2012 yılı gerçekleş - Eğitim Dairesi Başkanlığı

Transkript

2012 yılı gerçekleş - Eğitim Dairesi Başkanlığı
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI
YARGI MEVZUATI BÜLTENİ
Bültenin Kapsadığı Tarihler
01-15 Aralık 2012
Yayımlandığı Tarih
15 Aralık 2012
Sayı
2012-23
İÇİNDEKİLER
-
-
-
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/72)
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/73)
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 Sayılı Kanun Uyarınca Yayınlanacak
İlân ve Reklâmlar ile Bunları Yayınlayacak Mevkuteler Hakkında 15/2/1977
Tarihli ve 67 Sayılı Genel Kurul Kararının Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesine Dair Genel Kurul Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Anayasa Mahkemesinin E: 2011/132, K: 2012/82 Sayılı Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/78, K: 2012/111 Sayılı Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/80, K: 2012/122 Sayılı Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/45, K: 2012/125 Sayılı Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Anayasa Mahkemesinin E: 2012/61, K: 2012/135 Sayılı Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
Adalet Bakanlığından İhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı
(R.G.01 Aralık 2012 – 28484)
1028 Kamu Başdenetçiliği Seçimine İlişkin Karar
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
2012/3903 Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında
Karar
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/74)
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/75)
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/76)
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/173 Sayılı
Kararı
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/174 Sayılı
Kararı
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/175 Sayılı
Kararı
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/179 Sayılı
Kararı
(R.G.04 Aralık 2012 – 28487)
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 İnci Maddesinin Birinci
Fıkrasının (B) ve (C) Bentleri Kapsamındaki Kamu İdarelerinde İstihdam
Edilen Personelin Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Emsal
Alınacak Devlet Memuru Kadro Unvanlarının Tespitine İlişkin 2012/3739
Sayılı Karar
(R.G.05 Aralık 2012 – 28488)
26/9/2011 Tarihli ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 2
nci Maddesiyle İhdas Edilen Avukat Kadrolarının Kamu Kurum ve
Kuruluşlarına Tahsis Edilmesi Hakkında 2012/3778 Sayılı Karar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
:2012/72
İşyeri
:Aves Depoculuk ve Antrepoculuk Hizmetleri A.Ş.
Kazanlı Mah. 32960 Sok. No: 2 MERSİN
SGK Sicil No : 1084910.033-1084914.033
Tespiti İsteyen : Petrol-İş Sendikası
İnceleme
: Aves Depoculuk ve Antrepoculuk Hizmetleri A.Ş.’de Bakanlığımızca
yapılan incelemede; söz konusu şirketin aynı adreste bulunan Mersin Doğu Terminali ve
Mersin Batı Terminali işyerlerinde kara ve ağırlıklı olarak deniz yoluyla gelen petrol
ürünlerinden benzin ve mazot dolum ve depolama işleri ile bitkisel ham yağ dolum ve
depolama işlerinin yapıldığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 03 sıra numaralı
“Petrol, kimya ve lastik” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Aves Depoculuk ve Antrepoculuk Hizmetleri A.Ş. işyerlerinde yapılan işlerin
niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 03 sıra numaralı “Petrol, kimya ve lastik” işkoluna
girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve
Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri gereğince karar
verilmiştir.
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/73
İşyeri
: IC Çeşme Marina Yatırım Turizm İşletmeleri A.Ş.
1016 Sok. No: 8 Çeşme/İZMİR
SGK Sicil No : 1316679.035
Tespiti İsteyen :
Liman-İş Sendikası
İnceleme
: IC Çeşme Marina Yatırım Turizm İşletmeleri A.Ş.’de Bakanlığımızca
yapılan incelemede; çeşme marina sahasının marina hizmeti verilen bölüm ve ticari bölüm
olarak ikiye ayrıldığı, adı geçen şirket tarafından ticari bölümde işçi çalıştırılmadığı ve
herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, marina hizmeti verilen bölümde ise yat limanı
işletmeciliği yapıldığı, yatların denizde veya karada güvence altına alınması, elektrik su ve
akaryakıt temin edilmesi, yat ile gelenlerin sosyal ihtiyaçlarının karşılanması işlerinin
yürütüldüğü, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve
antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: IC Çeşme Marina Yatırım Turizm İşletmeleri A.Ş. işyerinde yürütülen işlerin
niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna
girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve
Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir.
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
KURUL KARARI
Basın İlân Kurumu Genel Müdürlüğünden:
BASIN İLÂN KURUMU TEŞKİLİNE DAİR 195 SAYILI KANUN UYARINCA
YAYINLANACAK İLÂN VE REKLÂMLAR İLE BUNLARI YAYINLAYACAK
MEVKUTELER HAKKINDA 15/2/1977 TARİHLİ VE 67 SAYILI
GENEL KURUL KARARININ BAZI MADDELERİNİN
DEĞİŞTİRİLMESİNE DAİR
GENEL KURUL KARARI
Karar No: 198
23 Kasım 2012
MADDE 1 – Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 sayılı Kanun Uyarınca
Yayınlanacak İlân ve Reklâmlar ile Bunları Yayınlayacak Mevkuteler Hakkında 15 Şubat
1977 tarihli ve 67 sayılı Genel Kurul Kararı'nın 20 nci maddesine ikinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Gazetenin imtiyaz sahibi gerçek kişi ve/veya tüzel kişi ortakları ile birinci derece kan
ve sihri hısımlığı bulunanlar (İletişim Fakülteleri veya diğer Fakültelerin iletişimle ilgili
bölümlerinden mezun olanlar hariç), ilgili gazetelerin asgari kadrolarında yer alamazlar.”
MADDE 2 – Aynı Genel Kurul Kararının 41 inci maddesine üçüncü fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Kontrol Kurullarının yapacakları denetimlerin engellenmesi halinde, engelleyen
gazetenin yayınlama hakkı düşürülür. İlgili gazetenin başvurusu üzerine denetim yapılsa dahi
yayınlama hakkı düşen sürede gazetenin yayınlayamadığı resmî ilanlar için telafi işlemi
uygulanmaz.”
“Kontrol Kurullarının yapacağı denetimi engellemenin kesinleşmiş yargı kararı ile
mahkûmiyete yol açtığı durumlarda ilgili gazete “yeni yayın” sayılır. Bu gazete 36 aylık
bekleme süresine tabidir.”
MADDE 3 – Aynı Genel Kurul Kararına aşağıdaki şekilde Geçici Madde 1 eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 1 – İşbu Genel Kurul Kararının 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası
yürürlüğe girdiği tarihten önce asgari kadroda bulunan kişiler hakkında uygulanmaz.”
MADDE 4 – Bu Genel Kurul Kararı yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Genel Kurul Kararını Basın İlân Kurumu Genel Müdürü yürütür.
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2011/132
Karar Sayısı: 2012/82
Karar Günü: 24.5.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
141. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile 142. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f)
bendinin, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 27., 41. ve 42. maddelerine aykırılığı
savıyla iptallerine karar verilmesi istemidir
I- OLAY
Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasında
itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için
başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“ANAYASANIN BAŞLANGIÇ, 2. VE 5. MADDELERİNE AYKIRILIK:
Bilindiği gibi Anayasamızın Başlangıç bölümünde ‘Her Türk Vatandaşının bu
Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak
milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi
varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu’ belirtilmektedir. Yine
Anayasa’nın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyetini Sosyal bir hukuk devleti olarak
tanımlamaktadır. Keza Anayasa’nın 5. maddesi kişilerin refah, huzur ve mutluluğu sağlamak
için Sosyal Hukuk Devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette temel hak ve
hürriyetlerini sınırlayan ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmayı, insanın maddi ve manevi
varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamayı devletin temel amaç ve görevleri arasında
saymaktadır. Bugün için elektrik enerjisinin her bir ferdin ve ailenin onurlu bir hayat
sürdürme, maddi ve manevi varlığını medeniyet düzeni içerisinde geliştirilmesinin olmazsa
olmaz, zaruri ihtiyaçları içerisinde bulunduğu tartışmasızdır. Kişinin ve bakmakla yükümlü
olduğu ailesinin medeniyet ve hukuk düzeni içerisinde onurlu bir hayat sürdürmesinin
imkanlarından olan asgari elektrik ihtiyacını sağlama, Devletin, sosyal devlet olma gereğidir.
Devletin böyle bir yükümlülüğü karşısında geliri olmayan vatandaşlarına asgari elektrik
ihtiyacını karşılama mecburiyeti dikkate alındığında TCK’nın 141. maddesinin 2. fıkrası ile
142. maddelerinin 1. fıkrasının f bendindeki düzenlemenin sosyal devlet ilkesi ile
bağdaşmayacağı aşikardır. Dolayısıyla Anayasa’nın Başlangıç, 2. ve 5. maddeleri gereğince
iptali gerekmektedir.
ANAYASANIN 2. VE 27. MADDESİNE AYKIRILIK:
Bilindiği gibi hırsızlık taşınır mal varlığına yönelik ihlal eyleminin adıdır. Olayımızda
elektrik enerjisinin taşınır mal olup olmadığı konusunda belirleme yetkisi Eşya Hukukunun da
içinde yer aldığı Medeni Hukuka aittir. Elektrik enerjisinin taşınır mal olup olmadığı
konusunda Medeni Hukuk alanında tartışma bulunmaktadır. Medeni Hukuk bu konuda kesin
ve net bir belirleme yapmış değildir. Olayımızda TCK’nu, elektrik enerjisine yönelik ihlali,
taşınır mal mülkiyeti ihlalini düzenleyen hırsızlık suçu kapsamına dahil etmek için, 141/2.
maddesine ‘ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de taşınır mal sayılır’ hükmünü koyma
ihtiyacı hissetmiştir. Bu şekilde bir tarif Eşya Hukukunun da içinde bulunduğu Medeni Hukuk
alanına girmek ve o alanın belirlemesi gereken bir hususta kendini yetkili addetmektir. Bu da
hukuk devletine vurgu yapan Anayasanın 2. maddesi ile bilim ve sanat hürriyetini düzenleyen
Anayasanın 27. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
ANAYASANIN 41. VE 42. MADDELERİNE AYKIRILIK:
Anayasanın 41. maddesi aileyi toplumun temeli saymakta, ailenin huzur ve refahı ile
özellikle ana ve çocukların korunmasını devlete yüklemektedir. Keza Anayasanın 42. maddesi
kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağını ve bu hakkın kullanılması
için gerekli tedbirlerin alınmasını devlete yüklemektedir. Bir ailenin özellikle ana ve
çocukların hayatiyetini devam ettirmesi, yine aile içerisinde çocukların eğitim ve
öğrenimlerini sürdürebilmeleri için temel ve zaruri ihtiyaçlarının temin edilmesi
gerekmektedir. Elektrik enerjisi bu temel ve zaruri ihtiyaçlar arasında bulunmaktadır.
Dolayısıyla asgari seviyede ihtiyaç miktarının belirlenerek bunun devlet tarafından aileye
sağlanması, Anayasa’nın 41 ve 42. maddelerinin devlete yüklediği bir vecibedir. Bu vecibeye
aykırı olan TCK’nın 141. maddesinin 2. fıkrası ile 142. maddelerinin 1. fıkrasının f bendinin
iptali gerekmektedir.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun itiraz konusu fıkra ve bendi
de içeren 141. ve 142. maddeleri şöyledir:
“Madde 141- (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine
veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç
yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de, taşınır mal sayılır.
Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde
bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina
veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya
kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya
hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
f) Elektrik enerjisi hakkında,
İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan
yararlanarak,
d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak
suretiyle,
e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan
hakkında,
İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu
fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak
durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.
(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya
depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu
fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, onbeş yıla kadar hapis ve onbin
güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(4) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya
mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve
kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 27., 41. ve 42. maddelerine
dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ,
Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Serdar ÖZGÜLDÜR,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN,
Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal
TERCAN’ın katılımlarıyla 4.1.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Recep BENLİ tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları
ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, kişinin ve ailesinin asgari elektrik ihtiyacını sağlamanın devletin
sosyal devlet olmasının gereği olduğu, devletin geliri olmayan vatandaşların asgari elektrik
ihtiyacını karşılama mecburiyeti dikkate alındığında itiraz konusu kuralların sosyal devlet
ilkesiyle bağdaşmadığı, elektrik enerjisinin taşınır mal olup olmadığı konusunda belirleme
yetkisi medeni hukuka aitken, Ceza Kanunu’nda ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji
de taşınır mal sayılır şeklinde tanımlama yapıldığı belirtilerek itiraz konusu kuralların
Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 27., 41. ve 42. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde hırsızlık suçu tanımlanarak,
basit hırsızlık suçunun yaptırımı belirlenmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise
ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerjinin de taşınır mal sayıldığı belirtilmiştir.
Kanun’un 142. maddesinde de hırsızlık suçunun nitelikli halleri yer almaktadır.
Kanun’un 142. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinde düzenlenen elektrik
enerjisi hakkında hırsızlık suçu için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun
olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir
hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan
devlettir.
Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza
hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin
sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın ihtiyaçları göz önüne alınarak
saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Kanun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken
toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile
karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edileceği ve ceza
sistemini tamamlayan müesseselerin nelerden ibaret olacağı hususlarında takdir yetkisine
sahiptir.
Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan sosyal devlet ise “insan onuru”nun korunmasını
amaçlar ve bunun için sosyal adaleti tesis etmeye çalışır. Vatandaşlarına asgari bir yaşam
standardı sağlamayı kendisine görev bilen sosyal devlet, kişi ve toplum yararı arasında denge
kuran, toplumsal dayanışmayı üst düzeyde gerçekleştiren, sosyal ve ekonomik açıdan
dezavantajlı olanları gözeterek sosyal adaleti sağlayan devlettir. Ancak, sosyal devlet anlayışı
bireylerin her türlü ihtiyacının bedelsiz olarak karşılanmasını gerektirmemektedir. Devlet
tarafından su ve elektrik gibi bazı temel ihtiyaçların bedeli karşılığında vatandaşlara
sunulmasının, yasal olmayan tarzda elektrik kullanılması halinde de bir takım yaptırımlar
uygulanmasının sosyal devlet anlayışına aykırılık oluşturmadığı açıktır.
5237 sayılı Kanun’un 141. maddesinin (2) numaralı fıkrasında enerjinin hırsızlığa konu
olabilecek taşınır mal olarak kabul edilmesi sonucu, elektrik enerjisinin kaçak olarak
kullanılması eylemi 142. maddenin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinde nitelikli hırsızlık suçu
olarak düzenlenmiştir. Kaçak elektrik kullanma eyleminin kanun koyucu tarafından suç olarak
nitelendirilmesini takdir yetkisi kapsamında değerlendirmek gerekir. Bu nedenle itiraz konusu
kurallar Anayasa’nın ve ceza hukukunun temel ilkelerine aykırılık teşkil etmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kurallar Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir.
İptal isteminin reddi gerekir.
İtiraz konusu kuralların, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 5., 27., 41. ve 42. maddeleri ile
ilgisi görülmemiştir.
VI- SONUÇ
26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, 141. maddesinin (2) numaralı
fıkrası ile 142. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinin, Anayasa’ya aykırı olmadığına
ve itirazın REDDİNE, 24.5.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/78
Karar Sayısı: 2012/111
Karar Günü: 12.9.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Dinar Sulh Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125.
maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile
13., 17., 19. ve 38. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan açılan kamu
davasında itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali
için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“Mahkememizin 2010/114 sayılı dosyasında sanığın mağdurlara “serseriler” demek
suretiyle kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği gerekçesiyle kamu davası açıldığı,
ilgili davada uygulanması muhtemel kanun hükümlerinin 5237 sayılı TCK’nın 125/1, 125/3a-son cümle, 125/4 olduğu mahkememizce tespit edilmiştir.
Sanığın atılı suçu işlediği sabit olduğu takdirde verilecek cezanın TCK 125/1, 125/3-a,
125/4, 43/1 ve TCK 61 hükümleri dikkate alınarak verilmesi düşünüldüğü halde sanığa
verilecek cezanın en az 1 YIL 2 AY 17 GÜN veya 442 GÜN (442x20=8.840,00 TL)
olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası ve uluslararası insan hakları belgeleri birlikte
değerlendirildiğinde, suç ve cezalarla ilgili en önemli unsurun orantılılık olduğu sonucuna
varılmaktadır.
Bir eylemin suç olarak düzenlenmesi eylemin toplumsal düzeni bozucu niteliği dikkate
alınarak yasama organının takdirinde olduğu şüphesizdir. Ancak yasama organının suç olarak
kabul ettiği kamu düzenini bozucu nitelikteki eyleme uygulanan yaptırımın da eylemle
orantılı olması gerekmektedir.
Eldeki dosyada eylem sabit kabul edildiği takdirde sanığın alacağı ceza miktarı işlediği
suçun karşılığı olmanın ötesine geçmiş olacak ve sanığın eyleminin karşılığı misli olarak
sanığa ödetilmiş olacaktır. Oysa cezanın amacı eyleme karşılık orantılı bir yaptırım
uygulamak ve ıslah olup, öç alma duygusu değildir.
Bu durum karşısında TCK 125/3-a-son cümle hükmünün 1982 TC Anayasası’nın
Başlangıç Kısmı’na, 13, 17, 19 ve 38. maddelerine aykırı olduğu kanaatine varılmış olup,
ilgili hükmün Anayasa’nın 146-153 maddeleri gereğince iptaline karar verilmesi talep
olunur.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun iptali istenen cümleyi de içeren
‘Hakaret’ başlıklı 125. maddesi şöyledir:
“MADDE 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte
somut bir fiil veya olgu isnat eden (...)veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve
saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile
cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle
ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi
halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından,
değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun
davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(Değişik 4. fıkra: 5377 - 29.6.2005/ m.15) (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza
altıda biri oranında artırılır.
(Değişik 5. fıkra: 5377 - 29.6.2005/ m.15) (5) Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine
görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş
sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır. ”
B- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 13., 17., 19. ve 38. maddelerine
dayanılmış, 2. maddesi ise ilgili görülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 48. maddesi gereğince Serruh KALELİ, Alparslan
ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin
YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN,
Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN’ın katılımlarıyla 12.9.2012 gününde yapılan ilk
inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Yunus HEPER tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten
sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, kanun koyucunun suç olarak kabul ettiği eyleme uygulanan yaptırım
ile öngörülen cezanın orantılı olması gerektiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125.
maddesinde yer alan ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun cezasının
bir yıldan az olamayacağına ilişkin kuralda, suç ile ceza arasında orantı bulunmadığı
belirtilerek, kuralın, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 13., 17., 19. ve 38. maddelerine aykırı
olduğu ileri sürülmüştür.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu ibare Anayasa’nın 2. maddesi
yönünden de incelenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasında, hakaret suçunun
basit haline üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür. İtiraz konusu
125. maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde ise hakaret suçunun kamu görevlisine karşı
görevinden dolayı işlenmesi bu suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiş ve cezanın alt
sınırının bir yıldan az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, itiraz konusu kural
uyarınca kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret eden kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis
veya adli para cezası ile cezalandırılacaktır.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza
hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin
sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın gereksinmeleri göz önüne alınarak
saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Kanun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken
toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile
karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında
takdir yetkisine sahiptir. Ancak hukuk devletinde, ceza hukuku kurallarının, önleme ve
iyileştirme amaçlarına uygun olarak ölçülü, adil ve orantılı olması gerekir. Bununla birlikte
sadece suçun temel şeklini esas alarak ve suçun temel şekli için öngörülen ceza miktarlarını
suçun nitelikli halleri ile kıyaslayarak suç ve ceza arasında adil denge bulunup bulunmadığı
konusunda bir karar vermek sorunu eksik olarak ele almak anlamına gelir. Bu nedenle suç ve
ceza arasında adalete uygun bir oranın bulunup bulunmadığının saptanmasında o suçun
toplumda yarattığı infial ve etki, kişiler üzerinde oluşturduğu tehlike, zarar görenin kişiliği ile
ona verilen zararın azlığı veya çokluğu, işlenme oranındaki azalma veya artış gibi faktörlerin
de dikkate alınması gerekir.
Kamu görevlisine karşı işlenen hakaret suçunun nitelikli hal kapsamında sayılabilmesi
için hakaret suçunun kamu görevlisinin görevinden dolayı işlenmesi gerekir. Bu bakımdan
itiraz konusu kural ile korunmak istenen hukuksal yarar, yaptığı görev dolayısıyla devleti
temsil eden kamu görevlilerinin toplum içindeki itibarı ve diğer bireyler nezdindeki saygınlığı
yanında; kamu görevlisinin yürütülmesine katıldığı kamusal hizmetlerin daha etkin yerine
getirilmesini sağlamak ve kamu menfaatini korumaktır. Buna göre kamu görevlisine karşı
işlenen hakaret suçu için öngörülen ceza ile korunan hukuki fayda dikkate alındığında, suçun
basit haline göre alt sınırı daha ağır bir ceza öngörülmesinde ölçülülük ilkesi ile çelişen bir
yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir.
İptal isteminin reddi gerekir.
İtiraz konusu kuralın Anayasa’nın Başlangıç’ı, 13., 17., 19. ve 38. maddeleri ile ilgisi
görülmemiştir.
VI- SONUÇ
26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin (3) numaralı
fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE,
12.9.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2011/80
Karar Sayısı: 2012/122
Karar Günü: 20.9.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Eğitim
Komutanlığı Askeri Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve
Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinin “…eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir
suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere…” bölümünün, Anayasa’nın
145. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Sanıklar hakkında askerlikten kurtulmak amacıyla hile yaptıkları iddiasıyla açılan kamu
davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali
için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“Yoklama eri E.. S..’ın çürük raporu tabir edilen askerliğe elverişsizlik raporu alıp
askerlikten kurtulmak kastıyla sivil şahıs S.. K.. ile para karşılığında anlaştıkları, S.. K..’nin
aracılığıyla İzmir K.. Restoranda Bnb. L.. A.. ve İ.. M..’nın bir araya gelip konuşarak
anlaştıkları, E.. S..’ın Ankara’ya gidip E.. T.. ile Ankara M.. alışveriş merkezinin üst katındaki
D.. Pastanesinde buluşup 5 Milyar TL nakit para verdiği, onun aracılığıyla Ankara S.. Otel
lobisinde H.. Ö.. ile buluştuğu, H.. Ö..’in E.. S..’a çürük raporu alabilmesi hususunda bilgi ve
taktik verdiği ve Balıkesir’de görüşmek üzere E.. T..’a emanet ettiği, E.. T..’un E.. S.. ile
Ankara İbni-Sina Hastanesine gittiği, burada EEG’nin çekildiği, özel doktorlara ve sağlık
birimlerine giderek tetkikler yaptırdıkları, E.. S..’ın İzmir’e geldiği, S.. K.. ile buluştuğu ve
onun yönlendirmesi ile Özel A.. Hastanesinde ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde
bir kısım tetkiklerin yaptırıldığı ve sanık S.. K..’ye ait araç ile Balıkesir’e gittikleri, Balıkesir
As.Şb.Bşk.lığına müracaat ederek S.. K..’nın E.. S..’ın teyzesinin oğlu olduğunu söylemesi ve
Balıkesir As.Hst.Bştbp.liğine sevkini talep etmesi üzerine E.. S..’ın yerel askerlik şubesi olan
K.Maraş’ta yoklamasının yapılmasına dair evrakın fakslattırıldığı, S.. K..’ye ait araçla
Balıkesir As.Hastanesine gidildiği, S.. K..’nün sanık E.. S..’a epilepsi hastalığı varmış gibi
beyanlarda bulunmasını, doktorun sorularına karşı neler söylemesi gerektiğini tembihlediği,
hastaneye giriş yapan E.. S..’ı hastanede karşıladığı ve merdiven altında H.. Ö.. tarafından sağ
koluna kardiyozol adlı iğne yapıldığı, iğne üzerine E.. S..’ın sahte epilepsi nöbeti geçirdiği,
durumu gören yetkililer tarafından nöroloji servisine yatırıldığı, hastanede kaldığı süre
zarfında epilepsi nöbetinin tekrarlamamasından şüphelenen yetkililer tarafından yapılan
araştırmada durumun ortaya çıkarıldığı anlaşılmakla, E.. S..’ın askerlikten kurtulmak için hile
yapmak, S.. K.., L.. A.., H.. Ö.., İ.. M.. ve E.. T..’nin askerlikten kurtulmak için hile yapmak
suçuna iştirak etmek suçunu işledikleri iddiasıyla sanıklar hakkında Askeri Mahkememizde
dava açılmıştır.
Yapılan yargılama sırasında Askeri Savcılık makamı; 5982 sayılı Yasa ile yapılan
Anayasa’nın 145’inci maddesi değişikliği ile savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin
askeri mahkemelerde yargılanamayacağının kayıt altına alındığını belirterek, 353 sayılı
Kanunun müşterek suçlar başlıklı 12’nci maddesinin Anayasaya aykırı hale gelmiş olduğunu
ileri sürmüştür.
Sanık E.. S..’ın askerlikten kurtulmak için hile yapmak, diğer sanıklar S.. K.., L.. A..,
H.. Ö.., İ.. M.. ve E.. T..’nin askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçuna iştirak etmek
suçunu işledikleri iddiasıyla AsCK’nın 81’nci madde ve fıkrası gereğince yargılandıkları
görülmekle sanıklar hakkındaki yargılamada Askerî Mahkemenin görevli olup olmadığı
hususunun incelenmesinde;
Suçların işlendiği tarihler itibarıyla, emekli P.Bnb. L.. A.. dışındaki sivil şahıslar E.. S..,
S.. K.., H.. Ö.., İ.. M.. ve E.. T..’nin asker kişi sıfatlarının bulunmadığı, bu bağlamda,
inceleme konusu somut olayda, asker kişi ile asker olmayan kişilerin müştereken suç
işledikleri hususunda duraksama bulunmamaktadır.
Görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında
dikkate alınması gerektiğinden öncelikle göreve ilişkin mevzuattaki hükümlerin incelenmesi
ve suçun niteliğinin ortaya konulması gerekmektedir.
353 sayılı Kanunun “Askerî Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen ikinci
bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9’uncu maddesinde “Askerî Mahkemeler
kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askerî olan suçları ile bunların asker kişiler
aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri
suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” hükmü yer almaktadır.
Bu düzenlemeye göre bir davanın askerî mahkemenin görevine girmesi için asker
kişinin; askerî bir suç işlemiş olması veya suçu askeri bir kişiye karşı işlemiş olması veya
(suçu askerî mahalde işlemiş olması) veya suçu askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak
işlemiş bulunması gerekmektedir.
“Askerî suç” ise öğretide ve uygulamada;
a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir
anlatımla, Askerî Ceza Kanun’u dışında hiçbir ceza Kanun’u ile cezalandırılmayan suçlar,
b) Unsurları kısmen Askerî Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza Kanun’larında
gösterilen suçlar,
c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askerî suç haline dönüştürülen suçlar, olmak
üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.
Öte yandan, 29.06.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanunla 353 sayılı Kanun’un asker
olmayan (sivil) kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmalarını düzenleyen hükümleri
değiştirilerek, “Müşterek suçlar” başlıklı 12’nci maddesi; “Askerî mahkemelere ve adliye
mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi hâlinde, eğer suç Askerî
Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere; eğer suç
Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç ise, adliye mahkemelerine aittir.”,
“Barış zamanında sivil kişilerin Askerî Ceza Kanunu’na tabi suçlarında yargılama
merci” başlıklı 13’üncü maddesi; “Askerî Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75,
79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 131’inci maddelerinde yazılı suçlar, askerî mahkemelerin yargı
yetkisine tabi olmaya sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenirse; bu kişilerin
yargılanması, adli yargı mahkemeleri tarafından, Askerî Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak
suretiyle yapılır.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, asker kişilerle sivil kişilerin müştereken işledikleri Askerî Ceza
Kanunu’nda yazılı suçlarına askerî yargıda bakılacağına ilişkin 12’nci madde hükmü hariç
olmak üzere, asker olmayan (sivil) kişilerin barış zamanında işledikleri Askerî Ceza
Kanunu’nda yazılı suçlarından dolayı Askerî Yargıya tabi olmalarına tamamıyla son
verilmiştir.
Anayasa’nın “Mahkemelerin Kuruluşu” başlıklı 142’nci maddesinde; “Mahkemelerin
kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir” şeklinde
olduğu,
12.09.2010 tarihindeki referandumla kabul edilerek yürürlüğe giren 5982 sayılı
Kanun’la yapılan değişiklik sonucunda Anayasa’nın “Askerî Yargı” başlıklı 145’inci
maddesinde;
“Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu
mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine
veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait
davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.
Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz.
Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili
oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hâkim ve savcılarının
görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir...” hükümlerine yer verilmiştir.
Yapılan bu değişiklikle; 353 sayılı Kanun’un “Müşterek suçlar” başlıklı 12’nci maddesi;
“Askerî mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken
işlenmesi hâlinde, eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların
yargılanmaları askerî mahkemelere; eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç
ise, adliye mahkemelerine aittir.” şeklindeki metninin “eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda
yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere” ifadesi üst norm niteliğinde
olan Anayasanın 145’inci maddesine aykırı hale gelmiştir.
Askeri Yargıtay İçtihatlarında Anayasanın 145’inci maddesinde yapılan düzenleme ile
353 sayılı Kanunun 12’nci maddesinin kısmen değiştirilerek örtülü olarak yürürlükten
kaldırıldığı kabul edilmekte (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 25.11.2010 tarihli ve
2010/117-114 sayılı ile 04.02.2010 tarihli ve 2010/12-10 esas-karar sayılı, Askeri Yargıtay
4’üncü Dairesinin 28.09.2010 tarihli ve 2010/2233-2216 esas-karar sayılı kararları da bu
doğrultudadır) ise de 26.10.1963 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 353
sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 29.06.2006 tarihli ve
5530 sayılı Kanunla değişik, “Müşterek suçlar” başlıklı 12’nci maddesi; “Askerî
mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi
hâlinde, eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî
mahkemelere; eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç ise, adliye
mahkemelerine aittir” hükmünü amir olduğu, söz konusu madde metninin değiştirildiğine
ilişkin herhangi bir yasama işleminin olmadığı, halihazırda yürürlükte olan madde metninin
üst norm niteliğinde olan Anayasanın 145’inci maddesi metnine aykırı olması halinin yorumla
giderilemeyeceği değerlendirildiğinden, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve
Yargılama Usulü Kanununun 12’nci maddesinin “eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir
suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere” ifadesinin Anayasanın 145’inci
maddesine aykırı olması sebebiyle bu maddenin “eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir
suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere” ifadesinin iptalinin usul ve yasaya
uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz
konusu bölümünün de yer aldığı 12. maddesi şöyledir:
“Madde 12- Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir
suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise
sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı
olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
Başvuru kararında Anayasa’nın 145. maddesine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Fettah OTO, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Engin YILDIRIM, Nuri
NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla
22.9.2011 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin
esasının incelenmesine, oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Melek ACU tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
Başvuru kararında, 5982 sayılı Kanun ile Anayasa’nın 145. maddesinde değişiklik
yapılarak savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde
yargılanamayacağının hüküm altına alındığı, Anayasa’nın anılan maddesinde değişiklik
yapılmasına rağmen itiraz konusu kuralın halen mevcudiyetini koruduğu, böylece itiraz
konusu kuralın Anayasa’ya aykırı hale geldiği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 145.
maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İtiraz konusu kuralın da yer aldığı 353 sayılı Kanun’un “Müşterek Suçlar” başlıklı 12.
maddesinde, askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun
müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise sanıkların
yargılanmalarının askeri mahkemelerde; eğer suç Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir
suç ise adliye mahkemelerinde yapılacağı kural altına alınmıştır.
7.5.2010 günlü 5982 sayılı Kanun ile değiştirilen Anayasa’nın 145. maddesinde,
“Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu
mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine
veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait
davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan
kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar
ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde
adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” denilmiştir.
Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik gerekçesinde, askeri yargının görev alanının
yeniden düzenlendiği, mevcut hükümde askeri yargının görev alanının oldukça geniş
düzenlenmesi nedeniyle uluslararası belgelerde bu durumun eleştirildiği, askeri mahkemelerin
görev alanının demokratik hukuk devletinin getirdiği ölçüler çerçevesinde yeniden
tanımlandığı, getirilen düzenlemeyle askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların
yargılanmasıyla çağdaş ülkelerde olduğu gibi sınırlandırıldığı ve asker kişilerin sadece
askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri askeri suçlara ait davalarla sınırlı
tutulduğu, asker olmayan kişilerin savaş hali haricinde, askeri mahkemelerde
yargılanamayacağının anayasal teminat altında alındığı belirtilmiştir.
İtiraz konusu kurala göre, asker olmayan kişilerin asker kişilerle birlikte suç işlemeleri
durumunda işlenilen suç Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş ise bu kişiler askeri
mahkemelerde yargılanacaklardır. Ancak, Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik
gerekçesinde de belirtildiği üzere, savaş hali dışında asker olmayan kişilerin işledikleri suçlar
nedeniyle askeri mahkemelerde yargılanamayacağı anayasal olarak teminat altına alınmıştır.
Bu durumda, Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda itiraz konusu kural,
Anayasa’ya aykırı hale gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 145. maddesine aykırıdır. İptali
gerekir.
VI- İPTALİN DİĞER KURALLARA ETKİSİ
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrasında, kanunun belirli kurallarının iptali, diğer
kurallarının veya tümünün uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, bunların da Anayasa
Mahkemesince iptaline karar verilebileceği öngörülmektedir.
353 sayılı Kanun’un 12. maddesinde yer alan “…eğer suç Askeri Ceza Kanun’unda
yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere …” bölümünün iptali
nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan iptal edilen bölümünün öncesinde ve sonrasında
kalan “Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun
müştereken işlenmesi halinde … eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise
adliye mahkemelerine aittir.” bölümünün de 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4)
numaralı fıkrası gereğince iptali gerekir.
VII- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, 6216 sayılı
Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
25.10.1963 günlü, 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak
hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edecek nitelikte olduğu görüldüğünden, Anayasa’nın
153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası
gereğince iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay
sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VIII- SONUÇ
1- 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü
Kanunu’nun 12. maddesinin “… eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların
yargılanmaları askeri mahkemelere…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve
İPTALİNE,
2- 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinde yer alan “… eğer suç Askeri Ceza Kanununda
yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere…” bölümünün iptali nedeniyle
uygulanma olanağı kalmayan maddenin kalan bölümünün de, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4)
numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE,
3- 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa’nın 153.
maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince İPTAL
HÜKMÜNÜN,
KARARIN
RESMÎ
GAZETE’DE
YAYIMLANMASINDAN
BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
20.9.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/45
Karar Sayısı: 2012/125
Karar Günü: 20.9.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR :
1- Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi
(Esas Sayısı: 2012/45)
2- Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi (Esas Sayısı: 2012/52)
İTİRAZLARIN KONUSU : 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler
Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinin (C) bendinin, Anayasa’nın 2.,10.,
36., 37. ve 145. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAYLAR
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil memur olan sanıklar hakkında icbar suretiyle
irtikap ve emre itaatsizlikte ısrar suçlarından açılan kamu davalarında, itiraz konusu kuralın
Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkemeler, iptali için başvurmuşlardır.
II- İTİRAZLARIN GEREKÇELERİ
A- 2012/45 Esas Sayılı İtiraz Başvurusunun Gerekçe Bölümü Şöyledir:
“Sanık hakkında Genelkurmay Askeri Savcılığının 17 Ekim 2011 gün ve 2011/195-105
esas ve karar sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK.nun 250/1 nci maddesinde düzenlenen
icbar suretiyle irtikap suçundan kamu davası açılmış olup, bu suçtan Mahkememizde
yargılaması devam etmektedir. Sanık hakkında mahkememizde yargılama devam ederken
Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 16.02.2012 gün ve 2012/6- 21 E.K. sayılı kararı ile özetle;
“Svl.Me. M.. G.. İ.. hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ve 28
Kasım 2011 tarihinde büyük daire tarafından temyiz talebinin reddedilmesi üzerine kesinleşen
Ocak 2012 tarihinde UYAP’ta yayınlanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2 nci Dairesinin
45912/06 numaralı kararı ve T.C. Anayasası’nın 2, 36, 37 ve 90 ncı maddeleri dikkate
alınarak Milli Savunma Bakanlığında veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil
memurların askeri mahkemelerde yargılanmaları sonucu verilecek kararların, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesince adil yargılama hakkının ihlali olarak kabul edileceği anlaşıldığından,
AİHM.’nin sözleşmeyi yorumlamaya yetkili tek organ olması nedeniyle sözleşmeye
aykırılığını saptadığını Türk yasalarının (MSB. ve TSK.’da görevli sivil memurların askeri
mahkemelerde yargılanmalarına olanak tanıyan düzenlemelerin) uygulanmaması, sanığın adil
yargılama hakkının ihlal edilmemesi bakımından somut olayda adliye mahkemelerinde
yargılanmasının sağlanması gerektiğini belirterek, başka bir suçtan yargılanan Svl.Me.
Y.S.’nin Anayasa’nın 90 ncı maddesinin son fıkrası kapsamında uluslararası anlaşma esas
alınarak yargı yerinin belirlenmesi, sanığın yargılamasının adliye mahkemelerinde yapılması
gerektiği yönünde mahkumiyet hükmünün görev yönünden bozulmasına” karar vermiştir.
Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.02.2012 gün ve 2012/6-21 E.K. sayılı kararları
ile atıfta bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2 nci Dairesinin 45912/06 numaralı
kararı sonrasında ortaya çıkan görev hususundaki hukuksal durumun değerlendirilmesi
açısından öncelikle mevcut iç hukuk mevzuatının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, 5982 sayılı Yasa ile değiştirilen “Askeri Yargı”
başlıklı 145/1-3’üncü maddesinde, askeri yargının görev alanı;
“Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu
mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine
veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait
davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.
Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz.
Askeri mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili
oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hakim ve savcılarının
görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
5982 sayılı Yasa ile değiştirilen ve henüz Anayasaya uyumla ilgili düzenlemelerin,
kanunlaşmaması sebebi ile 353 sayılı Kanun’a yansıtılmayan Anayasa hükümlerine göre,
savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin Askeri Mahkemede yargılanması söz konusu
değildir.
Asker kişi tanımı Anayasa’da yapılmamakla birlikte, 353 sayılı Askeri Mahkemeler
Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Asker kişiler” başlıklı 10’uncu maddesinde; bu
Kanun’un uygulanmasında kimlerin asker kişi sayılacağı, 1632 sayılı Askeri Ceza
Kanunu’nun “Askeri şahıslar” başlıklı 3’üncü maddesinde de; kimlerin askeri şahıs olduğu
sayma yöntemi ile gösterilmiştir. Bu maddelerde gösterilmeyen/sayılmayan kişilerin “sivil
kişiler” olarak kabul edilmesi gerektiği hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Öte yandan, 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 2/2’nci maddesinde, Asker;
“Askerlik mükellefiyeti altına giren şahıslarla (Erbaş ve erler) özel kanunlarla Silahlı
Kuvvetlere intisabeden ve resmi bir kıyafet taşıyan şahsa denir.” şeklinde tanımlanmıştır. 211
sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 2/2’nci maddesinde belirtilen asker tanımı açısından temel
kriterin özel biçime sahip, ayırıcı özelliklere sahip, yasalarla belirlenen rütbe, işaret gibi
semboller taşıyan, asker kişiyi diğer kişilerden ayıran resmi bir kıyafet taşıma olduğu açıktır.
As.C.K.nın 3/2’nci maddesinde (4551 sayılı Kanun ile yapılan bu düzenlemenin
(değişikliğin), Anayasa Mahkemesinin 25.11.2005 tarihli ve 2003/34 Esas-2005/91 Karar
sayılı kararıyla, Anayasa’nın 2, 10, 19, 38, 128 ve 129’uncu maddelerine aykırı olmadığına
karar verilmiştir), “Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda
çalışan Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 04.01.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115’inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile
sınırlıdır.” şeklinde yer alan ifadeyle, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan
sivil personelin As.C.K’nın uygulaması anlamında asker kişi sıfatları sınırlandırılmıştır
(Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 01.02.2001 tarihli ve 2001/7-13 sayılı kararı).
211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 115’inci maddesi; “Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil
memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu Kanunun
askerlere tahmil ettiği, sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından:
a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap
ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salahiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması
icabeden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir.
b) Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup bu
Kanunun 14’üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar.
Hilafına hareket edenler askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olurlar.”
Aynı Kanun’un 14’üncü maddesi ise; “Ast; amir ve üstüne umumi adap ve askeri
usullere uygun tam bir hürmet göstermeye, amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve
nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur.
Ast muayyen olan vazifeleri, aldığı emri vaktinde yapar ve değiştiremez, haddini
aşamaz. İcradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir.
İtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler, sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai
müeyyidelerle men olunur.” hükümlerini içermektedir.
Bu itibarla, madde metinlerinden açıkça anlaşılacağı üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinde
görevli tüm sivil personelin emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda oldukları,
İç Hizmet Kanunu’nun 14’üncü maddesinde asta yüklenen görevleri aynen yapmaya mecbur
oldukları, aksine hareket edenlerin askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olacakları
belirtilmiştir. Buna göre ve yerleşmiş Askeri Yargıtay İçtihatları da nazara alındığında Milli
Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tüm sivil personel, Askeri Ceza
Kanununda yazılı, “amiri tehdit”, “amire hakaret”, “amire mukavemet”, “amire fiilen
taarruz”, “emre itaatsizlikte ısrar” gibi askeri cürümleri; 477 sayılı Disiplin Suç ve Cezaları
Hakkındaki Kanunda yazılı, “amire saygısızlık”, “emre itaatsizlik”, “amire bilerek doğru
söylememek” gibi disiplin suçlarını işleyebileceklerdir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun
05.06.2003 tarihli ve 2003/57-56 sayılı kararı).
Ancak askeri yargının görev alanını kişi yönünden belirleyen ve Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının, 5982 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki “Askeri Yargı” başlıklı 145 nci
maddesi ile uyumlu bulunduğu görülen 353 sayılı Kanun’un 10/C-D maddesinde; “Milli
Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil
personel” ile “Askeri işyerlerinde çalışan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler”de, asker kişi
olarak sayılmıştır.
Dolayısıyla, 211 sayılı Kanun’un tanımlamasından farklı olarak, esasen üniforma
giymeyen ve silah taşımayan TSK bünyesindeki sivil personel, hiçbir ayrım gözetilmeksizin,
“askeri suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili
olarak işledikleri suçları” yönünden, diğer asker kişiler gibi Askeri Mahkemelerinin
yargılamasına tabi tutulmuşlardır.
Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel ile işçilerin
yargılanmasına ilişkin yasal düzenlemeler belirlendikten sonra, bu aşamada, adil yargılanma
hakkının ayrılmaz bir parçası olan doğal yargıç ilkesinin tanımlanması gerekmektedir.
Davayı görecek yargıcın, suçun işlenmesinden önce yasa ile belli edilmesini öngören
doğal yargıç ilkesi, Anayasa’nın 37’nci maddesinde, hiç kimsenin kanunen tabi olduğu
mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağı, ayrıca, bir kimseyi kanunen tabi
olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip
olağanüstü mercilerin kurulamayacağı, şeklinde düzenlenmiştir.
Nihayetinde, dar anlamda “doğal yargıç” kavramı, suçun işlenmesinden önce yasayla
belli edilmiş yargıç diye tanımlanmakta olup, askeri yargının görev alanını düzenleyen
mevzuat sistematiğine bakıldığında, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan
sivil personel ile işçilerin yargılanmasını, “askeri suçları ile bunların asker kişiler aleyhine
veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçları” yönünden Askeri
Mahkemelere tabi kılan yasal düzenlemenin, şeklen doğal yargıç ilkesine uygun olduğu
hususunda duraksama bulunmamaktadır.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de, 20.11.1990 tarihli ve 1990/13 Esas-1990/30 Karar
sayılı kararında; yargılama makamlarının suçun işlenmesinden veya çekişmenin meydana
gelmesinden sonra kurulmasına veya yargıçların atanmasına engel oluşturan, sanığa veya
davanın yanlarına göre yargıç atanmasına olanak vermeyen “doğal yargıç” ilkesini, dar
anlamda kabul etmektedir.
Doğal yargıç ilkesinin, geniş anlamda yorumlanması ve adil yargılanma ilkesinin
“mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı” ilkesiyle sıkı bir ilintisinin bulunduğu açıktır.
Anayasa’nın 90/5’inci maddesinde yer alan “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş
Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası
ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve
özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler
içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas
alınır.” şeklindeki hükümle, iç hukukumuzun bir parçası haline gelen ve mahkemelerce re’sen
dikkate alınması hususunda duraksama bulunmayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin
(AİHS) “Adil yargılama hakkı” başlıklı 6’ncı maddesinde;
“1. Her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada
kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan, kanuni, müstakil ve
tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve aleni
surette dinlenmesini istemek hakkını haizdir.
Hüküm aleni olarak verilir, şu kadar ki demokratik bir toplulukta amme intizamının
veya milli güvenliğin veya ahlakın yararına veya küçüğün menfaati veya davaya taraf
olanların korunması veya adaletin selametine zarar verebileceği bazı hususi hallerde,
mahkemece zaruri görülecek ölçüde, aleniyet davanın devamınca tamamen veya kısmen basın
mensupları ve halk hakkında tahdit edilebilir.
2. Bir suç ile itham edilen her şahıs suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum
sayılır.
3. Her sanık ezcümle:
a) Şahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir
dille ve etraflı surette haberdar edilmek,
b) Müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak,
c) Kendi kendini müdafaa etmek veya kendi seçeceği bir müdafii veya eğer bir müdafii
tayin için mali imkanlardan mahrum bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkeme
tarafından tayin edilecek bir avukatın meccani yardımından istifade etmek,
d) İddia şahitlerini sorguya çekmek veya çektirmek, müdafaa şahitlerinin de iddia
şahitleriyle aynı şartlar altında davet edilmesini ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek,
e) Duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın
yardımından meccanen faydalanmak,
haklarına sahiptir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Hemen bu bağlamda belirtmek gerekir ki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
2’nci Dairesinin İçen-Türkiye No: 45912/06 kararıyla, özetle; askeri mahkemelerin yargılama
yetkisinin, zorunlu haller ve gerekçeler (her bir vaka için somut olması) dışında sivil kişilere
uygulanmaması gerektiğini ve yasal dayanağının açık ve öngörülebilir olması gerektiğini,
somut olayda sivil bir kişi olan sanığın askeri mahkemede yargılanmasını haklı çıkaracak
gerekçelerin oluşmadığı kanaatiyle, ulusal yargı tarafından öngörülse bile, sivil kişi olan
sanığın, ordu mensubu hakimler tarafından yargılanmalarından dolayı bu mahkemelerin
bağımsızlığına ve tarafsızlığına dair duydukları şüphe gerekçesiyle, askeri mahkemelerin
sivilleri yargılama yetkilerinin AİHS’nin 6/1’inci maddesine aykırı olduğuna karar verilmiştir.
AİHS’nin 6’ncı maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkına altlanan kavramlar,
yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma, makul sürede yargılanma, açık (aleni)
yargılama, vicahilik, masumiyet karinesi, silahların eşitliği ilkesi, sanık hakları şeklinde
özetlenebilir. Ancak, AİHM’nin söz konusu kararının içeriğinde, daha önceki kararlarına da
atıfta bulunarak, adil yargılanma hakkı kapsamında bağımsız ve tarafsız mahkeme kavramına
dayandığı görülmektedir.
Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.02.2012 tarihli ve 2012/6-21 sayılı kararında,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2’nci Dairesinin İçen-Türkiye No: 45912/06 kararı
gözetilerek, Anayasa’nın 90/5’inci maddesi uyarınca, AİHS’nin 6/1’inci maddesi
doğrultusunda (353 sayılı Kanun’un 10/C-D maddesinin uygulanması olanağının kalmadığı)
görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar
verilmiş ise de;
“Mevzuat hükümlerinin yorumlanmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
içtihatlarının yön göstericiliğinden faydanılması gerektiği izahtan vareste olmakla birlikte,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının doğrudan iç mevzuat hükümlerini ortadan
kaldırma yeteneğinin bulunmadığı, Anayasanın 90/5’inci maddesinin bu yönde bir yorumda
bulunulmasına elverişli olmadığı hususunda duraksama bulunmamalıdır.
Zira, Anayasa’nın 90/5’inci maddesinde, “temel hak ve özgürlüklere ilişkin
milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” şeklinde yer
verilen ifadedeki uyuşmazlığın, sözleşme ile iç hukuk metinleri arasındaki somut farklılıklar
olarak algılanması gerekmektedir.
AİHM’nin içtihadıyla, iç hukukta yer alan ve usulüne göre yürürlüğe girmiş bulunan
normların ortadan kaldırılabileceğine ilişkin bir kabulün, ceza yargılamasında mutlak
aranması gereken, yasal dayanağın açık ve öngörülebilir olması kuralına aykırılık
oluşturacağı, hukuk kurallarının açık veya örtülü olarak ortadan kaldırılmasına ilişkin ilkelerle
de bağdaşmayacağı açıktır.
Mevzuatın, içtihat doğrultusunda yorumlanması suretiyle uygulanması olanağı
bulunmadığı hallerde, diğer bir deyişle AİHM içtihadının, mevzuat değişikliğini gerekli
kılması halinde, meclisin içtihadın yorumuna uygun şekilde söz konusu kanun değişikliğini
yapması gerekmektedir. Nitekim, DGM’lerde askeri hakimlerin bulunmasına ilişkin
düzenleme de, mevzuat değişikliğiyle AİHS’nin yorumuna (AİHM içtihadına) uygun hale
getirilmeye çalışılmıştır. Benzer yöntem, üye devletlerin bir çoğu tarafından uygulanmakta,
esasen sistem de buna ilişkin bir mekanizmayı (AİHS’nin 46/2’nci maddesi) bünyesinde
barındırmaktadır.
Diğer taraftan, sadece o davaya özgü olarak tespit edilen aykırılığın iç hukukta
yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle, AİHS’nin 46/1 inci maddesi
kapsamında AİHM’nin kararlarına uyulması zorunluluğunun karşılanması da, mevzuat
değişikliği gerektiren durumlarda seri olarak AİHS’ne aykırılık oluşturan kararlar alınmasına
engel olmayacağı açıktır.
