Kadınların Şiddetten Korunması Matra Projesi İsveç/Stokholm

Transkript

Kadınların Şiddetten Korunması Matra Projesi İsveç/Stokholm
Kadınların Şiddetten Korunması Matra Projesi İsveç/Stokholm Çalışma Ziyareti
Kadınların şiddetten korunması Matra Projesi kapsamında Adalet Bakanlığı Avrupa
Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalışma ziyaretine 3 Sosyal Çalışmacı, 5 Hakim, 2
Cumhuriyet Savcısından oluşan bir heyet halinde 2 gün süren bir çalışma gerçekleştirilmiştir.
Ziyaret süresince Rica Hotel Kungstan'da kalınmış, çalışma dili İsveççe olması nedeniyle
tercümanlar Nilgün Öktem, Gülnur Müren ve Burhan Dursun'un çeviri hizmetlerinden
yararlanılmıştır. Adalet Bakanlığı Avrupa Genel Müdürlüğünde görevli Hakim Hülya Çetin her
konuda geziye katılan heyet üyelerine yardımcı olmuş, rehberlik ve danışmanlık yapmış, çalışma
ziyaretininsorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamıştır.
Çalışma Ziyaretinin 1. Günüsaat 09.00 ile 14.00 arasında Södörtörns Bölge Mahkemesi
ziyareti gerçekleştirilmiştir. Hakim Björn Skansberg ziyarete ev sahipliği yapmıştır. İlgili
Mahkemenin kütüphanesinde gerçekleştirilen çalışmada Hakim Björn Skansberg İsveç Yargı
sistemi ve kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet suçlarına karşı adli sistemin işleyişi konusunda bilgi
vermiştir. Bu bilgilendirmeye göre:
Aile İçi Şiddet İsveç'de yakın ilişki içinde şiddet olaraktanımlanmaktadır. Yakın ilişki;
evlilik, beraber yaşama, duygusal bağlılık olarak kabul edilir. Bir süredir aile içi şiddet söz konusu
olunca savcı tarafından dava açılması zorunlu hale gelmiştir. Yakın, aynı ev içinde oturanlar, ev
dışında ise düzenli ve sürekli bir ilişki olmalı. Aynı nitelikteki şiddet ile aile içi şiddet suçlularına
verilen cezalar aynı ancak aile içi şiddet olayları üzerinde daha çok duruluyor. Eş ve çocuklar
şiddete uğradıklarında polise başvurup sonra vazgeçebiliyorlar,mağdur tarafın şikayetçi olup
olmadığına bakılmaksızın dava açılıyor. Kadın daha önce şiddete uğradığını söyleyip daha sonra bu
ifadesinin doğru olmadığını ileri sürerse, hasar oluşmuş ve belgelenmişse, tanık anlatımları varsa,
daha önce verilen ifade ayrıntılı ise bu delillere göre fail cezalandırılabilir. Aile içi şiddette
arabuluculuk sistemi uygulanmaz. Aile içi şiddette suçu işleyen kişi pişman olsa özür dilese bu
durum davayı etkilemez. Her türlü şiddet davasında yaptırım hapis cezasıdır. İz ve hasar
oluşmamışsa basit müessir fiilde para cezası verilebilir. 3 aya kadar verilen hapis cezalarında sabıka
kaydı yoksa hapis cezası kamu hizmetine dönüştürülebilir. Aile içi şiddet süreklilik gösterir bir hal
almışsa (3-5 şiddet, 1-2 tehdit gibi) yaptırım 6 ay hapis cezası olur. Suçu işleyen çok pişmansa
kendini kontrol edemediğini bildiriyorsa, kontrol edememe nedenini bir rahatsızlığa bağlıyorsa
kapalı bir yerde tedavi uygulanabilir. Aile içi şiddete tanık olan çocuğu polis dinler, o dinleme kayıt
altına alınır. Duruşma esnasında kayıt izlenir. Şiddete 15 yaşından küçük çocuk tanık olmuşsa
mahkeme tanığı dinlemez. 15 yaşından küçük çocuk mahkemece babası aleyhine tanıklığa
zorlanmaz. Bu konuda bir yasak yoktur ama teamül dinlenmeme yönündedir. Diğer şiddet
olaylarında, hırsızlık ve saire suçlarda çocuk tanık olarak dinlenebilir. Aile içi şiddete uğrayan bir
çocuksa Sosyal Hizmetler görevlileri çocuğu izler, Sosyal Hizmetler şiddetin tekrarlama ihtimali
olduğu sonucuna ulaşırsa aileye şart koşar; "Ya ayrılırsınız, çocuk şiddet uygulamayanla kalır veya
çocuk Sosyal Hizmetlerce alınır" der ancak bu çok az uygulanan bir yoldur, bir tokat nedeniyle
çocuk ailesinden alınmaz. Mahkeme çocuğun şiddete uğradığını tespit ettiğinde sadece suçu
araştırır. Mahkemenin çocuğu koruma altına alma gibi bir sorumluluğu yoktur. İsveç'te gerekli
önlemleri alma Sosyal Hizmetlerin görevidir. İsveç mahkemelerinin koruyucu önlem alma gibi bir
rolü yoktur. Yaptırım söz konusu ise mahkeme karar alır. Önlemler konusunda mahkeme görevli
değildir. Savcı kişiye yaklaşmama ve iletişim kurmama konusunda 6 aylık bir karar verebilir.
