1983-2009 Y.Lisans Tez Listesi

Transkript

1983-2009 Y.Lisans Tez Listesi
BİNA BİLGİSİ PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı :Sağlık Merkezlerinin Esas Olarak Verilerin Belirlenmesi İçin Bir Yöntem ve Bu
Konuda Bilgi Bankası Oluşturulması
Yazar :Enis Faik Arcan
Danışmanı: Prof. Dr. Asım Mutlu
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-1983
Tez Adı :Kapodokya Bölgesi Yerel Yerleşimlerinin Yeniden Değerlendirilmesi
Yazar :M. Saygın Sansoy
Danışmanı: Doç. Dr. Ataman Demir
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1985
Tez Adı :Konya-Obruk Köyü Düzenlemesi ve Gelişmesi
Yazar :Kerim Çınar
Danışmanı: Doç. Dr. Ataman Demir
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı :Psikiyatrik Hizmet Yöntemleri ve Oluşturduğu Hizmet Yapılarının İncelenmesi
Yazar :Hülya Bağır
Danışmanı: Doç. Dr. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı :İstanbul Adaları’nın Doğal ve Kültürel Değerlerinin Rekreasyon ve Turizm
Açısından İncelenmesi- Kınalıada ve Burgaz Ada Örnekleri
Yazar :Derya Ünal
Danışmanı: Prof. Dr. Esad Suher
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1986
Tez Adı :İstanbul Adaları’nın Doğal ve Kültürel Değerlerinin Rekreasyon ve Turizm
Açısından İncelenmesi- Kınalıada ve Burgaz Ada Örnekleri
Yazar :Hüseyin Ferit Akşit
Danışmanı: Prof. Dr. Esad Suher
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1986
Tez Adı :Antalya’da İklimin Konut Mimarisi Üzerine Etkilerinin Araştırılması
Yazar :Gülhan Hilmi Süer
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı :Diyarbakır Mimarisinin İklimsel Açıdan Araştırılması
1
Yazar :Şerafettin Mehmet Vural
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı :Öğrenci Yurtları Üzerine Bir İnceleme ve Yurt Planlama İlkeleri
Yazar :Kökten Yücel
Danışmanı: Doç. Dr. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı :Turizme Genel Yaklaşım, Türkiye’de Yat Turizmi ve Marinaların Geliştirilmesi
Yazar :Mehmet Eren Topanoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı :Temel Eğitim Okullarında Sosyal Mekan Kullanımları Geliştirme Önerisi
Yazar :Sonnur Şahin
Danışmanı: Prof. Dr. Esad Suher
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1987
Tez Adı :Dünya’da ve Türkiye’de Üniversitelerin Gelişimi
Yazar :Yakup Çınar
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1987
Tez Adı :Turizmin Tanımı Türkiye İçin Model Denemesi Otel Yatak Odalarının Mekan
Kuruluşu
Yazar :Yalçın Kaya Gümrükçüoğlu
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
Tez Adı :Güney Antalya Sahil Şeridi Turizm Mimarisinde Çevrenin Tasarımın Etkisinin
Araştırlıması
Yazar :Okan Yantaç
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
Tez Adı :Türkiye’de Turizm Politikası ve Bu Politikada Tatil Köylerinin Yeri
Yazar :Nil Uzunoğlu
Danışmanı: Doç. Dr. Ataman Demir
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
Tez Adı :İstanbul-Beyoğlu Tarlabaşı Yöresi Konutları
Yazar :Ali Herkül Çelikkol
Danışmanı: Doç. Dr. Ataman Demir
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1988
Tez Adı :Boğaziçi Yalılarında Plan Şemasına Bağlı Cephe ve Günümüze Etkileri
Yazar :Semih Kakavan
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1990
Tez Adı :İklimin Tasarıma Olan Etkisi ve Sıcak Kuru İklimde Tasarım İlkeleri
Yazar :Feridun Güleryüz
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1990
Tez Adı :İstanbul’un Tarihi Yarımadasının Ticari Bölgesinin Gelişimi içinde Rüstem Paşa
Mahallesinin Yeri ve Mahalledeki Eski Eserlerin Tanıtımı Hanların Potansiyellerinin
Araştırılması
Yazar :Nurfeşan Soyuer
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1990
Tez Adı :Ameliyathanelerde Planlama ve Programlama Araştırması
Yazar :Kadriye Kıyak
Danışmanı: Doç. Dr. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı :Konaklama Tesislerinde Ortak Mekanların İç ve Dış İlişkileri
Yazar :Nejat Gedik
Danışmanı: Doç. Dr. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1990
Tez Adı :Bina Tasarımına Açık Mekanların Etkisi ve Bir Model Araştırması
Yazar :Ahmet Pekmezci
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1990
Tez Adı :Yeni Konutların Tasarımında Yararlanılabilecek Geleneksel Çözümler
Yazar :Zeki Özcan
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
1
Tez Adı :Geleneksel Türk Evinde İklim ve Etkileri
Yazar :Ziyad Camcıgil
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1991
Tez Adı :Son 30 Yılda Gelişen Tıbbi Teknolojinin Operasyon Salonlarının Kullanım
Alanlarına Etkileri
Yazar :Pelin Girgin
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1991
Tez Adı :Bina Tasarımı-Görsel Çevre Bağlantısında İzmir Kemeraltı Çarşısı Modeli
Yazar :Galip Ergeneci
Danışmanı: Prof. Dr. Esad Suher
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1991
Tez Adı :Kapalı Mekanların Oluşumu ve Bir Proje Araştırması
Yazar :Hülya Er
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1991
Tez Adı :Kent Kurgusundan Kaynaklanan Bulguların Mekan Tasarımında Değerlendirilmesi
ve İstanbul İçin Bir Model
Yazar :Ruşen Yamaçlı
Danışmanı: Prof. Dr. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ağustos-1991
Tez Adı :Alışveriş Merkezlerinin Gelişimi, Sınıflandırılması ve Tasarımını Etkileyen
Faktörler
Yazar :Tuba Sayılı
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
Tez Adı :Savunma Amacından Kaynaklanan Bir Mimari Tasarım Ürünü Olarak Kale
Yazar :Gülay Yılmaz
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1992
Tez Adı :Çağdaş Kültür ve Mimari Bağlamında Müze Mimarisi ve Müzecilik Kavramlarının
İrdelenmesi
Yazar :Gürhan Bakırküre
Danışmanı: Prof. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı :Ticari Mekânların Oluşum Özelliklerinin Mekân Tasarımında Değerlendirilmesi ve
Uzun Çarşı İçin Bir Öneri
Yazar :Meryem Doğutan
Danışmanı: Prof. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1992
Tez Adı :Boğaziçi’nde Topografik Özelliklerden Kaynaklanan Yapı Tipleri Bir Model
Analizi ‘Arnavutköy’
Yazar :Nezih Aysel
Danışmanı: Prof. Muammer Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1994
Tez Adı :Köprü Tasarımı
Yazar :Nuray Saatçioğlu
Danışmanı: Prof. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1994
Tez Adı :Ayvalık’da Dini Yapıların Fiziksel Çevre Etkenlerine Bağlı Oluşumu
Yazar :H. Metin Aktepe
Danışmanı: Prof. M. Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1994
Tez Adı :Konut Mimarisinin Tarihsel Gelişim Süreci İçinde Avlu Mekanının Yeri ve Önemi
Yazar :Hasan Çelik
Danışmanı: Prof. Esad Suher
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1995
Tez Adı :Konutların Çevre Özellikleri Yönünden Analizi- Adana İli Uygulaması
Yazar :Süreyya Üstün
Danışmanı: Prof. Esad Suher
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı :İstanbul Yarımadası Tarihi Ticaret Bölgesinin Analizi ve Bozulan Dokunun
Yeniden Kurulmasında Tasarım Önerileri
Yazar :Suhule Can
Danışmanı: Prof. Dr. Ataman Demir
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1995
1
Tez Adı :Dış Etkenlerin Yarattığı Değişimlerin Şehir ve Bina Kurgusuna Etkilerinin Doğu
Karadeniz Bölgesi ve Hopa Örneğinde İncelenmesi
Yazar :Uğur Deniz Sökmen
Danışmanı: Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1995
Tez Adı :Üniversiteler
Yazar :Kaya Sönmezler
Danışmanı: Prof. Dr. Mete Ünal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1995
Tez Adı :Süleymaniye Camii Konumunun Analizi ve Şehre Bağlantısının Kurulmasında Bir
Tasarım Önerisi
Yazar :Nurten Gülşan
Danışmanı: Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1995
Tez Adı :Fener-Balat Bölgesinin Tarihi Kurgusu İçinde Yeni Tasarım İlkeleri
Yazar :Selda Çalışkan
Danışmanı: Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1996
Tez Adı :Adana Evlerinin İklimsel Açıdan İncelenmesi
Yazar :Cennet Uyduran
Danışmanı: Doç. Dr. Ziya Gürler
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1996
Tez Adı :Tarihi Çevrede Yeni Yapı Tasarımı
Yazar :Kerem Erginoğlu
Danışmanı: Doç. Dr. Nursel Onat
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1996
Tez Adı :Tepe Başındaki Mimari Kurgunun Tarlabaşı’nın Yeniden Tasarımında
Değerlendirilmesi
Yazar :Emre Gültekin
Danışmanı: Prof. Dr. Ataman Demir
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1996
Tez Adı :Armoni Olgusunun Değerlendirilmesi ve Mimarlıktaki Boyutları
Yazar Adı: Elif Ayça AKÇALI
Danışman: Prof. Esat SUHER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 1997
ÖZET
Hücre çekirdeğinden, sarmal galaksiler ölçeğine kadar doğa, armonik bir düzen içerisindedir.
Onun bu özelliği, ilk çağlardan bu yana insanoğlunu derinden etkilemiştin Düşünce yoluyla
felsefesi açıklanılmaya çalışılan doğadaki armoninin, bilim yoluyla matematiksel kuralları
keşfedilmeye çalışılmıştır. Sanat ve mimarlık ise, elde edilen bulguların pratikte deney
imlendiği ortamlar olarak, bütün toplumun bu yansımalardan etkilenmesine sebep olmuştur.
Bu
şekilde;
doğadan,
felsefeye,
bilime ve sanata aktarılmış olan armoni, farklı disiplinler tarafından çeşitli yorumlarla ele
alınmış, oldukça geniş kapsamlı bir olgudur.
Öte yandan, 20. yüzyıl genel kullanımında, armoninin, doğrudan ‘uyum, ahenk' olarak
algılandığı görülmektedir. Bu kullanım, onu, çok dar sınırlar içerisine hapsederek gerçek
kapsam ve niteliğinin unutulmasına sebep olmaktadır. Disiplinler arası bir yaklaşımla ve
tarihsel bir perspektiften ele alındığında, armoni 'çokluk, çeşitlilik içerisindeki birlik' olarak
ortaya çıkmaktadır. Temel prensibi ise öğeler arasındaki ilişkilerin 'kıvamını farklılıktan alan
benzerlikle şekillenmiş olmalarıdır.
Bu özellikler, felsefede evrensel, kozmolojik ve estetik açılardan ele alınarak, mimarlığa
sembolizm boyutunda yansımıştır. Matematik, armoninin rasyonel kurallarının keşfedilmesi
için çabalamış, onu altın sayı ve türevleri olarak yorumlamıştır. Benzer şekilde, müzikteki
armonik seriler de onun evrensel yasalarını ortaya koymaya çalışmıştır. Bu arayışlar,
mimarlığı, Antik Çağ'dan 20. yüzyıla kadar etkisi altına alacak olan 'armonik oranlama'
anlayışının doğmasına sebep olmuştur.
Daha da önemlisi, çok katmanlı ve çok boyutlu bir sanat olarak, elemanlar ve ilişki sistemleri
arasındaki düzenden sorumlu olan mimarlık, yukarıdaki veriler ışığında bir düzen yöntemi
olarak armoniye gereksinim duymaktadır. Özellikle, 20.yüzyıldaki çoğulculuk, çok işlevlilik,
karmaşıklık gibi arayışlar, düzen ve kaos diyalektiğindeki kritik denge noktası olan armoninin
yeniden ele alınıp tartışılmasıyla farklı boyutlar kazanacaktır.
ASTRACT
From the scale of the nucleus to the spiral galaxy, nature is in harmonic order. This has
influenced human kind deeply since the earliest ages. While philosophy was trying to explain
the harmony in nature via thoughts; science was after exploring the mathematical rules of it.
Art and architecture, on the other hand, being the mediums for experimenting those findings
practically, caused the whole society to be effected by these reflections. Thus, harmony is a
concept which has a wide spectrum, being transferred from nature to philosophy, science and
art, and has been interpreted by various disciplines.
1
On the other hand, in the 20th. century, harmony is perceived to be directly as 'coherence and
accord'. This trend limits the extents of the term, leading towards the ignorance of its real
contents and properties. Within an interdisciplinary approach and from a historical
perspective, harmony comes out to be 'unity within multiplicity and variety'. Its fundamental
principle for the interrelations of elements is 'novelty tempered with familiarity'.
These properties have been considered in philosophy from universal, cosmological and
aesthetic points of view and reflected in architecture, in terms of symbolism. Mathematics has
explored the rational rules of harmony and interpreted it in terms of the golden number and its
derivatives. Similarly, harmonic series in music has tried to figure out its universal rules.
These attempts gave way to the emergence of the concept of 'harmonic proportioning' that
influenced architecture from antiquity till the 20th. century.
More importantly, architecture, which is a multilayered and multidimensional art and is
responsible for an order between elements and systems of relations, is in need of harmony as a
method of order. Especially trends such as pluralism, multi - functionalism, complexity in the
20th century architecture, can gain different dimensions by the reconsideration of harmony
which is the critical balance point in the dialectic of order and chaos.
Tez Adı :Kütüphaneler
Yazar Adı: Hakan DÖLGEN
Danışman: Prof. Mete ÜNAL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1997
1
Tez Adı : ‘Mimari Açıdan Konut ve Konut Çevresinin İşlevsel ve biçimsel Sorgulamaları
Üzerine Bir Araştırma’ ‘İnsanlar İçin Mekân’
Yazar Adı: M. Barış YEGENA
Danışman: Prof. Nihat GÜNER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 1997
ÖZET
Günümüzde genellikle konut artık mimarın denetim sahasından çıkmış, ekonomist, iktisatçı,
bürokrat, finans uzmanı gibi teknokrat kimlikteki mesleki rollerin denetimi altına girmiş, ne
yazık ki mimar toplum gözünde bir teknik adam pozisyonuna gerilemiştir.
Bu sürecin anlaşılması, konut üretiminde mimarın tasarım sürecine etki eden girdilerin, sürece
nasıl bir karakter yüklediğinin sorgulanması ile mümkün olacaktır.
Görülmektedir ki konut, sosyal ve toplumsal kimliğini değiştirmiş, meta olarak ekonomik
hayatımıza girmiştir. Konutun bu kimliğinin değişip ait olduğu kimliğe dönüşümünün
sağlanması amacı ile ilk olarak mimari formasyonun değişebilir olması gereklidir. Kendi
dışında gelişen sürece müdahale edebilmesi ancak süreç içerisinde aktif bir rol alabilmesi şartı
ile mümkün olabilir. Mimari insiyatifin kurulabilmesi ancak tasarımcının deneylerle elde
etmiş olduğu tecrübelerini yeni mekânlarda kullanabilme başarısı ile mümkün olabilecektir.
ABSTRACT
Nowadays, in general, house has already been out of the control and inspection fields of
architect... Technocrats, such as economist, bureaucrats, financial experts have been interested
in this subject...Thus, unfortunately, architect is considered only as a technical man. In other
words, his positions, prestige has gone down to an ordinary technical man...
In order to comprehend and analyze this procession, it is required to interrogate how to be
affected by the inputs which impress the process1 of architect's desing… This work will
enable us this procession to understand.
In reality, house has changed its social identity and entered our economic lives as
merchandise. In order to change this strange situation and have house obtain its real identity,
firstly it is needed that architectural formation might be changeable...To be able to
interfere this procession that has been developed without its own control, it depends on
condition that it will take, an active pert in the process...Obtaining, architectural
initiative needs that new experiences that got though tests will be put into practice by the
designer in the new residences...
Tez Adı : Tarih Boyunca Galata- Beyoğlu Kurgusunun Gelişimi ve XIX. Yüzyıl Otellerinin
Bu Gelişime Etkileri
Yazar Adı: Meltem BASLO
Danışman: Doç. Nursel ONAT
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak - 1998
ÖZET
"Tarih Boyunca Galata-Beyoğlu Kurgusunun Gelişimi ve XIX. yüzyıl Otellerinin Bu
Gelişime Etkileri" başlığı, yüksek lisans çalışmamın adını ve konusunu oluşturmaktadır.
İstanbul kadar eski bir tarihe sahip olan Beyoğlu'nun oluşumunu etkileyen sosyo-ekonomik
faktörlerin bina bazında yerleşime yansımasını incelemek amacıyla başladığım araştırma, kısa
zaman içinde, tez konumu da kapsayan XIX. Yüz yıl otelleri kısmında bir dönüm noktasına
ulaşmıştır. Sefaretlerin Galata'dan doğan Beyoğlu yerleşimini yönlendirmeleri gibi, yeni
kurulan otellerin de XIX. Yüz yılda Taksim yönünde gelişmekte olan Pera'yı
şekillendirdikleri ortaya çıkmıştır. Bu durumda tezimin adında bir genişletme yapılarak
içeriğinin yeni bulgulara göre gözden geçirilmesi söz konusu olmuştur.
Araştırmam üç bölümden oluşmaktadır. Her bölümde verilen sözlü bilgiler, gravür ve
fotoğraflara dayanılarak çıkartılan harita ve krokilerle görsel olarak desteklenmiştir.
Birinci Bölümde Galata-Beyoğlu yerleşiminin başlangıcından günümüze gelişimi ile geçirdiği
yapısal ve mekânsal evreler anlatılmakta; bölgenin İlkçağ'dan bugüne kadarki kent kurgusu dini- binaların insan yerleşimleri hakkında müspet kanıtlar getireceği - tezine dayanarakçeşitli yazılı ve çizili kaynaklardan elde edilen dağınık bilgilerin yorumlanmasıyla haritalar
şeklinde ortaya konmaktadır.
İkinci, bölümde, Beyoğlu'nun ortaya çıkışı konu alınmıştır ve bu yerleşimin dört ana bina tipi
sefaretler, dini binalar, eğitim binaları ve konutlar etrafında gelişerek şekillendiği
anlatılmaktadır. Bu binaların yoğunlaştıkları bölgeler çizim krokileri ile gösterilmektedir.
Üçüncü bölümde, günümüzdeki eklektik Beyoğlu'nun kurulduğu dönemi başlatan: XIX. Yüz
yıl "Grand, Hotel" geleneğinin ortaya çıkışı, gelişimi ve etkileri, Avrupa ve Osmanlı.
İmparatorluğu'nun bu yüzyıldaki bilimsel, ekonomik ve sosyo-kültürel değişiminin
karşılaştırmalı olarak ele alındığı bir XIX. yüzyıl fonu üzerinde ortaya konmaktadır. Bölümün
sonunda ise bu otellerin Beyoğlu kurgusuna getirdikleri gelişim harita ve krokilerle
görselleştirilmektedir.
Ek kısmında, ele alınan bina tiplerinin tarihsel dönemler içinde dağılımlarını gösteren
grafikler yer almaktadır.
Sonuç bölümünde, Bizans devrinden Cumhuriyete kadar yaşanan siyasi gelişmelerin GalataBeyoğlu kurgusundaki etkileri ve XIX. yüzyılın getirdiği değişimin bölge üzerindeki
sonuçları anlatılarak iki semtin de gelişimindeki paralelliklere değinilmekte; bu gelişimde
XIX. yüzyıl grand-hotellerinin rolü açıklanmakta; ele alınan bina tiplerinin tarihsel dağılımı
grafiklerle verilmekte; Karaköy-Azapkapı sahilinden başlayan gelişim hattı ve niteliği
şematize edilmektedir.
1
RESUME
“ Le dévéloppement historique du tissus urbain de Galat-Péra et les influences des grandshôtels du XIX.e siécle sur cette progression” forme le titre et le sujet de mon étude. J’ai
commencé a mes recherhes avec le but d’etudier la croissance de Péra dans la direction des
réflexions des facteurs économiques et socials sur l’établissement du quartier. L’apparition et
l’accroissement des grands-hôtels du XIX.e siécle furent un tournant dans cette recherche. De
la maniére des ambassades occidentaux dont la direction a influencé l’habitation de Galata
vers Péra, ces nouveaux hotels aussi ont guidé la progression de ce quartier vers Taksim à la
fin du XIX.e siécle.
Mon étude est formée de trois parties. Dans chacune de ces parties les informations donées
sont soutenues par des cartes et des croquis établis des gravures et des photographes.
A la premiére partie, on explique le dévéloppement de Galata- Péra, les phases de
l’organisation de l’espace et des batiments depuis leur établissement; on pose la progression
dans le tissus urbain de l’antiquité à nos jours en forme des plans dresés des indormations
répandues et confuses.
A la deuxiéme partie, l’établissement de Péra est prise comme sujet. On y exprime la
formation de cette habitation autour de quatre types d’édifices: ambassades, temples,
bâtiments scolairs at résidences. On démontre les régions denses de ces édifices par des plans
et des croquis.
A la troisiéme partie, le sujet est l’apparition, le dévéloppement et les influences des grandshôtels du
XIX.e siécle où Péra éclectique de nos jours est établi. Cette cause est instruite sur un fond de
XIX.e siécle où on explique la progression scientifique, économique, sociale et culturelle de
l’Empire Ottoman en comparaison de l’Europe. A la fin on visualise l’influence de ces
édifices sur le dévéloppement du tissus urbain par des plans et des croquis.
A l’appendice, se situent des graphiques montranr la distribution dans divers époques
historiques des édifices étudiées.
A la conclusion, on explique l’influence des aspects politiques de l’époque Byzantine à
l’époque
Ottomane sur le dévéloppement de Galata et de Péra; on tire l’attention au parallelisme dans
l’histoire des deux quartiers; on cite le rôle des hôtels du XIX.e siécle sur ce dévéloppement;
on done la disrtibution historique des édifices étudiées et on schématise la direction de
dévéloppement du quartier des côtes de Karaköy-Azapkapı à Taksim et puis à Büyükdere.
Tez Adı : Tarih Boyunca Galata- Beyoğlu Kurgusunun Gelişimi ve XIX. Yüzyıl Otellerinin
Bu Gelişime Etkileri
Yazar Adı: Meltem BASLO
Danışman: Doç. Nursel ONAT
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak - 1998
ÖZET
"Tarih Boyunca Galata-Beyoğlu Kurgusunun Gelişimi ve XIX. yüzyıl Otellerinin Bu
Gelişime Etkileri" başlığı, yüksek lisans çalışmamın adını ve konusunu oluşturmaktadır.
İstanbul kadar eski bir tarihe sahip olan Beyoğlu'nun oluşumunu etkileyen sosyo-ekonomik
faktörlerin bina bazında yerleşime yansımasını incelemek amacıyla başladığım araştırma, kısa
zaman içinde, tez konumu da kapsayan XIX. Yüz yıl otelleri kısmında bir dönüm noktasına
ulaşmıştır. Sefaretlerin Galata'dan doğan Beyoğlu yerleşimini yönlendirmeleri gibi, yeni
kurulan otellerin de XIX. Yüz yılda Taksim yönünde gelişmekte olan Pera'yı
şekillendirdikleri ortaya çıkmıştır. Bu durumda tezimin adında bir genişletme yapılarak
içeriğinin yeni bulgulara göre gözden geçirilmesi söz konusu olmuştur.
Araştırmam üç bölümden oluşmaktadır. Her bölümde verilen sözlü bilgiler, gravür ve
fotoğraflara dayanılarak çıkartılan harita ve krokilerle görsel olarak desteklenmiştir.
Birinci Bölümde Galata-Beyoğlu yerleşiminin başlangıcından günümüze gelişimi ile geçirdiği
yapısal ve mekânsal evreler anlatılmakta; bölgenin İlkçağ'dan bugüne kadarki kent kurgusu dini- binaların insan yerleşimleri hakkında müspet kanıtlar getireceği - tezine dayanarakçeşitli yazılı ve çizili kaynaklardan elde edilen dağınık bilgilerin yorumlanmasıyla haritalar
şeklinde ortaya konmaktadır.
İkinci, bölümde, Beyoğlu'nun ortaya çıkışı konu alınmıştır ve bu yerleşimin dört ana bina tipi
sefaretler, dini binalar, eğitim binaları ve konutlar etrafında gelişerek şekillendiği
anlatılmaktadır. Bu binaların yoğunlaştıkları bölgeler çizim krokileri ile gösterilmektedir.
Üçüncü bölümde, günümüzdeki eklektik Beyoğlu'nun kurulduğu dönemi başlatan: XIX. Yüz
yıl "Grand, Hotel" geleneğinin ortaya çıkışı, gelişimi ve etkileri, Avrupa ve Osmanlı.
İmparatorluğu'nun bu yüzyıldaki bilimsel, ekonomik ve sosyo-kültürel değişiminin
karşılaştırmalı olarak ele alındığı bir XIX. yüzyıl fonu üzerinde ortaya konmaktadır. Bölümün
sonunda ise bu otellerin Beyoğlu kurgusuna getirdikleri gelişim harita ve krokilerle
görselleştirilmektedir.
Ek kısmında, ele alınan bina tiplerinin tarihsel dönemler içinde dağılımlarını gösteren
grafikler yer almaktadır.
Sonuç bölümünde, Bizans devrinden Cumhuriyete kadar yaşanan siyasi gelişmelerin GalataBeyoğlu kurgusundaki etkileri ve XIX. yüzyılın getirdiği değişimin bölge üzerindeki
sonuçları anlatılarak iki semtin de gelişimindeki paralelliklere değinilmekte; bu gelişimde
XIX. yüzyıl grand-hotellerinin rolü açıklanmakta; ele alınan bina tiplerinin tarihsel dağılımı
grafiklerle verilmekte; Karaköy-Azapkapı sahilinden başlayan gelişim hattı ve niteliği
şematize edilmektedir.
1
RESUME
“ Le dévéloppement historique du tissus urbain de Galat-Péra et les influences des grandshôtels du XIX.e siécle sur cette progression” forme le titre et le sujet de mon étude. J’ai
commencé a mes recherhes avec le but d’etudier la croissance de Péra dans la direction des
réflexions des facteurs économiques et socials sur l’établissement du quartier. L’apparition et
l’accroissement des grands-hôtels du XIX.e siécle furent un tournant dans cette recherche. De
la maniére des ambassades occidentaux dont la direction a influencé l’habitation de Galata
vers Péra, ces nouveaux hotels aussi ont guidé la progression de ce quartier vers Taksim à la
fin du XIX.e siécle.
Mon étude est formée de trois parties. Dans chacune de ces parties les informations donées
sont soutenues par des cartes et des croquis établis des gravures et des photographes.
A la premiére partie, on explique le dévéloppement de Galata- Péra, les phases de
l’organisation de l’espace et des batiments depuis leur établissement; on pose la progression
dans le tissus urbain de l’antiquité à nos jours en forme des plans dresés des indormations
répandues et confuses.
A la deuxiéme partie, l’établissement de Péra est prise comme sujet. On y exprime la
formation de cette habitation autour de quatre types d’édifices: ambassades, temples,
bâtiments scolairs at résidences. On démontre les régions denses de ces édifices par des plans
et des croquis.
A la troisiéme partie, le sujet est l’apparition, le dévéloppement et les influences des grandshôtels du
XIX.e siécle où Péra éclectique de nos jours est établi. Cette cause est instruite sur un fond de
XIX.e siécle où on explique la progression scientifique, économique, sociale et culturelle de
l’Empire Ottoman en comparaison de l’Europe. A la fin on visualise l’influence de ces
édifices sur le dévéloppement du tissus urbain par des plans et des croquis.
A l’appendice, se situent des graphiques montranr la distribution dans divers époques
historiques des édifices étudiées.
A la conclusion, on explique l’influence des aspects politiques de l’époque Byzantine à
l’époque
Ottomane sur le dévéloppement de Galata et de Péra; on tire l’attention au parallelisme dans
l’histoire des deux quartiers; on cite le rôle des hôtels du XIX.e siécle sur ce dévéloppement;
on done la disrtibution historique des édifices étudiées et on schématise la direction de
dévéloppement du quartier des côtes de Karaköy-Azapkapı à Taksim et puis à Büyükdere.
Tez Adı: Karadeniz Evlerinin İklim ve Çevre Bakımından Araştırılması
Yazar Adı: Asuman GÜLALİOĞLU
Danışman: Prof. Ziya GÜRLER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1998
1
Tez Adı: Dini Mimaride Merkez Kavramı ( Tapınma Mekânına ‘Merkez’ Kimliğini
Kazandıran Dini Öğeler)
Yazar Adı: M.Kerem ÖZEL
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tuna ALP-Prof. Ataman DEMİR
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1998
ÖZET
Bu çalışma, dini mimarideki tapınma mekânının tasarımına merkez kimliğini kazandıran
dinsel verilerin araştırılmasına yöneliktir.
İlk bölüm kavramların ortaya konulmasına ve tanımlarının verilmesine ayrılmıştır. Din ile
özdeşleşen 'kutsal' kavramı, bu kavramın tapınma mekânına kazandırdığı 'merkeziyet' bu
bölümde ele alınmıştır.
İkinci ve üçüncü bölümlerde, tapınma mekânını şekillendiren dinsel veriler olan eylemler ve
inançlar ayrı ayrı incelenmektedir. Eylemler, diğer bütün bina türlerinde olduğu gibi
fonksiyonu belirler, mekânı bu fonksiyonlara göre kurarlar. İnançlar ise dinin,
dünyaya/evrene/insana yaklaşımının ürünüdür ve dindar insanların hayatlarını bütün
yönleriyle etkilediği gibi tapınma mekânlarını da şekillendirir ve onlara anlamlar yüklerler.
Bu bölümlerde incelenen mimari yapılar tekil formlar olarak ele alınmıştır.
Dördüncü ye son bölümün konusu 'yolculuk' kavramıdır. Bu bölümde hem dinin eylem ve
inanç yönlerinin bir arada tapınma mekânına etkileri araştırılmış, hem de tapınma mekânının
yapının bütünü/sistemi içerisindeki konumu incelenmiştir.
Tez Adı : Marketlerin Programlanması ve Tasarlanması
Yazar Adı: Ayşe Çetin ERKAL
Danışman: Prof. Ziya GÜRLER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
1
Tez Adı: Topoğrafyanın Yerleşime Planlamaya Etkileri Üsküdar Örneği
Yazar Adı: Hakan GÜRAY
Danışman: Prof. Ataman DEMİR
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
Tez Adı : Termalizm ve Bursa Örneğinin Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Hasan SÖZÜNERİ
Danışman: Prof. Mete ÜNAL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Gelişen Dünyamızda, hızlı sanayileşme ve kentleşme sonucu çevre sorunları ve hava
kirlenmesiyle karşılaşan ülkelerde, insan sağlığım bozan, işgücü verimini azaltan sağlık
problemleriyle dolu bir yaşam biçimi olmuştur.
Romatizmal Hastalıklar, beslenme bozuklukları ve sinirsel rahatsızlıkları arttıran azaltan,
sağlık problemleriyle dolu bir yaşam biçimi oluşmuştur. Bu ortamın yarattığı sorunları
ortadan kaldırmak, ya da hafifletmek için birçok ülke kaplıca değerlerinden yararlanma
yollarını aramış ve başlangıçta halk sağlığını ve işgücü verimini korumak için yapılan bu
çalışmalar sonradan iç ve dış turizm ile birleşen ve önemli ekonomik katkılar sağlayan "
KAPLICA, DENİZ VE İKLİM KÜRLERİ" gibi turizm hareketlerine dönüşmüştür.
Yüzyıllardır kaplıca-hamam geleneğine sahip ülkemizde de bu hareketler düzensiz, ilkel
görünümlü kontrolsüz hizmetlerle yürümüş, son yıllarda bazı çağdaş örnekler yapılmış
olmasına rağmen önemli şekilde sağlık hizmetlerine katkıda bulunabilecek kapasitemizle
oranlı kaplıca kaynaklarından yeterince faydalanılmamaktadır.
Bursa örneğinde de mevcut tesis ve kaynakların ve var olan sorunlarının tespiti ile bu
sorunların çözüme kavuşması amacıyla önerilerden oluşan bu tez çalışması 9 bölümden
oluşmaktadır.
Birinci Bölümde Konunun Önemi Belirtilerek Sağlık Turizminin üzerinde açıklamada
bulunulmuştur.
İkinci Bölümde Konuyla ilgili tanımlara yer verilmiştir.
Üçüncü Bölümde; Turizm ve Sağlık Turizmiyle ilgili bilgilere yer verilmiştir.
Dördüncü Bölümde; Şifalı Suların oluşumu ve sınıflandırılması açıklanmıştır.
Beşinci Bölümde; Kaplıcalar ve Kaplıca Mimarlığının Gelişimi üzerinde durmuştur.
Altıncı Bölümde; Türkiye’de Kaplıca kaynaklan belirtilmiştir.
Yedinci Bölümde;
Bursa sulan ve Bursa Kaplıcaları incelenmiştir.
Sekizinci Bölümde; Bursa Kaplıcaları ile ilgili tespit ve önerilere yer verilmiştir.
Dokuzuncu bölümde; Çalışmanın sonucu ele alınmıştır.
1
Tez Adı : Antalya Tarihi Konut Dokusundaki Değişimlerin incelenmesi, Balibey Örneği
Yazar Adı: Esin YILDIRIM
Danışman: Prof. Mete ÜNAL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
Tez Adı: Mardin Evlerinde Mekân Kurgusu
Yazar Adı: Evin SEYHAN
Danışman: Prof. Nihat GÜNER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 1999
ÖZET
Toplam altı bölümden oluşan tezin içeriği bölümler halinde şöyle özetlenebilmektedir:
I. Bölüm:
Konuya giriş mahiyetinde mekân kavramı üzerinde durulmuş, tarih boyunca çeşitli felsefeci,
bilim adamı ve teorisyenlerin mekân tanımlan verilmiş, mimari ve kentsel mekân yaklaşımları
açıklanmış, mekân düzey ve çeşitleri irdelenerek; statik-dinamik, pozitif-negatif mekân
kavramlarına değinilmiştir.
II. Bölüm:
Geleneksel Anadolu-Türk Evi analizinin yapıldığı bu bölümde, mekân oluşumlarına etkisi
göz önünde tutularak; aile yapısı ve insan-mekân ilişkisi incelenmiş, mekân öğeleri ve
bunların oluşturduğu plan tipleri tek tek ele alınmıştır.
III. Bölüm:
Geleneksel Anadolu Türk Evi incelenirken bölgelere göre mekânsal özelliklerin farklılaştığı
görülmüş ve bu farklılaşmanın sebepleri üzerinde durularak farklılaşma gösteren bölgeler
ortaya konmuştur. Mardin Evlerinin tez konusu olması sebebiyle Güneydoğu Anadolu
Bölgesi daha detaylı irdelenmiş Geleneksel Anadolu-Türk Evleri arasında bu evlerin yerinin
ne olduğu belirtilmiştir.
IV. Bölüm:
Bu bölümde Mardin'in coğrafyası jeolojik durumu, iklimi, tabii bitki örtüsü gibi fiziksel
verileri ile tarihi, kent yapısı, sosyal durumu gibi kültür unsurları hakkında bilgi verilmiş,
saptamalarda bulunulmuştur.
V. Bölüm:
Fiziksel ve kültürel veriler doğrultusunda Mardin Evleri analiz edilmiş; kullanılan yapı
malzemesi ve yapım tekniği belirtilmiş, yapı ve plan elemanları açıklanarak plan tipleri
oluşturulmaya çalışılmıştır.
VI. Bölüm:
Bütün bu veri ve incelemelerin sonunda Mardin Evlerindeki mekân kurgusuna etki eden
etmenler belirtilmiş ve bu etmenler irdelenmiştir. Bu irdeleme sonunda mekân kurgusunun
bundan nasıl etkilendiği açıklanmıştır. Bu bölüm çalışmanın sonu niteliğinde olmuş,
bir
takım tespitlerde bulunulmaya çalışılmıştır.
1
SOMMAIRE
Composee de six chapitres, cette these peut etre resumee chapitre par chapitre comme cidessous:
Le chapitre premier, Le Concept de l'Espace sous lequel le lecteur pourrait retrouver la
description du concept par différents théoriciens de même que leurs rapproches
architucturales et citoyens, a pour but de mettre en valeur les niveaux et les différents sortes
de I'espace et les concepts d'espaces statiques/dynamiques et positives/négatives.
Dans le second chapitre où on fait l’ analyse de la maison Anotolienne-Turque traditionelle la
structure familiale et la relation entre l'homme et l'espace sont examinées pour en résoudre
leurs effets sur la création de I'espace. Les types de plans constituées par les éléments de
l'espace et les éléments de I'espace eux-mêmes, ont étés sujet de discussion. ééùàê
Au niveau de 1' obsérvation de la maison Anatolienne-Turque traditionelle, on a aboutit a la
constation du changement des propriétés spaciales de région en région. On a alors mise à jour,
dans le troisieme chapitre les régions de charactere différent. Le sujet de la thése étant les
maisons de Mardin, la région Sud-Ouest Anatolienne est plus inténsement examinée que les
autres de maniere a en deduire sa place entre les maisons Anatoliennes-Turques traditionelles.
Dans le Chapitre 4, on peut s'informer sur les donnes physiques tels que la geographie, la
geologie, le climat, la plantation de la ville ainsi que sur les elements culturels tels que son
histoire et sa condition sociale.
Sous la lumiere des donnes physiques et culturels on assiste au cinquieme chapitre a l'analyse
des maisons de Mardin de meme que l’explication de leurs elements de leurs types deplan.
Dans le dernier chapitre par consequence a la suite de tout donne et observation cites cidessus, on deduit les elements qui affectent la fiction spaciale. Le lecteur y aboutira a certains
conclusion sur le sujet.
Tez Adı: Kırklareli Konut Yerleşimi Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Elif TANDOĞAN
Danışman: Prof. Ataman DEMİR
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2000
ÖZET
Trakya'nın küçük ama önemli bir parçası olan Kırklareli, bir çok uygarlığın beşiği olmuştur.
Toprakların ilk sahipleri oldukları iddia edilen Traklar'dan Osmanlılar'a uzanan kültür geçmişi
günümüze büyük izler bırakılmıştır. Bu kültür sentezinin en güzel yapıtları olan
konutlar,Kırklareli tarihinde önemli yer tutmaktadır.Araştırmanın ilk bölümü Kırklareli
kentinin coğrafî ve tarihsel özelliklerinin araştırılmasını içerir.Ayrıca bu bölümde kiliseler
diyarı "Kırıkkilise "olarak anılan Kırklareli adı konu edilmiştir. 1980 yılından bu yana süren
Kırklareli arkeoloji kazıları sonucu özellikle yazılı tarih öncesi döneme ait bir çok bilgi elde
edilmiştir. İkinci bölümde bu döneme ait konut yerleşimleri, yaşam biçimi ve yapı tipleri ele
alınmıştır. Yazılı tarih öncesi dönemi, Romalılar ile başlayıp Osmanlılar ile son bulan yazılı
tarih dönemi izlemektedir. Konut yerleşimlerini etkileyen önemli bir unsur da şehir dokusu ve
gelişimleridir. Şehir planlarının incelenmesi ile başlayan üçüncü bölüm Yayla bölgesi
konutlarının bir bölümünün görsel bir bölümünün ayrıntılı tanımlamasının yapıldığı
çalışmaları kapsar. Bu bölüm sonunda konutların mimari özellikleri incelenerek, yörenin
verileri belirlenmiştir. Son bölümde ise 19. yy. da başlayan yeni yerleşim ve konut anlayışı ile
eski doku arasındaki farklar incelenmiştir.
ABSTRACT
Kırklareli which is the small but important part of Trakya, had been the center of civilizations
in ancient times. The culture, among Thrakes who was known the first native of Kırklareli, to
Osmanlı had left so many traces. The houses which are the most beautiful works of this
culture, replace so important place in Kırklareli history. In the first part of research,
geographical and historical properties of Kırklareli are examined. In addition, in this part the
name of Kırklareli which was known the houses of churches "Kırkkilise" is mentioned. The
archaeological works which was continued among 1980, give us so many important
information about the ancient times of history. In the second part, the houses of this period,
the life of region and building types are narrated. The period among Roma to Osmanlı follows
the ancient times. The texture of cities and its development, is the most important fact in
housing projects. The third part which begins with improvement project of the city, contains
the general architectural properties of Yayla houses. At the end of this part properties of
houses are examined in order to give the datum’s of Kırklareli. At the last part, the differences
between 19th. And 20th . century and houses of this period is mentioned.
1
Tez Adı : Makina Estetiğinin Mimarlık Üzerindeki Etkisinin Kütle ve Mekân Ölçeğinde
İncelenmesi
Yazar Adı: Kürşad ÖZDEMİR
Danışman: Prof. Dr. Fatih GORBON
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz - 2001
ÖZET
Bu çalışmanın amacı sanayi devriminden sonra artan endüstri-toplum ilişkileri çerçevesinde
mimarlık ile makine estetiği kavramı etkileşimini mekân ve kütle ölçeğinde incelemektir. Bu
inceleme makine estetiği kavramının tanımlanması ile başlar.
Tanımlanan makine estetiği, toplum ile endüstrinin gelişen ilişkisindeki yeri ile de
incelenmektedir. Mimarlık ile makine estetiğinin ilişkilerinin belirlenmesi, bir sonraki
bölümde belli dönemlerdeki akımlar ve bireysel çalışmaların etüt edilmesi ile
gerçekleştirilmiştir. Anlatılmakta olan hareketlerin ve tasarımcıların ürünleri içinde
bulundukları döneme göre de değerlendirilmiştir. Bu bölümdeki dönemler, sanayi devrimi
sonrası, makinelerin toplum ile yakın ilişki kurduğu yüzyıl başı ile teknoloji transferinin
makinelerle mimarlığı yaklaştırdığı yüzyılın son çeyreği olarak seçilmiştir. Mimarlık ile
makine estetiğinin diğer tasarım disiplinlerinde incelendiği bir sonraki bölümde ise otomobil
tasarımı ile sinema alanındaki örnekler irdelenmiştir.
Araştırmada yöntem olarak kavramların tanımların yapılması, mimarlığa yansıyan etkileri
anlatan örneklerin belirlenmesi, incelenen ilişkinin diğer alanlara yansıması geri besleme
durumları ile de incelenmesi kullanılmıştır. Yapılan incelemelerde karşılaştırmaların
yapılması konunun doğru bir biçimde araştırılmasına katkıda bulunmuştur.
Bu araştırma ile sosyal etkileri araştırılmış olan toplum makineler ilişkisinin, makine
estetiğinin mimari mekâna yansıması açısından biçimsel bir incelenmesi yapılmıştır.
ABSTRACT
The aim of this research is to examine the physical interaction between architecture and
machine aesthetics reflected to architectural space and structure. This examination begins by
the definition of machine aesthetics. The defined aesthetics is studied in the context of the
developing relations between human society and industry. Through the main body of this
research, the interaction between. machine aesthetics and architectural forms are evaluated
with certain examples of architectural thearies and designs. The evaluated examples are
chosen from the first and the last quarters of the 20. century, being related to the super effect
of industry and ever developing technological transfers.
The last chapter contains reflections of machine aesthetics - architecture relationship and their
feedbacks in the parallel fields such as automobile and film design.
The method that shaped this research is based on clarifying the definitions , evaluating the
examples of reflections on architectural space and forms, and finally studying the
neighbouring design fields. The comparisons are the main definitive factors to relate different
sorts of effects. Through this research an effort is made to study the interaction between the
machines and society in means of architectural forms.
1
Yazar Adı: Rıfat Gökhan KOÇYİĞİT
Danışman: Prof. Nursel ONAT
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Konu: Mimari Tasarımda Süreklilik Kavramı ve Galata Örneği
Teslim Tarihi: Haziran-2002
Tez Adı: Mimaride Esneklik
Yazar Adı: Fırat GÜNEŞ BALCI
Danışman: Prof. Dr. Fatih GORBON
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Bir bina kişi veya kurumlarca gerçekleştirilir ve topluma ait bir çevrede şekil bulur. Bina onu
gerçekleştirenden bağımsız kullanıcılar ile etkileşime girer. Endüstrileşmenin başlamasıyla
mimar ve müşteri ilişkisi yeni bir görüntüye bürünmüştür. Geniş kapsamlı tasarımlarda tasarı
için ödeme yapan, çoğunlukla tasarıyı kullanacak müşteri değildir. Böylece, ödeyen müşteri
ile kullanıcı müşteri farklılaşması olmuştur. Geçmişte aynı zamanda ödeyen müşteri olan
kullanıcı müşteri ile mimarın dolaysız ilişkisi artık olmadığı gibi en önemlisi, kullanıcı
müşteriler eskiye oranla daha farklı sınıftan ve hatta kültürdendir. Bu da tasarımla kullanıcı
arasında dinamik bir etkileşim gerektirir. İşte mimarlık bu etkileşimi gerçekleştirir. Çevre,
fiziksel ve topluma ait verileri ile karmaşık bir hal aldıkça mimarlık mesleğinin de sorumluluk
ve idealleri değişmektedir. Mimarlık artık bir takım akımların peşinde değil; toplum, tabiat ve
tarih açısından değerli çevrelerin korunması, ekonomik işletme, daha uzun kullanabilirine gibi
kavramların peşindedir. Bu kavramları bünyesinde barındıran en önemli kavram esnekliktir.
Mimari tasarım yaklaşımlarında, sürekli değişme veya değişme ile sürekli uyumu
amaçlayanlar, esnek yaklaşımlar olarak değerlendirilmektedir. Zaman kavramı ile mimarlığı
bir araya getirmek, veri yetersizliği durumunun açığını kapatmak, mimarlık sürecinde
kullanıcı katılımını sağlamak, teknoloji ile mimarlığı bir araya getirmek gibi nedenlerden
ötürü mimari tasarım yaklaşımlarında esneklik ihtiyacı gündeme gelmektedir.
Planlamada verilecek bir takım kararlar ile tasarımdaki esnekliğin, fonksiyonel ihtiyaç ve
mimari çevre uyumunun kullanım sırasında sürekliliğinin sağlanması, teknik eskimenin
karşılanabilmesi gibi kriterleri ağladığı görülmektedir. Pratikte ise bu yaklaşım sadece konut
ve bilimsel araştırma binalarında ve çok kısıtlı örneklerde karşımıza çıkmaktadır. Bu örnekleri
incelediğimizde her geçen gün esnekliğe olan ihtiyacın artığını görmekteyiz.
ABSTRACT
A building constructed by individuals or organizations, exists in an environment of society.
The building involves in a reaction with the people who are independent from the existence of
the building. By the beginning of the industrialization, the relation between architect an his
client changed. The clients paying for design in big projects are not the ones who are going to
use. So that the difference between the paying client and the user client occurs. The relation
between architect an his client paying and using one does not exist as it happens in the past,
besides the users are from different cultures and classes now. This situation needs a dynamic
interactivity between the design and the user. Architecture is to provide this interactivity.
Responsibilities and ideals of architecture as a profession alters day by day by the affect of
complex environmental, physical and social queries. Now the architecture aims conservation
of the environments that are socially, naturally and historically worthy; economic
management and long lasting use concepts rather than some trends in the architecture: The
most important concept that consists all the others is flexibility.
1
Approaches aiming continuity in change and adaptation, called flexible design approaches in
architecture. Flexible approaches in architecture become current because of such reasons like
to bring together architecture and time; to compensate unsufficient query in design; to provide
users to join the architectural process and to bring together architecture and technology.
By the help of some decisions made during the planning process, flexibility in design process
could provide the continuity of functional requirements and architectural environment
adaptations; solutions of technical ageing. Practically we could observe this approach this
approach in very limited examples such as housing and scientific projects. By observing them
we could see the requirement of flexibility increases day by day in architecture.
Tez Adı: Wright Mimarlığı- Doğa İlişkisi
Yazar Adı: Fatih US
Danışman: Prof. Dr. Fatih GORBON
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Doğal çevre tarihsel süreç içinde bir çok yönden ele alınmıştır. Doğa, insanlığın kimi y^man
taptığı, kimi zaman da bir çok bilgiyi aldığı bir yer olmuştur. İnsanlığın var oluşundan bugüne
kadar her geçen gün, doğa daha fazla yok sayılmakta, tahrip edilmekte ve çıkarlar için
kullanılmaktadır.
Mimari ile doğa doğrudan bağlantılı olması nedeniyle, birbirleriyle etkileşim içindedir. Bir
çok mimar doğayı farklı açılardan ele almıştır. Bu tezde, Frank Lloyd Wright’ın doğayı nasıl
tanımladığı ve doğanın, yapılarını nasıl etkilediği incelenmiştir.
Tezin giriş bölümünde, doğanın tanımı yapılmış, doğa-insan, doğa-bilim, doğa-mimarlık
ilişkisi, tarihsel süreç içinde kısaca açıklanmıştır. Doğa - mimarlık ilişkisi, Kartezyen Görüş
ve Romantik Görüş olarak iki başlık altında değerlendirilmiştir. Kartezyen görüş, evreni
mekânik bir sistem olarak görmekte ve doğarım tahribi için bilimsel bir onay sağlamaktadır.
Romantik görüş ise, teknolojinin olumsuz etkilerinden yola çıkarak, doğanın korunmasını ve
doğa - insan uyumunun en yüksek seviyede gerçekleşmesini savunmaktadır.
Tezin ikinci bölümünde ise, Romantik Görüş içerisinde gösterilen F.L. Wright' ın, hayatı ve
mimarisi anlatılmıştır. Yaşamındaki önemli olaylara değinilmiş ve bu olayların Wright’ın
mimari üslubuna etkileri değerlendirilmiştir. Wright Mimarlığı, mimari üslubu ve mimarisinin
gelişim süreci başlıkları altında incelenmiştir. Bu bölümün son kısmında, Wright
mimarlığının etkilendiği faktörler yer almaktadır: Shingle style, Froebel oyunları, Sullivan,
Japonya ve Japon sanatkarlar, vs...
Üçüncü bölümde, Wright' in hayatında doğanın ne derece etkili olduğu ve çocukluğundan
ölümüne kadar doğaya bakış açısının nasıl olduğu anlatılmıştır. Wright' in mimarlığının
doğadan ve doğal çevreden etkilenişi; yerleşim alam, kütlesel öğeler, yüzeysel öğeler,
mekânsal özellikler ve zaman başlıkları altında ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bu bölümde
ayrıca, Wright’ın öncüsü olduğu kabul edilen Organik Mimari ve bu mimarinin doğa ile
bağlantısı incelenmiştir. Bu akımın, Modern Mimarinin doğayı Önemsemeyen tavrına karşı
ortaya çıktığı belirtilmiştir. Üçüncü bölümün son başlığım da, Wright' in yapılan ve bu
yapıların doğa ve ilişkisi oluşturmuştur. Yedi yapı incelenmiş ve bunlar yukarıda bahsedilen
kriterler doğrultusunda yorumlanmıştır.
Bunu izleyen bölümde, Wright' in, mekân yapısı, doğayı ele alış biçimi, teknolojiyi
kullanması gibi kriterlerinden etkilenen mimarlardan Bruce Goff, Carlo Scarpa, Arthur Dyson
ve Şevki Vanlı örnek olarak gösterilmiştir.
Sonuç olarak bu tezde, son yıllarda mimaride görülen kişiliksizlik ve yapıların doğa ile
ilişkisinin azalması sorununa karşı, doğa ile uyumlu ve doğaya saygılı bir mimari önerilmiştir.
Buna örnek olarak da Frank Lloyd Wright ve mimarisi incelenmiştir.
1
ABSTRACT
Natural environment in historical process has been examined in many directions. Some
worshiped it, and some learned from it. Throughout history, it has been used, exploited, and
destroyed.
There is a constant interaction between architecture and nature as they are directly realeted.
Many architects have examined nature in different angles. This thesis examines how Frank
Lloyd Wright described nature and how it influenced his work.
In the introduction part of the thesis, the definition of nature; the relationship between nature
and humans; nature and science; nature and architecture in historical process is examined. The
relationship between nature and science is reviewed under two titles: Cartesian paradigm and
Romantic paradigm. Cartesian paradigm sees the universe as a mechanical system and gets a
scientific endorsement for the destruction of nature. Romantic paradigm, on the other hand
emphasizes the protection of nature, and the maintenance of human-nature harmony at the
highest against the negative effects of the technology.
Being part of the romantic paradigm, Frank Lloyd Wright's architecture and his life is
reviewed in the second part of the thesis. Wright's architecture is examined under different
titles: His architectural style and his professional development . The last part of this chapter
represents the factors by which he was effected: Shingle style, Froebel games, Sullivan, Japan
and Japanese artists.
In the third section the importance of nature on Wright's life and his perspective on nature is
reviewed. This interaction has been examined in detail under the following titles: local area,
volume(mass) elements, superficial elements, regional peculiarities, and time. Also in this
section, Organic Architecture and the relationship between nature and Organic Architecture is
mentioned. The last headline of the third chapter contains buildings of Wright and their
relationship with nature. Seven of his buildings are examined as a case study.
In the following section architects such as Bruce Goff, Carlo Scarpa, Arthur Dyson and Şevki
Vanlı who were influenced by Wright's architectural style are examined. in conclusion, Frank
Lloyd Wright's architecture is proposed against the recent architectural style that lacks style,
character, and harmony with nature.
Tez Adı: Foça Kent Tarihinin Mimari Dokuya Yansıması
Yazar Adı: Arzu YEŞİLYURT
Danışman: Prof. Nursel ONAT
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-2002
ÖZET
Foça, kent tarihi, tarihteki yeri ve mimari dokusu açısından incelenmeye değer özellikler
taşımaktadır. Antik çağlardan bu yana pek çok savaşa tanık olmuş, yedi büyük deprem
geçirmiş, farklı ülkelerin yönetimi altına girmiş ama yine aynı topraklar üzerinde varlığını
sürdürmüştür.
Tezi hazırlamaktaki amaç, Foça kent tarihinin kent dokusu üzerindeki etkilerini incelemekti.
Çalışmaya, Foça kent tarihi anlatılarak başlandı. Antik çağlardan günümüze gelen bulgular bir
araya getirildi. Farklı dönemlere ait kent haritaları hazırlandı. 20. Yüzyılda kentin değişimi ve
gelişimi haritalar ve fotoğraflarla belgelendi.
Foça kentinin en karakteristik öğelerinden olan Rum evleri üzerine analitik bir tespit çalışması
yapıldı. Evlerin genel bir tipolojileri çıkarıldı. Bu evlerin mimari elemanları üzerine bir
çalışma yapıldı. Foça konutlarıyla diğer Ege kıyı ve Yunan Adaları'ndaki aynı dönem evleri
üzerine bir karşılaştırma yapıldı.
Sonuçta da Foça kenti için yapılması gerekenlere değinildi. Antik kent ve yaşayan kentin bir
bütün olarak alınmasına yönelik önerilerde bulunuldu.
Ekler bölümünde de Foça'ya ait özel bir takım bilgilere, tarihte Foça için yazılmış yazılara yer
verildi.
1
ABSTRACT
Foça has always been special with its architecture, its history and its place in history. Since
ancient times Foça experienced several wars and seven big earthquakes. Even many different
countries governed it; Foça always stood on its feet's and always located in the same place.
The purpose of my thesis was to analyse the effects of history on the architecture of Foça.
Accordingly the starting point of my thesis was the history of Foça. The findings from ancient
times to today are gathered together. By working on the rnaps of Foça in time, the changes are
investigated. A comparison of photographs of Foça in 1930's and today is performed.
Rum houses, which is one the main characteristics of Foça are examined, and a general
typology of Rum houses is prepared.
How the sympathy and conscience grew on ancient houses was pointed out by
analysing the purchase years' of ancient houses.
The final part of the thesis briefly describes what should be done for Foça, and includes
suggestions on how to harmonise the ancient Phokaia and contemporary Foça.
General information on Foça, regulations on protection of ancient architecture and writings on
Foça are included in the appendix
Tez Adı: Tarihi Çevrelerde Sosyal ve Ekonomik Gelişimin Mimariye Yansıması; Karaköy
Yer altı Camii ve Çevresi Örneği
Yazar Adı: Esra EKŞİ
Danışman: Prof. Mete ÜNAL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-2002
ÖZET
Uygarlık tarihinin en önemli kanıtları olan kentler insanların en basitinden en karmaşığına
kadar çeşitli ihtiyaçlarına cevap vermek üzere kurulup geliştirilmiş ve bazı durumlarda çeşitli
nedenlerle yok olmuş yerlerdir. Mimari ise bu döngünün vazgeçilmez bir unsuru ve tarihin en
somut ispatıdır. Tarihi çevrelerin korunup değerlendirilmesi her ülke için bir uygarlık
göstergesidir. Bu bilince sahip olan toplumlar tarihlerini çoğu insanın ulaşamayacağı
kitaplardan çıkarmış ve sadece görülerek ulaşılabilecek kentlere, mimari kurgulara
taşımışlardır.
Uygarlıkların ye dolayısıyla kentlerin değişimlerini bir süreç içinde yada ani bir biçimde
sağlayan çeşitli nedenler vardır. Bunlar savaşlar, iktidar değişiklikleri ve reformlar, din ve
etnik köken değişimi, ekonomi, teknoloji ve doğal afetler olarak sayılabilir. İstanbul'un
yüzyıllar boyunca en işlek limanı olmuş Haliç' in kuzey, kıyısında bulunan Galata' nın
doğusuna düşen örnek bölge, de zaman içinde sosyal ve ekonomik gelişmeler paralelinde
değişmiştir.
Bizans devrinde İstanbul'un güney limanlarında yaşanan talihsizlikler yüzünden önemini
korumuş ve hatta önem kazanmış olan Haliç’in kuzeyinin etkinleşmesi Cenevizlilerin 1261
yılından sonra buraya yaklaşık 200 yıllık hakimiyeti sırasında olmuştur. Cenevizliler Galata'yı
surlarla tahkim etmiş kıyılarda ise liman gereksinmelerine yönelik yapılar yapmıştır.
Fatih, İstanbul'u fethinden sonra buranın ticaretteki öneminin farkında biri olarak aynen
kalmasını sağlamıştır. Fetih sonrasında aniden boşalan kesim zamanla dolarak eski
hareketliliğine kavuşmuştur. Tophane kesiminde ise top dökümhanesini inşası, canlılık
getirmiş Karadeniz kıyılarından getirilen halk buraya yerleştirilmiştir. 19. yüzyıla kadar rutin
bir işleyiş sergileyen bölge, 19. yüzyılda da ağırlıklı olarak Fransız, İngiliz ve İtalyan sanayici
ve tüccarlarıyla, bu ülkelerden gelen her türlü malın indirildiği, depolandığı ve satıldığı bir
alan haline dönüşmüştür. Batılılaşma hareketleri kapsamında, Ceneviz surları yıkılmış, askeri
anlayıştaki farklılıklar Tophane meydanının bir talim yerine dönüşmesine neden olmuştur.
Kırım Savaşında İngiliz ve Fransız buharlı gemilerinin yanaşma problemi; rıhtımın
yapılmasını hızlandırmıştır. 1890'larda başlanan rıhtım yapımı, ele alınan kıyıların çehresinin
tamamen değişmesine neden olmuştur. Eski ahşap depolar yıkılmış yerlerine kagir hanlar
yapılmıştır. I, Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sonrasında bölgenin eski önemi kalmamış,
Avrupalılar sahip oldukları ticari imtiyazları kaybederek ülkelerine dönmüştür.
Cumhuriyet döneminde -1950 ve 1980'li yıllarda ortaya konan plansız -gelişmeler sonucunda
açılan yollar ve meydanlardan, ele alınan bölge de nasibini almış ve tarihin tanığı olan birçok
bina yok edilmiştir. Ceneviz dönemi ve sonrasında 19. yüzyıl batı etkisindeki bölgeden çok az
sayıda bina günümüze ulaşmıştır. Bunlardan en önemlisi çalışmaların başlama noktası olan
Galata Hisarı bugünkü adıyla Yeraltı Camiidir.
1
Yeraltı Camii ve çevresindeki limana bağlı gelişen ticaret işlevleri geçmişten günümüze
değişerek gelmiştir. Bu işlevlerin fiziksel ortamda yansımaları hanlar ve depolardır. 19. yy ile
birlikte Galata' daki azınlıklar zenginleşmiş ve mimari stil olarak Avrupa etkisinde hanlar inşa
ettirmişlerdir. Tophane de Osmanlı'nın askeri alanda gelişme isteğine paralel değişim
göstermiştir. Zamanla Cumhuriyetin ilanı ve diğer hazırlayıcı nedenlerle Tophane tesisleri
ortadan kalkmış komplekse ait bir yapı günümüze dek ulaşmıştır. Ele alınan bölgenin
batısında ise liman işlevinin tam olarak ortadan kalktığını söylemek mümkün değildir. Buna
karşılık devamlılığı da tartışma konusudur. Bu noktada bölgede limana ait alt işlevler de
zayıflamaktadır. Büro olarak tasarlanmış ticaret hanlarının içinde bir takım küçük ölçekli
üretim faaliyetleri yer bulmaya başlamıştır. Bölgenin tarihi gelişimine zıt düşmeden
değerlendirilmesi güncelliğini koruyan bir konudur.
Tez Adı : Çağdaş Havaalanı, Terminal Planlamasında Akış Olgusu, Plan Tipleri, Tip Seçimi
ve Kriterleri
Yazar Adı: Mehmet TANSU ACIMERT
Danışman: Prof. Dr. Fatih GORBON
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2003
ÖZET
Ulaşım yapılarından havaalanlarının tasarımlan, hata yapıldığında, yapı gerçekleştirildikten
sonra geri dönüşü, maliyetleri ve işlerliği gibi sebeplerden dolayı çok zordur. Özellikle küçük
ölçekli terminallerde yapılacak hata, kendini çok açık şekilde belli edecektir. Çünkü küçük
ölçekli terminallerde ulusal, uluslararası niteliklerde ya da her iki niteliği barındırmış olurlarsa
olsunlar, en temel fonksiyonları içerdikleri için, yapılacak hataya olan tavizleri çok azdır.
Günümüz terminallerinin nitelikleri, içerdiği fonksiyonları açısından gelişmeye
uğramaktadırlar. Yolcuların terminal içerisindeki bekleme süreleri işletmecileri reklam, çarşı
vb. konulara yöneltmiştir. Terminaldeki kayıp zaman artık, çarşıya giden bir kişinin geçirdiği
zamana eşdeğer olmaya başlamıştır. Bu da, daha önceden terminal yapılarının programında
bulunan gazete bayii, büfe vs. satış birimlerine özellikle büyük ölçekli terminal yapılarında ek
çarşı birimlerinin katılmasına sebep olmuştur.
Bu çalışmada hava ulaşımında ve havaalanlarındaki tarihsel gelişmeler, kullanıcı-havaalanı ve
kullanıcı-terminal yapısı ilişkileri incelenmiştir. Terminal yapılarının tip sınıflandırmaları ve
birbirleriyle olan kıyaslamaları yapılmıştır. Avrupa, Asya ve Amerika'dan seçilen on adet
terminal örneğinde yolcu akışı ile terminal fonksiyonları arasındaki ilişkiler incelenmiştir.
ABSTRACT
Designs of airports are challenging considering the nature of terminals having an inflexible
functional diagram when planning errors are made which all turns out to be costly. Especially
mistakes in small scale terminals are more visible than others. Whether this small scale
terminal is national, international or both, this kind of terminals has the main functions so
making mistakes are less acceptable.
Qualifications of today's airports are getting more and more improved in terms of the
functions. they have. Waiting time of the passengers in the terminal area directed managers to
the issues like advertising, shopping, etc. Lost time in terminal is nearly equal to the time
when a person goes shopping. As a result more and more shopping are provided besides
cafes, kiosks and other kinds of shops in large scale terminals.
In this thesis historical development of air transportation and airports, relations between user
and airport, and the relation between user and terminal concept are studied. In ten examples
from European, Asian and American airport terminals, relations between flow of passengers
and functions of terminals are studied.
1
Tez Adı: Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Binaları
Yazar Adı: İlknur YÜKSEL
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Oğuz ÖZER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz 2004
ÖZET
Çalışma, lise düzeyi mesleki ve teknik eğitim veren okul binalarını inceleyen bir çalışma
olmuştur.
Meslek liselerine öğrenci yetiştiren ilköğretimden gelen Öğrencinin aldığı eğitimin niteliği
kadar geldiği okulun fiziksel koşullan da önemlidir. Çünkü edindiği okul kültürü lise
seviyesine taşınmaktadır. Ancak çalışmada ilköğretimle ilgili ortamlar üzerinde
durulmamıştır.
Meslek okulları işyerinin küçük bir ölçeğidir. Bu yüzden işgücünü hazırladığı sektör ile
sürekli işbirliği içinde olması gereken okulun, mekânları da sahip olduğu branşın işyeri
kurallarına uygun olmalıdır. Ancak ülkemizde işyeri ortamlarının da işyeri gereklerine
genellikle uymadığım görüyoruz. Bu çalışma ile Ülkemizin önemli sanayi ağırlığını taşıyan
İstanbul ilinde bulunan meslek liseleri ve branşları ile hitap ettiği işyeri koşullan üzerinde de
durulmaya çalışılmıştır.
Eğitim kurumlan olarak Meslek liselerini ilgilendiren birey psikolojisi ve okul gelişimine etki
eden diğer kurumlarla ilişkileri üzerinde duruldu. Bu kurumlar; lise öncesi ilköğretim ve
sonrası yükseköğretimle birlikte direk etkileyici olan sanayi olmuştur. Ayrıca teknik tabanlı
eğitim veren bu kurumlan bilimsel ve teknolojik tabanlı tüm gelişmeler etkilemektedir.
Meslek liseleri uygulama ağırlıklı olduğundan ve bu işleve atölyeler cevap verdiğinden işyeri
koşullan ile atölye koşullan mukayesesi yapılırken bir yandan da ergenlik dönemini atlatmaya
çalışan bireylerin psikolojik gerekleri ve bunların fiziksel koşullarla nasıl sağlanacağı
üzerinde duruldu.
Bu çalışmada bazı ülkelerin mesleki teknik eğitim sistemleri ve okul projesi Örnekleri bazı
branşlarla ilgili olarak ülkemizden ve diğer ülkelerden karşılaştırmalı ele verilmeye
çalışılmıştır.
Çalışmada izlenilen yöntem, ilgili literatürün taranması yoluyla ana temaların ve başlıca
örneklerin tespiti ve irdelenmesi olmuştur.
Avrupa Birliğine giriş sürecinde karşımıza çıkan önemli bir faktör olan mesleki teknik
eğitimde, eğitimin niteliğinden sözederken, fiziksel çevrenin önemi kabul edilmelidir.
Sonuç olarak, mesleki teknik eğitimin nitelik problemlerini etkileyen unsur olarak tasannu
etkileyen fiziksel gereklilikler kadar, kullanıcı psikolojisi işgücü sağladığı kurumların
ihtiyaçları ile birlikte ele alınmaya çalışılmıştır.
Tez Adı: Yeni Tasarlanacak Apartman Tipi Konutlar İçin Planlama Kriterlerinin Belirlenmesi
İzmir Özelinde Bu Kriterlerin Tespiti
Yazar Adı: Osman BARAN UYAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Gülşen GÜLMEZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım 2004
ÖZET
Araştırmamızda temel amaç; fiziksel ve sosyal olarak apartman tipi konutların niteliksel
sorunlarının planlama düzleminde incelenmesi ve bu inceleme sonucunda elde edilecekparametrelerin yeni planlanacak apartman tipi konutlarda planlama düzeyinde çözüm önerileri
oluşturulmasında kullanılmasıdır. Tezin kapsamı belirlenirken konut sorunu diye
nitelendirilen ve ülkemizin 50'li yıllardan günümüze yüzleştiği en önemli olgu olan sorunun
plansal düzlemde nitelik sorunlarının tespit edilerek, giderilmesi yönünde çözümler
önerebilmek amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda ikametimizi şekillendiren
konutlarımızın incelenmesi ve bu incelemelerden elde edilecek sonuçların istiflenerek
çözümün sistematiğinin oluşturulması planlanmaktadır.
ABSTRACT
The main of the physical planning problems of apartment (multi-storey) type housing and the
usage of these maintained parameters for defining new solutions on the apartment type
housing in respect to planning. The content of this thesis had been clarified according to the
purpose of identifying the physical problems in the planning of apartment (multi-storey) type
housing which has been one of the most important problems that has been faced in our
country (Turkey) since 1950's. In this respect, the houses, which define our inhabitance, are
examined, and it is planned to systemize the new proposals in the light of the findings
gathered from this research
1
Tez Adı: Yaşayan Organik Kent Bir Örnek: Üsküdar
Yazar Adı: Nihal ÇOŞKUN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2004
ÖZET
Osmanlı kenti -ve onun tipik bir örneği olan Üsküdar- organik bir karaktere sahiptir. Ancak
sahip olunan bu organik karakter, biçimsel olmanın ötesinde bir boyuta daha sahiptir. Bu
organik karakter, durağan değil yaşayandır. Çalışmaya kaynaklık eden bu tespit olduğundan,
anlatımın da bu tespiti çalışma bütününde ortaya koyacak bir seyir izlemesine çalışılmıştır.
Çalışmanın bu kaygıyla biçimlenmiş kurgusunu, giriş ve sonuç bölümleri dışında aşağıdaki üç
bölüm oluşturmuştur.
İlk bölümde, organik sözcüğünün kent literatüründeki anlamlandırılışı üzerinden hareket
edilmiş ve gerçekte sözcüğün literatürdeki anlamlandırılışına bağlı iki farklı kentsel
karakteristik olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan ilki 'varolan organik kent' olarak, ikincisi ise
'tasarlanan organik kent' olarak ifade edilmiştir. Bu iki kentsel karakteristik literatürdeki
metinler eşliğinde incelenmiş ve sorgulanmıştır. 'Yaşayan organik kent' ifadesi, 'varolan
organik kent' sorgusu sırasında ortaya konmuştur.
İkinci bölümde, Osmanlı kenti, 'yaşayan organik kent' olma özeliğini açığa vuran oluşum ve
değişim süreci ekseninde incelenmiştir.
Üçüncü bölümde, Osmanlı kentinin tipik bir örneği olan Üsküdar model olarak ele alınmış, ve
ilk iki bölümde yapılan çalışmalara paralel incelenmiştir.
Sonuç bölümü ise ilk üç bölümden elde edilen bulguların genel bir değerlendirmeye tabi
tutulduğu bölümdür.
ABSTRACT
Ottoman city -and its typical example Üsküdar- has an organic character. On the other hand
this character has a property besides being formal which is the fact that it’s not static but
alive. Since this study originates from this basic idea the text has been constructed in a way to
support and to emphasize this idea in overall. The editing of the study which was formed by
this concern is composed of the following three chapters except for the introductory and
conclusive parts.
In the first chapter the meaning of the word organic in the city literature was taken as the
foundation and it was determined that there are two urban characteristics that are dependent
on the explanation of this word in the literature. First one is expressed as the existing organic
city' while the other one is defined as the 'planned organic city'. These two urban
characteristics are examined and questioned with the contribution of texts in the literature.
The 'living organic city' is introduced during the examination of the 'existing organic city'.
In the second chapter Ottoman city was studied around the basis of the formation and the
alteration process, which expresses the property of being the 'living organic city'.
In the third chapter Üsküdar which is a typical example of the Ottoman city was taken as a
model and it was examined in accordance with the studies in the first two chapters.
The conclusive chapter is basically a general evaluation of the findings of the first three
chapters.
1
Tez Adı :Haliç Kıyılarında Bizans Döneminden Günümüze İşlev ve Doku Değişimleri
Yazar Adı : İsmail TANDOĞAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Kayahan TÜRKANTOZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2005
ÖZET
Haliç, tarihin ilk çağlarından itibaren önemli yerleşimlere sahne olmuş bir coğrafyadır. Bu
önemli yerleşim merkezi, gerek topografik yapısı gerekse de stratejik konumu ile her zaman
etkili bir çekim noktası olmuştur.
Özellikle ilk çağlarda Haliç bölgesinin en cazip özelliği, coğrafi yapısı dolayısıyla
savunmasının kolay olmasıdır. Ticaretin deniz yoluyla yapılması ile birlikte de Haliç’in
stratejik önemi gündeme gelmiştir. Haliç, Akdeniz ve Karadeniz gibi çok önemli iki denizi
birleştiren İstanbul Boğazı'nın en etkili kontrol noktalarından biridir.
Bizans ile birlikte gelişmeye başlayan Haliç, bu gelişimini günümüze kadar sürdürmüştür.
Haliç kıyı bandında Bizans döneminde oluşmaya başlayan ve Osmanlı ile birlikte gelişen
mimari dokuda, tarihin kimi dönemlerinde bozulmalar yaşansa da dokudaki sürekliliğin
bugün bile kimi Haliç yerleşimlerinde var olduğu görülmektedir. Hatta mimari doku ile
birlikte yerleşimlerin işlevlerinin bile değişime uğrayarak da olsa halen devam etmektedir.
Çalışmamın birinci bölümünde, Haliç'in coğrafi yapısı ve yerleşimin tarihsel gelişimi
anlatılmıştır. Bu tarihsel gelişim, Bizans öncesi dönemden başlayarak günümüz planlama
çalışmalarına kadar analiz edilmiştir.
İkinci bölümde ise Haliç'te yaşanan işlev ve doku değişikliklerine yönelik analiz çalışmaları
yapılmıştır. Bu bölümde, 19. yüzyılda başlayan sanayileşme çalışmaları ve Cumhuriyet
döneminde yapılan planlarla tahrip olan Haliç kıyılarının nasıl değerlendirilebileceği
araştırılmıştır. Analiz çalışmaları, kıyıda halen var olan ve endüstri arkeolojisi açısından
önemli kabul edilen sanayi yapılan odaklı olarak yapılmıştır.
Üçüncü ve son bölümde ise, tüm bu analiz çalışmalarımdan elde edilen sonuçlar ışığında
Haliç bütününde yapılabilecek muhtemel bir planlama çalışmasında dikkat edilmesi gereken
noktalara değinilmiştir. Bu bölümde Haliç kıyı bandında eskiden var olan canlılığın tekrar
oluşturulabilmesi için öneriler getirilmiştir.
ABSTRACT
Cities, established and developed for the simplest or complicated needs of human being, are
the most important witnesses of the civilization history. As for architecture is a considerable
component of this rotation and the most realistic proof of history.
Conservation and evaluation of historical places is a civilization symbol for every nation.
Societies which have this comprehension, brought out their history from books which
everyone cannot reach, to the cities and architectural speculations which everyone could see.
There are some reasons endind up with sudden or continual changes on civilisation, so on
cities. These can be listed as the wars, changes of political power or reforms, changes of
religion or ethnic origin, economy, technology and disasters. Considered aria which is on the
northeast of Haliç, the most busy harbour of İstanbul for centuries, differed also under the
changing conditions of social and economical events.
Haliç ports kept their importance after the unpleasant events took place on the south shores of
İstanbul. During the reign of Genoa people from 1261 till 1453, the north side of the Haliç
became more important then any other ports. Genoa people fortified Galata and built new
buildings according to the needs of a port.
After the conquest of İstanbul, Fatih Sultan Mehmed provide the port kept still as he knew the
importance of the commerce on the port. By the time, the places which became empty after
the conquest, found the old activity. As for in Tophane region, the construction of the cannon
foundry, changed the region in an attractive way. Till the 19th century function and the being
of the function were fixed. In the 19th century considered area become a place where mostly
French, English and Italian merchants and industrialists, delivered goods from the foreign
ships, selling or storing. In the westernization period of the Ottoman Empire, the city walls of
genoa period were demolished and the
Tophane square was changed into a drill field according to the military reform.
During the Crimea War, the problems of drawing alongside the French and English ships to
the shores, speed up the construction period of the dock. The construction of the dock,
changed the shores very much. Old wooden warehouses were demolished and new stone cityinns were built. After the I. World War, the region lost it's importance. European people
losing their commerce privileges, returned to their countries.
There has been many unplanned developments during the republic period of Turkey
especially in the years 1950 and 1980. Considered region also lost a lot of its historical
buildings during this destroying period. After all these only a few building come to our day
from the Genoa or westernisation period. One of these buildings are the Galata Castle or the
Underground Mosque as known today.
Round the places Underground Mosque. the commerce activities have been going on for
several centuries. The reflection of these activities on the architecture are the ware houses and
the city inns. In the 19th minorities of Galata region became rich and they built inns having the
European architectural styles. With the Ottoman Empire's need of development in the military
field also Tophane region changed a lot of f the establishment of the Republic and other
reasons, except one bloc all the Tophane complex was removed. In the west side of the
example region it's hard to say that the activities of harbour is totally removed. Opposite,
continuity of the function is an actual discussion problem.
1
Tez Adı : Modern Mimaride Megastrüktürler Megastrüktürlerin Oluşumu, Gelişimi ve
Dönüşümü Yazar Adı: Erdem CEYLAN
Danışman: Prof. Mete ÜNAL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-2003
ÖZET
Modern Çağ'a kadarki mimarlık tarihi boyunca, var olan tüm yapı tiplerinde megastrüktürel
özelliklere sahip örneklere rastlanmaktadır. Ancak kaynağında Aydınlanma düşüncesi ve
Endüstri Devrimi bulunan, 17. yüzyıldan başlayarak tüm uygarlık tarihini köklü bir biçimde
dönüştürmeye başlayan Modernizm; modern-öncesi mimarinin kurgusal, yapısal, dolaşımsal,
teknolojik ve anlamsal özelliklerinde de köklü değişikliklere neden olmuştur. Modern
Mimari'nin temel özelliklerinin oluştuğu bu dönemde; modern-öncesi dönemin
megastrüktürel özelliklere sahip yapı tiplerinde önemli değişimler olurken, megastrüktürel
özelliklere gereksinim duyan yeni yapı tipleri de (ulaşım, üretim, fuar yapılan gibi) oluşmaya
başlamıştır.
20. yüzyıl tarihinin en önemli kırılma noktası sayılan ikinci Dünya Savaşı'nın sonrasında
oluşan iki kutuplu (kapitalist-sosyalist, iyimser-kötümser, vb.) politik-düşünsel-kültürel
ortamda bir mimari ve kentsel tasarım akımı olarak 1950'li yılların sonlarına doğru ortaya
çıkan Megastrüktüralizm; Modernizm deneyimini ve Modern Mimari'nin mirasını 20. yüzyıl
başı avangart mimari akımlarının rehberliğinde ve içinde bulunduğu dönemin düşünsel,
ekonomi-politik, sosyo-kültürel ve bilimsel gelişmelerinin etkisi altında yorumlayarak,
dönemin mimari ve kentsel tasarım sorunlarına yanıt aramayı amaçlamış ve savaş-sonrası
mimarlık ve kent tasarımı kültürünü derinden etkilemiştir. Birbirleriyle iletişim ve etkileşim
içinde olan, fakat birbirlerinden farklı kültürlere, modernleşme deneyimlerine ve savaşsonrası sorunlarına sahip coğrafyalara ait olan birçok akım ve grubun (Metabolistler,
Archigram, Urbanisme Spatiale, vb.) ortak mimari ve kentsel tasarım eğilimlerinin
(gelişebilirlik, mekânın tanımsızlaşması, strüktürel yapının okunabilirliği, altyapının
belirleyiciliği, vb.) somutlaşmış hali olan megastrüktüralist yapı ve tasarımlar; sahip oldukları
olumlu özelliklerin yanında, 1960'lı yıllarda ortaya çıkan Modernizm eleştirilerinin etkisinde
kalan haklı eleştirilere de uğramışlardır.
Yaygın bir mimari ve kentsel tasarım akamı olarak etkinliğini yitirmiş; Modern Mimari'nin ve
modern kentlerin sorunlarına köklü bir çözüm getirememiş olmasına karşın, günümüzde
Megastrüktüralizm'in izlerini pek çok çağdaş megastrüktürel yapıda ve tasarımda ve
megastrüktürel olarak tanımlanamayacak yapıların megastrüktüralist öğelerinde gözlemlemek
mümkündür.
Megastrüktürel yapılara olan gereksinim gerek içinde bulunduğumuz modern-sonrası olarak
adlandırılan dönemde, gerekse gelecekte artarak devam edecektir. Bu zaman dilimlerinin
kendilerine özgü gereksinimlerini gidermek ve sorunlarını çözmek zorunda olan mimari ve
kentsel tasarımlan yönlendirmede göz önünde bulundurulması gereken kriterlerin
oluşturulmasında; megastrüktürler ancak sahip oldukları olumlu özellikleri vurgulayacak,
olumsuz özellikleri ise ortadan kaldırabilecek tasarımlar aracılığıyla belirleyici bir rol
oynayabileceklerdir.
ABSTRACT
Throughout the history of architecture, it is possible to find examples with megastructural
properties in all existing building types. But the Modernism, whose sources are composed of
the Industrial Revolution and the ideology of the Enlightenment and which has began to
transform radically the whole history of civilization, has caused fundamental alterations in
organizational, structural, circulation, technological and semantic properties of the premodern architecture in that era, in which Modem Architecture's main properties appeared,
while the pre-modern building types with megastructural properties were transforming, new
building types, that need megastructural properties (terminals, factories, fair buildings, etc.)
began to be constituted.
Megastructuralism, which has appeared as an architectural and urban planning movement in
the late 1950's, in a bipolar political-ideological-cultural (capitalist-socialist, optimisticpessimistic, etc.) atmosphere that is formed after the World War II, the most important
breaking point of the 20th. century; interpreting the experience of the Modernism and the
legacy of the Modem Architecture with the guidance of the 20th century's beginning's avantgarde architectural movements and under the influence of its own era's ideological, economypolitical, socio-cultural and scientific developments, has aimed at searching solutions for postwar era's architectural and urban planning problems and has radically influenced post-war
architecture and urban planning culture. Beside their positive properties mega structuralist
buildings and designs, the concretized forms of the common architectural and urban planning
tendencies (extensibility, neutralization of the space, dominance of the infra-structure, etc.) of
several movements and groups (Metabolism, Archigram, Urbanisme Spatiale, etc), which
belong to different cultures, different modernization experiences and geographies with
different post-war problems although they are in effection and communication with each
other; have been exposed to just critics that are influenced by 1960's critics against
Modernism.
Although Megastructuralism has lost its activity as a prevalent architectural and urban
planning movement and has not been able to solve the problems of the Modern Architecture
and the modern cities; today it is possible to observe the traces of Megastructuralism in
several contemporary megastructural buildings and designs and in the megastructuralist
elements of several buildings, which cannot be defined megastructural.
Whether in the post-modern era, to which we belong, or in the future; the need for the
megastructural buildings will increasingly be continued. Megastructures will only be able to
play their determining roles on constituting the criterions that direct architectural and urban
design, which have to remove the specific needs and to solve the problems of the present and
the future; by means of designs that will be able to give preference to their positive properties
and to eliminate their negative properties.
1
Tez Adı : Çağdaş Havaalanı, Terminal Planlamasında Akış Olgusu, Plan Tipleri, Tip Seçimi
ve Kriterleri
Yazar Adı: Mehmet TANSU ACIMERT
Danışman: Prof. Dr. Fatih GORBON
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2003
ÖZET
Ulaşım yapılarından havaalanlarının tasarımlan, hata yapıldığında, yapı gerçekleştirildikten
sonra geri dönüşü, maliyetleri ve işlerliği gibi sebeplerden dolayı çok zordur. Özellikle küçük
ölçekli terminallerde yapılacak hata, kendini çok açık şekilde belli edecektir. Çünkü küçük
ölçekli terminallerde ulusal, uluslararası niteliklerde ya da her iki niteliği barındırmış olurlarsa
olsunlar, en temel fonksiyonları içerdikleri için, yapılacak hataya olan tavizleri çok azdır.
Günümüz terminallerinin nitelikleri, içerdiği fonksiyonları açısından gelişmeye
uğramaktadırlar. Yolcuların terminal içerisindeki bekleme süreleri işletmecileri reklam, çarşı
vb. konulara yöneltmiştir. Terminaldeki kayıp zaman artık, çarşıya giden bir kişinin geçirdiği
zamana eşdeğer olmaya başlamıştır. Bu da, daha önceden terminal yapılarının programında
bulunan gazete bayii, büfe vs. satış birimlerine özellikle büyük ölçekli terminal yapılarında ek
çarşı birimlerinin katılmasına sebep olmuştur.
Bu çalışmada hava ulaşımında ve havaalanlarındaki tarihsel gelişmeler, kullanıcı-havaalanı ve
kullanıcı-terminal yapısı ilişkileri incelenmiştir. Terminal yapılarının tip sınıflandırmaları ve
birbirleriyle olan kıyaslamaları yapılmıştır. Avrupa, Asya ve Amerika'dan seçilen on adet
terminal örneğinde yolcu akışı ile terminal fonksiyonları arasındaki ilişkiler incelenmiştir.
ABSTRACT
Designs of airports are challenging considering the nature of terminals having an inflexible
functional diagram when planning errors are made which all turns out to be costly. Especially
mistakes in small scale terminals are more visible than others. Whether this small scale
terminal is national, international or both, this kind of terminals has the main functions so
making mistakes are less acceptable.
Qualifications of today's airports are getting more and more improved in terms of the
functions. they have. Waiting time of the passengers in the terminal area directed managers to
the issues like advertising, shopping, etc. Lost time in terminal is nearly equal to the time
when a person goes shopping. As a result more and more shopping are provided besides cafes,
kiosks and other kinds of shops in large scale terminals.
In this thesis historical development of air transportation and airports, relations between user
and airport, and the relation between user and terminal concept are studied. In ten examples
from European, Asian and American airport terminals, relations between flow of passengers
and functions of terminals are studied.
Tez Adı : Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Binaları
Yazar Adı: İlknur YÜKSEL
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Oğuz ÖZER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz 2004
ÖZET
Çalışma, lise düzeyi mesleki ve teknik eğitim veren okul binalarını inceleyen bir çalışma
olmuştur.
Meslek liselerine öğrenci yetiştiren ilköğretimden gelen Öğrencinin aldığı eğitimin niteliği
kadar geldiği okulun fiziksel koşullan da önemlidir. Çünkü edindiği okul kültürü lise
seviyesine taşınmaktadır. Ancak çalışmada ilköğretimle ilgili ortamlar üzerinde
durulmamıştır.
Meslek okulları işyerinin küçük bir ölçeğidir. Bu yüzden işgücünü hazırladığı sektör ile
sürekli işbirliği içinde olması gereken okulun, mekânları da sahip olduğu branşın işyeri
kurallarına uygun olmalıdır. Ancak ülkemizde işyeri ortamlarının da işyeri gereklerine
genellikle uymadığım görüyoruz. Bu çalışma ile Ülkemizin önemli sanayi ağırlığını taşıyan
İstanbul ilinde bulunan meslek liseleri ve branşları ile hitap ettiği işyeri koşullan üzerinde de
durulmaya çalışılmıştır.
Eğitim kurumlan olarak Meslek liselerini ilgilendiren birey psikolojisi ve okul gelişimine etki
eden diğer kurumlarla ilişkileri üzerinde duruldu. Bu kurumlar; lise öncesi ilköğretim ve
sonrası yükseköğretimle birlikte direk etkileyici olan sanayi olmuştur. Ayrıca teknik tabanlı
eğitim veren bu kurumlan bilimsel ve teknolojik tabanlı tüm gelişmeler etkilemektedir.
Meslek liseleri uygulama ağırlıklı olduğundan ve bu işleve atölyeler cevap verdiğinden işyeri
koşullan ile atölye koşullan mukayesesi yapılırken bir yandan da ergenlik dönemini atlatmaya
çalışan bireylerin psikolojik gerekleri ve bunların fiziksel koşullarla nasıl sağlanacağı
üzerinde duruldu.
Bu çalışmada bazı ülkelerin mesleki teknik eğitim sistemleri ve okul projesi Örnekleri bazı
branşlarla ilgili olarak ülkemizden ve diğer ülkelerden karşılaştırmalı ele verilmeye
çalışılmıştır.
Çalışmada izlenilen yöntem, ilgili literatürün taranması yoluyla ana temaların ve başlıca
örneklerin tespiti ve irdelenmesi olmuştur.
Avrupa Birliğine giriş sürecinde karşımıza çıkan önemli bir faktör olan mesleki teknik
eğitimde, eğitimin niteliğinden sözederken, fiziksel çevrenin önemi kabul edilmelidir.
Sonuç olarak, mesleki teknik eğitimin nitelik problemlerini etkileyen unsur olarak tasannu
etkileyen fiziksel gereklilikler kadar, kullanıcı psikolojisi işgücü sağladığı kurumların
ihtiyaçları ile birlikte ele alınmaya çalışılmıştır.
1
Tez Adı : Yeni Tasarlanacak Apartman Tipi Konutlar İçin Planlama Kriterlerinin
Belirlenmesi İzmir Özelinde Bu Kriterlerin Tespiti
Yazar Adı: Osman BARAN UYAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Gülşen GÜLMEZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım 2004
ÖZET
Araştırmamızda temel amaç; fiziksel ve sosyal olarak apartman tipi konutların niteliksel
sorunlarının planlama düzleminde incelenmesi ve bu inceleme sonucunda elde edilecekparametrelerin yeni planlanacak apartman tipi konutlarda planlama düzeyinde çözüm önerileri
oluşturulmasında kullanılmasıdır. Tezin kapsamı belirlenirken konut sorunu diye
nitelendirilen ve ülkemizin 50'li yıllardan günümüze yüzleştiği en önemli olgu olan sorunun
plansal düzlemde nitelik sorunlarının tespit edilerek, giderilmesi yönünde çözümler
önerebilmek amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda ikametimizi şekillendiren
konutlarımızın incelenmesi ve bu incelemelerden elde edilecek sonuçların istiflenerek
çözümün sistematiğinin oluşturulması planlanmaktadır.
ABSTRACT
The main of the physical planning problems of apartment (multi-storey) type housing and the
usage of these maintained parameters for defining new solutions on the apartment type
housing in respect to planning. The content of this thesis had been clarified according to the
purpose of identifying the physical problems in the planning of apartment (multi-storey) type
housing which has been one of the most important problems that has been faced in our
country (Turkey) since 1950's. In this respect, the houses, which define our inhabitance, are
examined, and it is planned to systemize the new proposals in the light of the findings
gathered from this research
Tez Adı : Yaşayan Organik Kent Bir Örnek: Üsküdar
Yazar Adı: Nihal ÇOŞKUN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2004
ÖZET
Osmanlı kenti -ve onun tipik bir örneği olan Üsküdar- organik bir karaktere sahiptir. Ancak
sahip olunan bu organik karakter, biçimsel olmanın ötesinde bir boyuta daha sahiptir. Bu
organik karakter, durağan değil yaşayandır. Çalışmaya kaynaklık eden bu tespit olduğundan,
anlatımın da bu tespiti çalışma bütününde ortaya koyacak bir seyir izlemesine çalışılmıştır.
Çalışmanın bu kaygıyla biçimlenmiş kurgusunu, giriş ve sonuç bölümleri dışında aşağıdaki üç
bölüm oluşturmuştur.
İlk bölümde, organik sözcüğünün kent literatüründeki anlamlandırılışı üzerinden hareket
edilmiş ve gerçekte sözcüğün literatürdeki anlamlandırılışına bağlı iki farklı kentsel
karakteristik olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan ilki 'varolan organik kent' olarak, ikincisi ise
'tasarlanan organik kent' olarak ifade edilmiştir. Bu iki kentsel karakteristik literatürdeki
metinler eşliğinde incelenmiş ve sorgulanmıştır. 'Yaşayan organik kent' ifadesi, 'varolan
organik kent' sorgusu sırasında ortaya konmuştur.
İkinci bölümde, Osmanlı kenti, 'yaşayan organik kent' olma özeliğini açığa vuran oluşum ve
değişim süreci ekseninde incelenmiştir.
Üçüncü bölümde, Osmanlı kentinin tipik bir örneği olan Üsküdar model olarak ele alınmış, ve
ilk iki bölümde yapılan çalışmalara paralel incelenmiştir.
Sonuç bölümü ise ilk üç bölümden elde edilen bulguların genel bir değerlendirmeye tabi
tutulduğu bölümdür.
ABSTRACT
Ottoman city -and its typical example Üsküdar- has an organic character. On the other hand
this character has a property besides being formal which is the fact that it’s not static but
alive. Since this study originates from this basic idea the text has been constructed in a way to
support and to emphasize this idea in overall. The editing of the study which was formed by
this concern is composed of the following three chapters except for the introductory and
conclusive parts.
In the first chapter the meaning of the word organic in the city literature was taken as the
foundation and it was determined that there are two urban characteristics that are dependent
on the explanation of this word in the literature. First one is expressed as the existing organic
city' while the other one is defined as the 'planned organic city'. These two urban
characteristics are examined and questioned with the contribution of texts in the literature.
The 'living organic city' is introduced during the examination of the 'existing organic city'.
In the second chapter Ottoman city was studied around the basis of the formation and the
alteration process, which expresses the property of being the 'living organic city'.
1
In the third chapter Üsküdar which is a typical example of the Ottoman city was taken as a
model and it was examined in accordance with the studies in the first two chapters.
The conclusive chapter is basically a general evaluation of the findings of the first three
chapters.
Tez Adı: Haliç Kıyılarında Bizans Döneminden Günümüze İşlev ve Doku Değişimleri
Yazar Adı: İsmail TANDOĞAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Kayahan TÜRKANTOZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2005
ÖZET
Haliç, tarihin ilk çağlarından itibaren önemli yerleşimlere sahne olmuş bir coğrafyadır. Bu
önemli yerleşim merkezi, gerek topografik yapısı gerekse de stratejik konumu ile her zaman
etkili bir çekim noktası olmuştur.
Özellikle ilk çağlarda Haliç bölgesinin en cazip özelliği, coğrafi yapısı dolayısıyla
savunmasının kolay olmasıdır. Ticaretin deniz yoluyla yapılması ile birlikte de Haliç’in
stratejik önemi gündeme gelmiştir. Haliç, Akdeniz ve Karadeniz gibi çok önemli iki denizi
birleştiren İstanbul Boğazı'nın en etkili kontrol noktalarından biridir.
Bizans ile birlikte gelişmeye başlayan Haliç, bu gelişimini günümüze kadar sürdürmüştür.
Haliç kıyı bandında Bizans döneminde oluşmaya başlayan ve Osmanlı ile birlikte gelişen
mimari dokuda, tarihin kimi dönemlerinde bozulmalar yaşansa da dokudaki sürekliliğin
bugün bile kimi Haliç yerleşimlerinde var olduğu görülmektedir. Hatta mimari doku ile
birlikte yerleşimlerin işlevlerinin bile değişime uğrayarak da olsa halen devam etmektedir.
Çalışmamın birinci bölümünde, Haliç'in coğrafi yapısı ve yerleşimin tarihsel gelişimi
anlatılmıştır. Bu tarihsel gelişim, Bizans öncesi dönemden başlayarak günümüz planlama
çalışmalarına kadar analiz edilmiştir.
İkinci bölümde ise Haliç'te yaşanan işlev ve doku değişikliklerine yönelik analiz çalışmaları
yapılmıştır. Bu bölümde, 19. yüzyılda başlayan sanayileşme çalışmaları ve Cumhuriyet
döneminde yapılan planlarla tahrip olan Haliç kıyılarının nasıl değerlendirilebileceği
araştırılmıştır. Analiz çalışmaları, kıyıda halen var olan ve endüstri arkeolojisi açısından
önemli kabul edilen sanayi yapılan odaklı olarak yapılmıştır.
Üçüncü ve son bölümde ise, tüm bu analiz çalışmalarımdan elde edilen sonuçlar ışığında
Haliç bütününde yapılabilecek muhtemel bir planlama çalışmasında dikkat edilmesi gereken
noktalara değinilmiştir. Bu bölümde Haliç kıyı bandında eskiden var olan canlılığın tekrar
oluşturulabilmesi için öneriler getirilmiştir.
ABSTRACT
Haliç is one of the most important places the people has chosen to live since the early times of
history. This important settlement centre has great attractive advantages both with
topographic structure and strategical location.
Especially in ancient times, the most important advantage of Haliç was strategical location
which makes it easy to defend. Strategical importance of Haliç has been increased by trading
by sea. Haliç was the most important control point in Bosphorus between Black Sea and the
Mediterranean Sea.
1
Haliç has improved starting from Byzantine till current times. Although some architectural
and structural destructions, it could be said that architectural and historical structure of the
area has continued and carries its own particulars.
In the first part of our work, the geographical and historical structure of Haliç has been
explained.- This historical development has analysed in a period of before Byzantine to the
present times.
In the second part, functional and structural changes in Haliç in the time period has been
analysed. The industrial developments started in the 19th century and plans prepared in the
first years of Turkish Republic have caused great destruction in the architectural structure of
Haliç and this was analysed here in details together with re-using offers for destroyed areas.
Analysis has been carried out on the basis of recently present old industrial structures /
buildings which were stil exist and important for industrial archaeology.
In the third and last section the main aspects which should be take into consideration in case
of any planned revision to be held in Haliç were particularly ascertained by the analysis of all
analysis carried out in our thesis. The section includes same offers for Haliç to make it live
full and lovely place as before.
Tez Adı : Tarihi, Kültürel ve Doğal Varlıkların Sergileme Açısından Değerlendirilmesi,
Sultanahmet Bölgesi Deniz Surları, Bukoleon Sarayı Örneği
Yazar Adı: Meltem ÖZÇAKI
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Nihat GÖK
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2005
ÖZET
Tez, tarihi, kültürel ve doğal varlıkların korunması; sergileme açısından değerlendirilmesi;
Sultanahmet bölgesi ve deniz surlarının sergileme açısından değerlendirilmesi olarak dört
bölümde incelenmektedir.
Çalışmanın amacı ve hedefi, tarihi, kültürel ve doğal varlıkların korunarak sergilenmesi;
yöntemi ise genelden özele inilerek ve küçük birimlere ayırarak detaylı inceleme
yapılmasıdır.
Birinci bölümde, tarihi, kültürel ve doğal varlıkların tanımı yapılarak koruma gerekliliği
üzerinde durulmuştur. Taşınmaz varlıklar olarak nitelendirilen sitler ve anıtlar üzerinde
çalışma yoğunlaştırılarak anıtlardaki bozulmalar ve restorasyon çalışmaları incelenmiştir.
İkinci bölümde, tarihi, kültürel ve doğal varlıkların sergileme açısından değerlendirilmesi,
sitlerin, anıtların ve taşınabilir eserlerin sergilenmesi olarak üç başlık altında incelenmiştir.
Sitlerin sergilenmesi, kentsel, kırsal, tarihsel, arkeolojik, doğal ve karmaşık; anıtların
sergilenmesi, yakın çevresiyle birlikte, başka sanat eserleriyle birlikte ve sergileme amaçlı
yeniden düzenlenmesi alt başlıklarından oluşmaktadır.
Üçüncü bölümde, karmaşık sit özelliği gösteren Sultanahmet bölgesinin özellikleri ve açık
sergileme alanları incelenmiştir.
Dördüncü bölümde, Sultanahmet bölgesindeki sergileme alanlarından biri olan deniz surları
yalan çevreleriyle birlikte ele alınmıştır. Surlar ve yalan çevrelerinin özellikleri verilerek,
bölge sergileme açısından birimlere ayrılmıştır.
Sonuç bölümünde, Sultanahmet bölgesi ve deniz surlarının sorunları belirlenip, çözüm
alternatifleri üzerinde durulmuştur. Sura bitişik inşa edilen Bukoleon Sarayı üzerinde detaylı
çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Koruma, Sergileme, Tarihi Yanmada, Sultanahmet Meydanı, Surlar
1
ABSTRACT
The thesis is formed of four chapters; conservation of historical, cultural and natural beings,
make them profitable to use of exhibition, to make good use of the Sultanahmet region and
the city walls in terms of exhibitions.
The aim and the target of the study is to display historical, cultural and natural beings while
protecting them and the method is to make a detailed investigation from the general to the
detail by separating into small units.
In the first chapter, the definition of the historical, cultural and natural beings are made and
the necessity of the conservation is stressed. The study is mostly focused on the sites and the
monuments, which are considered to be immovable beings, and the restoration works for the
deterioration of the monuments are also examined.
In the second chapter, examination of making good use of historical, cultural and natural
beings in terms of exhibition is made and exhibition of the sites, monuments and immovable
beings are examined under three topics. The exhibition of the sites is examined under the
subtitles; urban, rural, historical, archaeological, natural and complex. On the other side, the
exhibition of the monuments is examined taking into consideration the relation with its
surroundings, exhibiter it with other work of arts and use it like a museum.
In the third chapter, the characteristics and the open exhibition areas of the Sultanahmet
region, which is considered to be a complex site, is examined.
In the fourth chapter, the city walls including its surroundings that are considered to be one of
the exhibition fields of the Sultanahmet area are examined. The zone is divided into units in
terms of exhibition while giving explanation about the characteristics of the city walls and its
surroundings.
In the last chapter, the problems of the Sultanahmet region and the city walls are determined
and alternative solutions are indicated. Detailed study has been shown about the Bukoleon
Palace, which is constructed adjacent to the city wall.
Keywords: Conservation, Exhibition, Historic Peninsula, The Sultanahmet Square,
Fortification
Tez Adı : Çocuk-Mekân-Oyun İlişkisinin İlköğretim Binalarında İncelenmesi
Yazar Adı: Güldehan Fatma YAVAŞOĞLU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim -2005
ÖZET
Sosyal bir etkinlik olarak oyun, kültüre katkısı olan, toplumsal ilişkileri güçlendiren bir
eylemdir. Bu eylemin gerçekleştiği alanlar; oyuna katılabilen, aynı zamanda oyunu
biçimlendiren mekânlardır.
Çocuk için oyun aktivitesi, eğitiminin bir parçasıdır. Oynarken çocuk; İlişkileri, kuralları ve
"hayata dair olan"ı öğrenir. Bu edimi gerçekleştirirken, mekânı kendiliğinden kurar. Oyun
sırasında, çocuğun mekân ile kurduğu iletişim, sınırlı değildir. Bu çalışma, oyunun, çocuk ve
mekân ilişkisindeki etkisine odaklanmaktadır. Bu anlamda, öncelikle oyunun kavram ve edim
olarak tanımı ve mekân ile etkileşimi incelenmektedir.
Birinci bölümde; oyunun felsefi, dilbilimsel ve kavramsal karşılıkları tanımlanmaktadır.
Burada oyun, sadece çocuğun aktivitesi olarak değil; fakat aynı zamanda sosyal yaşamın
vazgeçilmezi olan bayramlar, törenler, ritüeller olarak, kültürle ilişki kuran her tür etkinliği
kapsar. Bu etkinlikler, ortaya çıkış biçimlerinde kültürlere göre farklılık gösterir, buna karşın,
her toplumun oyun anlayışında, ortak değerlerden söz edilebilir. Kültürel değerlerin
gelişimine katkıda bulunan oyun, sosyal ilişkileri düzenleyici niteliğe sahiptir. Bu bölümde;
aynı zamanda "yaşantının modelleri" olarak, öğretici bir etkinlik olarak ele alınan oyunun,
çevre ve insan etkileşiminde nasıl bir rol üstlendiği anlatılmaktadır.
İkinci bölümde, oyunun mekân ile karşılıklı etkileşimi aktarılmaktadır. Kentin organik
yapıdaki mekânlarında, oyunun etkisi ve aynı zamanda kent alanlarının da oyunsal etkinliğe
katılımı incelenmektedir. Bu anlamda, 1960'lı yıllarda; endüstri toplumunun yeni yaşama
biçimine referans veren şehircilik yaklaşımlarında, oyun ve eğlence kavramları öne çıkaran
grupların çalışmaları incelenecektir. Bu dönemde, geliştirilen otomasyon sistemlerinin, insanı
üretimden alıkoyacağını ve vaktinin büyük bir bölümünü eğlenerek, kendi hayatını
kurgulayarak geçireceğini öngören anlayışa paralel olarak, mimari alanda, dönemin "homo
ludens" ine (oynayan insan) ve oyun temasına uygun mekân kurgusuna ait öneriler
geliştirilmiştir.
İkinci bölüm sonucu olarak oyunun, mekân İle etkileşiminde, mekânda, oyunsal etkinliğin
gerçekleşebilmesi için gerekli özellikler özetlenmiştir. "Oyuna olanak tanıyan mekânın
özellikleri" adı altında ortaya konan bu çalışma, son bölümde incelenen örnekler için veri
oluşturmaktadır.
Üçüncü bölümde, bir eylem olarak oyunun, çocuğun eğitimindeki rolüne değinilir. Oyunun,
taklit ve öğrenme biçimi olarak eğitime katılımı incelenmektedir. Çocuk, zihinsel ve algısal
gelişimi doğrultusunda mekân ile ilişki- kurar. "Oyunun bu ilişkiye katkısı nedir" sorusuna
cevap aranmaktadır. Çocuk, oyun eylemi sırasında mekânı kavrar; oyunun biçimi, kurgusu,
katılan sayısı gibi değişkenlere göre mekânı yeniden kurar.
1
Bu anlamda, bölüm sonunda incelenen ilköğretim örneklerinde, oyunun -ikinci bölümün
sonunda özetlenen- özellikleri doğrultusunda, çocuk-oyun-mekân ilişkisi incelenir. Farklı
okul planlamalarının, oyun kurgusuna ne ölçüde olanak tanıdığı araştırılmaktadır.
ABSTRACT
Playing games contributes to culture and strengthens social relations as a social activity. This
action takes place in spaces that can blend into the game and also structure the game. Playing
games is a part of child education. The child learns about relations, rules and "life" in games.
While playing a game, the child constructs the space intuitively. Playing games is a "selflearned" part of child's education, especially in preliminary school years. The child's
interaction with space is not limited. This study focuses on the effect of game to child-space
interaction. In the beginning, the concept and act of game as well as its interaction with space
are investigated.
The first part of the study defines philosophical, linguistic and conceptual meanings of games.
In this part, game is discussed as a fundamental element of social events like "bayram",
ceremonies and rituals with regard to a simple child activity. The games include elements
from every activity related to culture: These activities may differ in their origins from culture
to culture; still common values exist in games of societies from different cultures. Games not
only support development of cultural values, they also manage social relations.
Concepts of game and recreation became more important in 1960's, which led the way to a
new form of urban life. At this age it was thought that automation systems would free people
from production responsibilities and people would be left with more time for recreational
activities. Under the influence of this idea, many groups presented space configurations for
"homo ludens" (game playing man) and game in architecture. This part investigates works of
these groups.
The resulting of part two states the features that the space element attains as a result of game
and space interaction. These are the characteristics of specific space elements that are a part of
the game activity or contain theme of game playing.
The subject of part three is the role of game playing in child education. Imitation and learning
is a part of this process. The child relates to the space in line with his/her intellectual and
perceptual development. This part of the study searches for an answer to the question “What
is the meaning of game in child-space relation?”
The child perceives the space while playing a game and re-structures the space according to
the features of the game. In the end of part three, the interaction between child, game and
space is studied in samples of preliminary school buildings. School buildings constructed in
various styles are studied to understand its effect on game structure.
Tez Adı : Cedvel-i Sim ve Ait Olduğu Bütünün (Sa’da Bad) Yakın Çevresiyle Birlikte
İşlevsel ve Biçimsel Sorgulaması
Yazar Adı: Burçin ARSLAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. N. Oğuz ÖZER
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Sa’da bad Mesire Alanı, temeli Cedvel-i Sim - kanal yapısı - üzerine kurulmuş bir
düzenlemedir. Alan, tarihsel önemini ve değerini, Cedvel-i Sim boyunca yer alan geniş düzlük
alanlarda gerçekleştirilen etkinlikler sayesinde kazanmıştır.
Yapı günümüzde dahi varlığını sürdürmektedir. Cedvel-i Sim, fonksiyonel ve biçimsel
olmanın ötesinde farklı bir boyuta sahiptir. Bu boyut, sentez ürün olmasından kaynaklanan
özgünlüğüdür.
İlk bölümde, Cedvel-i Sim’le ilgili bilgiler verilerek, genel özellikleriyle, yapı tanıtılmaya
çalışılacaktır.
Kısacası ilk bölümde, Cedvel-i Sim’in adı ve genel tanımıyla, ne olduğu arasında ilişki
kurulmaya çalışılacak, kurulabildiği ölçüde bu bağlantı, bir sonraki bölümde Cedvel-i Sim’in
ait olduğu bütün; Sa’da bad nedir? sorusunun cevabına bir temel oluşturacaktır.
İkinci bölümde, Cedvel-i Sim’in parçası olduğu bütünün ne olduğuna dair sorgulamalar
yapılacaktır.
Bölüm içerisinde, yapının farklı alanlardaki varlığı ortaya konacak ve bu alanlardaki tanımları
irdelenecektir. Öncelikle, Sa’da bad ’ın sosyolojik bir varlık olma durumu sorgulanacak,
alanın ve yapılarının, kültürel sentez ürün olmalarının saptanmasıyla bölüm sonlandırılacaktır.
Son bölümde ise Cedvel-i Sim ve ait olduğu bütünün bugünkü değeri yapının süregelen
varlığının gerekçesi olarak mimari karakterinin ve yakın çevresinin kent içerisindeki
öneminin değerlendirilmesiyle bütünlük içerisinde işlenecektir.
Sonuç bölümünde, yapının mimari varlığında saptanan değerler ve yapıldığı dönemde ait
olduğu bütünün ne olduğuna dair sorgulamaların yapıldığı farklı alanlardaki tanımı
çakıştırılacaktır.
Cedvel-i Sim göstermiştir ki; geçmişte mimari biçimler, Osmanlı kültürünün kalıplarına aykırı
düşmedikleri ölçüde benimsenmişler, hatta uygun içeriğe Osmanlı sistemince benimsendikten
sonra kavuşturulmuşlardır. Cedvel-i Sim, sahip olduğu özgün mimarisiyle ait olduğu doğa
parçasında, tüm zamanlara hizmet eden zamanüstü bir görev üstlenmiştir.
1
ABSTRACT
Sa’da bad Promenade Area was established on Cedvel-i Sim canal structure. All facilities
which were appropriated to history, materialized at wide simplicity areas along the canal.
Also, canal has another property except its function and form. This property is about its
originality as a result of its synthesis character.
In the first chapter, informations about Cedvel-i Sim are given and the structure is introduced
with its general properties.
In chapter two, inquiries about ‘ what is Cedvel-i Sim’ are examined. The existence of the
structure at different areas and definitions are done at this chapter.
In the third chapter, the importance of Cedvel-i Sim at the city is appraised by the nowadays
usage of Kagıthane valley. The presence of the structure is related to its architectural
character.
In the final chapter, all the definitions and values which depend on its architecture are united.
Cedvel-i Sim shows that; Architectural shapes which were not out of Ottoman culture, are
accepted at the past . Also forms were became available shapes after appropriated by Ottoman
system.
Cedvel-i Sim has a responsibility that serves all times with it’s original architecture.
Tez Adı: İstanbul Tarihi Yarımada Meydanlarının Oluşumunu Etkileyen Çevresel Faktörler
ve Meydanların Mimari Kurgusu
Yazar Adı: Ş.Eda TAYŞİ
Danışman: Prof. Dr. Fatih GORBON
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
İlk kentler, M.Ö 5000 yılından başlayarak, ılıman iklim kuşağında, akarsuların suladığı
topraklarda, Mezopotamya ve Nil vadisinde görülmüştür. Mısır’daki iskan birimleri, kentlerin
gelişiminin başlangıç noktası olmuştur. Çağının en bereketli tarım alanlarına sahip olan Mısır,
Nil deltası ile doğrudan Akdeniz’e açılmış Akdeniz ile olan bağlantısı Ege kolonileri ile
etkileşimi de beraberinde getirmiştir.
Doğu kültüründe, Mısır medeniyeti ile başlayan kentleşme, Batı’da da Yunan sitelerinin
kendiliğinden ya da kolonizasyon sonucu olan yerleşmeleri ile başlamış ve yayılmıştır.
Kolonizasyon hareketi ile bir çok kent kurulmuş yeni kurulan kentlerde uygulanmaya
başlanan planlı yerleşim kent plancılarının ilk örneklerini oluşturmuştur.
Kent kavramının oluşmasıyla beraber kentteki sirkülasyonu sağlayan sokak ve iletişim
mekânı olarak da meydan önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle Yunan sitelerinde, kentlinin
günlük ihtiyaçlarını karşılamak üzere agorada bir araya gelinmeye başlanması ilk kentsel
toplanma mekânlarının başlangıcını oluşturmuş kent ve meydan kavramı bugüne gelene kadar
çağlar boyunca gelişim göstermiştir.
Tarihi Yarımada’daki meydanların oluşumunu etkileyen çevresel faktörler ve meydanların
mimari kurguları incelenmeden önce, kent ve meydan kavramlarının açıklanmasına ihtiyaç
olduğu düşünülmüştür.
Tez çalışmasının birinci bölümünde, “kent” ve “meydan” kavramlarının ne ifade ettiği
anlatılmaya çalışılmıştır. Kent ve kentsel mekân olan meydanın tanımı yapılmış birbirinden
ayrılmaz bu iki kavramın gelişimi Batı ve Doğu kültürlerinde farklı nitelikler gösterdiği için
iki ana başlığa ayrılmıştır. Batı kültüründe kent ve meydan kavramı, Antik Çağ, Ortaçağ,
Rönesans, Barok ve Aydınlanma Çağlar’ı boyunca incelenmiştir. Doğu Kültürü başlığında ise
özellikle Türk kenti ve toplanma mekânları üzerinde durulmuştur.
İkinci bölümde, tezin inceleme konusunu olan Tarihi Yarımada Meydanlar’ının, bulundukları
İstanbul kentinin konumu ve tarihsel gelişimi incelenmiştir. İstanbul’un coğrafi konumu ve
doğal özellikleri ile kuruluşundan 19. yüzyıla kadarki tarihsel gelişimi incelenmiştir.
Üçüncü bölüm, İstanbul kent dokusunun oluşum sürecini ve bu süreci etkileyen fiziksel ve
kültürel faktörleri anlamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Burada anlatılmak istenen, üç
medeniyetin yaşadığı bu topraklarda, medeniyetlerin farklı toplumsal yaşamları nedeniyle
nasıl farklı dokular oluşmasını sağladıkları, ama aynı zamanda kentin fiziksel özelliklerinin
medeniyetleri bazı noktalarda nasıl aynı davranmaya yönelttiğidir.
Dördüncü bölümde, Tarihi Yarımada Meydanlar’ı iki başlıkta incelenmiştir. Roma
İmparatorluğu zamanında oluşan ve Osmanlı Dönemi’nde de Divanyolu adıyla varlığını
1
sürdüren Messe aksı üzerindeki meydanlar bir başlık altında, bu aks dışında ve Osmanlı
döneminde gelişen meydanlar ikinci başlık altında ele alınmışlardır.
Birinci başlığı oluşturan Messe aksı üzerindeki meydanlardan, geçmişten günümüze varlığını
sürdüren, Sultanahmet Meydanı (Augusteion) ve Hippodrom (Atmeydanı), Çemberlitaş
(Forum Constantinus) ve Beyazıt Meydanı (Forum Tauri/Theodosius) tezin asıl inceleme
konusunu oluşturan meydanlardır. Messe aksı üzerindeki bu üç meydan, İstanbul içindeki
konumları, gelişim süreçleri, çevreleri ile olan bağlantıları, meydan mekânını oluşturan,
çevreleyen yapıları ve bu yapıların meydanla olan ilişkisini gösteren grafikleri, boyut, biçim
ve fonksiyonları ile ele alınmıştır. İkinci başlıktaki meydanlar ise Osmanlı döneminde, kent
dokusunda oluşan ve aslında Batı formunda meydan anlayışına uymayan, toplumsal bir araya
gelişe hizmet etmeyen küçük meydanlardır. Anlatımlarında çizim ve görseller kullanılmıştır.
Yazar Adı: İrisi Sala
Danışman: Prof. Mete Ünal
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Tez Adı : Geçmişten günümüze meydan tasarımında, yönetimsel farklılığın etkileri; Tiran
örneği
Teslim Tarihi: Nisan - 2009
ÖZET
Kent kavramının oluşmasıyla beraber bir iletişim mekânı olarak meydan, önem kazanmaya
başlamıştır. Farklı yaşam biçimlerinin ve kentlerin kültürel geçmişlerinin somutlaştığı
kamusal mekânlar olarak meydanlar, kentsel mekânın kimliğini biçimlendiren en önemli
öğedir. Tarih boyunca, Antik Çağ’dan başlayarak, Ortaçağ, Rönesans, Barok ve Endüstri
Devriminde meydanın ilk kentsel toplanma mekânı olarak başlangıcını, gelişimini ve farklı
dönemlerde nasıl ele alındığına ve şekillendirildiğine değinilmiştir. Antik Çağ ve Ortaçağ
dönemlerinde meydanlar kamusallığı temsil ederken, Rönesans ve Barok dönemlerinde ise
Feodal toplum uzantısında kentin siyasal özerkliğine kavuşması ile meydanlar, artık Lord’un
otoritesini ve gücünü temsil etmektedir. Herkese ait olamayan bir kamusallıktan söz
edilmektedir. Yeni rejimlerde, Nazi, Komünist veya Demokratik sistemlerden farklı örnekler
alınarak, devletin meydanların fiziksel veya işlevsel özelliklerinde nasıl etkili olduğu, hangi
yollardan geçtiği; hangi sistemlerle etkisini gösterdiğini ele alınmıştır. Osmanlı döneminde
kurulan ve gelişen Tiran kentinin, farklı rejimlerde kentin şekillenmesi anlatılmıştır. Tiran
kentinde Milli Kahramanlar (Deshmoret e Kombit) Bulvarın üzerinde yer alan İskenderbey
(Skenderbej) ve Nene Tereza Meydanların ortaya çıkışları, farklı rejimlerde (monarşik, faşist
ve komünist), bu meydanların fiziksel ve işlevsel olarak değişimleri ve kent üzerinde politik
ideolojileri üzerinde durulmuştur.
ABSTRACT
The public spaces, which connected different life styles and cultures with each other, are the
most important element that shaped the identity of the city. Moreover, the formation and
development of the squares as the first gathering places of the city and how they have
changed in different periods during history starting from the Ancient Age, Middle Age,
Renaissance, Baric, and Industrial Era is thoroughly explained and discussed. In the Ancient
and Middle ages, squares represented simply public places; in the period of Renaissance and
Baric ages, squares represented the power and authority of the Lord, because the attainment of
the political autonomy of the city was due to the expansion of Feudal society. These public
places that belonged to the elite rather than the common people are also discussed. In fact, the
way new regimes like the Nazis, Communists, or Democratics influenced the physical and
functional properties of the squares is described, and the ways their ideas were realized. The
foundation and development of Tirana during the Ottoman Empire and the development of the
formation of the city during periods of other regimes are described in detail. The formations
of Skanderbeg and Mother Teresa squares located along the National Martyrs Boulevard in
Tirana are also explained. Furthermore, the physical and functional changes related to the
political ideology of the city during the Kingdom, Fascist and Communist regimes are
described.
1
Tez Adı : Alışveriş merkezlerinin kent olgusu ile etkileşimi
Yazar Adı: Ziya Ali Sevinch
Danışman: Y.Doç.Dr. Figen Kafesçioğlu
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2009
ÖZET
Ticaret, tarih boyunca kent olgusunun olusumunda ve gelisiminde belirleyici rol oynamıstır.
Üretim-tüketim iliskileri, toplum ve kent sosyolojisini yönlendiren ana etkenler olmuslardır.
İlk toplu yerleşmelerin oluşumundan 21. yüzyıla kadar, alısveris mekânları sosyal yasamın
önemli parçası olarak gündelik hayatta yer almışlardır. Zamanla değişen teknolojik imkânlar
ve toplumun sosyal yapısına paralel olarak, kentler ve alısveris mekânları da dönüsüm
geçirmislerdir. Sanayi Devrimi’nden sonra gelen teknolojik imkânlarla beraber hızla gelisen
endüstri, üretim ve ticaretle birlikte, sosyo-ekonomik iliskilerde ve toplum yapısında birtakım
değişiklikler meydana gelmistir. Kapitalist sistemin gelisimi ve büyüyen üretimin hacmi, yeni
tüketim alışkanlıkları ve gereksinimler doğurmuştur. Hızla büyüyen kentlerde yeni ve daha
genis alısveris mekânları gelişmiştir. Sanayi Devrimi öncesinde alısveris, doğal ihtiyaçların
rasyonel biçimde karsılandığı bir etkinlikken, sonrasında tüketim yeni yasam tarzlarının en
önemli sosyal etkinliklerinden biri haline gelmistir. ΙΙ. Dünya Savası sonrasında ortaya çıkan
alısveris merkezleri,barındırdıkları alışveriş dışı fonksiyonlar ve alanlarla kent yasamının
vazgeçilmez öğeleri haline gelmişlerdir. Yakın çevresini büyük ölçüde etkileyebilen ve aynı
zamanda kendileri de çevre kosullarına bağımlı olarak varlık gösteren ve biçimlenen alışveriş
merkezleri, metropoliten alanlarda kentsel mekân organizasyonun belirleyicilerindendir. Bu
çalışmanın amacı alışveriş merkezlerinin kent olgusu ile olan etkilesimini ele almak ve bu
etkilesimin iki taraf üzerindeki sonuçlarını incelemektir. Bu bağlamda öncelikle tarih boyunca
ticaret ve kent iliskileri irdelenmis, daha sonra alısveris merkezlerinin çalısma prensipleri ve
kent bütünü içindeki konumu incelenmis, son olarak da Đstanbul metropoliten alanı ve içinde
yer alan alışveriş merkezleri analiz edilmistir. Sonuç olarak, kent olgusunun biçimlenisinde
önemli rol oynayan alısveris merkezlerinin, bulundukları bölgenin niteliğine ve hizmet
ettikleri kullanıcı profiline göre değişik özellikler sergiledikleri vurgulanmıştır.
Anahtar Kelimeler : Tüketim, alısveris merkezi, kent olgusu, kamusal mekân
ABSTRACT
Throughout the history, commerce has played a determinative role in the formation of the city
phenomenon. Production-consumption relations have been the main factors shaping the
community sociology and urban sociology. As an important part of the social life, the
shopping centers have held place in the daily life as from the formation of the first compact
settlements to the 21st century. Also the cities and shopping places have undergone a
transformation in parallel with the technological facilities changing in the course of time and
the social structure of the community. Rapidly developed by means of the technological
facilities that appeared after the Industrial Revolution, the industry has created some changes
in the fields of socioeconomical relations and the community structure as well, besides the
production and commerce. Development of the capitalist system and the increasing
production volume has produced new consumption habits and requirements. In the fast
growing cities have been developed new and wider shopping places. Shopping that was an
activity intended for rationally meeting the natural requirements before the Industrial
Revolution, become one of the most important social activities of the new life styles after the
revolution. Appeared after the 2nd World War, the shopping centers have become
indispensable elements of the city life, with their functions and areas out of the scope of
shopping. Being able to effect their environments and at the same time existing as dependant
on the environmental conditions and being shaped according to them, the shopping center are
the determinants of the urban place organizations in metropolitan areas. The objective of this
study is to analyze the interaction of the shopping centers with city phenomenon and to
examine the results of this interaction on the both parties. In this context, firstly the relations
throughout the history between commerce and city have been examined, afterwards the
working principle of the shopping centers and their position in the integrity of the city have
been examined, and finally the metropolitan area of Istanbul and the shopping centers
located in it have been analyzed. In conclusion, it is emphasized that playing important role in
shaping of city phenomenon, the shopping centers exhibit different characteristics depending
on the nature of the area where they are located and on the profiles of the users with whom
they provide service.
Key Words : Consumption, shopping center, city phenomenon, public space
1
Tez Adı : Çağdaş Mimaride Rejyonalist Yaklaşımların Sürdürülebilirlik Bağlamında
Değerlendirilmesi: Gelişmekte Olan İslam Ülkeleri
Yazar Adı: Nihal Beşevli
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Kaya Sönmezler
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Bina Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-2009
ÖZET
Bu çalışma, son otuz yıldır mimaride önemi gittikçe artmakta olan sürdürülebilirlik kavramına
eleştirel bir yaklaşım getirmeyi ve sürdürülebilir mimarinin uygulanmasına alternatif bir bakış
üretmeyi amaçlamaktadır.
Günümüz çevre problemleri, pek çok çözüm arayışını da beraberinde getirmiştir. 1987 yılında
Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu tarafından düzenlenen etkinlikte Ortak Geleceğimiz
başlıklı bir rapor hazırlanmıştır. Bruntland Raporu’nda bugün kullandığımız anlamıyla
sürdürülebilirlik kavramı karşımıza çıkmıştır. Sürdürülebilirlik kavramının mimariye
yansıması, kaynakların verimli kullanılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlenilmesi ve
doğaya zarar vermeyen bir anlayış benimsenmesi şeklindedir. Sürdürülebilir mimari yaratmak
için ileri teknoloji kullanmak ve karmaşık çözümler denenmektedir. Ama bu konuda en
önemli kaynak olan ‘yerel mimariler ’ atlanmaktadır.
Yerel mimariler incelendiğinde; iklim topografya, kültür gibi kavramların hiçbirinin göz ardı
edilmediğini, her soruna rasyonel çözümler üretildiğini görebiliriz. Bu yüzden günümüz
mimarlığının yerel mimarilerden çıkarması gereken dersler çok fazladır. Bu bağlamda, çağdaş
mimaride yerel yaklaşımlar Rejyonalizm başlığı altında incelenmiştir.
Rejyonalizm ve sürdürülebilirlik ilişkisini sorgulamak açısından gelişmekte olan İslam
ülkelerindeki rejyonalist projeler incelenmiş, sosyal, kültürel, ekonomik ve ekolojik sorunlara
verdikleri cevaplar sürdürülebilirlik bağlamında değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, yerel mimari, Rejyonalizm, Eleştirel Rejyonalizm,
Gelişmekte olan İslam ülkeleri
ABSTRACT
For the last 30 years, sustainability has been gaining growing importance in architecture and
this study aims to introduce a critical approach to the concept and to produce an alternate
view to the application of sustainable architecture.
The environmental problems of today have brought with them multiple initiatives in search of
solutions. In 1987 a report called ‘OUR COMMON FUTURE’ was compiled at an event
organized by The World Commission on Environment and Development. In the Bruntland
Report the concept of sustainability as we use it today emerged. Sustainability is reflected in
architecture in the form of the efficient utilization of resources, adoption of sustainable energy
sources and an eco-friendly mentality. To create sustainable Architecture, hi-tech,
complicated solutions are being tried but perhaps the most important resource towards this
end, Vernacular Architecture, is being ignored.
When Vernacular architectures are studied ,we see that of the critical design factors such as
climate, topography and culture, none are ignored and that the problems they give rise to have
been addressed with rational solutions. It is easily seen that there is much modern architecture
stands to gain from the study of venacular architectures. In this context contemporary
approaches to vernacular architecture have been studied under the title of Regionalism.
Regionalist projects in developing Islamic countries have been analyzed with a view to
exploring the relationship between Regionalism and Sustainablity; and the solutions these
Regional Projects present to social, cultural, economical and ecological challenges have been
evaluated in the context of sustainability.
