Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu

Transkript

Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu
ÖNE ÇIKANLAR
SAYI: 21
www.ngdergi.com
EN YENİ PORFLAME&HORECA
TASARIM 2012 TRENDLERİ
TELEVİZYON FİKRET KUŞKAN
SAĞLIK PROF. DR. GEYLANİ ÖZOK
MİMAR HAKAN YÜRÜOĞLU
KÜLTÜR MİRASI ESKİŞEHİR
DÜNDEN BUGÜNE ÇATAL
2QTUGNGPCNñĝXGTKĝKPG
§ñMOCMK§KPKPVGTPGVG
IKTOGPK\[GVGTNK
2QTUGNGPUGRGVKEQO
2QTUGNGPUGRGVKEQO
2QTUGNGPUGRGVKEQO
!
!
"
!
! 2QTUGNGPUGRGVKEQO#
"
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek
değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı
anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.”
EDİTÖR
Bu ayın ‘en’leri
Kütahya Porselen ailesi olarak genişleyen ürün
yelpazemizin en yeni tasarımlarını her zaman
olduğu gibi ilk NG okurlarımız ile paylaşıyoruz.
Bu ayın yıldızları olan Porflame
ve Horeca
serileri hem sofra sunumunda hem de pişirme
ekipmanları arasında büyük ses getirecek.
Dergimizde bu ay ayrıntılarıyla okuyacağınız bu iki
ürün de çağdaş yaşamın tüm ihtiyaçlarına yanıt
verecek nitelikte. Üst üste istiflenebilen, kırılmalara
karşı 3 yıl garantili, çizilmez yüzeyli ‘Horeca’;
Gülden GÜRAL
Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
sağlıklı, ekonomik ve şık görüntüsüyle ‘Porflame’
mutfak sektöründe yeni bir dönemin başlangıcını
işaret edecek. Bizim büyük bir heyecanla sizlere
aktardığımız tasarım ve üretim öykülerimizin yanı
sıra dergimiz yine bambaşka hayatlar, önemli
misyonlar ve yaşam hikayeleriyle de dopdolu.
Venedik’in biraz ürküten, biraz da melankoli
yayan kanallarında yolculuk ederken, dokunduğu
her şeyi adeta yeniden yaratan Antony
Todd’un dünyasına konuk olacaksınız.
Sevgililer Günü için tasarladığımız alternatif
sofra önerilerimizi ve özgün hediye
seçeneklerini yine dergimizde bulacaksınız.
Sevgi ve saygılarımla
4
Yudum yudum
AŞK.
Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun...
İÇİNDEKİLER
60
42
8 SERGİ Eski Osmanlı Bankası binasının
54 ALIŞVERİŞ Sevgililer Günü alışverişiniz
restorasyonunun ardından süreli sergilerle
için espirili kupalar
sanat hayatına adım atan SALT Galata
56 KÜLTÜR MİRASI Kültürel zenginlikleri
12 KİTAP Tüm zamanların en güzel aşk
kadar modern yüzü ile de şaşırtan
romanları
Eskişehir
14 TREND Kütahya Seramik, 2012 yılının
60 STİL Metalin güçlü duruşu, tasarımın
seramik trendlerini açıkladı
zarif dokunuşlarıyla Kütahya Porselen
16 DEKORASYON Ünlü tasarımcıların,
çelik serisi
yepyeni ürünlerin ve 2012 trendlerinin
64 GURME Sağlıklı ve hızlı pişirme ustası
nabzını tuttuk
porfleme ile lezzetli bir mönü hazırladık
20 YENİ SERİ Kütahya Porselen Horeca
68 HOBİ Kazaziye ve telkari teknikleriyle takı
serisi
tasarlayan Selver Saraç
24 TELEVİZYON ‘Hayat Devam Ediyor’
70 TERAPİ Uzman Psikolog Ayben Ertem
ile izleyicileri ekrana kilitleyen bambaşka bir
ile renk terapisi
Fikret Kuşkan
72 SAĞLIK Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
28 YENİ SERİ Kütahya Porselen’in teknik
Hastanesi Çocuk Yanık Ünitesi Sorumlusu
porselen ile ürettiği pişirme ustası porflame
Prof. Dr. Geylani Özok
32 PORTRE Stil gurusu Antony Todd ile
74 BESLENME Ali Dereli, moda haline
kaliteli yaşamın ipuçlarını konuştuk
gelen diyet programlarını masaya yatırıyor
38 GEZİ Yüzyıllardır değişmeyen Venedik
76 MAĞAZA Kütahya Porselen ve Kütahya
kanallarında yolculuğa çıktık
Seramik’in zengin ürün gamının sergilendiği
42 STİL Rafine bir sofra tasarımı için altın
Mecidiyeköy mağazası
değerinde öneriler
78 BAYİ Opal Yapı’nın yöneticisi Sabri Kılıç
46 DÜNDEN BUGÜNE Sofra kültüründe
80 KÜTAHYA PORSELEN CORNER İŞ
medenileşmenin mihenktaşlarından biri olan
ORTAĞI Kartal’da hizmet veren Küpeli
çatalın öyküsü
Alışveriş Merkezi’nin yöneticisi Cemal Küpeli
50 MİMAR Ağırlıklı olarak büyük otel
82 BİZDEN HABERLER
projeleriyle tanınan Mimar Hakan Yürüoğlu
98 BULMACA
SAYI: 21
ŞUBAT 2012
İmtiyaz Sahibi
Kütahya Porselen San. A.Ş. adına
Ali Abacı
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Nazmiye Doğan
Eser Çetintaş
Görsel Danışman
Harun Topuz
İletişim Adresi
Atatürk Bulvarı, 43001, Kütahya.
Tel: (0274) 225 15 16 Faks: (0274) 225 15 17
[email protected]
www.ngdergi.com
NG Dergisi Kütahya Porselen San. A.Ş. tarafından
2 ayda bir yayınlanır ve ücretsiz dağıtılır.
6
Yayına Hazırlayanlar
Tufan Önal
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş
Yazışma Adresi: Turkuvaz Dergi
Grubu, Toprak Center, Ihlamur Yıldız
Yayın Direktörü Aslıhan Sarp İşman
Cad. No: 10, 34353,Beşiktaş/İstanbul.
Yayın Yönetmeni Fatma Özel
Tel: (0212) 326 30 16
Görsel Yönetmen Nazlı Sarı
Basımcı: Turkuvaz Matbaacılık
Editörler Çiğdem Hasanoğlu, Şebnem
Yayıncılık A.Ş.
Yıldız, Zeliha Köşlü, Ayça Yılmaz Bozkurt
Basıldığı Yer: Akpınar Mah.
Fotoğraflar Agim Can, Haydar Erçin
Hasan Basri Cad. No: 4, Sancaktepe,
Levent Bozkurt, Serkan Şentürk
İSTANBUL Tel: (0216) 585 90 00
$%&'
için hazırlanmaya başlayabilirsiniz!
guralafyon.com
facebook.com/guralafyon
MEKAN
SALT GALATA
ÇOK SESLİ BİR FİKİR ALANI
Mimari ve yeniden
işlevlendirme
projesi SALT’ın
önceki binasında
da imzası bulunan
Han Tümertekin
tarafından yürütülen
SALT Galata, sadece
bir sergi mekanı
değil, çok katmanlı
bir kurum olarak da
faaliyete geçti.
Yapım Çiğdem Hasanoğlu
8
eyoğlu’nun en karakteristik caddelerinden Ban-
B
kalar Caddesi’nde konumlanan ve SALT’ın ikinci
binası olan SALT Galata, Galata Meydanı’na ve Karaköy’e
ikişer dakika uzaklıktaki konuma sahip, anıtsal nitelikteki binasının açılışını yaptı.
SALT, özgün karakterine sadık kalınarak, Ağa Han
ödüllü Mimar Han Tümertekin tarafından disiplinler arası programının gereksinmelerine göre düzenlendi. SALT
Galata’da, 40.000 başlık altında toplanmış, 100.000 basılı
ve bir milyonu aşkın dijital kaynağın bulunduğu kütüphane ve arşiv alanı bulunuyor. 219 kişi kapasiteli oditoryum,
atölyeler, açık arşiv, kafe ve restoran, dükkan ve elbette
sergi alanları yer alıyor. İşte bu yüzden SALT Araştırma ve
Programlar Direktörü Vasıf Kortun’un da belirttiği üzere,
“Sabitleşmiş kalıplar yerine, araştırma, paylaşma ve birlikte yeni fikirler üretmeye odaklanan,” SALT Galata’yı sa9
MEKAN
SALT GALATA
dece bir sergi mekanı olarak değerlendirmemek
gerekiyor.
119 yıllık tarihi ile SALT Galata’nın, mimari anlamda da özellikli bir yapı olduğunu belirtmek gerek.
Fransız asıllı Mimar Levanten Alexandre Vallaury
tarafından Bank-ı Osmani Şahane için tasarlanan
ve 1892 yılında faaliyete geçen yapının, iki cephesi farklı tarzlarda inşa edilmiş. Binanın Bankalar
Caddesi’ndeki cephesi neoklasik ve neorönesans,
tarihi yarımadaya bakan cephesi ise oryantalist tarzlarda yapılmış. Yapı, yıllar içerisinde çok fazla onarım
geçirmiş ve içine ekler, yeni bölümler yapılmış. Binanın yenileme çalışmalarına, mevcut yapının rölöve
edilmesinin ardından başlanmış. SALT Galata’nın iç
mekanları ise farklı mimarlık ve tasarım ofisleri ile
çalışılarak yapılmış. Binada yer alan mağaza Ömer
Ünal, ofisler Superpool, oditoryum Zoom, Atölyeler
Arif Özden ve Tanju Özelgin, kütüphane Şanal Mimarlık, kafe ve restoran Mimarlar Tasarım ve Zehra
Uçar, danışma bankosu ve tuvaletler ise Autoban
tarafından tasarlanmış. İşaretler ve yönlendirmeler
Koray Özgen tarafından gerçekleştirilmiş.
SALT Galata, salıdan cumartesiye 12.00-20.00,
pazar günleri ise 10.30-18.00 arasında açık. Giriş
ise ücretsiz! www.saltonline.org
10
400 YILLIK BİR MÜNASABET
Dört asırdır devam eden Türkiye ve Hollanda
arasındaki diplomatik ilişkiler vesilesi ile açılan
İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe isimli sergi, yıl
boyunca SALT’ın iki mekanındaki çeşitli sergilerle
devam edecek. Yazı Çiğdem Hasanoğlu
ski Osmanlı Bankası binasının tamamlanan restorasyonunun ardından SALT, Be-
E
yoğlu ve Galata’da olmak üzere iki binaya sahip oldu. İstiklal Caddesi’nde konum-
lanan SALT Beyoğlu daha çok sergilere ev sahipliği yaparken, Bankalar Caddesi’ndeki
SALT Galata ağırlıklı olarak araştırmaya odaklanıyor gibi gözükse de iki mekan arasında
her daim bir paslaşma yaşanıyor. Bütün bir yıl boyunca devam edecek olan HollandaTürkiye etkinliklerinin ilk sergisi İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe: 89’dan sonra, 6 Nisan tarihine kadar kurumun her iki binasında görülebiliyor.
Hollanda’nın Eindhoven kentindeki Van Abbemuseum, çok önemli bir modern sanat
koleksiyonuna sahip. Müzenin koleksiyonundan işler, önceki İstanbul bienallerinde de
sergilenmişti. Fakat şimdi iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yıl şerefine, SALT
ve Van Abbemuseum bütün yıl sürecek bir sergiler dizisi gerçekleştiriyor. SALT’ın her iki
mekanında ziyaret edebileceğiniz ilk sergi, İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe: 89’dan
sonra, 1989’dan günümüze Van Abbermuseum koleksiyonundan işler ve Türkiye’den
sanatçıların işlerini bir araya getiriyor. Ardından 20 Nisan-19 Ağustos tarihlerinde İstanbul
Eindhoven – SALTVanAbbe: 68-89 sergisi ve son olarak 14 Eylül-31 Aralık tarihlerinde
İstanbul Eindhoven – SALTVanAbbe: 68’den Önce sergisi gerçekleşecek. Bu üç sergi
için Türkiye’den seçilen işler, Van Abbemuseum koleksiyonuna eklenmek üzere değerlendirmeye alınacak. SALT, Hollanda Kraliyet Başkonsolosluğu tarafından desteklenen
İstanbul Eindhoven – SALTVanAbbe sergilerinin yanı sıra yıl boyunca birçok etkinliğe de
yer verecek. Yani, SALT’a uğramak için bir çok nedeniniz var! www.saltonline.org
11
KİTAP
AŞK ROMANLARI
MUTLAKA OKUMANIZ
GEREKEN AŞK ROMANLARI
Türk ve dünya edebiyatının en güzel aşk romanlarını sizler için seçtik. Yazı Çiğdem Hasanoğlu
1 Kolera Günlerinde Aşk-Gabriel Garcia
larını bilemeyen, arada kalmış insanla-
Marquez Nobel ödüllü Kolombiyalı ya-
rın ruh halini anlatıyor. Ahmet Hamdi
zar Gabriel Garcia Marquez’in ‘Kolera
Tanpınar, 18 TL, Dergah Yayınları.
Günlerinde Aşk’ isimli bu başyapıtı,
www.dergahyayinlari.com
sonsuz aşkın ve sadakatin, bekle-
5 Madame Bovary- Gustave Flau-
yişin ve özlemenin edebiyattaki en
bert ‘Gustave Flaubert’, aşk acısıyla
güzel halini anlatıyor. Gabriel Garcia
yanıp tutuşan Madam Bovary’nin inişli
Marquez, 22 TL, Can Yayınları. www.
çıkışlı dünyasını anlattığı, 19. yüzyılın
canyayinlari.com
en yenilikçi klasiklerinden biri. Gustave
2 İklimler-André Maurois Türkiye’deki
Flaubert, 14 TL, İş Bankası Yayınları.
ilk baskısı 1967 yılında Tahsin Yücel
www.iskulturyayinlari.com.tr
çevirisi ile yapılan ‘İklimler’,
6 Masumiyet Müzesi-Orhan Pa-
Helikopter Yayınları tarafın-
muk Nobel Ödüllü
dan yeniden revize edilerek
yazarımız
yayınlandı. Aşka aşık olanla-
Pamuk’un on yılı aş-
rın kitabı ‘İklimler’i nefesinizi
kın bir süredir yaz-
tutarak okuyacaksınız. André
dığı ve 2008 yılında
Maurois, 17 TL, Helikoper
tamamladığı ‘Masu-
Yayınları. www.kitapyayinevi.
miyet Müzesi’, şim-
com
diden bir aşk klasiği
Orhan
3 Anna Karenina- Tolstoy Dünya
oldu. Orhan Pamuk,
edebiyatının gördüğü en acıklı aşk
30 TL, İletişim Yayınları.
romanı ve bir klasik olan Anna Kare-
www.iletisim.com.tr
nina, teyzesi tarafından zorla evlen-
7 Not: Seni Seviyorum-
dirilen genç bir kadının gerçek aşkı
Cecelia Ahem
buluşunun hikayesi. Dünya klasik-
Çok genç yaşta, tesadüfî bir
leri serisinin en önemli kitaplarından
şekilde karşılaşan Molly ve
Anna
Karenina,
ölmeden
Gerry’nin birbirleri olmadan nefes alamaya-
önce
okumanız
gereken
cakken başlarına gelenleri anlatan bu kitap,
100 kitap arasında! Lev Ni-
aşkı kaybetmek ve yeniden bulmak üzeri-
kolayeviç Tolstoy, 25,50 TL,
ne. Cecelia Ahem, 19 TL, Turkuvaz Kitap.
İş Bankası Kültür Yayınları.
www.turkuvazkitap.com.tr
www.iskultur.com.tr
8 Kürk Mantolu Madonna-Sabahattin
4 Huzur- Ahmet Hamdi
Ali Modern Türk Edebiyatı’nın en güzel
Tanpınar Türk Edebiyatı’nın
aşk romanlarından biri olan ‘Kürk Mantolu
en önemli yazarlarından Ahmet Ham-
Madonna’, Berlin’de başlayan tutkulu bir aşkın
di Tanpınar’ın 1948 yılında Cumhuriyet
hikayesi. Sabahattin Ali, 10 TL, Yapı Kredi Ya-
Gazetesi’nde tefrika olarak yayınladığı
yınlar. www.ykykultur.com.tr
romanı ‘Huzur’, hayatlarıyla ne yapacak-
9 Vadideki Zambak-Honoré de Balzac 19.
12
yüzyıl romanının ölümsüz örneklerinden ‘Vadideki Zam-
filme çekilen ‘Aşk ve Gurur’, taşralı bir beyefendinin kızı olan
bak’, romantizmle gerçekçiliğin kavşak noktasında, dün-
Elizabeth Bennett ile Fitzwilliam Darcy arasındaki çekişmeyi
yanın en ünlü platonik aşk romanlarından biri olarak tarihe
anlatırken, bir yandan da dönemin ruhunun eleştirisini yapıyor.
adını yazdırıyor. Honoré de Balzac, 22 TL, Can Yayınları.
Jane Austen, 20 TL, Can Yayınları. www.canyayinlari.com
www.canyayinlari.com
16 Zaman Yolcusunun Karısı-Audrey Niffenegger Romantik
10 Aşk-Elif Şafak Kendi halinde bir ev kadınının tasav-
bilimkurgu okumuş muydunuz hiç? Yayınlandığı andan itibaren
vuf dünyası ile tanışması, onu yepyeni bir aşka sürükler.
en çok satan kitaplar listesinden düşmeyen ‘Zaman Yolcusunun
Amerika’dan Türkiye’ye uzanan bu romanı yayınlandığı
Karısı’, artık aşk romanı yazılmıyor di-
günden beri çok okunuyor. Elif Şafak, 21,50 TL, Doğan Ki-
yenlere bir cevap niteliğinde. Audrey
tap. www.dogankitap.com.tr
Niffenegger, 25 TL, Epsilon Yayınevi.
11
Genç
Werther’in
Acıları-
www.epsilonyayinevi.com
Goethe İmkansız bir aşkın kederiyle
17 Jane Eyre-Charlotte Bronte 10
mahvolan Werther’in elem dolu ha-
yaşında öksüz kalan Jane Eyre, ya-
yat hikayesi Alman yazar Goethe’nin
tılı okulda geçirdiği yılların ardından
kaleminden okuyup da etkilenmeyen
Rochester malikanesinde mürebbiye
yok! Edebiyat tarihindeki en romantik
olarak çalışmaya başlar. Peki, erkek
kahramanla mutlaka tanışın. Johann
egemen dünyada tek başına varol-
Wolfgang von Goethe, 12 TL, Can
maya çalışan Jane Eyre aşkı bulabi-
Yayınları. www.canyayinlari.com
lecek mi? Charlotte Bronte, 31 TL,
12 Bir Gün-David Nicholls 10
Can Yayınları. www.
yıla yayılan arkadaşlığın, sevgi-
canyayınları.com
nin ve birlikteliğin müthiş hika-
18
yesi. Birbirinden zıt karakterlere
StephenieMeyerİlkki-
sahip Emma ve Dexter birbirleri
tabı Alacakaranlık’tan
için yaratıldıklarını ne zaman
büyük bir başarı elde
anlayacaklar acaba? David Nic-
eden Meyer’in 2008
holls, 19,90 TL, Pegasus Yayın-
tarihli ikinci vampir
ları. www.pegasusyayinlari.com
hikayesi ‘Yeni Ay’,
Yeni
Ay-
13 Sonsuza Kadar- Judith McNa-
fantastik bir aşk hikayesinin
ught Amerikalı bir genç kız ile İngiliz
devamı niteliğinde. Stephenie
bir lordun hikayesini anlatan bu ro-
Meyer, 20 TL, Epsilon Kitabe-
man, özgür ruhlu bir genç kızla küstah
vi. www.epsilonkitabevi.com
bir lordun hikayesini anlatıyor. Judith
19 Rüzgar Gibi Geçti-
McNaught, 23 TL, Epsilon Yayınevi.
Margaret Mitchell Savaşın
www.epsilonyayinevi.com
gölgesinde bir aşk. Efsanevi roman ka-
14 Uğultulu Tepeler- Emily
rakteri Scarlett O’hara’nın benzersiz hi-
Bronte Yazarın ilk ve tek ro-
kayesini anlatan Pulitzer ödüllü ‘Rüzgar
manı olan ‘Uğultulu Tepeler’,
Gibi Geçti’yi mutlaka okumalısınız. Mar-
romantik edebiyatın kutsal
garet Mitchell, 28 TL, Artemis Yayınları.
kitabı sayılıyor. Heathcliff’in
www.artemisyayinlari.com
genç yaşta kaybettiği bü-
20 Eylül-Mehmet Rauf Türk edebiyatının
yük aşkının hikayesinin evin
ilk psikolojik romanlarından 1901 ta-
kahyası Bayan Dean tarafından anlatıldığı
rihli ‘Eylül’, aynı zamanda hüzünlü bir
roman, İngiliz dilinin medarı iftiharlarından.
romantizm de barındırıyor. Mehmet
Emily Bronte, 8 TL, Bordo Siyah.
Rauf, 5 TL, Athena Yayınları.
15 Aşk ve Gurur-Jane Austen Defalarca
www.athenayayinlari.com 13
TREND
SERAMİK
Shine cube serisi
Seramikte
yükselen trendler
Kütahya Seramik, 2012 yılında seramik dünyasının yükselen trendlerini
listeledi: Duvar ve yer karolarında büyük ebatlar kullanılacak, modern
grafikler ön plana çıkacak, mermer ve doğal taş görünümüne sahip
karoların ve 3 boyutlu efektlerin kullanıldığı duvarlar fark yaratacak...
Pulpis serisi
14
Shine cube serisi
Metalik yapıya sahip
Shine, Cube ve Illusion
serileri, farklılık arayanların
tercihleri arasında
yer alıyor. Kütahya
Seramik’in, Origitile
koleksiyonunda yer alan
Majesty, Callacatta ve
Pulpis serisi karoları
ise 2012’de doğanın
huzur veren atmosferini
mekanlara yansıtıyor.
Arc serisi
u yıl evinizin dekorasyonunda ilgi çekici farklılıklar oluşturmak istiyorsanız Kütah-
B
ya Seramik’in trend önerilerini dikkate alabilirsiniz. Kütahya Seramik yeni yıldaki
trendlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Duvar ve yer karolarında büyük ebatlar kullanılacak ve
modern grafikler ön planda olacak. Mermer ve doğal taş görünümüne sahip karoların ise
2012’de sektörün hakimi olacağını söyleyebiliriz.” Yeni yılda parlak yüzeyli karoların artacağını belirten Kütahya Seramik, tek renk döşemeler ile sade renkli mekanların yaratılacağını vurguladı. Ayrıca 3 boyutlu efektlerle canlanan duvarların ise trend olacağını söyledi.
Kütahya Seramik 2012’de mermer görünümlü ürünlere daha çok yer verecek, ayrıca
isteğe göre mat veya parlak özellikleri de taşıyabilecekler. Kütahya Seramik’in duvar karolarında 75x25 cm ile yeni bir boyut uyguladığını ve doğal taş dokulu karoların 2012’de
ön planda olacağını belirten Kütahya Seramik, karo zemini üzerinde kot farklılıklarına yer
verilerek seramik karoda farklı bir hava yaratılacağını ekledi. Yeni yılda Kütahya Seramik’le,
patlatma taş görüntüsünün çok daha uygun maliyetlerle mekanlara taşınabileceğini söyMajesty serisi
ledi. Kütahya Seramik’in Shine, Cube ve Illusion ürünleri de duvarlarda 3 boyutlu efekt
etkisi yaratmak isteyenlerin tercih edebileceği alternatiflerden. Rölyefli dokuları sayesinde,
karo üzerine düşen ışığın yansımalarını, ışığın geliş açısına göre mekana farklı yansıtıyor.
Metalik yapıya sahip Shine, Cube ve Illusion serileri, farklılık arayanların tercihleri arasında
yer alıyor. Kütahya Seramik’in, Origitile koleksiyonunda yer alan Majesty, Callacatta ve
Pulpis serisi karoları ise 2012’de doğanın huzur veren atmosferini mekanlara yansıtıyor.
Dijital baskı teknolojisi ve Kütahya Seramik yaratıcılığını birleştiren Origitile koleksiyonunda, desenler üzerindeki en küçük ayrıntılar karo üzerine uygulanabiliyor. Karo yüzeyinin
her noktasına baskı yapabilen bu teknoloji ile karolar daha gerçekçi ve daha estetik bir
görünüme bürünüyor. Kütahya Seramik’in Ar-Ge mutfağında hazırlanan Majesty, Calacatta ve Pulpis serisi karolar, mermerin en ince ayrıntılarını ve eşsiz dokusunu farklı
tasarımlarla sergiliyor. www.kutahyaseramik.com.tr
15
DEKORASYON
YILIN TRENDLERİ
BİLGİ
GÜNCELLEMESİ
Ünlü tasarımcıların, yepyeni ürünlerin ve
2012 trendlerinin nabzını tuttuk
Yapım Çiğdem Hasanoğlu
PATRICIA
URQUIOLA
spanyol mimar ve
tasarmc Patricia Urquiola,
Alessi, Cappellini, Cassina
ve Kartell bata olmak
üzere birçok firma için
tasarmlar yapt. Trendlere
inanmadn her frsatta
dile getiren Urquiola için
en önemli kstas insanlarn
mutluluu için tasarmlar
yapmak ve farkllklarn
deerini bilmek. u
sralar Alessi için tel
PHILIPPE
STARCK
meyve kaseleri, B&B için
Deli dolu ve çlgn bir Fransz diyerek kurtulmak
mümkün deil; Philippe Starck artk tasarm
dünyasnn demirba. Starck’n Eugeni Quitlet’in
de katklaryla Kartell için tasarlad ‘Masters’
sandalye ile Eero Saarinen’in ‘Tulip’ sandalyesi,
Eames’in ‘Eiffel’ sandalyesi ve Arne Jacobsen’in
‘Series 7’ sandalyesinin silüetleri üzerinden
tasarmn tarihine selam ediyor. www.starck.com
yandan da Venedik Bienali
outdoor oturma elemanlar
tasarlayan Urquiola, bir
ve Milano Trienali için
projeler hazrlyor.
www.patriciaurquiola.com
Patricia Urquiola tasarm
‘Husk’ sandalye, B&B Italia.
Philippe Starck tasarımı ‘Masters’
sandalye, 244 Euro, Kartell. www.kartell.it
MN
M
N TREND:
DNAMK DOKULAR
KIRÇILLI, PLL, BÜZGÜLÜ…
MOBLYA VE AYDINLATMALARDA
DOKUNMA HSSNZE VE
GÖZÜNÜZE HAREKET VERECEK
TEKSTLLER REVAÇTA!
