ĠZMĠR VE MUĞLA ĠLLERĠNDE FAALĠYET GÖSTEREN
Transkript
ĠZMĠR VE MUĞLA ĠLLERĠNDE FAALĠYET GÖSTEREN
ĠZMĠR VE MUĞLA ĠLLERĠNDE FAALĠYET GÖSTEREN ARICILIK ĠġLETMELERĠNĠN TEKNĠK VE EKONOMĠK YAPISI ĠLE SORUNLARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA Doç. Dr. Gamze SANER Ege Üniversitesi Doç.Dr. Sait ENGĠNDENĠZ Ege Üniversitesi ArĢ. Gör. Figen ÇUKUR Ege Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Banu YÜCEL Ege Üniversitesi ANKARA 2005 YAYIN NO: 126 ISBN: 975-407-169-1 ÖNSÖZ Türkiye nüfusunun %35‟inin yaĢadığı kırsal alanda toprak sahibi olmadan, herhangi bir sabit yatırıma gitmeden ve yoğun emeğe ihtiyaç duyulmadan yapılabilecek olan arıcılık kırsal alanda yan gelir kaynağı sağlayabilecek bir üretim faaliyetidir. Son yıllarda arıcılık faaliyeti kırsal alanda yaĢayan gençlere istihdam olanağı yaratabilecek, masrafı az olan ve getirisi ile kısa sürede kendisini amorte edebilen, tüketim ve pazarlama sorunu fazla olmayan önemli iĢ alanı olarak kabul görmeye, aynı zamanda arı ürünlerinin çeĢitliliği nedeniyle talebin artmasıyla ülke için önemli bir döviz kaynağı olmaya baĢlamıĢtır . Ancak sektörde halen bal üretiminde ve sağımında sorunlar ile karĢılaĢılması, balın gerek çeĢit olarak pazarlanmasını, gerekse kalıntı(naftalin ve antibiyotik) sorunu nedeniyle yurt dıĢına pazarlanmasını darboğaza sokmaktadır. Buradan hareketle, Dünyada özellikle çam balı üretimi açısından rakipsiz durumda olan Türkiye‟nin bu avantajını iyi değerlendirmesi için, Türkiye‟nin Ege Bölgesinde çam balı üretimi açısından büyük önem taĢıyan Muğla ve Ġzmir Ġllerinde yürütülen bu araĢtırmada sektörün mikro bazda ekonomik analizi ile teknik yönden de yöreden toplanan balların biyokimyasal analizleri yapılmıĢ, arıcılık faaliyetinin baĢlıca üretim ve pazarlama sorunları belirlenmiĢ, araĢtırma yöresine ve ülke arıcılığına iliĢkin bazı çözüm önerileri getirilmiĢtir. Türkiye arıcılığına ve ekonomisine önemli bir katkısı olacağını düĢündüğüm bu araĢtırmanın, Türkiye‟de bilinçli üretici-bilinçli tüketici bağlamında detaylandırılarak sürekliliğinin sağlanması düĢüncesini taĢımaktayım. Konuya ilgi duyanlar ve araĢtırmacılar için yararlı olması dileğiyle emeği geçen yürütücüsüne ve diğer araĢtırmacılara teĢekkür ederim. proje Günay KAYA Enstitü Müdürü, 2005. YÖNETĠCĠ ÖZETĠ Günümüzde arıcılık tüm dünyada geliĢmekte olan ve yapısal olarak tarımsal üretimin devamlılığını sağlayan önemli bir hayvancılık dalı olup, bir tarım ülkesi olan ve nüfusunun yaklaĢık yarısı köylerde yaĢayan Türkiye için de ayrı bir önem taĢımaktadır. Dünyada kovan sayısı bakımından Türkiye(4.3 milyon), Çin(6.4 milyon)‟den sonra ikinci sırayı almakta, bal üretimi açısından ise Çin, ABD, Arjantin‟den sonra 74555 ton ile 4. sırada yer almaktadır. BaĢlangıçta fazla yatırıma gereksinim duyulmadan yapılabilen ve bir yıl gibi kısa bir süre içinde gelir getirmeye baĢlayan ve kendini kısa sürede finanse edebilen bir faaliyet dalı olma özelliği gösteren arıcılık, aynı zamanda arı ürünlerinin çeĢitliliği nedeniyle ve yurtdıĢından gelen talebin artmasıyla son yıllarda ülke için önemli bir döviz kaynağı olmaya baĢlamıĢtır. Ancak sektörde halen bal üretiminde ve sağımında, zaman zaman da ballarda kalıntı sorunu ile karĢılaĢılması, dıĢsatımı sekteye uğratmakta ve potansiyelin gereğince değerlendirilememesine neden olmaktadır. Buradan hareketle araĢtırmada; öncelikle Dünyada ve Türkiye‟de arıcılık sektörünün genel durumu, bal ve balmumu üretimi ve dıĢ ticaretindeki geliĢmeler ele alındıktan sonra, araĢtırma yöresinde arıcılık iĢletmelerinin teknik ve sosyo-ekonomik özellikleri ortaya konulmuĢ, iĢletmelerin kovan sayısı, bal üretim miktarları ve kovan verimleri saptanmıĢ, iĢletmelerden toplanan bal örneklerinin biyokimyasal analizleri yapılmıĢ ve analiz sonuçları Türkiye‟deki bal standartları ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Daha sonra iĢletmelerin gelir-gider durumları, verimlilik ve karlılık durumları ortaya konulmuĢ, arıcılık ürünlerinin pazarlama kanalları belirlenmiĢ, bal verimini etkileyen faktörler saptanmıĢ, arıcılık faaliyetinin baĢlıca üretim ve pazarlama sorunları belirlenerek araĢtırma yöresine ve ülke arıcılığına iliĢkin bazı çözüm önerileri getirilmiĢtir. Dünyada özellikle çam balı üretimi açısından rakipsiz durumda olan Türkiye‟de Ege Bölgesi‟nin Muğla ve Ġzmir Ġllerinde yürütülen bu araĢtırma ortak bir çalıĢmanın ürünüdür. ÇalıĢmanın veri ve örnek toplama aĢamasından raporun yazımının tamamlanmasına kadar her aĢamadaki çok değerli emek ve katkılarından dolayı, araĢtırıcı arkadaĢlarım Doç.Dr. Sait Engindeniz‟e, Yrd.Doç.Dr. Banu Yücel(Tolon)‟e ve AraĢ.Gör. Figen ÇUKUR‟a Ģükran ve teĢekkürlerimi sunarım. Gerekli verilerin toplanmasında sabır ve içtenlikle sorularımıza yanıt veren baĢta Ġzmir/KemalpaĢa ve Muğla/Marmaris il ve ilçelerindeki bal üreticileri olmak üzere, Tarım Ġl Müdürlükleri ile Ġlçe Müdürlükleri yöneticilerine ve teknik elemanlarına, bu araĢtırmanın yürütülmesinde finansal destek sağlayan “E.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu”na ve yayınlanması konusundaki ilgi ve desteklerinden dolayı Tarımsal Ekonomi AraĢtırma Enstitüsü Müdürü Sayın Günay KAYA‟ya ve Sayın Dr. Renan TUNALIOĞLU‟na sonsuz teĢekkür ederim. Bu araĢtırmanın konu ile ilgilenenlere yararlı olacağı umudunu taĢımaktayım. Doç.Dr. Gamze SANER Bornova, 2004 ÖZET Bu araĢtırmanın amacı Muğla ve Ġzmir illerinde faaliyet gösteren 60 arıcılık iĢletmesinin teknik, sosyal ve ekonomik yönden analizini yapmaktır. AraĢtırmada 2002 dönemi esas alınmıĢ ve arıcılık iĢletmeleri kovan sayısına göre 3 gruba ayrılarak analiz edilmiĢtir. Birinci grubu 100 ve daha az kovana sahip iĢletmeler, ikinci grubu 101 ile 150 arasında kovana sahip iĢletmeler, üçüncü grubu ise 150 den fazla kovana sahip iĢletmeler oluĢturmaktadır. AraĢtırma sonuçlarına göre; iĢletmelerde ortalama kovan sayısı 158.57‟dir. Kovan baĢına ortalama verim 23.08 kg olarak saptanmıĢtır. Ġller düzeyinde, Muğla‟da 24.85 kg, Ġzmir‟de ise 16.22 kg olarak belirlenmiĢtir. Üretici eline geçen ortalama süzme bal fiyatı 2 566 793 TL/kg(2.57 YTL/kg)‟dır. Ġller itibariyle ise Muğla‟da ortalama 2 426 786 TL/kg(2.43 YTL/kg), Ġzmir‟de ortalama 3 299 404 TL/kg(3.30 YTL/kg)‟dır. ĠĢletmelerde kovan baĢına yapılan toplam üretim masrafı 52 810 603.65 TL(52.81 YTL) olarak hesaplanmıĢtır. Balın kg maliyeti ortalama 2 288 154.40 TL/kg(2.29 YTL) olarak saptanmıĢtır. Bu rakam Muğla için 2 189 716.72 TL/kg(2.19 YTL/kg), Ġzmir için ise 2 672 273.14 TL/kg(2.67 YTL/kg) olarak belirlenmiĢtir. Kovan baĢına elde edilen net gelir 6 430 983.64 TL(6.43 YTL) olarak hesaplanmıĢtır. Ġller itibariyle incelendiğinde de; Muğla‟da 5 891 179.32 TL(5.89 YTL), Ġzmir‟de ise 10 172 062.63 TL(10.17 YTL) olduğu belirlenmiĢtir. Anahtar kelimeler: Arı, arıcılık, bal pazarlaması, iĢletme ekonomisi, ekonomik analiz, maliyet. ABSTRACT This research aims to analyse technical, social and economical aspects of surveyed 60 beekeepers in Muğla and Ġzmir provinces of Turkey. These beekeepers are distinguished into sub-three groups according to number of colonies (≤100, 101-150, 150<) and the year of 2002 production activities are determined by periods. According to the results of this study, average colony number of beekeepers was 158.57. The average honey yield was determined to be 23.08 kg per colony. Honey yield per colony is found 24.85 kg for Muğla and 16.22 kg for Ġzmir. The average producer prices (wholesale price) for extracted honey determined to be 2 566 793 TL/kg(2.57 YTL). The producer prices for extracted honey in Muğla and Ġzmir Province were 2 426 786 TL/kg(2.43 YTL) and 3 299 404 TL/kg(3.30 YTL), respectively. Average total production cost per hive was calculated to be 52 810 603.65 TL(52.81 YTL). Unit cost of honey was determined to be 2 288 154.40 TL/kg(2.29 YTL/kg). It was determined to be 2 189 716.72 TL/kg(2.19 YTL/kg) for Muğla and 2 672 273.14 TL/kg(2.67 YTL/kg) for Ġzmir. Net income per hive was calculated to be 6 430 983.64 TL(6.43 YTL). By province, net income per hive was 5 891 179.32 TL(5.89 YTL) for Muğla and 10 172 062.63 TL(10.17 YTL) for Ġzmir. Key words: Bee, beekeeping, honey marketing, farm economics, economic analysis, unit cost. ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ Sayfa No ÖNSÖZ YÖNETĠCĠ ÖZETĠ ÖZET ABSTRACT ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ġEKĠLLER DĠZĠNĠ GRAFĠKLER DĠZĠNĠ HARĠTA DĠZĠNĠ EKLER DĠZĠNĠ i iv vi vi vi vii I.BÖLÜM 1. GĠRĠġ 1.1. Konunun Önemi 1.2. AraĢtırmanın Önemi 1.3. AraĢtırmanın Amacı 1.4. AraĢtırmanın Kapsamı ve Anahatları 1 2 2 3 2. KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR 4 3. MATERYAL VE YÖNTEM 7 3.1. Materyal 3.2. Yöntem 3.2.1.Verilerin Toplanması AĢamasında Uygulanan Yöntemler 3.2.2. Verilerin Analizi AĢamasında Uygulanan Yöntemler 4. ARAġTIRMA YÖRESĠ HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER 4.1. Ġzmir Hakkında Genel Bilgiler 4.2. Muğla Hakkında Genel Bilgiler 7 7 7 8 11 11 13 II.BÖLÜM 5. TÜRKĠYE’DE ARICILIKTAN ELDE EDĠLEN ÜRÜNLER VE BAL STANDARTLARI 5.1. Bal ve Sınıflandırılması 5.2. Arı Sütü 5.3. Polen 5.4. Propolis 5.5. Arı Zehiri 5.6. Balmumu 5.7. Türkiye‟de Bal Standartları 5.8. Diğer Arıcılık Standartları 17 17 18 19 19 20 20 20 21 i ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ (devam) Sayfa No 6. DÜNYADA BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM VE DIġ TĠCARETĠNDEKĠ GELĠġMELER 6.1. Dünyada Bal ve Balmumu Üretimi 6.2. Dünyada Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti 6.3. Dünyada Bal Tüketimi 6.4. Dünyada Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları 22 22 26 32 32 7. TÜRKĠYE’DE BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM VE TĠCARETĠNDEKĠ GELĠġMELER 36 7.1. Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretimi 7.2. Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretim Değeri 7.3. Türkiye‟de Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti 7.4. Türkiye‟de Bal Tüketimi 7.5. Türkiye‟de Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları 7.6. Türkiye‟de Arıcılık Sektöründe Faaliyet Gösteren ÇeĢitli KuruluĢlar ve ÇalıĢma Alanları 7.7.Türkiye‟de Arıcılık Sektörüne ĠliĢkin Projeksiyonlar 36 39 40 48 49 51 53 III. BÖLÜM 8. ARAġTIRMA BULGULARI 54 8.1.Ġncelenen ĠĢletmelerin Sosyo-Ekonomik Yapısı 8.1.1.ĠĢletmecilerin Bazı Özellikleri 8.1.2.Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfus ve ĠĢgücü Durumu 8.1.3 Ġncelenen ĠĢletmelerde Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu 8.1.4.Ġncelenen ĠĢletmelerde Bitkisel Üretim Deseni 8.1.5.Ġncelenen ĠĢletmelerin Gelir Kaynakları 8.2.Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Faaliyetinin Teknik ve Ekonomik Analizi 8.2.1 Arıcılık Faaliyetinin Teknik Analizi 8.2.1.1 Kovan Sayısı ve Tipi 8.2.1.2 Alet-Makine Varlığı 8.2.1.3.Kullanılan Ekotipler 8.2.1.4 Ana Arı YaĢı 8.2.1.5 Koloni Çoğaltma ġekli 8.2.1.6 Çerçeve Sayısı 8.2.1.7 Besleme ġekli 8.2.1.8 Oğul Sayısı ve Ortalama Sağım Sayısı 8.2.1.8 Kovan Konaklama Yerleri 8.2.1.9 Hastalık ve Zararlılarla Mücadele 8.2.1.10 Ana Arı Kaybı 8.2.1.11 Bal Örneklerinde Biyokimyasal Analizler ii 54 54 55 60 61 61 62 62 62 62 63 63 64 65 66 66 67 68 70 71 ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ (devam) Sayfa No 8.2.2 Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi 75 8.2.2.1 Bal Üretimi ve Kovan BaĢına Bal Verimi 8.2.2.2 Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları 8.2.2.3 Balın Pazarlanması ve Bal Pazarlama Marjları 75 76 77 8.2.2.4 Bal Üretimine ĠliĢkin Toplam Üretim Masrafları 8.2.2.5 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Maliyeti ve Kârlılık Durumu 8.2.2.6 Bal Üretiminden Elde Edilen Brüt Marj ve Net Gelir 8.2.2.7 Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Ekolojik Bal Üretimine ĠliĢkin GörüĢleri ve Geleceğe Dönük Beklentileri 80 82 82 85 IV.BÖLÜM 9. SORUNLAR 86 9.1.Türkiye‟de Arıcılığın Genel Sorunları 9.1.1. Teknik Sorunlar 9.1.2. Ekonomik Sorunlar 9.1.3. Eğitim ve AraĢtırma Ġle Ġlgili Sorunlar 9.2.AraĢtırma Yöresinde Arıcılık Faaliyetinde KarĢılaĢılan Sorunlar 86 86 87 88 88 10. SONUÇ VE ÖNERĠLER 91 11. ÖZET 94 SUMMARY 96 KAYNAKÇA 98 EKLER 103 iii ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Çizelge No Sayfa No 1. AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Arıcılık Yapan Üretici Sayısı 2. AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Anket Yapılan Üretici Sayısı 3. Ġzmir Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı 4. Ġzmir Ġlinde Toplam Arazi Varlığı(2002) 5. Ġzmir Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler(2002) 6. Ġzmir Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim (2002) 7. Ġzmir‟in KemalpaĢa Ġlçesinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi 8. Ġzmir‟de Arıcılık Üretim Değerindeki GeliĢmeler 9. Muğla Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı 10. Muğla Ġlinde Toplam Arazi Varlığı (2002) 11. Muğla Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler (2002) 12. Muğla Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim (2002) 13. Muğla Ġlinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi 14. Muğla Ġlinde Hayvansal Üretim Değeri Ġçinde Arıcılığın Payı(2002) 15. Dünyada Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı, Verimdeki GeliĢmeler 16. Dünyada Kovan Sayısı ve Bal Üretimi Yönünden Önemli Ülkelerin Payları(%) 17. Dünyada Kovan Sayısı, Bal Üretimi ve Verimi Yönünden Önemli Ülkeler (2000-2002) 18. Dünyada Ülkelere Göre Balmumu Üretimi(2000-2002) 19. Dünyada Bal DıĢsatım-DıĢalım Miktarı ve Değerindeki GeliĢmeler(1992-2002) 20. Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢsatım Miktarı ve Değeri 21. Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢalım Miktarı ve Değeri 22. Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢsatım Miktarı ve Değeri 23. Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢalım Miktar ve Değeri 24. Dünyada SeçilmiĢ Ülkelere Göre KiĢi BaĢına DüĢen Bal Tüketimi 25. Bazı Ülkelerde Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Fiyatları ($/kg) 26. Dünyada Bal DıĢsatım-DıĢalım Fiyatlarındaki GeliĢmeler 27. Türkiye‟de Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı, Bal Verimi 28. Türkiye‟de Tarım Bölgelerine Göre Bal ve Balmumu Üretimi (2001) 29. Ege Bölgesi‟nde Ġllere Göre Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi(2002) 30. Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretim Değeri,Hayvansal Üretim Değeri ve Toplam Tarımsal Üretim Değeri Ġçindeki Payı (2000-2002) 31. Türkiye‟de Bal DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2002) 32. Türkiye‟de Balmumu DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2001) 33. Türkiye‟de Bal DıĢĢatım Değeri, Toplam DıĢsatım ve Tarım Ürünleri DıĢsatım Değeri Ġçindeki Payı(milyon $ ve %) 34. Türkiye‟de Bal DıĢalım Değeri, Toplam DıĢalım ve Tarım Ürünleri DıĢalım Değeri Ġçindeki Payı(milyon $ ve %) 35. Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımı (ton ve 1000$) 36. Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatım Fiyatları ($/kg) 37. Türkiye‟de Ülkelere Göre Arı Ürünleri DıĢsatımı(ton ve 1000$) 38. Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımının Ülkelere Göre Dağılımı (%) 39. Türkiye‟de Organik Bal DıĢsatımı (1997-2002) 40. Türkiye‟de KiĢi BaĢına Bal Tüketimi (kg) 41. Türkiye‟de Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Reel Fiyatları(TL/kg) 42. Arıcılık Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar ve ÇalıĢmaları iv1 8 8 11 11 12 12 13 13 13 14 14 15 15 16 22 24 25 26 27 30 30 31 31 32 34 35 36 38 39 39 40 42 43 43 45 45 46 47 48 49 50 51 ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ (Devam) Çizelge No Sayfa No 43. Türkiye‟de Bal Arısı, Kovan BaĢına Verim, Ana Arı Üretimi ve Arı Ürünlerinin Üretim Hedefleri 44. Türkiye‟de Yurtiçi Bal Tüketimi, DıĢsatımı ve Toplam Talep Projeksiyonları 45. Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre ĠĢletme Yöneticisinin YaĢı, Eğitim Düzeyi ve Arıcılık Deneyimi (yıl) 46. Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre üreticilerin Kooperatife Ortak olup-Olmama Durumu 47. Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı 48. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġller Ġtibariyle Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı 49. Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyelinin (EĠB) YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı 50. Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠG) 51. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠB ve EĠG) 52. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġsgücü Kullanımı 53. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre ĠĢgücü Kullanımı 54. Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile ĠĢgücünün YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı(EĠG ve %) 55. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile ĠĢgücünün YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı(EĠG ve %) 56. Ġncelenen ĠĢletmelerde Toplam Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu(daa ve %) 57. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretim Deseni ve Dağılımı(daa ve %) 58. Ġncelenen ĠĢletmelerde Gelir Kaynakları 59. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Varlığı (adet) 60. Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyetine ĠliĢkin Alet-Makine Varlığı(Adet/ĠĢletme) 61. Ġncelenen ĠĢletmelerde Gruplara Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler 62. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler 63. Ġncelenen ĠĢletmelerde Alınan Oğul sayısı ve Sağım sayısı 64. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Yerinde Temiz Su Kaynağı Olup-Olmama Durumu 65. ĠĢletme Gruplarına Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu 66. Ġllere Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu 67. Ġncelenen ĠĢletmelerde Önlem Olarak Ġlaç Kullanıp-Kullanmama Durumu (%) 68. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kayıp Durumu 69. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kaybının Nedenleri(%) 70. Ġncelenen ĠĢletmelerde Lokasyonlarda Biyokimyasal Özelliklere Ait Ortalamalar 71. Ağır Metal ve Mineral Madde Analizlerine Ait Ortalamalar 72. ĠĢletmelerde Balda Kalıntı Riskinin Önlenmesine ĠliĢkin GörüĢler 73. Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Üretimi ve Kovan BaĢına Verim Durumu 74. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları (TL/kg) 75. Bal Fiyatlarından Memnun Olup-Olmama Durumu 76. Üreticilerin Yurt Ġçi Bal SatıĢında Dikkat Ettikleri Faktörler 77. Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal SatıĢ Yerleri ve Dağılımı 78. Ġncelenen ĠĢletmelerde Balda Ambalaj Tercih Durumu 79. Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Pazarlama ġekline Göre Üretici Eline Geçen Ortalama Fiyat ve Pazarlama Marjları 80. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masrafları (TL) v2 53 53 54 55 57 57 58 58 58 59 59 60 60 61 61 62 62 63 64 65 67 68 69 69 70 70 71 72 74 74 76 76 77 77 78 79 79 81 ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ(Devam) Sayfa No Çizelge No 81. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masraflarının Unsurlara Göre Dağılımı (%) 82. Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Birim Maliyeti ve Karlılık Durumu 83. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılığın Maliyet Unsurlarına ĠliĢkin GörüĢleri 84. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Brüt Marj ve Net Gelir 85. Ekolojik Bal Üretimi Hakkında Bilgi Sahibi Olup-Olmama Durumu (%) 86. Ekolojik Bal Üretiminden Haberdar Olanların Bilgi Kaynakları 87. Gelecekte Ekolojik Bal Üretip-Üretmeme Durumu (%) 88. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılıkta KarĢılaĢtıkları Sorunlar 89. Bal DıĢsatımında YaĢanan Sorunlara ĠliĢkin Üretici GörüĢleri 81 83 83 84 85 85 85 89 90 ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ġekil No 1. Türkiye‟de Bal Pazarlama Kanalları 2. Ġzmir ve Muğla Ġlleri Ġtibariyle Bal Pazarlama Kanalları 49 78 GRAFĠK DĠZĠNĠ Grafik No 1. Dünyada Toplam Kovan Sayısı 2. Dünyada Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı (Ton) 3. Dünyada Yıllara Göre Bal Verimi (Kg) 4. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Miktarı (Ton) 5. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Değerleri (1000 $) 6. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Miktar Ġndeksi 7. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Değer Ġndeksi 8. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Fiyatlarındaki GeliĢmeler 9. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Fiyatları Ġndeksi 10. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı (Ton) 11. Türkiye‟de Yıllara Göre Kovan BaĢına Bal Verimi (Kg) 12. Türkiye‟de Toplam Kovan Sayısı (Adet) 13. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Miktarı (Ton) 14. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Değerleri (1000 $) 15. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Miktar Ġndeksi 16. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Değer Ġndeksi 17. Türkiye‟de Yıllara Göre Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Reel Fiyatları 22 23 23 28 28 29 29 35 35 37 37 37 40 41 42 42 50 HARĠTA DĠZĠNĠ Harita No 1. Ġncelenen ĠĢletmelerin Ġller Ġtibariyle Kovan Konaklama Yerleri vi3 68 EKLER DĠZĠNĠ Sayfa No Ek No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği Tarım Bölgelerinde Ġllere Göre Bal ve Balmumu Üretimi Ġncelenen ĠĢletmelerin Kovan Konaklama Yerleri AraĢtırma Yöresindeki ĠĢletmelere ve ĠĢletmecilere ĠliĢkin Bazı DeğiĢkenlerin Normal DağılıĢ Test Sonuçları Ġncelenen ĠĢletmelerde Bazı DeğiĢkenler Açısından ĠĢletme Gruplarına/Ġllere Göre Farklılık Gösterme Durumu(Kruskal Wallis Testi) Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Verimini Etkileyen Faktörlerin Saptanmasına Yönelik Doğrusal Regresyon Modelleri(Model 1, Model 2, Model 2,(Step-wise) Anket Formu Bazı Teknik Anahtar Kelimeler vii 4 104 110 112 114 114 115 117 125 I.BÖLÜM 1.GĠRĠġ 1.1 Konunun Önemi Günümüzde arıcılık tüm dünyada geliĢmekte olan ve tarımsal üretimin devamlılığını sağlayan bir sektördür. Üretim girdilerinin düĢük olması ve ürünlerin hammadde kullanımı olmadan oluĢturulması nedeniyle arıcılık, ülke ekonomisine doğrudan büyük katkı sağlarken, ayrıca bitkisel üretimde meyve ve tohum kalitesini arttırarak dolaylı katkı da sağlamaktadır. Arıcılık, bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehiri, balmumu gibi arı ürünleri ile toplumun sağlıklı geliĢimi açısından da önemli rol oynamaktadır. Artan önemine paralel olarak arıcılık, gerek dünyada, gerekse Türkiye‟de yeni tekniklerin uygulandığı bir uğraĢı dalı olmaya devam etmektedir. Türkiye‟de arıcılığın bir üretim dalı olarak, bal ve balmumu üretimiyle ülke ekonomisine doğrudan katkısı 160 trilyon TL dolayındadır. Arıcılığın tozlaĢma yolu ile ekonomiye olan katkısının, bal ve balmumu ile sağlanan katkının en az 10-15 katı olduğu dikkate alındığında arıcılık bu yolla ülke ekonomisine 1.6-2.4 katrilyon TL katkı sağlamaktadır(Talu, 2004). Ayrıca, büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaĢayan ve yeterli toprağı olmayan 150 000 dolayındaki hane halkı için istihdam kaynağı olması arıcılığın Türkiye ekonomisi yönünden önemini ortaya koymaktadır(TKB, 2001). Türkiye 2003 yılı itibariyle dünyada kovan sayısı bakımından 2. sırada, bal üretimi açısından ise 4. sırada yer almaktadır(DĠE, 2004 ve www.fao.org). Türkiye‟de 2003 yılı itibariyle modern kovan sayısının(4 288 853 adet), tüm kovanların yaklaĢık %96‟sını oluĢturmasına karĢılık, kovan baĢına elde edilen bal veriminde önemli bir artıĢın görülmeyiĢi ve bu denli büyük bir arıcılık potansiyeline karĢılık Türkiye‟de kovan baĢına bal veriminin son on yıl(1994-2003) ortalamasına göre 16 kg düzeyinde olması bal üretiminde ciddi boyutlarda sorunlar olduğunu ortaya koymaktadır(DĠE, 2004). Nitekim, dünyada sadece Türkiye‟de Batı ve Güneybatı Ege Bölgesi'nde, yoğun olarak ta Muğla yöresinde elde edilen ve dünya üretiminin %90'ını karĢılayan çam balı üretiminde bu sorun çok yoğun olarak yaĢanmaktadır. Diğer taraftan, son yıllarda Avrupa Birliği‟nin getirdiği sıkı biyokimyasal denetimlere bağlı olarak, dıĢsatımı yapılan balların çoğunda standart dıĢı bal kriterlerinin, ilaç ve metal kalıntılarının bulunması, bugün neredeyse bal dıĢsatımını tıkanma noktasına getirmiĢtir. Türkiye‟de, dıĢsatımı yapılan balların büyük bir bölümünü çam balları oluĢturmasına karĢılık, çam balları için ayrı bir bal standardının bulunmaması, çiçek balından farklı yapıda olması aynı özelliklerdeymiĢ gibi değerlendirilmesine neden olmaktadır. Ayrıca, balların genellikle karıĢık sağılması, üreticinin ve dıĢsatımcının tam olarak ne tür bir bal sattığını gümrüklerde yapılan analiz sonucu anlamasına yol açan bir dizi olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Diğer taraftan ballarda saptanan yüksek düzeyde metal kirliliğine bağlı olarak, balların sağlık standartlarına uymadığı gerekçesiyle gümrükten dönmesi, sadece arıcıya ve dıĢsatımcıya değil, ülke ekonomisine de büyük zarar getirmektedir. Bu durum Türkiye‟de çam ballarının adına da gölge düĢürmekte ve Avrupa Birliği'ne girme çabasında olan Türkiye açısından önemli bir sorun yaratmaktadır. Buradan hareketle, Türkiye‟de arıcılığın teknik ve ekonomik yönünü birlikte ortaya koyacak ve üretici düzeyinde yapılacak bir araĢtırma, arıcılık iĢletmelerinin teknik özelliklerinin (balların çeĢitliliği, nektar akımı, sağım teknikleri, ilaçlama zamanı, en önemli arı zararlısı olan varroa‟ya karĢı yapılan mücadelede önerilere uyulup uyulmadığı, nektar kaynağından üretilen balın hasat edilme zamanı ve balların orijini) belirlenmesine, iĢletmelerin verimlilik ile kârlılık analizinin yapılmasına, iĢletmelerin üretim ve pazarlama aĢamasındaki sorunlarının saptanmasına, üretici ve dıĢsatımcı yönünden darboğazların giderilmesine iliĢkin sorunların belirlenmesine olanak sağlayacaktır. 1 1.2 AraĢtırmanın Önemi Arıcılık; bitkisel kaynakları, arıyı ve emeği birlikte kullanarak, bal, polen, arı sütü, propolis ve arı zehiri gibi ürünler ile arıcılığın önemli gelir unsurlarından olan ana arı, oğul, paket arı gibi canlı materyal üretme faaliyeti olarak tanımlanmaktadır(Fıratlı, 2001). Günümüzde gerek geliĢmiĢ, gerekse geliĢmekte olan ülkelerde arıcılık, değiĢik amaçlarla da olsa, önem verilen bir hayvancılık dalıdır. Arıcılık, Avrupa‟da genellikle geleneksel bir uğraĢı; Ġspanya, Polonya, Macaristan, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkelerde kırsal geliri arttırıcı bir araç; Uzak Doğu, Orta ve Güney Amerika ülkelerinde önemli bir döviz kaynağı ve ABD, Kanada ve Japonya‟da ise ağırlıklı olarak bitkisel üretimde tozlaĢtırmada kullanılmak amacıyla yapılmaktadır. Anadolu‟nun kendine özgü topografyası, bitkilerin farklı bölgelerde yılın değiĢik dönemlerinde çiçeklenmesine yol açarak Türkiye‟yi arıcılık için uygun bir ekolojiye sahip kılmaktadır. Bu topografya ve dünya coğrafyasındaki konumunun bir sonucu olarak dünyada mevcut ballı bitki türlerinin ¾‟üne sahip olan Türkiye‟de, doğal arı meralarının dıĢında, tarımsal alanların yonca, korunga, üçgül gibi yem bitkilerinden; soya fasulyesi, ayçiçeği gibi yağlı tohumlu bitkilerden, elma, narenciye, badem gibi meyve ağaçlarından oluĢması Türkiye‟nin arıcılıktaki Ģansını arttırmaktadır. Ancak Türkiye‟de arıcılığın halen karĢı karĢıya bulunduğu teknik ve ekonomik sorunları bulunmaktadır(Akdemir vd.,1990). Bu sorunların kısa ve uzun vadeli çözümlere kavuĢturulması için, öncelikle yöresel düzeyde yapılacak araĢtırmalarla sorunların nedenlerinin ortaya konması gerekmektedir. Türkiye‟de arıcılık konusunda bugüne kadar yapılan çalıĢmaların çoğunluğu teknik düzeydeki çalıĢmalardır. Oysa yöresel düzeyde arıcılığın teknik ve ekonomik boyutunu birlikte ele alan çalıĢmalara gereksinim duyulmaktadır. Özellikle çam balı üretimi yönünden iki önemli yöre olan Muğla ve Ġzmir‟de yapılan bu çalıĢma hem mevcut durumun tespiti sonucu aksayan yönlerin belirlenmesi, hem de kaliteli bal üretiminin arttırılarak dıĢsatım olanaklarının geliĢtirilmesi açısından önemli katkılar sağlayacaktır. 1.3 AraĢtırmanın Amacı Bu araĢtırmanın temel amacı, Ġzmir ve Muğla illerindeki arıcılık iĢletmelerinin teknik ve ekonomik yapısını karĢılaĢtırmalı olarak ortaya koymak, iĢletmelerin üretim ve pazarlama aĢamasındaki sorunlarını saptamak, arıcılık faaliyetinin teknik ve ekonomik yönden avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaktır. AraĢtırmanın diğer amaçları aĢağıda sıralanmıĢtır; ĠĢletmelerin sosyo-ekonomik özelliklerini ortaya koymak, ĠĢletmelerin teknik özelliklerini (ana arı üretimi, ana arı yaĢı , ekotipler, çerçeve sayısı, mevsimsel manejman çalıĢmaları, sağım teknikleri ve sağım sayıları, kullanılan ilaçların miktar ve zamanlaması, oğul sayısı) belirlemek, ĠĢletmelerin bal üretim miktarlarını ve kovan baĢına bal verimini saptamak, ĠĢletmelerde arıcılık üretim dalının verimlilik ve kârlılık durumunu ortaya koymak, Anketler sırasında alınan bal örneklerine dayalı olarak, iĢletmelerde üretilen balın biyokimyasal özelliklerini saptamak, Bal pazarlama kanallarını belirlemek ve bal pazarlama marjlarını saptamak, Üretici eline geçen ortalama bal fiyatlarını tespit etmek, Bal verimini etkileyen faktörleri ortaya koymak, Arıcılık faaliyetinin baĢlıca üretim ve pazarlama sorunlarını belirlemek, buradan hareketle araĢtırma yöresine ve ülke arıcılığına iliĢkin bazı çözüm önerileri sunmaktır. 2 1.4. AraĢtırmanın Kapsamı ve Anahatları Bu araĢtırmada, incelenen iĢletmelerde 2002 yılı üretim sezonu itibariyle arıcılık faaliyetinin teknik ve ekonomik analizi yapılmıĢtır. AraĢtırma dört ana bölümden oluĢmaktadır. Birinci ana bölümde giriĢten sonra, konu ile ilgili çalıĢmalara yer verilmiĢ, bu bölümü araĢtırmanın materyal ve yöntem kısmının açıklanması izlemiĢtir. Bu bölümün sonunda, Muğla ve Ġzmir illeri hakkında genel bilgiler ortaya konulmuĢtur. Ġkinci ana bölüm kapsamında ilk önce arıcılıktan elde edilen ürünler ve bal standartlarına yer verilmiĢ, daha sonra sırasıyla Dünyada ve Türkiye‟de bal ve balmumu üretim, tüketim ve dıĢ ticaretindeki geliĢmelere ve bal pazarlama yapısına yer verilmiĢtir. Üçüncü ana bölümde arıcılık iĢletmelerine iliĢkin araĢtırma sonuçlarına yer verilmiĢ, bu bölüm altında iĢletmelerin sosyo-ekonomik yapısı ve teknik özellikleri ortaya konulmuĢ, iĢletmelerin bal üretim miktarları ve kovan verimleri saptanmıĢ, çam balının biyokimyasal özellikleri belirlenmiĢ ve biyokimyasal özellikler arası iliĢkiler incelenmiĢtir. Aynı zamanda bal örneklerinde ağır metal ve mineral madde analizleri yapılarak, çevre kirliliğinin ve balların depolanması sırasında kullanılan kimi malzemelerin baldaki metal kalıntıları saptanmıĢtır. Daha sonra iĢletmelerin verimlilik, gelir-gider ve kârlılık durumları ortaya konulmuĢ, balın pazarlama kanalları belirlenmiĢ, üretici eline geçen ortalama bal fiyatları tespit edilmiĢ, iĢletme grupları ve iller itibariyle bal maliyeti, kovan baĢına brüt marj ve net gelir hesaplanmıĢ, bal üretiminde verimliliği etkileyen faktörler belirlenmiĢtir. Dördüncü bölümde, Türkiye‟de arıcılığın genel sorunları teknik, ekonomik, eğitim ve araĢtırma ile sorunlar olmak üzere üç ana baĢlık altında incelenmiĢ, buradan hareketle de araĢtırma yöresinin arıcılıkla ile ilgili sorunlarına yer verilmiĢtir. Daha sonra belirlenen sorunlara yönelik bazı önlemler sunularak sonuca gidilmiĢtir. 3 2. KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR Günümüze değin gerek Türkiye‟de, gerekse diğer ülkelerde arıcılığın teknik yönüne iliĢkin çok sayıda araĢtırma yapılmıĢtır(Brother, 1977; Akbay, 1986; Ekim, 1987; Ruttner, 1988; ġenocak, 1988; Kayral ve Kayral,1989; Santas, 1990; Infandites, 1990; BaĢak, 1991; ġekerden vd., 1992; Darendelioğlu ve Kence, 1992; Kaftanoğlu, 1993; Genç, 1993; Delaplene, 1993; Sorkun ve Doğan, 1994; Spartinos, 1996; Yıldız ve Asal, 1996; Tolon ve Altan, 1999; Sasaki, 1999; Nakamura, 1999; Tolon, 1999; Gülpınar, 2000; Kumova, 2000; Smith, 2002). Ancak arıcılığın ekonomik yönünü ortaya koyan araĢtırma sayısı sınırlıdır. AĢağıda Türkiye‟de ve diğer ülkelerde arıcılığın teknik yönü ile birlikte ekonomik yönünü de ele alan bazı araĢtırmalara kısaca değinilmiĢtir. Aras vd. (1980) tarafından Güney Ege Bölgesinde Muğla, Aydın, Denizli ve Burdur illerinde yapılan bir araĢtırmada, arıcılığın teknik özellikleri(iĢletmelerin yapısal durumu, bakım ve besleme koĢulları, ekipmanlar) ortaya konmuĢ, varroa zararlısının ilçeler düzeyinde araĢtırma yöresi arıcılığına etkileri belirlenmiĢ, bölgedeki bal fiyatlarındaki değiĢmeler ile bu bölgede yer alan 5 arıcılık kooperatifinin durumu analiz edilmiĢtir. Habibullah and Ismail (1991a) Malezya‟da arıcılıkta teknik ve ekonomik etkinliğin saptanması amacıyla hazırlanan çalıĢmada üretim fonksiyonlarından(ray-homothetic function) ve düzeltilmiĢ en küçük kareler yönteminden yararlanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları; iĢletme büyüklüğü arttıkça teknik etkinliğin azaldığını, birime elde edilen net kâr üzerinde de iĢletme büyüklüğünün etkili olduğunu ortaya koymuĢtur. Habibullah and Ismail (1991b) Malezya‟da kırsal alanda üretici gelirini arttırmada alternatif bir faaliyet olan arıcılık faaliyetinin teknik ve ekonomik yönleri üzerinde durulmuĢtur. ÇalıĢmada 36 kovanlık bir arıcılık projesinin finansal ve ekonomik analizi yapılmıĢ, ayrıca arıcılıktan elde edilen brüt marj karĢılaĢtırmalı olarak incelenmiĢtir. Habibullah and Ismail (1992) yaptıkları bir araĢtırmada 52 üreticiden toplanan verilerle arıcılıkta optimum üretim miktarını ve kâr eĢiğini saptamıĢlardır. ÇalıĢmada Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan yararlanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları; üreticilerin arıcılık deneyimi arttıkça kârlılığın arttığını, iĢletme büyüklüğü arttıkça da aile iĢgücü kullanımının azaldığını ortaya koymuĢtur. Çiçek (1993) yaptığı çalıĢmada Tokat ilinde Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu‟ndan (KKDF) yararlanarak arıcılık yapan iĢletmelerden tesadüfi olarak seçilen 40 iĢletmenin uygulama sonuçlarına ve sorunlarına yer vermiĢtir. ÇalıĢmada iĢletme baĢına arılı kovan sayısının 63.4 adet, kovan baĢına bal veriminin ise 18.7 kg olduğu belirlenmiĢtir. Üreticilerin %95.1‟inin arıcılık girdilerinin fiyatlarını pahalı bulduğu, %12.2‟sinin de hastalık ve zararlılarla çok sık karĢılaĢtığı belirlenmiĢtir. Ayrıca ildeki kovan konaklama yerleri açısından yöredeki yöneticilerle bazı hukuki anlaĢmazlıkların olduğu, bal pazarlamasında sorunlar yaĢandığı belirlenmiĢtir. Son olarak çalıĢmada KKDF uygulamasının arıcılığın geliĢmesine olumlu katkıda bulunduğu ve baldan elde edilen net karın kovan baĢına 31.7 $ olduğu belirlenmiĢtir. Habibullah and Ismail (1994) yaptıkları bir çalıĢmada Malezya‟da arıcılık iĢletmelerinin ekonomik ve teknik etkinliğini analiz etmiĢlerdir. ÇalıĢmada Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan yararlanılmıĢ, ayrıca maximum olasılık tahmini (Maximum Likelihood Estimation-MLE) yöntemi kullanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları; üreticilerin ek masrafa girmeden mevcut girdileri ve teknolojiyi kullanarak arıcılık ürünlerini arttırabileceklerini ortaya koymuĢtur. Güngör ve PaydaĢ (1995) tarafından yapılan bir çalıĢmada, Tekirdağ ilindeki arıcılık iĢletmelerinin ekonomik yönü incelenmiĢ, yörede ayçiçeği balının önemli olduğu ancak birtakım sorunlar nedeniyle (özellikle kristalize olma) pazarlamada güçlükler ile karĢılaĢıldığı belirtilmiĢtir. Bununla beraber, varroa zararlısı ve kireç hastalığının yoğunluğu nedeniyle üretimin bundan olumsuz yönde etkilendiği saptanmıĢtır. Üretici örgütlenmesinin bu sorunların çözümünde etkili olabileceği ifade edilmiĢtir. Çelik ve Tatlıdil (1995) yaptıkları bir çalıĢmada arıcılık üretim dalının Türkiye hayvancılığındaki önemini makro verilerle ortaya koymuĢ ve karĢılaĢılaĢılan sorunlara değinmiĢtir. ÇalıĢmada ayrıca, Ankara‟nın Kalecik ilçesinde yapılan bir araĢtırmanın sonuçlarından yararlanılarak gezginci arıcılığın teknik ve ekonomik özellikleri, yerleĢik arıcılıkla karĢılaĢtırmalı olarak ortaya konulmuĢtur. 4 Fıratlı vd. (1997) tarafından yapılan çalıĢmada, Dünyada ve Türkiye‟de arıcılığın genel durumu hakkında genel bilgiler (ithalat, ihracat, üretim) verilmiĢ ve yurt dıĢında yapılan örnek çalıĢmaların sonuçları ile karĢılaĢtırma yoluna gidilmiĢtir. Dünya arıcılığının durumu Türkiye ile karĢılaĢtırıldığında gerek kamu gerek özel kesimin kendi olanakları dahilinde etkili bir eĢgüdüm ve örgütlenme içerisinde arıcılıktan en üst düzeyde yararlandıkları belirtilmiĢtir. Türkiye arıcılığının içerisinde bulunduğu durum değerlendirildiğinde ise, yetiĢtiricilik, girdi temini, bitki nektarından maksimum düzeyde yararlanma, pazarlama ve örgütlenme konularında yaĢanan olumsuzlukların giderilmesinin sorunların çözümlenmesini kolaylaĢtırıcı olacağı ifade edilmiĢtir. Wilde (1997) Polonya‟da yaptığı bir araĢtırmada 50, 100, 200 ve 300 kovana sahip demonstrasyon iĢletmelerinde üretim masraflarını analiz etmiĢtir. AraĢtırmada 50 kovana sahip arıcılar sabit ve gezginci arıcılar olarak, diğer büyüklüklerde kovana sahip arıcılar ise gezginci ve yılda en az üç konaklama yapan arıcılar olarak analiz edilmiĢtir. AraĢtırmada, Avrupa pazarında Polonya‟nın Ģansının az olduğu, ancak kovan sayısının 100 adete yükseltilmesi durumunda rekabet Ģansı olacağı vurgulanmıĢtır. 200-300 kovana sahip arıcıların, Avrupa pazarında rekabet edebileceği, bunun için de kovan baĢına verimin 30 kg‟a çıkarılması gerektiği ileri sürülmüĢtür. Shafer (1998) yaptığı bir araĢtırmada A.B.D.‟nde 1998 yılı üretici bal fiyatlarını tahmin etmiĢtir. AraĢtırmada üretici eline geçen bal fiyatını üç faktörün etkilediği ve bu faktörlerin; A.B.D.‟ndeki üreticilerin bal üretme sorumluluğu, fiyat beklentileri karĢısında stok yönetimi ve A.B.D toplam bal stoku içinde ithal edilen bal miktarı olduğu belirlenmiĢtir. Frazier et al. (1998) bal üretiminin teknik ve ekonomik özelliklerini inceledikleri araĢtırmalarında 10 kovana dayalı örnek bir bal üretim bütçesi hazırlamıĢlardır. Bütçeye göre, 10 kovandan elde edilen toplam bal miktarı 227 kg, brüt üretim değeri 1 560 $, toplam üretim masrafı ise 1 243 $ olarak saptanmıĢtır. Tolon ve Altan (1999) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada, Türkiye‟de üretilen ve dıĢ satımı yapılan ya da dıĢarıdan satın alınan arıcılık ürünleri hakkında genel bir değerlendirme yapılmıĢ, karĢılaĢılan sorunlar ve bu sorunlara iliĢkin çözüm önerileri getirilmiĢtir. Sonuçta, Türkiye‟de yer alan arıcılık ürünlerinin yeterince değerlendirilemediği ve özellikle önemli bir potansiyel olan çam balının üretim ve pazarlama sorunlarının devam ettiği ortaya çıkmıĢtır. Özellikle balda yaĢanan kalıntı sorunu nedeniyle bal dıĢ satım miktarının oldukça düĢtüğü, bal üretiminde kullanılan kimyasallar konusunda üreticinin bilinçlendirilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Doğan vd. (1999) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada, GAP illerinde arıcılık faaliyeti ile ilgili 19641996 yıllarını kapsayan dönemde elde edilen veriler Türkiye verileri ile karĢılaĢtırılmıĢ, regresyon analizine yer verilmiĢtir. Buna göre, ele alınan dönem içerisinde kovan sayısının, bal ve balmumu üzerindeki etkisinin önemli olduğu belirlenmiĢtir. Kovan sayısındaki artıĢ belirli bir yıla kadar üretimle doğru orantılı bir iliĢki göstermiĢ, ancak daha sonraki dönemde kovan sayısındaki azalıĢa rağmen bal ve bal üretiminin artıĢ eğiliminde olduğu, bunun eski tip kovan sisteminden modern(yeni) kovan sistemine geçiĢten kaynaklandığı saptanmıĢtır. Özbilgin vd. (1999) tarafından Ege Bölgesinin Aydın, Denizli, Ġzmir, Manisa, ve Muğla illerinde yapılan araĢtırmada, Ege Bölgesi arıcılığının baĢlıca teknik ve ekonomik karakteristikleri belirlenmiĢtir. AraĢtırmada veriler 22 ilçe, 54 köyde gayeli örnekleme yöntemiyle seçilen 98 arıcıdan anket yolu ile derlenmiĢtir. AraĢtırmada ele alınan bölgede, 1994 yılı itibariyle 858 793 adet kovan bulunduğu ve bunun %98‟ini modern kovanların oluĢturduğu, ele alınan iĢletmelerde ise kovan baĢına bal veriminin 13.44 kg olduğu saptanmıĢtır. Arıcıların %21‟inin zaman zaman dıĢarıdan ana arı satın aldığı, hastalık ve zararlılara karĢı aĢırı derecede ilaç kullandığı tespit edilmiĢtir. AraĢtırmada ayrıca arıcıların kıĢlatma, ilkbahar bakımı ve üretim dönemine iliĢkin faaliyetleri incelenmiĢtir. Arıcıların karĢılaĢtığı ve öncelikle çözümlenmesini istediği sorunların baĢında konaklama yeri yasakları ve konaklama ücreti olduğu, geleceğe dönük olarak ta arıcıların kovan sayılarını artırmak, polen ile arı sütü üretimine girmek eğiliminde oldukları belirlenmiĢtir. 