Keywords: Sustainability, Sustainable Architecture, Vernacular Architecture, Regionalism,
Critical Regionalism, Developing Islamic Countries
1
YAPI BİLGİSİ PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
TezAdı :Betonarme Esaslı Prefablike Panel ve İskelet Sistemler- Ana İlkeleri ve Türkiye’deki
Uygulamaları
Yazar Adı: Gürcan Kaftan
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-1985(NOT:YÜKSELEN AYAYDIN’IN 1990 DA DOKTPRASINI
VERDİĞİ GÖZÜKÜYOR.ANCAK BURDA 1985 DE PROFESÖR OLARAK
DANIŞMANLIK YAPMIŞ)
TezAdı :Konut Üretiminde Projelerin Strüktürel Denetimi ve Bir Örnekleme
Yazar Adı: Mehmet Uğur Beyazgül
Danışmanı: Doç. Dr. Sadettin Ökten
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
TezAdı :Kablo Ağı Sistemleri
Yazar Adı: Ömer Şükrü Deniz
Danışmanı: Prof. Dr. Gündüz Gökçe
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
TezAdı :Asma Germe Sistemleri ve Uygulama Alanları
Yazar Adı: Abdullah Çezik
Danışmanı: Prof. Dr. Gündüz Gökçe
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
TezAdı :Uzay Kafes Sistemlerinin Tanıtımı Açık ve Kapalı Spor Salonlarında Uygulanışı
Yazar Adı: Murat Daşdemir
Danışmanı: Prof. Dr. Gündüz Gökçe
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1988
TezAdı :Dış Duvar Kuruluşları ve Sorunları
Yazar Adı: Türkan Göksal
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1988
TezAdı :Ahşap Kabuk Sistemlerinde Kontak Yapıştırma Yöntemi
Yazar Adı: Atilay Kızılkan
Danışmanı: Doç. Dr. Özer Erenman
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1988
TezAdı :Uzay Strüktür ve Uygulamaları Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Hayati Aktuna
Danışmanı: Prof. Dr. Gündüz Gökçe
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1988
TezAdı :Hazır Kalıp Teknolojisinin Dayalı Uygulamaların İncelemesi
Yazar Adı: Nezir Öztürk
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1988
TezAdı :Betonarme Büyük Boyutlu Prefablike Yapı Elemanlarının Tek Katlı Sanayi
Yapılarında Kullanılması
Yazar Adı: Ercan Metin
Danışmanı: Doç. Dr. Özer Erenman
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1989
TezAdı :Yapılarda Yaşam Dönemi Maliyeti
Yazar Adı: Şehnaz Saadet
Danışmanı: Doç. Dr. Sadettin Ökten
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
TezAdı :Türkiye’de Deprem Bölgelerinde Yapılacak Konutların Deprem Açısından Mimari
Tasarım
Yazar Adı: Serpil Doğan
Danışmanı: Doç. Dr. Dr. Özer Erenman
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1989
TezAdı :Endüstrileşmiş Şantiye Teknolojisiyle Üretilen Toplu Konutlar Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Eda Yıldırm
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
TezAdı :Yapılarda Dış Duvar Boşlukları ve Duvar Kasa İlişkileri
Yazar Adı: Erhan Tömekçe
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1990
TezAdı :Ön Yapım Beton Elemanlarla Üretilen Yapı Kuruluşlarında Tasarımcının Rolü
Sorunları ve Olanakları
Yazar Adı: Yükselen Ayaydın
Danışmanı: Prof. Dr. İhsan Mungan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart -1991
1
TezAdı :Prefablike Ortaboy Panel Sistemlerinde Tasarım Olanaklarının İstanbul, İzmit,
Tekirdağ ve Çanakkale Örneklerinde İncelenmesi
Yazar Adı: Ahmet Tercan
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1991
TezAdı :Türkiye’de Konut Üretim Sorunları
Yazar Adı: Demet Süreyya Kılınçar
Danışmanı: Dr. Özer Erenman
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
TezAdı :Endüstrileşmiş Yapım Sistemlerinin Halkalı Toplu Konut Örneğinde İncelenmesi
Yazar Adı: Caner Durma
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
TezAdı :Yarı Açık Prefablike İskelet Bir Konut Sistemine Uyarlanabilen Cephe Panelleri
Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: İlkay Mert
Danışmanı: Prof. Dr. Yükselen Ayaydın
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1996
TezAdı :Değişik İşlevli Yüksek Yapıların Strüktür Sistemlerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Alper Öğütmen
Danışmanı: Doç. Dr. Aydın Özgen
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1996
TezAdı :Türk İnşaat Sektöründeki Ana Yüklenici Firmalarda Kalite Yönetimi Kavramının
İncelenmesi
Yazar Adı: Mehmet Kaya
Danışmanı: Prof. Dr. Sina Berköz
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1996
TezAdı :Türkiye’de Gerçekleştirilen Yüksek Konut Binalarında Perdeli Sistem Uygulama
Örneklerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Ayşin PEKÖZ
Danışman: Doç. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1997
ÖZET
Bu çalışmada, Türkiye'de perdeli sistemde uygulanmış yüksek konut yapılarında strüktürel
sistem ile mekânsal özellikler arasındaki ilişki araştırılmıştır. Birçok örneğin bir arada
incelenebilmesi açısından tek tek yapılar yerine, mevcut toplu konutların örnek olarak
alınması doğru bulunmuştur.
Çalışma beş bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde, yüksek yapıların tarihsel gelişimi, bu süreçte Türkiye'deki yüksek konut
binalarının gelişiminden söz edilmiştir. Daha sonra yüksek yapıların strüktürel formları,
taşıyıcı sistemleri ve yapım teknolojileri açıklanmıştır.
İkinci bölümde toplu konut kavramı, toplu konut-sosyal konut arasındaki fark, Türk aile
yapısı ile konut, tasarımı, arasındaki ilişki, toplu konutların geçmişi ve toplu konut yapımında
teknoloji seçiminden söz edilmiştir.
Ayrıca toplu konutlarda mekân standartlarına değinilerek, konut birimlerinde bulunması
gereken mekânlar, bu mekânlarda yer alan eylemler ve bu eylemlere göre değişen mekân
büyüklükleri açıklanmıştır. Çalışmanın bir sonuca götürülebilmesi açısından, daha önce
yapılan çalışmalarda geliştirilmiş olan standartlar belirtilmiştir.
Üçüncü bölümde, Ataşehir Toplu Konutları'ndan 13, Halkalı Toplu Konutları'ndan 3. farklı
yüksek blok tipi örnek alınarak, mimari ve strüktürel açıdan araştırma yapılmıştır. Yapıların
kat adetleri, kat planlan, strüktürel formları, konut birimlerinin mekân kurgulan ve
büyüklükleri, ıslak hacim ilişkileri, mekânlarda yer alan eylemler saptanmış, bu bulgular belli
kaynaklarda elde edilen standartlarla karşılaştırılmıştır.
Dördüncü bölümde, yüksek toplu konut binalarından elde edilen bulgular, mimari ve
strüktürel açılardan değerlendirilmiştir.
Beşinci ve son bölümde de, bulgular ve yapılan değerlendirmelerden sonuca gidilmiştir.
Perdeli sistem ile toplu konut tasannu arasında ilişki kurularak, bu sistemin olumlu ve
olumsuz yönleri açıklanmıştır.
1
TezAdı :Yüksek Binalarda Tübüler Taşıyıcı Sistemler ve Uygulama Örnekleri
Yazar Adı: İ. Türker BEYAZOĞLU
Danışman: Doç. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1997
ÖZET
Bu çalışmada çok katlı yüksek binalarda kullanılan taşıyıcı sistemlerden tübüler sistemler ele
alınmıştır. Ülkemizde birkaç örnek dışında (Mertim ve İş Bankası Genel Müdürlük
Kompleksi) hiç kullanılmamış ve özellikleri diğer taşıyıcı sistemlere göre pek bilinmeyen
tübüler sistemlerin, yüksek bina taşıyıcı sistemleri arasındaki etkinlikleri ve ekonomiklikleri
anlaşıldığında, özellikle deprem kuşağında bulunan ülkemiz için 35 -40 katın üzerindeki
binalarda kullanımı yaygınlaşacaktır. Bu tezin ana amacı bugüne kadar Türkiye'de bu konuda
yapılan araştırmalarda pek ele alınmamış tübüler sistemleri incelemek, değerlendirmek ve
daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır.
Çalışmanın 1. Bölümünde "yüksek bina" kavramı açıklanmış ve yüksek binaların dünyada ve
Türkiye'deki gelişimi kısaca özetlenmiştir. Bu açıklamalar yapılırken ve örnekler
düzenlenirken kronolojik bir sıra takip edilmiş ve mümkün olduğunca en yüksek ve en önemli
binalar örnek olarak gösterilmiştir. Tarihsel gelişim açıklanırken aynı zamanda strüktür
sistemlerinin de gelişimine çeşitli örneklerle kısaca değinilmiştir.
İkinci bölümde tübüler sistemlerin diğer yüksek bina taşıyıcı sistemleri ile aralarındaki, fark
ve benzerliklerin de açıklanabilmesi için diğer yüksek bina taşıyıcı sistemlerine de kısaca
değinilmiştir. Bu bölümde ayrıca yüksek binalarda taşıyıcı sistem tasarımım etkileyen
faktörler de kısaca açıklanmış ve bölüm sonunda anlatılan tüm taşıyıcı sistemlerin etkinlik
açısından bir değerlendirmesi yapılmıştır.
Üçüncü bölümde ise tezin ana konusu olan tübüler sistemlerin tanım, çalışma şekli,
sınıflandırılması, inşa yöntemleri, avantaj ve dezavantajları geniş bir biçimde açıklanmış ve
bölüm sonunda tübüler sistemlerin kendi arasında bir değerlendirmesi yapılmıştır. Bu
bölümde tübüler sistemler; strüktür sistemlerine ve malzemelerine göre iki farklı şekilde
sınıflandırılarak açıklanmıştır. Strüktür sistemlerine göre yapılan sınıflandırmada kullanılan
malzemeden bağımsız olarak sadece sistemle ilgili bilgiler verilmiş, ancak yeri geldiğinde
malzemeyle ilgili açıklamalar da yapılmıştır. Malzemeye göre sınıflandırmada ise
malzemenin, strüktüre etkisinin yan ısıra strüktürü oluşturan elemanlar (kolonlar, kirişler,
döşemeler) ve bunların yapım şekilleri kısaca açıklanmıştır.
Dördüncü bölümde tübüler sistemlerle inşa edilmiş 15 binayla ilgili ayrıntılı bilgi ve
değerlendirmeler verilmiştir. Bu binaların mimari ve strüktürel özellikleri, yapım
teknolojileri, kullanılan malzeme özellikleri, işletim ve servis sistemleri bulunabilen bilgiler
dahilinde tanıtılmış ve bu örneklerin kendi arasında bir değerlendirmesi yapılmıştır.
Beşinci bölümde ise genel bir değerlendirme yapılmış ve varılan sonuçlar açıklanmıştır.
Buradaki değerlendirme ağırlıklı olarak tezin konusu olan tübüler sistemleri ve sistemlerin
günümüzde geldiği noktayı, sistemi geliştirmek için yapılan önerileri ve yapılması düşünülen
örnekleri içermektedir.
Sonuç bölümünde ise tüm bu anlatılanların ışığı altında varılan
sonuçlar belirtilmiştir.
TezAdı :Tünel Kalıplı Teknolojilerin Getirdiği Olanak ve Kısıtlamaların Ataşehir Örneği
Üzerinde İrdelenmesi
Yazar Adı: Berrin ŞAHİN
Danışman: Prof. Yükselen AYAYDIN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1997
ÖZET
Bu çalışmada, yapım aşamasında tünel kalıp tekniğinin kullanıldığı toplu konutlarda, vaziyet
planı ve bina tasarımı aşamalarında karşılaşılan olanak ve kısıtlamalar araştırılmıştır. Bunun
için, Ataşehir toplu konut alam çalışma alanı olarak ele alınmıştır.
Çalışma 4 bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde, konunun önemi ve çalışmanın alanı belirlenmiştir.
İkinci bölümde, hazar kalıp teknolojileri tanıtılmış ve bunların tasarım aşamasına getirdiği
olanak ve kısıtlamalar ortaya çıkarılmıştır.
Üçüncü bölümde, Ataşehir yerleşim alanında yer alan 1. ve 2. etap projeleri ve vaziyet
'planları üzerinde tünel kalıp tekniğinin tasarım aşamasına getirdiği olanak ve kısıtlamalar
araştırılmıştır.
Bunun için projeler, mekân alanları-fonksiyon şemaları-ıslak hacimleri-perde duvar aralıkları
perde duvar ve döşemede oluşturulan boşluklar-balkon oluşumu-kullanılan kalıp çeşitleri ve
kalıp rotasyonları açısından incelenmiştir.
Dördüncü ve son bölümde; 3. bölümde incelenen 1. ve 2. etap projelerinde, 2. bölümde tablo
şeklinde ortaya konulan tünel kalıp tekniğinin tasarım aşamasına getirdiği olanak ve
kısıtlamalardan hangilerinin yer aldığı belirlenmiş ve böylece bir sonuca varılmıştır.
1
TezAdı :Uzay Kafes Strüktürlerde Detay Çözümlerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Mert EYİLER
Danışman: Prof. Yükselen AYAYDIN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim -1997
ÖZET
Günümüzde büyük açıklıkların geçilmesinde var olan en son teknolojilerden biri uzay kafes
strüktürlerdir. Tüm dünyada, yapıların çatı, cephe ve döşeme elemanı olarak tasarlanan uzay
kafes strüktürler, ülkemizde sınırlı uygulamalarda kullanılmaktadır.
Bu çalışmada uzay kafes strüktürlerin tanımı, tarihsel gelişimi, kuruluşu ve yapıya ait diğer
sistemlerle olan ilişkileri incelenmiştir. Bunun yanında çatı örtüsünün kuruluşu, yüzeyden
günışığı sağlanması ve strüktürün tesisat sistemleri ile ilişkileri ele alınmıştır.
Birinci bölümde uzay kafes strüktürlerin gelişimi, konu ile ilgili tanımlamalar ve problem
özetlenmekte, çalışmanın amacı ve izlenen yöntem açıklanmaktadır.
İkinci bölümde uzay kafes strüktürlerin tanıtımı yapılmış, sistemin geometrisi ve temel
formları incelenmiştir.
Üçüncü bölümde uzay kafes strüktürlerin detaylandırılma özellikleri incelenmiş sistemi
oluşturan çubuklar, düğüm noktası elemanları, mesnet ve mesnetlerime koşullan ele
alınmıştır.
Dördüncü bölümde çatı yüzeyinin kuruluşu, yüzeyden günışığı sağlanması ve tesisat
sistemleriyle ilişkileri incelenmiştir.
Beşinci ve son bölümde ise tezin kapsamı çerçevesinde sonuçlara varılmış ve konu ile ilgili
öneriler getirilmiştir.
ABSTRACT
Space frame structures have been recently one of the modern technologies that are used for
covering long spans. While space frame structures are designed as roofs, facades and floors
all over the world, they are used in limited applications in our country.
In this study, the space frame structures are examined in terms of their definition and
historical development. Moreover, the production techniques of steel frame structures as well
as their relations with the other structural systems are studied. Furthermore, certain detailing
problems about setting up the roof, procuring sunlight from the surface and installation
systems
are
examined.
In the first chapter, a general introduction to the subject is ensued by a section in which the
development of space frame structures, the definition about the subject, the problem is
summarized and the aim of the study and the methodological approach are explained.
In the following part, space frame structures are introduced; the geometry and basic forms of
the system are examined.
In the third chapter, some detailing properties of the space frame structures are examined, the
rods that constitute the system, noodle point elements, supports and supporting conditions are
examined.
In the fourth chapter, setting up the roof surface, procuring sunlight from the roof surface, and
the relations between the installation systems are discussed.
In the last chapter, according the conclusions which are derived from the previous chapters,
some suggestions are put forward about the subject.
1
Tez Adı: Bizimkent Toplu Konut Projesinin, Tünel Kalıp Teknolojisinde Rasyonelleşme
Yolları Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: Engin UZUNOĞLU
Danışman: Prof.Yüksel AYAYDIN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
Tez Adı: İleri Teknoloji (High Tech) Yapıları ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Özlem EŞSİZ
Danışman: Doç. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
ÖZET
Bu çalışmada yapımında yüksek teknoloji kullanarak yapılan günümüzün modern akımı olan
High Tech çok katlı yapıların özellikleri incelenmiştir.
Çalışmanın birinci bölümünü oluşturan High Tech kavramı kapsamında, yüksek yapıların
tarihsel süreç içinde gelişimi anlatılmış ve geleceğin yüksek binalarına ilişkin tasarımlar
açıklanmıştır. Bu açıklamalar ve örnekler verilirken kronolojik sıra ile yüksek bina yapımının
en önemli malzemesi olan çeliğin, 19. yüzyılda köprü, çarşı, sergi salonu, istasyonlar ve çok
katlı binaların yapımındaki gelişmeler incelenmiştir.
İkinci bölümde çok katlı binalardaki taşıyıcı sistemler High Tech binalarınkiyle birlikte ele
alınarak incelenmiştir.
Üçüncü bölümde yüksek teknoloji ile üretilen ve High Tech binalarda esnekliği sağlamada
önemli, rolü bulunan değiştirilebilir giydirme cephe sistemleri, özellikleri, High Tech yapı
uygulamalarının cephe sistemleri ile birlikte ele alınmıştır.
Dördüncü bölümde iç donatı sistemleri,
yükseltilmiş döşemeler incelenmiştir.
asma
tavanlar, bölme duvar
sistemleri,
Beşinci bölümde tipik High Tech çok katlı bina örneklerinden Lloyds Binası, Hong Kong
Bankası, Channel 4 ve Rover Binaları incelenmiştir.
Sonuç bölümünde High Tech çok katlı binaların ortak özellikleri ve gelişen teknolojinin
yüksek bina yapımında sağlayacağı olanaklar değerlendirilmiştir.
1
TezAdı :Tünel Kapalı Teknolojilerle Üretilen Konutlarda Mutfakların İncelenmesi
Yazar Adı: Özgür DİNÇ
Danışman: Prof. Yükselen AYAYDIN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 1998
ÖZET
Konutta mutfaklar planlamada önemli yer tuttukları için ve özel tesisat gereksinimleri
olduğundan üzerinde dikkatli çalışılması gereken mekânlardır. Bu nedenle mutfak ve
dolapları önemli bir kaba ve ince yapı konusu olmaktadır.
Türkiye'de tünel kalıplı teknolojilerle toplu konut üretimi giderek yaygınlaşmıştır. Söz konusu
teknolojilerin getirdiği imkân ve kısıtlamalar mutfaklarda ve buna bağlı olarak mutfak
dolaplarının tasarımında etkili olmaktadır. Bu çalışma Türkiye'de İstanbul ve çevresinde tünel
kalıp teknolojiler ile üretilen konutlarda mutfak dolabı uygulamalarım incelemektedir.
Çalışmada amaç, yöntem, kapsam ve sınırlamaların belirlendiği giriş bölümünün ardından
ikinci bölümde mutfakların konuttaki yeri ve tipleri incelenmiştir. Bu bölüm mutfağın tarihi
gelişimi, mutfağın konuttaki yeri ve tipleri ile ergonominin mutfak tasarımına etkilerinin
incelendiği bölümdür.
Üçüncü bölümde mutfak dolap elemanları incelenmektedir. Bu bölümde mutfak dolap
elemanları boyutsal ve biçimsel açıdan incelendikten sonra üretimlerinde ve
uygulanmalarında kullanılan birleşim detaylarına yer verilmektedir. Mutfaklarda kullanılan
başlıca aksesuarlar da bu bölümde incelenmiştir.
Dördüncü bölüm tünel kalıplarla üretilen kontlarda mutfaklar incelenmiştir. Tünel kalıp
teknolojilere genel bir bakışın ardından tünel kalıplı teknolojiler ile üretilen mutfaklar ile bu
mutfaklarda uygulanan dolaplar incelenmiştir.
Beşinci bölümde incelemeler sonucunda elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi yapılmıştır.
ABSTRACT
In residential buildings, kitchens are the spaces that should be worked on carefully, because of
their importance in planning and their need of special installations. For that reason kitchen
and its cupboards becomes an important subject both in main structure and in details.
In Turkey, tunnel formwork technologies became widespread gradually in mass housing. The
benefits and restrictions of mentioned technologies become effective in kitchen and kitchen
cupboard design. This study surveys kitchen cupboard applications in residences built with
tunnel formwork technologies in İstanbul area, Turkey.
Following the introduction in which aim, method, scope, restrictions in the study are defined,
the space and types of kitchen in residence is surveyed in the second chapter. This chapter in
which historical development of the kitchen, the space and types of kitchen in residence and
the effects of ergonomics on kitchen design are surveyed.
In the third chapter kitchen cupboard components are mentioned. After surveying the kitchen
cupboard components in dimensional and formal aspects, the production details that are used
in their production and applications are taken into account. Main kitchen accessories are also
included in this chapter.
In the fourth chapter, kitchens in residences build by tunnel formworks are surveyed. After a
general view on tunnel formwork technologies, kitchens and cupboards that are used in them
are surveyed.
In the fifth chapter an evaluation of data of the surveys are made.
1
TezAdı :Betonarme Önüretimli Cephe Panellerinin, Tünel Kalıp Teknolojilerinde
Uygulanabilirliği Hakkında Bir Araştırma
Yazar Adı: Vedat AYAS
Danışman: Prof. Yükselen AYAYDIN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1998
ÖZET
Bu çalışmada, betonarme önüretimli cephe panellerinin tünel kalıplı yapım teknolojilerinde
uygulanabilirliği araştırılmıştır.
Çalışma dört bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde, konunun önemi, amacı ve çalışmanın alanı belirlenmiştir.
İkinci bölümde, öncelikle dış duvar özellikleri ve beton esaslı önüretim ele alınmış, daha
sonra betonarme önüretimli cephe panelleri taşıyıcılık, uygulandıkları strüktür türleri,
konumsal özellikleri, kuruluş özellikleri ve bağlantı özellikleri açısından incelenmiştir. Ayrıca
söz konusu panellerin boyut ve biçimlerine yön veren teknolojik ve çevresel etmenlerden de
bölüm sonunda bahsedilmiştir.
Üçüncü bölümde, tünel kalıp teknolojisinin betonarme önüretimli cephe panelleri için
getirdiği olanak ve kısıtlamalar üzerinde durulmuştur. Özellikle son 10 yılda İstanbul ve
çevresinde projelendirilen çeşitli toplu konut binaları ise örnek olarak incelenmiştir.
Dördüncü ve son bölümde, ikinci bölümde incelen betonarme önüretimli cephe panellerinin
rasyonel olarak kullanılmasına olanak tanıyacak özellikler belirlenerek, tünel kalıpteknolojisinin söz konusu paneller için getirdiği olanak ve kısıtlamalar sonuç olarak
sunulmuştur. Çalışmanın sonunda, elde edilen sonuçlar doğrultusunda tasarımcı ve cephe
paneli üreten firmalara uygulamalarda karşılaşılan sorunların çözümü için çeşitli öneriler
getirilmiştir.
ABSTRACT
This study is about use of reinforced precast wall panels in tunnel form work technologies.
The research is build up in four sections:
The first section is about the importance, the aim and field of the subject.
In the second section the priority is given to the characteristic of exterior walls and concrete
precast, after that reinforced concrete precast wall panels are examined for carrying, .structure
types they are used in, the positioning types, construction layer characteristics and connection
properties. Also the technological and environmental effect, to the dimensions and shapes of
these panels are mentioned at the end of this section.
In the third section, possibilities and restrictions of tunnel formwork technologies on
reinforced concrete wall panels are mentioned. Housing estates build in the last ten years in
and around Istanbul are studied especially as examples.
In the fourth section the properties to use the reinforced concrete wall panels studied in
section two in a rational way are determined; possibilities and restrictions of tunnel formwork
technologies on these panels are given as conclusion. At the end of this study, suggestions are
given for designers and suppliers of wall panels about problem solving in construction
according to the results.
1
TezAdı :Türkiye’ de Çelik Taşıyıcı Sistemli Binaların Detaylandırma Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: Murat D. UÇAR
Danışman: Prof. Gündüz GÖKÇE
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Bu tezde çeliğin yapıdaki tarihi gelişimi, demirin bulunmasından itibaren başlayarak, çok katlı
çelik yapıların dünyadaki ve paralel olarak Türkiye'deki tarihi gelişimi irdelenmiştir.
Türkiye'de çelik yapı üretiminin, tüm yapı sektörü içindeki payının incelenmesi ve
Türkiye'deki çelik yapı uygulamalarının, dünyadaki çelik yapı uygulamalarıyla temeldeki
farklılıklarının karşılaştırılarak ortaya çıkarılması genel olarak bu tezin kapsamına alınmıştır.
Çalışmanın giriş bölümünde sorunun ana hatları belirtilmiş; amaçlar ve kapsam kısırımda
konunun önemi ve sınırlılıklar geniş bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Yöntem kısmında ise
tezin genelinde izlenecek yol ve ana hatlar kısaca ortaya konulmuştur.
Tezin ikinci bölümünde çelik malzemenin tanım, tarihsel gelişimi, özellikleri ve bileşenleri
üzerinde durulmuş; çelik mamulleri elde etme şekilleri incelenmiştir.
Tezin üçüncü bölümünde çelik yapıların tarihsel gelişimi dünyada ve ülkemizde ayrı ayrı ele
alınmıştır. Tezin dördüncü bölümünde Çelik yapı tasarımını etkileyen faktörler üzerinde
durulmuş, bu faktörler ile ilgili bilgi verilmeye çalışılmıştır.
Tezin beşinci bölümünde çelik taşıyıcı bina sistemleri irdelenmiş ve bunların dünyadaki
kullanımları örnek ve detaylarla zenginleştirilerek genel olarak verilmiştir.
Tezin altıncı bölümünde ülkemiz koşullarında tasarım ve uygulama kolaylığı belirlenen çelik
çerçeve sistemler hakkında daha kapsamlı olarak incelemeye girilmiştir. Tezin ana konusunu
oluşturan bu bölümde çelik çerçeve taşıyan sistemin yapı elemanları ve bileşenleri detay ve
örneklerle desteklenerek tezde irdelenmiştir.
ABSTRACT
In this thesis, the historical improvement of steel construction of multi-story buildings is
investigated by examples, through out the World and Turkey, where it indicates a parallel
response with the World. Comparison of steel construction production ratio with the whole
building sector in Turkey, investigation and the comparison of basic differences in the steel
construction applications between Turkey, and the World is also studied in this thesis.
In the first stage, the basic lines are determined. In the part of purposes and contents, the
importance and the borders of the subject are introduced by a large viewpoint. In the part of
methods, the general path for the whole thesis and the basic lines are summarized.
In the second chapter, the definition, historical improvement, properties and the components
of the steel material and also the methods of steel product manufacturing is investigated.
Through out the third chapter, the historical improvement of the steel construction in the
world and the Turkey is dealed with, generally.
The fourth stage consists of the study about the factors those effects the design of steel
construction. A detailed information about these factors are also presented.
The following chapter, chapter five, steel carrier construction systems are examined and the
application of this systems are generalized and presented by the examples and the details.
At the last stage, the steel framed systems those have convenience for the design and
application in Turkey are re-studied in details. Structural components and elements of steel
carrier construction systems are clarified by examples which are also the main idea of the
thesis.
1
TezAdı :Betonarme ve Karma Yüksek Yapılar
Yazar Adı: Ajda KUYUCUKLU
Danışman: Prof. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2001
ÖZET
Yüksek yapıların yapımında strüktürel malzeme olarak betonarmenin kullanımı oldukça
yaygındır. Ülkemizde çeliğin kullanıldığı sayılabilecek kadar binanın dışında, alçak ve yüksek
katlı tüm yapılarda betonarme kullanılmaktadır. Bundan dolayı tezde ana konu olarak
betonarme ele alınıp, onun tanımı, gelişimi, çalışma şekli, strüktürel sistemlerdeki yeri, çelik
malzemesiyle birlikte kullanımı araştırılıp değerlendirilmiştir.
Birinci bölümünde “yüksek yapı” kavramı açıklanmış ve betonun tarihi gelişimi anlatılmıştır.
Bu açıklamalar yapılırken kronolojik sıra takip edilmiş, en önemli gelişmeler ve örnekler ele
alınmıştır.
İkinci bölümde yüksek yapıların tarihi gelişimi ele alınmıştır. Kronolojik sıra takip edilerek
mümkün olduğunca en yüksek ve en önemli betonarme yapılar ele alınmış, örnek olarak
gösterilmiştir. Tarihi gelişim açıklanırken aynı zamanda betonarmenin yüksek yapılar
gelişimindeki yeri anlatılmış, strüktür sistemlerinin gelişimine çeşitli örneklerle kısaca
değinilmiştir.
Üçüncü bölümde taşıyıcı sistemlerin tasarımından bahsedilmiş, yüksek yapılardaki taşıyıcı
sistemlerin tasarımındaki etken ve koşullar anlatılmıştır. Kat adedi ile yapısal strüktür
ilişkisine değinilip, malzemelerin bunlardaki yeri belirlenmiştir.
Dördüncü bölümde yüksek yapı taşıyıcı sistemlerinden bahsedilmiştir. Çerçeveli sistem,
taşıyıcı (kesme/perde) duvarlı sistem, çerçeve ve perde duvarlı sistem, çekirdekli sistem,
tübüler sistem ve hibrid (karma) sistem olarak ayrı ayrı ele alınıp açıklanmıştır. Bunların
birbirleriyle ilişkisi değerlendirilmiştir.
Beşinci bölümde çerçeve malzemesi betonarme olan 19 yüksek yapı ile çerçeve malzemesi
karma (betonarme+çelik) olan 15 yüksek yapı örneği ele alınmıştır. Bunların mimari ve
strüktürel özellikleri ile fonksiyonel, mekânik, tesisat, yapım ve işletme özellikleriyle ilgili
bilgi verilmiştir.
Altıncı bölümde verilen örneklerle ilgili genel bir değerlendirme yapılmış, farklı özelliklere
göre karşılaştırılmıştır. Tüm anlatılanlar doğrultusunda varılan sonuçlar belirtilmiştir.
ABSTRACT
In building of skyscrapers using of reinforsed concrete is very popular. In Turkey, only few
structures are made of steel and most of other high constructions and also all kind of buildings
are made of reinforsed concrete. In my thesis, reinforsed comcrete with its development,
working way, its place in structural systems and its combination with steel, is explained and
evaluated.
In first part, concept of “skyscraper” and the historical development of concrete are explained.
All explanations are made in chronological order and are supported by most important
developments and examples.
The second part consists of historical developments of skyscrapers, also in chronological
order and most important and higher skyscrapers are given as an examples. Together with
historical developments, using of reinforsed concrete in high buidings is explained and
examples of structural system developments are given.
In third part, the projects of structural systems and structural systems in skyscrapers are
mentioned, also together with relations between structural systems and the number of stores,
and the role of used materials.
Forth part consists of structural systems of skyscrapers and their relations with each other.
In fifth part, 19 skyscrapers built with reinforsed concrete and 15 skyscrapers built with
reinforsed concrete plus steel are taken into consideration and are explained. Also exists
knowledge about their architectural and structural peculiarities and functional and mechanic
functions.
In sixth part, evaluation of given examples is made, and comparision according to their
different peculiarities, conclusion consists of all mentioned above.
1
Tez Adı :Çelik Yüksek Yapılarını Tarihsel Gelişimi ve Mimari Dönemler Açısından
İncelenmesi
Yazar Adı: İbrahim AVCI
Danışman: Prof. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2001
ÖZET
19. yüzyılın sonlarında başlayan sanayileşme dönemi, şehir olgusunun daha da gelişmesine
neden olmuştur. Artan nüfus yoğunluğu ile birlikte ortaya çıkan yüksek yapılar, bu şehirleşme
olgusunun bir sonucu olarak görülmektedir. Yüksek yapılardaki hızla gelişme, ortaya çıkan
sorunların çözümlenmesini ve çözüm yollarının arayışını olumsuz etkilemiştir.
eliğin bulunması ve yapılarda kullanılması ile birlikte yeni yapım yöntemlerinin
araştırılmasına ve yeni taşıyıcı sistemlerin geliştirilmesine önem verilmiştir. Bu çalışma
içerisinde çeliğin yapılarda ilk kez kullanıldığı yıllardan günümüze kadar geçen zamanda
yüksek yapılann tarihsel gelişmesi incelenmiş, kullanılan taşıyıcı sistemler sınıflandırılarak,
en önemli çelik yüksek yapıların ayrıntılı bir biçimde incelemesi yapılmıştır.
Bu çalışmanın birinci bölümde, bu tezin çıkış noktalan, amacı ve kapsamının yanı sıra tezin
oluşturulmasında uygulanan çalışma yöntemleri anlatılmıştır.
İkinci bölümde ise yüksek yapılann ilk çağlardan günümüze kadar geçen zamandaki tarihsel
gelişimi anlatılmıştır. Bu bölüm içerisinde ayrıca yüksek yapı kavramının ortaya çıkışı ve
gelişimi çeşitli örneklerle incelenmiştir, ikinci bölümde ayrıca çeliğin bulunuşu ve yapılarda
kullanılması, çelik yüksek yapılann gelişimine yer verilmiştir.
Üçüncü bölümde yüksek yapılarda kullanılan taşıyıcı sistemler sınıflandırılarak örneklerle
incelenmiştir. Bu sistemlerin olumlu ve olumsuz yönleri açıklanarak, kaç kata kadar yapılann
yapılabileceği anlatılmıştır. Bu bölümde ayıca yatay ve düşey yükler altında strüktürel sistemi
oluşturan elemanların davranışları da incelenmiştir.
Dördüncü bölümde ise 1900'lü yıllardan 2000'li yıllara kadar yapılan çelik yüksek yapılar
çeşitli dönemler içerisinde incelenmiştir. Mimari dönemlerde yapılan bu örneklere ilişkin plan
ve kesitlerle yapılann taşıyıcı sistemleri ve yapısal özellikleri ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Son bölümde ise incelenen çelik yüksek yapılar kısa olarak ele alındıktan sonra gelecekte
yapılacak yapılara ilişkin değerlendirmeler yapılmış ve yüksek yapılann olumlu ve olumsuz
yönleri incelenmiştir.
ABSTRACT
There are two factors that support the development process of multi-story buildings, which
are named to be "high-rise buildings" or "skyscrapers", during the end of the nineteenth
century. The first one is the invention of elevator systems and the second is the steel-skeleton
frame, which is an alternative system to the load-bearing masonry structures.
The development of cast-iron and steel-framed structures in the nineteenth century, followed
by reinforced concrete-framed structures, signalled the end to the predominance of massive
load-bearing systems. The innovations in construction technologies and structural systems of
high-rise buildings have gone through many stages. By the end of the nineteenth century, the
Industry Revolution caused many people to migrate from rural areas to urban areas and this
issue effected the development of urban areas in big cities. The tali building seemed to be the
only t solution to the problems that occurred due to the rapid urbanization.
In the first section of this study the aim, method and scope of the work is defined.
In second section, the historical development of tali buildings, from Antiquity to the present is
presented and the tali building concept is defined with typical examples, such as Sears Tower.
This section also includes the invention of the structural steel, its use in tali buildings,
forerunners of tali buildings such as William Le Baron Jenney and Louis Sullivan, as well as
the Big Chicago Fire, which paved the way for tali buildings.
In the third section the structural system of tali buildings are classified and defined by the help
of tali steel buildings. These systems are:
a.
b.
c.
Frame and shear walls system
Core systems
Tubular systems
After giving information about these structural systems, the benefits and drawbacks of each
system are considered, as well as defining the structural behaviour of horizontal and vertical
elements under lateral and gravity loads.
In fourth section, tali steel buildings that are constructed in a period from 1900s to 2000s are
considered. The buildings are classified according to architectural trends. In this section the
architectural design issues and structural system of each building example is defined.
Finally, the conclusion is presented and the future directions of tali buildings is discussed as
well as giving information about the advantages and disadvantaged of this type of building.
1
Tez Adı :Çelik Yapı Konstrüksiyonlarının Tarihsel Gelişimi ve Mimariye Sağladığı
Olanakların Örnekleriyle İncelenmesi
Yazar Adı: Emre OSMANOĞLU
Danışman: Prof. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2002
ÖZET
Bu çalışmada, çelik yapı konstrüksiyonlarının tarihsel gelişimi incelenerek, malzeme, birleşim
ve taşıyıcılık özellikleri açısından mimariye sağladığı olanaklar detaylı olarak irdelenmiş ve
gerçekleştirilmiş çağdaş çelik yapı örnekleri ile bu olanaklar ortaya konmuştur.
İlk bölümde tez çalışmasının amaç, kapsam ve yöntemi açıklanmaktadır.
Çalışmanın ikinci bölümünde çelik yapıların tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Demirin
mimaride ilk kullanım şekillerinden başlanarak, çelik ürünlerin üretimiyle birlikte yapılarda
strüktürel olarak kullanıldığı ilk yapı örnekleri tarihsel süreç içinde incelenmiş ve günümüze
gelinceye değin çeliğin strüktürel malzeme olarak seçim ve kullanımındaki öncelikler ve
belirleyici faktörler ortaya konulmuştur.
Üçüncü bölümde, çeliğin malzeme, birleşim ve taşıyıcılık özellikleri ayrı başlıklar altında
incelenmiştir. Yapı malzemesi olarak çeliğin tanımı yapılarak, fiziksel özellikleri, bileşimi,
üretimi ve mimari eleman olarak kullanılan yapısal çelik ürünleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Çelik yapılarda önlem alınması gereken problemler olan korozyon ve yangına karşı çeşitli
korunma yöntemleri detaylı olarak belirtilmiştir. Aynı bölüm içinde çelik yapı
konstrüksiyonlarında kullanılan farklı yapı bileşenlerinin arasındaki bağlantı yöntemleri
detaylı olarak açıklanmıştır. Basit bul onlu birleşimlerden çok bileşenli kompozit yapım
yöntemlerine kadar farklı bağlantılar ana başlıklar halinde ele alınmıştır. Bölümün sonunda
çelik yapılardaki taşıyıcı sistemler basit çerçeve sistemlerden başlayarak, geniş açıklıklı
yapılar ve çok katlı yapılan da içine alacak şekilde ortaya konmuştur.
Dördüncü bölümde, çeliğin mimari tasarım, yapı konstrüksiyonu ve çevresel açıdan sağladığı
farklı olanaklar belirlenerek, bu olanakların projelendirme ve yapımda
belirleyici olarak kullanılmış olduğu yurt içi ve yurt dışından yapı örnekleri beraberinde
verilmiştir.
Beşinci bölümde, daha önceki bölümlerde açıklanan çelik yapı konstrüksiyonları hakkındaki
bilgilendirmeler ışığında günümüzün çağdaş mimarisini yansıtan, yurt içi ve dışından çelik
konstrüksiyon proje örneklerine detaylı olarak yer verilmiştir. Bu proje Örnekleri mimari
tasarım, yapım, taşıyıcı konstrüksiyon, yapı fiziği, cephe ve örtü özellikleri gibi farklı
yönlerden ele alınarak konstrüktif detay çizimleri ile desteklenmiştir.
Sonuçlar bölümünde, çalışmanın genel bir özeti yapılmış ve çelik yapı konstrüksiyonlarının,
sağladığı olanaklar ile birlikte,
geçmiş ve bugünün mimarisindeki yeri değerlendirilerek,
geleceğin mimarisi için düşünceler ortaya konmuştur.
ABSTRACT
In this peace of work, historical development of steel structure constructions was studied and
their contributions to the architecture were examinated in details with respect the material,
connection and bearing properties of it. This contributions were exampled with contemporary
steel construction specimens.
In the first section, coverage and aim of the thesis work was explained.
In the second section of the work, historical development of steel structure constructions was
emphasized. Starting with the initial forms of use of iron in architecture, a study on historical
process of steel and its structural use for precedent buildings was carried out Priorities and
determining factors of choosing steel as a structural material was pointed out.
In the third section, material, connection and bearing capabilities of steel was studied under
peperate titles. Steel was defined as a building material and information about physical
features, mixture, production and varieties of structural steel products as an architectural
component. Detailed preventive methods against corrosion and fire matter were underlined. in
the same section detailed methods of combination of different steel components used in
building constructions were shown. From simple elements of combinations to multicomposed methods of construction different combinations were examinated under titles. At
the and of the section, bearing systems in steel constructions were shown starting from the
simple framing systems to the buildings with long span and multi storey buildings.
In the fourth section, architectural, constructional, and environmental contributions gained
from steel were determined and they were given building examples underlining its
significance for design and build.
In the fifth section, steel construction projects, reflecting today’s contemporary architecture
were stated in more details. These examples of projects were supported by going over
different aspects of architectural design, construction, bearing systems, building physics,
elevation and coverage traits as well as constructive detailed drawings.
In 'Results' section, an overview on the study was given including the advantages of steel
constructions and their position in past and present architecture, ending up with comments
about the architecture of future.
1
Tez Adı :Mimaride Direkli Strüktürlerin İncelenmesi ve Uygulanmış Örneklerin
Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Nadire KOÇAK
Danışman: Prof. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Bu çalışmada İkinci Dünya Savaşı ve sonraki yıllarda, asma germe sistem olarak yapılan
direkli strüktür yapı örnekleri incelenmiş, geniş açıklıklı ve tek katlı yapı örneklerinin yanı
sıra çok katlı yapı örnekleri de araştırılmıştır. Dünyada yaygın olarak görülen direkli mimari
uygulamaları, zamanla Türkiye'de de yapım olanakları bulmuştur. Fakat, Türkiye'de direkli
strüktürdeki uygulamaların çok fazla olduğunu söylemek güçtür.
Çalışmada amaç, ele alman direkli strüktürlerin tanım ve özelliklerini, yurt dışında yapılmış
bu türdeki uygulamaların ışığında incelemek ve Türkiye’de de uygulanabilecek bu yapı
sistemlerinin özelliklerini ortaya koymak, değerlendirmektir.
Çalışmanın giriş bölümünde asma germe sistemlerin gelişimi, amaç - kasam ve yöntemi ve
asma germe sistemlerin tarihsel süreç içindeki gelişimi incelenmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde germe strüktürlerin sınıflandırılması ve strüktürel esasları ele
alınarak incelenmiştir.
Üçüncü bölümde 19. yy. ve 20. yy.da yapılan örneklerin strüktürler özellikleri ve kronolojik
sıra ile araştırılması yapılmıştır.
Dördüncü bölümde çalışmanın konusu olan direkli strüktürlerin direk sayılarına göre
sınıflandırılması ele alınmıştır.
Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirilme yapılmış ve ortaya çıkan sonuçlar
açıklanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Direkli Strüktürler, Kablolu Yapılar, Kablolu Çatılar, Çelik Halat,
Çekme Kuvveti,
ABSTRACT
This paper analyses the examples of masted structures built as tension systems during and
after second World War in addition to the examples of wide-span single-layer structures,
multi-layered structures have been examined. Masted architecture structures, that have been
used widely around the world, became fashionable in Turkey eventually. However, it is not
easy to state that masted architecture is common in Turkey.
The purpose of this paper is to analyse the description and characteristics of the masted
structures among those built outside Turkey. So that the structural systems of masted
structures that can be used in Turkey could be defined. Introduction part examines the
progress of tension systems, purpose, range and methodology chronologically.
In the second part of the paper, classification and structural fundamentals of tension structures
have been examined.
In the third part, examples of masted structures built during 19th and 20th centuries and their
structural characteristics have been examined on a historical progress basis.
The fourth part of this paper discusses the main topic of this work, classification of masted
structures depending on the number of masts used in their structure. In the conclusion part, an
overall discussion has been made, and identified results have been stated.
Keywords: Masted Structures, Cable Structures, Cable Roof Structures, High-Tensile Steel
Cable, Tension Force.
1
Tez Adı :Hafif Giydirme Cephe Sistemler, Çift Cephe Prensip ve Uygulamalarının
İncelenmesi
Yazar Adı: Elif SÜYÜK
Danışman: Doç. Ayşe ELAGÖZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2003
ÖZET
Bina taşıyıcı sisteminden bağımsız olup bina dış yüzeylerine asılarak giydirilen, yük
taşımayan fakat yük ileten elemanlardan oluşan, binanın dış ortam ile ilişkisini istenen
performansları sağlayarak kuran dış örtü sistemleri şeklinde tanımlayabileceğimiz giydirme
cepheler, günümüzde çok fazla kullanım alanına sahiptirler. Bu tezde giydirme cephelerden
hafif giydirme cepheler ile gelişen giydirme cephe teknikleri ve uygulamaları incelenmiştir.
Çalışmanın birinci bölümünde, giydirme cephe sistemlerin tanımı, özellikleri ve tarihçesi
anlatılmıştır. Ağır ve hafif giydirme cepheler olarak sınıflandırılan sistemin genel özellikleri
çeşitli çizimler yardımıyla anlatılmıştır.
İkinci bölümde hafif giydirme cepheyi oluşturan bileşenler; taşıyıcı iskelet, örtü bileşenleri,
tespit bileşenleri ve opak bölgeler olarak adlandırılan parapet bölgeleri anlatılmış ve gerekli
çizimlerle sistem incelenmiştir.
Üçüncü bölümde hafif giydirme cephenin türünün belirlenmesi için binaya, giydirme
cephelere ve fiziksel çevreye ait kriterler incelenmiştir. Çeşitli veriler incelenerek belirlenen
sistem türünün doğru kurulumunun önemi anlatılmıştır.
Dördüncü bölümde, sistemin performansını etkileyen kriterler üzerinde durulmuştur.
Beşinci bölümde gelişen giydirme cephe sistemleri içinde kullanıcı konforunu arttıran ve
enerji tasarrufu sağlayan çift cephe sistemler ele alınmış sistem türleri, farklı uygulamalar,
çeşitli çizim ve resimler ile incelenerek sistem anlatılmıştır.
Sonuncu bölüm olan altıncı bölümde hafif giydirme cephelerin genel kullanım amacından
hareketle sistemin kuruluşunun düzgün olmasının önemi ve kullanım kolaylığı ve enerji
kullanımı açısından gelişen yeni sistemlerin getirdikleri ele alınarak tez sonuçlandırılmıştır.
ABSTRACT
The curtain wall façade can be defined as a storey height form of construction suspended
between the floors of a building, it is an exterior building wall that carriers no roof or floor
loads. it is fastened to the structural frame and acts solely as an enclosing envelope. The light
cladding wall systems in curtain walls and new technological progress 'double façade systems'
has examined in this study.
Introduction, classification and historical development of curtain wall systems mentioned in
the first part of the thesis. The properties of both heavy and light cladding façade systems
described with relevant drawings.
The components of this light cladding façade system described with relevant drawings in the
"second part. These components can be defined as supporting elements, glazing units, fixing
units and the opaque parts.
The preference critics of curtain wall systems has mentioned in the third part. These critics are
very important to decide the right systematical solution
In the fourth part the performance properties has described to understand the system easily.
The fifth part with the application of the new developed 'double façade system' has examined.
Different double façade examples and their performances explained with relevant drawings
and photos.
In the conclusion part the benefits and the general use of this system and energy consumption
of this new, modern systems has described.
1
Tez Adı :Büyük Açıklıklı Çelik Yapı Sistemleri ve Uygulanan Örneklerin İncelenmesi
Yazar Adı: Kerimcan APAK
Danışman: Prof. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2003
ÖZET
Bu çalışmada, tarihi süreç içerisinde çelik malzeme ve büyük açıklıklı çelik yapı sistemleri
incelenmiş ve büyük açıklıklı çelik strüktürel sistemlerin irdelenmesi örnek yapılar verilerek
detaylı bir şekilde yapılmıştır.
Çalışmanın giriş bölümünde amaç, kapsam ve yöntem açıklanmaktadır.
İkinci bölümde demir ve çelik malzemenin gelişimi ve büyük açıklıklı çelik yapılardaki ilk
kullanımları tarihi süreç içerisinde incelenmiştir. Tipolojik olarak sınıflandırılmış ilk büyük
açıklıklı çelik yapı örnekleri ile bu malzemenin strüktürel gelişimi ve kullanımı açıklanmaya
çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde, büyük açıklıklı çelik yapı sistemleri incelenmiştir. Her bir strüktürel
sistemle ilgili teorik bilgiler verilmiştir. Bu sistemlerin anlatımı örnek yapılar ile
desteklenmiştir. Bu örneklerde mimari tasarım ve taşıyıcı sistem ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Sonuç bölümünde, çalışmanın genel bir özeti yapılmıştır. Geniş açıklıklı çelik yapı
sistemlerinde geçmişten günümüze kadar olan gelişmelerin mimariye sağladıkları olanaklar
ortaya konmuştur.
ABSTRACT
In this thesis, historical development of the construction of steel structures and long span steel
structures were studied. The differences between different structural systems and their
qualifications were examined, considering the examples already built.
In the first section, coverage and aim of the thesis work is explained.
In the second section of the work, evolution of iron and steel as constructional materials is
searched. The steel construction techniques of the historic steel buildings are examined along
the century.
In the third section, all the types of long span the steel structures and their theoretical
principles are searched. The theoretical explanations are supported by the buildings, having
significant construction techniques.
In the last section, an overview on the study is given including the improvement of the long
span steel structures and their contribution to the modern architecture.
Tez Adı :Önyapım Sistem Seçiminde, Değer Mühendisliği Uygulaması
Yazar Adı: Semiha DÖNMEZLER
Danışman: Prof. Dr. Özer ERENMAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2003
ÖZET
Günümüzde teknolojik gelişmeler her alanda olduğu gibi inşaat alanında da gerçekleşmiş, bu
gelişmeler ile birlikte kaynakların rasyonel kullanılmasın önem kazanmıştır. Bu bağlamda
endüstrileşmiş sistemler bina üretiminde büyük faydalar sağlamaktadır. Üretimin önceden
belirlenen süre, maliyet ve kalitede bitirilmesi bu sistemler ile sağlanmaktadır.
Önyapım sistemlerin bina üretiminde sağladığı faydalardan tam anlamıyla yararlanmak,
binanın değerini arttırmak, gereksiz maliyetleri önlemek, mal sahibi, kullanıcı ve yüklenicinin
amaçlarını ortak paydada birleştirmek amacıyla Değer Mühendisliği olarak tanımlanan
sistemli bir çalışmadan yararlanılmaktadır.
Tezin birinci bölümü olan giriş bölümünde teknolojik gelişmeler, kaynakların rasyonel
kullanımının giderek önem kazandığı günümüzde, değer mühendisliği ve buna bağlı maliyet
kontrolünden bahsedilmektedir.
İkinci bölümde, değer mühendisliği, tarihsel gelişimi, uygulama metotları, iş planı evreleri,
değer mühendisliği ekibi, değer mühendisliği uygulanabilecek projeler ve çalışmanın getirdiği
faydalar üzerinde durulmuştur. Ayrıca değer mühendisliği uygulama örneklerine yer
verilmiştir.
Üçüncü bölümde, bina üretiminde endüstrileşme ve buna bağlı olarak önyapım sistemler ve
sistem oluşumları hakkında bilgi verilmektedir.
Betonarme ve çeliğin malzeme özellikleri ve bu malzeme özelliklerine göre birbirlerine karşı
avantaj ve dezavantajlarına değinilmiştir. Önyapım sistemler ile üretilen bina için, maliyet
üzerinde durulmuştur. Bina maliyetini oluşturan ilk yatırım maliyeti ve kullanım maliyeti,
betonarme ve çeliğin malzeme özelliklerine göre değerlendirilmiştir.
Dördüncü bölümde, değer hesaplama yöntemi olan Smart Tekniği hakkında bilgi verilmiş ve
Smart Tekniği kullanılarak değeri hesaplanacak olan proje tanıtılmıştır.
Mevcut proje için taşıyıcı sistem seçiminde büyük rol oynayan malzeme özelliklerine bağlı
olarak, yapılacak bir mukayese için belirlenen kriterler, Değer Mühendisliği çalışması olan
SMART Tekniğine göre değerlendirilmektedir. Proje için, malzeme özelliklerine bağlı en
uygun sistemin seçilmesinde yardımcı olacak bu sistem ile, projenin betonarme veya çelik
olarak üretilmesine göre değeri hesaplanmakta ve en rasyonel alternatif önerilmektedir.
Bu uygulamada bir binanın taşıyıcı sistemi için belirlenen bir çok kriter, beton ve çelik
eleman için Değer Mühendisliği Metotları açısından değerlendirilmiştir. Kriterler için atanan
ağırlıklar ile sübjektif nitelikteki faktörler de değerlendirilebilir ekte ve bu çerçevede binanın
değeri hesaplanabilmektedir.
1
ABSTRACT
Currently, technological developments have become fact in construction industry as well as in
all industries. In addition to the developments, the assignments of resources rationally gain
importance. Clients like to have their product completed in specified time, cost and quality.
Value Engineering is a systematic approach that can be utilized to increase the value of
building by preventing unnecessary costs and providing contractor's, owner's and user's needs.
In this study, Value Engineering method is used for the selection of most suitable preconstruction system of an industrial structure. In the comparison of alternatives, not only cost
but also several other alternatives are taken into account.
First chapter introduces industrialization in building construction and pre-construction
systems.' Then provides brief information about Value Engineering and aim of the work.
Second chapter emphasize on value engineering, its historical development, application
methods, work plan stages, value engineering team. Also, presents some applications in
practice.
Third chapter focuses on the construction cost of a building using pre-construction systems.
The costs of reinforced concrete and steel constructions are considered in the scope of first
investment costs and usage costs.
Forth chapter provides a case study. SMART technique, which is the well known technique
used in Value Engineering is explained. In selection of the most acceptable structural system,
reinforced concrete and steel are compared against several criteria.
Tez Adı :Camın Yapısal Kullanımının Tarihsel Gelişimi, Güncel Olanaklar ve Uygulama
Örneklerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Taşkın ALTINKAYA
Danışman: Prof. Aydan ÖZGEN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 2004
ÖZET
Bu çalışmada, mimari camın tarihsel süreç içerisindeki yapısal gelişimi araştırılmış,
günümüzde yapı malzemesi olarak ulaştığı konum örnek çalışmalarla irdelenmiş ve sön
dönemde özellikle büro binalarında cephe ve yapı kabuğu olarak yaygın kullanımı örnek
çalışmalar verilerek incelenmiştir.
Giriş bölümünde camın yapısal kullanımına genel bir açıdan bakılmış ve çalışmanın amaç,
kapsam ve yöntemi açıklanmıştır.
İkinci bölümde, camın bulunuşundan itibaren günümüze gelinceye kadar yapısal anlamda
geçirdiği evreler, uygulanmış örnekler gösterilerek araştırılmıştır. Üçüncü bölümde, yapı
malzemesi olarak camın yapısal kullanımını etkileyen özellikleri incelenmiştir. Temel
camlama sistemleri açıklanmış ve levha camların yapıda taşıyıcı bileşen olarak farklı
işlevlerde kullanımına ait örnekler ele alınmıştır.
Dördüncü bölümde levha canım basit ve gelişmiş türleri ve uygulanan yüzey kaplamaları, bu
tür özelliklere sahip levha camların kullanıldığı örnekler verilerek incelenmiştir. Beşinci
bölümde, levha camın tabakalanarak lamine cam haline getirilmesi ve çeşitli özelliklerdeki
tabakaların eklenmesi ile elde edilen farklı fonksiyonlara sahip lamine camlar, uygulanmış
örneklerle birlikte gözden geçirilmiştir. Altıncı bölümde, iki pencere camı arasında
oluşturulan boşluk ve bu boşluğa doldurulan gaz dolgular ile elde edilen yalıtımlı camlar
araştırılmış ve uygulama örnekleri incelenmiştir.
Yedinci bölümde, önceki bölümlerde incelenen özelliklerdeki levha cam türlerinin, Çeşitli
kombinasyonlar oluşturularak yapı cephelerinde kullanımları betimlenmiş ve bu tür cepheli
bina örnekleri ele alınmıştır. Sekizinci bölümde, geliştirilmiş nitelikteki levha camının 'akıllı'
olarak nitelendirilen daha gelişmiş sistemli cephelerde ve yapı kabuğunda kullanımı
açıklanmış ve bu türdeki uygulanmış ve projelendirilmiş tasarımlar incelenmiştir.
Sonuç bölümünün birinci kısmında, tez içinde incelenen uygulama örnekleri
değerlendirilmiştir, ikinci kısımda, güncel kullanımlarının dışında ancak bunların ışığında,
camın gelecekte mimari anlamda üstlenebileceği fonksiyonlar araştırılmıştır. Sonuç olarak
üçüncü kısımda, camın yapısal kullanımının geçmişten günümüze kadar geçirdiği aşamalar
sonucunda ortaya çıkan olanaklar ve her geçen gün gelişen mimarideki kullanımı
değerlendirilmiştir.
Mimari camın Türkiye'deki gelişimi ve uygulama örnekleri, bu çalışmanın kapsamı dışında
tutulmuştur.
1
ABSTRACT
In this thesis, structural development of architectural glass in historical process was studied.
The widespread use of architectural glass as a skin material especially in office buildings is
analyzed through a number of case studies.
In the first section, structural use of glass is explained from a general point of view, and the
aim, scope and method is defined.
In the second section, the structural development of glass from the date of invention, to today
is searched by building examples. Following the second section, the third section includes the
structural use of glass as an architectural material. Glazing systems are explained as a well as
different type of glass walls such as load-bearing is also defined.
In the fourth section, simple and complex types of the pane and surface coatings which are
applied to the pane are searched by means of examples which use that have characteristics in
this kind. In the fifth section, laminated glass with different functions, which is obtained
means by of different layers are examined together with applied examples. In the sixth
section, insulating glass and the case studies are examined.
In the seventh part of the work, use of pane types that have the characteristics investigated in
the previous parts, in the building façades that are constituted with different combinations are
described and building examples with façades that have characteristics of this kind are
searched. In the eighth section, use of pane in the facades with developed system qualificated
as 'intelligent' and in the building skin are examined and applied projects and proposals are
searched.
In the first part of the last section, case studies that are investigated in the work are evaluated.
In the second part of the last section, a different functions of glass that must be considered by
the architects of the future is evaluated. In the third part of the last section, emerging
possibilities that result from the historical development, and the structural use of glass in the
architecture in the developing world are evaluated.
Development and applied examaples of the architectural glass in the Turkei are kept out of
this study's scope.
Tez Adı :Hafif Çelik Yapım Sistemleri Taşıyıcı Sistem, Yapı Fiziği Etkileri ve Mimari
Tasarım İlkeleri Açısından Analizi
Yazar Adı: Savaş EKİNCİ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İlkay KOMAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Sıcak hadde çekme yöntemi ile üretilen konvansiyonel çelik yapı elamanlarından oluşan çelik
strüktürlü yapı sistemlerinin mühendislik açısından ekonomik ve etkin bir strüktür olarak
kullanılabilmeleri çok katlı ve/ veya büyük açıklıkların geçildiği yapılarda mümkün
olmaktadır. Buna karşın, az katlı ve küçük açıklıklıklı yapılarda (konut, ofis vb.)
konvansiyonel çelik strüktürlerin kullanılması, ekonomik olmayacak biçimde malzeme, yapı
ağırlığı ve işçilik gerektirmektedir. Bu noktada, çeliğin strüktürel avantajlarından optimal
düzeyde faydalanmak üzere, soğuk şekillendirilmiş çelik profiller (cold formed steel)
kullanılarak çeşitli hafif çelik yapı sistemleri geliştirilmiştir.
Bu çalışmada, genel olarak, Türkiye için yeni bir kavram olan hafif çelik yapım sistemlerinin
(light gauge steel construction technology), konstrüktif kuruluşunun açıklanması ve belirlenen
değerlendirme kriterleri çerçevesinde analiz edilmesi hedeflenmiştir. Özetle, yapılan analizler
sonucunda, hafif çelik yapım sisteminin avantaj ve dezavantajları, hangi tür yapılar için uygun
olduğu ve Türkiye şartlarına uyumu araştırılmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde, konu ile ilgili genel bilgiler verilmiş; tezde kullanılan terimler
tanımlanmış ve hafif çelik sistemin gelişimi ve kullanım alanları anlatılmıştır.
İkinci bölümde, hafif çelik yapım sisteminin malzeme, eleman ve bileşenlerine değinilerek
konstrüktif kuruluşu ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde ise, hafif çelik yapı sistemlerinin; taşıyıcı sistem ve statik açısından, yapı
fiziği etkileri ve sorunları açısından ve mimari tasarımda sağladıkları olanaklar açısından
analizi ve değerlendirmesi yapılmıştır.
1
ABSTRACT
Light Gauge Steel Frame Construction Technology
Analysis of Structural Properties, Impact On The Building Physics And The
Architectural Design Principle
It is possible to use the steel structure systems composed of conventional structure units (hot
rolled steel sections) that are manufactured using “hot roll process” in a cost efficient and
effective manner only in buildings that have many levels, and/or wide open spaces. On the
other hand, the usage of conventional steel structures for buildings that do not require many
levels and/or wide open spaces (e.g. houses) is not efficient due to increase in the cost and the
labor required to construct the building and it yields heavier buildings. For this reason, light
gauge steel systems that are composed of cold formed steel profiles and that optimize the
structural advantages of steel are developed for such buildings.
This research targets to explain the usage of light gauge steel construction technology –which
is new to the Turkish market– and to analyze it based on selected criteria. In summary, based
on our analytical experiment results the advantages and disadvantages of light gauge steel
systems, their suitability to different structures, and their applicability to the needs of Turkey
is researched.
The first section defines the terminology used in this thesis, and provides a summary of
background information on the topic.
In the second section, the light gauge steel construction technology in terms of the materials
and the structure units used in such systems is defined
In the third section, light gauge steel structure systems are analyzed in terms of their structure
and static properties, their positive and negative impact on the building physics, and the
opportunities that they provide in architectural design.
Tez Adı :Çift Kabuk Cephelerin Sistematik Analizi ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Murat ÜNAL
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Özlem EREN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül- 2006
ÖZET
Dünya üzerindeki tüketilebilir enerji kaynaklarının azalması ve maliyetlerinin de her geçen
gün artmasından dolayı yapılarda enerji korunumunu sağlayan sistemler ortaya çıkmıştır. Çift
kabuk cepheler de yapılardaki kullanılan enerjiden maksimum düzeyde faydalanma ve enerji
kayıplarını minimuma indirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır.
Ülkemiz için henüz çok yeni bir konu olan çift kabuklu binaların dünya üzerindeki
uygulamaları gün geçtikçe yükselen bir grafikle artmaktadır. Bu çalışma da hedef,
ülkemizdeki benzer uygulama yapmak isteyen kişi ya da kurumlara ön bilgi mahiyetinde bir
kaynak oluşturmaktır. Bu noktadan hareketle tezin taslağı su şekilde oluşturulmuştur.
Birinci bölümde; araştırmanın neden ortaya çıktığı, elde edilmek istenen sonuçlar, çalışmanın
kapsamı ve çalışmada izlenen yöntem bulunmaktadır. İkinci bölümde; çift kabuk cephelerin
ortaya çıkış sebepleri, tarihsel süreç içerisindeki gelişimi, cephe tiplerine göre
sınıflandırılması ve havalandırma şekillerinin neler olduğu açıklanmıştır. Üçüncü bölümde;
çift kabuk cepheyi oluşturan unsurlar açıklanmıştır. Dördüncü bölümde; çift kabuk cephe
tasarımına etki eden parametrelerin neler olduğu ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Beşinci
bölümde; dünya üzerinde uygulanmış çift kabuk cephe örneklerinden hakkında en çok bilgi
toplayabildiğimiz 40 adet örnek sistematik bir şekilde incelenmiştir. Bu incelemede örneklerin
cephe tiplerinin neler olduğu, çift kabuk ara boşluğunun ne şekilde havalandırıldığı, cepheyi
oluşturan panellerin hangi malzemelerden oluştuğu ve çift kabuk destekleyici strüktürünün ne
olduğu açıklanmıştır.
Altıncı bölümde ise besinci bölümde sistematik bir şekilde incelenmiş örneklerin
karsılaştırmalı tablolar oluşturularak değerlendirmesi ve çift kabuk cephedeki ilave cephenin
yapı maliyetine getirdiği artı yük ile yapıların kullanım dönemlerindeki sağladığı tasarruf
karsılaştırılarak Türkiye de uygulanma olasılığı değerlendirilmiştir.
1
ABSTRACT
The systems which provide an energy preservation in the buildings have appeared due to the
decrease of the expendable energy resources on earth, and the continuously increasing costs
of these resources. The double skin facades were developed because of the need for
minimizing the energy losses and benefiting from the energy used in the buildings at a
maximum level.
The examples of the double skinned buildings, which is a very new subject for our country,
are increasing with a rising graphic in the world. The purpose of this work is constituting a
source of knowledge which will serve as a preliminary information for the people and
institutions whom wish to make a similar application in our country. Thus, the outline of the
thesis was constituted as seen below.
In the first chapter contains the reasons which led to this research, the desired conclusions, the
extent of the research and the method followed in this work. In the second chapter; the
reasons behind the development of the double skin facades, their development in the historical
process, the classification based on the facade types, and the aeration types have been
explained. In the third chapter; the elements which constitute the double skin facades have
been explained. In the fourth chapter; the parameters which effect the designing of the double
skin facade applications are explained in detail. In the fifth chapter; forty examples of the
double skin façade applications in the world, which we could gather the most information
about, are examined systematically. In this examination, the façade types of the samples, the
aeration style of the inner cavity of the double skin, the materials of the panels which
constitute the façade and the supporting structures of the double skin are explained.
In the sixth chapter, the practicability of the double skin facades in Turkey is evaluated by;
evaluating the samples examined systematically in the fifth chapter by making comparison
tables and comparing the extra burden in the building costs caused by the additional façade in
the double skin facades with the conservation it provides during the usage period of the
buildings.
Tez Adı : Çatılarda Ahşap Strüktür Bileşenlerinin Tasarım Etkenleri
Yazar Adı: Sevda Duygu Kolbay
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Suat Çakır
Anabilim Dalı : Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Bilgisi Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2010
ÖZET
Ahşap, strüktürel yapı gereci olarak, her dönemde “açıklık geçme” amaçlı kullanılmıştır. Yapı
açıklığının geçilmesini sağlayan strüktürü yapıdan bağımsız düşünmek mümkün değildir. Çatı
strüktürü, tasarım aşamasından başlayarak, yapı ile birlikte kurgulanmaktadır. Tasarım
sürecinin her aşaması karar verme-seçim yapmayı gerektirir. Bu tez ahşap ile kurulacak çatı
strüktürünün seçim yöntemini ve bileşenin hangi etkenlere bağlı olarak detaylandırılacağını
ortaya koymaya yöneliktir.
Bu doğrultuda, ilk olarak çatı kuruluşunu meydana getiren bileşenlerin kavramsal olarak
tanımı yapılmıştır. Bileşenlerin oluşturuluşunda kullanılabilecek ahşap malzeme türleri ve
strüktürel amaçlı kullanılacak ahşap malzemenin sahip olması gereken
özellikler
açıklanmıştır.
Daha sonra ahşap çatı strüktürlerinin ortak tasarım prensipleri ve sistemleri farklılaştıran
noktalar ortaya koyulmuştur. Her sistemin kullanım şekilleri, kesit boyut aralıkları, bağlantı
özellikleri ve örnek bir yapı ile incelenmektedir.
Sınıflandırmadan sonra, tasarıma yön veren etkenler belirlenerek ahşap strüktür bileşenleri
düzeyinde boyutlandırma ve detaylandırma açısından analizler yapılmaktadır. Kullanılan
malzeme seçiminden, geometri ve kesit belirlenmesine kadar bir çok konu ele alınmaktadır.
Her tasarım etkeni bileşenin farklı bir yönünü biçimlendirir. Statik etkenler boyutsal değerleri,
yapı fiziği etkenleri çatı performansını, teknolojik etkenler ise bileşenin yapılabilirliğini
belirlemektedir. Ahşap çatı strüktür bileşenlerinin boyutlandırma ve detaylandırılma yöntemi
farklı düzeylerde ortaya koyularak çalışma sonlandırılmaktadır. Çalışmanın ek dosyasındaki
tablolarla, tasarımı yönlendiren etkenlerin geçerliliği örnek yapılar üzerinde denenmiştir.
ABSTRACT
Timber has been used as a structural engineering material for “spanning space”, in all periods
of architectural history. Roof structure and building are planned together in every design
stage. Each stage of design requires a decision-making and selection process. This thesis
proposes a method for wooden roof structure and component selection based on design
principles.
In order to analyze the roof construction first of all the conceptual framework and components
were examined and the structural ways of using timber material were explained.
Subsequently common design principles and differences between the various types of timber
roof structure systems were established. Each system was examined as to usage, crosssectional size range and connection features based on a sample structure.
Following classification, the factors guiding the design of structural components are analyzed
in terms of sizing and detailing. Material selection, geometry and determination of the
component cross-sections are discussed. Each of the design factors configures a different
aspect of the component. The dimensional values depends on static factors, structural roof
performance depends on physical factors and technological factors determines the feasibility
of the component. The study is concluded after identification of the method for sizing and
detailing the components. In the attached file, the validity of factors that are crucial to design
are tested on sample buildings.
1
RESTORASYON PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-1996]
Tez Adı : Gaziantep Şekeroğlu Mahallesi, Seyisoğlu Sokağının İncelenmesi ve Koruma
Örnekleri
Yazar Adı: Hatice Filiz Mazı
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1984
Tez Adı : Sübyan Mektepleri Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Gülferan Örs
Danışmanı: Öğ. Gör. Dr. İlgi Yüce
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan- 1985
Tez Adı : Beyoğlu Pasajları
Yazar Adı: Pınar Yeltin
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül- 1985
Tez Adı : Değirmendere Tarihi Yerleşmenin Tesbit ve Yenilenmesi Üzerine İnceleme
Yazar Adı: Mete Çilekar
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Beyoğlunun Düzenlenmesi
Yazar Adı: Kazım Serdar Efe
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Anadolu Kervansarayları ve Günümüz Koşullarına Göre Değerlendirmeleri
Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Ayşe Karademir
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1986
Tez Adı : Kompleks Medreseler Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Süreyya Saruhan
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1986
Tez Adı : Geleneksel Türk Ahşap Mimarisinde Çıkmalar
Yazar Adı: Güner Oğuzberk
Danışmanı: Öğ. Gör. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1986
Tez Adı : İstanbul’da Art-Nouveau Uslupta Yapılmış Ahşap Evler Üzerine Bir Araştırma ve
Korumalarında Dikkat Edilecek Hususlar
Yazar Adı: Bahar Atahan
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1986
Tez Adı : Gelişim Süreci İçinde XIX Y.Y Ahşap İstanbul Evleri ve Günümüz Koşullarına
Uygulanması
Yazar Adı: F. Rengin Yonat
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1986
Tez Adı : İstanbul Eminönü Küçükayasofya Mahallesi Kadırga Liman Luttesi ve
Küçükayasofya Medresesi Sokak İncelemesi ve Koruma Önerileri
Yazar Adı: İffet İzgi Bolovri
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı : Kayseri Sit Alanı İçinde Yer Alan Sivil Mimarlık Örnekleri Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Gonca Gündoğdu
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı : Tarihi İzmir Hanları Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Özden Nar
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1987
Tez Adı : Tarihi Türk Evinde Düşey Sürkülasyon Elemanı Olarak Merdivenler
Yazar Adı: Fatma Pirinç
Danışmanı: Prof. Dr. Feridun Akozan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1987
Tez Adı : Tarikat Yapıları Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Neşe Karatsaş
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
1
Tez Adı : Bursa Tirliye (Zeytinbağı) Bucağı İskek Mahallesinin İncelenmesi ve Koruma
Önerileri
Yazar Adı: Hülya Kadriye Öksüz Abanozoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Feridun Akozan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1987
Tez Adı : İstanbul Yemiş Çarşısı
Yazar Adı: Göksel Kılınç
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1988
Tez Adı : Türk Saray Mimarisinin Gelişimi ve Osmanlı Saraylarının İçinde Yıldız Sarayının
Yeri
Yazar Adı: Nebahat Candan
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1988
Tez Adı : Osmanlı İlk Devir Bursa Külliyeleri
Yazar Adı: Serhan Ceylan
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1988
Tez Adı : Osmanlı Devrinde Kütüphane Gelişimi
Yazar Adı: Gülhan Aydıntan
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Temmuz-1988
Tez Adı : Tarihi Kervan Yoları Üzerindeki Konaklama Yapıları ve Günümüz Koşullarında
Değerlendirebilme Olanakları
Yazar Adı: Cavide Baki
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1988
Tez Adı : Assos Behramkale Antik Şehri ve Çevresinde Gerekli Koruma Çalışmaları Üzerine
Bir Araştırma
Yazar Adı: Atahan Atuk Alp
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1988
Tez Adı : Türkiye’de Taşınmaz Eski Eserlerin Korunmasında Yasal Gelişmeler ve Sonuçları
Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: İbrahim Özdemir
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1988
Tez Adı : Ürgüp’te Kentsel Dokunun Gelişimi Koruması ve Yapı Elemanları Üzerine Bir
Araştırma
Yazar Adı: Nihat Aksoy
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1988
Tez Adı : İstanbul Çeşme ve Sebilleri
Yazar Adı: Tülay Çobancaoğlu
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-1988
Tez Adı : Marmara Takım Adalarından Büyükada’da Korunması Gerekli Yapılar Üzerine
Bir Araştırma
Yazar Adı: Neşe Zaloğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1989
Tez Adı : Restorasyon Metodları ve Mevzuat Verileri Karşısında Konut Yapılarının
Korunması
Yazar Adı: Mehmet Deliceoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1989
Tez Adı : Boğaziçi Yerleşimlerinden Arnavutköy’de Tarihi Çevre Araştırması
Yazar Adı: Oya Doğan
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1989
Tez Adı : Geleneksel Türk Osmanlı Çarşı Yapılarının Oluşumu
Yazar Adı: Oğuz Ceylan
Danışmanı: Prof. Dr. Feridun Akozan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1989
Tez Adı : Geleneksel Türk ve Japon Evlerinin Mekansal ve Yapısal Açıdan Karşılaştırılması
ve Koruma Yöntemlerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Tatsuya Yamamoto
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
1
Tez Adı : Boğaziçi Yerleşimlerinden Beylerbeyi’nde Bir Doku Araştırması
Yazar Adı: Didem Delimollaoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
Tez Adı : Muğla Evleri
Yazar Adı: Hilmi Ertuğrul Aladağ
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1990
Tez Adı : Alibey(Cunda) Adası Kentsel Sit Alanları Sıraev Karakterinin Mimari Yönden
İncelenmesi ve Genellemesi İiçin Bir Çalışma
Yazar Adı: Mehmet Aytekin Saygılı
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1990
Tez Adı : Restorasyonunda Teknoloji ve Malzeme Sorunları
Yazar Adı: Halit Sorguç
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Mimar Sinan Dönemi Hamamları Konusunda Bir Araştırma
Yazar Adı: Sümeyla Atlı
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Kumkapı, Tavaşi Çeşme Sokak Üzerine Yer Alan Korunması Gerekli Yapıların
Tek Tek ve Bütün Olarak İncelenmesi Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Sevinç Karahan
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Tekirdağda Tarihi Bir Çevrenin Korunması Konusunda Bir Araştırma
Yazar Adı: Ayşe Seyhan Sengez
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Balıkesir İli Ayvalık İlçesinde Bir Grup Yapı İçin Restorasyon Tasarımı
Yazar Adı: Havva Yeşim Ertürk
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Gümüştepe (Misi) Köyünde Yer Alan Sivil Mimarlık Örneklerinin İncelenmesi ve
Restorasyon Araştırması
Yazar Adı: Engin Güneş
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1990
Tez Adı : Cumalıkızık Köyü Tarihsel Değerlerin Korunması
Yazar Adı: Sevil Polat
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1991
Tez Adı : Sur-u Sultani’nin Marmara Cihetinde, Sura Dayalı Olarak Gelişen İshak Paşa
Sokağı’nın İrdelenmesi
Yazar Adı: Binnur Kıraç
Danışmanı: Prof. Dr. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
Tez Adı : Geleneksel Türk Osmanlı Çarşı Yapılarında Bedesten Yapılarının İncelenmesi ve
Günümüzdeki Durumlarıyla Kıyaslanarak Koruma Önerileri Aranması
Yazar Adı: Mustafa Hakan Kıran
Danışmanı: Prof. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1992
Tez Adı : Adapazarı- Taraklı İlçesi Ulucami Mahallesindeki Koruması Gerekli Kültür
Varlıklarının Tespiti ve Onları İçin Rönovasyon Önerilerinin Geliştirilmesi
Yazar Adı: Uygur Çankaya
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : Edincik ve Sivil Mimari Değerleri Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Nergis Başkaya
Danışmanı: Yrd. Doç. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1993
1
RESTORASYON- KORUMA YENİLEME PROGRAMI
YÜKSEK LİSAN TEZ ÖZETLERİ [1997-2009]
Tez Adı: Yıldız Sarayı Harem Yapılarından Cariyeler Dairesi Restorasyon Çalışmaları
Yazar Adı: Tuna KELEŞ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Oğuz Ceylan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
ABSTRACT
Ottoman Empire was talk about not only with its military and political power but also with its
own architectural characteristics in 16th century. Western culture and the idea of adaptation of
European practices emerged with the change in the world balances while coming to 19th
century.
First of all, ideal foundation of adaptation of European practices was established due to
immediate military defeats and economic and political correlation and then the desire of
envying to Europe was reflected also to our architectural. Therefore, not only style was
brought but also personally architecture was invited and European style architectural was tried
to be reflected.
Especially European style architectural was seen mostly in Ottoman palaces since it was
deranged, by padişah. Therefore Yıldız Palace which is one of the formal palaces of that
period, appears as, a complex which is obtained from joining the European style architectural
and the construction material of that period with Ottoman style settlement scheme. When the
buildings are analyzed, one by one, it can be seen that Yıldız Palace by carrying the some
characteristic of Topkapı Palace while concerning its settlement reflects all trends and
materials which had affected our 19th century architectural.
Cariyeler Dairesi, has been started to restore in 1993,both reflects the traditional building
architectural throughout its plan scheme and is seen as one of the examples which reflects the
features the adaptation of European practices period even if the materials, in which had been
used are considered.
The materials which have been used as covers for wall and ground in wooden sheleton
constructions that are built on brick construction groun floor are so important due to reflecting
the technology of contraction materials belonged to that period. These materials are
constituted from the compression of both chip board and phenol phormaldehit with pressure.
Today mdf (Medium Density Fireboard) also has the some features with that period materials
.One hind of this material which is like mortar has been used as a ground cover. Both wooden
parts and brick constructed parts of the building which was deteriorated with the water
coming from the roof affected from the moisture .The effect of moistures coursed corking and
knot hole .This problem affected not only the building bearing system but also thin
construction elements.
Its a contusions, it is recommended that the restoration project should be prepared and the
works should be continued at this direction by considering the proper functions for the
building. At this frame work, these proper functions can be provided on the ground for
seminars, to present the traditional hand arts and for mini concerts in order to introduce the
building efficiently. Therefore the building is brought up to date with to help of these
functions. Preliminary the building the bearing system should be consolidated, then the repair
mend and revitalization of construction elements should be accepted as prior principle.
1
Tez Adı: Geleneksel Afyonkarahisar Evlerinin Korunması İçin Bir Öneri Araştırması
Yazar Adı: Hüseyin SEL
Danışman: Prof. Haluk SEZGİN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1998
ÖZET
Ülkemizde, yavaş yavaş gelişmekte olan tarih bilincine paralel olarak, tüm insanlığın ortak
malı olarak tarihi ve kültürel değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara
aktarılması, çağdaş insanlığın doğal görevi olarak kabul edilmektedir. Bu değerlerin gelecek
kuşaklara özgün niteliklerini bozmadan aktarabilmeleri ve kullanılabilir olmalarının
sağlanmasına bağlıdır.
Bu çalışmanın amacı, Çağdaş kullanım şartlan altında tarihi evlerin korunma ve
kullanılabilme imkânlarının incelenmesidir. Hıdırlık tepesi çevresinde yoğun olarak bulunan
bu evler kent dokusunu oluşturan geleneksel sivil mimari örneklerindendir. Geleneksel
Afyonkarahisar evini tanıyabilmek için konu çeşitli yönleri ile incelenmiştir.
Çalışmanın birinci bölümünde; Afyonkarahisar ili'nin tanıtımına yer verildi. İl'in tanıtımında,
ilçelerden çok kent merkezinin tanıtımına yer verilmeye çalışıldı. Bu bölümde ilin genel
konumu, kentin tarihçesi, coğrafi özellikleri, sosyal yaşantısı ve yaşam biçimi tanıtılmıştır.
İkinci bölümde; kent dokusunun geçirdiği evreler üzerinde duruldu. Ayrıca kentte bulunan
Anıtsal Tarihi eserlere, tarihi çekirdeğin korunulacak bölümlerine değinilmiştir.
Üçüncü bölümde; Türkiye Evi kavram-kapsamı ele alındı, Türkiye evi elemanları ile tanıtıldı.
Anadolu konut mimarisinde bölgesel farklılıklar üzerinde duruldu.
Dördüncü bölümde; Geleneksel Afyonkarahisar evi, mimari mekânları yapı öğeleri ve mimari
elemanları tanıtıldı. Ayrıca evleri tehdit eden nedenler üzerinde durulmuştur.
Beşinci bölümde; İnceleme bölgesinin tanıtımına yer verilmiş, incelenen sokaktaki evler tespit
edilmiştir.
Altıncı bölümde; Afyonkarahisar evlerinde çağdaş gereksinimlere uygun restorasyon
önerisinde bulunulmuş, ekler kısmında geleneksel Afyonkarahisar evlerinden örnekler
verilmiş, yöreye özgü mimarlık ve yapı terimlerini içeren bir sözlük kısmı ilave edilmiştir.
Ayrıca ekler kısmında geleneksel Afyonkarahisar evlerine ait örnekler ve rapor yer
almaktadır.
ABSTRACT
With the gradual increase of consciousness on history in our country, the preservation,
sustenance, and transshipment of historical and cultural values-the common heritage of
mankind- to next generations have came to be appreciated as the natural responsibility of
modern human beings. The transshipment of these values to next generations without
deforming their original charectenstics depends on the assurance of their protection and use
ability.
The purpose of this study is to analyze the preservation and use ability of historical houses
under contemporary living conditions. Mostly located in the vicinity of Hıdırlık Tepesi (Hill),
these houses are examples of civilian architecture that form city structure. The subject is
examined in several aspects to get to know traditional Afyonkarahisar houses.
In the, first chapter, Afyonkarahisar is introduced. City center rather than districts was the
focus of the introduction. In this chapter, general standing, short history geographical features,
social life, and life style of the city were presented.
In the second chapter, the phases that the city structure has undergone so far were examined.
Beside this, monumental historical works, and parts of historical sites that need protection
were dealt with.
In the third chapter, comprise of Turkey house concept was introduced. Regional differences
in Anatolian house architecture were examined.
In the fourth chapter, traditional Afyonkarahisar house, architectural units of architectural site
and architectural elements were presented. In addition to these, factors that threaten these
houses were also dealt with in this chapter.
In the fifth chapter, research region and the houses located within the research area were
chosen.
In the last chapter, restoration suggestions appropriate to contemporary needs were offered.
Examples of Afyonkarahisar houses, a report, and a lexicon of technical terms of architecture
and structure peculiar to the region were supplied in appendices.
1
Tez Adı: Anıtsal Binalardaki İşlev Değişikliklerinden Doğacak Müdahalelerin Yapısal
Çevresel Olarak İncelenmesi ve Ayazağa Kasırları Örneği
Yazar Adı: Dilek YILDIRIM
Danışman: Doç. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1999
ÖZET
Birinci bölümde; anıt tanımı, anıtsal değerler, sınıflandırılması, anıtların yıpranma nedenleri
ve türleri konularına değinilmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru kültür tarihi anlayışında
meydana gelen değişikliklerle beraber anıt kavramı ve kapsamı genişlemiştir. Bunun
sonucunda İse mimari anıtların korunması gereği doğmuştur. Zaman İçinde, mimari anıtlarda
fiziksel, sosyo-ekonomik, çevresel ve işlevsel yıpranmalar meydana gelmektedir. Anıtlarda bu
yıpranma nedenleri sonucunda {özellikle işlevsel yıpranma) onlara yeni işlev yükleme
zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
İkinci bölümde; anıtsal yapılardaki işlevsel yıpranma nedenleri açıklanmaktadır. Anıtlarda
meydana gelen işlevsel yıpranma; yasal, sosyal, ekonomik ve çevresel nedenler olmak üzere
dört grup altında incelenmektedir. Bu nedenler sonucu günümüzde anıtsal yapılardaki işlev
değişikliği bir zorunluluk halini almıştır.
Üçüncü bölümde; insanlığın ortak mirası olan kültür varlıklarının korunması üzerinde
durmuştur. Bu konuda ülkemizde ve dünyada birtakım yasa ve yönetmelikler oluşturmuştur.
Bu bölümde yönetmeliklerin mimari anıtların, yeniden işlevlendirilmeleriyle ilgili
maddelerine yer verilmiştir.
Dördüncü bölümde; anıtsal yapılardaki işlev değişikliği zorunluluğu ve bunun sonucunda
yapılacak müdahaleler üzerinde durulmuştur. Bu müdahaleler; plan, strüktür, teknik
gereksinim cephe ve çevre olarak sınıflandırılmış ve işlev değişikliği yapılmış anıtsal
yapılardan verilen örneklerle açıklanmıştır.
Beşinci bölümde; işlev değişikliğinden doğan müdahale çeşitleri, Ayazağa Kasırları örneği ile
açıklanmaktadır. Örneklerimiz 1914-1993 yılına kadar geçen süre içindeki yapıların
kullanımları ile günümüzde yapılmakta olan restorasyon çalışmaları sonrasındaki kullanımları
açısından incelenecektir. Bunun sonucunda yapılara her iki dönemde de farklı işlevler
yüklendiği ve farklı müdahaleler yapıldığı görülmüştür.
Tez Adı: Bursa Hamamları’nın Yapısal, Çevresel, İşlevsel Sorunları ve Çözüm Önerileri
Yazar Adı: Elif ŞEHİTOĞLU
Danışman: Doç. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon-Yenileme ve Koruma Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim- 2000
ÖZET
Çalışmanın konusu, Bursa tarihi kent dokusu içinde ağırlıklı olarak 14. ve 15. yüzyılda inşa
edilmiş, halka açık hamam ve kaplıca yapılarının incelenmesi; mevcut yapısal, çevresel ve
işlevsel sorunlarının ortaya konularak çözümlerinin araştırılmasıdır.
Birinci bölüm giriştir. Konu seçiminin sebepleri ve çalışma yöntemi açıklanmıştır.
İkinci bölümde, yıkanma geleneği ve hamam kültürünün uluslararası etkileşimlerle gelişmesi
ve sosyal yaşam içindeki yeri, ilk çağlardan Osmanlı dönemine kadar kabaca anlatılmış,
Osmanlı hamamının şehir içindeki konumu, mekânsal kurgusu ve özellikleri genel olarak
açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, Türk hamam mimarisinin Osmanlı dönemindeki mekânsal ve yapısal
gelişimi mimari devirlerine göre örneklerle ortaya konulmuştur.
Dördüncü bölümde, Bursa şehir merkezindeki halk hamamlarının genel özellikleri ve kent
dokusu içindeki konumları açıklandıktan sonra; külliye hamamları, çarşı hamamları, mahalle
hamamları ve kaplıcalar, kronolojik sırayla tek tek ele alınarak tanımlanmıştır. Her bir
hamamın; kimliğinin, genel özelliklerinin, geçirdiği onarımların, yapının ve çevresinin
bugünkü durumunun belirtildiği bilgi fişleri oluşturulmuştur. Bu veriler fotoğraflarla ve elde
edilebildiği
kadarıyla
plan,
kesit,
görünüş
çizimleriyle
desteklenmiştir.
Beşinci bölümde, hamam yapılarını tehdit eden yıpranma türleri ve nedenleri araştırılmış, elde
edilen veriler ışığında yapıların sorunları genel olarak özetlenmiştir.
Altıncı bölümde, tespit edilen yapısal, çevresel, ekonomik ve işlevsel sorunlara yönelik
çözümler önerilerek genel bir bakış sağlamak amacıyla, incelenen Bursa hamamlarının
yıpranma türleri, nedenleri ve çözümleri bir tabloda toplanmıştır. Sonuç olarak temel çözüm
önerileri dile getirilmiştir.
1
ABSTRACT
The subject of the study is an analysis of the traditional public baths and spas built in the
historic region of Bursa in 14th and 15th centuries, and are a research for the Solutions of their
structural, environmental, and functional problems.
The first chapter is the introduction which includes the explanation of the reasons of choosing
this subject and also includes an explanation of the methodology.
In the second chapter, the tradition of bathing and the development of the “bath culture” with
the help of the international relationships and its place in the social life from older periods to
Ottomans is briefly explained. And this chapter also includes a general explanation about the
characteristics of the spaces of the Ottoman Bath and the properties of the organization of
these spaces, and also about the location of the bath buildings in the city.
In the third chapter the special and structural development of the Turkish bath architecture in
Ottoman period is explained by the examples according to the architectural periods.
In the forth chapter, firstly the general characteristics of the public baths of Bursa and their
placement properties in the old city region are explained. Then the baths in the complexes, the
baths in the market places, the ones in the residence regions and the spas are defined by the
chronologic order. This chapter includes the informative charts. These charts include the
explanations about the identities, general characteristics, the recent condition of the
environment of each bath, and also include the information about the past restorations which
the building had. These information are supported with the photographs, and the drawings of
plans, cross-sections and external views.
In the fifth chapter, the reasons of obsolescence of the baths and the kinds of obsolence are
explained. The problems of bath buildings are summarized in this chapter.
In the sixth chapter, the solutions for the exposed structural, environmental, economical and
functional problems are proposed. In order to get a general view of the subject, the kinds of
obsolescence of Bursa Hamams, the reasons of obsolescence, and the solutions are listed
together in a table.
Tez Adı: Osmanlı Mimarisinde Külliye Olgusu ve Atik Valide Külliyesi Örneği
Yazar Adı: Ahmet YILMAZ
Danışman: Doç. Dr. Oğuz CEYLAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2001
ÖZET
Birinci bölümde, külliye kavramı ve külliyeyi oluşturan öğelerin anlamları üzerinde durulmuş
ve külliyenin gelişimi araştırılmıştır.
İslam dininin ilk yıllarından beri Camii, İslam toplumunun sosyal, kültürel ve dini merkezi
durumundadır. 6. ve 7. yüzyıllarda bu merkezi tek bir yapı birimi olarak camii oluştururken,
İslam'ın Ortadoğu'dan Asya ve Anadolu'ya yayılmasıyla birlikte bu merkezin Türkler
tarafından geliştirildiği ve külliye fikrine ulaşıldığı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de
olgunlaştırıldığı görülmektedir.
İkinci bölümde, İstanbul'un üçüncü yerleşim bölgesi olan Üsküdar bölgesinin tarihin çeşitli
dönemlerinde ne çeşit adlandırıldığı ve M.Ö. 7. yüzyıldan 20. yüzyıla gelinceye kadar
geçirdiği tarihi süreç ve coğrafi konum üzerinde de durulmuştur.
Üsküdar bölgesinin tarihi süreci değerlendirilirken, bu bölgenin boğazın Anadolu yakasındaki
yerleşim ve ulaşım için en uygun coğrafyaya sahip olması ve İstanbul'u Anadolu'ya bağlayan
köprübaşı durumunda olmasının getirdiği siyasi, ticari ve kültürel zenginlikler incelenmiş ve
araştırılmıştır.
Üçüncü bölümde, külliye mimarisi gelişiminde önemli bir yeri olan ve Mimar Sinan
tarafından geliştirilen menzil külliyelerinin en önemli örneklerinden olan Atik Valide
Külliyesi üzerinde durulmuş ve Külliye "yerleşme düzeni" ve "külliye analizi" olmak üzere
iki ana başlık altında incelenmiştir.
Külliyenin tarihçesi başlığı altında işlediğimiz bölümde, külliyenin yapılışından günümüze
gelinceye kadar geçirdiği tarihi süreç farklı değerlendirmeler göz önünde bulundurularak
kronolojik olarak ele alınmıştır. Bu süreç esnasında külliye bütünlüğünü kaybetmesi, külliye
öğelerinin dağılımı konusunda geniş bir çalışma gerektirmiştir.
Külliye öğeleri Nurbanu Sultan vakfiyesi göz önünde bulundurularak tespit edilirken,
külliyenin yerleşim düzeni konusundaki farklı görüşler değerlendirilerek öneri yerleşim
düzeni ortaya konulmuştur.
"Külliye öğelerinin analizi" başlığı altında incelediğimiz bölüm ise restitüsyona yönelik
tespitlerin yapıldığı ve tarihi süreç boyunca yapılan ekleme ve değişikliklerin detaylı olarak
her bir birimde incelendiği bölümdür.
Dördüncü bölümde, külliyenin en çok değişikliğe uğrayan, darulhadis, mektep, imaret,
darüşşifa ve kervansaray bölümlerine ait rölöve çalışmaları ile tespit edilen dönem ekleri ve
külliyenin bu bölgesine ait yapılan kısmi ve farklı restitüsyon çalışmaları değerlendirilerek
öneri restitüsyon çalışmaları sunulmuştur.
1
ABSTRACT
In the first chapter, the "külliye" concept and the meaning of elements that form "külliye" has
been described; and its historical development is studied.
Since the early years of Islam, 'mosque' has been the social, cultural and religional focus of
Islamic population. While along the sixth and seventh centuries, this focus was consisted by
the 'mosque' as a single central building, by the spread of Islam from Middle-east through
Asia and Anatolia, it was developed and reached to "külliye" concept by Turks; also it seems
that during the period of Ottoman Empire this "külliye" concept was matured.
In the second chapter, as a third center of population of Istanbul, which names have been
called at different periods of history of Üsküdar, the historical period of Üsküdar, and the
geographical state of the region from seventh to twentieth century were studied.
While the historical period of Üsküdar was being evaluated, the political, commercial and the
cultural wealth of Üsküdar because of its state as a head connecting Istanbul to Anatolia, was
researched; and also it was seen that Üsküdar has the most suitable geography for settlement
and communication at the Anatolia region of Bosporus.
In the third chapter, one of the most important examples of "menzil kulliye"s, that is
developed by Mimar Sinan and also a mile stone in the development of "külliye" architecture,
"Atik Valide Complex" is; examined. "Külliye" has been studied under two headlines, "the
settlement order" and "the analysis of Külliye".
In this chapter, which is studied under the headline, 'the history of Atik Valide Complex. The
historical period, since its first construction time, is dealed chronologically with different
evaluations. During this period, the completeness of "külliye" was lost.
While the elements of "külliye" was being exposed by dealing the Nurbanu Sultan
Foundation, the proposal site plan was established by evaluating different ideas about the
settlement of "külliye".
In this section, which is named as 'the analysis of külliye elements, for every element of
"külliye" the joints and variations were researched detailly; and indications aimed to
restitution were made.
İn the fourth chapter, the proposal restitution works are presented by evaluating.
The indicated additions of the period by the survey( measured drawing) works of the most
changed parts of külliye : 'darulhadıs, mekteb, imaret, darussifa, kervansaray'; and the
regional and different restitutional works relating to this section of the "külliye".
Tez Adı: 16. Yüzyıl Hanları ve Küçük Çukur Han’ın Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Aysel BAŞER
Danışman: Prof. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
16. yüzyıl İstanbul'unda yapılmış olan ticaret yapılarından Sur içi bölgesinde yer alan hanların
tespiti ile birlikte Küçük Çukur Han'ın detaylı rölövesinin alınması; adı geçen dönem
yapılarında günümüzdeki sorunların belirlenmesi ve bu sorunlara ne tür koruma önerileriyle
çözüm getirileceği konularının işlendiği tez, 'giriş' bölümüyle birlikte altı bölümden
oluşmaktadır.
Han Mimarisinin şekillenmesinde coğrafi, tomografik ve iklimsel veriler yanında, sosyal ve
ekonomik yapı da etkili olmuştur. Bu bağlamda 16. yüzyıl Osmanlı Devleti'nin sosyoekonomik yapısı ve paralelinde İstanbul'un tarihi gelişimi ana hatlarıyla incelenmiştir.
Ticaretin kervanlarla yapıldığı dönemin ulaşım koşulları dikkate alındığında; han tipolojisinin
yazlık hanlar, kışlık hanlar ye karma hanlar şeklinde, ihtiyaç bölümlerinin organizasyonuna
göre belirlendiğini görürüz. Bu tipe giren hanlar daha çok şehirleri bağlayan yollar üzerinde
ve belli sıklıklarda (menzillerde) karşımıza çıkarlar ki bu yüzden menzil hanları olarak
anılırlar.
Osmanlı dönemiyle birlikte ticaret hayatı ağırlıklı olarak şehirlerde geçmeye başlar.
Şehirlerde yaşanan bu ticareti barındıran yapılar, han mimarisi başlığında toplanır. Günün
ihtiyaçlarına göre şekillenip gelişen bu yapı grubu şehir hanlarıdır. Tek avlulu hanlar, iki
avlulu hanlar ve ticaret hanlar şehir hanlarının alt kategorileri olarak karşımıza çıkarlar.
Şehir hanlarından, 16. Yüzyıl İstanbul'u Sur içi Hanlarını ele alınıp incelendiğinde, ticaret
bölgesinin şehrin belli noktalarında konumlandığını görülmüştür. Bu konumlanmada şehrin
coğrafi ve tomografik özellikleri yanında; tarihsel gelişim süreci içinde sosyal ve ekonomik
yapısı da belirleyici olmuştur.
Kaynaklarda rastlanan İstanbul hanlarından bir kısmı günümüze ulaşamamış olup yerlerinde
farklı binalarla karşılaşılmıştır. Zaman içinde çok değişime uğrayan hanlar da vardır.
İncelenen hanlar, şehir yaşantısının getirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda, daha ziyade tek avlu
etrafında iki katlı olarak yapılmıştır. Ele alınan hanların değerlendirilmesi, yapılan han
tipolojilerine göre değil; parseldeki konum özelliklerine, yapım özelliklerine ve mimarilerine
göre yapılmıştır. Han tipolojisi yapılırken, menzil külliyeleri ve şehir külliyelerinin parçası
olarak yapılan hanlar incelemenin dışında tutulmuştur.
İncelenen hanlarda, bozulma nedenleri toplumsal ve fiziksel boyutlarıyla ele alındığında en
önemli etkenlerin, modern hayata geçiş ve bununla gelen sosyal değişimin oluşturduğu
kullanım farklılıkları olduğu görülmektedir. Buna bağlı olarak, hanlarda yapısal ve biçimsel
boyutta bozulma şekilleri oluşmuştur.
Tüm hanlarda, özgün mimari incelemesi yanında bozulmalar tespit edilip, koruma önerileri
getirilmiştir. Örnek çalışma olarak rölövesi alınan Küçük Çukur Han'da daha detaylı tespitler
yapılmıştır. Yapılardaki bozulmaların arka planında, kültürel değişmenin yanı sıra, koruma
1
amaçlı yasal kurum ve kuruluşların, yerel ve merkezi yönetimlerin yaptığı olumsuz
uygulamaların bulunduğu da gözlemlenmiştir.
İncelenen hanlar için getirilen koruma öneri ve yöntemlerini; bozulmanın önlenmesi, temizlik,
bütünleme, sağlamlaştırma ve kuramsal önerilerle uygulama boyutu oluşturur ki sonuç kısmı
bu alt başlıklardan oluşmuştur.
Anahtar Kelimeler: Han Mimarisi, 16. Yüzyıl İstanbul Hanları, Bozulma, Koruma Önerileri,
Restorasyon.
ABSTRACT
The study is concerned on determination of khans, which are the commercial buildings of
16th century in İstanbul, located at the region of 'Suriçi', with the detailed measured survey of
'Küçük Çukur Khan', determination of the recent problems of the mentioned buildings, and
the exploration of possible conservation alternative solutions for those problems. The thesis
consists of five sections, including the introduction and the conclusion.
The social and the economical structure of the city had affected the formation of the
architecture of 'Khans', as well as the geographical, topographical and climatical factors. In
this context, the socio-economical structure of the Ottoman Empire in 16th century, and the
historical development of İstanbul are examined. As a result of the transportation conditions
of the period; when caravans were used for commercial purposes, the typology of khans are
classified as summer khans, winter khans and mixed khans-, according to the organization of
the functional spaces. These types of khans are usually located on the roads combining the
cities, and appear frequently at specific ranges, so that they are named as range khans.
The commerce starts to take place in the city centres during the Ottoman period. The
buildings in which those commercial activities take place are distinguished as "Khans". The
ones, which are shaped by the needs of this period, are called as "city khans". The subcategories of the city khans are the commercial khans with one courtyard, the commercial
khans with two courtyards and the guest khans.
As a result of the examination of the city khans of 16th century in İstanbul at 'Suriçi' region, it
is observed that the commercial activities were located at the certain districts of the city. The
socio-economical structure of the city within the historical development was a determinant
factor for location as well as the geographical and the topographical characteristics of the city.
Some of the historical khans in İstanbul, which were listed by different scientific sources, are
not stand anymore, and they were replaced with different types of buildings. The certain
number of the khans had been dramatically changed during the time as well. The khans,
which are examined in this study, are usually built as two-storied commercial buildings with
one courtyard. Accordingly, the assessment of the khans was categorized by the conditions of
the location of the building and the structural and the architectural characteristics, but not by
the typologies of the khans. The khans, which were built as a part of the range "külliye" s and
the city "külliye" s, are not taken in the consideration.
The reasons of the destruction of the khans, which examined by this study, were determined
as the changes both in the lifestyle and social structures, causing a dramatically destruction on
the structural and formal characteristics
of the khans.
The analysis of the original architectural characteristics, and the reasons of destructions have
been investigated in this study, and proposals on conservation were made according to the
circumstances of the examined buildings. 'Küçük Çukur Khan' was selected for more detailed
study, and the measured survey and other investigations were completed. Besides cultural
changes, it was observed that insufficient and inadequate applications of related institutions,
local and central authorities; had caused the destruction of the khans as well.
1
The proposals and the methods for the conservation for the examined buildings could be
classified as, the prevention of the destruction, cleaning, complementation, reinforcing, and
the applications, and those subjects are included as the conclusion of the study.
Keywords: Khans Architecture, 16th century Khans of İstanbul, Destruction, Suggestion of
conservation, Restoration.
Tez Adı: İpek Böcekçiliği ve Sivil Mimari Yapılanmaya Etkileri
Yazar Adı: Ümmühan ALPTEKİN
Danışman: Prof. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
İpekböceğinin kozasından iplik elde edilebilirliğinin tespiti ile başlayan ipekçilik tarihi,
bizlere Çin Uygarlığını da tanıtır. Doğuda ün kazanan Çin Uygarlığı ile batı uygarlıkları
arasında ticaret gibi savaşların da başlamasına neden olur. İpeğin tarihi de savaşlarla birlikte
yazılmıştır. Batıya doğru üretiminin yayılması Çin Uygarlığı ile tanışan kişiler vasıtasıyla
olduğu gibi, bizzat Çinlilerce veya tohumların çalınması yollarıyla olur. Anadolu'da Bizans
döneminde başlayan üretim, ilk önceleri başardı olmasa da Osmanlıya kadar üretilmeye
çalışılmıştı. Orta Asya'dan tanıdığı ipekçilik kültürü ile gelen Türkler, Osmanlı devletinin
kurulması sonrasında, Bursa merkezli ticaret ve dokuma ile dünyada ün şahnişti. Bu nedenle,
daha çok ipekböceğinden koza tutma ve iplik elde etme yerini dokuma ve ticaretle uğraşmaya
bırakmıştır. Ne zaman ki savaşlar ve hastalıklar dışarıdan hammadde gelmesini engellemiş,
işte o zaman ipekböceğinden koza tutularak iplik elde edilmesi yoğunlaşmıştır. Özellikle
Yavuz Sultan Selim döneminde İran'dan ipek gelişinin yasaklanmasıyla Anadolu halkının
coğrafî şartlan sağlayan her yerde üretici olduğu bir dönem başlar. Avrupa'da ise, sanayinin
gelişmesi ve 19-20 yüzyıllarda hastalıklarla baş edilememesi sonrasında, üretimin önemli
unsuru olan dut ağaçlan tamamen sökülmüş, iplik üretiminden vazgeçilerek dışarıdan
hammadde teminine gidilmiştir. Bu gelişmeler, özellikle gezginlerce önceden üretim
potansiyeli keşfedilmiş ve ulaşımında en kolay üretici olan Osmanlılardan daha çok
Fransızlara hammadde üreticisi yapmıştır. Avrupalı hastalıksız tohum elde etmiş olmasına
rağmen üretime dönmemiş, ama borç batağındaki Osmanlının yüksek olan ipekçilik
gelirlerine ve daha da fazla üretim yapmasını sağlayarak kendi hammadde ihtiyacını temin
yoluna gitmişti. Daha fazla ve kaliteli üretim ancak eğitim ile sağlanabileceği belirlenince
üretici olan yerel halka eğitim verilmesi için gerekli çalışmaları yapmaktan kaçmamış ve bir
Enstitü açılması sağlanmıştır. Ticari ve dokuma merkezinden sonra üretimde gerekli olan tüm
coğrafi koşullara sahip olan Bursa kenti artık İpekçilik eğitim merkezi de olmuştu.
İyi bir üretim için ipekböceğinin yaşayabileceği coğrafi şartlardan önce beslenmesi için
gerekli olan, yiyeceği dut yaprağının varlığı ve kalitesidir. İpekböceğinin yaşatılabilmesi için
onun yaşantısını ve ihtiyaçlarını bilmek gereklidir.
Değişimini yaşadığı bir dönemde kendini korumak için inşa ettiği kozanın içinde yaşamı sona
erdirilen ipekböceğinin, kozasını açan, ipek ipliği elde eden ve iplikten beğeniyle dokunmuş
kumaşlardan edindiği giysileri giyen insanların konutlarının geçici misafiridir. Bu misafiri
rahat ettirmek için konutta bazı küçük değişiklikler yapılmış olması tabiidir. Bilinçli üretim
süreklilik sağladığından tanıdık, bildik bir yapı kültürünün özümsenmesine neden olmuştur.
İpekböceği üretimi gibi yapılan da kullanım dışı kaldığında, yasalarca belirlenen tescil
işlemlerim de görmemişse korunamamaktadır. Geleneksel yapılarımızla aynı kaderi
paylaşmakta olan bu yapılar da; yeni yapılaşmaların, terk edilişlerin ve biyolojik ölümün
sonunda yok olmaktadır. Korunmaları için, yapılış amacında yaşanılır olmalarındadır.
1
ABSTRACT
History of sericulture which begins by the discovery of silk that could be produced from the
cocoon of silkworm, also gives us information about the Chinese Civilization. Production of
silk became not only the reason of the beginning of trade, but also becomes the reason of wars
between Western Civilizations and Chinese Civilization which is famous at east. History of
silk is also written dependent to these wars. Production of silk becomes widespread towards
West by the help of travellers who recognises Chinese Civilization or personally by Chinese
people or by the help of the stolen seeds. Production in Anatolia which began during
Byzantine time, not successfully at the beginning, was tried to be continued until Ottoman
period. Turks who knew sericulture from Middle Asia where they came from, became worlds
famous by Bursa centred trade and textile, after the establishment of Ottoman Empire. So,
instead of producing silk from cocoon of silkworm, trade and textile became widespread. until
the coming of raw material was abandoned because of wars and diseases. Anatolian people
started producing silk any where that provides Geographical Conditions especially at Yavuz
Sultan Selim period during which the coming of silk from Iran was abandoned. When
European sericulture is concerned, after the development of industry and because of diseases
at 19 th and 20 th centuries, mulberry trees which are the essential factor of production, were
totally destroyed. SO it was preferred to buy raw material instead of producing silk. These
progressions, made Ottomans-whose production potential was discovered before especially by
travellers and who was the best accessible producer,-the raw material producer for France.
Although having produced healthy seeds, Europeans did not prefer producing but using the
bad economic condition of Ottomans, and by helping to develop the production, preferred
buying their necessary raw materials. When they recognised that more amounts of product
and more quality could be available by education, an institute was established to educate the
local producers. So, having all the necessary geographical conditions for production, the city
of Bursa, which was the center of trade and textile, was now a center of education of
sericulture also.
For a good production, the existence and the quality of mulberry leaves that silkworm needs,
is more important than the geographical conditions. It is essential to know the life and needs
of silkworm in order to make it live.
The silkworm, which is killed inside its cocoon which it but to protect itself during
metamorphosis period, is now the temporary guest of the houses of people who opens its
cocoon, produces silk and who uses these pleasantly textile clothes. It is natural to make some
little changes at houses for the comfort of this special guest. Conscious production caused the
assimilation of a familiar, and well known construction culture as it provided continuity. Just
like silkworm production, its building can not be conserved when not-used or not protected by
laws.
These buildings (sericulture houses) which shares the same destiny with our traditional
houses, are destroyed because of new urbanisation at the end of their biological lives and as a
result of being left alone. These buildings have to be used, according to their construction
reasons in order to be conserved.
Tez Adı: İstanbul’daki Osmanlı Dönemi Değirmenlerinin Mimari Açıdan İncelenmesi ve
Unkapanı Değirmeni’nin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Füsun SEÇER
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Z. Hale TOKAY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-2002
ÖZET
Bu çalışmada, günümüzde yok olmaya yüz tutmuş tarihi sanayi yapılan ve bu yapılardan
özellikle değirmenler incelenmiş, bu kapsamda, 19.y.y.da İstanbul'da yapılan buharlı
değirmenler ve bu değirmenlerden Unkapanı Değirmeni'nin günümüz koşullarına göre
yeniden değerlendirilmesi için yöntem önerisinde bulunulmuştur.
Belirlenen amaç doğrultusunda tezin kurgusu şu şekilde oluşturulmuştur.
Birinci bölümde Avrupa'da ortaya çıkan sanayileşme olgusuna paralel olarak Osmanlı
Devleti'nde başlayan sanayileşme hareketleri incelenmiş ve bu sanayileşme girişimleri içinde
19.y.y.da yapılan sanayi yapılan iki ayrı grupta ele alınmıştır. Birinci grupta 19.yy.dan önce
yapılmış olan sanayi yapılarının yeniden revize edilmesi, ikinci grupta ise yeni kurulan
fabrikalar incelenmiştir.
İkinci bölümde değirmenlerdeki güç kaynaklan ve değirmen mimarisini oluşturan öğeler ele
alınmış, değirmenlerde kullanılan güç kaynaklarının değirmen mimarisine etkisi ve güç
kaynaklarının gelişimi ile mimaride oluşan değişim anlatılmıştır. Bu kapsamda, 19.yy.dan
İstanbul'da yapılan ve 1913-1915 sanayi istatistiğinde yer alan 14 adet değirmen mimari
açıdan incelenmiştir.
Üçüncü bölümde öncelikle, İstanbul'a gelen zahirenin ölçümü, fiyatlandırılma ve dağıtım
işlerinin yapıldığı kapanın bulunduğu yer olan Unkapanı bölgesinin özellikleri ele alınmıştır.
Bizans döneminden beri senelerce Unkapanı bölgesi, buğday ticaretinin yapıldığı yer olarak
gelişmiş ve bu nedenle burada birçok değirmen ve fırın kurulmuştur. Bu değirmenlerin en
büyüğü
olan
Unkapanı
Değirmeninin tarihçesi de bu bölümde incelenmiştir. Unkapanı Değirmeni'nin günümüzdeki
durumunun tespit ve analizleri yapılmış, değirmenin mekân, cephe, strüktür ve malzeme
özellikleri incelenmiştir. Daha sonra, Unkapanı Değirmeni’ndeki bozulmalar ve nedenleri
araştırılmış ve bu bölümün sonuna bozulma tablosu eklenmiştir.
Dördüncü bölümde Unkapanı Değirmeni'nin restitüsyon kararlan ve projesi ele alınmıştır.
Restitüsyon çalışmaları yapının yerinde yapılan incelemeler, ulaşılabilen kaynaklar ve
analojik yöntemler sonucunda yapılmıştır. Restitüsyon kararlan mekân, cephe, strüktür ve
malzeme kararlan olarak ele alınmıştır.
Sonuç bölümü olan, beşinci ve son bölümde ise, Unkapanı Değirmeni'nin tekrar hayata
dönebilmesi için yapılması gerekli olan müdahaleler anlatılmıştır. Bu başlık altında, yapının
çevresel verileri, mekânsal kurgusu, hacmi, konumu ve özgün işlevi göz önüne alınarak,
uygun bir yeniden kullanım nerisi getirilmeye çalışılmıştır.
1
ABSTRACT
In this study, the historical industrial buildings of İstanbul, especially the mills, tending to
become extinct have been examined. At this scope, the steamy mills which were built in 19'th
century have been taken into consider. Moreover, according to current structural conditions a
method has been offered for the restitution of Unkapanı Mills.
According to the objective of this thesis, defined before, the structure of which has been
constituted like this way.
In the first section, the movement of the industrialization in Ottoman, parallel to the arisement
of the industrialization concept in Europe have been examined. In this enterprise of the
industrialization, industrial buildings, have been taken into consider in two different groups.
At the first group, industrial buildings, revisionated and built in 19'th century have been
examined. At the second group, the new factories have been examined.
In the second section, the power sources of the mills and the elements which constitute the
mill architecture have been considered. The effect of the power sources of the mills that
formed the architecture of mill and changing in architecture because of the improvement of
power sources have been examined. 14 mills which were built in İstanbul in 19'th century and
took part in 1913-1915 statistic index have been examined by the architectural point of view.
In the third section, the special features of Unkapanı region where the grains was nıeasured,
priced and distributed by using the "kapan" have been taken into consider. Since the
Byzantine Age, the Unkapanı region had grown up as wheat commercial area. Because of that
many mills and bakeries were built. The History of Unkapanı Mill have been examine in this
section. The current situation of Unkapanı Mili has been analysed and determined. Space,
facade and structure properties of the Unkapanı Mill have been examined. Moreover, the
reasons of corruptions at Unkapanı Mill are also examined and a corruption table is added at
the end of this section.
In the fourth section, the project ant the restitution decision of Unkapanı Mill have been taken
up. Restitution Studies were made by means of field survey, open sources and analogic
methods. Restitution decisions were taken as space, facade, structural and material decisions.
In the fifth and the last section, the decisions, necessary for the restitution and renovation of
the Unkapanı Mill, have been explained. By taking the environmental data of building, space
speculations, location and the original function of the building into consider, suitable re-usage
proposal has been tried to present.
Tez Adı: İstanbul Tarihi Yarımada’sında Uzun Çarşı ve Kilit Han
Yazar Adı: Sonay KAPUBAĞLI
Danışman: Doç. Dr. Oğuz CEYLAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-2002
ÖZET
Tez çalışmasında, yüzyıllar boyunca çeşitli medeniyetlere mekân olmuş İstanbul'da ve bu
şehrin en eski yerleşimlerinden biri olan Tarihi Yarımada'da yer alan Kilit Han konumlandığı
Uzun Çarşı Caddesi, tarihi ve fiziksel yönlerden incelenmiştir. Bugün özgünlüğünü önemli
ölçüde taşıyan yapının rölöve çalışmaları ile bugünkü durumunun tespiti, ulaşılabilen
kaynaklar ve analojik yöntemlerle kaybolan kısımların ortaya çıkartılması ve bu kaynaklar
ışığında yapının mevcut işlevi güncelleştirilerek bugünkü fiziksel ve sosyal çevre içinde
yaşatılması esasına dayanılarak tez çalışması yürütülmüştür.
Tezin birinci bölümünde, Uzun Çarşı caddesinin tarihsel ve fiziksel oluşumu yanında
caddenin günümüzdeki yapısı, çevresindeki diğer önemli bölgelerle bağlantısı ifade edilerek
anlatılmıştır.
İkinci bölümde, bölgesel mimari özelliklerin saptanmasında faydalı olacağı düşüncesiyle
Uzun Çarşı caddesini oluşturan yapılar tanıtılmıştır.
Üçüncü bölümde, Uzun Çarşı'da mekân kuruluşlarının, Geleneksel Türk Çarşı oluşumu içinde
yapı ve sokak bağlantıları anlatılmıştır. Uzun Çarşı Ticaret bölgesinin bütünlüğünü oluşturan
yapılann yeniden düzenlenerek, bölgenin mekân kuruluşlarının değerlendirilmesiyle
hedeflenen ticari mekân kuruluşunun esas özelliklerinin belirlenmesi anlatılmıştır.
Dördüncü bölümde, çalışma konusu olan Kilit Han ele alınmıştır. Yapı, konusu, tarihsel
gelişimi, mekân, cephe, strüktür, form ve malzeme analizleri ile ayrıntılı biçimde
tamamlanmıştır. Yapının bozulma nedenleri araştırılmıştır. Bu bozulmalar iç etkenler ve dış
etkenler olarak iki başlık altında olmak üzere, strüktürel bozulmalar, malzeme bozulmaları,
afetlerden kaynaklanan doğal bozulmalar ve insandan kaynaklanan bozulmalar şeklinde ele
alınmıştır.
Beşinci bölümde, yapının özgün biçimine kavuşturulması için gerekli olan yazılı sözlü
kaynaklar, 18.yy kent içi hanlarının genel özellikleri analojik çalışma altında ele alınmıştır.
Bu başlık altında yapının çevresel verileri, mekânsal kurgusu, hacim boyutları, konumu ve
özgün işlevi göz önüne alınarak bu veriler ışığında yapının yok olmuş kısımlarının özgün
haline ait kararlar alınmıştır.
Altıncı bölümde de yapının yeni kullanımına ilişkin öneriler ve onaranına ilişkin öneriler
getirilmiştir.
1
ABSTRACT
In the present work, Kilit Han which is the oldest settling place in İstanbul and Uzun Çarşı
were examined physically and historically. Now the built is to be protected original design of
the built. Our study is continued by means of statistical surveys to determine the latest
situation and analogic methods to reveal the old situation.
Firstly, the physical and historical constitution of Uzun Çarşı and the connection of it with the
other important areas were mentioned.
Especially, it was the point at the architectural characteristics of buildings at the Uzun Çarşı to
determine the importance of the constitution of it in the traditional Turkish Bazaar.
Secondly, Kilit Han was considered by means of plan, form, side, structure and material
analysis of the Kilit Han. The exterior damages reasons of the Khan were explained These are
exterior and interior reasons: structural, materials, natural effects and even people.
In addition to them, it was taken up the researches which were done to be reached the original
design of Kilit Han and the general features of 18.yy khans in Centrum. It was taken
decisions about absent parts of Kilit Han according to surrounding data, residence fitting and
authentic function.
Consequently, new using proposals and restoration suggestions were proposed on the basis of
our present study.
Tez Adı: Davut Paşa Medresesi Örneğinde 15. yy İstanbul Medreseleri Koruma Sorunları ve
Önerileri
Yazar Adı: Füsun KARADAĞ
Danışman: Doç. Dr. Demet BİNAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-2003
ÖZET
Bu çalışmada; tarihi İstanbul kentinin 1453’te fethedilmesi ile birlikte Fatih Sultan
Mehmed’in İstanbul’u ilim ve kültür merkezi konumuna getirme çalışmaları çerçevesinde 15.
yy.ın sonuna kadar olan dönemde kentte inşa edilmiş medreseler incelenerek; bu yapıların
korunmasına örnek oluşturması amacıyla Davud Paşa Medresesi Koruma Önerisi
hazırlanmıştır.
Çalışmanın Medresenin Tarihçesi ve Mimari Özellikleri başlıklı bölümünde; Medrese
yapılarının doğuşu, Osmanlı öncesi Anadolu Medreseleri ve Osmanlı Medreseleri'nin plan
gelişimi, cephe, yapım sistemi ve malzeme özellikleri incelenmiştir. 25.'yy. İstanbul
Medreseleri başlıklı bölümde; öncelikle mevcut olan medreseler ve mevcut olmayanlardan
yeri tespit edilenler birlikte değerlendirilerek konumları; İstanbul Haritası'nda gösterilmiştir.
Bugün mevcut olmayan medreselerin kaynaklardan elde edilen çizimleri kullanılmıştır.
Mevcut olan Medreseler alt başlığında; bugün mevcut bulunan Fatih Medreseleri ( 146370/71 ), Mahmud Paşa Medresesi (1472/73) dershanesi, Zeyni Mehmed Efendi Medresesi
(Fatih Devri) dershanesi, Koca Mustafa Paşa Medresesi (1486-91 ), Atik Ali Paşa Medresesi
(1496/97 ) ve Efdalzâde Medresesi (1496-1503 tarihleri arası); yazılı ve görsel kaynaklar
değerlendirilerek, konum, plan, cephe, yapım sistemi ve malzeme özellikleri açısından
incelenmiş, ilk yapımdan günümüze geçirdikleri onarımlar ve bozulmalar ortaya konulmaya
çalışılmıştır.
Davud Paşa Medresesi başlıklı bölümde; Davud Paşa Külliyesi yapıları kısaca tanıtılmış,
Davud Paşa Medresesi'nin konum, plan, cephe, yapım sistemi ve malzeme özellikleri
incelenmiş ve harap olan yapının mimari özelliklerini doğru olarak ortaya koyabilmek için;
eski plan,
fotoğraf ve onarım bilgileri doğrultusunda hazırlanan Restitüsyon Önerisi
sunulmuştur.
Davud Paşa Medresesi'nin 15. yy. İstanbul Medreseleri İçinde Değerlendirmesi başlıklı
bölümde medresenin saptanmış olan konum, plan, cephe, yapım sistemi ve malzeme
özellikleri; aynı dönem İstanbul Medreseleri ile karşılaştırılarak, bu medreseler içindeki yeri
değerlendirilmiştir.
Bölümün sonuna incelenen medreseler için hazırlanmış olan tablolar
konulmuştur.
Davud Paşa Medresesi'nin Geçirdiği Onarımlar, Bozulmaları ve Koruma Önerileri başlıklı
bölümde; medresenin onarımları, bozulmaları ve günümüzdeki durumu saptanmış,
uygulanması önerilen Restorasyon Projesi tanımlanmıştır.
Son bölümde; Davud Paşa Medresesi Koruma Önerisi örneğinde; İstanbul'un 15. yy.daki
eğitim yaşamı ve eğitime verilen önemi vurgulayan bu yapıların; günümüzün değişen
koşullarında, verilen işlevlerle ve bilinçsiz onarımlarla kaybettikleri mimari değerlerinin
1
tanımlanması yanında harap ve terk edilmiş olanların ivedi olarak korunmaları gerekliliği
vurgulanmıştır.
ABSTRACT
In this study, madrasas (Islamic institutions of higher education) founded in İstanbul until the
end of 15th century were investigated in the frame of renovating İstanbul as a scientific and
cultural center of Ottoman Empire by Fatih Sultan Mehmed after conquering this historical
city at 1453. Based on this investigations; in order to be an example of restoration of these
institutions, Restoration Proposal of Davud Pasha Madrasa has been presented.
In the chapter titled History and Architectural Characteristics-of the Madrasa; origins of the
Madrasa institutions, Anatolian Madrasas and project development, fronts, construction
systems and features of equipment of Early Ottoman Madrasas were investigated. In the
chapter titled 15.th. century Madrasas in İstanbul firstly existing madrasas and the determined
locations of nonexistent madrasas were shown on İstanbul Map by numbers for establishing
the distribution in the city. While the constructions of the nonexistent madrasas recently, were
shown in the related chapters, maps were shown in the chapter of Maps at the end of the
study. In the subtitle of Existing Madrasas; evaluating the written and visual information,
situations, projects, fronts, construction systems and equipment features of existing madrasas;
Fatih Madrasas (1463-70/71), Mahmud Pasha Madrasa classroom (1472/73), Zeyni Mehmed
Efendi Madrasa classroom (Fatih Sultan Mehmed Era), Koca Mustafa Pasha Madrasa (148691), Atik Ali Pasha Madrasa (1496/97) and Efdâlzade Madrasa (1496-1503) were investigated
and performed restorations and demolishments were indicated.
In the chapter titled Davud Pasha Madrasas Davud Pasha Complex was introduced shortly
and the situation, project, front, construction system and equipment features of Davud Pasha
Madrasa, placed in the comparison with İstanbul Madrasas. The tables for madrasas were
shown at the end of the related chapter.
In the chapter titled Performed Restorations, Demolishments and Restoration Suggestions; the
performed restorations, demolishments and condition of madrasa in nowadays were
determined and the suggested Restoration Project presented.
In the last chapter; in the present changing conditions, based on the Restoration Proposal of
Davud Pasha Madrasa as an example; the importance of establishing the architectural values
and the damages given after inappropriate usage and unscientific restorations of these
institutions (which are good examples showing the characteristics of education and extreme
importance given to education in 15th century) was indicated. Also the emergency of
protecting and restoring the abandoned and destroyed madrasas was determined.
1
Tez Adı: Kuzey Marmara Bölgesindeki 19.Yüzyıl Ahşap Yapılarının Depreme Karşı
Güçlendirilmesi
Yazar Adı: Hülya DIŞKAYA
Danışman: Prof. Dr. Oğuz CEYLAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım- 2004
ÖZET
Başta deprem olmak üzere tabii afetler, insanoğlunun yaşamına yönelik tehlikeler yaratıyor
olmaları nedeni ile en büyük korkularının başında gelmiştir. Anadolu'da yerleşik düzene
geçen tarım toplumu insanlarının ilk ürettiği konut yığma taş ve kerpiçten olmuş, döşemelerde
ve çatı örtülerinde ahşap kullanılmıştır. Depremlerde bu yığma strüktürlerin yıkılması ile
oluşan felaketler sonucunda, konutların yapısal sistemleri yerlerini çok daha hafif ve sünek bir
malzeme olan ahşaba bırakmıştır. Asırlar boyu süren çeşitli strüktürel deneme yanılma
uygulamaları sonucunda, ahşap hem tekil hem de diğer yapı elemanları ile birlikte
kullanımıyla, teknolojik ve estetik değerler açısından konut üretiminde çok önemli bir
noktaya ulaşmıştır. Sanayi devrimi ve dünya savaşlarının oluşu onu tahtından indirmiş fakat
yerine kendisi kadar değerli bir malzeme ve ürün koyamamıştır.
Geleneksel yaşantımızın estetik ve kültür tarihimizin en önemli şahitlerinden olan ahşap
yapılarımızın tüm eskime ve bozulma etkilerine rağmen ayakta kalarak direnmelerini
sürdürmeleri, deprem felaketi karşısında dahi, tam olarak yıkılmayıp eski vakur duruşlarını
kısmen de olsa korumaları, onlara bilimsel bir saygıyla yaklaşımı gerektirmektedir. Tezin
kurgusu bu olgu üzerinde geliştirilmiştir. Bu yaklaşıma bağlı olarak:
Giriş bölümünde çalışmanın önemi ve yapılış amacı vurgulanmış, ikinci bölümde ahşabın
hammaddesi olan ağaç ve ahşabın fiziksel, kimyasal, biyolojik, teknik ve mekânik özellikleri
ile geleneksel yapılardaki kullanım biçimleri anlatılmıştır. Üçüncü bölümde, deprem ve
geleneksel yapılar üzerindeki etkileri anlatılmış; dördüncü bölümde ülkemizdeki geleneksel
ahşap yapılar sınıflandırılmış, ahşap yapılara ait geleneksel ve çağdaş strüktürel bağlantılar
incelenmiştir. Beşinci bölümde örnek yapımıza ait deprem dayanımı, 1998 deprem
şartnamesine göre analiz edilmiş ve buna bağlı olarak bu yapıların günümüz koşullarında
varlıklarını sürdürebilmeleri için yapılması gereken strüktürel güçlendirme önerileri
sunulmuştur. Sonuç bölümünde ise henüz bir başlangıç aşamasında olan çalışmalarımızın
gelecekte yapılacak ilgili araştırmalara yönlendirici olması bakımından güçlendirme
yöntemleri ve kavramları üzerinde durulmuştur.
ABSTRACT
Natural disasters are the most fearful events of human beings, due to the fact that they
endanger their lives, among which the earthquakes are the most disastrous ones. The first
houses built by agricultural society were of masonry comprising stones and mud brick in
which wooden is used for slabs and roofing. Due to the disastrous effects of the collapses of
these structures, this system of construction was substituted gradually by wooden structures
which are much more ductile and lighter. As a consequence of the various structural trial and
fail methods, the wood became an unique material solely and as a composite use because of
the technological and aesthetic concerns. Although the industrial revolution and world wars
has dethroned it, no other material of equivalent quality could be throned.
The wood evidence of our traditional life, aesthetic and cultural history, still resisting aging
and deterioration effects without being collapsed totally due to earthquakes not hiding their
dignity from the eyes can see lead us to realize our approach in a respectful manner the
deserve.
In connection with this approach: In the second chapter, the wood which is the raw material of
timber, physical characteristics of wood, chemical, biological, technical and mechanical
properties are explained. The earthquakes and it's effects on traditional buildings are
explained in the third chapter, the traditional wooden structures of our country are classified,
the structural connections of a timber sheathed wooden frame structure in the north Marmara
region which is the subject of our research is analysed in the fourth chapter, In the fifth
chapter the earthquake performance of the structure is analysed according to the 1998-Turkish
Earthquake Code and in this connection, strengthening methods are proposed so that these
structures could survive. In the chapter of conclusion, in order to make these studies yet
preliminary, a base for the relevant future investigations, the strengthening methodologies and
concepts are stated.
1
Tez Adı: İstanbul Topkapı Sarayı Köşk Yapılarından “Çinili Köşk” ün Onarımları Üzerine
Bir Araştırma
Yazar Adı: Ömer TAVACIGİL
Danışman: Prof. Dr. Oğuz CEYLAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2004
ÖZET
Birinci bölümde, köşk yapısının tanımı ve Osmanlı mimarisinde köşklerin yeri üzerinde
durulmuş, köşk mimarisinin gelişimi şemalarla açıklanmıştır.
İkinci bölümde, bir Fatih dönemi yapısı olan, üslup olarak İran yapılarını anımsatan Çinili
Köşk'ün Topkapı Sarayı'ndaki konumu, tarihçesi, plan ve cephe özellikleri, kullanılan
malzeme ve teknik bakımından irdelenmesi yapılmış, alçı ve kalem işleri, bugün paha
biçilemeyen sıraltı tekniğindeki çinileri, bezeme özellikleri başlığında anlatılmıştır.
Üçüncü bölümde, Çinili Köşk'ün eş zamanlı ve yakın zamanlı benzer yapılarla
karşılaştırılması yapılmıştır. Köşk'ün Selçuklu ve İran mimarisine olan yakınlığına dikkat
çekilmiş, kendisinden yüzyıllar sonra yapılacak köşklere prototip oluşu üzerinde durulmuştur.
