denizcilik çalışma sözleşmesi yürürlüğe giriyor

Transkript

denizcilik çalışma sözleşmesi yürürlüğe giriyor
Denizciler Bülteni
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Bülteni
no. 27/2013
HAKLAR
GERÇEK
OLUYOR
DENİZCİLİK ÇALIŞMA
SÖZLEŞMESİ
YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR
Tü
rk
çe
KENDİNİZİ GÜVENDE TUTMAK • DENİZDE İŞ OLANAKLARI
FOC KAMPANYASI 2012
Bunları biliyor muydunuz?
Konteyner gemiciliği
· Dünya üzerinde yaklaşık olarak 17 milyon gemi konteyneri bulunmaktadır.
· İlk uluslararası konteyner gemisi seferi 1966 yılında gerçekleştirildi.
· Ortalama bir yılda, büyük bir konteyner gemisi dünyanın aya olan
uzaklığının dörtte üçü kadar yol kat etmektedir.
· Büyük bir konteyner gemisinin motoru, bir aile otomobilinden yaklaşık
olarak 1.000 kat daha güçlüdür.
· Bir konteyner gemisi, ortalama olarak, büyük bir kargo uçağından
yaklaşık 40 kat ve bir ağır yük kamyonundan üç katın üzerinde daha
az CO2 salmaktadır.
· Konteyner gemileriyle yapılan taşımacılığın demiryolundan iki
buçuk kat ve karayolundan yedi kat daha fazla enerji tasarrufu
sağladığı hesaplanmaktadır.
· Dünyanın en büyük konteyner gemileri yaklaşık olarak 11.000 konteyner
taşıyabilmektedir. Bu sayıda konteyner bir trene yüklenecek olsaydı,
bu trenin 44 mil (71 kilometre) uzunluğunda olması gerekirdi.
· Konteyner gemileri yaklaşık olarak 26 yıllık bir ömre sahiptir.
· Konteyner gemilerini yüklemek ve boşaltmak için kullanılan
portal vinçlerin boyu 430 ayağa (131 metreye) ve ağırlıkları
2.000 tona ulaşabilmektedir.
· Tüm ticari konteynerler bir BIC koduna (XXX-U-123.456-1) sahiptir.
İlk üç harf konteynerin sahibini, bir sonraki harf konteynerin türünü
göstermektedir (U = yük konteyneri, J = yükle ilgili donanım,
Z = römork veya şasi); bunları altı haneli bir seri numarası ve bir
kontrol sayısı takip etmektedir.
· Her yıl yaklaşık 10.000 konteynerin denizde kaybolduğu
tahmin edilmektedir.
Kaynaklar: World Shipping Council ve http://containerauction.com
%59
FOC filosu
11.503
ITF sözleşmesi
137
Müfettiş
RAKAMLA
1,46 mia
48.197
Detveyt ton
Dünya filosundaki gemi sayısı *
257.366
£29,5 mio
Toplu iş sözleşmesi kapsamında yer alan denizci
Tahsil edilen ödenmemiş ücret
8.293
£18 mio
Teftiş edilen gemi
Korsanlığın küresel maliyeti
* 300+ GT
(Dünya filosu istatistikleri Fairplay’den alınmıştır)
2013
5-8 DENİZDE YAŞAM
Karşılaştığınız sorunlar ve ITF
9-12 SENDİKAL GÜÇ
Üye olmak size neler kazandıracak
13 KADIN DENİZCİLER
Denizde geçen bir yaşam
14 Wİ-Fİ
Yaşamsal bir araç
15 İSTİHDAM
Dolandırıcılardan nasıl korunabilirsiniz
16-18 DENİZCİ HAKLARI BİLDİRGESİ
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi denizcilerin yaşamları üzerinde
nasıl bir etki yaratacak
19-26 ÇEK-AL REHBER
İş sözleşmesiyle ilgili önemli tavsiyeler ve bizimle temasa
geçebilmeniz için dünya çapında bir rehber
27-28 ORTAK YARAR
Liman işçileri ve denizciler neden birlikte daha güçlüler
29 DENİZCİLİKTE KARİYER
Hâlâ cazip bir meslek mi?
30-33 GÜVENDE KALIN
Önemli sağlık ve güvenlik konularında haberler ve tavsiyeler
34-35 SEKTÖRDEKİ EĞİLİMLER
Otomasyondan geçici işçiliğe
36 KORSANLIK NEDENİYLE ZARAR GÖRDÜNÜZ MÜ?
Bir avukatı aramadan önce bunu okuyun
37-40 BİRLİKTEN GELEN GÜÇ
ITF’in elverişli bayrak kampanyası
41-42 SAVUNMASIZ OLANIN KORUNMASI
Balıkçıların istismar edilmelerine karşı verilen mücadele
ITF Denizciler Bülteni
no. 27/2013
Ocak 2013’de, Uluslararası
Taşımacılık İşçileri Federasyonu
(ITF) tarafından yayımlanmıştır,
49/60 Borough Road, Londra
SE1 1DR, Birleşik Krallık.
Denizciler Bülteni’nin İngilizce,
Arapça, Çince, Almanca,
Endonezyaca, Japonca,
Rusça, İspanyolca, ve Türkçe
versiyonları ITF’in yukarıdaki
adresinden temin edilebilir.
Web: www.itfseafarers.org
Tel: +44 (0)20 7403 2733
Faks: +44 (0)20 7357 7871
E-posta: [email protected]
Kapak fotoğrafı:
Luca Tommasi
d
Denizciler Bülteni
D
enizde çalışan herkes için
önemli bir yıl olacak olan
bu yılın Denizciler Bülteni’ne
hoş geldiniz.
ILO'nun Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar
bildirgesi - Ağustos ayında yürürlüğe
giriyor. Sözleşme tüm denizcilerin
yaşamında gerçek bir fark yaratmayı taahhüt ediyor.
Bu noktaya ulaşmak, ITF ve üyesi denizcilik sendikaları
ve diğerleri tarafından yürütülen, 10 yılı aşkın bir çalışmanın
sonucunda mümkün oldu ve bizler sözleşmede yapılacak
değişikliklerde çıkarlarınızın ön planda tutulmasını
sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz.
Her zaman olduğu gibi, geçtiğimiz yıl da denizcilik
işçileri için güçlüklerle dolu bir yıl oldu, ancak ITF ailesi
bazı büyük kazanımlar elde etmeyi de başardı.
İşçi haklarını savunmak yürüttüğümüz çalışmaların
temelini oluşturuyor, ancak giderek daha fazla, sendikal
ailemizin en güçlü üyelerini savunmak için mücadele etmek
zorunda kalıyoruz. Ticari çıkar sahipleri güçlü sendikalar
karşısında kendilerini tehdit altında hissediyor ve sendikaları
zayıflatmak için çok büyük bir çaba gösteriyorlar.
2012 yılında, Fas liman işçileri sendikası UMT’nin önderi
Elhairech Said, kötü muamele gören denizcileri desteklemek
için sendikasının üyelerini harekete geçirmesinin ardından
hapse atıldı. Said için aylarca kampanya yürüttük ve nihayet
serbest bırakılmasını sağladık. Bu örnek bize, bazı güçlerin
bizi zayıflatmak için ne kadar ileriye gitmeye hazır
olduklarını, ancak aynı zamanda hep birlikte omuz omuza
verdiğimiz zaman neleri başarabileceğimizi gösteriyor.
Önümüzde pek çok zorluk bulunuyor. Kısa bir süre sonra
gemicilik sektörü ile küresel müzakerelerin bir sonraki
turuna başlayacağız ve elverişli bayrak gemilerinde çalışan
denizcilerin ücret ve çalışma koşullarını savunmaya ve
geliştirmeye çalışacağız. Buna karşılık, limanlarda güçlü
sendikalara sahip emek gücünü gerek otomasyon gerekse
de özelleştirme ve neo-liberal politikalar yoluyla
zayıflatmaya yönelik daha fazla sayıda girişimde
bulunulduğuna tanık oluyoruz.
Bu mücadeleleri kazanabilmek için sadece denizcilik
sektöründe değil, tüm ulaştırma sektöründe ve ulaştırma
sektörünün de ötesine geçen bir biçimde, omuz omuza
vermemiz gerekiyor. İşçilerin tedarik zinciri boyunca
örgütlemelerine bu kadar çok enerji harcıyor olmamızın
nedeni budur. Birlikten güç doğar ve ITF denizcilerle
liman işçileri arasındaki dayanışma üzerine kurulmuştur.
Lakin gözlerimizi rıhtım alanının ötesine çevirerek, çok daha
büyük bir işçi gücü yaratabiliriz.
Stephen Cotton
Genel sekreter vekili
Denizde Yaşam 5
CEPHE HATTINDAN
ÖYKÜLER
Denizde çalışmak gurur duyulacak bir şey olabilir. Ancak işlerin kötüye gitmesi durumunda başvurabileceğiniz
birinin olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bu bölümde, ITF personeli, zor durumda kalan denizcilere nasıl yardımcı
olduklarını açıklıyor
Sakhalin
OLANAKSIZ OLMAYAN GÖREV
Geoff Ablett, ITF denizcilik operasyonları
ITF’e kimi zaman yaralanma veya can kaybı
vakalarıyla ilgili haberler ulaşır ve söz
konusu vakalar ne kadar trajik olursa olsun,
az da olsa bir başarı şansının bulunduğu
beklentisi her zaman canlı tutulur. Kallisto
vakası da işte bu türden bir vakaydı.
29 Nisan 2004 tarihinde, 38 yaşındaki
Romen bir yağcı, çalıştığı gemi İtalya'dan
Yunanistan'a doğru yol alırken, geride
dul bir eş ve iki çocuk bırakarak, denizde
kayboldu. Gemi, bu eski tonajı satın almış
ve onu hurda olarak satmadan önce iflas
etmiş olan ve merkezi Yunanistan’da
bulunan bir gemicilik şirketine aitti.
ITF bu vakadan haberdar olduğunda,
şirket faaliyetine son vermiş durumdaydı
ve bu nedenle ortada tazminat talebinde
bulunabilecek hiç kimse yoktu. Ceset
bulunamadığından, denizcinin dul eşi 2010
yılının Aralık ayına kadar bir ölüm belgesi
almadı ve Romanya'da bu belgeyi almak
ancak uzun süren mahkeme işlemlerinin
ardından mümkün oldu.
Romanya denizciler sendikası ve ITF
müfettişi Adrian Mihalcioiu, bu dönemde,
denizcinin dul eşine yardım ve duygusal
destek sağladılar. Yapılabilecek tek şey,
yasal güçlüklerle dolu bir süreç olmasına
rağmen, P&I kulübe başvuruda bulunmaktı.
İş sözleşmesinde tazminatla ilgili
herhangi bir tutar belirtilmiyor ve
“iş başında ölümden” değil, sadece kaza
sonucu ölümden söz ediliyordu. Bu durum
ek bir sorun oluşturacaktı ve ölümün intihar
değil, kaza sonucu olduğunu kanıtlamamız
gerekebilecekti.
Bununla birlikte, neyse ki, arama ve
kurtarma raporları, seyir defteri kayıtları
ve Kallisto ile şirket arasındaki yazışmaların
da aralarında yer aldığı tüm destekleyici
belgelerin birer kopyası,
dul eş tarafından saklanmıştı.
Daha sonra P&I kulübü ile kedi-fare
oyununu andıran ve yaklaşık olarak bir
yıl süren müzakereler başladı. Ancak en
sonunda bir çözüme ulaşmak mümkün
oldu ve dul eş tazminat olarak 50.000 ABD
doları aldı.
“Gemi, bu eski tonajı
satın almış ve onu hurda
olarak satmadan önce
iflas etmiş olan ve
merkezi Yunanistan’da
bulunan bir gemicilik
şirketine aitti.”
Bu, kimilerine çok büyük bir tutar gibi
görünmeyebilir, ancak Kallisto’nun dul eşi
ITF’e yazdığı mektupta şöyle diyordu:
“Şimdi kocamın ruhunun huzur bulması için
tüm cenaze adetlerini yerine getirebilirim.
Tüm ölenler ve kaybolanlara ve herkese
olduğu gibi bana da yardımcı olma gücüne
sahip olan büyük ITF ailesine dua ediyorum.
Bana yardımcı olan herkesi tanımış
olmaktan büyük bir onur duyuyorum.
ITF sayesinde, çocuklarım artık daha iyi bir
geleceğe sahip olacaklar.”
Sakhalin’in mürettebatı
ödenmemiş ücretleri için
Hong Kong’da direnişteydi
Jason Lam, ITF müfettişi, Hong Kong
26 Şubat 2012 tarihinde, Belize bandıralı dökme yük gemisi
Sakhalin’in Hong Kong sularında demir attığı sırada, ITF’in
Hong Kong ofisi, geminin mürettebatından yaşadıkları su,
yiyecek ve elektrik sıkıntısından şikâyet eden bir e-posta aldı.
ITF müfettişi Yu-Sak Ming, geminin acentesiyle temasa geçti
ve gemiye yeterli miktarda ihtiyaç maddesinin ve yakıtın
sağlanmasını talep etti. Ardından, gerçek durumu yerinde
tespit etmek üzere gemiye gitti.
Ukraynalı kaptan, Ming’e, Bulgar gemi yönetim şirketi
Interfleet’in, Hong Kong’daki yüksek mahkemede geminin
tutuklanmasıyla sonuçlanan bir alacak davası açmış olan
Maltalı bir yakıt tedarikçisine, 200.000 ABD dolarına yakın
birikmiş yakıt borcunun olduğunu söyledi. Gemide 16’sı
Ukrayna ve beşi Rusya’dan olmak üzere, 21 kişilik bir
mürettebat bulunuyordu. Kaptan şirketin mürettebata 2011
yılından bu yana ücretlerini ödemediğini belirtti. Bir gemici,
2011 yılının Mart ayından bu yana hiç ücret almamış, diğer
mürettebata ise ücretleri altı ila sekiz ay arasında değişen
sürelerle ödenmemişti. Mürettebata Hong Kong
hükümetinden adli yardım almak üzere gerekli başvuruyu
yapabilmesi için yardımcı olduk.
“Kaptan şirketin mürettebata 2011
yılından bu yana ücretlerini
ödemediğini belirtti”
Sakhalin 2012 yılının Mayıs ayında Hong Kong yüksek
mahkemesi tarafından 3,9 milyon ABD dolarına satıldı ve
mürettebatı temsil eden avukat bu satışla elde edilecek gelir
üzerinde hak talebinde bulundu.
Gemiciler 3 Mayıs 2012 tarihinde, Hong Kong hükümeti
tarafından ülkelerine geri gönderildiler. Mürettebatın Hong
Kong’dan ayrıldığı sırada ödenmemiş ücretlerinin toplam tutarı
274.342 ABD dolarını bulmuştu.
6 Denizde Yaşam
“
Gemi
sahipleri
saklanabilecekleri
bir yer olmadığını
fark ettikçe
giderek daha fazla
öfkelendiler
ITF müfettişi Pascal Pouille, Fransa'da mahsur kalan mürettebatla birlikte
HEP BERABER
ELBİRLİĞİYLE ÇALIŞTIK
”
Mohamed Arrachedi, ITF müfettişi, Bilbao, İspanya
2012 yılının Ocak ayının sonlarında, ITF genel
merkezi, Fas’taki ITF üyesi UMT sendikasından,
bir gemi filosunda çalışan denizcilerin tamamına
yardım sağlanmasını talep eden bir çağrı aldı.
Comarit Comanav Ferry adlı şirket, son dört aydır
mürettebatın maaşlarını ödememişti. Mürettebatın
sosyal güvenlik, sağlık sigortası ve şirketle üzerinde
anlaşmaya varılmış olan konut edindirme desteği
primleri de yatırılmamıştı. Bu durum, denizcilerin
ailelerinin evlerinden tahliye edilmeleri tehlikesini
doğurmuştu. Erzak, gıda ve elektrik hızla tükeniyordu
ve İspanya ve Fransa’daki ITF müfettişleri gemicilere
temel ihtiyaç malzemelerinin tedarik edilmesini
sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Ancak sorun sadece bir insani yardım sorunu
değildi: bu gemiciler şirketin kadrolu çalışanlarıydı
ve şirket için uzun yıllardır - bazıları 30 yılı aşkın bir
süredir - çalışmaktaydılar.
Fas’ın Tanca şehrindeki şirket merkezine, İspanya
ve Fransa’daki Fas elçilik ve konsolosluklarına, şirket,
mürettebat ve bayrak devleti tamamen Faslı olduğu
için devletin duruma müdahale etmesini talep eden
mektuplar gönderdik. Hiçbir yanıt alamadık.
Müfettiş José Ortega, ben ve bir UMT yetkilisi,
Algeciras şehrinde ortak bir basın toplantısı
düzenledik. Sète şehrinde de bir başka basın
toplantısı düzenlendi.
Vilayet yönetimi, liman otoritesi, liman
başkanlığı, denizciler kulübü ve benzeri kuruluşların
yardımıyla gemilere gıda, sağlık hizmeti ve yakıt
sağlayan Fransa’daki sendikacı meslektaşlarımıza
özellikle teşekkür ediyoruz. FO sendikasından
Lilian Torres bu yardımların tedarik edilmesinde
önemli bir rol oynadı.
ITF Denizciler Bülteni 2013
Bu eylemlere paralel olarak, Fas’taki denizciler
şirketin genel merkezi ve ulaştırma bakanlığı önünde
birçok protesto gösterisi düzenlediler. UMT sendikası
Fas başbakanına bir mektup gönderdi.
Fas’taki ITF üyesi sendikanın yürüttüğü çalışmalar
o kadar başarılı oldu ki, sendikanın iki yöneticisi
düzmece bir suçlamayla, ‘ulusal güvenliği tehlikeye
soktukları’ gerekçesiyle tutuklandılar. Bunun ardından
uluslararası düzeyde büyük çaplı protestolar
“Erzak, gıda ve elektrik hızla
tükeniyordu ve İspanya ve Fransa’daki
ITF müfettişleri gemicilere temel
ihtiyaç malzemelerinin tedarik
edilmesini sağlamak için ellerinden
geleni yapıyorlardı.”
düzenlendi – konuyla ilgili en son haberleri okumak
için bkz. www.itfglobal.org/campaigns/free-said.cfm
ITF, denizcilik sendikalarının dünyanın dört bir
yanındaki ve Fas elçilik ve konsolosluklarına protesto
ve dayanışma mektupları gönderdikleri bir dayanışma
kampanyası başlatıldı.
Bu sırada, Pascal Pouille, Yves Reynaud ve José
Ortega’dan oluşan müfettiş ekibimiz, Fas’taki
sendikanın onayıyla yasal işlemleri başlattılar. 11 Mayıs
günü, Fas’ın tüm limanlarında çalışan liman işçileri
denizcilerle dayanışma göstermek için sekiz saatlik bir
grev yaptılar. Bu uyuşmazlık halen devam etmektedir.
Konuyla ilgili güncel bilgiler için bkz.:
www.itfglobal.org/solidarity/solidarity-3533.cfm
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
www.itfseafarers.org
Denizde Yaşam 7
Aylarca ücretlerini alamayan Giannis M
mürettebatı alacaklarını tahsil etti
Ruud Touwen, ITF müfettişi, Delfzijl, Hollanda
Başarıya ulaşıldı ve mürettebat
ücret alacaklarını tahsil etti
8 Ağustos 2012 tarihinde, ITF
müfettişleri, Belçika’nın Zeebrugge
limanında görevli ITF müfettişi
Christian Roos’tan, merkezi
Yunanistan’da bulunan ve Avrupa
ve Akdeniz’de faaliyet gösteren dört
küçük dökme yük gemisine sahip
olan Ikarian Moon şirketiyle ilgili bir
e-posta aldılar.
Dökme yük gemisi piyasasında son
yıllarda çok büyük bir düşüş yaşandı
ve bu finansal krizin üzerine bir de,
makine dairesinde ortaya çıkan hasar
ve diğer gemilerle yaşanan çarpışma
vakaları eklenince, şirketin ayakta
kalması daha da güçleşti.
Şirketin sahip olduğu dört gemiden
biri olan Giannis M’nin mürettebatı,
Hollanda’daki ITF teftiş ekibiyle
temasa geçti ve Debbie Klein,
Terneuzen limanında gemiyi ziyaret
etti. Bu ziyaret sonucunda Filipinli,
Yunanlı ve Mısırlı denizcilerden oluşan
mürettebatın ücretlerini birkaç aydır
alamadıkları tespit edildi.
Dört Filipinli gemici
sözleşmelerinde belirtilen süreyi
tamamlamışlardı ve kendilerine,
yerlerini alacak olan denizciler
zaten göreve başlamış olduğundan,
Temmuz ayında Kazablanka’da
ücretlerinin ödenerek hesaplarının
kapatılacağı sözü verilmişti.
Ne var ki, mürettebata ödeme
yapmak için gerekli para bulunamadı,
dolayısıyla bu denizciler bir sonraki
limanda hesaplarının kapatılacağı
ve evlerine gönderilecekleri sözünü
alarak gemide kalmaya devam
ettiler. Terneuzen limanına gelindiği
zaman da gerekli para henüz
bulunabilmiş değildi.
Şirketle temasa geçtim ve gemi
sahibini paranın gemiye getirilmesi
gerektiği konusunda bilgilendirdim.
Her türlü mazeret öne sürüldü, bunun
üzerine biz de gemiyi mürettebat
adına tutuklamaya karar verdik.
Ertesi sabah ödeme için ABD doları
bulmasının olanaksız olduğunu iddia
eden gemi sahibi bizimle temasa
geçti – oysa avro için uygulanacak
döviz kuru konusunda daha önce
kendisiyle anlaşmaya varmıştık.
Birkaç saat sonra şirket bize tüm
uçuşlar dolu olduğu için, uçak bileti
bulamadığını bilgisini verdi. Kendimiz
bir araştırma yaptık ve şirkete çeşitli
uçak bileti seçenekleri sunduk.
Gemi sahipleri saklanabilecekleri
bir yer olmadığını fark ettikçe giderek
daha fazla öfkelendiler. Nihayet,
24 Ağustos günü para gemiye getirildi
ve dört gemici toplam 48.000 ABD
doları tutarındaki nakit parayı aldılar
ITF müfettişi Debbie Klein ve Giannis M’nin mürettebatı
ve gemiden ayrıldılar. Debbie Klein
bu işlemlerin tamamlanmasına
şahitlik etti ve dört gemici ertesi
gün ülkelerine uçmadan önce bir
otele yerleştirildiler.
Mürettebatın geri kalanı için,
zamanında ödeme yapılmamış
olması nedeniyle her birine
500 ABD doları tutarında ek bir
ikramiye verilmesini de içeren ve
ödenmemiş ücretlerini bir sonraki
limanda almalarını öngören bir
anlaşma imzalandı.
İcra memuruna gemiyi serbest
bırakması talimatı verildi ve gemi
Terneuzen limanından, 26 Ağustos
günü, Fransız müfettişimiz Laure
Tallonneau tarafından yeniden ziyaret
edileceği Rouen limanına doğru yola
koyuldu. Tallonneau mürettebatın
geri kalanına ödemenin yapıldığına
tanıklık etti – beş gemici 55.000 ABD
dolarını aralarında paylaştılar.
Gemide dört yıldır çalışmakta
olan Mısırlı UG gemi sahipleriyle,
gemi 1 Eylül günü Kazablanka
limanına ulaştığı zaman kendisine
33.000 ABD doları tutarında
ödeme yapılması karşılığında
anlaşmaya vardı.
ÇOK UZUN NE KADAR UZUNDUR?
Tommy Molloy, ITF müfettişi, Liverpool, İngiltere
ITF müfettişleri denizcilerin iş sözleşmelerinde belirtilen çalışma süresini
tamamladıkları ve işletmeciyi hesaplarını kapatmaya ve kendilerini evlerine geri
göndermeye ikna etmekte güçlük çektikleri durumlarla sık sık karşılaşmaktadırlar.
Bu gibi durumlarda genellikle sözleşmenin bitiminin üzerinden birkaç ay,
bazen de daha uzun bir süre geçmiş olur. Ancak kısa bir süre önce karşılaştığımız
bir vakanın, bir gemide geçirilmiş olan en uzun süre rekorunu – en azından
modern zamanlarda - kırmak konusunda en güçlü aday olması gerekir.
İrlandalı bir gemi sahibine ait ve Curacao siciline kayıtlı olan genel kargo
gemisi Fingal’de çalışan bir UG benimle temasa geçti. Bir ay önce evine geri
gönderilmesi için yaptığı başvuru konusunda yardım istiyordu. Bu denizci,
45 aydır bu gemide bulunuyordu!
Gemide bulunduğu bu sürenin çoğunda bunu kendi isteğiyle yaptığını
kabul etti: üniversiteye giden iki çocuğu vardı ve faturaları ödeyebilmek için
gemide olabildiğince uzun süreyle kalmaya karar vermişti.
Bu UG’ye gerekli ödemenin yapılmasını ve Liverpool’dan evine
gönderilmesini sağladık. Ancak zaten 22 aydır gemide bulunan bir başka
mürettebat, 2012 yılının Kasım ayının sonuna kadar gemide kalmasına izin
verilmesini talep etti. Bu gemicilerin eve izin yapmak üzere dönüp, daha sonra
başka bir iş bulmak için yeniden sıraya girmek yerine, neden gemide kalmayı
ve para kazanmayı tercih ettiklerini anlıyorum. Ancak bana göre bir işverenin
bu kadar uzun süreler için yapılan bu tür talepleri kabul etmesi tamamen
sorumsuzca bir tutumdur.
¬
8 Denizde Yaşam
¬
“Evine geri gönderilme
talebiyle yardım istedi. 45 aydır
bu gemide bulunuyordu!”
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi bir denizcinin azami 12 aylık bir çalışma
süresinin ardından gemideki görevinden ayılma ve evine gönderilme hakkına
sahip olduğunu belirtmektedir. Bu vakalarla ilgili olarak Birleşik Krallık
Denizcilik ve Sahil Koruma Ajansı’yla görüştük. Ancak görülen o ki, belirgin bir
risk söz konusu olmadığı sürece bu konuda yapılabilecek çok az şey bulunuyor.
Bu makalenin daha uzun versiyonu ilk kez Nautilus International
sendikasının dergisi The Telegraph’da yayımlanmıştır.
Benim limanımda
denizcilere
zorbalık yapmayın
Mukesh Vasu,
ITF irtibat sorumlusu, Kandla, Hindistan
Güney Kore bandıralı Blue Star uzun yıllar boyunca bir ticari gemi olarak faaliyet gösterdi;
sahiplerine çok miktarda para kazandırdı ve denizcilere iş olanağı sağladı. Nihayet, hurdaya
çıkarılıp söküme gönderildi, ancak kendisinden gemi sahibi olarak söz edilmesini isteyen
biri devreye girdi ve bu gemiyi satın aldı.
Çok kısa bir süre sonra Blue Star’da teknik sorunlar yaşanmaya başlandı ve makine
dairesinde arıza meydana geldi. Liman başkanlığı gemiyi demirleme yerine gönderdi. Birkaç
gün sonra erzak tükendi, yakıt bitti ve gemi sahibinden hiçbir haber alınamıyordu.
Mürettebat yardım aramaya başladı ama kimse onlara kulak asmıyordu.
Daha sonra, bir gün bir römorkörle geminin yanından geçmekte olan bir grup liman işçisi
bu denizcilerin yardım çığlıkları attıklarını fark ettiler. Bu liman işçileri durumu bana ilettiler
ve ben de vakayı
üstlendim. Erzak
tedariki yerel acente
tarafından hemen
sağlandı. Bir sonraki
sorun ödenmemiş
ücretlerin tahsili ve
gemicilerin evlerine
geri gönderilmeleri
oldu. Mürettebat artık
bu gemide çalışmak
istemiyordu. Gemi sahibi ve acente müzakereler sırasında işbirliği yapmaktan uzak
durdular, ancak altı ay oyunca yapılan sürekli baskı sonucunda mürettebat ödenmemiş
ücretlerini tahsil etti ve bu gemiciler evlerine geri gönderildiler.
Bir başka vakada, Tuvalu bandıralı gemi Veles, Kandla limanına geldi. Denizcilere sosyal
yardım sağlayan bir görevli internet hizmeti sunmak üzere gemiye çıktı. Mürettebat bu
kişiye yardıma ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.
Gemiye ulaştığım zaman kaptan gemiye çıkmama izin vermedi. Genel sekreterimi ve
liman işçileri sendikasını bu durum hakkında bilgilendirdim. ITF’e bağlı liman işçileri
sendikasının üyesi olan liman işçileri, bu gemide çalışmayı durdurdular. Bunun sonucunda,
kaptan gemiye çıkmama izin verdi. Mürettebatla konuştum ve ücretlerinin iki aydır
ödenmemiş olduğunu ve kadın baş aşçının kişisel nedenlerden ötürü evine gönderilmeyi
talep ettiğini öğrendim.
Gemi sahibine bir şikâyet başvurusunda bulundum ancak herhangi bir yanıt alamadım.
Daha sonra liman işçileri kargo elleçlemeyi tekrar durdurdular ve bir hafta sonra, gemi
sahibi bana maaşların yatırıldığını söylemek üzere Kandla’ya gelmek zorunda kaldı.
Gemiye döndüm ve mürettebatı, ücretlerini almış olmalarına rağmen, baş aşçının
parmakları kırılmış olduğu için, büyük bir üzüntü içinde buldum. Baş aşçı ne olduğunu
anlatmadı, ancak üçüncü kaptan bana gemi sahibinin mürettebata yönelik fiziksel şiddet
kullandığını söyledi. Ne var ki, mürettebat daha başka bir şikâyette bulunmak istemiyor ve
sadece evlerine geri dönmeyi arzu ediyordu. Mürettebata, evlerine geri gönderilinceye
kadar polis koruması sağlanmasını ayarladım.
“ITF’e bağlı liman işçileri
sendikasının üyesi olan liman işçileri,
bu gemide çalışmayı durdurdular.
Bunun sonucunda, kaptan gemiye
çıkmama izin verdi.”
ITF Denizciler Bülteni 2013
Ağ oluşturmak
başarının anahtarıdır
Matt Purcell, ITF koordinatör yardımcısı,
Melbourne, Avustralya
ITF, Antigua bandıralı HC Melina adlı gemide çalışan bir
denizciden, 2012 yılının Nisan ayında, Melbourne’de
bulundukları sırada mürettebatın sorunlarını çözdüğü için
çok uzun bir teşekkür mektubu aldı.
Bu Filipinli gemici kişisel nedenlerle gemiden ayrılmayı
çok istiyordu. İş sözleşmelerinin bitim tarihi çoktan geçmişti
ve Polonyalı kaptan mürettebata karşı genel olarak kötü
davranmaktaydı. Kaptan, ITF’in mafya olduğunu
iddia ediyordu!
“Tüm alanlar tutulduğunda,
ağ kötü gemi sahiplerinin
kaçıp kurtulamayacakları
kadar güçlü hale gelir”
Yardım çağrısını aldığım sırada izindeydim, bu nedenle,
üç gün boyunca, aralıklı olarak, ITF genel merkeziyle birlikte,
Dean Summers (ITF’in Sidney’deki koordinatörü) ve benden
aldığı talimatlar doğrultusunda hareket edecek olan bir
gönüllü çalışanımızı gemiye çıkması için görevlendirdim.
Gemi sahipleri verdikleri sözlerden dönmeye devam ettiler ve
hatta üç mürettebat üyesinin uçak biletlerini iki kez iptal ettiler.
Bunun üzerine Summers üçüncü kaptanın görevinden
ayrılmasıyla gemide oluşan gemi adamı eksikliği konusunda
liman devlet kontrolünü bilgilendirerek en büyük kozunu
oynadı. Şirket yeni bir üçüncü kaptan istihdam etmek zorunda
kaldı ve gemi yeni mürettebatın gelmesi için beklerken birkaç
gün boyunca atıl durumda kaldı.
Bu şirkete iyi bir ders oldu – doğru şeyi yapmazlar ve
müzakerelerin başından itibaren işbirliğinde bulunmazlarsa,
bir kenarda atıl bir durumda beklemenin neden olduğu
sıkıntıları yaşayabileceklerini görmüş oldular. Tüm bu
müzakereler sırasında mürettebata güvence sağlanması
konusunda ısrarcı olduk. Sonuç olarak, hiçbir gemici istihdam
bürosu ya da şirket tarafından mağdur edilmedi.
Bu vakada elde edilen sonuç, bizim Avustralya'da büyük
ağırlık verdiğimiz ağ oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu
gösteren bir kanıttır. Tüm alanlar tutulduğunda, ağ kötü
gemi sahiplerinin kaçıp kurtulamayacakları kadar güçlü
hale gelir ve çoğu durumda bu tür ağlar oluşturmak iyi
sonuçlar vermektedir.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
www.itfseafarers.org
Sendikam benim için ne yapıyor 9
SENDİKANIZDAN
NELER
BEKLEMELİSİNİZ
ITF SENDİKALARININ
ÜYELERİ İÇİN NELER
YAPTIKLARINA
BAKTIK
Bir sendikaya üye olmak size çok sayıda olmanın
gücünü kazandırır –bir sendikanın ne kadar çok
üyesi varsa, işçiler için iyi bir sözleşme bağıtlama
şansı o ölçüde yüksek olur. Ancak bir üye olarak,
sendikanızdan daha başka neler bekleyebilirsiniz?
· Üyelik kartı: fiziksel ya da elektronik bir kart;
