Evenstad

Transkript

Evenstad
Business Spotlight Ocak - Şubat 2007
2
Iҫerik
• Yeniler ile iҫ iҫe
14,00 € (4)
• Iskoҫya
15,05 € (4)
• Ölünebilecek hamburger
14,55 € (5)
• Bir iş adamı gibi görünmek
16,15 € (5)
• Inişler ve ҫıkışlar
13,75 € (6)
• Buster Martin
29,80 € (7)
• Kathrin Hauger
31,95 € (9)
• Organik gıdalar
70,85 € (11)
• Uzun yolculuk
11,70 € (15)
• Organik gerҫekler ve rakamlar
9,55 € (15)
• Bir gelir kesintisini kabul eder miydiniz?
54,00 € (16)
• Akan paralar
16,05 € (19)
• Yetenekler arayışı iҫerisinde
15,95 € (19)
• Bir yerlere bir köprü
16,15 € (20)
• Başlıkların arkası
25,85 € (21)
• Afrika`daki kurtlar
17,95 € (23)
• Ingiltere tek başına bu krizi ҫözemez
14,45 € (24)
• Ispanyol gurme patlaması
25,70 € (24)
• Yaşamak iҫin ҫalışmak
82,85 € (25)
• Yeni Libya
27,85 € (31)
• Hukuksal konuşmak
49,40 € (33)
• Sorunların ҫözümünü bulmak
83,50 € (36)
• Indra Nooyi
68,80 € (43)
3
• Adria Furnham
28,65 € (47)
• Yeni bir marka tecrübesi
13,70 € (49)
• Kısaca
13,80 € (50)
• Ne okuduǧum
13,05 € (50)
• David Ogilvy kim di?
17,75 € (51)
• Cildimizi koruyalım
52,40 € ( 51)
• Eamonn Fitzgerald en son trentler ile ilgili
28,80 € ( 54)
• Uzay
10,80 € ( 56)
• Diş tıbbı
10,85 € (56)
• Işıklandırma
11,05 € (57)
• Tasarım
6,05 € (57)
• Tarım
18,45 € (58)
• Ev ödevini yapmak
64,50 € (59)
• Benim evim benim ofisim
10,60 € (62)
• Durum incelemeleri
8,80 € (63)
• Okul denetimleri
9,50 € (63)
• Röportaj
21,90 € (63)
• Ani resim ҫekme kararı
52,35 € (64)
• Ben Evenstad
9,05 € (67)
• Eǧitim
12,30 € (68)
• Bir ҫok işi belli bir zaman dilminde yapmak
11,90 € (68)
• Kitap
9,10 € (69)
• Kanada`da ҫalışmak
9,85 € (69)
Toplam
1171,05 €
4
Yeniler ile iҫ iҫe
Eǧer gercekten deǧiştirmek istiyorsanız, tabii ki her zaman iҫin
deǧiştirebilirsiniz. Yeni yılın başlangıcı ile hala derinlerde sembolik
bir şeyler var. Amerika`da 2007 yılının kasım ayında gerҫekleşen
seҫimlerin sonuҫ`larına bakıldıǧında siyaset`e geri dönüş gibi
görünüyor. Bu durum hem Cumhuriyet`ҫilere hem Demokrat`lara
meydan okuyacak. Ingiltere hükümeti`nin baş ekonomisti, Sir
Nicholas Stern`in, raporuna göre şüphe`siz küresel ısınmanın
tehlikeleri ile ilgili daha ciddi bir tartışma olacak. Ve organik ürünler
dünya üzerinde ҫevresel etki yaratarak kuşkusuz daha yoǧun
tartışılacak.
Geҫen sene Business Spotlight dergisinde bir takım deǧişiklikler
meydana geldi. En önemli deǧişiklik dergi`nin sene`de altı kez
yayınlanma kararı. Fakat bunun haricinde ücretsiz bir şekilde
websitemizden indirebileceǧiniz hafta`lık audio podcast`larımızı
yayına sunduk ve Yunanistan ile Ukrayna`da Business Spotlight`ın
yeni baskısını yayınladık.
2007 yılı iҫin bir kaҫ deǧişiklikler daha yaptık. Almış olduǧumuz
deǧerlendirmeler doǧrultusunda Business Spotlight plus ҫalışma
kitabımızın kalitesini yükselttik. Bunun haricinde audio CD`imizin
iҫeriǧini abonelik karşılıǧında websitemizden indirebilirsiniz.
Deǧerlendirmelerinizi almaktan memnuniyet duyarız ve geҫen
senelerdeki fikirleriniz ve desteǧiniz iҫin teşekkür ederiz.
Iskoҫya
Daǧlık bölge` nin başarı öyküsü
Uzun seneler önce Iskoҫyalı`lar ülkelerini terk edip Ingiltere`ye iş
bulmak iҫin gittiler. Şu an trent tam tersine gelişmekte, ҫünkü gittikҫe
fazla Ingiliz Iskoҫya`ya daha iyi bir yaşam ümidi ile göҫ ediyorlar.
Leeds` den Angela Willliams Knoydart`ın daǧlık bölgesinde beş sene
yaşadı. „Günlük trafik`ten ve stress`den bıkmıştım ve ҫocuklarım iҫin
daha kaliteli bir yaşam istiyordum,“ diye Williams The Guardian` a
anlatıyor. Bir sürü Ingiliz`in geҫen senelerde kasaba`ya göҫ ettiǧini
söylüyor. „Herkesin burada az ҫok yeni sakinli olarak görüldüǧü bu
yer eşsiz.“ Iskoҫya`nın ilk bakanı, Jack MC Connell bu trent` i
5
„tersine dönmüş beyin göҫü“ olarak tanımlıyor. MC Connell nüfus
artışı`nın 2003 yılında dünya`nın her bir yanından göҫ` ü desteklemek
amacı ile başlatılan hükümet`in Fresh Talent politikası üzerine
gerҫekleştiǧini söylüyor. Önümüzdeki iki sene`de toplam`da 45.500
insan Iskoҫya`ya göҫ etti. Yaklaşık üҫ’ de ikisi Ingiltere`den
geliyordu. Hükümet`in gelişim ajansı Highlands and Island Enterprise
(HIE) büyüme`nin büyük kısmı en önemli şehir`lerde gerҫekleşti.
Highland`in başkenti, Inverness, son kırk sene`de nüfusu`nun 65. 000
insan`a katlandıǧını yaşadı. Şehrin doǧusunda yaklaşık 20.000 yeni
gelenler iҫin önümüzdeki 30 sene`de bir ҫok yeni şehir planlandı.
Ölünebilecek hamburger
Üҫ sene önce Jeff Weinstein Santa Monica, Kalifornia` daki evinden
ҫok fazla uzak olmayan bir hamburger restoran`ı aҫtı. Weinstein bu
yeri aile` sinin yemekler`de eşlik edebileceǧi bir yer olarak tanımlıyor.
Fakat bu restoran o kadar büyük bir başarıydı ki Weinstein Amerika`
nın genelinde 600 franchise restoran`ı aҫmayı planlıyor. Reklam
yapmasına gerek yok. Bu konsept o kadar aǧız`dan aǧız`a konuşuldu
ki, şu an herkes tarafından biliniyor. Müşteriler 300.000`den fazla
yemek ҫeşit`lerinden kendi gurme hamburger`lerini yapmak üzere
seҫebilirler. Restoran ilk üҫ ayın`da bir zarar yaptı. Geҫen sene GQ
dergi` sinin „Ölmeden önce yemeniz gereken 20 hamburger“
listesinde yayınlandı. Oprah Winfrey Show`da hamburger` lerden
bahsedilirken restoran`ın satış miktarı 44.000 $ `dan 245.000 $ `a
kadar yükseldi. Kısa zaman önce Weinstein Amerikan`ın
„Franchising`in dedesi“ olarak bilinen Lou Gurnick tarafından
arandı. Önümüzdeki üҫ sene iҫerisinde Kalifornia`da ilk 60 restoran`ı
aҫmayı planlıyorlar. „Bu restoran`ı müşteriler`in ne kadar hızlı
benimsediklerini ve sevdiklerini görüyorum.“ diye Weinstein Business
Week` e anlatıyor. „Eǧer bu kadar insan bu konsep` ti sevdiyse, o
zaman bence bu restoran`ları onların ayaklarına kadar getirmeliyiz.“
Bir iş adamı gibi görünmek
Ruben Vardanian Moskova`da kişisel nedenlerden dolayı bir Iktisat
Okulu aҫacaǧını iddia ediyor. „Benim ҫocuklarımın en azından
Barcelona, Londra, Amerika veya Moskova`da okuma şansları olması
6
gerekiyor.“ diye 38-yaşındaki işadamı Financial Times`a anlatıyor.
Vardanian Troika Dialog, Rusya`nın en güvenilir ulusal yatırım
banka`sının, genel müdürü. Yüksek makam`da arkadaşları olduǧu ve
bir okul`un finansmanı iҫin 12 Rus oligarch` ve iki Rus olmayan
şahısları yatırım iҫin ikna ettiǧi söyleniliyor. Yatırımcılar`ın arasında
Hindistan`da bulunan Sun Grup holding`in genel müdürü Shiv Vikram
Khemka ve Ingiliz futbol kulübü Chelsea`nin sahibi Roman
Abramovich bulunuyor. 2007 yılında Skolkovo Moscow yönetim
okulu kurslarını vermeye başlayacak ve 2008 yılında tam gün bir
MBA programı sunacak. 2009 yılında Moskova` nın batısında kampüs
aҫılacak. Ermenistan`da doǧan Vardanian okul`un bir üniversite gibi
deǧil bir işletme gibi yürütüleceǧini ve 2015 yılı iҫin kar sınırının
aşılacaǧını söylüyor. Profesörlere uzun vadeli iş anlaşmaları sunmak
yerine aylıkları prim sistemiyle ödenecek. Okul`un başarısı
Vardanian`a göre mezun ettiǧi yenilikҫi iş adamların sayısından
ölҫülebilecek. „Rusya`da daha fazla insan`ın risk üstlenmesi iҫin
onları motive edeceǧiz.“ diyor Vardanian. Yeni işletmeleri finanse
edebilmek iҫin okul`un 40 $ milyon geliri risk finansma fonu`na
yatırılacak. Vardanian yeni okul`unun banka`sının uyguladıǧı
kuralların aynısını izleyeceǧini söylüyor. „Okul`un başarı, netlik, ve
iyi bir işletme`ye sahip olacaǧını da ekliyor.“
Inişler ve ҫıkışlar
Tüketici Fiyat Endeks araştırmasına göre ürünler ve hizmet`lerden
oluşan „sepet“ fiyatı degişti. Bu sepet fiyat`ı enflasyon`u ölҫme birimi
olarak görülüyor. Fakat Avustralya`nın yeşil partisi, CPI`ın raporuna
göre son on sene`nin geҫim masraflarının ve düşük gelirli insanlar`ın
üzerindeki enflasyon etkisi` nin yanlış yansıtıldıǧını söylüyor. CPI
verilerine göre 1996 yılından beri fiyat`lar ortalama olarak 29,6 %
yükseldi. Bilgisayar, televizyon ve elektronik cihaz`lar gibi bazı
ürünlerin fiyat`ları da düştü. Bu arada arabalar`ın fiyatları da düştü.
Fakat hayat iҫin gerekli olan ürünler`in fiyatları enflasyon oranından
daha hızlı bir şekilde yükseldi. Kamu taşıma araҫların bilet fiyat`ları
ve tıbbi bakım ile ҫocuk bakımı gibi önemli hizmetler`in fiyatları da
bir artış gösterdi. Bunun haricinde meyve, sebze ve ekmek gibi temel
gıda ürün`lerin fiyatları da yükseldi. Yeşiller`in strateji danışmanı,
Richard Denniss, alım gücünü belirlemek iҫin en gerekli ürünlerin
7
fiyat`larının kullanılması gerektiǧini söylüyor. „Düsük gelirli insanlar
artan gıda fiyatları sonrasında ucuz elektrik ürünlerini satın alarak
karşılık veremiyorlar.“ diye Denniss raporunda yazıyor.
Buster Martin
100 yaşı ile ҫalışmayı bırakmayı düşünmüyor. Ingiliz Buster Martin
hayat`ta daha bir ҫok şeyi gerҫekleştirmek istiyor.
Şu an ki işi: Güney Londra, Lambeth`de Pimlico Plumbers adında bir
şirket iҫin küҫük taşıma araҫlarını temizliyorum. Medya bizi „asil
temizleyiciler“ olarak adlandırıyor, ҫünkü müşterilerimizin ҫoǧu
zengin ve ünlü, fakat ben kesinlikle asil deǧilim!
Yaş ve aile: 100 yaşında. Eşim Iriana 1955 yılında vefat etti ve ben
yeniden evlenmedim. Başka bir bayanı eşim kadar mükemmel
bulamam. Kendisi ile 17 ҫocuǧumuz oldu. Kaҫ tane torunlarımızın ve
torunlarımızın torunlarının olduǧu ile ilgili hiҫ bir fikrim yok.
Ev: Fransa`nın baska bölgesinde dünya` ya geldim, fakat üҫ aylık iken
1906 yılının noel`inden iki gün önce Ingiltere`ye götürüldüm. Anne
babamı hiҫ görmedim ve ҫocukluk yıllarım Cornwall` daki bir
yetimhane`de geҫti. Londra` ya 1916 yılında geldim ve o zamandan
beri burada yaşıyorum.
Gelir: Ne kadar kazandıǧımı söylemek istemiyorum. Yarım gün ve
işlerin yoǧun olduǧu günlerde ҫalıştıǧım iҫin hafta`dan hafta`ya
deǧişiyor.
Tatiller: 35 sene askeriye`deydim. Böylece bütün dünya` yı gezip
görmek istediklerimi gördüm. Bugün tatil yapmak istiyorsam, o
zaman Cornwall`a geri dönerdim.
Ҫalışma saatleri: Işverenim ne zaman isterse, fakat perşembe günleri
deǧil, ҫünkü o gün emeklilik maaşımı alıyorum.
Bu mesleǧi seҫmemin nedenleri: ҫünkü ev`de oturmaktan canım
sıkılmıştı. Uzun seneler pazar`da ҫalıştım ta ki 97 yaşında emekli
8
olana kadar. Fakat bir kaҫ ay sonra ҫıldırdım ve bu imkan oluştuǧunda
hemen kullanmaya karar verdim.
Işimin en sevdiǧim yönü: Insanlar ҫok nazik ve kibir`den uzak.
Bunun haricinde beni dinҫ tutuyor olması benim hoşuma gidiyor.
Işimin en az sevdiǧim yönü: Bu işin sevmediǧim hiҫ bir yönü yok.
Eǧer para helal bir şekilde kazanılmış ise, hiҫ bir iş benim iҫin kirli
olamaz.
Gerekli olan yetenekler:
Zor şartlar altında ҫalışabilmek
zorundasınız ve görevi ciddi almak zorundasınız.
Iş` e başladıǧım günden beri en önemli deǧişiklikler: Nereden
başlamam gerekiyor? Bugün`ün genҫleri geҫmiş` te var olan aynı iş
anlayışına sahip deǧiller. Eǧer bu anlayışa sahip olsalardı, o zaman bu
ülke ҫok büyük bir ülke olurdu.
Konuşulan diller: Ingilizce ve biraz Cornish.
Iş dışında en önemli ilgi alanları: Okumak, ҫengel bulmaca ҫözmek
ve birahane` ye gitmek. Bugünler`de televizyonu da ҫok seviyorum.
Hedefler ve hayaller: Hiҫ bir zaman hırslı olmadım. Hiҫ bir zaman
her hangi hayallerim olmadı. Her zaman hayat`ı olduǧu gibi kabul
ettim ve şimdiye kadar hiҫ pişman olmadım.
Pişmanlıklar: Hiҫ bir pişmanlıǧım yok.
En büyük başarılar: Belki bu yaşam mücadelesini yarasız
tamamlamak. Ve bazı insanlar beni 100 yaşıma girdiǧim iҫin tebrik
ediyorlar. Fakat her iki durumun şans işi olduǧunu söyleyebilirsiniz.
Hayat`ta en fazla öncülük tanıdıǧım konu: Geҫmiş`te iyi bir eş ve
baba olmaktı. Şu an mutlu ve aktif olmak. Bunun dışında görgü
kurallarının da önemli olduǧunu düşünüyorum. 100. yaşgünümde bir
televizyon şovuna davet edildim, fakat beni bir buҫuk saat beklettiler.
9
Bu iyi görgü kuralları örneǧi deǧildi, böylece dışarıya ҫıktım ve
birahane`ye gittim!
Hayalimdeki iş: Hayatımda bir ҫok işı yaptım ve hepsinden de keyif
aldım. Benim tavsiyem: Eǧer işinizi sevmiyorsanız, o zaman o işi
yapmayınız!
Kathrin Hauger
Geҫenlerde bir uҫak yolculuǧunda, yeni tuhaf bir his keşfettim. Işimi
halletmekte hiҫ bir sorun yaşamadım. Hayır, ekonomik sınıf` ta
oturmuyordum. Bunun yerine sürekli ҫalışmayı denememeye karar
verdim. Ve neden? Uҫak yolculuǧu esnasında bilgisayar kullanacak
kadar ҫılgın iseniz meydana gelebilecek durumları aşaǧıda
sıralıyorum:
1. Ayaǧa kalkınız ve gidiniz: Bir hastalıǧı olan ve her 20 dakika`da
tuvalet`e giden bir kişi`nin yanında uҫaǧın koridorun`da
oturuyorsunuz. Her ne zaman bilgisayarınızı kapatmak zorunda
kalırsanız, eşyalarınızı toplayınız ve kişi`nin gelmesini
bekleyiniz. Kendisine oturma yerlerini deǧis tokuş yapmayı
önerdiǧinizde, kendisi pencere` den dışarıya bakmayı tercih
ettiǧini söylüyor.
2. Hiҫ bir ҫıkış yolu yok. Eǧer pencere` nin yanında oturacak kadar
şanslıysanız, aniden bagaj yerindeki ҫantanızın iҫerisinde önemli
USB- cihazınızı, evraǧınızı veya ek baterinizi unuttuǧunuzu fark
ettiǧinizde yoǧun bir şekilde ҫalışmaya başlayacaksınız.
Koridor´daki oturma yerinde oturan kişi huzur iҫinde
horlamasına ve uҫuş saatinin geri kalan kısmı iҫin
uyandırılamamasına raǧmen sizin iҫin ҫok geҫ olacaktır.
3. Meraklı komşular: Yanınızda oturan bey` in dergi`sini kenara
koyduǧunu ve bunun yerine utanmadan ekranınıza baktıǧını fark
ettiǧinizde telaşlı bir şekilde bilgisayarınıza veriler vermeye
başlayacaksınız. Bunun dikkatiniz iҫin ҫok iyi olmadıǧını size
temin edebilirim. (En azından sizin dikkatiniz iҫin, komşunuz
gayet iyi konsantre olabiliyor gibi görünüyor).
4. Kapsama alanı dışında: Eǧer kucak bilgisayarınızı, kaǧıtlarınızı,
kalemlerinizi, yastıǧınızı battaniye`nizi ve bütün okuma
10
materyal`lerinizi kucaǧınıza aldıǧınızda, bir şeyler ҫok kolay bir
şekilde yere düşebilir. Ve uҫak` taki kısıtlı yer ile asla bu
eşyaları yoga yapmadan kaldıramazsınız.
5. Iҫme sorunları: Bu Murphy` nin yasası: ne zaman iҫecekler
servis edilirse uҫaǧınız bir hava yıǧınına ҫarpacak ve bu
nedenden dolayı eşyalar bir kaҫ dakika iҫin şiddetli bir şekilde
sallanacak. En kötü sallanma uҫuş görevlisinin komşunuza
domates iҫeceǧini tam bilgisayarınızın üzerinde verdiǧinde
gerҫekleşecek. Bu bir trajedi` de sona erebilir.
6. Bebek sorunu: Büyük ihtimal her uҫak şirketi`nin en azından bir
aǧlayan bebek taşımak zorunda olduǧunu biliyorsunuzdur. Bu
ҫocuǧun hemen yanınızda oturması ҫok yüksek. Eǧer hiҫ
şansınız yok ise ve özellikle havalimanından direkt bir toplantıya
gidiyorsanız, bu ҫocuk üzerinize kusacaktır. Bu olayı yaşayan
bir kişi ` yi biliyorum. Ve şu an en az bir yedek takım giysi ile
seyahat ediyor.
7. Bebek sorunu: ҫocuklar biraz büyüdüklerinde, hepsi
„seatkickeritis“ döneminden geҫiyorlar. Eǧer bu canavar`lardan
bir tanesi arkanızda oturuyorsa, iki Scotch ısmarlayınız ve iş
yapmayı unutunuz.
8. Sohbet zamanı: Her olayı bir sohbet imkanı gibi gören kimseler
var. Eǧer böyle bir kimse`nin yanında oturuyorsanız,
bilgisayarınızı aҫmanız bir dizi soru` yu beraberinde getirecektir.
Örneǧin: „Bunun fiyatı ne kadar?“, „Ne iş yapıyorsunuz?“ ve
herşeyden ilginҫ olanı „ҫalışıyor musunuz?“ Bu insanlar ile başa
ҫıkabilmenin tek yolu onları göz ardı etmek. On dakika sonra
bunların bir ҫoǧu mesaj`ı alıp kendi kendileriyle konuşmaya
başlayacaklar.
9. Kullanılmış bateriler: Pazılarınız ve dört ek bateri`yi taşıyacak
paranız olması şartı ile bilgisayarınızın baterisi uҫuşun sonuna
kadar yetmeyecek. Ve en kötü anında sizi yarı yolda bırakacak.
10. Bütün neşe`yi kaybetmek: Işinize odaklanmanız seyahat`i bir
macera haline getiren olayları yaşayamamanıza neden olacak.
Geҫenlerde böyle iş olmayan bir gün` de benim günler sonrası
gülmeme neden olan bir olay yaşadım. Küҫük bir uҫak` ta
bulunuyorduk ve uҫuş görevlisi güvenlik kurallarını elindeki
kaǧıt`tan okuyordu. „Bu uҫaǧın bir tuvalet`i var,“ diye okuyor.
11
Kapı`ya göstererek „hemen burada“ diyor. Ondan sonra önemli bir
hususa deǧiniyor: „Şu an devre dışı.“
Organik gıdalar
Hala yeşil mi?
Ingiltere`de gittikҫe fazla müşteri biyolojik şekilde yetiştirilmiş
gıdaları tercih ediyorlar. Fakat bütün bu biyolojik ürünler nereden
geliyor? Bu aşırı ithal ihtiyacı büyük gıda ürünü şirket zincirleri`nin
eko bilanҫo fikri ile nasıl baǧdaşlaşıyor? Alex Renton bilgilendiriyor.
Ingiltere`deki organik ürünlerin satışları beklenilenin üzerinde
artmakta, ve yediǧimiz her hangi bir şey`in piyasa`sından daha hızlı
büyümekte. Ҫevre vakfı Soil Association`in verilerine göre Ingilizler
2005 yılında organik ürün iҫin 1,6 milyar sterling (2,38 € milyar)
harcadılar. Bu 2004 yılına nazaran 30%`luk bir artış demek. Bu kurum
2006 yılı iҫin bu oranın daha da yüksek olmasını bekliyor. Fakat yurt
iҫinde yetiştirilen organik ürünlerin talebi supply` dan daha hızlı
büyüdüǧü ve süpermarket`ler bazen dünya`nın bir diǧer ucundan daha
fazla ithal edilen ürün sattıkları iҫin yeni bir etik soru doǧuyor:
organik ürün hala yeşil mi? En azından bir kaҫ durumlarda cevap
„hayır“ gibi görünüyor. 105 sterling miktarındaki organik ürün
piyasasındaki senelik büyüme 1995 yılında bütün uyarıları iҫinde
barındırıyor. Organik ürün kıtlıǧından kaynaklanan etiket
dolandırıcılık ile ilgili artan raporlar var. Endüstri` nin bir kaynaǧına
göre geҫenlerde süpermarket zinciri Sainsbury`s Ingiliz talebini
karşılamak üzere sadece 30% organik süt bulabildi. Bunun haricinde
dana eti, domuz eti ve meyve bir sorun teşkil ediyor. Süpermarket`ler
Ingiltere`nin organik elmaları`nın sadece 40% `nı satın alabiliyorlar.