Solda Franco Albini tasarımı
‘Florenze’ koltuk, Arflex. www.arflex.it
SağdaDUM tasarımı ‘Pleat’ yer lambası,
Dum Office. www.dumoffice.com
16
Urquiola’nın Bisazza Mosaico
için tasarladığı mozaikler.
www.bisazza.com
Paola Navone tasarımı ‘Eu/Phoria’
sandalye, Eumes.
PAOLA NAVONE
MN TREND:
YEN ASYA
Uzakdoulu tasarmclarn
insan merkeze koyan
minimal tasarmlar
2012’ye de damgasn
vuruyor.
Üstte Tokujin Yoshioka
tasarm ‘Ami Ami’
sandalye, Kartell.
www.kartell.it
Altta Nendo tasarm
‘Maki’ aydnlatma,
Foscarini.
www.foscarini.com
Mimar, tasarmc, sanat yönetmeni, eletirmen, sergi
küratörü ve daha birçok ey... Paola Navone’yi anlatmak için
çok sayda ifade bulmak mümkün. Armani Casa, Alessi,
Knoll, Molteni, Natuzzi, Roche Bobois ve aklnza gelebilecek
pek çok önemli markaya tasarmlar yapan Navone, u sralar
geri dönüümlü ve esnek tasarmn peinde. Baxter için bir
yatak koleksiyonu yapan tasarmc, trend kelimesini duyunca
rahatsz oluyor. “Artk herkes kendi trendini yaratyor,” diyor.
Tasarmn ekonomisi ile de ilgileniyor; firmalarn makul
fiyatlarda ürünler satmak zorunda olduklarn belirtiyor.
www.paolanavone.it
MN TREND: NCE VE KESN HAT Tek renk mobilyalara ve
aksesuarlara keskin bir görünüm veren kontörlü hatlar, özellikle
beyaz kanepe ve koltuklar ahane gösteriyor. Antonio Citterio
tasarm ‘Lutetia’ kanepe, Maxalto. www.maxalto.it
17
DEKORASYON
YILIN TRENDLERİ
1
2
DESIGN FRONT
sveç’in en haval tasarm ekibi Front, Sofa
Lagerkvist, Charlotte von der Lancken ve Anna Lindgren’den oluuyor.
Stockholm Üniversitesi’nde endüstriyel tasarm okurken tanp
güçlerini birletiren üç arkadan oluturduu Design Front, insanlarn
her daim saklayacaklar tasarmlar yapma fikrinden yola çkm. Alldk
malzemelerden sürreel sonuçlar çkarma konusunda çok baarl olan
ekibi, 2011’deki Milano Fuar’nda sveçli Offect markasnn standnda
kefettik. Siz de bu ekibi takibe aln ve onlarn da dedii gibi “Asla atmak
istemeyeceiniz eyleri satn aln!” www.designfront.org
3
1 Front tasarımı ‘Pedestals’ saksılar, Offect.
www.offect.se
2 Front tasarımı ‘Showcase’ masa, Parro.
www.parro.com
3 Front ve Siyazama Project tasarımı
‘Story’ vazo, Editions in Craft.
www.editionsincraft.com
MN TREND:
WINDSOR SANDALYELER GER DÖNÜYOR
1 Patricia Urquiola tasarm ‘Cumback’ sandalye, Kartell. www.kartell.it
2 Patricia Urquiola tasarm ‘Nuh’ sandalye, Andreu World. www.andreuworld.com
3 Tom Dixon tasarm ‘Fan’ sandalye, Tom Dixon. www.tomdixon.com
1
18
2
3
JAMIE HAYON
Jamie Hayon’un
banyo koleksiyonu.
Şirinlik muskası İspanyol tasarımcı Jamie Hayon,
karizmatik ama aynı zamanda sıcakkanlı tasarımları ile
son zamanların favori isimlerinden. Akdenizli ruhunu
barokla birleştiren tasarımlarına devam eden Hayon’un
farklı malzemeleri tek bir parça ile kombinleme yeteneğine
hayran olmamak elde değil. Hayon’un felsefesi ise
herkese göstermekten zevk alacağınız tasarımlar içinde
yaşamak. Bunu Hayon’un son bombalarından, 1930’ların
ihtişamını İskandinav tarzı ile bütünleştiren banyo
koleksiyonunda görebiliyoruz. www.hayonstudio.com
Jamie Hayon tasarımı ‘The Baccarat Zoo’, Baccarat.
EL SANATLARI ENDÜSTRS’NE DKKAT!
11-14 Ocak 2012 tarihlerinde Frankfurt’ta gerçekleen Uluslararas Ev Tekstili Ürünleri
Fuar Heimtextil’in bu ylki kitabnda ‘El Sanat Endüstrisi’ dört önemli trend balndan
biri olarak ele alnyor. Bir yanda geleneksel ve el iinin kombinasyonu, öte yanda
endüstriyel yöntemler tarafndan domine edilen bu trend, vintage karakterli otantik
görünümlü materyaller kullanyor. Parçal desenler, el ii dikiler ön planda.
www.heimtextil.messefrankfurt.com
Peter Molin tasarımı ‘PM’ puf,
Bla Station. www.blastation.com
MN TREND:
LMON TONLARI
SARIYA VE YELE
DÖNÜK TONLARI LE AIZ
1
SULANDIRAN LMON
TASARIMLAR HER YERDE!
1 ‘Spindle’ aydnlatma, Habitat.
www.habitatturkey.com
2 Alfredo Häberli tasarm ‘Take off
High’ sandalye, Moroso.
www.moroso.it
3 Philippe Negro tasarm
‘Entailles’ kanepe, Ligne Roset.
www.ligneroset.com
3
2
YT ÖZER
Genç tasarımcı Yiğit Özer,
Kütahya Seramik için ürettiği
Versatile ‘Arc’ serisi ile aldığı
IF Product Design 2011
ödülü , ‘Arc’ ve ‘Axis’ serileri
ile Red Dot Design Award
Best Of The Best
2011 ödülünü aldı.
Seramikte kişiye özel
deneyimlerin önem
kazanacağının altını çizen
bu ürün, basit bir geometrik
şeklim bambaşka yerleşim
biçimleriyle farklı yüzeyler
yaratarak, 2012 trendlerine
damgasını vurdu.
19
YENİ SERİ
HORECA
Porselende
teknolojik devrim
Kütahya Porselen Horeca Serisi
devrim yaratacak bir yeniliğe
sahip, kenar kırılmalarına karşı
3 yıl garantili olan bu seri, üst
üste yerleştirilebilme özelliği ile
de büyük ilgi görüyor.
Stil Editörü Harun Topuz
Fotoğraflar Agim Can
20
21
YENİ SERİ
HORECA
vrupa’nın en büyük porselen
A
üreticisi olan Kütahya Porselen
özellikle porselen teknolojisinde devrim
yaratacak yenilikçi tasarımlarıyla önümüzdeki yıllara damgasını vurmaya hazırlanıyor. Çok sayıda yeni seri ile sektörde adından söz ettiren firmanın en yeni
ürün gruplarından biri de Horeca serisi.
Bu seri, formu ve ürün çeşitliliğinin yanı
sıra devrim yaratacak özelliklere de sahip. Belki de bugüne kadar üretilen porselenler arasında en dayanıklı serilerden
biri olma özelliğini taşıyan Horeca, porselende uygulaması çok güç olan 3 yıl
garanti güvencesiyle de otel serileri içerisinde ayrıcalıklı bir yere sahip.
Bu serideki ürünler sırlanmış alt tabanları sayesinde sürtünmeden kaynaklanan hasar ve yıpranmalara karşı minimize edilmiş. Kenar kırılmalarına karşı 3
yıl garantisi ise tüketiciye Kütahya Porselen markasının güvencesini bir kez daha
gösteriyor. Yılların birikimi ve tecrübesi
ile üretilen Kütahya Porselen ürünleri,
ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi
ve ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi
belgesi sertifikalarıyla da onaylı. Yüksek
teknolojiye sahip Kütahya Porselen fabrikaları, insan gücü ile modern teknolojiyi
başarıyla buluşturuyor.
Mikrodalgalı fırına ve buzdolabına
karşı dayanıklı olan Horeca, termal şoklara karşı da dirençli bir ürün grubu. Öyle ki
performans ve ayırt edici özelliklere sahip
ürünler, 175 santigrat üzerindeki sıcaklık
dalgalanmalarına karşı bile dayanıklı. Horeca, servis sırasında sıcağı ve soğuğu
muhafaza etme özelliğiyle de profesyonellerin büyük yardımcısı olacak. Lekeye
karşı dirençli olması ve her tür deterjana
karşı da dayanıklılığı serinin diğer önemli
özellikleri arasında. 22
23
TELEVİZYON
FİKRET KUŞKAN
“Herkesin kendisinden
gizli işleyen bir defteri var”
Fikret Kuşkan,
1991 yılında
“Gizli Yüz”
filmi ile en iyi
erkek oyuncu
seçildiğinden
beri, Türkiye’nin
en başarılı
aktörlerinden
biri olarak
tanınıyor. Onu
hep keyifle
seyrettik ama
“kim olduğunu”
asla tam olarak
öğrenemedik.
İçe kapalı, izini
belli etmeyen,
çok disiplinli,
ihtiraslı, değer
verdiklerini
çok sevmiş bu
adam “Hayat
Devam Ediyor”
isimli diziyle geri
döndü.
Yazı Neslihan Perker
24
F
ikret Kuşkan hakkında ne bilirsiniz? Kendisi son 20
yaşadık, oradan da Sütlüce’ye taşındık.
yıl içinde Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı birkaç ak-
Mahalle kültürünü iyi biliyorsunuz o zaman…
törden bir tanesidir, doğru… Ses tonu insanın hafı-
Oradan geldim zaten, sokaktan… Hepsini de bilirim, çok
zasında kalır, doğru… Çok iyi yönetmenlerle, kaliteli projelerde
kafam gözüm patladı. Abilerimiz bizim için çok önemliydi, ma-
çalışmıştır, doğru… Henüz 26’sına girmeden Altın Portakal’da
hallemizdeki kızları korurduk.
en iyi erkek oyuncu seçilmiştir, varlığı bizde “zarafetle” eşdeğer
Bir kıza aşık olduğunuz için kavgaya girdiniz mi?
bir algı yaratmıştır, şüphesiz… Ama gerisi bizim için büyük bir
Mahallede kimse kimseye âşık olmazdı, bu ters bir şeydi.
sessizlik, içe kapalılık ve aslında “bilmediğimiz” bir adamın çok
Başka mahallelerden kızlara aşık olunurdu. Ama ben farklı ma-
korunaklı yaşamıdır.
halleden birine de aşık olmadım, aşkı da 19 yaşında tanıdım.
Kuşkan, yeniden ekranlara geri dönüyor. Bu sefer kendisi
şiveli bir aksanla konuşuyor, iki karısı, yedi çocuğu olan çöm-
Hiçbir zaman da bu sebepten bir erkekle kavgaya girmedim
ama hep terk edildim.
lekçi İsmail olarak. Mahsun Kırmızıgül’ün yönetmenliğini yaptığı
Neden?
ilk televizyon dizisi olan “Hayat Devam Ediyor”da izlediğimiz
Onlar beni terk etti. Onlar gidince de ben de tamamen git-
oyuncu ile karşı karşıya geldiğimizde, gene çok zarif bir Fikret
tim. Böyle durumlarda da bütün gemileri yakarım. Devam et-
Kuşkan’la karşılaştık. Ama bu sefer daha fazla dinlemeye ça-
mesi için elimden geleni yaparım, bazı şeyler olmuyorsa peki
lıştık onu, çok anlatmaya meraklı olduğu için değil… Biz onun
tamam o zaman derim. Yeniden beraber olalım dediklerinde
“kim” olduğunu merak ettiğimiz için.
de asla dönmem.
İlk isminiz Mehmet’miş. Kimdi bu Mehmet?
Tamamen biter sizin için…
Bana ilk olarak Fikret amcamın ismini koymak istemişler
Kavgalarda ayrılık kelimeleri söylenirse ben zaten soğur ve
ama kendisi 23 yaşında vefat ettiği için, aman yazgısı benze-
kendimi çekerim. Annemin dediği bir laf vardır, bütün evliliklerde
mesin inancıyla vazgeçince herkes, annem de vazgeçiyor. Ba-
aynı yerde duran kaplar tıngırdar, mesele tangırtı çıkartmamak-
bam da olur mu öyle şey diyor ve nüfus cüzdanıma Mehmet
tır. Bu nedenle o kuşakların ilişkileri 60 sene sürebilmiş. Sürtüş-
Fikret diye yazdırıyor. Mehmet annemle ilgili aslında, rüyasında
meler olur ama her cümlenin sonunda ben annemin babamın
görmüş. Ben dört kız çocuk üstüne dünyaya geldim.
evine gidiyorum denmemeli. İnsanlar özür dilemeyi bilmeliler.
Aileniz nereli?
Babam Arnavutluk’tan, annem ise Bulgaristan… Göçmen
ailesiyiz yani.
Peki, Mehmet ve Fikret isimlerinin farklı özelliklerini
barındırdınız mı karakterinizde?
Bana sülalede hep Mehmet dendi, hâlâ öyle. 13 yaşında
Geçmişten bugüne kariyerinize baktığınızda ne hissediyorsunuz?
21 yaşındayken bu dönemimi öngörebilmiştim. Tüm söylediklerim de tek tek oldu. Olmayan tek şey var, onun için de
bekliyorum. Çünkü korkuyorum.
Yönetmenlik mi?
ismimi değiştirmeye karar verdim, arkadaşlarıma da söyledim.
Evet.
Fikret amcamın da hikâyesini öğrenince sadece Fikret’i kullan-
Neden korkuyorsunuz?
maya başladım. Konservatuvarda da Fikret derlerdi. Dışarıda
Ben geri çekilip, çekinen, düşünen insanları severim; korku
Fikret, ailede Mehmet… Tüm ailem iki isimlidir, oğlumun adı
da severim çünkü tedbir getirir. Fütursuz cesaretleri olan insan-
Gün Kuzgun. Kuzgun ismini o dünyaya gelmeden önce ver-
ları doğru bulmam pek.
miştim, kız olsaydı gene aynı ismi koyacaktım.
İlginç bir isimmiş… Özellikle de Gün…
İlk ödülünüzü 25 yaşında almışsınız…
Ödülü de alamadım. Berlin Goethe Üniversitesi’nde burslu
O benim hem gündüzüm, hem gecem.
okurken, festivalden ödül aldığımı haber verdiler, davet falan
Siz hep içinize atan bir adam mı oldunuz?
yoktu o zamanlar, Altın Portakal kasaba festivali gibiydi. Ben de
İçimdekileri mesleğimde gösteriyorum. Özel hayatımda ge-
gelemeyeceğimi söyledim çünkü uçak parası alabilecek duru-
rek yok, insan tarafımı bastırıyorum çünkü o tarafınız sömürüye
mum yoktu. Onlar bir şeyler ayarlamaya çalıştılar ama olmadı.
uğruyor, ailemle ve yakınlarımlayken çok geveze bir adamımdır
O dönem, Berlin’den bir sinema eleştirmeni, oyunculuğumu
ve kendimimdir. Onun dışında sandık içleridir içimdekiler.
beğenip röportaj yaptı ve “Türkiye’nin en genç ve en yetenekli
Büyüme çağlarınızda da sesinizi beğenirler miydi?
aktörü Berlin’de” diye yazdı. Ödül aldığım için bana gidiş-dönüş
Bunu konservatuvara girdiğimde anladılar. Büyüdüğüm yer-
bileti ayarladı, “bu senin ilk ödülün git ve al” dedi. Fakat törene
de öyle sese falan bakmazlardı ki… 13 yaşıma kadar İstinye’de
yetişemedim. Hürriyet gazetesi “ödülünü almaya gelmedi” diye
25
TELEVİZYON
FİKRET KUŞKAN
‘Hayat Devam
Ediyor’
dizisinde İsmail,
iki tane karısı,
yedi çocuğu
ve babasıyla
yaşayan bir
karakter.
Dominant bir
baba karakteri
altında zırıl zırıl
ağlayan ve
yalnızlık çeken
bir adam...
başlık attı o dönem. Teşekkür ederim onlara buradan, hiç
araştırmadan manşet atmak kolay oluyormuş. Hayal kırıklığına uğratıyor insanı bu tip şeyler, ben ne yaptım ki duygusuna kapılıyorsunuz. Ömer ağabeyinin (Kavur) elinden
aldım ödülümü.
Şimdiye kadar hep iyi yönetmenlerle çalışmışsınız. Mahsun Kırmızıgül nasıl bir yönetmen?
İki türlü yönetmen var aslında. Televizyondan sinemaya
geçenler ve bunun tam tersi olanlar. O, sinemada başlayıp
TV’ye geçti. Mahsun’dan çok enteresan, tuhaf ve özel bir
yönetmen çıkabilir, duygusu, hissiyatı, uzak görüşlülüğü
yüksek. Göbeğinde hissediyor.
O ne demek?
Öyle bir şey vardır, sokaktan gelen bir insana bir şey
oynatırsın o kadar inanarak yansıtır ki karnına kadar hissediyor dersin. Mahsun’un da hissiyatı çok yüksek, özellikle televizyonda bir proje yapması ve montajda bulunması
onu çok geliştirecek… Çok kıymetli bir yönetmen olabilir.
26
Sizin canlandırdığınız karakter nasıl biri?
Sevmekten korkunca insan korkuyor.
İsmail, iki tane karısı, yedi çocuğu ve babasıyla yaşayan bir
Beraberinde her şeyden korkmaya mı başlıyor?
karakter. Sülalesi bakırcılıktan çömlek işine geçmiş ve oldukça
Tabii. Beraberlikleriniz, duygularınız, birçok şey zedeleniyor.
fakirler. Çocuklarına hayran, bir kızını ve bir oğlunu İstanbul’a
Belki de giderek kadınlara karşı olan sevginizi kaybediyorsunuz.
göndermiş, onları okutuyor, okumayansa çalışıyor. Disiplin için
Yani bu anlamda 15 sene önceki adam değilsiniz…
dominant bir baba karakteri altında zırıl zırıl ağlayan ve yalnızlık
Değilim.
çeken bir adam. Çok kalabalık bir ailede her şey başına yıkıl-
Şu an aşık mısınız?
mış, gerçekten çok zor bir hayat. Herkes dördüncü bölüme
Hayır aşık değilim.
kadar bana düşman olacak, sonradan anlayacaklar ki sessiz,
Peki, aşk başka bir duygu, birini seviyor musunuz?
derin, hep içine atmış.
Benim sevgim bakidir, sevecek kadar kıymetliyse biri seve-
Çömlekçilik eğitimi almışsınız rolünüz için…
rim, ilişkiye dâhil olması gerekmez. Öncesinde çok uzun süre
Çok keyif aldım, burada kendim de yapacağım.
irdeliyorum, güven sorunum var…
Şimdiye kadar canlandırdığınız roller için ne yapmayı
öğrendiniz?
O kadar çok şey yaptım ki… Ben yedi yaşında marangoz çırağı olarak çalışmaya başladım, 46 yaşındayım çalışıyorum. Okul
Neden?
Kırılgan olduğum için, çünkü çok kırıldım…
Bundan sonrası için nasıl bir kadın bekliyorsunuz hayattan?
yıllarım da dâhil hep çalıştım, 20 farklı meslekle uğraşmışım. Hid-
Bilmiyorum. Bir daha evlenmeyeceğim. Annem ve oğlum
rolik tesisattan kaportacılığa kadar birçok iş. Mahmutpaşa’da
benim için çok özel. Ben kadere ve yazgıya inanmazdım. Ka-
pazarlarda “dona gel, sutyene gel” diye de bağırdım.
dere hâlâ inanmıyorum, kader dikkatle dikkatsizlik arasındaki
Güzel sesinizle sutyen satmışsınızdır tabii…
ince çizgi ama yazgıyı çözemedim, çünkü kimse onu bilmiyor.
Yani… Orada sesten ziyade iyi bağırmak makbul…
Siz 10 yıllık hesap yapıyorsunuz bu 15 yıla çıkıyor. Çok güzel
Sizde ses diyaframdan çıkmıştır…
olacağını düşündüğünüz bir şey hayal kırıklığı yaratıyor veya
Yanağımdan makas alıyorlardı… Dört çuvalı iki saatte sa-
bazı şeyler tahmin edemeyeceğiniz şekilde güzel ilerliyor. Başı-
tıyordum.
Bizim kadınlarımız bayılır zaten güzel sese…
Bana göre bir şeyi yapıyorsan tam yapmalısındır, çünkü
orası ekmek teknendir. Ciğerini, yüreğini ortaya koymalı insan.
Aşk acısı çektiniz mi?
mıza gelen hiçbir şey tesadüf değil. Herkesin kendine ait yaradılışından ötürü kendisinden ayrı işleyen gizli bir defteri var.
Ailenizin erkekleri hep koruyup kollayan, sahip çıkan
karakterler miydi?
Hepsi nezih insanlardır. Biz Arnavut bir aileyiz, Arnavutlar
Ne yalan söyleyeyim çektim.
genç yaşta giderler ama arkada kalan insanlar mutsuz ve kö-
Bu sorularda da gözler aşağıda kafa eğik… Terk edil-
türüm kalmazlar. Bu genlerimle ve aldığım terbiyeyle ilgili. Ben
diğiniz için mi?
böyle yetiştirildim, babamı 13 yaşında kaybettim.
Evet.
Hasta mıydı?
Sebep?
Beyin kanaması geçirdi ve 8 yıl yatakta çakılı kaldı.
Karşı taraf istemediği için.
Yani siz çok küçük yaştaydınız yatağa bağlı kaldığın-
Hep çok seven bir adam mı oldunuz?
Çok tutkuluyumdur. Ben öyleyimdir, bonkörümdür. Annem
da?
Evet, 5-6 yaşlarındaydım, 13 yaşıma kadar yanındaydım.
bana hep, aklımla hareket etmem gerektiğini söylerdi. Çok zeki
Babayı kaybetmek sizi nasıl etkiledi?
bir adamsın ama duygularınla ve zekânla değil aklınla hareket
Çok zor, Allah kimsenin başına vermesin. Erkek çocuk altı
et derdi. İki sene önce bir laf ettim, bana baktı “gözüm açık git-
yaşından sonra rol model belirler. Ben kendi modelimi yarat-
meyecek aklını kullanmaya başlamışsın” dedi. Sevdiğim zaman
maya çalıştım, onda da bocaladım ve yalnızlığımı anladım. Şöy-
çok sevdim, sevginin de çoğu zarar galiba.
le veya böyle yalnızlık bakiymiş. O dönemler yanımda kimse
Sevmekten korkuyor musunuz artık?
yoktu. Sorumluluk duyduğum annem ve 4 ablam vardı. Biz
Evet.
öyle büyütüldük, öyle yetiştirildik. Kız arkadaşlarımız otobüse
Sevmekten korkmadan yaşadığınız zamanlar hayat daha
bindiğinde çember içine alırdık onları. Biri sataşsa korurduk…
mı kolaydı? Şimdi hem sevip, aynı anda korkmak ve ardın-
Ne bileyim ben… Ayrıca annemin sayesinde bugün buradayım,
dan yeniden sevme duygusuyla yaşamak daha mı zor?
çünkü başka her şey olabilirdim, çok asiydim. 27
YENİ SERİ
PORFLAME
Kütahya Porselen’den
Pişirme mucidi
28
Yüksek kalitede, teknik porselenden üretilen Porflame
ürünleri, daha az yağ kullanarak yiyeceklerin doğal tatlarını
ürünler
vitamin değerlerini koruyarak yemek pişirmenizi sağlıyor.
ve vitam
Stil Editörü Harun Topuz, Fotoğraflar Agim Can
29
YENİ SERİ
PORFLAME
ütahya Porselen sağlık ve estetiği ileri teknoloji ile
gazlı, elektrikli ve halojen ocakların tamamında kullanılabilir.
K
30
buluşturan özel ürünlerle porselen sektöründe yep-
Yalnız, ürün ocağa konduğunda içi mutlaka dolu ol-
yeni bir dönemi başlatıyor. Hem şık sunumu, hem de sağlıklı
malı. Pişirilecek yiyeceğin lezzeti açısından iyi sonuç almak
yemek pişirme ekipmanları ile porflame serisi, çağdaş ya-
için ise yavaş yavaş ısıtılması tavsiye ediliyor. Porflame, fı-
şamın hızlı temposu içerisinde zamandan tasarruf etmenizi
rında ve mikrodalgada rahatlıkla kullanılabiliyor. İlk kullanım
sağlarken, göz zevkinizi tamamlayan sunum seçenekleriyle
öncesinde ise içerisine bir miktar süt koyarak beş dakika
de iddialı bir çıkış yaptı. Teknik porselenle üretilen porflame
kaynatılıp, ardından soğuyana kadar bekleyip, temizlenmesi
tencereler ile sevdiklerinizin sağlığını koruyan yemekler hazır-
öneriliyor. Sert malzemelerle temizlendiğinde sırı çizilebilece-
layabilirsiniz. Bu ürün yüksek ısı iletkenliği ile kısık ateşte bile
ği için temizlemeden en az 20 dakika önce ıslatılıp kolaylıkla
yüksek pişirme performansı sağlayarak ısıdan tasarruf edi-
yıkanabiliyor. Bulaşık makinesinde de yıkanabilme özelliğine
yor. Dünyanın ve yeni nesillerin geleceğini koruma altına alan
sahip porflame’in kullanımı konusunda dikkat edilmesi ge-
bu yeni ürün grubu, üretim teknolojisi ve hammaddesi ile de
reken konulardan biri de yemek pişirilmesi sırasında metal
çevreyle dost. Mutfaktaki kullanım şekli ise diğer yemek pişir-
kaşık değil tahta kaşık kullanılması. Kullanım klavuzunda tüm
me ekipmanları ile hiçbir fark göstermiyor. Porflame ürünleri
detayların anlatıldığı bu mucizevi pişirme ustası, mutfakta
ısıya ve direk aleve dayanıklı teknik porselenle yapıldığı için
yepyeni bir çağın başladığını işaret ediyor. Doğal
hammaddeler ile
üretilen Porflame
tencereler ile
sevdiklerinizin
sağlığını koruyan
yemekler
hazırlayabilirsiniz.
Bu ürün yüksek
ısı iletkenliği ile
kısık ateşte bile
yüksek pişirme
performansı
sağlayarak ısıdan
tasarruf ediyor.
31
PORTRE
ANTONY TODD
Sihirli değneği olan
adam Antony Todd
Bir dönem, Nişantaşı’nın
en iyi yerlerinden
birinde açmış olduğu
dekorasyon mağazası ile
tanıdığımız Antony Todd,
İstanbul’daki hayallerini
ve yapmak istediklerini
bizimle paylaştı.
