
5. İGY Zirve Bursa sonrasında Kaya Grubu
ekibi hatıra fotoğrafı çektirdi.
hem de dünyada uygulanan sistemleri
kullanarak, projelerimizin uluslararası
standartlarda yönetimini gerçekleştiriyoruz.
İstatistiklere baktığınızda yüksekte
çalışmanın yeri nedir?
Türkiye’de de dünyada da en çok ölümle
sonuçlanan kazalar yüksekten düşme
sonucu yaşanıyor. Henüz 2012 yılının verileri
açıklanmadı. Ancak, 2011 yılının SGK
verilerine baktığımızda, kayıtlı iş kazasının
69.227, bu kazalarda ölen işçi sayısının
1710 olduğunu, yani günde ortalama
5 işçinin iş kazaları nedeni ile hayatını
kaybettiğini görürüz. Ancak geçtiğimiz
haziran ayında çıkan, 1 Ocak 2013 tarihi
itibariyle büyük ölçüde yürürlüğe giren
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasamız,
ülkemiz için önemli bir gelişmedir. Yasamızın
sektörümüze olumlu bir imaj kazandıracak
olmasının yanı sıra, daha fazla çözüm, daha
fazla sistem üretme konusunda da tetikleyici
olacağı kanaatindeyim.
Yüksekte yapılan çalışmalarda
ekipman seçilirken nelere dikkat
edilmelidir?
Yapılacak işin sektörüne ve durumuna
göre mutlaka doğru ekipman kullanmak
Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı
Kemal Kaya, T.C. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi Sercan
Peşan’a plaket takdim etti.
gerekir. Kullanılacak ekipmanların
uluslararası standartlara göre üretilmiş
ve sertifikalandırılmış olmasına dikkat
etmeliyiz. Ekipman insan bedenine uyumlu
değilse ve çalışmayı kolaylaştırıcı biçimde
üretilmediyse, kişi için rahatsızlık veren
bir unsur haline gelebilir. Kaya Grubu’nun
üretmiş olduğu bütün ekipmanlar
bağımsız bir laboratuvarda test edilip
sertifikalandırılmaktadır. Eğer yüksekte
çalışmanın risklerinin farkında olursak,
seçeceğimiz ekipmanlara da son derece
önem veririz.
Yüksekte çalışma eğitimleriniz
hakkında neler söyleyeceksiniz?
Çünkü yıllardır kullanılan yanlış ürünler
ya da doğru ürünün yanlış kullanımları,
çalışanların ekipman kullanmak
istememelerine sebep olmuş. Standardı
olmayan, ergonomik olarak üretilmeyen
ekipmanların insan bedenine verdiği
rahatsızlık, çalışanlarda önyargı oluşmasını
sağlamış. Çalışmasının engelleneceğini, o
ekipmanla işini daha verimsiz yapacağını
düşünen personel ekipman kullanımından
uzaklaşmış. Ancak, üretip önerdiğimiz
kaliteli ürünlerimiz ile doğru ekipmanın
doğru kullanımını anlatarak, bu önyargıyı
yok etmekle birlikte, çalışanı koruyucu
ekipman kullanımına teşvik etmiş oluyoruz.
Sosyal sorumluluk projeniz İGY-İş,
Güvenlik, Yaşam Zirvesi hakkında neler
söyleyeceksiniz?
2003 yılında yaptığımız araştırmalar sonucu,
SGK istatistiklerine göre iş kazası ve meslek
hastalıkları sonucu hayatını kaybeden
811 kişinin, 405 kişisinin yüksekte yapılan
çalışmalar esnasında düşerek öldüğünü fark
ettik. Bu veriler bizi bir sosyal sorumluluk
projesi hazırlamaya teşvik etti. Projemizin
ismini İGY-İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi
koyduk. 1980 yılından beri Türkiye’de ve
dünyada İş Sağlığı ve Güvenliği alanında
edindiğimiz deneyimleri, meslektaşlarımıza,
sivil toplum örgütlerine, kamu kurum
kuruluşlarına, işçi-işveren sendikalarına,
üniversitelere, derneklere ve tüm sektörlerde
iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet veren
tüm çalışanlara ulaşarak paylaşmayı hedef
edindik.
İŞ GÜVENLİĞİ
Neden yüksekte çalışma
ekipmanlarının kullanım metotlarını
anlatıyorsunuz?
Zirvenin amacı nedir?
Bugüne kadar sadece İstanbul’da yaptığımız
İGY-İş, Güvenlik, Yaşam Zirvelerini, bu yıl
Bursa’dan sonra Ankara, İzmir, Adana ve
İstanbul’da düzenlemeyi hedeflemekteyiz.
İGY Zirve’de amacımız, ülkemizde ve
dünyada yüksekte çalışma gerektiren tüm
sektörlerin işverenlerini, işçilerini, iş sağlığı
ve güvenliği uzmanlarını, işyeri hekimlerini,
öğretim üyelerini, sivil toplum örgütü
yöneticilerini bir araya getirerek farklı
kesimlerin görüşlerini ifade edebilecekleri
bir “Uluslararası Yüksekte Çalışma
Platformu-Fall Protection” oluşturmak. Ve
dünyanın veri bankası olmanın yanı sıra,
“Yüksekte Çalışma” alanında ülkemizde
ve Dünya’daki uygulamalar ve teknolojik
gelişmeler konusunda bilgi alışverişinde
bulunmaktır. Oluşturduğumuz bilgi
platformunda Yüksekte Çalışma alanındaki
dünyadaki uygulamalar, ülkelerin yasaları,
yönetmelikleri, EN Standartları, İLO
Sözleşmesi, ekipman standartları, merak
edilebilecek tüm verilere yer vermek için
gerekli hazırlıkları yapıyoruz.n
Türkiye’de ve yurt dışında özellikle yüksekte
çalışma konusu üzerine eğitim hizmeti
veriyoruz. Eğitimlerimiz ile amacımız
yüksekte çalışan kişilere temel bilgi
sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda eğitim
sonunda katılımcıların yüksekte çalışma
ile ilgili işten ya da ekipmandan kaynaklı
olası tehlikeleri görebilmesi, güvenli ya
da güvensiz durumları ayırt edebilmesi,
ekipmanın kullanımı, bakımı, kontrolü ve
depolanması hakkında bilgi sahibi olması,
acil durum prosedürlerini ve bu prosedürdeki
rolünü bilmesi, saptadığı herhangi bir
kusur, tehlike ya da güvensiz durumu
raporlayabilmesi, hak ve sorumluluklarını
bilmesini hedefliyoruz. Eğitimlerimizi teorik
ve uygulamalı olarak veriyoruz.
39
TÜRKİYE EKONOMİSİ
40
İhracat, Haziranda hafif de olsa
yükselişini sürdürdü
H
aziran ayında en fazla ihracatı, 1
milyar 805 milyon dolar ile otomotiv
sektörümüz yaparken, 1 milyar 448
milyon dolar ile hazırgiyim ve konfeksiyon
sektörümüz ikinci, 1 milyar 335 milyon
dolar ile kimyevi maddeler sektörümüz
üçüncü sırada yer aldı. İller bazında
baktığımızda, en fazla ihracat yapan ilk 10
ilimiz arasında ihracatını en fazla artıran
il yüzde 21 ile Sakarya oldu. Sakarya'yı
yüzde 20 artışla Ankara ve yüzde 9 artışla
Gaziantep takip etti.
Haziran ayında AB pazarındaki ihracat
artışımız sürdü. AB'ye ihracatımız Haziran
ayında yüzde 5 arttı. Haziran ayında
Afrika'ya yüzde 6, BDT ülkelerine yüzde
5 ihracat artışı yakaladık. Ülkeler bazında
baktığımızda ön plana çıkan ülkeler ise
şunlar oldu: Haziran ayında İrlanda'ya
ihracatımız yüzde 221, Peru'ya yüzde 109,
Portekiz'e yüzde 92, Ürdün'e yüzde 86,
Azerbaycan'a yüzde 30, Libya'ya yüzde 24
ve İspanya'ya yüzde 18 artış gösterdi.
Türkiye’nin Haziran ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,6
artışla 11 milyar 832 milyon dolar oldu. Yılın ilk yarısında toplam ihracatımız yüzde 2,5 artarak 74 milyar 661 milyon dolara yükseldi. Bu yılın tamamı için ulaşmak istenilen hedefe 85 milyar 338 milyon dolar
kaldı. Son 12 aylık ihracatımız ise yüzde 7,5 artışla 152 milyar 828 milyon dolar oldu.
Rakamlar Batman'da açıklandı
Türkiye İhracatçılar Meclisi, Haziran ayı
ihracat veri açıklaması toplantısını Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanı ile İhracatçı
Birlik Başkanlarının katılımıyla Batman'da
gerçekleştirildi. TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi'nin Haziran ayı ihracat veri
açıklamasının ardından 2012 yılında
Batman ilinden en fazla ihracat yapan
firmalara plaketleri takdim edildi.
Yavaşlayan Dünya Ekonomisinde
İhracat Giderek Önem Kazanıyor
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
açıklamasında Dünya ekonomisi, ticareti
ve büyümesinde yeterli hızın hala
yakalanamadığını ve bu kapsamda Dünya
Bankası'nın dünya ekonomisi büyüme
öngörüsünü revize ettiğini bildirdi. Dünya
ekonomilerinin 2013 büyüme beklentisinin
yüzde 2,3'den yüzde 2,2'ye, gelişmekte
olan ülkelerin büyüme beklentisinin ise
yüzde 5,5'den 5,1'e revize edildiğini, Euro
Bölgesinin küçülme beklentisinin ise yüzde
eksi 0,1'den eksi 0,6'ya yükseltildiğini
açıkladı. Bunun yanında ilk 69 ülkenin
ihracat değişiminin ilk çeyrekte negatif
olduğu ve gelişmiş pazarların ithalatındaki
yavaşlamanın hala devam ettiğini
SEKTÖREL BAZDA İHRACAT RAKAMLARI -1000 $
SEKTÖRLER
I. TARIM
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER
2012
2013
OCAK-HAZİRAN
Değişim
2012
2013
SON 12 AYLIK
Değişim
2011-2012
2012-2013
1.519.761
1.654.740
8,9
9.243.621