5 Fairchild et al. (2000) yaptıkları bir araĢtırmada A.B.D. bal endüstrisi üzerinde bala katkı maddeleri karıĢtırılmasının ekonomik etkilerini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırma sonuçları sektördeki kalite güvenlik programı için bir dayanak sağlamıĢtır. AraĢtırmada bala karıĢtırılan katkı maddelerinin ekonomik sonuçlarının tahmininde çok sayıda unsur dikkate alınması gerektiği üzerinde durulmuĢtur. Bunlar; tüketiciyi aldatmaya yönelik hileler, düĢük bal fiyatının firmalar arası rekabette ortaya çıkardığı masraflar, stok artıĢından dolayı düĢük kâr marjları, ürünün imajında ve tüketici düĢüncelerindeki değiĢmenin tüketici talebini etkilemesi, markalama kanunu, standartlar ve balın derecelendirilmesindeki ihlaller ile yasadıĢı kârlar, bazı aracıların düĢük bal fiyatından dolayı tozlaĢma düzeyini azaltmalarıyla ekonomiye negatif yönde etkide bulunmalarıdır. Chaudhary (2001) Kanada‟nın Alberta eyaletinde yaptığı araĢtırmasında 13 arıcılık iĢletmesinden aldığı 2000 yılı verileri ıĢığında konvansiyonel bal üretim maliyetini hesaplamıĢtır. ĠĢletmelerin 6‟sı 1000‟den az, 7‟si ise 1000‟den fazla kovana sahip iĢletmeler olup, ortalama kovan sayısı 1478 adettir. Kovan baĢına ortalama bal verimi 67 kg olarak saptanmıĢtır. Kovan baĢına düĢen üretim değeri 127 $, kovan baĢına düĢen üretim masrafı ise 92 $ olarak hesaplanmıĢtır. Rucker et al. (2001) A.B.D.‟nin Oregon eyaletinde yaptıkları bir araĢtırmada bal arılarının bitki tozlaĢmasındaki önemi üzerinde durmuĢlar ve tozlaĢmanın ekonomik bir analizini yapmıĢlardır. AraĢtırmada regresyon analizinin sonuçlarına göre; ürün fiyatlarında %10‟luk bir artıĢ, tozlaĢma ücretini koloni baĢına 40 $ arttırmaktadır. Buna karĢın bal fiyatlarındaki %10‟luk bir artıĢ, tozlaĢma ücretini koloni baĢına 2.50 $ azaltmaktadır. Korkmaz ve DemirtaĢ (2001), Alata Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü‟nün üç yıllık gezginci arıcılık çalıĢmalarına iliĢkin verilerin ekonomik analizini yaparak, arıcılık faaliyetinin karlı olup olmadığını ortaya koymuĢtur. Bu amaçla 1996-1998 yılını kapsayan 3 yıllık dönem boyunca her yıla ait koloniler ve bu kolonilere ait üretim, gider ve gelirler saptanmıĢtır. Sonuçta gezginci arıcılığın karlı bir faaliyet olduğu, ancak aile içinde atıl iĢgücünün değerlendirilerek üretim sürecine katkıda bulunulması açısından aile iĢletmeleri için oldukça karlı bir faaliyet dalı olduğu saptanmıĢtır. Sıralı (2002) tarafından yapılan bir çalıĢmada Türkiye arıcılığının genel yapısı, potansiyeli ve önemli özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıĢ, ayrıca önemli arıcılık yöreleri, kovan tipi ve sayısı, arı ırkları, arı florası, gezginci arıcılık, bal arısı ürünleri, bal arısı yönetimi, hastalık ve zararlılar, arıcılıkta verim üzerine etkili olan bazı unsurlar ve baĢlıca sorunlar ile bunlara iliĢkin çözüm önerileri sunulmuĢtur. Lin et al. (2003) Tayvan‟da yaptıkları bir araĢtırmada bal arılarında oğul vermenin ekonomik sonuçlarını analiz etmiĢlerdir. AraĢtırmada bir bal arısı kovanı eĢit büyüklükteki iki kovana ayrılmıĢtır. Bal arılarında oğul verme olayının biyolojik açıklamasını yapabilmek için ekonomik bir uygulama yapılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre; arılar iĢbirliği içerisinde olup, kovanlarda görev dağılımı etkindir. Arılar kovandaki gereksinimler arttığında görevlerini rasyonel bir Ģekilde değiĢtirmektedir. Biyolojik ve ekonomik bulgular, bal arılarında oğul verme iĢlemi üzerinde kraliçe arıdan ziyade iĢçi arıların egemen olduğunu göstermiĢtir. 6 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal AraĢtırmanın ana materyalini, Ġzmir ve Muğla illerinde arıcılığın yoğun olarak yapıldığı KemalpaĢa ve Marmaris ilçelerinden seçilen arıcılık iĢletmelerine iliĢkin anket yoluyla toplanan birincil veriler oluĢturmaktadır. Bu veriler, 2002 yılı üretim sezonuna iliĢkin yatay kesit verileridir. AraĢtırmanın ikincil verilerini; DPT, DĠE, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı, Tarım Ġl ve Ġlçe Müdürlükleri, ĠGEME (Ġhracatı GeliĢtirme ve Etüd Merkezi), DıĢ Ticaret MüĢteĢarlığı ve FAO tarafından yayınlanmıĢ raporlar, konuyla ilgili olarak daha önce yapılmıĢ olan benzer araĢtırma, derleme, makale, inceleme ve tezlerden elde edilen veriler ile çeĢitli istatistiki kayıtlardan yararlanılarak elde edilmiĢ veriler oluĢturmaktadır. Bunun yanında, biyokimyasal analizlerin yapılması için üreticilerden toplanan bal örnekleri de araĢtırmanın üçüncü kısım materyalini oluĢturmaktadır. 3.2.Yöntem 3.2.1 Verilerin Toplanması AĢamasında Uygulanan Yöntemler 2001 verilerine göre, araĢtırma kapsamına alınan Muğla ve Ġzmir illeri, Türkiye toplam bal üretiminin %7.79‟unu, Ege Bölgesi toplam bal üretiminin ise %26.28‟ini sağlamaktadır(DĠE, 2002). Bu araĢtırmada sadece arıcılık üretim dalı dikkate alınmıĢtır. Öncelikle araĢtırma kapsamına giren bu iki ilde arıcılığın en yoğun olduğu ilçe ve köylerin alınması hedeflenmiĢ, Ġzmir ve Muğla Ġllerinde Ġl ve Ġlçe Müdürlükleriyle yapılan görüĢmeler doğrultusunda, bu illeri arıcılık yönünden Muğla‟nın Marmaris ve Ġzmir‟in KemalpaĢa ilçesinin temsil edebileceği sonucuna varılmıĢtır. Ġlçeler bu Ģekilde belirlendikten sonra, Tarım ilçe Müdürlükleriyle yapılan görüĢmeler ve ön çalıĢmalarla, her ilçede arıcılık yapılan köylerdeki arıcılık iĢletmelerinin sayıları, kovan adetleri ile ilgili bilgiler elde edilmiĢtir. Bu bilgiler ıĢığında, her iki ilçeye bağlı köyler içerisinde kovan sayısının en fazla olduğu köyler belirlenmiĢ ve her ilçede kovan varlığının %75‟inden fazlasını sağlayan beĢ köy araĢtırma kapsamına dahil edilmiĢtir. Bu yaklaĢımla, Marmaris ilçesinden Bayır, Hisarönü, Orhaniye, Osmaniye ve Turgut köyleri, KemalpaĢa ilçesinden ise; Yiğitler, Çambel, Dereköy, Gökyaka ve Y.Kurudere köyleri araĢtırma kapsamına alınmıĢtır. Bu köylerde arıcılık yapan toplam 834 üretici belirlenmiĢtir (Çizelge 1). AraĢtırmada, tüm üreticilerle görüĢmek yerine, örnekleme yöntemiyle bir kısmı ile görüĢülmesinin uygun olacağına karar verilmiĢtir. Bu amaçla aĢağıdaki oransal örnek hacmi formülünden (Newbold, 1995) yararlanılmıĢ ve %90 olasılık ile % 10 hata payı esas alınmıĢtır. Günümüzde Tarım Ekonomisi alanında birçok araĢtırmanın örnekleme aĢamasında bu formülden yararlanıldığı görülmektedir (Talim vd., 1998; Günden, 1999; Miran vd., 2000; IĢın, 2000; Saner, 2001; AtıĢ vd., 2002; Engindeniz ve Çukur, 2003). Yapılan ön çalıĢmalar sonucunda yerleĢim birimlerindeki üreticiler içerisinde arıcılık yapma oranı %60 olarak belirlenmiĢtir. Bu nedenle formülde P=0.60 olarak esas alınmıĢtır. σ 2px parametresinin tahmininde, gerçek oran ne olursa olsun, bunun istenen herhangi bir olasılık düzeyinde güven aralığının, örnek oranının iki tarafında belirli bir r oranından daha fazla uzanmaması istenebilmektedir (Miran vd., 2000). Bu durumda σ2px parametresi, Zα/2 σP = r formülü ile elde edilmektedir. Anakitle oranına ait % 90 güven aralığının, örnek oranının 0.05 iki tarafında uzanması istendiğinde 1.645 σ P = 0.10, buradan da σP = 0.0608 olmaktadır. AraĢtırmada bu değerler aĢağıdaki formülde yerine konulmuĢ ve örnek hacmi 60 olarak hesaplanmıĢtır. N p (1-p) Formülde; n = Örnek hacmi n= (N-1) σ 2 px + p(1-p) N = Toplam arıcılık yapan üretici sayısı p = Örneğe girecek üreticilerin oranı σ2px = Oranın varyansıdır. 7 Örnek hacminin il ve ilçelere dağıtımında, toplam arıcılık yapan üretici sayısı içerisindeki payları esas alınmıĢtır. Buna göre; Marmaris ilçesinde 40, KemalpaĢa ilçesinde ise 20 üretici ile görüĢülmesi gerektiği belirlenmiĢtir. Her köyde örneğe girecek iĢletmelerin sayısının belirlenmesinde ise, her köyün toplam kovan sayısı ve ilçe toplamı içerisindeki payları esas alınmıĢtır (Çizelge 2). Çizelge 1: AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Arıcılık Yapan Üretici Sayısı Ġlçeler Köyler Marmaris/MUĞLA KemalpaĢa/ĠZMĠR Bayır Hisarönü Orhaniye Osmaniye Turgut Toplam Dereköy Y.Kurudere Yiğitler Çambel Gökyaka Toplam Genel Toplam Arıcılık Yapan Üretici Sayısı 78 169 105 91 107 550 52 25 110 80 17 284 834 % 9.35 20.27 12.59 10.91 12.83 65.95 6.23 3.00 13.19 9.59 2.04 34.05 100.00 Çizelge 2: AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Anket Yapılan Üretici Sayısı Ġlçeler Marmaris KemalpaĢa Genel Toplam Köyler Bayır Hisarönü Orhaniye Osmaniye Turgut Toplam Dereköy Y.Kurudere Yiğitler Çambel Gökyaka Toplam Kovan Sayısı % 20 250 9 450 9 470 8 125 6 750 54 045 2 925 1 658 1 670 1 665 420 8 338 62 383 37.47 17.49 17.52 15.03 12.49 100.00 35.08 19.88 20.03 19.97 5.04 100.00 - Anket Yapılan Üretici Sayısı 15 7 7 6 5 40 7 4 4 4 1 20 60 AraĢtırmanın anket aĢaması sırasında toplanan bal örnekleri, 2002 yılı sonbahar döneminde ĠzmirKemalpaĢa ve Muğla-Marmaris ilçe ve köylerinde bulunan arıcılık iĢletmelerinden elde edilmiĢtir. Her iki lokasyondan seçilen toplam 60 üreticiden alınan yaklaĢık bir kg‟lık çam balı örnekleri etiketli cam kavanozlara konulmuĢtur. Etiketlerin üzerine balın alındığı yer, sağım tarihi, depolama Ģekli ve üretici bilgileri iĢlenmiĢtir. Bal örnekleri, genelde gezginci arıcılık yapan üreticilerden sağlanmıĢtır. 3.2.2 Verilerin Analizi AĢamasında Uygulanan Yöntemler AraĢtırmada anket yöntemiyle toplanan veriler kodlu olarak bilgisayara yüklenmiĢ ve istatistik programlarından yararlanarak analiz edilmiĢ, çizelgeler halinde düzenlenmiĢtir. Analizler gerek iĢletme grupları (kovan sayıları) itibariyle, gerekse iller itibariyle (Muğla ve Ġzmir illeri) yapılmıĢtır. ĠĢletmelerin gruplandırılmasında kriter olarak kovan sayısı dikkate alınmıĢtır. ĠĢletmeler kovan sayılarına göre; küçük ölçekli (100 adetten az kovana sahip) iĢletmeler, orta ölçekli (101-150 adet arasında kovana sahip) iĢletmeler ve büyük ölçekli (150 adetten fazla kovana sahip) iĢletmeler olarak gruplandırılmıĢtır. 8 Elde edilen verilerin ıĢığında iĢletmelerin teknik ve sosyo-ekonomik özellikleri ile iĢletmelerde arıcılık faaliyetinin teknik ve ekonomik sonuçları ve iĢletmelerin kârlılıkları ortaya konulmuĢtur. Bu verilerin çizelgeler halinde sunulmasında ortalama, yüzde oranları ile indekslerden yararlanılmıĢtır. Bunun yanında, arıcıya ve iĢletmeye iliĢkin özellikler yönünden, iĢletme grupları arasındaki farklılığın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığını ortaya koymak amacıyla bu değiĢkenlerin normal dağılıĢ gösterip göstermediği test edilmiĢ ve yapılan Kolmogorov-Smirnov testine göre bu değiĢkenlerden bazılarının normal dağılıĢ göstermedikleri belirlenmiĢ(Bkz. Ek 4) ve gruplar arasında farklılık olup olmadığını saptamak için de parametrik olmayan değiĢkenlerde uygulanan Kruskal Wallis analizinden yararlanılmıĢtır. Verilerden normal dağılıĢ gösterenlere de varyans analizi uygulanmıĢtır. Ġncelenen iĢletmelerde bal verimini etkileyen faktörleri belirlemek için çoklu regresyon analizlerine yer verilmiĢtir. Modelde illeri temsilen kukla değiĢken kullanılmıĢ, üreticinin eğitim süresi, üreticinin arıcılık deneyimi, kovan sayısı, Ģeker kullanım miktarı, mazot/nakliye masrafları, arıcılıkta iĢgücü kullanımı, ilaç masrafları, kovan sayısı, bal fiyatları verimi etkileyebilecek bağımsız değiĢkenler olarak ele alınmıĢtır. Ġlgili modelde farklı varyanslılık olup olmadığını test etmek amacıyla White Farklı Varyanslılık testi yapılmıĢtır. Test sonuçları da Ek 5‟de verilmiĢtir. AraĢtırmada balın üretim masrafları, birim maliyetler ve bal üretiminden elde edilen net gelir iĢletme grupları ve iller itibariyle ortaya konulmuĢtur. Net gelirin hesaplanmasında, brüt üretim değerinden toplam üretim masrafları çıkarılmıĢtır. Balın kg maliyetinin hesaplanmasında ise; toplam bal üretim masrafları, toplam bal üretim miktarına bölünmüĢtür. AraĢtırmada bal üretiminde kârlılığı ortaya koyabilmek için; brüt marj, mutlak kâr ve nispi kâr hesaplamaları da yapılmıĢtır. Brut marj hesabında toplam brüt üretim değerinden toplam değiĢken masraflar düĢülmüĢtür. Üretim masrafları sabit ve değiĢken masraflardan oluĢmaktadır. DeğiĢken masraflar; yem(Ģeker), ilaç, su, taĢıma, iĢgücü, konaklama, ambalaj, koloni yenileme, alet ve makina tamir-bakım masrafları ile masraflar toplamının faizinden oluĢmaktadır. Sabit masraflar ise arıcı kulübesi, alet ve makina ile kovanların amortismanı, kovanların faiz karĢılığı, yönetim karĢılığı ve aile iĢgücü karĢılığından oluĢmaktadır. DeğiĢken masrafların faiz karĢılığının ve kovanlara yapılan yatırımın faizinin hesaplanmasında reel faiz oranı kullanılmıĢtır. Reel faiz oranı (i) aĢağıdaki formül ile hesaplanabilmektedir (Kıral vd., 1999); Ġ= [(1+r)/ (1+f)] -1 fomülde; r = cari faiz oranı f= enflasyon oranıdır. AraĢtırmada, 2002 yılı cari mevduat faiz oranı(%45.2) ve enflasyon oranı(%30.8) (DĠE, 2003a) yukarıdaki formülde yerine konulmuĢ ve reel faiz oranı %11 olarak hesaplanmıĢtır. Yönetim karĢılığının hesaplanmasında, değiĢken masrafların %3‟ü alınmıĢtır. Amortisman hesaplamalarında ise; arıcı kulübesi ve alet-ekipmanlar için %10, kovanlar için %2.5 oranı esas alınmıĢtır (Wilde, 1997). AraĢtırmada biyokimyasal analizleri yapmak amacıyla toplanan ballar analiz gününe dek 18 oC‟da derin dondurucuda saklanmıĢtır. Bal örnekleri analize alınmadan bir gün önce dipfrizden çıkarılarak, oda sıcaklığında bekletilmiĢtir. Analiz öncesi ballar, Ģayet Ģekerlenme olmamıĢsa karıĢtırılarak homojen hale getirilmiĢtir. ġekerlenen ballar ise su banyosunda 60oC‟de 30 dakika süresince ısıtılmıĢ ve hızla soğutularak iyice karıĢtırılmıĢtır. ġekerlenen ballarda ısıtma iĢlemi uygulanması nedeniyle HMF ve diyastaz analizi yapılamamıĢtır. Ballarda kül, nem, HMF, diyastaz, invert Ģeker, sakkaroz, asitlik, pH ölçümü yapılarak, biyokimyasal analizler gerçekleĢtirilmiĢtir. Bunun yanısıra bal örneklerinde çevre kirliliği ve uygun olmayan depolama koĢullarının varlığı göz önüne alınarak, ağır metal (kurĢun, kadmiyum) ve mineral madde (demir, bakır, çinko, mangan, kalsiyum, magnezyum ve potasyum) miktarları da belirlenmiĢtir. Denemeye ait verilerin değerlendirilmesinde Jmp istatistik paket programından yararlanılmıĢtır(SAS, 1997). Ayrıca bal örneklerinde ticari glikoz tayini yapılmıĢtır. 9 Ticari glikozun belirlenmesinde (Reaktif: Ġyot çözeltisi, 1 gr/50 ml) 1 gr iyot ve 1.4 gr potasyum iyodür (KI), 50 ml‟lik balona konulmuĢ, az miktarda suda çözülerek iĢaretli yere kadar saf su ile seyreltilmiĢtir. Ticari glikozun balda teĢhisinde en fazla kullanılan “iyot yöntemi”‟nden yararlanılmıĢtır. Bunun için 1 ml bal eĢit hacimde suyla karıĢtırılmıĢ, içine 4-5 damla iyot eklenmiĢ ve kuvvetlice çalkalanmıĢtır. Balda kırmızıdan menekĢeye kadar değiĢebilen renk farklılığının belirmesi, ticari glikozun varlığına iĢaret sayılmıĢtır. 10 4. ARAġTIRMA YÖRESĠ HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER 4.1 Ġzmir Hakkında Genel Bilgiler Ege Bölgesinde yer alan Ġzmir ilinin batısında Ege Denizi, doğusunda Manisa, kuzeyinde Balıkesir, güneyinde Aydın bulunmaktadır. Ġlin güney ve kuzey sınırlarından 37o40‟ ve 38o20‟ kuzey boylamları, doğu ve batı sınırlarından 26 o10‟ ve 28 o 30‟ doğu enlemleri geçer. Ġlin kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaĢık 200 km, doğu-batı doğrultusundaki geniĢliği ise 180 km olup, kapladığı alan göller ve adalar hariç 11.973 km2, göller ve adalar dahil 12.762 km2‟dir. Ġzmir‟de Akdeniz iklimi egemendir. Denize dik dağlar arasında yer alan ırmak vadileri ve ovalar, iklimin iç kesimlere dek uzamasına olanak sağlarlar. Ancak kıyıdan uzaklık ve yükseklik gibi coğrafik koĢullar iklimin farklılaĢmasına yol açar. Bu iklim özelliklerine uygun olarak, yıllık yağıĢın yarıdan fazlası sonbahar ve kıĢ aylarında düĢer. Kar yağıĢı ise özellikle alçak kesimlerde yok denecek kadar azdır. Ġzmir ilinin 2002 yılı iklim verileri incelendiğinde, en düĢük sıcaklığa –2.7 oC ile Aralık ayında, en yüksek sıcaklığa 43 oC ile Ağustos ayında ulaĢıldığı görülmektedir. Yıllık yağıĢ 650.4 mm olup, en fazla yağıĢ Aralık ayında (148.3 mm) düĢmektedir. Toplam yağıĢın mevsimlere göre oransal dağılımı ise kıĢın %33.5, ilkbaharda %23.3, yazın %0.3 ve sonbaharda %42.9‟dur. 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ilin nüfusu 3.4 milyondur. Toplam nüfusun %19‟u kırsal alanda oturmakta, tarım ve hayvancılıkla uğraĢmaktadır. Ġlde yaĢayan toplam nüfus, Türkiye nüfusunun %4.97‟sini oluĢturmaktadır (Çizelge 3). Çizelge 3: Ġzmir Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı Nüfus Özellikleri Ġzmir (1) % Türkiye (2) % % (1/2) Toplam Nüfus 2 694 770 100.00 56 473 035 100.00 4.77 1990 ġehir Nüfusu 2 137 721 79.33 33 656 275 59.60 6.35 Köy Nüfusu 557 049 20.67 22 816 760 40.40 2.44 Toplam Nüfus 3 370 866 100.00 67 803 927 100.00 4.97 2000 ġehir Nüfusu 2 732 669 81.07 44 006 274 64.90 6.21 Köy Nüfusu 638 197 18.93 23 797 653 35.10 2.68 Kaynak: DĠE, 1990 ve 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçları(www.die.gov.tr) Ġldeki toplam arazi varlığı yaklaĢık 1.2 milyon hektardır. Toplam arazi mevcudunun %30.73‟ünü tarım arazileri oluĢturmaktadır(Çizelge 4). Tarım arazilerinin ise yaklaĢık %49‟unda sulu tarım yapılmaktadır. Bununla beraber, ildeki toplam arazinin % 54.80‟ini VII. sınıf, %13.02‟sini VI. sınıf, %9.85‟ini I.sınıf topraklar, geriye kalan %22.33‟ünü ise II, III, IV ve V. sınıf topraklar oluĢturmaktadır. Çizelge 4: Ġzmir Ġlinde Toplam Arazi Varlığı (2002) Arazi Nevi Tarım Arazisi Çayır-Mera Arazisi Orman ve Fundalık Arazi Diğer Arazi Toplam Alan(ha) 367 873 120 939 490 693 217 795 1 197 300 % 30.73 10.10 40.98 18.19 100.00 Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları. Ġzmir‟de tarım arazilerinin %47.37‟sinde tarla bitkileri, %22.34‟ünde zeytin, %13.12‟sinde meyve, %11.58‟inde sebze, %1.15‟inde diğer ürünler (süs bitkileri, kavak vb.) yetiĢtirilmekte, arazinin % 4.44‟ü ise kullanılmamaktadır.Ġlde yoğun olarak üretilen bitkisel ürünler pamuk, tütün, buğday, patates, domates, hıyar, karpuz, incir, ceviz, zeytin, turunçgil ve üzümdür. Ġzmir ilinde 2002 yılında üretilen önemli bazı bitkisel ürünlerin üretim alanı ve üretim miktarı ile ilgili bilgiler Çizelge 5‟de verilmiĢtir. 11 Çizelge 5: Ġzmir Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler (2002) Ürünler Pamuk (kütlü) Tütün Buğday Patates Domates Hıyar Karpuz Fasulye (taze) Fiğ (kuru ot) Zeytin * Ġncir * Üzüm * Ceviz * Turunçgil * Üretim Alanı (ha) 60 308 13 214 49 330 13 714 11 672 3 372 10 386 2 565 1 477 12 328 510 1 248 480 22 261 115 714 1 368 681 Üretim Miktarı (Ton) 188 788 9 666 176 082 410 332 582 195 55 632 383 960 21 854 6 108 332 778 23 771 175 580 3 279 85 329 * Üretim alanı olarak meyve veren yaĢtaki ağaç sayısı verilmiĢtir. Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları. Ġzmir ilinde süt sığırcılığı, koyunculuk, keçicilik, kümes hayvancılığı ve arıcılık yapılmaktadır. Ġldeki hayvan varlığı ve üretilen hayvansal ürün miktarları Çizelge 6‟da verilmiĢtir. Çizelge 6: Ġzmir Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim(2002) Hayvan Cinsi Sığır Koyun Keçi Tavuk (adet) Kovan Sayısı (adet) Hayvansal Ürünler Kırmızı Et Beyaz Et Süt Yapağı Kıl Yumurta (1000 adet) Bal Balmumu Hayvan Sayısı (Baş) 228 574 454 318 170 783 4 644 450 13 559 Üretim Miktarı (Ton) 29 761 25 116 595 700 429 76 487 654 1 928 70 Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları. Ġzmir‟de 2002 yılı itibariyle kovan sayısı 137 559 adettir. Toplam kovan sayısının %97.21‟ini yeni tip kovanlar oluĢturmaktadır. Ġlde aynı yıl 1928 ton bal üretimi ve 70 ton balmumu üretimi gerçekleĢtirilmiĢtir. 1998-2002 döneminde ildeki kovan sayısı %8.20, bal üretimi ise %9.27 oranında azalmıĢ, kovan baĢına bal verimi ise 14 kg düzeyinde kalmıĢtır. Ancak ilgili dönemde eski tip kovanların %48.26 oranında azalması ve Ġzmir ilinde çam balı üretimi açısından büyük önem taĢıyan KemalpaĢa ilçesinde kovan baĢına bal veriminin 19.68 kg‟dan 26.69 kg‟a yükselmesi olumlu geliĢmelerdir (Çizelge 7). 12 Çizelge 7: Ġzmir‟in KemalpaĢa Ġlçesinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi Yıllar 1998 1999 2000 2001 2002 Kovan Sayısı (Adet) Eski Tip Yeni Tip Toplam Ġzmir KemalpaĢa Ġzmir KemalpaĢa Ġzmir KemalpaĢa Ġzmir KemalpaĢa Ġzmir KemalpaĢa 7 421 251 7 200 190 7 616 145 5 250 130 3 839 130 142 424 12 603 152 000 12 554 127 358 10 050 116 145 10 100 133 720 10 100 Bal Üretimi (ton) 149 845 12 854 159 200 12 744 134 974 10 195 121 395 10 230 137 559 10 230 Balmumu Üretimi (ton) 2 125 253 2 100 168 1 909 150 1 773 273 1 928 273 98 1 90 11 59 2 66 3 70 3 Kovan BaĢına Verim (kg) 14.18 19.68 13.19 13.18 14.14 14.71 14.61 26.69 14.02 26.69 Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar. 2002 yılında Ġzmir‟de arıcılıktan elde edilen yaklaĢık 10 trilyonluk üretim değeri, toplam hayvansal üretim değeri içinde %2.04 oranında bir pay almıĢtır. Son yıllara ait istatistikler incelendiğinde bu payın %1.79 ile %2.14 arasında değiĢtiği görülmektedir (Çizelge 8). Çizelge 8 : Ġzmir‟de Arıcılık Üretim Değerindeki GeliĢmeler Yıllar 1998 1999 2000 2001 2002 Arıcılık Üretim Değeri (milyon TL) (1) Bal Balmumu Toplam 1 699 960 3 150 000 4 775 000 6 205 000 9 638 050 146 625 270 000 210 000 260 000 401 810 1 846 585 3 120 000 4 985 000 6 465 000 10 039 860 Toplam Hayvansal Üretim Değeri (milyon TL) (2) 103 230 327 159 495 820 276 524 300 342 372 110 492 234 813 (1/2) % 1.79 2.14 1.80 1.89 2.04 Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar. 4.2 Muğla Hakkında Genel Bilgiler Muğla, Anadolu'nun güneybatısında yer alan, Fethiye'den Mandalya Körfezine değin uzanan kıyıları kapsayan, deniz kıyısı uzunluğu (1124 km) kara sınır uzunluğundan daha fazla olan bir ildir. Bu özelliği ile Türkiye'nin en uzun kıyı Ģeridine sahip bir ildir ve 13247 km2 yüz ölçümüne sahiptir. Muğla ili Akdeniz iklimi ve geçit ikliminin hüküm sürdüğü bir kesimde olması nedeniyle çeĢitli ürünlerin yetiĢmesi açısından önde gelen illerdendir. Ġlde uzun yıllar yıllık yağıĢ ortalaması 1196,4 mm‟dir. 2002 yılı yağıĢı 1.333,7 mm, 2003 yılı yağıĢı ise 1531.1 mm‟ dir. 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ildeki nüfus 715 328‟dir ve toplam nüfusun % 62‟si kırsal alanda oturmakta olup, tarım ve hayvancılıkla uğraĢmaktadır. Ġlde yaĢayan toplam nüfus, Türkiye nüfusunun %1.05‟ini oluĢturmaktadır (Çizelge 9). Çizelge 9: Muğla Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı Nüfus Özellikleri Muğla (1) % Türkiye (2) % % (1/2) Toplam Nüfus 562 809 100.00 56 473 035 100.00 1.00 1990 ġehir Nüfusu 198 080 35.19 33 656 275 59.60 0.59 Köy Nüfusu 364 729 64.81 22 816 760 40.40 1.60 Kaynak: DĠE, 1990 ve 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçları(www.die.gov.tr) 13 Toplam Nüfus 715 328 100.00 67 803 927 100.00 1.05 2000 ġehir Nüfusu 268 341 37.51 44 006 274 64.90 0.61 Köy Nüfusu 446 987 62.49 23 797 653 35.10 1.88 Ġldeki toplam arazi varlığı 1.3 milyon hektardır. Toplam arazi varlığının %19.67‟sini tarım arazileri oluĢturmaktadır (Çizelge 10). Tarım arazilerinin ise yaklaĢık %40‟ında sulu tarım yapılmaktadır. Bununla beraber, ildeki tarım arazilerinin % 22.18‟ini I.sınıf, %28.17‟sini II.sınıf, %34.79‟unu ise III.sınıf araziler oluĢturmaktadır. Çizelge 10: Muğla Ġlinde Toplam Arazi Varlığı (2002) Arazi Nevi Tarım Arazisi Çayır-Mera Arazisi Orman ve Fundalık Arazi Diğer Arazi Toplam Alan(ha) 260 517 34 349 830 154 199 680 1 324 700 % 19.67 2.59 62.67 15.07 100.00 Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları Muğla‟da tarım arazilerinin %47.59‟unda tarla bitkileri, %42.84‟ünde meyve ve zeytin, %9.57‟sinde ise sebze yetiĢtirilmektedir. Muğla ili, Türkiye‟nin zeytin, zeytinyağı, bal, narenciye, kesme çiçek, sebze ve su ürünleri üretiminde önemli bir üretim merkezi konumundadır. Ġl genelinde 233 köyde 4248 aile arıcılık yapmaktadır. Bu ailelerin %40‟ının geçim kaynağı sadece arıcılık olup, yaĢadıkları yörenin coğrafi koĢullarının elveriĢsizliğinden dolayı baĢka tarımsal faaliyette bulunmamaktadır. Üretilen ürünlerin büyük bir kısmı dıĢ ülkelere pazarlanmaktadır. DıĢsatımı yapılan ürünlerin baĢında limon, mandarin, bal, su ürünleri, turfanda sebze ve kesme çiçek gelmektedir. Seracılık özellikle sahil kesimde oldukça yaygınlaĢmıĢ durumdadır. Mevcut üretim alanlarına her yıl yenileri eklenerek üretim artıĢı devam etmektedir. Örtü altı (cam-plastik) yetiĢtiricilik alanı 32 693 dekar olup, çeĢitli sebzeler üretilmektedir. Üretilen sebzeler içerisinde domates birinci sırayı almaktadır. Ġlde çoğunlukla üretimi yapılan bitkisel ürünler tahıl, turunçgil, zeytin, pamuk, mısır, sebze (açıktaörtü altı) ve tütündür. Üretilen önemli bazı bitkisel ürünlerin üretim alanı ve üretim miktarı ile ilgili bilgiler Çizelge 11‟de verilmiĢtir. Çizelge 11: Muğla Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler (2002) Ürünler Pamuk (kütlü) Tütün Susam Patates Buğday Arpa Mısır (dane) Yulaf Nohut Fasulye Yerfıstığı Soğan Sarımsak Domates Patlıcan Biber Kavun Karpuz Fasulye Hasıl ve Silajlık Mısır Fiğ Zeytin * Turunçgil* Üretim Alanı (ha) Üretim Miktarı (Ton) 12 560 11 355 5 622 1 837 48 235 8 325 7 181 3 798 4 212 1 885 1 158 2 966 836 5 327 1 446 1 636 3 475 3 150 1 866 2 807 5 143 12 083 678 2 358 260 21 045 7 792 3 940 51 264 145 576 16 175 32 081 6 992 6 111 2 615 3 174 66 435 5 220 166 789 33 452 26 190 96 346 97 640 16 231 82 358 156 002 31 347 106 633 * Üretim alanı olarak meyve veren yaĢtaki ağaç sayısı verilmiĢtir. Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları Muğla ilinde süt sığırcılığı, koyunculuk, keçicilik, kümes hayvancılığı ve özellikle de arıcılık yapılmaktadır. Ġldeki hayvan varlığı ve üretilen hayvansal ürünler Çizelge 12‟de verilmiĢtir. 14 Muğla‟da 2002 yılı itibariyle kovan sayısı 546 662‟dir. Toplam kovan sayısının %99.67‟sini yeni tip kovanlar oluĢturmaktadır. Ġlde kovan sayısı bakımından en önemli ilçeler Marmaris, Fethiye, Milas ve Köyceğiz‟dir. Ġldeki toplam kovan sayısının %60.34‟ü bu ilçelerde yer almaktadır. Çizelge 12: Muğla Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim (2002) Hayvan Cinsi Sığır Koyun Keçi Tavuk (adet) Kovan Sayısı (adet) * Hayvansal Ürünler Kırmızı Et Beyaz Et Süt Yapağı Kıl Yumurta (adet) Bal* Balmumu* Hayvan Sayısı (Baş) 111 726 84 379 140 735 1 017 010 546 662 Üretim Miktarı (Ton) 2 135 1 137 228 026 56 47 125 376 560 11 586 497 Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü 2002 Yılı Kayıtları. * DĠE , Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Ankara, 2003b. Ancak Marmaris ilçesi ildeki toplam bal üretiminin %22.98‟ini tek baĢına sağlamaktadır. Marmaris ilçesindeki kovanların tümü modern kovanlardır. Ġlçede kovan baĢına bal verimi 15 kg dolayındadır. Diğer taraftan, 1996-2003 döneminde ildeki kovan sayısı %17.27 oranında azalırken, bal üretimi ise %33.11 oranında artmıĢtır. 1996 yılında kovan baĢına bal verimi 11.22 kg iken, 2002 yılında 21.19 kg, 2003 yılında ise 18.06 kg olarak gerçekleĢmiĢtir(Çizelge 13). Esasen bal üretimi üzerinde birçok faktör etkili olmaktadır. Özellikle iklim koĢulları bazı yıllar arıcılığın lehinde, bazı yıllarda aleyhinde geliĢme göstermekte, bu da kovan baĢına bal verimini etkilemektedir. Çizelge 13: Muğla Ġlinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi ve Bal Verimi Yıllar 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002* 2003 Kovan Sayısı (Adet) 568 274 529 121 598 886 603 209 584 274 449 912 546 662 470 158 Bal Üretimi (Ton) 6 378 8 660 8 771 8 399 1 528 4 569 11 586 8 490 Balmumu Üretimi (Ton) 341 448 444 242 137 288 497 253 Kovan BaĢına Verim(kg) 11.22 16.37 14.65 13.92 2.60 10.16 21.19 18.06 Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar. * DĠE , Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Ankara, 2003b. Muğla ilinde 2002 yılında arıcılıktan elde edilen üretim değeri 59 975 833 milyon TL olup, toplam hayvansal üretim değeri içinde %44.48 oranında bir pay almıĢtır (Çizelge 14). 15 Çizelge 14: Muğla‟da Hayvansal Üretim Değeri Ġçinde Arıcılığın Payı (2002) Hayvansal Üretim Değeri (milyon TL) Yıl 2002 Kırmızı Et 26 447 523 Beyaz Et 213 300 Süt 28 211 627 % 19.61 0.16 20.92 Yumurta 16 441 683 12.19 Bal 59 975 833 44.48 Toplam Hayvansal Üretim Değeri* 134 840 586 97.37 Kaynak: DĠE , Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Ankara, 2003b. *Balık hariç Bununla birlikte, su ürünleri üretimi için önemli bir potansiyele sahip olan ilde; deniz ve kara sularında çipura, levrek, sazan ve alabalık yetiĢtiriciliği yapılmaktadır. Toplam su ürünleri üretimi 105 584 ton‟dur. Deniz içinde ağ kafeste ve toprak havuzlarda deniz balıkları üretimi yapan projesi onaylı toplam 149 iĢletme mevcut olup, yıllık kapasiteleri 21 958 ton‟dur. Alabalık ve sazan yetiĢtiriciliği yapan toplam 56 iĢletmeden 20‟si küçük aile iĢletmesi Ģeklindedir. YetiĢtiricilik yapan 56 iĢletmenin proje kapasiteleri 4047 ton‟dur. Ayrıca ilde 6 adet su ürünleri iĢleme ve pazarlama tesisi bulunmaktadır. 16 II. BÖLÜM 5. TÜRKĠYE’DE ARICILIKTAN ELDE EDĠLEN ÜRÜNLER VE BAL STANDARTLARI Türkiye koĢullarında, Batı Anadolu Bölgesinde üretilen bal ağırlıklı olarak çam balıdır. Ancak, ekolojik koĢullara bağlı olarak çam balı üretiminde yıldan yıla önemli farklılıklar görülmektedir. Özellikle çam balı üretimi için olumsuz koĢullarda arı sütü ve polen üretimi, en azından asgari bir kazanç yönüyle arıcının sigortası durumundadır. Ayrıca, son yıllarda arı sütü ve polene karĢı tüketicinin talebinin giderek artması, daha kârlı bir arıcılık için uygun bir ortam oluĢturmaktadır. Arıcılıkta üretimde kalite ve çeĢitlilik, hem üretici hem de tüketici yönünden önem kazanmaktadır. Dünya genelinde en çok üretilen ve ticareti yapılan temel arı ürünü baldır. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü ve propolis gibi arı ürünleri Dünya ticaretinde önemli yer tutmaktadır. Bir diğer arı ürünü olan arı zehirinin üretim ve tüketimi diğer arı ürünlerine göre oldukça sınırlı kalmaktadır. 5.1 Bal ve Sınıflandırılması Bal; bal arılarınca bitki nektarlarında ve bitkilerin diğer kısımlarında bulunan tatlı özsuların toplanıp, vücutlarındaki özel maddeler yardımıyla iĢlenerek kovanlarda doğal ve yapay peteklerin gömeçlerine depo edilen ve orada olgunlaĢan tatlı bir üründür.(www.aricilik.net) Ġnsan sağlığı ve beslenmesi yönünden önemli bir gıda ve arı ürünü olan bal, Türk Standartları Enstitüsü‟nün Bal Standardında “Bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarların veya bitkilerin canlı kısımlarından yararlanarak bazı eşkanatlı böceklerin salgıladığı tali maddelerin balarıları (Apis mellifera) tarafından toplanması vücutlarında bileşimlerinin değiştirilip petek gözlerine depo edilmesi ve buralarda olgunlaşması sonucunda meydana gelen tatlı bir ürün”dür. Tanımından da anlaĢılacağı üzere bal saf ve doğal olmalı, hiçbir katkı maddesi veya kalıntı içermemelidir(www.tarimkredi.org.tr). Bal baĢlıca glikoz ve früktoz olmak üzere farklı Ģekerleri içermektedir. Balın rengi su beyazından koyu kahverengiye kadar değiĢebilir. Bal akıcı, viskoz, kısmen veya tamamen kristalize olabilir. Balın tadı ve aroması “balın menşeine ve bitkinin türüne göre değişir” olarak tanımlanmıĢtır. Genel olarak bal; %80 Ģeker(früktoz, glikoz ve sakkaroz) ve %17 su içermekte, geriye kalan %3‟lük kısım mineral maddeler(demir, bakır, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, silisyum, alüminyum, krom, nikel ve kobalt), amino asitler(17 çeşit), renk maddeleri, vitamin(B, C, E ve K) ve enzimlerden oluĢmaktadır(Albay, 2003). Balı diğer Ģekerli maddelerden daha değerli kılan içerdiği enzimlerdir. Enzimler yüksek sıcaklıklarda zarar göreceğinden bal yüksek sıcaklıklarda ısıtılmamalıdır. Bal, varroa mücadelesinin yanlıĢ zamanda yapılması sonucu oluĢan “ilaç kalıntısı” içermemelidir. Bu nedenle kolonilere erken ilkbahar ve son bal hasadından sonra geç sonbahar dönemleri dıĢında ilaç verilmemelidir. Aksi halde bal çok değerli bir gıda olmaktan çıkıp, insan sağlığı bakımından tehlike oluĢturacaktır. Balın tanımında da bahsedildiği üzere, toplandığı bitkiye (orijinine) bağlı olarak bal, zamanla kristalize olabilir. Balın kristalize olması da doğal bir olaydır. Bal yüksek su oranına bağlı olarak ekĢimediği sürece yıllarca bozulmadan kalabilir. Balın bozulmaması (ekĢimemesi) için su oranı %20‟nin altında olmalı ve bunu sağlamak için de bir çerçevede petek gözlerinin tümü veya en az 2/3‟ü sırlanmıĢ petekler hasat edilmelidir. Hasat edilen ve süzülen bal dinlendirildikten sonra cam kavanozlara veya laklı tenekelere doldurulmalıdır. ĠĢlenmemiĢ balın 10oC‟nin altında depolanması balın kristalleĢmesini önleyecektir. ĠĢlenmiĢ balda ise bu depolamanın 18-24o C da olması gerekmektedir(Sönmez ve Altan, 1992). Özellikle 17oC‟den daha yukarı su içeren ballar ambalaja girmeden önce ekĢimeyi önlemek amacıyla 60o C‟de yarım saat ısıtılmalıdır. Doğru yapılmayan ısıtma iĢleminde balın enzim Doğru yapılmayan ısıtma iĢleminde balın enzim değerini kaybettiği ve balda bir kalite kriteri olan HMF (hidroksi metil furfurol) değerinin yükseldiği unutulmamalıdır. Ballar toplandıkları bitkinin ismiyle adlandırılmaktadır. Çünkü arının belirli bir bitkiden toplamıĢ olduğu bal, daha ziyade onun özel aromasını taĢırmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü tanımına göre ballar arıların yararlandıkları kaynağa göre “gruplara”, pazarlama şekillerine göre “tiplere” ayrılmaktadır. 17 1. Gruplar (arıların yararlandığı kaynağa göre) a- Çiçek balı: Arıların çeĢitli zararsız bitkilerin çiçeklerinden elde ettikleri ballardır. (ıhlamur, pamuk, yonca balı, hayıt balı vb.) b- Salgı balı: Arıların çeĢitli zararsız bitkilerin veya bazı böceklerin salgılarından elde ettikleri ballardır (çam balı yaprak balı) 2. Tipler (Pazarlama Ģekillerine göre) a- Petekli ballar: Arılar tarafından yapılan peteklere doldurulan doğal petekli bal; yapay petek gömeçlerine doldurulan ballar ise yapay petekli bal olarak adlandırılır. b- Süzme ballar: Peteklerin balın oda sıcaklığında santrifüj edilmesiyle veya hiçbir iĢlem yapılmaksızın kendiliğinden ayrılmasıyla elde edilen ballardır. c- Pres balı (baskı balı): Peteklerin 45o‟ye dek ısıtılarak veya ısıtılmadan mekanik yöntemlerle elde edilen ballardır. Bal rengine göre de sınıflandırılmaktadır: Funda Balı: Açık sarı ile açık kahverengi tonları arasında, duru, geç Ģekerlenen ve oldukça aromatik bir baldır. Yonca Balı: Açık sarı, krem kıvamında ve hızlı Ģekerlenen donuk bir baldır. Mısır Balı: Koyu kahverengi krem kıvamında yapıĢkan ve donuk bir baldır. Çiçek Balı: Altın sarısından koyu kahverengiye kadar değiĢen bir renk kompozisyonunda, duru, akıcı, farklı çiçek kaynağına bağlı olarak değiĢik aroma içeren yonca ve ayçiçeği balına göre daha geç Ģekerlenen bir bal çeĢididir. Akasya Balı: Açık renkli akıcı, fazla tatlı olmayan bir baldır. Ihlamur Balı: Açık altın sarısı renginde berrak ve oldukça hoĢ bir aromaya sahip, hızlı Ģekerlenen bir baldır. Ayçiçeği Balı: Açık sarı-krema renginde ve kıvamında, donuk ve çok hızlı Ģekerlenen bir baldır. Anadolu‟da bal kalitesi ve lezzeti ile öne çıkan yörelere bakıldığında Kars, Erzurum, Hakkari, Artvin, Erzincan, Ağrı, Bitlis yaylaları, Orta Anadolu‟da Ankara, Kayseri, Sivas, Tokat GümüĢhane yöreleri, Batıda Trakya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Ġzmir, Muğla, Aydın, Marmaris, güneyde ise Antalya, Mersin, Adana ve Hatay çevreleri önem kazanmaktadır. 5.2 Arı Sütü Arı sütü, 5-15 günlük genç iĢçi arıların baĢ kısımlarında bulunan salgı bezlerinden salgılanan, besin değeri oldukça yüksek, beyaz renkli, peltemsi, hafif acımtırak bir arı ürünüdür. Bugün için hem dünyada hem de Türkiye‟de insan sağlığında bağıĢıklık sisteminin güçlendirilmesi ve korunmasında kullanıldığı gibi, kolesterol ve tansiyon düĢürmede, hücre yenileyici ve onarıcı etkisinden dolayı cilt ve saç problemlerinde kullanılmaktadır. Arı sütü; yaklaĢık %66 su, %14.5 karbonhidrat, %4.5 lipid, %13 dolayında aminoasit, B grubu vitaminlerinin tümüne ek olarak A, D, C, E vitaminleri, önemli bazı mineral maddeler, biyolojik aktif maddeler ve bir miktar da tespit edilemeyen maddeler içermektedir. YetiĢkinler için alınacak günlük ortalama doz genel sağlık ve vücut direncinin korunması için 500 mg, hastalık ve rahatsızlık hallerinde 1 g olarak önerilmektedir. Arı sütü saf olarak kullanıldığı gibi balla karıĢtırılarak ta alınmaktadır. Bu çerçevede tüm dünyada ve özellikle Çin‟de arı sütü üretilmekte ve ticareti yapılmaktadır. Arı sütü üretimi, ana arı üretiminde sözü edilen doolitttle yöntemi olarak isimlendirilen, larva transferi yöntemi ile yapılır. Bu yöntemde boĢ bir çerçeveye kendi etrafında dönebilen, 2 veya 3 çıta monte edilmesi yoluyla transfer(aĢılama) çerçevesi hazırlanır. Transfer çerçevesinin üretim kolonisine verilmesinden 2-3 gün sonra, hücre içinde bulunan larvalar atılıp geriye kalan arı sütü tahta kaĢıkla veya vakumlanarak koyu renkli cam ĢiĢelere alınır. Bu iĢlem güneĢ görmeyen kapalı ortamda yapılmalı ve elde edilen saf arı sütü 5o C‟ın altında saklanmalıdır. Arı sütünün alındığı yüksüklere 18 tekrar larva transferi yapılıp üretim kolonisine verilmesiyle arı sütü üretimi devam ettirilir. Nektar ve polen kaynaklarının iyi olduğu dönemde güçlü kolonilerle yapılan üretimlerde bir hücreden ortalama 200 mg civarında arı sütü alınabilir. 5.3 Polen Polen; çiçekli bitkilerde çiçeklerin erkek organlarınca üretilip diĢi organın döllenmesini sağlayan basitçe çiçek tozu olarak da adlandırılan bitkilerin erkek cinsiyet hücreleridir. Bal arıları, poleni büyük oranda yavru gıdası olarak kullanırlar. Polen, bir canlının büyüyüp geliĢebilmesi için günlük alınması gereken aminoasitleri, vitaminleri ve mineral maddeleri yeterli miktarlarda ve denge içinde bulunduran yegane doğal besin maddesidir. Polende 18 çeĢit amino asit, 10 farklı mineral madde, B grubu vitaminlerinin tümüne ek olarak C, D, E vitaminleri, doğal hormon, enzim, koenzim, pigment, karbonhidrat ve fermentler bulunmaktadır. Kaynağına göre değiĢiklik göstermekle birlikte genel ortalama olarak polen; %35 karbonhidrat, %20 bitki proteini, %20 su, %5 lipid ve %20 dolayında diğer maddeler içerir. Polen, polen tuzaklarının kullanılması ile toplanmaktadır. Polen tuzağı çekmecelerinde toplanan polen, her gün veya her iki günde bir alınarak; teknik olarak, sıcaklığı 40o C‟ı geçmeyen havalandırmalı kurutma dolaplarında veya basitçe havalandırmalı, doğrudan güneĢ almayan sıcak bir yerde, kalınlığı 1 cm‟yi geçmeyecek Ģekilde serilerek ve zaman zaman karıĢtırılarak kurutulmalıdır. Kurutma ile polende bulunan yüksek nemin %7‟ye düĢürülmesi ve güvenle saklanması sağlanır. Kurutulan polen ince eleklerden geçirilerek ve basit bir üfleme sistemi ile temizlenir. Kurutulan ve temizlenen polen hava almayan cam kavanozlarda veya polietilen torbalarda saklanır. 1-4 hafta gibi kısa süreli saklamalarda normal oda sıcaklığının yeterli olmasına karĢın, uzun süreli ve ideal saklama ortamı 4-5oC‟dır. Basit olarak günlük kullanılan bir buzdolabı bu ortamı sağlar. Polenin kurutulması ve temizlenmesini takiben karbondioksit(CO2) uygulaması yapılması polenin daha güvenli saklanmasına katkıda bulunmaktadır. Çoğu arıcı polen toplamanın koloni geliĢimine ve bal üretimine olumsuz etkide bulunduğunu düĢünür. Oysa yapılan araĢtırmalar, polen toplanılan kolonilerdeki arıların bu açığı kapatmak için daha fazla çalıĢtıklarını ve sonuçta polen toplamaya rağmen koloninin geliĢiminde ve de bal üretiminde ciddi bir olumsuzluğun olmadığını göstermiĢtir. Ancak, ekonomik bir polen üretimi için kolonilerin, bol polen üreten bitkilerin mevcut olduğu yerlerde bulundurulmaları, kolonilerin güçlü olması, yavru içermesi ve gerektiğinde Ģeker Ģurubu ile beslenmesi gereklidir. Uygun bir yerde bulunsalar bile zayıf ve yavru içermeyen koloniler yeterli polen toplayamazlar. Polen, insan sağlığı ve beslenmesi yönünden gerekli tüm amino asitleri, vitaminleri, mineral ve diğer maddeleri bir denge içinde bulunduran doğadaki tek ve en zengin besindir. Bu yönüyle polen hem dünyada hem de Türkiye‟de; vücut direncinin arttırılması ve korunmasında, geliĢme bozukluklarının düzenlemesinde, özellikle prostat ve karaciğer problemlerinin giderilmesinde sporcular, yetiĢkinler ve çocuklar tarafından kullanılmaktadır. Günlük alınması gereken doz duruma göre, yetiĢkinlerde 15-40 gr, 6-12 yaĢ grubu çocuklarda 10-15 gr, 3-5 yaĢ grubu çocuklarda ise 5-15 gr'dır. Bir yemek kaĢığı kuru polen yaklaĢık 10 gr'dır. Polen tek baĢına yenilebildiği gibi bal su ve sütle karıĢtırılarak ta tüketilmektedir. 5.4 Propolis Propolis iĢçi arılar tarafından ağaçların ve bitkilerin sürgün ve tomurcuklarından toplanan ve yine iĢçi arılar tarafından kovanda çatlak yerlerin kapatılmasında, kovana giren ve ölen yabancı böceklerin kokuĢmasının önlenmesinde, peteklerin onarılmasında ve kovan iç cidarının parlatılmasında ve yavru alanlarının hastalıklardan korunmasında kullanılan yapıĢkanımsı bir maddedir. Koloni baĢına propolis verimi ırklara göre 10 gr. ile 300 gr. arasında değiĢmektedir(Tutkun, 2000). Ham propolisin yapısında, kaynağına göre oldukça değiĢmekle birlikte; %50 reçine ve balsam, %2035 bitkisel mumlar, %10-15 eterik ve esansiyel yağlar, %2-5 polen, az miktarda organik ve inorganik bileĢikler bulunmaktadır(Dodoloğlu vd, 2003). 