Dergiyi indirmek için tıkla

Transkript

Dergiyi indirmek için tıkla
editor
Genel Yayın Yönetmeni
Cumhur Dinçer
Editörler
Didem Yeşim Pektok
Hazırlayan
Fazlı Gökhan Yıldız
Kapak Görseli
Fazlı Gökhan Yıldız
ARI BİLGİ BİLİŞİM
TEKNOLOJİLERİ AKADEMİSİ
Caferağa Mahallesi Mühürdar Caddesi
Dumlupınar Sokak No:27
Kadıköy | İstanbul (Merkez)
Kadıköy
Beşiktaş
: 0 216 414 4 274
: 0 212 258 4 274
Pendik
: 0 216 491 4 274
Şirinevler
: 0 212 541 4 274
Mecidiyeköy : 0 212 267 4 274
www.aribilgi.com
twitter.com/aribilgi
facebook.com/aribilgi
Sürekli üreten, değişime
ve gelişime odaklı, doğru
ve açık iletişime inanan,
öğrencisine daha iyisini
sunmayı hedefleyen, her günü
bir önceki gününden bir adım
önde, kendini aşma hedefiyle
yoluna devam eden, tek rakibi
yine kendisi, işi sadece eğitim
olan Arılarız biz.
Sloganımız ‘Önce Fayda’. İlk
amacımız, öğrencilerimize
aralarında ayırım gözetmeden,
doğru müfredat, profesyonel
eğitmen, ferah sınıf
ortamlarında eğitim vermektir.
Öğrenci Anayasasıyla,
Türkiye’nin en iyi danışmanlık
firmaları aracılığıyla iş
imkanı sağlamasıyla, aylık
düzenlediği ücretsiz kişisel
gelişim ve mesleki gelişim
seminerleriyle bilişim eğitim
sektöründe ilklere sahibiz.Tüm
bunlar Arı gibi çalışmakla ve
işine inanmakla oluyor. Tüm
şubelerimiz bir Arı Kovanı.
Dergimize de bu isim yakışırdı.
Öğrencilerimizde arı gibi
çalışkan kısacası kocaman
çalışkan bir ekibiz. Bizim için
güzel bir heyecan Arı Kovanı...
Arı Bilgi Bilişim Teknolojileri
Akademisi öğrencilerine ücretsiz
olarak dağıtılmaktadır. Dağıtım
oranı baskı sayısıyla sınırlıdır.
Didem Yeşim PEKTOK
Editör
[email protected]
06
MERCEK -SSD & HDD - Cumhur DİNÇER
08
ÖĞRENCİ İŞİ
10
TEKNOLOJİ -Fotoğraf Makinesi ve Tarihçesi
14
SAĞLIK -Fiziksel Aktivite ve Sağlık
16
HOBİ -Ebru Sanatı
19
AJANDA -Vizyondaki filmler-Konser-Tiyatro
20
KİTAP - Kağıt ev - Carlos Maria Dominguez
22
ASTROLOJİ
23
içindekiler
GÜNCEL- Kara deliğin sırrı çözülüyor!
guncel
Yerli Uydu Ocak 2019’da Bitecek!
Müstakil Sanayici ve İş Adamları
Derneği’nin (MÜSİAD) stratejik ortaklığında 11-12 Aralık 2015 tarihlerinde
İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde
düzenlenen Uydu, Uzay ve Teknoloji
Günleri powered by TÜRKSAT etkinliğine ilgi büyüktü. 6 bin 500 kişinin
ziyaret ettiği etkinlikte 2 bin kişi de 8
ayrı salonda düzenlenen 20’yi aşkın
paneli izledi.
montajı tamamlanmayan 17 tabliyenin
tamamlanması için Karayolları Genel
Müdürü İsmail Kartal’a Boğaz trafiğini
kapatabileceği talimatını iletti.
Afganistan ile e-Devlet Pazarlığı
SAHA İstanbul Yerli Uydu Parçalarına Talip Oldu
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırım, Bilim Teknoloji
ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Gençlik ve
Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın açılış
törenlerini gerçekleştirdiği program
birçok ilke sahne oldu. Dünyada
ilk kez halka açık telekonferans ile
TÜRKSAT 4B uydusundan İstanbul’da yapımı devam eden 3. Boğaz
Köprüsü, 3. Havalimanı, Körfez Geçiş
Köprüsü ve Ankara’da bulunan TAI
Uydu Test Merkezi’ne canlı bağlantı
gerçekleştirildi. Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri
Işık ile kürsüden anlaşmaya vararak
TÜBİTAK Uzay moderatörlüğünde
üretilen 6A uydusunun bitiş tarihini
2019’un başına çekti.
Yerli Uydu üretimi için bitirme tarihi
öne çekilirken, parçaların üretimi
konusunda Savunma ve Havacılık
Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul
Başkan Yardımcısı Halil Tokel, “Uydu
ve Ekosistemi: Endüstri ve Teknoloji
Açısından Bakış” panelinde yaptığı
açıklamada “Türkiye’de 400 Bin
sanayici var, biz bu sanayicilerimizin
yeteneklerini biliyoruz. SAHA İstanbul
olarak bitiş tarihinin hızlandırılması
için gerekli parçaların üretilmesine talibiz” dedi. Etkinlikte varılan
anlaşma ile TÜBİTAK Uzay, Türksat
A.Ş. ve SAHA İstanbul yetkilileri Ocak
ayında bir araya gelerek parçaların
üretim sürecini belirleyecekler. SAHA
İstanbul, TÜBİTAK Uzay ve Türksat
A.Ş. arasında 200 milyon dolarlık
bir yerlileşme çalışması yapılacağı
öngörülüyor.
Dev Projelerde Bitiş Tarihi Kesinleşti
4.5G’de Yerli Devrim
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırım 3.Havalimanı
için bitiş tarihini T.C. Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan ve T.C. Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun ortak doğum günü tarihi olan
26 Şubat 2018’e çekti. Körfez Geçiş
Köprüsü’nün Nisan 2016 olan bitiş
tarihi için tabliyelerin montajının Şubat 2016’da tamamlanması talimatını
verdi. Bakan Yıldırım, 3. Köprü için
12 Aralık Cuma günü gerçekleştirilen
“4.5G Teknolojileri ve 5G Vizyonu”
panelinde sunum yapan T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilişim Başkanı Ali Taha
Koç, 4.5G teknolojilerindeki yerlilik
oranını açıkladı. Koç yaptığı sunumda,
birinci yıl yüzde 35, ikinci yıl yüzde
40, üçüncü yıl ise yüzde 45 oranında
yerli katkı kullanılması zorunluluğunu
frekans kullanıcılarının taşıyacağını
belirtti. Ayrıca Koç, yerli katkı oranın-
6 I www.aribilgi.com
da yüzde 10 KOBİ yerlilik şartı aranacağını vurguladı. Bu sayede sadece
frekans kullanım hakkı için 2 milyar
euro bedel ödenen 4.5 G Teknolojilerinde yerli devrim süreci başladı.
e-Devlet Kapısı’nın yürütücüsü olan
Türksat A.Ş. ile e-Devlet’ten sorumlu Afganistan Bakan Yardımcısı
Wahabuddin Sadaat, Uydu Uzay ve
Teknoloji Günleri’nde bir araya geldi.
