Proje Dosyası
Transkript
Proje Dosyası
Screenplay IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GÜNDÜZ Karanlık ekrandan zoom out yapılarak cola şişesinin içinden çıkılır. Yakın plan bir çerçevede kamera sabitlenir ve pan hareketi ile sola doğru seyretmeye başlar. Arka planda yüksek sesle "Taxi Driver" filmine ait sesler duyulmaktadır. Sıra ile masaya dizilmiş çer çöpü, açık bir dvd kutusunu-the Clerks filmine aittir-playstation kumandasını ve beş litrelik sonuna kadar içilmiş bir şişe görürüz. İlerleyiş devam ettikçe çerçeveye bir tarafı açılmış "Star Wars: Empire Strikes Back" posteri, hemen yanında yırtık bir "Indiana Jones: Raiders of the Lost Ark" posteri gözükür. Üçlü kanepe çerçeveye girdiğinde yine zoom out yapmaya başlar. Kanepenin üstünde gangster film karakterlerinden oluşan bir yağlı boya tablosu görürüz ve omuz planda kadrajda Özgür Bıkkın belirir. Doğrudan kameraya bakmaktadır. Aniden bir daktilo yazısı girer ve çerçevenin ortasında, "Özgür Bıkkın’ın Huzurlu Hayatı" yazısı belirir. Yazı belirdiğinde "İyi,Kötü ve Çirkin"in meşhur tınısı duyulur. Yazı aniden kaybolur ve Özgür, Taxi Driver’ın meşhur "are you talkin’ to me?" sahnesini benzer şekilde canlandırmaya başlar. Teatral hareketleri ile renk kattığı bu sahneye Robert De Niro’nun görüntüsü paralel şekilde eşlik etmektedir. Bu sırada bir köşede film ekibinin isimleri yazmaktadır. Role kendini kaptırmışken bir zil sesi duyar ve irkilir. Şaşkındır, dehşete düşmüş gözlerle kapıya doğru bakar ve çerçeveden çıkar. IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ Özgür, kapıya doğru korkak adımlarla ilerler. Kapı deliğinden kim olduğuna bakar. Güzel yüzlü bir kadın görmektedir. Endişeli gözükmektedir. Özgür bir adım geri çıkar ve ne yapacağını düşünür. Zil bir kez daha çalar, ürkerek kapıyı açar. Karşısında beliren genç kızı gördüğünde küçük dili yutar. Ne diyeceğini bilemez. Kız ellerini avuşturmakta ve Özgür gibi endişeli gözükmektedir. Konuşurken kızarmaktadır. KIZ Merhaba komşu, benim ismim Gökçe. Biz iki gün evvel taşındık... ya televizyonun sesi biraz yüksek geliyor da biraz kısabilir misiniz diyecektim. Özgür kıza boş boş bakmaya devam eder. Hayatında ilk defa kız görmüş gibidir. Sinir bozucu sessizliği yine Gökçe bozar. (CONTINUED) CONTINUED: 2. GÖKÇE İyi misiniz? Özgür bir anda şoktan çıkar. Soğuk terler dökmektedir. ÖZGÜR B-b-been Özgür! Ö-özgür Bıkkın! İsmim bu evet. Özgürüm ben. Özgür evet! Gökçe dişlerini sıkar. Yüzünde şapşal bir gülümseme vardır. İyice kızarır. O da terlemeye başlar. GÖKÇE Çok memnun oldum. Beni babam bekler, sesi kısarsınız değil mi? Özgür sessizce kızı süzer. Terden kıyafeti sırılsıklam olmuştur. ÖZGÜR T-tabii kısarım. O zaman görüşürüz. GÖKÇE Görüşürüz. Gökçe dişlerini sıkar ve çekinerek koridorda ilerlemeye başlar. Kamera onu önden takip etmeye başlar. Gökçe kameraya doğru yürürken arka planda Özgür’ün kapıyı kapattığını duyarız. Gökçe çekingen adımlarla ilerlemeye devam eder. Kapı kapanma sesini duyduktan sonra şöyle bir arkasına bakar. Sonra aralık bırakılmış kapıdan içeri girer. Bu arada yüksek ses hala devam etmektedir. IÇ.GÖKÇE’NIN EVI.GÜNDÜZ Gökçe anahtarını vestiyerdeki askılığa asıp odasına doğru ilerler. Koridordan geçerken babası tuvaletten çıkar. Işığı kapatır. Kızına bakar. BABA Kızım iyi misin? Kıpkırmızı olmuşsun hayırdır? GÖKÇE Yok ya komşuya gittim işte ses için uyardım hem tanışmış oldum. 3. Babasına sırıtır ve baba kızının yanağını sıkar. Kısa boylu, sevimli bir adamdır. Davudi güzel bir sesi vardır. Kızına bakışlarından sevgisi anlaşılmaktadır. Yanından uzaklaşırken, kızı sevimli bir hareket yaparak ona veda eder. Kız odasına girerken kamera babayı takip etmeye başlar. IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GÜNDÜZ Babanın salona girdiğini görürüz. Gayet düzenli ve varlıklı gözüken bir salondur. Masadan gazetesini alır ve koltuğa doğru ilerler. Koltuğu oturur. Yandaki sehpadan gözlüğünü alır, gazetesini okumaya başlar. Bir takım sesler duyar ve gözlüğünün üzerinden sesin geldiği yere bakışlarını odaklar. Bariz bir şekilde yan komşunun televizyon gürültüsüdür bu. Uyarıya rağmen devam etmektedir. Er geç sonlandırır diye düşünerek gazetesini okumaya odaklanır. Dikkat çekici bir üçüncü sayfa haberi görür. Adana’da saplantılı bir liseli genç ondan ayrılan sevgilisini 16 yerinden bıçaklayarak cesedini nehire atmıştır. BABA Allah sizi kahretsin! Fotoğrafta yüzü sansürlenen gencin fiziği Özgür’ü andırmaktadır. Fotoğrafa yakınlaştığımızda çerçeve aynı kalır, mekan değişir, kıyafetler değişir, sansürlü yüz yok olur ve Özgür ortaya çıkar. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EV.GÜNDÜZ Salonun ortasında durmuş yere bakmaktadır. Dilini yanağında gezdirmekte, zeminde duran bir şeye odaklanmıştır. Kamera baktığı yeri gösterdiğinde onun bir yüzük olduğunu görürüz. Bu "Yüzüklerin Efendisi" filminde kullanılan "One Ring"in basit bir taklididir. Üzerinde parlayan yazılar dikkat çekmektedir. Yeniden Özgür’e döndüğümüzde arka plandaki ses kesilmeksizin onun dehşete düşmüş bir ifade ile yüzüğe baktığını fark ederiz. Yeniden yüzüğe döndüğümüzde ona daha çok yaklaşırız. Tekrar Özgür’e dönüldüğünde Extreme Close-up bir planda gözlerinde beliren yüzüğü ve onun alev alev parlayışını fark ederiz. Tekrar yüzüğe döndüğümüzde iyice dibine girmişizdir ve Özgür’ün yansıması yazısız kısımda gözükmektedir. Sonra Yeniden Özgür’e döner kamera. Ağzına yakın plan alınır. ÖZGÜR My Precioussss....Ssseni kimse bissden alamayacak... (CONTINUED) CONTINUED: 4. Sözleri bittikten sonra Özgür kendini yere atarak yüzüğü biri ile mücadele edercesine parmağına takar. Sonra var gücü ile bağırır. Bu sırada telefonun sesini zar zor duyar. Kanepenin yastıkları arasına sıkışmış telefonuna doğru sıçrar. Telefonu eline alıp bakar, arayan annesidir. Telefonu açar. Bu sırada televizyon kumandası basar ve ses biraz daha açılır. Umursamazca ilerleyerek annesi ile konuşur. Bağırarak konuşmaktadır. ÖZGÜR Alo anne! Nasılsın! ANNE Oğlum neredesin öyle sesin zor duyuluyor. ÖZGÜR Evdeyim ya nerede olacağım. ANNE Yine televizyonun sesini açtın değil mi? Hemen kısar mısın onu, bak komşular şikayet edecekler, o evi zor bulduk sana yine atılmanı istemiyorum. ÖZGÜR Ya bir şey olmaz! Robert De Niro’dan kimseye zarar gelmez. ANNE Şu an konuşmamızı engelliyor ama. ÖZGÜR Hayır engellemiyor. Sen beni duyuyorsun, ben de seni duyuyorum. ANNE Ya çocuğum niye söz dinlemiyorsun sen? Nerede kötü huylar var hepsini almışsın babandan! ÖZGÜR O adamın Robert De Niro izlediğini sanmıyorum. ANNE Ya ondan bahsetmiyorum be! Biraz kıssan şu sesi daha düzgün konuşsak! (CONTINUED) CONTINUED: 5. ÖZGÜR Ne söyleyeceksen söyle anne, yoksa kapatacağım. ANNE Okuluna gidiyor musun? Sınavların ne oldu merak ettim. ÖZGÜR Gidiyorum. Sınavlarım iyi. Tamam mı? ANNE Son dediğini anlamadım ama olsun, iyisi mi seni daha iyi bir vakitte arayayim ben. ÖZGÜR Tamamdır görüşürüz. Özgür aniden telefonu kapatır. Telefonun öbür ucundaki Anne’ye geçer görüntü, üzgün bir ifade ile telefonuna bakmaktadır. IÇ.ANNE’NIN EVI.GÜNDÜZ Kamera zoom out yaparak Anne’nin nerede olduğunu netleştirir. Burası mutfaktır. Mutfak masasında oturan anne ayağı kalkar ve üfleyerek telefonu masada bırakır. Haşlanmakta olan yumurtanın altını kapatır. Bir başına kahvaltı yapmaya hazırlanmaktadır. Mutfaktaki küçük televizyonu açar. "Adventure Time" isminde çizgi dizi vardır. Kanalda durur. Kumandayı bırakır ve yemeğini hazırlayıp masaya oturur yeniden. Çizgi diziyi izlerken sık sık gülmektedir. Televizyonun biraz daha sesini açar. Duyulabilecek bir desibelin üzerine gelir, bu gerçekten enteresan bir andır. Sesten rahatsız olmadan izlemeye devam eder. Arkasındaki duvara vurulma sesi gelir. Ancak kadın odaklanmıştır. Sonra oynayan çizgi diziye doğru yakınlaşır kamera. Zoom In çerçeveye çizgi diziyi alana kadar devam eder. Ardından bir zoom out yapılır ve kendimizi başka odada buluruz. Burası Gökçe’nin odasıdır ve kamera Gökçe’ye doğru döner. IÇ.GÖKÇE’NIN ODASI.GÜNDÜZ Gökçe, "Corn Flakes"ini yerken çizgi diziye gülmektedir. Ancak onun sesini bastıran Özgür’ün sesi söz konusudur ve bu durum onu iyice rahatsız etmektedir. Üfleyerek elindeki çanağı masasına bırakır. Bir hınç ile odasını terk eder. Hızlı adımlarla çıkış kapısına yönelir. Ayakkabılarını giyerken babasının salondaki sesi duyulur. (CONTINUED) CONTINUED: 6. BABA Kızım yine nereye gidiyorsun? GÖKÇE Şu televizyonun kapatıldığına emin olacağım. BABA Ya bu çocuk sağır falan mı? Niye bu kadar açıyor bu sesi? GÖKÇE Valla bilmiyorum baba ama garip biri. BABA Ne kadar garip? GÖKÇE Bilmiyorum baba, ölçmedim. BABA Tamam cevabımı aldım ben. Gökçe kapıyı aralık bırakıp öfke ile Özgür’ün kapısına gider. IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ Gökçe kapının zilini çalar. Ardından sertçe kapıyı yumruklar. Bir süre sinir küpü şekilde bekler. Sonra Özgür kapıyı açar. Yine o şaşkın ifade ile ona bakar. Gökçe kollarını kavuşturmuş bu sefer öfkeden kızarmış şekilde ona bakmaktadır. GÖKÇE On dakika evvel bana bir söz vermiştiniz hatırlıyor musunuz acaba? ÖZGÜR Hayır, nedir? GÖKÇE Dalga mı geçiyorsun? Televizyonun sesini kısacaktın! ÖZGÜR Öyle mi? Niye? (CONTINUED) CONTINUED: 7. GÖKÇE Nasıl niye ya? Biz senin televizyonunu dinlemek zorunda mıyız? ÖZGÜR İlk olarak o televizyon değil, Robert De Niro. Ve evet onu dinlemek zorundasın. Özgür’e bir cesaret gelmiştir, az önceki çekingen halinden eser yoktur. Yine ifadesi şok içindedir ama daha kendinden emin konuşmaktadır. Gökçe ise sinirden ayaklarını yere vurmaktadır. GÖKÇE Öyle mi? Niyeymiş peki? ÖZGÜR Çünkü o sinema tarihinin en karizmatik oyuncusudur. GÖKÇE Yani bu yeterli bir cevap oluyor, öyle mi? ÖZGÜR Robert De Niro dediğim an yeterli olması lazımdı zaten. GÖKÇE Peki bu Robert De Niro hazretleri insanları rahatsız etmeyi doğru buluyor mu acaba? ÖZGÜR Bilmem. Karakterden karaktere değişir. Yani Godfather 2’deki karakterini ele alırsak, sizden özür diler ve size karışan var mı diye sorardı sanıyorum. Ama şu anki karakteri biraz garip. Kendisi Vietnam ga... GÖKÇE Ya özgür, sence bunları dinlemek istiyor muyum? Altı üstü bir televizyon ya, azıcık sesini kısacaksın. Kumandayı kullanmayı bilmiyorsan bende yapabilirim. (CONTINUED) CONTINUED: 8. ÖZGÜR Tamam anladım, sen o kadınlardansın. GÖKÇE Ne... ne kadını, hangi kadın? ÖZGÜR O kadınlardan işte. Hani şu neydi o sözcük... Dominant! GÖKÇE Ciddi değilsin değil mi? Sesi kısacak mısın Özgür? ÖZGÜR Özgür mü? Hatırlıyorsun! İsmimi hatırlıyorsun! GÖKÇE Evet. Bunda şaşırılacak ne var? ÖZGÜR Çok şey var. B-bak, b-bben üzgünüm. Şimdi hemen kısıyorum, hatta bekle burada. Özgür yeniden kekelemeye, terlemeye başlamıştır. Özgür sözcüğü dile getirildikten sonra değişmiştir. Gökçe’de bunu fark etmiştir. Kapıda beklerken, Özgür’ün sesi kıstığını duyar. Hatta kendi için bile duyulmaz hale getirmiştir. Geri gelir. ÖZGÜR Ta-taa-tamam, değil mi? GÖKÇE Umarım tamamdır. Arkamı döner dönmez onun sesini açarsan yemin ediyorum bu sefer polisi çağırırım. Gökçe dairesine doğru ilerlerken, Özgür arkasından hayran hayran bakar. Gökçe’nin görüntüsü uzaklaşıp, dairesine girdiğinde yok olur. Özgür hala arkasından bakmaktadır. Kamera artık ondadır. Kapıyı kapatır. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EV.GÜNDÜZ Özgür kapıyı kapattıktan sonra ona yaslanır. İleriye doğru bakar. Hayallere dalmıştır. Gözleri parlamaktadır. Aniden kendini hayallerinden kurtarır ve Taxi Driver’ı bir hışımla kapatır. Sonra telefonuna sarılır. Son aramalara girer. (CONTINUED) CONTINUED: 9. Neredeyse hepsi annesidir. Annesini arar. Telefon açılır. Sesi heyecanlıdır. ÖZGÜR Anne, az önce çok güzel birşey oldu! ANNE Ne oldu oğlum? ÖZGÜR Gökçe! Gökçe ismimi biliyor, anne! ANNE Gökçe kim oğlum? ÖZGÜR Komşu anne! Yeni taşınmışlar. Çok tatlı bir kız. Şey...şeye benziyor, Audrey Hepburn gibi. Yok yok, Marilyn Monroe hatta Elizabeth Taylor! ANNE E ne güzel oğlum, ne istiyormuş, hayrola? ÖZGÜR Nasıl ne istiyormuş? ANNE E kızın bir derdi var ki kapına gelmiş. ÖZGÜR Niye benimle tanışmak istemiş olamaz mı? ANNE Ya olabilir de oğlum, kimse durup dururken tanışmaya gelmez yani. ÖZGÜR O kimse değil anne. O kızda bir şey var. Kimse de olmayan bir şey. Bir elf kızı gibi. Lady Galadriel’in asaleti, Lady Arwen’in gözleri var onda. ANNE Valla ben bile merak ettim kızı şimdi. İyi bakalım oğlum inşallah iyi olursunuz. (CONTINUED) CONTINUED: 10. ÖZGÜR Merak etme Anne! İyi olacağız. Ben onun James Dean’i, Clark Gable’ı hatta dur Travis’i olacağım. ANNE Travis mi? Travis Fimmel mi? ÖZGÜR Hayır! O da olurum ama önce Robert De Niro Travis’i olmalıyım. Şimdi kapatıyorum, ona bir yemek borçluyum. Görüşürüz anne! ANNE Oğlum...dur... Telefon kapanır ve yine annedeyizdir. Bu sefer mutfaktan çıkmış, salonunda kanepeye uzanmıştır. IÇ.ANNE’NIN SALONU.GÜNDÜZ Anne uzandığı yerden elinde telefonu ile kalmıştır. Bir süre telefonuna bakar. Sonra rehberine girer ve "İlahi Aşk" yazan numarayı arar. Telefon açılır. ANNE Alo Harun aşkım dün niye eve gelmedin bir tanem? TARIK Ya sen manyak mısın kadın! Zaten telefonu açanda kabahat! Niye arıyorsun beni durmadan. ANNE Aşkım niye öyle diyorsun? Bir sorun mu var? TARIK Evet var, sorun sensin! Sorunun Allah’ı sensin! Arama bir daha bu numarayı! Kadın, Eski Türk Filmlerindeki gibi konuşmaya başlar. ANNE Ama sevgilim, neden neşemizi bozayim ki? Biz değil miydik ismimizi yıldızlara yazdıracak olan! (CONTINUED) CONTINUED: 11. TARIK Töve ya Rabbim! Ya Türkan, bak Allah rızası için diyorum, şu an işteyim, ne olur bırak bu işin peşini. Biz boşanalı çok oldu, ne güzel aramıyordun off... TÜRKAN Şu an ne kadar mesudum bir bilsen... IÇ.TÜRKAN’IN ESKI EŞININ BÜROSU.GÜNDÜZ Telefonun öbür yakasındaki adama geçer görüntü. Telefonu kadının yüzüne kapatır. Sonra telefonu sertçe çalışma masasına çarpar ve kendini oynar sandalyesine bırakır. Tavana bakar. İsyan halindedir. TARIK Allahım ne yapacağım ben ya? Nasıl kandım ben bu kadına? Nasıl kandım bu sosyopat manyağa! Çekmecesine hamle yapar. Oradan oğlunun çocukluk fotoğrafını bulur. Hüzünlenerek ona bakar. TARIK Ne kadar sevimli bir çocuktun be Özgür! Hep anan olacak o oros... Fotoğrafa yaklaşırız ve benzer bir mekan değişimi ile kendimizi Özgür’ün evinde buluruz. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GECE Hava yeni kararmıştır. Üzerine Travis’in filmde kullandığına yakın bir ceket geçirmiştir. Ayna karşısına geçer, kendine kalem ile ben çizer ve evden alalacele çıkar. Özgüveni yerindedir. IÇ.APARTMAN KORIDORU.GECE Gökçelerin kapısını çalar. Kapıyı baba açar. İkili bir süre birbirlerini süzer. Özgür halini bozmamıştır. Kapıya artist bir şekilde dayanmış ve sevimsiz bir ifade ile adamı süzmektedir. Benzer şekilde baba Özgür’ü süzmekte ve ona şüphe ile yaklaşmaktadır. (CONTINUED) CONTINUED: 12. BABA Buyrun ne istemiştiniz? Özgür, boğazını gürültülü şekilde temizler. ÖZGÜR Kızınızla görüşebilir miyim acaba? BABA Kızımla? Baba şaşkındır. ÖZGÜR Evet bir sakıncası mı var? BABA Bilmem, sence yok gibi. ÖZGÜR Bence yok. BABA Peki hangi sıfatla kızımla görüşmek istiyorsun acaba? ÖZGÜR Ha, ben taksi şoförlüğü yapıyorum. Apartmanın önünden geçerken kızını görmüştüm. Kendisinden bayağı hoşlandım. Bu arada ismim Travis Bickel. Özgür şok içerisindeki adama elini uzatır. Baba, içten içe öfkelenmiş ve yüzüne bir morluk inmiştir. Elini uzatır, ikili sertçe el sıkışırlar. Bu sırada Gökçe çıkagelir. GÖKÇE Özgür? ÖZGÜR Özgür mü? Ha o da kullandığım isimlerindendir evet. Gökçe babasına bakar. Halini görünce bir ürker. GÖKÇE Babacağım bundan sonrasını ben devraliyim, sen içeri geç, sonra konuşuruz olur mu? Baba, Gökçe’nin kulağına doğru eğilir. Fısıldar. (CONTINUED) CONTINUED: 13. BABA Komşunun adının Özgür olduğunu hatırlıyorum doğru mu? Gökçe’de fısıldayarak cevap verir. GÖKÇE Evet işte komşumuz Özgür bu. BABA Peki o zaman konuşun, bir sıkıntı olursa gelirim, bekliyorum. Gökçe kafası ile işaret yapar ve baba son bir bakış atarak oradan uzaklaşır. Özgür iyi niyetli bir şekilde ona el sallar. GÖKÇE Ne var Özgür, ne oldu? ÖZGÜR Ya şey diyecektim, bu sabah sana ciddi rahatsızlık verdim, sonradan pişman oldum, yarın sabah bizde kahvaltı yapalım mı diye soracaktım, kendimi daha ifade edebilmek isterim. GÖKÇE Bana iyi ifade ettin gibi gelmişti ama... ÖZGÜR Yo...gerçekten yaşananlar için üzgünüm. Çok güzel menemen yaparım. Hem sonra bir Robert De Niro filmi falan izleriz olmaz mı? Özgür ve Gökçe aynı anda sırıtır. Gökçe biraz düşünür. GÖKÇE İyi tamam. Dokuzdan önce uyanmam yalnız. ÖZGÜR Tamamdır seni bekliyor olacağım. İkili vedalaşırlar ve kamera Gökçe’yi takip ederek ona geçiş yapar. 14. IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GECE Gökçe salona doğru ilerler. Baba ayakta Gökçe’yi süzmektedir. Öfkesi hala geçmemiştir. BABA Sen az önce o çocuğun kahvaltı teklifini kabul mu ettin? GÖKÇE Evet n’olmuş? Özür dilemek istiyormuş. BABA O çocuk bana kendini taksici diye tanıttı Gökçe! Gökçe kıkırdar. GÖKÇE Ciddi misin? BABA Gülme kızım. Ciddi bir şey konuşuyorum. GÖKÇE Ya tamam baba da, eğlenmek istemiş demek ki? BABA Zamane gençlerinin eğlence anlayışı pek bir güzelmiş. GÖKÇE Abartma baba ya. Altı üstü kahvaltı. Sen değil misin, Türkiye komşuları ile iyi geçinseydi bu ülke bu halde olmazdı diyen. BABA Kızım o komşu ile bu komşu aynı şey mi? GÖKÇE İç Savaş yaşayan bir Suriye ile kendi iç savaşını veren bir insan arasında çok fark yok bence. Baba dayanamayıp güler. Kızı dayanamaz ve babasına sarılır. (CONTINUED) CONTINUED: 15. BABA Sen bana tanrıçamdan kalan son şeysin. Kıymetini biliyorum diye beni suçlayamazsın, ayrıca çocuk çok başı boş gözüküyordu. GÖKÇE Ya biraz garip ama psikoloji okuyunca bu tarz insanlar ilgimi çekiyor ve Özgür’de gerçekten garip bir şey var baba! BABA Bir kez daha ben yanılıyor olurum umarım. Gökçe babasından ayrılıp salonu terk ederken, kamera babadadır. Babanın gülümseyen ifadesi bir kez daha yerini endişeli bir hale bırakır. O çocuğu gözü tutmamıştır. Eşi ve kızın daha bebek olduğu zamanlara ait bir fotoğrafı eline alır. Gözleri dolmuştur. BABA Ah Gülşen, kızın sana niye bu kadar benziyor ki? Kamera fotoğrafa doğru zoom in yapar ve eli bebekli eşine yaklaşır. Bebeğe doğru yaklaştığında yeniden zoom out yapar ve çerçevedeki figürler bebek harici tamamen değişir. Bu sefer bebeği tutan Türkan’dır. Sokakta bir bebeği sevmektedir. DIŞ.HERHANGI BIR SOKAK.GÜNDÜZ Türkan elindeki bebeği yeniden arabasına bırakırken annesine bakar. TÜRKAN Oğlumun küçüklüğüne çok benziyor. KADIN Aslında o bir kız. TÜRKAN Ah, öyle mi? Oğlum kız gibi güzel bir bebekti zaten. KADIN Şimdi kaç yaşında? (CONTINUED) CONTINUED: 16. TÜRKAN Kocaman adam oldu. KADIN Yaşını bilmiyor musunuz? TÜRKAN Ne önemi var. Akıl yaşta değil baştadır değil mi? Kadın Türkan’dan ürker ve ona hoşçakal dileyip oradan arabası ile uzaklaşır. Türkan arkasından bebeğe el sallar. Halinden memnun gözükmektedir. Bir cadıya benzeyen ev halinden uzaklaşmış, gerçekten seksi bir kadına dönüşmüştür. 40 yaşlarında olmasına rağmen gayet genç gözükmektedir. Önündeki apartmana giriş yapar. Yukarı çıkar ve ikinci katta önüne çıkan ilk kapının ziline basar. Kapı açılır ve karşısında eski eşi belirir. TARIK Türkan! TÜRKAN Tarık! Türkan, içeri atar kendini bir hışımla. Adam şok ve korku içerisindedir. IÇ.TARIK’IN OFISI.GÜNDÜZ Tarık, kendini toparlamaya çalışsa da Türkan’ın hiç oralı olduğu yoktur. Kendini eve attığı gibi büroya geçmiş, koltuğa kurulmuş ve onun gelişini beklemektedir. TÜRKAN Gelmeyecek misin hayatım? Adam ağzı açık şekilde ofisine doğru ilerler. Türkan’ın başında dikilir. TARIK Türkan...sen...çıkar mısın ofisimden? Türkan’ın gözleri açılır. TÜRKAN Yanlış bir zamanda mı geldim? TARIK Evet Türkan! Olabilecek en yanlış zamanda geldin. (CONTINUED) CONTINUED: 17. Türkan’ın gözüne masada duran oğlunun çocukluk resmi kesişir. Fotoğrafa hamle yapar. TÜRKAN Ay oğlunun fotoğrafını da saklarmış. TARIK Türkan! Türkancığım bak, o fotoğrafı bırak ve beni dinle olur mu? Türkan dediğini yapar ve onu dinler. Tarık’ta Türkan’ın dizlerine kadar eğilir. TARIK Türkan biz ayrıldık. Boşandık. Birlikte değiliz. Bir daha asla da olmayacağız. Bunları hatırlıyorsun değil mi? TÜRKAN Ayrılmış olabiliriz ama bu aşkımızın tükendiği anlamına gelmiyor bebeğim. Hem güzel olmuş muyum, hiçbir şey söylemedin? TARIK Türkan bak ben gerçekten zor atlattım. O zamanları unutmak için psikolojik tedavi bile gördüm. Lütfen aynı şeyleri bir daha yaşatma bana. Türkan’ın neşesi kaçar bir anda yüzüne ciddi bir ifade takınır. TÜRKAN Beni iyi dinle! Bir an önce biz ayrıldık zırvalarını kesip içimi dışarı çıkarmazsan seni uykunda öldürür acı çekişini zevkle izlerim. Tarık korku dolu gözlerle Türkan’a bakar. Ne yapacağını şaşırır. Ayağa kalkar. Alnını tutar. Pencereden dışarı bakar. Gülmeye başlar. Sinirden sağlam bir kahkaha patlatır ve onu Türkan’ın kahkahaları izler. İkisi de ayakta birer deliymişçesine gülmeye başlarlar ve kamera Tarık’ın ağzına extreme close-up yaptığında ve yeniden zoom out yaptığında aynı kahkahayı Özgür’ün attığını görürüz. Artık Özgür’ün evindeyizdir. 18. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GÜNDÜZ Özgür ve Gökçe karşılıklı masada oturmuşlardır. Özgür, kahkaha sonrası tavuk dönerin bir parça koparır. Sonra Gökçe’ye bakar. Gökçe kendi dönerine dokunmamıştır bile. ÖZGÜR Dönerinden yemeyecek misin? Civarın en iyi dönercisinden aldım. GÖKÇE Yok ya niyeyse bir anda iştahım kaçtı. Özgür dönerinden bir parça daha ıssırır ve ayranından içer. Elinin tersi ile ağzını siler. Gökçe onun yemek yiyişini tiksinti ile izlemektedir. Özgür’ün yeşil ceketi ve keten pantolonunun aksine o gayet şık giyinmiştir. GÖKÇE Yemeği senin yapacağını düşünmüştüm. Özgür güler. ÖZGÜR Mutfak kadınlara aittir, onların işine asla karışmayacaksın. Gökçe bir kaşını kaldırır, şaşkın ve öfkelidir. GÖKÇE Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? ÖZGÜR Evet. Ayrıca şu an o döneri yemeyerek bana saygısızlık ediyorsun. GÖKÇE Burada meselenin döner olmadığını anlamıyorsun, değil mi? Özgür döneri yemeyi bırakır. Son kez ayranı kafasına diker. Sonra ayağa kalkar. ÖZGÜR Tamam o zaman, film izlemeye geçelim mi? GÖKÇE Film mi? Ne filmi? (CONTINUED) CONTINUED: 19. ÖZGÜR Deneysel bir İtalyan filmi. Belgesel tadında hoş bir şey. GÖKÇE Aslında... Özgür bir elini Gökçe’nin omzuna koyar. ÖZGÜR İtiraz kabul etmiyorum. Sonra Gökçe’nin sandalyeden kalkmasına yardımcı olur. Gökçe’ye yol verir ve Gökçe ile birlikte mutfaktan çıkarlar. IÇ.ÖZGÜR’ÜN SALONU.GÜNDÜZ Gökçe üçlü kanepeye oturmadan önce bayağı bir inceler. Üzerindeki öte beriyi masaya koyar ve biraz tiksinir. Zar zor oturur ve Özgür’ü izler. Özgür arşivinden bir film alır ve Dvd oynatıcıya takar. Ardından Gökçe’nin yanına kurulur. Bir elini omzuna atar, Gökçe uzaklaşmaya çalışsa da Özgür iyice sokulmaktadır. Film başlar. Yakın planlardan ikisininde sessiz tepkileri gösterilir. Özgür halinden çok mutludur, Gökçe’nin ise öfkeden gözü seğirmeye başlar. Ekranda Taxi Driver’da Travis’in sevgilisini götürdüğü porno film oynamaktadır. Malum sahne gelene kadar Gökçe sabreder, ardından kan beynine sıçrar ve ayaklanır. GÖKÇE Özgür, bu ne Allah için ya? ÖZGÜR Kız ne var, ne oldu? GÖKÇE Bunu izletiyorsun ve hala ne oldu mu diyorsun? Sana bir tavsiye vereyim mi acilen bir psikologa görün! Gökçe uzaklaşırken Özgür şaşkın biçimde peşinden sürüklenir. IÇ.ÖZGÜR’ÜN GIRIŞ HOLÜ.GÜNDÜZ Gökçe alalacele topuklu ayakkabılarını giymeye uğraşmaktadır. Özgür yanına gelir, kolunu tutar, Gökçe sertçe vurarak onu savurur. (CONTINUED) CONTINUED: 20. ÖZGÜR Ya bak film sonradan açılıyor... Gökçe hiç konuşmadan Özgür’e imalı ve acıyarak bakar. Ardından kapıyı açar ve ona doğru gelen Özgür’ün yüzüne çarparak evden çıkar. Kamera kapı deliğinden girip Gökçe’yi takip etmeye koyulur. IÇ.GÖKÇE’NIN EVI.GÜNDÜZ Gökçe öfke ile eve girer. Anahtarı asarken babasına yakalanır. BABA Kızım ne oldu bu öfke ne celal? Gökçe’nin öfkeden gözleri yaşarmıştır. GÖKÇE Boşver baba ya? BABA O şerefsiz bir şey mi yaptı, ben şimdi hesap sorarım. Baba ayakkabılarını giymeye çalışırken Gökçe önüne geçer. GÖKÇE Ya bak öfkeliyim. Geçtikten sonra konuşuruz, meseleyi uzatmayalım tamam mı? Baba durur ve kızına bakar. Ayakkabısını giymekten vazgeçer. BABA Tamam ama ne oldu bitti anlatacaksın. Gökçe başı ile onaylar, gözündeki yaşı siler ve odasına doğru ilerler, babası arkasından bakmaktadır. Zilleri çalınır. Baba diyafona basar ve konuşur. BABA Kimsiniz? SES Polis? Kapıyı açar mısınız? Baba şaşırır. (CONTINUED) CONTINUED: 21. BABA Buyrun polis bey, sorun nedir? SES Siz kapıyı açın, yukarı çıkınca açıklarız. Baba kapı açma düğmesine basar ve kapıda beklemeye başlar. Kapısını açar. O anda Özgür’e benzeyen birinin merdivenleri süratle indiğini görürüz. Bir an sonra iki polis merdivende gözükür. Gökçe’de panik içerisinde yanına gelmiştir. POLIS1 İyi günler Özgür Bıkkın siz misiniz? BABA Ne? Yok. Siz komşumuzu arıyorsunuz galiba. POLIS1 Sizin zilinizde Özgür Bıkkın yazıyordu. 