19 Bunların yanında Flavon ve flavonoidler propolise antifungal, antiviral ve antibakteriyel özellikler kazandıran maddelerdir. Ġçerdiği 150'ye yakın bileĢik ve 20'den fazla mineralle, bu doğal antibiyotiğin yurt dıĢında birçok kullanım alanı vardır. Bunlardan bazıları, bayanlara yönelik vücut bakım kremleri, sabunlar, ağız ve diĢ sağlığı ürünleri ile besin tabletleri hazırlanması gibi ilaç ve kozmetik sanayi alanları ile apiterapi merkezleridir. Ayrıca propolisin bağıĢıklık sistemini kuvvetlendirip vücudun hastalıklara karĢı direncini arttırdığı ve deride görülebilecek yanık, kesik, yara gibi rahatsızlıklarda iyileĢmeyi hızlandırdığı belirlenmiĢtir. En basit ham propolis üretimi, kovanda, giriĢ deliği ve çevrelerde toplanan propolisin kazınması Ģeklinde yapımaktadır. Hasat edilen ham propolisten laboratuvarda "YumuĢak Propolis Ekstraktı” elde edilmektedir. Propolis tıpta da ilaç hammaddesi olarak kullanılmakta olup, eski Doğu Bloku ülkelerinde ilaç kodeksine girmiĢtir. Brezilya, Çin ve Japonya‟da da önemli miktarlarda üretilip insan sağlığında(propolis pastil, kapsül, tablet, granül, sakız ve solüsyon gibi değiĢik Ģekillerde) kullanılmasına karĢın, Türkiye‟de henüz yeterince bilinmediği için yeterli üretimi ve tüketimi yapılmamaktadır. Ancak Türkiye‟de Ege bölgesinde son iki yılda bilinçli arıcılık yapanların bu konuya önem verdikleri bilinmektedir. 5.5 Arı Zehiri Arı zehiri, iĢçi arılarda zehir bezi tarafından arının çıkıĢından 20 günlük oluncaya kadar ki sürede üretilip zehir torbasında depolanan bir maddedir. Arı zehiri, arı tarafından düĢmana karĢı savunma amacıyla kullanılırken, tıp alanında, bağıĢıklık sisteminin güçlendirilmesi ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Arı zehiri, Amerika'da eczanelerde tablet olarak satılmaktadır. Arı zehirinin bileĢenleri dolayısıyla farmakolojik olarak aktif bir etkiye sahip olup, son yıllarda Multipl Sekloroz(MS) hastalığında ya doğrudan ya da bazı ilaçların etken maddesi olarak kullanılması yönelik çalıĢmalar yurt dıĢında artıĢ göstermiĢtir. Ancak sınırlı kullanım alanından dolayı dünya üzerindeki üretim ve ticaret hacmi de sınırlıdır. 5.6 Balmumu Balmumu baldan sonra en çok bilinen arı ürünüdür. 13-18 günlük genç iĢçi arıların son 4 çift karın halkaları üzerinde bulunan mum salgı bezlerinden salgılanan ve arı tarafından petek yapımında kullanılan bir maddedir. Balmumu, ağırlıklı olarak temel petek yapımı yanında, kozmetik ve ilaç sanayiinde, parlatma, cilalama, su geçirmezliğin sağlanması, kalıpçılık ve diĢçilik gibi çok değiĢik alanlarda kullanılmaktadır. Ayrıca mum yapımında dumansız ve kendine has kokusu ile daha uzun süre yanmasından dolayı çok önemli bir hammaddedir. Arının 1 gr balmumu üretebilmesi için yaklaĢık 10 gr bal yemesi gerekmektedir. Bu nedenle koloninin geliĢebilmesi, diğer bir ifadeyle, arıların petek örebilmesi ya da temel petekleri kabartabilmesi için; kolonide bol miktarda uygun yaĢlı genç iĢçi arıların varlığı, kolonide yeterince bal bulunması veya nektar akımının varlığı ya da kolonilerin Ģeker Ģurubuyla beslenmesi gereklidir. Hastalıklı ve zayıf koloniler balmumu üretemediğinden ve geliĢemediğinden bu tür kolonideki petekler zamanla siyahlaĢır. Bu bakımdan temel petek yapımında kullanılacak balmumunun "Arıcılık Yönetmeliği"nin zorunlu bir hükmü olarak 110o C‟da 12 saat süreyle sterilize edilmesi gerekmektedir. Balmumu tüm kullanma alanları açısından %100 saf olmalı, parafin, serezin, reçine ve iç yağı gibi yabancı maddeler içermemelidir(TKB, Arıcılık Yönetmeliği). 5.7 Türkiye’de Bal Standartları Türkiye‟de Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan, 22.10.2000 tarihli ve 24208 sayılı Resmi Gazetede (tebliğ no: 0/39) yayınlanan Türk Gıda Kodeksi- Bal Tebliği’nin amacı; balın, tekniğine uygun ve hijyenik Ģekilde üretimi, hazırlama, iĢleme, muhafaza, depolama, taĢıma ve pazarlamasını sağlamak üzere özelliklerini belirlemek ve ballarda bulunmasına izin verilen max. pestisit ve antibiyotik kalıntılarını ortaya koymaktır. bu tebliğ bal arıları -Apis mellifera- tarafından üretilen balı kapsamaktadır. Bu standartlara iliĢkin ayrıntılar Ek 1‟de verilmiĢtir(www.tarim.gov.tr). T.C. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı‟nın bu tebliğindeki birinci değiĢiklik 29.12.2001 tarih ve 24625 sayılı Resmi Gazetede 20 belirtilmiĢ, ilgili tebliğin 5a, 6h, 6ı, 6Ģ-ü sayılı maddeleri değiĢtirilmiĢtir. 28.4.2002 tarihli ve 24739 sayılı Resmi Gazetede 2002/30 no‟lu “Hayvansal Gıdalarda Veteriner Ġlaçları Max. Kalıntı Limitleri” tebliği yayınlanmıĢ, bunu tebliğdeki 10. maddede belirtilen veteriner ilaçlarının tolerans düzeyleri ile ilgili yapılan ikinci değiĢiklik izlemiĢ, ancak bu değiĢiklik daha sonra yürürlükten kaldırılmıĢtır. Daha sonraki değiĢiklik ise 26.7.2003 tarih ve 25180 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıĢ olup, 2001/110 EC sayılı Avrupa Birliği Bal Tebliğine uyum değiĢikliklerini içermektedir. Bugüne kadar yapılan dördüncü ve son değiĢiklik ise 11.2.2004 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıĢtır. 5.8 Diğer Arıcılık Standartları Bu standartlar ; arıcılığın ne Ģekilde yapılacağına diğer bir ifade ile arıcılık uygulamalarına iliĢkin standartları belirtmektedir. Bu standartlar aĢağıda baĢlıklar itibariyle verilmiĢtir(Talu, 2004). a) Bal Arısı TaĢıma Kuralları(TS 12120) b) Kovan Bakım ve Dezenfeksiyon Kuralları(TS 12272) c) Bal Arısı Larvaları ve Ergin Bal Arısının Bakım ve Beslenme KoĢulları( TS 12393) d) Oğul yakalama ve Aktarma Kuralları( TS 12437) e) Arı Tutkalı ve Eğin Mumu(TS 12910) 21 6. DÜNYADA BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM VE DIġ TĠCARETĠNDEKĠ GELĠġMELER 6.1 Dünyada Bal ve Balmumu Üretimi Dünyada arıcılık en yaygın tarımsal faaliyetlerden biri olarak kabul edilmektedir. 2003 yılı verilerine göre dünyada 58 104 711 adet kovan bulunmakta ve bunlardan 1 311 044 ton bal üretilmekte ve kovan baĢına 22.56 kg verim elde edilmektedir(Çizelge 15). 1992-2003 dönemi itibariyle Dünyada bal ve balmumu üretimi incelendiğinde ilgili dönemde bal ve balmumu üretimi ile kovan baĢına bal veriminin yılda %16-17 oranında arttığı görülmektedir. Ancak kovan sayısında önemli bir artıĢın(%0.23) olmadığı, ilgili dönemde üretimdeki artıĢın kovan baĢına verimdeki artıĢtan kaynaklandığı belirlenmiĢtir (Grafik 1, 2 ve 3). Çizelge 15: Dünya‟da Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı ve Verimdeki GeliĢmeler Yıllar 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Yıllık ArtıĢ % (1992/2003) Kovan Sayısı (Adet) 57974127 56857842 56160739 56626354 55856078 56084658 56694853 57915012 58191448 58503582 58104711 58104711 0.23 Bal Üretim Miktarı (Ton) Balmumu Kovan BaĢına Verim (Kg) 1119783 1140835 1121527 1154168 1102807 1157096 1188473 1234086 1246432 1255270 1277859 1311044 50279 51219 52065 52150 53096 54279 54267 56300 58075 56377 56840 58454 19.32 20.06 19.97 20.38 19.74 20.63 20.96 21.31 21.42 21.46 21.99 22.56 17.08 16.26 16.77 Kaynak: FAO,(www.fao.org) verilerinden yararlanılarak hesaplanmıĢtır. Grafik 1: Dünyada Toplam Kovan Sayısı (Adet) 2002 Yıllar 2000 1998 Kovan Sayısı 1996 1994 1992 0 10000000 20000000 30000000 40000000 50000000 60000000 70000000 Kovan sayısı 22 Grafik 2: Dünyada Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı (Ton) 1400000 Üretim Miktarı 1200000 1000000 Bal Balmumu 800000 600000 400000 200000 0 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Yıllar Grafik 3: Dünya'da Yıllara Göre Bal Verimi(Kg) 23 Bal Verimi 22 21 20 Bal Verimi 19 18 17 1992 1994 1996 1998 2000 2002 Yıllar Dünya bal üretiminde sözsahibi üretici ülkeler sırasıyla Çin, ABD, Arjantin, Türkiye, Meksika, Rusya Federasyonu ve Hindistan‟dır (Çizelge 16 ve Çizelge 17). Bu ülkeler 2002 Dünya bal üretiminin yaklaĢık %52‟sini karĢılamaktadırlar. Çin‟de yaklaĢık 3 100 000 arı yetiĢtiricisi ve 6.8 milyon adet kovan bulunmakta, Çin tek baĢına dünya bal üretiminin %20‟sini sağlamaktadır. Dünyada bal üretiminde lider durumda olan Çin‟de orta ölçekte kovana sahip iĢletmeler yöreden yöreye değiĢirken, bir yörede orta ölçek 80-150 kovan iken, diğer bir yörede 100-300 kovan olarak kabul edilmektedir. Çin‟de kovan baĢına bal verimi yörelere göre çok büyük varyasyon göstermektedir. Bazı yörelerde ortalamanın üzerinde bir kovandan yaklaĢık 150 kg bal alınırken, bu miktar diğer yörelerde 50-100 kg arasında olabilmektedir. Kanada‟nın 33 297 ton ve Avustralya‟nın 21 500 ton bal üretimi ile dünya bal üretiminde sırasıyla %2.62 ve %1.69‟luk paylarla daha alt sıralarda yer almalarına karĢın, kovan baĢına bal verimlerinin çok yüksek olması dikkati çekmektedir. Kovan baĢına verim sıralamasında Avustralya 63.42 kg ile birinci sırada yer alırken, bu ülkeyi 56.85 kg ile Kanada izlemektedir. Bu iki ülkeyi dünya bal üretiminde söz sahibi olan ülkeler izlemektedir. Bunlar da sırasıyla; 37.37 kg ile Çin, 35.37 kg ile 23 ABD, 29.31 kg ile Arjantin, 17.92 kg ile Türkiye‟dir(Çizelge 17). Çin‟in kovan baĢına bal veriminin 2000-2002 dönemi itibariyle yılda ortalama %1.14 oranında artıĢ göstermesine karĢin, Türkiye‟de kovan baĢına bal veriminin %25.14 oranında önemli bir artıĢ gösterdiği görülmektedir. Çizelge 16: Dünyada Kovan Sayısı ve Bal Üretimi Yönünden Önemli Ülkelerin Payları(%) Ülkeler Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran Diğer ülkeler Dünya Kovan Sayısı(adet) 2000 2001 11.71 4.50 4.81 7.33 … 5.67 3.34 4.47 5.94 1.03 1.98 3.61 0.58 4.28 1.55 2.23 2.15 5.67 29.14 100.00 11.79 4.30 4.79 7.03 … 5.66 3.42 4.53 5.98 1.03 1.97 3.59 0.58 4.26 1.59 2.22 2.14 5.81 29.33 100.00 2002 11.87 4.33 4.99 7.08 … 5.69 3.10 4.56 5.92 1.01 1.98 3.27 0.58 4.29 1.63 2.24 2.15 5.85 29.45 100.00 Bal Üretimi(ton) 2000 2001 20.20 8.02 7.46 4.90 4.,17 2.33 4.73 2.09 4.32 2.56 1.26 2.49 1.72 2.00 1.64 0.69 1.10 2.03 26.30 100.00 20.30 6.72 6.37 4.79 4.14 2.23 4.71 2.11 4.20 2.82 1.23 2.47 1.71 1.99 2.07 0.76 1.12 2.12 28.15 100.00 2002 20.30 7.09 6.69 4.74 4.09 2.20 4.35 2.09 4.33 2.62 1.18 2.52 1.69 1.96 1.73 0.71 1.10 2.21 28.39 100.00 Kaynak: FAO, (www.fao.org) verilerinden yararlanılarak hesaplanmıĢtır. Türkiye‟nin 2000 yılına göre 2002 yılında kovan baĢına veriminin 14.63 kg‟dan 17.92 kg‟a çıkması Türkiye arıcılığı açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilmekte ve Türkiye arıcılığının daha bilinçli yapılmaya baĢlamasının net bir kanıtı olmaktadır. Aynı dönemde diğer önemli bal üreticisi ülkelerden A.B.D ve Arjantin‟de kovan baĢına verimlerin sırasıyla %6.21 ve %11.74 oranında azalıĢ gösterdiği görülmektedir(Çizelge 17). Ancak Dünya bal üretiminde %4.74‟lük bir payla 4. sırada yer alan Türkiye‟nin(Çizelge 16) yine de diğer ülkelerle karĢılaĢtırıldığında kovan baĢına bal veriminin istenilen düzeyde olmadığı açıkça görülmektedir. Dünya balmumu üretiminin ise 2002 yılı itibariyle 56 840 ton olup, 2000-2002 döneminde yıllık %2,13 oranında bir azalma gösterdiği görülmektedir. Bu üretimin yaklaĢık %35‟ini (19600 ton) tek baĢına Hindistan sağlamaktadır(Çizelge 18). Bu ülkeyi 4 675 kg ile Arjantin, 3 400 kg ile Etyopya, 3 174 kg ile Türkiye izlemektedir. Bu veriler doğrultusunda Türkiye‟nin gerek bal, gerekse balmumu üretimi açısından önemli konumda olduğu görülmektedir. Ancak en büyük bal üreticisi Çin‟in balmumu üretimine iliĢkin veri bulunamadığı için herhangi bir yorumlama yapılamamıĢtır. 24 Çizelge 17:Dünyada Kovan Sayısı, Bal Üretimi ve Verimi Yönünden Önemli Ülkeler(2000-2002)** Kovan Sayısı (Adet) Ülkeler Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran Dünya 2000 2001 2002 6 814 970 2 620 000 2 800 000 4 267 123 ..... 3 300 000 1 945 000 2 600 000 3 458 000 599 863 1 150 000 2 100 000 339 000 2 490 000 902 000 1 300 000 1 250 000 3 300 000 58 191 448 6 898 410 2 513 000 2 800 000 4 115 353 ... 3 308 960 2 000 000 2 650 000 3 499 000 602 328 1 150 000 2 100 000 339 000 2 490 000 930 000 1 300 000 1 250 000 3 400 000 58 503 582 6 898 410 2 515 000 2 900 000 4 115 353 .... 3 308 960 1 800 000 2 650 000 3 441 000 585 683 1 150 000 1 900 000 339 000 2 490 000 950 000 1 300 000 1 250 000 3 400 000 58 104 711 Bal Üretimi (Ton) 2000/2002 Yıllık DeğiĢim (%) 1.22 -4.01 3.57 -3.56 ........ 0.27 -7.46 1.92 -0.50 -2.36 -9.52 5.32 3.03 -0.15 2000 2001 2002 251 839 99 945 93 000 61 091 52 000 29 000 58 935 26 000 53 900 31 857 15 691 31 000 21 381 24 940 20 409 8 623 13 734 25 260 1 246 432 254 758 84 335 80 000 60 190 52 000 28 000 59 069 26 500 52 700 35 388 15 383 31 000 21 500 24 940 25 951 9 528 14 036 26 600 1 255 271 257 800 90 000 85 000 60 190 52 000 28 000 55 189 26 500 55 000 33 297 15 000 32 000 21 500 24 940 22 000 9 000 14 000 28 045 1 270 002 Kaynak: FAO (www.fao.org) *DĠE, Tarım Ġstatistikleri Özeti (1983-2002), Ankara, 2003 ** Üretici ülkeler itibariyle 2003 yılı verileri yayınlanmadığı için 2000- 2002 yılları arası üç yıllık dönem dikkate alınmıştır. 25 2000/2002 Yıllık DeğiĢim (%) 2.37 -9.95 -8.60 -1.47 -3.45 -6.36 1.92 2.04 4.52 -4.40 3.23 0.56 7.80 4.37 1.94 11.03 1.89 Kovan BaĢına Bal Verimi (kg) 2000/2002 2000 2001 2002 Yıllık DeğiĢim (%) 36.95 36.93 37.37 1.14 38.15 33.56 35.78 -6.21 33.21 28.57 29.31 -11.74 14.32 14.63 17.92* 25.14 .... ..... ..... ....... 8.79 8.46 8.46 -3.75 30.30 29.53 30.66 1.18 10.00 10.00 10.00 15.59 15.06 15.98 2.50 53.11 58.75 56.85 7.04 13.64 13.38 13.04 -4.40 14.76 14.76 16.84 14.09 63.07 63.42 63.42 0.55 10.02 10.02 10.02 22.63 27.90 23.16 2.34 6.63 7.33 6.92 4.37 10.99 11.23 11.20 1.91 7.65 7.82 8.25 7.84 21.42 21.46 21.86 2.05 Çizelge 18: Dünyada Ülkelere Göre Balmumu Üretimi(2000-2002) Ülkeler 2000 Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran Dünya Balmumu Üretimi (Ton) 2001 … 1 720 5 100 4 527 19 600 3 480 2 340 1 750 .... .... 400 1 850 400 2 490 .... .... 400 .... 58 075 … 1 720 4 400 3 174 19 600 3 400 2 148 1 800 .... .... 400 1 850 400 2 490 .... .... 400 .... 56 377 2002 … 1 720 4 675 3 174 19 600 3 400 2 378 1 800 .... .... 400 1 850 400 2 490 .... .... 400 .... 56 840 Yıllık DeğiĢim (2000/2002) % … -8.33 -29.88 -2.30 1.62 2.86 ....... ........ ...... ...... ...... -2.13 Kaynak: FAO (www.fao.org) 6.2 Dünyada Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti Dünyada bal dıĢsatım miktarı ve değeri 1992-2002 dönemi itibariyle incelendiğinde dünya bal dıĢsatım miktarının 1997 yılında düĢüĢ gösterdiği, 1998 yılından itibaren yeniden artarak, 2002 yılında en yüksek düzeye(405 205 ton) ulaĢtığı görülmektedir(Grafik 4).1992 yılı baz kabul edildiğinde, 2002 yılı dıĢsatım miktarı indeksi 144 olarak gerçekleĢmiĢtir (Çizelge 19 ve Grafik 6). Bal dıĢsatım değeri ise ilgili dönemde 1993 ve 1994 yıllarında baz yılının altına düĢmüĢ, daha sonra yükselme kaydederek, 1996 yılında 507 milyon $‟a yükselmiĢ, 2002 yılında ise 696 milyon $ ile en yüksek seviyeye ulaĢmıĢtır. Genelde bir artma eğilimi gösterdiği görülmektedir(Grafik 5). Dünya bal dıĢalım miktar ve değeri açısından durum incelendiğinde, dıĢalım miktarının 2000 ve 2002 yıllarında sırasıyla 372 170 ton ve 404 254 ton olarak en yüksek seviyelerde olduğu, ancak en yüksek bal dıĢalım değerinin 1996 ve 2002 yıllarında gerçekleĢtiği ve her iki yılın indeksinin baz yılına göre 149 ve 185 olduğu görülmektedir(Çizelge 19 ve Grafik 7). Bu değerlerin yüksek olması her iki yılda da bal dıĢalım fiyatlarının daha yüksek seyretmesinden kaynaklanmaktadır. Dünya bal dıĢsatımının ülkelere göre dağılımı 2000-2002 dönemi ortalaması itibariyle incelendiğinde, dünya bal dıĢsatımının yaklaĢık %50‟sinin Çin(95919 ton) ve Arjantin(80495 ton) tarafından yapıldığı görülmektedir. Bu ülkeler dıĢında bal dıĢsatımı açısından önemli ülkeler; Meksika, Almanya ve Kanada‟dır(Çizelge 20). Diğer taraftan, aynı dönem itibariyle bal dıĢalım durumu incelendiğinde 1999 yılında 349 807 ton olan bal dıĢalımının 2001 yılında 356630 ton olduğu bunun karĢılığının da 459 563 000 $ olduğu belirlenmiĢtir. Dünya bal dıĢalımının 2000-2002 dönemi ortalaması itibariyle yaklaĢık %47‟si Almanya ve ABD tarafından yapılmaktadır. Bu ülkeler dıĢında bal dıĢalımı açısından önemli ülkeler; Fransa, Ġspanya ve Kanada‟dır(Çizelge 21). AB ülkeleri tek baĢına dünya bal dıĢalımında %42‟lik bir pazar payına sahip bulunmaktadırlar. 26 Çizelge 19: Dünya‟da Bal DıĢsatım -DıĢalım Miktarı ve Değerindeki GeliĢmeler(1992-2002) Yıllar 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Bal DıĢsatım Miktarı (Ton) 281266 289324 314258 300894 293802 272458 306815 340282 370995 360285 405205 Ġndeks (1992=100) 100 103 112 107 104 97 109 121 132 128 144 Bal DıĢsatım Değeri (1000 $) 337914 306666 333230 411873 507003 462118 456313 429439 436799 440137 696421 Kaynak: FAOSTAT, 2002 ( www.apps.fao.org) 27 Ġndeks (1992=100) 100 91 99 122 150 137 135 127 129 130 206 Bal DıĢalım Miktarı (Ton) 296236 284726 297240 307501 342006 320307 325943 349807 372170 356630 404254 Ġndeks (1992=100) 100 96 100 104 115 108 110 118 126 120 137 Bal DıĢalım Değeri (1000 $) 379746 324563 330104 422477 565744 540724 486577 453784 440115 459563 702995 Ġndeks (1992=100) 100 85 87 111 149 142 128 119 116 121 185 450000 400000 350000 300000 250000 200000 150000 100000 50000 0 Dışsatım 20 02 20 01 20 00 19 99 Dışalım 19 98 19 97 19 96 19 95 19 94 19 93 D 19 92 Dışalım ve Dışsatım Miktarı Grafik 4: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Miktarı (Ton) Yıllar Grafik 5: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Değerleri (1000 $) 2002 Yıllar 2000 Dışalım Dışsatım 1998 1996 1994 1992 0 100000 200000 300000 400000 500000 600000 700000 800000 Dışalım ve Dışsatım Değeri 28 Grafik 6: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışalım-Dışsatım Miktar İndeksi İndeks(1992=100) 160 140 120 100 80 Dışsatım Dışalım 60 40 20 0 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Yıllar Grafik 7: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışsatım-Dışalım Değer İndeksi İndeks(1992=100) 250 200 150 Dışsatım Dışalım 100 50 0 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Yıllar Dünya‟da bal dıĢsatım miktarının ülkeler itibariyle yıllık değiĢimine bakıldığında, ortalama en yüksek yıllık değiĢimin %335,11 ile Türkiye‟de gerçekleĢtiği görülmektedir. Bununla birlikte bal dıĢsatım değeri ortalaması ve yıllık değiĢimine bakıldığında, yine Çin‟in 89 610 bin dolar bal dıĢsatım değeri ile, yıllık değiĢim açısından ise %501,10 ile Hindistan‟ın ilk sırada yer aldığı görülmektedir(Çizelge 20). Dünya‟da bal dıĢalım miktarının ülkeler itibariyle yıllık değiĢimine bakıldığında ise, ortalama en yüksek yıllık değiĢimin %2382.32 ile Avustralya‟ya ait olduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bal dıĢalım değeri ortalaması ve yıllık değiĢim durumu incelendiğinde, Almanya‟nın 125632.67 bin dolarlık dıĢalım değeri ile, ilk sırada yer aldığı ortaya çıkmaktadır(Çizelge 21). Bal dıĢalım değerinde en yüksek yıllık değiĢimin %910.31 ile Avustralya‟da gerçekleĢtiği görülmektedir. 29 Çizelge 20: Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢsatım Miktarı ve Değeri Ülkeler Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran Dünya Ortalama 2000/2002 95919.00 3900.33 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/20 02 -26.08 -25.28 80495.00 7712.33 3795.33 1.67 29498.33 132.67 183.67 17098.67 3045.00 10564.67 8689.00 0.67 21600.67 119.00 544.67 2440.00 -9.59 335.11 332.99 200.00 10.74 138.46 -41.41 47.75 3.18 66.82 -6.31 -100.00 -0.38 -65.79 -32.08 -53.37 378828.33 9.22 DıĢsatım Miktarı(ton) 2000 2001 2002 103 728 4 746 107 351 3 409 76 678 3546 88 467 73 032 79 986 3 515 1 534 1 31 115 117 198 15 513 3 021 8 892 9 077 1 22 307 152 477 3 616 4 328 3 210 1 22 923 2 237 12 862 2 997 7 968 8 486 1 20 273 153 833 2 018 15 294 6642 3 34 457 279 116 22 921 3117 14 834 8504 .... 22 222 52 324 1686 370 995 360 285 405 205 DıĢsatım Değeri(1000 $) 2000 2001 2002 88 137 8 121 99 804 6 388 87 203 71 508 5 889 1 810 3 34 805 171 253 21 117 8 440 17 238 14 337 1 38 606 629 1 111 5 244 6 800 3 995 1 28 086 3 312 21 249 7 820 14 476 13 165 1 34 737 621 1 995 2 700 436 799 440 137 80 889 6861 114 170 30 687 10 880 9 65 013 297 236 57 155 10 568 31 983 16 281 1 53 465 193 1288 3065 696 421 Ortalama 2000/ 2002 89610.00 7123.33 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/ 2002 -8.22 -15.52 90960.33 14458.67 5561.67 4.33 42634.67 157.00 267.00 33173.67 8942.67 21232.33 14594.33 1.00 42269.33 481.00 1464.67 3669.67 30.92 421.09 501.10 200.00 86.79 73.68 -6.72 170.66 25.21 85.54 13.56 ..... 38.49 -69.32 15.93 -41.55 524452.33 59.44 Kaynak: FAO (www.fao.org) Çizelge 21: Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢalım Miktarı ve Değeri Ülkeler Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran Dünya DıĢalım Miktarı(ton) 2000 2001 2002 6 138 89 890 14 483 1 163 7 58 57 993 2 824 15 724 13 625 181 63 95 016 1 126 2 079 .... 3 873 65 749 61 325 1 098 7 1 349 8 308 5 210 15 547 14 756 768 63 92 200 3 180 2 433 .... 2 488 92 007 2 397 3 387 3 787 7 513 8 144 16 836 10 910 4 493 50 98 909 4 550 2 755 .... Ortalama 2000/ 2002 4166.33 82548.67 25.67 401.67 1882.67 5.67 731.33 24.00 604.67 5392.67 16035.67 13097.00 1814.00 58.67 95375.00 2952.00 2422.33 ..... 372 170 356 630 404254 377684.67 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/2002 -59.47 2.36 -85.71 -17.81 191.23 -57.14 1256.90 -87.72 -48.34 188.39 7.07 -19.93 2382..32 -20.63 4.10 304.09 32.52 ..... 7 293 96 018 65 646 1 182 10 129 51 1 444 3 195 21 735 13 347 776 161 104 894 1 287 2 713 .... 5 662 76 350 106 466 1 526 10 1 372 7 448 5 440 22 563 14 804 1 887 161 110 395 3 039 3 597 .... 8.62 440 115 459 563 2701 165 706 9 690 3 652 3 1 085 6 381 14 856 35 889 16 919 7 840 84 161 609 4 860 5 308 .... Ortalama 2000/ 2002 5218.67 112691.33 60.00 600.67 2120.00 7.67 862.00 21.33 757.67 7830.33 26729.00 15023.33 3501.00 135.33 125632.67 3062.00 3872.67 .... Yıllık DeğiĢim (%) 2000/ 2002 -62.96 72.58 -86.15 6.81 208.97 -70.00 741.09 -88.24 -73.61 364.98 65.12 26.76 910.31 -47.83 54.07 277.62 95.65 ..... 702 995 534224.33 59.73 DıĢalım Değeri(1000 $) 2000 2001 2002 Kaynak: FAO (www.fao.org) Dünyada 2000-2002 dönemi ortalaması itibariyle balmumu dıĢsatım durumu incelendiğinde, 32.86 milyon $ karĢılığında 9 022 ton balmumu dıĢsatımı yapıldığı görülmektedir. Dünya balmumu dıĢsatım miktarının yaklaĢık %55‟ini Çin, ABD ve Almanya gerçekleĢtirmektedir. Balmumu dıĢsatımı açısından diğer önemli ülkeler; Fransa, Ġran ve Kanada‟dır (Çizelge 22).Balmumu dıĢsatım miktarının ülkeler itibariyle yıllık değiĢimleri incelendiğinde ise, 2000/2002, yıllık değiĢimin en yüksek olarak Türkiye‟de (%15500) gerçekleĢtiği belirlenmiĢtir. 30 Çizelge 22: Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢsatım Miktarı ve Değeri Ülkeler DıĢsatım Miktarı(ton) 2000 2001 2002 Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran 2488 1 242 .... 1 25 295 123 327 183 346 561 120 16 915 68 34 .... 3217 1 002 .... 85 90 53 33 .... 51 300 589 179 16 715 40 21 13 3445 977 .... 156 47 233 24 .... 3 322 595 70 .... 764 46 16 1 074 Ortalama 2000/2002 3050 1073.67 ..... 80.67 54.00 193.67 60.00 109.00 79.00 322.67 581.67 123.00 10.67 798.00 51.33 23.67 362.33 Dünya 8 886 8 579 9 601 9022.00 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/2002 38.46 -21.34 ..... 15500.00 88.00 -21.02 -80.49 -100.00 -98.36 -6.94 6.06 -41.67 -100.00 -16.50 -32.35 -52.94 100.00 8.05 DıĢsatım Değeri(1000 $) 2000 2001 2002 6578 3 302 .... 3 105 895 434 1 227 314 1 079 2 688 539 43 3 214 202 75 .... 7372 3 208 .... 187 420 146 162 .... 108 997 2 528 747 43 2 695 152 65 9 7353 2.687 .... 346 152 554 93 .... 7 901 2 767 409 .... 3 049 154 43 2 579 Ortalama 2000/2002 7101 3065.67 ..... 178.67 225.67 531.67 229.67 409.00 143.00 992.33 2661.00 565.00 28.67 2986.00 169.33 61.00 862.67 35 243 30 869 32 460 32857.33 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/2002 11.78 -18.63 .... 11433.33 44.76 -38.10 -78.57 -100.00 -97.77 -16.50 2.94 -24.12 -100.00 -5.13 -23.76 -42.67 100.00 -7.90 Kaynak: FAO,( www.fao.org) Çizelge 23: Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢalım Miktar ve Değeri Ülkeler Çin A.B.D. Arjantin Türkiye Hindistan Etyopya Meksika Tanzanya Rusya F. Kanada Fransa Ġspanya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran Dünya DıĢalım Miktarı(ton) 2000 2001 2002 213 162 177 2003 1 426 1 488 .... .... .... 248 54 52 7 20 33 .... .... 1 103 36 54 9 .... 1 8 6 26 395 350 333 909 1 139 1 009 277 387 432 .... .... .... 2 466 2 487 1 884 21 34 18 755 668 721 34 43 28 10 910 10 305 10137 Ortalama 2000/2002 184.00 1639.00 0.00 118.00 20.00 0.33 64,33 3.33 13.33 359.33 1019.00 363.3 ..... 2279.00 24.33 714.67 35,00 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/2002 -16.90 -25.71 0.00 -79.03 371.43 100.00 -47.57 -88.89 225.00 -15.70 11.00 55.96 ..... -23.60 -14.29 -4.50 -17,65 10450,67 -7,09 Kaynak: FAO,(www.fao.org) 31 DıĢalım Değeri(1000 $) 2000 2001 2002 730 661 742 7 167 4 661 4 323 4 3 ..... 523 206 189 46 44 92 .... .... 2 489 202 272 5 .... 3 23 20 65 769 755 696 2 963 3 318 2 922 1 073 1 211 1 443 4 4 2 6 880 6 521 4 801 88 180 63 1 367 1 597 2 036 197 169 147 36 410 32 905 31299 Ortalama 2000/2002 711.00 5383.67 2.33 306.00 60.67 0.67 321.00 2.67 36.00 740.00 3067.67 1242.33 3.33 6067.33 110.33 1666.67 171,00 Yıllık DeğiĢim (%) 2000/2002 1.64 -39.68 -100.00 -63.86 100.00 100.00 -44.38 -40.00 182.61 -9.49 -1.38 34.48 -50.00 -30.22 -28.41 48.94 -25,38 33538,00 -14,04 6.3 Dünyada Bal Tüketimi Dünyada 1999-2001 dönemi ortalamasına göre kiĢi baĢına baĢına düĢen yıllık bal tüketimi 0.21 kg‟dır. KiĢi baĢına bal tüketiminin en fazla olduğu ülke 2 kg ile Yeni Zelanda‟dır. Bunu Ġsveç(1.60 kg), Yunanistan(1.48 kg), A.B.D( 1.34 kg) Almanya (1.15 kg), Ġspanya (0.95 kg), Türkiye (0.88 kg), Kenya (0.81 kg), Kanada(0.78 kg), Tanzanya (0.74 kg) ve Avustralya (0.61 kg) izlemektedir. Bu ülkelerin bal tüketimi ilgili dönem itibariyle dünya ortalamasının üzerinde bulunmaktadır. Diğer ülkelerin bal tüketiminin yarım kilogramın altında olduğu dikkati çekmektedir(Çizelge 24). Çizelge 24: Dünyada SeçilmiĢ BazıÜlkelere Göre KiĢi BaĢına DüĢen Bal Tüketimi Ülkeler 1999 Yeni Zelanda Ġsveç Çin A.B.D.* Arjantin Türkiye Meksika Tanzanya Rusya Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Kenya Almanya Polonya Yunanistan Ġran AB(15‟li)** Dünya ….. 1.40 0.12 1.39 0.26 0.93 0.33 0.72 0.35 0.82 0.51 0.96 0.45 0.81 1.13 0.27 1.54 0.28 0.70 0.21 Bal Tüketimi(kg/kiĢi) 2000 2001 Ortalama 1999/2001 ….. 2.00 2.00 1.80 1.60 1.60 0.12 0.12 0.12 1.43 1.21 1.34 0.12 0.19 0.19 0.87 0.84 0.88 0.28 0.38 0.33 0.74 0.75 0.74 0.38 0.36 0.36 0.62 0.90 0.78 0.48 0.47 0.49 0.92 0.97 0.95 0.65 0.72 0.61 0.82 0.81 0.81 1.13 1.19 1.15 0.25 0.33 0.28 1.44 1.47 1.48 0.31 0.35 0.31 0.70 0.70 0.70 0.21 0.21 0.21 Yıllık DeğiĢim 1999/2001 (%) 14.28 -12.95 -65.38 -9.68 15.15 4.17 2.86 9.76 -7.84 1.04 60.00 5.31 22.22 -4.55 25.00 - Kaynak: FAO,(www.fao.org) *EAPP(Economic Analysis and Program Planning Branch), Honey Consumption Statistics, U.S.A,.ÇeĢitli yıllar. ** European Commission (Eurostat and Directorate-General For Agriculture), ÇeĢitli yıllar. 6.4 Dünyada Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları Dünyada arıcılık ürünlerinin pazarlama kanalları incelendiğinde; genellikle toptancıların, perakendecilerin, kooperatiflerin, dıĢsatımcı firmaların ve bizzat üreticilerin kendisinin satıĢlarda rol aldığı belirlenmiĢtir. A.B.D.‟de bal için merkezi bir piyasa ya da fiyat mekanizması yoktur. Üreticiler ballarını çoğunlukla dökme olarak kooperatiflere, iĢleyici firmalara ve gıda üreticilerine pazarlamaktadırlar. Bununla birlikte, üreticiler ballarını ĢiĢeleyerek perakende olarak doğrudan kendileri pazarlama yoluna gitmektedirler. ĠĢlenen ballar ise ya perakende olarak satılmakta, ya da dıĢsatımcı firmalara veya süt sanayi, un ve unlu mamuller sanayi, eczacılık, Ģeker sanayii ve restaurantlara pazarlanmaktadır. A.B.D‟de balın pazarlama yapısı incelendiğinde; balın %45 oranında bağımsız iĢleyiciler, %36 oranında kooperatifler, %6 oranında komisyoncular tarafından pazarlandığı görülmekte, bunu %5 ile doğrudan perakende mağazaları, % 3 ile sanayiciler izlemektedir. Bal pazarlamasında %2‟lik bir pay ile yol kenarında kurulan tezgahların rol oynadığı, geriye kalan balın ise depolandığı ya da üretici ailelerince tüketildiği ifade edilmektedir(Taylor, 1999). ĠĢlenen bal ise sanayici ve perakende gıda mağazaları olmak üzere iki ana kanal üzerinden pazarlanmaktadır. Bu pazarlama yapısı içinde iĢlenen balda sanayicinin payı %52 iken, perakende 32 gıda mağazalarının payı %37‟dir. Geriye kalan pazarlara sunulmaktadır(Taylor, 1999). %12‟lik üretim ise yukarıda sözü edilen farklı A.B.D.‟de balın pazarlanması amacıyla, tüketicilerin bilgilendirilmesi ve talep yaratılmasına yönelik reklamlardan Ulusal Bal Bordu(National Honey Board) sorumlu bulunmaktadır(www.nhb.org). Bu bord, bal pazarlaması için yapılan faaliyetlerle ilgili olarak pazarlanan balın pound‟u (453.6 gr) baĢına 1 cent ücret almaktadır. Toplanan bu paralarla, perakende bal talebinin arttırılması ve üretilen balın farklı alternatif alanlarda kullanılması gibi konularda yapılacak araĢtırmalar desteklenmektedir. A.B.D., kendi üretimi dıĢında, Çin, Arjantin, Kanada, Meksika, Avustralya, Hong Kong ve Yeni Zelanda‟dan bal dıĢalımı yapmaktadır. Bu nedenle bal üreticilerini teĢvik amacıyla ülkede bal fiyat primi uygulanmaktadır. Bununla birlikte ülkede, Arıcılık Federasyonu ve eyaletler düzeyinde kurulmuĢ olan Arıcılık Dernekleri arıcılıkla ilgili bilgilerin üreticilere aktarılmasında önemli rol oynamaktadır. Kanada‟da Bal Konseyi arıcılıkla ilgili kararların alınmasında ve üreticilere aktarılmasında önemli rol oynamaktadır. Kanada‟da üreticiler ballarını genellikle aĢağıdaki dört alternatif pazar aracılığıyla satmaktadır (Chaudhary, 2001); Doğrudan tüketicilere satıĢ, Arıcılık kooperatiflerine satıĢ, Bal iĢleyicilere veya komisyonculara satıĢ, DıĢsatım firmalarına satıĢtır. Doğrudan tüketiciye satışın avantajları; SatıĢ anında nakit ödeme yapılması, bağımsızlık ve baĢarılı olma duygusu yaratması, piyasa için özel ürünlerin üretimi için olanaklar tanımasıdır. Kooperatif kanalıyla satışın avantajları: Pazarlama bilgisi gerektirmemesi, ödeme garantisi vermesi, kooperatifin çeĢitli girdileri sağlaması, balların kooperatif çatısı altında güvende tutulması ve üretici mallarının kooperatiflerce sigortalanmasıdır. Ülkede en etkili arıcılık kooperatifleri Alberta ve Manitoba Bal Üreticileri Kooperatifleridir. İşleyicilere satışın avantajları; Tüm ürünlerin dökme olarak alınması, üreticilerin ürün bedelini birkaç ay içinde almaları, kooperatif pazarlamasından yüksek fiyatla ürün satılması, iĢleyicilerce sürekli ürün alınması, taĢıma ücretlerinin iĢleyicilerce ödenmesi ve üreticilerin iĢleyicilerle yaptığı sözleĢmeyi devredebilmeleridir. Dış piyasalara veya dışsatımcı firmalara satışın avantajları; Yüksek nemli ve renkli bala prim ödenmesi, üreticilerle satın alma sözleĢmesi yapılması, balın tümünün satın alınması, taĢıma ücretlerinin firmalarca ödenmesi, ürün alımından önce üreticilere avans verilmesi, üreticilere pazara ve uygun fiyata ulaĢmada bir baĢarı duygusu yaratmasıdır. Danimarka‟da ise üretilen balın büyük bir bölümü komisyonculara pazarlanmaktadır. Bazı üreticiler kent yakınındaki satıĢ mağazalarına ya da doğrudan tüketicilere satmaktadır. Danimarka‟da ülke içinde üretilen petekli balın fiyatı 3 $/kg olup, ithal petek bal fiyatlarından yüksektir. Bunun nedeni ise ülkede kaliteli bal üretiminin teĢvik edilmesidir. Endonezya‟da ise bal talebi yıllık 10 000-15 000 ton dolayında olmasına karĢın, ülkede yıllık bal üretimi 3 000-5 000 ton arasında değiĢmektedir. Bu nedenle bal talebini karĢılayabilmek için ülke içinde bal üretimi tarım politikaları kapsamında desteklenmektedir. Fransa‟da bal üreticileri balı çoğunlukla perakende olarak ve kendi promosyonlarıyla satmaktadır. Ülkede bal festivalleri düzenlenmekte ve ballar çoğunlukla yol kenarlarındaki stantlarda perakende olarak satılmaktadır. Almanya‟da ise artan bal talebi sürekli dıĢalım yoluyla karĢılanmakta ve bal üretimi çeĢitli teĢvik politikalarıyla arttırılmaya çalıĢılmaktadır. 33 Yunanistan‟da bal pazarlamasında yaklaĢık 80 arıcılık kooperatifi etkin rol oynamakta, bu kooperatifler” Melissokomiki” adı altında birleĢerek faaliyetlerini sürdürmektedirler. Ayrıca 50 arıcı birliğinin oluĢturduğu merkez durumunda olan Yunanistan Arıcılar Birliği bulunmakta ve bu birlik Arıcılık Kürsüsü-Platformu dergisi ile üreticilere ulaĢmayı hedeflemektedir(Hatjina, 1999). Dünyada bazı ülkelerde kg bazında üretici eline geçen bal fiyatları 1999-2001 dönemi ortalamasına göre incelendiğinde Ġran‟da(6.63 $) ve Almanya‟da bal fiyatının(6.51$) diğer ülkelere göre yüksek olduğu görülmektedir(Çizelge 25). Almanya en çok bal tüketen ülkelerden biridir. Ancak tüketimin %80‟i dıĢalım yoluyla karĢılanmaktadır. Bu nedenle de ülke içi üretim özendirilmeye çalıĢılmaktadır. Bal fiyatı bakımından bu ülkeyi 4.21 $ ile Yunanistan, 3.61 $ ile Türkiye izlemektedir. ABD‟de ise üretici eline geçen bal fiyatının (1.39$/kg) daha düĢük olduğu görülmektedir. ABD‟de bal fiyatları balın renk özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Balmumu fiyatları açısından durum değerlendirildiğinde ise, Yunanistan‟ın 6.20$/kg ile ilk sırayı aldığı, bunu 3.32$/kg ile Türkiye, 2.80$/kg ile Ġspanya‟nın izlediği görülmektedir. Üretici eline geçen bal ve balmumu fiyatlarının 1999/2001 dönemi değiĢimlerine bakıldığında, balda ve balmumunda en yüksek fiyat artıĢının %25.99 ve %30.85 olarak Türkiye‟de gerçekleĢtiği görülmektedir. Çizelge 25: Bazı Ülkelerde Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Fiyatları ($/kg) Ülkeler ABD Türkiye Kanada Fransa Ġspanya Avustralya Almanya Yunanistan Ġran Bal Fiyatları 1999 1.55 3.77 1.45 2.63 2.23 0.91 7.48 4.75 6.22 2000 1.31 4.27 1.41 2.18 1.89 0.93 6.29 4.12 7.94 2001 1.32 2.79 1.20 2.04 1.84 1.14 5.77 3.77 5.72 Ortalama 1999/2001 Yıllık DeğiĢim (%) 1.39 3.61 1.35 2.28 1.99 0.99 6.51 4.21 6.63 14.83 25.99 17.24 22.43 17.48 25.27 22.86 20.63 8.03 Balmumu Fiyatları 1999 .... 3.63 .... .... 2.94 .... .... 5.94 .... 2000 .... 3.83 .... .... 2.68 .... .... 6.09 .... 2001 .... 2.51 .... .... 2.77 .... .... 6.57 .... Ortalama 1999/ 2001 Yıllık DeğiĢim (%) ... 3.32 ... ... 2.80 ... ... 6.20 ... 30.85 5.78 10.60 - Kaynak: FAO (www.fao.org) Dünyada bal dıĢsatım ve bal dıĢalım fiyatları da Çizelge 26‟da ve Grafik 8 ile Grafik 9‟da verilmiĢtir. 1992-2002 dönemi itibariyle bal dıĢsatım fiyatları incelendiğinde, bu fiyatlar 1993 ve 1994 yıllarında en düĢük seviyeye inmiĢ, ancak daha sonraki yıllarda artıĢ ve azalıĢlar göstererek 2002 yılında dıĢsatım fiyatı 1.22$/kg‟a yükselmiĢtir. Dünya bal dıĢalım fiyatları incelendiğinde, en yüksek fiyatların 1997 ve 2002 yıllarında 1.69$/kg ve 1.74 $/kg olarak gerçekleĢtiği görülmektedir. Ġncelenen dönemde bal dıĢsatım fiyatlarının zaman zaman bal dıĢalım fiyatlarının altında seyrettiği, bazı yıllarda birbirine yakın olduğu dikkati çekmektedir. 34 Çizelge 26: Dünyada Bal DıĢsatım – DıĢalım Fiyatlarındaki GeliĢmeler Yıllar DıĢsatım Fiyatı ($/kg) 1.20 1.06 1.06 1.37 1.73 1.70 1.49 1.26 1.18 1.22 1.22 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Ġndeks (1992=100) 100 88 88 114 144 141 124 105 98 102 102 DıĢalım Fiyatı ($/kg) 1.28 1.14 1.11 1.37 1.65 1.69 1.49 1.30 1.18 1.29 1.74 Ġndeks (1992=100) 100 89 87 107 129 132 116 101 92 101 136 Kaynak: FAOSTAT, 2002, www.apps.fao.org Grafik 8: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışsatım-Dışalım Fiyatlarındaki Gelişmeler 2,00 Bal Fiyatı(Dolar/kg) 1,80 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 1992 1993 1994 1995 1996 1997 Yıllar 1998 1999 2000 Dışalım Fiyatı 2001 Dışsatım Fiyatı İndeks Grafik 9: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışsatım-Dışalım Fiyatları İndeksi(1992=100) 160 140 120 100 80 60 40 20 0 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Yıllar Dışsatım Fiyatı Dışalım Fiyatı 35 2002 7. TÜRKĠYE’DE BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM VE DIġ TĠCARETĠNDEKĠ GELĠġMELER 7.1 Türkiye’de Bal ve Balmumu Üretimi Türkiye belli baĢlı bal üreticisi ülkeler arasındaki konumunu korumaktadır. Son yılların verilerine göre Türkiye kovan sayısı bakımından ikinci sırada yer almasına karĢın, bal üretimi yönünden Çin, ABD ve Arjantin‟den sonra dördüncü büyük bal üreticisi ülke durumundadır. Türkiye‟de yaklaĢık 150 000 ailede kovan bulunmakta ve bu ailelerden 30 000‟i geçimini sadece arıcılıktan sağlamaktadır. DĠE‟nün 2003 yılı verilerine göre; Türkiye‟de toplam 4 288 853 adet kovandan toplam 69540 ton bal elde edilmektedir. Türkiye‟nin zengin ekolojik yapısı ve floral kaynaklarına karĢılık, kovan baĢına bal verimi sadece 16.21 kg olup, dünya ortalaması olan 22.56 kg‟ın altındadır. Yapılan tahminler sonucunda 2005 yılında Türkiye bal üretiminin 99 404 tona, kovan baĢına verimin ise 23 kg‟a çıkması beklenmektedir (DPT, 2001). Çizelge 27‟de 1992-2003 yılları arasında Türkiye‟deki kovan sayısı ile bal ve balmumu üretim miktarları ve kovan baĢına bal verimi görülmektedir. Ġlgili dönemde kovan sayısının 1992 yılına göre %21.14, bal üretiminin %15.29, balmumu üretiminin ise %7.34 oranında artıĢ gösterdiği belirlenmiĢtir. Bal veriminin ise 1992 yılına göre 2002 yılında %5 oranında artarken, 2003 yılında %4.87 oranında azaldığı saptanmıĢtır. Türkiye‟de bal ve balmumu üretim miktarındaki değiĢmeler ile kovan baĢına elde edilen bal verimindeki değiĢim Grafik 10 ve Grafik 11‟de verilmiĢtir. Özellikle son yıllarda yapılan bazı yasal düzenlemelerin arıcılıkta bir verim artıĢına neden olduğu, 2002 ve 2003 yıllarına iliĢkin bal üretim miktarı ve kovan baĢına bal verimi verilerinden açıkça görülmektedir. Türkiye gerek kovan sayısı, gerekse bal üretimi bakımından ön sıralarda yer almasına ve kovan varlığının %96‟sının modern (yeni tip) olmasına karĢın, bu verim düzeyinin istenilen düzeyde olmadığı görülmektedir. Eski tip kovanların (karakovan) sayısı giderek düĢmekte, ancak, halk arasında karakovan balının daha kaliteli olarak bilinmesi nedeniyle henüz bir miktar kara kovan hala üretilmektedir(Çeliker, 2002). Türkiye‟de kovan sayısındaki, üretim ve verimdeki değiĢimler Grafik 12‟de görülmektedir. Çizelge 27 :Türkiye‟de Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı, Bal Verimi Kovan sayısı Yıllar 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002* 2003* Yıllık DeğiĢim 1992/2003 (%) Eski tip 250 656 234 962 219 236 214 594 217 140 204 102 193 982 185 915 199 609 184 052 180 232 190 538 -23.98 Yeni tip 3 289 672 3 450 755 3 567 352 3 701 444 3 748 578 3 798 200 4 005 369 4 135 781 4 067 514 3 931 301 3 980 660 4 098 315 24.58 Toplam Bal üretimi (ton) 3 540 328 3 685 717 3 786 588 3 916 038 3 965 718 4 002 302 4 199 351 4 321 696 4 267 123 4 115 353 4 160 892 4 288 853 21.14 60 318 59 207 54 908 68 620 62 950 63 319 67 490 67 259 61 091 60 190 74 555 69 540 15.29 Kaynak: DĠE, Türkiye Ġstatistik Yıllığı, ÇeĢitli Yıllar, Ankara. *DĠE, Tarım Ġstatistikleri Özeti, 1984-2003, Ankara, 2004. 36 Balmumu Kovan üretimi baĢına verim (ton) (kg) 2 916 17.04 3 110 16.06 3 353 14.50 3 735 17.52 3 235 15.87 3 753 15.82 3 324 16.07 4 073 15.56 4 527 14.32 3 174 14.63 3 448 17.92 3 130 16.21 7.34 -4.87 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 0 Bal Balmumu 19 92 19 93 19 94 19 95 19 96 19 97 19 98 19 99 20 00 20 01 20 02 20 03 üretim Miktarı Grafik 10: Türkiye'de Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı (Ton) Yıllar Grafik 11: Türkiye'de Yıllara Göre Kovan Başına Bal Verimi(Kg) Bal Verimi (Kg) 20,00 15,00 10,00 Bal Verimi 5,00 03 02 20 01 20 00 20 99 20 98 19 97 19 96 19 95 19 94 19 93 19 19 19 92 0,00 Yıllar 4500000 4000000 3500000 3000000 2500000 2000000 1500000 1000000 500000 0 Eski Tip Yeni Tip 19 92 19 93 19 94 19 95 19 96 19 97 19 98 19 99 20 00 20 01 20 02 20 03 Kovan Sayısı Grafik 12: Türkiye'de Toplam Kovan Sayısı (Adet) Yıllar 37 Türkiye‟nin balmumu üretim miktarı ise 1992 yılında 2 916 kg iken dalgalanma göstererek, 1999 yılında 4 073 kg‟a çıkmıĢ, 2000 yılında ise en yüksek seviyesine ulaĢmıĢtır. 2002 ve 2003 yıllarında ise balmumu üretimi sırasıyla 3 448 kg ve 3130 kg olarak gerçekleĢmiĢtir. Türkiye‟nin balmumu üretimindeki değiĢim Grafik 10‟da verilmiĢtir. Üretilen balmumunun tamamına yakını ülke içinde tüketilmekte, her yıl bir miktar balmumu dıĢalımı yapılmaktadır. Modern arıcılıkta arıların balmumu üreterek zaman ve enerji kaybetmesini önlemek için arılara temel petek verilmektedir. Bu peteklerde en fazla balmumuna ihtiyaç duyulan taban kısmı hazır olduğu için arılar sadece petek duvarlarını örmek için az miktarda balmumu üretmektedirler.Bal hasadından sonra elde edilen bütün balmumları temizlenip, yeniden Ģekillendirilerek ertesi yıl petek üretiminde kullanılabilir. Eğer pazarlama olanağı yoksa üreticiler yeni balmumu üretmeyip, önceki yıldan hazır kalan balmumunu kullanmaktadırlar. Son yıllarda modern kovanların artmasıyla birlikte, temel petek kullanımındaki artıĢlar, balmumu talebinin artmasına neden olmuĢtur. 