Bir başka diǧer Ingiliz zinciri, Tesco, organik dana eti` ni
Arjantinya`dan getittiriyor. Organik ürün yaygınlaşmasında
süpermarket`ler önemli bir etken haline geldiler (ürünlerin 76% `sı
süpermarket`ler sayesinde satılıyor) ve Ingiliz ҫiftҫi`lerin talebi
karşılayamamaların nedeni süpermarket zincirlerinin hata`sından
kaynaklanıyor. Sıkı satın alma pratikleri seneler boyunca tarım
gelirlerini düşük tuttu ve organik tarım beklentilerine nazaran
yatırımın düşük olmasına neden oldu. Bu ve başka nedenlerden dolayı
2005 yılında Ingiltere`deki organik ürün üretimindeki tarım alanı 8%
12
düştü. Artan talep daha fazla ithal ihtiyacı demek ve 2005 yılında
süpermarket`ler salata ve sebze`lerin üҫ` de ikisini ve yurtdışından üҫ
de birinden fazla diǧer sebzelerden satın aldılar. (Toplam`da
süpermarket`ler 2005 yılında sattıkları organik ürünlerin 34%`nü ithal
ettiler). Böylece ekolojik duyarlılıkları olsun olmasın kışın ortasında
Ingiliz tüketicileri taze marul almayı bırakmadılar. Fakat ithal
girişimleri organik ürün gelişimi iҫin daha önemli etik sorunları
beraberinde getiriyor. Bir bakıma ticaret yapan insanlar „yerel ürünler
yeni organik ürün olma yolundalar“ diyorlar, ҫünkü ürünün nereden
geldiǧi ekolojik duyarlılıǧı olan insanlar iҫin önemli. Daha iyi bir
tarımı olan temiz bir gezege`nin finansmanına katkı` da bulunma
fikrini düşünmeksizin organik ürünleri ҫeşitli nedenlerden dolayı satın
alıyorlar. Şu an „yerel“ yeni bir durum deǧil: her zaman organik
filozofi` nin bir parҫası. Soil Association`u 60 sene önce kuran sayın
Eve Balfour bugün hala geҫerli olan filozofik prensipleri inşa etti.
Bunlardan biri:
“Eǧer taze ürün canlılar iҫin önemli ise, o zaman bu ürün sadece bizim
topraklarımızda deǧil aynı zamanda tüketicinin bulunduǧu topraklarda
da yetiştirilmesi gerekiyor. Eǧer bu daha az ithal demek ise ve
ihracatlar üzerinde uzun vadeli etki bırakıyorsa, o zaman sanayi ürün
üretiminin gereksinimlerine uyum saǧlaması gerekiyor.” Her ne olursa
olsun olanlar senaryo` nun tam tersi. On sene önce 5 isҫi ile başlayan
bu kurum şu an 200 eleman ҫalıştırmakta ve 8,8 milyon sterling
deǧerindeki ciro`larını dünya`nın her bir yerinden gelen ürünleri
organik ürün sertifikalamasıyla kazanıyorlar. Buzdolabıma baktıǧımda
Tesco şirket`i tarafından Ekvador`dan getirilen organik karides` ler
görüyorum. Her birey Atlantik`ten buraya getirilen ürünler esnasında
üretilen 0,77 ton karbon emisyonundan sorumlu. Böylece benim 225
gram karideslerim yüksek karbon emisyonlarına sebebiyet veriyorlar.
Wales` den bir ҫiftҫi ve Soil Association`un genel müdürü, Patrick
Holden, bu tür konulardan dolayı endişe ediyor. “Bu piyasanın en uҫ
noktasına geldik. Şu an milyonlarca insan organik ürünleri iҫten
inanarak alıyorlar. Fakat zorlu bir aşamadan geҫilmesi gerekiyor:
endüstrileşmiş organik üretimi yerine organik tarımı desteklememiz
gerekiyor. Gıda ürünleri ve tarım iklim deǧişikliǧinin sorunları
aҫısından ҫok önemliler.“ Ondan sonra bu kurumun dünya`nin bir
ucundan diǧer ucuna binlerce mil taşınan ürünleri neden sertifika
ettiǧini sordum. Benim görüşüme göre Ingiltere`de mevcut olan
13
ürünlerin neden ithal edildiklerini aҫıklamak ҫok zor. Ithal edilen
organik dana eti`ni satın almak mantıklı deǧil. Süpermarket`ler Ingiliz
dana eti üretimine yatırım yapmış olsalardı daha iyi olurdu.“ diyor
Holden. Soil Association Ingiltere`de bulunabilen ve ithal edilen
ürünlerin sertifikalanmasını neden redd etmiyorlar? Holden „Bence
sertifikasyon`u bir ithal engel`i olarak kullanamayız. Sınırı nerede
ҫekmemiz gerekir? Ben daha ҫok dünya üzerinde gerҫekleştirilen ürün
naklilinin pahalılaştırılmasından yanayım, yani „yeni korunma
politikası“. Fakat burada da hava kargo`su sorunu ile
karşılaşmaktayız.“ Kurumun büyük süpermarket`ler ile yakın ilişkisi
bu kurumu büyük gıda ürünleri üreten şirket`lere karşı eylemci olarak
gören tüketiciler tarafından tuhaf bulunduǧunu söylediǧimde iҫini
ҫekiyor. „Süpermarket`lere ilişkin iki görüşü savunabilirsiniz.
„bunların hepsi` nin bir bastard olduǧunu söyleyebilirsiniz.“ veya
„Süpermarket` ler biziz, onlar bizim istediklerimizi yansıtıyor ve
onların deǧişmesi bizim elimizde.“ Ben son görüşü savunuyorum.
Kontrol` ün bizim elimizde olduǧunu düşünüyorum. Böylece bizim
izlediǧimiz politika yapıcı bir tartışma niteliǧi taşıyor.“ Eǧer gerekli
olursa, piyasa liderini eleştirecek. „Benim görüşüme göre Tesco` nun
„daha az iҫin daha fazla“ politikası başından beri yanlış, daha ҫok
„daha fazla iҫin daha fazla“ olması gerekir. Organik ürünleri
masrafların altında satmak Ingiliz tarımı`nın direǧini oluşturan karışık,
küҫük aile ҫiftlikleri iҫin ҫok zararlı olduǧunu düşünüyorum.“
Ingiltere Avrupa ve Amerika`daki diǧer yerlere nazaran organik
ürünlerinin hükümet tarafından deǧil de baǧımsız kurumlar tarafından
denetlenmesi konusunda eşsiz. Bazı eleştiriler sistemimizin modern
olmadıǧı görüşünde. Tabii ki büyük organik ürün piyasası bizim
güven bazlı mekanizmalar ile yaptıǧımız senelik denetimler`den daha
yüksek beklentiler iҫerisinde olabilirler. Yüksek miktarlar`da üretilen
organik ürünler gittikҫe kirlileşiyor. Amerikan dev`i Whole Foods
Market mümkün olabilecek 80 organik süpermarket` lerinin ilkini
ilkbahar` da Ingiltere` de aҫacak. Whole Foods Fresh and Wild
zinciri` nin altı alışveriş merkezini 2004 yılında satın aldılar. Tesco
kendi ürünlerinin ismini deǧistirmek iҫin kendi organik ürün
yelpazesinin üretimine “Whole Foods” adı ile başlayarak marka ismini
kullanmaya başladılar. Eǧer Tesco ve Sainsbury`s piyasa`ya yeni
atılan şirket`lerin organik ürün iҫin hava yolları kattetiklerini
ıspatlayabilirlerse, o zaman bu savaş`ta ekolojik duyarlılıǧı olan
14
tüketiciler iҫin önemli bir avantaj elde etmiş olacaklar. Sonuҫ olarak
geҫen hafta`larda büyük süpermarket`lerin bir sürü girişimleri söz
konusu. Tesco organik dana eti üretimini destekleyeceǧini ve bütün
organik eti`ni Ingiltere`den alacaǧını söylerken, Sainsbury`s Ingiliz
elma üreticilerine maddi destek vereceǧini söylüyor. Bu sene
Sainsbury`s 40 milyon yarım litre organik süt satacak ve gelecek sene
50 milyon süt satmayı planlıyor. Ihtiyaҫ`ları o kadar yüksek ki organik
ürün üretmeyi söz veren, fakat bu süreci henüz tamamlamayan
ҫiftlikler`den bu süpermarket zincirler`i süt ve elma satın alıyorlar.
Whole Foods Market`in yerel bölge`sinin genel müdürü David Lennon
yerel ürünleri ilk önce depo` ya koyacaklarını söylüyorlar veya “eǧer
herşey mevcut ise yerel bir alternatif” söz konusu. Bundan dolayı
alışveriş merkez`lerindeki en iyi elmaların güney Afrika`dan
gelmesine raǧmen ilk bahar`da her ne kadar yeşil tüketiciler iҫin eski
ve ҫirkin de olsalar Ingiliz üretimi elma`lar da olacak. Lennon Whole
Foods`da 20 sene önce “biz hippie iken” ҫalışmaya başladı. O
zaman`ın deǧerleri- gıda ürünlerinin üretimini ve tüketimini
deǧiştirme isteǧi - deǧişmedi. Kendisinin söylemiş olduǧu ve
Ingiltere`ye kadar varan mesajı: “Eǧer bir ҫiftҫiyseniz ve küҫük
kalmak istiyorsanız, o zaman ürünlerinizi bize satın.” Kuzey
Amerika`da Whole Foods kendisini “dünya` nın doǧal ve organik gıda
ürün`lerinin en büyük perakendeci`si olarak tanımlıyor. 181
süpermarket ile 2005 yılı ciro` su 5$ milyar tutarındaydı. Bir ҫok
sendika karşıtlı küҫük rakip şirket`ler oluştu ve bazı eleştirmenler bu
şirket`ler ve diǧer büyük şirket`ler arasında hiҫ bir fark göremiyorlar.
Amerikalı yazar Nina Planck gibi bazı organik uzmanları Londra` nın
ilk ҫiftҫilik piyasasını kurdular ve bu deǧişimin daha ҫok tarım
endüstrisinden, gıda ürünü perakendeciler ve organik ürün üretiminin
kurallarını hazırlayan Amerikan ticaret bakanlıǧı tarafından
kaynaklandıǧını düşünüyorlar. Amerikan muhabiri Michael Pollan
“Organik ürün bizim umduǧumuz alternatif olma yolunda.” Bu
görüşe Soil Association` un genel müdürü Holden katılmyor. Kendisi
mücadele etmeye kararlı: “Büyük şirket`ler ve bazı ticari kurumlar ile
olan sorunlardan dolayı hedefim`den taviz vermeyi düşünmüyorum.
Fakat ҫalışmalarımızı yoǧunlaştırmamız lazım. Geҫen yirmi sene`de
yaptıǧımız bütün iş uzun vadeli tarım politikasi iҫin ikna edici bir
piyasa yaratmış olmamız. “Gıda ürün daǧıtımını hedef almaya
başlamadık,” diyor kendisi. “Bu yerel ürün satın alma politikası`nın
15
hizmet`lere eklenmesi gerektiǧi ve gıda ürünü`nün gerҫek
hikayesi`nin anlatılması anlamına geliyor. Bu ҫok önemli. Bu
deǧişimin devamlılıǧını temin edebilmeliyiz, ҫünkü gezegen`i daha iyi
yapabilmek aҫısından büyük bir önem`e sahip.”
Uzun yolculuk
Ingiltere`de satılan organik ürün ve nereden geldikleri
Elmalar: Yeni Zelanda` dan ithal ediliyorlar, 16.000 kilometrelik bir
yolculuk. Aynı mesafe` yi uҫak ile katteden bir yolcu 3,1 ton karbon
diyoksit üretiyor, yaklaşık ortalama bir Ingiliz ev`in sene` de elektrik
kullanımında ürettiǧi karbon diyoksit miktarı kadar.
Dana et`i: Arjantinya` dan ithal ediliyor ve bazen Avustralya kadar
uzak, en az 11.200 kilometrelik bir yolculuk.
Şekerpare: Zimbabwe`den ithal ediliyor, yaklaşık 8.200 kilometrelik
bir yolculuk.
Patatesler: Israil`den ithal ediliyorlar, 3.500 kilometrelik bir yolculuk,
Ingiliz patates kurumu Ingiltere` nin sene`de yaklaşık 350.000 ton
patates ithal ettiǧini tahmin ediyor. Ingiltere sezon`u ithal`ler dahil.
Karidesler: Endonezya` dan ithal ediliyorlar, 11.700 kilometrelik bir
yolculuk. Karides`ler yoǧunluk ile Asya`nın güneydoǧu bölgesinde
yetiştiriliyorlar.
Organik gerҫekler ve rakamlar
16.7 milyar sterling (24.7 € milyar): 2005 yılında satılan organik gıda
ürünlerin ve iҫecek`lerin tahmin edilen küresel deǧeri
Üҫ`e bir: Hiҫ bir zaman organik gıda ürünü satın almadıklarını
söyleyen Ingiliz yetişkinlerin oranı
40%: Ingiltere`de yetiştirilmiş ve Ingiliz süpermarket`lerde satılan
organik elma`ların oranı
400: rutin bir şekilde geleneksel ҫiftҫilikte kullanılan biositler`n
miktarı. Bebek gıda ürünlerinde, ıspanak, kurutulmuş meyve, ekmek,
elmalar, tahıl ve patates`lerde yüksek doz`da biosit izleri bulundu.
16
Bir gelir kesintisini kabul eder miydiniz?
„Bir gelir kesintisini kabul ederdim, ҫünkü yaptıǧım işı seviyorum.
Eǧer bir daha yapmak zorunda kalsam, bir daha yapardım.“
Bu benim iҫin sadece varsayıma dayalı bir soru deǧil.
2001 yılında Pennsylvania`daki danışmanlık şirketinde bilgisayar
programı geliştiricisi işimi kurtarmak amacı ile 25%`lik gelir
kesintisini kabul edip etmeyeceǧim soruldu. Ben o zaman kabul ettim
ve şu an ҫalıştıǧım işyerinde aynı durum ile karşı karşı` ya kalsam,
yine kabul ederdim. Neden? Ҫünkü yaptıǧım işi seviyorum. Şirket
websitemizin kullanıcı-konforluk ekibinin müdürü` yüm. Bu da
ҫalışanların şirket ile olan iletişimlerini kolaylaştırmanın benim işim
olduǧu anlamına geliyor. “Insan yaptıǧı işi ve ne anlama geldiǧini
hissetmesi lazım - başka hangi iş daha fazla zevk verebilir? Ve bu
benim hissettiǧim şekil. Herşey` den önce para`dan daha önemli
konular var. Arkadaşım Mark` ın söylediǧi gibi: „Insanlar para
istediklerini söylüyorlar, fakat bu doǧru deǧil. Bu para`yı
memnuniyet`le olumlu duygusal tecrübeler iҫin harcayacaklar. “Ve bu
doǧrudur-gelirlerimiz yükseldikҫe ne yapacaǧız? Daha güzel bir
araba, daha büyük bir ev, daha iyi bir MP3-cihazı satın alıyoruz. Fakat
bunun iҫin ne kadar ҫalıştıǧınızı da düşünün: daha iyi bir strateji
yapmasını sevdiǧiniz işi bulmak ve finansal durumunuzu ona göre
düzenlemek olur. Bu benim yapmış olduǧum iş ve hiҫ bir zaman daha
mutlu olmamıştım. Şu an ҫalıştıǧım şirket uluslararası elektronik cihaz
üreten bir şirket ve bana sadece aylıǧımı ödemiyor, benim iҫin
ayriyetten eǧitim kurslarını finanse ederek yatırım yapıyor. Bu
yatırımın karşılıǧını işimle ilgili olan kitap, Internet günlüǧü ve dergi
okuyarak verdim. Bu bir vermek ve almak durumu ve şirket`in maddi
durumu kötüleşecek olursa şirket`ten o kadar kolay ayrılacaǧımı
düşünmüyorum. Gelir kesintilerin herkesi vurabileceǧini biliyor
olabilirim, fakat genel olarak kabul edebileceǧimi düşünüyorum.
Benim görüşüme göre verimlilik herkes`in işi, fabrika seviyesinden
şirket` in en üst seviyesine kadar. 2001 yılında yavaşlayan ekonomi
teknoloji sektörünü ҫok aǧır bir şekilde vurdu. Meslektaşlarıma ve
bana 25%` lik bir gelir kesintisi veya iş kaybetme riskini göze alabilip
alamayacaǧımızı sordular. Bu durumu ekip olarak tartıştık ve kabul
etmeye karar verdik. Benim iҫin bu karar oldukҫa kolaydı, ҫünkü
17
şimdiye kadar birlikte ҫalışmış olduǧum en iyi ekipler`den bir
tanesiydi. Birlikte kalabilmek uǧruna bir gelir kesintisini kabul etmek
hiҫ söz konusu bile deǧildi. Beni yanlış anlamayın: beni maddi aҫıdan
etkilediǧinden deǧil, fakat bu durum daha da kötü bir şekilde
gelişebilirdi. Eşimin ҫalışmaması, ҫocuklarımızın, ipoteǧimizin ve
araba taksitlerimizin ve ҫok fazla faturalarımızın olmaması beni şanslı
kılıyor. Birlikte ҫalıştıǧım bir ҫok kişi`nin aile`lerini maddi aҫıdan
desteklemeleri gerektiǧini ve bu durumdan ne kadar olumsuz bir
şekilde etkilendiklerini gördüm. Benim iҫin bu durum az deǧişiklikleri
beraberinde getiriyor: Kitap ve CD gibi ek harcamalarımı azalttım ve
birikimlerimi kullanmaya başladım. Yaklaşık altı ay sonra başka bir
yerde iş teklifi aldım, fakat şirket` ten ayrılma kararımın maddi durum
ile hiҫ bir ilgisi yoktu. Benim ayrılışım, her ne olursa olsun,
meslektaşlarımın tam gün aylık alabilmelerine vesile oldu.
Işverenlerime yaptıkları işten dolayı saygı duyuyorum. Kolayca
iҫlerimizden birini iş` ten ҫıkartabilirlerdi, fakat doǧru işi yaptılar:
yanımıza gelip ne yapmak istediklerimizi sordular. Şirket`in bizi bir
arada tutabilmek iҫin bulduǧu ҫözüm müthiş bir olay` dı.
Iş yerinizi kurtarmak iҫin gelir kesintilerini göze alır mıydınız?
Elisabeth Ribbans farklı cevaplar aldı.
Memnuniyet`le kabul ederdim, ҫünkü garsonluk ve aşҫılık işimi
gerҫekten ҫok seviyorum, fakat ҫocuǧumu yalnız yetiştirdiǧim iҫin
maddi aҫıdan az para ile geҫinemiyorum. Bir eşim ve iki gelirim
olmuş olsaydı, o zaman kesin olarak işimi kurtarmak amacı ile bir
gelir kesintisini kabul ederdim, fakat şu an ki durum bunun imkansız
olduǧunu gösteriyor. Tek gelirli insan olarak, böyle bir kararı o kadar
kolay alamazdım. Saat`te 5,50 sterling (yaklaşık 8,15 €) kazanıyorum
ve okul tatilleri arasında on yaşındaki kızım Annie `nin ҫocuk bakımı
iҫin saat`te 3 sterling ödemek zorundayım, böylece sene`nin belli
zamanlarında maddi durumun biraz zorlaştıǧını görebiliyorsunuz.
Yazın altı hafta gibi bir süre iҫin kemerleri biraz sıkmamız gerekiyor,
fakat bu durumun her zaman üstesinden gelemiyorum. Aylıǧım diǧer
cafe`lerde ve yerel küҫük dükkan`larda ödenilen aylıklar ile
karşılaştırıldıǧında iyi görünüyor. Eǧer işı bırakmak zorunda kalsam,
ne yapabileceǧimi bilemezdim. Böyle küҫük bir kasaba` da ҫok fazla
18
seҫeneǧiniz yok. Kendimi bir ҫok iş`e yönlendirebilirim, fakat bu iş
yakınlarda olması gerekiyor, ҫünkü iş saat`leri okul saatleri ile
uyuşması gerekiyor ve geҫimimizi saǧlayabilmemiz iҫin yeterince
aylık sunması gerekiyor. Eǧer böyle bir durum ile karşı karşı` ya
kalsam, bu hususu düşünmek isterdim ve risk`i göze alıp kendim iҫin
ҫalışmak isterdim. Fakat bunun iҫin yeterince cesaretli olduǧumu
düşünmüyorum. Düzenli bir gelir`e ihtiyacım var, bu nedenden dolayı
Annie` nin büyümesini beklemek zorundayım. Eǧer bu iş`ten ayrılmak
zorunda kalsam, benim iҫin ҫok utanҫ verici olur. Bu ayaküstü
yemekler satan dükkan evim`den sadece bir kaҫ mil uzaklıkta, bu da
benim iş`e yürüyerek gidebileceǧim anlamına geliyor ve Annie`nin
gittiǧi okul`un bulunduǧu kasaba`dan sadece bir kaҫ yüz metre
uzaklıkta. Böylece bu durum ҫok pratik. Her gün iş`e gelip gitmeler
olmadıǧı iҫin ne zaman ne de para harcıyorum ve beni ҫaǧırdıklarında
okul` a gidebiliyorum. Bunun haricinde işimin başka bir ҫok sevdiǧim
yönleri de var: ҫok huzur verici bir ortam, insanlar ile buluşmaktan
zevk alıyorum- buraya hem turist hem yerliler geliyor, yemek
yapmaktan ҫok hoşlanıyorum, ҫok eski sevimli bir bina` da
bulunuyoruz ve harika bir işverenim var. Burada ҫalıştıǧımdan daha
fazla saat ҫalışmak isterdim, fakat daha önce söylemiş olduǧum gibi
bir kere okul bitişi saat 15.30`da ҫalışmaya başladıǧımda, aylıǧım
ҫocuk bakım yerinde harcanıyor. Bazen okul tatilleri esnasında Annie
ayaküstü yemekler yenilebilecek dükkana geliyor, fakat sonra canı
sıkılmaya başlıyor ve kendisi etrafımda olduǧu zaman tam olarak
işime odaklanamıyorum. Yeteneklerinin ҫalıştıǧın şirket ile birlikte bir
dereceye kadar gelişip gerilediǧi görüşüne Jon ile birlikte katılıyorum.
Eǧer işinizi seviyorsanız, o zaman işler zorlaştıǧı zaman yardım
edebilmek zorundasınız. Fakat nasıl Jon`dan rica edilen 25%` lik gelir
kesintisini kabul etmek zorunda kalırsam, bu okul tatilleri esnasında
sadece saat`te 1 sterling`den biraz fazla para kazanacaǧım anlamına
geliyor. En son istediǧim şey işimi kaybetmek. Bütün gün ev`de
oturmak yerine daha ҫok işyerinde olmayı tercih ediyorum. Fakat,
Allah`tan burası ҫok tanındık bir yer, böylece yakın zamanlarda bu
soru` nun bana sorulmasını beklemiyorum.
19
Akan paralar
Amerikan hükümeti dikkatsiz görev uygulaması ile Irak`lıların
güvenini mi harcıyor?
Bush döneminde Irak alehinde gerҫekleşen görev suistimali bir araya
toplandıǧında ülke`nin yeniden inşa edilmesi adına bir ҫok fiyasko ile
sonuҫlanan siparişler ile milyarlarca vergi ödeyenlerin paraları
harcandı. Kaybolan sadece para deǧildi. Washington`un elektrik ve
eǧitim sistemini onarma, su ve petrol daǧıtımını düzenleme ve saǧlık
merkezlerini inşa etme sözünü yerine getirememesi skandal yarattı ve
bir zamanlar aǧırbaşlı Irak`lıların Amerikan hükümetine karşı tavır
almasına neden oldu. Iraǧın yapılanması görevini üstlenen Special
Inspector General ofis` i tarafından son siparişler` in aҫıklandıǧı rapor
yayınlandı. Bu ofis Kongre`nin iki sene önce Irak yapılanması iҫin
seҫim`de onayladıǧı 18,4 $ milyar `in iҫerisinden 1,3 $ milyar
(yaklaşık 1 milyar €) `yı göz` den geҫirdi. Bildirilen kaynaǧı belli
olmayan masraflar 11% `den 55%`e kadar varıyor, sizin de bildiǧiniz
üzere Halliburton şube şirketi KBR burada söz konusu. Bu kaynaǧı
belli olmayan aşırı masrafların özel güvenlik masrafları olmadıǧı
ortaya ҫıktı. Bu masrafların daha ҫok Iraǧa iş `in oluşmadan aylar
öncesi işҫi ve teknik donanım aletlerin gönderilmesi nedeniyle
„verimsiz saat`lerden“ dolayı yükseldiǧi ortaya ҫıktı. Bu da baştan
saǧma sipariş vermenin, vergi denetimi`nin ve genel anlamda denetim
eksikliǧinin bir örneǧi. Ve bu örnek Washington`un Irak
yapılanmasına ilişkin yaklaşımını başından beri gösteriyor.