Dolayısıyla, somut olayda, herhangi bir yasa değişikliğine gidilmediğine göre,
kanımızca, AİHM içtihadının iç hukuk normunu kendiliğinden ortadan kaldırma olanağı da
bulunmadığına göre, yargı olarak çözümü iç hukukumuzun mekanizmaları içinde aramak ve
bulmak gerekir.
Anayasa’nın 152’nci maddesine göre, uygulanmakta olan kanun hükmünün Anayasa
hükümlerine aykırı olduğu kanısına varıldığında, Anayasa Mahkemesine başvurulması ve bu
konuda karar verilinceye kadar da davanın geri bırakılması mümkün bulunmaktadır.
AİHM’nin kararı, mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramına dayanmakta olup,
Anayasa’nın 36/1’inci maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Askeri Yargı
organlarının kuruluşunun, işleyişinin, askeri hakimlerin özlük işlerinin, askeri savcılık
görevlerini yapan askeri hakimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkilerinin,
mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenleneceğine”
dair Anayasa’nın 145’inci maddesinin, AİHS’nin 6’ncı maddesinde tanımlanan adil
yargılanma hakkına altlanan mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramlarını karşıladığı
ve desteklediği görülmektedir.
Ayrıca Hukuk devleti ilkesi Anayasanın 2 nci maddesinde düzenlenmiş olup, 10 ncu
maddede ise eşitlik ilkesi düzenlenmiştir. Anayasanın eşitlik ilkesi gereği eşitlik her bakımdan
aynı hukuki durumda olanlar arasında aranacak bir özellik olup, farklı durumdakilere farklı
kurallar uygulanması eşitliği bozmaz ise de, kişilerin farklı kurallara tabi tutulmalarının haklı
nedenlere dayanıyor olması gerekmektedir. Kişilerin farklı kurallara tabi tutulmaları haklı
nedenlere dayanmıyorsa eşitlik ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Anayasa Mahkemesi kararlarında
eşitlik ilkesine aykırılığın hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturacağı kabul edilmektedir.
Bu anlamıyla savaş ve yakın savaş tehdidi dışında MSB ve TSK.lerinde görev yapan ancak
üniforma taşımayan sivil personel ve işçilerin, diğer sivillerden ayrı bir yargılama rejimine
tabi tutulmasının haklı nedenlere dayandığının kabulünü gerektirir hukuki argümanların
varolmadığı da açıktır.
Diğer taraftan, objektif olarak herkes tarafından asker kişi olarak algılanan Türk Silahlı
Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında görevli resmi kıyafet taşıyan personelin de, Anayasamız
ve 353 sayılı Kanunda belirtilen şekilde işlediği suçları açısından bağımsız ve tarafsız bir
mahkemece yargılanmayı isteme hakkına sahip olduğunu ve bu hakka tüm makamlarca
(mevzuatı belirleyen ve mevzuata uygun yargılamayı yapan) saygı gösterilerek hareket
edilmesi gerektiğine işaret edildikten sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında
çalışan sivil personel ile işçilerin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, sübjektif yönden bağımsız ve
tarafsız olduklarında hiçbir kuşku bulunmayan, fakat görünümü ve algılanması yönünden
(objektif olarak) bağımsızlığı ve tarafsızlığı bakımından kuşku duyulabilen askeri yargıya tabi
olmasının adil yargılanma hakkına altlanan mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı
kavramları bağlamında Anayasa hükümlerine aykırılık oluşturduğu kanaatindeyiz.
Bu itibarla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin dayanmış olduğu Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesinin 6/1’inci maddesinde belirtilen adli yargılanma hakkı, Anayasa’nın
36’ncı maddesinde doğrudan düzenlenmiş ve bu ilkeyi destekleyici hükümler ve hukuk
sistemimizin işleyişi ve bütünlüğü açısından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2’nci
Dairesinin İçen-Türkiye No: 45912/06 kararı da dikkate alınarak, 353 sayılı Kanun’un 10/C-D
maddeleri, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 3 ncü maddesinin 1 nci fıkrasındaki “Milli
Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel”
ibaresi, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrasının Anayasa’nın 2,
10, 36 ve 145’inci maddelerine aykırılık oluşturduğu anlaşılmış ise de; Anayasamızın,
Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi başlıklı 152 nci maddesinde bir
davaya bakmakta olan mahkemenin davada uygulanacak bir kanun yada kanun hükmünde
kararnamenin hükümlerinin Anayasaya aykırılığını ileri sürebileceğinin belirtilmesi
karşısında, müsnet davada uygulanacak Kanun hükmünün 353 sayılı Kanun’un 10/C maddesi
olması sebebiyle 353 sayılı Kanun’un 10/C maddesinin Anayasa’nın 2, 10, 36 ve 145’inci
maddelerine aykırılık oluşturması nedeniyle, bu fıkranın iptali istemiyle T.C. Anayasasının
152 nci maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, gerekçeli kararın ve dava
dosyasının onaylı suretinin Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.”
B- 2012/52 Esas Sayılı İtiraz Başvurusunun Gerekçe Bölümü Şöyledir:
“353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun “Asker
kişiler” başlıklı 10’uncu maddesinde, bu Kanun’un uygulanmasında kimlerin asker kişi
sayılacağı, 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun “Askerî şahıslar” başlıklı 3’üncü maddesinde
de kimlerin askerî şahıs olduğu sayma yöntemi ile gösterilmiş, bu maddelerde
gösterilmeyen/sayılmayan kişilerin “sivil kişiler” olduğu kabul edilmiştir.
353 sayılı Kanun’un 10/C bendine göre Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı
Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel bu Kanunun uygulanmasında asker
kişi sayılırlar.
1632 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesine göre Milli Savunma Bakanlığı veya Türk
Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel bu Kanunun
uygulanmasında askeri şahıs olup, bu şahısların asker kişi sıfatları 211 sayılı İç Hizmet
Kanunu’nda sayılan yükümlülükleri ile sınırlıdır.
18.10.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın;
“Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2’nci maddesinde;
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde,
insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
“Hak arama hürriyeti” başlıklı 36’ncı maddesinde;
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı
ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”
“Tabi hâkim” ilkesini somut hâle getiren “Kanuni hâkim güvencesi” başlıklı 37’nci
maddesinde;
“Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu
doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.”
“Milletlerarası antlaşmaları uygun bulma” başlıklı 90’ıncı maddesinde;
“...Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir.
Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası
antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek
uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”
“Mahkemelerin kuruluşu” başlıklı 142’nci maddesinde;
“Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla
düzenlenir.”
“Askerî Yargı” başlıklı 145’inci maddesinde;
“Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu
mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine
veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait
davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.
Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz…”
hükümlerine yer verilmiştir.
353 sayılı Kanun’un;
“Genel görev” başlıklı 9’uncu maddesi, Anayasa’nın 145’inci maddesinin 1’inci
fıkrasındaki düzenlemeyi aynen içermektedir. (12.09.2010 tarih ve 5982 sayılı Anayasa
Değişikliği Kanununun 15 nci maddesi ile “askeri mahal” ibaresi Anayasadan ve zimnen bu
kanundan kaldırılmıştır)
“Barış zamanında sivil kişilerin Askerî Ceza Kanununa tabi suçlarında yargılama
merci” başlıklı 13’üncü maddesinde;
“Askerî Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114
ve 13l’inci maddelerinde yazılı suçlar, askerî mahkemelerin yargı yetkisine tabi olmayan sivil
kişiler tarafından barış zamanında işlenirse; bu kişilerin yargılanması, adli yargı mahkemeleri
tarafından, Askerî Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılır.” Hükmü yer
almaktadır.
09.07.2009 tarihli ve 27283 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918
sayılı “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 6’ncı
maddesi ile, 5271 sayılı CMK’nın 3’üncii maddesine eklenen 2’nci fıkra;
“Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askerî Ceza Kanununda veya diğer
kanunlarda yer alan askerî mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker
kişilerle iştirak hâlinde işlemesi durumunda asker olmayan kişilerin soruşturmaları
Cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adli yargı mahkemeleri tarafından yapılır.” hükmünü
içermektedir.
Bu düzenlemelerde de görüldüğü gibi, askerî mahkemelerde askerlerin yargılanması
kural, asker olmayan kişilerin yargılanması ise savaş zamanına özgü olarak istisnadır.
353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunun’da değişiklik
yapan 5530 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde;
“Türkiye, Birleşmiş Milletler düzeyinde insan hak ve hürriyetlerine ilişkin sözleşmeleri
ve İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeyi (Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesini) kabul etmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkını
tanımıştır. Bu sözleşmelerde, adil yargılanma hakkı ve bunun gerekleri olan suçsuzluk
karinesi, susma hakkı, silahların eşitliği ilkeleri ve savunma hakları gibi hükümler yer
almaktadır. Bu hükümler, bugün artık Türk iç hukukunun uyulması zorunlu kısımları hâline
gelmiştir. Söz konusu sözleşme hükümleri, mahkemelerimiz tarafından doğrudan
uygulanmakta, Anayasa Mahkemesince de destek norm kullanılmaktadır…
Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı’nda
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü
alanlarında kaydedilecek gelişmeleri sürekli olarak izleyeceği, Avrupa Birliği müktesebatına
uyum çalışmalarını düzenli şekilde değerlendireceği ve bu çalışmaların hızlandırılması için
gerekli önlemleri alacağı belirtilmiştir. Ulusal Programda, yargının işlevselliği ve verimliliği
bölümünde orta vadede Askeri Ceza Kanunu ile Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama
Usulü Kanunumun gözden geçirilmesi de öngörülmüştür. Ayrıca, Ulusal Programda
öngörülen hedefler doğrultusunda hazırlanan 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile Anayasada
yapılan bazı değişikliklerin askerî yargıya da yansıtılması gerekmektedir.
Bu bağlamda, Anayasa’nın bazı maddelerinde yapılan savaş ve çok yakın savaş tehdidi
hâllerinde bile ölüm cezasının verilmemesine dair değişikliklerin askerî yargıya yansıtılması,
sivillerin askerî yargıya tabi oldukları hâller incelenerek mümkün olduğu ölçüde sivillerin
askerî mahkemede yargılanmalarına son verilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu
çalışmalarda, askerî yargıda karşılaşılan bazı sorunların ve yargılamanın uzamasına neden
olan hâllerin giderilmesi de amaçlanmıştır.” gerekçelerine yer verilerek, Avrupa Birliğine
uyum sürecinde Ulusal Program kapsamında yapılan çalışmalarda, sivillerin mümkün olduğu
ölçüde askerî mahkemede yargılanmalarına son verilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, emsal nitelikteki 4.5.2006 tarihli ve 47533/99
sayılı Ergin/Türkiye kararında; “AİHM, bu yaklaşımında son on yıldır, askerî mahkemelerin,
sivillere suçluluk isnadında bulunmalarını sınırlayan bir eğilimin mevcut olduğunu onaylayan
uluslararası seviyedeki gelişmelerden destek almaktadır. Bu bağlamda, ilgili BM alt
komisyonuna sunulan, adaletin askerî mahkemeler aracılığıyla uygulanması üzerine
hazırlanan rapordan bahsedilmelidir. Raporun 4 numaralı maddesinde; ‘Askerî mahkemelerin,
prensip olarak, sivilleri yargılama konusunda yargı yetkisi bulunmamalıdır. Her koşulda
Devlet, herhangi bir nitelikteki cezai bir suçla itham edilen sivillerin, sivil mahkemelerce
yargılanmasını garanti etmelidir.’ yazılıdır. Askerî mahkemelerin, silahlı kuvvetler içerisinde
düzen ve disiplini sağlama amacıyla, çeşitli yasalarca kurulmuş olduğunu vurgulayan
Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi de benzer bir görev üstlenmiştir (Bkz., Cantoral
Benavides/Peru, 18.8.2000, C Serisi no: 69, 75). Bu nedenle, askerî mahkemelerin yargı
yetkileri, görevlerini icra ederken suç işlemiş askerî personeli kapsamalıdır…
Askerî adaletin gücü, bu tür bir durumu haklı çıkaracak, zorlayıcı nedenlerin
bulunmadığı ve bulunsa bile, açık ve öngörülebilir yasal bir temele dayanmadığı müddetçe
sivil kişileri kapsamamalıdır. Sözkonusu nedenlerin mevcudiyeti, her bir özel davada
kanıtlanmalıdır. İç mevzuatın, in abstracto, askerî mahkemelere belli suç türlerini atfetmesi
yeterli değildir. Davaların bu tür bir tutumla, in abstracto, görüldüğü durumlarda, ilgili sivil
vatandaşların konumu, sivil mahkemelerce yargılanan vatandaşların konumundan farklı
olabilir. Askerî mahkemeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartları ile sivil
mahkemelerle aynı seviyede uyumlu olsa bile farklı niteliklerine ve mevcut olma nedenlerine
bağlı olarak muamelede görülen farklılıklar, mahkemeler huzurunda özellikle ceza
davalarında mümkün olduğunca kaçınılması gereken eşitsizlik problemlerine yol açabilir. ...
Askerî bir mahkemenin silahlı kuvvetler mensubu olmayan bir kişiyi yargılama yetkisine
sahip olduğu adli bir sistemin, söz konusu mahkemenin bağımsızlığını temin eden yeterli
teminatlar mevcut olsa dahi, mahkeme ve ceza davasındaki taraflar arasında muhafaza
edilmesi gereken mesafeyi sıfıra indirgediği varsayılabilir.
Yukarıda belirtilenlerin ve özellikle uluslararası düzeydeki durumun ışığında, AİHM
askerlik hizmeti aleyhine propaganda yapmaya ilişkin itham edilen sivil bir kişi olarak
yalnızca askerî personelden oluşan bir mahkemede yargılanan başvuranın, davada bir taraf
olarak nitelendirilebilecek askeri hakimlerin huzuruna çıkmakta endişe duymasının
anlaşılabilir olduğunu değerlendirmektedir. Dolayısıyla, başvuran, askerî mahkemenin
gereksiz yere taraflı düşüncelerden etkilenebileceği konusunda haklı bir endişe duyabilir. Bu
nedenle, başvuranın, söz konusu mahkemenin bağımsızlık ve tarafsızlığına ilişkin şüpheleri
haklı olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı
maddesinin 1’inci fıkrası ihlal edilmiştir.” denilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, sivil kişi olan ve asker kişilerle müştereken
işlediği askerî bir suçtan dolayı askerî mahkemelerde yargılanarak mahkûm olan
başvuranlarla ilgili olarak: Özel ve diğerleri hakkındaki 31.1.2008 tarihli ve 37626/02 sayılı,
Erükçü hakkındaki 13.11.2008 tarihli ve 4211/02 sayılı, kararları ile de; benzeri gerekçelerle,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” başlığını taşıyan 6’ncı
maddesinin 1’inci fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
BM İnsan Hakları Komitesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin
14’üncü maddesine ilişkin 1984 tarihli Genel Yorumunda, üye devletlere, “... Sözleşme
bu kategorideki mahkemelerin kurulmasını yasaklamaz iken, Sözleşmede öngörülen koşullar
bu mahkemelerde sivillerin yargılanmasının çok istisnai durumlarda olmasını ve 14. maddede
öngörülen tüm garantileri gerçekten sağlaması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. ...”
uyarısında bulunmuştur.
Komite, Polonya hakkında hazırladığı 1999 yılındaki raporunda da, “Komite, askerî
mahkemelerin sivilleri yargılama yetkisine ilişkin bilgiden endişe duymaktadır; usule ilişkin
son zamanlarda yapılan sınırlamalara rağmen, Komite, bir ordu mensubu tarafından öncelikli
olarak işlenen suça bir şekilde iştirak eden tüm şahısların askerî mahkeme tarafından
yargılanmasının daha uygun olacağı şeklindeki gerekçeyi kabul etmemektedir.” (İnsan
Hakları Komitesinin Sonuç Gözlemleri: Polonya, Doc. CCPR/C/79/ Add. 110, 29 Temmuz
1999, s.21).
Sonucuna ulaşarak; sivillerin asker kişilerle iştirak hâlinde işledikleri suçlara dahi askerî
mahkemelerde bakılmaması gerektiğini vurgulamıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 31 Mayıs 2011 tarihli ve 45912/06 başvuru numaralı
İÇEN-TÜRKİYE kararı ile Devlet Memuru statüsünde TSK bünyesinde görev yapan
personelin Askeri Mahkemelerde yargılanmasının AİHS.’nin 6/1 nci fıkrasına aykırı olduğuna
karar vermiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; 353 sayılı Kanun’un 10/C bendine göre Milli Savunma
Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personelin bu
kanunun uygulanmasında asker kişi sayılmasına ilişkin hükmün, Anayasa’nın 145/2 nci
fıkrasında yer alan savaş hali haricinde sivillerin askeri mahkemede yargılamayacağı kuralı
nci maddesindeki hukuk devleti niteliği, 10 ncu maddesindeki eşitlik ilkesi ve 37 nci
maddesindeki hiç kimsenin kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercide
yargılanamayacağı ilkesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmış, Askeri Savcılığın Anayasaya
aykırılık iddiası ciddi bulanarak Anayasa Mahkemesine başvurulması gerekmiştir.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz
konusu bendin de yer aldığı 10. maddesi şöyledir:
“ASKER KİŞİLER:
Madde 10- (Değişik: 8/6/1972 - 1596/1 md.)
Bu Kanunun uygulanmasında aşağıda yazılı olanlar asker kişi sayılırlar:
A) (Değişik: 29/6/2006 – 5530/2 md.) Muvazzaf askerler; subaylar, astsubaylar, askerî
öğrenciler, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler,
B) Yedek askerler (Askeri hizmette bulundukları sürece),
C) Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında
çalışan sivil personel,
D) Askeri işyerlerinde çalışan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler,
E) Rızası ile Türk Silahlı Kuvvetlerine katılanlar,
F) (Mülga: 29/6/2006-5530/62 md.)”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararlarında, Anayasa’nın 2., 10., 36., 37. ve 145. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince, 17.5.2012 gününde yapılan ilk
inceleme toplantılarında, 2012/45 esas sayılı dosyada ve 2012/52 esas sayılı dosyada eksiklik
bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- BİRLEŞTİRME KARARI
25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü
Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin iptaline karar verilmesi istemiyle
yapılan 2012/45 esas sayılı ve 2012/52 esas sayılı itiraz başvurularına ilişkin davaların,
aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle BİRLEŞTİRİLMESİNE, 2012/52 esas sayılı dosyanın
esasının kapatılmasına, esas incelemenin 2012/45 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine,
17.5.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararları ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Melek ACU tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
Başvuru kararlarında, 5982 sayılı Kanun ile Anayasa’nın 145. maddesinde değişiklik
yapılarak savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde
yargılanamayacağının hüküm altına alındığı, Anayasa’nın anılan maddesinde değişiklik
yapılmasına rağmen itiraz konusu kuraldaki bendin halen mevcudiyetini koruduğu, böylece
itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı hale geldiği belirtilerek Anayasa’nın 145. maddesine
aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İtiraz konusu kuralda, 353 sayılı Kanun’un uygulanmasında Milli Savunma Bakanlığı
veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personelin asker kişi
sayılacağı belirtilmiştir.
7.5.2010 gün ve 5982 sayılı Kanun ile değiştirilen Anayasa’nın 145. maddesinde,
“Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu
mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine
veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait
davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan
kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar
ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde
adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” denilmektedir.
Anayasa’nın 145. maddesinin gerekçesinde, askeri yargının görev alanının yeniden
düzenlendiği, mevcut hükümde askeri yargının görev alanının oldukça geniş düzenlenmesi
nedeniyle uluslararası belgelerde bu durumun eleştirildiği, askeri mahkemelerin görev
alanının demokratik hukuk devletinin getirdiği ölçüler çerçevesinde yeniden tanımlandığı,
getirilen düzenlemeyle askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların yargılanmasıyla
çağdaş ülkelerde olduğu gibi sınırlandırıldığı ve asker kişilerin sadece askerlik hizmet ve
görevleriyle ilgili olarak işledikleri askeri suçlara ait davalarla sınırlı tutulduğu, asker
olmayan kişilerin savaş hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağının anayasal
teminat altında alındığı belirtilmektedir.
İtiraz konusu kurala göre, Milli Savunma Bakanlığında veya Türk Silahlı Kuvvetleri
kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel asker kişi sayılmakta ve buna bağlı olarak
anılan kişilerin herhangi bir suç işlemeleri durumunda askeri mahkemelerde yargılanmaları
söz konusu olmaktadır. Ancak, Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik gerekçesinde de
belirtildiği üzere, savaş hali dışında asker olmayan kişilerin işledikleri suçlar nedeniyle askeri
mahkemelerde yargılanamayacağı anayasal olarak teminat altına alınmıştır. Bu durumda,
Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda itiraz konusu kural, Anayasa’ya
aykırı hale gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 145. maddesine aykırıdır. İptali
gerekir.
İtiraz konusu kural, Anayasa’nın 145. maddesine aykırı görülerek iptal edildiğinden,
Anayasa’nın 2., 10., 36. ve 37. maddeleri yönünden incelenmemiştir.
Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN,
Nuri NECİPOĞLU ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır.
VII- SONUÇ
25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü
Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve
İPTALİNE, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan
ÜSTÜN, Nuri NECİPOĞLU ile Celal Mümtaz AKINCI’nın karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA, 20.9.2012 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
KARŞIOY GEREKÇESİ
25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü
Kanunu’nun “Asker kişiler” başlıklı 10. maddesinin itiraz istemlerine konu (C) bendinde
“Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil
personel”in, bu Kanun’un uygulanmasında asker kişi sayılacakları hüküm altına alınmaktadır.
Benzer düzenlemeler, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili muhtelif kanunlarda yer
almaktadır. Bu meyanda, sözkonusu hükümlere kısaca temas etmekte yarar bulunmaktadır.
1- 22.5.1930 günlü, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun “Askeri Şahıslar” başlıklı 3.
maddesinde;
“Askeri şahıslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Milli Savunma
Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel,
uzman jandarma ve uzman erbaşlar, erbaş ve erler ile askeri öğrencilerdir.
Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan
Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 4.1.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile
sınırlıdır.”
Anılan kuralla birlikte Askeri Ceza Kanunu’nun 23., 32., 165. ve 171. maddelerinin
“sivil memurlar” yönünden iptali yönünden açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi,
25.11.2005 tarih ve E.2000/34, K.2005/91 sayılı kararıyla (RG. 8.11.2006, Sayı: 26340) iptal
istemini şu gerekçeyle reddetmiştir:
“…Askeri Ceza Kanunu’nun 4551 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile değiştirilen 3.
maddesinde kimlerin askeri şahıs sayılacağı belirtilmiş ve Milli Savunma Bakanlığı ile Türk
Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel de askeri şahıs tanımı
içerisinde sayılmış, 3. maddesi ile değiştirilen 23. maddesinin (B) ve (D) fıkralarında, 4.
maddesi ile değiştirilen 171. maddesine bağlı cetvelde göz ve oda hapsi cezaları, bunların
niteliği, neticeleri, yerine getirilmesi, kimlere ne kadar süre verileceği ve bu cezaları vermeye
yetkili amirler belirlenmiş, bu kapsamda Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı
Kuvvetlerinde çalışan Devlet memurlarına sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik
suçlarından dolayı dört haftaya kadar göz veya oda hapsi cezası verileceği, disiplin bozucu
diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümlerinin uygulanacağı ve bu cezaların süresinin
tayininde öğrenim ve sosyal durumlarının dikkate alınacağı belirtilerek tanım maddesindeki
düzenleme somutlaştırılmıştır…
Askeri Ceza Kanunu’nun 3. maddesinin 4551 sayılı Yasa’nın dava konusu 1.
maddesiyle yapılan değişikten önceki halinde ‘askeri şahıslar’, ‘mareşal (Büyük Amiral)den
asteğmene kadar subaylar ile astsubaylardan ere kadar erat ve bilumum askeri memurlar,
askeri hâkimler ve müstahdemler ve askeri talebedir’ şeklinde tanımlanmıştır.
4.1.1961 günlü, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115.
maddesinin (b) bendinde, ‘Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast
durumunda olup, bu Kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen
yapmaya mecburdurlar. Hilâfına hareket edenler askerlerin tâbi olduğu cezai müeyyidelere
tâbi olurlar.’ denilmiştir.
25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü
Kanunu’nun 10. maddesinde “Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve
kuruluşlarında çalışan sivil personel’ ile ‘askeri işyerlerinde çalışan İş Kanunu’na tâbi
bulunan işçiler’ asker kişi sayılmışlardır.
16.6.1964 günlü, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve
Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un 7. maddesinde disiplin amirlerinin, 14.
maddesinde ise nezdinde disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum amirinin,
bir disiplin suçu işleyen asker kişileri oda ve göz hapsi cezalarıyla cezalandırabileceği gibi
cezalandırılmaları için disiplin mahkemesine sevk edebilecekleri, 38. maddesinin (D)
bendinde sivil personel hakkında verilen oda veya göz hapsi cezalarının öğrenim ve sosyal
durumları göz önüne alınarak yerine getirileceği, 62. maddesinin ikinci fıkrasında sivil
personel hakkında verilen ve yerine getirilen oda ve göz hapsi cezalarının bunların
yükselmelerinde nazara alınmak üzere sicillerine işleneceği öngörülmüştür.
İptali istenilen 4551 sayılı Yasa’nın dava konusu 1. maddesiyle değiştirilen Askeri Ceza
Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasında ‘Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda
çalışan sivil personel’ askeri şahıslar arasında sayılmış, ikinci fıkrasında ise bunlardan Devlet
memurları statüsünde olanların, asker kişi sıfatlarının Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet
Kanunu’nun 115. maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlı olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan hükümlerden anlaşılacağı gibi, adı geçen memurların belirtilen
kapsamda Askeri Ceza Kanunu bağlamında askeri şahıs sayılmaları ve askeri disiplin
cezalarına tâbi olmaları ilk defa 4551 sayılı Yasa’yla kabul edilmiş değildir. Diğer bir ifade ile
bu memurların statülerinde bir değişiklik yapılmamıştır. Yapılan değişikliğin, önceki
uygulamayı devam ettirmeyi ve oluşabilecek kimi duraksamaları ortadan kaldırmayı
amaçladığı anlaşılmaktadır…
Bu duruma göre, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü şekilde Milli Savunma Bakanlığı ile
Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personelin önceki statülerinden
farklı yeni bir statüye geçirilmiş oldukları ve statü karmaşası yaratıldığı ve bu durumun hukuk
devleti ilkesine aykırı olduğu yönündeki savların isabetli olmadığı sonucuna varılmıştır…
Silahlı Kuvvetlerde ifa edilen hizmetin niteliği ve gerekleri, farklı çalışma
koşullarını, özlük haklarını, disiplin hükümlerini gerektirmektedir. Bu nedenle, Milli
Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurların, istisnai bazı
durumlarda diğer Devlet memurlarından farklı olarak Askeri Ceza Kanunu’nda yer alan
kimi kurallara bağlı tutulmalarının, tâbi olunan statünün bir gereği olduğu ve Türk
Silahlı Kuvvetlerinin düzeninin korunması ile ilgili bulunduğu görüldüğünden, dava
konusu yasa kurallarının eşitlik ilkesine aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu kurallarla, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurlarına
verilebileceği öngörülen göz veya oda hapsi cezaları, niteliği yerine getirilmesi ve sonuçları
bakımından ceza hukuku anlamında özgürlüğü bağlayıcı ceza niteliği taşımayan, sadece
disiplini koruma ve bozulan disiplini sağlama niteliğinde olan cezalardır.
Anayasa’nın 19. maddesinde sayılan ve kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran
haller arasında, bu nitelikte olan disiplin cezaları sayılmamış ise de, 38. maddesindeki ‘idare,
kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.’ genel ilkesinden
sonra ‘Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar
getirilebilir.’ denilmiştir.
Görüldüğü üzere, Anayasa koyucu, Anayasa’nın 38. maddesini vazederken ‘Silahlı
Kuvvetlerin iç düzeni’ kavramını kullanmıştır. Burada ‘Silahlı Kuvvetler mensupları’ ya
da dar ve teknik anlamda ‘askeri personel’ şeklinde kavramlar tercih edilmemiştir. Böylece,
kişi hürriyetinin idare tarafından kısıtlanabilmesine izin veren istisnai düzenlemelerin
kapsamına kimlerin gireceği belirlenirken ‘şahıslar’a değil, aksine ‘Silahlı Kuvvetlerin
iç düzeni’ kavramına vurgu yapılmıştır. Diğer bir ifadeyle, Anayasa’nın 38. maddesinin
onbirinci fıkrası vazedilirken ‘şahıslar’ değil, ‘yapılan iş’ esas alınmıştır. Böylece, Silahlı
Kuvvetlerin iç düzeni bakımından gerekli olması halinde kanunla getirilecek istisnai
hükümlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan gerek asker ve gerekse sivil
personel hakkında idare tarafından kişi hürriyetini bağlayıcı yaptırımların
uygulanabilmesine olanak tanıyan düzenlemelerin yapılmasına Anayasa’nın 38.
maddesinde izin verilmiş olduğu sonucuna varılmıştır…
Anayasa’nın 129. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ‘Silahlı Kuvvetler
mensupları… hakkındaki hükümler saklıdır.’ ibaresindeki ‘Silahlı Kuvvetler mensupları’
kavramının, Anayasa’nın 38. maddesindeki düzenlemeye paralel biçimde genel bir biçimde
genel bir ifade olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda görevli Devlet
memurlarını da kapsadığı görülmektedir. Esasen, Anayasa’nın çeşitli maddelerinde yer
alan ‘askeri hizmetin gerekleri; ‘Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni’ gibi ifadeler, disiplin
konusunda askerlik hizmetine ilişkin gelenekleri ve kurulmuş düzenin Anayasa
tarafından benimsenmiş olduğunu göstermektedir… İptal isteminin reddi gerekir…”
Görüldüğü üzere, Anayasa Mahkemesi kararında; mevcut anayasal sistemin “Türk
Silahlı Kuvvetleri” mensupları kapsamına bu kurumda görev yapan “Devlet memurları”nın
da dahil olduğu, “Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni” gereği ve “disiplin” gibi kriterler gözetilerek,
bu konumdaki Devlet memurları yönünden, Silahlı Kuvvetler dışında görev yapan Devlet
memurlarından farklı bir takım yasal düzenlemeler yapılabileceği açıkça ifade edilmektedir.
Diğer bir deyişle, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapmakta olan “Devlet
memurları”nı “asker kişi” kabul eden yasakoyucunun bu konudaki takdiri Anayasa’ya uygun
bulunmuştur.
2- 4.1.1961 günlü, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun “Silahlı
Kuvvetlerde Çalışan Sivil Personel” başlıklı 115. maddesinde;
“Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve
gündelikçi sivil personel bu Kanunun askerlere tahmil ettiği sorumluluk ve hizmetlerin ifası
bakımından
a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap
ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salâhiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icap
eden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir.
b) Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup bu
Kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar.
Hilâfına hareket edenler askerlerin tâbi olduğu cezaî müeyyidelere tâbi olurlar.”
denilmektedir.
Aynı Kanun’un 116. maddesinin (d) bendinde ise;
“Sivil personel Silahlı Kuvvetlerde gördükleri hizmetlerin hususiyetleri göz önüne
alınarak bu Kanunun 77 nci maddesi gereğince nöbet hizmetlerine sokulabilirler.” hükmü yer
almaktadır.
3- 16.6.1964 günlü, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve
Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un “Görev” başlıklı 7. maddesinde “Disiplin
Mahkemeleri asker kişilerin bu Kanunda yazılı disiplin suçlarına ait davalara bakar…”
denilmekte; aynı Kanun’un “Cezaların yerine getirilmesi” başlıklı 38. maddesinin (A)
fıkrasında; subaylar, astsubaylar, sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaşlar hakkında
“göz hapsi” ve “oda hapsi” cezaları verilebileceği hüküm altına alınmaktadır.
4- Anayasa’nın “Askeri Yargı” başlıklı 145. maddesi 12.9.2010 günlü, 5982 sayılı
Kanun’la değişmiş ve ikinci fıkrası evvelce “Askeri mahkemeler, asker olmayan kişilerin özel
kanunda belirtilen askeri suçları ile kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya
kanunda gösterilen askeri mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla
görevlidirler” şeklinde iken, “Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri
mahkemelerde yargılanamaz.” şeklini almıştır. Bu fıkraya ilişkin “Değişik Gerekçesi”nde,
“…Maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, asker olmayan kişilerin, savaş hali
haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağı teminat altına alınmaktadır.”
denilmektedir.
5982 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri arasında, askeri yargıyı düzenleyen
145. maddesindeki “askeri hizmetin gereklerine göre” ibaresi ile Askeri Yargıtay’ı
düzenleyen 156. maddedeki “askerlik hizmetlerinin gereklerine göre” ve Askeri Yüksek İdare
Mahkemesini düzenleyen 157. maddedeki “askerlik hizmetinin gereklerine göre” ibaresi ilgili
Anayasa maddelerinden çıkarılmıştır. 145. maddenin bu konudaki gerekçesinde “…söz
konusu fıkrada yer alan ve askeri yargının bağımsızlığını zedelediği düşünülen ‘askerlik
hizmetinin gerekleri’ ibaresi çıkarılmakta ve fıkranın aynı mahiyetteki son cümlesi
yürürlükten kaldırılmaktadır…” denilmekte; 156. ve 157. maddelerin bu konudaki
gerekçelerinde de “… mevcut metinde yer alan ‘askerlik hizmetlerinin gerekleri’ ibaresi,
yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirilmesi amacıyla madde metninden
çıkarılmaktadır.” değerlendirilmesinde bulunmaktadır.
Ne var ki söz konusu Anayasa değişiklikleri sırasında, yukarıda işaret edilen Anayasa
Mahkemesi kararında belirtilen Anayasa’nın 38/10 ve 129/4. maddelerinde herhangi bir
değişiklik yapılmadığı gibi; yapılan değişikliklerde de “asker kişi”nin tanımı konusunda
herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Diğer bir deyişle Anayasa koyucu, askeri yargının
görev alanındaki asker kişinin kim olduğu ve tanımı konusunda bilinçli olarak bir tanımlama
yapmamış ve bunun tespiti işini yasa koyucuya bırakmıştır. Yasa koyucu da Türk Silahlı
Kuvvetlerinde görev yapan Devlet memurlarını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç düzeni
yönünden askeri itaat ve disiplinin ağır ihlâli saydığı “amiri tehdit”, “amire hakaret”, “amire
mukavemet”, “amire fiilen taarruz”, “emre itaatsizlikte ısrar” gibi askeri cürümleri
işlemeleri ve ayrıca “amire saygısızlık”, “emre itaatsizlik” ve “amire bilerek doğru
söylememek” gibi disiplin suçlarını işlemeleri halinde “asker kişi” kabul etmiş ve 1632
sayılı Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı Kanunda buna ilişkin hükümleri ilgili Askeri
Mahkeme ve Disiplin Mahkemelerinin Devlet memurları hakkında tatbik edeceğini
öngörmüştür.
Anayasa’nın 145. maddesinin ikinci fıkrasının 2010 değişikliği sonrası düzenlemesine
göre, savaş hali haricinde, asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanması
mümkün olmamakla beraber; Anayasa metnindeki “asker olmayan kişiler” ibaresine
verilecek anlam, dava konusunun çözümüne doğrudan etki yapacaktır. Anayasa’nın 145.
maddesinin yine Anayasa’nın 38/10 ve 129/4. maddelerdeki “Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni
bakımından…” ve “Silahlı Kuvvetler mensupları … hakkındaki hükümler saklıdır…”
hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Anayasa koyucunun bu
konudaki gerçek iradesi, “asker olmayan kişiler”in sadece ordu mensubu olmayan “siviller”
olmayıp, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmakta olan “Devlet memurlarını”da kapsadığı
şeklinde olsaydı; 38. ve 129. maddelerdeki istisnalarında yapılan Anayasa değişikliğiyle
kaldırılması gerekirdi. Nitekim Anayasa koyucu askeri yargının bağımsızlığını ve
tarafsızlığını zedelediğini düşündüğü “askerlik hizmetinin gerekleri” ölçütünü, söz konusu
2010 değişikliği ile 145., 156. ve 157. maddelerin metinlerinden çıkarmış; buna karşılık 38.
ve 129. maddedeki özel düzenlemelere dokunmadığı gibi, isteseydi yapabileceği bir “asker
olmayan kişi” tanımını yapmamış, hatta yapmaktan özel olarak kaçınarak, bunun takdirini
yasa koyucuya bırakmıştır. Diğer bir deyişle, Anayasa’nın 145. maddesinin ikinci fıkrasında
yapılan değişikliğin dava konusu kuralın iptalini gerektirir bir yönü bulunmamaktadır. Yasa
koyucunun, Anayasa koyucunun bu konuda kendisine bıraktığı takdir yetkisini, askeri
disiplini ağır derecede iptal ettiğini değerlendirdiği belli cürüm ve disiplin suçları yönünden
kullanmasında ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli “Devlet memurlarını” sadece bu suçlar
bakımından “asker kişi” saymasında Anayasa’ya aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda işaret edilen kararındaki kabul ve gerekçeler, Anayasa’nın
145. maddesinde yapılan 2010 değişikliğinden sonra da hukuki değerini korumakta olup;
açıklandığı üzere, mevcut Anayasal ve yasal normlar ışığında “asker olmayan kişiler”
kavramının, salt Silahlı Kuvvetler camiası dışındaki sivil şahısları kapsadığını kabul etmek
gerekmektedir.
5- Öte yandan, itiraz başvurusu gerekçesinde temas edilen Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi İkinci Dairesi’nin 31.5.2011 tarihli (Başvuru No: 45912/06) İçen-Türkiye
kararına konu olayda, her ne kadar davacı Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bir Devlet
memuru olmakla beraber; ihlâl kararının gerekçesinin bir bütün olarak incelenmesinde,
hükmün olayına özgü biçimde verildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten, itiraz başvurusu
gerekçesinde yollama yapılan Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 16.2.2012 tarih ve
E.2012/6, K.2012/21 sayılı kararının “Karşıoy Gerekçesi”nde de isabetle işaret edildiği üzere,
sözü edilen AİHM kararı, incelediği olay itibariyle, başvuranın askeri mahkemede
yargılanmasına esas alınan kriterlerin, somut ve yeterli olmadığına vurgu yapmaktadır.
Kararda sözü edilen kriterler, 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 115/b maddesi ile belirlenen
kriterler olup, her somut olayda bu kriterlerin değerlendirilmesi iç hukukumuzdaki uygulama
gereğidir. Belirtilen kriterlerin incelenen olayda soyut ve yetersiz olduğunu dile getiren “İçen”
kararı, mahiyeti itibariyle iç hukukumuzda doğrudan uygulanabilir bir nitelik taşımamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; itiraz istemlerine konu kuralın Anayasa’ya aykırı bir yönü
bulunmadığı ve bu nedenle iptal isteminin reddi gerektiği kanaatine vardığımızdan; kuralın
iptaline ilişkin çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Üye
Üye
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Zehra Ayla PERKTAŞ
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/61
Karar Sayısı: 2012/135
Karar Günü: 27.9.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Daire
İTİRAZIN KONUSU : 28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun
16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin, Anayasa’nın 2. maddesine aykırılığı savıyla
iptali istemidir.
I- OLAY
Davacının, dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet vermek suçundan (6) aydan
fazla hapis cezası alması nedeniyle hakkında uygulanan ilişik kesme işleminin yürütmesinin
durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı
olduğu savını ciddi bulan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“...
Davacı vekilince, birçok kanunda çeşitli statülere alınmada ve çıkarılmada taksirli
suçlardan hükümlülük halinin; statüye alınmaya engel bir hal olarak görülmediği gibi statüden
çıkarılmayı gerektiren bir hal olarak da görülmediği, ancak uzman jandarmaların statü kanunu
olan 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendinde; “mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan
fazla hapis cezasına hüküm giyenler”in ilişiklerinin kesilmesinin öngörülmesi suretiyle suçun
kasten veya taksirle işlenip işlenmediği hususunda ayrım yapılmadığından, bir başka ifade ile
taksirle işlenen suçlardan hükümlülük hali hariç tutulmadığından, 3466 sayılı Uzman
Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmünün Anayasa’nın
10’uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği öne sürülmüştür.
3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendinde; “mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan
fazla hapis cezasına hüküm giyenler”in ilişiklerinin kesilmesinin öngörülmesine bağlı olarak;
uzman jandarmaların mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada taksirle işledikleri
suçlardan (6) aydan fazla hüküm giymeleri durumunda (dava konusu olayda olduğu gibi)
ilişiklerinin kesilmesi şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle “taksirle işlenen
suçlardan hükümlülük hali” kavramı, bu noktada önem arz etmektedir.
Bu kapsamda çeşitli statüleri kazanmada ve kaybetmede diğer kanunlarda taksirli
suçlardan hükümlülük halinin ne şekilde düzenlendiğini askeri şahıslarla sınırlı olmak üzere
irdeleyecek olursak:
- Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarma fer’i cezasının düzenlendiği 1632 sayılı Askeri
Kanunu’nun 30’uncu maddesinin, birinci fıkrasında; bu fer’i cezanın verileceği asker kişiler
arasında uzman jandarmalar da sayıldıktan sonra, aynı madde ve fıkranın (A) bendinde;
“Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere...” denilmek suretiyle taksirli suçlardan
hükümlülük halinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarma fer’i cezasının verilemeyeceğinin
öngörüldüğü,
- Askerî öğrencilik hukukunu kaybettirme fer’i cezasının düzenlendiği 1632 sayılı
Askeri Ceza Kanunu’nun 32’nci maddesinin, birinci fıkrasının (A) bendinde; “Taksirli
suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere...” denilmek suretiyle taksirli suçlardan
hükümlülük halinde askerî öğrencilik hukukunu kaybettirme fer’i cezasının
verilemeyeceğinin öngörüldüğü,
- Çeşitli suçlardan hükümlülük halinde subaylar hakkında ayırma işlemi yapılmasını
öngören 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 50’inci maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendinde; “Aşağıda belirtilen suçlardan hükümlü olma nedeniyle ayırma:
Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş, affa uğramış olsalar bile, Devletin
şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 131 nci maddesinin
birinci fıkrasının az vahim hali hariç basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya
şeref ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç
kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından hükümlü olan subaylar
hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
hükümleri uygulanır.” denildiğinden, maddede taksirle işlenen suçlardan hükümlülük haline
yer verilmediği gibi sayılan suçların kasten işlenebilen suçlar olduğu,
- Çeşitli suçlardan hükümlülük halinde astsubaylar hakkında ayırma işlemi yapılmasını
öngören 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 94’ncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde; “Aşağıda belirtilen suçlardan hükümlülükleri ertelenen, para cezasına
veya tedbire çevrilen veya affa uğrayanların ayrılmaları:
Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş, affa uğramış olsalar bile Devletin
şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 131 nci maddesinin
birinci fıkrasının az vahim hali hariç, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya
şeref ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç
kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından hükümlü olan
astsubaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanunu hükümleri uygulanır.” denildiğinden, maddede taksirle işlenen suçlardan hükümlülük
haline yer verilmediği gibi sayılan suçların kasten işlenebilen suçlar olduğu,
- Lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesi usul ve esaslarının düzenlendiği 926 sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 36’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin 4/cc
alt bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere, yukarıdaki bentlerde belirtilen suçların
dışındaki suçlardan, askerî ve adlî mahkemeler, disiplin mahkemeleri veya disiplin
amirlerince toplam olarak 21 gün ve daha fazla hapis veya oda hapsi cezası ile mahkûm veya
cezalandırılmış olmaması gerekir.” hükmüne yer verildiğinden taksirli suçlardan hükümlülük
halinin, lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesine engel teşkil etmediği,
- Açığa çıkarılan, tutuklanan veya firar ve izin tecavüzünde bulunan, cezası infaz
edilmekte olan subaylar hakkında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların düzenlendiği
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 65’inci maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde; “Haklarında ölüm veya ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı bir
suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir
cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret,
mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar mensup oldukları bakanlıklarca açığa
çıkarılabilirler.” hükmüne yer vermek suretiyle taksirli suçlardan hakkında kamu davası
açılanların açığa alınmamalarının öngörüldüğü,
- Astsubaylıktan subaylığa geçme usul ve esasların düzenlendiği 926 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 109’ncu maddesinin, astsubaylıktan subaylığa geçmeye
engel hallerin düzenlendiği altıncı fıkrasının (c) bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak
üzere...” ibaresine yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinin, astsubaylıktan
subaylığa geçmeye engel teşkil etmeyeceğinin öngörüldüğü,
- Disiplin mahkemelerinde görev yapacak başkan ve üyelerde bulunması gereken
niteliklerin düzenlendiği 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve
Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un 4’ncü maddesinde; “taksirli suçlar dışında bir
cürüm ile hükümlü bulunmamaları” şeklinde şarta yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan
hükümlü bulunma halinin, disiplin mahkemelerinde başkan ve üye olarak görev yapmaya
engel bir hal olarak görülmediği,
- 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve
Cezaları Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında; askeri hakim sınıfına
mensup subaylar arasından atanmış olan disiplin subayının veya bu görevi yapan adli müşavir
veya yardımcısının bulunmaması yahut görevini yapmasını engelleyici sebeplerin var olması
halinde disiplin subaylığı görevini diğer bir sınıf subayının yapacağı belirtildikten sonra, bu
sınıf subayının taksirli suçlar dışında bir cürüm ile hükümlü bulunmayan teğmen ile binbaşı
rütbesindeki subaylar arasından seçilmesi öngörülmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük
halinin, askeri hakim sınıfından olmayan subayların disiplin subaylığı yapmasına engel teşkil
etmediği,
- Sözleşmeli subay veya sözleşmeli astsubayların sözleşmelerinin idarece feshi
hallerinin düzenlendiği 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli
Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun’un 13’üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinde;
“Taksirli suçlar hariç olmak üzere adli veya askeri mahkemeler tarafından bir ay ve daha fazla
süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olmak.” şartına yer verilmek suretiyle taksirli
suçlardan hükümlülük halinin, sözleşme feshi halleri arasında sayılmadığı,
- Uzman erbaşların sözleşmelerinin idarece feshi hallerinin düzenlendiği 3269 sayılı
Uzman Erbaş Kanunu’nun 12’inci maddesinin dördüncü fıkrasının (ç) bendinde; taksirli
suçlar nedeniyle altı ay veya daha fazla süre ile hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm
olanların sözleşmelerinin fesih edilmesi öngörülmekle birlikte, aynı madde ve fıkranın (c)
bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan adlî veya askerî mahkemeler
tarafından otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile mahkûm olanlar”
denilmek suretiyle maddede sayılan diğer suçlardan adlî veya askerî mahkemeler tarafından
otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile mahkûm olanların
sözleşmelerinin feshi öngörülürken taksirli suçların hariç tutulduğu,
- Sözleşmeli er olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacaklarda bulunması gereken
niteliklerin düzenlendiği 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 3’üncü maddesinin
(3) numaralı fıkrasının (e) bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere bir suçtan bir ay veya
daha fazla hapis cezası ile mahkûm olmamak” şartına yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan
mahkumiyet halinin, sözleşmeli er olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine alınmaya engel bir hal
olarak görülmediği,
- 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu’nun, yardımcı doçentliğe atanma
usul ve esaslarının düzenlendiği 19’ncu maddesinde; doçentliğe atanma usul ve esaslarının
düzenlendiği 21’inci maddesinde ve profesörlüğe yükselme ve atama usul ve esasların
düzenlendiği 22’nci maddesinde; atanmaya engel haller sayılırken “Taksirli suçlar hariç
olmak üzere ...” denilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinin; yardımcı
doçentliğe, doçentliğe ve profesörlüğe atanmada engel bir hal olarak öngörülmediği,
Anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere birçok kanunda, kanun koyucu; taksirle işlenen suçlardan hükümlülük
halini, statünün kazanılmasına engel bir hal olarak öngörmediği gibi o statünün kaybını
gerektiren bir hal olarak da öngörmediği ve birçok kanunda “Taksirli suçlar hariç olmak
üzere ...” ibaresine yer vermek suretiyle bu hususu özellikle vurguladığı anlaşılmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay,
uzman erbaş ve sözleşmeli er ve erbaş olarak istihdam edilecek personelin statüye alımına ve
statüye alındıktan sonra bu statülerinin kaybına ilişkin yasal düzenlemeler içeren 926 sayılı
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu, 4678 sayılı Türk
Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun,
3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu gibi
kanunlarda taksirli suçlardan hükümlülük hali; statüye alınmaya engel teşkil etmediği gibi bu
statülerin kaybı sebebi olarak da öngörülmediği halde ve hatta sözleşmeli subay ve astsubay,
uzman erbaş ve sözleşmeli er ve erbaş gibi bulundukları statü ile olan bağları sözleşmeye
dayandığından uzman jandarmalara göre daha gevşek olmasına rağmen, bu statüler için
taksirli suçlardan hükümlülük hali statünün sona ermesi sebebi olarak öngörülmediği halde,
3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde;
uzman jandarmalar için kast-taksir ayrımına gidilmeksizin taksirle işlenen suçları da
kapsayacak şekilde “mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6)
aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenler”in uzman jandarma statülerinin sona ermesi
öngörülmüştür. Kanaatimizce bu durum, hak ve nasafet kuralları ile bağdaşmamaktadır.
Öte yandan, söz konusu yasal düzenleme; davacı ile aynı statüde bulunan herkes için
geçerli olup yürürlükte bulunduğu sürece uygulanacağından, davacı vekilinin iddiasının
aksine eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu söylenemez ise de; anılan normun kapsam ve
içeriği itibari ile kendi içerisinde bir takım adaletsiz sonuçlar doğurduğu da açıktır. Zira,
taksirle işlenen aynı suçun görev haricinde işlenmesi durumunda statünün sona ermesi
sonucunu doğuran bir yaptırım uygulanmayacaktır. Somut olayda davacı, görevi gereği
kavgayı dağıtmak maksadıyla havaya ateş etmesi neticesinde bir kişinin ölümüne sebebiyet
vermesi eylemi nedeniyle “Dikkatsizlik ve Tedbirsizlikle Ölüme Sebebiyet Vermek”
suçundan yargılanmış ve yargılama sonucunda bu suçtan 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm
giydiği için anılan yasal düzenleme gereğince uzman jandarma statüsüne son verilmiştir. Oysa
davacı, aynı suçtan kendisinin veya bir başkasının düğününde (görevi gereği olmaksızın) aynı
maksatla havaya ateş açmasına bağlı olarak bir kişinin ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle
6 aydan fazla hapis cezasına hüküm giyseydi, uzman jandarma statüsüne son verilmeyecekti.
