Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu
Transkript
Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu
ÖNE ÇIKANLAR SAYI: 21 www.ngdergi.com EN YENİ PORFLAME&HORECA TASARIM 2012 TRENDLERİ TELEVİZYON FİKRET KUŞKAN SAĞLIK PROF. DR. GEYLANİ ÖZOK MİMAR HAKAN YÜRÜOĞLU KÜLTÜR MİRASI ESKİŞEHİR DÜNDEN BUGÜNE ÇATAL 2QTUGNGPCNñĝXGTKĝKPG §ñMOCMK§KPKPVGTPGVG IKTOGPK\[GVGTNK 2QTUGNGPUGRGVKEQO 2QTUGNGPUGRGVKEQO 2QTUGNGPUGRGVKEQO ! ! " ! ! 2QTUGNGPUGRGVKEQO# " “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” EDİTÖR Bu ayın ‘en’leri Kütahya Porselen ailesi olarak genişleyen ürün yelpazemizin en yeni tasarımlarını her zaman olduğu gibi ilk NG okurlarımız ile paylaşıyoruz. Bu ayın yıldızları olan Porflame ve Horeca serileri hem sofra sunumunda hem de pişirme ekipmanları arasında büyük ses getirecek. Dergimizde bu ay ayrıntılarıyla okuyacağınız bu iki ürün de çağdaş yaşamın tüm ihtiyaçlarına yanıt verecek nitelikte. Üst üste istiflenebilen, kırılmalara karşı 3 yıl garantili, çizilmez yüzeyli ‘Horeca’; Gülden GÜRAL Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi sağlıklı, ekonomik ve şık görüntüsüyle ‘Porflame’ mutfak sektöründe yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek. Bizim büyük bir heyecanla sizlere aktardığımız tasarım ve üretim öykülerimizin yanı sıra dergimiz yine bambaşka hayatlar, önemli misyonlar ve yaşam hikayeleriyle de dopdolu. Venedik’in biraz ürküten, biraz da melankoli yayan kanallarında yolculuk ederken, dokunduğu her şeyi adeta yeniden yaratan Antony Todd’un dünyasına konuk olacaksınız. Sevgililer Günü için tasarladığımız alternatif sofra önerilerimizi ve özgün hediye seçeneklerini yine dergimizde bulacaksınız. Sevgi ve saygılarımla 4 Yudum yudum AŞK. Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun... İÇİNDEKİLER 60 42 8 SERGİ Eski Osmanlı Bankası binasının 54 ALIŞVERİŞ Sevgililer Günü alışverişiniz restorasyonunun ardından süreli sergilerle için espirili kupalar sanat hayatına adım atan SALT Galata 56 KÜLTÜR MİRASI Kültürel zenginlikleri 12 KİTAP Tüm zamanların en güzel aşk kadar modern yüzü ile de şaşırtan romanları Eskişehir 14 TREND Kütahya Seramik, 2012 yılının 60 STİL Metalin güçlü duruşu, tasarımın seramik trendlerini açıkladı zarif dokunuşlarıyla Kütahya Porselen 16 DEKORASYON Ünlü tasarımcıların, çelik serisi yepyeni ürünlerin ve 2012 trendlerinin 64 GURME Sağlıklı ve hızlı pişirme ustası nabzını tuttuk porfleme ile lezzetli bir mönü hazırladık 20 YENİ SERİ Kütahya Porselen Horeca 68 HOBİ Kazaziye ve telkari teknikleriyle takı serisi tasarlayan Selver Saraç 24 TELEVİZYON ‘Hayat Devam Ediyor’ 70 TERAPİ Uzman Psikolog Ayben Ertem ile izleyicileri ekrana kilitleyen bambaşka bir ile renk terapisi Fikret Kuşkan 72 SAĞLIK Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 28 YENİ SERİ Kütahya Porselen’in teknik Hastanesi Çocuk Yanık Ünitesi Sorumlusu porselen ile ürettiği pişirme ustası porflame Prof. Dr. Geylani Özok 32 PORTRE Stil gurusu Antony Todd ile 74 BESLENME Ali Dereli, moda haline kaliteli yaşamın ipuçlarını konuştuk gelen diyet programlarını masaya yatırıyor 38 GEZİ Yüzyıllardır değişmeyen Venedik 76 MAĞAZA Kütahya Porselen ve Kütahya kanallarında yolculuğa çıktık Seramik’in zengin ürün gamının sergilendiği 42 STİL Rafine bir sofra tasarımı için altın Mecidiyeköy mağazası değerinde öneriler 78 BAYİ Opal Yapı’nın yöneticisi Sabri Kılıç 46 DÜNDEN BUGÜNE Sofra kültüründe 80 KÜTAHYA PORSELEN CORNER İŞ medenileşmenin mihenktaşlarından biri olan ORTAĞI Kartal’da hizmet veren Küpeli çatalın öyküsü Alışveriş Merkezi’nin yöneticisi Cemal Küpeli 50 MİMAR Ağırlıklı olarak büyük otel 82 BİZDEN HABERLER projeleriyle tanınan Mimar Hakan Yürüoğlu 98 BULMACA SAYI: 21 ŞUBAT 2012 İmtiyaz Sahibi Kütahya Porselen San. A.Ş. adına Ali Abacı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nazmiye Doğan Eser Çetintaş Görsel Danışman Harun Topuz İletişim Adresi Atatürk Bulvarı, 43001, Kütahya. Tel: (0274) 225 15 16 Faks: (0274) 225 15 17 [email protected] www.ngdergi.com NG Dergisi Kütahya Porselen San. A.Ş. tarafından 2 ayda bir yayınlanır ve ücretsiz dağıtılır. 6 Yayına Hazırlayanlar Tufan Önal Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş Yazışma Adresi: Turkuvaz Dergi Grubu, Toprak Center, Ihlamur Yıldız Yayın Direktörü Aslıhan Sarp İşman Cad. No: 10, 34353,Beşiktaş/İstanbul. Yayın Yönetmeni Fatma Özel Tel: (0212) 326 30 16 Görsel Yönetmen Nazlı Sarı Basımcı: Turkuvaz Matbaacılık Editörler Çiğdem Hasanoğlu, Şebnem Yayıncılık A.Ş. Yıldız, Zeliha Köşlü, Ayça Yılmaz Bozkurt Basıldığı Yer: Akpınar Mah. Fotoğraflar Agim Can, Haydar Erçin Hasan Basri Cad. No: 4, Sancaktepe, Levent Bozkurt, Serkan Şentürk İSTANBUL Tel: (0216) 585 90 00 $%&' için hazırlanmaya başlayabilirsiniz! guralafyon.com facebook.com/guralafyon MEKAN SALT GALATA ÇOK SESLİ BİR FİKİR ALANI Mimari ve yeniden işlevlendirme projesi SALT’ın önceki binasında da imzası bulunan Han Tümertekin tarafından yürütülen SALT Galata, sadece bir sergi mekanı değil, çok katmanlı bir kurum olarak da faaliyete geçti. Yapım Çiğdem Hasanoğlu 8 eyoğlu’nun en karakteristik caddelerinden Ban- B kalar Caddesi’nde konumlanan ve SALT’ın ikinci binası olan SALT Galata, Galata Meydanı’na ve Karaköy’e ikişer dakika uzaklıktaki konuma sahip, anıtsal nitelikteki binasının açılışını yaptı. SALT, özgün karakterine sadık kalınarak, Ağa Han ödüllü Mimar Han Tümertekin tarafından disiplinler arası programının gereksinmelerine göre düzenlendi. SALT Galata’da, 40.000 başlık altında toplanmış, 100.000 basılı ve bir milyonu aşkın dijital kaynağın bulunduğu kütüphane ve arşiv alanı bulunuyor. 219 kişi kapasiteli oditoryum, atölyeler, açık arşiv, kafe ve restoran, dükkan ve elbette sergi alanları yer alıyor. İşte bu yüzden SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun’un da belirttiği üzere, “Sabitleşmiş kalıplar yerine, araştırma, paylaşma ve birlikte yeni fikirler üretmeye odaklanan,” SALT Galata’yı sa9 MEKAN SALT GALATA dece bir sergi mekanı olarak değerlendirmemek gerekiyor. 119 yıllık tarihi ile SALT Galata’nın, mimari anlamda da özellikli bir yapı olduğunu belirtmek gerek. Fransız asıllı Mimar Levanten Alexandre Vallaury tarafından Bank-ı Osmani Şahane için tasarlanan ve 1892 yılında faaliyete geçen yapının, iki cephesi farklı tarzlarda inşa edilmiş. Binanın Bankalar Caddesi’ndeki cephesi neoklasik ve neorönesans, tarihi yarımadaya bakan cephesi ise oryantalist tarzlarda yapılmış. Yapı, yıllar içerisinde çok fazla onarım geçirmiş ve içine ekler, yeni bölümler yapılmış. Binanın yenileme çalışmalarına, mevcut yapının rölöve edilmesinin ardından başlanmış. SALT Galata’nın iç mekanları ise farklı mimarlık ve tasarım ofisleri ile çalışılarak yapılmış. Binada yer alan mağaza Ömer Ünal, ofisler Superpool, oditoryum Zoom, Atölyeler Arif Özden ve Tanju Özelgin, kütüphane Şanal Mimarlık, kafe ve restoran Mimarlar Tasarım ve Zehra Uçar, danışma bankosu ve tuvaletler ise Autoban tarafından tasarlanmış. İşaretler ve yönlendirmeler Koray Özgen tarafından gerçekleştirilmiş. SALT Galata, salıdan cumartesiye 12.00-20.00, pazar günleri ise 10.30-18.00 arasında açık. Giriş ise ücretsiz! www.saltonline.org 10 400 YILLIK BİR MÜNASABET Dört asırdır devam eden Türkiye ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkiler vesilesi ile açılan İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe isimli sergi, yıl boyunca SALT’ın iki mekanındaki çeşitli sergilerle devam edecek. Yazı Çiğdem Hasanoğlu ski Osmanlı Bankası binasının tamamlanan restorasyonunun ardından SALT, Be- E yoğlu ve Galata’da olmak üzere iki binaya sahip oldu. İstiklal Caddesi’nde konum- lanan SALT Beyoğlu daha çok sergilere ev sahipliği yaparken, Bankalar Caddesi’ndeki SALT Galata ağırlıklı olarak araştırmaya odaklanıyor gibi gözükse de iki mekan arasında her daim bir paslaşma yaşanıyor. Bütün bir yıl boyunca devam edecek olan HollandaTürkiye etkinliklerinin ilk sergisi İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe: 89’dan sonra, 6 Nisan tarihine kadar kurumun her iki binasında görülebiliyor. Hollanda’nın Eindhoven kentindeki Van Abbemuseum, çok önemli bir modern sanat koleksiyonuna sahip. Müzenin koleksiyonundan işler, önceki İstanbul bienallerinde de sergilenmişti. Fakat şimdi iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yıl şerefine, SALT ve Van Abbemuseum bütün yıl sürecek bir sergiler dizisi gerçekleştiriyor. SALT’ın her iki mekanında ziyaret edebileceğiniz ilk sergi, İstanbul Eindhoven-SALTVanAbbe: 89’dan sonra, 1989’dan günümüze Van Abbermuseum koleksiyonundan işler ve Türkiye’den sanatçıların işlerini bir araya getiriyor. Ardından 20 Nisan-19 Ağustos tarihlerinde İstanbul Eindhoven – SALTVanAbbe: 68-89 sergisi ve son olarak 14 Eylül-31 Aralık tarihlerinde İstanbul Eindhoven – SALTVanAbbe: 68’den Önce sergisi gerçekleşecek. Bu üç sergi için Türkiye’den seçilen işler, Van Abbemuseum koleksiyonuna eklenmek üzere değerlendirmeye alınacak. SALT, Hollanda Kraliyet Başkonsolosluğu tarafından desteklenen İstanbul Eindhoven – SALTVanAbbe sergilerinin yanı sıra yıl boyunca birçok etkinliğe de yer verecek. Yani, SALT’a uğramak için bir çok nedeniniz var! www.saltonline.org 11 KİTAP AŞK ROMANLARI MUTLAKA OKUMANIZ GEREKEN AŞK ROMANLARI Türk ve dünya edebiyatının en güzel aşk romanlarını sizler için seçtik. Yazı Çiğdem Hasanoğlu 1 Kolera Günlerinde Aşk-Gabriel Garcia larını bilemeyen, arada kalmış insanla- Marquez Nobel ödüllü Kolombiyalı ya- rın ruh halini anlatıyor. Ahmet Hamdi zar Gabriel Garcia Marquez’in ‘Kolera Tanpınar, 18 TL, Dergah Yayınları. Günlerinde Aşk’ isimli bu başyapıtı, www.dergahyayinlari.com sonsuz aşkın ve sadakatin, bekle- 5 Madame Bovary- Gustave Flau- yişin ve özlemenin edebiyattaki en bert ‘Gustave Flaubert’, aşk acısıyla güzel halini anlatıyor. Gabriel Garcia yanıp tutuşan Madam Bovary’nin inişli Marquez, 22 TL, Can Yayınları. www. çıkışlı dünyasını anlattığı, 19. yüzyılın canyayinlari.com en yenilikçi klasiklerinden biri. Gustave 2 İklimler-André Maurois Türkiye’deki Flaubert, 14 TL, İş Bankası Yayınları. ilk baskısı 1967 yılında Tahsin Yücel www.iskulturyayinlari.com.tr çevirisi ile yapılan ‘İklimler’, 6 Masumiyet Müzesi-Orhan Pa- Helikopter Yayınları tarafın- muk Nobel Ödüllü dan yeniden revize edilerek yazarımız yayınlandı. Aşka aşık olanla- Pamuk’un on yılı aş- rın kitabı ‘İklimler’i nefesinizi kın bir süredir yaz- tutarak okuyacaksınız. André dığı ve 2008 yılında Maurois, 17 TL, Helikoper tamamladığı ‘Masu- Yayınları. www.kitapyayinevi. miyet Müzesi’, şim- com diden bir aşk klasiği Orhan 3 Anna Karenina- Tolstoy Dünya oldu. Orhan Pamuk, edebiyatının gördüğü en acıklı aşk 30 TL, İletişim Yayınları. romanı ve bir klasik olan Anna Kare- www.iletisim.com.tr nina, teyzesi tarafından zorla evlen- 7 Not: Seni Seviyorum- dirilen genç bir kadının gerçek aşkı Cecelia Ahem buluşunun hikayesi. Dünya klasik- Çok genç yaşta, tesadüfî bir leri serisinin en önemli kitaplarından şekilde karşılaşan Molly ve Anna Karenina, ölmeden Gerry’nin birbirleri olmadan nefes alamaya- önce okumanız gereken cakken başlarına gelenleri anlatan bu kitap, 100 kitap arasında! Lev Ni- aşkı kaybetmek ve yeniden bulmak üzeri- kolayeviç Tolstoy, 25,50 TL, ne. Cecelia Ahem, 19 TL, Turkuvaz Kitap. İş Bankası Kültür Yayınları. www.turkuvazkitap.com.tr www.iskultur.com.tr 8 Kürk Mantolu Madonna-Sabahattin 4 Huzur- Ahmet Hamdi Ali Modern Türk Edebiyatı’nın en güzel Tanpınar Türk Edebiyatı’nın aşk romanlarından biri olan ‘Kürk Mantolu en önemli yazarlarından Ahmet Ham- Madonna’, Berlin’de başlayan tutkulu bir aşkın di Tanpınar’ın 1948 yılında Cumhuriyet hikayesi. Sabahattin Ali, 10 TL, Yapı Kredi Ya- Gazetesi’nde tefrika olarak yayınladığı yınlar. www.ykykultur.com.tr romanı ‘Huzur’, hayatlarıyla ne yapacak- 9 Vadideki Zambak-Honoré de Balzac 19. 12 yüzyıl romanının ölümsüz örneklerinden ‘Vadideki Zam- filme çekilen ‘Aşk ve Gurur’, taşralı bir beyefendinin kızı olan bak’, romantizmle gerçekçiliğin kavşak noktasında, dün- Elizabeth Bennett ile Fitzwilliam Darcy arasındaki çekişmeyi yanın en ünlü platonik aşk romanlarından biri olarak tarihe anlatırken, bir yandan da dönemin ruhunun eleştirisini yapıyor. adını yazdırıyor. Honoré de Balzac, 22 TL, Can Yayınları. Jane Austen, 20 TL, Can Yayınları. www.canyayinlari.com www.canyayinlari.com 16 Zaman Yolcusunun Karısı-Audrey Niffenegger Romantik 10 Aşk-Elif Şafak Kendi halinde bir ev kadınının tasav- bilimkurgu okumuş muydunuz hiç? Yayınlandığı andan itibaren vuf dünyası ile tanışması, onu yepyeni bir aşka sürükler. en çok satan kitaplar listesinden düşmeyen ‘Zaman Yolcusunun Amerika’dan Türkiye’ye uzanan bu romanı yayınlandığı Karısı’, artık aşk romanı yazılmıyor di- günden beri çok okunuyor. Elif Şafak, 21,50 TL, Doğan Ki- yenlere bir cevap niteliğinde. Audrey tap. www.dogankitap.com.tr Niffenegger, 25 TL, Epsilon Yayınevi. 11 Genç Werther’in Acıları- www.epsilonyayinevi.com Goethe İmkansız bir aşkın kederiyle 17 Jane Eyre-Charlotte Bronte 10 mahvolan Werther’in elem dolu ha- yaşında öksüz kalan Jane Eyre, ya- yat hikayesi Alman yazar Goethe’nin tılı okulda geçirdiği yılların ardından kaleminden okuyup da etkilenmeyen Rochester malikanesinde mürebbiye yok! Edebiyat tarihindeki en romantik olarak çalışmaya başlar. Peki, erkek kahramanla mutlaka tanışın. Johann egemen dünyada tek başına varol- Wolfgang von Goethe, 12 TL, Can maya çalışan Jane Eyre aşkı bulabi- Yayınları. www.canyayinlari.com lecek mi? Charlotte Bronte, 31 TL, 12 Bir Gün-David Nicholls 10 Can Yayınları. www. yıla yayılan arkadaşlığın, sevgi- canyayınları.com nin ve birlikteliğin müthiş hika- 18 yesi. Birbirinden zıt karakterlere StephenieMeyerİlkki- sahip Emma ve Dexter birbirleri tabı Alacakaranlık’tan için yaratıldıklarını ne zaman büyük bir başarı elde anlayacaklar acaba? David Nic- eden Meyer’in 2008 holls, 19,90 TL, Pegasus Yayın- tarihli ikinci vampir ları. www.pegasusyayinlari.com hikayesi ‘Yeni Ay’, Yeni Ay- 13 Sonsuza Kadar- Judith McNa- fantastik bir aşk hikayesinin ught Amerikalı bir genç kız ile İngiliz devamı niteliğinde. Stephenie bir lordun hikayesini anlatan bu ro- Meyer, 20 TL, Epsilon Kitabe- man, özgür ruhlu bir genç kızla küstah vi. www.epsilonkitabevi.com bir lordun hikayesini anlatıyor. Judith 19 Rüzgar Gibi Geçti- McNaught, 23 TL, Epsilon Yayınevi. Margaret Mitchell Savaşın www.epsilonyayinevi.com gölgesinde bir aşk. Efsanevi roman ka- 14 Uğultulu Tepeler- Emily rakteri Scarlett O’hara’nın benzersiz hi- Bronte Yazarın ilk ve tek ro- kayesini anlatan Pulitzer ödüllü ‘Rüzgar manı olan ‘Uğultulu Tepeler’, Gibi Geçti’yi mutlaka okumalısınız. Mar- romantik edebiyatın kutsal garet Mitchell, 28 TL, Artemis Yayınları. kitabı sayılıyor. Heathcliff’in www.artemisyayinlari.com genç yaşta kaybettiği bü- 20 Eylül-Mehmet Rauf Türk edebiyatının yük aşkının hikayesinin evin ilk psikolojik romanlarından 1901 ta- kahyası Bayan Dean tarafından anlatıldığı rihli ‘Eylül’, aynı zamanda hüzünlü bir roman, İngiliz dilinin medarı iftiharlarından. romantizm de barındırıyor. Mehmet Emily Bronte, 8 TL, Bordo Siyah. Rauf, 5 TL, Athena Yayınları. 15 Aşk ve Gurur-Jane Austen Defalarca www.athenayayinlari.com 13 TREND SERAMİK Shine cube serisi Seramikte yükselen trendler Kütahya Seramik, 2012 yılında seramik dünyasının yükselen trendlerini listeledi: Duvar ve yer karolarında büyük ebatlar kullanılacak, modern grafikler ön plana çıkacak, mermer ve doğal taş görünümüne sahip karoların ve 3 boyutlu efektlerin kullanıldığı duvarlar fark yaratacak... Pulpis serisi 14 Shine cube serisi Metalik yapıya sahip Shine, Cube ve Illusion serileri, farklılık arayanların tercihleri arasında yer alıyor. Kütahya Seramik’in, Origitile koleksiyonunda yer alan Majesty, Callacatta ve Pulpis serisi karoları ise 2012’de doğanın huzur veren atmosferini mekanlara yansıtıyor. Arc serisi u yıl evinizin dekorasyonunda ilgi çekici farklılıklar oluşturmak istiyorsanız Kütah- B ya Seramik’in trend önerilerini dikkate alabilirsiniz. Kütahya Seramik yeni yıldaki trendlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Duvar ve yer karolarında büyük ebatlar kullanılacak ve modern grafikler ön planda olacak. Mermer ve doğal taş görünümüne sahip karoların ise 2012’de sektörün hakimi olacağını söyleyebiliriz.” Yeni yılda parlak yüzeyli karoların artacağını belirten Kütahya Seramik, tek renk döşemeler ile sade renkli mekanların yaratılacağını vurguladı. Ayrıca 3 boyutlu efektlerle canlanan duvarların ise trend olacağını söyledi. Kütahya Seramik 2012’de mermer görünümlü ürünlere daha çok yer verecek, ayrıca isteğe göre mat veya parlak özellikleri de taşıyabilecekler. Kütahya Seramik’in duvar karolarında 75x25 cm ile yeni bir boyut uyguladığını ve doğal taş dokulu karoların 2012’de ön planda olacağını belirten Kütahya Seramik, karo zemini üzerinde kot farklılıklarına yer verilerek seramik karoda farklı bir hava yaratılacağını ekledi. Yeni yılda Kütahya Seramik’le, patlatma taş görüntüsünün çok daha uygun maliyetlerle mekanlara taşınabileceğini söyMajesty serisi ledi. Kütahya Seramik’in Shine, Cube ve Illusion ürünleri de duvarlarda 3 boyutlu efekt etkisi yaratmak isteyenlerin tercih edebileceği alternatiflerden. Rölyefli dokuları sayesinde, karo üzerine düşen ışığın yansımalarını, ışığın geliş açısına göre mekana farklı yansıtıyor. Metalik yapıya sahip Shine, Cube ve Illusion serileri, farklılık arayanların tercihleri arasında yer alıyor. Kütahya Seramik’in, Origitile koleksiyonunda yer alan Majesty, Callacatta ve Pulpis serisi karoları ise 2012’de doğanın huzur veren atmosferini mekanlara yansıtıyor. Dijital baskı teknolojisi ve Kütahya Seramik yaratıcılığını birleştiren Origitile koleksiyonunda, desenler üzerindeki en küçük ayrıntılar karo üzerine uygulanabiliyor. Karo yüzeyinin her noktasına baskı yapabilen bu teknoloji ile karolar daha gerçekçi ve daha estetik bir görünüme bürünüyor. Kütahya Seramik’in Ar-Ge mutfağında hazırlanan Majesty, Calacatta ve Pulpis serisi karolar, mermerin en ince ayrıntılarını ve eşsiz dokusunu farklı tasarımlarla sergiliyor. www.kutahyaseramik.com.tr 15 DEKORASYON YILIN TRENDLERİ BİLGİ GÜNCELLEMESİ Ünlü tasarımcıların, yepyeni ürünlerin ve 2012 trendlerinin nabzını tuttuk Yapım Çiğdem Hasanoğlu PATRICIA URQUIOLA spanyol mimar ve tasarmc Patricia Urquiola, Alessi, Cappellini, Cassina ve Kartell bata olmak üzere birçok firma için tasarmlar yapt. Trendlere inanmadn her frsatta dile getiren Urquiola için en önemli kstas insanlarn mutluluu için tasarmlar yapmak ve farkllklarn deerini bilmek. u sralar Alessi için tel PHILIPPE STARCK meyve kaseleri, B&B için Deli dolu ve çlgn bir Fransz diyerek kurtulmak mümkün deil; Philippe Starck artk tasarm dünyasnn demirba. Starck’n Eugeni Quitlet’in de katklaryla Kartell için tasarlad ‘Masters’ sandalye ile Eero Saarinen’in ‘Tulip’ sandalyesi, Eames’in ‘Eiffel’ sandalyesi ve Arne Jacobsen’in ‘Series 7’ sandalyesinin silüetleri üzerinden tasarmn tarihine selam ediyor. www.starck.com yandan da Venedik Bienali outdoor oturma elemanlar tasarlayan Urquiola, bir ve Milano Trienali için projeler hazrlyor. www.patriciaurquiola.com Patricia Urquiola tasarm ‘Husk’ sandalye, B&B Italia. Philippe Starck tasarımı ‘Masters’ sandalye, 244 Euro, Kartell. www.kartell.it MN M N TREND: DNAMK DOKULAR KIRÇILLI, PLL, BÜZGÜLÜ… MOBLYA VE AYDINLATMALARDA DOKUNMA HSSNZE VE GÖZÜNÜZE HAREKET VERECEK TEKSTLLER REVAÇTA! Solda Franco Albini tasarımı ‘Florenze’ koltuk, Arflex. www.arflex.it SağdaDUM tasarımı ‘Pleat’ yer lambası, Dum Office. www.dumoffice.com 16 Urquiola’nın Bisazza Mosaico için tasarladığı mozaikler. www.bisazza.com Paola Navone tasarımı ‘Eu/Phoria’ sandalye, Eumes. PAOLA NAVONE MN TREND: YEN ASYA Uzakdoulu tasarmclarn insan merkeze koyan minimal tasarmlar 2012’ye de damgasn vuruyor. Üstte Tokujin Yoshioka tasarm ‘Ami Ami’ sandalye, Kartell. www.kartell.it Altta Nendo tasarm ‘Maki’ aydnlatma, Foscarini. www.foscarini.com Mimar, tasarmc, sanat yönetmeni, eletirmen, sergi küratörü ve daha birçok ey... Paola Navone’yi anlatmak için çok sayda ifade bulmak mümkün. Armani Casa, Alessi, Knoll, Molteni, Natuzzi, Roche Bobois ve aklnza gelebilecek pek çok önemli markaya tasarmlar yapan Navone, u sralar geri dönüümlü ve esnek tasarmn peinde. Baxter için bir yatak koleksiyonu yapan tasarmc, trend kelimesini duyunca rahatsz oluyor. “Artk herkes kendi trendini yaratyor,” diyor. Tasarmn ekonomisi ile de ilgileniyor; firmalarn makul fiyatlarda ürünler satmak zorunda olduklarn belirtiyor. www.paolanavone.it MN TREND: NCE VE KESN HAT Tek renk mobilyalara ve aksesuarlara keskin bir görünüm veren kontörlü hatlar, özellikle beyaz kanepe ve koltuklar ahane gösteriyor. Antonio Citterio tasarm ‘Lutetia’ kanepe, Maxalto. www.maxalto.it 17 DEKORASYON YILIN TRENDLERİ 1 2 DESIGN FRONT sveç’in en haval tasarm ekibi Front, Sofa Lagerkvist, Charlotte von der Lancken ve Anna Lindgren’den oluuyor. Stockholm Üniversitesi’nde endüstriyel tasarm okurken tanp güçlerini birletiren üç arkadan oluturduu Design Front, insanlarn her daim saklayacaklar tasarmlar yapma fikrinden yola çkm. Alldk malzemelerden sürreel sonuçlar çkarma konusunda çok baarl olan ekibi, 2011’deki Milano Fuar’nda sveçli Offect markasnn standnda kefettik. Siz de bu ekibi takibe aln ve onlarn da dedii gibi “Asla atmak istemeyeceiniz eyleri satn aln!” www.designfront.org 3 1 Front tasarımı ‘Pedestals’ saksılar, Offect. www.offect.se 2 Front tasarımı ‘Showcase’ masa, Parro. www.parro.com 3 Front ve Siyazama Project tasarımı ‘Story’ vazo, Editions in Craft. www.editionsincraft.com MN TREND: WINDSOR SANDALYELER GER DÖNÜYOR 1 Patricia Urquiola tasarm ‘Cumback’ sandalye, Kartell. www.kartell.it 2 Patricia Urquiola tasarm ‘Nuh’ sandalye, Andreu World. www.andreuworld.com 3 Tom Dixon tasarm ‘Fan’ sandalye, Tom Dixon. www.tomdixon.com 1 18 2 3 JAMIE HAYON Jamie Hayon’un banyo koleksiyonu. Şirinlik muskası İspanyol tasarımcı Jamie Hayon, karizmatik ama aynı zamanda sıcakkanlı tasarımları ile son zamanların favori isimlerinden. Akdenizli ruhunu barokla birleştiren tasarımlarına devam eden Hayon’un farklı malzemeleri tek bir parça ile kombinleme yeteneğine hayran olmamak elde değil. Hayon’un felsefesi ise herkese göstermekten zevk alacağınız tasarımlar içinde yaşamak. Bunu Hayon’un son bombalarından, 1930’ların ihtişamını İskandinav tarzı ile bütünleştiren banyo koleksiyonunda görebiliyoruz. www.hayonstudio.com Jamie Hayon tasarımı ‘The Baccarat Zoo’, Baccarat. EL SANATLARI ENDÜSTRS’NE DKKAT! 