Türk mimarisinin bir çok öğesini barındıran köşkün, döneminden ve hatta öncesinden ayakta
kalmış başka örneği bulunmayan, benzersiz bir nitelik taşıdığı ortaya konulmuştur.
Dördüncü bölümde, köşke ait restitüsyon tablosu, görsel ve yazılı belgelere dayanarak
hazırlanmıştır. Köşkün bu kısımlarına ait yapılmış olan restitüsyon çalışmaları
değerlendirilerek hazırlanan bu tabloda, dönemlerine göre köşkün plan ve giriş cephesine ait
öneri restitüsyon çalışmaları sunulmuştur. Köşk'ün geçirdiği onarımlar ve işlev değişiklikleri
üzerinde durulmuş, restitüsyon önerileri için tesbitler yapılmış ve tarihi süreç boyunca yapılan
ekleme ve değişikliklerin detaylı olarak araştırılması yapılmıştır.
Son bölümde ise, yapılan çalışmanın sonucu olarak köşkün inşasından itibaren geçirdiği
onarımlar çağdaş restorasyon ilkeleri doğrultusundaki eleştirisi yapılmaya çalışılmıştır.
Hazırlanan bu çalışma, köşkün ileriki yıllarda yapılacak restorasyonlarında yararlanılabilecek
kaynak doküman olması nedeniyle önemlidir.
ABSTRACT
In the first part, definition of the 'Kiosk Structure', how it took a place in the Ottoman
Architecture. And the development of 'Kiosk Architecture' has been explained by the various
diagrams.
In the second part, the location of 'Çinili Köşk' (which is a structure of Fatih Period, and seem
like Iran Style) in Topkapı Palace, brief historical account of Kiosk, has been described. Also
The properties of plan and elevations investigated by the materials preferred and the
construction technique. In the 'Ornamentation Properties Part', plasterwork and chasing, the
'tiles' (which are priceless today) produced by the special technique called 'enamel bottom' are
totally expressed.
In the third part, the development of 'Kiosk Architecture' has been researched by the
comparision of the 'Çinili Köşk' with the structures before and after its own period. It's
similarity to Iran and Selcuk Styles underlined, and told how it became a prototype for the
'Kiosk Architecture' for centuries. And also it is emphasized that 'Çinili Köşk' which includes
many component of Turkish Architecture Style of all times, is the unique structure with no
similar one from its period and before that.
In the fourth part, the restitution table of 'Kiosk' has been prepared by the visual and written
documentation of the most restored structural parts such as entrance staircase, arcades and
roof. In this table, which has been produced by the restitution studies of this structural parts,
varies restitution suggestions of a plan and entrance elevation for different periods has been
presented. The repairment and varies functional alterations has shown. And various
suggestions for restitutions has determined by the detailed research of additions and
constructional changes.
1
Tez Adı: Beyoğlu Bölgesi Tekke Yapılarının Mevcut Durumunun Saptanması ve Turabi
Baba Tekkesi’nin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Sema ÖZEN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tülay ÇOBANCAOĞLU
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2005
ÖZET
Günümüze büyük bir kısmı ulaşamamış olan geleneksel Türk yapılarının ilk adımda
belgelenerek, kültür mirasımıza kazandırılması hepimizin görevidir. Bu çalışmada, Turabi
Baba Tekkesi detaylı olarak incelenmiş ve geniş kapsamda da Beyoğlu Tekkeleri'nin
envanteri çıkarılmaya çalışılmıştır.
Giriş bölümünde bu çalışmanın hangi amaçla yapıldığı, hangi konulan kapsadığı ve çalışmada
izlenilen yöntem açıklanmıştır.
I.Bölüm'de, İslam'da tasavvufi düşüncenin ortaya çıkış süreci ile bu felsefenin tarikatlar
şeklinde kurumsallaşmalarından ve bu kurumların bir ürünü olan ilk tarikat yapılarından söz
edilmiştir. Daha sonra bu kurumların Anadolu'daki etkileri açıklanmaya çalışılmıştır.
Bölümün sonunda ise tarikatların İstanbul'da yayılma süreçleri ve kurdukları ilk tarikat
yapıları ele alındıktan sonra, İstanbul tekkelerinin mimari programları genel anlamda
açıklanmış ve İstanbul tekkeleri işlevleri açısından değerlendirilmiştir.
II. Bölüm’de Beyoğlu'nun tarihçesi kısaca anlatılmıştır.
III. Bölüm’de tarih boyunca Beyoğlu'nda varlık gösteren tarikatların kurdukları tekkeler,
kuruldukları dönemlere, ait oldukları tarikatlara, günümüze ulaşıp ulaşmamalarına,
vakfiyelerine ve haklarında alman kurul kararlarına göre değerlendirilmiş ve elde edilen
sonuçlar tablolar halinde aktarılmıştır. Ayrıca, Beyoğlu Bölgesi'ndeki her bir tekke için
detaylı incelemelerin de yapıldığı anıt fişleri hazırlanmış ve bölüm sonunda Kasımpaşa
bölgesi ve Kadiriliğin İstanbul'daki yayılımı değerlendirilmiştir.
IV. Bölüm'de ise Kasımpaşa Turabi Baba Tekkesi'nin konumu ve tarihçesi hakkında detaylı
bilgi verilmiştir. Günümüzde mevcut olmayan yapının mimarisi, eldeki belgeler ışığında
detaylı olarak incelenmiş ve alman ilke kararlan belirtilerek tekkenin günümüz koşullarında
nasıl bir yol izlenerek kamu yararına sunulabileceğine dair bir öneri getirilmiştir.
ABSTRACT
It is all our duty to make the traditional Turkish buildings earned, most of which do not exist
today, by documenting them at first step to our cultural inheritance. in this study, Turabi Baba
Tekke was studied in detail and it was tried to make the inventory of Beyoğlu Tekkes
comprehensively.
In introduction part it was explained why this study was made and which subjects it contains
and the way that was followed.
At first part it was talked about with the process of appearing sufic thought this phylosophy's
getting a instution as tariqats and the first buildings of this tariqats. Later on the effects of this
instutions at Anatolia were tried to explain. At the end of this part the process of spreading of
tariqats at İstanbul and after considering the first tariqat buildings that they set up, the
architecture programme of İstanbul tekkes was explained in detail and İstanbul tekkes was
evaluated from the point of their functions.
At the second part there is a brief historical account of Beyoğlu.
At the third part the Tekkes that were set up which existed in Beyoğlu through the history
were evaluated according to periods that they were built, to which tariqats they belonged,
whether they reached today or not, their charter of waqfs, commitee decisions about them and
the results were given in tables. And also for every single tekke at Beyoğlu monument index
cards, in which detailed studies can be found, were prepared and at the end of the part the
spread of Kadirilik at İstanbul and Kasımpaşa region was evaluated.
And at the forth part detailed information about the location of Kasımpaşa Turabi Baba Tekke
and about its history were given. The architecture of this building, which doesn't exist today,
was inspected throughly with the help of informations that we have and a suggestion was
made how we can present this building for the benefit of the public in today's condition
byrevealing the principles that were decided.
1
Tez Adı:18. Yüzyıl Tarihi Yarımada (Eminönü - Fatih) Kütüphane Yapıları Koruma
Sorunları ve Önerileri
Yazar Adı: Asuman BUDAK
Danışman: Doç. Dr. Demet BİNAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Bu çalışmada; İstanbul kentinin ve Osmanlı İmparatorluğu’nun eğitim hayatında önemli bir
alan 18. yy. kütüphane yapıları incelenmiştir. Bu yapıların korunması ve gelecek nesillere
aktarılması amacıyla koruma önerileri sunulmuştur.
Çalışmanın Kütüphane’nin Tarihçesi başlıklı bölümünde; kütüphane kavramı ve kütüphane
yapılarının ortaya çıkışı, dünya tarihindeki gelişimi, Osmanlı öncesi Anadolu Kütüphaneleri
ve Osmanlı kütüphanelerinin gelişimi, Osmanlı kütüphanelerinin yönetimi ve teşkilatlanması
incelenmiştir.
Tarihi Yarımada Kütüphaneleri başlıklı ikinci bölümde; 18. yy.’da Eminönü ve Fatih
ilçelerinde yapılan 20 adet kütüphane yapısının (Köprülü Kütüphanesi, Feyzullah Efendi
Kütüphanesi, Çorlulu Ali Paşa Kütüphanesi, Şehit Ali Paşa Kütüphanesi, III. Ahmet
Kütüphanesi, Damat İbrahim Paşa Kütüphanesi, Valide Türbesi Kütüphanesi, Hekimoğlu Ali
Paşa Kütüphanesi, Carullah Efendi Kütüphanesi, Ayasofya Cami Kütüphanesi, Atıf Efendi
Kütüphanesi, Aşir Efendi Kütüphanesi, Fatih Cami Kütüphanesi, Hacı Beşir Ağa
Kütüphanesi, Nuruosmaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin Paşa Kütüphanesi, Ragıp Paşa
Kütüphanesi, Veliyüddin Efendi Kütüphanesi, Murat Molla Kütüphanesi, Hamidiye
Kütüphanesi) tarihsel gelişimi, mimari özellikleri (konum, plan, cephe, strüktür, bezeme
özellikleri) yazılı-görsel belgelere dayanılarak incelenmiştir. Geçirdikleri onarımlar tespit
edilerek, fotoğraflar ile günümüzdeki durumları belgelenmiştir.
Tarihi Yarımada (Eminönü-Fatih) Kütüphane Yapılarının Genel Değerlendirilmesi başlıklı
bölümde kütüphanelerin saptanmış olan konum, plan, cephe, yapım sistemi, bezeme ve
malzeme özellikleri değerlendirilmiştir. Kütüphaneler için hazırlanan tablolara değerlendirme
bölümlerinde yer verilmiştir.
Tarihi Yarımada (Eminönü-Fatih) Kütüphane Yapılarının Bozulma Durumları başlıklı
bölümde; kütüphanelerin onarımları, bozulmaları tanımlanmıştır.
Tarihi Yarımada (Eminönü-Fatih) Kütüphane Yapıları Koruma Ve Onarım Önerileri başlıklı
bölümde; yapılarda meydana gelen bozulma durumları tanımlandıktan sonra uygun çözüm
önerileri getirilmiştir.
Son bölümde; eğitim hayatı içerisinde önemli bir yer tutan Tarihi Yarımada (Eminönü-Fatih)
kütüphane yapılarının; günümüzün değişen koşullarında, verilen işlevlerle ve bilinçsiz
onarımlarla kaybettikleri mimari değerlerinin tanımlanması yanında harap ve terk edilmiş
olanların ivedi olarak korunmaları gereği vurgulanmıştır.
ABSTRACT
This study investigates the 18th century library buildings, which has an important place in the
education system of Ottoman Empire. It also includes the preservation proposals of these
buildings for their protection and their transfer to future generations.
In the chapter titled as History of Library; the concept of library and the emergence of library
buildings; their development during the world history; Anatolian libraries before the Ottoman
period and the development of Ottoman libraries; and the administration and hierarchy in
Ottoman libraries are investigated.
In the second chapter, Historical Peninsula Libraries; twenty library buildings of 18th
century in Eminönü and Fatih districts (Köprülü Library, Feyzullah Efendi Library, Çorlulu
Ali Paşa Library, Şehit Ali Paşa Library, III. Ahmet Library, Damat İbrahim Paşa Library,
Valide Türbesi Library, Hekimoğlu Ali Paşa Library, Carullah Efendi Library, Ayasofya
Cami Library, Atıf Efendi Library, Aşir Efendi Library, Fatih Cami Library, Hacı Beşir Ağa
Library, Nuruosmaniye Library, Amcazade Hüseyin Paşa Library, Ragıp Paşa Library,
Veliyüddin Efendi Library, Murat Molla Library, Hamidiye Library) are observed according
to their historical development, and to their architectural features (such as location, plan,
facade, structure and decoration) depending on visual and written records. Besides, the
restorations applied on them until today are determined and their current situation is
documented by photographs.
The third chapter, titled as The General Evaluation of Historical Peninsula Library Buildings
(Eminönü-Fatih), the library buildings are evalauted according to their determined
architectural features, such as location, plan, facade, structure,construction materials and
decoration. The table of this assessment is included in the evaluation part of the study.
The restorations and decompositions of the library buildings are explained in the chapter titled
as The Decomposition Situations of Historical Peninsula (Eminönü-Fatih) Library Buildings.
In the next chapter, The Preservation and Restoration Proposals for Historical Peninsula
(Eminönü-Fatih) Library Buildings, after defining the decomposition situation, the
appropriate solutions are proposed for these buildings.
In the last chapter, as well as redefining the architectural significance, lost by the newly given
functions and unconscious restorations, of the Historical Peninsula (Eminönü-Fatih) library
buildings, which share an important place in education life, the urgence for the preservation of
the ruined and desolated ones is also emphasised.
1
Tez Adı:Germir Kiliseleri ve Panagia “Kimisis – Tis Theotoku” Kilisesinin Günümüz
Koşullarında Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Özlem TANIŞ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Z.Hale TOKAY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
Bu çalışmada, tarih boyunca Anadolu’da pek çok kültür ve medeniyetin odak noktası olan ve
Hıristiyanlık için önemli merkezlerden biri olma özelliği taşıyan Kayseri kentine bağlı Germir
Köyünde inşa edilmiş kiliseler gerek tarihi gerekse mimari bakımdan değerlendirilerek
incelenmiştir. Tez kapsamında öncelikle, Osmanlının son döneminde sayıları artan ve bir
çoğu XIX. yüzyıla tarihlenen Kayseri kiliseleri araştırılmıştır. Ana konumuz olan Germir
Köyü’ne ait toplam üç adet kilise projelendirilerek mimari özellikleri belirlenmiş ve bu
yapıların korunarak çağdaş yaşam içinde sürekliliğinin sağlanması amacına yönelik örnek
oluşturması açısından “Panagia Kimisis-tis Theotoku Kilisesi” ile ilgili koruma önerisi
hazırlanmıştır.
Toplam beş bölümden oluşan çalışmada bütünü anlatmaya yönelik olarak öncelikle din
kavramı ele alınmış, dini inanış için yapı yapma ihtiyacının mimariyi nasıl etkilediği ortaya
konmuş, içinden ana konumuzla ilişkili olan Hıristiyan inanışının mimariye yansımaları
genelden özele doğru incelenmiştir. Bu basamaklar anlatılırken kiliselerin Kayseri’deki
varlığı mimarinin yanı sıra tarihçe içerisinde de değerlendirilmiş ve bu kapsamda incelenen
kiliselerin tarihlendiği XIX. Yüzyıl Osmanlısında gayrimüslimlerin durumuna ilişkin tespitler
yapılmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde, “Din kavramı, Mimarideki Yeri ve Kiliseler” ana başlığı ele
alınmış, burada din kavramı ve ibadet yapılarının tarih içerisinde mimari açıdan değişimine
değinildikten sonra, “Kilise Tanımı, Kavramı, Kapsamı ve Mimari Özellikleri” alt başlığında,
ana konumuza sağlıklı veri tabanı oluşturması açısından kilisenin tanımı, kilise olgusu ve
kilise yapısının sosyal yaşamla ilişkisi ile kilise yapısının mimari özellikleri anlatılmıştır.
Kilisenin mimari yapısı ana hatlarıyla anlatıldıktan sonra ana konumuzu oluşturan Germir
Kiliselerinin de dahil olduğu Doğu Kiliselerinin mimari özelliklerine ağırlık verilmiştir.
“Kayseri ve Germir Kiliseleri” ana başlığı altında incelenen ikinci bölümde ise öncelikli
olarak Kayseri Kentinin özelliklerine ve gayrimüslimler açısından ne şekilde
değerlendirildiğine yer verilmiştir. Burada amaç, Germir Kiliselerinin de içinde bulunduğu
Kayseri Kiliselerinin dolayısıyla gayrimüslim ibadet yapılarının Kayseri’deki konumu ve
işleyişine açıklık getirerek mimarisinin tanıtılmasıdır. Daha sonra Germir Köyü tanıtılmış ve
“Germir Kiliseleri” alt başlığında, Germir Köyü’nde bulunan üç adet kilise tanım, tarihçe,
mimari özellik ve bugünkü durumları bakımından incelenmiştir.
İçlerinden asıl inceleme konusu olan“Panagia Kimisis-Tis Theotoku” kilisesinin seçilerek tek
ana başlık altında değerlendirildiği üçüncü bölümde ise kilisenin konumu ve tarihçesiyle
birlikte tüm mimari özellikleri detaylı bir biçimde anlatılmıştır.
Dördüncü bölümde “Panagia Kilisesinin Günümüz Koşullarında Değerlendirilmesi” ana
başlığı altında, birinci alt bölümde kilisenin bugünkü durumu incelenerek, koruma sorunları
anlatılmış ve ikinci alt bölümde yıpranma nedenleri ile bu nedenlerin yapıya nasıl yansıdığı
ortaya konarak kilisenin hayata döndürülmesi için gerekli koruma önerileri anlatılmış,
kilisenin yöresel konumu ve kentin gereksinimi dikkate alınarak yapıya yeniden kullanım
önerisi getirilmiştir.
Bölüm 1, Bölüm 2, Bölüm 3 ve Bölüm 4’de elde edilen bulgular doğrultusunda beşinci
bölümde, çalışmadan ortaya çıkan verilerin toparlandığı “Sonuç” bölümü ile tez
sonuçlanmıştır.
ABSTRACT
In this study, churchs that have been built in the Germir Village of Kayseri city that has been
the focus point of many culture and civilizations in Anatolia throughout history and also one
of the most important centres for Christianity, have been evaluated and examined in the aspect
of both history and architecture. Under the scope of the thesis, first of all Kayseri churchs –
most of which have been dated from 19th century and increased in number during the late
Ottoman period have been searched. The projects of three churchs belonging to the Germir
Village that is the main subject of our thesis have been drawn; their architectural
characteristics have been underlined. And also a conservation proposal about “Panagia
Kimisis – Tis Theotoku Church” has been prepared in order to set an example to provide the
continuity of these buildings in contemporary life by protecting them.
In this study that consists of five chapters, to explain the whole, first of all the religion
concept has been handled and how the need for building for the sake of religious belief affects
architecture has been put forward. The reflections of Christian belief that is related to our
main subject have been examined from general to particular. During the explanation of these
steps, the existence of churchs in Kayseri has also been evaluated in the aspect of history in
addition to architecture; and the situation of non-Muslims in the Ottoman Empire of 19th
century-the building period of the churchs examined, has been mentioned.
Within the first chapter of the study, the main topic of “The Religion Concept; Its Place in
Architecture and the Churchs” has been handled. After the religion concept and the change in
the places of worship throughout history in the aspect of architecture have been mentioned;
under the scope of sub-section”The Church Definition, Concept, Scope and Architectural
Characteristics”, in order to provide a healthy database for our main subject, the definition
and concept of church and the relation of the church building with the social life and the
architectural characteristics of the church have been explained. After the description of the
architectural structure of the church with outlines has been made; the architectural
characteristics of Eastern churchs that our main theme Germir Churchs are a part of, have
been underlined.
In the second chapter examined under the main topic of “Kayseri and Germir Churchs”, first
of all the properties of Kayseri city and how it has been made use of by non-Muslims, have
been mentioned. The aim here is to introduce the architecture of Kayseri Churchs that Germir
Churchs are a part of, by explaining the condition and organization of non-Muslim worship
places in Kayseri. Then Germir Village has been defined and under the sub-section of
“Germir Churchs”, the three churchs have been examined in the aspect of description, history,
architectural characteristics and their conditions today.
1
And in the third chapter where “Panagia Kimisis – Tis Theotoku Church” has been selected
and evaluated in one main topic; the location, history and all the characteristics of the church
have been explained in details.
In the fourth chapter, under the main topic of “The Evaluation of Panagia Church in the
Aspect of the Conditions Today”, the situation of the church today has been examined, the
conservation concerns have been explained in the first sub-section. In the second sub-section,
the causes of wearing-out and how these causes are reflected in the building have been
underlined and conservation proposals to bring the church back to life have been described.
By taking the regional location of the church and the need of the city into consideration, a
proposal to re-use the building has been made.
In the direction of the findings obtained in Chapter 1, Chapter 2, Chapter 3 and Chapter 4,
with “the Conclusion” section where the outcomings of this study have been put together the
thesis has been completed in the fifth chapter.
Tez Adı:Boğaziçi’ndeki Yerleşmelerin Yasal Mevzuat Yönünden Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Yükselir ÖZHEKİM
Danışman: Prof. Dr. Oğuz CEYLAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Boğaziçi Alanı, gerek bulunduğu coğrafi konumu, gerekse günümüze kadar olan dönemde
içinde barındırdığı farklı kültürlere ait yerleşmeleri ile daima özel konumu korumuştur.
Boğaziçi Alanı’nda bulunan yerleşmeler bu alanın gelişmesini olumlu ve olumsuz yönde
etkilemiştir. Önceleri fazla yerleşmelerin bulunmadığı bu alanda giderek artan nüfus
yoğunluğu, bulunduğu dönemin özelliklerini yansıtan farklı yapılanmalara sebep olmuştur.
Bu çalışmada öncelikle Boğaziçi Alanı’nın geniş ve dar anlamda tanımı yapılmış, konumu,
sınırları, jeolojik oluşumu, topografik durumu, iklim ve bitki örtüsü anlatılmıştır.
Eski dönemlerden günümüze kadar olan süre içinde Boğaziçi Alanı’ndaki yerleşmeler ve
yerleşmelerin gelişimi Bizans döneminden önce, Bizans dönemi ve Osmanlı dönemi olmak üç
kısımda incelenmiş, toplumsal olayların yerleşmelere etkileri anlatılmıştır.
Bu çalışmada, 19. yüzyıl sonundan günümüze kadar Boğaziçi Alanı’nı etkileyen yasal
düzenlemeler ve Boğaziçi’ndeki kültür varlıklarının korunmasına ilişkin kanun ve kararlar
araştırılmış ve kültür varlıklarına ait uygulamalar incelenmiştir. Boğaziçi Alanı’ndaki
yerleşmelerin gelişimi ve yasal düzenlemelerin Boğaziçi Alanı’na ve kültür varlıklarına
etkileri değerlendirilerek, kültür varlıklarının ve Boğaziçi’nin korunmasına yönelik öneriler
getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Boğaziçi, yerleşme, konut, mevzuat, yasa ve yönetmelikler.
1
ABSTRACT
The Bosphorus Area has always preserved its unique characteristic in terms of both its
geographical location and settlements from a host of cultures that it has hither to embraced.
Settlements on the Bosphorus Area have imposed positive and negative impacts on the
development of this strait. The area did not accommodated not many settlements in the past,
but the subsequent increased population density on this land has led to variety structural
developments that reflect the characteristics of their time.
This study primarily provides a comprehensive and narrow definition of the Bosphorus Area,
and explained its location, boundaries, geological formation, topographic status, climate and
flora.
Settlements and their development throughout the Bosphorus Area from the past to the
present are examined with three chapters, Pre-Byzantium Era, Byzantium Era and Ottoman
Era wherein the affects of social events on the settlements are described.
This study also reviews the legal arrangements that have impacted the Bosphorus Area, the
laws and decisions on the protection of historical sites from the late 19th Century until present
day. Additionally ancient work applications are examined and recommendations are made
with respect to preservation of historical sites and the Bosphorus.
Keywords: Bosphorus, settlement, resident, legislations, laws and regulations.
Tez Adı:Fener’deki 17. Yy. Kargir Mimarinin İrdelenmesi ve Ayios Yeorgios Metokhi
Kütüphanesi Örneğinde Günümüze Uyarlanabilecek Bir Rehabilitasyon Önerisi
Yazar Adı: Aygün AYMAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tülay ÇOBANCAOĞLU
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2006
ÖZET
Bu çalışmada Fener Bölgesi’ndeki XVII. yy kargir mimarlık yapıtları incelenmiş ve bir çoğu
günümüze ulaşamayan bu binaların tesbiti yapılmış ve günümüzde var olanlara koruma
önerisi getirilmiştir. Bu binaların koruma ve rehabilitasyon önerileri Ayios Yeorgios Metokhi
Kütüphanesi örneğinde irdelenmiştir.
Birinci bölümde, XVII. yüzyıl kargir mimarisini incelediğimiz Fener Bölgesi’nin, Bizans’tan
günümüze tarihsel gelişim süreci anlatılmıştır. Fener’deki değişimin en köklü nedenlerinden
biri olarak İstanbul’un alınışı incelenmiştir. Fener’de yaşayan azınlık grupları ve yoğunlukları
irdelenmiştir. Bunun sonucunda Fener’in bir Rum yerleşmesi olduğu belirtilmiştir. Fener
Bölgesi’nin mimarisi, dini ve sivil olarak iki maddede incelenmiş, Rum azınlık eğitiminin
merkezi sayılabilecek Fener’deki eğitim binaları, sivil binaların kapsamında
değerlendirilmiştir. Fener’in sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı incelenerek bölgedeki
geçmişten günümüze olan değişiklikler ortaya konulmuştur.
İkinci bölümde, Fener’ in XVII. yüzyıl kargir binalarının mimarisi konum ve mimari
özelliklerine göre irdelenmiştir. Günümüze ulaşan XVII. yüzyıl kargir binalarla ilgili analizler
oluşturulmaya çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde, XVII. yüzyıl kargir mimaride günümüzde görülen bozulmalar irdelenmiştir.
Bozulmanın nedenleri fiziksel ve sosyo-ekonomik etkenler olarak iki bölümde incelenmiştir.
Dördüncü Bölümde, XVII. yüzyıl kargir mimarinin korunması ve rehabilitasyonu için
gereken önlemler irdelenmiştir. Sosyo-ekonomik önlemlerde günümüz koşullarıyla
incelenmiştir. XVII. yüzyıl kargir mimarisi Ayios Yeorgios Metokhi Kütüphanesi örneğinde
irdelenmiştir. Yapının tarihi, konumu, mimari özellikleri, yapıdaki bozulmalar tesbit
edilmiştir. Bu verilerden binanın restorasyonu ve yeniden kullanımı için gerekli müdahele
türleri saptanmıştır. Ayios Yeorgios Metokhi Kütüphanesi örneğinde irdelenen Fener’deki
XVII. yüzyıl binaları için koruma önerileri getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Mimari, Restorasyon, XVII. Yy, Fener, Rum
1
ABSTRACT
An Appraisal of 17th Century Masonry Buildings in Fener-Istanbul, A Rehabilitation
Proposal on the Case of Ayios Yeorgios Metokhi Library in Fener.
In this study, XVII. century stone buildings in Fener district are investigated. The buildings
which most of them could not reach 21.century are determined. Proposed protection measures
has been also given for the ones which still exist today. The protection and rehabilitation
proposals given for the buildings has been examined by taking Ayios Yeorgios Metokhi
Library as a archetype.
In the first chapter, Fener District’s historical development process from Byzantium to today
has been explained in terms of architecture of XVII. century stone buildings. Istanbul’s
conquest has been examined in detail as one of the most important reasons leading to the
radical change in the area, Minority groups and their density in Fener has been evaluated. As
a result, Fener in the past has been considered as a Greek residential area. The architecture of
Fener district has been examined mainly in two items; religous and civilian. Education
buildings in Fener which can be considered as a center for education of greek minority has
been evaluated under the scope of civilian buildings. The changes from past to today has been
explained by analyzing Fener’s socio-economical and cultural structure.
In the second chapter, architecture of XVII. Century stone buildings in Fener has been
examined in detail according to the location and architectural characteristics. A typological
study has been constituted by analyzing XVII. century stone buildings which reachs today.
In the third chapter, deformations which is detected in XVII. Century stone buildings
architecture has been investigated. The reasons behind the deformations has been explained
under two sections as physical and socioeconomical factors.
In the fourth chapter, necessary measures which should be taken for protection and
rehabilitation of architecture of XVII. Century stone buildings has been examined in detail.
Socio-economical measures has been anayzed by taking conditions prevailing today into the
consideration. The Stone building samples which belongs to XVII. Century architecture and
stand stil has been evaluated in this scope. The building has been analyzed in terms of history,
location, architectural characteristics and deformation. By taking the features of the building
into the consideration, necessary actions for restoration and reuse has been determined.
Protection proposals has been concluded for XVII. century buildings in Fener which is
examined taking Ayios Yeorgios Metokhi Library as a reference sample.
Keywords: Architecture, Restoration, XVII.Yy, Fener, Greek
Tez Adı:Gökdere Medresesi Örneğinde Osmanlı Klasik Dönem Öncesi Bursa Medreseleri
Yazar Adı: Deniz ILDIZ
Danışman: Prof. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül 2006
ÖZET
Gökdere Medresesi örneğinde Osmanlı klasik dönemi öncesi Bursa medreseleri isimli bu
çalışmada, öncelikle genel olarak medrese kavramı, medresenin tarihi ve isleyiş sistemi
araştırılmıştır. Daha sonra Osmanlı Devleti’nin kurulusundan Osmanlı klasik döneminin
başlangıcına kadar geçen dönem (15. yüz yılın sonuna kadar) içinde Bursa şehrinde inşa
edilmiş olan medreseler “Osmanlı klasik dönemi öncesi Bursa medreseleri” başlığı altında
incelenmiştir.
Gökdere Medresesi’ nin ayrıntılı rölöveleri hazırlanmıştır. Gökdere Medresesi restitüsyon
projesi aşamasında; rölöve çizimleri ışığında yapı üzerindeki izler ve yapının günümüzdeki
durumunun tespitiyle, yazılı ve görsel belgeler ve aynı dönemde inşa edilmiş olan medrese
örnekleri incelenerek yapının özgün durumu tespit edilmeye çalışılmıştır. Restitüsyon
aşamasında yapının sonradan değiştirilmiş ve yok olmuş olan bölümleriyle ilgili olarak aynı
dönem içerisinde, Gökdere Medresesi’nden daha erken tarihte inşa edilmiş olan medreseler
incelenmiştir. Bu yapılar yazılı ve görsel kaynaklardan yararlanarak incelenmiş ve
değerlendirme tabloları hazırlanmıştır. Hazırlanan tablolarda yapıların mimari özellikleri ve
günümüzdeki durumları detaylı olarak tanımlanmıştır.
Gökdere Medresesi’nin rölöve çizimlerinin hazırlanmış olduğu tarihte (2005) Osmangazi
Belediyesi tarafından Gökdere Medresesi’nde restorasyon çalışmaları başlatılmıştır. Bu
çalışmalar günümüzde tamamlanmış durumdadır. Çalışmamız içerisinde Osmangazi
Belediyesi’nin restorasyon çalışmaları da gözlenmiş ve değerlendirilmiştir. Sonuç olarak
Gökdere Medresesi için yeni bir koruma ve onarım önerisi sunulmuştur.
Gökdere Medresesi’ nin restorasyon projesinde restitüsyon projesine ve yapıya verilen yeni
işleve uygun olarak yapının onarımı için gerekli görülen müdahaleler saptanmış ve 1/50
ölçekli plan, cephe ve kesit çizimleri hazırlanmıştır. Gökdere Medresesi’ne yeni bir işlev
kazandırılarak yeniden hayata geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu yeni işlev nedeniyle revakların
kapatılması gündeme gelmiş ve revak kapatma sistemi için araştırmalar yapılmıştır. Bu
araştırmalar sonucu yapının mimari bütünlüğünü bozmayacak en az müdahale gerektirecek
olan sistem önerilmiştir.
1
ABSTRACT
Firstly, in order to create a base and an entrance to the study; we tried to find out what really
is the “Medrese”, how it works and what’s its history. Then we investigated the historical and
architectural properties of the medreses which had been built since the pre-classic Ottoman
period in Bursa. Among these pre- classic Ottoman medreses we tried to find out where
Gökdere Medrese stands and what is its importance, as well as its architectural properties.
For this purpose; we drew the 1:50 scale measured drawings of Gökdere Medrese. Then we
made research for the restitütion drawings. In this case the referance resourses were; the
measured drawings that shows the recent stuation of the building, the remaining marks of the
lost building elements, the written and visual documents about the building. Also the other
Medrese buildings which were built at the same period of The Ottaman Empire in Bursa were
important for the rectitütion research. So we analised these buildings in a detailed way and
produced information tables about each of the medrese buildings. These tables show us the
architectural properties and the recent situations of these medreses.
By the time that the measured drawings of the Gökdere Medrese were drawn (2005) the
restoration works were started by the sponsorship of Osmangazi Municipality. The
constructional works of the restorations have recently been compleated. In this study we also
observed this restorational work and evoluated it.
As the conclution, we tried to suggest a newly prepared solution for the restoration of
Gökdere Medrese. By this suggestion we tried to generate an example for the restoration of
such buildings to point out an alternative for the existed restoration of Gökdere Medrese. With
this new suggession we aimed to create a new function which will reanimate the building and
to give minimum damage to the building during the restoration process. The restoration
drawings were prepared according to the analisys that we made by the measured drawings,
researches and restitütion Project. The 1:50 scaled plan, sections and elevations have been
prepared for the restoration.
Tez Adı:Hacı Beşir Ağa Darülhadisi’nin Koruma Uygulaması Sorunları Üzerine Bir
Değerlendirme
Yazar Adı: Nesrin MUMCU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Z. Hale TOKAY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül- 2006
ÖZET
Yüzyıllardan beri varlığını sürdüren ve ilk Osmanlı sur dışı yerleşmesi olan Eyüp’te yer alan
Hacı Beşir Ağa Darülhadisi; Osmanlı son dönem külliyelerinden olup,medrese merkezli
kompleks yapılar grubunda değerlendirebileceğimiz program ve boyut olarak küçük bir yapı
topluluğudur. Sıbyan mektebi, kütüphane ve medreseden oluşan külliye, günümüzde oldukça
harap durumda olup medrese bölümünün bir kolu ile revakları günümüze ulaşmamıştır.
Hacı Beşir Ağa Darülhadisi’nin koruma uygulaması sorunları üzerine bir değerlendirmeyi
kapsayan bu çalışma beş ana bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; yapının darülhadis medresesi olması nedeniyle Osmanlı dönemi eğitim
yapılarına kısaca değinilerek darülhadislerin tanımı yapılmıştır.
İkinci bölümde; Hacı Beşir Ağa Darülhadisi’nin genel tanımı yapılarak külliyeyi oluşturan
yapılar; konum, plan, cephe, yapım sistemi özellikleri açısından incelenmiş ve yapı grubunun
günümüzdeki bozulmaları ortaya konularak rölöve projesi hazırlanmıştır.
Üçüncü bölümde; İstanbul’daki aynı dönem anıtsal yapıları içinde Hacı Beşir Ağa
Darülhadisi’nin yeri değerlendirilerek plan özellikleri ve yapı elemanları açısından genel bir
tipoloji oluşturulmuştur.
Dördüncü bölümde; yapının yok olan kısımlarını tamamlamak için yazılı ve görsel belgeler
ile tipoloji çalışmaları sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda Hacı Beşir Ağa
Darülhadisi’nin restitüsyonu hazırlanmıştır.
Beşinci bölümde; günümüzde harap durumda olan Hacı Beşir Ağa Darülhadisi’nin yeniden
ihya edilebilmesi için yapıda saptanan hasarların giderilmesine yönelik müdahale yöntemleri
belirlenerek restorasyon projesi hazırlanmış ve yapının restorasyon uygulamasına yönelik bir
çalışma önerilmiştir.
Sonuç bölümünde; korunması gerekli kültür varlığı olarak Hacı Beşir Ağa Darülhadisi’nin
önemine değinilerek yapının koruma önerisi üzerine uygulama çözümleri değerlendirilmiştir.
1
ABSTRACT
Hacı Beşir Ağa “Darülhadisi” (school where the traditions of Islam are taught) that managed
to keep its existence for centuries and is located in Eyüp that is the first Ottoman settling
outside the city walls; is one of the “külliye”-building complex (a collection of buildings of an
institution, usually composed of schools, a mosque, a lunatic asylum, hospital, kitchen, etc)
dated from Late Ottoman Period. It is a smallscaled group of buildings in the aspect of
programme and dimension that we can classify in the medresse (Muslim theological high
school)-centred complex of buildings. The complex that consisted of a primary school for the
boys, a library and a theological high school, is in a quite poor condition today. A branch of
the theological high school and its portico haven’t managed to survive today.
This study that includes an evaluation on the concerns of the conservation of the Hacı Beşir
Ağa Darülhadisi consists of five main chapters.
In the first chapter, as the building is a “darülhadis” (school where the traditions of Islam are
taught) complex, a description of darülhadis has been made after a brief classification of
educational buildings of the Ottoman period.
In the second chapter, a general description of the Hacı Beşir Ağa Darülhadisi has been made,
the buildings that make up the complex have been examined in the aspect of location, plan,
façade, construction system properties. A measured drawing of the building complex that
displays the decays of today has been prepared.
In the third chapter, the place of the Hacı Beşir Ağa Darülhadisi among the monumental
buildings of the same period has been evaluated and a general typology in the aspect of plan
characteristics and building elements has been made.
In the fourth chapter, the restitution project of the Hacı Beşir Ağa Darülhadisi has been
prepared depending on the data obtained from published and visual documents and the
typology work for completing the missing divisions of the building.
In the fifth chapter, for the rehabilitation of the Hacı Beşir Ağa Darülhadisi, the methods of
intervention to restore the damage observed within the building have been chosen, a
restoration project has been drawn and a proposal about the restoration application of the
building has been made.
In the conclusion chapter, the importance of the Hacı Beşir Ağa Darülhadisi as cultural
heritage that should be conserved has been underlined and the applicational solutions about
the conservation proposal have been discussed.
Tez Adı:Türkiye’de Sinagog Mimarisi ve Edirne Büyük Sinagogu
Yazar Adı: Serpil TUNA
Danışman: Prof. Dr. Oğuz CEYLAN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-2006
ÖZET
Bu çalışmada yaklaşık 40 asırlık geçmişleriyle dünya tarihinde en eski milletlerden olma
özelliğini taşıyan Yahudi toplumunun tarihi, etnik bölünmeleri ve kültürü irdelenerek,
toplumun yaşam biçimini ve dini özelliklerini yansıtan sinagogların mimari gelişimi ve
Türkiye’deki sinagog mimarisi incelenmiştir.
Birinci bölümde, Yahudiler’in tarih boyunca yaşadıkları sürgünler ve göçler nedeniyle
Dünya’nın her yanına dağılmalarıyla oluşan Yahudi diasporası ve Yahudi tarihi ;
İkinci bölümde, tarihi süreç içinde Yahudi toplumundaki etnik bölünmeler ;
Üçüncü bölümde 1492 sürgünüyle Osmanlı İmparatorluğu’na göç eden ve hala ülkemizde
yaşayan Türkiye Yahudileri’nin tarihi ve yaşam biçimleri; Dördüncü bölümde, yaşam
biçimleri, beslenme kuralları, inanç ve ibadetleriyle Yahudi kültürü;
Beşinci bölümde, Tapınak Kavramı’nın Yahudi toplumundaki önemi incelenmiştir.
Altıncı bölümde, Antik Çağ Sinagoglarından başlayarak sinagog mimarisindeki gelişim
gözden geçirilmiş, Osmanlı İmparatorluğu’nda sinagog mimarisini etkileyen unsurlar
saptanarak sinagog mimarisi incelenmiş, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde saptanabilen
sinagogların oluşturduğu bir katalog hazırlanmıştır.
Yedinci bölümde, günümüze kadar ulaşamamış Edirne Sinagogları saptanmış, bu yapıların
yok olması üzerine inşa edilmiş olan Edirne Büyük Sinagogu’nun tarihi, konumu, mimari
özellikleri ve yapıdaki bozulmalar tespit edilmiş, yapının zarar görmeden önceki haline ait
belgelere ulaşılmaya çalışılmış, bu araştırmaların ışığında yapının rölövesi ve restitüsyon
projesi hazırlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Yahudi Kültürü, Tapınak Mimarisi, Sinagog Mimarisi, Edirne
1
ABSTRACT
In this study, the history, ethnic divisions and culture of the Jewish society bearing the
characteristic of being one of the oldest nations in the world’s history with their
approximately 40-centuries-old past are discussed and the architectural progress of
synagogues reflecting the lifestyle and religious characteristics of the community and the
synagogue architecture in Turkey are analyzed.
In the first chapter, the Jewish diaspora created due to spreading all over the world of Jews
due to exiles and migrations they have gone through through history and Jewish history.
In the second chapter, the ethnic divisions in the Jewish society during the historic process;
In the third chapter, the history and lifestyles of Turkish Jews who immigrated to Ottoman
Empire by 1492 exile and who are still living in our country;
In the fourth chapter, the Jewish culture with their lifestyles, eating rules, beliefs and religious
rituals;
In the fifth chapter, the significance of the Concept of Temple in Jewish community are
discussed;
In the sixth chapter, the progress in synagogue architecture starting from antique era
synagogues is reviewed, synagogue architecture is analyzed, determining the elements
affecting the synagogue architecture in Ottoman Empire is analyzed and a catalogue
comprising the synagogues which could be determined within the borders of Republic of
Turkey is prepared.
In the seventh chapter, Edirne synagogues which could not survive to our day are determined;
the history, position, architectural properties and building deteriorations of Edirne Grand
Synagogue which was built upon destruction of these buildings are determined, attempts were
made to access documents on the state of the building before it was damaged and the
measured drawings and restitution drawings of the building are prepared in the light of this
research.
Tez Adı:19.Yy İkinci Yarısı Kârgir Konut Mimarisi’nin Beyoğlu Bölgesi Örneğinde
İncelenmesi Ve Yapısal Ölçekte Bir Koruma Yaklaşımı Geliştirilmesi
Yazar Adı: Yeliz KILIÇ
Danışman: Prof. Dr. Demet Binan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim- 2007
ÖZET
Bu çalışmada 19.yy ikinci yarısı konut mimarisi özellikleri, Beyoğlu bölgesi örneğinde ele
alınıp plan, cephe ve yapım sistemi özellikleri incelenmiş, bozulma nedenleri ve şekilleri
değerlendirilerek, koruma yaklaşımı geliştirilmesi amaçlanmış, bu amaç doğrultusunda
yapılan onarım ve güçlendirme çalışmaları için günümüzde kullanılan yöntemler
detaylandırılmıştır. Tez, dört bölümden oluşturulmuştur. 1. Bölümde; Beyoğlu bölgesinin
tarihsel gelişimi incelenmiş, 19.yy öncesine kısaca değinilerek 19.yy daki durumu ele
alınmıştır. Dönemin konut mimarisini oluşturan sosyal yapı ile Beyoğlu 19.yy konut
mimarisinin plan - cephe özellikleri ve 19.yy da bu bölgede görülen mimari üsluplar
detaylandırılarak, bu özellikler bölgede seçilen bir yapı adasında incelenmiştir. 19.yy konut
mimarisinin yapım sistemi özellikleri ele alınırken, yığma kârgir yapıların taşıyıcı sistem
elemanları ile, kullanılan yapı malzemeleri sınıflandırılmış, seçilen yapıda, bu özellikler
anlatılarak, yapının restitüsyon projesi eklenmiştir. 2. Bölümde; Beyoğlu bölgesi 19. yy.
konut mimarisinin bozulma nedenleri ve bozulma şekilleri belirlenip koruma yöntemleri
oluşturmanın altyapısı hazırlanmıştır. 3. Bölümde; 19.yy konut mimarisi koruma yaklaşımı,
öncelikle koruma yöntemleri baslığında ele alınıp, bu baslıklardan olan restorasyon
yöntemleri incelenmiştir. Restorasyon yöntemlerinin alt baslıklarında anlatılan onarım ve
güçlendirme konusu, günümüz uygulamaları doğrultusunda sınıflandırılmış, çizimler ve
fotoğraflar ile detaylandırılmıştır. 4. Bölümde; 19.yy konut mimarisi koruma yaklaşımı
değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Restorasyon, 19.yüzyıl, Konut Mimarisi, Beyoğlu, Koruma
1
ABSTRACT
A Thorough Study of The Stone Residential Architecture in The Second of 19’th
Century with An Example of The Beyoglu District and A Development Methodology for
The Preservation in
Structural Scale
In this work, characteristics of the residential architecture in 19th century is considered with
the example of Beyoglu area plan, façade and costruction systems are analyzed, by evaluating
the reasons of degradation and its types, development of the protection approach is targeted,
and for the strengthening and repair work done with this objective, the systems used today are
detailed. The thesis is formed of four parts. 1. In the first part the historical development of
Beyoglu is analyzed and by shortly mentioning the period before 19th century, the condition
in 19th century is considered. With the social structure forming the residential architecture of
the period, plan, façade characteristics of Beyoglu 19th century residential architecture, and
detailing of the architectural styles observed in the area in 19th century, these characteristics
are analyzed in a structural island. When considering the 19th century residential architecture
construction system, with the carrying system elements of the Stone buildings, and the
construction material that were used are classified, these characteristics are explained in the
building chosen and the reinstitution Project of the example building is also added. 2. In
second part, the reason and types of degradation are determined and substructure of the
formation of protection methods are prepared. 3. In the third part, protection approach to the
19th century residential architecture, is considered by initially taking the protection methods
into consideration, and the restoration methods are analyzed. Repair and strengthening issues
that are considered as the subtitles of methods of restoration, and classified directed to today’s
implementations and are detailed with photographs and drawings. 4. In the fourth part,
protection approachto the 19th century residential architecture was analyzed.
Keywords: Restoration,
Preservation
19th Century, Residential Architecture, Beyoglu District,
Tez Adı:Eyüp Tekkelerinin Mevcut Durumunun Değerlendirilmesi ve Sertarikzade Tekkesi
İçin Restorasyon Önerisi
Yazar Adı: Ayşegül ATABEY
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Hale TOKAY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2007
ÖZET
Bu tezin konusu, günümüze kısmen de olsa ulaşabilmiş 28 tekkenin tarihsel ve mimari
gelişimi ile bugünkü durumlarının incelenmesidir. İncelenen tekkelerden, oldukça harap
durumda olan Sertarikzade Tekkesi için bir öneri geliştirilmiştir. Tekkenin tevhidhane-türbe
yapısının duvarları kalmış, bitişiğindeki selamlığın büyük kısmı yok olmuştur.
Tekkelerin geçirdiği süreçlerin anlatıldığı ve Sertarikzade Tekkesi örneğinin detaylı olarak
incelendiği bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır.
I. Bölümde tekke tanımı yapılmış, tekke yapılarının fonksiyonları, mekân kurgusu ve
isleyişine kısaca değinilmiştir.
II. Bölümde Eyüp ilçesinin tarihsel gelişimi, dini yapılarla semtin gelişimi arasındaki
paralellik incelenmiş, Eyüp’te kurulmuş olan tekkelerin tarihsel ve mimari olarak geçirdiği
aşamalar ve de bugünkü durumları anlatılmıştır.
III. Bölümde Sertarikzade Tekkesi’nin genel tanımı yapılarak tekkeyi oluşturan birimler ve
günümüzdeki durumu incelenmiştir. Yapının yok olan kısımlarını tamamlayabilmek
amacıyla, yazılı ve görsel belgelerin ışığında Sertarikzade Tekkesi için restitüsyon önerisi
hazırlanmıştır. Sertarikzade Tekkesi’nin yeniden ihyası için mevcut hasarların giderilmesi ve
kayıp bölümlerin tamamlanmasına yönelik müdahaleler için bir öneri geliştirilmiştir. Yapının
restitüsyon önerisine uygun olarak restorasyon projesi hazırlanmıştır.
Sonuç bölümünde “Sertarikzade Tekkesi” örneğinde Eyüp tekkelerinin bugünkü durumuna ve
korunamama sebeplerine değinilmiştir.
1
ABSTRACT
Evaluation of The Current State of Dervish Lodges in Eyüp and A Restoration Proposal
for Sertarikzade Dervish Lodge
This thesis analyzes the historical and architectural development, and the current status of the
28 lodges in Eyüp that could exist partially up until now. It also covers an approach for
restoring Sertarikzade Lodge, which is in ruins now. The walls of the shrine and the
maousoleum still exist, while the sheikh house next to it has very little left.
This work is composed of five sections that cover various phases of the lodges and the
detailed case for the analysis of Setarikzade Lodge.
The functions of the lodge buildings, site setup and operation is briefly covered in the Ist
Section.
The comparative analyisis of historical development of Eyüp and the development of divine
buildings in the district is covered in the IInd Section. And this section addresses The current
status and the historical and architectural changes of the existent and nonexistent lodges.
IIIth Section addresses A restitution project has been prepared for Sertarikzade Lodge in order
to complete the missing parts of the building, with the help of written and visual references. A
restoration project is prepared, and various methods for improving the damaged and missing
parts are propsed for re-establishment of Sertarikzade Lodge.
In the Final Section, Sertarikzade Lodge is taken as a case to assess the current status of the
lodges and the reasons for not being able to protect the lodges from deterioration.
Tez Adı:
Zeyrek SSK binalarının 20. yüzyıl mimarlık mirası korunma ölçütleri
doğrultusunda değerlendirilmesi
Yazar Adı: N.Filiz Porsuk
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Binnur Kıraç
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Ekim –2008
ÖZET
20. yüzyıl mimarlık mirası kavramı, kapsamı ve korunması konusunda dünyada ve Türkiye’de
gerçekleşen gelişmeleri sunmayı hedefleyen bu çalışma, bu temel kriterler doğrultusunda
Zeyrek Sosyal Sigortalar Kurumu Binalarını ele alarak, bu binaları 20. yüzyıl mimari mirasını
koruma kriterlerine göre incelemekte ve bir çözüm önerisi getirmektedir.
Çalışma konusu olarak Zeyrek SSK Binalarının seçilme sebebi, bu binaların farklı yönlerden
taşıdığı değerlerden kaynaklanmaktadır. Bu bina kompleksi 1960’larda tasarlanıp, inşa
edildiği zamanlarda Türk mimarlar, uluslararası üsluba karşıt olarak, modern mimarlığın
ilkelerini yeniden değerlendirerek yeni bir ulusal akım oluşturmuşlardır. Bu hareketin öncüsü
de, Zeyrek SSK Binalarının da tasarımcısı olan Sedad Hakkı Eldem’dir. Sınırlı katılımlı bir
yarışma sonucu seçilerek, 1964 yılında projelendirilen Zeyrek SSK binaları, 1986 yılında da
Aga Khan Mimarlık ödülüne layık görülmüştür.
Zeyrek SSK Binaları, hem modern mimarlık kriterlerini sağlamakta, hem de modernliğinden
taviz vermeden, ulusal bağlamda da yakın çevresindeki tarihi dokudan izler taşımakta, onlarla
bütünleşmektedir. Tarihin ve modernin kesiştiği kritik bir köşede yükselen binalar, çevresine
karşı mağrur ve saygılı bir tavır içindedirler.
1
Tez Adı: Üsküdar hamamları ve icadiye dağ hamamı : çevresel, yapısal, işlevsel sorunları ve
çözüm önerileri
Yazar Adı: Esra Yegül
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Z. Hale Tokay
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Ekim –2008
ÖZET
Antik dönemlerden beri yerleşimin olduğu Üsküdar, tarih boyunca da önemli bir ulaşım ve
konaklama merkezi olmuştur. Sürekli bir gelişim içinde olmuş, Bizans döneminde küçük bir
kasabayken Türklerin eline geçtikten sonra yoğun bir yapılaşma faaliyetine sahne olmuştur.
Üsküdar sınırları içinde yer alan Kuzguncuk'ta çok eski dönemlerden beri ikamet
edilmektedir. Tarihi dokusu ile hoş bir yerleşim yeri olan Kuzguncuk'ta üç dine mensup
insanlar yüzyıllardır hoşgörü içinde yaşamaktadır. Musevilerin, Rumların, Ermenilerin ve
Türklerin farklı dönemlerden beri yerleşmeye başladığı Kuzguncuk, XIX. yüzyılda oldukça
büyük bir gayrimüslim nüfusa sahipken günümüze kadar bu oran azalmıştır.
Tüm Türk toplulukları gibi temizliğe önem veren Osmanlılar, gittikleri her yerde olduğu gibi
Üsküdar'da da hamamlar inşa etmişlerdir.
Bir dönem Osmanlı hayatında, önemli bir yere sahip olan bu yapılar, değişen zamanla bu
önemini kaybetmiş, rağbet görmemeye başlamıştır. Günümüzde de daha çok turistik amaçla
kullanılan bu yapıların çok azı kullanılabilir durumda kalmış, çoğu terk edildiğinden
yıpranmış, harap olmuş ya da tamamen yok olmuştur.
Üsküdar'daki hamamlardan Kuzguncuk – İcadiye Dağ Hamamı'nın ele alındığı bu tez, dört
ana bölümden oluşmaktadır.
Birinci Bölümde, hamam tanımı yapılmış ve hamamların tarihsel gelişimine kısaca
değinilmiştir. Türk hamamının, Türk kültürü içindeki yeri ve mimari özellikleri anlatılmıştır.
İkinci Bölümde, Üsküdar ilçesinin gelişimi ve çeşitli kaynaklardan varlığı öğrenilen Üsküdar
hamamları ele alınmıştır. Üsküdar hamamlarına kısaca değinilmiş ve günümüzdeki durumları
ortaya konulmuştur.
Üçüncü Bölümde, Kuzguncuk – İcadiye Dağ Hamamı'nın genel bir tanımı yapılarak
günümüzdeki durumu değerlendirilmiştir.
Dördüncü Bölümde, İcadiye Dağ Hamamı'nın restitüsyon ve restorasyon projeleri
anlatılmıştır. Restitüsyon projesi için yararlanılan kaynaklar doğrultusunda restitüsyon önerisi
hazırlanmıştır. Restorasyon önerisinde ise yapıya yapılması gereken müdahalelere yer verilip
yapının varlığını daha sağlıklı devam ettirmesi için yeni işlev önerisinde bulunulmuştur.
ABSTRACT
Üsküdar, which has been a settlement area since antiquity, has also been a major
transportation and accommodation center. It has been in a constant state of development,
while it was a small borough during Byzantine rule, it was subject to immense urban growth
after Turkish conquest.
Kuzguncuk, which is located within the borders of Üsküdar, has been a settlement for ages.
For centuries people of three different religions have been living leniently in Kuzguncuk, a
place that derives its beauty from its historical heritage. While during the 19th century
Kuzguncuk which has been inhabited by Jews, Orthodox Romans, Armenians and Turks, had
a greater non-Muslim populace this amount has gradually decreased till today.
The Ottomans, to whom cleanliness was of great importance, had constructed many public
bath houses (hamam) in Üsküdar as they had done in every place they had settled.
These buildings, which had a very important place in Ottoman daily life for an era, lost their
importance and demand as times changed. Today very little of these buildings, which have
mostly become a tourist attraction, have survived and are stil in service; most of them have
deteriorated, fallen to ruins or have been completely destroyed.
This thesis, which has Kuzguncuk – İcadiye Dağ Hamamı (one of the public bath houses
(hamam) in Üsküdar) at its heart, is composed of four main sections.
The first section, defines the hamam, gives a brief history of its development and describes
the place of the Turkish bath in Turkish Culture and its architectural properties.
Section two brings into view the development of the district of Üsküdar and the hamams of
Üsküdar, which are mentioned in various resources. A brief mention is made of these and
their current situation.
Section three describes Kuzguncuk – İcadiye Dağ Hamamı and its contemporary state.
Section four is about the restitution and conservation projects of İcadiye Dağ Hamamı. A
restitution recommendation has been prepared in light of the resources. The restoration
recommendation is comprised of the required interventions and proposes a new function for
the building, thus providing an alternative means in helping the building survive in better
condition.
1
Tez Adı: İstanbul’daki sefarethanelerin oluşumu, günümüzdeki mevcut durumları, koruma
sorunları ve önerileri
Yazar Adı: Eda Uğur Selçuk
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tülay Çobancaoğlu
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Haziran –2009
ÖZET
Bu çalışmada, dünyadaki diplomatik temsilin dünya ülkelerinde ve Osmanlı İmparatorluğu
Dönemi’nden itibaren ülkemizdeki oluşumu, gelişmesi ve kalıcı elçilik kavramı ile
sefarethanelerin oluşması, gelişimi ve günümüzdeki durumları incelenmiştir. Geçici elçilerden
sonra kalıcı elçilik kavramına kadar ikamet edilen yapı ve bölgelerin incelenmesinden sonra
16. yy. dan itibaren Pera Bölgesi’nde semtin oluşmasını da sağlayan elçilik sarayları ile
Boğaziçi Bölgesi Boğaz köylerindeki yazlık sefarethane yapıları ele alınmıştır. Pera’ya
yerleşme izni alan ilk yabancı devlet Fransa olmuştur. Ardından diğer yabancı devletler
bölgeye akın etmişlerdir. Özellikle Pera Bölgesi’nde semtin oluşmasını sağlayan elçilik
saraylarının etkisi 19. yy. da doruk noktasına ulaşmıştır. “Batılılaşma” elçilik saraylarının
etrafına yerleşen yabancı gruplar ile siyasi, ticaret, mimari, sosyal, kültürel gibi birçok alanda
etkili olmuştur. Bu batılılaşma sürecinin bölge halkı ile birlikte Osmanlı yöneticilerine de
etkisi son derece yoğun olmuştur. 19. yy. sonlarında sayıca onsekiz olan elçilik binaları
günümüzde kiraladıkları binalar ve kendi binalarını kullanan elçilikler olmak üzere sayı
olarak yüzü geçmiş durumdadır. Bu çalışma kapsamında günümüzde kiralık olan binalar
dışında kalan elçilik binaları için sınıflandırılma yapılmıştır. Tez genel hatları ile üç bölümden
oluşmaktadır;
1. Bölüm: Sefaret-elçilik kavramının oluşumu
Bu bölümde dünyadaki diplomatik temsilciliğin gelişimi ve diplomasi temsilcilerinin tanım ve
görevlerinin ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun diplomatik temsilinin tarihi, gelişmesi ve
Osmanlı İmparatorluğu’nda geçici yabancı temsilcilerin ikamet ettikleri binalar yer
almaktadır.
2. Bölüm: İstanbul’daki sefarethanelerin mevcut durumlarının tespiti
İkinci bölümde İstanbul’da yer alan sefarethaneler öncelikle sefarethane olarak tasarlanan ve
mevcut bir yapıya sefarethane fonksiyonu verilen yapılar olmak üzere iki gruba ayrılarak
incelenmiştir. Bu gruplar alt başlıklar halinde günümüzde mevcut olan ve mevcut olmayan
yapılar olmak üzere değerlendirilmiştir.
3.Bölüm: Sefarethanelerin koruma sorunları ve restorasyon önerileri
Son bölümde bu yapıların hukuksal ve devletlerarası anlamda müdahale durumları, koruma
sorunları ve restorasyon önerileri yer almaktadır.
Sonuç bölümünde ise; bu kültür varlıklarının yapılmasının ardından sosyal, kültürel gibi
birçok anlamda ülkemize getirdikleri değerler ve özellikle mimari anlamda sonrasında yapılan
yapılara etkileri koruma ve yaşatma kavramlarına bağlı olarak değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
In this study, diplomatic presentation’s formation, embassy buildings formation with
development and long lasting embassy conception, development and today’s condition on our
country from Ottoman Empire and world nations on the world are construed. After construing
buildings and regions which are named long lasting embassy after temporary embassy
conception, embassy palaces which forms the neighborhood at Pera region from 16. century,
and summerhouse embassy buildings at Bosphorus region’s Boğaz villages are mentioned on.
France was the first to get the permission to stay at Pera. After that other foreign countries
start to come to this region. Especially the effect of embassy palaces which forms the
neighborhood of Pera region made their top at 19. century. “Westernization” was effective on
many ranges like political, commercial, architectural, social, cultural with foreign groups
which are settled around embassy palaces and this westernization duration effected Ottoman
directors so much like region’s public. At the end of 19. century embassy buildings number
was 18 but today buildings that they have rented and buildings which they own to use as
embassy buildings counted over 100. Classification has been made through this for the
embassy buildings except the buildings which have been rented. Thesis has three chapters in
generally;
1. Chapter: Embassy building – embassy conception’s formation
In this chapter development of diplomatic presentation’s and definition and duties of
diplomacy presentations and then Ottoman Empire’s diplomatic presentation’s history and
development and buildings of Ottoman Empire’s temporary presentation’s are included.
2. Chapter: Determining the present condition of embassy buildings in Istanbul
In second chapter embassy buildings in Istanbul seperated into two groups like buildings
designed for embassy building usage or present buildings which are given this function.
These groups considered as sub-categories like buildings which stay still and which don’t stay
still.
3.Chapter: Embassy buildings’ protection problems and restoration suggestions
In this last chapter forensic and international intervention conditions of these buildings,
protection problems and restoration suggestions are included.
In conclusion, assessment was made according to the gainings like social, cultural of these
buildings to our country after these cultural assets’ development and protection of the effects
of lately built buildings and surviving conception in the meaning of architectural.
1
Tez Adı: 19. yüzyıl ikinci yarısı osmanlı mimarisi anıtsal kargir yapılarında görülen
bozulmaların ve uygulanan müdahale yöntemlerinin Pertevniyal Valide Sultan Camisi
örneğinde incelenmesi
Yazar Adı: Gözde Kablan
Danışman: Prof. Dr. Oğuz Ceylan
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Haziran –2009
ÖZET
Bu araştırmada tarihi ve kültürel değerleriyle toplumsal hayatta önemli bir yer edinmiş olan
anıtsal kargir yapıların yapım teknikleri irdelenerek, ülkemizde bu eserleri korumak amacıyla
yürütülen restorasyon sürecindeki aşamalar incelenmiştir.
İkinci bölümde 19. yüzyıl ikinci yarısında Osmanlı Mimarisi’ni etkileyen tarihi, sosyal ve
ekonomik gelişmeler hakkında genel inceleme yapılmış ve 19. yüzyıl batılılaşma sürecinin
Osmanlı Mimarisi’ne nasıl yansıdığı ortaya konmuştur. Dönemin anıtsal kargir yapılarından
örnekler verilerek bu dönem yapıları ile ilgili genel inceleme yapılmıştır.
Üçüncü bölümde dönemin anıtsal kargir yapılarındaki; taşıyıcı sistem ve örtü elemanları
saptanmış, yapım teknikleri ve malzeme kullanımı incelenmiştir.
Dördüncü bölümde Pertevniyal Valide Sultan Camisi örneğinde anıtsal kargir yapılarda
görülen bozulmalar saptanmış; uygulama süreci öncesinde yapıyı tanımak amacıyla yapılan
araştırmalar ortaya konmuş; koruma uygulama çalışmalarında uygulanan müdahale
yöntemleri, Pertevniyal Valide Sultan Camisi restorasyon çalışmaları kapsamında
incelenmiştir.
Beşinci bölümde yapılan çalışmaların değerlendirmesi yapılarak, dünyadaki koruma
anlayışının neresinde olduğumuz yorumlanmıştır.
ABSTRACT
In this research construction techniques of monumental masonary structures which hold an
important place with their historical and cultural values are studied and phases in restoration
process that is carried out to preserve these monuments in our country is investigated.
In the second chapter general research is done on historical, social and economical
developments affecting Ottoman architecture in the second half of nineteenth century and
how nineteenth century westernization process reflects on Ottoman architecture is presented.
In the third chapter, structural system and roofing components in this period's monumental
masonary structures is stated, construction techniques and use of materials is studied.
In the fourth chapter, by using the example of Pertevniyal Valide Sultan Mosque, disruptions
observed in monumental masonary structures is detected, problems faced is investigated and
studies conducted to learn the structure prior to restoration phase is set forth and finally
conservation methods applied in restoration works which is making progress to form a
common platform in the whole world is studied within the scope of the restoration works for
Pertevniyal Valide Sultan Mosque.
In the fifth chapter, evaluation for the research done is made and our position with respect to
preservation efforts in the world is interpreted.
Tez Adı: Prizren İli Merkezindeki Gazi Mehmet Paşa Hamamı Koruma Önerisi
Yazar Adı: Sencar Mermer
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Mevlüde Kaptı
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Ekim –2009
ÖZET
Bu çalışma, Prizren ili merkezindeki Gazi Mehmet Paşa Hamamı’nın koruma önerisini konu
etmektedir. Yapının korunarak gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılabilmesi için;
bugünkü durumunun tespiti, restitüsyon önerisi, restorasyon imkanlarının tespiti ve uygun
işlev araştırması; çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlar değerlendirilip,
kriterler belirlenerek bu kriterlerin uygulamaya geçiş safhasında yeni işlev ile birlikte
düşünüldüğü bir restorasyon projesi önerilmektedir.
Çalışmada, binanın belgeleme, rölöve ve yerinde tespiti çalışmaları yapılarak, bilgisayar
ortamında yapının plan ve projeleri hazırlanmıştır. Literatürden elde edilen bilgiler, eski
fotoğraf, yerinde ölçümler yapılarak elde edilen bilgi ve veriler, bilgisayar yardımı ile
işlenerek, yapının korunması ve yeniden kazanımı için rölöve, restitüsyon, restorasyon
projelerinin oluşturulmasına çalışılmıştır.
ABSTRACT
This study is issued on protection proposal to Gazi Mehmet Paşa Turkish Bath in central
province of Prizren. The aim of this study is the search for an appropriate function by
analyzing the present and past conditions and the restoration possibilities of the structure in
order to conserve it for the future generations. While evaluating results and taking the
peculiarities of the region in the consideration the proper function for the building is
determined and as a result, the restoration project is proposed.
In this thesis cad systems were used to process the numerious data obtained from the
documentation, surveying, statistical evaluation. Forms derived from analogical methods, old
photograps and literature, were evaluated for the restitution and restoration projects.
1
Tez Adı: Üsküdar Bölgesinde Yeni-Klasik Dönem Örnekleri ve Koruma Sorunları (19001930)
Yazar Adı: İsmail Büyükseçgin
Danışman: Prof. Dr. Oğuz Ceylan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Ekim –2009
ÖZET
Tez çalışmasının I. Bölümü Giriş kısmından oluşmaktadır. Bu bölümde, Osmanlı toplumunun
yabancılarla olan ilişkileri ve batılılaşma hareketleri genel olarak anlatılarak 19. yüzyıl sonuna
kadar geçen dönem anlatılmıştır. Çalışmanın amacı ve yöntemi hakkında bilgi verilmiştir.
2. Bölümde, Yeni-Klasik devir öncesi mimari incelenmiştir. İstanbul’daki mimari ortam tarif
edildikten sonra, İstanbul’da 19. yüzyılda da faaliyet gösteren başlıca yabancı mimarlar
incelenerek o devirde yapılan mimari uygulamalar genel hatlarıyla anlatılmıştır.
3. Bölümde Türk Yeni-Klasik mimarisinin çıkışı anlatılarak genel mimari özellikleri ortaya
konmuştur. Yeni-Klasik mimarinin en önemli uygulayıcısı Kemaleddin Bey’in hayatı
anlatılmıştır. Bu üslupta eser veren diğer mimarlara değinilmiş ve İstanbul’da yapılmış YeniKlasik yapılardan genel örnekler verilmiştir. Daha sonra tez çalışmasının omurgasını
oluşturan, Üsküdar bölgesinde 1900-1930 yılları arasında yapılan Yeni-Klasik örneklerin
katalogu verilmiştir. Yeni-Klasik mimarinin genel özellikleri anlatıldıktan sonra bu
özelliklerin katalog yapılarıyla kıyaslamaları yapılıp tablolar halinde sunulmuştur.
4. Bölümde, eski eser yapıların genel olarak bozulma nedenleri incelenmiştir. Katalog
bölümünde yer alan yapıların bozulma durumları değerlendirilmiştir.
5. Bölümde, yapılan çalışmanın genel değerlendirmesi yapılmış, varılan sonuçlar ifade
edilmiştir.
ABSTRACT
The first part of the thesis is the introduction part. In this part, the relations of Ottomon
society with the foreigners, the westernization of the Ottomon Empire and the period till the
end of 19. century is generally told.
In the second part, the architecture before the New-Classical period is investigated. After
giving information about the architectural environment in İstanbul, the main foreign architects
who has worked in Istanbul in 19. century are examined and the architectural practise in that
period generally expressed.
In the third part, the starting of the New- Classical architecture is told and the general
characteristics of that architecture propounded. Lifetime of the most important practitioner of
the New-Classical architecture Mr. Kemaleddin is told. After giving a short brief on the other
architects that worked in that style, the general samples that built in New-Classical style in
Istanbul are given. After that, the catalogs of the buildings which were built in Uskudar in
between 1900-1930 are given. After telling the general characteristics of the New-Classical
architecture, the comparison of the catalog buildings with the characteristics of that style is
made and represented with tables.
In part 4, the general corruption reasons of the old buildings are examined. The corruption
level of the buildings given in the catalogs are reviewed.
In Part 5, the general review of thesis is made and the results that achieved are expressed.
Tez Adı: Balkanlardaki Osmanlı Dönemi Camileri ve Prizren Sinan Paşa Camii Örneğinde
Koruma Yaklaşımı
Yazar Adı: Bekim Çeko
Danışman: Prof.Dr.Demet Binan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Ekim –2009
ÖZET
Bu araştırmanın birinci bölümünde, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinden başlayarak Klasik
Dönem Osmanlı Mimarisini de kapsayan Osmanlı Başkentlerindeki camilerin ve
Balkanlardaki camilerin tarihsel ve hacimsel karşılaştırılması yapılarak, değişimin ve
gelişimin her iki alanda nasıl gerçekleştiğini ortaya konulmaya çalışılmıştır.
İkinci bölümde Sinan Paşa Camii’nin tarihi ve mimari özellikleri ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise yapının bozulma durumu ortaya konulmuştur. Dördüncü
bölümde Sinan Paşa Camii koruma yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
ABSTRACT
İn the first part study is based on that starting from the Early Ottoman Architecture including
the Classical Ottoman Period Architecture, mosques were in a major change and
development, so that this change and development in both areas, the mosques placed in the
Ottoman capitals and the mosques placed in the Balkans, the comparison has been put
forward so that we can see how it performs.
In the second part have been trying to put forward the historical and architectural features of
Sinan Pasha Mosque.
In the third part have been trying to put forward the conditions of structure and the corruption
cases of Sinan Pasha Mosque.
And the forth part have been trying to produce the approach of protection of the Sinan Pasha
Mosque.
1
Tez Adı: Süleymaniye Taş Odalar’ın İncelemesi ve Yeniden Kullanım Önerisi
Yazar Adı: Banu Kadriye Kırmacı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tülay Çobancaoğlu
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Koruma Yenileme Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Ekim –2009
ÖZET
Süleymaniye Taş Odalar, maksem, dükkanlar, kiralık odalar ve su yolundan oluşan dörtlü
işlevi bir araya getiren kompleks bir yapıdır. Pek çok vakıf kaydında gelir getirmesi amacıyla
yapılmış konut olarak kiralanan oda dizilerinin bir temsilcisi olarak, bugün ayakta kalabilen
tek örnek olması nedeniyle, barınma kültürü konusunda önemli bir belgedir. “ Taş Odalar”
diye bilinen su kemeri-dükkan-kiralık oda kompleksinin başlangıcı olan Bozdoğan Kemerinin
bitim noktasındaki maksemde, su terazisi yöntemiyle suyun yükseltilmesi sağlanarak, “Taş
Odalar” beden duvarı üzerindeki künklerle külliyeye kadar suyun iletilmesi sağlanmıştır.
Arazideki eğimin olanaklarını kullanarak Süleymaniye Caddesi’ne bakan cephede kiralık
odalar, üst kotta ise Taş Odalar Sokakta konutlar yer almaktadır. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü tarafından yürütülen Süleymaniye Yenileme
Alanı Projesi kapsamında değerlendirilen yapılar arasına alınarak, bölge bütününde yürütülen
çalışmalara katılmıştır. Bu güncel gelişmelerin de etkisi ile “Taş Odalar’ın özgün durumu ve
zaman içinde geçirdiği değişimler, yapının sağladığı verilere, görsel ve yazılı belgelere
dayanılarak belirlenmiş, restorasyon projesinde sosyal içerikli işlevlerle yapının yaşatılması
için öneri geliştirilmiştir.
ABSTRACT
Süleymaniye Taş Odalar is a complex building which contains fountain, stores, rental
rooms and water way. Rental rooms which is built for supplying income for charitable
foundation like Taş Odalar which is only example about sheltering culture.
This water arc-shop-rented room complex “Taş Odalar” starts with fountain at the end of the
Bozdoğan Acquaduct. With the help of slope the side of the Süleymaniye Street rented rooms
and Taş Oda houses are on the higher elevation. Süleymaniye Taş Odalar has been evaluated
under the Süleymaniye Renewal Area Project of Istanbul Historical Sites Protection and
gathered with the other projects in the region. In this thesis the original and the change of
“Taş Odalar” within time has been determined according to the information gathered from the
structure, visual and written documents. In the restitution and restoration projects, it is aimed
to present a sample work for the protection of such unique structures.
RESTORASYON- TARİHİ ÇEVRE VE DEĞERLENDİRMESİ PROGRAMI
YÜKSEK LİSAN TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı: Birgi- Geleneksel Yerleşim Dokusunun Koruma İlkeleri Açısından
Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Murat Gül
Danışmanı: Prof. Haluk Sezgin
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1995
Tez Adı: Mudanya Kentsel Sit Alanının İncelenmesi ve Koruma İlkelerinin Belirlenmesi
Yazar Adı: Kenan Özcan
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1995
Tez Adı: Süleymaniye Bölgesinin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Duygu Saruhan
Danışmanı: Doç. Dr. İlgi Yüce Aşkun
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1995
Tez Adı: Bursa Reyhan Kentsel Sit Alanı’nda Koruma Kararları Doğrultusunda Yapılan
Uygulamaların Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Ebru ÖZEKE
Danışman: Doç.Dr. İlgi YÜCE AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1997
Tez Adı: Tarihi Çevre İçindeki Yeni Yapılaşmaların Uygulama Sonuçları
Yazar Adı: Ender AYDIN
Danışman: Doç. Dr. İlgi YÜCE AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon-Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1998
1
Tez Adı : Mudanya Sahil Bölgesi Sivil Mimarisinin İncelenmesi ve Koruma Önerileri
Yazar Adı: Hayat YURTSEVER
Danışman: Doç. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Mudanya Türk evinin en eski ve en özgün örneklerine sahip bir ilçemizdir. Günümüzde
geleneksel mimarimiz her an biraz daha yok olmaktadır.
Mudanya'nın bu yok oluştan bir nebze olsun sıyrılabildiğini görmek geleneksel mimarimizin
korunması adına bir umuttur. Ancak bu koruma Mudanya'da halkın gözetip ilgilenmesi ile
değil SİT kararı ile yapılabilmiştir. Halkın kendi oturduğu çevreyi korumak ya da özenmek
gibi bir düşüncesi ve gayesi, bu kanun hükmüyle korumaya karşı gerçek manada hala
oluşmamıştır. Tarihi çevre koruma kararı olmazsa bu evler ne yazık ki ilgisizlik ve
bakımsızlıktan yok olmaya ya da rant peşindeki açgözlü anlayış yüzünden yıkılıp yeni ve çok
katlı binalarla yapılanmaya mahkumdur.
Tezimiz bu ilçemizin sivil mimarisini tespit edip rölövelendirmeyi, gözlemleyip yok olmasına
sebep olabilecek etkenleri bulmayı ve bunların olmasın engelleyecek koruma önerileri
getirmeyi amaçlamaktadır.
Yukarıda anlatılan amaçlar, doğrultusunda hazırlanan bu tez 4 bölüm altında toplanabilir.
1. Bölümde kentsel SİT alanını oluşturan yapıların mimarilerini etkileyen tarihi, topografik,
iklimsel ve sosyal faktörler incelenmiştir.
Tezin 2. bölümünde Mudanya'nın farklı yapılardan oluştuğunun belirlenmesi ile başlar. Bu
bölümler sahil bölgesi ve iç bölge diye 2 adettir, iç bölge kısaca bahsedilip asıl ağırlıklı
çalışma sahil bölgesi üzerine yapılmıştır. Özellikle bu bölgedeki yalılar incelenmiştir.
Ayrıca 2. bölüm ilçede bulunan konutlar üzerinde yoğun bir tespit çalışması yapıldığı
bölümdür. Her 2 bölgeden de yaklaşık 50 adet konutun rölövelerini burada bulmak
mümkündür.
3. bölüm bu envanter çalışmasının sonucu olarak yapılan gözlemlerle Mudanya'nın kentsel
SİT alanı içinde kalan geleneksel konutları tehdit eden tehlikelerin incelenmesine ayrılmıştır.
Yılların ve çevrenin getirdiği şartların bir arada ne gibi zararlar yarattığı bu bölümde
görülmektedir.
Son bölüm Mudanya'nın kentsel SİT alanı içinde kalan evlerine koruma ve yaşatma önerisi
getirmeyi amaçlamaktadır.
ABSTRACT
Mudanya is a village which has a very nice historical and specific Turkish house simple.
Nowadays our traditional architect is being spoiled more and more for each moment. To see
the batter condition of Mudanya is a hope for protection is not been protected by SYT law.
Actually Mudanya's people don't have protection and saving ideas of his environment in
better situation. Also SYT law has not been successfully applicable environment yet. If we
don't make a historical environment protection law , this house will be damaged and collapse
down because of no maintenance and irrelevant situation or they will be replaced with high
reinforced building because of the people who wants to get more and more economical
benefits from this buildings.
Our thesis is to clerify and draws out civil architect of this village to observe the reasons, that
will disturb .This houses and to have proposals which will prevent this reasons.
This thesis has been prepared in 4 sections in accordance with above subjects and items.
In first section historical, surveying, climatic and social affect on this buildings architect
which is called as city SIT area have been reviewed.
2nd section is start with explanation of Mudanya that is made of different structures. This two
areas is coastal area and inner area has been reviewed. Especially coastal area building was
studied.
On the other hand in 2nd section a deeply study was done on the building of Mudanya. It is
possible to find the draw out 50 buildings for each two area in this section.
In 3rd section, the affects that worms traditional buildings in Mudanya city SIT area has been
reviewed as a result of this studies and observations. In this section you can find that what
kind of damages was done by the time and environment condition together.
In the last section, our aim is to suggest proposal for protection and saving of buildings.
1
Tez Adı : Boğaziçi Yerleşimlerinden Anadolukavağı’nda Tarihi Çevre Araştırması ve
Koruma Önerileri
Yazar Adı: Selma KOÇASLAN
Danışman: Prof. Dr. Haluk SEZGİN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim - 1999
ÖZET
Bu tezin amacı; İstanbul ilinin Beykoz ilçesine bağlı olan Anadolu kavağı köyünün sahip
olduğu geleneksel yerleşim dokusunun incelenmesi ve bu dokunun çevreden gelen bütün
etkileri de dikkate alan bir koruma yaklaşımı ile korunması için öneriler getirmektir. Tez 6
bölümden oluşmaktadır.
1.Bölümde; Boğaziçi'nin genel olarak tanıtımı yapılmış, topoğrafik durumu,
jeolojik durumu, iklimi, bitki örtüsü ve tarihsel gelişimi incelenmiştir.
2.Bölümde; Anadolu kavağı'nın tarihçesi, konumu ve sınırlan, ulaşımı, cadde ve
sokakları, demografik yapısı, sosyal yapısı ve ekonomik yapısı incelenmiştir.
3.Bölümde; Anadolu kavağı'nın yerleşim dokusunu oluşturan yapı türleri,
başlıklar, altında incelenmiştir. Bu bölümün devamında bölgedeki yapıların bozulma
nedenleri ve yapılan gelecekte tehdit eden nedenler araştırılmıştır. Bölüm sonunda, Anadolu
kavağı’ nda yapılan tescil durumu, fonksiyon-kullanım analizi, strüktürel tipoloji, yapı
durumu analizi, kat sayısı analizi, koruma durumu ve yeni yapıların çevreye uyumlularının
incelendiği tespitler yer almaktadır.
4.Bölümde; Anadolu kavağı'nda, Macar Tabya Caddesinin tanımı, bugünkü
durumu ve kullanımı incelenmiştir. Bölümün devamında, Macar Tabya Caddesi'nde yer alan
tescilli yapılar mekânsal ve yapısal açıdan ve yeni yapılar incelenmiştir. Yapısal açıdan
yapılan incelemede tescilli yapıların kapı ve girişleri, pencereleri, çıkmaları ve furuşları ayrı
başlıklar altında ele alınmıştır.
5.Bölümde; Çağdaş anlamdaki koruma olgusunun gelişimi ve geçirmiş olduğu
evreler, dünyada ve Türkiye'de olmak üzere iki ana başlık altında incelenmiştir. Çağdaş
koruma olgusunun gelişimini etkileyen uluslararası kuruluş ve toplantılar kronolojik bir sıra
içerisinde anlatılmıştır. Bu bölümde ayrıca Anadolu kavağı geleneksel yerleşim dokusunun
koruma kavramı içerisinde karşılaştığı sorunlar ortaya konulmuştur.
6.Bölümde; Sonuç olarak, Anadolu kavağı geleneksel yerleşim dokusunun
korunması için uygulanması gerekli çözümler, kentsel ve yapı ölçeğinde olmak üzere iki ana
başlık altında ortaya konulmuştur.
ABSTRACT
The aim of this thesis is to study the traditional residential of Anadolu kavağı village located
in the Beykoz region of Istanbul city and also suggest some possible precautions to preserve
it. The thesis is presented in 6 chapters.
In the first chapter it's a general presentation of Bosporus, including its geological situation,
climate, plants, topographical situation and its development throughout history.
In the second chapter, it's the history of Anadolu kavağı, its location and borders,
transportation, the: structure of population, social life and economic, situation.
In the third chapter, classification of building topology that constitutes settlement fabric of
Anadolu kavağı is examined. İn the following of this chapter the reasons which caused
damage and the possible threats have been looked into. At the end of this part its registration,
analysis of functional use, structural topology, building structure, number of storey, the ways
of preservation and the architectural adaptability of those newly built constructions have been
mentioned.
In the fourth chapter, the presentation of Macar Tabyası Street, its present situation and the
use of it have been studied from the point of architectural and structural character. İn the
structural study the doors and the entrances, windows, balconies and the furuşlar of the
registered buildings have been examined under different titles.
In the fifth chapter the development and the processes which the contemporary concept of
preservation underwent, both in Turkey and in the world, have been examined under two
different headings. International establishments and assemblies that affected the contemporary
concept of preservation have been mentioned in a chronological order. İn this section other
than these mentioned above the problems concerning the preservation of the traditional
residential of Anadolu kavağı have been mentioned.
In the sixth chapter, as a conclusion, the possible solutions to the preservation of traditional
residential structure of Anadolu kavağı have been put forward under the headings urban scale
and individual building scale.
1
Tez Adı : Buca Sivil Mimarlık Örneklerinin İncelenmesi ve Benzer Mimari Özellikler
Taşıyan Yerleşmeler İle Karşılaştırılması
Yazar Adı: Cem Bilginperk
Danışman: Doç. Dr. İlgi Aşkun YÜCE
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon -Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1999
ÖZET
Bu çalışmada, Buca sivil mimarlık örnekleri incelenerek benzer özellik gösteren
yerler ile karşılaştırılmıştır. İzmir'in 9 km. güney doğusundaki Buca, yalan tarihimizde bir
Rum
köyü olarak karşımıza çıkmıştır. İzmir'e konumu itibarıyla hayli kör bir noktada kalması ve
transit yollara olan uzaklığı, fiziki yapısının korunmasında etkili olmuştur. Buca mimarisi
eşdeğer özellikler gösteren diğer örneklerine nazaran korunmuş yapısıyla öne çıkmaktadır.
Araştırmamızın ana konusu, yerli Rum halkının oluşturduğu mimari yapıdır. Bu mimarinin,
yöresel, iklimsel ve yaşam kültürünün gerektirdiği, saf ve özentisiz yapısı, duruluğu,
fonksiyonel
plan özellikleri dikkat çekicidir. Öte yandan Levantenlerin oturduğu köşklerin özentili ve
üslup
yönelimli tutumu da Buca mimarisinin diğer bölümünü oluşturmaktadır. Araştırmanın son
bölümünde işe, Batı Anadolu'nun diğer yerleşmelerinde yaşayan Rum halkın oluşturduğu
mimari, Buca örneği ile karşılaştırılarak ortaya konulmuştur. Bu karşılaştırmada mimari
özelliklerin yanı sıra; Batı Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yaşayan Rum halklarının tarihsel,
sosyal ve kültürel özellikleri de irdelenmiştir. Karşılaştırmaya konu olan kentlerin seçiminde,
o
yerleşimdeki demografik yapının, çoğunlukla Rum halkı tarafından oluşturulması özelliğine
dikkat edilmiştir. Bu özelliği başta Buca olmak üzere, Ayvalık, Cunda adası ve İzmir'in bazı
bölgelerinde görmekteyiz. Çeşme kentinin demografik yapısı içersinde yer alan Rum ve
Türklerin etkileşimi ise diğer yerleşmelerin aksine, kent mimarisi üzerindeki Osmanlı-Türk
etkisini gösteren bir örnek olarak araştırmada yerini almıştır.
Dört ana bölümden oluşan tezin, birinci bölümünde; İzmir ve Buca'nın sosyal ve mekânsal
özelliklerin oluşumunda etkin rol oynayan iklimsel ve topografik özellikler ortaya konulmuş,
demografik ve ekonomik yapı incelenmiştir.
İkinci bölümde; Yerleşimin tarihi İzmir kenti ile birlikte tarihsel süreç içinde incelenmiş,
gelişimini etkileyen tarihsel faktörler belirlenmiştir. Buca' nın tarihi hakkında az sayıda
bilimsel çalışmanın bulunması nedeniyle, gezginlerin Buca hakkında yazdığı izlenimler ikinci
bölümün sonuna eklenmiştir.
Üçüncü bölümde; Buca sivil mimari örnekleri incelenmiş, kentsel doku, plan ve cephe
tipolojileri ve mimari elemanların özellikleri belirlenmiştir. Buca kent dokusu içersinde yer
alan az sayıdaki Levanten köşkleri ve dini yapılar, sivil mimarlık örneklerinden ayrı olarak,
anıtsal yapılar bölümünde örneklerle ortaya konulmuştur.
Dördüncü bölümde; Batı Anadolu'daki diğer yerleşmelerde yaşayan Rum halkların tarihsel
geçmişi ve demografik yapılan incelenmiş, Buca ile benzer özellik gösteren yerleşmelerin
iklimsel, topografik özellikleri irdelenmiş, kent dokuları, plan ve cephe özellikleri örnekler
verilerek karşılaştırılmıştır. Buca ve benzer özellik gösteren Rum yerleşmelerinde belirlenen
özellikler, sonuç bölümünde genel olarak ortaya konulmuştur.
1
Tez Adı : Trablusşam Kentsel Sit Alanlarının İncelenmesi ve İçinde Yer Alan Sivil Mimarlık
Örnekleri Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Khaled TADMORİ
Danışman: Doç. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2000
ÖZET
Lübnan'ın kuzeyinde yer alan Trablus şehri, bugün, Lübnan Cumhuriyetimin hem ikinci
büyük şehri hem de ikinci başkentidir. Çok eski bir şehir olan Trablus'un yazılı tarihi üç bin
sene öncesine dayanır. Lübnan tarihinde çok önemli roller oynamış olan Trablus, günümüzde;
Trablus merkez ve küçük liman El-Mina bölümlerinden oluşmaktadır.
Memluk Döneminde devletin ikinci merkezi, Osmanlı Döneminde ise vilayet merkezi olan
Trablusşam, dünü ve bugünü birleştiren bir köprü kenttir. Bugün hâlâ ayakta olan Eski
Trablus, Memlukların yapımı olup 150 anıtsal eseri ve bozulmamış mimarî dokusuyla
Akdeniz Sahil Şehirleri arasında; tarihi eser sayısı bakımından en zengin ve mimarî yapı
açısından en bozulmamış şehirdir. Ayakta kalan Mernluk eserlerinin sayışı bakımından ise
Kahire'den sonra ikinci sıradadır.
Trablus Kentsel sit alanı, Memlukların 1289 yılında şehri fethetmeleriyle kurulmuştur.
Osmanlı Döneminde daha da gelişen şehrin dokusuna, bu dönemde yeni güzellikler
eklenmiştir. 700 senedir ayakta olan şehir, doğunun gizemli havasının sokaklarında dolaştığı
yaşayan bir müzedir. Sokakları, evleri, çarşıları, hamamları, camileri, medreseleri, hanları
günümüzde işlevine devam etmektedir. Trablus'un, anıtsal eserleri birçok araştırmacı
tarafından incelenmiş ve üzerine kitaplar yazılmıştır. Ancak şehrin genel dokusunu oluşturan
ve anıtsal eserlerin ayrılmaz bir parçası plan sokaklar ve bunları oluşturan evler daha önce
herhangi bir araştırmanın konusu olmamıştır.
Olanaklar dahilinde bu konudaki eksikliği gidermeyi hedefleyen çalışmamızın özünü, şehrin
kimliğini belirleyen bu yapılar oluşturmaktadır. Araştırmaya kapsamlı bir nitelik,
kazandırmak amacıyla inceleme çalışmaları tek bir bölgeyle sınırlandırılmamış, kentsel sit
alanını oluşturan bütün mahallelerden evler seçilerek incelemeye dahil edilmiştir; Böylece
Trablus geleneksel evinin çeşitli tarihi dönemlerde, coğrafi yerine ve sosyo-ekonomik
faktörlere göre gelişimi irdelenebilmiştir. Çeşitli mahallelerde inceleme yapma arzusu, kentsel
sit alanının gelişimini ve dokusunu oluşturan faktörlerin araştırılmasını gerektirmiştir. Ayrıca
şehirde farklı mimarî üslupların bir arada sergilenmesi sebebiyle kentsel sit alanının çevredeki
komşu sit alanlarıyla olan ortak ve farklı özellikleri de tarafımızdan incelenerek araştırmaya
dahil edilmiştir. Bu sit alanları içerisinde yer alan evlerin benzerlik ve farklılıkları da
araştırma içerisinde yer almaktadır.
Sonuç olarak; Trablus evleri şehrin anıtsal eserleri kadar önemlidir ve kentsel sit alanının
ayrılmaz bir parçasıdır. Ömrü 200 ilâ 700 sene arasında değişen bu evler birçok sebepten
dolayı tahribata uğramıştır ve acilen koruma altına alınması gerekmektedir.
Bu çalışmada, kentin genel dokusunu korumayı hedeflemesi gereken restorasyon
çalışmalarının hangi kademelerde gerçekleşmesi gerektiği vurgulanmış, takip edilmesi
gereken adımlar ve evlerin restorasyonu ile ilgili öneriler maddeler halinde sunulmuştur.
ABSTRACT
Situated in North Lebanon, Tripoli is the second largest city in the country. The history of
Tripoli dates back to about 3000 years. Tripoli played an important role in the history of
Lebanon and is today made up of two regions: the old city center and a small harbour-city, elMina.
During the Mameluke Era, Tripoli was the second most important city of the Mameluke State,
in the Ottoman Era, Tripoli was the capital of a province. This long history made Tripoli a
melting pot for different civilizations. Today, some 150 Mameluke monuments still stand in
Tripoli making it one of the richest historical cities of the Mediterranean and the second
largest, and most preserved, Mameluke city after Cairo.
The present city of Tripoli was founded in year 1289 after the Mameluke conquest. in the
Ottoman Era, the city enlarged further and added more beauty over the last 700 years. it is in
all means "a living museum".The by-streets, houses, markets, hamams, mosques, madrasahs,
and caravansary’s are maintaining the same function since their foundation.
Many Tripolitan monuments have been examined by many researchers. However, no study
was conducted so far about the general structure of the by-streets and houses.
These
structures define the identity of Tripoli and studying them will shed light on this very
important part of the city. in order to make a firm analysis, the present study is not bound to a
specific region, but comprises all the districts and many selected houses. This way, houses
from Tripoli, dating back to different historical periods, containing elements of different
architectural styles, present in variable geographical locations, and historically owned by
people of different social. positions have been analysed. To examine the different districts, â
general study of the factors through which the city has passed while growing in size was
conducted. When comparing Tripoli to other neighbouring cities in term of the city structure,
many different and similar factors were encountered. Moreover, the houses exhibited some
common structures also encountered in neighbouring areas in addition to special structures
unique for Tripoli and sometimes limited to one house.
As a result, the Tripolitan houses are as important as any other historical monument present in
the city and form an important part of the city structure. Ranging between 700-200 years of
age, many of these houses were exposed to destruction and need an urgent rescue. Finally
restoration plans should only be done based on protecting the general structure of the city,
thus dealing with it as a coherent single structure. The present study includes detailed notes on
the steps to be followed when planning the restoration of the investigated monuments.
1
Tez Adı : Yel değirmeni (Kadıköy) Geleneksel Sivil Binalarının Yapısal Sorunları ve
Korunmaları İçin Öneriler
Yazar Adı: Ş.Gaye BALKIR (GÜNEY)
Danışman: Prof. Dr. İlgi Yüce AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2002
ÖZET
Fiziksel ve fonksiyonel eskime, gösteren geleneksel-sivil binalarının tespiti,yapılann yapısal
sorunların ve değişen çevre koşullarına yönelik, işlev vererek korunmaları için öneriler
sunulmuştur.
Giriş bölümünde; çalışmanın amacı, kapsamı, çalışma alanının geçimi açıklandıktan sonra tez
6 ana bölümde incelenecektir.
Yel değirmeni’nin fiziksel yapısı, coğrafik ve topoğrafik olarak incelenmiştir.
Tarihsel-fiziksel gelişim süreci içinde Yel değirmeni’nin sivil mimarisi anlatılmıştır.
Bölgedeki anıtsal yapılar hakkında bilgi yerilmiş ve planlan ekte sunulmuştur.
Tezin en geniş kapsamlı kısmım oluşturan kentsel doku analizleri ayrıntılı şekilde
belirtilmiştir
Yel değirmeni’nde cephe biçimleniş ve yapısal özellikleri ve yapılar üzerindeki bozulma
nedenlerine yer verilmiştir. Bozulmaların giderilme yollan anlatılmıştır.
Recai zade Sokakta bir koruma önerisi detaylı Şeklinde incelenerek, Yel değirmeni’nin
karakteristik kagir yapılarının yapısal olarak incelendiği, sorunlarının tespit edildiğini
gösteren bölümde koruma- restorasyon önerileri verilmiştir.
Yel değirmeni’nde bazı sokaklardan siluetler ve cepheler sunulmuştur.
Sonuç olarak da; Koruma kavramının önemi ve Yel değirmeni kagir sıra evleri için öneriler
verilmektedir.
ABSTRACT
The suggestions for the determination of both physically and functionally aged traditional
civil buildings, the structural problems of these buildings and for their protection by operating
according to changing environmental conditions, are presented. The thesis is to be examined
in 6 main sections following the explanation of the project's objective, its content and the
choosing of the project area, all of which are available in the introduction.
The physical structure of Yeldeğirmeni is geographically and topographically examined. The
civil architecture of Yeldeğirmeni is told "within the historical-physical progress. Information
related to monumental buildings is given and the plans of those monuments are enclosed in
the appendix.
The analysis of urban tissues, which constitutes the most extensive part of the thesis, is carried
out with all the details.
The forming of the facade, the structural properties and the causes for the damaging of the
buildings in Yeldeğirmeni are included. The ways for preventing from damage are told.
The suggestions for the protection and the restoration are included in the section, in which the
characteristic stone-work buildings are structurally examined and the related problems are
determined, after a specific suggestion of protection in Recaizade Street was inspected with
all its details.
A group of silhouette and facade from various streets of Yeldeğirmeni are presented. Finally,
the importance of the concept 'protection' and suggestions for the stone-work row houses are
emphasized.
1
Tez Adı : İznik Gölü Çevresindeki Yerleşimlerin İncelenmesi ve Yeni Sölöz Geleneksel
Yerleşim Dokusunun Korunması Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Burcu BÜKEN
Danışman: Prof. Dr. İlgi YÜCE AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2003
ÖZET
Bu tezin amacı, Bursa İli'nin Orhangazi İlçesi'ne bağlı olan Yeni Sölöz Beldesi ayrıntılı olmak
üzere İznik Gölü çevresindeki yerleşim dokularından seçilen örneklerin incelenmesi ve Yeni
Sölöz Beldesi'nin korunması için kuramsal ve uygulama açısından öneriler getirmektir.
Korumaya yönelik öneriler, İznik Gölü çevresinde, Yeni Sölöz ölçeğinde ve benzer mimari
dokuya sahip yerleşimlerin korunması için uygulanabilir. Tez beş bölümden oluşmaktadır.
1.Bölümde; İznik Gölü yöresinin fiziksel ve tarihsel özellikleri incelenmiş ve yöresel konut
mimarisinin içinde oluştuğu çevrenin tarihsel, sosyal, ekonomik ve demografik yapısı ortaya
konulmuştur.
2.Bölümde; İznik Gölü çevresinde korunması gereken değerler incelenmiş, yörede koruma
altına alınması gereken yöresel konut mimarisini oluşturan fiziksel ve sosyal etkenler
tanımlanmıştır. İznik Gölü çevresindeki yerleşim dokularının ve geleneksel konutların
özellikleri ve Anadolu konut mimarisi içindeki yeri ortaya konulmuştur.
III.Bölümde; Yeni Sölöz'ün yerleşim dokusu ve konut mimarisi ayrıntılı olarak
çözümlenmiştir. Öncelikle yerleşmenin coğrafi özellikleri, tarihsel gelişimi incelenmiştir.
Yeni Sölöz geleneksel yerleşim dokusunun fiziksel özellikleri kentsel ve yapı ölçeğinde
olmak üzere iki ana başlık altında değerlendirilmiş, yapılan analiz çalışmaları sunulmuştur.
Yeni Sölöz yerleşim dokusunu oluşturan yapı türleri incelenmiştir. Geleneksel konut
mimarisinin konum plan, plan, cephe, yapım sistemi ve malzeme özellikleri açısından
çözümlemesi yapılmıştır.
IV.Bölümde, Yeni Sölöz yöresel konut mimarisinin koruma sorunları, konutların bozulma
nedenleri ve türlerine bağlı olarak ortaya konulmuştur. Bozulma nedenleri, insana bağlı
nedenler, doğal nedenler ve toplumsal nedenler başlıkları altında incelenmiştir. Bunlara bağlı
olarak ortaya çıkan bozulma türleri, çevresel, işlevsel, ekonomik ve fiziksel bozulma olarak
sınıflandırılmıştır. Plan düzeninde, cephe düzeninde ve yapım sisteminde meydana gelen
fiziksel bozulmalar çözümlenmiştir.
V.Bölümde, Sonuç olarak, ülkemiz açısından koruma sorunları doğrultusunda; Yeni Sölöz
geleneksel yerleşim dokusunun korunması için yasal-örgütsel, kültürel-eğitimsel ve sosyoekonomik açıdan öneriler getirilmiştir. Bu öneriler doğrultusunda kent ölçeğinde ve yapı
ölçeğinde çözümler ortaya konulmuştur.
ABSTRACT
The aim of thesis is the examination of the settlement areas around the İznik Lake, especially
a detailed analysis of Yeni Sölöz Municipality in Orhangazi Province of Bursa and putting
forward theoretical and applicable suggestions for the conservation of Yeni Sölöz.
Suggestions about conservation can be applied in Yeni Sölöz and other settlement, areas
around the İznik Lake with similar architectural characteristics. The thesis consists of five
sections:
In Section I, the physical and historical features of the İznik Lake district have been examined
and historic, social, economic and demographic structure of the district where traditional
housing architecture is settled.
In section II, architectural values that should be taken under conservation in the
neighbourhood of the İznik Lake, have been examined; and the physical and social factors
that make up local housing architecture in the district and should be protected, have been
described. The features of the traditional houses and the settlement areas around the İznik
Lake and their place in the Anatolian housing architecture have been put forward.
In section III, the structure of the settlement and housing architecture of Yeni Sölöz have been
analysed in detail. First, the geographical features and historical development of the
settlement have been examined. The physical features of the traditional settlement structure of
Yeni Sölöz have been evaluated in two main groups; in urban planning and building scales
and the results of the analysis have been put forward. The building types that make up Yeni
Sölöz settlement structure have been examined. An analysis of traditional housing
architecture has been made in the aspect of landscape plan, facade, construction system and
building material properties.
In Section IV, the conservation concerns of Yeni Sölöz local housing architecture have been
handled in two parts, as the reasons and types of decay in houses. The reasons of decay have
been classified as reasons related-to human, natura! reasons and social reasons. The types of
decay that occurred due to as a result of these reasons have been handled in four groups:
environmental, functional, economic and physical decay. Physical decay that occurred in plan,
facade and construction system has been analysed.
In section V, as a result, legal-organizational, cultural-educational and socio-economic
suggestions for the conservation of Yeni Sölöz traditional settlement area have been put
forward in accordance with the conservation concerns with in our country. Due to these
suggestions, solutions in urban and building scale have been found.
1
Tez Adı : İstanbul Karasurları’nın Korunması ve Surların Restorasyon Teknikleri Üzerine Bir
Araştırma
Yazar Adı: Atilla CANTİMUR
Danışman: Prof.Dr. İlgi YÜCE AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2004
ÖZET
Tezin birinci bölümünde; İstanbul'un kuruluşu ve dünyaya hükmeden imparatorlukların
başkenti olması ile sonuçlanan süreçte, büyüyen kenti çevreleyen surların değişimi ve
gelişimi, politik olaylarla bağlantılı olarak anlatılmıştır. Sur yapıları açısından, kentin
coğrafîk biçimlenmesi ve surların tarihsel süreçte üstlendiği rolün önemine değinilmiştir.
İstanbul'un savunma stratejilerinin oluşturduğu sur sistemleri, konumlarına ve yapısal
özelliklerine göre incelenmiştir.
İkinci bölümde; sur mimarisinin Anadolu'da kronolojik gelişimi, yapım teknikleri, malzeme
ve mimari eleman özellikleri ile birlikte incelenmiştir. İstanbul sur sisteminin, daha önceki
devirlerde yapılmış surlarla olan etkileşimi irdelenmiştir. İstanbul Karasurları'nın farklı
dönem ve konuma sahip özellikleri açısından, Theodosios ve Ayvansaray (Blakhernai) surları
olarak iki ayrı bölümde, yapım teknikleri, malzeme özellikleri ve mimari elemanlarının ayrı
ayrı analizleri yapılmıştır.
Üçüncü bölümde; kentin son sınırlarım belirleyen ve günümüzde de mevcut olan
Karasurları'nın, II. Theodosios döneminde inşa edilmesi ile başlayarak, Bizans, Osmanlı ve
Cumhuriyet dönemlerinde geçirmiş olduğu tahribat, onarım ve değişikliklerin, kronolojik
sırayla belirlenmesine çalışılmıştır.
Dördüncü bölümde; çağdaş koruma kuramının dünyada gelişimine paralel olarak, dünyada
kent surlarının korunması ile ilgili örnekler incelenmiş, İstanbul Karasurları için koruma
yaklaşımı için öneriler getirilmiştir. Karasurları'nın koruması, yasal, sosyo-ekonomik ve
yapısal boyutlan ile ele alınmış, sorunların tespiti yapılarak, çözüm için öneriler sunulmuştur.
Sonuç bölümünde; İstanbul Karasurları'nın önemi vurgulanarak, günümüzdeki durumun
kısaca analizi ve çözümleri değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
In the first chapter, the development of and the changes in the city walls of Istanbul through
the historical process resulted in the construction and the rising of the city to become the
capital of the major empires were articulated in connection with the political events. The
geographical formation of the city and the importance of the roles played by the walls in the
historical process were considered in respect of wall structures. The wall systems determined
by defence strategies have been examined in terms of the position and structural features of
the walls.
In the second chapter, the chronological development of the architecture of the city walls in
Anatolia was examined togather with the construction techniques, building material and
architectural elements. The interaction between the wall system of Istanbul and those built in
previous ages was discussed. Considering the positional features and the time dimention, the
land walls of Istanbul were divided into two sections as the Theodosian and the Ayvansaray
(Blakhernai) walls, and the construction techniques, material and architectural elements
were analysed separetely.
The third chapter attempted to identify in chroological order the damages, repairs and changes
occured in the city walls determining the final borders of the city and currently in existence
over the time from the period of Theodosios II to Bizantian, Ottomanian and Republican
periods.
In the fourth chapter, in parallel with the developments in contemporary conservation theory
the examples pertaning to the conservation of the city walls in the world were examined and
the proposals were developed for the conservation of the land walls of Istanbul. The
conservation of the land walls was considered in legal, socio-economical and structural terms.
In this respect the problems were identified and proposals for solution were suggested.
In the final chapter stressing the importance of the land walls of Istanbul, the present situation
was analysed briefly, and the solutions were discussed.
1
Tez Adı : İstanbul Büyükdere Piyasa Caddesi’nin Oluşumu, Gelişimi ve Günümüz
Şartlarında Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Gürhan ARIOĞLU
Danışman: Prof. Dr. İlgi YÜCE AŞKUN
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2004
ÖZET
Osmanlı Devleti'nde 18. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Batı uygarlığına karşı bir açılım
başlamış ve bu batılılaşma olgusu, Tanzimat dönemiyle birlikte devlet ve toplum yapısındaki
köklü bir yenileşme hareketine dönüşmüştür. Bu değişimin kent fizyonomisine yansıması ise,
yeni mekân organizasyonları, yeni yapı türleri, tasarım kalıpları ve biçimlenme ilkeleri birçok
farklılık getirmiştir. Batılılaşma süreciyle ortaya çıkan Osmanlı mimarlık repertuarının veya
konumunun sergilendiği bir tez araştırması amacında değildir. Bu çalışmayla daha çok,
Osmanlı imparatorluğu'nda 18. Yüzyılda başlayan tavır değişikliğinin, özel koşulları
aranarak, bu tavrın özellikle Büyükdere Piyasa Caddesi'nin oluşumundaki etkileri
irdelenmeye çalışılmıştır. Zaten batıllılaşma sürecinin hem yapısal hem de çevresel ölçekteki
sonuçlarından çıkarmaya çalıştığımız sonuçlar tez kapsamında; böyle bir değerlendirmenin
ürünüdür. Bunun için Piyasa Caddesi ile ilgili bir araştırmada, batılılaşma kavramı ve süreci
aşağıdaki sistematik içinde incelenmeye alınmıştır.
Birinci bölümde; Batılılaşma kavramı genel bir tanım içinde değerlendirilerek, batılılaşma
sürecinin kapsamı içinde yenileşmeyi ve çevredeki değişimleri getiren etmenlerin nitelikleri
ve etki alanları irdelenmiş, kaçınılmaz olan bu süreci dıştan olduğu kadar, Osmanlı devleti
yönetimi katından da iten ve yönlendiren güçlerin varlığı açıklanmıştır. Bunların arasında,
öncelikle siyasal ilişkilerin gelişmesinin batılılaşmanın yönü üzerindeki etkileri
değerlendirilmeye çalışılmış, bu bağlamda Osmanlı İmparatorluğu'nda Lale Devri'nden
itibaren başlayan bu süreçteki değişimler irdelenmiştir. İmparatorluk ve özellikle başkent
İstanbul'daki sosyo-kültürel değişimlerde ortaya çıkan ifade arayışları ve sonuçların mimari
alandaki yansımaları, hem anıtsal ölçekte hem de konut ölçeğinde değerlendirilmiştir. İkinci
bölümde; Boğaziçi Dokusu'nda Batılılaşma Süreciyle oluşan yapılanmaların etkilerinin
değerlendirmesi yapılmak istenilmiş, bunun için öncelikli olarak Boğaziçi'nin konumuyla
ilgili bir değerlendirme yapılmıştır. Bu genel tanım içerisinde, Boğaziçi'nin coğrafi,
topografik gibi özelliklerine değinilmiştir. Daha sonra Boğaziçi'de bulunan yerleşmelerin
tarihçesi, bulunduğu devirlere göre bu alandaki yerleşmelerin gelişimi incelenmiştir.
Batılılaşma Sürecinin Boğaziçi'ndeki Mimari dokudaki oluşuma etkisi İki başlık altında
incelenmeye çalışılmıştır. Bunlar; sahilsaraylar ve yalı boyutundadır.
Üçüncü Bölümde; Büyükdere Piyasa Caddesi oluşumunu etkileyen süreçler ve bununla ilgili
bir değerlendirme yapılmak istenilmiş, bunun için öncelikli olarak Piyasa caddesinin
konumunun böyle bir değerlendirmedeki etkisinin önemli bir etken olduğu düşünülerek,
Piyasa Caddesi'nin oluşum sürecindeki Sosyal, Siyasal, Topografya, Ulaşım ve Mimariyi
etkileyen diğer etkenler başlıklar halinde incelenmesi amaçlanmıştır. IV. Bölüm Özellikle
Üçüncü bölümde incelemeye alınan, 18. Yüzyıldan günümüze kadar olan süreçte mimari
oluşumlara etki eden unsurlar ve bu unsurların ortaya koyduğu mimariyle ilgili bir
değerlendirmedir. Bu değerlendirmede öncelikli olarak oluşum süreci değerlendirilmeye
çalışılmış, bunun için Görsel ve yazılı kaynaklardan yararlanılmak istenilmiştir. Oluşum
sürecinden sonra ortaya çıkan değişiklikler, günümüzdeki mevcut
karşılaştırılarak dönemsel restitüsyon çalışmaları yapılmak istenilmiştir.
durumlarıyla
Sonuç' ta; Tüm incelemelerin sonunda Büyükdere Piyasa Caddesi'nin oluşumundan
günümüze kadar geçirdiği değişiklikler irdelenerek bir sonuca ulaşılmak istenilmiştir. Burada
aslında konumu, sosyal ve kültürel yapısı, mimari anlayışı ve ekonomik eğilimlerini
belgeleyen günümüze ulaşan yapılarıyla, taşımış oldukları tüm değerler ile kendisine ait özel
bir içeriği olan Piyasa Caddesi, değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
1
Tez Adı : Isparta Eğirdir Yeşilada’nın İncelenmesi, Günümüz Koşullarında Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Ali KAHRAMAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tülay ÇOBANCAOĞLU
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon- Tarihi Çevre ve Değerlendirmesi
Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül- 2006
ÖZET
Bu tezin amacı Isparta İli’nin Egirdir İlçesininin Mahallesi olan Yeşil (Nis) Ada’nın ayrıntılı
olarak incelenmesi, Türkiye Kırsal Mimarlık Envanter tespitlerinin yapılması, korunması ve
gelecek kuşaklara kültür mirasımızın aktarılabilmesi için çözüm önerileri getirmektir. Tez
dört bölümden oluşmaktadır.
I Bölümde; Isparta, Eğirdir’in mahallesi olan Yeşil (Nis) Ada’nın fiziksel özellikleri
incelenmiş; çevrenin sosyal, ekonomik ve demografik yapısı ortaya konmuştur.
II. Bölümde; Isparta, Eğirdir’in mahallesi olan Yeşil (Nis) Ada’nın tarihsel özellikleri,
çevrenin tarihsel süreç içerisindeki gelişimi ve bunların etkileri ortaya konulmuştur.
III. Bölümde; Eğirdir’de korunması gereken değerler ortaya konulmuş, Yeşil (Nis) Ada
yerleşim dokusunun fiziksel yapısı değerlendirilmiş, yapılan analiz çalışmaları sunulmuştur.
Yeşil (Nis) Ada’sının mekânsal yapısı ve mekânsal özellikleri, geleneksel konutlara ilişkin
mimari inceleme, mevcut yapıların durumları, bahçe – konut – yol İlişkisi, inşaat tekniği ve
malzemesi, planlama ilkeleri ve plan tipleri, planlama elemanları, cephe tipleri açısından
çözümlemesi yapılmıştır. Hemen ardından mevcut geleneksel konutların Türkiye Kırsal
Mimarlık Envanter çalışmaları ortaya konmuştur.
IV. Bölümde; Sonuç olarak, ülkemiz açısından koruma sorunları doğrultusunda, Yeşil (Nis)
Ada’sının geleneksel yerleşim dokusunun korunması için yapılacak çalışmalar ve çözüm
önerileri ortaya konmuştur.
ABSTRACT
Aim of the thesis is the detailed examination of the Yesil (Nis) Island Town in Egridir
Province of Isparta, make detarmination of Turkey Rural Inventory, conserve and make
solutions for transmiting our culturel heritage to next generations. The thesis consists of four
sections.
In section I, The physical features of the Yesil (Nis) Island, have been examinated and social,
economic, demographic features of the environment of Egridir have been demonstrated.
In section II, the historic features and development of the Yesil (Nis) Island of Egridir
Province of Isparta and effects of these have been demostrated in historic process.
In section III, precious of Egridir thats should be taken under conservation have been
manifested and physical structure of Yesil (Nis) Island have been estimated. Result of
analysis thats are maked in the thesis process, have been showed. The perspective of spatial
structure, features, architectural survey of traditional houses, condition of building,
relationship of garden-house-way, technics and materyal of construction, Plan tipes and
elements analysis have been produced. After that Turkey Rural Architecture Invantory studies
of existing traditional houses have been explained.
In section IV, finally in the direction of our countries conservation problems practices and
solutions have been manifested, for protecting the texture of traditional settlement of Yesil
(Nis) Island.
Tez Adı: Bergama kentsel kültür varlığı envanteri bağlamında Bergama evi ve koruma
yaklaşımı
Yazar Adı: Hatice Karcılı
Danışman: Prof. Dr. Demet Binan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon-Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi:Mayıs –2009
ÖZET
Bergama Kentsel Kültür Varlıkları Envanter Çalışması veri alınarak hazırlanan bu tezin
amacı; Bergama’nın sahip olduğu yöresel ev dokusunun incelenmesi ve çevreden gelen bütün
etkileri de dikkate alan bir koruma yaklaşımı ile yapı ölçeğinde öneriler getirmektir.
Tezin izlediği yol; yöresel konut mimarisini oluşturan sosyal ve fiziksel çevrenin incelenmesi,
mimari özellikleri, bozulma durumlarının irdelenmesi ve koruma yaklaşımının belirlenmesi
şeklindedir. Tez dört bölümden oluşmaktadır:
1. Bölümde; Bergama fiziksel ve tarihi özellikleri açısından incelenmiş ve yöresel konut
mimarisinin oluşturduğu çevre; coğrafi özellikler ve tarihsel gelişim içinde, sosyo-ekonomik
ve demografik yapı olarak ortaya koyulmuştur. Bergama Yöresel Konut Mimarisi olgusu ve
yerleşim dokusu, sınırları ve oluşumunu belirleyen fiziksel ve sosyal etkenler tanımlanmıştır.
Yöresel konut mimarisini oluşturan fiziksel etkenler; topoğrafik, jeolojik yapı ve iklim
başlıkları altında, sosyal etkenler ise; Anadolu kenti fiziksel oluşumunda ve yapı alanında
etken olan kanun, yönetmelik, sosysal düzenlemeler ve sosyo-ekonomik yapı başlıkları
altında değerlendirilmiştir.
2. Bölümde; Bergama yöresel konut mimarisi ayrıntılı olarak çözümlenmiştir. Konutların,
konum planı ölçeğinde yapı-parsel ve yapı-sokak ilişkileri, plan, cephe ve yapım sistemi
özellikleri açısından irdelenmiştir. İncelemeler sonucu elde edilen veriler doğrultusunda,
yöresel ev karakterini genel olarak yansıttığı düşününülerek seçilen yapı ölçeğindeki örnekler
üzerinden, çeşitli sınıflandırmalara ulaşılmıştır. Yöresel yapım sistemleri belirlenerek
çözümlemesi yapılmıştır. Batı Anadolu’nun geleneksel konut dokusunu korumuş alanlar
içinde yer alan Bergama evleri, yerel ve kültürel mekan donanım ögelerini barındıran ve
yapım sistemi açısından bölgede ayırt edici niteliğe sahip olduğu, kentsel konut mimarisi
geleneği
bağlamında,
önceki
bölümlerde
yapılan
incelemeler
doğrultusunda
değerlendirilmiştir. 19. yüzyıl sonunda Osmanlı yönetiminin Islahat adı verilen Batılılaşma
hareketleri ve yeni kanunlar, mimari çevreyi ve kentsel mekanları etkilemiştir. Yapının
inşasında sınırlamalar getiren Ebniye Nizamnameleri ve kanunlarının, çalışma alanında
uygulanma oranını saptayabilmek amacıyla, 19.yüzyıl sonu 20. yüzyıl başı ölçü sistemine
göre plan, cephe ve yapı elemanları irdelenmiştir.
3. Bölümde; Bergama yöresel konut mimarisi koruma sorunları; konutların bozulma
nedenleri ve şekillerine bağlı olarak irdelenmiştir. Bozulmaların nedeni olan fiziksel ve sosyal
etkiler; doğal olayların oluşturduğu nedenler, insana bağlı nedenler, sosyal ve ekonomik
yapıda değişimler doğrultusunda incelenmiştir. Buna bağlı olarak meydana gelen bozulma
şekilleri, biçimsel ve yapısal olarak çözümlenmiştir.
4. Bölümde; Bergama yöresel konut mimarisinin korunması ile ilgili çözümler; alan ölçeğinde
ve yapı ölçeğinde olmak üzere iki ana başlık adı altında incelenmiştir. Seçilen konutlarda;
1
plan düzeninde, günümüz konfor koşullarını sağlamak amacıyla, ıslak hacim önerileri
getirilmiş, cephe düzeninde ise örnek teşkil etmesi açısından, bozulmaların giderilmesine
yönelik öneriler yapılmıştır. Konutların korunması için geliştirilen kuramsal yaklaşımlar
doğrultusunda, kent ve yapı ölçeğinde koruma yaklaşımı oluşturulmuştur.
ABSTRACT
The aim of this thesis is; the analyse of Vernacular dwellings of Bergama and developing
basic conservation approaches in building scale, taking into consideration the effects that the
physical environment have on it.
The ideas of the thesis are; analysing of the social and the physical environment formed by
residental estate, it’s architectural properties, the research of it’s spoilage and the define of it’s
protection criteria.
In the first chapter, Bergama’s physical and historical properties were analysed and the
geographical properties of Vernacular dwellings of Bergama were determined. The physical
and social factors of the existence of the Vernacular dwellings of Bergama were defined. The
physical factors that form the resindental estate were placed under the heading of
topographical, geological structure and climate. Whereas, the social factors were placed under
the heading of the laws that facilitate the formation of Anatolian Town, regulations, social
arrangements and socio-economical structures.
In the second chapter, Vernacular dwellings architecture of Bergama was widely analysed.
Dwelling’s parcel and street properties were analysed. As a result of this observation’s data,
various classification’s were formed. The regional building system was determined and
analysed. The reform improvements in the field of the military, which was under taken by the
Ottoman Empire, affected the architectural environment and the urban areas. According to the
20th Century measurement system; plans, facades and construction materials were analysed to
determine the application rate of the laws (Ebniye Nizamnameleri).
In the third chapter; the problems faced in the conservation of the Vernacular dwelling
architecture of Bergama have been presented, depending on the causes and types of the
deterioration of the dwellings. Physical and social effects which are the causes of the
deterioration were examined taking into account the causes of natural occurances, human
effects and changes in social and economical structure. In this direction the types of
deterioration that occur were analysed according to form and structure.
In the fourth chapter; solutions concerning the conservation of Vernacular dwellings
architecture of Bergama were analysed under two headings as region and building scale.
Example plans for both “Traditional Houses” and “West Influenced Houses” were analysed
and suggestions for the location of wet areas in the dwellings were taken into account. In
addition, some suggestions regarding the restoration of deteriorated facades were proposed. In
the light of the theoretical approaches developed for the conservation of dwellings, a number
of conservation approaches both in urban and building scales have been set.
MİMARİ TASARIM SORUNLARI PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı: Çelik Yapılarda Tasarım İlkeleri ve Sorunları (Türkiye’deki Durum)
Yazar Adı: Mete Ertav
Danışmanı: Doç. Ali Muslubaş
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon-Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı: Prefabrike Beton Cephe Elemanlarında Tasarım Sorunları
Yazar Adı: İdris Uzuner
Danışmanı: Doç. Nesrin Dengiz
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon-Tarihi Çevre Değerlendirme Programı
Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1995
1
Tez Adı: Çok Amaçlı Salonların, Esneklik Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: Kudret DEMİRCİOĞLU
Danışman: Doç. Dr. Nesrin DENGİZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1997
ÖZET
Konunun tanıtıldığı ve seçilme sebeplerinin açıklandığı giriş bölümünden sonra birinci
bölümde, konu ile ilgili kavramlar tartışılarak, esneklik kavramı sınıflandırılmış ve esneklik
ihtiyacının kaynağı belirlenmiştir.
İkinci bölümde, esnekliğin etki ettiği alan olarak yapı sistemi incelenmiştir. Yapı sisteminde,
boyutsal koordinasyonun ve uzlaşma kurallarının esneklik açısından gerekliliği ortaya
konularak, bu doğrultuda yapı sistemi elemanları, mekânları sınırlayan elemanlar sistemi;
mekânlara etki eden servis sistemleri, sirkülâsyonda kullanılan sistemler ve yapının taşıyıcı
sistemi araştırılmıştır.
Üçüncü bölümde, çok amaçlı salonlarda esneklik amaçlı mimari tasarım yaklaşımlarının ayrı
ayrı, a) planlama ve b) yapım tekniği ve yapı sistemi alanlarındaki kritik karar noktaları imkân
ve kısıtlılıkları açısından incelenmiştir. Bölümün ilk kısmında planlamaya ilişkin incelemeler,
yapının sabit ve değişken elemanları servisleri, biçimi açısından irdelenmiş, ikinci kısmında
ise, yapım tekniği ve yapı sistemi acısından, elemanların birbirleriyle bağlantıları ve
teknolojik özellikleri incelenerek dördüncü bölümdeki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tez Adı: Yaşlı Yurtları Planlama İlkeleri Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Gülser ÖZKAN
Danışman: Doç. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Kasım- 1997
ÖZET
"Yaşlı Yurtlan Planlamaları İlkeleri Üzerine Bir Araştırma" adlı Y. Lisans tezinde toplumun
belirli bir kesitini oluşturan, yaşlılar için yapılan yaşlı yurtlarından örnekler seçilmiş ve
irdelenmiştir.
Y. Lisans tezi dört bölümden oluşmakta ve her bölüm kendi içinde alt bölümlere
ayrılmaktadır.
Önsözde Y. Lisans tezinde ele alınan konunun önemi ve amacı belirtilmektedir.
Birinci bölümde çeşitli kaynaklardan, yaşlı kesimine giren kullanıcıların tanımları, fiziksel,
sosyolojik ve psikolojik özellikleri açıklanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde gelişmiş ülkelerde
ve yurdumuzda yaşlılara bakış açısı ve onlar için yapılanlar belirtilmektedir.
İkinci bölümde gelişmiş ülkelerde ve Türkiye'de yaşlılara sağlanan sosyal yardımlar ve
servisler, yaşlıların toplam nüfus içindeki oranlan, yaşlı yurtlarını tercih eden kullanıcıların
oranlan, çeşitli kaynaklara göre verilmektedir.
Üçüncü bölümde Avusturya'dan 1, Japonya'dan 1, İsviçre'den 2, İngiltere'den 3 örnek,
Türkiye'den 12 örnek irdelenmiş, kullanıcılar için yapılan tasarımlarda uygulanan planlama
ilkeleri araştırılmıştır.
Dördüncü bölümde ise, Y.Lisans tezinin konusu olan, yaşlı yurtları planlama ilkeleri ortaya
konmaktadır.
1
Tez Adı: Mimarlıkta Yaratıcılık
Yazar Adı: Derya BİLGİÇ
Danışman: Doç. Dr. Fehmi KIZIL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1998
ÖZET
Bu çalışmanın amacı ülkemizde önemi yeni anlaşılan ve yeniden tanımlanması gereken bir
kavram olan "yaratıcı düşüncenin" ve buna bağlı olarak yaratıcılığın ne olduğunu, hangi
biyolojik, fiziksel ve psikolojik süreçlere bağımlı olduğunu, nasıl geliştirilebileceğini,
sınırlamaların ve engellerin neler olduğunu, tarihsel süreci ile birlikte ele alarak açıklamaya
çalışmaktır.
Giriş bölümünün ardından açıklanan unsurlar yaratıcılığın nasıl oluştuğunu araştırmakta,
ardından gelen tarihsel süreç ve çeşitli teknikler bu özelliği nasıl geliştirebileceğimizi ve
nelerin yaratıcı düşünceyi engellediğini irdelemektedir. Son olarak bu yöntemlerin mimari
tasarım sürecine katkıları kısa bir akış içinde sunulmaktadır.
Sonuç olarak yaratıcı düşüncenin geliştirilebilen bir özellik olduğu ve mimarlık disiplini
içerisinde daha çok üzerinde durulması gerektiği özellikle mimarlık okullarında eğitim
programlarının içerisine alınması gerekliliği sonucuna ulaşılmaktadır.
Tez Adı: Toplu Konutların Esneklik Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: G. Nalan (ÖLÇENOĞLU) ÖZKAN
Danışman: Doç. Dr. Nesrin DENGİZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1998
ÖZET
Konunun seçilme nedenlerinin açıklandığı giriş bölümünden sonra, 1. Bölümde esneklik,
uyabilirlik, değişebilirlik kavramları incelenmiş ayrıca toplu konutlarda esneklik
gereksinmesini oluşturan nedenler ve planlamaya etkileri, konut performansını sağlamaya
yönelik olarak esneklik - zaman-kullanıcı gereksinmeleri ilişkisi açısından bu bölümde
irdelenmiş, mimari tasarımda esneklik gereksinmesini oluşturan nedenler ve çözüm yolları
tezin problem alanı olarak belirlenmiştir.
İkinci
bölümde
kullanım esnekliğinin
gerçekleştirilebilmesine yönelik
tasarım
yaklaşımlarında, kritik karar noktaları belirlenmiştir. Ancak bu maddeler açıklanmadan önce
endüstrileşmenin bina tasarımına getirdiği bir kavram olarak boyutsal koordinasyon
incelenmiştir.
Üçüncü bölümde esneklik sorunlarını çözme doğrultusunda genel esneklik yaklaşımları
sınıflandırılacak analiz edilmiş dünyadan ve Türkiye'den verilen örneklerle toplu konutlarda
esneklik kavramının ve yaklaşımlarının incelemesi yapılmıştır.
Dördüncü bölümde ise sonuçlar açıklanmaktadır.
1
Tez Adı: Mekândaki Fiziksel Koşulların İnsanın Psikolojik Yapısına Olan Etkileri
Yazar Adı: M. Alp AKKUL
Danışman: Doç. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1998
ÖZET
"Mekândaki Fiziksel Koşulların İnsanın Psikolojik Yapısına Olan Etkileri" konulu yüksek
lisans tezim, mekânın gerçek değerine kavuşmasının, insanın mekânsal yaşantı ve
etkileşimlerinin değerlendirilmesine bağlayan, çağdaş yaklaşımlar ışığında ele alınmıştır.
Mekân içindeki tüm fiziksel koşullar, doğrudan ya da dolaylı olarak insanın fizyolojik ve
psikolojik yapısına etki etmektedir. Fiziksel koşulların gereksinilen düzeylerde olmaması,
mekân kurgusundan kaynaklanan olumsuzluklar, insanın fizyolojik ve psikolojik yapısında
zorlanmalara neden olmaktadır. Yaşanan zorlanma ve gerilimler, (olumsuz fiziksel koşulların
devamı halinde) yerini ciddi hastalıklara bırakabilmektedir. Konuya, bu yönden bakıldığında,
mimarların ve kent tasarımcılarının fiziksel uyarıcıların insan üzerindeki etkilerini bilmeleri
gerekmektedir. Mekân insan etkileşimi çerçevesinde yapılacak olan mimari düzenlemeler,
yaşanacak olan zorlanma ve gerilimleri en aza indirecektir.
Tezimde, insan yaşantılarının değerlendirildiği mekânda, fiziksel uyarıcıların insanların
üzerindeki etkileri genel olarak ortaya konmaktadır. Çalışmanın konuya tümel olarak bakmak
isteyenlere yararlı olacağını umuyorum. Seçilen yöntem, bir bilgi derleme, endeks çalışmasıniteliğindedir. İnsan- mekân etkileşimi çerçevesinde tercih ettiğim mekân anlayışı, insanı ve
insani değerleri ölçü alan, içinde bulunduğu doğal ve yapay çevrelerle uyum içinde olan ve içdış mekân bütünlüğüne bağlı bir mekân anlayışıdır. Yaşamsal etkinliklerini mekân içinde
gerçekleştiren insanın kişilik yapısı ise çevresel ve kültürel kökenli öğretiler ışığında
tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışmada ele alınan mekân kullanıcısı, yetişkin ve sağlıklı bir
bireydir.
