TEMMUZ-ARALIK 2013 Türkiye`de Yayınlanan Yeni Kitaplar

Transkript

TEMMUZ-ARALIK 2013 Türkiye`de Yayınlanan Yeni Kitaplar
YEN‹ K‹TAPLAR / NEW BOOKS
TEMMUZ-ARALIK 2013 ARASI TÜRK‹YE’DE YAYINLANAN YEN‹ K‹TAPLARDAN SEÇMELER
SAMET A⁄AO⁄LU, Yass›ada, Kayseri ve Toptafl› Cezaevi Günlükleri (‹stanbul: Yap› Kredi Yay›nlar›,
2013), 380 ss. ISBN 978-975-082-443-2
Yass›ada, Kayseri ve Toptafl› Cezaevi Günlükleri kitab› siyasi tarihimizin son derece önemli bir dönemine oldu¤u kadar, bu dönem içinde baflbakan yard›mc›l›¤›, bakanl›k, milletvekilli¤i yapm›fl bir kiflinin,
dört y›l boyunca, befl ayr› cezaevinde, kendisinin ve arkadafllar›n›n verdi¤i yaflam mücadelesini, s›k›nt›lar›n›, ac›lar›n›, cezaevi koflullar›n› gözler önüne sererek bir bak›ma da sosyal tarihimize ›fl›k tutmaktad›r.
EMEL AKAL, ‹fltirakiyuncular, Komünistler ve Pafla Hazretleri (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 559 ss.
ISBN 978-975-051-119-6
Topu topu bir y›ll›k bir zaman dilimi: 1920 ilkbahar›ndan, 1921 ilkbahar›na kadar. Bu k›sa sürede,
bu dar zamanda, “Yeni Türkiye”nin iç politik sahnesi, Londra’n›n ve Moskova’n›n etkileri alt›nda nas›l biçimlendi? Emel Akal’›n k›l› k›rk yaran araflt›rmas› bu soruya ›fl›k tutuyor.Ankara’da bir ‹stiklal Harbi yürüten ve kendini dünyaya kabulettirmeye çal›flan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti.Moskova’da
emperyalist merkezlerin ve devrim karfl›t› güçlerin bask›s› alt›nda bunalan Bolflevik liderli¤i. Ankara ile
Moskova bu flartlarda yak›nlafl›rken, Anadolu’da saman alevi gibi yay›lan Bolflevik sempatisi. Oluflum halindeki Türkiye Komünist Partisi, populistsosyalist Halk ‹fltirakiyun F›rkas› ve di¤er solcular›n faaliyetleri. Mustafa Kemal Pafla ve çevresinin, sol ak›m›n etkileriyle, EnverPafla’n›n giriflimleriyle, Meclis’teki muhafazakâr kanatla ve tabii Moskova ve Londra’yla aras›ndaki mücadele-uzlaflma gelgitleri içinde iktidar›n› pekifltirme süreci. TKP önderi Mustafa Suphi’yle arkadafllar›n›n öldürülmesi ve Meclis’te ciddi bir güç
haline gelmifl olan Halk ‹fltirakiyun F›rkas›’n›n tasfiyesi, bu sürecin hazin zirvesidir.
MAHMUT AKYÜREKL‹, fiark ‹stiklal Mahkemesi (‹stanbul: Kitap Yay›nevi, 2013),185 ss. ISBN 978-605105-112-3
‹stiklal Mahkemeleri yak›n tarihimizin en önemli kurumlar› aras›nda gösterilebilir. Bu mahkemeler
hukukçu olmayan kiflilere emanet edilmiflti. Asker kökenli milletvekillerinin ço¤unlu¤u oluflturdu¤u mahkemelerde Mustafa Kemal’in istekleri do¤rultusunda karar vermek esast›. Duruflmalar aç›k yap›lsa da, genellikle hükümler önceden veriliyordu. Mahkeme kararlar›n›n halk aras›nda “san›¤›n idam›na, tan›klar›n
bilahare dinlenmesine,” biçiminde alaya al›nmas›n›n sebebi de, önceden verilmifl hükmü meflrulaflt›rmak
için sergilenen gerekçe bulma komedyas›yd›. Cumhuriyet rejimine ve Mustafa Kemal’e muhalif olan herkes potansiyel suçluydu ve ‹stiklal Mahkemeleri’nde yarg›lanabilirdi. Mustafa Kemal, bu mahkemeler sayesinde, bütün rakip ve muhaliflerini kolayca tasfiye edebiliyordu; dahas›, henüz mahkemeye yolu düflmemifl olanlar›n yüreklerine korku salma flans›na da sahip oluyordu. Nitekim ‹zmir suikast›nda on y›l a¤›r hapis cezas›na çarpt›r›lan Halis Turgut ve Canpolat Bey, cezaya itirazlar›n› canlar›yla ödemifllerdi. Cezalar›
ayn› celse içinde ve hiçbir ek suçlama veya belgeye ihtiyaç duyulmadan an›nda idama çevrildi ve infaz
edildi. ‹stiklal Mahkemeleri’nin en bilinen örneklerinden fiark ‹stiklal Mahkemesi ise do¤uda geliflen fieyh
Sait Ayaklanmas› s›ras›nda yakalanan isyanc›lar› yarg›lamak üzere kuruldu. Ancak mahkeme baflka baz›
görevleri de üstlenmiflti. Do¤udaki feodalizmi yok etmek, ‹slamc›lar› ve Kürtleri sindirmek, muhalif ‹stanbul bas›n›n› susturmak, Terakkiperver Cumhuriyet F›rkas›n›n sonunu haz›rlamak, bu ekstra görevlerden
Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences, 10/2 (Kas›m 2013), ss.215–254.
© Çankaya Üniversitesi ISSN 1309-6761 Printed in Turkey
YEN‹ K‹TAPLAR
birkaç›yd›. Elaz›¤’daki fiark ‹stiklal Mahkemesi’nde yarg›lanan Cumhuriyetçi Vatan gazetesinin sahibi
Ahmet Emin Yalman bu mahkemeyi “...tak›m tak›m ölüm cezalar› veren ve hükümlerini kimseye sormadan, kimseye hesap vermeden yürüten korkunç ihtilal mahkemesi...” fleklinde tan›ml›yor. 1923 y›l›ndan
sonra infla edilen ulus devletin Kürt halk›yla iliflkisinin kopmas›na neden olan fieyh Sait hadisesini tam manas›yla kavrayabilmek için, bugüne kadar inceleme flans›na sahip olamad›¤›m›z ‹stiklal Mahkemesi kay›tlar›n›n en önemli baflvuru kaynaklar› olduklar› biliniyor. Bu kay›tlar fieyh Sait’in yaz›flmalar› gibi, hareketin maksad› ve seyri hakk›nda zengin veriler sunan belgeler içeriyor.
AHMET TURAN ALKAN, II. Meflrutiyet Devrinde Ordu ve Siyaset (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 262 ss.
ISBN 978-975-437-933-4
II. Meflrutiyet ile bafllayan süreç, özellikle 1908 ve sonras›na dair kay›tlar, Türkiye’nin derin haf›zas›nda hâlâ s›zlayan yaralar›n kayda geçirildi¤i kapanmam›fl bir defterde tutulur. Tarihçiler, bu defterin tamam›n› hiç görmediler sanki. Belki de bu yüzden, Türkiye’nin yak›n tarihi, yaz›ld›¤› kadar›yla bir gizli tan›¤›n
baflka bir gizli tan›¤a f›s›ldad›¤›ndan belki birazc›k fazla belki de ancak o kadard›r. Bu k›ymetli eser, o “birazc›k fazla” içinde, mühim bir yer iflgal eder.Ahmet Turan Alkan, bu eserinde, ‹kinci Meflrutiyet devrindeki “Ordu ve Siyaset” bahsine dair tan›k ifadelerinin mühim bir k›sm›n›, o aç›k duran “defter”e kendi usulü
ve üslubunca kayda geçirmifl. Usul ve üslup, ülkemizde, tarihçili¤in biraz dikkat edilmeyen bir boyutudur.
Tarihçili¤in ayn› zamanda bir hikâye anlatma ve metin yazma ifli oldu¤u nedense unutulur. Ahmet Turan
Alkan bu eseriyle tarihçili¤in sadece bu taraf›n› hat›rlatmakla kalmay›p, tarih okuman›n lezzetini de okuyucuya tatt›r›yor. Ordu ve siyaset gibi, meziyet ve zaaflar›n, resmiyet ve ciddiyet so¤uklu¤unda donduruldu¤u bir sahada önemini sürdürebilen insanî unsurlar›n bulunup ç›kar›lmas› ve tarihî anlam›yla k›ymetlendirilmesi, bu k›ymetli esere bir edebî metin hüviyeti veriyor. Böylece devrin tarihî flahsiyetlerinin bir karakter
bütünlü¤ü içerisinde zihnimizde canlan›p adeta hayat›m›za kar›flt›klar›n› hissediyor, o gün için dert ettikleri meselelerin pek ço¤unun, bugün de nerdeyse ayn› mahiyette devam ettiklerini görüyoruz. Eseri okuyunca anlayacaks›n›z ki “o defter”, evet, henüz kapanmam›fl ve bir müddet de kapanmayacak gibi duruyor.
TÜLAY ARIN, Kriz, Devlet, ‹ktisat ve Sosyal Güvenlik Politikalar› (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 582 ss. ISBN 978-605-399-266-0
Bu derleme içinde yer alan tüm yaz›larda, Ar›n Egemen iktisat anlay›fl›n›n d›fl›nda duruyor, iktisat
kuramlar› ve politikalar›n›, konjoktürel ana ak›m ve ideolojiler ile çözümlemelerini Marksist bir bak›fl aç›s›yla elefltiriyor. Yaz›lar›n kaleme al›nd›¤› dönem ile bugünü karfl›laflt›r›rsak, gerek yap›sal sorunlardaki
de¤iflimler gerekse konjoktürel sorunlarla bunlar›n çözümlemeleri aras›nda de¤iflim ve farkl›l›klar oldu¤u
bir gerçek. Ancak flunu söyleyebiliriz ki, bir bilim insan› olarak Ar›n’›n sorunlar› ele ald›¤›, tart›flt›¤› kuramsal çerçeve ve kavramlar› aç›klamada kulland›¤› yöntem, hayatta olsayd› bugün de de¤iflik olmazd›. Bu
nedenle bu derlemedeki yaz›lar›, bugün yaflanmakta olan sorun ve tart›flmalar›n, yak›n tarihte yaflananlar›n
aç›klay›c› arka plan› olarak da okuyabiliriz.
JOHN ARMSTRONG, Para Hakk›ndaki Endiflelerimizi Nas›l Gideririz [çeviren Zeynep Bizer] (‹stanbul: Sel
Yay›nc›l›k, 2013), 160 ss. ISBN 978-975-570-605-4
Para mutluluk getirir mi? Para ile iliflkimiz ömür boyu süren bir iliflki, fakat bu konudaki kitaplar
genel olarak sadece iki meseleyle s›n›rl›: a) Nas›l daha fazlas› kazan›l›r? b) Daha az›yla nas›l idare edilir?
NEW BOOKS
John Armstrong bu yaklafl›mlar› tersine çeviriyor ve paran›n kendisine de¤il, bizim parayla kurdu¤umuz
iliflkiye, ona yükledi¤imiz anlama bak›yor. Para bizi nas›l yönlendiriyor ve korkutuyor? Dünyay› daha iyi
bir yer yapabilir mi? Gerçekten ne kadar›na ihtiyac›m›z var? Yeni ve flafl›rt›c› bak›fl aç›lar› sa¤layan bu kitap, para ile ilgili hislerinizi yeniden tan›mlaman›z için sizi cesaretlendirecek ve sizin için hayatta neyin
gerçekten önemli oldu¤unu keflfetmenizi sa¤layacak.
JOHN ARMSTRONG, ROMAN KRZNARIC, PHILIPPA PERRY, TOM CHATFIELD, JOHN-PAUL FLINTOFF, Hayat
Okulu Kitaplar› [editör Alain De Botton] [çeviren Levent Konca] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013),
904 ss. ISBN 978-975-570-603-0
Hayat Okulu Kitaplar› serisi, hayat›n büyük meselelerini araflt›rmay› kendine görev edinmifl. Potansiyellerimizi nas›l gerçeklefltirebiliriz? ‹fl, ilham verici olabilir mi? Topluluk neden önemlidir? ‹liflkiler bir
ömür boyu sürer mi? Bütün bu sorun cevaplar›na sahip de¤iliz; ama sizi kamç›layaca¤›, k›flk›rtaca¤›, besleyece¤i, avutaca¤› garanti olan felsefeden edebiyata, psikolojiden görsel sanatlara kadar uzanan çeflitli fikirlere do¤ru yönlendirecek de¤erli bir seri okuyucuyu bekliyor.
MEHMET ARTUNAY ve AL‹ LAFÇI, Zara / Koçgiri: Osmanl› Arfliv Belgelerinde Zara – II (‹stanbul: Kitabevi
Yay›nlar›, 2013 ), 488 ss. ISBN 288-000-008-291-0
Tarih, tüm insanlar›n ortak ilgi alanlar›d›r. Milli tarih, insanl›k tarihi, bölge tarihinin yan›nda insanlar kendi soy ve aile tarihleri ile de yak›ndan ilgilenirler. Bunun nedeni kendilerini bir köke dayand›rma
duygusudur.Yani her insan insanl›k bütünü içerisinde aidiyetini, kendi özel yerini bilmek ister. Mensubu
bulundu¤u ailesini, çevresini, co¤rafyas›n›, milletini tan›yarak gerçek kiflili¤ini bulur. Bu konuda kendi aile tarihi kifliye en büyük yard›mc›d›r. Geçmifl tarihini, kökünü araflt›rma arzusu özellikle ülkemiz insan›nda çok kuvvetlidir. Ancak, geçmiflimizde Türk toplumunun yerleflik hayata geçifl süreci, resmi yaz›flmalar
d›fl›nda yaz›n›n yeterli kullan›lmamas›, alfabe de¤iflikli¤i ve soy a¤ac› haz›rlama kültürümüzün olmay›fl›
gibi nedenlerle geçmiflimizle ilgili bilgilere ulaflmam›z› engellemifltir. Burada vak›f kurarak Vak›fnamelerle aile geçimlerini günümüze tafl›yanlar bir istisna teflkil etmektedirler... Bugüne kadar bu konuda kaynaklar›n yerli olmay›fl›, mevcut kaynaklara ulaflabilme zorluklar›, Osmanl›ca bilenlerin say›s›n›n az olmas› gibi nedenlerden dolay› da gerekli ve yeterli çal›flma, araflt›rma yap›lamam›flt›r.Osmanl› Devleti?nin 1831 1842 y›llar›nda Anadolu?da ve Rumeli’de yapt›¤› ilk nüfus say›m› kabul edilen; as›l amac› askerlik yoklamas› ve vergilendirme oldu¤u için de sadece erkekleri kapsayan say›m›n Nüfus Defterleri 2009’da aç›lm›fl
olmas› bu konuda çok önemli bir milat olmufltur. Bu eserin çal›flmalar› da bu tarihte, nüfuslar›n aç›lmas›yla bafllam›flt›r. Halen bu tür bir çal›flma Trabzon-Of ilçesi ve Ordu-Ünye ilçesi için yap›lm›fl olup, bu çal›flma Zara; Türkiye genelinde 1831 - 1842 nüfuslar› kitap haline getirilen üçüncü ilçe olmufltur.
AYfiE ASKER, Askeri Darbeye Do¤ru (‹stanbul: ‹mge Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 601 ss. ISBN 978-975533-744-9
27 May›s darbesine giden yolda, seçmen deste¤ine ve meclis ço¤unlu¤una sahip Demokrat Parti’nin
iktidardan düflme korkusuyla, parlamenter kural ve gelenekleri, hatta kendi ç›kard›¤› yasalar› bile bir yana
b›rakarak; fliddetini giderek artt›ran ve h›zlanan ad›mlarla bir bask› rejimi kurmaya yöneliflini, Adnan Menderes ve parti yöneticilerinin darbeden önce ve yarg›lan›rken söyledikleri sözler ve yapt›klar› yorumlarla
izleyeceksiniz.
YEN‹ K‹TAPLAR
AYDIN AfiIK, Din ve Estetik: Felsefi Bir ‹nceleme (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 365 ss. ISBN 978975-437-941-9
Kiflili¤in oluflum ve gelifliminde; toplumun inflas›nda estetik, etik ve din vazgeçilmez unsurlard›r.
Dinin varl›¤›n› devam ettirebilmesi, insan›n yarat›ld›¤› “kumafl”la alakas›na ba¤l›d›r. Yani dinin tefekkürle, haz ve be¤enilerle sa¤lad›¤› uyuma; bu uyumun tabilik derecesine ba¤l›d›r. Yani insan›n düflünen, akleden bir varl›k oldu¤u kadar hisseden, güzelden hofllanan ve en genel anlam›yla estetik bir varl›k oldu¤unu dikkate almayan bir din yok olmaya mahkûmdur. Yazara göre, iyi bir toplum için ahlak ve din kadar
esteti¤in de rolü vard›r. Hatta estetik ya da sanat, din ve ahlaktan belki daha etkindir. ‹flte bu ba¤lamda kitapta estetik ile etik aras›nda iliflki kurulmaya çal›fl›lm›fl ve esteti¤in ar›nd›r›c›/katharsis boyutu farkl› aç›lardan ele al›nm›flt›r. Ritüel ve Estetik Bölümü ise kitab›n tüm metodolojik ve teorik alt yap›s›n›n uygulamaya döküldü¤ü yer. Burada iptidai toplumlarda ritüel- estetik iliflkisi, müzik, resim ve mitolojinin ritüelle iliflkisi, dinî metinlerin estetik yap›s›, esteti¤in hoflgörü ve ço¤ulcu düflünceye katk›s›, sanat›n kutsalla
çekiflerek geliflece¤i düflüncesi ile sanatta ve dinde yeni ritler üzerinde duruluyor. “Kendini bilmek” ya da
“kendimiz olmak” güzel’den geçer, güzel bizde bir “var olma art›fl›” meydana getirir.
KORHAN ATAY, 1 May›s 1977 (‹stanbul: Metis Yay›nlar›, 2013), 216 ss. ISBN 978-975-342-907-8
1 May›s 1977’de, Taksim’de D‹SK’in düzenledi¤i iflçi bayram› kutlamalar› sald›r›ya u¤rad›. Kalabal›¤›n üzerine atefl aç›ld›, kurflunlar ya¤d›, panzerler yürüdü, 34 kifli öldü, yüzlerce kifli yaraland›... Hükümet, polis, medya sözbirli¤i etmiflçesine yaflananlardan solcular› sorumlu tutarken; sendikalar, D‹SK ve sol
örgütlerin ço¤unda giderek olay›n so¤ukkanl› bir provokasyon oldu¤u görüflü hakimiyet kazand›. Bu kanl› olay sol hareket üzerinde derin bir iz b›rakt›; sol içi kimi bölünmelerin derinleflmesine yol açt›. Aradan
geçen y›llara ra¤men alanda tam olarak ne oldu¤u büyük ölçüde karanl›kta kald›, gerçek failler hiçbir zaman hesap vermedi.O gün Taksim’de olan bitene ›fl›k tutmaya çal›flan, ayr›ca öncesi ve sonras›nda Türkiye’de yaflananlara de¤inen belgesel niteli¤indeki kitap söyleflilerden olufluyor. Korhan Atay, olaylar›n bizzat tan›¤›, farkl› siyasetlerden on üç kifliyle görüfltü: Ahmet Sami Belek, Bingöl Erdumlu, Dinçer Do¤u,
Do¤an Ülgen, Feyyaz Kurfluncu, Gün Zileli, Kâmil Arslantürk, Leman F›rt›na, Mahir Say›n, Mehmet Karaca, Murat Belge, Murat Tokmak ve Osman Cavit ‹yigün. Büyük ço¤unlu¤u o s›rada içinde yer ald›klar›
sendika, grup ve siyasi hareketlerin etkili isimleriydi. 1 May›s 1977’nin ilk defa farkl› perspektiflere söz
hakk› tan›yarak çizilmifl çok boyutlu tablosuyla bu kitapta yüzyüze geleceksiniz.
HÜSEY‹N N‹HAL ATSIZ, ‹stanbul Kütüphanelerine Göre Üç Bibliyografya (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013),
352 ss. ISBN 978-975-437-929-7
Bu kitap, Süleymaniye Kütüphanesi Yay›nlar› olarak “‹stanbul Kütüphanelerine Göre Birgili Mehmet Efendi Bibliyografyas›” (‹stanbul 1966), “‹stanbul Kütüphanelerine Göre Ebussuud Bibliyografyas›”
(‹stanbul 1967) ve “Âlî Bibliyografyas›” (‹stanbul 1968) isimleriyle yay›nlanm›fl olan Hüseyin Nihal Ats›z’›n üç ilmî çal›flmas›ndan oluflturulmufltur. Ats›z’›n titizli¤ini ve ilmî ciddiyetini de gözler önüne seren
bu üç çal›flman›n, sonunda bir de dizin bulunuyor.
BANU AVAR, Gün O Gün’dür! (‹stanbul: Remzi Kitabevi, 2013), 352 ss. ISBN 978-975-141-533-2
Bu kitapta, Türkiye tarihinde büyük önem tafl›yan son üç y›l›n notlar›ndan seçmeler bulacaks›n›z...
Türkiye’nin sokuldu¤u deli gömle¤inde nas›l ç›rp›nd›¤›n›, iktidar›n ve sahte ‘muhalefetin’ ayn› gömle¤in
NEW BOOKS
içinde oldu¤unu, Amerika’n›n ‘Arap Bahar›’ ve ‘Kürt Bahar›’ harekât›n›; Suriye’nin düflmesinin Türkiye’nin düflmesi demek oldu¤unu ve Türkiye’yi cinnete iteleyenlerin nihai
AYfiEGÜL AVCI, SEDA ERKOÇ, ELV‹N OTMAN, Yemekte Tarih Var (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›,
2013), 260 ss. ISBN 978-975-333-288-0
Tarihte yemek var; biliyoruz. Peki, yemekte tarih var m›? Günümüz tarihçili¤inde öne ç›kan kültür
tarihi çal›flmalar› ve yeni yaklafl›mlar tarihi savafl meydanlar›, saraylar ve diplomatik görüflmeler aras›nda
s›k›fl›p kald›¤› kafesten ç›kar›p gündelik hayat›n tam da içine tafl›rken insan yaflam›n›n olmazsa olmaz› “yemek” ve “yemek kültürü”nü de incelenmesi gereken önemli bir alan olarak araflt›rmac›lar›n dikkatine sundu. Tarihin, geliflen ve de¤iflen yemek ve yiyecek kültürü üzerinden okunabilece¤i iddias›n› ortaya atan bu
çal›flma, alan›nda önde gelen araflt›rmac›lar›n Osmanl›, Avrupa ve Amerika bölgeleri üzerinden farkl› dönemlere iliflkin yapt›klar› çal›flmalarla okuyucuya hem yemekteki tarihi anlat›yor hem de tarihin temel metodolojik sorular›na farkl› ve yeni cevaplar bulmay› hedefliyor.
BAHAEDD‹N DEM‹R AYDIN, Muhacir Olmak da Varm›fl (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 152
ss. ISBN 978-605-360-860-8
Balkan Savafl›’yla memleketinden koparak ‹stanbul’da zor flartlar alt›nda yeni bir hayat kuran Bahaeddin Demir Ayd›n, büyük ve ac› olaylar›n flekillendirdi¤i hayat›n›, ailesinin genç bireyleri için kaleme
al›r.K›sa süre sonra da Mütareke döneminde hayata veda eder. Rumeli’nin son dönemini, gündelik hayat›n› s›radan insan›n dünyas›ndan bir bak›flla okumak isteyenler için.
MEHMET AYSOY, fiifa Bu De¤il (‹stanbul: Kaknüs Yay›nlar›, 2013), 248 ss. ISBN 978-975-256-381-0
Bu çal›flmada, hastal›k ve flifan›n anlamlar›n›n de¤iflimi tarihsel süreçte ele al›nm›flt›r. Geleneksel t›p,
modern t›p ve alternatif t›p, hastal›k ve flifa kavramlar› ba¤lam›nda dünyevileflme aç›s›ndan konu edilmifltir.
Din, günümüz dünyas›nda anlafl›lmas› zorlaflm›fl en önemli olgu olarak karfl›m›zdad›r. Modernli¤in bilince
yans›mas›, bilinci dine karfl› yabanc›laflt›rmakla kalmam›fl, üretti¤i kavramlarla dinî olan, dine dair alan ve
kavramlar› ba¤lam›ndan sökmüfltür. Günümüzde hangi alanda olursa olsun konuya modernli¤in taraf›ndan
yaklaflmak art›k yayg›nlaflm›fl ve kolay kullan›lan kavram ve terimlere ulafl›lm›flt›r. Buna karfl›n dine dair bir
alan› konu edebilmek, dinin kendi kavram ve terimleriyle konuyu de¤erlendirebilmek imkâns›zlaflt›r›lm›flt›r.