· Sendika tarafından yayımlanan bülten,
gazete ya da dergi: sendikanın ve diğer üyelerin
neler yaptıklarıyla ilgili size bilgi ulaştırmak için;
· Rehber dizini: ihtiyaç duyduğunuzda yardım
alabilmeniz için sendika yetkililerinin telefon
numaraları ve isimleri;
· Temsil/yardım: işvereninizle veya iş koşullarınızla
ile ilgili bir sorun yaşamanız durumunda; bazı
sendikalar hukuki danışmanlık da sağlamaktadır;
· İşyerinde sizin sesiniz: çalışma koşullarınız ve
haklarınızı etkileyecek kararlar ve sendikanın
işleyişi üzerinde söz sahibi olmanız.
Bazı sendikalar üyelerine ve kimi zaman da
ailelerine başka hizmetler de vermektedir.
Örneğin:
· Sosyal yardımlaşma ve sosyal ihtiyaçlar:
özellikle sosyal güvenlik sisteminin ya da devletçe
sağlanan sosyal yardım sisteminin bulunmadığı
ülkelerde;
· Eğitim ve öğretim: üyelerine eğitim olanakları
sağlamak için birçok sendika tarafından sunulan
bir hizmettir;
· Sağlık yardımı ve/veya diş tedavisi:
sendika üyeleri ve aileleri için.
www.itfseafarers.org
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
¬
ITF Denizciler Bülteni 2013
10 Sendikam benim için ne yapıyor
NUSI akademisinde eğitim gören sendika üyeleri
NUSI
Hindistan Ulusal Denizciler
Sendikası (NUSI) Hintli
denizcilere uzun yıllardır hizmet
vermektedir. Anna Llewellyn,
NUSI genel sekreteri ve saymanı
Abdulgani Serang’la, sendikanın
NUSI üyeleri ve aileleri için
yaptığı girişimler ve sağladığı
yardımlar hakkında konuştu
NUSI’nin en önemli tesislerinden biri, deniz-öncesi
ve sonrası eğitimler vermek üzere yatılı kurslar
düzenleyen ve aynı zamanda gemicilerin denize
açıklamadan önce tamamlamaları zorunlu olan
STCW eğitimi veren, Goa şehrindeki Denizcilik
Akademisi’dir. Akademi 400 öğrencilik bir kapasiteye
sahiptir ve 1996 yılında hizmete açıldığından bu yana
42.000’den fazla denizci burada eğitim görmüştür.
Eğitim ve kişisel gelişimin NUSI’nin üyelerine
sunmaya çalıştığı hizmetlerin önemli bir parçasını
oluşturduğu çok açık ve sendika 2010 yılında zabit
olmak üzere eğitim görmek isteyen tayfalara faizsiz
kredi sağlayan bir program oluşturdu. Bu program
kapsamında, daha şimdiden 1.100’ün üzerinde
denizciye öğrenim kredisi sağlanmış durumda.
Goa’daki NUSI Wockhardt hastanesi
NUSI ayrıca genç denizciler için her ay bir sendikal
eğitim atölye çalışması da düzenliyor. Serang şöyle
diyor: “Denizcilere sendikanın işleyişiyle ve
denizciler ve aileleri için neler yaptığıyla ilgili bir
kavrayış kazandırmak ve haklarını bilmelerini
sağlamak büyük önem taşıyor.” Ve şunları ekliyor:
“Bu, tümüyle tek yönlü bir yol değildir. NUSI
yetkilileri orada katılımcılarla deneyimlerini ve
görüşlerini paylaşmak için bulunuyorlar, ancak bu
program aynı zamanda bize denizcilerin anlattıklarını
dinleme fırsatını da veriyor.”
ITF Denizciler Bülteni 2013
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
Sağlık yardımı
NUSI üyelerinin tıbbi tedavi masraflarını
karşılıyor. Sendika sadece son üç yılda 3.000’den
fazla denizci ve aile fertlerinin sağlık giderleri
karşılığında, 3 milyon ABD dolarından fazla
ödeme yaptı.
Ayrıca, NUSI, Goa’da kardiyoloji, nöroloji,
ortopedi ve eklem protezi ameliyatları alanında
uzman bakım sunan bir hastane de kurdu.
Hastanede bulunan diğer bölümler iç hastalıkları,
kadın hastalıkları ve doğumun yanı sıra kanser
tedavisini de içermektedir. 190 yatak kapasiteye
sahip olan hastanede 43 yoğun bakım ünitesi
bulunuyor. Hastanede bugüne kadar 60.000’den
fazla denizci tedavi görmüş.
Mumbai’nin hemen dışında, Pune yolu üzerinde
bir tepe istasyonunda, sendikanın Lonavala
Dinlenme Tesisi yer almaktadır. Bu kompleks
emekli denizciler için bir yurt, tatil yeri ve sendikal
eğitim tesisi içermektedir.
Aile değerleri
Sendika son 14 yıldır, denizcilerin dul eşlerine
mali yardım sağlamaktadır. Bu program
uygulamaya konulduğundan bu yana 3.000
dul eşe mali yardım sağlanmıştır.
Serang, “NUSI olarak bir sonraki kuşağın
yetiştirilmesine katkıda bulunmak istiyoruz,” diyor.
“2011 yılında, dul denizci eşlerinin çocuklarına
eğitim bursu sağlamaya karar verdik.” Hindistan,
Asya'da kadınlar arasında en düşük okuma yazma
oranlarından birine sahip olan ülkelerden biri.
Serang, bu nedenle, NUSI’nin kız çocuklarına
yüzde 50 oranında daha fazla eğitim bursu
sağlama kararı aldığını söylüyor. Bugüne kadar
sendika tarafından yaklaşık olarak 100.000 ABD
doları tutarında eğitim bursu verildi ve bu
burslardan 170’ten fazla öğrenci faydalandı.
www.itfseafarers.org
Sendikam benim için ne yapıyor 11
SUR
Rusya denizciler sendikası SUR’un üyeleri, üyelik aidatı karşılığında ellerine ne geçtiğini anlatıyorlar
< Sendikanın
Novorossiysk’teki
spor salonu
Sendikanın ücretsiz olarak
dağıtılan dergisi >
Alexey Gordeyev,
Kıbrıslı bir şirkette ikinci kaptan
“Öğrenciyken, zaman zaman
sendikadan söz edildiğini duyardım
ama sendika üzerinde hiçbir zaman
kafa yormamıştım. Daha sonra,
2008 yılında, kriz başladı ve onunla
birlikte grevler, gösteriler ve diğer
eylemler yaşandı. Bu eylemleri
örgütleyen ve koordine edenin ve
denizcilere ücretlerinin ödenmesine
yardımcı olanın sendika olduğunu
öğrendim. Nihayet, gemilerde
çalışmaya başladığım zaman,
denizcilik sektöründe asgari çalışma
standartları ve ücretlerin ne kadar
büyük bir önem taşıdığını kavradım.
Bu standartlar da, sendikaların
yaptıkları çalışmalar sayesinde
oluşturulmuştur.”
geçirmesi gerekti. Prudnikov şunları
söylüyor: “Novorossiysk’a geri
döndüğümüz zaman SUR bize
mali yardım sağladı. Ayrıca sendika
sayesinde hastalık paramı da aldım.
SUR yetkilileri bana ne yapmam,
nereye gitmem ve ne tür haklara sahip
olduğum konularında tavsiyelerde
bulundular. Dürüst olmak gerekirse,
en sonunda elime hiçbir şeyin
geçmeyeceğini düşünmeye
başlamıştım. Bu nedenle, sendikanın
orada bulunmasının çok iyi bir şey
olduğunu düşünüyorum.”
Maxim Derevenko,
Amiral Makarov Devlet Denizcilik
Akademisi’nde öğrenci
“Henüz sendikadan yardım
istememi gerektirecek bir durumla
karşılaşmadım. Ancak, üst sınıflardan
arkadaşlarımız bize sık sık sendikanın
gerçekten yararlı işler yaptığını
söylüyorlar. Sendika işçilerin birliğidir
ve işçiler sendikaya üye oldukları
zaman sorunlarını çözüme
kavuşturmaları daha kolay olur
ve birlikte daha iyi çalışma koşulları
elde ederler.”
Spor yardımı
Moskva Reka’da üçüncü
kaptan olarak görev
yapan Yuriy Dmitriev,
son birkaç yıldır SUR’un
Novorossiysk’de bulunan
spor merkezine gidiyor.
“Karaya çıkıp eve
döndükten sonra ilk iş
olarak buraya geliyorum
ve egzersiz programına
kayıt oluyorum. İnanın
bana, şimdi çok daha
formdayım. Egzersizler
bana sigarayı bırakmam
konusunda bile yardımcı
oldu!” Yuriy’in eşi de
son altı yıldır sendikanın
spor merkezine düzenli
olarak gidiyormuş.
Acil durumlarda sağlanan yardım
28 Ağustos 2012 tarihinde,
Gine Körfezi'nde, Togo kıyısı
yakınlarında korsanlar (Yunan
bandıralı) Energy Centurion adlı
gemiye saldırdılar. Bir mürettebat, 20
yaşındaki denizcilik akademisi
öğrencisi Vyacheslav Prudnikov,
bacağından yaralandı ve tıbbi yardıma
ihtiyacı vardı. Lomé’de bir hastanede
ameliyat olması ve birkaç ay sonra
yeni bir tamamlayıcı ameliyat
Destek için duyulan
minnettarlık
Tatiana Ivaschhenko’nun
Uran adlı gemide
makinist olarak görev
yapan kocası, çalıştığı
gemi 2008 yılında olağan
istikameti olan Çin’e
doğru yola çıktığı sırada
sağlıklı bir adamdı.
Yolda aniden hızla kilo
kaybetmeye başladı ve
www.itfseafarers.org
aynı gemide çalışan Tatiana gece
gündüz eşinin yanında kaldı.
Geminin Qinhuangdao’dan Nantong’a
doğru seyrettiği sırada, yaşı 50’nin
sadece biraz üzerinde olan bu güçlü
adam, birkaç gün içinde öldü.
Çin’de verilen ölüm belgesinde bu
denizcinin belirlenemeyen bir hastalık
sonucu öldüğü belirtiliyordu. Denizcinin
naaşı ve ilgili belgeler birkaç gün içinde,
toprağa verileceği Khabarovsk Krai’ya
bağlı Vanino kasabasına getirildi.
Ardından Tatiana tazminat talebiyle
sigorta şirketine başvuruda bulundu.
Sigorta şirketi zaman kazanmaya
çalıştı. Önce ölümün bir tür kronik
hastalıktan kaynaklandığını söylediler.
Sonra ölüm belgesinin çevirisinde
bir hata olduğunu fark ettiler.
En sonunda davayı, denizcinin
dul eşinin seyahat masraflarını
karşılayamayacağı çok açık
olmasına rağmen, Moskova’daki bir
mahkemeye taşımaya çalıştılar.
Bununla karşın, Tatiana SUR’dan
yardım gördü. Sendikanın avukatı
sayesinde, Moskova’daki mahkeme
dul eşin tazminat talebini haklı buldu.
AMOSUP
Filipinli zabit ve denizciler sendikası AMOSUP’un yürüttüğü projelerden biri
Pilot Orta-Maliyetli Konut Edindirme Programıdır. 1991 yılında hayata geçirilen bu proje
sendika üyelerine güvenli ve huzurlu bir semtte, uygun fiyatlarla kendi evlerine sahip
olma olanağını sağlamayı amaçlamaktadır.
Sendika 500'den fazla ev, bir klinik, okullar, bir şapel ve çeşitli spor ve dinlenme
tesisleriyle, müstakil bir Denizciler Köyü inşa etti. Sendika üyeleri iki yatak odalı sıra
evlerle ve dört yatak odalı müstakil evler arasında, farklı türde ev seçenekleri için
başvuruda bulunabiliyorlar. Daha büyük ailelere yerleşim yeri sağlamak için daha
geniş evlerden oluşan yeni bir köy inşa etmeye yönelik çalışmalar sürüyor.
Sendikanın sağladığı diğer hizmetler şunlar:
· Üyeler ve aileleri için – AMOSUP’un Manila, Cebu, Iloilo ve Davao’daki kendi
hastanelerinde sağladığı ücretsiz tedavi dâhil – sağlık yardımı ve diş tedavisi;
· Eğitim ve öğretim: AMOSUP’un Bataan’daki en yeni teknolojik olanaklarla donatılmış
eğitim merkezinde zabit ve tayfalara sağlanan burslu eğitim kursları; Asya ve Pasifik
Denizcilik Akademisi'nde ileri eğitim olanaklarının sağlanması; kariyer geliştirme
konusunda verilen destek;
· Bir gemide çalışmak üzere seyahat ederken veya eve geri dönerken yolda geçici
konaklamaya ihtiyaç duyan üyeler için AMOSUP’un denizci evlerinde sağlanan yemek
ve konaklama olanağı;
· ‘Gemi malzeme deposu’: AMOSUP’un üyeleri için işlettiği, bakkaliye malzemeleri ve
eşya satan mağaza; sendika üyelerine faizsiz kredi kullanma olanağı da sunmaktadır;
· Finansal yardım: sosyal destek ve yardım sandığı programları aracılığıyla sağlanan ölüm
ve yaşlılık yardımı; tasarruf sandıkları biçiminde uzun vadeli ve işverenler tarafından
finanse edilen yatırımlar/tasarruflar; eşlerin ölümü durumunda bağlanan dul maaşı;
· İşyeri sorunları konusunda sağlanan hukuki destek.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
ITF Denizciler Bülteni 2013
12 Sendikam benim için ne yapıyor
Dad-Der
Türkiye'de sendikal haklar
Türkiye sendikal haklar konusunda kötü bir sicile sahiptir.
Türkiye'de 1997 yılında, ordunun yönetimden elini çekmesinin
ardından, sendika yanlısı denizciler ve akademisyenler
Türkiye’deki denizcilik okullarında, genç kuşaktan aktivistleri
bir araya getirmeye çalışarak örgütlenmeye başladılar.
Çekirdek kadroyu oluşturan bir örgütlenme grubu, bu ülkedeki
50.000 denizciyi etkili bir sendika içinde bir araya getirmek için
planlar yapmaya başladı. Bu aktivistler, ITF’in de desteğiyle,
2001 yılından itibaren, işçilere yönelik eğitim programları
düzenlediler, denizcilere davaları ve tazminat talepleri konusunda
yardımcı oldular ve sonunda, 2004 yılında, denizcilerin bir araya
gelebilecekleri ve örgütlenebilecekleri bir irtibat bürosu açtılar.
2006 yılında, daha sonra Dad-Der adını alacak olan örgütün
çekirdeğini oluşturan bu insanlar, Türkiyeli denizciler için sendikal
çalışma alanında devrimci bir dönüşüm gerçekleştirdiler.
Dad-Der, 2007 yılından itibaren tek tek şirketlerle, çeşitli
endüstriyel eylemlerle desteklenen toplu iş sözleşmesi
müzakereleri yürütmeye başladı. Türk ticaret gemilerinde grev
yapmak yasadışı olduğu için, aktivistler bunun yerine yaptıkları
eylemleri “iş sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshedilmesi”
olarak nitelendiriyorlardı. Dad-Der, zorlu müzakereler sonunda,
2008 yılının Ocak ayı itibariyle 65 gemide toplu iş sözleşmesi
bağıtlamış durumdaydı; 2012 yılının Eylül ayında toplu iş
sözleşmesi kapsamına alınmış olan gemi sayısı 235’e ulaştı.
· Anayasa, nihayet 2010 yılında, kamu sektöründe toplu pazarlığa izin verecek
şekilde değiştirilmiştir.
· Sendikaların Türk vatandaşları tarafından kurulmaları zorunludur.
· Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 29, 87, 98, 100, 105, 111, 138 ve 182 sayılı
sözleşmelerini onaylamıştır.
· Grev hakkı çok sınırlıdır ve greve gitmeden önce yaklaşık üç aylık bir bekleme
süresinin geçmesi gerekmektedir. Yasal bir grev hükümet tarafından ulusal
güvenlik ya da kamu sağlığı gerekçe gösterilerek, 60 gün süreyle ertelenebilir.
Yasal olmayan grevlere katılmanın cezası çok ağırdır.
· Tüm toplantı ve yürüyüşler için yetkili makamlardan izin alınması ve polisin
bu etkinliklere katılmasına ve kayıt yapmasına izin verilmesi zorunludur.
· Sendikal faaliyetlere yönelik düzenlemeler karmaşıktır ve herhangi bir ihlal
yakından izlenmektedir.
· İşverenler sendika üyesi oldukları için sık sık işçileri işten çıkarmaktadır.
Polis şiddeti ve gözaltı; kundaklama ve göz korkutma girişimleri;
taciz (sendika yöneticilerini terörist olarak adlandırmak dâhil olmak üzere)
ve sendikaların düzenlediği gösterilere katılmaktan dolayı kovuşturmaya
uğramak yaygın olarak rastlanan uygulamalardır.
· 2012 yılında iki sendika aktivistinin yaralandığı, 143’ünün tutuklandığı ve 25’inin
hapse atıldığı bildirilmiştir. 197 işçi sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmıştır.
(Kaynak: ITUC – survey.ituc-csi.org)
BAĞIMSIZ MISIR DENİZCİLER SENDİKASI
Özkan Fırat (sağda)
Adım Özkan Fırat. 33 yaşındayım ve ikinci makinistim. Ailem bir
Doğu Anadolu şehri olan Malatya’dan geliyor. Bir denizci olarak,
altı yıl boyunca, daha çok dökme yük gemilerinde çalıştım.
Dad-Der’e 2008 yılında, bazı ciddi sorunlarla karşı karşıya
kaldığım zaman, yani ücretlerimizin ödenmesi gecikince ve iş
sözleşmemde yer alan koşullar ihlal edilince üye oldum.
Sendikaya üye olmak sizi güçlü kılıyor. Elverişli bayrak
kullanan gemi sahipleri ITF’i ve üyesi denizcilik sendikalarını
çok ciddiye alıyorlar.
2009 yılının Mart ayında 450.000 dwt’luk yepyeni bir gemi
üzerinde çalışıyordum. Bir denge pompasını tamir etmeye
çalışırken ağır biçimde yaralandım ve sol elim bileğimden koptu.
Tamiratı birlikte yaptığım mühendisin başına da hemen hemen
aynı şey geldi. Gemimiz Kanarya Adaları’nın 250 mil açığındaydı
ve bir helikopterin gemiye ulaşması dört buçuk saati aldı - bu
hayatımın en zor saatleriydi. Hastaneye ulaşmak için bir dört
saat daha gerekti ve ameliyat yaklaşık 18 saat sürdü.
Daha sonra, Dad-Der’in en başından bu yana durumdan
haberdar ve işverenle temas halinde olduğunu fark ettik.
Türkiye’de tedavi bir yıl sürdü ve tedavi kapsamında yedi
başarılı ameliyat geçirdim. Bu dönem boyunca gemi
sahibinden maaşımın üçte birini aldım.
Tedavi biter bitmez, iş göremezlik nedeniyle herhangi bir
tazminat talep etmemem koşuluyla, bana bir büro işi teklif
edildi. Dad-Der’den aldığım tavsiyeler son derece yararlı oldu
ve sendikam sayesinde gemi sahipleri yaptıkları çeşitli
önerilerle beni aldatmayı başaramadılar.
Bir yıl süren yargılama süreci boyunca, Dad-Der hukuki
danışmanlık ve destek sağladı. Sonunda, gemi sahibinin
avukatları bu uzun ve pahalı yasal süreci kazanma konusunda
gerçekçi bir şanslarının olmadığını fark ettiler ve anlaşma
önerdiler. Sundukları teklifi Dad-Der ve avukatı ile tartıştıktan
sonra, kabul etmeye karar verdim.
ITF Denizciler Bülteni 2013
Yeni Bağımsız Mısır
Denizciler Sendikası,
2011 yılının Haziran ayında
kuruldu. Sendika aktivistleri,
25 Ocak devrimi sırasında
ve hemen sonrasında ortaya
çıkan yeni bağımsız sendika
ve federasyonların verdiği
ilhamla, Mısırlı denizcileri
gerçek anlamda temsil
eden bir sendika
kurmaya kararlıydılar.
Sendika, ITF müfettişi
Talat Elseify’in de desteğiyle,
hızla geçici bir komite kurdu
ve bir dizi ciddi sorunla karşı
karşıya olmasına rağmen,
denizcileri örgütlemeye
başladı. Yeni sendika sadece
temel altyapı eksiklikleriyle
uğraşmakla kalmıyor,
aynı zamanda eski sendika
federasyonunun ardı
arkası kesilmeyen
müdahalelerine göğüs
germek zorunda olan yeni
ve deneyimsiz bir önderliğe
sahip bulunuyordu.
2011 yılının başlarında
ITF’in Arap Dünyası bölge
sekreteri Bilal Malkawi yeni
sendikaya destek olmak
için Mısır'a bir dizi ziyarette
bulundu. Kısa bir süre sonra,
aralarında Mısır proje
sorumlusu Dr Samar
Youssif’in de yer aldığı
diğer ITF temsilcileri,
ITF’in sendikaya nasıl sürekli
destek sağlayabileceğini
ele almak üzere bir araya
geldiler. Bu toplantıda
ITF’in sendika üyeleri için,
temel sendikal örgütlenme
Bağımsız Mısır Denizciler Sendikası üyeleri
Port Said’te bir atölye çalışmasında
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
ve kapasite oluşturmayı
hedefleyen yoğun bir
seminer programı
başlatmasına karar verildi.
On iki ay sonra ve içinde
bulunduğu son derece
zorlu koşullara rağmen,
yeni denizciler sendikası
eski, devlet güdümlü
federasyonun etkisini
sınırlandırmayı başardı.
Sendika kendisini Mısır'da
denizcilerin bağımsız
ve güvenilir bir temsilcisi
konumuna getirdi.
Bu süre boyunca,
sendika 2.000’den fazla
yeni üye kazandı ve
hâlihazırda Süveyş ve
İskenderiye’deki merkez
ofisinde faaliyet gösteren
birleşik ve kararlı bir
yönetime sahip.
Sendikanın basın
sözcüsü Manal Bakshish,
“Sendika hâlâ gelişme
aşamasında, ancak doğru
yönde ilerliyoruz.
Sendikamızın hâlâ
alması gereken bir yol
var ve özellikle ülkede
neler olup bittiği göz
önünde bulundurulursa,
önümüzde bizi bekleyen
pek çok sorun var.
Ama ben umutluyum,” diyor.
www.itfseafarers.org
Denizdeki kadınlar 13
BU KADARINI BİLİYORUM
32 YAŞINDA VE ESKİ BİR İKİNCİ KAPTAN OLAN JULIA LILIANA BECERRA, ARJANTİN
CCUOMM ZABİTLER SENDİKASI’DA ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ SEKRETERİ OLARAK GÖREV
YAPIYOR. BECERRA BİZE DENİZDEKİ YAŞAMINI ANLATTI
Julia (ortada), CCUOMM
Başkanı Marcos Castro
(solda) ve CCUOMM başkan
yardımcısı Jorge Tiravassi
(sağda) ile birlikte, 2010
yılında, Meksiko’daki ITF
Kongresi'nde
ilemden hiç kimse denizde çalışmış
değil. Ne var ki, ben genç
kızlığımın daha ilk başlarından
itibaren denizci olmak istiyordum.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum
ama orduya katılmak istemediğimi
biliyordum. Bu konuyu ailem ve yakın
arkadaşlarımla tartıştım ancak hiçbiri
ticari denizcilik alanında kariyer
yapmak konusunda en ufak bir bilgiye
sahip değildi.
İnsanlar beni denizde çalışmaktan
alıkoymaya çalıştılar. Bir gün babamın
bir arkadaşıyla karşılaştım. Bu kişi,
faaliyet gösterdiği sırada ELMA’da
(Empresas de Líneas Maritimas
Argentinas) güverte zabiti olarak
çalışmıştı. Denizciliğe duyduğu tutkuyu
dile getirmiş olmasına rağmen, bana
ülkemizin içinde bulunduğu koşullar
ve “özellikle benim bir kadın olduğum”
göz önünde bulundurulduğunda,
bu meslekte herhangi bir geleceğimin
olamayacağını söyledi. 1998 yılıydı
ve neo-liberal hükümet ulusal filoyu
dağıtmış, kabotaj hakkını elverişli
bayraklara açmıştı ve Arjantinli
denizcileri kapsayan toplu iş
sözleşmelerini ve mevzuatı göz
ardı ediyordu.
Sendikamın sağladığı öğrenim bursu
üniversite eğitimim süresince bana
yardımcı oldu.
Sonunda, 2000 yılında, Manuel
Belgrano Ulusal Denizcilik Okulu'nda
meslek yaşamıma bir güverte zabiti
olarak başladım. Üniversite yıllarımda
ailem beni destekledi, ancak sendikam
CCUOMM’den aldığım öğrenim bursu
gerçek anlamda bir fark yarattı.
A
www.itfseafarers.org
Denizdeki ilk işim hakkında en çok
hatırladığım şeylerden biri aşırı
sıcaklıklarda çalışıyor olduğumuzdu. Japon
yapımı kimyasal tanker Rio Gallegos 1,
bir öğrenci olarak iş deneyimi kazanmak
için daha önce çalışmış olduğum bir
gemiydi. Bakımlı olmasına rağmen, eski
ve oldukça küçük bir gemiydi. Yükleme
ve boşaltma tamamen manüel olarak
yapılıyordu. Bu yüzden, yapılan iş,
özellikle aşırı sıcaklıklarda, çok ağırdı.
Rio Gallegos ve Ushuaia limanlarında
ve toplu iş sözleşmelerine uygun hareket
etmek zorunda olduğu anlamına gelen
belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyordu.
Önyargıları aşmak için sıkı çalışmanız
ve iş arkadaşlarınıza karşı dürüst olmanız
gerekir. Ben o gemide belirsiz süreli
iş sözleşmesiyle istihdam edilen ilk
kadındım, dolayısıyla önümde duran ilk
büyük sorun grup tarafından kabul
edilmekti. Kısa süre içinde kendimi hem
işte hem de gemideki yaşam içinde çok
rahat hissetmeye başladım. Bir denizcinin
Julia, Cabo San Vicente adlı gemide, Panama Kanalı, 2005
demir atmak ve demir almak, oradaki
son derece soğuk ortam nedeniyle çok
karmaşık manevralardı. Daha sonra,
başka gemilerle dünya üzerindeki diğer
limanlara gitme fırsatını buldum. Ancak
bu ilk gemideki çalışma deneyimimi
sanki dünmüş gibi anımsıyorum.
En iyi sonuçları almak için gemide bir
ekip olarak çalışmanın birinci derecede
önem taşıdığını keşfettim.
Süresiz hizmet sözleşmesi size koruma
sağlar. Çalıştığım geminin sabit bir
kabotaj hattı vardı: Puerto La Plata’da
yüklediği damıtılmış hidrokarbonu güney
Arjantin'deki, Ushuaia ve Rio Gallegos
gibi limanlara taşıyordu. Tüm mürettebat,
şirketin bizi işten çıkaramayacağı ve
Arjantin’deki denizcilerle ilgili mevzuata
yaşamı hem erkek hem de kadın
denizciler için, aynı zamanda hem çok güç
hem de harikadır. Bir kadın olarak hem
işyerinde hem de aileniz ve arkadaşlarınız
arasında, toplumsal önyargılar türünden
belirli engellerin üstesinden gelmek
zorundasınız. Ancak bu engeller aşılabilir
ve CCUOMM’nin kadın üyeleri geçtiğimiz
yıllar içinde sendikamızdan çok miktarda
destek gördüler.
Gemide bir kadın olmak ekstra çaba
göstermeyi gerektiriyor. Sendikamın
yürüttüğü çalışmalar sayesinde,
şirketlerin kadın denizcilere karşı
ayrımcılık yapmalarına izin verilmiyor.
Ancak, bazı durumlarda, eski alışkanlıkları
kırmak zordur! Gemideki ilk deneyimim
sırasında kimi mürettebat bana işin
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
getirdiği yalıtılmışlık ve çalışma ritmiyle
başa çıkmak için gerekli olan gücü
bulamayacağımı söyledi. Bana işin
altından kalkamayacağımı ve sonunda bir
aile kurmak üzere mesleğimi bırakacağımı
söylediler. “Bu erkek işi” gibi şeyler
söyleyerek bazı görevleri yapmaktan beni
alıkoymaya çalıştılar. İlk başta bu
yorumlar moralimin bozulmasına neden
oluyordu, ama ben amacımın ne
olduğunu asla unutmadım. Başlangıçta,
sık sık mürettebatın bir bölümünün bana
güvenmediğini hissettim. Bir keresinde,
bir çapayı kurtarmak için zorlu bir
manevra yürüttüğümüz sırada,
mürettebattan bazıları ısrarla benim
geminin pruvasındaki görevimden
alınmamı önerdiler. Ben ısrarcı oldum,
görev yerimde kaldım ve bu davranışım
geminin kaptanı tarafından da
desteklendi. Birkaç zorlu saatin ardından,
en sonunda çapayı kurtardık. O günden
sonra birçok şey, özellikle
meslektaşlarımla olan ilişkim değişti.
Bir sendika üyesi olmak, bir ölçüde bir
mürettebatın parçası olmak gibidir.
Sendikal çalışma, daha büyük bir ölçekte
yürütülen bir takım çalışmasıdır. Bir
sendikanın parçası olmak, toplumsal
cinsiyet sorunları ve bu işi seçmenin bir
kadın için ne anlama geldiği konusunda
erkekleri bilinçlendirmek dâhil, geniş bir
yelpazede farklı konularda iyileştirmeler
yapılmasını sağlamak için odaklanarak
çaba gösterebilmek anlamına
gelmektedir. Sendikam CCUOMM,
Arjantinli denizciler için mevzuat,
istihdam, toplu iş sözleşmeleri ve ulusal
standartlar sağlanmasında belirleyici bir
rol oynadığı için gurur duyuyorum.
ITF Denizciler Bülteni 2013
14 Limanda wi-fi
Wi-fi – Denizciler için
yaşamsal bir araç
Limanlardaki kablosuz
internet bağlantısı denizciler
için büyük bir rahatlık
“
İnternet
denizcilerin
haberleşme ve
kıyı izinlerini
kullanma
biçimlerini
derinden
değiştirdi
ITF Denizciler Bülteni 2013
”
2012 yılının Kasım ayında, Deniz Havariliği’nin
uluslararası kongresinde bir konuşma yapan ITF Genel
Sekreteri David Cockcroft şunları söyledi: “Denizcilerle
birlikte yeni bir çalışma modeli bulmamız gerekiyor;
denizcilerin kıyı iznine erişim olanaklarının kısıtlanmış
olduğunu hesaba katan bir model olmalı bu. ITF’te bizler
kablosuz internet bağlantısının denizciler için liman ve
palamar alanlarında yaşamsal öneme sahip bir araç
olduğuna inanıyoruz ve denizcilerin daha az yalıtılmış
bir konumda olmalarını sağlamak için, elbirliğiyle,
gemi üzerinden iletişimi aktif bir biçimde
desteklememiz gerekiyor.”
İnternet denizcilerin haberleşme ve kıyı iznini kullanma
biçimlerini derinden değiştirdi. Hamburg’daki Duckdalben
Denizciler Merkezi’nden Jan Oltmanns, beş yıl içinde çoğu
denizcinin gemilerinde internet bağlantısına sahip
olacaklarını umuyor. Bu, denizcilerin spor yapmak,
partilere ve şehirde ve çevresinde gezilere katılmak için
daha fazla zamana sahip olmalarını sağlayacaktır.
Oltmanns, “Öyle umuyorum ki denizciler karada iyi zaman
geçirecekler ve yöre halkıyla iletişim kuracaklar. Yeni
türden ilişkiler ve dostluklar olacak,” diyor.
Antwerp’te bu konuda görüşülen bir grup denizciden
biri şunları söyledi: “Denizciler karaya genellikle
internet bağlantısı dışındaki nedenlerle çıkıyorlar, ancak
çoğumuz gemide yakınlarımızla temas kurmak için
elimizde başka bir araç olmadığından, karada iletişim
olanakları aramak zorunda kalıyoruz.”
Geminin limanda bulunduğu sırada internet
bağlantısına sahip olma talebi son beş yıldır artış
gösteriyor; birçok ITF müfettişi ve gemi ziyaretleri yapan
diğer kişilere göre, bu, şu anda denizcilerin bir numaralı
talebi haline gelmiş durumda.
Bir denizci şunları söyledi: “Limanda görevim bittiği
zaman yaptığım ilk şey bilgisayarımı açmak ve bir wi-fi
bağlantısı aramak oluyor. Ne yazık ki, çoğu zaman, var
olan wi-fi bağlantısı bir şifre gerektiriyor.” Dünya
üzerindeki çok az sayıda limanda, liman otoritesi wi-fi
hizmeti sağlamakta ve bunu denizcilere ücretsiz olarak
sunmaktadır. Antwerp bu limanlarından biridir.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
Denizciler daha fazla sayıda “internet dostu liman”
olmasını istiyor. Kişisel iletişim onlar için her zaman çok
