televizyon metinlerinde halkla ilişkiler mesleğinin temsili üzerine

Transkript

televizyon metinlerinde halkla ilişkiler mesleğinin temsili üzerine
Televizyon Metinlerinde Halkla Ýliþkiler
Mesleðinin Temsili Üzerine Eleþtirel Bir
Bakýþ: 'Yaðmur Zamaný' ve 'Ihlamurlar
Altýnda' Dizi-Metinlerinde Halkla
Ýliþkilerin Nesnesi Olarak Kadýn
Uzm. Dr. Aydan ÖZSOY
Gazi Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi
ÖZET
Televizyon metinlerinde halkla iliþkiler mesleðinin temsili üzerine eleþtirel bir bakýþ: Yaðmur Zamaný ve Ihlamurlar Altýnda
dizi-metinlerinde halkla iliþkilerin nesnesi olarak kadýn adlý çalýþma, gündelik hayatýmýzda önemli bir yere sahip televizyon ve
popüler metinleri baðlamýnda halkla iliþkiler mesleðinin nasýl temsil edilerek kodlandýðýna ve bu temsiller aracýlýðýyla mesleðin
ne tip kalýp yargýlar (stereotipleþtirmeler) içinde sunulduðuna odaklanmýþtýr. 1980'lerden sonra kültürel ürünler üzerinden
incelemeler yapan Ýngiliz Kültürel Çalýþmalar geleneðinin eleþtirel bakýþýndan yararlanan çalýþma, genelde televizyon metinleri
özelde ise yerli televizyon dizileri/serileri ve süren serialleri içinde sunulan halkla iliþkiler mesleðinin kalýpyargýlara dayanan,
yanlýþ ve eksik temsilini göstermeyi amaçlamaktadýr. Hiç kuþku yok ki televizyonda sunulan temsiller gerçeðin kendisi deðil benzeri (verisimilutude) temsillerdir. Kültüre ve türün ortak anlatýsal özelliklerine dayanarak kurulan bu temsiller içinde halkla
iliþkiler mesleði de gerçeðin benzeri olarak - metnin kurmacaya dayalý anlatý yapýsý içinde kendi gerçekliði de bulunan bir temsil
olarak- temsil edilir. Popüler dizi-metinlerde Halkla Ýliþkiler çoðunlukla kadýn(lar)ýn yaptýðý bir iþ olarak sunulmakta -bir anlamda var olma ve iktidar alaný olarak- ve kadýn ister yönetici isterse yardýmcý pozisyonlarda çalýþýyor olsun farklý konumlarýna raðmen toplumsal cinsiyetçi ayrýmlarý vurgulayan mesajlarý baðlamýnda mesleðin nesnesi haline getirilmektedir. Bu nesneleþtirme
süreci bir yandan Halkla Ýliþkiler mesleði diðer yandan da kadýnýn kalýpyargýlar içinde edilgenleþtirilmesine hizmet etmektedir.
Günümüz popüler metinleri aracýlýðýyla bu sürecin nasýl iþlediðini ortaya koymak mesleðin görünümlerine -çalýþmamýz
baðlamýnda televizyondaki görünümlerine- baðlý olarak halkla iliþkiler alanýnda yapýlan güncel tartýþmalara katký saðlayabilir.
Ýngiliz Kültürel Çalýþmalar geleneði içinde kullanýlan metin okuma yönteminden yararlanan çalýþma, Stuart Hall'ün temsil (representation) kavramsallaþtýrmasýndan hareketle, örnek metinlerde halkla iliþkiler yapan kadýn karakterleri çözümleyecektir.
GÝRÝÞ
Popüler Kültür'ün önemli alanlarýndan
biridir televizyon ve ürünleri. Televizyonun
Türkiye seyri, 1964 yýlýnda TRT'nin kurulmasýyla baþlar ve bugüne uzanan süreçte farklý
kýrýlma noktalarý yaþar. 1970'lerle birlikte tek
kanaldan yaygýnlaþmaya baþlayan televizyon
yayýnlarý, 1991 yýlýnda özel radyo-televizyon
yayýnlarýnýn serbest býrakýlmasýyla çok kanallý
yeni bir görünüm kazanýr. Bu yeni dönemin en
temel dinamiði ise televizyonun bir endüstri
haline geleceðinin sinyallerini vermeye baþlamasýdýr. Bugün televizyon endüstrisi izleyicisine sadece farklý pek çok kanaldan ulaþmakla
kalmaz, farklý program türleriyle de seslenir.
Günümüz televizyon yayýncýlýðý içinde aðýrlýklý
olarak Batý'dan (Amerika) kopya edilmiþ formatlar/program türleri, yerel içeriklerle dolaþýma sokulur ve pazarda izlenme/yüksek izlenme (iþ yapma) oranlarýna dayanan konuma
baðlý olarak yayýn hayatýnda kalýr/kalmaz.
Birbirinden
farklý
program
türlerinin
denendiði, bir program türü altýnda onlarcasýnýn bir ay içinde yayýnlanýp düþük izlenme
oranlarý yüzünden yayýndan kaldýrýldýðý
günümüz televizyon yayýncýlýðý içinde önemli
türlerden biri de televizyon dramalarýdýr.
Ýzleyicisinin yerli diziler olarak bildiði, televizyon alanýnda çalýþan yazar ve akademisyenlerin serial, süren serial olarak da tanýmladýðý
günümüz yerli televizyon dramalarý kanallarýn
en çok izlenen zaman dilimlerinin de
vazgeçilmez türüdür/formatýdýr. Televizyon
endüstrisi içinde kanallar arasýndaki rekabetin
en kýzýþtýðý tür olan televizyon dramalarý/yerli
diziler, benzer temalý öyküleri farklý anlatý
teknikleri kullanarak sunarlar. Televizyon
anlatýsý en nihayetinde farklý program türlerinin dilinin toplamda tek bir dil olduðu bir
üst anlatýdýr. Özünde bir öykü anlatýcýsý olan
televizyon, farklý mekan, oyuncu, kostüm ve
aksesuarlarla kurduðu/sürekli yeniden kurduðu temsili (temsilin temsili) bir dünya içinden farklý öyküler anlatýr. Parçalý akan yapýlaþmasý içinde gerçeðin benzeri bu dünyada her
an her þey olabilir.
Günümüz yerli televizyon dizilerinde
gördüðümüz bu gerçeðin benzeri farklý
14
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
dünyalar temsillere; kadýn ve erkek öznelerin
temsillerine dayanarak kurulur. Televizyon
metinlerinde var olan bu temsiller, televizyonun anlatý diline baðlý olarak belli kodlar
içinden sunulur. Bu kodlarý belirleyen bir yandan kültür diðer yandan da türün ortak
anlatýsal özellikleridir. Ülkemize baktýðýmýzda
ise yerli dizilerin kadýn ve erkek kahramanlarýnýn temsillerinde de yerel kültürel kodlarýn
vurgulandýðý, drama dilinin de bu vurgularý
desteklediði söylenebilir. Kodlama sürecinde
yerel kültürel vurgular yalnýz deðildir, küresel
vurgularla bir arada anlamý inþa ederler. Bu bir
aradalýk zaman zaman çatýþma zaman zaman
da uzlaþma biçimde geliþen bir mücadele
sürecinin/anlamlar üzerinden süren mücadele
sürecinin de temel dinamiklerinden olur.
1. KÜLTÜRELCÝ BAKIÞ ÝÇÝNDEN
TELEVÝZYON ÇALIÞMALARI
"Birmingham Kültür Çalýþmalar" ya da
diðer adýyla "Ýngiliz Kültürel Çalýþmalar
Merkezi" (1964), farklý pek çok alan ile birlikte
özellikle televizyon alanýnda önemli çalýþmalar
yapmýþ olan bir merkezdir. Bu gelenek içinde
David Morley'nin 1980'de yaptýðý 'Nationwide
Audience' ve 1986 yýlýnda yaptýðý 'Family
Television' adlý çalýþmalarý, Ien Ang'in 1985
yýlýnda yaptýðý 'Watching Dallas' ve 1996 yýlýnda yaptýðý 'Living Room Wars' adlý çalýþmalarý
televizyon üzerine kodlama ve kodaçýmlama
süreçlerini bir arada inceleyen kapsamlý araþtýrmalar olur. Ýngiliz Kültürelciler çalýþmalarýnda,
geniþ bir kültürel yaþama gönderme yaparak,
üretim, dolaþým, tüketim ve yeniden üretim
aþamalarýný bir bütün olarak ele alan/yaklaþan
çözümlemeler yapar ve incelediði ürünleri
'metin', 'kültürel metin' olarak tanýmlar.