Sorun elbette sadece bir dil sorunu de¤ildir. Modernlik, dinî kavramlar› tarihsellefltirerek tart›fl›labilir hâle getirmekte, baflka türlü okuma ve yoruma aç›k hâle getirmektedir. Bu ba¤lamda hem din hem de modernlik aç›s›ndan kavram ve terimlerin içeriklerinin de¤iflimi önemli bir problematik olarak yerini alm›flt›r. Din aç›s›ndan “anlam”, metinsel olanda gizli bir niteli¤e dönüflmüfltür. Kavram ve terimlerin ne anlamda kullan›ld›¤›
de¤il de nas›l anlafl›ld›¤›n›n önemli oldu¤u modernlikte bu durumun bir problematik de¤eri de yoktur.
MAH‹R A. AZ‹Z, Irak Kürtleri [çeviren Zülal K›l›ç] (‹stanbul: Kitap Yay›nevi, 2013),239 ss. ISBN 978-605105-115-4
Kürdistan bölgesinin anayasal gerçekli¤ini kabule isteksiz kifliler “Kuzey Irak” demekte ›srar etseler de, bugün Irak Kürdistan›’ndaki Kürtler, Irak içindeki ve d›fl›ndaki komflular›yla ortakl›klar kurabilecekleri ve kendi geleceklerini daha önce görülmemifl bir düzeyde belirleme yetene¤ine sahip, özgün bir birim olarak güven içinde yaflama duygusunu tafl›yorlar.Irak Kürtleri, d›flar›dan bak›ld›¤›nda ço¤u kez “toptanc›” yarg›larla ele al›n›yor ve uluslararas› ortamda Kürt jeopolitik gerçekli¤inin inflas›na katk›da bulunan
YEN‹ K‹TAPLAR
iç siyasal ve toplumsal gerçekliklere pek dikkat edilmiyor. Siyasi partilerin nas›l çal›flt›klar›; demokratikleflme süreçlerinin nas›l gerçeklefltirildi¤i; genç Kürtlerin durumlar›n› ve geleceklerini nas›l gördükleri;
Kürdistan Bölgesi insanlar›n›n kendi kimlikleriyle, çevrelerinde yaflayanlar›n kimliklerini zihinlerinde nas›l canland›rd›klar›, yaln›zca Irak Kürdistan’› için de¤il, Irak, Türkiye, Suriye ve ‹ran s›n›r bölgelerinden
oluflan daha genifl bir jeopolitik sahne için çok önemlidir. Ulusal kimlik sorunlar› üzerine yo¤unlaflan Mahir A. Aziz, kimliklerin hareketli ve de¤iflken olduklar›n›, hat›rlanmalar› ve sürekli de¤ifltirilip, yeniden yap›land›r›lmalar› gerekti¤ini kabul ederek, oda¤›na Kürt politikalar› çerçevesinde en s›k incelenenleri yani
‘siyasi seçkinleri’ de¤il, gelecekte büyük olas›l›kla de¤iflim ve geliflimin motoru olacak kiflileri, üniversite
ö¤rencilerini al›yor. Bunlar 1991’de kurulan özerk Kürdistan Bölgesinde do¤an ve esas olarak kültürün,
toplumsal süreçlerin, tarihi ve siyasi geliflimin belirgin bir “Kürt” anlat›m›na maruz olan genç insanlar.
Toplumun bu kesiminin kendilerine, çevrelerindekilere ve geleceklerine nas›l bakt›klar›, Irak ile ve onun
içindeki ya da d›fl›ndaki Kürt alan›yla ilgilenenlerin bölgede ve dünyada çok büyük jeopolitik öneme sahip bir devletin yaflamsal bir bölgesinde günümüzdeki durumu ve ö¤renci gençli¤in talep ve özlemlerini
anlamalar›na olanak sa¤l›yor.
TEK‹N BATUR, Osmanl›’da Saltanat Kavgalar› (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 240 ss. ISBN 978-975343-762-2
Hanedan mensuplar›n›n, saray kad›nlar›n›n ve yeniçerilerin bazen birbirileriyle ittifak halinde, ço¤unlukla da birbirilerinin alt›n› oyarak nas›l amans›z saltanat kavgalar›na tutufltuklar›n› roman tad›nda anlat›yor.Hürrem Sultan’›n entrikalar›, Pargal› ‹brahim Pafla ve fiehzade Mustafa’n›n öldürülmesi gibi TV dizileri arac›l›¤›yla günümüzde popülerlik kazanm›fl konular› da bu kitapta okuyacaks›n›z. Tekin Batur, Osmanl› tarihinde az bilinen ya da üzerinde yeterince çal›fl›lmam›fl alanlar› bir arkeolog hassasiyetiyle araflt›r›p derinlerden ç›kard›¤› hazineleri duru ve ak›c› bir dille aktar›rken, yaratt›¤› tempoyla da okurlar› öykünün, tarihin içine çekiyor.Kitap, beraberinde sundu¤u Osmanl› Devlet Örgütü flemas› ve detayl› Padiflahlar
Listesi ile temel bir baflvuru eseri olma niteli¤i de kazan›yor.
AMIT BEIN, Osmanl› Ulemas› ve Türkiye Cumhuriyeti [çeviren Bülent Üçpunar] (‹stanbul: Kitap Yay›nevi,
2013), 248 ss. ISBN 978-605-105-106-2
Bu kitap Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun son y›llar›nda ve Türkiye Cumhuriyet’inin ilk döneminde ilmiye s›n›f› içindeki entelektüel tart›flmalar› ve siyasi hareketleri inceliyor. Birbirine rakip vizyonlar›n dini
e¤itimde yap›lacak reformlar ve medreselerin modernizasyonu tart›flmalar›n› nas›l etkiledi¤ini ortaya koyuyor. Müslüman ayd›nlar›n laik Cumhuriyet’in dinle ilgili politikalar›na karfl› sergiledikleri tepkileri ve
de¤iflen tutumlar›n› inceleyerek, din ile devlet aras›ndaki iliflkide yaflanan de¤iflimlerin daha iyi anlafl›lmas›n› sa¤l›yor. ‹lmiye s›n›f› içindeki bölünmeyi ortaya ç›kararak, uleman›n, bugün Türkiye’de hâlâ canl›
olan köklü miras›na ›fl›k tutuyor.
UMUT BECKAN, Yeni Dünya Düzeninde Rusya - Çin ‹liflkileri (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2013), 288 ss.
ISBN 978-605-465-733-9
Rusya Federasyonu ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin iliflkileri, gerek uluslararas› politikaya etkileri gerekse iki ülkenin So¤uk Savafl sonras›nda tek süper güç olarak kalan ABD’ye bölgesel veuluslararas› alanda rakip olabilecek bir potansiyele sahip olmalar› nedeniyle önemli ve araflt›r›lmas› gereken bir konudur.
Uluslararas› ortamda siyasi ve ekonomik krizlerin, istikrars›zl›klar›n söz konusu oldu¤u dönemde, iki ül-
NEW BOOKS
kenin çok yak›n geçmiflini ve günümüzdeki iliflkilerini içeren bu çal›flma, uluslararas› iliflkiler disiplini içerisinde bir siyasi tarih çal›flmas›d›r.
MEHMET B‹LG‹N, Karadeniz Dünyas› (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 268 ss. ISBN 978-975-437-946-4
Tarihsel bir olgu olan Karadeniz Dünyas›’n›n uluslar›, farkl› renkler tafl›mas›na ra¤men ortak yap›
tafllar›na sahiptir. Gerçeklerin yok say›l›p, çarp›t›lmas›yla infla edilmifl aç›klamalar›n yerine; Karadeniz
Dünyas›’n›n tarihsel gerçeklerinden hareket ederek, günümüzde Karadeniz co¤rafyas›ndaki halklara ve
devletlere dostluk içeren bir zemin sunabiliriz.
JEAN BAUDRILLARD, Üretimin Aynas› ya da Tarihi Materyalist Elefltiri Yan›lsamas› [çeviren O¤uz Adan›r]
(‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2013), 155 ss. ISBN 978-605-423-897-2
Jean Baudrillard, Üretimin Aynas›’nda, kendini kapitalizmin radikal bir elefltirisi olarak sunan
Marksist ekonomi politi¤i radikal bir flekilde elefltirmektedir. Ona göreMarksizm, modern toplumun merkezine üretimi koymakla asl›nda burjuvaziye hizmet etmektedir: Tarihi materyalizm, diyalektik, üretim biçimi, emek gücü gibi kavramlar Marksist kuram›n, burjuva düflünürler taraf›ndan üretilen do¤a, geliflme,
ak›l, emek, de¤ifl tokufl gibi evrensel kavramlara bir son vermek amac›yla yararland›¤› kavramlar iken günümüzde ayn› tarihi materyalizm, üretti¤i bütün bu kavramlar› en az burjuvazininki kadar ac›mas›z bir
“elefltirel” emperyalizmle evrensellefltirmeye çal›flmaktad›r. Baudrillard’a göre Marks’›n ortaya att›¤› üretim, üretim biçimi, de¤iflim de¤eri gibi kavramlar evrensellefltikleri andan itibaren çözümleme yeteneklerini yitirip anlam dininin egemenli¤i alt›na girerek bir tür kutsal kurala dönüflmekte ve genelleflmifl bir sistemi kuramsal aç›dan yeniden üretmektedirler. Bu kavramlar göstergelere, yani “gerçek” bir gösterilenin
gösterenlerine dönüflmekte ve varl›klar›n› ancak göstergelerden oluflan düflsel bir evrende, insan› bask› alt›na alan bir benzetim evreninde sürdürebilmektedirler. “... ‹lkel toplumlarda ne üretim vard›r ne de üretim
biçimleri. ‹lkel toplumlarda bilinçalt› da yoktur. Bütün bu kavramlarla ancak bizim gibi ekonomi politi¤e
boyun e¤en toplumlar› çözümleyebilirsiniz... ‹deologlar›m›z›n kendi ürettikleri kavramlardan yola ç›karak
ilkel toplumlara bir ereklilik, ak›lc› bir yap› kazand›rmaya ve kodlamaya kalk›flt›klar›nda kendi kendimize
onlar› ilkel toplumlarda böyle bir ereklilik, ak›lc› yap› ve böyle bir kod aramaya iten nedenin o her fleyi ellerine yüzlerine bulaflt›rma saplant›s› olup olmad›¤›n› soral›m. Marksizm ve psikanalizi (burjuva ideolojisinden söz etmeye bile gerek görmüyoruz çünkü bu düzeyde ele al›nd›klar›nda Marksizm ve burjuva ideolojisi aras›nda hiçbir fark yoktur) baflka toplumlara ihraç etmek yerine ilkel toplumlar› sorgulayal›m, onlar›n Marksizm ve psikanaliz üzerindeki tüm etkilerini tart›flal›m.”
JAMES BUTCHER, SUSAN MINEKA, JILL HOOLEY, Anormal Psikoloji [çeviren Okhan Gündüz] (‹stanbul:
Kaknüs Yay›nlar›, 2013), 1200 ss. ISBN 978-975-256-375-9
Alan›nda olmazsa olmaz standart okuma materyali olarak kabul edilen bu kitab›n yazarlar› günümüzde anormal psikoloji sahas›n›n en prestijli araflt›rmac›lar› olarak tan›n›yor. Anormal psikolojinin tarihsel arka plan›, stresin vücut ve ruh sa¤l›¤› üzerine etkisi, panik ve kayg› bozukluklar›, duygu durumu bozukluklar›, yeme bozukluklar›, kiflilik bozukluklar›, madde ba¤›ml›l›¤›, cinsel ifllev bozukluklar›, flizofreni
ve psikotik bozukluklar, çocuk ve ergenlerdeki bozukluklar kitab›n bafll›ca bölümleri aras›nda. Rahats›zl›klar›n anlat›ld›¤› klinik tablo, olas› nedenler ve tedaviler biyolojik, psiko-sosyal ve sosyokültürel ba¤lam-
YEN‹ K‹TAPLAR
da ele al›n›yor. Vaka hikâyeleri ve DSM-IV tan› kriterleri kutucuklar›, rahats›zl›klar›n klinik boyutta anlafl›lmas›na yard›mc› oluyor... Butcher - Mineka - Hooley eflsiz bir ekip. Psikopatoloji alan›ndaki araflt›rmalar›n›n derinli¤i ve kapsam›; düflünceyi harekete geçiren, bilinci artt›ran, okuyucuyu ve ö¤rencileri di¤er
kitaplar›n sunamad›¤› yeni anlay›fl düzeylerine ç›karan bir ö¤renme deneyimi sunuyor. Yazarlar›n uluslararas› kapsamdaki çal›flmalar› çok kültürlü çal›flma ve fenomenlerde bir denge unsuru ve bu da psikopatolojinin daha bütünsel bir görünüflünü ortaya koyuyor.
NATALIE CLAYER, Arnavut Milliyetçili¤inin Kökenleri [çeviren Ali Berktay] (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 620 ss. ISBN 978-605-399-283-7
Fransa’da CNSR’de araflt›rmac› olarak çal›flmakta olan Nathalie Clayer, Arnavut Milliyetçili¤in
Kökenleri adl› çal›flmas›nda bu milliyetçili¤i Balkanlar, Avrupa ve özellikle Osmanl› çerçevesi içinde bir
yere oturturken, Arnavutlar›n kimlik infla süreçlerini Osmanl› Devleti’nde 19. yüzy›lla birlikte yaflanan siyasal ve toplumsal dönüflümlerle birlikte ele al›yor. Ulus-devletlerin flekillenmeye bafllad›¤› 19. Yüzy›lda
Arnavut milliyetçili¤i, önce ‹talya, Yunanistan, Romanya ve Osmanl› Devleti’ndeki diasporalar ile Güney
Arnavutluk’ta bafllayarak, geliflme gösterdi. Ne var ki, bu milliyetçili¤i di¤er Balkan milliyetçili¤inden ay›ran önemli özellikler vard›. Baflta Arnavutlar›n çok dinli oluflu, bu yap›lanma içinde Müslüman nüfusun büyüklü¤ü, temsil eden bir devletin olmay›fl›, bu milliyetçili¤i ayn› dönemlerde ortaya ç›kan di¤er milliyetçi
hareketlerden ay›r›r. Bunun d›fl›nda önemli bir baflka faktör olarak da, say›ca fazla olan Müslüman Arnavutlar›n Osmanl› Devleti’ne olan ba¤l›l›klar›n›n güçlü olmas› say›labilir.Clayer on y›l süren bu araflt›rmas›nda;
bir Arnavut ulusal kimli¤i inflas›n›n nas›l flekillendi¤ini, bu kimli¤in daha önce varolan dinsel kimlik gibi
kolektif kimlik türleriyle nas›l eklemlendi¤ini ve hangi karmafl›k süreçlerden geçerek olufltu¤unu, ilk milliyetçi itkileri ve bunun etraf›nda oluflan milliyetçi Arnavutluk matbuat›n›n önemini araflt›r›yor.
JEAN CORMIER, Che Guevara: Devrim Yoldafl› [çeviren Orçun Türkay] (‹stanbul: Yap› Kredi Yay›nlar›,
2013), 144 ss. ISBN 978-975-082-416-6
Che’nin Arjantin’den Bolivya’ya, izini sürmek için 150’den fazla foto¤raf. Silah arkadafllar›n›n aras›nda, ayn› zamanda Castro’yla, Nâs›r’la, Nehru’yla, Tito’yla, Ben Bella’yla, Kruflçev’le birlikte.‹çinde yaflad›¤› yüzy›la damgas›n› vuran bir adam›n yaflam›. 25 Kas›m 1956’da, geceyar›s›, afla¤› yukar› bir buçukta, Ernesto Guevara devrime kat›l›r: Fidel Castro ve seksen iki adamla birlikte, Granma’ya biner. Yirmi sekiz yafl›ndad›r, t›p okumufltur, Arjantinlidir, yine de Küba için savaflacakt›r: “hasta la victoria siempre”.
Ocak 1959’da, zafer kazan›lm›flt›r ama flimdi yap›lacak fley yaln›zca Küba’da de¤il, dünya üstünde “‹ki,
üç, daha fazla Vietnam yaratmak” gereken her yerde devrimin gerçeklefltirilmesidir. Düflüncelerine ba¤l›
bir uluslararas›c› olan Guevara Afrika topraklar›nda, Kongo’da bir devrim merkezi yaratmaya çal›fl›r, ard›ndan yeniden Güney Amerika’ya dönüp Bolivya’ya gider, umudu Küba destan›n› bafltan yazmak ve bu
kez tüm anakaray› kucaklamakt›r. Guerillero Heroico’nun serüveni 9 Ekim 1967’de, Bolivya da¤lar›ndaki
küçük bir köyde sona erecek, ama Che söylencesi de orada bafllayacakt›r. Deneyimli muhabir Jean Cormier onun izini ad›m ad›m sürüyor.
NURETT‹N ÇAKIR, Türkiye’nin Güvenli¤i ve Terörizm (‹stanbul: Dost Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 383 ss.
ISBN 978-605-635-700-8
Türkiye co¤rafi konum ve jeopolitik öneminden kaynakl› simetrik ve asimetrik yüksek bir risk ve
tehdit alt›ndad›r. Asimetrik tehditlerin en önemlisi ‘TERÖR‹ZM’dir. 21’inci yüzy›l TERÖR‹ZM ça¤› ola-
NEW BOOKS
cakt›r. Tehdit do¤ru alg›lanmal› ve de¤erlendirilmelidir. Ne sadece güvenlik önlemleri ne de yaln›z bafl›na
politik önlemler terörizm ile mücadelede baflar› sa¤layamaz. Bütün önlemlerin birlikte ve kesintisiz uygulanmas› zorunludur. Vatandafllar görev ve sorumluluklar›n›n bilincinde olmal› kiflisel güvenlik önlemleri
hassasiyetle uygulanmal›d›r.
HAYDAR ÇAKMAK, ABD’nin Askeri Müdahaleleri (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 576 ss. ISBN 978975-343-768-4
ABD Silahl› Kuvvetleri 1775’te kurulmufl, ilk yurtd›fl› ve ilk Atlantik ötesi müdahalesini 1801’de
Kuzey Afrika’da Berberi Savafllar›’na kat›larak yapm›flt›r. Bu tarihten günümüze kadar dünyan›n çeflitli
bölgelerine ellinin üzerinde askeri müdahalesi olmufltur. 1990 y›l›ndan bu yana küresel ölçekte “Yeni Dünya Düzeni”, bölgemizde ise “Büyük Ortado¤u Projesi”ni hayata geçirmek istemektedir. O gün bugündür,
emperyalist tahakküme direnen ulusal devletler ABD ve güdümündeki NATO’nun bafl hedefi haline gelmifltir. ABD’nin 1800’lerden bu yana dünya çap›nda yürüttü¤ü askeri faaliyetleri ve emperyalist müdahaleleri a盤a ç›karan incelemelerden oluflan bu kitap, on befl farkl› üniversiteden otuz dört akademisyen taraf›ndan yaklafl›k bir buçuk y›l içerisinde haz›rlanm›flt›r. Prof. Dr. Haydar Çakmak taraf›ndan yay›na haz›rlanan bu kitapta uzman› olduklar› bölgeleri en detayl› flekilde inceleyen bilim insanlar›, bu çok hassas
konuda, akademik ve düflünsel özgürlük prensiplerine ba¤l› kalarak uluslararas› iliflkilerde ülkemizdeki literatür eksikli¤ini gidermifllerdir.
MET‹N ÇINAR, Anadoluculuk ve Tek Parti CHP’de Sa¤ Kanat (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 293 ss.
ISBN 978-975-051-134-9
Anadoluculu¤un öncü flahsiyetlerinin, Mükrimin Halil Yinanç’›n, Remzi O¤uz Ar›k’›n, Nurettin
Topçu’nun düflünce dünyas›n› ele al›yor. Anadolucu kadrolar›n CHP’ye nüfuzunu sa¤layan Memduh fievket Esendal’›n etkisi, tavr› ve fikirleri, kitab›n önemli bir bölümünü oluflturuyor. Ak›m içindeki farkl›laflmalar, söz konusu düflünürlerin yan› s›ra, Anadoluculu¤un de¤iflik renklerini ortaya koyan dergiler boyunca takip ediliyor: Anadolu, Dikmen, Dönüm, Millet, Hareket, Ç›¤›r, Bizim Türkiye... Gerek infla dönemindeki
resmî milliyetçili¤in, gerek tek parti CHP’nin, zannedildi¤i kadar homojen olmad›¤›n› gösteren bir çal›flma.
H‹KMET Ç‹ÇEK, Ergenekon Tertibinde Gizli Tan›klar (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 208 ss. ISBN
978-975-343-761-5
Ergenekon davas›n›n en önemli dayana¤› gizli tan›klard›r. Bu tertibi haz›rlayanlar, Ergenekon davas› kapsam›nda 60 gizli tan›k toplad›lar ama bunlardan sadece 31’i dinlendi. Gizli tan›k ifadeleri esas olmak üzere 281. duruflman›n sonunda savc›, mütalaas›nda san›klar›n 64’ü hakk›nda a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet,
96’s› hakk›nda 7.5-15 y›l hapis cezas› istedi. Gizli tan›klar içinde mesle¤i olan, eli ekmek tutan bir kifli bile yok! Aralar›nda koyun h›rs›z› da var, oto h›rs›z› da! K›z kardeflinin k›z›n› satan da var, “gayrimeflru
âlemde” tan›nmak için çabalayan da! Cinayet, uyuflturucu kaçakç›l›¤›, gasp, tecavüz, adam yaralama, adam
kaç›rma, doland›r›c›l›k, fuhufl hükümlüleri var. Gizli tan›klar aras›nda PKK, Dev-Sol, DHKP-C ve Hizbullah itirafç›lar› da var. Çöplükten toplanm›fl ve gizli tan›k yap›lm›fllar. Bu kitapta Ergenekon’u bile duymam›fl gizli tan›k ifadelerinden seçmeler okuyacaks›n›z. Göreceksiniz ki, Ergenekon davas› bir hukuk davas›
de¤il Cumhuriyet’le hesaplaflma, bir karfl›devrim operasyonudur.
YEN‹ K‹TAPLAR
SAL‹H MÜN‹R ÇORLU, Geçmifl Zamanlar (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 767 ss. ISBN 978-605-539769-2
1888 y›l›nda Hariciye Nezareti’nde görev ald›. 1895 y›l›nda, flehzadeli¤i zaman›nda güvenini kazand›¤› Sultan II. Abdülhamid’in takdiriyle, -Babas› Mahmud Celaleddin Pafla’ n›n karfl› ç›kmas›na ra¤men- Paris sefirli¤ine atand›. Paris sefiriyken ayn› zamanda Brüksel ve Bern sefaretlerini de idare etti. On
üç y›l Paris sefir-i kebiri olarak görev yapan Çorlu, bu dönemde hem Fransa devlet erkân›n›n hem de Avrupa diplomasi âleminin sayg› duydu¤u önemli kifliler aras›nda yer ald›. Salih Münir Çorlu, Meflrutiyet’in
ilan›n›n hemen sonras›nda 9 A¤ustos 1908’de görevinden azledildi. Paris sefaretinden ayr›ld›ktan sonra
Türkiye’ye dönmedi; 1925 y›l›na kadar Paris, ‹sviçre ve ‹talya’da yaflad›.
Memlekete döndükten sonra ölümüne kadar Baflvekâlet Arflivi’nde çal›flt›. 27 Ocak 1939’da vefat eden
Çorlu’nun nafl› Befliktafl’ta Yahya Efendi Dergâh› haziresine defnedildi.
AHMET DEM‹REL, Tek Partinin ‹ktidar› (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 493 ss. ISBN 978-975-051055-7
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran elit, bu elitin TBMM’yi oluflturma süreci ilk defa bu kadar ayr›nt›l›
bir flekilde ele al›n›yor. Milletvekillerinin demografik özellikleri, meslekleri, e¤itim durumlar›, kaç kere seçildikleri, hangi meclislerde görev ald›klar› tek tek gösteriliyor. Dönemin siyasi, kültürel dönüflümlerini ve
ideolojik tercihlerini de seçim süreçleri ile paralel bir flekilde ele alan araflt›rma, bir yandan tek parti iktidar›n›n kendisini nas›l konsolide etti¤ini incelerken, bir yandan da rejimin kendini nas›l “korudu¤unu” analiz ediyor.