Elektronik kelepçe yolu ile takip edebilir. Elektronik kelepçe ile cezalandırmayı polis denetler,
teknik açıdan istenen düzeyde uygulanamamaktadır. Şiddete uğrayan kişi polise başvurur, polis
soruşturma yapar, savcılığa iletir, savcı mahkumiyet için gerekli koşulların oluşup oluşmadığını
inceler. Aile içi suçlarda soruşturmayı savcı yapar. İsveç'te 15 yıldır "Kadın huzurunu bozma" ile
ilgili uygulama yapılmaktadır. Kaba şiddet, cinsel şiddet, tehdit yıllardır devam ediyor olabilir.
Mağdur senelerdir gördüğü şiddeti tek tek anlatamaz. O zaman geniş bir zaman içinde bu şiddetin
olduğu kanısına ulaşılır. Aile davalarında ve Ceza davalarında usul kuralları belirlenmiştir. Taraflar
usul kurallarında değişiklik yapamazlar. Velayet davalarında mahkeme çocuğun iyiliği için en
iyisini yapmak zorundadır. Taraflar anlaşsa bile mahkeme farklı karar verebilir.
Södertörns Bölge Mahkemesinde saat 13.00'ten itibaren Avukat İngela Hessius Mağdur
için danışma çalışması konusunda bilgilendirme yapmıştır. Bu bilgilendirmeye göre;
İsveç'te bir çocuğun ebeveyni tarafından şiddete maruz bırakıldığına ilişkinşüphe
oluşması halinde ailenin haberi olmadan savcı mahkemeye başvurur, çocuğa bir temsilci atanmasını
ister. Atanan temsilci sadece çocuğun korunması ile yükümlü olur. Polis çocuğun dinlenmesine
karar verdiğinde çocuğun temsilcisi okulu haberdar eder, belirlenen günde temsilci çocuğu okuldan
alır, ifadesinin alınması için belirlenen yere götürür, özel atanmış temsilcinin yanında çocuğun
ifadesi alınır. Çocuğa atanan temsilci savcının sormadığı çocuğun yararına olacak soruların
sorulmasını sağlar. Çocuk şiddet görmüşse tazminat gerekiyorsa bunu vekil talep eder. Çocuğu karşı
suçu babanın işlediği durumlarda çocuğun annesi babaya çok yakın olduğu için çocuk yararına
hareket etmezse temsilci çocuk için hareket eder. Özel atanmış temsilci çocuk için anne babaya
karşı hareket eder. Çocuk için atanan temsilci avukat olmak zorunda değildir. Herhangi bir hukuk
bürosunda çalışan hukukçu olabilir. Mağdur taraf mahkemede sanık olmaksızın ifade verebilir.
Sanık duruşma salonu dışında dinleme odasında ifadeyi dinler. Mağdur başka bir yerde gizlenebilir.
Mağdur başka bir adliyede tele konferans sistemi ile dinlenebilir. Mağdurun hangi adliyede
dinlendiği açıklanmaz. Tanıklar veya müşteki telefon ile de dinlenebilir ancak istinaf mahkemesi
telefon yolu ile dinlemeyi uygun bulmuyor zira İstinaf Mahkemesi davaya kayıtlar üzerinden
bakıyor. Mağdur dinlenirken sanık hazır olmasa da avukatı hazır bulunur, mağdurdan sorulmasını
istediği soruları sorar. İsveç yargı sisteminde hakim kendisi delil araştıramaz, tarafların ileri sürdüğü
delilleri değerlendirir. Duruşma sırasında olay sırasında bir başka kişinin olduğu öğrenildiğinde
hakim bu kişi neden dinlenmiyor diye düşünebilir ama hakim kendiliğinden o kişinin dinlenmesini
isteyemez. Şiddete uğrayan kadın direk savcılığa başvurabilir. Savcı emniyete yönlendirir
soruşturmayı emniyet yapar.
Adli yargıda iki tip davada sosyal hizmetlerle temasa geçilir:
1-Mağdur çocuksayaptırımın belirlenmesi için çocuğun durumu için sosyal
hizmetlerden rapor istenir.
2-Velayet davasında çocuğun yararının belirlenmesi için çocuğun durumu sosyal hizmet
uzmanı tarafından incelenir.
İsveç Yargı sisteminde cinsel içerikli bir suç ise soruşturma başladığında bir müşteki
temsilcisi atanmış olmalıdır.
Bir çocuğun suç işlediği iddiası varsa çocuğun eylemine öngörülen ceza hapis cezası ise
çocuk için temsilci atanır. Çocuk için atanan temsilci tüm süreçte çocuğun çıkarlarını korumak için
hareket eder. 12 yaşından itibaren çocuk için alınacak kararlarda çocuğun tercihi daha önemlidir.