10.156.224
9,9
18.830.215
20.041.204
1.061.077
1.141.984
7,6
6.611.508
7.129.815
7,8
13.658.906
14.123.215
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam.
465.918
543.133
16,6
2.912.264
3.155.745
8,4
5.844.709
6.126.033
Yaş Meyve ve Sebze
183.322
178.333
-2,7
1.093.386
1.097.446
0,4
2.232.156
2.184.235
Meyve Sebze Mamulleri
96.041
100.647
4,8
567.079
599.169
5,7
1.251.509
1.291.868
Kuru Meyve ve Mamulleri
86.572
96.432
11,4
588.082
643.462
9,4
1.375.647
1.420.030
1.801.974
Fındık ve Mamulleri
128.894
106.786
-17,2
789.888
794.129
0,5
1.813.676
Zeytin ve Zeytinyağı
15.443
36.742
137,9
96.428
272.736
182,8
185.428
377.459
Tütün ve Mamulleri
82.237
76.117
-7,4
523.263
522.229
-0,2
883.504
844.677
Süs Bitkileri
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ
Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri
II. SANAYİ
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
2.651
3.794
43,1
41.118
44.901
9,2
72.278
76.938
130.730
157.623
20,6
778.000
943.425
21,3
1.542.997
1.827.340
130.730
157.623
20,6
778.000
943.425
21,3
1.542.997
1.827.340
327.954
355.134
8,3
1.854.113
2.082.983
12,3
3.628.312
4.090.649
327.954
355.134
8,3
1.854.113
2.082.983
12,3
3.628.312
4.090.649
9.827.743
9.745.238
-0,8
57.642.788
58.756.939
1,9
113.641.659
115.348.213
11.979.076
929.718
977.179
5,1
5.580.510
6.075.897
8,9
11.148.206
Tekstil ve Hammaddeleri
635.965
646.298
1,6
3.904.999
4.164.247
6,6
7.754.361
8.098.770
Deri ve Deri Mamulleri
139.253
146.485
5,2
733.568
846.626
15,4
1.551.166
1.747.172
154.500
184.396
19,4
941.943
1.065.024
13,1
1.842.679
2.133.134
1.384.442
1.335.581
-3,5
8.679.443
8.535.257
-1,7
16.507.820
17.370.808
Halı
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
C. SANAYİ MAMULLERİ
1.384.442
1.335.581
-3,5
8.679.443
8.535.257
-1,7
16.507.820
17.370.808
7.513.584
7.432.478
-1,1
43.382.835
44.145.785
1,8
85.985.633
85.998.329
Hazırgiyim ve Konfeksiyon
1.395.384
1.448.593
3,8
7.902.409
8.433.280
6,7
15.900.395
16.570.490
Otomotiv Endüstrisi
1.604.581
1.805.218
12,5
10.013.512
10.549.634
5,4
19.927.865
19.592.403
104.287
137.340
31,7
436.124
563.354
29,2
1.001.543
938.167
11.295.230
Gemi ve Yat
Elektrik - Elektronik Mak. Bilişim
957.640
927.988
-3,1
5.953.814
5.455.640
-8,4
12.075.299
Makine ve Aksamları
470.789
467.941
-0,6
2.670.191
2.868.195
7,4
5.209.627
5.517.475
Demir ve Demir Dışı Metaller
560.661
549.049
-2,1
3.199.450
3.336.975
4,3
6.342.344
6.494.767
14.981.247
1.481.500
1.142.805
-22,9
8.067.309
7.500.061
-7,0
15.636.255
Çimento Cam Seramik ve Toprak
Çelik
285.897
264.633
-7,4
1.577.874
1.609.875
2,0
3.169.458
3.129.726
Mücevher
165.777
170.849
3,1
1.010.516
1.080.734
6,9
1.774.410
2.145.499
Savunma Sanayii
162.024
172.488
6,5
637.109
684.011
7,4
1.154.035
1.307.712
İklimlendirme Sanayii
317.929
337.424
6,1
1.870.958
2.005.005
7,2
3.721.495
3.927.797
8.151
Diğer Sanayi Ürünleri
III. MADENCİLİK
Madencilik Ürünleri
T O P L A M (TİM*)
14,6
43.568
59.020
35,5
72.906
97.816
411.667
7.115
432.714
5,1
1.928.630
2.506.919
30,0
3.954.673
4.757.949
411.667
432.714
5,1
1.928.630
2.506.919
30,0
3.954.673
4.757.949
11.759.171
11.832.693
0,6
68.815.039
71.420.081
3,8
136.426.547
140.147.366
4.010.717
3.241.582
-19,2
5.718.195
12.680.787
72.825.756
74.661.663
2,5
142.144.741
152.828.153
İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat
T O P L A M (TİM+TUİK*)
11.759.171
11.832.693
0,6
vurgulayan Büyükekşi, AB'nin gerek iç
ticareti gerekse de AB dışından ithalatının
azaldığı, AB'nin artık birlik dışına ihracata
ağırlık verdiğine vurgu yaptı.
yer aldığını belirtti. Türkiye ekonomisi
14 çeyrektir devam ettiği büyüme
performansının sürekliliğinin ihracata dayalı
olduğunun tekrar altını çizdi.
TİM Başkanı Büyükekşi, bütün bu olumsuz
gelişmelere rağmen, bu yılın ilk 4 ayındaki
veriler bakıldığında Çin, İngiltere, Almanya
ve İspanya'nın ardından Türkiye'nin yüzde
3,9'luk ihracat artışı ile dünyada 5. sırada
FED'in parasal genişleme çıkış
stratejisi ekonomileri etkileyebilir
ABD Merkez Bankası FED'in açıkladığı
parasal genişlemeden çıkış stratejisine
değinen TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi,
FED'in bu stratejiye geçmesiyle birlikte
Dünya ekonomilerinin büyüme performansı
açısından negatif etkileneceğini,
Dünya ticaretinin bir süre daha da
yavaşlayabileceğini söyledi. Bu açıklamaların
faiz oranlarında artışa da sebep olduğunu
belirten Büyükekşi, FED'in bu duyurudan
hemen sonra açıklamalarını revize ettiğini,
ABD ekonomisinin toparlanma sürecini
tamamlamasından emin olunmadığı sürece
HAZİRAN
41
satış işlemi hizmetini geliştirdiklerini
belirten Büyükekşi, bu konuyla ilgili detaylı
bilginin TİM web-sitesi ve TİMTV spotuna
aktarılacağını bildirdi. İhracatçıları, bilhassa
ihracatçı KOBİ'leri ihracattan elde edecekleri
kar oranlarını döviz kuru hareketleri
sebebiyle kaybetmemeleri için benzer türev
işlemlerden faydalanmaya davet etti.
Çift kanatlı büyüme modeline
ihtiyacımız var
42
parasal genişlemenin sonlanmayacağını
vurguladıklarını da belirtti.
Bu yaşanan gelişmeler sonrasında Türk
Lirasında makul ölçülerde değer kaybının
ihracatı destekleyebileceğini söyleyen TİM
Başkanı Büyükekşi, orta vadede kurlarda
yaşanacak aşırı dalgalanmanın ise ihracatı
olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
TİM olarak Eximbank işbirliği ile
ihracatçıların döviz riskine karşı birebir
korunması, kurdaki aleyhte değişikliklerden
etkilenmemesi ve spotta lehte gelişen
hareketlerden faydalanması için
Eximbank'ın "Döviz Kuru Put Opsiyonu”
Yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin
yüzde 3 büyüdüğüne değinen TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi "Biz, bu büyüme oranını
küresel ekonominin mevcut şartlarında
başarılı buluyoruz” dedi ve 2013'ün
tamamında büyüme hedefimizin yüzde 4
olduğunu dolayısıyla önümüzdeki aylarda
büyüme hızımızı daha da arttırmamız
gerektiğinin altını çizdi.
TİM Başkanı Büyükekşi, ihracatın büyümeye
verdiği katkı yılın ilk çeyreğinde oldukça
sınırlı kaldığını söyleyerek büyümenin
sürdürülebilir olması için, büyüme modelinin
tekrar "çift kanatlı” olmasını ve ihracata
odaklanması gerektiğini ifade etti.n
Sanayi istihdamında tarihi rekor…
2013 Nisan ayı itibariyle sanayide istihdam edilenlerin sayısı
5 milyon 30 bin kişi ile tarihi zirveyi gördü.
B
u yılın nisan ayında sanayide
istihdam edilenlerin sayısı geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 5 oranında artarak,
5 milyon 30 bin kişi ile tarihi zirvesine
yükseldi. 2012 Nisan ayında sanayide
istihdam edilen kişi sayısı 4 milyon 792
bin düzeyindeydi. 2013 Nisan ayında
sanayi sektöründeki istihdam bir önceki
aya göre 82 bin kişi arttı.
Sanayide istihdam edilen 5 milyon 30
bin kişinin 4 milyon 710 bini imalat,
215 bini elektrik, gaz, buhar, su temini
ve kanalizasyon ve 105 bini madencilik
ve taş ocakçılığı sektöründe çalışıyor.
Sanayideki istihdam 2012 Kasım ayından
itibaren aylık bazda birikimli olarak artışını
sürdürerek, son altı aydaki artış miktarı
yaklaşık 300 bin oldu. Bu yılın nisan ayında
istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki yılın
aynı dönemine göre 1 milyon 61 bin kişi
artarak 24 milyon 630 bin kişiden 25
milyon 691 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde,
tarım sektöründe çalışan sayısı 47 bin kişi,
sanayi sektöründe çalışan sayısı 238 bin
kişi, inşaat sektöründe çalışan sayısı 162
bin ve hizmetler sektöründe çalışan sayısı
611 kişi arttı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün, açıklanan nisan ayı istihdam
rakamlarının Türkiye'nin sağlıklı bir şekilde
büyüdüğünü bir kez daha gösterdiğini ifade
etti.
Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre
istihdam edilenlerin sayısı 1 milyondan fazla
artış gösterdiğini söyleyen Ergün, "OECD
ülkeleri içinde bakıldığında dünyanın
yaşadığı büyük kriz sonrasında işsizliği