RAD‹ D‹K‹C‹, Bizans ‹mparatorlu¤u Tarihi (‹stanbul: Remzi Kitabevi, 2013), 520 ss. ISBN 978-975-141555-4
Bizans, insanl›k tarihinin en uzun süre yaflam›fl imparatorluklar›ndan biridir. 1123 y›ll›k tarihinde
farkl› on üç hanedan taraf›ndan yönetilerek yarat›lan uygarl›¤›n temel nitelikleri ve bu uygarl›k yap›s›na
nas›l ulafl›ld›¤›n›n anlat›ld›¤› bu kitap, fiu Bizim Bizans’›n güncellenmifl bask›s›d›r. Kitapta siyasal olaylar
d›fl›nda toplumsal yaflam, sanat, kültür, mimarl›k ve günlük hayat gibi konular da yer almaktad›r. Bizans
‹mparatorlu¤u Tarihi (fiu Bizim Bizans-Byzantium 330-1453) önceki bask›lardan çok farkl› araflt›rmalar›
da kapsam›fl ve bu bilgilerin ›fl›¤› alt›nda yeniden düzenlenmifltir. Önceki bask›lar› okumufl olanlar ilk sayfadan itibaren yenilenen konular› fark edeceklerdir.Okur, Bizans ‹mparatorlu¤u’ndan yaln›z insanl›k tarihinin geliflimini de¤il, ayn› zamanda ondan sonra gelen Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal ve hukuksal yap›s›n›n nas›l etkilendi¤ini görecektir. Çünkü tarih, yaln›zca geçmifli de¤il,
geçmiflten gelece¤e tafl›nan miras›n yeni kuflaklar› nas›l etkiledi¤ini de ö¤reten bir olgudur.
AHMET NUR‹ D‹R‹KER, Cephelerde Bir Ömür (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 288 ss. ISBN
978-605-360-735-9
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda 19. Yüzy›l›n son çeyre¤inde do¤an ve askerlik mesle¤ini seçenlerin savaflla yo¤rulmufl kaderini paylaflan bir Rumelili: Ahmet Nuri. Rusçuk’ta do¤an, 1877-78 Osmanl›-Rus Savafl›’nda bebek yaflta ailesiyle muhacir olan Ahmet Nuri’nin hayat›, daha Harbiye Mektebi’nden mezun
NEW BOOKS
olur olmaz cephelerde geçmeye bafllar: 1897 Osmanl›-Yunan Harbi’ne kat›l›r, Abdülhamit döneminin bu
son askeri zaferinden sonra Yemen ve Asir çöllerinde asilerle çarp›fl›r. Balkan Harbi’nde yenilgiyi yaflar.
I. Dünya Savafl›’nda Çanakkale’de 42. Alay’›n kumandan› olarak Kerevizdere’de silah bafl›ndad›r. Medine savunmas›nda Fahreddin Pafla’yla birlikte çarp›flt›ktan sonra Hicaz muharebelerine kat›l›r. ‹flgal alt›ndaki ‹zmir ve ‹stanbul’da istihbarat çal›flmalar› yaparken Anadolu’ya askeri malzeme kaç›r›lmas›n› sa¤lar.
Kuvay-i Milliye’ye kat›larak baflta Sakarya olmak üzere Kurtulufl Savafl›’n›n önemli muharebelerinde komutanl›k yapar. Emeklili¤inde kaleme ald›¤› an›lar›, Çanakkale’de komutanl›¤›n› yapt›¤› alay›n harp ceridesi baflta olmak üzere, pek çok bütünleyici belge ile bu kitapta okuyucuyla bulufluyor.
AHMET DJEVAD, Yabanc›lara Göre Eski Türkler (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 158 ss. ISBN 978605-539-768-5
Bir Türk köyünde bir gece geçirenler bile bu köy sakinlerinin bir çok meziyetlerinin tesiri alt›nda
kalmaktan kendilerini kurtaramazlar. Bunlardan biri vakur bir nezaket ve güzel tav›rd›r. Bu da flüphesiz her
Türkün, hâkim ›rk›n bir ferdi ve asil bir millete mensup olman›n fluurunda olmas›ndan ileri geliyor. Üstü
bafl› pek o kadar muntazam olmayan askerler ve kaba saba çobanlarda bile yabanc›lara karfl› sosyal bak›mdan afla¤› durumda olmad›klar›n› gösteren bir hava var. Di¤er önemli vas›flar›ndan biri de misafirperverlikleridir. Nadiren para al›rlar. Ve kendilerine ücret teklif edildi¤i zaman sadece “Hanc› de¤iliz” derler. Di¤er
taraftan Avrupal› misafirlerle din kardefli olan Anadolu H›ristiyanlar›, güler yüzle karfl›lad›klar› bu misafirlere ayr›l›rken fahifl bir masraf pusulas› verirler. Türkler çal›flkanl›k, namus ve do¤ruluk bak›m›ndan H›ristiyan komflular›ndan kat kat üstündürler. Ve söz verdikleri zaman sözlerine tam manas›yla itimat edilebilir.
DUKAS, ‹stanbul’un Fethi [çeviren Vladimir Mirmiro¤lu] (‹stanbul: Kabalc› Yay›nevi, 2013), 244 ss. ISBN
978-605-527-225-8
XV. Yüzy›l’daki hiçbir olay, Avrupa’dan bafllay›p Asya steplerinin içine uzanan genifl co¤rafyay›
‹stanbul’un Osmanl›lar taraf›ndan fethi kadar etkilememifltir. Kal›n surlara, hendeklere ve düflmanlar›n›n
korkulu rüyas› alevli silahlara sahip Bizans’›n düflmesi, H›ristiyan Bat› dünyas›nda korkunç bir travmaya
sebep olurken Müslüman Do¤u halklar› için ise büyük bir umudun ve özgüvenin yeflermesini sa¤lam›flt›r.
Bizans’›n Mavileri ve Yeflilleri çat›fl›rken Silivri üzerinden “O’nu fethedecek komutan” gelmifltir, kuflatm›flt›r ve flehri alm›flt›r. Müslüman ülkelerin baflkentlerine ulaflan ‹stanbul’un fethi haberi sevinç ve coflku
ile karfl›lan›p camilerin kandilleri sabaha kadar yak›l›rken H›r›stiyan dünyas›nda ise büyük bir üzüntüye ve
ac›ya sebep olmufltur. Dukas, bu ac›y› Eski Ahid’deki Yeremiya’n›n Kudüs üzerine yazd›¤› a¤›tlardan al›nt› yaparak flöyle hayk›r›r: “Ey günefl titre! Ey arz, sen de titre ve adil hâkim olan tanr›n›n günahlar›m›z için
neslimizi tamamen terk etti¤inden a¤la ve inle! Bak›fllar›m›z› gökyüzüne çevirmeye lay›k de¤iliz, yaln›z
yüzümüzü yere koyarak tanr›ya hitaben, ‘Adilsin ve kararlar›n adalete dayanmaktad›r!’”
GERARD DUPRAT, Düflünce Özgürlü¤ü ve Hoflgörü [çeviren Burcu Çiçek Eken] (‹stanbul: Dost Kitabevi
Yay›nlar›, 2013), 190 ss. ISBN 978-975-298-484-4
Siyaset bilimci, felsefeci, tarihçi ve Avrupa uzman› Gérard Duprat bu son kitab›n›, ilk kez Türkiye’de yay›nlanmak üzere 2012’de tamamlad›. Düflünür “Avrupa’y› Avrupa yapan nedir?” diye soruyor ve
okurunu bir “bellek” sorunuyla karfl›laflt›r›yor. Avrupa’n›n flu ya da bu tarihinin, kültürünün, herhangi bir
YEN‹ K‹TAPLAR
etnik ve dinsel kökeninin, “özgürlük projesi” olarak ulus ötesi bir Avrupa’y› oluflturamayaca¤›n› söylüyor.
Böyle “kökensiz” bir Avrupal› olarak da her türlü “yabanc›l›k” siyasetini reddediyor. Avrupa’n›n yak›n
geçmiflindeki bir dehfleti Heidegger’e gönderme yaparak sergiliyor ve “yabanc›” düflmanl›¤›n›n bu projeye karfl› ayn› baya¤›l›kla hortlayabilece¤ini sezdiriyor. Avrupa’y› bir özgürlü¤e yürümekten al›koyabilecek krizin kapitalist sistemin kaç›n›lmaz ürünü oldu¤unu yineliyor. Salt ekonomik yararlar› olaca¤› düflüncesiyle, bu projeye iliflkin hiçbir içsellefltirme yaflamadan, hiçbir zihinsel ve yap›sal de¤ifliklikten geçme
(iyi)niyeti tafl›madan, etnik, dinsel ve ulusal taleplerle orada varolabilme hevesinin s›¤l›¤›n› gösteriyor. Avrupa projesine, salt baz› özgürlük standartlar›na zorlad›¤› için önem verenlerin iyi niyetli ama k›s›r çözümlerini de çökertiyor.
EYÜP DURUKAN, Balkan Harbi’nde Edirne Kuflatmas› (1911 - 1913) (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 526 ss. ISBN 978-605-360-769-4
Balkan Harbinde Edirne Kalesi’nde Bulgar ablukas›n› yaflayan Eyüp Durukan 37 y›l süren kurmayl›¤›nda I. Dünya Savafl›’nda da Kurtulufl Savafl›’nda da önemli görevlerde bulundu. Emeklili¤inde milletvekili oldu. Ama 1911’de tutmaya bafllad›¤› günlüklerini yar›m yüzy›l boyunca hiç aksatmad›.Günlüklerinin k›salt›lmadan notland›r›larak yay›na haz›rlanmas›yla ortaya ç›kan külliyat›n bu ilk cildi Balkan Harbi’nin belgesiz kalm›fl bir olay›n› Edirne Kalesi kuflatmas›n› anlat›yor Osmanl› ordusunun teslim olmadan
önce cephaneleriyle birlikte arflivini de imha etmesiyle resmi kay›tlar› yok olan ac› dolu bir abluka.Günlükler sadece harp boyunca yap›lan yaz›flmalar› gündelik olaylar› kimin ne görev yapt›¤› gibi arflivle birlikte yok olmufl bilgileri tamamlamakla kalm›yor; açl›kla mücadeleden askerlerin moralinin giderek çöküflüne hastal›k ve ölümle kucak kuca¤a yaflarken ‹stanbul’dan bir türlü gelmeyen yard›m› bekleyifle uzanan
insani duygular› da içtenlikle belgeliyor.
FUAT DÜNDAR, Kahir Ekseriyet (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2013), 344 ss. ISBN 978-975-333290-3
Fuat Dündar bu kitab›nda; küresel, bölgesel ve etnik düzlemlerde yaflanan savafl ve diplomasi ekseninde Osmanl›-Türk hükümetlerinin Ermeni nüfus politikalar›n› ele al›yor. Farkl› meflruiyet temellerinde
farkl› siyasi ve ideolojik gerekçelerle hareket eden Abdülhamit rejiminin, ‹ttihat&Terakki yönetiminin ve
Kemalist hükümetlerin üç önemli tarihsel k›r›lma an›nda Ermeni toplumuna yönelik bak›fllar›n› ayr›nt›lar›yla ortaya koyuyor.Dündar’›n çal›flmas› tarih yaz›m›n›n önemini ancak son y›llarda fark etti¤i kritik bir
olgu, nüfus üzerinden siyaset yapma ve s›n›r çizme olgusu üzerine yap›lan en özgün araflt›rmalardan biri
olarak Ermeni meselesini bu ba¤lama oturtuyor. Kahir Ekseriyet, Osmanl› ve Ankara hükümetlerinin bu
çerçevede gelifltirdi¤i ve uygulamaya koydu¤u her türlü nüfus ve iskân politikas›n› en genifl kapsam› (tehcir, sevk, iskân, mübadele, kovma, tehcir-iskân-yeniden tehcir-yeniden iskân) ve en uzun kronolojisi
(1878-1923) içinde anlamland›rmaya çal›flan ilk çal›flma olma özelli¤ini tafl›yor.
U⁄UR DÜNDAR, ORHAN BAYKAL, Yalandan Kim Ölmüfl (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2013), 248 ss. ISBN 978975-220-459-1
Lord Northcliff: “Güç odaklar›n›n örtbas etmeye çal›flt›¤› fley Haber’dir, gerisi reklamd›r!”Tek kanall›, siyah-beyaz TRT Televizyonu’nda yaflanan trajikomik olaylar...U¤ur Dündar’›n Sözcü gazetesinde-
NEW BOOKS
ki, medyam›z›n bugünkü ac›nas› durumunu gözler önüne seren makaleleri ve TBMM Darbeleri Araflt›rma
Komisyonu’nda yapt›¤›, genç gazeteciler için adeta bir manifesto özelli¤i tafl›yan aç›klamalar›...Dürüstlü¤ü, do¤rulu¤u, halk›n gerçekleri ö¤renme hakk›n› savunmay› yaln›zca gazetecilik ilkeleri olarak de¤il, bir
yaflam biçimi olarak da benimseyen U¤ur Dündar ve Orhan Baykal’›n birikimleri, medyam›z›n nerelerden
geçti¤ini ve nerelere geldi¤ini bu kitapta aç›kça ortaya koyuyor.
PARVUS EFEND‹, Cihan Harbine Do¤ru Türkiye (‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›, 2013), 288 ss. ISBN 978-975539-749-8
Cihan Harbine Do¤ru Türkiye adl› bu derlemenin yazar› Alexander Israel Helphand Parvus (18671924), nam› di¤er Parvus Efendi 19. yüzy›l sonu ve 20.yüzy›l bafllar›n›n en ilginç sosyalistlerinden biridir.
Daha 1894’te yazd›¤› bir makaleyle Lenin’in dikkatini çekmifl, Rosa Luxemburg’un yak›n arkadafl› olmufl,
Troçki’nin 1905 Devrimi arifesinde “sürekli devrim” kuram›n› gelifltirmesine önemli katk›larda bulunmufl,
1905 Rus Devrimi’nde rol alm›fl, dönemin sosyal demokrat dünyas›n›n Kautsky ve Rosa Luxemburg gibi
önde gelen simalar›yla kiflisel iliflki kurmufl, hayat›n›n son döneminde de Weimar Cumhuriyeti’nde baflkan›n dan›flman› olmufl Parvus örgütsel veya kurumsal herhangi bir görevi olmamas›na ra¤men dönemin sosyalist çevrelerinin yak›ndan tan›d›¤› bir simayd›. Üç ay için, befl paras›z bir gazeteci olarak geldi¤i ‹stanbul’da befl y›l kalan Parvus, bu süre zarf›nda savafl zengini olmufl, hükümet ve ‹ttihat Terakki taraf›ndan
ciddiye al›nan bir stratejist olarak kabul görmüfltür; nihayet o güne kadar kendisine vize dahi vermeyen Alman Büyükelçili¤i, Çarl›k Rusyas›’n›n devrilmesi yönündeki fikirlerini dikkate de¤er bularak onu devlet
kat›nda muhatap kabul etmifltir. Bu derlemede, iktisadi ve siyasi konulardaki deneyimiyle dönemin Osmanl› düflünce dünyas›nda kal›c› kal›c› izler b›rakm›fl olan Parvus’un Türkçe’de kitap haline yay›mlanm›fl
bir çal›flmas›yla, iki broflürü aynen, tekrara düflmemek için, gazete ve dergi yaz›lar›n›n da bir k›sm› bulacaks›n›z.
SITKI EGEL‹, Füze Tehdidi ve NATO Füze Kalkan› (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013),
90 ss. ISBN 978-605-399-260-8
Son y›llarda s›kl›kla gündeme gelen ve çok tart›fl›lan NATO füze savunma kalkan› konusunu ele
al›yor ve ‹ttifak ile üyeleri aç›s›ndan önemi ve Türkiye’ye etkilerini de¤erlendiriyor. Dr S›tk› Egeli taraf›ndan kaleme al›nan çal›flma, projenin temelinde ‹ran’›n nükleer silah edinme emelleri ile balistik füze envanterinden duyulan kayg›lar›n yatt›¤›n› vurguluyor. Durumu Türkiye aç›s›ndan de¤erlendiren Egeli, yak›n geçmiflte birkaç kez balistik füze tehdidine maruz kalan Türkiye’nin, füze savunmas› konusunda kendi ulusal imkânlar› yerine, ABD ve NATO’nun sa¤lad›¤› güvenlik garantileri ile füze savunma imkânlar›ndan istifade etmeyi ye¤ledi¤ini belirtiyor.
ERNST EGLI, Genç Türkiye ‹nfla Edilirken [çeviren Güven Uçer] (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›,
2013), 384 ss. ISBN 978-605-360-853-0
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticileri, 1927 y›l›nda önemli bir karar al›r: E¤itim ve kamu binalar› bundan böyle ça¤›n en geliflkin örneklerine uygun biçimde tasarlanacak ve infla edilecektir. Mevcut
mimar kadrolar›yla en yeni teknikleri yakalamak ve uygulamak kolay olmad›¤›ndan, bu ifl için yabanc› uz-
YEN‹ K‹TAPLAR
manlar davet edilir. Viyanal› genç mimar Ernst Arnold Egli de gelenler aras›ndad›r. Egli k›sa süreli¤ine
gelip 13 y›l kald›¤› Türkiye’yi, ifl yapt›¤› yer olman›n ötesinde sever, benimser. Gazi Mustafa Kemal’le
Harf Devrimi’nin provas›n› yapmaktan Akademi’de genç mimarlar› yetifltirmeye, ‹stanbullu seçkinler için
villalar tasarlamaktan Anadolu’da bir su bafl›nda köylülerle az›k paylaflmaya uzanan zengin insan hikâyeleriyle dolu zamanlar geçirir Türkiye’de. Türkiye’deki gezileri ve bilimsel gözlemleri sonucunda yazd›¤›
iki kitapta, Mimar Sinan’› ve Türk ev kültürünü uluslararas› akademik camiaya ilk kez tan›t›r. 1953 y›l›nda, bu kez bir BM program› çerçevesinde gelir.
YUNUS EMRE, CHP, Sosyal Demokrasi ve Sol (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 303 ss. ISBN 978-975051-172-1
Devleti kuran parti olarak CHP’nin 27 May›s sonras›nda “ortan›n soluna” gelifli, sadece CHP tarihi aç›s›ndan de¤il Türkiye’nin siyasi hayat› aç›s›ndan da önemli bir dönemeçtir. Bunun yaln›zca CHP’nin
seçimi olup olmad›¤› ise ayr›ca ele al›nmay› gerektirir. Yunus Emre, CHP Sosyal Demokrasi ve Sol’da
bu “dönüflüm”ü farkl› aç›lardan ele al›yor. Kitapta, sosyal demokrat partilerin tarihsel biçimleniflleri, s›n›f iliflkileri ve bunlar›n CHP’deki izdüflümleri elefltirel bir noktadan incelenirken bir yandan da Türkiye’de 1960-1966 aras›nda etkili olmufl sol hareketlerin CHP üzerindeki etkisine yo¤unlafl›l›yor. CHP’nin
aray›fllar› ile dönem solunun (T‹P, Yön ve sürgündeki TKP) siyasal talepleri kesiflti mi? Toprak reformu,
anti-Amerikanc›l›k, anti-emperyalizm ve planl› ekonominin CHP politikalar›n›n belirlenmesinde nas›l bir
etkisi oldu? CHP’nin örgütü, ideolojisi ve siyaseti böylesi bir dönüflüme ne kadar haz›rd›? CHP, Sosyal
Demokrasi ve Sol, CHP’de ortan›n solu fliar›yla bafllayan “niyet” ve “ak›bet” aras›nda ortaya ç›kan tarihsel makas›n, tarihsel ve ideolojik nedenleri kadar toplumsal ve politik nedenlerine de odaklanan kapsaml› bir inceleme.
FRIEDRICH ENGELS, ‹ngiltere’de Emekçi S›n›flar›n Durumu [çeviren Oktay Emre] (‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›, 2013), 304 ss. ISBN 978-975-539-679-8
Frederick Engels, ‹ngiltere’de Emekçi S›n›flar›n Durumu’nu yazd›¤›nda yirmi dört yafl›ndayd›. Fakat flafl›rt›c› olan, onun bu görevi yerine getirmek için son derece nitelikli olmas›d›r. Gerçek olan, Engels’in kitab›n›n 1845’te oldu¤u gibi bugün de o dönemin iflçi s›n›f› üzerine yaz›lm›fl aç›k farkla en iyi kitap
olarak varl›¤›n› sürdürüyor olmas›d›r. Ard›ndan gelen tarihçiler bu flekilde takdir etmifllerdir ve bu çal›flma
böyle takdir edilmeye devam ediliyor.
B‹LGE ERC‹LASUN, Türk Roman ve Hikâyesi Üzerine (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2013), 549 ss. ISBN 978975-995-362-1.
Bilge Ercilasun’un akademik hayat› çerçevesinde yapt›¤› araflt›rmalar ve sundu¤u tebli¤ler Türk
edebiyat› alan›ndaki birçok mevzuyu ve konu bafll›¤›n› kapsamaktad›r. Bu eserde, Bilge Ercilasun’un Türk
roman› ve hikâyesi üzerine muhtelif zamanlarda yazd›¤› makaleler ve sundu¤u tebli¤lerile karfl›lafl›yoruz.Türk Dünyas›ndaki birçok yazar ve eser, Türk hikâyecili¤inin tarihî seyri içindeki önemli kifli ve eserler bu kitab›n içinde kendilerine yer ediniyor.
NEW BOOKS
B‹LGE ERC‹LASUN, Edebiyat Tarihi ve Tenkit (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2013), 497 ss. ISBN 978-975995-382-9
Yeni Türk Edebiyat› tarih aç›s›ndan, edebi eser veren kiflilerin portreleri ve tarihi rolleri son derece
önemlidir. 19. as›r sonras› ‹mparatorluk içinde geliflen edebi eserler ve fikri temayüllerin birbirlerinin içinde geliflen edebi eserler ve fikri temayüllerin birbirlerinin içinde varl›k bulmas› ve bir manada edebiyatla
u¤raflanlar›n ayn› zamanda bir dünya görüflünü yans›tmas› veya infla etmek istemesi Yeni Türk Edebiyat›
alan›nda yap›lacak çal›flmalar›n k›ymetini daha art›rmaktad›r. Bu çerçevede Prof.Dr. Bilge Ercilasun’un
elinizdeki eseri edebiyat tarihimizin seyrindeki önemli isimleri ve bu isimler etraf›ndaki tenkit yaz›lar›na
e¤iliyor. Yeni bir dünyan›n hayal edildi¤i bir dönemde, tenkit fikrinin hangi unsurlar üzerinden ifllendi¤ini görmek faydal› olacakt›r kanaatindeyiz.
B‹LGE ERC‹LASUN, ‹kinci Meflrutiyet Devrinde Tenkit (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2013), 497 ss. ISBN
978-975-995-387-4
Türk edebiyat› sahas›ndaki çal›flmalar›yla bilinen Bilge Ercilasun, bu eserinde II. Meflrutiyet dönemindeki edebî tenkit mevzuuna e¤iliyor. Dönemin tenkit ve kritik aç›s›ndan gayet verimli olmas› dolay›s›yla çerçeveyi Türkçü Tenkit ve Türkçülük D›fl› Tenkit olarak bir tasnife tabi tutuyor. II. Meflrutiyet Devrinde Tenkit’in, Yeni Türk Edebiyat›n›n mühim yazarlar›n›n tenkit konusundaki tutum, tercih ve üsluplar›n› ortaya konmas› aç›s›ndan önemli bir eser oldu¤unu düflünüyoruz.
GÜRKAN ERG‹N, Anadolu’da Roma Hakimiyeti (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 666 ss. ISBN
978-605-360-813-4
Roma, Anadolu’ya resmen ayak bast›¤› MÖ 129’dan itibaren farkl› kesimlerin kat›ld›¤› çok çeflitli
isyan ve huzursuzluklarla bafl etmek zorunda kalm›flt›r: bir ütopyan›n peflinden gidenler, bir gecede80.000
Romal›y› katleden flehirler, korsanlar, haydutlar, araba yar›fl› tak›mlar›n›n taraftarlar›, din ad›na öldürenler,
bir sahte imparatorun ard›na tak›lanlar...
FER‹T EDGÜ, Selma Gürbüz ‹çin Üç Yaz› (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 94 ss. ISBN 978-975-570-600-9
Ferit Edgü: “Selma’n›n bu resimlerindeki tüm bu insanlar, hayvanlar, bitkiler, akarsular, göller, denizler nerden geliyor? Kan›mca, geçmiflin derinliklerinden, gelece¤in sonsuzlu¤undan, resmin s›f›r›nc›
noktas›ndan.Bu nedenle onu, geçmiflin ve gelece¤in ça¤dafl› olarak niteliyorum.”