Çocuk için atanan temsilci çocuğun ifadesi alınırken mutlaka yanında olmalıdır.. Çocuğun
muayenesi söz konusu olduğunda bu konudaki kararı çocuğun temsilcisi verir. Çocuğa atanan
temsilci soruşturmayı yapan polis ve savcı ile yakın ilişki içinde olur. Çocuk için temsilci
atandığında 4 gün içinde çocukla bağlantı kurulup çocuğun savcılığa veya polise götürülmesi
gerekir. Çocuğa zorla bir şey yaptırılamaz, sadece kılavuzluk yapılır. Çocuk için temsilci
atandığında bu durum çocuğun ailesinden 4 gün gizlenebilir. 4 günün sonunda durum aileye
bildirilir.
Çocuk için temsilci atanması gerektiğinde polis savcıya bildirir. Savcı mahkemeden
talep eder. Mahkeme listeden uygun olan kişiyi seçer. Çocuğun ifadesi özel bir odada alınır. Çocuk
ifadesini alacak kişi ile aynı odada olur. Kayıt yapılır. Çocuk için atanan temsilci ayrı bir odada
dinleyici odasında olur. İfadeyi alan kişi temsilciden arada çocuktan sorulmasını istediği bir şey
olup olmadığını sorar. Dinleyici odasında bir de sosyal hizmet uzmanı olur ve ifadeyi dinler, Sosyal
Hizmet Uzmanı çocuğu ailesinden almayı gerektiren bir durum olup olmadığını tespit için ifadeyi
dinler. İfade alındıktan sonra polis çocuğun ifadesi alındığını ailesine bildirir ancak ifade içeriğini
açıklamaz.
Mağdurlar için atanan temsilciler tüm soruşturma sürecinde mağdura destek olur.
Duruşmada onutemsil eder. Duruşma öncesinde duruşma konusunda bilgilendirir. Aile içi şiddette
ilk aşamadan itibaren temsilci olmalıdır. Bazı durumlarda şiddete uğrayan kişinin şikayetçi
olabilmesi için polisin de temsilcinin de destek olması gerekebilir. Müşteki temsilcisi kriz
döneminde sadece adli süreçte değil hayatın tüm aşamasında destek olur. Mahkeme sözlü
gerçekleşen bir süreçtir. Müşteki sanığın önünde ifade veremiyecek durumda ise sanık dinleme
odasına alınır. Sanık ifade verirken müşteki dinleme odasına alınır. Cinsel suçlar söz konusu ise
yargılama gizli yapılır. Mağdur kimlik bilgilerine ulaşılamaz. Duruşma sırasında müşteki
temsilcisinin mutlaka hazır olması gerekir. İsveç yargı sisteminde müşteki hiç bir zaman vekil
ücretini ödemez. Sanık ceza alması halinde gelirine göre yargılama masrafının bir kısmını devlete
öder.
İsveç yargılama sisteminde İcra Mahkemesi yoktur. İcra kurumu vardır. Tazminat kararı
alındığında icra kurumuna sunularak infazı istenir. Ceza davası ile birlikte tazminata hükmedilmesi
halinde devletin tazminat kurumu var. Kişi oradan alır. Devlet sanıktan alır.
Şiddet mağduru tehdit ediliyorsa polisin koruma gurubu ile birlikte hareket edilmesi
gerekir. Müşteki temsilcisinin tehdit nedeniyle müvekkili korunurken müvekkilinin nerede
bulunduğunu bilemeyebilir. Polis arayarak müşteki temsilcisinin nereye gideceğini temsilciye
bildirir, müşteki temsilcisi müvekkili ile görüşür.
Çalışma ziyaretinin birinci günü saat 14.00'da Söderorst Yerel Savcılık Bürosuna ziyaret
gerçekleştirilmiştir.Cumhuriyet Savcısı Börje Tuldahi, savcı bakış açısından aile içi şiddet
konusunda sunum yapmıştır.
Bu bilgilendirmeye göre;
Savcılık polisi yönlendirir, talimat verir, kanıtları değerlendirir, dava açar duruşma
sürecinde savcılık görevini üstlenir. Savcının emniyette bir ofisi vardır, haftanın 2 günü polis
ofisinde bulunur. Aile içi şiddette vakaya derhal müdahale edilmesi üzerinde duruluyor. Aile içi
şiddet nedeniyle başvuru yapıldığında polis fotoğraf çeker, vücuttaki hasarları tespit eder, mağdura
yardımcı olur, mağdurun mahkemede katılımcı olmasını sağlar. Müşteki temsilcisi sürece
katılır.Yasalaşmış bir durum olmamakla birlikte çocuk 15 yaşını doldurmadıkça ebeveyni aleyhine
tanık olarak dinlenmiyor. Çocukların ifadesi alınırken ses kaydı yapılıyor. Çocuk mağdur ise ifadesi
görüntülü olarak alınıyor.