6 numara değil mi burası? BABA Evet ama nasıl olur? Bir yanlışlık olmuş sanırsam. POLIS2 Kimlik görebilir miyiz? BABA Tabii, tabii. Baba askılıkta duran paltosuna uzanır ve cüzdanından kimliğini çıkarıp polislere uzatır. Polisler kimliği kontrol ederler. POLIS1 Dediğiniz gibi zilleri karıştırmış olmalılar. Komşunuz mu demiştiniz? BABA Evet ama siz gelmeden bir dakika önce falan çıktı evin sahibi. POLIS2 Kapı önünde karşılaştığımız çocuktan bahsetmiyorsunuz sanırsam. (CONTINUED) CONTINUED: 22. BABA Bilmem olabilir. POLIS1 Biz sizi yeterince rahatsız ettik, ona ulaşabileceğimiz bir numarası olabilir mi? Baba Gökçe’ye bakar. Gökçe kafasını hayır anlamında sallar. BABA Maalesef. Sıkıntı nedir, öğrenebilir miyiz? POLIS2 Sorun çocukta değil. Sorun annesi. Cinayet zanlısı olarak aranıyor. BABA VE GÖKÇE Ne? POLIS1 Eve dönerse karakola uğramasını sağlar mısınız? BABA Tabii, mutlaka. Polisler iyi günler dileyip, geldikleri gibi uzaklaşırlar. Kamera onları takip etmeye başlar. Apartmandan çıkar ve arabalarına binerler. DIŞ.POLIS ARABASI.GÜNDÜZ Polis arabası trafikte ilerlerken, iki poliste tedirgindir. Soldaki polis sağdakine göre daha uzun ve şekilli bir yüze sahiptir. Sağdaki daha toplu ve sevimlidir. SAĞDAKI POLIS Evini kontrol etmemiz gerekmez miydi? SOLDAKI POLIS Savcılıktan izin almadık. Ayrıca kapı eşiğinde karşılaştığımız çocuk tahminen Özgürdü. SAĞDAKI POLIS Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? (CONTINUED) CONTINUED: 23. SOLDAKI POLIS İçime doğdu diyelim. SAĞDAKI POLIS Bir güne de sakin başlasak ölürüz zaten. SOLDAKI POLIS Sakin bir işte çalışsaydın. SAĞDAKI POLIS Bana işinden çok memnunmuş havaları yapma şimdi. SOLDAKI POLIS Memnun olmayı zamanla öğreniyorsun. Gezi Parkından sonra her işin altından kalkabilirmişim gibi hissediyorum. SAĞDAKI POLIS Harbi ne günlerdi be! 1 saat uyusak yanımıza kardı yemin ediyorum. Kodumunun veletleri... SOLDAKI POLIS O veletlere koymak yerine onları kollasaydın bugün daha huzurlu olabilirdik. SAĞDAKI POLIS Bana siktiminin teröristlerini savunma amına koyim ya. Işıkta dururlar. Bu ana kadar kesintisiz çekim yapılmaktadır. SOLDAKI POLIS Niye amirine mi şikayet edersin? SAĞDAKI POLIS Ne alaka amına koyim? SOLDAKI POLIS Seni bayağı stresli gördüm. SAĞDAKI POLIS Sabah uyanıyorsun, kahvaltı bile yapamadan hazırlanıyor işe gidiyorsun, yolda seni çeviriyorlar, bir cinayet işlenmiş koş oraya gidiyorsun bir bakıyorsun amına kodumunun orospusu ofisi kan gölüne çevirmiş... (CONTINUED) CONTINUED: 24. Yeniden hareket ederler. SOLDAKI POLIS E o kan gölünü temizleyenler ne yapsın? SAĞDAKI POLIS Onlarda şikayet etsin ağabey ne diyim yani. SOLDAKI POLIS O zaman cinayet mahalini kim gözleyecek, anan mı? SAĞDAKI POLIS Lan bak düzgün konuş sikeceğim dalağını ha. Soldaki polis gülümser. Sonra karakolun önünde onlara ait bir alana park eder. İkili arabadan inerler ve kamera onları takip etmeye devam eder. SAĞDAKI POLIS Amire ne diyeceğiz? SOLDAKI POLIS Kimseyi bulamadığımızı. SAĞDAKI POLIS Sonra bizi yine sokaklara salacaklar, öyle mi? SOLDAKI POLIS Orasını bilemem. Şükredelim çocuk kaçmamış olsun. SAĞDAKI POLIS Valla mal kaçırır gibi bir hali vardı. İkili amirlerinin kapısını çalarlar. Girin diye bir ses duyulur ve içeri girerler. Gördükleri görüntü şaşırtıcıdır. Kamera o görüntüye dönüş yapar ve ağlamaktan kızarmış Özgür’ü görürüz. IÇ.KARAKOL.GÜNDÜZ Özgür içeri giren polislere aldırmadan komisere bakmaya devam eder. (CONTINUED) CONTINUED: 25. ÖZGÜR Annem o kadar iyi bir insandır ki... KOMISER O kadar iyi bir insan değilmiş demek ki. Özgür burnunu çeker, ağlamaya devam etmektedir. Komiser girenlere döner. KOMISER Çocuk kendisi geldi. Cinayetten haberi varmış. POLIS1 Nasıl ya? KOMISER Yani birşeyler hissetmiş ama söyleyememiş. İfadesini alıyordum. Siz çıkabilirsiniz. İkili şaşkın biçimde oradan çıkarlar. Komiser devam eder. KOMISER Sen devam et. ÖZGÜR Ya işte babana veda etmek ister misin falan dedi? Bende niye ediyim ki dedim, sonra sesini yükseltti, ağlamaya falan başladı. Ben çok kötü birşey yapacağım Özgür demeye başladı, çok üzgünüm dedi falan... KOMISER Annenin nereye kaçtığına dair herhangi bir fikrin yok mu peki? ÖZGÜR Bana hiçbir şey anlatmaz ki. KOMISER Senin masraflarını kim karşılıyordu? ÖZGÜR Annem ama anneme dedemler yardım ediyordu. Yani aslında dedem okutuyor beni. (CONTINUED) CONTINUED: 26. KOMISER Tamam anlaşıldı. Telefonu bugünlük burada bırakıyorsun, sana geçici bir telefon verecekler, yarın yine uğra, alırsın. Özgür ayağa kalkar, mahçup şekilde masaya doğru yaklaşır. KOMISER Şurayı imzalamanı isteyeceğim senden. Özgür imzalar. Kamera imzalarken extreme close-up’a geçer. Yeniden zoom out yaptığında Özgür’ün bir sınıfta yoklama kağıdını imzaladığını görürüz. IÇ.ÜNIVERSITE.GÜNDÜZ 1 AY SONRA İmzayı atan Özgür sınıftan çıkmaya koyulur. Amfideki arkadaşlarına bakar ve oral seks yapıyormuşçasına bir hareket yapar, kıkırdamalar duyulur ve öğretmen ona kötü bir şekilde bakar. Özgür sırıtarak sınıftan çıkar. Koridorda ilerlerken kamera onu ayağından yüzüne kadar çeker. Görsel olarak "Fight Club"ın Tyler Durden’ı gibi giyinmiştir. Özellikle gözlüğü çok havalı gözükmektedir. Koridordan geçenler ona bakarak ya sırıtmakta, ya da endişeli şekilde süzmektedir. Ama o halinden gayet memnun gözükmektedir. DIŞ.ÜNIVERSITE KORULUĞU.GÜNDÜZ Özgür korulukta arkadaşlarının olduğu banka doğru ilerler. İki kız bir erkekten oluşan grubun yanında belirir. Onlarla el sıkışır. Yanlarına oturur. ÖZGÜR Yine boş bir kağıt ve geri gelmeyecek zaman israfı! Solundaki oğlan kıkırdar. OĞLAN Kanka madem boş kağıt verecen niye sınava girip zamanını israf ediyorsun. ÖZGÜR Onlara göstermem gerekiyordu. Karşısındaki uzun boylu güzel yüzlü sarışın kız konuşur. (CONTINUED) CONTINUED: 27. UZUN SARIŞIN KIZ Neyi göstermen gerekiyordu? Özgür sessizce durur. Dili ile devamlı ağzını karıştırmaktadır. Yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. Soruyu soran kıza doğru yaklaşır. ÖZGÜR Soru kağıdına bir penis çizebileceğimi. UZUN SARIŞIN KIZ Ne? Oha! Yapmış olamazsın! Grup halinde gülmeye başlarlar. Özellikle oğlan kendinden geçmiştir. Özgür yaptığı şeyden memnun gözükmektedir. Konuşmayan kısa boylu esmer kız konuşur. KISA BOYLU ESMER KIZ Bunun için okuldan atılacaksın biliyorsun değil mi? ÖZGÜR Sence sikimde mi? Yine gülerler. Bu sırada Özgür, kırmızı gözlük camının arkasından oraya doğru yaklaşan figürü görür. Bu Gökçe’dir. Notlarına bakarak yanlarına doğru gelmektedir. ÖZGÜR Bu Gökçe değil mi? OĞLAN Aynen. Siz tanışıyor musunuz lan? ÖZGÜR Sence? Özgür bunu söylerken uzun sarışın kıza bakar. Kız kızarır. Gökçe yanlarına gelir. Özgür’ü görür ve bir şok yaşar. Bir adım geri çıkar. GÖKÇE Özgür? Sen misin? Özgür ayağa kalkar, gerilir ve Gökçe’nin izni olmadan saçlarını düzeltmeye çalışır ama Gökçe seri bir hareketle elini iter. ÖZGÜR Özgür mü? Bugünkü ismimi beğendim. Arkasına arkadaşlarına bakar. Gökçe kızarır. Arkadaşlarına bakar. (CONTINUED) CONTINUED: 28. GÖKÇE Siz Özgür’ü nereden tanıyorsunuz? ESMER KIZ Pek tanıdığımız söylenemez aslında. OĞLAN Ben epeydir tanıyorum ya. Sarışın kız kaşlarını çatar. SARIŞIN KIZ Sen nereden tanıyorsun? GÖKÇE Kendisi benim komşum olur. Yeniden Özgür’e bakar. Özgür yerinde duramamaktadır. ÖZGÜR Eee? Beni özledin mi? GÖKÇE Özlemez olur muyum? Seninle özel konuşabilir miyiz Özgür? ÖZGÜR Özel konuşacak birşeyimiz yok. Herşeyimizi anlattım onlara. GÖKÇE Herşey mi? Neyden bahsediyorsun? Özgür, şaşkın bir kahkaha atar. ÖZGÜR Bana dün anaokulundan beri yaptığım en iyi sekstti diyen sen değil miydin acaba? Gökçe’nin gözleri büyür. Kıkırdayan arkadaşlarına bakar. Sonra Özgür’e döner. GÖKÇE Ya... ya... sen niye böyle şeyler yapıyorsun? ÖZGÜR Çünkü hoşuna gidiyor. GÖKÇE Ney? Ya... ne diyim ki sana. (CONTINUED) CONTINUED: 29. Özgür’ün bakışları arka planda yaklaşan siluete dikilir. Uzun boylu yapılı adam Gökçe’ye doğru yaklaşır. Arkasından gelir ve yanağını öper. Gökçe ürker ve kim olduğunu görüp biraz olsun rahatlar. Gökçe Özgür’e döner. GÖKÇE Tanıştırayim, sevgilim Onat! Özgür şok içerisindedir ama bütün hislerini içinde bastırır, elini uzatır ve ikili sertçe el sıkışırlar. Özgür’ün bayağı canı yanar. ÖZGÜR Gökçe’nin bahsettiği kadar yapılıymışsın. ONAT Sağol. Özgür’dü değil mi? Annene olanlar için üzüldüm. Özgür zoraki bir şekilde gülümser. ÖZGÜR Umarım sende annen için üzülmezsin, ha? Özgür’ün bakışları korkunçtur. Ancak gözlük arkasından yapılan özel bir çekim ile sadece o ateşi seyirciler görebilmektedir. Özgür arkadaşlarına döner. ÖZGÜR Ben disipline sevk edilmeden kaçsam iyi olur. Grupla toplu olarak öpüşüp vedalaşır, sonra Gökçe ve sevgilisi ile tokalaşıp vedalaşır ve oradan uzaklaşır. Gözlüğünü çıkarır. Onu elinde parçalar, camları eline girip, kanatır ve kanı çimenlere damlar. Öfke içerisindedir. Kamera doğru döner. ÖZGÜR Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız hayatlarımız. Televizyonla büyürken, milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık, ama olmayacağız. Bunu yavaş yavaş öğreniyoruz ve o yüzden çok çok kızgınız. 30. Konuşma sırasında ekran kararır ve kamera Özgür’e yaklaşarak titremeye başlar. Parallel şekilde Brad Pitt’in meşhur konuşma sahnesi gösterilir ve görüntü kararır. IÇ.ÖZGÜR’ÜN ODASI.GECE Çerçevede büyük hoparlörler ve arkasını dönük Özgür Bıkkın belirir. Özgür’ün elinde bir elektronik gitar vardır. Hoparlöre bağlı gitarın tek teline dokunduğunda efsane bir gürültü çıkar. Sonra kamerada yandan sırıttığını görürüz. Geniş plana geçtiğimizde Özgür arkasını döner ve görsel olarak Mad Max: Fury Road filmindeki gitariste döndüğünü görürüz. Ciddi bir gürültü ile solo atmaya başlar. Öne doğru eğilip bütün gücü ile bağırır ve çalar. Ardından kapısı çalar. Zil sesini zar zor duymuştur. Yüzüne geçirdiği şeyi çıkartır gitarını bırakır ve kapıyı açmaya gider. IÇ.APARTMAN KORIDORU.GECE Kapıyı büyük bir heves ile açan Özgür, karşısında okuldaki sarışın arkadaşını görünce şaşırır. SARIŞIN KIZ Ya ben Gökçe ile ders çalışmaya kalmıştım da gitmeden seni de ziyaret edeyim istedim. ÖZGÜR Bi-bi d-dakika b-bekler misin? Sarışın kız şaşırır. Özgür kapıyı yüzüne kapatır. Sonra ayna karşısına koşar. Baştan aşağı kendisini süzer. Sonra ayna karşısından çıkar. Bir süre sadece aynaya ve yansımasına bakarız. Bir süre sonra takım elbiseleri giymiş ve saçını yatırmış şık bir Özgür görürüz. Aynadan ayrılmadan önce arkasını dönüp ateş eder gibi yapar. Sonra ekrandan kan dökülür ve o alışılmış James Bond Theme girer. IÇ.BAR.GECE Özgür ile sarışın kız bir bara girerler. Barmenin olduğu yere otururlar. Özgür barmene döner. ÖZGÜR Bana bir Vodka Martini. Karıştırılmış, çalkalanmış değil. Barmen Özgür’e gülüser. Sarışın kız da bira ister. Özgür kıza döner. Kendinden emin gözükmektedir. (CONTINUED) CONTINUED: 31. SARIŞIN KIZ Az önce yukarıda ne yaptın öyle? ÖZGÜR Ne anlamda ne yaptım? SARIŞIN KIZ Ya seni tanımasam bayağı kekelediğini söyleyebilirim. ÖZGÜR Yanında heyecanlanıyor olmam benim suçum değil. Kız kızarır. Özgür gülümser. Vodkasını içer. SARIŞIN KIZ Eee? Burada sık takılır mısın? Enteresan bir Vodka tarifin vardı. ÖZGÜR Onun için o kadar enteresan değil. SARIŞIN KIZ Çok değişik birisin. Yani ne biliyim daha önce senin gibi biri ile hiç tanışmamıştım. ÖZGÜR Tanışamayacaksın da. Sormak isterim, Gökçe’nin yanından geldiğini söyledin, baş başa mıydınız? SARIŞIN KIZ Kısmen evet. Yani babası vardı işte. Ya bir şey itiraf edeceğim. ÖZGÜR İtiraflara alışığım. SARIŞIN KIZ Açıkçası malum günden beri görüşemedik ve bu durumu biraz fırsat olarak bildim. ÖZGÜR Benimle mi görüşmek istedin? SARIŞIN KIZ Evet ve şey... Gökçe ve babası bana bir şeyler anlattı. Sana güvenilmeyeceğini, aslında çok (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 32. SARIŞIN KIZ (cont’d) farklı biri olduğunu falan söylediler. Özgür vodkasını fondip yapar. ÖZGÜR Gökçe ile ayrıldığımdan beri hakkımda bu şekilde konuşuyor. Babası daima ilişkimizi kıskandı. Anlarsın ya... SARIŞIN KIZ Gökçe bana hiç birlikte olmadığınızı da söyledi. ÖZGÜR Her zaman reddetmeyi seven bir yapısı vardı. Bence duyduğuna değil gördüğüne inanmanın vakti geldi. Mesele onlara göre nasıl olduğum değil sana göre nasıl olduğum. SARIŞIN KIZ Ya bende öyle düşündüm aslında. Ne biliyim sanki biraz abartıyorlar gibiydi. Ancak bir şey daha duydum, belki üzüleceksin ama annen hakkında söylenen şey... Özgür’ün gözleri dolar. Sarışın kız söylediği şey yüzünden dudağını ıssırır. SARIŞIN KIZ İyi misin, bak ben... ÖZGÜR Annem... zavallı babam... bütün bu olanlara rağmen normal olmaya çalışmak... Sarışın kız, Özgür’ün omzuna yaslanır. SARIŞIN KIZ Ben özür dilerim, seni kırmak istemedim. Bak ben senden çok hoşlanıyorum. Özgür, kızı bir eliyle sarar ve başını okşar. Barmen, Özgür’e göz kırpar, Özgür’de ona göz kırpar ve kızın saçlarındana yaklaşan kameradaki saç telleri sıklaşarak sapsarı bir yorganı oluşturur ve bu sırada Özgür’ün yorganı iterek yataktan kalktığını görürüz. 33. IÇ.ÖZGÜR’ÜN YATAK ODASI.GÜNDÜZ Özgür aynasının karşısına çırılçıplak geçer. Yatak odasındaki bir çok yerde ayna olduğunu görürüz. Ayna karşısında vücuduna bakar, enteresan kasılma hareketleri yapar. Sonra uyuyan kadına bakar. Çekmecesine ilerler. Bir sprey çıkarır. Spreyi kızın yüzüne sıkar. ÖZGÜR Prensin seni öpene kadar uyuyacaksın prenses! Ardından Özgür tuvalete doğru ilerler. Kamera onu takip etmektedir. Tuvalette özenerek giyinir. Tamamen giyindikten sonra cebinden bir kartvizit çıkarır. Ona büyük bir haz alıyormuşçasına bakar ve gülümser. ÖZGÜR Mükemmel! Kartvizitten zoom out yapan kamera ile birlikte kendimizi çok farklı bir yerde buluruz. IÇ.RESTORANT.GECE Özgür kartvizitini yemek yediği adama uzatır. Kamera hareket edip adama döndüğünde onun Gökçe’nin sevgilisi olduğunu görürüz. Özgür’ün takma sakal ve bıyık ve kullandığı güneş gözlüğü ile kendini gizlediğini görürüz. ÖZGÜR Ne düşünüyorsun? ONAT Gerçekten güzel bir kartvizitmiş ama bu kadar büyütülecek ne var bilmiyorum. ÖZGÜR Biraz daha incele dokusunu hisset. Onat kartviziti masaya bırakır. Dikkatle Özgür’e bakar. ONAT Bak kartvizit falan benim sikimde değil. Sen teklifinde ciddi misin onu söyle. ÖZGÜR Elbette. Malı görmek isteyeceğini düşünmüştüm. Bu yüzden seni evimde ağırlayacağım. Ama gizliliğe büyük önem veririm. (CONTINUED) CONTINUED: 34. ONAT Yanında herhangi bir numune yoksa ben kaçar. Özgür gülümser. Cebinden bir poşet çıkartır ve gizliden Onat’a uzatır. Onat onu alır. Avucunun içinde poşete bakar. İçinde bembeyaz toz vardır. ONAT Tuvalette bir denemek istiyorum. Haklıysan istediğini alacaksın. Özgür, ona izin verir ve Onat tuvalete doğru ilerler. Arkasından bakan Özgür telefonunu açar ve Gökçe’nin resimlerine bakar. Elindeki resimlerin çoğunda Onat ile birliktedir. Baş parmağı ile Onat’ın yüzünü kapatır ve sinsice gülümser. Geri açtığında Onat’ın döndüğünü görür. Karşısına oturur. Halinden memnundur. ONAT Mal gayet iyi. Nereye gidiyorsak gidelim. ÖZGÜR Taksiye bindikten sonra gözlerini kapamanı rica edeceğim. ONAT Çüş. Kimi sikiyon lan sen? ÖZGÜR Giriş çıkışlarda mekanı görmemiş olman gizlilik açısından önemli. Kabul etmiyorsan olmamış bil. ONAT Off iyi tamam. Yamuk yaptığını fark edersem ailem peşine düşer bilmiş ol. ÖZGÜR Güzel annen bugün buluştuğumuzdan haberdar mı? ONAT Düzgün konuş lan anam hakkında. ÖZGÜR Tekrar uyarayim bu işler çocuklara göre değildir. (CONTINUED) CONTINUED: 35. ONAT Bir yerden başlamak gerek değil mi? IÇ.