en fazla azaltan ülkelerin başında Türkiye
gelmektedir. Üstelik Türkiye bunu, en
büyük ticaret ortakları krizle boğuşurken,
Avro bölgesinde işsizlik oranları yüzde
12’nin üzerinde tarihi yüksek seviyelerde
seyrederken başarmaktadır" dedi.
Dikkat edilmesi gereken diğer bir konunun
da Türkiye’nin bu başarıyı işgücüne
katılma oranlarının arttığı bir dönemde
elde etmiş olması olduğunu anlatarak,
Türkiye'nin bir yandan mevcut işsizlikle
mücadele ettiğini yandan da işgücüne
artan katılım için yeni istihdam alanları
açtığını vurguladı. n
Enerji ve Tabi Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız,
maliyetleri yükselen enerji
sektöründe fiyat artışına
gidilmeyeceğini söyledi.
Bakan Yıldız, “Vatandaşlara,
sanayiciye, tüccara maliyetler
yansıtılmayacak.” dedi.
T
aner Yıldız, Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün ile 'Enerji
Sektöründe Ar-Ge' konulu toplantıya katıldı.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nda
yapılan toplatıda, Bakan Yıldız gazetecilerin
sorularını da cevapladı. Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek'in enerji fiyatlarına zam
yapılamayacağı yönündeki beyanatının
aktarılması üzerine Yıldız, son 1,5 ayda
1,84'ten 1,94 TL'ye çıkan paritenin,
maliyetleri yükselttiğini söyledi. Bunun
devamlı olmayacağını ümit ettiğini
kaydeden Bakan Yıldız, vatandaşalara,
sanayiciye, tücarra bu maliyelerin
yansıtılmayacağını söyledi.
değildir. Ama, özellikle bölgedeki siyasi
istikararsızlığın hızla giderilmesi, ham
petrol fiyatları açısından doğru olacaktır."
diye konuştu.
Rakamların çok açık olduğunu ve 1
yıl içinde, böyle devam ederse, enerji
maliyetinin 3 milyar dolar arttacağına
dikkat çeken Yıldız, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası'nın dövize müdahalesi
konusu, enerji sektörünün en fazla
beklediği alanlardan bir tanesiydi. Biz,
uzun vadeli olmayacağını söyleyebiliriz.
Özellikle sanayi odalarımızın ve
başkanımızın başını çektiği projelerde
ciddi bir yatırım var."n
Yenilenebilir enerji kaynakları ile bu
maliyetleri dengelemeye çalıştıklarını ifade
eden Bakan Yıldız, "Şu anda vatandaşımıza,
sanayicimize bir maliyet artışı söz konusu
Elektrik ve doğalgazda maliyet
artışı yansıtılmayacak
43
OSB HABERLER
44
Kırıkkale Silah İhtisas OSB Çalışmaları
Silah İhtisas OSB'nin
kurulacağı Arpalık Çukuru
mevkisinde incelemelerde
bulunan Vali Ali Kolat, yaptığı
açıklamada, Silah İhtisas
OSB'nin kurulma çalışmalarının
hızlı bir şekilde devam ettiğini
söyledi.
K
ırıkkale Silah İhtisas Organize Sanayi
bölgesinin 500 dönümlük bir arsa
üzerine kurulacağını ifade eden Kolat,
şöyle konuştu: "Bakanlar Kurulu kararıyla
arsanın Silah İhtisas OSB'ye tahsisi yapıldı.
ÇED raporları Bakanlığa verildi. Şimdi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerekli
müteşebbis heyetinin kurulma çalışmaları
için bize yazı yazacak. Biz de Valilik,
Belediye, Makine Kimya Endüstrisi (MKE),
Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Ticaret
ve Sanayi Odası olarak müteşebbis heyeti
oluşturacağız. Arkadaşlar parselasyonla ilgili
çalışma da yaptılar. Parselasyonlar aşağı
yukarı 3 bin metrekare veya 5 bin metrekare
olacak. Yani ihtiyaca göre verilecek. Bu
Kırıkkale Valisi Ali Kolat
çalışmalar devam ediyor. Zeminle ilgili
çalışma da yapılmıştı."
Osb'nin kurulmasına karar verildi. İnşallah
Kolat, Silah İhtisas OSB'nin Kırıkkale Güç
Birliği Platformu'nun bir ürünü olduğunu
belirterek, "Başta Başbakan Yardımcısı
Beşir Atalay, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanımız Nihat Ergün, MKE ve Savunma
Sanayi Müsteşarlığıyla birlikte Silah İhtisas
çalışma olacak. Bütün arzumuz gerek silah
Kırıkkalemiz için son derece ciddi bir
konusunda gerek mühimmat konusunda
olsun ihtiyaç duyulan parçaların burada
üretilmesi. Silah İhtisas OSB Türkiye'de bir
ilk olacak. İnşallah ülkemiz ve Kırıkkale için
hayırlı olur" dedi.n
OSB Elbistan'ın Kaderini Değiştirecek
Kahramanmaraş Elbistan Sanayici ve İşadamları Derneği (ELSİAD)
Yönetim Kurulu Başkanı Emin Polat, Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB)
açılmasıyla Elbistan'ın kaderinin değişeceğini belirtti.
E
LSİAD Başkanı Emin Polat ve
beraberindeki Yönetim Kurulu üyeleri,
kısa süre önce yapılan seçimde yeniden
başkan seçilen ETSO Başkanı Mustafa
Paksoy ve yönetimine hayırlı olsun
ziyaretinde bulundu.
Ziyarette konuşan ELSİAD Başkanı
Emin Polat, "OSB ile birlikte bölgenin,
Elbistan'ın kaderi değişecektir. Çünkü bir
çok toplantıya katılıyoruz. Toplantılarda
Elbistan'ın ne kadar büyük ve yatırıma
açık bir yer olduğunu anlatıyoruz. 35 İlden
daha fazla bir büyüklüğe sahip olduğunu
anlatıyoruz. Ancak bizlere sorulan OSB var
mı? sorusu karşısında çaresiz kalıyoruz.
OSB'nin açılması demek gerçekten yatırım
yapmak isteyenlerin ortaya çıkması demek.
Elbistan'ın ufkunun genişlemesi demek.
Kaderinin değişmesi demek. OSB'de birkaç
binanın yükselmesi arkasının gelmesi için
oldukça önemli." dedi
ELSİAD Başkanı Emin Polat
ELSİAD olarak OSB ile ilgili çalışmalarda
her türlü desteğe hazır olduklarının
altını çizen Başkan Polat, "Memleketin
gelişmesi adına bize düşen bir şey olursa
her türlü desteğe hazırız." görüşünü
aktardı. n
İNŞAAT PROJE YÖNETİMİ NEDİR?
G
ünümüzde yerli ve uluslararası
kaynaklar ile gerçekleştirilen sanayi
yatırımları Türkiye ekonomisine yön veren
lokomotiflerden ikisini, sanayi ve inşaat
sektörlerini bir araya getirmektedir. Bu
ikilinin birlikte çalışması ile gerçekleştirilen
Endüstriyel tesis yatırımlarında karşılaşılan
zorlukların büyük bir bölümünü ise
yönetimsel sorunlar oluşturur.
Sanayi ve inşaat sektörü ikilisinin
birlikteliğinin önemi, endüstriyel tesis
yatırımlarının;
•Ulusal ekonomi içindeki önemi,
•Yapılacak üretimin yapısal fonksiyonlara
etkisi,
•Yerli ve uluslararası standartlar,
gibi faktörlerden kaynaklanır.
İnşaat sektörü içinde önemi her geçen gün
daha çok ortaya çıkan bir alan haline gelmiş
olan “Proje Yönetimi”; mimari ve inşaat
mühendisliği uygulamalarının, işletmecilik
bilgileriyle beslenerek yönetilmesidir. Proje
yönetimi, endüstriyel tesis yatırımlarının
başarı ile sonuçlanması için;
•Maliyet, kalite ve zaman döngüsünün
optimizasyonunu
•Yasal yükümlülükler gibi birçok farklı
uzmanlık alanının proje kapsamında
değerlendirilmesini
İnşaat proje yönetimi; profesyonel bir
yönetim sürecidir. İhtiyaç belirleme ve
İHALE SÜRECİ
TASARIM
Keşif dosyasının
hazırlanması
Yüklenici teklif
alma şartnamesinin
hazırlanması
Teknik gerekliliklerin ve
tasarım kriterlerinin tespiti
İhale süreci ve yüklenici
seçim organizasyonu
Ön keşif maliyetinin
belirlenmesi
Yüklenici sözleşmesinin
hazırlanması
tasarım evresinden, yapım sonrası evresine
uzanan tüm süreci kapsar. Kalite odaklı,
süre ve maliyet kontrolü prosedürlerini
içeren İnşaat proje yönetimi, projeye özgü
özel şartları gözeten dört ayrı evrede
gerçekleştirilir.n
Yapım yönetiminin
belirlenmesi
İş programının
hazırlanması ve süreç
takibi
Maliyet kontrolü
İş güvenliği planlarının
oluşturulması
YAPIM SONRASI
•Değişik tipte ve ölçekte riskler altında
oluşu,
•Açık alanda imalat yapılması,
YAPIM
•Çevresel faktörlerden etkilenmesi,
•Yasal zorunlulukların yansımaları,
Tasarım yönetimi ve
organizasyonu
Faruk Sarı, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği bölümünden mezun oldu.
(1989) Ortağı olduğu Demsar İnşaat’la
birçok yüksek katlı bina ve endüstriyel tesis
projesini gerçekleştirdi. 2006 yılında Logo
Yönetim’i kurarak inşaat proje yönetimi
çalışmalarına başladı.
•Proje paydaşları arasındaki koordinasyon
ve iletişimin organize edilmesini
Proje yönetimi; yatırımın hedeflenen
zamanda, öngörülen bütçede, kaliteden
taviz vermeksizin mevcut ve değişen yasal
yükümlülükler doğrultusunda bitirilmesini
sağlar.
•Lojistik ve yerel gereksinmeler,
Yatırımcı ihtiyacının
tespit edilerek fizibilite
raporunun hazırlanması
45
sağlayan bir destek hizmetidir.
•Uzun vadeli teslimatlar,
PROJE YÖNETİMİ