PER‹ EFE, Hayal Perdesinde Ulus, De¤iflim ve Gelece¤in ‹cad› (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2013),
260 ss. ISBN 978-975-333-291-0
Kitap, dokuz farkl› makaleden olufluyor. Gölge oyununun kökenleri konusunda eski ve son yap›lan
araflt›rmalar› da kapsayan girifl makalesi ve Karagöz konusunda bugüne kadar yap›lm›fl en kapsaml› bibliyografyay› içeren son yaz› d›fl›nda kitapta yer alan makaleler; Karagöz’ün Osmanl› co¤rafyas›nda ve Türkiye’deki de¤iflimi ve dönüflümüyle ilgileniyor. Modernleflme sürecinde tiyatro ve sinema gibi yeni ortaya
YEN‹ K‹TAPLAR
ç›kan gösteri sanatlar›n›n bask›s›n› hisseden Karagöz, Türkiye ve Yunanistan’da yeni koflullara uyum sa¤lamaya çal›fl›r. Modernleflmenin pefli s›ra gelen uluslaflma ise Karagöz’ü parçalanmaya yüz tutan Osmanl›
co¤rafyas›ndaki farkl› ülkelerde biçimin yan›nda içerik olarak da geleneksel esprisinden kopmaya zorlar
ya da alg›lan›fl› de¤iflir. Eser, Türkiye ve Balkanlar’da modernleflmenin-uluslaflman›n getirdi¤i toplumsal
s›k›nt›lar› Karagöz-gölge oyunu penceresinden bakarak anlamaya çal›fl›yor. ‹çeri¤inin yan› s›ra de¤iflik
co¤rafyalar› kapsayan önemli bibliyografyalara da yer veren bu çal›flman›n konuyla ilgili yeni çal›flmalara
da ufuk açaca¤›n› ve kaynakl›k edece¤ini düflünüyoruz.
JOHN-PAUL FLINTOFF, Dünyam›z› Nas›l De¤ifltiririz [çeviren Gül Korkmaz] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013),
152 ss. ISBN 978-975-570-609-2
Dünyada nas›l bir fark yaratabilirsiniz? Hepimiz daha iyi bir dünyada yaflamak isteriz ama bazen
bir fark yaratacak güce ya da etkiye sahip de¤ilmifliz gibi gelir. John-Paul Flintoff toplumlar›n, kuflaklar
boyunca benimsemedi¤i bir fleyi de¤ifltirebilece¤ine inanan bireyler taraf›ndan dönüfltürüldü¤ünü hat›rlat›yor. Tarihten, siyasetten ve modern kültürden yenilikçi anlay›fllar› bir araya getiren bu kitap, sizi atalet ve
kay›ts›zl›¤›n üstesinden gelme cesaretiyle donatacak, en büyük endiflelerinizi tan›man›za yard›mc› olacak
ve de¤iflime do¤ru ataca¤›n›z o ilk önemli ad›m› teflvik edecek.
VURAL GENÇ, C‹HANG‹R GÜNDO⁄DU, Dersim’de Osmanl› Siyaseti (‹stanbul: Kitap Yay›nevi), 196 ss.
ISBN 978-605-105-109-3
Ussama Makdisi, bat› merkezli modernite anlay›fl›n›n hâkim oldu¤u bir dönemde her ulusun kendi
fiark›n› yaratt›¤›ndan ve Osmanl›lar›n da bundan muaf tutulamayaca¤›ndan söz eder. Osmanl› yönetici seçkinlerinin zihinsel arka plan›ndaki fiark’› büyük oranda Dersim gibi ulafl›lmas› güç co¤rafyalarda yaflayan
ve merkezi otoriteye itaat etmeyen afliretler gibi nüfus gruplar› oluflturuyordu. Bu kitapta ele al›nan layihalar bu alg›ya dair say›s›z örnekler sunmaktad›r. Dersim’e dair kaleme al›nan layihalarda da s›kl›kla kullan›lan bu oryantalist söylemde yerli halk, keflfedilmeyi ve akabinde “medenilefltirmeyi” bekleyen egzotik bir
ö¤e olarak karfl›m›za ç›kar. Dersim, bu zihin dünyas›nda, Osmanl› dünyas›n›n “vahfli Afrika akvam›” olarak
tasavvur edilmekte ve ona karfl› al›nacak tedbirler için ‹ngiliz kolonyalizminin Sudan pratikleri örnek olarak sunulmaktad›r. Layihalarda ideal Dersimli, mutî, vergi ve asker yükümlüklerini yerine getiren, padiflah
ve halifesine itaatte kusur etmeyen Hanefi bir zümre olarak tasavvur edilirken, asker ve sivil bürokratlar bu
dönüflümü sa¤lamakla sorumlu tutulur. Bu kimseler Dersim’in “Afrika’n›n akvâm-› vahfliyesini and›r›r” topluluklar› karfl›s›nda kendilerine medenilefltirici bir misyon atfederler. Bu nedenle layihalarda Osmanl› eliti
kendi kolonyal pozisyonu çerçevesinde Dersim’de yerleflik nüfusu modern öncesi döneme ait “flakîlik,” “göçebelik” “rafz ü ilhad” terminolojisi çerçevesinde de¤erlendirecek ve buraya yönelik müdahalesine meflruiyet kazand›rmak isteyecekti. Cihangir Gündo¤du ve Vural Genç halen University of Chicago ve ‹stanbul
Üniversiteleri’nde Osmanl› siyasi ve sosyal tarihi alanlar›nda doktora çal›flmalar›na devam ediyorlar.
ALLEN GINSBERG, Toplu Halüsinasyon: Seçme Yaz›lar 1952-1995 [çeviren Süha Sertabibo¤lu] (‹stanbul:
Sel Yay›nc›l›k, 2013), 400 ss. ISBN 978-975-570-619-1
Atom bombas›, s›n›rs›z artan nüfus, geliflen kitle iletiflim araçlar› ve düflünce özgürlü¤üne yönelik
bask›lar›n damgas›n› vurdu¤u 1952-1995 y›llar›n›n Amerikas›, bireye Allen Ginsberg’in deyimiyle “kamu-
NEW BOOKS
sal yaln›zl›k” getirmiflti. Ginsberg, bu yaln›zlaflma ve iletiflimsizli¤e yazd›klar›yla hem bireysel olarak tepki göstermifl hem de bir kufla¤›n sesi olmufltur. Toplu Halüsinasyon, bir dönemin ça¤dafl sanatç›lar›na ve
Amerika’daki toplumsal geliflmelere iliflkin görüfllerin yer ald›¤› yaz›lardan oluflan bir derleme. Sistemin
bireylere dayatt›¤› ‘tek tiplefltirme’ ve ‘koflulland›rma’y› ele alan bu yaz›larda Ginsberg, k›yamet gününü
ça¤r›flt›ran kültürel iklimden ç›k›fl yolu olarak LSD, meditasyon ve fliir gibi yine sistemin d›fllad›¤› ya da
sansüre maruz b›rakt›¤› yöntemleri kullanmalar›n› öneriyor gelecek kuflaklara.Alternatif yaflam tarzlar›n›n savunuculu¤unu yaparken resmetti¤i kültürel ve politik atmosferin bugün için de güncelli¤ini korudu¤unu görmek, Ginsberg’in hayran oldu¤u ‘kâhin flairler’ grubuna kendisinin de dâhil oldu¤unu aç›kça
gösteriyor.
E. BRUCE GOLDSTE‹N, Biliflsel Psikoloji [çeviren Okhan Gündüz](‹stanbul: Kaknüs Yay›nlar›, 2013), 752
ss. ISBN 978-975-256-376-6
Klasik biliflsel-davran›flç› yaklafl›mla günümüzün fizyoloji odakl› yaklafl›m› aras›nda baflar›l› bir
denge kuran bu kitap, biliflsel psikolojinin “beyin ve bilifl”, “alg›”, “dikkat”, “bellek”, “imgeleme”, “dil”
ve “düflünme” gibi temel konu ve kavramlar›n› aç›kl›yor ve daha üst düzeyde çal›flmalar için zemin haz›rl›yor. Olgular ve tan›mlar örneklerle ve hemen her sayfada yer alan flema, grafik ve foto¤raf benzeri görsellerle destekleniyor. Kuramlar deneylerle somutlaflt›r›l›p günlük yaflamdaki uygulamalarlaprati¤e geçiriliyor. Ayr›ca her bir kuram›n güçlü ve zay›f noktalar› vurgulanarak di¤er kuramlarla karfl›laflt›rma imkân›
sunuluyor.
MAHMUT GOLO⁄LU, Demokrasiye Geçifl (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 512 ss. ISBN 978605-360-848-6
Demokrasiye Geçifl’e, Demokrat Parti’nin kurulufluyla bafll›yor. Bu süreçte meclis içinde ve d›fl›nda yaflanan büyük tart›flmalar›, 1946 seçimlerinin gerçekleflti¤i siyasi atmosferi ve sonras›n›, Türkiye’nin
de¤iflen iç ve d›fl politika dengelerini ele al›yor.Karfl›t siyasi görüfllerin çat›flmalar›, parti içi hizipler, yeni
kurulan siyasi partiler, Avrupa Kalk›nma Projesi ad› alt›nda kabul ettirilen Marshall Plan›, Atlantik Pakt›
tart›flmalar›...Türk siyasi hayat›nda bafllayan yeni bir dönemin öncesi ve sonras›n›n belgeleriyle birlikte incelendi¤i Demokrasiye Geçifl, Mahmut Golo¤lu’nun Türkiye Cumhuriyeti Tarihi külliyat› için tamamlayabildi¤i son kitab›d›r.
MURAT GÜL, Modern ‹stanbul’un Do¤uflu: Bir fiehrin Dönüflümü ve Modernizasyonu (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 288 ss. ISBN 978-975-570-621-4
Kentsel dönüflüm ya da yeniden yap›land›rma, bir süredir en önemli toplumsal meselelerden biri
haline geldi. Özellikle son y›llarda ‹stanbul’daki dönüflüm, yeni soylulaflt›rma projeleri, konut sektörünün
fliflmesi, göç olgusu gibi gündemleriyle flehir planlamas›, yaln›zca pratik sonuçlar›yla de¤il, toplumsal haf›zaya ve flekillenmeye etkisi ile de konuflulur oldu. ‹stanbul gibi kaotik ve sürekli inflaat halindeki bir flehrin bugünkü durumunun sorumlusunun kim oldu¤u, mimarl›k çevreleri, ayd›n, akademisyen ve entelektüeller için her zaman güncel bir soru olmufltur. Özellikle uzman çevrelerde cevap, Adnan Menderes ve
1950’lerde bafllatt›¤› imar plan›d›r. Murat Gül bu çal›flmada, Geç Osmanl› ve Erken Cumhuriyet dönemlerinden itibaren ‹stanbul’un yaflad›¤› ve yaflayamad›¤› kentsel dönüflümün tarihi ve ideolojik arka plan›-
YEN‹ K‹TAPLAR
n› sergiliyor. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne evrilen ve Ankara’n›n baflkent ilan
edildi¤i süreçte iktidar›n ‹stanbul’a ideolojik yaklafl›m›n›, Frans›z flehir planc›s› Henri Prost’un izlerini,
çok partili sürece girilmesiyle iktidara gelen Demokrat Parti dönemini ve “taflral›” Menderes’in Yass›ada
duruflmalar›nda büyük bir koz olarak kullan›lan imar plan›n› ayr›nt›land›rarak, kentlerin yaln›zca fiziksel
oluflumuna odaklanan yaklafl›m›n aksine toplumsal ve siyasi koflullar›n kent morfolojisine etkisini ‹stanbul örne¤inde inceliyor.
YAPRAK GÜRSOY, Türkiye’de Sivil-Asker ‹liflkilerinin Dönüflümü (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 70 ss. ISBN978-605-399-261-5
1999’dan beri Türkiye’de sivil-asker iliflkilerinin dönüflümü ile bu konuda yap›lan anayasal ve kurumsal de¤ifliklikleri ele al›yor. Kitap, dönüflümün sadece yasal çerçevede yap›lan reformlar sonucunda
de¤il, ayn› zamanda siyasi ve sivil elitler ile toplumun ve askeri kesimlerin davran›flsal ve tutumsal de¤iflimlerinin de sonucu olarak ortaya ç›kt›¤›n› ileri sürmektedir. Böylece uzun y›llar sivil denetimden ba¤›ms›z ve siyaset üstü veto yetkilerine sahip olan Türk Silahl› Kuvvetleri’nin, son on y›lda bu yetkilerinin ve ülkedeki siyaset üzerindeki etkinli¤inin önemli bir k›sm›n› kaybetti¤ine dikkat çeken yazar, bu geliflmede Türkiye’nin AB tam üyeli¤ine adayl›k süreci ile kamuoyunda Ergenekon ve Balyoz davalar› olarak bilinen yarg›lamalar›n da etkili oldu¤unu; NATO’nun bu sürece katk›s›n›n ise s›n›rl› ve dolayl› oldu¤unu ifade etmektedir.
JONATHAN HARRIS, Yeni Sanat Tarihi: Elefltirel Bir Girifl [çeviren Evren Y›lmaz] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 320 ss. ISBN 978-975-570-601-6
1960’l› y›llardan günümüze yo¤un bir dönüflüm geçiren alanlar›ndan biri de sanat tarihidir. Sosyoloji, psikoloji, felsefe gibi farkl› alanlardan daha çok beslenmeye bafllad›kça biçim ve üslup temelli yaklafl›mlardan giderek uzaklaflan sanat tarihi, disiplinler aras› bir nitelik kazanarak yenilenmifl ve yak›n dönemin sanat›n› yorumlayabilecek yeni elefltirel araçlar ve yaklafl›mlarla zenginleflmifltir.Jonathan Harris’in
alana elefltirel bir girifl olarak haz›rlad›¤› Yeni Sanat Tarihi, 1960’l› y›llardan günümüze sanat tarihinde ve
pratiklerinde yaflanan temel de¤iflimlere kuramsal bir kap› aç›yor. Sanat tarihi alan›ndaki yerleflik de¤erleri ve geleneksel yaklafl›mlar› sorgulayarak 1960’lardan günümüze bu alan›n toplumsal dönüflümlerle ba¤lant›s›n› irdeleyen Harris, T.J. Clark’tan Griselda Pollock’a uzanan bir çizgide sanat okumalar›nda ‘toplumsal’› d›fllamam›fl olan elefltirmenlerin temel metinlerinden yola ç›k›yor. Yeni Sanat Tarihi, bu çerçevede sanat prati¤ine ve tarihine, kapitalist modernitenin etkileri, ulus-devlet ba¤lam›nda görsel temsil biçimleri, özneler, kimlikler ve feminizm çerçevesinde görsel ideolojilerin yans›malar›, cinsellik ve beden politikalar› gibi farkl› aç›lardan yaklafl›yor.
NEVZAT HELVACI, Karanl›kta Yol Almak (‹stanbul: ‹mge Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 390 ss. ISBN 978975-533-743-2
Hangi karanl›k? Yol arayan kim? Karanl›k, 12 Eylül askeri darbesinin yaratt›¤› karanl›k. Yol arayan ise, bir avuç hukukçu ve gazeteci arkadafl›yla birlikte Nevzat Helvac›. Karakollarda ve s›k›yönetim hapishanelerinde yaflanan bütün insan haklar› ihlallerini görmenin ve önlemeye çal›flt›klar› idamlarda haz›r
bulunman›n a¤›r yükünü tafl›d›lar; iflkenceyi önlemek için insana sayg›l› bir hukuk düzeni için korkmadan
NEW BOOKS
y›lmadan mücadele ettiler. Bu kitap, ‹nsan Haklar› Derne¤i’nin kurucusu ve ilk genel baflkan› Nevzat Helvac›’n›n öyküsü.
CHRISTOPHER HILL, Dünya Altüst Oldu [çeviren Uygur Kocabaflo¤lu] (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013),
488 ss. ISBN978-975-051-178-3
K›sa bir süre için s›radan insanlar, kilisenin ve toplumsal üstlerinin otoritesinden, daha önce oldu¤undan ve -uzunca bir süre için de- daha sonra olaca¤›ndan çok daha özgürdüler. Dünyan›n sonu ve biny›l›n gelifli; Adem’in iflledi¤i bir günah ad›na insanl›¤›n büyük kitlesini ebedi eziyete mahkûm eden Tanr›’n›n adaleti üzerine spekülasyonlar... Bu yeni düflünceleri ifade etmek üzere yeni tarikatlar kurdular. Bilginin ayr›cal›kl› meslekler, ilahiyat, hukuk ve t›p içinde tekellefltirilmesine karfl› ç›kt›lar. Mevcut e¤itim yap›s›n›özellikle de üniversiteleri elefltirdiler ve e¤itim f›rsat›n›n çok yayg›n bir hale getirilmesini önerdiler.
Cinsiyetlerin iliflkisini tart›flt›lar ve Protestan ahlak›n›n kimi yanlar›n› sorgulad›lar.
FALEHA A. JABAR, Afliretler ve ‹ktidar [çeviren Ömer Ö¤ünç] (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 326 ss. ISBN978-605-399-271-4
Ortado¤u’da egemen olan afliret örgütlenmeleri üzerine yap›lm›fl birçok antropolojik ve sosyolojik
araflt›rman›n, özellikle klasik olarak kabul edilen kimi eserlerin ortak olarak vard›¤› sonuç; afliret yap›lanmas›nda parçalanman›n devam etti¤i ve bireyselleflen vatandafllar›n ulusal toplumlar›n biçimlenmesini sa¤lad›¤› fleklindeydi. Oysa 1990’l› y›llardan 2000’li y›llara uzanan dönemde - belki daha da öncesi- Ortado¤u ülkelerinde güçlenen ve yeni biçimler alan bir afliret faktörü canl›l›¤›n› korumakta ve toplumlar›n siyasal hayat›n› biçimlendirmektedir.Bunun kan›tlar›n› son olarak hala “süren” Arap Bahar›’nda görüyoruz. Bu
ülkelerde iktidar› elinde tutan güçler, ‘gözünü modernleflmeye dikmifl’ krallar, emirler, yöneticiler, askerler vb. her zaman aktif olan afliretin de¤erler sistemini yeniden kurup, afliret örgütlenmelerini kendi yönetim biçimlerine göre kullanarak de¤ifltirmeye bafllad›. Göçebelikten yerleflik yaflama geçen ve daha sonra
da flehirleflmeye zorlanan bu afliretler çevre ve maddi koflullar› farkl› biçimde kullan›rken, kendi grup dayan›flmalar›n›, hayali ya da gerçek olan soy ideolojilerini, ailesel ve dinsel inan›fllar›n› al›fl›k olmad›klar›
bu yeni ortamda da sürdürdü. Bu ise göçebeyken yaflad›klar›n›n çok d›fl›nda farkl› toplumsal, ekonomik,
siyasal ve kültürel iliflkiler a¤›n› yarat›rken, beraberinde birçok soruyu da araflt›rmac›lar›n gündemine soktu. ‹flte Londra Üniversitesi ve Birbeck College ö¤retim üyesi Faleh A. Jabar ile Frans›z Ulusal Bilimsel
Araflt›rmalar Merkezi’nde (CNRS) araflt›rmac› olan Hosham Dawod’un derledikleri bu eserde, bugün Ortado¤u ve Kuzey Afrika ba¤lam›nda afliretin tam olarak ne oldu¤u, nas›l bir geçmifl ve kökten gelerek bugün ulaflt›¤› modern iliflkilerin iktidara yans›malar› inceleniyor.
FREDRIC JAMESON, Kapital’i Sahnelemek [çeviren Cenk Saraço¤lu] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 192
ss. ISBN 978-975-570-610-8
Her kriz, küresel kapitalizmin yap›s›n›n, ona yön verdi¤ini iddia edenlerin de kavray›fllar›n› aflt›¤›n› gösterirken, Marks’›n Kapital’ini yeniden gündeme getiriyor. Kendi çeliflkilerini ve krizlerini, ancak
bunlar› geniflletme yoluyla “aflan” bu karmafl›k varl›¤› resmetmeye giriflen Marks, eserini infla ederken inceledi¤i yap›ya ayak uydurur: Sermayenin her ö¤esinin kendi içinde bir problem olarak ele al›nd›¤›, ortaya ç›kart›lan her karakteristik özelli¤in çözülmesi gereken baflka bir bulmacaya dönüfltürüldü¤ü, kavram-
YEN‹ K‹TAPLAR
lar›n sürekli hareket halinde oldu¤u bir metin ortaya koyar. Öyle ki Ernst Mandel gibi günümüz kapitalizminin “Kapital’deki ‘soyut’ modele, Marks’›n Birinci Cildin düzeltmelerini bitirdi¤i 1867’deki ‘somut’ kapitalizmden çok daha yak›n” oldu¤unu iddia etmek mümkündür.Kapital’i Sahnelemek’te Fredric Jameson,
hem eser üzerine tart›flmalar› yeniden ele al›yor hem de metne sad›k kalarak yeni bir çeviri sürecine girifliyor. Kapital’in asl›nda iflsizlik üzerine bir kitap oldu¤u gibi çarp›c› sonuçlar ç›kar›yor: “Kapitalizmin her
aflamas› bir yandan onun özüyle ve yap›s›yla uyumlu iken (kâr güdüsü, birikim, geniflleme ve ücretli emek
sömürüsü) ayn› zamanda kültür ve gündelik hayatta, toplumsal kurumlarda ve insan iliflkilerinde bir baflkalaflmaya iflaret ediyor. Bugün Kapital’e yönelik yap›lacak yarat›c› bir okuma, bir tür çeviri süreci olarak
görülebilir.”
‹BRAH‹M Ö. KABO⁄LU, Hangi ‹nsan Haklar›? (‹stanbul: ‹mge Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 319 ss. ISBN
978-975-533-726-5
“Yaln›zca flu kadar›n› belirteyim ki, b›rakabilece¤imizi zannetmiyorum. Çünkü, hukuk devletine
inanc›m› yitirmifl de¤ilim ve hukuk devletinin, enayilerin say›s›n›n artmas› ölçüsünde kurulabilece¤ine inan›yorum. Sistem, enayileri ay›klay›p san›k sandalyesine oturtsa da...” Bu sözler, ‹nsan Haklar› Dan›flma
Kurulunun baflkanl›¤›n› yürüttü¤ü günlerde “halk› kin ve düflmanl›¤a tahrik etme” ve “devletin yarg› organlar›n› alenen afla¤›lama” iddalar›yla yarg›lanan Prof. Dr. ‹brahim Kabo¤lu’nun savunmas›ndan. Yak›n
geçmifli anlatan ve yar› belgesel niteli¤i tafl›yan bu kitab›n da ad›n› koyan sat›rlar bunlar.Hangi ‹nsan Haklar›? ‘yar›’ belgesel niteli¤inde, çünkü eksik ya da çarp›t›lm›fl eski gazete haberlerinde veya mevcudiyeti
flüpheli ‹HDK arflivlerinde bulamayaca¤›n›z belge ve bilgiler içeriyor. Prof. Kabo¤lu’nun savunmalar› ve
kaleme ald›¤› yaz›lar, verdi¤i röportajlar, bir dönemi etrafl›ca ortaya koyuyor.
KOJIN KARATANI, Tarih ve Tekerrür [çeviren Erkal Ünal] (‹stanbul: Metis Yay›nlar›, 2013), 240 ss. ISBN
978-975-342-906-1
Tarih ve Tekerrür, Karatani’nin, ço¤unlu¤u Bat›’da So¤uk Savafl’›n sona ermesini, Japonya’daysa
fiowa imparatorunun ölümünü takip eden çalkant›l› dönemde kaleme ald›¤› yaz›lar› bir araya getiriyor. ‹lk
bak›flta sadece Japonya’yla ilgiliymifl gibi görünen bu yaz›lar, yazar›n deyifliyle “esasen devletin ve sermayenin döngüsel do¤as›na dair” oldu¤undan tek bir ülkenin ve belli bir dönemin s›n›rlar›n› afl›yor. “Tarihin
incelenmesinin sebebi asl›nda tam da bir kez olup biten bir fenomen olmamas› ve tekrarlanma olas›l›¤›n›
muhafaza etmesidir,” diyen Karatani’ye göre as›l mesele, geçmiflteki olaylar› tek tek ele almaktan ziyade
tarihteki tekrar örüntüsünü görebilmek. Kitab›n özellikle Türkiyeli okurlara hitap edecek bir yönü ise, Asya ile Bat› aras›nda kalan Japonya’n›n her daim tedirgin konumunun bizler için son derece tan›d›k olmas›.
Kitab›n Türkçe bas›m› için yazd›¤› önsözde Karatani’nin Japonya’da yaflanan ideolojik çat›flmalara dair
belirlemeleri, ülkemizde olup bitenlere de ›fl›k tutacak nitelikte.