Postyapýsalcý yaklaþýmlardan -dil ve özne
tartýþmalarý baðlamýnda- beslenen kültürel
çalýþmalar, medya çalýþmalarýna getirdiði yeni
bakýþ açýsý içinde izleyicinin aktifliði ve özerkliðine dikkati çeker. Kültürel Çalýþmalarýn
önderlerinden
olan
Stuart
Hall
(1986:66;1994:69-70), medya çalýþmalarýnda
eleþtirel paradigmanýn öne çýkmasý gerektiðini
ifade ederken, bu paradigmanýn günümüzde
ideolojik boyutun yeniden keþfiyle biçimlendiðini ve bir toplumsal formasyon içinde
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
televizyon metinlerinde halkla iliþkiler mesleðinin temsili üzerine
eleþtirel bir bakýþ: 'yaðmur yamaný' ve 'ýhlamurlar altýnda' dizimetinlerinde halkla
Aydan ÖZSOY
'ideolojik' olaný diðer pratiklerle iliþkisi içinde
kavramak gerektiðini vurgular.
Çaðdaþ toplumlara yönelen kültür araþtýrmalarý, 'kitle kültürü' ve 'kültür endüstrisi'
tartýþmalarý içindeki pasif izleyici vurgusundan
farklý olarak 'kitleler'in kültür endüstrilerinin
elinde bu denli edilgin ve çaresiz olmadýðýný
göstermeye giriþir. Bu araþtýrmalar doðrudan
izleyicileri incelemeye yönelir ve kitle kültürü
tüketicilerinin bütünüyle kandýrýlmayýp 'bilinç
endüstrileri'nin imge ve ürünlerine etkin ve
yaratýcý bir biçimde el koyduklarý gösterilmeye
çalýþýlýr. Raymond Williams'ýn öðrencileri olan
araþtýrmacýlar, edebiyat metinlerinin çözümlemesinde kullanýlan yöntemleri bir metin
olarak
gördükleri medya ve ürünlerine
uyarlarlar. Sunulan metinler ile izleyicinin tepkilerini karþýlaþtýrarak, izleyici çalýþmalarýna
yeni açýlýmlar saðlanýr. Birmingham eleþtirmenleri, insanlarýn 'kültürel budalalar' olmadýðýný,
izleyicinin kitle kültürüne olan tepkisinin karmaþýklýðýný
göstermeye
çalýþýrlar
(Akt.Modleski, 1998: 9-10; Özbek, 1999:70-74;
Mutlu, 1995: 213, 217, Türkoðlu, 2004:183-184).
Bu yeni bakýþ açýsý içinde kültürel alan,
belirli ideolojiler, politikalar için kültürel
metinlerin ve pratiklerin 'eklemlendiði' (articulation), yeniden eklemlendiði bir mücadele
alaný olarak tanýmlanýr. Stuart Hall, bir sosyal
üretim ve pratik olarak 'anlam'ýn yarýþmacý bir
alanda oluþtuðunu ifade eder. Kültür, ideolojik
üretimin önemli alanlarýndan biri, güçlü
imgelerin inþasý, tanýmlamalar, dünyayý anlamak için referans çerçeveleri olarak tanýmlanýr.
S. Hall için ideolojik mücadelenin önemli yerlerinden biri olarak kültür alaný; bir karþý
koyma ve birleþme alanýdýr. Bu alanda hegemonya kazanan ya da kaybeden olarak vardýr.
Kültürel metinlerin ve pratiklerin tüketimi
veya Michel de Certeau'nun deyimiyle ikincil
üretim, anlamýn bazý ölçülerde eklemlenmesi
ve harekete geçirmesine neden olur. Kültürel
Çalýþmalar genellikle politik ve tarihsel þartlara
tepki gösterir ve tartýþma/müzakere, anlaþmazlýk ve aracýlýk kavramlarýný gündeme
getirir (Akt. Storey, 1998: int.12,15).
Hall'a (1984: 128-129, 134, 136-138) göre,
iletiþim sürecini anlayabilmek için hem kodla-
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
ma hem de kodaçýmý anýndaki anlam üretimini
ve karmaþýk iliþkiler aðýný ortaya koymak
gerekmektedir. Ýletiþim, üretim, dolaþým, tüketim ve yeniden üretimim de kapsayan bütünlüklü bir süreçtir. Hall, her metinde, egemen
ideolojiyi yansýtan baþat bir anlam aðýnýn varlýðýndan söz eder ve izleyicinin bu baþat anlam
aðý aracýlýðýyla "yeðlenen" okumaya zorlandýðýný vurgular. Hall, televizüel söylem
kodaçýmlarýnýn
yapýlandýrýlabileceði
üç
varsayýmsal konumlaným tanýmlar. Ýlki baskýnhegemonik konumlanýmdýr. Profesyonel kodlarla oluþan bu konumlaným sürecinde,
izleyicinin baskýn kod içinde anlamlandýrma
yaptýðý düþünülür. Profesyonel kodlar, askeri
ve politik seçkinler tarafýndan üretilen hegemonik kodlarýn, yeniden üretilmesine hizmet
eder. Buradaki ideolojik yeniden üretim istemeyerek, bilinçsizce, insanlarýn haberi olmadan
gerçekleþir. Baskýn tanýmlamalar, hegemoniktir
çünkü küresel durumlarýn ve olaylarýn tanýmlarýný betimlerler. Ýkinci konumlaným müzakere
edilmiþ kodaçýmlardýr. Bunlar, baskýn ve karþýt
öðelerin bir karýþýmýný içerir. Üçüncü konumlaným muhalif olandýr. Burada izleyici iletiyi
muhalif yöntemlerle açýmlar.
Eleþtirel paradigma içinde özellikle Ýngiliz
Kültürel Çalýþmalarýyla birlikte geçmiþteki göndergesel (referential) ve araçsalcý (medium) dil
anlayýþýndan farklý olarak inþacý (constructivist)
bir dil anlayýþý geliþir. Bu anlayýþta, dilin çok
anlamlýlýðý, çok vurgululuðu ve bir mücadele
alaný içinde var olduðu ortaya konur.
Birmingham Kültürel Çalýþmalarý içinde Hall
ve arkadaþlarý, metin okuma ve alýmlama çalýþmalarý
baðlamýnda
çok
anlamlýlýk,
dilin/iþaretin çok vurgululuðu, metinlerarasýlýk gibi kavramlarý medya çalýþmalarýna
taþýyarak önemli katkýlar saðlamýþlar ama bazý
açýlardan da eleþtirilmiþlerdir. Curran (1994),
izleyicilerin televizyon karþýsýnda daha etkin
bir biçimde kavramsallaþtýrýlmasýnýn özgün ve
yeni olmadýðýný, 'Kullanýmlar ve Doyumlar
Yaklaþýmý' gibi araþtýrma geleneklerinin bir çok
noktayý aydýnlatmýþ olduklarýný söyler.
Curran'a göre, televizyon metinlerini sýnýrsýz
biçimde açýk metinler deðildir; metinlerde tercih edilen bir anlam mutlaka vardýr ve bu
anlam izleyicinin metinle olan iliþkilerinde yön-
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
15
lendiricidir. Ýngiliz Kültürel Çalýþmalarý, izleyicilerin etkinliðine odaklandýðý, televizyonizleyici arasýndaki iliþkiyi, izleyicilerin
metinleri yorumlamalarý baðlamýnda tanýmladýðý ve özellikle iktidarýn kurulma ve uygulanma biçimlerini göz ardý ettiði için eleþtirilmektedir.