Endüstriyel tesis yatırımlarında kalite, maliyet ve zaman kazandıran
Kesin hakedişin
hazırlanması
Teslim alma süreç
yönetimi
İşletme bakım ve garanti
kılavuz kitapçığının
hazırlanması
İmalatların şartnameye
uygunluğunun takibi
Proje tarafları arasındaki
koordinasyonun
sağlanması
Hakedişlerin denetlenmesi
Aylık faaliyet raporlarının
hazırlanması
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT 2013
SİGORTA
46
Toplumsal gösteriler,
kargaşalıkların maddi zararları
karşısında kendimizi nasıl
koruyabiliriz?
H
ayatın akışında bir anda iyisiyle
kötüsüyle ani değişimler söz
konusu olabiliyor ve anlık değişimlerdeki
olumsuzluklara hazırlıksız yakalanmak
da telafisi zor kayıplarla sonlanabiliyor.
Riskleri ve sonuçlarını yüzde 100 sıfırlamak
her zaman mümkün olmamakla birlikte,
bugüne kadar tecrübe edilip en azından
gerçekleşme olasılıkları yüksek olan risklere
karşı korunma sağlamak ve kayıpları bir
nebze olsun hafifletmek mümkün…
SİGORTAEVİ - ÇİĞDEM KARACA
Beklenmeyen ani değişimleri geçen ay
toplum olarak yaşadık. Gezi parkında
başlayan ve ülkenin pek çok yerine dağılan
gösteriler, maalesef ki bu gösterilerin
acı bilançoları hepimizi üzmekle birlikte,
genel finansal zararlara ve bunların
dışında da bazı bölgesel maddi kayıplara
ve mağduriyetlere de sebep oldu. Atılan
taşlar, yakılan araçlar, Molotof kokteylleri,
kırılan camlar, hasara uğrayan araçlar ve
uğradıkları saldırılar sonucu çalışamayan
işyerleri büyük resmin içinde yerlerini aldılar.
Bana olaylar sırasında sigortalılarımdan,
özellikle araçlarının uğrayacakları böylesi
zararlara karşı teminatları olup olmadığına
dair sorular geldi. Onlara verdiğim cevabı
sizinle de paylaşmak istedim.
Konu başlığımız aslen bu teminatlara
yönelik olmasa da yeri gelmişken
hatırlatmak istedim. Bizi burada asıl
GLKKNHH ve terör teminatı ilgilendiriyor.
Poliçenizde bu teminatın olup olmadığını
kontrol edin. Yukarıda bahsettiğimiz
durumlar karşısında bizi gerek kasko gerek
diğer poliçelerimiz kapsamında koruyacak
olan teminat; GLKKNHH ve TERÖR
teminatıdır.
Aynı zamanda adresinizin, bina yapı
tarzınızın doğru olup olmadığından emin
olun ve eşya sigorta bedelinizi ne kadar
beyan ettiğinize de mutlaka bakın.
Bir hasar vukuunda hasar bedel tespiti
yapılırken, poliçedeki teminat altına alınan
bedele bakılır ve evdeki toplam eşya
bedeli ile karşılaştırılır. Dikkatinizi çekmek
istediğim şey, toplam eşya bedelinin sadece
büyük, göze hemen görünen eşyalardan
oluşmadığıdır. Evimizin içindeki iğneden
ipliğe, kıyafetleriniz, kap-kaçak, yastık,
çarşaf, perde, aydınlatma aklınıza gelen
tüm eşyalar toplam eşya bedelini oluşturur.
Çoğu sigortalı eşya beyanını sadece
büyük eşyalarını düşünerek verir ve bu da
eksik sigortaya yol açar. Bunun ne demek
olduğunu bir örnekle açıklayayım;
Evinizdeki toplam eşya bedeli gerçekte,
yukarıda açıkladığım şekilde 50.000 TL
olsun ( bu bedel şu an çoğu standart
evlerdeki eşyalara tanımlanacak minimum
bedeldir), ancak diyelim siz poliçede eşya
bedelinizi 25.000 TL gösterdiniz ve hırsızlık
oldu, evinizden 5.000 TL değerinde normal
eşyanız çalındı. Normalde eşya bedeliniz
25.000 TL olduğu için 5.000 TL ‘nin
ödeneceğini düşünürsünüz ancak maalesef
yanılıyorsunuz… Eksper, evin toplam eşya
bedelini 50.000 TL olarak tespit ettiğinde
yüzde 50 eksik sigorta tespiti de yapacak
ve bu oranı hasara da uygulayıp hasarın
yüzde 50’sinin ödenmesine karar verecektir.
Sigorta şirketi de doğru tespit bu olduğu
için dosyayı 2.500 TL ödeme kararıyla
onaylayacaktır. Sigortalanırken verdiğiniz
eksik beyan hasarda da size eksik tazminat
ödenmesine yol açar.
Bunun yanı sıra evinizdeki değerli eşyaların
bedel tespiti de çok önemlidir. Sigorta
şirketlerine göre bu oran değişiklik
göstermekle birlikte genelde beyan edilen
toplam eşya bedelinin yüzde30’unu değerli
eşya olarak değerlendirirler (değerli eşyadan
kasıt, antika değeri veya sanatsal değeri
olan objeler, gümüşler, koleksiyonlar,
Hepimiz yaz tatili hayalimizi gerçekleştirmek
üzere kolları sıvadık. Değişik tercihler
doğrultusunda seyahatlerimizi kısa
veya uzun süreli gerçekleştireceğiz. Bu
dönemlerde evlerin yalnızlıklarını dört gözle
bekleyenleri unutmayıp, önlem almanız
gerektiğini de hatırlatmak isterim.
kürkler, özellikli kıyafetler ve objeler, işitsel
ve görsel elektronik cihazlar ile saatler ve
ziynet eşyaları vb.). Yüzde 30’un içinde de
elektronik ekipman ve ziynet eşyaları da
belli oranlarda kapsama alınır. Bu durumda
yine örneğimizde olduğu gibi 50.000 TL
eşya bedeli olan bir evdeki değerli eşya
bedeli 15.000 TL sayılacaktır. Bunun da yine
şirketlere göre değişkenlik göstermesiyle
birlikte yaklaşık 7.500 TL’si ziynet eşyası
sayılabilir ancak yine de ziynet eşyasının
açıkta veya kasada bulunması durumunda
hasar vukuunda sigortalıya ne kadar
tazminat ödeneceği özel şartlarda ayrıca
belirtilmiştir.
Her ne kadar felaket tellalı olarak
addedileceksem de sonrasında teşekkür
edileceğini bildiğimden kabulümdür…
Kıssadan hisse; sigorta poliçem var ama
aldığım teminatlar ve sigorta bedellerim
yeterli mi?n
Evinizin sigortasında hırsızlık teminatınızın
olup olmadığını kontrol etmenizi öneririm.
Bir dahaki sayıda “muafiyetler de var” deyip
felaket tellallığına devam edeceğim.
Bu teminat halk hareketleri ve
kargaşalıklara karşı olmakla birlikte,
münferit olarak yapılan kasti saldırılarda da
sigortalıları korumaktadır.
YAZLA BİRLİKTE YAPTIĞIMIZ
SEYAHAT PROGRAMLARINI FIRSAT
BİLENLER VAR!
SİGORTA
Sigorta şirketleri uzun zamandan bu yana
kasko poliçelerinde paket poliçe mantığıyla
pek çok teminatı birlikte veriyorlar. Çarpma,
çarpışma, devrilme, yanma, çalınma ana
teminatlar olmakla birlikte deprem, selseylap, GLKKNHH ve terör teminatları da
her ne kadar ek teminat olsalar da artık
pek çok şirket tarafından poliçeye direkt
dahil ediliyor ve halk arasında tabir edilen
full kasko poliçesi oluşuyor. Deprem ve
Sel-seylap için devam eden alternatifli
bir uygulama var, bu teminatlar isteğe
bağlı olarak müşterek sigorta dediğimiz
(koasürans) şeklinde her hasarda yüzde
15-20’si sigortalı üzerinde kalacak şekilde
seçilebiliyor. Bu seçimi poliçenizde kontrol
etmenizi öneririm, çünkü riskin tamamını
sigorta şirketi üzerinde bırakacak bir tercih
hakkınız da var. Bu alternatifi seçerseniz
sadece çok düşük bir prim farkı ödersiniz.
47
LİDERLİK
21. Yüzyılda
Liderlik Kodları
48
Dr. Bahadır Kaleağası
hâkimdir. Danışır ve hızla kararlar verir.
Herkes kendi sorumluklarını yerine getirir.
TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü
Bosphorus Enstitüsü Başkanı
21. yüzyılda, ülke yönetimi bazen uzayın
sonsuzluğu kadar ürkütücü ve gizemli.
Ülkeler arası rekabet çetin. Küreselleşme bir
uzay yolculuğu kadar bilinmezlik dolu.
“Uzay. Son sınır ...”.
Muhafazakârlık mı? Değişim mi?
P
arlayan yıldızlara açılan evren,
gizemli bir müzik. Aniden uzaktan
bir ışık olarak belirip, hızla yaklaşarak,
ekrandan fırlayacakmış gibi geçen uzay
gemisi. Dünyada yetmişli yılların en fazla
iz bırakan dizilerinden Uzay Yolu. Uzayın
insanı ürküten derinliği ve yalnızlığında,
yeni gezegenler ve uygarlıkları keşfe çıkmış
gözüpek bir mürettebatı ve kaptanları Kirk.
Uzayda sık sık kriz yaşarlar. Aniden kırmızı
alarm olur. Beklenmedik bir nesne, manyetik
alan veya saldırı vardır. Kirk hızla kaptan
köşküne girer, dev ekran karşısında soruna
vakıf olurken, diğerleri de yerlerini almış
durumla ilgili verileri geçmeye başlamıştır.
Kaptan takımına, güverteye ve duruma
Siyasal partilerin toplum ve dünya
koşullarının evrimi ile uyum içinde olması
kaçınılmaz. Bu evrimi öngörebilen, yön
verebilen siyasal hareketlere ise gün
geliyor “iktidar” deniyor. Siyasi partiler
gençlikten, merkez yönetimlerine her
kademede stratejik arayışlarla tazelendikleri
sürece topluma yeni vizyon ve liderlik
sunabiliyorlar. Bu sayede, siyasi rekabetin
niteliği arttıkça toplum kazanıyor.
Demokrasi tarzı yönetim şeklinin ikibin