Afganistan’ın e-Devlet ihtiyaçları ve
Türkiye’nin sunabileceği hizmetler
masaya yatırıldı. Tarafların birçok
konuda uzlaşmaya vardığı toplantıda
imzanın 2016’da atılması planlanıyor.
Projenin teknik bedeli 250 milyon
dolar.
Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri
Amerika ve Dubai yolcusu
Etkinlik Koordinatörü Hakan Kurt
yaptığı açıklamada, “11-12 Aralık
2015 tarihleri arasında İstanbul Haliç
Kongre Merkezi’nde düzenlenen
Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri’ne 6
bin 500 profesyonel katıldı. Etkinlikte
400’ü aşkın profesyonel iş görüşmesi gerçekleştirildi. 20 uluslararası
panelin düzenlendiği etkinlikte,
firmalar yeni sözleşmelere imza attı.
Bu sayede Türkiye’nin stratejik sektörlerindeki gücünü artırdığımız gibi,
mevcut algıyı da başarılı bir şekilde
yönettik.” dedi. Kurt başarılı geçen
etkinliğin önümüzdeki yıl Amerika ve
Dubai’de de yapılma kararı alındığını
söyledi.
Kaynak:teknolojioku.com
Kara Deliğin Sırrı Çözülüyor!
Donut teorisi uzun süredir bu konuya
açıklık getirmeye çalışan en yakın
Kara Delik teorisiydi. Şimdi ise bu
bulutların sabit olmayan, hareketli ve
parçalı yapıda olmasının bilinmesi, bu
teoriyi daha da şekillendirecek. Çünkü
eğer bu sistem doğruysa, yıllardır
tahmin edilen açıyla alakalı olması
durumu, yerini gerçekten değişken
olan, her Kara Deliğin kendine özel
farklı bulutlarının olması gerçeğine
bırakacak.
Araştırmacıların sıradaki hedefi ise bu
gaz ve toz yığınlarının neden ve nasıl
bir araya gelebildiğini bulabilmek.
Uzayın en görkemli ve garip objelerinden biri olan Kara Deliklerin gizemi
çözüldü ve içeriğinde ne olduğu bilim
adamları tarafından bulundu.
Kara Delikler uzayın en garip objelerinden biridir. Ortası kara yuvarlak olan ve etrafını ağır bulutumsu
gazların kapladığı bu gizem, sonunda
bilim adamları tarafından çözülüyor.
Bulunan bilgilere göre aslında Kara
Deliklerin yapısı hiç de karmaşık değil.
Bazı Kara Deliklerin etrafı o kadar
kalın gaz ve toz bulutlarıyla kaplı ki
teleskoplarımız içini veya oluşumun
kendisini göremiyor. Ancak NASA ve
Avrupa Uzay Acentası ortak yapımı
takımın çekmeyi başardığı X-ray
görseller ile bulutların tam göbeğinde
bulunan Kara Delik gözlenebilmiş.
Bu uzun süreli gizemin çözülmesi
için bilim adamları yıllardır donut
teorisini ileri sürüyor. Buna göre Kara
Delikler farklı gaz bulutu çevrelerine
sahip değil, olay sadece bakış açısı ile
alakalı. Donut şeklinin ortasını kara
deliğin merkezi, donutun kendisini ise
gaz bulutu olarak hayal ettiğinizde,
bilim adamlarına göre bazen sadece
kalın bulutların görülmesi, yan açıyla
bakılmasıyla alakalı. Yani Dünya’dan
görüş eğer Kara Deliğin tam üstünden
görünümüne denk geliyorsa, kara
delik ve etrafındanki bulut açıkça
görülebiliyor.
Kara Deliklerin yapısı
Sabit, değişmez ve puslu yapıda olması beklenen Kara Delik, tam aksine
seri gaz ve kum yığınlarının bir araya
gelerek birbirine sıkıca tutunmasından oluşuyor. Gaz bulutu hakkında
bilgi vermesinden çok akıllardaki en
meşhur soru olan “Neden bazı Kara
Delikler o buluta sahip değil?” sorusuna cevap veriliyor.
Kaynak:shiftdelete.net
7 I www.aribilgi.com
mercek
SSD vs HDD - VERİ DEPOLAMA SAVAŞLARI
Cumhur DİNÇER
HDD: Hard Disk Drive (Sabit Disk)
SSD: Solid State Disk (Katı Durum
Diski)
Farklı üretim teknolojileri nedeniyle
yapısal olarak birbirlerinden tamamen
farklı iki birimle karşı karşıyayız. Hard
diskler daha çok defalarca yazılıp
silinebilen DVD’ler gibi düşünülebilecekken, Solid State Diskler ise Usb
bellek tarzında bir çalışma prensibine
sahiptirler.
SSD’ler bu nedenle motorlu, hareketli
parçalar içermezler. Hızları, sabit
disklere oranla en az iki kat daha
yüksektir. Bir dosyayı kopyalama, taşıma, önbelleklemeye alma, program
çalıştırma, işletim sistemi açılışı,
kapanışı gibi durumlarda önceki bilgisayar kullanımı deneyimlerinizin çok
ötesinde bir performans farkını SSD
disklerde görebilirsiniz.
7200 RPM (Round Per Minute / Dakikada Tur Sayısı)
Sabit Disklerde, üzerine verilerin
kaydedildiği, genelde dakikada 7200
tur atarak çalışan manyetik yüzeye
sahip diskler yer alır. Plak mantığına
çok benzer şekilde çalışır. Bir farkla,
çok hızlı olarak… Bu da belli bir miktar
ses ve ısının ortaya çıkması anlamına
gelir. Ayrıca bu hızın 150 - 200 mb/
sn civarlarında seyrediyor olması
günümüzün veri akış hızı açlığı çeken
yazılım ve oyunlarında artık yetersiz
gelmeye başlamıştır. Ancak eskiden beri giderek azalan bir ivmeyle
gelişmesini tamamlama sürecinden
geçen bu teknoloji selefine göre ucuz
sayılabilir bir fiyat aralığında teknoloji
marketlerde raflardaki yerini almaktadır.