önemli olmuştur. Bir zamanlar mektupla ve daha sonra
kıyıdan ettikleri telefonlarla yaptıklarını, artık internet
üzerinden yapıyorlar. İnternet bağlantısı, eğitimli genç
insanların dünyanın her köşesinde bulmayı bekledikleri
bir araç. Böylece evleri, arkadaşları ve sevdikleriyle çok
ucuza iletişim kurabilirler.
Antwerp’te liman papazı Jorg Pfautsch bir
denizciye limanın ücretsiz wi-fi servisine nasıl
bağlanabileceğini öğretiyor
ITF Denizciler Vakfı bu nedenle, denizcilerin internet
erişim eksikliği dolayısıyla ikinci sınıf vatandaş haline
gelmemelerini sağlamakta kararlıdır. Gemiler tüm
denizcilere internet erişimi sağlayıncaya kadar, karada
yer alan tesisler bunu yapmalıdır ve çoğu denizci
limanda gemilerinden ayrılamadıkları için, internet
bağlantısının denizcilere götürülmesi gerekmektedir.
Daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa: [email protected]
www.itfseafarers.org
İstihdam 15
Dolandırıcılar acımasızdır. Kurbanlarının ne kadar yoksul ya da bir iş bulmaya ne kadar çok ihtiyaçlarının olduğunu
umursamazlar. Fırsatını buldukları zaman herkesin parasını alabilirler - sonra daha fazlası için geri dönmeye devam ederler.
İşte bunlardan uzak durmanın yolları
Dolandırılmayın
İş bulma vaadiyle yapılan dolandırıcılık vakalarına her
zamankinden daha fazla rastlanıyor. İş olanaklarının
e-posta ve internet yoluyla sunuluyor olması ve
hükümet ve yasal makamların dolandırıcılık girişimleri
karşısında gerekli adımları atmıyor olmaları bu artışa
yardımcı olmaktadır. Hiç kimse bu dolandırıcılık
girişimlerinin hedefi olacak kadar yoksul veya
savunmasız değildir.
Öyleyse dolandırıcılar tarafından mağdur
edilmekten nasıl kaçınabilirsiniz? En iyi savunma
şüphecilik, bilgi ve sağduyudur. Altın kural şudur: eğer
gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, genellikle
gerçek değildir.
Farklı dolandırıcılık yöntemlerine başvurulmaktadır,
ancak bunların ortak yanı genellikle kargo gemileri,
yolcu gemileri veya petrol kulelerinde yüksek ücretler
karşılığında garantili işler teklif ediyor olmalarıdır. Bu iş
için herhangi bir niteliğe sahip olmanın gerekmediğini
söyleyebilirler. Ortak özellikleri işe girmenin rüşvet
vermeyi veya bir ödeme yapmayı gerektiriyor olmasıdır.
Ancak bu ödeme, bu şekilde tanımlanmayacak ve hatta
belki de, siz güya işe alınana ve bir iş sözleşmesi
imzalayana kadar bunun sözü bile edilmeyecektir. Bu
ödeme talebi size, ajans ya da kayıt ücreti, muayene
bedeli, pasaport işlem ücreti veya (genellikle) Birleşik
Krallık Sınır İdaresi’ne yapılan bir ödemenin
karşılığında tahsil edilen bir bedel olarak sunulacaktır.
Geminin bulunduğu yere gitmeniz için uçak biletinin
bedelini ödemeniz istenebilir ve size gemiye ulaştığınız
zaman bu parayı geri alacağınız taahhüt edilebilir. Bu
para size iade edilmeyecektir. Bir “harcı” ödediğiniz
zaman, sizden bir başka ödeme yapmanızı talep
ederler: son dakikada yapılan pasaport kaydı veya
banka havalesi, havaalanı ve döviz komisyonu harcı
türünden bir dizi taleple karşınıza çıkarlar. Zaten çok
miktarda para yatırmış olan zavallı kurbandan, her
seferinde bunun son ödeme talebi olduğu söylenerek
daha fazla para sızdırılır – iyi ücretli iş ve ödenmiş
paraların iadesi eli kulağındadır ne de olsa.
Benzer bir dolandırıcılık yöntemi size acilen bir
kargo gemisinde çalışacak bir denizci arandığını ve
niteliklerinizin bu iş için uygun olduğunu belirten bir eposta gönderilmesidir. Bir süredir bu sözde geminin
sizi, genellikle Nijerya’nın Port Harcourt limanında
beklediği söylenmekteydi. Bu dolandırıcılık yöntemi –
diğer ülkelerde bulunduklarını iddia eden ancak
paranın gönderileceği adres olarak Port Harcourt’taki
bir banka hesabına gösterenlerle birlikte - teşhir
edilmiş olduğundan, dolandırıcılar çoğunlukla diğer
ülkelerde bulunuyormuş izlenimini vermeye
çalışmaktadırlar. Sahte Londra adreslerinin kullanımı,
dolandırıcılar bu şehirden binlerce kilometre uzakta
olsalar dahi, özellikle yaygındır. Pasaport ve göçmenlik
işlemleri harçları, iş arayanlardan para istemek için
hemen her zaman kullanılan bahanelerdir.
Diğer dolandırıcılık yöntemleri, çoğu kez işe
alınmamanız halinde paranızın iade edileceği garantisi
ile iş başvurunuzun ya da CV’nizin müstakbel
www.itfseafarers.org
“
Altın kural şudur:
eğer gerçek
olamayacak kadar
iyi görünüyorsa,
genellikle gerçek
değildir
”
işverenlere dağıtılmasını içerir. Genellikle her ikisini de
almayacağınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca, sizi CV’nizi
ücretsiz olarak yayımlamaya davet eden web sitelerine
karşı da dikkatli olmanız gerekir. Kişisel bilgileriniz,
özellikle daha sonra pasaport ve gemi adamı belgenizi
veya bunların fotokopilerini göndermenizi isteyen bir
"işveren" tarafından arandığınız durumlarda, kimlik
sahtekârlığı için kullanılabilir.
Beladan uzak durun
Dolayısıyla başvuruda bulunmadığınız halde size
yapılan iş tekliflerine asla güvenmeyin. Otantik
görünümlü web siteleri, antetli kağıtlar ve görünüşte
prestijli adreslere güvenmeyin. Kendinize ve bir
şeyin gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor olması
durumunda muhtemelen gerçek olmadığına dair
bilincinize güvenin. Gemilerde çalışmak için avans
ödemesi talep edilmesinin uluslararası denizcilik
sözleşmeleri kapsamında yasaklanmış olduğunu
unutmayın. Dolayısıyla, bunun yerine size uçak
biletiniz veya kayıt ücreti için ödeme yapmak
zorunda olduğunuz söylendiyse, bu yüksek
ücretli işleri sunan insanlar nasıl oluyor da bu
parayı kendileri için bulamıyorlar diye, kendinize
sorun. Yaptıkları iş yasal olsaydı, sizden bunu
talep etmezlerdi.
Posta kutusu numaralarının, sahte adres ve
telefon numaralarının veya farklı bir adreste gerçek
bir şirket adının kullanıldığı durumlara çok dikkat
edin. İş ararken, her zaman her şirket ve gemi adının
ardından “aldatmaca”, “dolandırıcılık” ve “uyarı”
sözcüklerini ekleyerek Google’da arama yapın.
Olumsuz bir bilgiye rastlamasanız bile, şirketin yasal
olduğundan yüzde 100 emin olmadıkça, sizden
hiçbir aşamada herhangi bir para talep
edilmediğinden emin olana kadar, işlemlere devam
etmeyin ve tavsiye almak için ulusal denizciler
sendikanızla veya ITF’le temasa geçin.
Hepsinden önemlisi, ne tür bahaneler öne
sürülüyor olursa olsun, denizde çalışmak için para
ödemek zorunda olmadığınızı unutmayın ve bir işle
ilgili herhangi bir şey yanlış görünüyorsa veya
burada okuduklarınıza benziyorsa, o işten uzak
durun.
Dolandırıcılık ve istihdamla ilgili tehlikeler hakkında
daha fazla bilgi için
www.itfseafarers.org/job_scams.cfm
Bir istihdam ajansı tarafından dolandırıldım
İş ilanı iyi görünüyordu. İlanı internette gördüm. Geminin adı Spirit of Adventure’dı.
İstihdam ajansı yaklaşık 3.000 sterlin (4.800 ABD doları) talep etti. Bu tutar, bir iş karşılığında çok para gibi
görünüyordu, ama gerçekten iyi bir ücret taahhüt ediyorlardı. Zaten uzun zamandır iş aramaktaydım.
Bu kadar param yoktu, dolayısıyla bankadan kredi aldım ve motosikletimi sattım. Şirkete toplam olarak dört
ödeme yapmak zorunda kaldım.
Profesyonel gibi görünüyorlardı. Bana bir randevu mektubu ve bir iş sözleşmesi gönderdiler ve Birleşik Krallık
göçmenlik ajansı ile temasa geçmekte olduklarını onayladılar. Ama hepsi bir aldatmacaydı.
Bazı şüphelerim vardı, ama iş bulmaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki, süreci devam ettirdim. İşe yarayacağını
ve sonunda bir işim olacağını umuyordum.
O zamandan bu yana çok kötü bir durumdayım. Dolandırılmam mali açıdan ailem üzerinde çok kötü bir etki yarattı.
Bankaya olan kredi borcunu geri ödemek için uğraşıyoruz.
Hâlâ şirkete e-posta mesajları gönderiyorum ve paramı geri almaya çalışıyorum ama herhangi bir cevap
alabilmiş değilim.
Şimdi kesinlikle hiçbir şeye gözü kapalı güvenmiyorum. Eşim her zaman bana iş ilanları, e-postalar ve diğer her şey
hakkında dikkatli olmam gerektiğini söylüyor.
Geleceğin neler getireceğinden emin değilim. Hâlâ bir iş bulabilmiş değilim; bir iş bulmak gerçekten zor. Acaba
Jakarta’da bir iş bulabilir miyim düşüncesiyle şu anda orada kalıyorum. Bu zor bir durum çünkü yaşadığım yerden,
ailemden çok uzakta kalıyorum. Denize açılmaya, çok çalışmaya hazırım. Sadece gerçekten bir şeyler bulabilmek
konusunda bir şansa sahip olabileceğimi umuyorum.
Diğer denizcilere tavsiyem, özellikle internet üzerinden iş ararken çok dikkatli olmalarıdır. Her şey göründüğü
gibi değil. Aceleci davranmayın. Pişman olabilirsiniz.
Yusuf Kasa - UG/Aşçı, Endonezya, 35 yaşında
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
ITF Denizciler Bülteni 2013
16 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
DENİZCİLERİN
HAKLAR BİLDİRGESİ
2013 yılının Ağustos ayında denizcilere kapsamlı haklar
ve koruma sağlayan önemli bir Uluslararası Çalışma
Örgütü sözleşmesi yürürlüğe giriyor. Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006’nın yürürlüğe girmesi için gerekli olan
ILO üyesi 30 ülkenin onayı geçen yıl tamamlanmıştı.
MLC, diğer üç önemli IMO sözleşmesinin – Denizde Can
Güvenliği, Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi
ve Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Standartları - yanında
yerini alıyor.
ITF’in denizciler kolu başkanı Dave Heindel,
yeni sözleşmenin denizde çalışanlar için ne anlama
geldiğini şöyle açıkladı: “MLC – denizcilerin haklar
bildirgesi - gerçek bir değişim sağlamaya yönelik gerçek
bir araçtır. Milliyetleri ya da çalıştıkları gemi hangi bayrağı
taşıyor olursa olsun, tüm denizciler için gerçek bir fark
yaratma potansiyeline sahiptir.”
Heindel, sözleşmenin yürürlüğe girmesinin ITF ve
ILO’nun sosyal taraflarının 10 yılı aşkın bir süredir
gösterdikleri kolektif bir çabanın doruk noktası olacağını
sözlerine ekledi.
Uluslararası Gemicilik Federasyonu (ISF) çalışma
ilişkileri komitesi başkanı Arthur Bowring de sözleşmenin
uygulamaya konulacak olmasını memnuniyetle karşıladı.
Bowring şunları söyledi: “Hepimizin kabul etmiş olduğu,
bize hem gemi sahipleri hem de denizcilerin ihtiyaç
duydukları sağlam istihdam standartlarının türdeş bir
küresel çerçevesini veren çalışma standartları, hükümetler,
gemi sahipleri ve denizciler tarafından desteklenebilir.”
Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi denizciler
için çığır açan yeni bir
haklar bildirgesidir.
Sendikaların sözleşmenin
uygulamaya konulmasına
nasıl hazırladıklarına,
sözleşmenin iş
sözleşmeleri,
mürettebat sayısı ve
ücretleri nasıl
etkileyeceğine
ve turizm gemilerinde
çalışanlar için ne tür bir
fark yaratacağına
bakıyoruz
ITF Denizciler Bülteni 2013
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
www.itfseafarers.org
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 17
“
Denizcilerin haklar bildirgesi- gerçek bir
değişim sağlamaya yönelik gerçek bir araçtır
Tabanda hazır
hale gelmek
ITF müfettişleri MLC yürürlüğe
girdiğinde tüm hazırlıkların
tamamlanmış olmasını sağlamak
için ulusal düzeyde yoğun bir
çalışma yürüttüler.
Igor Kovalchuk, SUR Rus
denizciler sendikasının birinci
başkan yardımcısı:
SUR gemilerin MLC’ye uygunluğunun
sağlanması konusunda, sendikamız
fiilen Rusya’nın tüm limanlarında bir
müfettişler ağına sahip olduğundan,
kendisinin “yetkili bir örgüt” olarak
kabul edilmesi olasılığını
araştırmaktadır. Gerekli tüm
kararların er ya da geç alınacağını
umuyoruz ve böylece 2013 yılının
Ağustos ayında, MLC’nin uygulamaya
konulmasıyla birlikte ortaya çıkan
ilk sonuçları görebiliriz. Bu, Rus
limanlarına uğrayan tüm gemilerin
uygunluk denetimine tabi tutulmak
zorunda olacakları ve mürettebatın
karada şikâyette bulunma
prosedüründen yararlanabileceği
anlamına gelmektedir.
Rus limanlarında MLC’ye uygunluk
denetimleri aracılığıyla ortaya çıkacak
olan yeni durum, denizcilerin çalışma
koşullarının iyileştirilmesinde motor
güç olacaktır. Bunun aynı zamanda
Karadeniz bölgesindeki diğer
ülkelerde MLC’nin onaylanmasına
hız kazandıracağı umulmaktadır.
Her halükârda, bölgede bugün
için çok yaygın olan standart-altı
gemiciliğin, önemli ölçüde
azalacağına inanıyoruz.
Peter Lahay, ITF koordinatörü,
Vancouver, Kanada:
ITF müfettişleri MLC konusunda
mükemmel bir eğitim ve rehberliğe
sahipler. Bizler bunun için hazırız ve
sözleşmenin hükümlerini kullanmak
konusunda istekliyiz. Bu sürece
destek olmak bakımından ideal bir
konumda bulunuyoruz. ITF
müfettişleri ile liman devleti kontrolü
müfettişleri arasında karşılıklı anlayış,
MLC sizin için ne anlama geliyor
İş sözleşmeleri
MLC’nin en önemli maddelerinden biri, gemi sahiplerinin denizcilere istihdam hüküm
ve koşullarını belirleyen, adil ve kolay anlaşılabilen bir iş sözleşmesi sağlamasını
zorunlu kılmaktadır. İş sözleşmesini anladığınızdan emin olmanız, saklamak için
imzalı bir orijinal kopyaya sahip olmanız gerekmektedir ve bir kopyanın da her zaman
gemide bulundurulması zorunludur. İş sözleşmesi sizin tarafınızdan ve gemi sahibi
ya da gemi sahibi tarafını temsil etmekle sorumlu olan kişi tarafından imzalanmalıdır;
böylece bu kişilerin her zaman sorumlu tutulmaları mümkün olabilecektir.
İşte size iş sözleşmenizde (bu bir toplu iş sözleşmesi de olabilir)
yer alması gereken öğelerin bir kontrol listesi:
• tam adınız, doğum tarihiniz/yaşınız ve doğum yeriniz;
• gemi sahibinin adı ve adresi;
• sözleşmenin imzalandığı yer ve imzalanma tarihi;
• gemideki pozisyonunuz;
• ücretlerinizin miktarı ve bunların nasıl hesaplandığı;
• yıllık ücretli izin süresi;
www.itfseafarers.org
işbirliği ve saygıya dayanan bir
ilişkinin olmasını sağlamak için
hükümetle birlikte çalışıyoruz.
Joselito Pedaria, ITF müfettişi,
Cebu, Filipinler:
Biz zaten, Çalışma ve İstihdam
(DOLE) Bakanı’nın MLC ile ilgili
tüm konularda başvurduğu kişi
olan Filipinler Deniz Aşırı İstihdam
Kurumu’nun müdürüyle temas
halindeyiz. MLC’nin Filipinler’de
uygulanabilmesi için, tüm gerekli
düzenlemelerin yapılmasını sağlamak
üzere, elimizden gelen her şeyi
yapmak istiyoruz. Özellikle liman
devleti kontrolünün bazı değişiklikler
yapması gerekebilir.
Luz Baz, ITF müfettişi, Vigo, İspanya:
Burada, İspanya'da ITF müfettişleri
MLC’yle bağlantılı konularda çeşitli
kurumlarla birlikte çalışıyorlar ve
avukatlar, gemi sahipleri, istihdam
büroları ve P&I kulüpleri gibi çeşitli
sektör temsilcileriyle görüşmeler
yapmak için her fırsatı sonuna kadar
değerlendirdiler.
Diğer ülkelerde:
”
Avustralya: Avustralya Denizcilik
Otoritesi ile ortak eğitim çalışmaları
başladı ve iyi gidiyor. Ülke çapında
liman komiteleri oluşturuldu.
Kolombiya: Cartagena’da denizcilik
otoritesi ve denizcilik sektörünün
120 temsilcisiyle toplantılar
düzenlendi. Sendikalar MLC’nin
onaylanmasını ısrarla talep ediyorlar.
İsveç: Bu ülkede ITF müfettişleri
ile liman devleti kontrolü (PSC)
yönetimleri arasında zaten yakın
bir ilişki bulunuyor. Ortak eğitimler
düzenleniyor. ITF koordinatörü,
ITF’in çalışmaları üzerine PSC ile
daha ileri eğitim çalışmaları yapmak
üzere davet edildi.
• belirsiz süreli sözleşmeler için ihbar süresi dâhil olmak üzere,
sözleşmenin feshedilme koşulları; sözleşme belirsiz bir süre için yapılmış ise fesih
bildirim süresini ya da sözleşme belirli bir süre için ise sözleşmenin sabitlenmiş
bitim tarihi dâhil olmak üzere, sözleşmenin sonlandırılmasına ilişkin koşullar;
• sözleşme belirli bir sefer için düzenlenmişse, gidilecek limanın adı;
• gemi sahibi tarafından sağlanan sağlık ve sosyal güvenlik imkânları;
• eve geri gönderilme haklarınızın ayrıntıları;
• eğer varsa, toplu iş sözleşmesine referans yapılması;
• ulusal mevzuatın gerekli kıldığı diğer ayrıntılar.
İstihdam büroları
MLC’nin hükümlerine göre etkin ve iyi düzenlenmiş bir işe alım ve yerleştirme
sistemine erişim sağlayabiliyor olmanız gerekmektedir. Kullandıkları istihdam
bürolarının MLC’nin hükümlerine uygun hareket etmelerini sağlamak gemi
sahibinin sorumluluğundadır.
MLC’ye göre, istihdam büroları işe yerleştirme karşılığında sizden doğrudan
veya dolaylı olarak para talep edemezler. Ne de denizciler için bir kara liste
oluşturabilirler. Güvenilir istihdam büroları,
• işe yerleştirdikleri tüm denizciler için güncel bir kayıt tutmakla;
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
¬
ITF Denizciler Bülteni 2013
18 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
¬
• kendi denizcilerinin işe yerleştirildikleri gemilerin ve şirket iletişim bilgilerinin
güncel bir listesini tutmakla;
• iş sözleşmesi kapsamındaki hak ve görevleriniz hakkında sizi bilgilendirmek
ve imzalamadan önce incelemeniz için size yeterli zamanı vermekle;
• size iş sözleşmesinin bir kopyasını vermekle;
• yaptıkları sözleşmelerin yürürlükteki ulusal yasalar ve toplu iş sözleşmelerine
uyumlu olmalarını sağlamakla;
• iş için niteliklerinizi kontrol etmekle;
• yabancı bir limanda mahsur kalmamanız için, çalıştıkları gemi sahipleri ve şirketlerin
mali açıdan sağlam olduklarından emin olmak üzere gerekenleri yapmakla;
• etkili bir şikâyet prosedürüne sahip olmakla;
• size karşı kendisinin veya sizi işe yerleştirdiği geminin sahibinin
yükümlülüklerini yerine getiremediği, tazmin edilmesi gereken durumlar
için sigorta yaptırmakla yükümlüdür.
Ücretler
MLC, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO’nun) usta gemiciler için tavsiye ettiği
asgari ücrete atıf yapmanın dışında, ne kadar ücret almanız gerektiği konusunda
herhangi bir düzenleme içermemektedir. Ancak MLC size ne zaman ve nasıl
ödeme yapılması gerektiğini açıkça belirtmektedir.
Ücretinizin düzenli ve tam olarak, en az ayda bir kez ödenmesi hakkına
sahipsiniz. Ücretiniz iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi uyarınca ödenmelidir.
İşvereniniz size, ücretlerinizi, her türlü ek ödemeyi ve gerekli olması halinde
kullanılan döviz kuru dâhil olmak üzere, hak etmiş olduğunuz ve yapılmış olan
ödemeleri gösteren aylık bir hesap dökümü vermek zorundadır.
Temel maaş ya da ücret, normal çalışma süresi – normal olarak günde
sekiz ve haftada 48 saati aşmayan çalışma - karşılığında yapılan ödeme
anlamına gelmektedir.
ILO’nun usta gemiciler için tavsiye ettiği asgari ücret Ocak 2013’den bu yana
aylık 568 ABD doları olup, bu tutar 31 Aralık 2013 tarihinde 585 ABD dolarına
yükselecektir (Daha fazla bilgi ve güncellemeler için bkz. www.itfseafarers.org/ILO).
Temel çalışma saatlerinizden daha fazla çalışmanızın gerekli olduğu
durumlarda, size en az 1,25 x temel ücret oranında fazla mesai ödenmesi
gerekmektedir. Fazla mesai kayıtları kaptan tarafından tutulmalı ve sizin
tarafınızdan en az ayda bir kez tasdik edilmelidir. Dinlenme gününüzde veya resmi
tatil olarak belirlenmiş bir günde çalışmak zorunda kalırsanız, bu durumda fazla
mesai ödemesine veya onun yerine izin yapma hakkına sahip olmanız gerekir.
İşvereniniz, fahiş bir masraf ödemeniz söz konusu olmadan ve
aleyhinize olmayacak bir döviz kuru üzerinden evinize para göndermenizi
sağlamakla yükümlüdür.
“Bir denizcinin kim olduğuna
ilişkin berrak bir tanımlama,
şimdiye kadar ilk kez
yapılmaktadır”
MLC turizm gemilerinde
çalışanlar için ne anlama geliyor
ITF’in turizm gemileri çalışma grubu başkanı Johan Oyen, Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi’nin turizm gemilerinde çalışan mürettebat için yaratacağı
farkı açıklıyor
ITF, MLC’nin denizcilik sektöründeki tüm işçiler üzerinde, ama özellikle de turizm
gemisi sektöründe çalışanlar üzerinde önemli bir etkide bulunacağına inanıyor.
Bir denizcinin kim olduğuna ilişkin berrak bir tanımlama, şimdiye kadar ilk kez
MLC tarafından yapılmaktadır. Sözleşmenin 2. Maddesinden alıntı yapacak
olursak, denizci, “sözleşmenin kapsadığı türden bir gemide, herhangi bir görevle
istihdam edilen, hizmet gören ya da çalışan her insan,” olarak tanımlanmaktadır.
Bu kavrayış devrimci niteliktedir, çünkü uluslararası sefer yapan bir turizm
gemisinde çalışan tüm işçilerin artık denizci olarak tanımlanmaları gerektiğini ilan
etmektedir. Bu tanım, geçmişteki belirsizliğe son vererek kimin denizci olduğu
ITF Denizciler Bülteni 2013
sorusuna kesin bir yanıt vermektedir. Geçmişte, doğrudan doğruya denizcilikle
ilgili işlerde çalışanların dışında kalan tüm işçiler, denizci sayılıp sayılmadıklarına
ilişkin belirsizlik nedeniyle, denizcilikle ilgili sözleşmelerin kendileri için geçerli
olup olmadığından emin olamıyorlardı.
MLC, turizm gemilerinde iş sözleşmelerine ve çalışma yaşamına büyük
katkılarda bulunacak. Örneğin, MLC denizcilerden – gerçekte sadece mesleki
sertifikalar, pasaportlar ve ulusal yasal sağlık sertifikaları ile sınırlı olması
gereken - harç ve bedel alınmasını önlemek için, bayrak devletlerinin istihdam
büroları veya denizcileri işe alan taraflar üzerinde etkili bir denetime sahip
olmasını zorunlu kılmaktadır.
Ayrıca denizcilere sözleşmenin ihlal edildiği durumları ya bayrak devletleri ya
da liman devlet kontrol yetkililerine rapor edebilecekleri, kolayca erişim
sağlanabilen bir şikâyet başvurusu süreci sunmaktadır - ve bu mekanizma,
denizci örgütlerinin istismar ve ayrımcılığa mazur kalmış denizcilere yardım
sağlamadaki rollerini güçlendirmektedir.
Çalışırken sözleşmeden doğan tıbbi bakım, denizcileri sigortalayarak sağlanan
mali güvence ve kazaların önlenmesi ve emniyet önlemlerinin uygulanması;
bunların tümü MLC’nin kapsamında yer alan kavramlardır.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
www.itfseafarers.org
8 sayfalık çek-al rehberiniz
YARDIM ALMAK İÇİN
ITF REHBERİNİZ
Ülkenizden uzaktayken, işle ilgili
bir sorunu – söz konusu sorun ister
işiniz, isterse de güvenliğiniz ya da
çalışma ve yaşam koşullarınızla
ilgili olsun - çözüme kavuşturmak
daha zormuş gibi görünebilir.
ITF’le birlikte, sendikanız size
yardımcı olmak için var.
Bu sekiz sayfalık “çek-al”da,
yardım almaya yönelik araçların
tamamını tek bir yerde bir
araya getirdik.
ACİL DURUM:
ŞU ANDA YARDIMA MI İHTİYACINIZ VAR?
Bir denizciler sendikasına nasıl ulaşabilirsiniz
İlk temas noktası sendikanız olmalıdır sendika üyesi değilseniz, bir sendikaya nasıl
üye olacağınızı öğrenin. www.itfseafarers.org
adresinden ITF üyesi sendikaların listesine
bakabilirsiniz – “Bir Müfettiş veya Sendika Bul”
sekmesine tıklayın
Bir müfettişe nasıl ulaşabilirsiniz
Hemen yardıma ihtiyacınız varsa ya da
sendikasıyla bağlantı kurmakta güçlük yaşayan
bir sendika üyesiyseniz, bir ITF Müfettişiyle
temasa geçin. ITF Müfettişlerinin iletişim
bilgilerini ITF’in web sitesinde bulabilirsiniz
ya da bu çek-al kılavuzun içinde yer alan harita
ve iletişim bilgilerini kullanabilirsiniz.
1
8 sayfalık çek-al rehberiniz
WWW.ITFSEAFARER-APPS.ORG
Akıllı telefonlar ve tabletler için yeni ÜCRETSİZ ITF denizci
uygulamalarını indirin:
ITF müfettişi veya sendika: en yakın ITF müfettişi,
koordinatörü veya sendikanın iletişim bilgilerine ulaşın.
Bir gemiyi araştırın: Bir gemide çalışmaya başlamadan
önce gemideki koşulları kontrol edin
Bir denizci merkezini bulun: denizci merkezlerine
danışabilir, konuşacak birilerini bulabilir, evinizle
haberleşebilir ve gemiden uzakta dinlenebilirsiniz
YARDIM HATLARI VE ARAYABİLECEĞİNİZ NUMARALAR
ITF şimdi 24 saat faaliyet gösteren bir Küresel Destek Hattı
hizmeti sunuyor: +44 (0)20 8253 0177.
Telefonlarınıza birden çok dil konuşan ve sorunlarınız
konusunda eğitimli olan insanlar cevap vermektedir. Bu kişiler
size ilk tavsiyeleri verecek ve sizi en uygun ITF kaynağına
– bir Müfettişe ya da ITF genel merkezine - yönlendirecektir.
Mesai saatleri içinde, denizciler şu numarayı arayabilirler:
+44 (0)20 7940 9287
2
ARAMADAN ÖNCE
Yardım isteyeceğinizde, her zaman kendiniz, geminiz ve
yaşadığınız sorun hakkında gerekli bilgileri yanınızda
bulundurun: telefon etmeden önce, gerekli hazırlığı yaparken
aşağıdaki kontrol listesini kullanın.
Sizin hakkınızda:
• İsim
• Görev
• Milliyet
• İletişim bilgileri –
telefon ve/veya
e-posta
Gemi hakkında:
• İsim
• Bayrak
• IMO numarası
• Şu anda
bulunduğu yer
• Mürettebat sayısı
ve milliyetleri
Sorun hakkında:
• Sorunu
tanımlayın
• Ne kadar
zamandır gemide
bulunuyorsunuz?
• Tüm mürettebat
aynı sorunu
yaşıyor mu?
BAŞVURACAK BİRİ: TAVSİYE ALMAK
Denizci merkezleri
Denizci merkezlerine danışabilir, konuşacak birilerini bulabilir,
evinizle haberleşebilir ve gemiden uzakta dinlenebilirsiniz.
Denizci merkezlerini bulmak için yeni bir yol olarak
ITF Denizciler Vakfı’nın geliştirmiş olduğu ücretsiz
Android telefon uygulamasını indirin:
http://www.itfseafarers.org/seafarer-apps.cfm
İş başında
Bir işe girmek
İstihdam büroları
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi, özel istihdam bürolarının düzenlemeye tabi tutulması gerektiğini söylemektedir.
Sözleşme, gemilerde iş bulmak karşılığında denizcilerden herhangi bir bedel alınmasını, ücretlerinden yasadışı kesintiler
yapılmasını ve bireylerin kara listeye alınması uygulamasını yasaklamaktadır. Gemi sahiplerinin çalıştıkları istihdam
bürolarının bu standartları karşıladığından emin olmaları gerekmektedir. İstihdam bürolarıyla ilgili sorunlarınız varsa, lütfen
şu e-posta adresi üzerinden bize ulaşın: [email protected]
Bir sözleşmeye imza atmadan önce
ITF’in denizde çalışmak için bir iş sözleşmesi
imzalama konusunda tavsiyeleri
Denizde uygun istihdam koşullarını en iyi şekilde güvence altına alacak olan tek şey,
ITF onaylı bir toplu iş sözleşmesini imzalamaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlar için,
size bir kontrol listesi sunuyoruz.
Yazılı bir sözleşme olmadan gemide
çalışmaya başlamayın.
Asla boş bir sözleşmeyi ya da sizi bağlayan,
açıkça belirtilmemiş ya da aşina olmadığınız
herhangi bir koşul içeren bir sözleşmeyi imzalamayın.
İmzaladığınız sözleşmenin bir Toplu
İş Sözleşmesine (TİS) atıfta bulunup
bulunmadığını kontrol edin. Eğer bulunuyorsa,
TİS’in içerdiği koşulları tam olarak anladığınızdan
emin olun ve sözleşmenizle birlikte TİS’in bir
kopyasını saklayın.
Sözleşmenin süresinin açıkça belirtilmiş
olduğundan emin olun.
Sözleşme süresi içinde sadece geminin
sahibinin takdir yetkisini kullanarak tek yanlı
olarak değişikler yapmasına izin veren bir