İşte bu noktada dava konusu olayda olduğu gibi, görevini ve yetkisini kötüye kullanmayıp iyi
niyetli ve görevi ifa kastıyla hareket etmekle birlikte istemediği bir netice doğuran ajanın
taksirli eylemi neticesinde yargılanıp 6 aydan fazla hüküm giymesi halinde o ajanın statüsüne
son verilmesi şeklinde adil olmayan bir durum ortaya çıkmaktadır. Ceza Hukuku
Sistemimizde, kanun hükmünü veya yetkili bir merciden verilip yerine getirilmesi görev
gereği zorunlu olan bir emrin uygulanması (5237 sayılı TCK.nın 24’ncü maddesi), ceza
sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması (5237 sayılı TCK.nın
27’inci maddesi) halleri cezai sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bir sebep olarak
düzenlenmiştir. Her ne kadar somut olay bu kapsamda değerlendirilemez ise de; bu hallere
yakın şekilde suç işleyen bir idare ajanının, cezai sorumluluğu yanında, ayrıca statüsünün
kaybı şeklinde bir sonuç da ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan anılan yasal düzenlemenin bu
yönüyle de hakkaniyete uygun düşmediği değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; uzman jandarmaların, kast-taksir ayrımına gidilmeksizin taksirle işlenen
suçları da kapsayacak şekilde mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri
suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giymeleri halinde ilişiklerinin kesilmesini
öngören 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendinin, Anayasa’nın 2’nci maddesinde düzenlenen “Hukuk Devleti” ilkesine aykırılık teşkil
ettiği yönündeki, davacı vekilinin Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunarak anılan yasal
düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerektiği kanaatine
varılmıştır.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendi şöyledir:
“Mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan
fazla hapis cezasına hüküm giyenler,”
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
Başvuru kararında Anayasa’nın 2. maddesine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ,
Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN,
Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal
TERCAN ve Muammer TOPAL’ın katılımlarıyla 15.6.2012 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Berrak YILMAZ tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
Başvuru kararında, uzman jandarmaların kast-taksir ayrımına gidilmeksizin taksirle
işlenecek suçları da kapsayacak şekilde mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada
işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giymeleri halinde ilişiklerinin
kesilmesini öngören itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
İtiraz konusu kural ile, mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri
suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyen uzman jandarmalar hakkında,
işledikleri suçun kasten veya taksirli şekilde işlenmesi konusunda bir ayrım yapılmaksızın
ilişik kesme işlemi uygulanacağı öngörülmektedir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli
bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı
sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde yasa koyucu, Anayasa
kurallarına bağlı olmak koşuluyla ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi yapma yetkisine sahiptir.
Kanun koyucu asli cezalara bağlı olarak kimi yoksunluklar öngörüp öngörmeme
konularında anayasal ilkeler çerçevesinde takdir hakkına sahiptir. Ceza hukukunda, doğrudan
doğruya bir suçun karşılığı olmak üzere öngörülen asli cezanın yanında, bu cezanın etkisini
artırmak, suç işlenmesinde caydırıcılığı sağlamak için, asli cezaya ek olarak kimi hak
yoksunlukları da getirilmiştir. İtiraz konusu kuralda da, uzman jandarmaların mesleklerinin
saygınlığı, bunlara karşı toplumun güven duygusu ve içeriklerinde yer alan etik değerleri göz
önüne alınarak, bu mesleği icra edecek olanların belli suçlardan mahkûm olmaları hâlinde,
aslî cezanın yanı sıra sürekli olarak hak yoksunluğu öngörülmüştür. Ancak, ceza hukuku
alanında olduğu gibi hak yoksunluğu getiren itiraza konu düzenlemede de kuralların, önleme
ve iyileştirme amaçlarına uygun olarak ölçülü, adil ve orantılı olması gerekir. Kanun
koyucunun hak yoksunluklarını belirlerken takdir hakkı çerçevesindeki tercihini de
Anayasa’ya uygun olarak kullanması gerektiği açıktır.
Dava konusu kuralda, meslek veya görevlerin özelliklerine, suçların niteliğine, bu
suçlara verilen cezalar ve cezaların süresine, suçların kasıtla veya taksirle işlenip
işlenmediğine bakılmamakta ve işlenen suçlar arasında bir kademelendirme de yapılmayarak
altı aydan fazla hapis cezasına mahkûm olan uzman jandarmaların söz konusu mesleği sürekli
olarak icra edememeleri gibi insan hayatında çok önemli bir hukuki sonuç öngörülmektedir.
Bu durum ise kişilerin işledikleri suçlara göre adaletli ve eylemle orantılı olmayan ölçüsüz bir
hak yoksunluğuna yol açmaktadır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk
devleti ilkesine aykırıdır. İptali gerekir.
VI- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin
iptal edilmesi nedeniyle, doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte
görüldüğünden, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrası gereğince bu bende ilişkin iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de
yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VII- SONUÇ
1- 28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16. maddesinin birinci
fıkrasının “Mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan
fazla hapis cezasına hüküm giyenler.” biçimindeki (d) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna
ve İPTALİNE,
2- 3466 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin iptal edilmesi
nedeniyle, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3)
numaralı fıkrası gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE
YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE
GİRMESİNE,
27.9.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Engin YILDIRIM
Üye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
Adalet Bakanlığından :
İHALELERE KATILMAKTAN YASAKLAMA KARARI
1. İhale Kayıt Numarası
2012/94079
(İKN)
2. Yasaklama Kararı Veren
Adalet Bakanlığı
Bakanlık/Kurum
3. İhaleyi Yapan İdarenin
Siirt Açık Ceza İnfaz
Adı
Kurumu İşyurdu
İl/İlçe
Müdürlüğü
TelAdresi
Siirt
Faks
Posta
E-Mail
Kodu
4. İhalelere Katılmaktan Yasaklanan Gerçek
veya Tüzel Kişi
Adı/Unvanı
Adresi
T.C. Kimlik No.
Vergi Kimlik/
Mükellefiyet No.
Kayıtlı Olduğu
Ticaret/Esnaf
Odası
Ticaret/Esnaf Sicil
No.
Siirt/Merkez
0 484 223 51 40 / 0 484 223
12 19
5. Ortak ve/veya
Ortaklıkların
Faraç Alptekin
Özlem Konfeksiyon Özel
İdare İş Hanı No: 25 /Siirt
21461075130
580009063
Siirt Ticaret Odası
2362
7.
6.
Yasaklamanın
Yasaklama Ay ( ) Yıl (1)
Dayanağı ve
Süresi
Kapsamı
c-2886 DİK
Tüm İhalelerden
Bakanlık
İhalelerinden
Kurum
İhalelerinden
a-4734
KİK
(X b-4735
( )
)
KİSK
( ) d-Diğer Mevzuat
( ) Tüm İhalelerden
Bakanlık
İhalelerinden
Kurum
( )
İhalelerinden
( )
( )
(X
)
( )
( )
Yasaklama Kararı Aşağıdaki Açıklamalar Dikkate Alınarak Doldurulacaktır.
1 - İKN : İstisna kapsamındakiler dahil 4734 ve 4735 sayılı Kanunlara göre yapılan
yasaklamalarda doldurulacaktır.
2 - T.C. Kimlik No : Yasaklananın gerçek kişi olması durumunda doldurulacaktır.
3 - Kayıtlı Olduğu Ticaret/Esnaf Odası ve Ticaret Esnaf Sicil No : Herhangi bir Ticaret
veya Esnaf Odasına kayıtlı olmaması halinde kayıtlı olmadığı belirtilecektir.
4 - Diğer Mevzuat : İstisna kapsamındakiler dahil 4734, 4735 ve 2886 sayılı Kanunların
dışındaki mevzuata göre verilen yasaklamalarda doldurulacaktır.
5 - Ortak ve/veya Ortaklıkların : 4734 sayılı Kanunun 58/2 nci maddesi ile 4735 sayılı
Kanunun 26/2 nci maddesinde sayılan ortak ve/veya ortakların bulunması halinde bu bölüm
doldurulacaktır. Bu bölümde yer alan kişinin birden fazla olması durumunda ek yapılabilir.
9577/1-1
[R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ]
—— • ——
TBMM KARARI
KAMU BAŞDENETÇİLİĞİ SEÇİMİNE İLİŞKİN KARAR
Karar No. 1028
Karar Tarihi: 27.11.2012
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 74’üncü, 14.06.2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu
Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 11 ile geçici 1’inci maddeleri gereğince, Dilekçe ve İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyonca gösterilen 3 aday
içerisinden Mehmet Nihat ÖMEROĞLU, Genel Kurulun 27.11.2012 tarihli 29’uncu
Birleşiminde yapılan seçim sonucunda Kamu Başdenetçiliğine seçilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3903
Ekli “Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında Karar”ın
yürürlüğe konulması; Ekonomi Bakanlığının 22/10/2012 tarihli ve 72627 sayılı yazısı üzerine,
20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci, 27/6/1963 tarihli ve 261 sayılı Kanunun 1
inci, 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Kanunun 2 nci, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun
80, 111, 115, 121 inci ve 637 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddeleri ile
2/2/1984 tarihli ve 2976 sayılı Kanun hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 22/10/2012
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
F. ÇELİK
A. BABACAN
B. ATALAY
N. ERGÜN
Başbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU
M. Z. ÇAĞLAYAN
ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Ekonomi Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
Bakanı
ve
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
DAHİLDE İŞLEME REJİMİ KARARINDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KARAR
MADDE 1 – 17/1/2005 tarihli ve 2005/8391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Dahilde İşleme Rejimi Kararının 5 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem görmüş ürünün elde edilmesi için ithal
eşyasının yerine eşdeğer eşya olarak, asgari 8 (sekiz)’li bazda gümrük tarife istatistik
pozisyonu, ticari kalite ve teknik özellikleri itibarıyla aynı kalite ve nitelikleri taşıyan serbest
dolaşımdaki eşya kullanılabilir. Ancak, eşdeğer eşya olarak kullanılan tarım ürünlerinin ithal
eşyası ile ticari kalite, teknik özellik ve niteliği itibarıyla aynı olduğuna yönelik tespit,
münhasıran 12 (oniki)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre yapılır. Bakanlık, bu
tespitin yapılmasına yönelik ilave şartlar getirmeye yetkilidir. Bu sistem çerçevesinde, dahilde
işleme izin belgesi kapsamında önceden ihracat işleminden sonra ithalat yapılabileceği gibi,
ithal eşyası ile serbest dolaşımdaki eşya birlikte de kullanılabilir. Bakanlıkça (İhracat Genel
Müdürlüğü), eşdeğer eşyanın kullanımına süresiz veya dönemsel olarak yasaklama veya
kısıtlama getirilebilir. İthal eşyasının ithalinden önce eşdeğer eşyadan elde edilen işlem
görmüş ürünün ihracı halinde, buna tekabül eden ithalat belge süresi sonuna kadar yapılabilir.
Bu kapsamda yapılacak ithalat esnasında katma değer vergisi dahil tüm vergiler (4760 sayılı
Özel Tüketim Vergisi Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla) teminata bağlanır ve ticaret
politikası önlemleri uygulanmaz. Önceden ihracat işleminden sonra buna tekabül eden oranda
ithal edilen eşya, belge sahibi firma tarafından serbestçe kullanılabilir.”
MADDE 2 – Aynı Kararın 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İhracat sayılan satış ve teslimlere konu mamullerin üretiminde kullanılan ithali geçici
veya kati anti-damping vergisi veya sübvansiyon vergisine tabi eşyanın ithalatında, geçici
veya kati anti-damping vergisi veya sübvansiyon vergisi tahsil edilir.”
MADDE 3 – Aynı Kararın 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Şartlı muafiyet sistemi kapsamında ithal edilen eşya, belge/izin süresi içerisinde, ticaret
politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın gümrük idaresince yerinde tespiti (eşyanın
muayenesine ilişkin gümrük mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yetkilendirilmiş
yükümlü sertifikası ile A ve B sınıfı onaylanmış kişi statüsü belgesine sahip firmaların
eşyaları hariç olmak üzere), eşyanın ithali için öngörülen dış ticarette teknik düzenlemeler ve
standardizasyon mevzuatı dahil diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken
vergilerin tahsili kaydıyla 4458 sayılı Gümrük Kanununun 114 üncü maddesinin birinci
fıkrası ile 207 nci maddesi hükmüne göre serbest dolaşıma girebilir. Bu durumda serbest
dolaşıma giren eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleşmesi aranmaz.”
MADDE 4 – Aynı Karara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 17 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen
dahilde işleme izin belgeleri (müeyyide uygulanan ancak vergileri tahsil edilmeyen belgeler
dahil) kapsamında eşdeğer eşya olarak kullanılan tarım ürünlerine ilişkin işlemler, bu Kararın
5 inci maddesinde yer alan hüküm çerçevesinde yapılır.”
MADDE 5 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Karar hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
27/1/2005
25709
Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı
Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
15/12/2005
26024
6/8/2006
26251
23/9/2006
26298
8/12/2006
26370
8/4/2008
26841
8/10/2008
27018
10/2/2009
27137
17/7/2009
27291
14/5/2010
27581
29/6/2010
27626
22/8/2010
27680
13/11/2010
27758
4/5/2012
28282
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
TEBLİĞLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No : 2012/74
İşyeri
: Marmarin Turizm Tic. ve San. A.Ş.
Adaağzı Yalancıboğaz Mevkii
Marmaris/MUĞLA
SGK Sicil No :1009952.048
Tespiti İsteyen :Liman-İş Sendikası
İnceleme
: Marmarin Turizm Tic. ve San. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; işyerindeki faaliyetlerin genel olarak gelen yatın güvenceye alınması için denizde
tonoz ve babalara bağlanması, havuzda lift vasıtası ile karaya alınıp, payandalar ile
desteklenmesi, yatlara elektrik, su ve TV kablosunun bağlanması, akaryakıt temin edilmesi,
pis su ve katı atık alınması, yat sakinlerine sosyal imkanların sağlanması işleri ile mevzuat
gereği yerine getirilmesi gereken işlemlerin yürütüldüğü, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları
Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Marmarin Turizm Tic. ve San. A.Ş.’de yürütülen işlerin niteliği itibariyle
İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine ve yapılan
bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi
Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/75
İşyeri
: Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş.
Sahil Yolu Ataköy-Bakırköy/İSTANBUL
SGK Sicil No : 0612943.034
Tespiti İsteyen :
Liman-İş Sendikası
İnceleme
: Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; işyerinde limana gelen yatlara bağlama hizmeti ile çekek diye tabir edilen küçük
ölçekli bakım ve onarım hizmetlerinin verildiği, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları
Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş. işyerinde yürütülen işlerin niteliği
itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine
ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş
Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No
: 2012/76
İşyeri
: İDÇ Liman İşletmeleri A.Ş.
Gümrük Cad. No: 7 Çakmaklı-Aliağa/İZMİR
SGK Sicil No : 1241731.035
Tespiti İsteyen :
Liman-İş Sendikası
İnceleme
: İDÇ Liman İşletmeleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede;
işyerinde yürütülen asıl işin gemilerle gelen ve üçüncü kişilere ait bulunan hurda demirin vinç
vasıtası ile gemiden kamyonlara tahliyesi ve tartılması, İDÇ İzmir Demir Çelik Sanayi
A.Ş.’ne ait fabrikaya götürülmesi, kamyonlarla getirilen inşaat demiri veya kütük demirin
yine vinç vasıtası ile gemiye yüklenmesi ve gemi ambarında istifleme işinin yanında, yine
gemi ile gelen ve üçüncü kişilere ait bulunan makine parçası, kömür vb. malzemenin
gemilerden indirilip, kapalı veya açık depo veya antrepolarda muhafazasının yapıldığı, ayrıca
işyerinde yürütülen büro, bakım onarım, ikmal bakım gibi işlerin asıl işe yardımcı iş olduğu,
bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk”
işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: İDÇ Liman İşletmeleri A.Ş. işyerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle
İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine ve yapılan
bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi
Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından:
ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI
TARİH
: 30/11/2012
KARAR NO : 2012/173
KONU
: Gayrimenkul A.Ş.’ye ait,
İzmir ili, Menderes İlçesi,
Cumaovası Köyünde bulunan
taşınmazların özelleştirilmesi
Özelleştirme Yüksek Kurulunca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının, 6/11/2012 tarihli ve 7429 sayılı yazısına istinaden,
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 5/1/2001 tarih, 2001/06 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam
ve programına alınan, Gayrimenkul A.Ş.’ye ait; İzmir ili, Menderes ilçesi, Cumaovası Köyü
81 no.lu parseldeki 20.140 m2 ile 82 no.lu parseldeki 19.080 m2 yüzölçümlü gayrimenkuller
ve bu gayrimenkuller üzerinde bulunan binaların bir bütün halinde “satış” yöntemiyle
özelleştirilmesi amacıyla yapılan ihale sonucunda ihale komisyonunca;
1- Gayrimenkul A.Ş. adına kayıtlı söz konusu satışa konu varlıkların; 24.500.000
(Yirmidörtmilyonbeşyüzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Nevvar-Salih İşgören
Vakfı’na ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nevvar-Salih İşgören Vakfı’nın
sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi
halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, 24.100.000 (Yirmidörtmilyonyüzbin)
Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Vendas Ortak Girişim Grubu’na ihale şartnamesi
çerçevesinde satılmasına, Vendas Ortak Girişim Grubu’nun sözleşmeyi imzalamaktan imtina
etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat
kaydedilmesine, 23.920.000 (Yirmiüçmilyondokuzyüzyirmibin) Türk Lirası bedelle üçüncü
teklifi veren Egekar İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ihale şartnamesi
çerçevesinde satılmasına, Egekar İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin
sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi
halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesi şeklinde verilen
kararın onaylanmasına,
2- Satış sözleşmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satış sözleşmesinin
imzalanması, satış ile ilgili işlemlerin yerine getirilmesi hususlarında İdare’nin yetkili
kılınmasına,
Karar verilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından:
ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI
TARİH
: 30/11/2012
KARAR NO : 2012/174
KONU
: İmar Planı.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 6/11/2012 tarih ve 7431 sayılı yazısına istinaden;
1- Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken Kurulumuzun 1/6/2010 tarih ve
2010/31 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Samsun İli, İlkadım İlçesi,
İstasyon Mahallesi sınırları içinde yer alan 4,442.07 m2 yüzölçümlü 9611 ada 1 no’lu parsele
yönelik “Konut Alanı (TAKS:0.20 ; Emsal:1.00)” kararı getirilmesine ilişkin Özelleştirme
İdaresi Başkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1.000
ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin onaylanmasına,
2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İlkadım Belediye Başkanlığı’na
gönderilmesine,
karar verilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ]
—— • ——
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından:
ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI
TARİH
: 30/11/2012
KARAR NO : 2012/175
KONU
: İmar Planı.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 6/11/2012 tarih ve 7432 sayılı yazısına istinaden;
1- Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken Kurulumuzun 28/10/2011 tarih ve
2011/94 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Kırıkkale İli, Yahşihan
İlçesi, Merkez Mahallesi’nde yer alan 5368 m² yüzölçümlü 1130 ada, 1 no’lu parsele yönelik
“Konut Alanı (Emsal:1.50; Hmax:15.50 m.)” kararı getirilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi
Başkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar
Planı Değişikliğinin onaylanmasına,
2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve
gereği için Yahşihan Belediye Başkanlığı’na gönderilmesine,
karar verilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487]
—— • ——
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından:
ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI
TARİH
: 30/11/2012
KARAR NO : 2012/179
KONU
: Gayrimenkul özelleştirilmesi
Kurulumuzca;
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (İdare) 30/10/2012 tarih ve 7259 sayılı yazısına
istinaden;
1. Kurulumuzun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve
programına alınan; Edirne ili, Enez ilçesi, Gaziömerbey Mahallesi, 204 ada, 1 no.lu parseldeki
6.048,00 m² yüzölçümlü gayrimenkulün “satış” yöntemiyle özelleştirilmesini teminen İhale
İlanı ve İhale Şartnamesinde belirtilen hususlar kapsamında yapılan ihale sonucunda İhale
Komisyonunca;
“İhale konusu gayrimenkulün, 1.855.000.- (Birmilyonsekizyüzellibeşbin) Türk Lirası
bedelle en yüksek teklifi veren Dursun Ali KARALI’ya İhale Şartnamesi çerçevesinde
satılmasına, Dursun Ali KARALI’nın sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer
yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine,
1.800.000.- (Birmilyonsekizyüzbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Emek Yapı
Malzemeleri ve Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne İhale Şartnamesi
çerçevesinde satılmasına, Emek Yapı Malzemeleri ve Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret
Limited Şirketi’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine
getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, 1.510.000.(Birmilyonbeşyüzonbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren S.O.S Grup Temizlik
Komisyonculuk ve Bilgisayar Hizmetleri Turizm Gıda Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi
Limited Şirketi’ne İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına, S.O.S Grup Temizlik
Komisyonculuk ve Bilgisayar Hizmetleri Turizm Gıda Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi
Limited Şirketi’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine
getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal
edilmesine,”
dair verilen kararın onaylanmasına,
2. Bu karar çerçevesinde, satış sözleşmesinin imzalanması ve karar gereklerinin yerine
getirilmesi hususlarında İdarenin yetkili kılınmasına
karar verilmiştir.
[R.G.04.Aralık 2012 – 28487]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2012/3739
Ekli “375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 inci Maddesinin Birinci
Fıkrasının (b) ve (c) Bentleri Kapsamındaki Kamu İdarelerinde İstihdam Edilen Personelin
Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Emsal Alınacak Devlet Memuru Kadro
Unvanlarının Tespitine İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 23/8/2012
tarihli ve 9127 sayılı yazısı üzerine, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci
maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/9/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
Ö. DİNÇER
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı V.Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
ve
C. YILMAZ
E. GÜNAY
E. BAĞIŞ
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V.
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN EK 11 İNCİ MADDESİNİN
BİRİNCİ FIKRASININ (b) VE (c) BENTLERİ KAPSAMINDAKİ KAMU
İDARELERİNDE İSTİHDAM EDİLEN PERSONELİN MALİ VE
SOSYAL HAKLARININ BELİRLENMESİNDE EMSAL
ALINACAK DEVLET MEMURU KADRO
UNVANLARININ TESPİTİNE
İLİŞKİN KARAR
Emsal kadro unvanlarının belirlenmesi
MADDE 1 – (1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanununa ekli (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu, Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı, Türk Standardları Enstitüsü Başkanlığı, kalkınma ajansları ve Mesleki Yeterlilik
Kurumu kadro ve pozisyonlarında 15/1/2012 tarihinden sonra istihdam edilen personelden
27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci maddesinde emsali
belirlenmemiş olanların mali hakları ile sosyal hak ve yardımlarının üst sınırının
belirlenmesinde emsal alınacak Devlet memuru kadrolarının sınıf ve unvanları ekli (I) sayılı
listede gösterilmiştir.
Meslek personeli
MADDE 2 – (1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci maddesinde
meslek personeli kapsamında Başbakanlık Uzmanları emsal alınanların kadro veya pozisyon
unvanları kurumlar itibarıyla ekli (II) sayılı listede gösterilmiştir. Bunların yardımcıları için
Başbakanlık Uzman Yardımcıları emsal alınır.
Ücret sınırı
MADDE 3 – (1) Bu Kararın eki (I) ve (II) sayılı listelerde emsali belirlenen kadro ve
pozisyonlarda istihdam edilen personele, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş,
aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne
ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan
bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarı, emsal olarak belirlenen Devlet
memuruna ilgili mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar
kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemez. Kurumlar,
ilgili mevzuatı çerçevesinde hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla söz konusu tutarın altında
bir ücret belirleyebilir.
(2) Yapılabilecek ödemelerin üst sınırının tespitinde, ekli (I) ve (II) sayılı listelerde
kadro ve pozisyon unvanları yer alanlar için emsal olarak belirlenen kadro unvanında bulunan
ve eğitim düzeyi ile hizmet süresi itibarıyla aynı durumda olan Devlet memuruna yapılan
ödemeler esas alınır.
Yürürlük
MADDE 4 – (1) Bu Karar, 15/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 5 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3778
26/9/2011 tarihli ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 2 nci maddesiyle
ihdas edilen avukat kadrolarının kamu kurum ve kuruluşlarına ekli listede belirtildiği şekilde
tahsis edilmesi ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye bağlı cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmesi; Maliye Bakanlığının 14/9/2012
tarihli ve 9852 sayılı yazısı üzerine anılan maddeye göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/9/2012
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3784
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 39 uncu maddesiyle ihdas edilen uzman
ve uzman yardımcısı kadrolarının kamu kurum ve kuruluşlarına ekli listede belirtildiği şekilde
tahsis edilmesi ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye bağlı cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmesi; Maliye Bakanlığının 14/9/2012
tarihli ve 9852 sayılı yazısı üzerine anılan maddeye göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/9/2012
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
T. YILDIZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3946
Ekli “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde
Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin Kararda Değişiklik
Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Kalkınma Bakanlığının 5/11/2012 tarihli ve
4967 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 4 üncü ve 8 inci maddelerine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 5/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
H. YAZICI
İçişleri Bakanı V.
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
ve
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
3996 SAYILI BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ
ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA
USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KARAR
MADDE 1 – 26/4/2011 tarihli ve 2011/1807 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli
Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin Kararın 7
nci ve 44 üncü maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 7 – (1) Bu Karar kapsamında isteklinin veya istekli bir ortak girişim ise bu
girişim içinde yer alan şirketlerin her birinin sağlam bir mali yapıya sahip olduklarını
bağımsız denetim firmalarınca tasdiklenmiş bilânçoları ile kanıtlamaları zorunludur.
(2) İsteklide veya istekli ortak girişim ise bu girişim içinde yer alan şirketlerde aranacak
şartlar, talip olunan yatırım veya hizmetlerin özellikleri dikkate alınarak idare tarafından
hazırlanan/hazırlattırılan şartnamede belirtilir.”
“MADDE 44 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından gerçekleştirilen
yatırım ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmelerinde sözleşmelerin süresinden önce
feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması hükmünün bulunması halinde; söz
konusu yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan finansmanın, bu finansmana ilişkin
mali yükümlülükler ile varsa finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklanan
yükümlülükler de dahil olmak üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilmesine karar
vermeye ve üstlenime konu mali yükümlülüklerin kapsam, unsur ve ödeme koşullarını
belirlemeye ve teyit edilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye Hazine Müsteşarlığının
görüşü ve bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.
(2) Genel bütçe dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı ortaklıklar ve mahalli
idareler tarafından gerçekleştirilen yatırım ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmelerinde
sözleşmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması
hükmünün bulunması halinde; yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan finansmanı, bu
finansmana ilişkin mali yükümlülükler ile varsa finansmanın teminine yönelik türev
ürünlerden kaynaklanan yükümlülükler de dahil olmak üzere üstlenmeye söz konusu idare
yetkilidir. Bu idarenin özel bütçe kapsamında olması halinde, bu yükümlülüklerin ilgili
idarenin bağlı olduğu Bakanlığın teklifi üzerine ilgili idare tarafından ya da ilgili idarenin
bağlı olduğu Bakanın talebi, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine
Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilmesine karar vermeye ve üstlenime konu mali
yükümlülüklerin kapsam, unsur ve ödeme koşullarını belirlemeye ve teyit edilmesine ilişkin
usul ve esasları düzenlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
(3) Genel ve özel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından geçekleştirilen ve bu
madde hükümleri uyarınca üstlenim öngörülen yatırım ve hizmetlere ilişkin uygulama
sözleşmelerinin feshini müteakip söz konusu yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan
finansmanın kullanılmamış kısmına ilişkin mali koşullar Hazine Müsteşarlığınca müzakere
edilir.
(4) Bu madde kapsamında yurt dışından sağlanan finansmanın, bu finansmana ilişkin
mali yükümlülükler ile varsa finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklanan
yükümlülükler de dahil olmak üzere üstlenilmesi durumunda; üstlenim tarihi itibarıyla vadesi
geçmiş anapara ve temerrüt faizi ile bu kapsamdaki diğer finansman maliyetlerinden, mücbir
sebep ya da idare kusurundan kaynaklanan haller hariç olmak kaydıyla, görevli şirket idareye
veya Hazine Müsteşarlığına karşı sorumludur.
(5) Bu madde hükümlerine göre Hazine Müsteşarlığınca üstlenim öngörülen yatırım ve
hizmetlere ait ihale şartnameleri yayımlanmadan ve uygulama sözleşmeleri imzalanmadan
önce Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınır.”
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
11/6/2011
27961 (Mükerrer)
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
YÖNETMELİK
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
HAYVANSAL GIDALAR İÇİN ÖZEL HİJYEN KURALLARI YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 27/12/2011 tarihli ve 28155 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan “işlenmesi” ibaresi “muamelesi”
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (4)
numaralı alt bendi ile (ç) bendinin (7) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4) MAE, bu Yönetmeliğe göre onaylanan işletmelerde üretilir.”
“7) MAE, bu Yönetmeliğe göre onaylanan işletmelerde üretilir.”
MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
TEBLİĞLER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
İŞKOLU TESPİT KARARI
Karar No : 2012/77
İşyeri
: Tekboy Tekstil ve Boyama San. ve Tic. A.Ş.
Merkez Mah. Kavak Sk. No: 21
Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL (merkez)
SGK Sicil No :332704.034-1000744.039
Tespiti İsteyen :Tekboy Tekstil ve Sanayi ve Tic. A.Ş.
İnceleme
: Tekboy Tekstil ve Boyama San. ve Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan
incelemede; söz konusu şirketin Pınarhisar Yolu Otoban Gişeleri Yanı
Lüleburgaz/KIRKLARELİ adresinde bulunan fabrika işyerinde, her türlü pamuk, viskon,
naylon polyester ve karışımlı iplik ve kumaşların baskı boya ve apre işlerinin yapıldığı, ayrıca
kumaş örme tesisinin bulunduğu, Merkez Mah. Kavak Sk. No: 21 YenibosnaBahçelievler/İSTANBUL adresinde bulunan merkez işyerinde ise fabrika işyerinde üretilen
ürünlerin satışı, pazarlanması, yönetimi ve muhasebe kayıtlarının düzenlenmesi gibi işlerin
yapıldığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 06 sıra numaralı “Dokuma”
işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir.
Karar: Tekboy Tekstil ve Boyama San. ve Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yapılan
işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 06 sıra numaralı “Dokuma” işkoluna girdiğine
ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş
Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri gereğince karar verilmiştir.
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:
TÜRK GIDA KODEKSİ ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ
(TEBLİĞ NO: 2012/74)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, çiğ et, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve et
ürünlerinin tekniğine uygun olarak üretilmesi, ambalajlanması ve piyasaya arzına ilişkin
hususları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, çiğ et, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve et ürünlerini
kapsar.
(2) Bu Tebliğ, et özütleri, eritilmiş hayvansal yağ, donyağı tortusu, jelatin, tuzlanmış
veya kurutulmuş kan, tuzlanmış veya kurutulmuş kan plazmasını kapsamaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî
Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında; 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı
Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 3 üncü maddesinde, 17/12/2011
tarihli ve 28145 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gıda Hijyeni Yönetmeliğinin 4 üncü
maddesinde, 27/12/2011 tarihli ve 28155 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hayvansal
Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde yer alan tanımlara ek
olarak aşağıdaki tanımlar da geçerlidir.
a) Büyükbaş hayvan: Sığır, manda ve deveyi,
b) Çemenleme: Pastırma üretiminde; buy otu tohumu unu, toz kırmızıbiber ve sarımsak
karışımının tuz ve su ile karıştırılıp koyu hamur haline getirildikten sonra ürünün dış
yüzeyinin kaplanması işlemini,
c) Çiğ kanatlı eti: Vakum ambalajlı veya kontrollü ortamda ambalajlanmış kanatlı eti
dahil soğutma, dondurma veya hızlı dondurmadan başka herhangi bir muhafaza yöntemine
tabi tutulmamış olan kanatlı etini,
ç) Çiğ kırmızı et: Vakum ambalajlı veya kontrollü ortamda ambalajlanmış kırmızı et
dahil soğutma, dondurma veya hızlı dondurmadan başka herhangi bir muhafaza yöntemine
tabi tutulmamış olan kırmızı eti,
d) Döner: Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların biri veya birkaçının kırmızı etlerinin
karışımına, istenildiğinde aynı tür hayvanların yağları, lezzet vericiler ile diğer gıda
bileşenlerinden biri veya birkaçı ilave edilerek hazırlanan ve döner şişine dizilerek silindir
formu verilmiş pişirilmeye hazır kırmızı et karışımını veya yatay veya dikey olarak
döndürülerek pişirilmiş et ürününü,
e) Emülsifiye etme: Et proteinleri ve emülgatörler vasıtasıyla su ve hayvansal yağın
homojen bir şekilde bir arada tutulduğu işlemi,
f) Emülsifiye et ürünü: Evcil tırnaklı hayvan etlerinden veya kanatlı hayvan etlerinden
emülsiyon teknolojisi uygulanarak elde edilen hamurun doğal ya da yapay kılıflara doldurulup
ısıl işlem uygulanmış et ürününü,
g) Et ürünleri: Etin işlenmesinden veya işlenmiş ürünlerin daha ileri düzeyde
işlenmesiyle elde edilen ve kesit yüzeyi çiğ etin karakteristik özelliklerini göstermeyen
ürünleri,
ğ) Fermentasyon: Mikroorganizmaların, çiğ ette bulunan veya dışarıdan ilave edilen
karbonhidratları başta laktik asit olmak üzere diğer organik bileşiklere dönüştürerek pH
değerini düşürmesi ile birlikte ürünün olgunlaşmasına katkıda bulunduğu işlemi,
h) Fermente sucuk: Büyükbaş ve küçükbaş hayvan etlerinin ve yağlarının kıyılarak
lezzet vericiler ile karıştırıldıktan sonra doğal veya yapay kılıflara doldurularak belirli
koşullarda fermentasyon ve kurutma işlemleri uygulanarak nem oranı %40 ve altına
düşürülmüş, kesit yüzeyi mozaik görünümünde olan ısıl işlem uygulanmamış fermente et
ürününü,
ı) Hazırlanmış kanatlı eti karışımları: Parçalara bölünmüş kanatlı eti dahil olmak üzere
ete, diğer gıda maddeleri ve lezzet vericilerin ilavesiyle elde edilen, etteki kas liflerinin
yapısını ve çiğ kanatlı etinin özelliklerini ortadan kaldırmayacak seviyede işleme tabi tutulan
çiğ kanatlı etini,
i) Hazırlanmış kırmızı et karışımları: Parçalara bölünmüş kırmızı et dahil olmak üzere
ete diğer gıda maddeleri ve lezzet vericilerin ilavesiyle elde edilen, etteki kas liflerinin
yapısını ve çiğ kırmızı etin özelliklerini ortadan kaldırmayacak seviyede işleme tabi tutulan
çiğ kırmızı eti,
j) Hindi kıyma: Kemiklerinden ayrılmış çiğ hindi etinin kıyma makinesinden
geçirilmesiyle elde edilen kanatlı etini,
k) Isıl işlem: Pişirme, pastörizasyon, sterilizasyon gibi işlemleri,
l) Isıl işlem görmüş sucuk: Büyükbaş ve/veya küçükbaş hayvan etlerinin ve yağlarının
veya kanatlı hayvan etleri ve yağlarının kıyılarak lezzet vericiler ile karıştırıldıktan sonra
doğal veya yapay kılıflara doldurularak belirli koşullarda fermentasyon ve kurutma işlemleri
uygulanarak nem oranı %50’nin altına düşürülmüş, kesit yüzeyi mozaik görünümünde olan
ısıl işlem uygulanmış et ürününü,
m) Isıl işlem uygulanmamış fermente et ürünleri: Fermentasyon işlemine tabi tutularak
olgunlaştırılan ısıl işlem uygulanmamış et ürünlerini,
n) Isıl işlem uygulanmamış tuzlanmış/kürlenmiş ve kurutulmuş et ürünleri: Tuzlama
veya kürleme ve kurutma işlemleri uygulanarak üretilen, soğuk tütsülenmiş veya
tütsülenmemiş ve ısıl işlem uygulanmamış et ürünlerini,
o) Isıl işlem uygulanmış et ürünleri: Kürleme, fermentasyon, marinasyon gibi işlemler
uygulanarak veya uygulanmaksızın üretilen ve ısıl işlem uygulanan et ürünlerini,
ö) İşleme: Et ürünleri üretiminde kullanılan ısıl işlem, fermentasyon, tütsüleme,
tuzlama, kürleme, emülsifiye etme, kurutma gibi işlemleri,
p) Jambon: Evcil tırnaklı hayvan veya kanatlı hayvan karkas etlerinden elde edilen
parça etlerin veya küçük parça etlerin tekniğine uygun olarak tuzlama, kürleme gibi
işlemlerden geçirilip ısıl işlem uygulanarak üretilen et ürününü,
r) Kanatlı eti döneri: Çiğ kanatlı hayvan etlerinin biri veya bunların karışımına
istenildiğinde kuyruk yağı, gömlek yağı, lezzet vericiler ile diğer gıda bileşenlerinden biri
veya birkaçı ilave edilerek hazırlanan ve döner şişine dizilerek silindir formu verilmiş
pişirilmeye hazır kanatlı et karışımını veya yatay veya dikey olarak döndürülerek pişirilmiş et
ürününü,
s) Kanatlı köfte: Kıyılmış çiğ kanatlı hayvan etlerinin biri veya bunların karışımına
istenildiğinde aynı tür hayvanların yağları, lezzet vericiler ile diğer gıda bileşenlerinden biri
veya birkaçı ilave edilerek çeşitli şekillerde hazırlanan pişirilmeye hazır kanatlı et karışımını
veya pişirilmiş et ürününü,
ş) Kavurma: Büyükbaş veya küçükbaş veya kanatlı hayvan karkas etlerinin kemiksiz
olarak, boyutları 7 cm’yi geçmeyen parçalar halinde doğrandıktan sonra belirli oranlarda tuz
ve etin elde edildiği hayvan türüne ait iç yağları ile birlikte pişirilerek hazırlanan ısıl işlem
uygulanmış et ürününü,
t) Köfte: Kıyılmış büyükbaş ve küçükbaş hayvanların biri veya birkaçının etlerinin
karışımına, istenildiğinde aynı tür hayvanların yağları, lezzet vericiler ile diğer gıda
bileşenlerinden biri veya birkaçı ilave edilerek çeşitli şekillerde hazırlanan pişirilmeye hazır
kırmızı et karışımını veya pişirilmiş et ürününü,
u) Kurutma: Üretim sırasında ürünün teknolojisi gereği suyunun bir kısmının
uzaklaştırılması işlemini,
ü) Kurutulmuş jambon: Evcil tırnaklı hayvan parça etlerinden elde edilen ısıl işlem
uygulanmamış, kürlenmiş ve kurutulmuş et ürününü,
v) Küçükbaş hayvan: Koyun ve keçiyi,
y) Kürleme: Etlerin, nitritli kürleme tuzu veya nitrat ve nitritli kürleme tuzu veya tuz ve
nitrat ile muamele edilmesi işlemini,
z) Lezzet vericiler: İnsan tüketimine uygun baharatlar, aromatik bitkiler veya bunların
özütlerini,
aa) Marinasyon: Çiğ etin tuz, bitkisel yağ gibi çeşitli gıda maddeleri ve lezzet vericiler
ile teknolojisine uygun olarak muamele edilmesi işlemini,
bb) Nitritli kürleme tuzu: Nitrit ilave edilmiş tuzu,
cc) Pastırma: Büyükbaş hayvan karkaslarından usulüne göre ayrılan parça etlerin
teknolojisine uygun olarak kürleme ve yıkama işlemlerinden sonra baskılama ve kurutma
işlemlerine tabi tutulup, çemenlendikten sonra yeniden kurutulması ile elde edilen ısıl işlem
uygulanmamış kürlenmiş ve kurutulmuş et ürününü,
çç) Pişirme: Ürün merkez sıcaklığının en az 72°C’ye ulaştığı ısıl işlemi,
dd) Tuzlama: Çiğ etin tuzla muamele edilmesi işlemini,
ee) Tütsüleme: Tütsü kaynağından elde edilen tütsünün tekniğine uygun olarak farklı
sıcaklık ve sürelerde ürün yüzeyine uygulanması işlemini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Ürün Özellikleri
Genel hükümler
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde farklı hayvan türlerine
ait etlerin karıştırılarak elde edilmesinde aşağıdaki kurallar geçerlidir:
a) Büyükbaş ve küçükbaş hayvan etleri birbirleriyle karıştırılabilir.
b) Kanatlı hayvan türlerinden elde edilen etler birbirleriyle karıştırılabilir.
c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen durumlar dışında farklı hayvan türlerine ait etler
birbirleriyle karıştırılamaz. Ancak sadece üretim teknolojisi gereği kanatlı eti ürünlerine
kırmızı et veya yağı karıştırılabilir.
(2) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde mekanik olarak ayrılmış etler
kullanılamaz.
(3) Döner piyasaya sunuluş şekline göre;
a) Yaprak döner: Üretiminde kırmızı et olarak sadece yaprak haline getirilmiş çiğ
kırmızı etin kullanıldığı döneri,
b) Kıyma döner: Üretiminde kırmızı et olarak en çok %90 oranında kıymanın ve en az
%10 oranında yaprak haline getirilmiş çiğ kırmızı etin kullanıldığı döneri,
c) Karışık döner: Üretiminde kırmızı et olarak en az %60 oranında yaprak haline
getirilmiş çiğ kırmızı et ve en çok %40 oranında kıymanın kullanıldığı döneri,
ifade eder.
(4) Kanatlı eti döneri piyasaya sunuluş şekline göre;
a) Yaprak kanatlı eti döneri: Üretiminde kanatlı eti olarak sadece yaprak haline
getirilmiş çiğ kanatlı etinin kullanıldığı döneri,
b) Karışık kanatlı eti döneri: Üretiminde kanatlı eti olarak en az %60 oranında yaprak
haline getirilmiş çiğ kanatlı etinin ve en çok %40 oranında kanatlı kıymanın kullanıldığı
döneri,
ifade eder.
Çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyma, hazırlanmış kırmızı et
karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları ürün özellikleri
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma,
hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları, Gıda
Hijyeni Yönetmeliği ve Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinde yer
alan kurallara uygun olarak elde edilir.
(2) Çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et
karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları, kendine has tat, koku, görünüş ve yapıda
olacaktır.
(3) Çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et
karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları bozulmuş olamaz, bozulmayı baskılayacak
herhangi bir işlem veya madde uygulanmış olamaz.
(4) Perakende işletmede son tüketiciye satış aşamasında kıyma, hazırlanmış kırmızı et
karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları üretimlerini takiben doğrudan satış için hazır
ambalajlı hale getirilerek günlük olarak satışa sunulur. Çiğ kırmızı etler ve çiğ kanatlı etleri
ise asgari hijyenik şartlar göz önünde bulundurularak, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3
üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğinin
13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine uygun olarak satışa sunulabilir.
(5) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması,
hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarını üreten ve/veya satan
işyerlerinde farklı hayvan türlerine ait etler birbirinden ve diğer gıdalardan ayrı olarak üretilir
ve ayrı olarak satışa sunulur.
(6) Çiğ kırmızı et, kıyma ve hazırlanmış kırmızı et karışımlarına ait özel ürün
özellikleri:
a) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kırmızı et, kıyma ve hazırlanmış kırmızı et
karışımlarının üretiminde kemik, kıkırdak ve sakatat katılamaz. Sakatat sadece sakatat olarak
piyasaya arz edilir.
b) Kıymanın bileşiminin Ek-1’de belirtilen özelliklere uygun olması gerekir.
c) Kıymadan elde edilen hazırlanmış kırmızı et karışımlarının içerdiği yağ oranı kütlece
en çok %25 ve tuz oranı kütlece en çok %2 olur.
ç) Dönerin aşağıda yer alan şartlara uygun olması gerekir:
1) Dönerin içerdiği yağ oranı kütlece en çok %25, tuz oranı kütlece en çok %2 olur.
2) Döner üretiminde hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta ve nişasta içeren
maddeler ile soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat kaynaklı nişasta ve bitkisel
protein miktarının toplamda %1’i aşmaması gerekir.
3) Dönerin raf ömrü pişirilme süresi dahil en fazla 24 saattir. Dondurulmuş dönerin raf
ömrü en fazla 6 aydır.
d) Köftede hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta, soya ve soya ürünleri
kullanılamaz. Ancak baharat, ekmek ve galeta unu kaynaklı nişasta ve bitkisel protein
miktarının toplamda %5’i aşmaması gerekir.
(7) Çiğ kanatlı eti, hindi kıyma ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarına ait özel ürün
özellikleri:
a) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kanatlı eti, hindi kıyma ve hazırlanmış kanatlı eti
karışımlarının üretiminde kemik, kıkırdak ve sakatat katılamaz. Sakatat sadece sakatat olarak
piyasaya arz edilir.
b) Bu Tebliğ kapsamında yer alan hazırlanmış kanatlı eti karışımlarının üretiminde
farklı türlere ait kanatlı etleri birbirine karıştırılabilir.
c) Hazırlanmış kanatlı eti karışımlarında yağ miktarı kütlece en çok %15 ve bağ doku
miktarı kütlece en çok %10 olur.
ç) Kanatlı eti dönerinin aşağıda yer alan şartlara uygun olması gerekir:
1) Kanatlı eti dönerinin içerdiği yağ oranı kütlece en çok %15, tuz oranı kütlece en çok
%2 olur.
2) Kanatlı eti dönerinin üretiminde hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta ve
nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat kaynaklı nişasta
ve bitkisel protein miktarının toplamda %1’i aşmaması gerekir.
3) Kanatlı eti dönerinin raf ömrü pişirilme süresi dahil en fazla 24 saattir. Dondurulmuş
kanatlı eti dönerinin raf ömrü en fazla 6 aydır.
d) Kanatlı kıyma sadece kemiklerinden ayrılmış çiğ hindi etinden üretilir.
e) Hindi kıymanın bileşiminin Ek-1’de belirtilen özelliklere uygun olması gerekir.
f) Hindi kıyma üretiminde diğer kanatlı hayvanlara ait etler kullanılamaz. Hindi kıyma
sadece dondurulmuş olarak piyasaya arz edilir.
g) Hindi kıymada kalsiyum oranı en çok 100 g’da 14 mg düzeyinde olur.
ğ) Çiğ olarak üretilecek hazırlanmış kanatlı eti karışımlarında kanatlı kıyma olarak
sadece çiğ hindi kıyma kullanılır ve dondurulmuş olarak piyasaya arz edilir.
h) Kanatlı köftede hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta, soya ve soya ürünleri
kullanılamaz. Ancak baharat, ekmek ve galeta unu kaynaklı nişasta ve bitkisel protein
miktarının toplamda %5’i aşmaması gerekir.
Et ürünleri ürün özellikleri
MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünleri, Gıda Hijyeni Yönetmeliği
ve Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinde yer alan kurallara uygun
olarak elde edilen etlerden üretilir.
(2) Et ürünleri karkas etinden veya sakatattan hazırlanır. Dilli salam hariç olmak üzere
karkas etinden hazırlanan et ürünlerine sakatat katılamaz. Sakatattan hazırlanan et ürünlerine
ise karkas eti katılabilir.
(3) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinin üretiminde kemik ve kıkırdak
kullanılamaz.
(4) Et ürünleri; görünüş, yapı, renk ve koku açısından kendine özgü ürün özelliklerine
sahip olur ve bozulma belirtileri gösteremez.
(5) Pastırmada;
a) Çemen hariç olmak üzere, nem miktarı kütlece en çok %45,
b) pH değeri en yüksek 6,0,
c) Tuz miktarı kuru maddede kütlece en çok %7,
ç) Çemen miktarı kütlece en çok %10,
olur.
(6) Kurutulmuş jambonda;
a) Nem miktarı kütlece en çok %40,
b) pH değeri en yüksek 6,0,
c) Tuz miktarı kuru maddede kütlece en çok %7,
olur.
(7) Fermente sucukta;
a) Toplam et proteini değeri kütlece en az %16,
b) Kollajen miktarı toplam et proteinlerinin kütlesinde en fazla %20,
c) Nem miktarının toplam et proteini miktarına oranı 2,5’in altında,
ç) Yağ miktarının toplam et proteini miktarına oranı 2,5’in altında,
d) pH değeri en yüksek 5,4,
olur.
(8) Emülsifiye et ürünlerinde;
a) Toplam et proteini kütlece en az %10,
b) Kollajen miktarı toplam et proteinlerinin kütlesinde en fazla %25,
c) Nem miktarının toplam et proteini miktarına oranı kütlece 6,5’in altında,
ç) Yağ miktarının toplam et proteini miktarına oranı 3,2’nin altında,
d) Et proteini hariç olmak üzere protein miktarı ve nişasta miktarı toplamı kütlece en
fazla %5,
olur.
(9) Isıl işlem görmüş sucukta;
a) Toplam et proteini değeri kütlece en az %14,
b) Kollajen miktarı toplam et proteinlerinin kütlesinde en fazla %25,
c) Nem miktarının toplam et proteini miktarına oranı 3,6’nın altında,
ç) Nem miktarı kütlece en çok %50,
d) Yağ miktarının toplam et proteini miktarına oranı 2,5’in altında,
e) pH değeri en yüksek 5,6
olur.
(10) Kavurmada;
a) Nem miktarı kütlece en çok %45,
b) Tuz oranı kütlece en çok %5,
c) Yağ oranı kütlece en çok %30,
olur.
(11) Jambonda;
a) Toplam et proteini kütlece en az %13,
b) Yağ oranı kütlece en çok %8,
c) Tuz oranı kütlece en çok %3,
olur.
(12) Isıl işlem görmüş sucukta uygulanan ısıl işlemin; üretimde çiğ kırmızı etin
kullanılması durumunda merkez sıcaklık en az 68°C, çiğ kanatlı etin kullanılması durumunda
en az 72°C olacak şekilde uygulanması gerekir.
(13) Kıymadan elde edilen köfte gibi ısıl işlem uygulanmış et ürünlerinde toplam et
proteini oranı kütlece en az %12 olur.