8 I www.aribilgi.com
Solid State Diskler içlerinde bellek
modülleri barındırırlar, bu yüzden
hiç ses üretmeden çalışırlar, ısınma sorunu yaşamazlar, 450 – 500
mb/sn civarında veri kopyalama
ve yazma hızına sahiptirler, darbeye dayanıklıdırlar. Buna karşın
yeni gelişmekte olan ve emekleme
dönemini geçiren bu teknoloji halefine
göre oldukça yüksek fiyatlardan
teknoloji piyasasına düşmüş olsa da
bir önceki yıl aynı paraya alabildiğiniz
ürünün şimdi iki katı kapasitede ürünü
aynı fiyata alabilmektesiniz. Fakat
bilişim sektöründeki tüm ürünlerde
olduğu gibi, bu ürün gamında da ciddi
bir markalar arası rekabet bulunmakta. Kimisi kalitesinden ne olursa olsun
ödün vermemeyi düşünerek belli bir
fiyat aralığında kalmayı sürdürürken,
kimi firmaların ürünlerinde ise SSHD
gibi hibrit yapılar da görmekteyiz.
Maliyet düşürebilmek için kullanılan
tüm yöntemler direkt olarak performansa da etki ediyor görünüyor.
Mikroçip tabanlı bu teknolojide doğal
olarak yüksek kapasite eşittir yüksek
fiyat demek oluyor.
Günümüzde tek bir sabit Disk en
fazla 3 TB kapasiteye sahiptir ve 1
Terabyte kapasiteli 3 plaka içerir. Bu
eski sistem mekanik manyetik diskler
içerisinde elektrik motoru, mıknatıs,
veri okuyucu kafa, hava geçirmez kaplama ve elektronik devreler içerir.
Solid State Disklerse sadece bir ya
da bir kaç devre kartından oluşur. En
büyük avantajları hızlı olmalarıdır.
Sabit diskler bir veriye ulaşmak için,
veri manyetik diskin neresinde ise
okuyucu kafanın diskin o bölgesine
gitmesine ihtiyaç duyarlar. Ancak
Solid State Disklerde verilere ulaşmak
için sadece tıklamanız yeterlidir.
USB bellekler de, tıpkı manyetik
diskler gibi, Megabyte seviyelerinde
veri depolama alanı boyutlarında
başlayıp, günümüzde gigabytelarca
veriyi depolayabilecek kapasiteye
ulaşmayı başarmışlardır. Ancak halen
daha yüksek maliyetli olduklarından,
mekanik disklerin depolama kapasitelerinde ulaşamamışlardır. Bugün
piyasada yer alan 1 Terabyte boyutlu SSD disk bulmak oldukça zor ve
maliyetli olacaktır. Genel itibariyle 32,
64, 128 ve 256 Gb boyutlu SSD diskler
tercih edilmektedir.
Peki, bu Solid State Disklerin fiyatları dışında hiç negatif yönü yok mu
derseniz, en büyük dezavantajının
sabit disklere nazaran çok daha kısa
ömürleri olmasıdır diyebiliriz. Bu
rakamlar oldukça yüksek ve bireysel
çabalarla ulaşması zor olsa da yine
de böyle bir sınır vardır. Örneği söz
konusu depolama ünitelerinin her biri
100.000 okuma-yazma işleminden
sonra performansını kaybetmekte,
hatta kullanılamaz hale gelmektedir.
Bu sebeple SSD disk teknolojisi halen
geliştirilmekte ve farklı yöntemler
uygulamaya çalışılmaktadır.
Avantajları:
- Hızlı açılış.
- Veriye hızlı erişim.
- Sessiz çalışma.
- Az enerji tüketimi ve az ısınma.
- Daha uzun ve fazla mekanik
dayanıklılık.
- Daha ufak boyutlar.
- Yazma ve okumada daha az hata.
olan SSD ürünleri sağlam koruması
sayesinde ısı ve nem gibi dış etkenlere
karşı da yüksek ölçüde dayanıklıdır.
Diğer Artılar:
SSD diskler mekanik parça içermediğinden sıfır ses ile çalışırlar,
ayrıca geleneksel disklerden daha
hafiftirler ve daha düşük oranda güç
harcarlar.
bilgisayarlarda yer alan Express Card
gibi arabirimlere ya da masaüstü
bilgisayar anakartlarındaki PciExpress
yuvalarına uygun tipte üretilebiliyorlar.
SSD teknolojinin tek dezavantajı biraz
yüksek olan fiyatı. İçerisinde bulunduğumuz yıl fiyatların çok daha makul
seviyeye geleceğini umuyoruz.
Eksi Yönleri:
- Yüksek son kullanıcı fiyatlarına
sahipler.
- Normal Sabit disklere göre kapasiteleri düşüktür.
Plakalı sabit disklerden farklı olarak
SSD disklerde bir veriye ulaşmak için
disk plakasının o noktaya gelmesini
beklemeniz gerekmez, bu sayede
disk üzerinde pek çok farklı nokta
ya dağılmış olan verilere çok yüksek
hızda ulaşabilirsiniz. İşletim sistemleri dahil pek çok uygulama düşük
gecikmeli arama ve okuma zamanları
sayesinde geleneksel disklerden çok
daha hızlı açılır ve yükleme zamanları
önemli ölçüde kısalır. Ortalama erişim
süresi mekanik plakalı disklerde
12-14ms arasında iken bu süre Solid
State Disklerde 0.1ms'nin bile altındadır.
Daha Uzun Süreli Veri Saklama:
Solid State Disklerin tahmini kullanım
ömrü 2 milyon saattir. Bu tam 230
yıla denk gelmektedir. Geleneksel
sabit diskler en fazla 10 yıla kadar
dayanabilirken, SSD'ler sayesinde verilerinizi ömür boyu saklayabilirsiniz.
Tabii bu durum tercih ettiğiniz marka
ve modelde kullanılan malzeme kalitesi ile de doğru orantılıdır.
Dayanıklılık:
SSD diskler mekanik hiçbir parça
içermediğinden sarsıntı ve çarpmalara karşı çok daha dayanıklıdır.
Üstelik yüksek nem, ısı ve basınç gibi
geleneksel sabit disklerin çalışmasını
engelleyen pek çok durumda SSD
diskler çalışmaya devam edebilir.1500G'lik şoka dayanım kapasitesi
Masaüstü bilgisayarlarda tercih
edilen 3.5 inçlik sabit diskler bugün
700 gram ağırlığa ulaşabilmekte.
Dizüstü bilgisayarlarda tercih edilen
2.5 inç yapısındaki disklerse 100 ile
120 gram arasında değişen ağırlıklara
sahipler. Aynı boyutlardaki bir SSD,
benzer kapasiteler sunmasına karşın
neredeyse üçte bir ağırlığa sahiptir.
Dizüstü bilgisayar sabit diskleri uyuma
sırasında oldukça düşük enerji tüketirler. Söz konusu değerler bir Solid
State Diskin tam verimle kullanılırken
ihtiyaç duyduğu enerjiyle birbirine
yakındır. Dizüstü bilgisayar diskleri
özellikle okuma/yazma ve rastgele
arama yaparken ciddi anlamda enerji
tüketir. Dolayısıyla dizüstü bilgisayarlarda SSD tercih etmek batarya ile
çalışma süresini de olumlu etkiler.