11-14 Ocak 2012 tarihlerinde Frankfurt’ta gerçekleen Uluslararas Ev Tekstili Ürünleri Fuar Heimtextil’in bu ylki kitabnda ‘El Sanat Endüstrisi’ dört önemli trend balndan biri olarak ele alnyor. Bir yanda geleneksel ve el iinin kombinasyonu, öte yanda endüstriyel yöntemler tarafndan domine edilen bu trend, vintage karakterli otantik görünümlü materyaller kullanyor. Parçal desenler, el ii dikiler ön planda. www.heimtextil.messefrankfurt.com Peter Molin tasarımı ‘PM’ puf, Bla Station. www.blastation.com MN TREND: LMON TONLARI SARIYA VE YELE DÖNÜK TONLARI LE AIZ 1 SULANDIRAN LMON TASARIMLAR HER YERDE! 1 ‘Spindle’ aydnlatma, Habitat. www.habitatturkey.com 2 Alfredo Häberli tasarm ‘Take off High’ sandalye, Moroso. www.moroso.it 3 Philippe Negro tasarm ‘Entailles’ kanepe, Ligne Roset. www.ligneroset.com 3 2 YT ÖZER Genç tasarımcı Yiğit Özer, Kütahya Seramik için ürettiği Versatile ‘Arc’ serisi ile aldığı IF Product Design 2011 ödülü , ‘Arc’ ve ‘Axis’ serileri ile Red Dot Design Award Best Of The Best 2011 ödülünü aldı. Seramikte kişiye özel deneyimlerin önem kazanacağının altını çizen bu ürün, basit bir geometrik şeklim bambaşka yerleşim biçimleriyle farklı yüzeyler yaratarak, 2012 trendlerine damgasını vurdu. 19 YENİ SERİ HORECA Porselende teknolojik devrim Kütahya Porselen Horeca Serisi devrim yaratacak bir yeniliğe sahip, kenar kırılmalarına karşı 3 yıl garantili olan bu seri, üst üste yerleştirilebilme özelliği ile de büyük ilgi görüyor. Stil Editörü Harun Topuz Fotoğraflar Agim Can 20 21 YENİ SERİ HORECA vrupa’nın en büyük porselen A üreticisi olan Kütahya Porselen özellikle porselen teknolojisinde devrim yaratacak yenilikçi tasarımlarıyla önümüzdeki yıllara damgasını vurmaya hazırlanıyor. Çok sayıda yeni seri ile sektörde adından söz ettiren firmanın en yeni ürün gruplarından biri de Horeca serisi. Bu seri, formu ve ürün çeşitliliğinin yanı sıra devrim yaratacak özelliklere de sahip. Belki de bugüne kadar üretilen porselenler arasında en dayanıklı serilerden biri olma özelliğini taşıyan Horeca, porselende uygulaması çok güç olan 3 yıl garanti güvencesiyle de otel serileri içerisinde ayrıcalıklı bir yere sahip. Bu serideki ürünler sırlanmış alt tabanları sayesinde sürtünmeden kaynaklanan hasar ve yıpranmalara karşı minimize edilmiş. Kenar kırılmalarına karşı 3 yıl garantisi ise tüketiciye Kütahya Porselen markasının güvencesini bir kez daha gösteriyor. Yılların birikimi ve tecrübesi ile üretilen Kütahya Porselen ürünleri, ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi belgesi sertifikalarıyla da onaylı. Yüksek teknolojiye sahip Kütahya Porselen fabrikaları, insan gücü ile modern teknolojiyi başarıyla buluşturuyor. Mikrodalgalı fırına ve buzdolabına karşı dayanıklı olan Horeca, termal şoklara karşı da dirençli bir ürün grubu. Öyle ki performans ve ayırt edici özelliklere sahip ürünler, 175 santigrat üzerindeki sıcaklık dalgalanmalarına karşı bile dayanıklı. Horeca, servis sırasında sıcağı ve soğuğu muhafaza etme özelliğiyle de profesyonellerin büyük yardımcısı olacak. Lekeye karşı dirençli olması ve her tür deterjana karşı da dayanıklılığı serinin diğer önemli özellikleri arasında. 22 23 TELEVİZYON FİKRET KUŞKAN “Herkesin kendisinden gizli işleyen bir defteri var” Fikret Kuşkan, 1991 yılında “Gizli Yüz” filmi ile en iyi erkek oyuncu seçildiğinden beri, Türkiye’nin en başarılı aktörlerinden biri olarak tanınıyor. Onu hep keyifle seyrettik ama “kim olduğunu” asla tam olarak öğrenemedik. İçe kapalı, izini belli etmeyen, çok disiplinli, ihtiraslı, değer verdiklerini çok sevmiş bu adam “Hayat Devam Ediyor” isimli diziyle geri döndü. Yazı Neslihan Perker 24 F ikret Kuşkan hakkında ne bilirsiniz? Kendisi son 20 yaşadık, oradan da Sütlüce’ye taşındık. yıl içinde Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı birkaç ak- Mahalle kültürünü iyi biliyorsunuz o zaman… törden bir tanesidir, doğru… Ses tonu insanın hafı- Oradan geldim zaten, sokaktan… Hepsini de bilirim, çok zasında kalır, doğru… Çok iyi yönetmenlerle, kaliteli projelerde kafam gözüm patladı. Abilerimiz bizim için çok önemliydi, ma- çalışmıştır, doğru… Henüz 26’sına girmeden Altın Portakal’da hallemizdeki kızları korurduk. en iyi erkek oyuncu seçilmiştir, varlığı bizde “zarafetle” eşdeğer Bir kıza aşık olduğunuz için kavgaya girdiniz mi? bir algı yaratmıştır, şüphesiz… Ama gerisi bizim için büyük bir Mahallede kimse kimseye âşık olmazdı, bu ters bir şeydi. sessizlik, içe kapalılık ve aslında “bilmediğimiz” bir adamın çok Başka mahallelerden kızlara aşık olunurdu. Ama ben farklı ma- korunaklı yaşamıdır. halleden birine de aşık olmadım, aşkı da 19 yaşında tanıdım. Kuşkan, yeniden ekranlara geri dönüyor. Bu sefer kendisi şiveli bir aksanla konuşuyor, iki karısı, yedi çocuğu olan çöm- Hiçbir zaman da bu sebepten bir erkekle kavgaya girmedim ama hep terk edildim. lekçi İsmail olarak. Mahsun Kırmızıgül’ün yönetmenliğini yaptığı Neden? ilk televizyon dizisi olan “Hayat Devam Ediyor”da izlediğimiz Onlar beni terk etti. Onlar gidince de ben de tamamen git- oyuncu ile karşı karşıya geldiğimizde, gene çok zarif bir Fikret tim. Böyle durumlarda da bütün gemileri yakarım. Devam et- Kuşkan’la karşılaştık. Ama bu sefer daha fazla dinlemeye ça- mesi için elimden geleni yaparım, bazı şeyler olmuyorsa peki lıştık onu, çok anlatmaya meraklı olduğu için değil… Biz onun tamam o zaman derim. Yeniden beraber olalım dediklerinde “kim” olduğunu merak ettiğimiz için. de asla dönmem. İlk isminiz Mehmet’miş. Kimdi bu Mehmet? Tamamen biter sizin için… Bana ilk olarak Fikret amcamın ismini koymak istemişler Kavgalarda ayrılık kelimeleri söylenirse ben zaten soğur ve ama kendisi 23 yaşında vefat ettiği için, aman yazgısı benze- kendimi çekerim. Annemin dediği bir laf vardır, bütün evliliklerde mesin inancıyla vazgeçince herkes, annem de vazgeçiyor. Ba- aynı yerde duran kaplar tıngırdar, mesele tangırtı çıkartmamak- bam da olur mu öyle şey diyor ve nüfus cüzdanıma Mehmet tır. Bu nedenle o kuşakların ilişkileri 60 sene sürebilmiş. Sürtüş- Fikret diye yazdırıyor. Mehmet annemle ilgili aslında, rüyasında meler olur ama her cümlenin sonunda ben annemin babamın görmüş. Ben dört kız çocuk üstüne dünyaya geldim. evine gidiyorum denmemeli. İnsanlar özür dilemeyi bilmeliler. Aileniz nereli? Babam Arnavutluk’tan, annem ise Bulgaristan… Göçmen ailesiyiz yani. Peki, Mehmet ve Fikret isimlerinin farklı özelliklerini barındırdınız mı karakterinizde? Bana sülalede hep Mehmet dendi, hâlâ öyle. 13 yaşında Geçmişten bugüne kariyerinize baktığınızda ne hissediyorsunuz? 21 yaşındayken bu dönemimi öngörebilmiştim. Tüm söylediklerim de tek tek oldu. Olmayan tek şey var, onun için de bekliyorum. Çünkü korkuyorum. Yönetmenlik mi? ismimi değiştirmeye karar verdim, arkadaşlarıma da söyledim. Evet. Fikret amcamın da hikâyesini öğrenince sadece Fikret’i kullan- Neden korkuyorsunuz? maya başladım. Konservatuvarda da Fikret derlerdi. Dışarıda Ben geri çekilip, çekinen, düşünen insanları severim; korku Fikret, ailede Mehmet… Tüm ailem iki isimlidir, oğlumun adı da severim çünkü tedbir getirir. Fütursuz cesaretleri olan insan- Gün Kuzgun. Kuzgun ismini o dünyaya gelmeden önce ver- ları doğru bulmam pek. miştim, kız olsaydı gene aynı ismi koyacaktım. İlginç bir isimmiş… Özellikle de Gün… İlk ödülünüzü 25 yaşında almışsınız… Ödülü de alamadım. Berlin Goethe Üniversitesi’nde burslu O benim hem gündüzüm, hem gecem. okurken, festivalden ödül aldığımı haber verdiler, davet falan Siz hep içinize atan bir adam mı oldunuz? yoktu o zamanlar, Altın Portakal kasaba festivali gibiydi. Ben de İçimdekileri mesleğimde gösteriyorum. Özel hayatımda ge- gelemeyeceğimi söyledim çünkü uçak parası alabilecek duru- rek yok, insan tarafımı bastırıyorum çünkü o tarafınız sömürüye mum yoktu. Onlar bir şeyler ayarlamaya çalıştılar ama olmadı. uğruyor, ailemle ve yakınlarımlayken çok geveze bir adamımdır O dönem, Berlin’den bir sinema eleştirmeni, oyunculuğumu ve kendimimdir. Onun dışında sandık içleridir içimdekiler. beğenip röportaj yaptı ve “Türkiye’nin en genç ve en yetenekli Büyüme çağlarınızda da sesinizi beğenirler miydi? aktörü Berlin’de” diye yazdı. Ödül aldığım için bana gidiş-dönüş Bunu konservatuvara girdiğimde anladılar. Büyüdüğüm yer- bileti ayarladı, “bu senin ilk ödülün git ve al” dedi. Fakat törene de öyle sese falan bakmazlardı ki… 13 yaşıma kadar İstinye’de yetişemedim. Hürriyet gazetesi “ödülünü almaya gelmedi” diye 25 TELEVİZYON FİKRET KUŞKAN ‘Hayat Devam Ediyor’ dizisinde İsmail, iki tane karısı, yedi çocuğu ve babasıyla yaşayan bir karakter. Dominant bir baba karakteri altında zırıl zırıl ağlayan ve yalnızlık çeken bir adam... başlık attı o dönem. Teşekkür ederim onlara buradan, hiç araştırmadan manşet atmak kolay oluyormuş. Hayal kırıklığına uğratıyor insanı bu tip şeyler, ben ne yaptım ki duygusuna kapılıyorsunuz. Ömer ağabeyinin (Kavur) elinden aldım ödülümü. Şimdiye kadar hep iyi yönetmenlerle çalışmışsınız. Mahsun Kırmızıgül nasıl bir yönetmen? İki türlü yönetmen var aslında. Televizyondan sinemaya geçenler ve bunun tam tersi olanlar. O, sinemada başlayıp TV’ye geçti. Mahsun’dan çok enteresan, tuhaf ve özel bir yönetmen çıkabilir, duygusu, hissiyatı, uzak görüşlülüğü yüksek. Göbeğinde hissediyor. O ne demek? Öyle bir şey vardır, sokaktan gelen bir insana bir şey oynatırsın o kadar inanarak yansıtır ki karnına kadar hissediyor dersin. Mahsun’un da hissiyatı çok yüksek, özellikle televizyonda bir proje yapması ve montajda bulunması onu çok geliştirecek… Çok kıymetli bir yönetmen olabilir. 26 Sizin canlandırdığınız karakter nasıl biri? Sevmekten korkunca insan korkuyor. İsmail, iki tane karısı, yedi çocuğu ve babasıyla yaşayan bir Beraberinde her şeyden korkmaya mı başlıyor? karakter. Sülalesi bakırcılıktan çömlek işine geçmiş ve oldukça Tabii. Beraberlikleriniz, duygularınız, birçok şey zedeleniyor. fakirler. Çocuklarına hayran, bir kızını ve bir oğlunu İstanbul’a Belki de giderek kadınlara karşı olan sevginizi kaybediyorsunuz. göndermiş, onları okutuyor, okumayansa çalışıyor. Disiplin için Yani bu anlamda 15 sene önceki adam değilsiniz… dominant bir baba karakteri altında zırıl zırıl ağlayan ve yalnızlık Değilim. çeken bir adam. Çok kalabalık bir ailede her şey başına yıkıl- Şu an aşık mısınız? mış, gerçekten çok zor bir hayat. Herkes dördüncü bölüme Hayır aşık değilim. kadar bana düşman olacak, sonradan anlayacaklar ki sessiz, Peki, aşk başka bir duygu, birini seviyor musunuz? derin, hep içine atmış. Benim sevgim bakidir, sevecek kadar kıymetliyse biri seve- Çömlekçilik eğitimi almışsınız rolünüz için… rim, ilişkiye dâhil olması gerekmez. Öncesinde çok uzun süre Çok keyif aldım, burada kendim de yapacağım. irdeliyorum, güven sorunum var… Şimdiye kadar canlandırdığınız roller için ne yapmayı öğrendiniz? O kadar çok şey yaptım ki… Ben yedi yaşında marangoz çırağı olarak çalışmaya başladım, 46 yaşındayım çalışıyorum. Okul Neden? Kırılgan olduğum için, çünkü çok kırıldım… Bundan sonrası için nasıl bir kadın bekliyorsunuz hayattan? yıllarım da dâhil hep çalıştım, 20 farklı meslekle uğraşmışım. Hid- Bilmiyorum. Bir daha evlenmeyeceğim. Annem ve oğlum rolik tesisattan kaportacılığa kadar birçok iş. Mahmutpaşa’da benim için çok özel. Ben kadere ve yazgıya inanmazdım. Ka- pazarlarda “dona gel, sutyene gel” diye de bağırdım. dere hâlâ inanmıyorum, kader dikkatle dikkatsizlik arasındaki Güzel sesinizle sutyen satmışsınızdır tabii… ince çizgi ama yazgıyı çözemedim, çünkü kimse onu bilmiyor. Yani… Orada sesten ziyade iyi bağırmak makbul… Siz 10 yıllık hesap yapıyorsunuz bu 15 yıla çıkıyor. Çok güzel Sizde ses diyaframdan çıkmıştır… olacağını düşündüğünüz bir şey hayal kırıklığı yaratıyor veya Yanağımdan makas alıyorlardı… Dört çuvalı iki saatte sa- bazı şeyler tahmin edemeyeceğiniz şekilde güzel ilerliyor. Başı- tıyordum. Bizim kadınlarımız bayılır zaten güzel sese… Bana göre bir şeyi yapıyorsan tam yapmalısındır, çünkü orası ekmek teknendir. Ciğerini, yüreğini ortaya koymalı insan. Aşk acısı çektiniz mi? mıza gelen hiçbir şey tesadüf değil. Herkesin kendine ait yaradılışından ötürü kendisinden ayrı işleyen gizli bir defteri var. Ailenizin erkekleri hep koruyup kollayan, sahip çıkan karakterler miydi? Hepsi nezih insanlardır. Biz Arnavut bir aileyiz, Arnavutlar Ne yalan söyleyeyim çektim. genç yaşta giderler ama arkada kalan insanlar mutsuz ve kö- Bu sorularda da gözler aşağıda kafa eğik… Terk edil- türüm kalmazlar. Bu genlerimle ve aldığım terbiyeyle ilgili. Ben diğiniz için mi? böyle yetiştirildim, babamı 13 yaşında kaybettim. Evet. Hasta mıydı? Sebep? Beyin kanaması geçirdi ve 8 yıl yatakta çakılı kaldı. Karşı taraf istemediği için. Yani siz çok küçük yaştaydınız yatağa bağlı kaldığın- Hep çok seven bir adam mı oldunuz? Çok tutkuluyumdur. Ben öyleyimdir, bonkörümdür. Annem da? Evet, 5-6 yaşlarındaydım, 13 yaşıma kadar yanındaydım. bana hep, aklımla hareket etmem gerektiğini söylerdi. Çok zeki Babayı kaybetmek sizi nasıl etkiledi? bir adamsın ama duygularınla ve zekânla değil aklınla hareket Çok zor, Allah kimsenin başına vermesin. Erkek çocuk altı et derdi. İki sene önce bir laf ettim, bana baktı “gözüm açık git- yaşından sonra rol model belirler. Ben kendi modelimi yarat- meyecek aklını kullanmaya başlamışsın” dedi. Sevdiğim zaman maya çalıştım, onda da bocaladım ve yalnızlığımı anladım. Şöy- çok sevdim, sevginin de çoğu zarar galiba. le veya böyle yalnızlık bakiymiş. O dönemler yanımda kimse Sevmekten korkuyor musunuz artık? yoktu. Sorumluluk duyduğum annem ve 4 ablam vardı. Biz Evet. öyle büyütüldük, öyle yetiştirildik. Kız arkadaşlarımız otobüse Sevmekten korkmadan yaşadığınız zamanlar hayat daha bindiğinde çember içine alırdık onları. Biri sataşsa korurduk… mı kolaydı? Şimdi hem sevip, aynı anda korkmak ve ardın- Ne bileyim ben… Ayrıca annemin sayesinde bugün buradayım, dan yeniden sevme duygusuyla yaşamak daha mı zor? çünkü başka her şey olabilirdim, çok asiydim. 27 YENİ SERİ PORFLAME Kütahya Porselen’den Pişirme mucidi 28 Yüksek kalitede, teknik porselenden üretilen Porflame ürünleri, daha az yağ kullanarak yiyeceklerin doğal tatlarını ürünler vitamin değerlerini koruyarak yemek pişirmenizi sağlıyor. ve vitam Stil Editörü Harun Topuz, Fotoğraflar Agim Can 29 YENİ SERİ PORFLAME ütahya Porselen sağlık ve estetiği ileri teknoloji ile gazlı, elektrikli ve halojen ocakların tamamında kullanılabilir. K 30 buluşturan özel ürünlerle porselen sektöründe yep- Yalnız, ürün ocağa konduğunda içi mutlaka dolu ol- yeni bir dönemi başlatıyor. Hem şık sunumu, hem de sağlıklı malı. Pişirilecek yiyeceğin lezzeti açısından iyi sonuç almak yemek pişirme ekipmanları ile porflame serisi, çağdaş ya- için ise yavaş yavaş ısıtılması tavsiye ediliyor. Porflame, fı- şamın hızlı temposu içerisinde zamandan tasarruf etmenizi rında ve mikrodalgada rahatlıkla kullanılabiliyor. İlk kullanım sağlarken, göz zevkinizi tamamlayan sunum seçenekleriyle öncesinde ise içerisine bir miktar süt koyarak beş dakika de iddialı bir çıkış yaptı. Teknik porselenle üretilen porflame kaynatılıp, ardından soğuyana kadar bekleyip, temizlenmesi tencereler ile sevdiklerinizin sağlığını koruyan yemekler hazır- öneriliyor. Sert malzemelerle temizlendiğinde sırı çizilebilece- layabilirsiniz. Bu ürün yüksek ısı iletkenliği ile kısık ateşte bile ği için temizlemeden en az 20 dakika önce ıslatılıp kolaylıkla yüksek pişirme performansı sağlayarak ısıdan tasarruf edi- yıkanabiliyor. Bulaşık makinesinde de yıkanabilme özelliğine yor. Dünyanın ve yeni nesillerin geleceğini koruma altına alan sahip porflame’in kullanımı konusunda dikkat edilmesi ge- bu yeni ürün grubu, üretim teknolojisi ve hammaddesi ile de reken konulardan biri de yemek pişirilmesi sırasında metal çevreyle dost. Mutfaktaki kullanım şekli ise diğer yemek pişir- kaşık değil tahta kaşık kullanılması. Kullanım klavuzunda tüm me ekipmanları ile hiçbir fark göstermiyor. Porflame ürünleri detayların anlatıldığı bu mucizevi pişirme ustası, mutfakta ısıya ve direk aleve dayanıklı teknik porselenle yapıldığı için yepyeni bir çağın başladığını işaret ediyor. Doğal hammaddeler ile üretilen Porflame tencereler ile sevdiklerinizin sağlığını koruyan yemekler hazırlayabilirsiniz. Bu ürün yüksek ısı iletkenliği ile kısık ateşte bile yüksek pişirme performansı sağlayarak ısıdan tasarruf ediyor. 