Ýngiliz Kültürel Çalýþmalar kapsamýnda
'kültür' merkezde yer alan bir kavram olsa da
yer yer eleþtirilir. 1980'li yýllardan itibaren feminist kültür eleþtirisi içinde, Tania Modleski
(1982), Janice Radway (1984) ve Ien Ang (1985)
gibi feminist eleþtirmenlerin öncü çalýþmalarýnýn ardýndan popüler kültür ürünleri,
farklý bakýþ açýlarýndan ele alýnmaya baþlar.
Kadýn izleyicinin/okurun popüler kültür ürünlerinden "niçin" ve "nasýl" haz aldýklarýný -etnografik- araþtýrmalarýnýn odak noktasý yapan
bu eleþtirmenler, ataerkil toplumsal sistemi
yeniden üretmekten baþka bir iþe yaramamakla
suçlanan bu ürünlerin kadýnlar açýsýndan bir
"özgürleþme" ve mevcut sistemi dönüþtürme
potansiyelini içinde barýndýrdýklarýný söylerler.
Farklý kaynaklardan beslenen ve yekpare bir
bakýþ açýsýna sahip olmayan feminist kültür
eleþtirisi, bir yandan popüler kültür çalýþmalarýnda "kadýnýn" neden hem araþtýrmacý
özne hem de araþtýrma konusu olarak yer
almadýðýný sorgularken, diðer yandan da
popüler kültür ürünlerindeki toplumsal cinsiyet imge ve temsillerini inceler. Çaðdaþ feministler, iki temel varsayýmý paylaþýrlar. Ýlki,
kadýnlarýn popüler kültür ile erkeklerden farklý, özel bir iliþkilerinin olduðudur. Feministler
kadýnlarýn, belli popüler kültür ürünlerinin
tüketicileri olarak merkezi roller oynamalarýnýn
yanýsýra, hem erkeklere hem de kadýnlara özgü
popüler kültürün merkezi bir öznesi, bazý
durum ve dönemlerde popüler kültürün önemli yaratýcýlarý ve üreticileri olduklarýný vurgularlar. Ýkincisi, eðer kadýnlar kendi kimlikleri
üzerindeki kontrolü ele geçirecekler ve toplumsal söylenler ile birlikte toplumsal iliþkileri
deðiþtireceklerse, popüler kültürün hem kadýnlar hem de ataerkil kültür için nasýl bir iþlev
gördüðünün anlaþýlmasý önemlidir (Ýrvan ve
Binark, 1995: 9, 20-21, 34).
16
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
1.1 Televizyon ve Anlatý Dili
Fiske (1987: 144, 148), televizyonun anlatý
yapýsýný analiz ederken, anlatý teorilerinden
hareketle televizyonun basit, tekrarlanabilir
yapýlardan
oluþtuðunun
altýný
çizer.
Masallardaki anlatý yapýsýnýn geliþtirilmesiyle
oluþan bu yeni anlatý biçimi açýk, parçalý ve
farklý toplumsal kesimlere seslenen yapýsý ile
dikkat çeker. Görsel göstergeleri kullanan televizyon, Ellis'in (1984) ve Feuer'ýn da (1987)
belirttikleri gibi, anlatý tarihinde yepyeni bir
biçimdir. Diðer metinlerle iliþkili 'yapýmcýl' bir
metindir ve baskýn anlatý formu, seriler ve
süren seriallerdir. Arthur Asa Berger (1992:2122), modern popüler anlatýlarýn, Vladimir
Propp'un 1928'de Rus masallarýný inceledikten
sonra bulduðu anlatý yapýsýnýn bir versiyonu
olduðunu söyler. Propp, masallardaki anlatý
yapýsýný incelemesine raðmen aslýnda bütün
anlatýlarda bulunabilecek iþlevleri/eylemleri
ortaya çýkarmýþtýr.
Ellis (1984, Ýnal 1999), televizyon anlatýsýnýn
özelliklerini þöyle belirtir: Televizyonda görsel
göstergeler anýnda, doðrudandýr, izleyiciye
seslenir. Ýzleyici ve metin arasýndaki uzaklýk
ortadan kalkar. Gerçek zamaný kullanan televizyon bize, evinde oturan aileye seslenir.
Günlük yaþamýn doðal akýþýný ve rutinini
kurarlar. Bir süre sonra dizilerde yer alan
tiplere ve karakterlere iyice alýþýrýz. Bu karakterler deðiþir, dönüþür. Televizyonun parçalanarak akan anlatýsý onu süren, sonlanmayan bir
üst anlatý haline getirmiþtir. Parçalarla akan
televizyon anlatýsý farklý türleri ortak bir paydada birleþtirir. Televizyon anlatýsý türsel uzlaþmalarýn ötesinde, türleri içine alarak birbirine
benzeþtirir. Türler arasýndaki bu benzeþme,
hem paradigmatik boyutta (sonlanmama) hem
de sentagmatik boyutta (parçalanma) ortaya
çýkan bir yapýlaþmadýr. Televizyonun parçalanarak akan anlatýsý, anlamlandýrma biçimini ve
temsilleri de þekillendirir.
Televizyonun farklýlýklarýn temsiline açýlma
potansiyeli taþýyan anlatý biçimi, kurmaca ve
kurmaca olmayan metinleriyle bir yandan
izleyiciyi düþsel bir dünyaya taþýrken öte yandan izleyiciye yaþadýðý dünyaya iliþkin gerçeklik tanýmlarýný iletir. Bu biçim, kurmacayý
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
televizyon metinlerinde halkla iliþkiler mesleðinin temsili üzerine
eleþtirel bir bakýþ: 'yaðmur zamaný' ve 'ýhlamurlar altýnda' dizimetinlerinde halkla
Aydan ÖZSOY
düþsel öykülerle eþitlerken, kurmaca olmayanlarý doðrudan 'gerçeðin' kendisi olarak tanýmlar. Televizyon türlerinin sayýsý ve türler arasýndaki geçiþkenlik arttýkça 'gerçek' ve 'kurmaca'
metinler arasýndaki ayýrým ortadan kalkar
(Ellis, 1984; Ýnal 1999:256-257).
Gledhill (1997:360) Steve Neal'a (1981) dayanarak türlerin gerçekliði iki boyutta kurduðuna
dikkat çeker. Gledhill'e göre gerçeðe benzerlik,
baskýn kültürün inanýlýr, güvenilir, uygun ve
doðru inançlarýnýn onaylanmasýdýr. Gledhill,
gerçeðe benzerliði; kültürel gerçeðe benzerlik
(cultural verisimilitude) ve türsel gerçeðe benzerlik (generic verisimilitude) olarak ikiye
ayýrýr. Türsel gerçeðebenzerlik, inanýrlýk içinde
fanteziye izin verirken, kültürel gerçeðe benzerlik bizleri kurmacanýn dýþýndaki sosyal
dünyanýn
normlarýna,
ahlak
yapýsýna
götürmektedir.
Televizyon anlatýsýný kavramak ve metin
çözümlemelerinde kullanmak için Fiske'nin
yaptýðý
ikili
ayýrým
çok
önemlidir.
Televizyonun kendine özgü anlatýsý içinde
anlamlar, iki boyutun paradigmatik ve sentagmatik boyutun etkileþimi içinde kurulmaktadýr.
Fiske (1987: 129), sentagmatik boyutun olaylarý
neden sonuç iliþkisini öne çýkararak birbirine
baðladýðýný ve amacýnýn da olaylarý, anlamlý ve
anlaþýlýr bir biçimde biraraya getirmek
olduðunu söyler. Fiske, paradigmatik boyutun
ise sentagmatik boyutta ortaya çýkan olaylar
zincirini bir bütün ve belli bir baðlam içerisinde
deðerlendiren özelliklerinden oluþtuðunu ifade
eder. Ýnal (1999: 258), televizyon anlatýsýnýn
paradigmatik açýdan diðer kitle iletiþim
araçlarýnda ve sanatlardan farklýlýklar taþýsa da
anlamlandýrma aný açýsýndan diðerleriyle benzerlikler taþýdýðýný söyler. Metinlerinin anlamlandýrma sürecinde görsel göstergeleri kullanan diðer tüm kitle iletiþim araçlarý ve sanatlar gibi televizyonda söze dayanýr. Doðrudan
bir öykü anlatýcýsý olarak televizyon, bu
yapýsýndan dolayý masal, roman, mit ve sinemayla benzerlikler taþýr. Televizyon, anlatý tarihi içindeki tüm metinlerden beslenmiþtir.