ÖZGÜN BURAK KAYMAKÇI, Bilim Felsefesi Ifl›¤›nda ‹ktisat Metodolojisi (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013),
253 ss. ISBN 978-975-437-938-9
Feridun Y›lmaz: “Dr. Özgün Burak Kaymakç›’n›nçal›flmas› Türkçede görece fakir say›labilecek olan
iktisat metodolojisi literatürüne hat›r› say›l›r bir katk› olarak nitelendirilmelidir. Türkiye’deki düflünce dünyas›n›n Bat› düflüncesinin do¤as› ile esasl› bir temas kurmadaki kadim sorunu hesaba kat›ld›¤›nda, kitab›n
NEW BOOKS
düflünce dünyam›za yapaca¤› katk›n›n de¤eri daha da belirginleflecektir. Yazar, bilim felsefesi dilini yetkin
bir biçimde kullanarak iktisad›n seyrini apriorizm ve aposteriorizm aras›nda bir sal›n›m olarak yorumlamay› denerken, iktisadi düflüncenin tarihinin iç kulvarlar›n› da, peflinde oldu¤u sal›n›m› netlefltirmek üzere kat
etmektedir. Ayr›ca, metnin bir baflka önemi de, üslup yoksunu akademik metinler dünyas›nda, Ahmed Güner Sayar’dan iflite geldi¤imiz Sabri F. Ülgener üslubunu bize yeniden duyuruyor olmas›d›r.”
YILDIRIM KOÇ, Kemalist Devrim CHP ve ‹flçi S›n›f› (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 448 ss. ISBN 978975-343-766-0
Atatürk, Müslüman dünyan›n ilk antiemperyalist demokratik devrimine önderlik etti. CHP, Atatürk’ün bu devrimi yapabilmesinde önemli bir rol oynad›. Ne var ki Atatürk’ten sonra CHP, demokratik
devrimde geriye gidiflin nedenlerinden biri haline geldi. AKP’nin iktidara getirilmesiyle de Türkiye demokratik devriminin kazan›mlar› büyük darbe ald›. Bu kitap, 1919-1946 döneminde Kemalist devrimin,
devletin, hükümetlerin ve CHP’nin iflçi s›n›f›na yönelik politikalar›na iliflkin yanl›fl bilgileri ve önyarg›lar› de¤ifltirmeyi amaçlamakta ve tekmil milletin bütünleflme sürecine katk›y› hedeflemektedir.
OSMAN KÖKER, 100 Y›l Önce Türkiye’de Ermeniler 2 Cilt: Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu’ndan
Kartpostallarla (‹stanbul: Birzamanlar Yay›nc›l›k, 2013), 800 ss. ISBN 978-975-615-823-4
Bu kitap, 20. yüzy›l bafl›nda bugünkü Türkiye s›n›rlar› içinde yaflayan Ermenileri, ço¤unlu¤u 19001914 y›llar› aras›nda haz›rlanm›fl 750 kadar kartpostal›n sundu¤u verilere dayanarak anlat›yor. Ermenilerin yaflad›¤› flehir, kasaba, mahalle ve köyler; bulunduklar› yerleflim yerlerinin iktisadi ve sosyal hayat›ndaki rolleri; Ermenilere ait kilise, manast›r ve okullar; yay›mlad›klar› gazete ve dergiler, Türkiye’de ilk kez
Ermeni, Türk ve bat›l› kaynaklara dayanarak yap›lm›fl bir araflt›rmayla ortaya konuyor.
OSMAN KÖKER, Armenians in Turkey 100 Years Ago 2 Cilt Tak›m: With the Postcards from the Collection of Orlando [çeviren Ahmet Fethi] (‹stanbul: Birzamanlar Yay›nc›l›k, 2013), 800 ss. ISBN 978975-615-826-5
The first volume of this book was introduced to the reader with an exhibition called “Sireli Yeghpayrs” (My Dear Brother) in 2005. The exhibition became one of the most visited § exhibitions in recent
years and was later held in several cities abroad including Frankfurt, Paris, Geneva, London and Yerevan.
Now, by publishing this second volume of the book, we again look at the life of Armenians who lived in
these lands a hundred years ago in the company 900 additional postcards. The majority of the postcards
were issued between 1900 and 1914, and they show the cities, quarters and villages in which Armenians lived,
and the Armenian churches, monasteries, schools and firms or the missionary establishments founded for
Armenians. In the book there are a great deal of postcards produced or photographed by an Armenian, posted
to or by an Armenian and bearing Armenian writings or the cachets of the sender or a related establishment.
NEVZAT KÖSO⁄LU, Türk Dünyas›nda Yeni Bir Medeniyet Tasar›m› (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 180
ss. ISBN 978-975-437-945-7
Nevzat Köso¤lu: “Meyveli a¤aç tafllan›r; ama bu cehalet (baflka bir kelime kullanam›yorum) a¤aca
dönük, a¤ac› yaral›yor, varl›¤›na kastediyorlar. Bat›da yaz›lm›fl her cümleye, sorgusuz sualsiz, mal bulmufl
YEN‹ K‹TAPLAR
Ma¤ribî gibi sar›lan ve hemen millî varl›¤›m›za sald›r›ya geçenlere halk›m›z›n cevab› çok sadedir: kan› bozuklar, sütü bozuklar… Biz eli kalem tutanlar halk›m›z›n ne dedi¤ini çok iyi anl›yoruz, yürekten de kat›l›yoruz; ama sorumluluklar›m›z var; anlatmak, aç›klamak, savunmak görevimiz var; baflka türlü bu milletin
ayd›n› olamay›z. Ayd›n, milletinin k›blesine dönük okumufl insan demektir; bu k›bleyi yani milletinin inand›¤› mukaddesleri savunmak görevi ona düfler.fiimdi, milliyetçili¤e hakaret edip, yahu sen kime söylüyorsun diye aya¤a kalkt›¤›n›zda, ben size bir fley demiyorum kardeflim benim sözüm ›rkç›l›k yapanlara diye
k›v›ranlar karfl›s›nda susulur mu? Hangi ›rkç›lar, kim bunlar diye sorman›z gerekmez mi? Seksen y›ld›r bu
edepsizlik kisvesi içinde milliyetçili¤e sald›ranlar milliyetçilerin ›rkç› olmad›¤›n› bilmezler mi? Bu sapk›nl›¤›n fikir babalar›, günümüzdekilerden çok, çok daha haysiyetli idiler.”
ROMAN KRZNARIC, Kendimize Uygun ‹fli Nas›l Buluruz [çeviren Zarife Biliz] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k,
2013), 160 ss. ISBN 978-975-570-604-7
‹fl yaflam›n›z› yeni bir yöne götürebilir misiniz? Bizi tatmin eden bir ifl arzusu, ça¤›m›z›n en önemli özlemlerinden biri ve bu esin verici kitap bunu gerçeklefltirme flans› veriyor. Para ve statü konusundaki
sorunlar›m›zla yüzleflirken, yeteneklerimize uygun ve anlaml› bir ifl yapma olanaklar›m›z› inceliyor. Roman Krznaric, sosyoloji, psikoloji, tarih ve felsefede çal›flma hayat› ile ilgili ayd›nlat›c› fikirler üzerinde
dururken, tercihler labirenti içinde de¤iflim korkusunun üstesinden gelmeyeve kendinize uygun bir ifl bulabilmenize yard›m edecek bir rehber sunuyor.
APTULLAH KURAN, Bir Kurucu Rektörün An›lar› (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2013), 184 ss.
ISBN 978-605-423-899-6
Bo¤aziçi Üniversitesi’nin kurucu rektörü Aptullah Kuran, Robert Kolej Yüksekokulu’nun üniversiteye dönüflmesinin perde arkas›nda meydana gelen olaylar› anlatmak ve döneme iliflkin yaz›flmalar›n büyük ölçüde kaybolmufl olmas›n›n yaratt›¤› bofllu¤u doldurmak amac›yla bu an›lar› kaleme alm›flt›r. Bo¤aziçi Üniversitesi’nin kurulufl y›llar›n›, tuttu¤u notlar›n, yapt›¤› konuflmalar›n ve haf›zas›nda kalan olaylar›n yard›m›yla yeniden biçimlendiriyor. Böylece Bo¤aziçi Üniversitesi’nin unutulmaya yüz tutmufl 1970’li
y›llar›n›n tarihini kayda geçiriyor.
AHMET T. KURU, ALFRED STEPAN, Türkiye’de Demokrasi, ‹slam ve Laiklik [çeviren Hande Tato¤lu] (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 228 ss. ISBN 978-605-399-279-0
Türkiye’de Demokrasi, ‹slam ve Laiklik adl› bu derlemede, ülkemizde son y›llarda yaflanan toplumsal ve siyasal dönüflümün kavramsal iliflkileri, tarihsel bir çerçeve içinde ele al›n›rken, büyük ölçüde bu sürecin demokrasi, ‹slam ve laikli¤e iliflkin aç›klamalar›na de¤inilmektedir.Ahmet T. Kuru ile Alfred Stepan’›n derledi¤i ve farkl› konularda uzmanl›klar› olan yazarlar›n makalelerinin yer ald›¤› çal›flmada; Osmanl› miras›n›n günümüz Türkiye’sine yans›malar›, Kemalist ‹deolojinin tarihi kökenleri,
Cumhuriyet sonras› kurulmaya çal›fl›lan tek tip devlet ve toplum modeli incelenmekte, bunun yan› s›ra
Müslüman bir ço¤unlu¤a sahip baflka ülkelerde görülen laiklik uygulamalar›yla karfl›laflt›rmalar yap›lmaktad›r.
NEW BOOKS
SÜLEYMAN KÜLÇE, Firzovik Toplant›s› ve Meflrutiyet (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 110 ss. ISBN
978-605-539-773-9
Süleyman Külçe’nin Firzovik Toplant›s› ve Meflrutiyet adl› kitab› yar› hat›rat, yar› belgesel bir eserdir. Eserde, Meflrutiyetten hemen önce siyasi hareketlilik aç›s›ndan kaynayan kazan olan Arnavutlukta
olaylar› bast›rmak için Sultan 2. Abdülhamidin fiemsi Pafla’y› görevlendirmesi, fiemsi Paflan›n ‹ttihat ve
Terraki’nin fedailerinden At›f taraf›ndan öldürülmesi Firzovik flehrinde halk›n toplanarak Besa ad› verilen
bir yeminle Sultan 2. Abdülhamid’e Meflrutiyeti ilan için telgraf çekmeleri Resneli Niyazinin ‹ttihat ve Terakkinin deste¤iyle 250’ye yak›n askerle da¤a ç›kmas› ve Sultan 2. Abdülhamide Meflrutiyeti ilan için bask› yapmas› sonucunda Meflrutiyetin ilan› anlat›l›r.
HERNI LEFEBVRE, Kentsel Devrim [çeviren Selim Sezer] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 176 ss. ISBN
978-975-570-616-0
Kent ve kentleflme konusu bugün toplumsal, politik ve ekonomik yönleriyle giderek daha fazla tart›fl›lan bir gündem haline geldi; Henri Lefebvre’in eserlerine daha fazla referans verilmesinin, öneminin
artmas›n›n nedeni de bu. Kentsel Devrim, Lefebvre’in Mekân’› toplumsal analizin merkezine alan ilk eseri. Bu bak›mdan mekân ve kent konusundaki çal›flmalar kadar, sosyoloji, Marksist analiz ve radikal politika için de temel bir metin. Lefebvre, “toplumun bir bütün halinde kentleflmesi” hipoteziyle yola ç›karak,
hep k›r-kent çeliflkisi içinde ele al›nan flehir kavram›n›n ortadan kalkt›¤›n›, ortaya ç›kan “kent toplumunun”
yeni yorum ve yaklafl›mlar gelifltirilmesi gereken karmafl›k bir araflt›rma olarak görülmesi; kentin ise toplumsal analiz ve pratiklerin merkezinde yer almas› ve flehirleflme sorunuyla s›n›rlanmamas› gerekti¤ini öne
sürüyor. Onu yaln›zca tüketimin ve yeniden üretimin de¤il, kapitalist üretimin de merkezine yerlefltirerek,
toplumsal-siyasal mücadeleyi üretim-fabrika eflleflmesinden kopar›p, üretim-kent ölçe¤ine ve vizyonuna
tafl›yor. Metalaflma, pazar, bürokratikleflme üzerine kurulu so¤uk ve modernist kentleflme/flehirleflme yaklafl›m›n› reddederek, kentin sakinlerinin canl› deneyimlerinin alt›n› çiziyor.fiehir miti, kal›plaflm›fl biçim ve
biçimcili¤e karfl›, özgün sosyal iliflkiler, kendi kaderini çizebilme ve bireysel yarat›c›l›¤›n öne ç›kt›¤› bir
Kentsel Devrim hayal ediyor.
THOMAS LEMKE, Biyopolitika [çeviren Utku Özkamas] (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 176 ss. ISBN
978-975-051-147-9
Biyopolitika, 11 Eylül’den sonraki teröre karfl› savafl, neo-liberalizmin do¤uflu, ›rkç› ideolojiler ve
soyk›r›m politikalar›, çevre meselelerinin idaresi, kök hücre araflt›rmalar›, insan› kopyalama ve insan genom projesi türünden biyot›bbi ve biyoteknolojik yenilikler gibi oldukça farkl› konular üzerine düflünmek
için bir araç oldu. Rolünü çok da abartmadan biyopolitikan›n pek çok tart›flmada iktidar›n günümüzdeki
biçimlerini çözümlemek ve elefltirmekte “hayat ile ölüme, ›rk ile toplumsal cinsiyete, beden ile do¤aya iliflkin sorunlar›n yan› s›ra iktidarla tahakkümün daha geleneksel sorunlar›na ba¤lanarak son derece yeni ve
özgün” bir yorum anahtar› görevi gördü¤ü söylenebilir. Asl›na bak›l›rsa tart›flman›n yo¤unlu¤u ve biyopolitikan›n önemi, terimin ça¤›m›zda asli olan kimi konular› tam da kalbinden yakalad›¤›n› göstermektedir.Biyopolitika, o kadar s›k ve bazen yersiz biçimde kullan›l›yor ki neyin kastedildi¤i, ne kadar isabetle
anlat›ld›¤› anlafl›lam›yor bile. Thomas Lemke, kavram›n çözümleyici ve elefltirel potansiyelini, ç›k›fl noktalar›n› irdelerken, as›l olarak bu mu¤lakl›¤› gidermeyi baflar›yor. Biyopolitika kavram›n›n tarihini özetleyerek günümüzün kuramsal tart›flmalar›yla iliflkisini keflfe ç›k›yor. Bu çaba hem biyopolitika kavram›n›
YEN‹ K‹TAPLAR
do¤ru bir ba¤lama oturtuyor hem de zihin aç›c› bir dille sosyoloji ve felsefeye getirdi¤i katk›y› maharetle
betimliyor.
MARY LINDEMANN, Erken Modern Avrupa’da T›p ve Toplum [çeviren Mehmet Do¤an] (‹stanbul: Bo¤aziçi
Üniversitesi Yay›nevi, 2013), 360 ss. ISBN 978-605-423-894-1
T›p tarihi, genel tarihin ayr›lmaz bir parças›d›r; hatta erken modern dönem dünyas›n› derinden kavramakla ilgilenenler için t›p tarihini anlamak zorunludur. Dolay›s›yla, t›p tarihini, tüm o göz al›c› bulufllara ya da mücadeleci öncülere dair destans› ya da romantik hikâyeler olarak kaleme almak art›k yeterli de¤il. Bugün t›p tarihi bilimi, 1500’den 1800’e dek Avrupal›lar› etkileyen toplumsal, kültürel iktisadi etkenlerin hepsini hesaba katmak zorunda.Kimi araflt›rmac›lara göre erken modern dönem cehaletin, sefaletin,
yan›lg›lar›n ve bitmek bilmez ac›lar›n hâkim oldu¤u “eski kötü günler”dir; o günlerde din ve bat›l inanç
“bilime” ayak direrken, “iman ile ak›l” aras›ndaki mücadele akl›n lehine henüz sonuçlanm›flt›r ve bu karanl›k ça¤da bir avuç gözü pek adam, daha bilim do¤madan bilim adam› olabilmifltir. Mary Lindemann ise
t›p tarihini bir ilerleme hikâyesi olarak görmeyi yads›yor; bu yöntemin do¤as›ndaki yanl›fllara iflaret ediyor. T›p ve Toplum’un özelliklerinden birisi de toplumsal ve kültürel tarih üzerinde kuvvetle durmas›d›r.
Dolay›s›yla hekimler kadar hastalara da ilgi gösteriyor, t›p doktorlar› kadar “genel” flifa yöntemlerini uygulayan di¤er pratisyenlerle de ilgileniyor; sadece üniversite tedrisat›na de¤il tüm t›p e¤itimi biçimlerine
e¤iliyor; din gibi baflka sistemlerin önemini ve bunlar›n t›p üzerindeki etkisini ihmal etmiyor.Lindemann’a
göre, erken modern dönemde insanlar›n “modern” usullerde düflünmedi¤ini ya da eyleme geçmedi¤ini fark
etmek önemli olsa da, bu farkl›l›¤a gere¤inden fazla de¤er biçmemek gerekir. Onlar “yan›l›yor”du ama biz
“hakl›y›z” ya da onlar “cahil”di, oysa biz “bilgiliyiz” dememek gerekir. Geçmifli araflt›ran kifliler olarak
bizlerin görevi, eskilerin buldu¤u çözümleri yarg›lamak de¤il, anlamaya çal›flmakt›r.
FREDERIC LORDON, Kapitalizm, Arzu ve Kölelik [çeviren Ak›n Terzi] (‹stanbul: Metis Yay›nlar›, 2013),
208 ss. ISBN 978-975-342-915-3
‹ktisatç› Frédéric Lordon, kapitalizm elefltirisinin en canal›c› sorusunu tekrar soruyor: Ücretli emekçiler, her fleye ra¤men, neden kapitalizme boyun e¤iyorlar, neden baflkalar›n›n “efendi-arzusuna” tabi oluyorlar? Klasik “tahakküm” ve “r›za” yan›tlar›n› tatmin edici bulmayan yazar, aç›klama olarak, Marksist siyasal iktisat ile Spinozac› “duygu antropolojisini” birlefltirerek oluflturdu¤u etki gücü yüksek alafl›m› öneriyor. Marx ve Spinoza’y› neden etkileflime soktu¤unu ise flu çarp›c› sözlerle aç›kl›yor: “Kapitalizme özgü
toplumsal yap›lardan kurtulmak, duygusal kölelikten kurtulmam›z› sa¤lamaz. Tek bafl›na, arzunun ve sarf
edilen güçlerin bafl›bozuk fliddetinden kurtaramaz bizi. Spinoza’n›n duygular konusundaki gerçekçili¤i, bu
noktada belki en çok Marksist ütopyan›n ifline yarar: Sars›p kendine getirir. S›n›flar›n ve s›n›f çat›flmalar›n›n tamamen tasfiyesiyle siyasetin ortadan kald›r›lmas›, proletaryan›n zaferiyle bütün husumetlerin afl›lmas›, s›n›f ç›karlar›ndan tamamen ar›nm›fl s›n›fs›zl›¤›n ortaya ç›kmas›... - bunlar›n hepsi post-siyasal birer hayalden ibarettir ve belki de Marx’›n yapt›¤› en büyük antropolojik hata budur: fiiddeti kökünden yok edebilece¤ini sanmak; oysa en az tahripkâr fliddet biçimlenimlerini aramak d›fl›nda bir hedef olamaz ufkumuzda.”
PIERRE-JEAN LUIZARD, ‹slam Topraklar›nda Otoriter Rejimler [çeviren Egemen Demircio¤lu] (‹stanbul:
‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 176 ss. ISBN 978-605-399-273-8
‹slâm topraklar›nda laiklik fikri, öncelikle Bat› hâkimiyeti alt›na girmifl topraklarda ortaya ç›km›fl, daha sonra bu örneklerle Müslüman baflka ülkelere yay›lm›fl; kimi zaman baflar›ya ulaflm›fl, kimi za-
NEW BOOKS
man da baflar›s›zl›kla sonuçlanm›flt›r. Ancak, her ülkenin kendi tarihi ve konjonktürüyle geliflimi ve sonuçlar› farkl› olmufltur. Türkiye, laikli¤in entegrasyonunda baflar›l› olabilmiflken, di¤er Müslüman ülkelerde tam bir uyum sa¤lanamam›flt›r. Çal›flmalar›n› CNRS’de (Frans›z Ulusal Bilimsel Araflt›rma Merkezi) sürdüren Pierre-Jean Luizard karfl›laflt›rmal› olarak ‹slâm topraklar›nda otoriter laikli¤in izini sürmekte; nedenlerini, geliflimlerini ve sonuçlar›n› Türkiye, ‹ran, Arap co¤rafyas› ve Kuzey Afrika özellerinde ortaya koymaktad›r. Türkiye ve ‹ran örnekleri bafllang›çta birbirleriyle benzerlikler gösterse de
hem toplumlar›n farkl›l›klar›, hem de y›llar içindeki uygulamalar nedeniyle geliflimleri birbirlerinden tamamen ayr›l›r.Birinci Dünya Savafl›’n›n ard›ndan bir ulus-devlet haline gelen Türkiye, laik bir sivil din
aray›fl›na geçer ve bu konuda elde etti¤i baflar›, onun Arap ülkeleri taraf›ndan örnek al›nmas›na kadar
var›r. Bafllang›çta yak›n amaçlarla yola ç›kan ‹ran’da ise durum farkl› bir yönde ilerler; ‹ran, bir ‹slâm
devrimine giderken, Türkiye demokratik problemleriyle bo¤uflarak öncesinde ve sonras›nda askerî darbeler yaflar. Arap ülkeleri ve Kuzey Afrika’da ise laikleflme ve demokrasi hareketlerinin seyri, bu iki ülkeden farkl› yöndedir.Laiklik, Müslüman ülkelerde demokratikleflmeye giden bir araç olabilir mi? Pierre-Jean Luizard bu çal›flmas›nda otoriter rejimlerle sa¤lanmaya çal›fl›lan laikli¤in ‹slâm topraklar›nda
geliflmesinin süreçlerini, sonuçlar›n›, farkl›l›klar›n› ve bunun yan›nda ortak noktalar›n› da incelerken,
Türkiye ve ‹ran’›n yan› s›ra, baflta Irak, Suriye, Tunus, Cezayir, M›s›r olmak üzere, ‹slâm topraklar›ndan örnekler üzerinden gitmektedir.
MICHAEL MANN, ‹ktidar›n Tarihi Cilt: 1 [çeviren Emre Kolay] (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2013), 616 ss.
ISBN 978-605-465-723-0
Bu kitap, iktidar›n insan toplumlar›ndaki do¤as›n› ele alan dört ciltlik bir çal›flman›n birinci k›sm›d›r. Michael Mann bu ciltte toplumsal iktidar›, dört temel “ekonomik, ideolojik, askeri ve siyasal”
kaynak üzerindeki hâkimiyet ba¤lam›nda tan›mlar. Bu kaynaklar aras›ndaki karfl›l›kl› iliflkileri, Cilal›
Tafl Devri’nden Antik Yak›n Do¤u medeniyetlerine, Klasik Akdeniz Ça¤›’ndan Orta Ça¤ Avrupas›’na,
‹ngiltere’deki Sanayi Devrimi’nin hemen öncesine kadarki zaman dilimi boyunca, iktidar›n tarihi çerçevesinde ve öyküleyici bir dille inceler. Geleneksel, monolitik bir “toplum” kavram›n› reddeden Mann’›n
modeli bir dizi çak›flan ve kesiflen iktidar a¤›ndan oluflmaktad›r. Mann bu modeli iktidar›n lojisti¤ine
“toplumsal ve co¤rafi alanda bilginin, insan gücünün ve mallar›n ak›fl›n›n nas›l denetlendi¤ine” odaklanarak ifllevsel hale getirir ve böylece toplumbilim kuram›ndaki “büyük tart›flmalar›n’’ ço¤una aç›kl›k getirir.
MICHAEL MANN, ‹ktidar›n Tarihi Cilt: 2 [çeviren Gülben fiafl] (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2013), 848 ss.
ISBN 978-605-465-722-3
Sanayi Devrimi ile Birinci Dünya Savafl› aras›ndaki dönemin iktidar iliflkilerini karfl›laflt›rmal› ve
tarihsel sosyolojik bir yöntemle ele al›yor. Fransa, Büyük Britanya, Habsburg Avusturyas›, Prusya-Almanya ve Amerika Birleflik Devletleri’ne odaklanan çal›flma, toplumsal iktidar›n dört kayna¤› “ideolojik, ekonomik, askeri ve siyasal” aras›ndaki karfl›l›kl› iliflkileri çözümleye çal›fl›rken, buradan hareketle dini ve seküler ideolojilerin, ticari ve endüstriyel kapitalizmin, savafllar›n ve modern devletin geliflimini de anlat›s›na dâhil ediyor. Zengin ampirik araflt›rmalara, kuramsal bir külliyata ve istatistiki verilere dayanan ‹ktidar›n Tarihi’nin 2. Cildi, uluslar›n yükselifli ve milliyetçilik, s›n›flar mücadelesi ve modern devlete iliflkin özgün bir kuramsal yaklafl›m da gelifltiriyor.