31 PORTRE ANTONY TODD Sihirli değneği olan adam Antony Todd Bir dönem, Nişantaşı’nın en iyi yerlerinden birinde açmış olduğu dekorasyon mağazası ile tanıdığımız Antony Todd, İstanbul’daki hayallerini ve yapmak istediklerini bizimle paylaştı. Yapım Şebnem Kırmacı Fotoğraflar Engin Aydeniz 32 ntony Todd’un Avustralya’dan New ğin. İşlerimin beklenmedik ya da çok farklı filan York’a ve oradan da İstanbul’a uza- olduğunu düşünmüyorum açıkçası ama bildiğim nan bir hikayesi var ama anlattık- ve emin olduğum tek bir şey varsa, o da insan- ları bununla sınırlı değil. O çocukluğundan beri ların her zaman bir şekilde yaptığım işleri beğen- seyahat ediyor; yani bir dünya insanı... Onun diği. Farklı dönemleri harmanlayarak bir şeyler yaptığı işi sadece dekorasyon çerçevesinde de- yaratmak önemli benim için. İstanbul’da kendime ğerlendirmek haksızlık olur. Çiçek tasarımından, yarattığım ev çok monokrom olduğundan, sıkıldı- ev dekorasyonuna, üst düzey parti ve yemek ğım ve her şeyi değiştirmek istediğim oluyor. New organizasyonundan mobilya tasarımına kadar York’taki evim ise bir panayır gibi rengarenk! De- çok ince bir estetik anlayışının yansımalarından mek istediğim, tasarıma gelince form ve işlevsellik oluşuyor yaptıkları… Elton John’dan MomA’ya, çok önemli; alanların nefes aldırması, katmanların Pomelatto’dan Pucci ve Visconti Vakfı’na kadar doğru kullanılması ve dergi diliyle iyi ‘edit’lenmesi, dünya çapında müşterileri var. Arkasında büyük yani düzenlenmesi lazım. A birikim ve eğitim süreci barındıran bir vizyonu ve güzellik anlayışı var. Todd, bir tasarımcıdan çok Nefes aldırmakla ne demek istiyorsunuz? daha fazlası: Elinde sihirli değneği varmışçasına, İnsanlar bazen her şeyi üst üste yığıyorlar ve dokunduğu her şeyi güzelleştiren ve dönüştüren bence hiç güzel durmuyor. Nefes alınacak alanlar biri o. Cihangir’deki evinde İstanbul’un kar fırtına- olmalı. sına yakalandığı günlerden birinde çok özel bir çekim gerçekleştirdik. Demek istediğim, yaptığınız işin özünde bence yaratıcılık var. Bu çiçek düzenlemesi Evini çekerken bir şeye dikkat ettim: Her de olabilir. Sonuçta bir şey ortaya çıkarıyor- şey o kadar kusursuz ki. Sormadan edeme- sunuz. Zaman içinde yaratıcılığa yol açan bu yeceğim çok tatlı bir detay gözüme çarptı: ‘içgüdü’ nasıl gelişti? Yatağınızın üstündeki Teddy Bear… Haklısın, o içgüdü hep oradaydı ama yıllar için- “Evet, o çok özel bir oyuncak ayı. Onu Paris’te de iyice gelişti; rafineleşti. Bir örnek vereyim: Çok bir kadından aldım. Dünyaca tanınan biri. Oyuncak eski bir arkadaşım bu yaz beni ziyarete geldi; en ayıları, 400 Euro’ya satıyor: Kazandığı her kuruşu son 20 yıl önce görüşmüş ama bağımızı hiç ko- da yardıma muhtaç çocuklara yolluyor. Bir oyun- parmamıştık. Geldiğinde “Bu ev tam sensin, hiç cak ayı için bu para fazla ama arkasında yatan fikir değişmemişsin,” dedi. 20 yıl önce gördüğü evim şu: Paranın nereye gittiğini biliyorsunuz. Ayrıca işin bambaşka tarzda döşenmişti. Zevklerim çok daha içinde el emeği de var: Kumaşları kendi alıyor ve gelişmiş olmasına rağmen, hala ruhumu ona his- elleriyle dikiyor ayıları. Dokuz yıl içinde 4000 kadar settiğini söyledi- bu benim için önemli bir andı… ayı sattığını biliyorum. Bu insanın imzası gibi bir şey, sanırım kendime ait Yaptığınız işte bir şekilde objeleri alıp başka bir şeye dönüştürüyor, başka bir dünya yaratıyorsunuz sanki. Var olan bir şeyleri kullanıp, onları dönüştürüyorsunuz. Bunun sırrı nedir? İyi bir göz mü? Ya da başka bir şey? stili eğitimim yolu ile, seyahat ederek ve belirli bir bakış açısı geliştirerek oluşturdum ve geliştirdim. Kendi zevkinizle müşterilerinizin beklentileri arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz? Ev, bir insanın hayat tarzının yansımasıdır. Ku- İyi bir göz tabi ki gerekli ama bence en önem- sursuz evleri hiç sevmem: Mutlaka bir yaşanmışlık lisi, iyi bir güzellik ve estetik anlayışı ile birlikte den- duygusu olmalı. Tek tarz döşenmiş bir eve girdiğim- ge unsuruna hakim olabilme yetisi. Her ikisi de de sıkıntıdan boğuluyormuş gibi hissederim. Tabi ki içimde var. Ben bir yaratıcı değilim! Klasisizmden müşterilerimin beklentilerini çok ciddiye alırım, onları de çok yana değilim ama kesinlikle ‘zamansız’ iyi dinlemeye ve ruh hallerini anlamaya çalışırım. Bir bir stil peşindeyim. Belki de kurallara da uyuyo- insanın evini kendi zevkime göre dekore etmem; rumdur, bilmiyorum: Benim evimde de herkesin bu çok yanlış olur. Ona hayatının en önemli alanını koyduğu yere koyduğum bir konsolum var örne- sunarken sayısız detayı hesaba katarım. Psikolojik 33 PORTRE ANTONY TODD açıdan da kişinin ihtiyaçlarını göz ardı etmeden tasarlarım. Bir mekanda çok radikal ve dramatik bir değişime imza attığınız oldu mu? küçük bir kitapçı, bazen minik bir kafe. Seyahat etmek genlerimde var. Yeni bir kültürle tanışmak kadar eğitici bir şey yok. Son zamanlarda sizi çok etkileyen bir şehir var mı? Eğer bir davet ya da benzeri bir okazyonsa farklı kriterler ge- İstanbul ve New York arasında gidip geliyorum son zaman- çerli olur. Ev dekore ederken bambaşka bir yol izlerim. Mesele, larda. Hedefimi sorarsan, Hindistan’a gitmek için can atıyorum. değişime imza atarken denge unsurunu kaybetmeden uyum İstanbul’un size sunduğu olanakları ve potansiyeli içinde bir şeyler çıkarmak. 18. yüzyıl mobilyaları ile çağdaş ob- keşfetmiş gibi hissediyor musunuz? jeleri birlikte harmanlayabilirim. İnsanların farklı tarzları birbirine Burayla çok güçlü bir bağım var. Her geldiğimde çok heye- karıştırmak isterken genelde tıkandıklarına şahit oldum. En iyi can duyuyorum; aynı sokakta bile defalarca yürümeye bayılıyo- becerdiğim işlerden biri bu galiba benim. rum. İstanbul’u ve sahip olduğu tüm kaynakları tam keşfetmiş İşin hesap tarafı var mı? Sadece iyi estetik anlayışı olan biri mi yapabilir bu işi? Kesinlikle var. Benim beynim öyle çalışıyor zaten. Denge de, simetri de çok ama çok önemli! Bir köpeğiniz var: Tobi. Bu kadar özenli döşenmiş bir evde yavru köpeğin hoplayıp zıplaması eşyalara zarar verecek diye korkutmuyor mu sizi? olmam için bilmiyorum kaç yıl gerek. Bu kültür hakkında öğrenmem gereken o kadar çok şey var ki… Örneğin İslam mimarisi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum. Kendinizi ve zevklerinizi geliştirmenizde neler etken oldu? Aldığım eğitimin yanında, kitap okumak, seyahat etmek, müzik ve sanat... Çocukluğumdan beri ilk defa köpeğim oluyor ve çok mutlu- İlk çiçek tasarımları yaparak başladınız bu işe; vizyo- yum. Haklısınız, Tobi’nin yaramazlıkları açısından çok uygun bir nunuzda bugün yaptıklarınızı yapmak var mıydı -yoksa ev değil burası (gülüyor). New York’taki evim de yarı loft ve çok her şey birbirini mi takip etti? şık bir mağazayı andırıyor. Bundan sonraki evimin daha ham, daha dayanıklı olmasını arzu ediyorum. Kendi dalında hayran olduğunuz bir dönem ya da kişi var mı? Alberto Pinto ve Stephen Gamble. New York’a ilk geldiğimde, çiçek tasarımları, davet organizasyonlarının bir parçasıydı. Çocukken bahçemizde bir sürü çiçek vardı; orada çok vakit geçirirdim. O yüzden çiçek tasarlama ve New York’ta bu alanda bir mağaza açma işi kendiliğinden gelişti. Sonrasında işler dediğin gibi büyüdü. Bir evde en önemli şey nedir? Eğer şans verilse şu an hayal projeniz ne olur? Büyükannemin bana öğrettiği ve çok inandığım bir şey var: New York’ta devasa, eski bir loft’u tasarlamak ya da kırsal Evinizde mutlaka kitap okuyabileceğiniz, çok rahat bir oturma bir alanda, sil baştan bir ev yapmak isterdim. Form ve işlevsel- köşesi olmalı. Işığın yumuşak ve rahatlatıcı olması çok önemli. liği öne çıkaran, kitapların, müziğin ve sanatın başrolde olduğu, Bir evin ne çok aydınlık, ne de çok loş olması makbuldür. Bazı rahat ve sofistike bir alan yaratmak isterdim… insanlar çok fazla aydınlatma kullanıyorlar: Hem boşu boşuna enerji kaybı, hem de çirkin ve rahatsız bir ortam oluşuyor. Banyolarda ve mutfakta bile yumuşak ışıklar kullanılmalı. Bazıları evlerinde o kadar ışık kullanıyor ki, sanki gece kortta tenis oynuyormuş gibi hissediyorsunuz! Seyahat etmek, yaptığınız işin çok önemli bir parçası değil mi? Çocukluğumda ailemle çok sık seyahate çıkardık. Gençli- Tasarım dünyasında gelmiş geçmiş en devrimci dönem ve kişi hangisi? Bauhaus çok önemli ve devrimci bir akımdı. David Hicks, tasarım konusunda bir dehaydı. Son tasarım trendleri neler ve işleriniz bu trendlere göre şekilleniyor mu? Bugün tasarım dünyasında sayısız trend var ve hiçbiri beni ne heyecanlandırıyor, ne de besliyor! ğimde de bu devam etti. Tanrıya şükürler olsun ki, işim bana Hiç mi yok yani? çok sık seyahat etme olanağı veriyor. Seyahat etmesem de, Tasarımın geleceği ve şu an yöneldiği doğrular, onun orijinal hangi şehirde yaşarsam yaşayayım, olduğum yerde duramam; sürekli yürürüm. Aynı şeyi burada yapıyor musunuz? Her hafta dört-beş saat süren yürüyüşler yapıyorum. Cihangir’in en kenarda köşede kalmış sokaklarını keşfettim. Yürüyüşlerim sırasında hep çok ilginç şeyler keşfediyorum: Bazen 34 ve uzun ömürlü olması üzerine kurulu kanımca. Şu an sizi en çok ne heyecanlandırıyor? Çok yakında Avusturalya’ya gideceğim. Bana her zaman ilham verir ülkem. Hangi sanat eserleri nefesinizi kesecek kadar etkiledi sizi? İnsanlar benim hakkımda bir şeyi yanlış biliyorlar: Ben çok steril ve lüks yaşayan bir adam değilim. Elimde alışveriş torbalarımla sokakları arşınlayan biriyim. Tıpkı sırt çantasıyla gezen gençler gibi… Brancussi ve Henry Moore heykelleri… Rothko ve Cy Twobly benim en sevdiğim iki sanatçı. Favori kitaplarınız? ‘Wabi-Sabi’ adında bir kitabı yeni bitirdim. Kusurlu, eksik ve yarım olan şeylerin güzelliğini anlatan Japon felsefesi üzerine bir Çok iyi bir şef olduğunuzu biliyorum. En favori yemekleriniz neler? Zencefilli ve portakallı somon, ceviz ve sebzeli kahverengi pirinç, New York’ta bir şarküteriden aldığım peynirlerle birlikte baharatlı reçeller. kitaptı bu. ‘Beaton in the Sixties’i okurken de Beaton’un inanıl- En sevdiğiniz okazyon nedir? maz yaratıcılığına bir kez daha hayran kaldım. O kendi kendini Arkadaşlarımı akşam yemeğine çağırmak. yaratmış bir dehaydı! İstanbul’un en sevdiğiniz yerleri? Sevdiğiniz bir müzik türü var mı? Her türlü müzik. Ruh halime, bulunduğum yere veya gündüz ya da gece olmasına bağlı. Bana en sevdiğiniz üç şehri ve neden sevdiğinizi anlatır mısınız? New York, büyük olduğu ve çok katmanlı hayat tarzlarını Pazar akşam üstüleri her yer sessiz ve boşken sokaklarda yürümek. Cihangir Camisi’nden aşağı doğru nefes kesici Boğaz manzarası, Mikla’nın terasından gün batımını izlemek ve Boğaz’ı tekneyle gezmek. Stil ikonlarınız var mı? Kate Moss, Diana Vreeland, Cary Grant ve Johhny Depp… bir arada barındırdığı için; Paris, Fransız mimarisinin güzelli- Bir insanda en sevmediğiniz özellikler? ği, bohem şıklığın sembolü olduğu için; Melbourne, şahane Bencillik ve korkaklık. bahçeleri, sanat galerileri, evleri ve nefis bir mutfağı olduğu Tarihe geçmiş, sevmediğiniz figürler? için… Imelda Marcos, Adolph Hitler, Saddam Hüseyin ve George Günlük rutinin içinde ‘olmazsa olmazlarınız’ neler? İyi yemek yemek, yaratıcı bir şeyler üzerinde çalışmak ve uzun yürüyüşler. Yaz insanı mısınız, kış mı? Bütün mevsimleri severim ama yaz ayları hem enerjiyi hem de seksi bir cazibeyi sunuyor sanki! Bush. Peki, size ilham verenler… Rahibe Teresa, Ghandi, Audrey Hepburn ve vaftiz annem Irmgard. Kendinizde en sevdiğiniz özellikler? Açık fikirli, mantıklı düşünebilmem ve adil olmam galiba. 35 GEZİ VENEDİK VENEDİK: BİR TİYATRO SAHNESİ “Masal kenti” olarak bilinir Venedik. Dünyanın en büyük tiyatro sahnesi i h i gibidir ibidi yorgun şehir; hi gündüz ü dü perdelerini d l i i turistlere i l açar, onlar için ve onlarla yaşar… Yazı Ahmet Özel, Fotoğraflar Corbis 36 Haziran 1924 tarihli Venedik fotoğrafları Ahmet Özel’in yazısına esin kaynağı olan Ferit Bey’in albümünden. undan yirmi yıl önce Çukurcuma eskicilerini dola- birkaç sandalye görüntüsü dışında hiçbir şeyin değişmediğini şırken, dükkanlardan birinde telaş içinde yerdeki, ürpererek gördüm. Bu noktada çektirdiğim birkaç poz fotoğraf, yığına çömelmiş insanları gördüğümde, merakla- turistik birer fotoğraf değildi. Bu Ferit Bey’le daha ben doğma- narak içeri girmiştim. Dükkana eski “mallar” gelmişti. Bir ev- dan birbirimize orada olma sözü veren iki kişinin buluşmasının den alınmış tüm eşyalar minik bir tepe halinde üst üste atılmıştı. resmiydi. Birbirimizle hasret giderdik. B Çevre esnafı ve bazı müşteriler de bu yığını karıştırıyor, kendin- Ferit Bey’in yaptığı gibi San Marco Meydanı’nın ortasındaki ce “iyi malları” seçip ayırıyordu. Buruk bir duyguyla dükkanda devasa çan kulesinin hemen yanındaki kafelerden birine otur- bir saate yakın o eşyaların talanını seyrettim. Sonunda “para dum. Garsona espresso sipariş ettim. Karşımda bin yıldan fazla etmeyen” fotoğraf albümü ile özel notların yer aldığı mektup- süredir hemen hemen hiç değişmemiş Bizans yapısı olan San lar yığını kalmıştı. Dükkan sahibi “istersen onları sen alabilirsin, Marco Bazilikası ve Düka Sarayı ihtişamla duruyordu. Bazilika- para istemez” dedi. Bana anılar yığınının son parçaları olan bu nın giriş bölümünde yer alan, ince dantel etkisi veren altın yal- emanetler kalmıştı. Albümde Fas, Mısır, Fransa ve en çok da dızlı Bizans mozaikleriyle kaplı giriş bölümünü ve meydanı çe- Venedik fotoğrafları yer alıyordu. Özel mektuplardan anlaşıldığı peçevre saran sütunlarla desteklenmiş ünlü Venedik kitaplığının üzere, Ferit Bey’in aile albümüydü bu. Venedik’te San Marco ve Correr Müzesi’nin de yer aldığı sıra sıra yapılar, güvercinlerin Meydanı’ndaki kafelerde oturmuş, Santa Maria della Saluta ki- kanat çırpışları arasında ne kadar da güzel görünüyordu. lisesinin önünde fotoğraflar çektirmiş, dar Venedik kanallarında Turistler kahvaltılarını henüz yeni yapmışlar ve büyük kala- refikasıyla gondolla dolaşmış ve yosun kaplı evlerin cephele- balıklar halinde Lido’dan, Mestre’den ve Jesolo’dan, Venedik’in rinde yankılanan aryalar dinlemişti. Bu albümü yıllarca hüzünle kalbi olan bu meydana akmaya başlamışlardı. Espresso’yu hız- karıştırdım. Siyah beyaz gezintilerinin ne denli renkli olduğunu la yudumladım ve kendimi, şehri labirent gibi saran dar sokak- düşündüm hep. Venedik’e gitmeyi bu albümden sonra daha lara attım. Sıra sıra dükkanların yer aldığı bu sokaklarda sanki çok istedim. her şey turistler için düşünülmüştü. Maske satıcıları, Murano Birkaç yıl sonra Floransa’dan hareket eden gece trenine camları satanlar ve sıra sıra pizzacı, spagetti restoranları… bindiğimde bu hayalimin artık gerçekleşmesine sadece saatler Önce Ferit Bey’in favori yerini görecektim. Albümü açtım. kalmıştı. Yoğun, karışık ve heyecanlı duygular içinde uykusuz San Marco Meydanı’nın yanından ilerleyen dar sokaklardan, geçen bu yolculuk sonunda sabaha karşı sisler arasında bir küçük köprülerden geçtim ve Büyük Kanal’ın çıkış bölümüne hayal adası görünümündeki Venedik’teydim artık. İstasyon- yakın, burun kısmında yer alan Santa Maria della Saluta Kilise- dan inip telaşla büyük kanaldan geçen onlarca “vapuretto”yu sine geldim. Muhteşem silueti ile karşımda duran bu kilisede de ve gondolları görünce, artık hiç şüphem kalmamıştı. Burası, çoğu Venedik kilisesinde olduğu gibi döneminin birçok sanat- Venedik’ti. İtalya’ya gelirken birlikte getirdiğim Ferit Bey’in siyah çısının eserleri bulunuyordu. Büyük Kanal’ın bu bölümündeki beyaz Venedik fotoğraflarının yer aldığı albümün sayfalarını ka- alana kurulmuş iki önemli müze de vardı. Academia Müzesi rıştırdım. Yanıma yeni bir şehir rehberi de almamıştım. Rehber, ve özel Guggenheim Müzesi… “Tanrısal yaratıcılar” olarak gör- Ferit Bey’in fotoğrafları olacaktı. Kendimi San Marco meyda- düğümüz büyük Venedikli ustaların Academia Müzesi’ndeki nında bulduğumda, albümdeki sayfayı çıkardım ve Ferit Bey’in devasa boyutlardaki eserleri, doyulmaz bir haz veriyordu. Tizi- fotoğraf çektirdiği noktayı buldum. Ferit Bey’in çektirdiği bu fo- ano, Caravaggio, Tinteretto, Carpaccio ve Bellini’lerin, çoğun- toğrafın üzerinden tam 62 yıl geçmişti ve kadraja baktığımda, luğu Venedik’i ve döneminin ihtişamını konu alan, eserleri göz 37 GEZİ VENEDİK Şehrin buluşma noktası olan San Marco Meydanı’nda, bin yıldan fazla süredir hemen hemen hiç değişmemiş bir Bizans yapısı olan San Marco Bazilikası ve Düka Sarayı ihtişamla yükseliyor. 38 kamaştırıcıydı. Academia Müzesi ile Santa Maria della Saluta ticaret merkezi olma konumundan uzaklaşıp, kendi girdabında kilisesi arasında bir cephesi Büyük Kanal’a bakan Guggenhe- eğlence yorgunu bir kent haline gelmiş. im Müzesi’nde Picasso, Arp, Pollock, Marini, Giacometti gibi Yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki Büyük Kanal’ın her 20.yüzyıl’ın önemli sanatçılarının özenle seçilmiş eserleri ser- iki yanında dizili birbirinden güzel yapıları izlerken, Thomas gileniyordu. Zaman çok çabuk ilerlemişti. Güneş tepedeydi. Mann’ın ünlü “Venedik’te Ölüm” romanını düşünmeden ede- Sis sonrası Venedik, inanılmaz biçimde İstanbul’a benziyordu. miyorum. Eser Gustav Aschenbach’ın Venedik’e seyahatini Parlak ışık ve denizdeki yansımalar Üsküdar’dan karşı kıyıya ve burada çıkan salgın hastalığa yenik düşüşünü konu alır. Pis bakarken gözümü okşayan çırpıntılı boğaz sularının ışıklı gö- kokan kanallardan, yas tutan eski konak cephelerinden bah- rüntülerini ne kadar da andırıyordu… Uzun yıllar İstanbul’da seden bu eserde, roman kahramanının ölümüyle birlikte hasta yaşamış, Yıldız Şale köşkünde bir Venedik tablosu da bulunan şehir Venedik’in ölümü de hissedilir. Romanı anımsarken, şu İtalyan ressam Zonaro’nun Boğaziçi peyzajlarını büyük başarı soru da zihnimde büyüyor: Acaba kristal fanus içinde izledi- ile gerçekleştirilmesini şimdi daha iyi anlıyorum. ğim Venedik gerçekten yaşıyor mu? Büyük Kanal boyunca XV. Japon turistlerle dolu gondolların kuyruk olduğu dar kanalla- Yüzyıl eseri Ca’d Oro (Altın Ev), Ca Foscari, Corner Spinelli, rın üzerinde bir semer gibi yer alan küçük köprülerin üzerinden Dario, Vendramin Calergi gibi sarayları izlerken giderek daha geçerek, güneşin yakıcı etkisinin yerini tatlı bir serinliğe bıraktığı fazla melankoliye kapıldım. Devasa bir tarihsel dekor içerisinde küçük meydanlardan birindeki çeşmede kendime geldim. He- dolaşan şaşkın turistlerden pek bir farkım olmadığını düşün- men çeşmenin yanı başındaki trattoria’ya girdim ve kendime bir düm. Şehirde bulunan 107 kilisenin kulelerinden şehre yayılan İtalyan şarabı ile bol mantarlı pizza ısmarladım. Midemle hesap- çan seslerini duyunca, üzerimdeki soğukluk ve ürperme duy- laştıktan sonra hemen tekrar yola koyuldum. Büyük Kanal bo- gusu biraz olsun hafifledi. Rialto Köprüsü’nün üzerinde yer alan yunca labirent sokaklarda, hoş sürprizlerle karşılaşma oyununu canlı neşeli dükkânları görünce kendime geldim. Garip tezatlar oynamaya devam ettim. Dar sokaklardan akan turist nehirleri şehriydi Venedik; yaşam ve ölüm bir aradaydı… Gün epey iler- yanında, taş yapılar içinde bu denli bir hareket yoktu. Pence- lemişti ve şehri soluyabildiğim kadar solumalıydım. Vapuretto relerdeki ahşap panjurlar genellikle kapalıydı. Okuduğum bir denilen dolmuş motoruna binerek Murano adasına doğru yola kitapta Venedik’in boş bir şehir olduğu yazılıydı. 1938’de nü- koyuldum. Karşı sahillerde La Giudecca takımadası, ünlü mimar fus 280 bin iken, 1990’larda bu rakam 80 bine düşmüştü. Üç Palladio’nun eseri olan San Giorgio Maggiore Kilisesi’nin adıyla kuşak önceye uzanan gerçek Venedikli nüfusunun ise sadece anılan ada görülüyordu. San Marco meydanındaki kalabalık gi- 28 bin civarında olduğundan bahsediliyor. Yani burası aslında derek küçüldü ve bir mızrak gibi San Marco Bazilikası’nın çan turistlere terk edilmiş bir oyun mekanı. kulesi ortaya çıktı. Parlak güneşin gözleri kamaştırdığı pürüzsüz San Marco Meydanı’nın hemen başındaki ünlü Correr gökyüzünde, Dükalar Sarayı’ndaki Büyük Meclis Salonu’nun iç Müzesi’nde yer alan Carpaccio ve Belliniler’e ait eserlerden cephesinde yer alan Tintoretto’nun devasa tablosundaki yüz- ve sergilenen etnografik eşyalardan, şehrin geçmişte ne denli lerce azizin üzerimizde dolaştığını hissettim biran. Sanat biena- canlı yaşantısı olduğu anlaşılıyor. V. ve VII. Yüzyıllarda kuzey- linin mekanı Castello bahçelerinin yanından geçerek Murano den gelen Ostrogotların’ın ve Lombardlar’ın istilasından ka- adasına yöneldiğimizde, solumuzda şehir mezarlığının bulun- çan kıyı halklarının sığındığı bu tabiat mucizesi mekan, giderek duğu San Michele Adası görülüyordu. güçlü bir ticaret merkezine dönüşmüş. Doğu Hindistan’dan Nihayet Murano’dayım. İskelenin hemen önünden başlayan ipekli kumaşlar, baharatlar ve egzotik eşyalar Avrupa’ya bu- cam dükkan ve atölyeleri, dar kanalın iki yanında San Pietro radan pazarlanıyor, Slav köleler, Arap müşterilere yine burada Martire kilisesine kadar devam ediyordu. Taze deniz ürünlerin- sunuluyormuş. Şehir kısa sürede inanılmaz biçimde zengin- den oluşan zengin menüleriyle sempatik trattoria ve restoran- leşmiş. İstanbul’un fethine kadar en parlak dönemini yaşayan lar, çeşitli Murano camları arasında seçim yapmaktan yorulan- Venedik, yeni ticaret yollarının keşfedilmesi ve Kıbrıs, Girit gibi ların nefes alma duraklarıydı. Osmanlı Beykoz camlarıyla yakın ticaret geçiş noktalarının Osmanlı ordularınca fethedilmesi üze- akraba olan ve kökeni 13.yüzyıla kadar giden bu atölyeler, hala rine etkinliğini hızla kaybetmeye başlamış ve giderek kendi içi- revaçta. Çeşm-i bülbül benzeri sürahileri ve bardakları görünce ne kapalı daha çok karnaval, eğlence ve entrikalar şehri haline hemen o tarihsel bağ kuruluyor. dönüşmüş. Osmanlı’nın benzer bir kaderle yaşadığı Lale Devri Son vapura binerek adadan hareket ettiğimde hava ka- safahatı, Venedik’in çılgın eğlenceleriyle eş zamanlı yaşanmış. rarmıştı. Vapur, sakin Venedik körfezinin sularını yararak yol Zevk, eğlence ve gösterişin sınır tanımadığı bu kent, giderek alırken yorgunluk iyice bastırdı. Ferit Bey’le tekrar karşılaştık. 