2001 yılı verilerine göre Türkiye‟de toplam 60 190 kg olan bal üretiminin tarım bölgelerine göre dağılımı incelendiğinde, toplam bal üretiminin %28‟inin (16 853 ton) Karadeniz bölgesi‟nden, %20.12‟sinin (12 110 ton) Ege bölgesi‟nden, %14.53‟ünün ise Akdeniz bölgesi‟nden sağlandığı görülmektedir (Çizelge 28). Bu üç bölgenin Türkiye bal üretiminin yaklaĢık % 63‟ünü oluĢturduğu dikkati çekmektedir. Türkiye‟de arıcılık daha çok gezginci arıcılık Ģeklinde yapılmakta olup, gezginci arıcılar kıĢ mevsimini Ege, Akdeniz ve Doğu Karadeniz kıyılarında geçirdikten sonra kovanlarını kamyonlarla iç bölgelere ve yükseklere doğru taĢımaktadırlar. Bu yolla üretilen bal, Türkiye bal üretiminin yaklaĢık %80‟ine karĢılık gelmektedir(Çeliker, 2000). Tarım bölgelerinde yer alan iller itibariyle bal ve balmumu üretim miktarları ayrıntılı olarak Ek 2‟de verilmiĢtir. Balmumu üretimi açısından ise; %27.57 ile Karadeniz bölgesi birinci sırayı alırken, bu bölgeyi %20.45 ile Ege bölgesi ve %16.23 ile Akdeniz bölgesi‟nin izlediği görülmektedir. Çizelge 28: Türkiye‟deTarım Bölgelerine Göre Bal ve Balmumu Üretimi(2001) Bölgeler 1. Bölge (Orta Kuzey) 2. Bölge (Ege) 3. Bölge (Marmara) 4. Bölge (Akdeniz) 5. Bölge (Kuzeydoğu) 6. Bölge (Güneydoğu) 7. Bölge (Karadeniz) 8. Bölge (Ortadoğu) 9. Bölge(Orta Güney) Toplam Bal Üretimi(ton) 2 294 12 110 3 130 8 746 4 424 3 482 16 853 5 726 3 425 60 190 % Balmumu Üretimi(ton) 3.81 117 20.12 649 5.20 157 14.53 515 7.35 204 5.79 128 28.00 875 9.51 344 5.69 185 100.00 3 174 % 3.68 20.45 4.94 16.23 6.43 4.03 27.57 10.84 5.83 100.00 Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı ve Üretim, 2001, Yayın No. 2758, Ankara, 2002, ÇeĢitli sayfalar. Gerek bal ve gerekse balmumu üretimi açısından ikinci sırada bulunan Ege bölgesi illerinin kovan sayısı, bal ve balmumu üretim miktarı itibariyle dağılımı Çizelge 29‟da verilmiĢtir. Muğla ve Ġzmir illerinin 2002 yılı itibariyle kovan sayısı, bal ve balmumu üretim miktarı açısından 1.ve 2. sırayı aldıkları görülmektedir. Bu iki il Ege bölgesi toplam kovan sayısının %68.55‟ini, bal üretiminin %70.79‟unu, balmumu üretiminin ise %67.53‟ünü oluĢturmaktadır. 38 Çizelge 29 : Ege Bölgesi‟nde Ġllere Göre Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi(2002) Ġller Balıkesir Muğla Ġzmir Kütahya UĢak Afyon Denizli Aydın Manisa Ege Bölgesi (1) Türkiye Toplamı(2) (%) (1/2) Kovan Sayısı Miktar (Adet) % Bal Üretimi Miktar (Ton) % Balmumu Üretimi Miktar % (Ton) 107 12.72 497 59.09 71 8.44 23 2.74 10 1.19 7 0.83 20 2.38 77 9.16 29 3.45 71 122 546 662 137 559 20 265 6 184 21 272 54 529 88 939 51871 7.12 54.75 13.80 2.04 0.62 2.13 5.43 8.91 5.20 1 291 11 586 1 928 229 74 374 1 147 1 546 914 6.76 60.69 10.10 1.20 0.39 1.96 6.01 8.10 4.79 998 403 100.00 19089 100.00 841 100.00 4 160 892 23.99 - 74555 25.60 - 3348 24.39 - Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Yayın no: 2758, Ankara, 2003b, ÇeĢitli Sayfalar. 7.2.Türkiye’de Bal ve Balmumu Üretim Değeri Türkiye‟de toplam bal ve balmumu üretim değeri 2000-2002 dönemi itibariyle verilmiĢtir. Türkiye‟nin bal üretim değeri 2000 yılında 185 425 877 milyon TL iken, 2002 yılında 484 965 795 milyon TL‟ ye yükselmiĢ, %161.54 oranında artıĢ göstermiĢtir(Çizelge 30). Bu dönemde bal üretim değerindeki artıĢ, Türkiye‟nin hayvansal üretim değerindeki artıĢ ile (%82.45) ile toplam tarımsal üretim değerindeki artıĢtan(%107.57) daha fazla olmuĢtur. Üç yıllık dönem içinde bal üretim değerinin hayvansal üretim değeri içindeki payı da %3.60‟dan %5.16‟ya yükselmiĢtir. Aynı dönem içinde bal üretim değerinin toplam tarımsal üretim değeri içindeki payı da %0.92 ‟den %1.16‟ya yükselmiĢtir. Bal üretim değeri ve balmumu üretim değerinin toplam olarak hayvansal üretim değeri içindeki payı incelendiğinde bu payın 2000 yılında %3.83 iken, 2002 yılında %5.33‟ye yükseldiği görülmektedir. Bal ve balmumu üretim değerinin toplam tarımsal üretim değeri içindeki payı ise %0.98‟den %1.20‟ye yükseldiği görülmektedir. Çizelge 30: Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretim Değeri, Hayvansal Üretim Değeri ve Toplam Tarımsal Üretim Değeri Ġçindeki Payı (2000-2002) Üretim Değeri(Milyon TL) 2000 2001 Bal Üretim Değeri(1) Balmumu Üretim Değeri(2) Hayvansal Üretim Değeri(3) Toplam Tarımsal Üretim Değeri(4) (1)/(3) (2)/(3) (1)/(4) (2)/(4) (1+2)/3 (1+2)/4 185 425 877 278 971 883 2002 Yılllık DeğiĢim Oranı(%) 2000/ 2001/ 2000/ 2001 2002 2002 484 965 795 161.54 50.45 73.84 11 722 313 11 432 889 16 132 322 -2.47 41.05 37.62 5 152 206 053 6 069 068 226 9 399 981 157 17.79 54.88 82.45 20 072 285 981 3.60 0.23 0.92 0.06 3.83 0.98 26 086 525 404 4.60 0.19 1.07 0.04 4.79 1.11 41 664 180 756 5.16 0.17 1.16 0.04 5.33 1.20 29.96 - 59.72 107.57 - Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı(Üretim, Fiyat, Değer), ÇeĢitli yıllar. 39 - 7.3. Türkiye’nin Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti Türkiye dünyada bal üretimi bakımından ön sıralarda yer almasına karĢın önemli bir dıĢsatımcı ülke konumunda değildir. Türkiye‟nin 1992-2002 dönemi itibariyle bal dıĢsatım ve dıĢalım miktar ve değeri Çizelge 31‟de görülmektedir. 1992 yılında bal dıĢsatım miktarı 3 307 ton iken, 1997 yılında 8 457 tona yükselmiĢ, izleyen yıllarda azalma göstererek 2000 yılında yaklaĢık 3 515 ton olarak gerçekleĢmiĢtir. En yüksek miktara 16 073 ton ile 2002 yılında ulaĢmıĢtır.1992 yılı baz yılı olarak kabul edilirse, en yüksek dıĢsatım değeri 2002 yılında elde edilmiĢ, indeks 100‟den 486‟ya yükselmiĢtir. Türkiye‟nin en çok bal dıĢsatımı yaptığı ülkeler sırasıyla; Almanya, Suudi Arabistan ve Fransa‟dır. Türkiye bal dıĢsatımının büyük bir bölümünü AB ülkelerine yapmaktadır. Türkiye‟nin yıllara göre bal dıĢsatım ve dıĢalım miktarları ile indeksindeki değiĢmeler Grafik 13 ve 15, bal dıĢsatım ve dıĢalım değerleri ile indeksindeki değiĢmeler ise Grafik 14 ve 16‟da görülmektedir. Çizelge 31: Türkiye‟de Bal DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2002) Yıllar 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Miktar (ton) 3 307 3 102 2 734 2 934 5 423 8 457 5 611 5 306 3 515 4 328 16 073 DıĢsatım Ġndeks Değer (1000 $) 100 7 157 94 5 294 83 4 912 89 6 759 164 11 237 256 16 026 170 11 174 160 9 997 106 5 889 131 6 800 486 30 687 Ġndeks 100 74 69 94 157 224 156 140 82 95 429 Miktar (ton) 317 603 485 464 329 376 463 290 1 176 325 397 DıĢalım Değer (1000 $) 100 293 190 395 153 263 146 314 104 441 119 657 146 862 92 473 371 646 103 466 125 690 Ġndeks Kaynak: DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar. 20000 15000 10000 5000 0 19 92 19 93 19 94 19 95 19 96 19 97 19 98 19 99 20 00 20 01 20 02 Dışalım ve Dışsatım Miktarı (Ton) Grafik 13: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Miktarı (Ton) Yıllar Dışsatım Dışalım 40 Ġndeks 100 135 90 107 151 224 294 161 220 159 236 Grafik 14: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Değerleri (1000 $) 2002 Yıllar 2000 1998 1996 1994 1992 0 5000 10000 15000 20000 25000 30000 35000 Dışalım ve Dışasatım Değeri Dışsatım Değeri Dışalım Değeri Türkiye‟nin bal dıĢalımı incelendiğinde ise; 1992 yılında 317 ton olan dıĢalım 1993 yılında 603 tona yükselmiĢ, 2000 yılı baĢına kadar dıĢalımda önemli bir değiĢme görülmezken, 2000 yılında bu miktar 1 176 ton, 2002 yılında ise 397 ton olarak gerçekleĢmiĢtir (Çizelge 31). Türkiye‟de bal dıĢalım değeri ise en yüksek olarak 862 000 $ ile 1998 yılında gerçekleĢmiĢ, aynı yıl indeks 294 olrak hesaplanmıĢtır. Türkiye‟nin bal dıĢalımına ihtiyacı olmamasına rağmen serbest piyasa Ģartları gereği ve sınır ticaretiyle genelde Türkiye Cumhuriyetleri‟nden ve bazen de Ġran‟dan bal dıĢalımı yoluna gitmektedir. Ancak Ġran‟dan ucuz ve kalitesiz bal ve diğer arı ürünleri dıĢalımı Türkiye arıcılığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bal ve arı ürünleri dıĢalımının kontrollü olarak yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, Türkiye 1992-2001 döneminde sadece 1992, 2000 ve 2001 yıllarında balmumu dıĢsatımı yapmıĢtır (Çizelge 32). Türkiye‟nin 2001 yılı itibariyle balmumu üretimi 3 174 kg olup, bu üretimin sadece %3‟ünün(85 ton) dıĢsatımı yapılmıĢtır. 1992 ve 2000 yıllarında ise sadece 1 ton dıĢsatım gerçekleĢtirilmiĢtir. Türkiye ürettiği balmumunun neredeyse tamamını ülke içinde kullanmaktadır. DıĢ piyasada çok aranılan balmumunun dıĢ satımının yapılmamasının nedeni; sanayide birçok dallarda kullanılan bu maddeye olan iç talebin çok yüksek olmasıdır. Ancak Türkiye her yıl balmumu dıĢalımı yapmaktadır. 1992-2001 yılları arasında Türkiye‟nin balmumu dıĢalımı incelendiğinde; 1992 yılında 469 ton olduğu, 1994 yılında 127 tona düĢtüğü ve 2001 yılında ise 54 tonla en düĢük seviyeye indiği görülmektedir. 41 Grafik 15: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Miktar İndeksi İndeks(1992=100) 600 500 400 Dışsatım Dışalım 300 200 100 0 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Yıllar Grafik 16: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Değeri İndeksi İndeks (1992=100) 500 400 300 Dışsatım Dışalım 200 100 0 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Yıllar Çizelge 32: Türkiye‟de Balmumu DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2001) Yıllar 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 Miktar (ton) DıĢsatım Değer (1000 $) 1 3 1 3 85 187 Miktar (ton) DıĢalım Değer (1000 $) 469 1 024 244 760 127 304 160 405 211 617 293 644 238 565 449 949 248 523 54 206 Kaynak: DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar. 1996-2001 dönemi itibariyle bal dıĢsatım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢsatım değeri ve tarım ürünleri dıĢsatım değeri içindeki payları incelendiğinde bu oranların çok düĢük düzeyde olduğu görülmektedir(Çizelge 33). Hatta bu oranlar dönem içinde azalma kaydetmiĢ, 2001 yılında bal 42 dıĢsatım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢsatım değeri içindeki payı %0.02, tarım ürünleri dıĢsatım değeri içindeki payı ise %0.28 olarak gerçekleĢmiĢtir. Çizelge 33 : Türkiye‟de Bal DıĢĢatım Değeri, Toplam DıĢsatım ve Tarım Ürünleri DıĢsatım Değeri Ġçindeki Payı (milyon $ ve %) Yıllar Tarım Ürünleri Toplam DıĢsatım Değeri (1) Türkiye Toplam DıĢsatım Değeri (2) Bal DıĢsatım Değeri (3) (3)/(1) (%) (3)/(2)(%) 1996 2 659 1997 2 893 1998 2 913 1999 2 594 2000 2 152 2001 2 443 23 224 26 261 26 974 26 587 27 775 31 186 11, 237 16, 026 11, 174 9, 997 5, 889 6, 800 0.42 0.05 0.55 0.06 0.38 0.04 0.39 0.04 0.27 0.02 0.28 0.02 Kaynak: www.tarim.gov.tr ve www.dtm.gov.tr kayıtlarından yararlanılarak hesaplanmıĢtır . Aynı dönem itibariyle bal dıĢalım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢalım değeri ve tarım ürünleri dıĢalım değeri içindeki payları incelendiğinde ise bu oranların çok düĢük düzeyde olduğu belirlenmiĢtir.(Çizelge 34). Ġlgili dönemde bal dıĢalım değerinin Türkiye‟nin toplam tarım ürünleri dıĢalım değeri içindeki payının %0.02-0.03 arasında olduğu görülmektedir. Bal dıĢalım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢalım değeri içindeki payının ise binde oranlarda olması nedeniyle hesaplama yapılmamıĢtır. Çizelge 34: Türkiye‟de Bal DıĢalım Değeri, Toplam DıĢalım ve Tarım Ürünleri DıĢalımı Ġçindeki Payı (milyon $ ve %) Tarım Ürünleri Toplam DıĢalım Değeri(1) Türkiye Toplam DıĢalım Değeri (2) Bal DıĢalım Değeri (3) (3)/(1) (%) (3)/(2)(%) 1996 2 885 1997 3 093 1998 2 597 Yıllar 1999 1 814 2000 2 399 2001 1 693 43 627 48 559 45 921 40 671 54 503 40 538 0,441 0.02 - 0,657 0.02 - 0,862 0.03 - 0,473 0.03 - 0,646 0.03 - 0,466 0.02 - Kaynak: www.tarim.gov.tr ve www.dtm.gov.tr kayıtlarından yararlanılarak hesaplanmıĢtır. Türkiye‟nin 2000-2003 dönemi arı ürünleri itibariyle dıĢsatım durumu incelendiğinde, petek bal, süzme bal, arı sütü, dondurulmuĢ taze polen, kurutulmuĢ polen olarak sınıflandırıldığı dikkati çekmektedir(Çizelge 35). 2000 yılı itibariyle toplam arı ürünleri dıĢsatım değerinin %28.30‟ünü petek bal, %71.59‟unu süzme bal, geri kalanını ise diğer ürünler oluĢtururken, 2003 yılı itibariyle bu dıĢsatımın %93.05‟ini süzme bal ve %2.70‟ini petek balın oluĢturduğu belirlenmiĢtir. Türkiye‟de 2000-2003 dönemi itibariyle süzme bal dıĢsatımının artma eğiliminde olduğu, petek bal dıĢsatımının ise azaldığı görülmektedir. Bu artıĢ ve azalıĢlar yıllara göre bal dıĢalımı yapan ülkelerin tüketici taleplerindeki değiĢmelerden kaynaklanmaktadır. Süzme ve petek bal dıĢsatım fiyatları incelendiğinde, ilgili dönemde petek balı fiyatının 2.41-2.75 $ arasında değiĢirken, süzme bal fiyatının ise 1.42 $‟dan 2.47 $‟a yükseldiği görülmektedir (Çizelge 36). Ġlgili dönemde arı sütü fiyatının dıĢsatım fiyatının 0.46 $‟dan 38.24 $‟a yükseldiği, yani 83 kat arttığı dikkati çekmektedir Gerçekten de bu ürünün 2000 yılında 17 ton olan dıĢsatım miktarı 2003 yılında 26 tona yükselmiĢtir. Türkiye‟nin 2000-2003 döneminde arı ürünleri itibariyle dıĢsatımının ülkelere göre dağılımı miktar ve değer olarak Çizelge 37‟de, oransal olarak ta Çizelge 38‟de verilmiĢtir. 43 Türkiye‟nin bal ve diğer arı ürünleri dıĢsatımı yaptığı ülke sayısının ilgili dönemde değiĢiklik gösterdiği görülmektedir. Türkiye petek bal dıĢsatımının önemli bir bölümünü Almanya, Suudi Arabistan ve Hollanda‟ya yapmaktadır. En çok bal dıĢsatımı yapılan ülke Almanya olup, bu ülke Türkiye‟den genellikle çam balı almaktadır. Türkiye‟nin petek balı dıĢsatımının ilgili dönemde 709 tondan 233 tona düĢtüğü görülmektedir. Süzme bal dıĢsatımı açısından durum incelendiğinde, süzme bal dıĢsatımının 2000 yılı itibariyle 3055 ton iken, 2002 yılında 15 623 tona yükseldiği, 2003 yılında ise 8853 ton olarak gerçekleĢtiği belirlenmiĢtir. Türkiye‟nin 2000 yılında 4331$‟lık süzme bal dıĢsatımının %55.70‟ini Almanya‟ya, %26.38‟ini ise Suudi Arabistan‟a yapılan dıĢsatımın oluĢturduğu belirlenmiĢtir. 2003 yılında ise yine Almanya ilk sırayı alırken, bu ülkeyi Ġspanya‟nın izlediği görülmektedir(Çizelge 38). Buna göre Türkiye‟nin bal dıĢsatımının önemli bölümünü AB ülkelerine yaptığı belirlenmiĢtir. Arı sütü dıĢsatım miktarının yaklaĢık %80‟inin Ġspanya‟ya, dondurulmuĢ taze polen dıĢsatımının %65.24‟ünün Avustralya‟ya, kurutulmuĢ pollen dıĢsatım miktarının ise ağırlıklı olarak Hollanda ve ABD‟ne yapıldığı belirlenmiĢtir. 44 Çizelge 35: Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımı (ton ve 1000$) Süzme Bal Petek Bal Yıllar 2000 2001 2002 2003 Toplam Miktar (ton) 709 869 848 233 2659 Değer (1000 $) 1 711 1 803 2 334 635 6 483 Miktar (ton) 3 055 3 537 15 623 8 853 31 068 DondurulmuĢ taze polen Arı Sütü Değer (1000 $) 4 331 5 153 31 518 21 901 62 903 Değer (1000 $) Miktar (ton) 17 12 11 26 66 Miktar (ton) 8 30 311 1 003 1 352 8 8 Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar. Çizelge 36: Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatım Fiyatları ($/kg) Ürünler Yıllar Petek Bal Süzme Bal Arı Sütü DondurumuĢ KurutulmuĢ Taze Polen Polen 2000 2.41 1.42 0.46 - - 2001 2.07 1.46 2.55 1.45 11.49 2002 2.75 2.02 27.29 - 6.51 2003 2.72 2.47 38.24 - - Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllardan Yararlanılarak HesaplanmıĢtır. 45 Değer (1000$ ) 12 12 KurutulmuĢ polen Miktar (ton) … … … Değer (1000 $) 2 2 4 Toplam Miktar (Ton) 3 781 4 426 16 482 9 112 33 802 Değer (1000 $) 6 050 7 000 34 165 23 539 70 754 Çizelge 37: Türkiye‟de Ülkelere Göre Arı Ürünleri DıĢsatımı(2000-2003) Petek Bal Ülkeler Almanya Suudi Arabistan 2000 Miktar Değer (ton) (1000 $) 336 860 197 118 16 346 347 55 709 1 711 1 472 968 217 2 413 1142 5 103 180 Hollanda Ġngiltere Genel Toplam Almanya Suudi Arabistan Ġst.Ahl.Serbest Fransa Genel Toplam 2001 Miktar (ton) Ülkeler Almanya Suudi Arabistan Hollanda Belçika Genel Toplam 349 Değer (1000 $) 650 201 199 61 328 510 161 869 Almanya Belçika Fransa ABD 1 722 88 65 65 2002 Miktar (ton) 444 Değer (1000 $) 1218 164 88 42 337 263 150 848 2 334 6 812 2 379 2 700 14 594 4 693 5 594 1 529 1 858 15 623 31 518 8 2 1 11 238 57 5 3 311 Almanya Suudi Arabistan Hollanda Ġngiltere 1 803 Genel Toplam Süzme Bal 2 674 Almanya 203 ABD 129 Ġspanya Suudi 91 Arabistan Ülkeler 2003 Miktar (ton) 85 Değer (1000 $) 223 85 16 9 182 63 37 233 635 3 695 1 680 1 010 9 671 4 305 1 797 670 1 636 8 853 21 901 21 2 1 1 26 771 101 50 30 1 003 Almanya Suudi Arabistan Ġngiltere Hollanda Genel Toplam Almanya Ġspanya Suudi Arabistan ABD Genel Toplam 3 055 4 331 13 3 17 1 5 1 2 8 Ist.Ahl. Serbest. 3 537 Suudi Arabistan Ürdün Suudi Arabistan BirleĢik Arap Genel Toplam 9 Ürdün Almanya Belçika Genel Toplam 1 1 12 Avustralya Hollanda Genel Toplam 5 4 8 Belçika Genel Toplam Genel Toplam Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli yıllar. - Genel Toplam Ülkeler - - - 46 5 153 Genel Toplam Arı Sütü Ġspanya 13 4 Ġngiltere 9 Libya 2 Ġst.ahl.ser 30 Genel Toplam DondurulmuşTaze Polen 8 4 12 Genel Toplam KurutulmuşPolen 2 Azerbeycan ABD Hollanda 2 Genel Toplam Genel Toplam Ġspanya - - Almanya Danimarka Fransa Genel Toplam Genel Toplam 1 1 2 Genel Toplam - - - - Çizelge 38: Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımının Ülkelere Göre Dağılımı (%) Petek Bal Ülkeler Almanya Suudi Arabistan Hollanda Ġngiltere Toplam Diğer Ülkeler Genel Toplam 2000 Miktar Değer 47.46 27.77 16.65 2.33 50.23 20.24 20.25 3.21 Ülkeler Almanya Suudi Arabistan Hollanda Belçika 94.21 5.79 100.00 93.93 6.07 100.00 48.18 31.68 7.10 3.38 90.34 55.70 26.38 0.11 4.16 86.35 Genel Toplam 9.66 100.00 13.65 100.00 Genel Toplam 45.17 100.00 Ist.Ahl. Serbes. Ürdün Suudi Arabistan BirleĢik Arap Toplam Diğer Ülkeler Genel Toplam 80.40 17.32 0.67 1.61 100.00 100.00 14.72 59.21 6.59 19.48 100.00 100.00 Suudi Arabistan Ürdün Almanya Belçika Toplam Diğer Ülkeler Genel Toplam 72.72 11.87 10.24 2.46 97.28 2.72 100.00 Genel Toplam - - Avustralya Hollanda Genel Toplam 56.25 43.75 100.00 Belçika Genel Toplam Genel Toplam Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar. 100.00 Almanya Suudi Arabistan Ġst.Ahl.Serbes Fransa Toplam Diğer Ülkeler Toplam Diğer Ülkeler 100.00 2001 Miktar 40.15 23.10 22.91 7.00 Almanya Belçika Fransa ABD Toplam Diğer Ülkeler 47 93.15 6.85 100.00 48.68 2.49 1.83 1.83 54.83 100.00 Değer 36.03 18.20 28.29 8.95 Ülkeler Almanya Suudi Arabistan Hollanda Ġngiltere 91.48 Toplam 8.52 Diğer Ülkeler 100.00 Genel Toplam Süzme Bal 51.89 Almanya 3.95 ABD 2.50 Ġspanya 1.76 Suudi Arabistan 60.09 Toplam Diğer Ülkeler 39.91 100.00 Genel Toplam Arı Sütü 43.19 Ġspanya 11.82 Ġngiltere 29.22 Libya 6.43 Ġst.ahl.ser 90.66 Toplam 9.34 Diğer Ülkeler 100.00 Genel Toplam Dondurulmuş Taze Polen 65.24 34.76 100.00 Genel Toplam Kurutulmuş Polen 100.00 Azerbeycan ABD Hollanda 100.00 Genel Toplam 2002 Miktar Değer 52.36 19.34 10.38 0.50 52.19 14.44 11.27 0.64 82.57 17.43 100.00 78.53 22.47 100.00 43.60 15.23 17.28 9.79 85.90 46.30 14.89 17.75 5.90 84.84 14.10 100.00 15.16 100.00 70.18 13.69 5.19 3.48 92.53 7.47 100.00 76.31 18.39 1.67 1.04 97.40 2.60 100.00 - 41.82 36.36 21.82 2.74 34.53 62.73 100.00 100.00 Ülkeler Almanya Suudi Arabistan Ġngiltere Hollanda 2003 Miktar 36.61 36.55 7.05 3.99 Değer 35.09 28.65 9.85 5.90 84.20 15.80 100.00 79.50 20.50 100.00 41.73 18.98 11.41 7.57 79.69 44.16 19.66 8.20 7.47 79.49 Diğer Ülkeler Genel Toplam 20.31 100.00 20.51 100.00 Ġspanya Almanya Danimarka Fransa Toplam Diğer Ülkeler Genel Toplam 79.86 8.08 4.20 3.81 95.95 4.05 100.00 76.90 10.03 5.00 2.96 94.89 5.11 100.00 Genel Toplam - - Genel Toplam - - Toplam Diğer Ülkeler Genel Toplam Almanya Ġspanya Suudi Arabistan ABD Toplam Ancak 2000 ve 2001 yıllarında kuraklık olmakla beraber, balların bir çoğunda standart dıĢı bal kriterlerinin, ilaç ve metal kalıntılarının bulunmasıyla dıĢsatımı yapılacak ballar gümrükten dönmüĢtür. Ayrıca balların genellikle karıĢık sağılması, üreticinin ve dıĢsatımcının tam olarak ne tür balı ihraç ettiği ancak gümrüklerde yapılan analiz sonucu anlaması üretici ve dıĢsatımcıyı birçok sorunla karĢı karĢıya getirmiĢtir. Bu olumsuzluklar sadece arıcıya ve dıĢsatımcıya değil, ülke ekonomisine de büyük zarar getirmekte ve Türkiye‟de üretilen balların adına da gölge düĢürmektedir. Bu olumsuzluklara rağmen Türkiye‟de 1997 yılından beri "Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin Ekolojik Metotlarla Üretilmesine ĠliĢkin Yönetmelik” çerçevesinde (11 Temmuz 2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi Gazete) organik bal üretim ve dıĢsatımına da baĢlanmıĢtır. Bugün için 152 iĢletme faaliyet göstermektedir. Organik bal üretimi yaklaĢık 1130 ton dolayında olup, bu üretimin %60‟ı Muğla, %30‟u Ġzmir, geri kalanı da K.MaraĢ ve Artvin‟den sağlanmaktadır(TKB, 2002). Türkiye‟de organik bal üretimine iliĢkin olarak bazı sertifikasyon ve kontrol kuruluĢları( IMO, SKAL, ECOCERT vd) görev yapmakta, ancak organik bal dıĢsatımı yapan çok sayıda firma bulunmaktadır. Ġzmir/KemalpaĢa‟da yer alan Rapunzel firması sözleĢmeli arıcılık ile bal üretimini gerçekleĢtirmekte, gelen talebe göre bal ve diğer arı ürünlerinin dıĢsatımını yapmakta ya da iç tüketime sunmaktadır. Çizelge 39‟da yıllara göre Türkiye‟nin organik bal dıĢsatım miktarı ve değeri gösterilmiĢtir. Çizelgeden de görüleceği gibi organik bal dıĢsatımında 1997 yılından 2002 yılına kadar (2000 ve 2001 yılı hariç) büyük bir artıĢ olduğu dikkati çekmektedir. Çizelge 39: Türkiye‟nin Organik Bal DıĢsatımı (1997-2002) Yıllar 1997 1998 1999 2000 2001 2002* Miktar(kg) 20 000 105 131 78 700 20 400 30200 385 326 Değeri ($) 53 453 271 882 183 091 38 202 62850 851 507 Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar. * www.tarim.gov.tr( organik ürün istatistikleri) 7.4. Türkiye’de Bal Tüketimi Türkiye‟de 1992-2001 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde iç tüketim rakamları (üretim+ithalatihracat) hesaplanmıĢ, bu verilerin toplam nüfusa bölünmesiyle de kiĢi baĢına bal tüketim rakamları bulunmuĢtur. Türkiye‟nin toplam iç tüketim miktarı en yüksek olarak 1995 ve 1998 yıllarında gerçekleĢmiĢ, 2000 ve 2001 yıllarında 60 000 tonun altına inmiĢtir. Yıllık kiĢi baĢına bal tüketimi incelendiğinde, tüketimin 1994 ve 1998 yıllarında 1 kg olduğu, diğer yıllarda ise 1 kg‟ın altına düĢtüğü, 2001 yılında 0.84 kg olarak gerçekleĢtiği görülmektedir (Çizelge 40). Ancak bu tüketim miktarı yeterli görülmemekle birlikte dünya ortalamasının üzerinde bulunmaktadır. Türkiye‟de üretilen balın büyük bir kısmı yurt içinde nüfusun fazla olduğu Marmara, Ege, Orta Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde tüketilmektedir. Satın alma gücü yüksek olan bölgelerde halkın bal tüketimi daha fazladır. Kentlerdeki nüfusa göre satın alma gücü daha zayıf olan kırsal bölgelerde bal tüketimi ise daha azdır. Türkiye‟deki bal fiyatları geliĢmiĢ ülkelere göre daha yüksek olduğu halde reçel, marmelat, jöle ve meyve suyu gibi benzer ürünler bala nazaran daha ucuzdur. Bu nedenle büyük tüketici kitlesi baldan ucuz olan alternatif ürünleri tercih etmektedir. 48 Çizelge 40: Türkiye‟de KiĢi BaĢına Bal Tüketimi (kg) Yıllar 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 Toplam Nüfus (1000 kiĢi) 58 584 59 869 61 183 62 400 62 526 62 510 63 451 64 385 67 804 68 402 Ġç Tüketim (ton)* 57 328 56 798 52 659 66 160 58 550 55 238 64 851 62 243 58 059 56 187 KiĢi BaĢına Bal Tüketimi (kg) 0.98 0.95 0.86 1.06 0.94 0.88 1.02 0.97 0.86 0.84 *Ġç tüketim= (Üretim + DıĢalım) – DıĢsatım Kaynak: DĠE, Tarım Ġstatistikleri Özeti, 1983-2002, Ankara, 2003, DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar. 7.5. Türkiye’de Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları Türkiye‟de üretilen balın büyük bir kısmı ülke içinde tüketilmektedir. Bölgesel ve yöresel düzeyde üretim faaliyeti sonucu elde edilen ballar üretim bölgelerinde geleneksel Ģekilde pazarlanırken, büyük bir bölümü ulaĢım, iĢleme, ambalajlama ile toptancı ve perakendeci mağazalar sisteminde ortaya çıkan trendler nedeniyle büyük tüketim merkezlerinde tüketiciye sunulmaktadır. YetiĢtiriciler petek balı doğrudan kendileri de pazarlamaktadır. Süzme bal ise daha çok toptancılar ve perakendeciler aracılığıyla pazarlanmaktadır. Bununla birlikte, dıĢsatımcı ve iĢleyici firmalar ile kooperatiflerin de zaman zaman pazarlama kanalındaki halkalardan birini oluĢturduğu görülmektedir. Bazı üreticiler balını mahalli pazarlarda direkt tüketiciye de pazarlayabilmektedir(ġekil 1). Yapılan bazı firma bazındaki araĢtırma sonuçlarına göre üretilen balın %60‟ı özel firmalar(örnek;Civan Arıcılık, Akalanlar, Yükseller, Binbir Çiçek, Balparmak gibi firmalar) tarafından satıĢa sunulmaktadır(PaydaĢ, 1999). Bu sonuç ta arıcılık ürünlerinin pazarlanmasında kooperatif ve benzeri kuruluĢlardan yararlanılması gerektiğini göstermektedir. Son yıllarda arıcılıkta örgütlenmeye yöneliĢ baĢlamıĢtır. Ankara‟da Merkez Arıcılar Birliği kurulmuĢ olup, Ege, Akdeniz ve Trakya Arıcı Birlikleri il düzeyinde görev yapmaktadırlar. ġekil 1: Türkiye‟de Bal Pazarlama Kanalları ÜRETĠCĠ DIġSATIMCI ĠġLEYĠCĠ FĠRMA MAHALLĠ PAZAR/SEMT PAZARI TOPTANCI PERAKENDECĠ TÜKETĠCĠ 49 KOOPERATĠF Türkiye‟de bal fiyatları her yıl artmasına rağmen, bal üreticilerinin yeterince örgütlenememesi ve bireysel olarak pazarı etkileyememeleri nedeniyle, artıĢlar genellikle yıllık enflasyonun çok altında kalmaktadır. Türkiye‟de yıllara göre üretici eline geçen reel bal (petek ve süzme bal olarak) ve balmumu fiyatları Çizelge 41‟de verilmiĢtir. Çizelge incelendiğinde 1992-2001 döneminde reel olarak petek bal fiyatları 3 394.78 TL/kg‟dan 2001 yılında 3615.75 TL/kg‟a yükselmiĢ, süzme bal fiyatları ise aynı dönemde 2 738.34 TL/kg‟dan 3 206.19 TL/kg‟a yükselmiĢtir. Petek balda reel fiyat indeksi en yüksek(121) olarak 1999 yılında, süzme bal fiyat indeksi ise en yüksek(124) olarak 2000 yılında gerçekleĢmiĢtir. Petek bal ve süzme bal fiyatlarındaki artıĢların ilgili dönemde birbirine çok yakın oranlarda olduğu görülmektedir(Grafik 17). Balmumu fiyatlarında ise ilgili dönemde 1999 yılına kadar bir artıĢın olduğu, reel fiyat indeksinin 1999 yılında 107 iken, 2001 yılında 86‟ya düĢtüğü belirlenmiĢtir. Çizelge 41: Türkiye‟de Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Reel Fiyatları (TL/kg) Yıllar Reel Fiyat(*) Reel Ġndeks Reel Fiyat(*) Reel Ġndeks 1992 1993 1994 1995 1996 Petek Bal 1997 1998 1999 3 394.78 3 310.84 2 995.84 3 294.65 3 263.86 3 056.36 3 969.59 4 100.92 4093.47 3615.75 100 98 88 97 90 117 121 120 106 2 738.34 100 2 691.11 98 2 460.06 90 2 728.72 99 2 482.45 91 3 265.24 119 3 396.87 124 3447.51 3206.19 126 117 96 Süzme Bal 2 754.71 101 2000 2001 Balmumu Reel Fiyat(*) 3 019.59 2 796.47 2 620.73 2 766.49 2 769.46 Reel Ġndeks 100 93 87 91 92 (*) 1987=100 Bazlı Toptan EĢya Fiyatları Ġndeksi KullanılmıĢtır Kaynak: DĠE, Türkiye Ġstatistik Yıllığı, ÇeĢitli Yıllar. 2 811.72 3 318.81 3 215.04 3034.76 2603.63 93 110 107 101 86 Grafik 17: Türkiye'de Yıllara Göre Üretici Eline Geçen Bal ve B a l m u m u R e e l F i y a t l a r ı ( T L / k g ) 140 İndeks(1992=100) 120 100 80 60 40 20 0 1992 1993 1994 1995 Petek Bal 1996 1997 Yıllar Süzme Bal 1998 1999 Balmumu 50 2000 2001 7.6 Türkiye’de Arıcılık Sektöründe Faaliyet Gösteren ÇeĢitli KuruluĢlar ve ÇalıĢma Alanları Türkiye‟de arıcılık alanında TKB‟na bağlı Ardahan, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Fethiye ve Sivas Arıcılık Üretme Ġstasyonları ile Ordu Arıcılık AraĢtırma Enstitüsü çalıĢmalarını sürdürmektedir. Ġzmir Menemen Tarımsal AraĢtırma Enstitüsü ile Ġçel Erdemli Alata Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü‟nde arıcılık Ģubeleri bulunmaktadır(DPT, 2001). Bu kuruluĢların arıcılık alanındaki faaliyetleri Çizelge 42‟de verilmiĢtir. Bu kuruluĢlardan Bitlis Arıcılık Üretme Ġstasyonu 28.8.2003/25213 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2003/6031 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile, Fethiye Arıcılık Üretme Ġstasyonu ise 26.2.2004/25385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2004/6788 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kapatılmıĢtır. Arıcılık alanında faaliyet gösteren kuruluĢların arıcılık birimlerinin teknik bilgi ve alt-yapı eksikliklerinin uzun yıllardan beri çözülememiĢ olması, arıcılık sektörüne etkin bir hizmet vermelerini sınırlandırmaktadır. Çizelge 42: Arıcılık Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar ve ÇalıĢmaları KuruluĢ Adı Alata Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü Ardahan Arıcılık Üretme Ġstasyonu Bayburt Arıcılık Üretme Ġstasyonu (Yeni kurulmuĢtur) Bingöl Arıcılık Üretme Ġstasyonu Bitlis Arıcılık Üretme Ġstasyonu Fethiye Arıcılık Üretme Ġstasyonu Menemen Tarımsal AraĢtırma Enstitüsü Ordu Arıcılık AraĢtırma Enstitüsü Sivas Arıcılık Üretme Ġstasyonu (Yeni kurulmuĢtur) Faaliyet Alanı AraĢtırma projesi yürütmektedir. Kovan imalatı, ana arı ve oğul üretimi Üretimi yoktur. Ana arı ve oğul üretimi Kovan imalatı ve oğul üretimi Kovan imalatı, ana arı ve oğul üretimi AraĢtırma projesi yürütmektedir. Ana arı, oğul, arı sütü ve polen üretimi yapmakta, araĢtırma projesi yürütmektedir. Üretimi yoktur. Kaynak: DPT, Sekizinci BYKP Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Hayvancılık, Ankara, 2001 Bazı sınırlamalara rağmen, Tarım Bakanlığı uzun bir süreden beri yürüttüğü her ile 1000 kovan projesi kapsamında her ilde 20 aileye 50‟Ģer adet kovan vermek ve arıcıların iĢletme masraflarına katkıda bulunmak yoluyla arıcılık faaliyetini desteklemeyi sürdürmektedir. Bunun dıĢında Tarım Bakanlığınca hazırlanarak; 19 Aralık 2001 tarihli ve 24615 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Islah Amaçlı YetiĢtirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik çerçevesinde Türkiye Arı YetiĢtiricileri Merkez Birliği kurulmuĢ olup, 18 ilde Arı YetiĢtirici Birliklerinin kuruluĢ çalıĢmaları tamamlanmıĢtır. Diğer illerde de birliklerin kuruluĢ çalıĢmaları devam etmektedir. 2 Mayıs 2003 tarihinden itibaren de ana arı satın alarak kullanan üreticilere ana arı baĢına 4 milyon TL, arıcının Arı YetiĢtiricileri Birliği üyesi olması halinde ana arı baĢına 6 milyon TL doğrudan destekleme ödemesi yapılmaya baĢlanmıĢtır. Bu desteklemenin 2004 yılı içersinde birliğe üye olanlara 5 milyon TL, üye olmayanlara da 10 milyon TL olarak ödenmesine devam edilmektedir(www.tarim.gov.tr) . Türkiye‟de arıcılık alanında faaliyet gösteren çok sayıda tarımsal kalkınma kooperatifi(SS. Fethiye TKK(Arıcılar) Kooperatifi, Torbalı Merkez TKK, Bergama Kıranlı TKK gibi) ile 6 adet Arıcılar Derneği bulunmaktadır. Bu kuruluĢlar üreticilere bir taraftan girdi sağlarken, diğer taraftan ürünün pazarlanmasına yardımcı olmaktadırlar. Sektöre girdi sağlayan 35 adet petek imalathanesi bulunmaktadır. Diğer taraftan 25 yıldan bu yana Türkiye Kalkınma Vakfı “Entegre Arıcılık Projesi” kapsamında üretici örgütlenmesi ve eğitimi, kovan yapımı, ana arı ve oğul üretimi, arıcılık ürünlerinin üretim ve pazarlamasına iliĢkin düzenlediği kurs ve seminerler ile arıcılık sektörünün geliĢimine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca 1985 yılından beri Teknik Arıcılık Dergisi ile arıcıların eğitimine dolaylı 51 destek sağlamaktadır. Or-Köy Genel Müdürlüğü kereste sağlama ve kovan yapımı çalıĢmaları ile sektöre desteğini sürdürmekte, üreticilere düĢük faizli ve uzun vadeli kredi vermektedir. T.C. Ziraat Bankası tarafından da arıcılığa yeni baĢlayacak olanlara diğer hayvancılık kredileri ile aynı koĢullarda kredi verilmektedir. Bunun yanında TEMA Vakfı nesli tükenme tehlikesi ile karĢı karĢıya olan Kafkas arısına yönelik bir arı üretme merkezi kurmuĢ olup, Macahel‟deki arı kolonilerini koruyarak ve onlardan elde ettiği damızlık ana arıları üreticilere dağıtarak bu ırkı yaygınlaĢtırmaya çalıĢmaktadır(Yardımcı, 2004). Vakıf, son yıllarda Artvin ilinde proje çerçevesinde arıcıları teknik konularda eğitmiĢ ve üreticilerle sözleĢmeli bal üretimini gerçekleĢtirmiĢtir. Bu proje kapsamında sözleĢmeli üreticilere girdi desteği(temel petek, kek, ilaç ve diğer üretim girdileri) sağlamıĢ, sezon süresince üreticilerin arıları besleme Ģekli ve ilaçlama durumunu kontrol etmiĢ, her sözleĢmeli üreticiden bal örneği alarak kalıntı ve Ģeker analizlerini TÜBĠTAK laboratuvarında yaptırmıĢtır. Kontrol edilen bu balları da Tema ve TÜBĠTAK güvencesiyle piyasa sunmuĢtur(Gürses ve Ġnci, 2003). Arıcılık sektöründe pazarlama ve satıĢ faaliyeti gösteren özel sektör kuruluĢlarından baĢlıcaları da; Balparmak, Civan Arıcılık, Akalanlar, Yükseller, Binbir Çiçek, Buram Gıda Sanayi gibi firmalardır. Bunlardan Balparmak(Altı Parmak Pazarlama Kol.ġti) geniĢ laboratuvar donanımı ile gerekli tüm analizleri yapabilen ve 24.000 ton/yıl iĢleme kapasitesi ile Avrupa‟nın en büyük üç kuruluĢundan biri olma özelliğini korumaktadır. Eğitim ve araĢtırma hizmetleri açısından durum değerlendirilecek olursa, bazı meslek yüksek okullarında arıcılık bölümleri açılmıĢ olup, mezunlara sektör içinde etkin faaliyet gösterme olanakları oluĢturulmaya çalıĢılmaktadır. Ankara‟da Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve AraĢtırma Merkezi de konu ile ilgili bölüm ve anabilim dalları ile iĢbirliği yaparak, arı, arı ürünleri, arı hastalıkları, ana arı ve bombus arı yetiĢtiriciliği konusunda araĢtırma ve geliĢtirme faaliyetinde bulunmaktadır (www.harum.hacettepe.edu.tr). Diğer taraftan 2002 yılı öncesinde Türkiye‟de üretilen balların naftalin, ticari glikoz ve ilaç kalıntısı nedeniyle dıĢsatımdan geri dönmesi ve Avrupa Birliği‟nin 96/23/EC iĢaretli Konsey Direktifi‟nin, üye ülkelerden ve 3. ülkelerden canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde (bal dahil) bulunabilecek kalıntı miktarlarını izleme ve kontrolüne iliĢkin planlarını sunmalarını istemesi üzerine, Tarım Bakanlığı bu sorunları çözmek amacıyla baĢlattığı Balda Kalıntı(Residue) Ġzleme Planı‟nın içeriğini AB‟ne sunmuĢtur. Konunun önemi açısından ticari glikoz, fruktoz karıĢtırılarak elde edilen balın veya alıcı pazarlardaki adı ile sahte balın dıĢsatımının engellenmesi amacıyla, dıĢsatım öncesi C13(karbon 13) analizinin yaptırılması zorunlu duruma getirilmiĢtir. C13 analizine iliĢkin olarak DıĢ Ticaret MüsteĢarlığının 22.07.2003 tarih ve 0120004573 sayılı yazısında analizlerin E.Ü. Ġlaç GeliĢtirme ve Farmakokinetik AraĢtırma Uygulama Merkezi (ARGEFAR) tarafından yapılması, söz konusu teste iliĢkin numune alınması esasları konusunda, DıĢ Ticarette Standardizasyon Bölge Müdürlüklerinin DTS Denetmenleri Grup BaĢkanlığı‟na bal dıĢsatımı yapılacağını beyan eden dıĢsatımcı firmaların ihraç edeceği bal partilerinden Grup BaĢkanlığı‟nca TS 3036 Bal Standart Tasarısı 2.1 Numune Alma Maddesine uygun olarak ve biri Ģahit numune olmak üzere 300‟er gramlık üç takım numune alınması ve ilgili merkeze muhatap üst yazısı ile birlikte kurĢunlanan numunelerden iki adetinin dıĢsatımcı firma veya yetkili temsilcisine zimmetlenerek verilmesi yönünde talimatlandırılmıĢ ve bal dıĢsatımına iliĢkin her türlü ambalajın (varil, teneke, kavanoz vb.) üzerine lot numaralarının sabit olarak yazılmasının gerektiği belirtilmiĢtir (www.daib.org.tr/sirküler 246). Test sonucu olumsuz olanların dıĢsatımına izin verilmemesi hususu Devlet Bakanlığı Makamı‟nın 27.06.2003 tarih 2003/859 sayılı onayı ile uygun görülmektedir. Türkiye‟de balda naftalin ve kalıntı, ticari glikoz analizlerini Ġzmir Ġl Kontrol Laboratuvarı Müdürlüğü, Pendik Veteriner ve Kontrol AraĢtırma Enstitüsü, Etlik Veteriner Kontrol ve AraĢtırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Bornova Veteriner AraĢtırma Enstitüsü Müdürlüğü ve TÜBĠTAK yürütmektedir(Muğla Ġl Müdürlüğü, 2003). Ġzmir Ġl Kontrol Laboratuvarı‟nda, balda kalıntı bırakan birçok varroasid ilacın etken maddesi de belirlenebilmektedir. 52 7.7 Türkiye’de Arıcılık Sektörüne ĠliĢkin Projeksiyonlar Türkiye‟de bal arısı, kovan baĢına verim, ana arı üretimi ve arıcılık ürünlerinin 2005 yılına kadar üretim hedefleri Çizelge 43‟de verilmiĢtir. 1999-2003 yılları arasında gerçekleĢen bal ve balmumu üretim miktarları hedeflerin gerisinde kalmıĢtır(Çizelge 27 ve Çizelge 43). 2005 yılı itibariyle bal üretiminin 99 404 tona, kovan baĢına verimin 23 kg‟a, balmumu üretiminin 5760 tona, kurulacak iĢletme sayısına paralel olarak ana arı üretiminin de 1 500 000 adete yükseleceği hesaplanmıĢtır(DPT, 2001). Türkiye‟nin bir yılda ana arı üretim miktarının 70000 dolayında olduğu dikkate alınırsa, bu miktarın yurt içi talebi karĢılayamadığı açıkça görülmektedir. Ancak TKB‟nin arıcılıkla ilgili birimleri, enstitüleri, Türkiye Kalkınma Vakfı ve Üniversitelerin ilgili bölümleri ile ortaklaĢa hazırlayacağı bir proje ile hedeflere ulaĢılması tahminlenmektedir. Çizelge 43: Türkiye‟de Bal Arısı, Kovan BaĢına Verim, Ana Arı Üretimi ve Arı Ürünlerinin Üretim Hedefleri Yıllar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Bal Üretimi (ton) 70 076 74 281 78 737 83 462 88 469 93 777 99 404 Kovan BaĢına Verim (kg) 16 17 18 19 20 22 23 Ana Arı Üretimi (adet) 70 000 124 000 224 000 404 000 704 000 1 164 000 1 500 000 Balmumu Üretimi (ton) 4 177 4 407 4 649 4 905 5 175 5 460 5 760 Arı Sütü Üretimi (kg) 350 490 686 960 1 344 1 882 2 635 Polen Üretimi (kg) 680 1 156 1 965 3 341 5 680 9 656 16 415 Propolis Üretimi (kg) 28 39 55 77 108 151 211 Kaynak: DPT, Sekizinci BYKP Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Hayvancılık, Ankara, 2001‟den yararlanarak hazırlanmıĢtır. Diğer arıcılık ürünlerinin 2005 yılı itibariyle üretim hedefleri balmumu için 5760 ton, arı sütü için 2635 kg, polen için 16 415 kg , propolis için de 211 kg olarak hesaplanmıĢtır. Gittikçe artan oranda arı sütü, polen, ve propolis tüketen ülkelerden olan ABD, Almanya, Fransa ve Japonya‟nın taleplerinin de bu üretim hedeflerine ulaĢılmasıyla karĢılanabileceği, ve pazarın daha geniĢleyeceği de sektörün geliĢimi açısından yararlı görülmektedir. Özellikle balmumunda 2005 yılında dıĢalıma gerek kalmayacağı da ifade edilmektedir. Diğer taraftan yurt içi bal talebi, dıĢsatımı ve toplam talebe iliĢkin projeksiyonlar incelendiğinde 2005 yılında yurt içi talebin 77 464 tona, dıĢsatımın 21 445 tona, toplam talebinde 98 909 tona yükseleceği hesaplanmıĢtır(Çizelge 44). Balın yaklaĢık %95‟i yurt içinde tüketilmekte, geri kalan dıĢsatıma gitmektedir. Çizelge 44: Türkiye‟de Yurt içi Bal Tüketimi, DıĢsatımı ve Toplam Talep Projeksiyonları Yıllar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Yurt içi Tüketim(ton) 66 797 68 467 70 179 71 933 73 731 75 575 77 464 DıĢsatım(ton) 7 182 8 618 10 342 12 410 14 893 17 871 21 445 Toplam Talep(ton) 73 979 77 085 80 521 84 344 88 624 93 446 98 909 Kaynak: DPT, Sekizinci BYKP Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Hayvancılık, Ankara, 2001‟den yararlanarak hazırlanmıĢtır. 53 III.BÖLÜM 8. ARAġTIRMA BULGULARI 8.1 Ġncelenen ĠĢletmelerin Sosyo-Ekonomik Yapısı 8.1.1 ĠĢletmecilerin Bazı Özellikleri ĠĢletme sahibi veya yöneticilerinin yaĢ, eğitim durumu ve üretim deneyimi gibi birtakım özelliklerinin, iĢletmelerin yönetim biçimi ve organizasyonu ile teknolojik yeniliklerin benimsenme ve uygulanması gibi tüm iĢletme faktörleri üzerinde etkisi bulunmaktadır. Bu amaçla, bu bölüm altında, iĢletmelerde karar verme konumunda olan yetiĢtiricilerin yaĢ, eğitim ve arıcılıktaki deneyimleri gibi özellikleri ortaya konulmuĢtur. Ġncelenen iĢletmelerde, iĢletme sahibinin yaĢı, eğitim durumu ve arıcılık deneyim süresi incelendiğinde; genel ortalamaya göre iĢletmeci yaĢının 43.35, eğitim süresinin ise 5.80 yıl, arıcılık deneyiminin de 16.08 yıl olduğu görülmektedir. Gruplara göre bir değerlendirme yapıldığında, tüm iĢletme gruplarında iĢletmecilerin ortalama 43 yaĢında oldukları belirlenmiĢtir. Eğitim süresinin ise 1. ve 2. grupta 5.5-5.6 yıl iken, 3. grupta 6 yıl olduğu görülmektedir. Yapılan Kruskal Wallis testi sonuçlarına göre üreticilerin eğitim süreleri açısından gerek iller, gerekse iĢletme grupları arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05).(Ek 5) Arıcılık deneyimi açısından durum değerlendirildiğinde, 3. grup iĢletmelerin 18.91 yıl ile en fazla deneyim süresine sahip olduğu görülmektedir(Çizelge 45). Bu grubu 17.91 yıl ile 2. grup izlemektedir. Ġller açısından durum irdelendiğinde Muğla ilindeki üreticilerin Ġzmir ilindeki üreticilere göre daha genç ve arıcılık konusunda da daha deneyimli oldukları sonucu ortaya çıkmaktadır. Çizelge 45 : Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre ĠĢletme Yöneticisinin YaĢı, Eğitim Düzeyi ve Arıcılık Deneyimi (yıl) ĠĢletme Grupları ĠĢletme Sayısı 1. grup 2. grup 3. grup Genel Ġzmir Muğla 26 11 23 60 20 40 Kovan Büyüklüğü (adet) ≤100 101-150 150< - ĠĢletmecinin YaĢı (yıl) 43.04 43.64 43.57 43.35 44.95 42.55 ĠĢletmecinin Eğitim Düzeyi (yıl) 5.65 5.55 6.09 5.80 6.20 5.60 Arıcılık Deneyimi (yıl) 12.81 17.91 18.91 16.08 13.90 17.18 Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin bir kooperatife ortak olup-olmama durumları incelendiğinde, genel itibariyle yetiĢtiricilerin %56.67‟sinin herhangi bir kooperatife ortak olmadığı ve geriye kalan %43.33‟ünün ise ortak olduğu belirlenmiĢtir. Genel itibariyle 13 üretici Tarımsal Kalkınma kooperatifine, 10 üretici Arıcılar Birliği‟ne, 3 üretici de Arıcılık kooperatifine ortak olduğunu ifade etmiĢtir(Çizelge 46). Ġllere göre herhangi bir kooperatife ortak olup-olmama durumu incelendiğinde, Ġzmir ilindeki üreticilerin %65‟inin kooperatif ortağı olduğu, %35‟inin ise kooperatif ortağı olmadığı belirlenmiĢtir. Muğla ilinde ise üreticilerin %32.50‟sinin kooperatif ortağı olduğu, geri kalan %67.50‟sinin ise herhangi bir kooperatife kayıtlı olmadığı görülmektedir. Muğla ilindeki üreticilerin %25‟inin Arıcılar Birliği‟ne kayıtlı olduğu belirlenmiĢtir. 