Tezimin ilk bölümünde mekân kavramı ve insan iradesi ile düzenlenmiş çevreler
tanıtılmaktadır. Doğa etkilerinden korunmak için yine doğa da bulduğu mağaralara, ağaç
kovuklarına sığınan ilk insan, zihinsel yetenekleri gelişip, gereksinimleri arttıkça, kendine
daha uygun mekânlar kurmaya yönelmiştir. Mimari eylem, insanın kendine "daha uygun
ortam sağlama" gibi son derece tutarlı bir temele oturmaktadır. Fakat mimarlık tarihi boyunca,
donuk, katı, sadece biçimsel kaygılar taşıyan ve içindeki mekânsal yaşantının çok da önemli
sayılmadığı dönemlere rastlamaktayız. Böylesi köksüz tutumlar, modern mimari ilkelerinin
belirginleşmesiyle terkedilmiştir. Modern mimari anlayışla birlikte mekânın gerçek değerine,
içinde yaşananların doğru olarak ortaya konması ile ulaşılabileceği görüşleri gerçeklilik
kazanmıştır. Bu bölümde, çağdaş insan bulunduğu mekândan hangi temel beklentiler
içindedir. Konfor şartlarının sağlanması insan için niçin önem taşımaktadır gibi sorulara da
yanıtlar aranmaktadır.
"İnsanın Psikolojik Yapısı ve İnsan - Mekân Etkileşimde Önemli Yaklaşımlar" adı altında ele
aldığım ikinci bölümde ise, kalıtım ve çevresel etkenlerle biçimlenen, gelişen, kişilik yapımız
ve davranış oluşumlarımız tanıtılmaktadır. İlk çağlardan beri insanın zihnini meşgul eden
ruhsal yapımız ile ilgili sorulara, çağdaş ruhbiliminin farklı yaklaşımlarına yer verilmiştir.
Bunlar içerisinde kişiliğin biçimlenmesinde, çevresel ve kültürel etkenlere, ağırlık veren
görüşler, özellikle mimarlar, tasarımcılar ve kent plancıları için önem taşımaktadır.
Üçüncü bölümde mekânda bulunan fiziksel koşulların, insanlar üzerindeki etkileri ortaya
konulmaktadır. Mimari mekânın fiziksel konforu, kullanıcıların bedensel ve ruhsal sağlığını
önemli biçimde etkilemektedir. Mekânın fiziksel özelliklerinin doğru, değerlendirilmesi,
moral ortamın kurulması İçin gereklidir. Mimarlığın davranış bilimleriyle ortaklaşa yürüttüğü
çalışmalar, bu alanın daha da aydınlanmasını sağlamaktadır.
Ele alman bölümlerin genel bir değerlendirmesi niteliğinde olan sonuç bölümünde, birey
mekânı kendi imkân ve gereksinimlere göre düzenlerken, mekânın da onun kişiliğini
biçimlendirdiğine dikkat çekilmektedir. Mimar kurucusu olduğu mekânda, insanların
bedensel ve ruhsal sağlıklarını gözetecek düzenlemeler gerçekleştirmelidir.
1
ABSTRACT
My masters thesis on the "psychological needs in an physical space" examines under the
contemporary light the space where the individual lives and displays his actions and shows
space reaches its full value.
The aim this research is to display the spatial principles which are important for the
development and psychological health of the individual living in a space. Following I think
that one should explain the co-opersonality and the psychological health of the individual.
There are three main parts in my thesis. Under each headline there are the main topics and the
related sub-titles.
In the, early days man was one part of the nature and had to fight with the animals
threatening, in the result of the development he went through he acquired intellectual abilities
and shaped the environments according to his needs. The unconscious use of his abilities has
been hazardous to the natural environment where he lives.
In the, first part the space concept and the enterior which has been designed by the human will
are introduced. The early man who sheltered himself to caves to meet his housing and
protection needs, found better sheltering spaces as he developed intellectually. Within
concepts of modern architecture there are views supporting that space can reach its full value
only if the things to be lived there are properly exposed. Also in the second part the question
"what is contemporary man's the expectations from the space he lives in?" is asked.
In the second part our personality and behavioral constitution which are shaped by genetic
heritage and environment are introduced. Questions concerning our psychological health,
different approaches of psychology described here. Among those the ones that underline to
the environmental and cultural influences have an importance for especially for architects,
designer and city planners.
In the last part the relationships between the architectural space and the user of the space and
the physical traits of a space and its importance in the formation of moral surrounding are
discussed. The projects that are done together with architecture and behavioral and
environmental sciences bring new suggestions to the solution of these problems.
In the conclusion part a general evaluation of the above mentioned topics is done and it is
pointed out that while man shapes the his enterior surrounding according to his own
possibilities and needs, the enterior also shapes his personality. An architect should make
designs that take into account the physical and psychological health of the people.
Tez Adı: Ofis Binalarında Cephe Tanımı
Yazar Adı: Ahmet Emin AVŞAR
Danışman: Doç. Dr. Fehmi KIZIL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Eylül - 1998
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, ofis binalarında oluşturulan mimari cephelerin kütlesel biçimleniş, ofis
temel tasarım kriterleri, çevreye uyum, anlamsal ifade, mimari estetik boyut çerçevesinde
irdelenmesi, mevcut öznel-nesnel değerlendirmelerin incelenmesi, anlatılması, bu doğrultuda
mimari cephelerin doğru tanımlanmasının ve yorumlanmasının sağlanmasıdır.
Çalışma dört bölümden oluşmuştur.
1.Bölüm'de: Sorunun tanımı yapılmış, çalışmanın amacı belirlenmiş, ofis binalarında
oluşturulan mimari cephe ile kurulan görsel ilişki ve anlamsal ifade irdelenmiştir. Bu bölümde
ofis binalarının mimari cephe oluşumunda, yapının iç mekân işlev ve bölümlenmelerinin dış,
biçim ve cepheye hacimsel, yüzeysel faktörlerin doğru tanımlanması ile yansımasının, yani
ofis binalarında iç ile dış birlikteliğinin sağlanması amacının yerinde bir karar olduğu; fakat
yeterli olmadığı belirtilmiştir. Çünkü kentsel oluşumun en önemli öğelerinden biri olan ofis
binalarının, yüklendikleri: sorumluluk nedeniyle simgesel bir önem taşıdıkları belirtilmiştir.
2.Bölüm'de: Ofis tanımı, ofis temel tasarım kriterleri anlatılmış, çevre kavramı çerçevesinde
cephe tanımı cephe-kütle-çevre üçgeninde anlamsal ifade ve mimari estetik açısından
değerlendirilmiştir. Bu bölümde yapay çevrenin insanı etkileyen, davranışlarını biçimlendiren
bir olgu olduğu açıklanmıştır.
3.Bölüm'de: Cephe tanımlarının değerlendirilmesi için geliştirilen öznel ve nesnel
değerlendirme tekniklerine değinilmiştir. Bu değerlendirme tekniklerinin örnek cephelerde
uygulamaları yer almıştır. Mevcut değerlendirme tekniklerinin kendi aralarındaki
bağlılaşımları ve yorumlamaları yapılmıştır.
4.Bölüm'de: Çalışmanın ulaştığı sonuç ve varılan nokta açıklanmıştır. Nesnel ve öznel
değerlendirme tekniklerine ilişkin yorumlar yer almıştır. Ofis binalarının mimari cephe
tanımına ait açıklamalar yapılmıştır.
ABSTRACT
The purpose of this study is, blocked shaping of forming architectural faces in office
buildings, the main criterions of office design, being in complete harmony with surroundings,
meaningful explanation, examining dimensional architectural esthetic, explaining present
subjective-objective appraisements and in this direction to provide correct defining and
commandment of architectural faceses.
This study contains four sections.
In the first section: The description of the problem has been made, the purpose of the study
has been defined and eyeful relation and meaningful statement in contact with the
1
architectural faces, made in office buildings have been examined. In this section it has been
stated that, in office buildings inside and outside unity should be realized but is not enoughAnd it has also been stated that, since the office buildings are the main parts of the cities they
should have symbolic responsibility to their environments.
In the second section: The descriptions of office, the main design criterions of office have
been stated. The description of the architectural face, in accordance with the environment and
architectural esthetic, has been examined. And in this section it has been explained that, the
artificial environments have had important affects, on behaviors of human-beings.
In the third section: Objective and subjective appraisement techniques for architectural faces
have been examined. The application of these appraisement techniques on samples may be
seen. And the commentary of the present appraisement techniques has been done.
In the fourth section: The end of the study has been explained. The commentary of objective
and subjective appraisement techniques has been presented. The explanations for the
architectural faces of office buildings have been done.
Tez Adı: Kıyı Turizmi Yatırımlarının Mimari Tasarımla İlişkisi ve Tesis Randımanı: Bu
Randımanın Artırılması Üzerine Bir Yaklaşım: Thalassoterapi Enstitüleri
Yazar Adı: Mehmet Mutlu BAŞKIR
Danışman: Doç. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1999
ÖZET
"Kıyı Turizmi Yatırımlarının Mimari Tasarımla İlişkisi ve Tesis Randımanı; Bu Randımanın
Artırılması Üzerine Bir Yaklaşım: Thalassoterapi Enstitüleri" konulu yüksek lisans tezim,
yılın altı aylık periyodunu kapalı olarak geçiren kıyı konaklama tesislerinin rantabl
çalışmasının en etkili yolunun, tarihte kıyı konaklama tesisinin orijinini teşkil eden
thalassoterapi enstitüsü ile ilişkilendirilmesi olduğuna bağlayan, çağdaş yaklaşımlar ışığında
ele alınmıştır.
Teknolojinin hızla ilerlediği, ışık hızıyla düşünen yapay beyinlerin her şeyi yönlendirdiği,
yeni fikirlerin çabuk eskidiği, yaratıcılığın en büyük fark olarak ortaya çıktığı böyle bir
ortamda ticari anlamda tutunabilenler, bulunulan zaman diliminin enötesini görüp, adımlarını
bu doğrultuda atanlardır. Çünkü yapılan yanlışın düzeltilmesi, çoğu kez yeni bir yatırımdan
çok daha fazla süre ve kapital kaybına neden olmaktadır. Bu söylenenler, ticaretin her türlüsü
için geçerlidir; tabii ki turizm için de...
Gelirinin dörtte birini turizmden sağlayan, Akdeniz'in en yeni ve eti vasıflı tesislerine sahip
Türkiye, bazı sektörel sıkıntılar içindedir. Bu çalışmada incelenen, projelendirme aşamasında
alınan kararlarların tesislerin işletilmesine etkileridir. Çalışmanın amacı ise mevcut tesisler ile
bundan sonra projelendirilecek olan tesislerin kurgularının doğru kararlar üzerinde
şekillendirilmesini sağlamaktır.
Çalışmanı birinci bölümünde, turizm kavramı ve turizmin tarihçesine detaylı olarak
değinilmektedir. Çünkü amaç mimarları turizmle ilgili klasik şartlanmalardan uzaklaştırmak,
turizmin özünü tanıtmak, seyahat etme ve mekân değiştirme ihtiyacının temelini anlatmaktır.
Bir anlamda amaç, mimara her şeyi yeniden irdeleme gereğini hissettirmektir.
Yine birinci bölümde bahsedilen, turizmin Dünya ve Türkiye ekonomisindeki yeri konusu,
turizm sektörünün gelecek yüzyılda ne derece önem kazanacağını ve alman her kararın
ülkenin bu pazardaki yerini nasıl etkileyeceğini aktarmaktadır. Bunun paralelinde, Avrupa'da
turizmin gelişim süreci ve Türkiye'nin turizm gerçeklerini ortaya koyan Turizm İstatistikleri
incelenmektedir. Türk turizminin sürdürülebilirliği için çare olarak görülen değişik turizm
alternatifleri hakkında yorumlar, gerçek sürdürülebilir turizmin nasıl olabileceği ve bir turizm
politikasının gerekliliği konusu, bu bölümün son başlıklarıdır.
Doğal kaynakların çok değerli ve sınırlı kaynaklar olduğu, kaynak kullanımı ve kaynak
koruma geliştirmenin önemi, birinci bölümün sonucunda belirtildikten sonra ikinci bölümde,
en önemli doğal kaynaklardan olan kıyılardan bahsedilmektedir. Kıyının coğrafi, ekolojik ve
peyzaj verilerine göre tanımları, zihinlerdeki kıyı kavramını deniz ile kara arasındaki çizgi
kavramından başka boyutlara taşımakta ve kıyının önemini vurgulamaktadır. Kıyı planlaması
1
ile ilgili olarak, Fransız'ların Languedoc-Roussillon kıyı düzenleme örneğinden
bahsedilmekte, şu anda bu bölgenin nasıl işlediği hakkındaki dokümanlar da ekler bölümünde
sunulmaktadır.
Kıyıların öneminden bahsedildikten sonra, Dünya'da gittikçe önem kazanan çevre bilinci ve
Çevre Yönetim Standartları'ndan (ISO-14000) bahsedilmektedir. Artık pazarda fiyatın ilk
belirleyici olmadığı, gittikçe kirlenen dünyada müşterinin, hijyenden çevre konusuna kadar
geniş bir alanda emniyet ve güvenlik istediği, gönüllülüğün esas olduğu bu sistemlerin
uygulanmasının sadece müşteri için değil, sahip olunan doğal kaynakların korunması için de
gerekli olduğu vurgulanmaktadır.
Doğal kaynakların korunması, aynı zamanda üzerine inşa edilen yapıların fonksiyonlarının
doğru ve çevreye en az zarar verecek şekilde tasarlanması, yapının en çok verim ile
kullanılmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu amaçla, üçüncü bölümde Türkiye'de mimarların
bilgi eksikliği olan turizm yatırımı ve proje kavramları, turizm yatırımlarının özellikleri ve
turizm yatırımlarının geliştirilmesi konularına değinilmektedir. Çünkü projenin oluşturulması
ile birlikte, başta Turizm Bakanlığı olmak üzere devlet daireleri ile ilişkiler ve yatırımcıya
devlet tarafından sağlanan hakların takibi görevi de mimarındır.
Bu bölümde son olarak mimari tasarımla tesis randımanının ilişkisi ele alınmış ve kıyı
turizmin aslının tarihte deniz suyu kaplıcalarına dayandığı gerçeği ile çözüm önerisi olarak
dördüncü bölümde anlatılacak olan thalassoterapi konusu ile ilişki kurulmakladır.
Dördüncü bölümde, kıyı tesislerinin randımanlarının artırılması amacı ile önerilen deniz
suyu tedavi
merkezleri
anlamındaki, thalassoterapi enstitüleri ve thalassoterapi
anlatılmakladır. Deniz suyunun ve deniz ortamının özellikleri, deniz termal uygulamaları ve
thalassoterapi enstitüsü planlamasından bahsedilmektedir. Ayrıca konu sosyal ve ekonomik
açıdan incelenmekte, mevcut tesislerini yaşatılması için neden gerekli ve doğal kaynaklar
açısından Türkiye'nin bu konu için ne denli uygun olduğu konularına değinilmektedir.
Beşinci ve son bölümde, Monte-Carlo Thermes Marins "Deniz Suyu İle Tedavi" Merkezi
başta olmak üzere, Fransa'dan bazı örnekler verilmektedir. Türkiye'nin tek thalassoterapi
merkezi olan Club Lykia World'den de bahsedilmekte, konu ekler bölümünde verilen fotoğraf
ve şemalarla pekiştirilerek sonlandırılmıştır.
ABSTRACT
My master thesis on "The Relationship Between The Architectural Design Of Touristic
Institutions Near Shores and Their Profitability; An Approach For Increasing The
Profitability: Thalassotherapy Institutes" examines the most effective way of activating the
institutions that are closed for six months period by planting Thalassotherapy centers under
the contemporary light of architectural design.
While the technology develops rapidly, new ideas can older easily, and creativeness makes a
difference, people who are successful are the ones who have vision and step on the right way.
Because; to correct the wrong things mostly may cause more time and capital than needed for
a new investment. It is always true in every case of business; also for tourism sector.
Turkey is country that has a high income level of tourism which is one fourth of its total
income, has some problems in this sector. The case studied in this thesis, are the effects of
decisions taken during planning level for the administrations of these institutions. The aim of
this research is to figure out the structures of the existing and planned institutions with right
decisions.
There are five main parts in this thesis project. In the first part, the concept and history of
tourism is introduced. Because the aim of the study is to avoid being classical conditioned öf
architects about tourism and introduce the main topics of traveling, arid need öf changing
places for the people. In other words the aim is to show the need of observing every detail for
the architects from the beginning.
In this first part, the importance of tourism sector in the world and Turkish economy, the
future condition's of this sector in the next century and how each decision taken will affect the
place of the country in the sector is discussed. Parallel to this concept, the developing period
of tourism in Europe, and the statistical data of Turkish tourism are observed. The comments
about the, tourism alternatives about the solutions for the problems of Turkish tourism and the
need of a politics are the last subtitles discussed in this part.
The importance of the limited natural resources and materials using, protection and
developing are introduced in the second part; the most important natural sources-shores are
mentioned. The definitions of shores in geography, ecology and landscape, the importance of
shores are given. The information about shore planning, especially the French projects
Languedoc-Roussillon are given with enclosed detailed documents.
After mentionning the importance of shores, "environment conscienceless" and Environment
Control Standards (ISO 14000) which is becoming more popular each day all around the
world are mentioned. It is stated that; in this market, price is not the first determination and in
this polluted world, the costumers are more conscious about hygiene safety and security and it
is all for not only customer satisfaction but also for protecting the natural resources and for
the next generation.
The protecting natural resources, designing plants with right functions and with the least
damage for the nature can only be possible by using the plants in the most efficient and
productive way. In this way, in the third part the subjects that Turkish architects have no
information about: touristic investments and project concepts, the characteristics of touristic
investments and developments are discussed. Because, the relations with the government 1
mostly with the Ministry of Tourism-, the following the rights that is given by government to
investors, are the job of architect.
In this part, finally the relationship between architectural design and institution profitability
and the solution of thalassotherapy are related to the fourth part.
In the fourth part, thalassotherapy and its institutes are introduced. The sea water and the
properties of sea conditions, thermal sea applications and planning of thalassotherapy centers
are defined. Further more, the subject is observed in social and economical ways and Turkey's
suitable condition for this subject is mentioned.
In the fifth and last part, some examples from France, like Monte-Carlo Thermes Marins Sea
Water Therapy Center, are given. There is also information about the only thalassotherapy
center in Turkey, Club Lykia World. The subject comes to an end-with-some enclosed figures
and photographs, in the part of extensions.
Tez Adı: Mimaride Estetik Değerlendirme Boyutlarından Kültürel ve Anlamsal Boyutun
İncelenmesi
Yazar Adı: Ayşegül KURUÇ
Danışman: Doç. Dr. Nesrin DENGİZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 1999
ÖZET
Kültür kavramı ve anlam olgusu, insan duyarlılığı olarak adlandırılan 'estetik'
değerlendirmelerini oluşturur. Estetik değerlendirmeler ise, önceleri sanat felsefesi olarak
adlandırılan estetik felsefenin temelini oluşturur. Estetik felsefesi de mimarinin gelişim
sürecini ve biçimsel niteliklerinin oluşumunu etkilemiştir.
Estetik normlar sistemini içeren mimari, kültürel ve tarihsel birikim sonucu ortaya çıkmış ve
anlamım da bu normlardan almış olan bir disiplindir. Kültürün ve anlamın tanımlarına girerek
mimarinin içeriğini anlama olanağı elde edilebilir. Kültürün, insanın var oluşuna bağlı olarak
ortaya çıkması, yatay ve dikey iletişim yollarım kullanarak yayılması ve diğer kültürleri
etkilemesi ve gelişimi mimariyi de etkilemiştir. Yaşamın ritmi, alışkanlıklar da kültürün
mimariye etki eden bileşenlerindendir. Benzer şekilde mimarlar da yeni mimari formları
mevcut kültürel değerlerden yola çıkarak yaratmışlardır. Ancak mimarlık zaman içinde
gelenekleri ve değer dizgeleri ile kendi kendine başvuran bir dizge olarak tanımlanır.
Kültür yaratımının her formunda var olan anlam, daima bir topluluk içinde var olan insanın
niteliğine aittir. Tinsel dünyada anlam yaratma süreci, tinin kendini nesneleştirme süreci
olarak açıklanır: Aynı şekilde mimarlığın düşünsel ve duygusal boyutunun önemi de, anlamın
duygusal kalıplan belirgin hale getirmesinde ortaya çıkar. Yapı bulunduğu çevresel konum
içinde bir anlam taşımalıdır.
Mimari yapının yaşayan bir organizma olmasını sağlayan, teknik ve bireysel yaklaşımlar değil
toplumun kendisidir. Bu saptama mimarlıkta anlamın strüktürünü oluşturan bileşenlerin belki
de en önemlisidir. Mimari ve anlam ilişkisini, anlamı ele alan bilimlerde inceleyebiliriz. Bu
bilimlerden biri olan hermeneutik, tarihte öncelikle haber verme ve açımlama sanatı olarak
geçmiştir; günümüzde yorum bilim olarak adlandırılan bu daim gelişimi kültürel
dönüşümlerle beraber gerçekleşmiştir. Ortaçağda yazının dört anlamı (dinsel, allegorik, moral
ve anagogik), 18. Yüzyılda Ernesti tarafından sözel anlama indirgenmeye çalışılmış; 20.
Yüzyılda Schleiermacher'le birlikte dilsel olmayan diğer ifade formları da hermeneutiğin
alanına katılmışlardır.
Arılama artık, insan var oluşunun temel hareketliliği olarak kabul edilmişti. İnsanları birbirine
bağlayan ortak bir dünya olan tinsel dünyada anlam yaratmayı Heidegger, poiesis (varlığa
getirme) ile bağdaştırır. Ona göre poiesis salt sanatsal ve şiirsel olanı somutlaştırma işi
değildir; bir şeyin kendiliğinden çıkıp doğması demek olan physis'i de poiesis olarak kabul
eder. Bu noktada fenomenoloji yaşamda değer taşıyan görünüşlere dayanan bir çok şeyin,
aşkın, güzelliğin özneden bağımsız olması gereken bilinç aracılığı ile daha derin ve açıklayıcı
boyutlara dalması gerektiğini savunur. İnsan yaşantısının ontolojik birikimini alımlamak
isteyen fenomenolojinin yöneldiği varlık alam mutlak bilinç alam; artakalandır. İşte bu arta
1
kalanları araştıran fenomenolojinin esas konusu, dilde yatan anlam değil, daha çok yaşananın
anlamıdır.
Benzer başlıklar etrafında dolaşan göstergebilim, dil dışındaki anlamlama dizgelerinin
işleyişini belirleyip ortaya koyar. Ancak, her gösterge dizgesi dille karışır ve anlamları dilsel
bir bildiri ile desteklenir. Ortaçağ kentlerinin geçmişte kitabın işlevini yerine getirdiğini
savunan Victor Hugo, mimari ile dil arasında benzerlik kurar. Ancak dilbilimde dil, düşünceyi
ifade eder; mimari ise, dili bir aracı olarak kullanan göstergebilim için çok verimi bir
araştırma alanıdır.
Gösterge bilimin dilbilimden bağımsızlaşması için yapılan çalışmalar üç ana kaynaktan
çıkmıştır; göstergebilimi mantık ile benzerliği açısından inceleyen Pierce (A.B.D),
dilbilimden olan ayrılığını ve önemini ortaya çıkaran Saussure (İsviçre), bir bütündeki
birimleri bir dizgenin öğeleri olarak gören ve bunların ancak diğer öğelerle ilişkileri oranında
anlam ve işlev kazandığını savunan Biçimciler (Doğu Avrupa).
Gösterge bilimin konusunun sınırlarının oluşturan bildirişim iki kişi arasında toplumsal
bağlantının kurulmasıdır. Bildirişimin özel bir alıcı olarak değerlendirdiği inşam, sibernetik
çok yüksek örgütlü bir mekânizma olarak tanımlar. Sibernetik, bugünkü tekniğin bilim
felsefesi, insan iletişiminin en üst sınırıdır. Verici ve alıcı arasında göstergeler yolu ile duygu,
düşünce ve anlam iletimi olarak tanımlanan iletişimin gerçekleşebilmesi için, göstergelerin
varlığı, doğru kullanılmaları, alıcı ve verici tarafından tanımlanmaları gerekir.
Konusu iletişimi gerçekleştiren göstergeler olan göstergebilimin ilkelerini dört grupta (dil/söz,
gösteren/gösterilen, dizim/dizge, düz anlam/yan anlam) inceleyerek, anlam aktarıcı olguları
barındıran karışık yığına bir ilk düzen getirmiş oluruz. Bu ilk düzeni incelerken, yapısal
dilbilime başvurmamız gerekir. Tüm kültür fenomenlerini gösterge dizgesi olarak kabul eden
göstergebilimin bu dört ilkesini, mimarinin özelliklerinde inceledikten sonra, belli bir döneme
ait somut bir örnekte değerlendirme yapmak gerekliliği ortaya çıkar. Seçilen bu örnek,
Ortaçağ'a ait İstanbul'daki bir Bizans su kemeridir. Dönemin yaşayış ve mimari özellikleri ile
Bizans'ın yaşayış ve mimari özelliklerinden söz etmek, örneklemeyi göstergebilimsel
deneylerde incelemede açıklık getirir. Bu örnekleme ile modern kent dokusunda yer alan,
geçmişe ait bir yapının estetik değerini ortaya koyan, biçim ve içeriği üzerine güncel bir
değerlendirmede bulunma olanağı elde edilmiştir.
ABSTRACT
Aesthetic evaluation, which is named as human sensitiveness, consists of cultural concept and
meaning phenomenon. It forms the basics of the aesthetic philosophy, which was primarily
named, as art philosophy. Aesthetic philosophy has influenced the process of the architectural
development and formation of the qualities.
Architecture that contains the system of aesthetic norms is a discipline that has come out with
cultural and historical aggregation and it has-got its meaning from these norms. Getting the
meaning of content of architecture can be possible by considering the definitions of culture
and meaning. The coming out of culture due to the human existence, its spreading out by
using the horizontal and vertical ways of communication, its effect on other cultures and its
progress has also influenced the architecture. The addictions and rhythm of life is also a
component of culture that affects architecture. Architects have created the new forms of
architecture by using the existing cultural values. However architecture is defined as a system
that refers to itself with its traditions and value systems throughout the history. The meaning,
existing in every form of the creation of human culture belongs to the consisting öf human in
the society. The process of creating meaning in the spiritual world is described as the process
of the spirit's qualifying itself. The ' importance of the architecture in terms of emotional and
thinking dimensions, comes out by the meaning's making the emotional patterns clear. The
building must have a meaning within the environment which exists in.
It is not the technical and individual approaches, which provides the architectural building to
be a living organism, but the community itself. This ascertaining is thought to be the most
important component that forms the structural meaning of architecture. The relationship
between architecture and meaning can be examined by reviewing the sciences that study
meaning. Hermeneutics that is named to be the science studying meaning was primarily
defined as the art of informing and clarifying, throughout the history and the progress of this
branch is based on the cultural transformations. The four meanings of script (religious,
allegoric, moral, anagogic) in the Middle Ages was tried to be reduced to the oral meaning by
Ernesti in the 18th century; in the 20th century Schleiermacher has added the other nonlinguistic forms of explanations to the hermeneutics field.
Meaning (fr. signification) was accepted as the basic activity of the human existence.
Heidegger funds a similarity between poises (bringing into a body) and creating a meaning in
the spiritual world that connects people. Poiesis is not only the work of bringing out the poetic
and artistic ways but physics is also poiesis by the specialty of coming into presence by itself.
In this sense, phenomenology makes a deeper examination than hermeneutics.
Phenomenology that desires to receipt the ontological accumulation of human experience
inclines to absolute conscious' field. The main topic of phenomenology is not the meaning
lying in the language but the meaning of which is experienced.
Semiology figures out the manipulation of the signification systems except language.
However, all sign systems mix up with language and a linguistic proclamation supports their
meanings. Victor Hugo assumes the cities of the middle Ages to have, the function of the
books, in the past; he establishes a similarity between architecture and language. However,
language explains the thoughts in linguistic, whereas architecture is a research field for the
semiology which uses language as a mediator.
1
The studies on the independence of semiology from the linguistics, consists of three main
sources; Pierce who examines semiology in terms of the similarities with logic (USA),
Saussure who figures out its importance as well as its difference with linguistics
(Switzerland)formalists who defend that the units of a whole are the elements of a system and
that these can only have meaning and function depending on the relationship they have with
the other elements (Eastern Europe).
The information that forms the borders of the subject semiology is the public boundary
composed between two people. The information evaluates human, as a special receiver
whereas cybernetics describes it, as a highly organized organism. Cybernetics is the highest
point in the border of the human communication which is described as the conduction of
feelings, thoughts and meaning, between the receiver and the sender, the signs that are going
to be used should be existing, correct and also should be known by the receiver and the
sender.
By examining the principles of semiology which has a subject of the signs that provide
communication in four groups (language/speech, signifier/signified, denotation/ connotation)
we bring a primal order to the messed pile of phenomenon transferring meaning.
After examining these four principles of semiology, which accepts all the cultural
phenomenon to be a sign system, in the specialties of architecture, an evaluation with a
concrete example belonging to a certain period of time is needed. The example that is chosen
is the Byzantine Water Archiaduc Valens (Bozdoğan) in Istanbul belonging to the Middle
Ages. Giving information about the architecture and living of both Middle Ages and
Byzantine brings clarity to the examination in semi logical experiments. With this example, a
contemporary evaluation on the form and content that defines the aesthetic value of a
monument belonging to the early ages and taking place in the modem city structure is made
possible.
Tez Adı: Kent Kimliği Değişim Sürecinin Gazimağusa Örneğinde İncelenmesi Yazar Adı:
Kamil GÜLEY
Danışman: Prof. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2001
ÖZET
Farkında olunsun ya da olunmasın, tüm kentlerin bir kimliği vardır. Genellikle kent kimliği,
içinde yaşayanlarla birlikte kentin algılama biçimlerinden, bunların yönlendirilmesi ve
yönetilmesi faaliyetlerinden oluşur. Bu oluşumda, kentin sahip olduğu değerler etkin olarak
rol alırlar. Kenti oluşturan değerlerin, yaşam çevresini oluşturan kentle uyum içinde olması
kimlik oluşumunda oldukça önemlidir.
Birinci bölüm, sorunun ortaya konulduğu, çalışmanın amacının, yapılan araştırmanın
yönteminin açıklandığı giriş bölümüdür.
İkinci bölümde, kent kimliğini incelemek İçin gerekli olan, kent kimliğini etkileyen faktörler,
fiziki çevre ve kent kimliği oluşumu, literatür araştırması yöntemiyle incelenmiştir.
Üçüncü bölümde, tarihi süreçte kimlik değişimi, kent kimliği değişim süreci, kentleşme süreci
ve kimlik problemlerinin nasıl oluştuğu yine literatür araştırma yöntemiyle incelenmiştir.
Dördüncü bölümde, çalışmanın amacına yönelik olarak bilinmesi gerekli olan Kuzey Kıbrıs'ın
ülke koşulları, istatistiksel verilerden ve literatürdeki bilgilerden faydalanarak genel olarak
ortaya konmaktadır. Bu bölümde, ülke, coğrafyasının, politik durumunun, nüfus yapısının ve
sosyo-ekonomik yapısının getirdiği koşullarla ayrı ayrı incelenmiştir.
Beşinci bölümde ise Gazimağusa kent kimliği, tezin 2. ve 3. bölümünde incelenen konularla
bağdaştırılarak, yapılan araştırmalar, analizler, çekilen fotoğraflar ve istatistiklerle
değerlendirilmiştir. Tarihi süreç içerisinde gösterdiği gelişimler, günümüzde kent kimliğini
belirleyen faktörler ve kimlik değişim süreci ile bu değişimde rol oynayan etmenler
incelenmiştir. Yapılan incelemeler ve değerlendirmeler. Gazimağusa'nın sahip olduğu özgün
kimlik yapısının, nasıl yok olma sürecine girdiği amacına yönelik olarak gerçekleştirilmiştir.
Altıncı ve son bölümde ise, bölümlerde yer alan incelemeler sonucunda, genel olarak varılan
sonuçlar ve öneriler yer almaktadır. Tezin amacına yönelik olarak varılan sonuç şöyle
özetlenebilir: Gazimağusa'da sağlıksız ve çarpık yapılaşma en kısa sürede durdurulmazsa, bu
durum giderek hem Gazimağusa'yı yaşanmaz çizgiye getirecek, hem de üniversiteye olan
yoğun istem zaman içindeki kentsel kirlenmeye paralel azalarak yok olabilecektir. Buna
karşılık, büyük ve çok yönlü belirsizlikler kentin sürdürülebilirliğini ve gelişimini tehlikeye
sokmadan, kentin oluşturduğu potansiyeli kullanmak üzere acilen planlama politikalarının
oluşturulmasına ve esnek eylem biçimlerinin belirlenmesine gereksinim vardır.
1
ABSTRACT
Whether we are aware of it or not, all cities have their own identities. Generally, the city
identity is composed of the activities of guiding and ruling and perceiving manner of the city
that makes the living in it and the things that have been lived. Harmony of the city that makes
the living environment and the values that moke the city is quite important in the formation of
the identity.
The first chapter is the introduction where the problem is put forward and, the aims,
methodology and scope of the research are explained thoroughly.
In the second chapter. the factors that are necessary to investigate the city identity have been
studied, also physical environment and city identity concepts are also investigated by the
method of literature research.
In the third chapter, identity change within time process, changing process of city identity,
urbanization process and the reasons that forms the identity problems are investigated again
by the literature research method.
In the fourth chapter, benefiting from the statistical input and literature, the provision of the
country of Northern Cyprus has been determined. in this chapter, the overall country has been
examined in terms of its geographical, political. demographical and spcio-economical
conditions.
In the fifth chapter, the city identity of Famagusta have been evaluated by harmonizing the
research subjects of the second and the third chapters, analyses, photographs and statistical
values. The developments of Famagusta in time process, the factors that affects the city
identity now a days, identical change process and the agents which have role in this process
have been realized in a way to show how the original identical structure of Famagusta is
going to enter into vanishing process.
The sixth and the final chapter covers the results and recommendations of the research,
depending on the concluding points in each chapter. Considering its main aims, the result of
the overall research can be summarized as in the following: city of Famagusta is going to be
unliveable and intensive demand for the university is going to decrease in time unless
unhealthy and unidentified buildings stopped as soon as possible. On the other hand, some
urgent planning politics should be formed and flexible operation decisions should be
determinated before the big and versatile indefiniteness endanger the sustainability and the
development of the city.
Tez Adı: Assos Yerleşiminde Turizmin Gelişmesiyle Yaşanan Toplumsal Değişimlerin
Mekânla Etkileşimi
Yazar Adı: Özgür PEHLİVAN GÖÇER
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Deniz İNCEDAYI
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2001
ÖZET
Çalışma alanı olarak seçilen Assos, 1981 yılında başkanlığını Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu' nun
yaptığı kazı ekibinin çalışmalarına başlamasının ardından, sit alam ilan edilmiş, tarihi ve
doğal güzelliklere sahip bir yerleşim bölgesidir.
Assos hakkında yapılan tanıtım kampanyalarıyla, kazı ve onarım çalışmalarıyla, kıyı şeridinde
yer alan 'eski meşe palamudu depolarının' restorasyonuyla, bölgede ekonomik ve sosyal bir
canlanma yaşanmış, buna koşut olarak da dönüşüm süreci başlamıştır. Yerleşimde yaşanan bu
hareketlilik, var olan turizm potansiyelinin artmasına neden olmuştur. Ancak, yerleşimin sit
alanı ilan edilmesi, benzer nitelikteki tarihi yerleşim bölgelerine göreceli olarak farklı koruma
kriterlerinin getirilmesine neden olmuştur.
Assos yerleşimi 3 bölgeden oluşmaktadır. Bunlar:
Geçmişi 1800'lü yıllara dayanan Camikaya ve civarında oluşan eski yerleşim, Sit alanı
ilanından sonra genç çiftlere iskan alanı oluşturmak amacıyla kurulan yeni yerleşim, Kıyı
şeridi,
Bu üç bölge, mimari özellikleri ve kentsel tasarım karakteri bakımından birbirlerinden
farklıdır. Kıyı şeridi, daha çok turistik işletmelerin bulunduğu bir eğlence merkezi özelliği
taşımaktadır. Eski ve yeni yerleşim olarak adlandırılan bölgeler ise; daha çok konutların yer
aldığı iskan alanlarıdır. Bu nedenle yapılan anket çalışmalarında, kıyı şeridinde farklı bir
uygulamaya gidilmiş, ticari yapıyı belirlemek üzere 'ticaret anketleri' yapılmıştır. Eski ve yeni
yerleşimde ise sosyal, kültürel ve mimari yapıyı ortaya koyan 'sosyal anket' yapılmıştır.
Bölgede oluşan hareketlenmeyle birlikte, ekonomik, sosyal, kültürel ve mekânsal dönüşümler
yaşanmaktadır. Farklı kullanıcı gruplarının oluşması nedeniyle, bu kullanıcı gruplarının kendi
yaşam biçimlerinin, kültürel yapılarının bir yansıması olarak mekânlarda da değişimler ortaya
çıkmıştır. Yapılan anketlerin sonucunda, öncelikle kullanıcı gruplarının niteliği ortaya
konmuş, diğer gruplarla olan farklılıkları belirtilmiştir. Bu belirlemelerden sonra 3 farklı
kullanıcı grubu tespit edilmiştir. Bunlar:
- Eski yerleşimde yaşayan köylüler,
- Dışarıdan gelerek Assos'a yerleşenler,
- Yeni yerleşimde yaşayan, nispeten daha genç köylüler,
Bu grupların nitelikleri belirlendikten sonra, yaşanan mekânlar incelenerek ortaya çıkan
değişimler saptanmıştır. Bu saptama, ölçek açısından değerlendirilerek, üç ayrı bölümde
toplanmıştır. Bunlar:
-
Konut çevre ilişkisinde ortaya çıkan değişimler,
Plan şemasında ortaya çıkan değişimler,
1
-
Malzeme ve teknoloji kullanımı açısından ortaya çıkan değişimler,
Bu ayrım yapıldıktan sonra, geleneksel avlu biçimlenişi, sokak dokusu, mekân oluşumu ve
malzeme kullanımıyla, yeni mekânsal kurgular ve kentsel oluşum karşılaştırmalı olarak
verilmiştir. Böylelikle yaşanan değişim sürecim incelemek ve algılamak daha da
kolaylaşmıştır.
Assos'ta yaşanan bu sürecin, beraberinde getirdiği olumsuzluklar ise, eski yerleşimde bulunan
tarihi ve geleneksel dokuyu oluşturan evlerin teker teker satılarak el değiştirmesidir. Yeni
yerleşmede yaşayan genç kuşağın, ihtiyaçlarına ve beğenilerine cevap veremez durumdaki
konutlar, dışarıdan gelen kişilere oldukça yüksek fiyatlarla satılmaktadır. Köylüler, bu
konutların kendi yaşam alışkanlıklarına ve ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi konusunda
oldukça bilinçsizdirler. Sit alanı olması nedeniyle, gerekli izinlerin alınması, rölöve ve
restorasyon projelerinin hazırlanması için gerekli kişilerle irtibata geçmek ve tüm bu işler için
belirli bir para ayırmak konusunda oldukça çaresizdirler. Çünkü köylülerin, eğitim seviyeleri,
para birikimleri bu sorunları çözmek için yeterli değildir. Bu nedenle, evlerini satmak onlara
göre hem daha karlı, hem de kolay bir iştir.
Bölgede yaşanan sorunlar tespit edilerek, bu sorunlara getirilecek çözüm önerilerinde
bulunulmuştur. Öncelikle sit alanı ilan edilen yerleşim yerlerinde, orada yaşayan insanların da
koruma kavramı çerçevesinde bilinçlendirilmelerinin gerekliliği, yörenin özgün kültürünün de
korunması gereken bir değer olduğu vb. konularda tartışma ortamı oluşturmak istenmektedir.
ABSTRACT
Assos, having been chosen as working area, is a settlement region with historical and natural
beauty which has been announced a site area after the digging team had started its work under
the leadership of Prof.Dr. Ümit Serdaroğlu in 1981.
Along with the promotional campaigns realized on Assos, the digging and repairing works
performed, the restoration of the cold acorn depots' situated at the coastline, the region has
undergone an economical and social refreshing and at the same time a process of
transformation has begun. This dynamism seen in settlement has caused an increase of a
certain tourism potential. However, the fact that the settlement is a site area has resulted in its
being relatively more protected in comparison to historical settlement regions of similar
features.
The settlement Assos consists of 3 regions. These are as follows:
- The older settlement having been formed in Camikaya and in the neighbourhood, the
history of which is reaching back to the 1800's.
- The new settlement established in order to form an inhabiting area for young couples after
the announcement of the site area.
-The coastline.
These three areas feature different characteristics in terms of their architectural properties and
urban design. The coastline rather features the properties of an entertainment centre where
many touristic establishments are situated. Whereas the regions described as older and new
settlements are rather settlement areas where many dwellings are located. Therefore, in the
inquiry studies performed, a different application has been realized in the coastline and
'commercial inquiries’ have been made to determine the commercial structure.
Along with the activation created in the region, economical, social, cultural and space
transformations have been experienced as well. Due to the formation of different user groups,
there have also occurred changes in the dwellings as a reflection of the own ways of living,
cultural structures of these user groups. in the inquiries made, first of all the characteristics of
the user groups have been determined and the difference in comparison to other groups have
been. mentioned. After these determinations, 3 different user groups have been determined.
These groups are as follows:
- village people living in the older settlement,
- those coming from outside and settling down in Assos,
- relatively younger village people living in the new settlement.
Upon determination of the features of these groups, the dwellings where these groups live
have been analysed and the space changes occurring have been determined.
This establishing has been assessed in terms of scale and consists of three distinct parts. These
are as follows:
-
Changes occurring in the relation of dwelling and environment,
Changes occurring in the plan scheme,
Changes occurring during the application of materials and technology.
1
After this distinction has been made, the traditional courtyard Formation, the street structure,
formation of dwelling and use of materials as well as changes arising have been given in
comparison. Thus, it has become even easier to analyse and perceive the process of change
undergone.
A further negativity resulting from the process experienced in Assos is the fact that the houses
constituting the historical and traditional structure existing in the older settlement are sold
away one by one. The houses, which fail to meet the requirements and taste of the young
generation living in the new settlement are sold to quite high prices to persons coming from
outside. The village people are quite unconscious regarding the arrangements on these
dwellings according to their own living habits and requirements. Due to its being a site ârea,
they are quite helpless in subjects such as obtaining the necessary permissions, contacting the
necessary persons for the drawing of the relever and restoration projects and assigning certain
funds for this purpose, because the academicals levels, monetary savings of the' village people
are not sufficient to solve these problems. Therefore, selling their houses is a both more
profitable as well as easier task for them.
The problems experienced in the region have been determined and suggestions for the
solution of these problems have been made. First of all, an ambience of discussion has been
created in the settlement areas, being announced to be site areas, in topics such as the
necessity of making people, who are living there, gain awareness in the framework of the
concept of protection, and that the culture of the region is also a value which has to be
protected.
Tez Adı: Kıbrıs- Lefkoşa Arab Ahmet Bölgesinin İnsan-Çevre Etkileşimi Açısından
İncelenmesi
Yazar Adı: Ahenk YILGIN
Danışman: Prof. Dr. Fehmi KIZIL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2002
ÖZET
İnsan - çevre etkileşimi başlıklı çevre (mekân) - kullanıcı psikolojisi etkileşimi kapsamında ki
bu tezin konusu özellikle kullanıcıların yaşadıkları mekânları nasıl algıladıkları,
anlamlandırdıkları ve bunun dışında kullanıcı olarak ihtiyaçlarının karşılanması açısından ele
alınmasıdır.
Giriş bölümünde, tez çalışmasında ele alman konunun tanımı yapılmış, ele alınış nedeni,
araştırma bölgesinin tercih edilme nedenleri betimlenerek ortaya konmuştur. Ayrıca
çalışmanın amacı ve kapsamı kısaca belirtilmiştir.
Bölüm ikide, çevreye ait tanımlar yapılmış, çevrenin bileşenleri ve farklı çevre türleri
açıklanmıştır. Çevrenin nitelik ve özelliklerinin insan üzerindeki etkileri irdelenmiştir. Ayrıca
insan- çevre ilişkileri üzerine daha önce uygulanmış modeller ve bu konudaki temel kuramlar
incelenmiştir.
Bölüm üçte, temel davranış süreçleri ele alınmaktadır. Özellikle konut mekânlarında
kullanıcıların çevrelerini nasıl algıladıkları, anlamlandırdıkları ve bunun sonucu olarak
davranış motifleri irdelenmektedir. Bunun dışında algılama ve anlamlandırma türleri ile
mekânsal davranış ve aktivite motiflerine de değinilmiştir.
Bölüm dörtte, kullanıcı olarak insan ele alınmaktadır. Özellikle insanların fiziksel ve psikososyal ihtiyaçlarının ne olduğu ve bu ihtiyaçların yeterince iyi karşılanmaması durumunda
kullanıcı psikolojisinin nasıl etkileneceği irdelenmektedir.
Bölüm beşte, bütün bu veriler doğrultusunda seçilen bölgenin irdelenebilmesi için, genelden
özele doğru gidilmiş ve önce Kıbrıs hakkında genel bilgiler verilerek, bölgenin hangi tarihsel
süreçlerden geçtiğine ve hangi kültürlerin izlerini taşıdığına bakılarak, bölgenin toplumsal
özellikleri ve bina organizasyonuna etkisi incelenmiştir.
Bölüm altı ise sonuç bölümü olarak ele alınmıştır. Yaşama mekânlarında kullanıcı
konforunun artması, en azından düşmemesi için alınması gereken önlemler konusuna
değinilmektedir.
Tezin ek bölümünde ise, beşinci bölümdeki açıklamaların daha iyi pekiştirilebilmesi için
yapılan araştırma ve incelemeler yer almaktadır.
1
ABSTRACT
The subject of this thesis - which includes title of human-environment system of effection
(space) and the effection of psychological position of user - is about how users get the places
they live in, give meaning to them and also to give an answer to their needs.
In the entry part, there is the explanation of the subject in the thesis, the reason of its form, the
reasons of the place (why it is chosen for research). At the same time, the aim and containing
of the work are shown.
In part two, the definitions of the environment have done, the conjunctions of the environment
and different kinds of environment are explained. The effects of environment's properties on
human-beings are defined. On the other hand, the models which were used before on the
system of effection of human-environment and basic elements are searched.
In part three, the departments of basic behaviours are shown. Especially it is interested how
users see their environments, give meaning to them and as a result of this how they act.
Except this, getting something and give meaning to it are some kinds of acting and the
research gives explanations to this.
In part four, the human-being is taken as a user. Especially, it talks about the physical and
psycho-social needs of humans. And how the user psychology affected because of not having
enough needs of themselves.
In part five, as a result of all these given results for making a research of the chosen area, it
has gone from general to personal and according to this it gives general information about
Cyprus and which historical periods it had, and which cultural signs it had. From this point of
view, it is searched about the society's properties and its effects to the organization of
building.
Part six has given as a conclusion part. in this part, it talks about the increavite comfort of the
user, and for not decreasing (loosing) of this comfort to have some precautions.
In the adding list of the thesis, researches and investigates take place to support the
explanations in part five.
Tez Adı: Turizm Yapıları Mimari Tasarım Sorunları; Turizm Yöre Mimar Üçlemesi ve
Örnek Açılımları
Yazar Adı: Mehmet AĞAOĞLU
Danışman: Prof. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Çalışma, genel olarak tasarım ve genel kriterleri üzerine kuruludur. Tasarımı oluşturan
fonksiyon, yani turizm, tasarıma genel çizgisini verecek olan yöre ve tasarımı oluşturacak
olan mimar kişiliği üzerinde durulmuştur.
Çalışmada esas olarak, anlam konusu işlenmiş; anlam üretimi, örnek incelemeleri ile somut
bir çizgiye oturtulmaya çalışılmıştır.
Fonksiyon üzerine gidilirken bu konuların ihmal edilmesi, diğer yapı komplekslerinde olduğu
gibi, saat gibi çalışan ancak yaşamayan binalar oluşturmamızı sağlar: Tasarım, fonksiyon
çözümünden, teknikten ibaret değildir. Mimarlığın sanat yönü ve söylev görevi ihmal
edilmemelidir. Ana kararlan doğru verilmiş, anlam çabası içindeki bir yapı, her zaman için
aksi durumdaki bir yapıdan daha başarılı olacaktır.
Turizm, binaları ve diğer bazı bina tipleri, ekstrem durumları nedeni ile ülke gelirlerine ve
yöre sakinlerinin psikolojik durumlarına da etki etmektedirler. Coğrafyası, popülasyonu ve
popülasyonuna bağlı olarak kültürü ile yöre, turizmin etkisi altında tüketime sunulmaktadır.
Tüketime sunulan bu bölgede, onu tüketen turizm olgusu araç olarak kendisine turizm
yapılarını seçmektedir. Bu nedenle bu yapı grubu, konunun incelenmesinde ana örnek olarak
kullanılmıştır.
Tasarımın çıkış noktası, genel kriterler, tasarıma kimlik kazandıracak olan mimar yani anlam
üretme çabası ve kullanılan anlam üretme teknikleri, örnek incelemeleri aracılığı ile
irdelenmiştir.
1
ABSTRACT
The study is generally based on design and general criteria's. It is rather dwelled on the
function that forms the design, that is to say, the tourism, the architect personality that will
constitute the region and the design, which will develop the general outline of design.
As a matter of fact, in the study, semantic, and the production of meaning was intended to
accommodate on an objective line under sample studies.
While considering the function, neglecting such subject matters will result in producing
buildings that operate like a clock as is with other building complexes but not living. The
design is not composed of only solution of function and techniques. One should never omit
the artistic aspect and the wording "speech" function of the architecture at all times. A
building with correct master decisions and appearing in the meaning endeavour will be more
successful than any other building in the reverse situation.
The types of tourism buildings and some other buildings, because of their extreme status are
having impacts on the country’s incomes and psychological states of the dwellers of
neighbourhood. The neighbourhood with its geography, population and the culture related to
the latter has been offered to the consumption under the effect of tourism. In a region which is
already offered to the consumption, the tourism fact consuming it appoint the tourism
buildings as its own mean. Therefore this configuration of buildings are used as the principal
samples in the study of subject matter.
The mile stone of design, is scrutinized through general criteria's, the architect who will
contribute its identification aspect, that is to say endeavour of production of meaningfulness
and the techniques of production of meaningfulness, sample examinations and their due
studies.
Tez Adı: Çağdaş Müze Mimarisi Bağlamında Tümel Mekân Kavramının İrdelenmesi
Yazar Adı: Melih Alper AKMEHMET
Danışman: Prof. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, çağdaş müzecilik ve müze mimarisi bağlamında tümel mekân
kurgusunun, sanat müzeleri kapsamında irdelenmesidir. Bu çalışmada, "tümel mekâncın
modern mimarlık döneminden günümüze dek çeşitli biçimlerde ele alınarak uygulanması ve
çağdaş müze tasarımında kullanılması tartışmaları etkili olmuştur.
Tezin "Çağdaş Müzecilik ve Müze Mimarisi" adlı 1. bölümünde, müzecilik ve müze
mimarisinin tarihsel gelişimi incelenmiş, çağdaş müzecilik ve müze mimarisine ilişkin
günümüz yaklaşımları ve bu kapsamda müzenin işlevleri değerlendirilmiş, müze türleri
sınıflandırılmış ve konunun kapsamını oluşturan çağdaş sanat müzeleri ve çağdaş sanat ele
alınmıştır.
"Tümel Mekân" adlı 2. bölümde, tümel mekân uygulanmasının ortaya çıktığı modern
mimarlık dönemi ve mimarlıkta usçu yaklaşımların tarihsel gelişim çizgisi özetlenmiş; tümel
mekân tasarım modeli, kendi dönemindeki belirgin örneklerle açıklanmıştır.
"Çağdaş Sanat Müzesi Bağlamında Tümel Mekân" adlı 3. bölümde, çağdaş sanat müzeleri,
Sanat için sanat mekânı ve nötr mekân mimari tasarım yaklaşımları-tümel mekân ilişkisi ve
çağdaş müzeciliğin yaşama ve hareket öğeleri açılarından belirgin örnekleriyle irdelenmiştir.
Son bölümde tümel mekânın konu kapsamında değerlendirmesi yapılmıştır. Ayrıca
günümüzde çağdaş sanat müzesi tasarımına ilişkin yaklaşımlar da belirtilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Çağdaş Müzecilik, Müze Mimarisi, Tümel Mekân, L. Mies van der
Rohe, Usçuluk
1
ABSTRACT
The aim of this study is the evaluation of universal space concept in contemporary muse
ology and museum architecture context in extent of art museums. In this evaluation, the
arguments about application of universal space discussed in various forms from modern
architecture period till today and usage of it in contemporary museum design have been
effective.
In the first part of the thesis titled "Contemporary Muse ology and Museum Architecture", the
historical development of muse ology and museum architecture is examined, the functions of
museum in context of current approaches about contemporary muse ology and museum
architecture are evaluated, museum types are classified and contemporary art museums and
contemporary art that form the extent of the subject are discussed.
In the second part titled "Universal Space", the period of modern architecture in which the
universal space application is appeared and historical development route of rationalist
approaches in architecture are summarized; the model of universal space design is explained
with the help of distinct examples of its own period.
In the third part titled "Universal Space in Context of Contemporary Art Museum'',
contemporary art museums are examined with distinct examples from the standpoints of
universal space - architectural design approaches known as 'art for art space' and 'neutral
space' relationship and living and action elements of contemporary muse ology.
In the last part of the thesis, an evaluation is made about universal space in extent of the
subject. Furthermore, current approaches about contemporary art museum design are also
indicated.
Keywords: Muse ology, Museum Architecture, Universal Space, L. Mies van der Rohe,
Rationalism
Tez Adı: Ludwig Wittgenstein'ın Felsefesi İle Mimari Tasarım Yaklaşımının Etik, İktidar ve
Avangardizm Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: Levent ŞENTÜRK
Danışman: Prof.Dr. Nesrin DENGİZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2003
ÖZET
Bu araştırmanın konusu Ludwig Wittgenstein'ın mimarlığının felsefesiyle olan
kadar, çağı ve kültürel ortamıyla olan çatışmasıdır. Amaç, filozofun inşa
aracılığıyla etik bir tartışma yürütmektir. Bu etik tartışmanın özü, yenilikçilik
bağlantılıdır. Bu etik tartışma ile erken yirminci yüzyıl mimarlığının kaygıları ve
dikkat çekilmiştir.
bağlantıları
ettiği yapı
ve arayışla
hedeflerine
Bunun için benimsenen yöntem şu olmuştur: Wittgenstein'ın yayınladığı tek kitap olan
Tractatus, inşa ettiği tek yapı olan Kundmanngasse, dönemin Viyanası ve Avrupası dört ana
unsur olarak saptanmıştır. Bu unsurların her birinin diğerleriyle ilişkileri incelenmiştir. Her
unsur farklı bir ölçek ve büyüklüğe sahiptir. Bu fark, tasarım sorunları bağlamında etik
tartışmanın etrafında önemini yitirir ve çağımıza yönelik bir sorgulama mümkün hale gelir.
Dönemin öne çıkan kimi figürleri, örneğin Adolf Loos, Karl Kraus ile Wittgenstein'ın
mimarlığının ortak noktalan mevcuttur. Filozofun bu benzerlikler içinden kendi özgün
konumunu saptamakla kapsam belirlenmeye çalışılmıştır.
İlk bölümde Ludwig Wittgenstein'm erken dönem felsefesine damgasını vuran Tractaus
Logico-Philosophicus (Mantıksal- Felsefi Risale) ele alınmıştır. Bu yapıtın arka planındaki
rasyonel ve rasyonalite karşıtı kimliklerin yarattığı etkiler ve gerilimler tartışılmıştır.
Ardından, Tractatus’la ortaya konan dil-dünya ayrımı ele alınmıştır. Kitabın mimarlık alanına
taşınabilecek tartışmalarına dikkat çekilmiştir. Kitabın hem aygıtsal, hem de şiirsel olan ikili
kurgusu tartışıldıktan sonra, Wittgenstein'ın suskunluk öğüdünün anlamı üzerinde
durulmuştur.
İkinci bölümde Viyana karşıt güçlerin gerilimi altındaki bir kent olarak incelenmiştir: Hem
çökmekte olan Habsburg İmparatorluğu, hem de yükselmekte olan modernizm bağlamında.
Yazar Karl Kraus'un düşünceleri etrafında, Viyana’daki kuşak çatışması ve sonuçları önem
kazanmaktadır. Bu bölümün sonunda mimar Adolf Loos'un arındırmacı felsefesi ve
mimarlığı, günümüzle ilişkilendirilerek ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde “Wittgenstein'ın felsefeden mimarlığa geçişi değerlendirilmiştir. Bu
bölümde yapı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Program, bağlam, biçimleniş, yapısal detaylar ve
tasarım tartışmaları görsel malzemeyle desteklenerek irdelenmiştir. Hem Loos ve Engelmann
gibi tarihsel bağlantılar değerlendirilmiş, hem de yeni okumalardan yararlanılmıştır.
Wittgenstein'ın “Mimarlık bir jesttir” ifadesi ve “Simplex sigillum veri” (Basitlik doğrunun
işaretidir) sözü bu bölümün öne çıkan argümanlarıdır.
Dördüncü bölümde yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde yazılmış olan kimi mimarlık
manifestoları ile Wittgenstein'ın tasarım felsefesi karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.
Son bölümde Wittgenstein’ın ortaya koyduğu mimar kimliği, girişiminin anlamı ve felsefe
mimarlık ilişkisinin bugünü ele alınmıştır.
1
Anahtar Kelimeler: Wittgenstein, felsefe, etik, iktidar, mimari tasarım, aforizma.
ABSTRACT
The subject of this research is the connections betvveen Wittgenstein's philosophy and
architecture, as well as his conflict with his era and cultural context. The purpose is to discuss
ethical conceras in relation with the house the philosopher has built. The essence of this
ethical discussion is avangardism and seeking. By this ethical argument, the targets and
concerns of the early twentieth century architecture is being reminded.
The method has been identified as follows: Tractatus, the only book Wittgesntein published,
Kundmanngasse or the only building he has built, Vienna as an early twentieth century
metropolis and Europe have been identified as the four main topics of this research. Each of
these elements have beeen studied in relation with each other permutatively. Each element has
its own scale and bigness. This makes no difference when discussed around ethics in terms of
architectuai design questions and makes it possible to inquire our age.
Wittgenstein and the major figures like Loos and Kraus have a lot in common. The content
has been limidted by identifying the unique qualities of the philolsopher beneath these
similarities.
In part one, the majör work of his early period, Tractatus Logico-Philolsophicus has been
discussed. The effects and tensions caused by the rational and irrational figures on the
background of this book are being discussed. Then, the language-world separation of
Tractatus has been argued according to the architectural field. After deflning the two-fold
fıction of the book being both as instrumental and poetic, Wittgenstein's advice for silence is
being argued.
In part two, Vienna is being examined under contrary tensions: The collapse of the Habsburg
Empire and the rise of modernism. In Karl Kraus's polemics, the hgap between two
generations and the results of this tension comes forward. Finally, Adolf Loos's antiornamentalistic philosophy and architecture is enclosed with today.
In part three, it is intended to shed more light to his transition to architecture from philosophy.
In this chapter, the house has been carefully examined programmatically, contextually,
structurally; its structural details made and architectural design questions raised are being put
forward by documentary images. The contributions of Engelmann and Loos and new readings
about the subject have been useful The main arguments of this chapter are summarised in
Wittgenstein's statement “Architecture is a gestur” and in the latin proverb “Siplex sigillum
veri” (Simplicity is the hallmark of truth).
In part four, the connections between Wittgenstein's design philosophy and architestural
manifestoes in the fırst quarter of the twentieth century are being discussed.
In the concluding chapter, Wittgenstein as an architect or the way his identity presented as an
architect, the meaning of his enterprise and the present situation of the relation betvveen
architecture and philosophy is being argued.
Keywords: Wittgenstein, philosophy, ethics, power, architectural design, aphorism
Tez Adı: Karadeniz Ereğli Akarca Mahallesinin Konut Dokusunun İncelenmesi
Yazar Adı: Tuba ÖRÜKLÜ
Danışman: Prof. Dr. Nesrin DENGİZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2003
ÖZET
Mitolojinin en büyük kahramanı en zorlu görevini onun topraklarında tamamladı;
Hıristiyanlar Roma zulmünden kaçıp onun mağaralarında ibadetlerini sürdürdüler; Uzun
Mehmet kömürü onun ocaklarında buldu; Kurtuluş Savaşırım tek deniz çarpışması ve zaferi
onun kıyısında yaşandı ve ülkenin en büyük sanayi tesisine o ev sahipliği yaptı. M.Ö 2500'lü
yıllara dayanan tarihiyle Karadeniz'in nadir doğal limanlarından birine sahip olan Karadeniz
Ereğli, birçok tarihi olaya tanıklık etmiş, ilklerin yaşandığı önemli bir yerleşim merkezidir.
Elde edilen yeni belgeler ışığında Karadeniz Ereğli'nin M.Ö. 2500'e kadar uzanan bir yerleşim
bölgesi olduğu ortaya çıkmıştır. Ereğli'ye M.Ö. 2000 yıllarında Trak kabilelerinden ayrılan
Maryandinler yerleşmişler ve buraya Maryandinya adım vermişlerdir., M.Ö.1300'lerde
Argonatlarla Altın Postu aramak üzere yola çıkan Herakles, burada en zorlu görevim yerine
getirir. Kentte Acheron Vadisinde bulunan mağaradan, Hades'in ölüler ülkesine inerek
arkadaşı Theseus'u kurtarır ve Kerberos'u yeryüzüne çıkarır. Herakles yerli halka kentte
bulunduğu dönemlerde artan Bitinya baskılarından kurtulmasında da yardımcı olmuştur.
Maryandinler de Herakles'e şükranlarını kente adını vererek sunmuşlardır.
M.Ö. 400'lerde On binler Ordusu ile Herakleia'ya uğrayan Ksenephon sayesinde kent yazılı
tarihte ilk kez yerini alır. Herakleia Pontike M.Ö. 560'da Megar ve Boitia göçmenleri
tarafından yunan kolonisi haline getirilmiş ve Roma İmparatorluğunun yönetimi altına girene
kadar olan dönemlerde bağımsızlığım her türlü tehdit karşısında korumuştur. Ancak Roma
İmparatorluğu döneminde bağımsızlığını kaybeden kent politik gücünü de kaybeder.
İmparatorluğun baskısı altında varlığını kabul ettiren Hıristiyanlığın en önemli gizli
merkezlerinden biri haline gelen kent, Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesi ile Bizans
İmparatorluğu yönetimine girer. Bu dönemde de Hıristiyanlığın gizli merkezlerinden biri
olmak yerine bir metro polis olmuştur. Orhan Gazi zamanında halk Türkleştirilmeye çalışılsa
da kent, Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı'ya katılmıştır.
Osmanlı döneminde zengin ormanlarıyla önemli bir kalyon yapım merkezi olmuş ve elpek
bezi adı verilen keten dokumasıyla da yelkenler yapılmıştır. Kentin çehresi ve durumu
1829'da Uzun Mehmet'in kömürü bulması ile değişmeye başlar. Kömürün işletilmesi ile kent
ilk büyük göçünü alır ve l878' de kent nüfusu 24.000'e ulaşır.
Kurtuluş Savaşı şuasında Fransızların işgali altındaki kent halkı, Alemdar Gemisinin
Fransızların elinden kurtulmasına yardım ederek Kurtuluş savaşının tek deniz zaferini kazanır
ve Milli Mücadeleye önemli bir motivasyon kazandırır.
Ereğli açısından yakın tarihimizin en önemli gelişimi Demir- Çelik Fabrikasının kurulmadır.
Halen Türkiye'nin en büyük entegre yassı çelik fabrikası olan Erdemir'in kurulması ile
yaşanan büyük göç sonrası Ereğli, küçük sahil kasabası kimliğini hızla kaybeder. Fabrikanın
yapımına başlanmasıyla birlikte kent nüfusu ikiye katlanır. Talebe cevap veremeyen kentte
insanlar kahvelerde ve fabrikanın kurdurduğu barakalarda yatmaya başlar. Daha kurulum
1
aşamasında yaşanan taleple kent halkı ivedi çözümler bulmaya başlar. Evlerin aktif olarak
kullanılmayan giriş katlan düzenlenerek kiraya verilir. Kentin boş alanlarında hummalı bîr
apartman yapımına başlanır. Erdemir, çalışanları için lojmanlar adı altında büyük bir mahalle
inşa ettirmesine rağmen talep karşılanamaz ve plansız kentleşme sürecine girilir.
Plansız ve hızla girilen kentleşme süreci sonrasında Ereğli'nin çehresi bir anda değişir.
Yamaca kurulu olan küçük kent alam hızla genişler, geleneksel evler yerlerini apartmanlara
bırakır. Kentin kıyı surlarının üstünde yer alan yalı evlerinin önünden sahil yolu geçirilir ve
yıllardır denizle iç içe yaşayan bu evler denizden kopar. 1980'lere gelindiğinde kent artık
tanınmaz bir haldedir. Ereğli'ye ait kent dokusunun en önemli unsuru olan bahçe içindeki
kagir yada ahşap evler neredeyse yok olmuştur. Kent, birbirlerine nefes aldırmayacak
yakınlıkta inşa edilmiş bahçesi olmayan çok katlı apartmanları ile aralarında yeşil dokuyu
barındırmaya bile izin vermemiş beton bloklar hiçbir özelliği olmayan yeni bir kent dokusuna
kavuşmuştur.
Kentin geçirdiği her dönemin yakından takipçisi olan ve bu dönemleri konut alam olarak
yaşayan Akarca Mahallesinin bir bölümünde hala kentin Osmanlı döneminde sahip olduğu
dokuyu kısmen koruyan bir bölge mevcuttur. Bu bölgede yaşayan insanların ekonomik
durumları ile de alakalı olan bu bilinçsiz koruma kent için bir şans olarak değerlendirilebilinir.
Bu araştırmada incelenen Akarca Mahallesindeki mevcut evler çoğunlukla tipolojik olarak
orta sofalı ev tipine Örnek teşkil etmektedirler ve yapım tekniği olarak hem kagir hem de
ahşap karkas yapılardır. Bu bölgenin en önemli özelliği evlerin kentin eski dokusunu
oluşturan bahçelerinin içinde bir bütün olarak korunmasıdır. Toplumsal geleneklere uygun bir
biçimde oluşturulan konutların birbirlerinin manzarasını, ışığını ve görüntüsünü kesmemesi
düşüncesiyle oldukça aralıklı konumlandırıldıkları görülmektedir.
Tez Adı: Elemanter ve Yüksek Teknolojili Mimari Tasarımda Ekoloji Düşüncesi ve
Dönüşümü
Yazar Adı: Hakan ÖZKAŞIKÇI
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Deniz İNCEDAYI
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2004
ÖZET
Mimaride ekoloji kavramının sorgulanışı, dünya nüfusunun artışına paralel olarak genişleyen
yapılı çevrenin doğal dengeye getirdiği yük nedeniyle kaçınılmazdır. Bu çalışma,
tasarımcının, küresel dengenin sağlanması konusunda giderek artan sorumluluğunu temel
alarak tasarım anlayışlarının karşılaştırılmasıyla tasarımda "ekolojik oluşa" ilişkin bir
irdelemeyi amaçlamaktadır.
Giriş bölümünde, konunun tüketime dayalı tercihlerde kısa vadeli öngörüler nedeniyle
kazandığı önem ortaya konulmaktadır. Ekoloji düşüncesinin, coğrafi ve ekonomik temelde
geçirdiği dönüşüm sonucunda yapısındaki değişimlere bütünsel olarak değinilmektedir.
Birinci bölümde, küresel yaşam dinamiklerinin etkileşimine ilişkin genel bir değerlendirme
yapılarak, sorunsalın açıklaması yapılmaktadır.
İkinci bölümde, tarihi gelişim süreci içinde mimaride meydana gelen değişimler ve tercihler,
coğrafi veriler ile desteklenerek, farklı yaklaşımların ekolojik karakterleri incelenmiş, bu
süreçte gözetilen ölçütler belirtilmiştir. Bu ölçütler kapsamında oluşturulan tasarım
yöntemlerinin geçirdiği değişimler tanımlanmıştır.
Üçüncü bölümde, söz konusu yaklaşımların etkileşimlerinin kentsel ölçekte insan yaşamı
üzerindeki etkileri ve enerji sorunu incelenmektedir. Birimsel temelde gerçekleştirilen
tasarımların bir araya gelmeleri sonucunda yapılı çevrenin tetiklediği ekolojik denge
sorunlarına dikkat çekilmektedir.
Dördüncü bölümde ise, tasarımcının var olan döngüye katılımında ihtiyacı olan formasyona
ilişkin bilinç düzeyi ve bilgi alanları vurgulanmaktadır. Küreselleşme kültürünün hızlı
oluşumu içinde, tasarımcının ekolojik bütünlük için yapacağı tercihlerde gözetmek
durumunda olduğu ölçütler belirtilmektedir.
Sonuçta, tezde irdelenen örnekler ışığında, tasarım anlayışlarının değişim ve dönüşümleri ele
alınmıştır. Bu dönüşüm, giderek daha yalın bir tasarım dilinin gelişen olanaklarla genele
etkimesi ekseninde irdelenmektedir. Tasarımcının, 'birey'in küresel bütünlük içinde sahip
olduğu yeri tanımlarken, söylem ve eğilimlerden bağımsız olarak bu dönüşüme ekolojik
ilkeler çerçevesinde katkıda bulunması gereği vurgulanmaktadır.
1
ABSTRACT
It is inevitable that the concept of ecology in architecture shall be questioned today, regarding
the growing impact of the built environment on the natural balance backed up by the global
population growth. This study is meant to scrutinize the state of "being ecological' in design,
via comparing different design disciplines on grounds of the increasing responsibility of the
designer in terms of maintaining global balance.
The introduction chapter is based on the significance of the subject, in relevance to the short
term projections on the consumptional preferences. The structural transformations of the
ecology concept on the basis of geography and economy are discussed in a wholistic manner.
The first chapter covers a general evaluation of the interactions of global dynamics of human
life, thus providing a definition of the problem.
In the second chapter, the ecological characters of different architectural concepts are studied
via examining the differences and preferences in architecture in the historical progress with
geographical reference. The definitive parameters formed in this process are mentioned.
Subsequently, the transformations of the design methods structured via the subjective
parameters are defined.
The issue of energy and the urban scale effects of the interactions of the subjective design
concepts on human life are examined in the third chapter. The ecological balance problems
which are triggered by the built environment are described, caused by the amalgamation of
individual designs of different genres.
The fourth chapter is formed to emphasize the relevant state of awareness required to provide
the essential ethical and intellectual formation of the designer, in order to be involved in the
on going cycle. Within the fast formation of the culture of globalisation, the parameters that
are to be paid attention by the designer are defined, for making the provisional preferences
that lead to ecological wholism.
In the conclusion chapter, the changes and transformations of design mentalities are discussed
depending on the given examples throughout the study. The scrutiny of the subjective
transformation is realized in the axis of an effective design language on the general living
environment with improving possibilities; yet in a progressive subtlety. The empathy is put on
the designer's required contribution to this transformation in terms of ecological principles;
being free of tendencies in defining the standing point of the 'individual' in the global whole.
Tez Adı: Dar Gelirlinin Konut Sorunu ve Uygulanan Konut Politikaları
Yazar Adı: Emine SEĞMEN OWDA
Danışman: Prof. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2004
ÖZET
Bu çalışmada Türkiye'de cumhuriyetin ilanından günümüze dek konut sorununun gelişimi
çeşitli boyutlarıyla incelenmiştir.
Birinci bölümde, temelde konut sorununu oluşturan nedenlere geçmeden Önce konutun ve
konut sorununun tanımı yapılmıştır. Konut sorununu tanımlarken farklı toplumsal rol
sahipleri göz önüne alınarak, kullanıcılar, yapımcılar, yerel ve merkezi yönetimler açısından
değişen boyutlarıyla incelenmiştir. Ülkemizde konut sorununu oluşturan etmenlerin başında;
19. yüzyılın ikinci yansında kendini göstermeye başlayan sanayileşme-kentleşme ikilemi
sonucu özellikle büyük kentlerde yaşanan yoğun göç hareketi gelir. Artan nüfusu
kaldırabilecek gerekli altyapı ve planlamaya sahip olmayan kentler kontrolsüz bir şekilde
büyümeye başlamıştır. Bu süreçle oluşan konut sorunları niteliksel ve niceliksel boyutlarıyla
karşımıza çıkmaktadır.
Konut politikalarının tarihsel gelişimi incelenen ikinci bölümde; 1923 yılından günümüze
dek uygulanan politikalar, ülkenin siyasal, ekonomik ve sosyal koşullan da gözetilerek
değerlendirilmiştir. Bu bölüm Plansız Dönem ve Planlı Dönem olarak iki ana başlık altında,
alman politik kararlarla siyasi otoritenin konuta bakışı, tavrı ve dönemin siyasal koşullarının
konut sorununa yansımaları üzerinde durulmuştur. Plansız dönem; 1923-1950 dönemi ve
1950-1960 dönemi, planlı dönem ise; 1960-1980 dönemi ve 1980 sonrası dönem olarak alt
başlıklara ayrılmıştır. Konut sorununun devletin kalkınma planlarında yer alması kapsamında,
günümüze dek alman her bir “beş yıllık kalkınma planı” içerisinde konut sorunu ile ilgili
alman kararlar değerlendirilmiştir. Ayrıca bu dönemde konut sorununa yönelik devletin sosyal
konut politikası incelenerek “sosyal konut standartları”na değinilmiş, bu dönemde İmar ve
İskan Bakanlığı tarafından yayınlanan sosyal konut projelerinden örnekler sunulmuştur.
Bundan sonraki bölümde Türkiye'de uygulanan konut sunum türleri, ruhsatlı konut sunum
türleri ve ruhsatsız konut sunum türleri olmak üzere iki başlık altında incelenmiştir. Ruhsatlı
konut sunum türleri altında incelenen kar amaçlı konut üretimi kapsamında yap-satçı olarak
tanımlanan küçük üreticiler ile birlikte, kısıtlı da olsa sektörde üretim faaliyetlerinde bulunan
büyük sermayeli şirketlerin üretimi yer almaktadır. Kar amacı gütmeyen konut sunumu
kapsamında ise, bireysel konut üretimi, toplu konut üretimi ve kooperatiflerce üretilen
konutlar incelenmiştir.
Araştırmanın son bölümünde konut sorununun çözümünde rol alan kurumlar incelenmiştir.
Konut edindirmek amacıyla kurulan bu kurumların yapılan ve nitelikleri üzerinde
durulmuştur.
1
ABSTRACT
In this study, the development of the housing problem in Turkey from the date of republic
until today has been investigated.
In the first part, beforementioning about the reasons causing the housing problem in basic, the
definitions of house and housing problem were imade. While explaining the housing problem,
considering the various social adors, it was examined in various dimensions as from the users,
constructors, local and central administrations. One of the leading factors causing the housing
problem in our country is the intensive migration movement occurred in especially bigger
cities as a result of the dilemma of industrialization-urbanization appeared in the second half
of the 19th century. Cities not having the infrastructure and planning enough to handle the
increased population, started to grow uncontrolled. The housing problems formed during this
progression appeared with their qualitative and quantitative dimensions.
In the second part where the historical development of the housing policies; the policies
applied from 1923 until today was evaluated considering the political, economical and social
conditions of the country' In this part, under two titles as Unplanned Period and Planned
Period, view and behavior of the political authorities with the political decisions and
reflections of the political conditions of the period to the housing period were mentioned. The
Unplanned Period was divided into two subtitles as 1923-1950 period and 1950-1960 period,
as well as the Planned Period was divided into two subtitles as I960-1980 period and post1980 period. As the housing problem put in to the development plans of the state, the
decisions concerning the housing problem within each “S-year development plan” were
evaluated. Furthermore, examining the social housing policy of the state in this period, “social
housing standards” were mentioned, and the samples of the social housing projects issued by
the Ministry of Public Works and Housing were presented.
“In the next part, house presentation types applied in Turkey were examined under two titles
as licensed house presentation types and unlicensed house presentation types. Under the
production of profit-based house production within the licensed house presentation types,
there are the productions if small constructors named as, producer-seller as well as big capital
corripanie activating limitedly in the sectoro Under the house presentation without profjt;
individual house -production, housing estate production and houses' produced by the
cooperatives were examined.
In the last part of the survey, the institutions acting in the solution of housing problems were
examined. The structure and features of these institutions established with the aim of housing
were mentioned.
Tez Adı: Kültür Süreci Olarak Küreselleşmenin Mekânsal Dönüşüme Etkileri
Yazar Adı: Yaşar ÇOŞUT
Danışman: Doç. Dr. Deniz İNCEDAYI
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2004
ÖZET
Milyonlarca insanın büyük kentlere yerleşmesi ve XX. yy' in özellikle son çeyreğinde
meydana gelen sosyal değişimler kentlerin fiziksel yapısında ve kent yaşamında büyük
değişimlere neden oldu. Bu değişimi her gün içinde hareket halinde bulunduğumuz büyük
kentlerde karşılaştığımız sürekli ve takip edilemeyen imaj akışı, gökdelenler, otobanlar,
aynısını başka bir kentte de gördüğümüz tüketim yapıları ve genel olarak kamusal alan
kavramında meydana gelen dönüşümde görebiliriz. 30 yıl öncesine kadar bir savaşı naklen
izleyebileceğimizi, paranın bu denli hızlı hareket edebileceğini, otomatik para cihazlarını,
sonsuz sayıda telefon konuşmasını ve internet'in sağladığı iletişim biçimini düşünemezdik.
Tüm bu gelişmeler, fiziksel sınırları olan kentin içinde yaşayanların algılama boyutlarını
aşmasına neden olmaktadır. Artık her ne kadar büyük kentleri uçaklardan bir bütün olarak
görebiliyorsak da, zihnimizde sadece bir parçasını canlandırabiliyoruz. Bu süreçte kentlerde
yer alan bildiğimiz aile, etniklik, ulus gibi sosyal organizasyonlar da değişime uğramış ve
kendini sosyal bir organizasyon haline getirene kadar tekrarlayan, merkezi yapıdan uzak
bireyler arası bir "network" un yer almaya başlamasına yol açmıştır. Kentler, üretim ve
tüketimin eş zamanlı olarak gerçekleştiği, hızlı bilgi, akışının olduğu, zaman ve mekân
kavramlarının bu tanımlardan, dolayı değişime uğradığı ve makro ölçekte bir ağla başka
kentlerle bağlantı altında bulunan bir yapıya dönüştüler. Kentin yeni metaforu sanki hızlı
sarılarak gösterilen bir film gibi.
Tüm bu örnekler göstermektedir ki yüzyılın sonunda mekân üzerine çalışanlar kentleri ve
dünyayı tanımlamakta kullandıkları kavramları revize etmek durumunda kaldılar, çünkü
küreselleşme süreciyle beraber her şeyin anlamı değişmeye başladı. Küreselleşme kavramı
belki de post-modern bir davranış biçimi olarak her kavramı kapsayan ve her şeyin
açıklamasında kullanılan sihirli bir terim haline geldi. Küreselleşme bazı çevreler tarafından
sınırları kaldırdığı, iletişim ve bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdığı için olumlu bulunurken bazı
çevreler tarafından da kentleri ve kültürü olumsuz olarak etkilediği şeklinde
yorumlanmaktadır.
Özellikle son yıllarda, insanların toplumsal kimliğinin doğasında çarpıcı bir dönüşüm
yaşandığını ve bununda çağdaş toplumun kültüründe ve örgütlenmesinde görülen bir
değişimin sonucu olduğunu savunan geniş bir literatür gelişmiştir. Yüzyılın sonunda ortaya
çıkan toplum türü için farklı mimarinin de gelişmesi kaçınılmaz olmuştur.
Sanayi devriminin ilk iki yüzyılı boyunca istihdamın odağı çiftliklerden fabrikalara kaymıştı.
Şimdi bir kere daha kayıyor, fabrikalardan büro ve atölyelere, İngiltere'de bugün ücretli emek
gücünün üçte biri bürolarda çalışıyor. Ulusal üretimin üçte biri dağıtım sektörüne ait. Bu
arada 1960' lardan beri İngiliz imalat sektöründe 2.5 milyon işçi işini kaybetti.
1
Ticari kapitalizmden sanayi kapitalizmine, sanayi kapitalizminden finansal kapitalizme,
birikim süreçlerindeki farklılaşmalar, üretim sürecinden toplumsal örgütlenmeye dek pek çok
değişime neden olmuştur.
ABSTRACT
The moving of millions of people to big cities and especially in the last quarter of 20th
century; the social changes caused big changes in city's physical structure and in city's life.
We can see this alternation in the big cities by the continious image flow, the towers, the
autorote, the consumption buildings which we can easily see it in other cities- and usually in
transformation of public areas. We could not even think that we could watch a war alive from
tv, the fast movement of money, the automatic money machines, the endless phone calls or
the communication style which internet provides. All these developments in the big cities
which have the physical borders, cause to increase the understanding level of the people. Even
if we can see the big cities from the airplanes as a whole, we just realize a part of it in our
minds. In this process, the social organizations like the family, the facility, the nation changes
and repeats, itself during becoming a social organization, and take place by a "network"
between the individuals away from the central structure. The cities transform to a structure
which have the production and consumption at the same time, the fast information flowing,
the change of the concepts of time and space with these descriptions and transform another
structure which has the connection in macro scale with the other cities. The newest metaphore
of the city is like a fast rewinding film.
All these examples show that the end of the century the people working on spaces changes the
concepts of definitions to define the cities and the world, with the globalization process each
world has different meanings. The concept of globalization maybe as a postmodern attitude,
contains each concept and becomes a magical term for using the definition of everything.
Globalization describes as dropping borders and found positive because of and easy
communication and information.
Mostly in recent 10-20 years, there is an impressive transformation in human identity and it's
thought that caused by variation in modern society culture and the organization. By the end of
the century, different architectural developments occur for the new society kinds.
During the first two centuries of industrial reforms, the focus of employment went from farms
to factories. Now it is again going that way, from factories to offices and ateliers, now in
England the 1/3rd of the waged labor power works in the offices. The 1/3rd of national
production is owned by distribution sector. On the other hand, from the 1960's in England's
manufactoring sector 2.5miIlion employee lost their jobs.
From the commercial capitalism to industrial capitalism, from industrial capitalism to
financial capitalism, the difference during the accumulation process, the production process to
society organization causes many changes.
Tez Adı:Geleneksel Türk Osmanlı Çarşı Yapıları ve Günümüzdeki Alışveriş Merkezleri
Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Burcu KÜÇÜKKÖMÜRCÜ
Danışman: Prof. Dr. Ali MUSLUBAŞ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ekim -2005
ÖZET
İnsanların birtakım ihtiyaçlarını karşılamak üzere birbirleriyle karşılıklı yarar sağlayan
ilişkilere girmeleri yoluyla ortaya çıkmış, sosyal bir eylem olan alışveriş eylemi, değişen ve
artan gereksinim ve isteklerle daha düzenli ve organize mekân ve yapılar inşa edilmesi
ihtiyacım ortaya çıkarmıştır. "Geleneksel Türk Osmanlı Çarşı Yapılan ve Günümüzdeki
Alışveriş Merkezleri Üzerine Bir İnceleme" adlı bu tez çalışması kapsamında, alışveriş
eyleminin gerçekleştirildiği mekânlar iki ayrı dönemde ele alınmıştır.
Osmanlı mimarisinde üstü açık ya da kapalı bir eksen üzerine yan yana veya karşılıklı olarak
dizilmiş dükkân sıralarından oluşan ticaret yapısı türü olan arastalar, çarşının odağım
oluşturan kıymetli eşyaların satıldığı ve önemli evrakların saklandığı bedestenler, çarşı içinde
ticaretin yapıldığı en küçük birim olan ve farklı iş kollarına hizmet eden dükkânlar, esnafın ve
zanaatkârın üretim ve ticaret yaptığı hanlar ve bütün bu birimleri içeren çarşılar Osmanlı
İmparatorluğu'na farklı dönemlerde başkentlik yapmış olan Bursa, Edirne ve İstanbul
şehirlerinde incelenmiştir. Bu örnekler doğrultusunda Geleneksel Türk Osmanlı Çarşı
yapılarının oluşumu ve mimari özellikleri saptanmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde özellikle 1980 sonrası değişen koşullara uygun olarak değişen
ve ihtisaslaşan yeni alışveriş mekânları olan alışveriş merkezlerinin varlıklarının artışı göz
önünde bulundurularak, İstanbul kentinin yeni alışveriş odaklarından örnekler seçilerek
mimari tasarım ilkeleri incelenmiş, değişen alışveriş alışkanlıklarının bu mekânları nasıl
şekillendirdiği ortaya konmuştur.
Sonuç olarak bu farklı iki dönemde incelenen alışveriş mekânları yapılış amacı, konum
faktörü, zaman faktörü, çevre ile uyum ve mimari planlama ilkeleri açısından benzerlikleri ve
farkları ile tespit edilmiş ve Marmara Bölgesi için farklı fonksiyon ve kapasitede hizmet veren
çeşitli tiplerdeki alışveriş mekânlarını içeren bir dokümantasyon çalışması yapılmıştır.
1
ABSTRACT
Shopping action which is a social action is revealed with some needs of people whom
communicate with each other in a useful way, is required to design more organized and
regular spaces. in this thesis named "A Research About Traditional Turkish Ottoman Bazaars
and Today’s Shopping Centers", the spaces in which the shopping action is realized is studied
in two different time periods.
Arasta's which is a trade structure type and arranged of shops side by side or equivalently in
an order, the bedestans; the center and focus point of the bazaar, in which the important
documents are kept or the important goods are sold, the shops; the smallest units of the
bazaar, the inns where the tradesmen and craftsmen is located, and ali the parts of the bazaar
is examined in Bursa, Edirne and İstanbul in the three capital of Ottoman Empire. Due to
these typical samples the constitution of Traditional Turkish Ottoman Bazaars and their
architectural features are determined.
In the second part of the study the new shopping spaces which are especially appeared after
1980's are examined and the samples of the shopping centers in İstanbul are determined with
their design concepts.
In conclusion the shopping spaces in two different time periods are exposed with their
similarities and the differences. These similarities and differences are clarified with some
factors as location factor, time factor, and architectural design concepts. As a result, a
documentation study is made for Marmara region in different types of shopping spaces.
Tez Adı:Mimarlıkta Armoni Kavramı ve Modern Mimaride Değerlendirilmesi Yazar Adı:
Özlem ERDEMCİ
Danışman: Prof. Dr. Nesrin DENGİZ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2005
ÖZET
Doğadaki kusursuz armonik doku, ilkçağlardan bu yana, insanlığın anlamlandırmaya çalıştığı
bir kavramdır. Felsefe yoluyla düşünsel ve sembolik armoni kavramı incelenirken, matematik
ve bilim yoluyla da bu çabalar rasyonel bir temele oturtulmaya çalışılmıştır.
Bunların yanında sanat ve mimarlık ise, armonik dengenin bir uygulama ve deneyimleme
sahası olarak yer almış ve doğadaki bu kusursuz düzen sanat ve mimarlık yoluyla taklit
edilmeye çalışılmıştır.
Felsefe yoluyla açıklanmaya çalışılan armoni ve denge, mimarlığa sembolizm olarak
yansımış, matematik bilimi yardımıyla oluşturulan armonik rasyonel sayı ve oranlar dizileri
mekân boyutlandırma konusunda kullanılmış, gerçek anlamıyla müzikten ödünç alınan bu
kavram yoluyla da mimarlık ve sanat arasında paralellikler sağlanmıştır.
Diğer taraftan, bu çalışmada özel bir yer tutan, 20.yüzyıl sanat ve mimarlık yaklaşımları,
makine- insan gerilimini öne çıkarır; denge ve armoni esaslarını değişikliğe uğratarak,
temelde karşıtlık ve kaos denkleminden hareket eder.
Bu açıdan, 20. yüzyıl sanat ve mimarlığında armoni ve denge kavramını tanımlayabilmek
için; antik çağdan bu yana felsefede, bilimde ve sanatta bu kavramlar incelenmeli ve bu
mirasın, 20. yüzyıl sanatı ve mimarlığı açısından nasıl kullanıldığını kavramak gerekmektedir.
Günümüz sanat ve mimarlığında hakim olan kaos ve düzen gerilimini "anlamlandırmak adına
yürütülmüş olan bu çalışma, armoni kavramını anlamlandırma, örnekleme ve özel olarak 20.
yüzyıl mimarlığı ve sanatı örnekleri üzerinden kavrama amacına yöneliktir.
Özellikle, çağlardan bu yana tek başına ifade edilmiş, üzerine geniş araştırmalar yapılmış olan
armoni kavramının; 1800'lü yılların ortalarından itibaren "estetik" kavramı içerisinde ele
alınması ve endüstrileşme ile birlikte kavramın bir anlamda kabuk değiştirmesi bu çalışmada
özellikle bu dönemin mercek altına alınmasındaki ana sebeptir.
Postmodernizmin başlangıç tarihlerine dek yürütülmüş olan örnekleme çalışması, 1960 'lara
dek uzanmaktadır. Bu tarihten sonraki armoni ve denge kavramı arayışları bu çalışmanın
konusu olarak seçilmemiştir.
1
ABSTRACT
Perfect harmony of the nature is a concept which mankind keeps trying to ıdentify since early
ages. Whilst intellectual and symbolic harmony concept is being examined by means of
philosophy, efforts have been rationalized by the help of mathematics and science.
Besides these, in arts and architecture harmonic balance has taken its place as an experience
field and the perfect order of nature was tried to be imitated by the help of architecture.
Harmony and balance trying to be defined by philosophy has been reflected to architecture as
symbolism; by the help of mathematical science, harmonic rational numbers and proportions
were used in formatting places by means of dimensions and by using the notion adapted
originally from music parallelism between architecture and arts could be created.
On the other hand the 20th century arts and architecture approaches that have been specially
analysed in this paper, emphasize on machine-human tension-moving basicity on opposition
and chaotic equation by changing balance and harmony essentials.
From this aspect in order to explain the harmony and balance concept in 20th century arts and
architecture; the balance and harmony notions in philosophy, science and arts since early ages
have to be examined and the way this heritage used in 20th century arts and architecture has
to be conceived.
This study which has been managed to define the chaos and order tension that is dominant in
recent arts and architecture is specifically attributed to define the concept of harmony,
sampling and especially on 20th century architecture and arts samples.
The main reason this study is focued on this period is the harmony concept which has been
defined solely and studied widely for ages; formally handled inside the notion of 'aesthetics'
has been transformed greatly by the emergence of industrialization.
The sampling study which has been conducted until the start of post modernization, comes
until 1960s and the harmony and balance concept see kings after this date have not been
chosen as a subject to this study.
Tez Adı:İlköğrenim Öncesi ve İlköğrenim Yapılarında Planlama ve Tasarım Sürecine
Katılımcı Yaklaşım
Yazar Adı: Sinem DURMUŞ
Danışman: Doç. Dr. Deniz İNCEDAYI
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Bireyin gelişiminde eğitimin rolü tartışmasız kabul gören bir durumdur. Yakın tarihlere kadar,
eğitim sürecinin, zorunlu kısmı olarak nitelendirilen ilkokuldan liseye kadar olan aşaması
üzerindeki çalışmalar yoğunluk kazanmıştır. Ancak okul öncesi eğitimin, özellikle 2–5 yaş
arası okul öncesi dönemin bireyin temel kişisel özelliklerinin büyük bir bölümünün oluştuğu,
çok önemli bir aşama olduğu ve eğitimin bu bağlamdaki sürekliliği 1980’den bu yana yapılan
çalışmalarla ortaya konulmuştur.
“İlköğrenim öncesi ve ilköğrenim yapılarında planlama ve tasarım sürecine katılımcı
yaklaşım” başlıklı bu tez çalışmasında, ilköğrenim öncesi ve ilköğrenim yapıları katılım
kavramlı araştırılarak, katımcılık bağlamında irdelenmekte ve mekânsal, mimari düzenlemede
ne tür katkı sağlanabileceğine yönelik bir araştırma yapılması amaçlanmaktadır.
Bu çalışma, ayrıca özellikle son yıllarda, dünyada ve Türkiye’de gittikçe gelişen
demokratikleşme sorgulaması bağlamında önem kazanan katılımcılığın planlamadaki yerini
irdelemek, katılımcılığın yol/yöntemlerini araştırmayı ve planlamada katılımcı sürecin
oluşumuna katkı sağlamayı da amaçlamaktadır. Son yıllarda sıkça söz edilen “katılımcı
demokrasi” ve “katılımcı planlama” yaklaşımının benimsenmesine ve topluma karşı
sorumluluk yüklenen bireylerin, kentlilik bilincinin güçlendirilmesine de destek olmayı
hedeflemektedir.
Çalışmanın birinci bölümünde; araştırmanın gerekçesi, amacı, kapsamı ve yöntemi
açıklanmaktadır. Mekân tasarımlarının eğitime olan etkileri burada tanımlanmakta ve tasarım
eğitim ilişkisinde ne tür yöntemlerin geliştirilebileceği araştırılmaktadır.
İkinci bölümde; ilköğrenim öncesi ve ilköğrenim eğitiminin tanımı, özellikleri ve gerekliliği
üzerinde durulmaktadır.
Üçüncü bölümde; ilköğrenim öncesi ve ilköğrenim eğitim yapıları mimari açıdan; çevre
koşullarına, fiziksel özelliklerine, mekân kurgusu ve mekânların kapsamlarına göre
incelenerek fonksiyon ve plan şemalarına yer verilmektedir.
Dördüncü bölümde; ilköğrenim öncesi ve ilköğrenim eğitim yapılarının planlama ve
tasarlamasında katılım kavramı araştırılarak, daha sağlıklı bir planlamada katılımcılığın
sağlanması için, bireyin neye, nerede, ne zaman, nasıl katkı verebileceğine yönelik
çalışmalara yer verilmektedir. İlköğrenim öncesi ve ilköğrenim eğitim yapıları örneklerinin
incelenmesi sonucunda, günümüzde katılımcılığın planlamadaki yeri ve ilköğrenim ve öncesi
eğitim yapılarının planlanmasında katılımcılığın olumlu katkıları ortaya konulmak
istenmektedir.
1
Beşinci bölümde ise; ilköğrenim öncesi ve ilköğrenim eğitim yapılarının planlamasına
katılımın sorgulandığı bir anket çalışmasına ve elde edilen sonuçların değerlendirilmesine yer
verilmektedir.
Sonuçta; tez kapsamında incelenen konu başlıklarının ilişkisi gözetilerek çıkarsamalar
yapılmakta ve ilköğrenim ve öncesi eğitim yapılarının planlama sürecine yönelik bazı ilkeler
belirlenmekte ve öneriler getirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Planlama, Planlama Süreci, Katılım, Katılımcı Yaklaşım, İlköğrenim
Yapıları.
ABSTRACT
Education's role on self improvement is a commonly accepted idea. Until recently, people
usually tried to improve the formal part of the education process which is from primary school
until high school. However, research which has been done from1980 until now show the
importance of education before school. The principal personality of people most offen occurs
when they are between 2 and 5 years old.
This thesis which is titled "Participant's View to Education before School and Planning
Process in Primary Schools" aims to do research into education before school and primary
schools as a participant, and about the contribution that an architect adds to the designing of
school environment.
The thesis also aims at scrutinizing the participation which is becoming more important in
Turkey and the rest of the World, in planning, and searching the method of participation, and
contributing to process of the participation in planning. Moreover, it aims to support the
improvement of people's consciousness of being city residents who are supposed to be
responsible for society, and to help their adopting to "participating democracy" and
“participating planning" which have been talked about in recent years.
The first part of the thesis includes reasons for the research, aims, inclusion and management,
researching to find new methods to improve the relationship between design and education,
and the effects of design in the school environment.
The second part includes definitions of education before school and primary school, their
specifications and necessity.
The third part includes observing the architecture of the schools, physical specifications,
environment design with respect to analyzing the functions and construction schemes.
The fourth part includes providing participation for better planning by researching the
participation concept on the planning of school architecture, and studies how people can
contribute to the process. After observing the architecture of the schools, trying to figure out
the positive contributions of the recent participation on planning of the school architecture is
required.
The fifth part includes a questionnaire about participation in the planning of school
architecture and the assessment of the questionnaire.
The last part includes some inferences which have been made considering the relationship
between the main topics of the thesis, some principles which have been defined about the
process of the planning of the school architectures, and some suggestions which have been
made about the process.
Keywords: Planning, Planning Process, Participation, Participatory Approach, Elementary
Education Buildings.
1
Tez Adı:Tarihi Çevre’de Yeni Yapılaşma Uygulamalarının İrdelenmesi
Yazar Adı: İdil KANAT DURALI
Danışman: Prof. Dr. Fehmi KIZIL
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Eylül 2007
ÖZET
Tarihi dokuda yeni yapılaşma konusunun öneminin kavranması için gelişmiş bir koruma
bilincinin oluşması gerekmektedir. Tarihi çevrenin korunmasının ve gelecek nesillere
aktarılmasının öneminin kavrandığı toplumlarda konunun hassasiyeti anlaşılmıştır. Yapılı
çevrenin değişime uğraması doğaldır, önemli olan onu bizim doğru yönlendirmemizdir. Çağın
özelliklerini yansıtan yeni yapıların tarihsel ve kentsel sahnede yerini alması geleceğe
aktaracağımız çok önemli bir değerdir.
Araştırmanın amacı, tarihi dokuda yeni yapılaşma konusunda göz önünde bulundurulacak
hususlara dikkat çekmek ve konunun önemini vurgulamaktır. Ayrıca, tarihi çevrede yasalar
çerçevesinde yapı yapılabilir boşlukların doğru değerlendirilmesine katkıda bulunmak, bu
çalışmanın hedeflerindendir.
Araştırma kapsamında tarihi çevre kavramı, öneminin vurgulanması, koruma kavramı,
yaşanan değişimler sonucu ortaya çıkan sorunların tanımlanması, konuyla ilgili yasal sürecin
ve alınan evrensel kararların incelenmesi, tarihi çevrede yeni yapılaşmayı etkileyen unsurların
ve dikkate alınması gereken ilkelerin belirlenmesine çalışılmış, tarihi çevrede yapılmış
uygulamalardan örnekler sistematik bir şekilde incelenerek farklı yaklaşımlar değerlendirilmiş
ve yorumlanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tarihi Çevre, Koruma, Yeni Yapılaşma, Kültürel Miras
ABSTRACT
Evaluation of New Settlements in Historical Areas
To understand the importance of structuring in historical areas you need a profound
consciousness for conservation. The importance of conservation of historical areas and
transfer them to new generations is very significant. The transformation of the artificial areas
is not an issue, the issue is to direct this transformation correctly. This is possible only trough
new settlements taking place in historical and urban stage, that can transfer quotidian values
to new generations. The subject of new settlements in historical areas is very popular in
Turkey like the rest of the world.
The thesis aimed to mention the significance of the subject and take attention on it. the
concept of historical area, the importance of it, the effects that cause the damage of the
historical area, the reasons of conservation, the contemporary consciousness of conservation
are tried to be explained. The reasons of new settlements in historical areas global decisions
taken and the legal arrangements that effect directly to subject in Turkey are analyzed. Under
the highlight of all these analysis, the principles of design in historical areas and main criterias
that effect the design of new settlements and contemporary design methods in historical areas
are described. After these descriptions and analysis, chosen examples of new settlements in
the world are analyzed with an evaluation table by their design methods and by main criterias
that effect the design.
Keywords: Historical Area, Conservation, New Settlements, Cultural Heritage
Tez Adı : Modernleşme, nötralizasyon ve mekan : modernleşme süreçlerinin nötralizasyon
bağlamında 19. yy. mekan örnekleri üzerinden incelenmesi
Yazar Adı: Işıl Ekin Çalak
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emel Ardaman
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2008
1
Tez Adı : Metropollerde prestij göstergesi olarak yüksek yapılar
Yazar Adı: Aslı Doğan
Danışman: Prof. Dr. Nesrin Dengiz
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2008
ÖZET
“Metropollerde Prestij Göstergesi Olarak Yüksek Yapılar” konulu bu tezin giriş bölümünde,
çalışmanın amacı, kapsamı ve yöntemi üzerine bilgi verilmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde tarihte yükseklik kavramının insan ile yapı ölçeğinde nasıl
buluştuğu anlatılmış ve işlevlerin dinsel, simgesel, toplumsal amaçlarla nasıl kullanıldığı
üzerinde durulmuştur.
Zamanla manevi simgeler yerlerini tümüyle kapitalist dünyanın geçerli simgelerine
bırakmışlardır. Gelişen malzemeler (çelik, betonarme), araçlar (asansör), yapım ve kaldırma
tekniklerinin ilerlemesi, daha yüksek binaların inşasına olanak vermiştir.
Yüksek yapıların 19.yüzyıl sonu 20.yüzyıl başı bir bina tipolojisi olarak Amerika’daki doğuşu
ve Avrupa’daki gelişimi sonrasında ise Asya’nın yüksek yapı yarışına katılışı anlatılmış, bu
süreç çeşitli örneklerle incelenmiştir.
Çalışmanın üçüncü bölümünde küreselleşme süresince metropollerde yaşanan “mekân, kültür,
iktidar” ilişkisine değinilmiştir. Bu ilişki çerçevesinde metropollerin oluşmasını körükleyen
küreselleşme ile, büyük firmaların bu kentleri bir Pazar olarak kullandıkları, bu güçlerin,
iktidar ile kurdukları ilişkiler neticesinde mekânı şekillendirdikleri görülmüştür.
Bu ilişkiler doğrultusunda metropollerde güçlü firmaların prestij yarışı kendini “yüksek
yapılar” olarak gösterirken, mevcut yerel iktidarın, halkın ve sivil toplum örgütlerinin yüksek
yapı konusundaki yaklaşımı çok önemlidir. Bu bağlamda araştırmanın bu bölümünde yüksek
yapı konusunda farklı tarihi ve ekonomik geçmişleri olan metropollerin yüksek yapı
konusundaki yaklaşımları incelenmiş, izlenen yüksek yapı politikalarına dikkat çekmek
istenmiştir.
Yüksek yapı yaklaşımlarının yanı sıra bu yaklaşımların uygulandığı metropollerde hızla
devam eden prestij yarışı Dünya örnekleriyle irdelenmiştir. İkon binaların şehir görünümü
üzerindeki etkileri üzerinde durulmuş ve örneklerle irdelenmiştir.
Dördüncü bölümde ise, Türkiye’de, yüksek yapılar, yüksek yapı yaklaşımları ve örnekler
üzerinde incelemeler yapılmıştır. İstanbul’da inşa edilen yüksek yapıların Dünya’da özellikle
son on yılda inşa edilenlere göre bizde bilinen malzeme ve teknolojiyle inşa edildikleri,
yüksek yapı kavramına yeni bir vizyon ve ileri bir düşünce getirmedikleri görülmüştür.
Ancak, mimari nitelikleri başarılı, özgün sayılabilecek az sayıda da olsa yüksek yapıların
olduğu görülmektedir. Bu açıdan İstanbul özelinde Maslak Aksı’ndaki gelişmeler üzerinde
durulmuştur. Bu bölge yapı kompleksi etrafı trafikle çevrilmiş, bağımsız yapı adalarının
içinde kentsel bir bütünlük sağlanamadığı, birbirlerine bağlanacak akıcı yaya alanları olmadan
tek başlarına konumlandıklarına dikkat çekmek istenmiştir. İstanbul’u özellikli kılan sorun ise
yüksek yapıların sadece yakın çevrelerini değil, İstanbul’u Dünya’da eşsiz yapan değerlerden
Boğaziçi Mekânı’nı da ilgilendirdiği vurgulanmak istenmiştir.
“2010 Avrupa Kültür Başkenti” olmaya hazırlanan ve geçmişten günümüze birçok farklı
kültüre ev sahipliği yapmış olan İstanbul’un finans merkezlerinin geçirdiği kentsel
dönüşümün nedenlerine değinilmiş ve İstanbul’a özel bir “ Yüksek Yapı Politikası ve
Stratejileri” nin henüz düzenlenmediği görülmüştür.
Beşinci bölüm olan değerlendirme ve sonuç bölümünde ise Dünya metropollerinden seçilmiş
dört örnek kronolojik bir yükseklik tablosu oluşturularak yüksek yapıların; kavram, oluşum,
gelişim ve değişim içinde geçen serüveni sonucunda okunur bir görsel netice olarak
değerlendirilmiştir. New York, Londra, Paris ve İstanbul metropolleri bu tablo üzerinde
işlenmiş, kıyaslamalardan oluşan bir sonuç ve değerlendirme sunmak hedeflenmiştir. İstanbul
için Yüksek Yapı Oluşum ve Gelişim Politikaları’nın oluşması gerekliliği, bu politikaların
“doğal sit” ve “kültürel miras” konularının dikkate alınarak yapılması gerekliliği
vurgulanmıştır.
ABSTRACT
In the introduction part of this thesis with a subject of high buildings as prestige indicator in
metropoles, there had been given brief information on the purpose of study, its content and
methodology.
The second part of this research paper concentrates on how the altitude concept was met by
human beings and how the building functions are integrated into the religious, symbolic and
social objectives of the communities.
In the course of the time, moral symbols have been totally replaced by current symbols of
capitalist world. Developing materials (steel, concrete), tools (elevator), techniques of
building and elevation have enabled the construction of higher buildings.
The start and rise of high buildings as building typology at the end of the 19th century and
beginning of the 20th century in America and joining of Asia to highrise building competition
after the developments in Europe is also explained and analyzed by giving different examples.
In the third part of this research paper, the relationships between space, culture and the use
of power throughout the globalization in metropoles is studied . Globalization has urged
and quickened the formation of metropoles , and within the framework of this relationship ,
those metropoles have become a good market area and showcase for big companies. These
capacities are shaping the locations as a result of connections with current governments.
The approach of the current government, public and civil society organizations to high
buildings are really important while the high buildings are being constructed in the
metropoles as a result of prestige and power competition of the big companies. In this
context, the approach of metropoles, which had different historic and economic
background about high buildings, to high building concepts is analyzed and the attention is
drawn to high building policies that are being followed.
Together with different approaches to high building concept, the prestige competition is
analyzed by given examples from the world. Effects of the icon buildings on city’s
appearance have also been analysed with the examples.
The fourth part of the paper focuses on high building concept, approach to high building
concepts and examples in Turkey. High buildings in Istanbul have been constructed by the
use of existing local tools and technology , compared to world high buildings construction in
last ten years, therefore; the approach in Turkey has not brought around a different vision or
another concept to this area. However there are a few high buildings with original and
successful architectural design that are in existence.
1
In this respect, the paper is focused on developments in “Maslak Axis”. The main key points
being brought about this area are as follows: The building complexes are surrounded by
traffic, urban integrity could not be established within the independent building blocks, and
they are located in such an independent way that there are no efficient pedestrian roads to
travel between them. The problem in Istanbul is not only concerning the near surroundings of
those building but is also concerning the Bosporus, which makes the city inimitable.
The reasons of the urban transformation of financial centers of Istanbul, which is getting
prepared to be “2010 European Culture Capital” and has cradled and is the home of several
different cultures throughout the history, are analyzed and the absence of “High Building
Policies and Strategies” for Istanbul has been established.
In the fifth part of the paper- Conclusion and Evaluation- it has been concluded that the
speeding construction of high buildings in Istanbul are inevitable and it is even a must have
issue in some of the areas. The absence of policies and strategies for high buildings and not
applying the planning in time have resulted the increase construction of slum areas.
The social and economic structure of the current city is undergoing a change as a result of
activity and human being density around the high buildings. Especially the functional,
environmental and structural problems that are brought in to the society by joining of the high
buildings to city needs to be assessed carefully.
Construction and development of high building policies have to be formed and the issue of
cultural heritage needs to be seriously considered while forming those policies.
Tez Adı :Mimarlıkta ekolojik tasarım yaklaşımları ve Vauban modeli - toplumsal boyut
entegrasyonu
Yazar Adı: Cengiz Ulus
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Tercan
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Nisan –2009
ÖZET
Sanayi devrimi ve sonrasındaki endüstrileşme hareketi, nüfus artışı ve hızlı kentleşme
yerküredeki çevre sorunlarını çoğaltmış ve yaşanan problemlerin boyutu 1970’li yıllarda
anlaşılmaya başlanmıştır. Günümüzde insanlık, çevre sorunları konusundaki sorumluluğunu
kabul etmiş ve önlemler için yaklaşımlar geliştirmeye başlamıştır.
Çalışmanın ilk bölümünde, son yıllarda giderek önem kazanan bu konu ile ilgili yapılan
çalışmanın amacı ve kapsamı ile, çalışmada kullanılan yöntem anlatılmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde, ekoloji ve ekosistem kavramları tanıtılmış, çevre bilimiyle olan
ilişkisi ortaya konulmuştur. Küresel çevre sorunları için önlemler almak ve çözüm üretmek
için bireysel ve toplumsal çabalar gösterilmekte, ülke yönetimleri tarafından uluslararası
etkinlikler yapılmaktadır. Çevre sorunlarının ilk olarak ele alındığı ve 113 ülke yönetiminin
katıldığı 1972 yılındaki ‘‘Stockholm Toplantısı’’nda; insanlığın gelecek kuşaklar için çevreyi
koruma ve iyileştirme sorumluluğunu taşımakta olduğu söyleminde bulunularak, ülke
yönetimlerinin çevre sorunlarına daha duyarlı olması gerektiği ve ortak bir çabanın
gösterilmesinin önemine değinilmiştir.
Çalışmanın üçüncü bölümünde, mimarlıkta yeşil tasarım kavramı ve doğal çevre-yapma çevre
ilişkisi ele alınmıştır. Yeşil tasarımda, yapısal çevre ve ekolojik çevre arasındaki etkileşimler
tasarımının planlama aşamasında ilk olarak ele alınması gereken kavramlardır.
Çalışmanın dördüncü bölümü, mimari tasarımda geri dönüşümlü, yeniden kullanılabilir
malzemeleri ve yeşil enerji türlerini ele almaktadır. Yaşam biçimi ve felsefe olarak geri
dönüşümü benimsemek, yeniden kullanılabilir malzemeler ile yapıyı tasarlamak ekolojik
açıdan doğru yaklaşımlar olacak, çevreye verilen zarar minimum düzeye indirilebilecektir.
Fosil enerji kaynaklarının kullanımı küresel ısınma, hava kirliliği gibi çevresel problemler
yaratmış, alternatif enerji türlerinin öneminin anlaşılmasını ve kullanımının artmasını
sağlamıştır.
Beşinci bölümde ise Almanya’nın Freiburg kentinde tasarlanan ve hayata geçirilen, Vauban
yerleşimi anlatılmıştır. 1992 yılında Almanya’nın en yeşil kenti seçilen, Avrupa Birliği (AB)
ve Almanya Federal Hükümeti’nden ‘‘Sürdürülebilir Kentsel Gelişim’’, ‘‘Güneş Enerji
Kullanımı’’ gibi birçok ödül almış olan Vauban projesi; mimaride ekolojik tasarım yaklaşımı
için örnek bir çalışmadır. Vauban projesinde rol alan aktörler (proje ekibi, yerel yönetim ve
toplumun her kesiminden bireylerin oluşturduğu sivil yapılanma), birlikte çalışarak
başlangıçta gerçekleşmesi zor gibi görünen projenin hayata geçmesini ve başarıyla
sürdürülmesini sağlamışlardır.
Altıncı bölümde çalışmanın sonuçları açıklanmış, mimari tasarımın çevreye duyarlı ve
sürdürülebilir olması için önerilerde bulunulmuştur.
1
Anahtar Kelimeler: Ekoloji, Geri Dönüşüm, Yeşil Tasarım, Ekolojik Tasarım
ABSTRACT
Industrial revolution and industrialization, population rise and rapid urbanization after
increased the environmental problems in the world and the size of the problems realized in
1970s. Today humanity accepted the responsibilities about environment issues and brought
approaches for precautions.
In the first part of the study, the aim and the scope of this study about this subject, that is
gaining importance lately, and the method used in the study are explained.
In the second part of the study, ecology and ecosystem notions are identified and their relation
with the environment science is introduced. To take measures and find solutions for global
environment issues, individual and social efforts are made, international activities are done by
governments. In “Stockholm Conference” in 1972, where environment issues were first
discussed and 113 governments participated in ; by stating that humanity is responsible for
protecting and healing the environment for coming generations, it is mentioned that
governments should be more responsive to environment issues and a common effort must be
made.
In the third part of the study, green design notion in architecture and natural environmentartificial environment relation are discussed. In green design, the interactions between
structural environment and ecologic environment are the first notions that should be discussed
first in the planning stage of the design.
The forth part of the study discusses, recyclable and reusable materials in acrhitectural design
and green energy types. Adopting recycling and designing the structure with reusable material
as a life style and a philosophy, will be correct approaches ecologically and will minimize the
harm to the environment. The usage of the fosil energy sources created environmental
problems like global warming, air pollution and made us understand the importance of
alternative energy types and increased their usage.
In fifth part Vauban settlement which is designed and put into practice in Freiburg Germany is
explained. The Vauban Project which is chosen the greenest city of Germany, recieved many
awards like “Sustainable Urban Development”, “Usage of Solar Power” from European
Union (AB) and Germany Federal Government; is an important study for ecologic design
approach in architecture. The actors who took role in Vauban Project (Project staff, local
government and civil organizations created by people from every part of the community)
allowed this Project, which was seen as an utopia at the beginning, to be put in practice and
carried out successfully.
In sixth part the results of the study are announced and suggestions made for the architectural
design to be environment-friendly and sustainable.
Tez Adı : Türkiye’de proje yarışmaları ile elde edilen kamu yönetim yapılarının mimari
özellikleri
Yazar Adı: Sabiha Fulya Türkmen
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Recai Ersin Aynan
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
Bu çalışmada, ülkemizde geçmişten günümüze gerçekleştirilen mimari proje yarışmalarının
amacı, tarihsel gelişimi, süreci, çeşitleri, olumlu ve olumsuz yönleri aktarılmaktadır.
Ülkemizdeki kamu yönetim sistemi ve yapıları mimari proje yarışmaları çerçevesinde beş
döneme ayrılarak ele alınmakta ve resmi yönetim yapılarının mimari (biçimsel ve anlamsal)
özellikleri incelenmektedir.
Yönetim, geçmişten günümüze insan yaşamının her evresinde var olan bir kavram olmakla
birlikte, her ülke için de yönetime ve ona ait yapılara ihtiyaç duyulmuştur. Halkın kullanımına
açık kamusal mekan niteliği taşıyan bu yapılar, gerekli fonksiyonları yerine getirmenin
yanında yönetimi ve yöneticilerin düşüncelerini halka aktaran iletişim araçları olmuşlardır.
Toplumsal, ekonomik, siyasi nedenlere bağlı olarak taşıdıkları özellikler ve aktardıkları
anlamlar dönemlere göre değişiklik göstermiş olsa da yönetim her evrede kendini ifade
etmeyi başarmıştır.
Bu çalışma kapsamında, biçimsel ve anlamsal analizler yapmak için bazı kriterler
belirlenmiştir. Tasarımı oluşturan görsel ve çevresel anlatım elemanları, tasarımı disipline
eden temel prensipler ve anlamsal özellikler ile yapıların çözümlemesi yapılmıştır. Böylece
proje yarışmaları ile elde edilen kamu yönetim yapılarının fiziksel özellikleri, çevresine
verdiği mesajlar, temsil değerleri, resmi yapı olma özellikleri incelenmiş ve
değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
In this study, the objective of the architectural project competitions realized from past to
present, the historical development, process, types, the negative and positive sides are
depicted. The public administration system and constructions in our country are evaluated by
being divided into 5 periods in the frame of the project competitions held and the architectural
(figural and meaning) properties of the official management constructions are being
examined.
Notwithstanding that the management is a notion existing in all the phases of human life from
past to present, all the countries required management and buildings belonging to it. These
buildings having characteristics of a public place open for the use of the public have been the
communication media transfering the management and the thoughts of the management to the
public as well as carrying out required functions. Even though the characteristics and the
meanings they transfered were differentiated for periods based on the social, economical and
poitical reasons, the management achieved to express itself in all the phases.
Some criteria were specified to fulfill figural and meaning analysises within the scope of this
study. The constructions were analysed by the visual and environmental expression elements
constituting the design, fundemental principles disciplining the design and the meaning
characteristics. And so the physical properties, the messages given to the surrounding,
representation values and properties of being an official building of the public administration
buildings acquired as a result of the project competitions were investigated and evaluated.
1
Tez Adı : Sürdürülebilir mimarlık anlayışı çerçevesinde enerji verimliliği kavramının güncel
konumu ve yeni yaklaşımlar
Yazar Adı: Ufuk Berberoğlu
Danışman: Prof. Dr. Nesrin Dengiz
Anabilim Dalı Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
Doğal dengelerin bozuluşu son yıllarda gözle görülür hale gelmiştir. Yapılan araştırmalarda
ortaya çıkan sonuçlar, bu bozulmanın büyük ölçüde insan faaliyetlerinden kaynaklandığına
işaret etmektedir. Sorunun kaynağı olan insanoğlunun, çözümün de baş aktörü olması
kaçınılmazdır. Dolayısı ile çözüm, insanoğlunun doğa ile ilişkisini sürdürülebilir hale
getirmesidir. Sürdürülebilir yaşamın temelinde ise enerji kullanımı konusu yer almaktadır.
Enerji, sanayi devriminden beri küresel olarak en büyük amaç ve araçlardan biri olmuştur.
Enerji için savaşılır, enerji için para harcanır, enerji yüzünden yok olunulur. Enerjinin
verimsiz kullanımından dolayı ekosistemler hayatlarını sürdüremez hale gelirler. Hâlâ tek bir
dünyamız olduğuna göre bu dünyaya iyi davranmak zorunda olduğumuz da bir gerçektir.
Artık dünyayı ev olarak benimsemek ve her durumda onun için iyi olanı seçmek bir
zorunluluk olarak insanlığın karşısında durmaktadır.
Enerji tüketiminin %40’ından sorumlu tutulan binaların, ‘ortaya çıkış’ından ‘yok oluş’una
kadar her aşamada etkisi olan mimarların da bu konuda bilinç sahibi olması, düşünce ve
eylemlerinde bu konuyu ön planda tutmaları gerekmektedir.
Bu çalışma, konu üzerindeki diğer çalışmalara eklemlenmek üzere konuya ilişkin ilerlemelere
bir katkı olabilme hedefiyle hazırlanmıştır.
Altı bölümden oluşan tez çalışmasının birinci bölümünde genel bir tanıtım yazısından sonra
çalışmanın amacı, kapsamı ve yöntemi belirtilmiştir.
İkinci bölümde, konu ile ilgili önemli kavramların tanımları üzerinde durulmuştur. İklim
Değişikliği, Sürdürülebilir Mimarlık ve Enerji Verimliliği kavramlarına ait tanımlar
açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, konuyla ilgili dünya genelinde ve Türkiye’de bugüne kadar kabul edilmiş yayımlanmış önemli belgeler tarih sırası ile incelenmiştir. Belgelerin içeriğinde iklim
değişikliği, sürdürülebilir mimarlık ve enerji verimliliği ile yakından ilgili olan bölümlerden
alıntılar yapılarak, konunun yasal zeminde gelişme süreci incelenmiştir.
Dördüncü bölümde, eğitim ve bilinç konularında dünya genelinde ve Türkiye’de sağlanan
gelişmeler yine belgeler üzerinden araştırılmıştır. Uluslararası ve ulusal mevzuat içerisinde
iklim değişikliği, sürdürülebilir mimarlık ve enerji verimliliği konularına ilişkin gelişmeler
incelenmiştir.
Beşinci bölümde ise, sürdürülebilir mimarlık anlayışı çerçevesinde kalmak üzere enerji
verimliliği konusunda dünya genelindeki ve Türkiye’deki yeni yaklaşımlar örneklerle
anlatılmıştır. Bina ölçeğinden kent ölçeğine kadar mimari tasarım sürecinde düşünülen ya da
uygulanan yaklaşımlar; eskizler, teknik çizimler ya da fotoğraflar kullanılarak güncel
örneklerle açıklanmıştır.
Altıncı ve son bölümde, bölüm sonlarında yazılan sonuç bölümleri değerlendirilerek
sürdürülebilir mimarlık anlayışı çerçevesinde enerji verimliliği kavramına yönelik görüşler
açıklanmış ve önerilerde bulunulmuştur.
ABSTRACT
Mutilation of the natural balance has become visible in recent years. Emerging results of the
researches point out that this mutilation is caused by human activities substantially. As being
the source of the problem, it is unavoidable that mankind being the actor of the solution. Thus
the solution is to make the relationship of human with nature sustainable. Energy
consumption issue lies beneath sustainable living.
After the industrial revolution, energy has become one of the the utmost objectives and
instruments globally. Making war for energy, spending money for energy, dissappearing for
energy. Ecosystems can not maintain their lives due to inefficient use of energy. It is a fact
that we only have one world and we are required to treat fairly to Earth. To embrace the earth
as home and choosing the best for it in any circumstances is standing against human as an
absolute necessity.
Architects, who have effects in all stages from the creation to demolition of the buildings,
responsible of 40% of the energy consumption, are also required to have consciousness and
keep this subject in the foreground in their thoughts and in their actions.
This study is has been conducted to be jointed on other studies with the aim to be a
contibution to the improvements on this topic.
In the first section of the thesis, which consists of six sections, the aim, scope and the method
of the study has been determined after a general introduction letter.
In the second section, description of important concepts related to the subject was
emphasized. Climate Change, Sustainable Architecture and Energy Efficiency definitions of
concepts are explained.
In the third section, the important documents which has been adopted - released so far in
world-wide and in Turkey were examined chronologically. Citation of the sections closely
related to the documents including climate change, sustainable architecture and energy
efficiency is done and the development process of the subject was examined on legal basis.
In the fourth section, the development provided on education and awareness in the world and
in Turkey were investigated also on documents. The improvements on climate change,
sustainable architecture and energy efficiency concepts are studied in national and
international legislations.
In the fifth section, by remaining within the framework of sustainable architecture, new
approaches to energy efficiency in world-wide and Turkey is explained with examples. From
building sacle up to the city scale, the approaches being considered or applied in architectural
design process were described using sketches, technical drawings or photos with up-to-date
examples.
In the sixth and the final section, the epilogues written in sections were compiled and within
the framework of sustainable architecture perception, an overall evaluation and suggestions
have been made on energy efficiency issues.
1
Tez Adı : Çizgi romanda mimari kurgunun temsili
Yazar Adı: Murat Regaip Başımoğlu
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Tercan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Sorunları Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2009
ÖZET
Bu tez çalışmasının amacı, mekan tasarımında kavramsal bir esin kaynağı olarak çizgi
romanı, özellikle de günümüzün değişen dünyasının estetik anlamda mekansal ifadelerini,
yeni dinamiklerini yansıtabilecek avantajları olan çizgi romanı, metinsel ve görsel anlamda
incelemek ve bu anlamdaki potansiyellerini incelemektir.
Seçilen temsil alanı olarak estetik mekan fikrini desteklemek amacı ile öncelikle ortaya
konması gereken, çizgi romanın hangi etkiler altında nasıl ve ne yönde gelişip ortaya çıktığı
ve çizgi roman, metin ve mimari arasındaki ilişkidir. Bu ilişkinin kökenleri dile ve özellikle
de oyun kavramına dayanır. Dolayısı ile mizahteki tek kişilik bakışın, komikteki iki kişilik
bulunma halinin, fıkradaki üç kişilik durum halinin konumuz ile bağlantısı irdelenmiştir. İlk
bölümde, çizgi romanın kimliği ve oluşumu üzerine cevaplar bulunmaya çalışılmıştır. Farklı
coğrafyalardaki gelişmeleri yine bu başlık altında ele alınmış, örneklerle desteklenmiştir.
Ardından, formsal anlamda durumu mimarlığın Rönesans, Modernizm ve Postmodernizm
içinde serüveni incelenerek geleceğe dair uzantıları araştırılmıştır. Bu serüven içinde metin ve
imge ile kurduğu diyalektik yine bu bölümde, zaman ve hareket kavramını da açımlayarak,
çizgi romanın davranışı hakkında daha detaylı bilgiler verilmiştir. Çizgi romanın gelişen ve de
değişen üretim olanakları/olanaksızlıkları çerçevesinde dijital olanakları tartışılmaktadır.
Çizgi roman ve mimarlık arakesitinde çizgi romanın basılı olmasından dolayı doğan zorunlu
kapitalist ve de endüstriyel getirilen doğrultusunda kültürel etmenler araştırılarak, toplumsal
anlamda toplumun neresinde olduğu; psikolojik anlamda hangi olguları, neden kullandığı;
çizgi roman karakterlerinin ya da kahramanlarının çizgi roman içindeki konumu tartışılarak
mimari temsil içindeki konumu sorununa bağlanmaya çalışılacaktır.
Çizgi roman ve mimarlık arakesitinin araştırıldığı diğer bölümde ise çizgi romanın
uygulamaya yönelik olmayan pasif mimarlığı kullanmasına dair estetik anlamdaki konumu
üzerine gidilerek, çizgi romanın bu estetik kaygılardan ve kurgulama düzeneğinden
bahsedilecektir. Bu aşamadan sonra ise çizgi romanlar üzerinden makro ve mikrokozmosta
mekan analizi yapılacaktır.
Sonuç bölümünde, çizgi roman üzerine yapılan bu analizde elde edilen bilgiler mimarlık ve
ütopya ile birlikte değerlendirilmiş, çizgi roman metinsel ve imgesel anlamda, tasarlanan
mekanların mimarlık için önerdikleri, mimarlığın çizgi roman için önerdikleri irdelenmiştir.
Çizgi romanda temsil edilen mekanın yeniden mimarlığa dönen yansımasında günümüzde
yapılan çalışmalar üzerine incelemelerde bulunularak çizgi romanın mimariyle bağlantısı
irdelenecektir. Böylece iki çağdaş sanatın, çizgi roman ve mimarinin, dili vurgulanacak,
birbirine sordukları sorular ve verdikleri cevaplarla gelecekteki birliktelikleri örnekler
üzerinden araştırılacaktır.
ABSTRACT
This thesis has the purpose of interior design inspired by a conceptual as a source of comic
books, especially today's changing world of the aesthetic sense of spatial expressions, the new
dynamic could reflect the benefits of comic books, textual and visual sense, and to examine its
potential in this sense is to review Selected as representing the idea of aesthetic interest to
support the priority should be exposed, which affects the comics under the direction of
development and how it emerged and that comic book, text, and the relationship between the
architecture. The origins of this relationship is based on the concept of language and
especially the game. Therefore, the single glance of humor, funny are the two persons of the
state, in paragraph three persons cases are affiliated with the position of the state was
analyzed In the first part, the identity of comics and has been trying to find answers on the
formation. Developments in different geographies taken up again under this heading, are
reinforced with examples. Then, in the case formsal meaning of the Renaissance architecture,
Modernism and postmodernism are examined in the future about the extension of adventure
have been investigated. This adventure is set up in text and images with dialectical again in
this section, the concept of time and motion as anatomize, more detailed information about
the behavior of the comics are given. Change and the development of comic book production
facilities / digital opportunities have been discussed within the framework of
impossibility.Comic book and graphic novel architecture arakesitinde the printed because
arising from compulsory industrial capitalist and brought in line with cultural factors can be
investigated, the social meaning of the community as anywhere; psychological phenomena
which, why is using; comic book characters or the comic book hero in the position to discuss
the architecture represented in position will be trying to connect to the problem.In other parts
of the comics and the comics were investigated arakesitinin architecture for implementation
of the architecture to use non-passive position on the point about the aesthetic sense, this
aesthetic of comic books and will talk about the editing mechanism. After this stage, via the
comic space analysis will be made in macro-and microcosm.Results section, the comics on
this analysis information obtained in the architecture and utopia have been evaluated in
conjunction with, textual and imaginary comic sense, of the intended location for the
proposed architecture that, for the proposed architecture of the comic book they discussed.
Architecture represented in the comics again returning to the venue today, the work reflected
in the observations on the connection with the architecture of the comic book will be
discussed. Thus, two of contemporary art, comics, and architecture, language will be
highlighted, they ask each other questions and the answers to be explored through the
example of future cooperation.