ÖZGÜR’ÜN SALONU.GÜNDÜZ Guy Ritchie kurgusunu andıran biçimde ilk hızlıca oğlanın gözü bağlanır, taksiye binilir, apartmana varılır, eve girilir ve göz bandı açılır. Onat mutfağa yakın duran bir koltuğa oturur. Halinden memnundur. ONAT Bu evin bayağı bir tanıdık kokusu var. Özgür pikapına gider ve disk takar. Pink Floy’un "High Hopes"u çalmaya başlar. Bu sırada Özgür salondan çıkar. ONAT Güzel müzik. Pink Floyd’undu değil mi? İsmini unuttum bak. İçeriden Özgür’ün sesi duyulmaktadır. ÖZGÜR High Hopes. Türkçesi ile Yüksek Umutlar. Onun için hayatımın şarkısı diyebilirim. Pink Floyd’un 1994’te yayınladığı "Divison Bell" albümündeki son şarkıdır. Şarkının ne anlattığına dair çeşit çeşit fikir vardır ama hayranların ortak kanıda buluştuğu ’Pink Floyd’un dönemlerini anlattığına dair.’ Bana sorarsan şarkı çok daha eşsiz bir şey anlatıyor... Bu sırada Özgür salona girer. Arkasını dönük koltukta oturan Onat ritim tutmaktadır. Özgür müziği ileri sarar ve içi hoş eden o final kısmına getirir. Bir süre sessizlik olur sonra Özgür’ü yere gazete sererken görürüz. ÖZGÜR ... Ne diyordum, evet şarkı kesinlikle başka bir şey anlatıyor. Şarkı için çekilen klibi izlemişsen, özellikle yuvarlak olana vurguyu fark etmişsindir, sözlerde de bir döngü söz konusudur. Lanet olsun şarkıya dair her şey yuvarlağa gitmeye dair. Sonsuzluğa erişen bayraklar, büyüklük, yuvarlaklık, bu (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 36. ÖZGÜR (cont’d) sonsuzluğun, bu hayatın bir döngüden ibaret olduğunun şarkısı... Özgür solo devam ederken, şeffaf bir yağmurluk giyer ve yerden paslı bir testere alır. Derin bir iç çekerek olaylardan bihaber Onat’a yaklaşır. ÖZGÜR Ne demek istediğimi umarım anlıyorsundur. Bu arada malı teslim etmeden seni biri ile konuşturmak istiyorum. Özgür cebinden telefonu çıkartır ve ona dönmek üzere olan Onat’ın kulağına dayar. Öbür kulağına eğilip onları dinlemeye başlar. ONAT Alo? Kimsiniz? Ağlamaklı bir ses duyulmaktadır. SES O...oğlum...b-bben... Onat ayaklanır. ONAT Anne? Ne oluyor? Neredesin? Telefona başka bir kadının sesi karışır. KADIN SESI Merhaba ben Özgür’ün annesi Türkan! Bizimle bu oyunu oynadığın için sana bizzat teşekkür etmek istedim. ONAT Ama siz...ne? TÜRKAN Aaa...uyuşturucu işinin tehlikeli olduğunu sana söylemediler mi canım. Onat arkasını döndüğünde Özgür’ü elinde paslı testeresi sırıtırken görür. ÖZGÜR Sürpriz yapacaktım ama Gökçe’nin kalbini kazanmam gerekiyor. Bu (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 37. ÖZGÜR (cont’d) yüzden ortadan kaldırılman gerekiyor. Korkma ailenin yanına gömüleceksin. Tam o anda şoktaki Onat’a doğru fırlayan Özgür, eğilerek elindeki testere ile adamın diz kapağını doğrar. Çığlık içindeki adam düşerken, annesinin kahkaha sesleri duyulmaktadır. Bu sırada Özgür yere düşen kurbanını yüzüne sıçrayan kanlara aldırmadan vahşice doğramaya başlar. Onu keserken aldığı hazla kahkaha atmaktadır. Telefon kapanırken, Özgür’ün kahkahaları bir son bulmuş ve bu sırada müzikte sona ermiştir. Özgür kana bulanan çevreye bakar. ÖZGÜR O kadar önlem aldık yine etraf kana bulandı iyi mi? Cesede doğru eğilen Özgür onun kulağına fısıldar. ÖZGÜR Bu arada yalan söyledim, bedenin uygunca gömülecek ama kelleni buzluğumda saklayacağım. Özgür kelleyi aldığı gibi görüntü değişir ve buzdolabının buzluğunun açıldığını görürüz. Orada sarışın kızın kellesi de durmaktadır. İkisini yan yana koyar. Onlara güzelce bakar. ÖZGÜR Bence çok yakıştınız! Buzdolabının kapağını kapatır ve ekran kararır. IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ Kapı açılır. Kapıda Özgür belirir. Burası Gökçe’nin dairesinin önüdür. Özgür görsel olarak tıpkı Han Solo gibidir. Onun gibi sırıtarak bir tavır takınır. ÖZGÜR Merhaba prenses ben geçmişte yaşadığımız tatsızlıklar için özür dilemek istiyordum... GÖKÇE Seni affetmemin zor olduğunun farkındasın, değil mi? (CONTINUED) CONTINUED: 38. ÖZGÜR Ama affedeceksin, affetmek istiyorsun. Bak çoklu kişilik bozukluğum olduğunun farkındasın. Düzelmeye çalışıyorum, psikologa gitmeye başladım... GÖKÇE Adına sevindim Özgür. Mümkünse düzelince görüşelim olur mu? ÖZGÜR Düzeldiğimi düşünmüyor musun? GÖKÇE Karşımda Han Solo olarak dikilirken, hayır. Özgür gülümser. ÖZGÜR Haklısın prenses. O zaman ben daha uygun bir zaman gelirim. GÖKÇE Teşekkürler Özgür. ÖZGÜR Olacaklar hakkında çok kötü şeyler hissediyorum. Ardından kapı kapatılır ve Gökçe kapıya yaslanarak tuttuğu nefesini bırakır. Korku içerisindedir. Özgür’den ürkmektedir. IÇ.GÖKÇE’NIN EVI.GECE Kapı kapatıldıktan sonra oluşan karanlık yine aynı kapının dışarıdan açılması ile bölünür. Gökçe ve babası eve gelmiştir. Girişin ışığını açarlar, ayakkabılarını çıkarırken kafaları bir şeye çarpar. Çevrelerine baktıklarında tavandan sarkan sürü ile origami görürler. Babasına bakar. Baba şaşırmıştır. GÖKÇE Ya baba... BABA Dur... ben yapmadım. (CONTINUED) CONTINUED: 39. GÖKÇE Nasıl sen yapmadın? BABA Sanırım birileri sana sürpriz hazırlamak istemiş ama bu eve izinsin girdikleri anlamına geliyor ve bu... Gökçe’nin yüzünden yaşadığı dehşet okunmaktadır. Baba kızını o halde görünce ne olduğunu merak eder. BABA İyi misin betin benzin attı bir anda? Gökçe yutkunur ve origamilerin dizilişlerini takip ederek salona ulaşır. Peşinden babasıda gelmiştir. Çevresinde dönen origamilerin altında tanıdık bir sima belirir. Bu Özgür Bıkkın’dır. One Piece’deki Laffy kılığına bürünmüş kafasında şapkası, elleri iki yana açık onun gibi kahkaha atmaktadır. GÖKÇE Özgür? Sen... sen naptın? ÖZGÜR Nice senelere Gökçe! Sana kendimi affettireceğimi söylemiştim değil mi? Baba öfkelenir ve kızını kenara itip çocuğun üzerine yürür. Gökçe onu engelleyeme uğraşsa da baba Özgür’ü tutar ve duvara yapıştırır. Özgür şoktadır. BABA Bela mısın lan başımıza pezevenk! ÖZGÜR Ya... yanlış anladınız, gerçekten kötü bir niyetim yotku, bakın... BABA Lan neyi yanlış anlayacağım, taşındığımızdan beri cehennem ettin lan hayatı bize. ÖZGÜR B-b-ben gerçekten üzgünüm. Kötü bir niyetim yoktu. Gökçe babasının yanına gelir, onu Özgür’den ayırır. Babasına döner. (CONTINUED) CONTINUED: 40. GÖKÇE Tamam baba ben idare ederim. Yeniden Özgür’e döner. GÖKÇE Eve nasıl girdin? Kendini toparlayan Özgür dimdik durur ve yine sırıtır. ÖZGÜR Laffy için zor olmadı. GÖKÇE Özgür olacağını söylemiştin. Özgür’ün şen şakrak ifadesi bir anda değişir. ÖZGÜR Ha-haklısın. Şu an Özgürüm. Şapkayı çıkarır yere atar. Babaya bakar. ÖZGÜR Geçmişte yaptıklarım için gerçekten üzgünüm, sadece Gökçe’yi bugün mutlu etmek istemiştim. İsterseniz origamileri hemen toplarım... Baba biraz olsun sakinleşmeye çalışmaktadır. BABA Beş dakika içinde evimden defol. Bir daha bizi rahatsız edersen, polise telefon eder ve hakkında uzaklaştırma kararı çıkartırım. Özgür üzgün görünmektedir. Kafasını eğer. ÖZGÜR Haklısınız, pa-pa-tavatsızlık ettim. Gökçe’ye döner. ÖZGÜR Herşey için üzgünüm. Tekrar doğum günün kutlu olsun. Ben ya-yarın gidiyorum. GÖKÇE Nereye gidiyorsun? (CONTINUED) CONTINUED: 41. ÖZGÜR Yarın veda etmeye geleceğim. Bugün mutlu olmaya bak, hiçbir şey seni üzmesin. Babaya döner. ÖZGÜR Sizde iyi bir izlenim bırakamadım ama kendimle ve geçmişimin hayaletleri ile savaşmaktan kendim olamadım. Şimdi gidiyorum, yarından sonra hayatınızdan sonsuza kadar çıkacağım... tekrar özür dilerim. Özgür kafası eğik, şapkasını almadan çıkışa doğru gider. Gökçe ve baba arkasından bakarlar. Kapı kapanır ve Özgür çıkar. Gökçe babasına bakar. GÖKÇE Ben bilmiyordum... BABA Biliyorum. İnşallah doğru söylüyordur da yarın kurtuluruz bu parazitten. Baba Gökçe’yi geçip kapıyı kilitlemeye gider. Gökçe kaldığı yerden origamilere bakar. İçten içe gülümser, sonra yerdeki şapkayı görür. Eğilir onu alır. Kafasına takar. İstemsizce sırıtmaktadır. Tam o anda babası onu görür. BABA Napıyorsun? Gökçe hemen kendini toparlar, şapkayı çıkartır ve eski öfkeli ifadesini takınır. BABA Sakın hoşuna gittiğini söyleme. GÖKÇE Yok ya niye gitsin, altı üstü şapka ve birkaç origami. BABA Tamam ben üzerime değiştirmeye gidiyorum, sende şu zıkkımları toparla yavaştan. Gökçe başı ile onaylar. O gittikten sonra şapkayı yeniden takar ve origamileri sökmek için bir sandalye çeker. Kendi kendine fısıldayarak konuşur. (CONTINUED) CONTINUED: 42. GÖKÇE Keşke Saitama olsaydın! IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ Gökçe, evin kapısını açar. Karşısında Özgür vardır. İlk defa kendine has gözüken bir giyimi vardır. Yeşil bir t-shirt, üstüne kareli bir gömlek. Üzerinde başka herhangi bir aksesuar da yoktur. ÖZGÜR Merhaba Gökçe. B-ben veda etmeye geldim. GÖKÇE Gerçekten gidiyorsan, ha? ÖZGÜR Evet. Benden ürkmene gerek yok. GÖKÇE Umarım bu da başka bir ruh halinin kararı değildir. Özgür güler. ÖZGÜR Bu sefer gerçekten benim. Yaşanan şeyler konusunda büyük pişmanlık yaşıyorum. Düzgün bir şekilde veda etmek istedim. GÖKÇE Adına sevindim. Nereye gidiyorsun? ÖZGÜR İstediğim yere. Bu sefer ismimin hakkını vermek istiyorum. GÖKÇE Bana bunlar yine replikmiş gibi geliyor. ÖZGÜR Gerçekten değil. Seni yormak istemiyorum, sadece hayatıma girdikten sonra kendimi bulduğumu, içimdeki bene özgürlük tanıdığın için sana teşekkür etmek istiyorum. (CONTINUED) CONTINUED: 43. GÖKÇE Umarım bu süreç bu şekilde devam eder. Senin için gerçekten seviniyorum Özgür. Senden bir isteğim olacak. ÖZGÜR Dinliyorum. GÖKÇE Gittiğin yerde kendin ol ve kimsenin özel hayatına müdahele etme olur mu? ÖZGÜR Yeni Özgür’ün dünyasında o patavatsızlıklara yer yok, emin olabilirsin. Özgür elini uzatır. Gökçe’de çekinerek elini uzatır ve ikili el sıkışırlar. Özgür yerde duran sırt çantasına uzanmadan evvel bir daha Gökçe’ye döner. Gökçe kapıyı kapatmak üzeredir. ÖZGÜR Şey...Olur da sana dayatılan bu hayattan sıkılır, sistemin prangalarından, apartman tarlalarından bu beton yığınlarından kurtulmak istersen... Özgür cebinden bir kağıt çıkarır. Gökçe’ye uzatır. ÖZGÜR Bu adrese mektup yazabilirsin. Konuşmak, sana yardımcı olabilmek için elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin. Her neyse bana yaşattığın herşey için teşekkürler... GÖKÇE Görüşürüz Özgür! Umarım herşey gönlünce olur. Özgür çantasını alır, son kez Gökçe’ye sırıtır ve merdivenleri inmeye başlar. Özgür’ün gidişinin ardından Gökçe kağıttaki adrese bakar, onu dürüp büker ve kapısını kapatıp, mutfaktaki çöp tenekesine atar. Kamera o çöp tenekesine zoom in yapar, çöp yığınları bir koru görüntüsünü andırmaktadır ve keskin bir geçiş ile yerini koruluğa bırakır. 