54 Çizelge 46: Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre Üreticinin Kooperatife Ortak Olup-Olmama Durumu ĠĢletme Grupları Arıcılık Kooperatifi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Arıcılar Birliği Ortak olmayan Toplam Arıcılık Kooperatifi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Arıcılar Birliği Ortak olmayan TOPLAM 1. grup (≤100) 1 8 2 15 26 2. grup (101-150) 2 3. grup (150<) 2 3 Genel Ġzmir Muğla 3 13 2 11 1 2 6 12 23 10 34 60 7 20 10 27 40 3.85 30.77 2 7 11 % 18.18 8.70 13.04 5.00 21.67 10.00 55.00 2.50 5.00 7.69 57.69 18.18 63.64 26.09 52.17 16.67 56.67 35.00 25.00 67.50 100.00 100.00 100.00 100..00 100.00 100.00 8.1.2 Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfus ve ĠĢgücü Durumu AraĢtırma sonuçlarına göre; incelenen iĢletmelerde ortalama nüfus 4.24 kiĢidir. Toplam nüfusun %54.48‟ini erkek nüfus, %45.52‟sini kadın nüfus oluĢturmaktadır. Çizelge incelendiğinde, iĢletme gruplarına göre; en fazla ortalama nüfusun 4.54 kiĢi ile birinci grupta olduğu görülmektedir. Tüm gruplarda erkek nüfus, kadın nüfustan fazladır. Ayrıca iĢletmeler genelinde toplam nüfusun; %18.63‟ünü 0-6 yaĢ grubu, % 7.55‟ini 7-14 yaĢ grubu, %51.18‟ini 15-49 yaĢ grubu, %22.64‟ünü ise 50 ve daha yukarı yaĢtaki kiĢiler oluĢmaktadır (Çizelge 47). Ġllere göre değerlendirme yapıldığında Ġzmir ilinde ortalama aile nüfusunun 4.70 kiĢi, Muğla ilinde ise 4.01 kiĢiden oluĢtuğu, her iki il itibariyle de aile nüfusunun %50‟sinden fazlasının erkek nüfustan oluĢtuğu belirlenmiĢtir(Çizelge 48). Ġncelenen iĢletmelerde aile iĢgücü potansiyelinin hesaplanmasında; öncelikle iĢletmelerdeki nüfus erkek iĢ birimine (EĠB) dönüĢtürülmüĢtür. Daha sonra, günde 10 saat hesabı ile yılda 300 gün çalıĢan yetiĢkin bir erkek iĢçi (15-49 yaĢları arası) bir iĢgücü birimi kabul edilmiĢ ve aile iĢgücü potansiyeli bu ölçüye göre erkek iĢgününe (EĠG) çevrilmiĢtir. Incelenen iĢletmelerde EĠB ve EĠG cinsinden toplam aile iĢgücü potansiyeli sırasıyla Çizelge 49 ve Çizelge 50‟de verilmiĢtir. Çizelgeler incelendiğinde, iĢletmelerde ortalama aile iĢgücü potansiyelinin EĠB olarak 2.73, EĠG olarak ise 819.00 olduğu görülmektedir. ĠĢletmelerde aile iĢgücü potansiyelinin % 60.93‟ünü erkek iĢgücü oluĢturmaktadır. Bununla birlikte, aile iĢgücü potansiyelinin %72.53‟ünü 15-49 yaĢ grubundaki nüfusun, %21.24‟ünü 50 ve daha yukarı yaĢ grubundaki nüfusun, %6.23‟ünü ise 7-14 yaĢ grubundaki nüfusun oluĢturduğu görülmektedir. Sonuçlar iĢletme grupları itibariyle incelendiğinde ise en yüksek aile iĢgücü potansiyelinin ikinci grupta olduğu, bunu sırasıyla birinci ve üçüncü grubun izlediği ortaya çıkmaktadır (Çizelge 49). Ġllere göre bir değerlendirme yapıldığında Ġzmir ilindeki iĢletmelerde aile iĢgücü potansiyelinin daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir.(Çizelge 51) Ġncelenen iĢletmelerde, aile iĢgücü potansiyelinin ise ortalama olarak %42.35‟i kullanılmakta, %57.65‟i ise atıl kalmaktadır. Kullanılan aile iĢgücünün %63.37‟si tamamı iĢletme içinde ve çoğunluğu da arıcılık faaliyeti için kullanılmaktadır. ĠĢletmelerde aile iĢgücü yanında ücretli geçici iĢgücü de kullanılmaktadır. Sonuçlar gruplar itibariyle incelendiğinde; iĢletme büyüklüğü arttıkça gerek aile iĢgücü, gerekse toplam geçici iĢgücü kullanımının da arttığı görülmektedir(Çizelge 52). 55 Ġller itibariyle toplam iĢgücü kullanımı değerlendirildiğinde, Ġzmir ilindeki iĢletmelerde toplam iĢgücünün %53.36‟sının arıcılık faaliyetinde kullanıldığı, geri kalan %46.64‟ünün diğer üretim dallarında kullanıldığı belirlenmiĢtir(Çizelge 53). Muğla ilinde ise toplam iĢgücünün %63.50‟sinin arıcılık faaliyetinde kullanıldığı belirlenmiĢtir. 56 Çizelge 47: Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı ĠĢletme Grupları 0-6 YaĢ 7-14 YaĢ 15-49 YaĢ 50+YaĢ Toplam E K T E K T E K T E K T E 1. Grup (≤100) 0.54 0.34 0.88 0.27 0.26 0.50 1.13 0.98 2.11 0.60 0.42 1.02 2.54 2. Grup (101-150) 0.33 0.31 0.64 0.06 0.24 0.30 1.15 1.15 2.30 0.79 0.42 1.21 2.33 3. Grup (150<) 0.39 0.39 0.78 0.05 0.04 0.09 1.09 1.09 2.18 0.52 0.26 0.78 2.05 0.44 0.35 0.79 0.15 0.17 0.32 1.12 1.05 2.17 0.60 0.36 0.96 2.31 Genel Çizelge 48: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġller Ġtibariyle Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı Ġller Ġzmir Muğla Genel E 2.65 2.13 2.31 % 56.38 53.12 54.48 K 2.05 1.88 1.93 % 43.62 46.88 45.52 Toplam 4.70 4.01 4.24 57 % K % 55.95 2.00 44.05 52.36 2.12 47.64 53.52 54.48 1.78 46.48 45.52 1.93 T 4.54 4.45 3.83 4.24 Çizelge 49: Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyelinin (EĠB) YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı ĠĢletme Grupları 1. Grup (≤100) 2. Grup (101-150) 3. Grup (150<) Genel 7-14 YaĢ K E T E 15-49 YaĢ K T E 50+ YaĢ K T E Toplam (EĠB) K T 0.14 0.13 0.27 1.13 0.74 1.87 0.45 0.21 0.66 1.72 1.08 2.80 0.03 0.12 0.15 1.15 0.86 2.01 0.59 0.21 0.80 1.77 1.19 2.96 0.03 0.08 0.02 0.09 0.05 0.17 1.09 1.19 0.82 0.79 1.91 1.98 0.39 0.40 0.13 0.18 0.52 0.58 1.51 1.67 0.97 1.06 2.48 2.73 Çizelge 50: Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠG) ĠĢletme Grupları 7-14 YaĢ E EĠG 1. Grup (≤100) 2. Grup (101-150) 3. Grup (150<) Genel 15-49 YaĢ K % EĠG E % EĠG 50+YaĢ K EĠG % E EĠG % K % EĠG % E Toplam (EĠG) K T 42.00 5.00 39.00 4.64 339.00 40.36 222.00 26.43 135.00 16.07 63.00 7.50 516.00 324.00 840.00 9.00 1.01 36.00 4.05 345.00 38.85 258.00 29.05 177.00 19.93 63.00 7.09 531.00 357.00 888.00 9.00 22.00 1.21 2.69 6.00 29.00 0.81 3.54 327.00 357.00 43.95 43.59 246.00 237.00 33.06 28.94 117.00 120.00 15.73 14.65 39.00 54.00 5.24 6.59 453.00 499.00 291.00 320.00 744.00 819.00 Çizelge 51: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Aile ĠĢgücü Potansiyeli(EĠB ve EĠG) Ġller Ġzmir Muğla Genel E 1.67 1.66 1.67 Toplam EĠB K 1.07 1.06 1.06 58 T 2.74 2.72 2.73 E 501.00 498.00 499.00 Toplam EĠG K T 321.00 822.00 318.00 816.00 320.00 819.00 Çizelge 52: Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢgücü Kullanımı ĠĢletme Grupları Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠG) 1. Grup (≤100) 2. Grup (101-150.) 3. Grup (150<) Genel Ġzmir Muğla ĠĢletmede Kullanılan Aile ĠĢgücü (EĠG) Arıcılık Diğer Toplam Kullanılmayan Aile ĠĢgücü (EĠG) Ücretli ĠĢgücü (EĠG) ĠĢletmede Kullanılan Toplam ĠĢgücü (EĠG) 840.00 167.35 116.72 284.07 660.69 13.88 297.95 888.00 229.89 120.00 349.89 657.30 16.09 365.98 744.00 819.00 822.00 816.00 274.34 219.83 175.25 242.16 142.09 127.05 134.00 123.55 416.43 346.88 309.25 365.71 469.66 472.12 512.75 450.29 20.39 16.78 19.15 15.60 436.82 363.66 328.40 381.31 Ücretli ĠĢgücü (EĠG)(2) 19.15 15.60 16.78 ĠĢletmede Kullanılan Toplam ĠĢgücü(1+2) 328.40 381.31 363.66 Çizelge 53: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre ĠĢgücü Kullanımı Ġller Ġzmir Muğla Genel Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠG) 822.00 816.00 819.00 ĠĢletmede Kullanılan Aile ĠĢgücü (EĠG) Arıcılık Diğer Toplam(1) 175.25 134.00 309.25 242.16 123.55 365.71 219.83 127.05 346.88 59 Kullanılmayan Aile ĠĢgücü (EĠG) 512.75 450.29 472.12 Ġncelenen iĢletmelerde arıcılıkta kullanılan aile iĢgücü durumu incelendiğinde; iĢletmeler ortalaması olarak kullanılan toplam 219.83 EĠG‟nün %77.35‟inin 15-49 yaĢ grubundaki nüfus tarafından karĢılandığı görülmektedir. Ayrıca, arıcılıkta kullanılan toplam aile iĢgücünün %79.06‟sını erkek iĢgücü oluĢturmaktadır (Çizelge 54). Çizelge 54: Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile ĠĢgücünün YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı(EĠG ve %) ĠĢletme Grupları 15-49 YaĢ E EĠG 1. Grup (≤100) 2. Grup (101-150) 3. Grup (150<) Genel % EĠG 100.38 59.98 23.13 144.55 62.88 161.96 132.08 50+ YaĢ K % E K EĠG Toplam EĠG % EĠG % 13.82 37.21 22.23 6.63 3.96 167.35 100.00 35.80 15.57 35.45 15.42 14.09 6.13 229.89 100.00 59.04 55.76 20.33 49.79 18.15 6.83 2.49 274.34 100.00 60.15 37.96 16.64 41.71 19.42 8.07 3.79 219.83 % 100.00 Ġllere göre arıcılık faaliyetinde kullanılan aile iĢgücünün dağılımına bakıldığında ise Ġzmir ilinde %77.54 „ünü erkek iĢgücü, Muğla ilinde ise %83.9‟unu erkek iĢgücü oluĢturmaktadır (Çizelge 55). Çizelge 55: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile ĠĢgücünün YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı (EĠG ve%) Ġller Ġzmir Muğla Genel E 80,88 144,08 123,01 15-49 % K 46,15 25,5 59,50 31,28 55,96 29,35 % 14,55 12,92 13,35 E 55,01 57,62 56,74 50+ % K 31,39 13,86 23,79 9,18 25,81 10,73 % 7,91 3,79 4,88 Toplam EĠG 175,25 242,16 219,83 % 100,00 100,00 100,00 8.1.3 Ġncelenen ĠĢletmelerde Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu Ġncelenen iĢletmelerde genel ortalamaya göre parsel sayısı 3.50 adet, toplam arazi varlığı ise 13.79 dekardır. Bu arazinin %90.47‟sini mülk arazi, %7.47‟sini kiralanan arazi, %2.06‟sını da ortakçılıkla iĢletilen arazi oluĢturmaktadır. Gruplar itibariyle değerlendirme yapıldığında, 2. grupta arazinin tamamının mülk arazi olduğu, 1. ve 3. grup iĢletmelerde ise yaklaĢık %90‟ının mülk araziden oluĢtuğu, geri kalan kısmının kira ve ortakçılıkla tutulan arazi olduğu belirlenmiĢtir(Çizelge 56). Ġncelenen iĢletmelerde gruplar itibariyle toplam arazi varlığı 6.41 daa ile 17 daa arasında değiĢmektedir. Ġllere göre değerlendirme yapıldığında Ġzmir ilindeki iĢletmelerde ortalama arazi büyüklüğü 21.40 daa iken, Muğla ilindeki iĢletmelerde bu büyüklüğün 10.02 daa olduğu görülmektedir. Her iki ilde de toplam arazinin %90‟ını mülk arazi oluĢturmaktadır. 60 Çizelge 56: Ġncelenen ĠĢletmelerde Toplam Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu (daa ve %) ĠĢletme Grupları ve Ġller 1. grup (≤100) 2. grup (101-150) 3. grup (150<) Genel Ġzmir Muğla Parsel Sayısı (adet) 3.19 1.82 4.65 3.50 3.85 3.33 Mülk (daa) 15.38 6.41 12.13 12.48 19.45 9.04 % Kira (daa) 90.47 100.00 88.60 90.50 90.89 90.22 % 1.27 0.26 0.66 1.50 0.23 Ortak (daa) 7.47 1.90 4.78 7.01 2.29 % 0.35 1.30 0.65 0.45 0.75 2.06 9.50 4.72 2.10 7.49 Toplam Arazi (daa) 17.00 6.41 13.69 13.79 21.40 10.02 8.1.4 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bitkisel Üretim Deseni Ġncelenen iĢletmelerin üretim deseni incelendiğinde 1.grup iĢletmelerde arazilerin ağırlıklı olarak zeytine(%32.59) ayrıldığı, bunu buğday(%16.53) ve kirazın(%13.11) izlediği görülmektedir(Çizelge 57). 2.grup iĢletmelerde kiraz(%39.78)ve buğday(%21.22), 3.grup iĢletmelerde ise buğday(%34.62) ve zeytin(%22.43) ağırlıklı olarak iĢletmelerin üretim desenlerinde yer almaktadır. Ġllere göre yapılan değerlendirmede ise Ġzmir ilindeki iĢletmelerde zeytin(%33.88) ve kirazın(%20.70), Muğla‟daki iĢletmelerde ise buğday(%40.22) ve zeytinin(%17.27) üretim deseninde ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. ĠĢletmelerin tümü itibariyle bir değerlendirme yapıldığında; yine öncelikli olarak zeytin (% 25.96) yer almakta, bunu buğday (% 23.79) izlemektedir. Çizelge 57 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretim Deseni ve Dağılımı(daa ve %) Ürünler 1. grup Kiraz ġeftali Zeytin Bağ Arpa Buğday Yulaf Yer fıstığı Mısır Diğer/sebze BoĢ Arazi TOPLAM daa 2.23 0.67 5.54 2.15 0.50 2.81 0.12 0.08 0.21 0.47 2.22 17.00 % 13.11 3.94 32.59 12.65 2.94 16.53 0.71 0.47 1.24 2.76 13.06 100.00 ĠĢletme Grupları 2. grup daa 2.55 0.14 0.18 1.36 0.25 1.93 6.41 % 39.78 2.18 2.81 21.22 3.90 30.11 100.00 Ġzmir 3. grup daa 0.11 0.11 3.07 0.11 2.04 4.74 0.04 0.22 1.30 1.95 13.69 % 0.80 0.80 22.43 0.80 14.90 34.62 0.30 1.61 9.50 14.24 100.00 daa 4.43 1.00 7.25 2.88 0.50 1.80 0.34 3.20 21.40 Ġller Muğla % 20.70 4.67 33.88 13.46 2.34 8.41 1.59 14.95 100.00 daa 1.73 0.06 1.30 4.03 0.10 0.17 0.13 1.08 1.42 10.02 Genel % 17.27 0.60 12.97 40.22 0.99 1.70 1.30 10.78 14.17 100.00 daa 1.48 0.33 3.58 1.00 1.03 3.28 0.07 0.12 0.09 0.85 1.96 13.79 8.1.5 Ġncelenen ĠĢletmelerin Gelir Kaynakları AraĢtırma kapsamında yer alan iĢletmelerin gelir kaynakları incelendiğinde; %56.67‟sinin sadece arıcılıkla geçindiği, geriye kalan %43.33‟lük bölümünün ise arıcılık yanında diğer tarımsal faaliyetlerden de gelir elde ettiği belirlenmiĢtir(Çizelge 58). Gruplar itibariyle yapılan değerlendirmede; 2.gruptaki iĢletmelerin %72.73‟ünün, 3.gruptaki iĢletmelerin ise %60.87‟sinin sadece arıcılık faaliyeti ile uğraĢtığı, her iki gruptaki iĢletmelerin arıcılık açısından tam ihtisaslaĢmıĢ ve 100 kovanın üzerinde kovana sahip iĢletmeler olduğu belirlenmiĢtir. Ġllere göre durum değerlendirildiğinde Ġzmir‟deki arıcılık iĢletmelerinin %25‟inin sadece arıcılık yaptığı, geri kalan %75‟lik bölümünün ise arıcılık yanında diğer tarımsal faaliyetlerden de gelir elde ettiği görülürken, Muğla‟daki iĢletmelerin %72.50‟sinin gelirini sadece arıcılık faaliyetinden sağladığı dikkati çekmektedir. Muğla‟nın çam balı üretimi açısından çok önemli bir bölge olması arıcılık faaliyetinin bu yörede ana gelir kaynağı olmasını sağlamıĢtır. 61 % 10.73 2.40 25.96 7.25 7.47 23.79 0.51 0.87 0.65 6.16 14.21 100.00 Çizelge 58: Ġncelenen ĠĢletmelerde Gelir Kaynakları ĠĢletme Grupları 1. Grup Arıcılık Faaliyeti Arıcılık ve Diğ.Faaliyetl er TOPLAM % 2. Grup % 3. Grup % Genel % Ġzmir % Muğla 12 46.15 8 72.73 14 60.87 34 56.67 5 25.00 29 72.50 14 53.85 3 27.27 9 39.13 26 43.33 15 75.00 11 27.50 26 100.00 11 100.00 23 100.00 60 100.00 20 100.00 40 100.00 8.2 Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Faaliyetinin Teknik ve Ekonomik Analizi 8.2.1 Arıcılık Faaliyetinin Teknik Analizi 8.2.1.1 Kovan Sayısı ve Tipi AraĢtırma kapsamına alınan iĢletmeler kovan sayısına göre üç gruba ayrılmaktadır. Buna göre; araĢtırma yöresinde incelenen iĢletmelerde toplam 9514 kovanın %19.91‟i 1. grup iĢletmelerde, %16.08‟i 2.grup iĢletmelerde, %64.01‟ide 3.grup iĢletmelerde bulunmaktadır(Çizelge 59). Çizelgeden de görüldüğü gibi genel itibariyle iĢletme baĢına düĢen kovan sayısı 158.57 adet olup, gruplar itibariyle kovan sayısı 72.85 ile 264.78 adet arasında değiĢmektedir. Kovanların tamamı yeni tip (langstroth tipi) kovandır. Ġller itibariyle iĢletme baĢına düĢen kovan sayısı Ġzmir ilinde 97.25 adet iken , Muğla ilinde iĢletme baĢına düĢen kovan sayısının 189.23 adet olarak Ġzmir ilindeki kovan sayısına göre oldukça yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Çizelge 59: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Varlığı (adet) ĠĢletme Grupları ve Ġller 1. grup (≤100) 2. grup (101-150) 3. grup (150<) Genel Ġzmir Muğla % Toplam Kovan Sayısı 1 894 1 530 6 090 9 514 1 945 7 569 % Ortalama Kovan Sayısı 72.85 139.10 264.78 158.57 97.25 189.23 19.91 16.08 64.01 100.00 20.44 79.56 8.2.1.2 Alet- Makine Varlığı Ġncelenen arıcılık iĢletmelerinde, arıcılık için önerilen tüm alet ve ekipmanların bulunduğu tespit edilmiĢtir. Genel ortalama itibariyle iĢletme baĢına 8.25 adet ana arı kafesi, 1 adet arıcı çadırı, 1.80 adet arıcı fırçası ve 2.20 adet arıcı körüğü, 4.40 adet arıcı maskesi, 53.20 adet ruĢet kovan, 80.55 adet suni arı peteği düĢmektedir. ĠĢletmelerin tamamında bal süzme makinesi bulunmaktadır(Çizelge 60). Ġller itibariyle arıcılıkta alet-makine varlığı incelendiğinde, iĢletme baĢına düĢen arıcılık malzemelerinin her iki ilde de birbirine yakın miktarlarda olduğu görülmektedir. Sadece Ġzmir ilinde iĢletme baĢına düĢen ana arı kafesi sayısnın Muğla iline göre daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir. 62 Çizelge 60: Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyetine ĠliĢkin Alet- Makine Varlığı (Adet/iĢletme) Arıcılık Alet ve Makinaları 1.Grup. 2.Grup 3.Grup Ġzmir Muğla Genel Ana Arı Kafesi Arıcı Çadırı Arıcı Fırçası Arıcı Körüğü Arıcı Kulübesi Arıcı Mahmuzu Arıcı Maskesi Arıcı Maskesi (kolsuz) RuĢet Kovan 5.50 0.96 1.62 1.73 0.54 0.54 3.19 0.27 44.12 11.36 1.09 1.91 2.73 0.82 0.64 4.18 0.45 37.45 9.87 1.09 1.96 2.65 1.00 1.00 5.87 0.17 71.00 12.80 1.05 1.70 1.85 0.50 0.75 3.95 0.35 55.65 5.98 1.03 1.85 2.48 0.90 0.73 4.63 0.23 51.98 8.25 1.03 1.80 2.27 0.77 0.73 4.40 0.27 53.20 Bal Dinlendirme Kabı Bal Isıtma Kazanı Biz Çıta Delme Makinesı Çıta Teli Makarada 1 kg‟lik Eldiven Sır Tarağı(Döküm) Sır tenekesi Suni Arı Peteği Süzme Makinesi ġerbetlik teneke 0.88 0.08 0.65 0.96 1.81 1.00 1.00 1.18 2.18 1.09 0.04 0.78 1.00 0.95 0.15 0.50 1.20 1.00 0.00 0.90 0.,93 0.98 0.05 0.77 1.02 3.50 2.58 0.54 27.42 1.04 27.00 1.64 3.45 1.55 145.00 1.27 38.27 4.52 2.83 3.87 0.91 109.78 1.87 116.35 2.60 2.80 2.50 0.80 73.90 1.15 37.15 3.08 2.95 3.60 0.90 83.88 1.53 76.40 2.92 2.90 3.23 0.87 80.55 1.40 63.32 8.2.1.3 Kullanılan Ekotipler Üreticiler tarafından en fazla kullanılan ekotipler Ġzmir ve Muğla ekotipleridir. ĠĢletmeler genelinde üreticilerin %45‟i Ġzmir ekotipini, %16.66‟sı Muğla ekotipini, %11.67‟si yerli ekotipi, %15‟ide diğer ekotipleri kullandığını belirtmiĢlerdir. 7 üretici(%11.67) ise kullandığı ekotipi bilmemektedir(Çizelge 61 ve Çizelge 62). Ġller Ġtibariyle kullanılan ekotipler incelendiğinde Ġzmir ilindeki üreticilerin %35‟i yerli ekotipi tercih ederken, %35‟i ekotipi bilmediklerini ifade etmiĢlerdir. Muğla ilindeki üreticilerin ise ilk sırada Ġzmir ekotipini(%60), ikinci olarak Muğla ekotipini tercih ettikleri görülmektedir. 8.2.1.4 Ana Arı YaĢı ĠĢletmeler ortalamasına göre ana arı yaĢı 1.98 yıl iken, iĢletme gruplarına göre ana arı yaĢı, 1. grupta, 2.12 yıl, 2. grupta 1.64 yıl, 3. grupta 2.00 yıldır. Genel itibariyle iĢletmelerin %51.67‟si 2 yaĢlı ana arıyı tercih ederken, %25‟inin 1 yaĢlı ana arıyı tercih ettikleri belirlenmiĢtir(Çizelge 62). Bu da üreticilerin genellikle genç anaları (1 ve 2 yaĢ) tercih ettiğini göstermektedir. Ġllere göre yapılan değerlendirmede her iki ildeki üreticilerin %50‟sinden 2 yaĢlı ana arıyı tercih ettikleri belirlenmiĢtir.(Çizelge 62). Bu yöntemle kıĢlama kayıpları azalmakta ve baharda daha iyi koloni populasyonu garanti edilebilmektedir (Doğaroğlu, 1999). Arıcılıkta genç analı koloni; daha fazla bal üretimi ve sağlıklı koloni yatırımı olarak değerlendirilmektedir. Ġki yıldan sonra ana arının yumurtlama kapasitesindeki azalmaya paralel olarak, kolonideki iĢçi arı populasyonu da azalmaktadır. Bu durum da, kovanda erkek arı sayısının artmasına, dolayısıyla kovanın tarlacı arı populasyonunu kaybetmesine neden olmaktadır. 63 Çizelge 61: Ġncelenen ĠĢletmelerde Gruplara Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler ĠĢletme Grupları - Yerli - Ġzmir - Muğla - Diğer - Bilmiyor 1. Grup (≤100) % 2.Grup % 3.Grup (101-150) (150<) Ekotipler 1 9.09 6 54.55 13 1 9.09 7 2 18.18 3 1 9.09 11 100.00 23 Ana arı yaĢı (yıl) 5 45.45 3 5 45.45 14 1 9.10 5 1 11 100.00 23 Kolonileri çoğaltma Ģekli 1 9.09 9 81.82 21 1 9.09 2 Toplam 6 8 2 4 6 26 23.08 30.77 7.69 15.38 23.08 100.00 1 yıl 2 yıl 3 yıl 4 yıl 5 yıl Bilmiyor Toplam 7 12 2 2 2 1 26 26.92 46.15 7.69 7.69 7.69 3.85 100.00 - Ana arı - Bölme - Ana arı+ Bölme Toplam 1 23 2 3.85 88.46 7.69 26 100.00 1-5 7 26.92 6-10 19 73.08 9 - - Toplam 26 100.00 - ġerbetleme - Kekleme - ġerbet+kekleme -Yapmıyor Toplam 12 1 11 2 26 46.15 3.85 42.31 7.69 100.00 11-15 % Genel % 56.52 30.44 13.04 100.00 7 27 10 9 7 60 11.67 45.00 16.66 15.00 11.67 100.00 13.04 60.87 21.74 4.35 100.00 15 31 8 2 2 2 60 25.00 51.67 13.34 3.33 3.33 3.33 100.00 91.30 8.70 2 53 5 3.33 88.34 8.33 23 100.00 60 100.00 9 39.13 18 30.00 81.82 13 56.52 41 68.33 - - 1 4.35 1 1.67 11 100.00 23 100.00 60 100,00 Besleme Ģekli 7 63.64 1 9.09 2 18.18 1 9.09 11 100.00 10 2 5 6 23 43.48 8.70 21.73 26.09 100.00 29 4 18 9 60 48.33 6.67 30.00 15.00 100.00 11 100.00 Ortalama çerçeve sayısı 2 18.18 8.2.1.5 Koloni Çoğaltma ġekli Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin koloni çoğaltma Ģekli değerlendirildiğinde;genel ortalamaya göre %88.34‟ünün bölme ile çoğaltma yaparken, %8.33‟ünün ana arı + bölmeyi tercih ettikleri görülmektedir(Çizelge 61). ĠĢletme gruplarına göre yapılan değerlendirmede, her grupta yer alan üreticilerin %80‟den fazlasının kovanlarını bölme yöntemiyle çoğaltma yoluna gittikleri belirlenmiĢtir. Ġllere göre yapılan değerlendirmede ise Ġzmir ilindeki üreticilerin %75‟inin, Muğla ilindeki üreticilerin %95‟inin bölme yoluyla kolonilerini çoğalttıkları görülmektedir(Çizelge 62). Burada, arıcının kovanın kendi anasını kendisi yaptırma yolunu tercih etmesi doğru bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Bölme yönteminde kovandaki iĢçi arılar ana arı yüksükleri yaparak, kendi analarını oluĢturmaktadırlar. Bölgesel anlamda o coğrafyaya en uygun ekotipteki arı, kovanın kendi oluĢturacağı ana olabilir. O bölgesel koĢullara en uygun adapte olan ekotip, doğal olarak o çevresel koĢullar altında en yüksek performansı, koloni geliĢimini ve bal üretimini gerçekleĢtirebilecektir (Doğaroğlu, 1999). 64 Çizelge 62 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler Özellikler Ġzmir / sayı Yerli Ġzmir Muğla Diğer Bilmiyor Toplam 7 3 3 7 20 1.yıl 2.yıl 3.yıl 4.yıl 5.yıl Bilmiyor Toplam 6 11 2 1 20 Ana arı Bölme Ana arı +bölme Toplam 2 15 3 1-5 6-10 11-15 Toplam 6 13 1 20 ġerbetleme Kekleme ġerbet+kek. Yapmıyor Toplam 4 2 10 4 20 20 % Ġller Muğla / sayı Ekotipler 35.00 15.00 24 10 15.00 6 35.00 100.00 40 Ana arı yaĢı(yıl) 30.00 9 55.00 21 10.00 5 5.00 1 2 2 100.00 40 Kolonileri çoğaltma Ģekli 10.00 75.00 38 15.00 2 100.00 40 Ortalama Çerçeve Sayısı 30.00 12 65.00 28 5.00 100.00 40 Besleme ġekli 20.00 25 10.00 2 50.00 8 20.00 5 100.00 40 % 60.00 25.00 15.00 100.00 22.50 52.50 12.50 2.50 5.00 5.00 100.00 95.00 5.00 100.00 30.00 70.00 100.00 62.50 5.00 20.00 12.50 100.00 8.2.1.6 Çerçeve Sayısı Ġncelenen tüm iĢletme gruplarında ve iller itibariyle kovanlar genellikle 6-10 çerçeveden oluĢmaktadır(Çizelge 61 ve Çizelge 62). ĠĢletme grupları itibariyle ortalama çerçeve sayısı, 1.grupta; 7.50 adet, 2. grupta, 7.82 adet, 3. grupta 6.78 adet olarak hesaplanmıĢtır. Ortalama çerçeve sayısı 7.28 adettir. Bu sayı sonbahar koĢulları için oldukça yeterlidir. Sonbaharda, bal sağımı sonrasında bir miktar koloni populasyonunda kayıp durumu doğaldır. Bu durum yeterli besleme ile desteklenirse, arı rahat bir kıĢlama geçirebilecektir. Ġlkbaharda da yapılacak ek besleme sonrası, koloni populasyonu hızla artacak ve nektar akımına en yüksek sayıda tarlacı arı populasyonu ile girebilecektir. Her bölge için en uygun çerçeve sayısı, o bölgedeki çevresel koĢullar tarafından belirlenmektedir. Ege bölgesi için sonbaharda 6-10 arılı çerçeve oldukça optimal bir rakam olarak belirtilebilir. AraĢtırmanın sonuçları da çerçeve sayısının normal aralıkta olduğunu olduğunu göstermektedir. 65 8.2.1.7 Besleme ġekli Ġncelenen iĢletmelerde arıları besleme durumu değerlendirildiğinde; üreticilerin % 48.33‟ünün Ģerbetle besleme yaptığı, % 30‟unun kek ve Ģerbet ile karıĢık beslemeyi tercih ettikleri, % 15‟inin herhangi bir besleme yapmadığı, % 6.67‟sinin ise sadece kekle besleme yaptığı belirlenmiĢtir(Çizelge 61). ĠĢletme grupları itibariyle yapılan değerlendirmede Ģerbet ile beslemenin her üç grupta da ilk sırayı aldığı, iller itibariyle ise Ġzmir ilindeki iĢletmelerin %50‟sinin Ģerbet+kekleme yaptığı, Muğla ilindeki iĢletmelerin de %62.50‟sinin sadece Ģerbet ile besleme yaptığı görülmektedir(Çizelge 62). Ege bölgesi gibi kıĢları ılık geçen ve uzun bir nektar akım dönemi (Nisan sonundan kasıma kadar olan dönem) olan bölgelerde Ģerbetle besleme, arının kıĢı rahat geçirmesi için yeterli görülmektedir. Ancak ilkbaharda yavru döneminde ve sonbaharda kıĢa girmeden kıĢ populasyonunun oluĢturulması gereken geç sonbaharda polenle karıĢtırılarak hazırlanmıĢ, protein içeriği yüksek kek beslemesi, Ģerbet beslemesine destek olma anlamında oldukça önemli bulunmaktadır. 8.2.1.8 Oğul Sayısı ve Ortalama Sağım Sayısı Ġncelenen iĢletmelerde 2002 üretim sezonunda alınan oğul sayısı genel ortalamaya göre 49.77 adet iken, gruplar itibariyle 28.42 adet ile 71.09 adet arasında değiĢmektedir. Ġller itibariyle oğul sayısına bakıldığında Ġzmir ilinde 32.20 adet, Muğla ilinde ise 58.55 adet olduğu dikkati çekmektedir(Çizelge 63). Türkiye‟de genelde arıcıların çok büyük bir kısmı koloni sayılarını doğal oğullarla çoğalttıklarından arılıklarda oğul eğilimi yıldan yıla artmakta ve arıcılığın karlılığı azalmaktadır. Kovan sayısı artırılmak istendiğinde oğuldan faydalanma yerine “bölme” yapılmasının daha doğru bir iĢlem olduğu konu ile ilgili kiĢiler tarafından ifade edilmektedir. Zaten 8.2.1.5 nolu bölümde de sözedildiği gibi araĢtırma yöresindeki üreticilerin bölme yöntemiyle koloni çoğaltma yoluna gitmeleri, bu risklerden uzak olduklarını göstermektedir. Kovanlarda hasat döneminde ortalama sağım sayısı incelendiğinde gerek iĢletmeler genelinde, gerekse iĢletme grupları ve iller itibariyle 2 ile 3 arasında değiĢtiği görülmektedir. ĠĢletmeler genelinde bu sayı ortalama 2.75‟dir. Türkiye‟de arıcılık iĢletmelerinde genellikle ilkbahar-yaz döneminde ve yazsonbahar döneminde olmak üzere ortalama iki sağım yapıldığı gözlenmektedir. Ġlk sağımlar çiçek balı karakteristiği taĢırken, bu bölgelerde yapılan ikinci sağımlar floraya bağlı olarak çam balı özelliği göstermektedir. Bu araĢtırmada elde edilen biyokimyasal analiz bulguları da bu ifadeyi doğrulamaktadır. Deneme bulguları, lokasyona bağlı olarak elde edilen bal örneklerinin farklı özellikler gösterdiğini, Ġzmir‟de toplanan bal örneklerinde invert Ģeker düzeyinin Muğla yöresinden toplanan bal örneklerine göre daha yüksek, sakkaroz düzeyinin ise daha düĢük olması, Muğla yöresi ballarının çam balı, Ġzmir yöresi ballarının ise çam-çiçek karıĢımı özellikler gösterdiğini ortaya koymaktadır. 66 Çizelge 63 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Alınan Oğul Sayısı ve Sağım Sayısı ĠĢletme Grupları ve Ġller 1. grup (≤100) 2. grup (101-150) 3. grup (150<) Genel Ġzmir Muğla Oğul Sağım Sayısı(adet) Sayısı(adet) 28.42 2.62 55.64 2.73 71.09 2.91 49.77 2.75 32.20 2.80 58.55 2.72 8.2.1.9 Kovan Konaklama Yerleri Arıcılıkta flora(bitki örtüsü) takibi ve buna bağlı olarak konaklama yerlerinin belirlenmesi (kolonilerin gezdirilmesi) uyulması gereken önemli bir kuraldır. Gezginci arıcılık yapılmadan sabit bir arıcılıktan gelir sağlamak pek olası görülmemektedir. Türkiye, gerek iklimsel koĢulları, gerekse nektar ve polen üreten doğal ve kültür bitkileri zenginliği yönünden arıcılığa çok elveriĢli bir ülkedir. Flora takibi ve gezginci arıcılık iyi planlandığı ve bilinçli olarak yapılması koĢuluyla arıcıya iyi bir gelir kaynağı sağlayabilmektedir. Nektar ve polen kaynaklarının seçiminde; bol miktarda ve uzun süre nektar ve polen üreten bitkilerin bulunduğu yöreleri araĢtırmak esastır. Yonca, korunga, fiğ, üçgül, kekik, adaçayı, geven, karagan (karabaĢ), kuĢ dili, ballıbaba, pamukluk, püren, hardal, oğul otu, pamuk, ayçiçeği, kestane ıhlamur, akasya, okalüptus, hayıt, turunçgiller, elma, badem ve genellikle Ege Bölgesi kıyı Ģeridinde bulunan basralı çamlar arıcılık yönünden önemli bitki türlerinden bazılarıdır. Kovanların konulacağı yerler olarak; rüzgar almayan, trafiği yoğun ana yollardan ve zirai mücadele ilaçı uygulanan alanlardan uzak yerlerin seçilmesine dikkat edilmelidir. Bu uzaklığın en az 6 km olması gerekmektedir(www.tarimkredi.org.tr/modules). Gezginci arıcılığın ve flora takibinin esasını oluĢturan arı nakilleri sırasında; yeterli havalandırma sağlanmalı, özellikle sıcak günlerde taze örülmüĢ peteklerin eski peteklere göre daha kolay kırıldığı unutulmamalıdır. Nakil sırasında ballı tek bir peteğin dahi kırılması koloni kaybına neden olabileceğinden özellikle yaz aylarında taze örülmüĢ ballı peteklerle nakil yapılmaması, nakil zorunlu ise taze ve ballı peteklerin koloniden alınarak, nakillerin mutlak koĢulda geceleri yapılması gereklidir. Ġncelenen iĢletmelerin iller itibariyle tercih ettikleri kovan konaklama yerleri Harita 1‟de gösterilmiĢtir. Ġzmir yöresindeki üreticilerin daha çok Ġzmir ilçeleri ile Kütahya, UĢak, EskiĢehir, Afyon yöresini kovan konaklama yeri olarak tercih ettikleri, Muğla yöresindeki üreticilerin ise; Muğla‟ya bağlı ilçelerin yanı sıra EskiĢehir, Afyon, Konya, Kayseri, Isparta ve Burdur illerini tercih ettikleri belirlenmiĢtir. Üreticiler ilkbahar aylarında bu illerdeki yaylalara giderek kovanlarını çoğaltmakta, nektar alım dönemine en yüksek tarlacı arı populasyonu ile girmeyi hedeflemektedir. YetiĢtiriciler bal üretimlerinin çiçek ve çam balı üzerinde yoğunlaĢtığı için farklı nitelikteki çiçek florasının bulunduğu yerleri tercih ettiklerini belirtmiĢlerdir. Özellikle ağustos sonunda arı yetiĢtiricileri kovanlarını , dünyada en fazla çam balının üretildiği Muğla yöresine götürmektedir. Gerçekten de çam balı yüksek mineral içeriği ile gastro-intestinal problemleri gidermede büyük önem taĢımaktadır (Doğaroğlu, 1999). AraĢtırma kapsamındaki iĢletmelerin kovan konaklama yerlerine iliĢkin ayrıntılar Ek 3‟de verilmiĢtir. 67 Arıcılık iĢletmeleri için kovan konaklama yerlerine yakın temiz bir su kaynağının bulunması da büyük önem taĢımaktadır. Ġncelenen iĢletmelerin %93.33‟ü özellikle temiz su kaynağı bulunan kovan konaklama yerlerini tercih ettiklerini belirtirken, %6.67‟si bu konuda çok duyarlı olmadıklarını belirtmiĢlerdir. Gruplara ve illere göre yapılan değerlendirmede üreticilerin %90‟ından fazlası temiz su kaynağına yakınlığın önemli bir faktör olduğunu vurgulamıĢlardır. (Çizelge 64). Harita 1: Ġncelenen ĠĢletmelerin Ġller Ġtibariyle Kovan Konaklama Yerleri Çizelge 64: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Yerinde Temiz Su Kaynağı Olup-Olmama Durumu ĠĢletme Grupları ve Ġller 1. grup (≤100) 2. grup (101-150) 3. grup (150<) Genel Ġzmir Muğla Temiz Su Kaynağı Var 25 10 21 56 20 36 % 96.15 90.91 91.30 93.33 100.00 90.00 Temiz Su Kaynağı Yok 1 1 2 4 4 % 3.85 9.09 8.70 6.67 10.00 Genel 26 11 23 60 20 40 8.2.1.9 Hastalık ve Zararlılarla Mücadele Ġncelenen iĢletmelerin %48.33‟ünün varroa zararlısı ile, %18.34‟ünün ikiden fazla hastalık ve zararlı ile karĢılaĢtıkları görülmektedir. Varroa- kireç hastalığı ile varroa- yavru çürüklüğü ile karĢılanların oranı da toplam %20‟dir. Üreticilerin %3.33‟ i ise herhangi bir hastalık ve zararlı ile karĢılaĢmadıklarını belirtmiĢlerdir (Çizelge 65). ĠĢletme grupları itibariyle durum değerlendirildiğinde 2.grupta varroa ile karĢılanların oranının yüksekliği dikkati çekmektedir. 68 Ġllere göre hastalık ve zararlılarla karĢılaĢma durumu incelendiğinde Ġzmir ilindeki üreticilerin %45 oranında varroa zararlısı, %15.00 ile de varroa-yavru çürüklüğü ile karĢılaĢtıkları belirlnmiĢtir. Muğla ilindeki üreticilerin ise ilk sırada(%50 oranında) varroa zararlısı ile karĢılaĢtıkları görülürken, bunu %27.50 ile ikiden fazla hastalıkla karĢılaĢma durumu izlemektedir(Çizelge 66). Çizelge 65: ĠĢletme Gruplarına Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu Hastalık ve Zararlılar Yok Varroa Nosema Yavru Çürüklüğü Varroa ve kireç hastalığı Varroa ve yavru çürüklüğü Ikiden fazla hastalığın görülmesi Toplam 1.Grup (≤100) Sayı % 2 7.69 12 46.15 2 7.69 ĠĢletme Grupları 2.Grup 3. Grup (101-150) (150<) Sayı % Sayı % 7 63.64 10 43.48 1 4.35 1 9.09 4 17.39 Genel Sayı 2 29 2 % 3.33 48.33 3.33 4 6 6.67 10.00 3 1 11.54 3.85 2 7.69 1 9.09 3 13.04 6 10.00 4 15.39 2 18.18 5 21.74 11 18.34 26 100.00 11 100.00 23 100.00 60 100.00 Çizelge 66: Ġllere Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu Hastalık ve Zararlılar Yok Varroa Nosema Yavru Çürüklüğü Varroa, kireç hastalığı Varroa ve yavru çürüklüğü Ikiden fazla hastalığın görülmesi Toplam Ġzmir Sayı % 2 10.00 9 45.00 2 10.00 Muğla Sayı % 20 50.00 - Genel Sayı % 2 3.33 29 48.33 2 3.33 2 2 10.00 10.00 2 4 5.00 10.00 4 6 6.67 10.00 3 15.00 3 7.50 6 10.00 - - 11 27.50 11 18.34 20 100.00 40 100.00 60 100.00 Üreticilere önlem olarak ilaç kullanıp kullanmadıkları sorulduğunda %51.67‟si gerekmedikçe kesinlikle ilaç kullanmadıklarını, %48.33‟ü ise hastalık/zararlı görülmeden ilaç kullanmaya baĢladıklarını ifade etmiĢlerdir(Çizelge 67). Bu durum iller bazında değerlendirildiğinde Ġzmir‟de ve Muğla illerindeki üreticilerin sırasıyla %50 ve %55 oranında gerekmedikçe ilaç kullanılmadıklarını ortaya koymaktadır. 69 Ġlaç kullananların; nosema‟ya karĢı Fumidil-B, yavru çürüğüne karĢı apimicin, teramicin, neoteramicin, kireç hastalığına karĢı kirecidin kullandıkları belirlenmiĢtir. Bunun yanında varroa zararlısına karĢı okzalik asit, Formik asit, Apistan, Perizin, Mavrik,Kenaz, Vamitrat, Rulamid ve Noramid kullandıkları belirlenmiĢtir. Çizelge 67: Ġncelenen ĠĢletmelerde Önlem Olarak Ġlaç Kullanıp-Kullanmama Durumu (%) ĠĢletme Grupları 2. Grup 3. Grup (101-150) (150<) 1.Grup (≤100) Evet Hayır Toplam 14 12 26 5 6 11 Evet Hayır Toplam 53.85 46.15 100.00 45.45 54.55 100.00 Ġller Ġzmir Genel 10 13 23 % 43.48 56.52 100.00 Muğla 29 31 60 9 11 20 20 20 40 48.33 51.67 100.00 45.00 55.00 100.00 50.00 50.00 100.00 Arıcıların "fitil" olarak tabir ettikleri varroa mücadelesinde kullanılan formik asidin veriliĢ Ģeklidir.Polivit ve vitamix ise koloni beslemede kullanılan vitamin karıĢımı preparatlardır. Greyfurt kabuğu, okaliptus, nane yağı, kekik yağı, defne ve ceviz yaprağı gibi kokulu bitkiler, varroa ile organik mücadelede kullanılan bitkisel kökenli maddelerdir. Özellikle iĢletmelerden bazıları ekolojik üretime geçmeyi planlamaktadır. Bazılarında ekolojik bal üretiminin deneme aĢamasında olduğu belirlenmiĢtir. 8.2.1.10 Ana Arı Kaybı Ġncelenen iĢletmelerde kolonilerde ana arı kayıp durumu incelendiğinde, genel itibariyle üreticilerin %88.33‟ünün kolonilerinde ana arı kaybının olduğu belirlenmiĢtir. Gruplar itibariyle durum incelendiğinde; 2. ve 3.gruptaki iĢletmelerin yaklaĢık %90‟ının, 1. gruptaki iĢletmelerin de yaklaĢık %85‟inin ana arı kaybı ile karĢılaĢtığı belirlenmiĢtir (Çizelge 68). Ġllere durum saptaması yapılacak olursa Ġzmir ilindeki iĢletmelerin %80‟inin, Muğla ilindeki iĢletmelerin de %92.50‟sinin ana arı kaybı ile karĢılaĢtıkları sonucu ortaya çıkmaktadır. Çizelge 68: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kayıp Durumu 1. grup (≤100) Evet Hayır Toplam 22 4 26 2. grup (101-150) 10 1 11 Evet Hayır Toplam 84.62 15.38 100.00 90.91 9.09 100.00 3. grup (150<) 21 2 23 Genel Ġzmir Muğla 53 7 60 16 4 20 37 3 40 88.33 11.67 100.00 80.00 20.00 100.00 92.50 7.50 100.00 % 91.30 8.70 100.00 Ana arı kaybının birçok nedenden kaynaklandığı ve incelenen iĢletmelerde en önemli nedenin % 28.57 ile yaĢlılık olduğu, bunu % 22.22 ile sağım hatasından kaynaklandığı belirlenmiĢtir. Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin %12.70‟i bu kaybın nedenini bilmediklerini ifade ederken, %7.94‟ü bunu kovan içinde doğal kayıp olarak değerlendirmektedirler (Çizelge 69). Ġllere göre ana arı kaybı nedenleri incelendiğinde ilk sırayı yaĢlılık faktörü alırken, bunu sağım hatası ve oğul yapma durumu izlemektedir. 70 Çizelge 69: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kaybının Nedenleri (%) Kayıp Nedenleri Sağım Hatası YaĢlılık Verim DüĢüklüğü Açlık ve Besleme Yetersizliği Kovan içinde Doğal Kayıp Mevsim Oğul yapma Yumurtadan kesim Kovan içindeki yerleĢim Diğer arıların imhası Perisin/Rulamid Dumanı Bilmiyor TOPLAM 1.grup 2. grup 3. grup Genel Ġzmir Muğla 15.38 19.23 3.85 7.69 27.28 9.09 21.74 17.39 4.35 8.69 15.00 20.00 3.33 8.33 15.00 25.00 5.00 5.00 15.00 17.50 2.50 10.00 3.85 9.09 - 3.33 5.00 2.50 3.85 15.38 - 9.09 9.09 9.09 - 4.35 8.69 4.35 5.00 11.67 1.67 1.67 10.00 5.00 - 7.50 12.50 2.50 3.85 9.09 4.35 5.00 5.00 5.00 - - 4.35 1.67 - 2.50 26.92 100.00 18.18 100.00 21.74 100.00 23.33 100.00 25.00 100.00 22.50 100.00 8.2.1.11 Bal Örneklerinde Biyokimyasal Analizler Bu çalıĢmada Muğla ve Ġzmir yöresinden toplanan ballarda kül, nem, diyastaz, invert Ģeker, sakkaroz, asitlik, pH ölçümü yapılarak biyokimyasal analizler gerçekleĢtirilmiĢtir. Bal örneklerinde ortalama kül değerleri Ġzmir için %0.68, Muğla için % 0.61 bulunmuĢtur (Çizelge 70). Kül değerlerinin FAO/WHO Gıda Kodeksi (1989), Türk Gıda Kodeksi-Bal Tebliği(2000)‟nde belirtilen %1.2‟lik sınırın altında olduğu görülmektedir. Çam ballarının çiçek ballarına göre daha fazla mineral madde içermesi renklerinin daha koyu olmasına ve kül düzeylerinin daha yüksek olmasına neden olmaktadır. Bal örneklerinde nem değerleri sırasıyla Ġzmir için %16.45 ve Muğla için %17.66 olarak belirlenmiĢtir. Bal örneklerinde saptanan nem ortalamaları, TSE (1990)‟nin bal için bildirdiği %20‟lik üst sınırın altında bulunmuĢtur. Buna karĢılık her iki lokasyona ait nem ortalamaları arasındaki farklılık önemli bulunmuĢtur. Balın nem oranının yüksek olması erken hasat edilmiĢ olması ve/veya uygun olmayan depolama koĢullarından kaynaklanmıĢ olabilir(Crane,1975). Nitekim Doğaroğlu (1999), erken hasat edilmiĢ ballarda nem düzeyinin yüksek olduğunu ve balların açıkta ya da nem geçirgenliği yüksek kaplarda tutulmasıyla, havadan nem çekerek su oranını yükseltme eğiliminde olduğunu belirtmektedir. Balın Türkiye‟de genellikle tam olgunlaĢmadan hasat edilmesi, balın çok su içermesine, dolayısıyla erken Ģekerlenmesine ve fermantasyona neden olmaktadır. Bal örneklerinde saptanan HMF ortalamaları Ġzmir‟de 21.87 mg/kg, Muğla‟da 18.07 mg/kg‟dır. Bu değerler, Türk Gıda Kodeksi(TGK) (2000) tarafından belirtilen 40 mg/kg‟lık üst sınırın oldukça altında bulunmuĢtur. Bal örneklerinde diyastaz Ġzmir‟deki örneklerde ortalama 12.06, Muğla‟da ise 12.59 olarak bulunmuĢtur. Bu değerler diyastaz değerinin 8‟den az olmaması gerektiğini belirten FAO/Gıda Kodeksi ve Türk Gıda Kodeksi ile uyumludur. Balda diyastaz yitirilmesi istenmeyen kalite kriterlerindendir. Ancak balda çok yüksek diyastaz bulunması da istenmez. Balda yüksek diyastaz bulunması, yüksek asit oluĢumuna, dolayısıyla hızlı fermantasyona neden olmaktadır (Crane, 1975; Keskin, 1982; Tolon, 1999). 71 AraĢtırma yöresinden toplanan bal örneklerinde invert Ģeker düzeyi Ġzmir‟de %75.62, Muğla‟da %69.73 olarak belirlenmiĢtir. Çam ballarında invert Ģeker düzeyinin %60‟dan, çiçek ballarında %65‟den az olamayacağı belirtilmiĢtir(TSE, 1990; TGK, 2000). Ancak denemeye alınan bal örneklerinde saptanan invert Ģeker ortalamaları, TSE ve TGK‟nın çam balı için verdiği %60‟lık sınırın çok üzerinde bulunmuĢtur. Ġzmir‟den alınan bal örneklerinde bu fark daha yüksek görünmektedir. Bu sonuç Ġzmir‟den alınan çam balı örneklerinin, çiçek balları ile karıĢık olma olasılığının daha yüksek olduğunu da ortaya koymaktadır. Nitekim çiçek ballarında invert Ģeker düzeyi, çam ballarından daha yüksektir(Crane, 1975). Bu çalıĢmada elde edilen sonuçlar, ġengonca ve Temiz (1981)‟in bulduğu %70-77, Tolon (1999)‟un belirlediği % 70‟lik çam balı invert Ģeker düzeyleri ile uyum göstermektedir. Bu durum bal standartlarının günümüz koĢullarında tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini de ortaya koyması açısından anlamlıdır. Bunun yanı sıra, elde edilen invert Ģeker düzeylerinin önerilen sınırlardan yüksek olması, balların uzun süre depolandığı Ģeklinde yorumlanabilir. Çünkü ballarda bekleme süresi uzadıkça, yapısındaki monosakkarit oranlarında da bir azalma olmaktadır (White et al., 1962). Bal örneklerinde sakkaroz düzeyinin Ġzmir‟de %3.82, Muğla‟da %5.72 olarak bulunması, TGK(2000) tarafından bildirilen sakkarozun çiçek ballarında en çok %5, çam ballarında ise %10 olması gerektiği sonucuna göre, balların büyük ölçüde çam balı özelliği taĢıdığını da göstermektedir. Ancak yine de elde edilen sakkaroz değerlerinin her iki lokasyonda da oldukça düĢük sınırlarda seyretmesi, bal örneklerinde invert Ģekerin oldukça yüksek olmasıyla iliĢkilendirilebilir (Tolon, 1999). Ayrıca Ġzmir‟den alınan bal örneklerindeki düĢük sakkaroz düzeyi, bu lokasyondaki bal örneklerinde invert Ģeker düzeyinin de yüksek olması bulgusuyla desteklenerek, çam balı örneklerinin çiçek balı ile karıĢık olma olasılığını artırmaktadır. Analiz sonucuna göre bal örneklerinde asitlik Ġzmir‟de 35.62 meq/kg, Muğla‟da 35.26 meq/kg olarak bulunmuĢtur. Her iki lokasyon arasındaki asitlik değeri ortalamaları, TGK (2000) tarafından belirtilen 40 meq/kg‟lık üst sınırın altındadır. Bal örneklerinde pH değeri Ġzmir örneklerinde ortalama 4.46, Muğla örneklerinde ise 4.63 olarak bulunmuĢtur. Bu değerler, TSE tarafından belirlenen 4.2‟lik pH üst sınırının biraz üzerindedir. Her iki lokasyon arasındaki ballarda pH ortalaması bakımından fark önemlidir. Bulunan sonuçlar Tolon (1999) tarafından belirlenen 4.43 ve ġengonca ve Temiz (1981) tarafından belirlenen 4.46‟lık değerlerle uyumludur. Bu durum çam balı için belirlenen pH standardının tekrar değerlendirilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Aksi halde birçok bal standart dıĢı ve hileli sayılabilir. Öte yandan çevre kirliliğinin de topraklarda pH değerini zamanla artırdığı belirtilmektedir(Alyanak, 1985). Her iki lokasyondan alınan bal örneklerindeki yüksek pH değeri de çevre kirliliğinden kaynaklanabilir. Çizelge 70: Ġncelenen ĠĢletmelerdeki Lokasyonlarda Biyokimyasal Özelliklere Ait Ortalamalar Kül (%) Nem (%) HMF (mg/kg) Diyastaz Ġnvert Ģeker (%) 75.62 69.73 0.4 Ġzmir 0.68 16.45 21.87 12.06 Muğla 0.61 17.66 18.07 12.59 SH Ort. 0.4 0.3 0.2 0.01 VK Önemlilik Düzeyi (P) Lokasyon ÖD * * ÖD * * (P<0.05) Ortalamalar arasındaki farklılık önemlidir SH Ort: Standart Hata Ortalaması VK : Varyasyon kaynağı 72 Sakkaroz (%) Asitlik (mea/kg) pH 3.82 5.72 0.3 35.62 35.26 0.1 4.46 4.41 0.03 * * ÖD ÖD:Önemli değil Ayrıca bu çalıĢmada bal örneklerinde ticari glikoz tayini de yapılmıĢ, hiç bir bal örneğinde hile saptanmadığı için bu özellik istatistik analiz kapsamına alınmamıĢtır. Ticari glikoz tayininin nasıl yapıldığı yöntem bölümünde açıklanmıĢtır. Bu yapılan analizler dıĢında bal örneklerinde çevre kirliliği ve uygun olmayan depolama koĢulları dikkate alınarak ağır metal ve mineral madde miktarları da iller bazında saptanmıĢtır. Bal örneklerinde yapılan demir analizi ortalaması 92.37 mg/kg (ppm) olarak belirlenmiĢtir(Çizelge 71). Ġzmir yöresinden elde edilen bal örneklerinde demir düzeyinin, Muğla yöresinden alınan örneklerden yaklaĢık 32 mg/kg daha fazla olduğu görülmektedir. Ancak her iki lokasyondan alınan bal örneklerindeki demir düzeyi, FAO-WHO (1989)‟nun bal örneklerinde en fazla 1.5-15 ppm demir bulunması gerektiğini bildiren ifadesinin çok üzerindedir. Balda saptanan demir ortalamaları, Crane (1975) tarafından bildirilen 33.5 ppm, Gajek et al. (1987) tarafından bildirilen 20.7-48.1 ppm sınırlarının oldukça üzerindedir. Ancak sözkonusu değer Tolon (1999) tarafından Muğla yöresindeki ballarda bildirilen 135 ppm‟lik demir düzeyinin altındadır. Benzer Ģekilde, her iki lokasyondan alınan bal örneklerindeki demir düzeyi için görülen bu farklılık, demir düzeyinin bölgesel değiĢimlere göre geniĢ bir değiĢim aralığı gösterdiğini belirten Sevimli vd. (1992)‟nin bulguları ile uyumludur. Baldaki demir düzeyi; bitkinin yetiĢtiği toprak yapısına, arının nektar toplama alanlarının farklılığına göre de değiĢim göstermektedir. Ayrıca balın konulduğu çelik kaplarda uzun süre depolanması da, kaptaki demirin bala geçmesine neden olabilmektedir (Morse ve Lisk, 1980). D‟ambresio ve Marchesini (1982), çevre kirliliğinin ve endüstriyel alanlara yakın bölgelere konumlanan arılıklardan alınan bal örneklerinde demir içeriğinin daha fazla bulunduğunu bildirmektedirler. Bu sonuçla uyumlu olarak, Ġzmir‟de, geliĢmiĢ sanayi bölgesinde balda demir içeriği yüksek bulunmuĢtur. Bal örneklerinde yapılan bakır analizi sonucu, ortalama 2.59 ppm bulunmuĢtur (Çizelge 57 ). Baldaki bakır içeriği bakımından lokasyonlar arasında farklılık görülmemiĢtir. Her iki lokasyon için bulunan sonuçlar, FAO-WHO (1989) tarafından gıdalarda bakır düzeyi için verilen 0.1-5.0 ppm aralığında yer almaktadır. AraĢtırmada bal örneklerinde manganez düzeyi ortalama 4.02 ppm‟dir. Bu düzey Crane (1975) tarafından salgı balları için bildirilen ortalama 4.1 ppm‟lik değerle uyumlu, ancak Tolon (1999) tarafından ballarda belirlenen 1.2 ppm ve Günbey-ġerifoğlu (1993) tarafından bildirilen 0.3-0.6 ppm‟lik manganez değerlerinden oldukça yüksektir. Bal örneklerinde belirlenen manganez değerinin, diğer araĢtırıcıların bulgularına göre yüksek olması, topraktaki manganez düzeyine, çevre Ģartlarına ve çevre kirliliğine göre değerlendirilebilir. Nitekim, Bogdanow et al.