Günümüzde standart bir masaüstü
bilgisayar diski saniyede 90 MB,
dizüstü bilgisayar diski ise 50 MB
okuma seviyesine ulaşabilmektedir.
Standart bir Solid State Diskte ise
okuma hızı saniyede 200 MB seviyesindedir. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda IDE arabirimi artık çağdışı
kaldı. Her iki platform için de sabit
diskler artık SATA olarak üretiliyor.
Yine de IDE olarak tek tük bazı alternatiflerle karşılaşabilmek mümkün.
Solid State Disklerde tüm modellerde
–özel olan birkaç alternatif dışındabağlantı seçeneği SATA. Kimi modellerde SATA’nın yanı sıra USB 2.0
bağlantısını görebilmek de mümkün
oluyor. Boyutlarında istenildiği gibi
oynanma yapılabilen SSD’ler dizüstü
SSD ve HDD Disk Kıyaslaması
HDD Diskli Bilgisayar
- Bilgisayar açılış hızı : 01:41 sn.
SSD Diskli Bilgisayar
- Bilgisayar açılış hızı : 00:23 sn.
HDD Diskli Bilgisayar
- 25 MB kapasitesinde PDF dosyası
açılış hızı : 03:11 sn.
SSD Diskli Bilgisayar
- 25 MB kapasitesinde PDF dosyası
açılış hızı : 00:06 sn.
HDD Diskli Bilgisayar
- 20 GB Müzik yükleme (2990 müzik) :
05:40 sn.
SSD Diskli Bilgisayar
- 20 GB Müzik yükleme (2990 müzik) :
03:35 sn.
HDD Diskli Bilgisayar
- Dayanıklılık testi (Vibrasyon) :
> 351 Hz işlevsiz halde
SSD Diskli Bilgisayar
- Dayanıklılık testi (Vibrasyon) :
> 1500 Hz sorunsuz çalışmaya devam
ediyor.
HDD Diskli Bilgisayar
- Batarya testi : 02:35 dk.
SSD Diskli Bilgisayar
- Batarya testi : 02:50 dk.
9 I www.aribilgi.com
o renci isi
Öğrenci çalışmalarımızı sizlerle
paylaşıyoruz...
Ümit HANÇER
10 I www.aribilgi.com
3dMAX
Anıl ÇİNİCİ
Grafik Tasarım
11 I www.aribilgi.com
o renci isi
Öğrenci çalışmalarımızı sizlerle
paylaşıyoruz...
Duygu KONDOĞLU
Grafik Tasarım
Büşra KARLI
Web Tasarım
teknoloji
Fotoğraf Makinesi ve Tarihi
Basit bir ayna veya merceğin işleyişinin anlaşılması yönünden çok önemli
olan görüntü kavramı, optik sistemlerin analizlerinde de o derece önemlidir. Kullanımı en yaygın olan optik
aletlerden biri cismin görüntüsünü bir
film veya elektronik olarak bir çip üzerine kaydeden fotoğraf makinesidir.
Fotoğraf, belgelenmek istenen
objeden yansıyan ışığın duyarlı yüzey
üstüne düşmesi ve duyar kat üstünde
sabitlenmesi işidir. Fotoğraf makinesinde, belgelenmek istenen objeden
yansıyan ışık; objektifte ulaşır ve odaklanır,sonra,hemen objektifin içinde
bulunan ve adına diyafram denen
diske ulaşır. Bu diskin amacı;gelen
ışığın şiddetinin ayarlanabilmesidir.
Bu işi ise ortasında bulunan ve
kullanıcı tarafından ayarlanabilen bir
delik sayesinde yapar. Objektifte toplanan ve odaklanan ışık diyaframdan
geçerek örtücüye ulaşır. Örtücü perde
çekim sırasında önceden seçilen bir
süre boyunca açık kalarak, ışığın film
üzerine düşmesini sağlar.
Fotoğraf Makinesi Lensleri (Mercekleri) Nasıl Çalışır? Lensler ışığı
toplamda belirli bir açıda kırarlar,
ışığın hangi açıda geldiği önemsizdir.
Toplam kırma açısını lenslerin yapısı
belirler. Yuvarlak lensler daha fazla
kırılma açısına sahiptir. Temel olarak,
kavisli lensler lens üzerindeki farklı
noktalar arasındaki mesafeyi arttırır.
Bu, ışığın bir kısmının hareket süresine diğer kısmının hareket süresinden daha fazla olmasına neden olur,
böylece ışık daha keskin bir dönüş
yapar.
Kırılma açısını arttırmak açık bir etkiye sahiptir. Belirli bir noktadan gelen
ışınlar lenslere daha yakın bir noktada
birleşirler. Düz bir lenste ışınlar keskin bir kırılma yapamazlar.Dolayısıyla
14 I www.aribilgi.com
ışınlar lensten daha uzak bir noktada
birleşir.
Merceklerle gerçek resim arasındaki
mesafeyi arttırmak, resmin boyutlarını
da arttırır. Projektörleri düşünecek
olursak, projektörü ekrandan uzaklaştırırsak, görüntünün büyüdüğünü
görürüz.
Temel olarak fotoğraf makinesinde de
aynı şey olur, lenslerle gerçek görüntü
arasındaki mesafe artarken ışınlarda
daha fazla genişler ve daha geniş bir
gerçek görüntü oluşturur. Fakat fotoğraf filminin boyutları sabittir. Eğer
makineye çok katlı bir lens takarsanız,
geniş bir görüntü yansıtacaktır, fakat
film bunun orta kısmını gösterecektir.
Lenslerin başlangıç noktası çerçevenin orta noktasındadır. Dairesel mercekler daha küçük resimler oluştururlar, böylece film yüzeyi daha geniş bir
alanı görebilir.
Profesyonel fotoğraf makineleri
ekranda çeşitli büyüklüklerde resim
görebilmeniz için farklı lensler takabilmenize olanak sağlar. Lenslerin
yakınlaştırma gücünü üzerlerinde
yazan ‘Odak Mesafesi’ tanımlar. Fotoğraf makinelerinde, Odak Mesafesi
lensler ile uzaktaki bir nesnenin
gerçek görüntüsü arasındaki mesafe
olarak tanımlanmıştır. Yüksek odak
mesafesi daha yüksek bir görüntü
yakınlığını belirtir.