44. DIŞ.HERHANGI BIR KORULUK.GÜNDÜZ Koruluğun içinde Özgür’ün elinde sopası ile adımladığını görürüz. Durur, oksijeni içine çeker. Ardından adımlamaya devam eder, önüne çıkan dallarıa çalılıklara vurarak kendine bir yol açar. Bir süre sonra kendini yüksek bir yerden, yemyeşil bir araziye bakarken bulur. Tepede yükselen güneşe bakar. ÖZGÜR Yayla gibisi yoktur. Özgür’ün ilerleyişi soft geçişlerle ile ileri alınarak gösterilir. Sonunda hava kararmıştır. Kayalık bir yerde kamp kurmuştur. Ateş yakmış ve ellerini ısıtmaya uğraşmaktadır. Sonra çantasına uzanır ve bir kitap çıkartır. Kitabın üzerinde "Into the Wild" yazmaktadır. Kayaya yaslanmış onu okurken gözü parlak yıldızlara kayar. Kamera yıldızlara yükselir ve yeniden aşağı indiğinde Gökçe’lerin ışığı yanan penceresinden içeri gireriz. IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GECE Daha önce Özgür’ü sorgulamak için gelen polisler bu sefer karşılarından duran Gökçe ve babasına durum izah etmektedirler. Gökçe babasına sarılmış ağlamaktadır. POLIS1 ... Dürüst konuşmak gerekirse çocuğun yüzüne baktığımızda tehlikeli olduğunu anlamak zor değil. BABA İnsan yakınından ürkerken belayı uzakta bulması daha enteresan. POLIS2 Yakın diye eski komşunuzdan bahsediyorsunuz sanırım. BABA Ta kendisi. Bana onun masum olduğunu söyleyemezsiniz. POLIS1 Bu durumda bir bebek kadar masum. Onat denen it ve amcaları İstanbul’da uzun süredir beyaz ticaret işindeler. (CONTINUED) CONTINUED: 45. POLIS2 Gerçi Onat’ın sicili temizdi ama amcalarından dolayı takip ediliyordu. POLIS1 Ailecek böyle bir işe bulaştıklarından bizim de haberimiz yoktu. Özellikle annesini tanısanız çok iyi kadındı. Gökçe ağlamayı kesmeye çalışır. Burnunu siler. GÖKÇE Peki nasıl bu kadar eminsiniz? Ya başka birşey... POLIS1 Bariz bir şekilde bir mafya hesaplaşması. İki aile çatışmış ve birbirlerini uçurmuşlar. Anne ve babası için kesin konuşamayız ama Onat’ın üzerinde yüklü miktarda mal bulundu. POLIS2 Rahatsız edici bir ayrıntı ama hesaplaşmaya dahil olan karşı ailenin kelle kesmesi bir çeşit imzadır. BABA Kızım gözünün önünde bunlar yaşanırken sen nasıl bu çocukla...aklım almıyor! GÖKÇE Salağın tekiyim tamam mı? Üstelik en iyi dostlarımdan biri ile beni aldatıyor olması... POLIS2 Sanırım yanında gömülü kızdan bahsediyorsunuz. Allah’tan gömüldükleri yeri söyleyen bir itiraf aldık. Gerçi bu itirafı veren isimsiz telefonda karşı aileye ait olabilir. POLIS1 Her neyse cesetler üzerinde inceleme sürecek, bakarsınız işin rengi değişir ama bu konuda (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 46. POLIS1 (cont’d) beklentinizi düşürün. İzninizle, biz dönmek zorundayız, tekrar geçmiş olsun. İki polis evden ayrılırken baba polislere eşlik etmeye gider. Gökçe yatağında ağlamasını durdurmaya, güçlü durmaya çalışsa da şu son zamanlarda yaşadığı onca şey sinirlerini yıpratmıştır. Ayağa kalkar, seri adımlarla çöp tenekesine gider ve çöp arasından parçaladığı not kağıdını çıkarır, hızlı bir kurguda o kağıdı bantladığını görürüz. Sonra bir kağıt alır ve yazmaya başlar. Kapısı çalınır. Babası içeri girmeye çalışır ama kapı kilitlidir. BABA Kızım gelebilir miyim? Konuşmamız lazım. GÖKÇE Bir dakika baba giyiniyorum. Mektubun yazıları fast motion bir çekimde yazılır ve kalem çekildiğinde kağıdı Özgür eline alır. DIŞ.BIR AĞAÇ GÖLGESI.GÜNDÜZ Özgür, mektubu okurken devamlı sırıtmaktadır. Mektupta ne yazdığı gösterilmez. Olayı Özgür’ün tepkilerinden takip ederiz. Saçları iyice uzamıştır. Mektubu bitirdiğinde dili ile dudaklarını yalar. Sonra elini bir kutuya atar. Bu bir buzluk kutusudur. Kapağını sıyırıp içine bakar ve öldürdüğü Onat ve sarışın kızın kellesi gözükmektedir. Kapağı geri kapatır ve oturduğu yerden ayağa kalkar. Şöyle bir gerinir. Sonra neyi var neyi yok toparlayıp, yakınlardaki kerpiç eve doğru ilerler. Yanından geçen köylülere selam verir. Hepsi Özgür’ü seviyor gözükmektedir. Evine girer. Bir kağıt bir kalem çıkarır, masaya oturur, Gökçe’ye yazmaya başlar. İçinden burada yaptığı şeyleri yüksek sesle dile getirmektedir. ÖZGÜR Sana henüz ismini veremeyeceğim bir yayladayım. Ancak neresi olduğunu aşağı yukarı anlamışsındır.... Burada insanın doğasını keşfetmeye dair önemli adımlar attım. Kendimi dinleyecek, kendimi anlayacak, kendime bir gelecek çizebilecek zamanı bulabiliyorum. Aslında burada zamandan bol başka birşey yok. Geçen gün köylüler bana avlanmayı öğretti... 47. DIŞ.KORULUK.GÜNDÜZ Özgür’ü köylülerle birlikte koruluklara girip tavşan vurmaya çalışırken görürüz. Özgür köylülerin beklemediği bir isabet oranı ile en çok tavşanı vurmuştur. Bu sırada yine iç sesini duymaktayızdır. ÖZGÜR Öldürdüğüm her hayvan için tanrıya dua ediyorum. Sadece Allah’a değil, orman tanrılarına, antik tanrılara da... Burada yeni bir kişiliğe bürüneceksem bir Druid rahibi olabilir. Avcılık dışında tarla işlerinde de onlara yardımcı olmaya çalışıyorum... DIŞ.TARLA.GÜNDÜZ Özgür ayçiçekleri arasında gezinmekte, onların çekirdeklerini koparıp yemekte, kabuklarını ekim işi ile uğraşan yaşlı bir amcanın sırtına atmaktadır. Çevrede çalışan çiftçiler kabuğun atılışına ve huysuz ihtiyarın serzenişlerine çok gülmektedir. Özgür hiç oralı olmamaktadır. Ekme biçme işleri ile de uğraşmaktadır. Hatta bir ay çiçeğinden yağın nasıl çıkarıldığını merak içerisinde izler. ÖZGÜR Doğrusu buradaki insanlar beni bayağı sevdiler, tarlada güneş altında sağlam yoruluyoruz ama zamanı daha eğlenceli kılmak için elimden geleni yapıyorum. Yaşlı çiftçi bir amca var, paso hükümete sayıp saydırıyor, onu dinlemek büyük keyif. Ayrıca dağa çıkıp, sağlam manzara resimleri çiziyorum, oraları keşfetmek çok eğlenceli. DIŞ.DAĞLIK ARAZI.GÜNDÜZ Özgür kayalık dik bir araziye var gücü ile tırmanır. Gözüne kestirdiği bir dağ oyuğuna girer. Telefonunu ışığını yakar ve içeriye bakınır, ışık bir anda bir yarasa sürüsünü aydınlatır. Özgür çığlık çığlığa orayı terk etmektense iki elini yana açar ve yarasaların üzerine hücum etmesine izin verir. Geniş plan bir çekimde Özgür’ü huzur içinde görürüz. Kendine kendine hırıltılı bir ses ile konuşur. (CONTINUED) CONTINUED: 48. ÖZGÜR Why do we fall Mr. Wayne! Ardından kahkahalarla gülmeye devam eder. Yarasalardan başka bir sahneye geçiş yapılır. DIŞ.KAYALIK ARAZI.GÜNDÜZ Özgür yine bir ağaç gölgesinde oturmuş, harika bir manzaranın kara kalem çizimini yapmaktadır. İlham verici bir resim ortaya çıkmıştır. Yine iç ses duyulur. ÖZGÜR Şu an çizdiğim şeyi görmen gerekiyor. Belki bu sefer teklifimi düşünür ve buraya gelirsin. Önce manzara geniş açıda gösterilir, ardından kara kalem hali çerçeveye girer ve zoom out yapıldığında resim Gökçe’nin elinde belirmiştir. Gökçe neşe ile onu incelemektedir. Sonra kendi mektubuna gömülür. GÖKÇE Doğrusu yaşadığın değişime inanmakta zorlanıyorum. Seninle gerçekten gurur duyuyorum. Kara kalemdeki yeteneğinden daha önce haberim olsaydı keşke. Bende bir iki şey çiziktiriyorum. Belki sonra gönderirim. Oraya gelme konusu ise henüz zor. Anlattığın şeyler cezbedici ama sana güvenmem için gerçekten zamana ihtiyacım var, zaten babamı da yalnızlığa terk edemem. O yüzden uzaktaki arkadaşım olarak kalman ikimiz içinde iyi. Bu arada beni sorarsan, senin aksine gayet sıkıcı bir hayata sahibim, geçen derste Freud’un meşhur kitabı üzerinden konuşmaya başladık... IÇ.SINIF.GÜNDÜZ Gökçe’nin amfi sınıfta pür dikkat hocasını dinlediğini görürüz. Öğretmen tahtaya "Totem ve Tabu" yazmaktadır. Gökçe’nin iç sesinden anlatılanları dinleriz. GÖKÇE Totem ve tabu Freud’un başyapıtı olabilir. Freud’e göre, tarihimiz Darwin’in ilkel sürüsü ile (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 49. GÖKÇE (cont’d) başlıyor. Bir kabile düşün ve kabilenin reyisi yani babası kabiledeki bütün kadınları kendi için alıyor ve yetişen oğlanları sürüyor. Bu yüzden oğlanlar hırslanıyor ve annelerini kendileri için istiyorlar. Birleşip babayı öldürüp bir güzel yiyorlar. Bu şekilde babayı hem gerçek hem de manevi anlamda tüketmiş oluyorlar, iktidar onların eline geçiyor, sonra yaptıklarından pişman oluyorlar, babalarına olan sevgilerini fark ediyorlar ve ölümünün ardından onu övmeye başlıyorlar. Sonra Freud şu sözü söylüyor, "Tanrı yüceltilmiş bir babadan başka birşey değildir." Gökçe’nin anlattığı kabileyi canlandırmalı şekilde görürüz. Olaylar aynı söylediği şekilde yaşanır ve baba öldürüldükten sonra vahşice yenir. Olay bittiğinde yeniden sınıftayızdır. GÖKÇE Yunan mitolojisinde çocuklarını yiyen Kronos, eşi tarafından kurtarılan çocuğu Zeus tarafından alt edilir ve yeraltına hapsedilir. Babayı, iktidar figürünü yani otoriteyi alt etmeye çalışan genç figürünün ne kadar eskiye dayandığını görüyor musun? Homeros’ların, Platon’ların keşfettiklerinin Freud tarafından yeniden dile getirilmesi ve insanın o kadar da karmaşık bir varlık olmadığı gerçeğini yüzümüze vuruyor. Bu yüzden sende karmaşık değilsin Özgür! Umuyorum beraber sorununun üstesinden geleceğiz. Gökçe mektubunu bitirir. Yeniden Özgür’ün mektubu okuduğunu görürüz. Bu kez okurken öfkelenmiş gözükmektedir. Mektubu bir kenara atar ve ağzından bir takım sözler dökülür. ÖZGÜR Tabu ölmeli! Tabu toteme dönüşmeli! Baba ölmeli! Sonra göğsüne sertçe vurmaya başlar. Her vurduktan sonra, "hah" diye bağırmaktadır. Sonra bütün gücü ile koşmaya başlar. Koşarken üzerindeki kıyafeti soyar, hoplaya zıplaya (CONTINUED) CONTINUED: 50. koşup kan ter içinde evine varır. Sandığını açar, içinde sakladığı eski görünümlü telefonu açar. Karşısındaki ses annesine aittir. ÖZGÜR Babayı baştan çıkarmalısın! ANNE Ne diyorsun, ne babası? Sen iyi misin oğlum? ÖZGÜR Mesaj alınmıştır. Özgür bütün bunları mekanik bir şekilde yapmış, bir türlü kırpmadığı gözlerini sonunda kırpmış, kendini rahat bırakmış ve telefonu annesinin yüzüne kapamıştır. Sonra kendini yatağına bırakıp uyuma pozisyonunu alır. DIŞ.RESTAURANT.GECE Gökçe’nin babası oturduğu masada devamlı saatine bakmaktadır. Birini beklemektedir. Bir an sonra yüzü güler. Misafiri gelmiştir. Sandalyesinden kalkar ve kadına doğru ilerler. Kamera kadına döndüğünde onun Audrey Hepburn’e fena halde benzemiş Özgür’ün annesi olduğunu görürüz. Kılık kıyafeti de Tiffany’de Kahvaltıdaki’nin aynısıdır. Kadını güzelce karşılayan baba onun oturmasına yardım eder ve kendisi de oturur. BABA İnanılmaz etkileyici gözüküyorsun. TÜRKAN Merci beaucoup! BABA Dün iyi ki sokağın başındaki kuyumcuya girmişim diyorum yoksa mümkün değil sizin gibi biri ile tanışamazdım. TÜRKAN Tanrı tanışmamızı uygun gördüyse onun önüne hiçbir engel çıkamaz. BABA İnançlı biri misiniz? TÜRKAN Hayır ama film repliklerine bayılırım. (CONTINUED) CONTINUED: 51. İkiside karşılıklı gülerler. Garson yanlarına gelir. Baba ve Türkan isteklerini söylerler. O gittikten sonra sohbete devam ederler. BABA Size söylediğim gibi, eşimi kaybedeli yıllar oluyor ama ona olan özlemim bitmek bilmiyor. Siz gerçekten etkileyici bir bayansınız ama onu hayatımdan çıkarmam gerçekten çok zor... Türkan elini onun eline koyar. Güzel gözleri ile ona imalı bir şekilde bakar. TÜRKAN Önemli olmadığını biliyorsun. Bende bir dulum. Eşimin yasını hala tutuyorum ama bizler ihtiyaçları olan bireyleriz. BABA Durumun farkındayım ama hala kendime yediremiyorum... özellikle kızım bu duruma ne der... TÜRKAN Kız çocukları ile daima iyi anlaşmışımdır. Gökçe ile farklı olmayacaktır. Baba şaşırır. BABA Kızımın ismini size söylediğimi hatırlamıyorum. TÜRKAN Aaa... şaşırma, bütün gün bana Gökçe’den bahsettin. BABA Öyle mi? Doğrudur, kızım konusunda çenem düşebiliyor. Onunla gerçekten gurur duyuyorum ama son zamanlarda zor şeyler yaşadık ve... TÜRKAN Ödüllendirilmeyi hak eden bir yüreğin var. Kendini bana anlatmana gerek yok, gözlerinden seni okuyabiliyorum. (CONTINUED) CONTINUED: 52. BABA Gerçek olamayacak kadar güzel konuşuyorsun. TÜRKAN Gerçek olamayacak kadar güzel film replikleri yazıyorlar. İkili yine gülerler. Yemekleri ve şarapları verilirken, Gökçe’nin babası şöyle bir garsona bakar ve o boşlukta Türkan, şaraba bir hap atar. Babanın garsonla konuşması bittiğinde yine karşısında gülümserken bulur onu. Yemeklerini yiyip, şaraplarını içtikten sonra sohbet etmeye devam ederler. BABA Dediğim gibi eğer ilişkiyi yavaştan alırsak bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Hem Gökçe ile tanışman için erken diye düşünüyorum. Biz bile bir haftadır falan tanışıyoruz. Türkan umutla yüzüne gülümser. TÜRKAN Sözlerine kesinlikle katılıyorum. Aklıma klişe bir film sahnesi geldi. BABA Nedir? TÜRKAN İki sevgili buluşurlar. Bu şekilde yemek yerler. İçkilerini içerler. Keyifleri yerindedir. İkisi de yavaştan almak konusunda anlaşmıştır. Türkan, yeniden adamın gözlerinin içine bakar. Adamda kadınınkilere kilitlenir. Yutkunur. Bu sefer kadının bakışları bambaşkadır. TÜRKAN Sonra sahne pat diye değişir. İki sevgili yatakta birbirlerini yemek ile uğraşmaktadırlar... Her neyse hayatlarımız bu kadar klişe olamaz değil mi? Kadın sırıtır ve sahne bir anda yatağa geçer. 53. IÇ.BABANIN YATAK ODASI.GECE Türkan ve baba haşin bir şekilde sevişirler ve sahne bütün sıcaklığı ile verilir. Baba boşaldıktan sonra kendini yatağa atar, ikisi de ter içindedir. Baba hala nefes nefesedir. Tavana bakmaktadır. BABA Ne yaptım ben? Aniden Türkan’ın adamın üzerine çıktığını görürüz. Yastığı alır ve yüzüne bastırır. Adam bütün gücü ile savaşsa da kadın gayet başarılı şekilde onu boğmaktadır. TÜRKAN Yaptığın yegane hata Bıkkın’ların karşısına taşınmandı. Türkan adamın üstünden kalkar ve çantasından Özgür’ünkine benzeyen garip telefona uzanır. Numarayı tuşlar ve Özgür çıkar. Kadın o seksi havasından çıkıp yine iyi bir anneye dönüşür. TÜRKAN Oğlum nasılsın diye merak ettim, hiç aramıyorsun anneni. ÖZGÜR Teşekkür ederim anne. TÜRKAN Ne için tatlım? ÖZGÜR Öncelikle beni doğurduğun için. Elindeki telefon kendini on saniye içinde imha edecek, herşey için yeniden teşekkürler. Özgür telefonu kapatır. Anne telefonuna bakar bir süre. Yakın plandan gösterilen telefon içten patlar ve duman çıkarır. Sonra Görevimiz Tehlike’nin jenerik müziği hızlı bir şekilde akar ve Özgür yeni bir güne uyanır. IÇ.