sözleşmeyi imzalamayın. Sözleşme süresi içinde
herhangi bir değişiklik ancak tarafların karşılıklı
rızası ile yapılabilmelidir.
Her zaman için sözleşmenin ödenecek
temel ücreti açıkça belirttiğinden ve
temel çalışma saatlerinin açıkça tanımlandığından
(örneğin haftada 40, 44 ya da 48 gibi) emin olun.
Uluslararası Çalışma Örgütü, temel haftalık çalışma
süresinin azami 48 saat olabileceğini (ayda 208 saat)
belirtmektedir.
Sözleşmenin fazla mesainin nasıl ve hangi oran
üzerinden ödeneceğini açıkça öngördüğünden
emin olun. Temel çalışma süresinin üzerinde çalışılan
bütün saatler için düz bir saatlik ücret ödenmesi söz
konusu olabilir. Ya da ayda garanti edilmiş belirli
miktarda fazla mesai süresi için aylık sabit bir tutar
söz konusu olabilir. Bu durumda garanti edilmiş fazla
mesainin üzerinde çalışılacak her saat için verilecek
ücret açıkça belirtilmelidir. ILO bütün fazla çalışmalarda
ücretin asgari olarak normal saat ücretinin 1,25 ile
çarpılarak ödenmesi gerektiğini belirtmektedir.
• geminin zayi olması nedeniyle bireysel
kayıplar yaşanması halinde;
• sözleşmenin süresinden önce
feshedilmesi halinde.
Sözleşmede her ay için kaç gün ücretli izin
hakkına sahip olduğunuzun açıkça
belirtildiğinden emin olun. ILO ücretli iznin yılda
30 günden az olamayacağını belirtmektedir
(her takvim ayı için 2,5 gün).
Bir sendikaya üye olma, temasa geçme,
danışma ya da kendi tercihinizle
belirlediğiniz bir sendika tarafından temsil edilme
hakkınızı kısıtlayan bir sözleşmeyi imzalamayın.
Sözleşmede temel ücretin, fazla mesai
ödemelerinin ve izinlerin açıkça ve ayrı
kalemler halinde belirtildiğinden emin olun.
Çalışacağınız gemiye gitmek için ya da
ülkenize geri gönderilmeniz için yapılacak
harcamaların herhangi bir bölümünü ödemeniz
gerektiğine dair herhangi bir hüküm içeren bir
sözleşmeyi asla imzalamayın.
Gemi sahibinin ücretinizin herhangi bir
bölümünü vermemesine ya da içeride
tutmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın.
Her takvim ayının sonunda, hak ettiğiniz
ücretin size tam olarak ödenmesi hakkına
sahip olmanız gerekir.
Bireysel iş sözleşmesinin her zaman kimi
ek hakları. içermeyebileceğinin farkında olun.
Dolayısıyla aşağıdaki durumlarda ne kadar tazminat
ödeneceği konusunda (tercihen yazılı sözleşme ya
da sözleşme hükmünde bir belge şeklinde) bir teyit
almaya çalışmanız gerekir:
• sözleşme döneminde hastalık
ya da yaralanma halinde;
• ölüm halinde
(en yakın akrabaya ödenecek tutar);
• geminin zayi olması halinde;
Size imzaladığınız sözleşmenin bir kopyasının
verilmesini sağlayın ve bu kopyayı saklayın.
Sözleşmenizi feshetmeden önce gemi sahibinin
size ne kadar ihbar süresi tanıması gerektiği
dâhil, iş sözleşmenizin fesih koşullarını kontrol edin.
Şunu unutmayın… içerdiği koşullar her ne
olursa olsun, gönüllü olarak imzaladığınız
herhangi bir sözleşme/anlaşma, yargı önünde çoğu
durumda yasal açıdan bağlayıcı sayılacaktır.
Geminizin ITF onaylı toplu iş sözleşmesi kapsamında
yer alıp almadığını öğrenmek için, itf.seafarers.org web
sitesine gidin ve “Bir Gemiyi Arayın” sekmesini tıklayın.
Bir gemiyi aramak için cep telefonları ve tablet
bilgisayarlar için geliştirilmiş olan yeni ITF Denizciler
Uygulamasını kullanın: www.itfseafarer-apps.org
3
ITF koordinatörleri, müfettişleri ve iletişim bilgileri
ITF müfettişleri
ITF müfettişlerinin tüm iletişim bilgileri için
www.itfglobal.org/seafarers/msg-contacts.cfm adresine gidin
MERKEZ
49/60 Borough Road, London SE1
1DR, United Kingdom
Tel: +44(0)20 7403 2733
Faks: +44(0)20 7357 7871
Teleks: 051 8811397 ITF LDN G
E-posta: [email protected]
Web: www.itfglobal.org
AFRİKA BÖLGE OFİSİ
PO Box 66540, Nairobi 00800, Kenya
Tel: +254(0)20 444 80 19
Faks : +254(0)20 444 80 20
E-posta: [email protected]
AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ
1036 Avenue Dimbdolobsom,
3rd floor ex immeuble CEAO,
11 BP 832, Ouagadougou,
Burkina Faso
Tel: +226(0)50 30 19 79
Faks : +226(o)50 33 31 01
E-posta: [email protected]
ARAP DÜNYASI OFİSİ
Al-Husseini Group Commercial
Building – 5th floor, Zahran Street,
Amman 11821, PO Box 1392, Jordan
Tel/Faks: +962 (0)6 582 13 66
E-posta: [email protected]
Web: www.itfglobal.org/itf-arabworld
ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ
12D College Lane, New Delhi 110001,
India
Tel: +91(0)11 2335 4408/7423
Faks: +91(0)11 2335 4407
E-posta: [email protected]
ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ
Tamachi Kotsu Building 3-2-22,
Shibaura, Minato-ku,
Tokyo 108-0023, Japan
Tel: +81(0)3 3798 2770
Faks: +81(0)3 3769 4471
E-posta: [email protected]
Web: www.itftokyo.org
AVRUPA BÖLGE OFİSİ
European Transport Workers’
Federation (ETF), Galerie Agora,
Rue du Marche aux Herbes 105,
Boite 11, B-1000 Brussels, Belgium
Tel: +32(0)2 285 4660
Faks: +32(0)2 280 0817
E-posta: [email protected]
Web: www.etf-europe.org
AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ
Rua Francisco SA No. 35, Salas 204-206
Copacabana, CEP: 22080-010,
Rio de Janeiro, RJ, Brazil
Tel: +55(0)21 2223 0410/2233 2812
Faks: +55(0)21 2283 0314
E-posta: [email protected]
Web: www.itf-americas.org
4
ALMANYA
Bremen
• Susan Linderkamp
Tel: +49(0)421 330 3333
Faks: +49(0)421 330 3366
Cep telefonu: +49(0)151 1266 6006
E-posta: [email protected]
Hamburg
• Ulf Christiansen
Tel: +49(0)40 2800 6811
Faks: +49(0)40 2800 6822
Cep telefonu: +49(0)171 641 2694
E-posta: [email protected]
• Karin Friedrich
Tel: +49(0)40 2800 6812
Faks: +49(0)40 2800 6822
Cep telefonu: +49(0)170 850 8695
E-posta: [email protected]
Rostock
• Hamani Amadou
Tel: +49(0)381 670 0046
Faks: +49(0)381 670 0047
Cep telefonu: +49(0)170 760 3862
E-posta: [email protected]
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
Baltimore
• Arthur Petitpas
Tel: +1(0)410 882 3977
Faks: +1(0)410 882 1976
Cep telefonu: +1(0)443 562 3110
E-posta: [email protected]
Houston
• Shwe Tun Aung
Tel: +1(0)713 659 5152
Faks: +1(0)713 650 8629
Cep telefonu: +1(0)713 447 0438
E-posta: [email protected]
Los Angeles
• Stefan Mueller-Dombois
Tel: +1(0)562 493 8714
Faks: +1(0)562 493 7190
Cep telefonu: +1(0)562 673 9786
E-posta: [email protected]
Miami
• Hans Saurenmann
Tel: +1(0)321 783 8876
Faks: +1(0)321 783 2821
Cep telefonu: +1(0)305 360 3279
E-posta: [email protected]
Morehead City
• Tony Sacco
Tel/Faks: +1(0)252 726 9796
Cep telefonu: +1(0)252 646 2093
E-posta: [email protected]
New Orleans
• Dwayne Boudreaux
Tel: +1(0)504 581 3196 (ext 7)
Faks: +1(0)504 568 9996
Cep telefonu: +1(0)504 442 1556
E-posta: [email protected]
NewYork
• Enrico Esopa
Tel: +1(0)718 499 6600 (ext 240)
Faks: +1(0)718 832 8870
Cep telefonu: +1(0)201 417 2805
E-posta: [email protected]
Portland
• Martin Larson
Faks: +1(0)503 286 1223
Cep telefonu: +1(0)503 347 7775
E-posta: [email protected]
Porto Riko
Porto Riko için ayrıca oluşturulmuş olan
dizine bakın
Seattle
• Lila Smith
Tel: +1(0)206 533 0995
Faks: +1(0)206 533 0996
Cep telefonu: +1(0)206 818 1195
E-posta: [email protected]
• Jeff Engels
Tel: +1(0)206 633 1614
Faks: +1(0)206 675 1614
Cep telefonu: +1(0)206 331 2134
E-posta: [email protected]
Tampa
• Tony Sasso
Tel: +1(0)321 784 0686
Faks: +1(0)321 784 0522
Cep telefonu: +1(0)321 258 8217
E-posta: [email protected]
ARJANTİN
Buenos Aires
• Rodolfo Vidal
Tel/Faks: +54(0)341 425 6695
Cep telefonu: +54(0)911 4414 5911
E-posta: [email protected]
Rosario
• Roberto Jorge Alarcon
Tel/Faks: +54(0)11 4331 4043
Cep telefonu: +54(0)911 4414 5687
E-posta: [email protected]
AVUSTRALYA
Fremantle
• Keith McCorriston
Tel: +61(0)8 9335 0500
Faks: +61(0)8 9335 0510
Cep telefonu: +61(0)422 014 861
E-posta: [email protected]
Melbourne
• Matt Purcell
Tel: +61(0)3 9329 5477
Faks: +61(0)3 9328 1682
Cep telefonu: +61(0)418 387 966
E-posta: [email protected]
Sydney
• Dean Summers
Tel: +61(0)2 9267 9134
Faks: +61(0)2 9267 4426
Cep telefonu: +61(0)419 934 648
E-posta: [email protected]
Townsville
• Graham Bragg
Tel: +61(0)7 4771 4311
Faks: +61(0)7 4721 2459
Cep telefonu: +61(0)419 652 718
E-posta: [email protected]
BELÇİKA
Antwerp
• Roger Opdelocht
Tel: 32 32243414
Faks: 32 32243449
Cep telefonu: 32 34754448
E-posta: [email protected]
• Marc Van Noten
Tel: +32(0)3 224 3419
Faks: +32(0)3 224 3449
Cep telefonu: +32(0)475 775 700
E-posta: [email protected]
Zeebrugge
• Christian Roos
Tel: +32(0)2 549 1103
Faks: +32(0)2 549 1104
Cep telefonu: +32(0)486 123 890
E-posta: [email protected]
BENİN
Cotonou
• Souradjou Alassane Fousseni
Tel: +229 97080213
E-posta: [email protected]
BİRLEŞİK KRALLIK
Hull
• Neil Keith
Tel: +44(0)1224 582 688
Faks: +44(0)1224 584 165
Cep telefonu: +44(0)7764 2768
E-posta: [email protected]
Bristol
• Bill Anderson
Tel/Faks: +44(0)151 427 3668
Cep telefonu: +44(0)7876 794 914
E-posta: [email protected]
Liverpool
• Tommy Molloy
Tel: +44(0)151 639 8454
Faks: +44(0)151 346 8801
Cep telefonu: +44(0)7764 182 768
E-posta: [email protected]
Tilbury
• Chris Jones
Tel: +44(0)20 8989 6677
Faks: +44(0)20 8530 1015
Cep telefonu: +44(0)7921 022 600
E-posta: [email protected]
BREZİLYA
Paranagua
• Ali Zini
Tel/Faks: +55(0)41 3422 0703
Cep telefonu: +55(0)41 9998 0008
E-posta: [email protected]
Santos
• Renialdo de Freitas
Tel/Faks: +55(0)13 3232 2373
Cep telefonu: +55(0)13 9761 0611
E-posta: [email protected]
DANİMARKA
Kopenhag
• Morten Bach
Tel: +45(0)33 36 13 97
Faks: +45(0)33 91 13 97
Cep telefonu: +45(0)21 64 95 62
E-posta: [email protected]
• Jens Fage-Pedersen
Tel: +45(0)36 36 55 94
Fax: +45(0)36 36 55 80
Cep telefonu: +45(0)22 80 81 88
E-posta: [email protected]
ESTONYA
Tallinn
• Jaanus Kuiv
Tel/Faks: +372(0)61 16 390
Cep telefonu: +372(0)52 37 907
E-posta: [email protected]
FİLDİŞİ SAHİLİ
Abidjan
• Joachim Mel Djedje-Li
Tel: +225 21357217
E-posta: [email protected]
San Pedro
• Kape Hie
Tel: +225 44254301
E-posta: [email protected]
FİLİPİNLER
Cebu Şehri
• Joselito O Pedaria
Tel: +63(0)32 256 16 72
Faks: +63(0)32 253 25 31
Cep telefonu: +63(0)920 970 0168
E-posta: [email protected]
Manila
• Rodrigo Aguinaldo
Tel: +63(0)2 536 82 87
Faks: +63(0)2 536 82 86
Cep telefonu: +63(0)917 811 1763
E-posta: [email protected]
FİNLANDİYA
Helsinki
• Simo Nurmi
Tel: +358(0)9 615 202 55
Faks: +358(0)9 615 202 27
Cep telefonu: +358(0)40 580 3246
E-posta: [email protected]
• Kenneth Bengts
Tel: +358(0)9 615 202 58
Faks: +358(0)9 615 202 27
Cep telefonu: +358(0)40 455 1229
E-posta: [email protected]
• Ilpo Minkkinen
Tel: +358 (0)9 615 202 53
Faks: +358 (0)9 615 202 27
Cep telefonu: +358 (0)40 728 6932
E-posta: [email protected]
Turku
• Jan Orn
Tel: +358(0)9 613 110
Faks: +358(0)9 739 287
Cep telefonu: +358(0)40 523 3386
E-posta: [email protected]
FRANSA
Brest
• Laure Tallonneau
Tel/Faks: +33(0)2 98 85 21 65
Cep telefonu: +33(0)6 85 65 52 98
E-posta: [email protected]
Dunkirk
• Pascal Pouille
Tel: +33(0)3 28 66 45 24
Faks: +33(0)3 28 21 45 71
Cep telefonu: +33(0)6 80 23 95 86
E-posta: [email protected]
Le Havre
• Francois Caillou
Tel: +33(0)2 35 26 63 73
Faks: +33(0)2 35 24 14 36
Cep telefonu: +33(0)6 08 94 87 94
E-posta: [email protected]
Marsilya
• Yves Reynaud
Tel: +33(0)4 91 54 99 37
Faks: +33(0)4 91 33 22 75
Cep telefonu: +33(0)6 07 68 16 34
E-posta: [email protected]
Sen Nazaire
• Geoffroy Lamade
Tel: +33(0)2 40 22 54 62
Faks: +33(0)2 40 22 70 36
Cep telefonu: +33(0)6 60 30 12 70
E-posta: [email protected]
GİNE BİSSAU
Bissau
• Januario Jose Biague
Tel: +245 5905895
E-posta: [email protected]
GUİNEA
Conakry
• Frank Tounkara
Tel: +224 64298187
E-posta: [email protected]
GÜNEY AFRİKA
Cape Town
• Cassiem Augustus
Tel: +27(0)21 461 9410
Faks: +27(0)21 462 1299
Cep telefonu: +27(0)82 773 6366
E-posta: [email protected]
Durban
• Sprite Zungu
Tel/Faks: +27(0)31 706 1433
Cep telefonu: +27(0)82 773 6367
E-posta: [email protected]
GÜRCİSTAN
Batum
• Merab Chijavadze
Tel: +995(0)222 70177
Faks: +995(0)222 70101
Cep telefonu: +995(0)5 93 26 13 03
E-posta: [email protected]
HİNDİSTAN
Calcutta
• Narayan Adhikary
Tel: +91(0)332 425 2203
Faks: +91(0)332 425 3577
Cep telefonu: +91(0)94345 17316
E-posta: [email protected]
• Chinmoy Roy
Tel: +91(0)332 459 7598
Faks: +91(0)332 459 6184
Cep telefonu: +91(0)98300 43094
E-posta: [email protected]
Chennai
• K Sree Kumar
Tel: +91(0)44 2522 3539
Faks: +91(0)44 2526 3343
Cep telefonu: +91(0)44 93 8100 1311
E-posta: [email protected]
Kochi
• Thomas Sebastian
Tel: +91(0)484 233 8249 / 8476
Faks: +91(0)484 266 9468
Cep telefonu: +91(0)98950 48607
E-posta: [email protected]
Mumbai
• Kersi Parekh
Tel: +91(0)22 2261 6951 / 6952
Faks: +91(0)22 2265 9087
Cep telefonu: +91(0)98205 04971
E-posta: [email protected]
Visakhapatnam
• BV Ratnam
Tel: +91(0)891 2502 695 / 2552 592
Faks: +91(0)891 2502 695
Cep telefonu: +91(0)98481 98025
E-posta: [email protected]
HIRVATİSTAN
Dubrovnik
• Romano Peric
Tel: 385 20418992
Faks: 385 20418993
Cep telefonu: 385 992662825
E-posta: [email protected]
Rijeka
• Predrag Brazzoduro
Tel: +385(0)51 325 343
Faks: +385(0)51 213 673
Cep telefonu: +385(0)98 211 960
E-posta:
[email protected]
Sibenik
• Milko Kronja
Tel: +385(0)22 200 320
Faks: +385(0)22 200 321
Cep telefonu: +385(0)98 336 590
E-posta: [email protected]
HOLLANDA
Delfzijl
• Ruud Touwen
Tel: +31(0)10 215 1166
Faks: +31(0)10 423 3933
Cep telefonu: +31(0)65 331 5072
E-posta: [email protected]
ITF koordinatörleri, müfettişleri ve iletişim bilgileri
Yardıma ihtiyacınız varsa ve bir elverişli bayrak gemisinde ya da bir toplu iş sözleşmesi kapsamında yer
almayan yabancı bayrak taşıyan bir gemide çalışıyorsanız, müfettişlerimizden biriyle temasa geçin.
Bir müfettişe ulaşamamanız durumunda, ITF’in genel merkezindeki eylemler ekibiyle veya size en yakın
ITF ofisiyle temas kurun (bkz. aşağıda yer alan harita).
Rotterdam
• Debbie Klein
Tel: +31(0)10 215 1166
Faks: +31(0)10 423 3933
Cep telefonu: +31(0)65 318 2734
E-posta: [email protected]
• Aswin Noordermeer
Tel: +31(0)10 215 1166
Faks: +31(0)10 423 3933
Cep telefonu: +31(0)65 333 7522
E-posta: [email protected]
İRLANDA
Dublin
• Ken Fleming
Tel: +353(0)1 858 6317
Faks: +353(0)1 685 5567
Cep telefonu: +353(0)87 647 8636
E-posta: [email protected]
İSPANYA
Algeciras
• Jose M Ortega
Tel: +34(0)956 657 046
Faks: +34(0)956 632 693
Cep telefonu: +34(0)699 436 503
E-posta: [email protected]
Barselona
• Joan Mas Garcia
Tel: +34(0)93 481 2766
Faks: +34(0)93 298 2179
Cep telefonu: +34(0)629 302 503
E-posta: [email protected]
Bilbao
• Mohamed Arrachedi
Tel: +34(0)94 493 5659
Faks: +34(0)94 493 6296
Cep telefonu: +34(0)629 419 007
E-posta: [email protected]
Las Palmas
• Victor Conde
Tel: +34(0)928 467 630
Faks: +34(0)928 465 547
Cep telefonu: +34(0)676 057 807
E-posta: [email protected]
Valensiya
• Juan Ramon Garcia
Tel: +34(0)96 367 06 45
Faks: +34(0)96 367 1263
Cep telefonu: +34(0)628 565 184
E-posta: [email protected]
Vigo
• Luz Baz
Tel/Faks: +34(0)986 221 177
Cep telefonu: +34(0)660 682 164
E-posta: [email protected]
İSRAİL
Hayfa
• Michael Shwartzman
Tel: +972(0)4 852 4289
Faks: +972(0)4 852 4288
Cep telefonu: +972(0)544 699 282
E-posta: [email protected]
İSVEÇ
Götenburg
• Goran Larsson
Tel: +46(0)10 480 31 14
Faks: +46(0)31 13 56 77
Cep telefonu: +46(0)70 626 77 88
E-posta: [email protected]
• Goran Nilsson
Tel: +46(0)10 480 31 21
Faks: +46(0)31 13 56 77
Cep telefonu: +46(0)76 100 65 12
E-posta: [email protected]
Helsingborg
• Sven Save
Tel: +46(0)31 42 95 31
Faks: +46(0)31 42 95 01
Cep telefonu: +46(0)70 57 49 713
E-posta: [email protected]
Norrköping
• Hakan Andre
Tel: +46(0)10 480 3000
E-posta: [email protected]
Stockholm
• Annica Barning
Tel: +46(0)8 454 8405
Faks: +46(0)8 411 6940
Cep telefonu: +46(0)70 57 49 714
E-posta: [email protected]
Umea
• Fredrik Bradd
Tel: +46(0)10 480 31 03
Faks: +46(0)90 12 57 22
Cep telefonu: +46(0)76 100 64 45
E-posta: [email protected]
İTALYA
Cenova
• Francesco Di Fiore
Tel: +39(0)10 25 18 675
Faks: +39(0)10 25 18 683
Cep telefonu: +39(0)331 670 8367
E-posta: [email protected]
Leghorn/Livorno
• Bruno Nazzarri
Tel: +39(0)58 60 72 379
Faks: +39(0)58 68 96 178
Cep telefonu: +39(0)335 612 9643
E-posta: [email protected]
Napoli
• Paolo Serretiello
Tel: +39(0)81 26 50 21
Faks: +39(0)81 56 30 907
Cep telefonu: +39(0)335 482 706
E-posta: [email protected]
Palermo
• Francesco Saitta
Tel/Faks: +39(0)91 32 17 45
Cep telefonu: +39(0)338 698 4978
E-posta: [email protected]
Taranto
• Gianbattista Leoncini
Tel/Faks: +39(0)99 47 07 555
Cep telefonu: +39(0)335 482 703
E-posta: [email protected]
Trieste
• Paolo Siligato
Tel/Faks:+39(0)40 37 21 832
Cep telefonu: +39(0)348 445 4343
E-posta: [email protected]
İZLANDA
Reykjavik
• Jonas Gardarsson
Tel: +354(0)551 1915
Faks: +354(0)552 5215
Cep telefonu: +354(0)892 7922
E-posta: [email protected]
JAPONYA
Çiba
• Shigeru Fujiki
Tel: +81(0)50 1291 7326
Faks: +81(0)3 3733 2627
Cep telefonu: +81(0)90 9826 9411
E-posta: [email protected]
Tokyo
• Fusao Ohori
Tel: +81(0)45 451 5585
Faks: +81(0)45 451 5584
Cep telefonu: +81(0)90 6949 5469
E-posta: [email protected]
Yokohama
• Toshihiro Ame
Tel: +81(0)45 451 5585
Faks: +81(0)45 451 5584
Cep telefonu: +81(0)90 4673 5671
E-posta: [email protected]
KANADA
Halifax
• Gerard Bradbury
Tel: +1(0)902 455 9327
Faks: +1(0)902 454 9473
Cep telefonu: +1(0)902 441 2195
E-posta: [email protected]
Hamilton
• Mike Given
Tel: +1(0)905 227 5212
Faks: +1(0)905 227 0130
Cep telefonu: +1(0)905 933 0544
E-posta: [email protected]
Montreal
• Patrice Caron
Tel: +1(0)514 931 7859
Faks: +1(0)514 931 0399
Cep telefonu: +1(0)514 234 9962
E-posta: [email protected]
Vancouver
• Peter Lahay
Tel: +1(0)604 251 7174
Faks: +1(0)604 251 7241
Cep telefonu: +1(0)604 418 0345
E-posta: [email protected]
KENYA
Mombasa
• Betty Makena Mutugi
Tel/Faks: +254(0)41 249 1974
Cep telefonu: +254(0)721 425 828
E-posta: [email protected]
KOLOMBİYA
Cartagena
• Miguel Sanchez
Tel: +57(0)5 666 4802
Faks: +57(0)5 658 3496
Cep telefonu: +57(0)3 10 657 3399
E-posta: [email protected]
KORE
Inchon
• Jang Kyoung-Woo
Tel: +82(0)32 881 9880
Faks: +82(0)32 884 3228
Cep telefonu: +82(0)10 5268 9346
E-posta: [email protected]
Pusan
• Sang Gi Gim
Tel: +82(0)51 469 0401 / 0294
Faks: +82(0)51 464 2762
Cep telefonu: +82(0)10 3585 2401
E-posta: [email protected]
• Bae Jung Ho
Tel: +82(0)51 463 4828
Faks: +82(0)51 464 8423
Cep telefonu: +82(0)10 3832 4628
E-posta: [email protected]
Seul
• Hye Kyung Kim
Tel: +82(0)2 716 2764
Faks: +82(0)2 702 2271
Cep telefonu: +82(0)10 5441 1232
E-posta: [email protected]
LETONYA
Riga
• Norbert Petrovskis
Tel: +371(0)7 073 436
Faks: +371(0)7 383 577
Cep telefonu: +371(0)29 215 136
E-posta: [email protected]
LİTVANYA
Klaipeda
• Andrey Chernov
Tel/Faks: +370(0)46 410 447
Cep telefonu: +370(0)699 28198
E-posta: [email protected]
MALTA
Valletta
• Paul Falzon
Tel: +356 (0)21 2 44451
Faks: +60(0)37 955 1058
Cep telefonu: +60(0)12 292 6380
E-posta: [email protected]
MEKSİKA
Manzanillo
• Honorio Aguilar
Tel/Faks: +52(0)314 332 8834
Cep telefonu: +52(0)1 314 122 9212
E-posta: [email protected]
Veracruz
• Enrique Lozano
Tel/Faks: +52(0)229 932 1367 / 3023
Cep telefonu: +52(0)1 229 161 0700
E-posta: [email protected]
MISIR
Port Said
• Talaat Elseify
Tel/Faks: +20(0)66 332 4100
Cep telefonu: +20(0)10 163 8402
E-posta: [email protected]
NİJERYA
Lagos
• Henry Akinrolabu
Tel/Faks: +234(0) 1 793 6150
Cep telefonu: +234(0)803 835 9368
E-posta: [email protected]
NORVEÇ
Bergen
• Tore Steine
Tel: +47(0)55 230 059
Faks: +47(0)55 900 152
Cep telefonu: +47(0)90 768 115
E-posta: [email protected]
Oslo
• Angelica Gjestrum
Tel: +47(0)22 825 824
Faks: +47(0)22 423 056
Cep telefonu: +47(0)97 729 357
E-posta: [email protected]
Porsgrunn
• Truls M Hellenes
Tel: +47(0)35 548 240
Faks: +47(0)35 548 023
Cep telefonu: +47(0)90 980 487
E-posta: [email protected]
Stavanger
• Aage Baerheim
Tel: +47(0)51 840 549
Faks: +47(0)51 840 501 / 502
Cep telefonu: +47(0)90 755 776
E-posta: [email protected]
PANAMA
Panama Şehri
• Luis Fruto
Tel: +507(0)264 5101
Faks: +507(0)269 9741
Cep telefonu: +507(0)6617 8525
E-posta: [email protected]
POLONYA
Gdynia
• Andrzej Koscik
Tel: +48(0)58 661 60 96
Faks: +48(0)58 661 60 53
Cep telefonu: +48(0)602 233 619
E-posta: [email protected]
Szczecin
• Adam Mazurkiewicz
Tel: +48(0)91 423 97 07
Faks: +48(0)91 423 93 30
Cep telefonu: +48(0)501 539 329
E-posta: [email protected]
PORTEKİZ
Lizbon
• Joao Pires
Tel: +351 (0)21 391 8150
Faks: +351 (0)21 391 8159
Cep telefonu: +351 (0)91 936 4885
E-posta: [email protected]
PORTO RİKO
San Juan
• Felipe Garcia-Cortijo
Tel: +1787(0)783 1755
Faks: +1787(0)273 7989
Cep telefonu: +1787(0)410 1344
E-posta: [email protected]
ROMANYA
Köstence
• Adrian Mihalcioiu
Tel: +40(0)241 618 587
Faks: +40(0)241 616 915
Cep telefonu: +40(0)722 248 828
E-posta: [email protected]
RUSYA
Kaliningrad
• Vadim Mamontov
Tel: +7(0)401 265 6840 / 6475
Faks: +7(0)401 265 6372
Cep telefonu: +7(0)906 238 6858
E-posta: [email protected]
Novorossiysk
• Olga Ananina
Tel/Fax: +7(0)861 761 2556
Cep telefonu: +7(0)988 762 1232
E-posta: [email protected]
Sen Petersburg
• Sergey Fishov
Tel/Faks: +7(0)812 718 6380
Cep telefonu: +7(0)911 096 9383
E-posta: [email protected]
• Kirill Pavlov
Tel/Faks: +7(0)812 718 6380
Cep telefonu: +7(0)911 929 0426
E-posta: [email protected]
Vladivostock
• Petr Osichansky
Tel/Faks: +7(0)423 251 2485
Cep telefonu: +7(0)423 270 6485
E-posta: [email protected]
SENEGAL
Dakar
• Mouhamed Diagne
Tel: +221 775364071
E-posta: [email protected]
• Sergey Eledinov
Tel: +221 774427906
E-posta: [email protected]
• Seydina Ousmane Keita
Tel: +221 776926408
E-posta: [email protected]
ŞİLİ
Valparaíso
• Juan Villalon Jones
Tel: +56(0)32 221 7727
Faks: +56(0)32 275 5703
Cep telefonu: +56(0) 9250 9565
E-posta: [email protected]
SRİ LANKA
Kolombo
• Ranjan Perera
Tel: +94(0)11 243 8326 / 248 3295
Faks: +94(0)11 278 5091
Cep telefonu: +94(0)77 314 7005
E-posta: [email protected]
TAYVAN
Kaoshiung
• Tse-Ting Tu
Tel: +886(0)2251 50302
Faks: +886(0)2250 78211
E-posta: [email protected]
Taichung
• Sanders Chang
Tel: +886(0)2658 4514
Faks: +886(0)2658 4517
Cep telefonu: +886(0)955 415 705
E-posta: [email protected]
TOGO
Lome
• Franck Akpossi
Tel: +228 90 04 24 07
E-posta: [email protected]
TÜRKİYE
İstanbul
• Muzaffer Civelek
Tel: +90(0)216 347 3771
Faks: +90(0)216 347 4991
Cep telefonu: +90(0)535 663 3124
E-posta: [email protected]
UKRAYNA
Odessa
• Nataliya Yefrimenko
Tel: +380(0)482 429 901 / 902
Faks: +380(0)482 429 906
Cep telefonu: +380(0)503 366 792
E-posta: [email protected]
YENİ ZELANDA
Wellington
• Grahame McLaren
Tel: +64(0)4 801 7613
Faks: +64(0)4 384 8766
Cep telefonu: +64(0)21 292 1782
E-posta: [email protected]
YUNANİSTAN
Pire
• Stamatis Kourakos
Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604
Faks: +30(0)210 413 2823
Cep telefonu: +30(0)69 77 99 3709
E-posta: [email protected]
• Costas Halas
Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604
Faks: +30(0)210 413 2823
Cep telefonu: +30(0)69 44 29 7565
E-posta: [email protected]
5
ITF’in bölge ofisleri
Bütün dünyada denizcilere yardımcı oluyor
7
4
6
5
2
1 ITF MERKEZİ
LONDRA
+44(0)20 7403 2733
2 AMERİKA
KITALARI BÖLGE OFİSİ
RİO DE JANEİRO
+55(0)21 2223 0410
1
3 AVRUPA
BÖLGE OFİSİ
BRÜKSEL
+32(0)2 285 4660
5 AFRİKA
BÖLGE OFİSİ
OUAGADOUGOU
+226(0)50 30 19 79
4 ARAP
DÜNYASI OFİSİ
AMMAN
+962(0)6 582 13 66
6 ASYA/PASİFİK
BÖLGE OFİSİ
YENİ DELHİ
+91(0)11 2335
4408/7423
3
Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006,
20 Ağustos 2013’de
yürürlüğe giriyor
Haklarınızı bilin!
6
7 ASYA
ALT-BÖLGE OFİSİ
TOKYO
+81(0)3 3798 2770
İş başında
Eylem düzenlenmeyi mi düşünüyorsunuz?
Önce bunu okuyun
ITF, elverişli bayrak gemilerinde hizmet veren
denizcilere, adil bir ücret almaları ve düzgün bir
toplu iş sözleşmesi temelinde çalışmaları için yardım
etmeye kararlıdır.
Denizcilerin bazen yerel mahkemelerde hukuk
yoluna başvurmaları gerekir. Bazı başka durumlarda bir
gemiye boykot uygulamak gerekebilir. Farklı durumlarda
farklı eylem biçimleri geçerlidir. Bir ülkede doğru olan bir
eylem biçimi, başka bir ülkeye uymayabilir.
Size yol göstermesi için ITF’in yerel temsilcisiyle
temasa geçin. Temas için gerekli adres ve telefon
numaralarını bu bültenin orta sayfalarında
bulabilirsiniz. Aynı zamanda herhangi bir eyleme
girişmeden önce yerel temsilciye danışmalısınız.
Bazı ülkelerde greve gidecek olursanız ülke yasaları
gerçekte sizin ve iş arkadaşlarınızın aleyhine
işleyecektir. Bu durumlarda, ITF’in yerel sendika
temsilcisi size konuyu anlatacaktır.
Çok daha fazla sayıda ülkede ise bir uyuşmazlıktan
galip çıkmanın anahtarı greve gitmektir. Burada da
yerel temsilcinin tavsiyesi çok değerlidir. Gemi limanda
ise, denize açılmamışsa, grev yapmak birçok ülkede
yasal hakkınızdır.
Her grevde disiplinli hareket etmeyi, şiddete
başvurmamayı ve birliği korumayı gözetmek gerekir.
Unutmayın, birçok ülkede grev hakkı yasalar ve
anayasa tarafından güvence altına alınmış temel bir
insan hakkıdır.
Ne yapmaya karar verirseniz verin, harekete
geçmeden önce yerel ITF temsilcileriyle konuşmayı
unutmayın. El ele verdiğimiz takdirde, adalet ve temel
haklar konusundaki savaşı kazanabiliriz.
Deniz kazaları
Çalıştıkları geminin bir deniz kazasına karışması durumunda denizcilerin – ister gemi sahipleri, liman devleti
ve bayrak devletinin isterse de denizcinin kendi ülkelerinin yasaları kapsamında - adil muamele görmelerini
güvence altına alan uluslararası kılavuz ilkeler vardır. Böyle bir durumla karşırsanız sahip olduğunuz
haklar şunlardır:
• Bir avukat tutma hakkına sahipsiniz. Söyleyecekleriniz ileride mahkemede aleyhinize delil olarak
kullanılabileceğinden, herhangi bir soruya cevap vermeden ya da herhangi bir açıklama yapmadan önce
avukatınızla görüşmeyi isteyin.
• Söylenenleri anlayabiliyor olmanız gerekir – söylenenleri anlamamanız halinde yetkililerden sorgulamayı