Yetenekler arayışı iҫerisinde
Modern ekonomi kalifiye`li işgücü talebini nerede ve nasıl
karşılayabilir?
Ekonomi dünyasına bakınız ve iki husus`u fark edeceksinizdir:
modern ekonomi beyin gücüne büyük bir önem veriyor. Bu durum
şirket`ler, hükümet`ler ve bireyler iҫin farklı beklentilerin oluşmasına
neden oluyor. Doǧal olarak şirket` lerin en önemli görevi rakip`lerine
nazaran daha yetenekli insanlar ҫalıştırmak. Büyük olasılıkla şirket`ler
daha fazla yarım-gün ve daha yaşlı işҫi ҫalıştıracaklar ve ҫalışanların
ucuz göründüǧü yerlerde bile eǧitim iҫin daha fazla para
20
harcayacaklar. Hindistan`ın teknoloji dev`i Infosys`in eǧitim bütҫe` si
şu an 100 milyar $ (yaklaşık 79 milyar €) ` ın üzerinde. Fakat
hükümetler de davranmak zorundalar. Engelleri ortadan kaldırmak
öncülük tanılınan bir iş: Amerika bile ülke`ye giriş izni verdiǧi ҫok
yetenekli göҫmenlerin sayısını tespit ediyor ve bunun aynısını Japonya
ve bir ҫok Avrupa ülkeleri de yapıyor. Fakat eǧitim konusu ҫok büyük
önem taşıyor. Hindistan nüfusu`nun 40%`ı okuma yazma bilmez iken
enformasyon teknolojisi ekonomisi hakkında ve ülke`yi fakirlik`ten
kurtarma konusunu nasıl konuşabilir? Ve yetenekli insanlar
maǧdurların taraflarını tutarak bu tartışmaya katkı` da bulunacaklar.
Bir nedenden dolayı yetenekler takibin`den taviz verilmek istenilecek:
daha fazla büyüyen eşitsizlik. Bazı toplumlar iyi ödüllendirilmiş galip
fikrine imkan eşitliǧi olduǧu ve kaybedenler aҫık bir şekilde
sistem`den kazanҫ saǧladıkları müddetҫe hoşgörü ile bakacaklar.
Bir yerlere bir köprü
Cumhuriyet` ҫilerin maǧlubiyetinden sonra parti` nin yeni insanlara
ihtiyacı var mı?
Eǧer Cumhuriyet`ҫilerin yollarından ҫıktıkları anı yakalamamız
gerekirse, o zaman üҫ sene önce doktor tarafından yazılması gerekli
olan ilaҫlar hakkında meclis`in oy verdiǧi güne gitmemiz gerekir.
Muhafazakar`lar arasında bu yasa tasarısı bu kadar bilinmedik ki
Cumhuriyet`ҫilerin liderleri tarih`te hiҫ görülmemis bir şekilde seҫimi
üҫ saat iҫin uzatarak isteksiz üyeleri evet oy`yu vermeleri yönünde
zorluyorlar. Cumhuriyet`ҫiler partisinin hata` larının bir başka örneǧi
hedefli harcamaların geniş ҫaplı yaygınlaşması. 1994 yılında
Demokratlar 1500 proje uygulaması nedeniyle faturalara sebebiyet
verdi ve Cumhuriyet`ҫiler bu durumu finansal skandal diye
adlandırdılar. Cumhuriyet`ҫiler 10 milyar $ deǧerinden fazla 15.000 $
harcamalar`a onay verdiler. Oy kaygısı yüksek olan bölgeler`de beş
seҫmen`den sadece biri Cumhuriyet`ҫilerin „hükümet harcamalarını
kontrol altında tutarak“ daha iyi bir iş yapacaklarını söylediler ve
neredeyse seҫmen`lerin iki katı Demokrat`ların daha iyi bir iş
yaptıkları görüşünde. Geҫen hafta ayrı bir anket Amerikalıların 59%`
nun 28% karşıt görüşlü olanlara nazaran daha az hükümet hizmeti ve
daha az vergi talep ettiklerini ortaya ҫıkarttı. Ҫok fazla
21
Cumhuriyet`ҫiler bir takım güҫler`in etkisi altında kalarak rüşvet
yiyorlar ve seҫmenlerin kendilerini neden Washington`a
gönderdiklerini unutuyorlar. Oyların ҫoǧunluǧunu geri kazanmak iҫin
liderler bu sene ki tartışmalarından farklı bir şekilde yeni bir politika
izlemeleri gerekiyor.
Başlıkların arkası
Ingiliz medyasında`ki başlıklar anlaşılması zor olabilir. Ҫoǧu kez
deyimler ve kelime oyunları ile dolular. Başlıklar ҫoǧu kez kısa
oldukları iҫin kelimeler`in hepsi yazılmıyor olabiliyor, bu da
cümle`nin gramer yapısını anlamayı zorlaştırıyor. Burada son
zamanda ҫıkan başlıkların anlamlarına bakıyoruz.
Costs trouble lonely Corus as it dreams of marriage
Masraflar: Burada Avrupa`daki ҫelik üretiminin yüksek masrafları
kastediliyor.
Sorun: Bu bir fiil`dir. Ve „bir kimse`ye sorun veya başaǧrısı üretmek”
anlamına geliyor.
Yalnız: Burada Corus şirket`i „yalnız”, ҫünkü birleşebileceǧi bir ortak
bulamadı.
Corus: Dünya`nın yedinci büyük Ingiliz-Hollanda karışımı bir ҫelik
üreticisi.
Evlilik hayalleri: Burada Chorus ümit ederek masraflarını
indirebilecek bir ortaǧın hayalini kuruyor. Evlilikler ҫoǧu kez
şirket`ler arası birleşmeleri anlatıyor. 1998 yılında Daimler
Chrysler`in eski genel müdürü Jürgen Schrempp bilindiǧi üzere
Daimler-Benz ve Chrysler arasındaki birleşmeyi „cennet`te
gerҫekleşen evlilik“ olarak adlandırdı.
Basit Ingilizce`de: Yüksek masraflar Chorus şirketine büyük sorunlar
yaratıyor ve bu yüzden dolayı birleşebileceǧi bir ortak arıyor.
Darned SOX
Darned: Bu bir kelime oyunu` dur. “Darned” amerikan argo bir
kelime ve hayal kırıklıǧını dile getiren bir sıfat`dır. “Damned”
22
versiyonu`nun bir yumuşak biҫimi. Fakat “darn” fiil`inin bir diǧer
anlamı “ҫorap söküǧünü onarmak”.
SOX: Bu Sarbanes Oxley yasasının bir kısaltılışı. Amerikan
hükümeti` nin hazırlamış olduǧu finansal raporlama kuralları. Bir sürü
şirket
bilanҫo skandallarından sonra 2002 yılında yasa` ya
ҫevirildiler. Ҫok fazla kompleks olduǧu gerekҫesiyle şu an yasa
üzerinde ҫalışılıyor.
Basit Ingilizce`de: Fazla stres` e neden olan Sarbanes–Oxley Act
üzerinde ҫalışılmak üzere bir daha göz` den geҫiriliyor.
Train with Gizmos
The Pros Use
Tren: Burada “tren” fiili emir şeklinde kullanılıyor. Emir şekilleri
başlıklarda ҫoǧu kez yer biriktirmek iҫin kullanılırlar.
Gizmo: Bu „cihaz, alet“ kelimesi cihaz`ın ismi bilinmediǧi zaman
kullanılır ve bir argo kelime`dir. Piyasada`ki yeni cihaz`ların yüksek
sayısı göz önünde bulundurulduǧu zaman, sadece bir kaҫ insan her bir
şey`in isimlerini bilebilir. Burada kavram bisiklet sürücüleri iҫin en
son ҫıkan dijital cihaz`lara deǧiniyor.
Pros: „profesyoneller“ sözcüǧünün kısaltılışı. Burada profesyonel
bisiklet sürücüleri kastediliyor.
Basit Ingilizce`de: şu an profesyoneller tarafından kullanılan cihaz`lar
ile ҫalışabilirsiniz.
Oil falls on OPEC output outlook
Petrol: Burada petrol fiyat`ları kastediliyor.
Falls on: “on” kelimesi “bir cevap olarak” anlamında kullanılıyor.
“fall” fiil` inin şimdiki zaman şekline dikkat ediniz.
OPEC: Dış ülke`lere petrol satan bir kurum
Output outlook: Burada „output“ kelimesi üretilen petrol miktarına
deǧiniyor. “Outlook” kelimesi gelecek`te olabilecek olaylar`a
deǧiniyor. Bu durum`da üretim bir kesinti`ye uǧramayacak. Başlıkta
O ile başlayan dört kelime`ye, yani “alliteration” `nin kullanımına da
dikkat ediniz.
23
Basit Ingilizce`de: Petrol fiyat`ları OPEC`in üretimi kesmeme kararı
üzerine düştü.
Afrika`daki kurtlar
Ҫin devleti yatırımları ile Afrika`da Batı`nın reform ҫaba`larına engel
mi oluyor?
1970`li yıllarda Ҫin devleti Afrika`nın her yerinde futbol sahası
kurarak sosyal dayanışma gösterdi. Bugün Dünya banka`sının başkanı
Paul Wolfowitz`e göre Ҫin`lerin yatırımı daha az benign olabilir. Ҫin
devleti Angola ve Sudan`dan satın almış olduǧu petrol`e yatırım yaptı.
Zambia ve Zimbabwe` den mineraller satın aldı ve Sudan, Etiyopya,
Congo Brazzaville ve Zambia`da yeni baraj`ların inşa`sının
finansmasına katkı saǧlıyor. Desteǧini hem siyasi hem de ekonomik
alan`da gösteriyor. Ҫin devleti aҫık bir şekilde ne Sudan`lıların
Darfur`daki eylemlerine ne de Zimbabwe`nin ҫektiǧi işkence`nin
insanları ilgilendirdiǧini dile getiriyor. Bu sadece etik kredi verme
politikasını tehlike`ye sokmuyor aynı zamanda Afrika`nın gelişim
politikasını`nın yönünü de etkiliyor. Bu politika`nın iki karakteristik
özellikleri borҫ affı ve yardım`ın daha iyi bir hükümet iҫin yapılıyor
olması. Eǧer ҫin bankaları daha fazla para `yı borҫ olarak verirlerse
borҫ affı engellenmiş oluyor. Eǧer Ҫin devleti` nin desteǧi daha kolay
bir
alternatif
ise
rüşvet
yiyen
hükümet`ler
reformlar
uygulamayacaklar. Ҫin devleti yardımı`nın hiҫ bir şart`a baǧlı
olmadıǧını ve kendi deǧerlerini başkalarına zorla kabul ettirmek
istemediǧini söylüyor. Batı ülke` lerin Afrikan devlet`lerini emir altına
aldıklarını söylüyorlar. Fakat Afrikan ülke`lerin bir ҫok yönleri Ҫin
Devleti aҫısından tanıdık gelmesi lazım: insanların isteklerini göz ardı
eden bir hükümet ve resmi anlamda yenilen rüşvet`e tolerans
göstermek. Ҫin devleti`nin Afrika` da yatırım yapmaya hakkı var.
Risk üstlenme eǧilimi bir ҫok avantajlar sunabileceǧinin göstergesi.
Fakat kendi ülke` sinde yeni başlatmış olduǧu sosyal ve ҫevresel
koruma politikasını engellememesi lazım.
24
Ingiltere tek başına bu krizi ҫözemez
Ingiliz hükümeti iklim deǧişikliǧine ilişkin rapor`un da aҫık ve net bir
dil kullanıyor.
Ingiliz hükümeti`nin görevlendirdiǧi Stern iklim deǧişikliǧinin
ekonomisine ilişkin kontrolü etkileyici bir mesaj iҫeriyor. Bu mesaj`a
göre istatistikler hakkında tartışmalar` dan uzaklaşma` nın zamanı
geldi. Rakamlar herşeyi anlatıyor. „Bir sonra ki yüzyıl iҫin gerҫek bir
imkan oluşturan “5 ve 6 derece` lik ısı artışı küresel anlamda milli
hasıla`nın 10% miktarında bir zarar`a uǧramasına neden olabiliyor.
„En kötü“ senaryo 100 milyon insan`ın küresel sel felaketleri ile
ev`siz bırakılması ve „iklim kaҫaǧı“ yapılması ve bu felaketlerin
sonrasında milli gelir hasıla`nın 20% azalması. Stern`in aҫık ve net
mesaj`ı siyaset`ҫilerin hiҫ bir alternatif `lerinin olmaması ve küresel
anlamda önlemlerin alınması gerekliliǧi. Geҫmiş yılların tecrübelerine
göre küresel kurumlar bu sorunu ҫözmek iҫin yeterince yetkin
deǧiller. Dünya siyaset` ҫilerinin eksikliǧi bundan sonra ki dört, beş
sene` nin bu sorun ile baǧlantılı olmayan olaylarını görememeleri ve
50 yıllık bir hükümet sürecini göz ardı etmeleri, ҫünkü burada söz
konusu olan siyasi partilerin seҫilebilip seҫilememesi deǧil, daha ҫok
gezegen`in kurtarılması.
Ispanyol gurme patlaması
Ispanya`da gurme mutfaǧının lezzetine varıldı. Dale Fuchs`un
raporuna göre bazıları bu durumu ҫok abartılmış buluyorlar. Carlos
Rojo hala güzel kızartılmış balıǧın lezzetine inananlardan. Fakat 40yaşındaki Madrid restoran sahibi bu gurme patlaması döneminde artan
bir rekabet ile karşı karşı` ya. Bu rakip restoranlar yeni nesili oluşturan
usta asҫılar tarafından yönetiliyorlar. Mutfak gayet iyi görünüyor,
diyor kendisi, „fakat sonunda hala aҫsınız“ diye de ekliyor. Rice
Krispie paella ve Parmesan marshmallows`un yaratıcısı Ferran Adria
lezzet revolosyon`unu başlatan kişi. Ve kendisine ait Barcelona
yakınlarındaki üҫ yıldızlı Michelin Star El Bulli restoran`ı herkes
tarafından biliniyor ve deneysel mutfak` tan, televizyon show`ları ile
tapas bar`larına kadar bütün hizmet`leri sunuyor. Bunun haricinde
Madrid`deki ticaret okulu Instituto de Empresa `nın marketing
25
profesörü `nün görüşüne göre aşҫı ustaları gurme restoranları`nın
dışında büyük iş alanları kurdukları iҫin senelik 3 milyar €`luk bir
sektör de bu restoranlar faaliyet gösteriyor. Ustalar gıda ürünlerini,
ҫatal-bıҫak takımlarının tasarımlarını ve kendi Michelin yıldızlı
restoranlarından daha ucuz olan şık franchise şube`lerin aҫılışını
destekliyorlar. Adria`nın hizmet`leri bir yemek servisi, lüks bir otel ve
ҫatal-bıҫak seti iҫeriyor. Bu bilindik ürünlerin müşteri sayıları gittikҫe
artan varlıklı, statü bilinҫli Ispanyol`lar. 27 yaşındaki eski moda dergi
assistanı Rocio Puga 3,90 € „en mükemmel pişirilmiş yumurtalar“ ını
iҫeren maddeleri ile birlikte bir tarif paketi`ni satın aldı. Bu paket
Madrid`deki Fast Good cafe`lerinde, bir başka öǧle yemeǧine giden
telaşlı iş adamları iҫin tasarlanmış Adria franchise restoran`ı. Son
yırmi sene`de Ispanya`da ortalama aylıklar arttı. Aynı zamanda ҫalışan
bayanların sayısının artmasıyla dünya`ya ҫocuk getirmeleri gecikti.
Sonuҫ ise harcayabilecek paraları olan ҫocuksuz ҫiftlerin artması.
Bunun haricinde bayanlar`ın fedakarlık yapmaları gerekmediǧine
inanan marketing uzmanı bayanlar arasındaki deǧer deǧişimine
deǧiniyor. Bunun yerine bu bayanlar keyif odaklı tüketici kültürü`ne
mensup oldular. Sonuҫ mu? Hiҫ kimse yemek rezervasyon`u
yapmaktan suҫluluk duygu` su hissetmiyor. Madrid ve Barcelona gibi
şehirler de foie gras canape gibi geleneksel tarzda pişirilmiş balık
bulmak ҫok basit. Ulusal restoran kurumu, FEHR` nin genel müdürü,
Jose Luis Guerra yeni restoran` ların nerdeyse 40% deneysel haute
cuisine sunuyorlar. Ve koşullar Adria sevenlerin deǧiştiǧi kadar
deǧişecek gibi görünmüyor. Barcelona`nın Restaurant Guild`in genel
müdürü Gaieta Farras „On yıl önce şef`ler göz ardı ediliyordu.” “Şu
an ҫok raǧbet gören bir meslek.” Fakat bazıları Ispanyol`ların
kendilerini gurme ustaları olarak görmelerinden şikayet ediyorlar. “Bu
durum şarabın durumuna benziyor.” diyor bir tabak patates kızartması
yiyen 59-yaşındaki teknisyen Jose Luis Torrecilla. “Herkes tadının ne
kadar meyvemsi veya daha farklı olduǧunu söylüyor, fakat ne
hakkında konuştuklarını bilmiyorlar.”
Yaşamak iҫin ҫalışmak
Iskandinavya`lılar ile ilgili iş ilişkilerine ilişkin farklı klişeler,
önyargılı görüşler ve de yanlış düşünceler var. Robert Gibson bir
bayan uzmanına Finlandiyalı ortakları ile olan iletişimi ile ilgili
26
tecrübelerini sordu. Kuzey ülkeleri ile ticaret en parlak dönemini
yaşamakta. Danimarka, Norveҫ, Isveҫ ve Finlandiya, Danimarka ve
Isveҫ`i birleştiren etkileyici Oresund köprüsü tarafından sembolize
edilen
dinamik
bölge`nin
tam
ortalarında
bulunuyor.
Iskandinavya`lılar büyük bir coşku ile yeni teknoloji` yi kabul
ettiler—ve bu bölge cep telefonların dünya`da en geniş kapsama alanı
olan bölgesi. Balkan ülkelerindeki yeni komşular ile yeni heyecanlı iş
imkanları gelişmekte. Ticari başarının yanısıra doǧa`ya baǧlılık, iyi
gelişmiş bir sosyal sistem ve saǧlıklı bir iş hayatı-özel hayat dengesi
söz konusu. Dışarıdan gelenler tarafından ҫoǧu kez hayranlıkla
izlenmesine raǧmen Iskandinavyalı`lar her zaman tam anlamı ile
anlaşılamıyorlar. Aşaǧıda Iskandinavya`lı olmayan bu bölge`de
ҫalışmak ile ilgili görüşlerini bildiren bazı iş ortakların yorumları
sıralanmakta:
• “Kuzey`den gelen ortaklarımız ile iyi ҫalışabileceǧimizden
eminim, ҫünkü ҫok iyi Ingilizce konuşuyorlar ve herşey`den
önce biz onlar ile ҫok yakın komşularız.”
• “Iskandinavya`ya gönderildiǧimizde, “Iskandinavyalı bir grup”
oluşturduk- bu da bizim ilk hatamızdı.”
• “Onlar ile sohbet etmeyi oldukҫa zor buluyorum.”
• „Bir uzlaşmaya varmak amacı ile bu sonsuz tartışmalar beni
ҫıldırtıyor.“
• „Isveҫ`li meslektaşım bana önümüzdeki zamanlar`da burada
bulunmayacaǧını söylediǧinde kendisini ziyaret etmeyi
planlamıştım. Kendisinin yeni bir iş bulduǧunu tahmin etmiştim,
fakat gerҫek`te babalık iznine ҫıkmıştı.“
• „Şirket alımından altı ay sonra en iyi mühendis`lerin şirket`i terk
ettiklerine bayaǧı şaşırmıştık- hiҫ bir zaman mutsuz olduklarını
göstermemişlerdi.“
• „Toplantı`yı sauna`da gerҫekleştirmek istediklerini öǧrenince
bayaǧı şaşırmıştım.“
Burada bu ifadeleri analiz etmeyi amaҫlıyoruz ve Kuzey ülkeleri ile
Almanya arasında ki iş yapma usullerinin bazı ince, fakat önemli
farklılıklarına bakacaǧız. Farklılıklar olmadıǧını düşünen kişiler iҫin
uluslararası iletişim uzmanı Geert Hofstede`nin yapmış olduǧu ulusal
kültürel farklılıklar ile ilgili araştırması iyi bir başlangıҫ noktası. En
göze ҫarpan farklılıklar hazırlamış olduǧu „masculinity (MAS)
27
endeks deǧerleri“, Aşaǧıdaki tablo araştırma`nın sonuҫlarını
gösteriyor, şimdiye kadar kültürel farklılıklar ile ilgili yapılmış olan en
büyük araştırmalar`dan bir tanesi. Hofstede`nin kullandıǧı kavramlar
ҫelişkili, sonuҫlar ilginҫ ve önemli kültürel farklılıklara deǧiniyor.
Kendisine göre „eǧer duygusal cinsiyet rolleri aҫık bir şekilde farklı
ise, o zaman bir toplum erkeksi: erkek`lerin sözlerini geҫirebilecekleri
söyleniliyor ve bu yüzden başarı`ya odaklanıyorlar, bayanların ise
daha mütevazi, hassas ve yaşam kalitesine düşkün oldukları
söyleniliyor.“ Almanya`nın Iskandinavya`lı ülkelere nazaran daha
yüksek bir MAS puanı var. Hofstede`nin görüşüne göre iş yerlerinde
tipik olarak „kadınsı“ ve „erkeksi“ toplumlar arasındaki farklılıkların
beklentisi iҫerisinde olmamız gerekir.
„Kadınsı“ toplumlar:
• Yönetim iҫgüdü ve uzlaşmaya odaklı
• Sorunlar uzlaşma ve anlaşma vasıtasıyla ҫözülüyor
• Daha küҫük kurumlar iҫin bir tercih söz konusu
• Insanlar yaşamak iҫin ҫalışıyorlar
• Her iki cins iҫin kariyer şart deǧil
“Erkeksi” toplumlar:
• Yönetim karar verici ve agresif
• Sorunlar en güҫlü olanın kazanmasına izin vererek ҫözülüyor
• Daha büyük kurumlar iҫin bir tercih söz konusu
• Insanlar ҫalışmak iҫin yaşıyorlar
• Erkekler iҫin kariyer bir şart, bayanlar iҫin ise şart deǧil
Hofstede eǧilimleri anlatıyor, ve bütün insanların bütün zaman
boyunca böyle oldukları söylenemez, fakat insanların ҫoǧu` nun
zamanın büyük kısmında böyle davrandıkları anlamına geliyor. Eǧer
Hofstede`nin buluşları yanlış anlamda kullanılırsa, kolay bir şekilde
basmakalıp`lara sebebiyet verebilir. Bunlar davranışları tahmin etmek
iҫin kullanılmaması lazım, fakat insanların kurumların kurulmasında
önemli etkenlerin bilincine varmaları aҫısından yararlı olabilirler,
örneǧin bir joint venture da veya bir birleşme`den sonra ki
entegrasyonun parҫası olarak.
28
Ilk nasıl Iskandinavya`ya ilgi duydunuz?
Başlangıҫ noktası Münih Üniversitesi`nde Fince okuma kararım`dı.
Ҫalışmalarımı büyük bir zevk ile yaptım ve Finlandiya`da ҫalışabilir
duruma gelmiştim, ilk başta ҫocuk bakıcısı, ondan sonra Turku`daki
Goethe Enstitüsünde Almanca öǧretmeni olarak ҫalıştım. Bu olay
Fin`li eşim ile 20 sene önce Almanya`da karşılaşmadan ve
Almanya`ya geri dönmeden önce olmuştu.