Söderest Yerel Savcılık Bürosuna 2013 yılının Ocak ayında 90, Şubat ayında 99, diğer
aylarda 50-60 civarında aile içi şiddet olayı gelmiş. Aile içi şiddet olaylarının ortalama % 20'si dava
açılacak nitelikte. Aile içi şiddet suçlusunun tutuklanabilmesi için elle tutulur, gözle görülür kanıtlar
olmalı, ikamet yerinin bilinmemesi, kaçma riskinin olması, yapılan araştırmayı etkileme riskinin
bulunması, tutuklama nedeni. Aile içi şiddet olaylarında tutuklama oranı %10. Şiddet olayında
birlikte yaşam söz konusu ise uzaklaştırma yerine tutuklama yoluna gidiliyor, ayrı yaşam söz
konusu ise uzaklaştırma kararı alınıyor. Tedbirler konusunda savcı karar veriyor daha sonra
mahkemeden karar alınıyor.
Aile içi şiddet nedeniyle alınan tedbirler:
- Uzaklaştırma kararı
- Ziyaret yasağı
- Telefon yasağı
- Mektup gönderme yasağı
- Belirli bir coğrafya dışına çıkma yasağıdır.
Yasaklara uymamanın yaptırımı ihlal edilen tedbirin niteliğine göre belirlenir.
Ortak ikamet varsa şiddet gösteren en fazla 2 ay için evden uzaklaştırılıyor. Bu süre
içinde diğer tarafın başka bir yer bulması gerek diye düşünülüyor. Bu 2 ay içinde ev mahkeme
tarafından şiddete uğrayan kadına tahsis ediliyor. Uzaklaştırmaya rağmen şiddet gösteren evde
kalmakta ısrar ederse tutuklama gündeme geliyor.
Tehdit nedeniyle dava açılabilmesi için tarafların iddia ve savunması dışında 3. Bir delil
aranıyor.
Suç üstü hallerinde savcının tutuklama kararı alma yetkisi var. Mahkeme kararı almadan
savcının 4 gün tutuklama yetkisi var. Bu süre içinde polis tarafların ifadelerini alır.
Alkolün etkisi ile suç işleyenler alkol tedavisine zorunlu olarak gönderiliyor, kontrol
yapılıyor, Suçlu ile alkol kullanmaya devam etmesi halinde ceza evine konacağı konusunda kontrat
yapılıyor.
4-5 kez karısını döven kişi 6 ay hapis cezası ile cezalandırılıyor, alkolik ise ceza uzak
bir yerde yatarak tedaviye dönüştürülebiliyor. Karar aşamasına gelindiğinde ceza infaz kurumu
hapis veya süresi belirli tedavi seçeneklerini, ceza infaz kurumu belirliyor. Mahkeme suç için tedavi
süresinin yeterli olup olmadığını belirliyor.
İsveç'de çok fazla yabancı grup var. Uygulanan şiddet açısından gruplar arasında büyük
bir fark yok ancak suç duyurusunda bulunma konusunda gruplar arasında farklılık var. Bazı göçmen
gruplarda çok şiddet olmasına rağmen şikayet olmuyor.
İsveç'dedoktorlar çocuğun şiddet gördüğü sonucuna ulaşırsa sosyal hizmetlere
bildirmek zorunda, sağlık kurumlarındaki dosyalarla ilgili gizlilik var, mağdurun rızası olmazsa
savcı dosyaya bakamıyor. Şiddete uğrayanlar yargıya ulaşması endişesi ile sağlık kurumuna
başvurmaz endişesi ile yetişkinlere ilişkin şiddet olaylarında sağlık kurumlarına ihbar zorunluluğu
getirilmemiş.
Mağdur istemezse uğradığı hasarın tespiti için raporu alınamıyor, fotoğrafı çekilemiyor.
Mağdur atanan temsilcisi tarafından rapor ve fotoğraf için ikna ediliyor.
Savcı duruşmada tanık olarak olaya ilk müdahale eden polisi müdahale anındaki
görüntü konusunda tanıklık yapması için çağırıyor.
1982 yılından itibaren aile içi şiddet suçlarında dava açma zorunlu hale geldi. Bu tip
suçlarda arabuluculuk-uzlaşma yok. Sosyal hizmetler çocuğun iyiliği için aile içi şiddetle ilgili
taraflarla görüşüyor. Bu görüşmenin ceza hukuku açısından yargı süreci ile bir ilgisi yok.
Çalışma ziyaretinin 2. Günü saat 10 ile 12 arasında Huddinge Kadın Sığınma Evi
ziyaret edilmiştir. Bu ziyaret sırasında Kadın Sığınma evi görevlileri Laila Leman ve Zerrin
Sarıoğlu çalışmaları konusunda bilgi vermiştir. Bu bilgilendirmeye göre;
Kadın sığınma evinde gönüllü çalışanlar kar gütmeden çalışıyor. Kadın sığınma evlerini
belediye ekonomik olarak destekliyor. Sığınma evi çalışanlarından 2 kişinin özlük hakları belediye
tarafından karşılanıyor. Eve sığınan kadınların yerleştirildiği 2 apartmanın giderlerini belediye
karşılıyor. Sığınma evinde 1 toplantı odası, çocuk odası ve dernek odası var. Sığınma evinde
gönüllü çalışan 22 kişi var. Telefonlara cevap verip gelenlerle görüşüyorlar. Ziyaretlerle evlere
yerleşenleri takip ediyorlar. Huddinge Kadın Sığınma Evi ilk sığınma evlerinden, 30 yıllık.