durdurmalarını isteyin. Kullanılan dil nedeniyle güçlük yaşıyorsanız, bir çevirmen talep edin.
• Şirketiniz size yardımcı olmakla yükümlüdür –tavsiye ve yardım için şirketinizle veya bunu yapmakta
güçlük yaşıyorsanız sendikanızla temasa geçin.
Daha fazla bilgi için: www.itfglobal.org/fairtreatment
7
BİLGİ
DAHA FAZLA BİLGİ
• Hangi haklara sahip olduğunuzu öğrenin
• Bir sendikanın sizin için neler yapabileceğini keşfedin
• Diğer denizcilerle bağlantı kurun
• Sitede yer alan çeşitli materyalleri indirin
• Ücret, iş ve güvenlik gibi konularda önemli bilgilere ulaşın
ITF’in Liman İşçileri ve Denizciler sayfaları:
www.dockers-seafarers.org
www.dockers-seafarers.org liman işçileri ve denizci
sendikaları aktivistlerinin deneyim, düşünce, mücadele ve
kazanımlarını paylaşmalarını sağlamak için kurulmuş
olan, özel bir internet sitesidir.
ITF Denizciler web sitesi
www.itfseafarers.org denizciler
için Çince, Rusça, İspanyolca ve
İngilizce yayın yapan, paha
biçilmez bir kaynaktır. Bu web
sitesini ziyaret ederek çeşitli
kaynaklara erişim sağlamanın
yanı sıra, şunları yapabilirsiniz:
ITF, tabanda faaliyet gösteren aktivistlerin arasındaki
bağları güçlendirerek sendikaları daha güçlü kılmaya
büyük önem vermektedir. Şimdi bu sayfaları kullanarak
interaktif hale gelebilirsiniz – ve sizin için önem taşıyan
konular hakkında söz sahibi olabilirsiniz. Ayrıca,
aktivistler sendikal strateji ve taktikler üzerine yapılan
tartışmaları izlemek için sitenin üyelere özel sayfalarına
da erişim sağlayabilirler.
www.itfglobal.org haber, kampanya ve küresel taşımacılık
sektörü hakkında bilgilere bağlantılarıyla, ITF’in daha
geniş bir kapsama sahip olan web sitesidir – siteyi ziyaret
edin ve dünya çapında diğer taşımacılık işçilerinin
karşılaştıkları birçok sorun hakkında bilgi sahibi olun!
Son zamanlarda yaşanan bir dizi vakada, kimi denizciler yanlarında yasadışı
pornografik materyal, - genellikle DVDler - bulundurdukları için gözaltına alındılar.
Bu tür materyallerin satışına bazı ülkelerde izin veriliyor olsa da, kimi başka
ülkelerde bunları bulundurmak yasadışı olabilir. Bu tür materyallerin çocuk
pornografisi içeriyor olması durumunda, gümrük yetkililerinin bu materyale el
koyması ve ardından da cezai kovuşturmaya uğrama riskini almış olursunuz.
8
BİR UYARI: NE
SATIN ALDIĞINIZA
DİKKAT EDİN
Liman işçileri ve denizciler 27
Ortak
yarar
Liman işçileri ve denizciler
haksızlık ve tehlikelere karşı
birlikte göğüs gerdikleri zaman
daha güçlüler. İşte kanıtı
Bir ölüm kalım meselesi
Liman işçileri yaptıkları iş için özel olarak
eğitilmiş olmalarına rağmen, kimi zaman
denizcilerden gemilerden yük boşaltma
işini yapmaları istenmektedir.
Denizcilerin liman işçilerinin
işlerini yapmalarının tehlikeleri çok
iyi bilinmektedir.
ITF’in Britanya ve İrlanda koordinatörü
Ken Fleming, denizcilerin ihtiyaç
duydukları yaklaşımı şöyle özetliyor:
“Bu, bazı limanlarda bir ölüm kalım
meselesidir. Liman işçileri ve denizciler
güçlü ve birleşik bir işgücü olarak
sömürüye karşı mücadele edebilirler
ve işyerlerinin, ister karada olsun ister
denizde, güvenli ve iyi koşullara sahip
olmasını sağlayabilirler.”
www.itfseafarers.org
Önlenebilir bir ölüm –
Eucon Leader vakası
Eucon Leader, Rotterdam’da.
21 Ocak 2007 tarihinde, sabah 5.45
civarında, Eucon Leader adlı gemide,
trajik bir kaza yaşandı ve Filipinli bir
denizci sekiz tonluk bir konteyner
tarafından ezilerek hayatını kaybetti.
Gemi Hollanda’da, Rotterdam Shortsea
Terminali'ne yanaşmıştı. Filipinli UG Glenn
Cuevas, bir konteynere dönme kilitlerini
yerleştirirken, en üste yerleştirilmiş olan
bir konteyner, düşerek denizcinin ezilerek
ölmesine neden oldu.
Merkezi Kıbrıs’ta bulunan Marlow
Navigation adlı şirket tarafından yönetilen
gemi, liman işçilerine ilişkin bir madde
içeren bir ITF toplu iş sözleşmesinin
kapsamında yer alıyordu. Bu madde,
önceden yerel liman işçileri sendikasının
onayı alınmaksızın, kargo elleçleme ve
bağlama işinin denizciler tarafından
yapılmasını yasaklamaktadır. Böyle bir
onay alınmadı ve mürettebata gemideki
yükü bağlamaları talimatı verildi.
Cuevas 36 yaşındaydı ve ardında bir eş
ve iki çocuk bıraktı. ITF, ailenin toplam
200.000 ABD doları tutarında bir tazminat
almasını sağladı. Bu tutar toplu iş
sözleşmesinde garanti edilmiş olan
tazminatın oldukça üzerindeydi.
Bugün, bu olayın yaşanmasından
yaklaşık altı yıl sonra, kazada kimin ne
kadar sorumluluğu olduğunu belirlemek
için açılmış olan dava hâlâ sürüyor.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
ITF üyesi FNV Bondgenoten
sendikasının liman işçileri ulusal sekreteri
Niek Stam, şunları söyledi: "Bu, tüyler
ürpertici bir kazaydı. Bunun tamamen
önlenebilir bir kaza olması, onu daha da
korkunç bir hale getiriyor. Liman işi
tehlikeli bir iştir. Şirketler, limandaki işleri
büyük bir ustalıkla yapan liman işçileri
varken, denizcileri konteyner bağlama ve
kilitlemeye zorlayarak insanların
yaşamlarını tehlikeye atmamalıdır.”
“Bu, tüyler
ürpertici
bir kazaydı.
Bunun
tamamen
önlenebilir bir
kaza olması,
onu daha da
korkunç bir hale
getiriyor”
Stam şunları ekledi: “Denizciler uzun
saatler boyunca çalıştıkları için zaten
stres ve yorgunluktan muzdaripler. Bu
tehlikeleri göz ardı etmek sadece ve
sadece bu tür kazaların yeniden
yaşanması olasılığını artıracaktır.”
ITF Denizciler Bülteni 2013
28 Liman işçileri ve denizciler
Bir aile meselesi
ITF müfettişi Christian Roos,
Denizcilik Yuvarlak Masa Toplantısı’ndan bildiriyor
Geleceğe ve sınırların
ötesine bakmak
Jeremy Anderson, ITF araştırma uzmanı
“ITF’in kendisi denizcilerle
liman işçilerinin birlikte
yürüttükleri çalışmaların
üzerine inşa edilmiştir”
Denizciler ve liman işçileri hem çalışırken
hem de verdikleri sendikal mücadeleler
aracılığıyla her zaman birbirleriyle bağlantı
içinde olmuşlardır. ITF’in kendisi denizcilerle
liman işçilerinin birlikte yürüttükleri
çalışmaların üzerine inşa edilmiştir.
Bugünlerde, birlikte çalışmaya her
zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu
nedenle, 2012 yılının Eylül ayında, 50'den fazla
ülkenin ITF üyesi liman işçileri ve denizciler
sendikalarından yaklaşık 200 aktivist ve
yönetici, Fas’ın Kazablanka şehrinde yapılan
bir “aile toplantısı”nda, ITF Denizcilik Yuvarlak
Masa Toplantısı’nda, bir araya geldiler.
Katılımcılar karşılaştıkları birçok sorunun
ortak olduğunu gördüler. Gemilerdeki işçi
sağlığı ve iş güvenliği hem denizcileri hem de
liman işçilerini etkilemektedir. Kargo elleçleme
işinin denizciler tarafından yapılması nitelikli
liman işgücünün istihdamını tehdit etmekte,
aynı zamanda denizciler için de bir güvenlik
riski oluşturmaktadır.
Sendikalardan, üyelerini sendikada aktif
olmaya teşvik ederek, sahip oldukları gücü
artırmanın önemi üzerinde düşünmelerini
istedik. Sendikalar iletişim yoluyla ve diğer
yollarla, bunu nasıl yapabileceklerini anlattılar.
Limanlarda otomasyon gibi sektörel
gelişmeleri, bunların işçileri nasıl
etkilediğini ve sendikaların bu gelişmelere
nasıl karşılık vermeleri gerektiğini tartıştılar.
Tedarik zincirinin diğer halkalarında
– denizcilik sektörünün ötesinde ve
hatta ulaştırma sektörünün dışında yer alan sendikalarla birlikte nasıl
çalışabileceklerine, bu yolla
işçilerimizi nasıl güçlendirebileceklerine
dair örnekleri ele aldılar.
Tüm aileler gibi bizim de aramızda
farklılıklar var. Her zaman aynı fikirde
olmuyoruz. Ancak çoğu güçlü ailede
olduğu gibi, işler zora girince, birbirimizin
yardımına koşarız, elbirliği ile çalışırız ve
bir çıkış yolu buluruz.
Bu makalenin daha uzun versiyonu
ilk olarak ITF müfettişlerinin blogunda
yayımlandı. Bkz.:
www.itfseafarers.org/inspectors_blog.cfm
ITF, 2012 yılının Ağustos ayında, liman
işçileri ve denizcilerin ilgilendikleri
konuları paylaşabilecekleri ve birlikte
çalışabilecekleri yeni bir web sitesini
yayına soktu:
www.dockers-seafarers.org
DHL’in
tehdit
kampanyası
denizciler sendikalarının bayraklarının da
yer aldığı sendika bayraklarıyla birlikte
tahrip edildiği bildirildi.
2011 yılının Nisan ayından bu yana, 30
işçi sendikalaşmaya çalıştıkları için işten
çıkarıldı. İşten çıkarılan işçilerin çoğu, DHL
Türkiye’nin depoları önünde barışçıl bir
direniş eylemi düzenlemeyi sürdürüyorlar.
Tahrip edilen sendika bayraklarından
biri, 23 Ekim 2012 tarihinde İsrail Zabitler
Sendikası, Fransız İşçi Sendikaları
Konfederasyonu ve Türkiyeli denizciler
sendikası Dad-Der’in temsilcileriyle birlikte
direniş yerinde işten çıkarılmış işçileri
ziyaret etmiş olan Karadeniz’den sekiz
denizcilik sendikasının genel merkez
yöneticileri tarafından verilmişti.
Bkz.:
www.itfglobal.org/campaigns/
respectatDHLturkey.cfm
DHL Türkiye, işçilerini yeni kurulmuş olan
bir sendikaya üye olmaya zorlayarak,
ulaştırma sendikası Tümtis’in bu şirkette
büyük güçlüklerle elde ettiği temsil gücünü
ortadan kaldırmak için girişimlerini
sürdürüyor. 2012 yılının başlarında, 200
günü aşkın bir süredir Kıraç’taki DHL
deposunun önünde barışçıl bir direniş
eylemi sürdürmekte olan sendika üyelerinin
kurmuş oldukları çadırın saldırıya uğradığı
ve çadırın, burada bulunan, aralarında
ITF Denizciler Bülteni 2013
Steve Biggs ve liman işçileri Southampton Limanı'nda
bir dayanışma eylemi yaparken
DP World, dünyanın en büyük
liman şirketlerinden biri; altı
kıtada faaliyet gösteren bir
küresel terminal ağı (KTA)
işletmecisi. Buna karşılık işyeri
temsilcisi Steve Biggs ve liman
işçisi iş arkadaşlarına göre DP
World’ün Southampton’daki
terminali geçici bir varoluşa sahip.
DP World, Thames Nehri üzerinde,
London Gateway’de son derece
modern bir tesis inşa ediyor ve
Biggs ve sendikası Unite,
şirketin tüm faaliyetini buraya
kaydırabileceğinden endişe
ediyorlar. Bunun gerçekleşmesi
durumunda, DP World artık bir
işveren olmaktan çıkacak ve bir
rakip haline gelecek.
Buna karşılık, Biggs her
zaman Southampton’ın geleceğini
ve burada yeni kuşak liman işçileri
için iş olanaklarının bulunmasının
nasıl güvence altına
alınabileceğini düşünüyor.
Biggs şöyle diyor: “Kısa bir
süre önce, daha genç yaşta
olanlar için kimi iş olanaklarının
yaratılmasını başardık. DP
World’ün yeni bir depolama
tesisi vardı - biz buradaki
işlerimizi bırakacağımızı ve
gençler için yeni iş olanakları
yaratacağımızı söyledik.”
Biggs, DP World’ün London
Gateway’deki yeni tesisinin
üyelerinin geçim kaynağına
yönelik bir tehdit
oluşturacağından endişe etmekle
birlikte, daha şimdiden, orada
sendikaya nasıl destek
verebileceği konusunda kafa
yormaya başlamış bile. DP
World’ün küresel ölçekte faaliyet
gösteren bir şirket olması bu
bakımdan sendikaya bir avantaj
bile sağlıyor. Şirketin bu özelliği
bir yüzyılı aşkın bir süre önce inşa
edilmiş olan Southampton
limanında çalışan liman işçilerinin
gücüyle, henüz daha faaliyete
geçmemiş olan yeni bir limanın
işçilerini birbirlerine bağlıyor.
Kuşkusuz, şirket yönetimi,
sendikanın her şeye sıfırdan
başlıyor olmasını tercih ederdi.
Biggs’in düşüncüleri
Britanya’nın sınırlarında bitmiyor.
DP World, Dubai'de devasa bir
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
üsse sahip. Bu üs, şirketin kâr
dinamosu. Aynı zamanda hiçbir
sendikal hakkın ya da işçiler için
en temel güvencelerin bile
bulunmadığı bir yer. “Her fırsatta
Dubai'deki iş güvenliğinin içinde
bulunduğu durumu gündeme
getiriyorum. Ne zaman ölümlü bir
kaza olsa, bu konuda eksiksiz bir
açıklama yapılmasını talep
ediyorum. Dubai’deki işçilerin
henüz bir sendikaları yok,
bu nedenle onlara destek vermek
için elimizden gelen her şeyi
yapmak zorundayız.
“Tıpkı Mısır’daki El Sokhna
limanında yaşanan uyuşmazlık
sırasında olduğu gibi. Arap
Baharı’nın hemen sonrasındaydı
ve işçiler ilk kez bağımsız bir
sendika kurmayı başarmışlardı.
DP World sendikayı tanımayı
reddetti, bunun üzerine kendi
müdürümüzle görüştüm ve
ona bunun doğru bir tutum
olmadığını söyledim.”
Bazı şirketler ve siyasetçiler
sendikalı liman işçilerinin tembel,
bencil ve çağdışı oldukları imajını
yayıyorlar. Ancak bu girişimlerin
hepsi arzu edilen sonuçları
vermedi. Southampton gibi
yerlerde, sendikacılık ayakta
kalmayı başardı. Steve Biggs ve
sendikası limanlarını başarıyla
savundular ve limanın nasıl
işletilmesi gerektiği konusunda
kendi vizyonlarını ortaya koydular.
Birlikte çalışmak ve karşılıklı
olarak birbirlerine destek olmak
onların, tüm liman işçileriyle
paylaşmak istedikleri yaşam
tarzlarının özünü oluşturuyor.
Biggs daha şimdiden orada
sendikaya nasıl destek
verebileceğini düşünüyor. Şu ana
kadar, yeni terminalde Unite’ın
örgütlenme uzmanlarına işyerine
erişim hakkının verilmesini
sağlamaya yönelik girişimler
başarısızlıkla sonuçlandı. Buna
karşılık, Biggs şirket üzerinde
küresel düzeyde baskı oluşturmak
için, ITF’in liman işçileri komitesini
harekete geçirdi. ITF ve UNITE,
DP World ile anlamlı bir diyalog
kurmayı umut ediyorlar. ITF
bunu tüm KTA işverenleriyle
yapmaya çalışıyor.
www.itfseafarers.org
Denizde iş yaşamı 29
GENÇLER ARASINDA HÂLÂ
CAZİP BİR MESLEK Mİ?
Birçok geleneksel denizcilik ülkesi, denizcilik eğitimi veren kurumların devamlılığını sağlamak
konusunda çoğu zaman güçlük çekiyor. Bu durum yatırım eksikliğinin ve denizcilerin
ücretlerinin karada eşdeğer işler için ödenen ücretlerle karşılaştırıldığında ortaya çıkan olumsuz
tablonun bir sonucu olabilir. Tüm bunlar giderek daha az sayıda insanın denizciliği cazip bir
meslek olarak gördüğü anlamına gelmektedir – ancak bu gençler için durum böyle değil
Aşağıda: Christian (ortada) Sept-îles’de
SIU’nun gençlik kolu üyeleriyle birlikte
Nautilus International Gençlik Forumu
Birleşik Krallık-Hollanda zabitler sendikası Nautilus
International’ın gençlik forumu sendikanın 2011 yılında
Rotterdam’da yapılan konferansında alınan kararla
kuruldu. Maersk’te stajyer mühendis olarak çalışan
Martyn Gray, sendikanın konferansta söz alan genç
üyelerinden biriydi ve 2012 yılının Haziran ayında
yapılan ilk toplantısında forumun başkanlığına seçildi.
Martyn başkan seçilmesinin ardından şunları söyledi:
“Denizci olmak istedim, çünkü bu bana çok cazip bir
kariyer gibi görünüyordu. İlk gerçek mühendislik
dersimde, bize hızla baş-mühendis olmak üzere
yetiştirileceğimiz söylendi ve ben de bunu istiyordum.
Denizde kariyerin zirvesine ulaşmak istiyorum ve daha
sonra diğer seçeneklerin neler olduğuna bakabilirim. Bu
eğitim bana çok geniş ufuklar açıyor.”
Üçüncü kaptan Elizabeth Dykes’la birlikte, kısa bir
süre önce Birleşik Krallık Denizcilik ve Sahil Koruma
Ajansı’ndan yılın stajyer zabiti ödülünü almış olan James
Fisher, gençlik forumunda Martyn’e yardımcı oluyorlar.
Elizabeth neden denizde çalışmak istediğini şu sözlerle
açıkladı: “Daha genç yaşlardayken bir deniz yolculuğuna
çıkmıştım ve ilk başta çocukların eğlendirilmesi alanında
çalışmayı düşündüm, ancak daha sonra bir zabitle
www.itfseafarers.org
konuştum ve onlar bana güvertede bir kariyer sahibi
olma düşüncesini aşıladılar.”
Gençlik forumu, Nautilus International
sendikasından, genç denizcilerin eğitim ve yeterlilik
deneyimlerinin ilk günlerinde maruz kaldıkları
baskıları ve yaşadıkları sorunları anlayan ve kendisi de
denizcilik öğrencisi olarak çalışmış biri olan Blossom
Bell tarafından koordine edilmektedir. Blossom aynı
zamanda ITF’in genç işçiler komitesinin bir üyesi ve
ITF’in denizciler kolu komitesinde genç işçi temsilcisi
olarak görev yapıyor.
d
Bugüne kadar sahip olduğum en iyi iş
Christian (Chris) Kanada’nın Quebec eyaletine bağlı
Septîles şehrinde, römorklarda görev yapan bir gemi
adamı. Chris, bunun bugüne kadar sahip olduğu en iyi
iş olduğunu söylüyor. Çalışma programı 14 gün
gemide çalışmasını ve ardından 14 günü evinde
geçirmesini öngörüyor. Chris, aynı zamanda,
limandaki üç römorkör için SIU sendikasının iş yeri
temsilciğini yapıyor ve sendikaya şirketin diğer
bölümleriyle ilgili olarak da yardımcı oluyor. Evet,
Sept-îles’te hava her zaman güzel olmuyor – kışın
hava rüzgârlıdır ve hava sıcaklığı eksi 30’lu derecelere
düşebilmektedir - ama bu da işin bir parçası. Çalışma
programı, Chris’e evde olduğu sırada eşi ve çocuğuyla
zaman geçirme olanağını tanıdığından, aile yaşamı
bakımından çok olumlu. Chris çalıştığı sırada
arkadaşları ve ailesiyle, gemilerinde sağlanan telefon
ve internet hizmetleri aracılığıyla iletişim kuruyor.
Yukarıda: 2011 yılında, soldan sağa, Martyn Gray,
Elizabeth Dykes, Robbie Porter ve David MacDonald.
Denizde
kariyerin
zirvesine
ulaşmak
istiyorum
d
Yüzlerce kişiye yemek yapmak
Denizcilerin birçoğu, aynı zamanda, içinden
geldikleri topluma da gönülden bağlı olan insanlar –
yaşadıkları toplumdan o kadar çok uzun süreyle
uzakta olduklarında, çoğu kez hissedilmesi güç olan
bir duygudur bu.
ABD’deki MM&P zabitler sendikasının iki üyesi,
2012 yılının Ekim ayında, şehri vuran Sandy
Kasırgası’ndan sonra, Pazar günü 1.000 yöre
sakinine yemek vermek için, büyük bir topluluk ruhu
ve cömertlik sergileyerek, Long Beach’teki yerel
restoran sahipleriyle güçlerini birleştirdiler. Yemek
verilen insanların birçoğu birkaç gündür sıcak bir
yemek yememişlerdi.
Bir yemek kamyonunda, barbekü ve körük
kullanarak çalışan Ryan Leo ve Conor Sullivan,
beş saat boyunca tavuk, hamburger, sosisli sandviç
ve pirzola pişirdiler. Sullivan, “Öylece ızgaranın
arkasına geçtik ve pişirmeye koyulduk.
Pişirebileceğimiz her şeyi pişirdik,” dedi.
İlk parti gıda malzemesi, aralarında Sullivan'ın
kardeşi Sean’a ait olan SwingBellys Beachside BBQ,
the Saloon, Shine’s ve JW Trainer’s’ın da yer aldığı
yerel restoranlar tarafından bağışlandı. Sullivan,
“Daha sonra diğer insanlar buzdolapları ve derin
dondurucularında ne varsa getirmeye başladılar
ve biz bunları da pişirdik,” dedi. Leo ve Sullivan
bir önceki günü sokaklardaki yüzlerce polis
memuru, itfaiye görevlisi ve Ulusal Muhafız
görevlisi için ızgara ve barbeküde yiyecek
hazırlayarak geçirmişlerdi.
ITF Denizciler Bülteni 2013
30 İş sağlığı ve güvenliği
Nautilus International sendikasının kampanyalar
ve iletişim müdürü Andrew Linington, gürültüye
maruz kalmanın tehlikelerini ve kendinizi
korumak için neler yapabileceğinizi ele alıyor
GÜRÜLTÜ!
“Denizcilere yönelik klinik muayeneler önemli düzeyde işitme kayıplarının yaşandığına işaret ediyor.”
“Affedersiniz?”
“Üzgünüm, tam olarak
anlayamadım.”
“Bir daha söyleyebilir
misiniz?”
ITF Denizciler Bülteni 2013
Denizdeyken sesinizi duyurmakta güçlük
çekiyor musunuz?
Hepimiz içinde yaşadığımız ve çalıştığımız
gemilerin gürültülü yerler olduğunu biliyoruz.
Motorlar, ekipmanlar, makineler ve kargo
elleçleme, gürültüyü denizciler için önemli bir
sağlık ve güvenlik sorunu haline getiren birçok
etken arasında yer almaktadır.
Sorunun boyutlarını gösteren çok sayıda
kanıt bulunuyor. Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği
Ajansı gürültü nedeniyle işitme kaybının
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
Avrupa’da en sık görülen meslek hastalığı
olduğunu söylüyor.
Denizcilerin gemilerdeki gürültüden olumsuz
bir biçimde etkilendiklerini gösteren araştırmaların
sayısı giderek artıyor. Hindistan’ın Çennai
şehrinde yer alan Balaji Tıp Merkezi’nden
Neeladri Misra, 2009 yılında Denizcilik Sağlık
Sempozyumu’na sunduğu bir bildiride,
denizcilere yönelik klinik muayenelerin önemli
düzeyde işitme kayıplarının yaşandığına işaret
ettiğini belirtti.
www.itfseafarers.org
İş sağlığı ve güvenliği 31
Denizciler arasında birbiri ardı sıra yapılan
araştırmalar şu sonuçları ortaya koymaktadır:
• denizcilerin yaklaşık yüzde 40’ı işitme
becerilerinde giderek artan bir kötüleşmeden
şikâyet etmektedir
• yüzde 50'den fazlası işyerlerinde diğer insanlara
seslerini duyurabilmek için bağırma gereğini
duyduğunu söylemiştir
• yüzde 43’ü belirli bir makineden, özellikle
yardımcı motorlardan gelen gürültü nedeniyle çok
büyük rahatsızlık hissettiğini belirtmiştir
• yüzde 50’den fazlası maruz kaldıkları gürültüden
uzaklaşabilmeleri için yeterli miktarda ara
dinlenme olanağına sahip olmadığını söylemiştir
• makinistlik yapan personelin yaklaşık yüzde 80’i
denizcilik kariyerleri süresince herhangi bir
odyogram işitme testinden geçmediğini
belirtmiştir
• yüzde 80’den fazlası gemilerinde hiçbir işitme
koruma programının bulunmadığını belirtmiştir
• yüzde 74’ü işyerinde gürültü düzeylerine yönelik
düzenli bir ölçüm yapılmadığını söylemiştir
Araştırmacılar üç gemide, 33 farklı noktada,
ses basınç seviyesi gözlemleyen cihazlar ve
kişisel dozimetre tepkilerini kullanarak gürültü
düzeylerini ölçtüler.
Bu ölçümler, güvertede en sessiz alanların
her geminin güvertesinin sancak tarafında
bulunduğunu, buna karşılık makine dairesiyle
bağlantılı alanlarda en yüksek ortalama ses
düzeyinin jeneratörün bulunduğu yerin çevresinde
ve ortalama en düşük ses düzeyinin makine dairesi
kumada odasında olduğunu belirlemiştir.
Mürettebat tarafından tek bir vardiya sırasında
takılan kişisel dozimetreler tarafından kaydedilen
veriler, her üç geminin de makine dairelerindeki
ortalama gürültü düzeylerinin, hâlihazırdaki IMO
kodunun öngördüğü 90 dBA’lık sınırı aştığını
ortaya koydu.
Bu çerçevede, denizci sendikaları,
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) gemi
adamlarının denizde maruz kaldıkları gürültü
düzeyleri üzerine yeni denetimler getirmeye
yönelik girişimlerini destekliyorlar.
İlk olarak Danimarka tarafından geliştirilen bu
öneriler, aşırı gürültüye maruz kalmanın neden
olduğu tehlikeler konusunda farkındalık artışını
yansıtmaktadır. Bir dizi gemi klasman şirketi daha
şimdiden mürettebatın yaşamı ve iş güvenliğinin
sağlanması alanında yorgunluğun tetikleyici etkisini
ve uzun sürelerle yüksek düzeylerde gürültü ve
titreşime maruz kalmayla bağlantılı uzun vadeli
sağlık sorunlarını azaltmaya yönelik ayrıntılı
kılavuz ilkeler oluşturarak, çıtayı yükselten adımlar
atmış durumdadır.
Bir IMO çalışma grubu yeni gürültü
düzenlemelerinin hangi yollarla uygulamaya
konulabileceğine dair – uygulanması zorunlu olan ve
olmayan bölümlere ayrılmış, gemilerde gürültü
düzeyleri üzerine bir IMO kodu taslağını da içeren ayrıntılı öneriler hazırladı.
Hem kargo hem de yolcu gemilerinde geçerli
olacak olan bu kodun, denizcilerin normal olarak
bulundukları tüm alanlarda azami gürültü
düzeylerine sınırlamalar getirerek, onları gürültünün
tetiklediği işitme kaybı riskinde koruyacak bir tasarım
standardına temel oluşturması hedeflenmektedir.
www.itfseafarers.org
Günlük maruz kalınabilecek gürültü ve azami ses
basıncı için önerilen sınır değerler Danimarka
tarafından uygulanan sınırlamayı – 85dBA – temel
almaktadır ve denizcilerin herhangi bir 24 saatlik
süre içinde 80dBA’ya eşdeğer sürekli gürültüye
maruz kalmamalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır.
Nominal gürültü düzeyi 85dBA’nin üzerinde olan
alanlara giren mürettebat, bu alanlarda işitme
koruyucu ekipman kullanmakla yükümlü olmalıdır.
Yeni-inşa edilmiş 1.600gt ve üzerindeki tüm
gemiler için azami sınırlar şöyle olacaktır:
• 110dBA makine dairesinde
• 75dBA makine kontrol odalarında
• 85dBA atölyelerde ve diğer çalışma alanlarında
• 65 dBA köprü ve harita odasında
• 70dBA köprü kanat duvarı ve pencereler gibi
dinleme istasyonlarında
• 60dBA radyo odalarında
• 75dBA mutfak, kafeterya ve kilerde
• 90dBA normalde boş olan alanlarda
1600gt ile 10.000gt arasındaki gemilerde, konaklama
yerleri için aşağıdaki sınırlamalar geçerli olacak:
• 60dBA kamaralar ve hastanelerde
• 65dBA yemek salonları, dinlenme/eğlence
mekânları ve ofislerde
• 75dBA dışarıdaki dinlenme/eğlence alanlarında
10.000gt’dan büyük gemiler için daha katı
sınırlamalar söz konusu olacak - kamaralar ve
hastanelerde 55dBA, yemek salonları,
dinlenme/eğlence mekânları ve ofislerde 60dBA.
Hiçbir denizci - işitme koruyucu ekipman
kullananlar bile - 120dBA’yi aşan gürültü düzeylerine
maruz kalmamalıdır ve işitme koruyucu ekipman
kullanımını gerektiren alanlarda denizcilerin,
herhangi bir 24 saatlik süre içinde kesintisiz olarak
azami dört saat ve toplam azami sekiz saat
bulunmaları önerilmektedir.
Danimarka bu kodun belirli bölümlerinin 1.600gt
üzerindeki tüm gemilere uygulanmasını önerdi.
Ancak, kod yüksek hızlı tekneler, tarak gemileri, boru
döşeme ve vinç mavna gemileri, mobil açık deniz
sondaj üniteleri ve balıkçı gemileri gibi gemiler için
geçerli olmayacaktır.
Gemi sahipleri aynı zamanda kısa süreli seferler
yapan gemilerin kodun içerdiği düzenlemelerden
açıkça muaf tutulmalarını öneriyorlar. Bayrak
devletlerinden gelen baskılar yüksek gürültü
düzeylerine maruz kalma konusunda önerilen
sınırlamaların - yüksek gürültünün operasyonel
nitelikte olduğu ve uyulması zorunlu sınırlamaların
uygulanmasının güç olacağı gerekçesiyle – uyulması
zorunlu sınırlamalar olmayacakları anlamına geliyor.
Sendikalar önerilen denetimleri memnuniyetle
karşıladılar, ancak farklı boyutlardaki gemiler için
farklı standartlar oluşturulması düşüncesine –
karada işyerlerindeki gürültü sınırlamalarının fabrika
veya işyerinin büyüklüğüne bağlı olmadığına işaret
ederek - güçlü bir biçimde karşı çıktılar.
Denizcilerin temsilcileri aynı zamanda – kodda
denizcilerin onarıcı uyku uyuyabilmeleri konusunda
herhangi bir hüküm yer almadığından, gemilerdeki
konaklama alanları, kamaralar ve hastaneler için
40 dBA’lık bir sınırlamanın daha uygun olacağını
belirterek - önerilen sınırlamaların daha sıkı olması
gerektiğini de öne sürdüler.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
Gürültü: risk
altında mısınız?
Gürültüye bağlı işitme kaybı yüksek gürültü
düzeylerine uzun sürelerle ya da genellikle çok kısa
süreli (mikro saniye ile ölçülen) aşırı şiddetli ses içeren
olaylara maruz kalınması sonucunda ortaya çıkabilir.
Genellikle ilk durum kronik maruz kalma, ikincisi ise
akut maruz kalma olarak adlandırılmaktadır.
Son araştırmalar, iş başında yüksek gürültü
düzeylerine maruz kalan işçilerin aynı zamanda
gece kulüpleri, müzik etkinlikleri ve kişisel müzik
cihazlarının kullanımındaki artış gibi boş zaman
aktiviteleri yoluyla da işitme kaybına
uğrayabildiklerini göstermektedir.