(1986) ve D‟ambresio ve Marchesini (1982), büyükĢehirlere, sanayi alanlarına ve yol kenarlarına yakın yerlerdeki kovanlardan elde edilen ballarda metal içeriklerinin daha yüksek olduğunu bildirmektedirler. Bal örneklerinde magnezyum, çinko, potasyum ve kalsiyum düzeyleri FAO-WHO(1989) tarafından anılan metaller için bildirilen sınırların içerisinde yer almaktadır. Lokasyonlar arasında anılan metal analizleri için saptanan farklılıklar büyük ölçüde bölgesel toprak yapısındaki değiĢimlerden kaynaklanmaktadır (Tolon, 1999). Bal örneklerinde kurĢun ortalaması 18.82 ppm olarak bulunmuĢtur. Bu değer FAO-WHO (1989)‟nun gıdalar için bildirdiği 0.1-2.0 ppm‟lik üst sınırın oldukça üzerindedir. Bal örneklerinde kurĢun konsantrasyonları Bogdanow et al.(1986)‟ın 0.2 ppm, Stein ve Umland (1986)‟ın 0.27 ppm, Morse ve Lisk( 1980)‟in 1.79-3.19 ppm‟lik değerlerinden yüksektir. Bal örneklerinde kurĢun değerleri bakımından lokasyonlar arasında önemli farklılık saptanmıĢtır. Jones(1987) baldaki kurĢun konsantrasyonunun varyasyonunda kirletici kaynakların, bitki türünün, arıların nektar toplama zamanı ve sıklığının, mevsimin, çiçeklerin atmosferdeki partikülleri bünyelerinde tutma yeteneklerinin önemli olduğunu bildirmektedir. Ayrıca araĢtırıcı, arıların metal kirliliğini süzerek, çok azını bala yansıttığını bildirmiĢtir. Bu durum, araĢtırmada elde edilen sonuçlara göre çevresel kurĢun kirliliğinin çok daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Yine bu araĢtırmanın bulguları, Bogdanow et al. (1986) tarafından salgı ballarının, çiçek ballarına göre daha fazla kurĢun içerdiğini belirten görüĢü ile uyumlu bulunmuĢtur. Aynı durum Kadmiyum için burada bulunan 9.65 ppm‟lik ortalama için de geçerlidir. Bu değer, Tolon (1999) tarafından belirtilen ve bir kiĢinin günde gıdalarla en fazla 1.78 ppm kadmiyum alabileceğini yansıtan bulgusundan yaklaĢık 5.5 kat fazladır. 73 Çizelge 71: Ağır Metal ve Mineral Madde Analizlerine Ait Ortalamalar Ġzmir Muğla SH Ort. VK Lokasyon Fe (mg/kg) 108.33 76.42 14.3 * Cu Mn Mg (mg/kg) (mg/kg) (mg/kg) 2.62 4.06 34.53 2.56 3.99 26.72 0.4 0.3 0.4 Önemlilik Düzeyi (P) ÖD * * Zn (mg/kg) 4.63 3.86 0.2 K (mg/kg) 1572.66 1396.48 12 Ca (mg/kg) 53.45 61.52 8.6 Pb (mg/kg) 14.96 22.68 0.4 Cd (mg/kg) 8.03 11.28 0.2 * * * * * (P<0.05) Ortalamalar arasındaki farklılık önemlidir SH Ort: Standart Hata Ortalaması VK : Varyasyon kaynağı ÖD:Önemli değil Ġncelenen iĢletmelerde üreticilere balda kalıntı riskini önlemeye yönelik ne gibi uygulamalar yaptıkları sorulduğunda, üreticilerin %25‟i öncelikle zamansız antibiyotik kullanmadıklarını ifade ederken, %18.13‟ü varroa mücadelesinde zamanlama ve teknik tedbirlere önem verdiklerini, % 17.65‟i gerekmedikçe Ģekerle besleme yapmadıklarını, %15.20‟si naftalin kullanmadıklarını, %13.73‟ü de Amerikan yavru çürüklüğü hastalığına karĢı koloniyi kendi eli ile imha yoluna gittiklerini belirtmiĢlerdir (Çizelge 72). Çizelge 72: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balda Kalıntı Riskinin Önlenmesine ĠliĢkin GörüĢler GörüĢler* -Gereksiz ġekerle Beslemeye Engel Olmak -Zamansız ihtiyacı olmadan antibiyotik kullanmama -Varroa mücadelesinde zamanlama ve teknik tedbirlere öncelik verme -Amerikan Yavru Çürüğünde koloniyi kendi eli ile imha etme veya ilgililere haber verme -120 0C‟de Strelize temek petek kullanmaya dikkat etme, kendi peteğini bastırma -Naftalin kullanmama Toplam 1. Grup (≤100) % ĠĢletme Grupları 2. Grup % (101150) Ġller 3. grup (150<) % Ġzmir Genel % Muğla % % 15 17.64 7 17.95 14 17.50 36 17.65 9 13.63 27 19.56 21 24.71 9 23.08 21 26.25 51 25.00 13 19.70 38 27.54 18 21.18 7 17.95 12 15.00 37 18.13 13 19.70 24 17.39 12 14.12 6 15.38 10 12.50 28 13.73 14 21.22 14 10.15 8 11 85 9.41 12.94 100.00 5 5 39 12.82 12.82 100.00 8 15 80 10.00 18.75 100.00 21 31 204 10.29 15.20 100.00 9 8 66 13.63 12.12 100.00 12 23 138 8.69 16.67 100.00 * Birden fazla yanıt alınmıĢtır. Ġllere göre balda kalıntı riskini önlemeye iliĢkin alınan tedbirler incelendiğinde, Ġzmir ilinde ilk sırayı %21.22 ile koloniyi imha etme alırken, bunu zamanında varroa mücadelesi ile zamansız antibiyotik kullanmama durumu izlemektedir. Muğla ilinde ise önlem olarak ilk sırayı %27.54 ile zamansız antibiyotik kullanmama alırken, bunu gereksiz Ģekerle beslemeye engel olmak ve zamanında varroa mücedelesi yapma durumu izlemektedir. 74 8.2.2 Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi 8.2.2.1 Bal Üretim ve Verimi Ġncelenen iĢletmeler ortalaması olarak 2002 üretim dönemi itibariyle (ortalama 2 sağımdan elde edilen) iĢletme baĢına toplam bal üretimi 3660.85 kg olarak hesaplanmıĢ olup, iĢletme grupları itibariyle bu üretim 1628.81 kg ile 6089.65 kg arasında değiĢmektedir(Çizelge73) ĠĢletmelerin bal üretimi çeĢit olarak çiçek ve çam balı üretimi üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Yapılan Kruskal Wallis testine göre bal üretimi açısından iĢletme grupları arasında farklılık olduğu belirlenmiĢtir (p<0.05) (Ek 5). Kovan baĢına bal verimi ise iĢletmeler genelinde 23.08 kg olarak hesaplanmıĢtır. Bu verim Türkiye ortalamasının (14.63 kg) üzerinde bulunmaktadır(DĠE, 2003). Örneğin, Ege Bölgesinin Aydın, Denizli, Ġzmir, Manisa, ve Muğla illerinde yürütülen bir arıcılık çalıĢmasında verim 13.44 kg olarak bulunmuĢtur (Özbilgin vd., 1999). Bu iki araĢtırma geçen süre içerisinde arıcılıkta bölge ve yöre bazında verim açısından önemli bir noktaya gelindiğinin de bir göstergesi olmaktadır. ĠĢletme grupları itibariyle yapılan değerlendirmede; kovan baĢına en yüksek verim 24.34 kg ile 101150 arasında kovana sahip 2. grup iĢletmelerde gerçekleĢirken, bu grubu 22.99 kg ile 3. grup iĢletmeler, 22.36 kg ile 1.grup iĢletmeler izlemektedir. Kovan baĢına verim değiĢkeninin Kolmogorov–Smirnov testine göre normal dağılıĢ gösterdiği belirlenmiĢ, yapılan varyans analizinin sonuçlarına göre; kovan baĢına verim açısından iĢletme grupları arasındaki farklılık önemli bulunmuĢtur (p<0.05). Bal verimi üzerinde birçok faktör etkili olabilmektedir. AraĢtırmada bal verimini etkileyen faktörleri belirlemek için çoklu regresyon analizi yapılmıĢtır. Analizde bağımlı değiĢken olarak kovan baĢına verim, bağımsız değiĢkenler olarak ise; üreticinin eğitimi (yıl), üreticinin arıcılık deneyimi (yıl), üreticinin yaĢı, arıcılıkta kullanılan toplam iĢgücü miktarı(EĠG), kullanılan Ģeker miktarı(kg) veya Ģeker masrafları(TL), ilaç masrafları(TL), yakıt–nakliye masrafları(TL), bal fiyatı(TL/kg), kovan sayısı (adet) ve il(kukla değiĢken olarak) esas alınmıĢtır. Bu değiĢkenlerle oluĢturulan lineer ve çift logaritmik regresyon modelleri denenmiĢ, çift logaritmik modeller anlamlı bulunmamıĢtır. ÇalıĢmada denenen lineer regresyon modelleri istatistiksel açıdan önemli bulunmuĢ, her iki modelin sonuçları Ek 6‟da özetlenmiĢtir. Model 1‟de illeri temsilen kukla değiĢken kullanılmıĢ, ancak bu değiĢkenin istatistiksel açıdan önemli olmadığı belirlenmiĢtir. Bu nedenle Model 2‟de il (kukla değiĢken) değiĢkeni çıkarılmıĢ burada ele alınan değiĢkenler bal verimindeki değiĢmenin yaklaĢık %32‟sini açıkladığı sonucuna varılmıĢtır. Modele alınan değiĢkenlerden istatistiksel açıdan önemli bulunanlar da üreticinin deneyim süresi, kovan baĢına yakıt/nakliye masrafları ile bal fiyatlarıdır. Burada kovan baĢına yakıt masrafları pozitif ve istatistiksel açıdan önemlidir. Bu masraflardaki artıĢ, bal verimini olumlu yönde etkilemektedir. Çünkü kovanların floranın zengin olduğu bölgelere yani nektar kaynaklarının yoğun olduğu yerlere götürülmesi bal verimini arttırıcı bir nitelik taĢımaktadır. Modele White Farklı Varyanslılık testide uygulanmıĢ, test sonuçlarına göre hata terimlerinde farklı varyanslılık olmadığı test edilmiĢtir(Ek 6). Modelin step-wise sonuçlarına bakıldığında yukarıda sözü edilen üç değiĢkenin (üreticinin deneyim süresi, kovan baĢına yakıt/nakliye masrafları ile bal fiyatları) bal verimindeki değiĢmenin %34‟ünü açıklamaktadır(Ek 6). Ġzmir ilinde iĢletme baĢına 1577.25 kg bal üretilirken, Muğla ilinde iĢletme baĢına 4702.65 kg bal üretildiği ortaya çıkmaktadır. Yapılan Kruskal Wallis testinde bal üretimi bakımından iller arasındaki farklılık istatistik açıdan da önemli bulunmuĢtur(p<0.05) (Ek 5). Ġzmir ilinde kovan baĢına verim 16.22 kg olarak gerçekleĢirken, Muğla ilinde kovan baĢına verim 24.85 olup, bu miktar gerek dünya ve gerekse Türkiye ortalamasının üzerinde bulunmaktadır. Özellikle Muğla‟da ağaçlık alanların fazlalığının üretimi ve verimi etkileyen faktörlerden birisi olduğu söylenebilir. 75 Çizelge 73: Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Üretimi ve Kovan BaĢına Verim Durumu ĠĢletme Grupları ve Ġller 1. Grup (≤100) 2. Grup (101-150) 3. Grup (150<) Genel Ġzmir Muğla Üretim (kg) Kovan BaĢına Verim(kg) 1628.81 22.36 3385.46 24.34 6089.65 22.99 3660.85 1577.25 4702.65 23.08 16.22 24.85 Son yıllarda bazı yasal düzenlemelerin getirilmesi ve konu ile ilgili kuruluĢların üretici bazında etkinleĢtirilmeye baĢlanması, bal üretim ve veriminin üzerinde olumlu yönde etki göstermeye baĢlamıĢtır. 8.2.2.2 Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları Muğla ve Ġzmir‟deki üreticiler balı çoğunlukla teneke içinde toptan satmaktadır. Bu Ģekilde bal satıĢından ellerine geçen fiyat çoğunlukla minimum (en düĢük) fiyattır. Ġncelenen iĢletmelerde toptan satıĢ ile üretici eline geçen ortalama bal fiyatı 2 566 793 TL/kg olarak hesaplanmıĢtır. Bu fiyat iĢletme grupları arasında 2 566 793 TL/kg ile 2 831 251 TL/kg arasında değiĢmektedir(Çizelge 74). Yapılan Kruskal Wallis testi sonuçlarına göre; üretici eline geçen bal fiyatları açısından gerek iĢletme grupları arasında, gerekse iller bazında önemli fark bulunmaktadır (p≤0.05).(Ek 5) Çizelge 74 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları (TL/kg) ĠĢletme Grupları Süzme Bal Fiyatı Ġller Süzme Bal Fiyatı (TL/kg) (TL/kg) 1. Grup (≤100) 2 831 251 Muğla 2 426 786 2. Grup (101-150) 2 675 688 Ġzmir 3 299 404 3. Grup (150<) 2 566 793 Genel 2 566 793 2 566 793 Diğer taraftan, bal fiyatları iller düzeyinde incelendiğinde, toptan satıĢın (tenekede) hakim olduğu Muğla‟da ortalama fiyat 2 426 786 TL/kg, toptan satıĢ yanında perakende (kavanozda) satıĢın da yapıldığı Ġzmir‟de ise ortalama fiyat 3 299 404 TL/kg olduğu görülmektedir(Çizelge 74). AraĢtırma yöresinde üreticilerin %86.67‟si son üretim döneminde bal fiyatlarından memnun olmadıklarını belirtirken, %13.33‟ü memnun olduklarını ifade etmiĢlerdir(Çizelge 75). Ġllere göre durum değerlendirildiğinde ise Ġzmir ilindeki üreticilerin %70‟i, Muğla ilindeki üreticilerin de %95‟i bal fiyatlarından memnun olmadıklarını vurgulamıĢlardır. 76 Çizelge 75: Bal Fiyatlarından Memnun Olup-Olmama Durumu Memnuniyet Durumu Evet Hayır Toplam Evet Hayır Toplam 1. grup (≤100) 2. Grup (101-150) 7 19 26 3.Grup (150<) 11 11 % 100.00 100.00 26.92 73.08 100.00 Ġzmir Genel Muğla 1 22 23 8 52 60 6 14 20 2 38 40 4.35 95.65 100.00 13.33 86.67 100.00 30.00 70.00 100.00 5.00 95.00 100.00 Üreticiler yurt içi bal satıĢında bazı önemli faktörlere dikkat etmektedirler. ĠĢletmelerin %33.33‟ü bal satıĢında peĢin ödeme yapılmasının, %30.83‟ü iyi bir fiyat sağlamanın kendileri için önemli olduğunu belirtmiĢlerdir(Çizelge 76). ĠĢletmelerin %22.5‟i ise satıĢtaki en önemli faktörün bal kalitesi (yani standartlara göre bal üretmek) olduğunu belirtirken, %10 oranındaki üretici grubu ise alıcıya güven duymak gerektiğini vurgulamaktadır. Ġllere göre üreticilerin bal satıĢında gözönünde bulundurdukları faktörler incelendiğinde, her iki ildeki üreticiler (%33.33) için, en önemli faktörün peĢin ödeme durumu olduğu görülürken, ikinci ve üçüncü sırayı alan faktörlerin iyi fiyat sağlama ile kalite faktörü olduğu dikkati çekmektedir. Çizelge 76: Üreticilerin Yurtiçi Bal SatıĢında Dikkat Ettikleri Faktörler Faktörler* 1.grup (≤100) 2.grup (101-150) Ġyi fiyat sağlama PeĢin ödeme Avans alma Güven duyma Kalite Diğer Toplam 13 15 4 5 37 Ġyi fiyat sağlama PeĢin ödeme Avans alma Güven duyma Kalite Diğer Toplam 35.14 40.54 0.00 10.81 13,51 0.00 100.00 3. grup Genel Ġzmir Muğla (150<) 10 10 1 1 5 3 30 % 33.33 33.33 3.33 3.33 16.68 10.00 100.00 14 15 7 17 53 37 40 1 12 27 3 120 10 12 4 9 1 36 27 28 1 8 18 2 84 26.42 28.30 0.00 13.20 32.08 0.00 100.00 30.83 33.33 0.84 10.00 22.50 2.50 100.00 27.78 33.33 11.11 25.00 2.78 100.00 32.14 33.33 1.20 9.52 21.43 2.38 100.00 * Birden fazla yanıt alınmıĢtır. 8.2.2.3 Balın Pazarlanması ve Bal Pazarlama Marjları Ġncelenen iĢletmelerde bal ve bal ürünleri pazarlama kanalları Türkiye ile benzer durum göstermektedir(ġekil 2). Ancak kanal içerisinde yer alan aracıların ağırlığı ve fonksiyonu illere göre farklılık gösterebilmektedir. Ġncelenen iĢletmelerde üreticiler balı çoğunlukla toptancıya pazarlamaktadır. Bunun yanında dıĢsatımcı veya iĢleyici firmalar ile kooperatifler de balın pazarlanmasında rol almaktadır. Bazı üreticiler balı direkt mahalli pazarlarda tüketiciye perakende olarak pazarlarken, bazı üreticilerin bal pazarlamasında birden fazla kanalı kullandıkları görülmektedir. Ġncelenen iĢletmelerde bal ve bal ürünlerinin satıĢ yerlerine göre dağılımı ise Çizelge 77‟de verilmiĢtir. Genel itibariyle iĢletmelerin %75‟i balı direkt toptancıya satmakta, %6.67‟si perakende satıĢ yapmakta, geriye kalanlar ise kooperatife, iĢleyici firmaya ya da dıĢsatımcı firmaya satmaktadır. ĠĢletme grupları itibariyle bir değerlendirme yapıldığında, her üç grupta da toptan olarak satıĢ yapan üreticilerin oranının yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Konu iller düzeyinde incelendiğinde; Muğla‟daki üreticilerin balı çoğunlukla toptancıya pazarladıkları, Ġzmir‟deki üreticilerin ise perakende satıĢlar da dahil olmak üzere birden fazla kanalı kullandıkları saptanmıĢtır. 77 ġekil 2: İzmir ve Muğla İlleri İtibariyle Bal Pazarlama Kanalı ġekil(a):Muğla İli Bal Pazarlama Kanalı ġekil(b):İzmir İli Bal Pazarlama Kanalı Üretici Üretici Toptancı Toptancı Kooperatif Fabrika DıĢsatım cı Fabrika DıĢsatımcı Perakendeci Perakendeci Tüketici Tüketici Çizelge 77: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın SatıĢ Yerleri ve Dağılımı Pazarlama Kanalları 1.Grup % (≤100) Ġhracatçı Toptancı Kooperatif ĠĢl. Firma Perakendeci Birden çok seçeneğe yer veren TOPLAM 1 18 2 3 2 26 3.85 69.23 7.69 11.54 7.69 100.00 2. Grup (101-150) 8 1 2 11 % 3.Grup % Genel % Ġzmir % Muğla % (150<) 72.73 9.09 - 18.18 100.00 2 19 1 1 - 23 8.70 82.60 4.35 4.35 100.00 3 45 2 2 4 4 60 5.00 75.00 3.33 3.33 6.67 6.67 100.00 2 8 2 1 3 4 20 10.00 40.00 10.00 5.00 15.00 20.00 100.00 1 37 1 1 - 40 Ġncelenen iĢletmelerin bal satıĢında tercih ettikleri ambalaj Ģekli değerlendirildiğinde, iĢletmelerin %86.67‟si balı 27-28 kg‟lık laklı tenekelerde sattıklarını, %8.33‟ü hem cam kavanozlarda (1-1.5 kg), hem de teneke ambalajda sattıklarını belirtirken, %5‟i bal satıĢında sadece cam kavanozu tercih ettiklerini belirtmiĢlerdir (Çizelge 78). Ancak üreticiler satıĢlarda herhangi bir etiket ya da markaya sahip bulunmamaktadırlar. Ġllere göre durum değerlendirildiğinde Ġzmir ilindeki üreticilerin %52‟sinin teneke ambalajı, %30‟unun ise her iki ambalaj Ģeklini tercih ettikleri görülürken, Muğla‟daki üreticilerin balın tamamını laklı teneke ambalajlarda satıĢa sundukları belirlenmiĢtir. 78 2.50 92.50 2.50 2.50 100.00 Çizelge 78: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balda Ambalaj Tercih Durumu Ambalaj ġekli 1. grup (≤100) Teneke Kavanoz Her Ġkisi Toplam 21 2 3 26 2.grup (100150) 9 1 1 11 Ġzmir 3.grup (150<) Genel Muğla 22 1 23 52 3 5 60 11 3 6 20 40 40 95.65 4.35 100.00 86.67 5.00 8.33 100.00 55.00 15.00 30.00 100.00 100.00 100.00 % Teneke Kavanoz Her Ġkisi Toplam 80.77 7.69 11.54 100.00 81.82 9.09 9.09 100.00 ĠĢletmelerin bal satıĢı ağırlıklı olarak süzme bal(çiçek ve çam) olarak yapılmaktadır. ĠĢletmelerden bir tanesi petek bal, arı sütü, pollen ve propolis satıĢı yapmaktadır. Bu üretici 3.gruptaki iĢletmelerde yer almakta olup, ürünlerini doğrudan dıĢsatımcıya vermektedir. Bununla birlikte, daha önce de değinildiği gibi bal üreticileri için toptan ve perakende satıĢ dıĢında, dıĢsatımcıya satıĢ, kooperatife satıĢ ve iĢleyici-ĢiĢeleyici fabrikalara satıĢ gibi alternatif pazar olanakları da bulunmaktadır. Buna göre, üreticilerin balı sattıkları yer değiĢtikçe ellerine geçecek fiyatlar da değiĢmektedir. Örneğin, üreticiler balı toptan sattıklarında ellerine geçen ortalama fiyat 2 566 793 TL/kg iken, bu fiyat; balı dıĢsatımcıya satmaları durumunda ortalama 2 904 233 TL/kg, kooperatife satmaları durumunda ortalama 2 410 714 TL/kg, fabrikaya satmaları durumunda ise ortalama 3 000 000 TL/kg olmaktadır. Üreticiler balı kendileri doğrudan tüketiciye pazarladıklarında ise ellerine geçen ortalama bal fiyatı 5 336 538 TL/kg‟dır (Çizelge 79). AraĢtırma döneminde gerek Muğla‟da, gerekse Ġzmir‟de tüketicilerin piyasadan (marketler, Ģarküteriler, kooperatifler vb.) perakende olarak aldıkları çam balı için ödedikleri fiyat değiĢmekle birlikte 6-6.5 milyon TL arasındadır. Buradan hareketle, üretici eline geçen bal fiyatı ile tüketicinin ödediği bal fiyatının farkını ifade eden mutlak pazarlama marjını hesaplamak mümkündür. Bu amaçla hazırlanan Çizelge incelendiğinde, tüketicinin ödediği fiyatın üretici eline geçen kısmı; balın üreticilerce toptan satılması durumunda %42.78, dıĢsatımcıya satılması durumunda %48.40, kooperatife satılması durumunda %40.18, fabrikaya satılması durumunda %50.00 ve doğrudan tüketicilere satılması durumunda ise %88.94 olmaktadır. Çizelge 79: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Pazarlama ġekline Göre Üretici Eline Geçen Ortalama Fiyatlar ve Pazarlama Marjları Pazarlama ġekli Toptan SatıĢ DıĢsatımcıya SatıĢ Kooperatife SatıĢ Fabrikaya SatıĢ Doğrudan Tüketiciye SatıĢ Üretici Eline Geçen Ortalama Bal Fiyatı (TL/kg) (1) Tüketicinin Piyasadan Aldığı Bal Ġçin Ödediği Fiyat (TL/kg) (2) 2 566 793 2 904 233 2 410 714 3 000 000 5 336 538 6 000 000 6 000 000 6 000 000 6 000 000 6 000 000 79 Mutlak Marj (TL/kg) (2-1) 3 433 207 3 095 767 3 589 286 3 000 000 663 462 Üretici Fiyatı/Tüketici Fiyatı (1/2) 42.78 48.40 40.18 50.00 88.94 8.2.2.4 Bal Üretimine ĠliĢkin Toplam Üretim Masrafları Ġncelenen iĢletmelerde bal üretimi için kovan baĢına yapılan üretim masrafları incelendiğinde; iĢletmeler ortalamasına göre 52.81 milyon TL olduğu, bu masrafın %46.10‟unun değiĢken, masraflardan, %53.90‟ının da sabit masraflardan oluĢtuğu görülmektedir(Çizelge 80). Sonuçlar gruplar itibariyle incelendiğinde, kovan baĢına yapılan üretim masrafının 1. grupta 60.3 milyon TL iken, 2. ve 3. grupta sırasıyla 59.9 milyon TL ve 46 milyon TL olduğu, iĢletme büyüklüğü(kovan sayısı) arttıkça azaldığı görülmektedir. Kovan baĢına yapılan üretim masrafları içerisinde en önemli payı sırasıyla; iĢgücü(geçici+aile iĢgücü) (%47.33), mazot ve nakliye masrafları(%14,79), Ģeker masrafları (%6.07), koloni yenileme masrafı (%8.84) almaktadır (Çizelge 81). Kovan baĢına iĢgücü masrafları (aile+geçiçi iĢgücü) 24.9 milyon TL olup, bu masrafın %92.37‟sini aile iĢgücü masrafları, %7.63‟ünü de geçici iĢgücü masrafları oluĢturmaktadır. Buradan iĢletmelerin arıcılık faaliyetini ağırlıklı olarak aile iĢgücüne dayalı olarak sürdükleri görülmektedir. AraĢtırmada iĢletmeler ortalamasına göre kovan baĢına nakliye/mazot masrafı 7.8 milyon TL‟dir. Gruplara göre değerlendirme yapıldığında 1. ve 3. gruptaki iĢletmelerde 7.4 milyon TL düzeyinde olup, 2. grupta ise 9.5 milyon TL ile en yüksek düzeyde gerçekleĢtiği görülmektedir(Çizelge 80). Illere göre değerlendirildiğinde Ġzmir ilinde bu masrafın Muğla iline göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Görüldüğü gibi, günümüz koĢullarında kolonilerin taĢınması gezginci arıcılığın önemli bir maliyet unsurunu oluĢturmaktadır. Bu yüzden gezginci arıcılık için belirli bir sayının üzerindeki koloni varlığı ekonomik olabilmekte ve az sayıda koloniye sahip arıcılar ortaklaĢa nakil yaparak nakil masraflarını düĢürebilmektedirler. Kovan baĢına yapılan Ģeker masrafları iĢletmeler ortalamasına gore 3.2 milyon TL olarak bulunmuĢtur. Gruplara göre değerlendirildiğinde Ģeker masrafının kovan sayısı arttıkça azaldığı görülmektedir. Ġllere göre durum incelendiğinde Muğla ilinde kovan baĢına yapılan Ģeker masrafının Ġzmir ilinde yapılan masrafın yaklaĢık 2 katı olduğu dikkati çekmektedir. Muğla ilinde toplam üretim masrafları içersinde bu masrafın %6.57 oranında iken, Ġzmir ilinde %4.34 olduğu görülmektedir. Kanada-Manitoba‟da yapılan bir çalıĢmada da Ģeker masraflarının toplam üretim masraflarının %11‟ini oluĢturduğu belirlenmiĢtir(Blawat and Dixon, 1997). Ġncelenen iĢletmelerde kovan baĢına konaklama ücreti ise 1 milyon TL dolayındadır. Ancak araĢtırma yöresinde kovan baĢına bu ücretin yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Çünkü, TKB, Arıcılık yönetmeliğine göre kovan baĢına konaklama ücretinin o yörede toptan satılan 1 kg bal fiyatının %10‟unu geçmemesi gerekmektedir(www.tarimkredi.org.tr). Ġller itibariyle üretim masraflarının dağılımı incelendiğinde, mazot-nakliye masrafının Ġzmir ilinde, Muğla iline gore daha yüksek oranda, aile iĢgücü ve geçici iĢgücü masrafının payının ise Ġzmir ilinde daha düĢük olması dikkati çekmektedir(Çizelge 81) . 80 Çizelge 80: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masrafları (TL) Maliyet Unsurları 1. Grup (≤100) 4 542 446.17 1 306 731.09 342 239 10 7 435 922.16 2 644 574.83 1 057 829.93 1 633 413.86 4 666 896.75 ĠĢletme Grupları 2.Grup (101-150) 2 909 032.31 731 147.16 77 781.61 9 582 694.66 2 177 885.15 1 073 386.25 2 162 328.83 4 666 896.75 3. Grup (150<) 2 862 363.34 497 802.32 326 682.77 7 482 591.12 1 617 857.54 1 026 717.29 1 773 420.77 4 666 896.75 3 204 602.44 700 034.51 280 013.81 7 809 273.90 1 913 427.67 1 026 717.29 1 866 758.70 4 666 896.75 3 546 841.53 591 140.26 326 682.77 7 700 379.64 2 146 772.51 1 042 273.61 1 788 977.09 4 666 896.75 1 882 315.02 1 120 055.22 124 450.58 8 275 963.57 1 042 273.61 995 604.64 2 224 554.12 4 666 896.75 342 239.10 62 225.29 591 140.26 466 689.68 513 358.64 233 344.84 10. DeğiĢken Masrafların faizi (%11) 2 636 952.23 2 578 771.58 2 293 001.94 2 412 785.62 2 455 565.51 2 262 300.42 A. Toplam DeğiĢken Masraflar 11. Amortisman (arıcı kulübesi) 12. Amortisman (Alet ve makinalar) 13. Amortisman (kovanlar) 14. Yönetim masrafları (%3) 15. Kovanların faiz karĢılığı 16. Ödenmeyen iĢgücü (aile iĢgücü) B. Toplam Sabit Masraflar Toplam Üretim Masrafları (A+B) 26 609 245.22 108 894.26 886 710.38 280 013.81 798 277.36 5 612 721.16 26 056 840.19 33 743 457.16 60 352 702.38 26 022 149.59 124 450.58 715 590.84 373 351.74 703 301.34 4 853 572.26 27 130 226.44 33 900 493.20 59 922 642.79 23 138 474.10 77 781.61 497 802.32 248 901.16 625 364.17 3 627 734.41 17 796 432.94 22 874 016.61 46 012 490.71 24 347 200.37 93 337.94 513 358.64 280 013.81 658 032.44 3 833 077.86 23 085 582.59 28 463 403.28 52 810 603.65 24 778 888.31 93 337.94 575 583.93 264 457.48 669 699.68 4 106 869.14 23 925 624.00 29 635 572.17 54 414 460.48 22 827 658.76 77 781.61 388 908.06 280 013.81 616 963.75 3 285 495.31 15 867 448.95 20 516 611.49 43 344 270.25 1. Yem masrafları (Ģeker vb.) 2. Ġlaç masrafları 3. Su masrafları 4. Mazot/nakliye masrafları 5. Geçiçi ĠĢgücü masrafları 6. Kovan konaklama ücreti 7. Kavanoz ve teneke masrafları 8. Koloni yenileme 9. Alet-makina tamir ve bakım masrafları Ġller Genel Muğla Çizelge 81: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masraflarının Unsurlara Göre Dağılımı (%) Maliyet Unsurları 1. Yem masraflar (Ģeker vb.) 2. Ġlaç masrafları 3. Su masrafları 4. Mazot/nakliye masrafları 5. Geçici ĠĢgücü masrafları 6. Kovan konaklama ücreti 7. Kavanoz ve teneke masrafları 8. Koloni yenileme 9. Alet-makina tamir ve bakım masrafları 10. DeğiĢken masrafların faizi (%11) A. Toplam DeğiĢken Masraflar 11. Amortisman (arıcı kulübesi) 12. Amortisman (alet ve makinalar) 13. Amortisman (kovanlar) 14. Yönetim masrafları (%3) 15. Kovanların faiz karĢılığı 16. Ödenmeyen iĢgücü (aile iĢgücü) B. Toplam Sabit Masraflar Toplam Üretim Masrafları (A+B) ĠĢletme Grupları 1. Grup 2.Grup 3. Grup (101-150) (150<) (≤100) 7.53 4.85 6.22 2.17 1.22 1.08 0.57 0.13 0.71 12.32 15.99 16.26 4.38 3.63 3.52 1.75 1.79 2.23 2.71 3.61 3.85 7.73 7.79 10.14 Ġller Genel Muğla Izmir 6.07 1.33 0.53 14.79 3.62 1.94 3.53 8.84 6.52 1.09 0.60 14.15 3.95 1.92 3.29 8.58 4.34 2.58 0.29 19.09 2.40 2.30 5.13 10.77 0.57 0.10 1.28 0.88 0.94 0.54 4.37 44.09 0.18 4.30 43.43 0.21 4.98 50.29 0.17 4.57 46.10 0.18 4.51 45.54 0.17 5.22 52.67 0.18 1.47 0.46 1.32 9.30 1.19 0.62 1.17 8.10 1.08 0.54 1.36 7.88 0.97 0.53 1.25 7.26 1.06 0.49 1.23 7.55 0.90 0.65 1.42 7.58 43.17 55.91 100.00 45.28 56.57 100.00 38.68 49.71 100.00 43.71 53.90 100.00 43.97 54.46 100.00 36.61 47.33 100.00 81 Izmir 8.2.2.5 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Maliyeti ve Kârlılık Durumu Ġncelenen iĢletmelerde balın kg maliyeti iĢletmeler ortalamasına göre 2287163.43 TL/kg olarak belirlenmiĢtir. Gruplara göre balın kg maliyetinin 2001413.25 TL ile 2699136.96 TL arasında değiĢtiği, kovan sayısı arttıkça azaldığı görülmektedir. Ġller düzeyinde durum incelendiğinde ise, Muğla‟daki bal maliyetinin(2189716.72 TL), Ġzmir‟deki bal maliyetinden(2672273.14 TL) daha düĢük olduğu görülmektedir. ġüphesiz bu sonuçlar üzerinde bal veriminin etkisi son derece önemlidir(Çizelge 82). Ġncelenen iĢletmelerde 1 kg baldan 419 636.69 TL mutlak kâr elde edilmektedir. 1 kg bal için elde edilen mutlak kâr iĢletme büyüklüğü(kovan sayısı) arttıkça artmaktadır. Konu iller düzeyinde incelendiğinde, Ġzmir‟deki üreticilerin Muğla‟daki üreticilere göre yaklaĢık 2.5 kat daha fazla mutlak kâr elde ettikleri görülmektedir. Bunun nedeni de Ġzmir ilindeki bal fiyatlarının daha yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı Ģekilde nispi kâr yönünden de gruplar itibariyle 3.grupta yer alan ve kovan sayısı 150‟den fazla olan iĢletmelerin, iller itibariyle de Ġzmir‟in daha avantajlı durumda olduğu görülmektedir. AraĢtırma yöresindeki üreticilerin %61.67‟si arıcılık faaliyetinde en önemli maliyet unsurunun nakliye/yakıt ve ambalaj(teneke, kavanoz) masrafı olduğunu belirtirken, %30‟u Ģeker masrafının, %8.33‟ü ise konaklama ücreti ile temel peteğin en önemli maliyet unsurları olduğunu belirtmiĢlerdir(Çizelge 83). ĠĢletme gruplarına göre bir değerlendirme yapıldığında her üç grupta da nakliye/yakıt ve ambalaj masrafının en önemli masraf unsuru olarak belirtildiği dikkati çekmektedir. Ġllere göre durum değerlendirildiğinde Muğla ilindeki üreticilerin %92.50‟si en önemli maliyet unsuru olarak nakliye/yakıt ve ambalaj masrafı ile Ģeker masrafını gösterirken, Ġzmir ilindeki üreticilerin de %90‟ı yine aynı masraf unsurlarının önemli olduğunu vurgulamıĢlardır. 8.2.2.6 Bal Üretiminden Elde Edilen Brüt Marj ve Net Gelir Ġncelenen iĢletmelerde kovan baĢına 59.2 milyon TL üretim değeri elde edildiği, bu değerin gruplar itibariyle 62.6 milyon TL ile 66.2 milyon TL arasında değiĢtiği görülmektedir. Ancak Muğla ilinde kovan baĢına üretim değerinin(60.3 milyon TL) Ġzmir iline gore daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir. ĠĢletmeler ortalamasına göre kovan baĢına elde edilen brüt marj 34.92 milyon TL olup, en yüksek olarak 2. grup iĢletmelerde (39.10 milyon TL) elde edilmiĢtir. Bu grubu, 1. grup (36.69 milyon TL) ve 3. grup iĢletmeler (35.87 milyon TL) izlemektedir. Ġller düzeyinde ise Muğla ilinde elde edilen brüt marjın daha fazla olduğu görülmektedir (Çizelge 86). ĠĢletmelerde kovan baĢına elde edilen ortalama net gelir ise 6.43 milyon TL‟dır. ĠĢletme büyüklüğü arttıkça kovan baĢına elde edilen net gelir de artmaktadır. Ġller düzeyinde incelendiğinde ise Ġzmir‟de elde edilen net gelirin yaklaĢık iki kat fazla olduğu görülmektedir (Çizelge 86). ġüphesiz Ġzmir‟de üretici eline geçen fiyatların daha yüksek olması burada etkili olmaktadır. Diğer taraftan, net gelir/yatırım oranının iĢletmeler genelinde %31.34 olduğu belirlenmiĢtir. ĠĢletme gruplarına göre durum değerlendirildiğinde en yüksek net gelir/yatırım oranının %73.05 ile 3. grup iĢletmelerde olduğu görülmektedir. Ġller itibariyle yapılan değerlendirmede ise Ġzmir ilinde net gelir/yatırım oranının(%47.28), Muğla iline göre daha yüksek olduğu saptanmıĢtır. 82 Çizelge 82: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Birim Maliyeti ve Kârlılık Durumu Maliyet Unsurları Kovan BaĢına Toplam Üretim Masrafı (TL) Kovan BaĢına Verim (TL/kg) Balın kg Maliyeti (TL/kg) Üretici Eline Geçen Bal Fiyatı (TL/kg) Mutlak Kâr Nispi Kâr 1. Grup (≤100) 60 352 702.38 ĠĢletme Grupları 2.Grup (101-150) 59 922 642.79 3. Grup (150<) 46 012 490.71 Ġller 22.36 24.34 22.99 2 699 136.96 2 831 250.70 2 461 899.87 2 675 687.47 2 001 413.25 2 566 793.21 2 288 154.40 132 113.74 1.05 213 787.60 1.09 565 379.96 1.28 278 638.81 1.12 Genel Muğla 52 810 603.65 54 414 460.48 43 344 270.25 24.85 16.22 2 189 716.72 2 426 786.31 2 672 273.14 3 299 404.00 237 069.59 1.11 627 130.86 1.24 23.08 2 566 793.21 Izmir Çizelge 83: Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılığın Maliyet Unsurlarına ĠliĢkin GörüĢleri ĠĢletme Grupları ġeker Nakliye/yakıt ve ambalaj masrafı Konaklama ücreti ve temel petek TOPLAM 1.grup (≤100) 8 17 % % 3. grup (150<) % % % Ġzmir 30.77 65.39 36.36 63.64 6 13 26.09 56.52 18 37 30.00 61.67 9 28 22.50 70.00 9 9 45.00 45.00 1 3.84 - - 4 17.39 5 8.33 3 7.50 2 10.00 26 100.00 11 100.00 23 100.00 60 100.00 40 100.00 20 100.00 83 Genel Muğla 2. grup (101-150) 4 7 % Çizelge 84: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Elde Edilen Brüt Marj ve Net Gelir (TL) Gelir ve Masraf Unsurları 1. Grup Toplam Brüt Üretim Değeri (1) Toplam DeğiĢken Masraflar (2) Kovan BaĢına Brüt Marj (1-2) Toplam Üretim Masrafları (3) Kovan BaĢına Net Gelir(1-3) Kovan BaĢına Toplam Yatırım Net gelir/Toplam Yatırım (%) (≤100) 63 306 765.65 26 609 245.22 36 697 520.43 60 352 702.38 2 954 063.27 24 330 088.39 12.54 ĠĢletme Grupları 2. Grup (101-150) 65 126 233.02 26 022 149.59 39 104 083.43 59 922 642.79 5 203 590.23 26 756 874.70 19.45 Ġller Genel 3.grup (150<) 59 010 575.90 23 138 474.10 35 872 101.80 46 012 490.71 12 998 085.19 17 780 876.62 73.05 84 Mugla 59 241 587.29 24 347 200.37 34 894 386.92 52 810 603.65 6430 983.64 20 518 789.38 31.34 60 305 639.80 24 778 888.31 35 526 751.49 54 414 460.48 5.891 179.32 20 269 888.22 29.06 Izmir 53 516 332.88 22 827 658.76 30 688 674.12 43 344 270.25 10 172 062.63 21 514 394.02 47.28 8.2.2.7. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Ekolojik Bal Üretimine ĠliĢkin GörüĢleri ve Geleceğe Dönük Beklentileri AraĢtırma yöresinde üreticilere ekolojik bal üretimi hakkında bilgi sahibi olup-olmadıkları sorusu yöneltildiğinde, üreticilerin %85‟i bilgi sahibi olmadıklarını belirtmiĢlerdir. Her üç grupta da bu konuda bilgi sahibi olmadıklarını belirtenlerin %78.26 ile %92.31 arasında değiĢmektedir(Çizelge 85). Her iki ilde üreticilerin ekolojik arıcılık hakkında bilgi sahibi olma oranlarının sırasıyla %25 ve %10 olduğu belirlenmiĢtir. Çizelge 85 : Ekolojik Bal Üretimi Hakkında Bilgi Sahibi Olup-Olmama Durumu (%) 1.grup (≤100) Evet Hayır Toplam 2 24 26 Evet Hayır Toplam 7.69 92.31 100.00 ĠĢletme Grupları 2. grup 3. grup (101-150) (150<) 2 5 9 18 11 23 % 18.18 21.74 81.82 78.26 100.00 100.00 Ġller Ġzmir Genel Muğla 9 51 60 5 15 20 4 36 40 15.00 85.00 100.00 25.00 75.00 100.00 10.00 90.00 100.00 Ekolojik bal üretiminden haberder olanların (9 kiĢi) bilgi kaynakları incelendiğinde bu kaynakların komĢu-arkadaĢ, Tarım Ġlçe Müdürlüğü ile dıĢsatımcı firmalar üzerinde yoğunlaĢtığı görülmektedir(Çizelge 86). Çizelge 86: Ekolojik Bal Üretiminden Haberdar Olanların Bilgi Kaynakları* Bilgi Kaynakları KomĢu-ArkadaĢ Tarım Ġlçe Müdürlüğü Arıcılık Enstitüsü Kontrol ve Sertifikasyon KuruluĢları DıĢsatımcı Firmalar Kitap, Dergi, Gazete Toplam 1. grup (≤100) - 2. grup (101-150) 1 1 - 1 1 2 3. grup (150<) Ġzmir Genel Muğla 2 2 - 3 3 - 2 2 - 1 1 - 2 6 2 1 9 1 5 2 4 * Ekolojik baldan haberdar olanların sayısı (9 kiĢi) esas alınmıĢtır Üreticilere ekolojik bal üretimi ayrıntılı olarak anlatıldıktan sonra, gelecekte ekolojik bal üretmek isteyip istemedikleri sorulduğunda; %53.33‟ü evet, %46.67‟si ise hayır yanıtını vermiĢtir. Bununla birlikte üreticilerin gelecekte ekolojik üretime tahsis etmeyi düĢündükleri kovan sayısı ortalama 225 adet, iller itibariyle değerlendirildiğinde ise Ġzmir ilinde 178 adet, Muğla ilinde 247 adet olarak belirlenmiĢtir(Çizelge 87). Çizelge 87: Gelecekte Ekolojik Bal Üretip-Üretmeme Durumu (%) Evet Hayır Toplam Evet Hayır Toplam *Ekolojik Bal Üretimine Tahsis Edilmesi DüĢünülen Kovan Sayısı 1. grup (≤100) 15 11 26 3. grup (150<) 11 12 23 57.69 42.31 100.00 2. grup (101-150) 6 5 11 % 54.55 45.45 100.00 189 227 85 Genel Ġzmir Muğla 32 28 60 16 4 20 16 24 40 47.83 52.17 100.00 53.33 46.67 100.00 80.00 20.00 100.00 40.00 60.00 100.00 261 225 178 247 9. SORUNLAR 9. 1. Türkiye’de Arıcılığın Genel Sorunları Türkiye‟de sürdürülebilir kalkınmada geliri arttırıcı bir kaynak olarak görülen arıcılık sektörü kalite, karıĢık sağım, ekotip, besleme durumu ve balda kalıntı sorunu ve diğer birçok sorunla(eğitim, örgütlenme, kredi ve finansman, dıĢsatım) karĢı karĢıya bulunmaktadır. Türkiye arıcılığının sorunları bu bölüm altında; teknik sorunlar, ekonomik sorunlar, eğitim ve araştırma ile ilgili sorunlar olarak üç bölümde ayrıntılı olarak ele alınmıĢtır. 9.1.1 Teknik Sorunlar Ana arı sorunu: Ana arı yetiĢtiriciliği bilgi beceri ve disiplin isteyen bir üretim kolu olduğundan ve üreticilerin ana arı yetiĢtiriciliği konusunda bilgi düzeyleri yeterli olmadığından bu faaliyet ağırlıklı olarak Türkiye Kalkınma Vakfı ile Fethiye Arıcılık Üretme Ġstasyonu ve arıcılık konusunda deneyimli bazı özel firma ve kiĢiler tarafından yapılmaktadır Türkiye‟de yaklaĢık 4 milyon koloni olduğuna göre her yıl 1.5-2 milyon ana arı yetiĢtirilmesi gerekmektedir. Ancak bu enstitü ve kuruluĢlar yeterli düzeyde yüksek vasıflı ana arı sağlayamamaktadır. Bu sorun üretici düzeyinde verim kaybına yol açarken, gelecekte de gen kaynaklarını olumsuz yönde etkileyecektir. Verim düşüklüğü: Türkiye‟nin ekolojik yapısı ve Anadolu‟da 9000 çeĢitten fazla bitkinin bulunduğu zengin floral kaynaklara karĢılık kovan baĢına verim 15-16 kg düzeyindedir. Kovan varlığının 2/3 ‟ünün modern kovanlar olduğu gözönüne alındığında, söz konusu verim miktarının oldukça düĢük olduğu görülmektedir. Buna neden olarak yasal düzenlemelerin sağlanmaması, toplum bilincinin oluĢturulmaması, konu ile ilgili kuruluĢların üretici temelinde etkinleĢtirilmemesi, gerçek anlamda üretici eğitiminin sağlanamaması, etkin fiyat politikasının oluĢturulmaması ve damızlık arı sorununun çözümünde bilimsel yöntemlerin kullanılmaması gibi birçok etmeni sıralamak olasıdır. Hastalık ve zararlılarla savaş/kalıntı: KentleĢme ile birlikte, gerek bitkisel üretimde, gerekse arıcılıkta hastalık ve zararlılara karĢı, bilinçsiz ve düzensiz ilaç uygulamaları(doz aĢımı ya da eksik dozda ilaç kullanımı, değiĢik hastalıklara karĢı miks enfeksiyonlarda ilaç kokteyllerinin hazırlanması, arıcılıkta onaylanmamıĢ- ruhsatsız veya baĢka amaçlarla üretilen ilaçların kullanımı, ilaçlarda etikettalimat dıĢı kullanım, hatalı ilaç ve uygulama Ģekli, zamansız ilaç kullanımı) kovanları zayıflatıp(Aydın ve GiriĢgin, 2003), bal verimini olumsuz etkilediği gibi, en önemli dıĢsatım girdilerinden biri olan çam ballarının yüksek düzeyde ilaç ve ağır metal kalıntısı(residü) içermesi gerekçesi ile çoğu kez gümrük kapılarından dönmesine neden olmaktadır. Tolon ve Wallner (1999), Muğla yöresinden aldıkları çam balı örneklerinde yaptıkları analizlerde, arılarda varroa zararlısına karĢı kullanılan varroasid ilaç kalıntılarının balda kalıntı bıraktığını saptamıĢlardır. AraĢtırıcılar, bal örneklerinde saptanan ilaç kalıntılarının, genel olarak uluslararası standartlar sınırları içerisinde yer aldığını, ancak kimi bal örneklerinde bu sınırların üstünde kalıntı belirlendiğini açıklamıĢlardır. Yurt dıĢında da çeĢitli laboratuvarlarda analizi yapılan Türk çam ballarının %43‟ünde, çiçek ballarının da %37‟sinde sulfadimidin baĢta olmak üzere çeĢitli antibiyotik kalıntıları bulunmuĢtur(Sunay vd, 2003). Karışık sağım: Üreticinin ballarını nektar kaynağına göre sağmaması diğer bir ifade ile üretimde karıĢık sağıma gidilmesi, dıĢsatımda pazarlama sorununu beraberinde getirmektedir. 86 Bal saklama tekniği ve bal hileleri : Bala ticari glikoz, invert Ģeker, niĢasta Ģurubu, asit ve alkaliler, melas ve su gibi değiĢik maddeler karıĢtırılması balın kalitesini düĢürmektedir. Saklama tekniğine göre uygulanmayan ekstraksiyon, durultma, süzme, ısıtma ve ambalajlama iĢlemleri ile uygun olmayan sıcaklık, nem gibi saklama koĢulları ve depolama süreleri de balın kalitesini bozmakta, bu da özellikle tüketici ve dıĢsatımcı açısından önemli bir sorun oluĢturmaktadır. Öte yandan ballarda sakkaroz düzeyi de önemli bir sorundur. Bilindiği üzere sakkaroz oranı üst sınırı çiçek ballarında %5 ve salgı ballarında %10 olarak belirlenmiĢtir. Türkiye‟de ballar henüz elde edildikleri nektar kaynağına göre standardize edilmediğinden, bileĢimleri farklı olan salgı ve çiçek balları çoğu kez birbirinden tam olarak ayrılmadan pazarlanmaktadır. Sakkaroz oranı yüksek salgı balı içeren karıĢım bal, çiçek balı olarak satıldığında, balın sakkaroz oranı belirlenen sınırları aĢacağı için, hileli sayılacaktır. Oysa bu durumda herhangi bir hile bulunmamaktadır. Bala depolama ve saklama sırasında uygulanan hatalı iĢlemler de balın değer yitirmesine neden olmaktadır. Bal nem çekme özelliğindedir. Bu nedenle nemli yerlerde uzun süre depolanan balların nem çekme düzeyi yükselmektedir. Balın nem değerinin yükselmesi, balın fermantasyona bağlı olarak kısa sürede bozulmasına neden olmaktadır. Yine balların sıcaklığı yüksek yerlerde tutulması da baldaki enzim düzeyini olumsuz yönde etkilemektedir. Balların piyasa koĢullarına bağlı olarak bekletilmesi balda HMF değerinin yükselmesine ve diyastaz kaybına neden olmaktadır. Bu tip balların pazarlaması güç olmakta ve değerinin oldukça altında alıcı bulmaktadır. Balların saklandığı kapların niteliği de balın yapısını etkilemektedir. Balların cam kavanozlarda ya da laklı tenekelerde ağızları havayla temas etmeyecek durumda saklanmaları gerekmektedir. Balın asidik yapısından dolayı metalik yüzeylerle temasında birtakım bulaĢmalar olduğu bilinmektedir. 