(14) Tane karabiber hariç olmak üzere; ürüne adını veren bonfile, dil, fıstık gibi
girdilerin kullanıldığı ısıl işlem uygulanmış et ürünlerinde bu girdinin miktarı kütlece en az
%3 olur.
(15) Fermente sucuğa, ısıl işlem görmüş sucuğa ve pastırmaya et kaynaklı olmayan
proteinler, nişasta ve nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri katılamaz. Ancak
baharat kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamı kütlece %1’i aşamaz.
(16) Döner ve kanatlı eti döneri üretiminde hayvansal kaynaklı olmayan proteinler,
nişasta ve nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat
kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %1’i aşmaması gerekir.
(17) Köftede ve kanatlı köftede hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta, soya ve
soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat, ekmek ve galeta unu kaynaklı nişasta ve bitkisel
protein miktarının toplamda %5’i aşmaması gerekir.
(18) Isıl işlem görmemiş fermente et ürünleri ve ısıl işlem görmüş sucuk starter kültür
ilavesiyle üretilebilir.
(19) Fermente sucuk ve pastırma hariç olmak üzere ısıl işlem görmemiş et ürünlerine
25°C’nin altında olması koşulu ile sadece soğuk tütsüleme yapılabilir.
(20) Et ürünlerinin kılıflarında yırtık, delik gibi fiziksel kusurların olmaması gerekir.
(21) Perakende işletmede sadece son tüketiciye satış amacıyla asgari teknik ve hijyenik
şartlar göz önünde bulundurularak et ürünleri üretilebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Katkı Maddeleri, Bulaşanlar, Pestisit Kalıntıları, Veteriner İlaç Kalıntıları,
Hijyen, Ambalajlama ve Etiketleme
Katkı maddeleri
MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kullanılan katkı maddeleri,
29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur.
Aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri
MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kullanılan, aroma vericiler
ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü
mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan, Türk Gıda Kodeksi Aroma Vericiler ve Aroma
Verme Özelliği Taşıyan Gıda Bileşenleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Bu
genel kurallara ek olarak bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlere et aroması veren aroma
vericiler katılamaz.
Bulaşanlar
MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerdeki bulaşanların miktarları,
29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur.
Pestisit kalıntıları
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerdeki pestisit kalıntı miktarları,
29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda
Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun
olur.
Veteriner ilaç kalıntıları
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerde bulunabilecek veteriner ilaç
kalıntıları, 4/5/2012 tarihli ve 28282 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi
Hayvansal Gıdalarda Bulunabilecek Farmakolojik Aktif Maddelerin Sınıflandırılması ve
Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur.
Hijyen
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünler, Gıda Hijyeni Yönetmeliği,
Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği ile 29/12/2011 tarihli ve 28157
sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik
Kriterler Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur.
Ambalajlama
MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin ambalajları, 29/12/2011
tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’ de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi
Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemeler Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur.
Etiketleme
MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünler; Türk Gıda Kodeksi
Etiketleme Yönetmeliğine uygun olur. Bu Yönetmelikteki kurallara ek olarak;
a) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinde, ürün bir veya birden fazla büyükbaş
ve küçükbaş tür hayvana ait kırmızı etten üretiliyorsa ürün isminde tür ismi belirtilmez.
b) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinde, ürün tek tür kanatlı etinden
üretiliyorsa ürün ismi bu tür ismi ile birlikte, birden fazla kanatlı türünden üretiliyorsa ürün
ismi ‘kanatlı’ ifadesi başta olacak şekilde ifade edilir.
c) Bu Tebliğ kapsamında yer alan jambon, kurutulmuş jambon ve emülsifiye et
ürünlerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan etleri dışında diğer evcil tırnaklı hayvan etlerinin
kullanılması durumunda ise ürün ismi tür ismiyle birlikte ifade edilir.
ç) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ et, kıyma ve hazırlanmış et karışımlarında ürün
ismi tür ismiyle birlikte ifade edilir.
d) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ve bu maddenin (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde
belirtilen ürünlerin dışında kalan ürünlerin isimlendirilmesinde ürün ismi tür ismiyle ifade
edilir.
e) Hindi kıyma ve kıyma etiketlerinde ‘Yağ en çok %..’ ve ‘kollajen/et proteini oranı en
çok ..’ ibaresi ürün ismi ile aynı yüzde ve ürün isminin en az 2/3’ü büyüklüğünde bulunur.
f) Çiğ kanatlı eti, hindi kıyma ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarının etiketinde
‘Pişirme sırasında merkezi sıcaklık en az 72°C’ye ulaşmalıdır’ ifadesi yer alır.
g) Lezzet vericilerin ilave edildiği ürünlerde lezzet vericinin ismi ürün ismi ile birlikte
kullanılabilir.
ğ) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinin üretiminde kullanılan hayvansal yağın
hangi türe ait olduğu etikette içindekiler kısmında belirtilir.
h) Fermente sucuk ve ısıl işlem görmüş sucuklarda ‘yağ oranı en çok %..’ olarak etikette
belirtilir.
ı) Çemeni sıyrılarak piyasaya arz edilen pastırmaların etiketinde ‘Çemeni sıyrılmıştır’
ifadesi yer alır.
i) Teknolojisi gereği bileşimine kırmızı et ve yağı karıştırılan kanatlı eti ürünlerinin
etiketinde bu bileşenler ürün adında belirtilmez. Sadece içindekiler listesinde belirtilir.
j) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin etiketinde ürün ismi bütün olarak aynı renk
ve aynı yazı karakterinde olmak şartıyla Ek-2’de tanımlanan ‘x’ yüksekliğinin en az 3 mm
olduğu punto büyüklüğündeki karakterler kullanılarak yazılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Taşıma ve depolama
MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin taşınması ve depolanması, Türk
Gıda Kodeksi Yönetmeliğinin Gıdaların Taşınması ve Depolanması bölümünde belirtilen
kurallara uygun olur.
Numune alma ve analiz metotları
MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerden Türk Gıda Kodeksi
Yönetmeliğinde belirtilen kurallara uygun olarak numune alınır, uluslararası kabul görmüş
analiz metotları uygulanır.
İdari yaptırım
MADDE 18 – (1) Bu Tebliğe aykırı davrananlar hakkında 5996 sayılı Kanunun ilgili
maddelerine göre idari yaptırım uygulanır.
Yürüklükten kaldırılan tebliğler
MADDE 19 – (1) Aşağıdaki tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır:
a) 10/2/2000 tarihli ve 23960 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Et
Ürünleri Tebliği (Tebliğ No: 2000/4),
b) 7/7/2006 tarihli ve 26221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Çiğ
Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği (Tebliğ No: 2006/31),
c) 7/7/2006 tarihli ve 26221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Çiğ
Kanatlı Eti, Hazırlanmış Kanatlı Eti Karışımları Tebliği (Tebliğ No: 2006/29),
ç) 3/8/2007 tarihli ve 26602 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi
Mekanik Olarak Ayrılmış Kırmızı Et Tebliği (Tebliğ No: 2007/35),
d) 3/8/2007 tarihli ve 26602 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi
Mekanik Olarak Ayrılmış Kanatlı Eti Tebliği (Tebliğ No: 2007/34).
Yürürlük
MADDE 20 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 21 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
Ek-1
Kıymanın Bileşimi
Yağsız kıyma
Yağ
Yüzdesi
≤%7
Kollajen/
Et Protein Oranı (*)
≤ 12
Dana kıyma
≤ % 20
≤ 15
Diğer hayvan etlerinden elde edilen
kıyma ve izin verilen karışım kıymalar
≤ % 25
≤ 15
Yağsız hindi kıyma
≤%7
≤ 12
Hindi kıyma
≤ % 25
≤ 15
(*)
Kollajen/et proteini oranı et proteini içerisindeki kollajen yüzdesi olarak hesaplanır.
Kollajen içeriği, hidroksiprolin içeriğinin 8 faktörü ile çarpılması sonucu elde edilen miktar
anlamına gelir.
Ek-2
‘X’ Yüksekliğinin Tanımı
Döner x
‘X’ yüksekliği: x ≥ 3 mm olmalıdır.
[R.G.05.Aralık 2012 – 28488]
—— • ——
KANUN
ON ÜÇ İLDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE YİRMİ ALTI İLÇE KURULMASI
İLE
BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6360
Kabul Tarihi: 12/11/2012
Büyükşehir belediyesi kurulması ve sınırlarının belirlenmesi
MADDE 1 – (1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş,
Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları
olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir
belediyesine dönüştürülmüştür.
(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir,
Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki
sınırlarıdır.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer
alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler
ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
(4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği
kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır.
(5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği
kaldırılmıştır.
(6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.
İlçe kurulması ve sınırlarının belirlenmesi
MADDE 2 – (1) Aydın ilinde, Aydın Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere,
Aydın Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Efeler adıyla ilçe ve
aynı adla belediye kurulmuştur.
(2) Balıkesir ilinde, ekli (1) sayılı listede belirtilen Balıkesir Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Karesi adıyla ilçe
ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(3) Balıkesir ilinde, ekli (2) sayılı listede belirtilen Balıkesir Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan Altıeylül adıyla ilçe
ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(4) Denizli ilinde, ekli (3) sayılı listede belirtilen Denizli Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Merkezefendi ilçesi
ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(5) Denizli ilinde, ekli (4) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyeler ile aynı listede
yer alan Denizli Belediyesinin mahalleleri Akköy ilçesi sınırlarına dâhil edilerek Akköy
Belediyesine katılmıştır. Akköy ilçesinin merkezi aynı listede belirtilen Denizli Belediyesinin
mahalleleri olarak, ilçenin ismi ise Pamukkale olarak değiştirilmiştir.
(6) Hatay ilinde, ekli (5) sayılı listede belirtilen Antakya Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Antakya ilçesi ve
aynı adla belediye kurulmuştur.
(7) Hatay ilinde, ekli (6) sayılı listede belirtilen Antakya Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Defne ilçesi ve
aynı adla belediye kurulmuştur.
(8) Hatay ilinde, Merkez ilçe Şenköy bucağına bağlı Sofular ve Hanyolu köyleri
Altınözü ilçesine bağlanmıştır.
(9) Hatay ilinde, ekli (7) sayılı listede yer alan köyler ve belediye Yayladağı ilçesine
bağlanmıştır.
(10) Hatay ilinde, Arsuz Belediyesi merkez olmak üzere, ekli (8) sayılı listede gösterilen
köyler ve belediyelerden oluşan Arsuz ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(11) Hatay ilinde, Payas Belediyesi merkez olmak üzere, Dörtyol ilçesi Yakacık
Bucağına bağlı Sincan, Kozludere ve Çağlalık köylerinden oluşan Payas ilçesi ve aynı adla
belediye kurulmuştur.
(12) Malatya ilinde, ekli (9) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyeler ile aynı listede
yer alan Malatya Belediyesinin mahalleleri, Yeşilyurt ilçe sınırlarına dâhil edilerek Yeşilyurt
Belediyesine katılmıştır. Yeşilyurt ilçesinin merkezi, Malatya Belediyesinden Yeşilyurt
ilçesine katılan mahalleler olarak değiştirilmiştir.
(13) Malatya ilinde, ekli (10) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyeler ile aynı
listede yer alan Malatya Belediyesinin mahalleleri, Battalgazi ilçe sınırlarına dâhil edilerek
Battalgazi Belediyesine katılmıştır. Battalgazi ilçesinin merkezi, Malatya Belediyesinden
Battalgazi ilçesine katılan mahalleler olarak değiştirilmiştir.
(14) Manisa ilinde, ekli (11) sayılı listede belirtilen Manisa Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Şehzadeler ilçesi
ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(15) Manisa ilinde, ekli (12) sayılı listede belirtilen Manisa Belediyesinin mahalleleri
merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Yunusemre ilçesi
ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(16) Manisa ilinde, ekli (13) sayılı listede yer alan köyler ve belediye Köprübaşı ilçesine
bağlanmıştır.
(17) Kahramanmaraş ilinde, ekli (14) sayılı listede belirtilen Kahramanmaraş
Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden
oluşan Dulkadiroğlu ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(18) Kahramanmaraş ilinde, ekli (15) sayılı listede belirtilen Kahramanmaraş
Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden
oluşan Onikişubat ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(19) Kahramanmaraş ilinde, Pazarcık ilçesine bağlı Kelebişler, Bayramgazi ve
Cennetpınarı köyleri Türkoğlu ilçesine bağlanmıştır.
(20) Mardin ilinde, Kızıltepe ilçesine bağlı Gökçe Belediyesi Merkez ilçeye
bağlanmıştır.
(21) Mardin ilinde, Mardin Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere Mardin
Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Artuklu ilçesi ve aynı adla
belediye kurulmuştur.
(22) Muğla ilinde, Muğla Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Muğla Merkez
ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Menteşe ilçesi ve aynı adla belediye
kurulmuştur.
(23) Muğla ilinde, Kemer Belediyesi merkez olmak üzere, ekli (16) sayılı listede
belirtilen köyler ve belediyelerden oluşan Seydikemer ilçesi ve aynı adla belediye
kurulmuştur.
(24) Tekirdağ ilinde, Tekirdağ Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Tekirdağ
Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Süleymanpaşa ilçesi ve aynı
adla belediye kurulmuştur.
(25) Tekirdağ ilinde, Kapaklı Belediyesi merkez olmak üzere ekli (17) sayılı listede yer
alan köyler ve belediyeden oluşan Kapaklı ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(26) Tekirdağ ilinde, Marmaracık Belediyesi merkez olmak üzere ekli (18) sayılı listede
belirtilen Çorlu Belediyesinin mahalleleri ile köyler ve belediyelerden oluşan Ergene ilçesi ve
aynı adla belediye kurulmuştur.
(27) Trabzon ilinde, Trabzon Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Trabzon
Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Ortahisar ilçesi ve aynı adla
belediye kurulmuştur.
(28) Şanlıurfa ilinde, ekli (19) sayılı listede belirtilen Şanlıurfa Belediyesinin
mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan Eyyübiye
ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(29) Şanlıurfa ilinde, ekli (20) sayılı listede belirtilen Şanlıurfa Belediyesinin
mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan
Haliliye ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(30) Şanlıurfa ilinde, Karaköprü Belediyesi merkez olmak üzere ekli (21) sayılı listede
belirtilen Şanlıurfa Belediyesinin mahallesi ile aynı listede yer alan köylerden oluşan
Karaköprü ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
(31) Van ilinde, ekli (22) sayılı listede belirtilen Van Belediyesinin mahalleleri merkez
olmak üzere, aynı listede yer alan köylerden oluşan Tuşba ilçesi ve aynı adla belediye
kurulmuştur.
(32) Van ilinde, ekli (23) sayılı listede belirtilen Van Belediyesinin mahalleleri merkez
olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan İpekyolu ilçesi ve aynı adla
belediye kurulmuştur.
(33) Van ilinde, ekli (24) sayılı listede belirtilen Van Merkez ilçeye bağlı köyler ile
mahalleler Edremit ilçe sınırına dâhil edilerek Edremit Belediyesine katılmıştır.
(34) Van ili Merkez ilçesinde, Şabaniye Mahallesinin, İpekyolu Bulvarından başlayan
Şabaniye Caddesinin, Doğu ve Hacıbekir caddelerinin birleşme noktasına kadar olan kuzey
kesimi, Cevdetpaşa Mahallesi ile birleştirilmiştir.
(35) Van ili Merkez ilçesinde, Hacıbekir Mahallesinin Doğu Caddesinin girişinden
Mezbaha Deresi Gülüstan Sokak bitiş noktasına kadar olan kısmı Şabaniye Mahallesi ile
birleştirilmiştir.
(36) İstanbul ilinde, Arnavutköy ilçesine bağlı Nakkaş ve Bahşayış mahalleleri ile
Büyükçekmece ilçesine bağlı Muratbey Mahallesi Çatalça ilçesine bağlanarak Çatalca
Belediyesine katılmıştır.
(37) İstanbul ilinde, Şişli ilçesine bağlı Ayazağa, Maslak ve Huzur mahalleleri Sarıyer
ilçesine bağlanarak Sarıyer Belediyesine katılmıştır.
(38) Zonguldak ilinde, Kilimli Belde Belediyesi merkez olmak üzere, Merkez ilçe
Kilimli bucağına bağlı belediyeler ve köylerden oluşan Kilimli ilçesi ve aynı adla belediye
kurulmuştur.
(39) Zonguldak ilinde, Kozlu Belde Belediyesi merkez olmak üzere, Merkez ilçe Kozlu
bucağına bağlı belediye ve köylerden oluşan Kozlu ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur.
Kozlu bucağına bağlı Esenköy ve Yahma köylerinin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak
Kozlu Belediyesine katılmıştır.
(40) Ankara ilinde, Yenimahalle ilçesine bağlı Dodurga ve Alacaatlı mahallelerinin
çevre yolu dışında kalan kısımları Şehitali Mahallesi ile birleştirilmiştir. Şehitali, Aşağıyurtçu,
Yukarıyurtçu, Ballıkuyumcu ve Fevziye mahalleleri, Etimesgut ilçe sınırlarına dâhil edilerek,
Etimesgut Belediyesine katılmıştır.
(41) Ankara ilinde, Yenimahalle ilçesine bağlı Dodurga ve Alacaatlı mahallelerinin
çevre yolu içinde kalan kısmı ile Çayyolu, A. Taner Kışlalı, Ümit, Koru, Konutkent ve
Yaşamkent mahalleleri, Çankaya ilçe sınırlarına dâhil edilerek, Çankaya Belediyesine
katılmıştır.
Çeşitli hükümler
MADDE 3 – (1) İlçe belediyeleri veya ilçe belediyelerinin talep etmeleri hâlinde
büyükşehir belediyeleri bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüşen
köylerde yapılacak ticari amaç taşımayan yapılar için yürürlükteki imar mevzuatı
doğrultusunda yörenin geleneksel, kültürel ve mimari özelliklerine uygun tip mimari projeler
yapar veya yaptırır. Tip mimari projenin uygulanacağı alan sınırını belirlemeye ilgili ilçe
belediyesi yetkilidir. Tip mimari projeler doğrultusunda ilgili belediyesince gerekli
mühendislik projeleri yapılır ya da yaptırılır. Bu projeler ilgili belediyesince başvuru
sahiplerine ücretsiz verilir ve uygulaması denetlenir. Yapılacak inşaatlarda tip projeler dışında
özel proje uygulanmak istenmesi durumunda bu projeler yürürlükteki mevzuat uyarınca ilçe
belediyesi tarafından onaylanır.
(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği
kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili
kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve
bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel
idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla
verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından
kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il
özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak
davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.
(3) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12
nci maddesi kapsamında il özel idarelerince kullanılan haklar ve yetkiler ile yürütülen
görevler, il özel idaresi bulunmayan illerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca
kullanılır ve yürütülür. Bahsedilen kanun hükmü uyarınca toplanan taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı payı tutarları, defterdarlıklar bünyesinde açılan emanet
hesaplarına aktarılır. Toplanan paraların yüzde yirmilik kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığının
öncelik vereceği projelerde kullanılır. Yıl içinde proje karşılığı tahsis edilmeyen miktar aynı
amaçla kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine aktarılır. Aktarılan bu
miktarları aynı amaçla kullanmak üzere gelecek yıl bütçesine aktarmaya Kültür ve Turizm
Bakanlığı yetkilidir.
(4) Bu Kanunla tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresi, belediye veya köy tüzel
kişiliklerine şartlı olarak bağışı yapılan taşınır ve taşınmazların devrinin yapıldığı kurum veya
kuruluş, bu taşınır ve taşınmazların bağış amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamakla
sorumludur. Diğer bağış ve yardımlar hakkında 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
(5) Bu Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde görev yapan geçici ve gönüllü köy
korucuları hâlen görev yaptıkları yerlerde görev yapmaya devam ederler. Bunlar 18/3/1924
tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu ve diğer mevzuatta kendileri için öngörülen haklardan aynı
şekilde yararlanmaya devam ederler. Bu yerler için ihtiyaç olması hâlinde aynı usulle yeni
görevlendirmeler yapılabilir.
(6) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa göre verilen I (a) grubu maden
ruhsatı ile 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular
Kanununa göre verilen jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ruhsatına ilişkin yetki ve
görevler, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde valiliklerce yürütülür.
(7) 3213 sayılı Kanuna göre maden üretim faaliyetleri ile bu faaliyetlere dayalı ruhsat
sahasındaki tesisler için işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin yetki ve görevler, il özel
idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde valiliklerce yürütülür.
(8) İl özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde;
a) 3213 sayılı Kanuna göre verilen maden ruhsatları için il özel idareleri ve köylere
hizmet götürme birliklerine verilen Devlet hakkı, I (a) grubu madenler için alınan harçlar ile
aynı Kanuna göre valiliklerce yapılan I (a) grubu maden ihalelerinden elde edilen gelirler,
b) 5686 sayılı Kanuna göre verilen idare payına ilişkin gelirler ve harçlar ile aynı Kanun
gereğince valiliklerce yapılan ihalelerden elde edilen gelirler,
c) 3213 ve 5686 sayılı kanunlar gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari
para cezaları,
ç) 3213 ve 5686 sayılı kanunlar gereğince yapılan ihaleler nedeniyle alınan
teminatlardan elde edilen gelirler,
genel bütçeye gelir kaydedilir.
(9) Bu maddenin sekizinci fıkrası kapsamında elde edileceği tahmin edilen gelirler esas
alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödenekler
öncelikle madenin veya jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının bulunduğu yere en
yakın yerleşim yerlerinin altyapı ve mahalli müşterek ihtiyaçlarında kullanılmak üzere İçişleri
Bakanlığı bütçesine aktarılır. Aktarılan bu ödenekler Yatırım İzleme ve Koordinasyon
Başkanlıkları aracılığı ile kullanılır.
(10) Bu Kanunun uygulanması ile ilgili tereddütleri gidermeye, düzenleyici ve
yönlendirici işlemler yapmaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir.
MADDE 4 – 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (d) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
“a) Büyükşehir belediyesi: Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe
belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla
verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisini,”
MADDE 5 – 5216 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 – Toplam nüfusu 750.000’den fazla olan illerin il belediyeleri kanunla
büyükşehir belediyesine dönüştürülebilir.”
MADDE 6 – 5216 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 5 – Büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırlarıdır.
İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin mülki sınırlarıdır.”
MADDE 7 – 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin başlığı “Büyükşehir ve ilçe
belediyelerinin görev ve sorumlulukları” şeklinde değiştirilmiş; birinci fıkrasının (g) ve (z)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (m) bendinde yer alan “amatör spor
kulüplerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “nakdî yardım yapmak,” ibaresi ile “derece alan
sporculara” ibaresinden sonra gelmek üzere “, teknik yönetici, antrenör ve öğrencilere”
ibaresi, (n) bendinde yer alan “Gerektiğinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “mabetler ile”
ibaresi eklenmiş; ikinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü
fıkrasının (d) bendinde yer alan “beceri kursları açmak;” ibaresinden sonra gelmek üzere
“mabetler ile” ibaresi ile aynı fıkraya aşağıdaki bent ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“g) Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri ilçe merkezine bağlayan
yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımı ile bu
yolların temizliği ve karla mücadele çalışmalarını yürütmek; kentsel tasarım projelerine
uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve
reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve
sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini
gerçekleştirmek.”
“z) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları
tahliye etme ve yıkım konusunda ilçe belediyelerinin talepleri hâlinde her türlü desteği
sağlamak.” “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (l), (s), (t) bentlerindeki görevleri ile
temizlik hizmetleri ve adres ve numaralandırmaya ilişkin görevlerini belediye meclisi kararı
ile ilçe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.”
“f) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları
tahliye etmek ve yıkmak.”
“Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü
faaliyet ve hizmette bulunabilirler.”
MADDE 8 – 5216 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık
hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da
görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları
ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın
temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi
belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak
katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili üye
olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.”
MADDE 9 – 5216 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının Anayasa
Mahkemesi tarafından iptal edilen (n) bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“n) Bu Kanunda büyükşehir belediyesine verilen görevlerle sınırlı olarak, yurt içi ve
yurt dışı kamu ve özel kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler
ve diğer proje giderleri.”
MADDE 10 – 5216 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun
hükümlerine tabidir.”
MADDE 11 – 5216 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında hizmetlerin yerine getirilmesi
bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından sağlanır. Büyükşehir
belediyesi ile ilçe belediyeleri veya ilçe belediyelerinin kendi aralarında hizmetlerin
yürütülmesiyle ilgili ihtilaf çıkması durumunda, büyükşehir belediye meclisi yönlendirici ve
düzenleyici kararlar almaya yetkilidir.”
“İmar mevzuatı uyarınca belediyelerin otoparkla ilgili olarak elde ettikleri gelirler tahsil
tarihinden itibaren kırkbeş gün içinde büyükşehir belediyesine aktarılır. Büyükşehir
belediyeleri bu geliri tasdikli plan ve beş yıllık imar programına göre hazırlanan kamulaştırma
projesi karşılığında otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların
inşasında kullanır. Bu gelirler bu fıkrada belirtilen amaç dışında kullanılamaz.”
MADDE 12 – 5216 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin başlığı “Büyükşehir belediyesi
ve ilçe belediyelerinin yetkileri ve imtiyazları” şeklinde, aynı maddede yer alan “, ilçe ve ilk
kademe” ibaresi “ve ilçe” şeklinde, 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “büyükşehir
kapsamındaki ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ilçe” şeklinde, 19 uncu maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “, ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ve ilçe” şeklinde, 25 inci maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe” ibaresi “Büyükşehir ve ilçe” şeklinde, 28
inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “büyükşehir” ibaresinden sonra gelen “,
büyükşehir ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ve ilçe” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13 – 5216 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile 18 inci maddesinin son fıkrası
yürürlükten kaldırılmış; aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci ve üçüncü, 8 inci maddesinin
birinci, 9 uncu maddesinin birinci, 11 inci maddesinin birinci, 12 nci maddesinin üçüncü, 14
üncü maddesinin son, 17 nci maddesinin ikinci, 23 üncü maddesinin birinci ve son, 25 inci
maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü, 27 nci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarındaki
“ve ilk kademe” ibareleri ile 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki “ve mücavir
alan” ibaresi, 23 üncü maddesinin son, 27 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki “veya ilk
kademe” ibareleri, 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki “, ilk kademe” ibaresi, 27 nci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Yeni kurulan” ibaresi madde metinlerinden
çıkarılmıştır.
MADDE 14 – 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesinin
dördüncü fıkrasında yer alan “50.000” ibaresi “20.000” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 15 – 5393 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.”
MADDE 16 – 5393 sayılı Kanunun 12 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Mevzuatla orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlar
orman köyü iken mahalleye dönüşen yerler için devam eder. Bir belediyeye katılarak
mahalleye dönüşen köy, köy bağlısı ve belediyelerce kullanılan mera, yaylak, kışlak gibi
yerlerden bu mahalle sakinleri ve varsa diğer hak sahipleri 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı
Mera Kanunu hükümleri çerçevesinde yararlanmaya devam eder.”
MADDE 17 – 5393 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin
son cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı bende aşağıdaki cümleler eklenmiş, fıkranın (b)
bendinin birinci cümlesinde yer alan “sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir;”
ibaresinden sonra gelmek üzere “mabetlerin yapımı, bakımı, onarımını yapabilir;” ibaresi
eklenmiş, ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar
için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet
önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.”
“Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor
kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor
karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece
alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla
ödül verebilir.”
“Belediyelerin birinci fıkranın (b) bendi uyarınca, sporu teşvik amacıyla yapacakları
nakdî yardım bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden
miktarın binde yedisini geçemez.”
MADDE 18 – 5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent,
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ve dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“r) Belediye mücavir alan sınırları içerisinde 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik
Haberleşme Kanunu, 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili diğer
mevzuata göre kuruluş izni verilen alanda tesis edilecek elektronik haberleşme istasyonlarına
kent ve yapı estetiği ile elektronik haberleşme hizmetinin gerekleri dikkate alınarak ücret
karşılığında yer seçim belgesi vermek,”
“(r) bendine göre verilecek yer seçim belgesi karşılığında alınacak ücret Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca belirlenir. Ücreti yatırılmasına rağmen yirmi gün
içerisinde verilmeyen yer seçim belgesi verilmiş sayılır. Büyükşehir sınırları içerisinde yer
seçim belgesi vermeye ve ücretini almaya büyükşehir belediyeleri yetkilidir.”
“Belediye ve bağlı idareler, meclis kararıyla mabetlere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak
içme ve kullanma suyu verebilirler.”
MADDE 19 – 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler,
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf
ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet
projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet
projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.”
“5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29 uncu maddesinin birinci
fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu maddesi; belediyeler,
il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları
Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz.”
MADDE 20 – 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasına “Valinin önerdiği hususlar” ibaresinden sonra gelmek üzere
“meclisin ilk toplantısında” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 21 – 5302 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki
cümleler eklenmiştir.
“Denetim komisyonu çalışmalarına, il özel idaresi dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarından
görevlendirilenlere 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 25 inci maddesinin
üçüncü fıkrasında öngörülen miktarı geçmemek üzere, il genel meclisince belirlenecek
miktarda günlük ödeme yapılır. Denetim komisyonunun emrinde görevlendirilecek kişi ve
gün sayısı il genel meclisince belirlenir. Uzman kişilerde aranacak nitelikler il genel
meclisinin çalışmasına dair yönetmelikte düzenlenir.”
MADDE 22 – 5302 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İl encümeni valinin başkanlığında, genel sekreter ile il genel meclisinin her yıl kendi
üyeleri arasından seçeceği üç üye ve valinin her yıl birim amirleri arasından seçeceği iki
üyeden oluşur.”
MADDE 23 – 5302 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Encümenin ihale komisyonu olarak yapacağı toplantılarda da bu fıkra hükümleri geçerlidir.”
MADDE 24 – 5302 sayılı Kanunun 45 inci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bütçe tasarısının süresi içerisinde kesinleşmemesi hâlinde vali, görüşüyle birlikte
durumu İçişleri Bakanlığına bildirir. İçişleri Bakanının otuz gün içinde vereceği karar
kesindir.”
MADDE 25 – 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel
Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 1,50’si büyükşehir dışındaki
belediyelere, yüzde 4,50’si büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ve yüzde 0,5’i il özel
idarelerine ayrılır.
(3) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listede
yer alan mallardan tahsil edilen özel tüketim vergisi hariç olmak üzere, büyükşehir belediye
sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 6’sı ile genel
bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ayrılan
payların yüzde 30’u büyükşehir belediye payı olarak ayrılır.”
MADDE 26 – 5779 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(2) Birinci fıkrada belirtilen gelişmişlik endeksine göre dağıtılacak miktar için
Kalkınma Bakanlığı tarafından tespit edilen en son veriler esas alınır. Bu endeksin
kullanımında, belde belediyeleri için bağlı bulunduğu ilçenin endeks değeri uygulanmak
üzere, il, ilçe ve belde belediyeleri gelişmişlik katsayılarına göre en az gelişmiş olandan en
çok gelişmiş olana doğru ve eşit nüfus içeren beş gruba ayrılır. Eşitliği bozan ilçe, denge
kurulacak şekilde beldeleriyle birlikte bir önceki gruba veya bir sonraki gruba ilave edilir.
Birinci fıkraya göre belirlenen miktarın yüzde 23’ü birinci gruba, yüzde 21’i ikinci gruba,
yüzde 20’si üçüncü gruba, yüzde 19’u dördüncü gruba ve yüzde 17’si beşinci gruba tahsis
edilir. Bu tahsisat, her grup içinde, gruba giren belediyelerin nüfuslarına göre dağıtılır.
(3) 2 nci maddenin ikinci fıkrasına göre ayrılan büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri
payının; yüzde 90’lık kısmı ilçelerin nüfusuna, yüzde 10’luk kısmı ise ilçelerin yüzölçümüne
göre dağıtılır. Hesaplanan tutardan yüzde 30’luk büyükşehir belediyesi payı ayrıldıktan sonra
kalan miktar büyükşehir ilçe belediyelerinin hesabına İlbank A.Ş. tarafından aktarılır.
(4) 2 nci maddenin üçüncü fıkrasına göre ayrılan yüzde 6’lık büyükşehir belediye
payının yüzde 60’ı doğrudan ilgili büyükşehir belediyesi hesabına aktarılır. Kalan yüzde
40’lık kısmının yüzde 70’i nüfusa, yüzde 30’u yüzölçümü esasına göre büyükşehir
belediyeleri arasında dağıtılır.”
MADDE 27 – 5779 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Kesinleşmiş en son genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının binde biri Maliye
Bakanlığı bütçesine nüfusu 10.000’e kadar olan belediyeler için kullanılmak üzere
denkleştirme ödeneği olarak konulur. Maliye Bakanlığı, bu ödeneği, mart ve temmuz
aylarında iki eşit taksit hâlinde dağıtılmak üzere, İlbank A.Ş. hesabına aktarır. İlbank A.Ş.,
hesabına aktarılan ödeneğin yüzde 65’ini eşit şekilde, yüzde 35’ini ise nüfus esasına göre
dağıtır.”
MADDE 28 – 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı
maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve
genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması
dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile Yol
Harcamalarına Katılma Payı alınabilir.”
MADDE 29 – 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 – Büyükşehir belediye başkanının seçiminde seçim çevresi, büyükşehir
belediye sınırlarından oluşur.”
MADDE 30 – 2972 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Muhtar ile ihtiyar meclisi veya heyeti üyelerinin seçiminde; muhtar ile bu Kanunun 30
uncu maddesinin (a) ve (b) bentlerinde gösterilen ihtiyar meclisi veya heyeti üye sayısı kadar
ismin birlikte yazılı olduğu oy pusulası kullanılır. Oy pusulası Yüksek Seçim Kurulunca
hazırlanan özel zarfa konularak oy sandığına atılır.”
MADDE 31 – 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 13 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Diyanet İşleri Başkanına,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “Valilere, Büyükşehir Belediye başkanlarına,” ibaresi eklenmiş ve 14 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasında yer alan “Büyükşehir” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 32 – 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “köy tüzel kişilikleri” ibaresinden
sonra gelmek üzere “ile bunların üyesi oldukları mahalli idare birlikleri” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33 – 14/2/1985 tarihli ve 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 28 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tüm acil çağrıları karşılamak üzere büyükşehirlerde yatırım izleme ve koordinasyon
başkanlığı bünyesinde, diğer illerde ise valilikler bünyesinde 112 acil çağrı merkezleri
kurulur. Bu merkezlerin iş ve işlemleri İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 34 – 3152 sayılı Kanuna 28 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
28/A maddesi eklenmiştir.
“Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı
MADDE 28/A – Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde kamu kurum ve
kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu,
acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi, ilin tanıtımı,
gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi,
temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi, ildeki kamu kurum ve
kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesini gerçekleştirmek üzere valiye
bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulmuştur. Bakanlıklar ve diğer
merkezi idare kuruluşları, kaynağını aktarmak şartıyla illerde yapacakları her türlü yatırım,
yapım, bakım, onarım ve yardım işlerini bu başkanlık aracılığıyla yapabilirler. Bu işler
karşılığı genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince yapılacak kaynak transferleri ödenek
aktarması suretiyle, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak kaynak transferleri ise
tahakkuk işlemleri ile gerçekleştirilir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince aktarılan
tutarlardan yıl içerisinde harcanmayan kısımları ertesi yıl bütçesine devren ödenek
kaydetmeye; diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca aktarılan tutarları bir yandan genel bütçenin
(B) işaretli cetveline gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinin ilgili tertiplerine ödenek
kaydetmeye ve yıl içerisinde harcanmayan kısımlarını ertesi yıl bütçesine devren gelir ve
ödenek kaydetmeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir.
Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı tarafından, merkezi idarenin adli ve askeri
teşkilat dışında taşradaki tüm birimlerinin hizmet ve faaliyetlerinin etkinliği, verimliliği ve
kurumların stratejik plan ve performans programlarına uygunluğu ile ilgili hazırlanacak rapor,
valinin değerlendirmesiyle birlikte Başbakanlığa ve bu kurumların bağlı veya ilgili olduğu
bakanlığa gönderilir. Bu raporlar yıllık olarak hazırlanır ve takip eden yılın şubat ayı sonuna
kadar yukarıdaki mercilere gönderilir.
Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, afet yardım, acil çağrı, yatırım izleme,
rehberlik ve denetim, strateji ve koordinasyon ile idari müdürlükler kurabilir. Gerektiğinde
geçici birimler kurulabilir. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının çalışma usul ve
esasları İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığının sevk ve idaresi, vali veya vali tarafından
görevlendirilecek bir vali yardımcısı tarafından yerine getirilir. Maliye Bakanlığınca, yatırım
izleme ve koordinasyon başkanlıklarının görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmesi için
her yıl İçişleri Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulur.
Gerektiğinde valilik, kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre
uzman, sözleşmeli personel ve memurları bu başkanlıklarda görevlendirmeye yetkilidir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu
kapsamındaki araçlarının alımı, işletilmesi, bakım ve onarımı ile bürolarının ihtiyaçları;
valilik ve kaymakamlık konutlarının yapım, bakım, işletme ve onarımı ile emniyet
hizmetlerinin gerektirdiği harcamalar yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığınca
karşılanabilir.
Merkezi idare tarafından yapılan her türlü yardım ve desteğin koordinasyonu, denetimi
ve izlenmesi ve acil durumlarda bizzat yerine getirilmesi yatırım izleme ve koordinasyon
başkanlığı tarafından sağlanır.
İldeki kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülmesi gereken yatırım ve hizmetlerin
aksadığının ve bu durumun halkın sağlığı, huzur ve esenliği ile kamu düzeni ve güvenliğini
olumsuz etkilediğinin vali veya ilgili bakanlığınca tespit edilmesi durumunda, vali uygun süre
vererek hizmet ve yatırımın gerçekleştirilmesini ister. Hizmet ve yatırımın verilen sürede
gerçekleşmemesi hâlinde, vali söz konusu yatırım ve hizmetin ildeki diğer kamu kurum ve
kuruluşlarınca yerine getirilmesini isteyebileceği gibi yatırım izleme ve koordinasyon
başkanlığı aracılığıyla da yerine getirebilir. Yapılan veya yapılacak harcamalar karşılığı
tutarlar ilgili kurumun pay ve ödeneklerinden tahsis yapan kurum tarafından kesilerek İçişleri
Bakanlığına veya hizmeti yerine getiren diğer kamu kurum ve kuruluşuna gönderilir. Bu fıkra
kapsamında İçişleri Bakanlığına ve diğer genel bütçeli idarelere aktarılan tutarların bu
kurumların bütçeleriyle ilişkilendirilmesi birinci fıkra hükümleri çerçevesinde, diğer kamu
kurum ve kuruluşlarına aktarılan tutarların bütçeleriyle ilişkilendirilmesi bu kurumların tabi
olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Diğer genel bütçeli idarelere ilişkin
bütçe işlemlerini yapmaya bu kurumların üst yöneticileri yetkilidir.”
MADDE 35 – 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 10
uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Üyelerinin tamamı il özel idarelerinden oluşan birliklerde birlik başkanı, üye illerin valileri
arasından yukarıdaki usulle seçilir.”
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanundaki devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini
yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği
kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve
paylaştırma komisyonu kurulur. Bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi
ile alt komisyonlar da kurulabilir.
(2) 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler, mevcut
personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve
kuruluşlarına olan alacak ve borçlarını katılacakları ilçe belediyesine bu Kanunun
yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediye ve köylerin taşınmazlarının
tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar
planının yapılması, imar planı değişikliği ve revizyonu ile her türlü imar uygulaması (inşaat
ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları katılacakları ilçe
belediyesinin onayına bağlıdır. Henüz ilçe belediyesi oluşmamış yerlerde bildirimler il
belediyesine yapılır ve onaylar il belediyesince verilir. Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten
önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, yine bu Kanun ile tüzel kişilikleri
kaldırılan belediye ve köyler tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak üzere hiçbir
şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu belediye ve köyler tarafından aynı tarihten
itibaren tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet alımlarının
kapsamını ve personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi düzenlenemez.
(3) 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her
türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre
bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir. Devir
işlemi ilk mahalli idareler genel seçimi itibarıyla uygulamaya konulur.
(4) Bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri; personelini, her türlü taşınır
ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay
içinde valiliğe bildirir. Bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu
iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve
diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına bağlıdır. Bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, bu Kanun ile
tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak
üzere hiçbir şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu il özel idareleri tarafından aynı
tarihten itibaren tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet
alımlarının kapsamını ve personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi
düzenlenemez.
(5) Bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve
taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara,
bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım
izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe
belediyesine devredilmesine karar verilir. Devir işlemi, yapılacak ilk mahalli idareler genel
seçimi tarihinde uygulamaya konulur. Maliye Hazinesine devredilen taşınmazlar Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılır. Hazinenin özel
mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye
Bakanlığınca, bu Kanunun 1 inci maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine,
belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanlar; kuruluş kanunlarıyla kendilerine
verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla;
ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve
koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı
kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılır.
(6) Bu Kanuna göre tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin personeli, komisyon
kararıyla ilgisine göre yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, büyükşehir belediyesi,
bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir.
(7) Bu Kanunla büyükşehir belediyesine dönüşen il belediyesinin sahip olduğu her türlü
taşınır, taşınmaz malları ve personeli, komisyon kararıyla ilgisine göre büyükşehir belediyesi
ve ilçe belediyeleri ile bağlı kuruluşlar arasında paylaştırılır.
(8) Bu Kanunla büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen su,
kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri,
toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere personel, her
türlü taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak
ve borçları, komisyonca ilgisine göre büyükşehir belediyesi ile ilgili bağlı kuruluş arasında
paylaştırılır.
(9) Bu Kanuna göre belediye ve bağlı kuruluşlara devredilen personelden norm kadro ve
ihtiyaç fazlası olanlar, ilgili belediye ve bağlı kuruluş tarafından en geç üç ay içinde valiliğe
bildirilir. Komisyon, ilgili idarelerden gönderilen listeleri 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı
Belediye Kanununun 49 uncu maddesindeki oranlar, kurumun bütçe dengesi, norm kadrosu
ve yürütmekle görevli olduğu hizmetin gereği ile nüfus kriterlerini değerlendirmek suretiyle
ihtiyaç fazlası personelin tespitini yapar. Komisyon çalışmasını kırk beş gün içinde
tamamlayıp oluşturulan listeleri valinin onayına sunar. Vali tarafından onaylanan listeler on
gün içerisinde İçişleri Bakanlığına, İçişleri Bakanlığınca da atama teklifleri yapılmak üzere
Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu personelden;
a) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur
kadrolarındaki personel 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları
Hakkında Kanunun değişik 22 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen
esas ve usuller çerçevesinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına, Devlet Personel
Başkanlığına bildirim tarihinden itibaren doksan gün içinde nakledilir. Ayrıca, nakledilen
personelden devir tarihi itibarıyla müdür ve daha üstü yönetici kadrolarında bulunan personel
hakkında aynı tarihteki kadro unvanları dikkate alınarak söz konusu maddenin altıncı fıkra
hükümleri de uygulanır ve üç yıllık süre, devir tarihinden itibaren başlar. Ancak, 4046 sayılı
Kanunun anılan maddesi uyarınca yapılacak fark tazminatı hesabında, 25/6/2001 tarihli ve
4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre yapılan ödeme dikkate alınmaz. Personel
nakledildiği kurumda göreve başlayıncaya kadar eski kurumunda çalışmaya devam eder ve bu
personelin her türlü mali ve sosyal hakları çalıştıkları kurum tarafından karşılanır.
b) 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi kapsamında istihdam edilen tam zamanlı
sözleşmeli personel bildirim unvanı esas alınarak Devlet Personel Başkanlığınca (a) bendinde
yer alan süreler esas alınarak 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi çerçevesinde kamu kurum ve
kuruluşlarına sözleşmeli personel olarak atanır. Bu kapsamda atanan sözleşmeli personelin
mali ve sosyal hakları sözleşme süresi sonuna kadar devredildiği tarihteki sözleşme
hükümlerine göre uygulanır. Bu personelin yeni sözleşmeleri ise 657 sayılı Kanunun 4/B
maddesi çerçevesinde yapılır.
c) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa tabi sürekli işçi statüsünde istihdam
edilen personel, Devlet Personel Başkanlığınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarında unvanları
belirlenecek kadrolara (a) bendinde yer alan süreler dâhilinde atanır. Ataması tekemmül
ettirilen işçiler, çalıştıkları kurumlarınca atama emirlerinin tebliğini izleyen günden itibaren
beş iş günü içinde yeni görevlerine başlamak zorundadırlar. Bu işçiler, yeni görev yerlerine
başlayacağı tarihe kadar ilgili belediye veya bağlı kuruluşun işçisi sayılır ve beş iş günü içinde
yeni kurumunda görevine başlamayanların iş sözleşmeleri, feshin geçerli sebebe dayandığı
kabul edilerek, belediye veya bağlı kuruluş tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci
maddesinde belirtilen ihbar süresi beklenilmeksizin ve ihbar tazminatı ödenmeksizin sona
erdirilir.
ç) Bu fıkra kapsamında yer alan personele ilişkin kadro ve pozisyonlar; Devlet Personel
Başkanlığınca kamu kurum ve kuruluşlarına nakledildikleri veya atandıkları tarih itibarıyla
diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın ihdas,
tahsis ve vize edilmiş sayılır. İhdas edilmiş sayılan memur kadroları, 13/12/1983 tarihli ve
190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerin
ilgili bölümüne eklenmiş sayılır. Atama işlemi yapılan personele ilişkin bilgiler ve bu
bilgilerdeki değişiklikler en geç on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
d) Bu fıkra kapsamında nakledilen personel bakımından nakil tarihinden önce doğmuş
ve nakil tarihinde ödenmesi gereken borçlardan nakledilen kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem
tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.
e) Bu fıkra kapsamında ortaya çıkabilecek tüm tereddütleri gidermeye, gerekli bilgi ve
belgeleri istemeye, araştırma ve inceleme yapmaya, uygulamayı yönlendirmeye Devlet
Personel Başkanlığı yetkilidir.
(10) Devredilecek Devlet memurları hakkında 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi
hükümleri uygulanır. Devir tarihi itibarıyla müdür ve daha üstü yönetici unvanlı kadrolarda
bulunanlar hakkında 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri de
uygulanır. Bu şekilde devredilen memurlar ile 5216 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi
hükümleri uygulanmak suretiyle devredilecek sözleşmeli personelin fark tazminatı hesabında,
4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre yapılan ödeme dikkate alınmaz. Devredilen veya
nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler
bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları
toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012
yılı Eylül ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir.
(11) Yapılacak devir, tasfiye ve paylaştırma işlemleri ve hizmetlerin yürütülmesi
bakımından bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 5216 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi
hükümleri uygulanır.
(12) 1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin taşınmazlarının
satışı ile vadesi tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi aşan borçlanmaları İçişleri Bakanlığının
onayına tabidir.
(13) 1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde
süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur.
(14) Bu Kanunla mahalleye dönüşen köylerde, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan Ulusal Adres
Bilgi Sistemine kayıtlı veya Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uydu
fotoğraflarıyla tespit edilen, entegre tesis niteliğinde olmayan tarım ve hayvancılık amaçlı
yapılardaki işletmeler ile bu yerlerde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav,
berber, fırın, kahve, lokanta, pansiyon, tanıtım ve teşhir büfeleri, yerleşim yeri halkı
tarafından kurulan ve işletilen kooperatifler işletme ruhsatı almış sayılır. Bu işletmelerin
bulunduğu binalar ile konutlardan, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar bitirilmiş olanlar,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya belediye ya da üniversiteler tarafından fen ve sanat
kuralları ile ilgili mevzuat hükümlerine uygun yapıldığı tespit edilenler ruhsatlandırılmış
sayılır. Ayrıca bu yapılar elektrik, su ve bunun gibi kamu hizmetlerinden yararlandırılır.
Ancak; bu fıkranın öngördüğü uygulamaların özel kanun hükümlerine aykırı olması
durumunda, özel kanun hükümleri geçerlidir.
(15) Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması
gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca
alınması gereken vergi, harç ve katılım payları beş yıl süreyle alınmaz ve 31/12/1960 tarihli
ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendi, 23
üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi ile beşinci bendi, 66 ncı maddesinin birinci
fıkrasının beşinci bendi hükümleri 31/12/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) uygulanmaya
devam edilir. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük
tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununun geçici 2 nci maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye
dönüştürülen yerlerde de bu fıkra hükmü uygulanır.
(16) Belediye hizmetlerinin aksaması hâlinde, valiler seçim tarihinden itibaren altı aylık
sürede, bu Kanunla kurulan belediyeler arasında koordinasyonu sağlar ve gerekli tedbirleri
alır.
(17) Ekli (25) sayılı listede yer alan büyükşehir ilçe belediyelerine 2/7/2008 tarihli ve
5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi
Hakkında Kanun uyarınca seçimleri müteakip ayda tahakkuk ettirilecek miktar İlbank A.Ş.
tarafından üç katı artırımlı olarak ödenir. İlave kaynak yılı Merkezi Yönetim Bütçe
Kanununun Yedek Ödenek Tertibinden Maliye Bakanlığınca karşılanır.
(18) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen illerdeki
belediyeler yetkili organlarının kararıyla bu Kanunla sorumluluk alanlarına dâhil edilen
yerleşim yerlerine yetkisi dâhilindeki her türlü yatırım ve hizmeti götürebilir.
(19) Bu Kanunla kurulan ilçelerin ve yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının
ihtiyacını karşılamak üzere ekli (26) sayılı listede yer alan çeşitli kurum ve kuruluşlara ait
kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerin ilgili
bölümlerine eklenmiştir. Bu kadrolara yapılacak atama işlemleri, 2013 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunundaki sınırlamalara tabi değildir. Bu maddenin yayımlandığı tarihten itibaren
iki yıl süreyle 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinde yer alan
sınırlamaya bağlı olmaksızın bu maddeyle ihdas edilen kadrolarda sınıf, unvan ve derece
değişikliği yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
(20) Teşkilatlanma tamamlanıncaya kadar yeni kurulan ilçelerde merkezi idareye ait her
türlü iş ve işlemler ile idari ve adli davalar ve bunlara ilişkin bütün iş ve işlemler mevcut
bağlılık durumuna göre yürütülür. Yeni kurulan ilçelerde ilçe idare kurulları teşekkül
edinceye kadar bu yerlerdeki işlemlerle ilgili olarak, eskiden bağlı oldukları il ve ilçelerin
idare kurulları görevli ve yetkilidir.