Toplumsal yaþam içindeki deðiþiklikler,
varolan temsil biçimlerini de dönüþüme zorlamaktadýr. Bu dönüþüm yapýlmamýþ olanýn,
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
yeni olanýn yapýlmasý yönünde bir talep yaratýr.
Bu talep, türlerin kodlarýnda deðiþime, türlerin
içinde kurulan karþýtlýklarda kýrýlmalara ve yer
deðiþtirmelere zemin hazýrlar. Televizyon türlerinin tümü, temsil edildikleri söylemlerle,
toplumsal yapýlaþma içinde ortaya çýkan iktidar
mücadelesini bir yandan biçimlendirirken, bir
yandan da bu mücadele içinde biçimlendirilirler (Gledhill, 1997; Ýnal, 1999:268-269).
1.2 Televizyon ve Kültürel Temsilleri
Televizyon özünde kültürel bir temsil
aracýdýr. Televizyon metinlerinde kadýn ve
erkek öznelerin toplumsal konum ve cinsiyet
rollerine dayanan belirli kodlar içindeki temsilleri bu baðlamda önemlidir. Bir aile aracý olan
ve aileye seslenen televizyon, Althusser'den
(1994)
hareketle öznelerin kurulduðu ve
çaðrýldýðý yer olarak televizyon bir yandan
özneleri inþa ederken diðer yandan onlarla
kurulur. Kültürel çalýþmalar bu inþa sürecinin
izini farklý toplumlarda ve o toplumlarýn
kendine özgü sosyo-kültürel koþullarýnda
üretilen medya metinleri üzerinden sürerken,
çalýþmamýz Türkiye koþullarýnda televizyonun
drama metinleri baðlamýnda kadýn ve erkek
öznelerin inþa sürecini sorgulamaktadýr.
Çam (2001:64-70), kültürel alandaki temsiller için temel dinamiðin farklýlýk (toplumsal
cinsiyet, yaþ, etnik köken, sýnýfa dayanan) iliþkisi olduðunu söyler ve bu iliþki üzerinden
ortaya çýkan temsilleri þu þekilde açýklar:
"…Kültürel alandaki farklýlýk temsillerinde
yaygýnlýk kazanmýþ anlayýþ, farklýlýðýn ikili
karþýtlýk iliþkisi içinden deðerlendirilmesi biçiminde gerçekleþmektedir. Ýkili karþýtlýk yapýsýna baðlý olarak farklýlýk, bu iliþki içinde baskýn
olan tarafla karþýlaþtýrýlarak tanýmlanmaktadýr.
Bir tür zýtlýk iliþkisi içinden geliþen karþýlaþtýrma sonucunda farklý olan eksik ya da yetersiz
olarak deðerlendirilir. Olumsuzlama, farklý
olanýn yetersiz biçiminde nitelenmesi kadar,
onun dýþlanmasýný, kötülenmesini, inkarýný ve
tecrit edilmesini de beraberinde getirmiþtir.
Farklý olanýn eksik, yetersiz ya da ergin
olmayan biçiminde nitelenmesinin en önemli
sonucu, baskýn konumunda olanýn farklý olan
için/hakkýnda söz söyleme yetkisine sahip
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
17
olmasýdýr; baskýn olan, ikili karþýtlýk iliþkisinde
temsil eden, yani temsili iliþkinin öznesi konumundadýr. Temsil eden, farklý olaný temsili iliþki içinde nesneleþtirilirken, kendi hükümran
özne konumunu da saðlamlaþtýrmaktadýr.
Farklý olanýn baskýn taraf karþýsýnda güçsüz bir
konumda olmasý, ortaya konan temsillerde
inisiyatifin büyük ölçüde baskýn tarafýn elinde
olmasý sonucunu doðurmuþtur. Bu doðrultuda
þekillenen temsiller, farklý olaný baskýn olan
karþýsýnda zýt bir kutba yerleþtirerek, baskýn
olanýn gücünün farklý olanýn olumsuzlanmasýyla kurulmasýný saðlar. Bir baþka ifadeyle,
farklý olanýn olumsuzlanmasý baskýn olanýn
olumlanmasý ve yüceltilmesini saðlamasý
açýsýndan önemlidir. Popüler kültür ürünlerinde, baskýn ve farklý olan arasýndaki olumsuzlama/yüceltme iliþkisi yaygýn bir biçimde
stereotipleþtirme aracýlýðýyla kurulur. Stuart
Hall, stereotipin bir kiþinin tüm özellik ve niteliklerinin o kiþiye ait tipin içerdiði belli baþlý
özelliklere indirgenmesi, bu özelliklerin
özselleþtirilmesi, doðallaþtýrýlmasý ve sonsuza
kadar deðiþimin önünü kesecek bir biçimde
sabitlenmesiyle
oluþtuðunu
belirtir.
Stereotipler, tiplerden farklý olarak belli bir
kiþiye ait toplumsal ve kültürel özellikleri abartarak, çarpýtarak ya da küçümseyerek aktarmakta ve böylelikle de farklý olana iliþkin anlama mutlak bir ayrýmlaþmýþlýk niteliði kazandýrmaktadýr. Bu þekilde, çoðunlukla stereotipleþtirme yoluyla ortaya konan temsilleri yanlýþ-temsil (misrepresentation) olarak ifade
etmek mümkündür. Yanlýþ-temsili basitçe farklý olanýn kendine ait otantikliðinin ve özünün
baskýn olan tarafýndan çarpýtýlmasý ve bu
doðrultuda farkýn olumsuzlanmasý biçiminde
deðerlendirmemek gerekiyor. Yanlýþ-temsil,
farklý olana iliþkin bizzat baskýn olan tarafýndan
inþa edilen anlamýn genelleþtirilmesi, doðal bir
hale getirilerek tarihsel ve kültürel baðlamdan
soyutlanmasý ve olasý diðer anlamlarýn temsillerinin önünün kesilmesidir. Bu nedenle yanlýþtemsili sorunlu hale getiren nokta, farklý olanýn
kendi gerçekliðini ifade edememesi sorunundan çok, baskýn olanýn büyük ölçüde kendisini
olumlama ve yüceltmek amacýyla farklý olana
iliþkin söylemsel bir çerçeve kurma gücüne
sahip olmasýdýr. Yanlýþ-temsilin farklý popüler
18
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
kültür ürünleri içinde stereotipleþtirme yoluyla
yoðun bir tekrarla yaygýnlaþmasý ve yerleþik bir
hale gelmesi, farklý olana iliþkin tasavvurlarýn
baskýn olan tarafýndan kurulan söylemsel
çerçeve içinden gerçekleþmesini saðlamaktadýr.
Farklý olanýn temsiline iliþkin olarak, farklý
olanýn dýþlanmasýnda yanlýþ-temsil kadar
yoðun temsilin (overrepresentation) ve düþük
temsilin (underrepresentation) de etkili olduðu
belirtilmelidir. Yoðun temsil popüler kültür
ürünlerinde baskýn olanýn, farklý olaný
neredeyse yok sayacak düzeyde temsil edilmesi biçiminde gerçekleþmekteyken, düþük temsil
tam tersi bir biçiminde farklý olanýn popüler
kültür ürünlerindeki görünürlüðünün en aza
indirilmesine iþaret eder".