39 GEZİ VENEDİK Venedik’ten bahsettik hep. Yanımdaki koltuğa çöküp kendi dö- mış, Mestre, Marghera, Jesolo gibi civar kasabalarda bulunan nemindeki canlılığın artık kalmadığından, sakin, dalgın ifadeyle gerçek evlerine dönmüşlerdi. Karanlıklar arasında, siyah kanal- gecelerin sessizliğinden, karanlık saraylardan, kanallardaki tor- lar içinde gondollar sanki yüzyıllardır ordaymışlar gibi sessizce tulaşmış sulardan; giderek yok olan Venedik’ten bahsetti, zorla duruyorlardı. Yosunlu duvarlarda yankılanan Venedik şarkıları yaşatılan Venedik’ten. Cevap veremiyordum. Boğazım düğüm- susmuştu. Zaten bu yosunlu duvarların ardındaki evlerin yüzde lenmişti. Sıçrayan bir dalganın yüzümdeki soğuk damlaları ile dokuzu ıslak, harap ve bomboştu. Bir bölümü de hiç gün ışığı kendime geldiğimde Venedik’e varmak üzereydik. Gördüğüm almadığından yıllardır terk edilmişti. İşte şehrin gerçeğini şimdi kısa rüyanın anlamını çözmeye çalışıyordum. Castello bahçeleri yaşıyordum. İhtişamlı saraylar birer mezar anıtıydı sanki. Azizim açıklarına geldiğimizde Venedik’in gündüz ihtişamından eser Ferit Bey, çok haklıydın. Şatafatlı işlemeler, süslü gondollar geri kalmamıştı. Kuşkusuz ışık sızmayan kapıların ve pencerelerin gelemezdi artık. Gündüz güneş, bu geçmiş zaman sarayları- ardında, bazı barlar ve restoranlarda neşe içinde yiyip içen ve nın duvarlarını istediği kadar ışığıyla boyasa da nafile… Defter eğlenen insanlar da vardı ama, onların varlığı kentin sokakları- arasında saklanmış, solmuş bir gül dalından ne zaman yeni to- nın terkedilmişcesine bir ıssızlığa gömülmesini engellemiyordu. murcukların çıktığı görülmüş ki! Kör sokak lambalarından sızan Sanki gündüz yaşananlar hiç yaşanmamıştı. Dükalık sarayı, ışıklar etrafa neşe saçamazlardı artık. İstasyonun yolunu bul- görkemli çan kulesi neredeydi? Sadece vapurun sahile yak- maya çalışırken, sokak satıcılarının birinden satın aldığım uzun laştıkça sakin sulardaki kazıklar üzerinde zorlukla seçilebilen burunlu karnaval maskemi taktım. Şimdi daha rahattım. İstas- kör ışıklarından başka bir şey görülmüyordu. İskeleye ulaşmak yona vardığımda Floransa’ya hareket edecek gece treni pero- üzere kıyıdan ilerleyen vapur, hiçbir ışığın dışarı sızmadığı gör- na henüz gelmek üzereydi. Merdivenlerin başında, demir bal- kemli malikaneleri geçti. Sessizce karanlık şehrin iskelesine ya- konlu malikaneleri, siyah kanallarda sessizce duran gondolları naştık. Vapurdakiler bir anda ıssız sokaklara dalıp kayboldular. son kez seyrettim. Köprünün başında, kırmızı fesiyle Ferit Bey’i İstasyona gitmeliydim. soluk bir gölge gibi görüverdim. İçten içe vedalaştık. Ziyaret ta- Görkeminden eser kalmamış harabe sarayların duvarları mamlanmıştı. Kalkmak üzere olan trene bindim. Gecenin derin her an üzerime çökecek endişesi içinde, mezarlıktan geçen sessizliğini canhıraş kalkış düdüğü bozdu ve tren yola koyuldu. korkak çocuklar gibi koşar adım dar, taş sokakları geçiyordum. Yeryüzünün en büyük dekoru, artık geride kalmıştı… Yine de Kendi adım seslerimden başka bir ses duyulmuyordu. Birbirini orada kalbimden bir parça artık oradaydı, oradan bir parça da ezen turistlerin, müşteri peşindeki dükkan tezgahtarlarının hiç- kalbimde yaşayacaktı. Kasvetli gecesini unutacak, ışıltılı gündü- biri yoktu. Anlaşılan hepsi işyeri olarak gördükleri şehirden ayrıl- zünü yaşamak için bu şehre yine gelecektim mutlaka… 40 STİL SEVGİLİLER GÜNÜ 42 & & & & RAFİNE AŞKLAR Sevginizi nizi anlatmak a için sadeliğiyle adeliiğiyle göz dolduran ran sakin s bir sofra tasarımı mı hayal h ediyorsanız, Kütahya ya Porselen’in P Neptün serisiyle hazırladığımız le ha azırladığımız bu rafine sunum sun num tam size göre. göre Stil Editörü Çiğdem dem Hasanoğlu Fotoğraflar Ahmet Gül/PTS Fotoğraf Asistanı Erol Özel 43 STİL SEVGİLİLER GÜNÜ & & 1 Sade bir yemek takımı seçin. n. Bizim tercihimiz Kütahya Porselen’in Neptün serisi oldu. Beyazın en minimal mal ve zarif desenlerle buluştuğu seriden n farklı modeller de seçebilirsiniz. 2 Tarzınızı belirleyin. Neptün serisinin desenleri bizi country şıklığına na yöneltti. Bu yüzden ahşap masa ve eskitme sandalyeleri tercih ettik. 3 Kullanacağınız tekstillerin yemek takımınızın etkisini güçlendirecek malzemeden olmasına dikkat edin. Keten masa örtüsü ve peçeteler her zaman çok zarif bir etki katıyor. Bu yüzden gri ve beyaz tonlarda tekstiller tercih ettik. 44 4 Kullanacağınız sofra aksesuarlarının yemek takımları ile uyum içerisinde olmasına özen gösterin. Yalın ve gün ışığı etkisindeki bu sofrada yakalamaya çalıştığımız sıcaklığı, gümüş tonlarının ışıltısıyla buluşturmayı tercih ettik. 5 Romantik bir sofrada aydınlatma her zaman çok önemlidir. Romantizm denilince akla gelenler listesinde ilk üç sıraya giren mum ışığı ise Sevgililer Günü sofralarının olmazsa olmazlarından. Şamdanlar her zaman asil bir duruş sergiler. Biraz daha yumuşak bir ışık etkisi yaratmak için ise mum kullanabilirsiniz. 6 Bitkiler sofralara her zaman temiz bir hava katar. Taze kesme çiçekler kullanmayı ihmal etmeyin. 7 Sevgilinize küçük notlar yazmayı unutmayın. Bunun için kitaplara başvurmak yerine, içinizden ne söylemek geliyorsa onu yazın. 8 Gereksiz olan her şeyden kurtulun. Kalp şeklindeki süsler ve ışıltılı objeler artık etkili olmuyor. Devir, sadelik devri. & & 45 DÜNDEN BUGÜNE ÇATAL ÇATALIN SERÜVENİ Yüzyıllar boyunca süren deneyimlerin bugüne taşıdığı çatal, sofra kültüründe medenileşmenin mihenk taşı olarak kabul ediliyor. Yazı Şebnem Yıldız 46 Viyana’dan 1900 başlarına ait et ve peynir çatalları. atal denince akla genellikle metalden üretilen, yiye- tarihte bir skandal, hatta Tanrı’ya hakaret olarak kabul edildiğini cekleri ağza götürmek ya da pişirme ve kesme sı- söylesek, inanır mıydınız? Ç rasında yiyeceği sabit tutmak için kullanılan mutfak Bir rivayete göre, Venedik Dükü Domenico Silvio, Bizanslı eşyası gelir. Çatal (fork) kelimesinin orijinali, saman tırmığı veya bir prensesle evlenir. Prensesin iki dişli bir çatalı vardır. Ellerini yaba anlamına gelen Latince ‘furca’ kelimesinden geliyor. Esa- kullanmak yerine, yemeğini çatalıyla yemesi çok eleştirilir. Ra- sen Antik Yunan’da geliştirilen ve etleri pişirmek için kullanılan iki hipler, Tanrı’nın insana bahşettiği parmakları kullanmak yerine uçlu çatalın, özellikle bronz ve gümüş örneklerin Romalılarca da çatal kullanmanın, ‘Tanrı’ya hakaret’ sayılacağını savunurlar. bilindiği doğrulanıyor. Ama bugünkü anlamda kullanılmadıkla- Prensesin kısa süre sonra bir hastalığa yakalanması da bu du- rından, pek de çataldan sayılmıyorlar. Eski Çin imparatorlarının rum üzerine lanetlenmesi olarak düşünülür. Çatalın Avrupa’ya mezarlarında da kemikten üretilen çatal örneklerine rastlanıyor. yayılması, bunu takip eden beş yüzyıl boyunca gerçekleşir. Orta Doğu’da 1000 yılından önce izine rastlanan yemek çata- İtalya’da 1600’lerde, İngiltere’de ise 18. yüzyılda çatal kulla- lının Avrupa ile buluşması ise, 11. yüzyılda bir Bizans prensesi nımı giderek yaygın bir hale gelir. Orta çağa ait belgelerde, sayesinde oluyor. Ama hepsinden ilginç olan başka bir detaya çatalın sadece en üst sınıflar tarafından bilindiği, hatta onlar değinmekte fayda var: Bildiğimiz anlamda çatal kullanmanın, arasında bile pek de yaygın olmadığı tespit ediliyor. Çatalların 47 DÜNDEN BUGÜNE ÇATAL Soldan sağa XV. Louis stili Christofle çatal, II. Abdülhamid dönemi kalem işi süslemeli ‘Vermeille’ bordürlü çatal, II. Abdülhamid dönemi tuğralı Barok yemek çatalı, Art Deco stili Grek anahtarı deseniyle süslenmiş çatal, II. Abdülhamid dönemi tuğralı Barok çatal, Barok stili olan istiridye desenli gümüş çatal. ilk örneklerine bakıldığında, iki düz dişin ortasında büyük bir ince etlere saplamak üzere üretilenleri, standart çatallara göre açıklık bulunduğu görülüyor. Buradan, onların saplamak; yi- daha büyük ve dişleri biraz daha dışarı dönük olacak şekilde yeceklerdeki fazla sosu silkelemek ve eti tabakta sabit tutmak tasarlanıyor. Eti keserken kullanılanlar ise iki dişli oluyor. Ah- amacıyla kullanıldıklarını anlayabiliyoruz. Sonradan çatallarda- şap ve plastikten üretilen iki dişli çatallar, genellikle peynirlere ki diş sayısı artırılıyor; bu dişler tıpkı kaşığın arka yüzeyinde saplayabilmek için kullanılıyor. Zeytin gibi kokteyl süsleyicilerini olduğu gibi kavis verilerek üretiliyor. Aslında arkası kavisli ça- tutmak üzere, üç dişli, küçük ölçekli örneklere başvuruluyor. tal tasarımının, Almanya’da yaklaşık 18. yüzyılda geliştirildiği Tatlı yemek için kullanılan çatallar, genellikle üç dişli ve stan- biliniyor. Standart dört dişli çatal tasarımlarının yaygınlaşması dart çatallara göre biraz daha küçük oluyor. Föndü örnekleri, da bu zamanlara denk düşüyor. Türkiye’ye baktığımızda ise, iki dişli ve dişlerinin arasındaki boşluk boyu uzun ve genellikle çatalın Tanzimat Dönemi’nde, özellikle de sarayda kullanılma- ahşap saplı çatallar olarak karşımıza çıkıyor. Kavanozlardan ya başlanmış olduğunu görüyoruz. zeytin, vs kolayca alabilmek için kullanılan çatallar ise uzun Günümüzde pek çok türüne rastlayabileceğimiz çatalların 48 saplı olacak şekilde tasarlanıyor. MİMAR HAKAN YÜRÜOĞLU ÖLÇEK FARKI Büyük ölçekli otel projelerine imza atan 3R Design Factory firmasının yöneticisi Mimar Hakan Yürüoğlu için Kütahya Seramik markasının Avrupa, Amerika ve Ortadoğu’da büyümesi kaçınılmaz. Yazı Zeliha Köşlü Fotoğraf İsa Arslan Ofis olarak en iddialı ve deneyimli olduğumuz konu oteller. Şu ana kadar onlarca büyük ölçekli zincir otel projesine imza attık ve bundan da büyük keyif aldık. İçinde bulunduğumuz dönemde odağımızın otel projelerinden yavaş yavaş rezidans projelerine ve bireysel konutlara kaydığını görüyoruz. Örneğin bir yandan Rixos için Taksim’de butik bir otel tasarlıyor, bir yandan da Doha’da 36 yatak odalı Royal Family’e ait bir konut projesi üzerinde çalışıyoruz. Rixos Taksim/Penthouse 50 Rixos Taksim/Penthouse imar Hakan Yürüoğlu’nun sahibi olduğu, 3R Şu ana kadar onlarca büyük ölçekli zincir otel projesine imza Design Factory Tasarım ve İç Mimarlık firması attık ve bundan da büyük keyif aldık. İçinde bulunduğumuz dö- bugüne kadar ağırlıklı olarak büyük ölçekli otel nemde odağımızın otel projelerinden yavaş yavaş rezidans pro- projelerine imza atmış. İki jenerasyondur aynı mesleği yapan bir jelerine ve bireysel konutlara kaydığını görüyoruz. Örneğin bir ailenin genç ferdi olan Yürüoğlu, firmasını ilk olarak Amerika’da yandan Rixos için Taksim’de butik bir otel tasarlıyor, bir yandan kurmuş. 2008 yılında ise firmasını Türkiye’ye taşıma kararı ile da Doha’da 36 yatakodalı Royal Family’e ait bir konut projesi yurda dönmüş. Hakan Yürüoğlu ile otel mimarisindeki yeni eği- üzerinde çalışıyoruz. M limleri ve Türkiye’de konut seçimlerini konuştuk. Mimarlık mesleğini seçmenizde sizi etkileyen unsurlar neler oldu? Yurtiçi ve yurtdışı projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Şu ana kadar akla gelebilecek hemen hemen bütün otel Zaten iki jenerasyondur aynı mesleği yapan bir aile orta- zincirleriyle çalıştık, bir şekilde farklı ölçeklerde projelerine mında büyüdüğüm için sektöre, terminolojiye ya da mesleğin dahil olduk. Gururla söyleyebilirim ki şu anda İstanbul’un ve gereksinimlerine hiç de uzak değildim. Herkes saklambaç, ya- Türkiye’nin çehresini değiştirecek ne kadar proje var ise için- kantop oynarken, ben evde eskiz kağıtları, aydıngerler ve rapido de yer alıyoruz. 2011 yılını kapatmadan hemen önce Divan kalemleriyle oynardım. Eğitim hayatım boyunca da hem sanat- Elmadağ, Rixos Elysium Suites Taksim ve Bursa Hilton proje- sal derslerde, hem de matematikte çok başarılı oldum. Bütün lerinin bize ayrılmış bölümlerini teslim ettik. Şu anda da Grand bunları bir araya getirince sanırım mimarlık kaçınılmaz bir mes- Tarabya Hotel, Bursa Crowne Plaza, Millennium Hotel Doha, lek, biçilmiş kaftan oluyor. Ayrıca yaptığım mesleğin sonuçlarını Abu Dhabi Intercontinental, International Golf Club La Costa fiziksel olarak, elle dokunulur, gözle görülür şekilde elde edebil- ve Hersonskaya Business Tower/St. Petersburg projeleri üze- mek, sosyal bilimler ya da hizmet sektörü ile karşılaştırıldığında rinde çalışmaktayız. mimariyi benim için çok daha anlamlı ve keyifli kılıyor. Ne tip projelere öncelik veriyorsunuz? Ofis olarak en iddialı ve deneyimli olduğumuz konu oteller. Dünyada otel mimarisi konusunda son eğilimler nelerdir? Sanırım bütün meslek dallarında olduğu gibi, bir yandan Divan Elmadağ Rixos Taksim/Penthouse 51 MİMAR HAKAN YÜRÜOĞLU hızla globalleşirken bir yandan da ‘konusunda uzmanlaşmaya’ Türk insanının ‘habitat’ seçimindeki döngü diyorum. Bun- devam ediyoruz. Otel mimarisi ve iç mimarisi de bu trendden dan birkaç sene evveline kadar şehirden uzaklaşmayı tercih nasibini alıyor. Eskiden sadece yıldız kaygısı güden oteller, ederken, bugün çok katlı müstakil bir evin hem kullanım maliye- günümüzde hitap edeceği müşteri portföyü ve bu portföyün ti yüksek geldi, hem de bahçesiyle ayrı, havuzuyla ayrı, garajıyla beklentilerinin profesyonellerce yapılmış pazar araştırmaları ayrı uğraşmak zor geldi. Bu düşünceyle eski apartman alış- sonuçlarına göre şekileniyor. Bir yanda büyük arazilere yayıl- kanlıklarımızı daha konforlu ve daha kalifiye bir şekilde devam mış golf resortlarımız varken, diğer bir yanda şehrin merke- ettirebileceğimiz rezidanslara yöneldik. Bu talep artarak devam zinde küçük alanlarda mucizeler yaratmaya çalışan business edecektir diye düşünüyorum. otellerimiz var. Bence ölçeğinden ve lokasyonundan bağımsız Birçok otel zinciri projesinde yer aldığınızı belirtmişti- bir şekilde her türlü projede tasarımları şekillendiren ve şekil- niz. Ülkeye göre değişen talepler ne yönde oluyor, örnek lendirmeye devam edecek iki şey olacak: Bunlardan bir tanesi verir misiniz? yatırımcının operasyon sürecinde çalışacağı kişiyi azaltma ça- Tabii ki oluyor. Global otel zincirlerinin konfor ve estetik bası, bu da daha efektif tasarımlar, daha az kontrol noktaları, standartları anlamında bazı bazları olsa da, bunları bulunduk- daha temiz ve kolay temizlenebilir yüzeyler, yalın tasarımlar ları ülkelerin yaşam standartları, kültürel alışkanlıkları ve örfleri demek. Bir diğeri de kullanıcının daha bilinçli hale gelmesi ile ile harmanlamak zorunda kalıyorlar. Örneğin Orta Doğu’da tasarımları yönlendirmesi, başka bir değiş ile kullandığı yata- yapmış olduğumuz çoğu projede önde gelen ilk kaygı mah- ğın vermiş olduğu uyku konforu, perdelerin ışık sızdırmazlığı, remiyet. Kullanıcının kendisini afişe edilmemiş hissediyor ol- duş armatürünün verdiği yıkanma hazzı ve odasındaki inter- ması. Estetik kaygılar, renk skalaları, hep daha sonra geliyor. net bağlantısının hızı. Bu beklentiler de yıkanma, uyuma ve Bazen de ülkelerdeki serzenişler, başka kültürlere yüzyıllardır çalışma deneyimlerini optimuma getirmesi konusunda tasa- gıpta ile bakıyor olmaları, tasarımlarımızı şekillendiriyor. Örne- rımcıyı yönlendiriyor. ğin 2009 ve 2010 yıllarında Kuzey Afrika’da yapmış olduğu- Rezidans’ta yaşamın tercih edilmesindeki artış hakkında ne düşünüyorsunuz? muz projelerin hepsi Güney Fransa ya da Güney İtalya izleri taşıyordu. Çünkü buradaki yatırımcılar için İtalya’da aileleri ile Makissos Termal Köy Projesi, Kırşehir. Libya’da bir rezidans projesi 52 HAKKIMIZDA... yaz geçiriyor olabilmek bir ayrıcalıktı. Bugüne kadar sizi en çok etkileyen projeniz hangisi Kütahya Seramik markasına projelerinizde yer veriyor musunuz? oldu, neden? Kütahya Seramik ürünlerine projeleri- En keyifli çalıştığım ve en çok deneyim kazandığım projem mizde sık sık yer veriyoruz. Özellikle Kütah- sanırım Kuveyt’teki Lorenzo Restaurant’tı. Daha 27 yaşında, ya Seramik’in genç tasarımcılar ile yapmış Architectural Digest dergisine kapak olmak ve bunu sağlayacak olduğu tasarım projeleri ve Yiğit Özer ile bir projenin içerisinde yer almak bence büyük ayrıcalıktı. Kül- kazanmış olduğu ödüller bizleri çok gu- türün beklentilerini, sarı altının zenginliğini, ülkenin kayalık va- rurlandırdı. Bir yandan da bizi doğal taş dilerini, gece yaşamının o rengarenk izlerini son derece başarılı kullanımına yönlendiren desen çalışabilme bir şekilde sentezleyerek son derece elit bir mekan yaratmayı özgürlüğünü ‘Sujet Dekor’ ürünleri ile sera- başarabilmiştik. Sınırlı bir bütçe içerisinde olmadan çalıştığımız, mikte çok daha hesaplı ve müşteri tarafın- müşterinin dizginleri sonuna kadar bize teslim ettiği nadir pro- dan kabul edilebilir bütçelerde yakalayabil- jelerdendir. Şu ana kadar benzer bir şekilde Daho’da 36 yatak diğimiz için ürün kataloglarını sık sık ürün odalı, dört pavilliondan oluşan, yaklaşık 6000 metrekarelik bir kütüphanemizden indirdiğimizi söyleyebi- konut projesi üzerinde çalışıyorum. Bu da beni çok heyecanlan- lirim. Türk mimar ve tasarımcıları dünya dıran, etkileyen projelerden biri. ölçeğinde işler yapıyor, global ödüller alıyor, Dünyada sizi en çok etkileyen proje, mimar ve mimari eğilim hangisi? Avrupa ve Amerika kıtalarına aynı kalitedeki estetik ve teknolojiyi daha ekonomik Her gün açıp projelerini incelemekten kendimi alamadı- bir boyutta sunabiliyoruz. Tüm bunların ğım, yaratıcılığı karşısında saygıyla eğildiğim isim Santiago yanında Doğu’nun lokal gereksinim ve este- Calatrava’dır. Her projesinin birbirinden başarılı olduğunu düşü- tik beklentilerini anlayıp bunu teknolojinin nüyorum. Ama Milwaukee Art Müzesi’ni diğerlerinden daha özel sınırlarını zorlayarak uygulayabiliyoruz. Bu ve ilham verici bulunuyor. özelliklerin tümünü içinde barındıran Kütahya Seramik, tasarımcılara sahip çıkan, Matsu Spa sınırlarını zorlamalarına izin veren bir marka. Böyle bir markanın da dünya çapında büyümesi kaçınılmaz. Matsu Spa 53 ALIŞVERİŞ KUPA Sevgi sözcükleri Sevginizi sözcüklerle anlatmakta zorlanıyorsanız, Kütahya Porselen’in eğlenceli kupaları tam size göre. Kupalar, 7-10 TL arasında değişiyor. 54 Gözlerinizi kapatın ve rahatlayın. Güral Harlek’tesiniz. guralharlek.com www.facebook.com/guralharlek KÜLTÜR MİRASI ESKİŞEHİR Sürprizlerle dolu modern bir Eskişehir Her zaman gidilecekler listemizde olan ama yakınlığından mıdır bilinmez birçoğumuzun gezip görmeyi ertelediği bir şehirdir Eskişehir. Ve aslında en görülesi yerlerdendir. Biz de bir cumartesi sabahı sürprizlerle dolu bu kenti keşfe çıkıyoruz. Hazırlayan Tuğba Karatmanlı, Fotoğraflar Leyla Yaman 56 Kent Park Şehre dair İçerisinde her türlü etkinlik ve ihtiyaç alanlarının bulunduğu ve açıköğretimle beraber 1 milyonun üzerinde öğrenciye sahip olan Anadolu Üniversitesi, temizliği Havacılık Müzesi ve düzeniyle birçok üniversiteden farklı bir atmosfere ve yerleşkeye sahip. Eskişehirlilere denizi aratmamak amacıyla yapılan yapay plaj şehrin en görülesi ültür Parkı Sazova Bilim-K parklarından. İnce bir düşüncenin ürünü olan parka mutlaka uğrayıp, fotoğraf çekmenizi öneririz. Kurşunlu Külliyesi ve külliye içindeki Lületaşı Müzesi gerek atmosferi gerekse küçük dükkânlarıyla uğrak bir yer. Sabah S b h saatlerinde tl i d H Haydarpaşa d Henüz Eskişehir tren seferlerinin iptal edilmediği keyifli bir yol hikayesi bu... İnsan hayatında ertelediği küçük anlara en nihayetinde vakit bulduğunda hep hayıflanır ya “neden daha önce yapmadım diye”, işte sabahın erken saatlerin- Şehri kuşbakışı izleyen ve mesire yerleriyle de Haydarpaşa Garı’nda sabah güneşi Eskişehir Ekspresi’ni ısıtırken biz de dinlenme imkanı sağlayan Şelale Park da içimizden tam bu cümleyi geçirdik. Neden daha önce çıkmadık ki bu keyifli Eskişehirlilerin uğrak yerlerinden. seyahate? İki gün sürecek maceramız rehberimiz Ulaş Yılmaz ile buluşup va- Yeşil bahçeleriyle dinlenme imkanı da gonumuza yerleştiğimiz anda başladı. Rayların sesi kahvaltımıza eşlik ederken sağlayan Sazova Bilim ve Kültür Parkına geçtiğimiz yolların manzarası bizi etkisine almıştı bile. giderken fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın. İçi de gezilebilir bir müze haline getirilen korsan gemisi ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmiş. Eskişehir’le buluşma Kâh rayların sesiyle şenlenen manzarayı izleyerek kâh sohbet ederek geçen zevkli tren seyahatinin bitiminde Eskişehir tüm neşesiyle karşılıyor bizi. Konaklama Şansımıza şehirde güneşin parladığı ışıl ışıl bir hava var. Rehberimiz Ulaş Yıl- Turla şehre geldiğinizde size farklı maz, konaklayacağımız Anemon Hotel’e gitmeden önce uğrayacağımız nok- otel alternatifleri sunuyorlar. Bizim taları bize anlatırken biz meraklı gözlerle etrafı izlemeye ve defterimize şehre konakladığımız Anemon Hotel de dair gördüklerimizi karalamaya başlamıştık bile. Otobüsümüze bindikten sonra bunlardan bir tanesi. ilk olarak Devrim Arabası’nı görmeye gidiyoruz. İlk Türk otomobili olan ve hâlâ Eğer Porsuk kıyısında kalmak ve gece Porsuk’un ışıklarını izlemek isterseniz Ada Life Butik Otel de size önerebileceğimiz mekanlar arasında. www.adalifeotel.com Lokomotif Fabrikası içerisinde dolaştırılarak çalışabilir halde korunan arabaya dair detayları rehberimizden öğrenip küçük hatıra fotoğrafları çektikten sonra öğlen yemeğimizi yiyeceğimiz Namlı Otel’e gidiyoruz. Herkes birbiriyle sohbet edip tur arkadaşlarını daha yakından tanırken masaya birbirinden lezzetli yemekler geliyor. Çiğ börek ve Balaban köftesi öneri listemizin başında. 