ÖZGÜR’ÜN YENI EVI.GÜNDÜZ 6 AY SONRA... Özgür neşe ile yatağından kalkar. Esner. Gerinir. Sonra yataktan kalkıp yatağını düzgünce toplar. Ardından tuvalete gider lavaboda yüzüne su çarpar ve yüzünü sabunlar. Kurulandıktan sonra üzerini giyinir ve dışarı çıkar. Evinin 54. yanına bağlı bisikletinin kilidini açar ve ona binerek evinden uzaklaşır. DIŞ.KAYALIK ARAZI.GÜNDÜZ Özgür bisikleti ile kayalık arazinin orada durur. Sırt çantasını yere atar ve ön cebinden günlerdir beklediği mektubu açar. Mektup Gökçe’dendir. GÖKÇE Bunu düşünüyor olduğuma hala inanamıyorum ama yanına gelmek istiyorum. Bu sefer eminim. Bana tam olarak nereye geleceğimi söylemen gerekiyor. Aslında bir iki tahminim var ama oraya gelip kaybolmak istemiyorum. Özgür’ün adeta bütün hücreleri gülmektedir. Bir anda karakteri "Singing the Rain" filmindeki gibi giyinmiş şekilde ağacın orada buluruz. Beklenmedik bir yağmur başlamış ve karakteri Singing the Rain’in o kült sahnesini canlandırırken görürüz. Mutluluğunu dağa taşa haykırmak istemektedir. DIŞ.KAYALIK ARAZI.GÜNDÜZ Özgür kayalıkların üstüne çıkmış ufku izlemektedir. Heyecanla birilerini beklemektedir. Saatine bakar. Güneş dev gibi belirmiş bekleyiş sona ermek üzeredir. Ufukta kara siluet gözükür. Gerçekten o’dur. Gelmiştir. Çizgi üzerinde durmuş Özgür’e gülümsemektedir. Onun için bugün iki güneş açmıştır. O gülerken Özgür’de gülmeye başlar. İki karakterde aralarındaki mesafeye rağmen kahkahalarla gülmektedir. Sonra sahne slow-motiona geçer. Özgür’ün kahkahası söner. Gözleri dehşetle açılır. Gökçe’ye geçtiğimizde onunda artık gülmediğini hatta delicesine ağladığını görürüz. Gerçekler acıdır. Gökçe’nin parmağı Özgür’ü işaret eder. Arkasından bir polis grubu çıkar ve Özgür’ü tutuklamak için koşmaya başlarlar. Özgür kafasını reddedercesine sallar. Arkasını döndüğünde ona yaklaşan başka bir polis ekibi görür. Köylüler çevreye doluşmuştur. Hayat yavaşça akmaktadır. Polisler silahlarını doğrultur. Özgür kaşlarını çatar. Yumruklarını sıkar. Doğrudan kameraya bakmaktadır. Seyircinin gözlerinin içine bakar ve bütün gücü ile bağırır. ÖZGÜR Hayııııııııııııır! Zaman donar. Özgür kameraya bakmaya devam eder. Hala öfkelidir. (CONTINUED) CONTINUED: 55. ÖZGÜR Buna izin vermeyeceğim. Bu film iyi sonla bitmeyecek. Bu benim filmim ve nasıl biteceğine ben karar veririm. Durumdan rahatsız olduysanız filmi izlemeyi bırakabilirsiniz ama bunun bu şekilde bitmesine izin vermeyeceğim! Özgür eli ile kumanda tutar gibi yapar ve yukarıda geri sarma simgesi belirir. Film bu ana kadar izlediğimiz her anı hızlı bir şekilde geri sarar. Yaşananların özetini izlediğimiz bu an, Özgür’ün Robert De Niro taklidi yaptığı ana kadar geriler. Tam o anda durur. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GÜNDÜZ ÖZGÜR R u Talkin’ to me? Zil çalar. Özgür kendinden emin bir şekilde kapıyı açmaya gider. Delikten bakmaz doğrudan kapıyı açar. GÖKÇE Merhaba komşu benim ismim Gökçe. Biz iki gün evvel taşındık... ya televizyonun sesi biraz yüksek geliyordu, biraz kısabilir misiniz diyecektim. ÖZGÜR Tabii elbette. Rahatsızlık için kusura bakmayın lütfen, tekrar olmayacak. GÖKÇE Çok teşekkür ederim. ÖZGÜR Uyardığınız için ben teşekkür ederim. İyi günler. GÖKÇE İyi günler. İkili sırıtarak vedalaştıktan sonra Özgür hemen televizyonun sesini kısar. Yerdeki yüzüğü görür. Bir an ona bakakalır ama kendini kolayca kurtarır. Sonra telefonu çalar. Arayan annesidir. (CONTINUED) CONTINUED: 56. ÖZGÜR Alo? Anneciğim nasılsın? ANNE İyiyim Özgürüm, sesin çok güzel geliyor oğlum. ÖZGÜR Ben.. sanırım hayatımın kadını ile tanıştım. ANNE Ay bir dur evladım nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? ÖZGÜR Bilmiyorum bir his işte. Sanki onu aylardır tanıyorum gibi hissediyorum. ANNE Allah allah. Derslerin falan nasıl, iyi misin? ÖZGÜR Derslerim idare eder be anne. Daha sıkı asılmaya çalışıyorum. Bu arada sana birşey söylemek istiyorum. ANNE Söyle oğlum. ÖZGÜR Gün içinde yanına geleceğim, evde kalmanda bir sakınca olmaz değil mi? ANNE Tabii ki oğlum. Aslında başka... ÖZGÜR Özledim be anne. Akşama gelmiş olurum, bekle beni olur mu? ANNE Tamam hayatım. Bir iki arama yapacağım kapatıyorum. ÖZGÜR Tamam görüşürüz anne. İkisi de telefonu kapatır. Özgür hemen babasının numarasını bulur. Alalacele onu arar. (CONTINUED) CONTINUED: 57. ÖZGÜR Alo? Baba? Nasılsın? BABA Özgür sen bizi arar mıydın? ÖZGÜR Ya baba ayıp ediyorsun. Şey diyeceğim, annem bu aralar sıkıntılı, yine seni taciz edebilir uyarmak istedim. BABA Sen ciddi misin? İyileşmiş gibiydi. Bir tonda iş var. ÖZGÜR Ben uyarayim da baba, bugün zaten yanına gideceğim, gün için idare ederim ama yarın sabah çıkagelir falan izin alabiliyorsan al. BABA O işler kolay değil işte, neyse bakacağız çaremize, e sen nasılsın, nasıl gidiyor? ÖZGÜR İyiyim be baba, şimdi kapatmam lazım, bugün çok güzel bir şey oldu. BABA Ne oldu? ÖZGÜR Aşık oldum baba. BABA Oğlan büyümüş ettiği laflara bak. ÖZGÜR Büyümek zorundayız değil mi? Kapatıyorum şimdi kendine iyi bak. BABA Görüşürüz evlat. Özgür telefonu kapatır. Anlık ekrana bakar sonra gözlerini kaçırıp pijamaları ile ayna karşısına geçer. (CONTINUED) CONTINUED: 58. ÖZGÜR Bu sefer herşey iyi olacak! IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ Özgür komşunun kapısını çalmaktadır. Kapıyı baba açar. BABA Buyrun? ÖZGÜR Merhaba ben karşı komşunuz Özgür. Özgür Bıkkın. Sabah sesim sizi rahatsız etmiş galiba, durum için özür dilemek istedim. Baba gülümser. BABA Tamam gençsin sen olur arada öyle. Yalnız mı yaşıyorsun? ÖZGÜR Aynen. Dedemler aldı bu daireyi. Apartmanımız iyidir ya, umarım memnun kalırsınız. Bu arada Gökçe kızınız galiba? BABA Aynen kızım olur. ÖZGÜR Onunla da konuşabilmem mümkün mü? Sabah iyi bir başlangıç yapamadık, ondan da özür dilemek istiyorum. BABA Tabii, tabii, dur çağırayim. Baba kızına seslenir, kız gelir ve görüşmeyi devralır. ÖZGÜR Sabah ki durum için gerçekten üzgünüm, ya açıkçası yarın kahvaltıya gelmek ister misin? Telafi etmek isterim. Çok güzel omlet yaparım ayrıca. Gökçe gülümser, bir düşünür. (CONTINUED) CONTINUED: 59. GÖKÇE Bilmem ki. Kaç gibi? ÖZGÜR 9-10 suları işte. Zaten akşam evde olmayacağım. GÖKÇE Olur ya. Ama omlet güzel olmazsa anında kaçarım bilmiş ol. Özgür gülümser. ÖZGÜR Erkek sözü. Neyse görüşürüz o zaman. GÖKÇE Görüşürüz. Özgür veda edip uzaklaşırken, Gökçe kapıyı yavaşça kapatır ve babasının gazetesinin arkasından onu süzdüğünü görür. GÖKÇE Ne sırıtıyorsun? BABA Yakışıklı komşuymuş... Gökçe kızararak kıkırdar. Sonra babasına doğru saldırıya geçer. Bu bir gıdıklama saldırısıdır. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GECE Güzelce giyinmiş Özgür ayna karşısında üstünü düzeltmektedir. Bir anda ekrana döner. ÖZGÜR Çok sıkıcı değil mi? Merak etmeyin eğlence daha yeni başlıyor. IÇ.ÖZGÜR’ÜN ANNESININ EVI.GECE Başka bir aynanın yansımasından kendimizi Özgür’ün annesinin salonunda buluruz. Duvarlarda asılı Marlon Brando, James Dean, Al Pacino, Robert De Niro, Peter Fonda, Tarık Akan, Ediz Hun gibi posterler dikkat çekmektedir. Özgür Marlon Brando’nun önünde durmuş annesinin gelmesini beklemektedir. Postere dikkatle bakarken annesi kahveleri ile gelir. Özgür’e bakar. (CONTINUED) CONTINUED: 60. TÜRKAN Beğendiysen alabilirsin. Özgür istifini bozmaz. ÖZGÜR Klasik takıntına anlam vermekte zorlanıyorum. Türkan şaşırır. TÜRKAN Eski her zaman yeni olandan iyidir. ÖZGÜR Bu duyduğum en sığ sözdü. TÜRKAN Sığ olabilirler ama bana klas olmadıklarını söyleyemezsin. ÖZGÜR En azından John Wayne falan asmamışsın. TÜRKAN Deden de bu yüzden az şikayet etmedi. Özgür kahkaha atar. ÖZGÜR Sahi ya dedem ne yapıyor? TÜRKAN Kafasından hiç çıkarmadığı kovboy şapkası ile anneme zorla western filmleri izletmeye devam ediyor. ÖZGÜR Western’in sinema tarihinde ilk tür olduğunu biliyor muydun? TÜRKAN Romantik komedileri daha eski sanıyordum. Özgür postere bakmayı kesip masadaki kahvesine doğru ilerler, yudum alır. ÖZGÜR Douglas Fairbanks romantik olabilir ama asla komik bir adam değildi. (CONTINUED) CONTINUED: 61. Türkan kahvesi ile koltuğuna oturur. TÜRKAN Peki Slapstick komediler? ÖZGÜR Tiyatro bunu daha önce yaptı. Westerni ilk yapan orijinal oluşu. TÜRKAN Daha önce kitaplarda bahsedilmiş olmalı. ÖZGÜR Belki tarih kitaplarında. Bu alanda ilk film Büyük Tren Soygunuydu. TÜRKAN İzlemedim. Büyük ihtimalle deden izlemiştir. ÖZGÜR Hiç sanmıyorum. 1903’te ülkede sinema olduğunu düşünmüyorum. TÜRKAN Ama futbol oynanıyordu. Özgür’de annesinin karşısına geçer. Kahvesini hızlı içmektedir. ÖZGÜR Peki sana Western türünün hala sinemanın en çok kazandıran en revaçta türü olduğunu söylesem ne düşünürdün? TÜRKAN Will Smith’in Wild Wild West’inden beri western çekiliyor mu? Özgür bir kahkaha daha atar. Annesi de eğlenmektedir. ÖZGÜR Biliyor musun? Ben o filmi sevmiştim. Steampunk havasını güzel yansıtıyordu ama westernin her tür gibi evrim geçirerek hayatta kaldığına seni inandırmak istiyorum. (CONTINUED) CONTINUED: 62. TÜRKAN Haberim yokken Uzay Westerni moda olmadı değil mi? ÖZGÜR Aslında evet tam olarak olan bu. Bak Western’in ilk olmasının sebebi Amerikan tarihinin beyaz perdedeki yansıması oluşuydu. Westernler üzerinden Amerika hem kendi tarihi ile yüzleşiyor hem de kendi tarihini yazıyordu. TÜRKAN Hangi tarihten bahsediyorsun? ÖZGÜR Yine doğru bir noktaya parmak bastın. Amerika canına kıydığı kızılderililerle de övünemeyeceği için bir tarihi yoktu. Bu yüzden avrupalı akrabalarının tarihlerine sığınarak kendilerini avutmak zorundaydılar. Ancak bir yerden sonra bu iş değişti. Amerika kendi sanal tarihini yazmaya başladı. Sinema üzerinden bunu gerçekleştiren Westernlerken, edebi alanda çizgi romanlar bu işi görüyordu. TÜRKAN Az önce çizgi romanlar ve edebiyatı aynı cümle içinde kullandın! ÖZGÜR Çünkü öyle. Tarihin ve edebiyatın üvey evlat muamelesi gösterdiği çizgi romanlar, paralel bir amerikan tarihi yarattı. Western’in sinemadaki modası geçtiğinde dahi Amerika için güçlü bir propoganda aracı olmaya devam etti. Onların asla bir Atilla’sı, bir Fatih’i bir Atatürk’ü olmadı, onların kahramanları Captain America ve Superman’di. TÜRKAN Sanki kafamda birşeyler canlanmaya başlıyor. Özgür, kahvesini bitirdi ve yeniden ayağa kalkıp sözlerini jestlerini kullanarak aktarmaya başladı. (CONTINUED) CONTINUED: 63. ÖZGÜR Çizgi romanlar güçlü bir araçtı. Bunun farkına varan sistem onlar için de sağlam sansür politikaları uyguladı. Bu yüzden kitsch Batman’ler okumak zorunda bırakıldık. Ama Stan Lee, sansürün içinden uçsuz bucaksız bir evren yarattı. Marvel evreni Amerikan Tarihine ışık tutmaya devam etti. Soğuk Savaş yaşandığın da düşman Sovyetlerdi, kendi evrenlerinde ABD - Sovyet çekişmesine bir karar bile verdiler biliyor musun? TÜRKAN Peki sonuç? ÖZGÜR İki büyük güç yenişemedi ve savaşı ilahi bir güç sona erdirdi. Bu ilahi güç Amerikan’ın efendi çocuklarından biriydi. Bir çeşit genç Abraham Lincoln! DC ise Watchmen’i yayınladığında çizgi romanların yükselişini insanlara müjdeledi. Amerikan tarihi bu resimli romanlarda yaşamaya devam ediyordu. Watchmen insanların gözünü açtı. Çizgi romanların, westernin yarattığı değerleri devam ettirdiğinin bilincine varıldı. TÜRKAN Sonra çizgi roman uyarlamaları patladı! ÖZGÜR Tam üstüne bastın! 2000’ler ile beraber bu janr yeniden keşfedildi. Western’in geçmişte yaptığı gibi çağımızın gençleri üzerinde eşsiz bir etkisi oldu. Amerikan emperyalizmi yeni silahını bulmuştu ve bunu gerek edebiyat gerek sinema bağlamında pompolamaya devam ediyordu. TÜRKAN Peki uzay westernleri? (CONTINUED) CONTINUED: 64. ÖZGÜR Star Wars’lar ve Star Trek’ler tabii ki. TÜRKAN Nasıl? ÖZGÜR Han Solo ile herhangi bir Clint Eastwood kovboyu arasındaki farkları bana sayabilir misin? Veyahut Boba Fett’in "Çirkin"i temsil etmediğini iddia edebilir misin? TÜRKAN Elbette. Prenses Leia’nın kurtarılan soylu beyaz kadın olması. Han Solo’nun bir James Dean ve Clint Eastwood kırması oluşu! ÖZGÜR Atların yerine uzay gemileri, silahların yerine ışın kılıçları! TÜRKAN Peki prequel seri? ÖZGÜR İşte prequel serinin sevilmiyor oluşunda yatan sebep burada! Amerika çıkışlı izleyicilere empoze edilen Western kültürü dışında seyirci bir hikaye arketipini kabul edemiyor. Star Wars 7’nin neden öze döndüğün ve yeniden Western kimliğine büründüğünü anlayabiliyor musun? TÜRKAN Peki Western’in evrimi bu kadar keskin miydi? Ortada olmadığı onca sene için ne diyorsun? ÖZGÜR Bu bir geçiş dönemiydi. Geçiş dönemleri her zaman sancılı olurdu. Ama gangster filmleri bu dönemin daha yumuşak geçmesine ön ayak oldular. John Wayne’ler yerini Al Pacino’lara bıraktı. Amerikanlar İtalyanlaştı. Bu sadece bir kamuflajdı. Muhazakar değerler (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 65. ÖZGÜR (cont’d) demode olduğunda Han Solo’lar, Don Carloeno’lar yaratıldı, onlarda demode olduğunda Stark’lar, Bruce Wayne’ler yaratıldı. Türkan gerçekten şaşkındı. Kahvesini bitirip masaya koyduğunda Özgür’e hayran hayran baktı. TÜRKAN Sanırım açıp bir Avengers filmi izleyeceğim. Özgür annesinin ellerini tuttu ve gözlerinin içine baktı. ÖZGÜR Biz insanlar sorunlu varlıklarız. Bir insan olmak bir katil olmaktır. Katil olmak için birini öldürmek gerekli değildir, bir sineği öldürdüğünde de katil olursun. Sen bir insanı aldattığında onun ruhunu öldürürsün bu da seni bir katil yapar. Ama bunun ötesine geçebilirsin, ilahi bir varlık, bir tanrı olabilirsin. TÜRKAN Bu konuşmayı kızlara da yapıyor musun hayatım? ÖZGÜR Kızlarda işe yarayacağını sanmıyorum. Onlar için Atilla İlhan şiirleri koleksiyonum var. Anne ve oğul gülmeye başlarlar. TÜRKAN Peki bunu niye söyledin? Bütün bunları niye anlattın? ÖZGÜR Çünkü Westernler bana çok önemli bir şey öğretti. Kovboylar insan değildi. Onlar erdemli varlıklardı. Onlar tanrı olabilmeyi başaran kimselerdi. Biz filmlerde bu süreci izledik. Kahraman olabilmek tanrı olabilmekti. İnsanları yöneten güç olarak tanrıyı kullanmak sistemin en sık başvurduğu silahtı. İşte bu yüzden Westernlerin, kahramanların (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 66. ÖZGÜR (cont’d) ölmesine izin veremezlerdi. Ama bir şeyin farkına varamadılar, bu filmler gerçek tanrıları yaratmayı başardı. Bunca senelik birikimimiz, özendiğimiz bu insanlar... Bunun bir karşılığı olmalı, bizler erdemli kimseler, kovboylar, kahramanlar olabilmeliyiz. Ve bir kahraman kimseyi öldürmez! Özgür yine annesinin gözlerinin içine bakar ve ellerini tutar. ÖZGÜR Seninle Iron Man izleyeceğim ama senden bu filmi dikkatli izlemeni ve bu gerçeklerin farkına varmanı istiyorum. Ne anlatmak istediğimi anlıyor musun anne? Türkan, yutkunur. Hiç konuşmadan oğluna kafasını sallar. Özgür sırıtır ve eğlenceli ruh haline dönüp, süratle annesinin DVD arşivine doğru ilerler. Iron Man’i eline alır ve arkada Avengers’ın yükseliş müziği çalar. Ardından Iron Man filminde, Stark için kendini feda eden adamın sahnesi izlenir. Adamın sözleri söylenirken, Türkan’ın dolmuş gözlerine yakın alınır. Görüntü yeniden oraya döndüğünde ve Iron Man hantal zırhı ile saldırıya geçtikten sonra yeniden Özgür Bıkkın’dayızdır ama bu sefer filmi kendi evinde Gökçe ile izlemektedir. IÇ.