Uygun Ortamlarda Uygun Lensler
(mercekler) Kullanılarak Kaliteli Resimler Çekilebilir. Farklı lensler farklı
durumlarda uygunluk sağlar. Eğer
bir dağın resmi çekilmek istenirse,
telefoto lensleri kullanılmalıdır, bu
lensler özel olarak uzak odak mesafesine sahiptir. Eğer yakın bir resim
çekilmek istenirse, geniş açılı lensleri
kullanılmalıdır, bu lensler çok daha
kısa odak mesafesine sahiptir, böylece
görüntüyü önünüzde küçültür.örneğin
bir insan yüzü çekiyorsanız, yüz
hemen önünüzde olmasına rağmen
bütün bir görüntüyü filme aktarabilirsiniz. Standart bir 50mm lik mercek
önemli bir derecede yakınlaştırma ya
da küçültme işlemine olanak tanımaz,
bu merceklerle fazla uzak ya da yakın
olmayan ideal bir resim çekilebilir.
edilen görüntü çok net olmakta ise de
gümüş bakır karışımı levhanın kolayca
kırılması ve bu yönden çok pahalı
olması fazla gelişmesini önledi.
Tarihçesi
Aynı süreler içinde Henry Fox Talbot bir takım kimyasal maddelere
batırılmış kâğıtlar üzerinde görüntü
elde etmeyi başardıysa da yavaş yavaş
kararması ve görüntünün net olmaması nedeniyle kolayca unutuldu.
Ancak Talbot’un bu buluşu için ilk defa
“FOTOĞRAF” kelimesi kullanılmıştır.
Bir süre sonra da negatiflerin pozitife
çevrilmesi başarılmıştır. Böylece modern fotoğrafçılığın temeli atılmıştır.
Fotoğrafçılığın başlangıç tarihi kesin
olarak bilinmemektedir. Fotoğraf
tarihi karanlık kutu içinde görüntü
elde etmenin tarihi olduğu kadar,
bu görüntüleri fotokimyasal yollarla
saptamanın da tarihidir.
Sekizinci yüzyılda Müslüman bilgin
İbn-i Heysem gümüş nitrat’ın güneş
ışığı etkisiyle karardığını bulması
ve 15. yüzyılda büyük sanatçı Leonardo da Vinci’nin karanlık odada
mevcut ufak bir deliğin dış dünyadaki görünümlerini aksettirmesi
fotoğrafçılık tarihindeki önemli
başlangıçlardır. Sanatçılar Rönesans
devrinde karanlık kutuyu buldular.
Böylece, ışığın girdiği ufak bir delik
aracılığıyla karanlık kutunun öbür
ucunda konunun ters çevrilmiş bir
görüntü görebiliyordu. 18. yüzyılda
karanlık kutunun bir ucuna mercek ve
diğer ucuna da buzlu cam konularak
görüntü kutunun dışında görülebilir
hale getirildi.
Işığın kimyevi maddeler üzerindeki
etkisi ve gümüş tuzlarının görüntü
sapma duyarlılığı 200 yıl önceden
biliniyordu. 1725 yılında, kireç ve
gümüş nitrat sürülmüş bir kâğıt
üzerine bir şekil konulup güneşe
tutulduğunda kâğıt üzerinde bu şeklin
bir görüntüsünün meydana geldiği
görülmüştür. 19. yüzyılın başında kâğıt, gümüş nitrat çözeltisine
batırılarak negatiflerin elde edilmesi başarıldı. Fotoğrafçılığın ilk ve
esaslı gelişmesi, vernikle saydam
hale getirilmiş olan kâğıt üzerindeki
bir görüntünün kalay levha üzerine
getirilmesidir. Daha sonra, Yuda
Bitümü ile kaplanmış kalay levha
üzerine düşürülen bir görüntüde
güneş ışığı düşen yerlerin beyazlaştığı
görülmüştür.
Niepce ile başlayan fotoğraf çalışmaları 1829’da Jacques Mande, Daugerre
ile birleşip 1837’de Daugerreotype’ı ortaya koymalarıyla birden
gelişim göstermeye başladı. Bu
işlem gümüşle karıştırılmış bakır bir
levhanın sünger tozu ve zeytinyağı ile
silindikten sonra 1/16 oranında su ve
nitrik asit birleşiminde yıkanıp hafif
bir ateşte ısıtılmasını ve ikinci defa
nitrik aside batırılmasını gerektiriyordu. Böylece hazırlanan levha iyoda
batırılıp makineye yerleştiriliyor, ışık
durumuna göre 5 ile 40 dakika poz
veriliyordu. Elde edilen görüntü 47.5
°C ısıdaki cıvayı kapsayan bir tepsinin
içine konulana kadar ortaya çıkmıyordu.
1840 yılında ışığı 16 kere fazla geçiren
bir mercek kullanılarak poz süresi
düşürüldü. Daugerre tipi ile elde
Daha sonra fotoğraf kâğıtları, yumurta
akına batırılarak pürüzsüz bir yüzey
elde edilmiştir. Ancak bu yöntem
ayrıntıları ortaya çıkarmakta başarısız
olmuştur. Yumurta akının iyotlaşması
ise başarılı sonuç vermiştir. Bundan
sonra ıslak levha yöntemi daha sonra
da kuru levha yöntemi bulunmuştur.
Bu tarihlerde bir fotoğraf çekebilmek
için ulaşılabilmiş en büyük poz süresi
1/25 saniye idi.
1852 yılında George Eastman, Kodak
makinelerinde 10 poz çekebilen
bromür kaplı Jelatin rulolar bulunan
Kodak fotoğraf makinelerini piyasaya
sürerek çok büyük aletler taşıması
gereken fotoğrafçıya kolay hareket
imkânı sağladı. Fotoğraf çekildikten
sonra makine fabrikaya gönderiliyor
ve jelatin film kâğıttan ayrıldıktan
sonra bir cam üzerine yerleştiriliyor ve
sonra yeniden makineye film doldurularak sahibine iade ediliyordu.
1870’de Hermann Vogel emülsiyonları muhtelif banyolara batırılarak
duyarlılıklarını arttırma yolunu buldu.
1880 yılında kırmızıya karşı duyarlılığı
çok sınırlı olan ortokomatik filmin
yanında, pankromatik filmler ortaya
çıktı. Fotoğraf 19. ve 20. asırda değişik
astigmat merceklerin, selüloz asıllı
filmlerin kullanılması, fotoğraf makinesi ve film sanayinde gelişmelerle
günümüzdeki durumuna geldi.
kaynak:wikipedia
15 I www.aribilgi.com
sa l k
Fiziksel Aktivitelerin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Düzenli fiziksel aktivite sağlığın korunması ve geliştirilmesinde önemli
rol oynar.
Sağlık; bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda tam bir iyilik halinde olması olarak tanımlanmaktadır. Sağlık
kaliteli yaşamın vazgeçilmez koşulu
olarak kabul edilmektedir. Teknolojik
gelişmelerle günlük aktivite yoğunluğunu azaltmak her ne kadar yaşamı
kolaylaştırsa da uzun vadede hareketsiz bireylerin sayısını arttırmakta ve
sağlığı olumsuz etkilemektedir.
Fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve
giderek daha hareketsiz bir yaşam
tarzının benimsenmesi, toplumda
obezite, kalp-damar hastalıkları,
hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi
kronik hastalıkların görülme sıklığını
arttıran önemli nedenlerden biri
olmuştur.