yılı aşkın evriminde, ilk dönemlerden
itibaren toplumsal sağduyu kaynaklı bir
beklenti etkili olmuştur. Daha iyi, adaletli,
insancıl, yaratıcı, girişimci, yenilikçi, farklı,
denenmemiş ve umut vaat eden bir gelecek
için -> değişim.
Eşzamanlı olarak, insanlık uygarlığının
siyasal yönetim ile ilişkisinde hem içgüdüsel
hem de bilinçli olabilen bir diğer beklenti de
belirleyici önemdedir. Mevcut kazanımları
korumak, güvenlik, ihtiyat, bilinmeyen
karşısında çekince, memnun olunan işlerin
devamı, geleneklerin rehaveti ve bizzat
değişimin tereddütleri karşısında ->
muhafazakârlık.
Bu iki toplumsal beklentinin içeriğini
oluşturan talepler zaman-mekân
düzleminde farklılaşmaktalar. Bireylerin
ve toplumun geçmekte zorlanacakları,
haritasını iyi okuyamadıkları veya
cesaretlerinin yetersiz kaldığı yolda
ilerleyebilmeleri için -> liderlik.
Çok boyutlu siyaset
Toplumun karşısına iktidar adayı veya
iktidarda kalmak olarak çıkacak partinin
mevcut ulusal, küresel ve yerel eğilimleri
ayrıntılı olarak analiz etmesi elzem.
Küreselleşme ile birlikte üretilen malların,
Ulusal boyut, 1789 Fransız Devrimi ve
sonrasındaki hızlanan sanayi devrimi,
toplumsal dönüşüm ve demokrasi
hareketleri sonucunda 21. yüzyılda şekil
değiştirse de, önemini sürdürmekte. Sonuçta
AB dâhil, mevcut uluslararası kurumsal
yapıların belirleyici aktörü ulus-devlet
olmaya devam etmekte. Demokrasilerin
toplumsal mayası için de, ulusal çerçeve
halen en etkin yönetim boyutu olarak
görülmekte. Bu noktada demokrasilerde
ulusal çıkar kavramının çağdaş anlamı
özellikle vurgulanmalı: insan odaklı ulusal
çıkar. Vatandaş odaklı demokrasi. Dolayısı
ile, vatandaş odaklı dış politika, maliye
politikası, enerji politikası, eğitim politikası...
Yerel boyut ise, uluslararası siyasal
kurumsallaşma eğilimlerine paralel
olarak güç kazanmakta. Birçok alanda
demokrasiler vatandaşlarına en yakın
ölçekte siyaset üretmek, uygulamak ve
hesap vermek zorundalar. Vatandaşın talebi
ve uygulanacak olan politikanın başarısı
bunu gerekli kılmakta. Vatandaşa yakınlığın
bir önemli boyutu daha var. Liderin kişiliği,
sosyal duruşu toplumu etkileyebiliyor.
Özellikle gençleri. Efendi, saygılı, nezaketli
tavırlar da etkili oluyor, sert, sataşkan tarzlar
da.
İleride, “yakın geçmişin tarihi” yazılıyorken, Türkiye’nin
2010 sonrasında kendini bekleyen siyasal riskleri beklenmedik bir şekilde fırsata,
krizleri atılımlara, kaygıları
iyimserliğe ve bir kere daha
makûs talihini zafere dönüştürebildiği geçmeli kayıtlara.
Somut politikalar
Hedefleri, araçları, uygulama takvimi,
topluma hesap verebilirliği somut politikalar
yarışmalı siyaset sahnesinde. Küresel, ulusal
ve yerel boyutlar da topluma sunulacak
siyaset önerilerinin bir biri ile karşılıklı
etkileşimi göz ardı edilmemeli. Örneğin her
demokraside zaman zaman iktidarlar çok
kısa vadeli ve bireysel çıkarlara takılabilir.
Bunun sonucunda bazı kişiler iş bulabilir.
Bazı şirketlerin iş hacmi artabilir. Başka
ekonomik çıkarlar gelişebilir. Fakat bu kalıcı
mı? Ulusal ölçekte ekonomiyi büyüten ve
kamu maliyesine katkı sağlayan bir siyaset
mi söz konusu? O ülkedeki hükümetin yerel
siyaset olanaklarından ekonomik olarak
nasiplenen kişi ve şirketler orta vadede
dünyadaki rekabet koşullarına göre bir
atılım fırsatı mı yakaladılar? Daha iyi eğitim,
yeni beceriler, yeni teknolojiler, ürün veya
hizmette bir yenilikçi yaklaşım ile ülke
çapında ve dünya pazarlarında daha güçlü
olmak için mi teşvik edildiler? Ülke hangi
bireysel özgürlük ortamı, insan sermayesi ve
yeni teknolojiler ile yükselecek?
İleride, “yakın geçmişin tarihi” yazılıyorken,
Türkiye’nin 2010 sonrasında kendini
bekleyen siyasal riskleri beklenmedik bir
şekilde fırsata, krizleri atılımlara, kaygıları
iyimserliğe ve bir kere daha makûs talihini
zafere dönüştürebildiği geçmeli kayıtlara.
İleri demokrasinin, etnik, dinsel, cinsel,
kültürel dogmalardan uzak, kendi ile barışık
çoğulcu bir toplumun, sosyal sorumluluğun,
ulusal özgüvenin, yaratıcılığın, girişimciliğin
ve refah toplumunun tarihini yazmak
kolay değil. Türkiye’nin yakın geleceği aynı
zamanda özgürlüğün tarihi olabilmeli.
Şair Paul Eluard’ın adını okul defterlerine,
duvarlara, ağaçlara, güneşe, kuma, kara,
yağmura, taçlara, silahlara, çocukluk
anılarına ve kuşların kanatlarına yazdığı
‘özgürlük’.
Zülfü Livaneli’nin bestesi ile Türkiye
kültürüne ezgi olarak yerleşen “özgürlük”.
Türkiye’nin, Türkiye gençliğinin 21. yüzyılda
önünü açacak en önemli etken olan
“özgürlük”..n
LİDERLİK
hizmetlerin, teknolojinin, sermayenin,
bilginin ve insanların gezegen sathında
çok hızlı bir hareketlilik içinde olduğu bir
yüzyıldayız. Hızla gelişen internet, mobil
teknolojiler, yenilenebilir enerji kaynakları
ve tüketici davranışları sonucunda insanlık
tarihi en kapsamlı dönüşümünü yaşamaya
devam edecek. Küreselleşme birçok
sorunu da tetikliyor. Virüsler de daha rahat
dolaşabiliyor dünyada: biyolojik, dijital,
finansal, karbondioksit ve terörist virüsler.
Bu çerçevede, sınırlar ötesi bir toplumsal
coğrafya ve sorunlar dizinine karşı
uluslararası ve uluslar üstü siyaset üretme
ve uygulama sistemleri ön plana çıkıyor:
BM, G20, DTÖ, NATO... Eşzamanlı olarak
ABD ile AB aralarında bir Trans-Atlantik
Ortaklık tesis ediyor. Trans-Pasifik Ortaklık
için de düğmeye basılıyor. Bir “Yeni Batı”
şekilleniyor. Çin de Batı ile ekonomik sıkı
bağlar içinde hızla yükseliyor. Bu ortamda,
AB üyeliği de, Türkiye’nin ulusal çıkarları
açısından en etkili demokratik değerler ve
ekonomik dayanışma sistemi olarak çok
önemli bir artı değer ifade ediyor.
49
NANO TEKNOLOJİ
50
Türkiye, nanoteknoloji
devrimini kaçırmamalı
Yeni bir sanayi ve bilgi devrimi olarak 21. yüzyıla damgasını vuracak Nanoteknoloji, İTÜ Vakfı Dergisi’nin son sayısında dosya konusu olarak ele alındı. Nanoteknoloji alanındaki yatırım, araştırma ve üretimin yakın gelecekte ülkelerin dünya üzerindeki gücünün bir göstergesi olacağı belirtilen araştırmalarda; nanomalzemelerin hayatın her alanında devrim yaratacağı belirtiliyor. Dergi’de, nanoteknoloji devriminin aktörü olmak isteyen ülkelerin kamu-üniversite-özel sektör kanalıyla milyar dolarlık yatırımlar yaptıkları, araştırma merkezleri ve laboratuvarlar kurdukları, disiplinlerarası yüksek lisans ve doktora programları ile birlikte araştırmalar yürüttükleri ifade edilerek; bu teknoloji yarışında daha çok üniversitelerin çabalarının gözlendiği, geride kalmamak için stratejik politikalar saptanması gereğine dikkat çekildi. Nanoteknoloji konusunu zengin boyutuyla gündeme taşıyan İTÜ Vakfı
Dergisi’nin 61. sayısında yer alan, Niğde Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Orhan Yalçın ile yapılmış röportajın geniş bir özetine yer veriyoruz.
NANOTeknoloji nedir, kısaca
anlatabilir miyiz?
Günlük kullanımda ne gibi kolaylıklar
getiriyor?
N
Günlük hayatta kullanılacak cihazların hafif,
çok fonksiyonlu, dayanıklı olması, çok
sayıda bilgi depolama özelliği ve benzer
özelliklerinden dolayı NANO ölçekli cihazlar
hızla günlük hayata girmeye başlamıştır.
NANOTeknoloji ve bu ölçekte üretilecek
diğer yeni cihaz ve ürünler, kısaca hayatın
kolaylaştırılması için en olası fırsatları
sunmaktadır. NANOTeknoloji çalışmalarıyla
cep telefonu, saat, kol bilgisayarları, evrak
çantası, kimlik, kablosuz ses ve görüntü
cihazları tek bir alet olacak. Yemek sonrası
çatal ve kaşıkların kirlenmediği, ıslanmayan
ve bozulmayan elbiseler artık günlük hayata
girmiştir.
ANOTeknoloji, NANO ve Teknoloji
kelimelerinin birleşimini içeren
temel bilimlerin dünyaya kazandırdığı
bir terimdir. NANO, Yunanca kökenli
bir kelime olup çok küçük olan cüce
anlamına gelir. NANO-metre (nm) metrenin
milyarda biridir. Diğer bir ifadeyle, 1nm
sekiz oksijen atomu büyüklüğüne ve
saç kılının seksen de birine eşdeğerdir.
Bu ön bilgiden sonra; NANOTeknoloji,
metrenin milyarda biri ölçeğinde yapılan
Teknoloji çalışmalarına verilen isimdir.
NANOTeknoloji aynı zamanda NANO