YEN‹ K‹TAPLAR
ROBERT J. McMAHON, So¤uk Savafl [çeviren Sinem Gül] (‹stanbul: Dost Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 222ss.
ISBN 978-975-298-487-5
‹kinci Dünya Savafl›’n›n ard›ndan kutuplaflan dünyan›n en can al›c› olgular›ndan biri so¤uk savafl.
Dünya halklar›n›n birçok politik, kültürel ve iktisadi çalkant›yla bafla ç›kmaya çal›flt›¤› bu dönem, yak›n
tarihin en ihtilafl› tart›flma konular›ndan biri olmay› sürdürüyor. ABD ve Sovyet blo¤unun yan› s›ra üçüncü dünya için de oldukça kritik bir geçifl dönemi say›lan bu tarihsel kesiti objektif bir bak›fl aç›s›yla de¤erlendiriyor bu çal›flma. Dönemin birçok aktörünü ve bu ihtilaf›n baflat ideolojik kavramlar›n› genifl bir perspektif içinde ele al›rken üçüncü biny›l›n kimi temel sorunlar›n› da irdelemeyi mümkün k›lan tarihsel sonuçlar› gözler önüne seriyor. So¤uk savafl›n türlü biçimler alt›nda varl›¤›n› sürdürdü¤ü güncel bir ajanday› sorgulamay› da ihmal etmiyor.
ALBERTO MELUCCI, Oyuncu Benlik: Ça¤›m›z Toplumunda Birey ve Anlam [çeviren Baflak K›c›r] (‹stanbul:
Sel Yay›nc›l›k, 2013), 224 ss. ISBN 978-975-570-618-4
Metropol kültürünün damgas›n› vurdu¤u küreselleflen dünyada, “Ben kimim?” sorusunun cevab›n›
bireysel s›n›rlar›m›z içerisinde aramak ve bulmak imkans›z hale gelmifl durumda. Toplumsal hareketler ve
kolektif kimlikler üzerine yazd›klar›yla tan›nan önemli kültür sosyolo¤u ve klinik psikolog Alberto Melucci, hem psikolojik hem de sosyo-kültürel bir varl›k olan benlik hakk›ndaki sorular› derinlemesine inceliyor.Melucci, Oyuncu Benlik’i öznel ve kiflisel deneyimlerin etkileflim halinde oldu¤u bir alan olarak tan›ml›yor. Böylece, görünür kolektif süreçler ve bireysel günlük deneyimin s›n›r›nda giderek daha çok
önem kazanan anlam aray›fl›n› keflfediyor; sosyolojik ve klinik uygulamalar›ndan yararlanarak bu ikisi aras›nda oldukça özgün bir ba¤lant› kuruyor.Öznellik, samimiyet, ihtiyaçlar, zaman deneyimi, karfl›l›kl› küresel ba¤›ml›l›k, kimlik bozulmalar›, delilik, normallik gibi tart›flmal› konular› ele alan Oyuncu Benlik, kimlik kavram›na iliflkin yeni bir perspektif sa¤larken, kimli¤in art›k bir nesne gibi, bir öznenin yekpare bütünlü¤ü de¤il, bir iliflkiler ve temsiller sistemi oldu¤unun da alt›n› çiziyor.
HÜSNÜ MERDANO⁄LU, Dersim’den Ders Almak (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2013), 360 ss. ISBN 978-975220-457-7
Hüsnü Merdano¤lu’nun kaleme ald›¤› bu k›ymetli eser, “Dersim konusu Alevilik sorunu mudur?
Yoksa Alevilikle do¤rudan ilintili olmayan etnik bir konu mudur? Dersim harekât›, bir ayaklanma sonucu
mudur? Dersim olaylar›n›n günümüz ayr›l›kç› giriflimleri ile benzerlikleri nelerdir?Dersim harekât›nda Atatürk’ün etkinli¤i nedir?”gibi sorular›n tarafs›z bir yaklafl›mla ve belgelere dayand›r›larak yan›tlanmas›, konunun özenle incelenip geçmiflte yaflan›lanlardan günümüz ve gelece¤in tesisi konusunda gereken derslerin
ç›kar›l›p hayatî deneyimlerin kazan›lmas› hususunda önemli bir kaynak vazifesi görüyor. Fakat sa¤ bir feyezand›r, ovay› bir defa bast› m› batakl›k haline getirir. fiu hususu belirtelim ki; sa¤ ak›mlarla mücadele, sol
ile mücadeleye nazaran farkl› olmal›d›r. Bu mücadele, ATATÜRK ilkelerine ve Cumhuriyetimizin esaslar›na tamamen uygun ve ba¤l› bir milli e¤itim ve kand›r›lan halka hakiki yolu göstermekle olur.”Emin Çölaflan’›n önsözüyle ve Genelkurmay’›n “Çok Gizli” belgeleriyle bir dönemin Türkiye panaromas›?
MICHAEL MEEROPOL, ROBERT MEEROPOL, Rosenbergler[çeviren fiemsa Ye¤in] (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 326 ss. ISBN 978-605-360-811-0
ABD ve Sovyetler Birli¤i aras›nda ‹kinci Dünya Savafl› ertesi bafllayan So¤uk Savafl’›n ilk büyük
hukuk davas› -ve gövde gösterisi- bir atom casuslu¤u etraf›nda kurgulanm›flt›. 1951’de bafllayan davada,
NEW BOOKS
Ethel ve Julius Rosenberg çifti, dönemin en büyük teknolojik s›rr› olan atom bombas›na dair can al›c› bilgileri SSCB’ye s›zd›rd›klar› sav›yla yarg›land›lar. Rosenbergler?in yak›n akrabalar›n›n da aralar›nda bulundu¤u pek çok yalanc› flahide ve düzmece kan›ta gösterilen itibar, McCarthy döneminin simgesi haline
gelen davan›n gitti¤i noktay› aç›kça gösteriyordu. Her fleye ra¤men umutlar›n› yitirmeyen Rosenbergler?in
ayakta kalmas›n› sa¤layan en önemli etken, hem birbirleriyle hem de tutukland›klar›ndan biri 3, di¤eri 7
yafl›nda olan iki o¤ullar›yla mektuplaflmalar›yd›. Bu kitap, iflte bu mektuplar üzerinden ve o¤ullar›n›n an›lar›yla dava ve idam sürecini anlat›yor... Son on y›lda aç›lan gizli arflivlerin davaya ve atom casuslu¤u suçlamalar›na iliflkin ortaya ç›kard›¤› bilgiler ve belgeler, yazarlar›n bu Türkçe bask› için yazd›¤› sonsözle hikâyeyi tamaml›yor.
KONSTANTIN MIHAILOVIÇ, Bir Yeniçerinin Hat›ralar› [çeviren Nuri Fudayl K›c›ro¤lu] (‹stanbul: Ayr›nt›
Yay›nlar›, 2013), 144 ss. ISBN 978-975-539-754-2
S›rp Konstantin Mihailoviç ‹stanbul’un fethinden iki y›l sonra, 1455 y›l›nda, Nifl yak›nlar›ndaki köyünden Türkler taraf›ndan al›n›p baflkente götürülür. Yirmi yafl›ndaki Mihailoviç k›sa süreli bir e¤itimden
sonra Yeniçeri Oca¤›’na kaydedilir ve Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Balkan topraklar›ndan, Ege k›y›lar›na
ve Tuna’ya uzanan fetihlerine, baflar›s›zl›¤a u¤rayan Belgrad Kuflatmas›’na, 1458 Mora, 1461 Sinop ve
1462’de Uzun Hasan’a karfl› Trabzon Seferi’ne ve daha birçok savafla ve sefere kat›l›r. Mihailoviç 1463’te,
bir yeniçeriyken bu kez Macarlar taraf›ndan ele geçirilir. Özgürlü¤üne kavufltuktan sonra ilkin Bohemya’ya sonra Polonya’ya geçen Mihailoviç, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda bulundu¤u süre zarf›nda yaflad›klar›n› yazd›r›r. Tam olarak hangi dilde yazd›r›ld›¤› bilinmeyen bu kroni¤in bugüne kadar gelen Çek ve Leh
versiyonlar› mevcut olmakla birlikte S›rpça olmas› gereken orijinali ortal›kta yoktur. Konstantin Mihailoviç hat›rat›nda, on y›l hizmetinde bulundu¤u Osmanl›lar›n dinsel yap›lar›n›, kurumlar›n›, kuruluflundan II.
Bayezid’e kadar hanedan›n tarihini, kimi ikinci elden anlat›lar›, imparatorlu¤un gelenek ve göreneklerini
anlatmaktad›r. Mihailoviç hat›rat›nda tüm bunlar›n yan› s›ra, Polonya ve Macaristan krallar›n›n Osmanl›larla yapacaklar› muhtemel savafllarda kullanabilece¤i bilgiler de yer almaktad›r.
ABDULLAH MOLLAO⁄LU, Diyarbak›r Tutana¤› (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 156 ss. ISBN 978-975437-927-3
“Benim tek bafl›ma gezmem halk taraf›ndan flaflk›nl›kla karfl›lan›yordu. Bunu hem görebiliyor hem
de hissedebiliyordum. Esnaf olsun, evinin önündeki kad›nlar olsun, çocuklar olsun pek çok kimse, telsizini beline tak›p iki elini kâh arkas›na atarak kâh gö¤sünde kavuflturarak yürüyen bu üniformal› bafl komisere dikkatle bak›yordu.”
EM‹NE GÜRSOY NESKAL‹, Anayasa Davas› Toplu Savunmas› (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 246 ss.
ISBN 978-605-539-765-4
Yass›ada davalar›nda yap›lan savunmalar; tarihe düflülen bafll› bafl›na bir kay›tt›r. Her dava için gerek ‘’san›klar’’ gerekse avukatlar sözlü ve/veya yaz›l› müdafaa yapm›fllard›r. Sözlü müdafaalar›n çok cüzi
k›sm› Yass›ada zab›tlar›nda yaz›ya geçirilmifltir. Genellikle, ‘’yaz›l› müdafaas›n› verdi ve münderecat›n›
sözlü olarak tekrar etti, müdafaaname dosyaya kondu.’’ veya ‘’yaz›l› müdafaas›n› okudu’’ fleklinde müdafaan›n yap›ld›¤› belirtilmifl, müdafaan›n içeri¤i zab›tlarda yer almam›flt›r. Baflhakim savunmalar› k›sa kesmek istemifl, hatta, ‘’Bizim burada bofl laf dinlemeye vaktimiz yok.’’ diyerek Maliye Bakan› Hasan Polat-
YEN‹ K‹TAPLAR
kan’› susturmufl, buna cevaben Polatkan da ‘’Muhterem Baflkan›m; idam›m istenilen bir cezada kendimi
müdafaa etmiyeyim mi?’’ demiflti. Gümrük ve ‹nhisarlar Bakan› Hadi Hüsman’›n müdafaas›n› dinlemek
istemeyen Baflhakim, Hüsman’a ‘’ Bunlar›n hepsini okuyacak m›s›n›z?’’ demifl, bunun üzerine Hadi Hüsman ‘’ O halde müdafaa yapm›yorum efendim.’’ cevab›n› vermifl, Baflol da, ‘’Yapmazsan yapma. Gelmifl
buraya tomarlarca müdafaa yap›yor.’’ demiflti.
DAVID NICOLLE, Dördüncü Haçl› Seferi [çeviren Gürkan Engin] (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›,
2013), 95 ss. ISBN 978-605-360-862-2
Tarihin en büyük savafllar›n›n ayr›nt›l› dökümleri, has›m kuvvetlerin stratejileri, taktikleri, askerî
harekât›n dü¤üm noktalar›. Dördüncü Haçl› Seferi’nin bafllang›c›ndan sonuna kadar yaflanan tüm önemli
muhar ebeler: Bizans taht kavgalar›, Venedik-Haçl› ‹ttifak›, Zadar kuflatmas› ve Konstantinopolis’in ya¤malan›fl›.”Yolundan sapm›fl” haçl› seferleri aras›nda ilk ve en ünlüsü Dördüncü Haçl› Seferi’dir. Ayr›ca,
ilk defa bir kardefl H›ristiyan devlete karfl› dönmüfl bu harekât hiçbir zaman as›l hedefi olan Eyyubî M›s›r’a
ulaflamad›. Bunun yerine, önce Dalmaçya’daki Zadar flehrini Venedik hesab›na iflgal eden Haçl›lar ard›ndan Bizans içindeki taht kavgas›na kar›flarak Ortaça¤ dünyas›n›n en zengin ve kozmopolit merkezlerinden
biri olan Konstantinopolis’e yelken açt›lar. Nihayetinde Konstantinopolis ya¤maland› ve muazzam miktarda ganimet Bat› Avrupa’ya götürülürken, flehrin enkaz› içinden k›sa ömürlü Latin ‘Romania’ ‹mparatorlu¤u do¤du. Hepsinden daha önemlisi, bütün bu olanlar›n bafl planlay›c›s› Venedikliler, Bizans’a tabi Ege ve
Adriya adalar›n› ele geçirerek 18. yüzy›la kadar yaflayacak bir deniz afl›r› imparatorluk kurdular. Usta tarihçi David Nicolle, her bak›mdan Do¤u Akdeniz tarihinin en önemli dönüm noktalar› aras›nda say›lacak
bu seferi en son yorum ve bilgilerin ›fl›¤›nda, önemli ve ak›lda kal›c› bir surette yeniden de¤erlendiriyor.
DAVID NICOLLE, ‹slam Ordular› [çeviren Emir Yener] (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 56 ss.
ISBN 978-605-360-817-2
Tarihin en büyük savafllar›n›n ayr›nt›l› dökümleri, has›m kuvvetlerin stratejileri, taktikleri, askerî
harekât›n dü¤üm noktalar›. Dünyada ki çeflitli ordular›n üniforma, teçhizat, tarih ve teflkilat›, geçmiflleri ve
bugünleri.Ortaça¤ boyunca H›ristiyan Avrupa’n›n gerçek anlamda tek alternatifi ve ‘medeni’ komflusu ‹slam dünyas›yd›. Arap halklar›n›n 7. yüzy›lda ‹slam’› kabul etmelerini müteakip bir f›rt›na gibi Arabistan’dan ç›kmalar› dünya tarihinin en ola¤anüstü dönüm noktalar›ndan biridir. Yüzy›l sona ererken ‹slam
halifeleri Atlantik Okyanusu’ndan Hindistan’a, Güney Arabistan’dan Orta Asya’ya kadar uzanan, Roma
‹mparatorlu¤u’ndan bile daha genifl bir co¤rafyaya hükmediyorlard›. Avrupa ile H›ristiyanl›¤›n en uzun
ömürlü ve kökten rakibi s›fat›yla Bat› kimli¤inin gelifliminde de belirleyici bir rol oynayan ‹slam ehlinin
baflar›s›nda, askeri teflkilat ve taktiklerin en hayati unsurlardan biri oldu¤u flüphe götürmez bir gerçektir.
Birinci Haçl› Seferi 1099’da Ortado¤u’ya ulaflt›¤› esnada, ‹slam kültürü Araplar, Farslar ve Türklerin bafl›n› çekti¤i çok say›da etnik grubu özümsemifl bulunuyordu. Bu toplumlar›n her biri ‹slam harbiyesine de¤iflik özellikler kazand›rd›lar. ‹slam askeri tarihi konusunda dünyan›n en önemli isimleri aras›nda yer alan
David Nicolle, bu eserinde ‹slam’›n do¤uflu ile Birinci Haçl› Seferi aras›nda geçen befl yüzy›l boyunca ‹slam ordular›n›n geliflimini, teflkilat, k›l›k-k›yafet ve teçhizat›n› mercek alt›na al›yor. Çok say›da renkli foto¤raf, çizim ve 20. yüzy›l›n önde gelen tarih illustrator Angus McBride’›n eseri sekiz levha ise Müslüman
savaflç›lar› yeniden hayata döndürüyor.
NEW BOOKS
DAVID NICOLLE, Do¤u Roma Ordular› [çeviren Buket Bayr›] (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›,
2013), 56 ss. ISBN 978-605-360-776-2
Tarihin en büyük savafllar›n›n ayr›nt›l› dökümleri, has›m kuvvetlerin stratejileri, taktikleri, askerî
harekât›n dü¤üm noktalar›.Dünyadaki çeflitli ordular›n üniforma, teçhizat, tarih ve teflkilat›, geçmiflleri ve
bugünleri.Roma ‹mparatorlu¤u sonu gelmez iç savafllar ve en nihayet kavimler göçü neticesinde büyük sars›nt›lara u¤rad›. ‹mparatorlu¤un önce M.S. 395’te ikiye ayr›lmas› ve M.S. 476’da bat› yar›s›n›n y›k›lmas›
Dünya tarihinin dönüm noktalar›ndan biri; Antikça¤’›n sonu ve Ortaça¤’›n bafllang›c› olarak kabul edilir.
Ne var ki, bizzat o dönemi yaflayanlar aç›s›ndan, vuku bulan de¤iflimlerin muazzam çap› ve çarp›c›l›¤› aflikâr olmakla beraber bu derece kesin bir kopufl alg›lanmam›flt›. ‹mparatorlu¤un ayakta kalan do¤u yar›s›,
Büyük Constantinus’un kurdu¤u “Yeni Roma” Konstantinopolis’teki merkezinde hayat›na devam etmifl;
Sasaniler, Avarlar, Bulgarlar ve ‹slam Halifeli¤i dâhil onlarca rakibin yüzy›llar süren say›s›z sald›r›lar›na
gö¤üs gererek 9. yüzy›l itibar›yla Avrasya’n›n süper gücü s›fat›n› bir defa daha geri kazanm›flt›. Önemli
Ortaça¤ ve Yak›ndo¤u askeri tarihi uzmanlar›ndan Dr. David Nicolle bu eserinde Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u’nun bu hayati önemdeki “olgunlaflma” sürecine bir pencere açarak hem imparatorluk ordular›n›n evrimi; teflkilat›, taktikleri, k›yafeti ve teçhizat›na dair ayd›nlat›c› bilgiler veriyor; hem de Klasik Roma’n›n
bu H›ristiyan vârisini komflular›, müttefikleri ve rakipleri aras›ndaki yerine ilgi uyand›r›c› sorular da sorarak yerlefltiriyor. 20. yüzy›l›n en yetkin tarih illüstratörlerinden Angus McBride’›n eseri sekiz adet levha
ise Do¤u Roma savaflç›lar›n› tekrar hayata döndürüyor.
M. ORHAN OKAY, K⤛t Medeniyeti (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2013), 182 ss. ISBN 978-975-995-234-1
M.Orhan Okay: “Denemeler kitab›m›n ad›n› “K⤛t Medeniyeti” koyarken belki birçoklar› için ça¤›m›z›n bilgisayar ça¤› oldu¤unu düflünmedim de¤il. Bilgisayar, “genel a¤” teriminde kullan›ld›¤› gibi gerçekten bir a¤ gibi dünyam›z›, kâinat›m›z› sarm›fl (…) Medeniyetimize hala ve ›srarla k⤛t medeniyeti demeye devam etmek istiyorum.”
PETER OSBORNE, Elefltirel Bak›fl [çeviren Elçin Gen] (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 264 ss. ISBN
978-975-051-120-2
Radical Philosophy dergisi 20. yüzy›l›n son düzlü¤ünde radikalfilozoflarla çeflitli söylefliler yapt›.
Marksizm, feminizm, post-kolonyal teori, edebiyat teorisi, elefltirel teori, radikal siyaset, queer teorisi ve
psikanaliz bu “sert” tart›flmalar›n çerçevesini oluflturuyordu. Judith Butler, Cornelius Castoriadis, Drucilla
Cornell, Axel Honneth, Istvan Meszaros, Edward Said, Renata Salecl, Gayatri Chakravorty Spivak, Cornel West, Slavoj Zizek’in Radical Philosophy dergisinin editörleriyle yapt›klar› söyleflileri bir araya getiren Elefltirel Bak›fl, 21. yüzy›l için de geçerlili¤ini koruyan sorular› yeniden önümüze seriyor. Söylefli yap›lan isimlerin fikirlerini en saf, en belirgin flekilde dile getirdikleri; sorular›n› çekincesizce ortaya koyduklar›; dönemin ruhuna karfl› en serinkanl› analizleri olanca sertli¤i içinde ifade ettikleri bir ruhu da yans›tan
Elefltirel Bak›fl, toplumsala dair sorulara verilen cevaplar›n yavanlaflt›¤› bir dönemde yeni bir ruh yaratacak as›l sorular› yan yana diziyor. Felsefe, siyaset, kültürel çal›flmalar alanlar›nda serbestçe dolaflarak günümüz entelektüel soluna iliflkin genel bir bak›fl sunuyor. Genellefltirilmifl yavanl›¤a karfl› istisnai de olsa özgün düflüncenin önemini bir kez daha hat›rlat›yor.
YEN‹ K‹TAPLAR
BASKIN ORAN, Türk D›fl Politikas› Cilt: 3 (2001 - 2012) (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 885 ss. ISBN
978-975-051-142-4
Uzman bir akademisyen grubu taraf›ndan haz›rlanan bu yap›t, bugüne de¤in yaz›lm›fl en hacimli ve
ayr›nt›l› Türk D›fl Politikas› kitab›d›r... Ama bu üç ciltlik çal›flma yaln›zca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararas› iliflkiler e¤itimi görmüfl olmak gerekmiyor; merakl› bir okur
olmak yeterli. Öncelikle, uzmanl›k jargonundan kaç›narak, rahat bir dille kaleme al›nd›. ‹kincisi, d›fl politika,
toplumsal olaylarla, iç politikayla ve uluslararas› geliflmelerle harmanlanm›fl biçimde aya¤› yere bast›r›larak
anlat›ld›. Üçüncüsü, özel bilgi gerektirebilecek bütün terim ve kavramlar metinlerin içinde yer alan küçük
“kutu”larda aç›kland›. ‹ktisat’tan hukuk’a, sosyoloji’den co¤rafya’ya, iç politika’dan siyasal tarih’e, strateji’den ekonomi politik’e, dinler tarihi’ne kadar on dört yan dala yay›lan bu kutular›yla ve anlatt›¤› dönemlere iliflkin genifl görsel malzemesiyle bu yap›t, bir “Uluslararas› ‹liflkiler Ansiklopedisi” niteli¤inde.
RIDVAN ÖZD‹NÇ, Ak›l ‹rade Hürriyet: Son Dönem Osmanl› Dini Düflüncesinde ‹rade Meselesi (‹stanbul:
Dergâh Yay›nlar›, 2013), 382 ss. ISBN 978-975-995-374-4
Bugün ‹slâm dünyas› ve Osmanl› üzerinde tefekkür edenlerin modernleflme boyunca kabul edilen
rükünler etraf›nda yapt›klar› tahlil ve tenkitler, flüphesiz geriye do¤ru ‹slâm dünyas›n›n geçirmifl oldu¤u
tecrübeyi esas almaktad›r. Acil ve pratik olarak vas›fland›r›lan bu çözüm ve usûlün ayn› zamanda fayda
fikri etraf›nda neflvünema bulmas› hem bu devrin kliflelerini belirlemifl hem de geçmiflin okunma ve kurgulanma biçimini tayin etmifltir.Son dönem Osmanl› düflüncesinde irade meselesinin ele al›n›fl biçimini konu etti¤imiz bu çal›flma; Tanzimat’la girilen bu yolda yeni bir insan ve yeni bir ahlâk aray›fl› etraf›nda ortaya ç›kan fikir ürünlerinden hareketle Osmanl› dünyas›ndaki aray›fllar› II. Meflrutiyet merkez olmak üzere ele almay› hedeflemektedir. ‹rade meselesi ve etraf›ndaki kavramlar›n modernleflme boyunca seyrini takip etmeyi ve Osmanl› ulema ve mütefekkirlerinin bu aray›fllar esnas›nda ‹slâm’a ve Allah-insan iliflkilerine bak›fllar›nda ifadesini bulan itikat, siyaset, tarih ve daha ötesinde “Müslüman” telakkisini tarif etme
çabalar›n› tahlil etmeyi hedeflemektedir.