(21) Bir defaya mahsus olmak üzere 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununun 10
uncu maddesinin birinci fıkrasının uygulanmaması kaydıyla, bu Kanunla kurulacak ilçe
kaymakamlıkları için, Kanunun yürürlüğe girdiği yılın Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa
bağlı (T) işaretli cetvelin (T-2) sırasından 26 adet binek otomobil alınır.
(22) Bu Kanuna göre yeni kurulan ilçelerin hükümet konakları ile kaymakamlık
lojmanlarının yapılması, satın alınması ve kiralanması için gerekli ödenek, yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanununun Yedek Ödenek Tertibinden Maliye Bakanlığınca karşılanır.
(23) Bu Kanundaki, il özel idaresi, belediye ve köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasına, il
belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüştürülmesine, büyükşehir belediye sınırının ilin
mülki sınırlarına genişletilmesine, mülki sınır değişikliği yapılmasına ve ilçe belediyesi
kurulmasına dair hükümler ilk mahalli idareler genel seçimlerinde uygulanır ve seçimler bu
yerlerin yeni durumlarına göre yapılır. İlçe kurulmasına ilişkin hükümler bu Kanunun
yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
(24) İstanbul ve Kocaeli hariç, büyükşehir, büyükşehir ilçe belediyeleri ve bağlı idareler
yatırım bütçelerinin en az % 10’unu on yıl süre ile bu Kanun kapsamında belediye sınırlarına
dâhil olan yerleşim yerlerinin altyapı hizmetleri için ayırır ve kullanırlar.
(25) Bakanlıklar ve merkezi idare kuruluşları tarafından il özel idarelerine ödenek
aktarılmış olan işlerden, özel idarelerin tüzel kişiliğinin kalkacağı tarihe kadar
tamamlanamayacak olanlara ait kaynaklar, ilgili kuruma veya kurumun talebi üzerine Çevre
ve Şehircilik Bakanlığına iade olunur. İade olunan kurum; genel bütçeli kurum ise genel
bütçeye gelir, ilgili kurum bütçesine ödenek, özel bütçeli kurum ise ilgili kurum bütçesine
gelir ve ödenek kaydedilir. Bu ödeneklerden harcanmayan tutarlar ertesi yıl bütçesine devren
ödenek kaydedilir. Bu fıkra kapsamındaki ödenek işlemleri Maliye Bakanlığınca yapılır.
Ayrıca kaynağı gönderen bakanlıklar ve merkezi idare kuruluşları, söz konusu kaynağın
iadesi yerine aralarında yapacakları protokole göre işi ilgili belediyeye devredebilir. İl özel
idare bütçesine bu amaçla gönderilen kaynaklardan harcanmayan tutarlar protokol yapılan
belediyeye aktarılır. Yüklenici firma ile il özel idareleri arasındaki sözleşme kaynağın
gönderildiği kuruma devredilir. Mevzuattan kaynaklanan tüm hak, alacak, borç ve diğer
ilişkilerde muhatap, devrin yapıldığı kurumdur.
(26) Bu Kanunla tüzel kişiliği kaldırılan belediye, il özel idaresi ve köylerden oluşan
veya bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren amaçları ortadan kalkacak olan mahalli
idare birlikleri, ilk mahalli idareler genel seçiminden önce tüzüklerindeki hükümlere göre
tasfiye olunur. Tüzüklerinde hüküm bulunmayan hallerde bu Kanunun devir, tasfiye ve
paylaştırmaya ilişkin hükümleri uygulanır. Bu birlikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren,
yeni personel istihdam edemezler, taşınır ve taşınmaz mal edinemezler, kendilerine ait taşınır
ve taşınmaz malları satamazlar, hizmet alımına ilişkin sözleşme ve borçlanma yapamazlar.
(27) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yolların inşa, tamir ve genişletilmesi
nedeniyle 2464 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca tarh edilmemiş harcamalara katılma
payları belediye meclisi kararıyla alınmayabilir.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Türkiye İstatistik Kurumu tarafından tespit edilen 2011 yılı
Adrese Dayalı Nüfus Sayım sonuçlarına göre nüfusu 2.000’in altında olan ekli (27) sayılı
listedeki adları yazılı belediyelerin tüzel kişilikleri ilk mahalli idareler genel seçiminden
geçerli olmak üzere kaldırılarak bu belediyeler köye dönüştürülmüştür.
(2) Bu madde ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve
taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları il özel idaresine devredilir. Hazinenin özel
mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye
Bakanlığınca, bu maddeyle tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelere tahsis edilmiş olanlar,
komisyon kararıyla, ihtiyaçlarına göre ilgili il özel idarelerine veya köy tüzel kişiliklerine
tahsis edilmiş sayılır. Ancak, köye dönüştürülen belediyelerin ihtiyaç duyulan taşınmazları ile
araç ve gereçleri komisyon kararıyla ilgili köy tüzel kişiliğine bırakılır. Mahkemelerde süren
davaları ile belediye olarak faaliyet gösterdiği döneme ve yapılan işlemlere ilişkin olarak
açılacak davalarda, muhatap ilgili il özel idaresidir.
(3) Bu yerleşim yerleri için 5779 sayılı Kanun uyarınca verilen paylar, tüzel kişiliğin
kalktığı yıl için İçişleri Bakanlığınca İlbank A.Ş.’ye bildirilen nüfus esas alınmak suretiyle
beş yıl süreyle ilgili il özel idarelerine gönderilir.
(4) Köye dönüştürülen belediyelerin kanunlarla yapılandırılan borçları ile kamu
kurumlarına ve İlbank A.Ş.’ye olan borçları, bu belediyelerin tüzel kişiliklerinin fiilen sona
erdiği tarihi takip eden yıldan itibaren İlbank A.Ş. tarafından ilgili il özel idaresi
tahakkukundan üçüncü fıkrada öngörülen miktarı geçmeyecek taksitler hâlinde ödenir.
(5) Birinci fıkra hükmü uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, 30/6/2013 tarihine
kadar 5393 sayılı Kanunun 8 inci maddesindeki usule bağlı olmaksızın, belediye meclisinin
kararı ile ortak sınırı olan ve ekli (27) sayılı listeyle tüzel kişiliği sona ermeyen belediyeye
mahalle olarak katılma talebinde bulunabilir. Katılma işleminin gerçekleşebilmesi için
katılacak belediye ile katılınacak olan belediyenin sınırları arasında başka bir belediye veya
köy bulunamaz. Bu belediyelerin meskûn sahaları arasındaki uzaklık on kilometreden fazla
olamaz. Katılım işlemi katılınacak belediye meclisinin olumlu kararı ile sonuçlanır. Başka il
ya da ilçe mülki sınırındaki bir belediyeye katılım olması durumunda belediye sınırı ile
birlikte mülki sınır değişmiş sayılır. Ekli (27) sayılı listede yer almakla birlikte, bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar 5393 sayılı Kanunun 8 inci maddesine uygun olarak birleşme veya
katılma yoluyla nüfusunu 2.000’in üzerine çıkaran belediyelerin tüzel kişilikleri korunur.
(6) Bu madde uyarınca bir başka belediyeye katılmak suretiyle tüzel kişilikleri sona eren
belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları
bağlandığı belediyeye devredilir. Bu belediyelerin mahkemelerde süren davaları ile yapılan
işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, katıldığı belediyedir.
(7) Bu belediyeler, personelini, taşınır ve taşınmazları ile kamu kurum ve kuruluşlarına
olan borçlarını il özel idaresine veya katılacakları belediyeye, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediyelerin taşınmazlarının tahsisi ve kiralanması
iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar planının yapılması, her
türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile
borçlanmaları il özel idaresinin veya katılacakları belediyenin onayına bağlıdır. Bu maddeye
göre tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin taşınmazlarının satışı ile vadesi tüzel kişiliğin sona
ereceği tarihi aşan borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına tabidir. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, bu madde
kapsamına giren belediyeler tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak üzere hiçbir
şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu belediyeler tarafından aynı tarihten itibaren tüzel
kişiliğinin sona erdiği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet alımlarının kapsamını ve
personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi düzenlenemez.
(8) Bu maddeye göre il özel idaresi veya belediyelere devredilen personelden ihtiyaç
fazlası olanlar geçici 1 inci madde hükümlerine göre kamu kurumlarına devredilir.
(9) Daha önce, birden fazla köy veya köy kısımlarının birleşmesiyle oluşan ve bu
Kanuna göre yeniden köye dönüşen belediyelerde, başka bir işleme gerek kalmaksızın valinin
uygun görüşü ve İçişleri Bakanlığının onayı ile birden fazla köy kurulabilir.
Yürürlük
MADDE 36 – (1) Bu Kanunun;
a) 1 inci maddesi; 2 nci maddesi; 3 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü,
beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları; 4 üncü maddesi; 5 inci maddesi; 6
ncı maddesi; 7 nci maddesiyle değiştirilen 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendi; 5216 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin son fıkrasının yürürlükten
kaldırılmasına ilişkin hükmü hariç 13 üncü maddesi; 22 nci maddesi; 25 inci maddesi; 5779
sayılı Kanunun 5 inci maddesinin değiştirilen ikinci fıkrası hariç 26 ncı maddesi; geçici 1 inci
maddesinin altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onüçüncü, onbeşinci, onaltıncı,
onyedinci ve yirmidördüncü fıkraları; geçici 2 nci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü,
altıncı, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ilk mahalli idareler genel seçiminde,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 37 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
5/12/2012
1) SAYILI LİSTE
BALIKESİR İLİ KARESİ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Balıkesir Belediyesine bağlı;
1 Kuvayi Milliye
2 1.Sakarya
3 2.Sakarya
4 Çay
5 Vicdaniye
6 Kayabey
7 1.Oruçgazi
8 2.Oruçgazi
9 Maltepe
10 Ege
11 Ali Hikmet Paşa
12 Toygar
13 Atatürk
14 Paşaalanı
15 Yeni Mahalle
16 Eskikuyumcular
17 Dumlupınar
18 Yıldırım
19 Akıncılar
20 Hisariçi
21 Karaoğlan
22 Karesi
23 Aygören
24 Hacı İsmail
25 Mirzabey
26 Kızpınar
27 Adnan Menderes
BALIKESİR İLİ KARESİ İLÇESİNE BAĞLANAN
BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Şamlı Belediyesi
Merkez
Şamlı
2 Kocaavşar Belediyesi
Merkez
Merkez
3 Üçpınar
Merkez
Merkez
4 Ziyaretli
Merkez
Merkez
5 Köteyli
Merkez
Merkez
6 Fethiye
Merkez
Şamlı
7 İbirler
Merkez
Yeniköy
8 Davutlar
Merkez
Yeniköy
9 Çaypınar
Merkez
Yeniköy
10 Yaylabayır
Merkez
Yeniköy
11 Yağcılar
Merkez
Şamlı
12 Çanacık
Merkez
Yeniköy
13 Yeşilova
Merkez
Yeniköy
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
Taşkesiği
Alacabayır
Yeroluk
Düzoba
Hisaralan
Toybelen
Boğazköy
Halkapınar
Karacaören
Karakol
Kavaklı
Ortaca
Kurtdere
Armutalan
Kırmızılar
Büyükpınar
Tatlıpınar
Yaylacık
Yeni İskender
Deliktaş
Ovacık
Turplu
Aktarma
Beyköy
Kabakdere
Kalaycılar
Naipli
Bakacak
Yeniköy
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Merkez
Merkez
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Şamlı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yeniköy
(2) SAYILI LİSTE
BALIKESİR İLİ ALTIEYLÜL İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Balıkesir Belediyesine bağlı;
1 Plevne
2 Bahçelievler
3 Hasan Basri Çantay
4 1.Gündoğan
5 2.Gündoğan
6 Gümüşçeşme
7 Gazi Osman Paşa
8 Yıldız
9 Sütlüce
10 Kasaplar
11 Dinkçiler
12 Hacıilbey
13 Altıeylül
BALIKESİR İLİ ALTIEYLÜL İLÇESİNE BAĞLANAN
BELEDİYE VE KÖYLER
BAĞLI OLDUĞU
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ BUCAK
1 Pamukçu Belediyesi
Merkez Merkez
2 Çayırhisar
Merkez Merkez
3 Halalca
Merkez Merkez
4 Ovaköy
Merkez Merkez
5 Yakupköy
Merkez Merkez
6 Karamanköy
Merkez Merkez
7 Köylüköy
Merkez Merkez
8 Balıklı
Merkez Merkez
9 Çandır
Merkez Merkez
10 Aslıhan
Merkez Merkez
11 Aslıhan Tepecik
Merkez Merkez
12 Atköy
Merkez Merkez
13 Ovabayındır
Merkez Merkez
14 Yenice
Merkez Merkez
15 Akarsu
Merkez Merkez
16 Ayvatlar
Merkez Merkez
17 Karakaya
Merkez Yeniköy
18 Kürse
Merkez Yeniköy
19 Gökçeören
Merkez Yeniköy
20 Köseler
Merkez Merkez
21 Ayşebacı
Merkez Merkez
22 Küçük Bostancı
Merkez Merkez
23 Büyük Bostancı
Merkez Merkez
24 Paşaköy
Merkez Merkez
25 Çiçekpınar
Merkez Merkez
26 Akçakaya
Merkez Merkez
27 Kabaklı
Merkez Merkez
28 Dereçiftlik
Merkez Merkez
29 Çukur Hüseyin
Merkez Ertuğrul
30 Bahçedere
Merkez Ertuğrul
31 Karamanlar
Merkez Ertuğrul
32 Kozören
Merkez Ertuğrul
33 Karakavak
Merkez Ertuğrul
34 Çamköy
Merkez Ertuğrul
35 Beşpınar
Merkez Ertuğrul
36 Macarlar
Merkez Ertuğrul
37 Dişbudak
Merkez Konakpınar
38 Çiftçidere
Merkez Konakpınar
39 Cinge
Merkez Merkez
40 Kirazköy
Merkez Konakpınar
41 Sıvatpınar
Merkez Konakpınar
42 Bozen
Merkez Konakpınar
43 Türkali
Merkez Merkez
44 Taşköy
Merkez Konakpınar
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
Selimiye
İnkaya
Orhanlı
Çiftlik
Taşpınar
Turnalar
Kılcılar
Kirazpınar
Tayyipler
Çınarlıdere
Karabeyler
Konakpınar
Bereketli
Kuşkaya
Bayat
Akçaköy
Yeşiller
Ayvacık
Çakıllık
Dedeburnu
Kozderegüvem
Yeşilyurt
Sarıalan
Kutludüğün
Kuyualan
Küpeler
Meryemdere
Ortamandıra
Dallımandıra
Dereköy
Ertuğrul
Gökköy
Bigatepe
Aliağa
Ataköy
Aynaoğlu
Bağalan
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Merkez
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Konakpınar
Ertuğrul
Ertuğrul
Ertuğrul
Ertuğrul
Ertuğrul
Ertuğrul
Merkez
Ertuğrul
Ertuğrul
Ertuğrul
Merkez
Konakpınar
Ertuğrul
Konakpınar
Merkez
Ertuğrul
(3) SAYILI LİSTE
DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Denizli Belediyesine bağlı;
1
1200 Evler
2
Adalet
3
Akçeşme
4
Akkonak
5
Alpaslan
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
Altıntop
Bahçelievler
Barbaros
Barutçular
Bereketler
Bozburun
Çakmak
Değirmenönü
Servergazi
Eskihisar
Gerzele
Göveçlik
Gültepe
Gümüşçay
Hacıeyüplü
Hallaçlar
Hisar
İlbade
Kadılar
Karahasanlı
Karaman
Kayalar
M.Akif Ersoy
Merkezefendi
Muratdede
Saraylar
Saruhan
Selçuk Bey
Sevindik
Sırakapılar
Sümer
Şemikler
Şirinköy
Yeni
Yenişafak
Yenişehir
Zafer
DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇESİNE BAĞLANAN
BELEDİYELER VE KÖYLER
BAĞLI OLDUĞU
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BUCAK
1
Aşağışamlı Belediyesi
Merkez
Merkez
2
Başkarcı Belediyesi
Merkez
Merkez
3
Altındere
Merkez
Merkez
4
Çeltikçi
Merkez
Merkez
5
Kumkısık
Merkez
Merkez
6
Salihağa
Merkez
Merkez
7
Üzerlik
Merkez
Merkez
8
Yeşilyayla
Merkez
Merkez
(4) SAYILI LİSTE
DENİZLİ İLİ AKKÖY (PAMUKKALE) İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Denizli Belediyesine bağlı;
1
Akhan
2
Aktepe
3
Anafartalar
4
Asmalıevler
5
Atalar
6
Bağbaşı
7
Cankurtaran
8
Cumhuriyet
9
Çamlaraltı
10
Deliktaş
11
Dokuzkavaklar
12
Fatih
13
Fesleğen
14
Goncalı
15
Gökpınar
16
Güzelköy
17
Hacıkaplanlar
18
Hürriyet
19
İncilipınar
20
İstiklal
21
Kale
22
Karakova
23
Karakurt
24
Karşıyaka
25
Kayıhan
26
Kervansaray
27
Korucuk
28
Kuşpınar
29
Mehmetçik
30
Onbeş Mayıs
31
Pelitlibağ
32
Siteler
33
Tekke
34
Topraklık
35
Yunus Emre
36
Zeytinköy
37
Zümrüt
DENİZLİ İLİ AKKÖY (PAMUKKALE) İLÇESİNE BAĞLANAN
BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
1
2
3
Irlıganlı Belediyesi
Gözler Belediyesi
Karahayıt Belediyesi
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
Pamukkale Belediyesi
Pınarkent Belediyesi
Uzunpınar Belediyesi
Akdere
Develi
Eldenizli
Eymir
Güzelpınar
Haytabey
Karataş
Kocadere
Kurtluca
Küçükdere
Yeniköy
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
(5) SAYILI LİSTE
HATAY İLİ ANTAKYA İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Antakya Belediyesine bağlı;
1
Akasya
2
Akbaba
3
Akevler
4
Aksaray
5
Altınçay
6
Aydınlıkevler
7
Bağrıyanık
8
Barbaros
9
Biniciler
10
Cebrail
11
Cumhuriyet
12
Dutdibi
13
Emek
14
Esenlik
15
Esentepe
16
Fevzi Çakmak
17
Gazi
18
Gazipaşa
19
Güllübahçe
20
Hacı Ömer Alpagot
21
Haraparası
22
Havuzlar
23
İplik Pazarı
24
General Şükrü Kanadlı
25
Kantara
26
Karaali Bölüğü
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
Kardeşler
Kışlasaray
Kocaabdi
Kuyulu
Meydan
Orhanlı
Saraykent
Sofular
Şehitler
Şeyhali
Şirince
Ulucami
Ürgenpaşa
Yenicamii
Zenginler
HATAY İLİ ANTAKYA İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
BAĞLI OLDUĞU
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BUCAK
1 Ekinci Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
2 Güzelburç Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
3 Karlısu Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
4 Kuzeytepe Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
5 Odabaşı Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
6 Serinyol Belediyesi
Merkez
Serinyol
7 Karaali Belediyesi
Merkez
Serinyol
8 Ovakent Belediyesi
Merkez
Serinyol
9 Avsuyu Belediyesi
Merkez
Merkez
10 Küçükdalyan Belediyesi
Merkez
Merkez
11 Maşuklu Belediyesi
Merkez
Merkez
12 Narlıca Belediyesi
Merkez
Merkez
13 Alaattin
Merkez
Merkez
14 Hasanlı
Merkez
Merkez
15 Melekli
Merkez
Merkez
16 Saçaklı
Merkez
Merkez
17 Suvatlı
Merkez
Merkez
18 Yeşilova
Merkez
Merkez
19 Akçaova
Merkez
Merkez
20 Büyükdalyan
Merkez
Hıdırbey
21 Doğanköy
Merkez
Hıdırbey
22 Gökçegöz
Merkez
Merkez
23 Tanışma
Merkez
Merkez
24 Günyazı
Merkez
Hıdırbey
25 Kisecik
Merkez
Hıdırbey
26 Saraycık
Merkez
Hıdırbey
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
Yaylacık
Alahan
Alazi
Anayazı
Arpahan
Aşağıoba
Kuruyer
Üzümdalı
Derince
Dikmece
Gülderen
Maraşboğazı
Oğlakören
Paşaköy
Tahtaköprü
Uzunalıç
Üçgedik
Madenboyu
Mansurlu
Zülüflühan
Akhisar
Açıkdere
Akcurun
Apaydın
Bitiren
Bohşin
Bozhöyük
Demirköprü
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Hıdırbey
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Merkez
Merkez
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Serinyol
Merkez
Merkez
Serinyol
Serinyol
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
(6) SAYILI LİSTE
HATAY İLİ DEFNE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Antakya Belediyesine bağlı;
1 Akdeniz
2 Armutlu
3 Elektrik
4 Sümerler
HATAY İLİ DEFNE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
BAĞLI OLDUĞU
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BUCAK
1 Dursunlu Belediyesi
Merkez
Merkez
2 Harbiye Belediyesi
Merkez
Harbiye
3 Gümüşgöze Belediyesi
Merkez
Harbiye
4 Yeşilpınar Belediyesi
Merkez
Harbiye
5 Çekmece Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
6 Subaşı Belediyesi
Merkez
Hıdırbey
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
Toygarlı Belediyesi
Turunçlu Belediyesi
Aknehir Belediyesi
Tavla Belediyesi
Bahçeköy
Balıklıdere
Bostancık
Çardaklı
Değirmenyolu
Döver
Samankaya
Sinanlı
Ballıöz
Güneysöğüt
Koçören
Meydancık
Orhanlı
Aşağıokçular
Büyükçat
Özbek
Hancağız
Yeniçağ
Çökek
Özengili
Hüseyinli
Çınarlı
Karşıyaka
Merkez
Merkez
Samandağ
Samandağ
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Samandağ
Samandağ
Samandağ
Samandağ
Samandağ
Samandağ
Samandağ
Samandağ
Merkez
Hıdırbey
Hıdırbey
Merkez
Karaçay
Harbiye
Harbiye
Harbiye
Harbiye
Harbiye
Harbiye
Harbiye
Harbiye
Hıdırbey
Hıdırbey
Hıdırbey
Hıdırbey
Hıdırbey
Merkez
Karaçay
Karaçay
Karaçay
Karaçay
Karaçay
Karaçay
Karaçay
Karaçay
Şenköy
(7) SAYILI LİSTE
HATAY İLİ YAYLADAĞI İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER
BAĞLI OLDUĞU
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BUCAK
1 Şenköy Belediyesi
Merkez
Şenköy
2 Bozlu
Merkez
Şenköy
3 Çatbaşı
Merkez
Şenköy
4 Çayır
Merkez
Şenköy
5 Dağdüzü
Merkez
Şenköy
6 Yukarıokçular
Merkez
Şenköy
7 Turfanda
Merkez
Şenköy
8 Yoncakaya
Merkez
Şenköy
(8) SAYILI LİSTE
HATAY İLİ ARSUZ İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
BAĞLI OLDUĞU
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BUCAK
1 Karaağaç Belediyesi
İskenderun
Merkez
2 Nardüzü Belediyesi
İskenderun
Merkez
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
Akçalı Belediyesi
Gökmeydan Belediyesi
Gözcüler Belediyesi
Madenli Belediyesi
Üçgüllük Belediyesi
Arpaderesi
Harlısu
Helvalı
Karahüseyinli
Kışla
Kozaklı
Nergizlik
Pirinçlik
Arpagedik
Avcılarsuyu
Beyköy
Derekuyu
Gülcihan
Hacıahmetli
Haymaseki
Höyük
Kale
Karagöz
Aşağı Kepirce
Konacık
Kurtbağı
Tatarlı
Yukarı Kepirce
Tülek
Işıklı
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
İskenderun
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
Uluçınar
(9) SAYILI LİSTE
MALATYA İLİ YEŞİLYURT İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Malatya Belediyesine bağlı;
1
Abdulgaffar
2
Aşağıbağlar
3
Atatürk
4
Bahçebaşı
5
Bentbaşı
6
Cemal Gürsel
7
Cevatpaşa
8
Cumhuriyet
9
Çarmuzu
10 Çavuşoğlu
11 Çilesiz
12 Çukurdere
13 Fatih
14 Gazi
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Hocaahmetyesevi
İlyas
İnönü
Karakavak
Kaynarca
Kiltepe
Koşu
Koyunoğlu
Melekbaba
Özalper
Salköprü
Samanlı
Seyran
Su
Şeyhbayram
Tecde
Turgut Özal
Yaka
Yavuz Selim
Yeni
Yeşilkaynak
Zaviye
MALATYA İLİ YEŞİLYURT İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Dilek Belediyesi
Merkez
Merkez
2 Şahnahan Belediyesi
Merkez
Merkez
3 Topsöğüt Belediyesi
Merkez
Merkez
4 Bindal
Merkez
Merkez
5 Duranlar
Merkez
Merkez
6 Duruldu
Merkez
Merkez
7 Fatih
Merkez
Merkez
8 Göktarla
Merkez
Merkez
9 Karahan
Merkez
Merkez
10 Kendirli
Merkez
Merkez
11 Kırkpınar
Merkez
Merkez
12 Mahmutlu
Merkez
Merkez
13 Özal
Merkez
Merkez
14 Samanköy
Merkez
Merkez
15 Suluköy
Merkez
Merkez
16 Sütlüce
Merkez
Merkez
17 Tepeköy
Merkez
Merkez
18 Tohma
Merkez
Merkez
19 Topraktepe
Merkez
Merkez
(10) SAYILI LİSTE
MALATYA İLİ BATTALGAZİ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Malatya Belediyesine bağlı;
1 Akpınar
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
Aslanbey
Ataköy
Başharık
Battalgazi
Beydağı
Beylerbaşı
Büyükhüseyinbey
Büyükmustafapaşa
Cevherizade
Cirikpınar
Çöşnük
Dabakhane
Ferhadiye
Fırat
Göztepe
Hacıabdi
Halfettin
Hamidiye
Hasanvarol
Hidayet
İskender
İsmetiye
İstiklal
İzzetiye
Kavaklıbağ
Kernek
Kırçuval
Küçükhüseyinbey
Küçükmustafapaşa
Niyazi
Nuriye
Paşaköşkü
Sancaktar
Saray
Sarıcıoğlu
Selçuklu
Şehit Fevzi
Şıkşık
Şifa
Tandoğan
Taştepe
Uçbağlar
Yamaç
Yenihamam
Yıldıztepe
Zafer
MALATYA İLİ BATTALGAZİ İLÇESİNE BAĞLANAN
BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
Hanımınçiftliği Belediyesi
Orduzu Belediyesi
Beydağı Belediyesi
Erenli Belediyesi
Yaygın Belediyesi
Bağtepe
Bulgurlu
Çamurlu
Fırıncı
Göller
Hacıhaliloğluçiftliği
Karagöz
Karakaşçiftliği
Karaköy
Üzümlü
Alhanuşağı
Bulutlu
Çolaklı
Düzyol
Gülümuşağı
Hacıyusuflar
Hisartepe
Kamıştaş
Kapıkaya
Karatepe
Merdivenler
Pelitli
Selvidağ
Tanışık
Tokluca
Uluköy
Yenice
Yeniköy
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
Çolaklı
(11) SAYILI LİSTE
MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Manisa Belediyesine bağlı;
1
1.Anafartalar
2
2.Anafartalar
3
Adakale
4
Adnan Menderes
5
Ahmet Bedevi
6
Akıncılar
7
Akpınar
8
Alaybey
9
Arda
10 Bayındırlık
11 Çarşı
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
Dere
Dilşikar
Dinçer
Ege
Gediz
Göktaşlı
İbrahimçelebi
İshakçelebi
Kazım Karabekir
Kocatepe
Kuşlubahçe
Mimarsinan
Nişancıpaşa
Nurlupınar
Peker
Sakarya
Saruhan
Şehitler
Tunca
Turgut Özal
Utku
Yarhasanlar
MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Aşağıçobanisa Belediyesi
Merkez
Merkez
2 Hacıhaliller Belediyesi
Merkez
Merkez
3 Hamzabeyli Belediyesi
Merkez
Merkez
4 Karaağaçlı Belediyesi
Merkez
Merkez
5 Karaoğlanlı Belediyesi
Merkez
Karaoğlanlı
6 Sancaklıbozköy Belediyesi
Merkez
Karaoğlanlı
7 Sancaklıiğdecik Belediyesi
Merkez
Karaoğlanlı
8 Selimşahlar Belediyesi
Merkez
Merkez
9 Yeniköy Belediyesi
Merkez
Merkez
10 Ayvacık
Merkez
Merkez
11 Belenyenice
Merkez
Merkez
12 Çamköy
Merkez
Üçpınar
13 Çavuşoğlu
Merkez
Merkez
14 Çınarlıkuyu
Merkez
Üçpınar
15 Güzelköy
Merkez
Merkez
16 Halıtlı
Merkez
Merkez
17 Kağan
Merkez
Merkez
18 Kalemli
Merkez
Merkez
19 Karayenice
Merkez
Merkez
20 Kırançiftlik
Merkez
Üçpınar
21 Sancaklıçeşmebaşı
Merkez
Karaoğlanlı
22 Sancaklıkayadibi
Merkez
Karaoğlanlı
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
Sancaklıuzunçınar
Sarıalan
Tekeliler
Tepecik
Tilkisüleymaniye
Veziroğlu
Yenimahmudiye
Yeniharmandalı
Yeşilköy
Yukarıçobanisa
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Karaoğlanlı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
(12) SAYILI LİSTE
MANİSA İLİ YUNUSEMRE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Manisa Belediyesine bağlı;
1
50.Yıl
2
75. Yıl
3
Akmescit
4
Atatürk
5
Ayni Ali
6
Barbaros
7
Cumhuriyet
8
Fatih
9
Güzelyurt
10 Hafsa Sultan
11 Kaynak
12 Keçiliköy
13 Kuyualan
14 Lalapaşa
15 Laleli
16 Mareşal Fevzi Çakmak
17 Merkez Efendi
18 Mesir
19 Mutlu
20 Spil
21 Tevfikiye
22 Topçuasım
23 Uncubozköy
24 Yeni Mahalle
MANİSA İLİ YUNUSEMRE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Muradiye Belediyesi
Merkez
Muradiye
2 Üçpınar Belediyesi
Merkez
Üçpınar
3 Yağcılar Belediyesi
Merkez
Muradiye
4 Akçaköy
Merkez
Osmancalı
5 Akgedik
Merkez
Muradiye
6 Asmacık
Merkez
Osmancalı
7 Avdal
Merkez
Üçpınar
8 Bağyolu
Merkez
Muradiye
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
Beydere
Bostanlar
Büyüksümbüller
Çamlıca
Davutlar
Dazyurt
Demirci
Durasıllı
Düzlen
Emlakdere
Evrenos
Gökbel
Gökçeler
Gülbahçe
Gürle
İlyasçılar
Kale
Karaahmetli
Karaali
Karahüseyinli
Karakılıçlı
Karakoca
Karaveliler
Karayağcıhacılar
Kayapınar
Kışla
Kocakoru
Koruköy
Kozaklar
Küçükbelen
Küçüksümbüller
Maldan
Mollasüleymanlı
Muslih
Ortaköy
Osmancalı
Otmanlar
Örencik
Örselli
Pelitalan
Pınarköy
Recepli
Sakallı
Sarıahmetli
Sarınasuhlar
Sarma
Siyekli
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Muradiye
Üçpınar
Osmancalı
Üçpınar
Üçpınar
Osmancalı
Üçpınar
Osmancalı
Osmancalı
Muradiye
Muradiye
Merkez
Merkez
Üçpınar
Muradiye
Osmancalı
Merkez
Osmancalı
Muradiye
Osmancalı
Üçpınar
Merkez
Üçpınar
Üçpınar
Merkez
Osmancalı
Üçpınar
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Üçpınar
Üçpınar
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Üçpınar
Osmancalı
Üçpınar
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Muradiye
Üçpınar
Osmancalı
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
Sümbültepe
Süngüllü
Şamar
Turgutalp
Türkmen
Uzunburun
Uzunlar
Yaylaköy
Yuntdağköseler
Yuntdağyenice
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Üçpınar
Osmancalı
Muradiye
Merkez
Osmancalı
Muradiye
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
Osmancalı
(13) SAYILI LİSTE
MANİSA İLİ KÖPRÜBAŞI İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Borlu Belediyesi
Demirci
Borlu
2 Kulalı
Demirci
Borlu
3 Selviler
Demirci
Borlu
4 Saraycık
Demirci
Merkez
5 Yabacı
Demirci
Borlu
6 Tokmaklı
Demirci
Borlu
7 Karyağdı
Demirci
Borlu
8 Gökveliler
Demirci
Borlu
9 Armağan
Demirci
Borlu
10 Çayköy
Demirci
Borlu
11 Yumuklar
Demirci
Borlu
12 Yenice
Demirci
Merkez
(14) SAYILI LİSTE
KAHRAMANMARAŞ İLİ DULKADİROĞLU İLÇESİNE BAĞLANAN
MAHALLELER
Kahramanmaraş Belediyesine bağlı;
1 Aksu
2 Aslan Bey
3 Bağlarbaşı
4 Bahçeli Evler
5 Ballıca
6 Bayazıtlı
7 Büğlek
8 Divanlı
9 Doğu Kent
10 Dulkadiroğlu
11 Duraklı
12 Erkenez
13 Eyüp Sultan
14 Genç Osman
15 Gazi Paşa
16 İsa Divanlı
17 İsmet Paşa
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
İstasyon
Kanuni
Karacasu Ferhuş
Karacasu Karaziyaret
Karacasu Karşıyaka
Karacasu Kırım
Karacasu Mamaraş
Kayabaşı
Kurtuluş
Mehmet Akif
Menderes
Namık Kemal
Pınarbaşı
Sakarya
Senem Ayşe
Sümer
Sütçü İmam
Şeyh Adil
Şeyh Şamil
Yahya Kemal
Yavuz Selim
Yeni Şehir
Egemenlik
Ekmekçi
Fevzi Paşa
Turan
KAHRAMANMARAŞ İLİ DULKADİROĞLU İLÇESİNE BAĞLANAN
BELEDİYE VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
Baydemirli Belediyesi
Abbaslar
Ağabeyli
Akyar
Alibeyuşağı
Ayaklıcaoluk
Bahçeli
Başdevrişli
Beşenli
Boyalı
Budaklı
Bulanık
Çatmayayla
Çiğli
Çobanlı
Çokyaşar
Dereköy
Dereli
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Merkez
Merkez
Ağabeyli
Ağabeyli
Merkez
Ağabeyli
Ağabeyli
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Merkez
Merkez
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
Ekberoğlu
Elmalar
Gaffarlı
Göllü
Güzelyurt
Hacıeyüplü
Halkaçayırı
Kabasakal
Kapıçam
Karamanlı
Kartal
Kazanlıpınar
Kemallı
Kılağlı
Kocalar
Kozludere
Kuzucak
Küçüknacar
Küpelikız
Navruzlu
Osmanbey
Öksüzlü
Peynirdere
Sarıkaya
Sivricehüyük
Şerefoğlu
Tevekkelli
Ulutaş
Yenipınar
Yeniyurt
Yusufhacılı
Söğütlü
Doğanlıkarahasan
Seyrantepe
Çınarlı
Denizli
Eskinarlı
Maksutuşağı
Arslanbey
Demirciler
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Pazarcık
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Merkez
Ağabeyli
Ağabeyli
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Ağabeyli
Merkez
Merkez
Narlı
Narlı
Narlı
Narlı
Narlı
Narlı
Narlı
Narlı
Narlı
(15) SAYILI LİSTE
KAHRAMANMARAŞ İLİ ONİKİŞUBAT İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Kahramanmaraş Belediyesine bağlı;
1
12 Şubat
2
5 Nisan
3
Abdülhamid Han
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
Akçakoyunlu
Akif İnan
Barbaros
Bin Evler
Cumhuriyet
Çamlık
Dumlupınar
Ertuğrul Gazi
Fatih
Gayberli
Gedemen
Hacı Bayram Veli
Hasancıklı
Haydar Bey
Hayrullah
Hürriyet
İstiklal
Karacaoğlan
Karamanlı
Kavlaklı Fatih
Kavlaklı Mimar Sinan
Kavlaklı Yunus Emre
Kılavuzlu
Mağralı
Malik Ejder
Mevlana
Mimar Sinan
Necip Fazıl
Orhan Gazi
Oruç Reis
Osman Gazi
Piri Reis
Selçuklu
Serintepe
Sümbüllü
Şazi Bey
Şehit Abdullah Çavuş
Tavşan Tepe
Üngüt
Yunus Emre
Yusuflar
Yürükselim
Şehit Evliya
Saçaklızade
KAHRAMANMARAŞ İLİ ONİKİŞUBAT İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER
VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1
Karadere Belediyesi
Merkez
Merkez
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
Kale Belediyesi
Fatmalı Belediyesi
Fatih Belediyesi
Önsen Belediyesi
Döngele Belediyesi
Kürtül Belediyesi
Şahinkayası Belediyesi
Ilıca Belediyesi
Tekir Belediyesi
Altınova
Ayşepınarı
Avcılar
Avşar
Beşen
Bulutoğlu
Büyüksır
Cüceli
Çağırgan
Çağlayan
Çakırdere
Çakırlar
Çamlıbel
Çamlıca
Çevrepınar
Çınarpınar
Çokran
Çukurhisar
Dadağlı
Demrek
Dereboğazı
Döngel
Gölpınar
Hacıağlar
Hacıbudak
Hacıibrahimuşağı
Hacılar
Hacımustafa
Hacınınoğlu
Hartlap
İsmailli
Kalekaya
Kapukaya
Kaynar
Kerimli
Kertmen
Kısıklı
Kızıldamlar
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yenicekale
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Merkez
Merkez
Yenicekale
Süleymanlı
Merkez
Süleymanlı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Merkez
Süleymanlı
Süleymanlı
Merkez
Yenicekale
Merkez
Merkez
Merkez
Yenicekale
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Süleymanlı
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Merkez
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Merkez
Yenicekale
Süleymanlı
Yenicekale
Merkez
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
Kızılseki
Kozcağız
Kumarlı
Kurtlar
Kurucaova
Küçüksır
Kümperli
Köseli
Maksutlu
Mimarsinan
Muratlı
Orhangazi
Öşlü
Öztürk
Payamlı
Rahmacılar
Reyhanlı
Sadıklı
Sarıçukur
Sarıgüzel
Sarımollalı
Saygılı
Selimiye
Suçatı
Suluyayla
Süleymanlı
Topçalı
Yaylaüstü
Yenidemi
Yeniköy
Yeniyapan
Yolyanı
Zeytindere
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yenicekale
Merkez
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Yenicekale
Yenicekale
Merkez
Merkez
Süleymanlı
Yenicekale
Yenicekale
Merkez
Merkez
Yenicekale
Süleymanlı
Yenicekale
Yenicekale
Yenicekale
Yenicekale
Yenicekale
Yenicekale
Merkez
(16) SAYILI LİSTE
MUĞLA İLİ SEYDİKEMER İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Kadıköy Belediyesi
Eşen Belediyesi
Karadere Belediyesi
Kumluova Belediyesi
Seki Belediyesi
Arsaköy
Bağlıağaç
Atlıdere
Bayırköy
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Kemer
Eşen
Eşen
Eşen
Seki
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
Çamurköy
Çatak
Çayan
Çobanlar
Çökek
Dereköy
Döğer
Girmeler
Güneşli
Hacıosmanlar
Kayacık
Kayadibi
Kıncılar
Korubükü
Ortaköy
Ören
Paşalı
Sahil Ceylan
Sarıyer
Seydiler
Söğütlüdere
Uğurlu
Yakaköy
Zorlar
Alaçat
Arifler
Boğaziçi
Çaltıözü
Çaykenarı
Çukurincir
Demirler
Dodurga
Gölbent
İzzetinköy
Kabaağaç
Karaköy
Minare
Yakabağ
Bekçiler
Boğalar
Ceylan
Çaltılar
Çobanisa
Doğanlar
Kayabaşı
Kınık
Temel
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Fethiye
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Kemer
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Eşen
Seki
Seki
Seki
Seki
Seki
Seki
Seki
Seki
Seki
57
Yaylapatlangıç
Fethiye
Merkez
(17) SAYILI LİSTE
TEKİRDAĞ İLİ KAPAKLI İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
1
2
3
4
5
6
Karaağaç Belediyesi
Bahçeağıl
Yanıkağıl
Karlı
Pınarca
Uzunhacı
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
Çerkezköy
Çerkezköy
Çerkezköy
Çerkezköy
Çerkezköy
Çerkezköy
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
(18) SAYILI LİSTE
TEKİRDAĞ İLİ ERGENE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Çorlu Belediyesine bağlı;
1
Sağlık
2
Yeşiltepe
TEKİRDAĞ İLİ ERGENE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
Ulaş Belediyesi
Misinli Belediyesi
Velimeşe Belediyesi
Paşaköy
Pınarbaşı
Ahimehmet
İğneler
Vakıflar
Esenler
Kırkgöz
Bakırca
Karamehmet
Yulaflı
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Çorlu
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
(19) SAYILI LİSTE
ŞANLIURFA İLİ EYYÜBİYE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Şanlıurfa Belediyesine bağlı;
1 Eyüpkent
2 Osmanlı
3 Hayatiharrani
4 Selçuklu
5 Eyyüpnebi
6 Onikiler
7 Muradiye
8 Hacıbayram
9 Şıhmaksut
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
Eyyübiye
Topdağı
Dedeosman
Buhara
Yakubiye
Kendirci
Gümüşkuşak
Göller
Tepe
Türkmeydanı
Pınarbaşı
Bıçakçılı
Kurtuluş
Ulucami
Yeni
Mance
Haleplibahçe
Beykapısı
Hekimdede
Yusufpaşa
Kadıoğlu
Karakoyunlu
Akabe
Direkli
Akşemsettin
Yenice
Batıkent
ŞANLIURFA İLİ EYYÜBİYE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER
S.NO.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
Uğurlu Belediyesi
Abdurrahmandede
Akçamescit
Bildim
Büyükhan
Çamurlu
Hancığaz
İkizce
Kadıkendi
Küçükhan
Köprülük
Şahinler
Yardımcı
Açmalı
Akdilek
Akmağara
Akören
Altın
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yardımcı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
Altıntepe
Ambartepe
Apalı
Aşağıkoçlu
Aşağıyazıcı
Ayrancı
Bağış
Bakırtaş
Bakışlar
Banarlı
Başgöze
Başören
Bayraklı
Beşat
Bulduk
Büyükçaylı
Büyükdüzlük
Büyükotluca
Dilimli
Dolutepe
Duruca
Gelincik
Görenler
Gözeller
Gümüşören
Günbalı
Güneş
Güngören
Hacılar
Hamzababa
Horoz
Kap
Karaali
Karahisar
Karaman
Küçükdüzlük
Keçikıran
Keserdede
Keskin
Kınalı
Kırçiçeği
Kurucuk
Kubacık
Külünçe
Küpeli
Mihraplı
Mutlukaya
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
Nadire
Olgunlar
Ovabeyli
Ozanlar
Örenli
Özlü
Sağlık
Seksenören
Selman
Sultantepe
Tarlabaşı
Taşlıca
Turluk
Tuzluca
Ulucanlar
Ulu
Umuroba
Üzerlik
Vergili
Yağmurlu
Yamaçaltı
Yaşar
Yediyol
Yukarı Koçlu
Yukarıyazıcı
Yolbaşı
Yusuf
Zeynep
Payamlı
Altınbaşak
Aşağıhemedan
Atlıkonak
Çalışkanlar
Dernek
Göldere
Güzelkuyu
Kaplan
Keberli
Kırkmağara
Kızılkuyu
Koçören
Olukyanı
Ortahemedan
Tekyamaç
Ulak
Yanıkçöğür
Yaykılıç
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Yardımcı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
113
114
115
Yukarıçaykuyu
Yukarıhemedan
Yolbilir
Merkez
Merkez
Merkez
Payamlı
Payamlı
Payamlı
(20) SAYILI LİSTE
ŞANLIURFA İLİ HALİLİYE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Şanlıurfa Belediyesine bağlı;
1 Selahaddinieyyubi
2 Yenişehir
3 Yeşildirek
4 Veyselkarani
5 Ertuğrulgazi
6 Ulubatlı
7 Osmangazi
8 Hamidiye
9 Refahiye
10 Ahmetyesevi
11 Devteşti
12 Yavuzselim
13 Süleymaniye
14 İpekyol
15 Bağlarbaşı
16 Hızmalı
17 Atatürk
18 Mimarsinan
19 Şehitlik
20 Cengiztopel
21 Bahçelievler
22 Sultanfatih
23 Şairşevket
24 Bamyasuyu
25 Şairnabi
26 Paşabağı
27 Kanberiye
28 Sancaktar
29 İmambakır
30 Sırrın
31 Akpınar
32 Karşıyaka
ŞANLIURFA İLİ HALİLİYE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Kısas Belediyesi
Merkez
Çamlıdere
2 Konuklu Belediyesi
Merkez
Merkez
3 Dağeteği
Merkez
Merkez
4 Derman
Merkez
Merkez
5 Göktepe
Merkez
Merkez
6 Güzel Yurt
Merkez
Merkez
7 Nokta
Merkez
Merkez
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
Örencik
Ulubağ
Boydere
Altıntepe
Oğulbey
Perşembe
Şeyhçoban
Yeniköy
Yeşiltepe
Kalecik
Acaryurt
Altındamla
Aşağıakören
Aşağı İçkara
Aşağıkoymat
Aşağıvarlıca
Ayazca
Diphisar
Eğerkıran
Gümüştaş
Gürpınar
Kalınbayat
Kanoğlu
Kavakbaşı
Kaygılı
Keçili
Kengerli
Kepez
Kızılpınar
Koçak
Konaç
Körkuyu
Mil
Ortaören
Payamlı
Sarışeyh
Seyrantepe
Sumaklı
Taşlıca
Tekerli
Tepeköy
Üçgöze
Üçkuyu
Üzümkara
Yedikuyu
Yenice
Yeroluk
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
Yıldız
Yukarıakören
Yukarıkoymat
Çamlıdere-Bucak Mrk.
Açıkyazı
Akçalı
Akdoğan
Aktaş
Anaz
Aslanlı
Asri
Bağlar
Bakımlı
Balkatan
Ballıca
Boncuk
Büyük Mirdesi
Çanakçı
Çatallı
Çekçek
Çiçekli
Çiçektepesi
Babadamı
Dağyanı
Dalbaşı
Denizci
Derinkuyu
Dikme
Diktaş
Emirler
Ernebi
Esenyayla
Güçlü
Gülveren
Güvenli
Güzel
Halime
Havşanlı
İbrik
İkiağız
İnci
İncirağacı
İncirli
İrice
Kahraman
Kanatlı
Kapaklı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Kabahaydar
Kabahaydar
Kabahaydar
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
Karatepe
Kargalı
Karpuzlu
Kayalı
Kaynaklı
Küçüksenemağara
Kepirli
Keremli
Kesme
Konak
Kösecik
Köse
Mağaracık
Mamuca
Mehmetçik
Mutluca
Osmanbey
Parmakkapı
Sarıtaş
Sarpdere
Sefalı
Sendebelen
Şenocak
Tepedibi
Terzi
Topraklı
Uluhan
Umut
Üçkonak
Yarımsu
Yazılıkavak
Yenisu
Yeşilköy
Yeşilyurt
Yolyazı
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
Çamlıdere
(21) SAYILI LİSTE
ŞANLIURFA İLİ KARAKÖPRÜ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLE
Şanlıurfa Belediyesine bağlı;
1 Esentepe
ŞANLIURFA İLİ KARAKÖPRÜ İLÇESİNE BAĞLANAN KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Aşık
Merkez
Merkez
2 Büyük Alanlı
Merkez
Merkez
3 Demircik
Merkez
Merkez
4 Küçükalanlı
Merkez
Merkez
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
Kızlar
Köksüren
Lüleci
Maşuk
Mehmetçik
Otlukalan
Şahin
Yoğunburç
Kızılburç
Ayanlar
Çıralı
Göbekli
Bozköy
Özgedik
Ağılcık
Akıncı
Sarım
Karataş
Geçit
Överler
Çiftekemer
Ergün
Örcünlü
Dolunay
Tatburcu
Yukarıkoşma
Akziyaret
Ağızhan
Akçahisar
Akpınar
Cülmen (Akziyaret)
Apaydın
Aşağıçiftlik
Bahçeli
Başören
Bezirci
Bölücek
Buğdayhöyük
Büyükçömlekçi
Büyük Kargılı
Büyükördek
Büyüksalkım
Cemal
Çakmak
Doyumlu
Düğer
Esemkulu
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Payamlı
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
Estafirullah
Gazibey
Gelibolu
Gölgen
Gölpınar
Günışık
Hamurkesen
Horzum
Hüyüklü
İlhan
İsaören
Kasımkuyu
Kırkpınar
Korukezen
Kuşluca
Kuyucak
Külaflı
Millisaray
Mustafacık
Öğütçü
Pınarbaşı
Sakça
Sancak
Şeker
Şeyhzeliha
Tülmen
Türkmen
Uzuncuk
Yarımtepe
Yaylacık
Yedikuyu
Yemişli
Yığınak
Yusufkuyu
Küçük Tülmen
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
Akziyaret
(22) SAYILI LİSTE
VAN İLİ TUŞBA İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Van Belediyesine bağlı;
1 İskele
2 Altıntepe
3 A.Gazi
4 Seyrantepe
5 Beyüzümü
6 İstasyon
7 Akköprü
8 Şemsibey
VAN İLİ TUŞBA İLÇESİNE BAĞLANAN KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLCESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Adıgüzel
Merkez
Timar
2 Ağartı
Merkez
Timar
3 Akçaören
Merkez
Timar
4 Akçift
Merkez
Timar
5 Alabayır
Merkez
Merkez
6 Alaköy
Merkez
Timar
7 Arısu
Merkez
Timar
8 Aşıt
Merkez
Merkez
9 Atmaca
Merkez
Timar
10 Bağdaşan
Merkez
Timar
11 Bardakçı
Merkez
Merkez
12 Çakırbey
Merkez
Timar
13 Çitören
Merkez
Timar
14 Çobanoğlu
Merkez
Merkez
15 Çolpan
Merkez
Timar
16 Çomaklı
Merkez
Erçek
17 Dağönü
Merkez
Timar
18 Değirmenözü
Merkez
Timar
19 Derebey
Merkez
Timar
20 Dibekdüzü
Merkez
Timar
21 Dilimli
Merkez
Timar
22 Ermişler
Merkez
Timar
23 Esenpınar
Merkez
Timar
24 Gedelova
Merkez
Erçek
25 Gedikbulak
Merkez
Timar (B.M.)