ölçekli (NANO-size) büyüklüklerde atom ve
molekül kümelerinden oluşmuş topluluklar
ile uğraşan disiplinler arası bir çalışma
alanıdır. NANOTeknoloji; Fizik, Kimya,
Biyoloji, Matematik, Bilgi Teknolojileri,
bütün mühendislik alanları ve Tıp ile iç-içe
geçmiş disiplinler arası bir çalışma ortamı
sunmaktadır.
Hastalıkların tedavisinde nerede veya
nasıl kullanılıyor?
NANOTeknolojik cihazlardan NANOrobotlar,
vücudun istenilen yerlerinde hücre
seviyesinde onarım yapıp hastalıkların
teşhis ve tedavisinde durmadan çalışarak,
aile hekimlerinin NANObilgisayarları ile
iletişim içerisinde insanın haberi olmadan
biyolojik ve farmakolojik sorunlar giderilmiş
olacak. Kanser gibi ağır hastalıkların teşhis
ve tedavisinde kullanılacak olan yeni
nesil NANOTeknolojik aletler üzerinde de
çalışmalar devam etmektedir. Bugün bir
fizikçinin tomoğrofi ve görüntülemede,
kimyacının NANOparçacıklar ve
NANOtüplerde, tıpçıların NANOparçaçıkların
kullanımında ve malzeme bilimcilerin
NANOçubuklar da uzman olması şaşılacak
durum değildir. İnsan hücreleri için demir
oksit manyetik parçacıkları, standartları
belirleyebilecek bir biyomedikalbiyokimyasal konumda durmaktadır. Bu ve
sayamadığımız çok sayıda NANOTeknolojik
cihazlar günlük hayata girmesi kaçınılmaz
olduğu için Türkiye’de bu gelişmeden
kaçamaz, kaçmamalıdır.
NANOROBOTLAR GELİYOR
Türkiye'nin NANOTeknoloji de geldiği
nokta nedir bu alanda, neler yaptık
sizce şu ana kadar?
NANOTeknoloji alanı Türkiye’nin, Fransız
ihtilali ve sanayi devriminden sonra kaçırma
lüksü olmayan son şans treni olarak
durmaktadır. Türkiye, hareket halinde olan
bu NANOTeknoloji trenine gecikmeli de olsa
bir adımını atmış diğer adımı ise zeminde
durmaktadır. Türkiye gayret edip bu trene
binebilirse, sürdürülebilir kalıcı kalkınmayı
sağlar ve 2023’lü yıllardan sonra gelişmiş
ilk 10 ülke arasında yer alabilir.
Şu anda çalışmalar ne düzeydedir,
sadece akademisyenlerce mi
yürütülüyor?
Türkiye’de NANOTeknoloji alanındaki
çalışmalar özellikle özverili
Bunlar dünya ile rekabet edebilmektedirler.
Ancak bunların sayıları az olup ve yeteri
kadar saygınlığı göremedikleri gibi
statüko, ali-cengiz oyunları ve brokratik
engellerin dişlileri arasında bu alanda
hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.
Özel üniversitelerde bu alanda çalışan
hocalarımız nispeten daha şanslılar. Devlet
üniversitelerinde NANOTeknoloji alanında
çalışan akademisyenler çok daha fazla
engellerle karşılaşmaktadırlar.
GÖZLE GÖRÜNMEYEN ROBOTLAR
HAYATIMIZA GİRİYOR
Hangi alanlarda NANO daha cazip
sanki tekstil mi daha önde acaba...
Tekstil ürünlerinde NANO ölçekli ürünler
günlük hayata girmiş durumdadır. Ancak
unutulmamalıdır ki NANO büyüklükten
ziyade mikro boyutlarda da tekstil ürünleri
yapılmaktadır. Tam olarak NANO ölçekli
tekstil ürünlerin hayata girmesi biraz daha
zaman alabilir. Çünkü NANOTeknolojinin
aktif olduğu ölçü aralığı 0-100 nm dir. Oysa
günümüzde 500 nm aslında 0.5 mikron
olup bu ölçekte yapılan ürünler de NANO
büyüklükteki ürünmüş gibi sunulmaktadır.
Ülkemizde ilk tanışılan ürünü temel alıp o
ürünün elde edilmesini sağlayan Teknolojiye
de bu gözle bakıyoruz. NANO ölçekli tekstil
ürünleri içinde aynı durum söz konusudur.
Orhan Yalçın 1973 yılında Niğde’de
dünyaya geldi. Ondokuz Mayıs
Üniversitesinde lisans öğrenimini
tamamladı. Doktora çalışmasını Gebze
Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde inorganik
Spin-Peierls sistemleri üzerine yaptı.
Yalçın, Gaziosmanpaşa Üniversitesinde
araştırma görevlisi, Erciyes Üniversitesi ve
Bozok Üniversitesi’nde yardımcı doçent
olarak görev yaptı. Ocak 2010 tarihinden
itibaren Niğde Üniversitesi’nde doçent
NANO TEKNOLOJİ
akademisyenlerce yürütülmektedir. Şunu
açıkça söylemek yerinde olur; bireysel
gayretleriyle bu alanda çalışmalar yapan
çok kıymetli akademisyenler ve elleri öpülesi
hocalarımız vardır.
51
Günümüzde sanki NANOTeknoloji
deyince sadece tekstilmiş gibi
algılanıyor sanki?
NANOTeknoloji sadece tekstil ürünlerinden
ibaretmiş sanılmaktadır. Oysa çok fazla
tekstil ticaretiyle bir tek F16 uçağı alınabilir.
NANOTeknolojik ürünlerden cep telefonu,
bilgisayar, radarlar, medikal cihazlar, askeri
alanlardaki cihazlar ve kişiye özel tasarımlar
tekstil ürünlerinden çok önde gitmektedir.
Özellikle ABD’nin kullandığı radara
yakalanmayan uçakların üzeri ve büyük
gemilerin suyla temas ettikleri yerler NANOTeknolojik yüzey ürünleriyle kaplanmaktadır.
Bu ve benzeri durumlar tekstilden çok daha
önemlidir. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Bu konuda sizce yapılması
gerekenler nelerdir, nasıl bir hükümet
politikası olmalı ki NANO Teknoloji
yaygınlaşsın?
Bütün Teknolojik çalışmalar temel bilimlere
olarak çalışmaktadır. Orhan Yalçın;
ferromanyetik rezonans (FMR) tekniği
ile manyetik NANO yapılar (manyetik
NANOteller, manyetik NANOparçacıklar,
NANO ölçekte ince filmler), spinPeierls sistemleri ve polimerler üzerine
çalışmalarına devam etmektedir.
Uluslararası bilimsel dergilerde çok sayıda
bilimsel makale, altı kitapta bölüm ve iki
kitap editörlüğü yapmıştır.
dayanır. Özellikle gelişmiş ülkeler, araştırma
merkezlerinde çok sayıda araştırmacıları
bir çatı altında toplayıp, koordineli
çalışmalar yine temel bilimler çalışanlarınca
gerçekleştirilip, mühendislik alanlarıyla
Teknolojiye aktarımı gerçekleştirilmektedir.
Bu araştırma merkezlerinde 5000 ile 10000
arasında araştırmacı çalışmaktadır. Bu
durum ülkemizde tamamen Üniversitelerce
gerçekleştirilmektedir. Ancak bunların
niteliği ve sayısı son derece kısıtlıdır.
Özellikle İstanbul Teknik Üniversitesi,
Sabancı Üniversitesi, Gebze Yüksek
Teknoloji Enstitüsü, Ortadoğu Teknik
Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Koç
Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi
NANOTeknolojinin yaygınlaşması için
lokomotif görevi üstlenmişlerdir. Bunlar
arasında özellikle vakıf üniversiteleri daha
aktif rol oynamaktadırlar.
Devlet üniversitelerinde bu alanda çalışan
akademisyenler idari, devlet politikası ve
istedikleri elemanları çalışmak için yanlarına
alamamaları gibi çok sayıda problemle karşı
karşıyadırlar.
Devlet üniversitelerinde ki bu alanda
çalışmaların bütün yükünü neredeyse
akademisyenler üstlenmişlerdir.
Marifet iltifata tabidir gereğince, devlet
üniversitelerinde bu tür çalışmalar
yapan akademisyenler gereken iltifatı
görememektedirler.n
EKONOMİ
52
Yeni Trend: Paylaşmak
Özellikle büyük kentlerdeki
genç kuşak, satın almak yerine
paylaşmayı tercih ediyor.
Uzmanlara göre; zira artık statü
sembolleri değişiyor.
toplanarak bir araya getirilmiş. Hatta
Thekla’nın büyükannesi de bazı kıyafetlerini
torununun butiğine bağışlamış. Thekla,
"Bizim amacımız, içinde her şeyin
bulunduğu ve sürekli yenilerinin eklendiği,
bir nevi kıyafet kütüphanesi oluşturmak"
diye konuşuyor.
E
Sosyal ve ekonomik bir köprü
skiden komşulara, akrabalara veya
arkadaşlara ihtiyaçları olduğunda
otomobilden limona kadar her türlü şey
ödünç verilirdi. Günümüzdeyse bilinçli
tüketiciler sayesinde ödünç alıp vermenin
boyutları hayli büyüdü. Artık ödünç verilen
kişiyi tanımak bile gerekmiyor.
Üniversite öğrencisi Thekla Wilkenning,
arkadaşı Pola Fendel ile birlikte Hamburg’da
'Kıyafetçi' anlamına gelen 'Kleiderei' adlı bir
butik işletiyor. Butikte sergilenen kıyafetler,
özel gardolaplardan, bitpazarlarından
ya da çeşitli tasarımcıların ürünlerinden
Müşteriler 19 euro karşılığında butiğe üye
oluyorlar. Ve seçtikleri 4 parça kıyafeti,
iki haftalığına kiralayabiliyorlar. Amaç
müşterilerin, deneysel alternatiflerle giyim
tarzlarını belirleyebilmesi... Hamburg’un
St. Pauli semtindeki butik kadınlara hitap
ediyor. Müşterileri daha çok alternatif
tüketim yollarına önem veren, moda
bilincine sahip genç kadınlar. Ayrıca Thekla
ve Pola’nın moda danışmanlık hizmetinden
de yararlanıyorlar. Ancak butik, müşterileri
sadece alternatif tüketicilerden oluşmuyor.
İş Dünyası Harekete Geçiyor:
Kârlılıktan Amaca
Yeni sosyal ve ekonomik gelişmelere ayak uydurabilmek için pek çok
sektör yeni role soyunuyor. Kuruluşlar, bağ kurdukları firmaların etkileri
ve motivasyonunu sorgulayan tüketicileri, çalışanların ve hissedarların
gözünde meşruluğunu inşaa etme
çabasındalar.
Thekla,"Müşterilerimiz arasında birçok
başarılı iş kadını da var. Çünkü özellikle
onların sürekli yeni kıyafetlere ihtiyacı
oluyor, ama o kadar fazla alışveriş yapmak
istemiyorlar" şeklinde konuşuyor.
Thekla ve Pola için sürekli yeni kıyafetler
satın almak, büyük bir israf. Berlin'de
Wolfert "Bu yöntemin avantajı şu: Daha
az para harcıyor, evinizde daha fazla yere
sahip oluyorsunuz. Eşyaları daha bilinçli
kullanıyorsunuz" diye konuşuyor. Wolfert,
butiğinin, insanlar arasında ekonomik ve
sosyal bir köprü kurduğunu da anlatıyor.
Zira butikten faydalanan müşteriler genelde
birbirleri ile tanışıp sohbete dalıyorlar.
Yeni Değerler: Yeni Müşteri
Kazanma Savaşını Tüketici
Kazandı
gerek kalmadan işlerini nasıl organize
edeceklerini çok daha iyi biliyorlar" diye
konuşuyor.
21. yüzyılın değer tanımı değişiyor.
Tüketiciler satın aldıkları ürün ve
hizmetlerle ilgili olarak kişiselleştirme özelliklerini, yaratılan ürün/ hizmete geri bildirimlerle katkı vermeyi istiyorlar. Böylece, “benimle yapıldı” / “benimle paylaşıldı” kavramlarına ve “sahipsiz ekonomi”ye doğru geçiş yapılıyor.
"Statü sembolleri değişiyor"
Profesör Wippermann’a göre günümüzde
eşyaları ortak kullanmayı yeğleyenler,
büyük kentlerde yaşayan dijital kuşak.
Yani internet ve onun getirdiği diğer
teknolojilerle büyüyen kuşak. Wippermann,
"Yaşları ne kadar genç ise bir eşyaya sahip
olmak yerine onu ödünç alma isteği de o
kadar fazla" diye konuşuyor. Wippermann,
bu trendin arkasında aslında daha fazla
Tüketim alışkanlıklarındaki
değişiklikler
Bir başka değiş tokuş trendi ise ev ve daire
paylaşımında kendini gösteriyor. "airbnb"
adlı internet platformu, tatilini bir başka
kent veya ülkede geçirmek isteyenlere
kiralık ev bulmaları için kurulmuş. Bir süre
mobilyalı evlerini başkalarına kiralayanların
CD koleksiyonunu da verdiği ilana yazması
isteniyor. Avustralya’da yaşayan, ancak
iki haftalığına Köln’e gelen Karin Roth,
seyahatlerinde mobilyalı bir evde kalmayı
otelde konaklamaya tercih ettiğini söylüyor.
Ancak şimdiye dek kendi müzik zevkine
uygun bir kiralık ev bulmayı başaramamış.
Trend araştırmacıları ve sosyologlar
son yıllarda Almanya’da tüketim
alışkanlıklarında büyük değişiklikler
olduğuna işaret ediyor. Toplum ve tüketim
alanlarında trend araştırmaları yürüten
Profesör Peter Wippermann, "Bundan birkaç
yıl öncesine kadar Almanya’da toplumun
büyük bir kesiminde tatili yabancı birisinin
evinde geçirmek düşünülemezdi bile.
Zira bu sosyal sınıfta bir düşüş anlamına
gelirdi" diye konuşuyor. Wippermann’a
göre günümüzde ise özellikle 30’lu
yaşların sonlarındaki tüketiciler için eşya
ve daire paylaşımı, büyük bir öneme sahip.
Wippermann "Bugün akılcılık daha ön
planda. İnsanlar, daha fazla para harcamaya
Üretim de, Tüketim de Mobil
Mobilite yeni bir evreye geçiş yaptı.
Sadece tüketimde değil, değer üretmek için gereken araç ve kaynaklara da her an her yerden erişim mümkün. Küçük ölçekli üretim yeniden
şekilleniyor, yenilenebilir teknolojilerle enerji üretimi sağlanıyor, geniş kitlelere eğitim veren platformlar
eğitimi evrimleştiriyor.
tüketmek olduğunu savunuyor. Trend
araştırmacısı, insanların tasarruf ettikleri
parayı başka alanlarda harcadığını belirtiyor.
Profesör Wippermann, günümüzde statü
sembollerinin değiştiğine dikkat çekiyor.
"tamyca.de" adlı otomobil paylaşım
platformunun kurucularından Michael
Minis, statü sembollerinin değişimine şöyle
bir örnek veriyor: "Zira artık bir otomobil
sahibi olmak, eskiden olduğu gibi bir statü
sembolü değil. Özelikle genç kuşak için iyi
bir akıllı telefon sahibi olmak ya da dünyayı
gezmek, otomobil sahibi olmaktan çok
daha önemli."
Profesör Peter Wippermann, paylaşma
kültürünün, gelecekte toplumun diğer
kesimlerine de yayılacağını düşünüyor.
Trend araştırmacısı, "Genç kuşağın tüketim
alışkanlıklarının en önemli avantajı,
toplumsal paylaşım ve bu yolla kazanılmış
olan çeşitlilik" diye konuşuyor.n
© Deutsche Welle Türkçe
EKONOMİ
'Leila' adlı benzer bir butik işleten Nikolai
Wolfert de bu görüşü paylaşıyor. Leila bir
yıl içerisinde yaklaşık 300 üyeye sahip
olmuş. Burada sabit bir üyelik aidatı yok,
müşteri ne kadar isterse o kadar ödüyor.
Nikolai Wolfert’in amacı bu işten para
kazanmaktan ziyade semte sosyal bir
hizmette bulunmak. Zira Wolfert, eşyaların
paylaşılması sayesinde semt sakinlerinin
birbirine daha da yakınlaştığını düşünüyor.
53
ÜLKE ARAŞTIRMASI
Adalar Grubu Devleti:
54
Güneydoğu Asya ile Avustralya anakaraları arasında uzanan bir
adalar grubu devleti olan Endonezya’nın karasuları toplam yüzölçümünün yaklaşık olarak dört katı kadardır. Kuzeyde Malezya, doğuda Papua Yeni Gine ile komşu olup, batısında ve güneyinde Hint Okyanusu bulunmaktadır. 13 bin kadar adasıyla Endonezya pek çok önemli ticari ve stratejik su yollarını kontrol etmektedir. Endonezya topraklarının yarısından fazlası ormanlık
olup, önemli bir bölümü de dağlık ve volkaniktir.
Endenozya
Nüfus
240,2 milyon
Yüz Ölçümü
1 904 443 km2
Başkent
Cakarta
Başlıca Şehirler
Cakarta (9,608), Medan (2,098), Bandung (3,179),
Semarang (1,556), Surabaya (2,765), Palembang (1,445)
Milli Gelir
4 903 Dolar (2012 yılı tahmini)
Büyüme Oranı
% 6,2 (2012)
Milli Gelir
4 903 Dolar (2012 yılı tahmini)
Siyasi ve İdari Yapı
E
ndonezya’da devlet ve hükümet
başkanlığı Cumhurbaşkanlığı
makamında toplanmıştır. Bunun dışında
ülkede iç siyasi yapının önemli unsurları, en
yüksek yasama organı olan Halk Danışma
Meclisi (MPR), Temsilciler Meclisi (DPR) ve
Bölgesel Temsilciler Konseyidir.
Nüfus (milyon)
İşsizlik (%)
boşalması durumunda ise bu makamlara
gelecek kişileri seçmek olarak belirlenmiştir.
2004 yılından itibaren geçerli olan Anayasa
değişikliğiyle, Temsilciler Meclisi’nin
tamamının seçilmiş üyelerden oluşması
kararlaştırılmıştır (daha önce Meclis’in
462 üyesi genel seçimlerle belirlenmekte,
38 üyesi ise Cumhurbaşkanı tarafından
Silahlı Kuvvetler mensupları arasından
atanmaktaydı). Yılda bir kez olağan olarak
toplanan Endonezya Temsilciler Meclisi,
Hükümet tarafından sunulan taslak
politikaları görüşmekte, gerektiğinde
değiştirerek onaylamaktadır. Parlamento
görevini esasen Temsilciler Meclisi
yapmaktadır.
Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanlığı ve
Hükümet Başkanlığı görevlerini yürütmekte
olup, ayrıca Başbakan yoktur. Bakanlar,
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
237.5
240.3
243.0
245.6
248.2
250.8
253.3
8.4
7.9
7.1
6.6
6.1
7.0
6.8
doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanır
veya azledilirler. Bakanlar Cumhurbaşkanına,
Cumhurbaşkanı ise Halk Danışma Meclisi’ne
karşı sorumludur. Kabinede, üç Koordinatör
Bakan, 18 portfolyolu Bakan, 12 Devlet
Bakanı ile Bakan düzeyindeki Baş Savcı ve
Devlet ve Kabine Sekreterleri yer almaktadır.
Diğer Anayasal üst organlar arasında,
kamu harcamalarını denetleyen Devlet
Sayıştay Kurulu, en yüksek yargı organı
olan Yüksek Mahkeme ile Cumhurbaşkanı
tarafından seçilen 45 üyeden oluşan
ve Cumhurbaşkanı’na ulusal konularda
görüş bildiren Yüksek Danışma Konseyi
bulunmaktadır.
Nüfus ve İşgücü Yapısı
240,2 milyon nüfusuyla Çin, Hindistan ve
ABD’nin ardından Endonezya dünyanın
en kalabalık 4. ülkesidir. 1960’ların
sonlarından itibaren uygulamaya konulan
aile planlaması programı sonucunda
nüfus artış oranında azalma olmuştur. Bu
oran 1960 ve 1970’lerde yüzde 2,3, 80’li
yıllarda yüzde 1,97 civarındayken 90’lı
ÜLKE ARAŞTIRMASI
Temsilciler Meclisi, ülkedeki temel yasama
organı olup, 550 sandalyeye sahiptir.
Endonezya’nın 32 vilayetinin her birinden
4 temsilcinin oluşturduğu 128 sandalyeli
Bölgesel Temsilciler Konseyi, bölgesel