OKTAY ÖZEL, Türkiye 1643 (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 232 ss. ISBN 978-975-051-198-1
1641 y›l›nda Rum Vilayeti Defterdar› Mehmed Murad Efendi vilâyetinin vergi nüfusunu saymakla görevlendirilir. Yap›lacak say›ma göre bölgeden ne kadar vergi toplayabilece¤ine karar verecektir Osmanl› Devleti. Bu kitap iflte bu defterden yola ç›karak yap›lan uzun bir soruflturman›n, içine girilen karmafl›k bir yolculu¤un hikâyesi. 20. yüzy›l›n sonlar›nda, Oktay Özel bu a¤z› s›k› defteri konuflturmaya, çok
yönlü sorgulamaya, içinden ç›kt›¤› dönemin ola¤anüstü koflullar› ba¤lam›nda tarihsellefltirmeye, anlamland›rmaya girifliyor.Türkiye 1643, tarihçi ile malzemesinin iliflkisini iç içe giren paralel hikâyeler olarak ele
alan bir deneme. Her ne kadar as›l hikâye 16. ve 17. yüzy›lda geçiyorsa, kahramanlar› sahiciyse de, anlat›lan son otuz y›l›n Türkiye’sinin de hikâyesi.
YILMAZ ÖZTUNA, 93 ve Balkan Savafllar› Avrupa Türkiyesi’ni Kayb›m›z: Rumeli’nin Elden Ç›k›fl› (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 239 ss. ISBN 978-975-437-948-8
Bütün tarihimizin en büyük kayb›, Rumeli’ni elden ç›karmam›zd›r. Tuna ve Adriyatik’ten Meriç
çizgisine çekilmemiz, iki safhada oldu: 1877-78 Rus Savafl› ve 1912-13 Balkan Savafl›. Bu iki savafl› da
NEW BOOKS
kaybeden Osmanl› Devleti, Rumeli’ni b›rakt› ve ‹mparatorlu¤un kanatlar›ndan biri koptu.Bu küçük kitab›m›zda, Osmanl› Türkiye’sinin iki trajik dönüm noktas›, genifl okuyucu kitlesi için anlat›lm›flt›r. Türk ve
Türkiye düflmanlar›n›n a¤lar›n› nas›l uzun vadede, fakat planla, sab›rla ve kararl›l›kla ördükleri, ‹mparatorluk Türkiye’sinin kendisini bu a¤lardan nas›l ve niçin kurtaramad›¤› aç›klanm›flt›r. ‹hanetler, yetmezlikler,
yeteneksizlikler, baz› sahifelerde okuyucuyu bunaltacakt›r. Fakat bütün bunlar, tarihimizin ta kendisidir.
Bugün için de sonsuz ibret dersleriyle doludur. Anadolu’ya s›¤›nm›fl bir Türkiye üzerinde ayni planlar düflünülmüfl, yürürlü¤e konmufltur.
‹KRAM‹ ÖZTURAN, Elveda (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2013), 520 ss. ISBN 978-975-220-450-8
Bu kitap; Balyoz Davas›’ndan dolay› Hasdal Cezaevi’nde tutuklu bulunan ‹krami Özturan taraf›ndan; yüre¤i halen vatan, bayrak ve millet sevgisiyle çarpan duyarl› vatandafllara, 11 fiubat 2011 tarihinde
topluca tutuklanan, elbirli¤iyle kendi vatan›nda esir düflürülen askerlere, Hasdal’da, Silivri’de, Maltepe’de,
Had›mköy’de özgürlük ve onur mücadelesi veren Balyoz Davas› tutuklular›na, vicdan sahibi ve Allah korkusu olanlara, gölgesinden korkanlara, “Du bakal›m nolcek?” diyenlere, ellerinde hançer, saplayacak s›rt
arayanlara, kalemlerinden kin ve nefret damlayanlara, görmez gözlere, iflitmez kulaklara, sadakati “sakat”
olanlara,“Hukuk bir gün bize de laz›m olacakt›r” diyenlere, önlerinde ne bulurlarsa yiyenlere, “Yetmez
ama evet!” diyenlere, dijital terörü merak edenlere, TSK’dan 50-80 y›l›n intikam›n› almaya çal›flanlara,
TSK’ da üniforma giymekte olan 720.648 subay, astsubay, uzman erbafl ve ere, fedakâr, cefakâr, sayg›de¤er emekli TSK mensuplar›na, koltuk sevdal›lar›na, dinlenen (!) ancak dinletemeyenlere, yürekleri bizler
için çarpan eli öpülesi analara, babalara, ablalara, a¤abeylere, onurlar› için intihar eden merhum subaylara, biz ?Hukuk Gazileri”ne, bizler Hasdal’da iken, vedalaflamadan hakk›n rahmetine kavuflan k›ymetli büyüklerimize, babalar› tutukluyken buruk evlilikler yapan çocuklar›m›za, biz tutukluyken 21. yüzy›l Türkiye’sine merhaba diyen bebeklere ithafen yaz›lm›flt›r…
SAYGI ÖZTÜRK, Örgüt Pazar› (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2013), 336 ss. ISBN 978-975-220-470-6
Yer: Bakanlar Kurulu
Asker kürsüde brifing veriyor…“Sol bir sel gibi ak›p gider. Sa¤ ovay› bir defa bast› m› batakl›k haline getirir.”
“Bugün afl›r› sol ak›mlar, memleketi görülür bir flekilde tahrip etmektedir. Ancak, genifl halk kitlelerine dayand›¤›ndan güç de olsa zaman da yese, bir mücadele olana¤›m›z art›k vücut bulmufltur; fakat afl›r› sa¤ ak›mlar, daha köklü, daha temkinli ve daha sab›rl› bir olufluma girmifltir. Bugün için, 12 Mart?a rastlayan eylemlerini durdurmufl ve kesif bir flekilde taraf kazanma ve örgütlenmeyi peklefltirmektir. Bir gün
zaman ve zemin bulunca genifl halk kitlelerine dayanabilece¤i için devletimizin ve Cumhuriyetimizin bafl›na çok büyük bir tehlike olarak dikilecektir. Sol ve sa¤ ak›mlar için bir benzetme yapacak olursak; sol
bir sel gibi ak›p gitmektedir, tahribat› vard›r, tedbirler al›nabilir.
MURAT ÖZYÜKSEL, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Nüfuz Mücadelesi (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 542 ss. ISBN 978-605-360-761-8
Hikâyesiyle, belgeseliyle, müzi¤iyle Osmanl› demiryollar›n›n tarihi.Osmanl› ülkesinde demiryollar›n›n inflas›, devletin yabanc› flirketlere verdi¤i imtiyazlarla yap›lm›flt›. ‹stanbul’dan Ba¤dat’a uzanan hatlar›n inflas› sadece Osmanl› idarecilerinin de¤il, Ortado¤u’ya ve Hint Okyanusu’na ulaflmak için farkl› yol-
YEN‹ K‹TAPLAR
lar arayan Avrupal› büyük güçlerin de ilgi oda¤›ndayd›. Anadolu ve Ba¤dat demiryollar›n›n inflas›, bir tren
hatt› yap›m›n›n ötesine geçerek bir diplomasi ve nüfuz mücadelesine dönüflmüfltü. Osmanl› Devleti’nin
karfl›s›nda ‹ngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, ABD ve Belçika Ortado¤u’da bu demiryollar› üzerinden
kendi nüfuz alanlar›n› pekifltirmek için uzun süren büyük bir siyasi, ekonomik ve diplomatik oyuna giriflmiflti.Döneme ait 300’ü aflk›n foto¤raf, resim, harita ve karikatürle zenginlefltirilen kitap, alt› ayr› ülkenin
arflivinden derlenen belgelerle demiryollar› üzerinden yürüyen bu mücadelenin merakl› öyküsünü bütün
ayr›nt›s›yla anlat›yor.
PHILIPPA PERRY, Ak›l Sa¤l›m›z› Nas›l Koruruz [çeviren M. Onur Do¤an] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013),
128 ss. ISBN 978-975-570-608-5
Herkes beden sa¤l›¤›n›n önemini kabul eder: Ak›l sa¤l›¤› da en az o kadar önemli de¤il midir? Modern hayat bizi büyük bir stres alt›na sokar; insan›n kendisini sakin, huzurlu ve yeni deneyimlere aç›k hissetmesi çok zordur. Psikoterapist Philippa Perry bu kadar y›pranmadan ve çok fazla tatminsizlik yaflamadan da hayat›m›z› sürdürebilece¤imizi gösteriyor. Zihinlerimizin nas›l iflledi¤ini aç›klad›ktan sonra direncimizi art›rmak, derinlik duygumuzu güçlendirmek ve yarat›c›l›¤›m›z› yükseltmek için tasarlanm›fl egzersizler öneriyor. Bu kitap, ayn› anda hem insan zihninin parlak bir aç›klamas›n› hem de hayat›n önümüze
ç›kard›¤› pek çok engelle mücadele etmenin yolunu sunuyor.
MUAZZEZ PERVAN, ‹lerici Kad›nlar Derne¤i (1975 - 1980) (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2013),
560 ss. ISBN 978-975-333-289-7
Güvenlik için o s›ralarda pek çok insan›n yapt›¤› gibi ‹KD’ ye ait bu belgeleri imha etmek yolu denenebilirdi. Ama bu yol seçilmedi. Bütün bu evraklar flehir merkezinde, Niflantafl›’nda bir evde bulunuyordu. Güvenli yer, Ayfle’nin anne ve babas›n›n ‹stanbul d›fl›nda Tuzla’da oturduklar› bahçeli bir evdi. Önce
yafll› anne ve baban›n izni al›nd›. O dönem pek çok anne ve baba gibi onlar da bu riski göze ald›lar. Sorun
flimdi flehrin göbe¤inden bu evraklar›, askerlerin s›k s›k arama yapt›klar›, s›k›yönetim alt›ndaki bu flehirde
Niflantafl›’ndan yaklafl›k 30 km. uza¤a tafl›makt›. ‹çi t›ka basa evrak ve dergi dolu en az 20 büyük kutuyu
apartmandan bile d›flar›ya ç›karmak tehlikeliydi. O zaman, içlerinden birinin sözüm ona evden tafl›nmas›na ve ev eflyas› yüklü kolilerin içine bu evraklar›n yerlefltirilmesinin en iyi yol olaca¤› düflünüldü. Kuflkusuz s›k› bir aramada belgeler bulunurdu, ama görünüflü kurtarmak üzere ev eflyas› tafl›yacak bir kamyonet
kiraland›. Ve Ayfle, kamyonla birlikte eflyalar›! Anne ve babas›n›n evine götürdü ve yerlefltirdi. Aradan y›llar geçti. Evin bodrumunu su bast›, evraklar›n bir bölümü hasar gördü. Bahçeli ev y›k›l›p yerine apartman
yap›ld› ve evraklar bu sefer o apartman›n bodrumuna tafl›nd›.” Bugünden bak›nca, bu belgeleri korumak
için verilen çaban›n nedeni asl›nda kendi tarihimizi korumakt›. Bu belgelerin varl›¤›, her fleyden önce geçmifl bir deneyimi daha iyi de¤erlendirmeye ve kad›n hareketinin geçmiflinin bir parças› olan ‹KD’nin tarihinin unutulmamas›na katk›da bulunmakt›. Sonuçta 40 y›l sonra bu hayalimizi gerçeklefltirilmifl bulunuyor.
San›yoruz ki bu kitap, kad›n tarihi çal›flmalar›na gerçekten de¤erli bir katk› sa¤layacakt›r ve ayn› zamanda bu tarihi yaratan binlerce ‹KD üyesi k›rm›z› çatk›l› kad›n› da onurland›racakt›r.
GERTRUDE REINISCH, Hayaller Kervan› [çeviren Nedim Sipahi] (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k,
2013), 302 ss. ISBN 978-994-448-346-9
Nedim Sipahi: “Wanda Rutkiewich’in yaflam› salt bir kad›n da¤c›n›n hayat hikâyesi de¤il, ayn› zamanda özgürlü¤ü ve hayalleriu¤runa tüm güçlüklere direnmesini bilen bir kiflilikte flekillenen azmin, tut-
NEW BOOKS
kunun ve iradenin özgün bir duruflu, bir meydan okuyuflu.Wanda Rutkiewich’in hayat›n›n dolambaçl› ve
çetin rotas›yla, kad›n ya da erkek olal›m, her birimizin yaflam kervan›n›n oluflturdu¤u farkl› izler, ister istemez kesiflmekte. Onun gibi hayallerinin peflinden özgürce gidebilme cesaretini gösterebilenlerse, menzili hepimiz için daha ötelere tafl›yacaklar. Hayaller kervan› hep ilerleyecek. Wanda gibi yürekli insanlar›n
an›lar›, bu kervan›n hep en önünde yürüyecekler.Hayalleri da¤lar›n özgür doruklar›ndan yolumuzu ayd›nlatarak...”
ERIC RIES, Yal›n Yeni Giriflim [çeviren N. Ece Elgin] (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2013), 318
ss. ISBN 978-605-562-505-4
Harvard Business School’dan giriflimcilik profesörüTom Eisenmann: “Ries, yeni giriflimleri çevreleyen belirsizlikten oluflmufl sisi nas›l delip geçece¤imizi gösteriyor. Yaklafl›m› çok özenli; tavsiyeleri pratik ve sahada kan›tlanm›fl. Yal›n Yeni Giriflim, giriflimcilikle ilgili düflünme fleklimizi de¤ifltirecek. Yeni
giriflimlerin baflar› oran›n›n yükselmesi küresel ekonomik büyümeyi artt›rmada y›llard›r yaz›lm›fl yönetim
kitaplar›ndan daha fazla ifle yarayabilir.”
SHEILA ROWBOTHAM, Yeni Bir Ça¤ Hayali: Yirminci Yüzy›l› Yaratan Kad›nlar [çeviren Su¤ra Öncü] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 360 ss. ISBN 978-975-570-613-9
Yirminci yüzy›l›n bafl›nda kad›nlar cinsellikten özgür aflka, vatandafll›k haklar›ndan demokrasiye,
annelikten ev ifline gündelik hayat›n her alan›nda yaflad›klar› sorunlardan nas›l toplumsal bir dönüflüm yaratabileceklerini tart›fl›yorlard›. Kad›nlar›n “modern” bireylere dönüfltü¤ü bu tarihi kesit hâlâ tek bir soru
sorduruyor: Bugün, yüz y›l› aflk›n bir süre sonra daha iyi durumda m›y›z?Yeni Bir Ça¤ Hayali, Yirminci
Yüzy›l› Yaratan Kad›nlar, göçün ve kentlerin yeniden flekilleniflinin, küresel ticaretin, seri üretimin damgas›n› vurdu¤u 1880’lerden bafllayarak Birinci Dünya Savafl›’na giden süreçte kad›nlar›n uyan›fl ve bilinçlenme aray›fllar›n› tüm yönleriyle sergilerken, ‘60’lardan itibaren yeni teorilerle daha güçlü bir biçimde
sahneye ç›kan feminist hareketin tohumlar›n›n at›l›fl öyküsüne de tan›kl›k ediyor. Yirminci yüzy›la, kad›n
hareketinin geçirdi¤i evrelere, yaratt›klar› dönüflümle günümüzün toplumsal cinsiyet alg›s›n› tahminlerinin
ötesinde flekillendirmifl bu kad›nlar›n mücadelesine, yaln›zca yazd›klar›yla veya sansasyonel eylemleriyle
öne ç›kanlar›n de¤il, bir köflesinden harekete dahil olmufl kad›nlar›n, günlük yaflam hayalcilerinin ve macerac›lar›n›n hayatlar› üzerinden de bir kez daha bakmak gerekiyor.
REINER STACH, Kafka 1: Karar Y›llar› [çeviren Sezer Duru] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 660 ss. ISBN
978-975-570-625-2
Dünya edebiyat›n›n en önemli yazarlar›ndan Franz Kafka üzerine say›s›z inceleme ve kitap yay›mlanm›fl olmas›na ra¤men, Kafka’n›n varoluflunun merkezine uzanan kapsaml› bir biyografi yoktur. Dünyan›n en önemli Kafka uzmanlar› aras›nda olan Reiner Stach söz konusu a盤› bu çal›flmayla kapatmay› baflard›. Çalkant›l› bir dönemde yaflam›fl olan Pragl› sigorta memuru Franz Kafka yap›tlar›yla dünyan›n her
köflesinde günümüze kadar süren kültürel bir flok dalgas› nas›l yaratabilmifltir? Stach bu sorunun yan›t›n›,
yazar›n yap›tlar›n›, mektuplar›n› ve özel hayat›yla ilgili tüm belgeleri titizlikle inceleyerek yan›tl›yor. Kafka dünyas›n›n atmosferine panoramik bir bak›fl sunan bu biyografi, yazar›n gündelik yaflam›n›n izle¤ini çizerken okura sanki bir film izledi¤i duygusunu veriyor.
YEN‹ K‹TAPLAR
NECDET SARAÇ, Yavuz Selim’in Ak›l Babas› ‹dris-i Bitlisi (‹stanbul: Cem Yay›nevi, 2013), 173 ss. ISBN
978-975-406-912-9
Baz› Kürtlere göre “Büyük diplomat”, hatta baz›lar›na göre Kürtlerin Nizam-ul Mülk’ü; ama kimilerine göre de “tafleron”, hatta “Kürtlerin devlet olamamas›n›n” en önemli nedenlerinden biri.Tam bir “iblis”.Nuri Dersimli’ye göre tereddütsüz “hain”.Resmi Osmanl› tarihine hatta T. C. Kültür Bakanl›¤› kitaplar›na göre ise “ülkeye hizmet etmifl çok de¤erli bir kifli”…Aleviler aç›s›ndan ise ‹dris-i Bitlisi, yazd›klar›yla ve yapt›klar›yla Osmanl› katliamlar›na meflruiyet kazand›ran, onbinlerce Alevinin/K›z›lbafl›n k›l›çtan
geçirilmesini sa¤layan büyük bir zalim…O, ayn› zamanda XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Anadolu’nun Sünnileflmesinde ve sonras›nda Sünnili¤in kurumsallaflmas›nda ciddi rol oynam›fl, “fetvalar, fermanlar ve kitaplar” arac›l›¤› ile yüzlerce y›ld›r devam eden K›z›lbafl düflmanl›¤›n› Osmanl› saray› penceresinden kaleme alan Hamza Efendi, ‹bn Kemal ve Ebusuud gibi uleman›n en önünde olan birkaç kifliden biridir…O
Yavuz Selim’in “ak›l babas›”d›r...
NUSRET SENEM, M‹T’in Çiller Örgütü Raporu (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 288 ss. ISBN 978-975343-758-5
M‹T’in 1996 tarihli “Çiller Örgütü” Raporu ilk kez tam metin olarak bu kitapta yer al›yor. Rapor,
M‹T Müsteflar› Sönmez Köksal taraf›ndan imzalanarak “Baflbakanl›¤a” “Kifliye Özel” damgas› vurularak
teslim edilmifltir. Rapor, Tansu Çiller, Fethullah Gülen, Mehmet A¤ar, Mehmet Eymür ve Abdullah Çatl›’n›n derin iliflkilerini gözler önüne seriyor. Raporun ortaya koydu¤u görüfle göre, Çiller Örgütünde görev
alanlar›n büyük ço¤unlu¤u flimdi Tayyip Erdo¤an, Abdullah Gül ve Fethullah Gülen ile birlikte.
MUSTAFA SOLAK, Atatürk’ün Bakan› fiükrü Kaya (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 472 ss. ISBN 978975-343-770-7
fiükrü Kaya, 1927’den 1938’in sonuna kadar “Atatürk’ün ‹çiflleri Bakan›” s›fat›yla ülkesine hizmet
etti. Modern Belediyecilik anlay›fl›n› yerlefltirdi. Toprak Reformu yasa tasar›lar› haz›rlad›. Ekonomik ve siyasal ba¤›ms›zl›¤›n gere¤i olarak Devletçili¤i benimsedi. Laikli¤in kurumsallaflmas› için; A¤a, hac›, haf›z,
efendi, bey, pafla gibi unvanlar›n kald›r›lmas›na, baz› kisvelerin giyilmeyece¤ine, ulusal bayramlar ve tatillerin kabulüne dair yasalar›n ç›kar›lmas›na öncülük etti.
BARIfi SOYDAN, Türkiye’de Anarflizm (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 396 ss. ISBN 978-975-051-130-1
Kökleri iki as›r öncesine uzanan anarflizm, Türkiye’de ancak 1986’da yay›mlanan Kara dergisiyle
ve pefli s›ra flekillenen anarflist hareketle varl›k kazanabildi. Neden? Anarflizm Türkiye’de neden bu kadar
geç tan›nd›, yay›ld›? Cumhuriyet tarihi boyunca, nas›l oldu da bir tane bile anarflist ayd›n ç›kmad›? Bu gecikmenin Türkiye solu için anlam› nedir? Anarflizm neden 1916’da, ‘76’da de¤il de, ‘86’da do¤du ?Bu gecikmenin sebeplerini, akademisyenlerden aktivistlere, dönemin ve bugünün tan›klar›yla enine boyuna konuflan gazeteci Bar›fl Soydan, yak›n dönem siyasi tarihimizi ve günümüzün öne ç›kan konular›n›, daha önce ele al›nmam›fl bir aç›dan sunuyor.Sorulara verilen yan›tlarda, vicdani ret, LGBT, ekoloji gibihareketlerin Türkiye’deki do¤umunda ve yükseliflinde anarflizmin pay›n› görme flans› da buluyoruz, post-yap›salc›
anarflizm, yeflil anarflizm, Kürt meselesine odaklanan anarflizm, feminist hareket içinde anarflizm, toplum-
NEW BOOKS
salc› anarflizm, isyanc› anarflizm, ‹slami anarflizm gibi farkl› anarflist ak›mlar› da...Bu noktada bir soru daha beliriyor: Türkiye’de muhalif solsöylemin de¤iflip zenginleflmesine büyük katk›lar yapan anarflizm, aradan geçen çeyrek yüzy›lda neden yayg›n bir siyasal harekete dönüflemedi? Soydan’›n sorular›n› yan›tlayan
isimler, verdikleri cevaplarla Türkiye’de sol siyasetin dününe ve bugününe dair çok çarp›c› bir tablo ortaya koyuyorlar.
REINER STACH, Kafka 2: Kavrama Y›llar› [çeviren Sezer Duru] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 720 ss.
ISBN 978-975-570-624-5
Dünya edebiyat›n›n en önemli yazarlar›ndan Franz Kafka üzerine say›s›z inceleme ve kitap yay›mlanm›fl olmas›na ra¤men, Kafka’n›n varoluflunun merkezine uzanan kapsaml› bir biyografi yoktur. Dünyan›n en önemli Kafka uzmanlar› aras›nda olan Reiner Stach söz konusu a盤› bu çal›flmayla kapatmay› baflard›.Çalkant›l› bir dönemde yaflam›fl olan Pragl› sigorta memuru Franz Kafka yap›tlar›yla dünyan›n her
köflesinde günümüze kadar süren kültürel bir flok dalgas› nas›l yaratabilmifltir? Stach bu sorunun yan›t›n›,
yazar›n yap›tlar›n›, mektuplar›n› ve özel hayat›yla ilgili tüm belgeleri titizlikle inceleyerek yan›tl›yor. Kafka dünyas›n›n atmosferine panoramik bir bak›fl sunan bu biyografi, yazar›n gündelik yaflam›n›n izle¤ini çizerken okura sanki bir film izledi¤i duygusunu veriyor.
MARCIA STEVENS, MALCOLM STEVENS, Against the Devil’s Current: The Life and Times of Cyrus Hamlin
(‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2013), 544 ss. ISBN 978-605-423-893-4
“This is the life of a determined man whose name should be included in any list of outstanding
individuals of the nineteenth century. Cyrus Hamlin was much more than a dedicated missionary. He was
a revolutionary educationalist who wanted learning to be a balance between the skills of the hand and the
skills of the mind... No detail escaped this self-taught engineer who trained his students to bake bread
which delighted the wounded from the Crimean War and who also invented primitive washing machines
to deal with their blood and filth sodden uniforms unchanged since the battlefield. Deservedly, it was the
whiff of newly baked bread that led Christopher Robert to land perchance at Bebek and so to meet Hamlin.
From this encounter came the money with which to found Robert College which is now the University
of the Bosphorus.Hamlin had to fight the Ottoman government and the Mission Board in order to achieve
his college only to hand it over to his son-in-law: but he was to become President of other foundations yet.
He lost two loved wives but wisely married a third and continued to have children; and if he lost his
favourite young he had reason to be proud of his many surviving progeny. There was no shortage of
misfortunes for him to rise above, perhaps because he was quick to take advantage of his chances. He was
a man of absolute rectitude, a natural disciplinarian who was able to thwart brigandly Montenegrin labourers
bent on murder and, far more dangerous, the self-righteousness of a bigoted professor. But he was also a
sharp-witted and a sharp tongued no-nonsense fellow who got on well with the British Embassy and
residents, whose sons were among the earliest enrolled at his college. It was natural that his fellow
missionaries should find him difficult because he did not behave according to the rules, least of all when
he made his original foundation by the sea at Bebek prosperous by commercial enterprise and so able to
support its penniless students, many from the Anatolian hinterland.… One of the delights of this book is
its revelation of the fun that he had with his children, romping around on all fours between the hundred
jobs he succeeded in doing each day.” Godfrey Goodwin
YEN‹ K‹TAPLAR
TUGAY fiEN, Atatürk ve Teflkilatç›l›k (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 192 ss. ISBN 978-975-343-765-3
Atatürk’ün hayat›, teflkilat hayat›d›r. “Hürriyet” için, ilk gizli teflkilat›n› kurdu. ‹stibdata karfl› Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›k savafl›n› kazanmak için Anadolu ve
Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti’ni kurdu. Devrimi devaml› k›lmak, Cumhuriyet’i korumak için Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurdu. Ve ölmeden önce her fleyini partisine ba¤›fllad›.