57 KÜLTÜR MİRASI ESKİŞEHİR Biz denedik çok sevdik Porsuk Nehri’nde gondolla veya daha kalabalık çıkabileceğiniz tekne turlarıyla tur yapmadan dönmeyin. Bize sorarsanız bu turumuzun en keyifli zamanlarından biriydi. Gondollar dört kişilik ve tur ücreti 15 TL. Üzeri kapalı tekneleri tercih ederseniz kişi başı 3 TL’ye Porsuk ültür Parkı Sazova Bilim-K Turu yapabilirsiniz. Elinize içeceğinizi ve kitabınızı alıp Porsuk Nehri kenarında bir bankta dakikalarca dinlenebilirsiniz. Kısa bir şehir turu Ada Life Otel’in girişinde yer Namlı Otel’in hemen karşısında yürüme mesafesinde olan Haller alan “Travelers Irish Pub” dekorasyonu, genç kadrosu ve Gençlik Merkezi’nde kısa bir alışveriş molası verdikten sonra otobüsü- lezzetli yemekleriyle güzel bir mola müze binip rehberimizin neşeli ve bilgilendirici sohbeti eşliğinde Anadolu mekanı olabilir. Üniversitesi’nin içinden geçerek Sazova Bilim-Kültür Parkı, Şelale Park, plajı ve havuzlarıyla dikkat çeken Kent Park, Havacılık Müzesi ve Opera Binasını geziyoruz. Her yerde kısa molalar vererek gezdiğimiz parklar, müzeler ve hatta geçtiğimiz sokaklar hepimize Eskişehir’in ne kadar özel bir kent olduğunu düşündürüyor. Şehre kazandırılan her mekanın ve parkın değerini bilen, katılımlarıyla da destek veren ve aynı zamanda sanata karşı büyük bir ilgisi olan Eskişehirlilerin uğrak yeri opera binasına da uğradıktan sonra günün tatlı yorgunluğuyla Anemon Otel’e doğru yola çıkıp bir sonraki günün merakı içinde, dinlenmek üzere odalarımıza çekiliyoruz. Şehirde son gün Yaptığı plan doğrultusunda eşyalarımızı da alarak otelimizden ayrılıyoruz. Biz tıpkı birer çocuk gibi Porsuk’ta tekne turu için sabırsızlanırken Şelale Pa rk Nerede ne yemeli? Şehrin en ilgi çekici bölgesi olan Porsuk nehri çevresinde zevkinize uygun birçok restoran ve kafe bulabilirsiniz. Şehrin vazgeçilmez lezzetlerinden çiğ böreğin tadına bakmadan dönmemenizde fayda var. Mazlumlar Muhallebicisi de şehrin eskilerinden. Haller Gençlik Merkezi’nin içerisindeki bu küçük tarihi tatlıcıya uğramadan dönmeyin. Su muhallebisi denemeye değer. 58 Kent Park Haller Gençlik Merkezi leri Odunpazarı ev Lületaşı ustası Cumhuriyet Müzesi Lületaşı ilk olarak, Atatürk’e ait özel eşyalar ve fotoğrafların bulunduğu Alışveriş için... Alışveri Cumhuriyet Müzesi’ne gidiyoruz. Sohbet ederek gezdiğimiz Lületaşı şehrin en önemli değeri. Lületaşından müze birçok yerde görmediğimiz Atatürk fotoğrafları ve onun yapılan aksesuarlar sevdikleriniz için güzel birer özel eşyalarıyla şehrin mutlaka görülmesi gereken adreslerin- hediye olabilir. den. Odunpazarı evleri ve Çağdaş El Sanatları Müzesi’ni de Haller Gençlik Merkezi’nin içerisinde birçok gezdikten sonra Porsuk Nehri’ne doğru yola çıkıyoruz. Porsuk hediyelik eşya dükkânı bulabilirsiniz. Nehri’nin çevresi özellikle gençlerin uğrak yeri haline gelmiş. Venedik kanallarını andıran nehir çevresindeki kafeler ve yeşillik alanlar şehrin görülmeye değer yerlerinin başında geliyor. Diğer bir alışveriş adresi ise Odunpazarı El Sanatları Çarşısı; gerek atmosferi gerekse içindeki birçok alternatif dükkanla bu çarşı en azından yarım saatinizi ayırmanız gereken bir mekan. Güneş tüm misafirperverliğiyle bize eşlik ederken eğlenceli bir tekne turuna çıktıktan sonra tren saatimize kadar kalan zama- Gece Eskişehir... nı nehir çevresinde yemek yiyip dinlenerek geçiriyoruz. Eskişehir, modern yapısı sayesinde gece geç saatlerde dahi güvenli bir kent. Üniversitenin de Veda ederken... etkisiyle geceleri hareketli olan şehirde eğlencenin Porsuk Nehri çevresinde hareketli bir gün geçirdikten sonra nabzı, eski odun fabrikasından dönüştürülerek şehre alışmış olmanın verdiği hüzün ve günün rehavetiyle trenimize doğru yola çıkıyoruz. Makinemizde şehre dair onlarca kare yapılan ve içerisinde birçok farklı mekanın bulunduğu 222 isimli eğlence merkezinde atıyor. ve defterimizde Eskişehir’i anlatan karalanmış birçok kelime var. Trenimize yerleşip kalkış düdüğünü beklerken şehre son kez dönüp bakıyoruz. Çantamızdaki lüle taşları ve kalbimizdeki birçok anıyı yanımıza alarak, İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. Cam Müzesi 59 STİL ÇATAL-BIÇAK-KAŞIK ÇELİK İMZALAR Kütahya Porselen Çelik Grubunun yeni serilerinde, metalin güçlü duruşunu, tasarımın zarif dokunuşlarıyla sofralara taşıyor. 60 Bu sayfada üstte solda Bu çatalbıçak-kaşık takımının kulplarında şerit şeklinde zarif bir kabartma uygulanmış. Her yemek takımıyla rahatlıkla kullanılabilecek olan Silverspot, hem günlük kullanımda hem de davet sofralarında şık sunumlar yaratıyor. ‘SILVERSPOT’, 619 TL. Üstte sağda Geometrik şekillerin en zarif hallerinin işlendiği bu seri, altının yaratacağı lüks efekti ile sofranızı süsleyecek. ‘GOLDENSPOT’, 999 TL. Altta Mat çatal-bıçak-kaşık takımlarını seviyorsanız, sofra düzenlemelerinizde sade ürünleri ve modern sunumları tercih ediyorsanız bu takımı çok beğeneceksiniz. Aynı takımın parlak alternatifleri de var. ‘KP1V1’, 499 TL. Yan sayfada Yaratıcı ve yenilikçi sofralar tasarlamaktan hoşlananlar için genç ve modern çizgilerdeki bu çatalbıçak-kaşık seti ideal. ‘EMRCONDUZ’, 499 TL. 61 STİL ÇATAL-BIÇAK-KAŞIK Günlük kullanımda her tür yemek takımıyla uyum sağlayabilecek Frig serisi yalınlığıyla öne çıkan sofraların vazgeçilmezi olacak. ‘EMRSFRIG’, 619 TL. Deri çanta içinde satışa sunulan çatal-bıçakkaşık takımını oluşturan parçalar: 12 adet yemek kaşığı,12 adet yemek çatalı,12 adet yemek bıçağı,12 adet tatlı kaşığı,12 adet tatlı çatalı,12 adet tatlı bıçağı,12 adet çay kaşığı,1 adet kepçe, 1 adet kevgir, 1 adet servis kaşığı,1 adet servis çatalı. 62 GURME PORFLAME İLE LEZZETLER Porselenden Gelen Lezzet Kütahya Porselen’in ısıya ve aleve dayanıklı yeni Porflame serisi tencere ve tavalarıyla lezzet ve estetiği bir araya getirdik. Yapım Şebnem Yıldız Fotoğraflar Ceren Can Korkmaz KREMALI SEBZE ÇORBASI 64 SEBZELİ PİLAV KUZU ETLİ MEVSİM TÜRLÜSÜ SEBZELİ TAVUK GRATEN 65 GURME PORFLAME İLE LEZZETLER PASTIRMALI KURU FASULYE CREME BRULÉ ARMUT TATLISI 66 KREMALI SEBZE ÇORBASI • 60 gr tereyağı • 50 gr un • 100 gr havuç • 30 gr ayçiçeği yağı • 150 ml süt • 100 gr taze kabak • 30 gr domates salçası • 1 gr muskat cevizi, toz halde • 100 gr şoklu iç bezelye Tuz, karabiber, pul biber • 100 gr taze fasulye Hazırlanışı ıslattığınız vada biraz tereyağı ile birlikte pişirin. Sı- • 40 gr tereyağı kuru fasulyeleri, porflame tencerede rası ile havuç, kabak ve biberleri ekleyin. • 20 gr ayçiçeği yağı haşlayın; diğer bir tencerede soğan, Beşamel sos için porflame tavaya önce • 40 gr bitkisel krema biber, domates ve domates salçasını ayçiçeği yağını, sonra unu koyun; unu • 20 gr un, tuz soteleyip üstüne biraz su ilave ederek pembeleşinceye kadar kavurun ve so- • 1/10 bağ dereotu pişirin. Haşlanan fasulyeleri bir süzgeçte ğuk sütü ilave edin. Çırpma teli ile karıştı- Hazırlanışı Sebzeleri tavla zarı şeklinde süzdükten sonra, sotelediğiniz malze- rın. Tuz ve muskat cevizi tozu atın. Hazır- doğrayıp, porflame tencerede 5 dakika melerin içine ilave edin. Tüm malzemeler ladığınız sosu pişirdiğiniz piliçlerin üstüne kaynatın. Yine bir porflame tencerenin ile birlikte kısık ateşte 10 dakika daha yayarak dökün, kaşar peynirini üstüne içine koyduğunuz tereyağı ve ayçiçek pişirin ve pastırmaları ekleyerek pişirme serpiştirin ve önceden ısıtılmış 170 dere- yağına unu ilave edip, un sarı renk ala- işleminizi tamamlayın. celik fırında üstünü kızartın. ve edip sebzeleri içine atın. Kaynamaya KUZU ETLİ MEVSİM TÜRLÜSÜ CREME BRULÉE yakın, kremayı ilave edin. Kaynayarak • 200 gr kuzu eti, kuşbaşı doğranmış • 300 gr bitkisel krema kıvam aldıktan sonra, üstüne ince doğ- • 200 gr taze fasulye • 200 ml süt ranmış dereotu serperek servis edin. • 100 gr havuç • 6 adet yumurta • 100 gr patates • 120 gr toz şeker SEBZELİ PİLAV • 100 gr taze mantar • 60 gr beyaz sütlü çikolata • 250 gr baldo pirinç • 80 gr sarı, kırmızı Kaliforniya biberi • 2 gr vanilya, toz • 80 gr tereyağı • 100 gr domates Hazırlanışı Tüm malzemeyi bir kapta • 20 gr ayçiçeği yağı • 50 gr kuru soğan çırparak karıştırın. Porflame tencerede, • 20 gr tuz • 50 gr tereyağı kısık ateşte beş dakika malzemeyi ılıkla- • 50 gr havuç • 40 gr ayçiçeği yağı şacak şekilde ısıtın. Malzemenizi porfla- • 50 gr bezelye, şoklu Tuz, karabiber me tavaya dökerek 130 derecelik fırın- • 50 gr kırmızı kapya biberi Hazırlanışı Porflame tencereyi içine te- da 45 dakika pişirin, üstünü karamelize • 50 gr mısır, şoklu reyağı ve ayçiçeği yağını koyarak ısıtın. etmek için biraz toz şeker serpiştirin ve Dereotu veya maydanoz Kuzu etlerini kuru soğan ile birlikte pişi- pürmüz yardımıyla hızlı ateşte yakın. So- Hazırlanışı Pirinçleri yıkayıp ıslatın ve10 rin, daha sonra tüm sebzeleri parmak ğuduktan sonra servis edin. dakika beklettikten sonra süzün. Diğer şeklinde doğrayarak etlerin üstüne alın; taraftan kısık ateşte porflame tencerenin tuz, karabiber ve sıcak suyu ilave ettikten ARMUT TATLISI içine tereyağı ve ayçiçeği yağını ilave ede- sonra kısık ateşte pişirin. • 4 adet sert armut, kabukları soyulmuş Akşamdan Hazırlanışı Etleri ilk önce porflame ta- na kadar kavurun. Üzerine soğuk su ila- • 150 gr su rek pirinçleri beş dakika kavurun. Diğer taraftan da sebzeleri haşlayın; haşlanan SEBZELİ TAVUK GRATEN • 225 gr toz şeker sebzeleri pilavınıza karıştırın. Maydanoz • 600 gr piliç göğüs eti, jülyen Hazırlanışı Su ve şekeri kaynatıp ince bir ya da dereotu ile servis edin. • 100 gr sarı, kırmızı Kaliforniya biberi şurup elde edin, kabuklarını soyduğunuz • 100 gr taze kabak armutları porflame tencerenize dizin ve PASTIRMALI KURU FASULYE • 50 gr havuç üstüne hazırlamış olduğunuz şurubu ılık • 500 gr kuru fasulye • 15 gr tuz bir şekilde ilave edin. 40 dakika, kısık • 80 gr pastırma • 5 gr karabiber ateşte tencerenizin kapağı kapalı şekilde • 100 gr domates • 50 gr tereyağı pişirin, soğuttuktan sonra servis edin. • 80 gr çarliston biber • 40 gr ayçiçeği yağı Armutlarınızın kırmızı olmasını istiyorsanız, • 80 gr kuru soğan • 60 gr kaşar peyniri, rendelenmiş kaynatırken ayva çekirdekleri ilave edin. 67 HOBİ SELVER SARAÇ EL EMEĞİ GÖZ NURU Kazaziye ve telkari teknikleriyle takılar tasarlayan Selver Saraç, geçmişi Anadolu’ya dayanan bu elsanatlarını yaşatmayı misyon edinmiş. Yapım Ayça Yılmaz Bozkurt, Fotoğraflar Ceren Can Korkmaz 68 l işçiliği hüner işidir. Takı tasa- telin dikiş iğnesine takılarak örülmesi so- denilmektedir. Bu isim, Osmanlıca ‘vav’ rımcılığı ise hem hüner hem nucunda ortaya çıkar. Çok dayanıklı ve harfinin, uygulamada motif olarak sıkça de zevk işi. 12 yıldır takı ta- insan gücü ile kırılmaz yapıya sahip olan, kullanılmasından dolayı verilmiştir. Fakat sarlayan Selver Saraç, gümüşe duyduğu tamamıyla el yapımı ve el örgüsü kaza- bu tanım, tel ile yapılan her sanatsal ça- ilginin ardından çeşitli örme tekniklerini ziye el örgüleri, kişilerin kendi isteklerine lışmanın telkari olduğu anlamını doğur- merak etmiş, ardından da kazaziye ve göre yapılabilmektedir. maz. ‘Trabzon işi’ hasır örgü bileziğe tel E telkari adındaki kaybolmaya yüz tutan iki Kazazlık sanatı, Osmanlı İmpara- ile yapılmasına rağmen telkari denilmez. torluğu zamanında Anadolu’nun farklı Yine, ağaç üzerine yollar açıp içine dö- Geçmişi M.Ö 2500 yıllarına kadar yerlerinde yaşayan bir el sanatıydı. O verek tel gömme işinin de telkari olduğu uzanan kazaziye ve telkari teknikleri, Lid- yıllarda özellikle İstanbul’da, Osmanlı sanılmaktadır; oysa bunun adı ‘tenzil’ sa- yalıların Anadolu insanına bir armağanı. sarayının taleplerine cevap veren çok sa- natıdır. Telkari sanatının bir diğer anılma Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir- yıda kazaziye yapan esnaf vardı. Cum- biçimi de ‘çift işi’dir. Bu ismin kaynağı çok usta bu işleme teknikleriyle takılar huriyet kurulduktan sonra bu sanat, ise, işin yapımı sırasında parçaların teker tasarlamışlar. Cumhuriyet kurulduktan sadece Trabzon’da devam edebilme teker bir araya getirilmesinde kullanılan, sonra ise kazaziye Trabzon’da, telkari ise olanağı buldu. I. Dünya Savaşı sırasında cımbıza benzer ancak ucu daha ince Mardin/Midyat ve Ankara/Beypazarı’nda Trabzon’da 50’nin üzerinde kazaz dük- olan ve ‘çift’ olarak isimlendirilen alettir. yaşamaya devam etmiş. Bu iki el sanatı kanı bulunurken, bu el sanatında üretimi Malzeme olarak daha ziyade altın ve gü- işçiliğini devam ettirmek için canla başla sürdürmeye devam eden tek şehir olma müşün kullanıldığı el sanatı, Türk maden çalışan Selver Saraç, İSMEK’te (İstanbul ünvanını taşıyan Trabzon’da bile şu an işçiliğinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Büyük Şehir Belediyesi Sanat ve Meslek sınırlı sayıda sanatkar bulunmaktadır. Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgu- Eğitimi Kursları) dersler veriyor. Saraç, Altın ve gümüşün yüzyıllardır dantel gibi lara göre, telkari tekniğinin, M.Ö. 3000 kazaziye ve telkari gibi gümüş işleme işlendiği telkari sanatı ise ince tel haline yılından beri Mezopotamya’da, M.Ö. tekniklerinin kültürel mirasımıza ait oldu- dökülen gümüşün bükülmesiyle oluştu- 2500’den bu yana da Anadolu’da kul- ğunu ve kaybolmaması gerektiğini söylü- rulan küçük motiflerin bir araya getirilme- lanıldığı anlaşılmaktadır. Telkari’nin asıl yor. Gelin hep birlikte kazaziye ve telkari sidir. Tümüyle el işçiliğine dayalı bir sanat merkezinin 12. yüzyılda Musul olduğu, tekniklerini Selver Saraç’tan dinleyelim: dalı olan telkari sanatı ile ağırlıklı olarak bu sanatın Musul’dan Suriye’ye, oradan Tamamen el emeği ürünü olan kazazi- tütün kutusu, sigara ağızlıkları, aynalar, da Anadolu’ya geçtiği ileri sürülmekte- ye, 0,08 mikron inceliğinde, 24 ayar altın tepsiler, kemerler, küpeler, kolyeler, düğ- dir. Telkari yapımının 15. yüzyıldan bu veya 1000 ayar gümüş telin ipek tel üzeri- meler ve yüzükler yapılıyordu. Sözcük yana ise Türkler arasında yaygın olduğu, ne özel bir yöntemle sarılarak kalınlaştırıl- anlamı ‘tel ile yapılan sanat’ anlamına özellikle de Güneydoğu Anadolu’da çok ması ve sağlam tel haline getirilen gümüş gelen telkari’ye aynı zamanda ‘vav işi’ de geliştiği bilinmektedir. gümüş işleme tekniği ile tanışmış. 69 TERAPİ AYBEN ERTEM BENİM RENGİM HANGİSİ? Çevremizdeki renkler bizim kaderimizi değiştirebilir mi? Doğru renklerle donatılan bir masa ve yaşam alanı ile kilo verebileceğimizi, ilişkilerimizi düzene sokabileceğimizi, iş yerindeki verimimizi artırabileceğimizi savunan Uzman Psikolog Ayben Ertem’in önerilerine dikkat çekiyoruz. Yazı Fatma Özel zman U Psikolog Ayben Ertem, ODTÜ Psikolo- Turuncu: Risk alan, şakacı, pratik zekalı, eğlendiren, ara- ji Bölümü mezunu. Sonrasında Amerika’da Walden bulucu, enerjik, sürekli hareket etmeyi seven, rekabetçi, mad- Üniversitesi’nde ‘Health Psychology’ master programını bi- di ödüllerden hoşlanan, geleneklere uymayan, anında geri tirmiş. Ertem, iş dünyasına yönelik eğitim ve danışmanlık hiz- bildirim bekleyen. metleri veren Beynin Gücü İnsan Kaynakları’nın Genel Müdürü Şu anda yaygın olarak bir ofis ya da konut tasarlanır- ve Biofeedback, Neurofeedback, Psikiyatride QEEG ve ERP ken iç mekan tasarımı tümüyle bir profesyonele veriliyor. kullanımı Derneği kurucularından. ‘Stresle nasıl baş edebiliriz?’, Dolayısıyla ev sahibinin beğenilerinden çok, trendler et- ‘Hamilelikte stresi önleme’, ‘Biofeedback’, ‘Peak Performans’, kili oluyor. Bu konuda bir öneriniz olabilir mi? ‘Doğru Ebeveynlik’, ‘Motivasyon’ ve ‘Şirketlere yönelik kişilik ve İnsanların kişilik yapılarının renkler ve dekorasyonda çok renk analizleri’ eğitimleri veren Ayben Ertem, iş yerinde verimi önemli olduğuna dair çalışmalar oldukça yaygın. Yurtdışında artırmak, ev içinde iletişimi, huzuru sağlamak ve stresten arın- özellikle Amerika’da bu konuda çalışan profesyoneller var. mak için renklerin en önemli çıkış noktası olduğunu savunuyor. Örneğin, dışadönük insanlar ile içedönük insanların renk ter- İnsanlar evleri ile ilgili renk ve form seçimlerini ya- cihleri birbirinden farklıdır. Dışadönükler daha çok kırmızı, tu- parken kişisel beğenilerinden hareket ediyorlar, bu da runcu, sarı gibi renklerden hoşlanırken, içedönükler mavi gibi onların kişiliklerinin bir analizi oluyor öyle değil mi? sakinleştiren nabzı düşüren fazla uyarmayan renkleri tercih Evet, doğru. Renklerle kişilik özellikleri arasındaki bağlan- ediyorlar. Dışadönükler büyük camlı geniş ve büyük oturma tılarla ilgili çalışmalar M.