2. TELEVÝZYON DÝZÝ-METÝNLERÝNÝ
ELEÞTÝREL OKUMAK
Bu çalýþma, medya metinleri üzerinde
çözümlemeler yapan Ýngiliz Kültürel Çalýþmalarý'nýn eleþtirel bakýþýndan hareketle metin
okumasý yapmaktadýr. Medyayý hakim ideoloji
ve deðerleri yeniden üreten bir kurum olarak
gören bu bakýþ içinde medya ve metinleri
özgün tarihsel, toplumsal ve kültürel koþullarý
içinde deðerlendirilir. Medya ürünlerini birer
metin olarak gören ve edebiyat alanýnda kullanýlan yaklaþýmlarý (çok anlamlýlýk, çok vurgululuk, metinlerarasýlýk) ve yöntemleri medya
metinlerinde de kullanmaya giriþen Ýngiliz
Kültürel Çalýþmalarý'nýn eleþtirel bakýþýndan
hareketle, metinlerde farklý toplumsal konumlarý ve rolleri baðlamýnda inþa edilen kadýn
karakterlerin, Halkla Ýliþkiler alanýndaki
meslek yaþamý baðlamýndaki temsilleri (yanlýþ,eksik, yoðun, kalýpyargýlara/stereotipleþtirmelere dayanan) sorgulanmaktadýr.
Eleþtirel bakýþ açýsýna sahip bu metin okumasý,
metnin doðrudan gösterilmeyen örtük/gizil
anlamlarýný ortaya koymayý hedeflemektedir.
Bu örtük anlamlar ayný zamanda metnin politikalarýný/ideolojisini görebilmemizi de kolaylaþtýrýr. Günümüz televizyon metinlerinde temsiller
yoluyla
kurulan
anlam(lar),
egemen/hakim olduðu kadar muhalif/eleþtirel
vurgularý da içerir. Televizyon metni egemen
ve muhalif anlamlar arasýndaki bitimsiz
mücadele sürecinde þekillenir. Bu süreç boyun-
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
televizyon metinlerinde halkla iliþkiler mesleðinin temsili üzerine
eleþtirel bir bakýþ: 'yaðmur zamaný' ve 'ýhlamurlar altýnda' dizimetinlerinde halkla
Aydan ÖZSOY
ca metnin politikalarýný görmemizi saðlayan en
önemli alanlar, temsiller yoluyla kurulan çatýþma (ki egemen ve muhalif karþýtlýðý en temel
çatýþma konumudur) konumlarýdýr/durumlarýdýr. Bu mücadele süreci ayný zamanda
medya metinleri yoluyla anlamlar üzerinden
gerçekleþtirilen üretimin ve izleyicisinin aktif
katýlýmýyla (okuma/izleme pratikleri) þekillenen sürekli yeniden üretimin de bir göstergesidir. Bu üretim ve sürekli yeniden üretim, televizyon endüstrisinin yaþamasý, devamý ve
büyümesi için zorunlu bir süreçtir.
3.POPÜLER DÝZÝ-METÝN ANALÝZLERÝ:
'YAÐMUR ZAMANI' VE 'IHLAMURLAR
ALTINDA' ÖRNEK METÝNLERÝ
3.1 Yaðmur Zamaný
3.1.1 Dizi-Metnin Öyküsü ve Olaylar
'Yaðmur Zamaný' adlý yerli dizi, bir
yetiþtirme yurdunda büyüyen Eylül'ün zengin
bir iþ adamý olan Fýrat Bey'in (2 kýz 2 erkek 4
çocuk sahibi, eþini bir kaza sonucu kaybetmiþ)
evinde, küçük kýzý Naz'a bakmak ve eðitimi
için yardýmcý olmak amacýyla iþe baþlamasýnýn
ardýndan aralarýnda geliþen aþk öyküsü
çevresinde yapýlaþýr. Merkezinde Eylül-Fýrat
aþký olan dizi-metinde Fýrat'ý seven diðer kadýn
Aslý, Fýrat'ýn sahip olduðu eðlence-bar ve
toplantý merkezinin (Edda) Halkla Ýliþkileri'ni
yürütmektedir. Fýrat ile Aslý arasýnda da duygusal bir iliþki yaþanmýþ ve Fýrat son anda Aslý
ile evlenmekten vazgeçmiþtir. Fakat Aslý pes
etmez ve Fýrat ile evlenmek için sürekli çaba
sarf eder. Dizi-metin temelde bu aþk üçgeni
içinde Eylül ve Fýrat'ýn kavuþmasý/kavuþamamasý, Aslý'nýn türlü oyunlarý ve planlarý ile
yapýlanýrken, yan karakterlerin baþýndan geçen
olaylarla da desteklenir. Fýrat'ýn 4 çocuðunun
sorunlarý ve baþlarýndan geçen olaylar, Eylül'ün
yetiþtirme yurdundaki arkadaþlarý ve sorunlarý,
Aslý ve Fýrat'ýn iþ yaþamý ve sorunlarý ile Fýrat'ýn
birlikte yaþayan erkek kardeþi ile babasýnýn
baþýndan geçenler, metnin devamýný saðlayan
yan olaylardan bazýlarýdýr. Dizi-metinde
merkezde yer alan ana karakterler; Eylül-Fýrat
ve Aslý karakterleri dýþýnda Fýrat'ýn ailesi,
yanýnda çalýþan hizmetliler, arkadaþlarý ile
Eylül ve Aslý'nýn arkadaþ ve aileleri de metni
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
yapýlandýran diðer karakterlerdir. Yayýný
devam eden dizide bugün Eylül ile Fýrat evlenmiþtir ama evliliklerine raðmen bir arada
olmalarýný engelleyen sorunlar ve olaylar bitmez.
3.1.2 Ana Karakterler ve Temsilleri
Fýrat, Eylül ve Aslý karakterleri dizi-metnin
merkezinde yer alan ana karakterlerdir. Fýrat
karakteri; zengin, eðitimli, yakýþýklý ve sert
görünümlü güçlü bir erkek, 4 çocuðuna hem
annelik hem de babalýk yapmaya çalýþan otoriter ve kuralcý bir baba ve kýskanç bir eþtir. Fýrat
karakteri üzerinden erkeklik (erkeðin temsili),
aðýrlýklý olarak ataerkil egemen deðerler (güçlü,
sert, otoriter, kuralcý, sorumluluk sahibi,
kýskanç) üzerinden kodlanýrken bir yandan bu
ataerkil egemen vurgular karþýtlarý ile kýrýlmaya uðrar. Metin içinde bu karþýtlýðý saðlayan
ise kadýn temsilleridir. Fýrat'ýn Eylül'e duyduðu
aþk/aþk vurgusu her seferinde sert, otoriter,
kuralcý ve güçlü erkek görüntüsünü kýrar. Fýrat,
sorumluluk sahibi bir baba olmanýn yanýnda
aþýk bir erkek, kýskanç bir eþ olduðu kadar da
anlayýþlý bir kocadýr. Eylül ve Aslý karakterleri
üzerinden kadýnlýk (kadýnýn temsili) aþk,
romantizm, anlayýþ ve duygusallýða yapýlan
karþýt vurgularla (ki bunlar erkeði temsil eden
ataerkil egemen vurgularýn karþýsýnda bu vurgular muhalefet yapmaktadýr) kodlanýr. Eylül,
genç, güzel, anlayýþlý, duygusal genç bir kadýn,
sadýk ve aþýk bir eþtir. Dizi-metni kuran en
temel çatýþma konumu, kadýn-erkek karþýtlýðý
ve bu karþýtlýk üzerinden karakterlerin toplumsal cinsiyet, eþ ve anne-baba rollerine dayanarak kurulan temsilleridir. Erkeðin temsili
üzerinden vurgulanan ataerkil egemen kodlar,
kadýnýn temsili üzerinden vurgulanan karþýt
olanlarla kýrýlýr. Fýrat karakteri üzerinden vurgulanan egemen ataerki, Eylül ve Aslý'nýn
karþýt konumlarýyla her seferinde kýrýlmaya
çalýþýlsa da bu kýrýlmalar egemenin güçlü konumunu deðiþtirmez. Egemenin sýnýrlarý içinde
kalýr. Çünkü kadýnlar muhalefet etmeye
çalýþsalar da belli kalýpyargýlar/stereotipleþtirmeler içindeki temsilleri bu muhalefetin
gücünü kýsýtlar. Eylül eðitimine, bilgi ve
görgüsüne raðmen genç, hayat tecrübesi
olmayan aþýk genç bir kadýndýr. Eþi hem
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
19
patronu hem de kocasýdýr. Aslý ise eðitimli,
meslek sahibi, inatçý ve hayat tecrübesi olmasýna raðmen aþýktýr ve duygularýna yenik
düþmektedir. Fýrat hem patronu hem de aþýk
olduðu adamdýr. Kadýn karakterler, bilgi,
görgü, tecrübe ve meslek sahibi konumlarýna
raðmen aþklarý için bunlarý görmezden gelerek,
her þeye katlanýrlar. Bu bir anlamda da kadýnýn
duygusal dünyasýndan hareketle özel alaný/ev
içi alaný, kamusal alan/dýþ dünyaya tercih
etmesi olarak okunabilir.