1
YAPI FİZİĞİ VE MALZEMESİ PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı : Ahşap Eski Eser Restorasyonlarında Malzeme Sorunları ve Koruma Yöntemleri
Yazar Adı: Adviye Çakıray
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1987
Tez Adı : Yapı Teknolojisinin Gelişiminde Malzeme Sorunları
Yazar Adı: Osman Yavuz
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1988
Tez Adı : Kabuğu Teşkili ve Malzeme Seçimi İlkeleri
Yazar Adı: Hasan Namık Kandemir
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı : Yapı Fiziği Açısından Yapı Hasarları Üzerine Araştırma
Yazar Adı: Dilara Coşkunsu
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı : Endüstri Ürünlerinde Malzeme-Estetik İlişkisi
Yazar Adı: Meltem Eti
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1990
Tez Adı : Yapı Fiziği Açısından Su ve Nem Sorunlarının Yapı Kabuğuna Etkisi ve Malzeme
Seçim Kriterleri
Yazar Adı: Mergup Nurengin
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Mimarimizde Cephe Kuruluşuna Malzeme Etkisi Sonucu Günümüzdeki Yapı
Fiziği Sorunlarının Araştırılması
Yazar Adı: Ömer Önder Neşeli
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Yapı Fiziği Açısından Günümüz Cephe Sistemlerinin Analizi ve Malzeme Seçim
Kriterleri Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Ayfer Kiper
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-1992
Tez Adı : Yapı Fiziği Açısından Renk Olgusunun Konut İçi ve Dış Mekanlarında Malzeme
Seçimine Etkisi
Yazar Adı: Meltem Muradoğlu
Danışmanı: Prof. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : Büro Mekânında Akustik Koşulların Yapı Fiziği ve Malzeme Yönünden
Araştırılması
Yazar Adı: Sedat Kurugöl
Danışmanı: Dr. Halit Yaşa Ersoy
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : Fiziksel Çevre- Yapı İlişkilerinde Güneş Rasyasyonunun Yapı Kabuğu Aracılığıyla
Denetlenmesi
Yazar Adı: Cüneyt Diri
Danışmanı: Prof. Dr. Murat Eriç
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1996
1
Tez Adı : Yapıdaki Ayrılmış Taşların Tamamlanmasında Uygun Bağlayıcı Seçimi
Yazar Adı: Güler ÖZDEMİR
Danışman: Doç. Dr. Kemal ÇORAPÇIOĞLU
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ocak - 1997
ÖZET
Tarihi yapılarda en çok kullanılan yapı malzemesi doğal taştır. Taşlar çevresel etkenler, taşın
yapısına bağlı özellikler sebebiyle ayrışmaktadırlar. Ayrışma had safhaya ulaştığında taş ve
hatta yapı kaybedilmektedir.
Ayrışmış taşların tamamlanmasında çeşitli malzemeler ve teknikler kullanılmaktadır. Kimya
sektöründeki gelişmelere paralel olarak yapay taş yapımında katkı maddesi olarak çeşitli
kimyasallar denenmektedir.
Bu çalışmada doğal taşların ayrışması ve ayrışan taşların tamamlanmasında kullanılacak
bağlayıcının seçimi deneylerde ele alınmıştır.
Deneyler sonucunda, katkılı harçların belli ölçülerde kullanılmasına izin verilme-si gerektiği
ortaya çıkmıştır.
Tez Adı : Yapı Fiziği Açısından Isısal Sorunların Yönetmelik ve Standartlar Çerçevesinde
İrdelenmesi
Yazar Adı: Levent ÜNÜVAR
Danışman: Prof.Dr. Halit YAŞA ERSOY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1998
1
Tez Adı : Büro Binalarında Yapı Kabuğu İşlevinin Belirlenmesi ve Malzeme Seçim
Kriterlerinin Araştırılması
Yazar Adı: Müge ERTEMLİ
Danışman: Prof.Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1998
Tez Adı : Hafif Prefabrike Sistemlerle Afet Sonrası Acil Konut Üretiminde Malzeme Seçimi
ve Yapı Fiziği Sorunları
Yazar Adı: Mehmet BOZKIR
Danışman: Prof. Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2001
ÖZET
Bu tezin amacı özellikle afet sonrası acil yerleşim çözümlerinden olan hafif prefabrike
konutların insan konforu ve sağlığı açısından daha iyi dizaynlanmaları ve üretilmeleridir.
Tezin hazırlanmasında izlenen yöntem-öncelikle bizim için acı ama gerçek bir laboratuar olan
1999 deprem bölgelerinin yerinde araştırılması, hafif prefabrike konutlarda yaşayanların
sorunlarının tespit edilmesidir. Diğer yandan hafif prefabrike konut sistemleriyle ilgili yerli ve
yabancı kitap, dergi, basın, internet bilgilerinden istifade edilmiştir. Ayrıca ülke içindeki bu
konuda üretim yapan firmalar yerlerinde, ziyaret edilerek fabrikaları gezilmiş ve diğer
bilgilendirme araçlarından yararlanılarak bu sektör ve teknoloji hakkında bilgi ve belge
toplanmıştır.
Bu araştırmalar sonucu elde ettiğimiz bulgular genel anlamda doğru teknoloji, rasyonel
kaynak kullanımı, kalifiye eleman, hızlı üretim, uygun tasarım vb. etrafında yoğunlaşmıştır.
Sonuç olarak özellikle nüfusun hızla arttığı ve deprem gibi doğal afetlerin büyük tahribatların
olduğu ülkemizde çok katlı yapıdan az katlı yapıya kaçıldığı da göz önüne alındığında yeni
yerleşim bölgelerinin, kırsal konutların, tatil köylerinin ve doğal afetler sonucu ortaya çıkan
konut ihtiyacının hafif prefabrike konut sistemleriyle karşılanabileceği vurgulanmaya
çalışılmıştır.
ABSTRACT
The goal of this thesis is to provide better designing and manufacturing of light pre-fabric
domiciles in order to support human comfort and health especially after natural disasters.
The method followed during the preparation period of the thesis was to investigate the regions
in situ that were affected by the 1999 earthquake and use the catastrophe as a laboratory to
work in which was a painful but actual fact for our nation and determine the problems of
survivors whom currently were living in light pre-fabric domiciles. On the other hand, we had
taken advantages of domestic and foreign sources such as books, magazines, journals, press
and internet and had benefited from the information provided. Additionally, relevant
companies established in Turkey were visited and their plantations were investigated in order
to obtain data and documentation regarding the technology used and activities of sectors
performed.
As a result of such investigation our findings in general had concentrated on subjects such as
finding and applying the right technology, accurate usage of rational sources, employing
1
qualified personnel, advanced manufacturing process and developing proper designing
models.
Conclusively, we had tried to emphasize the need of transiting from multi-floor domiciles to
lesser-floors where natural disasters such as earthquakes were frequently seen in the
mentioned areas and which had caused a higher degree of damage and destruction to the
residents living in and that requirements regarding dwelling of housing zones, rural
settlements or holiday villages that had raised unexpectedly would be very well met by the
systems that allow the construction of light pre-fabric domiciles.
Tez Adı : Yapay Ahşap Malzeme ve Yapı İçi Havanın Niteliğine Etkisi Üzerine Bir
Araştırma
Yazar Adı: Hande GÜLTEKİN
Danışman: Prof. Dr. Halit Yaşa ERSOY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2001
ÖZET
Doğal ahşaba alternatif olarak yapı içindeki kullanım alam geçtiğimiz yüz yıldan beri oldukça
genişleyen yapay ahşap malzemenin fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri dikkate
alındığında, yapı içi hava niteliği açısından önemli ölçüde kirleticilik potansiyeline sahip
olduğu görülmektedir.
Bu araştırma öncelikle, polimer bağlayıcılı yapay ahşap levhalardan kaynaklanan kirleticilerin
yapı içi havanın niteliğine nasıl etki ettiğinin anlaşılmasını amaçlamaktadır. Araştırmanın
nihai hedefi, yapay ahşap levhaların tasarım ve uygulama sürecinde yapı içi hava niteliği
açısından nasıl ele alınması gerektiğini ortaya koymaktır.
Araştırmanın amacı doğrultusunda, çalışma üç ana bölümden oluşmuştur. İlk bölümde yapay
ahşap malzemelere kısaca değinilmiş, bunların içinde polimer bağlayıcılı levhalar
günümüzdeki yaygın çeşitleri ve yapı içindeki kullanım alanları açısından sınıflandırılarak
incelenmişlerdir. Bu bölümde ayrıca yapay ahşap levhaların yapısına giren ve ağırlıklı olarak
kimyasal kirletici kaynağı olmalarına yol açan başlıca malzemeler incelenmiştir. İkinci
bölümde yapı içi hava niteliği kapsamında kirleticiler ve kirletici kaynağı olan başlıca yapı
malzemeleri tanıtılmıştır. Bu bölümde gelişmiş ülkelerdeki belli başı kuruluşlar tarafından
saptanmış olan yapı içi havadaki kirletici eşik değerlerine ve yapı malzemelerinin emisyon
standartlarına yer verilmiştir. Üçüncü bölümde yapay ahşap levhalarda kaynaklanan kimyasal
ve biyolojik kirleticiler incelenmiş, yapay ahşap levhaların bu kirleticilere bağlı mevcut
standartları yer almıştır.
Araştırmanın sonuçları, yapay ahşap malzemenin yapı içi hava niteliğine etkisi dolayısıyla
önemle ele alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Bunun için hem yapay ahşap levha
teknolojisinde hem de yapı içi hava kirliliği konusunda daha çok araştırmaya ihtiyaç olmakla
birlikte, eldeki olanaklarla ve bilgilerle bazı yaklaşımların geliştirilebileceği görülmüştür. Bu
sonuç doğrultusunda yapay ahşap levhaları tasarım ve uygulama sürecinde yapı içi hava
niteliği açısından beş aşamalı bir yaklaşımla ele alan bir öneri sunulmuştur.
Sonuç bölümünde, yapay ahşap malzemenin, kullanıcı sağlığı hususunu da içine alan ekolojik
mimarlığın yapı malzemesi olup olamayacağı hakkında bir yorum getirilmiştir.
1
ABSTRACT
Once considered from a perspective of physical properties, chemical composition and
susceptibility to biological attack, wood-based products, that has become a highly popular
group of materials alternative to natural wood, can readily be classified within the major
categories of pollution sources in indoor environments.
Main purpose of this study is to understand how contaminants released from wood-based
products contribute to indoor air pollution and to develop a sound approach towards woodbased products in terms of design and installation process in relation to indoor air quality.
Study entitled "A Research on the Impact of Wood-Based Products to indoor Air Quality"
consists of three main sections. in the first section, brief information has been presented on
pressed-wood products, while more detailed information has been given about synthetic resinbonded panels. Considerable amount of information has also been collected about adhesives,
wood preservatives, architectural coatings, coverings and caulks which make the product a
high emission source, either being an integral part of panels or being parts of the installation
process. in the second section, major contaminants and pollution sources of building materials
have been discussed in relation to indoor air quality. Additionally, available indoor air quality
standards, emission rates and emission standards have been presented in the second section. in
the third section, synthetic resin-bonded panels have been discussed in terms of chemical and
biological contaminants which are released from the board itself and from other involving
materials. Available emission rates and standards of wood-based panels have also been
presented in the third section.
It has been concluded that synthetic resin-bonded panels have a significant role in indoor air
quality and should be evaluated with strict measures that require to be ascertained through
feature researches. Wood-based product technology should also be developed in order to
produce both low emitting and economically feasible materials. A five-step approach has also
been presented to evaluate and select low impact materials in order to minimise occupant
exposures to volatile organic compounds.
In Section 5, a comment has been made as to whether wood-based products can be
determined as appropriate in ecological design comprising the issue of users' health.
Tez Adı : Güneş Etkisine Bağlı Yapı Kabuğu Oluşumu ve Malzeme Seçim Kriterleri
Yazar Adı: Güliz KÜÇÜKÖZDEMİR
Danışman: Prof. Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2003
ÖZET
Yapılan çalışmanın amacı mimari tasarıma bir veri olarak katılan güneşin yapı kabuğuyla
ilişkisinin irdelenmesi ve buna bağlı olarak konunun örnekler üzerinde incelenmesidir.
Dünyada canlı yaşantısının ortaya çıkmasını ve bugüne kadar gelişmesini sağlayan, ısı ve ışık
kaynağı güneş, güneş ışınımının özellikleri ve etkileri, iklim bölgeleri, ikinci bölümde
örneklerle açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, güneşin yapı kabuğu üzerindeki etkisi araştırılırken güneş ışınımından
korunma ve yararlanma başlıkları altında çeşitli yöntemler, örnekler üzerinden incelenmiştir.
Dördüncü bölümde ise yapının yüzü olan, yapıyı dış iklimsel verilerden koruyarak konfor
koşullarına uygun bir ortam oluşturan yapı kabuğu, bileşenleri ve malzemeleri tanımlanmıştır.
Güneş etkisinden korunma ve yararlanmaya yönelik örnekler ve özellikleri ifade edilmiş, bu
örnekler düşey ve yatay yapı kabuğu oluşum özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Ayrıca,
yararlanılan örnekler yapılan çalışma çerçevesinde değerlendirilmiş, yapı kabuğu detayları
üzerinden sistematik bir yaklaşım oluşturulmuştur.
ABSTRACT
The aim of the study is to search the relation of the sun which is an important component for
the architectural design with building envelope and explaining the subject with examples. in
the second chapter, sun which is the main source of life, heat and light is explained with the
properties of sun radiation and climate zones.
In the third part, while seeking the effect of the sun on building, some sort of methods are
exemplified under the headings of preservation and benefit from sun radiation. in the fourth
chapter, firstly the building envelope, which is the face of the building and which forms
appropriate ambiance by preserving it from climative conditions, was searched and the
components and materials were defined. Examples on preservation and benefit from sun were
explained and these examples were classified by the properties of the forming of horizontal
and vertical building envelope. Moreover, the examples are recommended on the scope of the
study and a systematic order was formed.
In the last chapter, the selection criteria of materials on preservation and benefit from sun
were searched for the building envelope to be designed well under the effect of the sun.
1
Tez Adı : Duvar Resimlerinde Malzeme Sorunları
Yazar Adı: Ayşe Sanem Sancak OVALI
Danışman: Prof.Dr. Kemal ÇORAPÇIOĞLU
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2004
ÖZET
İnsanlar, mağaralarda yaşamaya başladıkları andan itibaren gerek duvarlarım süslemek,
gerekse korktukları şeylerin kendilerine güç vermesi amacıyla resimler yapmışlardır. Duvar
resmi, insanların yaşadıkları mekânları bezeme içgüdüsünden doğmuş, onların düşünce,
duygu ve inançlarım yansıtabildikleri bir iletişim aracı olmuştur. Tarih öncesi çağlarda resim
ve simgeler bütün boş alanlara (duvar, tavan, döşeme) belli sınırlar olmaksızın, özgürce
serpiştirilmiştir. Daha sonraları, özellikle yapının işlevi ve önemi belirtilmek istendiğinde,
resimler sınırlı alanlar içinde yapılmaya başlanmıştır. İşte bu çalışmanın ikinci bölümünün
başında duvar resminin kısaca tarihi, yapılış aşamalarına göre sınıflandırılması
anlatılmaktadır.
İlk insanlar manganez toprağını, odun kömürünü, tebeşiri, kükürdü hatta kendi kanlarım bile
boya olarak kullanmışlardır. İnsanlık ilerledikçe boya hammaddeleri ve teknikleri de
gelişmiştir. Bu çalışmadaki en kapsamlı kısım da bu bölüm yani boyanın bileşenlerinin
anlatıldığı Bölüm 2,3’tür. Bu bölümde boya, renk vericileri yani pigmentler, bağlayıcı ve
tabaka yapıcılar, incelticiler, kurutucular, plastikleştiriciler ve dolgu maddeleri olarak
sınıflandırılmış ve yapıları detaylıca anlatılmıştır.
Yüzyıllar önce yapılmış olan freskler, olumsuz çevre koşullan, yanlış yapılan çeşitli
müdahaleler ve insanlar tarafından yapılan tahribatlar yüzünden bir bozulma sürecine
girmişlerdir. Bunlar vernik, boya tabakaları, astar sıva ve taşıyıcı zemindeki çatlama, yarılma,
kabarma, dökülme ve kazınma şeklindedir. Bu çalışmada ise 3.ana bölüm bu bozulmaları
örnek resimlerle ayrıntılı bir şekilde kapsamaktadır.
Geçmiş dönemlerde restorasyon amacıyla birçok yanlış uygulamalar yapılmış olmasına
rağmen, bir taraftan ‘doğrusu nasıl olmalı’ sorusuna aranan yanıtlarla restorasyon, bilimsel
teknikler kullanılarak uygulanır hale gelmiştir. Dördüncü bölümde işte bu bilimsel tekniklerin
duvar resimleri üzerindeki uygulanış biçimleri, koruma maddelerinin özelliklen ve de seçim
esasları açıklanarak koruma prensipleri anlatılmaktadır.
Bu çalışmanın son ana bölümünde ise, yukarıda anlatılan restorasyonda kullanımları
temizleme, sabitleme, sertleştirme yöntemleri, bunlarda kullanılan malzemeler, çözücüler
incelenmiştir. Daha sonra ise yurttan ve dünyadan birer örnekle çalışma özetlenmiş ve
desteklenmiştir. En sonunda ise çalışmanın özeti ve sonucu kısaca anlatılmıştır.
ABSTRACT
Human being has made painting both for decorating walls and for being encouraged by what
they are afraid of since they started to live in the caves. Wall painting was sourced by the
feeling of human being to adorn places they lived and, became a communication means they
were able to reflect their thoughts, emotions and beliefs Paints and icons had been spreaded
without any to the all free spaces (wall, ceiling, floor) in pre-historic ages. Later, paints were
started to be made inside bounded areas especially when it was intended to emphasize the
importance and functionality of the place. The noddle of second part in this working, explains
the history of wall paintings and its categorize according to way of being stages.
The first human beings were used mangan soil, coal of wood, chalk, sulphure and even their
blood as paint. Paint raw materials and techniques were improved as mankind progressed.
Also in this study, the most embrace part, which is related to painting components, is Section
2.3. in this part, paint is classificated and its' structure is explained with its details, by which is
gived its colour, named pigments, made by bonds and layers, thinners, dryings, plasticitizers
and fillings matter.
Fresques made centuries ago has entered a process of deterioration due to harsh
environmental conditions, wrong restorations and damages by human. These are in the shape
of crack, separation, swelling, peeling off and crazing on varnish, o the layers of paint,
plasters and carrying base substructure. Also in this study, third main section is contained by
those spoiles with lots of detail by pattern photos.
Restoration has arrived at a scientific level by the help of answers to the questions of “What is
beter?" even though there were many wrong applications on behalf of restoration before. In
the fourth parth, here it is scientific levels which is applicable conformations of wall
paintings, the properties of conservation materials and explains the principles in their
selection and policies of conservation.
As for the final main part of this study, narration of overhead, fixation-consolidation and
cleaning methods are examined carefully with their materials and their solvents, which one
used in restoration. Then, the study is summarized and supported by a pattern which is given
by them and a different country. The study is finished by related together with its summary
and its result.
1
Tez Adı : Yangın Olgusu ve Yüksek Yapılarda Yangın Güvenliği
Yazar Adı: Ümit TURGAY ARPACIOĞLU
Danışman: Prof. Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2004
ÖZET
Teknolojik imkanların ve ihtiyaçların etkisiyle yüksek yapılar hayatımıza her geçen gün daha
fazla girmiştir. Bu gelişme yüzyılın başlarında ekonomik gelişmelerle en çok Amerika
Kıtası'nda görülmüş, ihtiyaçlara cevap verebilmek için bir çok yüksek yapı yapılmıştır. Bu
gelişim yüksek yapılarla ilgili sorunları da beraberinde getirmiştir. İşte bu sorunların en
önemlilerinden biri de yüksek yapılara yangın etkisidir. İnsanların kaçış olanaklarının
sınırlılığı, itfaiye olanaklarının yangına ulaşmasındaki zorluk, insan yoğunluğu nedeniyle
yüksek yapıların yangın güvenliği açısından iyi planlanmaları gerekmektedir. Yüzyılın
başından bu güne kadar yaşanan yangın deneyimleri yangın güvenlik taktiklerini, yönetmelik
ve standartların oluşumunda etkili olmuştur.
Çalışmanın amacı, İstanbul'da hızla yaygınlaşan yüksek yapılar üzerindeki yangın etkisini
açıklamak ve yapıların yangın güvenliği gelişimini, durumunu değerlendirilmeye çalışmaktır.
Çalışmanın birinci bölümünde; yangın olgusu açıklanmış ve yangın-yapı ilişkisi ele «
alınmıştır. Yangının çevresel, yapısal, bireysel ve malzemeye etkileri ve yangın güvenliği
taktikleri ve aktif-pasif yangın güvenliği açıklanmıştır.
İkinci bölümde, yangının yüksek yapılara etkisi üzerinde durulmuştur. Yüksek yapıların
tanımı yapıldıktan sonra dünyada ve Türkiye'de yüksek yapıların gelişimi açıklanmıştır.
Yüksek yapıların yangın güvenliği farkları açıklandıktan sonra yüksek yapılarda taşıyıcı
sistem, cephe ve planlama açısından yangın güvenliği ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde, yüksek yapıların NFPA (National Fire Protection Association) yayınladığı
yangın istatistikleri ve dünyada yaşanmış yüksek yapı yangınlarından örnekler ele alınmıştır.
Tüm bu incelemelere dayanarak Türkiye'de yüksek yapıların yoğunlaştığı İstanbul ilinde
yüksek yapı örnekleri değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Yangın, Yangın Güvenliği, Yüksek Yapı, İstanbul Yüksek Yapıları
ABSTRACT
"Fire Phenomenon And Fire Protection in High-Rise Buildings"
High-rise buildings have entered our lives every single day more with the effect of
technological possibilities and needs. in the beginning of the century, this development
occurred mostly in America continent with the economical improvements, and many highrise buildings were constructed to meet the needs. This progress has brought about the
problems related to high-rise buildings. One of the most important ones of these problems is
the fire effect on high-rise buildings. High-rise buildings should be thoroughly planned in
respect to fire safety due to limitation of escape possibilities, difficulty of fire brigade to
reach fire and density of human. Fire experiences happening since the beginning of century
has influenced the formation of fire safety tactics, codes and standards.
The development of the high-rise buildings in our country has been seen in the last thirty
years. Therefore, standards and fire codes about high-rise buildings in our country have not
yet attained to a sufficient level.
The aim of the study is to explain fire effect on high-rise buildings and to investigate
development and current condition of fire protection in high-rise buildings in our country.
In the first chapter of the study, fire phenomenon is explained and fire-construction relation is
considered. After fire classification is made, progress phases of fire and firer-heat relation are
explained. The effects of fire on environment, construction, individual and material are
examined. Fire safety tactics and active-passive fire safety are explained.
In the second chapter of the study, the effects of fire on high-rise buildings are explained. The
development of high-rise buildings in the world and Turkey is explained after the definition
of high-rise building is made. Structure and façade systems of high-rise buildings are
examined. After the fire safety differences of high-rise buildings are explained, fire safety
methods in high-rise buildings are examined with regard to structure, facade and planning.
In the third chapter, the fire statistics of high-rise buildings, published by NFPA (National
Fire Protection Association), and examples from the high-rise building fires experienced in
the world are examined. On the basis of all these examinations, the samples of high-rise
buildings which become intense in Istanbul are evaluated.
Keywords: Fire, Fire Protection, High-Rise Buildings, High-Rise Buildings of İstanbul
1
Tez Adı : Ekolojik Açıdan Sürdürülebilir Yapılar ve Malzeme
Yazar Adı: H.Umut TUĞLU
Danışman: Prof. Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2005
ÖZET
Endüstri devrimi ile başlayan hızlı kentleşme süreci, plansız yapılaşma ve nüfus artışı, çevre
problemlerinin kabul edilebilir sınırları aşmasına neden olmuştur. Ortaya çıkan insan ve çevre
sağlığı tehdidi, ekoloji biliminin öneminin anlaşılması gerekliliğini ve ekolojik bilinçlendirme
girişimlerini hızlandırmıştır. Bu girişimlerden biri olarak ortaya çıkan Sürdürülebilirlik
Kavramı, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamalarını garantilemek için kaynakların
sürdürülebilirliğini sağlama amacını güden, ekolojik ve ekonomik boyutu olan disiplinlerarası
bir kavramdır. Dünyada ortaya çıkan ekolojik problemlerin %80’i yapı ile ilişkili olduğundan
sürdürülebilirlik kavramın mimarlık ve yapı sektöründeki uygulanabilirliği büyük önem taşır.
Ekoloji ve İnsan Sağlığı çerçevesinde sürdürülebilir yapılar ele alındığında; kaynakların
korunumu, yapının bir döngünün parçası olması ve kullanıcılarına sağlıklı bir ortam sunması
prensiplerinin, tasarımı somutlaştıran "Malzeme etkeni" ile birebir bağlantılı olduğu
görülmektedir. Bu kavramın uygulanabilirliği için önemli rol oynayan sürdürülebilir yapılarda
malzeme kriterleri belirlenmiştir. Bu kriterlere bağlı olarak, genel bir bakış açısı ile,
sürdürülebilir yapılarda seçilen malzemeler; yerel kaynaklardan elde edilen, üretim enerjileri
düşük, üretimlerinde atık madde ortaya çıkarmayan, kullanımlarında zehirli gazlar yaymayan,
doğal elektrostatik dengeleri bozmayan, dayanıklı, ekonomik, bakımı kolay, geri
dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir özellik göstermelidir.
Anahtar Kelimeler: Ekoloji, İnsan Sağlığı, Sürdürülebilirlik, Yapı, Malzeme
ABSTRACT
Rapid urbanization process beginning with the industrial revolution and also building without
planning and population increase caused environmental problems to exceed acceptable limits.
Threat for human and environment health accelerated understanding the significance of
ecology science and efforts for teaching ecological conscious. "Sustainability" as one of those
efforts is an interdisciplinary term which has ecologic and economic conditions and aims to
provide the sustainability of resources in order to guarantee meeting the needs of next
generations. Since %80 of the ecological problems occured in the world is related with
building, functioning this concept in the construction sector has a great importance. Taking
the sustainable buildings into consideration in the framework of ecology and human health,
it's obvious that, the principles such as conservation of resources, considering the building as
part of the cycle and offering a healty environment are directily in relation with the “Material
factor” that embodies the design. The criteria for materials used in sustainable building which
have a major role in functioning this concept are defined. According to those criteria, the
materials selected in a sustainable building must be; obtained from local sources, that has low
embodied energy, no production wastes, no out-gassing, no emission of electromagnetic
radiation and are economic, durable, easy to maintain, reusable and recycable.
Keywords: Ecology, Human Health, Sustainability, Construction, Material
Tez Adı : Türkiye’de Gelecek Yirmi beş Yıl İçinde Beton Malzemelerinin Durumu
Yazar Adı: Şebnem SUNAR
Danışman: Prof. Dr. Halit Yasa ERSOY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Eylül -2005
ÖZET
Günümüzde inşaat sektöründe kullanılan beton malzeme yüzyılı aşkın bir süreden beri yapı
alanında kullanımı yaygınlaşmış yapı sektörünün vazgeçilmez bir malzemesi haline gelmiştir.
Bu denli yoğunlukla tercih edilmesi hiç kuşkusuz ki olumlu niteliklerinden gelmektedir.
Bunun yanında ayrıca bütün dünyada beton özelliklerini geliştirmek amacına yönelik olarak
birtakım çalışmalar da yapılmaktadır. Teknolojinin getirdiği yenilikler ve bunların inşaat
dünyasına yansıması dayanıklı nitelikli ve özel beton üretme çabaları da, bu malzemenin
geleceğin malzemesi olacağının bir işareti oluyor.
Beton malzemenin avantajları bu malzemenin inşaat sektöründe kullanımını arttırmış ve bu
malzemenin vazgeçilmez bir malzeme olmasını sağlayabilmiştir. Beton malzeme ile istenilen
boyutlarda beton elemanlar edilebilmesi yerinde olduğu gibi özel olarak fabrikalarda
üretilebilmesi inşaatta erişilmesi güç noktalara plastik özelliğinden dolayı ulaşabilmesi
sertleşmiş betonun basınca olan yüksek dayanımı, çelik gibi korozyona çabuk uğramaması,
estetik ve yine ekonomik olması en önemli avantajları arasında sayılabilinir.
Beton malzemeyi oluşturan ana malzemeler çimento, agrega ve su dur. Su ve agrega
kaynakları yönünden Türkiye zengin sayılabilecek bir ülke durumdadır. Çimentoyu oluşturan
kireç taşı, kil, marn gibi doğal kaynakları da yine Türkiye 'de bolca bulunmaktadır.
Türkiye çimento ihracatı yapabilen bir ülke durumuna gelmiştir. Bugün Türk çimento sektörü
teknolojik alt yapısı ile ve otuz dokuzu entegre on sekizi öğütme ve paketleme olmak üzere
elli yedi tesisi ile Avrupa'da ilk dünyada ilk on üretici ülkeden biri konumuna gelmiştir.
Türkiye henüz alt ve üst yapı inşaatlarını tamamlayamamış bir ülkedir. Bu işleri tamamlamak
için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Bütün bu inşaat işlerinde kullanılan ana malzeme de
betondur. Türkiye'de beton sektörü hızla olumlu yönde gelişme göstermektedir. Bütün bunlar
beton malzemenin gelecek yıllarda da Türkiye inşaat sektöründe kullanılacak en yaygın yapı
malzemesinin beton olacağını gösterir.
1
Tez Adı : “Mimarlık ve Renk Kavramı”
Yazar Adı: Tuncay SEMA
Danışman: Prof. Dr. Halit Y. ERSOY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2006
ÖZET
Renk duyularımızı hedef alan soyut bir kavramdır. Işığın kırılması sonucu yüzeyden yayılan
enerjinin beyindeki izdüşümü olarak da ifade edilebilen renk kavramı, geçmişi çok eskilere
dayanan, insan yaşamının her kesiminde varlığını hissettiren önemli bir olgu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Renklerin algılanması ışık kaynaklarına bağlı olduğundan, farklı mekânlar için
işlev özelliklerine uygun renkler ve ışık kaynaklarının seçilmesi gerekmektedir. Eylemler ve
renk arasındaki ilişkilerin doğru kurulması sonucu görsel konforun sağlanması kolaylaşacak,
kişilerin eylemleri daha kolay ve istekle yerine getirmeleri sağlanacaktır. Rengin tasarımda
kullanımının özünde görsel algıya yönelik unsurlar bulunmaktadır. Renk, malzemenin biçimi,
yüzey nitelikleri ve aydınlatma gibi görsel unsurların bileşimiyle insanlar üzerinde etkili
olmaktadır. Yüzey ve ışık etkileşimiyle oluşan görsel algı, fiziksel ortam içerisinde psikolojik
etkilerle beraber estetik bir beğeniye dönüşür. Renk simgesel, işlevsel ve biçimsel
özellikleriyle, mekânlarda yaşamsal ve görsel konforu etkiler, psikolojik ve estetik
boyutlarıyla ise mimari tasarımda etkin bir rol oynar. Renk, mimarideki işlevin,
konstrüksiyonun ve estetiğin önemli bir parçasıdır. Sonuç olarak tasarım bütününde rengin
uygun ve doğru kullanımı, mimari kurgunun amacına, işlevine ve karakterine yönelik uygun
estetik ve fiziksel koşulların sağlanması açısından oldukça önemlidir.
Anahtar Kelimeler: Işık, Renk, Psikoloji, Malzeme, Mekân, Mimari Tasarım, Estetik
ABSTRACT
“Architecture and Concept of Color”
Color is an abstract concept which target our senses. The concept of color could be expressed
as the mind projection of the energy spreading on the surface due to refraction of the light. It
is a fact, dating back to very older times, felt at any part of the human life. Because colors are
perceived on the basis of the light source, colors and light sources suiting to different spaces
should be selected. As a result of correct interrelation between acts and color, visual comfort
will be easily established and personal motivation will be increased. In color design, there are
factors aiming visual perception in the substance of use. Color creates an influence on person
with the format of the material, surface properties or illumination. The visual perception being
the interaction between the surface and light, turns into an aesthetic enjoyment along with the
psychological influences within the physical environment. Color is an important part of the
architectural function, construction and aesthetics. In the end, it is very important for the
whole design to use color suitably and correctly, so that the aesthetics and physical conditions
in accordance with the purpose, function and characteristics of the architectural system are
established.
Keywords: Light, Color, Psychology, Material, Space, Architectural Design, Aesthetics
Tez Adı : Ekolojik Değerlere Göre Ahşap Kompozit Malzemenin Seçim Kriterleri
Yazar Adı: Nazire Papatya SEÇKİN
Danışman: Prof. Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
Yirmibirinci yüzyılın başında en önemli mimari haberler, sadece bilgisayar destekli tasarım
ya da son tasarım akımları ile ilgili değildir. Artık, ekolojik tasarım ve ekolojik mimarinin
gelişimi gündemdedir ve profesyonel tasarım disiplinleri olarak kendi kimliklerini
bulmuşlardır. Yine de, ekolojik tasarım konusunda, mimarlar tarafından uzun ömürlü
alternatif malzemeleri ve enerji tasarruflu sistemleri tercih edilmesine rağmen, küresel bir
tavır görülmemektedir. Genel olarak, yapıda kullanılan malzemeler yaşam döngüsünün tüm
aşamalarında negatif bir etkiye sahiptir. Bu etki, özellikle bozulmuş ve tahrip edilmiş
çevrelerde rahatlıkla görülebilmektedir. Zararlı yayımlar ve atıklar bu etkilerin başlıca
örneklerindendir.
Ahşap çevre ve insanlık üzerinde hiçbir yan etkiye sahip olmayan doğal ve sıcak bir
malzemedir. Buna rağmen, ahşaptan yapılan ürünler de, insan sağlığı üzerinde olumsuz
etkilere sahiptir ve doğayı kirleten zararlı yayımlar içermektedir. Farklı ahşap malzemelerin
doğal ya da sentetik bir yapıştırıcı yardımıyla biraraya getirilmesiyle elde edilen kompozit
malzemeler de, bu ürünlerin bir örneğidir.
Geniş anlamda kompozit malzeme, tanımlanabilir bir arayüze sahip tek bir yapı elde etmek
amacıyla, iki ya da daha fazla sayıdaki farklı malzemenin bir araya getirilmesiyle oluşturulan
bir üründür. Bu yeni ürünün özellikleri, arayüzün özelliklerine olduğu kadar, ürünü meydana
getiren malzemelerin özelliklerine de bağlıdır. Mobilyaların bir çoğu ve bazı yapı
malzemeleri, çeşitli ahşap kompozitlerden yapılmaktadır.
Ahşap kompozit, farklı ahşap türlerinin birbiriyle ya da farklı ahşap türlerinin diğer farklı
malzemelerle, daha değerli bir ürün elde etmek amacıyla biraraya getirilmeğini içeren geniş
kapsamlı bir terimdir. Örneğin, bugün, prefabrik evlerin kat döşemelerinde kullanılan I kesitli
kirişlerin çoğu, atık ahşap, yapıştırıcı, karbon lifi ve camelyaftan oluşan bir ahşap
kompozitten yapılmaktadır ve bu şekilde, benzeri bir çelik kirişten daha hafif ve güçlü bir
yapı elde edilmektedir.
Bu çalışmanın amacı, tez boyunca vurgulanacak olan ekolojik değerlere göre, ahşap kompozit
malzemelerin seçim kriterlerinin araştırılmasıdır.
Bu çalışma altı ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümü, çalışmanın amaç ve kapsamını
anlatmaktadır. İkinci bölüm ise, ekoloji ve sürdürülebilirlik ile ilgili tanımları kapsamaktadır.
Yine, ikinci bölüm kapsamında, sözü edilen bu kavramların gelişim süreçleri ve yapı
malzemesinin ekolojik olması için gerekli olan seçim kriterleri üzerinde de durulmuştur.
1
Ekoloji ile ilgili kavramsal sınırın belirlenmesinin ardından, literatür çalışmasının ikinci
kısmı gerçekleştirilmiştir. Bu aşamada, ahşap kompozit malzemeler üzerine geniş kapsamlı
bir literatür taraması gerçekleştirilmiş ve konuyla ilgili mümkün olduğunca çok veri
toplanmaya çalışılmıştır. Özetle, tezin üçüncü ve dördüncü bölümleri ahşap kompozit
ürünlerle ilgili bilgi ve değerlendirmeleri içermektedir.
Tezin beşinci bölümünde, toplanan verilerin ışığında ve önceki bölümlerde aktarılan bilgiler
çerçevesinde, ekolojik değerlere göre ahşap kompozit malzemelerin seçim kriterleri
tanımlanmıştır. Çalışmanın altıncı ve son bölümünde ise, önceki aşamalarda gerçekleştirilen
irdelemeler sonucunda ortaya çıkan sorunlar ve çözümler üzerine genel
bir değerlendirme yapılmış, öneriler getirilmiştir.
Ahşap kompozit malzeme, masif ahşap malzemede olduğu gibi yüksek değerde mekânik ve
teknolojik özelliklere sahip olmakla birlikte, masif ahşap malzemenin sakıncalarını taşımayan,
üstün nitelikli bir malzeme oldu. Ahşap kompozit malzeme, dünyada azalmakta olan orman
kaynaklarının ahşap endüstrisinde daha akılcı bir şekilde kullanılmasını sağlamının yanı sıra,
tüketiciyi memnun edecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte ürünler elde edilmesine
imkan vermektedir. Sonuç olarak, ahşap kompozit ürünlerin; kullanım ve işlenebilme
kolaylıkları, ucuz oluşları, çeşitli geri dönüştürülmüş malzemeler ve ahşap atıkları
değerlendirilerek üretilebilmeleri, buna bağlı olarak da çevreye olan olumlu katkıları
nedeniyle giderek artan bir öneme sahip oldukları ifade edilebilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ekoloji, Sürdürebilirlik, Ahşap Kompozit Ürünler.
ABSTRACT
The most important architectural news at the beginning of the 21st century isn’t just about
CAD or the latest design fashions. It’s the fact that ecological design and ecological
architecture are coming into their own as professional design disciplines. However, although
many architects prefer alternative durable materials and energysaving systems, it hasn’t been
seen a global attitude to ecological design. In general, materials which have been used in
construction have had a negative influence in all the phases of the life cycle. The effects can
easily be seen especially in the form of tampering with the environment. Harmful emissions
and wastes are the main examples of these effects.
The wood is natural and warm material which does not have any side effects to the
environment and humankind. Still, some products made from wood can contain harmful
emissions which pollute nature and has bad influences too the health of mankind. Composite
materials that are made by bounding the different kinds of wood together with an adhesive of
natural or synthetic form is an example of these products.
By the broadest definition, a composite material is one in which two or more materials that
are different are combined to form a single structure with an identifiable interface. The
properties of that new structure are dependant upon the properties of the constituent materials
as well as the properties of the interface. Much of the furniture and some of the building
materials are made with some sort of wood composites.
Wood composite is a loose term for taking different types of wood or different types of wood
and other non-wood materials and combining them together to make a valuable product. For
example, most of the I-beams used in the floors of prefabricated homes today are made with a
wood composite which takes waste wood, glue, carbon fibers and fiberglass and makes an Ibeam structure which is stronger and lighter than its steel counterpart.
The objective of this study is to research the choice criteria for wood composite products,
depending on ecological values which are going to be expressed through the thesis.
This study consists of six main chapters. The introductory chapter explains the objective and
the scope of study. The second chapter contains the definitions related to ecology and
sustainability. It also contains the development process of these concepts and the choose
criteria of construction materials for being ecological.
After the conceptual border of ecology has been determined, the second phase of the literature
study has been realized. In this phase, an extensive literature scanning on wood composite
products which is the main subject of research has been carried out and it has been tried to
collect as much data as possible related to the subject matter. In brief, the third and fourth
chapters of the thesis contain all the information and assessments related to wood composite
products and use opportunities.
In the fifth chapter of the thesis, it was determined the choose criteria for wood composite
products, depending on ecological values in the light of all data collected and within the
framework of the information given in the previous chapters. In the sixth and last chapter of
the study, a general assessment has been made on the problems and solutions determined by
the examinations in the previous stages and suggestions have been put forward.
Wood composite products have all the high mechanical and technological properties of
massive wood. They are also high quality materials which don’t have the negative features of
massive wood. Wood composite products provide rational usage of forest sources which are
decreasing around the world as well as they give possibility to get products which satisfies the
consumer and also meets the needs of them. In conclusion, it could be expressed that wood
composite products have an increasing importance because of the reasons such as processing
and usage simplicity, frugality, possibility of production from waste wood or different
recycled materials and according to all, their positive contributions to the environment.
Keywords: Ecology, Sustainability, Wood Composite Products
1
Tez Adı : İç Mekânda Malzeme Kullanımında Akustik Performans Kriterleri
Yazar Adı: Hayriye Bahar EROL
Danışman: Prof. Dr. Halit Yaşa ERSOY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2006
ÖZET
Yapılan çalışmanın amacı, mimari tasarıma bir veri olarak katılan sesin iç mekân ile olan
ilişkisinin irdelenmesi ve bu konuya bağlı olarak örnekler üzerinde incelemeler yapılmasıdır.
Akustik kavramının açıklanması amacı ile çalışmanın ilk bölümünde, sesin tanımlanması ve
fiziksel özellikleri üzerinde durulmuştur.
Mimari anlamda akustik, ikinci bölümde ele alınmıştır. Gürültü denetimi başlığı altında,
gürültünün oluşum şekli ve yapı içinde yayılmasına bağlı olarak denetim yöntemleri
irdelenmiştir. Hacim akustiği başlığı altında ise 20. yy modern akustik kavramları
doğrultusunda, hesaplanabilir ve ölçülebilir parametrelere göre mekân içinde olması gereken
işitsel konfor şartları ele alınmıştır.
Çalışmanın üçüncü bölümünde, daha önce incelenen ses ve mimari akustik kriterler
doğrultusunda, iç mekânda kullanılan malzemeler tanımlanmış ve sınıflandırılmıştır. Bu
sınıflandırma sesin karşılaştığı yüzeydeki verdiği tepkilere göre oluşturulmuştur. Mekân
işlevine bağlı olarak, malzemelerin akustik etkinlikleri çeşitli örnekler üzerinden ve
yöntemlere göre incelenmiştir.
İç mekân malzemelerinin kullanımında konfor koşullarının sağlanma şekilleri belirlenmiştir.
Olumsuz kullanımlar saptanarak, ortadan kaldırılması ile ilgili öneriler geliştirilmiştir.
ABSTRACT
Acoustic Performance Criteria For Material Use Within Space
The purpose of the work done is to investigate the relation between sound, which is an input
to architectural design, and interior space and also to examine sample cases related with this
subject.
In order to explain the acoustic concept, the definition and the physical properties of sound
has been deliberated in the first section.
Acoustics in architectural context has been discussed in the second section. Noise control
methods according to the origin of the noise and the propagation within the space have been
discussed under the noise control topic. The required auditory comfort conditions with respect
to the computable and measurable parameters according to 20th. century modern acoustics
has been deliberated under the space acoustics topic.
In the third section of the work, materials used within spaces have been described and
classified according to the auditory and architectural acoustical criteria that were investigated
in the first two sections. The classification has been based on the response of the sound wave
to the surface it encounters. The acoustic behavior of the materials according to the functions
of the space has been investigated with different examples and methods.
Methods to create the comfort conditions through material use have been specified.
Unfavorable uses and cases have been stated and suggestions for remedy are developed.
1
Tez Adı : Deprem Hasarlarının Bir Bileşeni Olarak Alkali-Silika Reaksiyonları
Yazar Adı: Binnaz BAYHAN
Danışman: Prof. Dr. Kemal ÇORAPÇIOĞLU
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: 2006
ÖZET
Bu çalışmada deprem hasarlarının yoğun olduğu bölgelerde hasar analizi yapabilmek
amacıyla, Melen çayının Düzce Akçakoca yöresinden geçen bazı alanlardan temin edilen
agregaların alkali-silika reaksiyonu yönünden reaktivitesi araştırılmıştır. Bu reaktiviteyi
ölçmek amacıyla, bu agregalarla birlikte puzolanik ve portland çimentoları kullanılarak,
çimento alkalilerinin agrega ile reaksiyonu sonucu genleşmelerinin olup olmadığı deneylerle
araştırılmıştır. Deneysel çalışmada Hızlandırılmış Harç Çubuğu Yöntemi ( ASTM C1260 )
uygulanmıştır ve numuneler üzerinde çeşitli mekânik deneyler yapılmıştır.
Birinci bölümde; genel olarak agrega ve çimento çeşitleri ve tanımlamalarına yer verilmiştir.
Agrega-çimento ara yüzeyindeki etkileşimler açıklanmaya çalışılmıştır.
İkinci bölümde; alkali-silis reaksiyonunun (ASR) tanımlaması yapılmış ve mekânizması
açıklanmıştır. ASR’nun belirtileri ve betonu ne şekilde etkilediği irdelenmiş ve teşhisle
birlikte kontrol altına alma yöntemlerine yer verilmiştir. ASR’nu etkileyen faktörler
incelenerek, ana bileşenlerden agrega ve çimentonun da özelliklerinin reaksiyonu nasıl
etkilediği açıklanmış ve bölümün sonunda ASR tanımlaması örneklerle desteklenmiştir.
Üçüncü bölümde; alkali-silis reaksiyonunun tespit yöntemleri ve konu ile ilgili mevcut
standartlar açıklanmıştır.
Dördüncü bölümde; reaktivitesi araştırılacak olan agregaların ve birlikte kullanıldıkları
çimentoların özellikleri anlatılarak, deneysel çalışmaların sonuçları sunulmuştur.
Sonuç olarak, araştırma kapsamında yapılan deneyler sonucunda elde edilen veriler
değerlendirilmiş ve ileride bu konuyla ilgili yapılacak çalışmalar için önerilerde
bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Alkali-silis reaksiyonu, çimento-agrega ilişkisi, reaktif silis
ABSTRACT
In this thesis, the reactivity of agregates, , with respect to alkali-silica reaction (ASR) was
investigated. The agregates taken from some locations of Düzce Akçakoca zone where Melen
stream is running for this study. To measure this reactivity, whether cement alkalis expand
due to their reaction with agregas was investigated experimentally using puzolonic and
portland cement binders. During the experiments Accelerated Mortar Tube Method (ASTM
C1260) was applied and several mechanic experiments were carried on samples.
In the first chapter; types of agregates and cement were descripted. The interactions at the
agrega-cement interface were explained.
In the second chapter; alkali-silica reaction (ASR) was defined and the mechanism was
explained. The signs of ASR and how it affects the concrete were explicated and the methods
to limit these effects were stated. The properties agregate and cement, effect on the reaction
were explained by investigating the facts that affect ASR and at the end of the chapter, the
definition of ASR was supported with examples.
In the third chapter; the detection methods on alkali-silica reaction and the present standarts
related to this subject were explained.
In the fourth chapter; the reactivity properties of chement was used as binder were explained
and the results of the experiments were discussed.
In the last chapter; the data obtained as a result of the experiments within the context of the
research were evaluated and a proposal for future work was proposed.
Keywords: Alkali-silica reaction, cement-agregate relation, active silica
1
Tez Adı : Lif Donatıların Yüksek Dayanımlı Betonlarda Yarma Dayanımı-Basınç Dayanımı
İlişkisine Etkisi
Yazar Adı: Arda UĞUR
Danışman: Prof. Dr. Halit Yaşa ERSOY
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2007
ÖZET
Yüksek dayanımlı beton, üstün özeliklerine rağmen gevrekliği ile göze çarpan bir yapı
malzemesidir. Lif donatılar ise betonun gevreklik problemine çözüm ve diğer mekânik
özeliklerin iyileştirilmesi için önerilen en popüler çözümlerdendir. Bu çalışmada, çelik,
polipropilen, naylon ve PVA liflerin ve çelik tellerin de polipropilen, naylon ve PVA ile
birlikte farklı hacim oranlarında kullanılmasıyla üretilen lif donatılı betonlar için yarma
dayanımı ile basınç dayanımı arasındaki ilişkiler araştırılmış ve söz konusu ilişkiler yalın
beton matrisi ile mukayese edilmiştir.
Beton karışım hesaplarının yapılmasında, malzeme deneylerinde ve ölçüm yöntemlerinde
Amerikan şartnameleri ve Amerikan ölçü birimi sistemleri kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar
ise hem Amerikan hem de metrik sistemdeki karşılıkları ile verilmiştir.
Yapılan deneysel çalışmalar neticesinde, lif donatılı betonların yarmada çekme dayanımının
basınç dayanımına oranı, lif türünden bağımsız olarak yalın matrisin yarma dayanımının
basınç dayanımına oranından daha yüksek bir değerde tayin edilmiştir.
Elde edilen basınç ve yarmada çekme dayanımları esas alınarak, regresyon analizleri
yapılmış, basınç dayanımı ile yarmada çekme dayanımı arasındaki ilişkiyi ifade eden
bağıntılar türetilmiştir.
Tez Adı : Yapılarda gün ışığı denetiminde cam malzeme kullanımının değerlendirlmesi
Yazar Adı: Nurdan Sarıtaş
Danışman: Prof. Dr. Halit Yaşa Ersoy
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2008
ÖZET
Bu çalışmada, güneş ışığının ve solar ısının, yapılarda kullanılan değişik
geçirgenlikteki camlar ile denetiminin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yapılan çalışma, yapı
malzemesi olarak çeşitli camların incelenmesi, gün ışığı’nın yapıdaki önemi ve farklı
camlardan ısı ve ışık olarak geçirimliliği hakkında mimari uygulamalara ve farklı çalışmalara
referans olarak kullanılabilecektir.
İlk bölüm, giriş bölümü olarak hazırlanmış , ülkemizde cam cephe kaplamanın durumu
belirtilmiştir.
İkinci bölümde, mekan algısı, çeşitli mekanlardaki cam malzeme kullanımını ve
gün ışığı incelenmiştir.
Üçüncü bölümde , cam malzeme’nin üretim yöntemleri ve teknik özellikleri ve çeşitleri
hakkında genel bilgiler verilmiştir.
Dördüncü bölümde, yapı malzemesi olarak kullanılan cam malzeme çeşitleri özellikleri tarihi
gelişimiyle beraber incelenmiştir.
Beşinci bölümde, cam malzemenin kullanıldığı geliştirilmiş dış duvar kuruluşlarında yüksek
performans kriterlerinin incelenmesi, irdelenmesi ve tartışılması yapılmaktadır.
Altıncı Bölümde yapı cephe kabuk elamanı olarak cam kompozitlerin irdelenmesi,
değerlendirmeler ve geleneksel dış cephe duvarıyla maliyet karsılaştırılması yapılmaktadır.
Yedinci bölümünde, sonuçlar ve öneriler sunulmuştur.
ABSTRACT
This study has been designed to focus on the use of variable transmission glass
materials in buildings to control solar radiation and thermal affects. This study can be used
as a reference to related studies and a guide to architectural applications on solar radiation
and heat transfer through different glass materials, the importance of day light in living
spaces and the examination of various glass materials as a core building material.
In the first section given introduction, defines the status of glass materials as a surface cover
for buildings, in our country.
In the second section, examines the interpretation of living space, deals with daylight and the
use of glass materials in various living spaces.
In the third section, talks about the production methods, technical characteristics and various
types of glass materials.
In the fourth section, examines the glass material, as a building material, in terms of various
types, characteristics and historical development.
In the fifth section, focuses on the discussion and examination of high performance
criterians on advanced exterior walls erections where glass is utilized as a building material.
The sixth section is the discussion about variable architectural glass units.
The final section, consists of conclusions and suggestions and leads into subsequent studies.
1
Tez Adı : Gün ışığı ile aydınlatmanın temel ilkeleri ve gelişmiş gün ışığı aydınlatma
sistemleri Yazar Adı: Hülya Okutan
Danışman: Prof. Dr. Kemal Çorapçıoğlu
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi Teslim Tarihi: Haziran –2008
ÖZET
Doğal enerji kaynaklarının tükendiği ve enerjinin etkin kullanımının bir kat daha önem
kazandığı günümüzde gün ışığı ile aydınlatma sistemleri kullanıcıya tasarrufun yanı sıra
konforu da sunmaktadır. Aydınlatmaya hem konutlarımızda hem de sanayide enerjinin önemli
bir kısmı harcanmaktadır. Aydınlatmadan tasarruf, ihtiyacımız olan ışığı kapatarak değil,
ihtiyaç olanı doğal yöntemlerle, enerjiyi etkin kullanarak sağlamakla olur.
Bu çalışma ile gelişmiş gün ışığı ile aydınlatma sistemlerine bir giriş yapılması amaçlanmıştır.
Sistemleri detaylı incelemek yerine, genel olarak gün ışığı kavramı, insan ve bina ile olan
ilişkisi üzerinde durulmuş ve gelişmiş gün ışığı sistemleri anlatılarak, gelişmekte olan bu
sistemleri daha iyi anlamak ve veri oluşturabilmek amaçlı ölçüm yöntemleri anlatılmıştır.
ABSTRACT
In nowadays condition that the natural energy sources are consumed away and the importance
of using the energy effective is increased, though the daylighting systems provide energy
saving to the users, it are also represent comfort. Both in our residences and in the industry to
the lighting have been consumed important a part of energy. Saving from lighting, can not get
with shutting the light that required to us, contrary to can provide with using the required as
natural ways and using the energy effective.
In this study has aimed to make an introduction into the advanced daylighting systems.
Instead of examining the systems detailed, has dwelled generally on the concept of daylight,
its relations with the human and building, and by explaining the advanced daylighting
systems; then has explained the measurement methods, here the aim is understanding these
systems well and could get data’s.
Tez Adı : Polimer esaslı lateks katkının çimento harç özellikleri üzerindeki etkisinin
incelenmesi
Yazar Adı: Alper Ceran
Danışman: Yard. Doç. Dr. Cüneyt Diri
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ocak–2009
ÖZET
Son yıllarda dünyadaki çeşitli betonarme yapılarda meydana gelen hızlı hasar oluşumu önemli
bir sorun teşkil etmektedir. Bu tipteki yapı fiziği sorunlarını çözmek adına özellikle agresif
ortamlarda bulunan betonarme yapılarda, harçların fiziksel ve mekanik özelliklerini
performans açısından geliştirme ihtiyacı doğmuştur. Harçların dayanıklılık (durabilite)
özelliklerini geliştirme yöntemlerinin başında, polimer kullanımı tüm dünyada
yaygınlaşmıştır. Polimer katkılı harçlarda çimento ve polimerin beraber kullanılması ile
normal harçlara göre, bazı özelliklerde daha iyi sonuçlar elde edilebilmektedir.
Bu çalışmada, lateks katkılı çimento esaslı harçların durabilite özellikleri incelenmiştir.
Çalışmanın deneysel kısmında, kısa adı ‘lateks’ olan (stiren butadien kopolimer lateks) bir
polimer türü katkı, harçların bileşimine artan oranlarda katılarak mekanik ve fiziksel
özellikler incelenmiştir. Deneysel çalışmalarda yapışma dayanımı deneyleri de yapılmıştır.
Lateks bu deneylerde bulamaç şeklinde ara yüzeye uygulanarak kullanılmıştır.
ABSTRACT
Quick damage proportion on various reinforced concrete buildings is going to be a problem in
these years. There were needed to improving physical and mechanical properties of cement
based mortars to solve these types of physical problems in the structure. All around the world
polymers are using as leader for improving durability properties of the mortar. As a result,
using of the cement and polymers together in polymer added mortars, improves some
properties better.
This study is written to investigate for the purpose influence on durability of the cement based
mortars with latex addition. In an experimental part of study researches of physical and
mechanical properties of solutions of concrete at latex addition (a kind of the polymeric
additive, shortly ‘latex’) on the accruing have been conducted. In the same part the adhesion
test has been carried out. Thus latex was used as slurry and it was put directly on a surface.
1
Tez Adı : Renk olgusu ve günümüz mimarisindeki yeri
Yazar Adı: Yelda Alakuş
Danışman: Prof. Dr. Halit Yaşa Ersoy
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
"RENK OLGUSU VE GÜNÜMÜZ MİMARİSİNDEKİ YERİ"
Renk çok eski zamanlardan bu yana insanların önemle üzerinde durduğu bir olgudur.
Psikologlar, rengin insan ruhuna ne gibi etkisi olduğunu araştırırken, fizikçiler onu ışık olarak
inceler, tasarımcılar ise estetik açıdan ve mimari bütünün bir parçası olarak ele alırlar.
Renk tek başına anlatıcı bir öğe değildir. Mekan içersinde derinlik hissi yaratarak biçimi
vurgular ve hacmin algısını etkiler. Renk, yapının cephesinde kullanıldığında bulunduğu
çevre ve yapının mimari fonksiyonu, iç mekanda kullanıldığında ise mekanın işlevi ve
kullanılan diğer mimari elemanlar dikkate alınmalıdır. Ayrıca, renk, malzemenin cinsi, şekli,
dokusu ve aydınlatma gibi öğelerin birleşimiyle etkili olmaktadır. Kısacası, renk olgusu tek
başına karar verilecek bir olgu değildir. Diğer öğelerle beraber düşünülmeli, tasarımın hangi
aşamasında karar verilmesi gerektiğine dikkat edilmelidir.
Rengin mimaride sağladığı etkilerinin yanı sıra, kullanıcı kişilerin üzerindeki psikolojik
etkileri de insanların yaşam kalitesini etkileyecek kadar önemli olmaktadır. Bu noktada
bilinmesi gereken, kullanıcı kişilerin beğenileri, yaşı ve mekanın hangi amaçla
kullanılacağıdır.
Renk seçiminde yaratılmak istenen etkiyi sağlamak ve rengi doğru yerde, doğru bir şekilde
kullanmak için; yapının işlevi, kullanıcı kişiler ve kullanım süreleri, aydınlatma koşulları,
mekanın boyutları, kullanılan malzemeler, yapının mimari üslubu ve çevre özellikleri gibi
renk seçiminde etkili olan konular sorgulanmalıdır. Tasarımda rengin, kendisinden beklenen
görevi yerine getirebilmesi için, tüm bu kriterlerin doğru değerlendirilmesi önemlidir. Bu
verilerle birlikte, rengin bilimsel dayanaklarla birlikte kullanılması gerektiği ve tasarımın çok
önemli bir parçası olduğu gerçeği unutulmamalıdır.
ABSTRACT
“COLOUR PHENOMENON & ITS CONTEXT WITHIN TODAY’S
ARCHITECTURE”
Colour has been a phenomenon since ancient times that people attach significant emphasis.
Psychologists probe the effect of colour to psyche; physicists explore the colour as light;
designers handle colours part of the architecture in an estetic way.
Colour is not an explanative component by itself. By creating perspective feeling in a place, it
underlines forms and figures, and affects the perception of the volume. When a colour is
utilized on the facade of a building, its environment and architectural function is quite
important. On the other hand, when it is utilized an indoor, then the fuction of the place and
other utilized architectural elements bares significance. Furthermore, colour becomes more
effective providing it is harmonized with other such components as the type, shape, texture of
a material and illumination. In short, it is impossible to determine solely the colour
phenomenon; it ought to be evaluated with the effect of other components. Therefore, it is
important to decide on which stepof the design the colour is to be selected.
Besides its effects in architecture, its psychological effect on users is undoubtedly quite
significant in affecting their quality of life. At this juncture, the style and taste, age of the
users and the utilization aim of the place ought to be known with best perception.
In order to be able to assure the effect desired to be created and use the colour in true place in
a true way, such issues effective in colour selection as function of the construction, users,
duration of utilization, illumination conditions, size of the place, utilized materials,
architectural style of the construction and its environmental features have to be questioned. In
order for colour to harmonize and suit with the design, it has to be utilized by based on
scientific foundations and it should be reminded that colour is an indispensable part of the
design.
1
Tez Adı : Bims Agregaların ve bimsbeton ürünlerin mimarlık ve sürdürülebilirlik açısından
değerlendirilmesi
Yazar Adı: Pınar Kocaman
Danışman: Prof. Dr. Halit Yaşa Ersoy
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
“BİMS AGREGALARIN VE BİMSBETON ÜRÜNLERİN MİMARLIK VE
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ”
Beton yapısı itibariyle şekil vermeye uygun bir malzeme olup, diğer malzemelerle
yakalanamayacak plastik etkilerin elde edilmesine imkan verir. Rengi, dokusu ve içyapısı
çeşitli yollarla değiştirilebildiği için pek çok farklı türde beton elde edilerek çeşitli yapı
elemanı ve obje tasarımını mümkün kılar. Bu şekilde elde edilen beton çeşitlerinden biri de
içeriğindeki agregaların tamamen ya da kısmen hafif agregalarla değiştirilmesi sonucu oluşan
hafif betonlardır.
Hafif beton üretiminde kullanılan agregalardan biriside bimstir. Pek çok farklı sektörde
kullanılmakla birlikte dünyada ve Türkiye’de en yaygın kullanım alanı inşaat sektörüdür.
İnşaat sektöründe bims; prefabrik ve prekast hafif yapı elemanları üretiminde, çevre
düzenlemesinde kullanılmakla beraber, harç ve beton agregası, yalıtım malzemesi, çatı ve
yalıtım dolgusu olarak da kullanılmaktadır.
Son yıllarda bims agregalarından oluşan bimsbeton yapı elemanlarının yapı sektöründe
kullanımı normal betondan hafif olmaları nedeniyle hızla yaygınlaşmaktadır. Normal betona
kıyasla deprem yüklerine daha elastik davranış gösteren bu yapı elemanlarının diğer teknik
avantajları arasında; ısı ve ses yalıtımı ile yangın geciktiriciliği özelliğinin yüksek, atmosferik
ortamın koşullarına karşı son derece dayanıklı, inorganik, toksik olmayan, çevreci ve doğal
bir malzeme olması ve mikro-organizmalardan etkilenmemesi gibi özellikler
sayılabilmektedir. Sağladıkları bu avantajlar sayesinde bims ve bimsbetonlar, duvar, döşeme
ve çatı elemanlarında, iç mekan mobilyalarında, dekoratif elemanlarda, çevre düzenlemesinde
ve kent mobilyalarının oluşumunda kullanılmaktadır.
Bu çalışmada bims agregalarının ve bims agregalarından mamul hafif beton ve hafif yapı
elemanlarının kullanım alanları, avantajları ve özellikleri irdelenmektedir. Özellikle enerji
verimliliği ve sürdürülebilirlik kavramının her geçen gün önem kazandığı ülkemizde, bimsin
bu bağlamda değerlendirilmesi üzerinde durulmaktadır.
Çalışma altı bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde çalışmanın konusu, amacı, kapsamı ve yöntemi anlatılmaktadır. Genel
hatlarıyla bims ve kullanımının yapı sektörüne sağladığı avantajlar ile ülke ekonomisi ve
enerji verimliliği açısından öneminden bahsedilmektedir.
İkinci bölümde bims ve ilgili literatür taraması yapılmakta, bimsin tanımı, oluşumu,
sınıflandırılması, fiziksel, kimyasal ve teknik özellikleri ele alınmaktadır. Bims ve kullanım
alanlarıyla ilgili olarak genel bir değerlendirme yapılmaktadır. Bims volkanik olaylar
neticesinde oluşmuş gözenekli bir kayaçtır. Gözenek oranının yüksek olması sebebiyle hafif
ve yalıtım özellikleri yüksektir. Endüstriyel kullanım alanları oldukça geniş olan bimsin,
birçok ülkede yüzyılı aşkın bir süredir yaygın kullanımına rağmen, ülkemizde önemi son
yıllarda anlaşılmaya başlamıştır.
Üçüncü bölümde bimsin inşaat sektöründe kullanım alanları detaylı olarak ele alınmaktadır.
Bimsin yapı alanı harç ve beton agregası olarak, prefabrikasyon ve prekast hafif yapı
elemanları üretiminde ve yapı sektöründe diğer alanlarda kullanımı incelenmektedir. Bims
normal kum ve çakılın 1/3 - 2/3 'ü kadar yoğunluğa sahiptir. Bims betonu normal betondan
hafif olması sebebiyle zaman ve işçilikten tasarruf sağlamaktadır. Bimsin yaşanılan
mekanlarında kullanımı ile büyük çapta enerji tasarrufu sağlanması mümkün olmaktadır.
Dördüncü bölümde bimsbetonların tanımı, avantajları, özellikleri, bimsbeton bileşenleri ve
karışım hesapları ele alınmaktadır.
Beşinci bölümde önceki bölümlerde inşaat sektörü açısından detaylı olarak irdelemesi yapılan
bims ve bimsbetondan üretilen yapı elemanlarının mimari açıdan ele alınması ve
sürdürülebilirlik bakımından değerlendirilmesi yapılmaktadır.
Altıncı bölümde ise tez çalışmasının genel bir değerlendirmesi yapılarak bims ve
bimsbetondan üretilen yapı elemanlarının inşaat sektörüne, mimariye, çevreye ve ekonomiye
katkıları ve sonuçları anlatılmaktadır.
ABSTRACT
“THE ASSESSMENT OF PUMICE AGGREGATES AND PUMICE CONCRETE
PRODUCTS IN TERMS OF ARCHITECTURE AND SUSTAINABILITY”
Concrete, a kind of a material that it is easily given form due to its structure, has such plastic
impacts that no other material could provide. As its color, texture and internal structure could
be modified in various ways many different types of concrete could be produced whereby
many objects and building designs are brought into life. One type of concrete produced in this
way is lightweight concrete in which lightweight aggregates are used completely or partially.
Pumice is one of the aggregates used in production of lightweight concrete. Besides its
extensive use in many different industries, it’s most common usage area in both worldwide
and Turkey is construction industry. In construction industry, in addition to its usage in
production of prefabricated and pumice concrete building components, landscaping, pumice is
applied as mortar and concrete aggregate, insulation material, roof and insulation sealant.
In recent years, usage of pumice concrete building elements consisting of pumice aggregates
has been gradually increasing as they are lighter than common concrete. Being more resilient
against earthquake loads, these building elements provide many benefits from technical
aspects such as: being a natural and environment friendly material, supplying better
heat/sound insulation and higher fire delay, being inorganic, non-toxic and highly resistant to
atmospheric conditions and micro-organisms. As a result of these benefits, lightweight
concrete from pumice aggregates is applied in walls, floors, interior furniture, decoration,
landscaping and street furniture.
In this research, usage areas, advantages and properties of pumice aggregates and lightweight
concrete/building elements from pumice are examined. Particularly, pumice is evaluated in
terms of energy efficiency and sustainability concepts as they become important problems in
Turkey.
Thesis comprises of six chapters:
In the first chapter, subject, aim, scope and methodology of the research are expressed. In
general terms, pumice, advantages of its usage in construction sector and its importance from
the points of economy and energy efficiency are mentioned.
The second chapter composed of a literature survey about definition of pumice, its formation,
classification, physical, chemical and technical properties and an assessment about its usage
areas. Pumice is a porous rock that is formed as a result of volcanic events. As a result of high
porosity rate, it provides lightness and better insulation. Despite pumice has been commonly
used in lots of countries for more than a century, in Turkey its importance is dawn on in
recent years.
1
In the third chapter, usage areas of pumice in construction industry such as its application as
mortar and concrete aggregates, its use in the production of lightweight prefabricated and
precast building components are analyzed in detail. Pumice has density of 1/3-2/3 of sand and
gravel, therefore it is lighter than conventional concrete and provides time, workmanship and
energy saving.
The fourth chapter examines the definition, advantages, properties, components and concrete
mix designs of pumice concrete in detail.
In chapter five the pumice and pumice concrete expressed in terms of construction industry in
previous chapters are reviewed from the point of architectural and sustainability concepts.
In the last chapter, a general evaluation of the research is represented by emphasizing the
contribution of pumice and pumice concrete to construction industry, architecture,
environment and economy.
Key Words : Pumice, Pumice Concrete, Prefabricated Building Components, Pumice
Concrete Bricks And Blocks, Insulation, Energy Efficiency, Sustainability, Architecture,
Tez Adı : Yapı bakımı
Yazar Adı: Nihal Dinç
Danışman: Prof. Dr. Kemal Çorapçıoğlu
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Yapı Fiziği ve Malzemesi Programı Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2009
ÖZET
Yapılar kullanılmaya başladıkları ilk andan itibaren bozulmaya ve eskimeye başlar. Bir
bebeğin doğduğu andan itibaren yaşlanmaya başlaması gibi yapının da inşası bitip
kullanılmaya başlandığı andan itibaren ömrünün başladığı ve sorunların oluştuğu
görülmektedir. Yapının uzun ömürlü olmasının yanı sıra kullanılabilirliğinin de önemi vardır.
Bu koşulları sağlamak için yapıda düzenli bakım yapılması gerekmektedir. Tasarım
aşamasında alınan kararların ve detaylandırmanın doğruluğu, detayların hatasız uygulanması,
yapı bakımı için tasarım aşamasında şartname oluşturulması ve yapılan bakımın kayıtlarının
tutulması, yapı sahibi ve kullanıcıların yapı bakımına önem göstermesiyle doğru ve düzenli
bakımın yapılması sağlanmış olur.
Bu çalışmada yapı malzemelerinde, elemanlarında ve servis sistemlerinde bazı dış tehditler
sonucunda oluşabilecek bozulmalar karşısında yapılması gereken yapı bakımının planlanması
aynı zamanda yapılacak bakım için bütçe ayarlanması konuları değerlendirilmiş ve bir model
yapı üzerinde yapı bakımı incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler : Yapı bakımı, yapıda bakım, bakım planlaması, yapı malzemelerinin
bakımı, bakım yönetimi
ABSTRACT
Structures begin to deteriorate and wear beginning from the time they are built. Just as the
tendency of a new born baby to age, once a structure is built and completed, its life begins and
problems emerge. Aside from a structures life span, its usability is also important. Structures
require periodic maintenance to keep their regular conditions. Enabling the dwellers and
property owners to give importance to building maintenance, the accuracy of decisions and
detailing during the design work, the correctness during the application of details, the
development of a building specification during the design work and recording the
maintenance work applied, would allow a regular maintenance of a structure.
The context of this case study deals with maintenance, planning and budgeting with regards to
the deterioration of construction materials, elements and service systems by weathering, usage
and examines it on a model structure.
Key Words : Building maintenance,
maintenance, maintenance management
maintenance
1
planning,
building
materials
İÇ MİMARLIK
ANABİLİM/ANASANAT DALI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı : Hasta Odası İçin Mekan Düzenlemesi ve Hasta Yatakları
Yazar Adı: Gülay Erol
Danışmanı: Doç. Dr. Nihat Günel
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Konut Tasarımına Yıkanma-Yıkama Mekanlarının Etkisi ve Tasarımı
Yazar Adı: Meltem Göçmen
Danışmanı: Doç. Dr. Fatih Gorbon
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı : Konut Tasarımına Mutfağın Etkisi ve Mutfak Tasarımı
Yazar Adı: Aynur Savaş
Danışmanı: Doç. Dr. Fatih Gorbon
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1986
Tez Adı : Türkiye’de Mobilya Üretimi Yapan Fabrikaların Üretim Aşamasındaki Tasarım
Faktörünün Yeri
Yazar Adı: Necibe Rodop
Danışmanı: Doç. Dr. Fatih Gorbon
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1988
Tez Adı : Açık Büroların Sessel Açıdan İncelenmesi
Yazar Adı: Birol Köseoğlu
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Özden Erguner
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
Tez Adı : Geleneksel Türk Evinde Merdiven ve Bağladığı Alanlar
Yazar Adı: Serdar Filibe
Danışmanı: Doç. Dr. Emin Demirkan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
Tez Adı : Kırsal Kesimden Kente Göçün Zaman Süreci İçinde Mekan Donatımına Etkileri
Ertürk Özkaragöz
Danışmanı: Doç. Dr. Oya Boyla
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1990
Tez Adı : Konut Mutfaklarında Aydınlatma Yöntemleri ve Tasarıma Etkisi
Yazar Adı: Sevinç Ormancı
Danışmanı: Doç. Dr. Ünal Demiraslan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı : Büro Mekanlarında İnsan-Mekan Eylem-Ekipman ilişkilerinin İncelenmesi ve bu
Standartların Araştırılması
Yazar Adı: Yeşim Yaşar Şimdim
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Tuna ALP
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı : Günümüz Türkiye’sinde Salon-İnsan İlişkileri ve bu konudaki Seçimler
Yazar Adı: Jale Bavberk
Danışmanı: Prof. Dr. Oya Boyla
Teslim Tarihi: Mart-1990
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Tez Adı : Geleneksel Türkevi ve Dünya Konut Mimarisinin Pencere Boşlukları
Yıldız Gülay Güllaç
Danışmanı: Doç. Dr. Mustafa Emin Demirkan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1990
Tez Adı : Türkiye’deki Büro Mobilyalarındaki Gelişme İle Üretim Sistemleri, Malzeme ve
Teknoloji Sorunlarının İncelenmesi
Yazar Adı: Nursema Özdinar
Danışmanı: Doç. Dr. Mustafa Emin Demirkan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1990
Tez Adı : İstanbul’da Satışa Sunulan ve Tüketilen Mobilya Türleri
Yazar Adı: H. Şebnem Başaran
Danışmanı: Prof. Dr. Oya Boyla
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1991
Tez Adı : İç Mekanların Günümüzdeki Kullanım Şekilleriyle Geleneksel Kütahya Evleri
Mehmet Gürel
Danışmanı: Prof. Dr. Oya Boyla
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1991
Tez Adı : Yapı-İç Mekan Bütünlüğü İçinde Sabit Mobilyanın Çözüm Örnekleri Üzerine Bir
Araştırma
Yazar Adı: Sedef Acar
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Tuna Alp
1
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1992
Tez Adı : Ülkemizde İstanbul’da Otel Tipolojisi ve Konfor Şartları Çerçevesinde Yatma
Birimlerinin Donanımları Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Senem Güner
Danışmanı: Doç. Ünal Demiraslan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1992
Tez Adı : Yapı- İç Mekan Bütünlüğü İçinde Sabit Mobilyanın Çözüm Örnekleri Üzerine
Bir Araştırma
Yazar Adı: Sedef Acar
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Tuna Alp
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1992
Tez Adı : Standartlaşmanın İncelenmesi ve Türkiye’de Standart Büro Mobilyası Üretimi
Yapan Üç Firmanın Üretim Yöntemlerinin Araştırılması
Yazar Adı: Derin Öncel
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Tuna Alp
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : 19. Yüzyıl Sonu Beyoğlu (İstiklal Caddesi) Apartmanlarının Günümüzdeki
Kullanımlarının Saptanması Konusunda Araştırma
Birsen Dikmen
Danışmanı: Doç. Dr. Ünal Demiraslan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : Yiyecek İçecek Mekânlarının Fonksiyon ve Donatım İlişkileri Yönünden
İncelenmesi
Özlem Sungur
Danışmanı: Doç. Dr. Bora Damalı
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1993
Tez Adı : Geleneksel Bodrum Konut Mimarisi ve Günümüz Konut Mimarisine Etkileri
Dilek Ferah
Danışmanı: Prof. Dr. Perihan Gökçe
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1993
Tez Adı : Turizm Yapılarında Ortak Kullanım Alanları ve Bu Alanlardaki İçki İçme - Bar
Mekânlarının Analizi
Esin Sözer
Danışmanı: Doç. Dr. N. Ertugan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1993
Tez Adı : 20. Yüzyıl Başındaki İlerici Hareketlerin Günümüz Mobilyasına Etkileri
Yazar Adı: Burcu Çakus
Danışmanı: Prof. Dr. Oya Boyla
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1993
Tez Adı : Günümüz Şehirlerinde Yaşayan Üniversite Personelinin Mutfak Alışkanlıkları İle
Mevcut Mutfakların Karşılaştırılması
Yazar Adı: Deniz Demiraslan
Danışmanı: Doç. Dr. Nuran Yener
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1993
Tez Adı : Konutlarda Yıkanma Hacimlerinin Geçirdiği Evreler ve Çağdaş Çözümlerin
İrdelenmesi
Yazar Adı: Bekir Sıtkı Arat
Danışmanı: Prof. Dr. Aydın Esa
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1994
Tez Adı : Günümüz Şehir Konutunda Günlük Yaşama Mekânı Olarak Salon ve Oturma
Odalarının Geleneksel Türk Odası İle Karşılaştırılması
Ruşan Yazdanoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Perihan Gökçe
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1994
Tez Adı : Konut Yaşam Mekânlarında Mobilya İthalatının Türkiye’de Üretime ve Tasarıma
Etkileri
Yazar Adı: C. Gaye Samsunlu
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Önder Turan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı : Kurumsal Kimlik ve Banka Şubeleri
Yazar Adı: Özlem Mumcu
Danışmanı: Doç. Dr. Sevinç Hadi
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1996
Tez Adı : Alçı ve Alçının Yapıda Uygulanması
Yazar Adı: Funda Bahar Ülker
Danışmanı: Doç. Dr. Nurdan Yener
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1996
1
Tez Adı : İstanbul Otellerindeki Balo Salonları Tasarımına genel Bir Bakış
Yazar Adı: Kamil Mete ÇENGEL
Danışman: Prof. Oya BOYLA
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 1997
ÖZET
“İstanbul Otellerindeki Balo Salonları Tasarımına Genel Bir Bakış” konulu tez içinde yalnız
İstanbul'daki oteller ele alınmıştır. Balo Salonları incelenerek gerekli tespitler yapılmış,
bundan çeşitli sonuçlar çıkartılmıştır.
Tez; giriş, onu izleyen üç bölüm ve sonuç bölümünden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde, çalışmada ele alman konunun önemine değinilip, ulaşılmak istenen amaç
belirtilmiştir.
Birinci bölümde; Balo Salonlarının kullanım amaçlan,
salonlarının otel tipine göre
planlanması, tasarım ilkeleri ve tasannu etkileyen faktörler ele alınmıştır.
İkinci bölümde, İstanbul'daki otellerin balo salonları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu
bölümde sekiz tane İstanbul otelinin balo salonu yer almaktadır.
Sonuç bölümünde, balo salonlarının önemi, düzenlemede mimar ve işletmeci uyumunun
önemi, salonlarda göze çarpan ortak ve farklı karakter özellikler bir kere daha vurgulanmıştır.
ABSTRACT
The social necessities of human beings are to obtain information on various subjects, to
realize social activities, to amuse themselves etc. Places that can provide these necessities can
help build relations between human beings and community.
Ballrooms in hotels are big places that can help realize the communications between human
beings. Generally hotels are places that have big and wide service capacity. This makes it
possible that the ballrooms in hotels to be used for many aims. They are different places
because of both dimension and character in respect to other spaces in hotels and also to
similar spaces in other buildings.
So, the subject of this research thesis is "General Study of the Design of Ballrooms in Istanbul
Hotels" .My first objection was to describe the general space program of hotels, then to study
the ballroom space in detail. My aim is to provide a reliable source to researches in the future
on this subject.
This study is made up of an introduction, two chapters and conclusion:
In the introduction chapter, the aim of the study is emphasized and the importance of the
subject in the study of ballrooms is evaluated.
In the first chapter, the subject is dealt according to the type of hotel; the ballroom has taken
place in, the principles of design and function of the room.
The second chapter, a comparative study is made in different respects among the eight hotels
in Istanbul.
In the conclusion, ballrooms described in two chapters are examined with their common and
different characteristics taken into consideration.
1
Tez Adı : 1970 Sonrası İtalyan Mobilyasına Genel Bir Bakış
Yazar Adı: Esra ÇEBİ
Danışman: Prof. Oya BOYLA
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 1997
ÖZET
İkinci Dünya savaşı sonrasında büyük gelişme göstererek mobilya tasarımı alanında dünyada
lider konuma gelen İtalya'nın bu başarısının nedenleri, başlıca tasarımcılar, üreticiler, üretim
yöntemleri, mobilya özellikleri ve tipik örnekler incelenmiştir. 1970 sonrası dönemin daha iyi
anlaşılabilmesi için araştırmaya endüstriyel üretimin patlama yaptığı 50 'li yıllardan itibaren
başlanmış, o yıllarda ortaya çıkan İtalyan tasarımcı kimliği, deneysel, prototipe dayalı üretim,
tasarımcı teknisyen işbirliği, tasarım dergileri ve tasarım ödüllerine değinilmiştir. 1950
sonrasında on yıllık dönemler içerisinde tasarımın gelişimi, ortaya çıkan yeni hareketler ve
akımlar araştırılmıştır, bu araştırma yapılırken İtalyan mobilya tasarımını etkileyen genel
eğilimler, gelişmeler ve yabancı ülke mobilyaları değerlendirilmiştir. İtalyan mobilya tasarımı
kapsamında oturma elemanları, masalar, depolama elemanları, yataklar ve aydınlatma
armatürleri incelenmiş, dönemlere göre mobilyanın genel özellikleri belirlenmiştir. 90' lı,
yıllar, İtalyan mobilyası hakkındaki bu incelemenin kapsamı dışında tutulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Endüstriyel üretim mobilya, El işi mobilya, Pop akım mobilyası,
Radikal akım mobilyası, High-Tech mobilya, Post-Modern mobilya.
ABSTRACT
Reasons of the success Italy achieved in the area of furniture, design after the II. World War
by becoming the leader in the world markets, fore coming designers, manufacturers,
manufacturing techniques, qualities and typical examples of furniture have been examined. In
order to make the period after 1970 more understandable the research has been started from
1950s, the time Italian industrial manufacturing boomed and in the research, the Italian
designer identity, experimental, prototype based design and manufacture, designer-technician
cooperation, design magazines and design awards have been mentioned. In the concept of
Italian furniture design, seating units, tables, storage units, beds and illuminating objects
have been examined and general qualities of furniture have been classified, according to ten
year periods after 1950. In these ten years, periods, development of design, new Movements
and general tendencies that affected the Italian furniture design, especially the foreign
furniture designs, have been evaluated. 1990s'have been excluded in this research about
Italian furniture.
Keywords: Industrially made furniture, Hand-made furniture, Pop furniture, Radical
furniture, High-Tech furniture, Post-Modern furniture.
Tez Adı : Teknik ve Estetik Yönden Aydınlatmanın, Alışveriş Merkezlerindeki Mekân
Tasarımına Etkileri
Yazar Adı: İdil SAKARYA
Danışman: Prof. Aydın ESEN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1997
ÖZET
Bu tez kapsamı içerisinde ele alman araştırmanın konusu; aydınlatmanın hem teknik, hem de
estetik yönden, alışveriş merkezlerindeki mekân tasarımına etkilerini incelemektir.
Birinci bölümde; aydınlatma tasarımı genel olarak ele alınmış, tasarımı etkileyen faktörlerle
birlikte, iyi ve kaliteli aydınlatmanın yaratılmasındaki en önemli basamaklar olan; aydınlatma
sistemi ve lamba / armatür bileşimlerinin seçiminde dikkat edilmesi gereken özellikler
vurgulanmıştır. Bununla birlikte, enerji sarfiyatından tasarruf etmek, konfor ve verimi
artırmak için kullanılan, aydınlatma kontrol teknikleri ve sistemlerine de değinilmiştir.
İkinci bölümde; alışveriş merkezleri için, aydınlatma tasarım kriterleri ve aydınlatma sistemi
görüşleri ele alınmış, alışveriş merkezi içerisinde yer alan mağazaların ve diğer alanların
aydınlatılmasında dikkat edilecek hususlar incelenmeye çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde; mağaza ve vitrinlerin aydınlatılması için temel gereksinimler saptanmaya
çalışılmıştır. "Dört Köşe Felsefesi" adı verilen yöntemin kullanılması suretiyle, mağazalar,
kendi aralarında sınıflandırılmış; mağaza kimliği, fiyat sınıfı, satılan ürünün çeşidi ve satış
stili gibi tüm özellikleriyle ele alınarak, tasarım yöntemi belirlenmeye çalışılmıştır.
Dördüncü bölümde; mağaza ve vitrinlerin aydınlatılması için belirlenen temel ilkeler
doğrultusunda, değişik mağaza tipleri incelenmiştir. Her bir mağaza tipi; mağaza sınıfı,
mağazada gerçekleştirilecek işlevler ve sergilenen ürün çeşidi gibi özellikleriyle ele alınarak,
aydınlatma gerekleri ve kullanılabilecek lamba / armatür bileşimleri incelenmeye çalışılmıştır.
Sonuç bölümünde; gelişen teknoloji ve buna paralel olarak, değişen insan ihtiyaçlarını
karşılayabilecek uygun aydınlatmanın önemi vurgulanmaya çalışılmış, mağaza ve vitrinlerde
oluşturulacak aydınlatma kompozisyonlarının, müşteriler üzerindeki olumlu etkilerine
değinilmiştir.
1
ABSTRACT
The topic of the research taken into hand within the concern of this thesis; is to study the
influence of lighting on the residence design in the shopping centers, from both technical and
esthetical aspects.
In the first chapter; lighting design has been worked on generally the qualities which are
necessary to, be taken into account, while choosing lighting systems and lamp / luminary
combinations, which is the most important step in the creation of good and qualified lighting
as well as the factors that have effect on design, have, been focused. In addition to these,
lighting control techniques and systems which are used to increase comfort and productivity
and to make savings from energy consumption have been mentioned.
In the second chapter; lighting design criteria’s and lighting system considerations for
shopping centers have been mentioned, and the points to be taken into account in the lighting
of shops and other areas taking place in the shopping centre, have been worked on.
In the third chapter; the basic requirements for the lighting of shops and shop windows have
been tried to determine. An approach called "four corner philosophy" has been applied and
shops have been classified among themselves, by being taken into hand by means of
characteristics such as; shop image, price class, article range and sales style. Thus, a design
approach has been tried to determine.
In the forth chapter; various shop types have been studied in harmony, to the basic principles
determined for the lighting of shops and shop windows each shop type has been taken into
account from the point of view of; shop type, shop class, the functions to be fulfilled in the
shop, the product type to be displayed in the shop and, lighting requirements and applicable
lamp / luminary combinations have been investigated.
In the conclusion section; the importance of suitable lighting to meet the ever improving
technology and the ever changing human needs in parallel to this, has been tried to focus and
the positive effects of the lighting compositions to be formed in the shops and shop windows,
on the customers have been mentioned.
Tez Adı :
Ülkemizde, Standart Banyonun Genel Bir Değerlendirmesi ve Teknolojik
Açıdan İncelenmesi
Yazar Adı: Ali ONUR ATASEL
Danışman: Prof. Dr. Perihan GÖKÇE
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1997
1
Tez Adı : Geleneksel Türk Evi Odasında Ahşap İç Mimari Elemanlar
Yazar Adı: Banu KAHRAMAN
Danışman: Prof. Dr. Perihan GÖKÇE
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
ÖZET
Geleneksel Türk Evi, Anadolu'nun coğrafi sınırlan dışında birbirinden çok farklı bölgelere
yayılarak, dünya verniküler mimarisinde kendine çok önemli bir yer edinmiştir. Geleneksel
Türk Evi'nin oluşumundaki en önemli etkenler, iklim, coğrafya, topografya, inşa edildikleri
bölgenin nitelikleri, yerel malzemeleri ve Türk-İslam aile yapısıdır.
Daracık sokaklar üzerinde yer alan evler, dış dünyaya kapalı görünse de, sokağa bakan ana
kapıdan girildiğinde insanı, bir iç bahçeye dönüştürülmüş bir avlu karşılar. Bu, Türk insanının
- iklimin elverdiği ölçüde- doğayla ne kadar içice yaşamaya çabaladığının bir göstergesidir.
Genelde iki ya da üç katlı olan evlerin plânlan, iklim ve arazi-arsa yapısına göre
şekillenmiştir. Avlu-bahçe katında, mutfak, WC, ahır, kış odası vs. gibi servis mekânları
vardır. Asıl yaşam katı, bir merdivenle (genelde dıştan) çıkılan 2. kattır. Burada yer alan
mekânlar ise, aile fertlerinin ortak kullanımına ayrılan genişçe bir sofa, sofada düzenlenmiş
eyvan, taht, köşk, sekilik gibi özel oturma köşeleri ve ataerkil büyük aileyi oluşturan fertlerin
kendine ait bir evmiş gibi kullandıkları odalardır.
Oda, bir bireyin gün içinde yaşama dair her eylemini karşılayabileceği fonksiyonları kendi
içinde barındıran çok fonksiyonlu bir mekândır. Oda girişinde, seki üstünden ayrılan seki altı
yer alır. Burada yüklük dolapları bulunur. Seki üstü; işe, odanın asıl eylem alanıdır. Seki
üstünde oda duvarları boyunca devam, eden sedirler, dolaplar, odanın ısınmasını sağlayan bir
ocak yer alır. Odanın düşey düzlemde kullanımı ise iki ayrı kotta sağlanır: İnsan kolunun
ulaşabileceği kadar dolap ve terekler bulunurken; açılan pencerelerin üstünde (H=220) bir raf,
sınır oluşturarak üst kotu ölü alan olarak belirler. Bu ölü alanda yine fonksiyonellik vardır.
Odanın görsel estetiğine ve doğal aydınlatmasına olanak sağlayan alçı tepe pencereleri
düzenlenir.
Evin hem, strüktürel hem de iç mekân dekorasyon kurgusunda yerel malzemenin önemi çok
büyüktür. Geleneksel Türk evinde kullanılan en yerel malzeme ahşaptır. Ahşap, çabuk, kolay
ve ucuza elde edilebilir; sıcak ve doğal bir malzemedir; kolay işlenebilir, fiziksel ve kimyasal
özelliklerinden dolayı, pek çok yapısal detayı kolaylaştırır.
Ahşap, Türk evinde, evin konstrüksüyonunun oluşumu dışında asıl dekorasyonunda ve
özellikle de oda iç mekân elemanlarının oluşumu ve süslenmesinde kullanılmıştır. Yukarıda
adı geçen oda elemanları (oda giriş kapısı, yüklük dolapları, ocaklar, korkuluklar, pencereler,
tavan kaplamaları) ahşap malzemenin çeşitli tekniklerde uygulanmasıyla elde edilmiş ve
süslenmişlerdir.
Ancak ne yazık ki günümüz çağdaş yapım sistemleri ve değişen, gelişen mimarlık akımları,
bizlere ahşap malzemeyi unutturmuş, dolayısıyla da ilgisizlik yüzünden Türk evi yok olmaya
terk edilmiştir.
Oysa çağdaş bir yerel mimari; ancak geleneksel verniküler mimari mirasları koruyup, onlara
sahip çıkarak; sağlam bir temeli hakkıyla koruduktan sonra onun üzerine kurulabilir.
ABSTRACT
The traditional Turkish House has gained a very important place in the world's vernacular
architecture by spreading out to different regions beyond it's geographic borders. The most
important factors in the formation of the traditional Turkish House are the climate, geography,
topography and all the other characteristics of it's region, vernacular building materials and
the Turkish-Islamic family structure.
Although the houses built along the narrow streets seem to be separated from the outside, you
are welcomed by "avlu" (court-yard) which is designed as a garden. This signifies the intimate
relationship of the Turkish people with the nature.
The plans of the houses which have generally 2 or 3 floors have been decided by taking the
climate and the ground into account. Service rooms such as the kitchen, stable, toilet, the
winter room are placed in the courtyard-garden floor. The main living quarter is the second
floor reached by a staircase generally from the outside.
The rooms here are the "sofa" (anteroom) which is used by all of the members of the: family,
and the rooms used by different members of the family as if they are their own houses.
Sitting areas such as "eyvan" (antechamber), "köşk" and "sekilik" are designed in the
anteroom.
The rooms are multi-functional places which can include nearly everything for daily life. At
the entrance of the room is the lower platform which is called "seki altı" separated from the
upper platform which is called "seki üstü". The cabinets for the beds are placed here. The
upper platform is the functional area of the room. At the upper platform "sedir"s, cabinets
and a fire-place are placed along the walls. The vertical use of the room is managed in two
different levels. There are cabinets and shelves within the reach of a human’s arm, yet another
shelf above the windows (H=220), draws the border of the unused area. Still, there is some
functionality in this unused area. The windows above this level provide the natural
illumination of the room and contributes the aesthetics.
The importance of vernacular materials in both structure and interior design needs no
discussion. The main material in the traditional Turkish Houses is wood which is cheap and
easy to supply. Wood is a natural material which can be handled easily and it's chemical and
physical properties make many structural details very easy.
Wood is used in decoration and especially in the formation and embellishment of the interior
elements beside it's use in the construction of the Turkish House. The above mentioned room
elements are all made up of wood and are decorated by many different techniques.
1
Unfortunately, contemporary construction systems, changing and improving architectural
movements have made us forget wood and therefore traditional Turkish Houses are suffering
from a lack of interest.
However a contemporary vernacular architecture can only be developed by protecting the
traditional vernacular architecture.
Tez Adı : Büro Mekânlarında İnsan- Mekân- Eylem- Ekipman İlişkilerinin İncelenmesi ve
Bu Standartların Araştırılması
Yazar Adı: Yeşim ŞİMDİM
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tuna ALP
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
ÖZET
Bu araştırma tezinin konusu "Büro mekânlarında, insan - mekân - eylem – ekipman
ilişkilerinin incelenmesi ve bu standartların araştırılması"dır.
Konuyu çok yönlü ele almak, günümüzdeki büro mekânlarının mevcut durumuna bakmak
insan, mekân eylem, ekipman koşullarına göre değerlendirmek, geçmişten günümüze
incelemek, kültürel, ekonomik ve psikolojik etkiler gibi karşılaşılan çeşitli değişken faktörlere
göre belirlenecek rasyonel donatım ilkelerini özellikle kullanıcı, tasarımcı ve üretici yönünden
değerlendirip ayrı ayrı ele alıp ortaya koymak gerekmektedir.
İlk bölümü araştırma tezine giriş oluşturmaktadır. İkinci bölümde konuyu ve bileşenleri iyi
kavrayabilmek için tez konusunun kapsamı belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu bölümde sistem
bileşenleri, ana kavramlar; bakış açısı ve tezin yöntemi tek tek ele alınarak açıklanmaktadır.
Üçüncü, bölümde büro mekânlarının tarihsel süreç içindeki gelişimi, birkaç yazı masası ve
koltuğu örneklerinden başlayarak günümüz büro mekânlarının oluşumuna kadar
incelenmekte, açık mekân, ve serbest mekân düzenindeki büroların gelişimine yer
verilmektedir.
Daha sonra ki dördüncü bölümde iç mekânı ve çalışma düzenini oldukça fazla etkileyen, büro
mekânlarının mimari yapısına değinilmektedir. Büro tipleri, mekân türleri, mekân
düzenlemeleri ve bu konuda bugüne kadar belirlenmiş standartlara iliş kin bilgiler
verilmektedir.
Beşinci bölümde büro mekânlarında insan kavramı ele alınmakta, antropomekrik verilerden,
insan eylemlerine, insan -mekân ilişkilerinden, insan verimine kadar birçok konuya yer
verilmektedir.
Altıncı bölümde büro mekânlarında ekipman seçimine ve boyutlandırılmasına
değinilmektedir. Ekipmanda malzemenin önemi, standart boyutlar minimum ve maksimum
değerler anlatılmakta ve örnek çizimlere yer verilmektedir.
Yedinci bölümü büro mekânlarında ısıtma, havalandırma, aydınlatma, elektrik ve akustik
tesisatları oluşturmaktadır. İlk olarak ısıtma ve havalandırma tesisatları incelenerek günümüz,
teknolojisine uygun sistemlere değinilmektedir. Aydınlatma tesisatında ise tarihçesinden
başlanılarak, aydınlatmanın ilişkili olduğu konulara, mekânlarda gedekli aydınlık düzeyi
kavramlarına genel ve bölgesel aydınlatmalara değinilmektedir. Elektrik tesisatı kısmında ise
bürolarda gerekli esnekliğin sağlanması için telefon ve elektrik kablolarının nasıl döşenmesi
gerektiği koşullar anlatılmaktadır. Akustikte ise bürolardaki gürültünün zararları, alınması
gereken önlemler verilmekte, sesin mekânda yansımasının, geçmesinin ve yayılmasının
önlenmesi için alınabilecek tedbirler incelenmektedir.
Son bölüm olan sekizinci de büro mekânlarıyla ilgili Türkiye'den ve dünyadan örneklere
planlara ve fotoğraflara yer verilmektedir.
1
ABSTRACT
The subject of this research thesis is “To examine human - site - action - equipment relations
in the office sites and to set these standards"
The subject has many aspects. Therefore each .should be taken into consideration. Firstly it is
necessary to look at the present conditions of today’s offices with aspect to the human, site,
action and equipment evaluation. Then a historical development, documentation should be
made. Finally variable factors such as economic, cultural and psychological should be
considered by users, designers productors to rationalize the standards of office equipments.
The first section is the introduction part of the research thesis. In the second section to be,
able to conceive the subject and the components the, comprehension of the subject is tried to
determine, In this section the components, of the- system , the essence , and the thesis
method will be revealed.
In the third section, the progress of the office sites in the historical process has been
examined. The architectural construction of the office, sites are very effectual on the working
plan and the interior planning. Therefore in the fourth section the relation between these three
subjects are tried to explain and the types of office sites are given.
In the fifth section, the human office site relation is examined and from the anthropometric
datum’s, the human action , the human - site relation and the human profit is explained.
In the sixth section, the importance of the equipment selection and the dimensioning is shown.
The standard dimensions, minimum and maximum scales and some examples are given in the
section.
The ventilation, air-conditioning, illumination installations and acowtics are took place in the
seventh section. First of all the ventilation and the air-conditioning systems that fits today’s
technology are examined. After given the, historical background, of illumination, the general
and regional illuminations will be revealed. Moreover how the electric and telephone cables
are going to be equipped, are examined. The injury that .the uproar made is described by the
precautions which must be taken. Also the precautions to prevent the reflection and the
trawsmitation of the clam our is explained.
In the last section of the thesis, from the world and from Turkey some examples of office sites
are took place.
Tez Adı : Şehir İçi Otel Restorasyonlarının Tasarım İlkelerine Bir Yaklaşım ve İstanbul’
daki Uygulamaların İrdelenmesi
Yazar Adı: Didem BEDÜK
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
"Şehir içi otel restoranlarının tasanın ilkelerine bir yaklaşım ve İstanbul'daki uygulamaların
irdelenmesi" konulu yüksek lisans tezi; otel kavramım inceledikten sonra; şehir-içi otel
restoranlarının tasarım prensipleri hakkında geniş bir incelemeye yer vermiştir. Bu
incelemeler sonunda İstanbul'daki bazı otellerin restoranları araştırılarak daha sonra
yapılabilecek çalışmalara-kaynak olması amaçlanmıştır. Tez giriş ve onu izleyen üç bölümün
ardından gelen sonuç bölümünden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde çalışmada ele alman konunun önemine değinilip, ulaşılmak istenen amaç
belirtilmiştir. Birinci bölümde öncelikle otel kavramı ele alınmıştır. Otelin tarihçesi,
sınıflandırılması ve konumuz olan şehir-içi otelleri ile ilgili açıklamalar yapılmıştır
İkinci bölümde otellerdeki restoran kavramı ele alınmıştır. Şehir içi restoranlarının gelişimi ve
çeşitleri açıklanmıştır. Daha sonra, restoran mekânının tasarımlama ilkeleri ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde İstanbul içindeki otellerin restoranları incelenmiştir. Ayrıca otel ana ve
spesiyal restoranları karşılaştırmalı tablosu yapılmıştır.
Sonuç bölümünde ise, ele alınan örnek otel restoran mekânlarının ortak ve ayrılan özellikleri
ele alınmış ve ortaya çıkan problemlere çözümler getirilmeye çalışılmıştır.
ABSTRACT
The post-graduate thesis of the subject "An approach towards the principles of downtown
hotel restaurant design and analysis of the applications in Istanbul", studies first of all the
concept of the hotel. Then, the design principles of a downtown hotel restaurant are througlily
examined. By the help of these examinations, some hotel restaurants in Istanbul are studied
and this study is aimed to be a source for the, future examinations on this subject. The thesis
consists of an introduction and three chapters followed by a conclusion.
In the introduction the importance of the subject of this study is pointed out while; the aim is
being determined. In the first chapter hotel concept is studied. A brief history and
classification of hotels and information about downtown hotels can be found in this chapter.
In the second chapter, the restaurant concepts inside hotels are studied; the development of
downtown hotels-and its variations are explained. Afterwards, the principles relating to the
restaurant space design are studied.
In the third chapter, the hotel restaurants in Istanbul city are examined. In addition to this, the
comparative tables of main and special restaurants inside the hotels that were examined can
be found in this chapter.
The conclusion consists of the comparison of the hotels and its restaurants that were
examined.
1
Tez Adı : İzmir Levanten Evleri ve Günümüzdeki Kullanımlarının İç Mimarlık Açısından
İrdelenmesi
Yazar Adı: İ.Ece POSTALCI
Danışman: Doç. Bora DAMALI
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Geçen yüzyıllarda önemli bir liman kenti olan İzmir’de, ticaret yapmak için gelen
Avrupalıların zamanla birbirleriyle beraber yaşaması ve evlenmesi sonucu Levanten bir
topluluk oluşmuştur. Ticaretle uğraşan bu topluluklar, kentin kültürel yapısını da
renklendirmekteydi.
17. yüzyılda, İzmir' gösterdiği ticari gelişimle çok sayıda yabancıyı çekmekteydi. Kıyı
boyunca, Punta bölgesinde yerleşen bu yabancı topluluklar ve Levantenlerin yaşadığı bölge,
Frank Mahallesi olarak anılmaktaydı. Burada yaşayan Avrupalılar, Frank Sokağında ticari
etkinliklerini, sürdürmekteydi.
Bu bölgede bulunan Levanten evlerinin mimari özellikleri incelendiğinde benzer özellikler
taşıdığı görülür. Merkezi ve yandan girişli olmak üzere iki grupta sınıflandırılan; yapıların
çoğu ahşap kâgirdir. Sakız adasındaki yapılardan etkilendiği var sayılan binaların
cephelerinde ve iç mekânlarında, neoklasik tarzda süslemeler görülür.
Mermer kaplı giriş holü, bahçeye açılan şömineli yaşama mekânı ve üst katında yatak odaları
bulunan bir ana bina ve içinde mutfak ve banyonun yer aldığı servis amaçlı kullanılan ikinci
bir binadan oluşan, iki cepheli bu evler, bitişik düzendedir.
Bugün çok azı konut olarak kullanılan bu evlerin büyük bir kısmı lokanta, kafe, bar ve lokal
olarak işletilmekte, diğerleri sanat galerileri, özel sağlık merkezleri, dershaneler olarak
kullanılmaktadır. Kordon'da bulunan örnekler arasında, konsolosluklar, deniz acenteleri ve
müzeler bulunmaktadır.
ABSTRACT
The terms '"Levant"" and "Levantine" are described in the first section. This section is about
the “Levantine peoples" first appearance in Izmir, when and why the Europeans came to this
city, where they came from, where and how they lived. The commercial life in the city and
the settlements of the different communities living in the city are explained. The region
'Punta” where the Levantines had lived and 'Rue de Franque' which was once the most
popular street in city, also takes place in this section.
Architectural characteristics of the houses and classification Levantine of these residences
are mentioned in this second part. The space organization of houses and for what purposes
they are being used now are investigated.
At the third section, case studies for new uses of these houses were made in Alsancak and
some examples arc given with photographs.
Tez Adı : İç Mimaride Hacim Akustiğinin Tasarıma Etkileri ( Konser Salonları, Çok
Maksatlı Salonlar ve Tiyatro Salonları İçin, Ses Ölçümünün İrdelenmesi)
Yazar Adı: Müjgan BAYOĞLU
Danışman: Prof. Dr. Murat ERİÇ
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
İşitsel algılamanın önemli olduğu konser salonları, oditoryum ve tiyatro salonları gibi mimari
mekânlarda, hacmin akustik gereksinimleri karşılayabilmesi yanında, hacim akustiğinin
tasarımına olan etkileri konusunda da uzun yıllardır süregelen oldukça kapsamlı
çalışmalardan söz edilmektedir. Bilimsel ve teknolojik gelişme arttıkça, akustik özelliklerin
tasarımdaki etkileri üzerine daha geniş kapsamlı, derinlemesine araştırmalar yapılmaya
başlanmıştır. Öte yandan hacim akustiğinin tasarıma olan etkileri konusu, üzerinde yeterli
düzeyde çalışılmayan bir alan olarak kalmıştır.
Bir başka deyişle hacimlerin akustik açıdan değerlendirilmelerinin yeterliliği, parametrelerin
doğru saptanması, ölçümlerin yapılıp irdelenmelerinin yanı sıra, hacim akustiğinin tasarıma
olan etkilerine de bağlıdır.
Bu sav doğrultusunda bu çalışmanın amacı, "Hacim akustiği açısından önemli olan mimari
mekânlarda ( konser salonu, oditoryum, tiyatrolar gibi) özellikle tasarım aşamasında gerekli
olan önlemlerin saptanması ve bunlarla ilgili akustik kriterler arasındaki ilişkilerin tasarıma
olan etkilerinin ortaya konulması" olarak belirlenmiştir, Belirlenen bu amaca yönelik olarak
yapılan bu tez çalışması, üç ana bölümden oluşmaktadır.
Bölüm 1'de akustik teriminin tanımıyla başlanıp bir hacmin akustik açıdan tanımlanması ve
değerlendirilmesine yönelik olarak geliştirilmiş çok sayıda ölçüt arasından konuya uygun
olanlarına yer verilmiştir.
Ayrıca iç mimaride hacim akustiğinde tasarımın öneminin, akustik değerlendirmelerde bir ön
koşul olması gerekliliği ve buna rağmen birçok akustik ortamda, hacim akustiği ölçüleriyle
tasarım arasındaki ilişkiler ya yeterince sağlanamadığından ya da göz ardı edildiğinden ideal
tasarımın çoğunlukla sağlanamadığı görüşü ortaya atılarak, bu konuya tez kapsamında yapılan
çalışmalarda açıklık getirileceği belirtilmiş ve tezin amacı ortaya konulmuştur. Bölüm 2'de tez
konusuyla ilgili olacak önemli hacim akustiği parametreleri konusunda bilgiler, hacimleri
akustik açıdan değerlendirmeye yönelik olarak yöntem arayışları ve hacim akustiği
koşullarının ölçülmesine yönelik yöntemlere yer verilmiştir. Bunlar iç mekânlarda ses basınç
düzeyi, iç mekân sistem hesaplaması, reverbrasyon süresi ölçümleri ve ses geçirmezlikle ilgili
ölçmeler alt başlıklarında açıklanılmıştır.
Bölüm 2'de, iç mimaride mekânların, hacim akustiği açısından değerlendirilmelerinde, konu
ile ilgili uygulamalardan tezin amacına yönelik olanların, tasarıma etkilerine yer verilmiştir.
Bunlar; ses yutucu ve yansıtıcı malzeme İle ilgili uygulamalar, iç mekânın akustik
düzenlenmesi ile ilgili uygulamalar ve ses ölçümü ile ilgili uygulamalar olmak üzere üç alt
başlıkta sunulmuştur.
1
Bölüm 3'de, öncelikle hacim akustiğinde ses ölçümünün irdelenmesine yönelik olarak yapılan
bu tez çalışmasında, ortaya konan yönteme yer verilmektedir. Ayrıca ses ölçümünün tasarıma
etkilerinin irdelemesi ve bunların sonucunda ortaya konan bulgularda yer almaktadır.
İç mimaride hacim akustiğinde ses ölçümünün inceleme ve değerlendirilmesi;
 Plan şeması yönünden farklı hacimlerde ses ölçümünün irdelendiği
 Kullanım yönünden farklı hacimlerde ses ölçümünün irdelendiği
 Hacim akustiğine etkileriyle mevcut hacimlerin karşılaştırılmalı olarak irdelendiği alt
başlıklar olmak üzere üç alt başlıkta gerçekleştirilmiştir.
Plan şeması yönünden farklı hacimlerde ses ölçümü, çalışma kapsamına alınan salonların
dikdörtgen, parabol ve elips, yelpaze taban planlı prizmatik salonlar alarak incelenmesi
sonucunda, çeşitli prizmatik hacimler arasındaki farklılıkların ortaya konmasına,
Kullanım, yönünden farklı hacimlerde ses ölçümünün irdelenmesi, konularına göre farklılık
gösteren, konser salonları, oditoryumlar ve tiyatrolar gibi çalışma kapsamına alınan altı
salonda; ışın diyagramlarının ve reverbrasyon ölçümlerine göre frekans karakteristik
grafiklerinin çıkartılarak sonuçların değerlendirilmesine,
Hacim akustiğine etkileriyle mevcut hacimlerin karşılaştırmalı olarak irdelenmesinde ise;
çalışma kapsamına alınan salonlarda ortaya atılan yönteme göre yapılan çalışmalar sonunda,
ışın diyagramlarının, yansımış ve direkt ses düzeylerinin ve reverbrasyon süresi ölçmelerinin
uygun değerde olup olmadığının araştırılması sonucunda, tasarıma etkilerinin belirlenmesine
yöneliktir.
3. ve sonuç bölümünde, tez kapsamında belirlenen yönteme göre yapılan çalışmalardan elde
edilen sonuçların genel bir değerlendirmesi yapıldıktan sonra, çalışma kapsamına alınan
salonlarda 1.bölümde açıklanan hacim akustiği parametreleri açısından belirgin ayrımlar
bulunduğu, bu ayrımların plan şemalarına, kullanım amaçlarına ve hacim akustiğine olan
etkilerine bağlı olarak değiştiği, değerlere göre de tasarımlarının farklılık gösterdiği
saptanmıştır. Böylelikle, çalışmanın çıkış noktası olan iç mimaride hacim akustiğinin tasarıma
olan etkilerinin, akustik açıdan göz ardı edilemeyen önemde olduğu, yani tasarıma olan
etkilerin belirtilmediği akustik değerlendirmelerin yetersiz olacağı savının geçerliliği
kanıtlanmıştır.
Ekler bölümünde ise, inceleme ve değerlendirmelerde yararlanılmış olan logaritma ve desibel
skalası, malzemelerin yutuculuk katsayılarını veren tablo ve hacim akustiği ile ilgili küçük bir
terimler sözlüğü sunulmuştur.
Tez Adı : Islak Hacimlerin Tarihsel Perspektif İçinde İncelenmesi
Yazar Adı: İpek FİTOZ
Danışman: Prof. Aydın ESEN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1999
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, ıslak hacimlerin tarihsel perspektif içerisinde mimari açıdan
incelenmesidir.
Birinci bölümde; suyun önemi vurgulanarak, kaynaktan çıkıp yapıya getirilişinde ve atık
suyun yapıdan uzaklaştırılmasında kullanılan yöntemler tarihsel süreç içinde anlatılmıştır.
İkinci bölümde; su yapıları hakkında genel bilgi verilerek, tarihsel süreç içerisinde bu yapılar
incelenmiştir.
Üçüncü bölümde ise; 'ıslak hacim olarak adlandırılan banyo, tuvalet ve mutfak tanımlanarak
tarihsel süreç içinde bu mekânların oluşumu ve kullanımı anlatılmıştır.
Sonuç bölümünde bu çalışma kapsamında ele alınılan ıslak hacimlerin oluşumunda kültür,
din, , sosyal hayat, ekonomik durum, bilim ve tekniğin getirdiği olanaklar gibi faktörlerin
etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
ABSTRACT
In this study, wet-volumes (e. g. washrooms, lavatories, kitchens, etc) were investigated in an
architectural manner through historical perspective.
In first section; the importance of water is emphasized. Water supply and wastewater
sewerage methods were investigated through historical progress.
In second section; general information about water structures was given.
In third section; wet-volumes such as washrooms, kitchens, restrooms, lavatories and toilettes
are described and investigated through their historical development.
In conclusion; factors like culture, religion, social life, economical conditions science and
technology are found to be effective for the development of wet-volumes.
1
Tez Adı : Opera ve Konser Salonları Tasarımında Aydınlatma Kriterleri
Yazar Adı: Nalan CANKURT
Danışman: Prof. AYDIN ESEN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1999
ÖZET
Bir şehir yapılan ile yaşar, insanları ile yaşatılır. Yapılar, sahip oldukları mimari ile şehre,
içinde yer alan fonksiyon ile insanlara aittirler. Üstelik bir yapı, opera ve konser salonu gibi
sanatın profesyonel ortam bulduğu ve paylaşıldığı bir mekânsa şehir ve insanları için önemi
bir kat daha artmaktadır. Bu yapılar, içinde bulundukları şehir için sanatsal bir kimlik
taşımaktadır ve gerek mimari ifadesiyle etkili, gerekse teknik yönüyle doğru çözümler içeren
birer yapı olmaları gerekir. Yapı, sadece duysal ve görsel olarak etkili olmayıp, aynı zamanda
gereken diğer bütün teknik sistemlerin bir bütün olarak sağlıklı bir şekilde çalıştığı
mekânizmaya dönüşmelidir. Tıpkı bir malana gibi bütün parçalarıyla kusursuzca
işleyebilmelidir. Bunun için, mimarın, akustik tasarımcısının ve elektrik mühendisinin daha
şemanın başında ortak bir sekide çalışmaya başlaması gerekir. Ancak, tasarladığı mekânda
etkinin nasıl olacağını ortaya koyan mimar olduğu için, mekândaki ışıktan ve ışıksızlıktan
sorumlu kişi de odur.
Opera ve konser salonları gerek mimari, gerekse teknik açıdan bir ofis, bir alışveriş merkezi
veya bir konuttan, oldukça, farklı bir yapıdadır. Doğal, olarak, farklı aydınlatma sistemleri
gerektirir. Bu yapılar, içinde, yer alan mekânlarla çok işlevli olarak çalışmaktadır. Fuaye
mekânı, aynı zamanda sergi amaçlı kullanıldığı gibi, salonda da gerektiğinde bir solo konser,
bir caz konseri ya da bir konferans verilebilmeli, bir opera ya da bir bale sahnelenebilmelidir.
Yapıda yer alan bu farklı aktiviteler çok işlevi bir aydınlatma sisteminin gerekliliğini de
beraberinde getirmektedir. Konuya, öncelikle aydınlatmanın genel amacı ve tarihçesiyle
başlanarak, ışığın salonlardaki kavramsal boyutu, ele alınıp, daha sonra teknik ihtiyaçların
neler olduğu ve yapının mekânlarında hangi çözümlere gidilebileceği anlatılmaktadır. Işığın
kavramsal boyutuyla mimari ihtiyaçlara, teknik boyutuyla da işlevsel ihtiyaçlara cevap
vermesi, konu anlatımını böylesi bir yöntem izlemeye yöneltmiştir. Işık, görsel bir duyumdur.
Bu yüzden her bölüm, sözlü ifadelerin yanı sıra konuyu ifade eden resimlerin ve çizimlerin
varlığıyla görsel olarak da desteklenmektedir. Örnekler bölümünde, hem yurt dışından hem de
yurt içinden yapılara yer verilerek bu konuda hangi seviyede olduğumuz irdelenmeye
çalışılmıştır.
Bu çalışmada, mimarinin ışık olmaksızın ifade edilemeyeceği opera ve konser salonlarının
hem duygusal hem de görsel bir konser ortamı olması gerekliliği ortaya konmaktadır ki bu,
yapıdaki ışıktan ve ışıksızlıktan sorumlu kişi olan mimarın görevidir.
ABSTRACT
The city lives with its buildings and it is lived by its people. Buildings belong to city in
architectural meaning and belong to people with the function it serves. If the building is a
space where art is shared in a professional platform, like opera houses and concert halls, it
becomes more important for the city and the people. These buildings have artful identity and
therefore, they should both be attractive in architectural way and have right technical
solutions. The building should not only be attractive visually and emotionally also becomes a
mechanism which works as a whole with its all technical systems. It should work like a
perfect machine. To provide this, architect, acoustical designer and electric engineer should
work together at the starting point of the scheme. However, because of being the person who
decides on the effects of the designed space, the architect is the responsible of lightness and
darkness of the space.
Opera houses and concert halls are different in both architectural and technical way from the
offices, shopping centers or houses. They need different lighting systems. These buildings are
multi- functional constructions. Foyer part is also used for exhibition and in the auditorium,
beside
different
type of concerts; conferences/operas of-ballets are perforated. These different activities need
multi
functional lighting system.
Subject is started to "explain first with the general aim of lighting and its history. Conceptual
part of the light within the auditoriums is taken charge in the first part. In the second part
technical necessities and the lighting solutions in different parts of the building is explained.
Light with its' conceptual part provides solutions for architectural needs where as with its
technical part for functional needs. For that reason,' the-subject is analyzed in this way. Light
is visual sensation. Therefore, beside verbal expressions, subject is supported by photographs
and drawings visually. In the last part, examples belonging both abroad and our country are
analyzed to clear out our position in this subject.
In this study, it is stated that, architecture can not be expressed without light, opera houses and
concert halls should be space both for eyes and ears. And all these are the mission of the
architect because the responsible of lightness and darkness of a space is nobody but the
architect.
1
Tez Adı : Açık Planlı Büro Aydınlatması Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Kadri ÖZTÜRK
Danışman: Prof. Aydın ESEN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1999
ÖZET
Tarım toplumundan, sanayi toplumuna ve oradan bilgi toplumuna hızlı bir geçişin yaşandığı
bu yüzyılda profesyonel yöneticilerin ve büro yapısı içinde yer alan bireylerin üretim
planlanmasında aldıkları roller giderek artmaktadır. Bu hızlı gelişim süresi içinde
gelenekselleşmiş büro kurgusu içinde de değişiklikler olmuştur, bilgisayar, fax, telefon gibi
farklı haberleşme sistemleri de bu gelişime ayak uydurmuştur.
Yukarda anlatıldığı gibi hızlı bir değişim olduğu bu yüzyılda profesyonel yöneticilerin ve
büro yapısı içinde yer alan kadroların istihdam edildiği alanlardaki fiziksel şartlar önem
kazanmaktadır. Bu istihdam edilen alanlardaki yani bürolardaki uygun fiziksel ortam
koşulların en önemlilerinden biri görsel konfordur.
Bu çalışmada hızla değişime uğrayan büro kurgusu içinde "açık planlı büro aydınlatması
üzerine bir inceleme bulacaksınız"
Birinci bölümde yapılan incelemenin amacı ve sınırlan anlatılmış, çalışma metodu hakkında
bilgiler verilmiştir, ikinci bölümde büro kavramı, üçüncü bölümde büro aydınlatma sistemleri,
dördüncü bölümde aydınlatma armatürleri, beşinci bölümde büro binalarının tanımı ve
bölümleri, altıncı bölümde büro mekânlarının aydınlatılması hakkında bilgiler verilmiştir.
Yedinci ve son bölümde ise örnek bir açık planlı büro aydınlatması sunulmuştur.
ABSTRACT
As a rapid change can be observed from agricultural society to industrial society and from
there to interactive community in the 20th century, the professional managers and the staff
been very important roles m production planning. During this rapid progress period the
change of traditional office speculation has been able to notice. The communication systems
like computer fax and telephone also fell in a step to this period.
One of these most suitable physical atmosphere which is used by the professional managers
and the staff in office structure can be called as 'visual comfort'.
In this thesis you can find an example about open type planned office illumination.
In this first section the aim the limit of the thesis and the working method are explained. In the
second section the office concept in the third section illumination systems in the fourth
illuminate armatures in the fifth expression of office buildings and parts in the sixth office
illumination are informed. In; the last section a sample illumination of an open type office
plan is illustrated.
Tez Adı :
Hızlı ŞehirleşenToplumumuzda Konut Mutfağının Kullanıcısı İle
Uygunlaştırılması Çalışmalarında Kültürel ve Sosyal Değişmenin Tasarıma Etkisi ve Kocaeli
Örneği
Yazar Adı: Didem ERTEN
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran - 2000
ÖZET
Mevcut mutfak mekânlarımızı, hızla değişen ve gelişen günlük yaşantımıza uydurmak için
yapılacak çalışmalarda kullanıcının sosyal ve kültürel alt yapısının büyük etkisi vardır. Bu alt
yapı birikimi de ülkemizde bölgeden bölgeye farklılıklar göstermekte ve sonuçta birbirinden
çok farklı mekân organizasyonları olarak ortaya çıkmaktadır. Uzun süreçlerin sonunda oluşan
bölgesel mekân organizasyonları doğal çevre etkileri ve buna bağlı beslenme, giyinme,
yaşama alışkanlıkları ile şekillenmektedir. Şekillenen tüm bu öğeler o toplumun kimliğini de
yansıtmaktadır.
Zaman içerisinde kullanıcının kimliğini arka plana atıp, tasarımlar yapılsa da bunlar fazla
rağbet görmemişlerdir. Ekonomik nedenlerle tercih edilmek zorunda kalınsa bile, kullanıcı
tarafından değişikliklere uğratıldığı da gözlenmektedir. Bu değişikliklerin nedeni ise,
kullanıcının ancak kendi kimliğini yansıtan eşyalar ya da mekânlarla manevi huzuru ve moral
ortamı sağlayabilmesidir.
Ekonomi, eğitim ya da sağlık gibi nedenlerle doğup büyüdükleri yerleri terk, etmek; zorunda
kalan aileler, göç ettikleri yeni bölgelerde ilk olarak barınma problemini çözmeye
çalışmaktadırlar. Bu sorun halledildikten sonra da, meskenlerine ve yakın çevrelerine kendi
kimliklerini kazandırmaya çalışmaktadırlar. Topraktan kopmayı kabul etmedikleri için,
genellikle meyve-sebze üretimini sürdürmekte hatta besi hayvanı bile beslemektedirler. Bu
aşamalarda çıkan sorunlar kendileri tarafından çoğu kez uygunsuz ya da çarpık diye ifade
edebileceğimiz biçimlerde çözümlenmektedir. Çıkan sonuçlardan kendileri de memnun
olmasalar da geldikleri yerdeki adetlerini ve davranışlarıı devam ettirebilmek için bu duruma
katlanmaktadırlar. Bir de tüm bunların yanında, hem şehirde yaşamalarından dolayı hem de
zamanla kendilerinin ve çocuklarının değişen istek ve ihtiyaçları doğrultusunda yetersiz kalan
mutfakları da özellikle kadınların evdeki zamanlarının çoğunu geçirdikleri mekân olmasına
rağmen işlevini görememektedir.
Bu saptamalardan yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır.
Çalışmanın birinci bölümünde kültür, sosyal değişim ve mekân kavramları ayrıntılı olarak
anlatılmaktadır. Kültür mekân ilişkilerinin gelişimi, kültür değişimlerini saptamak amacıyla
kültürel, sosyal ve mekânsal veriler belirlenmektedir.
İkinci bölümde, ilk konut mekânlarımızın ve mutfağımızın tarihsel gelişimi, yemek
kültürümüz, mutfağımızdaki değişimin nedenleri ve bunların aile yaşamına etkileri ile teze
inceleme alanı olarak seçilen Kocaeli yerleşiminin göç aldığı yörelerin mutfak mekânları,
kültür ve davranışlarına göre belirlenen farklılaşmalar anlatılmıştır.
Üçüncü bölümde konuya yönelik elde edilen örnekler, anket çalışmaları ile tanıtılmaya
çalışılmış ve mekânların mevcut kurgusuyla insan ilişkileri irdelenmiştir. Fonksiyonel açıdan
eskiyen ya da yetersiz kalan bölümler için de kullanıcısının kültürel ve sosyal yapısı ışığında,
1
istek ve ihtiyaçlarından yararlanarak uygunlaştırma çalışmaları yapılmıştır. Tezde savunulan
varsayımların, Kocaeli bölgesine göçen aileler için ne ölçüde doğru olduğu da bu bölümde
anket sorulan ile saptanmaktadır.
Dördüncü bölümde ise tezde varılan sonuç ve öneriler belirtilmektedir.
ABSTRACT
Social and cultural background of user effects the present kitchen spaces which are
developing and changeable according to user daily life. These social and cultural background
are changeable in our country in different district Territorial space organisations are becoming
with different habitations which are daily life, effect of nature, eating habitations, clothing
habitation etc. Ali of these habitations are decelerating openly community identity.
By the time some of designers are not interested in community or user identity. Although
some user prefer these kind of designs, they are changing some point of designs according to
their habitation and their identity. Because they are much more comfortable with their living
style and habitation that's why these kind of designs are not successful.
Nowadays some people leave their country because of economical reason, health problems or
educational insufficiency. After migration, they are becoming face to face lots of problems,
firstly they want to solve the problem which is where they can live in a new country. After
solving this problem they start to change their environment according to their habitation and
their identity. in that level they produce lots of problems again. They could not adopt the big
city or metropolis life. For example, vegetables are grooved up in the garden by these peoples.
That is not suitable for big cities life. Although they solve the problems on that way, they are
not comfortable. At the same times especially kitchens loose their function with different life
style and different habitations in a new country.
These search is preparing on this result and it is consist of four part.
In explained data are become conspicuous.
In the second part; through in the history our first living spaces and kitchens developing, food
culture, reasons of differences of kitchens and its effects of family life will be searching on
the other hand, Kocaeli settled are chosen for searching area.
In the third part; examples about the dissertation, a series of interviews and present space
organisation are going to explaining. At the same time, function of space are redesign with
client or user expectation. in spite of this, user social and cultural life and background must be
keep in the view. There is also a series of interviews with migrant, from somewhere to
Kocaeli settled.
In the fourth part there are conclusion critics and re commendation about the dissertation.
1
Tez Adı :
Cam Malzemenin İç Mekânda Yatay Bölücü Eleman Olarak Kullanım
Şekillerinin Araştırılması
Yazar Adı: Canan ÜNER
Danışman: Doç. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 2001
ÖZET
Çağdaş malzemelerden biri olan cam; saydamlığı, ışık geçirimliliği ve esnek tasarımlara
olanak sağlaması nedeniyle iç mekân tasarımlarında tercih edilen malzemelerden biri
olmaktadır.
Özellikle estetik ve görsellik etkisinin ön plana çıkartılmasının önemli olduğu mekânlarda
cam, tasarımcılara farklı olanaklar sağlamaktadır. Günümüzde çok sayıda cam malzeme
türüne rastlamakla birlikte tasarımcıları yönlendirerek bilinçli seçimler yapılmasını
sağlayacak çalışmalara tarafımdan rastlanmaması bu çalışmanın gerçekleştirilmesine sebep
olmuştur.
Bu çalışmada; yatay bölücü eleman olarak kullanılan cam malzeme türleri ve bu cam
malzeme türlerinin kullanıldığı yatay bölücü sistemler yani; tavan ve yer döşeme sistemleri
gerek literatür çalışmaları yapılarak, gerekse cam malzeme imal eden ilgili firmalar ile
görüşülerek araştırılmış ve araştırmalar sonucunda yatay bölücü eleman olarak kullanılan cam
türleri ve yatay bölücü sistemler sınıflandırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Cam, Yatay Bölücü Eleman, Yatay Bölücü Sistemler, İç Mekân, Tavan
Döşemesi, Yer Döşemesi.
ABSTRACT
As a contemporary material, glass is a preferred material for interior designs because of its
transparence, light transmission and possibility of achieving flexible constructions.
Especially, where the aesthetics and visuality are important, glass gives designer different
possibilities. Although a lot of glass types exist in the market, having found no study, which.
achieves to direct designers in making conscious chooses, is the main consequence for
performing this study.
In this study, glass material types, which are used as horizontal partition components and
glass partition systems, in which these glass types are used, investigated by means of the
literature surveys and meetings with glass manufactures. And according to this.
investigations, glasses, which are used as horizontal partitions, are classified.
Keywords: Glass, Horizontal Partition Compenents, Horizontal Partition Systems, interior
Space, Ceiling, Floor.
Tez Adı : Tekel Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası Yapısı ve İç Mimarisi
Yazar Adı: Hüsnü OBAKAN
Danışman: Prof. Oya BOYLA
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 2001
1
Tez Adı :
Konut Mutfaklarının Dolap ve Tezgâhlarında Kullanılmakta Olan Ana
Malzemelerin İç Mekân Kurgusu Açısından İrdelenmesi
Yazar Adı: Ela ERDEM
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz - 2001
ÖZET
Günümüzde konut mutfakları, kullanılan malzemeler, yapılan tasarımlar açısından,
teknolojinin gelişmesiyle birlikte, herkesin yaşam biçimine ve gereksinimlerine göre
yapılmaktadır.
Mutfaklar, yiyeceklerin hazırlandığı, pişirildiği, saklandığı zaman zaman da yenildiği konut
bölümüdür. Mutfaklarda dolaplar, tezgahlar ve bunlarda kullanılan malzemeler iç mimari
açısından önemli olduğundan, araştırma konusu olarak tercih edilmiştir.
Bu çalışmada öncelikle, araştırmanın amacının, kapsamının ve yönteminin belirlendiği giriş
bölümünün ardından, birinci bölümde konut mutfağının tarihsel gelişimi, konut mutfağı için
gerekli eylemler ve plan tipleri incelenmiştir.
İkinci bölümde; konut mutlak dolaplarında kullanılmakta olan öğeler ve malzemeler
incelenmiştir. Öğeler boyutsal ve biçimsel açıdan incelendikten sonra günümüzde konut
mutfak dolaplarında kullanılmakta olan ana malzemeler; tek malzeme ile teşkil edilenler,
bünyeyi oluşturanlar, yüzeyi oluşturanlar olmak üzere üçe ayrılmıştır. Bunlar da kendi
aralarında sınıflandırılarak yapım, üretim, biçimlendirme yöntemleri, özellikleri ve iç mekâna
getirdikleri açısından incelenmişlerdir.
Üçüncü bölümde; konut mutfak tezgahlan ve tezgahlarda kullanılmakta olan malzemeler
incelenmiştir. Tezgahlar boyutsal açıdan incelendikten sonra günümüzde kullanılmakta olan
ana malzemeler; tek malzeme ile teşkil edilenler, bünyeyi oluşturanlar ve yüzeyi oluşturanlar
olarak üçe ayrılmıştır. Bunlar da kendi aralarında sınıflandırılarak biçimlendirme, yapım,
üretim yöntemleri, özellikleri ve iç mekâna getirdikleri açısından incelenmişlerdir.
Son olarak da tüm incelemeler sonunda ulaşılan noktanın anlatıldığı ve önerilerin yapıldığı
sonuç bölümü gelmektedir.