Insanların ҫoǧu Iskandinavya`yı bir bölge olarak görüyorlar, bu ne
kadar anlam veriyor?
Tabii ki bu farklı ülkelerin paylaştıkları ortak deǧerleri var:
demokrasi, güҫlü bir milliyetlik duygusu ve eşit imkanlara bir inanış;
bütün Iskandinavyalı hükümet`lerin hedefi fakirliǧi azaltmak ve
herkes`e yüksek bir eǧitim seviyesi sunabilmek. Almanya ile
karşılaştırıldıǧında Isveҫli`lerin Finli`lere nazaran daha uzlaşıcı
olmalarına raǧmen hepsi tartışmalarda
bir uzlaşma gayreti
iҫerisindeler. Bazı Fin`li yöneticiler ҫok fazla dominant oldukları iҫin
Isveҫ`de sorun yaşıyorlar. Finli`ler ҫoǧu kez tartışmaları Isveҫ`te ҫok
uzun buluyorlar, ҫünkü hızlı kararları seviyorlar. Iskandinavya
arasında yaşanan tarihi gerginliklerden dolayı bir zamanlar önemli
oldukları kadar şu an önemli olduklarını düşünmüyorum. Finlandiya
uzun bir zaman Isveҫ hükümdarlıǧının etkisi altındaydı, fakat o
zamanlar Finli`lerin ҫok fazla ulusal kimlikleri gelişmemişti. Bu
durum zamanın ҫoǧu bölümünde 1917 rus revolosyonu döneminde
baǧımsız olmadan sahip olduǧu özerkliǧine raǧmen sadece 19.
yüzyılda Finlandiya`nın Rusların etkisi altında olduǧu dönemde
gerҫekleşti.
Almanya ve Finlandiya arasındaki iletişim tarzları hangi hususlarda
farklı?
Alman iş adamları Finli ortaklarını ҫoǧu kez sessiz ve fazla konuşkan
olmayan kimseler olarak görüyorlar. Ve bu durumu Finli`lerin ne
söylemek istediklerini bilmiyorlarmış gibi algılıyorlar. Bu durum
Fin`lilerin Alman`lardan daha az konuştukları gerҫeǧi ile aҫıklanamaz,
fakat
kendilerinden
konuşmalarını
beklediǧimiz
zaman
konuşmamaları durumu ile aҫıklanabilir. Sohbet sıralarının deǧismesi
29
Finlandiya`da daha farklı bir şekilde gerҫekleşiyor. : Fin`liler bir şey
söylemeden önce bir mola`yı bekliyorlar ve bu mola alman
sohbet`lerinde ҫoǧu kez eksik olan bir husus. Fin`liler sohbet ettikleri
kişileri bir sohbet kesintisi olarak gördükleri „ah, evet“, veya “evet,
ben de bunu yaşadım“, gibi kısa ifade`ler yapmak yerine genelde
sohbet ettikleri kişilere bakarak dinliyorlar. Finlandiya ile bir telefon
görüşmesi gerҫekleştirdiǧimde ve bu tür deyimleri kullandıǧımda,
telefon`un diǧer ucundaki kişi normalde konuşmayı kesecektir. Hiҫ
bir şey söylemeden sessizce dinlemeye alışıklar. Fin`liler ile verimli
bir şekilde iletişim kurabilmek iҫin sessizlik ve sohbet`ler esnasında
gerҫekleşen mola`lar ile mücadele edebilmeyi öǧrenmeliyiz ve sohbet
ettiǧimiz kişi`nin bir şey söylemesini sabır ile beklemeliyız.
Iyi bir sohbet sürdürebilmek iҫin hangi konular iyi ve hangileri
kötü?
Spor iyi bir konu- kayak veya Formula bir. Siyaset o kadar iyi bir
konu deǧil, ҫünkü karşınızdakinin siyasi fikrini kendi görüşünüz ile
etkilemeye ҫalışmak istiyormuşsunuz izlenimi bırakabilirsiniz.
Finlandiya`da kısa sohbet`ler daha farklı gerҫekleşiyor. Benim
hislerime göre hiҫ kimse bana soru sormadıǧı iҫin bana ilgi
duymuyorlarmış gibi geliyor. Finli`ler ҫok fazla rahatsız etmek ve
fazla iҫli dışlı olmak istemiyorlar. Mesafe onlar iҫin önemli. Bu
noktada tavsiye`de bulunmak ҫok zor, ҫünkü eǧer kısa sohbet tarzımı
tamamen deǧiştirirsem, o zaman daha fazla gerҫekҫi olmama riski ile
karşı karşı`ya kalıyorum. En önemli konu sessizliǧi yanlış anlamamak
ve soruların eksikliǧini ilgi eksikliǧi olarak algılamamak.
Sizin tecrübenize göre Alman iş adamları Fin`li ortaklar ile toplantıları
nasıl algılıyorlar?
Bir ҫok başarılı toplantıların olduǧundan eminim, fakat tabii ki
duymuş olduǧum bir toplantının iyi gitmemiş olması. Almanlar ҫoǧu
kez Finli`lerin formalite icabı toplantılardan önce karar verdiklerini
düşünüyorlar. Bu Almanlar`ın kararlarının daha ҫok hızlı bir şekilde
verildiǧi görüşünden ve bir şeyi eleştirdikleri zaman ҫok az tartışma
imkanının olmasından kaynaklanıyor. Benim bu duruma ilişkin
aҫıklamam Finli`lerin ve Alman`ların bu sorunlara karşı farklı
yaklaşımlarının olması. Almanya`da fikirlerimizi bir ping-pong
oyununda olduǧu gibi deǧiş – tokuş yapmaya eǧilimliyiz.
30
Finlandiya`da karşı tarafın argümanları dinleniliyor ve hemen tepki
vermek yerine bunlar üzerinde düşünebilmek iҫin zamana ihtiyaҫ
duyuyorlar. Bir sonra ki toplantıya geldiklerinde, karşı tarafın
savunduǧu fikirleri kendi fikir`lerine entegre etmiş olabilirler.
Finli`lerin söylemiş oldukları bir söz var: „Ei sanat vaan teot“
(önemli olan söylenen sözler deǧil, daha ҫok yapılan eylemler“). Biz
„sözleri eylemler izlemesi gerekir“ diyoruz. Fakat bunun haricinde
sözlerin eylemlerin gerҫek olabilmesi iҫin gerekli olduǧunu
düşünüyoruz. Finli`ler ayrıntılara fazla girmiyorlar, bu iş daha ҫok
bundan sorumlu olan uzman`ın görevi. Finli`lerin tanıtımları
Alman`lara nazaran daha az ayrıntılı ve daha kısa oluyorlar. Bilgiler
modern bir tarz`da, iyi bir tasarım, fakat mütevazi bir şekilde
sunuluyor. Bir Fin`li yönetici bana bir kere bir toplantı`da hiҫ bir
zaman „benim görüşüme göre“ veya „bence“ ifadelerini
kullanmayacaǧını söyledi. Kendi görüşüne göre „ben“ ifadeleri
Almanya`da ҫok fazla kişisel ve bu yüzden gerҫek dışı. Kendisi
Alman`lara bu ifadeler yerine daha ҫok „Acaba şu mümkün mü…?“
veya „ …olabilmesi mümkün mü?“ sorularını kullanmaları önerisinde
bulunuyor.
Iş görüşmeleri nerede gerҫekleşiyor?
gerҫekleştikleri doǧru mu?
Bazen
sauna`
da
Kesinlikle. Finli`ler iҫin sauna kendinizi temizlediǧiniz bir duş gibi
deǧil. Sauna aynı seviyede bulunan insanların buluştuǧu bir yer.
Hiyerarşi kurallarını göz ardı edip, bir bank`ın üzerinde oturup
dinleniyorsunuz. Iyi bir iş toplantısı iҫin gerekli olan doǧru koşulları
yaratıyor. Demokrasi anlayışına gösterilen farklı bir saygı.
Bu benim bir başka hususa deǧinmeme neden oluyor. Finli`ler
hiyerarşileri nasıl görüyorlar?
Her iki veya fazla Finli`nin arasında güҫlü bir liderlik ve alҫak
hiyerarşiler bulunuyor. Yönetici`nin net kararlar vermesi bekleniliyor.
Yöneticiler ekipleri iҫerisinde birlikte ҫalışıyorlar. Yönetici ile iletişim
direkt gerҫekleşebilir ve zorunlu bir şekilde hiyerarşi kurallarına
uymak zorunda deǧil. Finli`ler her zaman resmi iletişim kurma
yollarını kullanmıyorlar. Bir meslektaşım Alman ve Fin`li yöneticilere
önemli bir bilgi`ye sahip olduklarında üst düzey yönetici`yi arayıp
31
aramayacaklarını sordu. Almanlar`ın ҫoǧu aramayacaklarını, Finliler
ise arayacaklarını söylediler. Bunun haricinde eleştiriler Almanya`da
olduǧu gibi direkt olmaması gerekir, fakat “Bunu neden bu şekilde
yapıyorsunuz?“ şeklinde sorulması gerekir. Direkt eleştiri büyük
ihtimal hiyerarşi sisteminde daha az aşaǧıda bulunan bir kişi
tarafından uygulanır. Bunun alҫak hiyerarşiler ve toplumda ki zayıf `a
karşı duyulan endişe ile ilgisi var. Bu daha ҫok underdog`ların
kahraman olarak görüldükleri Fin`li film ve kitap`larda görülebilir.
Finli iş adamları ile birlikte ҫalışan Alman iş adamlarına özel
tavsiyeleriniz var mi?
Fin`li iş ortaklarınızın sessizliǧini sizi anlayamıyor gibi düşünmeyin.
Eǧer söylemiş olduklarınızı tekrarlarsanız, o zaman dinleyicileriniz
onları ahmak yerine koyduǧunuzu düşünecektir. Toplantı esnasında
deǧerlendirme verilmiyormuş gibi görünse de bu durum karşısında
sabırlı olun. Durumu aydınlatmak iҫin kahve mola`larını veya bire-bir
görüşmeleri kullanınız. Insanları sizi deǧerlendirmeleri iҫin
zorlamayın. Iskandinavya, ve özellikle de Finlandiya`da insan`ların
doǧa ile iҫ iҫe olduklarını unutmayınız. Bir taraftan Iskandinavya ileri
teknoloji ülkesi, diǧer taraftan insanlar kendileri tatildeyken ve
yanlarından geҫen bir yaya rahatsız verici bir şekilde selam veriyorsa,
doǧa`nın iҫerisinde dinlenmeye ҫalışan insanların ülkesi.
Yeni Libya
Batı`ya doǧru aҫılımından da sonra Libya hala demokratik bir devlet
düzeninden ҫok uzak ve farklı bir görünümde. Devlet`i nerdeyse 40
sene yöneten Muammar Abu Minyar al Gaddafi yeni bir başlangıҫ
yaptı. Bugün Gaddafi uzun süren izolelik döneminden sonra
uluslararası toplum`a geri dönen Libya`yı sorumluluk sahibi petrol
üreten bir devlet olarak tanıtıyor. Deǧişimin izleri Tripoli ve
Benghazi`deki otel odalarında görülebiliyor. Orada bulunan
uluslararası petrol şirket`leri sipariş`lerin rekabetini yönetiyorlar.
Dünya`nın her bir yerinden gelen şirket`ler ayrıca kendi ürün ve
hizmet`lerini sunarak iş anlaşmaları iҫin yarışıyorlar. Fakat her şirket
durumundan memnun deǧil. Libya`nın dış görünümündeki deǧişiklik
32
ülke iҫi gerҫeklerini yansıtmıyor. Uzun zamandan beri bu ülke`yi
yöneten lider`in düşünce yapısının neyi deǧiştirdiǧi düşünülürse bu
durum belki şaşırtıcı deǧil. 2001 yılında 9/11 terör saldırıları ve
Amerika`nın küresel terör`e karşı ilan etmiş olduǧu savaş olmadan
büyük ihtimal Libya`da reformlar gerҫekleşmeyecek. 2001 yılında
Irak ve Saddam Hussein`in düşüşünden sonra Amerika`lıların
Afganistan`a girmesinden sonra, Gaddafi hareket`e geҫti.
Anavatanında azalan ünü ve ekonomik sıkıntı ile birlikte iktidarda
kalabilmenin tek yolunun Libya`yı Batı Dünyasına entegre etmek ile
olduǧunu anladı. Böylece amerikan yönetimindeki askeri güҫler
Saddam Hussein` in kitle öldürüşüne yönelik silahlarını bulamayınca,
Libya lideri kendi silah programını durdurduǧunu aҫıkladı. Ondan
sonra Libya 2003 yılında 1988 Lockerbie bombardımanı maǧdurların
ailelerine tazminat ödeyerek kabul etti. 2004 yılının ocak ayında
ayrıca 1989 UTA bombardımanın maǧdurlarına tazminat ödemeyi de
kabul etti. 2003 yılında Birleşmiş Milletlerin ve 2004 yılında
Amerika`nın cezalarının sona ermesiyle, Libya`ya kapılar yeniden
aҫıldı. Fakat yeni ticari aktivite`ye raǧmen, yabancı şirketler ҫok az
reformlar gerҫekleştiǧi iҫin hayal kırıklıklarını dile getirdiler. Bir
zamanlar üst düzey bir yöneticinin söylediǧi gibi, „Bu bölge`de Libya
ticaret`in yapılması en zor ülke. Uzun yıllar önce aҫık yöntemler
uygulandı. Rüşvet olayı inanılmaz bir durum. Siyasi yapı`da bir
deǧişiklik olduǧu ve bu deǧişikliklerin yakın zamanda
gerҫekleşeceǧine dair bir işaret olmadıǧı müddetҫe Libya iҫerisindeki
siyası ve sosyal reformlar zor hayata geҫirilebilecek. Günlük siyasi
ilişkilerin farklı insanlar tarafından yönetildiǧi dönemde, bütün siyasi
ve ekonomk güҫ Gaddafi`nin elinde bulunuyor. 1969 yılında
monarşi`nin devrildiǧi dönemde olduǧu gibi birliktelik ҫalışmaları
farklı bölgeleri olan bu ülke`de başarısız olmasına neden oldu. Libya
uzmanı Dirk Vandewalle`nin „Modern Libya`nın tarihi“ adlı son
kitabında söylediǧi gibi 1951 yılında baǧımsız bir ülke haline
geldikten sonra ülkenin en önemli sorunları ҫözümsüz kaldı ve hala
bir anlamlı demokrasi sistemine ihtiyacı var. 2006 yılının petrol ve
gaz ilişkileri kurulu kurulduǧu günden beri deǧişiklik vaatleri ҫoǧu
kez şüpheli kaldı. Bu kurul`un ve eski bakan Shukri Ghanem
tarafından yönetilen Ulusal Petol Kurul`un görevi Libya`nın bütün
petrol ve gaz sektörünü denetlemek. Kurul`un kuruluşu Ghanem`in
reform fikirlerini engellemek iҫin bir ҫaba mıydı? Hiҫ kimse bundan
33
emin deǧil. Şu an Libya dünya ülkeleri karşısında ne kadar sorunsuz
da görünse, iҫ politikası hala belirsiz kalıyor.
Hukuksal konuşmak
Avukat`lar iҫin meslek koşulları ülke`den ülke`ye farklı da olsa
dünyaca ünlü Fransa`da bulunan bir avukat`lık şirketi`nin halkla
ilişkiler genel müdürü`nün ve Hong Kong`daki meslektaşı`nın
hedefleri aynı, Isabelle.
EPP: Merhaba Asabe. Sizin ile görüşmek ne kadar güzel.
Asabe Makale: Merhaba Asabe, benim iҫin de ҫok sevindirici. Bu
sektör`de savunulan fikirleri karşılaştırmayı her zaman ilginҫ
bulmuşumdur. Sizin faaliyet alanınızda durumlar nasıl?
EPP: Şu an iyi. 2001 yılında Allen & Overy şirketinde iş` e başladım,
fakat nerdeyse 20 seneden beri halkla ilişkiler genel müdürü`yüm. Bu
süre`de Fransa`da hukuk mesleǧi alanında marketing ve halkla
ilişkiler gittikҫe önem kazandı. Bugün küҫük hukuk şirket`lerin dahi
bir halkla ilişkiler müdürü var. Avukat`lık şirketleri bugün kendilerini
rekabet`ten farklılaştırmak iҫin daha sıkı ҫalışmak zorundalar. Hong
Kong`da durumlar nasıl?
Makele: Aynısı. Avukat`lar halkla ilişkilerin ne kadar faydalı
olduǧunun yanısıra zararlarının da gittikҫe farkındalar. Gerҫek`te
avukat`lık şirket`leri geҫmişe nazaran daha ticari bir şekilde
yürütülüyorlar. Ve tabii ki bizim gibi uluslararası şirket`ler de yargı
alanında yaptıklarınız diǧer alanlar`da farklı bir etki yaratabiliyor.
Bugün Internet sayesinde haber`ler saniyeler iҫinde yayılıyor - bir
takım olaylar`ı sadece bir bölge`de bırakamıyorsunuz.
EPP: Bunu duyduk`tan sonra meraklanıyorum. Hong Kong`da
işleriniz nasıl gelişti?
Makele: Londra`nın şirketinde avukat olarak ҫalıştım, fakat 1999
yılında bir deǧişiklik istediǧim iҫin Clifford Chance şirketinde halkla
ilişkiler bölümüne girdim. Ondan sonra 2001 yılında Hong Kong`daki
ofisimize iş alanı geliştirme şansı geldiǧinde yeteneklerimi geliştirme
imkanı oluştu. Bu iş alanından yol`a ҫıkarak şu an ҫalıştıǧım iş alanına
doǧru kendimi geliştirdim.
EPP: Hong Kong`da ҫalışmak ilginҫ olsa gerek.
Makele: Evet, Hong Kong gerҫek`ten büyüleyici bir tarihi olan
dinamik, uluslararası bir şirket ve böyle bir şirket`te ҫalışmak bana
34
müthiş zevk veriyor. Bu bir klişe düşüncesi, fakat işimi seviyorum.
Halk ile ilişkiler müdürü`nün iyi iletişimi`nin önemini bilen yönetim
ile iyi ilişkisi olduǧu zaman ҫok iyi sonuҫ`lar elde edebilirsiniz. Siz de
böyle düşünmüyor musunuz?
EPP: Evet, fakat Fransa`da avukat`ların ve şirket`lerinin nasıl iletişim
kurduklarına dahi sıkı kurallar var. Halkla ilişkiler ve reklam bölümü
toplum`a genel bilgi verdikleri ve avukat`ların meslek kurallarını
kabul ettikleri müddetҫe iş yapma hakkına sahipler.
Makele: Bu uygulama aҫısından ne anlama geliyor?
EPP: Bu hizmetlerimizi aktif bir şekilde sunamayacaǧımız anlamına
geliyor. Örneǧin AO şirketi belli bir alanda uzmanlaşıyor, fakat bu
alanda en iyisi olduǧumuz söylenemez. Basın aҫıklamalarında ayrıntılı
bilgi veremiyoruz, bu da benim işimi oldukҫa zorlaştırıyor. Hong
Kong`da bu durumları nasıl yönetiyorsunuz?
Makele: Burada olduǧu kadar sıkı deǧil, fakat bazı kurallarımız var.
Örneǧin belli bir alanda kendimizi „uzman“ olarak tanımlayamıyoruz.
Böylece basın aҫıklamalarında bazı alanlarda bir yönetim`den veya iş
anlaşmalarından söz edebiliriz, fakat „uzman“ kelimesini
kullanamayız.
EPP: Karşılaştıǧınız en büyük zorluk hangisi ?
Makele: Şu an benim iҫin en büyük zorluk şirket iҫinden geliyor. Biz
hukuk danışmanlarıyız ve bazı iş anlaşmalarında kendimizi arka
plan`da tutmamız gerekiyor. Böylece bir müşteri bir iş anlaşması ile
ilgili aҫık bir şekilde konuştuǧunda, biz hiҫ bir şey söyleyemiyoruz.
Bu ҫok hayal kırıklıǧı yaratan bir durum. Kısıtlamalar ile nasıl başa
ҫıkıyorsunuz Isabelle?
EPP: Medya ile ilişkilerimizi ve tanınmışlık seviyemizi geliştirmek
iҫin calışmalarda bulunuyoruz. Örneǧin uzmanlık alanımız ile ilgili
daha fazla bilgi vermek iҫin basın ile bire bir toplantılar düzenliyoruz.
Hukuk seminerlerine davet ediyoruz, bu durum sadece bize
alışmalarını saǧlamıyor, bunun haricinde kendilerine hukuksal alan`da
bilgi veriyor. Bunun haricinde hukuk dergilerine ve finans
gazetelerine makale`ler yazıyoruz. En önemlisi insanların bizim belli
bir alan`da uzmanlaştıǧımızı bilmeleri ve böylece bu alan`da bizim ile
gelecek`te uzman bilgi edinebilmek iҫin irtibat kurabilmeleri. Bu
sistem`in ҫok iyi ҫalıştıǧını söyleyebilirim.
Makele: Muhabirleri ҫok nadir bir şekilde seminer`lere davet
ediyoruz, ҫünkü verilmesi zor cevap`ların cevaplandırılması iҫin
35
müşterilerin orada bulunması gerekiyor. Fakat muhabirleri ofisimize
öǧle yemeǧine davet ederek ilişkilerimizi geliştiriyoruz. En önemli
muhabirlerimize en iyi bilgileri verebilmek iҫin müşteri bilgileri
veriyoruz. Ve bunun haricinde tabii ki hukuksal makaleler de
yazıyoruz. Sizin şirketiniz bizimkisi gibi Ingiltere`de, öyle deǧil mi?
Orada durumlar daha farklı.
EPP: Evet, öyle. Ingiltere`deki ofisimize gittiǧimde basın ile ne kadar
aҫık bir şekilde iletişim kurabildiklerine şaşırmıştım. Fransa` da
olanlara nazaran ҫok büyük bir fark var. Bunun haricinde yerel medya
da bayaǧı gelişmiş ve Fransa`da olmayan uzmanlaşmış hukuk
muhabirleri de var. Ve Ingiliz muhabirleri ulaşılması zor bilgi`lere
sahipler ve ҫoǧu kez Ingiliz basınında Fransa`daki A&O şirketi ile
ilgili bilgiler ediniyorum. Hong Kong`daki medya ne durumda?
Makele: Sektör bir bütün olarak aҫık. Ҫoǧu kez belli ortakları arayan
muhabirlerimiz var, ҫünkü bilgi edinebileceklerini biliyorlar.
Ingiltere`de olan aynı gözlem yok, ҫoǧu kez muhabirlere farklı bir
bakış aҫısı saǧlamak iҫin arka plan bilgiler ile yardımcı oluyoruz.
Asya`nın her yerinde ҫok az hukuksal yayınlar var. Ve ҫok az
uzmanlaşmış hukuk muhabirleri var ve ҫoǧu kez ekonomi muhabirleri
ile iş yapıyoruz. Fransa`da hukuk medyası ne kadar gelişti?
EPP: Ҫok fazla deǧil. Sadece bir veya iki hukuk dergileri var. Her ne
olursa olsun hukuk bilgilerin muhabirler iҫin daha önemli olduǧuna
inanıyorum, ҫünkü hukuk olmadan iş anlaşmaları olamaz. O zaman
Hong Kong`da hukuksallaşmış halkla ilişkiler bölümünün geleceǧinin
nasıl olacaǧını düşünüyorsunuz?
Makele: Nasıl davranacaǧımıza ilişkin kuralların ҫok fazla sıkı
olmayacaǧını düşünüyorum ve şu an gerҫekten de öyleler. Bu halk ile
ilişkiler alanında yerine getirebileceǧimiz beklentilerin artacaǧı
anlamına geliyor. Benim görüşüme göre gelecek`te hukuksallaşmış
halk ile ilişkiler bölümü basın` da ne kadar görüneceǧiniz ile ilgili
bilgi vermek yerine marka isminize deǧer katacak ve profilinizi
düzeltecek.
EPP: Evet, haklısınız. Ülkemizdeki kurallar farklı olabilir, fakat
ikimizin de aynı fikirleri savunduǧu ortaya ҫıkıyor. Sizin ile sohbet
etmek ҫok sevindiriciydi.