3.1.3 Dizi-Metinde Halkla Ýliþkiler
Mesleðinin Kodlanmasý
Dizi-metinde Halkla Ýliþkiler, Fýrat'ýn sahip
olduðu eðlence-bar ve toplantý merkezinde
(Edda) Aslý'nýn baþkanlýðýnda yürütülen bir
birimdir. Hem kamusal olaný/dýþ dünyayý hem
de iþ yerini/yaþamýný temsil eder. Eðlence
amaçlý parti, yaþgünü, toplantý ve yemeklerin
yapýldýðý bu mekanýn temel iþlerinden olan
organizasyonlarý Aslý yürütmektedir. Aslý'nýn
Halkla Ýliþkiler adý altýnda yürüttüðü iþler,
organizasyon iþleridir. Metin içinde Halkla
Ýliþkiler ilk olarak organizasyon vurgusu içinde
kodlanýr. Fakat metinde gördüðümüz organizasyonlarýn tümü eðlence amaçlýdýr. Bilimsel
ve farklý amaçtaki toplantýlarýn varlýðýndan
dialoglarda söz edilse de izleyici dizi boyunca
bu tip bir organizasyonlar görmez.
Organizasyon adý altýnda eðlence, gece hayatý,
içki, müzik ve tehlikeli kadýn-erkek iliþkileri
görür. Organizasyon vurgusu üzerinden
Halkla Ýliþkiler, eðlence hayatý ile bir arada
onun bir gereði olarak temsil edilir. Dizimetinde Aslý'nýn yaptýðý bir iþ olarak Halkla
Ýliþkiler kadýnca/kadýnsý bir alana göndermeler
yaparak vurgulanýr. Aslý'nýn güzel, bakýmlý, þýk,
son moda ve çaðdaþ görüntüsüne dayanan bu
vurgu içinde Halkla Ýliþkiler de tüm bunlarýn
toplamý olarak gösteriþ gerektiren bir alandýr.
Dizi-metin içinde Aslý'yý çalýþýrken, çoðunlukla
ofiste, yazýþmalar yaparken görürüz. Halkla
Ýliþkiler ayný zamanda ofiste yapýlan bir iþ
olarak, yazýþmalarý da kapsayan sekreteryaya
gönderme yaparak kodlanmaktadýr. Yukarýda
sýraladýðýmýz vurgular gösteriyor ki Halkla
Ýliþkiler, profesyonel bir meslek alaný olmaktan
çok yoðun olarak kadýnca/kadýnsý bir dünya
20
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
içinden yanlýþ ve eksik vurgulara dayanarak
kodlanmaktadýr. Bu vurgular içinde Halkla
Ýliþkiler bir yandan bir meslek alaný olarak vurgulanýrken diðer yandan bu vurgular yoðun
olarak kadýnca/kadýnsý bir dünya içinden inþa
edilen kadýn temsilleri ile kýrýlýr.
3.1.4 Dizi-Metinde Halkla Ýliþkiler Yapan
Kadýn(lar)ýn Temsili
Dizi-metin içinde Halkla Ýliþkiler alanýnýn,
yukarýda sýraladýðýmýz kamusal alan/dýþ
dünya, organizasyon, kadýnca/kadýnsý, gösteriþ ve sekreterya vurgularýna dayanan kodlarýndan hareketle kadýn ve temsilleriyle olan yakýn
iliþkisi de açýktýr. Metin içinde Halkla Ýliþkiler
üzerine yapýlan tüm kodlarýn kaynaðý olarak
Aslý karakteri ve temsili bu baðlamda önemlidir. Aslý, güzel, bakýmlý, çalýþkan, bilgi ve
tecrübeli bir kadýndýr ama patronuna olan aþký
yüzünden tüm bu iyi özellikleri kötüye yönelir.
Ýþ yaþamýndaki baþarýlarýný ve tecrübesini
patronuna yakýnlaþmak için kullanýr. Ýþ mekaný
bir anda Aslý'nýn Fýrat'ý ayartmaya çalýþtýðý bir
yer olur. Ýþ hayatý aslýnda eðlence aðýrlýklý gece
hayatýdýr. Aslý ve Fýrat'ýn gelgitlerle dolu iliþkisi
içinde fýrsatlar alaný. Aslý karakteri bu konumunda tüm o baþarýlý olumlu kadýn görüntüsünden soyutlanýr ve Fýrat'ý baþtan çýkardýðý,
iþini bu amaç için kullandýðý tutkulu, gözü
hiçbir þey görmeyen kötü kadýna dönüþür. Bu
baðlamda Halkla Ýliþkiler de asýl amacý aþk olan
Aslý'nýn aracý olur: kadýnýn amaçlarýný gerçekleþtirmek için kullandýðý bir iktidar alaný.
Evliliðe ve erkeðe giden bir yol, basamak.
Araç/Aracý vurgusu içinde Halkla Ýliþkiler
kadýnýn kalýpyargýlar içinde sunulan temsilinin
de kaynaðý olur. Aslý karakteri üzerinden
Halkla Ýliþkiler yapan kadýn, iþ yaþamý ve
mesleði ile ilgili olarak olumlu temsil edilmez.
Kadýn; güzel, gösteriþli, romantik, duygusal,
tutkulu ve aþýk özellikleriyle stereotipleþtirilirken, tüm bu özelliklerini de iþ yaþamý içinde
amacýna ulaþmak için kullanýr. Güzel ve gösteriþli kadýn için Halkla Ýliþkiler hem amaç hem
de araç olur. Halkla Ýliþkiler yapmak güzel, gösteriþli, tutkulu olmak ile ayný düzleme
taþýnýrken, bu yolla (Halkla Ýliþkiler yaparak)
kadýn isterse amacýna ulaþabilir mesajýnýn altý
çizilir. Özünde belli kalýpyargýlar içinde temsil
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
televizyon metinlerinde halkla iliþkiler mesleðinin temsili üzerine
eleþtirel bir bakýþ: 'yaðmur zamaný' ve 'ýhlamurlar altýnda' dizimetinlerinde halkla
Aydan ÖZSOY
edilen kadýn hem Halkla Ýliþkilerin hem de egemen olan ataerkinin/erkeðin nesnesi haline
gelir.
3.2 Ihlamurlar Altýnda
3.2.1 Dizi-Metnin Öyküsü ve Olaylar
'Ihlamurlar Altýnda' adlý dizi, annesi ve kýz
kardeþi ile yaþayan bir fabrikada iþçi olarak
çalýþan Elif ile geçici iþlerde çalýþarak annesi ve
kýz kardeþine bakan Yýlmaz'ýn aþkýný anlatýr.
Her ikisi de alt sýnýftan; geçimini zor saðlayan
ve gecekondu semtinde yaþayan bu iki karakter
dizinin ilerleyen bölümlerinde ayrýlýrlar. Elif'in
çalýþtýðý fabrikanýn zengin oðlu Ömer ile yaptýðý evlilik ona sýnýf atlatýrken, Yýlmaz Elif ve
Ömer'den intikam almak için planlar yapar.