Anahtar Kelimeler: Konut, Mutfak, Malzeme, Dolap, Tezgah
ABSTRACT
House kitchens are now constructed according to the requirements and lifestyles of the users
along with the technological developments in terms of materials used and designs.
Kitchens are the part of houses where the foods are prepared, cooked, stored and from time to
time eaten. As the cupboards, benches in kitchens and the materials used in them are very
important in terms of indoor architecture, they have been included in this study.
In this study, following the introduction section of this study that covers its purpose, scope
and methodology, in the first section, historical development of the house kitchen, the actions
and plan types for the house kitchen have been studied.
In the second section, the elements and materials used in kitchen cupboards have been
studied. After the elements have been studied from the dimensional and formal point of vie\v,
the ma in materials used in house kitchen cupboards today have been divided into three
including single materials, body making materials and surfacing materials. These materials
have also been subdivided and studied in terms of construction, manufacturing, shaping
methods, properties and their contribution to the indoor area.
In the third section, the house kitchen benches and the materials used in such benches have
been studied. After the benches have been studied from the dimensional point of view, the
main materials used in house kitchen benches today have been divided into three including
single materials, body making materials and surfacing materials. These materials have also
been subdivided and studied in terms of construction, manufacturing methods, properties and
their contribution to the indoor area.
Then final section comes where the conclusions and recommendations are made in the light of
findings out of this study.
Keywords: House, Kitchen, Material, Cupboard, Bench
1
Tez Adı :
Cam Malzemenin Alışveriş Merkezlerinde Kullanımı ve İç Mekân Tasarımına
Etkileri
Yazar Adı: Esra Avlanmaz
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz - 2001
ÖZET
Çağdaş malzemelerden biri olan cam, saydamlığıyla yarattığı büyüleyiciliğini, ev ve süs
eşyası yapımında kullanan uygarlıklarla "dışarı" ve "içeriyi" ışık ve görüntü unsurlarıyla
birleştirmeye çalışan tasarımcıların elinde önemli bir anlatım ve tasarım unsuru olmuştur.
Cam, özellikle görsellik ve estetik ön planda olduğunda, ışık geçirimliliği ve esnek
tasarımlara olanak sağladığı için, iç mekân kurgularında tercih sebebi olur. Günümüzde çok
sayıda cam malzeme türüne rastlamakla birlikte, alışveriş merkezlerinde kullanılmış olan cam
malzemeleri saptayarak, tasarımcıları belki yönlendirecek, bilinçli seçimler yapılmasına
yardımcı olması açısından bu çalışmayı yapmayı uygun gördüm.
Bu çalışmada; alışveriş merkezlerinin iç mekânlarında kullanılan cam malzeme türleri, iç
cephe, aksesuar, mobilya, tavan, döşeme ve duvar sistemleri ile ilgili literatür çalışmaları
yapılarak, cam malzeme imal eden ilgili firmalar ile görüşülerek araştırılmış ve araştırmalar
sonucunda camın alışveriş merkezlerinde kullanım yerleri de saptanarak, iç mekânlarına neler
kattığı belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Cam, Alışveriş Merkezi, İç Mekân, Vitrin, Döşeme, Tavan, Duvar,
Mobilya, Aksesuar.
ABSTRACT
Being one of the contemporary materials, the glass has become an important element of
expression and design in the hands of designers who are trying to combine the civilizations
making use of the fascinating transparency of the glass for making home and ornament
materials with the "outdoors" and "indoors" through light and colour elements.
Since, where the visual aspects and aesthetics in particular are in the foreground, the glass
allows light permeability and flexible designs, it is a preferred material for indoor designs.
While a number of types of glass materials are available today, I have decided to make this
study in an effort to help the designers make conscious selection by determining the glass
materials used in the shopping centers and to give an idea to the designers.
In this study, the types of glass materials used in interior space of shopping centers have been
studied by making literature studies into the indoor coating, accessories, furniture, ceiling,
flooring and wall systems and by conducting interviews with the glass material
manufacturers, and the places where the glass is used in the shopping centers and its
contribution to the interior spaces have been determined.
Keywords: Glass, Shopping Center, Interior Space, Front Window, Flooring, Ceiling, Wall,
Furniture, Accessories
Tez Adı :
1950’ li Yıllardan Günümüze Giyim Mağazaları Kimliğindeki Değişimlerin
İncelenmesi
Yazar Adı: Emine YÜKSEL
Danışman: Prof. Oya BOYLA
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim - 2001
ÖZET
Alışveriş, ilkel toplumlardan günümüze kadar
eylem biçimidir. Alışveriş eyleminin
gereksinimlerini gidermek için, birbirleriyle
sonucu ortaya çıkmış olduğunu görmekteyiz.
zamanla ticarette önemli bir yer tutmuştur.
gelen ve giderek daha organize olan sosyal bir
kökenine baktığımızda, insanların çeşitli
karşılıklı yarar sağlayan ilişkilere girmeleri
Bu gereksinimlerden birisi olan giyim ürünleri,
Başlangıçta bir takım malların takası ile yapılan alışveriş eylemi, zamanla insan
topluluklarının yerleşik hayata geçmeleri, savaşlar ve keşifler aracılığıyla yeni medeniyetleri
tanımaları sonucu gelişti. Bir değer ölçüsü olarak paranın kullanılmasıyla alışveriş
etkinlikleri, açık pazar ve kent meydanlarının yanı sıra, satış amacı ile düzenlen sabit
mekânlarda yapılmaya başladı.
Endüstri Devrimi, kentleşme ve toplumsal yapının değişmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Üretimin artması ve yeni toplumsal sınıfların ortaya çıkmasıyla, geniş tüketim gruplarının
ihtiyaçlarını karşılayacak, alışveriş mekânlarına gereksinim duyulmuştur. Endüstri Devrimiyle
mağaza mekânlarının sayısı artmıştır.
Geçmiş dönemlerde, üretimin el emeğine dayanması ve bazı ürünlerin doğudan getirilmesi
nedeniyle, mağaza iç mekânlarının düzenlenmesine çok önem verilmemiştir. Çağdaş
mimarinin gelişmesi, seri üretim ve ticari rekabet gibi faktörler, mağaza mekânlarının
tasarımını etkiledi. Son elli yıl içersinde mağaza mekânlarını kimliğinde değişimler olmuştur.
Yapmış olduğumuz çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar:
Bölüm I
İlk bölümde, alışveriş eyleminin kavramsal olarak ortaya çıkışı ve ticaretin yapıldığı
mekânların tarihsel gelişimi ele alınmıştır. İlk çağlardan beri alışverişin yapıldığı açık pazar
yerleri, zamanla kent merkezlerinde birbirine benzeyen kapalı mekânlar şekline dönüşmüştür.
Kapalı satış mekânlarının ilk örnekleri dükkânlardı. Zamanla yan yana bulunan dükkânların
üstlerinin kapanması ile çarşı yapılan oluştu. Endüstri Devrimiyle birlikte pasajlar ortaya çıktı.
Üretim yapan firmaların artmasıyla, satış mekânları büyük ve zincir mağazalara dönüştü.
Günümüzde satış mekânlarının son hali alışveriş merkezleridir. Bölümün sonunda ülkemizin
geleneksel ticari yapılarına da kısaca değinilmiştir.
Bölüm II
Bu bölüm iki ana başlıkta ele alınmıştır. Birinci başlıkta, kentsel anlamda mağaza
mekânlarının yeri anlatılmıştır. Toplumsal birlikteliğin ve kolektif yaşamın vazgeçilmez bir
unsuru olan alışveriş mekânları, kent içerisinde büyük bir yer tutmaktadır. Alışveriş
mekânlarının bir türü olan giyim mağazaları, kent içerisinde geniş bir alam kapsamaktadır.
1
Toplumsal yaşamla birlikte gelişen alışveriş eylemi, bir yandan ticari yaşamın canlanmasını
sağlarken, diğer yandan da kentlerin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Ticari potansiyeli
açısından mağaza mekânlarının kent içerisinde bulunduğu yer önemli olmakla birlikte,
mekânın tasarımında da belirleyici olmaktadır. Mekânların konumlan çevresel etmenlere göre
incelenmiştir.
İkinci bölümde giyim mağazaları konusuna değinilmiştir. Günümüzde ekonomi alanında gıda
sektöründen sonra giyim sektörü gelmektedir. Yaş ve cinsiyete göre giyim türleri belirlenerek,
mağazalar sınıflandırılmıştır.
Bölüm III
Bu bölüm tez çalışmasının ana konusunu oluşturmaktadır. Öncelikle mağaza kimliği, imaj ve
marka gibi terimlerle birlikte açıklanmıştır. Günümüzde firmaların kurumsal kimliklerine
göre mağaza mekânlarının tasannu yapılmaktadır. İnsanları mekâna çekmek açısından,
mağazanın görünümü son derece önem kazanmıştır. Son yıllarda mağaza iç mekânlarında,
mekânın kendisinin bir sergileme aracı olarak kullanılması şeklindeki bir anlayış gelişmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik ve sosyal yapıda görülen değişimlerle birlikte mağaza
iç mekânları da değişime uğramıştır. Daha önceleri az sayıda, kapalı bir anlayışla düzenlenen
mağaza mekânları, bugün değişmiştir. Dönemlere göre mağaza iç mekânları farklı anlayışlarla
düzenlenmiştir. Dönemlerin özellikleri ve tasarım anlayışları seçilen örneklerle açıklanmıştır.
Alışveriş biçimindeki değişimler, mağaza iç mekânlarının tasarımını etkilemektedir. Özellikle
servis ve sergileme gibi iç mekân elemanlarında değişimler görülmektedir. Günümüzde
mağaza tasarımı üç farklı şekilde gelişmektedir. Bunlar: Moda mağazaları, görsel ve sanal
mağazacılık anlayıştan şeklindedir.
Yukarıda özetlenen tez çalışmasının, sonuç bölümünde genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Çarşı, Pasaj, Büyük Mağazalar, Mağaza Zincirleri, Alışveriş Merkezleri
ABSTRACT
Trade, has been an organized social activity from the ages of primitive societies up to now.
The origin of trade is based on the satisfaction of various needs of human beings and it is a
commercial result of interrelationship among people. Clothing products as being an important
component of human needs has played important role in trade.
The beginning of trade was in the form of barter. But after the settlement of communities,
wars and innovations caused people to meet new civilizations which incited commercial
activities. With the introduction of money as a means of value commercial activities caused
trade to be undertaken in open markets in city squares and in specially organized spaces.
Industrial Revolution has been a very important factor in changing the social structure and
urbanization. Increase in production and emergence of new social classes has resulted in the
development of shopping spaces that will meet the needs of mass consuming societies. With
the Industrial Revolution, number of stores multiplied.
As a matter of fact, formerly the price of goods was very high since the production was
mostly based on hand work. Besides, some of these products were imported from the Far East
The development of contemporary architecture, mass production and commercial competition
has also affected the design of interior areas of the stores.
This study comprises of 3 chapters.
Chapter I
In this chapter, the emergence of commercial activities in conceptual setting and the
development of the shops has been studied from the historical point of view. From the start of
ancient times, the former open market places in which trade has been exercised, later took the
form of closed similar spaces in the city center. The first examples of the closed sale areas
were shops. Later, covering of the tops of those neighbouring shops come into being bazaar
buildings. With the Industrial Revolution arcades has emerged. Increasing number of the
producing firms, caused sales places to develop into department stores and chain stores.
Today, the latest form of the sales spaces is the shopping center. At the end of the chapter, we
also mention the traditional bazaars of our country in brief.
Chapter II
This chapter has been analysed in two main titles. Under the first title, the spaces of stores has
been analysed in urbanization context. Shopping spaces which are indispensable element of
social meetings cover an important area in the city. For this reason, clothing stores occupy
large areas.
The development of shopping activities has contributed to the development of the cities, and
has played an enlivening effect on the trade relations. Stores is very important for the
potentiality of trade. Stores also determine the design of city spaces. The positions of these
spaces has been analysed according to environmental factors.
1
Under the second title we analyse the clothing stores. Today the clothing sector is the second
important one following the food industry in economy. The type of clothing
is determined according to the age and gender and the stores are classified accordingly
Chapter III
This chapter is the main part of our thesis. The identity of stores has been emphasised and
concepts such as image and trade mark are explained Today, according the institutional
characteristics of the firms, the design of stores are made in order to attract the people to the
stores, for this reason its appearance has become very important. in recent years, a new
understanding concerning the space as a means of exhibition is being accepted.
After the World War II, interior spaces of stores changed in line with the developments in the
economic and social structure. Today, interior design of stores which were designed for
limited aims has been changed. The characteristics of the related periods and the
interpretations of design are explained with selected examples.
Changes in the shopping manner affect the design of the interior of the stores. Especially,
some changes are observed in exhibition and service spaces. Today, the design of the stores
are developing in 3 different types. These are: Fashion stores, visual and imaginary shopping.
A general evaluation of above mentioned ABSTRACT of the all chapters is undertaken at the
final section of this thesis.
Keywords: Bazaar, Arcades Department Stores, Chain Stores, Shopping Centres
Tez Adı :
Moda Faktörü’nün Beş Yıldızlı Otel Mimarisinde Lobi İç Mekân Kimliği
Üzerindeki Etkileri
Yazar Adı: Aykut ÇELİKÖZ
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2001
ÖZET
Yüzyıllar boyu sayısız icatlara ve yeniliklere imza atan insanoğlu yaşadığı çevreyi, eski ile
yeni arasında birtakım bağlara dayanarak, değiştirmiştir ve değiştirmeye devam etmektedir.
Yenilenme hevesinin sebepleri, zaman zaman bireyin kendi içinde yaşadığı psikolojik
gerilimler, zaman zaman da çevresel değişim ve gereksinimler olmuştur. Bu doğrultuda
gerçekleştirilmeye çalışılan teknolojik ve kültürel değişimler, kısa süreli ve etkisiz
kalabildikleri gibi, uzun süreçler ve önemli toplumsal hareketlerin neticesinde önemli
sonuçlarda doğurmuşlardır. Moda başlığı altında toplanan bu değişimler günlük hayatın her
alanında faaliyet göstermektedirler.
Bu araştırma, sözü edilen sebepler ve doğal gereksinimler sonucunda, Beş yıldızlı otel
mimarisinde lobi iç mekân oluşumunun, moda faktöründen nasıl etkilendiğini irdelemeyi
amaçlamaktadır. Araştırma boyunca; Moda, Kimlik, Kültür, İnsan, Mekân ve Lobi anahtar
kelimelerini kullanarak mimarlıkta moda kavramı ve modanın otel lobisine yansıması
incelenmiştir.
Bu amaçlara ulaşmak için, tezin birinci bölümünde "Moda" başlığı altında konunun özünü
oluşturan kavramların modayla etkileşimleri, moda olgusunun tarihsel süreci ve ortaya çıkma
nedenleri ele alınmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde, tez çalışmasını genel çerçevesini belirlemek ve incelenecek
otel lobi mekânının verilerini elde etmek için, ele alınan konunun kapsam, uzantı ve
bileşenlerinin bir sistem olarak tanımlanmasına çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde ise, "Otel lobisindeki ana eylemlerden biri olarak kabul edilen oturma
eylemi" ne ait ekipmanlara dair incelemeler yapılmaktadır. Günümüz lobi iç mekân
elemanları üzerinde 20.yüzyıl akımlarının etkilerinin araştırıldığı bu bölümde, teknolojik
gelişmeler, farklı anlayış ve arayışlar ile estetiği yakalama çabaları saptanmaktadır.
Çalışmanın dördüncü bölümünde örneklere yer verilmiştir. Pera Palas ve Hilton Oteli
örneklerinde, Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu batılılaşma ve kapitalistleşme hareketi
sonucunda girdiği top yekûn kültürel değişim somut bir biçimde ortaya konmaktadır.
Türkiye'den bu iki örneğin seçilmesinin nedeni, sözü edilen otellerin, yaşanan sosyal değişim
dönemine ait ve zamanlarının özelliklerini en iyi yansıttığı düşünülen yapılar olmalarıdır.
Toplumdaki bu batılılaşma modası Türk mimarlık söylemine batıdan giren bir fonksiyon
sayılan ve sosyal değişimler ile onların mimari etkilerini rahatça izlemeye olanak tanıyan bu
iki otel yapısının lobi mekânlarını nasıl şekillendirmiştir sorusuna cevap aranmıştır.
1
ABSTRACT
During centuries, human being who signs countless inventions and innovations has changed
his environnement based on the relations between new and old values, and will too. Reasons
of desire of renovation have occasionally been psychological depressions of the individual or
environmental changes and necessities. Technological and cultural changes tried to
materialize sometimes have been in short term and uneffective, sometimes have caused
dominant ends as a result of long processes and important social movements. These changes
considered under the fashion title are active in every area in society.
This research achieves to show how lobby interior formation in five star hotel architecture,
influenced by fashion as a result of these reasons and necessities mentioned above. Along the
study by using the Keywords; Fashion, Identity, Culture, Human Being, Place and Lobby,
fashion concept in architecture and influence of fashion in hotel lobby are examined.
In order to reach these goals, in the first section of this thesis under the fashion title
interactions between fashion and the concept of the subject, historical process of fashion fact
and the reasons are considered.
In the second part of the research, in order to determine the limits of the thesis and to gain the
data’s of the hotel lobby formation to be examined, concept and component of the considered
subject are studied to define systematically.
In the section three, researches about equipments that belong to sitting action, which is one of
the major actions of the hotel lobby are done. In this section, 20th century trends' effects on
these days lobby inplace parts are researched in the limits of obtaining the esthetic influences
with the study of the technological improvements, mentality and look of the new.
Fourth part of the study includes couple of examples. ln Pera Palas and Hilton Hotel cases,
cultural changes as a result of the act of westernization and capitalisation in Turkey can
clearly be seen. Reason for taking these two samples from Turkey is these hotels are the best
examples of reflecting every single details belonging to the social changing periods. The
motivation leading to this choice is the wish to find out the reflections of the social changes
and their representations through the interior designing of these two hotel buildings lobbies.
Tez Adı : Feng Shui İlkeleriyle Konutta İç Mekân Tasarımı
Yazar Adı: Pınar ŞAHİN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2001
ÖZET
Feng Shui kelime anlamıyla "rüzgar-su" demektir, "Geleneksel Çin Yerleştirme Sanatı"
olarak bilinir. Yapıların doğayla uyumunu amaçlayan eski bir Çin bilim, sanat ve felsefe
sistemidir. Herhangi bir dinle veya batıl inançla ilgisi yoktur.
Feng Shui'deki en önemli kavram “chi” ya da "yaşam gücü"dür. Bu yaşam gücü ya da hayati
enerji, evrenin kalbindedir ve arkasındaki itici güçtür. Chi, doğada yavaş ve yumuşak
kıvrımlar çizerek akar. Aynı, amacı fiziksel bedenimizdeki chi akışında denge ve uyum
sağlamak olan Akupunktur gibi, Feng Shui de bu dengenin evlerimizde, çalışma
mekânlarımızda ve bizi çevreleyen her ortamda sağlanması amacıyla kullanılır. Ayrıca
hatırlatmak gerekir ki, her ne kadar Feng Shui bu eski sanatın Çince ismi olsa da, bu basit
kavram insanlığın uzun tarihi boyunca çoğu kültür tarafından uygulanmıştır. Bütün bu
kültürler, kişi ve doğa arasındaki dengenin korunmasının önemini vurgulamışlardır.
Feng Shui'de bu denge, zıt güçler ve doğadaki beş elementin uyumuna dayalıdır. Zıt güçler
"Yin&Yang” ile sembolize edilir. "Yin" doğanın pasif yanlarını somutlaştırırken, "Yang'' aktif
olanların sembolüdür ve bu ikisi her zaman bir döngü içindedir. Aynı, doğayı oluşturan her
küçük şeyde bulunabilecek olan beş elementin ki bunlar "ağaç, ateş, toprak, metal, su"dur, bir
döngü içinde bulunduğu gibi. Her element doğadaki bir rengi, formu, dokuyu ve yönü temsil
eder. Bunları mekânda yerleştirmeye yarayan araç da “Bagua”dır.
Feng Shui, mekânda bütün bu öğelerden, mekândaki “chi” akışının doğadaki gibi yumuşak
kıvrımlar çizmesi de sağlanarak, uyum içinde yararlanılmasını amaçlamaktadır. Bu, barışçıl,
doğal ve rahat bir ortam yaratmak içindir; çünkü öylesi bir ortam, kişilerin diğer bütün yaşam
duraklanın da olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü güzel ve pozitif değerler içeren her şey,
başka güzellikleri de beraberinde getirir.
1
ABSTRACT
Feng Shui is literally translated as "wind-water", it is also known as "Chinese Traditional Art
of Placement". it is an ancient Chinese science, art and philosophy system which aims to
harmonize man made structures within the environment. it has nothing to do with any religion
or superstitious.
The most important concept in Feng Shui is that of “chi” or "life force". This life force or vital
energy is at the very hearth of the universe itself and is the driving force behind it. Chi flows
in nature with making slow and soft curls. Just like the use of Acupuncture, which is to
provide balance and harmony in the flow of chi through our physical bodies, Feng Shui is
used to provide this balance and harmony in our homes, workspaces and our surrounding
environment. it is also important to remind us that although Feng Shui is the Chinese name
for this ancient art, the same basic, concepts have been practiced by most cultures throughout
Mans long history. Ali of those cultures emphasized the importance of keeping the balance
between man and nature.
In Feng Shui, this balance is based on the harmony between the contracting forces and the
five elements of nature. The contracting forces are symbolized with "Yin&Yang". While
“Yin” embodied its passive parts, “Yang” is the symbol of the active ones and, these two are
always in cycling. Just like the circle of the five elements, wood, fire, earth, metal, water,
which can be found in every little thing that constitutes the nature. Every element symbolizes
a colour, a form, a pattern and a direction in the nature. The tool to place them in a space
called "Bagua".
Feng Shui aims to utilize all these constituents harmonically in a space, with regarding their
meanings and providing the slow and soft, like in the nature, flow of “chi” in that space. This
is made to make a peaceful, natural and comfortable place, because a place like that would
affect all other life stations of the individuals. Cause every positive and beautiful thing brings
another beauties with them.
Tez Adı : Sergileme Mekânlarında Işığın Etkisi
Yazar Adı: Zerrin FUNDA ÜRÜK
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık AnaBilim/AnaSanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2001
ÖZET
Sergileme mekânlarında ışık; rengi ve görsel özelliği yanında yönlendirici, yanılsatıcı, fark
edilmeyi sağlayıcı ve malzeme yüzeyi üzerindeki yoğunluğu kullanımına göre
değerlendirilmelidir.
Mağazalarda vitrinin iç mekânı ilk algılama ünitesi olduğundan, ışığın materyal üzerindeki
rengi, yoğunluğu ve bıraktığı aydınlık düzeyi sayısal anlamda irdelenip, vitrin içi ürünleri ve
aydınlatma düzenlemeleri beraber düşünülmelidir.
Işık seçimi yapılırken vitrindeki ışık şiddetinin öncelikle gün ışığını yakalayıp, kamaşma
olmayacak şekilde baskın da olması gerekmektedir.
Vitrin aydınlatması ve kurgusuyla yakalanan tüketici, iç mekâna girdiğinde, vitrinde
yakaladığı o atmosferi devam ettirme eğilimini taşıyacaktır. Bu yüzden satış mekânındaki
sergi ünitelerindeki ışığın, vitrin aydınlatmasıyla eşdeğer düzeyde lakin genel aydınlatmadan
az olmaması gerekmektedir.
Temel olarak, mağaza aydınlatma sistemi ile, objeleri doğru sergileyerek, dikkat çekmek,
özendirmek, alışverişin yapılabileceği görsel konforu, sağlamak, satış biçimini ve mağaza
kimliğini yansıtmak ve mekân tasarımıyla bütünleşmiş uygun aydınlatma armatürleri seçerek
mimari üslubu güçlendirecek bir aydınlatma niteliği yaratmak olarak özetlenebilir.
ABSTRACT
Lighting in stores must be considered with its' use that provides the orientation, reflectivity
and using the density of the surface of the object as well as its' colour and visual
characteristics.
As the first thing that is noticed in a store is the interior of the shopwindow, the colour, the
density and the luminous of the light on the object must be examined numerically and must be
thought together with the objects and lighting system.
In deciding the lighting system, the intensity of the light mustn't be less than the daylight and
must be dominant in order not to cause dazzling.
The lighting will attract the consumer first and this attraction must proceed also in interior of
the store. So the lighting in the exhibition units of the sale department must be at the same
level with the shopwindow but also mustn't be less than the general lighting.
Mainly, store lighting system helps to take the attention of the consumer and provides visual
comfort for shopping by exhibiting the objects in a right way. it also supports the architectural
style of the store with the lamps which are specially chosen for the interior representing the
characteristics of the store.
1
Tez Adı : İç Mekân Renk Düzenlemeleri
Yazar Adı: Beyza Gizem ULAŞ
Danışman: Prof. Oya BOYLA
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 2002
ÖZET
Çevremizi meydana getiren cisimleri, renkleri ve biçimleriyle birbirlerinden ayırt ederiz.
Biçim ile renk birbirlerinden ayrılamaz iki bütündür. Biri var olmadan diğeri de varlığını
sürdüremez, zira, biçimleri, çevreleriyle olan renk farklılıklarıyla ayırt ederiz. Çevreyi
tanımlamada biçim renkten önce gelse de, bilimsel araştırmalar sonucunda, kişiyi psikolojik
ve fizyolojik yönden etkilemede, rengin biçimden çok daha önce geldiği saptanmıştır. Renk,
elbette tek başına anlatıcı bir eleman değildir. Her zaman, derinlik hissi yaratarak biçimi
vurgulamada, hacmi yaratmada kullanılmıştır. Doğru kullanıldığında renk, anlatımı
kuvvetlendirir ve mekânda oluşturulmak istenen atmosferin yaratılmasını sağlar. Dolayısıyla,
renk -çoğu zaman tasarımın en son aşamasında karar verilen öğe olsa da-aslında tasarımın en
önemli öğelerinden biridir. Oluşturulacak çevrenin renk düzeni, tasarımın en başından
itibaren, diğer öğelerle beraber düşünülmelidir. Bu çalışmada, farklı renk düzenleriyle
oluşturulmuş mekân örnekleri verilerek, herbirinin nasıl birbirlerinden farklı etkiler
uyandırdıkları ve rengin tasarımdaki önemi vurgulanmak istenmektedir.
Renk, tıpkı ses gibi enerjinin bir şeklidir ve her bir renk farklı bir dalga boyuna sahiptir. Farklı
türde sesler bizleri nasıl etkiliyorsa, renklen de etkiler. Renklerin insanlar üzerinde bir takım
hissi tepkiler, uyandırdıkları bir gerçektir, ancak her renk, farklı kişilik yapılarına sahip olan
insanlar üzerinde, aynı etkiyi sağlamayabilecektir. Bu psikolojiyi ilgilendiren, bir meseledir.
Biz tasarımcıları ilgilendirense, renklerin, yarattıkları çağrışımlardan, tasarımlarımızda
oluşturmak istediğimiz atmosferi sağlayabilmek için, yararlanabilmektir. Kişilerin renk
tercihleri, kişilik ve düşünce yapıları, deneyimleri, toplumdaki konumları, yaş ve cinsiyetleri
gibi pek çok etkene bağlı olarak farklılıklar gösterse de, genel olarak, belli renklerin,
tabiattaki çağrışımlarından dolayı, insanlarda ortak bazı hissi tepkiler verdikleri söylenebilir.
Örneğin, kırmızının insanda ateş ve kanı çağrıştırmasından dolayı sıcak renk olarak
adlandırılması ve kan basıncını arttırarak heyecan uyandırması, mavinin de denizin, buzun
gökyüzünün rengi oluşundan dolayı soğuk renk olarak adlandırılması ve sakinleştirmesi
gibi… Kişi o rengi sevsin sevmesin, bazı-çağrışımlar ortaktır. Bu çağrışımlardan en çok
reklamcılık sektöründe faydalanılır. Bu çalışmada, bir mimarın da renklerin
çağrıştırabileceklerini anlayabilmesi için, rengin psikolojik etkilerine de kısaca değinme
gereği duyulmuştur.
Rengin mekân içerisindeki etkilerinin incelendiği bu çalışmada, iç mekânda renk
düzenlemelerinin doğrudan anlatımına girilmesinin eksik olacağı düşünülmüştür. Çalışmanın
ilk bölümlerinde, rengin fiziksel tanımı yapılmakta, ışığın bir fonksiyonu olan rengin ışıkla
olan bağlantısına değinilmekte, renk algısı hakkında bilgi verilmekte ve ortak bir dil birliği
sağlamak amacıyla, günümüze kadar oluşturulmuş renk sistemlerine değinilmektedir. Temel
tasarım eğitimi ve resim teknikleri kitaplarından edinilen bilgilerden faydalanarak, renklerin
yanyana iken birbirlerini nasıl etkileyip, farklı algılamalara yol açabileceğini ve renklerle
armoni oluşturma şekillerini bilmek de, iç mekânda göze hoş gelen renk düzenleri
oluşturabilmek açısından son derece önemlidir. Renklerin insanlar üzerinde yarattıkları farklı
duygular, kullanılacakları mekânın amacına göre, renk düzenlemelerinde belirleyici öğe
olabileceğinden, renk psikolojisine ve renklere yüklediğimiz simgesel anlamlara değinildikten
sonra, mekânda rengin kullanımı konusuna girilmiştir, zira, olayı bütünü ile değil de, tüm bu
öğeleri bir yana bırakarak ele alan incelemeler eksik verilere dayanan, yetersiz ve bilimsel
olmayan incelemelerdir.
Bu çalışmanın amacı, mekânlar için belirli renk reçeteleri oluşturmak değil, bir mekânda renk
düzenlemesine giderken, hangi faktörlerin beraberinde düşünülmesi ve konuya yaklaşımın
nasıl olması gerektiğini anlatmaktır. Ayrıca, renkler ile yoğun bir ilişki içerisinde olan mimar
ve içmimarların eğitim süreci boyunca yetersiz renk bilgisi alabildikleri düşünülerek tasarımın
bir parçası olan ve anlatımı vurgulayan renk konusuna değinme ihtiyacı hissedilmiştir.
ABSTRACT
The purpose of the study is to determine practices of branch offices of banks located in
Istanbul about interior desing while constructing their visual identity which is part of
corporate identity and views of faculty members from. Istanbul universities those have
Department of Interior Architecture. By taking this into attention, it will become obvious
which dimensions of interior design is attached greater importance while branch offices of
banks constructing their visual identities, and the connection between identity and place will
be analyzed.
The most important reason of this study is the feeling of need to express the importance of the
matter "color" to architects and interior architects, who are believed to get few knowledge on
color during their educational period. This studie's aim is not to form color receipts for
various spaces, but to explain the correct methods of color applications in interior designing.
The objects forming our environment, we extinguish by their forms and colors: It's impossible
to consider color apart from form, and vice versa, since one cannot exist without the other.
When identifying our environment, form comes before color, but scientific research has
shown that when impressing someone psychologically and physiologically, color comes first.
Ofcourse color is not a standalone definer. Color is always used to emphasize form by giving
a depth effect and to create volume. When used in a correct way, color reinforces definition
and helps by constitution of the desired atmosphere in an interior. Therefore color is although it is, usually, the last decided item in design- the most important -factor in design.
The color harmony of the created environment has to be considered from the beginning of
design together with the-other items. In this study, some different interiors examples with
diverse color harmonies are demonstrated and the importance of color in design is attempted
to be expressed.
Alike sound color is a form of energy and each color has a different wavelength. As ddifferent
sounds effect us so different colors. It is a fact that, colors awake different emotional reactions
on people with different personalities and characters. Psychology is involved in this matter.
What interests, us, the designers, is to make, use of the associations of colors in order to
achieve to create the aimed atmospheres. Although, the color preferences of people, may
depend on their personalities, ways of thinking, experiences, status in public age and; gender
generally, we can say that some particular colors due to, their associations in nature, cause
same common emotional reactions. For example; red, associated with fire-and blood, is called
as a hot color and awakes excitement; blue is the /color of sea, sky or ice and due to this
called
a
cool
color
and
has
a
calming
impression…
Some reactions awaked are-same for everybody indipendent of liking or disliking. The
most benefits of these kind of associations are made in the advertisement sector. In this
1
study, to help one architect in understanding the associations of colors, the psychological
impacts of colors are briefly explained.
In this study, which the effects of color in interiors is investigated, only describing the color
arrangements in interiors is considered as incomplete. Therefor, in the first chapters, the
physical definition of color is mentioned, the association of color and light is explained,
information about color perceptions is given and different color systems are described.
Making use of basic design education and painting techniques books, knowing the impacts of
colors on each other when used together and knowing the ways of creating color harmonies
are very essential in making color arrangements that give a nice impression. The different
emotional reactions of colors can be definitive on color arrangements; therefore color
psychology and symbolic meanings of colors are also studied. Only after these topics are
investigated, the matter of color usage is treated, because this matter cannot be considered as
independent from all other aspects and factors.
Tez Adı : Bölücü Elemanların Ofislerde Uygulanması ve Mekâna Etkileri
Yazar Adı: M. Atilla SÖĞÜT
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2002
ÖZET
Yapılan bu araştırma da bölücü elemanların, malzeme türleri, uygulama yöntemleri
araştırılmış ve buna dayalı olarak bölücü elemanların ofislerde kullanımının önemi ortaya
konmuştur.
Bölücü elemanlar 1950'li yıllardan itibaren ofis tasarımı ile beraber düşünülmeye başlanmış
ve ilerleyen yıllarda bölücü duvarların ofis mekânlarında önemi ve işlevselliği artmıştır. Ofis
tasarımlarında bölücü duvarlar mekânı oluşturmaya başladığında ise bölücü duvarların çok
işlevli olması gerekliliği görülmüştür.
Sadece mekân bölücü değil aynı zamanda demontabi olması, hafif olması, ses izolasyonu
sağlaması, ateşe dayanımı, kablo kanalı görevi görmesi, su ve gaz tesisatının geçirilebilmesi
gibi bir çok işlevi bünyesinde barındırmaktadır.
Günümüz ofis mekânların da bölücü duvarların kullanılması gerekliliği taşıdığı bu
özelliklerden
kaynaklanmaktadır.
1
ABSTRACT
In this research; materials, application methods and the importance of separatorpanels in
office design is conceived.
Designing the office with the usage of separators has began in 1950'ies, and the coming up
years has proved in function and importance. Necessary observed multifunctional separators
has been observed meanwhile the separators began to define the space in office design.
Not only separation in space but also diverse functions such as deportability, light in weight,
noise reduction, fire resistance, cable lanes, installation of water and gas pipes are systems.
These are the main facts that make separators necessary in today’s office design.
Tez Adı : İç Mekân Tasarımında Görsel Etkileşimler
Yazar Adı: Mehtap DOĞANCA
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2002
ÖZET
Mimarlık disiplini içinde, mimarlık ve iç mimarlık kavramlarının buluştukları ortak nokta
olan mekânın tanımı, sınırlandırılmış boşluk olarak yapılır. Mekânın yaratılması için
sınırlandırılması ve ayrıca içinde "Biçim, Malzeme ve Aydınlatma" kavramlarını barındırması
gerekmektedir. Çünkü bu kavramlar, mekânın kurulması için gerekli temel unsurlardır.
Malzeme biçime, aydınlatma biçim ve malzemeye, Biçim ise varlığı ile mekâna, etki ederek
yer alırlar. Birbirlerine yaptıkları etkilerle mekânda farklı görsel etkiler yaratılmasında
tasarımcılara yön verirler.
Bilinçli olarak görsel açıdan farklılık yaratma anlayışıyla kurgulanan mekânlara, bu kavramlar
aracılığıyla nasıl ulaşılabileceğini incelemek, "İç Mekân Tasarımında Görsel Etkileşimler"
başlığı altındaki bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
1
ABSTRACT
Architecture and Internal Architecture concepts meet in the discipline of architecture as
'limited space'. In order to construct a space (place) it should be limited, and it should contain
'Shape, Equipment and Lightening' in itself since all the previous concepts are Essential in
architecture.
Equipment reflects shape lightening reflects shape and equipment, Shape causes space by
itself. By reflecting each other they all create different visual effects to designers.
The aim of 'Visual Effects on Internal Architecture' is to show how space consciously
analysed with the idea of visual differences can be reached by all the concepts situated above.
Tez Adı : Ev Sineması Mekânının İç Mimarlık Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: Burçin Cem ARABACIOĞLU
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2002
ÖZET
Film ve gösteriler birçok insanın eğlence yaşantısında önemli bir yer tutmaktadır. Bu
etkinlikleri kalabalık içerisinde seyretmek izleyicilerin rahatım kısıtlayıcı olduğundan birçok
kişi bu film ve gösterileri kendi konutlarında izlemek istemektedirler. Günümüzde teknolojik
ilerlemeler ile konutlarda buna imkan veren cihazlar geliştirilmiş ve yaygınlaşarak ekonomik
bir hal almışlardır. Ev sineması kavramı da bu gelişmelerle iç mimarlığın kapsamına girmiştir.
Ancak ev sineması içerisinde kullanılan donanımlar gereği, iç mimarlık açısından bağlı
kalınması gereken çeşitli kurallar bulunmaktadır. Bunun için yapılacak tasarımların başarısı,
iç mimarın konu hakkındaki bilgisine bağlıdır. Tasarımcıları bilgilendirme amacıyla
hazırlanan tezde, tarama-değerlendirme yöntemi ile, öncelikle ev sineması sistemlerinin'
gelişimine değinilmektedir. Daha sonra ev sineması mekânının genel yapısı, mekânın
özellikleri ve diğer konut mekânları ile birleştirilmiş ev sineması incelenmektedir. Bu
incelemeler doğrultusunda mekânda kullanılan elektronik donanım, kullanıcılar ile elektronik
donanıma ait mobilyalar ele alınmaktadır. Bu analizler dikkate alınarak ev sineması iç
mekânının tasarımında etkili olan, ölçü ve oranlar, ışık; ses, iklimlendirme ile ilgili konular,
malzeme ve renk tercihleri ortaya konulmaktadır. Tezin sonucunda, yapılan analizler, örnekler
üzerinde değerlendirilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ev, sineması, görüntü, ses, mobilya
1
ABSTRACT
Films and spectacles take an important place in most people's entertainment life. Because
watching these activities in crowd limits viewers comfort, most people want to watch them in
their own houses. Today, equipments that make this possible are being developed by
technological improvements and became more affordable. Home cinema concept is now a
subject of interior design due to these improvements. There are several rales that has to be
taken into consideration which are requirements of the elements used in home cinema.
Therefore success of the design is related to interior designer’s knowledge in the subject. In
this thesis that is prepared with the research method and by the goal of giving information to
designers about the subject, the development of home cinema systems are mentioned first.
After that, characteristics of the independent home cinema space and home cinema designed
inside other spaces of house are being researched. Directed by these studies, the electronical
devices and furniture’s used in home cinema space are mentioned. According to these
analyses; subjects that are effective in home cinema design process like dimensions and
proportions, light effects, acoustics, air conditioning, suggested material and color choices are
studied. In the conclusion of thesis, the analyses are being concretized with examples of home
cinema projects.
Tez Adı :
Yataklı Turizm Tesislerinde Nitelik Sınıflandırmasına Göre İç Mekân Tasarımı
ve Otel Kavramı
Yazar Adı: Ahu TECİM
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Bu tezde, yataklı turizm tesislerinin nitelik sınıflandırmalarına göre değişen iç mekân tasarım
farklılıkları incelenmekte ve turizm tesisleri arasında en geniş anlatım alanına sahip olan otel
kavramı vurgulanarak, örneklerle desteklenmektedir.
Oluşan iç mekânlar arası tasarım farklılıkları açıklanırken, mekân ve mekân tasannu ile ilgili
bazı bilgiler de verilerek bu konudaki önemi vurgulanmaktadır.
Bu amaca dayalı olarak yürütülen tez çalışması dört bölümden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde konunun önemi, çalışmanın kapsamı ve konuya yaklaşım biçimi ortaya
konmaktadır.
Birinci bölümde tez konusunun temelini oluşturan turizm konusuna değinilmiş, kısaca
tarihçesine girilerek turizmin dünyadaki ve Türkiye'deki önemi vurgulanmıştır.
İkinci bölümde çalışmaların teorik temelini oluşturmak amacı ile yataklı turizm tesislerinin
tanımlan yapılıp, bu konuda en geniş çeşide sahip olan otel kavramına girilmiş ve çeşitleri
vurgulanmıştır.
Üçüncü bölümde yataklı turizm tesislerinin Turizm Bakanlığı'nca belirtilen iç mekân
şartnameleri görsel anlatımlarla desteklenerek vurgulanmış ve mekân kavramı konusuna
değinilmiştir.
Dördüncü ve son bölümde ise uygulama çalışması olarak incelenen farklı nitelikteki otellerin
iç mekân tasarım farklılıktan, örneklerle desteklenerek açıklanmış ve bununla bağlantılı
olarak tezin sonuç bölümü değerlendirilmiştir.
1
ABSTRACT
This thesis will examine the differences in interior designs of tourism facilities with boarding,
according to their quality classifications. Thesis will also put emphasis on the "Hotel Concept,
which has the widest variety of analysis with examples, in the tourism sector.
While explaining the differences in their interior designs, information on space and its design
will be given.
Keeping these in mind, this thesis will compose of four sections.
The introduction will be on the importance of the topic, the extent of the study and the style of
approach to the topic.
In the first part, the emphasis is on tourism, which sets the main topic of the thesis, and briefly
mentions the importance of tourism in Turkey and in the world.
In the second part of the thesis, to set the theoretical side of the study, the definition of touristic
facilities with boarding is made. Hotels will be studied due to having the most variety of
touristic facilities with boarding.
Third part emphasizes on boarding facilities of tourism according to the specifications of
Ministry of Tourism with visual presentations and pays attention to the concept of space.
The fourth and the final part examines the interior design differences of hotels with various
qualifications and along with these examinations, the conclusion of the thesis is given.
Tez Adı : Çalışma Amaçlı Oturma Elemanının Ofis Olgusu İçinde Gelişimi
Yazar Adı: Arzu ÖZGÜÇ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2002
ÖZET
Birinci bölümde, çalışma amaçlı oturma elemanının ofis olgusu içinde gelişimi konu alınırken
kullanılan kavramlar açıklanmıştır. Bunlar; Oturma, verim kavramı, ergonomi, antropometridir.
Çalışma amaçlı oturma elemanı tasarımına veri kabul edilen diğer bilim dallan biyomekânik,
anatomi ve fizyoloji olarak kabul edilmektedir.
İkinci bölümde, ofis olgusunun gelişimi içinde çalışma amaçlı oturma elemanının tarihçesi ve
üretim sistemi açısından gelişimi yer almaktadır.
Üçüncü bölümde, oturma gereçleri tasarımına etki eden fizyolojik ölçütler iki başlık altında
incelenmiştir. Bunlardan birincisi, vücut biçiminin verileri tartışılmış, otururken
gerçekleştirilen vücut biçiminin iskelet ve kas çalışmalarına etkileri ve iskelet kas sağlığı için
gerekli oturuş biçimleriyle, bunların tasarıma dönüştürülmelerine yönelik şartlar ortaya
konulmuştur, ikincisi, oturma gereci biçimlenmesinin çeşitli fizyolojik oluşumlara etkileri
incelenip, oturma gerecinin ölçümlendirilmesi ve şekillenmesinin bu oluşumların en sağlıklı
devamı için nasıl olması gerektiği ortaya konmuştur.
Üçüncü olarak, antropometrik Ölçülendirmenin oturma gereçleri tasarımında geçerliliği ve
oturma gereçleri parçalarının fiziksel tanımlarını içeren dördüncü başlık eklenmiştir. Bu
bölümde, koltuk tasarımına yönelik fizyolojik kriterlerin belirlenmesini sağlayacak temel
prensipler sunulmuştur.
Dördüncü bölümde, oturma ergonomisi, sorun saptaması, bilimsel ve teknik j göstergelerle,
ergonomik ofis oturma elemanları üzerinde durulmuştur.
Beşinci bölümde, üretimi yapılmış olan çalışma amaçlı oturma elemanlarıyla ilgili deneysel
araştırma yer almaktadır.
1
ABSTRACT
The subject of the Section One contains the development of work-oriented sitting elements
within the work process while defining the terms used. Such terms consist of sitting, concept
of productivity, ergonomics and anthropometrics. Other science branches, accepted as data
used for designing working-purpose sitting elements, are biomechanics, anatomy and
physiology.
Section Two contains the history of working-purpose sitting element within the scope of
office concept and its development with regard to production system.
Section Three examines the physiological criteria affecting the design of sitting instruments
under two headings. First criterion discusses the data on body shapes, effects of body shape
during working on skeleton and muscle movements, sitting modes required for healthy
skeleton and muscle and the specifications for transforming these data into the design. Second
one examines the effects of the mapping of sitting elements on various physiological
structures and defines the mentioning and shaping of the sitting element to maintain healthy
use of structures. third, a further headline was added containing the effectiveness of
anthropometric mentioning for designing the sitting elements and the physical definitions of
the arts of sitting elements. This part introduces basic principles to determine the
physiological criteria for armchair design.
Section Four contains sitting ergonomics, determination of problems, scientific and technical
indicators and ergonomically office furniture.
Section Five includes experimental research with regard the manufactured working purpose
sitting elements.
Tez Adı : Üç Boyutlu Bilgisayar Grafiklerinde Görselleştirme Unsurları
Yazar Adı: Mehmet Ali YAMANER
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2002
ÖZET
Yaşamımızın her alanına giren bilgisayar teknolojisi ürün ve yapı tasarımının da bir devir
açmıştır. El çizimlerinin yerini zamanla 2 boyutlu bilgisayar grafikleri, onların yerini de son
on yılda 3 boyutlu bilgisayar grafikleri almaya başlamıştır. Bu gelişmenin nedenini 3 boyutlu
bilgisayar programlarının tasarımcıya sunduğu kolaylıklarda aramak gerekir.
Yeni teknoloji tasarımcıların tasarımın her aşamasında olası bütün alternatifleri
görselleştirmek için rahatlıkla kullanılmakta, geliştirilen ürün ya da tasarlanan bina değişik
açılardan incelenebilmekte ve değişik ortam koşullarında test edilebilmektedir. Böylelikle
henüz tasarım aşamasında, daha sonra ortaya çıkabilecek sorunlar tespit edilebilmektedir.
Bütün bu kolaylıklardan gerektiği gibi yararlanabilmek 3 boyutlu bilgisayar programları için
gerekli olan bilgisayar sisteminin yanı sıra programa hakim bir tasarımcıya ihtiyaç vardır. Her
ne kadar ışık, renk gibi konulardaki temel bilgiler bilgisayar grafikleri için geçerliyse de
örneğin aydınlatma konusunda bilgisayar programları gerçek dünyadan ayrılan bazı
farklılıklar göstermektedir. Bunun gibi perspektif ve kamera konusundaki bilgiler bilgisayar
grafiklerinde de geçerli olmakla birlikte bilgisayardaki sanal kameralar gerçek kameralardan
çok daha fazla işleve sahiptir. Bu kameralar nesnelerin içine girebilmekte, gerçek kameraların
yapabilmesi imkansız olan hareketleri gerçekleştirebilmektedir. Bilgisayar destekli tasarımın
tasarım sürecine katkıları yadsınamayacak kadar çok olmakla birlikte tasarımın en önemli
unsurunun halen insan olduğu örneklerle desteklenen ayrılan çalışmanın ikinci bölümünde
daha iyi anlaşılmaktadır.
1
ABSTRACT
During the past few decades the computer graphics have been subject to a progressive
development. A noticeable change occurred in industrial design and architecture with the
innovation of 3D computer graphics. It is necessary for the designers of the 21st century to
have a vast knowledge of this new technology which can generously contribute to the design
process.
The aim of this study is to analyse the place of 3D computer graphics in industrial and architectural design process. The first chapter is consecrated to the analysis of computer aided
design and virtual reality in order to provide a better understanding of the second chapter
which examines in detail the visualisation elements of the 3D computer graphics; namely
cameras, lights and colour, materials and maps. Finally, the advantages and the disadvantages
of this new technology are discussed in conclusion taking into account the human factor in
computer-aided design.
Tez Adı : Konut İç Mekânında Kullanılan Malzemelerin Yüzey Dokuları ve Görsel Etkisi
Yazar Adı: Hümeyra ERGÜNEN
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2003
ÖZET
Mimarlık ve iç mimarlık kavramalarının buluştukları ortak nokta olan mekânın tanımı,
sınırlandırılmış boşluk olarak yapılır.
Mekânın yaratılması için sınırlandırılması gerekir. Bazı tanımlamalara göre, mekân,
yüzeylerin, ışığın ve içindeki elemanların uygun biçimde kullanılması ile yaratılan çevre
olarak tanımlanmaktadır.
Mekânı sınırlayan öğeler, yüzeylerdir. İç mekânda ise yüzeyler, mekânı oluşturan temel
eleman olmaktadır.
Mekânın algılamasında, yüzeylerin, dokularının ve oluştukları malzeme özelliklerinin önemi
büyüktür.
Mekânı belirleme, vurgulama ve istenilen etkinin ifade edilmesi istendiğinde bunu tamamen
kullanılan malzeme ve doku üzerinden yapabiliriz.
Bu çalışmada dokunun kuramsal olarak incelenmesi, dokunsal ve görsel olarak algılanan
dokunun malzemeye bağlı olarak değişimi ve malzemelerin dokuyu oluşturması için gerekli
olan yüzey işlemleri incelenmiştir. Son bölümde, iç mekânlarda kullanılan malzeme ve
malzemenin yüzey işlemine göre oluşturduğu dokunun, karşılıklı etkileri örnekler üzerinden
yorumlanmıştır.
1
ABSTRACT
Architecture and Interior Architecture concepts meet in the same point that architecture 's
recognized as a 'limited space'. And for create a space it should be limited.
Some describe 's that space; contains surfaces, lightening and equipment that fits the human
creative space.
Surfaces limited the space at the interior and surfaces causes space by itself.
Surfaces and textures that conditioned from materials, are important for perception the space.
If you want to determined the space, you can do it with using materials and their textures.
This work examined textures, that separate like touchable textures and visual textures and
changed with their material that they made from. Also contains upper surface processes that
makes texture on the materials.
At least show how spaces influenced with all this effects and analysed how it can be in
different samples.
Tez Adı :
İstanbul’ da Bağdat Caddesi ve Cemil Topuzlu Caddesinde Satışa Sunulan
Çağdaş Konut Salon Mobilyaları Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Pınar ARTIKOĞLU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-2003
ÖZET
Bu araştırmanın amacı, Günümüzde İstanbul'da çağdaş konut salon mekânlarında kullanılan
mobilyanın işlev grubuna göre (Oturma, Servis, Depolama) biçim, malzeme, strüktür gibi
temel unsurlarının saptamaktır. Bu tez kapsamında İstanbul içerisinde pilot bölge olarak
seçilen Bağdat Caddesi, Cemil Topuzlu Caddesi ve aralarında kalan sokak veya caddeler
üzerindeki yerli firmalar ele alınmıştır. Araştırma içerisinde işlevine göre gruplandırılan
mobilyaların, fotoğraflı envanteri yapılarak özellikleri verilmiştir. 12 mağaza içerisinde
bulunan 230 adet çağdaş konut salon mobilyası örneklemi oluşturmaktadır. Yapılan
tanımlayıcı istatiksel analizler sonucunda örneklem içerisindeki ortak biçim, malzeme,
strüktür özellikleri; işlev gruplarına göre bu temel özelliklerdeki farklılaşmalar saptanmıştır.
Genel olarak örneklemdeki tüm mobilyalar genişlemiş olmakla beraber antropometrik sınırlar
içerisinde boyutlara sahiptirler. Oturma grubunda metal ayakların, tamamı döşemelik kumaş
ile kaplı mobilyaların kullanımının arttığı göze çarpmaktadır. Servis grubu mobilyalarının
adetinin azaldığı ve masa formunda özellikle dikdörtgen tabla formlarının kullanıldığı
saptanmıştır. Depolama grubu mobilyalarında yine kübik formlar ön plana çıkmakta, ahşap ve
metal malzemenin bir arada kullanımına en sık rastlanmaktadır.
ABSTRACT
This researchment is aimed to developed a methodology to identify modern living room
furniture in İstanbul, that is grouped according to their functions (sitting, serving, storing).
The pilot area in İstanbul is framed as Bağdat Caddesi, Cemil Topuzlu Caddesi and the streets
in between. A photographic inventory of local modern living room furniture is formed. The
sample is 230 furniture from 12 furniture stores in the pilot area. The similarities on form,
material and structure over all furniture and differentiations on those characteristics based on
the functional grouping are reported as a result of analysis on descriptive statistics.
In general, it is observed that, although all furniture in the sample has been expanding in size,
they are still in anthropometric limits. Sitting group furniture has mostly metal foot, cubical
shapes and covered with fabrics as the spread. Serving group furniture decreased in number
and the most used shape is rectangle for dining tables. Cubical forms are dominant on storing
group furniture, which has mostly metal and wooden material.
1
Tez Adı : Doğal Taşın Konutlarda Döşeme Kaplaması Olarak Kullanımı
Yazar Adı: Selma VARDARELİ
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-2003
ÖZET
Doğal taş malzeme kendine özgü etkisi, gücü ve görselliğiyle konutlarda döşeme kaplaması
olarak karşımıza çıkan bir malzemedir. Kullanıldığı mekânlarda olumlu etkiler bırakan bu
malzeme, farklı tasarımlara olanak sağlayan çeşitliliğiyle, biçimsel farklılığıyla, estetik
görünümüyle, hijyenik oluşu ve insanlar üzerinde bıraktığı güçlü etki ile iç mekân
tasarımlarında tercih edilmektedir.
Tüm bu niteliklerden dolayı doğal taşların konutlarda döşeme kaplaması olarak kullanımları
araştırılmıştır. I. Bölümde doğal kaynaklı bir malzeme olan doğal taşın sınıflandırılması
yapılarak; bu sınıflandırma içinde yer alan taşlar ve taşların fiziksel, kimyasal özellikleri
incelenmiştir.
II.Bölümde doğal taş malzemenin kullanım, yerini belirleyen özellikler doğrultusunda, gerekli
literatür çalışmaları yapılarak, ilgili tezler araştırılarak ve gerekli kurumlarla görüşülerek, iç
mekân döşemelerde en çok kullanılan doğal taşlar; mermer, granit , traverten belirlenmiştir ve
bu taşların uygulama biçimleri, geçirdikleri işlemler incelenmiştir.
III. Bölümde ise konutta döşeme kaplaması olarak kullanılan taşların seçim ölçütleri ve buna
bağlı olması gerekli fiziksel ve kimyasal özellikleri incelenmiştir. Konutlarda döşeme
kaplamalarında kullanıcı-mekân ilişkisi doğrultusunda konut içi insan gereksinimleri tespit
edilmiştir. Konutlarda döşeme kaplamalarında uygulanmış olan farklı doğal taş örnekleri,
görsel etkileri ve mekânla ilişkisi ele alınarak yorumlanmıştır.
ABSTRACT
Natural stone ate rials are used floor covering at residences because of its power full and
visual structure. This material is prepared in interior designs since its form gives possibility
for different kinds of conception and it's feature such as aesthetic and hygienic let people feels
good and positive.
Using the natural stones as floor covering was researched while taking into consideration of
the features of natural stones. First part: natural stones, physical and chemical structures are
explained according to classification of natural stones.
Second part: after making some kinds of literature (books and articles) studies, reading
different thesis about this topic and making some researches with related institutions. Marble,
granite and travertine are determined as the most used natural stones.
Third part: The natural stones chemical and physical features are pointed out selections
process of natural stones as floor covering. The necessities of people are determined
according to relations between the user and the place that covers with natural stones. The
visual effects and the relations with residences of different kinds of natural stones samples are
explained
Tez Adı : Tasarımın Temel Prensipleri ve İç Mimari Tasarımda Uygulama Örnekleri
Yazar Adı: Jülide EDİRNE
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 2004
ÖZET
Günümüzde tasarım şehirleşmeden en basit endüstri ürününe kadar her alana yayılmış bir
kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren ekonomik
kalkınmanın en önemli konusu haline gelen tasarım, teknolojik üstünlükler, estetik değerler,
kültürel anlamlar, ekolojik denge, imalat ve pazarlamanın konularıyla birlikte ele alınmaya
başlamıştır. Değişen değerler doğrultusunda tasarım tanımının tekrar ele alınması, tasarım
elemanlarının ve özellikle uygulamada yararlanılacak olan tasarım prensiplerinin gözden
geçirilmesinin yanı sıra; iç mimari tasarım konusuna bu temel konular doğrultusunda bakmak,
bu çalışmanın kurgusunu oluşturmaktadır.
Değişen dengeleri kurmak için yapılan eylemler olarak tanımlanan tasarım, etkili ve anlamlı
bir görsel ürün yaratma sürecidir. Tasarım sırasında görsel organizasyonların oluşması için
kullanılan elemanlar, tasarım elemanlarıdır. Görsel anlatım dili nokta, çizgi, düzlem, renk,
doku gibi, bu elemanları ve aralarındaki ilişkileri içerir. Tasarım elemanları arasındaki
ilişkileri tanımlayan prensipler vardır. Ritm, denge, ölçek ve oran, vurgu ve bütünlük
tasarımın temel ilkeleridir. Bu elemanların ve prensiplerin bilinmesi ve anlaşılması tasarım
sürecini daha kontrol edilebilir ve bilinçli bir hale getirir. Tasarımın tüm disiplinlerinde, bu
elemanlar ve prensipler, farklı başlıklar altında olsa da, görsel anlatım dilinin grameri olarak
karşımıza çıkmaktadırlar
ABSTRACT
"Design" is a concept of today which is spread out in the vast area from the city planning to
the industrial designing of an object. Starting from the second half of the 20th century,
"design" became the most important parameter of economics, being evaluated in different
contexts such as technology, aesthetics, cultural values, ecology, production and marketing. In
the structure of this thesis, it is aimed to redifine the concept of "design" according to the
mentioned variables, especially focusing on the main principles of implementation in interior
design from a new point of view of above said changes of today.
The process of design, which is an act of creating an aesthetical and as well as an impressive
and effective value, can also be defined as an action of establishing new rules of production in
order to provide the balance of different parameters. In the design process the basic elements
of design are the elements of visual co-ordination. The language of design is a pattern of the
elements such as "the point", "the line" or "the surface" and their interrelations as well. There
are some basic principles of defining them. For instance; rytm, balance, scale, proportion,
emphasizing and holism can be seen as the main principles of the design process. Evaluating
all these parametres and the principles is, a means of a more controlled and conscious
designing process. İn different fields and disciplines of the design process, the mentioned
parametres and principles constitute the grammer of the visual language, having some
different names according to the areas they belong to.
1
Tez Adı :
Konut Banyo Mekânlarında Döşeme ve Duvar Kaplaması Olarak Kullanılmakta
Olan Ana Malzemelerin İç Mekân Tasarımı Açısından İrdelenmesi
Yazar Adı: Ebru YAZGAN
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2004
ÖZET
Çalışma genel olarak, konutta banyo mekânı ve kullanılmakta olan ana malzemelerin iç
mekân tasarımına etkileri üzerine kuruludur.
Çalışmada esas olarak, tasarımı belirleyen en önemli faktör olan malzemenin banyo mekânı
üzerinden yorumlaması yapılmıştır. Ayrıca banyo mekânının konuttaki organizasyonu ve
malzemenin bu organizasyona etkileri incelenmiştir.
Konut tasarımında özel bir yere sahip olan banyonun tarihsel gelişimi ve günümüz modern
banyo anlayışının oluşumu örneklerle irdelenmiştir.
Banyo mekânlarında, döşeme ve duvar kaplaması olarak kullanılmakta olan ana malzemelerin
yapısı ve genel özellikleri, buna bağlı olarak da malzemenin işlevsel ve görsel özelliklerinin
mekândaki etkileri irdelenmiştir. Özel bir mekân olarak banyonun tasarımı yapılırken doğru
malzemenin seçilip kullanılmasında tasarımcının rolü üzerinde durulmuştur.
Sonuç olarak; kişisel konforun sağlanmasında, malzemenin banyo tasarımına etkisi ve
tasarım-malzeme ilişkisinin sorgulanması, örnek incelemeler ile somut bir çerçevede
sunulmuştur.
ABSTRACT
The study includes the bathroom and the effects of the principles used on the interior design
in general.
The study mainly discussed the influence of the material, the most important factor of the
design, on the bathroom. The organization of the bathroom in the residence and the effects of
the material on this organization were also examined.
This historical development of bathroom, occupying a special place in residence design and
the formation of todays modern bathroom concept were researched with examples.
The structure and the general features of the main materials used in bathrooms as flooring and
wall coating and the effects of the functional visual properties of the material were analysed.
The role of designer in the process of selecting and using the right material for design of the
bathroom as a special place was highlighted.
In conclusion, the influence of the material on the bathroom design and the analysis of the
design-material relation to provide the personal comfort were presented within a concrete
framework with example observations.
Tez Adı :
Moda Alanında Faaliyet Gösteren Mağaza Zincirlerinde Ticari İmaj ve İç
Mimari Tasarım Kriterleri İlişkisinin İrdelenmesi
Yazar Adı: Gül ÖKTEN
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2004
ÖZET
Yaşadığımız çevrenin oluşumunda görsel ve deneyimsel anlamda büyük yer tutan tüketim
mekânları, özellikle Endüstri Devriminden sonra büyük gelişmeler kaydetmişlerdir. Bu
değişimin başlıca sebebi, ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısında meydana gelen
değişimler ve bunun sonucu olarak tüketicilerin de ihtiyaç ve isteklerinin değişmesidir. Bu
değişime cevap verme durumunda olan ticari yapılanmalar artan rekabet ortamının da
etkisiyle, satılan ürünün ötesinde, bir 'ticari imaj' geliştirmeye çalışmışlardır. Ticari imaj;
kurumsal tasarım, kurumsal iletişim ve kurumsal davranışın toplamında ifadesini bulan bir
olgudur.
Moda, yüzyıllar boyunca bireylerin kimliklerini yansıtmalarında sözsüz ve sessiz bir dil
olmuştur. Bu nedenle, imaj kavramı, moda sektöründe en etkili halini bulmaktadır. Ürünün
kendisinden öte, özellikle bayan tüketici kitleler tarafından, markanın toplum içerisinde sahip
olduğu görsel imaj oldukça önemlidir. Bu görsel ve ticari imajın da en önemli bileşenlerinden
biri, mağazanın iç mimarisidir.
Moda sektörünün kendi iç dinamikleri doğrultusunda ve globalleşmenin de etkisiyle zincir
mağaza kavramı büyük bir gelişme göstermektedir. Zincir mağazalar, diğer tüketim
mekânlarına oranla istikrarlı bir ticari imaja daha çok gerişinim duyan ticari yapılanmalardır.
Farklı mekân ve coğrafyalarda yer alan birimlerden oluşmaları nedeni ile birimler arasında
kurulacak dil birliği, yansıtılacak stil, mağazayı müşteriye tanıtacak iç mimari
karakteristiğidir. Bu iç mimari yapı da mağazanın vitrin ve cephesinden, malzeme ve renk
seçimlerine, aydınlatmasına ve sergileme sistemlerine kadar pek çok noktada kendisini
göstermektedir.
Etkin bir ticari imaj, etkin bir iç mimari yapılanma ile kendini göstermektedir. Bu noktada,
zincir mağazaların ihtiyaçları, tasannu yapılan birimin mekânsal ve yöresel nitelikleri, satılan
ürünün özellikleri ve hedef kitleler en etkili biçimde tespit edilerek iç mimari tasarım sürecine
aktarıldığı takdirde başarılı bir mağaza tasarımına ve etkili bir zincir mağaza imajına
ulaşılabilir.
1
ABSTRACT
Consumption places, that has important role on the formation of our environment in both
visual and experimental terms, has encountered great developments especially after the
Industrial Revolution. These developments basically stem from the changes in the social,
economic and cultural structure of the countries that in effect changing the needs and desires
of the consumer. Commercial constitutions that has to react and adopt to these changes has
gone beyond the "sold product" through constructing a "commercial image" within the
deployment of rising competition ambient. Commercial image, thus, is a phenomenon that
obtains its existence through a total encapsulation of institutional design, institutional
communication and institutional behavior.
Fashion, for centuries, has been a soundless and wordless media for individuals creating and
reflecting their identity. For that reason, the concept of image finds its most profound state in
the field of fashion. Visual image that the trade reflects especially to the women consumer
masses in the society is more important than the product itself. One of the most important
components in the constitution of this visual and commercial image is the interior design of
the store.
Chain store concept is undergoing great improvements through the self dynamics of the
fashion sector and the effects of rising globalism. Chain stores are, more than other
consumption institutions, in need of a consistent commercial image. The interior design
characteristics are the medium to introduce the style of the store to consumer. As the chain
stores are constructed through units in diverging places and geographies, the unity in the
language in the interior design of these stores is crucial. This interior design criteria has many
components ranging from the shop window and the facade, material and color choices to the
illumination and the display systems.
An effective commercial image is realized by an effective interior architecture. Thus; it may
be assessed that, a successful store design and an effective
Tez Adı : Doğadaki Formların Mobilya Tasarımına Etkisi
Yazar Adı: Merih VURAL
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim- 2004
ÖZET
Tasarımcı birçok şeyden etkilenerek, esinlenerek tasarımlarını gerçekleştirmektedir. Bu
etkilerin en başında içinde yaşamakta olduğumuz doğa gelir. Çünkü insan, doğanın içinde var
olmuş, yoğrulmuştur. Özellikle tasarımcı sahip olduğu algıyla, yaşantımıza bu etkileri taşır.
Tasarımcı tasarlarken, kimi zaman doğadaki bu organik ya da inorganik formları
yorumlayarak kullanmış, kimi zaman da birebir uygulamıştır.
Her ne kadar geçmişte birçok sebep, tasarımcıyı, tasarlarken kısıtlamış olsa bile, bugün
sınırsız imkân ve teknoloji sayesinde, tasarımcının zihninde oluşturduğu tüm formlar gerçeğe
dönüşebilmektedir. Kalem kağıt kullanarak veya bilgisayar yardımıyla, sonuçta tüm
tasarımlar tasarımcının zihninden çıkmış ve belli bir forma dönüşmüştür.
Bu çalışmada insanların, yaşadıkları çevreyle paralel olarak, farklı açılardan etkilendikleri
gösterilmeye çalışılmıştır. Özellikle doğanın insanları etkileyen özellikleri, onlara ait tasarım
kabiliyetlerini de farklı etkilemiştir. Geçmişten günümüze, tasarımcının doğayla etkileşimini
ve bunun oturma mobilyalarına yansıması araştırılmıştır.
ABSTRACT
The designer, when realizing his projects, is influenced and inspired by many things. The
principal influence is the nature in which we live. This is because the human being exists and
is modeled by nature. The designer, especially, brings these effects into our lives with his
perception.
When the designer designs, he sometimes interprets these organic or inorganic forms in order
to use them and sometimes he applies them directly.
Although the designer, in the past, was limited in his projects for many reasons, today any of
the forms that he has constructed in his mind can turn into reality thanks to unlimited
opotunities and technology. Either using pencil and paper or with the help of a computer, in
the end all designs are issued from the designer's mind and have been transformed into a
certain form.
In this study, we have tried to show how different people from distinct climates and regions of
the world were influenced in different ways, in parallel with their environment. In particular,
the qualities of nature which influence people have had a different effect on their arability to
design. We have researched how nature has influenced the design of seating furniture from
the past to this day.
1
Tez Adı :
Konutlarda İç Mekân Düzenlemeleri Ve Feng Shui ilkeleri Üzerine Bir
Araştırma
Yazar Adı: Pelin ALOĞLU SERT
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak- 2004
ÖZET
İnsanoğlu yaşamaya başladığı ilk günden beri korunmak ve barınmak için, sığınacağı ve
yaşayacağı mekânlara ihtiyaç duymuştur. Mekânlar, insanların günlük eylemlerini
gerçekleştirebilecekleri, içinde yaşayan kişilerin yaşam biçimini yansıtan ve atmosferi olan
alanlardır. Bugün içinde yaşadığımız mekânları düzenlemek için öğrendiğimiz ve
uyguladığımız tüm işlevsellik, estetik, konfor ve çevreye uyumluluk ilkelerini barındıran
kurallar, 4000 yıllık geçmişe sahip Çin mimarisinde "Feng Shui" felsefesi olarak oluşmuş,
gelişmiş ve yazılı kaynak haline getirilerek diğer nesillere aktarılmıştır.
Feng Shui, rüzgâr ve su anlamına gelen bir Çin yerleştirme sanatıdır. Bu yerleştirme
sanatında, mimarlık disiplininde öğrenip uyguladığımız tüm düzenleme kurallarında ayrılan
ve örtüşen birçok ilke vardır. Feng Shui'nin esas kavramları, yaşam gücü anlamına gelen
Ch'i'nin hareketi, yin ve yang gibi zıtlıkların yarattığı denge, elementlerin, bir başka deyişle
malzemeleri oluşturan maddelerin birbirleriyle olan uyumlarıdır. Mekân tasarımında doğaya
uyum sağlama, mutlu ve huzurlu yaşama amacıyla fark etmeden uyguladığımız mimari
düzenleme ilkelerini, konut içinde Feng Shui ilkeleriyle karşılaştırmak çalışmanın amacını
oluşturmaktadır.
ABSTRACT
Throughout history, human beings need places to live and take shelter in. Places are the areas
which carry the daily activities on of the people and reflect also the character of the people
who live in. Ali the rules containing functionality, aesthetics, comfort and adaptation to
environment principles, which we learn and apply them to arrange our living places, today are
formed as Feng Shui philosophy in Chinese architecture with 4000 years history, developed
and inherited to coming generations as a book.
Feng Shui is a Chinese placing art which means wind and water. In this discipline, there are
many principles which are similar to placing rules that we learn and apply as an architect.
Main concepts of Feng Shui are Chi’s movement meaning life power, Yin and Yang which is
balance of opposite things like black and white and harmony of pieces forming a material
Main goal of this work is to compare the principles of Feng Shui to the principles of place
arrangement that we apply unconci ously in the time of making the design of a place tol ive in
harmony with environment, happy and peacefull.
Tez Adı :
Bayan Giyim Mağzalarında Doğal ve Yapay Ahşap Malzemenin Kullanımı ve
Mekân Tasarımına Etkileri
Yazar Adı: Özge ÖRSÇELİK
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2005
ÖZET
Ahşap, tüm zamanların malzemesidir. Doğal görüntüsü, doku ve rengindeki çeşitlilik insanlar
için vazgeçilmez olmuştur.
Yapay ahşap malzemeler, endüstrileşme ile meydana gelen değişimlerin sonucunda
oluşturulmuştur. Kaynağı, doğal ahşap olan bu malzemeler, farklı özellikler kazandırılarak,
yeni tasarımlara araç olmuşlardır. Geniş biçim ve yüzey olanaklarıyla yapay ahşap,
tasarımcılar için önemli bir anlatım aracıdır.
Giyim, kadınların toplumdaki statülerinin bir göstergesidir. Giyimi şekillendiren moda
kavramı ise, kadınların kimliklerini ifade ettikleri bir dildir. Kadınlar, moda sektörünün asıl
hedefleridir.
Bu çalışmada, kadınlar için vazgeçilmez olan, giyim kavramı ile doğal ve yapay ahşabın,
kadın modasının teşhir alanları olan bayan giyim mağazalardaki kullanımı incelenmiştir.
Bayan giyim mağazalarında iç ve dış mekân kurgusu hakkında genel bilgiler verilmiştir.
Bayan giyim mağazalarının bölümlerinde kullanılan doğal ve yapay ahşap malzemeler
belirtilmiş ve mekâna neler kattıkları irdelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Doğal ve Yapay Ahşap, Üst Yüzey İşlemleri, Bayan giyim, Mağaza, İç
mimari
ABSTRACT
Wood is the material of all times. Its natural appearance and the variety within its texture and
colour have rendered wood indispensable for human beings.
Artificial wooden materials have been fabricated as the consequence of changes resulting
from industrialization. Acquiring new specifications, these materials, whose source of origin
is natural wood, have served as means for new designs. With a wide range of form and
surface alternatives, artificial wood has become a major tool of expression for designers.
Clothing is one of the indicators of women's status within the public. In this sense, fashion,
which shapes clothing, is a language that enables women to express their identities. Thus,
women are the main objective of the fashion industry.
In this study, the concept of clothing and the use of natural and artificial wood in women's
clothing stores -the exhibition sites of female fashion industry- are analysed. General
information on interior and exterior spatial arrangements within women's clothing stores is
provided. The types of natural and artificial wooden materials applied in various sections of
the selected stores are determined and their contributive effects on the spatial organization are
evaluated.
Keywords: Natural and Artificial Wood, Upper Surface Treatments, Women's Clothing,
Shopping, interior Design.
1
Tez Adı : Tasarıma ve Tasarlayıcıya Dair Felsefi Saptamalar
Yazar Adı: Özkal Barış ÖZTÜRK
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2005
ÖZET
Araştırmanın amacı: Bu çalışmada tasarım kavramını, tasarlama eylemini ve eylemcilerini,
yapılan tanımlamalar uyarınca felsefi boyutta ele almak amaçlanmıştır.
Araştırmanın konusu: Tasarım ve tasarımcı kavramlarının, ilişkide bulundukları diğer
kavramlarla birlikte mercek altına alınıp tanımlamalarla altlarının çizilmesi çalışmanın
konusunu oluşturmaktadır.
Araştırmanın yöntemi: Çalışmada tasarım kavramının insanlık geneli boyutundan tasarımcı
özeli boyutuna doğru detaylandırılması yöntemi benimsenmiştir.
Giriş bölümünde tasarımın ve tasarlama eyleminin, herkes tarafından uyulması gereken bir
sistemi olduğu öne sürülmüştür.
Gözlemler bölümünde, insanlığın ilkelden moderne uzanan gelişim süreci, bu süreçte
tasarımın sistemine uyulması yada uyulmamasıyla oluşan olumlu, olumsuz etkiler ışığında
irdelenmiş ve sorgulamaya açılmıştır.
Tasarım nedir? Üst başlıklı bölümde ise öncelikle gözlemler paralelinde beliren tehlikelerin
tasarımın reflekslerinden kaynaklandığının altı çizilmiştir.
Bölümün devamındaki tasarımın sistemi alt başlığında, gözlemlerim altında ipuçlarıyla ifade
ettiğim ve tasarımın refleksleri nedeniyle ortaya çıkan sorunların tek çözüm kaynağı olan
tasarımın sistemi, işleyiş biçimi ve sistem parçaları kapsamında incelenmiştir.
Tasarımın tanımı alt başlığında ise; tasarlama eyleminin ve tasarımın tarifi yapılmıştır. Bu
tarif tasarımın sisteminde açıklanan ihtiyaç- çözüm soyut bağlantısının somutlaştırılmasıyla
oluşturulmuştur.
Ortaya konan sistem ve eylem tanımları ışığında tasarımla zorla ilişkilendirilen kavramlar
tasarımın kirletenleri alt başlığında ayıklanmıştır.
Tasarımın amacı alt başlığında da tasarımın,
insanlık gelişiminin sınırsızlığına ne tür bir
döngüyü harekete geçirerek kaynaklık yaptığı ele alınmıştır.
Tasarımcının yeterlikleri alt başlığında, önceki bölümlerde tanımlanan tasarımcı kimliğine
hangi yeterlikler aracılığıyla sahip olunacağı açıklanmıştır.
Tasarlama (varların ilişkilendirilmesi) yöntemleri üst başlığında ise; tasarlama eylemlerinin
gösterdiği yöntemsel çeşitliliğin üzerinde durulmuştur. Geride bırakılan bölümler sonucunda
oluşan tasarımcı kimliği bu bölüm kapsamında açıklanan yöntemler uyarınca somutlaşarak
sınanmıştır. Bu bölümde ilk olarak yozlaştırılmış adaptasyonlar kapsamında insanlık
genelinin ve özellikle yapay tasarımcıların kullanabileceği tuzak tasarlama yöntemleri
incelenmiştir.
İmgesel aritmetik yöntemi alt başlığında ise; tasarımın sisteminin tasarımcı kimliği için
ayırdığı tasarlama düzeni ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tasarım, Tasarımcı, Adaptasyon, Aritmetik, İmgeleme
ABSTRACT
Aim of Research: In this study concept of design, action of design and activists has aimed at
to deal with in philosophical dimension in accordance with definitions made.
Subject of Research: It is constituted the subject of study, design and concept of design
together with other concepts that they are in connection to be examined and underlined with
definitions.
Method of Research: In the study, the method of detailing has been accepted towards designer
specific dimension from humanity public dimension.
In the introduction part, it has been put forwarded that design and action of design is a system
which required conform by everyone.
In observation part, the development process from primitive to modem of humanity, in this
process, it has been examined in the lights of impacts in positive or negative arised to comply
with system of design or not and opened for cross-examine.
What is design? In the upper headlined part, it has been underlined that dangers first were
arised from reflexes of design appeared in the parallel of observations.
In the sub heading of design system continuation of the part, design system Which only
solution source of problems appeared due to design reflexes and ı have expressed by tips
under observations, it has been examined in the scope of shape of running and parts of
system.
In the sub heading of definition of design; action of design and definition of design has been
made. This definition has been constituted by concretize of solution abstract connection,
necessity explained in the system of design.
By the light of system put forwarded and definitions action, concepts associated by force with
design, have been selected in sub heading of violater of design.
In the sub heading of aim of design, it has been deal with limitless of development of
humanity and making move with this vicious circle and welded.
In the sub heading of sufficiencies of designers, it has been determined that sufficiencies to
have identity of designer described in the previous sections.
1
In the upper part of methods of design (associate existents); methodical varieties showed of
design actions dwelt upon. At the end of parts left behind, identity of designer formed has
been concretized in accordance with methods described and examined. In this section, first of
all with in the scope of adaptations degenerated, general of humanity and specially artificial
designers' s able to use trap design methods have been examined.
In sub heading of the imaginary arithmetic method; design order separated for identity of
designer of design system has been deal with.
Keywords: Design, Designer, Adaptation, Arithmetic, Imagination.
Tez Adı :
Kamusal Çevreler İçin Oturma Elemanı Tasarımında Sorunlar Yazar Adı: Cem
DOĞAN
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2005
ÖZET
Bu çalışmanın amacı; ürün kullanıcısı olarak kişinin içinde bulunduğu, onu kullandığı
Kamusal Çevre ile olan ilişkilerinin incelenmesi, bu yolla tez konusu olan "Kamusal Çevreler
İçin Oturma Elemanı Tasarımında Sorunların belirlenmesidir.
Çalışma, Giriş ve 3 Ana Bölümden oluşmaktadır. Girişte; konunun ele alınış nedeni olan
"Sorun"un ortaya konması, çeşitli çevrelerdeki görünümü, çalışmanın hedefi ile izlenen yol ve
yöntem açıklanmaktadır.
Bu bağlamda;
BÖLÜM 1: Bu bölüm; KULLANICI PROFİLİ'nin incelendiği bölümdür.
Burada önce - ürün kullanıcısı olarak - kişinin doğumla birlikte gelen (Biyo -bilimsel) bazı
özellikleri ele alınmış, böylece davranışlarının nedeni ile sonuçlan, tasarım için ve tasarımcı
gözüyle ortaya konmaya çalışılmıştır. Bireyin yapı ve yetisinin "görülür" hale getirilmesi,
diğer bilim dallarının desteği ile ancak olasıdır. Bu bilim dallarının başlıcaları Anatomi,
Fizyoloji, Psikoloji ve kişinin bir tasarım ürünü (örneğin, bir oturma elemanı) ile doğrudan
ilişkilerini inceleyen bilim dalı olan Ergonomi'dir. Bu nedenle bu bilim dallan, konunun
kapsam sınırlarını aşmamaya özen gösterilerek incelenmiş ve kişi davranışlarının nedenleri
belirlenmeye çalışılmıştır. Bu bölümde gene bu kez kişinin sonradan edindiği özellikleri ile
bunların etki ve gücüyle yönlenen davranış biçimleri ele alınmış, bu bağlamda kişilik
özellikleri ve motivasyonun etki ve gücü incelenmiştir. Bölümün sonucunda ise; kişiye her
açıdan uygun bir çevrenin - Kamusal Çevrenin - tasarımında öncelikle kişinin - bazı
özelliklerinin bilinmesi gerekliliği açıklanmıştır.
BÖLÜM 2: Bu bölüm; TOPLUMSAL VARLIK OLARAK BİREY'in incelendiği bölümdür.
Bu bölümde birey bu kez "Toplusal bir Varlık" olarak ele alınmış, çevresi ile olan karşılıklı
etkileşimi ve değer yargıları incelenerek kullanıcı - öğe ilişkilerindeki otomatik davranışları
ve toplumsal kuralların yeri ve önemi açıklanmış, bölümün sonucunda belirlenenlerin bir
özeti ortaya konmuştur.
BÖLÜM 3: Bu bölüm; ÇEVRE STRÜKTÜRÜ'nün incelendiği bölümdür.
Bu bölümde önce tasarımcı olarak "Çevre" sözcüğünden ne anlaşılması gerektiği - kavram ve
kapsamı - ele alınmış, Öznel ve Nesnel Çevre ile bunların boyutları araştırılmış, tasarım
sorunlarına çağdaş yaklaşımlar kapsamında Çevre Dostu ve Geri Dönüşümlü Tasarımlar
üzerinde durulmuştur. Gerçekte bir tasarım olgusunda, önceliği üründen ürüne değişen pek
çok ölçüt kullanılır. Ancak günümüzde yeni bir ölçüt daha yer almaktadır. Ürün, ham
maddesiyle, üretim tekniğiyle, kullanım sonrasında ömrünü yitirdiğinde yok olmasıyla ya da
geri dönüşümüyle "dost" olmalıdır. İşte bu ölçütler, bu bölümün alt başlıklarını
1
oluşturmuşlardır. Bölümün sonucunda ise bu ölçütlerin - artık - kesinlikle göz önünde
bulundurulmaları gerektiği vurgulanmıştır.
SONUÇ: Giriş, Birinci Bölüm, İkinci Bölüm ve Üçüncü Bölümlerdeki bulgu ve vargıların
ışığı altında belirlenenler ile "görülür" hale getirilmeye çalışılan "Kamusal Çevreler İçin
Oturma Elemanı Tasarımında Sorunlar", bir matris ile tasarımcının kullanımına
sunulmaktadır.
ABSTRACT
The aim of this study, is the research of the relationship between the person and the public
environment in which he is included and uses; thus to determine the problems of design under
this thesis titled "Seating Elements For The Public Environment"
This study is made up of an introduction and 3 main chapters.
At the introduction; the presentation of the subject problem, viewing it at various places, the
aim of the study and the method is explained.
At this context;
CHAPTER 1; the chapter in which the user's profile is researched.
At this first part, the product user with certain properties from birth are considered, therefore
the behaviour is presented for the design and designers interest. The discovery of the person's
character and abilities is possible with the support of the other scientific branches. The
principals of these science branches are anatomy, physiology, psychology and Ergonomy
which is the study directly related with the person and design product (for example, a seating
element). For this reason this scientific branch has been researched while trying not to exceed
the borders of the topic and tries to find the reason behind the behaviour of the person. In this
chapter, again the adopted characteristics and behaviour related with these influences are
taken into hand, thus the influence and power of this personal criteria has been researched. At
the end of this chapter, it is explained that some of the characteristics of the person has to be
known in order to design a Public Environment that is suitable to the person in ali aspects.
CHAPTER 2; In this chapter the "individual" is researched as "part of the public."
In this chapter, the individual is handled as a "part of the Public", his relationship with the
surrounding and his values of judgment, automatic behaviour with the elements and the
importance of Public Rules is defined, ending with a summary of what has been designated.
CHAPTER 3; In this chapter the Environmental Structure is researched.
In this chapter; first the meaning of the word "environment" - as a concept and scope - and a
subjective and objective view is researched as a designer, followed by studying the problems
of design with a contemporary approach to Ecology, Landscape and Environment Friendly
Design. As it is known, Ecology is the science of studying the relationship of living creatures
with each other and with all the other live and non - living objects and should be considered
as a design criteria. In reality, many criteria are used in a design idea which varies from
product to product. However, nowadays there is a new criterion to be considered. The product
has to be"friendly" with its raw materials, production technique, and completion of usage and
recycling. These criteria are the sub - titles of this chapter.
At the end of this chapter it is stressed that from now on these criteria should definitely be
taken into consideration.
CONCLUSİON: Together with the diagnosis and findings in the introduction, chapter one,
two, three and the effort of making it "visible" are all presented to the designer with a matrix
under the title "Problems in Designing Seating Elements for the Public Environment".
1
Tez Adı : Büro Binaları Tasarımında Temel İlkeler ve İç Mekân Organizasyonu
Yazar Adı: Yaprak ÖZEL ALTINKOÇ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2005
ÖZET
Çağdaş çalışma hayatının vazgeçilmez bir unsuru olan büro yapıları, kişilerin, konutlardaki
kadar çok zamanlarını geçirdikleri mekânlar olmuştur. Bu mekânların biçimsel özellikleri,
kütlesel - işlevsel kuruluşları ve kullanıcıları açısından, organizasyonları için gerekli ilkeler
incelenmiştir.
Çalışmaya, büro kavramına genel bakış başlığı altında, büro kavramının tanımı, tarihi
gelişimi, çağdaş bir büro yapısının ihtiyaç programı verilerek başlanmıştır.
Ardından büro binalarında mekân organizasyonunun temel ilkeleri ve gerekleri kütle-plan ve
iç mekân kuruluşları kapsamında irdelenmiştir.
Üçüncü bölümde insan eylem mobilya ilişkisinde çalışma istasyonları incelenmiş, tasarımda
kullanılacak elemanter bilgiler derlenmiştir.
Dördüncü bölümde çalışma alanları düzenlenirken izlenen yöntemler ve iç mekân türlerine
göre çalışma alanlarının düzenlenmesi anlatılmaktadır.
Beşinci bölümde değişebilirlik, esneklik ve dönüşebilirlik kavramları tanımlanmış, iç mekân
düzenlemesinde ve mobilyadaki rolleri örneklerle ifadelendirilmiştir.
Sonuç bölümünde, planlama anlayışları sıralanmış ve büro mekânı kavramının gelişimde ve
bugün geldiği noktada ortaya çıkan unsurlar belirtilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Çalışma istasyonu, büro iç mekân düzenlemesi, bürolarda planlama,
bürolarda esneklik, bürolarda dönüşebilirlik.
ABSTRACT
Office buildings which are indispensable elements of modem work life, has become places
where people spend more time than they spend at their houses. The principles that are
necessary for organizational arrangements of these spaces' formal properties, volumetric functional installations and users are examined.
Study has started by defining the office concept, its historical development and functional
requirements for a modern office structure, in the general survey to office concept caption.
After that basic principles for architectural organization of office buildings and necessary
volume, plan and interior installations are examined.
On the 3th chapter, workstations in related to man, activity and furniture are examined,
elementary in formations that will be used in design process are compiled.
On the 4th chapter, methods to be followed while organizing working areas and organizing
office spaces by types of interior spaces are defined.
On 5th chapter, changeability, flexibility and transformability concepts are defined, the role of
these concepts in interior design and furniture are examined with examples.
On the result of thesis plan types are classified and factors during the historical development
and the point the office space concept has become expressed.
Keywords: Workstation, organization of office interior, planning concepts of offices,
flexibility at offices, transformability at offices
1
Tez Adı : İstanbul’da Diş Hekimi Muayenehaneleri ve Mobilya Organizasyonu
Yazar Adı: Elif MERAL ÇİFTÇİOĞLU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz -2005
ÖZET
Bu araştırmadaki amacım; günümüzde İstanbul'da diş hekimi muayenehanelerinde kullanılan
mobilyaların ihtiyaç ve işlev sıralamalarına göre (klinik- laboratuar -bekleme - sekretarya
mobilyaları) tercih biçim ve malzeme gibi detaylarıyla yetkili birimlerce belirlenmiş
standartlara uygunluğunu saptamak ve bu saptama doğrultusunda tasarlanacak yeni
muayenehanelerde karşılaşılacak sorunları sıralamaktır.
Tez kapsamında İstanbul içerisinde pilot bölge olarak seçilen Bakırköy ilçesi merkezinde
bulunan ve farklı standartlardaki diş hekimi muayenehaneleri ele alınmıştır. Araştırmamda
işlevine ve tercih sebebine göre ele alınan mobilyalarla, muayenehanelerin fotoğraflı tespitleri
yapılarak bazı özellikleri verilmiştir. Yüz ayrı diş hekiminin görüşleri ve muayenehanelerin
taraması göz önünde bulundurularak, içlerinde on bir muayenehanenin fotoğraflı saptamaları
ve beş muayenehanenin de planları çıkarılarak içlerinde bulunan mobilya örnekleri
oluşturulmuştur.
Genel olarak örneklemdeki endüstriyel mobilyalar dışındaki tüm mobilyalar özel tasarlanmış
olmamakla beraber birbirlerinin takibi şeklindedir. Klinik bölümündekiler genellikle metal
akşamlı ve profesyonel kullanıma ait endüstriyel mobilyayı tamamlamak amacı içindedir.
Ofis bölümünde fazlaca karşılaşılmamakla beraber prestij mobilyaları tercih sebebi
olmaktadır. Bekleme ve içinde barındırdığı sekretaryanın mobilyaları ise çağdaş konut
mobilyalarından farksız hatta bazı muayenehanelerde diş hekiminin konutuna ait mobilyaların
değişiminden kaynaklanan fazla eşyaların bir araya gelmesiyle oluşturulmuş bir dizgiye sahip
olduğu saptanmıştır.
ABSTRACT
My goal in this research is to determine the conformity of the furniture used in dentists'
offices in İstanbul according to the needs and functions sequence (clinic - laboratory - waiting
hail - secretariat furniture) with details like preference, style and material to the standards set
out by the relevant units.
Within the scape of this thesis work, dentists ' offices in the centre of Bakirköy district that is
selected as the pilot in İstanbul with differing standards are handled. In my research the
furniture and offices handled with respect to their functions and reason for preference are
defined with some pewlarities illustrated by photographs, taking into account the opinions of
100 different dentists and screening of offices and by constructing plans of 5 offices and
taking photographs of 11 offices furniture sampling are formed. The pre and post - designed
shape in cooperation of dentist and architect of one of those are set out in plans whereas not
all the furniture were specially designed except the industrial ones, they are sequential in a
way.
Those in clinic department are generally made of metal and intended to complement industrial
furniture for professional use. Although not encountered much in the Office part, prestige
furniture are mostly preferred. It is determined that the furniture in waiting hail and the
secretariat are not different from contemporary home furniture. It is also seen that some
offices have a style expressing the compilation of redundant furniture brought from homes
following redecoration.
1
Tez Adı :
Beş Yıldızlı Otel Restoranlarının Mekân Tasarımları Açısından İncelenmesinde
ve İstanbul’daki Uygulamaların İrdelenmesi
Yazar Adı: Demet YENİCE
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2005
ÖZET
"Beş Yıldızlı Otel Restoranlarının Mekân Tasarımlan Açısından İncelenmesi ve İstanbul'daki
Uygulamalarının İrdelenmesi" konulu yüksek lisans tezinde beş yıldızlı otel restoranları
araştırılmış ve İstanbul'daki bazı örnekleri incelenerek daha sonra yapılabilecek çalışmalara
kaynak olması amaçlanmıştır.
Tez, giriş ve onu takip eden üç bölümün ardından gelen sonuç bölümünden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde, ulaşılmak istenen amaç belirtilmiş ve bu amaca uygun olarak birinci
bölümde, tarihte otelciliğin gelişimi ve otellerin sınıflandırılması anlatılarak otel kavramı ele
alınmıştır.
İkinci bölümde, şehir otellerinde restoranların gelişimi ve sınıflandırılmaları incelenmiş; otel
restoranlarında tasarım prensipleri belirlenmiştir. Bu bölümde restoran kavramı ele alınarak,
dünyanın en iyi restoranları arasında yer alan otel restoranlarından örnekler verilmiştir.
Üçüncü bölümde, İstanbul içindeki beş yıldızlı otel restoranları, mekânsal tasarımlan
açısından incelenmiştir.
Sonuç bölümünde ise tüm bu araştırmalar doğrultusunda "Beş yıldızlı bir otel restoranı nasıl
olmalıdır?" sorusuna cevap verilmiştir.
ABSTRACT
At the master thesis with the subject of "The Evaluation of Interior Design and Their
Application in İstanbul", five star hotel restaurants have been investigated and some samples
of them in Istanbul inspected to become a base for further investigations.
The thesis has three parts following the introduction part and followed by a conclusive part.
At the introduction part, the purpose of this has been decelerated and in accordance with this
aim the hotel conception is focused on, historical evolution of hotel management and
classification of hotels has been done at the first part.
At the second part, the improvement and classification of the city hotel restaurants were
investigated and principles of design in hotel restaurants were pointed out At this part the
restaurant conception is carried out and wolds some best hotel restaurants have been sampled.
At the third part the five star hotel restaurants in İstanbul were investigated in an Interior
design aspect.
At the conclusion part, the question of "How a five star hotel restaurant should be?" was an
answered in accordance to all the investigations that have been conducted at the recent study.
Tez Adı :
Endüstriyel Mobilya Üretiminde Odun Kökenli Levha Çeşitleri ve Yonga Levha
Teknolojisinin Yeri
Yazar Adı: Aylin SÖĞÜT
Danışman: Yrd. Doç.Dr. İpek FİTÖZ
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak- 2006
ÖZET
Endüstriyel mobilya sektöründe yonga levha ürünler mobilya tasarımcılarını, imalatçılarını, iç
mimarları ve müşteri tercihlerini etkileyecek kadar önemli bir etki alanına sahiptir.
“Endüstriyel Mobilya Üretiminde Odun Kökenli Levha Çeşitleri ve Yonga Levha
Teknolojisinin Yeri” başlığı altında incelenmiş olan yüksek lisans tezinde, öncelikle mobilya
ile mobilya sektörünün tanım ve tarihi, seri imalata geçişten sonra yonga levhaların nasıl imal
edildiği, neden yonga levha ürünlerin tercih edildiği ve piyasadaki yonga levha mobilyaların
hangi alanlarda kullanıldığı anlatılmıştır.
Bu Tezin birinci bölümünde, mobilya ve endüstriyel mobilya ifadeleri ile mobilya tarihinin ilk
çağ'dan günümüze kadar gelişim süreci anlatılmaktadır. İkinci bölümü, odun kökenli levha
çeşitleri ve üretim yöntemlerini içermektedir. Üçüncü bölümünde, yonga levhaların üretimini,
çeşitlerini, yonga levhaların yüzey işlemlerini, yüzey kaplama malzemeleri ve uygulanışlarını,
endüstriyel mobilya sektöründe yonga levhaların hangi mekânlarda ve mobilyalarda
kullanıldığı ele alınmaktadır. Sonuç bölümünde ise “Endüstriyel Mobilya Üretiminde Odun
Kökenli Levha Çeşitleri ve Yonga Levha Teknolojisinin Yeri” başlığı altında yapmış
olduğum incelemeden nasıl bir neticeye vardığım anlatılmaktadır.
ABSTRACT
In the Industrial furniture sector, the products that were made from chipboards having the
designer, manufacturer, interior decorator and the buyer, to use it. The definitions and the
history of furniture and furniture sector, the transition period to mass production, how the
chipboards are produced, why the chipboards are prefered by manufacturer, designer, interior
decorator and buyer, where the furnitures are using that were made from chipboards. Those Questions were answered in the research subject that was studied for bachelor's degree, which
was have the title that was contents “The Technology of Chipboards and The Chipboard
Products In Industrial Furniture Sector”.
The first part of the transition period to mass production contains the definitions and the
history of furniture and the furniture sector. The second part of the transition period to mass
production defines all kinds of the boards maden from wood (wood composite) and
manufacturing of all kinds of the boards by degrees. The third part of the transition period to
mass production explains, the manufacturing of chipboards, all kinds of chipboards, surface
operations of chipboards, cover materials of chipboards and how the chipboards 're covering,
and the furnitures made from chipboards in industrial furniture sector. The last part of the
transition period to mass production reports what I understood from all of the transition period
to mass production.
1
Tez Adı : Modernizm ve Endüstriyel Devrim Işığında Çağdaş Tasarımın Temeli
Yazar Adı: Kadir BİÇER
Danışman: Prof. Cengiz Eren
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak- 2006
ÖZET
20. Yüzyılın başından itibaren ‘çağdaş ve modern’ diye adlandırdığımız tasarımın belirgin ve
yoğun olarak ortaya çıkması 1800’lü yıllara dayanır.
Batıda ki “Aydınlanma” ile ayni dönemde gelişerek birbirlerine sebep ve sonuç ilişkileri ile
bağlı “Endüstriyel Devrim”in belirginleşmesi ve yoğunlaşması da ayni tarihlerde gerçekleşir.
Böylece endüstrileşmenin direk ve dolaylı etkilerinin tasarımda belirleyici konuma geçmesi
de başlar.
O dönemin sanatçıları, dekoratörleri, mimar ve mühendisleri (o dönemde henüz endüstri
ürünleri
tasarımı yoktu), akademisyenleri, düşünürleri hatta mobilya üreticileri ‘çağdaş tasarımı’
yönlendiren fikri veya edimsel tartışmalara girdiler.
Tartışmaların kökeninde çağdaş tasarımın nasıl olması gerektiği vardı. Zaman içinde sorulara
verilen cevaplar ve çalışmalar sayesinde çağdaş tasarımı oluşturan temel prensipler ortaya
çıktı.
Biz burada daha çok tarihsel gelişim sürecinden çok sanatçıların ve tasarımcıların fikirleri ve
bu fikirlerin mimari, iç mimari ve endüstriyel sanatlar üzerinde ki yansımalarından
bahsedeceğiz.
Çağdaş tasarımı meydana getiren unsurları da bu çerçevede incelemeye çalışacağız.
ABSTRACT
Evident and intense apperance of design that is named “modern and contemporary” since the
commencement of the 20th century dates back to the 1800’s.
In the same period, there were also other evident and intense developments, namely,
„Enlightenment“ and „Industrial Revolution“ which are linked in terms of cause and
consequence.
This has marked the deterministic position of direct and indirect influences of
industrialization on design.
Artists, decorators, architects and engineers (there was no industrial design at that time),
academicians, thinkers, even furniture producers of the period started to debate on ideas and
actuals channelling „modern design“.
Arguements were based on how modern should be. As the time went by, answers to questions
and stuedies have formed the fundamental principles of modern design.
In this study, instead of historical development, we will discuss the ideas of artists and
designers and the reflection of those ideas on architecture, interior design and industrial arts.
We will try to examine these factors making up modern design within this framework.
1
Tez Adı : Konut İçi Mobilya Tasarımında Endüstriyel Detay Çözümlerinin İncelenmesi
Yazar Adı: Mustafa ŞAFAK
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak- 2006
ÖZET
Bu çalışmada, mobilya kavramının varoluş sürecinden günümüz endüstri toplumuna kadar
geçirdiği evrelerin farklı bir boyutta incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, terimsel olarak
mobilya kavramında, bir bütünü oluşturan ve ikinci dereceden önem arz eden, özellikle
1800'lü yıllar ile büyük bir ivme kazanan, ve endüstrileşme hareketiyle, gelişim ve çeşitlilik
gösteren "mobilyalarda detay" kavramı çok yönlü olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Bu
sebeple, gerek uygulama alanları ile gerekse farklı çözüm alternatifleri ile çeşitlilik gösteren
endüstriyel detay çözümlemeleri, "konut içi mobilya tasarımı uygulamaları" kapsamında
incelenmiştir.
İnceleme kapsamında; mobilya, detay, endüstri üçlemesinin günümüze kadar kat ettiği yol ile
bunun yanı sıra "pratik işlev" kavramına göre mobilyaların sınıflandırılması-, günümüz
teknolojisiyle üretilen endüstriyel detay çözümlerinin, mobilyalar üzerinde lokal uygulama
alanlarına yer verilmiştir. İncelemenin devamında ise; bu uygulamalar için geliştirilmiş farklı
özelliklere sahip detay çözümlerinin, alternatiflerine ve bunlara ait bilgilere örnekler ile yer
verilmiştir.
Bu amaçlar doğrultusunda incelemede, endüstriyel detaylara ait örnekler; resim, grafik ve
şemalarla desteklenerek, strüktürel uygulamalardaki kullanım yerleri belirtmiş, işlev ve
fonksiyonları tanımlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Detay, Endüstriyel, Mobilya, Çözümleme
ABSTRACT
Research of Industrial Detail Solutions for Design of Interior Furnitures
With the subject scope it is aimed to research phases of furniture concept from its first
appearing stage to present industrial community with different dimension. Depending on that
by definition in furniture concept, second important thing that is consisting as a whole and has
the second priority especially gaining acceleration with years 1800 showing some
development and variety with industrialization movement "detail in furniture" decided to be
studied with multiple directions. For this reason industrial detail solutions examined under
internal furniture design applications by either the application areas or different solution
alternatives.
Under the scope of research, furniture, detail and industry trio examined how they developed
till our time and also categorizing furniture according to practical function definition and
production of industrial detail solutions with our existing technology and their local
application areas are studied. At the continuation of the research, detailed solutions have
different characteristics which are developed for these kinds of applications were considered
with their alternatives and information given about them.
During research, examples of industrial details are defined as mentioning their usage area at
structural applications supporting with pictures, graphics and diagrams together with their
functions.
Keywords: Detail, Industrial, Furniture, Solution
1
Tez Adı : Geleneksel Japon Evleri
Yazar Adı: Altan SARAÇOĞULLARI
Danışman: Yrd. Doç. Emre KAVUT
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Araştırmalarımı daha çok Japon evlerinin içinde tutarak içeriden dışarıya bakmaya çalıştım.
Dışarıyla yoğun bir ilişkisi olduğu için anlattığım her konuda bu ilişkiye değindim. Öncelikle
iklimsel şartlardan ve genel Japon insanının yaşam karakterinden bahsederek sonrasında
tarihine uzandım. İlk oluşumlardan ve ilk ev tipinden örnekler verdim. Japon evi tüllerini bu
tarih sürecinde ayrıca detaylandırdım.
Japon evlerinde planlama çok önem taşıdığı için bu konuyu derinlemesine ele aldım. Evin
ayrıntılarını ise planlama başlığı altında açıkladım. Tamamen ahşaptan inşaa edilmelerinden
dolayı ahşapları inceleyerek konstrüksiyonuna geçmemin daha doğru olduğuna kanaat
getirdim. Son olarakta kapı ve pencereleri anlatarak tezimi tamamladım.
ABSTRACT
I tried to keep my studies inside of Japanese houses and to look from inside to outside. The
relation betvveen interior and exterior is very intense that i mention of this relation in every
topic. First, i mention of the climatic conditions and traditional Japanese living character, than
i go to the history. I give example of the first buildings and the first house type. In addition, I
talk about Japanese house's details in historical process.
In Japanese houses, planning is very importantso i talk of it in depht. I explain the details of
the house in planning chapter. They entirely builtfrom vvood that, i decided the begin
studying woods then the construction. Finally i complete my thesis by explaining the doors
and windows.
Tez Adı : Küçük Konutlarda İç Mekân Tasarım Yöntemleri ve Uygulama Örnekleri
Yazar Adı: F. Şebnem KÜRŞAT
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2006
ÖZET
Konut, insanların güvenlik ve barınma ihtiyaçlarını karşılayan, yaşamlarını geçirdikleri ve
özel hayatlarının en önemli parçasını oluşturan mekânlar organizasyonudur. Konut, içinde
yaşayacak kişilerin geleneklerine, göreneklerine, alışkanlıklarına, temel veya özel tüm
ihtiyaçlarına cevap vermelidir.
Konut ihtiyacının, artan nüfusa ve kırdan kente göçe bağlı olarak özellikle şehir
merkezlerinde karşılanamaz olması, küçük konutlarda barınma zorunluluğunu doğurmuştur.
Küçük konutlar bu sebeplerle iç mimarların üstünde çalışmaya gerek duydukları bir konu
haline gelmiştir.
Birçok kültürde örnekleri bulunan küçük konutlar için tarih boyunca geliştirilen yöntemler
gelenekselleşerek günümüze kadar aktarılabilmiştir. Bunlar, değişen mimarlık anlayışının
tasarıma kazandırdığı yöntemlerle birlikte, çağdaş iç mimarlık örneklerinde yorumlanarak
uygulanmıştır. Mekân tasarımının temel öğeleri olan ışık ve türevleri (parlaklık, yön, geliş
doğrultusu, miktar, renk, kontrast, deseni doku) küçük konutlarda illüzyon etkisi yaratmak
için kullanılır. Aynı ölçülerdeki mekânlar daha küçük – daha büyük, daha alçak – daha
yüksek, daha dar – daha geniş algılatılabilir. Işığın ve türevlerinin kullanımıyla iç mekânların
olduğundan farklı algılatılma illüzyonlarının yanı sıra, iç mekân düzenleme araçlarının
kullanım şekilleri, mekânın akıllı kullanım yöntemleri, küçük konutlar için tasarlanmış
mobilyalar, konutun özellik gösteren mekânları için geliştirilen (mutfaklar, banyolar ve çocuk
odaları) tasarım yöntemleri tezde örnekler üzerinden incelenmiştir.
ABSTRACT
Habitation, is an organization of spaces intended to satisfy human beings’ need for safety and
shelter in which humans spend their lives and which constitutes the most important part of
human beings’ private life. A habitation must comply with the traditions and mores and habits
of its dwellers and be able to satisfy their basic or specific requirements.
The shortage of housing, particularly in urban areas, resulting from population growth and
migration of people from rural areas to cities, has forced people to live in small houses. For
these reasons, small houses have become an interesting subject matter for interior architects.
Small houses are found in different cultures and the methods regarding small houses have
been evolving from the earliest times up to the present in the form of traditions. Using
methods added to the design work as a result of changes in architectural mentality, these
traditions have been adapted and applied to modern designs of interior architecture. The basic
elements of space design, i.e. light and its derivatives (brightness, direction, angle of
incidence, quantity, color, contrast, pattern, texture) are used in small houses to create an
effect of illusion. Spaces of the same size may be perceived larger, higher or wider than one
another. The thesis examines through examples illusions created in interiors by the use of
light and its derivatives as well as ways of using tools of organization for interiors, methods
for rational use of spaces, furniture designed for small houses, methods of design for those
parts of the house showing peculiarities (kitchen, bathroom, children’s room
1
Tez Adı : Mobilyada Kullanılan Ahşap Malzeme, Yüzey, Üst Yüzey İşlemler ve Koruma
Yazar Adı: Necmi ŞENER
Danışman: Yrd. Doç. Emre KAVUT
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
Bugün kullandığımız mobilyanın kökeni binlerce yıl önce Nil vadisinde ortaya çıkan sanata
kadar dayanmaktadır. Zamanımızın mobilyalarının ilkel örneklerine Mısır medeniyetinde
rastlamaktayız. Tas kabartmalarda ve duvar fresklerinde firavunlar dönemine ait tahtlar ve
divan resimleri bulunsa da bu Uygarlıktan mobilya türünde kalıntılar günümüzde ne yazık ki
çok azdır. Bu dönemde Mısır’da ahşap mobilyalar ağırlıklı olarak kullanılmıştır.
Mobilya geçen zamanla birlikte değişmiş her yeni aşama bir öncekinin etkilerini bünyesinde
barındırmış ve bir önceki tarza tepki olarak gelişmiştir. Yunan ve Roma sanatı da, kendinden
önceki Mısır yapıtlarının etkisinde kalmış ve doğal sürec içinde gelişip zenginleşmiştir.
Özellikle eski Roma’da yatak; divanlar çok yönlü mobilyalar olarak kullanılmış, bunlar farklı
ölçülerde yapılmış yatma, oturma ve yemek gibi işlevlerde değerlendirilmişlerdir.
Ortaçağ’da salt dinsel amaçlara dönük olan sanat eserleri halkın gereksinmelerini de içermeğe
başlamıştır.
Rönesans’la birlikte ise toplum yapısı ve dolayısıyla yaşam biçimleri de değişmiştir. Eve
yerleşme kavramının ortaya çıkmasıyla birlikte Rönesans’ın kaynağı olan İtalya’da mobilya
kaçınılmaz olarak aşamalar kaydetmiştir. Bu dönemde mobilyalarda, iyi cins kadife kumaşlar,
kabartma deriler, gümüş ve prinç raptiyeler kullanılmış, oyma ve kabartmalar özenle işlenmiş,
dolap kapaklarına tablo değeri taşıyan resimler yapılmıştır. Burjuva sınıfının ortaya çıkışı ile
mobilyalar çok gösterişli bir hal almıştır.
Yeniçağ mobilya sanatı ise Rönesans’tan sonra gelen Barok ve rokoko stillerinin abartılı
görkemine tepki olarak ortaya çıkmış, mobilyada daha yalın bir anlayış hakim olmuştur.
Yüzyılımızın başlarında ise mobilya sanatını etkileyen çok önemli bir etken olarak endüstri
ortaya çıkmış, toplumdaki sosyal ve ekonomik gelişmeler mobilya talebini arttırınca sanatsal
el yapımı mobilyalar yerine, makine imalatına yatkın düz, süslemesiz standart mobilya tipi
kullanım hakim olmuştur.
Düz ve yalın mobilya hem malzeme hem de işçilik açısından ucuza mal olduğundan, modern
mimariye koşut bir mobilya anlayışı ortaya çıkmış. Düz çizgiler geometrik formlar günümüz
mobilyalarında kullanılan değerler olmuştur.
ABSTRACT
The source of today’s furniture goes back thousands of years to the Valley of the Nile.
Primitive examples of today’s furniture can be seen in Ancient Egyptian Civilization.
Although there are drawings of throwns and divans from the Pharaohs’ age in reliefs and
fresques, there are only a few remains of them.
Furniture has changed with time: every period of change was affected by the one before and
occurred as a reaction to it. Roman art was affected by Egyptian Art and naturally enriched in
time. Especially in Ancient Rome, divans were used as multipurposed furniture. They had
different sizes and they were used for multiple purposes such as sleeping, sitting and eating.
In the Middelages the artifacts that were being used for religious purposes started being used
for the needs of the people.
The system of the society and the way people lived were changed by the Renaissance. As the
idea of living in houses appeared, furniture in Italy, the home of the Renaissance inevitably
advanced. At that times, good quality velvet fabric, embossed leather, silver and brass tacks
were used, engravings and reliefs were craftfully made and on the lids of the closets some
pictures that have the value of tableau were painted. As bourgeoisie appeared, furniture
became magnificent.
The art of the Modern Age, has appeared as a reaction to the glittering baroque and rococo
styles that came after the Renaissance, and the most important idea is the simplicity.
At the very beginning of our century, industry has appeared on the scene as a very important
effect to the art of furniture. As a result of the social and economical changes in society the
demand for furniture increased so that instread of hand made furniture, easily – produced
simple furniture was used.
Simple and bare furniture is more cost effective in both material and craftsmanship so
appeared the understanding of furniture which is the condition for modern architecture.
Straight lines and geometrical shapes are used in today’s furniture.
1
Tez Adı :
İstanbul Beyoğlu Bölgesi’nde Bazı Konut Dışı Yeme İçme Mekânlarının Oturma
Elemanlarının İrdelenmesi
Yazar Adı: Özden BAYRAKTAR
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
Yemek, insanın varlığını sürdürebilmesi için en temel gereksinimidir. Fizyolojik gereksinimi
yanında toplum içinde sosyal gruplaşmalara, sosyal gereklere, duygusal gereklere,
koşullanmalardan doğan gereklere ve imaj kaynaklı gereklere cevap vermektedir.
İnsanın varolduğu andan itibaren yeme gereksinimini karşılayacak mekânlar beslenme
biçimlerine bağlı olarak, kültür,coğrafya, ekoloji, ekonomik yapı ve tarihsel sürece göre
şekillenmiştir.
Toplumun zamanla değişen yapısı, değişen değerler ve yaşam biçimlerinin sonucu olarak
konut dışı yeme içme alışkanlığı yaygınlaşmıştır.
İstanbul’da bugünkü anlamıyla konut dışı yeme içme mekânları 19.yüzyıl sonlarında
Batılılaşma hareketi etkisiyle açılmıştır. Beyoğlu Bölgesi geçmişinden itibaren Batılı anlamda
yeme içme mekânlarına her zaman ev sahipliği yapmıştır.
“İstanbul Beyoğlu Bölgesi’nde Bazı Konut Dışı Yeme İçme Mekânlarının Oturma
Elemanlarının İrdelenmesi” konulu bu tezde konut dışı yeme içme mekânlarının
sınıflandırılması yapılmış ve oturma elemanlarının tasarım kriterleri nesnel ve öznel etkenler
olarak incelenmiştir. Bu incelemeler sonucu Beyoğlu’ndaki günümüz yeme içme
mekânlarının oturma elemanları irdelenmiştir.
Tez dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde yeme içme eyleminin gerekliliği, konut dışı
yeme içme eyleminin oluşumu, Türkiye’de toplumun değişen sosyal, kültürel, ekonomik
yapısı paralelinde bu eylemin gelişimi açıklanmış ve yeme içme mekânları için yapılan
sınıflandırmalar incelenerek tez kapsamında yeme içme mekânları sınıflandırılması
yapılmıştır.
İkinci bölümde araştırma zemini olarak seçilen İstanbul Beyoğlu Bölgesi’nin tarihi ve sosyal
yapısı incelenerek bölgedeki yeme içme eyleminin gelişimi anlatılmıştır.
Üçüncü bölümde oturma elamanının tanımı yapılmış ve oturma elemanının tarihsel gelişimi
açıklanarak konut dışı yeme içme mekânlarının oturma elemanlarının tasarımını etkileyen
etkenler açıklanmıştır.
Dördüncü bölümde ise Beyoğlu bölgesindeki bazı yeme içme mekânlarının oturma elemanları
irdelenerek işlev, antropometri, malzeme ve çevreye bağlı nesnel etkenlerle, görsel iletişim,
sosyo-kültürel etkenler, tasarımcı, kullanıcı, özgünlük etkenlerine bağlı olarak irdelenmiştir.
Sonuç bölümünde tezin genel değerlendirilmesi yapılmış, konut dışı yeme içme mekânlarının
oturma elemanlarının çözümünde yapılan saptamalar anlatılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Konut dışı yeme içme mekânları, oturma elemanları , Beyoğlu
ZUSAMMENFASSUNG
Das Essen ist die Grundnotwendigkeit für die Existenz des Menschen. Neben dem
fyziologischen Bedarf, werden unter anderem soziale sowiegefühls bedingte, als auch sozial
bedingte Bedürfnisse gedeckt.
Die menschliche Veranlagung, sich in gruppen zu gliedern, bzw. Sich ein İmage zu zufügen,
kommt hierbei zum Vorschein.
Seit der Existenz des Menschen, formt sich mit dem Ernaerungsstil, unter kulturellem,
geografischem, ekologischen sowie ekonomischen als auch geschichtlichen Einflüssen, auch
der Ort, der dem Essensbedarf dient.
Mit der Zeit veraendern sich Gemeinschaftsleben und soziale Werte.Dies bedingt entsteht
eine Lebensweise, in der das Essen und Trinken ausserhalb des Hauses zu einer weit
verbreiteten Angewohnheit wird.
Plaetze/Orte, die heutzutage gastronomisch dienen, wurden in İstanbul erstmalig gegen Ende
des 19.Jahrhunderts mit beginn der westlichen Orientierung eröffnet.İn diesem Sinne steht der
Stadtteil Beyoglu im Mittelpunkt.
Mit dieser These “Auslegung der Sitzelementare in der Gastronomie im Stadtteil Beyoglu’’
wurden gastronomische Betriebe in Klassen geordnet und Sitzelementare ihren
Entwurfskriterien entsprechend sachlich und subjektiv untersucht. (İn diesem Zusammenhang
wurden einige Gaststaedtten in Beyoglu benutzt). Diese These besteht aus vier Kapiteln. Das
erste Kapitel handelt von der Notwendigkeit des Essens ,dem Anfang der Gastronomie und
deren Entwicklung in der Türkei unter sozialen, kulturellen und ekonomischen
Einwirkungen, sowie von der Klassifizierung von eben diesen Gasttaedtten. Das zweite
Kapitel gibt geschichtliche und soziale Kenntnis vom Stadtteil Beyoglu im Bezug auf die
Entwicklung der Gastronomie.
İm dritten Kapitel werden die Sitzelementare beschrieben und erleutert, wie sich der
Zeitwandel auf deren Entwurf und Funktionsweise ausgewirkt hat. İm vierten Kapitel wurden
die Sitztelementare einiger Gaststaedtten in Beyoglu untersucht.
Hierbei wurde auf Funktion, Antroprometrie, Material, umgebungs bedingt sachliche
Einflüsse und auf sozial-kulturelle sowie optische Aspekte geachtet Dabei wurde auf Entwurf
verbrauchergerechtes Design besonders Wert gelegt.
İm Endkapitel wurde diese These generell bewertet unda uf Feststellungen bezüglich der
Sitzelementare in der Gastronomie hingewiesen.
Schlüsselwörter: Gastronomie, Sitzelementare, Beyoglu.
1
Tez Adı : Ekoloji - İç Mimarlık İlişkisi ve Eko - Ev
Yazar Adı: Oytun BERKTAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İPEK FİTOZ
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül- 2006
ÖZET
Tükenen doğal kaynaklar, hava kirliliği, çağımızın giderek yapaylaşan yasam biçimi,
dünyamızı ve hayatımızı tehdit etmektedir. Doğayı bu denli bozduktan sonra, insanoğlunun
geri dönüş yaparak teknolojiyi doğal yasam için kullanması umudu hala var. Ekolojik düzene
geçiş insanoğlunu özüne döndürecektir. Daha basit gibi görünmesine rağmen çok daha
konforlu ve aynı zamanda ekosisteme uygun olduğu için, bir o kadar da sağlıklı bir yasam
biçimi sağlayacaktır.
Dünyanın ekosistemi bozulmaya başladığında sonuç kaçınılmazdır: Yokoluş... Bu hastalık ve
yokoluşu önlemek için alabileceğimiz tek önlem, ekolojik yasama geçiştir. Ekolojik yasama
geçerken her alanda olduğu gibi yasadığımız yeri ve kullandığımız gereçleri de bu çizgide
tutmaya özen göstermeliyiz. Doğal malzemeler, doğayla dost yerleşim, mekân ve eşyalar,
doğal kaynakları zorlamayacak şekilde yapılan tasarımlar... Bunların hepsi bir bütün oluşturup
dünyayı çok geç kalmadan tekrar hayata döndürmemizde bizlere bir şans daha tanıyacaktır.
Birinci bölümde ekoloji ve mimari ile ilişkisi belirtilirken, bunun dünya için önemi de
vurgulanmaktadır.
İkinci bölümde doğal yoldan elde edilebilecek olan enerji ve bunları sağlayacak enerji
kaynakları ve bu enerji sistemlerinin iç mekân tasarımında uygulama yöntemleri
anlatılmaktadır.
Üçüncü bölümde ise ekolojik yasam ve yasam birimleri, toplu halde ekolojik yaşam ve
yerleşim birimleri hakkında bilgi verilmekte, mobilya ve mimari alanında kullanılan ekolojik
malzemeler tanıtılmakta ve tasarımlar sunulmaktadır
ABSTRACT
The running out natural resources, air pollution, the life style that is becoming more and more
artificial day by day, is a threat for the world and our lives. After all this destruction of natural
living, there is still hope for mankind to turn back and use technology for saving the natural
life. Getting back to the ecological order, will help mankind to get back to his essence.
Though it seems simpler, it will be more comfortable and for the reason that it will be
appropirate for the ecosystem as well as it will be much healthier.
Demolishing the ecosystem of our world and running out of natural resources, brings us to
one and only point; extinction. The only way to prevent this sickness and destruction is to
transition to ecological living. Through this process to ecological living we have to care on
every small point as well as; choosing the materials that we use in our daily life and the place
that we live in as in all parts of the eco-living. Natural materials, nature friendly spaces and
objects, ‘designs’ that are made with care, not forcing the natural resources… All of these
topics will get together for us to help mother earth to come back to life again.
In the first chapter, the relation between ecology and architecture and the importance of
ecology for the world is emphasized.
In the second chapter, energy that can be produced by means of natural ways and natural
resources that can obtain these, are explained. The methods that these energy sources can be
applied within interiors are given.
And in the third chapter, there are informations, explanations and examples of ecological
living and ecolcogical living units and communal living areas as well as natural materials that
are used in ecological architecture and designs are being presented.
1
Tez Adı : Restoran Bar İşlevi Kazandırılmış Tarihi Mekânlarda Yapay Aydınlatmayla
Atmosfer Yaratma
Yazar Adı: Damla ALTUNCU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Burak TANSEL
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2007
ÖZET
Işık olmadan görme olayı gerçekleşemez. Görsel algılamada önemli bir yere sahip olan ısık,
insanların kontrol etmek istedikleri bir konudur. Doğal ışığın yetmediği yerlerde yapay ışıktan
yararlanılmıştır. Günümüzde yapay aydınlatma bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir. Yapılan
çalışmalarla, mimari için yapılan aydınlatmanın bir lüks değil; bir gereklilik olduğu
anlaşılmıştır. Görsel konfor şartlarının sağlanmasının, insan sağlığı açısından da önemli
olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca aydınlatmanın psikolojik yönünün de olduğu görülmüştür.
Mekân algılamasında, yapay aydınlatmanın önemli bir yeri olduğu bir gerçektir. Çoğu kişinin
varlığının hissettiği ancak tanımını yapamadığı atmosfer konusu da yapay aydınlatmanın bir
parçasıdır. Sinema, tiyatro gibi görsel sanatları da ilgilendiren atmosfer konusu günümüze
kadar pek islenmemiştir. Ancak atmosfer konusu iyi anlaşılırsa kazandıracakları çok fazladır.
Tarihi mekânlarda atmosfer konusu ayrı bir önem taşımaktadır. Tarihi mekânlar açısından
zengin ülkemizde, bu tür mekânları bozmadan, tarihi karakteristik özelliklerini vurgulamak
önemlidir. Bu mekânların yeniden işlev kazandırılması ise bir gerekliliktir. Orijinalliği
korunarak işlev verilmiş mekânlar gelecek nesillere aktarılabilir. Ancak işlev verilirken
kimliklerini kaybeden mekânlar değer de kaybederler.
Bir mekânın karakteristik özelliklerini ancak görsel algılama yoluyla anlayabiliriz. Bu
bakımdan mekânda kullanılacak ışık, görsel algılamamızı dolayısıyla mekânı algılamamızı
etkiler. Işıkla birlikte oluşturulacak atmosfer, mekânın kimliğini vurgular.
Bu çalışmada, ışığın mekân için bir aksesuar olmadığı, atmosfer kavramının bir parçası
olduğu, tarihi mekânlar üzerinden vurgulanmıştır. Restoran bar işlevi kazandırılmış tarihi
mekânlarda yapay aydınlatma konusuna bağlı olarak birinci bölümde mekân kavramı ve
tarihilik değeri incelenmiş, görme ve algılamadan yola çıkılarak mekân algısı araştırılmış ve
algılamaya etki eden faktörler incelenmiştir. İkinci bölümde yapay aydınlatmanın amacı,
önemi vurgulanmış, yapay aydınlatmanın gelişimi araştırılmış ve aydınlatma biçimleri
mekâna katkısı ile birlikte anlatılmıştır. Üçüncü bölümde, atmosfer kavramına değinilmiştir.
Bu bölümde iç mekânda yapay aydınlatmayla atmosfer yaratma kavramı örneklerle
incelenmiş ve atmosferin yapay aydınlatma ile oluşturulmasının detayları araştırılmıştır.
Sonuç olarak, atmosfer kavramı tanımlanmış, tarihi mekânlar için önemli olan atmosfer
kavramının yapay aydınlatma ile oluşturulabileceği saptanmıştır. Aydınlatmanın özellikle
tarihi mekânlar için bir gereklilik olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Aydınlatma, Yapay Işık, Tarihi Mekân, Atmosfer, İç Mekân.
ABSTRACT
Creating Atmosphere with Artificial Lighting in Historical Spaces which are
refunctioned as Bar and Restaurant.
It is impossible to eventuate the event of vision without light. Light has an important place in
visual perception that people always want to control. Where the natural light isn’t enough in a
space, the advantages of artificial light will be denived. Nowadays artificial lighting is
accepted a discipline. With the studies it is understood that lighting is not a luxury but a
necessary for using in architecture. It is proved that supplying visual comfort conditions is
important also for the human healty. Besides it is occured that lighting has a psychological
effect.
It is a reality that the artificial lighting is very important for spatial perception. The subject of
atmosphere is a part of artificial lighting which many people can not define the meaning but
only feel its presence. The topic of atmosphere, which is also concerned in visual arts like
cinema and theater, is not studied much until nowadays. But if the topic of atmosphere is
understood well, the advantages will be a lot.
The topic of atmophere is also important for the historical spaces. It is very important to
emphasize the characteristic properties of these spaces without ruining, them in our
historically rich country. Refunctioning of these spaces is also necessity. By protecting the
original valves which is bought in function, can be transfered to next generation. But while
functioning , if a space lost its identification, it will also lost its value.
We only can understand the characteristic properties of spaces by visual perpection. That is
why the artificial light in space affects both visual and space perpection. The atmosphere,
which will be occured with the light, will emphasized the identification of the space.
By using historical spaces in this study it is emphasized that lighting isn’t a accesory for the
space unlike it is a part of atmospherical concept. In the first section about artificial lighting in
the historical spaces, which are refunctioned as bar and restaurant,is analysed the space
concept and the historical value , the spactial perpection by using vision and perception is
analysed and the factors which is imposed the perpection is also studied. In the second section
the aim and the important of artificial lighting is empharical, the development of artificial
lighting and the formats of lighting are explained with the contribution in spaces together. In
the third section is refered the atmosphere concept. In this section the definition of atmosphere
is made, the atmosphere is sepereted into its components and these components are analysed
one by one. In the fourth section creating atmosphere with the artificial lighting in the interior
is analysed with the examples and the details of composing the atmosphere with artificial
ligthing is studied.
As a result the atmosphere concept is defined and it is stated that the atmosphere concept
,which is important for the historical spaces,can be composed by the artificial lighting It is
appered that lighting is necessery especially for the historical spaces.
Keywords: Lighting, Artificial Light, Historical Space, Atmosphere, Interior.
1
Tez Adı : Bay-Bayan Giyim Mağazalarında Tasarım Kriterleri ve Mekân Kimliğine
Etkileri
Yazar Adı: Mayk SIRMABIYIK
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2007
ÖZET
Mimari bir eylem olarak, insan faaliyetlerini barındırmak amacıyla çevrenin düzenlenmesidir.
Meslek olarak ise, toplumun yapısına, gereksinim ve ekonomik verileri ile teknolojik
gelişmelerine bağlı olarak, insanların yaşamasını kolaylaştırmak amacıyla barınma, dinlenme,
çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak için mekânlar düzenleme
sanatıdır.
İnsanlar bu eylemlerini ve bu eylemlere bağlı gereksinimlerini nesnel ve/veya öznel gereçlerle
sağlayarak sürdürürler. Bu gereçler ise yine tanımlanmış, pazarlama amacına yönelik olarak
tasarlanmış mekânlarda yer alır ve kullanıcıya sunulur. Bu nedenle de mekânların (açık veya
kapalı) bir işlevi söz konusu olup, bu işleve bağlı biçim, ölçü, malzeme ve benzeri ile
tanımlanır.
Açık pazarlardan başlayarak gelişen alışveriş mekânları ülkemizde ve dünyada son birkaç yıl
içinde önem kazanan ve sayıları gittikçe artan mekânlardır. Burada amaç, birden fazla
ihtiyacın karşılanabileceği çok sayıda mağazayı, yeme-içme ve eğlence birimlerini, galeri,
showroom ve ofislerde bir araya getirerek insanların uzun süre vakit geçirebileceği yarı ticari,
yarı turistik kompleksler yaratarak şehrin ticari yapısını olumlu yönde etkilemektir. Bu
mimari yapı içerisinde yer alan en önemli birimler, çeşitli konularda satış yapan mağazalardır.
Bu farklılık içerisindeki birimlerin konum olarak birbirleri ile ilişkileri ve ticari açıdan
etkileşimlerinin yanı sıra, bu mekânlardaki tasarım kriterlerinin değerlendirilmesi sayesinde iç
mimari öğeler ve çevre faktörlerinin etkisi konusu açıklık kazanacaktır.
Bu bağlamda çalışmayı oluşturan dört bölümde şunlar aktarılmaya çalışılmıştır.
1.bölümde; alışveriş işlevinin ve perakendeciliğin tarihçesi ele alınmıştır. Öncelikle alışverişin
tanımı yapılmış ve ilk olarak nasıl ortaya çıktığı anlatılmıştır. Bunun ardından da alışveriş
mekânlarının tarihsel gelişimi ele alınmıştır.
2. bölümde; mağazalarda tasarım kriterleri ve uygulama yöntemleri incelenirken konunun
pazarlama boyutu ve tüketici davranışları yönüyle de ele alınması gerektiği ortaya çıkmıştır.