Ö 400’lü yıllara kadar dayanıyor. Dört grupları olan ofislerde çalışmaktan hoşlanırken, içedönükler renkle, kişilik özellikleri ya da mizaç arasındaki bağlantıyı gös- daha küçük ofislerde, büyük oturma grupları yerine tekli kol- teren çalışmalar var. Bu çalışma insanların, hangi renk spekt- tukların olduğu home ofis tarzı yerlerden hoşlanıyorlar. Bu sa- rumuna girdikleriyle ilgili. Başka teorilere göre de insanlar bu dece ufak bir örnek. Profesyonellerin kişilik ve renkler arasın- kişilik özelliklerinden bazılarını taşıdığında o renk tamamen ki- daki ilişkiyi, dekorasyonun kişilik üzerindeki etkisini, renklerin şiliğini yansıtmayabilir, diğer renklerden de bir parça özellikler beyni nasıl etkilediğini, renk psikolojisini bilen psikologlarla bir- taşıyabilir, ancak dominant olan bir renk spektrumundan bah- likte çalışmaları durumunda daha çok verim alacaklarını düşü- sedilebilir. nüyorum. İş yerinde verimi artırmak, ev içinde iletişimi, huzuru Mavi: Optimistik, tutkulu, hedef odaklı, gerçek romantik, başkalarının ihtiyaçlarına önem veren, işbirlikçi, başka insanları cesaretlendiren, barış yanlısı, arabulucu kişilikler. Altın sarısı: Planlı, ayrıntı odaklı, güvenilir, dikkatli, dakik, aile geleneklerine önem veren, düzene önem veren, duyarlı, prosedürlere ve kurallara inanan, sorumluluk sahibi. sağlamak için bunların önemli olduğunu düşünüyorum. Sizce renklerin ruh hali üzerindeki etkilerinden yola çıkmak mı, yoksa nasıl yaşamak istediğimiz bilgisinden yola çıkmak mı daha doğru? Aslında ikisi birbirinden çok bağımsız değil. Siz nasıl yaşamak istiyorsanız, kişiliğiniz sizi ele verdiği için size göre bir renk- Yeşil: Entelektüel, mükemmeliyetçi, soyut düşünen, teorik, lendirme ve dekorasyonla daha huzurlu yaşayacaksınız. Örne- şahsi zamana ihtiyaç duyan, kişilerarası ilişkilere mantık çerçe- ğin, siz çok dışadönük ve enerjikseniz mavi ve küçük bir odada vesinde yaklaşan, her zaman ‘neden’ sorusunu yönelten. yaşamak istemeyeceksiniz muhtemelen. Mesela bebeklerle 70 ilgili bir çalışma var. Bebeklerin tercih yapma şansı yok, ancak odalarında çok fazla sarı kullanıldığında, huzursuz bir yapı sergileyebiliyorlar. Stresten arınmak için hangi mekanları, hangi renklerle planlamalıyız? Kırmızı, renkler arasında en ilginç olanıdır. Bir yandan ihtirasın rengidir, bir yandan da ortamda gerginlik varsa, gerginliği artırabilir. Kırmızının çok yoğun kullanıldığı yatak odaları bu açıdan tehlikeli olabilir. Çiftler arasındaki gerginliği artıracağından kavga ortamı yaratabilir. Mor ve morun tonları uykuya daha rahat geçmeyi sağlar, dolayısıyla yatak odası için düşünülebilir. Beyaz saflığı, barışı ve temiz olmayı simgeler, aynı zamanda küçük mekanları daha büyük, daha ferah gösterir. Pembe mutluluk, sevinç veren bir renktir. Oturma odası ve salonlarda kullanıldığında misafirlerinizle keyifli sohbetler gerçekleştirebilirsiniz. Özellikle yemek odaları ve mutfak için neler önerirsiniz? Kırmızı, turuncu ve sarı tonları çabuk ve hızlı yemek yemeği ve bir an önce kalkmayı sağlar. Bu renklerin iştah artırma özelliği olduğundan iştahsız kişiler yararlanabilirler. Mavi rengin iştahı bastırdığına ve nabzı düşürdüğüne yönelik çalışmalar var, dolayısıyla diyet yaparken mavi ve tonları kullanılabilir. Yemek odalarında duyguları çok fazla açığa çıkaran, uyaran renkleri kullanmamakta fayda var. Uyarıcı renklerle yemek kokusu bir araya geldiğinde çok fazla yeme isteği uyanabilir. Porselenler özelinde bize bazı öneriler getirebilir misiniz? Sağlıklı beslenme ya da obeziteye karşı renklerin etkili olduğu durumlar olabilir mi? Yemeğin renklerle bağlan- Yemek masalarında duyguları çok fazla açığa çıkaran, uyaran renkleri kullanmamakta fayda var. Bu tür renklerle yemek kokusu bir araya geldiğinde çok fazla yeme isteği uyanabilir. mayı canlandırır. Renklerin algı üzerindeki etkisiyle ilgili Washington Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, içeceklerin renkleri da çoğu insan içeceğin tadını bileme- yaygın. Örneğin sarı bir muz bizim miş. Üzüm suyu gösterildiğinde herkes için çok caziptir ama aynı muz mavi Bence olmazdı. Kırmızı ve yeşil açlığı tetikleyen sa olsun insanlarda sağlıklı ol- gösterilmeden insanlara tattırıldığın- tılı olduğuna dair çalışmalar çok olsaydı bizim için yine cazip olur muydu? renkli yiyecekler içeriği ne olur- üzüm suyu olduğunu içerken bilmiş ancak renk gösterilmeden aynı üzüm suyu verildiğinde içen- faktörlerdir. Fast food zincirleri mekan tasarımlarında kırmızıyı lerin yüzde 30’u üzüm suyu olduğunu bilememişler. Renkle- yaygın olarak kullanırlar. Doğada doğal olarak yetişen mavi bir rin algıda önemi büyük. Son olarak obeziteyle savaşta mavi yiyeceğe rastlanmaz, mavinin iştahı bastırdığına dair çalışma- rengin uygun yerde, uygun şekilde kullanabileceğini söylemek lar var. Sarı da kırmızı gibi iştah açıcı bir renktir, iştahı uyarır isterim. Porselen eşyalarda da bu bilgiler ışığında tasarımlar ve mutluluk verir. Yeşil renk sağlıklı yiyecekleri çağrıştırır. Yeşil geliştirilebilir. 71 SAĞLIK PROF. DR. GEYLANİ ÖZOK K A Z A GELİYORUM DER Yanık tedavisi zor ve sabır gerektiren bir süreç. Bu zorlu süreci, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Yanık Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Geylani Özok anlattı. Yazı Bedrana Yıldız, Fotoğraflar Koray Işık ir çocuğun başına gelebilecek en büyük travma ‘’yan- maddeler sürülmesi var. Diş macunu, zeytinyağı ya da yoğurt B mak.’’ Hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkileri ve gibi maddelerle yarayı tedavi etmeye çalışmak tehlikeli. Yanığa süreçleri bir hayli uzun. Maalesef aileler evde var olan tehlikeler yapılması gereken en doğru şey, temiz bir bezi akan musluk ve yanık tedavisi konusunda yeterince bilinçli değil. Yazımız- sıcaklığında suyla ıslatarak yaraya uygulamaktır. Buz ya da da NG okurları için bu tehlikeleri, sonuçları ve süreçleri kaleme buzlu bir uygulamadan da kaçınmak gerekir. Çünkü geniş aldık. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Yanık yanıklarda hipotermi tehlikesi vardır. Bu durumda hasta direk Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Geylani ÖZOK ile Ege Üniversite- temiz bir beze sarılıp hastaneye getirilmelidir. Yanık sonrası si Çocuk Cerrahisi bölümünde yanıklar üzerine bilgilendirici bir evde ilk müdahaleyi yapmış olsak bile hastayı mutlaka hasta- sohbet gerçekleştirdik. neye götürmemiz gerekir. Çünkü yaranın derinliğini aile belir- Evimizde, iş yerimizde, dışarıda bizi bekleyen yüzlerce tehlike var. Bize bu tehlikelerden ve yanma anında ilk olarak yapılması gerekenlerden bahseder misiniz? leyemez. İlk etapta değerlendirilemeyen bu yarayı bir hekimin görmesi şarttır. Hasta istatistiklerinize baktığınızda en çok hangi ka- Öncelikle evimizde bizi bekleyen tehlikeleri tahmin edebil- zalardan meydana gelen yanık vakalarını tedavi ediyor- mek için mutfakta, salonda ya da banyoda bir erişkin gibi değil, sunuz? Daha çok hangi yaş aralığında hastaları tedavi bir çocuk gibi düşünüp, olaylara çocuk gözüyle bakmalıyız. Ör- ediyorsunuz? neğin mutfak; bizim için sadece yemek yenen bir yerken ço- Bu kazalar daha çok 1-5 yaş aralığında, yani çocukların cuklar için tehlikelerle dolu bir alandır. Ocakta kaynamakta olan ayaklanmaya ve merak etmeye başladığı dönemlerde mey- bir tencere, kaynamakta olan bir su ısıtıcısı ya da çaydanlık gibi dana geliyor. En çok çocuklarda gözlemlenen yanık vakaları pek çok şey çocuklar için tehlike teşkil edebilir. Bizde bir adet daha çok evde çay, çorba gibi sıcak sıvıların sebep olduğu var; sofraya çaydanlık getiriliyor. Çocuğun masaya çarpmasıyla kazalardır. Fakat bunun dışında meydana gelebilecek olan ya da masaya tutunmaya çalışmasıyla da üstüne dökülebiliyor. alev ve elektrik yanıkları da çok tehlikeli yanıklar. Bunları önle- Bu çocuklarda en çok rastlanılan kazadır. Şimdiki evlerde bula- yebilmek için açıkta kibrit, çakmak gibi tutuşturucu maddeler şık makinesi üstünde bulunan set üstü ocaklar da büyük sıkıntı bırakmamak gerekiyor. Elektrik prizlerinin sebep olacağı yanık- yaratmaktadır. Bulaşık makinesinin kapağını açıp basamak ola- ları önlemek içinse en etkili çözüm sigorta girişine kaçak akım rak kullanan çocuk, buradan da kaynayan tencereye tutunma- rölesi takmak olacaktır. Bunların dışındaki ev kazalarından biri ya çalışırken tencere, çocuğun ağırlığıyla üzerine devriliyor. de sobalar sebebiyle meydana gelmektedir. Bunu önlemek Bu tür tehlikelerde ve yanma anında yapılması gerekenlerden önce yapılmaması gerekenler arasında yaraya yabancı 72 içinse sobanın etrafına çocuğun sobaya yaklaşmasını önleyecek parmaklıklar koymak gerekir. Bir yıl içinde tedavi ettiğiniz hasta sayınız nedir? her gün değerlendiriliyor ve yarasında meydana gelen değişi- Bir yıl içinde yatırarak tedavi ettiğimiz hasta sayısı 110. me göre ilaç tedavisi ya da cerrahi tedavi planlanabiliyor. Eğer Ayakta tedavi ettiğimiz hasta sayısı ise daha az. Bunun sebe- uyku problemi, aşırı duyarlılık ya da aşırı tepki gibi davranışlar bi merkez hastane oluşumuzdan dolayı ağır yanıkların buraya gözlemleniyorsa çocuk psikolojisi anabilim dalından destek getirilmesi. alıyoruz. Yanık bir “travma” olması nedeniyle multidisipliner bir Yanıklarda uygulanan tedavi yöntemleri ve süreçleri hakkında bilgi verir misiniz? 1. 2. ve 3. derece yanık teşhisi neye göre belirlenmektedir? 1. derece yanıklar en hafif yanıklardır. Bunlara örnek olarak güneş yanıkları verilebilir. Hastanede tedavi gerektirmeyen yanık tipidir. Bu tür yanıklar için evde uygulayacağımız deriyi yumuşak tutan pomat ya da nemlendirici ile tedavi yeterli olacaktır. anlayış gerektirir. Özellikle küçük yaştaki çocukların maruz kaldığı yanık tedavilerinde ailelere çok büyük görevler düşüyor. Yaşanan şokun kısa sürede atlatılması ve hastanın tedavi sürecinin başarılı olabilmesi için ailelere düşen görevler nelerdir? Bu süreçte ailelere düşen tek ve en önemli görev hekim ve tedavi eden personele güvenmeleri ve sabır göstermeleri ola- 2. derece yanıklara sıcak su yanıkları örnek verilebilir. Bir caktır. Yanık yarası tedavisi uzun soluklu bir süreç. Aileler bu kısmı tıbbı bir kısmı cerrahi tedavi gerektiren yanıklardır. Bu se- yüzden telaşlanıyor fakat bu sürecin ne kadar uzayacağını biz beple 2.derece yanıklar için muhakkak hastaneye gidilmelidir. de önceden bilmiyoruz. Bu yüzden hastaya gerekenleri gün- 3. derece yanıklar ise alt tabaka ve derinin tamamıyla yandığı ağır yanıklardır. Mutlaka cerrahi müdahale gerektirir. Bu- begün saptıyoruz. Bu konuda sabırlı ve metanetli olmak çok önemli. nun için ameliyatla yanan yerin çıkarılıp oluşan açık alanların Türkiye’de yanık alanında çok önemli çalışmalar ger- deri greftiyle (aşısıyla) kapatılması gerekir. Kapatılacak olan yer çekleştirmektesiniz. Ülkemizin bu alandaki konumu nedir? için yine hastanın sağlam deri alanlarından alınan deri parçaları Son yıllarda yanık konusuna devlet tarafından el atıldı ve daha önce temizlenmiş yanık alanlarına yerleştirilir. Bu deri par- çok sayıda yanık merkezi açıldı. Bu yüzden Türkiye yanık konu- çaları zemindeki dokudan beslenerek yanık alanını örterler. sunda Ortadoğu ülkeleri arasında çok iyi bir yerde. Türkiye’de yanık tedavi merkezlerinin sayısı oldukça az. Ege Üniversitesi, Çocuk Cerrahi ve Ana Bilim Dalı ile bu konuda kendini kanıtlamış bir hastane. Sizi başarılı kılan unsurlar nelerdir? Kasım 2011’de gerçekleştirdiğiniz Türkiye’nin ilk Ulusal Çocuk Yanıkları Kongresi hakkında bilgi verir misiniz? Bu kongrenin amacı Türkiye’de yanıkla uğraşan hekim, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarını bir araya getirmek, bilgi ve Bu konuda en önemli başarı unsurumuz bilgi ve dene- deneyimlerin paylaşılmasını sağlamak ve bu uğurda çalışanlar yim. Ege Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ilk olarak arasında birlik ve beraberlik kurmaktı. Aynı zamanda sektörde 1961’de ayrı bir birim olarak faaliyete geçmiştir. Şu anda dok- faaliyet gösteren medikal ve ilaç firmalarının ürünlerini topluca tor olarak bir tek ben sorumluyum. Bunun dışında1-2 asistan sunabildikleri bir platform da oluşmuş oldu. Kongreye katılımcı ve 3 hemşire görev yapıyor. Hasta sayısının artmasına bağlı olarak 172 kişi katıldı ve 52 bildiri yayımlandı. Sonuç açısından olarak görevli sayısı artabiliyor. Hastanemizin bünyesinden 1 çok umut verici ve tatmin edici bir toplantıydı. 2012’de yenisini fizyoterapistimiz, klinik bünyesinden ise 1 diyetisyen ve psiko- düzenlemeyi düşündüğümüz Ulusal Çocuk Yanıkları Kongresi- loğumuz bulunmakta. ni şimdiden planlamaya başladık bile. Yanık tedavisi farklı dallardaki birçok uzmanlık alanını bir araya getiren uzun bir süreçten oluşuyor. (Fizik tedavi, psikolojik tedavi, plastik cerrahi) Bize bu süreçler hakkında bilgi verir misiniz? Yanık tedavisi alanında hedeflediğiniz yeni çalışmalar ve son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? Henüz ülkede rutin olarak yapılmayan bazı hedefleri gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Kültür grefti konularını Türkiye’de Biz yanığın akut süreciyle ilgileniyoruz. Yanığı en az iz ve en de görmeyi hedefliyoruz. Kısaca ve basitçe anlatmak gerekirse az fonksiyon kaybıyla iyileştirmeye çalışıyoruz. Yine de bunla- bu dış ortamda üretilen deri hücreleriyle yanık yarasının kapa- rın yanında rehabilitasyon ve psikolojik tedavi gerekmekte. İleri tılması tekniği anlamına geliyor. Fakat bunlar çok ciddi organi- psikoloji ile travmalar için çocuk psikolojisi ana bilim dalından zasyon gerektiren süreçler. Son olarak söylemek isteğim şey, destek almaktayız. Yanık sonucu oluşan kötü izlerde çok uz- aslında tüm kazaların önlenebilir olduğu. Dolayısıyla çocuğu manlık gerektirmeyen sorunları bizler tedavi edebiliyoruz. Fakat olan çiftlerden çocuk gibi düşünerek meydana gelebilecek ka- yüz ve elde oluşan ileri derecede deformasyonlar için plastik zaları önceden tahmin etmelerini ve erişkin için var olmayan cerrahi ve ortopedi anabilim dalından yardım alıyoruz. Hasta tehlikelerin farkına varmalarını umuyorum. 73 BESLENME ALİ DERELİ KAFA KARIŞTIRAN DİYETLER İnternet çağı olması sebebiyle bilgiye çok kolay ulaşıyoruz. Bir arama motoruna ‘diyet’ kelimesini yazdığınızda 18.600.000 sonuç çıkıyor. Bu kadar bilgi karmaşasının içinde sonuç şu oluyor: Hiçbir şey yapmadan kaderimize razı olmak veya dönem dönem uyguladığımız diyetler ile giderek artan kilolarımız. [email protected] aratay diyeti, kişiye ait olduğu için bir şey söylemek yabilirsiniz.. Bunun adı da protein diyeti olur, fakat uzun süreli çok doğru değil. Ama biz diyetisyenler olarak bu diyet- uygularsanız, böbrekleriniz yorulabilir. K teki birkaç konu başlığına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Bunlardan Özetle, diyeti uygulayacağınız zaman, boşlukta yazacak tek birincisi, ekmek ile ilgili olan. Karatay’ın aksine mutlaka ekmek şey kendi isminiz olmalıdır. Aynı yaş, kilo, boy ve cinsiyetteki iki yenilmesi gerektiğini savunuyorum. Özellikle tam tahıl ekmeği kişinin protein diyeti olsa dahi, uygulayacakları süre ve miktar gün içerisinde en az üç dilim tüketilmelidir. Tam tahıl ekmeği farklı olacaktır. Diyetiniz sadece size özel olmalıdır. Metaboliz- vücut için çok önemli. Özellikle B vitamini kaynağı olduğu için manızdaki farklılıklar, kişiye özelliği sağlamaktadır. ileri yaşlarda daha da büyük önem kazanıyor. Bundan sonra Eğer amaç kilo vermek ise mahallenizdeki bakkalın size gelen başlık ise ara öğün kullanımı. Yine Karatay’ın aksine gün- önereceği beslenme programını tam anlamıyla yaparsanız, vü- de en az beş öğün beslenmek gerekiyor. Üç ana öğününüzün cudunuz uyduğunuz bu doğru ya da yanlış olan düzene bir yanına mutlaka ortalama 100 kalorilik tepki olarak ağırlık kaybeder. Önemli olan en az iki ara öğün koymalısınız. Kan kilo vermek değil bunun devamlılığını şekerinizin düzenlenmesi, vücudunu- sağlamaktır. zun yağ depolamaması ve ana öğünle- Yaş ilerledikçe metabolizmanızın ya- rinizde daha dengeli besin tüketmeniz vaşlaması ile kilo kaybetmeniz zaten zor- açısından bu konu büyük önem taşı- laşmaktadır. Örneğin 55 yaşınıza geldi- yor. Bu iki başlığın yanı sıra kolesterol ğinizde haftada bir kilo zar-zor verirsiniz. ile ilgili olarak da Karatay diyeti şu an Bunun üzerine bir de bu yaşa kadar de- Sağlık Bakanlığı’nın incelemesine alın- nemediğiniz diyet programı kalmadıysa, mış durumda. bu zar-zor verilecek olan kilo maksimum Diyet tam kelime anlamı ile ‘beslen- 300-400 gram olacaktır. Bu sebeple siz me biçimi’ demektir. Karatay, Atkins siz olun, kendi diyetinizi oluşturun. İster- veya Montignac diyeti gibi bir olgu çok seniz bir diyetisyenden (beslenme biçimini düzenleyen) yardım alarak bunu yapın, doğru değil. Bir kişinin diyeti olamaz, bir kişinin beslenme biçimini uygulamak her bireyin metabolizma- dilerseniz de okuduğunuz bilgileri karıştırarak kendi beslenme daki farklılığına aykırıdır zaten. Bir hastalığın, özel bir durumun biçiminizi tanımlayın. ve bir bölgenin diyeti olabilir. Diyabet diyeti (diyabette beslenme Her yaşın metabolizma ihtiyaçları farklı olduğundan, her biçimi), zayıflama diyeti (zayıflamadaki beslenme biçimi), Akde- yaşa ayrı beslenme biçimi oluşturmalısınız. 0-5 yaş, 6-15 yaş, niz diyeti (Akdeniz beslenme biçimi) vb. 18-35 yaş, 35-55 yaş ve 55 yaş üzeri gibi dönemlerdeki diye- Özel durumlarda bazı besinleri diyetinizde daha fazla tüket- tiniz olmalıdır. Sadece size özel olan, Ayşe hanım 18-35 yaş tiğiniz zamanlar da olabilir. Protein diyeti ve antioksidan diye- diyeti gibi. Yaşamımızın her döneminde hayattan aldıklarımız ti gibi. Proteinlerin daha geç emilmesi ve tokluk hissi vermesi birbirinden farklı olduğu gibi, vücudumuza aldıklarımız da farklı ile metabolizmanızı hızlandırmasından faydalanarak dönemsel olmak zorundadır. olarak proteinle zenginleştirilmiş bir beslenme biçimi uygula74 Düzenli diyetle, sağlıklı bir yaşam dilerim. MAĞAZA MECİDİYEKÖY PORSELEN VE SERAMİK CENNETİ Kütahya Porselen ve Kütahya Seramik markalarının en yeni ve en çok tercih edilen ürün gruplarını Mecidiyeköy show house’unda bulabilirsiniz. 76 K ütahya Porselen firmasının en büyük show house’larından biri olan Meci- diyeköy mağazası, hem porselen konusunda hem de seramikte en yeni koleksiyonların ve en çok satan serilerin sergilendiği show house alanlarından biri. 1000 metrekareden oluşan mağazanın her katı yaklaşık 500 metrekarelik sergileme bölümlerinden oluşuyor. Hemen yanında, iki kattan oluşan seramik bölümünde, Red dot Best of the best ödülllü Versatile, Brezza cam koleksiyonları ve Orijitile koleksiyonları sergileniyor. Ayrıca sektörde en çok ziyaretçi ağırlayan mağazalardan biri olarak da biliniyor. Kütahya Porselen ürünlerinin sergilendiği show house’un birinci katında daha çok özel günlere yönelik yemek takımları, aksesuarlar ve dekorasyon ürünleri bulunuyor. Bu katta sunumu birbirinden şık iki farklı sofra tasarımı ile ziyaretçiler karşılanıyor. Yine aynı katta el yapımı ürünlerin sergilendiği bölümlerde, dekoratif olarak kullanılabilecek birçok ürün bulunuyor. Klasik elyapımı ürünler kadar ilgi çeken diğer ürün grubu ise Kütahya Porselen Artebianco markalı modern kahve fincanları. Yine elde üretilen bu ürünler incelikleriyle dikkat çekiyor. Gümüş sofra ürünleri ve kristal şamdanlar da bu katın parlayan yıldızları arasında. Show house’un ikinci katı, ağırlıklı olarak gündelik hayatta rahatlıkla kullanılabilecek ürün gruplarına ayrılmış. Bu katta yemek setleri, kahvaltı takımları, otel serileri bulunuyor. Kütahya Porselen’in renkli yüzü olan ‘Naturaceram’lar ve yine onlar gibi tek parça olarak satılabilen ürün grupları bu katı daha da özel kılıyor. Bu bölümden alışveriş yapmak isteyenler diledikleri üründen, diledikleri sayıda alarak, kendi sofra takımlarını oluşturabiliyorlar. Adres: Ortaklar Cad. Bahçeler Sok. Efe Han 20 Mecidiyeköy, İstanbul Tel: (0212) 274 42 84 77 BAYİ OPAL YAPI Kütahya Seramik firmasının Alanya ve Antalya’daki en önemli iş ortaklarından biri olan Opal Yapı’nın satış politikası güven üzerine kurulu. Firma yönetici Sabri Kılıç ‘Paranızı kaybedebilirsiniz, ama tekrar kazanabilirsiniz fakat güveni kaybettiğiniz zaman tekrar yerine getirmek çok zor,’ diyor. Şirketiniz hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz? Ne kadar süredir Kütahya Seramik ile çalışıyorsunuz. Kütahya Seramik tüm iş ortaklarını ‘Yükselen Değerler’ adı altında bir aile olarak görüyor. Siz de bu ai- Opal Yapı, 2004 yılında Alanya’da 4 ortağın işbirliği ile ku- lenin bir üyesi olarak Opal Yapı’nın satış ve pazarlama ruldu. 2008 yılında ortaklık yapısında değişikliğe giderek aile stratejileri ve vizyonu hakkında neler söylemek ister- şirketi olarak devam etme kararı alındı. Şu anda Antalya’da bir siniz? show plaza, Alanya’da da iki showroom olmak üzere toplam Opal Yapı olarak sektörde müşteri odaklı hareket ederek üç mağaza ile faaliyet gösteriyoruz. 30’un üzerinde çalışanımız yenilikçi, öncü ve değişime ayak uyduran, kendini sürekli ye- var. Kütahya Seramik ile iş ortaklığımız 2008 yılında başladı. nileyen bir yapıya sahip olduğumuzu ve bu yolda da devam Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’ın hep edeceğimize inanıyorum. Çünkü artık sektörde kendini yenile- daha iyiyi hedeflemesi, yenilikçi yapısı ve sektöre bakış açısın- yemeyen firmalar bu yarışta geri kalmakta. Nafi Bey’in de de- daki politikası, şirketimizin hedefleri ile paralellik gösteriyor. diği gibi “Çağımız artık, kara tren devri değil, hızlı tren devridir.” Kütahya Seramik’in ürün yelpazesinin çok geniş olması ve sektördeki ihtiyaçlara çok hızlı cevap verebilmesi bizi ekonomisinin büyük bir ksmı turizmden oluşan bölgemizde güçlü kılıyor. Çok önemli ve büyük çaplı projelerde çalışan bir firma olmamız nedeniyle zamanında teslimat çok önemli. Bunu da Kütahya Seramik ile bugüne kadar başarılı bir şekilde yerine getirdik ve markalaşma yolunda ciddi bir adım attık. Biz de bu hızlı tren devrine ayak uydurmak zorundayız. Opal Yapı’nın satış politikası güven üzerine kurulu. Paranızı kaybedebilirsiniz, ama tekrar kazanabilirsiniz fakat güveni kaybettiğiniz zaman tekrar yerine getirmek çok zor. 2012 yılı ile beraber Opal Yapı’nın yeni projeleri, yatırım planları var mı? 2011 yılında Antalya’da 3500 m2 üzerine kurulu bir show Kütahya Seramik sizin için ne ifade ediyor? plaza yatırımı yaptık. Bölge için büyük bir ihtiyaçtı ve bu ihti- Kütahya Seramik bugün sektörde en güçlü markalar arasın- yacı giderdiğimize inanıyorum. Biraz nefes aldıktan sonra da. Bugünkü yönetim anlayışıyla bu konumunu daha da ileriye taşıyacağına olan inancım tam. Sadece hacimsel bir büyümenin dışında, Kütahya Seramik’in sosyal sorumluluk projelerinde Akdeniz’de birkaç yeni mağaza ile ilerlemek istiyoruz. Türkiye’nin en büyük porselen ve seramik show plazası Antalya’da. Bu durum sizlere nasıl bir fayda sağlıyor? gerek çevreye verdiği önem, gerekse eğitime verdiği inanılmaz Mağazalarımızda bütün ürünleri teşhir etme imkanımız kısıtlı. katkı ile sektörde diğer firmalardan farklı bir yerde durduğunu Antalya’daki show plazada hemen hemen Kütahya Seramik’in görüyoruz. Kütahya Seramik’in kazandığı ödüller de markamı- ürettiği bütün ürünleri ve özellikle de yeni ürünleri çok hızlı bir zın ne kadar doğru işler yaptığının tescilidir. Bu ödüller sayesin- şekilde müşteriye gösterebilme şansımız var. Lokasyon olarak de bizde firma olarak pazarda rekabet gücümüz ve markalaş- da çok yakın bir bölgedeyiz, satışlarımıza da çok büyük bir kat- ma adına çok önemli katkılar sağladık. kısı olacağına inanıyorum. 