Başlangıçta sığınma evinin ekonomik durumu iyi değildi. Halk, polis, yasama organı sığınma evinin
koşullarını bilmiyordu. Son yıllarda gönüllü kadın örgütlerinin yönlendirmeleri ile olumlu
gelişmeler oldu. Her belediyenin kadın sığınma evi kurma yükümlülüğü var. Kadın sığınma evi
açılması konusunda Sosyal İdare Müdürlüğü teklif veriyor. Hükümetin onayı ile kadın sığınma evi
açılıyor. Bu evlerin sosyal çalışanları var. İsveç'de 140 sığınma evi var. Yılda 8-10.000 kadına
hizmet veriliyor. Kadın çocuğuna bakmak ta dahil her yönden destekleniyor. Kadınların sığınma
evine gelişlerinde ihtiyaçları sınırsız oluyor. Gelenler fiziksel şiddet nedeniyle geliyor ancak
ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gördükleri de ortaya çıkıyor. Başvuranların %50-60 kadarı
yabancı, dil bilmiyorlar. Kadına her konuda yardımcı olmak gerekiyor. Bazen kadını gitmek istediği
yere götürmek hep yanında olmak gerekebiliyor. Şiddet gören kadın geldiğinde çocukların da
desteklenmesi gerekiyor. Kadınla birlikte gelen kız çocuklarda yaş sınırı yok. Erkeklerde yaş sınırı
12. 12 yaşından büyük erkek çocuğu olan kadın Sosyal Hizmetlere devrediliyor.
Kadın sığınma evlerine;
Kadın kendisi başvuruyor,
Sosyal Hizmetler gönderiyor,
Polis gönderiyor,
Sağlık birimleri gönderiyor,
Kadınların yakınları telefonla bilgi veriyor; Bu durumda kadına direk telefon edilerek
çağrı yapılmıyor, yakınların kadını sığınma evine gitmesi için teşvik etmesi isteniyor. Öncelikle
kadınınkendi sorununu bilmesi gerekiyor. Kadın sığınma evine gelen kadına harçlık verilmesi
gerekiyorsa kadın sosyal hizmetlere devrediliyor. Sosyal hizmetler 3-4 günlük harçlık veriyor.
Araştırma yapılıyor, gerekli görülürse ekonomik yardım yapılıyor. Başvuranların kadın sığınma
evinde 3 ay kalmaları öngörülüyor ama kadınlar uzun zaman kalabiliyor. Stockholm'de ev bulma
sıkıntısı var. Kadın ayrı eve çıkmakta güçlük yaşadığında bir süre sonra sosyal hizmetlere
devrediliyor. Sosyal hizmetlerle iş bulma kurumu arasındaki çalışmalarla kadına iş bulunabiliyor.
İsveç'de oturma izni olması sosyal güvence için yeterli. Oturma ve çalışma izni varsa sağlık hizmeti
alınabiliyor. Kadın sığınma evlerinin ve kadınların kaldığı yerlerin kirası, eşya masrafının en büyük
finans kaynağı belediye. 2 çalışanın ücreti, kira, evlerin bakımı belediye tarafından sağlanıyor.
Ayrıca belediye yılda 80.000 kron veriyor. Çeşitli fonlar var, fonlardan para istemek için özel
çalışmalar yapılıyor. Örneğin gönüllü çalışanların eğitimi için para istenebiliyor. 140 kadın evinin
bağlı olduğu federasyonlar var. Bu federasyonların da fonları var. Sığınma evleri bu
federasyonlardan para istiyor. Federasyonlar da sosyal hizmetler müdürlüğündenpara alıyor.
Kadınlar sığınma evinin yerleştirdiği evlerde kalıyor, kadılar sığınma evinde terapi alıyor. Kadın
şiddet gördüğü halde ne yapacağını bilmiyor, eşini sevdiğini söylüyor, kadın sığınma evinde
danışmanlık yapılarak yardımcı olunuyor. Tedavi amaçlı kadınların yaşadıklarını anlatabilecekleri
programlar var, kadınların gelecekten ne beklediklerini görmeleri sağlanıyor. Bu sığınma evine
bağlı 6 yer var. Bu evlerde kalanların % 80'i başka ülkelerden gelmiş, % 20'si İsveçli, İsveçlilerin
çoğu terapi alıyor. 3-20 yaş arasında olan, annelerinin babalarından şiddet görmesine tanık olan
çocuklara terapi yapılıyor, 5-6 yıldır çocuklara terapi yapılıyor, eskiden çocuklar paket gibi
değerlendirilirken 5-6 yıldır çocuklar da kurban olarak görülüyor.
İsveç'de suç mağdurları kurumu var, şiddete uğrayan veya şiddete maruz kalan yada
tanık olan çocuk ve kadın için tazminat da isteniyor.