Çocukluk çağından itibaren düzenli aktivite alışkanlığı kazandırmak,
egzersizi günlük yaşamın vazgeçilmez
bir parçası haline getirmek ve en
azından her birey için günlük bedensel
aktivite miktarını arttırmak bireysel
sağlığımızın korunması ve ileride
karşılaşılacak sağlık tehditlerinin
azaltılması konusunda oldukça büyük
öneme sahiptir.
Fiziksel aktivite; günlük yaşam
içerisinde kas ve eklemlerimizi kullanarak enerji tüketimi ile
gerçekleşen, kalp ve solunum hızını
arttıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak
tanımlanır. Yürümek, koşmak,
sıçramak, yüzmek, bisiklete binmek,
çömelmek-kalkmak, kol ve bacak
hareketleri, baş ve gövde hareketleri
16 I www.aribilgi.com
gibi temel vücut hareketlerinin
tümünü ya da bir kısmını içeren çeşitli
spor dalları, egzersiz, oyun, ve gün
içerisindeki aktiviteler fiziksel aktivite
olarak kabul edilebilir.
B- Diğer Vücut Sistemleri Üzerine
Etkileri :
Damarların kan akışına olan direnci
azalır ve kan basıncı düşer,
Damar yapısının elastikiyetini arttırır,
1-Bedensel Sağlık Üzerine Etkileri :
A- Kas-İskelet Sistemi Üzerine
Etkileri :
Kas kuvvetinin ve kas tonusunun
korunması ve arttırılması,
Kas ve eklemlerin esnekliğinin korunması ve arttırılması,
Hareket alışkanlığının ve fiziksel aktivite toleransının artması (kondüsyon
ve dayanıklılık), reflekslerin ve reaksiyon zamanının gelişmesi,
Yüksek kan kolesterol ve trigliserit
düzeyini etkileyerek damar hastalıkları
riskini azaltır,
Kalbi güçlendirerek kalbe olan kan
akışını arttırır ve kalp krizi geçirme
riskini azaltır, ayrıca geçirilmiş kalp
krizleriyle başa çıkma oranını arttırır,
Akciğerlerin havalanması artar,
solunum kapasitesinde artış meydana
gelir,
Düzenli aktivite yapan bireyler sigara
bağımlılığından kurtulma konusunda
inaktif bireylerden daha başarılıdırlar,
Vücut düzgünlüğünün ve postürün
korunması,
Şeker hastalığının ve kan şekerinin
kontrolüne yardımcı olur,
Vücut farkındalığının geliştirilmesi,
Vücudun su, tuz, mineral kullanımının
dengelenmesine yardımcı olur,
Denge ve düzeltme reaksiyonlarının
gelişmesi,
Yorgunluğun azaltılması,
Kas kasılması ve aktivitenin etkisiyle
kemik mineral yoğunluğunun korunması ve osteoporozun önlenmesi,
Kas dokusunca kullanılan enerji ve
oksijen miktarının artması,
Olası yaralanma, sakatlık ve kazalara
karşı bedensel korunma geliştirmesi
Metabolizmayı hızlandırır ve kilo
alımını önler,
Kadınlarda menopoza girme başlangıç
yaşını geciktirir, menopozun olumsuz etkilerinin hafifletilmesinde
yardımcıdır,
Damar yapısına etkileri nedeniyle
beyine olan kan akışının artışına bağlı
olarak erken demans (bunama) ve
unutkanlık gelişim riskini azaltır,
Beyin damar hastalıkları gelişim
riskini azaltır.
2.Ruhsal ve Sosyal Sağlık Üzerine
Etkileri :
Egzersiz zamanları bireyin kendine
ayırdığı zaman dilimleridir ve yaşama
karşı toleransı arttırır,
Kendini iyi hissetme ve mutluluk
oluşturur,
Vücut ağırlığının korunması konusundaki etkileri nedeniyle bireylerin
toplum içindeki konumu açısından
etkilidir,
Sağlıklı kas, kemik ve eklem yapısı
üzerine olumlu etkileri nedeniyle
vücut düzgünlüğü ve farkındalığını
geliştirerek bedeni ile barışık,
özgüvenli birey sayısı artar,
Bireyler arası iletişim becerilerini
geliştirir,
Olumlu düşünebilme ve stresle başa
çıkabilme yeteneğini geliştirir,
Her yaştan bireyler için sosyal uyum
ve kabul görme oranını arttırır.
Fiziksel aktivitenin, yukarıda belirtilen
etkileri gösterebilmesi için
•
Düzenli olarak yapılması,
•
Devamlılık,
•
Uygun yoğunluk seçimi,
•
Günlük süre,
•
İlerleyici program gereklidir.
görülebilmesi için özellikle çocukluk
ya da ergenlik döneminde düzenli
fiziksel aktivite yapma alışkanlığı
kazanılmalıdır. Bunun için çocuklar
yaşlarına uygun spora veya egzersize yönlendirilmeli, bilgisayar veya
TV karşısında uzun süre kalmaları
önlenmelidir.
Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivite bile
genellikle sağlığımız üzerinde olumluetkileri açığa çıkarmaya yeterlidir.
medikalsozluk.com
17 I www.aribilgi.com
hobi
Ebru Sanatı Nedir? Nasıl Yapılır?
Ebru Nasıl Yapılır?
Tekne kitreli su ile doldurulur ilk
olarak,uygun kıvam yakalanır.
Hazırladığımız sıvı ince bir tülbent ile
süzülür ve bu şekilde temizlenmesi
sağlanır. Değişik renklerdeki toprak
boyalarımız ezilerek uygun hale
getirilir. Bu işlemden sonra meydana
gelen çamur benzeri boyamıza sığır
ödü katılarak 15 gün dinlendirme
işlemi yapılır. Bekleme işleminden
sonra mamül sulandırma işlemiyle
kullanıma hazırdır.
Sanat,birçok alana yayılmış ve alt
dalları olan bir bütündür.Ebru sanatı
ise kağıt sanatlarının sadece biri.
Osmanlı dönemine dayanan ve o
dönemin kuralı olan usta-çırak ilişkisi
mevcuttur ebru sanatında. Sanatçının
iradesi dışında birçok olaydan ve durumdan etkilenebilir. Renklerin suyla
dansı,renklerin uyumu ya da renklerin ahengi şeklinde adlandırılır çoğu
zaman ebru. Farsça’da bulut,bulut gibi
anlamına gelen ebri’den almıştır adını
bu sanat.
Görsel olarak harikalar yaratabileceğiniz , her insanda farklı duygular
uyandıran ve ülkemizde de birçok
sanatçı tarafından icra yapılmaktadır
Ebru sanatı. Devrin son sanatçılarından Mustafa Düzgünman gerek
eserleri gerekse ardında bıraktığı ve
yetiştirdiği çırakları ile dikkat çekmeyi başarmıştır. Ebru sanatının
nasıl yapıldığını ve bunun için hangi
malzemelere ihtiyaç duyduğumuzu
anlatmak istiyorum.