9.1.2 Ekonomik Sorunlar Pazarlama ve Organizasyonla Ġlgili Sorunlar: Örgütlenme Eksikliği: Arıcılık faaliyetinde kooperatifleĢmenin yetersiz oluĢu veya üreticilerin birlikler halinde etkin olarak organize olamamaları, genelde ürettikleri balı değer fiyata satamamalarına yol açmaktadır.. Arıcılık faaliyeti için her yıl nakliye, konaklama, Ģeker, iĢçilik, ambalaj(teneke, kavanoz) ve ilaç masraflarındaki artıĢlar, toptan bal fiyatlarındaki artıĢlardan, çok daha fazla olmaktadır. Üretici genelde masraflarını karĢılamak amacıyla ürettiği balı düĢük fiyata ve çoğu kez vadeli olarak satma yoluna gitmekte ve bu durumda üreticinin alıcılar karĢısındaki (iĢleyici firma, dıĢsatımcı, toptancı)rekabet Ģansını azaltmaktadır. Firma düzeyinde yapılan araĢtırmalar sonucu Türkiye‟de üretilen balın %60‟ının firmalar tarafından pazarlandığı ortaya çıkmaktadır(PaydaĢ, 1999). Bu bağlamda üreticilerin örgütlenmede kamunun desteğine ve önderliğine gereksinimi bulunmaktadır. Üretimde Standardizasyon: Arıcıların teknik bilgi bakımından yetersizliğinden kaynaklanan bir konudur. ÇeĢitli bitki türleri arasında yerleĢtirilmiĢ kovanlardaki arıların bazıları endüstri bitkileri, bazıları çayır-mera,bazıları meyve ağaçları, bazıları da çam ağaçlarından nektar toplamaktadır. Üretilen bu balların karıĢık sağılarak toplanması, balın kalitesini bozduğu gibi, balın gerek yurtiçinde gerekse yurt dıĢında pazarlanmasını olumsuz yönde etkilemektedir. 87 Reklam ve tanıtım : Bal ve arı ürünlerinin yeterince tanıtılamaması, tüketici bilincinin oluĢturulamamasına neden olmuĢtur. Türkiye‟de bal tüketimi geliĢmiĢ ülkelere göre daha düĢük düzeyde(820 gr/yıl) kalmıĢtır. Kredi ve finansman sorunu: Türkiye‟de arıcılık genel olarak gelir kaynakları sınırlı bir kesimin üretim faaliyeti olduğu için, uygulanan kredi sisteminin düzenli ve özellikle küçük üreticiyi koruyacak nitelikte olduğu söylenemez. Kredilerin verilmesi konusunda karĢılaĢılan birçok formaliteler üreticiye güçlükler çıkarmaktadır. Örneğin T.C Ziraat bankasının modern iĢletmeye yönelik kredi sistemi zaten kovan sayısı düĢük olan üreticide krediyi ödeyemeyeceği Ģüphesini uyandırmaktadır. Üreticinin kredi için baĢvurduğu süre ile eline geçen süre arasındaki fark, üreticinin krediyi zamanında kullanamamasına neden olmaktadır. Kredilerin geri ödeme süresinin kısalığı ve krediden alınan cari faiz dıĢında ekspertiz ve kontrol karĢılığı olarak ta bir miktar ücret alınması, kredi faizinin çok yüksek olduğunu göstermektedir. Kovan konaklama ücretleri sorunu: Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de bal üretimi gezginci arıcılıkla sağlanmakta ve üretici en büyük sıkıntıyı konaklama yerlerinde çekmektedir. Her ne kadar konaklama yeri ve ücretlerinin tespiti birlik, Ġl ve ilçe müdürlükleri tarafından yapılıyorsa da uygulamada arıcıların sıkıntıları bulunmaktadır. 9.1.3 Eğitim ve AraĢtırma Ġle Ġlgili Sorunlar Eğitim ve yayım çalışmaları: Türkiye‟de arıcıların en önemli sorunlarından biri de teknik bilgi eksikliğidir. Arıcılara üretimlerini arttırmak ve kovanlarını hastalık ve zararlılara karĢı koruyabilecekleri bilgileri içeren teknik eğitim yeterince verilememekte, düzenlenen seminer ve konferanslar bölgesel nitelik taĢımakta ve yüzeysel kalmaktadır. Bu bilgi eksikliği önemli ölçüde verim kaybına neden olmakta, balda kalite ve kalıntı sorununu ortaya çıkarmakta, dıĢsatıma giden balların geri dönmesine, üreticinin ve dıĢsatımcının da gelir kaybına neden olmaktadır. Hatta Türkiye‟nin Avrupa ülkelerine bal dıĢsatımının 2000 ve 2001 yıllarında büyük ölçüde düĢmesinin en önemli nedeni, arıcıların arı zararlılarına ve hastalıklarına karĢı yanlıĢ zamanda, yanlıĢ dozda ve yanlıĢ ilaç kullanımından kaynaklanmaktadır. Araştırma ve yayınlar: Arıcılık konusunda çok sayıda araĢtırmaların üreticiye ulaĢtırılamadığı görülmektedir. araĢtırmanın yapıldığı, ancak yapılan 9.2. AraĢtırma Yöresinde Arıcılık Faaliyetinde KarĢılaĢılan Sorunlar AraĢtırma yöresinde arıcılığın sorunları genelde Türkiye arıcılığının sorunları ile benzerlik göstermektedir. AraĢtırma materyali olan bal örneklerinde yapılan biyokimyasal, ağır metal ve mineral madde analizi sonuçlarından bazı değerlerin, TSE Bal Standartları‟nın üzerinde olduğu saptanmıĢtır. Ancak, sonuçlar değerlendirildiğinde Türkiye ekonomisi açısından son derece önem taĢıyan ve dünyada söz sahibi olunabilecek ürünlerden olan çam balının, sektörde yapılan kimi yanlıĢlarla, gerektiği Ģekilde değerlendirilemediği görülmektedir. Bu araĢtırmada kullanılan bal örneklerinin, sağım dönemlerine göre tek bir bitki türünü temsil etmediği saptanmıĢtır. Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin arıcılıkta karĢılaĢtığı en önemli sorun %41.67 ile yakıt/nakliye masraflarının yüksekliğidir. Ġzmir‟deki üreticilerin %35‟i, Muğla‟daki üreticilerin ise %45‟i, kovanlarını konaklama yerlerine götürdükleri dönemlerde ödedikleri nakliye ücretlerinin fazlalığından yakınmaktadır. Genelde üreticilerin karĢılaĢtığı bir diğer önemli sorun da %16.67 oranı ile konaklama yapılan yörelerde ödenen ücretlerdir. Üreticiler kaldıkları yörelerde muhtarlıklara kovan baĢına ve süreye göre belirli bir ücret ödemektedir. Bunların dıĢında üreticiler; üretimin iklimin etkisinde kalarak yıldan yıla farklılık gösterdiğini, üretim miktarına bağlı olarak fiyatların dalgalandığını, balın pazarlanmasında sorunlar yaĢadıklarını ve kooperatife ihtiyaç duyduklarını, girdilerin, özellikle de Ģeker fiyatlarındaki artıĢların maliyetleri arttırdığını ve maddi yetersizlik içinde olduklarını, arıcılıkta mücadele ve ilaç kullanımı konusunda bilgi eksiklikleri olduğunu belirtmiĢlerdir(Çizelge 88). 88 Çizelge 88: Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılıkta KarĢılaĢtıkları Sorunlar Maliyetler yüksek Kooperatif yok Pazarlama güçlüğü var Konaklama ücreti yüksek Ġklim Ürün fiyatları dengesiz Üretim düĢüklüğü Nakliye masrafları yüksek ġeker masrafı yüksek Ġlaç kullanımı konusunda teknik bilgi eksikliği Finansman sorunu TOPLAM Maliyetler yüksek Kooperatif yok Pazarlama güçlüğü var Konaklama ücreti yüksek Ġklim Ürün fiyatları dengesiz Üretim düĢüklüğü Nakliye masrafları yüksek ġeker masrafı yüksek Ġlaç kullanımı konusunda teknik bilgi eksikliği Finansman sorunu Toplam 1.grup (≤100) 2 1 2 4 1 2 10 2. grup (101-150) 3. grup (150<) Genel Ġzmir Muğla 2 2 2 4 1 4 3 4 11 3 1 2 10 3 5 6 25 1 1 2 1 1 2 7 2 9 3 4 4 18 5 2 1 1 1 - 7 3 3 1 4 2 2 31 2 26 7 72 3 22 4 50 7.69 3.85 7.69 15.38 3.85 7.69 3 15 % 18.18 18.18 18.18 - 4.35 17.39 13.04 17.39 5.00 1.67 3.33 16.67 5.00 8.33 10.00 5.00 5.00 10.00 5.00 5.00 10.00 5.00 22.50 7.50 10.00 10.00 38.46 19.23 36.36 9.09 47.83 4.35 41.67 11.67 35.00 15.00 45.00 10.00 7.69 7.69 100.00 9.09 27.27 100.00 8.70 100.00 5.00 11.67 100.00 5.00 15.00 100.00 5.00 10.00 100.00 *Birden fazla yanıt alınmıĢtır. Üreticilere bal dıĢsatımında genel olarak yaĢanan sorunların neler olduğu sorulduğunda, en önemli sorunun bilinçsiz ilaç kullanımı ve ilaçlama zamanı olduğu belirtilirken, diğer önemli sorunlar olarak bazı üreticilerin naftalin kullanımı ile tüccarın bala katkı maddesi eklemesi gösterilmiĢtir(Çizelge 89) . 89 Çizelge 89: Bal DıĢsatımında YaĢanan Sorunlara ĠliĢkin Üretici GörüĢleri GörüĢler* Bilinçsiz Ġlaç Kullanımı- Zamanı ġeker Naftalin Üretim Fazlalığı Zamansız Sağım Tüccarın Katkı Maddesi Eklemesi Teneke Ağırlığındaki Hatalar Temizlik ve Dinlendirme Bilgisi Yok Toplam 1.grup (≤100) 21 2 2 1 2 1 2 31 Bilinçsiz Ġlaç Kullanımı - Zamanı ġeker Naftalin Üretim Fazlalığı Zamansız Sağım Tüccarın Katkı Maddesi Eklemesi Teneke Ağırlığındaki Hatalar Temizlik ve Dinlendirme Bilgisi Yok Toplam 67.74 6.45 6.45 3.23 6.45 3.23 0.00 0.00 6.45 100.00 2. grup (101-150) 8 1 4 1 14 % 57.14 7.14 28.58 7.14 100.00 3. grup (150<) 17 2 5 2 1 2 29 58.62 6.90 17.24 6.90 3.44 6.90 100.00 Genel Ġzmir Muğla 46 4 8 1 2 7 1 1 4 74 11 2 3 1 3 1 21 35 2 5 2 4 1 1 3 53 62.16 5.41 10.81 1.35 2.70 9.46 1.35 1.35 5.41 100.00 52.38 9.52 14.29 4.76 14.29 4.76 100.00 66.04 3.77 9.43 3.77 7.55 1.89 1.89 5.66 100.00 * Birden fazla yanıt alınmıĢtır. Ġllere göre üreticilerin bal dıĢsatımında karĢılaĢılan sorunlara iliĢkin görüĢleri değerlendirildiğinde ise yine ilk sırada billinçsiz ilaç(antibiyotik v.d.) kullanımı- zamanının ilk sırayı aldığı bunu ikinci sırada naftalin kullanımının izlediği belirlenmiĢtir. 90 10. SONUÇ VE ÖNERĠLER Türkiye‟de arıcılık baĢlangıç yatırımı düĢük, toprağa gereksinimi olmayan ve sürdürülebilir kalkınmada geliri arttırıcı bir kaynak olarak önemli rol oynamaktadır. Türkiye 4.3 milyon dolayındaki kovan varlığı ile dünyada ikinci, yıllık 70-75 bin ton bal üretimi ile dördüncü sırada yer almaktadır. Ancak sektörün karĢı karĢıya bulunduğu sorunların çok geniĢ kapsamlı(daha çok sahte bal üretimi ve antibiyotik kalıntısı) olması bu konudaki önlemlerin ivedilikle alınmasını gerektirmektedir. Öncelikle Ziraat teknisyenlerinin ve mühendislerinin hizmet içi pratik arıcılık kurslarına tabi tutularak çevrelerinde örnek olacak ve eğitim yapacak tarzda bir yapıya kavuĢturulmaları gerekmektedir. Teknisyenler bünyesinde kontrollü arıcılık yapılmalı ve kontroller en kısa zamanda en etkili ve en verimli Ģekilde yapılmalıdır. Bölgeler düzeyinde arıcılık kursları açılmaya devam edilerek bu kurslar yoluyla o bölge arıcılarının modern arıcılığa geçiĢleri sağlanmalıdır. Üreticinin ilgili kurum ve kuruluĢların teknik elemanları tarafından ciddi bir biçimde bilinçlendirilmesi, arıcılık yapmak isteyen kiĢilere, belli bir eğitimden geçtikten sonra, yasal denetimli olarak "Arıcılık Ruhsatı”nın verilmesi gerekmektedir(www.tarim.gov.tr). Ayrıca arıcılar ekolojik arıcılık konusunda bilgilendirilmeli ve ürün çeĢitliğine gidilerek, ekolojik bal üretiminin geliĢtirilmesi teĢvik edilmelidir. Balın kalitesinin ve kaynağının bilinmesi açısından arıcıların her yöreden ve her bitkiden elde ettikleri balı ayrı hasat etmeleri yararları gereğidir. Çünkü kaynağı ve niteliği belli olan ballar daha kolay pazar bulabilecektir. KarıĢık ballarda pazarlama sorununu gidermek için,. Türkiye‟de bu konu ile ilgili yasal düzenlemelere gidilmesi ve üreticinin her nektar akımı sonrasında sağım yapmasını teĢvik edici önlemlerin alınması gerekmektedir. Balın pazarlanması konusunda ise fiyat istikrarı sağlanarak bal dıĢalımı yapan ülkelerin aradığı özelliklere uygun bal üretimine yönelmek, balda kalite, saklama ve depolama koĢullarının standardizasyonunu sağlayarak, etiketleme ve ambalajlamaya gereken önemin verilmesi iç tüketim ve dıĢ satımın artırılmasında olumlu katkılar sağlayacaktır. Balın pazarlanmasında tüketici bilinci de önemli bir etmendir. Satın aldığı balın kısa süre sonra Ģekerlendiğini gören tüketici, aldatıldığı kuĢkusuna kapılmaktadır. Üretici de piyasada ĢekerlenmiĢ balını satamayacağı endiĢesiyle balı kaynatmakta ve yasal endiĢelerle etiketsiz olarak pazarlamaya çalıĢmaktadır. Oysa tüketici, balın Ģekerlenmesinin kimyasal değil, fiziksel bir değiĢim olduğu konusunda bilinçlendirilirse, hem tüketici, hem üretici, hem de ülke ekonomisi bundan kazançlı çıkacaktır. Yasal boyutta düzenlemeler, arıcıların eğitim ve organizasyonu konusunda yapılacak çalıĢmalar, çevreye duyarlı güç santralleri konusunda yapılacak teknik çalıĢmalar, koloni gücü ve verimliliği artırmaya yönelik modern koloni yönetim sisteminin (Doğaroğlu, 2003) uygulanması, arıcılığın özendirilmesi konusundaki teĢvikler(kovan baĢına destek, Ģeker desteği gibi), ülke arıcılığına verilecek yön olarak değerlendirilmeli ve Türk balı uluslararası pazarlarda güvenle alınabilecek bir ürün konumuna gelmelidir. Aksi takdirde ülke ekonomisi için çok önemli bir milli servet olan arıcılık potansiyeli, yukarıda sayılan nedenlerden ötürü gereğince değerlendirilemeyecektir. Özellikle Türkiye‟nin balını dökme olarak(varilde) satmak yerine ambalajlı olarak satması ve kendi markasını kullanması uluslarası pazarlarda rekabet Ģansını ve prestijini de artırabilecektir. Bu araĢtırmada da , bazı üretim ve pazarlama sorunlarına karĢın arıcılığın kârlılığı yüksek bir üretim dalı olduğu belirlenmiĢtir. Ancak daha karlı bir arıcılık için arıcıların diğer arı ürünlerinin(polen, arı sütü ve propolis) üretimine yönelmesi sağlanmalıdır. Son yıllarda ortaya çıkan bazı olumlu geliĢmelerin gerçekten de arıcılığın geliĢmesine olanak sağlayacağı da açıktır. Bu konular sırasıyla Ģunlardır: -Ege Canlı Hayvan, Su Ürünleri ve Mamulleri Ġhracatçıları Birliği‟nin antibiyotik analiz cihazının satın alınmasıyla ilgili çabalarının yoğunlaĢması, özellikle analizin ürünün yükleme esnasında gümrüğe verilecek belgeler kapsamında ele alınarak zorunlu duruma getirilmesi ve 91 analizin yapılmasıyla dıĢsatım öncesi kontrolün sağlanması ve sonucu olumsuz çıkan balların üreticiden alımı ve dıĢsatımının önlenmesi, sağlıklı ve kontrolu yapılmıĢ balların dıĢsatımında artıĢın sağlanması. -Arıcılıkta verimi artırmak amacıyla ana arı kullanımını teĢvik etmek ve yaygınlaĢtırmak için 2003 yılından itibaren Tarım KöyiĢleri Bakanlığı‟ndan (TKB) üretim izni almıĢ ana arı üreticileri tarafından üretilen ana arıyı satın alarak kullanan arıcılara ve Arı Üreticileri Merkez Birliği‟nin üyesi olanlara ana arı baĢına 6 milyon TL, üye olmayanlara 4 milyon TL‟lik desteklemede bulunulmaya baĢlanması, arıcılığın geleceği açısından önemli bir geliĢme olarak görülmektedir. Böyle bir destek ile özellikle ana arının her yıl kaliteli damızlık arılarla yenilenmesi durumunda verimliliğin kovan baĢına 30 kg‟a kadar çıkacağı da hedeflenmektedir. Ayrıca Türkiye‟de arıcılıkta verim artıĢı ve balın çeĢitliliğin artırılması yönünde TKB, üreticilerin yararına sunmak üzere “Türkiye Ballı Bitkiler Flora Haritası”nı iller itibariyle hazırlamıĢ ve ilgili web sayfasına yerleĢtirmiĢtir (www.tarim.gov.tr). Bu harita ekonomik bir arıcılık için üreticilerin nektarı bol ve uzun sure çiçeklenen bitki örtüsünü barındıran kovan konaklama yerlerinin isabetli olarak seçiminde büyük rol oynayacaktır. Diğer taraftan çam balının kaynağını oluĢturan basra-çam pamuklu koşnili olarak ta isimlendirilen “Marchalina hellenica böceği”nin bulunduğu ağaçların koruma altına alınması ilgili nektar kaynağının devamlılığının sağlanmasında önemli görülen bir konudur. 2002 yılında Dünyanın en önemli üretici ve dıĢsatımcısı olan Çin‟in ballarında antibiyotik bulunması ve bu malların dıĢsatımdan geri dönmesi, özellikle AB ülkelerinin Çin‟den çiçek balı alımını kesmesi, arıcılık yönünden atılım yapmakta olan Türkiye‟nin 2002 yılında AB‟ne olan dıĢsatımını yaklaĢık 5 000 tondan 16 000 tona yükseltmesini sağlamıĢtır. Bu durum olumlu bir geliĢme olarak değerlendirilirken, yukarıda sözü edilen 5-10 milyonluk desteğin verilmesinin hem üretimde hemde dıĢsatımda ilerki yıllarda önemli artıĢlar yaratabileceği açıktır. Diğer taraftan 2003 yılının ilk yarısında 9.000 ton dolayında bal dıĢsatımı yapılması olumlu diğer bir gösterge olarak kabul edilebilir. Bunu takiben 1.12.2004/ 31.12.2004 tarihleri arasında gerçekleĢtirilecek dıĢsatıma iliĢkin olarak Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu‟nun 6.05.2004 tarih ve 2004/3 sayılı kararına istinaden çıkarılan Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımları‟na iliĢkin tebliğ 15.05.2004 tarih ve 25463 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıĢ olup, sözkonusu tebliğ kapsamında yer alan 16 üründen biri olan bala(Armonize GTĠP: 0.409.00) ton baĢına 65$ ihracat iadesi ödemesi getirilmiĢtir. Ġhracat iadesi ödemelerinde Dünya Ticaret Örgütü(DTÖ) Tarım AnlaĢmasında öngörülen limitler içinde kalınması öngörülmüĢtür. Açıkçası Türkiye‟de arıcılık finansal destek sağlandığı ve yüksek kalitede yönetim teknikleri ile donatıldığı, sıkı denetimlerden geçirildiği takdirde dünya pazarında önemli bir yer kazanabilecektir. Tabi ki bunda Türkiye‟de büyük bir titizlikle çalıĢan yurtiçi ve yurt dıĢında faaliyet gösteren, bazı özel sektör firmalarının, Türkiye‟nin bal üretimi ve dıĢsatımı konusundaki ufkunu giderek açacağı da gözardı edilmemelidir. Çünkü yılda 70-75 bin ton bal üretilen Türkiye açısından dünya pazarlarında söz sahibi olmak büyük önem taĢımaktadır. AB‟inde arıcılıkta ilaç kullanımına iliĢkin birçok düzenleme getirilmesi, AB Ġlaç Değerlendirme ve DanıĢma Merkezi‟nin(EMEA) kurulması ve merkeze bağlı Veteriner Ġlaç Ürünleri Komitesinin(CVMP) bünyesinde max. rezidü limitlerinin (MRL) saptanması(Piro ve Muitinelli, 2003). Türkiye‟nin de Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde bu konuya dahil edilmesini sağlamıĢtır(Aydın ve GiriĢgin, 2003). Avrupa Birliği ülkeleri tarafından talep edilen bal çeĢit ve kalite özelliklerinin ülkelere göre farklılık göstermesi, hatta aynı ülke içersinde bile firmalar arası farklı uygulamalarla karĢılaĢılması bal üreticisi olan ülkelerin dıĢsatımını olumsuz yönde etkilemektedir. Fakat AB‟nin 2003 yılı Ağustos ayından itibaren Avrupa Birliği Bal Standardını uygulamaya baĢlaması ve birlik üyeleri arasında uygulamadaki farklılıklarının giderilmesini sağlayacaktır. 92 Bugüne değin dünyada rakipsiz Türk çam balını tanımayan birçok Avrupa firmasının özellikle son iki yılda (2002 ve 2003 yılı içersinde) Türk balı ile diğer arıcılık ürünlerini(polen, arı sütü, kurutulmuĢ polen, dondurulmuĢ taze polen) talep etmeleri ve Türkiye‟nin Avrupa Birliği‟ne uyum kapsamında getirdiği bazı yasal sınırlılıklar ve sıkı kontrollerin devreye girmesi sonucu Türk balının Avrupa Gıda kodeksine uygun olarak değerlendirilmesi bu konuda Türkiye‟nin Ģansını iyi kullanması ve ivedilikle kovan baĢına verimin arttırılması gerektiğini ortaya koymaktadr.. Ancak bu konuda gerek üreticilere, gerek Tarım Bakanlığı‟na ve dıĢsatımcılara büyük sorumluluklar düĢmektedir. DıĢsatımcı firmaların aldıkları her parti malı C13 karbon testinden geçirdikten sonra, dıĢsatıma yönlendirmeleri, Türkiye‟nin bal üretim ve dıĢsatımı açısından olumlu adımların atılmasını sağlayabilecektir. 93 11. ÖZET Bu araĢtırmanın amacı Muğla ve Ġzmir illerinde faaliyet gösteren seçilmiĢ arıcılık iĢletmelerinin teknik, sosyal ve ekonomik yönden analizini yapmaktır. AraĢtırmada 2002 üretim dönemi esas alınmıĢ ve arıcılık iĢletmeleri kovan sayısına göre 3 gruba ayrılarak analiz edilmiĢtir. Birinci grubu 100 ve daha az kovana sahip iĢletmeler, ikinci grubu 101 ile 150 arasında kovana sahip iĢletmeler, üçüncü grubu ise 150‟den fazla kovana sahip iĢletmeler oluĢturmaktadır. AraĢtırmada arıcılık iĢletmelerinin sosyo-ekonomik yapısı, bal üretiminin teknik ve ekonomik yönleri ortaya konulmuĢ, bal üretim değeri, sabit ve değiĢken masraflar, birim bal maliyeti, brüt marj ve net gelir hesaplamaları yapılmıĢtır. Sonuçlar iĢletme grupları ve iller itibariyle ortaya konulmuĢtur. AraĢtırmada bal üretiminden elde edilen net gelirin hesaplanmasında, toplam brüt üretim değerinden toplam üretim masrafları çıkarılmıĢtır. Üretim masrafları sabit ve değiĢken masraflardan oluĢmaktadır. DeğiĢken masraflar; yem(Ģeker), ilaç, su, taĢıma, iĢgücü, konaklama, ambalaj, koloni yenileme, makina tamir-bakım masrafları ile masraflar toplamının faizinden oluĢmaktadır. Sabit masraflar ise arıcı kulübesi, alet ve makina ile kovanların amortismanı, kovanların faiz karĢılığı, yönetim karĢılığı ve aile iĢgücü karĢılığından oluĢmaktadır. DeğiĢken masrafların faiz karĢılığının ve kovanlara yapılan yatırımın faizinin hesaplanmasında reel faiz oranı (%11) kullanılmıĢtır. Yönetim karĢılığının hesaplanmasında değiĢken masrafların %3‟ü alınmıĢtır. Amortisman hesaplamalarında ise; arıcı kulübesi ve alet-makinalar için %10, kovanlar için %2.5 oranı esas alınmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre; iĢletmecilerin ortalama yaĢı 43.35 ve arıcılık deneyimleri ortalama 16.08 yıldır. ĠĢletmecilerin ortalama eğitimi 5.80 yıldır. ĠĢletmelerde ortalama aile nüfusu 4.24 kiĢidir. ĠĢletmelerde ortalama arazi büyüklüğü 13.79 dekar olup, bu arazinin %90.50‟sini mülk arazi oluĢturmaktadır.ĠĢletmelerde arıcılık faaliyeti dıĢında, zeytin, buğday, arpa üretimi ile kiraz ve bağ yetiĢtiiciliği yapılmaktadır. ĠĢletmelerde kovan sayısı gruplar itibariyle 72.85 ile 264.78 arasında değiĢmektedir. ĠĢletmeler genelinde ortalama kovan sayısı 158.57 adettir. AraĢtırmada kovan baĢına ortalama verim 23.08 kg olarak saptanmıĢtır. 2002 yılı itibariyle bu verim Türkiye ortalamasının üzerindedir(17.92kg). Kovan baĢına verim iĢletme grupları itibariyle değerlendirildiğinde; 1. grupta 22.36 kg, 2.grupta 24.34 kg ve 3. grupta 22.99 kg olduğu belirlenmiĢtir. Ġller düzeyinde ele alındığında ise Muğla‟da 24.85 kg, Ġzmir‟de ise 16.22 kg olarak saptanmıĢtır. Bal verimini etkileyen faktörleri ortaya koymak için kurulan regresyon modellerinden 2 nolu modeldeki değiĢkenlerin (üreticinin deneyimi, yakıt-nakliye masrafları ve bal fiyatları) bal verimindeki değiĢmenin %32‟sini açıkladığı sonucuna varılmıĢtır. ĠĢletmeler ağırlıklı olarak süzme çam balı olarak pazarlamaktadır. Üreticilerin %75‟i balı üretim yerinde toptancılara, %6.67‟si yerel pazarlarda perakende olarak direkt tüketicilere, %3.33‟ü arıcılık kooperatifine, %3.33‟ü iĢleyici firmalara, %5‟i ise ihracatçı firmalara pazarlamaktadır. Balın pazarlanmasında 1-1.5 kg‟lık cam kavanozlar ile 27-28 kg‟lık laklı tenekeler kullanılmaktadır. Üreticiler ürünlerini pazarlarken, bir etiket veya marka kullanmamaktadırlar. Üretici eline geçen ortalama süzme bal fiyatı 2 566 793 TL/kg‟dır. Ortalama bal fiyatı iĢletme grupları itibariyle 2 566 793 TL/kg ile 2 831 251 TL/kg arasında değiĢmektedir. Ġller itibariyle ise Muğla‟da ortalama 2 426 786 TL/kg, Ġzmir‟de ortalama 3 299 404 TL/kg olduğu belirlenmiĢtir. AraĢtırma yöresindeki üreticilerin %86.67‟si son üretim döneminde bal fiyatlarından memnun olmadıklarını belirtmiĢlerdir. Memnun olmayanların oranı Ġzmir ilinde %70, Muğla ilinde %95 olarak belirlenmiĢtir. ĠĢletmelerde kovan baĢına yapılan değiĢken masraf 24.3 milyon TL, kovan baĢına yapılan sabit masraf ise yaklaĢlık 28.5 milyon TL‟dır. Böylelikle kovan baĢına toplam üretim masrafı 52.8 milyon TL olarak hesaplanmıĢtır. ġeker ve mazot-taĢıma masrafı, değiĢken masrafların %45.16‟sını, toplam masrafların ise % 20.86‟sını oluĢturmaktadır. Birim bal maliyeti ortalama 2 288 154.40 TL/kg olarak saptanmıĢtır. Bu rakam Muğla için 2 189 716.72 TL/kg, Ġzmir için ise 2 672 273.14 TL/kg olarak hesaplanmıĢtır. ĠĢletmeler ortalamasına göre kovan baĢına ortalama brüt üretim değeri 59.2 milyon TL, kovan baĢına ortalama üretim masrafı ise 52.8 milyon TL olarak saptanmıĢtır. Buna göre, kovan baĢına elde edilen net gelir 6.43 milyon TL olarak hesaplanmıĢtır. Kovan baĢına elde edilen net gelir iĢletme grupları itibariyle değerlendirildiğinde; 1. grupta 2.95 milyon TL, 2. grupta 5.2 milyon TL, 3. grupta ise 13 94 milyon TL olduğu saptanmıĢtır. Ġller itibariyle incelendiğinde de; kovan baĢına net gelirin Muğla‟da 5.89 milyon TL, Ġzmir‟de ise 11.8 milyon TL olduğu belirlenmiĢtir. AraĢtırmada, arıcılığın bazı üretim(sağım tekniği, kullanılan ilaç miktarı ve zamanlaması, ana arı üretimi) ve pazarlama sorunlarına karĢın kârlılığı yüksek bir üretim dalı olduğu belirlenmiĢtir. Ancak daha karlı bir arıcılık için üreticilerin diğer arı ürünlerinin(polen, propolis ve arı sütü) üretimine geçmesi gerekmektedir. Diğer taraftan üreticiler bal üretiminde dikkatli olmak zorundadılar. Çünkü, özellikle dıĢsatım piyasalarında ilaç kalıntıları konusunda kontroller arttırılmıĢ ve limitler konulmuĢtur. Bu yasal düzenlemeler doğrultusunda, Türkiye dünya pazarında önemli bir yer alabilecektir. Bunun için de öncelikle devletin bu alana dönük finansal desteğini arttırması gerekmektedir. Ayrıca bu alanda yüksek kaliteli yönetim teknikleri geliĢtirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu konuda gerek üreticilere, gerek Tarım Bakanlığı‟na, gerekse dıĢsatımcılara büyük sorumluluklar düĢmektedir. DıĢsatımcı firmaların mümkün olduğunca aldıkları balları C13 karbon testinden geçirdikten sonra, dıĢsatıma yönlendirmeleri, Türkiye‟nin bal üretim ve dıĢsatımı açısından olumlu adımların atılmasını sağlayabilecektir. 95 SUMMARY This research aims to analyse technical, social and economical aspects of surveyed 60 beekeepers in Muğla and Izmir provinces of Turkey. These beekeepers are distinguished into sub-three groups according to number of colonies (≤100, 101-150, 150<) and the year of 2002 production activities are determined by periods. Individual analysis, group averages by province and number of colonies. In this study, the technical and economical aspects of honey production, socio-economic features of selected apiaries, annual activity results (total honey production value, variable and fixed costs, unit costs of honey production, net income, gross margin) are examined. In this study, total production costs were subtracted from total gross revenue to calculate net income of honey production. The cost items of honey production were classified into variable and fixed. The variable costs associated with honey production were all inputs that directly related to the production of honey and included sugar, drugs and chemicals, labour, fuel-oil or transport, water, marketing, forage access rent etc. costs. Fixed costs included interest on paid capital, depreciation, administrative cost and unpaid family labour other fixed costs. Interest on total variable costs and total investment for hives were calculated by charging a rate of 11 % (annual real interest rate). Administrative costs were estimated to be 3 % of total variable costs. Depreciation was estimated using the straight-line method and the depreciation rate for beekeeping equipment, beekeeping shelter was accepted %10 and for hives was accepted 2.5%. According to the results of this study, the average age of the beekeepers was 43.35 and they had an experience about 16.08 years of beekeeping. Also beekeepers had average 5.80 years education and average family population per beekeeper was 4.24 persons. Total land was 13.79 decare in these apiaries and 90.50 % of total land was own property of beekeepers. Honey production has important place, other important agricultural products after honey are found olive, wheat, cherry, grape and barley. In this study, average number of colonies changes from 72.85 and to 264.78 by groups. In these apiaries, average colony number was 158.57. The average honey yield was determined to be 23.08 kg per colony that is considerably above the stated national average (17.92 kg) in 2002. When honey yield per hive was compared among the groups by size of colony, it ranged from 22.36 kg for first group to about 24.34 kg for second group, 22.99 kg for third group. Honey yield per colony is found 24.85 kg for Muğla and 16.22 kg for Izmir Province. Then lineer regression model have also been done to determine the factors(beekeeping experiment, age of beekeeper, fuel-oil and transport costs, sugar costs or sugar amount, drugs and chemicals costs and honey producer prices, the numbers of hives total labour and province as dummy variable,) honey yield per colony and three factors(beekeeping experiment, fuel-oil and transport costs and honey producers prices) are found to be statistically important at the level of %5 probability. 75% of these beekeepers sell extracted honey to wholesaler at farm gate, 6.67 % of beekeepers take it to local market (Izmir and Mugla) for retail sales directly to consumers. While 3.33 % of them sell honey to beekeeping cooperative, 3.33 % of them sell honey to the packer firms, 5% of them sell it to exporter firms. Generally they have packaged honey into glass jars (1-1.5 kg) and tins (27-28 kg) and they haven‟t any label for honey sales. The average producer prices (wholesale price) for extracted honey determined to be 2 566 793 TL/kg. The average producer price changes from 2 566 793 TL/kg to 2 831 251 TL/kg by groups. The producer prices for extracted honey in Muğla and Ġzmir Province were 2 426 786 TL/kg and 3 299 404 TL/kg, respectively. %86.67 of total beekeepers in Muğla and Ġzmir Province are not glad from the honey prices in 2002 production period. Average variable costs and fixed costs per hive were 24.3 million TL and 28.5 million TL Average total production costs per hive was calculated to be 52.8 million TL. Sugar and fuel-oil or transport costs were 45.16% of total variable costs and 20.86 % of total production costs. Unit cost of honey was determined to be 2 288 154.40 TL/kg. It was determined to be 2 189 716.72 for Muğla and 2 672 273.14 TL/kg for Ġzmir. 96 Gross income(TLkg) per hive was determined to be 59.2 million TL in general. Total honey production cost per hive was determined to be 52.8 million TL. Therefore, net income per hive was calculated to be 6.43 million TL. By size groups, net income per hive was 2.95 million TL for first group and 5.2 million TL for second group and 13 million TL for third group. By province, net income per hive was 5.2 million TL for Muğla and 10.17 million TL for Ġzmir. Despite of some important production and marketing problems, honey production is found profitable enterprise for beekeepers in this study. Beekeepers must be careful about honey production technics, because certain export markets are requesting control and severe limits on pesticide residues (max. residue limits-MRL) in hives. Turkish beekeeping sector will take a better place in world market, providing governmental financial support and high quality management techniques. 97 KAYNAKÇA ALBAY, R., 2003, “ Balın KristalleĢmesi”, II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.184-192. AKAY, M. vd., 1997, “Tokat Ġli Artova Ġlçesinde Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi”, GOP Universitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt:15, Sayı:1, Tokat. AKBAY, R., 1986, Arı ve Ġpekböceği YetiĢtirme, A.Ü. Ziraat. Fakültesi Yayın No: 956, Ders Kitabı: 276, Ankara. ALYANAK, Ġ. 1985. “Termik Santral Küllerinin Çevreye Etkileri”, Çevre‟85. 5-7 Haziran, Ġzmir. AKDEMĠR, ġ., Kumova, V., Yurdakul, O., Kaftanoğlu,O., 1990, “Adana Ġlinde Arı YetiĢtiriciliğinin Ekonomik Yapısı”, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt:5, Sayı 11, Adana. ARAS, A.vd., 1980, Güney Ege Bölgesinde Arıcılık ĠĢletmelerinin Yapısal Özellikleri Teknik ve Ekonomik Sorunları, TÜBĠTAK-VHAG AraĢtırma Projesi, Ankara. ATIġ, E., Uğurlu, E., Miran, B., Kenanoğlu, Z., 2002, Tarımsal Arazinin Sürdürülebilir Kullanımını Etkileyen Ekonomik ve Ekolojik Faktörler Üzerine Bir AraĢtırma: Menemen Örneği, E.Ü. Rektörlük AraĢtırma Fonu 97-ZRF-014 No‟lu Projesi, Ġzmir. AYDIN, L. GiriĢgin O. 2003, “ Arıcılıkta Ġlaç kullanımı ve Avrupa Birliği ile Uyum”, II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.132139. BAġAK, M., 1991, “HaĢeratın Arıcılıktaki Rolü”, Teknik Arıcılık, Sayı: 31, Ankara. BLAWAT, P., Dixon, D. 1997, Honey Production Cost Worksheet (capital, fixed sampling and labour costs), Manitoba Agriculture and Food Office, June. BOGDANOW,S., Zimmerli, B. And Erhard, M. 1986. Heavy metals in honey., Lebensmittelintersuchung und Hygiene, 77(1): 153-158. BROTHER, A., 1977, “In Search of the Best Strains of Bees: Supplementary Journey to Asia Minor- 1973”, Bee World, 58: 57-66. CHAUDHARY, G.N., 2001, The Economics of Honey Production in Alberta-2000, Alberta Agriculture, Food and Rural Development, Economics Unit, Alberta-Canada. CRANE, E. 1975. Honey: A Comprehensive Survey., Morrison and Gibb Ltd. London, 608 p. ÇELĠKER, S.Ahmet, 2000, Arıcılık, Sayı:1, Nüsha: 9, TEAE, Ankara. ÇELĠK,H., Tatlıdil, H.,1995, “Türkiye‟de Hayvancılık Sektörü Ġçinde Arıcılık Alt Sektörünün Yapısal Durumu ve Sorunları”, Türkiye Hayvancılığının Yapısal ve Ekonomik Sorunları Sempozyumu, Ġzmir, 2729 Eylül 1995 ÇĠÇEK ,A ve vd, 1993, “Tokat Ġlinde Arıcılığın Yeri, Ekonomik Önemi ve Sorunları, GOP Univ. Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt:10, Sayı:1, Tokat. DĠE, 2002, Tarımsal Yapı (Üretim, Fiyat, Değer) 2001, Yayın No: 2758, Ankara DĠE, 2003a, Temel Ekonomik Göstergeler, Ankara. DĠE, 2003b, Tarımsal Yapı Üretim,2002, Ankara, ÇeĢitli sayfalar. DĠE, Türkiye Ġstatistik Yıllığı, Ankara, ÇeĢitli Yıllar. DĠE, 2004, Tarım Ġstatistikleri Özeti, 1984-2003, Yayın no: 2921, Ankara. D’AMBRASĠO, M. And Marchesini, A., 1982, Heavy metal contamination of honey, Atti.Soc. Ital.Sci. Nat.Mus.Cv.Stor. Nat. Milano, 123 (2-3): 342-348. DARENDELĠOĞLU, Y., Kence, A., 1992, Morphometric Study on Population Structure of Middle Anatolia Honey Bee (Apis mellifera L.) (Hymenoptera, Apidae), The Second Turkish National Congress of Entomology, Adana 98 DELAPLANE, K. S., 1999,. Honey Bees and Beekeeping. The University of Georgia, College of Agricultural and Environmental Sciences, Athens, Georgia. DPT, 2001, Hayvancılık, Sekizinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı, Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Ankara. DODOLOĞLU, A., Kutluca, S., Genç, F., “Propolisin Kullanımı ve Üretimi”, II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.184-192. DOĞAROĞLU, M., 2003, “Türkiye Arıcılığında Verimliliği Etkileyen Sorunlar ve Çözüm Yolları” II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.13-25. DOĞAROĞLU,M., 1999, Modern Arıcılık Teknikleri, Anadolu Matbaa- Ambalaj Sanayi Tic. Ltd: ġti., Ġstanbul. DOĞAN, Z., 1999, “Türkiye ve GAP Ġllerindeki Uzun Yıllara Ait Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimindeki GeliĢmelerin Regresyon Analizi Ġle KarĢılaĢtırmalı Olarak Ġncelenmesi”, GAP I.Tarım Kongresi, ġanlıurfa, 26-28 Mayıs. DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar. EAPP(Economic Analysis and Program Planning Branch),Honey Consumption Statistics, ÇeĢitli Yıllar. Ege Ġhraçatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar. EKĠM, T., 1987, Arıcılıkta Önem TaĢıyan Bitkiler ve Bunların Yurdumuzdaki Durumu, Türkiye 1. Arıcılık Kongresi (22-24 Ocak 1987), Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı Yayın No: 154, Ankara ENGĠNDENĠZ, S., Çukur, F., 2003, Ġzmir'in KemalpaĢa Ġlçesinde ġeftali Üretimi ve Pazarlaması Üzerine Bir AraĢtırma, TZOB Yayın No:242, Ankara. ENGĠNDENĠZ,S., Saner, G., Çukur,F., Tolon, B., 2003, Recent Developments in Turkısh Beekeeping Sector, (No:292) XXXVIIIth Apimondia International Apicultural Congress, Ljubljana, Slovenia, August 24-29. European Commission(Eurostat and Directorate General For Agriculture), ÇeĢitli yıllar. FAĠRCHĠLD, F.G., Capps, O., Nichols, J.P., 2000, Impacts of Economic Adulteration on the U.S. Honey Industry, The Western Agricultural Economics Association Annual Meetings, June 29-July 1, Vancouver, British Columbia FAO/WHO Food Standart Programme, 1989, Codex Standards for Sugars (Honey), CAC/VOL XVIII, Ed.1, Supplement 2. & Pesticide residues and contaminants, Codex Alimentarius Commision: CAC/VOL XVII-Ed 1, Abridged. FIRATLI, Ç. Vd., 2000, “Türkiye Arıcılığının KarĢılaĢtırmalı Analizi,Sorunlar, Öneriler”, Türkiye Ziraat Mühendisliği V.Teknik Kongresi, Ankara,17-21 Ocak 2000 FRAZĠER, M., Greaser, G.L., Kelsey, T.W., Harper, J.K., 1998, Beekeeping, The Pennsylvania State University, College of Agricultural Sciences, Cooperative Extension, Pennsylvania. GAJEK, O., Nabrzyski, M. And Grajweska, R.,1987, Metal contamination of imported fruit and vegetable products and bees honey, Rocazniki Ponstwowego Zakladu Higieny, 38 (1): 14-20. GENÇ, F., 1993,. Arıcılığın Temel Esasları, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın No 149, Erzurum. GÜLPINAR, V., 2000, “Türkiye‟de Arıcılık Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Teknik Arıcılık, Sayı: 69, Ankara. GÜNBEY-ġERĠFOĞLU, A. 1993, Ege Bölgesi Ballarının Bazı Ağır Metal Birikimlerinin Saptanması, Doktora Tezi, E.Ü. Fen Bil. Ens, Bornova-Ġzmir, 102s. GÜNDEN, C., 1999, Veri Zarflama Yöntemini Kullanarak Pamuk Üretiminde Etkinliğin Belirlenmesi: Menemen Örneği, Yüksek Lisans Tezi, E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġzmir GÜNGÖR, H ve M.PaydaĢ, 1995, “Tekirdağ Ġlinde Arı YetiĢtiriciliğinin Ekonomik Yapısı”, Türkiye Hayvancılığının Yapısal ve Ekonomik Sorunları Sempozyumu, Ġzmir, 27-29 Eylül 1995 GÜRSES,Ü., Ġnci, A. 2003,“ Sağlıklı Bal Üretimi Ġçin Örnek ÇalıĢma” II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri Kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.206. 99 HABĠBULLAH,M.S, Ismail, M.M., 1991a, A Ray-Homothethic Frontier Production Function Approach in Measuring Technical Inefficiency: Its Application to a Sample of Malaysian Beekeepers, The Malaysia Journal of Small and Medium Enterprises, 2(1991):55-67. HABĠBULLAH,M.S, Ismail, M.M., 1991b, Beekeeping Activity: Prospect for Increasing Farmer‟s Income in the Rural Areas of Malaysia, Journal of Rural Development, 10(1):55-66 HABĠBULLAH,M.S, Ismail, M.M., 1992, Returns to Scale and Optimal Output in Beekeeping in Malaysia, Indian Economic Review, 26(2):229-234. HABĠBULLAH, M.S, Ismail, M.M., 1994, Production Frontier and Technical Efficiency: The Case for Beekeeping Farms in Malaysia, Bangladesh Journal of Agricultural Economics, 7(1,2):31-43 HATJĠNA,F., 1999, “Beekeping in Greece” Hellenic Instıtute of Apiculture, N.Moudania, Greece. INFANDITES, M., 1990, Beekeeping in Greece, Bienenstich No 17, Ciba-Geigy AG, Basel. IġIN, ġ., 2000, Ġzmir Ġli KemalpaĢa Ġlçesinde Meyve Üreticilerinin Çevre Bilinci ve Tarımsal Uygulamalara Yansıması Üzerine Bir AraĢtırma, Üniversiteliler Ofset, Ġzmir JONES, K.C.,1987, Honey as an indicator of heavy metal contamination, water-air and soil pollution, 33:179189. KAFTANOĞLU, O., Kumova, U., Yeninar, H., Kale, N., 1993, GAP Bölgesinde Arıcılığın Genel Durumu ve GeliĢtirme Olanakları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi 1. Hayvancılık Kongresi, ġanlıurfa KAYRAL,N., Kayral, G., 1989, Yeni Teknik Arıcılık, Ġnkılap Kitapevi, Ġstanbul KESKĠN, H., 1982, Besin Kimyası, (2): 448-450. KIRAL, Taner ve ark, 1999, Tarımsal Ürünler için Maliyet Hesaplama Metodolojisi ve Veri Tabanı Rehberi, TEAE, Yayın no:37, Ankara. KORKMAZ, A., DemirtaĢ, B., 2001, Gezginci Arıcılık Sisteminde Üretim Gelir ve Giderlerin Ekonomik Analizi, Ziraat Mühendisliği Dergisi, Ankara, Temmuz-Ağustos-Eylül 2001 KUMOVA,U., 2000, Ülke Arıcılığını ÇağdaĢlaĢtırma Konusunda Öneriler, Teknik Arıcılık, Sayı: 70, Ankara LĠN,C., Chen, T., Lai, C., 2003, The Economics of Honeybee Swarming, Economics (in press) Regional Science and Urban MĠRAN,B., Abay, C., Kenanoğlu, Z., 2000, Ġzmir ve Çevresinde Önemli Bazı Bitkisel Üretim Dallarının Kârlılığını ve Girdi Kullanımını Etkileyen Nicel ve Nitel Faktörlerin Belirlenmesi Üzerine Bir AraĢtırma, E.Ü. Rektörlük AraĢtırma Fonu 96-ZRF-042 No‟lu Projesi, Ġzmir MORSE,R.A. and Lisk., D.J., 1980, Elemantal Analysis of Honey From Several Nations. American Bee Journal., 120(7): 522-523. NAKAMURA, J., 1999, Problems of Beekeeping in Asia, Farming Japan, 33(3): 15-17. NEWBOLD, P., 1995,Statistics for Business and Economics Prentice Hall, New Jersey, 1995. ÖZBĠLGĠN, N., AlataĢ, Ġ., Balkan, C., Öztürk,A.Ġ., Karaca, Ü., 1999, “Ege Bölgesi Arıcılık Faaliyetlerinin Teknik ve Ekonomik BaĢlıca Karakteristiklerinin Belirlenmesi”, Anadolu Dergisi, 9(1):149-170. PAYDAġ,M., 1999, Türkiye‟de Bal Endüstrisinde Pazarlama Stratejileri ve Tüketici DavranıĢı, Tekirdağ Ziraat Fak. Tarım Ekonomisi Bölümü, Doktora Tezi, Tekirdağ. PĠRO,R., Mutinelli, F.2003, “ The EU Legislation for Honey Residue Control”, APIACTA 38. p.15-20. RUCKER,R.R., Thurman, W.N., Burgett, M., 2001, An Empirical Analysis of Honeybee Pollination Markets, American Agricultural Economics Association Annual Meeting, August 5-8, 2001, Chicago, Illinois RESMĠ GAZETE, 2004, Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para ve Koordinasyon Kurulu Tebliği(No:2004/2) ,Sayı: 25463 ve 15.5 2004 , s.50. RUTTNER, F.,1988, Biogeography and Taxonomy of Honey Bees, Springer-Verlag, Berlin. SANER, G., 2001, Ġzmir Yöresinde Enginar Üretimi Yapan ĠĢletmelerin Ekonomik Yapısı, Sorunları ve Çözüm Yolları Üzerine Bir AraĢtırma, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yayın No:210, Ankara. 100 SANTAS, L. A., 1990, The dangerous mite plagues Grecien bees, Varroa spread rapidly, Bienenstich No. 17, Ciba-Geigy AG, Basel SAS Institute, 1997, JMP Users guide, Version 3.2nd, SAS Institute Inc., Carry, NC. SASAKĠ, M., 1999, Ecological Characteristics of Asiatic Hive Bee and its possibility as Apicultural Species, Farming Japan, 33(3): 18-22 SEVĠMLĠ,H., Bayülgen, N. Ve Varinlioğlu, A., 1992, Determination of trace metals in honey by INAA in Turkey, J.Radional. Nucl.Chem., 165(5):319-325. SHAFER, C.E., 1998, Can We Forecast the Price of Honey?, Faculty Paper Series 98-9, Department of Agricultural Economics, Texas A&M University SIRALI, R., 2002, The General Apicultural Situation of Turkey, Agriculture 8 (1): 57-62. SMĠTH, D, 2002, Genetic Diversity in Turkish Honey Bees, Uludag Bee Journal, 2:10-17. SORKUN,K., Doğan, C., 1994, “Nektarlı Bitkilerin Çiçeklenme Dönemleri ve YayılıĢ Alanları Üzerine Bir ÇalıĢma”, Teknik Arıcılık, Sayı: 44, Ankara. SÖNMEZ,R., Altan,Ö., 1992, Teknik Arıcılık, E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayın No: 1721, Ġzmir. SPARTĠNOS,D.,1990, Honey and Pollen for the Old Greecian Gods on Mount Olympus, Bienenstich No. 17, Ciba-Geigy AG, Basel STEĠN, K. And Umland, F. 1986. Trace analyses of lead, cadmium and manganese in honey and sugar, Fresenius Z. Anal.Chem., 323(2):176-177. SUNAY, A.E., Altıparmak Ö., Doğaroğlu, m., Gökçen, J., 2003, “Türkiye‟de ve Dünyada Bal Üretimi, Ticareti ve KarĢılaĢılan Sorunlar” , II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri Kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.151-183. ġEKERDEN, Ö., Kılıç, M., Kaplan, Ö. M., 1992, Türkiye‟de Anzer Balı Üretim Bölgesinin Florası, Coğrafik ve Ġklimsel Özellikleri ile Bu ġartlarda Arıcılığın Yapılma ġekli, Doğu Anadolu Bölgesi 1. Hayvancılık Semineri (3-4 Haziran 1992), Erzurum ġENGONCA, M. ve Temiz, Ġ. 1981, Ġzmir ve çevresinde üretilen balların yapı özellikleri üzerine bir araĢtırma, E.