Makele: Benim iҫin de aynen öyle. Saǧlıcak ile kalın!
EPP: Hoşҫakalın!
36
Sorunların ҫözümünü bulmak
Ne kadar sinir bozucu da olsalar, yine de bir şans teşkil ediyorlar: iş
hayatındaki sorunlar. Bob Dignen size yaratıcı ҫözümlere
ulaşabilmeniz iҫin güncel durumunuzu nasıl analiz edebileceǧinizi ve
deǧerlendirebileceǧinizi söylüyor.
Sorun, ne sorunu?
Bir zamanlar bir üst düzey yönetici`ye işi`nin ne olduǧunu sordum.
Bana ҫok ciddi bir şekilde bakıp şöyle söyledi, „Benim görevim sorun
ҫözmek, şirket bana bunun iҫin aylık ödüyor.“ Sorunlara ҫözüm
bulmak bir ҫok insan`ın yaşamlarının önemli bir parҫası. Ve sorunlar
gittikҫe karışık olmaya başlayınca, analitik ve yaratıcı düşünme
kabiliyetimiz gittikҫe önem kazanıyor. Bu makale iş yerinde
kullanabileceǧiniz bir sürü sorun ҫözücü enstrümanlar ile ilgileniyor.
Okumaya devam etmeden önce asaǧıdaki sorunlar ile ilgili düşünmek
iҫin bir kaҫ dakikanızı ayırınız, ondan sonra cevaplarınızı makale`de
verilen cevaplar ile karşılaştırınız.
Bir sorun ve bir beklenti arasındaki fark ne?
Sorun ҫözme aşamasındaki en önemli adımlar hangileri?
Sorun ҫözme enstrümanlarının hangisi uluslararası platform`da iyi iş`e
yarıyor?
Verimli sorun ҫözme konusuna ilişkin liderler ne tür koşullar
yaratıyor?
Sorunlar mı, beklentiler mi?
Iş hayatındaki insanlar farklı sorun türleri ile karşılaşıyorlar.
Teknik sorunlar, zaman kısıtlamaları, bütҫe sorunları, müşteri
şikayet`leri, kurumsal hatalar ve bir sürü diǧer sorunlar. Gerҫek
anlamda sorunlar ile ҫevriliyiz. Geҫen yıllarda „sorun“ kelimesi
sorunlar yarattı. Bugünlerde bir ҫok yönetici ҫalışanlarına „Bana sorun
getirmeyin, ҫözüm getirin.“ diyor. Bir ҫok insan iҫin sorunlar ile ilgili
konuşmak bir tür olumsuz düşünmeyi caǧırıştırıyor ve bu hem
eleştiri`ye hem de suҫlamalara öncülük veriyor. Diǧer yandan
beklentiler ve „ҫözümler“ ile ilgili konuşmak geleceǧi öngören bir
perspektif sunuyor ve böylece gelecek`teki gelişime vurgu yapılıyor.
Aşaǧıdaki iki perspektif`e bakınız ve bunların hangi birilerinin
37
işvereninizin, meslektaşlarınızın ve kendinizin yaklaşımlarını daha iyi
karakterize ettiǧini ortaya ҫıkartınız.
Kontrol perspektifi
Sorunlar sorun olarak görülüyor
Sorunlar yok edilmesi gereken bir olay olarak görülüyor. Hataların
önlenebilmesi iҫin süreҫ`ler yaratılıyor.
Bir şeyler yanlış gittiǧinde, kimin bundan sorumlu olduǧunu
öǧrenebilmek iҫin nedenler analiz ediliyor.
Geliştiren perspektif
Sorunlar gerҫek zorluklar teşkil ediyor ve hem kaҫınılmaz hem de
gerekli olarak görülüyor. Yaratıcı ҫözümler hata`ya neden olsalar bile
her zaman hoş görülüyor. Hata`lar sorunların yeni ҫözümlerinden bir
şeyler öǧrenmek ve geliştirmek iҫin varlar.
Bu perspektif farklılıǧı önemli sorunları beraberinde getiriyor.
Geliştiren perspektif`e inanan insanlar bu sorunları kontrol bakış aҫısı
ile fazla yaratıcı görmüyorlar, deǧişen ҫevre`nin ihtiyaҫ`larını
karşılayamayan ve hataların suҫlusunu bulmak konusunda başarısız
olarak görülüyor. Diǧer yandan kontrol bakış aҫısını savunan insanlar
geliştiren perspektif`e inanan insanları yükseklerde uҫan insanlar
olarak veya fazla profesyonel olmayan ve ayrıntılar ile gereksiz yere
ilgili olan insanlar olarak görüyorlar. Uluslararası ekipler iҫerisinde
uluslararası etkenler farklı sorun ҫözme tenikleri yaratabilirler.
Örneǧin Alman proje stili tipik olarak Alman olmayanlar tarafından
sorunlardan sakınan bir proje stili olarak görülüyor. Sorunları ortadan
kaldırmak iҫin projelerin analizi ve hazırlanışı kapsamında büyük
ҫabalar veriliyor. Plan dışındaki kararlar ҫok eleştirisel bir aҫı`dan
bakılıyor. Eylemlere ve pragmatik ҫözümlere öncülük veren insanlar,
bu yaklaşımı gereksiz yere dikkatli ve acı verici bir şekilde yavaş
görüyorlar, özellikle de bir proje` nin ilk dönemlerinde.
2. Verimli sorun ҫözme` de en önemli adımlar
Hangi enstrümanlar bir sorun ҫözmek iҫin kullanılıyorsa, aşaǧıda
yazılan süreҫ yararlı koşullar sunabiliyor:
38
1. adım: Sorunu belirleyiniz: Gerҫek sorunu tespit etmek iҫin
analitik enstrümanlar kullanınız.
2. adım: Sorunu anlayınız: Sorunu derinden anlayabilmeniz iҫin
verileri analiz ediniz.
3. adım: Sorunlara ҫözüm bulunuz: Sorunu ҫözmek iҫin farklı
seҫenekleri deǧerlendiriniz.
4. adım: Bir ҫözüm bulunuz. Kararlaştırılmış eylemleri hayat`a
geҫirebilmek iҫin belli bir zaman plan`ı hazırlayınız.
5. adım: Başarıyı gözden geҫiriniz: Başarıyı kontrol edebilmek
iҫin eylemlerin sonuҫlarını analiz ediniz.
6. adım: Ҫözümü genişletiniz: Başarıyı uzun vadeli saǧlayabilmek
iҫin kontrol mekanizmaları kullanınız.
7. adım: Sorunlar` dan öǧreniniz: Ekibinizin veya kurumunuzun
yararlı bilgi kullandıǧından emin olunuz.
3. Sorun ҫözümü iҫin pratik enstrümanlar:
Başarılı uluslararası ekipler daha yaratıcı ҫözümler bulabilmek ve
bunların hayat`a geҫirilmesi iҫin angajman yaratabilmek iҫin bir sürü
sorun ҫözücü enstrümanlar kullanıyorlar. Bu bölüm`de bir sürü
enstrümanları ele alacaǧız.
a) Fish-bone analysis:
Ҫözüm` leri düşünmeden önce kişiler`in bir sorunun farklı nedenlerini
düşünebilmeleri iҫin bu bir grafik metot. Bu metod`u kullanabilmeniz
iҫin aşaǧıdaki adımları izleyiniz:
• Büyük bir kaǧıdın sol tarafına bir kutu`nun iҫerisine sorunu
yazınız: Kaǧıdın üzerinde kutu`dan başlayarak yatay bir
ҫizgi ҫekiniz.
• Soru` nun ҫözümüne katkı` da bulunan etkenlerini orta
ҫizgi`den ҫizgi ҫekerek belirleyiniz.
• Ana ҫizgi`den küҫük ҫizgiler ҫekerek her bir etken`in
mümkün olabilecek nedenlerini belirleyiniz.
Kendiniz yapınız: Kendi iş yerinizde mevcut olan sorunların fishbone analizini hazırlayınız. Bir kere soru`nu ve nedenlerini
39
anladıǧınız zaman, ҫözüm bulma sürecine başlayabilecek durumda
olmalısınız.
b) SWOT- analizi:
„SWOT“`un anlamı „Güҫ, zayıflık, imkanlar ve tehlikeler“. Bu analiz
türü bir kurumun veya ürünün karşılaştıǧı zorlukları göz önünde
bulundurarak başka bir yararlı analiz enstrümanına dayalı. Ҫoǧu
zaman en önemli soruların cevapları verildiǧi bir matris şeklinde
gösteriliyor. Bir sonraki sütun`un başında bir şirket`in piyasadaki
statü`sünü araştırmak iҫin sorular bulunuyor. Diǧer muhtemel sorular
iҫin sayfa 72`ye bakınız.
Örnek: SWOT analizini kullanarak bir kurumu analiz etmek
Güҫ`lü yönler:
Bu kurum en iyi hangi işi beceriyor?
Müşterilerimiz hangi yönlerimizi güҫlü buluyor?
Zayıf yönler:
• Daha iyi olabilmek iҫin neye ihtiyacımız var?
• Müşterilerimiz hangi yönlerimizi zayıf buluyorlar?
• Imkanlar
• Hangi trent bizim iҫin bir imkan sunuyor?
• Güҫlü yönlerimizi nasıl imkanlara ҫevirebiliriz?
Tehlikeler
• Hangi deǧişiklikler bize zarar verebilir?
• Hangi zayıf yönler en önemli tehlike`yi teşkil ediyor?
Tehlikeler analizi:
Risk analiz metodu sorunları önceden anlayabilmeniz iҫin size
yardımcı olabilir. Aşaǧıdaki risk kategorilerini kullanarak kendi
kurumunuzun tehlikelerini tahmin ediniz:
40
Operational risk: nakillerin kesintileri, önemli varlıklara erişim
eksikliǧi, daǧıtımda hatalar,..
Bir kimse`nin ününe yönelik risk: iş ortakları ve ҫalışanlar arasında
özgüven kaybı.
Procedural risk: şirket iҫi sistemin hataları
Proje riski: Zaman kısıtlamaları ve bütҫe aşılmaları, yetersiz ürün veya
hizmet kalitesi
Finansal risk: iş hayatı hatalarından, borsa gelişmelerinden işsizliǧe
kadar
Teknik risk: teknik gelişmelerden hatalara kadar
Natural risk: hava, doǧa felaketleri, kazalar, hastalıklar
Siyasi risk: vergi deǧişiklikleri, public opinion, hükümet politikası,
yabancı etkiler
Kendiniz yapın:
Ekibinizin, kurumunuzun veya belli bir ürününüzün SWOT analizini
hazırlayınız. Bir eylem planı hazırlayabilecek durumda olacaksınız.
c) Pareto analizi:
Bir sorunun muhtemel ҫözümlerini deǧerlendirmeye yarayan puan
sistemi olan bir teknik.
• Sorunların ve mümkün olabilecek ҫözümlerin bir listesini
hazırlayınız.
• Uygun metod`u kullanarak her ҫözüm`e puan veriniz. Örneǧin
eǧer masrafları azaltmak amacınız ise mümkün olabilecek
birikimlere göre ҫözüm`lere puan veriniz. Eǧer kalite`yi
yükseltmek istiyorsanız her ҫözüm tarafından yok edilen hatalar
bazında puan verebilirsiniz
• En fazla puanı alan ҫözüm üstünde odaklanınız. En az puanı alan
ҫözüm en az dikkate deǧer, ҫünkü bu ҫözümlerin hayat`a
geҫirilişi masrafları her hangi bir biriktirme`den daha yüksek
olabilir.
Kendiniz yapınız:
Karşılaştıǧınız soru`nun Pareto analizini kendiniz hazırlayınız.
Mümkün olabilecek ҫözümler iҫin verimli bir puanlama sistemi
41
hazırlayınız. Bu sorunu ҫözmek iҫin sonuҫları kullanarak bir eylem
plan`ı hazırlayınız.
Force- field analizi
Force field analizi önerilmiş olan ҫözümlerin lehine- alehine
argümanların deǧerlendirilmesi. Bu analizi yapabilmeniz iҫin
aşaǧıdaki adımları izleyiniz:
a) Üҫ sütunun ortasına bir sorunun önerilmiş ҫözümünü yazınız.
b) Bu ҫözümü destekleyen bütün argümanları bir liste`ye yazınız
ve bütün karşı argümanları bir diǧer sütun`a yazınız.
c) Her argümana 1`den 5`e kadar puan veriniz, ondan sonra
sonuҫlarını analiz ediniz
d) Yukarıdaki analizi önerilmiş olan ҫözümlerin lehine
argümanlarının piyasa hissi sorunu`nun bir şirket satın alma
işlemi ile cözülemeyecek kararında sonuҫlanabilir. Daha fazla
ҫözümler yaratılabilir.
Kendiniz yapınız:
Bir sorunu ҫözmek amacı ile şirketiniz`de yapmak istediǧiniz bir
deǧişimin force-field analizini yapınız. Sorunu ҫözmek veya
reddetmek iҫin bir eylem planı geliştirmek amacı ile sonuҫları
kullanınız.
e) Altı düşünen şapka:
Altı düşünen şapka yaratıcı düşünürü Edward de Bono tarafından
geliştirilen sorun-ҫözme enstrümanı. Deǧişik aҫılardan bir sorunu
analiz etme tekniǧi ve bu nedenden dolayı ekip toplantıları iҫin
yararlı. Bu fikir farklı renklerde şapkalar giyinen ekip üyeleri iҫin,
bunların her biri farklı bir düşünce tarzı sergiliyor. Bu metot sayesinde
insanlar normal düşünce tarzlarının dışına ҫıkabiliyorlar. Özellikle
uluslararası ekiplerde yararlı, ҫünkü düşünce farklılıǧını hoş görüyor.
Altı şapkalar ve düşünce tarzları aşaǧıda yazılmış olduǧu gibi:
Beyaz-şapka düşünce tarzı:
bu verilere dayanan bir şapka, bir kararın verilebilmesi iҫin gerekli
olan bilgi`ye odaklanıyor. Böyle beyaz bir şapka`yı giyinenlerin
sorduǧu tipik bir soru: „ Hangi bilgi`ye sahibiz? Ve „ Hangi bilgi`ye
ihtiyacımız var?
42
Kırmızı şapkalı düşünce tarzı:
duygulara ve iҫgüdü`ye aǧırlık veren duygulara yönelik bir şapka. Bu
kırmızı şapka`yı giyinen kendi duygularını gruba iletebilmeyi hedef
almalı. Başkalarının tartışılan ҫözümlere nasıl duygusal bir tepki
vereceǧine ilişkin ayrıca sorun yaratabilir.
Siyah-şapka düşünce tarzı:
bu şapka şüpheli ve analitik düşünce tarzına odaklanıyor. Bu şaka`yı
giyinen kimseler her ҫözüm`de zayıflıkları yok edebilmek iҫin veya
acil planı geliştirebilmek iҫin zayıf noktaları belirleyebilmeleri lazım.
Siyah şapka olumsuz düşünce`yi olumlu görebilmeyi saǧladıǧı ve aşırı
olumlu düşünce`yi engellediǧi iҫin büyük bir önem`e sahip.
Sarı şapka düşünce tarzı:
bu olumlu düşünme rolü. Bu tarzın odak noktası her hangi önerilmiş
bir ҫözümün avantajlarını belirlemek ve toplantılarda geleceǧe yönelik
bir düşünce tarzını muhafaza edebilmek.
Yeşil şapka düşünce tarzı:
Amacı diǧer grup üyelerinin eleştirilerinden korkmadan yeni imkanlar
ve ҫıǧıraҫıcı görüşler yaratmak olan aҫık ve yaratıcı bir rol.
Mavi-şapka düşünce tarzı:
bu controlling ve sürece dayalı bir tarz. Bu şapka toplantı`yı yöneten
kişi tarafından giyiliyor ve farklı düşünce tarzlarını denge`de tutmak
iҫin yönetim`den özel dikkat istiyor.
Kendiniz yapınız: Ekip üyelerine altı şapka metodunu anlatınız ve
sorunların birisi iҫin bir daha ki toplantı`da enstrümanları deneyiniz.
4. Verimli sorun ҫözümü iҫin koşullar
Liderler verimli sorun ҫözümünü kolaylaştırmak iҫin aşaǧıda yazılan
koşulları uygulayabilirler:
Net bir şekilde liderlik tarzınızın kontrol veya gelişim perspektifine
dayalı olup olmadıǧını söyleyiniz. Sorunları bir başarısızlık veya bir
imkan olarak mı görüyorsunuz?
43
• Gereksiz soruları engellemek amacı ile enstrümanlar kullanarak
net bir sorun ҫözme süreci hazırlayınız.
• Yaratıcı düşünme tarzını desteklemek iҫin bir sürü sorun ҫözme
enstrümanlarını kullanınız.
• Sorun ҫözme`ye yönelik fikirlerin ve yaklaşımların ҫeşitliliǧini
yüksek tutunuz.
• Uluslararası ekipler ile ҫalışma esnasında Ingilizce dilinde
ҫalışıldıǧı iҫin karışıklıǧı önleyiniz.
Bu koşulları gözetmeden ekibiniz veya kurumunuz iҫerisinde sorun
riskini göze alıyorsunuz.
Indra Nooyi
PepsiCo` nun yeni işvereni
Amerikan iҫecek holding`i PepsiCo` nun başında kısa süreden beri bir
bayan bulunuyor. Hindistan`lı bayan`ın özgeҫmişi ve yükselişi ile
ilgili Anto Joseph bilgilendiriyor.
PepsiCO` nun yeni yöneticisi Indra Krishnamurthy Nooyi aҫıksözlü
olmaktan korkmuyor. 2005 yılında Columbia University`s Iktisat
fakültesinde PepsiCo`nun yöneticisi olarak bir konuşma yaptıǧında
her beş kıta`yı bir elin parmakları ile karşılaştırdı ve Amerika Birleşik
Devletlerini orta parmak ile sembolize etti. Kendisi „Eǧer ekonomik
veya siyasi anlamda iş yapacak olursak, her birimiz dikkatli olması
gerekiyor ve parmaǧımız yerine elimizi verdiǧimizden emin olmak
iҫin ҫaba göstermemiz gerekiyor. Fakat üzülerek dünya`nın diǧer
ülkeleri Amerika`ya bu şekilde baktıǧını düşünüyorum.“ Yurtsever
olmamaktan dolayı eleştirildikten sonra, Pepsi` nin websitesinde
„iletişim“ ve „vicdan“ kelimelerini kullanarak özür diledi. Bu
kelimeler kendisinin „Başarı iҫin 5 C“ (diǧerleri „yetki“, „istikrar“ ve
„özgüven“ ) olarak tanımladıǧı beş kelimenin iki tanesi. Her ne olursa
olsun davranışları başkalarına zarar veriyormuş gibi görünmüyor,
ҫünkü auǧustos ayında bu iҫecek dev şirketi` nin genel müdürü olarak
seҫildi. Amerika`nın şirket`ler dünya`sının en saygıdeǧer işlerinden
bir tanesi. Bu anlaşma Hindistan iҫin hem gururun hem mahҫubiyet`in
kaynaǧı. Gurur ҫünkü Nooyi 1 ekim`de Steve Reinemund`un yerine
Pepsi` nin beşinci CEO` su olmak üzere geҫtiǧinde Fortune 100
44
şirket`leri listesinde ilk Hindistanlı bayan olma özelliǧi ile tarih yazdı.
Mahҫubiyet, ҫünkü nerdeyse aynı zamanda bir biosit tartışması bazı
Hindistan eyaletlerinin Pepsi ve Coca Cola ürünlerini yasaklamasına
neden oldu. Nooyi 1955 yılında 28 ekim doǧdu ve Hindistan`ın
güneyinde bulunan Chennai (eskiden Madras) şehrinde yetişti. Otuz
sene önce Bachelor of Science derecesi iҫin okuduǧu Madras
Hiristiyan Koleji` indeki arkadaşları kendisini ilk ekonomi
deneyimlerini kolej dergisi`nin reklamını yöneterek edinen, cesaretli
ve baǧımsız bir ekip oyuncusu olarak hatırlıyorlar. Hindistan`ın
Kolkata Yönetim Enstitüsünde bir üst seviye diplomasını elde ettikten
sonra, önce tekstil şirketi Mettur Beardsell`de ҫalıştı ve daha sonra
Chennai`daki bayanların aylık kanama bezini üreten Johnson &
Johnson şirketinde ürün yöneticisi olarak ҫalıştı. Kendisinin
söylediklerine göre bu iş kendisini en ҫok zorlayan işler`den bir
tanesiydi, ҫünkü o zamanlar Hindistan`da kadın saǧlıǧı konusuna
ilişkin bir bilinҫ eksikliǧi söz konusuydu. 1978 yılında günlük okul`a
gittiǧi ve maddi durumunu düzeltmek iҫin geceleri karşılama görevlisi
olarak ҫalıştıǧı Yale School Management`de bir ödül kazandı. Orada
kariyeri boyunca PepsiCo`nun etkinliklerine renkli ulusal
kıyafetleriyle katıldıǧı sari ҫalışmaları ile ün saldı. Üniversite`den
mezun olduktan sonra Boston Consulting Group`ta altı sene
uluslararası projeler ile ilgili ҫalıştı. 1986 ve 1994 yılları arasında
Motorola ve Asea Brown Boveri (ABB) şirketlerinde 1994 yılında
PepsiCo`da ҫalışmadan önce liderlik konumunda görev aldı. Pepsi
şirketinde önemli bir rol oynadı: şirket`in önceleri Kentucky Fried
Chicken, Taco Bell ve Pizza Hut restoran iş alanlarının Tricorn
şirketinde birleştirilmesi iҫin yardımcı oldu. Ayrıca 1998 yılında
PepsiCO iҫecek şirketi Tropicana` yı satın aldıǧında şirket`in başına
geҫti ve 2001 yılında 13,8 $ milyar deǧerindeki Quaker Oats şirketi`
nin satın alınışının katkısında bulundu. Aynı zamanda doktorasını
yaptıǧı zaman hiҫ beklenmemiş bir olaydı. Merkezi New York`ta
bulunan araştırma ve danışmanlık şirketi Beverage Marketing`in genel
müdürü Gary Hemphill “Bu bir sürpriz`di, ҫünkü Reinemund`un
emekliliǧe ayrılacaǧı genel olarak bilinmiyordu. Fakat kendisi ҫok
verimli ҫalışıyor. Ticaret ile ilgili iyi bir bilgi` ye sahip, vizyon sahibi
ve girişken.” Geҫen sene`nin mart ayında Nooyi şirket`in en yüksek
makamını hedeflediǧi iddialarını „Işverenim bayaǧı genҫ, öyleyse bu
konu burada kapansın. Işyerinde iyi anlaşıyoruz.“ diyerek reddetti.
45
Her ne olursa olsun, Reinemund`un ailesi ile daha fazla vakit
geҫirebilmesi iҫin işini bırakması, bu pozisyonun acil bir şekilde
doldurulması anlamına geliyordu. Nooyi` nin aҫıksözlülüǧü ҫoǧu kez
sıradışı pozisyonu`nun Amerikan iş dünyasında tartışmalara neden
oldu. Amerika`daki 2002 yılında gerҫekleştirdiǧi röportajında
kariyerine ilişkin „Bir bayan, göҫmen ve renkli ten`e sahip olmak bu
işi üc kere daha da zorlaştırıyor.“ diye konuştu. Kariyeri boyunca sıkı
bir şekilde ҫeşitliliǧi destekledi. Ocak ayında Güney Asya Öǧrenciler
Birliǧinde ki konuşmasında Nooyi PepsiCo`yu daha etnik bir işyeri
yarattıǧı iҫin övdü. Nooyi`nin doktorasını yapması Hindistan`ın
şirketler dünyası iҫin bir ilham kaynaǧı olarak görülüyordu.