Kýsa bir süre içinde Yýlmaz'ýn da þansý döner ve
tanýþtýðý nüfuslu ve zengin kabadayý sayesinde
týpký Elif gibi kendini zengin bir dünyanýn
içinde bulur. Yýlmaz intikam almak için
Ömer'in kýz kardeþi Filiz'in kendisine aþýk
olmasýný saðlar. Merkezinde Elif-Yýlmaz arasýndaki imkanlý/imkansýz aþk olan dizi-metin,
Ömer ve Filiz karakterlerinin de katýlýmýyla
Ömer-Elif ve Filiz-Yýlmaz iliþkisi üzerinden
metnin merkezini geniþletir. Farklý üç çift (ElifYýlmaz, Ömer-Elif ve Filiz-Yýlmaz) ve
imkanlý/imkansýz aþklarýna kayar. Temelinde
imkanlý/imkansýz aþklar olan dizi-metin, dört
ana karakterin (Elif, Yýlmaz, Ömer, Filiz)
aileleri ve yakýn iþ ve mahalle arkadaþlarýnýn
varlýðý ve baþýndan geçen olaylar ile desteklenir. Dizi-metindeki en temel çatýþma konumu
ise sýnýf farklýlýðýna dayanan alt sýnýf üst sýnýf
çatýþmasýdýr. Bu temel çatýþma konumu
toplumsal cinsiyetler üzerinden yapýlan çatýþmalar (kadýn ve erkek arasýnda, kadýnlar
arasýnda, erkekler arasýnda) ile desteklenir.
3.2.2 Ana Karakterler ve Temsilleri
Dizi-metin içindeki ana karakterler; Elif,
Yýlmaz, Ömer ve Filiz farklý sýnýflardan gelen,
farklý özelliklere sahip karakterlerdir. Elif,
güzel, becerikli, iyi niyetli genç bir kadýndýr.
Hayat tecrübesi az olan, zengin bir yaþam özlemi olan Elif, Ömer ile evlendikten sonra sýnýf
atlasa da eski yaþamýný özlemeye devam eder.
Elif, zengin bir erkek ile evlenerek sýnýf atlamasýyla birlikte iþ yaþamýnda da konum
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
deðiþtirir. Modellik ve Halkla Ýliþkiler yapar.
Fakat hamile kaldýðý andan itibaren iþ yaþamýndan da ayrýlýr. Elif üzerinden romantik, duygusal ve aþýk kadýn ile sadýk eþ vurgularý,
kadýnýn medya metinlerinde bilinen kalýpyargý
temsilini destekler. Bir diðer kadýn karakter
olan Filiz de iyi eðitimine, baþarýlý meslek
yaþantýsýna ve kendine olan aþýrý öz güvenine
ve tabi olduðu zengin sýnýfýn gücüne raðmen
Yýlmaz'a aþýk olarak Elif ile ayný kaderi paylaþýr. Filiz de romantik, duygusal ve aþýk bir
kadýndýr. Filiz'in güçlü konumu kadýnýn bu
stereotipleþmiþ vurgularýný kýrmaya çalýþsa da
bu kýrýlmalar hep egemen olan kadýn temsilinin
sýnýrlarýnda kalýr. Dizi-metnin baþ erkek karakterlerinden olan Yýlmaz, güçlü, sert, kýskanç,
anlayýþlý, sorumluluk sahibi özellikleriyle
ataerkil egemen erkek temsilini güçlendirir.
Yýlmaz'ýn sýnýf atlamasýyla yer yer bu temsili
kýrýlmaya çalýþýlsa da eski günlerine duyduðu
özlem, bir anlamda ait olduðu sýnýf ve deðerlerine kaçýþý bu kýrýlmalarý kýsýtlar. Ömer karakteri ise iyi eðitim almýþ, meslek sahibi ve zengin
bir aileye sahip olmanýn verdiði güç ile ailenin
erkek çocuðu olarak ataerkil egemen deðerler
içinden temsil edilir. Elif'e duyduðu aþk, bu
geleneksel temsilini daha da pekiþtirir ve
zaman zaman gücünü artýrýr. Ömer, güçlü,
yakýþýklý, kendine güvenen bir erkek olduðu
kadar sadýk ve aþýk bir eþtir.
3.2.3 Dizi-Metinde Halkla Ýliþkiler
Mesleðinin Kodlanmasý
Dizi-metinde Halkla Ýliþkiler, Erol beyin
sahip olduðu büyük giyim maðazasýnýn bir birimi olarak temsil edilir. Bir erkek ve iki kadýn
çalýþaný ile Halkla Ýliþkiler birimi, profesyonel
bir meslek tanýmýna da göndermeler taþýmaktadýr. Fakat Halkla Ýliþkilerin bu profesyonel
meslek vurgusu Elif'in Ömer vasýtasýyla bu birime atanmasýyla (çiftin evliliðinden sonra
Elif'in eðitimsizliðine ve bu alandaki bilgisizliðine raðmen tecrübe kazanabileceði en
uygun yer olacaðý düþüncesiyle) kýrýlmaya
uðrar. Çünkü Elif, patronun oðlunun eþi olarak
bir anlamda torpilli bir þekilde alana dahil olur.
Elif'in iþini öðrenme gayreti, hevesi, bir yandan
Halkla Ýliþkiler'in gayret ve hevesle öðrenilebilir, eðitim gerektirmez vurgusunu
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
21
güçlendirirken diðer yandan onu torpil yapýlabilir/torpilli bir alan olarak kodlar. Dizimetinde Halkla Ýliþkiler yapanlarýn çoðu güzel,
gösteriþli, çalýþkan ve hýrslý kadýnlardýr. Bu
baðlamda Halkla Ýliþkiler kadýnsý/kadýnca bir
dünya içinden güzellik, gösteriþ, çalýþkanlýk ve
hýrs gerektiren bir alan olarak kodlanýr. Elif'in
ilk iþe baþladýðý gün diðer çalýþanlar bundan
hoþlanmasa da Elif, çalýþkanlýðý, hýrsý ve isteði
ile bunu yýkmaya çabalar. Fakat hamileliði bu
çabalarýný kesintiye uðratýr.
3.2.4 Dizi-Metinde Halkla Ýliþkiler Yapan
Kadýn(lar)ýn Temsili
Dizi-metin içinde Halkla Ýliþkiler biriminde
çalýþan iki kadýn karakter ve Elif, farklý konumlardaki temsilleriyle Halkla Ýliþkileri de kodlarlar. Birim sorumlu ve görevlisi iki kadýn (gösteriþli, bakýmlý ve güzel) bu alanda eðitimli ve
tecrübelidir. Yani Halkla Ýliþkiler, eðitimli,
deneyimli ve güzel kadýnlarýn yaptýðý profesyonel bir iþ alanýdýr. Öte yandan Elif deneyimsiz
ve eðitimsiz olmasýna raðmen baþarýlý bir þekilde Halkla Ýliþkiler yapar. Elif, eþinin
desteðiyle var olurken, diðer iki kadýn kendi
çabalarýyla bu alanda var olmaktadýr. Halkla
Ýliþkiler Ömer'in Elif'i kendi yanýnda/gözetiminde tutabilmesinin bir aracý olur. Halkla
Ýliþkiler, Elif'in ayrýcalýklý kadýn ve eþ konumu
meþrulaþtýrýr. Bir kadýn olarak Elif, Ömer'in
yani erkeðin nesnesi konumunu saðlamlaþtýrýr.
Bu nesneleþtirme sürecinde Halkla Ýliþkiler bir
araç olarak kullanýlýr. Elif'in ve diðer iki
kadýn'ýn temsilinde kadýnýn kalýpyargýlara
dayanan öteki konumu deðiþmez. Kadýn
romantik, duygusal, güzel, bakýmlý, gösteriþli,
hýrslý, çalýþkan, aþýk ve sadýktýr. Ýncelediðimiz
bu dizi-metinde de Halkla Ýliþkiler bir yandan
meslek alaný olarak vurgulanýrken diðer yandan kadýnca/kadýnsý bir dünya içindeki kadýn
temsilleri üzerinden kýrýlmaya, aþýnmaya uðrar.