ÖZGÜR’ÜN SALONU.GÜNDÜZ Kanepede yan yana oturan ve patlamış mısırlarını yiyen ikili bir hayli eğlenmektedir. ÖZGÜR Çok güzel güldüğünü söylemiş miydim? Gökçe utanır. Özgür’e bakar. GÖKÇE Filmi mi beni mi izliyorsun? ÖZGÜR Kim daha ilgi çekiciyse onu tercih ediyorum. (CONTINUED) CONTINUED: 67. Gökçe iyce kızarır ve yüzünü filme döner. Özgür’de halinden mutlu gibidir bir anda bakışları kamera ile kesişir. Gözleri parlamakta, bakışlarında bir psikopatlık gözükmektedir. Yeniden Gökçe’ye döner. ÖZGÜR Cola ister misin? GÖKÇE Sabah sabah fazla olur ya, çay varsa fena olmaz ama. Özgür, ayağa kalkar, çayı hazırlamaya uğraşmaktadır. ÖZGÜR Stark gibi bir erkeği mi yoksa Cap gibi birini mi tercih ederdin? GÖKÇE Daha çok Thor benim tipim sanırsam. Özgür güler. Çayı ısıtmaya koyulur. Sonra buzdolabını karıştırır. ÖZGÜR Sarışınlardan hoşlanıyorsun galiba. GÖKÇE Aslında iri yapılı erkekleri tercih ettiğimi söyleyebilirim. Özgür bir duraksar. ÖZGÜR İri mi? Niye? GÖKÇE Sevgilim Onat’ı ele alalım. Gayet iri bir çocuk. Ondan önceki sevgilimde iriydi ve... Özgür buzdolabının kapısını sertçe çarpar. Gürültü yüzünden Gökçe irkilir. Özgür’e bakar. GÖKÇE Biraz sert olmadı mı? Özgür, Gökçe’ye öldürecekmiş gibi bakar, bakmaya devam eder sonra bir anda gevşer ve sırıtır. ÖZGÜR Ah kapak zor kapanıyor. Demek sevgilinin ismi Onat! Ne zamandır berabersiniz? (CONTINUED) CONTINUED: 68. GÖKÇE Yeni tanıştık sayılır. Ben sık sevgili eskiten tiplerdenim. Özgür, Gökçe’nin yanına oturur. Saçlarını süzer. ÖZGÜR Kıskanç biri midir? GÖKÇE Sayılır. Niye sordun? ÖZGÜR Bizi tanıştırsan kıskanır mı? GÖKÇE İşte bu cevabını merak ettiğim bir soru. Ne iş ÖZGÜR yapıyor demiştin? GÖKÇE Benim gibi öğrenci ama uğraştığı bazı işler olduğunu söylüyor. ÖZGÜR Ne kadar serbest? Gökçe, Özgür’e döner. İmalı bir şekilde bakar. GÖKÇE Babamdan rol çalmaya falan mı uğraşıyorsun? Özgür inceden titremektedir. Kızarmıştır. ÖZGÜR Olabilir. Niye? GÖKÇE Filmi izlemek istiyorum. Nereden çıktı bu soru yağmuru? Özgür cevap vermez. Gökçe filme döner. Özgür öfkeli bir şekilde ekrana bakar, yeniden Gökçe’ye döner. ÖZGÜR İnsanlar güvenilmeyi hak eder mi? GÖKÇE İşte bu tam bir akademisyen sorusuydu. (CONTINUED) CONTINUED: 69. ÖZGÜR Ben sana soruyorum. Mutlak güven mümkün müdür? GÖKÇE Sanırım filmden sıkıldın. ÖZGÜR Hayır...hayır haklısın. Film bittikten sonra konuşuruz. GÖKÇE Yine de soruna cevap vereceğim. Güven, güvenle sağlanan bir şeydir. Güvenilir bir aile ile büyüdüğünde, insanlara da güvenebileceğini düşünürsün. Seni hayal kırıklığına uğrattıklarındaysa o güveni geri kazanmak çok zordur. Ama biri çıkar ve o güveni öyle bir kazanır ki, onunla geçirilecek bir dakikayı cennette sonsuzluğa tercih edersin. ÖZGÜR Bu...bu çok iyi bir sözdü. Birine mi ait? GÖKÇE Büyük ihtimalle evet. Senaristimiz kalemi güçlü biri olsa gerek. Özgür güler. ÖZGÜR Ben hiç öyle düşünmüyorum. Özgür, ekrana bakar ve göz kırpar. GÖKÇE Çok muhalefet birsiniz sayın Özgür Bıkkın! ÖZGÜR Aileni dışarıda bırakırsak, o insanla karşılaştığını düşünüyor musun? GÖKÇE Karşılaşmış olsam sanırım burada olmaz, ona sarılarak uyuyor olurdum. Ama hala babama sarılıyorum. Özgür fısıldar bir tonda sözlerini dile getirir. (CONTINUED) CONTINUED: 70. ÖZGÜR You will...you will... Gökçe’ye hayran hayran bakmaya devam eder. Yeniden ekrana döndüğümüzde Pepper ve Stark arasında romantik bir an yaşanmaktadır. Ekran buğulanır ve yeniden netleştiğinde okul bahçesinde buluruz kendimizi. DIŞ.ÜNIVERSITE KORULUĞU.GÜNDÜZ Gökçe ve sevgilisi yan yana bir banka oturmuş, karşılarındaysa Özgür ve başka bir erkek arkadaşı vardır. Sohbetleri ortasında Özgür’ün yanına sarışın bir kız yanaşır, Onat’ın yanına ise esmer bir kız oturur. ONAT Naptınız sınavı? ESMER KIZ Sınav sonrası en nefret ettiğim sorudur. SARIŞIN KIZ Benimkini soracak olursan çan bir hayli yükselecek cevabı veririm. Sarışın kız gülerken, esmer surat asar, yan gözle Onat’a bir bakış atar. Özgür bu bakışı yakalar. Sarışın kız da Özgür’e aynı şekilde bakar. Yanındaki arkadaşı kendi çapında gülerken, Gökçe enteresan şekilde Özgür’den bakışlarını kaçırmaktadır. Ama masanın en tuhaf anı Onat’ın esmer kıza kaçamak bakışıdır. Tamamen sessiz bir sahnede bütün bu bakışmaları ekstrem yakın planlarda görürüz. Kamera Onat,Gökçe ve esmer kızın arkasına geçtiğinde Onat’ın boştaki elini esmer kızın kalçalarına doğru arkadan yaklaştırdığını görürüz. Esmer kızda o sırada ona elini uzatmaktadır. Ellerin birleştiği anda görüntü donar. Özgür dışında herşey donmuştur. Özgür masadan kalkar. Ekrana bakarak ilerlemeye başlar. ÖZGÜR İnsanlar abartıldığı kadar karmaşık varlıklar değildir. Koşullar onların evrimleşmesine yardımcı olmuştur. Ama insanlığın çoğu evrimleşmek yerine sadece irileşmektedir. Mesela Onat şerefsizini ele alalım. Basit bir erkektir. İçgüdüleri hayatına yön verir. Hayatta kalmak için herşeyi feda edebilir. Hani anasını bile satar dediğimiz tiplerdendir. Onun (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 71. ÖZGÜR (cont’d) gibi erkekler ona cilve yapan güzel çirkin huylu huysuz her kıza karşılık vereceklerdir. Çünkü arzulanmak hoşlarına gider, bu onları güçlü gösterir. Fiziksel görüntüsü ise önemli bir avantajdır. Türkiye ortalamasından uzun olması bile yeterli. Vücut salonunda harcadığı gereksiz vakit ve kullandığı bir ton stereoid ile bu fiziğe kavuşur. Bir erkek için güce kavuşmak ise tamamen yeterlidir. O artık doğanın efendisidir. Özgür, onların arkasına geçer. Ellerin buluşmasını tiksinerek inceler. ÖZGÜR İsmini vermeye değer bulmadığım şu esmer kıza gelirsek. O da en az Onat kadar sığdır. Doğanın ona biçtiği toplayıcı doğurgan rolünü büyük bir içtenlikle kabullenmiştir. Yine içgüdüleri ile yaşar ve onu koruyup kollayacak güçlü erkeği arar. Güç burada fizik ve paradır. Bu yüzden Onat onun için ideal bir erkektir. Bir sevgilisi olması onu daha güçlü daha arzunalınır kılmaktadır. İşte dostlar buna rağmen bu filmin kötü adamı ben olmak zorundayımdır. Ama kabul edin, bana biraz olsun sempati duymaya başladınız! Pekala devam edebilirsiniz? Özgür yeniden yerine oturur ve film akmaya devam eder. Özgür, Gökçe’ye sırıtır ve ekran dönerek Star Wars vari bir geçiş yapar. Bu sefer Gökçe’nin doğum günü partisindeyizdir. IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GECE Gökçe’lerin evinde verilen doğum günü partisi için hazırlıklar devam etmektedir. Origamilerin sonuncusunu takan baba, aynada One Punch Man Saitama kıyafetlerini deneyen Özgür’e bakar. BABA Bence saçlarını sıfıra vurmalıydın? (CONTINUED) CONTINUED: 72. ÖZGÜR Kıyamadım keretalara, bu da fena durmuyor ya? Aynada kendine bakan Özgür, tıpkı One Punch Man’deki Saitama gibi olduğunu görür. Birazdan pasta ile mutfaktan Özgür’ün annesi çıkagelir. Özgür’e bakar ve güler. Gökçe’nin arkadaşları kanepede telefona bakıp gülerken, sarışın arkadaşı Özgür’ün yanına gelir. SARIŞIN KIZ Anime sevdiğini bilmiyordum. ÖZGÜR Beyni tek taraflı kirletmek zararlıdır. Dozajında Japon emperyalizmi de almak lazım. Kız güler. SARIŞIN KIZ Kellik sana yakıştı bence. Özgür duraksar. Yine ekrana bakar ve kafasını üzülerek sallar. Sonra kıza döner. Gözlerinin içine bakıp onu omuzlarından tutar. ÖZGÜR Bütün bu organizasyonu benim düşündüğümü ve Gökçe’yi bir kaç aydır tanıdığımı söylemiş miydim? SARIŞIN KIZ Hayır da... ÖZGÜR Bütün bu origamileri ben yaptım. Konuşurken gözlerimi kaçırdığım biri için yaptım. Gecelerimi öldürmekten çekinmeyeceğim biri için yaptım. Sence bunu niye yaptım? SARIŞIN KIZ Ben... anladım galiba...şey... Kızın yüzü asılır ve Özgür’den uzaklaşıp, lavaboya doğru ilerler. Özgür, yüzünü anlık kameraya döner. ÖZGÜR Yapmak zorundaydım... (CONTINUED) CONTINUED: 73. Ardından zil çalar, ışıklar kapanır ve herkes yerini alır. Kapı açılır, karanlık içerisinde Gökçe ilerler. Işıklar açılır ve sürpriz diye bağırıldığı anda Gökçe’nin ağladığı görülür. İşte o anda görüntü yavaş akmaya başlar. Gökçe’yi bu halde gören Özgür kahrolur. Görüntü yeniden akmaya başladığında ilk olarak baba durumu fark eder ve Gökçe’nin yanına gider. Herkes şaşkındır. Gökçe ile konuşmaya çalışır. Gökçe konuklara bakar. GÖKÇE Beni böyle görmenizi hiç istemezdim, bugün sizlere eşlik ede.... Ağlayarak babasına sarılır. Baba, Özgür’e bakar. Özgür, babaya bakar. Sonra evi gözleyince esmer kızın olmadığını fark eder. Baba ve kızın üzerine doğru yürür. Elini Gökçe’nin omzuna atar. Gökçe ona döndüğünde yüzünü avcuna alır. ÖZGÜR Ne olduğunu biliyorum. Seni kimin üzdüğünü de biliyorum. Herşey için üzgünüm. GÖKÇE Hiçbir şey bilmiyorsun Özgür Bıkkın! Özgür buruk bir şekilde sırıtır. ÖZGÜR Doğum günün kutlu olsun. Annemle acele çıkmak zorundayız. Bu zor gününde hediyemi kabul edersen beni çok mutlu edersin. Gökçe’nin avucuna bir hediye kutusu kondurur. Ardından annesine gözü ile işaret eder ve oradan ayrılırlar. Özgür ekrana yeniden bakar. ÖZGÜR İşte bu işte tam One Punch Man’e göre. DIŞ.LOKANTA ÖNÜ.GECE Özgür, anime efektleri ile süslü bir hızda annesi ile koşarak bir geçiş ile Onat ve esmer kızın yemek yediği lokantanın camında belirir. Cama vurur. Öfkeli bir şekilde Onat’a bakar. Esmer kız ve o bozulurlar. Cama ısrarla vurmaya devam eder. Onat öfkelenir ve dışarı çıkar. Özgür, başı ile annesine işaret eder. (CONTINUED) CONTINUED: 74. ÖZGÜR O kız intikamı hak ediyor anne! Anne başı ile onaylar ve bir ara sokağa girer. Özgür ile Onat baş başa kalır. Esmer kız Onat’ı sakinleştirmeye uğraşıyordur. ONAT Ne var lan gece gece adamın asabını bozuyorsun? Özgür gayet sakindir. ÖZGÜR Neden Gökçe ile değilsin? ONAT Gökçe mi yolladı lan seni... ÖZGÜR Hayır ben bir kahramanım ve işim gereği buradayım. Onat’ın sinirleri bozulur ve güler. ONAT Bak tatsızlık çıksın istemiyorum. Onat, Özgür’ü sertçe iter. Özgür ayakta kalır. Sakince yandaki ara sokağa yürür ve eli ile Onat’a sokağı işaret eder. Ardından sokağa ilerler. Esmer kız ve Onat şaşkındır. ESMER KIZ Ne yapmaya çalışıyor bu salak ya? ONAT Dayak yemeye çalışıyor. Ben bir temiz döveyim şunu bekle. ESMER KIZ Ya dur polis falan çağırır şimdi bu... Onat, kızı dinlemez ve onu da peşine takıp sokağa girer. Karşısında sarı kıyafeti ve peruğu ile adeta Kill Bill’in Uma Thurman’ını bulur. ONAT Bu ne lan? TÜRKAN Seninle Özgür ilgilenecek. (CONTINUED) CONTINUED: 75. ONAT Ne? Kadın, katanasını kaldırır ve kızı işaret eder. Arkadan Özgür’ün sesi duyulur. Umarsızca elmasını yemektedir. ÖZGÜR Hey Abomination dövüşmüyor muyuz? Onat ne olduğunu anlayamaz ama kadına omuz atıp, Özgür’e doğru ilerler. Adımlarını hızlandırır. Bu sırada kadın esmer kızla kalmıştır. TÜRKAN Anneler yaramaz kızlara ne yapar biliyor musun? ESMER KIZ Ne...ne oluyor burada ya? Kadın sırıtır ve katanası ile esmer kıza saldırır. Savunmasız kızın alnının ucunda katana durur. Kadın onu kaldrır dizinin üstüne koyar ve kıçına katananın sapı ile vurmaya başlar. TÜRKAN Sana annen ahlak nedir öğretmedi mi ha kızım? Niye başka kızların oğlanlarına sulanıyorsun? Haaa... Söyle niyeeeee? Öte taraftaysa Onat hızını kesmeden Özgür’e doğru ilerler, bir sustalı çıkarmıştır. Özgür’e saldırır, Özgür ustalıkla sustalı saldırılarından sıyrılır ve ardından avucu ile Onat’ı iter. Savrulan Onat şaşırır. ONAT Nasıl? ÖZGÜR Çünkü bu benim filmim ve sende kötü adamsın! ONAT Ne? Özgür’ün yumruğu adeta alev alır ve bütün gücü ile Onat’a vurduğunda Onat gerçek anlamda parçalarına ayrılır. Etrafa sıçrayan kan ve et parçaları Özgürü, Türkan’ı ve terbiye verdiği kıza ulaşır. Kız kadından kurtulur ve deri parçalarını ve kanı gördükten sonra bütün gücü ile çığlık atar ve polis diye bağırarak uzaklaşır. Anne Özgür’e döner. (CONTINUED) CONTINUED: 76. TÜRKAN Kaçman gerekiyor. ÖZGÜR Merak etme anne, filmin sonuna geldik zaten. Özgür yine ekrana göz kırpar ve bütün gücü ile bir yumruk çakıp camı çatlatıp sarsar. DIŞ.CAFE.GECE Özgür ile annesi savaş kostümleri ile Taksim’de açık