Malzemeler:
1)Kağıt:Genellikle 1. hamur kağıt
kullanılır,emici özelliği olmalı ve mat
olmalıdır.
Bir ebru tek seferde yapılabilir bu
yüzden dikkat çok önemlidir. Hazırladığımız boya, fırça yardımıyla suyun
üzerine damlatılır, şekiller oluşmaya başlayacaktır, sonrasında kağıt
teknenin üzerine örtülür ve bundan
sonra oluşacak şeklimizi beklemek
kalır.
2)Kitre:Yapışma özelliği çok az olan
bir yapıştırıcı/zamk. İlk olarak su ile
birlikte karıştırılır ve uygun bir kıvama
getirilir.
3)Tekne:İçerisine Kitre konulan kap
4)Fırça
5)Boyalar:Oksit kırmızı, oksit sarı,
oksit siyah, lahur çiviti renkler Ebru
sanatında ön planda olan ve daha çok
tercih edilen renklerdir yine de bu
sizin seçiminize bağlıdır.
6)Öd:Renklerin kitre üzerine
yapışmasını ve dağılmadan orada
kalmasına yardımcı olur
7)Biz:Ebruya şekil vermek amacı ile
kullanılır.
19 I www.aribilgi.com
ajanda
Vizyondaki filmler
Creed: Efsanenin Doğuşu
Diriliş
Film
Konusu
Rocky Balboa’nın
Apollo Creed’in
torunu Adonis Creed’i
profesyonel boks
hayatına hazırlamayı
kendisine görev
edindiği filmde, Balboa
efsanesi bir kere daha
ayağa kalkacak! Filmin
başrollerinde Michael
B. Jordan, Sylvester
Stallone, Tessa
Thompson, Phylicia
Rashad, Tony Bellew
yer alıyor. Yönetmen
koltuğunda
Film
Konusu
Michael Punke’ın
kaleme aldığı The
Revenant: A Novel Of
Revenge kitabından
beyazperdeye
uyarlanacak olan öykü,
kürkleri için hayvanlar
avlayan bir kuruluş için
çalışan Hugh Glass
adındaki bir tuzakçının,
bir boz ayı tarafından
ölümcül bir biçimde
yaralandıktan sonra,
kendi ekibi tarafından
ölüme terk edilmesini
anlatıyor. Nitekim
Glass’ın yaraları bir
20 I www.aribilgi.com
süre sonra iyileşecek
ve hem kendisini ortada
bırakan ekibinden hem
de hayvam kürkü için
katliam yapanlardan
intikam alacaktır.
Vizyon Tarihi:
22 Ocak 2016
Tür: Western , Macera
Yönetmen: Alejandro
González Iñárritu
Oyuncular: Leonardo
DiCaprio, Tom Hardy,
Domhnall Gleeson
Ryan Coogler, senaryo
koltuğunda ise Aaron
Covington oturuyor.
Vizyon Tarihi:
8 Ocak 2016
Tür: Dram
Yönetmen:
Ryan Coogler
Oyuncular: Michael
B. Jordan, Sylvester
Stallone, Tessa
Thompson
Konser
Konser
%100 Akustik Sunar- Bülent OrtaçgilKalben
Tiyatro
Ormanlardan Hemen Önceki Gece
%100 Akustik ikinci konseri Bülent
Ortaçgil ve ön grup olarak Kalben ile 8
Ocak’ta garajistanbul’da.
08 Ocak 2016 21:00
garajistanbul, İstanbul
%100 Akustik konserler serisinde gelecek aylarda
Feridun Düzağaç, Birsen Tezer ve Kaan Tangöze’yi
izleyebileceksiniz.
Türkiye’de şehir müziğinin önemli isimlerinden Bülent
Ortaçgil, “Sen” isimli yeni albümünü Ada Müzik’ten
çıkarttı. Her zamanki gibi tüm söz ve bestelerde
sanatçının imzasını taşıyan “Sen”, çok özel Ortaçgil
şarkılarıyla bezeli...
Çağdaş tiyatronun yönünü değiştiren Fransız
yazar Bernard-Marie Koltès’in tek kişilik oyunu
Melis Tezkan ve Okan Urun’dan oluşan biriken’in
rejisinde Rıza Kocaoğlu ile sahneye taşınıyor.
Geçtiğimiz sezonu ödüllerle kapatan oyun, bu
sezon Zorlu PSM’de seyirciyle buluşmaya devam
ediyor.
“Sokağın köşesini dönüyordun, seni o zaman
gördüm, yağmur yağıyor, üst baş sıırlsıklam, saç
baş perişan, olacağı bu tabi yersen o kadar yağmuru, ama olsun dedim içimden...”
22 Ocak 2016 - Zorlu Performans Sanatları
Merkezi-Stüdyo
Yazan: Bernard-Marie Koltès
Çeviren: Ayberk Erkay
Bülent Ortaçgil, yoğun konser temposuna rağmen yedi
yıldır albüm yapmamıştı. Son çalışması Sen’de yer
alan yeni şarkılar, sanatçının sevenlerini ziyadesiyle
memnun edeceğe benziyor. Albümde müziklerin yanı
sıra şarkı sözlerinin de şiirselliği göze çarpıyor.
Yöneten, sahne tasarımı, video: biriken
Bu geceninn ön grubu Kalben; Güçlü yorumuyla
dikkatleri üzerine çeken, Kırılan dökülen ve her
seferinde güzelliğe dönüşen şeyler için şarkılar
söyleyen Kalben, “Hep birlikte söylemek üzere”
diyerek sizleri konserlerine bekliyor.
Ses tasarımı, müzik: Ömer Sarıgedik
Oynayan: Rıza Kocaoğlu
Yönetmen yardımcısı: Gözde Kocaoğlu
Işık tasarımı: Kemal Yiğitcan
Dekor uygulama: Jesse Gagliardi
Afiş tasarımı: Emre Erdem
Arya: “Sposa son disprezzata” (Vivaldi) Soprano Simge Büyükedes, Piyano - İklim Tamkan
Asistanlar: Günce Ateş, Berkay Şanveren, Mehmet
Taşyürek, Oğulcan Kızıltuğ
21 I www.aribilgi.com
kitap
Kağıt Ev
Bazı insanlar kitap
okumaz, bazıları okur
ve kimileriyse okumakla
kalmayıp onlarla birlikte
yaşar. Kâğıt Ev, işte
bu kitap tutkunlarından Carlos Brauer’in
ve onun -bir edebiyat
profesörü olan- Bruma
Lennon’la olan gizemli
ilişkisinin, bu ilişkinin
gün yüzüne çıkmasına
neden olan bir Joseph
Conrad cildinin, kitap
ve okuma aşkıyla dolu
yaşamların hikâyesi...