Hindistan` ın HSBC`nin genel müdürü Naina Lal Kidwai „Bu ҫok
güzel bir haber ve ҫok fazla şaşırtıcı da deǧil. Hindistan, bayanlar ve
PepsiCo iҫin ҫok müthiş bir olay. “Unilever`nın Asya/Afrika başkanı
Harish Manwani „Hindistan`ın bu durumu ekonomi dünyası iҫin ҫok
gurur verici bir an, ҫünkü bir Hindistan`lı dünyaca ünlü büyük bir
şirket` in başına geҫiyor.“ Nooyi`nin ilk zorluǧu anavatanından
geliyor. New Delhi merkezli devlet kurumu olmayan Bilim ve Ҫevre
Merkezi, CSE, auǧustos ayında şirket`lerin Cola`larının bir ҫok kez
yasal biosit seviyesini aştıǧını iddia ettikten sonra, ülke`nin 25
eyaleti`nin dörtte biri ya kısmen ya da tamamen PepsiCO ve Coca
Cola ürünlerini yasakladı. Bir devlet, Kerala, o kadar ileriye gitti ki
PepsiCo ve Coca Cola`nın üretimlerinin durdurulması yönünde rica da
bulundu. Bu tatsızlık iki devlet arasındaki bir tartışma tehlikesini
iҫinde barındırarak Washington Hindistan`ın yabancı yatırımlarının bu
durumdan etkilenebileceǧini söyledi. Amerikanın uluslararası ticaret
bakanı, Franklin Lavin, bu yasaǧın Hindistan ekonomisi iҫin bir engel
teşkil edebileceǧini söyledi. Eylül ayında Kerala`nın anayasa
mahkemesi Kerala hükümeti` nin öngördüǧü yasaǧı kaldırdı. Bütün
görüş ayrılıklarına raǧmen PepsiCO Hindistan piyasasını terk etmeyi
planlamadıǧını belirtti. Şirket`in Hindistan genel müdürü Rajev Bakish
„PepsiCO`nun uzun vadeli yatırımları bu durumdan etkilenmeyecek.“
diyor ve şirket`in ürünler iҫin hazırlanmış olduǧu kurallarını
standartlaşmış bir test metodu olduǧu müddetҫe kabul etmeye hazır
olduklarını ekliyor. CSE`nin genel müdürü Sunita Narain ise her iki
şirket`in ürünler iҫin kurallar hazırlamayı kabul ettiklerini söylüyor.
„Dünya`nın hiҫ bir yerinde iҫecek sektöründe ürünler iҫin kuralların
olmaması ҫok tuhaf. „Şirket`ler bunun karışık bir üretim prosedürü
46
olduǧundan şikayet ediyorlar, bu nedenden dolayı tamamlanmış ürün
yerine su ve şeker gibi madde iҫeriklerine kuralların olması gerekiyor.
Narrain Cola şirket dev`lerinin eǧer Hindistan ürünler iҫin kurallar
uygularsa Ҫin devleti ve Uzakdoǧu `daki piyasaların da kurallar
uygulamasından korkuyor. Gary Hemphill Nooyi`nin iş sözleşmesinin
durumu yatıştırabileceǧine inanıyor: „Hindistan vatandaşı olduǧundan
dolayı piyasalar ile ilgili iyi bir bilgi sahibi olacaǧına inanıyorum.
Nooyi`nin düzenli aralıklar ile Hindistan`a hükümet görevliler ile ikili
ilişkilerini devam ettirdiǧi biliniyor.“ Nooyi iҫin bir başka zorluk ise
saǧlık sorunu, özellikle de Kuzey Amerika ve Batı Avrupa`daki
obezite sorunu ve bundan kaynaklanan asitli iҫecekler ve tuzlu
ҫerez`ler iҫin olumsuz reklam. 2005 yılında Beverage Digest
araştırmasına göre PepsiCO ve Coca Cola 2,5 % ve 3% oranında bir
kar düşüşü yaşadı. Analist`ler Nooyi`nin iyi ekonomi bilgisinin
şirket`lerin büyümesine bir katkıda bulunacaǧını söylüyorlar. PepsiCo
eǧer geҫmiş başarılarını artan Coke rekabeti ile birlikte devam
ettirebilirse „saǧlıklı ürün“ kategorisinde Gatorade, meyve suyu
Tropicana ve Aquafine suyu gibi spor iҫecekleri ile gelişimini devam
ettirecek. PepsiCo`nun sunmuş olduǧu saǧlıklı ürünler kategorisinde
Minute Maid portakal suyu ve Dasani şişe suyu bulunuyor. Bu arada
ҫoǧu insan`ın Nooyi`nin iş hayatında küҫük deǧişiklikler
yapabilmesine raǧmen kendi izlediǧi politika`yı devam ettirecek.
Hemphill „Nooyi uzun seneler önemli bir pozisyon`da ҫalıştıǧı iҫin bir
devamlılık süreci `ne neden olacak. Daha büyük deǧişiklikler
beklerdim, fakat ҫok dramatik büyük deǧişiklikler deǧil. Bunun
haricinde kendisi PepsiCo`nun Coca Cola`dan daha fazla
büyüyeceǧini tahmin ediyor. „Pepsi portföyün`de bulunan güzellik
bölümünü agresif bir şekilde deǧiştirdi ve bu gelişmenin daha da
devam edeceǧini tahmin ediyorum.“ diyor. „Bu bakımdan Pepsi
muhtemelen bu rekabet`te başı ҫekecek.“
47
Özgeҫmiş: Indra Nooyi
Yaş: 51
Eǧitim: Yale University
Indian Institute of Management
Madras Christian College
Kariyer: Nooyi kariyerini Hindistan`da tekstil şirket`i Mettur
Beardsell ve Johnson & Johnson`da başladı.
Amerika `da Boston Consulting Group`ta uluslararası şirket
strateji projelerini altı sene yönettikten sonra, 1986 yılında
Motorola şirketinde genel müdür ve şirket strateji
ve planlama bölümünün başkanı olarak görev aldı.
1990 yılında Asea Brown Boveri şirketinde strateji
ve stratejik marketing bölümünün genel müdürü olarak
görev aldı. PepsiCO`daki kariyeri 1994 yılında genel müdür
olarak görev süresi strateji planlama bölümünde ҫalıştıǧı
dönemde başladı. Iki sene sonra şirket stratejisi ve gelişim
bölümünün genel müdürü oldu. 2000 yılında SVP ve CFO
oldu. Bir sene sonra CFO makamını koruyarak başkan olarak
atandı. 2006 yılının 1 ekiminde CEO olarak atandı,
PepsiCo`nun 41senelik tarihinde şirket`in beşinci yöneticisi
oldu.
Üyelikleri: PepsiCO
New York Federal Reserve Bank
International Rescue Committee
Lincoln Center for the Performng Arts
Adria Furnham
Mükemmelliyetҫilik yüksek iş standartları garanti eden saǧlıklı bir
nitelik mi, yoksa psikolojik bir engel mi? Ikisi de olabilir. Mızmız`lık
diye bir özellik var - yani başka kimselerin küҫük ve önemsiz
hatalarını arayan ve eleştiren bir kimse. Fakat bunun haricinde
mükemmel tatil veya en lezzetli yemek hakkında konuşuyoruz ve
„Yaşasın Mükemmellik” diye baǧırıyoruz. Tabii ki işyerinde
mükemmelliǧi arayan insanlar hayran olunacak insanlar. Mükemmel
48
insanlar mükemmelliǧe önem veriyorlar ve önemli hedef`lere
ulaşmaya azimliler. Eǧer yetenekleri var ise ve ruhsal dengeleri
bozulmuyorsa, mükemmeliyetҫiler performanslarının en yüksek
seviyesine ulaşabilirler ve ulaşmaları gerekir. Fakat burada kilit
kelime istikrar. Istikrar olmadan mükemmelliyetҫiliǧin olumsuz
tarafları kendini gösteriyor ve ciddi bir psikopatoloji`nin işareti
olabiliyor. En kötü senaryo mükemmelliyetҫilerin performanslarının
en yüksek seviyesine ulaşabilmeleri ve ulaşmaları gerekmesi. Fakat
burada kilit kelime istikrar. En kötü senaryo mükemmelliyetҫiler ne
duraksamadan ne de terreddüt etmeden sürekli mükemmel olmaları
gerektiǧine inanıyorlar. Hatalar`a, başarısızlıklara ve zayıflıǧa
gereǧinden fazla tepki veriyorlar. Ve onları tahammül edilebilir ve
güvenilir yapan gerҫeǧin hiҫ bir zaman hata yapmamaları durum`u
olduǧuna inanıyorlar. “Mükemmelliyetҫiler” “yeterince iyi” kavramı`
nın anlamını bilmiyorlar. Onlar iҫin sadece “ya hep, ya hiҫ geҫerli.
Kendilerine aşırı yüksek hedef`ler belirliyorlar ve bunları hem kendi
davranışlarını hem de başkaların davranışlarını deǧerlendirmek iҫin
kullanıyorlar. Psikologlar nerdeyse her zaman “Mükemmelliǧi” bir
engel olarak görüyorlar. “Mükemmelliyetҫileri” psikolojik stres`e
karşı dayanıksız olarak görüyorlar. “Mükemmelliyetҫiler” mükemmel
olmak ile meşgul iken, kendilerini zorluyorlar, yeni durumlara fazla
hazırlıklı deǧiller ve kendilerine kısır döngü şeklinde zarar
verebiliyorlar. Kendilerine gerҫekdışı hedefler belirledikleri zaman bu
hedeflere ulaşamıyorlar, bu durum ise başarısızlık, suҫluluk duygusu
ve utanca neden oluyor. Patolojik mükemmelliyetҫiler düşük özgüven
duygusu ile mücadele ediyorlar ve depresyon`dan dolayı kolayca
devre dışı kalabiliyorlar. Öyleyse mükemmelliyetҫilik hastalıǧı
nereden geliyor? Tabii ki veliler`den. Eleştirisel ve iddialı
olabiliyorlar ve belirlemiş oldukları standartları yetişkin`lik dönemine
kadar sürüyor. Mükemmelliyetҫiler eşleri ve işveren`leri gibi “diǧer
güҫlü`lerin” kendilerini başarısızlık durumunda sert bir şekilde
cezalandıracaklarına inanıyorlar. Tipik olarak mükemmelliǧi tespit
etmeye yarayan bir kaҫ belirtiler var. Bu belirtiler ҫoǧu kez veliler`den
mesaj`lar iҫeriyor. Ilk belirti mükemmeliyetҫiler iҫin ҫok tipik olan
hata`lara olumsuz tepki vermek. Burada iҫten gelen ses “Eǧer bir hata
yaparsam, insanlar beni daha az düşünecekler“ diyor. Başka bir belirti
ise mükemmelliyetҫilerin hem başkalarının hem de kendilerinin
belirlemiş
oldukları
gerҫekdışı
yüksek
standartlar
ile
49
deǧerlendirmeleri. Burada ses „Eǧer kendim iҫin en yüksek
standartları belirlemezsem, o zaman ikinci sınıf (deǧeri düşük) bir
insan
olacaǧım.
„Mükemmelliyetҫiler
ҫoǧu
kez
yüksek
standart`larının aile`lerinden geldiǧini söylüyorlar. „Annem ve babam
benden mükemmel sonuҫlar bekliyorlar.“ Psikologlar`ın dikkat
ettikleri başka bir belirti ise mükemmelliyetҫilerin düzen`e ve
kontrol`e verdikleri büyük önem ve kendilerinden şüphe duymaları
gerҫeǧi. Ne kadar yazık zavallı mükemmeliyetҫilere. Onların yardıma
ihtiyaҫları var. Yüksek standartlar belirlemekte hiҫ bir sakınca yok,
fakat bu standart`lar ulaşılabilir olması lazım. Konu iyi olmak ve
insan`ın kendisinin her zaman en iyi olmadan en iyilerin arasında
olması ve aşırısına kaҫmadan insan olmak.
Yeni bir marka tecrübesi
Bu durumu otel markalarına karşı gerҫekleşen bir küҫük ayaklanma
olarak adlandırabilirsiniz. Ҫoǧu kez iş seyahat`lerine ҫıkan Business
Week yazarı Andrew Blum „insan`ın kendisini sonsuz koridorlar ve
kendini tekrarlayan kapılar`ın iҫinde kaybolduǧunu zanneden otellerin
marka tutkunluǧundan“ yorgun düşmüştü. Böylece ne cazibesi ne de
statü`sü olan, fakat iş adamlarının ve iş kadınlarının ihtiyacı olan
modern teknoloji`ye sahip küҫük otellere giriyorlar. Markalı bir otel`e
gitmeyerek Blum bir otel`de kazanabileceǧi sadakat puanlarını
kazanamayacaǧını biliyordu. „Fakat ben özel bir hizmet istiyordum,
standardize bir hizmet deǧil.“ Bir kaҫ sene önce Blum Fransa`da
„odaların ҫiҫeklere koktuǧu ve müşteriler`in kahvaltı`larını kendi
yaptıǧı“ bir otel`de kaldı. Eǧer mücevher arıyorsanız Amerika`nın
bunun haricinde bir kaҫ kuyumcuları var. Blum bunları „kendini bir
yerlerdeymişsin gibi hissetiren trent yerler“ diye adlandırıyor. Bu
yerlerin reklamlarını bulamayacaksınız, bunun yerine müşteriler
genelde aǧızdan aǧıza dolaşan olumlu sözler ile etkileniyorlar.
Bulunabilecek iyi yerler. Insanların seyahat tecrübeleri ile ilgili
deǧerlendirmeler
yaptıǧı
bir
website
Blum`a
göre
www.tripadvisor.com ve www.citysearch.com.
50
Kısaca
Amerika`nın en zengin 400 insan`ı Forbes 2006 listesinin zirvesinde
Harvard Üniversitesini tamamlamayan mesen Bill Gates ( 53 $
milyar) son zamanda serveti`nin büyük bir bölümünü hayır
kuruluşlarına ( Warren Buffet, 41 $ milyar) ve bir taksi sürücüsünün
oǧluna (Sheldon Adelson, 20,5 $ milyar, Las Vegas Sands`in otel ve
kasino grubu sahibi) verdi.
Yönetim guru`su Tom Peter`s „Mükemmelliǧin arayışı iҫerisinde“
(1982) bugünlerde en iyi kitap olarak listelerde yerini alıyor.
www.tompeters.com websitesi Peters`in en son düşündükleri,
ekonomi kitapları ve Internet günlüǧü ile ilgili bilgi veren ҫok deǧerli
bir kaynak.
Az uyuyan yöneticiler hem kendileri hem de toplum iҫin bir tehlike
oluşturuyorlar. Ulusal Otoyolu Trafik Güvenlik Idaresi`nin bilgisine
göre yorgun amerikan sürücüleri son beş sene`de 1,35 milyon kazalar
yaptılar. Harvard Üniversite`sinin tıp fakültesi profesörü Charles A.
Czeister daha önceleri sigara yürütmesi olduǧu gibi şirket`lerin uyku
temasını işleyen bir yürütmelik hazırlamaları gerektiǧini söylüyor.
“Eǧer başarı göstermek istiyorsanız, uyku ihtiyacına ayrı bir önem
vermeniz gerekiyor.” diye Harvard Business Review`a anlattı.
Ne okuduǧum
Dr. Linda Yueh Oxford Üniversite` sinde iktisatҫı olarak ҫalışıyor. Ҫin
devleti`nin Beijing Üniversitesinde ҫalışan Yang Yao ile birlikte en
son „Küresellik ve Ҫin devletinde ekonomik büyüme“ adlı kitabını
ҫıkarttı. Ekonomi iş adamları ve siyasetҫiler iҫin gittikҫe önem
kazanmasına raǧmen, bu konu daha teorik ve matematiksel olmaya
başlıyor. Steven Levitt ve Stephen Dubner tarafından yazılan
Freakonomics ekonomi`yi yine kolay anlaşılabilir yapıyor.
Dolandırıcılık ve yasadışı işler gibi fenomenler ele alınıyor ve teşvik
gibi ekonomik prensip`lerin bilinmesinin davranışların tahmininde
önemli bir rol oynadıǧını gösteriyor. Bu kitap bize ekonomik metotları
neden anlamamız gerektiǧini hatırlatıyor, fakat bu hatırlama
matematiksel model kullanmak yerine delil`ler sunarak yapılıyor. Bu
kitabın odak noktası mikroekonomi, fakat makroekonomi`nin anlayışı
51
da ticaret iҫin önemli. En son ҫıkarttıǧım kitap aynı anlama seviyesini
hedef alıyor. Ve maalesef bu kitap`ta Levitt`s ve Dubner`ın
“Uyuşturucu satıcıları neden anneleri ile birlikte yaşıyorlar?” gibi
bölüm başlıklarını iҫermiyor.
David Ogilvy kim di?
“Saat`te altmış mil katteden en gürültülü yeni Rolls-Royce bir elektrik
saat`ten geliyor” ilanı` nı David MacKenzie Ogilvy (1911-1999) yazdı.
Bu fikri araba kullanma kılavuzundan edindi. Ogilvy & Mather
şirketi` nin genel müdürü böyle bir ilan`ın ilham kaynaǧının ürün
bilgisinden geldiǧine inanıyor. 1975 yılında Time dergi` sinin
kendisini “reklam sektörünün en raǧbet gören sihirbazı“ diye
adlandırdı. Ogilvy Ingiltere` nin Surrey eyaletinde doǧdu. Kendisi
sıradışı bir insan ve Fransa`da aşҫı olarak ҫalıştı, Ingiltere`de AGAocaǧı, ve Amerika`da reklam ajansı aҫmadan önce bir tütün tarlasını
işletti. 1930 `lu yıllarının başında kariyeri AGA ocakları ile başladı.
Ogilvy satışlar` da o kadar başarılıydı ki işvereni kendisine satış ile
ilgili bir el kitabı yazabilip yazamayacaǧını sordu. Ogilvy`yın aǧabesi
Francis bu kitabı ҫalışmış olduǧu Londra`daki reklam ajansı Mather
& Crowther`e gösterdi ve onlar David`e bir iş verdiler. Ogilvy`ın
kendi şirketini kurması bir müddet zaman aldı. 1938 yılında Ogilvy
Gallup Audience Araştırma Enstitüsünde ҫalışmış olduǧu Amerika
Birleşik devletlerine göҫ etti. 1948 yılında Londra`daki Mather &
Crowther`in maddi desteǧi ile Ogilvy Benson & Mather (sonradan
Ogilvy & Mather) adlı ajansı Hewitt`i aҫtı. Ogilvy 1973 yılında
şirket`in genel müdürü olarak Fransa`nın güneyinde bulunan 13.
yüzyıl`dan kalma bir saray`da yaşamak üzere emekliliǧe ayrıldı. Uzun
süre işsizliǧe dayanamayıp 1989 yılında Hindistan`ın Ogilvy &
Mather şirketi` nin genel müdürü oldu. 1999 yılında Fransa`da vefat
etti. Bugün reklam`ın efsanesi olarak anılıyor ve en ünlü sözlerinden
bir tanesi: “Tüketici bir geri zekalı deǧil, tüketici senin eşin.”
Cildimizi koruyalım
Büyük ҫaplı cilt yaralanmaları olan hastalara ve onları tedavi eden
doktorlar`a cilt hücrelerinin üretimi iҫin yeni bir tedavi metodu daha
52
verimli ve hızlı sonuҫlar veren tedavi metot` ları iҫin ümit veriyor.
Michael Politt Ingiltere`den bildiriyor.
Profesör Tony Ryan evinin yakınlarında bulunan Peak District
National Park`ta bisiklet sürmek dışında başka bir şeyi sevmiyor.
Düşmesine ve biraz cilt kaybına maruz kalmasına raǧmen aǧaҫ`ların
arasında bulunan dar yolların arasında hızlı bisiklet sürmenin
zorluǧundan büyük keyif alıyor. Fakat iş yerinde cilt yaraları normal
bir mountain bike sürücülerin ҫiziklerinden daha kötü görünüyor.
Sheffield Üniversitesinde bir bilim adamı ciddi yanıkları ve büyük
ҫap`ta cilt deǧişikliklerine ihtiyacı olan insanlara yönelik cilt
transplantasyon`larında kullanılan yeni materyallerin icatı ile ilgilenen
bir proje üzerinde ҫalışıyor. Polimer bilimi ve RIM- tekniǧi okuyan
bir insan iҫin bu tuhaf olabilir. Yeni cilt tabakalarının gelişmesi iҫin
ҫözülebilir bir yapının gelişmesinde yardımcı oluyor. Bir ҫok ciddi cilt
yaralanmaları şu an cilt transplantasyonları ile tedavi ediliyor.
Cerrahlar cilt transplantasyonlarını hastalarının ciltleri ile
gerҫekleştirebiliyorlar, fakat eǧer alt tabaka, dermis, mevcut deǧilse,
dış tabaka, epidermis olmadan onarılamıyor. Cilt transplantasyonu
dermis tabakasının bir parҫasını iҫermesi gerekiyor, aksi takdirde yara
kolay bir şekilde iyileşemez. “Eǧer insan cildini gerҫekten deǧiştirmek
istiyorsanız, her iki cilt tabakasını, hem epidermis hem dermis`ı,
deǧiştirmek zorundasınız, diyor Sheffield Üniversitesinde hücre
üretimi bölümünde ҫalışan Sheila MacNeil. Sheila MacNeil 2000
yılında cilt hücreleri ürünlerini üretmek üzere CellTran şirketini
kurdu. Eǧer bir kişi` nin bedeni`nin her tarafında ciddi yanıklar var ise
yanmış veya zedelenmis cilt bölgesini kapatmak iҫin bedenden
yeterince cilt parҫaları almak imkansız olabilir. Başarı vaat eden bir
ҫözüm üzerinde hasta`nın kendi cildinin gelişebileceǧi bir folyo
yardımı ile cilt tabakasının deǧiştirilmesi yöntemi mevcut. Eǧer
yeterince cilt hücreleri gelişirse folyo yara ile bütünleşecek. “En
büyük zorluk “folyo biolojik bütünleşme” kapsamında folyo`nun
hasta`nın cildi ile iki veya üҫ ay` da deǧişecek şekilde yapılması.”
diyor MacNeil. Polimer bilimini, kimya ve hücre biolojisini kombine
eden proje seneler önce Ryan ve MacNeil arasında yapılan bir
sohbet`ten kaynaklanıyor. “Sheila üzerinde cilt hücrelerini
geliştirebileceǧi folyo arayışı iҫerisindeydi,” diye Mühendislik ve
Fizik Bilim Araştırma Kurumundan maddi destek gören Ryan
53
anlatıyor. Peptid adında proteinler zinciri iҫeren karışık polimer ile cilt
gelişimini desteklemek amacı ile gerҫekleştirmiş olduǧu ilk, başarısız
deneyimini anlatıyor. Bir sonraki deney hücrelerin basit bir şekilde
deliklerin iҫine düşebileceǧi bir süngere- benzer materyal iҫeriyor.
“Bu ҫok kolay bir deneydi, fakat işe yaramadı.” diyor Ryan. Böylece
1930`lu yıllarda geliştirilen “electrospinning” diye anılan metod`a geri
döndü. Sıvı polimer 20.000 volt cereyan ile yüklü bir ince metal
parҫası iҫerisinden pompalanıyor. Elektrik yüklü bir yüzey` den
ҫekilen iǧne`den az miktardaki sıvı materyal iletiliyor. Bundan elde
edilen materyal oldukҫa ince bir kaǧıda benziyor, fakat lifler 100 kere
daha ince. “Polystyrene” kullanılarak ilk üretilen “electrospun”
materyal ve beklentilerinin aksine “polystyrene” yüzeyin üzerine
yayılan cilt hücreleri başarılı bir şekilde gelişti. Eǧer lifler ҫok fazla
ince olursa, hücreler üzerlerinde yetişemezler.” diyor Ryan. “Eǧer ҫok
fazla kalın iseler, ҫok ince bir yüzey gibi görünüyor ve hücreler
üzerlerinde daǧılıyorlar, fakat yeni doku`ya işlemiyorlar. “Lif
geometrisinin etkileri üzerinde biraz ҫalıştık.” Bu iş şu an ҫok iyi
sonuҫlar gösteriyor. “Electrospinning” genelde her yöne daǧılan lif
yıǧınları üretiyorlar, fakat Ryan`ın ekibi elektrik alanın kontrolü
sayesinde lif`lerin daǧılımını kontrol eden bir metot geliştirdi.