GENEL DEÐERLENDÝRME VE SONUÇ
Televizyon metinlerinde halkla iliþkiler
mesleðinin temsili üzerine eleþtirel bir bakýþ:
'Yaðmur Zamaný' ve 'Ihlamurlar Altýnda' dizimetinlerinde halkla iliþkilerin nesnesi olarak
kadýn adlý çalýþma göstermektedir ki televizyon
22
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
metinlerinde kadýn belli kalýpyargýlarla temsil
edilmeye devam etmektedir. Eskisinden farklý
olarak bu egemen temsiller içinde yer yer
muhalif vurgularla bu temsiller kýrýlmaya
çalýþýlsa da bu egemen olanýn sýnýrlarý içinde
kalýr ve hiçbir zaman karþýt temsile dönüþemez.
Medya metinlerinde kültüre ve türe dayanarak
inþa edilen kurmaca dünya içinde Halkla Ýliþkiler mesleði özelinde temsil edilen kadýnlarýn
konumlarý ve temsillerinde de kalýpyargýlar
görülmektedir. Halkla Ýliþkiler alanýnýn kendisine de gönderme taþýyan bu temsillerde kadýn,
güzel, bakýmlý, gösteriþli ve çalýþkandýr. Halkla
Ýliþkiler alaný egemen olarak kadýnsý/kadýnca
bir dünya olarak vurgulanýr ve ona ait özellikler üzerinden kodlanýr. Profesyonel meslek
yaþamýna yönelik vurgular sýnýrlý ve zayýftýr.
Halkla Ýliþkiler alaný üzerine incelenen dizimetinler aracýlýðýyla vurgulanan; iþ/meslek
yaþamýný ifade etmesi, organizasyon, gösteriþ,
sekreterya vurgularý onun kadýn dünyasý içinden tanýmlanýþýný da destekler. Halkla Ýliþkiler
alaný televizyon metinlerinde ikili bir konumla
temsil edilmektedir. Bir yandan profesyonel bir
meslek olduðu vurgularý yapýlýrken diðer
taraftan bu vurgular kýrýlýr. Kadýn dünyasýna
indirgenir ve temsilleriyle sýnýrlandýrýlýr. Bu
baðlamda Halkla Ýliþkiler televizyon dizimetinlerinde yoðun olarak kadýnca/kadýnsý bir
dünya içinden yanlýþ ve eksik temsil edilir.
KAYNAKÇA
Althusser, Louis., "Ýdeoloji ve Devletin Ýdeolojik Aygýtlarý", Çev., Yusuf Alp/Mahmut
Özýþýk, Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul,1994.
Ang, Ien ., "Watching Dallas-Soap Opera and
the melodramatic imagination", Çev.,
Della Couling, Routledge, London and
Newy York, 1985.
Berger, Arthur Asa., "Popular Culture Genres:
Theories and Texts", Sage Publications
Inc, London, 1992.
Coward, Rosalind., Ellis, John., "Dil ve
Maddecilik", Çev., Esen Tarým,Ýletiþim
Yayýnlarý, Ýstanbul,1985.
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
televizyon metinlerinde halkla iliþkiler mesleðinin temsili üzerine
eleþtirel bir bakýþ: 'yaðmur zamaný' ve 'ýhlamurlar altýnda' dizimetinlerinde halkla
Aydan ÖZSOY
Curran, James., "Kitle Ýletiþimi Araþtýrmasýnda
Yeni
Revizyonizm:Bir
Yeniden
Deðerlendirme Çabasý." Medya Ýktidar
Ýdeoloji. Der ve Çev., Mehmet Küçük, Ark
Yayýnevi, Ankara, (1994).
Çam, Þerife., "TV Komedilerinde Toplumsal
Farklýlýðýn Kuruluþu: Bir Demet Tiyatro
Örneði", Yüksek Lisans Tezi, Ankara
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
2001.
Eagleton, Terry., "Ýdeoloj",. Çev., M.Özcan,
Ayrýntý Yayýnlarý, Ýstanbul, 1996.
Ellis, John., "Visible Fictions", Routledge and
Kegan Paul PLC, London, 1984.
Feuer, Jane., "Genre Study and television."
Channels of Discourse", Der,R.C.Allen,
The Univesity of North Carolina Press,
New York,(1987), 113-133.
Fiske, John., "Television Culture", Routledge,
London and New York , 1987.
Gledhill, Christine.,"Genre and gender: The
case of soap opera." Representation:
Cultural Representatios and Signifying
Practices", Der.,S. Hall, Sage Publications,
London, (1997), 337-387.
Hall, Stuart., "Encoding/decoding." Culture,
Media, Languag", CCS and Hutchinson
published, London, (1984), 128-138.
Hall, Stuart.,"The rediscovery of 'ideology':
return of the repressed in media studies",
Culture, Society and the Media,.
Routledge, London, (1986), 56-91.
Hall, Stuart., "Ýdeolojinin yeniden keþfi.Medya
Çalýþmalarýnda Baský altýnda tutulanýn
geri dönüþü" , Medya Ýktidar Ýdeoloji,Ark
Yayýnevi, Ankara, (1994), 57-103.
Hall, Stuart., "Yeni Zamanlar. 1990'larda
Politikanýn Deðiþen Çehresi", Çev.,
Abdullah Yýlmaz, Ayrýntý Yayýnlarý, Ýstanbul, 1995.
Hall, Stuart "The Work of Representation."
Representation-Cultural Representations
and
Signifying
Practic",,
Sage
Publications, London, (1997), 13-75.
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
Ýnal, Ayþe., "Haberi Okumak", Temuçin
Yayýnlarý, Ýstanbul, 1996.
Ýnal, Ayþe., "Televizyon Tür ve Temsil." AÜÝF
Yýllýk-1999, Ankara.A.Ü Basýmevi, (1999),
255-286.
Ýnal, Ayþe .,"Propp, De Saussure ve Anlatý",
AÜÝF Yýllýk-2001, A.Ü Basýmevi, Ankara,
(2001), 37-45.
Ýrvan, Süleyman., Binark, Mutlu., "Kadýn ve
Popüler Kültür", Ark Yayýnevi, Ankara,
1995.
Mani, Kýymet Bercis., "Televizyon Ýzleyicisi ve
Farklý Okumalar: 'Çocuklar Duymasýn'
Örnek Olayý" , Yüksek Lisans Tezi,
Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2005.
Medya Scape Raporlarý., "Türkiye'de Medya
2000, Basýn, Televizyon, Internet", A.Ü
Basýn Yayýn Araþtýrma Uygulama Merkezi
Yay, Bayaum, 2000.
Modleski, Tania., "Eðlence Ýncelemeler", Çev.,
Nurdan Gürbilek, Metis Yayýnlarý, Ýstanbul,1998.
Morley, David ., "Family Television: Cultural
Power and DomesticLeisure", Routledge
Press, London and New York, 1986.
Mutlu, Erol ., "Televizyonu Anlama", Ankara:
Gündoðan Yayýncýlýk, 1991.
Mutlu, Erol ., "Televizyon Program Yapým",
A.Ü Ýletiþim Yayýnlarý, Ankara, 1995.
Mutlu, Erol ., "Televizyon ve Toplum", TRT
Yayýnlarý, Ankara, 1999.
Mutlu, Erol ., "Ýletiþim Sözlüðü", Bilim ve Sanat
Yayýnlarý, Ankara, 2004.
Özbek, Meral., "Popüler Kültür ve Orhan
Gencebay Arabesk", Ýletiþim Yayýnevi,
Ýstanbul, 1999.
Storey, John., "Ýntroduction: The Study of
Popular Culture and Cultural Studies."
Cultural Theory and Popular Culture,
Der.,.Jhon Store, Prentice Hall, England,
(1998), Ýnt. 9-18.
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý
23
Türkoðlu, Nurçay., "Ýletiþim Bilimlerinden
Kültürel Çalýþmalara Toplumsal Ýletiþim
Tanýmlar, Kavramlar, Tartýþmalar", Babil
Yayýnlarý, Ankara, 2004.
Volosinov, V.N., "Marksizm ve Dil Felsefesi",
Çev., Mehmet Küçük, Ayrýntý Yayýnlarý,
Ýstanbul, 2001.
Williams, Raymond., "Television: Techonology
and Cultural Form", Fantana, London.
1974.
24
KOCAELÝ
ÜNÝVERSÝTESÝ
ÝLETÝÞÝM
F A K Ü LT E S Ý

Benzer belgeler