Kadın sığınma evine gelen kadın polise başvurmak isterse bu konularda çalışan avukat
bulmasında kadına yardımcı olunuyor. Velayet davası açılacaksa kadının gelirine göre devlet vekil
tayin ediyor. Hukuk davalarında vekalet ücretinin % 60ını devlet karşılıyor, % 40ını kadın
karşılıyor. Ceza davalarında vekalet ücretinin tamamını devlet karşılıyor. Bu kadın sığınma evi
tarafından yılda 30 kadın, 30 çocuk kabul ediliyor. Bu kadın sığınma evi geçen yıl, 57 kadını yer
olmadığı için başka sığınma evi veya sosyal hizmetlere yönlendirmiş. Her sene 150 yeni kadınla
ilişki kuruluyor. % 60'ı yabancı, ev için başvuranların % 80'i yabancı. Kalanların %77'si Huddinge
belediyesinden. % 20'si başka belediyelerden gelenlerden oluşuyor. Terapi konusunda sınırlama
yok. İsveç'de erkek sığınma evi yok, erkek danışma merkezi var. Terapi ve destek için
başvuruyorlar. Kadın sığınma evleri gizli tutuluyor. Gizli tutulmayanların güvenlik önlemleri var.
Kadın sığınma evinin tanıtımı yapılırken büro adresi yazılmıyor. Telefon numarası var. Belediyenin
internet sitesinde sığınma evinin adı ve telefon numarası var, gazetelerde aynı şekilde tanıtım
yapılıyor. Kadınların yerleştirildiği dairelerin bulunduğu binalarda diğer dairelerde oturanlar
durumu biliyor ama başkalarına söz etmiyor, toplumsal bilinç oluşturulmuş. Kadınlar erkeklerin
şiddet uyguladığını ortaya çıkarınca erkek tam tersini kanıtlamaya çalışıyor. Toplumda kadın
dövmenin kötü bir davranış olduğu konusunda bilinç oluşmuş.
Belediye geliri olmayan kadına 6-8.000 kron veriyor. Taşınma durumunda yardım alan
ve çalışanlar, gönüllüler haberleşerek destek oluyorlar.
Sığınma evine başvuranın uyuşturucu- alkol bağımlılığı veya psikolojik rahatsızlığı
varsa sosyal hizmetlere yönlendiriliyor. Kadın sığınma evi tarafından kabul edilen kadınların kendi
anahtarları var. Yerleştirildikleri ev dışında kalacaklarsa en fazla 1 gün izin veriliyor. Aynı evde
kalan kadınlar arasında sorun çıkarsa aynı evde kalamayacaklarsa taşınmaları isteniyor. Kadın
evden ayrılmak istemezse sosyal hizmetlere başvuruluyor. Evde uyulması gereken rutin kurallar
var; saat 22.00den sonra televizyon izlenmeyecek gibi. Ziyaretçi özellikle erkek ziyaretçi yasak,
tespit edilirse taşınması isteniyor.
Şiddete uğrayan kadının adresi vergi dairesi tarafından değiştiriliyor. Kimlik değiştirme
Milli Emniyet dairesi tarafından yapılıyor. Terapi ile şiddetsiz yaşamanın yolu gösteriliyor.
Evlilik nedeniyle İsveç'e gelenlere 2 yıl süre tanınıyor. 2 yıl sonunda yeniden
değerlendirme yapılıyor. 2 yıl dolmadan boşanma olursa yurt dışına çıkış veriliyor. 2 yıl dolmadan
şiddet yüzünden başvuru olursa kadın bu konuda bilgilendiriliyor. Polise başvuru öneriliyor.
İsveç'de illegal olarak kalan kadınlar için kalacak yer sağlanmıyor. Terapi sağlanıyor, terapi için
başvuran kişinin illegal olarak ülkede kaldığını bildirme yükümlülüğü yok. İsveç'de oturma izni
verilmeyen kadının çocuğu varsa çocuğun babasının oturma izni varsa baba çocuğu ile ilişkisinin
sürmesini istiyorsa kadının İsveç'de kalması sağlanıyor.
Kadının şiddet nedeniyle başvurması halinde hem polisin hem sosyal hizmetlerin risk
değerlendirmesi yapma zorunluluğu var.
Kadın sığınma evinde kadına güvenden yola çıkarak hareket ediliyor. Kadın çocukla
gelirse sosyal hizmetlere bilgi verilmesi gerekiyor. Sosyal hizmetlerin aile ve velayet bölümü var.
Velayet davalarında bu bölümün raporu çok önemli.
Kadın sığınma evinde başvuran kadın merkez. Kadın bilgilendirilerek onun istediği
yapılıyor. Kadın çocukla birlikte geldiğinde sosyal hizmetlere bildirimi kabul etmezse kadın,
sığınma evine kabul edilmiyor.
Sosyal idare müdürlüğü kadın sığınma evine hukuki yardım yapıyor. Kadın sığınma evi
kadın istemezse polise ve mahkemeye kadının kaldığı tarihler konusunda bilgi vermek zorunda
değil.
Çalışma ziyaretinin 2. Günü13.00 ile 15.00 saatleri arasında Söderorst polis bölgesi
ziyaret edilmiştir. Bu ziyaret sırasında Aile içi şiddetle ilgili çalışanlar bilgi vermiştir. Bu
bilgilendirmeye göre;
Polisin görevi her şeyden önce suçun önlenmesi, asayişi sağlamak, suç soruşturması
yapmaktır. İsveç'de ön soruşturma sırasında polis,savcı çok yakın çalışıyor. Polis sağlık idaresi ve
özel örgütlerle birlikte çalışıyor. Erkek danışma merkezleri, özel görevleri olan örgütler, göçmen
daireleri, özürlü dernekleri var. Polis bu derneklerden mağdur ve sanığa yardım etmek için destek
alıyor.