Yapım Şebnem Kırmacı
Fotoğraflar Engin Aydeniz
32
ntony Todd’un Avustralya’dan New
ğin. İşlerimin beklenmedik ya da çok farklı filan
York’a ve oradan da İstanbul’a uza-
olduğunu düşünmüyorum açıkçası ama bildiğim
nan bir hikayesi var ama anlattık-
ve emin olduğum tek bir şey varsa, o da insan-
ları bununla sınırlı değil. O çocukluğundan beri
ların her zaman bir şekilde yaptığım işleri beğen-
seyahat ediyor; yani bir dünya insanı... Onun
diği. Farklı dönemleri harmanlayarak bir şeyler
yaptığı işi sadece dekorasyon çerçevesinde de-
yaratmak önemli benim için. İstanbul’da kendime
ğerlendirmek haksızlık olur. Çiçek tasarımından,
yarattığım ev çok monokrom olduğundan, sıkıldı-
ev dekorasyonuna, üst düzey parti ve yemek
ğım ve her şeyi değiştirmek istediğim oluyor. New
organizasyonundan mobilya tasarımına kadar
York’taki evim ise bir panayır gibi rengarenk! De-
çok ince bir estetik anlayışının yansımalarından
mek istediğim, tasarıma gelince form ve işlevsellik
oluşuyor yaptıkları… Elton John’dan MomA’ya,
çok önemli; alanların nefes aldırması, katmanların
Pomelatto’dan Pucci ve Visconti Vakfı’na kadar
doğru kullanılması ve dergi diliyle iyi ‘edit’lenmesi,
dünya çapında müşterileri var. Arkasında büyük
yani düzenlenmesi lazım.
A
birikim ve eğitim süreci barındıran bir vizyonu ve
güzellik anlayışı var. Todd, bir tasarımcıdan çok
Nefes aldırmakla ne demek istiyorsunuz?
daha fazlası: Elinde sihirli değneği varmışçasına,
İnsanlar bazen her şeyi üst üste yığıyorlar ve
dokunduğu her şeyi güzelleştiren ve dönüştüren
bence hiç güzel durmuyor. Nefes alınacak alanlar
biri o. Cihangir’deki evinde İstanbul’un kar fırtına-
olmalı.
sına yakalandığı günlerden birinde çok özel bir çekim gerçekleştirdik.
Demek istediğim, yaptığınız işin özünde
bence yaratıcılık var. Bu çiçek düzenlemesi
Evini çekerken bir şeye dikkat ettim: Her
de olabilir. Sonuçta bir şey ortaya çıkarıyor-
şey o kadar kusursuz ki. Sormadan edeme-
sunuz. Zaman içinde yaratıcılığa yol açan bu
yeceğim çok tatlı bir detay gözüme çarptı:
‘içgüdü’ nasıl gelişti?
Yatağınızın üstündeki Teddy Bear…
Haklısın, o içgüdü hep oradaydı ama yıllar için-
“Evet, o çok özel bir oyuncak ayı. Onu Paris’te
de iyice gelişti; rafineleşti. Bir örnek vereyim: Çok
bir kadından aldım. Dünyaca tanınan biri. Oyuncak
eski bir arkadaşım bu yaz beni ziyarete geldi; en
ayıları, 400 Euro’ya satıyor: Kazandığı her kuruşu
son 20 yıl önce görüşmüş ama bağımızı hiç ko-
da yardıma muhtaç çocuklara yolluyor. Bir oyun-
parmamıştık. Geldiğinde “Bu ev tam sensin, hiç
cak ayı için bu para fazla ama arkasında yatan fikir
değişmemişsin,” dedi. 20 yıl önce gördüğü evim
şu: Paranın nereye gittiğini biliyorsunuz. Ayrıca işin
bambaşka tarzda döşenmişti. Zevklerim çok daha
içinde el emeği de var: Kumaşları kendi alıyor ve
gelişmiş olmasına rağmen, hala ruhumu ona his-
elleriyle dikiyor ayıları. Dokuz yıl içinde 4000 kadar
settiğini söyledi- bu benim için önemli bir andı…
ayı sattığını biliyorum.
Bu insanın imzası gibi bir şey, sanırım kendime ait
Yaptığınız işte bir şekilde objeleri alıp başka bir şeye dönüştürüyor, başka bir dünya
yaratıyorsunuz sanki. Var olan bir şeyleri kullanıp, onları dönüştürüyorsunuz. Bunun sırrı
nedir? İyi bir göz mü? Ya da başka bir şey?
stili eğitimim yolu ile, seyahat ederek ve belirli bir
bakış açısı geliştirerek oluşturdum ve geliştirdim.
Kendi zevkinizle müşterilerinizin beklentileri arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Ev, bir insanın hayat tarzının yansımasıdır. Ku-
İyi bir göz tabi ki gerekli ama bence en önem-
sursuz evleri hiç sevmem: Mutlaka bir yaşanmışlık
lisi, iyi bir güzellik ve estetik anlayışı ile birlikte den-
duygusu olmalı. Tek tarz döşenmiş bir eve girdiğim-
ge unsuruna hakim olabilme yetisi. Her ikisi de
de sıkıntıdan boğuluyormuş gibi hissederim. Tabi ki
içimde var. Ben bir yaratıcı değilim! Klasisizmden
müşterilerimin beklentilerini çok ciddiye alırım, onları
de çok yana değilim ama kesinlikle ‘zamansız’
iyi dinlemeye ve ruh hallerini anlamaya çalışırım. Bir
bir stil peşindeyim. Belki de kurallara da uyuyo-
insanın evini kendi zevkime göre dekore etmem;
rumdur, bilmiyorum: Benim evimde de herkesin
bu çok yanlış olur. Ona hayatının en önemli alanını
koyduğu yere koyduğum bir konsolum var örne-
sunarken sayısız detayı hesaba katarım. Psikolojik
33
PORTRE
ANTONY TODD
açıdan da kişinin ihtiyaçlarını göz ardı etmeden tasarlarım.
Bir mekanda çok radikal ve dramatik bir değişime
imza attığınız oldu mu?
küçük bir kitapçı, bazen minik bir kafe. Seyahat etmek genlerimde var. Yeni bir kültürle tanışmak kadar eğitici bir şey yok.
Son zamanlarda sizi çok etkileyen bir şehir var mı?
Eğer bir davet ya da benzeri bir okazyonsa farklı kriterler ge-
İstanbul ve New York arasında gidip geliyorum son zaman-
çerli olur. Ev dekore ederken bambaşka bir yol izlerim. Mesele,
larda. Hedefimi sorarsan, Hindistan’a gitmek için can atıyorum.
değişime imza atarken denge unsurunu kaybetmeden uyum
İstanbul’un size sunduğu olanakları ve potansiyeli
içinde bir şeyler çıkarmak. 18. yüzyıl mobilyaları ile çağdaş ob-
keşfetmiş gibi hissediyor musunuz?
jeleri birlikte harmanlayabilirim. İnsanların farklı tarzları birbirine
Burayla çok güçlü bir bağım var. Her geldiğimde çok heye-
karıştırmak isterken genelde tıkandıklarına şahit oldum. En iyi
can duyuyorum; aynı sokakta bile defalarca yürümeye bayılıyo-
becerdiğim işlerden biri bu galiba benim.
rum. İstanbul’u ve sahip olduğu tüm kaynakları tam keşfetmiş
İşin hesap tarafı var mı? Sadece iyi estetik anlayışı
olan biri mi yapabilir bu işi?
Kesinlikle var. Benim beynim öyle çalışıyor zaten. Denge
de, simetri de çok ama çok önemli!
Bir köpeğiniz var: Tobi. Bu kadar özenli döşenmiş bir
evde yavru köpeğin hoplayıp zıplaması eşyalara zarar
verecek diye korkutmuyor mu sizi?
olmam için bilmiyorum kaç yıl gerek. Bu kültür hakkında öğrenmem gereken o kadar çok şey var ki… Örneğin İslam mimarisi
hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
Kendinizi ve zevklerinizi geliştirmenizde neler etken
oldu?
Aldığım eğitimin yanında, kitap okumak, seyahat etmek,
müzik ve sanat...
Çocukluğumdan beri ilk defa köpeğim oluyor ve çok mutlu-
İlk çiçek tasarımları yaparak başladınız bu işe; vizyo-
yum. Haklısınız, Tobi’nin yaramazlıkları açısından çok uygun bir
nunuzda bugün yaptıklarınızı yapmak var mıydı -yoksa
ev değil burası (gülüyor). New York’taki evim de yarı loft ve çok
her şey birbirini mi takip etti?
şık bir mağazayı andırıyor. Bundan sonraki evimin daha ham,
daha dayanıklı olmasını arzu ediyorum.
Kendi dalında hayran olduğunuz bir dönem ya da
kişi var mı?
Alberto Pinto ve Stephen Gamble.
New York’a ilk geldiğimde, çiçek tasarımları, davet organizasyonlarının bir parçasıydı. Çocukken bahçemizde bir sürü
çiçek vardı; orada çok vakit geçirirdim. O yüzden çiçek tasarlama ve New York’ta bu alanda bir mağaza açma işi kendiliğinden gelişti. Sonrasında işler dediğin gibi büyüdü.
Bir evde en önemli şey nedir?
Eğer şans verilse şu an hayal projeniz ne olur?
Büyükannemin bana öğrettiği ve çok inandığım bir şey var:
New York’ta devasa, eski bir loft’u tasarlamak ya da kırsal
Evinizde mutlaka kitap okuyabileceğiniz, çok rahat bir oturma
bir alanda, sil baştan bir ev yapmak isterdim. Form ve işlevsel-
köşesi olmalı. Işığın yumuşak ve rahatlatıcı olması çok önemli.
liği öne çıkaran, kitapların, müziğin ve sanatın başrolde olduğu,
Bir evin ne çok aydınlık, ne de çok loş olması makbuldür. Bazı
rahat ve sofistike bir alan yaratmak isterdim…
insanlar çok fazla aydınlatma kullanıyorlar: Hem boşu boşuna
enerji kaybı, hem de çirkin ve rahatsız bir ortam oluşuyor. Banyolarda ve mutfakta bile yumuşak ışıklar kullanılmalı. Bazıları
evlerinde o kadar ışık kullanıyor ki, sanki gece kortta tenis oynuyormuş gibi hissediyorsunuz!
Seyahat etmek, yaptığınız işin çok önemli bir parçası
değil mi?
Çocukluğumda ailemle çok sık seyahate çıkardık. Gençli-
Tasarım dünyasında gelmiş geçmiş en devrimci dönem ve kişi hangisi?
Bauhaus çok önemli ve devrimci bir akımdı. David Hicks,
tasarım konusunda bir dehaydı.
Son tasarım trendleri neler ve işleriniz bu trendlere
göre şekilleniyor mu?
Bugün tasarım dünyasında sayısız trend var ve hiçbiri beni
ne heyecanlandırıyor, ne de besliyor!
ğimde de bu devam etti. Tanrıya şükürler olsun ki, işim bana
Hiç mi yok yani?
çok sık seyahat etme olanağı veriyor. Seyahat etmesem de,
Tasarımın geleceği ve şu an yöneldiği doğrular, onun orijinal
hangi şehirde yaşarsam yaşayayım, olduğum yerde duramam;
sürekli yürürüm.
Aynı şeyi burada yapıyor musunuz?
Her hafta dört-beş saat süren yürüyüşler yapıyorum.
Cihangir’in en kenarda köşede kalmış sokaklarını keşfettim. Yürüyüşlerim sırasında hep çok ilginç şeyler keşfediyorum: Bazen
34
ve uzun ömürlü olması üzerine kurulu kanımca.
Şu an sizi en çok ne heyecanlandırıyor?
Çok yakında Avusturalya’ya gideceğim. Bana her zaman
ilham verir ülkem.
Hangi sanat eserleri nefesinizi kesecek kadar etkiledi sizi?
İnsanlar benim
hakkımda
bir şeyi yanlış
biliyorlar:
Ben çok
steril ve lüks
yaşayan bir
adam değilim.
Elimde
alışveriş
torbalarımla
sokakları
arşınlayan
biriyim. Tıpkı
sırt çantasıyla
gezen gençler
gibi…
Brancussi ve Henry Moore heykelleri… Rothko ve Cy
Twobly benim en sevdiğim iki sanatçı.
Favori kitaplarınız?
‘Wabi-Sabi’ adında bir kitabı yeni bitirdim. Kusurlu, eksik ve
yarım olan şeylerin güzelliğini anlatan Japon felsefesi üzerine bir
Çok iyi bir şef olduğunuzu biliyorum. En favori yemekleriniz neler?
Zencefilli ve portakallı somon, ceviz ve sebzeli kahverengi
pirinç, New York’ta bir şarküteriden aldığım peynirlerle birlikte
baharatlı reçeller.
kitaptı bu. ‘Beaton in the Sixties’i okurken de Beaton’un inanıl-
En sevdiğiniz okazyon nedir?
maz yaratıcılığına bir kez daha hayran kaldım. O kendi kendini
Arkadaşlarımı akşam yemeğine çağırmak.
yaratmış bir dehaydı!
İstanbul’un en sevdiğiniz yerleri?
Sevdiğiniz bir müzik türü var mı?
Her türlü müzik. Ruh halime, bulunduğum yere veya gündüz ya
da gece olmasına bağlı.
Bana en sevdiğiniz üç şehri ve neden sevdiğinizi anlatır
mısınız?
New York, büyük olduğu ve çok katmanlı hayat tarzlarını
Pazar akşam üstüleri her yer sessiz ve boşken sokaklarda
yürümek. Cihangir Camisi’nden aşağı doğru nefes kesici Boğaz manzarası, Mikla’nın terasından gün batımını izlemek ve
Boğaz’ı tekneyle gezmek.
Stil ikonlarınız var mı?
Kate Moss, Diana Vreeland, Cary Grant ve Johhny Depp…
bir arada barındırdığı için; Paris, Fransız mimarisinin güzelli-
Bir insanda en sevmediğiniz özellikler?
ği, bohem şıklığın sembolü olduğu için; Melbourne, şahane
Bencillik ve korkaklık.
bahçeleri, sanat galerileri, evleri ve nefis bir mutfağı olduğu
Tarihe geçmiş, sevmediğiniz figürler?
için…
Imelda Marcos, Adolph Hitler, Saddam Hüseyin ve George
Günlük rutinin içinde ‘olmazsa olmazlarınız’ neler?
İyi yemek yemek, yaratıcı bir şeyler üzerinde çalışmak ve
uzun yürüyüşler.
Yaz insanı mısınız, kış mı?
Bütün mevsimleri severim ama yaz ayları hem enerjiyi hem
de seksi bir cazibeyi sunuyor sanki!
Bush.
Peki, size ilham verenler…
Rahibe Teresa, Ghandi, Audrey Hepburn ve vaftiz annem Irmgard.
Kendinizde en sevdiğiniz özellikler?
Açık fikirli, mantıklı düşünebilmem ve adil olmam galiba. 35
GEZİ
VENEDİK
VENEDİK: BİR TİYATRO SAHNESİ
“Masal kenti” olarak bilinir Venedik. Dünyanın en büyük
tiyatro
sahnesi
i
h i gibidir
ibidi yorgun şehir;
hi gündüz
ü dü perdelerini
d l i i turistlere
i l açar,
onlar için ve onlarla yaşar… Yazı Ahmet Özel, Fotoğraflar Corbis
36
Haziran 1924 tarihli Venedik fotoğrafları Ahmet Özel’in
yazısına esin kaynağı olan Ferit Bey’in albümünden.
undan yirmi yıl önce Çukurcuma eskicilerini dola-
birkaç sandalye görüntüsü dışında hiçbir şeyin değişmediğini
şırken, dükkanlardan birinde telaş içinde yerdeki,
ürpererek gördüm. Bu noktada çektirdiğim birkaç poz fotoğraf,
yığına çömelmiş insanları gördüğümde, merakla-
turistik birer fotoğraf değildi. Bu Ferit Bey’le daha ben doğma-
narak içeri girmiştim. Dükkana eski “mallar” gelmişti. Bir ev-
dan birbirimize orada olma sözü veren iki kişinin buluşmasının
den alınmış tüm eşyalar minik bir tepe halinde üst üste atılmıştı.
resmiydi. Birbirimizle hasret giderdik.
B
Çevre esnafı ve bazı müşteriler de bu yığını karıştırıyor, kendin-
Ferit Bey’in yaptığı gibi San Marco Meydanı’nın ortasındaki
ce “iyi malları” seçip ayırıyordu. Buruk bir duyguyla dükkanda
devasa çan kulesinin hemen yanındaki kafelerden birine otur-
bir saate yakın o eşyaların talanını seyrettim. Sonunda “para
dum. Garsona espresso sipariş ettim. Karşımda bin yıldan fazla
etmeyen” fotoğraf albümü ile özel notların yer aldığı mektup-
süredir hemen hemen hiç değişmemiş Bizans yapısı olan San
lar yığını kalmıştı. Dükkan sahibi “istersen onları sen alabilirsin,
Marco Bazilikası ve Düka Sarayı ihtişamla duruyordu. Bazilika-
para istemez” dedi. Bana anılar yığınının son parçaları olan bu
nın giriş bölümünde yer alan, ince dantel etkisi veren altın yal-
emanetler kalmıştı. Albümde Fas, Mısır, Fransa ve en çok da
dızlı Bizans mozaikleriyle kaplı giriş bölümünü ve meydanı çe-
Venedik fotoğrafları yer alıyordu. Özel mektuplardan anlaşıldığı
peçevre saran sütunlarla desteklenmiş ünlü Venedik kitaplığının
üzere, Ferit Bey’in aile albümüydü bu. Venedik’te San Marco
ve Correr Müzesi’nin de yer aldığı sıra sıra yapılar, güvercinlerin
Meydanı’ndaki kafelerde oturmuş, Santa Maria della Saluta ki-
kanat çırpışları arasında ne kadar da güzel görünüyordu.
lisesinin önünde fotoğraflar çektirmiş, dar Venedik kanallarında
Turistler kahvaltılarını henüz yeni yapmışlar ve büyük kala-
refikasıyla gondolla dolaşmış ve yosun kaplı evlerin cephele-
balıklar halinde Lido’dan, Mestre’den ve Jesolo’dan, Venedik’in
rinde yankılanan aryalar dinlemişti. Bu albümü yıllarca hüzünle
kalbi olan bu meydana akmaya başlamışlardı. Espresso’yu hız-
karıştırdım. Siyah beyaz gezintilerinin ne denli renkli olduğunu
la yudumladım ve kendimi, şehri labirent gibi saran dar sokak-
düşündüm hep. Venedik’e gitmeyi bu albümden sonra daha
lara attım. Sıra sıra dükkanların yer aldığı bu sokaklarda sanki
çok istedim.
her şey turistler için düşünülmüştü. Maske satıcıları, Murano
Birkaç yıl sonra Floransa’dan hareket eden gece trenine
camları satanlar ve sıra sıra pizzacı, spagetti restoranları…
bindiğimde bu hayalimin artık gerçekleşmesine sadece saatler
Önce Ferit Bey’in favori yerini görecektim. Albümü açtım.
kalmıştı. Yoğun, karışık ve heyecanlı duygular içinde uykusuz
San Marco Meydanı’nın yanından ilerleyen dar sokaklardan,
geçen bu yolculuk sonunda sabaha karşı sisler arasında bir
küçük köprülerden geçtim ve Büyük Kanal’ın çıkış bölümüne
hayal adası görünümündeki Venedik’teydim artık. İstasyon-
yakın, burun kısmında yer alan Santa Maria della Saluta Kilise-
dan inip telaşla büyük kanaldan geçen onlarca “vapuretto”yu
sine geldim. Muhteşem silueti ile karşımda duran bu kilisede de
ve gondolları görünce, artık hiç şüphem kalmamıştı. Burası,
çoğu Venedik kilisesinde olduğu gibi döneminin birçok sanat-
Venedik’ti. İtalya’ya gelirken birlikte getirdiğim Ferit Bey’in siyah
çısının eserleri bulunuyordu. Büyük Kanal’ın bu bölümündeki
beyaz Venedik fotoğraflarının yer aldığı albümün sayfalarını ka-
alana kurulmuş iki önemli müze de vardı. Academia Müzesi
rıştırdım. Yanıma yeni bir şehir rehberi de almamıştım. Rehber,
ve özel Guggenheim Müzesi… “Tanrısal yaratıcılar” olarak gör-
Ferit Bey’in fotoğrafları olacaktı. Kendimi San Marco meyda-
düğümüz büyük Venedikli ustaların Academia Müzesi’ndeki
nında bulduğumda, albümdeki sayfayı çıkardım ve Ferit Bey’in
devasa boyutlardaki eserleri, doyulmaz bir haz veriyordu. Tizi-
fotoğraf çektirdiği noktayı buldum. Ferit Bey’in çektirdiği bu fo-
ano, Caravaggio, Tinteretto, Carpaccio ve Bellini’lerin, çoğun-
toğrafın üzerinden tam 62 yıl geçmişti ve kadraja baktığımda,
luğu Venedik’i ve döneminin ihtişamını konu alan, eserleri göz
37
GEZİ
VENEDİK
Şehrin buluşma noktası olan San Marco
Meydanı’nda, bin yıldan fazla süredir
hemen hemen hiç değişmemiş bir Bizans
yapısı olan San Marco Bazilikası ve Düka
Sarayı ihtişamla yükseliyor.
38
kamaştırıcıydı. Academia Müzesi ile Santa Maria della Saluta
ticaret merkezi olma konumundan uzaklaşıp, kendi girdabında
kilisesi arasında bir cephesi Büyük Kanal’a bakan Guggenhe-
eğlence yorgunu bir kent haline gelmiş.
im Müzesi’nde Picasso, Arp, Pollock, Marini, Giacometti gibi
Yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki Büyük Kanal’ın her
20.yüzyıl’ın önemli sanatçılarının özenle seçilmiş eserleri ser-
iki yanında dizili birbirinden güzel yapıları izlerken, Thomas
gileniyordu. Zaman çok çabuk ilerlemişti. Güneş tepedeydi.
Mann’ın ünlü “Venedik’te Ölüm” romanını düşünmeden ede-
Sis sonrası Venedik, inanılmaz biçimde İstanbul’a benziyordu.
miyorum. Eser Gustav Aschenbach’ın Venedik’e seyahatini
Parlak ışık ve denizdeki yansımalar Üsküdar’dan karşı kıyıya
ve burada çıkan salgın hastalığa yenik düşüşünü konu alır. Pis
bakarken gözümü okşayan çırpıntılı boğaz sularının ışıklı gö-
kokan kanallardan, yas tutan eski konak cephelerinden bah-
rüntülerini ne kadar da andırıyordu… Uzun yıllar İstanbul’da
seden bu eserde, roman kahramanının ölümüyle birlikte hasta
yaşamış, Yıldız Şale köşkünde bir Venedik tablosu da bulunan
şehir Venedik’in ölümü de hissedilir. Romanı anımsarken, şu
İtalyan ressam Zonaro’nun Boğaziçi peyzajlarını büyük başarı
soru da zihnimde büyüyor: Acaba kristal fanus içinde izledi-
ile gerçekleştirilmesini şimdi daha iyi anlıyorum.
ğim Venedik gerçekten yaşıyor mu? Büyük Kanal boyunca XV.
Japon turistlerle dolu gondolların kuyruk olduğu dar kanalla-
Yüzyıl eseri Ca’d Oro (Altın Ev), Ca Foscari, Corner Spinelli,
rın üzerinde bir semer gibi yer alan küçük köprülerin üzerinden
Dario, Vendramin Calergi gibi sarayları izlerken giderek daha
geçerek, güneşin yakıcı etkisinin yerini tatlı bir serinliğe bıraktığı
fazla melankoliye kapıldım. Devasa bir tarihsel dekor içerisinde
küçük meydanlardan birindeki çeşmede kendime geldim. He-
dolaşan şaşkın turistlerden pek bir farkım olmadığını düşün-
men çeşmenin yanı başındaki trattoria’ya girdim ve kendime bir
düm. Şehirde bulunan 107 kilisenin kulelerinden şehre yayılan
İtalyan şarabı ile bol mantarlı pizza ısmarladım. Midemle hesap-
çan seslerini duyunca, üzerimdeki soğukluk ve ürperme duy-
laştıktan sonra hemen tekrar yola koyuldum. Büyük Kanal bo-
gusu biraz olsun hafifledi. Rialto Köprüsü’nün üzerinde yer alan
yunca labirent sokaklarda, hoş sürprizlerle karşılaşma oyununu
canlı neşeli dükkânları görünce kendime geldim. Garip tezatlar
oynamaya devam ettim. Dar sokaklardan akan turist nehirleri
şehriydi Venedik; yaşam ve ölüm bir aradaydı… Gün epey iler-
yanında, taş yapılar içinde bu denli bir hareket yoktu. Pence-
lemişti ve şehri soluyabildiğim kadar solumalıydım. Vapuretto
relerdeki ahşap panjurlar genellikle kapalıydı. Okuduğum bir
denilen dolmuş motoruna binerek Murano adasına doğru yola
kitapta Venedik’in boş bir şehir olduğu yazılıydı. 1938’de nü-
koyuldum. Karşı sahillerde La Giudecca takımadası, ünlü mimar
fus 280 bin iken, 1990’larda bu rakam 80 bine düşmüştü. Üç
Palladio’nun eseri olan San Giorgio Maggiore Kilisesi’nin adıyla
kuşak önceye uzanan gerçek Venedikli nüfusunun ise sadece
anılan ada görülüyordu. San Marco meydanındaki kalabalık gi-
28 bin civarında olduğundan bahsediliyor. Yani burası aslında
derek küçüldü ve bir mızrak gibi San Marco Bazilikası’nın çan
turistlere terk edilmiş bir oyun mekanı.
kulesi ortaya çıktı. Parlak güneşin gözleri kamaştırdığı pürüzsüz
San Marco Meydanı’nın hemen başındaki ünlü Correr
gökyüzünde, Dükalar Sarayı’ndaki Büyük Meclis Salonu’nun iç
Müzesi’nde yer alan Carpaccio ve Belliniler’e ait eserlerden
cephesinde yer alan Tintoretto’nun devasa tablosundaki yüz-
ve sergilenen etnografik eşyalardan, şehrin geçmişte ne denli
lerce azizin üzerimizde dolaştığını hissettim biran. Sanat biena-
canlı yaşantısı olduğu anlaşılıyor. V. ve VII. Yüzyıllarda kuzey-
linin mekanı Castello bahçelerinin yanından geçerek Murano
den gelen Ostrogotların’ın ve Lombardlar’ın istilasından ka-
adasına yöneldiğimizde, solumuzda şehir mezarlığının bulun-
çan kıyı halklarının sığındığı bu tabiat mucizesi mekan, giderek
duğu San Michele Adası görülüyordu.
güçlü bir ticaret merkezine dönüşmüş. Doğu Hindistan’dan
Nihayet Murano’dayım. İskelenin hemen önünden başlayan
ipekli kumaşlar, baharatlar ve egzotik eşyalar Avrupa’ya bu-
cam dükkan ve atölyeleri, dar kanalın iki yanında San Pietro
radan pazarlanıyor, Slav köleler, Arap müşterilere yine burada
Martire kilisesine kadar devam ediyordu. Taze deniz ürünlerin-
sunuluyormuş. Şehir kısa sürede inanılmaz biçimde zengin-
den oluşan zengin menüleriyle sempatik trattoria ve restoran-
leşmiş. İstanbul’un fethine kadar en parlak dönemini yaşayan
lar, çeşitli Murano camları arasında seçim yapmaktan yorulan-
Venedik, yeni ticaret yollarının keşfedilmesi ve Kıbrıs, Girit gibi
ların nefes alma duraklarıydı. Osmanlı Beykoz camlarıyla yakın
ticaret geçiş noktalarının Osmanlı ordularınca fethedilmesi üze-
akraba olan ve kökeni 13.yüzyıla kadar giden bu atölyeler, hala
rine etkinliğini hızla kaybetmeye başlamış ve giderek kendi içi-
revaçta. Çeşm-i bülbül benzeri sürahileri ve bardakları görünce
ne kapalı daha çok karnaval, eğlence ve entrikalar şehri haline
hemen o tarihsel bağ kuruluyor.
dönüşmüş. Osmanlı’nın benzer bir kaderle yaşadığı Lale Devri
Son vapura binerek adadan hareket ettiğimde hava ka-
safahatı, Venedik’in çılgın eğlenceleriyle eş zamanlı yaşanmış.
rarmıştı. Vapur, sakin Venedik körfezinin sularını yararak yol
Zevk, eğlence ve gösterişin sınır tanımadığı bu kent, giderek
alırken yorgunluk iyice bastırdı. Ferit Bey’le tekrar karşılaştık.