‹flte Atatürk’ten teflkilat dersleri:
Halk› kimin, nerede örgütleyece¤inin do¤ru tespiti
Benmerkezcili¤in reddi
Atatürk devrimcisi olmak, teflkilatl› olmakt›r
Günümüz ayd›n›n›n açmaz›: Teflkilats›zl›k
Partisiz Atatürkçülük olur mu?
ENZO TRAVERSO, Savafl Alan› Olarak Tarih [çeviren Osman S. Binatl›] (‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›, 2013),
224 ss. ISBN 978-975-539-731-3
1989 y›l›n›n 9 Kas›m’›nda Berlin Duvar›’n›n y›k›l›fl›yla, XX. yüzy›l birdenbire duruverdi. Daha bir
gün öncesine kadar flimdiki zamanda ç›rp›n›p duran her fley aniden tarihe kar›flm›fl gibiydi. Bu kesintiden
derinden etkilenen tarihyaz›m›, paradigmalar›n› gözden geçirmek, yöntemlerini sorgulamak, alanlar›n› yeniden tan›mlamak zorunda kalacakt›. So¤uk Savafl’›n donmufl bölünmeleri, yerlerini “ak›flkan” bir dünyaya b›rak›yordu. Yeni küresel tarihçilik ise, bloklar hâlinde bölünmüfl bir yüzy›ldan çok, gezegen ölçe¤inde ekonomik mübadele a¤lar›na, demografik geçifllere, kültürel melezleflmelere ilgi duymaktayd›. Uzun
döneme odaklanm›fl olan yap›sal tarih, olumsall›klar› ve muammalar›yla birlikte olay›n gölgesinde kald›.
Son olarak, bellek, geçmiflin alg›lan›fl›n›n ayr›cal›kl› bir prizmas› hâline geldi. Bu bellek, tarihin atölyesine girer girmez, XX. yüzy›l›n resmini bir zorbal›klar ve kurbanlar ça¤› olarak yeni bafltan çizdi. Enzo Traverso Savafl Alan› Olarak Tarih kitab›nda, günümüzdeki tarihyaz›msal tart›flmalar›n merkezinde yer alan
büyük ve h›zl› dönüflümleri ustal›kla ve bir o kadar da elefltirel bir tarzda ele al›yor. Yine bu kitapta, büyük yorumsal kategoriler, eskiler (devrim, faflizm) kadar yeniler (biyoiktidar) de irdeleniyor ve böylece bu
kategorilerin hem verimlilikleri hem de s›n›rl›l›klar› gözler önüne seriliyor. Önce fioah’›n soyk›r›mlar›n paradigmas› olarak kullan›mlar›n› inceleyerek, ard›ndan entelektüel tarihin iki büyük izle¤ini, Yahudi sürgünü ile siyah diasporay› k›yaslayarak, tarihsel karfl›laflt›rmac›l›¤› sorguluyor yazar. Son olarak, günümüzde
XX. yüzy›la iliflkin her öyküleme giriflimini etkileyen, tarih ile bellek aras›ndaki, yani mesafe alma ile yaflanm›fl›n duyarl›l›¤› aras›ndaki iç içe geçiflleri çözümlüyor. Mealen “Tarihçiyi çevreleyen ve tarihçinin
içinde yer ald›¤› olaylar, görünmez bir mürekkep olarak anlatt›¤› hikâyesinin temelini oluflturur” diyen
Walter Benjamin’in izinden yürüyen Enzo Traverso, bu kitab›yla asl›nda bize günümüzü anlaman›n anahtarlar›n› sunuyor.
AHMET TET‹K, MEHMET fiÜKRÜ GÜZEL, Osmanl›lara Karfl› ‹fllenen Savafl Suçlar› (1911-1921) (‹stanbul:
‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 548 ss. ISBN 978-605-360-768-7
Tarih boyunca pek çok büyük devletin tan›mlamaya çal›flt›¤› savafl suçu kavram› 1864 Cenevre
Sözleflmesi’yle ilk kez uluslararas› düzeyde tan›nd›. Y›llar içinde bu sözleflmeyi bütünleyen bir dizi sözleflme daha imzaland›. Ulusal K›z›lhaç ve K›z›lay dernekleri de zamanla ve bu sözleflmelerin ruhu do¤rultusunda uluslararas› bir komite çat›s› alt›nda topland›.Osmanl› Devleti ilk aflamalar›ndan itibaren bu süre-
NEW BOOKS
cin bir parças›yd›. Ancak Osmanl›lar için bu sistemin ciddi biçimde s›nanmas› 1911’deTrablusgarp Savafl›’yla bafllad›. Ertesi y›l ç›kan Balkan Savafllar›’nda da onu izleyen Birinci Dünya Savafl›’nda da sürdü. Bu
on y›l boyunca Türk asker sivil ve esirlere yönelik savafl suçlar› ve hak ihlalleri sonradan K›z›lay ad›n› alacak olan Hilal-i Ahmer Cemiyeti ile Uluslararas› K›z›lhaç Komitesi aras›nda uzun yaz›flmalara konu oldu.Bu eser kapsaml› bir girifl bölümüyle savafl suçu kavram›n›n do¤uflu ve geliflmesini inceliyor. K›z›lay
ve Uluslararas› K›z›lhaç örgütü arflivlerinden derlenmifl 1915-1921 dönemine ait yüzlerce belgeyi okuyucuya sunarak Osmanl›lara karfl› ifllenen savafl suçlar›n›n ve bunlara karfl› Uluslararas› K›z›lhaç Komitesinin tepkisini gözler önüne seriyor.
MEHMET AL‹ TU⁄TAN, Kore Savafl› (‹stanbul: ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2013), 224 ss. ISBN
978-605-399-287-5
Türkiye’nin askerî ve siyasi tarihinin önemli olaylar›ndan biri olan Kore Savafl›, Mehmet Ali Tu¤tan’›n derledi¤i bu kitapta, savafl›n toplumsal düzeyde yaratt›¤› sonuçlar›, savaflanlar taraf›ndan nas›l alg›land›¤›, siyasal iktidar›n savafl› toplum kat›nda nas›l meflrulaflt›rd›¤› gibi sorulara bütünsel bir bak›fl aç›s›yla ele al›nmaktad›r. Kore Savafl›: Uzak Savafl›n Askerleri, Türkiye’nin siyasal tarihi aç›s›ndan, çok partili
dönemin bafllang›c›na ve bu savafl›n süreçteki yerine; siyasal psikoloji aç›s›ndan ise So¤uk Savafl’›n toplumsal yans›malar›na ve savafl alg›s›na de¤inmektedir. Uluslararas› iliflkiler hususunda asker gönderme karar›yla Türkiye’nin d›fl politikadaki amaç ve sonuçlar›na de¤inirken; askerî tarih ba¤lam›nda da savafl›, ordunun dönüflümünü ve stratejik iliflkileri de¤erlendirir. Kore Savafl› üzerine yap›lm›fl akademik çal›flmalar›n k›s›tl›l›¤› gidermek ad›na haz›rlanan bu derleme, 2010 Aral›k ay›nda düzenlenen “60. Y›l›nda Kore Savafl›” konulu toplant›ya ve burada sunulan tebli¤lere dayanarak haz›rlanm›flt›r. Birbirinden ayr› disiplinlerin yaklafl›m›yla ortaya ç›kan çal›flmalar, hem farkl› bak›fl aç›lar› ortaya koymakta, hem de farkl› de¤erlendirmeler sunmaktad›r.
HÜNER TUNCER, Metternich’in Osmanl› Politikas› (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2013), 192 ss. ISBN 978975-343-656-4
Bu kitap, Avusturya Baflbakan› Metternich hakk›nda ülkemizde yap›lm›fl ilk monografik çal›flma.
Avrupa’da XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›nda tutuculu¤un simgesi olarak gösterilen Metternich’in baz› görüflleri
flöyle:
“Hükümet, devrimci güçleri bast›rmal› ve bunlara karfl› savaflmal›. 1832’de Avrupa’da tek bir ciddi sorun vard›r; o da devrimdir.”
“Devrimler, halk y›¤›nlar›n›n zenginleri soyma giriflimleri ve bir do¤a felaketidir.”
“Osmanl› Devleti’nde, insan zekâs› lüks u¤runa yok edilmifltir. Devletin tüm sosyal yap›s›, ruhun
ve kalbin asil duygular›n›n d›fllanmas› pahas›na, fiziki zevkleri tatmin etmeye yönelik olarak kurulmufltur.”
OSMAN TURAN, Selçuklular Tarihi ve Türk-‹slam Medeniyeti (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 542 ss.
ISBN 978-975-437-470-4
Türkiye Tarihi’nin cihanflümul Osmanl› Devleti’nden önceki devresini anlatan bu de¤erli kitap,
kendisinden sonraki bütün tarih araflt›rmalar›na metot ve muhteva olarak kaynakl›k edecek bir bafl eser olacakt›r.“Türkler, ‹slâmiyet’i umumî ve millî din hâline getirince Altay da¤lar›ndan Akdeniz k›y›lar›na ka-
YEN‹ K‹TAPLAR
dar cihanflümul Selçuklu ‹mparatorlu¤u?nu kurmufllard›r. Bu suretle ‹slâm dünyas›na hâkim olan, Yak›nfiark’› ve hususiyle Anadolu’yu Türklefltiren Selçuklular, ‹slâm dünyas›na ›rkî, siyasi, iktisadî, içtima ve
kültürel yeni müessese ve unsurlar getirerek ‹slâm medeniyetini çöküntüden kurtar›p ona taze bir kan ve
hayatiyet vermifller; çeflitli kavim, din ve mezhepler aras›nda vücuda getirdikleri yeni nizam›, meydana ç›kan yeni devletler ile dört as›r sürdürmüfllerdir.”
M. ÇA⁄ATAY ULUÇAY, Atçal› Kel Mehmed (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 176 ss. ISBN 978-975-437936-5
Osmanl› ‹mparatorlu¤unda türeyen Celâliler ve Eflkiyalar hakk›nda henüz derli toplu bir eser yaz›lmam›flt›r. Fakat muhtelif yerlerde ve zamanlarda ayaklanan Celâlilere ve Eflkiyalara dair eserler yay›nlanm›flt›r. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda türeyen Eflkiyalar› ö¤renmek için, birer birer; vakanüvis tarihlerini ve
hususî tarihleri taramak ve incelemek icap etmektedir. Vakanüvis tarihlerinde XVI. XVII. ve XVIII. yüzy›llarda ayaklanan Eflkiyalara dair oldukça önemli bilgiler vard›r. Fakat ifl XIX. yüzy›ldaki Eflkiyalara gelince, durum karanl›k bir safhaya girer. Gerçi Cevdet Pafla, bu asr›n Çeyrek devri Eflkiyalar› hakk›nda baz› faydal› bilgiler vermektedir, fakat bu çok k›sa ve kifayetsizdir. Onun zeyli olan Ahmet Lütfi Efendi tarihinde de durum ayn› gibidir. Bu yazd›¤›m›z tarihler, bu alanda XIX. yüzy›l›n tek kayna¤› say›l›rlar. Di¤er yüzy›llara göre XIX. yüzy›l›n kaynaklar› zengin olmad›¤›ndan bu asr›n Eflkiyalar› da di¤er yüzy›llardakiler kadar bilinmez ve tan›nmazlar. Hâlbuki bu yüzy›lda türeyen Eflkiyalar›n kendilerine has özellikleri vard›r. Meselâ konumuzu teflkil eden Atçal› Kel Mehmed bunlardan biridir. Evet, o da, Ahmet Lütfi
Efendinin tarihinde, daha evvelkiler gibi; eflkiya, h›rs›z namussuz bir cani olarak gösterilmifl, bu yüzden
fermanl› ilân edilerek öldürülmüfltür. Ama Kel Mehmed neler yapm›flt›r da ölüm cezas›na çarpt›r›lm›flt›r?
As›l cevab› aranacak soru budur. ‹flte eserde tam da bu sorunun cevab› verilmeye çal›fl›lmaktad›r.
MONIQUE WITTIG, Straight Düflünce [çeviren Leman Sevda Dar›c›o¤lu, P›nar Büyüktafl] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 128 ss. ISBN 978-975-570-620-7
Monique Wittig, Kad›n Özgürlük Hareketi dendi¤inde flüphesiz akla gelen ilk isimlerden biridir. 20.
yüzy›l›n ikinci yar›s›na damgas›n› vurmufl Wittig’in ününün esas nedeni edebi eserleri olsa da kuramsal
metinleri, onu cinsiyet politikalar› ve dil konusunda en önemli ça¤dafl düflünürlerden biri yapmaktad›r. Bugüne dek Türkçede yaln›zca “Lezbiyenler kad›n de¤ildir,” cümlesiyle an›lan Wittig’in görüflleri ilk kez
Straight Düflünce ile bütünlüklü bir biçimde aktar›l›yor. Queer Tahayyül’ün serisinin çerçevesi ve politik
söyleminin oluflmas›nda belirleyici isimlerden Wittig’in ortaya att›¤› düflüncelerin bugün hâlâ önemini korudu¤unu, kuram›ndan politik bir mücadele arac› infla edilebilece¤ini düflünüyoruz.
H. C. SEPPINGS-WRIGHT, Trablusgarp ve Balkan Savafllar›nda Hilal Alt›nda ‹ki Y›l [çeviren Derin Türkömer] (‹stanbul: ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2013), 296 ss. ISBN 978-605-360-798-4
Osmanl› ‹mparatorlu¤u Birinci Dünya Savafl›’ndan önce, birbirinden binlerce kilometre uzakl›kta
ve farkl› iklim flartlar›na sahip iki bölgede pefl pefle savaflmak zorunda kalm›flt›.Trablusgarp ve Balkanlar.
Yenilgilerle sonuçlanan bu iki savafl› Bat› dünyas› da büyük bir ilgiyle takip eder. Avrupa gazeteleri cephelerin her iki taraf›ndaki muhabirlerin s›ca¤› s›ca¤›na yollad›¤› haberler, foto¤raflar ve çizimleri k›sa sürede okuyucuyla buluflturur.‹ngiliz gazeteci H.C. Seppings-Wright da bu muhabirler aras›ndad›r. 1911’de
NEW BOOKS
Trablusgarp’a Central News’un, 1912’de Balkanlar’a The Illustrated London News’un muhabiri olarak gider. Savafl›n gerçeklerini ve yaflananlar› Türklerin cephesinden aktaran Seppings-Wright, önce Trablusgarp’la ve Trablusgarpl›larla, sonra da Türklerle kurdu¤u gönül ba¤›n› yaz›lar›nda aç›kça ifade etmekten
kaç›nmaz. Muharebe alanlar›nda ve cephe gerilerinde yaflayarak, ayr›nt›l› tasvirlerle örülü gözlemlerini kaleme al›r. Tasvirleri yaz›yla s›n›rl› de¤ildir: Foto¤raf çeker, karakalem ve suluboya resimler yapar, eskizler çizer.
S‹BEL YARDIMCI, ÖZLEM GÜÇLÜ, Queer Tahayyül (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2013), 432 ss. ISBN 978-975570-611-5
Queer kelimesi Türkçede garip, tuhaf, yamuk gibi anlamlara geliyor. Bunun yan› s›ra argoda “ibne” demek. Queer kuram›n›n merkezinde de acayip, tuhaf, yamuk, anormal, i¤renç, afla¤›l›k olana; normatif alan›n d›fl›nda kalana; bu alan›n d›fl›nda b›rak›lana; normu ihlal edene bir gönderme ve bu “kötüyü”,
“anormali” yeniden anlamland›rma imkân› yat›yor.Önemli olan, queer kuram›n› LGBT’lere özgü bir kimlik politikas› olarak okuma tuza¤›na düflmemektir – en az›ndan bizim tercih etti¤imiz queer okumas› buna
direnmekte, daha ziyade bir kimliksizleflme önerisi olarak ortaya ç›kmaktad›r.“Normali”, normalli¤i kuran
normlar›n kurulufl ve iflleyifl yap›s›n› sorgularken amac› kenarda kalan›n merkeze ça¤r›lmas› de¤il, bizzat
merkezin darmaduman edilmesidir. Bu derlemede bir araya getirilen metinlerin seçiminde, bu “kimliksizleflme” vurgusuyla birlikte konu çeflitlili¤i yans›t›lmaya çal›fl›lm›fl. Bununla birlikte, alanda öne ç›kan isimleri okuyucuyla tan›flt›rmak amaçlanm›flt›r.
KAD‹R YILDIRIM, Osmanl›’da ‹flçiler (1870-1922) (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nevi, 2013), 390 ss. ISBN 978975-051-161-5
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda iflçilerin niteli¤i, bir s›n›f olarak varl›klar› ve eylemleri, tarih araflt›rmalar›nda çeflitli tart›flmalara konu olmufltur. ‹flçi s›n›f›n›n sendika, sand›k, komite gibi kendi örgütlerine de¤il de a¤›rl›kl› olarak partilerin ve lider kadrolar›n hikâyelerine odaklanan tart›flmalard›r bunlar. Kadir Y›ld›r›m Osmanl›’da ‹flçiler (1870-1922)’de bu perspektifi de içererek ama as›l ‘Osmanl› Proletaryas›’n›n
kendi pratiklerine odaklanarak Osmanl› iflçi s›n›f› tarihinin yaz›m›na yeni bir katk› sa¤l›yor. Y›ld›r›m, önce Osmanl›’da çal›flma hayat›n›n genel yap›s›n› çiziyor, iflçi örgütlenmelerine ve iflçi hareketlerine bak›yor;
iflçilerin hangi sektörlerde çal›flt›klar›n›, iflgücünün yap›s›n› mercek alt›na al›yor. Ard›ndan çal›flma hayat›ndaki yasal düzenlemeleri boykot, grev, ifl b›rakma gibi iflçi direniflleri aç›s›ndan kapsaml› bir flekilde inceliyor. Böylece karfl›m›za, yap›s›, niteli¤i, çal›flma koflullar›, örgütleri ve grevleriyle de¤erlendirilmifl,
kapsaml› bir Osmanl› iflçi s›n›f› resmi ç›kar›yor.
MEHMET AL‹ YILDIRIM, Dersaadet Sanayi Mektebi (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2013), 220 ss. ISBN 978605-539-766-1
Osmanl› Devleti’nin dönüflüm sürecindeki en önemli s›k›nt›lar›n›n bafl›nda -her alanda- yetiflmifl insan gücü eksikli¤i gelmekteydi. Nitekim Sanayi Mektebi’nin kurulufl gerekçesi de baflta ‹stanbul’da bulunanlar olmak üzere sanayi erbab›n›n yeterli bilgi ve teknikten yoksun olmas› sebebiyle ço¤u sanayi ürününün Avrupa’dan ithal edilmesi veya oradan gelenler taraf›ndan Osmanl› topraklar›nda üretilmesiydi. Dolay›s›yla Osmanl› sanayileflme hamlesinin sivil mesleki e¤itime yans›mas› olarak büyük ümitler ba¤lanan
YEN‹ K‹TAPLAR
mektep, bu zaafiyetin önünü almak ad›na tesis edilmiflti. Buradan mezun olanlar vas›tas›yla esnaf›n kendini güncelleyece¤i ve Bat›’n›n kaliteli ürünlerinin yine orada kullan›lan metot ve teknoloji ile ülke içerisinde imal edilece¤i tasavvur edilmiflti. Mektep, bu itibarla 1868 y›l›nda aç›ld› ve devlet y›k›lana kadar zaman
zaman güncellenen nizamnâmeler do¤rultusunda faaliyet gösterdi. Bu ba¤lamda Osmanl›’n›n modernleflmeye yönelik çabalar› Dersaâdet Sanayi Mektebi özelinde çal›flmam›za konu olmufl, oldukça önemli bir
misyon yüklenen mektebin geliflimi, amac› çerçevesinde ve mesleki e¤itimin geliflimi noktas›nda ele al›narak detayl› bir flekilde ortaya koyulmaya çal›fl›lm›flt›r.
AL‹ YILMAZ, Kara Arfliv (‹stanbul: Metis Yay›nlar›, 2013), 264 ss. ISBN 978-975-342-868-2
Kara Arfliv 12 Eylül 1980 Darbesi’ni takip eden y›llarda, baflta Mamak, Metris, Diyarbak›r olmak
üzere tüm Türkiye’de, askeri iktidar›n cezaevlerinde üretti¤i ve uygulad›¤› “kapatma, y›ld›rma ve yeniden
flekillendirme” politikalar›n› ele al›yor. Cezaevi idarelerinin “keyfi ve münferit” gibi görünen uygulamalar›n›n asl›nda ne denli organize, sistematik ve bilinçli oldu¤unu ortaya koyan araflt›rmac› Ali Y›lmaz, genifl
bir arfliv taramas› ile bizzat birinci a¤›zdan tan›kl›klara yer veriyor.
YUSUF Z‹YA YÖRÜKAN, ‹slâm Dini ve Mezhepleri Tarihi 4: Felsefe ve Eylem Olarak Tarikatç›l›k (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2013), 248 ss. ISBN 978-975-437-928-0
Prof. Yörükân’›n çeflitli tarihlerde yay›mlam›fl oldu¤unu yaz›lardan oluflmakta olan bu kitap, felsefî e¤ilimli ve eylem a¤›rl›kl› olmak üzere iki tür tarikat anlay›fl›ndan bahsetmektedir. Birinci grupta ‹hvan› Sâfâ ve fieyh Sühreverdî tarikatç›l›¤›, ikinci grupla ise ‹lyas Baba, Baba ‹shak, Hac› Bektafl-› Veli, Sar›
Saltuk ve fieyh Bedreddin gibi tarikatç›lar incelenmifltir. Eserin sonuna, Prof. Yörükân’›n ‹slâm dinini ö¤renecek ve ö¤retecek olanlar› uyarmak üzere yazd›¤› iki yaz› ile Prof. Hilmi Ziya Ülken’in yazar›m›z›n vefat› dolay›s›yla yazm›fl oldu¤u bir yaz›s› eklenmifltir.
AHMET YÜKSEL, 2. Mahmud Devrinde Osmanl› ‹stihbarat› (‹stanbul: Kitap Yay›nevi, 2013), 568 ss. ISBN
978-605-105-113-0
Osmanl›lar, kurulufl y›llar›ndan itibaren istihbarattan istifade ettiler. ‹stifade flekli zaman ve flartlara göre de¤iflti. Bazen saltanat mücadeleleri etraf›nda, kimi zaman diplomasi sahas›nda, ama en çok askerî hareketlilik s›ras›nda.Osmanl› eliti, etraflar›nda veya s›n›rlar›n›n ötesinde geliflen askerî-siyasî olaylardan bir flekilde haberdar olmaya çal›flt›, büyük güç olman›n bir yans›mas›, hay›r, zorunlulu¤u olarak... Beklenmedik kesinti devreleri d›flar›da tutulacak olursa, zorunluluk çok defa yerine getirildi; casuslar, tebdiller, tacirler, yolcular, esirler, tercüman ve gemiciler vas›tas›yla... Hepsinden istifade etme flekli farkl›yd› ve
hiçbir zaman sa¤lad›klar› bilgi tek bafl›na mutlak do¤ru olarak kabul görmedi. En az›ndan birinin ötekini
teyit etmesi gerekiyordu... Osmanl› istihbarat çal›flmalar›n›n en tan›d›k yüzü casuslard› ve kadrolu bir imparatorluk memuru statüsüne sahip olmaya yaklaflm›fllard›, en çok II. Mahmud zaman›nda. Karfl› istihbarat faaliyetlerini engellemenin en az istihbarat çal›flmalar› kadar önemli oldu¤u gerçe¤i de Osmanl›larca
anlafl›lm›flt›, o yönde al›nan tedbirlerle... Osmanl› istihbarat›n›n daha birçok hususiyeti vard›, zorluk ve eksiklikleri de. Bunlar› aflmak için neler yap›ld›? Zorluklar afl›ld›, eksiklikler tamamland› ve do¤ru bilgiye
ulafl›ld› m›? Osmanl› istihbarat› hakk›nda daha nice soru ve sorunlar vard›r. Cevaplarsa bu kitapta toplanm›flt›r.

Benzer belgeler