Aile içi şiddet veya yakın ilişkilerde şiddet İsveç'de son günlerde güncel bir konu. Aile
içi şiddette uzun süre devam eden psikolojik şiddet de var. Aynı şiddete maruz kalan erkek de var.
Suçun tehlike düzeyini bilmek önemli. Polisin en önemli görevi taraflarla konuşup delil toplamak.
En önemli görev bir suç işlenip işlenmediğini tespit etmek. Mağdurun suça maruz kalmasının yanı
sıra aile içindeki rolü nedeniyle farklı bir konumu var. Çoğu zaman mağduru soruşturmaya katmak
zor oluyor. Ekonomik bağımlılık, eş, yakın akraba, uzun zamandır tanınan kişiden şiddet gelmesi
nedeniyle mağdur soruşturmaya katılmak istemiyor. Çok küçük yerler dışında emniyet teşkilatında,
aile içi şiddet, yakın ilişki içinde şiddet birimleri var.
Güney Stockholm'de aile içi şiddet bürosunda 35 kişi çalışıyor. Yılda 2300 aile içi
şiddetle mücadele edilmiş. Aile içi şiddette tanıklar da farklı görünümde olabiliyor. Suç mahalli
sınırlı bir yer. Polis olay olunca müdahale ediyor. Başvuru üzerine savcılık ve mahkemeden
uzaklaştırma kararı alınabilir. Savcılık uzaklaştırma kararını alır, her zaman mahkemeye itiraz
edilebilir. Aile içi şiddet olaylarında tanık bulmak zor oluyor. Tanık hem şüpheliye hem sanığa
yakın. Şüpheliyi tespitte zorluklar yaşanabiliyor. Genellikle şüpheli mağduru bu konuda
etkileyebiliyor. Bu tür konularda işin içine ayıp yada utanç giriyor. En önemli faktör mağdurun
soruşturmanın başından sonuna kadar içinde olması. Delil tespiti çok önemli. Aile içi şiddetle ilgili
toplumun farklı birimlerinin işbirliği yapması önemli. Polis suçu soruşturur, Sosyal hizmetler
mağdura ve zanlıya destek olur. Gönüllü toplum örgütleri destek sağlar. Bir çok sivil toplum örgütü
şiddet nedeniyle içine kapanan kadını toplum içine katmak için çalışma yapmaktadır.
Çocuklara karşı işlenen şiddetle mücadele eden ayrı bir birim vardır. 15 yaşına kadar
çocuklarla ilgili çalışma yapılır.
1979 yılında dünyada ilk defa İsveç'de çocuğu dövme yasağı konmuştur.
İsveç kanunlarında ağır hak ihlali ile ilgili bir düzenleme var. Ceza daha ağır. Darbın
ağır hak ihlali sayılmasındatekrarlanma sayısı ve kullanılan alet önemli.
O bölgede çocuklarla ilgili 10 savcı görevli. Çocuğun ifadesi alınırken savcı da hazır
bulunuyor. Çocuklarla ilgili olaylar 3 ay içinde sonuçlandırılıyor, dava açılacak mı açılmayacak mı
bu süre içinde karar veriliyor. Çocuklarla ilgili soruşturmalarda sosyal hizmetlerle iş birliği
yapılıyor. Güney Stockholm'de 6 sosyal hizmetler kurumu var. Çocuğun ifadesi alınırken sosyal
hizmetler görevlisi de hazır bulundurulur. Çocuk merkezi olarak adlandırılan çocuklarla ilgilenen
birimde 2 sosyal hizmet görevlisi yerleştirilmiş. Bu görevliler çocuklara ve ailelere danışmanlık
yapıyorlar. Polis okullar ve ana okulları ile iş birliği yapıyor. Çocuk soruşturmasında görevli memur
özel eğitimden geçer. Çocuk ifadesi alınırken video kaydı yapılıyor. Video duruşmada izleniyor.
Duruşmada çocuk soruşturmacısının çocuğu yönlendirip yönlendirmediği dikkate alınıyor.
Soruşturmada çocuk yönlendirilmişse mahkemede dikkate alınmıyor.
Suç ihbarları daha çok okul ve kreşlerden geliyor. Öğretmenler çocukta fiziki bir iz veya
davranışlarda uygun olmayandeğişiklik görürlerse çocuk anlatırsa suç ihbarında bulunuyorlar.
Okulda çalışanların suçu bildirme yükümlülüğü var. Bu yükümlülük sosyal hizmet kanunundan
kaynaklanıyor. Yükümlülük sadece sosyal hizmetlere bildirimle sınırlı. Sosyal hizmetler polise
bildiriyor. Çocuğun durumu çok acilse sosyal hizmetler acilen tedbir alabilir.
Bir çocuğun aile içi şiddete maruz kaldığı tespit edilirse çocuğa derhal temsilci atanır.