özerklik, merkez ile bölgeler arasındaki
ilişkiler, bölgelerin sınırlarının oluşturulması
ya da birleştirilmesi, doğal ve diğer
kaynakların işletilmesi, bölgeler ve merkez
arasındaki mali ilişkiler gibi yasalar hakkında
önerilerde bulunabilmekte ya da bu yasaların
uygulanmasını gözlemleyebilmektedir. Halk
Danışma Meclisi ise Temsilciler Meclisi ve
Bölgesel Temsilciler Konseyi üyelerinden
oluşmaktadır. 678 üyeli Halk Danışma
Meclisinin yetkileri, anayasayı değiştirmek,
Cumhurbaşkanı ve Yardımcısının görevden
alınmasıyla ilgili son kararı vermek,
seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı ve
Yardımcısını göreve atamak, bu makamların
55
ÜLKE
ŞİRKET
ARAŞTIRMASI
HABERLERİ
56
yıllarda ortalama yüzde 1,49’a düşmüştür.
2010 yılında ise nüfus artış oranı yüzde
1,97’dir. Yüzölçümünün sadece yüzde 7’sini
oluşturan Java, Bali ve Madura adalarında
halkın yüzde 61’i yaşamaktadır. Ülke dil,
din, kültürel ve sosyal açıdan çok çeşitlilik
arz etmektedir. Nüfusun yüzde 95’i Malay
kökenli olup, aralarında Melanezyalı,
Polinezyalı ve Mikronezyalıların da olduğu
300’ün üzerinde farklı etnik grup vardır.
Endonezya’da yaklaşık 4 milyonluk Çin etnik
kökenli Endonezyalı bulunmaktadır.
2000 yılı sayımına göre Endonezya
nüfusunun % 30.4’ü 15 yaş altındadır. 65
yaş üzeri nüfus ise %4.6’dır. Ülke bu yapıyla
artan bir işgücüne sahiptir. 2010 yılı
itibarıyla İşgücünün 108,2 milyon olduğu
tahmin edilmektedir. Her yıl 2,5 milyon kişi
işgücüne katılmaktadır. İşsizlik ülke için
önemli bir sorun olup, işsizlik oranı yüzde
9,1’dir. İşsiz sayısı 2010 yılı itibarıyla 8,6
milyon kişidir. İşsizlik genç nüfus grubu
15-24 yaş arasında yaygındır. İşgücünün
verimlliği ise eğitim seviyesiyle bağlantılıdır.
Yurtdışına göçmen işçi gönderilmesi
işsizliğe çare olarak görülmüştür. Endonezya
Ortadoğu ülkeleri, Taiwan, Hong Kong ve
Malaezya’ya işgücü ihraç etmiştir. Resmi
kayıtlara göre bu rakam 2009 yılı itibarıyla
632 bin kişidir.
Asgari ücret bölgelere göre değişmektedir.
Cakarta için 1,118,009 milyon rupiahdır.
(124 $) Ortalama işçi ücreti ise 1,337,753
rupiah (150 $) seviyesindedir. Haftalık
çalışma süresi 40 saattir. Sosyal güvenlik
kapsamında çalışanların oranı yüzde 13,4
düzeyinde olup, işsizlik sigortası yoktur.
sıradadır. Kömür rezervinin yüzde 48’i linyit,
yüzde 1,7 si antrasittir. Avustralyadan sonra
dünyanın ikinci büyük kömür ihracatçısıdır.
2008 yılında üretim 218 milyon ton
olmuştur. 2007 yılı üretimi 205 milyon
tondur. 2010 yılında ise üretim 275 milyon
ton'dur.
Doğal Kaynaklar ve Çevre
2010 yılı itibarıyla bakır üretimi 989 bin ton,
altın üretimi 111 ton, ferro-nikel üretimi
17.970 ton, gümüş üretimi 323 ton, nikel
üretimi ise 78 bin ton'dur.
Endonezya maden kaynakları bakımından
zengin bir ülkedir. Ülke kömür, kalay, bakır,
nikel, boksit, altın, gümüş, demir cevheri,
kaolin, mermer, granit kaynaklarına sahiptir.
Ayrıca, orman ürünleri ve su ürünleri
bakımından da zengindir.
Endonezya dünyadaki en büyük kömür
rezervlerine sahip üç ülkeden biridir. Rezerv
miktarı 64 milyar tondur. Kömür rezervi
bakımından ABD, Çin’den sonra üçüncü
Ekonomik Yapı
Bağımsızlığını ancak 1945’te kazanmış
olan Endonezya, 1950’li ve 1960’larda
yaşadığı büyük iktisadi sorunların ardından
iktisadi hedeflerini 5 yıllık kalkınma
planları ile belirlemektedir. Kararlı iktisadi
idare ülkenin istikrarlı bir büyüme oranı
tutturmasını sağlamıştır. Bu büyüme oranı
1970-96 döneminde yıllık yüzde 6’nın
üzerinde gerçekleşmiş olup, 1960’larda
fakir ülkeler sınıfında yer alan Endonezya
1996 yılında gerçekleştirdiği 1.150 $’lık
kişi başına gelirle orta gelirli ülkeler sınıfına
girmiştir. Zengin doğal kaynakları, 240
milyon nüfusu ve geride bıraktığımız son
25 yılda gösterdiği büyüme performansı
ile Uzak Doğu’nun kaplanları arasında
sayılan Endonezya, 1997 yılı ortalarında
baş gösteren Asya Krizi ile mali çevrelerin
dikkatlerini üzerinde toplamıştır.
Bugün Endonezya ekonomisinin dengeleri
oldukça iyi olarak kabul görmekte ve
bu ana sektörlerin önemli rol oynaması
sayesinde ortaya çıkmaktadır. Tarım
(mezbahacılık, balıkçılık ve ormancılık
dahil) geleneksel olarak istihdam ve üretim
Ekonomi Politikaları
Harcanabilir gelirin düşük seviyede olması
ihracatı büyümenin temel etkenlerinden
biri haline getirmiştir. 1970’lerin orta
dönemlerinden önce Endonezya’nın
ihracatı doğal kauçuk, hindistan cevizi yağı,
kurutulmuş hindistan cevizi ve ham petrol
gibi temel ticari mallardan oluşmaktaydı.
1983 yılında petrol fiyatlarında yaşanan
düşüş sanayileşme için itici güç olmuş
ve yarı işlenmiş ve imal edilmiş malların
ihracatta egemen duruma gelmesini
sağlamıştır. 1980 ortalarında turizmi
geliştirmek üzere atılan kararlı adımlar
ÜLKE
ŞİRKET
ARAŞTIRMASI
HABERLERİ
açısından baskın aktivite konumunu
sürdürmektedir. Ülkede birçok mineral
kaynak bulunmakta ve son 30 yıl içinde
oldukça hızlı bir şekilde değerlendirilmekte
ve böylelikle madencilik sektörü ödemeler
dengesine önemli katkı sağlamaktadır.
1980’lerin ortalarında hızlı genişlemeye
başlayan imalat sanayi 1991 yılında ilk kez
tarım sektörünü geride bırakmış olup, 2012
yılı içinde GSYİH’de yüzde 46,9 oranında
paya sahip olmuştur. 2012 yılında hizmetler
sektörünün GSYİH içindeki payı yüzde 38,6
iken tarım sektörünün payı yüzde 14,4
olmuştur. Hizmetler sektörünün payının
artmasında zaman içerisinde gelişen turizm
sektörünün etkisi vardır. Ulusal ekonomi
içinde pek çok kamu teşebbüsü faaliyet
göstermektedir.
57
da ihracat kazancına olumlu etkide
bulunmuştur.
İzlenen maliye ve para politikaları
nedeniyle ülke 2008 yılı sonundan itibaren
ortaya çıkan küresel krizden diğer bölge
ülkelerine göre daha az etkilenmiştir.
Global ekonomik kriz sonrası iç talebi ve
büyümeyi artırmak amaçlı mali politikalar
izlenmeye başlanmıştır. Gıda ve petrol
ürünleri sübvanse edilmektedir. 2009 yılında
transfer harcamaları ve memur maaşlarında
artırıma gidilmiştir. Seçim döneminde de
harcamalar artmıştır. Merkez Bankası da
2009 yılında sıkı para politikasında bu
yönde bir değişikliğe gitmiştir. Faiz oranları
Merkez Bankasınca yüzde 6,5’e kadar
düşürülmüştür. Merkez Bankası enflasyon
hedeflemesinden çok ekonomik büyümeye
ağırlık verme eğilimindedir.
8 Temmuz 2009 tarihinde yapılan
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini
Cumhurbaşkanı olan Susilo Bambang
Yudhoyono bir kez daha kazanmış olup,
önümüzdeki dönemde de halkın alım
gücünü artıran gıda ve petrol ürünlerinde
sübvansiyona dayalı ekonomik politikalara
ağırlık verilmesi beklenilmektedir.
Merkez Bankası faiz oranı Mart 2012
itibariyle yüzde 5,75 seviyesindedir. Faiz
oranlarında daha fazla indirim Rupiah’a
olan yabancı yatırımcı ilgisini azaltacaktır.
Merkez Bankasınca Rupiah’ın spekülatif
hareketlerle değer kaybetmesinin önlenmesi
amacıyla döviz alımlarına sınırlamalar
getirilmiştir. Rupiah yılın son çeyreğinde
ABD Dolarına karşı değerlenmiştir.
Döviz rezervleri 2011 yılı sonu itibarıyla
114,4 milyar ABD Dolarıdır. 2012 yılı Nisan
ayında 1 ABD Doları 9.140 Rupiah’tır.
Aralarında Karakatau Çelik ve Bank Negara
Indonesia (BNI) gibi büyük kuruluşlarında
olduğu uzun süreden beri bekleyen
özelleştirmelere 2010 yılının son döneminde
başlanılmıştır. n
GOSB YERLEŞİM
G SB
®
YERLEŞİM PLANI
58
K
Sanayi Parselleri
İdari, Sosyal, Teknik Alanlar
Teknopark Alanı
Parklar
GOSB YERLEŞİM
59

GOSB Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı

Transkript

Benzer belgeler

gosbsad

GOSB`da Hijyenik Çamaşır Yıkama Fabrikası

Y - GOSB

GOSBSAD - bilgikurumsal.org

gosbsad

Amirnia Auto parts manufacturer

gosbsad

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı

osb`leri kim yönetmeli?

Dünyadan İşbirliği Teklifleri: Alım Teklifler

GOSB Genel Kurul Yönetimine Geçiyor

aselsan yönetim kurulu üyeleri tosb` u ziyaret etti

16 GOSB`lu Olmak

Organize Sanayi Bölgeleri için Sayaç Çözümleri

Kamu Hizmet Standartları - Gebze Emlak Konutları İlkokulu