Gürültü düzeyleri genellikle, insan kulağının farklı
ses düzeylerine ve ses perdelerine yönelik duyarlılığını
yansıtan bir desibel ölçek olan, dBA ile ölçülmektedir:
• 20dBA – geceleyin sessiz bir oda
• 40dBA – sessiz bir oturma odası
• 60dBA – sıradan bir konuşma
• 80dBA – bağırma
• 110dBA – yakın bir yerde kullanılan havalı matkap
• 130dBA – 100 metre uzaklıkta kalkan bir uçak
• 140dBA – gürültünün çoğu insanın ıstırap
duymasına yol açtığı düzey; ancak bazı insanlar
daha düşük düzeyleri de ıstırap verici bulabilirler
80dBA üzerindeki seslere uzun süre maruz
kalmak kulaklarınıza zarar verebilir ve işyerinizdeki
gürültü durumuyla ilgili aşağıda yer alan
sorulardan herhangi birine “evet” cevabı
veriyorsanız, siz de risk altında olabilirsiniz:
• iş gününün büyük bölümünde aralıklarla
gürültüye - işlek bir cadde, bir elektrikli
süpürge ya da kalabalık bir restoran gibi –
maruz kalıyor musunuz?
• günün en azından bir bölümünde,
yaklaşık 2 metre uzağınızdaki biriyle normal
bir görüşme yapmak için sesinizi yükseltmek
zorunda kalıyor musunuz?
• günde yarım saatten fazla süreyle gürültülü
aletler veya makineler kullanıyorsunuz?
• vurma/çarpma (çekiçle vurma veya basınçlı
havayla çalışan cihazlar gibi) seslerine veya
fişek/kovanla çalışan cihazlar veya fünyeler
gibi patlayıcı kaynaklardan gelen seslere maruz
kalıyor musunuz?
• sabahları daha iyi işitebiliyor olsanız bile,
gün sonunda işitme zorluğu yaşıyor musunuz?
İşitme kaybının ilk belirtileri ve işaretleri şunlardır:
• karşılıklı konuşma zorlaşır ya da olanaksız
hale gelir
• aileniz televizyonun sesinin çok yüksek
olmasından şikâyet eder
• telefonu kullanırken sorun yaşarsınız
• “t”, “d” ve “s” gibi sesleri duymakta güçlük
çekersiniz – dolayısıyla, benzer kelimeleri
karıştırırsınız
• kalıcı kulak çınlaması
(kulaklarda zil ve ıslık sesi, cızırtı veya uğultu)
ITF Denizciler Bülteni 2013
32 İş sağlığı ve güvenliği
Riskleri azaltmak için ne yapabilirsiniz?
• gürültülü bir iş yaptığınız veya işitme koruması gerektiren alanlarında bulunduğunuz zaman size verilen
koruyucu kulaklığı takın
• kulaklığı doğru bir şekilde takın (bunu nasıl yapacağınız konusunda size eğitim verilmelidir)
ve ona iyi bakın
• kulak koruyucuların kulaklarınızı tamamen kapadığından, sıkıca oturduğundan ve kulaklık contalarının
etrafında boşluk bulunmadığından emin olun
• kulak tıkaçlarını düzgün bir biçimde takın, bunları takmadan önce ellerinizi yıkayın ve
başkalarıyla paylaşmayın
Belirtiler
Çoğu insan yüksek sese maruz kaldıktan
hemen sonra ortaya çıkan etkileri – işitme
duyarlılığında geçici eşik kayması (GEK)
olarak adlandırılan bir azalma ve tinnitus
olarak adlandırılan yoğun kulak çınlaması –
yaşamıştır. Ne var ki - 90 dB(A) ve
üzerindeki ses düzeylerine maruz
kalınmasının ardından ortaya çıkabilecek
olan - bu belirtiler, genellikle birkaç saat
sonra geçmektedir.
Ancak gemide maruz kalınan aşırı
gürültü sadece işle ilgili işitme hasarı riski
yaratmakla kalmaz, aynı zamanda – ilave
stres ve yorgunluk dâhil - ciddi psikolojik
ve fiziksel sorunlara da neden olur.
Uzmanlar, sadece kısa, keskin ve ani
yoğun gürültünün neden olabileceği
tahribattan değil, aynı zamanda düşük
yoğunluklu gürültüye uzun sürelerle maruz
kalmanın etkilerinden de endişe
etmektedirler. Bu, geniş bir yelpazede
strese bağlı şu koşulların ortaya çıkmasına
neden olabilmektedir:
• baş ağrısı, sinirlilik ve uykusuzluk
• yüksek tansiyon ve kalp hastalığı
• sindirim bozuklukları
• endokrin bozuklukları
Gürültü uyku düzeni üzerinde büyük bir
etkiye sahiptir – bunu bazen uykuya
dalmayı zorlaştırarak, bazen insanları
uyandırarak ve insanları derin uyku
aşamalarından hafif uyku aşamalarına
doğru sürükleyerek yapar. Uykuyu
kesintiye uğratmak için çok fazla ses olması
gerekmemektedir – yapılan deneyler 40 ila
50 dBA kadar düşük (sıradan bir
konuşmadan daha düşük) düzeyde seslerin
uykuya dalmayı güçleştirdiğini ve 70 dBA
düzeyindeki seslerin ise çoğu deneğin uyku
düzeninde önemli değişikliklere neden
olduğunu göstermektedir.
Gürültü ile bağlantılı titreşim sorunu
da kısa vadede baş ağrısı, stres ve
yorgunluğa yol açabilir ve uzun süre
titreşime maruz kalmak potansiyel olarak
geniş bir yelpazede ciddi fiziksel ve
psikolojik etkiler yaratabilir.
ITF Denizciler Bülteni 2013
Fümigantlar
hakkında
bilmeniz
gereken
on şey
1. FÜMİGANTLAR NELERDİR?
Bunlar, konteynerlerde ya da tahıl veya kereste
gibi dökme yüklerde, böcek ve diğer haşereleri
öldürmek için kullanılan son derece zehirli
kimyasallardır. En sık rastlanan türü hidrojen fosfit
(fosfin)’dir. Metil bromür 2005 yılından bu yana, bir
sera gazı olarak dünya çapında büyük ölçüde
yasaklanmıştır.
2. TANIMI
Fosfin katı olarak, genellikle tabletler halinde
kullanılmaktadır. Bu tabletler su ya da nemle
temas ettikleri zaman parçalanarak, kokusuz
hidrojen fosfit gazını serbest bırakırlar. Uyarı
niteliğinde bir kokunun eklenmesi gazın fark
edilmesini sağlıyor olsa da, gaz tehlikeli olmaya
devam ettiği sırada bu koku duyulmuyor olabilir.
3. FOSFİNİN ETKİNLİĞİ
NE KADAR SÜRER?
Haşerelerin etkin bir biçimde öldürülmeleri,
özellikle 15°C’nin altında veya kuru havada, dört ila
14 gün arasında değişen bir süreyi - hatta daha uzun
bir süreyi - gerektirmektedir. Tropikal ve alt tropikal
iklimler gibi - fosin havadan ağır ve doğal olarak
konteynerin veya gemi ambarının üst kısmından
aşağıya doğru çökecek olduğu halde - kargonun
içine farklı düzeylerde sondaların ve tüplerin
yerleştirmesi de gazın daha hızlı etkide
bulunmasına yardımcı olmaktadır.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
4. TEHLİKELER
Hidrojen fosfit gazı son derece zehirli olmanın
dışında, kendiliğinden tutuşabilir ve patlamalara
neden olabilir; bu yangınlar sadece kum, CO2 veya
kuru toz söndürücüler ile söndürülmelidir.
5. FOSFİNE MARUZ
KALMANIN BELİRTİLERİ
Fosfin zehirlenmesi mide bulantısı, kusma, baş
ağrısı, halsizlik, bayılma, göğüs ağrısı, öksürük ve
nefes darlığına neden olabilir; belirtileri gıda
zehirlenmesiyle karıştırılabilir.
6. NE TÜR DÜZENLEMELER VAR?
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) tavsiyeleri
denizde fumigantların kullanımını kapsamaktadır.
7. GÜVENLİK
Fümigasyon şirketlerinin IMO’nun tavsiyelerine
harfiyen uymaları gerekmektedir. Gemiler fümigasyona
uygunlukları bakımından etraflıca kontrol edilmelidir.
Kaptan fümigasyon işleminin güvenli bir biçimde ve
tavsiyeler doğrultusunda yürütülmesini sağlamalıdır.
Mürettebat (ilaçlama firmaları tarafından sağlanan)
test cihazlarının nasıl düzgün bir biçimde çalıştığı
konusunda bilgili olmalıdır.
8. UYARILAR
Fümige edilmiş konteynerler etiketlenmeli ve
ilaçlanmış oldukları belgelenmelidir.
9. FÜMİGE EDİLMİŞ
KONTEYNERLER
Konteynerler kıyıda güvenli bir alanda açılırken
belirli riskler söz konusudur. Tüm belgeleri kontrol
edin ve bir konteyneri açarken gerekli güvenlik
önlemlerini alın. Duman ve tortunun çıkmasını
sağlamak için en az iki saat havalandırma
yapılması gereklidir.
10. DAHA FAZLA BİLGİ
www.tgav.info adresindeki zehirli gazlar ve
dumanlar kampanya web sitesine ve bu siteden
indirilebileceğiniz Don't Get Caught by Surprise
[Gafil Avlanmayın] başlıklı el kitabına bakın.
www.itfseafarers.org
İş sağlığı ve güvenliği 33
HİV/AİDS
ITF ve üyesi sendikalar tüm dünyada
ulaştırma işçileri ve içinde yaşadıkları
topluluklar için HİV/AİDS sağlık merkezleri
ya da güvenlik durakları kuruyorlar. ITF’in
eğitim bölümünden Christine Ssebowa Ascott
bu alanda sağlanan ilerlemeyi ele alıyor
Meksika, Endonezya, Sri Lanka ve
Ukrayna’daki denizci sendikaları ve
sosyal yardım kurumları HİV/AİDS
önleme, test ve tedavisi konularında
farkındalığı nasıl arttırıyorlar?
Uluslararası Denizciler Sosyal
Yardımlaşma Merkezi,
Veracruz, Meksika
UNAIDS ve Veracruz’daki denizciler
merkezi, 2012 yılının Şubat ayında,
ortak bir HİV/AİDS kampanyası
başlattılar. Limanın ana kapısının
önünde liman işçilerine ve
denizcilere prezervatif ve
bilgilendirme materyalleri dağıtılan
bir stant açıldı. Yürütülen diğer
faaliyetler arasında denizcilik
Gemi ziyaretleri HİV/AİDS
konusunda verilen mesajı
okulu öğrencileri için düzenlenen
yaygınlaştırmanın iyi bir yoludur bir HİV konferansı yer alıyordu.
Verilmek istenen mesaj,
günlük gemi ziyaretleriyle
de yaygınlaştırıldı.
KPI Endonezya Denizciler Sendikası,
Bali, Endonezya
Dünya AIDS Günü'nde, KPI,
Bali’deki denizciler merkezinde
çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Bir hafta süren yaratıcı kermeste
HİV-pozitif yerel topluluk üyeleri,
HİV’in gerçekleri üzerine eğitim,
Brezilya’da bir gemi ziyareti
önleme ve test hizmetleri ve güvenli
sırasında eğitim malzemelerinin kan bağışı öne çıkan unsurlardı.
dağıtımı yapılırken
Sri Lanka’da Ulusal
Denizciler Sendikası
Sri Lanka’daki Ulusal Denizciler Sendikası (NUSS) en fazla HİV riski taşıyanlara
ulaşmak için denizciler, liman işçileri, denizcilik okulları, gemicilik acenteleri ve
Sri Lanka Liman Otoritesi’nin yanı sıra, diğer sendikalarla birlikte, yakın işbirliği
içinde çalışmaktadır. NUSS, Uluslararası Çalışma Örgütü ve ITF’in sağladığı
teknik destekle, HİV’le yaşayan insanların katılımıyla, bir dizi atölye çalışması
yürüttü. Sosyal damgalama ve ayrımcılığın bilgi ve hizmetlere erişimi engellediği
HİV testi bu çalışmalarda en öne çıkan konu oldu. NUSS gemicilik şirketleriyle
birlikte çalışıyor ve bu şirketlerden bazıları HİV’le yaşayan insanlara karşı
ayrımcılık yapılmayacağını öngören toplu iş sözleşmeleri imzaladılar.
Ukrayna Deniz Taşımacılık İşçileri Sendikası
Sendika, üyeleri arasında ve denizcilik sektöründe HİV/AİDS’i önlemek
için Alman GIZ kalkınma ajansı ile yakın bir işbirliği içinde çalıştı.
Denizcilere, liman işçilerine ve eğitim kurumlarındaki işçilere broşürler
ve prezervatifler dağıtıldı. Aynı zamanda yerel kampanyalar da düzenlendi.
Örneğin, sendika Kerch şehir merkezinde bir bilgilendirme kampanyası yürüttü.
İnsanlar bu merkezde test yaptırabiliyor, prezervatif ve broşür alabiliyorlar.
İlchichevsk Denizcilik Okulu'nda da genç denizcilere prezervatif ve broşür
dağıtımı yapıldı.
www.itfseafarers.org
Kazadan sonra Flaminia
Flaminia’da yangın
Johnny Rosen İngiltere kıyılarında ölümcül bir
yangın ve patlama yaşayan Flaminia konteyner
gemisinde bulunan bir görgü tanığıydı
Johnny Rosen, 2012 yılının Temmuz ayında, Mediterranean Shipping Şirketi’ne ait,
Atlantik Okyanusu’nda ABD’den Belçika’ya doğru, 3.000 konteynerle tamamen
yüklü halde, sabit 13 knot hızla seyreden konteyner gemisi Flaminia’da bir yolcu
olarak bulunuyordu.
Rosen, 12 Temmuz günü, şafak vakti, yanmakta olan bir şeylerin kokusuyla
uyandı. Kısa bir süre sonra, 10 katlı üst güvertede, 3.000 konteyner yığınının
arasından bir yerlerden, incecik bir kahverengi dumanın kıvrılarak
yükseldiğini gördü.
Yarım saat sonra hoparlör tertibatından şu uyarı anonsu yapıldı:
“Dört numarada küçük bir yangın var. Herkesin toplanma istasyonlarına
gitmesi gerekiyor!”
Rosen, iki yolcudan biri ve mürettebat toplanma istasyonuna gittiler ve
verilecek talimatları beklemeye başladılar. Bu sırada kaptan ve yarım düzine
mürettebat yangın hortumları ve söndürme cihazını yedi numaralı kargo ambarına
doğru sürüklediler. Ardından 100.000 tonluk konteyner gemisini sarsan ve bir
düzine konteyneri havaya ve geminin yan tarafına doğru fırlatan sağır edici bir
patlama yaşandı.
Filikanın suya indirilmesi Rosen ve diğerlerinin yaşamlarını kurtardı ancak ikinci
kaptanın vücudunda üçüncü derece yanıklar oluştu. Bir mürettebat üyesi kayıptı,
diğer üçünde yanıklar vardı ve bu denizcilerden biri, iki ay sonra aldığı yaralar
nedeniyle yaşamını yitirdi.
Yardım, aniden ortaya çıkan ve Flaminia’nın yarım mil açığında faça edip
duran 300.000 tonluk süper tanker DS Crown’dan geldi. DS Crown imdat çağrısını
almıştı ve bu sırada sadece 50 mil uzakta, İngiltere’nin Falmouth limanına
doğru seyrediyordu.
Kazazedeler en sonunda gemiye çıkarıldılar. Rosen, “DS Crown’ın mürettebatı
Flaminia kazazedelerinin ihtiyaçları konusunda inanılmaz derecede özenliydi.
Hepsi samimi ilgi ve şefkat gösterdiler ve bizi sıcak bir biçimde karşıladılar,” diyor.
Şu anda Arizona, Phoenix’deki evinde olan Johnny Rosen, Flaminia’da
yaşananlardan alınması gereken başlıca dersin, insan dikkatine duyulan
ihtiyaç olduğunu düşünüyor: “Bir kez denenmiş ve güvenilir seyrüsefer aygıtları
denizcilerinin gözbebeklerini onların ilk savunma hattı olmaktan çıkardığında,
aşırı güvenin atikliğin yerini aldığı her gemi, her zaman aşırı tehlike altında
bulunmaktadır ve hiçbir teknoloji onu insan hatası ve insan zaafıyla bağlantılı
kaza ve arızalardan koruyamayacaktır.”
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
ITF Denizciler Bülteni 2013
34 Sektör
Liman otomasyonu ve geçici çalışma hem
denizcileri hem de liman işçilerini etkiliyor
Denizcilik sektörünün
Denizcilik sektörü son 50 yılda devasa
gelişmelere tanık oldu.
Konteynerizasyonun gösterdiği
kesintisiz büyüme mal talebini artırdı.
Bu talep artışı yeni pazarların açılmasına
ve giderek daha büyük gemilerin inşa
edilmesine yol açtı. Günümüzde
denizlerde her zamankinden daha fazla
ticari faaliyet yürütülüyor ve gemiciliğin
içinde bulunduğu durum, yaygın bir
biçimde, dünya ekonomisinin genel
durumunu doğru bir biçimde gösteren
bir barometre olarak kabul ediliyor.
Aynı zamanda, gemicilik sektörü
çokuluslu şirketlerin egemenliği altına
girmiş durumda. Şu anda küresel
pazarda konteynerle taşımacılık yapan
yaklaşık 30 gemicilik şirketi faaliyet
gösteriyor. Diğer pek çok sektörden
farklı olarak, denizcilik sektöründe
2008 yılındaki küresel finansal krizden
sonra toparlanma – Avrupa’da büyüme
yavaş tempoda kalmış olsa da - görece
hızlı bir biçimde gerçekleşti. Afrika,
Latin Amerika ve Hindistan'daki
yükselen piyasalar gemicilik şirketleri
için bir ilgi merkezi haline gelmiş
durumda. Rota kalıpları değişiyor ve
kısalan gidiş-dönüş ve duraklama
süreleri yoluyla kârların artırılmasına
giderek daha fazla ağırlık veriliyor.
Denizcilik işçileri için son yıllarda
yaşanan en önemli gelişmelerden biri,
hiç kuşkusuz limanlarda otomasyonu
uygulamaya koymayı birçok liman
işletmecisi için gerçekçi bir seçenek
haline getirmiş olan teknolojik
gelişmelerdir. İster kısmen ya da
tamamen otomasyona geçmiş olan –
veya bunun yaşanma potansiyelinin
bulunduğu – limanlarda doğrudan
çalışıyor isterse de bu limanlara uğruyor
olsunlar, hem denizciler hem de liman
işçileri otomasyona geçilmesinden
yaygın bir biçimde etkileniyorlar.
Otomasyonun denizciler ve liman
işçileri üzerindeki etkisi en iyi işçilerin
ITF Denizciler Bülteni 2013
kendileri tarafından açıklanabilir. 2012
yılında, Avustralya’nın Botany
Limanı’nda liman işletme şirketi
Patricks, otomasyona geçerek
işgücünün yarısını işten çıkarma
girişiminde bulundu.
Bu planlar, Avustralya Denizcilik
Sendikası’yla (MUA) yürütülen
müzakerelerin sona ermesinden kısa
bir süre sonra ilan edildi ve bu durum
sendikaların liman otomasyonu üzerine
yapılan tartışmalara katılımı konusunda
önemli bir sorunu gündeme getirmekte.
ITF otomasyona keyfi bir biçimde karşı
çıkmıyor, ancak otomasyonun işçilerin
güvenliğini sağlayacak ve onların ilk
elden deneyimlerini göz önünde
bulunduracak biçimde yapılması ve
güvenli düzeyde personel istihdamının
sürdürülmesi gerektiğine inanıyor.
Otomasyon iyi eğitilmiş ekiplerin bir
alternatifi değildir ve Botany
Limanı’ndaki son uyuşmazlık sırasında
MUA’in ulusal sekreter yardımcısı Mick
Doleman’ın da işaret etmiş olduğu gibi,
otomasyonun daha yüksek verimlilik
sağlaması kaçınılmaz bir sonuç değildir.
Doleman şöyle diyor: “Patricks’in
uygulamaya koyduğu teknoloji verimsiz
ve çok pahalı. Bu girişim verimliliği
artırmayacak ve hissedarların
boyunlarına asılmış bir değirmen taşı
olacak. Bu teknolojinin kullanıldığı
Brisbane’de, hedeflenen konteyner
oranları ülkenin diğer limanlarından
daha düşük düzeyde. Bu durum, atılan
bu adımın verimlilikle değil, ideolojiyle
ilgili olduğunu kanıtlamaktadır.”
Gemileri otomasyona tabi tutulmuş
olan limanlara yanaşan denizciler, bu
limanlarda sadece bir avuç işçinin
bulunduğu bir ortamla
karşılaşabiliyorlar. Denizciler liman
işçileriyle iletişim eksikliğinin iş sağlığı
ve güvenliğini potansiyel olarak riske
soktuğunu düşünüyorlar ve ayrıca bu
durum, denizcilerden yük bağlama ve
çözme işini yapmalarının daha fazla
talep edilmesi anlamına gelecektir. ITF
denizcilere liman işçilerinin işlerinin
yaptırılmasına son vermek amacıyla bir
kampanya yürütmektedir.
İşçilerin sağlığı ve güvenliği üzerinde
etki yaratan bir diğer sektörel gelişme
liman işgücü içinde geçici işçiliğin artış
gösterme eğiliminde olmasıdır.
Auckland limanında, Yeni Zelanda
Denizcilik Sendikası (MUNZ) üyesi
denizciler, limanda yürütülmekte olan
yeni toplu iş sözleşmesi
müzakerelerinde sürmekte olan
uyuşmazlığın neyle ilgili olduğunu çok
iyi biliyorlar. Sendika - eğitimsiz işçiler
ya da denizcilerden yük bağlama ve
çözme gibi liman işçilerine özel işleri
yapmalarının beklenmesine yol
açabilecek olan - kitlesel
taşeronlaştırma uygulamalarına karşı
toplu iş sözleşmesine iş güvenliğiyle
ilgili hükümler konulmasını istiyor.
MUNZ, iş sağlığı ve güvenliği
kaygılarını gerekçe göstererek,
denizcilerin sendikasız liman işçileriyle
çalışmak istemediklerini vurguluyor:
“Biz işçilerin iyi ücret ve koşullara, iş
güvencesine, güvenli bir çalışma
ortamına ve becerilerini geliştirirken
kariyer yapma olanağına sahip olmaları
gerektiğine inanıyoruz.”
Sektördeki kâr odaklı
uygulamaların, işçilerin çalışma
koşulları ve iş güvencelerini sürekli
olarak tehdit altında tutarak, denizcilik
sendikaları ve üyelerini derinden
etkileyebileceği açıktır. Aynı zamanda,
sendikaların bu tür gelişmeler
karşısında boyun eğmeyecekleri ve
üyelerinin kazanımlarını korumak için
her zamankinden daha gayretli bir
biçimde mücadele edecekleri de
açıktır. Sendikalar, otomasyon ve geçici
işçi kullanımı gibi konularda, karar
verme aşamasında bizzat işçilerin
büyük bir rol oynamalarını istiyorlar.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
“İster kısmen
ya da tamamen
otomasyona geçmiş
olan limanlarda
doğrudan çalışıyor
isterse de bu
limanlara uğruyor
olsunlar, hem
denizciler hem
de liman işçileri
otomasyona
geçilmesinden
yaygın bir biçimde
etkileniyorlar”
Sağda: Bir AGV konteynerleri, gemiden
konteynerlerin istiflendikleri alana taşıyor.
Aşağıda: Terminalindeki konteyner
yığınları.
www.itfseafarers.org
Sektör 35
değişen yüzü
Görüşler: otomasyona geçmiş terminaller
Otomasyona geçmiş terminaller denizciler için ne
anlama geliyor?
Raymund (UG, 32, Filipinli), Eduard (UG, 34, Filipinli) ve Joel (şef, 43, Filipinli); her üçü de beş ya da altı günde
bir, Rotterdam’daki otomasyona geçmiş olan terminale yanaşan bir gemide çalışıyor. ITF müfettişi Aswin
Noordermeer bu denizcilerle Rotterdam’da görüştü
Raymund: “Otomasyona geçmiş bir limanı ziyaret etmek çok farklı. Etrafta çok az insan bulunuyor. Liman
işçileriyle tek temasımız ustabaşı ile VHF radyo üzerinden yaptığımız görüşme oluyor.”
Eduard: “İnsanların bulunduğu bir limanda iyi düzeyde sözlü iletişim oluyor.”
Raymund: “Böylesi daha güvenli. İyi iletişimin olması, kargo ve onunla uğraşan insanlar için daha güvenli.”
Eduard: “Evet, etrafta liman işçileri olduğu zaman kendimi daha güvende hissediyorum.”
Joel: “Liman işçilerinin bulunduğu bir limanda ITF için gemiyi ziyaret etmek daha kolay oluyor.”
Eduard: “Otomasyona geçmiş bir limanda daha fazla yük bağlama ve çözme işi yapmamız gerekiyor, çünkü
etrafta bunu yapacak liman işçisi bulunmuyor. Bu, daha fazla vardiya anlamına geliyor ve işimizi zorlaştırıyor.”
Raymund: “Daha fazla sayıda limanın otomasyona geçmesi durumunda, özellikle daha küçük mürettebata sahip
olan gemilerde çalışan denizciler için, bu ek işleri yapmak daha güç hale gelecek.”
Martin Verbeek, Rotterdam’da ECT terminalinde vinç operatörü olarak çalışıyor. Martin aynı zamanda Çalışma
Konseyi başkan yardımcısı ve ARBO/VGWM (iş hukuku, güvenlik, sağlık, refah ve çevre) komitesi başkanı;
Rotterdam’da otomasyona geçilmesiyle birlikte yaşadığı deneyimleri anlatıyor
Yaklaşık 20 yıl önce bir vinç ekibinde dokuz liman işçisi çalışırdı. Şimdi üç işçi çalışıyor. Hâlihazırda yaşanmakta
olan gelişmelerle birlikte, bunun nasıl bir yere varacağını bilmiyoruz.
Otomasyona geçmiş bir terminale girdiğinizde, hayalet bir terminale girmişsiniz gibi oluyor; etrafta çok fazla
insan görmüyorsunuz. Geçmişte, terminale girdiğiniz zaman iş arkadaşlarınızı görürdünüz. Günümüzde
otomasyona geçmiş bir terminalde çalışırsanız çok yalnız kalabilirsiniz.
Bana göre, otomasyona geçmiş bir terminal arızalardan daha çabuk etkilendiği için, insanların bulunduğu bir
terminal, otomasyona geçmiş bir terminalden daha verimlidir. Otomatik güdümlü araç (AGV) bir sorun yaşar ve
durursa, arkasındaki AGV de duracaktır. İnsanların bulunduğu bir terminalde, bir kamyonun durması ya da
bozulması durumunda, arkasındaki kamyon önündekinin etrafından dolanacaktır, böylece işin durması söz
konusu olmayacaktır.
www.itfseafarers.org
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
ITF Denizciler Bülteni 2013
36 Korsanlık
BİR AVUKATA KİMİN İHTİYACI VAR Kİ?
ITF Denizciler Vakfı’nın idare müdür yardımcısı ve MPHRP
program yöneticisi Roy Paul bir avukatı aramak için telefona
uzanmadan önce bunu okuyun diyor
“
Üzüntülü
olduğunuz zaman,
elinize geçen hiçbir
tazminat sevdiğiniz
insanı geri getirmez.
Böyle durumlarda,
anlaşılır bir biçimde,
kime güvenebileceğinizi
ya da kime açılmanız
gerektiğini bilemezsiniz
”
ITF Denizciler Bülteni 2013
Denizde Korsanlığa İnsancıl Karşılık Programı (MPHRP)
korsanlıktan etkilenmiş olan denizcilere ve ailelerine
yardımcı olmak ve onları desteklemek için var. Son bir
dizi vakada, mağdurları takip ederek tazminat davası
açmaya teşvik eden avukatların, korsanlık saldırısına
uğrayan ve rehin alınan mağdurlara musallat olduklarına
tanık olduk. Bunun nasıl olduğunu anlamak zor değil: bu
avukatlar orada bulunuyorlar ve denizcilerin sorunlarına
anında çözüm sunuyormuş izlenimini veriyorlar. İlk
olarak, hiç zaman yitirmeksizin, sizin için tahsil
edebilecekleri yüksek tutarda ödeme ve tazminatı
gündeme getiriyorlar. Elbette, bu tür bir ödeme
yapılmasını sağlamanın beş ila 10 yıl sürebileceğinden
söz etmiyorlar – ve pratikte tahsil edilen tazminat çok
nadiren söz verilen tutarlara ulaşmaktadır.
Denizciler ve ailelerinin tazminat alma ve ödenmemiş
ücretlerini tahsil etmeye hakları varsa, bu durumda toplu
iş sözleşmesi kapsamında yer alıyorlar demektir ve
yardım almak için MPHRP, resmi çalışma makamları,
sendikaları veya ITF’e başvurmaları gerekmektedir.
Korsanlık vakalarında, denizciler korsanlık faaliyetlerinin
yoğun olduğu alanlarda görev yaparken ücretleri
genellikle ikiye katlanarak ödenmekte ve kişisel eşyaların
kaybı için ödenen tazminat ve tüm yaralanma ve ölüm
yardımları da aynı şekilde ikiyle çarpılmaktadır. Korsanlık
mağduru bir denizcinin evine dönüşü ya da denizcinin
eşine kocasının öldüğü haberinin verildiği an, korkunç bir
andır. Mağdurlar savunmasız bir haldedir ve bu avukatlar,
tam o anda mağdurlara kolay yardım önerecektir.
Üzüntülü olduğunuz zaman, elinize geçen hiçbir
tazminat sevdiğiniz insanı geri getirmez. Böyle
durumlarda, anlaşılır bir biçimde, kime güvenebileceğinizi
ya da kime açılmanız gerektiğini bilemezsiniz. Elbette, size
kötü haberi getirmiş olan insanlara güvenmek
istemeyebilirsiniz. Dolayısıyla, bir avukat tarafından temsil
edilmenizi sağlayacak bir anlaşma imzalamak iyi bir
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
seçenekmiş gibi görünebilir. Ancak bunun yol açacağı
sonuçları anlamak önemlidir. Yüzde 20 oranında bir
avukatlık ücreti, 98.000 ABD doları tutarındaki bir ölüm
tazminatı talebi, bir korsanlık vakasında 196.000 dolar –
ve yüzde 20’lik avukatlık ücreti 39.000 dolar - haline
gelinceye kadar, göze çok görünmeyebilir.
Çoğu zaman, dava mahkemeler arasında beş ila 10 yıl
süreyle gidip geldikten sonra, çok daha az bir para
karşılığında mahkeme dışı bir uzlaşmaya gidilmesi
gündeme gelmektedir. Ailelerin fikir değiştirmeleri ve
davayı uzlaşmayla sonlandırmayı istemeleri durumunda,
avukatlar ücretlerini ikiye katlayıp yüzde 40’a
çıkarabilmekte ve daha öncesinde ailelere tazminat
taleplerini uzlaşma yoluyla çözmeleri için yardımcı
olanları bundan vazgeçirmeye yönelik yazışmalar
yapmaktadırlar. MPHRP, sektördeki paydaşlarımızla bir
arada, denizciler ve aileleriyle birlikte, onları içinde
bulundukları kötü durumdan bu şekilde faydalanmak
isteyenlerden korumak için çalışmaya kararlıdır. Onlara
hakları olan ödeme ve tazminatları herhangi bir ücret
veya yüzde söz konusu olmadan tahsil etmelerine
yardımcı olmaya devam edeceğiz.
MPHRP’nin korsanlıktan etkilenen denizcilere ve
ailelerine nasıl yardımcı olduğu konusunda daha fazla
bilgi için, bkz. www.mphrp.org
www.itfseafarers.org
Birlikten gelen güç 37
Elverişli bayrak
kampanyası –
uzun bir yol
kat ettik
Kemal Ulker, 2012
ITF’ten Anna Llewellyn, denizcilerle
liman işçileri arasındaki dayanışmadan
doğmuş olan ITF’in elverişli bayrak
kampanyasının nasıl bir evrim
geçirdiğini ele alıyor
www.itfseafarers.org
Seaman’s Chronicle, 1896
Gemi sahipleri kimliklerini gizlemek için her
zaman bayrak değiştirme yoluna gitmiştir,
ancak yabancı ülkelerin sicillerini
kullanmanın yararlarını gerçek anlamda
keşfetmeye başlamaları 1920’li yıllara kadar
söz konusu olmadı. United America Line
ulusal denetimden kaçan ilk şirket oldu.
Bu şirket, gemilerini Panama bayrağına
geçirerek ABD yasalarının getirdiği
yasaklardan kurtuldu ve gemilerinde alkol
tüketilmesini ve kumar oynanmasını
mümkün kıldı.
Kısa bir süre sonra diğer gemi sahipleri
de gemilerini yabancı bayraklara geçirmeye
başladılar ve 1933 yılına gelindiğinde bu
uygulamanın denizciler üzerindeki etkisi
konusunda ITF’in duyduğu endişe giderek