78 KÜTAHYA PORSELEN CORNER İŞ ORTAĞI KÜPELİ ALIŞVERİŞ MERKEZİ Mağazanızdan bahsedebilir misiniz? Ne zaman açıldı, hangi tip ürün gruplarına yer veriyorsunuz? Mağazamız 10 yıldır faaliyet göstermektedir. 1000 m2 üzerine kurulu mağazamızdaki deneyimli ve tecrübeli personelimizle müşterilerimize kaliteli ve bilinçli bir şekilde ürün satışı yapıyoruz. Züccaciye, elektirikli ev aletleri, mobilya, beyaz eşya, ev tekstili, halı gibi dekorasyona dair her tür ürünü en kaliteli örneklerini seçmeye çalıştık. Kütahya Porselen ile işbirliğiniz ne zaman başladı? Kütahya Porselen ile 8 yıldır birlikte çalışıyoruz ve bu işbirliğinden de çok memnunuz çünkü Kütahya Porselen, müşterilerimizin tüm beklentilerini karşılıyor. Ürün grupları ile ilgili olarak müşterilerinizin bek- Kartal’da hizmet veren Kü Küpeli Alışveriş Merkezi’nin yöneticisi Cemal Küpeli, başarılarının sırrının ‘kaliteli’ ürün seçimlerine bağlı olduğunu vurguluyor. lenti ya da eleştirileri nelerdir? Eleştirilerimiz her zaman iyi yönde oldu. Siparişlerimizin zamanında ve eksiksiz bir şekilde giderilmesi, satış sonrası müşteri memnuniyetini en iyi şekilde cevap veriyor. İleriye dönük hedefleriniz neler? En önemli hedefimiz her zaman müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek. Mağaza sayımızı artırmak ve kaliteli ürünleri satışa sunmak. Özellikle de Kütahya Porselen gibi dünya markası olan yerli ürünlerimizi tüketicilerimizde daha fazla paylaşabilmek. 80 BİZDEN HABERLER ‘’Bizim Ekip’’ buluşması 15-18 Ocak tarihlerinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen satış temsilcillerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantı kapsamında Kütahya Seramik ve KYK Yapı Kimyasalları 2011 yılı değerlendirme sunumları ardından, İnteraktif satış eğitimi, Antalya showroom ziyareti, geleneksel Futbol Turnuvası düzenlendi. 17Ocak’ta gerçekleşen gala gecesinde Bülent Serttaş sahne aldı. Gecede 2011 yılı Satış Temsilcileri ve turnuva şampiyonlarının ödülleri takdim edildi. Kütahya Seramik Yılın Satış Temsilcisi Ödülleri Samsun Bölge: MEHMET TEMEL NUR – SARILAR BOYA/SAMSUN İzmir Bölge: YASEMİN BEGİMGİL ÖZŞEKERAYSA YAPI/BODRUM İstanbul Avrupa Bölge: GÜNAY GÖÇER- 3. Geleneksel futbol turnuvası ödülleri; En centilmen takım ödülü: Merkez Bölge En centilmen Futbolcu ödülü: Musa Aksu- Adana Bölge Turnuva Üçüncülük ödülü: İstanbul Bölge İkincilik ödülü: Diyarbakır Bölge Birincilik ödülü: Antalya Bölge UYUMAZLAR YAPI /İSTANBUL İstanbul Anadolu Bölge: OGÜN AKÇAERDİ YAPI/-DÜZCE Diyarbakır Bölge: İZZETTİN OTKUGÜVEN YAPI /BATMAN Bursa Bölge: UMUT TURAN- MERT YAPI/ BURSA Antalya Bölge: AYFER AKKAYA GELGÖR- Tavla turnuvası şampiyonu: Mehmet Kutluk- Gökraş Yapı/ Antalya ÖZ-KA YAPI /ANTALYA Ankara Bölge: AHMET HAMDİ KARTKONAL İNŞAAT/KONYA Adana Bölge: OYA SEYHAN- DÖNMEZ YAPI / ADANA 82 YÜKSELEN DEĞERLER TOPLANTISI Kütahya Seramik ve KYK Yapı Kimyasalları iş ortaklarının katılımıyla 18-21 Ocak tarihlerinde gerçekleşen bir diğer toplantı ise “Yükselen Değerler 2012” buluşması oldu. Toplantıya Türkiye’nin dört bir yanından gelen 340 kişi katıldı. BÖLGESEL CİRO ÖDÜLLERİ Samsun Bölge Samsun Bölge Ciro Üçüncüsü: Kalfalar Yapı- Trabzon Samsun Bölge Ciro İkincisi: Kadıoğlu İnşaat- Erzurum Samsun Bölge Ciro Birincisi: Sarılar Boya- Samsun İzmir Bölge İzmir Bölge Ciro Üçüncüsü: Ali Ağa Mete Yapı- İzmir İzmir Bölge Ciro Birincisi: Çaba Konut İnşaat- İzmir İzmir Bölge Ciro Birincisi: Kulalılar Yapı- İzmir İstanbul Avrupa Bölge İstanbul Avrupa Bölge Ciro Üçüncüsü: Çalıklar Seramik - İstanbul İstanbul Avrupa Bölge Ciro İkincisi: Tatarlı İnşaat - İstanbul İstanbul Avrupa Bölge Ciro Birincisi: Uyumazlar İnşaat- İstanbul İstanbul Anadolu Bölge İstanbul Anadolu Bölge Ciro Üçüncüsü: Taşkent Yapı -İstanbul İstanbul Anadolu Bölge Ciro İkincisi: Demirhanlar Seramik - Gebze YK Yapı Kimyasalları Genel Müdür Yardımcısı K Uğur Kavukçuer, Kütahya Seramik Fabrika Müdürü Celal Üstündağ’ın 2011 yılı genel değerlemeleri ile başlayan toplantılar, Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral’ın 2011 yılı Kocaeli İstanbul Anadolu Bölge Ciro Birincisi: Erdi Yapı -Düzce Diyarbakır Bölge Diyarbakır Bölge Ciro Üçüncüsü:Ataş İnşaat - Diyarbakır Diyarbakır Bölge Ciro İkincisi: Harran İnşaat Malzemeleri- Şanlıurfa Diyarbakır Bölge Ciro Birincisi: Karakaya İnşaat- Elazığ firma faaliyetleri hakkındaki konuşması ile devam etti. Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Baş- Bursa Bölge Bursa Bölge Ciro Üçüncüsü: Yurdagül Boya- Kütahya kanı Nafi Güral’ın aile ve değerler üzerine yaptığı ko- Bursa Bölge Ciro İkincisi: Motif Yapı- Bursa nuşmasında duygulu anlar yaşandı. Aile kavramından Bursa Bölge Ciro Birincisi: Met-in Yapı - Bursa bahseden Nafi Güral, eşi Gülsüm Güral’ı ve ailesinin Antalya Bölge diğer üyelerini sahneye davet ederek güçlü bir ailenin Antalya Bölge Ciro Üçüncüsü: Aymer Yapı -Antalya Antalya Bölge Ciro İkincisi: Opal Yapı -Alanya Antalya önemini ve duruşunu bir kez daha göstermiş oldu. Antalya Bölge Ciro Birincisi: Özka Yapı - Antalya Sunuculuğunu, ünlü spor spikeri Dilara Gönder’in Ankara Bölge yaptığı Yükselen Değerler 2012 gala gecesinde, geleneksel tavla turnuvası ödülü yanı sıra, 2011 yılının satış değerlendirmeleri sonucu başarılı olan iş ortakları, bölgesel ve Türkiye bazında Kütahya Seramik ciro ve metrekare ödülleri ile KYK Yapı Kimyasalları Tonaj ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Ankara Bölge Ciro Üçüncüsü: Kaşıkçı Yapı - Kayseri Ankara Bölge Ciro İkincisi: Konal İnşaat- Konya Ankara Bölge Ciro Birincisi: Arma Seramik- Ankara Adana Bölge Adana Bölge Ciro Üçüncüsü: Karakayalar Seramik- Osmaniye Adana Bölge Ciro İkincisi: Yücesoy İnşaat- Mersin Adana Bölge Ciro Birincisi: Dönmez Yapı - Adana 83 BİZDEN HABERLER KYK YAPI KİMYASALLARI ÖDÜLLERİ Bölgesel tonaj ANTALYA BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Taşka Mimarlık- Antalya Tonaj İkincisi: Isparta Yapı 32 İnşaat-Isparta Tonaj Birincisi: Aymer İnşaat- Alanya Tonaj İkincisi: Yelkenoğlu A.Ş.-Kayseri Tonaj Birincisi: Kaşıkçı Yapı- Kayseri MANTOTHERM DIŞ CEPHE ÖDÜLLERİ TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ BEŞİNCİSİ: Halil SepetTavşanlı TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ DÖRDÜNCÜSÜ: Dağ Mimarlık- İZMİR BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Büke Yapı-Denizli Tonaj İkincisi: Kulalılar İnşaat-İzmir Tonaj Birincisi: Çaba İnşaat- İzmir Bozüyük TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ ÜÇÜNCÜSÜ: Volkan Yıldız İnşaat- Ankara TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ İKİNCİSİ: Çalışkan Mühendislik- Kırşehir MERKEZ BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Yurdagül Boya- Kütahya Tonaj İkincisi: Halil Sepet-Tavşanlı Tonaj Birincisi: Kütahya Demir Ticaret- Kütahya İSTANBUL BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: SRN Yapı-İstanbul Tonaj İkincisi: Çalıklar İnşaat-İstanbul Tonaj Birincisi: Demirhanlar Yapı-İstanbul TÜRKİYE MANTOLAMA METRAJ BİRİNCİSİ: Kaşıkçı Yapı- Kayseri KYK YAPI KİMYASALLARI TÜRKİYE TONAJ SIRALAMASI ÖDÜLLERİ TONAJ BEŞİNCİSİ: Konal İnşaat-Konya TONAJ DÖRDÜNCÜSÜ: Erdi Yapı- Düzce TONAJ ÜÇÜNCÜSÜ: Yücesoy İnşaat- Mersin TONAJ İKİNCİSİ: Yelkenoğlu İnşaat-Kayseri BURSA BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Kardeşler İnşaat-İnegöl Tonaj İkincisi: Mertaş İnşaat-Balıkesir Tonaj Birincisi: Erdi Yapı-Düzce TONAJ BİRİNCİSİ: Kaşıkçı Yapı- Kayseri KÜTAHYA SERAMİK TÜRKİYE METRAJ ŞAMPİYONU Konal İnşaat- Konya KARADENİZ BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Kadıoğlu İnşaat- Erzurum Tonaj İkincisi: Sarılar Boya- Samsun Tonaj Birincisi: Kutluser İnşaat-Samsun KÜTAHYA SERAMİK TÜRKİYE CİRO SIRALAMASI ÖDÜL DAĞILIMI Kütahya Seramik Türkiye Ciro Sıralaması Üçüncüsü: DİYARBAKIR BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Harran İnşaat- Şanlıurfa Tonaj İkincisi: Karakaya İnşaat- Elazığ Tonaj Birincisi: Alpagat Ltd.Şti.-Nusaybin Mardin Erdi Yapı-Düzce Kütahya Seramik Türkiye Ciro Sıralaması İkincisi: Konal İnşaat- Konya Kütahya Seramik Türkiye Ciro Sıralaması Birincisi: Arma Seramik- Ankara ADANA BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Tasgül İnşaat- Tarsus Tonaj İkincisi: Gökler Ticaret- Gaziantep Tonaj Birincisi: Yücesoy İnşaat-Mersin BREZZA ÖDÜL SIRALAMASI Brezza Türkiye Ciro Sıralaması Üçüncüsü: Arma Seramik- Ankara Brezza Türkiye Ciro Sıralaması İkincisi: Opal Yapı-Alanya ANKARA BÖLGE Tonaj Üçüncüsü: Konal İnşaat-Konya 84 Brezza Türkiye Ciro Sıralaması Birincisi: Aymer Yapı - Alanya 85 BİZDEN HABERLER BİRLİKTEN KUVVET DOĞDU! Kütahya Seramik, dünyanın en büyük banyo gereçleri üreticisi Ideal Standard’ın distribütörü Ece Grup’la önemli bir iş ortaklığı anlaşması imzaladı. eramik sektöründe öncü ve farklı tasarımların yaratıcı markası Kütahya Seramik ile Ideal Stan- S dard International Türkiye temsilcisi Ece Grup, 16 Ocak Pazartesi günü Kütahya Seramik show house’unda düzenledikleri basın toplantısında yaptıkları iş birliğinin detaylarını açıkladılar. Bu anlaşma ile, dünyaca ünlü banyo gereçleri üreticisi Ideal Standard ve Jado markasının ürünleri 1 Şubat’tan itibaren Kütahya Seramik’in tüm mağazalarında satışa sunularak tüketiciyle buluşacak. Bu sayede tüketiciler Kütahya Seramik mağazalarından yer ve duvar seramiklerinin yanı sıra küvet, hidromasaj sistemleri, banyo mobilyaları, vitrifiye seramik ürünler ve banyo aksesuarlarını da temin edebilecekler. “Total Bathroom” sloganıyla tüm banyo ürünlerini portföyünde bulunduran Ideal Standard ürünleriyle beraber, Kütahya Seramik mağazaları komple banyo çözümleri sunan merkezler haline geldi. Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral, düzenlenen basın toplantısında yapılan iş ortaklığıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Kütahya Seramik olarak satışa sunduğumuz ürün yelpazesini her geçen gün genişletmeye ve tüketicilerimize beğenilerine uygun farklı alternatifler sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Ece Grup ile yaptığımız bu iş birliği bizim için büyük önem taşıyor. 1 Şubat’tan itibaren, yer ve duvar seramiklerimizin yanı sıra Ideal Standard ve Jado ürünlerini de Kütahya Seramik müşterileriyle buluşturarak mağazalarımızda A’dan Z’ye banyolarını oluşturmalarını sağlayacağız. Böylelikle banyo kategorisinde sunduğumuz ürün gamı da tamamlanmış oldu. Bu iş ortaklığının Kütahya Seramik ve Ece Grup’un yanı sıra sektörümüzün gelişimine de katkı sağlayacağına inanıyoruz.” Toplantıda konuşan Ideal Standard Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Yakup Fırat, Ideal Standard’ın çalıştığı ünlü tasarımcılarla tüketicilere fonksiyonel ve estetik ürünler sunan, dünya çapında bilinirliği çok yüksek bir marka olduğunu vurguladı: “Yaptığımız bu iş birliğiyle Kütahya Seramik mağazalarında dünyanın en lüks showroom’ları ile aynı ürünlerin kullanıcılara sunulacağını, yeni yapılanmanın Kütahya Seramik’in küresel marka olma yolunda önemli bir adımı olmasının yanı sıra, Ideal Standard’ın da daha fazla kullanıcıyla buluşmasını sağlayacağını söyleyebiliriz.” 86 Nafi Güral “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne layık görüldü ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen “1. Girişimcilik Ödülleri”nde “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’a verildi. ütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yö- K netim Kurulu Başkanı Nafi Güral, ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen “1. Girişimcilik Ödülleri”nde “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne layık görüldü. İş hayatında 50 yılı geride bırakan duayen sanayici Nafi Güral, 24 Aralık’ta ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle ödülünü aldı. Nafi Güral, girişimciliğin önemini vurgulamak ve öğrencilerle girişimcileri buluşturmak amacıyla yapılan törende, bu ödülü almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek şunları söyledi: “Artık gençler bazı şeylerin farkına vardı. İş kurmak, iş bulmaktan daha kolay. Bizlere düşen bu gençlerin yanında olmak.” Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiği Kütahya Seramik markasının yaratmış olduğu “Üniversite-Sanayi İşbirliği” projesi kapsamında, 2011 yılı içinde 14 farklı üniversitede 1000’e yakın üniversite öğrencisi ile buluşan ve deneyimlerini paylaşan Nafi Güral, her fırsatta gençlere girişimcilikten korkmamaları ve risk almaktan çekinmemeleri gerektiğini vurguluyor. 87 BİZDEN HABERLER GENÇLERE ALTIN ÖĞÜTLER Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün işbirliği ile gerçekleştirilen “Çalışma Hayatı ve İstihdam” konulu kariyer günü etkinliğinin konuşmacı konuğu KÜTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve işadamı Nafi Güral’dı. Nafi Güral, DPÜ’lü öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. İşte “altın öğütler” ile dolu o konuşma… “Çok yakın bir geçmişte böyle bir top- anlamda geliştirmelisiniz, kültürel anlamda Bu elli yıllık hayatımda yaşadıklarımı bir ke- lantıda genç bir arkadaşım bana, ekme- geliştirmeli dünyadan haberdar olmalısı- nara not ettiğimde, şöyle arkaya dönüp ğinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür nız. İnsanlardan haberdar olmalısınız. Bir baktığımda pişman olduğum hiçbir şeyi ederim dedi. Hiçbir anlam veremedim. başka faktör sağlığımız. Sağlığımıza dikkat görmüyorum. Çünkü ben hiçbir hareketi- Ekmeğimizi paylaşmak. Böyle anlamsız etmemiz lazım. Sağlıklı olabildiğiniz zaman mi, hiçbir kararımı düşünmeden, değerlen- anlamsız baktığımı görünce açıklama ihti- ancak bir şeyler yapmak mümkün. Sağ- dirmeden, tartmadan, çevreme danışma- yacı duydu; sizin tecrübeleriniz sizin ekme- lıksız insanın hiçbir şey yapması mümkün dan vermem. Sizlere de tavsiyem mutlak ğiniz, tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız değildir. Sosyal çevreye uyum son derece surette çevrenizle iyi ilişkiler, iyi diyaloglar için biz ekmeğinizi bizimle paylaştığınızı önemlidir. Zaman zaman rastlarsınız çevre- içinde olun. Bu iyi diyaloglar sizin daha az düşünüyoruz. Gencecik bir beyinden çıkan ye uyumsuz insanlara. Uyumsuz insanların hata yapmanız konusunda size çok önemli düşünce bu.” Zaman zaman bunu kulla- bıraktığı rahatsızlığı biliyorum. Sosyal çev- katkılar sağlayacaktır. Ben kendimden hep nıyorum… Bu nedenle bu genç beyinlerin reye uyum da son derece önemlidir. Sos- daha yaşlı daha birikimli insanlarla arka- kendilerini hangi anlamda, hangi kulvarda yal sorumluluk projelerine mutlaka katkınız daşlık ettim. Çünkü onlar benim yaşadı- motive etmeleri söz konusu ise bu kulvar- olması lazım. Sosyal sorumluluk projelerin- ğımı yaşamışlardı. Ben onların yaşadıkları da kendilerini geliştirirler. Hayata atılacak- de bulunmanız hem kariyerinizin gelişmesi yaşı yaşamadım ama onların yanında geze sanız hayata atıldığınız zaman çeşitli kul- hem de kişisel gelişiminiz anlamında son geze dolaşa dolaşa o yaşların olgunluğu- varlar var, sizi bekliyor. Bu kulvarlarda yol derece önemlidir. Bu nedenle buralarda nu algılamaya çalıştım. Bir genel müdüre alacaksınız, yönetici olmak isterseniz de, mutlaka görev almalısınız; artıları mutlaka nasıl hitap edilir, bir bakandan nasıl ran- muhakkak girişimci olmanız lazım. Kendi olur, bunu göreceksiniz. Daha sonra bunu devu alınır, nasıl gidilir, konuya nasıl girilir, işinizi kuracaksanız da mutlaka girişimci genişletmek mümkün. Teknolojiye uyum. bir toplantıda nasıl yemek yenilir, bunun olmanız lazım. Kamuda görev yapacak- Biliyorsunuz şu anda bir bilgi çağı yaşıyor sırası nedir gibi hem sosyal anlamda hem sanız da mutlaka girişimci olmanız lazım Türkiye. Bu bilgi çağının gereklerini mutlaka de ekonomik anlamda tecrübelerinden ki, kendinizi geliştirebilesiniz. Aksi takdirde yerine getirmeniz lazım. Bunları dilediğiniz yararlandım. Onların içerisinde siyasetçiler sıradan bir kişi olmaktan öteye geçemez- kadar uzatabilirsiniz demek ki bu faktör- vardı, valiler vardı, komutanlar vardı, dok- siniz. Bunun için de girişimciliği istemek lerin bünyemizde toplanıyor olması lazım. torlar vardı, adliye mensupları vardı ve ben lazım, başarıyı istemek lazım. Başarıyı is- Bir başka faktör çevremiz. Eğer çevrenizde bu insanların yanında çok şeyler öğrendim. terseniz mutlak surette ama mutlak suret- olumsuz düşünen insanlarla yan yanaysa- Bu vesile ile sizlere de tavsiyem birikimli te bunu yakalarsınız. Zaman zaman bana nız ister istemez o olumsuzluklardan etki- insanların yanında olun, bu birikimleri, bu sorarlar başarının sırrı nedir diye. Değerli lenirsiniz. Çevrenizde pozitif düşünen in- insanların yanında olmak ile elde edeceği- arkadaşlar başarının sırrı diye bir şey yok. sanlar olmalı, negatif düşünen insanlardan niz değerleri daha sonra fark edeceksiniz, Başarının olmazsa olmazları belli. Bir defa uzaklaşmamız lazım. Bilgisinden, görgü- anında fark etmeniz mümkün olmuyor. isteyeceksiniz, çok çalışacaksınız olması sünden, kültüründen, dünya görüşünden Çevrenizde daima atak insanlar olmalı, bir lazım gelen kurallara mutlaka uyacaksınız . yararlanamadığınız çevre size yüktür. Hat- şeyler yapmak isteyen, başarmak isteyen Eğitiminizin iyi olması lazım. Eğitim sadece ta eksi göstergeler veren çevreniz olursa insanlar olmalı, onlarla aynı potanın içeri- okuryazarlık olarak ya da sadece üniversite bunlar da sizin için zararlıdır. Ben 50 yılını sinde olun. Eğer duraklık varsa bu duraklık bitirmiş olarak algılamayın kendinizi sosyal tamamlamış bir sanayici olarak buradayım. ister istemez sizi etkiler” dedi. 88 NAF GÜRAL: HAYAL ETMEK BAARI ÇN ÖNEML BR FARKTIR N afi Güral konumasnda unlar söyledi: “Hayal etmek, baar için önemli bir farktr. Mahcubiyet kiiyi geriletir, kendine güvenen insan mahcubiyet hissetmez. Kendimize güvenmeliyiz ki her türlü baary elde edelim. Toplum önünde konuun, insanlarn sizi dinleyecei konular seçin. Konuan insan kendini ifade eder, kendini kabul ettirir. Konumak için bilgiye ihtiyaç vardr.Yorulmak, usanmak, bkmak, bezginlik, umutsuzluk gibi kelimeleri hayatnzdan çkartn. nsan tabi ki yorulur, ancak kendimi yorulmam diye inandrmm. Sizlere tavsiyem, yorgunluk hissettiinizde daha çok çalmanz”. “HÇ BR ENGEL SZ YOLUNUZDAN ALIKOYMASIN” “Bir ie karar verdiinizde mutlaka peinden koun. Hiçbir zaman hiçbir engel sizi yolunuzdan alkoymasn. Mazereti de hayatnzdan çkartn. hayatnda arkadalarma bakarm, baar varsa arkadalarma, baarszlk varsa aynaya bakarm. Aynaya bakan insan eksikliklerini görür. leride lider olunca bu sözleri hatrlarsnz. Lider olmak çok zordur ama imkânsz deildir. Sradan bir insan olursanz kimse sizi ciddiye almaz. Lider olacaksanz baz kurallar bilmelisiniz. Öreneceksiniz, bildiklerinizi öreteceksiniz, özverili, fedakâr davranp, örnek olacaksnz. Bu vasflara sahip olan insan örnek olur böyle olunca da lider olursunuz. Baka bir örnek, Fatih Sultan Mehmet stanbul’u fethetmeyi hedef koyuyor ve bunu baaryor. nancn sonucu bu baardr. Mustafa Kemal Atatürk, ar artlar altnda Kurtulu Savan kazanyor. Bu nedenle kendinizi imdiden hazrlamalsnz.” “HAYALLERNZN PENDEN GDN” “Üniversiteye girmi olmakla iiniz bitmiyor, oradan mezun olmak gerekir, master, i sahibi olmak, ev sahibi olmak, ama bugünden kendinizi hazrlamalsnz, her zorluun üstesinden gelebileceinize inanmalsnz. Hayallerinizin peinden gitmelisiniz, Kütahya Porselen Sanayi A.. hayatta bir takm sürprizler vardr. Kendine güvenmek bu skntlarn almasnda önemli bir etkendir. Mezun olunca sizi i hayat Yönetim Kurulu Bakan bekliyor. Sosyal sorumluluk projelerinde görev aln. Sivil toplum Sayn Nafi GÜRAL, Kütahya kurulularnda görev aln, bu vesile ile topluma güzel hizmetler Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde örencilere eitim ve i hayatndaki deneyimlerini, sunarsnz. çinde bulunduunuz ya çok önemli, bu ya dönemini deerlendirin. Havai bir yaant içinde olmay asla ve asla düünmeyin. Bunlar yaparsanz yarn güçlü, baarl, lider i insan olursunuz. Ekonomik beklentileriniz de bununla gerçekleir. nann i kurmak, i bulmaktan daha kolaydr. Sizin yetenekleriniz geli- tavsiyelerini anlatt. Kütahya l mise, insanlar sizi çaltrmak ister, baka bir iyerinde çalmak Milli Eitim Müdür Yardmcs size baka bir pencereden bakmay salar. 