39
GEZİ
VENEDİK
Venedik’ten bahsettik hep. Yanımdaki koltuğa çöküp kendi dö-
mış, Mestre, Marghera, Jesolo gibi civar kasabalarda bulunan
nemindeki canlılığın artık kalmadığından, sakin, dalgın ifadeyle
gerçek evlerine dönmüşlerdi. Karanlıklar arasında, siyah kanal-
gecelerin sessizliğinden, karanlık saraylardan, kanallardaki tor-
lar içinde gondollar sanki yüzyıllardır ordaymışlar gibi sessizce
tulaşmış sulardan; giderek yok olan Venedik’ten bahsetti, zorla
duruyorlardı. Yosunlu duvarlarda yankılanan Venedik şarkıları
yaşatılan Venedik’ten. Cevap veremiyordum. Boğazım düğüm-
susmuştu. Zaten bu yosunlu duvarların ardındaki evlerin yüzde
lenmişti. Sıçrayan bir dalganın yüzümdeki soğuk damlaları ile
dokuzu ıslak, harap ve bomboştu. Bir bölümü de hiç gün ışığı
kendime geldiğimde Venedik’e varmak üzereydik. Gördüğüm
almadığından yıllardır terk edilmişti. İşte şehrin gerçeğini şimdi
kısa rüyanın anlamını çözmeye çalışıyordum. Castello bahçeleri
yaşıyordum. İhtişamlı saraylar birer mezar anıtıydı sanki. Azizim
açıklarına geldiğimizde Venedik’in gündüz ihtişamından eser
Ferit Bey, çok haklıydın. Şatafatlı işlemeler, süslü gondollar geri
kalmamıştı. Kuşkusuz ışık sızmayan kapıların ve pencerelerin
gelemezdi artık. Gündüz güneş, bu geçmiş zaman sarayları-
ardında, bazı barlar ve restoranlarda neşe içinde yiyip içen ve
nın duvarlarını istediği kadar ışığıyla boyasa da nafile… Defter
eğlenen insanlar da vardı ama, onların varlığı kentin sokakları-
arasında saklanmış, solmuş bir gül dalından ne zaman yeni to-
nın terkedilmişcesine bir ıssızlığa gömülmesini engellemiyordu.
murcukların çıktığı görülmüş ki! Kör sokak lambalarından sızan
Sanki gündüz yaşananlar hiç yaşanmamıştı. Dükalık sarayı,
ışıklar etrafa neşe saçamazlardı artık. İstasyonun yolunu bul-
görkemli çan kulesi neredeydi? Sadece vapurun sahile yak-
maya çalışırken, sokak satıcılarının birinden satın aldığım uzun
laştıkça sakin sulardaki kazıklar üzerinde zorlukla seçilebilen
burunlu karnaval maskemi taktım. Şimdi daha rahattım. İstas-
kör ışıklarından başka bir şey görülmüyordu. İskeleye ulaşmak
yona vardığımda Floransa’ya hareket edecek gece treni pero-
üzere kıyıdan ilerleyen vapur, hiçbir ışığın dışarı sızmadığı gör-
na henüz gelmek üzereydi. Merdivenlerin başında, demir bal-
kemli malikaneleri geçti. Sessizce karanlık şehrin iskelesine ya-
konlu malikaneleri, siyah kanallarda sessizce duran gondolları
naştık. Vapurdakiler bir anda ıssız sokaklara dalıp kayboldular.
son kez seyrettim. Köprünün başında, kırmızı fesiyle Ferit Bey’i
İstasyona gitmeliydim.
soluk bir gölge gibi görüverdim. İçten içe vedalaştık. Ziyaret ta-
Görkeminden eser kalmamış harabe sarayların duvarları
mamlanmıştı. Kalkmak üzere olan trene bindim. Gecenin derin
her an üzerime çökecek endişesi içinde, mezarlıktan geçen
sessizliğini canhıraş kalkış düdüğü bozdu ve tren yola koyuldu.
korkak çocuklar gibi koşar adım dar, taş sokakları geçiyordum.
Yeryüzünün en büyük dekoru, artık geride kalmıştı… Yine de
Kendi adım seslerimden başka bir ses duyulmuyordu. Birbirini
orada kalbimden bir parça artık oradaydı, oradan bir parça da
ezen turistlerin, müşteri peşindeki dükkan tezgahtarlarının hiç-
kalbimde yaşayacaktı. Kasvetli gecesini unutacak, ışıltılı gündü-
biri yoktu. Anlaşılan hepsi işyeri olarak gördükleri şehirden ayrıl-
zünü yaşamak için bu şehre yine gelecektim mutlaka… 40
STİL
SEVGİLİLER GÜNÜ
42
&
&
&
&
RAFİNE
AŞKLAR
Sevginizi
nizi anlatmak
a
için sadeliğiyle
adeliiğiyle göz
dolduran
ran sakin
s
bir sofra
tasarımı
mı hayal
h
ediyorsanız,
Kütahya
ya Porselen’in
P
Neptün
serisiyle
hazırladığımız
le ha
azırladığımız bu
rafine sunum
sun
num tam size göre.
göre
Stil Editörü Çiğdem
dem Hasanoğlu
Fotoğraflar Ahmet Gül/PTS
Fotoğraf Asistanı Erol Özel
43
STİL
SEVGİLİLER GÜNÜ
&
&
1 Sade bir yemek takımı seçin.
n.
Bizim tercihimiz Kütahya Porselen’in
Neptün serisi oldu. Beyazın en minimal
mal
ve zarif desenlerle buluştuğu seriden
n
farklı modeller de seçebilirsiniz.
2 Tarzınızı belirleyin. Neptün
serisinin desenleri bizi country şıklığına
na
yöneltti. Bu yüzden ahşap masa ve
eskitme sandalyeleri tercih ettik.
3 Kullanacağınız tekstillerin
yemek takımınızın etkisini
güçlendirecek malzemeden
olmasına dikkat edin. Keten masa
örtüsü ve peçeteler her zaman çok zarif
bir etki katıyor. Bu yüzden gri ve beyaz
tonlarda tekstiller tercih ettik.
44
4 Kullanacağınız sofra
aksesuarlarının yemek
takımları ile uyum içerisinde
olmasına özen gösterin. Yalın ve gün
ışığı etkisindeki bu sofrada yakalamaya
çalıştığımız sıcaklığı, gümüş tonlarının
ışıltısıyla buluşturmayı tercih ettik.
5 Romantik bir sofrada aydınlatma
her zaman çok önemlidir. Romantizm
denilince akla gelenler listesinde ilk üç
sıraya giren mum ışığı ise Sevgililer Günü
sofralarının olmazsa olmazlarından.
Şamdanlar her zaman asil bir duruş
sergiler. Biraz daha yumuşak bir ışık etkisi
yaratmak için ise mum kullanabilirsiniz.
6 Bitkiler sofralara her
zaman temiz bir hava katar.
Taze kesme çiçekler kullanmayı
ihmal etmeyin.
7 Sevgilinize küçük notlar
yazmayı unutmayın. Bunun
için kitaplara başvurmak yerine,
içinizden ne söylemek geliyorsa
onu yazın.
8 Gereksiz olan her şeyden
kurtulun. Kalp şeklindeki süsler
ve ışıltılı objeler artık etkili olmuyor.
Devir, sadelik devri.
&
&
45
DÜNDEN BUGÜNE
ÇATAL
ÇATALIN
SERÜVENİ
Yüzyıllar boyunca süren deneyimlerin
bugüne taşıdığı çatal, sofra kültüründe
medenileşmenin mihenk taşı olarak
kabul ediliyor. Yazı Şebnem Yıldız
46
Viyana’dan 1900 başlarına
ait et ve peynir çatalları.
atal denince akla genellikle metalden üretilen, yiye-
tarihte bir skandal, hatta Tanrı’ya hakaret olarak kabul edildiğini
cekleri ağza götürmek ya da pişirme ve kesme sı-
söylesek, inanır mıydınız?
Ç
rasında yiyeceği sabit tutmak için kullanılan mutfak
Bir rivayete göre, Venedik Dükü Domenico Silvio, Bizanslı
eşyası gelir. Çatal (fork) kelimesinin orijinali, saman tırmığı veya
bir prensesle evlenir. Prensesin iki dişli bir çatalı vardır. Ellerini
yaba anlamına gelen Latince ‘furca’ kelimesinden geliyor. Esa-
kullanmak yerine, yemeğini çatalıyla yemesi çok eleştirilir. Ra-
sen Antik Yunan’da geliştirilen ve etleri pişirmek için kullanılan iki
hipler, Tanrı’nın insana bahşettiği parmakları kullanmak yerine
uçlu çatalın, özellikle bronz ve gümüş örneklerin Romalılarca da
çatal kullanmanın, ‘Tanrı’ya hakaret’ sayılacağını savunurlar.
bilindiği doğrulanıyor. Ama bugünkü anlamda kullanılmadıkla-
Prensesin kısa süre sonra bir hastalığa yakalanması da bu du-
rından, pek de çataldan sayılmıyorlar. Eski Çin imparatorlarının
rum üzerine lanetlenmesi olarak düşünülür. Çatalın Avrupa’ya
mezarlarında da kemikten üretilen çatal örneklerine rastlanıyor.
yayılması, bunu takip eden beş yüzyıl boyunca gerçekleşir.
Orta Doğu’da 1000 yılından önce izine rastlanan yemek çata-
İtalya’da 1600’lerde, İngiltere’de ise 18. yüzyılda çatal kulla-
lının Avrupa ile buluşması ise, 11. yüzyılda bir Bizans prensesi
nımı giderek yaygın bir hale gelir. Orta çağa ait belgelerde,
sayesinde oluyor. Ama hepsinden ilginç olan başka bir detaya
çatalın sadece en üst sınıflar tarafından bilindiği, hatta onlar
değinmekte fayda var: Bildiğimiz anlamda çatal kullanmanın,
arasında bile pek de yaygın olmadığı tespit ediliyor. Çatalların
47
DÜNDEN BUGÜNE
ÇATAL
Soldan sağa XV. Louis
stili Christofle çatal,
II. Abdülhamid dönemi
kalem işi süslemeli
‘Vermeille’ bordürlü
çatal, II. Abdülhamid
dönemi tuğralı Barok
yemek çatalı, Art Deco
stili Grek anahtarı
deseniyle süslenmiş
çatal, II. Abdülhamid
dönemi tuğralı Barok
çatal, Barok stili olan
istiridye desenli
gümüş çatal.
ilk örneklerine bakıldığında, iki düz dişin ortasında büyük bir
ince etlere saplamak üzere üretilenleri, standart çatallara göre
açıklık bulunduğu görülüyor. Buradan, onların saplamak; yi-
daha büyük ve dişleri biraz daha dışarı dönük olacak şekilde
yeceklerdeki fazla sosu silkelemek ve eti tabakta sabit tutmak
tasarlanıyor. Eti keserken kullanılanlar ise iki dişli oluyor. Ah-
amacıyla kullanıldıklarını anlayabiliyoruz. Sonradan çatallarda-
şap ve plastikten üretilen iki dişli çatallar, genellikle peynirlere
ki diş sayısı artırılıyor; bu dişler tıpkı kaşığın arka yüzeyinde
saplayabilmek için kullanılıyor. Zeytin gibi kokteyl süsleyicilerini
olduğu gibi kavis verilerek üretiliyor. Aslında arkası kavisli ça-
tutmak üzere, üç dişli, küçük ölçekli örneklere başvuruluyor.
tal tasarımının, Almanya’da yaklaşık 18. yüzyılda geliştirildiği
Tatlı yemek için kullanılan çatallar, genellikle üç dişli ve stan-
biliniyor. Standart dört dişli çatal tasarımlarının yaygınlaşması
dart çatallara göre biraz daha küçük oluyor. Föndü örnekleri,
da bu zamanlara denk düşüyor. Türkiye’ye baktığımızda ise,
iki dişli ve dişlerinin arasındaki boşluk boyu uzun ve genellikle
çatalın Tanzimat Dönemi’nde, özellikle de sarayda kullanılma-
ahşap saplı çatallar olarak karşımıza çıkıyor. Kavanozlardan
ya başlanmış olduğunu görüyoruz.
zeytin, vs kolayca alabilmek için kullanılan çatallar ise uzun
Günümüzde pek çok türüne rastlayabileceğimiz çatalların
48
saplı olacak şekilde tasarlanıyor. MİMAR
HAKAN YÜRÜOĞLU
ÖLÇEK
FARKI
Büyük ölçekli otel
projelerine imza atan
3R Design Factory
firmasının yöneticisi
Mimar Hakan Yürüoğlu
için Kütahya Seramik
markasının Avrupa,
Amerika ve Ortadoğu’da
büyümesi kaçınılmaz.
Yazı Zeliha Köşlü
Fotoğraf İsa Arslan
Ofis olarak en iddialı ve deneyimli olduğumuz konu oteller. Şu ana kadar onlarca
büyük ölçekli zincir otel projesine imza attık ve bundan da büyük keyif aldık.
İçinde bulunduğumuz dönemde odağımızın otel projelerinden yavaş yavaş
rezidans projelerine ve bireysel konutlara kaydığını görüyoruz. Örneğin bir
yandan Rixos için Taksim’de butik bir otel tasarlıyor, bir yandan da Doha’da 36
yatak odalı Royal Family’e ait bir konut projesi üzerinde çalışıyoruz.
Rixos Taksim/Penthouse
50
Rixos Taksim/Penthouse
imar Hakan Yürüoğlu’nun sahibi olduğu, 3R
Şu ana kadar onlarca büyük ölçekli zincir otel projesine imza
Design Factory Tasarım ve İç Mimarlık firması
attık ve bundan da büyük keyif aldık. İçinde bulunduğumuz dö-
bugüne kadar ağırlıklı olarak büyük ölçekli otel
nemde odağımızın otel projelerinden yavaş yavaş rezidans pro-
projelerine imza atmış. İki jenerasyondur aynı mesleği yapan bir
jelerine ve bireysel konutlara kaydığını görüyoruz. Örneğin bir
ailenin genç ferdi olan Yürüoğlu, firmasını ilk olarak Amerika’da
yandan Rixos için Taksim’de butik bir otel tasarlıyor, bir yandan
kurmuş. 2008 yılında ise firmasını Türkiye’ye taşıma kararı ile
da Doha’da 36 yatakodalı Royal Family’e ait bir konut projesi
yurda dönmüş. Hakan Yürüoğlu ile otel mimarisindeki yeni eği-
üzerinde çalışıyoruz.
M
limleri ve Türkiye’de konut seçimlerini konuştuk.
Mimarlık mesleğini seçmenizde sizi etkileyen unsurlar neler oldu?
Yurtiçi ve yurtdışı projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Şu ana kadar akla gelebilecek hemen hemen bütün otel
Zaten iki jenerasyondur aynı mesleği yapan bir aile orta-
zincirleriyle çalıştık, bir şekilde farklı ölçeklerde projelerine
mında büyüdüğüm için sektöre, terminolojiye ya da mesleğin
dahil olduk. Gururla söyleyebilirim ki şu anda İstanbul’un ve
gereksinimlerine hiç de uzak değildim. Herkes saklambaç, ya-
Türkiye’nin çehresini değiştirecek ne kadar proje var ise için-
kantop oynarken, ben evde eskiz kağıtları, aydıngerler ve rapido
de yer alıyoruz. 2011 yılını kapatmadan hemen önce Divan
kalemleriyle oynardım. Eğitim hayatım boyunca da hem sanat-
Elmadağ, Rixos Elysium Suites Taksim ve Bursa Hilton proje-
sal derslerde, hem de matematikte çok başarılı oldum. Bütün
lerinin bize ayrılmış bölümlerini teslim ettik. Şu anda da Grand
bunları bir araya getirince sanırım mimarlık kaçınılmaz bir mes-
Tarabya Hotel, Bursa Crowne Plaza, Millennium Hotel Doha,
lek, biçilmiş kaftan oluyor. Ayrıca yaptığım mesleğin sonuçlarını
Abu Dhabi Intercontinental, International Golf Club La Costa
fiziksel olarak, elle dokunulur, gözle görülür şekilde elde edebil-
ve Hersonskaya Business Tower/St. Petersburg projeleri üze-
mek, sosyal bilimler ya da hizmet sektörü ile karşılaştırıldığında
rinde çalışmaktayız.
mimariyi benim için çok daha anlamlı ve keyifli kılıyor.
Ne tip projelere öncelik veriyorsunuz?
Ofis olarak en iddialı ve deneyimli olduğumuz konu oteller.
Dünyada otel mimarisi konusunda son eğilimler nelerdir?
Sanırım bütün meslek dallarında olduğu gibi, bir yandan
Divan Elmadağ
Rixos Taksim/Penthouse
51
MİMAR
HAKAN YÜRÜOĞLU
hızla globalleşirken bir yandan da ‘konusunda uzmanlaşmaya’
Türk insanının ‘habitat’ seçimindeki döngü diyorum. Bun-
devam ediyoruz. Otel mimarisi ve iç mimarisi de bu trendden
dan birkaç sene evveline kadar şehirden uzaklaşmayı tercih
nasibini alıyor. Eskiden sadece yıldız kaygısı güden oteller,
ederken, bugün çok katlı müstakil bir evin hem kullanım maliye-
günümüzde hitap edeceği müşteri portföyü ve bu portföyün
ti yüksek geldi, hem de bahçesiyle ayrı, havuzuyla ayrı, garajıyla
beklentilerinin profesyonellerce yapılmış pazar araştırmaları
ayrı uğraşmak zor geldi. Bu düşünceyle eski apartman alış-
sonuçlarına göre şekileniyor. Bir yanda büyük arazilere yayıl-
kanlıklarımızı daha konforlu ve daha kalifiye bir şekilde devam
mış golf resortlarımız varken, diğer bir yanda şehrin merke-
ettirebileceğimiz rezidanslara yöneldik. Bu talep artarak devam
zinde küçük alanlarda mucizeler yaratmaya çalışan business
edecektir diye düşünüyorum.
otellerimiz var. Bence ölçeğinden ve lokasyonundan bağımsız
Birçok otel zinciri projesinde yer aldığınızı belirtmişti-
bir şekilde her türlü projede tasarımları şekillendiren ve şekil-
niz. Ülkeye göre değişen talepler ne yönde oluyor, örnek
lendirmeye devam edecek iki şey olacak: Bunlardan bir tanesi
verir misiniz?
yatırımcının operasyon sürecinde çalışacağı kişiyi azaltma ça-
Tabii ki oluyor. Global otel zincirlerinin konfor ve estetik
bası, bu da daha efektif tasarımlar, daha az kontrol noktaları,
standartları anlamında bazı bazları olsa da, bunları bulunduk-
daha temiz ve kolay temizlenebilir yüzeyler, yalın tasarımlar
ları ülkelerin yaşam standartları, kültürel alışkanlıkları ve örfleri
demek. Bir diğeri de kullanıcının daha bilinçli hale gelmesi ile
ile harmanlamak zorunda kalıyorlar. Örneğin Orta Doğu’da
tasarımları yönlendirmesi, başka bir değiş ile kullandığı yata-
yapmış olduğumuz çoğu projede önde gelen ilk kaygı mah-
ğın vermiş olduğu uyku konforu, perdelerin ışık sızdırmazlığı,
remiyet. Kullanıcının kendisini afişe edilmemiş hissediyor ol-
duş armatürünün verdiği yıkanma hazzı ve odasındaki inter-
ması. Estetik kaygılar, renk skalaları, hep daha sonra geliyor.
net bağlantısının hızı. Bu beklentiler de yıkanma, uyuma ve
Bazen de ülkelerdeki serzenişler, başka kültürlere yüzyıllardır
çalışma deneyimlerini optimuma getirmesi konusunda tasa-
gıpta ile bakıyor olmaları, tasarımlarımızı şekillendiriyor. Örne-
rımcıyı yönlendiriyor.
ğin 2009 ve 2010 yıllarında Kuzey Afrika’da yapmış olduğu-
Rezidans’ta yaşamın tercih edilmesindeki artış hakkında ne düşünüyorsunuz?
muz projelerin hepsi Güney Fransa ya da Güney İtalya izleri
taşıyordu. Çünkü buradaki yatırımcılar için İtalya’da aileleri ile
Makissos Termal
Köy Projesi, Kırşehir.
Libya’da bir
rezidans projesi
52
HAKKIMIZDA...
yaz geçiriyor olabilmek bir ayrıcalıktı.
Bugüne kadar sizi en çok etkileyen projeniz hangisi
Kütahya Seramik markasına projelerinizde yer veriyor musunuz?
oldu, neden?
Kütahya Seramik ürünlerine projeleri-
En keyifli çalıştığım ve en çok deneyim kazandığım projem
mizde sık sık yer veriyoruz. Özellikle Kütah-
sanırım Kuveyt’teki Lorenzo Restaurant’tı. Daha 27 yaşında,
ya Seramik’in genç tasarımcılar ile yapmış
Architectural Digest dergisine kapak olmak ve bunu sağlayacak
olduğu tasarım projeleri ve Yiğit Özer ile
bir projenin içerisinde yer almak bence büyük ayrıcalıktı. Kül-
kazanmış olduğu ödüller bizleri çok gu-
türün beklentilerini, sarı altının zenginliğini, ülkenin kayalık va-
rurlandırdı. Bir yandan da bizi doğal taş
dilerini, gece yaşamının o rengarenk izlerini son derece başarılı
kullanımına yönlendiren desen çalışabilme
bir şekilde sentezleyerek son derece elit bir mekan yaratmayı
özgürlüğünü ‘Sujet Dekor’ ürünleri ile sera-
başarabilmiştik. Sınırlı bir bütçe içerisinde olmadan çalıştığımız,
mikte çok daha hesaplı ve müşteri tarafın-
müşterinin dizginleri sonuna kadar bize teslim ettiği nadir pro-
dan kabul edilebilir bütçelerde yakalayabil-
jelerdendir. Şu ana kadar benzer bir şekilde Daho’da 36 yatak
diğimiz için ürün kataloglarını sık sık ürün
odalı, dört pavilliondan oluşan, yaklaşık 6000 metrekarelik bir
kütüphanemizden indirdiğimizi söyleyebi-
konut projesi üzerinde çalışıyorum. Bu da beni çok heyecanlan-
lirim. Türk mimar ve tasarımcıları dünya
dıran, etkileyen projelerden biri.
ölçeğinde işler yapıyor, global ödüller alıyor,
Dünyada sizi en çok etkileyen proje, mimar ve mimari
eğilim hangisi?
Avrupa ve Amerika kıtalarına aynı kalitedeki estetik ve teknolojiyi daha ekonomik
Her gün açıp projelerini incelemekten kendimi alamadı-
bir boyutta sunabiliyoruz. Tüm bunların
ğım, yaratıcılığı karşısında saygıyla eğildiğim isim Santiago
yanında Doğu’nun lokal gereksinim ve este-
Calatrava’dır. Her projesinin birbirinden başarılı olduğunu düşü-
tik beklentilerini anlayıp bunu teknolojinin
nüyorum. Ama Milwaukee Art Müzesi’ni diğerlerinden daha özel
sınırlarını zorlayarak uygulayabiliyoruz. Bu
ve ilham verici bulunuyor. özelliklerin tümünü içinde barındıran Kütahya Seramik, tasarımcılara sahip çıkan,
Matsu Spa
sınırlarını zorlamalarına izin veren bir marka. Böyle bir markanın da dünya çapında
büyümesi kaçınılmaz.
Matsu Spa
53
ALIŞVERİŞ
KUPA
Sevgi
sözcükleri
Sevginizi sözcüklerle
anlatmakta zorlanıyorsanız,
Kütahya Porselen’in eğlenceli
kupaları tam size göre.
Kupalar, 7-10 TL
arasında değişiyor.
54
Gözlerinizi kapatın
ve rahatlayın.
Güral Harlek’tesiniz.
guralharlek.com
www.facebook.com/guralharlek
KÜLTÜR MİRASI
ESKİŞEHİR
Sürprizlerle dolu modern bir
Eskişehir
Her zaman gidilecekler listemizde olan ama yakınlığından mıdır
bilinmez birçoğumuzun gezip görmeyi ertelediği bir şehirdir Eskişehir.
Ve aslında en görülesi yerlerdendir. Biz de bir cumartesi sabahı
sürprizlerle dolu bu kenti keşfe çıkıyoruz.
Hazırlayan Tuğba Karatmanlı, Fotoğraflar Leyla Yaman
56
Kent Park
Şehre dair
İçerisinde her türlü etkinlik ve ihtiyaç
alanlarının bulunduğu ve açıköğretimle
beraber 1 milyonun üzerinde öğrenciye
sahip olan Anadolu Üniversitesi, temizliği
Havacılık Müzesi
ve düzeniyle birçok üniversiteden farklı bir
atmosfere ve yerleşkeye sahip.