bir cafe bulup karşılıklı kahve içmektedirler. Türkan neşeli gözükmektedir. Özgür ise düşüncelidir. TÜRKAN Düşüncelisin. ÖZGÜR Bitsin istemiyorum. TÜRKAN Neyin bitmesinden bahsediyorsun? ÖZGÜR Hayatımın. Sona yaklaştığımızı hissediyorum. TÜRKAN Daha çok gençsin oğlum. Nereden kapıldın bu fikire? Türkan uzanıp Özgür’ün yüzünü okşar. ÖZGÜR O sınırı aştım. Birini öldürdüm. O an noktayı koymuştum zaten. Şu an parantezi kapatmaya çalışıyorum. TÜRKAN O zaman sana bir itirafta bulunacağım. Babanı öldürmeyi düşünüyorum. Özgür kahvesine bakar. Annesi ile göz göze gelmekten kaçınır ve yüzünü ekşitir. ÖZGÜR Ne yaparsam yapayim o şekilde sonlanmak zorunda değil mi? (CONTINUED) CONTINUED: 77. TÜRKAN Doğduğun günden beri sana yaratıkmışsın gibi bakan bir adamı niye umursuyorsun ki? Özgür buruk bir şekilde sırıtır. Kahvesinden bir yudum daha alır. Yüzünü annesine döner. ÖZGÜR Filmi ne kadar başa sararsam sarayim o ilk tercihin sonucunu değiştiremiyorum. Sona ermekten korktuğum için yaptığım şey sadece sonu erteliyor. Birileri harekete geçmeden kalksam iyi olacak. Özgür ile birlikte Türkan’da kalkar. Oğluna sarılır. Göz yaşları içerisinde ikili birbirlerine sıkı sıkı sarılırlar. Kamera zoom out yapmaya başlar ve çöken bir karanlık ile sahne sona erer. IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GECE Bulanık görüntü netleştikçe yerini buğulu bir pencereye bırakır. Buğulu yeri ile silen Özgür açılan boşluktan dışarıyı izler. Ciddi gözükmektedir. Arkasını döner. ÖZGÜR Bu gece beni yalnız bırakmadığınız için size teşekkür ederim! Özgür’ün hitap ettiği kalabalık tamamen kendisidir. Bugüne kadar dönüştüğü veya dönüşmek istediği sinema kahramanlarının çoğu o salonun içindedir. Hepsi karakteri ile özdeşleşmiş kıyafetleri giymiş, tavırları takınmış, Özgür’ün yüzü ile Özgür’ün kendisine bakmaktadır. ÖZGÜR Hayatımda bir kez daha önemli bir sınırı aştım. Birini öldürdüm. Aslında öldürdüğüm söylenemez onu bu evrenden yok ettim. Bu konu da bana yardım ettiği için Saitama’ya teşekkür etmek istiyorum. Saitama kılığındaki Özgür bir şaşırma ifadesi ile karşılık verir. ÖZGÜR Hayatıma dair önemli bir karar vermeliyim. Ortada bir ceset olmadığı için suçlanabileceğimi (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 78. ÖZGÜR (cont’d) düşünmüyorum. Onat’ın gidişi, Gökçe’nin duygusal olarak çökmüş olması falan derken aslında her şey istediğim gibi bir konuma geldi. Yine de istediğim bu mu diye düşünüyorum? Aşk içimdeki boşluğu doldurduğunda, sevgi tesirini gösterdiğinde Özgür Bıkkın’a ulaşacak mıyım? Kalabalıktan hayır sesleri yükselmeye başlar. Hepsi kendi çapında itiraz etmektedir. Forrest Gump halindeki Özgür panik içinde etrafta koşturmaktadır. Jack Sparrow halindeki Özgür Trans Danish Girl’e yazmaktadır. Godfather Özgür oturduğu koltuğunda Özgür’e öfke ile bakmakta, Inception’daki Özgür totemini çevirmektedir. 12 Kızgın Özgür ise salondaki tartışmayı alevlemektedir. Neo Özgür ile Tyler Durden Özgür hararetli bir tartışmaya dalmışlardır. Terminator Özgür ise Özgür’ün üzerine yürümeye çalışan kişileri savurmakla uğraşmaktadır. Bir an kalabalık içinden Whiplash’taki müzik öğretmeni olan Özgür çıkagelir. MÜZIK ÖĞRETMENI Sen yetersizsin! O bedeni taşımayı hak etmiyorsun. Bence git Gökçe’nin babasına kendini siktir ve erkekliğinden kurtul! Milk’teki eşcinsel Sean Penn, öğretmenin karşısına çıkagelir. SEAN PENN Erkeklik konusunda diplomanızı görebilir miyim? MÜZIK ÖĞRETMENI Bana bulaşma pis homo yükse senin o sikilmiş yüzünü parçalarına ayırırım. SEAN PENN Bunu nasıl yaptığını görmek isterim. Tam o anda ikisinin arasına giren Terminator ikisini de farklı yerlere savurur. Özgür olan biteni takip etmekte zorlanmaktadır. Gözleri bir oraya bir öbür tarafa kayıyordur. Aragorn Özgür ve Braveheart Özgür’ün savaştığını ve söz dalaşlarının çoğunun fiziksel dövüşe evrildiğini fark eder. Terminator bile tarafları ayırmakta zorlanmaktadır ki Alien, Dracula tarzı Özgür karakterleri işleri iyice zor bir hale sokmaktadır. Bütün tartışmaya karşı kafasını tutan (CONTINUED) CONTINUED: 79. Özgür ve görüntü titremeye başlar. Kıpkırmızı kesilen Özgür zor anlar yaşamaktadır. Close-up yapan kamera karşısında Özgür öfkeden titremeye başlar. Ekran da titremeye devam etmektedir ve bir anda Özgür’ün sesi duyulur! ÖZGÜR Yeteeeeeeeeer! Sessizlik. Gözlerini açan Özgür salonda kimsenin olmadığını görür. Tam rahatlayacakken bir köşede sırt çantası ile ona sırıtan Into the Wild karakteri Özgür’ü görür. Kapıyı açar ve ona seslenir. INTO THE WILD ÖZGÜR Geri dönüşü olmayan her yolculuk kendiliğinden fantastiktir! Kapıyı kapatan karakter salonu terk eder. Özgür yine yalnızdır. IÇ.TARIK’IN OFISI.GÜNDÜZ Ertesi sabah Özgür’ün annesi Türkan ve babası Tarık ofislerinde sevişmektedirler. Tamamen slow-motion gösterilen bu anda Türkan’ın sarılmış olduğu bedene bıçağını batırmak üzere olduğunu görürüz. Bir an için tereddüt eder, durur, elini uzaklaştırmaya doğru giderken Türkan’ın bedenine bir çakı girer. Tamamen slow motion yaşanan bu an da Türkan’ın hayal kırıklığını görürüz ve yeniden bıçak tutan elini harekete geçiren Türkan Tarık’ı seri bir şekilde bıçaklamaya başlar. Kan revan içinde kalan ikili arasındaki savaşı Türkan kazanmıştır. Adeta bir kan banyosu içinde yan yana yattıklarında Türkan tavana bakarak ağlamaya başlar ve bütün gücü ile bir çığlık atar. DIŞ.TRAFIK.GÜNDÜZ Özgür’ün onu reddetmesi üzerine duygusal olarak çöken sarışın kız telefonla konuşurak karşıdan karşıya geçmeye çalışmaktadır. Bu sahneler de bütünü ile slow-motion ve hızlı bir kurgu da gösterilir. Zaten dünden kalma olan kızın telefonla da dikkati dağılmış ve ona doğru hızla gelen pikapın ona çarpması ile oracıkta can vermiştir. IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ Özgür kareli yeşil gömleği, kahverengi kargo pantolonu ve iri sırt çantası ile Gökçe’nin kapısında belirmiştir. Kapıyı açan Gökçe’nin babasıdır. (CONTINUED) CONTINUED: 80. BABA Aa, merhaba Özgür, hayırdır bu saatte? ÖZGÜR Biliyorum rahatsız ediyorum ama evden çıkıyorum ve haberiniz olsun istedim. Baba şaşırır. Kaşlarını çatar. BABA Oğlum hayırdır nereden çıktı bu ayrılma işi? ÖZGÜR Açıkçası şehir hayatının o kadar da benlik bir şey olmadığını fark ettim. Köyüme dönüyorum. BABA Köy mü? Nereden çıktı oğlum bu... Gökçe çıkagelir, yeni uyanmış bir hali vardır. Babasının yanında belirir. GÖKÇE Özgür? Nereye bu saatte? ÖZGÜR Gidiyorum. Köyüme dönüyorum. GÖKÇE Köy mü? BABA Ben de aynı tepkiyi vermiştim. ÖZGÜR Biliyorum çok rastgele ve toy bir kararmış gibi duruyor ama gerçekten bu uzun süredir aklımda olan bir fikirdi. Karar vermekte zorlanıyordum ve karar vermenin birdenbire olması gerektiğine karar verdim. Gökçe ileri çıkar. Babasına döner. GÖKÇE Baba bize bir dakika izin verir misin? (CONTINUED) CONTINUED: 81. Baba kafasını sallar ve oradan uzaklaşır. Gökçe, Özgür’ün karşısına geçer. Doğrudan gözlerine bakmaktadır. GÖKÇE Ne yapmaya çalışıyorsun? Nereden çıktı bu salakça fikir? ÖZGÜR Bak Gökçe ben... GÖKÇE Benim yüzümden mi gidiyorsun? Özgür affallar. Böyle bir tepki beklememektedir. ÖZGÜR S-s-senle alakalı bir durum değil. Öyle olması gerekti ve... GÖKÇE Yalan söylüyorsun Özgür. Benden hoşlandığını biliyorum. Özgür’ün yüze düşer ve hafif kızarır. ÖZGÜR Kim-kim söyledi bunu? GÖKÇE Birinin söylemesi gerekmiyor. Psikoloji okuyorum ve uzun süredir seni gözlemliyorum. ÖZGÜR Bu durumun gözlemle anlaşılabileceğini düşünmüyorum. GÖKÇE O zaman bana beni sevmediğini söyle. ÖZGÜR Niye bu klişe anı yaşıyoruz? Gökçe gülümser. Sinirleri bozulmuştur. GÖKÇE Hayatın klişe olması gerekmiyor mu zaten? ÖZGÜR Güzel yaklaşım ama bu sadece bir tercih meselesi. Aslında gidişimin (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 82. ÖZGÜR (cont’d) sebebi biraz da burada yatıyor, klişelerden soyutlanmak istiyorum artık. GÖKÇE Şu an klişeleri yıkmıyor, kalbimi kırıyorsun. ÖZGÜR Gökçe niye böyle konuşuyorsun? GÖKÇE İyi o zaman siktir git! Gökçe aniden eve girer ve kapıyı Özgür’ün yüzüne kapatır. Özgür’ün hiç beklemediği bir vedadır bu. Kapıyı yeniden çalmak için yeltenir ama bu fikrinden vazgeçer. Hafifçe sırıtarak başını eğer ve aşağıya bakar. ÖZGÜR O zaman bir daha görüşemezsek diye günaydın, iyi öğlenler, iyi akşamlar ve iyi geceler Gökçe! Merdivenlere yönelen Özgür sırıtarak kapı yerine geçen kameraya el sallar ve merdivenlerden aşağı inerek yok olur. DIŞ.APARTMAN BAHÇESI.GÜNDÜZ Özgür çantasının kopçalarından tutarak apartman çıkışına gelmiştir. Gökçe’lerin penceresine doğru bakar. Pencereden içerisi gözükmektedir. Baba kahvaltısını yaparken televizyon izlerken, Gökçe görünürde yoktur. Baba, koridora doğru bakınmaktadır. Özgür bir süre durur ve izler. Baba koridora doğru ilerler. Bir süre sadece koridoru izleriz Özgür ile birlikte. Şehir gürültüsünün eşliğinde 2 dakika boyunca gözlemlediğimiz koridordan sonunda yine baba figürü çıkagelir. Pencereye doğru ilerler. Özgür’e doğru bakar. Özgür’de ona bakar. Sonunda adam kafasını sallar ve Özgür mahçup bir şekilde sırıtarak adama el sallar. Adam da ona el sallar ve sahne sona erer. IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GÜNDÜZ Bir kez daha slow-motion bir sahne ile Gökçe’nin babasını televizyon izlerken görürüz. Gökçe koridorda dışarı çıkmak için son hazırlıklarını yaparken, baba ona veda etmek için ayağa kalkar ancak kalbi sıkışmaya başlar ve yaşadığı kalp krizi sonucu Gökçe’nin kollarında hayata veda eder. 83. DIŞ.BIR TEPE ZIRVESI.GÜN BATIMI Özgür bir tepenin zirvesinde gün batımını izlemektedir. Bağdaş kurarak oturmuştur. Üzeri, elleri ve ayakları çıplak altında rahat bir pijama vardır. Saçları ve sakalı uzamıştır. Ne kadar zaman geçtiği belirsizdir. Kamera Özgür’ün tam karşısına geçer. Gözleri kamera ile buluşan Özgür ifadesiz bir şekilde ona bakar. ÖZGÜR Garip hissediyorum. Sanki bir şeyden çok rahatsız olmuş gibi. Ne kadar uzun süredir yalnız kaldığımı bilmiyorum. Ama kendi kendime konuşacak kadar kalmış olmalıyım. Bütün her şey Özgür Bıkkın’ın rüyasıymış diye bitsin isterdim maceram. Hadi ama çok ucuz değil mi? Aklıma Blade Runner geldi. Rutger Hauer’in cyborg karakterinin kendini kapattığı o an ve son tiradı... Özgür bir anda o karakter gibi bir ifadeye bürünür, yağmur yağmaya başlar ve karanlık bir atmosfer görsele hakim olur. ÖZGÜR Tüm o müthiş anlar kaybolacaklar, tıpkı yağmurdaki gözyaşları gibi... Özgür gözlerini kapatır ve nefesi kesilir. Slow-motion bir çerçevede Özgür’ü izleriz. Bir süre o şekilde devam eder ve ekran kararır. Bir otuz saniye siyah ekran öylece kalır ve Özgür’ün gözlerini açması ile tekrar filmdeyizdir. Yağmur bitmiş, güneş batmaya devam etmektedir. Özgür deli gibi gülmeye başlar. Gülüşü rahatsız edici bir hal almaya başlar. ÖZGÜR Sizce de komik değil mi ha? Bir adam geliyor ve bu topraklar benim diyor. Ailem ve halkım burada yaşayacaklar diyor. Sonra bir başka adam çıkıyor ve diyor ki hayır bu topraklar benimdi sen onu benden aldın. Sonra öbür adam da diyor ki hayır hayır hiçbir şey demiyor silahını çıkarıyor ve o adamı vuruyor. Sonra o adamın çocukları da geliyor öbür adamı vuruyor. Onun çocukları da onu vuruyor. O topraklar kan döküldükçe insanına meyve veriyor, petrol veriyor, para veriyor, su veriyor ve ölüm o (MORE) (CONTINUED) CONTINUED: 84. ÖZGÜR (cont’d) toprakların yegane hükümdarı oluyor. Hadi ama dünyada sadece bu olmuyor mu? Güçlü olan güçsüzü daha güçlü olabilmek için ezmiyor mu? Bir hayatı sanata, spora, keşfetmeye adamak verken bu savaşa adayan insanoğlunun hikayelerini kendi gözlerinle veya kameranın gösterdikleri ile izlemek, ismini değiştirmek aşk koymak neyi değiştiriyor sanki? Bu komik değil mi? 1.Dünya Savaşının sırplı bir asker yüzünden çıkması komik değil mi? İnsanoğlu komik değil mi? Kamera Özgür’e yaklaşmaya ve onu dutch frame’de göstermeye başlar. Özgür kahkahalarla güldükten sonra kendini toparlar ve ciddi bir ifade ile kameraya haykırmaya devam eder. ÖZGÜR Bunu izlemeyi sevmiyor musun? İstediğin bu değil mi? Sen bir röntgencisin. Tanıdığım en adi röntgencisin. İlk dakikalardan beri hayatımı dikizliyorsun, kendi inandıklarınla beni yargılıyorsun, beni değiştirmek istiyorsun, bu filmin mutlu bitmesini istiyorsun ama en önemlisi bu filmin bitmesini istiyorsun. Bittiğinde hayatını istediğin gibi yaşamaya devam edeceksin o zaman neden beni yönlendiriyorsun, neden senin gibi olmamı istiyorsun, neden bu filmi bitirmek istiyorsun! Extreme close-up ile Özgür’ün gözlerinin içine giren kamera ile birlikte Özgür’de durur. Bir süre öylece kalırlar. Ardından bir kadın sesi duyulur. KADIN SESI Özgür! Özgür! Görüntü yeniden eski halini alır. Özgür sesi duyunca dikkatini oraya verir. Ayaklanır ve batmakta olan güneşi arkasına alıp tepenin eşiğinden aşağıya bakar. Gülümser. Arkasındaki devasa güneş batarken sadece gülümser. İçten bir gülümsemedir. Bir elini kaldırır ve gözlerini baktığı yerden ayırmadan parmağının ucundan ekrana mavi bir ışık patlar. İfadesiz bir şekilde aşağıdaki şeye bakarken ekran ve görüntü donar. Bu freeze frame anında ekrandaki buzlaşma iyice siyaha doğru bir dönüşüm yaşar ve film sona erer. (CONTINUED) CONTINUED: 85. SON