26 Göllü
Merkez
Timar
27 Gölyazı
Merkez
Merkez
28 Gülsünler
Merkez
Timar
29 Güvençli
Merkez
Timar
30 Halkalı
Merkez
Timar
31 Hıdırköy
Merkez
Timar
32 Kalecik
Merkez
Merkez
33 Karaağaç
Merkez
Timar
34 Kasımoğlu
Merkez
Timar
35 Kelle
Merkez
Timar
36 Koçköy
Merkez
Timar
37 Kolsatan
Merkez
Timar
38 Kozluca
Merkez
Erçek
39 Kumluca
Merkez
Timar
40 Meydancık
Merkez
Timar
41 Mollakasım
Merkez
Timar
42 Ocaklı
Merkez
Timar
43 Otluca
Merkez
Timar
44 Özkaynak
Merkez
Timar
45 Özyurt
Merkez
Timar
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
Pirgarip
Sağlamtaş
Satıbey
Şahgeldi
Tabanlı
Tevekli
Topaktaş
Yalnızağaç
Yaylıyaka
Yemlice
Yeşilköy
Yeşilsu
Yumrutepe
Yeniköşk
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Timar
Timar
Timar
Timar
Timar
Timar
Timar
Erçek
Timar
Timar
Timar
Timar
Timar
Timar
(23) SAYILI LİSTE
VAN İLİ İPEKYOLU İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Van Belediyesine bağlı;
1
Buzhane
2
Yalı
3
Selimbey
4
Halilağa
5
Hatuniye
6
Alipaşa
7
Hafiziye
8
Cumhuriyet
9
Cevdetpaşa
10 Seyit Fehim Arvasi
11 Serhat
12 Vali Mitatbey
13 Şerefiye
14 Karşıyaka
15 Yeni Mahalle
16 Hacıbekir
17 Esenler
18 Bahçıvan
VAN İLİ İPEKYOLU İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER
S.NO. BİRİMİN ADI
İLÇESİ
BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Bostaniçi Belediyesi
Merkez
Merkez
2 Erçek Belediyesi
Merkez
Erçek
3 Ağzıkara
Merkez
Erçek
4 Aktaş
Merkez
Erçek
5 Arıtoprak
Merkez
Erçek
6 Aşağıçitli
Merkez
Erçek
7 Aşağıgölalan
Merkez
Erçek
8 Baklatepe
Merkez
Erçek
9 Bakraçlı
Merkez
Merkez
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
Beşçatak
Çalımlı
Değirmenarkı
Değirmenköy
Dereüstü
Dibekli
Gövelek
Ilıkaynak
Irgat
Karagündüz
Karakoç
Karpuzalanı
Kavuncu
Kaymaklı
Kevenli
Kıratlı
Köşebaşı
Ortanca
Sarmaç
Yalınağaç
Yatıksırt
Yukarıgölalan
Yukarıgüneyce
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Erçek
Erçek
Merkez
Merkez
Erçek
Merkez
Erçek
Erçek
Erçek
Erçek
Merkez
Merkez
Erçek
Merkez
Merkez
Merkez
Erçek
Merkez
Erçek
Erçek
Erçek
Erçek
(24) SAYILI LİSTE
VAN İLİ EDREMİT İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER
Van Belediyesine bağlı;
1
Eminpaşa
2
Süphan
3
Şabaniye
4
Hacıbekir (Mezbaha Deresi Güneyi)
VAN İLİ EDREMİT İLÇESİNE BAĞLANAN KÖYLER
S.NO.
BİRİMİN ADI
İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK
1 Akın
Merkez
Merkez
2 Kavurma
Merkez
Merkez
3 Kurubaş
Merkez
Merkez
4 Taşkonak
Merkez
Merkez
(25) SAYILI LİSTE
1
2
3
4
5
6
Altıeylül Belediyesi
Antakya Belediyesi
Arsuz Belediyesi
Artuklu Belediyesi
Battalgazi Belediyesi
Defne Belediyesi
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
Dulkadiroğlu Belediyesi
Efeler Belediyesi
Ergene Belediyesi
Eyyübiye Belediyesi
Haliliye Belediyesi
İpekyolu Belediyesi
Kapaklı Belediyesi
Karaköprü Belediyesi
Karesi Belediyesi
Menteşe Belediyesi
Merkezefendi Belediyesi
Onikişubat Belediyesi
Pamukkale (Akköy) Belediyesi
Payas Belediyesi
Seydikemer Belediyesi
Süleymanpaşa Belediyesi
Şehzadeler Belediyesi
Tuşba Belediyesi
Ortahisar Belediyesi
Yeşilyurt Belediyesi
Yunusemre Belediyesi
(26) SAYILI LİSTE
KURUMU : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
MİAH Kaymakam
1
26
GİH Şube Müdürü
1
158
GİH Yazı İşleri Müdürü
1
26
GİH Nüfus Müdürü
1
26
GİH İl Planlama Uzmanı
7
290
GİH İl Planlama Uzman Yardımcısı
9
290
GİH Şef
3
336
GİH Şef
5
336
GİH Programcı
8
52
GİH Bilgisayar İşletmeni
6
52
GİH Bilgisayar İşletmeni
8
290
GİH Bilgisayar İşletmeni
9
52
Veri Hazırlama ve Kontrol
GİH
3
156
İşletmeni
Veri Hazırlama ve Kontrol
GİH
5
156
İşletmeni
Veri Hazırlama ve Kontrol
GİH
6
156
İşletmeni
Toplam
26
158
26
26
290
290
336
336
52
52
290
52
156
156
156
GİH
GİH
GİH
GİH
GİH
TH
TH
TH
TH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
YH
Veri Hazırlama ve Kontrol
İşletmeni
Veri Hazırlama ve Kontrol
İşletmeni
Şoför
Şoför
Şoför
Mühendis
Mimar
Tekniker
Teknisyen
Hizmetli
Hizmetli
Hizmetli
Kaloriferci
Kaloriferci
Aşçı
Bahçıvan
Dağıtıcı
TOPLAM
8
435
435
9
156
156
7
8
10
6
6
8
9
8
10
11
8
10
8
8
10
52
145
52
316
58
87
145
145
52
52
58
26
58
58
52
4.349
52
145
52
316
58
87
145
145
52
52
58
26
58
58
52
4.349
KURUMU : MALİYE BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
GİH Mal Müdürü
1
26
GİH Şef
3
26
Veri Hazırlama ve Kontrol
GİH
8
78
İşletmeni
GİH Veznedar
8
26
GİH Şoför
10
26
YH Hizmetli
10
26
YH Kaloriferci
10
26
TOPLAM
234
KURUMU : MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulsn
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
GİH İlçe Milli Eğitim Müdürü
1
26
GİH Şube Müdürü
1
78
GİH Şef
4
78
GİH Memur
8
156
Toplam
26
26
78
26
26
26
26
234
Toplam
26
78
78
156
GİH Şoför
YH Hizmetli
TOPLAM
10
10
26
52
416
KURUMU : SAĞLIK BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
GİH İlçe Sağlık Müdürü
3
26
SH Tabip
5
78
SH Hemşire
9
130
SH Ebe
9
130
SH Sağlık Memuru
9
52
Veri Hazırlama ve Kontrol
GİH
9
52
İşletmeni
GİH Bilgisayar İşletmeni
9
26
GİH Şoför
10
26
YH Hizmetli
10
26
TOPLAM
546
KURUMU : GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
GİH İlçe Müdürü
1
26
TH Mühendis
5
52
SH Veteriner Hekim
5
52
GİH Memur
12
52
GİH Şoför
12
26
YH Hizmetli
12
26
TOPLAM
234
KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
İlçe Aile ve Sosyal Politikalar
GİH
1
26
Müdürü
GİH Şef
3
26
GİH Programcı
8
26
Veri Hazırlama ve Kontrol
GİH
8
52
İşletmeni
26
52
416
Toplam
26
78
130
130
52
52
26
26
26
546
Toplam
26
52
52
52
26
26
234
Toplam
26
26
26
52
GİH
SH
SH
SH
Bilgisayar İşletmeni
Sosyal Çalışmacı
Psikolog
Çocuk Gelişimcisi
TOPLAM
8
6
7
7
52
52
26
26
286
KURUMU : GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe
GİH
1
26
Müdürü
GİH Memur
8
26
YH Teknisyen Yardımcısı
10
26
TOPLAM
78
KURUMU : DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
GİH İlçe Müftüsü
1
26
GİH Memur
8
52
GİH Şoför
10
26
YH Hizmetli
10
26
TOPLAM
130
KURUMU : TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
GİH Tapu Müdürü
1
26
GİH Tapu Sicil Müdür Yardımcısı
1
26
GİH Bilgisayar İşletmeni
7
52
GİH Bilgisayar İşletmeni
8
52
TOPLAM
156
KURUMU : EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI : TAŞRA
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
Serbest Tutulan
Sınıfı
Unvanı
Derecesi Kadro
Kadro
Adedi
Adedi
52
52
26
26
286
Toplam
26
26
26
78
Toplam
26
52
26
26
130
Toplam
26
26
52
52
156
Toplam
EHS İlçe Emniyet Müdürü
TOPLAM
S.NO.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
İL
Adıyaman
Adıyaman
Adıyaman
Adıyaman
Adıyaman
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
1
(27) SAYILI LİSTE
İLÇE
Besni
Besni
Besni
Merkez
Merkez
Başmakçı
Bolvadin
Bolvadin
Çay
Çay
Çay
Çay
Çay
Çay
Dazkırı
Dinar
Dinar
Dinar
Dinar
Dinar
Dinar
Dinar
Emirdağ
Emirdağ
Emirdağ
Emirdağ
Evciler
Hocalar
İhsaniye
İhsaniye
İhsaniye
İhsaniye
İscehisar
Merkez
Sandıklı
Sandıklı
Sandıklı
Sandıklı
Sandıklı
Sandıklı
Sandıklı
Sandıklı
26
26
BELEDİYE
Sarıyaprak
Sugözü
Üçgöz
Atakent
Hasancık
Yaka
Büyükkarabağ
Kemerkaya
Akkonak
Deresinek
Eber
İnli
Karamık
Koçbeyli
Yüreğil
Çiçektepe
Doğanlı
Haydarlı
Kadılar
Kınık
Uluköy
Yıprak
Adayazı
Aşağıpiribeyli
Bademli
Gömü
Gökçek
Yeşilhisar
Ayazini
Bozhüyük
Gazlıgölakören
Karacaahmet
Alanyurt
Anıtkaya
Ballık
Başağaç
Karadirek
Kızık
Kusura
Menteş
Örenkaya
Sorkun
26
26
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Ağrı
Ağrı
Ağrı
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Aksaray
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Sandıklı
Sinanpaşa
Sinanpaşa
Sinanpaşa
Sultandağı
Sultandağı
Sultandağı
Sultandağı
Şuhut
Şuhut
Şuhut
Şuhut
Şuhut
Eleşkirt
Eleşkirt
Eleşkirt
Ağaçören
Gülağaç
Gülağaç
Gülağaç
Güzelyurt
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Ortaköy
Ortaköy
Ortaköy
Ortaköy
Ortaköy
Ortaköy
Ortaköy
Sarıyahşi
Göynücek
Göynücek
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Yavaşlar
Güney
Nuh
Tokuşlar
Karapınar
Kırca
Üçkuyu
Yakasinek
Atlıhisar
Balçıkhisar
Efe
Karacaören
Kayabelen
Tahir
Yayladüzü
Yücekapı
Camili
Bekarlar
Saratlı
Sofular
Ilısu
Acıpınar
Akçakent
Altınkaya
Armutlu
Doğantarla
İncesu
Karkın
Kutlu
Sarayhan
Sevinçli
Ulukışla
Yuva
Balcı
Bozkır
Çiftevi
Devedamı
Harmandalı
Ozancık
Sarıkaraman
Boğazköy
Damlaçimen
Gediksaray
Aydınca
Doğantepe
Ezinepazar
Uygur
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Amasya
Ardahan
Ardahan
Artvin
Artvin
Artvin
Bartın
Batman
Batman
Bayburt
Bayburt
Bayburt
Bayburt
Bilecik
Bilecik
Bilecik
Bilecik
Bilecik
Bingöl
Bingöl
Bitlis
Bitlis
Bolu
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Merkez
Merkez
Merzifon
Suluova
Taşova
Taşova
Taşova
Taşova
Taşova
Taşova
Taşova
Taşova
Taşova
Çıldır
Göle
Murgul
Şavşat
Yusufeli
Merkez
Gercüş
Sason
Demirözü
Merkez
Merkez
Merkez
Bozüyük
İnhisar
Merkez
Söğüt
Söğüt
Genç
Genç
Hizan
Mutki
Mengen
Ağlasun
Ağlasun
Bucak
Bucak
Bucak
Bucak
Çavdır
Çavdır
Çeltikçi
Gölhisar
Gölhisar
Merkez
Yassıçal
Yeşilyenice
Kayadüzü
Eraslan
Akınoğlu
Alpaslan
Ballıdere
Belevi
Boraboy
Destek
Esençay
Özbaraklı
Uluköy
Aşıkşenlik
Köprülü
Damar
Meydancık
Kılıçkaya
Arıt
Hisar
Yücebağ
Beşpınar
Akşar
Çayıryolu
Konursu
Cihangazi
Tarpak
Bayırköy
Çaltı
Küre
Çaytepe
Servi
Kolludere
Koyunlu
Pazarköy
Mamak
Yeşilbaşköy
Çamlık
Gündoğdu
Kızılkaya
Ürkütlü
Bayır
Kozağacı
Bağsaray
İbecik
Yusufça
Büğdüz
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Burdur
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çanakkale
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çankırı
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Merkez
Tefenni
Tefenni
Yeşilova
Yeşilova
Ayvacık
Biga
Biga
Biga
Ezine
Gelibolu
Merkez
Merkez
Yenice
Yenice
Yenice
Ilgaz
Kurşunlu
Kurşunlu
Kurşunlu
Kurşunlu
Kurşunlu
Merkez
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Şabanözü
Şabanözü
Yapraklı
Yapraklı
Yapraklı
Alaca
Alaca
Alaca
Bayat
Bayat
Boğazkale
Boğazkale
Dodurga
Kargı
Laçin
Laçin
Mecitözü
Merkez
Merkez
Kozluca
Beyköy
Hasanpaşa
Güney
Salda
Gülpınar
Balıklıçeşme
Kozçeşme
Yeniçiftlik
Mahmudiye
Bolayır
Erenköy
Kumkale
Akçakoyun
Hamdibey
Pazarköy
Yeşildumlupınar
Çavundur
Dumanlı
Hacımuslu
Sivricek
Taşkaracalar
Ünür
Dodurga
Elmalık
Kalfat
Özlü
Yaylakent
Gümerdiğin
Gürpınar
İkizören
Yukarıöz
Yüklü
Alacahöyük
Büyükhırka
Çopraşık
Eskialibey
Kunduzlu
Evci
Yekbas
Alpagut
Hacıhamza
Çamlıca
Narlı
Elvançelebi
Konaklı
Seydim
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Edirne
Edirne
Edirne
Edirne
Edirne
Edirne
Edirne
Edirne
Elazığ
Elazığ
Elazığ
Elazığ
Elazığ
Elazığ
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Erzincan
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Giresun
Gümüşhane
Gümüşhane
Gümüşhane
Gümüşhane
Ortaköy
Osmancık
Sungurlu
Sungurlu
Sungurlu
Sungurlu
Sungurlu
Sungurlu
İpsala
İpsala
İpsala
İpsala
Keşan
Keşan
Keşan
Uzunköprü
Kovancılar
Kovancılar
Maden
Merkez
Merkez
Palu
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Üzümlü
Üzümlü
Çamoluk
Çanakçı
Dereli
Eynesil
Görele
Görele
Görele
Keşap
Merkez
Merkez
Piraziz
Yağlıdere
Kelkit
Köse
Merkez
Şiran
Karahacip
Başpınar
Arifegazili
Demirşeyh
Kaledere
Kavşut
Tuğlu
Yörüklü
Hacı
İbriktepe
Kocahıdır
Sultan
Çamlıca
Mecidiye
Paşayiğit
Kurtbey
Çakırkaş
Yarımca
Gezin
Hankendi
İçme
Baltaşı
Bahçeliköy
Çağlayan
Dörtler
Mollaköy
Uluköy
Yalnızbağ
Yaylabaşı
Bayırbağ
Karakaya
Yenice
Karabörk
Yavuzkemal
Ören
Aydınlar
Kırıklı
Köprübaşı
Karabulduk
Çaldağ
İnişdibi
Bozat
Üçtepe
Kaş
Salyazı
Tekke
Yeşilbük
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
Gümüşhane
Iğdır
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Isparta
Karabük
Karabük
Karaman
Karaman
Karaman
Karaman
Karaman
Kars
Kastamonu
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Torul
Karakoyunlu
Aksu
Atabey
Eğirdir
Eğirdir
Eğirdir
Gelendost
Gelendost
Gönen
Keçiborlu
Keçiborlu
Keçiborlu
Merkez
Senirkent
Senirkent
Sütçüler
Sütçüler
Sütçüler
Şarkikaraağaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Yalvaç
Safranbolu
Yenice
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Arpaçay
Tosya
Bahşili
Balışeyh
Balışeyh
Delice
Delice
Keskin
Altınpınar
Taşburun
Yakaafşar
İslamköy
Barla
Gökçehöyük
Pazarköy
Bağıllı
Yaka
Güneykent
Aydoğmuş
İncesu
Kılıç
Büyükgökçeli
Uluğbey
Yassıören
Ayvalıpınar
Kasımlar
Kesme
Göksöğüt
Bağkonak
Çetince
Dedeçam
Kozluçay
Körküler
Kumdanlı
Kuyucak
Özbayat
Özgüney
Sücüllü
Tokmacık
Yukarıkaşıkara
Ovacuma
Yortan
Kılbasan
Kisecik
Taşkale
Yeşildere
Yollarbaşı
Koçköyü
Ortalıca
Karaahmetli
Koçubaba
Kulaksız
Büyükafşar
Büyükyağlı
Konur
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırıkkale
Kırklareli
Kırklareli
Kırklareli
Kırklareli
Kırklareli
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kırşehir
Kilis
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Keskin
Merkez
Sulakyurt
Sulakyurt
Yahşihan
Yahşihan
Babaeski
Lüleburgaz
Lüleburgaz
Pınarhisar
Vize
Akçakent
Akpınar
Akpınar
Akpınar
Boztepe
Çiçekdağı
Kaman
Kaman
Kaman
Kaman
Kaman
Kaman
Kaman
Kaman
Kaman
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Altıntaş
Altıntaş
Çavdarhisar
Emet
Emet
Emet
Emet
Emet
Emet
Gediz
Gediz
Gediz
Gediz
Gediz
Gediz
Köprüköy
Hasandede
Güzelyurt
Hamzalı
Irmak
Kılıçlar
Sinanlı
Kırıkköy
Sakızköy
Yenice
Sergen
Mahsenli
Aşağıhomurlu
Büyükabdiuşağı
Köşker
Karacaören
Boğazevci
Başköy
Çağırkan
Demirli
Hamit
İsahocalı
Kargınyenice
Ömerhacılı
Savcılıbüyükoba
Yelek
Çayağzı
Dulkadirli
Karahıdır
Toklümen
Ulupınar
Yavuzlu
Çayırbaşı
Zafertepeçalköy
Hacıkebir
Aydıncık
Çerte
Eğrigöz
Günlüce
Örencik
Yenice
Akçaalan
Altınkent
Cebrail
Erdoğmuş
Fırdan
Gümele
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
347
348
349
350
351
352
353
354
355
356
357
358
359
360
361
362
363
364
365
366
367
368
369
370
371
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Kütahya
Muş
Muş
Muş
Muş
Muş
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Gediz
Gediz
Gediz
Gediz
Gediz
Hisarcık
Hisarcık
Hisarcık
Hisarcık
Merkez
Pazarlar
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Simav
Şaphane
Şaphane
Tavşanlı
Bulanık
Bulanık
Bulanık
Korkut
Malazgirt
Acıgöl
Acıgöl
Avanos
Avanos
Avanos
Avanos
Avanos
Derinkuyu
Gülşehir
Gülşehir
Gürlek
Kayaköy
Üzümlü
Yeşilçay
Yunuslar
Dereköy
Hasanlar
Karbasan
Şeyhler
Kızılcaören
Sofular
Bahtıllı
Beyce
Çaysimav
Demirci
Gümüşsu
Hisarbey
Kalkan
Karacahisar
Kestel
Kuşu
Naşa
Öreyler
Şenköy
Yaykın
Yemişli
Yeniköy
Yeşildere
Yeşilköy
Karamanca
Üçbaş
Aliköy
Karaağıl
Mollakent
Yemişen
Karakale
Gülkoru
İnallı
Kurugöl
Akarca
Göynük
Mahmat
Sarılar
Topaklı
Suvermez
Abuuşağı
Gümüşkent
372
373
374
375
376
377
378
379
380
381
382
383
384
385
386
387
388
389
390
391
392
393
394
395
396
397
398
399
400
401
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
415
416
417
418
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Nevşehir
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Niğde
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Gülşehir
Gülşehir
Gülşehir
Hacıbektaş
Hacıbektaş
Kozaklı
Kozaklı
Kozaklı
Kozaklı
Ürgüp
Ürgüp
Altunhisar
Altunhisar
Altunhisar
Altunhisar
Bor
Bor
Çamardı
Çamardı
Çiftlik
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Ulukışla
Ulukışla
Ulukışla
Ulukışla
Akkuş
Akkuş
Aybastı
Aybastı
Fatsa
Fatsa
Fatsa
Fatsa
Gölköy
Gölköy
Gölköy
Gölköy
Gölköy
Karacaşar
Ovaören
Tuzköyü
Karaburna
Kızılağıl
Kalecik
Kanlıca
Karahasanlı
Karasenir
Başdere
Mustafapaşa
Çömlekçi
Ulukışla
Yakacık
Yeşilyurt
Karanlıkdere
Kızılca
Bademdere
Burç
Kitreli
Çavdarlı
Çayırlı
Dikilitaş
Elmalı
Fertek
Hacıbeyli
İçmeli
Kayırlı
Koyunlu
Ovacık
Çiftehan
Darboğaz
Kılan
Yeniyıldız
Çayıralan
Seferli
Alacalar
Pelitözü
Aslancami
Geyikçeli
İslamdağ
Kösebucağı
Alanyurt
Aydoğan
Damarlı
Direkli
Düzyayla
419
420
421
422
423
424
425
426
427
428
429
430
431
432
433
434
435
436
437
438
439
440
441
442
443
444
445
446
447
448
449
450
451
452
453
454
455
456
457
458
459
460
461
462
463
464
465
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Ordu
Osmaniye
Osmaniye
Rize
Rize
Siirt
Sinop
Sinop
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Sivas
Şırnak
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Gölköy
Gürgentepe
İkizce
Korgan
Mesudiye
Mesudiye
Mesudiye
Perşembe
Ünye
Ünye
Ünye
Merkez
Sumbas
İkizdere
Kalkandere
Kurtalan
Gerze
Türkeli
Altınyayla
Gemerek
Gemerek
Gürün
Kangal
Kangal
Kangal
Merkez
Merkez
Merkez
Suşehri
Şarkışla
Şarkışla
Ulaş
Ulaş
Yıldızeli
Yıldızeli
Yıldızeli
Yıldızeli
Yıldızeli
Zara
Beytüşşebap
Almus
Almus
Almus
Almus
Almus
Almus
Almus
Karahasan
Eskiköy
Kaynartaş
Çamlı
Topçam
Üçyol
Yeşilce
Kırlı
Erenyurt
Hanyanı
Yenikent
Kırmıtlı
Alibeyli
Güneyce
Yolbaşı
Gözpınar
Yenikent
Güzelkent
Kale
Eğerci
İnkışla
Suçatı
Alacahan
Çetinkaya
Havuz
Gümüşdere
Kurtlapa
Yakupoğlan
Çataloluk
Akçakışla
Kızılcakışla
Baharözü
Yenikarahisar
Kalın
Kavak
Kümbet
Şeyhhalil
Yavu
Şerefiye
Mezra
Akarçay
Ataköy
Bağtaşı
Cihet
Dikili
Görümlü
Ormandibi
466
467
468
469
470
471
472
473
474
475
476
477
478
479
480
481
482
483
484
485
486
487
488
489
490
491
492
493
494
495
496
497
498
499
500
501
502
503
504
505
506
507
508
509
510
511
512
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tokat
Tunceli
Tunceli
Uşak
Uşak
Uşak
Uşak
Uşak
Uşak
Uşak
Uşak
Uşak
Artova
Erbaa
Erbaa
Erbaa
Erbaa
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Niksar
Niksar
Niksar
Niksar
Pazar
Reşadiye
Reşadiye
Reşadiye
Reşadiye
Reşadiye
Reşadiye
Reşadiye
Reşadiye
Sulusaray
Turhal
Turhal
Turhal
Turhal
Turhal
Yeşilyurt
Yeşilyurt
Zile
Zile
Zile
Zile
Mazgirt
Mazgirt
Banaz
Eşme
Eşme
Karahallı
Merkez
Merkez
Sivaslı
Sivaslı
Ulubey
Çelikli
Akça
Değirmenli
Koçak
Üzümlü
Akbelen
Avlunlar
Büyükyıldız
Çamlıbel
Kemalpaşa
Yağmurlu
Günebakan
Kuyucak
Özalan
Yazıcık
Dereköy
Büşürüm
Çevrecik
Demircili
Kızılcaören
Kuzbağı
Nebişeyh
Soğukpınar
Yolüstü
Dutluca
Çaylı
Kat
Ulutepe
Yazıtepe
Yenisu
Çıkrık
Kuşçu
Evrenköy
Güzelbeyli
Yalınyazı
Yıldıztepe
Akpazar
Darıkent
Büyükoturak
Ahmetler
Güllü
Karbasan
Güre
İlyaslı
Ağaçbeyli
Yayalar
Avgan
513
514
515
516
517
518
519
520
521
522
523
524
525
526
527
528
529
530
531
532
533
534
535
536
537
538
539
540
541
542
543
544
545
546
547
548
549
550
551
552
553
554
555
556
557
558
559
Uşak
Uşak
Uşak
Yalova
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Yozgat
Zonguldak
Zonguldak
Zonguldak
Zonguldak
Zonguldak
Zonguldak
Zonguldak
Ulubey
Ulubey
Ulubey
Çınarcık
Akdağmadeni
Aydıncık
Aydıncık
Aydıncık
Boğazlıyan
Boğazlıyan
Boğazlıyan
Boğazlıyan
Boğazlıyan
Boğazlıyan
Çandır
Çayıralan
Çayıralan
Çayıralan
Çekerek
Çekerek
Çekerek
Merkez
Merkez
Merkez
Saraykent
Sarıkaya
Sarıkaya
Sorgun
Sorgun
Sorgun
Sorgun
Sorgun
Sorgun
Sorgun
Şefaatli
Şefaatli
Şefaatli
Yenifakılı
Yerköy
Yerköy
Alaplı
Devrek
Devrek
Ereğli
Ereğli
Gökçebey
Merkez
Hasköy
Kışla
Omurca
Kocadere
Oluközü
Baştürk
Kazankaya
Kösrelik
Çakmak
Çalapverdi
Devecipınar
Ovakent
Özler
Yenipazar
Büyükkışla
Curali
Çokradan
Evciler
Bayındırhüyük
Bazlambaç
Beyyurdu
Çadırardıç
Esenli
Osmanpaşa
Çiçekli
Babayağmur
Yukarısarıkaya
Ahmetfakılı
Araplı
Belencumafakılı
Eymir
Gedikhasanlı
Gülşehri
Karakız
Kuzayca
Paşaköy
Sarıkent
Bektaşlı
Saray
Sekili
Gümeli
Eğerci
Özbağı
Çaylıoğlu
Gökçeler
Hacımusa
Sivriler
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARLARI
Karar Sayısı : 2012/3960
8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden
muaf tutulacakların tespitine dair 28/1/2002 tarihli ve 2002/3654 sayılı Kararnamenin eki
Kararda değişiklik yapılmasına ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulması; İçişleri Bakanlığının
4/9/2012 tarihli ve 2763 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 1 inci maddesine göre,
Bakanlar Kurulu’nca 8/10/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı
ve
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
E. BAYRAKTAR
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı V.
8/10/2012 TARİHLİ VE 2012/3960 SAYILI
KARARNAMENİN EKİ
KARAR
ve
MADDE 1 – 28/1/2002 tarihli ve 2002/3654 sayılı Kararnamenin eki Karara aşağıdaki
madde eklenmiş ve Kararın diğer madde numaraları teselsül ettirilmiştir.
“MADDE 54 – Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığı havacılık
unsurlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı havaalanı ve havalimanlarında konuşlanma
için ihtiyaç duyulan hangar yerlerinin tahsis edilmesi, 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun
1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaftır. Tahsis edilen hangar yerlerine ilişkin
elektrik, su, telefon, ısıtma, soğutma, temizlik ve benzeri giderler muafiyet kapsamında
değildir.”
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3967
Antalya İlinde tesis edilecek olan Elmalı-Gömbe Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla
ekli listede belirtilen taşınmazların, mülkiyetinin/irtifak hakkının Türkiye Elektrik Dağıtım
Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Akdeniz Elektrik Dağıtım
Anonim Şirketi tarafından acele kamulaştırılması; Maliye Bakanlığı (Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı)’nın 31/10/2012 tarihli ve 7284 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
A. BABACAN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
B. YILDIRIM
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
M. ŞİMŞEK
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3968
Erzincan İli, Çayırlı İlçesinde tesis edilecek Bedirdüzü-2 Hidroelektrik Santralinin
yapımı amacıyla ekli listede bulunduğu yer ile parsel numarası belirtilen taşınmazın Hazine
adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele
kamulaştırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 9/11/2012 tarihli ve 1328 sayılı
yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar
Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
A. BABACAN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
B. YILDIRIM
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
M. ŞİMŞEK
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3969
Ordu İli, Kabataş İlçesinde tesis edilecek Kuzey I-II Regülatörü ve Hidroelektrik
Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları
belirtilen taşınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
tarafından acele kamulaştırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 9/11/2012 tarihli ve
1329 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre,
Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
A. BABACAN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
B. YILDIRIM
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
M. ŞİMŞEK
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
Karar Sayısı : 2012/3970
Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesinde tesis edilecek Türkgeldi KÖK-Düğüncübaşı-Oklalı
Enerji Nakil Hattı ile Türkgeldi Hayvancılık-Alacaoğlu Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla
ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların Türkiye
Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaştırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 2/11/2012 tarihli ve 1294 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN
F. ŞAHİN
A. BABACAN
N. ERGÜN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
B. YILDIRIM
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı V.
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
İ. N. ŞAHİN
İçişleri Bakanı
C. YILMAZ
E. GÜNAY
Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
M. ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
M. ŞİMŞEK
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
B. YILDIRIM
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
CEZANIN KALDIRILMASI KARARI
Cumhurbaşkanlığından:
Karar Sayısı : 2012/82
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/1/2007 tarihli ve E:2006/98, K:2007/34 sayılı
kararıyla, silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına karar verilen ve cezası kesinleşen, Tunceli İli, Nazımiye İlçesi,
Aşağıdoluca Mahallesi/Köyü, Cilt No: 22, Hane No: 64, Birey Sıra No: 2’de nüfusa kayıtlı,
Yusuf ve Elif’ten olma, 1/7/1934 doğumlu, 37085172766 T.C. kimlik numaralı Ali ÇELİK’in
kalan cezası, Adalet Bakanlığının 12/11/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.07-102-06292011/3259/62996 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali
kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî Tıp İhtisas Kurulunun
6/6/2012 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.02-12/47490/6188-6185 sayılı raporu
sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi
hükmü uyarınca kaldırılmıştır.
5/12/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünden:
KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA ESKİ HÜKÜMLÜ İŞÇİ ALINMASINDA
UYGULANACAK USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 19/9/2009 tarihli ve 27354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu
Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmeliğin adı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü veya Terörle
Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananların İşçi Olarak Alınmasında
Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, 2 nci maddesinin
birinci fıkrasının (ç) bendinde ve 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (g) bentlerinde
yer alan “eski hükümlü” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya terörle mücadelede malul
sayılmayacak şekilde yaralanan” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına (g) bendinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ğ) Terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan: 21/6/1927 tarihli ve
1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek
Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli
ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının
sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananlardan askeri hastanelerce
kendilerine verilen sağlık kurulu raporu ve terörle mücadelede yaralandığını gösteren
komutanlık yazısı ile durumlarını belgelendirilenleri”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer
alan eski hükümlü ibaresinden sonra gelmek üzere “veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(ğ) bendinde tanımlandığı şekilde terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
yürütür.”
MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
19/9/2009
27354
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
126/10/2009
27388
23/4/2012
28253
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünden:
YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 25/4/2009 tarihli ve 27210 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yurtiçinde
İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına (f)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.
“g) Terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan: 21/6/1927 tarihli ve
1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek
Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli
ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının
sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananlardan askeri hastanelerce
kendilerine verilen sağlık kurulu raporu ve terörle mücadelede yaralandığını gösteren
komutanlık yazısı ile durumlarını belgelendirilenleri.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değişmiştir.
“(2) Kaydolan iş arayanlardan özürlü, eski hükümlü, terörle mücadelede malul
sayılmayacak şekilde yaralanan statüsünde veya öncelik hakkına sahip olduğunu beyan
edenler, durumlarını Kurum ünitesine belgeleyene kadar bu statüde değerlendirilmezler.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki
şekilde değişmiştir.
“c) Özürlüler için "Sağlık Kurulu Raporu"na, eski hükümlüler için "Eski Hükümlü
Belgesi"ne, terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar için askeri
hastanelerce kendilerine verilen “Sağlık Kurulu Raporu” ve terörle mücadelede yaralandığını
belgeleyen “Komutanlık Yazısı”na, öncelik hakkına sahip olanlar için de bu durumlarını
kanıtlayıcı belgeye sahip olmak,”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değişmiştir.
“MADDE 10 – (1) İşverenler;
a) 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları, özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu
işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü veya terörle mücadelede malul
sayılmayacak şekilde yaralanan işçiyi,
b) Tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde 51 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları
özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki
eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçiyi
meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değişmiştir.
“Çalıştırılacak özürlü ile eski hükümlü veya terörle mücadelede malul
sayılmayacak şekilde yaralanan işçi sayısının tespiti
MADDE 11 – (1) Zorunlu çalıştırılacak özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede
malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi sayısının tespitinde belirli veya belirsiz süreli iş
sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre
çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve işyerindeki
tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilir. İşyerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan özürlü ve
eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi bulunması
halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve
toplam işçi sayısından düşülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate
alınmaz. Yarım ve daha fazla olan kesirler tama dönüştürülür.
(2) Fıkradaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı
işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.
(3) 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre
kurulan özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik
birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışan işçiler özürlü, eski hükümlü veya terörle
mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi sayısının tespitinde dikkate alınmaz.
(4) Özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde
yaralananların talebi halinde, işyerlerinde kısmi süreli çalışma yapan işveren tarafından
özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar kısmi
süreli iş sözleşmesiyle de istihdam edilebilir. Zorunlu çalıştırma yükümlülüğü, kısmi süreli
çalıştırma ile karşılanmak istendiğinde, kısmi süreli işçi sayısı birinci fıkrada belirtilen usul ile
belirlenir.
(5) Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda
çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
(6) Çalıştırılan özürlü, eski hükümlü ve terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde
yaralanan işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan eski
hükümlü ibaresinden sonra gelmek üzere “veya terörle mücadelede malul sayılmayacak
şekilde yaralanan” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin başlığı “Özürlü ile eski hükümlü
veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan talebi” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin başlığı “Özürlü ile eski hükümlü
veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan talebinin karşılanması”
şeklinde değiştirilmiş ve 15 inci maddenin üçüncü fıkrasında yer alan eski hükümlü
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde
yaralanan” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değişmiştir.
“Çalışırken özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak
şekilde yaralanan kapsamına girenler
MADDE 16 – (1) Çalışırken özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul
sayılmayacak şekilde yaralanan ve iş akdi feshedilmeyenler için tescil talebinde bulunulması
halinde gerekli belgelerine istinaden Kurumca özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede
malul sayılmayacak şekilde yaralanan olarak tescilleri yapılır.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değişmiştir.
“MADDE 17 – (1) İşe alınmada; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik
değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde
özürlüler, eski hükümlüler veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar
aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
(2) Çalışan özürlülerin ve eski hükümlülerin veya terörle mücadelede malul
sayılmayacak şekilde yaralananların aleyhine sonuç doğuracak şekilde, diğer kişilerden farklı
muamelede bulunulamaz.
(3) Ayrımcılık veya farklı muamele gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile işverenler
için 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 122 nci maddesi hükümleri
uygulanır.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Eski hükümlü çalıştırılamayacağı tespit edilen işyerlerindeki bu çalıştırma
yükümlülüğü, terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar arasından
karşılanır.”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değişmiştir.
“ (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinde çalıştırılacak özürlü, eski hükümlü veya
terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçilerle ilgili yapılacak denetim,
4857 sayılı İş Kanununun öngördüğü çalışma hayatının denetimi ve teftişi esaslarına göre
yapılır.
(2) Özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde
yaralanan işçi çalıştırılmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilen işveren
hakkında 4857 sayılı İş Kanununun 101 inci maddesinde belirtilen idari para cezası, aynı
Kanunun 108 inci maddesi gereğince, işyerinin bulunduğu yerdeki Kurum İl Müdürü
tarafından doğrudan verilir.”
MADDE 13 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 14 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
25/4/2009
27210
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
10/4/2010
27548
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
TEBLİĞ
Rekabet Kurumundan:
4054 SAYILI REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN 16 NCI
MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASINDA ÖNGÖRÜLEN İDARİ PARA
CEZASI ALT SINIRININ 31/12/2013 TARİHİNE KADAR
GEÇERLİ OLMAK ÜZERE ARTIRILMASINA
İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2013/1)
MADDE 1 – (1) 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında
Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş olan idari para cezası alt sınırı,
10/11/2012 tarihli ve 28463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliği (Sıra No: 419)’nde tespit edilen 2012 yılı için yeniden değerleme oranı olan % 7,80
(yedi virgül seksen) artış esas alınarak, 1/1/2013 tarihinden 31/12/2013 tarihine kadar geçerli
olmak üzere aşağıdaki şekilde yükseltilmiştir:
4054 sayılı Kanun’un 16 ncı 1/1/2012-31/12/20121/1/2013-31/12/2013
maddesinin birinci fıkrasında; tarihleri arasında tarihleri arasında
öngörülen ceza alt sınırı miktarı: 13.591 TL
14.651 TL
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Rekabet Kurumu Başkanı yürütür.
[R.G.06.Aralık 2012 – 28489]
—— • ——
Maliye Bakanlığından:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO:420)
1. Giriş
1.1. Ülkemizin önemli ekonomik sorunlarından biri olan kayıt dışılık; rekabet gücünü
önemli ölçüde etkilemekte ve kamu finansman yapısının sağlıklı işlemesine engel olmaktadır.
Kayıt dışılıkla mücadele, ekonomide haksız rekabetin önlenmesi ve ekonomik gelişmelerin
sağlıklı bir seyir izlemesinde büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kayıt dışı ekonomiyle
mücadelede başarı sağlanabilmesi; başta kamuoyu olmak üzere tüm kesimlerin desteğine,
ilgili tüm kurum ve kuruluşların katkıları ile hazırlanan etkin bir izleme ve değerlendirme
sisteminin oluşturulmasına bağlıdır.
1.2. Bu kapsamda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan dağıtım lisansı alan elektrik
ve doğalgaz dağıtım şirketlerinden ve organize sanayi bölgesi (OSB) tüzel kişiliklerinden;
elektrik ve doğalgaz abone bilgileri ile tüketim bilgilerinin alınması bu Tebliğin konusunu
teşkil etmektedir.
2. Kanuni dayanak ve yetki
2.1. 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Bilgi Verme" başlığını
taşıyan 148 inci maddesinde "Kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle
muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar" hükmüne yer
verilmiştir. Aynı Kanunun 149 uncu maddesinde ise "Kamu idare ve müesseseleri (Kamu
hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dâhil) ile gerçek ve tüzel kişiler vergilendirmeye ilişkin
olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek
bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar." hükmüne yer
verilmiştir.
2.2 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı
bendi hükmü uyarınca, bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda
olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza
veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü
elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki
verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya
zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve
standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname,
bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı
uygulatmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.
2.3. 213 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen maddeleri ile Maliye Bakanlığına verilen
yetkiye istinaden bu Tebliğin konusunu teşkil eden abone bilgileri (mevcut, yeni tesis edilen,
değişen veya kapanan abonelere ilişkin abonelik bilgileri) ile tüketim bilgilerinin elektronik
ortamda [Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi Transfer Sistemi (BTRANS)
aracılığıyla (https://intvd.gib.gov.tr/btrans/index.html)] gönderilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
2.4. Bilgi verme zorunluluğu getirilen şirketler ve OSB tüzel kişiliklerinin kapsamı,
bilgi verme şekli, dönemi, zamanı, bilgi gönderilmesi ve diğer hususlara ilişkin açıklamalara
Tebliğin takip eden bölümlerinde yer verilmiştir.
3. Bilgi verme zorunluluğu getirilen şirketler ve OSB tüzel kişiliklerinin kapsamı
3.1. Bilgi verme zorunluluğunun başladığı gün olan 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle;
a. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan, elektrik dağıtım lisansı almış tüm elektrik
dağıtım şirketleri ile OSB tüzel kişilikleri,
b. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan doğalgaz dağıtım lisansı almış şirketler,
Bu Tebliğin konusunu teşkil eden abone bilgileri ile tüketim bilgilerini belirlenen
format ve standartlara uygun olarak Maliye Bakanlığına göndermek zorundadırlar.
3.2. Bu Tebliğin yayımı tarihinden sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan,
elektrik ve doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketler ve OSB tüzel kişilikleri de bu kapsamda söz
konusu bilgileri belirlenen format ve standartlara uygun olarak Maliye Bakanlığına
göndermek zorundadırlar.
4. Bilgi verme şekli
4.1. Kişi ve kuruluş bazında veya işlem türüne göre istenecek bilgilere ilişkin format ve
standartlar Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla)
duyurulacaktır. Bilgi verme formatında ve standartlarında yapılacak ekleme, çıkarma, zorunlu
alan olarak belirleme gibi değişiklikler de ayrıca Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi
Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacaktır.
4.2. 21/5/2008 tarihli ve 26882 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008/8 sayılı Adres
Kayıt Sisteminin Uygulanması konulu Başbakanlık Genelgesinde “Kurumlar, her türlü iş ve
işleminde, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenen (TS EN 14142-1) adres
standardına uyacaklardır.” ifadesine yer verilmiştir. Bu doğrultuda Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumundan elektrik ve doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketler ve OSB’lerin abone
işlemlerinde abonelik tesis edilecek olan gayrimenkule ait Ulusal Adres Veri Tabanına kayıtlı
10 rakamdan oluşan adres numarasına yer vermeleri gerekmektedir.
5. Bilgi verme dönemi ve gönderilme zamanı
5.1. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle işyeri elektrik ve doğalgaz tüketim bilgileri, tüketim
bilgilerinin okunduğu dönemi takip eden ayın 14 üncü günü saat 24.00’e kadar elektronik
ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) gönderilmesi
gerekmektedir.
5.2. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle yeni tesis edilen, değişen veya kapanan aboneliklere
ilişkin abone bilgileri, abonelik işleminin tesis edilmesini takip eden ayın 14 üncü günü saat
24.00’e kadar elektronik ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS
aracılığıyla) gönderilmesi gerekmektedir.
5.3. Mevcut, yeni tesis edilen, değişen veya kapanan abonelik bilgileri ile elektrik ve
doğalgaz tüketim bilgilerinin elektronik ortamda gönderilmesi zorunlu olup, kâğıt ortamında
verilen bilgiler hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir.
5.4. Maliye Bakanlığınca bu Tebliğ doğrultusunda belirlenerek duyurulacak format ve
standartlar dışında elektronik ortamda (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) dahi
olsa gönderilen bilgiler gönderilmemiş sayılacaktır.
6. Diğer hususlar
6.1. 2/4/1998 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında “Kamu
idare ve müesseseleri ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığınca belirlenecek
işlemlerin yapılması sırasında, bu işlemlere muhatap veya taraf olan gerçek ve tüzel kişilerin
vergi kimlik numarasını tespit etmek ve bu işlemlere ilişkin belge, hesap ve kayıtlarında vergi
kimlik numaralarına da yer vermek zorundadırlar. Belirlenecek işlemlere muhatap veya taraf
olan kişiler, vergi kimlik numaraları olmadığı takdirde, işlemlerin tamamlanmasından önce
vergi kimlik numarası almak zorundadırlar.” hükmüne yer verilmiştir.
6.2. 4358 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye
dayanılarak, vergi kimlik numarası kullanımının yaygınlaştırılması kapsamında, Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumundan elektrik dağıtım lisansı alan şirketlere, OSB tüzel
kişiliklerine ve doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketlere, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren her
türlü gerçek ve tüzel kişi müşterilerinin abone işlemi tesisini yapmadan ve sözleşme
düzenlemeden önce vergi kimlik numaralarını tespit ederek ilgili belge, hesap ve kayıtlarında
kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gerçek kişilerde T.C.
kimlik numarası, yabancı kimlik numarası bulunan yabancı gerçek kişilerde ise yabancı
kimlik numarası vergi kimlik numarası olarak kullanılacaktır.
6.3. Getirilen bu zorunluluk kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan
elektrik dağıtım lisansı alan şirketler ve OSB tüzel kişilikleri ile doğalgaz dağıtım lisansı alan
şirketler; işyerleri için tesis edilecek elektrik ve doğalgaz abonelik taleplerinde işyeri abone
işlemi tesisini yapmadan ve sözleşme düzenlemeden önce Gelir İdaresi Başkanlığının
kurumsal internet sayfası üzerinden, işyeri aboneliği yaptıracak gerçek veya tüzel kişinin
vergi mükellefiyetinin bulunup bulunmadığını elektronik ortamda sorgulayacaklardır. Vergi
mükellefiyeti bulunmayan gerçek veya tüzel kişinin işyeri abone işlemi tesis edilmeyecek ve
sözleşme düzenlenmeyecektir. Gerçek veya tüzel kişilerin vergi mükellefiyeti durumu sadece
Gelir İdaresi Başkanlığının kurumsal internet sayfası üzerinden elektronik ortamda
sorgulamak suretiyle araştırılacak ayrıca gerçek veya tüzel kişilerden vergi mükellefiyeti
durumuna ilişkin herhangi bir belge istenmeyecektir.
6.4. 1 Ocak 2013 tarihinden önceki döneme ilişkin aktif abonelere ait mevcut abonelik
bilgilerinin Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacak
format ve standartlar doğrultusunda 31 Ocak 2013 tarihi saat 24.00’e kadar elektronik
ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) gönderilmesi
gerekmektedir.
6.5. 1 Ocak 2013 tarihinden önceki döneme ilişkin aktif abonelere ait abonelik
bilgilerinin Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacak
format ve standartlar doğrultusunda güncellenerek en geç 31 Aralık 2013 tarihi saat 24.00’e
kadar elektronik ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla)
gönderilmesi gerekmektedir.
7. Cezai yaptırımlar
7.1. Bu Tebliğ ile getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında işledikleri fiillere göre,
213 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin 7 ve 9 numaralı fıkraları, aynı Kanunun mükerrer
355 inci maddesi ve 4358 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yazılı cezalar tatbik olunur.
Tebliğ olunur.
[R.G.07.Aralık 2012 – 28490]
—— • ——
Adalet Bakanlığından :
MÜNHAL NOTERLİKLER
2011 yılı gayri safı gelirleri ve isimleri yazılı olan ikinci sınıf Burhaniye Birinci
Noterliği 2 Şubat 2013, Karabük Birinci Noterliği 4 Şubat 2013 tarihlerinde yaş tahdidi
nedeniyle boşalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden
itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına
başvurmaları gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
SIRA
NO
NOTERLİĞİN ADI
1BURHANİYE
BİRİNCİ
NOTERLİĞİ
2KARABÜK
BİRİNCİ
NOTERLİĞİ
2011 YILI GAYRİSAFİ
GELİRLERİ
227.065,21.-TL.
386.917,57.-TL.
9720/1-1
—————
MÜNHAL NOTERLİKLER
2011 yılı gayri safı gelirleri ve isimleri yazılı olan birinci sınıf Eyüp Üçüncü Noterliği
2 Şubat 2013, Beyoğlu Kırkbirinci Noterliği 7 Şubat 2013 tarihlerinde yaş tahdidi nedeniyle
boşalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay
içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
SIRA
NO
NOTERLİĞİN ADI
1BEYOĞLU
KIRKBİRİNCİ
NOTERLİĞİ
2EYÜP ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ
2011 YILI GAYRİSAFİ
GELİRLERİ
1.916.826,73.-TL.
774.097,68.-TL.
9721/1-1
—————
MÜNHAL NOTERLİKLER
Aşağıda 2011 yılı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı olan BİRİNCİ SINIF
NOTERLİKLER münhaldir.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
NOTERLERDEN BU NOTERLİKLERE atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren
bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvuru süresi içinde
Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
İlan olunur.
SIR
A
2011 YILI GAYRİSAFİ
NO
NOTERLİĞİN ADI
GELİRİ
1- ADANA DOKUZUNCU
1.013.204,09.-TL.
NOTERLİĞİ
2- ANKARA SEKİZİNCİ NOTERLİĞİ
457.911,48.-TL.
3- ANKARA YİRMİDÖRDÜNCÜ
1.087.620,44.-TL.