Eskişehirlilere denizi aratmamak amacıyla
yapılan yapay plaj şehrin en görülesi
ültür Parkı
Sazova Bilim-K
parklarından. İnce bir düşüncenin ürünü
olan parka mutlaka uğrayıp, fotoğraf
çekmenizi öneririz.
Kurşunlu Külliyesi ve külliye içindeki
Lületaşı Müzesi gerek atmosferi gerekse
küçük dükkânlarıyla uğrak bir yer.
Sabah
S
b h saatlerinde
tl i d H
Haydarpaşa
d
Henüz Eskişehir tren seferlerinin iptal edilmediği keyifli bir yol hikayesi bu...
İnsan hayatında ertelediği küçük anlara en nihayetinde vakit bulduğunda hep
hayıflanır ya “neden daha önce yapmadım diye”, işte sabahın erken saatlerin-
Şehri kuşbakışı izleyen ve mesire yerleriyle
de Haydarpaşa Garı’nda sabah güneşi Eskişehir Ekspresi’ni ısıtırken biz de
dinlenme imkanı sağlayan Şelale Park da
içimizden tam bu cümleyi geçirdik. Neden daha önce çıkmadık ki bu keyifli
Eskişehirlilerin uğrak yerlerinden.
seyahate? İki gün sürecek maceramız rehberimiz Ulaş Yılmaz ile buluşup va-
Yeşil bahçeleriyle dinlenme imkanı da
gonumuza yerleştiğimiz anda başladı. Rayların sesi kahvaltımıza eşlik ederken
sağlayan Sazova Bilim ve Kültür Parkına
geçtiğimiz yolların manzarası bizi etkisine almıştı bile.
giderken fotoğraf makinenizi yanınıza
almayı unutmayın. İçi de gezilebilir bir
müze haline getirilen korsan gemisi
ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmiş.
Eskişehir’le buluşma
Kâh rayların sesiyle şenlenen manzarayı izleyerek kâh sohbet ederek geçen zevkli tren seyahatinin bitiminde Eskişehir tüm neşesiyle karşılıyor bizi.
Konaklama
Şansımıza şehirde güneşin parladığı ışıl ışıl bir hava var. Rehberimiz Ulaş Yıl-
Turla şehre geldiğinizde size farklı
maz, konaklayacağımız Anemon Hotel’e gitmeden önce uğrayacağımız nok-
otel alternatifleri sunuyorlar. Bizim
taları bize anlatırken biz meraklı gözlerle etrafı izlemeye ve defterimize şehre
konakladığımız Anemon Hotel de
dair gördüklerimizi karalamaya başlamıştık bile. Otobüsümüze bindikten sonra
bunlardan bir tanesi.
ilk olarak Devrim Arabası’nı görmeye gidiyoruz. İlk Türk otomobili olan ve hâlâ
Eğer Porsuk kıyısında kalmak ve gece
Porsuk’un ışıklarını izlemek isterseniz Ada
Life Butik Otel de size önerebileceğimiz
mekanlar arasında. www.adalifeotel.com
Lokomotif Fabrikası içerisinde dolaştırılarak çalışabilir halde korunan arabaya
dair detayları rehberimizden öğrenip küçük hatıra fotoğrafları çektikten sonra
öğlen yemeğimizi yiyeceğimiz Namlı Otel’e gidiyoruz. Herkes birbiriyle sohbet
edip tur arkadaşlarını daha yakından tanırken masaya birbirinden lezzetli yemekler geliyor. Çiğ börek ve Balaban köftesi öneri listemizin başında.
57
KÜLTÜR MİRASI
ESKİŞEHİR
Biz denedik
çok sevdik
Porsuk Nehri’nde gondolla veya
daha kalabalık çıkabileceğiniz
tekne turlarıyla tur yapmadan
dönmeyin. Bize sorarsanız
bu turumuzun en keyifli
zamanlarından biriydi. Gondollar
dört kişilik ve tur ücreti 15 TL.
Üzeri kapalı tekneleri tercih
ederseniz kişi başı 3 TL’ye Porsuk
ültür Parkı
Sazova Bilim-K
Turu yapabilirsiniz.
Elinize içeceğinizi ve kitabınızı alıp
Porsuk Nehri kenarında bir bankta
dakikalarca dinlenebilirsiniz.
Kısa bir şehir turu
Ada Life Otel’in girişinde yer
Namlı Otel’in hemen karşısında yürüme mesafesinde olan Haller
alan “Travelers Irish Pub”
dekorasyonu, genç kadrosu ve
Gençlik Merkezi’nde kısa bir alışveriş molası verdikten sonra otobüsü-
lezzetli yemekleriyle güzel bir mola
müze binip rehberimizin neşeli ve bilgilendirici sohbeti eşliğinde Anadolu
mekanı olabilir.
Üniversitesi’nin içinden geçerek Sazova Bilim-Kültür Parkı, Şelale Park,
plajı ve havuzlarıyla dikkat çeken Kent Park, Havacılık Müzesi ve Opera Binasını geziyoruz. Her yerde kısa molalar vererek gezdiğimiz parklar,
müzeler ve hatta geçtiğimiz sokaklar hepimize Eskişehir’in ne kadar özel
bir kent olduğunu düşündürüyor. Şehre kazandırılan her mekanın ve parkın değerini bilen, katılımlarıyla da destek veren ve aynı zamanda sanata
karşı büyük bir ilgisi olan Eskişehirlilerin uğrak yeri opera binasına da uğradıktan sonra günün tatlı yorgunluğuyla Anemon Otel’e doğru yola çıkıp bir
sonraki günün merakı içinde, dinlenmek üzere odalarımıza çekiliyoruz.
Şehirde son gün
Yaptığı plan doğrultusunda eşyalarımızı da alarak otelimizden ayrılıyoruz. Biz tıpkı birer çocuk gibi Porsuk’ta tekne turu için sabırsızlanırken
Şelale Pa
rk
Nerede ne yemeli?
Şehrin en ilgi çekici bölgesi olan Porsuk
nehri çevresinde zevkinize uygun birçok
restoran ve kafe bulabilirsiniz.
Şehrin vazgeçilmez lezzetlerinden
çiğ böreğin tadına bakmadan
dönmemenizde fayda var.
Mazlumlar Muhallebicisi de şehrin
eskilerinden. Haller Gençlik Merkezi’nin
içerisindeki bu küçük tarihi tatlıcıya
uğramadan dönmeyin. Su muhallebisi
denemeye değer.
58
Kent Park
Haller Gençlik Merkezi
leri
Odunpazarı ev
Lületaşı ustası
Cumhuriyet Müzesi
Lületaşı
ilk olarak, Atatürk’e ait özel eşyalar ve fotoğrafların bulunduğu
Alışveriş için...
Alışveri
Cumhuriyet Müzesi’ne gidiyoruz. Sohbet ederek gezdiğimiz
Lületaşı şehrin en önemli değeri. Lületaşından
müze birçok yerde görmediğimiz Atatürk fotoğrafları ve onun
yapılan aksesuarlar sevdikleriniz için güzel birer
özel eşyalarıyla şehrin mutlaka görülmesi gereken adreslerin-
hediye olabilir.
den. Odunpazarı evleri ve Çağdaş El Sanatları Müzesi’ni de
Haller Gençlik Merkezi’nin içerisinde birçok
gezdikten sonra Porsuk Nehri’ne doğru yola çıkıyoruz. Porsuk
hediyelik eşya dükkânı bulabilirsiniz.
Nehri’nin çevresi özellikle gençlerin uğrak yeri haline gelmiş.
Venedik kanallarını andıran nehir çevresindeki kafeler ve yeşillik alanlar şehrin görülmeye değer yerlerinin başında geliyor.
Diğer bir alışveriş adresi ise Odunpazarı El
Sanatları Çarşısı; gerek atmosferi gerekse içindeki
birçok alternatif dükkanla bu çarşı en azından
yarım saatinizi ayırmanız gereken bir mekan.
Güneş tüm misafirperverliğiyle bize eşlik ederken eğlenceli bir
tekne turuna çıktıktan sonra tren saatimize kadar kalan zama-
Gece Eskişehir...
nı nehir çevresinde yemek yiyip dinlenerek geçiriyoruz.
Eskişehir, modern yapısı sayesinde gece geç
saatlerde dahi güvenli bir kent. Üniversitenin de
Veda ederken...
etkisiyle geceleri hareketli olan şehirde eğlencenin
Porsuk Nehri çevresinde hareketli bir gün geçirdikten sonra
nabzı, eski odun fabrikasından dönüştürülerek
şehre alışmış olmanın verdiği hüzün ve günün rehavetiyle trenimize doğru yola çıkıyoruz. Makinemizde şehre dair onlarca kare
yapılan ve içerisinde birçok farklı mekanın
bulunduğu 222 isimli eğlence merkezinde atıyor.
ve defterimizde Eskişehir’i anlatan karalanmış birçok kelime var.
Trenimize yerleşip kalkış düdüğünü beklerken şehre son kez dönüp bakıyoruz. Çantamızdaki lüle taşları ve kalbimizdeki birçok
anıyı yanımıza alarak, İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. Cam Müzesi
59
STİL
ÇATAL-BIÇAK-KAŞIK
ÇELİK
İMZALAR
Kütahya Porselen
Çelik Grubunun
yeni serilerinde,
metalin güçlü
duruşunu, tasarımın
zarif dokunuşlarıyla
sofralara taşıyor.
60
Bu sayfada üstte solda Bu çatalbıçak-kaşık takımının kulplarında şerit
şeklinde zarif bir kabartma uygulanmış.
Her yemek takımıyla rahatlıkla
kullanılabilecek olan Silverspot,
hem günlük kullanımda hem de
davet sofralarında şık sunumlar
yaratıyor. ‘SILVERSPOT’, 619 TL.
Üstte sağda Geometrik şekillerin en
zarif hallerinin işlendiği bu seri, altının
yaratacağı lüks efekti ile sofranızı
süsleyecek. ‘GOLDENSPOT’, 999 TL.
Altta Mat çatal-bıçak-kaşık takımlarını
seviyorsanız, sofra düzenlemelerinizde
sade ürünleri ve modern sunumları
tercih ediyorsanız bu takımı çok
beğeneceksiniz. Aynı takımın parlak
alternatifleri de var. ‘KP1V1’, 499 TL.
Yan sayfada Yaratıcı ve yenilikçi
sofralar tasarlamaktan hoşlananlar için
genç ve modern çizgilerdeki bu çatalbıçak-kaşık seti ideal.
‘EMRCONDUZ’, 499 TL.
61
STİL
ÇATAL-BIÇAK-KAŞIK
Günlük kullanımda her tür yemek
takımıyla uyum sağlayabilecek
Frig serisi yalınlığıyla öne çıkan
sofraların vazgeçilmezi olacak.
‘EMRSFRIG’, 619 TL.
Deri çanta içinde satışa sunulan çatal-bıçakkaşık takımını oluşturan parçalar: 12 adet yemek
kaşığı,12 adet yemek çatalı,12 adet yemek
bıçağı,12 adet tatlı kaşığı,12 adet tatlı çatalı,12 adet
tatlı bıçağı,12 adet çay kaşığı,1 adet kepçe, 1 adet
kevgir, 1 adet servis kaşığı,1 adet servis çatalı.
62
GURME
PORFLAME İLE LEZZETLER
Porselenden
Gelen Lezzet
Kütahya Porselen’in
ısıya ve aleve
dayanıklı yeni
Porflame serisi
tencere ve tavalarıyla
lezzet ve estetiği bir
araya getirdik.
Yapım Şebnem Yıldız Fotoğraflar Ceren Can Korkmaz
KREMALI SEBZE ÇORBASI
64
SEBZELİ
PİLAV
KUZU ETLİ
MEVSİM TÜRLÜSÜ
SEBZELİ TAVUK GRATEN
65
GURME
PORFLAME İLE LEZZETLER
PASTIRMALI KURU FASULYE
CREME BRULÉ
ARMUT TATLISI
66
KREMALI SEBZE ÇORBASI
• 60 gr tereyağı
• 50 gr un
• 100 gr havuç
• 30 gr ayçiçeği yağı
• 150 ml süt
• 100 gr taze kabak
• 30 gr domates salçası
• 1 gr muskat cevizi, toz halde
• 100 gr şoklu iç bezelye
Tuz, karabiber, pul biber
• 100 gr taze fasulye
Hazırlanışı
ıslattığınız
vada biraz tereyağı ile birlikte pişirin. Sı-
• 40 gr tereyağı
kuru fasulyeleri, porflame tencerede
rası ile havuç, kabak ve biberleri ekleyin.
• 20 gr ayçiçeği yağı
haşlayın; diğer bir tencerede soğan,
Beşamel sos için porflame tavaya önce
• 40 gr bitkisel krema
biber, domates ve domates salçasını
ayçiçeği yağını, sonra unu koyun; unu
• 20 gr un, tuz
soteleyip üstüne biraz su ilave ederek
pembeleşinceye kadar kavurun ve so-
• 1/10 bağ dereotu
pişirin. Haşlanan fasulyeleri bir süzgeçte
ğuk sütü ilave edin. Çırpma teli ile karıştı-
Hazırlanışı Sebzeleri tavla zarı şeklinde
süzdükten sonra, sotelediğiniz malze-
rın. Tuz ve muskat cevizi tozu atın. Hazır-
doğrayıp, porflame tencerede 5 dakika
melerin içine ilave edin. Tüm malzemeler
ladığınız sosu pişirdiğiniz piliçlerin üstüne
kaynatın. Yine bir porflame tencerenin
ile birlikte kısık ateşte 10 dakika daha
yayarak dökün, kaşar peynirini üstüne
içine koyduğunuz tereyağı ve ayçiçek
pişirin ve pastırmaları ekleyerek pişirme
serpiştirin ve önceden ısıtılmış 170 dere-
yağına unu ilave edip, un sarı renk ala-
işleminizi tamamlayın.
celik fırında üstünü kızartın.
ve edip sebzeleri içine atın. Kaynamaya
KUZU ETLİ MEVSİM TÜRLÜSÜ
CREME BRULÉE
yakın, kremayı ilave edin. Kaynayarak
• 200 gr kuzu eti, kuşbaşı doğranmış
• 300 gr bitkisel krema
kıvam aldıktan sonra, üstüne ince doğ-
• 200 gr taze fasulye
• 200 ml süt
ranmış dereotu serperek servis edin.
• 100 gr havuç
• 6 adet yumurta
• 100 gr patates
• 120 gr toz şeker
SEBZELİ PİLAV
• 100 gr taze mantar
• 60 gr beyaz sütlü çikolata
• 250 gr baldo pirinç
• 80 gr sarı, kırmızı Kaliforniya biberi
• 2 gr vanilya, toz
• 80 gr tereyağı
• 100 gr domates
Hazırlanışı Tüm malzemeyi bir kapta
• 20 gr ayçiçeği yağı
• 50 gr kuru soğan
çırparak karıştırın. Porflame tencerede,
• 20 gr tuz
• 50 gr tereyağı
kısık ateşte beş dakika malzemeyi ılıkla-
• 50 gr havuç
• 40 gr ayçiçeği yağı
şacak şekilde ısıtın. Malzemenizi porfla-
• 50 gr bezelye, şoklu
Tuz, karabiber
me tavaya dökerek 130 derecelik fırın-
• 50 gr kırmızı kapya biberi
Hazırlanışı Porflame tencereyi içine te-
da 45 dakika pişirin, üstünü karamelize
• 50 gr mısır, şoklu
reyağı ve ayçiçeği yağını koyarak ısıtın.
etmek için biraz toz şeker serpiştirin ve
Dereotu veya maydanoz
Kuzu etlerini kuru soğan ile birlikte pişi-
pürmüz yardımıyla hızlı ateşte yakın. So-
Hazırlanışı Pirinçleri yıkayıp ıslatın ve10
rin, daha sonra tüm sebzeleri parmak
ğuduktan sonra servis edin.
dakika beklettikten sonra süzün. Diğer
şeklinde doğrayarak etlerin üstüne alın;
taraftan kısık ateşte porflame tencerenin
tuz, karabiber ve sıcak suyu ilave ettikten
ARMUT TATLISI
içine tereyağı ve ayçiçeği yağını ilave ede-
sonra kısık ateşte pişirin.
• 4 adet sert armut, kabukları soyulmuş
Akşamdan
Hazırlanışı Etleri ilk önce porflame ta-
na kadar kavurun. Üzerine soğuk su ila-
• 150 gr su
rek pirinçleri beş dakika kavurun. Diğer
taraftan da sebzeleri haşlayın; haşlanan
SEBZELİ TAVUK GRATEN
• 225 gr toz şeker
sebzeleri pilavınıza karıştırın. Maydanoz
• 600 gr piliç göğüs eti, jülyen
Hazırlanışı Su ve şekeri kaynatıp ince bir
ya da dereotu ile servis edin.
• 100 gr sarı, kırmızı Kaliforniya biberi
şurup elde edin, kabuklarını soyduğunuz
• 100 gr taze kabak
armutları porflame tencerenize dizin ve
PASTIRMALI KURU FASULYE
• 50 gr havuç
üstüne hazırlamış olduğunuz şurubu ılık
• 500 gr kuru fasulye
• 15 gr tuz
bir şekilde ilave edin. 40 dakika, kısık
• 80 gr pastırma
• 5 gr karabiber
ateşte tencerenizin kapağı kapalı şekilde
• 100 gr domates
• 50 gr tereyağı
pişirin, soğuttuktan sonra servis edin.
• 80 gr çarliston biber
• 40 gr ayçiçeği yağı
Armutlarınızın kırmızı olmasını istiyorsanız,
• 80 gr kuru soğan
• 60 gr kaşar peyniri, rendelenmiş
kaynatırken ayva çekirdekleri ilave edin.
67
HOBİ
SELVER SARAÇ
EL EMEĞİ GÖZ NURU
Kazaziye ve telkari teknikleriyle takılar tasarlayan
Selver Saraç, geçmişi Anadolu’ya dayanan bu
elsanatlarını yaşatmayı misyon edinmiş.
Yapım Ayça Yılmaz Bozkurt, Fotoğraflar Ceren Can Korkmaz
68
l işçiliği hüner işidir. Takı tasa-
telin dikiş iğnesine takılarak örülmesi so-
denilmektedir. Bu isim, Osmanlıca ‘vav’
rımcılığı ise hem hüner hem
nucunda ortaya çıkar. Çok dayanıklı ve
harfinin, uygulamada motif olarak sıkça
de zevk işi. 12 yıldır takı ta-
insan gücü ile kırılmaz yapıya sahip olan,
kullanılmasından dolayı verilmiştir. Fakat
sarlayan Selver Saraç, gümüşe duyduğu
tamamıyla el yapımı ve el örgüsü kaza-
bu tanım, tel ile yapılan her sanatsal ça-
ilginin ardından çeşitli örme tekniklerini
ziye el örgüleri, kişilerin kendi isteklerine
lışmanın telkari olduğu anlamını doğur-
merak etmiş, ardından da kazaziye ve
göre yapılabilmektedir.
maz. ‘Trabzon işi’ hasır örgü bileziğe tel
E
telkari adındaki kaybolmaya yüz tutan iki
Kazazlık sanatı, Osmanlı İmpara-
ile yapılmasına rağmen telkari denilmez.
torluğu zamanında Anadolu’nun farklı
Yine, ağaç üzerine yollar açıp içine dö-
Geçmişi M.Ö 2500 yıllarına kadar
yerlerinde yaşayan bir el sanatıydı. O
verek tel gömme işinin de telkari olduğu
uzanan kazaziye ve telkari teknikleri, Lid-
yıllarda özellikle İstanbul’da, Osmanlı
sanılmaktadır; oysa bunun adı ‘tenzil’ sa-
yalıların Anadolu insanına bir armağanı.
sarayının taleplerine cevap veren çok sa-
natıdır. Telkari sanatının bir diğer anılma
Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir-
yıda kazaziye yapan esnaf vardı. Cum-
biçimi de ‘çift işi’dir. Bu ismin kaynağı
çok usta bu işleme teknikleriyle takılar
huriyet kurulduktan sonra bu sanat,
ise, işin yapımı sırasında parçaların teker
tasarlamışlar. Cumhuriyet kurulduktan
sadece Trabzon’da devam edebilme
teker bir araya getirilmesinde kullanılan,
sonra ise kazaziye Trabzon’da, telkari ise
olanağı buldu. I. Dünya Savaşı sırasında
cımbıza benzer ancak ucu daha ince
Mardin/Midyat ve Ankara/Beypazarı’nda
Trabzon’da 50’nin üzerinde kazaz dük-
olan ve ‘çift’ olarak isimlendirilen alettir.
yaşamaya devam etmiş. Bu iki el sanatı
kanı bulunurken, bu el sanatında üretimi
Malzeme olarak daha ziyade altın ve gü-
işçiliğini devam ettirmek için canla başla
sürdürmeye devam eden tek şehir olma
müşün kullanıldığı el sanatı, Türk maden
çalışan Selver Saraç, İSMEK’te (İstanbul
ünvanını taşıyan Trabzon’da bile şu an
işçiliğinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
Büyük Şehir Belediyesi Sanat ve Meslek
sınırlı sayıda sanatkar bulunmaktadır.
Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgu-
Eğitimi Kursları) dersler veriyor. Saraç,
Altın ve gümüşün yüzyıllardır dantel gibi
lara göre, telkari tekniğinin, M.Ö. 3000
kazaziye ve telkari gibi gümüş işleme
işlendiği telkari sanatı ise ince tel haline
yılından beri Mezopotamya’da, M.Ö.
tekniklerinin kültürel mirasımıza ait oldu-
dökülen gümüşün bükülmesiyle oluştu-
2500’den bu yana da Anadolu’da kul-
ğunu ve kaybolmaması gerektiğini söylü-
rulan küçük motiflerin bir araya getirilme-
lanıldığı anlaşılmaktadır. Telkari’nin asıl
yor. Gelin hep birlikte kazaziye ve telkari
sidir. Tümüyle el işçiliğine dayalı bir sanat
merkezinin 12. yüzyılda Musul olduğu,
tekniklerini Selver Saraç’tan dinleyelim:
dalı olan telkari sanatı ile ağırlıklı olarak
bu sanatın Musul’dan Suriye’ye, oradan
Tamamen el emeği ürünü olan kazazi-
tütün kutusu, sigara ağızlıkları, aynalar,
da Anadolu’ya geçtiği ileri sürülmekte-
ye, 0,08 mikron inceliğinde, 24 ayar altın
tepsiler, kemerler, küpeler, kolyeler, düğ-
dir. Telkari yapımının 15. yüzyıldan bu
veya 1000 ayar gümüş telin ipek tel üzeri-
meler ve yüzükler yapılıyordu. Sözcük
yana ise Türkler arasında yaygın olduğu,
ne özel bir yöntemle sarılarak kalınlaştırıl-
anlamı ‘tel ile yapılan sanat’ anlamına
özellikle de Güneydoğu Anadolu’da çok
ması ve sağlam tel haline getirilen gümüş
gelen telkari’ye aynı zamanda ‘vav işi’ de
geliştiği bilinmektedir. gümüş işleme tekniği ile tanışmış.
69
TERAPİ
AYBEN ERTEM
BENİM RENGİM HANGİSİ?
Çevremizdeki renkler bizim kaderimizi değiştirebilir mi? Doğru renklerle
donatılan bir masa ve yaşam alanı ile kilo verebileceğimizi, ilişkilerimizi düzene
sokabileceğimizi, iş yerindeki verimimizi artırabileceğimizi savunan Uzman
Psikolog Ayben Ertem’in önerilerine dikkat çekiyoruz. Yazı Fatma Özel
zman
U
Psikolog
Ayben
Ertem,
ODTÜ
Psikolo-
Turuncu: Risk alan, şakacı, pratik zekalı, eğlendiren, ara-
ji Bölümü mezunu. Sonrasında Amerika’da Walden
bulucu, enerjik, sürekli hareket etmeyi seven, rekabetçi, mad-
Üniversitesi’nde ‘Health Psychology’ master programını bi-
di ödüllerden hoşlanan, geleneklere uymayan, anında geri
tirmiş. Ertem, iş dünyasına yönelik eğitim ve danışmanlık hiz-
bildirim bekleyen.
metleri veren Beynin Gücü İnsan Kaynakları’nın Genel Müdürü
Şu anda yaygın olarak bir ofis ya da konut tasarlanır-
ve Biofeedback, Neurofeedback, Psikiyatride QEEG ve ERP
ken iç mekan tasarımı tümüyle bir profesyonele veriliyor.
kullanımı Derneği kurucularından. ‘Stresle nasıl baş edebiliriz?’,
Dolayısıyla ev sahibinin beğenilerinden çok, trendler et-
‘Hamilelikte stresi önleme’, ‘Biofeedback’, ‘Peak Performans’,
kili oluyor. Bu konuda bir öneriniz olabilir mi?
‘Doğru Ebeveynlik’, ‘Motivasyon’ ve ‘Şirketlere yönelik kişilik ve
İnsanların kişilik yapılarının renkler ve dekorasyonda çok
renk analizleri’ eğitimleri veren Ayben Ertem, iş yerinde verimi
önemli olduğuna dair çalışmalar oldukça yaygın. Yurtdışında
artırmak, ev içinde iletişimi, huzuru sağlamak ve stresten arın-
özellikle Amerika’da bu konuda çalışan profesyoneller var.
mak için renklerin en önemli çıkış noktası olduğunu savunuyor.
Örneğin, dışadönük insanlar ile içedönük insanların renk ter-
İnsanlar evleri ile ilgili renk ve form seçimlerini ya-
cihleri birbirinden farklıdır. Dışadönükler daha çok kırmızı, tu-
parken kişisel beğenilerinden hareket ediyorlar, bu da
runcu, sarı gibi renklerden hoşlanırken, içedönükler mavi gibi
onların kişiliklerinin bir analizi oluyor öyle değil mi?
sakinleştiren nabzı düşüren fazla uyarmayan renkleri tercih
Evet, doğru. Renklerle kişilik özellikleri arasındaki bağlan-
ediyorlar. Dışadönükler büyük camlı geniş ve büyük oturma
tılarla ilgili çalışmalar M.Ö 400’lü yıllara kadar dayanıyor. Dört
grupları olan ofislerde çalışmaktan hoşlanırken, içedönükler
renkle, kişilik özellikleri ya da mizaç arasındaki bağlantıyı gös-
daha küçük ofislerde, büyük oturma grupları yerine tekli kol-
teren çalışmalar var. Bu çalışma insanların, hangi renk spekt-
tukların olduğu home ofis tarzı yerlerden hoşlanıyorlar. Bu sa-
rumuna girdikleriyle ilgili. Başka teorilere göre de insanlar bu
dece ufak bir örnek. Profesyonellerin kişilik ve renkler arasın-
kişilik özelliklerinden bazılarını taşıdığında o renk tamamen ki-
daki ilişkiyi, dekorasyonun kişilik üzerindeki etkisini, renklerin
şiliğini yansıtmayabilir, diğer renklerden de bir parça özellikler
beyni nasıl etkilediğini, renk psikolojisini bilen psikologlarla bir-
taşıyabilir, ancak dominant olan bir renk spektrumundan bah-
likte çalışmaları durumunda daha çok verim alacaklarını düşü-
sedilebilir.
nüyorum. İş yerinde verimi artırmak, ev içinde iletişimi, huzuru
Mavi: Optimistik, tutkulu, hedef odaklı, gerçek romantik,
başkalarının ihtiyaçlarına önem veren, işbirlikçi, başka insanları
cesaretlendiren, barış yanlısı, arabulucu kişilikler.