Pazarlama kavramı, sistem ve planlaması ile ürün, fiyat, promosyon ve dağıtım üzerinde
durulmuş, pazar ve tüketici özellikleri ele alınmıştır. Tüketici davranışları da psikolojik ve
sosyolojik etkenler çerçevesinde satın alma kararı süreci ile beraber incelenmiştir.
3. bölümde; bay-bayan giyim mağazalarının tasarım sürecindeki etkenler ve mekân
organizasyonu incelenmiştir. Görsel algıyı destekleyen faktörler olarak renk ve aydınlatma
konularına da değinilmiş, iç mekânda yer alan mobilyalar olarak teşhir ve sergileme
elemanları üzerinde durulmuştur.
Son bölüm olan 4. bölümde ise, günümüz alışveriş mekânlarının yeni çehresi tanımlanmış,
mağaza tasarımı ve ürün prezantasyonun eskisinden çok daha önem kazandığı vurgulanmış ve
bu çalışmadan çıkarabilecek sonuçlar belirtilmiştir.
ABSTRACT
As an operation, architecture is arranging the environment fort he purpose of sheltering
humans activities. And as a profession it is the art of creating spaces which facilitates the
functions like living and working as well as the functions of the social life related to the
people’s origin, needs,demands and economical data.
For the activities mentioned above and the needs related to these activities people must have
some materials which we call now “the products”, that are also placed and displayed in well
designed spaces which serves the aim of marketing. For this reason these spaces have a
function and they must be expressed with their forms, dimensions, materials and so on.
Beginning from the bazaars of the old centuries the shopping places, which had a great
development since then especially within the recent decade, are also increased in their
number. In this age of centralization of cities and the diversification of life styles, commerce
manages to keep a firm link between supply and demand. Commerce appears in every activity
from business conditions to food, leisure and the service industry and acts as a communication
medium between the basic of trade and all of its diversified field.
From this point of view the places like restaurants, cafes, galleries, showrooms and offices are
all corning together in the architectural forms of shopping centers. But the most important
units among them are the stores which deal in various subjects. By considering their location
and the relation between the other surrounding neighborhoods we must analyze the designing
concepts for these interior spaces as well as their environmental considerations. This study is
composed of four chapters:
Chapter I: The history of retailing and the historical development of the commercial buildings
beginning from the eighteenth century till today’s market places which are named as shopping
centers, cahin units and so on.
Chapter II: While developing a program and later the plan for a retail store we have to create
as a designer; think as a Merchant and act as a customer. The designer’s proposed solutions
can be evaluated in relation to these basic merchandising concepts. By the way the design
concepts in two sub/topics which are marketing and customer behavior.
Chapter III: Within this context the scope of this study is especially condensed on specially
designed
Shops, dealing with women’s and men’s wear.
Chapter IV: In the conclusion together with the new meaning of shpping places it is
mentioned that the design of a store and its merchandise presentation is more important than
ever before. Retailing is the focus of our market driven economy. Store design in this decade
will reflect the verve and creativity of this dynamic industry.
1
Tez Adı : Geçmişten Günümüze Ofislerin Gelişimi
Yazar Adı: Pınar DALGA
Danışman: Yrd. Doç. Didem BEDÜK TUNCEL
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Ana Sanat Dalı İç Mimarlık Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2007
ÖZET
Geçmişten günümüze, iş yaşamında ve teknolojilerdeki değişimlere paralel olarak, ofisler de,
gerek kullanılan binalar ve gerekse iç mekân düzenlemelerinde sürekli bir değişime
uğramışlardır.
Bu araştırmada, bu değişimler farklı açılardan incelenmiş, geçmişin tek düze iş yaşamı ve ofis
düzenlemesinden günümüzün yaratıcı ve grup çalışmasını öne çıkaran iş yaşamına nasıl
ulaşıldığı, anlatılmaya çalışılmıştır.
Bu çalışma yapılırken, sosyal, teknik ve organizasyonel değişimlerin, tüm dönemlerde,
işyerlerini nasıl etkiledikleri konu alınmıştır. Her bölümde, o dönemdeki ofis anlayışı,
teknolojik gelişmeler, ofis mekânları ve ofis mobilyaları incelenmiş ve bu dönemlerde bu
konulardaki gelişmelerin ve ilerlemelerin ofisleri nasıl değiştirdiğine bakılmıştır. Her bölüm
sonunda, o dönemde yapılmış çeşitli ofis örnekleri verilmiştir.
Birinci bölümde, Ofis Kavramında, ofisin anlamı, oluşum nedenleri ve çalışma şekilleri
açıklanmıştır.
İkinci bölüm, Ofislerin Çıkışında ise, ofislerinin kısa bir tarihçesi ile teknolojik gelişmeler,
mekânlar, ofis mobilyaları ve örnekler anlatılmıştır.
Üçüncü bölüm 1950, 60 ve 70’leri ele alırken dördüncü bölümde, 1980’lerden bugüne olan
sürece ve ofislerin bu değişim sürecinde nereye ulaştıklarına bakılmaya çalışılmıştır.
ABSTRACT
From past to the the present days, parallel to the changes in the business life and technologies,
offices are changed continuously both in respect to the type of the buildings used and their
interior design.
Theme of this study is, how the work places were effected from the social, technical and
organizational changes in different periods. In each section, scope of the office, technological
improvements, work places and Office furniture in the related periods and how the progress in
these fields changed the offices is studied.
In the first section ‘’Office Concept’’, scope of the office, reasons of its formation and ways
of its operation are explained.
In the second section ‘’Office Formation’’, a short history of offices and technological
improvements, work places and office furniture with their examples are explained.
Third section 1950’s, 60’s and 70’s and forth section from 1980’s till today are studied and
how the offices are changed and improved is examined
Tez Adı : Tarihi binaların yeniden kullanımlarında “Hacopulo Pasajı” örneği
Yazar Adı: Salih SALBACAK
Danışman: Prof. Cengiz Eren
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı İç Mimarlık Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2007
ÖZET
Bu çalışmada, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde yer alan ve 1871 yılında inşa edildiği düşünülen
Hacopulo Pasajı'nın mevcut durumunun belgelenmesi, çeşitli tarihsel kaynaklar yardımıyla
yapımından itibaren geçirdiği müdahalelerin saptanması ve son olarak da yeni fonksiyon
önerisi getirilerek yapının korunmasına katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Hacopulo Pasajı, Meşrutiyet Caddesi ile İstiklal Caddesi'ni birleştiren bir geçit çarşı olup
yanında
bulunan Aya
Panaia
Kilisesi'ne
geçiş sağlamaktadır. Çalışmada binanın
özelliklerinden bahsedilip, binanın yapım amacı, yapım amacı dışında kullanımı ve
günümüzdeki işlevi tablo haline getirilmiştir.
Çalışmada yapının, konumu, tarihsel özellikleri, pasajı kullanan zamanının ünlü
mağazalarından, kent dokusu ile olan ilişkisi, binanın mimari özelliği ile yapıdaki tahribatın
nedenleri belgelenmiştir.
Çalışmanın
son bölümü, yapının korunması, gelecek nesillere aktarılması amacıyla
geliştirilen yeni kullanım önerisi hakkındadır. Bu amaçla yapının, gerek mimarisi gerek
kimliği ve geçmiş kullanımları nedeniyle moda, kültür, sanat merkezi ve konut alanı olarak
değerlendirilmesi önerilmiştir. Yeniden kullanım projesi, yapı donanımı, malzeme kullanımı
ve koruma önerilerini içermektedir.
ABSTRACT
At this thesis, It has been aimed to be documented the present situation of Hacopulo Arcade
where was at Beyoğlu İstiklal Street and known to build in 1871. It has determined whole
operation from past to now with bringing out of new functional suggestion to supply
preserving the build.
Hacopulo Arcade being a passageway where connects Meşrutiyet Street and İstiklal Street
supplies transition to Aya Panaia Church that is presented next to it. After mentioning the
specialities of construction, the aim of construction and using out of the aim of construction at
this thesis is has been explained in the process of the function at present times.
It has been the situation of construction, the historical specialities of construction relationship
with the city's architectural texture, architectural speciality of construction and destructing
causes of construction at the theis.
The end section of the thesis, it's about new using suggestion, preserving of constructionwhich is developed to be aimed to transfer to the new generation. At this occasion, it has been
included architectural identity of construction, resons of past uses, fashion, culture, as an art
center and residence project, construction installation, material use and preserving suggestion.
1
Tez Adı : Belgesel Film Çekim Ekibi İçin Tasarlanan Minimum Ölçekte Mobil Mekân
Araştırma ve İncelemesi
Yazar Adı: Zeynep Banu ALTAN
Danışman: Yrd. Doç. Burak TANSEL
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan- 2007
ÖZET
Günümüzde yasamın her parçasında ve anında ulaşılabilirlik, iletişim ve hareketlilik büyük
oranda artmış ve önem kazanmıştır. Teknolojik gelişmeler reddedildiği veya onların gerisinde
kalındığı zaman, çabucak gündem dışına düşülebilmektedir. İnternet, cep telefonu, taşınabilir
bilgisayarlar gibi yeni teknolojik araçlar insanları hem kolayca ulaşılabilir kılmakta, hem de
zamandan tasarruf etmeyi sağlamaktadırlar. Teknolojik gelişmeler hem isleri hem de hayatı
kolaylaştırmaya devam etmektedir. Akıllı evlerden bahsedilmekte; uzaktan kumandası
bulunan, ısı ayarları otomatik olan, hatta buzdolabındaki eksikleri hatırlatabilen ve güvenlikle
korunan akıllı evler. Peki ya akıllı ve taşınabilir çalışma mekânlar? Doğal olarak onlara da
gereksinim vardır. Tüm bu gelişmeler, binlerce senelik insan evriminin en önemli paydası
olan, görsel, işitsel ve yazılı bilgi aktarımı sayesinde son yüzyılda inanılmaz bir hız kazanmış
durumdadır. Zaman, günümüzde yaptığımız is her ne olursa olsun, en değerli kavram haline
gelmiştir. Zamanı doğru kullanabilmek artık büyük beceri istiyor ve zamanın ardında
kalmamak da öyle...
Örneğin film sektöründe profesyonel ekip ve ekipman oldukça pahalıdır. Bu yüzden öncelikle
zaman kazanmak için doğru programlama yapılmalıdır. Tekrarlara ve geri dönüşlere burada
tolerans yoktur, vakit nakittir. Belgesel filmcilik hareket gerektiren bir istir. Taşınabilir film
ekipmanı bu ihtiyaçtan doğmuştur. Eğer ekibin yasam ve çalışma mekânı da hareketli
olabilirse hem ekibin is verimi artabilmekte ve hem de zaman kayıpları en aza inebilmektedir.
Tam da bu sebepten bu çalışmada, ortalama Türkiye’nin ılıman iklim koşullarında belgesel
film çekim ekiplerince kullanılabilecek çağdaş bir mobil yasam ve çalışma mekânı önerisi
getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Mekân, Mobil Mekânlar, Minimum Ölçekte Mobil Mekânlar, Belgesel
Film, Belgesel Film Çekim Ekibi İçin Mobil Mekân.
ABSTRACT
Minimum Scale Project for Mobile Place Study and Research for Documentary Film
Production
Team
In this work, characteristics of the residential architecture in 19th century is considered with
the example of Beyoglu area plan, façade and costruction systems are analyzed, by evaluating
the reasons of degradation and its types, development of the protection approach is targeted,
and for the strengthening and repair work done with this objective, the systems used today are
detailed. The thesis is formed of four parts. 1. In the first part the historical development of
Beyoglu is analyzed and by shortly mentioning the period before 19th century, the condition
in 19th century is considered. With the social structure forming the residential architecture of
the period, plan, façade characteristics of Beyoglu 19th century residential architecture, and
detailing of the architectural styles observed in the area in 19th century, these characteristics
are analyzed in a structural island. When considering the 19th century residential architecture
construction system, with the carrying system elements of the Stone buildings, and the
construction material that were used are classified, these characteristics are explained in the
building chosen and the reinstitution Project of the example building is also added. 2. In
second part, the reason and types of degradation are determined and substructure of the
formation of protection methods are prepared. 3. In the third part, protection approach to the
19th century residential architecture, is considered by initially taking the protection methods
into consideration, and the restoration methods are analyzed. Repair and strengthening issues
that are considered as the subtitles of methods of restoration, and classified directed to today’s
implementations and are detailed with photographs and drawings. 4. In the fourth part,
protection approachto the 19th century residential architecture was analyzed.www At present
in every part and moment of life, accessibility, correspondence and activity has increased and
became important.When we reject the technological
progress or when we stay behind them, we can easily be out of date. Technological tools like
internet, mobile phones and laptops make us reachable and makes us use our time more
efficiently. Technology improves our work and our lives. We speak of smart houses, those
with remote controls, with automatic heat controls, even reminding the needs in the
refrigerator, houses that are secured. Then what about smart and portable working premises?
Naturally those are necessary as well.All these developments, audiovisual and written data as
a result of thousands of years of evolution, has increased enormously in the last century.
Whatever work we accomplish, time has become the most precious concept. Great talent is
required to use our time efficiently and be up to date. For example in the cinema industry,
professional tools and equipment are quite expensive. Because of this in order to gain time
proper planning should be made. There is no tolerance for repetition and reversion. Time is
money.Cinema industry is a profession that needs motion and that’s the begining of the using
portable cinema equipment. If, both living and working space of the crew can be motional, we
can increase the efficiency of the work and decrease the loss of time.
Keywords: Space, Mobile Space, Small and Mobile Spaces, Documentary Film, Mobile
Space For Documantery Film Crew.
1
Tez Adı : Belirsizlikten Doğan Esneklik Kavramının Konut İç Mekân ve Donatı
Elemanları Tasarımına Etkileri
Yazar Adı: Hande Zeynep ALTINOK
Danışman: Yrd. Doç. Didem BEDÜK TUNCEL
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2007
ÖZET
İçinde yaşadığımız toplumun bireylerinin ve en küçük birimi olarak kabul edilen ailenin
hayatını geçirebildiği, kendi gelenek-görenek ve kültürünü yansıtabildiği, içinde mutlu
olabildiği yapma çevresi konutudur. Konutta yaşayan bireylerin nitelikleri, konutu kullanım
biçimleri, kullanıcı sosyal statüsü gibi özelliklerin belirsizliğinden yola çıkılarak içinde
istenilen her türlü işlevi maksimum düzeyde karşılayabilecek, uzun süre kullanım imkanı
sağlayabilecek iç mekânları oluşturmada “esneklik” kavramına ihtiyaç duyulmaktadır. Konut
kullanıcılarının ihtiyaçlarının ve alışkanlıklarının değiştiği düşünülerek planlamada birçok
değişimin yapıldığı gözlenmektedir. Ama bu değişimlerin zamanı, boyutu ve aşaması bir
belirsizlik içindedir. Konut iç mekânındaki belirsizlik de buna benzer olarak gelecekte
değişebilecek gereksinimlerin net olarak bilinememesi ve bu sebeple mevcutta kurulmuş olan
dengenin hangi yönde bozulacağının tahmin edilememesidir. Konut iç mekân ve donatı
elemanları tasarımında esneklik etkisinin hangi yönde olduğu ve ne tür çözümlerin
getirildiğinin örneklerle ve sonuçta örnek her mekân için oluşturulan tablolarla incelendiği
tezde, ihtiyaçlara uyum sağlayabilen esnek bir konutun hem çevresel hem de ekonomik
bakımdan daha sürdürülebilir olduğu görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Konut, Esneklik, Belirsizlik, İç Mekân, Donatı Elemanları
ABSTRACT
The Influence Of The Concept Of Flexibility Arising From Uncertainty On Residential
Interiors And Fittings
Family is accepted as the smallest unit of the society which we live in. Built environment is
the place where a family could satisfy their needs, reflect their traditions and customs and live
comfortably. There are uncertanties such as the characteristics of the users, how they use the
house and users’ social level. There is a need for the concept of flexibility to create multifunctional long-term used interior spaces in the maximum level. Due to the idea that house
users’ needs and habits are changing, it can be observed that, various changes in planning are
being made. But there is an uncertainty in these changes about it’s time, scale and phase. Also
it’s similar with the uncertainty about the interior of a residence, such as the uncertainty about
their needs in the future. Therefore, the uncertainty in the interior of a residence is the
impossibility of estimation about how a present balance can be lost. The thesis is composed of
different graphics and charts in order to see how flexibility notion is proccessed on designing
the house interiors and fittings in time. Flexible house that is accordance with the needs of the
user is seen to be economically and environmentally more sustainable.
Keywords: House, Flexibility, Uncertainty, Residence, Fittings
Tez Adı :
Şehir İçi Restoranlarda İsletme, Marka Kavramı ve İç Mekân Kurgusunun
Alakart ve Fastfood Restoranlarda İrdelenmesi
Yazar Adı: Seda PETEK
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2007
ÖZET
“Şehir
İçi Restoranlarda isletme, Marka Kavramı ve iç Mekân Kurgusunun Alakart
ve Fastfood Restoranlarda irdelenmesi” konulu yüksek lisans tezinde şehir içi restoranlar
araştırılmış, dünyadaki büyük şehirlerden ve İstanbul’dan örnekler verilerek incelenmiştir.
Tez kapsamında, yemek kültürü, restoranlarda isletme ve marka kavramları ve şehir içi
restoranlardaki iç mimari kriterler ele alınmıştır.
Tez, giriş ve onu takip eden üç bölümün ardından gelen sonuç bölümüyle birlikte beş
bölümden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde, tez çalışması sürecince uygulanan yöntem, araştırmanın kapsamına
değinilmiştir. Çalışmada ele alınan konunun önemine değinilip ulaşılmak istenen amaca yer
verilmiştir.
Birinci bölümde, yemek kültürü ve restoran kavramı ele alınmıştır. Restoranların tarihçesi,
servis sekline göre sınıflandırılması, yapılarak, alakart, fastfood, açık büfe, self servis ve etnik
restoranlar ayrıntılı olarak incelenmiştir.
İkinci bölümde, şehir içi restoranlarda isletme ve marka kavramı ele alınmıştır. İsletmenin
gereği, yapılması gerekli planlamalar hakkında açıklamalar yapılmıştır. Şehir içi restoranlarda
marka ve kurumsal kimlik oluşum süreci ele alınıp, bu restoranlarda mimari ve iç mimari
tasarım kriterleri ayrı ayrı incelenmiştir.
Üçüncü bölümde, daha önce servis sekline göre sınıflandırılmış restoranlar içinden, alakart ve
fastfood servis veren şehir içi restoranları incelenmiştir.
Sonuç bölümünde ise, alakart ve fastfood servis veren şehir içi restoranları, iç mimari kriterler
(malzeme, mobilya, renk, aydınlatma) ele alınarak, ortak ve ayrılan özellikleri ele alınmış ve
gelecekteki durumları, pazar içindeki konumları hakkında yorumlar yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Yemek kültürü, şehir içi restoranlar, restoran isletmesi, marka, kurum
kimliği, alakart servis, fastfood servis, iç mekân.
1
ABSTRACT
‘Analyzing Interior Design Concept of in City Fast Food & A La Carte Restaurants
considering Management and Branding Strategy.’ In this thesis, in city restaurants are
criticized, and many examples are attached from İstanbul and other main cities of the world.
In this study, Restaurant Management, branding, food culture, interior design of in city
restaurants are criticized.
There are five main parts in this study:
Entrance part explains the methodology of the research. Details and limits of the thesis are
told, and the purpose of the thesis explained briefly.
First part includes the food culture and restaurant concept. The history of restaurants are
researched, and restaurants are categorized according to the service type. A la carte and fast
food, self service and ethnic restaurants are explained in detail.
Second part includes management and branding strategies of in city restaurants. Operational
and Managerial aspects of the restaurants are criticized from branding perspective.
Developing brand and business identity topics are explained, at the same time, explanations
are given about the architectural and interior design criterion.
Third part includes the restaurant categorization according to the service type. In city a la
carte and fast food restaurants are analyzed in detail.
Conclusion part involves interior design details of a la carte and fast food restaurants
including decoration materials, furniture, coloring, and lighting. The comparison of A la carte
and fast food restaurants are detailed in every aspect. Also, some presumptions are given
about the market and the future aspects of those restaurants.
Keywords: food culture, in city restaurants, restaurant management, branding, restaurant
identity, a la carte service, fast food service, service industry, interior design.
Tez Adı :
Geleneksel Türk Evi İç Mekân Kurgusunun İncelenmesi ve Süleymaniye Bölgesi
Örnekleri Analizi
Yazar Adı: Özge Nihan UYSAL
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Senem ONUR
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/ Anasanat İç Mimarlık Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül- 2007
ÖZET
“Geleneksel Türk Evi İç Mekân Kurgusunun İncelenmesi ve Süleymaniye Bölgesi Örnekleri
Analizi” konulu yüksek lisans tezinde Geleneksel Türk Evi iç mekânlarının tasarlama ilkeleri,
tasarlanan evlerin kimlik oluşturma kriterleri, mekânların kullanıcılar tarafından nasıl
kullanıldığı araştırılmış; Süleymaniye Bölgesi ‘nden örnekler verilerek daha sonra
yapılabilecek çalışmalara kaynak olması amaçlanmıştır.
Tez, giriş ve onu takip eden üç bölümün ardından gelen sonuç bölümü ile toplam beş
bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde, ulaşılmak istenen amaç belirtilmiş ve bu amaca uygun olarak araştırma
yöntemi geliştirilmiştir.
İkinci bölümde, Geleneksel Türkevi tanımı yapılmış, tarihçesi incelenmiş, oluşumuna etki
eden faktörler ele alınmış ve tasarım ilkeleri açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, İstanbul’da yer alan Geleneksel Türk Evleri ele alınmış, plan tiplerine göre
gruplandırılarak örneklerle incelenmiştir.
Dördüncü bölümde, İstanbul’un geçmişten günümüze merkezini oluşturan Süleymaniye
Bölgesinde yer alan Geleneksel Türk Evleri örneklerle ele alınmıştır.
Beşinci bölümde ise tüm bu araştırmalar neticesinde incelenen Geleneksel Türkevi iç mekân
kurgusu kriterleri dikkate alınarak; Süleymaniye Mahallesi, Ayrancı Sokak No:16 da yer alan
eski bir yapının rölövesi alınmış ve proje önerisi sunulmuştur.
1
ABSTRACT
Research About The Interior Planning of Traditional Turkish House and Analysing The
Examples From Süleymaniye Zone ” based M. Sc. Thesis principles of Traditional Turkish
House interior design, the criterions of the formation of the identity, space perceptioning and
the effects on the users has been researched; and aimed to be a source for future researches by
giving examples from Süleymaniye zone.
The M. Sc. Thesis consists of five parts: introduction, three following parts and conclusion.
In the first part, the objective which wanted to be achieved is clarified and research methods
which are suited to achieve this objective is developed.
In the second part, definition of Traditional Turkish House is given, history is examined, the
factors that effect the formation are discussed and the design principles are determined.
In the third part, the Traditional Turkish Houses in İstanbul were examined. At the end of this
part, the plan types are examined by grouping.
In the forth part, The Traditional Turkish House examples in Süleymaniye zone, which is
called as the center of İstanbul from past to present, are determined by examples.
As a conclusion, in the fifth part a project of an old construction in Süleymaniye Quarter,
Ayrancı Street, No:16 is suggested by considering the criterions of Traditional Turkish House
Interiour Planning, which are studied in the direction of all these researches are examined
carefully.
Tez Adı : 1950’ler ve 1960’lar modern batı toplumunda kurgulanmış gelecek zaman
vizyonunun konut tasarımına yansımaları
Yazar Adı: Çiğdem Akkaya
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Burak Tansel
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2008
Tez Adı : İç mimarlık tasarımlarının sunum aşamasında, el çizimi ve bilgisayar destekli
çizimin kullanımı
Yazar Adı: Nihan Didem Uslu
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emre Kavrut
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2008
Tez Adı : Kurum kimliği ve kafeler
Yazar Adı: Çiğdem Güvensoy
Danışman: Yrd. Doç. Bahar Ülker Kaya
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs –2008
1
Tez Adı : Kent mobilyaların kentsel mekanlarda yeri ve oluşum süreçlerinin irdelenerek
sınıflandırılması
Yazar Adı: Sevde Feyizoğlu
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İpek Fitöz
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2008
ÖZET
Kent mobilyalarının kentsel mekanlarda yeri ve oluşum süreçlerinin irdelenerek
sınıflandırılması başlıklı bu tezde kentsel mekan kavramı ve kentsel mekanlar, kent mobilyası
kavramı ve kent mobilyalarının tasarımı ve oluşum süreçleri incelenmiştir. Amaç; kent
mobilyalarının kullanımını ve kentsel mekanlardaki gerekliliğini vurgulamaktır.
Birinci bölümde; kentsel mekan kavramı ve kentsel mekan çeşitleri ele alınmaktadır. Kent
mobilyasının tanımı, özellikleri ve tarihsel gelişimi detaylı bir şekilde anlatılmaktatır.
Kentlerde insanların toplu yaşam sonucu ortaya çıkan gereksinimlerini karşılamak amacıyla
bazı mekanlar oluşturulur. Bu mekanlar da kent mobilyaları ile insanların kullanımına
sunulur. Kent mobilyaları, insanlığın oluşumundan itibaren ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış ve
şehirlerin oluşumuyla bazı özellikler taşıyarak gelişmişlerdir.
İkinci bölümde; kent mobilyalarının tasarım ve oluşum süreçleri belirtilmektedir. Kent
mobilyaları tasarlanırken dikkat edilmesi gereken bazı etkenler vardır. Kültürel, çevresel ve
fiziksel etkenler göz önünde bulundurularak kent mobilyaları tasarlanır. Toplumun
ihtiyaçlarına en iyi cevap verecek şekilde tasarlanan kent mobilyalarının oluşum süreçleri de
bu bölümde ele alınmıştır. Kent mobilyaları, tasarlandıktan sonra üretilmesi ve
kullanılacakları yerlere yerleştirilmesi ile toplumun kullanımına sunulur.
Üçüncü bölümde; kent mobilyaları çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılarak incelenmektedir.
Farklı özelliklerine göre sınıflandırılan kent mobilyaları birçok çeşitle insanların kullanımına
sunulur. Aydınlatma elemanları, çöp kutuları, zemin kaplamaları ve oturma birimleri gibi
birçok kent mobilyası detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Sonuç olarak; bu tezin amacı kent mobilyalarını tanıtmak, kullanım şekillerini incelemek ve
kentsel mekanlardaki yerini vurgulamaktır. Kent mobilyaları; insanların evlerinin dışında
geçirdikleri hayatı kolaylaştırmak ve peyzaja katkıda bulunmak için tasarlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler : Kent, Mobilya, Mekan, Tasarım
ABSTRACT
In this thesis,named Classification after Investigation of the Place and Creation Process of the
City Furniture in the Urban Localities,the concepts of the urban locality and urban
places,urban furniture,design of the urban furniture and its necessity in the urban places were
investigated.
In the part one;the concept of the urban place (locality) and variety of the urban places were
studied carefully.The description of the urban furniture,its characteristical features and
historical development werw described in details.Some places were created for meeting the
needs of the people,that arised as result of their common living in the cities.These places
(localities),together with their urban furniture,were presented to the usage of people.The
urban furniture was created as the result of the peoples needs since the creation of the
mankind and it was developed together with the creation of the towns,bringing some
characteristical features of itself.
In the part two;the designs and the creation processes of the urban furniture were
described.There were some factors,that have to be taken into consideration during the
preparation of the designs of the urban furniture.The urban furniture was being designed
through paying attention to the cultural,environmental and physical factors.The creation
process of the urban furniture,which was designed in the best way for meeting the society
needs,were investigated in this part of the thesis.The urban furniture is being presented to the
usage of the society after its being designed,produced and set in the places,where they will be
used.
In the part three;the urban furniture was investigated and classified in accordance with its
various characteristical features.The urban furniture,which was classified in accordance with
its various characteristical features,is being presented to the peoples usage with a lot of kinds
of furniture.İllumination elements,waste baskets,floor covers and sitting units of a lot of
furniture kinds were investigated in details.
As the result of it;the aim of this thesis is to present the urban furniture,as well as to
investigate its kind of usage and its place in the urban localities (places).The urban
furniture;was designed for easing the peoples life when they spent their time outside their
homes and for being in help to the landscape.
Key Words : City,Furniture,Place (locality),Design
1
Tez Adı : Başlangıçtan günümüze ütopyanın evrimselliğin mekan tasarımındaki Etkin rolü
Yazar Adı: Elif Altın
Danışman: Yrd. Doç. Didem Tuncel
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2008
ÖZET
Başlangıçtan günümüze ütopyanın evrimselliğinin mekan tasarımındaki etkin rolü konulu
çalışmada; ütopyanın ilk çağlardan günümüze toplumsal yargıları gözetmeksizin değişim
süreci ele alınmıştır.
İkinci bölümde; Antik çağdan 21. yüzyıla kadar ideal devlet, kent yapılanması ve kişisel
ütopya algılayışı ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde; mimari açıdan ütopyanın ortaçağdan itibaren farklı politik akımlarla
şekillendirilerek simge halinde sunuluşları yer almaktadır.
Dördüncü bölümde; obje ve iç mekan tasarımlarında ütopyanın tasarlanmasındaki fütürist
yaklaşımlar, radikal tasarımcıların hayalleri ve dönemsel sergiler ve mekanların iç mimari
olarak ele alınışları yer almaktadır.
Beşinci yani sonuç bölümünde; tez çalışmasının ilk bölümünden dördüncü bölümün sonuna
kadar geçirilen süreçlerin anlatımındaki düşünsel temalar vurgulanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ütopya, mekan ve mekanın içinde yaşam ortamı yaratma, tasarım
ABSTRACT
In the study named utopia’s evolution’s active role in space design from beginning to present,
utopia’s change from ancient ages to present is treated without considering social judgements.
In the second chapter, ideal state from ancient age to present, city development and personal
utopia are discussed.
In the third chapter, utopia’s presentation from architectural point of view by symbols by
different political influences starting from the middle ages are included.
In fourth chapter, futurist approaches in utopia’s desing between object and internal space,
dreams of radical designers and periodical exhibitions and discussion of spaces as interior
architecture works.
In the fifth; conclusion, intellectual themes of expression from the first chapter to fourth
chapter of thesis study are emphasized.
Key Words: Utopias, for to make living space and space into space , design
Tez Adı :
Sanayileşme ve sanayi yapılarının yeniden işlevlendirilmesinin İstanbul’dan
örnekler üzerinde analizi
Yazar Adı: Şemsi Bürkan Emre
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet Aytıs
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2008
ÖZET
Bu araştırmada, 1850’lilerden itibaren ülkeye yabancı sermayenin girmesi ile başlayan
yatırımlar sonucu, Osmanlı Devleti toprakları üzerinde kurulmaya başlayan ve o tarihlerde
sayıları 256’yı bulan ancak günümüzde işlevlerini kaybederek unutulmaya ve yok olmaya terk
edilen ülkenin Endüstri Mirasının büyük bir çoğunluğunu oluşturan 43 adet sanayi yapısı
listelenmiştir. Araştırmanın kapsamı, sanayi devrimi ile başlayan süreçte sanayileşmenin
tarihini, sebeplerini, dönemlerini, sanayi devriminin Türkiye’ye yansımalarının sonuçlarını,
sanayileşme ile başlayan toplumsal, sosyal ve ekonomik etkileşimlerin incelenmesini ve
günümüz koşullarında kaybetmiş, bakımsızlık nedeniyle yok olmaya yüz tutmuş endüstri
mirası sanayi yapılarının, yeniden işlevlendirme yöntemleri içerisinde İstanbul’dan iki
örneğin ele alınarak incelenmesini içermektedir.
ABSTRACT
In this study, 43 industrial buildings which have been realised as a result of the
investment beginning with the entry of foreign capital to Turkey have been listed.
These buildings are composing the major part of the industrial heritage whose roots
are going back to the Otoman Empire and most of which are forgotten and
disappeared. The scope of this research contains the history of industrialisation that
begins with the industrial revolution, its causes, periods, the reflection of industrial
revolution in Turkey and the analysis of their social and economic interaction. In this
perspective, the buildings of industrial heritage which have lost their function in
present-day conditions and tended to perish as a result of the lack of proper care,
are focused by the means of the analysis of two examples of re-vitalisation methods
in İstanbul.
1
Tez Adı : Tarihi perspektif içinde “ev” kavramı
Yazar Adı: Ayşegül Pekpostalcı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet Aytıs
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2009
ÖZET
Bu çalışmada, geçmişten günümüze ‘ev’ kavramı irdelenmektedir. Tarih öncesi çağlardan bu
yana evin anlamı ve ‘ev’ olgusunun insan için ne ifade ettiği sorgulanmaktadır.
Çalışmada ev kavramı tarih öncesi çağlardan günümüze değin incelenirken evin içerdiği
anlamlar da araştırılmıştır. ‘Ev’ kavramını geniş bir yelpazede değerlendirebilmek için evin
mimari özellikleri ve gelişim süreçleri ile birlikte insan üzerindeki sosyolojik, psikolojik ve
felsefi etkileri incelenmiştir.
Ev konsepti geçmişten günümüze gelişimi sorgulanırken, insan topluluklarının inançları ve
geçmişten günümüze inanılan dinlerin insan yaşam mekânları üzerindeki etkileri de
araştırılmıştır.
Günümüzde yapılan evlerin odalarına verilen farklı fonksiyonların tarihi gelişimi
incelenirken, ev iç mekân tasarımında geçmişten günümüze insan beklentileri araştırılmıştır.
Sosyal, psikolojik ihtiyaçlar ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda ev iç mekân tasarımının
gelişimi bu araştırma içinde irdelenmiştir.
ABSTRACT
The consept of ‘home’, from past till now, has been explicated in this study. It is questioned
that the meaning of ‘home’, and what it has expressed to human beings since the
prehistorical times.
In the work, while analysing the consept of ‘home’, since the prehistoric era till today, it also
has been questioned as what it includes in. To evaluate this consept in a wide spectrum,
architectural specialities and development processes of ‘home’ together with the sociologic,
psychologic and philosophic affects on human beings have been analyzed thoroughly.
Questioning the development of this consept, the affects of the beliefs of the people, and the
religions to have been believed throughout the history, on the living environment, have also
been explored.
While examining the historical development of the different functions given to rooms of
today’s homes, people’s expectations about interior architecture of homes through history has
also been studied. The developments of house interior architecture has been explicated along
with the social, and psychological needs and technological developments, in this research.
Tez Adı : İç mimarlıkta plastik - plastik kompozit malzemenin kullanımı ve uygulanması
Yazar Adı: Filiz Aksu
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Emre Kavut
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2009
1
Tez Adı :
2000-2010 yılları arasında mekan ve mobilya tasarımında belirleyici bir etken
olarak toplumsal eğilimler “trend” kavramı
Yazar Adı: Gökçe Uyanık
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Senem Onur
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak –2009
ÖZET
“2000-2010 Yılları Arasında Mekan ve Mobilya Tasarımında Belirleyici Bir Etken Olarak
Toplumsal Egilimler “Trend” Kavramı” adlı arastırmanın girisi olan birinci bölümünde;
konunun genel görüntüsüyle birlikte amaç ve kapsamına deginilmistir.
İkinci bölümde; 10 yılık tarihsel süreç içerisinde olusan toplumsal tepkilerin kendilerini ifade
etme biçimleri ve tasarımdaki etkileri arastırılmıstır.
Üçüncü bölümde; toplumsal egilimler sonucunda ortaya çıkan, trend kavramının genel olarak
içerigi tanımlanmıstır. Etimolojik anlamları, ortaya çıkıs nedenleri, kullanımı ve kullanım
alanlarına deginilmistir. Trendlerin belirlenme ve isimlendirilme metotları ele alınmıs, olusum
evrelerinde ortaya çıkan; “trendsetter”, “trendguide”, “trendscout”, “trendlab.”,
“trendwatching”, "trendy”, gibi kavramlar açıklanmıs ve “anti-trend” yaklasımlar
degerlendirilmistir.
Dördüncü bölümde; SAGLIKLI YASAM, TEKNOLOJ_, LÜKS YASAM ve
KADINSILASMA TRENDLER_ olarak dört ana baslıkta, olusum merkezlerinde ne
sekillerde olustugu incelenerek ve etkilesimleri ortaya konularak incelenmistir. Ayrıca son on
yılın yükselen bu dört trendi, trend ve tasarım arasındaki baglantılarla irdelenerek degisen,
yasam sitilleri, degisen tarzlar ve mobilya tasarımındaki etkileriyle ele alınmıstır.
Besinci bölümde; 2010- 2020 yılları ararsında öngörülen büyük degisimlerle, yeni yaklasımlar
ve tahmin edilen yeni trendler; “INVINCIBLE” (yenilmezlik), “NICE” (Hos), “FUTURE
IMPERFECT” (Asla Tamamlanmayacak Olan) kısaca tanımlanmaya çalısılmıstır.
Altıncı bölüm olan tezin sonuç bölümünde; tez üzerinde yapılan
degerlendirmelerle, öneriler ortaya çıkarılmıstır.
ABSTRACT
In the first section of “The social effects’ the way their meant and the effects of the interior
and furniture design in 10 years time (2000-2010)” named thesis, the topic touched on general
meaning with its target and contents.
In the second section; the social effects’ the way their meant and the effects of the design has
been investigated in 10 years time.
In the third section; the outcome of the social approaches the concept of the trend has been
identified. The outcoming reasons, use and its areas have been mentioned. The methods of
identification and naming of Trends have been mentioned. The formation of the trends in
terms, new concepts have been identified such as “trendsetter”, “trend guide”, “trend scout”,
“trend lab..”, “trend watching”, trendy” and approaches like “anti-trend” have been
explained.
In the fourth section; the trends have been discussed under the sub topics such as healthy
living, technology, luxury living and feminine lifestyle. The trends have been investigated the
way they come in our lives and relationship between trend and design have also been
investigated in conjunction with their effectiveness. General rising trend effects have been
researched in relation with the styles, changing life styles and furniture design, in last ten
years.
In the fifth section; the biggest changes, new approaches and forecasted trends in the near
future of 2010-2020 such as Invincible, Nice and Future imperfect have been defined.
The final results in the sixth section; of theses have been come to conclusion
with proposals.
1
Tez Adı :
Kentsel Mekan Kimliğinin Oluşumunda Kent Mobilyası Tasarım Kriterlerinin
İrdelenmesi
Yazar Adı: Beyhan Ahu Erat Sancak
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İpek Fitöz
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart –2009
ÖZET
Kent kimliğinin en etkin öğelerinden biri fiziksel çevredir. Fiziksel çevrenin oluşumunda,
topografya, kültürel değerlerle farklılaşan yaşam biçimi ve yaşam şekillerinin yapılaşması en
önemli faktörler olarak sayılabilir. Sosyo-kültürel boyutun kendine özgü biçimsel karakteri
fiziksel çevreye anlam kazandırarak mekan kimliğini yaratır. Kentsel mekanın
biçimlenmesine katkısı olan kent mobilyaları kimlik oluşumunda tamamlayıcı rol oynar.
Bu çalışmanın birinci bölümde; kent, kimlik ve mekan kavramları açıklanarak, bu
kavramların bir bütününü oluşturan, özel yaşamın aksine toplu yaşamın tüm etkinliklerinin
süregeldiği, her yaş, cins ve meslek grubunun yararlanmasına açık kent strüktürü içerisinde
yer alan kentsel mekan kimliği, kentsel mekan ve tasarım ilişkisi anlatılmaktadır.
İkinci bölümde; kentsel mekanı daha zevkli, anlamlı kılarak kentsel konfor ve estetik
yaratmaya yardımcı olan kent mobilyalarının tanımı, gelişim süreci, çeşitleri, kullanım
alanları ve kullanım amaçları incelenmektedir.
İnsanların kentsel yaşamdaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan kent mobilyaları,
fiziksel ve sosyal çevre ile uyumlu, güven veren ürünler olmalıdır. Bu bağlamda üçüncü
bölümde, kent mobilyaları tasarım kriterleri ve üretim süreci incelenerek; tasarımda oluşan
hatalara, kent mobilyalarının insanlarla fiziksel uygunluğu açıdan antropometrik ölçülere ve
engellilere yönelik tasarım ölçütlerine yer verilerek, kentsel mekan kimliği oluşumundaki yeri
irdelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kent, Mobilya, Mekan, Kimlik, Tasarım
ABSTARCT
The most effective element of the identity of a city is the physical environment. We can say
that topography, the way of life, that changes with the cultural values, and the making of the
life shape are the most important factors in the forming of the physical environment. The
social cultural format unique to his stylistic character creates the identity of the location while
gaining significance to the physical environment. The city furnitures that has a contribution in
the forming of the city location plays a role in the completion of the identity forming.
The first chapter of this work tells, while describing the concept of a city, the identity and the
location about the urban location concept, the urban location types and the urban location
planning involvements that takes place in the open city structure that benefits from every age,
sex and occupation groups that obtain all the strenght of the private life by contrast with the
collective life that completely is formed by these concepts.
In the second part, the city furnitures definition that is an accessary to make the urban location
more enjoyable, to make a meaningful performing urban comfort and to make a esthetic
creation, the development period, the varieties, the usage aims and the usage spaces, are been
analyzed.
The city furnitures that are designed to compensate the needs of the people in a urban life has
to be products that are harmonious with the physical and social environment and gives
confidents. In this consistened third chapter the design criteria of the urban furniture and the
productive time are being analyzed, the mistakes that are made in the design, the formation of
the urban location identity while giving place to the criteria aimed at disabled and at
antropometric measurements while taking into account the physical suitability of the human
being.
Key words
: City, Furniture, Location, Identity, Design
1
Tez Adı : Biçim, Renk, Malzeme, Doku ve Işığın Mekan Algısına Etkisi
Yazar Adı: Serpil Göler
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Burak Tanssel
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
Çağlar boyunca insanoğlu, ihtiyaçlarını karşılamak için farklı mekan arayışlarına girmekte.
İlk olarak barınmak için oluşturmuş mekanları. Tarih boyunca da gelişimini sürdürmüş.
Geçirdiği evrim sürecinde ihtiyaçlarının ötesine geçer olmuş barınaklar… Algıladıklarını,
biriktirdiklerini, sezdiklerini, beğenisini harmanlamış yaşam alanında… Kişiselleştirmiş;
kendine ait bir dünya yaratmak isterken, belkide farkında olmadan bir sanat akımının içinde
buluvermiş kendini… Öyle ki bazıları sanat eseri olup çıkmış. Bazen de ‘Yahya Kemal
Beyatlı’nın, Hayal Şehir’ adlı şiirinde anlatıldığı gibi sanal saraylar yaratılmış hanesinde.
… ‘ Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan; Güneşin vehmi saraylar yaratır
camlardan;
O ilah isteyip eğlence hayalhanesine, Çevirir camları birden peri kaşanesine’ …
Mekan, insanın gereksinimlerine ve beklentilerine yanıt verdiği gibi kurgusu ile de insanı
etkileyerek davranışlarının belirlenmesinde etken rol oynamakta. İnsanların bir mimari mekan
içinde kendilerini nasıl hissettikleri ve yaşamlarında bunun ne ifade ettiği söz konusu
olduğunda ise, o yapıtın algılanma kriterleri önem taşır. İnsan yapıyı bir bütün olarak algılar.
Bu bütün, o yapıyı oluşturan öğelerin meydana getirdiği ‘Mimari Bütün’ dür.
Mekan tasarımından beklenilen, mekanların yalnızca fonksiyonel olarak, uygun ölçülerde ve
doğru ilişkilerde düzenlenmesi değil; algısal tepkilerin ve algıda seçiciliğin etken olduğu,
biçim ve içeriğin etkileşimi sonucu ortaya çıkan anlamla da ilgilidir.
Bu çalışma yapılırken öncelikle anlamların gerekli tanımlamalarına yer verildi, var olan ve
tasarlanan mekanın aktarım teknikleri incelendi, son olarak da mimari mekanın görsel
algısında ve algının sezgisel ve teknik aktarımında, uygulamasında etkili olan faktörlerin
önemi örneklerle belirtildi. Mekan kavramının sözsel ve algısal olarak anlamı ayrıntılı olarak
ele alınırken, mekanın estetik değerinin artırılmasının yanında; doğruyu ve ideali bulmak
amacıyla tasarım ilkelerinden ve düzen ilkelerinden yararlanılabileceği aktarıldı.. Böylelikle,
mekan tasarımında rastlantısal sonuçlar yerine, örgütlenme ilkelerinin kullanımı ile düzene
sahip organizasyonlar olabileceği vurgusu üzerine gerekli irdelemeler yapıldı. Ayrıca,
algılamanın önemi, insan üzerindeki etkileri vurgulandı. Algılamanın büyük bölümünü görsel
algı oluşturur ve bu süreç mimarlık dili için de aynı özü kapsar. Mekan tasarımında görsel
düşünce sisteminin oluşturulması, görsel çözümleme tekniklerinin geliştirilmesi ve görsel
düşüncenin organize edilmesine yönelik araştırmalar bu amaçla irdelendi. Böylece, mekansal
etkiyi oluşturan görsel değerleri saptamak için analitik bakış açısının ve görsel bilincin nasıl
oluşturulacağı ortaya konmuş oldu.
Biçim, Renk, Malzeme, Doku Ve Işığın; Uyum, beraberlik ve bütünlüklerini sağlayabilmeleri
için gereken konular, materyaller ele alındı. Bu donelerin nasıl harmanlandığı, birbirleri ile
uyumları, olmazsa olmaları, mekanlar ile ilgili gereklilikleri, örneklerle anlatılarak
vurgulandı. Deneysel olarak hazırlanan üç boyutlu çizimler ile, tez çalışmasının her
bölümünde birbirinden bağımsız gibi görünen kavramların,‘Mekan Algısında’, birbirlerine
etkileri incelenip görsel göstergeleri aktarıldı.
Anahtar Kelimeler; Mekan, Algı, Biçim, Renk, Malzeme, Doku, Işık
ABSTARCT
Throughout the time, the humankind searched for different places for his needs. Residences
were first built for sheltering. They kept improving with the history, and some have become
works of art. Sometimes fictional palaces were created as told in the poem. ‘Yahya Kemal
BEYATLI, Hayal Şehir’ [The City of Dreams]
... ‘Because tonight is different from all the nights; Sun’s illusion creates palaces out of
windows;
When that divinity wills and bends towards its dream house, It turns the windows into fairymansions’
Residence, while responding to the requirements and expectations of human beings, effect
people and takes an active role in determining their behaviours. When the feelings of human
beings in an architectural place and what this means to them in their life is considered, the
criteria of perceiving the building is important. The human perceives the building as a whole.
This whole is the ‘architectural whole’ that is consisted of the items that constitute the
building. Expectations from environment design are not only about regulating the residences
functonally and in suitable measurements, but they also include the meaning that emerges
through shape-content interaction.
In the course of this study, the required definitions are made and transmittal techniques of the
present and designed residence are analyzed primarily, and then the factors that are effective
in visual perception and transmittance are conducted with examples.
The conception of ‘residence’ is examined in detail. It is defined that, designation and order
principals can be employed in increasing aesthetical value of the residence and in order to find
the right and the ideal. Therefore it is emphasized that, with the use of organizating principles,
there can be orderly organizations instead of coincidental outcomes.The importance of
perception is stressed. Majority of perception consists of visual perception and this process
covers the same essence for architecture. The researches which focus on building visual
apprehension system, developing visual solution techniques and organizing visual
apprehension in residence designation have been examined. In this way, it is defined how to
form the analytic point of view and visual conscience in order to determine the visual values
which constitute the residental effect. in accordance with the purpose of the study, the effect
of form, color, light, material and configuration, which provide space statement efficiently,
has been analyzed. In order to enable their harmony, cooperation and coherence, necessary
subjects have been examined. Spaces has been attempted to be emphasized by being told with
examples.
‘Space, Perception, Form, Color, Material, Configuration, Light’; With line drawings being
prepared as experimental, the effects of concepts, which are seem to be independent from
each other in every chapter of the thesis study, to space fiction and to each other have been
examined. Also, later on these interactions, it has been made clear how it has been reached
different visual approaches which are wanted to be created in space. The results taken from
the study have been tried to be transferred as a whole.
Key Words; Space, Perception, Form, Color, Material, Configuration, Light
1
Tez Adı : Topkapı Sarayı, Harem Dairesi Mekanlarının İç Mimarlık Açısından İncelenmesi
Yazar Adı: Emel Başarık
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Burak Tansel
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
Tez Adı : 19. Yüzyıl Sonrası Türkiye’de Toplumsal Değişimlerin Konut Mekanına Etkisi
Yazar Adı: Pınar Kezban Zeylan
Danışman: Prof.Cengiz Eren
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2009
ÖZET
Zamanla değişen toplumsal yapı, farklılaşan yaşam ve kültür, temel yaşama birimi olan konut
mekanına etki etmektedir. Türkiye’de konut kültürü bugünkü durumuna gelene kadar çeşitli
evrelerden geçmiştir. Toplumsal değişimlerin yaşama mekanına etkisinin araştırılabilmesi
adına konu; ‘’19. Yüzyıl Sonrası Türkiye’de Toplumsal Değişimlerin Konut Mekanına
Etkisi’’ dir.
İlk bölümde; ‘‘Mekan ’’ ve ‘‘Konut’’ kavramlarına genel olarak değinilip, ardından; ‘İnsan ve
Mekan İlişkisi’, ‘Aile Kavramı’ ve ‘Toplumsal Yapı ve Konut İlişkisi’ nden bahsedilmektedir.
İkinci bölümde; Batılılaşma ile başlayan toplumsal değişimlerin konut mekanına etkisini
gözlemleyebilmek adına, bu süreç öncesi dönem ele alınmıştır. Kendi kültürünü yaşayabilen
bu dönem toplumunun yaşama birimi incelenmiştir. Üçüncü bölümde; Türkiye’de Batı
etkisiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden toplumsal değişimlerin yaşama kültürüne
ve konut mekanına etkisi incelenmiştir. Bu süreç incelenirken konu zamansal olarak dört
döneme ayrılmıştır. İlk dönem, 19. yüzyılın ikinci yarısından Cumhuriyete kadar geçen
süredir. Bu dönemde Endüstri Devriminin etkisiyle Osmanlı İmparatorluğu Dünya
kapitalizmine eklemlenmek durumunda kalacak, içe kapalı yapısını değiştirmek yolunda bir
Batılılaşma sürecine girecektir. İkinci dönem ise Cumhuriyet’in ilanıyla başlayacaktır.
Tanzimat hareketleriyle başlamış olan modernite projesi daha da etkili olarak Cumhuriyet
rejiminin ana unsurlarından biri haline gelecektir. Ardından patlak veren II. Dünya Savaşı ile
üçüncü döneme geçilecektir. Sanayileşmenin de etkisiyle köyler çözülecek, toprak el
değiştirecek ve köyden kente zorunlu göç hız kazanacaktır. Dördüncü dönem ise 1980’li
yıllarda dünyada iletişim ağının yayılmasıyla toplumlar küreselleşmenin etkisi altında
kalmaya başlayacaklardır. Bu bölümlerin her birinin alt başlığında, tüm bu toplumsal
değişimler neticesinde, şekil değiştiren aile yapısı ve konut kültürüne yansımaları
anlatılmıştır. Ardından çalışmanın temel konusu olan konut mekanın toplumsal değişimlerden
nasıl etkilendiği, mekanlarının nasıl farklılaştığı incelenmiştir. Eklerde araştırma konusunu
oluşturan dönemlere ait konutların mekansal oluşumları örneklerle incelenmiştir. Sonuç
bölümünde; toplumsal değişimlerin aileye ve bireye yansımasıyla ortaya çıkan yeni yaşam
biçimlerinin, konut mekanının nasıl bir yol izleyerek değiştiği anlatılmıştır.
ABSTRACT
The social structure that alters in the process of time, life and culture which undergo a change,
effect the residential estate that is the fundamental living unit. In Turkey, the habitation
culture has passed through various stages until it has become its contemporary state. In order
to be able to research on the effects of social alterations on dwellings, the subject is: "The
Effects Of Social Alterations On The Dwellings In Turkey After The 19th Century"
In the first section, "location" and "habitation" concepts are expressed in general. Afterwards,
the relationship between human and location, the concept of family and the relationship
between the social structure and dwelling are mentioned. In the second section, in order to
observe the effects of social alterations to the habitation that has started by the
Westernization, before the era of this period is studied. In the third section, the effects of
social alterations on the dwelling culture in Turkey and its location which has started by the
1
influence of the Western countries, is studied. While this periodical study is held, the
alterations that can be intensively observed is dealed rather than the contemporary habitations.
During the observation, this subject is separated to 4 sections chronically. The first era is the
time that passed between the second half of the Nineteenth Century to the Republic of
Turkey. In this era, the Ottoman Empire had to deal with the global capitalism and began to
change its introverted structure in the means of Westernization after the Industrial Revolution.
The second era begins with the declaration of the Turkish Republic. With the break out of the
second World War, we pass through the third era. In this period, multi-party system takes
place. Therefore; the modernization project doesn't take place as its usual target and continues
with a populist approach. Due to the effect of Industrialization, villages alterithe soil change
of hands and the compulsory immigration from villages to cities gain speed. The fourth era
begins with the spread of the communication system in the 1980's,in which societies are
influenced by the globalization. In the subtitles of each section, according to these social
alterations, the transforming family structure and its reflections to the habitation culture is
expressed. Samples of the habitation related with this change, are available in the annex.
Next, how the location of the habitation is effected by the social alterations and how the
residences have changed is examined as the basic subjects of the survey. In the epilogue, the
new life styles that appeared due to the reflection of social alteration of the individual and the
families and how the dwellings proceed the alterations is depicted.
Tez Adı :
Giyim Mağazalarında Moda Kavramı ve Kurum Kimliğinin Mekan Tasarımına
Etkisi
Yazar Adı: Esra Topbaş Ermiş
Danışman: Prof.Dr.Onur Altan
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2009
ÖZET
Yaşam boyu bazı mekânlara gireriz, insanlarla tanışırız. Kişilerle etkileşime girer, yeni şeyler
öğrenir, yeni deneyimler yaşarız. Kimi zaman öğrendiklerimiz bizi etkiler, geliştirir ya da aynı
kalırız yaşamda. Hepsi ama hepsi bizim kimliğimizi oluşturur, duruşumuzu şekillendirir.
Yaşamımızı çevreleyen kurumlar da böyledir, kendi kimlikleri, duruşları vardır. Yaşamımızı
etkiler, hayatımıza yön verirler. Rekabetin yoğun olduğu dünyamızda, kurumlar diğerlerinden
bir adım önde olabilmek için vizyon sahibi olmalıdırlar. Kendi kimliklerini ve hedeflerini
oluşturmalılar. Kimliklerini tüketicilere ulaştırarak, farkındalıklarını arttırmalıdırlar. Ancak bu
şekilde piyasada söz sahibi olabilirler. Tezde de bir kurumun; kurum kimliğine sahip
olmasının ne kadar önemli olduğu ve kurum kimliğini tüketicilere ulaştırması gerektiği
vurgulanmıştır. Giyim mağazalarında ürünlerin kurum kimliğini yansıtmasının yanında;
ürünlerin sergilendiği mekânlarında kurum kimliği ile özdeş özellikleri taşıması
gerekmektedir. Bu şekilde tüketicinin aklında oluşturulan imaj desteklenmelidir. Birinci
bölümde, anahtar kelimeler olan moda- kimlik- mekân ilişkileri incelenmiştir. Mekân, moda
ve kimlik kavramları irdelendikten sonra moda kavramı ile aralarındaki bağ sorgulanmıştır.
Modanın etkileri ve toplumu nasıl yönlendirdiği vurgulanmıştır. İkinci bölümde, giyim
mağazalarında moda kavramının iç ve dış mekân tasarımına etkileri incelenmiştir. Üçüncü
bölümde giyim mağazalarında kurum kimliğinin nasıl mekân tasarımına yansıtılması
gerektiğini ve bu konun ne kadar önemli olduğu anlatılmıştır. Kurum kimliği, kurumların
diğerleri arasından sıyrılması için olması gereken bir unsurdur. Kimliğini belirlememiş
kurumun başarıya ulaşması çok güçtür. Giyim mağazalarında belirlenen kurum kimliğinin iç
ve dış mekâna yansıtılması daha tüketicinin ürünü görmeden, kurum hakkında bilgi sahibi
olmasını sağlar ve tüketiciyi mağaza içine çeker. Sonuç bölümünde ise, kurum kimliğini
ürünlerine ve mekân tasarımına başarıyla yansıtan dünya markası “Chanel” markası
irdelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Moda, Mekân (Giyim Mağazası), Kimlik
ABSTARCT
We go into places and meet with people throughout our lives. We interact with people, learn
new things and gain new experiences. Sometimes we are influenced by what we learn, we
make progress or drop behind in life. All in all, they create our identity and shape our stance.
corporations encircling our lives are also the same, they have their own identities and stances.
They influence and shape our lives. In our world, where competition is intense, corporations
need to have a vision to be one step ahead of the other corporations. They should form their
own identities and aims. They should convey their identities to customers and increase their
awareness. This is the only way to have a voice in the market. The point emphasized in the
thesis is the importance of corporate identity in a corporation and the vitality of conveying
this corporate identity to customers. In clothing stores, products should reflect corporate
identity and the places where these products are exhibited should have features identical to
corporate identity as well. In this way, the image created in the minds of customers should be
supported. In the first part, keywords fashion, identity and place relations are analyzed. After
discussing place, fashion and identity concepts, their relations with fashion concept
is questioned. The stress is laid upon the influences of fashion and how it shapes societies.
1
In the second part, the influences of fashion concept on indoor and outdoor design
in clothing stores are examined in detail.
In the third part, the way to reflect corporate identity to the design of places in
clothing stores and the importance of this issue is explained. Corporate identity is an
element required to enable corporations to stand out among others. A corporation
with no defined identity can hardly achieve success. The reflection of corporate
identity to inner or outer places in clothing stores keeps customers informed about
the corporation without seeing the product and drives the customer into the store. In
the conclusion part, world brand “Chanel”, which successfully reflects its corporate
identity on its products and place designs, is examined in detail.
Keywords: Fashion, Place (Clothing Store), Identity
KENTSEL PLANLAMA
PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı : Toplumsal Değişimin Mekansal Görünümü ve İmar İslah Planı
Yazar Adı: Şenol Erensoy
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Yeni Toplu Konut Alanlarının Saptanmasında İlkeler-Toplu Konut Alanları İçin
Yer Seçimi Kriterleri
Yazar Adı: Celal Kızıldeli
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Marmara Takımadaları Sit Korumasına Yardımcı Bir Çalışma
Yazar Adı: Saeid Lahooty
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Marmara Takımadaları Sit Korumasına Yardımcı Bir Çalışma
Yazar Adı: Fusun Yaylalı
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Marmara Takımadaları Sit Korumasına Yardımcı Bir Çalışma
Yazar Adı: Şahin Fidan
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Kentsel Dış Mekanlara Genel Bir Yaklaşım ve Konut Dışı Alan Düzenlemesinde
İlkeler
Yazar Adı: Billur Arık Çınar
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1986
1
Tez Adı : Kentsel Alanlarda Kıyı Kullanımı ve Kıyı Planlama Düzenleme Uygulama
Sorunları
Yazar Adı: A.Emre Bilen
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1987
Tez Adı : Türkiye’de Kıyı Düzenlemesi ve Fiziksel Sosyal Yasal Boyutlar Üzerine Bir
Araştırma
Yazar Adı: Güneş Kumuşoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1987
Tez Adı : İran’da ve Türkiye’de Kentleşmenin Gelişimi Üzerine Genel Bir Bakış
Yazar Adı: Mohammad Reza Pashapop Nikou
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1989
Tez Adı : Turizm Planlamasında Doğal ve Tarihsel Verilerin Değerlendirilmesi, Antalya/Kaş
Özelinde Bir İrdeleme
Yazar Adı: Mehmet Çaklıcıoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1989
Tez Adı : Turizm Planlamasında Doğal ve Tarihsel Verilerin Değerlendirilmesi, Antalya/Kaş
Özelinde Bir İrdeleme
Yazar Adı: Nalan Ünsal
Danışmanı: Doç. Dr. İsmet Vildan Alptekin
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1989
Tez Adı : Çevre Sorunları ve Boğaziçi
Yazar Adı: Adnan Oruç
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1989
Tez Adı : Metropolitan Alan Planlama Çalışmalarının, Sosyo- Ekonomik Yapıya Etkisini
Belirlemede Bir Örnek Çalışma Haliç-Fener
Yazar Adı: Nilgün Canatar
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1989
Tez Adı : Bir Ulaşım Planlama Biçimi Olarak Modelleme
Yazar Adı: Sibel (Demirtaş) Gökçen
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
Tez Adı : Kentleşme ve Sanayileşme Sürecinde, Verimli Kırsal Arazilerin, Tarım Dışı
Amaçlı Kullanımlar İçin Tüketilmesi ve Bursa Örneği
Yazar Adı: Murat Kerim Erbaş
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
Tez Adı : İstanbul’un Kentsel Gelişmesi ve Dünya Kenti Niteliğ Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: M. Teoman Tekkökoğlu
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1989
Tez Adı :Türkiye’de Toplu Konut Sorununa Bir Yaklaşım Altunizade Örneği
Yazar Adı: Hülya Soysert
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Şule İnankul
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1989
Tez Adı : Kent Planlamada Birey ve Katılım
Yazar Adı: Ömer Faruk Cebeci
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1989
Tez Adı : Türkiye’de Milli Parkların Ülkesel ve Bölgesel Bazda İncelenmesi
Yazar Adı: Ozan Demiraslan
Danışmanı: Prof . Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Kentleşme Süreci ve Doğal Kaynakların Tüketilmesi ,Çevre Sorunları Üzerine
İnceleme ve Çevreselci Planlama Örneği
1
Yazar Adı: İjlal Kaya
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1990
Tez Adı : Sanayileşmenin Kentleşmeye Etkileri ve Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri
Yazar Adı: Mustafa Erken
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1990
Tez Adı : Metropoliten İzmir’in Kentsel Gelişimi ve Ülke Yerleşme Sistemi İçindeki Yeri
Yazar Adı: Necmettin Şahin
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-1991
Tez Adı : Kent Planlaması Çalışmalarında Halkın Katılımı
Yazar Adı: Firdevs Tanrıverdi
Danışmanı: Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-1991
Tez Adı : Turizmin Kıyı Yerleşmelerinde Etkisi Planlama ve Uygulama Sorunları Üzerine
Bir İnceleme
Yazar Adı: Cem Bender
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1991
Tez Adı : Sivil Mimari Değerlerin Planlamaya Etkileri ve Üsküdar Üzerine Bir İnceleme
Yazar Adı: Gülümser Şimşek Şentürk
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1992
Tez Adı : İstanbul Turizm Planlaması Üzerine Düşünceler Esaslar
Yazar Adı: Ayfer Çilmi
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1992
Tez Adı : Silivri- Tekirdağ Aksı Üzerinde İkinci Konut Gelişiminin Bir Analizi
Ergun Aykol
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : İstanbul Büyükşehir Örneği - Türkiye’de İmar Planlarının Onama
Mekanizmalarının Sosyo - Kültürel Yapılarına İlişkin Bir İnceleme
Yazar Adı: Şevki Tolan
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : İstanbul Büyükşehir İlçe Belediyeleri Örneği
Yazar Adı: Aylin Oğuz
Danışmanı: Doç. Dr. Ahmet Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : İstanbul’un Mekân Oluşumunda Ulaşımın Etkisi Deniz Ulaşımının Bu Olgudaki
Yeri
Yazar Adı: Cemanur Türk
Danışmanı: Doç. Dr. Şule İnankul
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1992
Tez Adı : Kentsel Tasarım Kapsamında Tarihi Kentsel Mekanlarda Arayüzlerin
Düzenlenmesine Sistemli Bir Yaklaşım
Yazar Adı: Gülşen (Kılıçreis) Özaydın
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık -1993
Tez Adı : Kent Planlama ve Uygulama Sürecinde Kamu Mülkiyeti Varlığının Kent Makro
Formuna Etkileri- İstanbul Metropoliten Alanı Doğa Yakası Örneği
Yazar Adı: Ayşe Sirel
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz -1993
1
Tez Adı : Kentsel Planlama Süresince Sosyal Donatımlardan Eğitim Birimleri İle İlgili Plan
Kararlarının Verilmesinde Kavramsal İlkeler
Yazar Adı: Fatma Ünsal Cevheri
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-1994
Tez Adı : Merkeziyet ve Kent Merkezlerinin Değişen Mekânsal- İşlevsel İlişkileri
Serhat İnce
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1994
Tez Adı : Şehir Merkezlerinde Yaya Alanları
Yazar Adı: Sıdıka Teziş
Danışmanı: Doç. Dr. Koray Gökan
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1994
Tez Adı : Ekoloji ve Kent Planlama İlişkisi
Yazar Adı: Tansel Erbil
Danışmanı: Prof. Dr. Sümer Gürel
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1994
Tez Adı : Ekolojik Açıdan Turizm Yerleşmelerinin Kıyı Kullanımına Etkisi İkinci Konut
Olgusu ‘Silivri Örneği’
Yazar Adı: Süleyman Sabancı
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Kaya
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı : Türkiye’de Yüksek Öğretim Kurumlarının Yer Seçim Kriterleri ve Kapasite
Dağılımı Üzerine Araştırma- İstanbul Örneği
Yazar Adı: Halime Tekin
Danışmanı: Prof. Dr. K. A. Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı : Planlamaya Ekolojik Yaklaşım: Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Çerçevesinde
İstanbul Örneği
Yazar Adı: Âdem Erdem Erbaş
Danışmanı: Doç. Dr. Güzin Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı : Foça Örneğinde Hassas Mekânlarda İkinci Konut Olgusunun Fiziki Çevre ve
Sosyal Yapıya Etkileri
Yazar Adı: Ferhan Öz Toprak
Danışmanı: Prof. Dr. Esin Küntay
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı : Kentsel Çöküntü Bölgelerinin (Slumbs) Sorunları ve Çözüm Yöntemleri ( Zeyrek
Örneği)
Yazar Adı: Nurtaç Tokgöz
Danışmanı: Prof. Dr. Sümer Gürel
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
Tez Adı : İstanbul’un Değişim Sürecinin 20. Yüzyılda İncelenmesi
Yazar Adı: Sultan Polat
Danışmanı: Prof. Dr. K.Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1996
Tez Adı : İstanbul Metropolü Planlama Sürecinde Su ve Su Kaynakları Sorununa Yaklaşım
Yazar Adı: Celal Yılmaz
Danışmanı: Prof. Dr. K.Ahmet Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-1996
Tez Adı : İstanbul Metropoliteni ve Bu Alanda Yapılan Planlama Çalışmaları
Yazar Adı: Sinan Çetiz
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Kaya
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1996
1
Tez Adı : Planlamanın Kurumsal Yapısı İçin İstanbul Su Toplama Havzaları Özelinde Bir
Araştırma
Yazar Adı: Filiz Deveci
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1996
Tez Adı : Kırsal Alanlarda Planlama Sorunlarına Yaklaşım ve Gap Örneği
Yazar Adı: İlknur Silan
Danışmanı: Doç. Dr. Cengiz Eruzun
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1996
Tez Adı : Bilgi Toplumu ve Kentsel Makroformda Yarattığı İlişkiler Süreci
Yazar Adı: Alphan HIZLI
Danışman: Öğr. Gör. Dr. Akın ERYOLDAŞ
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1997
1
Tez Adı : Ekolojik Temele Dayalı Bölge Planlama ve Doğu Marmara Altbölgesi Örneği
Yazar Adı: A.Tuba YAYLIM
Danışman: Yrd. Doç.Dr. İsmail GÜNUR
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1997
Tez Adı : Ekolojik Temele Dayalı Kent Planlaması Üzerinde Bir İnceleme ve İstanbul
Sarıyer Örneği
Yazar Adı: Nihan ALKAYA
Danışman: Prof. Dr. İsmet Vildan ALPTEKİN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1997
1
Tez Adı : 1980 Sonrasında Küreselleşme Sürecinin İstanbul’daki Yerel Yönetim
Uygulamalarına ve Büyük Projelere Etkisi
Yazar Adı: S.Ebru KÜÇÜKLER
Danışman: Yrd. Doç.Dr. İsmail GÜNÜR
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
Tez Adı : Türkiye’de Planlamanın Kontrolü Sorunun Yönetsel Yönü
Yazar Adı: Serdal BARAN
Danışman: Yrd. Doç.Dr. İsmail GÜNUR
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1998
1
Tez Adı : Samatya Tarihsel Merkezinin Koruma ve Düzenlenmesine İlişkin Bir Öneri
Yazar Adı: Arzu ÇETİN (DURSUN)
Danışman: Prof. Dr. Cengiz ERUZUN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Samatya tarihsel merkezinin dış mekânlarındaki özgün karakterinin tarihsel, fiziksel, sosyal
yönü, yazılı kaynaklar ve çalışma alanında yapılan tespit ve gözlemlere dayanılarak araştırıldı.
Bu araştırma sonunda hazırlanan tez üç bölümden oluşmaktadır.
Öncelikle, bölge hakkında genel bilgi verilmiş ve araştırmanın amacı, kapsamı, yöntemi
anlatılmıştır.
İlk bölümde; fiziki tanım yer almıştır. Bölgenin İstanbul Metropolü içindeki yeri, konumu,
topografyası, iklimi ve ulaşım olanakları açıklanmıştır.
Samatya'nın tarihsel gelişimi; Bizans Öncesi, Bizans Dönemi, Osmanlı Dönemi ve
Cumhuriyet Dönemi olarak dört aşamada ele alınmıştır.
Samatya Tarihsel Merkezinin mekân oluşumu; analitik etüdün özünü oluşturan mekân'
analizi, yapı analizi, sokak analizi ile mekânı şekillendiren sosyo-ekonomik analiz olmak
üzere dört bölümde incelenmiş ve tespitleri yapılmıştır.
İkinci bölümde; anıtsal yapılar; dini-sosyal yapılar incelenmiş, bölgede özellik taşıyan bu
oluşum, tüm detayları ile tanımlanmış ve belgelenmiştir.
Sivil mimarlık örneği oluşturan konutlar; yapım tekniği, plan tipi, cephe özellikleri açısından
incelenmiş, gruplanmıştır.
Özgün yapılaşma sınırları içindeki sokak ve yapı analizleri sonuçlandırılmış ve mevcut sokak
siluetleri ile planlar çizilmiştir.
Çalışma Alanı içinde yer alan analitik etütlerin ve tespitlerin sonuçlan, sentezi oluşturmuştur.
Üçüncü bölümde; koruma yaklaşımı adı altında; üst plan kararlan, mer'i plan incelenerek, yeni
yerleşme düzeni ve fonksiyonlar belirlenmiş, bölgede daha sonra yapılacak olan fiziksel
oluşumda mimarı yönlendirecek olan ana elemanlar, bölge karakteri dikkate alınarak
tanımlanmıştır.
Sonuç bölümünde; öneri koruma planı kapsamında işlevsel, yönetsel ve ekonomik boyut ele
alınarak nasıl uygulama yapılacağına yönelik irdelenerek yapılmıştır.
ABSTRACT
The original character on the outside of Samatya peculiar town settlement, physical and social
grove were researched with the observations which wee done on the side of the written
sources and the worktop area The thesis which was prepared at the end of this research
contains three sections.
At the first section, general information about the region was given, the aim of the details and
the method were explained.
In this section; physical definition has been given. The place of the region inside the Istanbul
city, position, the topography on the form of paralel ridges through the Marmara Sea and the
communication possibilities were explained.
Historical development of Samatya was dealed with in the four stage which are before the
ages of Byzantium, The Period of Byzantium, The Period of Ottoman Empire, The Period of
Republic of Turkey.
Revidencal formation of the settlement in Samatya, were researched under the title of reside
cal formation, structure analysis.
At the second section; monumental building; religious and social building were being
researched and defined.
Houses which are example of cıvıl architecture were researched and made group in the title of
structure system plan and elevation.
Analyses of streets and building sinsive the original building limits has been finished and
existing street silhouettes, plans has been drawn.
The result of all this analysis are take form of synthesis.
At the third section; under the title of "suggest protect plan"; upper plan decisions, compared
with current plan.
New region, building and functions were market clear. Main elements what if earn the region
of offered new region and building order was defined.
At the result section dimensions functions economical and man agents about this working of
the aim of “Suggest Protect Plan” were explained.
1
Tez Adı : Küreselleşme Mekânsal Etkileri ve İstanbul
Yazar Adı: İ.Yaşar HACISALİHOĞLU
Danışman: Prof.Dr. Mehmet ÇUBUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1999
Tez Adı : Afet Yönetiminde Coğrafi Bilgi Sistemleri Yazar Adı: Serkan Bahri BOZKURT
Danışman: Prof. Dr. Sümer GÜREL
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2000
ÖZET
Bu çalışma deprem öncesinde, deprem bizlere bu denli zarar vermeden önce, toplum adına
kararlar veren yöneticiler tarafından yapılmalı veya yaptırılmalıydı. Ne yazık ki içinde
bulunduğumuz sistem, kişi, kurum ve kuruluşların bu denli önemli çalışmaları, zamanında
değil de çok daha sonraları yapmasına veya hiç yapmasına neden olmaktadır. 17 Ağustos
Depremi öncesi süreçte, depremle ilgili az sayıdaki çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalara
gereken önem verilmemişken; bugün herkes depremi konuşur, deprem hakkında çalışmalar
yapar olmuştur. Olması gereken canımız yandıktan sonra değil canımız yanmadan Önce
gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Öte yandan karşı karşıya olduğumuz tek afet türü deprem
değildir. Nükleer santraller gibi yapay ve doğal afet riskleri yarlığım korumaktadır. Umarım
ülkemiz için bir sonraki afet, öncesi, sırası ve sonrasına yönelik olarak hazırlanan afet
yönetimi sistemleri ile çok daha az zarar ile atlatılır.
Hazırlamış olduğum bu çalışmayı, 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce Depremlerinde
canlarını veya yakınlarını kaybeden,' maddi zararlarla tüm yaşam düzenleri altüst olan başta
ailem ve arkadaşlarıma, 17 Ağustos ve 12 Kasım deprem'lerinden ders alıp aynı hataları tekrar
yapmamak için planlı ve programlı çalışan yöneticilere, toplumsal organizasyonlarda yeni bir
ışık olan İzmit Kent Kurultayı'na ve de çalışmalarımda bana göstermiş oldukları yardımlardan
dolayı başta T. Süha Ülgen ve Gülben Karaoğlu olmak üzere IMAGINS-TED Şirketi
çalışanlarına adıyorum.
ABSTRACT
The use of Geographic Information System in disaster management has transformed the way
societies view disasters. Disasters are no longer seen as inevitable events that lead to death
and destruction, but are recognized as natural phenomena that can be managed with the
deployment of scientific methods and technological tools.
The August 17 and October 12, 2000 earthquakes in Turkey have raised the consciousness of
both the authorities as well as the general public in this regard. While, lack of preventive
measures magnified the scale of the destruction, the absence of coordination and information
dissemination hampered the rescue and recovery efforts and created more problems. Poor
construction practice and uncontrolled urbanization have surely contributed most significantly
to the catastrophe caused by these earthquakes. in spite of an overall deficiency in disaster
preparedness, response and recovery, actions of certain institutions have given hope for the
future. The rapid rise to prominence of AKUT in search and rescue and the organizational
successes achieved by the İzmit Kent Kurultayı (İzmit City Assembly) portray such examples.
By employing a Geographic Information System, the İzmit Kent Kurultayı has been
especially efficient in organizing disaster recovery efforts.
1
This study postulates that even with limited financial resources and time, it is possible to
rapidly and deploy a Geographic information System that serves a specific purpose. This
thesis is then tested against the experience of the post-earthquake İzmit City Assembly GIS
project, namely the Disaster Recovery Geo-spatial information Sharing System.
Tez Adı : Kırsal Alanlar/Köy Yerleşmeleri ve Planlama İlişkisinde İstanbul İl Bütünü Örneği
Yazar Adı: Hale MAMUNLU
Danışman: Prof. Dr. Mehmet ÇUBUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2001
DEUTSCHE ZUSAMMENFASSUNG
Der Zweck dieser Arbeit ist die Untersuchung, vvie die Entvvicklungen des
Lebensbedingungen aus Agrarfazilitaeten besonders auf die laendlichen Gebieten wirken und
mit welcher Rolle die Plannungsdiziplin in diesem Fail teilnehmen soll. in dieser Hinsicht
besteht die Arbeit aus vier Kapiteln.
Das erste Kapitel dieser Arbeit intensiviert sich auf die begrifflice Erlaeterungen der Stadt und
laendlichen Gebieten. Es behandelt die Wichtigkeit deiser Gebieten, die Veraenderung und
die Konflikte im Zusammenhang der Venvendung der Grundstücke, weiters die Einflüsse der
staedtliche Entvvicklung auf die natürlichen yuellen und aile damit zusammenhaengenden
sozialen und politischen Problemen.
Die Wichtigkeit der laendlichen Funktionen und Quellen werden im diesem Kapitel bestimmt
und weiters der Einfluss der laendlichen Gebieten und deren Aktivitaeten auf die
Umverteilung der Grundstücke sowie auf die Wirtschaft der Stadt festgehalten.
Im zweiten Kapitel werden die laendlichen Aktivitaeten und Quellen der Türkei im Rahmen
der sozic—ekonomische und natürliche Kriterien behandelt in der die vorhandene Situation
werden die Landpotentiellen und -problemen festgestellt. Der Schwerpunkt des Kapitels ist
die Beziehung zwischen diese Gebieten und verschiedenen gesetzlichen, administrativen
Planungsmethoden, -politiken vvaehrend der planmassigen Entwicklung.
Im dritten Kapitel werden die Einflüsse zwischen Stadt und laendlichen Gebieten am Beispiel
istanbul behandelt. istanbul ist die grösste Stadt der Türkei und hat eine spezielle Position als
die anderen Staedten im Land. Das ungesunde und schnelle Wachstum, die nicht befriedigten
Bedürmisse der staedlichen, immer mehr werdenden Bevölkerung zusammen, üben einen
grossen Druck auf die natürlichen und künstlichen Quellen. im Zusammenhang mit den
technologischen Entwicklungsmöglichkeiten und dazu paralel der immer schneller
wachsenden Bevölkerung steigender Autobesitz fuhrt dazu, dass bestimmte Teile der
staedlichen Bevölkerung die Flucht in die laendliche Ortschaften nimmt, welches im
Endeffekt diese Teile negativ beeinflusst in dieser Hinsicht wurde speziell die Entwicklung
der in der Naehe der Stadt istanbul niedergelassenen Dörfersiedlungen detailliert untersucht.
Im vierten und letzten Kapitel werden die Ervvartungen der laendlichen und staedlichen
Gebieten und dessen Konfliktpotentiellen fur die Zukunft erlaeutert und hinsichtlich
Planımgsvorschiaege angeboten. Die Venvirklichung einer gesunden zukünftigen
Enrwicklung der Laender in sozio - ökonomischer sowie in kültüreller Hinsicht bedarf einer
neu gedachten Behandlung der zwischen dem Land und der Stadt.
1
Tez Adı : Metropolitan Alanlarda Büyük Alışveriş Merkezleri ve Yer Seçim Kriterleri;
İstanbul Metropolitan Alanı Örneği
Yazar Adı: Cem YILMAZ
Danışman: Doç. Dr. Güzin KAYA
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak- 2002
ÖZET
Dünyanın 1930'larda fordist sermaye birikimi ile girdiği değişim süreci, 1970'lerde postfordist birikim, ve 1980'den sonra küreselleşmeyle birlikte toplum yapışım, alışveriş
alışkanlıklarım, tüketim normlarım değiştirmiştir. Bu değişimle birlikte kentte ticaret
mekânları da değişmekte/dönüşmektedir. Tabii bu da kentin mekânsal organizasyonunda
farklılaşmalara neden olmaktadır. Çalışmada değişen/dönüşen ticaret mekânlarına eklenen
büyük alışveriş merkezlerinin, kentin mekânsal organizasyonu içinde hangi kriterlere göre
hangi bölgelerde yer seçtiklerinin analizi yapılmaktadır. Bu gelişim ve analiz İstanbul
metropolitan alam genelinde ve bu alanda faaliyet gösteren büyük perakende ticaret kuruluşu,
alışveriş merkezi yatırımcısı Carrefour özelinde ele alınmaktadır.
Çalışmanın Giriş Bölümünde; amaç, kapsam ve yöntem yer almaktadır. Birinci Bölümde;
küreselleşmeyle birlikte uluslararası bir kimlik kazanan büyük perakende ticaretin ve alışveriş
merkezlerinin tarihsel gelişimi, ikinci Bölümde; büyük perakende ticaretin yer aldığı alışveriş
merkezlerinin üzerine inşaa edileceği arazinin veya içinde yer alacakları binanın belirlenmesi,
en uygun seçeneğin karara bağlanması, Üçüncü Bölümde; İstanbul metropolünün küreselleşen
dünya pazarındaki yerinin pazar göstergeleri, ticaret alanları ve alışveriş merkezleri analiz
edilmektedir. Dördüncü Bölümde; Dünyadaki büyük perakende ticaret gelişiminin önemli
şirketlerinden biri olan Carrefour'un İstanbul için geliştirdiği yer seçimi ve büyüme stratejileri
analiz edilmekte, Sonuç ve Öneriler Bölümünde ise birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü
bölümlerden elde edilen sonuçlar değerlendirilip İstanbul metropolitan alanındaki
yansımalarına dikkat çekilmekte, kentte alışveriş merkezleri gelişimi konusunda öngörülerde
bulunulmaktadır.
Bu çalışma; metropolitan alanlarda kentsel mekân organizasyonunun belirleyicilerinden olan
alışveriş merkezleri için yer seçimi kriterlerinin önemini, değişen ve oluşan yer seçimi
kuramlarını, bunların İstanbul metropolitan alanındaki yansıma, uygulamalarını, Carrefour
alışveriş merkezleri detayında ortaya koymaktadır.
ABSTRACT
The metamorphosis process, that the world entered with fordist capital accumulation in 1930's
which than continued in 1970's with post-fordist capital accumulation and after 1980 with
globalisation had changed the society structure, purchasing habits and consuming trends. As a
result the spatial organisation of urban structure and spatial organisation of one of the main
functions of it, trade, had changed and is changing. This study, analysing changing and
development of shopping/dealing centres, the location criteria for them, process of site
selection, is focused especially on İstanbul metropolitan area and Carrefour which is a large
scale retail company-and shopping centre developer in this area.
In the introduction part of this study: purpose, scope and methods take place. In the first part
the historical development of retailing, formation of shopping/dealing centres and
internalisation of retailing, in the second part the site selection and decision making process
for shopping/dealing centres take place. in the third part market -analysis of İstanbul
metropolitan area and shopping/dealing places, centres development within this,-area, in the
fourth part Carrefour's, an important global large scale retailer, strategies of site selection and
expansion for İstanbul are analysed. in the conclusion and suggestion part results got from the
first, second, third and the fourth parts and their reflection in İstanbul metropolitan area are
evaluated and foresights have been done on the future development of ı shopping/dealing
centres in the metropolitan area.
This study brings up the importance of location decision criteria for shopping/dealing centres,
which are among the determinants of spatial urban structure, the changes in classical location
theories, formation of new location theories and after all their results in İstanbul metropolitan
area by making Carrefour shopping centres' analysis in detail.
1
Tez Adı : Ussal ve Sürdürülebilir Bir Kentleşme Olgusu ve Süreci Yaratması Koşulları
Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Candan Umut GÜL
Danışman: Prof. Dr. Mehmet ÇUBUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2002
ÖZET
Bu çalışma kapsamında sürdürülebilir şehircilik, sürdürülebilir kentleşme, kentleşme
süreçleri, ussal ve sürdürülebilir kentleşme süreçlerinin koşulları ve örnekleri ve bunların
sonuçları ortaya koyulacaktır.
Bu konuda bir çalışma yapmak, kentlerin ve kırsal alanların bugün içinde bulundukları
duruma çözüm olabilecek bir yaklaşım olan ussal ve sürdürülebilir kentleşme olgusunun
sağlanması için gerekli olan koşulları araştırmak gereğinden doğmuştur. Ancak sadece
sürdürülebilir bir kentleşme anlayışını tek başına ele almak yeterli olmayacağından ve
sürdürülebilir bir kentleşme olgusu yaratabilmek ve bunu uygulayabilmek için konuya büyük
ölçekte bakmak gerektiğinden, ilk bölümde sürdürülebilir şehircilik olgusu incelenmiştir.
Ülke yasal sistemi bağlamında düzenlenmesi gereken ve ülke yapısına uygun olarak gelişme
ve kentleşme kararlarını otaya koyan sürdürülebilir şehircilik sistemi, sürdürülebilir
kentleşmenin temelini oluşturmaktadır. Çünkü bir üst sisteme ve yasalara dayandırılmayan
kararlar geçerli olmayacaktır ve bütünlük teşkil etmeyeceğinden uygulamada sorunlar baş
gösterecektir. Bu nedenle bir üst sisteme ihtiyaç duyulmaktadır. Yerel yönetimler de
uygulayacakları politikaların ülkesel şehircilik sistemi ile uyumlu olup olmadığını araştırmak
ve uygun hale getirmek zorundadırlar.
Sürdürülebilir kentleşme sisteminin bir üst sistem ile desteklenmesinden başka; alt koşulların
da bu türde bir kentleşmeyi desteklemesi gerekmektedir. Bunlar; yasal, fiziksel, ekonomik ve
sosyal koşullardır. Yine yasal düzenlemelerle ve yerel bazda da katılımla, ussal ve
sürdürülebilir bir kentleşmeyi gerçekleştirebilmek için koşulların en sağlıklı biçimde
sağlanması gerekmektedir. Aslında konuya bütüncül bir şekilde bakıldığında; hem ülkesel bir
şehircilik sisteminin varlığı, hem sürdürülebilir kentleşmenin varlığı, hem de onu sağlayan
koşulların varlığı birbirleri ile ilintilidir. Bu üç şartın bir arada olabildiği toplum, gelişmiş
toplum şeklidir. Sağlam bir yasal sisteme sahip olan ülkeler aynı zamanda ekonomik ve
sosyal olarak da gelişmiş bulunduklarından üstten alta kadar her aşamayı başarıyla
gerçekleştirmektedirler. Gelişmekte olan ülkelerde ise; hem yasal sistemlerde boşluklar
bulunmaktadır, hem de ekonomik ve sosyal açılardan gelişmişlik yeterli boyutta değildir.
Bütün bu genel açıklamalarla beraber aslında ussal ve sürdürülebilir kentleşme yaratılması
sürecinde yer alan birçok olgu mevcuttur. Konu sadece devlet ve yerel yönetim düzeyinde ele
alınmamalıdır. Yurtdışı öneklerine bakıldığında; ülkesel sistemden sonra bölgesel, yerel
kuruluşların ve sivil girişimlerin birçok önemli roller üstlendikleri görülmektedir. Yerel
yönetimlerin birliğinden oluşan bölge birimleri gerekli kararları getirdikten sonra, yerel
birimler de uygun politikalarla uygulamaya geçmektedirler. Yerel ölçekte akademik birimler
ortaklı, karma girişimlerle geliştirilen bilimsel veriler ışığında, mekânların gelişimleri
hakkında vizyon oluşturularak yön verilmektedir. Ayrıca faal olan bu tür organizasyonlar
değişen süreçlerle birlikte gelişmeleri de takip edebilmektedirler ve böylece sürdürülebilir
kentleşmenin devamlı bir şekilde oluşturulması ve uygulanması sağlanmaktadır.
Sonuç olarak, ussal ve sürdürülebilir kentleşme olgusunun yaratılması ve uygulanması için,
ülke ölçeğinden başlayıp bireye inerek gerekli bilincin oluşturulması ve düzenlemelerin
yapılması gerekmektedir.
ABSTRACT
In this thesis; sustainable urbanism, sustainable urbanisation, urbanisation processes, sensible
and sustainable urbanisation conditions and examples of the conditions and results of these
subjects will be presented.
The idea of making-a thesis about this subject is born from the need of, searching for the
conditions about ensuring sensible and sustainable urbanisation that will be a solution for the
problems of urban and rural areas. But it will not be enough to search for just sustainable
urbanisation. To create sustainable urbanisation fact and to apply it, it is needed to look at the
subject wider. Because of this reason, in the first section sustainable urbanism fact is
examined.
Sustainable urbanism system, that is reflecting the urbanisation and development decisions,
which is suitable for the country, is forming the base of sustainable urbanisation. Because the
decisions, which don't lean on a higher system and laws, won't be able to be valid. And
because of not being whole; there will be lots-of problems in the applying period. So, a higher
system is needed. And local managements have to investigate about, if their politics are fitting
with the urbanism system of the country. So they have to make their politics in the same way
with the principles of urbanism system of the country.
At the same time, also lower conditions have to support sustainable urbanisation. These lower
conditions are; lawful, physical, economical and social conditions. To make real a sensible
and sustainable urbanisation, with lawful orderings and participation, lower conditions have to
be provided in a healthy way.
In fact, if we look at the subject in a whole way; either the existence of urbanism system of
country and sustainable urbanisation, or the lower conditions those shape it, all are connected
with each other. If these three conditions are available in a community, then it is called
developed community. These developed communities provide all the steps successfully.
But in the communities, which just in the way of developing, there are gaps in the lawful
systems and social and economical conditions are not good enough.
After these general explanations, in fact in the processes of creating sensible and sustainable
urbanisation there are lots of existing facts. Subject shouldn't just be thought at the level of
government and local management. In the examples of other, countries; after the country
system, regional and local organisations and NGOs are taking important roles about the future
of cities and towns.; After the regional unions, which is consist of local managements, take
necessary decisions, local unions are applying these politics. In the local scale, academic
organisations are giving scientific decisions and forming a " vision about the developing ways
1
of space. In addition, these kind of organisations, those are active, are able to follow the
changes according to the changing processes. And by this way, continuously sustainable
urbanisation is being provided.
As a result, to create and apply sensible and sustainable urbanisation; required conscience
should be formed starting from the level of country, ending in the only human and again
required orderings should be done.
Tez Adı : İstanbul Kent Çeperinde Saçaklanma ve Sürdürülebilirlik: Eyüp Kent Çeperi
Örneği
Yazar Adı: Abdulbasit DOĞU
Danışman: Doç. Dr. Güzin KAYA
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2002
ÖZET
Metropoliten alanların dışa doğru gelişerek yayılması, saçaklanma ve kent çeperi olgusunun
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Saçaklanma alanlardaki hızlı dönüşüm birçok sorunun
kaynağını teşkil etmiştir. Çeperdeki değişimin analizi, saçaklanma dinamiklerinin ve bu
alanlarda oluşan sorunların belirlenerek, İstanbul Metropoliten Alanı saçaklanma alanlarında
oluşan sorunların araştırılması, çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Saçaklanma alanlarda
ortaya çıkan sorunlar, metropoliten kent çeperinde gelişim ve dönüşüm, ekonomik ve
mekânsal boyutlarıyla ele alınmıştır.
Saçaklanma olgusunun anlaşılması için öncelikle kuramsal boyutu araştırılmıştır.
Metropoliten alanların çevresinde bulanan kırsal alanlar ve yerleşmeler, saçaklanma sürecinde
değişerek metropoliten kentin bir parçası haline gelmektedir. Kent çeperindeki değişim süreci
ve niteliği, kentin metropolitenleşme ve saçaklanma durumuna bağlıdır. Bu sebeple gelişmiş
ve gelişmekte olan ülke metropollerindeki saçaklanma olgusu birbirinden farklıdır. Daha çok
gelişmekte olan ülke metropolleri saçaklanma olgusu araştırılmıştır. Metropolleşme sürecinde
oluşan alt bölgeler incelenerek, kent çeperi belirlenmiştir. Çeper, metropoliten alanın alt
bölgelerden biri olup, merkezden sonra gelen kuşaktır. Kendi içinde kırsal ye kentsel çeper
olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.
Kent çeperinin belirlenmesi için belirli kriterler kullanılmaktadır. Türkiye'de ve dünyada kent
çeperi, ve kriterleri ilgili yapılmış olan çalışmalar ve modeller incelenerek, çeper kriterleriölçütleri belirlenmiştir. Bu ölçütlerin başında, demografik-ekonomik ve fiziksel ölçütler
gelmektedir. İstanbul Metropoliten Alanı kent çeperi için yeni kriterler belirlenmiştir.
Oluşturulan kuramsal çerçeveye göre, İstanbul Metropoliten Alanı'nda saçaklanma süreci,
saçaklanma alanları ve değişimi araştırılarak, bir saçaklanma modeli oluşturulmuştur.
Saçaklanma sürecinde, sosyo-demografik, ekonomik, mekânsal dönüşüm ve oluşan sorunlar
olarak kontrolsüz yapılaşmanın doğal kaynaklan tehdit ederek gelişmesi incelenmiştir.
Oluşan sorunların başında doğal kaynakların yoğun olduğu kırsal alanların kontrolsüz bir
biçimde yapılaşması gelmektedir. Kent çeperindeki bu gelişmenin daha iyi analız edilebilmesi
için Eyüp Kent Çeperi örneğinde araştırma yapılmıştır. Doğal kaynaklarda oluşan tahriplerin
değerlendirmesi için sürdürülebilir gelişme olgusu incelenmiştir Eyüp Kent Çeperinde
saçaklanmanın analizi sonucu ortaya çıkan; orman alanları yok edilerek yerleşmeye açılması,
içme suyu havzalarının kaçak yapılaşma sonucu kirletilmesi, tarım alanlarının kentsel
yapılaşmaya açılarak doğal yapı ve ekolojik dengenin bozulması sorunları, İstanbul kent
çeperin ile ilişkilendirilerek sürdürülebilir çevre açısından değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kent çeperi, Saçaklanma alanı, İstanbul Metropoliten Alanı, Eyüp Doğal
Kaynaklar, Sürdürülebilirlik
1
ABSTRACT
To widening and developing to the outside of metropolitan areas caused to create concept of
urban edge and suburban fringe. The velocity in transformation of suburban fringes caused
the source of problems. The changes of urban edge analysis is that; definition of suburban
fringe dynamics and the problems in that area. The basic of research is that, the problems of
suburban fringe of İstanbul Metropolitan Area. In this study, the problems of suburban fringe
and transformation development of metropolitan urban edge were researched with it's
dimensions of economical, and spatial.
To understand the concept of suburban fringe, firstly it's theoretical dimension was
researched. At the process of suburban fringe, rural areas and rural settlements around
metropolitan areas are changed to the part of metropolitan city. Process and characteristic of
urban edge changes are depend on cases of being metropolitan and being suburban fringe. The
concept of metropolitan suburban fringe is different in developed and developing countries.
Suburban fringe concept in developing countries' metropolitan areas were studied. The parts
which are emerged during the process of being metropolitan were researched and urban edge
was designated. The urban edge is a part of metropolitan area and its region which is coming
from center of city. It is separated as urban edge and rural edge.
Specific critters are used for definition of urban edge. The dimensions of urban edge criterions
were designated by researching studies about urban edge and it's critters in Turkey and the
world. Demographic, economic and physical critters are the most important. The new criters
are designated for urban edge of İstanbul Metropolitan area According to that theoretical
frame, suburban fringe process, suburban fringe areas and that's Chan gables were researched
in İstanbul Metropolitan Area the model of urban fringe was designated for it. The change of
social-demography, economic, spatial and being existing problems which is uncontrolled
buildings harming the natural resources were researched at process of being a suburban
fringe.
The is the most important problem of being suburban fringe of İstanbul Metropolitan Area is
the uncontrolled buildings in rural areas which has natural sources. Eyüp Urban Edge sample
was researched, for better analyse of developing urban edge. From the point of view of
sustainable development, environment development and urban development were researched
for evaluating the damages of natural sources. At the end of the analysing suburban fringe of
urban edge, many problems were found. The most important problems are to damaging the
forest areas, pollution of water basins damaging agricultural areas by illegal buildings and
corrupting the ecologic balance and natural structure. These problems were evaluated with
İstanbul urban edge by the point of view of sustainable environment.
Keywords: Urban edge, Suburban fringe, İstanbul Metropolitan Area, Natural sources, Eyüp
Sustainable
Tez Adı : Metropolleşme Sürecinde Kent Çeperlerinde Gelişmeler: Ankara ve Pursaklar
Örneği
Yazar Adı: Kadir Hakan YAZAR
Danışman: Doç. Dr. Güzin KAYA
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2002
ÖZET
Ankara Kent çeperleri üzerinde yapılan bu çalışmanın amacı, Ankara kenti özelinde
çeperlerin nasıl bir gelişim ve dönüşüm yaşadığım ortaya koymaktadır. Bu kapsamda; kent
çeperlerindeki gelişmenin kent makro formu, kent ekonomisi, kentin iç ve dış dinamikleri ile
olan ilişkileri saptanmış, çeperler ile kentin fiziksel, demografik, ekonomik, yasal ve yönetsel
süreçler arasındaki etkileme - etkilenme biçimleri ortaya konmuştur. Tüm bu sistemin aynı
zamanda planlama süreci içindeki yerini ve planlamanın bu ilişkilere olan etkileri de
incelenmiştir.
Çalışmada yöntem olarak literatür taraması sonucundan elde edilen bilgiler derlenmiş ve tez
çalışmasına temel oluşturmuştur. Bunun yanı sıra yönetsel organların yürütmüş olduğu konu
ile ilgili çalışmalardan dokümanlar (yasalar, yönetmelikler, haritalar, planlar) alınarak kaynak
olarak yararlanılmıştır. Ayrıca konu ile ilgili olan tezler, araştırmalar incelenmiş ve
faydalanılmıştır. Kavramsal çerçevenin bu şekilde oluşturulmasından sonra Ankara kent
çeperlerindeki gelişmenin örneklendiği Pursaklar Üzerinde bir alan araştırması yapılmıştır. Bu
araştırmada 'yerinde gözlem, mülakat ve resmi kayıtlarda tarama yöntemi kullanılarak alan ile
ilgili bilgiler toplanmış ve bunlar Ankara üzerinde yapılan çalışmalarla karşılaştırılmıştır.
Yapılan tüm bu çalışmaların sonucunda Ankara kent çeperlerinin gelişiminin büyüme
noktalarının etrafında yağ lekesi şeklinde gerçekleştiği, çeperlerde ikili yapıların oluştuğu,
çeper gelişmesinin ve ekonomik dönüşümünün merkeze dayalı olduğu, uygulanan yasal ve
yönetsel politikaların çeperler üzerinde belirleyici olduğu ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Metropoliten Saçaklanma, Kent Çeperi, Kent Saçaklanması, Çeperde
Dönüşüm, Devamlı Gelişme Alanı
1
ABSTRACT
The aim of this study on the urban fringes of Ankara is to bring up how the fringes of Ankara
experience growth and conversion. In this scope, the relations between the growth of urban
fringes and urban macro form, urban economy, and inner and outer dynamics of the city have
been determined and bilateral influence forms of fringes and physical, demographic,
economical, official and administrative processes of the city have brought up. The place of the
system in the planning process and the effects of planning on this relation have also been
examined.
In this study, the data obtained as a result of literature scanning have been compiled and this
data formed the fundamentals of this thesis. The documents prepared by the administrative
organisations (laws, regulations, maps, plans) have been used as a source. The thesis and
researches have also been examined and benefited from. After the formation of the theoretical
frame, an on-site research was made in Pursaklar that was given as an example on the growth
of the fringes of Ankara.
In this study, the data about the site have been collected by observation, interviews and by
scanning the official documents and this data have been compared by the studies made about
Ankara.
As a result of this study, it has been brought up that the growth of Ankara city fringes realise
as a dispersed pattern around growth areas, dual formation have been formed, the growth and
economical conversion of fringes is subject to central authority, and the legitimate and
administrative policies have a vital effect on the city fringes.
Keywords: Fringes of Metropolitan Areas, Urban Fringe, Transformation On The Fringes,
Permanently Development Urban Areas
Tez Adı : Konut Sorununun Çözümünde Konut Finansmanının Rolü
Yazar Adı: Meltem GÜVENÇ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Fatma ÜNSAL
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2003
ÖZET
Konut sektörü kentsel yaşamı bütünüyle etkilemektedir. Kent planlama disiplini içinde kentsel
yaşam kalitesini artırabilmek amacıyla "konut" önemli bir çalışma alanıdır. Konut sektörünün
kent üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri üç kategoride sınıflandırabiliriz. Bunlar fiziksel,
sosyal ve ekonomik etkilerdir. Gelişigüzel yapılan yer seçimleriyle kentsel makroform
bozulmakta, doğal afetlerin oluşmasına yada oluştuğu taktirde, etkilerinin artmasına neden
olmaktadır. Yapı standartları gözetilmemekte, eldeki kısıtlı kaynaklarla yapılan konutlar insan
gereksinimlerine cevap vermemektedir. Ayrıca plansız gelişme dolayısıyla kentsel hizmetler
yetersiz kalmaktadır. Bunların yanı sıra mevcut kaynakların (kapital,, toprak, hava, su, enerji,
malzeme, işgücü vb.) sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda kullanılmaması dolayısıyla
ortaya çıkan ve çıkacak sorunları da beraberinde getirmektedir. Ekonomik gücün getirdiği
yapılanma koşulları toplumsal açıdan segregasyonu arttırıcı yönde etki göstermekte ve birlikte
hareket etme potansiyelini azaltmaktadır. Kentsel ekonomi içinde de önemli bir sektör olan
konut sektörünün desteklenmemesi diğer sektörleri olumsuz yönde etkilerken, üretimini ve
istihdam oranını azaltıcı yönde bir etkiye sahiptir.
Tüm bu olumsuz etkileri azaltmak ve ortadan kaldırmak için kent planlama disiplini içinde
"konut" üzerinde önemle durulmalı ve sorunların nedenlerine inilerek çözülmelidir.
Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar konut sorunu dört farklı döneme ayrılarak
incelenmiştir. Her dönem çeşitli konut sunum biçimlerini getirmiş ve bu durum kentlerde
değişik izler bırakmıştır. Konut politikaları sorunlara çözüm üretmek adına gündeme gelse de
uygulama açısından her zaman yetersiz kalmıştır.
Konut sorununa ivme kazandıran diğer bir faktör de konutun finansman boyutudur. Gelir
dağılımının dengesiz olduğu ülkemizde bireyler konut ihtiyacını karşılamak amacıyla
devletten ve diğer finansal kuruluşlardan yeterince destek alamamışlardır. Özellikle alt ve orta
gelir grubu bu konuda en fazla zararı görmüştür ve çoğu zaman bireysel çözümlere
terkedilmiştir.
Sonuç olarak konut sorununun çözümüne konut finansmanına gerekli önem verilmeli,
kurumsallaşmasına ve örgütlenmesine katkı sağlanmalıdır. Bu, nedenlerle konut
finansmanında özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülke deneyimlerinden, faydalanma
yoluna gidilmeli ve mevcut yapının çeşitlendirilmesine ilişkin alternatifler önerilmelidir.
Bunlardan Türkiye için geçerliliği daha yüksek olan Menkul Kıymetleştirme - İpoteğe Dayalı
Menkul Kıymetleştirme yönteminin potansiyellerinin değerlendirilmesi gerekli görülmektedir.
1
ABSTRACT
The housing problem affects the urban life as whole: The "house" is an important working
area within the urban planning discipline for increasing the urban life quality. The potential
impacts of the housing sector on the city can be classified under three categories, which are
the physical, social and economic impacts. The haphazard location selections damage the
urban macro form and cause natura; disasters or worsen their impacts. Building standards are
not observed but the houses build with limited available resources cannot respond to the
requirements of the people. Moreover, the urban services become inefficient due to unplanned
development. Furthermore, there are and will be problems arising from the use of the
available resources (such as the capital, land, air, water, energy, material and labour)
regardless of the sustainability principles. The building conditions brought about by the
economic power has a social impact of increasing the segregation and decreasing the
collective action potential. The lack of support to the housing sector has a negative impact on
the other sectors and decreases the production and employment levels.
In order to lessen and remove all those negative impacts, the "house" must be emphasised
within the discipline of urban planning and the problems must be sorted out from their
origins.
The housing problem in the Republican era until today was studied under four periods. Each
period brought about various housing presentation forms and this left different traces in the
cities. Although some housing policies were on the agenda in different periods for solving the
problems, they were always inefficient in practice.
The financial aspect of hosing is another factor that accelerates the housing problem. In ourcountry where the income distribution is unbalanced, the individuals cannot get sufficient
support from the state and the other financial institutions for their housing needs. Especially
the lower and middle-income groups suffered the biggest losses and they are often left alone
with individual solutions.
As a result the housing finance must be taken seriously as required and get help to
institutionalise and organise itself. Therefore especially the experiences of the developed and
developing countries must be used for the housing finance and alternative ways must be
proposed in order to diversify the present structure. Among those ways, the potentials of
Securitisation and the Asset Based Securitisation,- which appear to be the best suitable
methods for Turkey, must be exploited.
Tez Adı : Çevresel Etki Değerlendirmesi Sürecinde Kentsel Planlama Boyutu
Yazar Adı: Cansu SAĞDIÇ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Teoman TEKKÖKOĞLU
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2003
ÖZET
Kalkınma amaçlı olarak başlayan yarış sonucunda doğal kaynaklar hızla tükenmeye ve
doğada geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar yaratmaya başlamıştır. Çevre krizlerini
doğuran bu durum ile çevre, çevresel kalite, çevre sorunları ve boyutları tartışılmaya
başlanmıştır ve bu tartışmalar çevre politikalarına (1970'li yıllardan itibaren) yansımıştır.
Kentlerin daha iyi organize edilmesi ve kentsel gelişimin sağlanması hedefine ulaşma
sürecinde dikkat çekilmesi gereken husus, planlamada kalkınma ve çevrenin bütünleşmiş
biçimde ele alınıp alınmadığı, gelişmenin doğuracağı sonuçların doğal kaynak ve çevresel
değerlere olan etkilerinin planlama içinde değerlendirilip değerlendirilmediğidir.
Yapılması düşünülen tüm yatırımların, çevreye verdiği etki yönünden incelenerek, uygulanıp
uygulanamayacağına karar verilmesini ön gören Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED),
kalkınma, çevre ve planlama üçlüsünün bağdaşık kılınmasını sağlayabilen araçlardan biri
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada, çevre kavramından yola çıkılarak, planlama sürecinde Çevresel Etki
Değerlendirmesinin gerekliliği üzerinde durulmuş, planlama-ÇED ilişkisi kurulmaya
çalışılmıştır.
Birinci bölümde; kavramsal açıklamalara yer verilmektedir. Çevre kavramı ve çevre
sorunlarının ortaya çıkışı ile birlikte çevre kavramının tarihsel gelişimi incelenmektedir.
Kentsel planlamada ve Çevre Mevzuatında, çevre kavramının nasıl ele alındığı
değerlendirilmektedir.
İkinci bölümde; çevre duyarlı kentsel planlama için uygun bir yöntem olan çevresel etki
değerlendirmesi kavramının tarihsel gelişimi, temel özellikleri ve uygulama sürecini oluşturan
aşamalar ile Türkiye' de gelişen çevre politikaları, kurumsal yapı çerçevesinde ÇED süreci
incelenmektedir.
Üçüncü bölümde; çevresel etki değerlendirmesi çalışmaları ile kentsel planlama arasındaki
ilişki kurularak, kentsel planlamada doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından ÇED
sürecinin önemi vurgulanmıştır.
Dördüncü bölümde; çalışmanın sonuçları ve önerileri yer almaktadır. Doğal kaynakların ve
çevresel, değerlerin korunmasını amaçlayan kentsel planların üretilmemesi, faalitetlerin
etkilerinin göz ardı edilmesi ÇED sürecinin gerekli olduğunu bize vurgulamaktadır.
1
ABSTRACT
As a result of the competition of development, the natural resources have been so much
depleted and the nature has been irreversibly damaged. Due to this situation that has created
environmental crises, discussions on the environment, environmental quality and the extent of
environmental
problems
have started and the impacts of this can be seen on the environment policies.(since 1970s).
The point to be noted in the process of organizing better urban zones and providing urban
development is that whether development and environment are handled in an integrated
manner in the planning and whether the impact of the development on environment is
considered within the planning process.
The Environmental Impact Assessment (EIA), which determines the feasibility of new
investments from the aspect of the impacts they would have on the environment, is one of the
instruments that makes the trio of development, environment and planning coherent.
In this study, taking the concept of environment as a reference, we emphasized the importance
of the Environmental Impact Evaluation in the process of planning and tried to establish a
relation between planning and EIA.
The first section includes conceptual definitions. The historical development of the concept of
environment with the appearance of the concept itself and the environmental problems is
analysed. It is also evaluated how the concept of environment is handled in urban planning
and environment law.
In the second section, the historical development of the environmental impact evaluation,
which is an applicable method for environment-sensitive urban planning, its basic features
and the phases that constitute the application process, together with the environment policies
that developed in Turkey and the EIA process within the framework of institutional structure
are analysed.
In the third section, a relation between environmental impact evaluation and urban planning is
established and the importance of the EIA process with regard to sustainability of natural
resources is emphasized.
In the fourth section, the conclusions and recommendations are given. Failure to produce
urban plans aiming to protect natural resources and environmental values, ignorance of the
impacts of the operations all emphasize that EIA process is necessary.
Tez Adı : “Kamu Yararı” Sorunsalının Kent Planlama Disiplinindeki Rolü ve VeznecilerSultançiftliği Raylı Sistem Hattının Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Özlem SANCAKLI
Danışman: Doç.Dr. Akın ERYOLDAŞ
Anabilim Dalı: Şehircilik Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 2004
ÖZET
Yaşanmakta olan kentsel değişimler ve çağdaş kentsel gelişme dinamiklerin planlama
sistematiğinin işlerliliğindeki önemli rolü yadsınamaz düzeydeyken, mevcut yöntemlerin
yetersizliği ve uygulamalardaki başarısızlıklar, kent planlama disiplininin temel ilkelerinin
sorgulanmasına neden olmuştur. Bundan dolayı tez çalışması kapsamında, planlamanın temel
dayanağı olan kamu yararı ilkesinin geçerliliği ve rolü sorgulanmaya çalışılmıştır. Bunu
gerçekleştirirken, kentsel gelişmeler ve çağdaş kentsel dinamikleri kavrayan ve kapsayan bir
planlama sistematiği içinde kamu yararı ilkesinin etkinliğinin sağlanabilmesi amaçlanmıştır.
Eşitsizliklerin giderek yoğunlaştığı yeni Dünya düzeni içinde, kamu yararını sağlayabilmenin
en etkin ve yaygın araçlarından biri olan kamusal hizmetlerin, kamu yararı etrafında
biçimlenen bir planlama olgusunun bileşeni olabilmesine yönelik ele alışların neler
olabileceğini belirlemek hedeflenmiştir.
Kısaca özetlenmeye çalışılan amaç çerçevesindeki bu çalışma, üç ana bölüm ve önerilerin
geliştirildiği sonuç bölümünden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışmanın çıkış noktasını
oluşturan ve kentsel planlama tarihinin önemli bir kısmında etkisini sürdüren geniş kapsamlı
planlama anlayışının temelini oluşturan kamu yararı sorunsalı, kavramsal olarak
incelenmiştir. Ardından kentsel planlamanın yaşadığı değişim sürecindeki rolü eleştirel bakış
açısıyla değerlendirilerek, planlama yaklaşımlarının vardığı nokta vurgulanmaya çalışılmıştır.
İkinci bölümde, kentsel planlama kararları doğrultusunda sunulmakta olan kentsel
hizmetlerden, toplu ulaşım hizmetlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun için, öncelikle
kuramsal boyutta ve yasal düzlemlerde kamu hizmetinin içeriği, özellikleri, temel ilkeleri ve
kapsamına incelenmiştir. Bu kavramsal çerçeveden sonra, kentsel ulaşım hizmetlerinde
değişen yaklaşımlar değerlendirilerek; dönemsel yaklaşımla ele alınan değişimlerin
sonucunda bir kamu hizmeti olan toplu ulaşımın ne olduğu, işletme biçimleri konusunda
değişen yapılar ve kamu - özel sektör ilişkilerinin yansımaları ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Çalışmanın ilk iki bölümünde incelenmiş olan kuramsal çerçevenin, toplu ulaşım yatırımları
boyutunda uygulamadaki yansımalarını inceleyebilmek amacıyla üçüncü bölüm de, ülke
ekonomisi ve nüfusu üzerinde büyük etkilere sahip İstanbul'daki güncel yatırımlardan biri
incelenmiştir. Kentin yeniden tüm boyutlarıyla şekillenmesinde önemli sonuçlar doğuracak ve
büyük kitleleri etkileyecek raylı ulaşım sistemlerinden biri olan Vezneciler-Sultançiftliği
Raylı Ulaşım Sistemi, kentsel planlama, kamu hizmeti, kentsel hizmet ve kamu yararı anahtar
kavramlarıyla ve önceki bölümlerde ortaya konulmuş olan konseptle değerlendirilmiş ve
kritiği yapılmaya çalışılmıştır. Bunun öncesinde hızlı kentsel gelişmelere sahne olan
İstanbul'da raylı ulaşım sistemlerinin gelişimi tarihsel perspektifle incelenmiş, son dönemdeki
mevcut projeler ve yapılması düşünülen yatırımlar araştırılarak, örnek projenin büyük
sistemdeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Vezneciler-Sultançiftliği Raylı Ulaşım Sistemi, bir
kamu yatırımı ve toplu ulaşım hattı olarak eleştirel bir yaklaşımla, sistematik bütünlük,
kaynakların optimum kullanımı, arazi kullanım kararları ile ulaşım altyapısının uyumu,
sistemin sürekliliği ve bileşenleriyle ilişkileri, sosyal etkileri, kentsel koruma konsepti ile
uyumu , ... gibi kriterlerle incelenerek sonuca yönelik çıkarsamalar yapılmıştır.
1
Kentsel planlama, tarihsel dönüşümü içinde hiç olmadığı kadar kamu yararına kenetlenmek
durumundadır. Kamu yararından vazgeçildiği takdirde özünü ve varlık nedenini yitirebilecek
olan planlama disiplinin sistematiğini şekillendirmesine; kamu yararını sağlayabilmenin en
etkin ve yaygın araçlarından biri kamusal hizmetlerin, planlama olgusunun bileşeni
olabilmesine yönelik öneriler sonuç bölümünde sunulmuştur. Bu öneriler, çalışmanın içeriği
doğrultusunda yer alan ana bölümler kapsamında ele alınarak genel bir değerlendirme ile
varılmak istenen noktalar vurgulanmıştır.
ABSTRACT
Though important roles of ongoing urban changes and dynamics of contemporary urban
development in the operationally of the planning system are at an undeniable level, the
inadequacies of current methods and the failures in applications have led to the questioning
of the fundamental principles of the city planning discipline. Therefore, in this study, the
validity and role of the principle of public interest that is the main support of the planning,
was tried to be examined. While doing this, the main aim was to make the principle of public
interest effective where in the planning system could comprehend and include urban
developments and contemporary urban dynamics. It was intended to determine public
services, which is one of the most effective and the most common means of providing public
interest, as a component of the phenomenon of planning shaped around the concept of public
interest in a new World order within which inequalities increasingly intensify.
This study, as explained briefly above, is composed of the tree chapters and a conclusive
chapter that would include various propositions. Forming the starting point of this study, as
well as constituting the basis of a wide ranging planning understanding-that has owned a
continuous effect in the history of urban planning to a great extent, the problematic of public
interest was conceptually examined in the first chapter. Then, its role was evaluated within the
context of changing process that city planning has undergone, and then the point that planning
approaches has reached, was tried to be emphasised.
In the second chapter, the main aim was to study the mass transportation services provided on
the basis of city planning decisions. For this purpose, the content, the peculiarities, the
fundamental principles and the context of public services was assessed primarily on the basis
of its theoretical and legal dimensions. After constructing this contextual framework, the
changing approaches about the city transportation services are assessed. Afterwards,
considering the changes on the basis of periodic approach, the meaning of the mass
transportation as a public service, in addition to the changing structures regarding forms of
management and the reflections of public-private relations were questioned.
At the third chapter, to evaluate the reflections of theoretical framework developed at the first
two chapters of this study on the investment for mass transportation, one of the current
investments realised in Istanbul, which has important effects on the economy and population
of the country, was analysed. One of the rail transit systems, Vezneciler-Sultançiftliği Rail
Transit System, which would- create crucial results on the reshaping of the city as a whole,
was aimed to be examined and criticised on the basis of the key concepts such as city
planning, public services, city services and public benefits, and of the conceptual framework
was developed in the previous chapters. Before doing that, the development of rail transit
systems in Istanbul, a city experiencing rapid urban developments, was assessed historically.
By studying the recent projects and the planned future investments, the place of model project
within the larger system was tried to be determined. Being a public investment and mass
transportation line, Vezneciler-Sultançiftliği Rail Transit System was examined and some
conclusive inferences were stated on the basis of the criteria of systematic wholeness, the
optimum use of resources, the harmony between decisions regarding land use and
transportation infrastructure, the continuousness of the system and its relations with its
components, its harmony with the concept of urban protection.
City planning has to be bounded tightly with public interest at an extent never occurred before
during its historical transformation. In the last chapter as a conclusion, certain suggestions
regarding the formation of the planning discipline that may loose its essence and raison d'etre
if public interest is abandoned, and regarding the making of public services, which is one of
the most effective and most common means of providing public interest, a component of
planning phenomenon, were made. By examining these suggestions on the basis of main
chapters of this study, the points aimed to be reached were emphasised with a general
evaluation.
1
Tez Adı : Yenileşme ve Kentsel Sit Alanlarında Uygulamaları-Kadıköy Tarihi Çarşı Sit
Alanı Örneği
Yazar Adı: Banu GÜR
Danışman: Prof. Dr. Akın ERYOLDAŞ
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
Dünya mirası olan ve özellikle de mesleki sorumluluğumuz gereği daha hassas olmamızı
gerektiren, gelecek kuşaklara aktarmanın bilincinde olduğumuz tarihi kentsel dokular, modern
dünyada hızla yaşanan kentleşme ve getirdiği sorunların baskısı ve etkisi altında, zaman
içinde sahip olduğu özellikleri kaybetme, yok olup gitme, köhneme tehlikesi ile karşı karşıya
kalmaktadır.
AB’ye uyum sürecinde, geleneksel planlama yaklaşımından, yenilikçi planlama yaklaşımına
yönelim ile özellikle sürdürülebilir kalkınma stratejisi kapsamında, (3E) ekonomi-ekolojieşitlik kavramları çerçevesinde (3K) Kentsel- Kurumsal- Kültürel boyutlarının ele alınması
kaçınılmaz olmuştur. Kentlerde yaşanacak yenileşme süreçleri içinde, kent yönetimleri ve
aktörlerin başarılı olabilmeleri için bazı yeni yasal düzenlemelere ve yenilikçi yaklaşımlara
ihtiyaç duyulacaktır.
Yenileşme sürecinin kaçınılmaz olduğu tarihi dokulardan birisi de İstanbul’un deniz ve kara
ulaşımında da önemli bir transfer merkezi niteliğinde olan ve 18. yy Türk kenti yerleşmesinin
kültürel çeşitliliğini ve dönemin özgün sivil mimari örneklerini günümüze taşıyan Kadıköy
tarihi Çarşı Bölgesidir. Bu tarihi doku, koruma altına alınmak amacıyla Kültür Bakanlığı
İstanbul İli II Numaralı (K.T.V.K.) Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca 13.09.1991
/ 3623 sayılı kararı ile Sit Alanı ilan edilmiş, 1/500 ölçekli koruma amaçlı imar planı
13.05.1993/5802 sayılı kararı ile uygun görülmüştür.
Kadıköy, İstanbul’un, boğazın Marmara Denizine açıldığı güney kesiminde yer alan, ilk
çağlardan bugüne her zaman ilgi görmüş, birçok uygarlığa sahne olmuş bir liman yerleşim
alanıdır.
Çoğunluğunu Rum balıkçıların oluşturduğu bir köy niteliğindeki Kadıköy yerleşim alanı,
1453’te İstanbul’un fethi ile gelişmeye başlamıştır. Ancak bugün Kadıköy’ Tarihi Çarşı Sit
Alanı olarak tanımlanan ve Kadıköy’ün merkezini oluşturan yerleşim alanının fiziksel
yapısının oluşumu 17. yy başlarında Osman Ağa Camisi’nin inşa edilmesi ile başlamış ve
bölgedeki ilk Türk Mahalleleri Osman Ağa Cami’nin etrafında gelişmiştir.
Kadıköy tarihi çarşı alanı ,18.yy dan itibaren Türk ve Rumlarla şekillenmiş , 19. yy da
Ermenilerin de katılımı ile konut ve ticaret merkezi haline dönüşmüştür. Bu dönemde Osman
Ağa Mahallesinde 882 ev ile 290 dükkânın mevcut olduğu bilinmektedir. Yaklaşık 6.5 ha olan
Çarşı Proje Alanında bugün 125 adedi tescilli olmak üzere yaklaşık 400 bina yer almaktadır.
1860 yılında yaşanan büyük yangında merkezde 250 yapının tamamının yandığı kayıtlara
geçmiştir. Yangın sonrasında ızgara plan uygulaması yapılarak bugünkü çarşı düzenlemesini
oluşturulmuştur. Çoğunlukla 18.yy Osmanlı mimarisinin özgün örneklerinin yer aldığı tarihi
çarşı bölgesinde bugün, kullanım değişiklikleri nedeni ile yapılan müdahaleler sonucu eski
dokunun büyük ölçüde kaybolduğu görülmektedir. Kadıköy Tarihi Çarşı Sit Alanında İnsan
ve vizyon odaklı kentsel gelişme ve tarihi kültürel değerlerin yaşatılarak korunduğu, yaşanan
bu çöküntünün ve köhneleşmenin, kentsel yenileşme uygulamaları ile yeniden ve özgün hali
ile kent yaşamına kazandırılması, bu alandaki fiziksel eskimenin durdurulması ve ıslah
edilmesinin sağlanması, sosyal yapının düzeltilmesi ve ekonominin canlandırılarak, yaşam
kalitesinin arttırılması için bu alanda yenileşme projesi uygulamasının zorunlu hale geldiği
görülmektedir.
Tarihi dokuların ve bu dokuları oluşturan kentsel sit alanlarının korunması, değişen dünya ve
yaşam koşullarına karşın tarihi dokuların sürekliliğinin sağlanmasındaki en önemli araçlardan
birisi de kentsel yenileşme proje ve uygulamalarıdır. Klasik imar planlama anlayışı ile başarılı
sonuçlar elde edilmesi çok da mümkün olmayan tarihsel dokuları, kentsel yenileme ve
yenileşme süreçleri ile canlandırmak ve kentsel yaşama geri kazandırmak; bu alanları sosyal,
ekonomik ve ekolojik yönden iyileştirmek, planlamanın değişen gündeminde önem
kazanmaya başlamıştır.
Bu tez kapsamında, yenileşmenin tanımı, Türkiye’de ve uluslar arası ortamda günümüze
kadar hangi evrelerden geçtiği, Türkiye’deki gelişim süreci ve İstanbul özelinde yenileşmeye
konu olan kentsel sit alanlarına değinilerek, kentsel yenileşme; Kadıköy Tarihi Çarşı Sit
Alanı örneğinde incelenmiştir. Sonuç olarak, Kadıköy Tarihi Çarşı Sit Alanı yenileşme proje
uygulaması deneyimine ve bundan sonraki süreç ile yenileşme projelerine ve uygulamalarına
yönelik tavsiye, görüş ve önerilere yer verilmiştir.
ABSTRACT
The historical urban textures, which are world heritages and require us to be more sensitive
particularly due to our professional responsibility recognizing that we have to transfer them to
coming generations, encounter the danger for loosing their characteristics they owned over
time, disappearing and becoming outmoded under the urbanization experienced in the modern
world and the pressure and effect of the problems it bring.
During the adaptation process to EU, it has become unavoidable to consider the Urban –
Institutional – Cultural (3K) dimensions within the terms of economy – ecology – equality
(3E) particularly within the scope of sustainable development strategy with the tendency from
the traditional planning approach to innovative planning approach. Some new legal
arrangements and innovative approaches will be required in order the city administrations and
the actors to be successful in the process of renovation that will be experienced in the cities.
One of the historical textures which renovation is unavoidable is Kadıköy’s historical Bazaar
Region which is an important transfer center in sea and land transportation of Istanbul and
carrying the cultural diversity of 18th century Turkish city settlement and genuine civil
architectural examples of this period to today. For the purpose of protecting, this historical
texture has been declared as a Protected Area with the decree numbered 13.09.1991 / 3623 by
Ministry of Culture Istanbul city Committee of Protecting the Cultural and Natural Heritage
(C.P.C.N.H.) Number II and the 1/500 scaled development plan with protection purpose has
been found suitable with the decree numbered 13.05.1993 / 5802.
1
Kadıköy is a port settlement area located in the south part of the Istanbul where the strait
opens to Marmara Sea, having great interest from antiquity to today and being the scene of
several civilizations.
Having a characteristic of a village mainly constituted by Greek fishermen, Kadıköy
settlement area has started to be developed with the conquest of Istanbul in 1453. However,
the formation of the physical structure of the settlement area that constitutes the center of
Kadıköy and defined as Kadıköy Historical Bazaar Protected Area has started with the
construction of Osman Ağa Mosque in early 17th century and the first Turkish wards has
started to be developed around Osman Ağa Mosque.
Kadıköy historical bazaar region has been shaped with Turkish and Greek people beginning
from 18th century and transformed into a dwelling and trading center with the participation of
Armenian people in 19th century. It is known that there were 882 houses and 290 shops in
Osman Ağa Ward at that period. In the Bazaar Project Area, which is approximately 6.5 ha,
there are around 400 buildings today which 125 of them are registered.
It has been recorded that 250 buildings had been completely burned in the big fire happened
in 1860. After the fire, the bazaar arrangement of today had been constituted by performing
grill plan application. Today, it is seen that the fold texture is mainly lost as a result of the
interventions carried out due to the usage changes at the historical bazaar region where
genuine examples of mostly 18th century Ottoman architecture take place. In Kadıköy
Historical Bazaar Protection Area, it is seen that human and vision focused urban
development and historical cultural values are protected by keeping them alive and that it is
required to cause this wreckage and becoming outmoded should be returned to city life again
and with its original condition with urban renovation applications, to stop the physical
wearing in the region and to ensure improvement, to correct the social structure and to apply a
renovation project in this region to increase the life quality by enlivening the economy.
One of the most important tools in protecting the historical textures and the urban protection
areas constituting these textures, providing continuity for the historical textures against the
changing world and life conditions is the urban renovation project and applications. Obtaining
successful results with classical development planning understanding, enlivening the
historical textures with urban renewing and renovation processes, which is not likely, and
return them back to the urban life, improving these areas in terms of physical, social and
economical have started to have more importance in the changing agenda of planning.
Within the scope of this thesis, the urban renovation has been examined in Kadıköy Historical
Bazaar Protection Area by referring to the definition of renovation, the stages that it has
passed through in Turkey and international environment until today, the development process
in Turkey and the urban protection areas subject to renovation in Istanbul. As a result,
recommendations, opinions and suggestions related to the experience of Kadıköy Historical
Bazaar Protection Area renovation project application and the renovation projects and
applications hereafter took place.
Tez Adı : Havza Planlaması ve Yönetimi
Yazar Adı: Habip ULUÇAY
Danışman: Yrd. Doç.Dr. M. Teoman TEKKÖKOĞLU
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs 2006
ÖZET
Donella Meadows ve arkadaşlarının 1972 yılında hazırladıkları “Büyümenin Sınırları”
araştırması dünyanın taşıma kapasitesini gündeme getirerek dikkatleri kalkınma ve çevre
ikilemlerine çekmiştir.
Büyümenin sınırları araştırması çok büyük yankılar yaratmış, kalkınma ve çevre arasındaki
ikilemlere çözümler üretilmek amacıyla birçok uluslararası toplantı düzenlenmiştir. Kalkınma
ile çevresel koruma arasında bir dengenin kurulması gereksinimi sürdürülebilir kalkınma
paradigmasını doğurmuştur.
1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen Kalkınma ve Çevre Konferansı’nda sürdürülebilir
kalkınma hedefleri olan sosyal, ekonomik ve çevresel koşulların planlanmasında ve
yönetilmesinde en uygun coğrafi birim olarak havzalar işaret edilmektedir.
Fiziksel bir birim olarak havzalar, iklim ve bitki bölgeleri gibi diğer doğal bölgelerle bütünlük
göstermekte, doğal sınırları içinde bir ekosistem oluşturmaktadır. Havza ölçeğinde planlama
ve yönetim ile ekosistemlere bütüncül bir yaklaşım sağlanabilmektedir.
Bu çerçevede çalışmanın birinci bölümünde, bu çalışmanın çıkış noktasının ve bu çalışma ile
ulaşılmak istenen hedeflerin belirlendiği bir giriş yapılmaktadır.