Çocuk aile bireyleri ile iletişimi sürdürdüğü için temsilci soruşturma ve dava süresince çocuğun
yararını gözetmek durumundadır. Soruşturma boyunca izlenecek yöntemi savcı belirler. Savcı ifade
alınması gerektiğini söylediğinde polis okulla veya kreşle bağlantıya geçer. Okul bir görevli ile
birlikte çocuğu emniyete gönderir. Çocuğun ifadesi sivil bir büroda alınır. Çocuğun ifadesi video
kaydına geçilir. Bu kayıtlar duruşmada incelenir. Çocuk duruşmaya çıkarılmaz. Soruşturma
odasında çocuk ve gerekirse tercüman olur. Dinleme odasında sosyal hizmetler görevlisi ve çocuk
temsilcisi bulunur. Kontrol odasında savcı ve polis izler. Okuldan gelen görevli çocuğun ifadesine
tanık olmaz. İfade alınırken ara verildiğinde savcı, polis ve çocuk temsilcisi görüşür. İfadeden sonra
fiziki muayene kararı alınabilir. Savcı ailenin gözetim altına alınmasına karar verebilir. Çocuğun ve
kardeşlerinin tehlike altında olduğu sonucuna ulaşılırsa sosyal hizmetler çocuğu aileden almaya
karar verebilir. Çocuk ifadesi alındıktan sonra okula gönderilir. İfade alındığı polis tarafından aileye
bildirilir. Çocuğun ifadesi alındıktan sonra zanlı ifadesi alınmak üzere çağrılır. Sosyal hizmetler de
aile konusunda bilgi edinmek için ifade almak için çağırır. Öğretmeninden dayak yiyen çocukla da
aynı birim ilgilenir. Suçu işleyenin çocuk olması halinde farklı bir birim ilgilenir. Polis çocukla en
fazla 2 kez görüşür. Görüşmeler 1-1,5 saatle sınırlıdır. Cinsel suçlar söz konusu ise görüşme sayısı
5-6'ya kadar çıkabiliyor. İfade alındıktan sonra çocuğun ailesine iletilmek üzere bir mektup
gönderiliyor.
KADIN HAKLARININ İHLALİ: 1998 yılından bu yana yürürlükte olan bir düzenleme.
Bir çok değişik kavramı içinde topluyor. Ağır kadın haklarının ihlalinde en az 6 ay hapis cezası söz
konusu oluyor. Ağır kadın haklarının ihlalinde bir erkek yakın ilişki içindeki kadına şiddet
uyguluyor. Defalarca tekrar söz konusu. Bu suçun işlenmiş olması için en az 3 kez suç işlenmeli,
suçların belli bir ağırlığı olmalı. Bu suç tespit edildiğinde ivedilikle hareket edilir. Bu yüzden polis
teşkilatında hızlı hareket eden birim oluşturulmuş. 3-4 hafta içinde bir sonuca ulaşmak için
çalışılıyor. Bu birime bir savcı liderlik ediyor. Olaydan haberdar olunduğunda 1 hafta içinde
mağdurun ifadesinin alınması hedefleniyor, olayın üzerinden fazla zaman geçerse mağdurun iş
birliği yapmayacağı düşünülüyor. Polis olay yerinde olduğu için polisin tutanağına çok önem
veriliyor. Olay üzerine gelen polis orada ifade alırsa çok faydalı oluyor. Polis olay yerinde algılarını
tutanak altına alıyor. İz ve hasar tespiti yapıyor. Mağdurdan müşteki temsilcisi isteyip istemediği
soruluyor. Mağdurun ifadesinden sora gerekli görülürse zanlı göz altına alınıyor. Çevrede araştırma
yapılıyor, akraba ve komşuların bilgisine baş vuruluyor. Mağdur daha önce hastaneye baş vurmuşsa
onun izni ile hastaneden gerekli bilgiler alınıyor. 1982 yılına kadar aile içi şiddet şikayete bağlı idi.
1982'den bu yana şikayet aranmıyor. Şikayetten vazgeçme halinde mağdurdan duruşmaya katılarak
şüphelinin ne kadar iyi olduğunu anlatması isteniyor. Yetişkinden şikayet gelince olayın içinde
çocuk olup olmadığına bakılıyor. Çocuk varsa sosyal hizmetlere haber veriliyor.
SONUÇ OLARAK:
İsveç'de yapılan bu çalışma ziyareti sonrasında İsveç'de kadına karşı işlenen suçlar ve
aile içi şiddet suçları ile ilgili özel çalışma yöntemleri izlendiğini, bu suçlarla ilgili soruşturmalarda
gizliliğe ve derhal müdahaleye önem verildiğini tespit ettim. Müşteki temsilciliği kurumunun suçtan
zarar görenlerin haklarının korunması yönünde önemli bir rol üstlendiği sonucuna ulaştım. Kadın
sığınma evlerinin kadının yararını gözeterek tam bir gizlilik içinde çalıştığı ve toplumda kadına
karşı şiddet konusunda önemli birfarkındalık oluştuğunu tespit ettim.
MİHRİYE TARLAN
İSTANBUL 4. AİLE MAHKEMESİ HAKİMİ