Altın sarısı: Planlı, ayrıntı odaklı, güvenilir, dikkatli, dakik, aile
geleneklerine önem veren, düzene önem veren, duyarlı, prosedürlere ve kurallara inanan, sorumluluk sahibi.
sağlamak için bunların önemli olduğunu düşünüyorum.
Sizce renklerin ruh hali üzerindeki etkilerinden yola
çıkmak mı, yoksa nasıl yaşamak istediğimiz bilgisinden
yola çıkmak mı daha doğru?
Aslında ikisi birbirinden çok bağımsız değil. Siz nasıl yaşamak istiyorsanız, kişiliğiniz sizi ele verdiği için size göre bir renk-
Yeşil: Entelektüel, mükemmeliyetçi, soyut düşünen, teorik,
lendirme ve dekorasyonla daha huzurlu yaşayacaksınız. Örne-
şahsi zamana ihtiyaç duyan, kişilerarası ilişkilere mantık çerçe-
ğin, siz çok dışadönük ve enerjikseniz mavi ve küçük bir odada
vesinde yaklaşan, her zaman ‘neden’ sorusunu yönelten.
yaşamak istemeyeceksiniz muhtemelen. Mesela bebeklerle
70
ilgili bir çalışma var. Bebeklerin tercih yapma şansı yok, ancak
odalarında çok fazla sarı kullanıldığında, huzursuz bir yapı sergileyebiliyorlar.
Stresten arınmak için hangi mekanları, hangi renklerle planlamalıyız?
Kırmızı, renkler arasında en ilginç olanıdır. Bir yandan ihtirasın rengidir, bir yandan da ortamda gerginlik varsa, gerginliği
artırabilir. Kırmızının çok yoğun kullanıldığı yatak odaları bu açıdan tehlikeli olabilir. Çiftler arasındaki gerginliği artıracağından
kavga ortamı yaratabilir. Mor ve morun tonları uykuya daha rahat geçmeyi sağlar, dolayısıyla yatak odası için düşünülebilir.
Beyaz saflığı, barışı ve temiz olmayı simgeler, aynı zamanda
küçük mekanları daha büyük, daha ferah gösterir. Pembe mutluluk, sevinç veren bir renktir. Oturma odası ve salonlarda kullanıldığında misafirlerinizle keyifli sohbetler gerçekleştirebilirsiniz.
Özellikle yemek odaları ve mutfak için neler önerirsiniz?
Kırmızı, turuncu ve sarı tonları çabuk ve hızlı yemek yemeği ve bir an önce kalkmayı sağlar. Bu renklerin iştah artırma
özelliği olduğundan iştahsız kişiler yararlanabilirler. Mavi rengin iştahı bastırdığına ve nabzı düşürdüğüne yönelik çalışmalar var, dolayısıyla diyet yaparken mavi ve tonları
kullanılabilir. Yemek odalarında duyguları
çok fazla açığa çıkaran, uyaran renkleri kullanmamakta fayda var. Uyarıcı renklerle yemek kokusu bir
araya geldiğinde çok fazla
yeme isteği uyanabilir.
Porselenler
özelinde
bize bazı öneriler getirebilir misiniz? Sağlıklı
beslenme ya da obeziteye karşı renklerin etkili
olduğu durumlar olabilir
mi?
Yemeğin renklerle bağlan-
Yemek masalarında
duyguları çok fazla açığa
çıkaran, uyaran renkleri
kullanmamakta fayda var. Bu
tür renklerle yemek kokusu
bir araya geldiğinde çok fazla
yeme isteği uyanabilir.
mayı canlandırır. Renklerin algı
üzerindeki etkisiyle ilgili Washington Üniversitesi’nde yapılan
bir çalışmada, içeceklerin renkleri
da çoğu insan içeceğin tadını bileme-
yaygın. Örneğin sarı bir muz bizim
miş. Üzüm suyu gösterildiğinde herkes
için çok caziptir ama aynı muz mavi
Bence olmazdı. Kırmızı ve yeşil açlığı tetikleyen
sa olsun insanlarda sağlıklı ol-
gösterilmeden insanlara tattırıldığın-
tılı olduğuna dair çalışmalar çok
olsaydı bizim için yine cazip olur muydu?
renkli yiyecekler içeriği ne olur-
üzüm suyu olduğunu içerken bilmiş ancak
renk gösterilmeden aynı üzüm suyu verildiğinde içen-
faktörlerdir. Fast food zincirleri mekan tasarımlarında kırmızıyı
lerin yüzde 30’u üzüm suyu olduğunu bilememişler. Renkle-
yaygın olarak kullanırlar. Doğada doğal olarak yetişen mavi bir
rin algıda önemi büyük. Son olarak obeziteyle savaşta mavi
yiyeceğe rastlanmaz, mavinin iştahı bastırdığına dair çalışma-
rengin uygun yerde, uygun şekilde kullanabileceğini söylemek
lar var. Sarı da kırmızı gibi iştah açıcı bir renktir, iştahı uyarır
isterim. Porselen eşyalarda da bu bilgiler ışığında tasarımlar
ve mutluluk verir. Yeşil renk sağlıklı yiyecekleri çağrıştırır. Yeşil
geliştirilebilir. 71
SAĞLIK
PROF. DR. GEYLANİ ÖZOK
K A Z A
GELİYORUM DER
Yanık tedavisi zor ve sabır gerektiren bir
süreç. Bu zorlu süreci, Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi Çocuk Yanık Ünitesi
Sorumlusu Prof. Dr. Geylani Özok anlattı.
Yazı Bedrana Yıldız, Fotoğraflar Koray Işık
ir çocuğun başına gelebilecek en büyük travma ‘’yan-
maddeler sürülmesi var. Diş macunu, zeytinyağı ya da yoğurt
B
mak.’’ Hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkileri ve
gibi maddelerle yarayı tedavi etmeye çalışmak tehlikeli. Yanığa
süreçleri bir hayli uzun. Maalesef aileler evde var olan tehlikeler
yapılması gereken en doğru şey, temiz bir bezi akan musluk
ve yanık tedavisi konusunda yeterince bilinçli değil. Yazımız-
sıcaklığında suyla ıslatarak yaraya uygulamaktır. Buz ya da
da NG okurları için bu tehlikeleri, sonuçları ve süreçleri kaleme
buzlu bir uygulamadan da kaçınmak gerekir. Çünkü geniş
aldık. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Yanık
yanıklarda hipotermi tehlikesi vardır. Bu durumda hasta direk
Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Geylani ÖZOK ile Ege Üniversite-
temiz bir beze sarılıp hastaneye getirilmelidir. Yanık sonrası
si Çocuk Cerrahisi bölümünde yanıklar üzerine bilgilendirici bir
evde ilk müdahaleyi yapmış olsak bile hastayı mutlaka hasta-
sohbet gerçekleştirdik.
neye götürmemiz gerekir. Çünkü yaranın derinliğini aile belir-
Evimizde, iş yerimizde, dışarıda bizi bekleyen yüzlerce tehlike var. Bize bu tehlikelerden ve yanma anında ilk
olarak yapılması gerekenlerden bahseder misiniz?
leyemez. İlk etapta değerlendirilemeyen bu yarayı bir hekimin
görmesi şarttır.
Hasta istatistiklerinize baktığınızda en çok hangi ka-
Öncelikle evimizde bizi bekleyen tehlikeleri tahmin edebil-
zalardan meydana gelen yanık vakalarını tedavi ediyor-
mek için mutfakta, salonda ya da banyoda bir erişkin gibi değil,
sunuz? Daha çok hangi yaş aralığında hastaları tedavi
bir çocuk gibi düşünüp, olaylara çocuk gözüyle bakmalıyız. Ör-
ediyorsunuz?
neğin mutfak; bizim için sadece yemek yenen bir yerken ço-
Bu kazalar daha çok 1-5 yaş aralığında, yani çocukların
cuklar için tehlikelerle dolu bir alandır. Ocakta kaynamakta olan
ayaklanmaya ve merak etmeye başladığı dönemlerde mey-
bir tencere, kaynamakta olan bir su ısıtıcısı ya da çaydanlık gibi
dana geliyor. En çok çocuklarda gözlemlenen yanık vakaları
pek çok şey çocuklar için tehlike teşkil edebilir. Bizde bir adet
daha çok evde çay, çorba gibi sıcak sıvıların sebep olduğu
var; sofraya çaydanlık getiriliyor. Çocuğun masaya çarpmasıyla
kazalardır. Fakat bunun dışında meydana gelebilecek olan
ya da masaya tutunmaya çalışmasıyla da üstüne dökülebiliyor.
alev ve elektrik yanıkları da çok tehlikeli yanıklar. Bunları önle-
Bu çocuklarda en çok rastlanılan kazadır. Şimdiki evlerde bula-
yebilmek için açıkta kibrit, çakmak gibi tutuşturucu maddeler
şık makinesi üstünde bulunan set üstü ocaklar da büyük sıkıntı
bırakmamak gerekiyor. Elektrik prizlerinin sebep olacağı yanık-
yaratmaktadır. Bulaşık makinesinin kapağını açıp basamak ola-
ları önlemek içinse en etkili çözüm sigorta girişine kaçak akım
rak kullanan çocuk, buradan da kaynayan tencereye tutunma-
rölesi takmak olacaktır. Bunların dışındaki ev kazalarından biri
ya çalışırken tencere, çocuğun ağırlığıyla üzerine devriliyor.
de sobalar sebebiyle meydana gelmektedir. Bunu önlemek
Bu tür tehlikelerde ve yanma anında yapılması gerekenlerden önce yapılmaması gerekenler arasında yaraya yabancı
72
içinse sobanın etrafına çocuğun sobaya yaklaşmasını önleyecek parmaklıklar koymak gerekir.
Bir yıl içinde tedavi ettiğiniz hasta sayınız nedir?
her gün değerlendiriliyor ve yarasında meydana gelen değişi-
Bir yıl içinde yatırarak tedavi ettiğimiz hasta sayısı 110.
me göre ilaç tedavisi ya da cerrahi tedavi planlanabiliyor. Eğer
Ayakta tedavi ettiğimiz hasta sayısı ise daha az. Bunun sebe-
uyku problemi, aşırı duyarlılık ya da aşırı tepki gibi davranışlar
bi merkez hastane oluşumuzdan dolayı ağır yanıkların buraya
gözlemleniyorsa çocuk psikolojisi anabilim dalından destek
getirilmesi.
alıyoruz. Yanık bir “travma” olması nedeniyle multidisipliner bir
Yanıklarda uygulanan tedavi yöntemleri ve süreçleri
hakkında bilgi verir misiniz? 1. 2. ve 3. derece yanık teşhisi neye göre belirlenmektedir?
1. derece yanıklar en hafif yanıklardır. Bunlara örnek olarak
güneş yanıkları verilebilir. Hastanede tedavi gerektirmeyen yanık
tipidir. Bu tür yanıklar için evde uygulayacağımız deriyi yumuşak
tutan pomat ya da nemlendirici ile tedavi yeterli olacaktır.
anlayış gerektirir. Özellikle küçük yaştaki çocukların maruz kaldığı yanık tedavilerinde ailelere çok büyük görevler düşüyor.
Yaşanan şokun kısa sürede atlatılması ve hastanın
tedavi sürecinin başarılı olabilmesi için ailelere düşen
görevler nelerdir?
Bu süreçte ailelere düşen tek ve en önemli görev hekim ve
tedavi eden personele güvenmeleri ve sabır göstermeleri ola-
2. derece yanıklara sıcak su yanıkları örnek verilebilir. Bir
caktır. Yanık yarası tedavisi uzun soluklu bir süreç. Aileler bu
kısmı tıbbı bir kısmı cerrahi tedavi gerektiren yanıklardır. Bu se-
yüzden telaşlanıyor fakat bu sürecin ne kadar uzayacağını biz
beple 2.derece yanıklar için muhakkak hastaneye gidilmelidir.
de önceden bilmiyoruz. Bu yüzden hastaya gerekenleri gün-
3. derece yanıklar ise alt tabaka ve derinin tamamıyla yandığı ağır yanıklardır. Mutlaka cerrahi müdahale gerektirir. Bu-
begün saptıyoruz. Bu konuda sabırlı ve metanetli olmak çok
önemli.
nun için ameliyatla yanan yerin çıkarılıp oluşan açık alanların
Türkiye’de yanık alanında çok önemli çalışmalar ger-
deri greftiyle (aşısıyla) kapatılması gerekir. Kapatılacak olan yer
çekleştirmektesiniz. Ülkemizin bu alandaki konumu nedir?
için yine hastanın sağlam deri alanlarından alınan deri parçaları
Son yıllarda yanık konusuna devlet tarafından el atıldı ve
daha önce temizlenmiş yanık alanlarına yerleştirilir. Bu deri par-
çok sayıda yanık merkezi açıldı. Bu yüzden Türkiye yanık konu-
çaları zemindeki dokudan beslenerek yanık alanını örterler.
sunda Ortadoğu ülkeleri arasında çok iyi bir yerde.
Türkiye’de yanık tedavi merkezlerinin sayısı oldukça az.
Ege Üniversitesi, Çocuk Cerrahi ve Ana Bilim Dalı ile
bu konuda kendini kanıtlamış bir hastane. Sizi başarılı
kılan unsurlar nelerdir?
Kasım 2011’de gerçekleştirdiğiniz Türkiye’nin ilk Ulusal Çocuk Yanıkları Kongresi hakkında bilgi verir misiniz?
Bu kongrenin amacı Türkiye’de yanıkla uğraşan hekim,
hemşire ve diğer sağlık çalışanlarını bir araya getirmek, bilgi ve
Bu konuda en önemli başarı unsurumuz bilgi ve dene-
deneyimlerin paylaşılmasını sağlamak ve bu uğurda çalışanlar
yim. Ege Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ilk olarak
arasında birlik ve beraberlik kurmaktı. Aynı zamanda sektörde
1961’de ayrı bir birim olarak faaliyete geçmiştir. Şu anda dok-
faaliyet gösteren medikal ve ilaç firmalarının ürünlerini topluca
tor olarak bir tek ben sorumluyum. Bunun dışında1-2 asistan
sunabildikleri bir platform da oluşmuş oldu. Kongreye katılımcı
ve 3 hemşire görev yapıyor. Hasta sayısının artmasına bağlı
olarak 172 kişi katıldı ve 52 bildiri yayımlandı. Sonuç açısından
olarak görevli sayısı artabiliyor. Hastanemizin bünyesinden 1
çok umut verici ve tatmin edici bir toplantıydı. 2012’de yenisini
fizyoterapistimiz, klinik bünyesinden ise 1 diyetisyen ve psiko-
düzenlemeyi düşündüğümüz Ulusal Çocuk Yanıkları Kongresi-
loğumuz bulunmakta.
ni şimdiden planlamaya başladık bile.
Yanık tedavisi farklı dallardaki birçok uzmanlık alanını bir araya getiren uzun bir süreçten oluşuyor. (Fizik
tedavi, psikolojik tedavi, plastik cerrahi) Bize bu süreçler
hakkında bilgi verir misiniz?
Yanık tedavisi alanında hedeflediğiniz yeni çalışmalar
ve son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Henüz ülkede rutin olarak yapılmayan bazı hedefleri gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Kültür grefti konularını Türkiye’de
Biz yanığın akut süreciyle ilgileniyoruz. Yanığı en az iz ve en
de görmeyi hedefliyoruz. Kısaca ve basitçe anlatmak gerekirse
az fonksiyon kaybıyla iyileştirmeye çalışıyoruz. Yine de bunla-
bu dış ortamda üretilen deri hücreleriyle yanık yarasının kapa-
rın yanında rehabilitasyon ve psikolojik tedavi gerekmekte. İleri
tılması tekniği anlamına geliyor. Fakat bunlar çok ciddi organi-
psikoloji ile travmalar için çocuk psikolojisi ana bilim dalından
zasyon gerektiren süreçler. Son olarak söylemek isteğim şey,
destek almaktayız. Yanık sonucu oluşan kötü izlerde çok uz-
aslında tüm kazaların önlenebilir olduğu. Dolayısıyla çocuğu
manlık gerektirmeyen sorunları bizler tedavi edebiliyoruz. Fakat
olan çiftlerden çocuk gibi düşünerek meydana gelebilecek ka-
yüz ve elde oluşan ileri derecede deformasyonlar için plastik
zaları önceden tahmin etmelerini ve erişkin için var olmayan
cerrahi ve ortopedi anabilim dalından yardım alıyoruz. Hasta
tehlikelerin farkına varmalarını umuyorum. 73
BESLENME
ALİ DERELİ
KAFA KARIŞTIRAN DİYETLER
İnternet çağı olması sebebiyle bilgiye çok kolay ulaşıyoruz.
Bir arama motoruna ‘diyet’ kelimesini yazdığınızda 18.600.000
sonuç çıkıyor. Bu kadar bilgi karmaşasının içinde sonuç şu
oluyor: Hiçbir şey yapmadan kaderimize razı olmak veya dönem
dönem uyguladığımız diyetler ile giderek artan kilolarımız.
[email protected]
aratay diyeti, kişiye ait olduğu için bir şey söylemek
yabilirsiniz.. Bunun adı da protein diyeti olur, fakat uzun süreli
çok doğru değil. Ama biz diyetisyenler olarak bu diyet-
uygularsanız, böbrekleriniz yorulabilir.
K
teki birkaç konu başlığına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Bunlardan
Özetle, diyeti uygulayacağınız zaman, boşlukta yazacak tek
birincisi, ekmek ile ilgili olan. Karatay’ın aksine mutlaka ekmek
şey kendi isminiz olmalıdır. Aynı yaş, kilo, boy ve cinsiyetteki iki
yenilmesi gerektiğini savunuyorum. Özellikle tam tahıl ekmeği
kişinin protein diyeti olsa dahi, uygulayacakları süre ve miktar
gün içerisinde en az üç dilim tüketilmelidir. Tam tahıl ekmeği
farklı olacaktır. Diyetiniz sadece size özel olmalıdır. Metaboliz-
vücut için çok önemli. Özellikle B vitamini kaynağı olduğu için
manızdaki farklılıklar, kişiye özelliği sağlamaktadır.
ileri yaşlarda daha da büyük önem kazanıyor. Bundan sonra
Eğer amaç kilo vermek ise mahallenizdeki bakkalın size
gelen başlık ise ara öğün kullanımı. Yine Karatay’ın aksine gün-
önereceği beslenme programını tam anlamıyla yaparsanız, vü-
de en az beş öğün beslenmek gerekiyor. Üç ana öğününüzün
cudunuz uyduğunuz bu doğru ya da yanlış olan düzene bir
yanına mutlaka ortalama 100 kalorilik
tepki olarak ağırlık kaybeder. Önemli olan
en az iki ara öğün koymalısınız. Kan
kilo vermek değil bunun devamlılığını
şekerinizin düzenlenmesi, vücudunu-
sağlamaktır.
zun yağ depolamaması ve ana öğünle-
Yaş ilerledikçe metabolizmanızın ya-
rinizde daha dengeli besin tüketmeniz
vaşlaması ile kilo kaybetmeniz zaten zor-
açısından bu konu büyük önem taşı-
laşmaktadır. Örneğin 55 yaşınıza geldi-
yor. Bu iki başlığın yanı sıra kolesterol
ğinizde haftada bir kilo zar-zor verirsiniz.
ile ilgili olarak da Karatay diyeti şu an
Bunun üzerine bir de bu yaşa kadar de-
Sağlık Bakanlığı’nın incelemesine alın-
nemediğiniz diyet programı kalmadıysa,
mış durumda.
bu zar-zor verilecek olan kilo maksimum
Diyet tam kelime anlamı ile ‘beslen-
300-400 gram olacaktır. Bu sebeple siz
me biçimi’ demektir. Karatay, Atkins
siz olun, kendi diyetinizi oluşturun. İster-
veya Montignac diyeti gibi bir olgu çok
seniz bir diyetisyenden (beslenme biçimini düzenleyen) yardım alarak bunu yapın,
doğru değil. Bir kişinin diyeti olamaz, bir
kişinin beslenme biçimini uygulamak her bireyin metabolizma-
dilerseniz de okuduğunuz bilgileri karıştırarak kendi beslenme
daki farklılığına aykırıdır zaten. Bir hastalığın, özel bir durumun
biçiminizi tanımlayın.
ve bir bölgenin diyeti olabilir. Diyabet diyeti (diyabette beslenme
Her yaşın metabolizma ihtiyaçları farklı olduğundan, her
biçimi), zayıflama diyeti (zayıflamadaki beslenme biçimi), Akde-
yaşa ayrı beslenme biçimi oluşturmalısınız. 0-5 yaş, 6-15 yaş,
niz diyeti (Akdeniz beslenme biçimi) vb.
18-35 yaş, 35-55 yaş ve 55 yaş üzeri gibi dönemlerdeki diye-
Özel durumlarda bazı besinleri diyetinizde daha fazla tüket-
tiniz olmalıdır. Sadece size özel olan, Ayşe hanım 18-35 yaş
tiğiniz zamanlar da olabilir. Protein diyeti ve antioksidan diye-
diyeti gibi. Yaşamımızın her döneminde hayattan aldıklarımız
ti gibi. Proteinlerin daha geç emilmesi ve tokluk hissi vermesi
birbirinden farklı olduğu gibi, vücudumuza aldıklarımız da farklı
ile metabolizmanızı hızlandırmasından faydalanarak dönemsel
olmak zorundadır.
olarak proteinle zenginleştirilmiş bir beslenme biçimi uygula74
Düzenli diyetle, sağlıklı bir yaşam dilerim. MAĞAZA
MECİDİYEKÖY
PORSELEN
VE SERAMİK
CENNETİ
Kütahya Porselen ve Kütahya Seramik
markalarının en yeni ve en çok tercih
edilen ürün gruplarını Mecidiyeköy
show house’unda bulabilirsiniz.
76
K
ütahya Porselen firmasının en büyük
show house’larından biri olan Meci-
diyeköy mağazası, hem porselen konusunda hem de seramikte en yeni koleksiyonların
ve en çok satan serilerin sergilendiği show
house alanlarından biri. 1000 metrekareden
oluşan mağazanın her katı yaklaşık 500 metrekarelik sergileme bölümlerinden oluşuyor.
Hemen yanında, iki kattan oluşan seramik
bölümünde, Red dot Best of the best ödülllü
Versatile, Brezza cam koleksiyonları ve Orijitile koleksiyonları sergileniyor. Ayrıca sektörde en çok ziyaretçi ağırlayan mağazalardan
biri olarak da biliniyor.
Kütahya Porselen ürünlerinin sergilendiği
show house’un birinci katında daha çok özel
günlere yönelik yemek takımları, aksesuarlar
ve dekorasyon ürünleri bulunuyor. Bu katta sunumu birbirinden şık iki farklı sofra tasarımı ile
ziyaretçiler karşılanıyor. Yine aynı katta el yapımı ürünlerin sergilendiği bölümlerde, dekoratif
olarak kullanılabilecek birçok ürün bulunuyor.
Klasik elyapımı ürünler kadar ilgi çeken diğer
ürün grubu ise Kütahya Porselen Artebianco
markalı modern kahve fincanları. Yine elde
üretilen bu ürünler incelikleriyle dikkat çekiyor.
Gümüş sofra ürünleri ve kristal şamdanlar da
bu katın parlayan yıldızları arasında.
Show house’un ikinci katı, ağırlıklı olarak
gündelik hayatta rahatlıkla kullanılabilecek
ürün gruplarına ayrılmış. Bu katta yemek
setleri, kahvaltı takımları, otel serileri bulunuyor. Kütahya Porselen’in renkli yüzü olan
‘Naturaceram’lar ve yine onlar gibi tek parça olarak satılabilen ürün grupları bu katı
daha da özel kılıyor. Bu bölümden alışveriş
yapmak isteyenler diledikleri üründen, diledikleri sayıda alarak, kendi sofra takımlarını
oluşturabiliyorlar. Adres: Ortaklar Cad. Bahçeler Sok. Efe Han 20
Mecidiyeköy, İstanbul Tel: (0212) 274 42 84
77
BAYİ
OPAL YAPI
Kütahya Seramik firmasının Alanya ve
Antalya’daki en önemli iş ortaklarından biri
olan Opal Yapı’nın satış politikası
güven üzerine kurulu. Firma yönetici Sabri
Kılıç ‘Paranızı kaybedebilirsiniz, ama tekrar
kazanabilirsiniz fakat güveni kaybettiğiniz zaman
tekrar yerine getirmek çok zor,’ diyor.
Şirketiniz hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz? Ne
kadar süredir Kütahya Seramik ile çalışıyorsunuz.
Kütahya Seramik tüm iş ortaklarını ‘Yükselen Değerler’ adı altında bir aile olarak görüyor. Siz de bu ai-
Opal Yapı, 2004 yılında Alanya’da 4 ortağın işbirliği ile ku-
lenin bir üyesi olarak Opal Yapı’nın satış ve pazarlama
ruldu. 2008 yılında ortaklık yapısında değişikliğe giderek aile
stratejileri ve vizyonu hakkında neler söylemek ister-
şirketi olarak devam etme kararı alındı. Şu anda Antalya’da bir
siniz?
show plaza, Alanya’da da iki showroom olmak üzere toplam
Opal Yapı olarak sektörde müşteri odaklı hareket ederek
üç mağaza ile faaliyet gösteriyoruz. 30’un üzerinde çalışanımız
yenilikçi, öncü ve değişime ayak uyduran, kendini sürekli ye-
var. Kütahya Seramik ile iş ortaklığımız 2008 yılında başladı.
nileyen bir yapıya sahip olduğumuzu ve bu yolda da devam
Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’ın hep
edeceğimize inanıyorum. Çünkü artık sektörde kendini yenile-
daha iyiyi hedeflemesi, yenilikçi yapısı ve sektöre bakış açısın-
yemeyen firmalar bu yarışta geri kalmakta. Nafi Bey’in de de-
daki politikası, şirketimizin hedefleri ile paralellik gösteriyor.
diği gibi “Çağımız artık, kara tren devri değil, hızlı tren devridir.”