NOTERLİĞİ
4- ANKARA YİRMİALTINCI
612.787,29.-TL.
NOTERLİĞİ
5- BAKIRKÖY OTUZDOKUZUNCU
1.196.105,38.-TL.
NOTERLİĞİ
6- BURSA SEKİZİNCİ NOTERLİĞİ
441.849,88.-TL.
7- İSTANBUL ONDÖRDÜNCÜ
654.004,84.TL.
NOTERLİĞİ
8- İSTANBUL YİRMİDÖRDÜNCÜ
755.958,47.-TL.
NOTERLİĞİ
9- KADIKÖY İKİNCİ NOTERLİĞİ
680.221,79.-TL.
10- KADIKÖY ONÜÇÜNCÜ
1.004.697,96.-TL.
NOTERLİĞİ
11- KARŞIYAKA BİRİNCİ NOTERLİĞİ
515.169,04.-TL.
12- KARTAL ONALTINCI NOTERLİĞİ
1.223.089,21.-TL
13- SİNCAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ
753.673,24.TL
14- SULTANBEYLİ BİRİNCİ
1.122.609,48.-TL.
NOTERLİĞİ
9722/1-1
—————
MÜNHAL NOTERLİKLER
Aşağıda 2011 yılı gayrisafı gelirleri ve isimleri yazılı olan İKİNCİ SINIF noterlikler
münhaldir.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden
itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına
başvurmaları gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvuru süresi içinde
Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
İlan olunur.
SIRA
2011 YILI GAYRİSAFI
NO
NOTERLİĞİN ADI
GELİRİ
1- AKŞEHİR BİRİNCİ
NOTERLİĞİ
2- BATMAN BİRİNCİ
NOTERLİĞİ
3- CEYHAN ÜÇÜNCÜ
NOTERLİĞİ
4- ÇANAKKALE ÜÇÜNCÜ
NOTERLİĞİ
5- ELMALI NOTERLİĞİ
6- EREĞLİ BİRİNCİ (KONYA)
NOTERLİĞİ
7- FETHİYE İKİNCİ NOTERLİĞİ
8- KARAMÜRSEL NOTERLİĞİ
9- KUŞADASI İKİNCİ
NOTERLİĞİ
10- RİZE BİRİNCİ NOTERLİĞİ
11- SALİHLİ ÜÇÜNCÜ
NOTERLİĞİ
12- SUNGURLU NOTERLİĞİ
13- SOMA BİRİNCİ NOTERLİĞİ
14- TAVAS NOTERLİĞİ
15- TAVŞANLI BİRİNCİ
NOTERLİĞİ
16- TOKAT DÖRDÜNCÜ
NOTERLİĞİ
17- TURGUTLU İKİNCİ
NOTERLİĞİ
18- VAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ
19- YALOVA BİRİNCİ NOTERLİĞİ
411.673,77.-TL.
392.083,22.-TL.
342.108,03.-TL.
325.449,36.-TL.
282.850,83.-TL.
430.258,89.-TL.
405.792,37.-TL.
419.044,82.-TL.
405.240,32.-TL.
337.974,25.-TL.
392.586,43.-TL.
276.044,37.-TL.
595.234,01.-TL
237.331,51.-TL.
258.974,69.-TL
307.765,54-TL.
300.405,71.-TL
450.380,94.-TL.
339.123,03.-TL
9723/1-1
—————
MÜNHAL NOTERLİKLER
Aşağıda 2011 yılı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı olan ÜÇÜNCÜ SINIF noterlikler
münhaldir.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF,
İKİNCİ SINIF, ÜÇÜNCÜ SINIF NOTERLERDEN VE NOTERLİK BELGESİ
SAHİPLERİNDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay
içinde ve istekli oldukları her noterlik için ayrı dilekçe vermek suretiyle Bakanlığımıza veya
bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir.
Başvuruda bulunan ve belge numarası 9000'in altında olan belge sahiplerinin başvuru
dilekçelerine 1512 sayılı Noterlik Kanununun 23 üncü maddesi gereğince sabıka kaydı, sağlık
raporu, mal bildirimi, kayıtlı olunan barodan hakkında soruşturma ya da disiplin cezası olup,
olmadığına ilişkin belge, vukuatlı nüfus kayıt örneği ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından
temin edilebilecek beyannameyi eklemeleri gerekmektedir. Eksik belgelerini ilan tarihinden
itibaren bir ay içinde tamamlamayan kişilerin istemi dikkate alınmaz.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler ve ekleri başvurma
süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde dikkate alınmaz.
Aynı kanunun değişik 30 uncu maddesi uyarınca, atanma emrinin tebellüğünden sonra
vazgeçme halinde noterlik belgesi sahipleri de noterler gibi istifa etmiş sayılacaktır.
İlan olunur.
SIR
A
NO
NOTERLİĞİN ADI
1- ALACA NOTERLİĞİ
2- ALTINEKİN
NOTERLİĞİ
3- BAYBURT İKİNCİ
NOTERLİĞİ
4- BÜNYAN NOTERLİĞİ
5- ÇAMAŞ NOTERLİĞİ
6- ÇANDIR NOTERLİĞİ
7- ÇEKEREK NOTERLİĞİ
8- DADAY NOTERLİĞİ
9101112131415161718192021222324252627-
İLİ
ÇORUM
KONYA
2011 YILI GAYRİSAFİ
GELİRİ
160.167,00.-TL.
62.368,32.-TL.
KAYSERİ
ORDU
YOZGAT
YOZGAT
KASTAMO
NU
DEMİRKÖY
KIRKLARE
NOTERLİĞİ
Lİ
DOMANİÇ NOTERLİĞİ KÜTAHYA
ERUH NOTERLİĞİ
SİİRT
FERİZLİ NOTERLİĞİ
SAKARYA
GÜZELYURT
AKSARAY
NOTERLİĞİ
HAMUR NOTERLİĞİ
AĞRI
HARRAN NOTERLİĞİ ŞANLIURF
A
İLİÇ NOTERLİĞİ
ERZİNCAN
KARGI NOTERLİĞİ
ÇORUM
MECİTÖZÜ NOTERLİĞİ ÇORUM
MUCUR NOTERLİĞİ
KIRŞEHİR
PERTEK NOTERLİĞİ
TUNCELİ
SALIPAZARI
SAMSUN
NOTERLİĞİ
SOLHAN NOTERLİĞİ BİNGÖL
ŞALPAZARI
TRABZON
NOTERLİĞİ
ŞİRVAN NOTERLİĞİ
SİİRT
TUNCELİ BİRİNCİ
NOTERLİĞİ
TUZLUCA NOTERLİĞİ IĞDIR
ULUS NOTERLİĞİ
BARTIN
125.312,85.-TL.
90.765,56.-TL.
30.334,23.-TL.
18.232,76.-TL.
82.411,07.-TL.
38.123.30.- TL.
52.736,22.-TL.
48.348,50.-TL.
13.648,35.-TL.
75.040,46.-TL.
19.865,83.-TL.
7.597,26.-TL.
138.160.49.-TL.
40.529,30.-TL.
114.273,98.-TL.
48.889,13.-TL.
95.582,04.-TL.
34.941,91.-TL.
40.787,57.-TL.
73.904,49.-TL.
34.825,97.-TL.
60.445,21.-TL.
147.225,23.-TL.
50.848,95.-TL.
57.028,89.-TL.
9724/1-1
[R.G.07.Aralık 2012 – 28490]
—— • ——
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:
Ağustos 2012 dönemi sonuna kadar sürelerini bitirip, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca yükseltilmelerine karar verilen adli yargı hâkim, Cumhuriyet başsavcı ve savcıları
ile idarî yargı hâkimlerine ait defterler 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 29 uncu
maddesi gereğince aşağıda gösterilmiştir.
[R.G.08.Aralık 2012 – 28491]
—— • ——
Adalet Bakanlığından :
MÜNHAL NOTERLİK
2011 yılı gayri safı geliri 596.957,07.-TL. olan ikinci sınıf Kestel Noterliği 21 Ocak
2013 tarihinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır.
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden
itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına
başvurmaları gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
9746/1-1
—————
MÜNHAL NOTERLİK
2011 yılı gayri safı geliri 936.740,56.-TL. olan birinci sınıf Çorum İkinci Noterliği 29 Ocak
2013 tarihinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır
1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF
NOTERLERDEN bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde
Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları
gerekmektedir.
Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi
içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz.
Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur.
9747/1-1
—————
Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/876 Esas Sayılı dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilân olunur.
9748/1-1
—————
Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2010/18323 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu
anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme
ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair
Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri
gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur.
9749/1-1
[R.G.08.Aralık 2012 – 28491]
—— • ——
YÖNETMELİK
İçişleri Bakanlığından:
TERÖR EYLEMLERİ NEDENİYLE ŞEHİT VE MALUL OLANLARIN
YAKINLARININ VE ÇALIŞABİLECEK DURUMDAKİ MALULLERİN
KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA İSTİHDAMI
HAKKINDA YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamına girenlerin istihdam usul ve esaslarını düzenlemek
amacıyla hazırlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, terör eylemleri nedeni ve etkisiyle;
a) Görevleri sona ermiş olsa bile 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen
görevleri yapmaları nedeniyle uğradıkları saldırı sonucu şehit olanlar dahil kamu görevlileri,
er ve erbaş, geçici ve gönüllü köy korucuları ile Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel
Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı’nca açılan okullarda veya bu kurumlar hesabına okuyan
öğrenciler ile öğrenci olmak için temel ve intibak eğitimi görenler ile 3713 sayılı Kanunun 21
inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamına girenlerden şehit olanların eş veya çocuklarından
birisi ile anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişinin; şehidin anne,
baba ve kardeşi bulunmaması, bulunmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda
çalışıyor olmaları veya yaş haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması
hallerinde eş veya çocuklarından toplam iki kişinin; şehidin eş veya çocuğunun bulunmaması,
bulunmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş
haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması hallerinde anne veya babası ile
kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişinin, anne veya babanın bu hakkı
kullanmaması durumunda ise bir diğer kardeşi olmak üzere toplam iki kişinin,
b) (a) bendinde sayılanlardan malul olup da çalışabilir durumda olanların kendilerinin,
çalışamayacak durumda olanların ise eş veya çocuklarından birisinin, eşi ve çocuğu yoksa
kardeşlerinden birisinin,
c) Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin
sağlanmasında yardımcı ve faydalı olan sivillerin bu faaliyetlerinden dolayı hayatını
kaybettikleri, yaralandıkları veya sakatlandıkları ilgili valinin teklifi üzerine Bakanlık Nakdi
Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanmışsa ve ilgili mevzuata göre malullük aylığı
bağlanması koşullarını taşıyor ise, bunlardan hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından
birisinin, eş veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisinin; malul olanlardan çalışabilir durumda
olanların kendilerinin, çalışamayacak durumda olanların ise eş veya çocuklarından birisinin,
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I),
(II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlarla mahalli idareler ve
sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan her nevi teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda
istihdam edilmelerinin usul ve esaslarını kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanununun ek 1 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını,
b) Hak Sahibi: 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde öngörülenlerden yürürlükteki
mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde memur, işçi veya sözleşmeli
personel olarak istihdam edilebilecek kişiyi,
c) Kanun: 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununu,
ç) Personel Genel Müdürlüğü: İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünü,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Başvuru ve Hak Sahiplerinin Tespiti
Başvuru yeri
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinden yararlanmak isteyen hak sahipleri, ek
1’deki İş İstek Formu ile ikamet ettikleri yerin valilik veya kaymakamlığına başvururlar.
(2) Valilik veya kaymakamlığa yapılan başvurularda ayrıca bilgi ve belge istenilmez.
Müracaatçının yanında bulunması halinde, şehitlik ya da malullük olayını anlatan belge
örnekleri başvuru sırasında alınır. Müracaatı alan valilik veya kaymakamlık www.eicisleri.gov.tr adresindeki ilgili modüle gerekli bilgi ve belgelerin girişini yaparak müracaatı
olayın meydana geldiği yerin valilik veya kaymakamlığına elektronik ortamda gönderir.
Başvuru süresi
MADDE 6 – (1) İş hakkından yararlanmak isteyen hak sahipleri şehitlik veya malulluk
olayının meydana geldiği tarihten itibaren 15 yıl içerisinde başvuruda bulunmak zorundadır.
Ancak, şehitlik veya malullüğün olduğu tarihte hak sahiplerinden 18 yaşını doldurmamış
çocuk ve kardeşlerin müracaat süresi 18 yaşını doldurdukları tarihten itibaren başlar.
(2) Yukarıda belirtilen süre içinde yapılmayan başvurular kabul edilmez.
(3) Yukarıda belirtilen süre sınırlamalarına bakılmaksızın 6353 sayılı Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hak sahiplerinin başvuruları kabul edilir.
Başvuru esasları
MADDE 7 – (1) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (a) bendi kapsamına
girenlerin bu Yönetmelik kapsamında yapacakları başvurulara ilişkin olarak aşağıda belirtilen
usul ve esaslar uygulanır:
a) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerden şehidin
eşi veya çocuklarından birisi ile anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki
kişi iş hakkını kullanabilir. Şehidin anne, baba ve kardeşlerinin bulunmaması, bulunmakla
birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş haddi
dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması hallerinde eşi ve çocuklarından
toplam iki kişi iş hakkını kullanır.
b) Şehidin eşi veya çocuğunun bulunmaması, bulunmakla birlikte kamu kurum ve
kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma
imkanlarının olmaması hallerinde şehidin anne veya babası ile kardeşlerinden birisi olmak
üzere toplam iki kişi iş hakkını kullanabilir. Anne veya babanın iş hakkını kullanmaması
halinde ise iki kardeş iş hakkını kullanabilir.
c) Aşağıda sayılanların iş hakkını kullanma imkanı bulunmadığından, bu kişiler iş
hakkını kullanma açısından hak sahibi sayılmazlar:
1) Yaşı, sabıkası, eğitim eksiklikliği ve görevini devamlı yapmasına engel olabilecek
akıl hastalığı bulunması nedeniyle kamu görevine atanma imkanı olmayanlar.
2) Halen bir kamu kurum ve kuruluşunda memur, sürekli işçi veya sözleşmeli personel
olarak çalışanlar.
ç) Eşin müracaatında çocuklardan iş hakkından feragat ettiğine dair beyan istenilmez.
Çocuğun müracaatında eş ve diğer çocuklardan iş hakkından lehine feragat edildiğine dair
beyan alınır. Şehit annesinin müracaatında babanın, babanın müracaatında annenin iş
hakkından feragat ettiğine dair beyan alınır. Kardeşin müracaatında, hak sahibi olan anne,
baba ve diğer kardeşlerin feragat beyanları alınır.
(2) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (b) bendi kapsamına girenlerin bu
Yönetmelik kapsamında yapacakları başvurulara ilişkin olarak aşağıda belirtilen usul ve
esaslar uygulanır:
a) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (b) bendi kapsamına girenlerden malul
olup da çalışabilir durumda olanın kendisi, çalışamayacak durumda malul olanların ise eş
veya çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir
kişi iş hakkını kullanılır. Malulün yazılı feragat beyanı olmadan yakınları iş hakkını
kullanamaz.
b) Aşağıda sayılanların iş hakkını kullanma imkanı bulunmadığından, bu kişiler iş
hakkını kullanma açısından hak sahibi sayılmazlar:
1) Yaşı, sabıkası, eğitim eksiklikliği ve görevini devamlı yapmasına engel olabilecek
akıl hastalığı bulunması nedeniyle kamu görevine atanma imkanı olmayanlar.
2) Halen bir kamu kurum ve kuruluşunda memur, sürekli işçi veya sözleşmeli personel
olarak çalışanlar.
(3) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (c) bendi kapsamına girenlerin bu
Yönetmelik kapsamında yapacakları başvurulara ilişkin olarak aşağıda belirtilen usul ve
esaslar uygulanır:
a) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (c) bendi kapsamına girenlerden terör
eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında
yardımcı ve faydalı olan sivillerden bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybedenlerin eş veya
çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi, bu kapsamda malul
olanlardan çalışabilir durumda olanların kendisi, çalışamayacak durumda olanların ise eş veya
çocuklarından birisi iş hakkını kullanabilir.
b) Aşağıda sayılanların iş hakkını kullanma imkanı bulunmadığından, bu kişiler iş
hakkını kullanma açısından hak sahibi sayılmazlar:
1) Yaşı, sabıkası, eğitim eksiklikliği ve görevini devamlı yapmasına engel olabilecek
akıl hastalığı bulunması nedeniyle kamu görevine atanma imkanı olmayanlar.
2) Halen bir kamu kurum ve kuruluşunda memur, sürekli işçi veya sözleşmeli personel
olarak çalışanlar.
c) Eşin müracaatında çocuklardan iş hakkından feragat ettiğine dair beyan istenilmez.
Çocuğun müracaatında eşin ve diğer çocukların iş hakkından feragat ettiklerine dair beyanları
alınır. Kardeşin başvurusunda diğer kardeşlerin iş hakkından lehine feragat ettiğine dair
beyanı alınır. Malulün yazılı feragat beyanı olmadan yakınları iş hakkını kullanamaz.
Hak sahibi tespit komisyonları
MADDE 8 – (1) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (a) ve (b) bendi
kapsamında iş talebinde bulunan kişilerin başvuruları üzerine, şehitlik veya malullük olayının
meydana geldiği valilik veya kaymakamlıklarda valinin veya görevlendireceği vali
yardımcısının başkanlığında, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü veya temsilcileri ile
varsa ilgili kamu kurum ve kuruluşunun ildeki en üst amirinden, ilçelerde kaymakamın
başkanlığında ilçe jandarma komutanı, ilçe emniyet müdürü veya emniyet amiri ile varsa ilgili
kamu kurum ve kuruluşlarının ilçedeki en üst amirinden oluşan Hak Sahibi Tespit
Komisyonlarınca
şehit
veya
malulün
Kanun
kapsamında
değerlendirilip
değerlendirilmeyeceği hususunda karar verilerek ek-2/A’daki durum belgesi düzenlenir.
Durum belgesi ile belgenin düzenlenmesine dayanak teşkil eden her türlü belge nihai işlem
tesis edilmesi için elektronik ortamda www.e-icisleri.gov.tr adresi üzerinden Personel Genel
Müdürlüğüne gönderilir.
(2) Personel Genel Müdürlüğünce kendisine elektronik ortamda ulaşan Durum Belgesi
ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucu, yetkili Hak Sahibi Tespit Komisyonunun şehit
veya malulle ilgili kararının Kanuna aykırı olması, Durum Belgesinin usulüne uygun
düzenlenmemesi veya ihtiyaç duyulan evraklar olması halinde, yasal gerekçeleri açıklanarak
kararın düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi için Durum Belgesi elektronik ortamda
ilgili komisyona iade edilir. İlgili Hak Sahibi Tespit Komisyonu iade gerekçesini ortadan
kaldıracak yeni bir bilgi ve belge bulunmadığı takdirde söz konusu kararını düzelterek ve
eksik belgeleri tamamlayarak başvuruyu elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne
yeniden gönderir.
(3) Bakanlıkça ihtiyaç duyulması halinde şehitlik ve malullük durumunun tespiti için
ayrıca ilgililerin bağlı olduğu kamu kurum ve kuruluşunun merkez birimlerinden mevcut
bilgileri teyit ettirebilir veya şehit veya malulün Kanun kapsamına girip girmediği hususunda
görüş sorabilir.
(4) Görev yaptığı ilin hudutları dışındayken şehit veya malul olanların belge ve
bilgilerine ulaşılamadığı durumlarda, ilgili kuvvet komutanlığı veya bağlı olduğu kurumca
hazırlanan durum belgesi (ek-2/B), yetkili İl veya İlçe Hak Sahibi Tespit Komisyonu kararı
yerine geçer, ayrıca komisyon kararı aranmaz.
(5) Yurt dışında meydana gelen şehitlik ve malullük olayları ile ilgili ikamet edilen
yerin valilik veya kaymakamlığına yapılan başvurular Durum Belgesi düzenlenmeksizin
elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. Personel Genel Müdürlüğü
ihtiyaç halinde ilgili kurumların da görüşünü alarak bu talepler hakkında karar verir.
(6) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (c) bendi kapsamında iş talebinde
bulunan kişilerin başvuruları üzerine ilgili valiliğin yaptığı araştırma neticesinde, terör
eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında
yardımcı ve faydalı olanlardan bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybettikleri veya malul
oldukları tespit edilenler için Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin
17 nci maddesine göre hazırlanan belgeler ilgili valinin olumlu görüşüyle Bakanlık Nakdi
Tazminat Komisyonuna sunulmak üzere Bakanlık İller İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilir.
Bu durumda olanlar için ayrıca Kanun kapsamına girdiğine ilişkin sadece valinin imzası
bulunan Durum Belgesi (ek-2/A) düzenlenir ve elektronik ortamda Personel Genel
Müdürlüğüne gönderilir. Bakanlık Nakdi Tazminat Komisyonunca Kanunun ek 1 inci
maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda karara varılan
dosyalar, işlem tesis edilebilmesi için İller İdaresi Genel Müdürlüğünce elektronik ortamda
Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. Personel Genel Müdürlüğüne gelen Nakdi Tazminat
Komisyonu kararı olumsuzsa, ilgili kişiye iş hakkından yararlanamayacağı hususunda tebligat
yapılır.
(7) Komisyon kararı olumlu ise, hayatını kaybeden veya malul olan kişiyle ilgili
mevzuata göre maaş bağlanıp bağlanmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumundan teyit edilir,
bağlanmış ise talep sahibinden atamaya ilişkin evraklar istenilir ve durumuna uygun bir
kadroya ataması yapılır.
(8) İlgili valiliğe elektronik ortamda yapılan sivil müracaatların araştırılması neticesinde
valilik tarafından Kanun kapsamına girmediği kanaatine varılanlarla ilgili sadece valinin
imzası bulunan Durum Belgesi (ek-2/A) düzenlenir ve elektronik ortamda Personel Genel
Müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda Bakanlığa gelen durum belgesine istinaden Personel
Genel Müdürlüğünce iş talebinde bulunan kişiye bilgi verilir.
Taleplerin Bakanlığa gönderilmesi
MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinden yararlanmak isteyen hak sahipleri ek 1
deki İş İstek Formu ile ikamet ettikleri yerin valilik veya kaymakamlığına başvururlar. Valilik
ve kaymakamlıklar elektronik ortamda başvuru formunun girişini yapar. Şehit ve malul ile
ilgili daha önce durum belgesi düzenlenmiş ise müracaat doğrudan Personel Genel
Müdürlüğüne elektronik ortamda gönderilir. Aynı şehit ve malul için ikinci kez Durum
Belgesi düzenlenmez.
(2) Durum Belgesi ilk kez düzenlenecek başvurular, şehitlik veya malullük olayının
olduğu yerin valilik veya kaymakamlığına elektronik ortamda gönderilir. İlgili valilik veya
kaymakamlık Hak Sahibi Tespit Komisyonu şehit ve malulle ilgili kararını ek-2/A'daki
Durum Belgesi formu ile tespit eder. Durum Belgesinde imzası bulunan vali veya
kaymakamın dışındaki komisyon üyeleri kurum personeli olmadığından, elektronik ortamda
imza atmalarına imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle, ıslak imzalı olarak usulüne uygun
düzenlenen Durum Belgesi ile belgenin düzenlenmesine dayanak teşkil eden her türlü belge
bilgisayara yüklenir ve elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir.
İş hakkının kullanımı ile ilgili anlaşmazlığın çözümü
MADDE 10 – (1) İş hakkını kimin kullanacağı hususunda aile içinde anlaşmazlık
halinin ortaya çıkması durumunda, iş talebinde bulunan hak sahibinin ikamet ettiği il veya
ilçedeki Hak Sahibi Tespit Komisyonunca Kanunda belirtilen öncelik sırasına göre mal
varlığı, diğer aile fertlerini geçindirebilme, öğrenim durumu, yaş, adli sicil kaydı gibi hususlar
göz önünde bulundurularak hak sahiplerinden birisinin talebi kabul edilir. İlgili Hak Sahibi
Tespit Komisyonu iş hakkını kimin kullanacağı hususunda vereceği kararı en geç iki ay içinde
Bakanlığa gönderir. Bakanlığa gelen kararın Kanuna aykırı olduğunun belirlenmesi halinde,
yasal gerekçesi açıklanarak kararın düzeltilmesi istenilir. Bakanlıkça belirtilen kanuni
gerekçeyi ortadan kaldıracak yeni bir bilgi ve belge bulunmadığı takdirde, ilgili Komisyon
kararını düzelterek Bakanlığa gönderir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Atanma Esasları
Kadroların tespiti
MADDE 11 – (1) 5018 sayılı Kanunun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer
alan kurum ve kuruluşları ile mahalli idareler ve sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait
olan her nevi teşebbüs veya bağlı ortaklıklardan mevcut kadrolarının %2’si ile atama
yapılabilecek boş memur ve işçi kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin
bilgiler, Devlet Personel Başkanlığına bilgi verilerek Bakanlıkça yılda bir istenir. Yıllık kadro
tahsis işlemini 3 ay içerisinde tamamlayamayan kurumlara, hak sahiplerinin mağduriyetine
meydan vermemek için öğrenim durumlarına göre atama yapılması resen teklif edilir.
(2) Bu Yönetmelik hükümlerine göre atama yapılmak üzere Bakanlığa bildirilen boş
kadro ve pozisyonlara, Bakanlıkça bildirilenler dışında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca
bilgi verilmeden naklen veya açıktan atama yapılamaz.
Atama yapılacak kadro, kurum ve illerin tespiti
MADDE 12 – (1) Bakanlıkça iş talebinde bulunan kişinin niteliklerine göre atama
yapılacak il, kurum ve kadro tespit edilir, ataması yapılacaklar ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarına bildirilir.
(2) Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde atanmak üzere belirlenen kişiler kamu
kurum ve kuruluşlarınca sınav şartı aranmaksızın bir ay içinde atanarak göreve başlatılır ve
atayan kurum ve kuruluş tarafından bu Yönetmeliğe ekli ek 3'teki form doldurulmak suretiyle
sonucundan İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Türkiye İş
Kurumuna bilgi verilir.
(3) Güvenlik soruşturmasına ya da arşiv araştırmasına gerek duyulan görevlerde bu
süre, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının sonuçlanmasından itibaren başlar.
Göreve başlama süresi
MADDE 13 – (1) Ataması yapılan kişi, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde
belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın göreve başlamadığı takdirde bu
hakkından vazgeçmiş sayılır. Bu durumdaki kişinin yeniden yapacağı iş talebi kabul edilmez.
(2) Belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı
aştığı takdirde atama işlemi iptal edilir. Bunlardan göreve başlamaya mani hali ortadan
kalkanların bu Yönetmelik kapsamında tekrar iş talebinde bulunma hakları vardır.
(3) Ataması yapılacak kişi, kendisine atama yeri bildirilirken bu hüküm hakkında ayrıca
bilgilendirilir.
Atamada öncelik sırası
MADDE 14 – (1) Atamalar hak sahibinin durumuna uygun kadro bulunması şartıyla
müracaat tarihine göre gerçekleştirilir. Ancak ilk iş hakkını kullanacak ailelere ait iş talepleri
öncelikle yerine getirilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Malullük durumunun tespiti
MADDE 15 – (1) Sosyal Güvenlik Kurumundan malullük maaşı alanlar malul sayılır.
Çalışamayacak derecede malul olan kamu görevlileri ile er ve erbaşların tespitinde, Sosyal
Güvenlik Kurumunun malullük maaşı bağlanıp bağlanmamasına ilişkin kararı esas alınır.
(2) Malul olup da çalışabilir durumda olanlar çalışma güçlerini hangi oranda
yitirdiklerine ve ne tür işlerde çalışabileceklerine ilişkin Sağlık Kurulu Raporunu başvuru
talebi ile birlikte vermekle yükümlüdürler.
(3) Sosyal Güvenlik Kurumundan malullük maaşı bağlanmayanlar, durumları Kanun
kapsamına girmediğinden iş hakkından yararlanamazlar.
Ataması yapılanların yeniden başvurması
MADDE 16 – (1) Ataması yapılanlardan görevlerinden ayrılanlar ile görevlerine son
verilenler bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden başvuruda bulunamazlar.
(2) Bu Yönetmelik hükümlerine göre ataması yapılanlardan kendi hatası, kusuru, iradesi
olmaksızın özelleştirme uygulamaları nedeniyle işten çıkarılanların 2 ay içerisinde müracaat
etmeleri halinde yeniden atamaları yapılır.
Tereddütlerin giderilmesi
MADDE 17 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri
gidermeye Bakanlık yetkilidir.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 18 – (1) 29/3/1996 tarihli ve 22595 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Terör
Eylemleri Nedeniyle Şehit ve Malul Olanların Yakınlarının ve Çalışabilecek Durumdaki
Malullerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdamı Hakkında Yönetmelik yürürlükten
kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür.
KURUM TALEP FORMU ( MEMUR )
BAKANLIK VEYA KURUM ADI :
TOPLAM DOLU-BOŞ MEMUR KADRO SAYISI
S.NO
KADRONUN
BULUNDUĞU
İL-İLÇE VE
SINIFI
UNVANI
DERECESİ
AYRIL
ARA
ÖĞRENİM
DURUMU
ÜNİTE
YAŞ
CİNS
1
2
3
4
5
6
TOPLAM TA
ADI-SO
UNVAN
TELEFO
İMZASI
TARİH
KURUM TALEP FORMU ( İŞÇİ )
BAKANLIK VEYA KURUM ADI :
TOPLAM DOLU-BOŞ İŞÇİ KADRO SAYISI
S.NO
KADRONUN
BULUNDUĞU
İL-İLÇE VE
ÜNİTE
AYR
ARA
UNVANI
VASIFLI
VASIFSIZ
ÖĞRENİM
DURUMU
YAŞ
CİNS
1
2
3
4
5
6
TOPLAM TA
ADI-SO
UNVAN
TELEFO
İMZASI
TARİH
A T A N A N K İ Ş
N
KURUM ADI
TEŞKİLAT
BİRİMİ
(İL-İLÇE)
ADI SOYADI
DURUM BELGESİ Ek-2/B
ŞEHİT VEYA MALUL PERSONEL HAKKINDA BİLGİLER
T.C. KİMLİK NO
ADI, SOYADI
BABA ADI
GÖREV YERİ VE UNVANI
DOĞUM YERİ VE TARİHİ
NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU YER
:
:
:
:
:
:
OLAY HAKKINDA BİLGİLER
OLAY YERİ VE TARİHİ
:
OLAYIN ÖZETİ
:
Kurum Yetkilisi
Adı Soyadı
Unvanı
İmzası
Tarih
DURUM BELGESİ
ŞEHİT VEYA MALUL HAKKINDA BİLGİLER
T.C.KİMLİK NO
ADI SOYADI
:
:
:
:
:
:
BABA ADI
ANNE ADI
GÖREV
UNVANI/GÖREV YERİ
DOĞUM YERİ/TARİHİ
NÜFUSA KAYITLI
OLDUĞU İL-İLÇE:
EŞİNİN
Adı
Soyadı
Doğum Yeri
Doğum Tarihi
Sağ
Ölü
:
:
ŞEHİT :
:
:
MALUL :
ÇOCUKLARININ
KARDEŞLERİNİN
Adı/Soyadı
Doğum Tarihi Adı/Soyadı
Doğum Tarihi
:
:
OLAY HAKKINDA BİLGİLER
OLAYIN MEYDANA GELDİĞİ İL-İLÇE :
TARİHİ
:
OLAYIN ÖZETİ
:
…………………………………………………………….HAK SAHİBİ TESPİT
KOMİSYON GÖRÜŞÜ
Yukarıdaki bilgiler dahilinde, 3713 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre
değerlendirilmeye alınması;
UYGUNDUR - UYGUN DEĞİLDİR
Karar tarih ve sayısı
…/…/……. -…
Başkan
Adı-Soyadı
Vali/Kaymakam
Üye
Adı-Soyadı
Jandarma
Komutanı
Üye
Adı-Soyadı
Emniyet
Md.-Amiri
Üye
Adı-Soyadı
İlgili Kurum
Amiri
( Mühür )
İŞ İSTEK FORMU (Ek-1)
FOTOĞRAF
MÜRACAAT EDİLEN İL-İLÇE:
TALEP SAHİBİNE AİT BİLGİLER
T.C. KİMLİK NO:
T.C. KİMLİK NO :
ADI SOYADI :
BABA ADI:
BABA ADI :
DOĞUM YERİ:
DOĞUM TARİHİ:
Gün Ay
Yıl
……./……./………..
NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU
İL
:
İLÇE :
DOĞUM YERİ :
DOĞUM TARİHİ :
MEDENİ HALİ :
Evli
Bekar
KADIN
ERKEK
MEDENİ HALİ:
Evli
Bekar
Özel
ASKERLİK DURUMU:
Yaptı
Yapmadı
Muaf
Boşanmış
Dul
Dul
İşsiz
UNVAN veya
RÜTBESİ :
OLAY YERİ (İlİlçe) :
Tecilli
OLAY TARİHİ:
HAKKINIZDA
MAHKUMİYET Var
HÜKMÜ VEYA
HALEN
DEVAM EDEN
CEZA DAVASI Yok
BULUNUP
BULUNMADIĞI
ŞEHİT VEYA MALULE
YAKINLIK DERECESİ :
ÖĞRENİM DURUMU :
Gün Ay Yıl
……./……./………..
KURUMU :
Boşanmış
ÇALIŞTIĞI İŞ YERİ:
Kendi
Kamu
MESLEĞİ :
ŞEHİT
MALUL
DURUMU :
ADI SOYADI:
CİNSİYETİ:
ŞEHİT-MALUL BİLGİLERİ
……./……./………..
MALUL VE MALUL YAKINI
MÜRACAATLARINDA
BU BÖLÜM DOLDURULACAKTIR
MALULÜN HALEN
AKTİF OLARAK
ÇALIŞIP
EVET
HAYIR
Çalışıyor ise çalıştığı yer:
İKAMET ADRESİ :
ÇALIŞMADIĞI
TEL :
İL :
İLÇE :
MALUL MAAŞI ALIP ALMADIĞI:
ÇALIŞMAK İSTEDİĞİ İLLLER:
1
2
3
4
EVET
Yukarıdaki bilgilerin gerçeğe uygun olduğunu kabul ederim
Müracaatı Alan Kişinin :
Tarih : ……./……./………..
FORMU DOLDURANIN
Adı :
Soyadı :
İmzası :
Tarih : ……./……./………..
Adı :
Soyadı :
Görevi :
İmzası :
HAYIR
[R.G.11.Aralık 2012 – 28494]
—— • ——
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2012/22
Karar Sayısı : 2012/133
Karar Günü : 27.9.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
İTİRAZIN KONUSU : 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “...kararı yerine getirmeyen
kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.” ibaresinin, Anayasa’nın 129.
maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir
I- OLAY
İdari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle açılan manevi tazminat davasının
kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine itiraz konusu
ibarenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, iptali için
başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/598 esas, 2011/141 karar sayılı
dava dosyasında görülüp sonuçlanan davada; davacı, Anamur Belediye Başkanlığı
Hesap İşleri Müdürlüğü görevini yürütürken, bu görevinden alınarak bir alt derecede
bulunan Hal Müdürlüğü görevine atandığını, bu atama işleminin Mersin 1. İdare
Mahkemesi’nce yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesine rağmen, belediye
başkanı olan davalının bu kararı uygulamadığını iddia ederek manevi tazminat
istemiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz
edilmiştir.
Dava, idari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle manevi tazminat istemine
ilişkindir. Davacı kamu görevlisi olan davalıdan tazminat istemiştir. 06/01/1982 tarihli,
2577 sayılı îdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/4. maddesine göre, “Mahkeme
kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde
ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi
aleyhine de tazminat davası açabilir.” Bu yasal düzenlemeye göre davacının davasını
kamu görevlisine yöneltme hakkı vardır. Ne var ki, 18/10/1982 tarihli Anayasa’nın
129/5. maddesine göre, “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken
işledikleri kusurlardan dolayı tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve
kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.”
Bu düzenleme dikkate alındığında memurlar ve diğer kamu görevlileri aleyhine,
yetkilerini kullanmalarından kaynaklanan zararlar nedeniyle tazminat davası
açılamaz. Anayasada bunun istisnası da düzenlenmemiştir. Nitekim 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu 06/06/1990 tarihli, 3657 sayılı Yasa ile değişik 13/1. maddesinde,
11/11/1983 tarihli, 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 28/4.
maddesinde, 3222 sayılı ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 06/06/1985 tarihli
Yasa ile değişik 5. maddesinde, Anayasa’nın anılan maddesine uygun hükümler
getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan Anayasa hükmü dikkate alındığında, memurlar ve diğer
kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken verdikleri zararlar nedeniyle tazminat davası
idareye karşı açılması gerekir. Memur ve kamu görevlileri aleyhine tazminat davası
açılamaz. Davaya konu olayımızda uygulanması gereken 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu’nun 28/4. maddesine göre ise mahkeme kararını yerine getirmeyen
kamu görevlisine dava açılabileceği belirtilmektedir. Şu durumda bu düzenleme
Anayasa’nın 129/5. maddesine aykırıdır.
Anayasa’nın geçici 15. maddesi gereğince 2577 sayılı Kanunu’nun 28/4.
maddesinin Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülemiyordu. Ancak Anayasa’nın geçici 15.
maddesi 07/05/2010 tarihli, 5982 sayılı Kanun’un 24. maddesi gereğince yürürlükten
kaldırılmıştır.
Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, eldeki Anamur Asliye Hukuk
Mahkemesi’nin 2010/1598 esas, 2011/141 karar sayılı dosyanın temyiz incelemesi
aşamasında, dava konusu olayda uygulanması gereken 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu’nun 28/4. maddesinde belirtilen “kararı yerine getirmeyen kamu
görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir” cümlesinin Anayasa’nın 129/5.
maddesine aykırı olduğu Dairemizce re’sen gözetilerek anılan Yasada belirtilen
cümlenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak gerekmiştir.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu ibareyi de
içeren 28. maddesi şöyledir:
“Kararların sonuçları:
Madde 28- 1. (Değişik:10/6/1994-4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri,
idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının
icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur.
Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak,
haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu
kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.
2. (Değişik: 2/7/2012 - 6352/58 md.) Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini
gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve
yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka
hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar
çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde,
genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre
işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili
idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
4. Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine
getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen
kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.
5. Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu
kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve
cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir.
6. (Değişik: 2/7/2012 - 6352/58 md.) Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme
kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil
faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir. Ancak mahkeme kararının davacıya tebliği ile banka
hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında geçecek süre için faiz işlemez.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
Başvuru kararında, Anayasa’nın 129. maddesine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince Haşim KILIÇ, Serruh
KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla 15.3.2012 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Ayşegül ATALAY tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
Başvuru kararında, Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında, memurlar ve diğer
kamu görevlilerinin yetkilerini kullanmalarından kaynaklanan zararlar nedeniyle kendilerine
tazminat davası açılamayacağının belirtildiği, Anayasa’da bunun istisnasının da
düzenlenmediği, ancak, itiraz konusu ibare ile Anayasa’nın bu hükmünün aksine kamu
görevlisine karşı dava açma hakkının tanındığı, bu nedenle, itiraz konusu ibarenin
Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrasında;
Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye
veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye
tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği, ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları
ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece
işlem tesis edileceği belirtilmektedir. Maddenin üçüncü fıkrasında; Danıştay, bölge idare
mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya
eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve
manevi tazminat davası açılabileceği hüküm altına alınmaktadır. Maddenin itiraz konusu
ibarenin de bulunduğu dördüncü fıkrasında ise; mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu
görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgilinin, idare aleyhine dava açabileceği
gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabileceği
öngörülmektedir. Bu hüküm uyarınca, idarenin yanı sıra, mahkeme kararını kasten
uygulamayan kamu görevlisinin sorumluluğu da kabul edilmiş olmaktadır.
Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında; “Memurlar ve diğer kamu
görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları,
kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak,
ancak idare aleyhine açılabilir.” denilmektedir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun,
insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir
hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan
kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık
olan devlettir. Hukukun ve adaletin en somut yansıması olan mahkeme kararlarının
uygulanması, hukuk devleti ilkesi ve onun vazgeçilmez koşullarından biri olan hukuka bağlı
idare anlayışının gereğidir.
Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile
idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını
hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” denilmektedir. Bu
hükme göre, kamu görevlileri de mahkeme kararlarını yerine getirmek zorunda olup, bu
konuda seçim hakları bulunmamaktadır. Kaldı ki, mahkeme kararlarını kasten yerine
getirmeyen memur ve diğer kamu görevlilerinin eylemleri suç oluşturmaktadır. Bu bağlamda,
Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca mahkeme kararlarını uygulayıp
uygulamama konusunda seçim hakkı bulunmayan kamu görevlilerinin, yargı kararlarını
kasten yerine getirmeme eylemleri, Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında
değildir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu ibare Anayasa’nın 129. maddesine aykırı değildir.
İptal isteminin reddi gerekir.
Alparslan ALTAN, Erdal TERCAN ve Zühtü ARSLAN bu görüşe katılmamışlardır.
VI- SONUÇ
6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (4)
numaralı fıkrasında yer alan “…kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat
davası açılabilir.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Alparslan
ALTAN, Erdal TERCAN ile Zühtü ARSLAN’ın karşıoyları ve OYÇOKLUGUYLA,
27.9.2012 gününde karar verildi.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
Üye
Mehmet ERTEN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜN
Üye
Üye
Üye
Engin YILDIRIM
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Muammer TOPAL
Üye
Zühtü ARSLAN
KARŞIOY GEREKÇESİ
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu ibareyi de içeren 28.
maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir: “Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu
görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi,
kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.”
Mahkememiz çoğunluk görüşünde, kamu görevlisinin mahkeme kararlarını yerine
getirip getirmeme konusunda bir takdir yetkisinin olmadığı ve kasıtlı olarak mahkeme
kararının yerine getirilmemesinin Anayasa’nın 129. maddesi kapsamı dışında bırakıldığı
gerekçesi ile itiraz konusu kural Anayasa’ya aykırı bulunmamıştır.
“Mahkemelerin bağımsızlığı” başlığını taşıyan, Anayasa’nın 138. maddesi, dördüncü
fıkrasında mahkeme kararlarının yerine getirilmesini düzenlemiştir. Buna göre, “Yasama ve
yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare,
mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini
geciktiremez.” Görüldüğü gibi, mahkeme kararlarının değiştirilmeksizin ve geciktirilmeksizin
yerine getirilmesi, mahkemelerin bağımsızlığı kapsamında kabul edilmiş, yasama ve yürütme
organlarına bu konuda kesin bir emir verilmiştir. Hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olan
mahkeme kararlarının yerine getirilmesi, herkes için bir zorunluluk olmakla birlikte, idare için
daha da farklı bir özellik arz etmektedir. Bu nedenle kanun koyucu, İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 28. maddesini kabul etmiştir.
Şu halde, itiraz konusu kural gereğince bir kamu görevlisinin mahkeme kararını kasten
yerine getirmemesi halini görev yahut hizmet kusuru kapsamında değerlendirmek ve ona göre
Anayasa’ya aykırı olup olmadığını belirlemek gerekmektedir.
Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasına göre, “Memurlar ve diğer kamu
görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları,
kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak,
ancak idare aleyhine açılabilir.” Bu hüküm, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken
işledikleri her türlü kusurdan kaynaklanan tazminat davalarının muhatabının idare olduğunu
açıkça ifade etmektedir. Ancak, kusurlarıyla idareyi zarara uğratan kamu görevlisinin
sorumluluğu ortadan kaldırılmamıştır. Anayasa’nın 129. maddesi uğranılan idari zararın
sorumlu kamu görevlisine rücu edilmesini zorunlu kılmaktadır. Maddenin gerekçesinde bu
husus, “Kamu hizmeti görevlilerinin görevleri ile ilgili olarak kusurlu eylem ve işlemleri ile
idareye verdikleri zarardan sorumlu olacakları ise esasen uygulanmakta olan bir ilkenin
tekrarıdır” şeklinde ifade edilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararlarında belirtildiği gibi, Anayasa’nın 129. maddesinin
beşinci fıkrası, hem kamu görevlilerinin gereksiz davalarla karşı karşıya bırakılarak tedirgin
edilmelerini engellemeyi ve kamu hizmetlerinin sekteye uğratılmadan yürütülmesinin
teminini, hem de zarar görenlerin memura göre ödeme gücü çok daha yüksek olan idareye
karşı dava açmak suretiyle zararlarını daha kolay telafi etmelerini sağlamayı amaçlamıştır.
(Bkz. E.1992/15, K.1992/18, K.T: 18.5.1992; E.1997/16, K.1997/15, K.T: 14.4.1998).
Nitekim, Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlığını taşıyan 40. maddesi
de aynı amaca yönelik paralel bir düzenleme içermektedir. Bu maddenin son fıkrasına göre,
“Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna
göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.” Aynı
şekilde, Devlet Memurları Kanunu da bu sorumluluk rejimine uygun olarak, memurun
görevini yerine getirirken verdiği zararlara karşı ancak ilgili kuruma dava açılacağını
düzenlemiştir. Bu Kanunun 13. maddesine göre, “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili
olarak uğradıkları zararlardan ötürü, bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil,
ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Kurumun genel hükümlere göre sorumlu personele rücu
hakkı saklıdır.”
Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında kusurun mahiyeti, kaynağı ya da
“kişisel kusur- hizmet kusuru” gibi çeşitleri konusunda herhangi bir sınırlamaya veya
istisnaya yer verilmemiştir. Maddede geçen “kusur” kavramının, sorumluluk hukuku
açısından sadece kusurlu davranışı değil; kastı ve kusurun diğer türü olan ihmali de ifade
edecek şekilde, “kusurlu davranış” anlamında kullanıldığı açıktır. Bu nedenle, itiraz konusu
kuralda geçen “kasten” ibaresinden hareketle, kuralı Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci
fıkrasında öngörülen sorumluluk rejiminin dışına çıkarmak mümkün değildir.
Mahkeme kararının kasten yerine getirilmemesi halinde, kamu görevlisinin kastı aslında
bir kişisel kusurdur. Ancak bu durum, onu hizmet kusuru olmaktan çıkarıp, görevle ilişkisi
olmayan kişisel kusur haline getirmez. Mahkeme kararı, kasıtlı da olsa, yine görev
kapsamında yerine getirilmemiştir. Bu gibi durumlar için ayrıca “görev kusuru” kavramı da
kullanılmaktadır. Görev kusuru da, hizmet kusurunun bir tezahür şeklidir. Kamu görevlisinin
kusurlu davranışı yahut kusurun türü, o fiilin suç teşkil edip etmemesinde veya kusurlu kamu
görevlisine rücu davasında etkili olabilir. Ancak, kamu görevlisi görevini yerine getirirken
kasıtlı olarak hukuka aykırı davranıp, üçüncü kişilere zarar vermişse, bu kasıt o fiili görevden
bağımsız hale getirici bir etkiye sahip değildir.
Doktrinde de, kamu görevlisinin yargı kararlarını yerine getirmemesinin bir kişisel
kusur olmakla birlikte bu kusurun kendisine kanunla verilen yetki kullanılırken işlenmiş
olduğu, buradan kaynaklanan bir zararın tazmini için Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci
fıkrası gereğince ancak idareye karşı dava açılabileceği, dolayısıyla 2577 sayılı Kanunun 28.
maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu yönündeki görüş büyük ölçüde
benimsenmiştir. (Örneğin bkz. Metin Günday, İdare Hukuku, Ankara: İmaj Yayınevi, 2011, s.
378; Kemal Gözler, İdare Hukuku, Cilt II, 2. Baskı, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım, 2009,
s.1143).
Diğer yandan, itiraz konusu kuralla getirilen sorumluluk rejiminde, mahkeme kararını
yerine getirmeyen kamu görevlisinin kusur türü, açılacak tazminat davasının nerede ve kime
karşı açılacağının belirlenmesinde etkili olmaktadır. Buna göre, eğer kamu görevlisi kasıtlı
ise, davacının tercihine göre, dava idari yargıda idare aleyhine yahut adli yargıda kamu
görevlisi aleyhine açılacaktır. Kamu görevlisi, kasıtlı değil de kusurlu olarak mahkeme
kararını yerine getirmemişse, bu takdirde dava sadece idari yargıda idare aleyhine
açılabilecektir. Oysa, adli ve idari yargının görev kapsamının belirlenmesinde, bu şekilde
ilgilinin kusurunun türü gibi subjektif kriterlere göre değil, taraflar ve işlemin niteliği gibi
tümüyle objektif kriterlere göre hareket edilmektedir.
Bu gerekçelerle, dava konusu kuralın Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olduğu ve
iptali gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
Üye
Erdal TERCAN
Üye
Zühtü ARSLAN
[R.G.11.Aralık 2012 – 28494]
—— • ——
TEBLİĞ
Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı)’tan:
2013 YILINA AİT GENEL YATIRIM VE FİNANSMAN PROGRAMININ
UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARIN
BELİRLENMESİNE DAİR TEBLİĞ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar
Amaç, kapsam ve dayanak
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 4/10/2012 tarihli ve 2012/3840 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının
2013 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Kararda belirtilen
hükümlerin uygulanması amacıyla izlenecek usul ve esaslar ile istenecek bilgi ve belgelerin
mahiyetini belirlemektir.
(2) Bu Tebliğ, EK 1’de yer alan 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ile
bağlı ortaklıkları, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanuna tabi olup sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan işletmeci kuruluşları
kapsar.
(3) Sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan veya Anayasanın 165 inci
maddesi kapsamında Sayıştay tarafından denetlenen, EK 1’de yer alan ve ikinci fıkra kapsamı
dışındaki diğer işletmeler bu Tebliğin sadece 15, 16 ve 17 nci maddelerine tabi olup 17 /
6/2009 tarihli ve 27261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İşletmelerinin
Faaliyetlerinin İzlenmesi ve Raporlanmasına Dair Tebliğde yer alan hususlar çerçevesinde
hareket ederler.