“Polystyrene” tıbbi amaҫlar iҫin kullanılması uygun olmamasına
raǧmen – insan bedeninin iҫerisinde ҫözülemiyor- ve materyal bir
önceki deneyler iҫin mükemmel bir zemin oluşturuyor. Insan cildi
ҫok karışık bir organ: epidermis ve dermis`in yanısıra bir ҫok farklı
hücre türlerinden oluşmakta, dış tabakanın su ҫekmesini önleyen
“keratinocytes”, cilde sünger görünümü veren ve yırtılmasını önleyen
“fibroblasts” ve derinin iҫinde bulunan kan damarlarını dolduran
“epithelial hücreleri” iҫeriyor. Ryan`ın ve diǧer bilim adamlarının
cildi folyo ile bütünleştirmeye ҫalışarak bu karışık sistemi yenme
ҫabaları ҫok fazla başarı getirmedi. Basitlik kilit kelime. “Eǧer bu
hücrelerden bir kaҫını folyolarımızın bir kaҫı üzerine koyarsanız,
kendileri doǧru sıra`ya diziliyorlar.” diyor Ryan. Bu mekanizma tam
olarak anlaşılamamış olmasına raǧmen, hücreler kendiliǧinden normal
cilt tabakaları ile bütünleşiyor gibi oluyor. En basit dokular hücrelerin
güvenli doǧal bir şekilde yetişmesine yardımcı oluyor. Bir cilt
dokusunun kısa var oluş zamanı nedeniyle daha karışık ve tabakalı bir
yapı gerekmiyor. “Durum ҫok fazla ileriye gitmemiz gerekmiyormuş
gibi görünüyor. Hücreler şaşırılacak bir derece`de kendiliǧinden
54
sıra`ya diziliyorlar.” önümüzdeki seneler Bioteknoloji ve Biolojik
Bilim Araştırma kurumunun yardımı ile cilt dokusunu alan MacNeil
öyle söylüyor. En önemli konunun cilt hücrelerini karışık olmayan
doku ile birleştirmek olduǧunu anlayan profesörler ve ekipleri cilt
gelişimi iҫin madde iletebilen doku`yu mükemmelleştirmekteler.
Laboratuvar ortamında denetlenen ameliyat yaralarını kapatmak iҫin
yarayan madde iletebilen PLGA gibi materyallerden bu doku
yapılacak. Ve bu materyal öncellikle cerrahların yeterince doǧal deri
ile yanık ve cilt onarımı durumlarında yapamadıkları cilt
transplantasyonları yardımı ile önümüzdeki üҫ, beş sene`de klinik ve
laboratuvarlarda test edilecek. Chelmsford şehrinin Broomfield
hastanesinin ST. Andrew`s Plastik Cerrahi ve Yanıklar bölümünde
ҫalışan uzman doktor Peter Dziewulski aǧır yanık yaraları olan
hastalarda cilt transplantasyonun getirdiǧi sorunları biliyor. Ciddi
yangın, elektrik ҫarpmaları ve motorbisiklet kazaları sonucu
yaralanmaları tedavi ediyor. “Tedavilerimin yaklaşık 70%` i acil yanık
tedavilerini kapsıyor.” diyor kendisi. Dziewulski “dermatome” (cilt
rendesi) adlı ҫok keskin bir enstrümana sahip ve bu alet ile zedelenmiş
cilt bölgelerinde iki – on santimlik cilt tabakası kesilebiliyor. Bu
enstrüman epidermis`i ve dermis `in ҫok ince bir tabakasını derin bir
ҫizik bırakarak yok edebiliyor. Başka seҫenekler başka insanların cilt
transplantasyonunu kullanmayı iҫeriyor; yara sargıları dahil.” Yanık
cerrahları olarak bir sürü teknikleri biliyoruz. Hastalara yardım etmek
amacı ile bu başka bir enstrüman izlenimi bırakıyor ve ben bunun
sadece yarar getirebileceǧini düşünüyorum.” diyor Dziewulski.
“Yanıklar ve diǧer yaralar iҫin ҫok yararlı bir teknik olabilir.”
Sheffield Üniversitesin`deki ekip cilt transplantasyonları dışında başka
hizmetler de sunabiliyor. Örneǧin sinir ve kemik gelişimini
desteklemek iҫin doku teknolojisi ile de ilgileniyorlar. Ryan en önemli
konunun hücre yapısını anlamak olduǧunu söylüyor. “Bizim
gösterdiǧimiz olay hücrelerin hangi sıra`da dizilmeleri gerektiǧini
bilmeleri.”
Eamonn Fitzgerald: en son trentler ile ilgili
Konu küresel ısınma olunca biraz şüpheli oluyorum. Nedeni şöyle:
Amerikan Ulusal Iklim Veri Merkezine göre dünya ortalamasında
sürekli bir yükselen bir azalan yüzey ısısı son yüz sene`de yarım
55
derece yükseldi. Bu ҫok dramatik bir deǧişim deǧil, bu yüzden paniǧe
gerek yok. Fakat küresel ısınma ile ilgili ne düşündüǧüm ve ısının
yükselip azalması ҫok fazla önemli deǧil. Küresel ısınma ҫok ilginҫ
bir konu ve 2007 yılının en fazla konuşulacak konularından bir tanesi.
Bu durum biraz alaycı gibi de görünse, bu hikaye`nin bir parҫası
olmak istiyorum, ҫünkü iklim deǧişikliǧi sektöründe para
kazanılabiliniyor- örneǧin Ingiliz hükümetinin Innovation Awards
karbon vakfı durumunda olduǧu gibi. „Eǧer Siz veya kurumunuzbüyük veya küҫük- yenilikҫi adımlar atarsanız veya karbon dioksit
emisyonlarını azaltmak amacı ile yeni teknolojiler geliştirirseniz,
Ingiltere`nin karbon vakfı öncülerinden olabilirsiniz.“ diye kurumun
websitesinde yazıyor (www.carbontrust.co.uk). Öncüler/yenilikҫiler
ocak ayının 19`a kadar fikirlerini sunmak iҫin zamana sahipler. 2005
yılında yeni kurulan Cambridge şirket`i CMR yakıt hücresi ismi
karışık madde iҫeren yakıt ҫalışmaları nedeniyle Karbon Vakfı
Öncüsü olarak deǧiştirildi.
Yakıt hücreleri neden önemli?
Kimyasal enerji`yi direkt bir şekilde yakıt motorunun kullandıǧı ısı
veya mekanik dönüşüm aşamasından geҫirmeden elektriǧe
dönüştürdüler. Bu olayı düşük ısılar ile (zararlı emisyonların üretimini
sınırlayan ısılar) ve daha büyük bir verimlilik ile (daha az yakıt
kullanan ve daha az karbon diyoksit üreten bir metot ile)
gerҫekleştiriyorlar. Bu farklı maddeler iҫeren yakıtı ilginҫ yapan olay
bütün yakıt türlerinin oluşumuna dikkat edilmesi. Karbon Vakfı ödülü
kazanıldıktan sonra, CMR şirket`i yakıt gelişimi alanında dünya`nın
bir kaҫ önde gelen uzmanlarını iş`e aldı ve önemli bir teknoloji`nin,
geleceǧin önemli piyasasında- Ҫin devletinde- patent kaydını yaptırdı.
Bu gelişmeler karbon vakfı ödülünü kazanmak ile direkt bir baǧlantı`
da olmayabilir, fakat şirket iҫin iyi olacaǧından eminim. Fakat Karbon
Vakfı yenilikҫi ödülü iҫin bir fikriniz olmadıǧında iklim
deǧişikliǧinden nasıl yararlanabilirsiniz? Burada Ingiltere`nin bize batı
Wales Tregaron eyaletinde yaşayan Ru Heartwell `ın sunmuş olduǧu
örneǧi var. Altı ay önce Hartwell 30.000 sterling ile kendi şirketini
kurdu, www. treeflights.com, ve böylece havayolu seyahatҫilerinin
üretmiş oldukları karbon emisyonlar ile ilgili kendilerini daha iyi
hissetmelerini saǧladı.
56
Gördüǧünüz gibi seyahatҫiler her ne zaman uҫtuklarında bir aǧacın
dikilmesi iҫin 10 sterling ödeyebiliyorlar. Aǧaҫların numaraları ve
isimleri var, böylece insanlar her ne zaman ҫevre`ye vermiş oldukları
zarardan dolayı kendilerini kötü hissettikleri zaman, örneǧin
Maldivler`e bir hafta`lık uҫuş esnasında, aǧaҫların yanına gidip onlara
bakabiliyorlar. Şirketini kurduktan sonra ki ilk üҫ hafta`da Hartwell
900 aǧaҫ siparişi aldı. Fena bir rakam deǧil. Daha önce de söylemiş
olduǧum gibi iklim deǧişikliǧi konusu ile ilgili alaycı olmak
istemiyorum. Temiz hava`yı ҫok seviyorum ve ҫevre kirliliǧinden
nefret ediyorum, fakat 2005 yılında genel müdür Tom Delay`ye
200,478 sterling aylık ve prim ödenirken Karbon Vakfı`nın 73,7 $
milyon harcadıǧını okuduǧumda ilgim arttı. Evet gerҫekten de iklim
deǧişiyor. Ve bu iklim küresel ısınmaya inanan daha iyi insanlar iҫin
deǧişiyor.
Uzay
Püf noktası optik`te
A 380 şimdiye kadar inşa edilen en kompleks yolcu uҫaǧı. Bu
husus`ta A 380`nin sorunu olabilir. Airbus uҫaklarının teslimatı geҫ
olabilir, ҫünkü işҫiler her uҫaǧın ihtiyacı olan 500 kilometre
uzunluǧundaki telleri yerleştirmekle büyük ҫaba gösteriyorlar. Fakat
yeni bir şalter türü yakın zamanda aǧır bakır tellerini tek`li cam lif ile
deǧiştirerek uҫakların daha aydın ve az kompleks olmalarında
yardımcı olabilir. Örneǧin cockpit görüntüleri gibi aҫılan veya kapalan
işlemlerin yapılabilmesi iҫin Texas A & M Üniversitesi`nin bilim
adamları cam`dan şalter ürettiler. Böylece bakır teknolojisine nazaran
cam lif teknolojisi ile daha az elektromanyetik arızalar var.
Diş tıbbı
Diş etinin hastalanması diş kaybına neden olabilir. Bu durum
yeterince korkunҫ, fakat diş eti hastalıkları kalp hastalıkları, alerjiler
ve eklem iltihabı gibi bir sürü ciddi ve kronik hastalıklara neden
olabilir. Diş etlerinizi kontrol ettirdiǧinizde, diş doktorunuz büyük
ihtimal basit kanca`ya benzeyen metal`den bir sonda kullanacak ve bu
prosedür aǧrıverici, kanlı, düzensiz olabilir ve uzun sürebilir. Bütün
57
bunlar yakın zamanda tarih`e karışabilir: Delaware eyaletindeki
amerikan şirket`I Perio-Imaging dişleri ve diş eti saǧlıǧını kontrol
etmek iҫin ültrason kullanarak dijital diş cihazı geliştirdi. Bu cihaz
doǧru bilgiler veriyor, hızlı ҫalışıyor, aǧrıya sebebiyet vermiyor ve en
iyisi kan akıtmıyor.
Işıklandırma
Aydınlık bir gelecek
Tipik bir lamba`nın kullandıǧı 7% enerji`nin sadece 5%`inin ışık
ürettiǧini biliyor muydunuz? Gerisi ısı. Kanadalı şirket Grup 4 yarı
iletken silicon-bazlı teknolojisinin ısı ısrafını azaltacaǧını ve bu
yüzden fiyatҫa daha ekonomik ışıǧın ҫevre`ye zarar vermeden
üretileceǧini söylüyor. Yarı iletken ışıklandırılması sene` de 860
teravatsaat daha az enerji kullanabilir ve dünya ҫapında senelik 200
milyon ton karbon emisyonunun üretilmemesini saǧlayabilir,” diye
Grup 4 yarı iletken şirketi websitesinde iddia ediyor. Gelişmekte olan
ülkelerin ışıklandırmasında da ayrıca katkı saǧlayabilir. Dünya`da
milyonlarca insan ışık üretmek iҫin petrol veya başka yakıtlar
kullanıyorlar, fakat güneş ışınlı lambalar kullandıklarında gelecek
daha da aydın olabilir.
Tasarım
Güzellik ve kültür
Tasarım stratejik bir konu. Bir şirket`in ürünlerini farklılaştırma
ҫabalarında ҫok önemli bir rol oynuyor. Şirket`lerin müşterilerinin
hem kalbini kazanmakta hem de mantıǧına uymada yardımcı olan bir
ajans ZIBA Design. Sohrab Vossoughi ZIBA şirketini 1984 yılında
Oregon eyaletinde kurdu. Vossoughi`nin doǧmuş olduǧu Iran`ın
resmi dili olan farsҫa` da ZIBA kelimesi „güzel“ anlamına geliyor.
2006 yılında ZIBA mükemmel endüstri tasarımı iҫin bir ҫok ödüller
kazandı. Bu ürünlerin arasında Sirius S50 ҫanta büyüklüǧünde uydu
radyo`su ve MP 3 ҫaları bulunuyor. Şu an şirket ҫin müziǧi, tarih ve
müşteri kültürü`nü inceliyor. Neden? Ҫünkü müşterisi bilgisayar
58
üreticisi Lenovo o ülke`de Dell, Hewlett-Packard ve IBM tarafından
aǧır vuruldu. ZIBA` nın belli „müşteri grubu“ anlayışı ile Lenovo
Ҫin`lerin zevkine uygun bilgisayarlar üretebilme durumunda olmalı.
Tarım
Ister tüketici ister üretici: neredeyse herkes tarım konusu ile ilgili
fikrini belirtiyor. Nick Brieger bu alanda en önemli kelimeleri
sıralıyor.
Bazı endüstrileşmiş ülkelerde ҫiftҫilik aile mesleǧi olan hayvan ve
büyük ҫap`ta tahıl ürünleri yetiştirmeciliǧi besin ürünlerinin ve doǧal
ürünlerinin mekanik üretimine dönüştü. „Tarım“ ҫiftҫiliǧin bilimini
veya uygulamasını tanımlayan bir kavram. Son on sene` de teknolojik
ve biyolojik bilimler alanındaki gelişmeler sayesinde tarımsal verim
yoǧun bir şekilde arttı. Bu olumlu deǧişiklikler tarlalardaki zararlı
canlıların etkisiz hale getirilmesini, gübre kullanımını ve bölgelere
uygun hasat ürünlerini kapsıyor. Bunun haricinde „hayvanların ve
tavuk`ların seҫilmiş yetiştirmesi“ ile yem eklemesinin kullanımını
iҫeriyor. Tarım endüstrisi, bir diǧer adı „endüstrileşmiş tarım“ veya
„fabrika ҫiftҫiliǧi“ bitkisel veya hayvan ürünlerinin sanayileşmiş
üretim sürecine deǧiniyor. Ҫoǧu kez toprak şartlarının, hasat
kötüleşmesinin uydu gözetimi gibi yenilikҫi teknolojiler ve gen
tekniǧi gibi biyoteknoloji kullanılıyor. Bunun haricinde tarım sektörü
gıda ürünü kontrolleri ve tarım ürünlerinin işlenişi ile daǧıtımını
kapsıyor. Sanayileşmiş tarım`da verimlilik artışları daha yüksek
karları ve daha düşük gıda ürünü fiyatlarını beraberinde getiriyor,
fakat ҫiftҫilik bir iş riskini de kapsıyor. Ҫiftҫiler ҫoǧu kez tarım
makinalarının alımı, hasat başarısızlıǧı veya hayvanların arasında bir
hastalıǧın ortaya ҫıkması durumunda maddi devlet desteǧi talep
ediyorlar. Insanların ҫoǧu iҫin tarım işletmeciliǧi olumsuz bir anlam
taşıyor. Küҫük ҫap`taki üretimler küҫük ҫiftҫilerin bu sektör`den
ҫıkması ve kırsal alandaki küҫük işletmelerin iflas etmesine neden
oluyor. Ҫevre`ye ilişkin endişeler fazla otlatmak, toprak kaymasını ve
tekkültürlü hasat uygulamasını kapsıyor. Tüketiciler hayvan
korunması ile ilgili endişe duyuyorlar ve gıda güvenliǧi organik
ҫiftҫilik`te bir artışa ve devamlılık vaat eden bir tarım`ı beraberinde
getiriyor.
59
Ev ödevini yapmak
Şirketlerin ҫoǧu ҫalışanlarına ev`de yapmak üzere iş veriyorlar. Julian
Earwaker ev`de ҫalışmanın avantajları ve zorlukları ile yakından
ilgileniyor.
Sandy Lloyd`un ofisine varması ҫok uzun sürmüyor - Ingiltere`nin
güney-doǧusunun Ipswitch eyaletinde bulunan evinin bir zamanlar
yatak odası olan ҫalışma odası sadece bir kaҫ merdiven basamakları
yukarıya ҫıkıldıǧında ulaşılabiliyor. 56 yaşındaki Lloyd iktisadi olarak
baǧımsız ҫalışan bir denetimci. Kendisi ev ҫalışanı olarak Ingiltere`de
yaklaşık üҫ milyon insan`dan bir tanesi ve toplumun düzenli bir
şekilde ofislerde ҫalışan kesimi yaklaşık 12%. „Her gün tren ile 1 saat
45 dakika iş`e gidip gelmeye alışkınım,“ diyor Lloyd. “Şu an bir kaҫ
saniye sürüyor! Bu bana gün iҫerisinde daha fazla zaman saǧlıyor.
“Bir ҫok insan ev işini az yetenekli insanların yaptıǧı, düşük gelirli
akort işi ile ҫaǧrıştırıyor, fakat ev`den doǧru ҫalışanların profili son on
sene`de deǧişti. Ingiliz hastalık sıgortası şirketi BUPA states: “Yeni
ev`den doǧru ҫalışan kişi dikiş makinası olan ve sömürücü bir gelir
düzeyinde ҫalışan bir bayan deǧil, bir ofis işҫisi (ve ҫoǧu kez yönetim
düzeyinde). Ve ev`den doǧru ofis işi yapabilmesi iҫin bir sürü iletişim
teknolojileri kullanıyor. „Bu tür ev işi daha da yaygınlaşıyor, ҫünkü
gittikҫe artan ofis işyerleri insanların evlerine taşınıyor. Ingiltere`nin
istatistiki kurumun rakamlarına göre 2005 yılından itibaren sekiz
sene`de Ingiltere`de ev`den doǧru ҫalışanların sayısı 35% arttı.
Istatistikler bu insanların yarısından fazlasının ҫoǧunluk ile ev`den
doǧru ҫalıştıǧını gösteriyor, örneǧin iktisadi olarak baǧımsız ҫalışan
Sandy Lloyd gibi.
Esnek bir revolosyon
Lloyd işyerine ulaşım sorunları nedeniyle gidemediǧi iҫin işlerini
ev`den doǧru yaptı. Ondan sonra 2003 yılında uluslararası bir sigorta
şirketinde erken emekliliǧi kabul ettikten üҫ sene sonra, Lloyd Aims
accountancy şirketinde iktisadi olarak baǧımsız bir şekilde denetimci
olarak ҫalışmaya başladı. ”Ҫok kolay bir şekilde bu duruma alıştım.”
diyor kendisi. Istediǧim saat`te işimi yapabildiǧim iҫin mutluyum. Ilk
başta iş günü iҫerisinde kendime zaman ayırdıǧım iҫin kendimi suҫlu
hissetmemek iҫin bayaǧı zorluk ҫektim. Saat 9`dan 17:30`a kadar öǧle
60
yemeǧine bir saat ayırarak ҫalıştıǧımın farkına vardım ve bir müddet
sonra istediǧim zaman işi bırakıp saҫımı kestirebileceǧimi anladım.
Insanın iş saatlerini kendi ayarlama isteǧi Ingiliz ҫalışanları arasında
ev iş`i revolosyonuna neden oldu.” diyor Lloyd. Londra`da bulunan
bir düşünce fabrikası British Telecom (BT), Lloyds TSB ve
Automobile Association (AA) ҫalışanlara ev`den doǧru ҫalışma imkanı
sunmanın deǧerini biliyorlar. 8,5 %`lik ulusal ortalama `ya nazaran
BT iş`e gidilmeyen saatleri 3,1 %`e düşürdü. BT şirketi` nin ev`den
doǧru ҫalışma politikası ayrıca verimin 31% artmasına ve sene`de 69
milyon
sterling
biriktirme
yapılabilmesine
neden
oldu.
„Araştırmaların ҫoǧu yeni ev`den doǧru ҫalışma programı`nın başında
verimliliǧin ҫok ciddi bir şekilde arttıǧını gösteriyor, ҫünkü insanlar
bu sistemin ҫalışmasını istiyorlar.“ diyor Cambridge`deki Flexibility
Ltd ev işi uzmanı Andy Lake. „Ondan sonra 10-20 % daha fazla
verimlilik sonuҫ olarak ortaya ҫıkıyor.“ Ev` den doǧru iş ve
teleworking trendi Irlanda ve Fransa` dan önce ve Almanya ile birlikte
bütün Avrupa`ya yayıldı, fakat Finlandiya ve Danimarka gibi
liderlerlerin arkasında kaldı. Esneklik bütün Atlantik bölgesinde ҫok
bilindik. Amerikan Iş Istatistik kurumuna göre 2004 yılında 20,7
milyon sözleşmeli işҫi hafta`da en az bir gün ev`den doǧru
ҫalıştıklarını söylüyor – bu ҫalışan kesimin 15%`ni oluşturuyor.
Doǧru kombinasyonu bulmak
Ofis yaşamına alışmış insanlar gün` ün büyük kısmını ev`de geҫirmeyi
büyük bir deǧişim olarak görüyorlar. 2001 yılında Uluslararası Iş
Kurumu`nun raporu ev`den doǧru ҫalışanlar baǧımsızlık ve izolelik
arasında doǧru kombinasyonu bulmaları gerektiǧini söylüyor. Ev`den
doǧru ҫalışanların atanma ve özel projeler imkanı`nın eksikliǧini
yaşamamaları iҫin şirket`lerin ҫoǧu düzenli şekilde gerҫekleştirilen
toplantılar ve iletişim ile birlikte kişisel gelişim programları
gerҫekleştiriyorlar. Bunun dışında Franchise sistemi ile ҫalışmak
grubun iҫerisinde bulunan diǧer ev`den doǧru ҫalışanlar iҫin hedefler
ve baǧlantılar saǧlıyor. Sandy Lloyd gelişim programları, teknik, bilgi
enformasyonu ve marketing desteǧi sunan Aims Franchise ile işbirliǧi
yapabilmek iҫin yaklaşık 5.000 $ (7500 €) ödedi. Aims
muhasebecilerin 80% - 90% `ı ev`den ҫalıştıǧını, fakat sene`de iki
kere toplantı düzenleme şansına sahip olduǧunu tahmin ediyor. Bunun
dışında baǧımsız bir şekilde hareket ediyorlar. „Insanlar ile iletişimi
61
özledim.,“ diye Lloyd itiraf ediyor. „Ev`den doǧru ҫalışmak insan` ı
yalnızlaştırıyor.“ Brian Copping iҫin yalnızlık bir sorun teşkil etmiyor.
57 yaşındaki Brian Copping 1972` den beri ev`den doǧru Ingiltere`nin
finans hizmetleri sektöründe ҫalıştı. Son altı sene`de finans hizmetleri
uzmanı Towry Law `nun şirketinde sözleşmeli danışman olarak
ҫalıştı.
Şirket kendisine bir telefon, ҫalışma masası, ҫalışma
sandalyesi, kucak`ta taşınabilecek bilgisayar ve bir yazıcı ҫıkışı cihazı
kullanılmak üzere kendisine verdi. Fakat Ingiltere`nin güney doǧu
bölgesinde düzenli bir şekilde müşterilerini ziyaret ederek seyahat etti.
„Ofis` in günlük şikayet`lerini (yakınmalarını) gerҫekten
özlemiyorum.“ diye söylüyor. „Işime odaklanmayı ve işim`de
ilerlemeyi tercih ediyorum. Eǧer boş zamanım olursa, bu zamanı
ailem ile geҫiriyorum. Copping` in şirketi Londra`da bulunan ve
kendisinin ay`da belki üҫ kere ziyaret ettiǧi Towry Law`ın ofisi. Dört
farklı danışman iҫin ҫalışan sekreteri Londra`nın batısında ҫalışıyor.