Arjantinli yazar Carlos
Maria Dominguez’in,
yayımlandığı her ülkede
büyük ilgi uyandıran
novellasını Seda Ersavcı
İspanyolca aslından çevirdi. Peter Sis’in çizimleri ve Cem Ersavcı’nın
kapak fotoğrafıyla, kalın
ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher...
Kitabın Adı: Kağıt Ev
Kitap Yazarı: Carlos Maria Dominguez
Sayfa Sayısı: 360
Yayın evi: Jaguar Kitap
22 I www.aribilgi.com
astroloji
Koç
Boğa
Yeni yılın ilk ayı hareketle başlıyor. Mars
yönetici olduğu Akrep burcuna ilerliyor,
her alanda daha kararlı, cesur ve girişken
olabilirsiniz. Para, yatırım konularında
özellikle işleriniz artabilir. Alacak, verecek,
vergi ve yatırımlar önem kazanıyor. Ortak
gelirler, kazançlarınız üzerinde daha çok
durabilirsiniz.
4 Ocak’ta Mars’ın güçlü olduğu Akrep burcuna
ilerlemesi ilişkilerinizi hareketlendirecek gibi.
Karşınızdaki kişilerden, eşiniz, sevgiliniz veya
yakın arkadaşınız ya da ortağınızdan çok daha
kararlı bir duruş ve cesaret görebilirsiniz.
Size ne istediklerini bilen tavırla, çekinmeden
ve cesurca yaklaşıp, isteklerini açıkça ortaya
koyabilirler. Karşıdan gelecek tepkilere hazır
olmalısınız.
İkizler
Ocak ayının çoğunluğunda Merkür geri
gidiyor olacak. Sizin için önemli zira yönetici
gezegeniniz. Merkür gerilerken geçmişe
geri dönüp bakma, değerlendirme açısından
önemli bir dönem geçirebilirsiniz. Önceki yıla,
yılı nasıl geçirdiğinize, gelecek hedeflerinize
konsantre olabilirsiniz. Yapacaklarınızı,
işlerinizi biraz daha bekletme durumunda
kalabilirsiniz. Hızlı ve esnek hareket etmeniz
zor olabilir.
Yengeç
Merkür’ün 25’ine kadar geri gittiği ay boyunca
iletişim ve ikili ilişkiler en çok dikkat etmeniz
gereken konulardan biri haline gelebilir.
Sözleriniz, ifadeleriniz yanlış anlamalara
neden olabilir ya da karşınızdakiler sizi yanlış
anlamaya meyilli olabilir. İş konularında
yavaşlama, erteleme ve bozulan cihazlara,
trafik ve yol durumlarına dikkat etmeniz
gerekiyor.
Aslan
Ocak ayı oldukça hareketli geçeceğe benziyor.
Mars’ın Akrep burcuna ilerlemesiyle birlikte
eviniz ve ailenizde çok daha fazla iş ve aktivite
söz konusu olabilir, öyle ki işinizi dahi eve
taşımak durumunda kalabilirsiniz. Aile
bireyleriyle daha çok uğraşıp ilgilenmeniz
gerekebilir, sağlık durumlarına dikkat etmek
gerekiyor.
Başak
Burcunuzun yöneticisi de olan Merkür’ün ayın
25’ine kadar geriliyor olması ayın sizin için en
önemli olaylarından biri hiç şüphesiz. Pek çok
konuda kendinizi duraklatılmış, beklemede
hissedebilirsiniz. İşiniz, kariyeriniz veya
ilişkinizle ilgili gereken ve dilediğiniz adımları
atmakta zorlanabilirsiniz. İsteklerinizin
zamanında gerçekleşmiyor olması sizi hayal
kırıklığına uğratsa da bunun yalnızca geçici bir
dönem olduğunu unutmamalısınız.
23 I www.aribilgi.com
Terazi
İyi ve güzel haberi hemen verelim, Mars
burcunuzdan ayrılıyor ve güçlü olduğu
Akrep burcuna geçiyor. Anlamı hayatınıza
engeller getiren, sizi sinirlendirip kızdıran
pek çok olay sona eriyor. Sakinleşeceksiniz
ve bu durumdan en başta yakın ilişkileriniz
etkilenecek, sevgiliniz, eşiniz veya yakın
arkadaşınız bu duruma oldukça sevinebilir.
Para ve iş konularında ise kontrolü ele
alıyorsunuz.
Akrep
Yönetici gezegeniniz Mars’ın düşük olduğu
Terazi’den çıkıyor olması bu ayın sizin
için en sevindirici gelişmesi. Uzunca bir
süredir kontrolünüz dışında gelişen olaylar,
beklemediğiniz kişilerden gördüğünüz ani
ve beklenmedik tepkiler, aşırı ve kontrol
edilemeyen iş yoğunluğu sizi hayattan
bıktırdıysa artık rahatlama zamanınızın
geldiğini söyleyebiliriz.
Yay
Ay boyunca küçük kısmet gezegeni Venüs
burcunuzda ilerlemeyi sürdürüyor dolayısıyla
belli bir şans, kısmet ve korumanın üzerinizde
olduğunu belirterek başlayalım. Gerek
ilişkileriniz, gerekse ilişkileriniz konusunda
kısmetlisiniz, şansınızı doğru kullandığınız
halde güzel sonuçlar elde edebilirsiniz.
Oğlak
İGüneş burcunuzda ilerlerken ışığı üzerinizde,
özgüveniniz yerinde ve tam, güzel gelişmeler,
yeni başlangıçlar söz konusu olabilir. Özellikle
basın, medya, yazın alanında, uluslararası,
yabancılarla ilgili konularda veya seyahatlerle
ilgili birtakım gelişmeler söz konusu olabilir.
Kova
Ayın sizin açınızdan en çarpıcı gelişmesi
iş hayatınızda ipleri elinize almanızı
sağlayacak olan Mars’ın Akrep burcuna
geçişi. Kariyerinizle ilgili çok daha aktif
hale gelebilirsiniz. Gücünüzü, cesaretinizi
göstermekten kaçınmayacaksınız. Agresif,
girişimci yanlarınızı çok daha fazla ortaya
koyabilirsiniz. Bu durum sert ve korkusuz bir
imaj çizmenizi sağlayabilir.
Balık
Ocak ayı düşünerek, fikir üreterek, inançların,
felsefelerin, kişisel gelişiminizin üzerine
giderek ve kazanımlarınızı bol bol paylaşarak
geçirebileceğiniz bir ay olabilir. Hemen ayın
başında Mars Akrep burcuna ilerleyerek
sizi özellikle iş ve para konularında oldukça
rahatlatıyor. Egolardan, kıskançlıklardan ve
benzeri duygulardan kaynaklanan krizlerin
sona ermesi hayatınızı kolaylaştıracak hiç
şüphesiz.
Kaynak: elle.com

Benzer belgeler