10 ya snr, bu yalarda Ramazan Çekiç, Kütahya Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Yüksel Kaçmaz’n, i hayatyla tanmak önemli bir katkdr.” “BAARI ÇN ÇOK ÇALIMALISINIZ” “Baarnn srr yoktur. Baar için çok çalmak lazmdr. Baarda bir sr aramayn, eer bir sr ararsanz bu sizin beyninizdir, beyniniz ile baarmay isteyeceksiniz. hayatnda 50 yl tamam- öretmenlerin ve örencilerin ladm, hala öreniyorum. Örencilerle bulutuumuz böyle prog- katld konferans ilgi ve ramlarda gençlerden çok ey öreniyorum. Kapm her zaman sizle- dikkatle dinlendi. re açk. Lütfen konuun, göreceksiniz konutukça kendinizi daha güzel ifade edeceksiniz.” 89 BİZDEN HABERLER Kütahya Seramik Facebook En İyi Uygulama Tasarım Yarışması Kütahya Seramik en güzel banyo veya mutfak tasarımı konulu ‘’En iyi Uygulama Tasarım Yarışması’’ sonuçlandı. üri tarafından beğenilen tasa- J rımların facebook üzerinden yayına alınarak, facebook kullanıcıları tarafından en çok beğenilen tasarımların ödüllendirildiği yarışmada mekana uygun ürün kullanımı, tasarımda kullanılan fileli ürünler, bordür (inox metal ve Brezza cam bordürler), mekanın renk ve görsellik kriterleri baz alınarak değerlendirmeler yapıldı. Yarışmanın birincisi Ertuğrul Uysal (Tatarlı İnşaat/İstanbul) kişiye özel, Kareo 2010 Banyo Tasarım Programı lisansı, yarışmanın ikincisi Fatih Kalkan (KMZ Korkmaz Yapı/Sakarya)ve üçüncüsü Seda Yıldız (Tatarlı İnşaat/İstanbul) Kütahya Porselen’den Çay Seti kazandılar. 90 Yarışmanın birincisi Ertuğrul Uysal (Tatarlı İnşaat/İstanbul) üstte solda yarışmanın ikincisi Fatih Kalkan (KMZ Korkmaz Yapı/Sakarya) üstte sağda üçüncüsü Seda Yıldız (Tatarlı İnşaat/İstanbul) altta Kütahya Seramik Bodrumlularla buluştu Kütahya Seramik’in Bodrum’daki iş ortağı Aysa Yapı’nın yeni showroom’u görkemli bir törenle açıldı. ürkiye’nin dört bir tarafına yayılmış geniş bayi ağı ve 5 kıtada T 52 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatı ile sektörün başrol oyun- cularından Kütahya Seramik’in yepyeni ürünleri Aysa Yapı’nın Kıbrıs Şehitler Caddesi’nde açtığı showroom’uyla Bodrumluların beğenisine sunuldu. Kütahya Seramik iş ortağı Aysa Yapı’nın showroom’u 24 Aralık 2011 Cumartesi günü görkemli bir törenle açıldı. 200 metrekarelik showroom’da Kütahya Seramik’in dijital baskı teknolojisiyle üretilen Origitile koleksiyonunun yanı sıra Brezza ve dünyanın en prestijli tasarım ödüllerine sahip Versatile koleksiyonu da sergileniyor. Aysa Yapı’nın sahipleri Savaş ve Nazan Özgürol çiftinin ev sahipliği yaptığı açılışa Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, Boder Başkanı Halil Özyurt, Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Onur Sürmeli, KYK Yapı Kimyasalları Genel Müdür Yardımcısı Uğur Kavukçuer, Kütahya Seramik İzmir Bölge Müdürü Kürşad Erdem ve KYK Yapı Kimyasalları İzmir Bölge Müdürü Tamer Gerekli katıldı. Aysa Yapı: Kıbrıs Şehitleri Cad. No: 66 Bodrum / Muğla. Tel: 0 252 316 63 78 – 0 252 316 63 88 ULUDA ÜNVERSTES BZMLEYD! Mimarlk örencilerine mesleki bilgi ve deneyim kazandrmay hedefleyen Kütahya Seramik, 9 Aralk tarihinde Uluda Üniversitesi Mühendislik Mimarlk Fakültesi Mimarlk Bölümü örencilerini arlad. Kütahya Seramik’in düzenledii eitim program kapsamnda örencilere yer-duvar seramikleri, srl porselen seramik, cam mozaik serisi Brezza, dijital ürün serisi Origitile ve yap kimyasallar ürünleri ve bu ürünlerin kullanm alanlar hakknda detayl bilgiler verildi. Ürünlerin üretim aamalarn yerinde görme frsat bulan örenciler, showroom ziyareti ile yaayan mekanlar incelediler. 91 BİZDEN HABERLER GİRİŞİMCİLİK KONSEYİ KURULDU Türkiye’de girişimciliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları bir çatı altında toplayarak stratejiler oluşturulmasını ve uygulamaya geçirilmesini sağlamak amacıyla Girişimcilik Konseyi kuruldu. TÜGİK Genel Başkanı Erkan GÜRAL, TÜGİK’in de üyesi olduğu girişimcilik konseyi imza törenine katıldı. ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yanı reketi olan Girişimcilik Konseyinin başlıca görevleri arasında gi- B sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı rişimcilik kültürünün ve ortamının geliştirilmesi ve girişimciliğin Rifat Hisarcıklıoğlu ve TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral’ın da yaygınlaştırılması için yeni stratejilerin ve politikaların belirlenme- aralarında bulunduğu konsey çatısı altındaki 32 kurum ve kuru- si ve bu kapsamda girişimcilerin desteklenmesi yer alıyor. luşun temsilcisi, Girişimcilik Manifestosuna imza attı. Konsey, girişimciliği engelleyen unsurların giderilmesi, ileri GİRİŞİMCİLİK MANİFESTOSU teknoloji ve yüksek katma değer yaratan girişim faaliyetlerinin “Ülkemizin çalışkan ve dürüst girişimcileri için, 32 kuruluş, özendirilmesinin yanı sıra örgün ve yaygın eğitim düzeyinde gi- aynı çatı altında toplanarak güçlerimizi birleştirdik. Bu güç birliği rişimcilik eğitimlerinin yaygınlaştırılmasını ve girişimciliğin teşvi- ile ülkemiz girişimcilerine daha hızlı bir işleyiş, daha etkin bir iş kine yönelik ödül mekanizmaları geliştirilmesini amaçlıyor. ortamı yaratmayı amaçladık. KONSEY BAŞKANI: BAKAN NİHAT ERGÜN • Türkiye’yi sadece kendi coğrafyasının değil, dünyanın Girişimcilik Konseyinin başkanlığını, Bilim, Sanayi ve Tek- en büyük ekonomik güçlerinden biri yapmak idealiyle bir ara- noloji Bakanı Nihat Ergün yürütecek. Konseyin, sekreterya hiz- ya geldik. • Girişimci dostu bir ekosistem için yeni stratejilerin metlerini ise KOSGEB İdaresi Başkanlığı yerine getirecek. belirlenmesini sağlayacağız. • Girişimcilik kültürünü yaygınlaştıracağız. • Girişimci adaylarının bilgi ve finans kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak için çalışacağız. • Girişimcilere yönelik ileti- KONSEYDEKİ KURULUŞLAR Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar şim ağlarının geliştirilmesini destekleyeceğiz. • Eko girişimcilik, Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, sosyal girişimcilik, inovatif girişimcilik, genç girişimcilik ve kadın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Mil- girişimciliği gibi tematik alanlarda girişimciliği destekleyeceğiz. li Eğitim Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, KOSGEB, İŞKUR, TÜBİTAK, • Girişimcilerin ihracata yönlendirilmesi ve dünya pazarlarında YÖK, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB Genç Girişimciler Kurulu, TOBB Türkiye Girişim Ser- uluslararası rakipleriyle yarışacak rekabet gücünü kazanmaları mayesi Meclisi, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), için çalışacağız. • Girişimcilik konusunda iletişim bilgilendirme, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), ENDEAVOR Derneği, araştırma ve veri toplama ortamlarının ileri standartlara eriştiril- Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD), Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜ- mesi için çalışacağız. • İş hayatına atılacak girişimci adaylarını SİAD), Teknogirişim İşletmeleri Araştırma Geliştirme (TEKNOGİRİŞİM) destekleyeceğiz. • Bu manifestoda imzası bulunan kurumlar Derneği, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği (TGBD), Türkiye İş olarak, bir vizyon etrafında ortak hareket etmek için buluştuğu- Kadınları Derneği (TİKAD), Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK), Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), muz Girişimcilik Konseyi çatısı altında girişimcilerimize gereken Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Tüm Sanayici ve İşadam- her türlü desteği vereceğimize söz veriyoruz.’’ ları Derneği (TÜMSİAD, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu KONSEYİN AMAÇLARI Verilen bilgiye göre, ülke girişimcileri için bir seferberlik ha92 (TÜRKONFED) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD). TÜGİK ÜYELERİ BİRİNCİ İŞBİRLİĞİ ZİRVESİ’NDE BULUŞTU ürkiye Genç İşadamları Konfederasyonu’nun (TÜGİK) Birinci T İşbirliği Zirvesi, 10 Aralık 2011 Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirildi. TÜGİK üyeleri arasında yer alan 152 firmanın 250’den fazla temsilcisi, yeni işbirlikleri oluşturmak ve iş dünyasında yeni fırsatlar yaratmak hedefiyle WOW Hotels & Convention Center’da düzenlenen iş zirvesinde buluştu. Zirvenin sabah saatlerinde “speed networking” etkinliği gerçekleştirildi. Firma temsilcileri, etkinlikte hızlı bir şekilde tanışarak kartvizit alışverişi yaptılar. Öğleden sonra ise TÜGİK üyesi şirketlerin temsilcileri önceden web üzerinden ayarladıkları 766 randevuda bir araya geldiler. Görüşmeler neticesinde oluşturulan işbirliklerinin toplam iş hacmi 350 milyon TL’ye ulaştı. TÜGİK’in 72 dernek, 7 federasyon ve 217 farklı sektörde faaliyet gösteren 9.000 üyesiyle Türkiye’ye değer yarattığına dikkat çeken TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, zirvenin açılış konuşmasında şu noktalara değindi: “Bugün itibariyle TÜGİK üyeleri 250 bin kişiye doğrudan, 1 milyon kişiye ise dolaylı olarak istihdam yaratıyor. Üye şirketlerimizin portföy değeri ise 100 milyar doları aşıyor. Türkiye için böylesine değer yaratan üye şirketlerimizle birlikte, ülkemiz için üretiyoruz ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimize iş olanakları sağlamak hedefiyle onlara iş dünyasının kapılarını açıyoruz. TÜGİK’in önceliği Türkiye’dir. Ülkemize daha fazla katkı sağlayabilmek için bugün gerçekleştirdiğimiz Birinci İşbirliği Zirvesi gibi etkinlikleri daha yoğun olarak düzenleyeceğiz.” Erkan GÜRAL Fatih Üniversitesi’nde TÜGİK’i anlattı TÜGİK Genel Başkanı Sayın Erkan GÜRAL Fatih Üniversitesi’nde 26 Aralık 2011 tarihinde öğrencilere TÜGİK’i anlattı. Konuşmasında Fatih Üniversitesi öğrencilerine TÜGİK faaliyetleri hakkında bir sunum yapan Erkan GÜRAL’a konuşma sonunda üniversite tarafından plaket takdim edildi. 93 BİZDEN HABERLER 6 KALİTE BELGELİ 5 YILDIZLI TEK OTEL GÜRAL SAPANCA on bir yıl içinde 6 kalite belgesini birden S almaya hak kazanan Güral Sapanca Wellness & Convention, 6 farklı kalite belgesine sahip Türkiye’de 5 yıldızlı tek otel olmayı başardı. Güral Sapanca, kalite konusundaki iddiasıyla gerçekleştirdiği yatırımları sayesinde son olarak da, Türkiye’nin Turizm Oscar’ı Skalite Ödülleri’nde “Spa, Sağlık, Golf, Güzellik Oteli” kategorisi birinciliğiyle taçlandırıldı. Üstün hizmet kalitesi, donanımlı personeli ve fiziki koşullarına yaptığı yatırımlarla son bir yıl içinde 6 kalite belgesini birden almaya hak kazanan Güral Sapanca Wellness & Convention, Türkiye’de 6 farklı kalite belgesine sahip 5 yıldızlı tek otel konumunda bulunuyor. Son olarak 12 Aralık 2011’de düzenlenen Türkiye’nin Turizm Oscarları, Skalite Ödülleri’nde “En İyi Golf Sağlık Spa Güzellik Oteli” seçilen Güral Sapanca, böylece kazandığı ödüllere bir yenisini daha ekledi. Güral Sapanca Wellness & Convention, ormanlarla çevrili muhteşem doğa içerisindeki konumu, misafir konforu öncelikli tutularak planlanmış mimarisi, dekorasyonu ve üstün hizmet kalitesine verdiği önem ile hem tatil hem de toplantı amaçlı konaklamaların ideal adresi olarak öne çıkıyor. Güral Sapanca’nın kalite yolculuğunda bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde almaya hak kazandığı belgeler şu şekilde sıralanıyor: • TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standardı • TS EN ISO 22000:2006 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı • TS 18001:2004 İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı • TS EN ISO 14001: 2004 Çevre Yönetim Sistemi Standardı • TS EN ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti-Müşteri Şikayetlerini Ele Alma Yönetim Sistemi Standardı Güral Sapanca Wellness & Convention - Kırkpınar Sapanca – Sakarya Tel: 0264 242 56 00 www.guralsapanca.com 94 • Bugün Türkiye’de sadece 3 otelde bulunan Euroespa Wellness belgesi KÜTAHYA PORSELEN EN İYİ YILBAŞI MENÜSÜNÜ SEÇTİ Kütahya Porselen’in Facebook üzerinde 10 Aralık– 31 Aralık 2011 tarihleri arasında düzenlediği En İyi Yılbaşı Menüsü Yarışması sonuçlandı. En çok beğeniyi toplayan ilk üç yarışmacıya birbirinden şık yemek takımları hediye edildi. Birinci : Fatma Doğan/3.201 kişi tarafından menüsü beğenilmiş. Ödül: Kütahya Porselen’den 12 kişilik “Fall” yemek takımı Mesajı: “Hiç yemek takımım olmadı, kazanmak istiyorum. Herkese bol şans.” Menüsü: Ara Sıcak: Pastırmalı pide Ara Soğuk: Portakallı humus Meze: Yoğurtlu patates topları Zeytinyağlı: Zeytinyağlı kırmızıbiber dolması Çorba: Ezogelin çorbası Ana Yemek: Kral Tacı Tatlı: Sultan sarması İkinci: Süreyya Allihan/2.982 kişi tarafından menüsü beğenilmiş. Ödül: Kütahya Porselen’den “Lalezar” 18 Parça Set Mesajı: “Herkese iyi yıllar şimdiden.” Menüsü: Mercimek çorbası Karnıyarık Tel şehriyeli pilav Mevsim salata Künefe Kola Olmazsa olmaz karışık çerezler ve meyve Üçüncü: Sibel Çevik/2497 kişi tarafından menüsü beğenilmiş. Ödül: Kütahya Porselen’den Lalezar 18 Parça Set Mesajı: “Yeni yılda herkese sağlık, başarı, mutluluklar dilerim. Menüsü: Yoğurt çorbası Fırında hindi dolması Garnitürlü pilav Portakal suyu Çikolatalı pasta ve revani Yerli mal yurdun mal! Kütahya Porselen, “Yerli Mal Haftas” etkinlikleri kapsamnda 14 Aralk 2011 tarihinde Çaba Dernei, Böbrek Vakf, A46 Organizasyon ve Filiz Akn’n destekleri ile ili Belediyesi’nin düzenledii kermese katld. “Yerli Mal Yurdun Mal, Yurdun Mal Van çin” slogan ile düzenlenen bu etkinlikten elde edilen gelir Van’da yaptrlacak olan Öretmenler Evi inaatna yardm olarak aktarlacak. Dolmabahçe Küçükçiftlik Park’a kurulan dev çadrda katlmclar kendi adlarna kiraladklar standlarda yer alarak, sosyal sorumluluk bilinci ve dayanmann güzel örneklerini temsil ettiler. KYK YAPI KMYASALLARI, AR-GE VE ÜRETM YATIRIMLARINA DEVAM EDYOR Sektöründeki gelimeleri ve ihtiyaçlar yakndan izleyerek hzl bir ekilde yant vermeyi hedefleyen KYK Yap Kimyasallar ar-ge departmanna büyük bütçeler ayrmakta, gelitirdii yeni ürünlerle sektördeki yerini daha da salamlatrmaktadr. Ar-Ge laboratuarna, su yaltm ürünleri ve s yaltm ürünleri için gelitirilmi yeni cihazlar alan KYK, ayn zamanda organizasyonel yapsndaki gelimelerle daha güçlü bir ar-ge ve kalite kontrol kadrosu oluturmutur. Ayrca yine 2011 yl içerisinde KYK Eskiehir fabrikasnda yaplan yatrmlar ile bitüm esasl ürünlerinin üretimini de kendi tesislerinde yapabilir hale gelmitir. 9511 BİZDEN HABERLER HACI HEDİYE GÜRAL CAMİİ Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’ın, merhum annesi Hacı Hediye Güral adına Organize Sanayi Bölgesine (OSB) yaptırdığı cami, kalabalık bir davetli topluluğunun katılımıyla ibadete açıldı. ynı anda bin 500 kişinin ibadet edebildiği Hacı Hedi- luluk projelerinde mutlaka görev almak lazım. Oralara harcanan ye Güral Camii’nin açılış törenine Diyanet İşleri Başkan paraları Allah fazlasıyla geri veriyor. Buna ben tanığım.” A Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Af- Güral ailesinin sanatçı dostu Sezen Cumhur Önal’ın sunu- yonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar Ticaret ve culuğunu yaptığı caminin açılış töreninde Diyanet İşleri Başkan Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, Kütahya protokolü ve Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Kü- kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. Törende konuşan Nafi tahya Belediye Başkanı Mustafa İça, Kütahya Müftüsü Mustafa Güral, şimdiye kadar çok sayıda fabrika ve tesis açtıklarını, ama Üskülüplü de birer konuşma yaparak işadamı Nafi Güral’a te- bir çoğununun açılışında tören düzenlemediklerini anımsattı. şekkür ettiler. Kılınan cuma namazını takiben bayanlar için oku- Güral, şöyle konuştu: “Örnek olması anlamında böyle bir et- nan Mevlid–i Şerif’in ardından yine Güral ailesinin yakın dostu kinlik yapılmasını doğru bulduk. Biz eğitim ağırlıkta olmak üzere Türk sanat müsikisi sanatçısı Safiye Soyman ilahi okudu. Hacı sosyal sorumluluk alanında çalışıyoruz. Rahmetli annemin sağ- Hediye Güral Camii, mihrap ve minberinde kullanılan Kütahya lığında bitirilmemiş camilerin bitirilebilmesi konusunda çok bü- çinileri, iki minaresi ve tarihi Selçuklu desenleriyle süslenmiş ya- yük gayretleri olurmuş ve bunu bizimle paylaşmazmış. Biz bunu pısıyla beğeni topladı. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nin ilk kendisini kaybettikten sonra öğrendik. Bu nedenle onun adını ve tek camisi olan ve 1.500 kişiye ibadet imkanı sunan Hacı He- yaşatmak için bir cami yaptırmak istedim. Bilindiği gibi, OSB’de diye Güral Camii, toplam 6.000 metrekare arsada 1.400 met- binlerce çalışan var, ama cami yoktu. Ben buradan hali vakti rekare kapalı alana sahip. Caminin bahçesinde ibadet etmeye yerinde olanlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sosyal sorum- gelenler için ayrılmış özel bir otopark da yer alıyor. 96 BULMACA Bulmacam›z› doğru yanıtlayan okurlarımız, Kütahya Porselen’den sürpriz armağanlar kazanacaktır. Hazırlayan Ali Bakın Kürkü değerli bir hayvan Leke sürme Yönetim kurulu başkanımıza ODTÜ tarafından verilen ödül Bir kumar aracı Üst yönetimin yanındaki kimseler Kütahya Seramik yeni seri Kabaca evet Adres: Taps Ajans, Atatürk Bulvarı 43001, Kütahya Tel: (0274) 225 15 16 Yeterli olmayan Çözüm anahtarıyla birlikte Eser Çetintaş adına göndermeniz rica olunur. Lityumun simgesi Açılışı yapılan camimizin adı 18 5 Paralel 22 Birbirine tamamen benzeyen Bir süre ayrı kaldığı yere kavuşma 37 Negatif elektrikle yüklü iyon 28 11 Coşkunluk 15 Kütahya Seramik iş ortakları toplantısı İman, itikat 14 Doktor Cinsiyet Engel “Yazıklar olsun” anlamında bir söz 6 Ermin Bir soru eki DoktorMatem Bir yapay mermer türü 40 Kendini gösteremeyen Tümör Açılışı yapılan Kütahya Seramik mağazası Yarık, çatlak 10 Kütahya Seramik iş ortakları çalışanları toplantısı Kütahya Seramik yeni seri Uyuşturucu bir madde 23 İlaç, merhem Bir süs bitkisi 3 Bayramlarda caddelere kurulur Mitolojik bir çalgı 4 Kargaşa İsviçre’de bir ırmak Kuran’ın bölümlerinden her biri Beş yüz kuruşluk para birimi Binyıl 27 Niyobyumun simgesi 36 Bir tür cetvel Argoda harcamak 1 Bir organımız 20 30 “… Fleming” (James Bond’un yaratıcısı) Ad 34 Bir haber ajansının kısaltması Rey Yunancada bir harf 31 35 Yüce Kütahya Seramik Alanya bayi Temiz 32 Nazi Hücum Kıtası 19 Çıplak Satrançta özel bir hamle 21 Bir nota Eski dilde mavi Germanyumun simgesi 24 Heykelcilikte varlıkların biçimi 12 Yayvan sepet Yapma, etme Türk Silahlı Kuvvetleri’ni simgeler 41 9 Soluk borusu Bir su kuşu 38 Dogma, inak İnsan davranışı İş yan, iç bölüm Galyumun simgesi Meitneriyumun simgesi Dört tarafı suyla çevrili kara parçası Bir mastar eki Arınmış, soyutlanmış Kamufle etme Çekicilik Hemen arkasından 25 İşaret 13 2 Kulak memesine takılır 8 Giysilerde takım Bir tembih sözü 26 Karadeniz’e özgü bir tekne Vurma, dövme 39 Küçük bir yerleşim birimi 17 Bir iskambil oyunu Basit Yazım Gümüşün simgesi Kök, köken Kraliçe Bir nota Bir şeyin kenarı 16 Emek Matematikte sabit bir sayı ANAHTAR CÜMLE 98 Yönetsel 1 2 3 4 5 6 7 26 27 28 29 30 31 32 8 33 9 10 34 35 7 33 29 Giysilerin kırışıklıklarını giderir Seyelan 11 36 12 37 13 38 14 39 15 40 16 41 17 18 19 20 21 22 23 24 25