İkinci bölümde, çevre ve kalkınma tartışmalarının yoğunluk kazandığı bölge ölçeğinde
sürdürülebilir gelişmenin koşullarının belirlenebilmesi amacıyla öncelikle çevre-ekolojiekosistem kavramları ele alınmakta, daha sonra bölge planlamada yaşanan değişimler
incelenerek bölgesel kalkınma-çevre ikilemi üzerinde durulmaktadır. Son olarak
sürdürülebilir bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir bölgesel planlamanın koşulları ortaya
konmaya çalışılmaktadır.
Üçüncü bölümde, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesinde en uygun ölçek
olarak öne çıkan havzaların genel bir tanımı yapıldıktan sonra havzaların bir planlama ve
yönetim birimi olarak nasıl ortaya çıktığı üzerinde durulmakta, havza planlaması ve yönetimi
yaklaşımlarının genel bir çerçevesi çizilmekte, dünyada havza planlaması ve yönetimi
deneyimleri incelenmektedir.
Dördüncü bölümde, Türkiye’de havza planlaması ve yönetiminin koşulları belirlenmeye
çalışılmaktadır.
Beşinci bölümde, çalışmanın sonuçları ortaya çıkarılmaktadır.
Altıncı ve son bölümde genel bir değerlendirme yapılmaktadır.
1
ABSTRACT
The research named “Limits to Growth”, which is prepared by Donella Meadows and his
friends in 1972, has taken attention to dilemmas between development and environment by
presenting load capacity of the earth.
The research made such an impact that many international meetings are held to offer solutions
to dilemmas between development and environment. The requirement of the balance between
development and environmental protection produced the development paradigm.
Basins are suggested as the optimum geographic unit for plannning and management of
social, economic and environmental conditions having sustainable development goals at
Development and Environment Conference 1992 in Rio de Janerio.
As a physical unit, basins show integrity with climate and plant areas. Therefore they create
an ecosystem in their natural frontiers. Planning and management in a basin scale allows us a
solid approach for ecosystems.
The first part of this work gives an introduction for the subject and the objectives of the effort
are specified.
In the second part, environment-ecology-ecosystem notions are discussed to determine the
conditions for sustainable development. Then, changes in area planning are examined to
discuss the areal development-environment dilemma. Lastly, sustainable areal development
and conditions of sustainable areal planning are investigated.
In the third part, after making a definition of basins, which is seen as the optimum choice for
reaching the aims of sustainable development, how basins are emerged as a planning and
management unit is mentioned, the approaches for basin planning and management are
outlined, basin planning and management samples in the world are examined.
In the foth part, conditions of basin planning and management in Turkey are try to be stated.
Results of the work are presented in the fifth part.
Finally, a general discussion is made in the last part.
Tez Adı : 1990’lar Sonrası İstanbul Metropoliten Alanında “Rezidanslar” ın Gelişim Süreci,
Kentsel Gelişmeye Etkileri: “METROCITY MILLENNIUM” Örneği
Yazar Adı: Gökçe AKSOYLAR
Danışman: Yrd. Doç. Dr. A. Erdem ERBAŞ
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2006
ÖZET
1980’li yıllar sonrası küreselleşme sürecinin sosyo-ekonomik, kültürel ve mekânsal yapıya
etkisi, değişen tüketim alışkanlıkları ve tüketim kültürü söylemi kent yaşamını ve kent
kurgusunu derinden etkilemiştir. Değişen kullanıcı ve tüketici profili, farklılaşan tercihler,
konut üretimini ve sunumunu da başka açılımlar geliştirmek noktasına sürüklemiştir.
Rezidanslar, tanımlanan ortam içerisinde gelişen, varsıl kesime hitap eden, üst düzey
hizmetler sunan, kent merkezi veya kentin gelişme aksında yer alan, yüksek katlı lüks konut
yerleşmeleri olarak tanımlanmaktadır. İstanbul metropoliten alanı içerisinde 1990’lı yılların
sonunda gelişen ilk rezidans projesi olan Akmerkez Residence’dan sonra özellikle kent
merkezinde pek çok rezidans projesi geliştirilmiş, özellikle 2005 yılı ile birlikte inşaat
sektöründe yaşanan olumlu hava rezidans projelerinin hızla artmasına neden olmuştur. Ancak
niceliksel artış rezidans tanımından uzaklaşma tehlikesini de beraber getirmiştir. Bu çalışmada
amaç, rezidansların temel özelliklerini tanımlayarak, aslında hangi konut projelerinin rezidans
olduğu konusundaki tartışmayı başlatabilmektir. Ayrıca, rezidansları inşaat sektörünün lüks
konut talebi karşısında geliştirdiği bir yapı tipi olmanın ötesinde kentsel gelişme ve planlama
açısından da ele almak kent planlama açısından bir gereklilik olarak görülmektedir.
ABSTRACT
After 1980s, the influence of globalization process on socio-econoımic, cultural and local
structure; together with the changes in consumption habbits and consumption culture, deeply
influenced the city life and city fiction. Ultimate changes and seeking for new visions in
production and presentation of residences have become necessary because of the variations in
consemer profiles and choices. Residances can be defined as; high and luxiorous buildings
which develops in a defined circumstances, adresses to wealthy fraction of population, gives
first class services, located in central city or developing axis of the city. Akmerkez Residance
Project is the first one in İstanbul metropolis, which has been developed in late 1990s. After
Akmerkez Project, lots of residance projects have been developed in central city, especially
by 2005, very optimistic situations in construction sector caused accelarated increase in
residance projects. Unfortunately, increase in number brought the danger of becoming distant
from the definition of “actual residances”. The aim of this project is to define the basic
properties of an “actual residance” and by some means, to be able to start an argument on
which housing projects are residances? In addition, these residances were considered not only
as an offer to luxiorous housing demands in construction sector, but also as a necessary step to
be taken in city developing and urban planning.
1
Tez Adı : Kentsel Dönüşüm Süreci Kazlıçeşme Örneği
Yazar Adı: Gaye NURENGİN KOCAMEMİ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Teoman TEKKÖKOĞLU
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Planlama Yüksek Lisans
Tezi
Teslim Tarihi: Ekim- 2006
ÖZET
"Kentler: yalnız bir insan çokluğunun yaşadığı coğrafi mekân değil; aynı zamanda insanların
karşılıklı ilişkilerinden, tinsel iletişimlerinden oluşan kültür mekânıdır"
Kentte, kültür mekânlarıyla, coğrafi mekânlar birbirlerini tamamlarlar, bütünleşirler. Her
kentin bir felsefesi, yaşam prensibi, ruhu vardır. İçinde yaşayan insan topluluklarının yaşam
biçimi kentlere yaşam verir, prensiplerini ve kurallarını belirler. Yaşayan zamanlarda bu
kurallarda değişir, şekillenir. Kültürel mirasta yaşanarak kuşaktan kuşağa geçmektedir.
Kentlerin tarihsel mirasıyla, kentlilerin tarihsel kimliği birbirine oldukça güçlü bir bağ ile
bağlıdır.
Kent oturanlarının, içinde yaşayanların kültürel kimliğini dile getiren bir bütünlüktür. İnsanlık
tarihinin en önemli öğesi, insanların daima daha iyiye ve güzele ulaşmayı amaç edinmesidir.
Toplumlar kendi kişiliklerini yansıtan, çevre düzenlemesine özen göstermişlerdir.
Çağdaşlaşma süreci ile birlikte çağdaş insanın karmaşık gereksinimleri ileri teknik ürünleri ve
onların tekdüze, sevimsizliklerini de beraberinde getirmiştir. Var olan doğal güzellikler, doğal
yapı, doğanın işleyiş dengesi bozulmayarak korunmalıdır. Ekolojik ilişkilerin göz ardı edildiği
kentlerde doğal alanların azalması sonucu iklim ve toprak koşullarının, konut, sanayi ve
taşıtlardan kaynaklanan zararlı maddelerle yapay, yaşanması güç bir ortam oluştuğu
görülmektedir. Çevresi ile bir ütün olan insan da bu ortamda yapaylaşıp monotonlaştığı,
ruhsal yapısının çöktüğü bunalımlı toplumların oluştuğu gözlemlenmektedir. İnsanlar
birbirleri ve yaşadıkları kent ile yabancılaşmaktadır.
Her geçen gün bu sorunlar büyümekte, yanlış siyasi iktidarların, yanlış ve yanlı politikaları
sorunları çözümsüz ve içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Günümüzde kentleşmenin
yaşadığı bu sorunlara ve çözümsüzlüklere karşı çözüm üretmek için geliştirilen pek çok
kentsel dönüşüm projeleri yapılmaktadır. Yapılan bu projeler, kentlerdeki bu sorun
alanlarında ki potansiyellerden kazanç sağlamak amacıyla, kısa vadeli çözümler üretmeye
yönelik yapılmaktadır. Oysaki, kentsel projeler kamu yararı esas alınarak kamunun
denetiminde ve ülkesel, bölgesel standart ve normlara uygun planlamalardır.
Yaşadığımız metropolün genelinde son dönemde hızlı bir yapılanma ve yapılaşma
görülmektedir. Çevremizdeki bu yapılan yapılar, birbirinin içine geçmiş, estetik değerlerden
uzak, ne yaşayanlara ne de bulundukları çevreye uyum sağlamayan çirkin ve anlamsız bir
görünüm içerisindedirler.
Kentler ortak yaşam alanlarımız, mekânlarımızdır. Bu ortamın yaşam kalitesini yükseltmek,
çalışma alanları için düzenli konumlar hazırlamak, tüm kentsel bağlantıları kurmak, kentlinin
yaşam haklarına yönelik fırsatları yaratmak, doğal kaynakları doğru kullanabilmek ve
yönetmek, sürdürülebilir kentsel tasarım kararlarıyla mekân organizasyonu sağlayabilmek,
kentsel planlama yaklaşımlarıyla mümkün olabilir.
Bu dünyada sadece bizler yaşamayacağız. Gelecek nesillere çağdaş yaşam alanları ve ilkeleri
bırakmak, maddi zenginliklerden çok daha önemlidir. Bunu unutmamalı ve unutturmamalıyız.
ABSTRACT
Cities are not only geographical places where human population lives but also cultural centers
consisting of mutual relations and spiritual Communications. Each city has its own
philosophy, living principles and soul. Those rules that are defined by inhabitants may change
partially by time, however, cultural heritage shall transfer in the most intact manner from
generation to another.
Historical identity and cultural heritages are strongly correlated with each other and is an
integrity that expresses both historical and cultural identity of city inhabitants.
Societies should pay utmost attention to landscaping that reflect their respective characters, if
they are willing to reach the best and the most beautiful. Whereas, sophisticated requirements
of contemporary people and state-of-the-art products are at dangerously Might levels
menacing the environment. Available natural beauty should be protected without prejudice to
functioning balance of nature. in those cities, where ECOLOGICAL RELATIONS ARE
DISREGARDED, it Is obvious that climate and soil conditions happen to be so hard to live
with toxic substances emitted by industry.
Each day problems get larger and become insolvable due to wrong and subjective policies of
political powers, Urban conversion projects, which have been devised for producing
solutions, lead to failure to find a solution If it is aimed at high earnings in the short run
However, projects should be planned in accordance with countrywide and regional standards
and criteria under supen / ision of public based on public benefits.
Our metropolis is recently experiencing a fast, complicated, meaningless and impleasant
configuration far away from aesthetical values. Our basic mission is to upgrade our common
living area quality. It is possible to make new settlements viable places only through a longterm urban planning, which includes correctly exploiting and managing natural resources.
If we do not want to leave the world as it has already been left to us, we must prepare and
exercise contemporary living areas and living principles without regarding material benefits
for the future and always bear in mind that
This world is not only ours.
1
Tez Adı : Sürdürülebilir gelişme bağlamında havza planlaması ve yönetimi : Alibey içme
suyu havzası örneği
Yazar Adı: Gökçe Torun
Danışman: Doç. Dr. M. Turgay Gökçen
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat–2008
Tez Adı : Stratejik mekansal planlama’da kentsel projeler “proje süreç yönetimi”
Yazar Adı: Aslı Kotan
Danışman: Doç. Dr. Fatma Ünsal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran–2008
ÖZET
Mekansal değişmeler ve yeni yapılanmalar bağlamında, değişim dinamikleri arasında en
fazla ses getiren Küreselleşme dinamiği ile kentlerin uluslararası düzlemde artan rekabet
ortamında yer alabilmesi için artan çabalar, Stratejik Mekansal Planlama yaklaşımının
gelişmesine hız kazandırmış, bu yaklaşım kapsamında da kentsel projeler, hem Batı’da hem
de Türkiye’de uluslararası düzlemde yer edinmenin, etkin mekansal araçları olarak
gelişmiştir. Bu sebeple, kentsel projelerin kentsel planlamayla ve mekânla bütünleşmesi için;
öncelikle kentlerin mevcut durumunun ortaya konması, proje hazırlık aşamasından
uygulanma aşamasına kadar izleme ve değerlendirme mekanizmalarının net bir şekilde
tanımlanması, belirlenen amaç ve hedeflerin mekana birer kazanım olarak dönmesi için
gerekli koşullardır. Bu kapsamda, Avrupa Birliği’nce geliştirilmiş olan ‘Proje Çevrim
Yönetimi; kentsel projelerin planlama ilkeleriyle bütünleşik bir çerçevede geliştirilerek,
mekansal ve toplumsal katkının artmasına olanak tanıyan etkin bir uygulama biçimi olması
sebebiyle öneri model olarak tez çalışmasında ele alınmıştır.
ABSTRACT
In the context of spatial interchanges and recent configurations, within the globalization
dynamic that is the most influential among alteration dynamics, ascending attempts in order to
achieve the urban space to take place on the ascending competitive environment in the
international platform, has accelerated development of Spatial Strategic Planning approach.
Within the scope of this approach, urban projects have evolved as active spatial tools of
gaining a seat at the international platform both in Europe and in Turkey. Therefore, in order
to integrate urban projects with urban planning and urban spatial, primarily describing
existing conditions of the cities, defining the monitoring and evaluation mechanisms from
project preparation phase to application phase in a clear way, are essential conditions, to
assure that determined goals and targets return to the field (spatial) as an acquisition. Within
this content, Project Cycle Management which is developed by European Union has been
taken as a proposal model in this study, by the reason that it is a type of an efficient
application form which enables the improvement of local and social contribution, by
development of urban projects, in an integrated environment with planning principals.
1
Tez Adı : İstanbul kent merkezinin dönüşümü : gelişme ve planlama ikilemi
Yazar Adı: Sinem Nefes Güzelsoy
Danışman: Doç. Dr. Fatma Ünsal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran–2008
ÖZET
Son yirmi yılda küresel ölçekte üst düzey teknoloji, bilgi ve iletişim her alanda olduğu gibi
kentlerin gelişme formunda etkili olmaktadır. Dünya üzerinde belli başlı kentler sanayi
sonrası üretim yerleri olarak hizmet sektörünün geliştiği mekânlar haline dönüşmektedir. Bu
gelişim kentlerin hem beyni hem de kalbi olan kent merkezlerine birebir yansımaktadır.
Kent merkezi durağan bir yapıya sahip değildir. Kentlerin nüfusu hızla yükselmekte, bununla
beraber insan, mal ve para akışları, bunların arasındaki üretim, tüketim ve bölüşüm ilişkileri
gelişmektedir. Bu ilişkilerin gerçekleştiği mekânlar olarak kent merkezlerine olan talep de
giderek artmaktadır.
İstanbul gibi küresel ve ulusal ölçekte ekonomik ve toplumsal süreçlere etki eden ve bu
süreçlerden etkilenen bir metropolde kent merkezi olgusu karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu
aşamada kent merkezinin analizi önem taşımaktadır. Bir kentin merkezini anlamak öncelikle
o kentin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği ekonomik, toplumsal ve siyasi dönüşümlerin
analizi ile mümkün olabilmektedir.
Bu tezde, “İstanbul Kent Merkezi’nin Dönüşümü: Gelişme ve Planlama İkilemi” başlığı
altında 1923’ten bugüne Türkiye genel konjonktürel yapısı içerisinde ekonomik, toplumsal ve
siyasi gelişmeler çerçevesinde İstanbul kent mekânın dönüşümü ve planlamanın buna etkisi
üzerinde değerlendirmeler yapılmaktadır.
ABSTRACT
For twenty years, high level technologies, information and communication have effectted
form of cities development, in the world wide, like all case. In the world, main cities that are
producing centre of post industry. This development has been reflected exactly Central
Bussiness District that are both heart and brain of cities. Central Bussiness District doesn’t
have stable structure. City’s population has risen increasingly, in addition to this, human,
property and money movements and production, consumption and distribution relations that
are among them have increased. Also the demand at CBD has been risen increasingly as the
places that has been realised those relations.
Fact of CBD that ise in metropolis that has effected at economic and social proccesses in
global and natinonal range and has been effected in those proccesses, like İstanbul. At this
phase, analysis of CBD is very important. Understanding of city centres is possible analysing
economic, social and political evolution of that city in historical proccesses.
In this thessis, under title of “Evolution of Urban Central Areas in Istanbul: Paradox of
Development and Planning”, Since 1923, it has been commented on evolution of İstanbul
urban spaces and reflecting of planning frame on economic, social and political development
in general conjuncture structure of Turkey.
Tez Adı : Mekansal ve toplumsal değişme Bomonti örneği
Yazar Adı: Duygu Kılıç
Danışman: Doç Yrd. Doç. Dr. Turgay Gökçen
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim–2008
ÖZET
İstanbul’da şehir içi sanayi bölgesinin gelişimini ve sonrasında ise bölgeden sanayi
kuruluşlarını büyük oranda taşınmasının yarattığı mekansal ve toplumsal dönüşümü görmek
için Bomonti örneği oldukça önemlidir.
Bomonti’de sanayi kuruluşlarının yerleşmeye başlaması ile bölge gecekonduların istilasına
uğramıştır. Gecekonduların ve sanayinin büyümesi birbiri ile paralel gitmiştir. Sanayi
faaliyetleri bölgede yerleştikçe, çıkan imar aflarıyla birlikte gecekondular da yıkılıp yerine
apartmanlar inşa edilmiştir. Ancak sanayi kuruluşlarının hacimleri arttıkça, Bomonti’nin
topografik yetersizliklerinden ve gecekonduların zamanla bölgeyi sıkıştırmalarından dolayı
Bomonti onlar için yetersiz kalmıştır. Bu sebeple büyük sanayi kuruluşları bölgeyi terk
etmiştir. Geride ise az sayıda küçük sanayi kuruluşları kalmıştır. Büyük sanayi faaliyetlerinin
boşalttıkları yerlere ise, iş hanları ve iş merkezleri ile inşaatı devam eden üniversite kampusü,
otel ve kongre merkezi ve üst gelir grubuna hitap eden konutlar yerleşmektedir.
Bu durum bölgenin mekansal, ekonomik ve toplumsal durumunu etkilemiştir. Bir şehir içi
sanayi bölgesi olarak kurulan ve gelişen Bomonti, üniversite kampusü, otel ve kongre merkezi
inşaatlarının bölgede başlamasıyla, iş hanları ve iş merkezlerinin yaygınlaşmasıyla kültürel,
ekonomik, mekansal ve toplumsal açıdan kabuk değiştirerek merkezi iş alanı yönünde
gelişme göstermeye başlamıştır.
ANAHTAR KELİMELER:
Değişime, Toplumsal Değişime
Bomonti,
Sanayileşme,
Sanayi
Kuruluşları,
Mekansal
ABSTRACT
Bomonti is an important model to see the industrial alteration which takes place inside of the
city. It’s also a good example to debate locational ve social change.
While the industrial establishment were growing in the location, slum houses were increasing.
Slum houses’ and industry’s growment had gone-ahead parallely. Slum houses had been
blasted and new aparments had been built. But when the industrial establishment’s growth
were increased, Bomonti’s topographical negativities arised and by passage of time Slum
houses reduced Bomonti’s limit, Bomonti had become insufficient. Because of these reasons
large industrial establishments had to leave the area. The smaller ones or business centres
were established there instead of them.
This case affected the locational, economical ve social change of Bomonti. To be founded and
developing as a urban inside industrial establishment; by constructing university campus,
hotel and convention centre and by becoming widespread business centres locationaly,
culturaly, economicaly and socialy Bomonti changes and build up as central business area.
KEYWORDS: Bomonti, Industrialization, Industrial Establishment, Locational Change,
Social Change
1
Tez Adı : İktidarın mekansal örgütlenmesi : iktidarın mekansal fantazmagorisi olarak
İstanbul’daki büyük alışveriş merkezleri
Yazar Adı: Emrah Tuncer
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Turgay Gökçen
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan –2009
ÖZET
Toplumsal evrimleşmenin en önemli kırılma noktalarından olan kentleşme genelde uygarlık
ile özdeşleştirilir. Uygarlığın çok hızlı ilerlemesi beraberinde birçok sorunu da getirmiştir.
Kentleşme ile başlatılan uygarlığın da ilerledikçe tahripkar belirtilerini gizlemek, örtmek için
de iktidar alanını genişlettiği, yaydığı görülür. Bir şekilde yanlış bilinç ve yanlış gereksinimi
manipülasyonla sağlayıp kendi aldatıcı görünümlerini oluşturmuşlardır.
Elbette ki kentsel devrimden önce de var olan iktidar mekanlarının olduğu, kendi yayılış
alanlarını oluşturduğu söylenebilir. Tarihsel süreç içersinde iktidarın mekandaki
görünürlükleri daha dolaysız ve açık olduğu için bunu daha net görmek mümkündür.
Modernliğin dinamizmi ile birlikte iletişim, ulaşım teknolojilerinin gelişmesiyle değişen,
dönüşen kentsel mekanda karakter değiştiren iktidarda günümüzde kendisini “yaşam alanı”
şeklinde alışveriş merkezleri olarak yaşamsallaştırmıştır. Bu aldatıcı görünümle hem her
tarafa yayılmış hem de girdiği krizden çıkma reçetesi olarak kendini sunmuştur.
İstanbul’daki alışveriş merkezlerinin kamusal hayat alanı olarak sunulması da bu anlamda
değerlendirilebilir.
Anahtar kelimeler: ilerleme, uygarlık, iktidar, alışveriş merkezleri
ABSTRACT
Being one of the breaking points of the socialized evolution, urbanization is generally
identified with civilization. The rapid progress of civilization results in many problems as
well. Originated from urbanization and as progressed, civilization has extended its capacity in
order to cover and hide its destructive symptoms. It has also formed its own deceptive
appearance providing the improper conscious and requirement with manipulation.
By all means, it can be said that civilization has also made its own expanding areas and the
capability areas existed before the urbanization evolution. It is more likely to see the visibility
of capacity within the area in the historical period obviously and indirectly. In addition to the
dynamism of the modernisim, the development of communication and transportation
technology, character-converted capacity has vitalized themselves as the shopping malls in
the form of live space in the developed and transformed urbanized location today. Within this
deceptive respect, it has both extended to broad areas and been presented as the prescription
to getr id of crisis the civilization is into.
Thus, this can be evaluated within the respect of the fact that the shopping malls in Istanbul
have been presented as the public living space.
Key Words: Advance, civilization, power, shopping malls
Tez Adı : Türkiye’de kentleşmenin kuşaklar üzerindeki etkisi : Beşiktaş ve Ümraniye
örnekleri
Yazar Adı: Kerem Ekinci
Danışman: Prof. Dr. Sümer Gürel
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
Bu çalışmada Türkiye’de, Cumhuriyetin ilanından bu güne yaşanan kentleşme süreçlerinin,
birbirini izleyen kuşaklar üzerindeki etkileri incelenmektedir. 20. yy. ülkemizde özellikle
kentsel çevreler açısından hızlı ve yoğun bir değişim yüzyılı olmuştur. İnsan doğası gereği
çevre, insanın gelişmesi sırasında kullanacağı maddi ve manevi girdilerin ve birikimlerin
bulunduğu yer olduğuna göre, söz konusu hızlı değişim, her kuşağın, öncekine ve sonrakine
göre farklı birikimlerle kendini oluşturması anlamına gelmektedir.
“Özal gençliği” deyimi şeklinde ortaya çıkan toplumsal bir suçlama ile zan altında
olan günümüz kuşağının yetiştiği kentsel çevreler, acaba önceki kuşaklara göre ne gibi
farklılıklar göstermektedir? Çevrenin giderek fakirleşmesi ve gelecek kuşakları geçmişin
birikimlerinden ve zenginliklerinden yoksun bırakmak ne gibi bir tehlikenin habercisidir?
Çalışma, Türkiye’de kentsel çevrelerin değişime uğramasını doğrudan etkileyen
iktidarların çatışması ile ortaya çıkan farklı dönemlerin ele alındığı sorun tanımlaması bölümü
(birinci bölüm), çevrenin insan gelişimi üzerindeki etkilerinin tartışıldığı ikinci bölümü,
tanımlanan sorunsal ve çizilen kuramsal çerçeve ile Türkiye kentleşmesinin iki farklı
yüzünün, Beşiktaş ve Ümraniye semtlerinin değerlendirildiği üçüncü bölümü, sonunda da
öneri olarak uygulamaya yönelik bir fikir projesinin geliştirildiği dördüncü bölümü
içermektedir.
ABSTRACT
This study aims to examine the impact of urbanisation processes on generations from the
beginning of the Turkish Republic until to-day.
20th century, especially for urban regions in our country, happens to be the era of rapid
and intensive changes. Since the environment is considered as a “place” which provides
material and immaterial substances for human beings living in it, rapid changes as already
mentioned above, have also caused differences among generations.
To day’s youth are referred as “Özal’s Youth” which implies negative and undesirable
connotations; hence the question to be posed here, is “what sorts of differences in the
environments / millieus can be observed where old generations and to-day’s youth are
raised?” The gradual impowerishment of the environment, which means hampering the
accessibilities of young generations to the richnes and values of the past (traditions), does
create a menace. What could be an alarming message for a danger as such for to day’s and
future generations?
First chapter of this thesis, deals with “problem formulation” whereby the impacts of
various governments (political powers) on the changes of environment are analysed.
Second chapter, discusses the influences of the environmental/milieu conditions on the
development of the personalities of individuals.
Third chapter, covers an evaluation of the different societal aspects of urbanisation, namely
Beşiktaş and Ümraniye districts are evaluated on the basis of previously explained “problem
formulation” as well as the proposed “theoretical framework” for this study.
1
Last, but not least, a concrete proposal –an idea project converted to implementation design
work- is added as chapter four of the thesis.
Tez Adı : Büyük ölçekli etkinliklerin kente girişi ve neoliberalizmin dönüşen mekanları:
Formula 1 ve Akfırat örneği
Yazar Adı: Funda Dönmez
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Binnur Öktem Ünsal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran –2009
ÖZET
Bu çalışma, dünyanın çeşitli metropollerinde, neoliberal piyasa koşullarında, büyük ölçekli
etkinlikler yoluyla yaşanan kentsel dönüşüm süreçlerine ve bu süreçlerin kentsel mekân
üzerindeki etkilerine bir örnek olarak büyük ölçekli etkinliklerin İstanbul’da yarattığı
değişimleri ve ortaya çıkardığı sosyo-mekânsal dönüşümleri irdelemeyi hedeflemektedir. Bu
bağlamda, odak araştırma alanı olarak seçilen Akfırat’ın, Formula 1 etkinliği nedeniyle
içinden geçmekte olduğu ekonomik, ekolojik ve mekânsal dönüşüm sürecinin incelenmesi
çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır.
ABSTRACT
This study aims to elaborate the changes in Istanbul that are brought about by the organization
of mega-events in the city and the resulting socio-spatial transformations. These changes are
evaluated within the framework of a more general trend lived under neoliberal economic
conditions in various cities of the world, and as they are actualized through the organization
of mega-events—a process having deep impacts on the urban space. In this context, the
inquiry of the economic, ecological and spatial transformation processes that Akfırat goes
through due to the organization of Formula 1 races makes the substance of this study.
1
Tez Adı : Havza planlaması ve yönetimi: Ömerli Havzası örneği
Yazar Adı: Murat Yün
Danışman: Yrd. Doç. Teoman Tekkökoğlu
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül –2009
ÖZET
İstanbul’un temel yaşam kaynaklarından biri olan su toplama havzaları gerek fiziksel gerekse
mevzuat, yönetim ve sosyal sorunların oluşturduğu plansız ve denetimsiz bir kentleşme süreci
ile karşı karşıyadır. Su havzaları yanlış arazi kullanım politikaları, mevzuattaki çelişkiler,
yönetim eksikliği ve karmaşası, kurumlar arası iletişimin olmayışı nedeniyle, yapılaşma
baskısı altındadır. Buna bağlı olarak bu sorunların çözüm yollarının belirlenmesi
gerekmektedir.
Bu amaçla çalışmada verileri derleme, havza bazında veri tabanı oluşturma gibi güçlüklerin
yanında bölge planlama için en uygun ölçeği sunması nedeniyle de havza ölçeği
benimsenmiştir. Ele alınan tez çalışmasında sırasıyla sürdürülebilirlik kavramı ve açılımları,
bölge planlama anlayışının sürdürülebilirlik ve planlama için önemi, havza planlama ve
yönetimi konularının önemi vurgulanmış, farklı ülkelerde havza koruma politikaları ile
Türkiye’de havza planlamanın altlığını oluşturan yasal çerçeve ve yönetim boyutu
değerlendirilerek, çalışmanın ana mekanı olan Ömerli Havzası’nda havza planlama adına
coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak analizler yapılmış, sorunlar incelenmiş ve öneriler
getirilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Ömerli İçme Suyu Havzası’nda doğal eşik
oluşturan temel değerleri belirleyerek fiziki ve sosyal çevredeki sorunları ortaya koymak ve
havza bazında bütüncül bir planlama ve yönetim yaklaşımı geliştirmektir.
Çalışmanın birinci bölümünde çalışmanın amacı ve kapsamı verildikten sonra, literatür
araştırmasına dayalı olarak havza kavramının teorik çerçevesi çizilmiş, değişen bölge ve
sürdürülebilirlik kavramlarıyla birlikte havza planlama ve yönetimindeki değişimler ortaya
konulmuştur.
İkinci bölümde, Avrupa Birliği Su Politikaları incelenmiş, Birliğin lokomotif ülkelerinden
İngiltere, Almanya ve Fransa ile birlikte, Birlik dışından Amerika Birleşik Devletleri’nde
uygulanan su politikaları detaylı bir şekilde analiz edilmiştir.
Üçüncü bölümde Türkiye’de havza planlama ve yönetiminin dayandığı yasal yapı irdelenmiş,
bu yetkiyi elinde bulunduran kurumsal yapılar ve bu kurumlar tarafından uygulanan
politikalar ortaya konulmuş ve örnekler üzerinden çıkarımlar yapılmıştır.
Dördüncü bölümde ise İstanbul’un en önemli içme suyu havzalarından biri olan Ömerli İçme
Suyu Havzası’nın mevcut durum analizi yapılmış, hangi yasalarla ve sözleşmelerle korunduğu
ortaya konulmuş ve hangi yasalarla ne gibi sorunların ortaya çıktığı tartışılmıştır. Ayrıca
Ömerli Havzası’nda yapılan üst ölçek planlardaki kararlar da bu bölümde irdelenmiştir. Bu
saptamalardan sonra devam eden bölümlerde, Türkiye’de yapılan havza planlama ve yönetimi
ve bu yönetimin Ömerli İçme Suyu Havzası’na etkilerine dair değerlendirme yapılmış, çözüm
önerileri geliştirilmiştir.
ABSTRACT
The river basins as the main natural source of life in Istanbul are face to face with process of
irregular, unplanned urbanization and construction is observed depending on the factors as;
physical, juridical regulations and social problems. The river basins are under the pressure of
the irregular construction depends on the wrong construction policies, contradiction of
juridical regulations, management problem and the deficiency between the institutions.
By this aim in this study, in spite of the difficulties of adapting data to the basin area, river
basin was chosen as a scale, because it’s suitable scale for regional planning. In this study
according to the circumstances sustainability concept, the importance of regional planning for
the sustainability and planning and the importance of river basin planning and management
are emphasized, river basins protecting laws of different countries and the base of river basin
planning as legal and management approach in Turkey are observed, for river basin planning
in basic land of the study, Omerli River Basin analysis are made by using geographical
knowledge system, problems are examined and solution proposals are produced. So the aim of
the study, to determine basic values of natural core in Omerli river basin, to produce problems
of physical and social environment and to produce an integrated river basin planning and
management development.
In the first part, after maintaining the aim and framework of the study, theoretical framework
of the term basin has been contextualized accordingly to literature and the changes occurred
in river basin planning and management has been explained within the scope of changing
region and sustainability terms.
In the second part, European Union Water Policies has been examined and moreover, the
execution of water policies in United Kingdom, Germany and France, the pioneer countries of
the Union, and United States of America, as a country out of the Union, has been analysed in
detail.
The legal framework of water basin and management has been analyzed in the third part of
the study. The institutions and the policies executed by these institutions have been examined
with specific examples and the conclusion has been given.
In the last part of the study, the conditional analysis of Omerli Fresh Water Basin, one of the
most important fresh water basins of Istanbul, has been focused and the laws and agreements
protect the basin has been maintained with contributing the discussion about the problems that
occurred in the legal framework. In addition, the decisions given in the upper planning
process in Omerli Basin have been examined in this part. After summarizing the situation, the
basin planning and management in Turkey and the affects of this planning to Omerli Fresh
Water Basin has been evaluated and some suggestions has been maintained.
1
Tez Adı : Küreselleşmeyi “taşra” üzerinden okumak: Trabzon örneği
Yazar Adı: Gürkan Akgün
Danışman: Doç. Dr. Güzin Kaya
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül –2009
ÖZET
Bu çalışma, dünyada ve Türkiye’de 80’li yıllar ile başlayan ve sonrasında giderek hızlanan
değişim ve yeniden yapılanma sürecini ele almakta, bu süreci ana sorusu dahilinde belirli
açılardan çözümlemeye çalışmaktadır.
Çalışmanın temel sorusu şu yörünge üzerine oturmaktadır: “Küreselleşmenin
metropoller/merkezler üzerinden şekillendirilen gelişme stratejilerinin taşraya/çevreye,
söylemde ve pratikte ne şekilde yansımaları olmaktadır?” Bu sürecin özellikle azgelişmiş
coğrafyalarda yarattığı mekânsal ve sınıfsal eşitsizliğin tezahürleri ne şekildedir? Bu sorular
etrafındaki anlama çabası, doğal olarak 1980’li yılların sonrasına dikkatimizi
yoğunlaştırmamızı zaruri kılmıştır. Dolayısıyla çalışmanın amacının 1980 sonrasında
küreselleşme ve neo-liberal etkinin “taşra” üzerinden okumasını Trabzon kenti özelinde
yapmak olduğu belirtilebilir. Çalışma, sonuç itibariyle küreselleşme ile kapitalist
modernleşmeyi dolayımsız bir ilişkiye sokmakta ve bu şekilde ele almakta; Marksist mekânbilim doğrultusunda “diyalektik” bir ele alışı içermektedir. “Tarihsel ve ilişkisel bir ontoloji”
kurularak süreçler, yapılar, uzamlar ve aktörler arasındaki etkileşimleri ve çelişkileri analiz
etme çabasındadır.
ABSTRACT
This study deals with the process of restructuring and transformation that started and
accelerated by 80’s both in Turkey and around globe; and analyses this process within the
scope of its research questions.
The main problematic of the research resides on the questions of "in what ways development
strategies of globalisation shaped in metropolitan/centeral area, reflects on county/periphery
in discourse and practise? What are the manifestations of the spatial and class based
inequalities created by this process on underdeveloped geographies?”. The effort to
understand the process around these questions naturally made us focus the attention on post
’80 period. Therefore, the aim of the study can be indicated as reading globalisation and
neoliberalism on county by the case of Trabzon City. The study consequently puts
globalisation and capitalist modernisation in direct relation and deals with it in line with
Marxist spatial sciences in a dialectical manner. It is also in an effort to analyse interactions
and conflicts between processes, structures, spaces and actors by building “historical and
relational ontology”.
Tez Adı : Konut politikaları ve devlet
Yazar Adı: Deniz Boran
Danışman: Doç. Dr. Fatma Ünsal
Anabilim Dalı: Mimarlık Anabilim Dalı Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel
Planlama Programı Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim –2009
ÖZET
Bu çalışma, hızlı kentleşme süreci ve devlet tarafından geliştirilen konut politikaları
çerçevesinde, siyaset ve planlama pratiği arasındaki bağ üzerinde yoğunlaşarak, Türkiye’de
özellikle 1950’li yıllar sonrası konut politikalarını ve konut sunumu biçimlerini
incelemektedir.
Konut sunumunun siyasal bir araç haline gelen ekonomik boyutu, arz ve talepte yarattığı
dengesizliklerin nasıl bir sorun halini aldığı irdelenmektedir. Planlamaya konu olan konuta
yönelik geliştirilen politikalarda ve yapılan yasal ve kurumsal değişikliklerin detaylandırıldığı
tez, Devlet ve konut sunumu ilişkisinin değişimini vurgulayacak retrospektif bakışı da ortaya
koymaktadır. Böylelikle, konut sorununun dünden bugüne sosyal ve ekonomik boyutlarının
ortaya konması hedeflenmektedir.
Tez, Devletin kurumlar, yasalar, seçim politikaları ve imar afları dolayımıyla konut
piyasasında
bugün ne gibi ortamların yaratılmasına olanak tanındığının tartışılmasını sağlamaktadır. Bu
bağlamda tez, konut politikalarının, Devlet’in konut gereksinimini karşılama yeterliliği ve
konut
sunum modellerinin 1980 sonrası sosyal ve ekonomik değişimler ekseninde, kent mekanının
serbest piyasanın ve küresel ekonominin gereklerine uygun olarak yeniden düzenlenmesine
yönelik uygulamalarla beraber anlaşılması gerektiğini, konut sektöründe görev alan kurum,
kuruluşlara ilişkin yapılanmaların da bu yönde şekillendiğini iddia etmektedir.
Anahtar Kelimeler : Devlet, Konut Politikaları, Kalkınma Planları, TOKİ
ABSTRACT
This thesis analyzes the housing policies and the forms of house offering in Turkey, especially
after 1950’s, by intensifying on the relation between the politics and the urbanization practice,
within the framework of the high speed urbanization process and the housing policies
developed
by the government. It also examines the problems concerning the economical aspect of house
offerings, which became a political tool, and the instability between the offer and the demand
created by this economical aspect. The thesis elaborates the legal and institutional changes on
the housing policies, which is a natural subject of urban planning and exposes the
retrospective
view which will emphasize the changes within the relation between the government and the
house offering. Thus, this thesis’ main objective is to put forward the social and economic
dimensions of the housing problem.
This thesis provides to discuss the reflections of legislation, electoral policy and amnesties
which
have been allowed by the State’s institutions for the reconstruction of the housing market in
current situation. In that context, this thesis argues the housing policies within the framework
of
State’s sufficiency of providing housing need and the model of housing compensation after
1980s in the political and economic developments axis, the need for the readjustment of urban
1
area in the context of global economy’s needs, the structure of institutions and entities in
related
housing sector.
Key Words: Housing Policies, Government, Progress Plans, TOKI
KENTSEL TASARIM
PROGRAMI
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı : Yeni Bir Tasarım Politikası
Yazar Adı: Çiğdem Parlar
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Yüksel Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1984
Tez Adı : Yeni Bir Tasarım Politikası
Yazar Adı: Gülşen Kılıçreis
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Yüksel Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1984
Tez Adı : Yeni Bir Kentsel Planlama Anlayışı Kuramı, Yaklaşım Yöntemleri- İnceleme
Yazar Adı: Cemalettin Küçükerol
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Yüksel Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Kentsel Strüktürelde Önemli Eski Aksaların Revitalisationu
Yazar Adı: Bilge Ulusay
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. G. Yüksel
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ekim-1985
Tez Adı : Turistik Yerleşmelerde Planlamayı Etkileyen Çevresel Faktörler
Yazar Adı: Cevher Türközer
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-1986
Tez Adı : Tarihi Kent Merkezlerinin Değişimi Üsküdar Örneğinde Öneriler İncelemeler
Yazar Adı: Tacettin Beyatlı
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-1988
1
Tez Adı : Kentsel Sit Bölgelerindeki Koruma Karaları ve Koruma Bölgelerinde Kentsel
Tasarım Disiplini
Yazar Adı: Füsün (Koçer) Özsoy
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1988
Tez Adı : Yüksek Yapılanma İlkeleri ve Çevresel Bütünleşme İçinde Yapı Yüksekliği
Verilmesi
Yazar Adı: Osman Nurettin Güç
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-1988
Tez Adı : Turizm Planlaması ve Turizm Planlamasında Kentsel Tasarım Gerekliliği ve
Büyükada Doğal Sit Bölgelerinde Turizm Amaçlı Bir Tasarım Rehberi Denemesi
Yazar Adı: Mehmet Vardar
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1989
Tez Adı : İngiltere’de Kentsel Koruma Yönetemleri ile Pratiği Üzerine Bir Araştırma ve
Ülkemiz için Kentsel Koruma Yaklaşım Denemesi
Yazar Adı: Arzu Kocabaş
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Kasım-1989
Tez Adı : Kentsel Tasarım Analiz Teknikleri
Arzu Tabak Toker
Danışmanı: Prof. Dr. Kemal Ahmet Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Aralık-1989
Tez Adı : Kentsel Peyzaj ve Kent Formu-Kent Silueti İlişkileri
Yazar Adı: Akif Salim Tuncel
Danışmanı: Prof. Dr. Ergun Taneri
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı : Mekan Teorileri ve Kent Formunu Oluşturan Faktörler Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Şölen Demir Seren
Danışmanı: Prof. Dr. Kemal Ahmet Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1990
Tez Adı : Toplu Konut Yerleşmelerinde Bir Tasarım Rehberi Denemesi
Yazar Adı: Mehmet Altıntaş
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1990
Tez Adı : Kentsel Tasarımda Görsel Açidan Çevre Kirliliği Oluşturan Cephe Düzenleri
Yazar Adı: Oğuz Bıyık
Danışmanı: Prof. Dr. K. Ahmet Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1991
Tez Adı : Edirne Kentinde Dış Mekan ile Ev Planlarının İlişkileri
Yazar Adı: Hande Mutlu
Danışmanı: Prof. Dr. K. Ahmet Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-1991
Tez Adı : Geleneksel Kent Dokularında Mekansal Değişim ve Dönüşümün İmaj Envanteri
Yöntemi ile İncelenmesi-Bursa Örneği
Figen Ünal
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1991
Tez Adı : Edirne Kaleiçi Bölgesi Koruma Planı İçin Bir Tasarım Rehberi Önerisi
Yazar Adı: Gürdal Kurtulan
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
Tez Adı : Bir Boğaziçi Köyü Olarak Anadolu Hisarında Analitik Bir İnceleme
Yazar Adı: Sabiha Göksel
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1992
1
Tez Adı : Galata Suriçi Bölgesi Mekansal Kimliği ve Kullanımı Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Hüsnü Aydan Esenkaya
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
Tez Adı : Edirne Kaleiçi Bölgesi Koruma Planı İçin Bir Tasarım Rehberi Önerisi
Yazar Adı: Gürdal Kurtulan
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
Tez Adı : Kentsel Tasarımda Kullanıcı Katılımı Üzerine Örneklerle Bir Analiz
Yazar Adı: Hüseyin Turan
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1992
Tez Adı : Boğaziçi Plan Kararlarının İrdelenmesi ve Bu Plan Kararlarının Yapı Doku ve
Siluet İle İlişkilendirilmesi: Sarıyer Örneği
Yazar Adı: Gül Gökçek
Danışmanı: Prof. Kemal Ahmet Aru
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1992
Tez Adı : İstanbul Boğaziçinde Yeniköy İçin Kentsel Tasarım Rehberi Hazırlanması
Yazar Adı: Şükran Semiz
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1992
Tez Adı : İstanbul İçin Somut Bir Ütopya Örneklemesi
Yazar Adı: H. Aziz Okay
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Güzin Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1992
Tez Adı : Güney Batı Antalya Tatil Köyü Yerleşme Tipolojilerinin Kentsel Tasarım İlkeleri
Açısından Bir Analizi
Yazar Adı: İrfan Gökşen
Danışmanı: Doç. Dr. A. Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Nisan-1993
Tez Adı : Toplu Konut Alanları Tasarım İlkeleri Ataköy- Soyak Örnekleri Üzerinde Bir
Değerlendirme
Yazar Adı: Ali Genç
Danışmanı: Doç. Dr. A. Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz-1994
Tez Adı : Toplu Konut Planlamasında Konut Dışı Alan Kullanımı ve Standartları Üzerine
Bir Araştırma
Yazar Adı: Nurgül Akşit
Danışmanı: Doç. Dr. Güzin Konuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Ağustos-1994
Tez Adı : Son 10 Yılın Konut Uygulamalarında Tipoloji – Yoğunluk İlişkisinin İrdelenmesi
– İstanbul Örnekleri
Yazar Adı: Haluk Doğan
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1995
Tez Adı : Kentsel Sit Alanları İçin Tasarım Yönlendiricileri – Bartın Örneği
Yazar Adı: H.Selma Çelikyay
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Turgut Sesgör
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1995
Tez Adı : Ataköy Yerleşmesinin İstanbul Kent Bütününde Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Atilla Onur
Danışmanı: Prof. Dr. Sümer Gürel
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1995
1
Tez Adı : Kentsel Yenileme, Sıhhileştirme ve İyileştirmede Etkili Bir Düzenleme Aracı
Olarak Kentsel Tasarım
Yazar Adı: Güzin Baykal
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1996
Tez Adı : İstanbul Kentinde 2.Dünya Savaşından Sonra Gelişen Yasal Olmayan Konut
Tipleri ve Oluşum Nedenleri Üzerine Bir İnceleme (Zeytinburnu Örneği)
Yazar Adı: Semra Şenol
Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Gülşen Özaydın
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mart-1996
Tez Adı : Mekansal Analizi İçin Bir Yöntem Önerisi: Gürle Örneği
Yazar Adı: Hasan Sinan Kayı
Danışmanı: Doç. Dr. Aykut Karaman
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-1996
Tez Adı : Kentsel Tasarım ve Kentsel Sanat İlişkisi
Yazar Adı: Melih Birik
Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Çubuk
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Eylül-1996
Tez Adı : Tarihsel Mağusa Kenti, Kentsel Gelişiminin Tasarım Açısından Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Gülen SEYHAN
Danışman: Doç. Dr. Güzin KONUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-1997
ÖZET
Günümüzde kentleri oluşturan dokunun belirli bir düzen içinde gelişmesi, sağlıklı ve planlı bir
çevre oluşturmak için imar planlan yapılmaktadır. Ancak gerek imar planlan gerekse koruma
amaçlı planlar özellikle tarihi dokuya sahip şehirlerde kişilerin güncel ihtiyaçlarını ön plana
çıkartarak mevcut kent dokusunu tahrip edecek şekilde yeni kentsel mekânların oluşumu
karşısında etkili rol oynamaktadır.
Zaman içinde kentsel doku üzerinde meydana gelen değişikliğin toplumu oluşturan bireylerin
kültürel, ekonomik ve sosyal yaşantı düzeyi ile çok yakından ilgili olduğu görülmektedir. Bir
anlamda şehirlerin kimliğini oluşturan kentsel dokunun değişmesi ya da korunabilmesi yine
bu faktörler etkisinde olmaktadır.
Tarihi çevredeki kötü yapılaşma ve yıkımlar gün geçtikçe çevredeki kimlik olgusunun
yitirilmesine neden oluyor. Tarihi çevreler, tarihsel süreç içinde geçirdikleri değişim
sonucunda, .ortaya koydukları kültürel kimlikleri ile birlikte günümüz koşullarına ayak
uydurabildikleri ölçüde önem kazanıyorlar.
Bu tezi hazırlamadaki esas amaç; günden güne değişim gösteren tarihi dokuya sahip kentlerde
tarihi süreç, içinde kazanılan kimlik değerlerinin ve bunun sürekliliğinin sağlanması için
kentsel tasarıma yönelik çalışmalara kaynak olacak bir envanter örneğini Surlar İçi
Mahallesinde oluşturmaktır.
1
Tez Adı : Ege Kıyı Yerleşmelerinde Kentsel Mekânların Analizi Ayvalık ve Cunda Adası
Örneği
Yazar Adı: Ayşegül BALKAN
Danışman: Prof. Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
ÖZET
Ege kıyı yerleşmelerindeki kentsel mekânların analizinde, öncelikle Ege kıyı yerleşimlerinin
tarihsel süreç içinde geçirdiği aşamalar incelenmiştir. Bu süreç içinde oluşmuş yerleşimler,
konumlarına ve tiplerine göre ayrılarak özellikleri belirlenmiştir. Daha sonra Ege kıyı
yerleşimlerindeki kentsel mekânların tanımları yapılmıştır. Bu tanımlanan mekânların,
fiziksel ve sosyal açıdan inceledikten sonra, oluşumundaki etmenler belirlenmiştir. Bütün bu
değerlendirmelerden sonra, daha somut neticelere ulaşmak için Ege kıyı yerleşimlerinden,
Ayvalık ve Cunda Adası yerleşmeleri, örneklem alanı olarak seçilmiştirler. Bu tarihi
yerleşmeler, tarihsel yapısı, topografik ve iklimsel yapısı, ekonomik ve sosyo-kültürel
değerleri açısından tanıtıldıktan sonra, bu yerleşmelerde yer alan kentsel mekânlar, fiziksel ve
sosyal açıdan incelenmiştir. Daha sonra bu bölgedeki yeni yerleşimler incelenmiş ve tarihi
yerleşmelerle, karşılaştırılarak farklı noktaları ortaya çıkartılmıştır.
ABSTRACT
While analyzing urban spaces in settlements of Aegean coast, discrete phases passed
throughout the history by the settlements said are initially examined. Properties of the
settlements formed through the phases examined are determined according to their own types
and places of formation. After classifying urban spaces in the settlements of Aegean coast,
those spaces mentioned are examined with respect to physical and social aspects, and then
factors that create those spaces are described. Following all those evaluations, settlements in
Ayvalık town and Cunda Island are chosen as being sample fields in the settlements of
Aegean coast in order to be able to get more exact results. Before evaluating urban spaces
with respect "to physical and social aspects, all those historical settlements are
introduced according to their historical, topographical and climatic properties as well as
economical and socio-cultural values. At last, findings obtained as a result of detailed
investigation of new settlement fields on this region are compared.
1
Tez Adı : Kentsel Tasarım Bağlamında Mikro Ortam Tasarımı Haseki Örneği
Yazar Adı: Elif SAĞLAM GÜNAYDIN
Danışman: Prof.Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
Tez Adı : ‘Bursa’ Kent Merkezinde Alışveriş Olgusunun Değişimi ve Kentsel Tasarım
Bakış Açısından Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Oya AYDIN
Danışman: Doç.Dr. Güzin KONUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1997
1
Tez Adı : Tarihi Yarımada Bütününde Süleymaniye Bölgesinin Kentsel Peyzaj Açısından
Değerlendirilmesi
Yazar Adı: İ.Ozan GÖZEL
Danışman: Prof. Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Bu çalışmada amaç; geleneksel yerleşimiyle, biçimlenmesindeki ilkeleri ile, algılanabilir bir
kent imajına sahip Süleymaniye Bölgesi'nin biçimsel oluşumunun analizini yapmak,
yerelliğini, kendine haslığını deşifre etmek, iç ve dış peyzajına dair görsel örnek ve
incelemelerle giderek geleneksel mimarisine uymayan yapılaşmalarla kaybetme sürecine
girdiği görsel değerlerini, perspektiflerini belgelemektir.
Çalışmada, kentsel peyzajın oluşumunu insan, doğa ve yapısal çevre üçgeninde ayrıntılı
bileşenlerini tespite çalıştım. Her ne kadar bu bileşenler birbirine bağımlı ve ayırımı güç olsa
da, yaşadığı çevrenin kültürel değerleriyle yoğrulan insan zihninden başlayıp, aynı değerlerin
mekâna ve kente yansımasıyla oluşan ve kentin oluşmasıyla son bulmayan, hâlâ devam eden
bu oluşum sürecini belirledim.
Bunların sonucunda Süleymaniye Bölgesi'ne ait görsel değerleri, kentsel peyzaj açısından
inceleyip edinilen imgeleri sekans analizi ve zihinsel haritalama yöntemiyle belgeledim.
Anahtar Kelimeler: Kentsel Tasarım, Kentsel Peyzaj, İstanbul, Tarihi Yarımada,
Süleymaniye Bölgesi, Doğal Peyzaj, Kültürel Peyzaj, Kentsel İmaj, Zihinsel Harita, TownTrail
ABSTRACT
The aim of this project; is to make analysis of formal constitution, to decode genius loci, to
document visual values and perspectives that start losing progression
with unsuitable
constructions in traditional architecture by the interior and exterior townscape concerning
visual samples and investigations of Süleymaniye District that has comprehensible urban
image.
In the project, I tried to expose detailed components of constitution of townscape in the
concepts of human, structural environment and nature. In spite of the components are
interconnect and hard to disconnect, I determined the progression, of constitution of
townscape start in human mind that is taken shape with cultural value of environment and
constitute by reflection of the same values to space and city and not to last by city formation.
As a result of this, I evaluated visual values of Süleymaniye District aspect of townscape and
documented resultant images using sequence analysis method and mental map drawings.
Keywords: Urban Design, Townscape, Istanbul, Historical Peninsula, Süleymaniye Area,
Landscape, Cultural scape, Urban Image, Mental Map, Town-Trail
1
Tez Adı : Geleneksel Türk Yerleşmelerinin Günümüz Kentlerinde Sürdürülebilir
Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma
Yazar Adı: Ö. Murat BOZDOĞAN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İsmail GÜNUR
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1998
ÖZET
Günümüzde kentlerimiz bulundukları çağla barışık değildir. Çağımızda bilim ve teknoloji,
insanlık, tarihi-boyunca görülmeyen olağanüstü bir hızla gelişmektedir. Her yenilik insanın
günlük hayatında konfor artışlarına neden olmaktadır. Bütün bu gelişmeler sonucunda,
günümüz, kentlerinin çağın insanına, en üst seviyede konfor sağlayacak biçimde olması
beklenmelidir. Buna karşılık bugün konutlarımız ve kentlerimiz, insanın doğasına yani sosyal
ihtiyaçlarına, psikolojik yapışma önem verilmeden, doğal girdilere olan ihtiyaçları, dikkate
alınmadan oluşturulmaktadır. Toplumun sosyo-kültürel yapışma, kent kimliğinin
korunmasına, insan ölçeğine, kentsel dış mekân yaşantısı ihtiyacına ve yerleşmenin
bulunduğu yörenin çevre aktörlerine önem verilmemektedir. İnsanlar, kimliğini yitirmiş,
kalitesiz, dış mekân yaşantısı zedelenmiş çevrelerde, birbirlerine ve kente yabancı olarak
yaşamaktadırlar.
Kültürel mirasımızı oluşturan, geleneksel Türk yerleşmelerini incelediğimizde ise bu
yerleşmelerin bulunduğu bölgenin çevre faktörleriyle, kendini yaratan toplumun sosyokültürel yapısıyla, insanın doğasıyla ve ihtiyaçlarıyla tam bir uyum içinde olduğu
gözlenmektedir.
Geleneksel Türk yerleşmeleri bulundukları çağ ile de barışıktır. Zamanına göre yeterli
konforu yüzyılların verdiği bir tecrübeyle kullanıcılarına sunmuştur. Bu tecrübelerin pek çoğu
günümüzde de geçerlidir. Çünkü çok uzun zaman dilimleri içinde edinilen bu tecrübeler,
insan doğasının temel özelliklerini yansıtır. Bunlar zaman içinde değişmeyen ihtiyaçlardır.
Her zaman için bulunulan bölgenin özelliklerine göre yaklaşım biçimi belirlendiğinden,
özellikle Anadolu gibi üzerinde çok farklı iklimler, farklı doğal yapılar ve kültürel çeşitlilik
taşıyan bir bölgenin onu oluşturan her alt bölgesinin kendine has özellikleri ve yöresel
kimliğinin bulunması büyük bir zenginlik yaratmaktadır.
Kent Kimliklerinin korunması yoluyla kültürel sürekliliğin sağlanmasının yanı sıra, kentsel
çevreleri daha yaşanır kılmak yönünde, geleneksel yerleşmeler önemli ipuçları taşımaktadır.
Geleneksel Türk yerleşmelerinin, günümüz kentlerinde sürdürülebilir özellikler taşımalarının
nedeni, inşam temel alarak biçimlenmeleridir. Sürdürülebilir özelliklerin araştırılması, asla
biçim aktarımları şeklinde olmamalıdır. Geleneksel Türk yerleşmelerinin bizde bıraktığı
olumlu etkiler, biçim kabuğundan arındırmalı, bu olumlu etkileri oluşturan soyut nedenler
araştırılmalıdır.
Bu, olumlu etkileri oluşturan soyut nedenlerin araştırılması tezin amacını oluşturmaktadır.
Bu amaçla;
1. Bölümde; "Geleneksel yerleşme" kavramı ve ilişkili kavramlar incelenmiştir.
2. Bölümde ise geleneksel Türk yerleşmesini oluştura temel birim olan konuttan başlayarak,
bölgesel ölçeğe kadar süren kademeli bir, yaklaşım biçimi, izlenmiştir. En küçük ölçekten
başlayarak, geleneksel Türk yerleşmeleri, ölçek bazında altı alt başlık altında incelenmiştir.
Bu
alt,
başlıkları
şu
şekilde
sıralayabiliriz
1
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Geleneksel Türk Konutu
Geleneksel Türk Konutunda Konumlanma, Açık Alanlar ve İç-Dış Mekân İlişkisi
Konutların birbirleriyle İlişkileri, Negatif Ara Mekânların Oluşumu ve Özellikleri
Geleneksel Türk Yerleşmesi Doku Özellikleri
Geleneksel Türk Kenti
Geleneksel Türk Yerleşmesinin Bölgesel Ölçekte İncelenmesi
3.Bölümde ise; Geleneksel Türk yerleşmeleri, seçilen örnek dokular üzerinde yapılan analiz
çalışmaları doğrultusunda incelenmiştir. Seçilen dokular üzerinde şu başlıklar altında analiz
çalışmaları yapılmıştır.
1.
2.
3.
4.
5.
Dokularda yol sistemlerinin biçimlenmesinde etkili olan faktörler
Dokularda doluluk-boşluk oranları ve yoğunluk
Kentsel mekânların doku içindeki oranlan ve biçimlenişleri
Yeşil alanların doku içindeki oranlan ve dağılımları
Dokularda mekânların özelden kamusala doğru ayrımı
4.Bölümde ise; 2. ve 3. Bölümlerde yapılan araştırmalar sonucu elde edilen, geleneksel Türk
yerleşmelerinin günümüz kentlerinde sürdürülebilir özellikleri, öneri uygulama alanları ve
yaklaşım biçimleri ile beraber sıralanmıştır.
Sonuç bölümü ise; 4.Bölümde öneri uygulama alanları ve yaklaşım biçimleri ile beraber
sıralanan, geleneksel Türk yerleşmelerinin günümüz kentlerinde sürdürülebilir özelliklerinin,
genel bir değerlendirmesi yapılmaktadır.
Tez Adı : Kentsel Tasarım Bakış Açısından Güç Odaklarının Kent Mekânına Etkisi: Beşiktaş
– Maslak Aksı Örneği
Yazar Adı: Güher KONUK
Danışman: Prof. Dr. Güzin KONUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat - 1999
ÖZET
Kent; fiziksel, ekonomik, hukuki boyutlara sahip dinamik bir olgudur. Ekonomik, sosyal ve
kültürel değişimlerin hızla gerçekleştiği bir dönem yaşanmaktadır. Bu hız, sosyal ve kültürel
birtakım sorunları beraberinde getirir. Kent mekânlarının bu hızdan etkilenişi de sosyal ve
kültürel değişimlere benzerlik göstermektedir. Eklenen yeni enerji ve araçların
adaptasyonlarında bazı sorunlar görülür.
Kentlerde oluşan değişimlerin mekâna yansıyışının olumlu olması için mekânın bir tasarım
sürecinden geçmesi gerekir. Kentsel tasarım sosyal ve ekonomik bilimlerin çalışmaları ile
ortaya konan veriler ve fiziki mekândan sorumlu diğer bilim dallarının ortaya koyduğu
verileri: kullanarak bir çalışma ortamı yaratır ve bir organizasyon gerçekleştirir. Ortaya, en
küçük ölçekten en büyük ölçeğe kadar tasarlanmış bir çevre konur. Bu hızlı gelişmelerin
kente uyum sağlaması için kentsel tasarım tüm kentsel gerçekleri içeren bir ürün ortaya koyar.
Kentsel taşarım kavramının bütüncül ve çok yönlü yaklaşımı toplumlara ve kentlere ait tüm
özellikleri içerir.
Güç kavramı insanlığın var oluşundan beri mekânı etkiler. Toplumların yaşantılarını
belirleyen, bu yaşantılar üzerinde hakimiyet kuran bu kavram, kent mekânının da hakim
belirleyicisi olmaktadır. Bugün söz konusu olan güç, küresel bir ticari ve ekonomik güçtür.
Kentler teknolojinin de ilerleyişi ile bu hakim güçlerin gösterişli, kentten kente ve ülkeden
ülkeye değişim göstermeyen, standart yüksek yapılar olarak görünen binaların etkisi
altındadır. Binalarla kendini gösteren yaklaşım, tüm kent mekânını etkilemektedir. Bu güç,
kentsel tasarım sürecini belirleyen fiziksel ve sosyal faktörlerin önüne geçmektedir.
Politik çevreler kentlerdeki gelişim sürecini belirleyen aktörlerdir. Devlet ulusa karşı kent
mekânını korumak, mekânda kamu yararını düşünmek konusunda sorumludur. Yasalarla
belirlenen bir takım sınırlamalar, izinler ve teşvikler kent mekânının oluşumunda
belirleyicidir. Kamu yararının sağlanması, ülke ölçeğinde hedeflerin gerçekleşmesi, çevrenin
korunması, yasalarla oluşan çerçevelerde gerçekleşir.
Politik, yasal, ekonomik ve sivil toplum güçleri kentsel tasarımı etkilemektedir. Güç kavramı
hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Sözü edilen bu güçler, sistemdeki yerleri ölçüsünde kentsel
tasarımı etkilerler.
1980' lerden sonra devlet politikası olarak beliren liberalizasyon sonucu bugün hakim güç,
finansal çevrelerin elinde olan ekonomik güçtür. Ekonomik güçlerin kente etkisinin en yoğun
görüldüğü kent, İstanbul Kenti' dir. İstanbul' un nüfusu 1980' den 1990 yılma kadar % 54
artarak 4,3 milyondan 7,3 milyona çıkmıştır. Bütçe gelirlerinin % 40' ı İstanbul' dan
1
sağlanmaktadır. İstanbul ekonomisi, inşaat ve hizmet sektöründe özellikle de finans ve turizm
alanlarında yoğunlaşmaktadır. Büyük sanayi firmalarının yansı İstanbul' da bulunmaktadır.
İstanbul' da büyük sanayi firmalarının üst örgütleri olan holdinglerin merkezleri yer
almaktadır. Dış ticaretin yansı İstanbul' da gerçekleşmektedir. Kredilerin 1/ 3' ünü İstanbul
kullanmaktadır. Mevduatların % 34.5' i ise İstanbul' dandır. İstanbul' da büyük bir ticari
faaliyet görülmektedir. 1992' de toplamı 78' i bulan bankalardan 65' inin genel merkezi
İstanbul 'dadır. Türkiye genelinde dağıtımı yapılan tüm gazeteler İstanbul' da hazırlanır ve
basılır.
İstanbul Kenti' nde özellikle holding genci merkezlerinin ve bankalara ait genel merkezlerin
mekân seçimlerinde tercih edilen bir aks olan Beşiktaş- Levent- Maslak Aksı, sözü edilen
gelişmelerin mekâna yansıdığı çok belirgin bir akstır. Aksta İstanbul Kenti' nde doğal yapısı
ve tarihsel kimliği ile uyumsuz bir yapılaşma yaşanmaktadır. Bu yapılaşmada kararlar, yapı
adası ölçeğinde alınmaktadır. Kent peyzajını bozan bu yapılaşma kent içinde birçok noktadan
hissedilmektedir. Kent için görsel olumsuzluklar yaratmasının yanında birtakım sosyal,
altyapı, ulaşım sorunları yaşanmaktadır. Maksimum kullanım kaygısı, yüksek emsallerle
destek bulmaktadır. Kamusal yaşam için mekân yaratma kaygısına rastlanmadığı gibi,
binaların yakın çevreleri ile ilişkileri de son derece olumsuzdur. Yapılar arasında kalan
boşluklar anlamsız ve kullanılamaz artık mekânlar niteliğindedir.
Beşiktaş- Levent- Maslak Aksı' ndaki bu gelişmeler Turizmi Teşvik Yasası ile yasal dayanak
bulmaktadır. Bu yasa, ilan edilen Turizm Bölgeleri' nde girişimcilerin yüksek emsallerle otel
yapmasına izin, verdiği, gibi, iş merkezi yapımına da olanak tanımaktadır.
Politik çevrelerin 1980' lerden sonra imkân yarattığı bu gelişmelerin bir tasarım süreci ile
doğru yönlendirilmesi mümkün olabilir. Bu süreç, kentsel tasarım disiplininin resmi anlamda
kullanımı ile mümkün olacaktır.
Tez Adı : Kentsel Tasarımda Mekânsal Birimler İstanbul Tarihi Yarımada- Bizans Dönemi
Örneği
Yazar Adı: Şahin GÜNGÖR
Danışman: Prof.Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 1999
1
Tez Adı : Geçiş Sürecinde Kentler Enformasyon ve İletişim Teknolojileri Bağlamında Kent
Yazar Adı: Emel ÖZTEP
Danışman: Prof. Dr. Güzin KONUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2000
ÖZET
Günümüzün en belirgin özelliği, teknolojinin, insanın kavramakta zorlandığı değişim hızıdır.
Bireyden başlayarak bütün ilişkiler etkilenip dönüşmekte ve yeni ilişkiler tanımlanmaktadır.
Bu noktadan hareketle, çalışmada yeni teknolojiler-kent ilişkisi ele alınmıştır.
Sözü edilen teknolojik değişim, 1970’lerden bu yana, kapitalizmin yeniden yapılanması
temelinde yaşanmaktadır. Bu süreç içerisinde, kentler de bir dönüşüm yaşamaktadır. Kentlerin
rolleri farklılaşmış ve ilişkileri yeniden tanımlanmıştır. Bunun yanı sıra, kentsel örüntüde
önemli değişimler gözlemlenmektedir. Merkezin yeniden yapılanması ve merkezsizleşme,
kentin sınırları ötesine yayılması bu değişimin iki yönünü oluşturur. Enformasyon ve iletişim
ağları, kentsel değişimde bir faktör ve aynı zamanda bireyin gündelik yaşamına yeni bir
girdidir. Çalışmanın iki ana alanını, sibermekân olarak adlandırılan enformasyon ve iletişim
ağları toplamı ve sibermekân tartışmasından üretilen sanal kent olgusu ile kentsel değişim
oluşturmaktadır.
Çalışmanın amacı, teknolojik gelişmeler ışığında yaşanılan ve yaşanılması olası değişimin
tanımlanmasıdır. Yöntemi ise, konuyla ilgili tartışmaları, sorgulama temelinde aktarmaktır.
Sonuçta varılmak istenilen nokta geleceğe ilişki öngörülerde bulunmak değil, kentsel duruma
anlık bir bakıştır.
ABSTRACT
One of the most evident features of the last two decade is the rapid change of technology.
This process is so fast that human cannot adjust himself to the situation easily. Due to this,
developments, the aim of this thesis is to search the relationship of the new technology and
the city.
The technological changes mentioned above is a part of the process of capitalist restructuring
beginning from 1970s. Cities are also in transition within this process. Roles of the cities have
differentiated and their relations are redefined. Besides this, significant shifts are observed in
urban pattern. Restructuring of city centers and decentered developments, an urban sprawl is
components of this shift. Information and communication networks are both a factor of this
change and a new means in the daily life. Two main parts of this thesis is; networks called
cyberspace virtual city phenomena produced related with cyberspace and cities in transition.
The aim is to define the changes that are taking place and the potential changes related with
technological developments. The method is, to present the arguments about this topic and the
evaluation of the situation.
1
Tez Adı : Kentsel Biçimbilim Çözümlemesinde Göstergebilimsel Yaklaşım: “Karaköy”
Örneğinde İrdeleme
Yazar Adı: İnci ŞAHİN
Danışman: Prof. Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2000
ÖZET
Bir kentsel mekânın diğerlerinden ayırt edilebilirliğine ilişkin en temel özelliği, mekânın
kimliğim ve barındırdığı canlılığı ifade eden görüntüleridir. Üç boyutlu cansız hacimlerin,
aralarına inşam katarak oluşturduğu bu farklı kompozisyonlarda kent, onu deneyimleyene
seslendiği özel bir dille, mekânın kendi varlığına dair söylem oluşturmasını sağlar ve çoğu
zaman da dikkatli bir okuyucunun çözümlemesiyle anlamlandırır. Bu açıdan dili, her kentsel
mekânın kendi içinde gözettiği, çıplak gözle, görülemeyen, bütün içinde malzemeye karışıp
kendini eritebilen teknik bir çizim olarak da değerlendirebiliriz. Çalışmanın da hedefini,
belirleyen bu nitelendirme, kentsel biçimlenişe biçimbilimsel analiz çerçevesinde ele
alabileceğimiz, özgün bir yaklaşımı benimsememize neden olmuştur; göstergebilimsel
yaklaşım.
Göstergebilimsel yaklaşım mekânsal metnin çözümlenmesinde bir yöntem denemesinden çok,
sistemli bir algılamayla toplumsal yapının sırlarım taşıyan “kentsel üst-dil” in anlaşılırlığına
yöneliktir. Metnin anlamlandırılmasına dair oluşturulan bu araştırma sürecinde, mekânın
sentaktik yapısı üç kademede ele alınır. Bunlar; metni birimlere ayırma, daha sonra bu
birimleri biçimsel sınıflandırmalara sokma ve üçüncü olarak da bu biçimlerin ve modellerin
birleşme ve değişme kurallarını bulma.
İlk aşamada kentsel mekânın, birimlere ayrılabilmesi için öncelikle mekânı kendi öğeleri
arasındaki bağıntılardan oluşan bir "dizge" olarak ele almak ve söz konusu dizge içinde, her
zaman işlevi göz önünde bulundurarak, her olguyu bağlı olduğu dizgeye dayandırmak gerekir.
Bu nedenle belli sıra ilişkilerinin anlam niteliklerine dair, kavrayış sağlayacak biçimbilimsel
analiz sürecinden yararlanılır. 2. aşamada ilk kademede dökümü yapılmış olguların dizim ve
dizge eksenine göre dağılımı gerçekleştirilerek kodlanır ve birimlerin biçimsel sınıflandırması
yapılır. Biçimlendirici öğelerin ilişki, ilke ve kural kavramlarına dayandırılarak birleşim ve
değişim şartlarının incelendiği süreç ise son aşamayı oluşturur.
Bu kademeli yaklaşımın uyarlanacağı örneklem bölgesi olarak, "Kayaköy" yerleşimi
seçilmiştir. Günümüz kent ölçeğine uymamakla beraber, yine de bir dönem hizmet ettiği
toplumun kültürel değerlerinden kaynaklanan kurgusunun zenginliğiyle, analiz çalışmalarına
ilginç veriler sunan "Kayaköy", her anlamda özel bir konumlanışa sahiptir. Yapılan
araştırmalarda, civarda ki Türk yerleşimleriyle karşılaştırmalı olarak ele alınan'"mekânsal
biçimleniş" i, aile tipi, sosyal yapı ve inşanın doğal çevreye karşı tutumuna dair taşıdığı
izlerle, tipoloji ve kültürel tercihler arasındaki uyumu sergiler niteliktedir.
Doğru, açık uçlu, belirgin yapısıyla, mekânlarının kısa süreli paylaşımcılarının belleklerine,
algısal açıdan birçok farklı mesaj yükleyen yerleşim, bütünde anlamlandırılması gereken pek
çok göstergeyle doludur. Çalışma, bu göstergelerin genel anlamda incelenerek,
duyumsattıklarını ifadelendirilmesi ve sonuçta bellek-mekân arasındaki ilişkiye bağlanması
üzerine kurulmuştur.
Birinci bölüm, "göstergebilim"in kavram olarak açıklamasının ve ilgili başka terimlerin
tanımlarının yapıldığı, ana konuya ön hazırlığı oluşturmaktadır. İkinci bölümde, mekânın
dilsel yapışım biçimleyen kültür olgusu ve iletişim sürecine bağlı olarak "çevresel anlam" ele
alınmıştır;
"kentsel göstergebilim”in devamında, kentsel metnin anlamlandırılması"nın,
"biçimbilimsel analiz" kapsamı içinde tartışıldığı üçüncü bölümde anlatılmaya çalışılan
göstergebilimsel yaklaşım ise dördüncü bölümde "Kayaköy" örneklem bölgesi üzerinde
uygulanmaya çalışılmıştır. Ve sonuç; elde edilen veriler doğrultusunda mekânsal oluşumun,
algıya etkisi üzerine yoğunlaştırılmıştır.
1
ABSTRACT
The basic features of an urban space which distinguish it from others, are images which
define identities and liveliness of the space. The city, in different compositions formed by
three-dimensional lifeless volumes adding man within them, by a special language with which
call out the one experiencing it makes possible to form meaning. About its presence and
mostly defines with analysing of a carefully reader. From this point of view, we can evaluate
the' language, as a technical drawing which can dissolve himself by meddling in the material,
intended or not by its creator like the art of writing, considered in each urban space, invisible
to the eye. This definition which markes the basic goal of the research, caused us to adopt an
original approach which we can consider in the context of morphological analysis to urban
forming: semiological approach.
Semiological approach, regards to understanding of the "urban superior-language" which
carry secrets of social structure, with systematic perception more than a method experiment,
in analysing spatial text.
In this research process which formed in order to give the text meaning, sentactical structure
of the space is studied in three levels: dividing the text into units. After this making formal
classification of these units and third finding rules of uniting and changing of these forms and
models.
In the first phase urban space, has to be taken as a "system" which formed by relationships
between objects of the space; and in this system, always the function has to be taken into
consideration and each phenomenon has to be based to the related system. Because of this,
morphological analysis process is used to provide a comprehension about the meaning
qualities of certain order relations. in the second phase enumerated phenomenon’s are coded
realizing the dispersion according to composition and system axis and formal classification of
the units is made. The process of analysing of the conditions uniting and changing of shaping
objects by relating to relation, principle and rule concepts is the last phase.
For the adaptation of this levelled approach, "Kayaköy" settlement is chosen as a key, study
area. Although it is not quite appropriate to the current urban scale, with richness of its
installation depending on the cultural values of the society it served once, "Kayaköy" offering
interesting data to analytical studies has special location in every meaning. Its "spatial
shaping", family type, social structure considered comparatively with other Turkish
settlements around, and with marks of the manner of man towards nature, it shows the
harmony between typology and cultural preferences.
With its straight, open ended, determined structure, putting on many different, messages from
the perceptional view to the minds of the ones sharing it for a short time, the settlement is full
of many indicators to which meaning has to be given. The research, analyses these indicators,
and defines what sensations they have; and finally relating to the relation between mindspace.
First part of the research is composed of conceptional explaining of the term "semiology" and
defining related other terms in order to create a basis for the main subject; in the second part,
the phenomenon of culture which forms the language structure of the space and
"environmental meaning" according to the communication process is considered; following
"urban semiology", with the discussion about "giving meaning to the urban text" in the
context of "morphological analysis" the explanation of the semiological approach in the third
part, in the fourth part applied to the "Kayaköy" settlement. And conclusion: with the
lightening of the data gained, the affect of the spatial formation on the perception.
1
Tez Adı : Kentsel Tasarım, Uygulama Araçları, Sorunlar ve Öneriler
Yazar Adı: Mukadder ÇETİZ
Danışman: Prof. Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2000
ÖZET
Kentlerin fiziki yapısındaki işlevsel ve estetik bozukluklar, kentsel bütünlüğün ve kimliğin
kayboluşu fiziki çevrenin düzenlenmesinde kentsel tasannu kentlerin gündemine getirmiştir.
Yeni bir meslek olarak gelişmeye başlayan kentsel tasarım günümüzde süreci, uygulama
araçları ve teknikleri ile kendi uzmanlık alanını oluşturmuştur. Böylece kentsel tasarım
yapılanmış çevrenin düzenlenmesinde, değişim ve gelişimin yönlendirilmesinde bir gereklilik
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tezin birinci bölümünde kentsel tasarım, kentsel tasarımcı ve kentin gözlemlenmesi,
potansiyellerin ve sorunların ortaya konmasından başlayıp, tasarım, uygulama ve
değerlendirmeye kadar uzanan kentsel tasarım sürecine ilişkin konulara değinilmektedir.
İkinci bölümde kentsel tasarımın uygulama araçları anlatılmıştır. Kentsel tasarımın uygulama
araçları proje, tasarım kontrol parametreleri ve yönetsel araçlardır.
Ölçekler arası bir disiplin olan kentsel tasarım içeriği, uygulama araçları ve metotları, süreci,
bu süreçte yer alan rol gurupları ile planlamadan ve mimariden farklı bir yapı sergilemektedir.
Yapılanmış çevrenin yönlendirilmesinde, planlamayı tamamlayan ve mimariye veri üreten bir
görev üstlenmektedir. Kentsel sürekliliğin sağlanabilmesi, yerel ve çevresel kimlik
değerlerinin korunabilmesi ve başarılı kentsel mekânların oluşturulabilmesi için planlamadan
mimarlığa geçen sistemin, bu iki disiplinin arasında yer alan kentsel tasarım süreci ile
tamamlanması gerekli koşuldur. Tezin üçüncü bölümünde Türkiye'de kentsel tasarım üretim
süreci ve bu sürece ilişkin sorunlar yer almaktadır. Türkiye'de kentsel tasarım yaklaşımı proje
bazında gelişmiştir. Yapılı çevreyi yönlendiren teknik ve hukuksal belgelerde ve kurumların
yapılanmasında henüz yer almayan kentsel tasarım isteğe bağlı bir hizmet olarak
algılanmaktadır. Bu nedenle yapılanmış çevreyi yönlendiren yasaların planlama tasarım
bütünlüğü içerisinde, kentlerin yaşadığı deneyimleri dikkate alarak, yeniden yapılanması
kaçınılmazdır. Çağın kentlerin yapışma getirdiği dinamizmi kentlerin gelişimim yönlendiren
alanlara da yaymak böylece sağlanabilir.
ABSTRACT
Urban Design, as it develops brings about problems to be clarified in areas of means of
implementations, technics and legal aspects.
This is concerned with the means of implementations and administrative process of urban
design in Turkey. It reviews the means in terms of project types, the institutional actors and
legal procedures. Their roles and limitations are discussed. The problems faced “before,
during and after” application processes of urban design projects are described in comperasion
to current city planning practices and regulations.
A flow diagram is proposed for the organization of the relationships between urban design
project, process and administrative bodies. A flow diagram is proposed for the organization of
the relationships between urban design project, process and administrative bodies.
1
Tez Adı : Risk Toplumu Olgusu-Deprem Riski Etkisi Yerli Bir Yöntem Olarak İrdelenmesi
Danışman: Prof. Dr. Güzin KONUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: 2000
ÖZET
Endüstrileşme dönemiyle birlikte, toplumlar hızlı bir modernleşme aşamasına geçmişlerdir.
İlkel toplumdan modern topluma geçişte yaşanan hız olgusu, bireylerde bir adaptasyon sorunu
doğurmuştur. Çünkü ilkel, toplumlarda gelişmeler doğayla paralel hatta doğanın egemenliği
altında sürerken toplumun da buna adaptasyonu kolay oluyordu çünkü değişimler yavaş ve
olumlu yöndeydi. Ancak modernleşme aşamasında bireyin eline verilen teknoloji denilen
müthiş güçle birlikte toplumlar hızla değişip, gelişiyor ve bu sefer adaptasyon zorluğu çeken
bu değişime ayak uyduramayan doğa oluyordu.
Sanayileşme süreci, hızlı kentleşme ve nüfus artışını getirmiştir. 19. yy. öncesi nüfusu bir
milyon olan yalnızca iki düzine kent varken, 1900 yılından itibaren bu sayı katlanarak
artmaya başlamıştı. Çünkü modernleşme, bireyi kırsal alandan çıkarıp hızla, modem dünyanın
beşiği olan kentlere sürüklüyordu. Birey özgürlüğünü yitirmişti.
Hızlı fabrikasyon ve teknolojik gelişmeler sanayi kentlerinde yaşayan toplumların
bireyselliğini elinden alıp, onları yeni bir sistemler dünyasına fırlatmıştır. Bu konularda
araştırmalar yapan, Marx, Durkheim, Max Weber ve Engels gibi toplumbilimciler modern
dünyanın karanlık yüzünü bize göstermişler, ama onlar bile ileride teknolojinin bu kadar
büyük felaketler yol açacağını tahmin edememişlerdir.
19. yy.ın ikinci yarısından sonra, teknolojik gelişmelerle yaşanan, çevre kirliliği, savaşlar,
hızlı nüfus artışı, kentlerin yetersizliği gibi sorunlar modernleşme denilen sürecin yeniden
tanımlanması gerektiği zorunluluğunu sunmuştur. Çünkü geleceğin görüntüsü artık hiç de
parlak değildir ve uzmanlar bu çıkmaza karşı araştırmalarında yoğunlaşmaya başladılar. Bu
anlamda tüm bu sorulara gerekli yanıtı veren Alman sosyolog Ulrich Beck olmuştur. Kendisi
araştırmalarında bu karanlık fenomoniye dikkati çekiyor ve ilk kez modern toplumun yeni adı
olan "Risk Toplumu" kavramını ortaya atıyordu. Bu kavramın altına modernleşmenin modern
toplumun tüm paranoyalarını ve çıkmazlarını koyuyordu.
Risk toplumu, modernleşmenin eskimiş yüzüdür, risk toplumu ile endüstri toplumu arasındaki
en önemli fark ise; endüstri toplumunda oluşumlar iyilerin (sosyal güvenlik, iş vb.) dağılımı
iken, risk toplumunda oluşum risklerin dağılımıdır. Bu yüzden endüstri toplumları birbiriyle
ilişkiliyken, risk toplumları daha dağınık bir yapıya sahiptirler. Bu anlamda risk toplumları
üzerinde çalışmalar yapılırken geleneksel endüstri toplumunun formatlarından yararlanmak
yalnızca bir zaman kaybıdır.
Risk toplumu güvensizleştirilmiş bir toplumdur. Güvenliğin olmadığı yerde korkular başlar ve
bizler de bu korkularımızla yaşamaya çalışıyoruz.
17 Ağustos 1999 depremi ile birlikte bizler de birer risk toplumu olduğumuzu anlamış
bulunuyoruz. Bu önemli felakete karşı hazırlıksız yakalanmamızdaki en acı nokta, depremin
bilincinde olunsaydı bile alınacak önlemlerin gene de yetersiz olacağının bilinmesiydi. Çünkü
gerekli gelişme dinamiğinde ve kentsel ölçekte yapılanmalara yaklaşımda metodolojik
hatalarla doluyduk. Bu kadar çok hasarın olmasını nedeni de bu hatalarımızdır.
Deprem sonrası incelemelerde anlaşılan en önemli nokta, gerekli açık alanlara sahip
olmamamızdı. Deprem sonrasında birey, güvenliği için aradığı açık alanları bulamadığı gibi,
bir diğer yandan da mekânından uzaklaşmak istememiştir. Bu da mahalle ölçeğinde ihtiyaç
duyulan açık alanlara karşı duyarsız planlamaların bir sonucudur. İkinci bölümde üzerinde
durulan, iki yerleşim tarzının karşılaştırmalı analizi üzerinedir. Marmara bölgesi ve içinde
yaşadığımız İstanbul, farklı tipolojik ve morfolojik gelişmelere sahiptir. Bir yandan hızlı
nüfus artışını dengelemek için devlet desteğiyle oluşumlarına hız verilen modern
yerleşimlerle doluyken, bir diğer yandan da yüzyılların izini taşıyan geleneksel kent dokusuna
sahiptir. Bu açıdan bakıldığında incelemelerde bu iki oluşum üzerinde durmak gereği
duyuldu. Modem yerleşim olarak seçilen Ataköy 7–8. Kısımla birlikte, geleneksel yerleşim
alanı olarak da Kumkapı-Kadırga bölgesi seçilmiştir. Bu yerleşimlerde gözlemlenen açık alan
süreçlerinde, modern yerleşim dokusunda görülen planlı açık alan kavramıyla, geleneksel
yerleşimlerde görülen günümüzdeki hak etmedikleri kullanım ve ticari baskının altında
ezilmeleridir. Bu anlamda bakıldığında ise geleneksel yerleşimler her ne kadar ilk planlama
aşamalarında yeterli açık alana sahip olsalar da, günümüzdeki rantçı mantıkla bu açık
alanların deforme olduğu gözlemlenmektedir. Konstrüksiyon olarak sağlam olan inşa edilen
eski binalar ticari mekânların kullanım şekillerinden dolayı değişime uğratılıp, kullanıcıların
da o yerleşimdeki kentsel bilince sahip olmamaları nedeniyle kötü kullanım şekillerine maruz
kalmışlardır. Modern yerleşimler de ise bu olgu sağlam konstrüksiyon ve sahiplenmişlik
duygusuyla sürdürülebilir bir hal almıştır.
Kentsel açık alanlar olarak ifade ettiğimiz kentsel dış mekânlar, risk anında dönüşecek risk
zonları ve kurtarıcı mekânlardır. Risk toplumunda yaşayan bireyler ve uzmanlar olarak bizler
bu konunun bilincine yardığımız zaman, risk anı geldiğinde hazırlıklı bir şekilde davranırız.
1
ABSTRACT
By the age of the industry revolution, societies passed through a fast modernization position.
From primitive societies passing to a modern society as a fact of being "fast", created an
adaptation problem in a man. Because, while developments in the primitive societies used to
be parallel also in the back side of the nature, adaptation of the societies used to be easy
cause, changing facts were slow and in the positive way. But in modernization time, with the
power called technology which was given to us, societies were changing as fast as they can,
so this time nature was the one who was not catching these developments.
Industrialism brought us fast civilization and population. Before the 19th century, there used to
be only two dozen city where one million people were living. Since 1900, this number
decreased in nearly in every modern city.Because, modernization removed a man from the
country life and threw through the cities which are the basic of modernization. Man lost his
freedom.Fast factorials and technologic developments, took away the individualism of the
man living in industrial cities and threw them into a world of systems. Ones like Marx,
Durkheim, Max Weber and Engels who made investigations about modernization showed us
the dark side of modernization, but they wouldn't even though about how this technology
could create disasters.
After the second half of 19th century, problems like pollution, fast population, wars, chaotic
cities because of technology, forced experts to rename the modernization.Because, the view of
future were not clear anymore. The one who answered all these questions was German
professor Ulrich Beck. In his research he points out this dark phenomenon and for the first
time he names the modern society as "Risk Society". This word includes all paranoia's of
modernization and modern societies.
Risk societies are the old face modern societies. Most important difference between them is;
while happenings in industry society are goods (work, social security ext.), the happenings in
risk society are risks. That's why, while industrial societies are connected each other, risk
societies has a scattered position. In this meaning while working on risk society, try to get
help from traditional society is just wasting time.
Risk society is an insecure society. Where there’s no security fears start and we are trying to
live with these fears. We realized that we're also a risk society, in the earthquake of 17 of
august. Most painful point of being unready to this disaster is to know that though we knew
when it'll happen nothing that we could do that time. Because we were full of methodological
mistakes in development dynamics and in urban scale. The reasons of all damages are these
mistakes.
After the earthquake important point was not to have enough open areas. After this disaster
the man couldn't find any open areas while trying not to leave his own place. So this is the
result of an unconscious planning in neighborhood scale. In second part is the comparative
analyze of two settlements. Marmara area and Istanbul that we're living in, has different
topologic and morphologic developments. From one side it has modern settlements which are
let by the government to build for to balance the population; in the other side has a traditional
settlement which carries the food steps of centuries. From this point of view in investigations
there's a necessity side happened to search these two settlements. Ataköy 7-8.th part is chosen
as a modern settlement, Kumkapı-Kadırga is chosen as a traditional settlement. Open areas
which are searched in these settlements, modern settlements have an open area mind but
traditional settlements are under pressure of commercial and wrong using.
Though the traditional settlements used to have enough open areas, these days we can see the
damages in these areas. Though the buildings used to be strong in constructional way,
deconstruction in trade areas, and not to have a city conscious of settlings, now they're
deforming day by day. In the modern settlements we can see a sustainable form because of
good using and strong construction.
Open areas, are the saviour places and risk zones in risk position. As the living ones and
experts we should get this conscious of this important thing, we act ready when the time has
come.
1
Tez Adı : Türkiye’de Kentsel Kültür Mirasının Korunması ve Sivil Duyarlılık
Yazar Adı: Şöhret KUMCU
Danışman: Prof. Dr. Mehmet ÇUBUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Şubat- 2001
ÖZET
Çalışma, kültürel değerlerin korunmasının bir "aydınlanma" bilinci ve planlama eriği olduğu
gerçeğiyle, koruma politikalarının ülke genelinde nasıl algılandığı ve ele alındığı ile
başlamaktadır. Türkiye'de, tarihsel süreç içinde gelişimi ve değişimini aktaran I. Bölümü
takiben, II. Bölüm'de katılımcı planlama anlayışının bir gereği olan sivil girişimlerle birlikte
yerel yönetimlerin, koruma politikaları ve uygulamaları konusunda yaptıkları çalışmalar,
uluslararası ve ulusal örneklerle incelenmiştir. III. Bölüm ise Türkiye'de kültürel değerlerin
korunması ve sivil duyarlılığın yükselmesine ilişkin önermeleri içermektedir.
Çalışma, kültürel değerlerin korunması ve yaşatılması kapsamında, demokratik ve katılımcı
planlamanın örneklerinin yaşanabileceğini gösteren 1990'lı yılların sonunda bitmektedir.
21.yüzyılın eşiğinde ve küreselleşme politikalarından en çok etkilenecek olan Türkiye için,
kültürel değerlerin korunması, evrenselden geleneksele düşüncesiyle yerelin yaşatılması,
örgütlenme ve çoğulculuk anlayışının, katılımcı planlama ile birlikte ele alınması, çalışmamın
temelini oluşturmaktadır. Türkiye'de, bugüne değin ağır aksak işleyen kentsel kültür mirasın
korunma sürecine, sivil girişimlerin daha etkin olduğu yaklaşımların, var olan sorunlara
çözüm olacağı inancıyla, örneklerle durum değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu anlamda
çalışmam, yerkürede yaşanan değişim rüzgârlarını da göz önünde bulunduran önerilerle
tamamlanmıştır.
Sivil girişimlerin koruma düzleminde daha etkin olması, onları felsefi düzeyde de anlamlı ve
önemli bir aktör olarak kabul etmeyi beraberinde getirecektir. Bir gün, Türkiye'de sivil
duyarlılığın hak ettiği yere gelebilmesi ve kültürel değerlerin korunması için verilen eğitimin,
uygulamalı olarak sokaklara taşınması en büyük temennimdir.
ABSTRACT
This study, on the background of preserving the cultural heritage is an enlightening conscious
and a planning ethic, starts with the perception of conservation policies and how they
considered in countrywide. First section explains the changes and the development of
conservation policies in Turkey and in the second section national and international examples,
which are prepared by the local government, civilian initiative and public participation about
the conservation policies and applications are examined. The third section is concern about
propositions for cultural heritage and rising civilian act in Turkey.
Research ends at the date of date 1990's, which proofs that, the examples of democratic and
participating planning can live, in. the extent of preserving and keeping alive the cultural
heritage. At the beginning of the 21.th century Turkey will be mostly effected by the
globalisation policies. Conservation of the cultural heritage, sustaining local values with the
perception of universal to traditional, and the understanding of organisation and pluralism that
considered with the public participated planning constitutes the basis of my study. In Turkey,
the process of preserving the cultural values in cities is slow and irregular. With the belief of
the civilian initiative will be the best solution for the existing problems, evaluation made on
the examples. In this case, my work completes with proposals, which considers the winds of
change on all over the world.
When the civilian initiative gets more activation on the conservation field, then it will be
considered as an important factor in the philosophical level. I wish, one day civilian act takes
the place that it deserves and the education that is given for the conservation of the cultural
heritage spread out to the streets with the application projects.
1
Tez Adı : Kentsel Tasarım-Peyzaj Mimarlığı İlişkisi ve Kentsel Tasarımdaki Yeri
Yazar Adı: Ayça DOĞAN
Danışman: Doç. Dr. Gülşen ÖZAYDIN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2001
ÖZET
Yaşadığımız fiziksel çevreyi biçimlendiren ve bir tasarım alanı olan "peyzaj mimarlığı" ile
"kentsel tasarım" disiplinleri arasındaki ilişkileri konu alan bu tez çalışması dört bölümden
oluşmaktadır.
Birinci bölümde, kentsel tasarımın kavramsal ve tanımsal gelişimi açıklanmaya çalışılmıştır.
Bunun için öncelikle, tarihsel süreç içerisindeki gelişimi örneklerle ele alınmış ve kentsel
tasarımın kapsamı açıklanmıştır. Daha sonra kentsel tasarımla ilişkili disiplinler ile kentsel
tasarımda peyzaj mimarlığının yeri irdelenmiştir.
İkinci bölümde, peyzaj mimarlığının kavramsal ve tanımsal gelişimi açıklanmıştır. İlk önce
peyzaj mimarlığının tarihsel süreç içinde gelişimi örneklerle sunulmuştur. Daha sonra peyzaj
olgusu, peyzaj mimarlığı ve peyzaj tasannu ayrı ayrı tanımlanmış, peyzaj mimarlığında
tasarım kapsamında bitkilerin kullanımı, su elemanının kullanımı, strüktürlerin kullanımı ele
alınmıştır. Son olarak, peyzaj mimarlığı kapsamında doğal peyzaj ve milli parklar, tarımsal
peyzaj, karayolları peyzajı, endüstriyel peyzaj, turistik peyzaj ve kentsel peyzaj açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, kentsel tasarım ile peyzaj mimarlığı ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır.
Öncelikle kentsel tasarım ile peyzaj mimarlığı ilişkilerinin tarihsel süreç içinde gelişimi
örneklerle sunulmuştur. Peyzaj mimarlığı ile kentsel tasarım ilişkileri açısından
değerlendirmeye yönelik kriterler ortaya konulmuştur. Bu kriterlere bağlı olarak kentsel
mekân kavramı, ölçek, içerik ve kentsel mekân tasarım ilkeleri ele alınarak ve örneklerle de
desteklenerek kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığı ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır.
Dördüncü bölümde ise, tez kapsamında yapılan tüm araştırma, anket, analiz ve tespitlerden
elde edilen sonuçlar ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Peyzaj, peyzaj mimarlığı, kentsel tasarım
ABSTRACT
This thesis covers the relations between disciplines of urban design and landscape architecture
which shape the built environment we live in and design field, were examined in four
chapters.
In, the first chapter, it's tried to explain of descriptive and conceptual development of urban
design. For this, firstly, the historical evaluation of urban design and the concept of urban
design were explained with examples. Afterwards it's defined the relations of urban design
with landscape architecture.
In the second chapter, it’s explained of conceptual and descriptive development of landscape
architecture. Firstly, the historical evaluation of landscape architecture was explained with
supporting examples. Afterwards, the concept of landscape, landscape architecture and
landscape design were defined separately with different viewpoints. It's explained using
plants, water element and structures in landscape architecture. Lastly, it's explained natural
landscape and national parks, agricultural landscape, landscape of highways, industrial
landscape, truistic landscape and townscape in the conclusion of landscape architecture.
In the third chapter, it's tried to explain the relations between urban design and landscape
architecture. Firstly, development of the relations between landscape architecture and urban
design were explained with examples in their historical evaluations. it was put forward that
the criteria for evaluating the relations of urban design with landscape architecture. Landscape
architecture and urban design are historically interconnected and complementary design
professions.
In the forth chapter, the conclusions and some suggestions were discussed. Firstly, it has been
stated that since landscape architecture and urban design gain meaning and existence in
depending upon each other.
Keywords: Landscape, landscape architecture, urban design
1
Tez Adı : Kentsel Tasarımda İletişimin Yeri, Önemi ve Bir İletişim Tasarımı Gerekliliği
Yazar Adı: Bahar AKSEL
Danışman: Prof. Dr. Mehmet ÇUBUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2001
ÖZET
'Kentsel Mekânda İletişimin Yeri, Önemi ve Bir İletişim Tasarımının Gerekliliği' konulu bu
tez çalışması, kent mekânında yaşanan iletişim kavramını ve iletişim öğelerini ele almaktadır.
Bu ele alış kentin fiziksel yapısı ve öğeleri ile de paralel olarak yürütülmüştür. Bu çalışma,
kentsel mekândaki iletişimi tanımlayıp, iletişimin gerekliliğini ortaya koyarak, iletişim
kavramının kentsel mekânda nasıl ele alınması gerektiği konusunda bir yaklaşım ortaya
koymayı amaçlamaktadır.
Kent mekânı, içinde yaşayan insanlar ve eylemler ile bir bütündür. Toplumun içinde
bulunduğu sosyal ilişkiler ve kültür özellikleri tarafından yaratılan mekân, kentsel yaşamın
sürdürüldüğü sahnedir. Sosyal bir varlık olan insanın yaşamında diğer insanlar, objeler ve
mekânlar ile iletişim daima yer almıştır, ancak günümüzün artan iletişim koşulları hayatımızın
her alanında çok sayıda yeri ve bilgi ile karşılaşmamıza, neden olmaktadır. Gelişen teknoloji
ve küresel politikalar nedeniyle bilgi alışverişi, her türlü yaşam alanımızda büyük yer
kaplamaktadır. Bu noktadan hareketle, çalışmanın ilk bölümünde iletişim kavramı ele
alınmaktadır. İletişim türleri, koşulları ve kentsel iletişim ait kavramları ile açıklanmaktadır.
İkinci bölümde kentsel mekân ele alınmaktadır. Özel alanlar ve kentsel iletişimin yoğun
olarak yaşandığı kamusal alanların tanımlanmasının ardından kamusal alanların başlıca
parçaları olan yol mekânları ve meydanlar irdelenmiştir. Kentsel mekânların tasarım süreçleri,
davranış ortamları, mikro ortamlar, okunabilirlik ve tasarım kriterleri üzerinden incelenmiş,
kent estetiği ve kentsel kalite kavramları üzerinde durulmuştur. Kent mekânının ele alınması
sırasında kentsel işaretlerin tarihsel süreçleri ve tasarım kriterlerine de değinilmiştir.
Üçüncü bölümde, daha önceki iki bölümde ayrı ayrı ele alınmış olan iletişim ve kentsel
tasarım kavramları bir bütün olarak ele alınarak, kentsel tasarımda iletişim tasarımı ve süreci
konusu irdelenmiştir. Kent mekânında iletişim tasarımının yeri ve önemi, kent kimliği
üzerinde etkiler ile bağlantılı olarak tanımlanmıştır.
Dördüncü bölümde kentsel iletişim tasarımı ile ilgili örnekler üzerinde durulmuştur. Yurtiçi
ve yurtdışında konu ile ilgili yapılan uygulamalar ve getirilen sınırlamalar ele alınmış, iletişim
tasarımına katılım başlığı altında Japonya'nın Sapporo kentinde yapılan özendirici çalışmalar
ile bir meslek kuruluşu ve bir firma incelenmiştir. Yurtiçinde yapılan çalışmalar başlığı
altında Beyoğlu Belediyesi tarafından gerçekleştirilmekte olan "Güzel Beyoğlu Projesi"
üzerinde durulmuş, belediye ile yapılan görüşme sonucunda edinilen bilgiler aktarılmıştır.
Sonuç ve öneriler bölümünde konuya ilişkini bir sonuç tespiti ile çözüm önerisinin ardından,
Bağdat Caddesi üzerinde belirlenen bir aralıkta kentsel iletişim öğelerine ait mevcut durum
tespiti yapılmış ve öneriler getirilmiştir. Örnek çalışma alanı olarak Bağdat Caddesinin
seçilme nedeni taşıt trafiği yanı sıra yoğun yaya trafiğine de hizmet veriyor olması ve taşıdığı
yoğun ticari kimliktir. Cadde, kentsel imaj açısında da belirgin özelliklere sahiptir.
ABSTRACT
The following study is on ‘The importance of Communication on urban space and the need to
envisage communication'. The study aims to define communication in urban space, to present
the need for and importance of communication in urban life and to bring out how
communication as a concept should be regarded in relation to the concept 'urban space'.
A city becomes a whole only with the people and the actions that take place within its space.
The cultural characteristics of a society and the social relations within that society make up
the space which is in fact a stage for the urban life. Communication has been a vital element
within the life of human which is a social creature by definition. Thus, besides the role of
objects and spaces in our lives, communication with other beings is a crucial element that
deserves much attention. However, with the increasing communication standards of the
contemporary life, there is ever more data and information that we seem to bump into. Due to
improving technological conditions and global policies, the exchange of information takes
much space in our daily lives. With this in mind, in the first section of this study,
communication as a concept is discussed. Communication styles, conditions and sub concepts
of urban communication are described.
In the second part of the study, urban space is investigated. Special spaces and public areas
where urban communication has been most intensely experienced are mentioned. Also,
conduits and public squares are examined. The processes of the urban space design,
behavioural settings, micro milieu and legibility are given further thought with the help of
design criteria’s. Eventually, the concepts, urban aesthetics and urban quality are brought to
attention and historical processes of urban signs and design criteria’s are discussed.
The third section of the study presents the interaction of communication and the concept of
urban planning and both are investigated further as a whole entity. The communication
planning of urban planning and the processes are brought to attention. The importance of
communication planning on urban space is defined in relation to its influence on urban
identity.
Within the fourth section, examples of urban communication planning are presented.
Implementations of urban communication at home and abroad and its limitations are
discussed. Under the title 'studies conducted at home, a project called 'Beautiful Beyoğlu'
which was handled by the Municipality of Beyoğlu, is discussed and the results of interviews
with the municipality officials are presented. Under the title 'participation in communication
planning', the encouraging studies of a vocational institution in a Japanese city named
Sapporo and of a firm on communication planning are investigated.
The last section is composed of conclusions and proposals. Also a current situation analysis is
conducted on urban communication elements at a given section in Bağdat Caddesi and further
proposals are made.
1
Tez Adı : Kentsel Dış Mekânların Aydınlatılmasının Kentsel Tasarım İlkeleri Açısından
İncelenmesi
Yazar Adı: Şenay BODUROĞLU
Danışman: Doç. Dr. Gülşen ÖZAYDIN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2001
ÖZET
İnsanların günlük yaşamlarında gerçekleştirdikleri aktiviteler bir arada kentsel yaşamı
oluştururlar. Kent için önemli olan, kentsel dış mekânların kullanılabilir hale getirilmesi
böylece kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesidir Kentsel dış mekânların, kent içerisindeki
toplu yaşamın tüm etkinlilerinin gerçekleştiği, kentlilerin nefes aldığı ve yapılar dışında
yaşamlarını sürdürdükleri mekânlar olmaları sebebiyle, düzenlenmeleri önem kazanmaktadır.
Kentsel dış mekânların kullanılabilir olmasını sağlamada bir düzenleme aracı olarak kentsel
tasarımdan yararlanılmaktadır.
Günışığı ile aydınlanan ve özellikleri doğrultusunda algılanan kentler, alışılmış olduktan için
dikkat çekici bir özellik sergilemezler. Yapay aydınlatma kaynağı olan lambalar ise koşullara
uygun aydınlıklar, oluşturmaktadır. Gündüzleri günışığı ile aydınlanan kentler, geceleri yapay
aydınlatma elamanları ile aydınlatılarak, kentin özellikli bölgelerinin vurgulanması, sosyal
ilişki ve etkileşimlere olanak vermesi sağlanmaktadır.
Kent gündüz ve gece kullanımları ile bir bütün oluşturmaktadır. Bu nedenle kentsel
aydınlatma konusunun, kentsel tasarım bütünü içinde yer alması gerekmektedir. Çağdaş
aydınlatma tekniğinin getirdiği bütün imkânlardan faydalanılmalıdır. Işık kaynağının seçimi,
aydınlatma elemanlarının biçimlenişi, oluşturulacak sistemlerin özellikleri ve kullanım
süreleri gibi konulara kentsel tasarım süreci ve bütünü içinde yer verilmelidir.
Yapmış olduğum çalışmanın birinci bölümde, toplu yaşamın tüm etkinliklerinin gerçekleştiği,
kentsel sistemdeki mekân ve dış mekân kavramları açıklanmış, bu kavramların kentsel yaşam
içerisindeki yeri ve önemi üzerinde durulmuştur. Kentsel dış mekân türleri sınıflandırılmış ve
bu mekânların düzenlenmesinde bir araç olarak karşımıza çıkan kentsel tasarım kavramı
açıklanmıştır.
İkinci bölümde kentsel dış mekânların, gündüzleri olduğu kadar geceleri de çeşitli
kullanımlara imkân vermesi amacıyla yapılan kentsel aydınlatma tanımlanmış ve bu kavramın
kentsel tasarım içerisindeki yeri incelenmiştir.
Üçüncü bölümde içerisinde yaşadığımız ve çeşitli aktivitelerimizi gerçekleştirdiğimiz
kentlerimizin, gece kullanılabilirliğini sağlamak ve görünümünü anlamlı kılmak amacıyla
yapılacak aydınlatma için gerekli olan ilkeler anlatılmıştır.
Sonuç olarak kentsel dış mekânların aydınlatılmasının gerekliliği üzerinde durulmuş, kentsel
tasarım rehberleri ve projelerinde veri olarak kullanılabilecek, kentsel-aydınlatma ilkelerinin
sıralandığı bir sentez tablosu oluşturulmuştur.
ABSTACT
The activities in people's daily lives make up city life. What is important for a city is that its
surrounding should be usable for these social activities and hence the quality of life improves.
The arrangement and usability of the surrounding areas of a city is important in the sense that
the city dwellers get out of buildings, organize social activities and breathe in these areas. City
planning is one way to make the surrounding areas usable.
Cities that are perceived according to their characteristics under the sunlight may not display a
special attraction. Artificial lighting, however and the lamps for this purpose, provide
lightening which matches the place's characteristics. Cities that are illuminated by the sunlight
during the day benefit from artificial lighting instruments in the night-time to exhibit the city's
peculiar regions and enable residents to organize social activities.
Cities form a complete picture with day and night-time lighting, Therefore the lighting of a
city should be incorporated in the city planning. AH contemporary lighting technologies must
be employed. City planning must pay particular attention to the choice of lighting source,
shaping of lighting elements, the characteristics of complete lighting system and the time of
usage.
In the first chapter of this study, I describe the residential and non-residential parts of cities
and their place and importance in city life. The surrounding (non-residential) areas of the
cities are categorized and the concept of city planning is explained as an instrument for
arranging these areas.
In the second chapter, explicate city lighting that provides illumination for night-time
activities a well as day-time and analyse its importance for city planning.
I provide the principles necessary in lightening cities, in the third chapter, that we live and
organize social activities, for using them in the night and attributing to them a more
meaningful image.
In conclusion, the study emphasizes the necessity for illuminating the surrounding areas of
cities and provides a synthesis of principles of city lighting that may be used as inputs in city
planning guides and projects.
1
Tez Adı : Doğu Karadeniz Kültür ve Doğal Varlıklarının Yitimini Hazırlayan Etkenler ve
Çözüm Önerileri
Yazar Adı: Tolga YILMAZ
Danışman: Prof. Dr. Mehmet ÇUBUK
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Haziran -2001
ÖZET
Tarih sahnesinde Anadolu her zaman diğer dünya bölgelerinden daha özgün bir konuma
sahiptir. İlk yazılı tarihin, Yunan felsefesinin, ilk devlet sistemlerinin, dinlerin ve daha
nicelerin çıkış yeri Anadolu olmuştur. Anadolu, birçok toplum için çekim alanı olmuş ve bir
çok değişik veya benzer nitelikteki devletlere sahne olmuştur. Anadolu topraklarında tarih
boyunca sürekli bir nüfus hareketliliği mevcuttur. Doğudaki kuraklıklar, savaşlar nedeniyle,
toprakların verimliliği ve Avrupa ile Asya arasında geçiş bölgesi olması nedeniyle en çok
kitlesel nüfus hareketliliği bu topraklarda olmuştur. Tüm bunlarda Anadolu'nun kültür
zenginliğini oluşturmuştur. Bu oluşumun yansıması günümüz Anadolu toplumlarında hala
hissedilmektedir.
Günümüzde, bu kültür çeşitliliği pek değerlendirilememektedir ve giderek erime noktasına
gelmektedir. Türkiye'nin ve kentlerinin gelişimine bakıldığında, kültür miraslarıyla arasında
büyük bir çarpıklık görülmekte ve - gelişme ile geçmiş arasında bağlantı kurulamamaktadır.
Baraj, karayolu gibi kamusal projelerinin uygulamasında hiç bir kriter göstermeden tarihsel ve
kültürel açıdan çok değerli niteliklere sahip olan bölgelere ve yerleşmelere ya zarar verilmiş
ya da tamamı ile yok olmasına sebebiyet verilmiştir.
Kontrolsüz gelişmeden en çok doğal değerler zarar görmektedir. Günümüzde, büyük
şehirlerdeki kamu arazileri belediyenin veya Devletin görmezlikten gelmesiyle, kanun
açıklarından yararlanılarak giderek yasal olmayan yollarla parsellenmektedir. Ülkemizde
diğer doğal alanlar da birçok tehlikeye açıktır. Doğal kaynakların çıkarılması, turistik
tesislerin yapılması, karayolları gibi kamu hizmetlerinin inşası, yanlış sanayi yapılaşmaları ve
bunlara benzer birçok hatalı kararların alınmasında rolü olan devlet veya yerel yönetimler,
tercihlerini doğadan feragat edilmesi yönünde kullanmaktadır.
Tez;
-
Türkiye'nin doğal ve kültür değerlerinin yitimine neden olan unsurları irdelemektedir,
Kentlerin ve bölgelerin gelişiminde doğal ve kültür değerlerinin önemine eğilmektedir,
Algılanabilir nitelikte kent ve bölge kimliklerinin oluşumunu ve tek düzeyde sıradan
bir görünüşten sıyrılma önerileri vermektedir,
Devletin doğa ve kültüre verdiği önem irdelenmektedir.
Devletin koruma politikası hakkındaki kararlarının düzeyi araştırılmaktadır.
Ülke gelişimine bağlı olarak kültür ve doğal varlıkların korunmasının önemi
vurgulanmaktadır,
Korunarak ve yaşatılarak gelişmeye çözüm önerileri üretmektedir.
Türkiye'de korumaya yönelik yaşanan sorunları daha iyi anlamak için alan olarak Doğu
Karadeniz'in seçilmesinin nedeni, bu yörenin kültür ve doğal yapılarıyla çok farklı karakterler
göstermesidir. Kültür varlıklarının gelecek için esin kaynağı olabilecek nitelikler taşıması ve
doğal yapının engebeli topografyası, endemik canlıların yapısı ile yaşamasına ortam
hazırlamaktadır. Dünyada «az rastlanan bir değerler bütünü sergilemesi ve yüksek bir kültürel
potansiyeli sahip olması alan seçimindeki önemli etkenlerdir. Tüm bunlara rağmen son 50
yıldır bu değerlerin yitirilme tehlikesi de ayrıca bu seçimi güçlendiren etkendir.
Doğu Karadeniz de yer alan Trabzon, Rize ve Artvin illeri incelenmiştir. Bu yerleşim alanları
Türkiye'de orman oranının en fazla olduğu bölgeler içinde kalmaktadır. Trabzon yaklaşık
2000 yıllık tarihiyle önemli kent dokusuna sahip olmasına rağmen tarihsel kimliğe layık bir
gelişmeye erişememiştir. Rize ve Artvin illeri ise Cumhuriyetin kurulmasından sonra önem
kazanmaya başladıysalar da yeterli büyümeyi başaramamışlar ve Türkiye'nin geri kalmış
kentleri arasında yerlerini almışlardır. Bu üç kent devamlı olarak, daha büyük olan batı
kentlerine göç vermişlerdir. Son yıllarda ise bu illerde çarpık bir büyüme izlenmektedir.
Araştırma esnasında bölgeler hakkındaki kaynakların kısıtlı olması sağlıklı bir
dokümantasyona olanak vermemektedir. Trabzon dışında kalan iki ilde yakın geçmişimize
kadar varolan tarihi yapıların yitirilmesinden dolayı zengin bir kent dokusuna sahip
değillerdir. Bu nedenle bölgesel yerleşme özellikleri genel anlamda ele alınacaktır. Tarihi
kaynaklardan edinilen bilgilere göre buralarda büyük liman kentlerinden söz edilmesine
rağmen günümüze kadar ulaşamamıştır. Bunun en önemli nedeni sosyo-ekonomik şartlarının
değişimindendir.
Başka bir sorun ise yerel yönetimlerin yöredeki konu ile ilgili bilgilendirmede yardımcı
olmamalarından kaynaklanmaktadır. Şehir planlarının bulunduğu arşivler ne yazık ki çok
bakımsızdır. Şehir kütüphaneleri de yöresel bilgilere cevap vermemektedir.
Tez beş bölümden oluşmaktadır. İlk olarak bölge hakkındaki problemlerin saptaması
yapılmıştır. Daha sonraki aşamada doğal, kültürel sosyal ve kentsel veriler saptanacaktır.
Sonuç kısmında ise bir senteze varılıp koruma politikaları oluşturulacaktır.
Aşağıda tez içerisinde yer alan ana bölümlerin kısa bir özeti verilmiştir;
Doğal ve Kültürel Değerlesin Yitimi:
Genel bir değerlendirme yapılacaktır. Doğal, kentsel ve kültürel Koruma anlayışının
evrelerinden bahsedilecek ve Türkiye'nin bu evrelerdeki yeri belirtilecektir. Günümüzde
yaşanan koruma problemleri gelişmiş batı Ülkelerinde çözümlenmeye gidilirken diğer dünya
devletleri bu çözümlerden yararlanamamış olmalarının nedenleri irdelenecektir.
Doğu Karadeniz'in kültürel ve doğal değerlerin önemi:
Doğu Karadeniz'in coğrafi yapısı dolayısıyla hem iklim yapısı hem de bitki örtüsü çeşitliliği
ile Anadolu'dan farklı özellikler sergilemektedir. Bölgeye has bitki ve hayvan çeşitlerinin çok
sayıda endemik özellikler taşıması bölgenin doğal zenginlikler açısından önemi artırmaktadır.
Bu farklılık insan eylemlerine de yansımıştır. Yüzyıllardır birbirinden kopuk olarak yaşamış
olan topluluklara rastlamak mümkündür. Ancak son yıllarda yapılan yollar ve iletişim
olanakları sayesinde yerli halklar daha rahat birbiriyle buluşmuşlar ve kültür kaynaşmaları
eskiye göre daha hızlı olmuştur. Bölgeye varıldığında ilk göze çarpan sivil mimarisinin
1
farklılığıdır. Sosyo-ekonomik yaşamın ortaya koyduğu mekânsal kurgu doğaya uyum
sağlamış bir yerleşim biçimini geliştirmiş ve yöreye özgü estetik değerler ortaya
koyabilmiştir. Tüm bu değerlerin korunarak ve yaşatılarak gelecek kuşaklara iletilmesi,
uluslararası sözleşmelerde de önemle vurgulanmaktadır.
Koruyamama nedenlerinin tartışılması:
Doğu Karadeniz'de mevcut kent anlayışı doğa ve kültür varlıklarına zarar vermektedir. Alınan
kararlar (ekonomik, alt yapı projeleri vb.) hiç bir kriter belirtilmeden veya var olanlar göz ardı
edilerek uygulanmaktadır. Oysa Türkiye yukarıda belirtildiği gibi birçok uluslararası
antlaşmalara imza atmış bir ülkedir. Buna rağmen bölgeyi derinden etkileyen uygulamalara
sorumsuzca izin vermektedir. Yapılan uygulamaların zararlı sonuçları sosyo-ekonomik
yaşamda olduğu kadar görsel olarak da net bir biçimde kendini belli etmektedir.
Trabzon, Rize ve Artvin illeri için ekonomik, kentsel ve doğal verilerin ışığında
karşılaştırmalı olarak sorunların genel değerlendirilmesi yapılacaktır. Doğu Karadeniz ile
ilgili olarak bu üç ilin alınmasında ki temel amaç benzer sosyoekonomik ve doğal koşullara
bağlı olarak sorunların irdelenmesinde benzer özelliklere sahip olmaları ve bölgeyi çok iyi
tanımamdandır.
Sonuç
Sentez bölümünde yapılan sorun irdelemesi ve değerlendirmelere koruma politikaları ışığında
öneriler getirilecektir. Önerilerdeki amaç, zorunlulukları saptamaktan çok korumacı gözüyle
bölgelerin gelişimi esasına dayanmakta ve yöre insanlarının hak ettikleri yaşam koşulları
bağlamında nasıl bir mimari ve şehircilik uygulamaları yapılması gerektiğini önermektedir.
ABSTRACT
Anatolia has always had a more particular place in history than many other parts of the world
and been a starting point for written history, Greek philosophy, first state systems, religions
and so on. Anatolia region had been a center of attraction for various communities and seen
rise and fall of differently or similarly structured states. There has been continuous population
mobility throughout history in this region. Fruitful lands compared to arid lands in East, wars,
and role as a junction point between Europe and Asia made Anatolia a center for population
mobility. AH of these factors contributed to cultural wealth of Anatolia. Reflection of this
structure can still be seen in Anatolian region.
However currently this cultural diversity is very much ignored and it is gradually reaching to
a melting point. When we look at development of Turkey and its cities, we see a great deal of
disorganization and discordance with cultural heritage; we do not see the fine balance
between current developments and heritage of the past. During implementation of public
projects such as construction of dams or highways, many precious historical and cultural sites
and settlements were exploited, harmed and even destructed without any justification.
Natural resources are the most adversely affected values from uncontrolled development.
Currently, public lands in major cities are subdivided or exploited by disregarding legal
procedures and municipality or government is ignorant to this situation. In our country other
parts are endangered. Government and regional administrators who are policymakers and
decision takers prefer to use their legal power for implementing projects such as construction
of dams, highways or touristic resorts instead of discovering and prospecting natural
resources.
This thesis;
-
Evaluates reasons for loss of natural and cultural values of Turkey,
Underscores importance of natural and cultural values in development of cities and
regions,
Gives suggestions about generation of distinctive urban and regional identity and
prevention of monotonous and dull appearance,
Mentions the importance that government gives to nature and culture
Investigates level of governmental decisions about conservation policy,
More importantly, emphasizes importance of cultural and natural properties for
development of country and gives solutions accordingly.
Northern Black Sea Region was selected for exposing problems about conservation in Turkey
because this region has many different characteristics due to its diverse cultural and natural
background. Cultural property of this region has characteristic features which may be model
for future generations and its rough topography is a rich environment for endemic flora and
fauna. The region has high cultural potential for many reasons including a rare geographical
structure.
In this thesis Trabzon, Rize and Artvin, the farthest cities in this region, were focused. The
highest percentage of forests belongs to these cities. Trabzon with its almost 1000 years of
urban structure has not reached its deserving development. On the other hand, Rize and
Artvin have gained substantial importance with foundation of Republic yet could not reach a
sufficient growth; currently these two cities are underdeveloped cities of Turkey. Natives of
1
these three cities continuously migrate to western cities and in recent years a strikingly
disorganized growth is observed there.
Major problem encountered during field research was scarcity of data on this region. With an
exception of Trabzon, the other two cities do not have a rich urban texture due to lack of
sound historical urban structures. Thus regional dwelling features will be investigated. From
historical sources we learn that in ancient times these cities were major harbour cities; but
they gradually disappeared until now. The major reason for that is the changing of social
living conditions.
Another problem encountered was lack of assistance from municipalities in finding out the
valuable information and archives containing city plans were disordered. Also city libraries
lacked regional information.
This thesis comprises five parts. In the first part problems about the region were put forward.
Secondly natural, cultural, social and urban facts and data are presented. Finally a synthesis is
reached and conservational policies are established.
.
Following is a brief summary of the major parts:
Problems of The Region
A general overview will be presented. Stages of natural, urban and cultural conservational
approach and Turkey's place in this approach will be put forward. Current problems in
conservation are largely solved in Europe and North America but the other parts of the world
are for behind in this respect. The reasons for this situation will also be presented.
Importance of Cultural and Natural Values of Northern Black Sea Region:
Northern Black Sea Region exhibits geographical features that are different from the other
parts of Anatolia both in climate and diversity of its flora. Endemic flora and fauna is another
topic that merits attention. This difference is reflected in human behaviours. There were
native communities which lived in true isolation for many centuries. However with recently
constructed highways and communication networks,
native communities started
communicating with each other and cultural fusions are more rapid today then before. The
first impression caught from the region is the different style of its civic architecture. A
settlement compatible with nature developed and population's social and economic life is
accordingly advanced.
Reasons for Insufficient Conservation:
New urban policies harm natural and cultural properties Northern Black Sea Region. Recent
decisions taken (eg., economical and new service projects) reflect ignorance towards existing
structure and are implemented by largely disregarding common sense. Although Turkey has
signed many international treaties for conservation, governments allow implementations that
would deeply and adversely affect the region. Harmful consequences of these
implementations can be clearly observed.
Synthesis:
In this part, main problems of the region will be presented in the light of economical, urban
and natural data of Trabzon, Rize and Artvin. Reason for selecting these three cities was the
concern about getting out of conceptual frame.
Conclusion:
Suggestions for problems put forward in the synthesis part will be made in the light of
conservational policies. Here, the aim is not to mandate certain solutions but instead, from the
conservational point of view, suggest solutions for regional development that would result in
higher quality living conditions that human populations deserve.
1
Tez Adı : İstanbul Metrosunun Arazi Kullanımına Etkilerinin İrdelenmesi; Levent Örneği
Yazar Adı: Özcan DANIŞMAN
Danışman: Prof. Dr. Aykut KARAMAN
Anabilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Kentsel Tasarım Programı Yüksek
Lisans Tezi
Teslim Tarihi: Temmuz- 2001
ÖZET
İlk metro 1863'te İngiltere'de hizmete girerken bunun en büyük nedeni işçilerin, sanayi
alanlarına ulaşımı sorununun çözüme kavuşturulması ve kullanılan arterlerin rahatlaması
kentli için mekân yaratılması idi. İnsanların büyük yığınlar halinde bir yerden başka bir yere
vakit kaybetmeden ulaştırabilmeleri bu ulaşım aracıyla çözülmüştü.
O günden bugüne doğru kentsel fonksiyonlarda büyük değişimler yaşanmıştır. Sanayi artık
kentin desantralize ettiği bir fonksiyon haline gelmiş kent merkezleri ve yakın çevreleri
hizmet sektörünün parçaları haline gelmiş, bazı kentlerin nüfusları milyonları aşıp on
milyonlarla ifade edilmeye başlanmıştır. Günümüzde nüfusu 1 milyonu aşan 400'e yakın ve
metro ulaşımına sahip 200 kadar kent bulunmaktadır.
Sanayinin desantralizasyonunun ardından merkezlerin yayılması ve desantralizasyonu
başlamıştır. Tek merkezlilikten çok merkezli bir mekânsal değişim yaşanmaktadır. Ancak
sanayi devriminden bu yana değişmeyen bir şey ise yine büyük insan kitlelerinin günlük kent
içi ulaşım hareketleridir.
20. yüzyılın ilk yarısında otomobil merkezli ulaşım sistemlerine dayalı karayolcu politikalarla
çözülmeye çalışılan kentsel ulaşım sorunları sadece geçici olarak çözebilmiş; kent içinde yeni
karayolları, zamanla yeni yapılaşmalara, yapılarda yükselmelere ve kentsel yoğunluğun
artışına neden olmuştur. Zamanla, temelde insanın değil araçların bir yerden başka bir yere
hareketleri daha ön plana çıkarılmış; artık otomobil hareketliliği için yollar, otoparklar,
kavşaklar vb inşa edilmeye başlanmıştır. İnsan merkezli ulaşım sistemi yerine otomobil
merkezli ulaşım sistemi hakim olmuştur. Belki bu normal gibi görünebilir; ancak zaman
içinde otomobile dayalı kentsel mekân kullanımının kentsel total mekânın %50'si gibi bir
mekâna yayılması bu konu içi yeterli ipi ucu olacaktır.
Bu eğilim 1980'lere kadar sürmüş ve başta Avrupa ve Amerika olmak üzere yeniden -genelde
raylı sistemlerle özelde- metronun toplu ulaşımındaki yerini ele almışlardır. İstanbul'da ancak
1990'larda hafif metronun yapımı ile metro konusu ciddi şekilde ele alınmış ve ancak 2000
yılında hizmete açılmıştır. Yapılan ilk hat Taksim-4.Levent arasında hizmet vermektedir. Bu
hat Taksim, Osmanbey, Şişli-Mecidiyeköy, Gayrettepe-Zincirlikuyu, Levent ve 4.Levent
istasyonlarından oluşmaktadır. İstasyonların izlediği bu istikamet son yarım yüzyılda merkezi
t iş alanı olarak izlenen istikamete de bir paralellik göstermektedir.
Metro hattı boyunca, son on yıla yakın bir süreçte zirve saatleri dışına da taşan bir ulaşım
sorunu çekilmekteydi. Bu sorun son altı ay içinde metronun giderek daha yoğun kullanımıyla
kısmen azalmıştır. Ancak ulaşım modları arasında tam anlamıyla,- bir entegrasyon henüz
gerçekleşmemiştir. Hala metro güzergâhında yer üstünde aynı istikamette giden toplu taşıma
hatları hizmete devam etmektedir.
Bununla beraber metro istasyonları çevresinde belirgin şekilde mekânsal değişimler göze
çarpmaktadır. Bunlar arsında Levent istasyonu çevresi en belirgin işaretleri taşımaktadır.
1950'lerin kent çeperinde, kuzey gelişme alanında kurulan Levent Mahallesi ve batısında
kurulan Hafif Sanayi alanında son birkaç yılda birbiri ardına yeni inşaatlar başlamış, 20-50
kat arasında değişen yüksek bloklar inşa edilmeye başlanmış ve metronun hizmete
girmesinden sonra da bu eğilim hızlanmıştır. Bu değişim sadece alanda yapısal anlamda
kalmayıp fonksiyon değişikliği olarak ta karşımıza gelmekte; hafif sanayi yerini finans
kurumlarına, orta ölçekli şirketlere büro hizmeti verecek plazalara ve büyük holding
merkezlerine terk etmeye başlamıştır.
ABSTRACT
First subway was built in 1863 in England. This was an inevitable necessity for a big city as
London. Due to the day by day development of the city, the industrial areas were settled in the
outer parts of the city but the employees were still living in the centre of the city. Subway
system was the best solution to carry all the workers from the apartments setting in the centre
of the city to the factories settling at the outer parts of the city at a short time and without
causing a traffic jam. So hundreds of people could be carried rapidly from one place to
another at a time by this transportation mode.
From that day on, big changes were lived at the urban functions. Industry now become a
decentralised function of the cities while service sector is apart of the city and its closer sites.
Some of the city populations reached to millions and then to ten millions. Today there are
about 400 cities of which 1 million living and nearly 200 cities having subway.
After decentralisation of industry, decentralisation and spreading out of the cities has started
as well. However after the industrial revolution, the only thing that has not been changed is
the daily transportation of the most of the population in the city centres.
At the first half of the 20th century the transportation problems were tried to be solved only by
the help of the automobile roads and highways but unfortunately this was a temporary
solution for the Large cities and as a result many new roads were built in the city centres, the
buildings became higher and higher and increased the complexity and the crowd in the city
centres. By the time not the persons but the cars were focused to be taken from some where to
another. So many new roads, car parks, crossroads were built for the movement of the cars.
Instead of a human focused transportation, car
Focused transportation was dominated. Maybe it could be seen normal but showed that it was
wrong because these roads and the needs of the car sed transportation was using nearly %50
of the total city land.
This temporary solution was dominant instead of subway until 1980 especially in Europe and
in USA. In İstanbul it was first seriously taken charge of subway after building the light rail
system in 1990, but the subway system was opened in 2000. The first built subway line is
starting from Taksim and ends at 4. Levent. This line has 6 stations, Taksim, Osmanbey, ŞişliMecidiyeköy, Gayrettepe-Zincirlikuyu, Levent and 4. Levent. This line is parallel to the
development line of the business centre of İstanbul in the last 50 years.
There was an unbelievable traffic jam and mass on the way of the subway, before it was
opened, even except the hot hours –morning and evening hours- but nowadays by the
increasing of the population using the subway instead of using cars and buses, traffic is better
and better. But the integration between the transportation modes has not finished yet. At the
1
same way over the subway line the public transportation vehicles, buses, are still on duty.
Meanwhile on the lands next to the subway line there are visible architectural changes. Levent
is the best sample among the other subway sta

Benzer belgeler