artıyordu. Başka ülkelerin bayraklarını
kullanma uygulaması, “denizcilerin
istihdam ve çalışma koşullarını tehlikeye
atmakta ve diğer gemi sahipleri için haksız
rekabete yol açmakta[ydı].”
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
“gemi sahipleri
elverişli bayrak
(FOC) sicillerinin
kendilerine daha
düşük ya da
sıfır vergi, daha
gevşek güvenlik
düzenlemeleri
ve ucuz yabancı
mürettebat
istihdam etme
ve sendikalardan
kaçınma özgürlüğü
yoluyla rekabet
avantajı sağladığını
fark ettiler”
ITF Denizciler Bülteni 2013
38 Birlikten gelen güç
İkinci Dünya Savaşı sonunda, gemi sahipleri
elverişli bayrak (FOC) sicillerinin kendilerine
daha düşük ya da sıfır vergi, daha gevşek
güvenlik düzenlemeleri ve ucuz yabancı
mürettebat istihdam etme ve sendikalardan
kaçınma özgürlüğü yoluyla rekabet avantajı
sağladığını fark ettikleri için, FOC taşıyan gemi
sayısı hızlı bir biçimde artış gösteriyordu.
Ortak kampanyanın doğuşu
1948 yılında ITF üyesi denizcilik sendikaları
kararlı bir adım attılar ve elverişli bayrak
gemilerini boykot etme kararı aldılar.
Denizci ve liman işçileri sendikaları bir
komite oluşturdular ve boykot eylemi
1949 yılında gerçekleştirildi.
1950'li yıllar boyunca elverişli bayrak
gemilerinin sayısı artış göstermeye devam
etti ve daha fazla sayıda ülke kendi sicillerini
yabancı gemi sahiplerine açmaya başladı.
Panama, Liberya, Honduras ve Kosta Rika
kayıtlı gemileri hedef alan ikinci bir
Değişen zamanlar
1970 ve 1980'li yıllar boyunca elverişli bayrak
sicillerinin sayısında artış yaşandı, daha fazla
sayıda gemi yabancı bayraklara geçirildi ve
daha fazla sayıda gemi sahibi, özellikle
Asya'dan ve daha sonra Berlin Duvarı'nın
yıkılmasının ardından Doğu Avrupa'dan daha
ucuz mürettebat istihdam etmeye yöneldi.
Aynı zamanda, sendikal haklara yönelik
planlı saldırılar düzenlendi ve birçok ITF üyesi
liman işçileri sendikası aleyhine boykot
eylemi yaptıkları için davalar açıldı.
– ITF, elverişli bayrak
kampanyasını açıklayan yeni bir
kısa film üretti. Filmi izlemek
için YouTube web sitesi gidin ve
bu sitede “Fighting for better
seas” yazarak arama yapın.
– Aynı zamanda, kampanya
hakkında yeni bir broşür de
yayımladık. Broşürü şu
adresten indirebilirsiniz:
www.itfglobal.org/infocentre/
pubs.cfm/detail/36477#
– Ayrıca ITF üyesi liman işçileri
ve denizci sendikalarının
aktivistlerini hedef alan yeni
bir web sitemizin –
www.dockers-seafarers.org
– olduğunu da unutmayın.
Denizciler Bülteni
Denizciler Bülteni 9 dilde (Arapça, Çince, İngilizce, Almanca,
Endonezyaca, Japonca, Rusça, İspanyolca, Türkçe) yayımlanıyor
ve 250.000’den fazla okuyucuya sahip.
Denizciler Bülteni gemilere ITF müfettişleri tarafından ulaştırılmakta,
misyonlar ve denizcilere yönelik sosyal yardım sağlayan diğer
kuruluşlar tarafından dağıtılmakta ve ayrıca bireysel abonelere
doğrudan postayla gönderilmektedir. PDF formatında çevrimiçi olarak
erişilebilen bülten www.itfglobal.org/infocentre/pubs.cfm/detail/28686
adresinden indirilebilir - ya da bir kopyasının gönderilmesi talep edilebilir.
uluslararası boykot – “PanLibHonCo” boykotu
- 1958 yılında gerçekleştirildi. Dört gün süren
boykot sırasında sayıları 200 ila 300 arasında
değişen gemi - çoğu ABD’li liman işçileri
sendikaları tarafından - durduruldu.
Birlikten gelen güç
1970'lerin başlarında elverişli bayrak
kampanyası rüştünü ispatlandı. 1971 yılında
ITF üyesi birçok güçlü liman işçileri sendikası
kampanyaya olan bağlılıklarını dile getirdiler.
Daha sonra, aynı yıl içinde, elverişli bayrak
gemilerinde çalışan denizciler için asgari
kabul edilebilir standartları belirleyen ITF
“standart sözleşmesi” uygulamaya konuldu
ve ilk ITF müfettişlerinin atamaları yapıldı. İki
yıl içinde ITF sendikaları 420 sözleşme
imzaladılar ve denizciler için 3 milyon ABD
dolarını aşan tutarda ödenmemiş ücretin
tahsil edilmesini sağladılar.
UZUN
BİR YOL
KAT
ETTİK
ITF’in kampanyasının değişen koşullara
uyum sağlaması gerekiyordu. ITF üyesi
sendikalarla gönüllü olarak sözleşme
imzalamak isteyen gemi sahipleri tarafından
kullanılmak üzere, "toplam mürettebat
maliyeti sözleşmesi” geliştirildi. ITF’in teftiş
ekibi giderek büyüyerek, ITF’in elverişli bayrak
gemilerine erişimini artırdı ve denizcilere daha
fazla koruma sağlar hale geldi.
Denizcilerin sosyal yardım ihtiyaçlarının
karşılanması finansman gerektirdiğinden, ITF
1981 yılında, denizcilere yönelik sosyal yardım
hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlayan, Birleşik
Krallık’ta kayıtlı bir hayır kurumu kurdu.
Teftiş ekibi
kuruldu
FOC Kampanyası
başlatıldı
Standart ITF
sözleşmesi
PanLibHonCo
boykotu
ITF Denizciler
Vakfı
kuruldu
TMM sözleşmesi
oluşturuldu
ITF ayrıca, 80'li yılların sonlarında,
elverişli bayrak taşıyan gemilerde çalışan
mürettebatla, kampanya ve ITF üyesi
sendikaların onları korumak için yaptıklarını
hakkında doğrudan iletişim kurmanın bir
yolu olarak, Denizciler Bülteni’ni
yayımlamaya başladı.
Denizciler kampanyadan daha fazla
haberdar oldular ve daha fazla sayıda
mürettebat ya gemide asgari ITF
standartlarının sağlanması için ya da
gemi sahiplerini geriye dönük olarak
ödenmemiş ücretlerini ödemeye ve işveren
olarak diğer yükümlülüklerini yerine
getirmeye zorlamak için kendi kendilerine
eylemler düzenlemeye başladılar.
Sesimizi duyurmak
1998 yılında, elverişli bayrak kampanyasının
50. yıldönümünde, ITF gladoralı bir kargo
gemisi satın aldı ve bu gemiyi restore ederek,
elverişli bayrak taşıyan gemilerde çalışan
denizcilerin içinde bulundukları durum
hakkında farkındalık yaratmak için bir sergi
gemisi haline dönüştürdü. Global Mariner adı
verilen ve üzerinde sendikalı ve çok-uluslu
mürettebatın görev yaptığı gemi, 51 farklı
ülkede 86 limanını ziyaret ederek, dünya
üzerinde 18 aylık bir tur gerçekleştirdi.
750.000’den fazla kişi sergiyi ziyaret etti ve
bunlar çoğunlukla elverişli bayrak sistemi
içinde çalışan denizciler için yaşamın nasıl
olabileceği konusunda herhangi bir fikri
bulunmayan insanlardı.
Liman işçileri direniyor
Aynı yıl, ITF, üyesi en güçlü liman işçileri
sendikalarından biri olan Avustralya
Denizcilik Sendikası’na (MUA), liman
işvereni Patricks tarafından, Avustralya’daki
dönemin sağcı hükümetince desteklenen,
eşi görülmemiş ve hesaplı bir saldırının
yapıldığına tanık oldu. Bu uyuşmazlık ITF
üyesi denizcilik sendikaları için bir dönüm
noktası oluşturuldu. MUA kadar güçlü bir
sendikaya böyle küstahça bir saldırı
yapılabiliyorsa, aynı şey diğer sendikaların
herhangi birinin de başına gelebilirdi.
MUA her zaman diğer sendikalarla
dayanışma gösterme konusunda hızlı
hareket etmiş bir sendika olmuştu, ama
şimdi Avustralyalı yoldaşlarının etrafında
toplanma sırası diğer sendikalara gelmişti.
Uluslararası dayanışma MUA’in üyelerine
yönelik bu saldırıyı başarılı bir biçimde
savuşturmasında kendisinden beklenen
rolü oynadı.
MLC
yürürlüğe
giriyor
POC Kampanyası
başlatıldı
IBF – ilk
sözleşme
Global Mariner
MLC onaylandı
Patricks uyuşmazlığı
1948
1958
1971
1980
1981
1998
2003
2004
2012
2013
Birlikten gelen güç 39
2003 yılında, dünyanın dört bir yanında
liman işçileri sendikaları hâlâ saldırı
altındayken ve küresel terminal işletmecileri
sektörü egemenlikleri altına almışken,
ITF, liman işçileri için asgari standartları
sağlamayı amaçlayan elverişli limanlar
kampanyasını başlatmayı kararlaştırdı.
Yeni bir işbirliği dönemi
ITF’in gemicilik sektörüyle yeni bir endüstriyel
ilişkiler dönemini başlatması, 2003 yılında
gerçekleşti. ITF üyesi sendikaları ve
Uluslararası Denizcilik İşverenleri Konseyi
tarafından temsil edilen gemicilik işverenlerini
bir araya getiren Uluslararası Pazarlık Forumu
kuruldu. Gemi operatörleri ilk kez kendi
gemilerinde çalışan denizcilerin ücret ve
çalışma koşullarını belirlemek için ITF’le
müzakerelerde bulundular. Bu, dünya
üzerindeki gerçek anlamda müzakere edilmiş
ilk - ve hâlâ tek – küresel toplu iş sözleşmesidir
ve elverişli bayrak kampanyasında önemli bir
dönüm noktası olmuştur.
UTANÇ DENİZİ
KARADENİZ
Türkiye’deki Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği,
Dad-Der’in başkanı Ural Çağrıcı, Karadeniz’deki
denizcilik sendikalarının neden standart-altı
denizciliğe karşı durmaya karar verdiklerini açıklıyor
Haklar bildirgesi
Elverişli bayrak kampanyasında bir diğer
dönüm noktası, bu yıl, 2013 yılında,
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2006
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nin (MLC)
Ağustos ayında yürürlüğe girmesiyle
yaşanacak. Bu atılım, mevcut uluslararası
düzenlemeleri denizciler için tek bir “Haklar
Bildirgesi” içinde bir araya getirmeye ve
üzerine eklemeler yaparak geliştirmeye
yönelik, on yılı aşkın bir çalışmanın ardından
geliyor. ITF, hükümetler ve gemicilik sektörü
üzerinde denizcilere daha güçlü koruma
sağlanması için baskı kurarak, bu süreçte
önemli bir rol oynadı. (MLC hakkında daha
fazla bilgi için, 16-18. sayfalara bakınız.)
Birlikte ileriye doğru
ITF, tüm ulaştırma tedarik zinciri boyunca
daha fazla güç ve etki yaratabilmek için farklı
sektörlerden işçileri bir araya getiriyor. ITF’in
çeşitli taşımacılık türlerini kapsayan küresel
dağıtım sektörüne yönelik projeleri hazırlık
aşamasında. ITF, off-shore projelerde petrol
ve gaz sektörlerindeki sendikalar ve balıkçılık
sektöründe gıda üretimi alanında çalışan
işçileri temsil eden sendikalarla işbirliği
yaparak, ulaştırma sektörünün ötesinde,
diğer küresel sendikalarla birlikte
çalışmaktadır. Gelecek ulaştırma işçileri ve
elverişli bayrak kampanyasına ne getirirse
getirsin, kesin olan şey, birlik ve dayanışmanın
her zaman olduğu gibi, anahtar öneme sahip
olmaya devam edeceğidir.
www.itfseafarers.org
sahiptir. Çoğu gemi sertifikalarının süresi geçtiğinde
terk edilme riskini taşımaktadır.
Denizciler yıpranmış makinelere şefkatle bakarak
seyir etmeye alışkındırlar. Ücretlerinin geç ödenmesine
ve yetersiz gıdayla yaşamaya alışkındırlar. Çoğu
durumda sosyal güvenceleri yoktur ve hatta, bir klâsın
kendi havuzunda makul bir fiyat karşılığında böyle bir
teneke yığınını tutmasının bir mantığı olmadığı için,
herhangi bir P&I kapsamında da yer almazlar.
Bir diğer sorun nehir tipi gemilerdir; nehirler kışın
donduğu zaman bu gemiler Karadeniz’e inmektedir. Bu
tip gemilerin tehlikeli ve açık sulara girmeleri
yasaklanmış olmasına rağmen, bunlar bir şekilde ticari
faaliyetlerini sürdürerek navlunların daha da düşük
seviyelere inmesine neden oluyorlar.
Kemal Ulker, 2012
Karadeniz gemicilik piyasasında rekabet çok yoğun.
30 yaşın üzerindeki binlerce çok eski gemi navlun
fiyatlarını baskı altında tutuyor ve istihdam
standartlarını mümkün olan en düşük, en ucuz
düzeylere doğru iten aşağı yönlü bir baskı söz konusu.
Bu piyasada, sahte gemicilik şirketleri gibi, bol
miktarda sahte sigorta şirketi ve sahte evrak da
bulunmaktadır. Liman devleti kontrol memurlarına
gelince, onlar bu kadar ağır bir iş yükü ile başa
çıkabilecek kapasiteye sahip değiller. Ciddi bir sorunla
karşılaşmamak için, kendi gemi ziyaret listelerini
hazırlıyorlar ve bu listeler genellikle en iyi gemilerden
oluşuyor ve en kötü örnekler bu listelerde çok nadiren
yer alabiliyor.
Hâlihazırda her bir geminin sicil kaydı, gemi
sahibinin diğer gemilerini işin içine karıştırmadan
ortadan kaybolabilmesini sağlamak için, farklı bir
off-shore şirketi üzerinden yapılmaktadır. Bu durum,
özellikle gemi karaya oturduğu, battığı ya da masraflı
bir çevresel kirlenmeye yol açtığı zaman ortaya
çıkmaktadır. Gemilerin kendisi çok az bir değere
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
“Düşük navlun
oranları ve standart-altı
bir sektör arasındaki
kısır döngü kırılmalıdır.
Çözüm uluslararası
kuralları uygulamak
olmalıdır”
Düşük navlun oranları ve standart-altı bir sektör
arasındaki kısır döngü kırılmalıdır. Çözüm bu gemilere
uluslararası kuralları uygulamak olmalıdır.
ITF bölgedeki tüm kurumları işlerini yapmaya ve
sorumluluklarını ciddiye almaya çağırıyor. Bölgedeki
devletler uygun güvenceler olmadan gemilerin sularını
tehlikeye sokmasına izin vermemelidir. Her limanda
liman devleti kontrol memurları gemi denetimlerini
uluslararası standartlara uygun bir biçimde yapmalıdır.
ITF Denizciler Bülteni 2013
40 Birlikten gelen güç
ITF’İN BATI
AFRİKA AĞI
Denizcilik sendikaları Batı Afrika’da elverişli
bayrak kampanyası faaliyetlerinin
güçlendirilmesini talep ettikleri zaman, ITF,
Batı Afrika limanlarına uğrayan gemilerde
çalışan denizcilere yardımcı olabilecek eğitimli
irtibat sorumlularından oluşan bir ağ kurmaya
karar verdi.
Bölgedeki çeşitli ITF üyesi sendikalardan
irtibat sorumluları seçildi ve bir eğitim
programının ardından Dakar (Senegal), Abidjan
ve Sen Pedro (Fildişi Sahili), Lome (Togo), ve
Cotonou’da (Benin) ITF’i temsil eden bu kişiler
göreve başladılar. 2012 yılının Kasım ayında,
Dakar’da gerçekleştirilen son eğitim turunun
ardından, Gine Conakry ve Gine Bissau’dan
irtibat sorumluları bu ağa eklendiler.
Bu irtibat sorumluları 300’den fazla gemi
ziyareti gerçekleştirdiler. İrtibat sorumluları
gemilere sorunlar yaşayan belirli denizcilere
yardımcı olmak üzere çıktılar, ancak aynı
zamanda gemilerde herhangi bir sorun olup
olmadığını kontrol etmek için de rutin
ziyaretler yaptılar.
Batı Afrika’da bir ITF
projesi serpiliyor
“İrtibat sorumlularından
oluşan ağımızı
genişletmemiz,
daha da etki hale
gelmemiz ve dünyanın
neresinde olurlarsa
olsunlar denizcilerin,
unutulmamalarını
sağlamamız anlamına
gelecektir”
Elde edilen sonuçlar açıklama
gerektirmeyecek kadar orta: bu irtibat
sorumluları kaderlerine terk edilmiş olan, iş
sözleşmeleriyle ilgili sorunlar yaşayan ve
ücretlerinin doğru bir biçimde ödendiğinden
şüphe eden denizcilere yardımcı oldular.
ITF’in proje lideri Katie Higginbottom
şunları söylüyor: “Geçmişte Batı Afrika ITF’in
‘kör noktası’ olarak adlandırılabilirdi. Ancak
bugün durum artık böyle değil. İrtibat
sorumlularında oluşan ağımızı
genişletmemiz, daha da etki hale gelmemiz
ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar
denizcilerin, unutulmamalarını sağlamamız
anlamına gelecektir.”
ITF’in Batı Afrika’daki irtibat kişileri
hakkında ayrıntılı bilgi için: bkz.
Yardım almak için ITF kılavuzunuz, 4. sayfa.
www.itfseafarers.org/find_inspector.cfm
adresine gidin ve (ilgili ülkenin üzerine tıklayın).
www.itfseafarers.org/seafarer-apps.cfm
adresinden ücretsiz cep telefonu
uygulamasını indirin.
“Benim adım Cesar Louis Keita,
“Adım Sergey
SNTMM sendikasındanım ve
Eledinov,
Dakar Limanı’nda ITF’in irtibat
Dakar’daki
sorumlusu olarak görev
ITF irtibat
yapıyorum. Dakar’a gelen
sorumlusuyum
denizcilerin sorunlarının çoğu
ve denizciler
ödenmemiş ücretler ya da
sendikası
finansal sorunlar nedeniyle
SAGMS’nin
terk edilmiş olmakla - özellikle
Cesar Louis Keita
elverişli bayrak gemilerinde -
üyesiyim.
Sergey Eledinov (ortada)
Denizcilerin
ilgilidir. Denizcilerin terk edildikleri durumlarda, gemi sahipleri
Dakar’da yaşadıkları sorunlar, Mumbai ve Sen Petersburg’da yaşadıkları
bu durumu umursamıyor, sadece kaçıp gidiyor ve denizcileri kaderin
sorunların aynısıdır. Zor durumda kalan denizcilere yardımcı olmak için
insafına bırakıyorlarmış gibi bir görüntü ortaya çıkmaktadır.
herhangi bir uygun yapı bulunmuyor. Özellikle bilgi almanın gerektiği
Benim görevim bu tür durumlarda denizciler için orada olmak.
durumlar söz konusu olduğunda. Mürettebat herhangi – örneğin
Bu tür durumlarda denizciler genellikle moralleri bozuk bir halde
mevzuatla ilgili – bir sorunla karşılaştığı zaman, genellikle kendilerine
olurlar ve onları rahatlatmaya ve ayakta kalmaları için motive etmeye
yardımcı olacak birilerini bulamıyor. ITF irtibat sorumluları burada
ve konuşabilecekleri insan olmaya çalışırım.”
onlara yardımcı olmak ve destek vermek için bulunuyorlar.”
ITF Denizciler Bülteni 2013
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
www.itfseafarers.org
Balıkçılık 41
Savunmasız
olanın korunması
Balıkçılar dünyanın en çok sömürülen işçileri arasında
yer alıyorlar. Ancak, Alvira Han-Gordon’un bildirdiği gibi,
sendikal örgütlenme ve yeni bir ILO sözleşmesi istismara
karşı mücadelenin zeminini hazırlıyor
Balıkçılık yılda 85 milyar ABD doları tutarında değer yaratan, küresel bir sektör. Ancak bu
sektörde çalışanlar, dünyada en çok istismar edilen işçiler arasında yer alıyorlar.
Yabancı kiralık bir mürettebatın bir üyesi, Yeni Zelanda’da çalışan göçmen balıkçıların
deneyimlerine yönelik çığır açan araştırmanın yazarlarına şunları söyledi: “Hiçbir değerim
yokmuş gibi hissediyorum – bir hayvan gibi sömürülüyorum, çünkü 18 saat çalışıyorum ancak
karşılığında sadece altı saat çalışmışım gibi ücret alıyorum. Bize neden böyle davranıyorlar?”
Filipinler, Gana, Mısır ve Endonezya’dan gelen göçmen işçiler dünya üzerindeki tüm
okyanuslarda çalışıyorlar ancak bu işçiler Yeni Zelanda ya da Avrupa sularında bulundukları
sırada, bu ülkeler tarafından işçilere tanınan istihdam güvenceleri onlardan dünyalarca
uzakta kalıyor.
Söz konusu araştırma birçok balıkçının işe girebilmek için istihdam ajanslarına ödemede
bulduklarını tespit etti. Bu işçiler bir iş sözleşmesi imzalandıkları zaman pasaportları
genellikle ellerinden alınır ve gemiye adımlarını attıkları andan itibaren başlarına gelecekler
kaptan ve mürettebatın insafına kalır. Balıkçı gemilerinde zabitler, acımasız bir çalışma
rejimi uyguluyor, işçilerden gıda ve para kesintisi yapıyor ve onları fiziksel ve cinsel olarak
istismar ediyor olabilirler. Yabancı denizlerde ve limanlarda korumasız ve savunmasız olan
bu işçiler kendilerini, güvenliklerini daha fazla riske atmadan yardım isteyemedikleri bir
durumda bulabilmektedirler.
Uluslararası Çalışma Örgütü, 2007 yılında 188 sayılı Sözleşmeyi kabul ederek, balıkçılık
sektöründe çalışanların bu bariz ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalıştı. Bu sözleşme,
balıkçılık sektöründe işçi istismarına izin veren boşlukları kapatmayı hedefliyor. Sözleşme,
sektörde çalışanlar için, hangi milliyetten olurlarsa olsunlar, çalışma saatleri ve ücretler,
istihdam koşulları, eve geri gönderilme ve sağlık sigortası konularında asgari koşulları
belirlemektedir.
ILO’nun 188 sayılı Sözleşmeyi kabul etmesinden bu yana, ITF ve üyesi sendikalar
sözleşmenin içerdiği tavsiyelerin küresel düzeyde yürürlüğe girmesini sağlamaya
çalışıyorlar. Bunun gerçekleşebilmesi için sözleşmenin en az 10 üye ülke tarafından
onaylanması gerekiyor.
www.itfseafarers.org
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
“Hiçbir
değerim
yokmuş gibi
hissediyorum.
Bize neden
böyle
davranıyorlar?”
ITF Denizciler Bülteni 2013
42 Balıkçılık
Papua Yeni Gine
projesi neler
başarılabileceğini
gösterdi
Papua Yeni Gine
Papua Yeni Gine sahip olduğu zengin balık stokları
nedeniyle çokuluslu şirketlerden büyük miktarda
yeni yatırımı kendisine çekmektedir; ülkenin kısa bir
süre önce sendikalaşmış olan işçileri işverenlerle
toplu sözleşme görüşmeleri yürütüyorlar.
ITF bu ülkedeki balıkçılarla ilk kez 2011 yılında,
onlara sendikal örgütlenme teknikleri ve
stratejileri konularında bilgi ve eğitim sağlayarak
çalışmaya başladı.
Liz Blackshaw "Sendikalaşmanın işverenlerle
değişimi başlatmak ve iyileştirmeler sağlamak
üzere pazarlığa oturmanın ilk adımı olduğunu
anladıkları için, şu anda sendikaya üye olmuş
5.000’den fazla işçimiz var,” diyor. Blackshaw, ITF’le
gıda sektörü işçilerini temsil eden IUF Küresel
Sendika Federasyonu’nun ortaklaşa yürüttükleri
Yakalamadan Perakendeye kampanyasının
program lideri olarak görev yapıyor.
Blackshaw’un deneyimleri, sendikal temsilin
Papua Yeni Gine işçileri için daha şimdiden somut
kazanımlar sağlamaya başladığını gösteriyor.
Blackshaw, “Bir şirketle yaptığımız bir
toplantıda, işveren tarafı üzerinde anlaşmaya
varılır varılmaz [herhangi bir gecikme söz konusu
olmaksızın] yeni asgari ücret üzerinden ödeme
yapmaya başlamayı, şirket üniformaları için
ücretlerden yapılan kesintileri gözden geçirmeyi ve
hayatımda gördüğüm en tehlikeli iş yerlerinden
birinde bir güvenlik değerlendirmesi yapmayı ve
bu değerlendirmenin içereceği tavsiyeleri
uygulamaya koymayı kabul etti,” diyor.
ILO’nun
188 sayılı
Sözleşmesi
ITF Denizciler Bülteni 2013
Birleşik Krallık
Yeni Zelanda
Göçmen balıkçılar Birleşik Krallık’ta,
vize durumları nedeniyle, yasalar bakımından
sahipsiz topraklarda bulunuyorlar. Göçmen
balıkçıların çoğuna, Birleşik Krallık’tan
ayrılıp başka bir limana gidecekleri varsayılarak,
belirli bir gemide çalışmalarına izin veren
transit vizeler verilmektedir. Ne var ki, çoğu
göçmen işçi Birleşik Krallık’ta, vizelerinde
belirtilmeyen gemilerde, kayıt dışı ve
korunmasız olarak çalışmaktadır.
ITF’in Britanya ve İrlanda koordinatörü
Ken Fleming şunları söylüyor: “Burada yasadışı
olarak bulunuyorlar ve yasaların kapsamında
yer almıyorlar. Bu işçiler, gemi sahipleri tarafından
sömürüldükten sonra, en çok Birleşik Krallık Sınır
Dairesi’nin evlerine dönmelerini sağlamasını
umut edebilmektedirler.”
İşçilerin içinde bulundukları durumun
belirsizliği ahlaki değerleri hiçe sayan tekne
sahiplerinin onları sömürmesini daha da
kolaylaştırmaktadır. Bu insanlar genellikle,
aylar boyunca, arada hiç izin yapmadan,
günde 20 saat süreyle çalıştırılıyorlar ve ücretleri
herhangi bir yasal başvuru söz konusu olmadan,
bir gecede yarı yarıya indirilebiliyor.
Fleming, “ITF ilgili devlet kuruluşlarına
yönelik olarak yasanın değiştirilmesi talebiyle
lobi faaliyeti yürütmelidir. Böylece ağır cezalar,
sömürmek amacıyla yasal izni olmayan işçilerin
kullanılmasına karşı caydırıcı bir etki yapabilir,”
diyor.
Yeni Zelanda'da denizcilik sendikaları ve insan
hakları grupları, hükümetin dünyanın hangi
köşesinden geliyor olurlarsa olsunlar göçmen
balıkçılara tüm diğer Yeni Zelanda’lı işçilere sağlanan
aynı koruma ve istihdam haklarının sağlanmasını
talep eden başarılı bir imza kampanyası yürüttüler.
Yapılan bu değişiklikler, Yeni Zelanda sularında
faaliyet gösteren kiralık yabancı gemilerdeki
çalışma koşullarının korkunçluğunu ortaya koyan
bir raporun 2011 yılında yayımlanmasından hemen
sonra gerçekleştirildi.
Auckland Üniversitesi'nden Dr Christina Stringer
ve Glenn Simmons tarafından hazırlanan bu rapor,
göçmen balıkçıların katlandıkları korkunç ve kölece
çalışma koşullarına ilişkin tüyler ürpertici gerçekleri
ortaya koyarak siyasi bir fırtınanın patlak vermesine
neden oldu.
Hükümet bir bakanlık soruşturması başlatmak
zorunda kaldı. 2012 yılının Mayıs ayında, hükümet,
2016 yılından itibaren hiçbir yabancı geminin ülkenin
sularına girmesine izin verilmeyeceğini duyurdu.
Dolayısıyla, yabancılara ait gemiler Yeni Zelanda
karasuları içindeyken bu ülkenin bayrağını taşıyacak,
mürettebata bu ülkenin iş kanunlarına göre muamele
edecek ve gerekli yasal korumayı sağlayacaktır.
ITF’in balıkçılık kolu sekreteri Jon Whitlow, Yeni
Zelanda tarafından alınan bu kararları,
“memnuniyetle karşılanan, doğru ve gecikmiş,”
bir adım olarak tanımladı. Whitlow şunları ekledı:
“Son yıllarda bu bölgede skandal üzerine skandal
yaşandı. Yeni Zelanda Denizcilik Sendikası ve bu
reformun gerçekleştirilmesi için çaba gösteren
herkesi kutluyoruz.”
ILO’nun 188 sayılı Balıkçılık Sektöründe Çalışmaya
İlişkin Sözleşmesi 2007, balıkçılara dünya çapında
insan onuruna yakışır çalışma ve yaşama koşulları
sağlamayı amaçlamaktadır.
· taraflarca imzalanmış iş sözleşmeleri
· sosyal güvenlik ve sağlık sigortası sağlanması
· uygun konaklama ve gıda sağlanması
· sözleşme sona erdiğinde eve gönderilme hakkı
Sözleşmenin ana hükümleri arasında şunlar yer almaktadır:
· balıkçı gemilerinin sahip ve kaptanlarının sorumlulukları
· asgari ücrete ilişkin hükümler
· asgari dinlenme süreleri
· asgari mürettebat düzeyleri
Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için ILO üyesi 10 ülke
tarafından onaylanması ve bu ülkelerin en az sekizinin
denize kıyısı olan ülkeler olması gerekmektedir. 2012 yılının
sonuna gelindiğinde sözleşmeyi bu özelliklere sahip olan
iki ülke imzalamış durumdaydı: Arjantin ve Bosna-Hersek.
ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177
www.itfseafarers.org
ULUSLARARASI TAŞIMACILIK
İŞÇİLERİ FEDERASYONU
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF)
150 ülkede, 4,5 milyondan fazla işçiyi temsil eden
yaklaşık 700 ulaştırma sendikasının üye olduğu,
uluslararası bir sendikal federasyondur.
1896’da kurulmuş olan federasyon, sekiz farklı
işkolu temelinde örgütlenmiştir: denizciler,
demiryolları, karayolu taşımacılığı, sivil havacılık,
limanlar, iç sularda seyrüsefer, balıkçılık ve
turistik hizmetler. ITF ulaştırma işçilerini dünya
çapında temsil eder ve onların çıkarlarını küresel
kampanyalar aracılığıyla savunur.
ITF, Uluslararası Sendikalar
Konfederasyonu’yla (ITUC) bağlaşık
dokuz küresel sendika
federasyonundan biridir.
Resimler: Paul Box; Duncan Phillips; Timm Sonnenschein; Justin Tallis; Philip Wolmuth/reportdigital.co.uk
k
a
r
ğ
u
i
ç
i
m
çevr i
!
z
ı
n
ı
lim an
g
r
o
.
s
r
e
r
a
f
a
e
s
f
t
i
.
w
w
w
İletişim halinde kalın
–
Çince, Rusça, İspanyo
lca
ya da İngilizce
dillerinden birini seç
in
K o rs a n lık
ve re h in
r umu n d a
a lınm a du
a lm a nızı
h ay at t a k öne li k
ay
s ağ lam ay
r
t av s iye le
ITF’in
De nizcile rin
Ha kla r Bildirge si
kıl av uz un u
indiri n
Yav a ş
in te r ne t
b ağ la n tıl a rı
için
s a lt me t in
sürümü
De n izc ile r
için üc re t s iz
u yg u lam a la r
ı
in dir in
GÜVENEBİLECEĞİNİZ BİR
KAYNAKTAN DENİZCİLER
İÇİN BİR WEB SİTESİ
* Haklarınızı öğrenin
* Geminiz hakkında bilgi edinin
* Bir kriz anında nereden yardım
alabileceğinizi öğrenin
* Bir sendikanın sizin için neler
yapabileceğini keşfedin
* Denizci meslektaşlarınızla
çevrimiçi bağlantı kurun
* ITF’le temasa geçin
haklarınız • denizcilik haberleri • ITF’le temasa
geçin • ücret, istihdam ve güvenlik üzerine
tavsiyeler • bir gemiyi araştırın • liman profilleri •
elverişli bayraklar • müfettişlerin bloğu •
mürettebat sohbeti • forumlar • haklarınız