Kütahya Seramik’in ürün yelpazesinin çok geniş olması ve
sektördeki ihtiyaçlara çok hızlı cevap verebilmesi bizi ekonomisinin büyük bir ksmı turizmden oluşan bölgemizde güçlü
kılıyor. Çok önemli ve büyük çaplı projelerde çalışan bir firma
olmamız nedeniyle zamanında teslimat çok önemli. Bunu da
Kütahya Seramik ile bugüne kadar başarılı bir şekilde yerine
getirdik ve markalaşma yolunda ciddi bir adım attık.
Biz de bu hızlı tren devrine ayak uydurmak zorundayız. Opal
Yapı’nın satış politikası güven üzerine kurulu.
Paranızı kaybedebilirsiniz, ama tekrar kazanabilirsiniz fakat
güveni kaybettiğiniz zaman tekrar yerine getirmek çok zor.
2012 yılı ile beraber Opal Yapı’nın yeni projeleri, yatırım planları var mı?
2011 yılında Antalya’da 3500 m2 üzerine kurulu bir show
Kütahya Seramik sizin için ne ifade ediyor?
plaza yatırımı yaptık. Bölge için büyük bir ihtiyaçtı ve bu ihti-
Kütahya Seramik bugün sektörde en güçlü markalar arasın-
yacı giderdiğimize inanıyorum. Biraz nefes aldıktan sonra
da. Bugünkü yönetim anlayışıyla bu konumunu daha da ileriye
taşıyacağına olan inancım tam. Sadece hacimsel bir büyümenin dışında, Kütahya Seramik’in sosyal sorumluluk projelerinde
Akdeniz’de birkaç yeni mağaza ile ilerlemek istiyoruz.
Türkiye’nin en büyük porselen ve seramik show plazası Antalya’da. Bu durum sizlere nasıl bir fayda sağlıyor?
gerek çevreye verdiği önem, gerekse eğitime verdiği inanılmaz
Mağazalarımızda bütün ürünleri teşhir etme imkanımız kısıtlı.
katkı ile sektörde diğer firmalardan farklı bir yerde durduğunu
Antalya’daki show plazada hemen hemen Kütahya Seramik’in
görüyoruz. Kütahya Seramik’in kazandığı ödüller de markamı-
ürettiği bütün ürünleri ve özellikle de yeni ürünleri çok hızlı bir
zın ne kadar doğru işler yaptığının tescilidir. Bu ödüller sayesin-
şekilde müşteriye gösterebilme şansımız var. Lokasyon olarak
de bizde firma olarak pazarda rekabet gücümüz ve markalaş-
da çok yakın bir bölgedeyiz, satışlarımıza da çok büyük bir kat-
ma adına çok önemli katkılar sağladık.
kısı olacağına inanıyorum. 78
KÜTAHYA PORSELEN CORNER İŞ ORTAĞI
KÜPELİ ALIŞVERİŞ MERKEZİ
Mağazanızdan bahsedebilir misiniz? Ne zaman
açıldı, hangi tip ürün gruplarına yer veriyorsunuz?
Mağazamız 10 yıldır faaliyet göstermektedir. 1000 m2
üzerine kurulu mağazamızdaki deneyimli ve tecrübeli personelimizle müşterilerimize kaliteli ve bilinçli bir şekilde ürün
satışı yapıyoruz. Züccaciye, elektirikli ev aletleri, mobilya,
beyaz eşya, ev tekstili, halı gibi dekorasyona dair her tür
ürünü en kaliteli örneklerini seçmeye çalıştık.
Kütahya Porselen ile işbirliğiniz ne zaman başladı?
Kütahya Porselen ile 8 yıldır birlikte çalışıyoruz ve bu
işbirliğinden de çok memnunuz çünkü Kütahya Porselen,
müşterilerimizin tüm beklentilerini karşılıyor.
Ürün grupları ile ilgili olarak müşterilerinizin bek-
Kartal’da hizmet veren Kü
Küpeli
Alışveriş Merkezi’nin
yöneticisi Cemal Küpeli, başarılarının
sırrının ‘kaliteli’ ürün seçimlerine
bağlı olduğunu vurguluyor.
lenti ya da eleştirileri nelerdir?
Eleştirilerimiz her zaman iyi yönde oldu. Siparişlerimizin
zamanında ve eksiksiz bir şekilde giderilmesi, satış sonrası
müşteri memnuniyetini en iyi şekilde cevap veriyor.
İleriye dönük hedefleriniz neler?
En önemli hedefimiz her zaman müşterilerimize daha
iyi hizmet verebilmek. Mağaza sayımızı artırmak ve kaliteli
ürünleri satışa sunmak. Özellikle de Kütahya Porselen gibi
dünya markası olan yerli ürünlerimizi tüketicilerimizde daha
fazla paylaşabilmek. 80
BİZDEN
HABERLER
‘’Bizim Ekip’’ buluşması
15-18 Ocak tarihlerinde Türkiye’nin dört bir yanından
gelen satış temsilcillerinin katılımıyla gerçekleşti.
Toplantı kapsamında Kütahya Seramik ve KYK Yapı Kimyasalları
2011 yılı değerlendirme sunumları ardından, İnteraktif satış
eğitimi, Antalya showroom ziyareti, geleneksel Futbol
Turnuvası düzenlendi. 17Ocak’ta gerçekleşen gala
gecesinde Bülent Serttaş sahne aldı. Gecede 2011 yılı Satış
Temsilcileri ve turnuva şampiyonlarının ödülleri takdim edildi.
Kütahya Seramik Yılın
Satış Temsilcisi Ödülleri
Samsun Bölge: MEHMET TEMEL NUR –
SARILAR BOYA/SAMSUN
İzmir Bölge: YASEMİN BEGİMGİL ÖZŞEKERAYSA YAPI/BODRUM
İstanbul Avrupa Bölge: GÜNAY GÖÇER-
3. Geleneksel futbol turnuvası ödülleri;
En centilmen takım ödülü: Merkez Bölge
En centilmen Futbolcu ödülü: Musa Aksu- Adana Bölge
Turnuva Üçüncülük ödülü: İstanbul Bölge
İkincilik ödülü: Diyarbakır Bölge
Birincilik ödülü: Antalya Bölge
UYUMAZLAR YAPI /İSTANBUL
İstanbul Anadolu Bölge: OGÜN AKÇAERDİ YAPI/-DÜZCE
Diyarbakır Bölge: İZZETTİN OTKUGÜVEN YAPI /BATMAN
Bursa Bölge: UMUT TURAN- MERT YAPI/ BURSA
Antalya Bölge: AYFER AKKAYA GELGÖR-
Tavla turnuvası şampiyonu: Mehmet Kutluk- Gökraş Yapı/ Antalya
ÖZ-KA YAPI /ANTALYA
Ankara Bölge: AHMET HAMDİ KARTKONAL İNŞAAT/KONYA
Adana Bölge: OYA SEYHAN- DÖNMEZ YAPI /
ADANA
82
YÜKSELEN
DEĞERLER
TOPLANTISI
Kütahya Seramik ve KYK Yapı
Kimyasalları iş ortaklarının
katılımıyla 18-21 Ocak tarihlerinde
gerçekleşen bir diğer toplantı ise
“Yükselen Değerler 2012” buluşması
oldu. Toplantıya Türkiye’nin dört bir
yanından gelen 340 kişi katıldı.
BÖLGESEL
CİRO ÖDÜLLERİ
Samsun Bölge
Samsun Bölge Ciro Üçüncüsü: Kalfalar Yapı- Trabzon
Samsun Bölge Ciro İkincisi: Kadıoğlu İnşaat- Erzurum
Samsun Bölge Ciro Birincisi: Sarılar Boya- Samsun
İzmir Bölge
İzmir Bölge Ciro Üçüncüsü: Ali Ağa Mete Yapı- İzmir
İzmir Bölge Ciro Birincisi: Çaba Konut İnşaat- İzmir
İzmir Bölge Ciro Birincisi: Kulalılar Yapı- İzmir
İstanbul Avrupa Bölge
İstanbul Avrupa Bölge Ciro Üçüncüsü: Çalıklar Seramik - İstanbul
İstanbul Avrupa Bölge Ciro İkincisi: Tatarlı İnşaat - İstanbul
İstanbul Avrupa Bölge Ciro Birincisi: Uyumazlar İnşaat- İstanbul
İstanbul Anadolu Bölge
İstanbul Anadolu Bölge Ciro Üçüncüsü: Taşkent Yapı -İstanbul
İstanbul Anadolu Bölge Ciro İkincisi: Demirhanlar Seramik - Gebze
YK Yapı Kimyasalları Genel Müdür Yardımcısı
K
Uğur Kavukçuer,
Kütahya Seramik Fabrika
Müdürü Celal Üstündağ’ın 2011 yılı genel değerlemeleri ile başlayan toplantılar, Kütahya Porselen Sanayi
A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral’ın 2011 yılı
Kocaeli
İstanbul Anadolu Bölge Ciro Birincisi: Erdi Yapı -Düzce
Diyarbakır Bölge
Diyarbakır Bölge Ciro Üçüncüsü:Ataş İnşaat - Diyarbakır
Diyarbakır Bölge Ciro İkincisi: Harran İnşaat Malzemeleri- Şanlıurfa
Diyarbakır Bölge Ciro Birincisi: Karakaya İnşaat- Elazığ
firma faaliyetleri hakkındaki konuşması ile devam etti.
Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Baş-
Bursa Bölge
Bursa Bölge Ciro Üçüncüsü: Yurdagül Boya- Kütahya
kanı Nafi Güral’ın aile ve değerler üzerine yaptığı ko-
Bursa Bölge Ciro İkincisi: Motif Yapı- Bursa
nuşmasında duygulu anlar yaşandı. Aile kavramından
Bursa Bölge Ciro Birincisi: Met-in Yapı - Bursa
bahseden Nafi Güral, eşi Gülsüm Güral’ı ve ailesinin
Antalya Bölge
diğer üyelerini sahneye davet ederek güçlü bir ailenin
Antalya Bölge Ciro Üçüncüsü: Aymer Yapı -Antalya
Antalya Bölge Ciro İkincisi: Opal Yapı -Alanya Antalya
önemini ve duruşunu bir kez daha göstermiş oldu.
Antalya Bölge Ciro Birincisi: Özka Yapı - Antalya
Sunuculuğunu, ünlü spor spikeri Dilara Gönder’in
Ankara Bölge
yaptığı Yükselen Değerler 2012 gala gecesinde, geleneksel tavla turnuvası ödülü yanı sıra, 2011 yılının
satış değerlendirmeleri sonucu başarılı olan iş ortakları, bölgesel ve Türkiye bazında Kütahya Seramik
ciro ve metrekare ödülleri ile KYK Yapı Kimyasalları
Tonaj ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
Ankara Bölge Ciro Üçüncüsü: Kaşıkçı Yapı - Kayseri
Ankara Bölge Ciro İkincisi: Konal İnşaat- Konya
Ankara Bölge Ciro Birincisi: Arma Seramik- Ankara
Adana Bölge
Adana Bölge Ciro Üçüncüsü: Karakayalar Seramik- Osmaniye
Adana Bölge Ciro İkincisi: Yücesoy İnşaat- Mersin
Adana Bölge Ciro Birincisi: Dönmez Yapı - Adana
83
BİZDEN
HABERLER
KYK YAPI KİMYASALLARI
ÖDÜLLERİ
Bölgesel tonaj
ANTALYA BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Taşka Mimarlık- Antalya
Tonaj İkincisi: Isparta Yapı 32 İnşaat-Isparta
Tonaj Birincisi: Aymer İnşaat- Alanya
Tonaj İkincisi: Yelkenoğlu A.Ş.-Kayseri
Tonaj Birincisi: Kaşıkçı Yapı- Kayseri
MANTOTHERM
DIŞ CEPHE ÖDÜLLERİ
TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ BEŞİNCİSİ: Halil SepetTavşanlı
TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ DÖRDÜNCÜSÜ: Dağ Mimarlık-
İZMİR BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Büke Yapı-Denizli
Tonaj İkincisi: Kulalılar İnşaat-İzmir
Tonaj Birincisi: Çaba İnşaat- İzmir
Bozüyük
TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ ÜÇÜNCÜSÜ:
Volkan Yıldız İnşaat- Ankara
TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ İKİNCİSİ:
Çalışkan Mühendislik- Kırşehir
MERKEZ BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Yurdagül Boya- Kütahya
Tonaj İkincisi: Halil Sepet-Tavşanlı
Tonaj Birincisi: Kütahya Demir Ticaret- Kütahya
İSTANBUL BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: SRN Yapı-İstanbul
Tonaj İkincisi: Çalıklar İnşaat-İstanbul
Tonaj Birincisi: Demirhanlar Yapı-İstanbul
TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ BİRİNCİSİ:
Kaşıkçı Yapı- Kayseri
KYK YAPI KİMYASALLARI
TÜRKİYE TONAJ SIRALAMASI
ÖDÜLLERİ
TONAJ BEŞİNCİSİ: Konal İnşaat-Konya
TONAJ DÖRDÜNCÜSÜ: Erdi Yapı- Düzce
TONAJ ÜÇÜNCÜSÜ: Yücesoy İnşaat- Mersin
TONAJ İKİNCİSİ: Yelkenoğlu İnşaat-Kayseri
BURSA BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Kardeşler İnşaat-İnegöl
Tonaj İkincisi: Mertaş İnşaat-Balıkesir
Tonaj Birincisi: Erdi Yapı-Düzce
TONAJ BİRİNCİSİ: Kaşıkçı Yapı- Kayseri
KÜTAHYA SERAMİK TÜRKİYE
METRAJ ŞAMPİYONU
Konal İnşaat- Konya
KARADENİZ BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Kadıoğlu İnşaat- Erzurum
Tonaj İkincisi: Sarılar Boya- Samsun
Tonaj Birincisi: Kutluser İnşaat-Samsun
KÜTAHYA SERAMİK TÜRKİYE
CİRO SIRALAMASI ÖDÜL
DAĞILIMI
Kütahya Seramik Türkiye Ciro Sıralaması Üçüncüsü:
DİYARBAKIR BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Harran İnşaat- Şanlıurfa
Tonaj İkincisi: Karakaya İnşaat- Elazığ
Tonaj Birincisi: Alpagat Ltd.Şti.-Nusaybin Mardin
Erdi Yapı-Düzce
Kütahya Seramik Türkiye Ciro Sıralaması İkincisi:
Konal İnşaat- Konya
Kütahya Seramik Türkiye Ciro Sıralaması Birincisi:
Arma Seramik- Ankara
ADANA BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Tasgül İnşaat- Tarsus
Tonaj İkincisi: Gökler Ticaret- Gaziantep
Tonaj Birincisi: Yücesoy İnşaat-Mersin
BREZZA ÖDÜL SIRALAMASI
Brezza Türkiye Ciro Sıralaması Üçüncüsü:
Arma Seramik- Ankara
Brezza Türkiye Ciro Sıralaması İkincisi: Opal Yapı-Alanya
ANKARA BÖLGE
Tonaj Üçüncüsü: Konal İnşaat-Konya
84
Brezza Türkiye Ciro Sıralaması Birincisi: Aymer Yapı - Alanya
85
BİZDEN
HABERLER
BİRLİKTEN KUVVET DOĞDU!
Kütahya Seramik, dünyanın en büyük banyo gereçleri üreticisi Ideal Standard’ın
distribütörü Ece Grup’la önemli bir iş ortaklığı anlaşması imzaladı.
eramik sektöründe öncü ve farklı tasarımların yaratıcı markası Kütahya Seramik ile Ideal Stan-
S
dard International Türkiye temsilcisi Ece Grup, 16 Ocak Pazartesi günü Kütahya Seramik show
house’unda düzenledikleri basın toplantısında yaptıkları iş birliğinin detaylarını açıkladılar. Bu anlaşma
ile, dünyaca ünlü banyo gereçleri üreticisi Ideal Standard ve Jado markasının ürünleri 1 Şubat’tan
itibaren Kütahya Seramik’in tüm mağazalarında satışa sunularak tüketiciyle buluşacak. Bu sayede
tüketiciler Kütahya Seramik mağazalarından yer ve duvar seramiklerinin yanı sıra küvet, hidromasaj
sistemleri, banyo mobilyaları, vitrifiye seramik ürünler ve banyo aksesuarlarını da temin edebilecekler.
“Total Bathroom” sloganıyla tüm banyo ürünlerini portföyünde bulunduran Ideal Standard ürünleriyle
beraber, Kütahya Seramik mağazaları komple banyo çözümleri sunan merkezler haline geldi.
Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral, düzenlenen basın
toplantısında yapılan iş ortaklığıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Kütahya Seramik olarak satışa sunduğumuz
ürün yelpazesini her geçen gün genişletmeye ve tüketicilerimize beğenilerine uygun farklı alternatifler
sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Ece Grup ile yaptığımız bu iş birliği bizim için büyük önem
taşıyor. 1 Şubat’tan itibaren, yer ve duvar seramiklerimizin yanı sıra Ideal Standard ve Jado ürünlerini
de Kütahya Seramik müşterileriyle buluşturarak mağazalarımızda A’dan Z’ye banyolarını oluşturmalarını sağlayacağız. Böylelikle banyo kategorisinde sunduğumuz ürün gamı da tamamlanmış oldu. Bu iş
ortaklığının Kütahya Seramik ve Ece Grup’un yanı sıra sektörümüzün gelişimine de katkı sağlayacağına
inanıyoruz.” Toplantıda konuşan Ideal Standard Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Yakup Fırat, Ideal
Standard’ın çalıştığı ünlü tasarımcılarla tüketicilere fonksiyonel ve estetik ürünler sunan, dünya çapında
bilinirliği çok yüksek bir marka olduğunu vurguladı: “Yaptığımız bu iş birliğiyle Kütahya Seramik mağazalarında dünyanın en lüks showroom’ları ile aynı ürünlerin kullanıcılara sunulacağını, yeni yapılanmanın
Kütahya Seramik’in küresel marka olma yolunda önemli bir adımı olmasının yanı sıra, Ideal Standard’ın
da daha fazla kullanıcıyla buluşmasını sağlayacağını söyleyebiliriz.” 86
Nafi Güral “Yaşam Boyu
Başarı Ödülü”ne layık görüldü
ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen
“1. Girişimcilik Ödülleri”nde “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Kütahya
Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’a verildi.
ütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yö-
K
netim Kurulu Başkanı Nafi Güral,
ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen “1. Girişimcilik Ödülleri”nde
“Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne layık görüldü. İş hayatında 50 yılı geride bırakan duayen sanayici Nafi Güral, 24 Aralık’ta ODTÜ
Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen
törenle ödülünü aldı. Nafi Güral, girişimciliğin önemini vurgulamak ve öğrencilerle
girişimcileri buluşturmak amacıyla yapılan
törende, bu ödülü almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek şunları söyledi:
“Artık gençler bazı şeylerin farkına vardı. İş
kurmak, iş bulmaktan daha kolay. Bizlere
düşen bu gençlerin yanında olmak.”
Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiği Kütahya Seramik markasının yaratmış
olduğu “Üniversite-Sanayi İşbirliği” projesi kapsamında, 2011 yılı içinde 14 farklı
üniversitede 1000’e yakın üniversite öğrencisi ile buluşan ve deneyimlerini paylaşan Nafi Güral, her fırsatta gençlere girişimcilikten korkmamaları ve risk almaktan
çekinmemeleri gerektiğini vurguluyor. 87
BİZDEN
HABERLER
GENÇLERE ALTIN ÖĞÜTLER
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü ile Türkiye İş Kurumu Genel
Müdürlüğünün işbirliği ile gerçekleştirilen “Çalışma Hayatı ve İstihdam” konulu kariyer günü
etkinliğinin konuşmacı konuğu KÜTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve işadamı Nafi Güral’dı.
Nafi Güral, DPÜ’lü öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. İşte “altın öğütler” ile dolu o konuşma…
“Çok yakın bir geçmişte böyle bir top-
anlamda geliştirmelisiniz, kültürel anlamda
Bu elli yıllık hayatımda yaşadıklarımı bir ke-
lantıda genç bir arkadaşım bana, ekme-
geliştirmeli dünyadan haberdar olmalısı-
nara not ettiğimde, şöyle arkaya dönüp
ğinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür
nız. İnsanlardan haberdar olmalısınız. Bir
baktığımda pişman olduğum hiçbir şeyi
ederim dedi. Hiçbir anlam veremedim.
başka faktör sağlığımız. Sağlığımıza dikkat
görmüyorum. Çünkü ben hiçbir hareketi-
Ekmeğimizi paylaşmak. Böyle anlamsız
etmemiz lazım. Sağlıklı olabildiğiniz zaman
mi, hiçbir kararımı düşünmeden, değerlen-
anlamsız baktığımı görünce açıklama ihti-
ancak bir şeyler yapmak mümkün. Sağ-
dirmeden, tartmadan, çevreme danışma-
yacı duydu; sizin tecrübeleriniz sizin ekme-
lıksız insanın hiçbir şey yapması mümkün
dan vermem. Sizlere de tavsiyem mutlak
ğiniz, tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız
değildir. Sosyal çevreye uyum son derece
surette çevrenizle iyi ilişkiler, iyi diyaloglar
için biz ekmeğinizi bizimle paylaştığınızı
önemlidir. Zaman zaman rastlarsınız çevre-
içinde olun. Bu iyi diyaloglar sizin daha az
düşünüyoruz. Gencecik bir beyinden çıkan
ye uyumsuz insanlara. Uyumsuz insanların
hata yapmanız konusunda size çok önemli
düşünce bu.” Zaman zaman bunu kulla-
bıraktığı rahatsızlığı biliyorum. Sosyal çev-
katkılar sağlayacaktır. Ben kendimden hep
nıyorum… Bu nedenle bu genç beyinlerin
reye uyum da son derece önemlidir. Sos-
daha yaşlı daha birikimli insanlarla arka-
kendilerini hangi anlamda, hangi kulvarda
yal sorumluluk projelerine mutlaka katkınız
daşlık ettim. Çünkü onlar benim yaşadı-
motive etmeleri söz konusu ise bu kulvar-
olması lazım. Sosyal sorumluluk projelerin-
ğımı yaşamışlardı. Ben onların yaşadıkları
da kendilerini geliştirirler. Hayata atılacak-
de bulunmanız hem kariyerinizin gelişmesi
yaşı yaşamadım ama onların yanında geze
sanız hayata atıldığınız zaman çeşitli kul-
hem de kişisel gelişiminiz anlamında son
geze dolaşa dolaşa o yaşların olgunluğu-
varlar var, sizi bekliyor. Bu kulvarlarda yol
derece önemlidir. Bu nedenle buralarda
nu algılamaya çalıştım. Bir genel müdüre
alacaksınız, yönetici olmak isterseniz de,
mutlaka görev almalısınız; artıları mutlaka
nasıl hitap edilir, bir bakandan nasıl ran-
muhakkak girişimci olmanız lazım. Kendi
olur, bunu göreceksiniz. Daha sonra bunu
devu alınır, nasıl gidilir, konuya nasıl girilir,
işinizi kuracaksanız da mutlaka girişimci
genişletmek mümkün. Teknolojiye uyum.
bir toplantıda nasıl yemek yenilir, bunun
olmanız lazım. Kamuda görev yapacak-
Biliyorsunuz şu anda bir bilgi çağı yaşıyor
sırası nedir gibi hem sosyal anlamda hem
sanız da mutlaka girişimci olmanız lazım
Türkiye. Bu bilgi çağının gereklerini mutlaka
de ekonomik anlamda tecrübelerinden
ki, kendinizi geliştirebilesiniz. Aksi takdirde
yerine getirmeniz lazım. Bunları dilediğiniz
yararlandım. Onların içerisinde siyasetçiler
sıradan bir kişi olmaktan öteye geçemez-
kadar uzatabilirsiniz demek ki bu faktör-
vardı, valiler vardı, komutanlar vardı, dok-
siniz. Bunun için de girişimciliği istemek
lerin bünyemizde toplanıyor olması lazım.
torlar vardı, adliye mensupları vardı ve ben
lazım, başarıyı istemek lazım. Başarıyı is-
Bir başka faktör çevremiz. Eğer çevrenizde
bu insanların yanında çok şeyler öğrendim.
terseniz mutlak surette ama mutlak suret-
olumsuz düşünen insanlarla yan yanaysa-
Bu vesile ile sizlere de tavsiyem birikimli
te bunu yakalarsınız. Zaman zaman bana
nız ister istemez o olumsuzluklardan etki-
insanların yanında olun, bu birikimleri, bu
sorarlar başarının sırrı nedir diye. Değerli
lenirsiniz. Çevrenizde pozitif düşünen in-
insanların yanında olmak ile elde edeceği-
arkadaşlar başarının sırrı diye bir şey yok.
sanlar olmalı, negatif düşünen insanlardan
niz değerleri daha sonra fark edeceksiniz,
Başarının olmazsa olmazları belli. Bir defa
uzaklaşmamız lazım. Bilgisinden, görgü-
anında fark etmeniz mümkün olmuyor.
isteyeceksiniz, çok çalışacaksınız olması
sünden, kültüründen, dünya görüşünden
Çevrenizde daima atak insanlar olmalı, bir
lazım gelen kurallara mutlaka uyacaksınız .
yararlanamadığınız çevre size yüktür. Hat-
şeyler yapmak isteyen, başarmak isteyen
Eğitiminizin iyi olması lazım. Eğitim sadece
ta eksi göstergeler veren çevreniz olursa
insanlar olmalı, onlarla aynı potanın içeri-
okuryazarlık olarak ya da sadece üniversite
bunlar da sizin için zararlıdır. Ben 50 yılını
sinde olun. Eğer duraklık varsa bu duraklık
bitirmiş olarak algılamayın kendinizi sosyal
tamamlamış bir sanayici olarak buradayım.
ister istemez sizi etkiler” dedi. 88
NAF GÜRAL:
HAYAL ETMEK
BAARI ÇN ÖNEML
BR FARKTIR
N
afi Güral konumasnda unlar söyledi: “Hayal etmek,
baar için önemli bir farktr. Mahcubiyet kiiyi geriletir,
kendine güvenen insan mahcubiyet hissetmez. Kendimize güvenmeliyiz ki her türlü baary elde edelim. Toplum önünde konuun,
insanlarn sizi dinleyecei konular seçin. Konuan insan kendini
ifade eder, kendini kabul ettirir. Konumak için bilgiye ihtiyaç vardr.Yorulmak, usanmak, bkmak, bezginlik, umutsuzluk gibi kelimeleri hayatnzdan çkartn. nsan tabi ki yorulur, ancak kendimi
yorulmam diye inandrmm. Sizlere tavsiyem, yorgunluk hissettiinizde daha çok çalmanz”.