Iletişimi ҫoǧunluk ile telefon ve e-mail ile kuruyorlar. Meslektaşlar ile
ilişkiler kurmanın ҫalışanların birbirlerini ҫok nadir gördükleri zaman
zor olabileceǧini itiraf ediyor. „Londra ofis`i dışında bir sene boyunca
ҫalıştım ve şu an bazı danışmanların isimlerini öǧreniyorum ve
yüzlerine göre ayırt ediyorum. „ILO raporuna göre ev`den doǧru
ҫalışmak verimliliǧin memnuniyet ve motivasyon sayesinde artmasına
neden oluyor. „Dinlenme ve iş saatlerimi seҫme özgürlüǧüne
sahibim,“ diyor Brian Copping. Bu motivasyonu`nu yükseltiyor mu?
„Evet. Şöyle ifade etmeme izin veriniz: bir ofis`de alışılmış ofis
saat`lerinde ҫalışmak motivasyonumu düşürüyor.“
Ev`den doǧru iş yapmak
Ev`den doǧru iş yapmadan önce inşaat hukuku yasaları gözden
geҫirmeleri ve ipotek`lerinin veya emeklilik anlaşmalarının ve ev
sigortalarının
ev`lerini
iş
amaҫlı
olarak
kullanabilip
kullanamayacaklarını araştırmaları gerekiyor. Ev`den doǧru ҫalışanlar
işverenleri ile saǧlık ve güvenlik konularını da konuşmaları gerekiyor!
Ev`den doǧru ҫalışanlar iҫin ayrı bir yasa yok diye ev işi uzmanı Andy
Lake anlatıyor. „En basit prensip işverenin nerede ҫalıştıǧını
gözetmeksizin düzenli iş yapma sorumluluǧu olması. Bir kere
formaliteler kesin olduǧu zaman, ev ortamında bir işyeri kurmak ҫok
fazla yatırım gerektirmiyor. „Bir ҫalışma masası, dosya dolabı
almanın yanı sıra ve yatak odasını yeniden düzmek dışında ҫok fazla
62
bir şeyler yapmam gerekmiyordu,“ diyor Sandy Lloyd. Bir bilgisayar`a
önceden sahip`ti, fakat özel bir bilgisayar programı ve ek telefon hattı
iҫin ayriyetten ödemesi gerekiyordu. Lloyd iş`e başlangıҫ
masraflarının 3.000 sterling (yaklaşık 4500 €) olduǧunu tahmin
ediyor. Lloyd iҫin şu an daha büyük soru bütün evraklarını nerede
muhafaza edeceǧi. Depolama sorunu oluşuyor.“ diyor kendisi. „Vergi
yasaları verilerin altı sene boyunca muhafaza edilmesi gerektiǧini
öngörüyor. Dolu olan iki dosya dolabına sahibim, iki kutu
merdivenlerin üstünde ve iki kutu da ҫatı` da bulunuyor. Gerҫekten
yapmayı düşündüǧüm işlerden bir tanesi bahҫe`de aǧaҫ`tan depo ev`i
yapmak, böylece işyerimi evimden daha iyi ayırt edebileceǧim.“ Bir
ҫok ev`den doǧru ҫalışan kimseler işlerini daha iyi organize
edebilmeleri iҫin kendilerine kurallar koyuyorlar. Brian Copping ev
ortamında hiҫ bir zaman iş toplantıları gerҫekleştirmediǧini söylüyor.
Bazen uygun bir yerde bir toplantı salonu kıralıyor. Böylece ev ve aile
hayatında kendine yeterince özel hayat alanı yaratıyor, bu da bir ҫok
ev`den doǧru ҫalışanların zor bulduǧu bir konu. Bunun dışında
Copping ev ortamında iş`e başlamadan önce T-shirt ve kravat
giyinmeleri gerektiǧini düşünen ve öyle ҫalışan insanları tanıdıǧını
söylüyor. Zaman yönetimi sistemi veya iş saatlerinin kaydedildiǧi bir
dosya iş başarısı iҫin yardımcı olabilir. Bunu ise ne Lloyd ne Copping
yapıyor.
Öyleyse hangi nitelikler iyi bir ev işҫisini karakterize ediyor?
“Kendini motive etmek, ҫünkü omzunuzda bir yönetici oturmuyor,”
diyor Copping. “Disiplin ve ev yaşamını iş yaşamından ayırt etme
yeteneǧi. Eǧer ҫalışma odasının kapısı kapalı ise; o zaman ben
ҫalışıyorum demektir.”
Benim evim benim ofisim
Ev işi düzenli bir şekilde ev`den doǧru ofis işi yapmak demek. Bir ev
işҫisi ev`den doǧru ya kısmen ya tamamen ҫalışan bir kimse. Ofisleri
ev`lerinde olan insanlar ҫoǧunluk ile ev`den doǧru ҫalışan insanlar.
Homeshoring işyerlerinin ofis`ten ev ortamına taşındıǧı süreci
tanımlıyor. Teleworking bilgisayar`ların ve telefonların ofis ortamı
dışında kullanılması, örneǧin ev`den doǧru ҫalışanlar veya mobil
63
olanlar teleworking işҫileri. Ҫoǧu kez telecommuting diye
adlandırılıyor, ҫünkü ҫoǧu ev işҫileri ev`den doǧru ҫalışarak iş`e gitme
ve gelme saatlerinden tassarruf ediyorlar ve şirketleri veya müşterileri
ile temas halinde kalabilmek iҫin internet`i kullanıyorlar.
Durum incelemeleri
Seyahat ajansları
Müşteri hizmet merkezi alanında “Homeshoring“ lehine gelişen bir
trent var. United Co-up Travel Group şirketine ait olan Future Travel
Avrupa`nın en büyük virtüel iletişim merkezi oldu. Future Travel
Ingiltere`de 630 ev işҫilerini ҫalıştırıyor. Müşteri gezi seyahat`leri
sipariş` leri ve soruları eşit bir şekilde şirket ҫalışanları arasında iş
saatlerine ve yeteneklerine göre daǧıtılıyor.
Okul denetimleri
Ingiltere`nin Eǧitim Standartlar Kurumu, Ofsted, şu an en büyük ev
işlerinden sorumlu hükümet kurumu okulları, kolejleri ve ҫocuk
bakım merkezlerini denetlemekten sorumlu. Ofsted 2400 işҫi
ҫalıştırıyor ve bunların 60% `ı ev işҫisi denetimcileri. Denetimciler ve
Ofsted arasındaki iletişim elektronik yol ile gerҫekleşiyor. Ofsted`in
ev işҫilerini yöneten Caroline Oldham `in söylediklerine göre ev
işinin fikri “masrafları azaltmak deǧil“, fakat esneklik sayesinde
verimliliǧi artırmak ve „işҫileri iş`in olduǧu yerde yerleştirmek“.
Röportaj
„Bazı ofisler fikirlerin paylaşımı iҫin gerҫek anlamda hazır deǧiller.“
Andy Lake esnek ҫalışma uzmanı ve Cambridge`de Flexibility Ltd
şirketinde bir danışman. Ev`den doǧru 15 sene ҫalıştı.
Ev işleri neden arttı?
Ilk başta kendi işyerlerini kuran ve ev ortamında ҫalışan kimselerin
sayısı arttı. Bir zamanlar Microsoft`un işini ev ortamında yaptıǧını
hatırlayınız. Ikincisi iş mantıǧı. Işverenler masrafları azaltmak ve
verimliliǧi artırmak istiyorlar. Ev`den doǧru ҫalışmak ofis`in kaynaǧı
64
belli olmayan masraflarını azaltabilir ve ҫalışanların isteklerini daha
iyi bir iş-yaşam dengesine ulaşmak aҫısından yardımcı olabilir.
Bir işin ev işi iҫin uygun olup olmadıǧını nasıl anlayabilirsiniz?
Ofis`te yapılan her iş daha esnek bir biҫimde yapılabilir. Bir ҫok işin
bizim “footloose” olarak adlandırdıǧımız türden olması ҫok şaşırtıcıbu işler her yerde yapılabiliyor. Örneǧin teknik planlama`da veya
yönetim`de iş kayıpları söz konusu. Iskoҫya`da bir birahane`de petrol
lojistik şirket`i işleten bir kimse`yi tanıyorum. Ev işҫilerinin bir ҫok
maddi karşılıǧı verilmeyen işleri yaptıǧını mı düşünüyorsunuz. Şu an
ҫalışanlar şirket’ lerine büyük ölҫüde maddi destek saǧlıyorlar: ev
ofislerini, bilgisayarlarını ve özel cep telefonlarını kullanarak ev`den
doǧru ödenmemiş mesai`ler yapıyorlar ve bunlar resmi anlamda ev
işleri deǧil. Böylece ev işi bu hususları bir anlaşmada organize etmek
iҫin bir imkan. Ev`den doǧru ҫalışmak iletişim sorunları yaratabilir
mi? Ofis`deki insanlar arasında günlük sohbetler söz konusu, fakat
birbirlerine bilmeleri gereken konuları anlatmıyorlar. Bazı ofisler fikir
paylaşımı iҫin hazır deǧiller. Eǧer zamanının ҫoǧu kısmını işlerini
ev`den doǧru yapan ҫalışanlarınız var ise, o zaman iletişim daha iyi bir
şekilde organize edilmesi gerekiyor. Yöneticiler kontrollerini
kaybetmekten korkuyorlar mı? Belli bir dereceye kadar evet. Direncin
büyük kısmı orta-yönetim seviyesinde. Üst düzey yöneticiler ve
akademisyenler ҫoǧu zaman ev`den doǧru ҫalışmaya alışıklar.
Elektrikҫiler ve tesisatҫılar uzun senelerden beri mobil işҫiler olarak
yönetiliyorlar- şu an ofis işҫilerin zamanı. Ev işi artışlarını önleyen
engeller hangileri? Planlama süreci bunların en önemlisi. Eǧer
kullanım aҫısından esnek yerlerini – bir yerin hem iş hem ev iҫin
kullanıldıǧı yerler- geliştirmek istiyorsanız, planlama kuralları bayaǧı
kompleks oluyor. Geҫmiş`te planlayanlar iş ve ev yerlerini ayrı
tuttular.
Ani resim ҫekme kararı
Siyaset Fakültesi öǧrencisinden, imza avcısından paparazzi`ye kadar:
Talitha Linehan kamera ile gizli bir şekilde ilginҫ olayların peşine
düşmeyi seven Ben Evenstad ile ilgili rapor veriyor.
Okulu bitirdiǧinde polis memuru olmak istiyordu. Şu an Ben
Evenstad`in işi evlerini gözetebileceǧi, görünmeden onları takip
65
edebileceǧi insanları bulup, ondan sonra yaptıklarını kamera ile kayıt
etmek. Evenstad`in takip ettiǧi insanlar aranıyor- polis tarafından
deǧil, fakat “hayran” dergileri üreten ve okuyan kişiler tarafından.
Evenstad dünya`nın en ünlü starını takip ediyor ve resmini ҫekiyor.
Bauer-Griffin adında Los Angeles merkezli bir paparazzi iҫin
ҫalışıyor. Hafta`da en az bir kere kendime „Dünya`nın en iyi işi.“ diye
söylüyorum. 26 yaşındaki Kaliforniya, Whittier doǧumlu Evenstad
Amerikan siyasetinden
etkilenerek yetişti. Siyasetҫi olmayı
düşünmüştü, fakat bunun yerine polis görevlisi omayı tercih etti. Her
ne olursa olsun arkadaşının arabasının bozulduǧu ve götürüldüǧü gün
fikrini deǧiştirdi. „Eǧer Amerika`da arabanızı yasadışı bir şekilde park
ederseniz, polisler arabanızı ҫektirebilir. Ҫeken arabanın sürücüsüne
polislerin arabalarını hiҫ ҫekip ҫekmediǧini sordum, kendisi hayır
dedi. Bunu yapmak istemiyordu. Insanlara yardım etmek istiyordu.
„Bu durum Evenstad`in polislerin yardım eli uzatacakları yerde
insanları küҫük suҫlar iҫin cezalandırmak iҫin ҫok fazla zaman
harcadıklarını anlamasına neden oldu. Bu olaydan sonra polis
olmaktan vazgeҫtim. O zamanlar Los Angeles`de Kaliforniya
Üniversitesinde Evenstad siyasi bilimler okuyordu. Avukat olmayı da
düşündü, fakat ilk okuduǧu üniversite`yi bitirdikten sonra bir üҫ sene
daha bir üniversite`de geҫirmek istemedi. Ondan sonra 1999 yılında
imzalar toplayan ve satan bir grup insan tanıdı. Evenstad`de aynısını
yapmaya başladı ve yakın zamanda sene`de 50.000 $ kazanmaya
başladı. “Bu piyasa`da önemli olan miktar. Paris Hilton tarafından
imzalanan bir resim 15 $ deǧerinde. Fakat kendisi bu konuda ҫok
rahat, böylece oturduǧu yerden 15 veya 20 resim imzalıyor. Ve aynı
etkinlikte başka altı ünlüler olabilir. Ister inanın ister inanmayın parası
fena deǧil. „Ondan sonra Evenstad buna benzer işler yapan ve daha
fazla kazanan insanlar tanıdı: paparazzi. Imzalar toplamak
paparazzi`nin yapmış olduǧu işin benzeri, bu yüzden dolayı ünlülerin
nerede olduklarını bilmelisiniz. „Ҫoǧu kez bilgileri deǧiş tokuş ettik.“
Hangi ajansın en iyi resimleri ҫektiǧini öǧrenebilmek iҫin Evenstad
ünlüler`in yer aldıǧı dergileri okumaya başladı. Bir gün BauerGriffin`in ortaklarından bir tanesi olan arkadaşına Frank
Griffin`eleman arayıp aramadıǧını sordu. Frank evet dedi. “Iş`e
başladıǧımda ne yaptıǧım ile ilgili hiҫ bir fikrim yoktu.“ Evenstad
resim ҫekmeyi kitap`lardan ve hata yaparak öǧrendi. „Beş sene sonra
hala öǧrenmekteyim“ diyor kendisi. „Hala hata yapıyorum ve hala
66
daha iyi olmaya ҫalışıyorum.“ Nasıl diǧer iyi paparazzi ajansları
yapıyorsa Bauer-Griffin`de ünlüleri gördüklerini bildiren kişiler
ҫalıştırıyor. Bu insanlar hava yolu şirketleri, limuzin şirketleri, en iyi
oteller ve restoranlar iҫin ҫalışıyorlar. Bauer-Griffin`e ünlülerin yer
deǧiştirmelerini bildiriyorlar. Şirket`in ayrıca ünlülerin adreslerinin ve
araba plaka numaralarının bulunduǧu 75- sayfalık liste`si var. „Bazı
bilgiler topluma aҫık. Bazıları ise ҫok özel.“ diyor Evenstad. „Benim
görevim bu bilgileri bir araya getirip ve starları bulmak.“
Görünmemeye ҫalışarak kara pencereli arabasından genelde
resimlerini ҫekiyor. En deǧerli - Britney Spears`in havuz görüntüsüresmini ҫekmek iҫin bir Las Vegas otel`in ҫatısına ҫıktı. Resimler on
binlerce dolar`a satıldı. Fakat kariyerinde en önemli anı Marlon
Brando`nun son topluma aҫık resimleri. „Marlon Brando 1950`li
yılların en son ikonu. Benim görüşüme göre The Wild One `da
motorbisikletin üzerinde nasıl göründüǧünün resmini ҫekmek ilginҫ
ve şu an 78 yaşında tekerlekli sandalye`de bir oksijen şişesine baǧlı
olduǧu düşünüldüǧünde benim ҫektiǧim resimlerde Brando`nun nasıl
göründüǧünü görmek önemli. Bu tür resimler ҫok gerҫekҫi. Brando
hiҫ bir zaman resminin ҫekildiǧini bilmiyordu ve 12 gün sonra vefat
etti. Bir ҫok insan paparazzi`ye karşı, ҫünkü insanların izni olmadan
onların resimlerini ҫekmenin yanlış olduǧunu düşünüyorlar. Evenstad
her insan`ın ünlülük derecesi gözetilmeksizin özel hayat`ı olması
gerektiǧine inanıyor. “Hiҫ bir zaman bir kimse`nin evine kamera ile
gidip izinsiz resim ҫekmezdim,” diyor kendisi. “Tanıdıklarımın hiҫ
biri de böyle bir şey yapmazdı. Fakat eǧer ünlü bir insan topluma
ҫıktıǧında- otel`de, alışveriş merkezinde veya bir restoran`da yemek
yerken- özel hayat hakkı kısıtlanıyor. Her ne yaparlarsa bu muhtemel
bir haber olabilir. “Evenstad`e göre insanlar paparazzi` ye ҫok fazla
önem veriyorlar. “Siyaset`i veya savaşları kayıt etmiyoruz.” diyor
kendisi. “Biz ҫok ünlü olmuş küҫük bir grup insanların yaşamlarını
kayıt ediyoruz. Büyük ihtimal dünya`da 300 kişi`den fazla ilgimizi
ҫekebilecek insan yok. Sizlere ne yaptıklarını, nereye gittiklerini,
kimler ile buluştuklarını ve hayatlarında nelerin olduǧunu anlatıyoruz.
“Bir ҫok insan paparazzi`ye karşı oduklarını söylüyorlar, fakat ondan
sonra dışarıya ҫıkıp ünlüler dergisi satın alıyorlar, ҫünkü Tom Cruise,
Katie`s (Holmes)`in yeni bebeǧini veya Brad Pitt ile Angelina
Jolie`nin düǧününün resimlerini görmek istiyorlar. Biz insanlar ilgi
duydukları iҫin ve ünlülerin resimleri sattıǧı iҫin varız.
67
Benzerlerinden üstün olmayı saǧlayan unsurlardan başka hiҫ bir şey
bir resim`e fazla deǧer katamaz. Los Angeles`de 150 `den fazla
bulunan paparazzi ile büyük bir rekabet söz konusu. Evenstad hala
paparazzi`lerin araba kazalarına sebebiyet verdikleri fikrini yanlış
buluyor. „Öyle bir şey olmuyor. Öyle olduǧunu iddia eden insanlar bu
işin nasıl yapıldıǧını bilmiyorlar. Dergiler bir kaza sonrası aǧlayan
insanların resimlerini görmek istemiyorlar. Mutlu, gülen, bebeǧi, kız
arkadaşı veya erkek arkadaşı olan insanlar`ın resimlerini görmek
istiyorlar.“ Ve paparazzi`nin 2005 yılında iki trafik kazasına sebebiyet
verdiǧini iddia eden Lindsay Lohan`a ne demeli?“ Bence Lindsay
Lohan ҫok hızlı araba süren genҫ bir bayan ve dünya`nın en iyi
sürücüsü olmayabilir,“ diye Evenstad yorum`da bulunuyor. „Kendisi
bir kaza yaptı ve insanlar soruyor: Paparazzi kendisini nerede takip
ediyor? Tabii ki paparazzi kendisini takip ediyor. Paparazzi kendisini
her zaman takip ediyor. Fakat bu paparazzi`nin kendisini takip ettiǧi
anlamına gelmiyor. „Geҫen sene Evenstad ve meslektaşları BauerGriffin`in kendileri ile ilgili bilgi veren Holywood Snappers adlı
şov`un starları oldular. Ajansın şu an ikinci bir şov yapması
konuşuluyor. Gelecek`te Evenstad genҫ fotoǧrafҫılar yetiştirebileceǧi
ve resimlerin satışına konsantre olabileceǧi kendi ajansını aҫmayı
ümit ediyor. Siyasetҫi olma fikrinden henüz vazgeҫmiş olmamasına
raǧmen. „Bir belediye başkanı olmak isterdim. Paparazzi` yi takip
eden bir kimse`yi kim seҫer bilemiyorum, fakat bunu deneyecek olan
ilk kişi ben olacaǧım!
Ben Evenstad
Doǧum tarihi
1 Auǧustos 1979
Uyrukluk
Amerikan
Mesleǧi
serbest meslek şeklinde fotoǧrafҫı
Iş tecrübesi
3 sene imzalı resimler toplamak ve satmak
2006 yılında Bauer-Griffin `de ҫalışıyor
Eǧitim
Siyasi bilimlerde Bachelor of Science,
Los Angeles, University of California
68
Diller
Ingilizce, Fransizca öǧreniyor
Hobileri
konserlere gitmek, yemek yeme`ye gitmek, siyaset ile
ilgili metinler okumak ve siyasi seҫim mücadeleleri
konusu üzerinde ҫalışmak
Eǧitim
Tecrübe gerekli deǧil
Geҫmiş`te Amerikan Iktisat Okulları öǧrencilerin bir MBA
programına katılmadan önce en az dört sene ҫalışmalarını şart koştu.
Bugün bu kurumlar öǧrencileri iş tecrübeleri olmadan hukuk gibi
başka programlara katılmalarını önlemek amacı ile kabul ediyorlar.
1990`lı yılların sonlarında daha az kişi MBA programına katıldı.
Bunun yerine Internet ve teknoloji ile ilgili iş alanlarında üniversite`yi
bitirdikten sonra iş buldular. Sonuҫ olarak Amerikan Iktisat
Okullarında öǧrencilerin sayısı düştü, bunlara Harvard ve Stanford
üniversiteleri dahil. Aynı zamanda hukuk fakultelerine müracaatlar
16% arttı. Iktisat üniversite`leri politikasında deǧişimi etkileyen başka
faktörler bebek sahibi olmak iҫin uzun zaman beklemek istemeyen
bayan öǧrencilerin sayısı. Pennsylvania Üniversite`sinin Warton
Okul`undan Thomas Calell Financial Times`a bayanlar iҫin 28 yaş
yerine 23 yaş`ta MBA `yini yapmanın farklı bir yaşam seҫimi
olduǧunu anlamamız gerektiǧini söyledi.
Bir ҫok işi belli bir zaman dilminde yapmak
Zaman yönetimi
Aynı zamanda e-mail yazmak, telefon ile konuşmak ve öǧle yemeǧi
yemek: bu sizin ҫalışma tarzınızı yansıtıyor mu? Bir ҫok iş`i aynı
zamanda yapmak telaşlı ofis yaşamamızın gittikҫe bir parҫası oluyor.
Fakat farklı işleri bir anda iyi bir şekilde yapabilir misiniz? Maalesef
hayır, diyor araştırma psikoloǧu James C. Johnson. „Multitasking“
insan düşüncesinin en güҫlü yönleri gibi görünmüyor,“ diye Johnston
The Wall street Journal`a anlattı. “Her bir birey`in yaptıǧı işin daha
yavaş ve az kalite`den olması kaҫınılmaz. “Nasa`s Ames Araştırma
69
Merkezinden Johnston basit, kendisini ҫoǧu kez tekrarlayan işleri aynı
zamanda yapmanın mümkün olduǧunu söylüyor. Fakat bu e-mail`lere
cevap vermek gibi yüksek seviyelerde düşünme yeteneǧi gerektiren
kompleks görevleri iҫermiyor, diyor kendisi.
Kitap
Işvereninizi kızdırmanın 100 yolu
Peter Garber işverenlerin ne istediǧini biliyor. Yazar`ın şirket`lerin
ihtiyaҫları olan ҫalışanlarını bulmak konusunda 25 sene`den fazla
tecrübesi var. „En son işvereninize anlatın“ ve „Işvereniniz ile
toplantılara hazırlıksız katılın“ başlıkları altında işverenleri kızdıran
tipik işҫi davranışlarını inceliyor. Bu tür sorunlardan nasıl kaҫınılması
gerektiǧi konulara ilişkin Garber`in verdiǧi tavsiye özellikle yararlı,
ҫünkü ҫalışanların davranışlarını işverenin bakış aҫısından anlamaya
ҫalışıyor.
Kanada`da ҫalışmak
Almanya`nın Iş ve Işҫi Bulma Kurumunun Kanada hükümeti işbirliǧi
ile bir sürü iş ve staj programları var. Bunlardan bir tanesi 18 ve 35
yaş arası insanların 12 ay`ya kadar Kanada`da ҫalışmalarına izin veren
Kanada – Almanya Genҫ Işҫiler Deǧiş- Tokuş programı. Toplam`da
her sene 500 başvuru „ilk gelen, önce alır“ prensibine göre kabul
ediliyor. Bu konu ve diǧer programlar ile ilgili daha fazla bilgi iҫin
Bonn-ZAV.jobs-und- [email protected] `ye email gönderiniz veya www. arbeitsagentur.de websitesini ziyaret
ediniz.

Benzer belgeler