Benzer belgeler

Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı

Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı enizde çalışan herkes için önemli bir yıl olacak olan bu yılın Denizciler Bülteni’ne hoş geldiniz. ILO'nun Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar bildirgesi - Ağustos ayında yürür...

Detaylı

Haklarımızla kumar oynamak

Haklarımızla kumar oynamak enizde çalışan herkes için önemli bir yıl olacak olan bu yılın Denizciler Bülteni’ne hoş geldiniz. ILO'nun Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar bildirgesi - Ağustos ayında yürür...

Detaylı

bizi duyuyor musunuz?

bizi duyuyor musunuz? enizde çalışan herkes için önemli bir yıl olacak olan bu yılın Denizciler Bülteni’ne hoş geldiniz. ILO'nun Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar bildirgesi - Ağustos ayında yürür...

Detaylı

Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu

Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu enizde çalışan herkes için önemli bir yıl olacak olan bu yılın Denizciler Bülteni’ne hoş geldiniz. ILO'nun Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar bildirgesi - Ağustos ayında yürür...

Detaylı

Denizcilik Çalısma Sözlesmesi: su ana kadar her sey

Denizcilik Çalısma Sözlesmesi: su ana kadar her sey ITF Denizciler Bülteni no. 27/2013 Ocak 2013’de, Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) tarafından yayımlanmıştır, 49/60 Borough Road, Londra SE1 1DR, Birleşik Krallık. Denizciler Bült...

Detaylı