“HÇ BR ENGEL SZ YOLUNUZDAN ALIKOYMASIN”
“Bir ie karar verdiinizde mutlaka peinden koun. Hiçbir zaman hiçbir engel sizi yolunuzdan alkoymasn. Mazereti de hayatnzdan çkartn. hayatnda arkadalarma bakarm, baar varsa
arkadalarma, baarszlk varsa aynaya bakarm. Aynaya bakan
insan eksikliklerini görür. leride lider olunca bu sözleri hatrlarsnz. Lider olmak çok zordur ama imkânsz deildir. Sradan bir insan olursanz kimse sizi ciddiye almaz. Lider olacaksanz baz kurallar bilmelisiniz. Öreneceksiniz, bildiklerinizi öreteceksiniz,
özverili, fedakâr davranp, örnek olacaksnz. Bu vasflara sahip
olan insan örnek olur böyle olunca da lider olursunuz. Baka bir örnek, Fatih Sultan Mehmet stanbul’u fethetmeyi hedef koyuyor ve
bunu baaryor. nancn sonucu bu baardr. Mustafa Kemal Atatürk, ar artlar altnda Kurtulu Savan kazanyor. Bu nedenle
kendinizi imdiden hazrlamalsnz.”
“HAYALLERNZN PENDEN GDN”
“Üniversiteye girmi olmakla iiniz bitmiyor, oradan mezun
olmak gerekir, master, i sahibi olmak, ev sahibi olmak, ama bugünden kendinizi hazrlamalsnz, her zorluun üstesinden gelebileceinize inanmalsnz. Hayallerinizin peinden gitmelisiniz,
Kütahya Porselen Sanayi A..
hayatta bir takm sürprizler vardr. Kendine güvenmek bu skntlarn almasnda önemli bir etkendir. Mezun olunca sizi i hayat
Yönetim Kurulu Bakan
bekliyor. Sosyal sorumluluk projelerinde görev aln. Sivil toplum
Sayn Nafi GÜRAL, Kütahya
kurulularnda görev aln, bu vesile ile topluma güzel hizmetler
Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi’nde örencilere eitim ve
i hayatndaki deneyimlerini,
sunarsnz. çinde bulunduunuz ya çok önemli, bu ya dönemini
deerlendirin. Havai bir yaant içinde olmay asla ve asla düünmeyin. Bunlar yaparsanz yarn güçlü, baarl, lider i insan olursunuz. Ekonomik beklentileriniz de bununla gerçekleir. nann i
kurmak, i bulmaktan daha kolaydr. Sizin yetenekleriniz geli-
tavsiyelerini anlatt. Kütahya l
mise, insanlar sizi çaltrmak ister, baka bir iyerinde çalmak
Milli Eitim Müdür Yardmcs
size baka bir pencereden bakmay salar. 10 ya snr, bu yalarda
Ramazan Çekiç, Kütahya Teknik
ve Endüstri Meslek Lisesi
Müdürü Yüksel Kaçmaz’n,
i hayatyla tanmak önemli bir katkdr.”
“BAARI ÇN ÇOK ÇALIMALISINIZ”
“Baarnn srr yoktur. Baar için çok çalmak lazmdr. Baarda bir sr aramayn, eer bir sr ararsanz bu sizin beyninizdir,
beyniniz ile baarmay isteyeceksiniz. hayatnda 50 yl tamam-
öretmenlerin ve örencilerin
ladm, hala öreniyorum. Örencilerle bulutuumuz böyle prog-
katld konferans ilgi ve
ramlarda gençlerden çok ey öreniyorum. Kapm her zaman sizle-
dikkatle dinlendi.
re açk. Lütfen konuun, göreceksiniz konutukça kendinizi daha
güzel ifade edeceksiniz.”
89
BİZDEN
HABERLER
Kütahya Seramik Facebook
En İyi Uygulama Tasarım Yarışması
Kütahya Seramik en güzel banyo veya mutfak tasarımı
konulu ‘’En iyi Uygulama Tasarım Yarışması’’ sonuçlandı.
üri tarafından beğenilen tasa-
J
rımların
facebook
üzerinden
yayına alınarak, facebook kullanıcıları
tarafından en çok beğenilen tasarımların ödüllendirildiği yarışmada mekana
uygun ürün kullanımı, tasarımda kullanılan fileli ürünler, bordür (inox metal ve
Brezza cam bordürler), mekanın renk
ve görsellik kriterleri baz alınarak değerlendirmeler yapıldı.
Yarışmanın birincisi Ertuğrul Uysal
(Tatarlı İnşaat/İstanbul)
kişiye özel,
Kareo 2010 Banyo Tasarım Programı
lisansı, yarışmanın ikincisi Fatih Kalkan
(KMZ Korkmaz Yapı/Sakarya)ve üçüncüsü Seda Yıldız (Tatarlı İnşaat/İstanbul) Kütahya Porselen’den Çay Seti
kazandılar.
90
Yarışmanın birincisi Ertuğrul Uysal (Tatarlı İnşaat/İstanbul) üstte solda
yarışmanın ikincisi Fatih Kalkan (KMZ Korkmaz Yapı/Sakarya) üstte sağda
üçüncüsü Seda Yıldız (Tatarlı İnşaat/İstanbul) altta
Kütahya Seramik
Bodrumlularla buluştu
Kütahya Seramik’in Bodrum’daki iş ortağı Aysa
Yapı’nın yeni showroom’u görkemli bir törenle açıldı.
ürkiye’nin dört bir tarafına yayılmış geniş bayi ağı ve 5 kıtada
T
52 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatı ile sektörün başrol oyun-
cularından Kütahya Seramik’in yepyeni ürünleri Aysa Yapı’nın Kıbrıs
Şehitler Caddesi’nde açtığı showroom’uyla Bodrumluların beğenisine sunuldu. Kütahya Seramik iş ortağı Aysa Yapı’nın showroom’u 24
Aralık 2011 Cumartesi günü görkemli bir törenle açıldı. 200 metrekarelik showroom’da Kütahya Seramik’in dijital baskı teknolojisiyle üretilen Origitile koleksiyonunun yanı sıra Brezza ve dünyanın en prestijli
tasarım ödüllerine sahip Versatile koleksiyonu da sergileniyor.
Aysa Yapı’nın sahipleri Savaş ve Nazan Özgürol çiftinin ev sahipliği yaptığı açılışa Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, Boder Başkanı Halil
Özyurt, Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi
Güral, KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Onur Sürmeli, KYK Yapı Kimyasalları Genel Müdür Yardımcısı Uğur Kavukçuer,
Kütahya Seramik İzmir Bölge Müdürü Kürşad Erdem ve KYK Yapı
Kimyasalları İzmir Bölge Müdürü Tamer Gerekli katıldı. Aysa Yapı: Kıbrıs Şehitleri Cad. No: 66 Bodrum / Muğla.
Tel: 0 252 316 63 78 – 0 252 316 63 88
ULUDA ÜNVERSTES BZMLEYD!
Mimarlk örencilerine mesleki bilgi ve deneyim kazandrmay hedefleyen Kütahya Seramik, 9 Aralk tarihinde Uluda Üniversitesi Mühendislik Mimarlk
Fakültesi Mimarlk Bölümü örencilerini arlad.
Kütahya Seramik’in düzenledii eitim program kapsamnda örencilere yer-duvar seramikleri, srl porselen seramik, cam mozaik
serisi Brezza, dijital ürün serisi Origitile ve yap kimyasallar ürünleri ve bu ürünlerin kullanm alanlar hakknda detayl bilgiler verildi. Ürünlerin üretim aamalarn yerinde görme frsat bulan örenciler, showroom ziyareti ile yaayan mekanlar incelediler.
91
BİZDEN
HABERLER
GİRİŞİMCİLİK
KONSEYİ
KURULDU
Türkiye’de girişimciliğin geliştirilmesine
yönelik çalışmaları bir çatı altında
toplayarak stratejiler oluşturulmasını
ve uygulamaya geçirilmesini sağlamak
amacıyla Girişimcilik Konseyi kuruldu.
TÜGİK Genel
Başkanı Erkan
GÜRAL, TÜGİK’in
de üyesi olduğu
girişimcilik konseyi
imza törenine katıldı.
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yanı
reketi olan Girişimcilik Konseyinin başlıca görevleri arasında gi-
B
sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
rişimcilik kültürünün ve ortamının geliştirilmesi ve girişimciliğin
Rifat Hisarcıklıoğlu ve TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral’ın da
yaygınlaştırılması için yeni stratejilerin ve politikaların belirlenme-
aralarında bulunduğu konsey çatısı altındaki 32 kurum ve kuru-
si ve bu kapsamda girişimcilerin desteklenmesi yer alıyor.
luşun temsilcisi, Girişimcilik Manifestosuna imza attı.
Konsey, girişimciliği engelleyen unsurların giderilmesi, ileri
GİRİŞİMCİLİK MANİFESTOSU
teknoloji ve yüksek katma değer yaratan girişim faaliyetlerinin
“Ülkemizin çalışkan ve dürüst girişimcileri için, 32 kuruluş,
özendirilmesinin yanı sıra örgün ve yaygın eğitim düzeyinde gi-
aynı çatı altında toplanarak güçlerimizi birleştirdik. Bu güç birliği
rişimcilik eğitimlerinin yaygınlaştırılmasını ve girişimciliğin teşvi-
ile ülkemiz girişimcilerine daha hızlı bir işleyiş, daha etkin bir iş
kine yönelik ödül mekanizmaları geliştirilmesini amaçlıyor.
ortamı yaratmayı amaçladık.
KONSEY BAŞKANI: BAKAN NİHAT ERGÜN
• Türkiye’yi sadece kendi coğrafyasının değil, dünyanın
Girişimcilik Konseyinin başkanlığını, Bilim, Sanayi ve Tek-
en büyük ekonomik güçlerinden biri yapmak idealiyle bir ara-
noloji Bakanı Nihat Ergün yürütecek. Konseyin, sekreterya hiz-
ya geldik. • Girişimci dostu bir ekosistem için yeni stratejilerin
metlerini ise KOSGEB İdaresi Başkanlığı yerine getirecek.
belirlenmesini sağlayacağız. • Girişimcilik kültürünü yaygınlaştıracağız. • Girişimci adaylarının bilgi ve finans kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak için çalışacağız. • Girişimcilere yönelik ileti-
KONSEYDEKİ KURULUŞLAR
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar
şim ağlarının geliştirilmesini destekleyeceğiz. • Eko girişimcilik,
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı,
sosyal girişimcilik, inovatif girişimcilik, genç girişimcilik ve kadın
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Mil-
girişimciliği gibi tematik alanlarda girişimciliği destekleyeceğiz.
li Eğitim Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, KOSGEB, İŞKUR, TÜBİTAK,
• Girişimcilerin ihracata yönlendirilmesi ve dünya pazarlarında
YÖK, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB Genç Girişimciler Kurulu, TOBB Türkiye Girişim Ser-
uluslararası rakipleriyle yarışacak rekabet gücünü kazanmaları
mayesi Meclisi, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK),
için çalışacağız. • Girişimcilik konusunda iletişim bilgilendirme,
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), ENDEAVOR Derneği,
araştırma ve veri toplama ortamlarının ileri standartlara eriştiril-
Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD), Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜ-
mesi için çalışacağız. • İş hayatına atılacak girişimci adaylarını
SİAD), Teknogirişim İşletmeleri Araştırma Geliştirme (TEKNOGİRİŞİM)
destekleyeceğiz. • Bu manifestoda imzası bulunan kurumlar
Derneği, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği (TGBD), Türkiye İş
olarak, bir vizyon etrafında ortak hareket etmek için buluştuğu-
Kadınları Derneği (TİKAD), Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu
(TÜGİK), Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON),
muz Girişimcilik Konseyi çatısı altında girişimcilerimize gereken
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Tüm Sanayici ve İşadam-
her türlü desteği vereceğimize söz veriyoruz.’’
ları Derneği (TÜMSİAD, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu
KONSEYİN AMAÇLARI
Verilen bilgiye göre, ülke girişimcileri için bir seferberlik ha92
(TÜRKONFED) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD).
TÜGİK ÜYELERİ BİRİNCİ İŞBİRLİĞİ
ZİRVESİ’NDE BULUŞTU
ürkiye Genç İşadamları Konfederasyonu’nun (TÜGİK) Birinci
T
İşbirliği Zirvesi, 10 Aralık 2011 Cumartesi günü İstanbul’da
gerçekleştirildi. TÜGİK üyeleri arasında yer alan 152 firmanın 250’den
fazla temsilcisi, yeni işbirlikleri oluşturmak ve iş dünyasında yeni fırsatlar yaratmak hedefiyle WOW Hotels & Convention Center’da düzenlenen iş zirvesinde buluştu. Zirvenin sabah saatlerinde “speed
networking” etkinliği gerçekleştirildi. Firma temsilcileri, etkinlikte hızlı
bir şekilde tanışarak kartvizit alışverişi yaptılar. Öğleden sonra ise
TÜGİK üyesi şirketlerin temsilcileri önceden web üzerinden ayarladıkları 766 randevuda bir araya geldiler. Görüşmeler neticesinde
oluşturulan işbirliklerinin toplam iş hacmi 350 milyon TL’ye ulaştı.
TÜGİK’in 72 dernek, 7 federasyon ve 217 farklı sektörde faaliyet
gösteren 9.000 üyesiyle Türkiye’ye değer yarattığına dikkat çeken
TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, zirvenin açılış konuşmasında
şu noktalara değindi: “Bugün itibariyle TÜGİK üyeleri 250 bin kişiye
doğrudan, 1 milyon kişiye ise dolaylı olarak istihdam yaratıyor. Üye
şirketlerimizin portföy değeri ise 100 milyar doları aşıyor. Türkiye için
böylesine değer yaratan üye şirketlerimizle birlikte, ülkemiz için üretiyoruz ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimize iş olanakları sağlamak hedefiyle onlara iş dünyasının kapılarını açıyoruz. TÜGİK’in
önceliği Türkiye’dir. Ülkemize daha fazla katkı sağlayabilmek için
bugün gerçekleştirdiğimiz Birinci İşbirliği Zirvesi gibi etkinlikleri daha
yoğun olarak düzenleyeceğiz.”
Erkan GÜRAL Fatih Üniversitesi’nde TÜGİK’i anlattı
TÜGİK Genel Başkanı Sayın Erkan GÜRAL Fatih Üniversitesi’nde
26 Aralık 2011 tarihinde öğrencilere TÜGİK’i anlattı. Konuşmasında
Fatih Üniversitesi öğrencilerine TÜGİK faaliyetleri hakkında bir sunum yapan Erkan
GÜRAL’a konuşma sonunda üniversite tarafından plaket takdim edildi.
93
BİZDEN
HABERLER
6 KALİTE BELGELİ 5 YILDIZLI TEK OTEL
GÜRAL SAPANCA
on bir yıl içinde 6 kalite belgesini birden
S
almaya hak kazanan Güral Sapanca
Wellness & Convention, 6 farklı kalite belgesine
sahip Türkiye’de 5 yıldızlı tek otel olmayı başardı. Güral Sapanca, kalite konusundaki iddiasıyla gerçekleştirdiği yatırımları sayesinde son
olarak da, Türkiye’nin Turizm Oscar’ı Skalite
Ödülleri’nde “Spa, Sağlık, Golf, Güzellik Oteli”
kategorisi birinciliğiyle taçlandırıldı.
Üstün hizmet kalitesi, donanımlı personeli
ve fiziki koşullarına yaptığı yatırımlarla son bir yıl
içinde 6 kalite belgesini birden almaya hak kazanan Güral Sapanca Wellness & Convention,
Türkiye’de 6 farklı kalite belgesine sahip 5 yıldızlı
tek otel konumunda bulunuyor. Son olarak 12
Aralık 2011’de düzenlenen Türkiye’nin Turizm
Oscarları, Skalite Ödülleri’nde “En İyi Golf Sağlık Spa Güzellik Oteli” seçilen Güral Sapanca,
böylece kazandığı ödüllere bir yenisini daha
ekledi. Güral Sapanca Wellness & Convention,
ormanlarla çevrili muhteşem doğa içerisindeki konumu, misafir konforu öncelikli tutularak
planlanmış mimarisi, dekorasyonu ve üstün
hizmet kalitesine verdiği önem ile hem tatil hem
de toplantı amaçlı konaklamaların ideal adresi
olarak öne çıkıyor. Güral Sapanca’nın kalite yolculuğunda bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde
almaya hak kazandığı belgeler şu şekilde sıralanıyor:
• TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standardı
• TS EN ISO 22000:2006 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı
• TS 18001:2004 İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı
• TS EN ISO 14001: 2004 Çevre Yönetim Sistemi Standardı
• TS EN ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti-Müşteri Şikayetlerini
Ele Alma Yönetim Sistemi Standardı
Güral Sapanca Wellness & Convention - Kırkpınar
Sapanca – Sakarya Tel: 0264 242 56 00 www.guralsapanca.com
94
• Bugün Türkiye’de sadece 3 otelde bulunan Euroespa Wellness belgesi
KÜTAHYA PORSELEN EN İYİ
YILBAŞI MENÜSÜNÜ SEÇTİ
Kütahya Porselen’in Facebook üzerinde 10 Aralık–
31 Aralık 2011 tarihleri arasında düzenlediği En
İyi Yılbaşı Menüsü Yarışması sonuçlandı. En çok
beğeniyi toplayan ilk üç yarışmacıya birbirinden
şık yemek takımları hediye edildi.
Birinci : Fatma Doğan/3.201 kişi
tarafından menüsü beğenilmiş.
Ödül: Kütahya Porselen’den 12 kişilik
“Fall” yemek takımı
Mesajı: “Hiç yemek takımım olmadı,
kazanmak istiyorum.
Herkese bol şans.”
Menüsü:
Ara Sıcak:
Pastırmalı pide
Ara Soğuk:
Portakallı humus
Meze:
Yoğurtlu patates topları
Zeytinyağlı:
Zeytinyağlı kırmızıbiber dolması
Çorba:
Ezogelin çorbası
Ana Yemek:
Kral Tacı
Tatlı:
Sultan sarması
İkinci: Süreyya Allihan/2.982 kişi
tarafından menüsü beğenilmiş.
Ödül: Kütahya Porselen’den “Lalezar”
18 Parça Set
Mesajı: “Herkese iyi yıllar şimdiden.”
Menüsü:
Mercimek çorbası
Karnıyarık
Tel şehriyeli pilav
Mevsim salata
Künefe
Kola
Olmazsa olmaz karışık çerezler
ve meyve
Üçüncü: Sibel Çevik/2497 kişi
tarafından menüsü beğenilmiş.
Ödül: Kütahya Porselen’den
Lalezar 18 Parça Set
Mesajı: “Yeni yılda herkese sağlık,
başarı, mutluluklar dilerim.
Menüsü:
Yoğurt çorbası
Fırında hindi dolması
Garnitürlü pilav
Portakal suyu
Çikolatalı pasta ve revani
Yerli mal yurdun mal!
Kütahya Porselen, “Yerli Mal Haftas”
etkinlikleri kapsamnda 14 Aralk 2011
tarihinde Çaba Dernei, Böbrek Vakf, A46
Organizasyon ve Filiz Akn’n destekleri ile
ili Belediyesi’nin düzenledii kermese
katld. “Yerli Mal Yurdun Mal, Yurdun
Mal Van çin” slogan ile düzenlenen
bu etkinlikten elde edilen gelir Van’da
yaptrlacak olan Öretmenler Evi inaatna
yardm olarak aktarlacak. Dolmabahçe
Küçükçiftlik Park’a kurulan dev çadrda
katlmclar kendi adlarna kiraladklar
standlarda yer alarak, sosyal sorumluluk
bilinci ve dayanmann güzel örneklerini
temsil ettiler.
KYK YAPI KMYASALLARI,
AR-GE VE ÜRETM
YATIRIMLARINA
DEVAM EDYOR
Sektöründeki gelimeleri ve ihtiyaçlar yakndan
izleyerek hzl bir ekilde yant vermeyi hedefleyen
KYK Yap Kimyasallar ar-ge departmanna büyük
bütçeler ayrmakta, gelitirdii yeni ürünlerle
sektördeki yerini daha da salamlatrmaktadr.
Ar-Ge laboratuarna, su yaltm ürünleri ve s
yaltm ürünleri için gelitirilmi yeni cihazlar alan
KYK, ayn zamanda organizasyonel yapsndaki
gelimelerle daha güçlü bir ar-ge ve kalite kontrol
kadrosu oluturmutur. Ayrca yine 2011 yl
içerisinde KYK Eskiehir fabrikasnda yaplan
yatrmlar ile bitüm esasl ürünlerinin üretimini de
kendi tesislerinde yapabilir hale gelmitir.
9511
BİZDEN
HABERLER
HACI HEDİYE
GÜRAL CAMİİ
Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Nafi Güral’ın,
merhum annesi Hacı Hediye Güral
adına Organize Sanayi Bölgesine
(OSB) yaptırdığı cami, kalabalık
bir davetli topluluğunun
katılımıyla ibadete açıldı.
ynı anda bin 500 kişinin ibadet edebildiği Hacı Hedi-
luluk projelerinde mutlaka görev almak lazım. Oralara harcanan
ye Güral Camii’nin açılış törenine Diyanet İşleri Başkan
paraları Allah fazlasıyla geri veriyor. Buna ben tanığım.”
A
Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Af-
Güral ailesinin sanatçı dostu Sezen Cumhur Önal’ın sunu-
yonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar Ticaret ve
culuğunu yaptığı caminin açılış töreninde Diyanet İşleri Başkan
Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, Kütahya protokolü ve
Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Kü-
kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. Törende konuşan Nafi
tahya Belediye Başkanı Mustafa İça, Kütahya Müftüsü Mustafa
Güral, şimdiye kadar çok sayıda fabrika ve tesis açtıklarını, ama
Üskülüplü de birer konuşma yaparak işadamı Nafi Güral’a te-
bir çoğununun açılışında tören düzenlemediklerini anımsattı.
şekkür ettiler. Kılınan cuma namazını takiben bayanlar için oku-
Güral, şöyle konuştu: “Örnek olması anlamında böyle bir et-
nan Mevlid–i Şerif’in ardından yine Güral ailesinin yakın dostu
kinlik yapılmasını doğru bulduk. Biz eğitim ağırlıkta olmak üzere
Türk sanat müsikisi sanatçısı Safiye Soyman ilahi okudu. Hacı
sosyal sorumluluk alanında çalışıyoruz. Rahmetli annemin sağ-
Hediye Güral Camii, mihrap ve minberinde kullanılan Kütahya
lığında bitirilmemiş camilerin bitirilebilmesi konusunda çok bü-
çinileri, iki minaresi ve tarihi Selçuklu desenleriyle süslenmiş ya-
yük gayretleri olurmuş ve bunu bizimle paylaşmazmış. Biz bunu
pısıyla beğeni topladı. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nin ilk
kendisini kaybettikten sonra öğrendik. Bu nedenle onun adını
ve tek camisi olan ve 1.500 kişiye ibadet imkanı sunan Hacı He-
yaşatmak için bir cami yaptırmak istedim. Bilindiği gibi, OSB’de
diye Güral Camii, toplam 6.000 metrekare arsada 1.400 met-
binlerce çalışan var, ama cami yoktu. Ben buradan hali vakti
rekare kapalı alana sahip. Caminin bahçesinde ibadet etmeye
yerinde olanlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sosyal sorum-
gelenler için ayrılmış özel bir otopark da yer alıyor. 96
BULMACA
Bulmacam›z› doğru yanıtlayan
okurlarımız, Kütahya Porselen’den
sürpriz armağanlar kazanacaktır.
Hazırlayan Ali Bakın
Kürkü değerli bir
hayvan
Leke sürme
Yönetim kurulu
başkanımıza ODTÜ
tarafından verilen ödül
Bir kumar aracı
Üst yönetimin
yanındaki kimseler
Kütahya Seramik
yeni seri
Kabaca evet
Adres: Taps Ajans, Atatürk Bulvarı
43001, Kütahya
Tel: (0274) 225 15 16
Yeterli olmayan
Çözüm anahtarıyla birlikte
Eser Çetintaş adına
göndermeniz rica olunur.
Lityumun simgesi
Açılışı yapılan
camimizin adı
18
5
Paralel
22
Birbirine
tamamen
benzeyen
Bir süre ayrı kaldığı
yere kavuşma
37
Negatif elektrikle
yüklü iyon
28
11
Coşkunluk
15
Kütahya Seramik
iş ortakları
toplantısı
İman, itikat
14
Doktor
Cinsiyet
Engel
“Yazıklar olsun”
anlamında bir söz
6
Ermin
Bir soru eki
DoktorMatem
Bir yapay mermer türü
40
Kendini
gösteremeyen
Tümör
Açılışı yapılan
Kütahya Seramik
mağazası
Yarık, çatlak
10
Kütahya Seramik iş
ortakları çalışanları
toplantısı
Kütahya Seramik
yeni seri
Uyuşturucu bir madde
23
İlaç, merhem
Bir süs bitkisi
3
Bayramlarda
caddelere kurulur
Mitolojik bir çalgı
4
Kargaşa
İsviçre’de bir ırmak
Kuran’ın
bölümlerinden
her biri
Beş yüz kuruşluk
para birimi
Binyıl
27
Niyobyumun simgesi
36
Bir tür cetvel
Argoda harcamak
1
Bir organımız
20
30
“… Fleming” (James
Bond’un yaratıcısı)
Ad
34
Bir haber ajansının
kısaltması
Rey
Yunancada bir harf
31
35
Yüce
Kütahya Seramik
Alanya bayi
Temiz
32
Nazi Hücum Kıtası
19
Çıplak
Satrançta özel
bir hamle
21
Bir nota
Eski dilde mavi
Germanyumun
simgesi
24
Heykelcilikte varlıkların
biçimi
12
Yayvan sepet
Yapma, etme
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni
simgeler
41
9
Soluk borusu
Bir su kuşu
38
Dogma, inak
İnsan davranışı
İş yan, iç bölüm
Galyumun simgesi
Meitneriyumun simgesi
Dört tarafı suyla
çevrili kara parçası
Bir mastar eki
Arınmış,
soyutlanmış
Kamufle etme
Çekicilik
Hemen arkasından
25
İşaret
13
2
Kulak memesine takılır
8
Giysilerde takım
Bir tembih sözü
26
Karadeniz’e özgü
bir tekne
Vurma, dövme
39
Küçük bir yerleşim
birimi
17
Bir iskambil oyunu
Basit
Yazım
Gümüşün simgesi
Kök, köken
Kraliçe
Bir nota
Bir şeyin kenarı
16
Emek
Matematikte sabit
bir sayı
ANAHTAR
CÜMLE
98
Yönetsel
1
2
3
4
5
6
7
26
27
28
29
30
31
32
8
33
9
10
34
35
7
33
29
Giysilerin kırışıklıklarını
giderir
Seyelan
11
36
12
37
13
38
14
39
15
40
16
41
17
18
19
20
21
22
23
24
25