Ü. Ziraat Fakültesi Basımevi- Ġzmir, 36s. ġENOCAK, K., 1988, Modern Arıcılık-Arı Sırrının Çözümü, Remzi Kitabevi, Ġstanbul TALĠM,M., Abay, C., Miran, B., Saner, G., IĢın, F., 1998, Tahtalı Barajı Havzasında Mevcut Uygulamada Tarımsal Gelir Düzeyinin Belirlenmesi ve Havzayı Korumaya Yönelik Tedbirler Sonucu Meydana Gelebilecek Gelir Kaybının Önlenmesi Üzerine Bir AraĢtırma, Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Projesi, Ġzmir. TAYLOR, C., 1999, The United States Honey Industry: Marketing and Future Outlook, Economic Research Service, United States Department of Agriculture. TALU, ġehbal, 2004, Arıcılık Sektör Profili, Ġstanbul Ticaret Odası, Ġstanbul. T.C. Resmi Gazete, ÇeĢitli Sayılar. TKB, 2001, TeĢkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, ARICILIK, Çiftçi Eğitim ve Yayım Serisi, Yayın No:33, Ankara. TKB, Arıcılık Yönetmeliği., Ankara. TKB, Ekolojik Tarım Komisyonu Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar. TKB, 2003, Muğla Ġl Müdürlüğü, Muğla‟da Tarım, Yıl:4, Sayı:3, 0cak-Mart. TOLON, B., Altan, Ö., 1999, Arı Ürünlerinin DıĢ Alım ve Satımında YaĢanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Uluslararası Hayvancılık‟99 Kongresi, 21-24 Eylül, Ġzmir. TOLON,B., Wallner, K., 1999, Varroaside Use in Turkey and Their Residues on Pine Honey, Apimondia‟99 Congress, 12-17 September, Vancouver, Canada 101 TOLON,B.,1999, Muğla ve Yöresi Çam Ballarının Biyokimyasal Özellikleri Üzerine Bir AraĢtırma, Doktora Tezi. E.Ü. Fen Bil. Ens., Ġzmir. TUTKUN, E., 2000, Teknik Arıcılık El Kitabı, TKV Yayın No: 6, Ankara, s.235. TÜRK GIDA KODEKSĠ, 2000, Bal Tebliği, 2000/39. TÜRK STANDARTLARI, 1990, Bal TS 3036, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. YILDIZ, M. A., Asal, S., 1996, General Protein (P-3) Polymorphism in Honey Bee (Apis mellifera) From Central Anatolia, Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences, 20: 379-381. WHĠTE,J.W.Jr., Riethof, M.L., Subers, M.H., and Kushnir, I.,1962, Composition of American Honeys, Tech. Bull.U.S. Dep. Agric, A.A. 655/63, 1261:124p. WĠLDE, J.C., 1997, Competitiveness of the Polish Keeping Industry in The European Market, The XXXV th International Apicultural Congress, APIMONDIA Publishing House, Antwerp, Belgium, pp.7175. YARDIMCI,Bülent, 2004, Kafkas Arısının Kıymetini Bilirsek Balımız Bol Olacak, Milliyet / Business, 31Ekim. Internet Adresleri: www.apps.fao.org www.ardahanaricilik.gov.tr www.aricilik.net. www.beekeeping.com. www.daib.org.tr(sirküler no:246) www.die.gov.tr www.dünyagazetesi.com.tr (13.05.2003) www.dtm.gov.tr www.geocities.com/traricilik www.nhb.org(national honey board) www.tarim.gov.tr www. tarimkredi.org.tr www. harum.hacettepe.edu.tr 102 EKLER 103 Ek 1 :Türk Gıda Kodeksi Tebliği* *( 2004 yılına kadar yapılan tüm değişiklikleri içermektedir) Yayınlandığı Gazete: 22.10.2000, 24208 Tebliğ no: 2000/39 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı ; balın, tekniğine uygun ve hijyenik Ģekilde üretimi, hazırlama, iĢleme, muhafaza, depolama, taĢıma ve pazarlamasını sağlamak üzere özelliklerini belirlemektir. Kapsam Madde 2- Bu Tebliğ bal arıları -Apis mellifera- tarafından üretilen balı kapsar. Hukuki dayanak Madde 3- Bu Tebliğ 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan “ Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟ne” göre hazırlanmıĢtır. Kısaltmalar Madde 4- Bu tebliğde adı geçen; a) Bal ; beĢinci maddenin birinci paragrafında tanımı yapılan gıda maddesini, b) HMF : hidroksimetilfurfurolü, ifade eder. Tanımlar Madde 5- Bu Tebliğ‟de geçen; a) Bal; bal arılarının çiçek nektarlarını, bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaĢayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra, kendine özgü maddelerle karıĢtırarak değiĢikliğe uğratıp, bal peteklerine depoladıkları tatlı maddeyi, Bal orijinine göre ; - Çiçek balı ; arıların bitki çiçeklerindeki nektarlardan ürettikleri balı, - Salgı balı; arıların bitkilerin canlı kısımlarından veya bitki üzerinde yaĢayan canlıların salgılarından ürettikleri balı, Piyasaya sunuluĢ Ģekline göre; - Petekli bal; petek içinde piyasaya sunulan balı, - Doğal petekli bal; tamamıyla arılar tarafından üretilen doğal peteği içinde tüketime sunulan balı, 104 - Temel petekli bal; gerçek balmumundan çeĢitli metotlarla, iki tarafı preslenerek hazırlanmıĢ, sterilize edilmiĢ, iĢçi ve erkek arı petek hücrelerinin temelini teĢkil eden ince levha Ģeklindeki peteği içinde piyasaya sunulan balı, - Süzme bal; ortam sıcaklığı 35 o C‟ı geçmeyecek biçimde petekli balın santrifuj metodu veya dinlendirilerek süzülmesi ile elde edilen balı, - Kristalize süzme bal; kristalizasyon metotlarının herhangi birine tabi tutularak veya balın kristalleĢmesi için herhangi bir iĢleme tabi tutulmaksızın tamamen veya kısmen ĢekerleĢmiĢ, krema ve fondan kıvamdaki balı, - Pres bal; petekli balın basınç altında ortam sıcaklığı 45 oC’ı geçmeyecek biçimde sızdırılması ile elde edilen balı, (3. Değişiklik) - Fırıncılık Balı veya Sanayi Balı; kendine ait doğal koku ve tada sahip olmayan fermentasyona başlamış, ısıtılmış, HMF miktarı, diaztaz sayısı 6. maddedeki l bendindeki koşullara uymayan direkt olarak insan tüketimine sunulmayan balı,(1. Değişiklik) b) Invert Ģeker; herhangi bir hidroliz iĢlemine tabi tutulmadan hesaplanabilen , çoğunluğu fruktoz olup, fruktoz ve glikozdan oluĢan monosakkaridleri, c) Diastaz sayısı; 100 g balda bulunan amilaz enzimlerinin, 38-40 o C‟da, 1 saat içerisinde ve deney koĢullarında önceden saptanan bitiĢ noktasına kadar parçaladığı niĢasta miktarını, d) Çerçeve; arıların doğrudan petek yaptığı veya içine temel peteklerin yerleĢtirildiği malzemeyi, ifade eder. e) Filitre bal; baldan organik ve anorganik maddelerin filitrasyon metodu ile ayrıştırıldığı ve filtrasyon uygulaması gereği, balın içerdiği polen miktarının belirgin şekilde baldan ayrıldığı balı(3. Değişiklik) Ürün özellikleri Madde 6- Bu Tebliğ kapsamındaki balın özellikleri aĢağıda verilmiĢtir: a) Ġnsan tüketimine sunulacak olan bal, sağlıklı arı kovanlarından elde edilmiĢ olacaktır. Bal, doğal yapısında bulunan organik ve inorganik maddeler haricinde herhangi bir yabancı madde, parazit, arı, arı parçaları ve yavru arı içeremez. b) Balda insan sağlığını tehdit eden hiç bir patojen mikroorganizma bulunamaz. c) Balda niĢasta bulunamaz. d) Balın tadı ve aroması, balın menĢeine ve üretildikleri bitkinin türüne bağlı olarak değiĢmekle birlikte, bal kendine ait doğal koku ve tada sahip olmalıdır. Yabancı koku ve tat içeremez. e) Balın rengi su beyazından koyu amber renge kadar değiĢebilir. Çam balının rengi pfund skalaya göre minimum 60 olmalıdır. f) Bala herhangi bir madde katılamaz ve yapısında bulunan herhangi bir madde uzaklaĢtırılamaz. 105 g) Ġnvert Ģeker miktarı; çiçek balında % 65 oranından, salgı balında % 60 oranından az olamaz. h) Balda rutubet miktarı % 20‟den fazla olamaz. Bu oran “süpürge çalı-Calluna” ve fırıncılık veya sanayi ballarında %23, süpürge çalı-Calluna” ballarında orijin olan fırıncılık veya sanayi ballarında ise %25’den fazla olamaz(3. Değişiklik) ı) Sakkaroz miktarı çiçek balında % 5, salgı balında % 10 oranından fazla olamaz. Ancak “salkım ağacı-Robina pseudoacacia”, adi yonca- Medicago sativa”, “Banksia menziesii çiçek balı”, “tatlı yonca-Hedysarum”, “Kırmızı okaliptus- Eucalyptus camadulesis”, “meşin ağacı-Eucryhia lucida- Eucyphia miliganii”, narenciye ballarında bu oran en fazla %10’dur. Lavanta çiçeğiLavandula spp” ve “Borago officinalis” ballarında ise bou oran %15’I geçemez(3.Değişiklik). i) Suda çözünmeyen madde miktarı balda % 0,1, pres balında ise % 0,5 oranından fazla olamaz. j) Mineral madde - kül miktarı çiçek balında % 0,6‟yı, salgı balında ise % 1,2‟yi geçemez. k) Balda asitlik miktarı %50 meq/kg’ dan fırıncılık veya sanayi ballarında ise %80 meq/kg’ dan fazla olamaz(3. Değişiklik). l) Fırıncılık veya sanayi balları hariç, diğer ballarda diastaz sayısı 8 den az olamaz. Ancak narenciye balı gibi yapısında doğal olarak düşük miktarda enzim içeren ve doğal olarak HMF miktarı 15 mg/kg’dan fazla olmayan balda diastaz sayısı 3’den az olamaz(3.Değişiklik). m) Fırıncılık veya sanayi balları hariç, diğer ballarda HMF miktarı 40 mg/kg’ dan fazla olamaz. Ancak üretildiği bölge etiketinde belirtilmek koşuluyla, tropikal kli bölgeleri kaynaklı ballar ve/veya bunların karışımında HMF oranı en fazla 80 mg/kg’dır(3. Değişiklik). n) Temel petek levhalarının kalınlığı 3 mm‟den fazla olamaz. o) Temel petekde balmumunun doğal yapısında bulunmayan, parafin, serezin, iç yağı, reçine, oksalik asit gibi organik maddeler ile ağartıcı maddeler gibi inorganik maddeler bulunamaz. ö) Bal ticari glikoz içeremez. p) Balın Ģeker protein oranını ölçen C13 analizi sonucu -1‟den düĢük olmalıdır. r) Balda naftalin bulunamaz. s) Bal, doğal enzimlerine hasar verecek veya inaktive edecek şekilde ısıtılamaz(1. Değişiklik). t) Bal insan sağlığını tehdit eden düzeyde hiçbir madde içeremez(1.Değişiklik). u) Eğer bir bal, belirli çiçek veya bitkiden orijin alan bal ise ve bu orijin aldığı bitki veya çiçeğe ait organoleptik, fiziksel, kimyasal ve mikroskobik özellikleri belirgin şekilde taşıyorsa bu bala orijin aldığı çiçek veya bitkinin” ayçiçeği balı, ıhlamur balı” gibi çiçek veya bitkinin adı verilebilir(1.Değişiklik). ü) Bala üretildiği bölgenin; bölgesel, coğrafi veya topografik adı, bal bu bölgenin florasına ait özellikleri belirgin şekilde taşıdığı sürece verilebilir(1. Değişiklik). 106 v) Çiçek ballarında fruktoz ve glukoz şekerlerinin yalnız başlarına veya toplamı 100 Gr’da 60 gr’ dan az olmaz, bu miktar salgı ballarında ve/veya salgı balllarının çiçek balları ile karışımında 100 Gr’da 45 Gr.’dan (3. Değişiklik)az olamaz. y) “Kocayemiş-Arbutus unedo”, “çan otu-Erica”, ökaliptus, “ıhlamur-Tilia spp”, süpürge çalıCalluna vulgaris”, “okyanus mersini- Leptospermum” ve “çay ağacı-Melaleuca spp” hariç salgı balı, kestane bal ve/veya bunların karışımında en az 0.8 mS/cm’dir. Bu balların haricindeki ballarda ve bu balların karışımlarında ise elektrik iletkenliği en fazla 0.8 mS/cm’dir(3.Değişiklik). z) Etiketinde orijin aldığı, bitki,bölge veya coğrafya belirtilen balllara filtre bal ilave edilmez(3. Değişiklik). Katkı maddeleri Madde 7- Bala hiç bir katkı maddesi katılamaz. BulaĢanlar Madde 8- Balda insan sağlığı için tehlikeli olacak miktarda ağır metal bulunamaz. Pestisitler Madde 9- Balda bulunabilecek maksimum pestisit kalıntı miktarları EK-1‟de verilmiĢtir. Veteriner ilaçları tolerans düzeyleri Madde 10- Baldaki veteriner ilaçları kalıntı düzeyleri Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Veteriner Ġlaçları Tolerans Düzeyleri” bölümünde verilen limitlere uygun olacaktır. Diğer veteriner ilaçlarına ait tolerans düzeyleri EK-2‟de belirtilmiĢtir. (Yürürlükten kaldırılmıştır) Hijyen Madde 11- Bal Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Hijyen” bölümünde yer alan genel kurallara uygun olarak üretilecektir. ĠĢyeri özellikleri Madde 12- Bal üreten iĢyerleri, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “ĠĢyeri Özellikleri” bölümünde yer alan genel kurallara uygun olacaktır. Ambalajlama, etiketleme ve iĢaretleme Madde 13- Bal Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Ambalajlama ve Etiketleme-ĠĢaretleme” bölümünde yer alan genel kurallara uygun olarak ambalajlanacak, etiketlenecek ve iĢaretlenecektir. Bu genel kurallara ek olan kurallar aĢağıdaki gibidir: a) Çerçeveli balda net miktara “çerçeve ağırlığı” dahil değildir. b) Etikette balın orijini; salgı balı veya çiçek balı olduğu, bal ifadesinin yakınında belirtilecektir. 107 c) Etikette balın toplandığı yıl; üretim tarihi olarak, balın satıĢa hazır hale geldiği tarih; dolum tarihi olarak ifade edilecektir. d) Etikette balın piyasaya sunuluĢ Ģekli belirtilecektir. e) Filtre balların bu özelliği ve bu ballarda polen miktarının büyük ölçüde alındığı etikette belirtilecektir(3.Değişiklik). TaĢıma ve depolama Madde 14- Balın taĢınması ve depolanması Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “TaĢıma ve Depolama” bölümünde yer alan kurallara uygun olacaktır ve depolama sıcaklığı 30 o C‟ı geçmeyecektir. Numune alma ve analiz yöntemleri Madde 15- Baldan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Numune Alma ve Analiz Yöntemleri” bölümünde belirtilen kurallara uygun olarak numune alınacak ve uluslararası kabul görmüĢ analiz yöntemleri uygulanacaktır. Tescil ve denetim Madde 16- Bal üreten, depo eden, paketleyen ve satan iĢyerleri; tescil ve izin, ithalat, kontrol ve denetim sırasında bu Tebliğ hükümlerine uymak zorundadır. Bu hükümlere uymayan iĢyerleri hakkında 24/6/1995 tarihli ve 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre yasal iĢlem yapılır. Denetim Madde 17- Bu Tebliğe ait hükümlerin uygulanması 24/06/1995 tarihli ve 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı‟nca denetlenir. Yürürlükten kaldırılan mevzuat Madde 18- Bu Tebliğ‟le; 25/05/1982 tarihli ve 17704 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan TS 3036 sayılı “Bal Standardı “ mecburi uygulamadan kaldırılmıĢtır. Geçici Madde 1- Halen faaliyet gösteren ve bal üreten ve satan iĢyerleri yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde bu Tebliğ hükümlerine uymak zorundadır. Yürürlük Madde 19- Bu Tebliğ yayım tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 20- Bu Tebliğ‟i, Tarım ve KöyiĢleri Bakanı ve Sağlık Bakanı yürütür. 108 BALDA BULUNABĠLECEK MAX. PESTĠSĠT KALINTI MĠKTARLARI(ek 1) PESTĠSĠT ADI KABUL EDĠLEBĠLĠR EN YÜKSEK DÜZEY (mg/kg) Aldicarb 0,01 Brompropylat 0,1 Dichlobenil 0,05 Dichlorvos 0,01 Endosulfan 0,01 Ethion 0,01 Lindan 0,01 Chlordan 0,01 DDT 0,05 Endrin 0,01 -HCH -HCH Heptachlor Hexachlorbenzen AÇIKLAMA p,p‟-DDT, o,p‟-DDT, p,p‟-DDE ve p,p‟TDE (DDD) toplamı 0,01 0,01 0,01 0,01 Heptachlorbenzol dahil BALDAKĠ VETERĠNER ĠLAÇLARI TOLERANS DÜZEYLERĠ(ek 2) ĠLAÇ Amitraz Streptomycin Sulfanomid grubu Tetrasiklin grubu TOLERANS DÜZEYĠ (mg/kg) 0,2 0,02 0,01 0,01 109 Ek 2: Tarım Bölgelerinde Ġllere Göre Bal ve Balmumu Üretimi (Ton) TARIM BÖLGELERĠ 1.Bölge ( Orta Kuzey) Ankara Bilecik Bolu Düzce Çankırı Çorum EskiĢehir KırĢehir Kütahya UĢak Kırıkkale Yozgat Toplam 2. Bölge( Ege) Aydın Balıkesir Burdur Çanakkale Denizli Ġzmir Isparta Manisa Muğla Toplam TARIM Bal(Ton) Balmumu(Ton) BÖLGELERĠ 216 91 288 307 74 392 131 79 203 65 129 319 2294 1745 1071 551 828 711 1773 159 703 4569 12110 3. Bölge ( Marmara) 24 Bursa 4 Edirne 5 Ġstanbul 6 Kırklareli 10 Kocaeli 10 Sakarya 4 Tekirdağ 1 Yalova 16 Toplam 13 7 17 117 4. Bölge (Akdeniz) 114 Adana 90 Antalya 24 Gaziantep 24 Ġçel 10 KahramanmaraĢ 66 Hatay 6 Osmaniye 27 Kilis 288 Toplam 649 TARIM Bal(Ton) Balmumu(Ton) BÖLGELERĠ 5. Bölge (Kuzeydoğu) 27 Ağrı 15 Artvin 34 Erzincan 20 Erzurum 9 Kars 28 Ardahan 14 Iğdır 10 Toplam 157 420 617 290 327 454 641 319 62 3130 6. Bölge( Güneydoğu ) 180 Bingöl 138 Bitlis 12 Diyarbakır 112 Hakkari 40 Mardin 20 MuĢ 13 Siirt 0 ġanlıurfa 515 Van Batman ġırnak Toplam 2499 2072 132 2128 792 612 477 34 8746 110 Bal(Ton) Balmumu(Ton) 33 663 1386 1336 668 276 62 4424 0 40 67 61 31 5 0 204 805 706 307 501 95 401 119 62 296 115 75 3482 10 48 22 0 5 7 6 2 20 2 6 128 Ek 2: Tarım Bölgelerindeki Ġllere Göre Bal ve Balmumu Üretimi (Ton) TARIM BÖLGELERĠ 7. Bölge ( Karadeniz) Giresun GümüĢhane Kastamonu Ordu Rize Samsun Sinop Trabzon Zonguldak Karabük Bayburt Bartın Toplam Bal(Ton) Balmumu(Ton) 1315 1041 510 9439 417 1638 271 1327 219 38 321 317 16853 TARIM BÖLGELERĠ 8. Bölge ( Ortadoğu) 61 Adıyaman 42 Amasya 26 Elazığ 500 Malatya 18 Sivas 114 Tokat 16 Tunceli 75 Toplam 9 2 4 8 875 TARIM Bal(Ton) Balmumu(Ton) BÖLGELERĠ 9. Bölge ( Orta güney) 361 19 Afyon 242 10 Kayseri 721 59 Konya 536 33 NevĢehir 2371 180 Niğde 719 20 Aksaray 776 23 Karaman 5726 344 Toplam Genel Toplam Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı ve Üretim, 2001, Yayın no: 2758, Ankara, 2001, ÇeĢitli sayfalardan yararlanılarak düzenlenmiĢtir. 111 Bal(Ton) Balmumu(Ton) 294 779 798 105 412 150 887 3425 60190 10 41 25 2 18 1 88 185 3174 Ek 3: Ġncelenen ĠĢletmelerin Kovan Konaklama Yerleri Anket No 1 2 3 4 5 6 7 8 Ġli ve Ġlçesi Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Köyü Y.Kurudere Y.Kurudere Y.Kurudere Y.Kurudere Yiğitler Yiğitler Yiğitler Yiğitler 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Ġzmir-KemalpaĢa Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Dereköy Dereköy Dereköy Dereköy Dereköy Dereköy Dereköy Gökyaka Çambel Çambel Çambel Çambel Turgut Turgut Turgut Turgut Turgut Hisarönü Hisarönü Hisarönü Hisarönü Hisarönü Hisarönü Hisarönü Osmaniye Osmaniye Osmaniye Kovan Varlığı (adet) 350 60 12 30 40 120 80 60 80 85 80 90 55 60 38 40 95 150 300 120 280 200 300 300 69 150 200 100 100 100 270 100 280 180 150 Balın Niteliği Çiçek Çiçek+Çam Çiçek Çiçek+Çam Çiçek+Çam+Kekik * Çiçek+Çam Çiçek+Çam Çiçek Çiçek+Çam Çiçek Çiçek+Çam Çiçek+Çam Çiçek * * Çiçek Çiçek+Çam Çiçek+Çam Çiçek * Çam * Çiçek * Çiçek * Çiçek+Çam Çam Çiçek * * * * Çiçek Konaklama Yerleri Ören+Kütahya/AltıntaĢ Manisa+Kurudere+Kütahya/AltıntaĢ Kütahya Bozdağ+Bağyurdu+Y.Kurudere * Kütahya+Simav+UĢak Kütahya+Yiğitler Yiğitler+Kütahya/AltıntaĢ+Cumaovası/Püren KemalpaĢa+UĢak/YeniĢehir+Kütahya/Çavdarhisar+Saruhanlı+KemalpaĢa/Dereköy Kütahya/Çavdarhisar+Dereköy Kütahya AĢağı Kızılca+Kütahya /Çavdarhisar+Dereköy Afyon/Dumlupınar+Dereköy Afyon+Kütahya Dereköy Torbalı Afyon+EskiĢehir Karaburun+Afyon+EskiĢehir+Çambel Karaburun+Manisa/Selendi+EskiĢehir/BaĢara Köyü/Han Ġlçesi+Afyon/Emirdağ+Bodrum/Yukarımaziköy EskiĢehir Sivrihisar/Afyon/Marmaris/Turgut EskiĢehir/Sivrihisar+Fyon/Kocatepe Afyon+EskiĢehir/Seferihisar Afyon/Kocatepe+Soma+Turgutköyü Burdur/Turgut Köyü Afyon+Konya Afyon Afyon+Hisarönü Afyon/ġuhut+Hisarönü Afyon Muğla+Hisarönü Afyon/ġuhut Isparta+Datça+Osmaniye Isparta/Yalvaç+Datça Datça 112 Ek 3: Ġncelenen ĠĢletmelerin Kovan Konaklama Yerleri Anket No 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 Ġli ve Ġlçesi Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Muğla-Marmaris Köyü Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Osmaniye Orhaniye Orhaniye Orhaniye Orhaniye Orhaniye Orhaniye Bayır Bayır Bayır Bayır Bayır Bayır Bayır Kovan Varlığı 130 270 230 350 250 250 150 250 240 60 300 290 140 60 100 100 150 100 200 200 400 120 100 200 150 Balın Niteliği * * Çiçek * * * * Çiçek+Çam Çiçek * Çam Çiçek Çiçek * Çiçek Çiçek Çam Çam Çiçek Çiçek Çiçek * * * * Konaklama Yerleri Isparta Afyon/Sultandağı Datça+Afyon+Konya Konya Afyon/Sultandağı * Konya/AkĢehir Konya/AkĢehir+Osmaniye Konya/AkĢehir+Datça Afyon+AkĢehir Konya/AkĢehir+Osmaniye Isparta/Çarkıraç+Afyon/Daskara Hisarönü Dinar/Çölovası+Orhaniye Afyon+EskiĢehir/Sivrihisar+Burdur/Tepenli Konya/AkĢehir+Sivrihisar Konya/AkĢehir+Orhaniye Konya/AkĢehir+Orhaniye Afyon Afyon Kayseri+Bayır Afyon/Dinar Afyon EskiĢehir+Bayır Kayseri 113 Ek 4 : AraĢtırma Yöresindeki ĠĢletmelere ve ĠĢletmecilere ĠliĢkin Bazı DeğiĢkenlerin Normal DağılıĢ Test Sonuçları ĠĢletmecinin YaĢı Örnek sayısı Ortalama Standart Hata Kolmogorovsmirnov Asimptatik p değeri 60 43,3500 12,6274 ,717 60 5,8000 2,1057 3,726 Arıcılık Deneyimi 60 16,0833 9,5426 1,070 ,683 ,000 ,203 Kovan Sayısı Örnek sayısı Ortalama Standart Hata Kolmogorovsmirnov Asimptatik p değeri Eğitim Düzeyi Bal Üretimi Bal Fiyatları Bal Verimi 60 158,5667 95,9538 1,259 60 3989,7585 2989,1689 1,441 60 25,67 9,23 1,294 60 2650239 668750,6 2,625 ,084 ,031 ,070 0,00 Ek 5: Ġncelenen ĠĢletmelerde Bazı DeğiĢkenler Açısından ĠĢletme Gruplarına Göre Farklılık Gösterme Durumu(Kruskal Wallis Testi) Eğitim Düzeyi Bal Üretimi ,479 2 ,787 Khi kare Serbestlik Derecesi Asimptatik p değeri Bal Fiyatları 45,738 2 ,000 7,857 2 ,020 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bazı DeğiĢkenler Açısından Ġllere Göre Farklılık Gösterme Durumu(Kruskal Wallis Testi) Eğitim Düzeyi Bal Üretimi 1,432 1 ,231 Khi kare Serbestlik Derecesi Asimptatik p değeri Bal Fiyatları 15,449 1 ,000 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Veriminin Ġllere Ve ĠĢletme Gruplarına Göre Farklılık Gösterme Durumu(One-way Anova Testi) Bal Verimi (iller arasında) Ki kare Serbestlik Derecesi p değeri Bal Verimi (ĠĢletme grupları arasında) 1203,623 1 0,00 114 264,981 2 ,0042 25,315 1 ,000 Ek 6: Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Verimini Etkileyen Faktörlerin Saptanmasına Yönelik Doğrusal Regresyon Modelleri (Model:1) Bağımlı DeğiĢken: Kovan BaĢına Verim(kg) Yöntem : En Küçük Kareler Yöntemi Gözlem Sayısı: 60 Bağımsız Katsayı DeğiĢkenler EGITIM2 -0.028539 DENEYIM2 -0.008466 YAġ -0.032575 ĠġGUCU -0.002494 ĠLAÇ MAS. -1.86E-08 YAKIT MAS 2.61E-09 BAL FIYATI -3.80E-06 KOVAN SAYISI -0.001996 SEKER MAS -3.48E-12 IL (Ġzmir=0, 3.607483 Muğla=1) C 37.21819 R2 DüzeltilmiĢ R2 SONUÇLAR Standart Hata T -istatistiği 0.039135 0.003047 0.085050 0.008286 1.38E-08 1.15E-09 2.20E-06 0.014029 2.63E-11 3.135063 -0.729244 -2.778805 -0.383009 -0.301047 -1.345127 2.269041 -1.725696 -0.142265 -0.132388 1.150689 8.638867 0.432203 0.316325 4.308226 F- değeri Önem Düzeyi (FStatistic) White Farklı Varyanslılık Testi ( F) Önem Düzeyi** Log likelihood -201.0096 Durbin-Watson istatistiği 1.518392 Olasılık değeri 0.4693 *0.0077 0.7034 0.7647 0.1848 *0.0277 0.0907 0.8875 0.8952 0.2554 0.0001 3.729837 0.000907 0.608684 0.877210 * 0.05 düzeyinde anlamlı ** 0.05 den büyük ise farklı varyanslılık yoktur. Model:2 Bağımlı DeğiĢken: Kovan BaĢına Verim(kg) Yöntem : En Küçük Kareler Yöntemi Gözlem Sayısı: 60 Bağımsız Katsayı DeğiĢkenler EGITIM2 -0.038839 DENEYIM2 -0.009726 YAġ -0.049777 ĠġGUCU -0.000500 ġEKER MIK. 0.000836 ILAÇ MAS -2.15E-08 YAKIT MAS 2.94E-09 BAL FIYATI -4.82E-06 KOVAN SAYISI 0.000668 C 42.26649 R2 DüzeltilmiĢ R2 SONUÇLAR Log likelihood Standart Hata T -istatistiği Olasılık değeri 0.040486 0.002834 0.083746 0.008272 0.001531 1.36E-08 1.13E-09 1.95E-06 0.013623 7.112911 0.420315 0.315971 -0.959317 -3.431464 -0.594377 -0.060502 0.545925 -1.586696 2.606758 -2.473833 0.049045 5.942220 F- değeri Prob(Fstatistic) 0.3420 *0.0012 0.5549 0.9520 0.5875 0.1189 *0.0120 *0.0168 0.9611 0.0000 4.028189 0.000635 -201.6312 White Farklı Varyanslılık Testi 1.734954 ( F) Durbin-Watson istatistiği 1.553973 * 0.05 düzeyinde anlamlı ** 0.05 den büyük ise farklı varyanslılık yoktur. 115 Probability** 0.282210 Model 2‟nin Stepwise Sonuçları DeğiĢkenler Bal fiyatı Bal fiyatı, deneyim Bal Fiyatı, deneyim, yakıt masrafları R R2 DüzeltilmiĢ R2 ,376 ,524 ,612 ,142 ,274 ,374 ,127 ,249 ,341 116 Tahminin Standart Hatası 8,63 8,00 7,50 Ek 7: Anket Formu Ġzmir ve Muğla Ġllerinde Faaliyet Gösteren Arıcılık ĠĢletmelerinin Teknik ve Ekonomik Yapısı ile Sorunları Üzerine Bir AraĢtırma(2001 /ZRF /023) 1. Köyü K1[ ] 2.ĠĢletmecinin yaĢı: K2[ ] 3.ĠĢletmecinin eğitim düzeyi:K3 [ ] (yıl olarak ) 4.Kaç yıldır arıcılık faaliyeti ile uğraĢıyorsunuz?K4 [ 5.Ailenin Toplam Nüfusu: K5 [ ] Kadın K6[ 6. Toplam iĢletme Varlığı K9[ ] K10 Mülk[ ] ] ] Erkek K7[ ] Çoçuk K8[ K11 Kira[ ] K12 Ortak[ 7. Aile ĠĢgücü , Yabancı ĠĢgücü ve Kullanım Durumu Aile ĠĢgücü Cinsiyeti E/K YaĢı ĠĢletmede çalıĢtığı gün sayısı Arıcılıkta çalıĢtığı gün sayısı ĠĢl. dıĢı çalıĢtığı gün sayısı K13[ ] K14[ ] K15[ ] K16[ ] K17[ ] K18[ ] K19[ ] K20[ ] K21[ ] K22[ ] K23[ ] K24[ ] K25[ ] K26[ ] K27[ ] K28[ ] K29[ ] K30[ ] K31[ ] K32[ ] K33[ ] K34[ ] K35[ ] K36[ ] K37[ ] K38[ ] K39[ ] K40[ ] K41[ ] K42[ ] K43[ ] K44[ ] K45[ ] K46[ ] K47[ ] K48[ ] K49[ ] K50[ ] K51[ ] K52[ ] K53[ ] K54[ ] K55[ ] K56[ ] K57[ ] K58[ ] K59[ ] K60[ ] K61[ ] K62[ ] K63[ ] K64[ ] K65[ ] K66[ ] K67[ ] K68[ ] K69[ ] K70[ ] K71[ ] K72[ ] ĠĢletmede Daimi ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu Erkek K 73[ ]adet K74[ ] gün Kadın K75 [ ]adet K76[ ] gün ĠĢletmede Geçici ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu Erkek K 77[ ]adet K78[ ] gün Kadın K79 [ ]adet K80[ ] gün 117 ] daa ] Arıcılıkta Daimi ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu Erkek K 81[ ]adet K82[ Kadın K83[ ]adet K84[ ]gün ]gün Arıcılıkta Geçici ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu Erkek K 85[ ]adet K86[ Kadın K87[ ]adet K88[ 8. Yörede Kadın yevmiyesi K89[ 9. Parsel Sayısı K 91[ ]gün ]gün ] TL, erkek yevmiyesi: K90[ ]TL ]adet 10. Ürünlere Göre EkiliĢ Alanı Geçen Yıl YetiĢtirmekte Olduğu Ürünler Alanı (daa) Parsel Sayısı (adet) Üretim Ortalama satıĢ fiyatı (TL/kg) Miktarı (kg) K92 [ ] K93 [ ] K94 [ ] K95 [ ] K96 [ ] K97 [ ] K98 [ ] K99 [ ] K100[ ] K101[ ] K102 [ ] K103[ ] K104[ ] K105[ ] K106[ ] K107 [ ] K108[ ] K109[ ] K110[ ] K111[ ] K112 [ ] K113[ ] K114[ ] K115[ ] K116[ ] K117 [ ] K118[ ] K119[ ] K120[ ] K121[ ] K122 [ ] K123[ ] K124[ ] K125[ ] K126[ ] K127 [ ] K128[ ] K129[ ] K130[ ] K131[ ] K132 [ ] K133[ ] K134[ ] K135[ ] K136[ ] Arıcılıkta Üretim Durumuna ĠliĢkin Bilgiler 11. Hangi ırklar yetiĢtirilmektedir? K137[ ]1. 12. Arı kovan varlığı ne kadardır?K138[ 13. Ana arı yaĢı K139[ ] ]kg 15. Kovan baĢına üretim ne kadardır?K141[ ]kg 16. Geçen yıl üretiminiz ne kadardı?K142[ ]kg K143[ 3. ] 1. Eski Tip 2. Yeni Tip 14.Yıllık bal üretiminiz ne kadardır?K140 [ 17. Sağım sayısı 2. ] 18. Kolonileri nereye K144[ ve hangi nektar alımı K145 [ ] 1. 2. ] 1. 118 2. 3. 3. için götürüyorsunuz? 19.Kolonilerinizi nasıl çoğaltırsınız?K146[ ] 1.Ana arı yetiĢtirmeyle 2. Bölme ile 20. Kolonilerinizde ortalama kaç çerçeve var K147[ ] 21.Kolonilerin yerleĢiminde ana yola yakın olup-olmadığına/sanayi tesislerine uzaklığına dikkat ediyor musunuz? K148 [ ] 1. Evet 2. Hayır 22. Ne kadar sıklıkla besleme yapıyorsunuz K149[ ] 23. Ġlkbahar beslemesini nasıl yapıyorsunuz K150[ ] 1. ġerbetleme 2.Kekleme ġerbet ile hangi oranlarda yapıyorsunuz?……………………………………………….. 24. Kovanların olduğu yerde temiz su kaynağı olup olmadığına dikkat ediyor musunuz. K151[ ] 1. Evet 2. Hayır 25. En önemli görülen hastalık ve zararlılar nelerdir ? K152[ 1. Varroa 2. Kireç 3. Nosema ] 4. Yavru Çürüklüğü 26. Hastalıklara karĢı hangi mücadele yöntemleri uygulanmaktadır?K153[ 1. 2. ] 3. 27. Balda Kalıntı Riskini Ortadan Kaldırmak için neler yapıyorsunuz?K154[ ] 1.Gereksiz Ģekerle beslemeye engel olmak 2. Zamansız ihtiyacı olmadan antibiyotik kullanmama. 3. Varroa mücadelesinde zamanlama ve teknik tedbirlere öncelik vermek 4.Amerikan Yavru Çürüğü vakalarında koloniyi kendi eli ile imha etme veya ilgililere haber verme 5.120ºC de Sterilize edilmiĢ temel petek kullanmaya dikkat etme, kendi peteğini bastırma 6. Naftalin kullanma durumu 28.. Arıcılık gitgide daha mı güçleĢiyor? K155 [ ] 1. Evet 2. Hayır Evet ise nedenini açıklar mısınız: ………………………………………………………… 29. Son üç yılda kaç koloni arınız söndü? 2002 K156[ ] 2001 K157 [ ] 2000 K158 [ ] 30. Kovanlarda daha çok görülen varroa zararlısıdır. Arılarınızda varroa taraması yaptınız mı? K159[ ] 1.Evet 2. Hayır 31. Kaç kolonide tarama yaptınız? K 160[ ] 119 32. Kolonilerinizde deforme olmuĢ (özellikle yavrularda) kısalmıĢ gövde, Ģekilsiz ve bozulmuĢ kanatları olan arı farkettiniz mi?K161[ ] 1.Evet 2. Hayır 33. Varroa zararlısı için Apistan yada diğer ruhsatlı ilaç kullandınız mı? K162[ 1.Evet ] 2. Hayır Evet ise; Ne zaman? K163( 1. Erken Ġlkbahar 2.Geç sonbahar) , Hangi sıklıklaK164[ 1. Bir sezonda 2den az 2. 2-3 defa 3. Üçten fazla 4. Hiç yapmaz 34.Kolonilerde ana arı değiĢimi yapar mısınız?K165 [ Ne sıklıkla ana arı değiĢtirirsiniz K166 [ ] 35.Kolonilerde ana kaybı oldu mu?K167 [ ] ] 1. Evet 2. Hayır yıl ] 1. Evet 2. Hayır Evet ise, Bunu neye bağlıyorsunuz?………………………………………………….. 36. Bu sezon kaç koloni oğul verdi? K168 [ ] adet 37. Arılarda bir sorun olmasa da önlem olarak ilaç kullanmaktan yana mısınız?K169[ 1. Evet ] 2. Hayır Hangi hastalığa tedbir olarak kullanmak istersiniz K170[ 1.Yavru çürüğü 2. Varroa 3. Nosema ] 4.Diğer(……………….) 38. Varroa için kaç defa ilaçlama yapıyorsunuzK171[ 39. Son yılda bu ilaçlardan kullandınız mı K172[ ] ] 1.Evet 2. Hayır Evet ise; Kullanılan Ġlaçlar Miktar(kg) Adet Neye karĢı Fiyat K173[ Fumidil B] K174[ ] K175 [ ] K176[ ] K177[terramycin/apimycin] K178[ ] K179 [ ] K180[ ] K181[ Apistan] K182[ ] K183 [ ] K184[ ] K185[ Menthol] K186[ ] K187 [ ] K188[ ] K189[ formik asit] K190[ ] K191 [ ] K192[ ] K193[Oksalik asit] K194[ ] K195 [ ] K196[ ] K197[ Kenaz] K198[ ] K199[ ] K200[ ] K201[ K202[ ] K203[ ] K204[ ] ] 40. Ġlerde bu ilaçlardan kullanmayı düĢünüyor musunuz?K205[ ] 1.Evet 2. Hayır 41. Kolonilerinize kimyasal ilaçlar uygulama konusunda ne düĢünüyorsunuz? ………………………………………………………………………………………………….. 120 42. Size göre bal üretiminizi aĢağıdaki faktörler ne ölçüde etkiler? 1= tamamiyle etkiler 2=Çok fazla 3= Fazla 4=Az Etkileyen Faktörler Öncelik Sırası K206[Hastalık ve kıĢlama kayıpları] K208[Besin yetersizliği] K210[Çevre kirliliğinin etkisi] K212[Teknik donanım] 5= Hiç etkilemez Faktörler Öncelik Sırası K207 [Mücadele yetersizliği ] K209 [Ġklim etkisi] K211[Hırsızlık] K213 [Ġlaç kullanımı] K215[Ürün fiyatındaki değiĢme] K217[ ] K219[ ] K221[ ] K223 [ ] K225 [ ] K214[Kredi alıp-almama durumu] K216[ Girdi maliyetleri] K218[ ] K220[ ] K222[ ] K224 [ ] 43. Bal üretimini etkileyen faktörlere karĢı hangi önlemleri alıyorsunuz, öncelik sırasına göre belirtiniz. 1= tamamiyle etkiler 2=Çok fazla 3= Fazla 4=Az Önlemler Öncelik Sırası K226[Hastalık ve kıĢlama kayıpları] K228[Zirai mücadele] K230[ K232[ K234[ K236[ 5= Hiç etkilemez Önlemler Öncelik Sırası K227 [Ürün sigortası ] K229 [Pazar hakkında bilgi sahibi olma] K231[ ] K233 [ ] K235[ ] K237[ ] ] ] ] ] 44.. PAZARLAMA DURUMUNA ĠLĠġKĠN BĠLGĠLER Üretim miktarı K238[SüzmeBal ] K242[Petek bal ] K246[ ] K250[ ] K254[ ] Satılan Mik./ kg K239[ ] K243[ ] K247[ ] K251[ ] K255[ ] 45. SatıĢ Ģekli nasıldır? K258[ Vadeli ise kaç ay K259[ Evde tüketilen K240[ ] K244[ ] K248[ ] K252[ ] K256[ ] ] 1. PeĢin Stokta Bekletilen K241[ ] K245[ ] K249[ ] K253[ ] K257[ ] 2. Vadeli , ]. SatıĢ zamanı: K260[ 121 ] 1. 2. 46. Bu yıl balı hangi fiyattan sattınız? K261[ ] TL/kg 47. Geçen yıl bal satıĢ fiyatınız ne kadardı? K262[ ] TL/kg 48.SatıĢ öncesinde ısıtma iĢlemi uygulyor musunuz. K263[ 49. SatıĢı kime yapıyorsunuzK264[ ] 1. Evet 2. Hayır ] 1. Tüccar 2. Ġhracatçı 3. ĠĢleyici 4. Direkt tüketici 50. Balı satarken hangi tip ambalaj kullanıyorsunuzK265 [ ] 1. Teneke 2. Kavanoz Teneke……….. kg, Kavanoz…………..kg 51. Son ürün dönemindeki bal fiyatı beklediğiniz fiyat mıydı? K266[ 52. Bal fiyatı size göre hangi düzeyde olmalıdır K267[ 53. Balda en iyi fiyatı hangi yıl sağladınız .K268[ ]TL ] 54. Bal satıĢında öncelikle hangi unsurları dikkate alıyorsunuzK269[ 1. Ġyi fiyat sağlama 2. PeĢin ödeme 3. Avans alma 55. Bal sağımında 1. Sağım zamanı.K270 [ ] 2. Sağım Zamanı K271[ ] ] 1.Evet 2. Hayır ] 4. Güven duyma 5. Kalite 6. Diğer(….) 56. Bal üretiminde sizin için miktar mı(1) yoksa kalite(2) mi önemlidirK272[ 57. Bal satıĢı sırasında alıcılar daha çok hangi kriterleri dikkate alıyorlarK273[ ] ] 1. Kalite 2. Fiyat uygunlugu 3. SatıĢ Ģekli 4. Balın niteliğinin bilinmesi, karıĢık bal olmaması . Bu kriterleri önem sırasına göre belirtiniz…………………………… 58.Arıcılık faaliyeti dıĢında bir diğer geliriniz var mı? Varsa elde ettiğiniz yıllık gelir yaklaĢık ne kadardır?K274[ ]TL 59. Son yıllarda sigorta yaptırdınız mı?K275[ ] 1. Evet 2.Hayır Hayır ise; sigorta yaptırmama nedeni:………………………………….. 60. Arıcılık faaliyeti için herhangi bir yerden kredi aldınız mı?K276[ ] 1. E 2.H Evet ise ne kadar K277[ 1. Ziraat Bankası nereden aldınız? K278[ ] ve 2. TKK 3. Diğer 61. Hangi tip kredi aldınız K278[ ]1. ĠĢletme 122 2. Yatırım ] 62. Herhangi bir kooperatife üyemi siniz?K279[ ] 1. E Evet ise hangi kooperatife üyesiniz? K280[ 63. Pazarlama sorunlarınız nelerdir K281[ olabilir? ] . 1. 2H 2. 3. 4. 5. ]? Sizce bu sorunlara çözüm önerileri neler 1. düĢük fiyat 3. Balların karıĢık sağılması 2. örgütlenme yetersizliği 4. Diğer( ) Öncelik sırasına göre belirtiniz. TARIMSAL BĠLGĠDEN VE YENĠLĠKLERDEN HABERDAR OLMAYA ĠLĠġKĠN BĠLGĠLER 64. Arıcılık faaliyetinde karĢılaĢtığınız sorunlarla ilgili olarak bilgi kaynakları K282[ 1.Ziraat Mühendisleri 5.Akraba 2.Ziraat Teknisyenleri 6.KomĢu 3. Tarım Ġl Müdürlüğü 7.Kendim 4.Tarım Ġlçe Müdürlüğü 8.Diğer 65. Tarımsal ilaçların arıcılık faaliyetine olan olumsuz etkileri konusunda bilginiz var mı?K283[ 66. ] 1. Evet 2. Hayır Arıcılık Üretim Dalının yatırım giderleri(alet-ekipman varlığı): Gider Kalemleri Adet Birim Fiyat (1000TL) Tutar (1000TL) Ana arı kafesi Arıcı çadırı Arıcı Fırçası Arıcı körüğü Arıcı kulübesi Arıcı mahmuzu (plastik) Arıcı maskesi Arıcı maskesi kolsuz RuĢet kovan* Bal dinlendirme kabı Bal ısıtma kazanı Biz Çıta delme makinası Çıta teli makarada 1kg‟lık Eldiven Sır tarağı (döküm) Sır tenekesi Suni arı peteği** Süzme makinası 4‟lü/3lü/8‟li ġerbetlik teneke **Petekleri ne kadar zamanda değiĢtiriyorsunuz?…………………………. *Size göre bir kovanın ekonomik ömrü ne kadardır?……………………. 123 ] 67. ĠĢletme Giderleri İşletme Giderleri Gider Kalemleri Adet Birim fiyatı Tutar (1000TL) ġeker (çuval) Su masrafı Yakıt masrafı Ġlaç masrafı Alet-mak. tamir-bakım mas. Teneke/Kavanoz Arıcılık faaliyetinde en önemli maliyet unsuru nedir?……………………………………. 68. Ekolojik bal ve bal üretimi hakkında herhangi bir bilginiz var mı?K284[ Evet ise; Bu bilgileri nereden aldınız? K285 [ ]1.e 2.h ] 1. KomĢu/arkadaĢ 2. Tarım Ġlçe Müdürlüğü 3. Arıcılık Enstitüsü 4. Kontrol ve sertifikasyon kuruluĢları 5. Ġhracatçı Firmalar 6. Kitap, dergi, gazete /. Diğer 69. Gelecekte organik bal üretmeyi düĢünür müsünüz?K286[ Evet ise ne kadar K287[ ] ] 70. Organik(Ekolojik) bal konusunda bilgi sahibi misiniz.K287[ ] 71. Ekolojik bal üretim Ģartları konusunda bilgi sahibi misiniz. K288[ ] 1. Evet 2. Hayır Evet ise ; neler biliyorsunuz……………………………………………………………………. 72. Son yıllarda bal ihracatında sorunlar yaĢanmaya baĢladı. Bu konudaki size göre olumsuzluklar nelerdir?………………………………………………………………………… 73. Size göre geçiminizi sağlayacak/ karlı olabilecek kovan sayısı ne olmalıdır.K289[ 124 ]. Ek 8: BAZI TEKNĠK ANAHTAR KELĠMELER Arıcılığa iliĢkin terim ve tarifler TS 12723‟te belirtilmiĢtir. Ana Arı Numarası: Yıllara göre değiĢik renkte ve üzeri numaralı ve özel yapıĢtırıcısı vasıtasıyla ana arının sırtına yapıĢtırılan numaralı plaka. Ana Arı Üretimi: AĢılama tekniği kullanılarak damızlık olarak seçilmiĢ arı materyalinin çoğaltılması. Arı yoğunluğu: Bir bölgede flora ve ekolojik koĢullar dikkate alınarak mevcut kovanların verimini düĢürmeden birim alanda bulundurulabilecek arılı kovan miktarı. Arılık: Kolonilerin bir arada bulunduğu mekan Banka Koloni : Ana arıların belirli bir süre tutulduğu koloni. Eko tip : Bir saf ırk bölgesinin içinde daha küçük lokal alanlarda bulunan, o bölgeye adapte olmuĢ saf ırkın bir alt gurubu olan ve kendi içinde çok yakın özellikler taĢıyan koloniler. Ġzole Bölge: Saf ırk veya hibrit ana arı üretilecek ise: sadece saf ırkın veya üretilecek hibritin baba hattını oluĢturan kolonilerin bulunduğu çiftleĢtirme mekanı ve bu mekanın en az 15 km çevresindeki yabancı kolonilerden arındırılmıĢ alan. Kek : Ana arı üretecek iĢletmelerin her türlü yayılıcı ve bulaĢıcı hastalıktan özellikle de "Yavru Çürüklüğü" hastalıklarından ari olması Ģartı ve bunu belgelendirmeleri Ģartı ile; g yoğrulmuĢ arı yiyeceğini enelde muhtelif oranlarda pudra Ģekeri ile süzme balın karıĢtırılıp hamur kıvamında yoğrulmuĢ arı yiyeceği. Koloni : Ana arısı bulunan ve minimum 10-14 bin adet iĢçi arısı bulunan arı ailesi. Kovan: TS.3409 da tanımlanan taĢınabilir arı ailesi barınağı. Larva Transferi: Ana arı yumurtalarının çatladıktan sonra bir günlük larvaların 9mm çapındaki yapay ana arı yüksüklerine özel bir kaĢıkla aktarma iĢlemi Oğul: Çoğalma amacıyla arıların meydana getirdikleri yeni arı ailesi. Polen: Çiçek tozu Polinasyon: Bitkilerde tozlaĢma faaliyeti RuĢet Kovan: 3-5 çerçeveli küçük kovan. Temel Petek: TS 2906 da belirtilen kurallara uygun olarak, ham maddesi saf balmumu olan, mekanik olarak tekniğine göre, sterilize edilerek imal edilen levhalar. Ticari Ana Arı Üreticisi: Kontrollü Ticari Amaçla Ana Arı YetiĢtiricisi Sertifikası sahibi olup, ana arı üretip satan kiĢi veya tüzel kiĢiler. 125 YAZARLARIN ÖZGEÇMĠġLERĠ Doç.Dr. Gamze SANER 1962 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk, orta ve lise öğrenimini Ġzmir‟de tamamladıktan sonra, 1979 yılında E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümüne girdi ve 1983 yılında mezun oldu. 1985 yılında E.Ü.Z.F.Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında AraĢtırma görevlisi olarak göreve baĢladı. Aynı bölümde 1986 yılında Yüksek Lisans eğitimini, 1993 yılında “Ġzmir Yöresinde Pazara Yönelik Süt Sığırcılığı ĠĢletmelerinin Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi Üzerine Bir AraĢtırma” adlı tezi ile Doktora eğitimini tamamladı. Eylül 1995‟de E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında Yardımcı Doçentlik kadrosuna atandı. Kasım 2000‟de Tarım Ekonomisi alanında Doçent ünvanı aldı. 2001 yılında E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında Doçentlik kadrosuna atandı ve halen aynı bölümde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Evli ve 2 çocuk annesidir. Ġngilizce bilmektedir. Doç.Dr. Sait ENGĠNDENĠZ 1967 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk ve orta öğrenimini Ġzmir‟de tamamladıktan sonra, 1986 yılında E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümüne girdi ve 1990 yılında mezun oldu. Eylül 1991‟de E.Ü.Z.F.Tarım Ekonomisi Bölümünün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında AraĢtırma görevlisi kadrosuna atandı. E.Ü.Z.F.Tarım Ekonomisi Bölümünde, 1993 yılında verdiği “Tire Ġlçesi Orman Köylerindeki Tarım ĠĢletmelerinin Sosyo-Ekonomik Analizi” adlı tezi ile Yüksek Lisans eğitimini, 1998 yılında verdiği “Küçük Menderes Havzasında Alüviyal Topraklardaki Tarım Arazilerinin Vergilendirme Açısından Kıymetlerinin Takdiri Üzerine Bir AraĢtırma” adlı tezi ile de Doktora eğitimini tamamladı. Temmuz 2003‟de E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümünün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında Yardımcı Doçentlik kadrosuna atandı. Nisan 2004‟de Tarım Ekonomisi alanında Doçent ünvanı aldı. Temmuz 2004‟de E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümünün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında Doçentlik kadrosuna atandı ve halen aynı bölümde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Evlidir. Ġngilizce ve Almanca bilmektedir. Yrd. Doç.Dr. Banu YÜCEL 1969 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk, orta ve lise öğrenimini Ġzmir‟de tamamladıktan sonra, 1987 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümüne girdi. 1991 yılında Zootekni bölümünden mezun oldu ve aynı yıl Yüksek Lisans Eğitimine baĢladı. 1992-1993 yılları arasında özel bir yabancı Ģirkette “Teknik danıĢman” olarak çalıĢtı. Ekim 1993‟de E.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü‟ne AraĢtırma Görevlisi olarak atandı. Ocak 1995‟te yüksek lisansını, 1999 yılında “Muğla ve Yöresi Çam Ballarının Biyokimyasal Özellikleri Üzerine Bir AraĢtırma” konulu tezi ile doktora eğitimini tamamladı. Arıcılık, ipek böçekçiliği ve kanatlı yetiĢtirme konularında çeĢitli yayınları bulunan araĢtırmacı halen aynı bölümde Yrd. Doç. olarak olarak görev yapmaktadır. Evli ve bir çocuk annesidir. Ġngilizce bilmektedir. ArĢ. Gör. Figen ÇUKUR 1972 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk öğrenimini Konya‟da, Orta öğrenimini Diyarbakır‟da ve Lise öğrenimini Sinop‟ta tamamladı. 1990 yılında E.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü‟nü kazandı. 1994 yılında aynı bölümden mezun oldu ve Yüksek Lisans eğitimine baĢladı. 1997 yılında Tarım Ekonomisi Bölümü‟nün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında AraĢtırma Görevlisi kadrosuna atandı. “Ege Üniversitesi Uygulama Çiftliği ve Zootekni Bölümü Sığırcılık Faaliyetlerinin Ekonomik Analizi” adlı tezi ile 1998 yılında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 1999 yılında Doktora eğitimine baĢladı. Halen “Ġzmir Ġlinde Sığır Eti Üretimi ve Pazarlaması” konulu doktora tezine devam etmekte olup, aynı fakülte ve bölümde AraĢtırma Görevlisi Olarak olarak çalıĢmaktadır. Evlidir ve Ġngilizce bilmektedir. 126