(4) Bu Tebliğ, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait
Genel Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Kararın 31 inci maddesine dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;
a) DPB: Devlet Personel Başkanlığını,
b) Kamu iktisadi teşebbüsü: 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teşebbüsler
ile bu teşebbüslerin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası
kapsamında kurulanlar hariç olmak üzere bağlı ortaklıkları,
c) Kamu işletmesi: 1 inci madde kapsamına giren işletmeleri,
ç) Kamu teşebbüsü veya teşebbüs: (b) ve (e) bentlerinde sayılan teşebbüsleri,
d) Karar: Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait Genel
Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Kararı,
e) Kuruluş: 4046 sayılı Kanuna tabi olup sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya
ait olan işletmeci teşebbüsleri,
f) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
g) ÖİB: Özelleştirme İdaresi Başkanlığını,
ğ) Program: Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait Genel
Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Karar’ın ekinde yer alan tablodaki mali
büyüklükler ile Müsteşarlık tarafından bu büyüklükler dikkate alınarak teşebbüslere
gönderilen 2013 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programını,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
İstihdam ve Hizmet Alımları
Açıktan ve naklen atama
MADDE 3 – (1) Kararın 4 üncü maddesi uyarınca, 2012 yılında ayrılan eleman sayısı
belirlenirken, emeklilik, istifa, kurum dışı nakil, ölüm ve iş akdi feshi yoluyla ayrılanlar
dikkate alınır. Askerlik, kurum içi nakil, statü değişikliği, kadroya alınan geçici işçiler, iş akdi
askıya alınan geçici işçiler, profesyonel sendikacı olarak teşebbüsten ayrılan personel, 4046
sayılı Kanunun 22 nci maddesi çerçevesinde istihdam fazlası olarak bildirilen personel ve
11/10/2011 tarihli ve 2011/2305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu
İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2012 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman
Programının Tespitine İlişkin Karar kapsamında işe alındıktan sonra 2012 yılı içerisinde
ayrılan personel hesaplamada dikkate alınmaz. Nakle tabi personelden yapılan atamalarda
teşebbüsler Müsteşarlığa bilgi verirler.
(2) 2013 yılında Müsteşarlıkça sermaye transferi yapılması programlanan teşebbüslerin
(TCDD, TİGEM, TTK, MKEK, EBK, ÇAYKUR ve TEMSAN) ve bunların bağlı
ortaklıklarının (TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ) Kararın 4 üncü maddesinin birinci
fıkrası kapsamındaki personel atama işlemleri Müsteşarlığın uygun görüşüne bağlıdır. Bu
teşebbüsler, EK 2’de yer alan Tablo 500: Personel Talep Formunu doldurarak taleplerini
gerekçeleriyle Müsteşarlığa iletir ve gerekli izni aldıktan sonra işlemlerini tekemmül ettirirler.
Personel Talep Formunu göndermeyen teşebbüslerin talepleri dikkate alınmaz. Bu fıkra
kapsamındaki atama izinleri, Müsteşarlıktan yılda en çok iki kez talep edilebilir.
(3) Kararın 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki istisnalar çerçevesinde
emekli personel istihdam edilmesi durumunda 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30
uncu maddesi doğrultusunda hareket edilir. Bu kapsamda yapılacak emekli personel
atamalarından ataması müşterek kararname ile yapılan görevlere ve bu görevlere eş düzeydeki
pozisyonlara atananlar Kararın 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen
sınırlamalara tabi değildir.
(4) Teşebbüs dışı geçici görevlendirmeler dahil istihdama ilişkin Kararda belirtilen
konularda, teşebbüs yönetim kuruluna gerekli atamaların yapılmaması nedeniyle toplantı
yeter sayısı bulunmayan teşebbüsler hariç olmak üzere, Kararda belirtilen sınırlamalar dikkate
alınarak, karar almaya yalnızca teşebbüs yönetim kurulları yetkilidir ve bu konuda yetki devri
yapılamaz. Teşebbüs yönetim kurulları bu konu ile ilgili gereken tedbirleri almakla
yükümlüdürler. 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen
yetki dışında, ilgili Bakanlıklar bu konuda Kararı kısıtlayıcı hiçbir işlem tesis edemezler.
İlave atamalar
MADDE 4 – (1) Kararın 5 inci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları
kapsamında ilave personel atama talebinde bulunacak kamu teşebbüsleri, EK 2’de yer alan
Tablo 500: Personel Talep Formunu doldurarak ilave personel atamalarının gerekçelerini
ilgisine göre Müsteşarlığa veya ÖİB’ye bildirir. Personel Talep Formunu göndermeyen
teşebbüslerin talepleri dikkate alınmaz. Bu kapsamdaki atama talepleri Müsteşarlığa veya
ÖİB’ye yıl içinde en fazla iki defa gönderilebilir.
(2) Kararın 5 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Kalkınma Bakanlığı Kurullar
Sekretaryasına iletilecek talep yazısının bir örneği ilgisine göre Müsteşarlığa veya ÖİB’ye
iletilir ve yazı asgari olarak aşağıdaki bilgileri içerir:
a) Kalkınma Bakanlığı tarafından uygun görülen yatırımlar kapsamında kurulan tesis
veya işletme birimi hakkında bilgiler.
b) Tesis veya işletme biriminin devreye gireceği tarih ile deneme üretimine başlayacağı
tarih.
c) İlgili yatırımın ayrıntılı fizibilite raporunda istihdamı öngörülen personel sayısı ve
unvanı ile bu personelden teşebbüsçe daimi olarak istihdam edilecek ve yüklenici firma
aracılığıyla çalıştırılacak personelin dağılımı.
ç) Bu kapsamda daha önce hizmet alımı yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi.
Zorunlu istihdam
MADDE 5 – (1) Teşebbüsler Kararın 6 ncı maddesi kapsamında yapılan atamalara
ilişkin gerekçesi ile birlikte Müsteşarlığa veya ilgisine göre ÖİB’ye bilgi verir.
Geçici işçiler
MADDE 6 – (1) Teşebbüsler, 1/1/2013 tarihinden itibaren 2013 yılında çalıştıracakları
geçici işçilerin toplam adam/ay süresini, bir önceki yılı aşmayacak şekilde, yıl içinde askerden
dönecekleri de dikkate alarak ve EK 3’te yer alan Tablo 501: Geçici İşçi Talep Formunu
doldurarak ilgisine göre Müsteşarlığın veya ÖİB’nin uygun görüşü ile DPB’ye vize ettirir.
Geçici İşçi Talep Formunu göndermeyen teşebbüslerin talepleri dikkate alınmaz.
(2) Usulüne uygun vize edilen cetvellerin bir örneği DPB’ce ilgili teşebbüse, Sayıştay
Başkanlığına, Müsteşarlığa ve ilgisine göre ÖİB’ye gönderilir. Bu vize işlemi yapılmaksızın
ilgili personele ödeme yapılamaz.
(3) Teşebbüsler, hiçbir şekilde ilave geçici işçi talebinde bulunamazlar.
Fazla çalışma
MADDE 7 – (1) Kararın 9 uncu maddesi çerçevesinde belirlenen toplam fazla çalışma
süresini işin gereğini dikkate alarak statüler arasında dağıtma yetkisi yönetim kuruluna aittir.
(2) Kararın 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılan artışlar 10 iş günü
içinde gerekçeleri ile birlikte Müsteşarlığa ve ilgisine göre ÖİB’ye bildirilir.
(3) Kararın 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde fazla çalışma izninin
Müsteşarlık veya ÖİB tarafından belirlenmesi için teşebbüslerin EK 4’te yer alan Tablo 502:
İlave Fazla Çalışma Talep Formu ile ayrıntılı analiz ve gerekçeleriyle başvurmaları
gerekmektedir.
(4) Kararda bahsi geçen toplam fazla çalışma izni tavana ilişkin olup, teşebbüsler fazla
çalışma izinlerinin kullanımında, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda ve ilgili diğer
mevzuatta yer alan fazla çalışmaya ilişkin hükümlere uygun hareket etmekle yükümlüdür.
Pozisyon iptali
MADDE 8 – (1) Kararın 10 uncu maddesi kapsamındaki bildirimler, 31/8/2013 tarihine
kadar yapılır.
İhale yoluyla hizmet alımı
MADDE 9 – (1) İhale yoluyla hizmet alımı işlemlerinin gerçekleştirilmesi sırasında
kamu ihale mevzuatıyla ilgili oluşabilecek tüm soru ve sorunlar Kamu İhale Kurumuna
iletilir. Bunun dışındaki hususlarda oluşabilecek tereddütleri gidermeye Müsteşarlık yetkilidir.
(2) Teşebbüsler, Kararda belirlenen sınırlamaları dikkate alarak maliyetlerin
düşürülmesi ve sağlanan faydanın artırılması amacıyla çok yıllı hizmet alım ihalesine
çıkabilirler. Çok yıllı hizmet alımı yapılabilmesi için, Program kapsamında işletme
bütçelerinin en az 2013-2015 dönemini kapsayacak şekilde hazırlanması gerekmektedir.
Program hedefleri ve işletme bütçesi kısıtları dahilinde, 2013 yılında ihale yoluyla alınacak
hizmetlerin tutarı, Kararın 23 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Müsteşarlıkça
bildirilecek olan tutarı aşamaz. 2014 yılı ve sonrasına ilişkin hizmet alımı tavanları, 2013 yılı
için Müsteşarlıkça bildirilen tavanın her yıl için %5’er artırılması yoluyla hesaplanır. Bu
şekilde hesaplanan yıllara sari hizmet alım tavanlarını Kararın 13 üncü maddesinde sayılan
gerekçelerin oluşması durumunda Teşebbüs yönetim kurulları %25 artırmaya yetkilidir. Bu
çerçevedeki hesaplamalar aşağıdaki şekilde yapılır;
a) 2013 yılı hizmet alımı tavanı Müsteşarlıkça bildirilecek tutardır.
b) 2014 yılı hizmet alımı tavanı = 2013 yılı hizmet alımı tavanı x 1,05
c) 2015 yılı hizmet alımı tavanı = 2014 yılı hizmet alımı tavanı x 1,05
ç) Yönetim kurulu yetkisi dahil 2013 yılı hizmet alımı tavanı = Müsteşarlıkça bildirilen
tavan x 1,25
d) Yönetim kurulu yetkisi dahil 2014 yılı hizmet alımı tavanı = 2013 yılı hizmet alımı
tavanı x 1,05 x 1,25
e) Yönetim kurulu yetkisi dahil 2015 yılı hizmet alımı tavanı = 2014 yılı hizmet alımı
tavanı x 1,05 x 1,25
İlave hizmet alımları
MADDE 10 – (1) Kararın 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
teşebbüs yönetim kurulunca ilgili yıl hizmet alımı tavanının %25’e kadar artırılması halinde,
konuya ilişkin yönetim kurulu kararının bir örneği, ilgili bilgi ve belgelerle birlikte on iş günü
içinde Müsteşarlığa ve ilgisine göre ÖİB’ye gönderilir.
(2) Kararın 13 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılacak hizmet alımı
taleplerine ilişkin başvurularda, EK 5’te yer alan Tablo 503: İlave İhale Yoluyla Hizmet Alım
Talep Formu ile asgari olarak aşağıdaki bilgi ve belgelere yer verilir:
a) Yapılan yatırımlar kapsamında kurulan yeni tesis veya işletme birimi hakkında genel
bilgiler ile ilgili yatırımın ayrıntılı fizibilite raporunda istihdamı öngörülen personel sayısı ve
unvanı ile bu personelden teşebbüsçe daimi olarak istihdam edilecek ve yüklenici firma
aracılığıyla çalıştırılacak personelin dağılımı.
b) Tesis veya işletme birimi devir alınması veya yeni hizmet birimlerinin devreye
girmesi durumunda yapılan taleplerde söz konusu birimlerin devreye gireceği tarih ile deneme
üretimine başlayacağı tarih.
c) Mal veya hizmet üretiminde artış görülmesi, faaliyet alanının genişlemesi veya diğer
nedenlerle yapılan ilave hizmet alımlarında, hizmet alımının gerekçesi ile birlikte ilişkili
tablolar (geçmiş yıllar verileri ile birlikte).
ç) Bu kapsamda daha önce hizmet alımı yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi.
d) Hizmet alımının niteliği ve gerekçesi.
e) Alt dağılımları belirtilmek suretiyle, ihalenin her bir yıla isabet edecek ve sözleşme
süresince oluşacak toplam maliyeti.
f) Kaç yıllık ihaleye çıkılacağı ve sözleşmenin geçerli olacağı başlangıç/bitiş tarihleri.
g) İhale kapsamında yıllar itibarıyla çalıştırılacak kişi sayısı ve çalışanların unvan
bazında aylık ortalama ücretleri.
(3) İlgili Bakanlık, ikinci fıkra kapsamında Teşebbüsçe yapılan başvuruların kendilerine
ulaşmasını müteakip Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığından görüş talebinde bulunur.
Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığının bu kapsamda değerlendirmelerini yapmak için ihtiyaç
duyacakları her türlü ilave bilgi, teşebbüs tarafından ivedilikle hazırlanarak adı geçen
kurumlara sunulur.
Hizmet alımlarının raporlanması ve izlenmesi
MADDE 11 – (1) Teşebbüsler ihale yoluyla yaptırdıkları hizmet alımlarına ilişkin
olarak, her bir ihale bazında;
a) Hizmet alımının niteliği (araç kiralama, temizlik ve benzeri) ve gerekçesi,
b) Alt dağılımları belirtilmek suretiyle, ihalenin her bir yıla isabet edecek ve sözleşme
süresince oluşacak toplam maliyeti,
c) İhalenin kaç yıllık olduğu ve sözleşmenin geçerli olduğu başlangıç/bitiş tarihleri,
ç) İhale kapsamında kaç kişi çalıştırıldığı ve çalışanların unvan bazında aylık ortalama
ücretleri,
d) Bu alanda hangi tarihten bu yana hizmet alımı yapıldığı,
e) Hizmet alımına, mevcut ihalenin bitişinden sonra da ihtiyaç duyulup duyulmayacağı,
duyulacaksa hizmetin dışarıdan alınmasına hangi tarihe kadar devam edileceği
hakkında detaylı bilgiler içeren yıllık bir rapor hazırlayarak EK 6’da yer alan Tablo 509:
Hizmet Alımları Bilgi Formu ile birlikte Müsteşarlığa, Kalkınma Bakanlığına, DPB’ye,
Sayıştay Başkanlığına ve ilgisine göre ÖİB’ye Mart ayı sonuna kadar gönderirler.
Teşebbüsler arası devirler
MADDE 12 – (1) Tesis veya birimlerin teşebbüsler arasında devri durumlarında toplam
hizmet alımı harcama tavanı ile fazla çalışma izninin teşebbüsler arasındaki dağılımı,
taraflarca yapılacak bir protokolle belirlenerek ilgisine göre Müsteşarlığa veya ÖİB’ye iletilir.
Anlaşmaya varılamaması halinde dağılım Müsteşarlıkça belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Mali Hükümler
Ticari banka kredileri
MADDE 13 – (1) Teşebbüsler, finansman ihtiyacının doğması durumunda öncelikle
gelir artırıcı ve maliyet azaltıcı önlemlere başvurur, etkin alacak takibi ve stok yönetimi için
gerekli tedbirleri alırlar. Bu tedbirlerin yeterli olmaması durumunda ve zorunlu hallerde,
Program çerçevesinde tespit edilen mali büyüklüklerle uyumlu olacak şekilde bankalardan
ticari kredi kullanımı dahil diğer finansman yöntemlerine başvurabilirler.
(2) Ticari banka kredisi kullanımına ilişkin tüm sorumluluk teşebbüs yönetim
kurullarına aittir.
(3) Teşebbüsler yurt içi ticari bankalardan TL veya döviz kredisi kullanırken, söz
konusu kredinin kendilerine bildirilen yatırım ve finansman programı ile uyumlu olmasına
dikkat ederler.
(4) Bu madde kapsamında işlem yapılması halinde beş iş günü içinde kredi kullanılan
bankanın adı, kullanılan kredinin tutarı, vadesi, faiz oranı, geri ödeme şartları ve stok banka
kredisi tutarına ilişkin bilgileri ile EK 7’de yer alan Tablo 504: Ticari Banka Kredisi
Kullanımı Bilgi Formu teşebbüslerce Müsteşarlığa veya ÖİB’ye iletilir.
Temettü ödemesi ve tahsilatı
MADDE 14 – (1) Kamu iktisadi teşebbüsleri, 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 36 ncı ve 37 nci maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde Hazineye
aktarılması gereken temettü tutarlarını, EK 8’de yer alan Tablo 505: Temettü Bilgi Formunu
doldurarak, 2012 yılı bilançosunun kesinleşmesini müteakip iki hafta içerisinde Müsteşarlığa
bildirirler.
(2) Kamu iktisadi teşebbüsleri Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakan tarafından 2012 yılı
kâr beklentisi/gerçekleşmesi ve önceki yıldan kalan temettü borçları dikkate alınarak
belirlenen tutarda, bütçe hedefleri dikkate alınarak tespit edilen ve gerektiğinde revize
edilebilecek olan ödeme planı doğrultusunda temettü ödemelerini yaparlar. Kamu iktisadi
teşebbüsleri, oluşan dağıtılabilir kâr tutarını Müsteşarlığa borç olarak kaydetmeyip yeni bir
talimata kadar sermaye hesaplarında yer alan geçmiş yıl kârları hesabında tutarlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali İzleme ve Şeffaflık
İzleme
MADDE 15 – (1) Kamu işletmeleri, tabi oldukları mevzuata göre hazırlamakla
yükümlü oldukları malî tablolar ile Müsteşarlıkça hazırlanan diğer malî ve malî olmayan
tabloları 17/6/2009 tarihli ve 27261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İşletmelerinin
Faaliyetlerinin İzlenmesi ve Raporlanmasına Dair Tebliğde belirtilen takvime uygun olarak
Müsteşarlığa gönderirler.
Kamu işletmelerinin verilerinin izlenmesi
MADDE 16 – (1) Kamu işletmeleri, Müsteşarlıkça kendilerine bildirilen kullanıcı
adlarını ve şifrelerini kullanarak https://hmsftp.hazine.gov.tr/irj/portal adresinden giriş
yaparak, istenilen tabloları doldurur ve söz konusu internet sayfasını her sabah en geç saat
10.00 itibarıyla ziyaret ederek son gelişmeler, haberler ve duyurulardan haberdar olurlar.
(2) Gönderilen tablolarda yer alan diğer kaleminin yüksek olması veya önceki dönem
verilerine göre önemli ölçüde değişen kalemler bulunması durumunda, değişimlerin nedeni
detaylı bir biçimde açıklanır. Bu açıklamayı içermeyen tablolar eksik kabul edilir ve kamu
işletmesi tarafından tablo veya bilgi Müsteşarlığa iletilmemiş sayılır.
(3) Kamu işletmeleri, aksi bildirilmediği takdirde, söz konusu internet adresi üzerinden
doldurdukları tablolar için ilave bir resmi yazı göndermezler.
(4) Kamu işletmelerinin internet üzerinden gönderdikleri tabloların en az Genel Müdür
Yardımcısı seviyesinde uygun görülmesi gerekmektedir. İnternet üzerinden gönderilen bu
tablolar resmi evrak muamelesi görür ve dönemsel olarak Müsteşarlıkça tabloların kamu
işletmesi kayıtları ile tutarlı olup olmadığı denetlenebilir.
(5) Sermaye durumlarının takip edilebilmesini ve devlet hesaplarıyla uyumlu olmasının
sağlanmasını teminen, sermaye hareketlerinde herhangi bir değişiklik olan kamu işletmeleri,
ilgili değişimin muhasebe kayıtlarına aktarılmasını takip eden on beş gün içinde, EK 9’da yer
alan Tablo 506: Sermaye Değişim Tablosunu Müsteşarlığa veya ÖİB’ye gönderirler.
(6) Tüm kamu işletmeleri doğrudan mal ve hizmet üretimiyle ilgili olmayan veya atıl
durumda olan gayrimenkullerini tespit eder ve EK 10’da yer alan Tablo 507: Atıl
Gayrimenkul Bilgi Formunu doldurarak 30/6/2013 tarihine kadar Müsteşarlık, Kalkınma
Bakanlığı ve ilgisine göre ÖİB’ye gönderir.
Kapasite geliştirme
MADDE 17 – (1) Kamu işletmeleri aylık bazda sağlıklı ve düzenli mali tablolar
(bilanço ve gelir tablosu gibi) üretebilmek ve söz konusu tabloları, 17/6/2009 tarihli ve 27261
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İşletmelerinin Faaliyetlerinin İzlenmesi ve
Raporlanmasına Dair Tebliğde belirtilen takvime uygun olarak Müsteşarlığa iletebilmek için
muhasebe altyapısının oluşturulmasına yönelik hazırlıkları 30/6/2013 tarihine kadar tamamlar.
Kamu işletmeleri ayrıca mali ve mali olmayan diğer konsolide verilerini sağlıklı ve aylık
bazda üretecek bir bilgi işlem altyapısı kurmak zorundadırlar.
(2) Kamu işletmelerince mali işler ve muhasebe altyapılarının iyileştirilmesi
kapsamında geliştirilen Kurumsal Kaynak Planlama projeleri tasarruf tedbirleri dışında
değerlendirilir.
Kurumsal verilerin yayımlanması
MADDE 18 – (1) Şeffaflığın ve kamuya hesap verilebilirliğin artırılmasını teminen,
teşebbüsler 2012 yılı Faaliyet Raporlarını 31/5/2013 tarihine kadar kendi internet sitelerinde
yayımlar ve basılı bir örneğini TBMM KİT Komisyonu, ilgili Bakanlık, Müsteşarlık,
Kalkınma Bakanlığı ve Sayıştay Başkanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlara
gönderir. Eğer bu tarihe kadar Sayıştay denetimi tamamlanmamışsa yayımlanan Raporda bu
husus belirtilir. Söz konusu Faaliyet Raporları 28/8/2012 tarihli ve 28395 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi
Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanır.
(2) Teşebbüsler, faaliyette bulundukları sektörleri takip ederek sektör içindeki yerlerini
daha iyi analiz edebilmek ve etkin sektörel politikalar geliştirebilmek veya geliştirilmesine
yardımcı olabilmek amacıyla, 2012 Yılı Sektör Raporunu hazırlar. Bu raporlar, 31/5/2013
tarihine kadar kendi internet sitelerinde yayımlanır ve basılı bir örneği ilgili Bakanlık,
Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığına gönderilir. Söz konusu sektör raporları asgari aşağıdaki
konuları içerir:
a) Dünyada sektörün görünümü,
b) Türkiye’de sektörün görünümü,
c) Teşebbüsün sektör içindeki yeri,
ç) Teşebbüsün yerli ve uluslararası rakipleriyle veya benzer faaliyet gösteren
kuruluşlarla karşılaştırmaları.
Yurt dışı bağlı ortaklıklar, iştirakler ve yatırımlar
MADDE 19 – (1) Yurt dışı bağlı ortaklığı ve iştiraki bulunan teşebbüsler, bu şirketlerin
tabi oldukları ülke mevzuatına (Türkiye’deki mevzuatla anılan ülke mevzuatı arasındaki
farkları belirten bir notla birlikte ya da Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre)
veya Türkiye’deki mevzuata uygun hazırlanmış 2011 ve 2012 yıllarına ait;
a) Bilançolarını,
b) Gelir tablolarını,
c) Nakit Akış tablolarını,
ç) Özsermaye değişim tablolarını,
d) Kâr dağıtım tablolarını
31/5/2013 tarihine kadar Müsteşarlığa iletir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri
MADDE 20 – (1) Teşebbüsler, geliştirdikleri veya geliştirecekleri Ar-Ge ve inovasyon
projelerine ilişkin bilgileri bir rapor halinde 31/7/2013 tarihine kadar Müsteşarlık, Kalkınma
Bakanlığı ve ilgisine göre ÖİB’ye sunarlar.
Yürürlük
MADDE 21 – (1) Bu Tebliğin 9 uncu maddesi yayımı tarihinde, diğer maddeleri
1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 22 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan
yürütür.
TEBLİĞE TABİ KAMU İŞLETMELERİ LİSTESİ
KİT'ler
Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü
Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü
Elektrik Üretim A.Ş.
Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü
ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü
Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü
Türkiye Elektrik İletim A.Ş.
Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.
Türkiye Elektromekanik Sanayii Genel Müdürlüğü
Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Türkiye Petrolleri A.O.
Türkiye Taşkömürü Kurumu
K
Ankara Doğal Elektrik Üretim
Başkent Doğalgaz Dağıtım A.
Karadeniz Bakır İşletmeleri A.
Sümer Holding A.Ş.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri A
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.
Gayrimenkul A.Ş.
Diğer K
Atatürk Orman Çiftliği Genel M
Milli Piyango İdaresi Genel Mü
Türkiye Radyo Televizyon Kur
TÜRKSAT Uydu Haberleşme
Bağlı Ortaklıklar
Hamitabat Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.
Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.
Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.
Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.
Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii A.Ş.
Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş.
Türkiye Vagon Sanayii A.Ş.
2013 YILI İÇİN TALE
Unvanı
TOPLAM
Statüsü
Aylık Maliyeti
(Bin TL)
Sayısı
0
0
Tablo Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar:
■ İlave Personelin Statüsü bölümüne Kadrolu, Sözleşmeli, Kapsamiçi İşçi, Kapsamdışı İş
■ İlave Personelin Çalışacağı Yer bölümüne, ilave personel taşrada çalışacak ise ayrıntıl
Tablo 500: Personel Talep Formu - 2
Fonksiyonel Personel Sayıları Bilgi Formu (31.12.2012) - 1
Mali İşler ve Muhasebe
Merkez/İşletme/
Fabrika/Müessese vs.
İşçi
Kadrolu Sözleşmeli
K.İçi
K.Dışı
Geçici T
TOPLAM
0
0
0
0
0
0
Tablo Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar:
■ Personel sayısının fonksiyonel ayrımı yapılabilecek en küçük birimler itibarıyla yazılma
■ Müeesseselere bağlı işletmeler yada işletmelere bağlı fabrika vb. alt birimler olması h
yalnızca müessese ve işletme merkezindeki personel sayısına yer verilecek, bağlı alt bir
■ Toplam personel sayısında yer alan personel sayılarının toplamı, kuruluşta çalışan top
toplam personel sayısı ile tutarlı olacaktır.
Tablo 500: Personel Talep Formu - 3
2012 Personel Hareketleri Bilgi Formu
KADROLU
657'YE
TABİ
I SAYILI
CETVEL
A- DÖNEM BAŞI (01.01.2012)
TO
KAD
0
B- DÖNEM İÇİNDEKİ GİRİŞLER TOPLAMI
0
0
0
1. ATAMA VE NAKİL TOPLAMI
0
0
0
a) Açıktan Atama
0
b) Müşterek Kararname
0
c) Kurum Dışı Nakil
0
0
0
i) 4603 Sayılı Kanun
0
ii) 4046 Sayılı Kanun
0
iii) Diğer Nakiller
0
ç) Diğer Atamalar
2. YASAL NEDENLER TOPLAMI
0
0
0
0
a) Göreve İade
0
b) Askerlik Dönüşü
0
c) Özürlü
0
ç) Hükümlü
0
d) Şehit Aile Yakını
0
e) Özel Güvenlik Görevlisi
0
f) Profesyonel Sendikacı
0
g) Sosyal Hizmetler
ğ) Diğer Yasal Nedenler
3. DİĞER GİRİŞLER TOPLAMI
0
0
0
0
a) Kurum İçi Nakil
0
b) Statü Değişikliği
0
c) Kadroya Alınan Geçici İşçi
0
ç) Sözleşmesi Yenilenen Geçici İşçiler
0
d) Diğer
0
C- DÖNEM İÇİNDEKİ ÇIKIŞLAR TOPLAMI
0
0
0
1. EMEKLİ
0
2. İSTİFA
0
3. KURUM DIŞI NAKİL
0
4. ÖLÜM
0
5. ASKERLİK
0
6. İŞ AKDİ FESHİ
0
7. KURUM İÇİ NAKİL
0
8. STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ
0
9. KADROYA ALINAN GEÇİCİ İŞÇİLER
0
10. İŞ AKDİ ASKIYA ALINAN GEÇİCİ İŞÇİLER
0
11. PROFESYONEL SENDİKACI
0
12. DİĞER
0
D- DÖNEM SONU (31.12.2012)
0
0
Tablo 500: Personel Talep Formu - 4
2012 Yılı İstihdam Maliyetleri Tablosu
KADROLU
0
657'YE TABİ
399 s. KHK I
SAYILI CETVE
1. MAAŞ / ESAS ÜCRET
2. MAAŞA / ÜCRETE BAĞLI ÖDEMELER
0
0
0
0
0
0
5. GİYDİRİLMİŞ MAAŞ / ÜCRET (1+2+3+4)
0
0
6. KANUNİ ÖDEMELER
0
0
7. MAAŞ / ÜCRET MALİYETİ (İşletme İçin) (5+6)
0
0
8. KESİNTİLER TOPLAMI (Çalışan İçin)
0
0
9. NET AYLIK GELİR (Çalışan İçin) (5-8)
0
0
10. TOPLAM TAZMİNAT ÖDEMESİ
0
0
a) İlave Tediye - İkramiye
b) Fazla Çalışma
c) Prim
ç) Diğer
3. MAAŞ / ÜCRET BENZERİ ÖDEMELER
a) Vardiya zammı
b) İş Riski Zammı
c) Diğer
4. SOSYAL ÖDEMELER
a) Yemek Yardımı
b) Taşıma
c) Çocuk - Aile Yardımı
ç) Giyim Yardımı
d) Diğer
a) Sosyal Güvenlik Kuruluşları İşveren Payı
b) İşsizlik Sigortası İşveren Hissesi
c) Diğer
a) Sosyal Güvenlik Kuruluşları İşçi Payı
b) İşsizlik Sigortası İşçi Hissesi
c) Gelir Vergisi
ç) Damga Vergisi
d) Diğer
Kıdem Tazminatı Ödemesi
İhbar Tazminatı Ödemesi
Tablo 501: Geçici İşçi Talep Formu - 1
2013 YIL
Geçici İşçi Sayısı (Çalışma Sür
Unvan
TOPLAM
0-1 Ay
0
Tablo 501: Geçici İşçi Talep Formu - 2
1-2 Ay
0
2-3 Ay
0
3-4 Ay
0
0
2012 YILI GE
Geçici İşçi Sayısı (Çalışma Sür
Unvan
TOPLAM
0-1 Ay
0
1-2 Ay
0
2-3 Ay
0
3-4 Ay
0
0
Tablo 502: İlave Fazla Çalışma Talep Formu
2011 Yılı Gerçekleşme
Fazla Çalışma
Süresi
(Saat)
I. KADROLU PERSONEL
Fazla Ça
Ödem
(TL
0
0
0
0
0
0
0
0
A. 657 Sayılı Kanuna Tabi Çalışanlar
B. I Sayılı Cetvel
II. SÖZLESMELİ PERSONEL (II Sayılı Cetvel)
III. İŞÇİ
A. DAİMİ İŞÇİ (1+2)
1- Kapsam Dışı
2- Kapsam İçi
B. GEÇİCİ İŞCİ
T O P L A M (I+II+III)
* 2013 Yılı gerçekleşme, başvuru tarihinden önceki ay sonu itibarıyla kümüle saat ve tu
TABLO 503 İLAVE İHALE YOLUYLA HİZMET ALIMI TALEP FORMU
Bin TL
Başlangıç Bütçesi
Yönetim Kurulu Kararı ile Yapılan Artışlar
İlave İlgili Bakan /YPK İzni
Toplam Bütçe
Toplam Gerçekleşme*
Kişi Sayısı**
Talep Tutarı
Kişi Sayısı
* 2013 yılı için ilave ihale yoluyla hizmet alımı talep tarihi
itibarıyla.
**Hizmet alımı yapılan firmalarca bu kapsamda istihdam edilen ortalama kişi
Hizmet Alımının Niteliği
Hizmet Alımının Gerekçesi
Hizmet Alımının Hizmet
2012 Yılındaki
2013 Y
Maliyeti
Mal
TOPLAM
0
Tablo 504: Ticari Banka Kredisi Kullanımı Bilgi Formu
TL KREDİLER USD K
1
DÖNEM BAŞI KREDİ TUTARI (01.01.2013)
2
2.1
2.2
2.2.1
2.2.2
2.3
2.4
3
3.1.
3.1.1.
3.1.2.
3.2.
3.2.1.
3.2.2.
3.3.
3.4.
4
GİRİŞLER
Yıl İçinde Alınan Krediler
Tahakkuk Ettirilen Faiz
Önceki Yıllarda Alınanlar İçin
Cari Yılda Alınanlar İçin
Kur Farkı
Diğer
0
ÇIKIŞLAR
Anapara Ödemeleri
Önceki Yıllarda Alınanlar İçin Yapılan Anapara
Ödemeleri
Yıl İçinde Alınanlar İçin Yapılan Anapara Ödemeleri
Faiz Ödemeleri
Önceki Yıllarda Alınanlar İçin Yapılan Faiz Ödemeleri
Yıl İçinde Alınanlar İçin Yapılan Faiz Ödemeleri
Kur Değişimi Etkisi
Diğer
0
0
DÖNEM SONU KREDİ TUTARI (Bildirim Tarihi
İtibarıyla)
0
0
0
* Tüm krediler cari kur ile (Merkez Bankası Alış Kuru) TL'ye dönüştürülerek bildirilecekt
** Kredinin cinsi (para birimi) belirtilecektir.
Tablo 505: Temettü Bilgi Formu
I. GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARINDAN DOĞAN TOPLAM TEMETTÜ BORCU (1)
a) Olağanüstü Yedeklerde Tutulan (2)
b) Geçmiş Yıllar Kârlarındaki Dağıtılmayan Temettü Alt Kaleminde Tutulan
c) Diğer Temettü Borcu (Stopajı Yatırılmamış) (3)
ç) Diğer Temettü Borcu (Stopajı Yatırılan) (3)
TOPLAM (a+b+c+ç)
0,00
II. 31/12/2012 İTİBARIYLA ÖZKAYNAK BİLGİLERİ
a) Nominal Sermaye
b) I. Tertip Yasal Yedek Akçe
c) II. Tertip Yasal Yedek Akçe
III. 2011 YILI DÖNEM KÂRININ DAĞITIMI
(4)
a) Dönem Kârı
b) Vergi ve Yasal Yükümlülükler (-)
c) Net Dönem Kârı (a-b)
ç) I. Tertip Yasal Yedek Akçe (-)
d) II. Tertip Yasal Yedek Akçe (-)
e) Kârdan İndirilmiş Geçmiş Dönemler Zararı (-)
f) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar (-)
g) Dağıtılabilir Dönem Kârı (c-ç-d-e-f)
ğ) Ödenen Brüt Temettü
h) Ödenen Stopaj (-)
ı) Hazineye Ödenmiş Olan Net Temettü
0,00
(5)
0,00
0,00
IV. 2012 YILI DÖNEM KÂRI SONUCUNDA OLUŞAN TEMETTÜ
A) İktisadî Devlet Teşekküllerince Doldurulacak Kısım
a) Dönem Kârı
b) Ödenecek Vergi ve Yasal Yükümlülükler (-)
c) Net Dönem Kârı (a-b)
ç) I. Tertip Yasal Yedek Akçe (-)
d) II. Tertip Yasal Yedek Akçe (-)
e) Kârdan İndirilecek Geçmiş Dönemler Zararı (-)
f) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar (-)
g) Brüt Temettü (c-ç-d-e-f)
ğ) Stopaj (-)
0,00
0,00
0,00
(5)
0,00
0,00
h) Hazineye Ödenecek Net Temettü (g-ğ)
0,00
B) Kamu İktisadî Kuruluşlarınca Doldurulacak Kısım (TCDD, DHMİ, KEGM, PTT)
a) Dönem Kârı
b) Ödenecek Vergi ve Yasal Yükümlülükler (-)
c) Net Dönem Kârı (a-b)
ç) Yasal Yedek Akçe (-)
d) Kârdan İndirilecek Geçmiş Dönemler Zararı (-)
e) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar (-)
f) Brüt Temettü (c-ç-d-e)
g) Stopaj (-)
ğ) Hazineye Ödenecek Net Temettü (f-g)
0,00
0,00
(5)
0,00
0,00
0,00
V. KURULUŞ TARAFINDAN ÖNGÖRÜLEN TEMETTÜ ÖDEME PLANI (6) (7)
Ocak 2013
Şubat 2013
Mart 2013
Nisan 2013
Mayıs 2013
Haziran 2013
Temmuz 2013
Ağustos 2013
Eylül 2013
Ekim 2013
Kasım 2013
Aralık 2013
TOPLAM
0,00
* Bu tablo, kâr eden ve zarar eden tüm KİT'ler tarafından doldurulacaktır. Zarar eden KİT'ler, dönem kârı hücrelerine ek
girecektir.
1) Sadece 2011 ve önceki yıllar kârları sonucu oluşan tutarlara yer verilecek olup, 2013 yılında 2012 yılı kârından doğan
verilmeyecektir.
2) Daha önce Hazine Müsteşarlığı tarafından Olağanüstü Yedekler bölümüne aktarılması talimatlandırılan ve hala bu kal
tutarlara yer verilecektir.
3) 2011 ve önceki yıllar kârından doğan, 31/03/2013 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve Olağanüstü Yedekler ve Geçmiş
Kârlarındaki Dağıtılmayan Temettü alt hesabında izlenmeyen temettü borcu bu kaleme yazılacaktır.
4) 2012 yılında 2011 yılı kârından doğan tutarlara ilişkin bilgiler girilecektir.
5) Herhangi bir mevzuat uyarınca işletmede bırakılması zorunlu olan ve I. ve II. Tertip Yedek Akçe dışında kalan tutarı if
olup, ayrıca açıklanması gerekmektedir.
6)- Teklif edilen ödeme planı belirlenirken hangi kriterlerin esas alındığına ilişkin gerekçelerin detaylı bir şekilde açıklanm
gerekmektedir.
- Bu kısımda yalnız tablonun IV. kısmındaki "2012 Yılı Kârı Sonucunda Oluşan Temettü" değil, tablonun I. kısmında yer a
Kârlarından Doğan Temettü Borcu" da dikkate alınacaktır. Kuruluşlar tarafından bildirilmesi öngörülen ödeme planı bilgi
istenilmekte olup, nihai ödeme planı 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünd
37/A maddesi çerçevesinde Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından belirlenecektir.
7) Hazine Müsteşarlığına ödenmesi Kuruluşunuz tarafından öngörülen net temettü rakamları girilecektir.
DÜZENLEYEN
ADI SOYADI:
TELEFONU:
TARİH:
ONAYLAYAN
ADI SOYADI:
UNVANI:
İMZA:
TARİH:
Tablo 506: Sermaye Değişim Tablosu
I. SERMAYE DEĞİŞİMİ
31.12.2012
Durumu
(TL - kr)
1. Nominal Sermaye (500 Hs)
1.1. Hazinenin Taahhüdü
1.1.1. Hazinenin Taahhüdünden Ödenen
1.1.1.1. Nakdi
1.1.1.2. Ayni
1.1.1.3. Yen. Değ. Artışından Mahsup Edilen Miktar
1.1.1.4. Hazine'ce Mahsup Edilen Miktar
0,00
Değ
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
1.1.1.4.1. İkraz
1.1.1.4.2. Diğer
1.1.1.4.2.1 Hazine Garantili
1.1.1.4.2.2 Hazine Devirli
1.1.1.4.2.3 Temettü
1.1.1.4.2.4 Hasılat Payı
1.1.1.4.2.5 DFİF
1.1.1.4.2.6 SSK Borcu
1.1.1.5.Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları
0,00
0,00
1.1.1.6. Diğer (1)
0,00
1.1.2. Hazinenin Taahhüdünden Kalan
1.2. Diğer Ortakların Taahhüdü
1.2.1. Diğer Ortakların Taahhüdünden Ödenen
0,00
0,00
1.2.2. Diğer Ortakların Taahhüdünden Kalan
2. Ödenmiş Sermaye
0,00
0,00
3. Ödenmemiş Sermaye (501 Hs)
0,00
0,00
1) Diğer Kalemine İlişkin Açıklama
2) Tablo Geneline İlişkin Açıklama
II.DİĞER ORTAKLAR SERMAYE BİLGİLERİ
31.12.2012
Ödenmiş Sermaye
Değ
(TL - kr)
I. Ortağın Adını Giriniz
II. Ortağın Adını Giriniz
III. Ortağın Adını Giriniz
IV. Ortağın Adını Giriniz
V. Ortağın Adını Giriniz
VI. Ortağın Adını Giriniz
VII. Ortağın Adını Giriniz
VIII. Ortağın Adını Giriniz
Diğer Ortaklar
TOPLAM
0,00
Gayrimenkulün Bulunduğu Yer
İl
İlçe
Mahalle/Köy/Mevki
0,00
Gayrimenkulün
Yüzölçümü
[R.G.12.Aralık 2012 – 28495]
—— • ——
KANUN
FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN
ŞİRKETLERİ KANUNU
Kanun No. 6361
Kabul Tarihi: 21/11/2012
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren finansal
kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları ile finansal
kiralama, faktoring ve finansman sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Türkiye’de kurulu finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri
bu Kanun hükümlerine tabidir.
(2) Bankalarca yapılan faktoring işlemleri ile katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım
bankalarınca yapılan finansal kiralama işlemleri bu Kanun hükümlerine tabidir.
(3) Finansal kiralama şirketlerince yapılan faaliyet kiralaması işlemleri hakkında bu
Kanunun finansal kiralama işlemlerine ilişkin hükümleri uygulanmaz.
(4) Konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanmasında ve finansman
şirketlerinin konut finansmanı faaliyetlerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler
saklıdır.
(5) Yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan hava yolu şirketlerine hava taşıma
araçlarının, motorlarının ve bunların aksam ve parçalarının; kurulu bulunulan ülke mevzuatına
göre bunları kiralama yetkisini haiz olan şirket, kuruluş ve finansal kiralama şirketleri
tarafından, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak en az iki yıl süreyle yurt dışından
kiralanması işlemleri, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan sınırlamalara
tabi olmaksızın bu Kanun kapsamında finansal kiralama olarak değerlendirilir.
(6) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Birlik: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliğini,
b) Faaliyet kiralaması: Finansal kiralama dışında kalan kiralamayı,
c) Fatura: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen fatura ve
fatura yerine geçen belgeleri,
ç) Finansal kiralama: Bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olmak koşuluyla, bu
Kanun veya ilgili mevzuatı uyarınca yetkilendirilen kiralayan tarafından finansman sağlamaya
yönelik olarak bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi; kiracıya kira
süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması; kiralama
süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması
veya finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin
toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturması
hâllerinden herhangi birini sağlayan kiralama işlemini,
d) Kiralayan: Katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal kiralama
şirketlerini,
e) Kiracı: Finansal kiralamayı kabul edeni,
f) Kontrol: Bir tüzel kişinin; sermayesinin, asgari yüzde elli birine sahip olma şartı
aranmaksızın, çoğunluğuna doğrudan sahip olunması veya bu çoğunluğa sahip olunmamakla
birlikte imtiyazlı hisselerin elde bulundurulması veya diğer hissedarlarla yapılan anlaşmalara
istinaden oy hakkının çoğunluğu üzerinde tasarrufta bulunulması suretiyle veya herhangi bir
suretle yönetim kurulu üyelerinin karara esas çoğunluğunu atayabilme ya da görevden alma
gücünün elde bulundurulmasını,
g) Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,
ğ) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,
h) Özkaynak: Ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kâr yedekleri, dönem net kârı,
geçmiş yıllar kârı ve Kurulca belirlenecek diğer kalemler toplamından varsa dönem net zararı,
geçmiş yıllar zararı ve Kurulca belirlenecek diğer kalemlerin düşülmesi suretiyle elde edilen
bakiye ile nitelikleri Kurul tarafından belirlenecek sermaye benzeri borçları,
ı) Şirket: Türkiye’de kurulu finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve
finansman şirketlerini,
i) Şube: Şirketin bağımlı bir parçasını oluşturan ve faaliyetlerinin tamamını veya bir
kısmını kendi başına yapan her türlü iş yerini,
ifade eder.
İKİNCİ KISIM
İzne Tabi İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Faaliyet İzinleri
Kuruluş izni
MADDE 4 – (1) Türkiye’de bir şirketin kurulmasına bu Kanunda öngörülen şartların
yerine getirilmesi kaydıyla Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınacak kararla
izin verilir.
(2) İzin için yapılacak başvurulara ve iznin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kuruluş şartları
MADDE 5 – (1) Türkiye’de kurulacak bir şirketin;
a) Anonim şirket şeklinde kurulması ve kurucu ortak sayısının beşten az olmaması,
b) Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması,
c) Ticaret unvanında “Finansal Kiralama Şirketi”, “Faktoring Şirketi” veya “Finansman
Şirketi” ibarelerinden birinin bulunması,
ç) Kurucularının bu Kanunda belirtilen şartları haiz olması,
d) Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen
nitelikleri ve planlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek mesleki tecrübeyi haiz olması,
e) Nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az yirmi milyon
Türk Lirası olması,
f) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması,
g) Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısına sahip
olması,
ğ) Öngörülen faaliyet konularına ait iş planlarını, kuruluşun mali yapısı ile ilgili
projeksiyonlarını, ilk üç yıl için bütçe planını ve yapısal örgütlenmesini gösteren bir faaliyet
programını ibraz etmesi,
şarttır.
(2) Kurul, asgari ödenmiş sermaye tutarını her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan yıllık üretici fiyatları endeksindeki artış oranının gerektirdiği miktarı geçmemek
üzere artırmaya yetkilidir.
Kurucularda aranan şartlar
MADDE 6 – (1) Şirket kurucu ortaklarının;
a) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu veya diğer mevzuat hükümlerine
göre müflis olmaması, konkordato ilan etmiş olmaması, uzlaşma suretiyle yeniden
yapılandırma başvurusunun tasdik edilmiş olmaması ya da hakkında iflasın ertelenmesi kararı
verilmiş olmaması,
b) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 71 inci maddesi uygulanan
bankalarda veya bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna
devredilmiş olan bankalarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya daha fazla paya
sahip olmaması veya kontrolü elinde bulundurmaması,
c) Tasfiyeye tabi tutulan bankerler ile iradi tasfiye haricinde faaliyet izni kaldırılan
faktoring, finansal kiralama, finansman ve sigorta şirketleri ile para ve sermaye piyasalarında
faaliyet gösteren kurumlarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya daha fazla paya
sahip olmaması veya kontrolü elinde bulundurmaması,
ç) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar bile mülga 1/3/1926 tarihli ve
765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca ağır hapis veya beş yıldan fazla
hapis, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca üç
yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olması veya mülga 25/4/1985 tarihli ve 3182
sayılı Bankalar Kanununun, mülga 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun, bu
Kanunun, 5411 sayılı Kanunun ve 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununun ve ödünç para verme işleri hakkında mevzuatın hapis cezası gerektiren
hükümlerine muhalefetten yahut mülga 765 sayılı Kanun, 5237 sayılı Kanun veya diğer
kanunlar uyarınca basit veya nitelikli zimmet, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlâk
kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçlarından, resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından veya Devletin
şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı
suçlardan, Devletin güvenliğine karşı suçlardan, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine ve
milli savunmaya karşı suçlardan, Devlet sırlarını açığa vurma suçu ile Devlet sırlarına karşı
suçlardan ve casusluktan, yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan, 12/4/1991 tarihli
ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlardan, vergi kaçakçılığı
suçlarından veya bu suçlara iştirakten hükümlü bulunmaması,
d) Taahhüt ettikleri sermaye miktarını karşılayabilir düzeyde mali güç ve itibara sahip
bulunması,
e) Tüzel kişi olması hâlinde ortaklık yapısının şeffaf ve açık olması,
f) İşin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olması,
şarttır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarla kurulmuş çok taraflı kredi
kuruluşları ve finansal kuruluşlar hakkında bu fıkranın (b) ve (c) bentleri uygulanmaz.
(2) Şirketin tüzel kişi kurucu ortaklarının sermayesinde yüzde on ve daha fazla paya
sahip ortaklarının veya kontrolü elinde bulunduran gerçek ve tüzel kişilerin birinci fıkrada yer
alan şartları taşıması zorunludur.
(3) Şirket sermayesinde yüzde on veya daha fazla paya sahip veya şirket kontrolünü
elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişiler ile şirket sermayesinde yüzde on veya daha fazla
paya sahip olan tüzel kişilerin sermayesinde yüzde on veya daha fazla paya sahip veya
kontrolü elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişilerin (d) bendi hariç olmak üzere, birinci
fıkrada belirtilen nitelikleri kaybetmeleri hâlinde, bu kişilerin sahip oldukları payları
durumlarını bu madde hükümlerine uygun hâle getirecek şekilde altı ay içinde devretmeleri
gerekir. Söz konusu süre içinde devredilecek hisselere düşen oy haklarının kimlerce ve nasıl
kullanılacağı Kurul tarafından belirlenir.
Faaliyet izni
MADDE 7 – (1) 4 üncü madde çerçevesinde kuruluş izni alan şirketin, Kuruldan ayrıca
faaliyet izni alması şarttır. Kurul tarafından verilen faaliyet izinleri Resmî Gazete’de
yayımlanır.
(2) Kuruluş izninin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması, kuruluş iznini takip eden
altı ay içinde faaliyet izni almak üzere başvuruda bulunulmaması, kuruluş izninden
vazgeçildiğinin beyan edilmesi, iznin verilmesinde aranan şartların faaliyete geçilinceye kadar
kaybedilmesi, faaliyet izni alınamamış olması hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi
durumunda şirketin kuruluş izinleri Kurulca iptal edilir.
(3) Kuruluş izni almış olan şirketin faaliyete geçebilmesi için;
a) Sermayesinin nakit olarak ödenmiş ve planlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek
düzeyde olması,
b) Kurucuları tarafından 5 inci maddede belirtilen asgari sermayenin yüzde beşi
tutarındaki sisteme giriş payının genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Maliye Bakanlığına
bağlı muhasebe birimlerine yatırıldığına dair belgenin ibraz edilmesi,
c) Uygun hizmet birimleri ile iç kontrol, muhasebe, bilgi işlem ve raporlama
sistemlerinin kurulmuş, bu birimler için yeterli personel kadrosunun oluşturulmuş ve
personelin buna uygun görev tanımları ile yetki ve sorumluluklarının belirlenmiş olması,
ç) Yöneticilerinin, bu Kanunda belirtilen nitelikleri haiz olması,
gerekir.
(4) Bütün ortakları Türkiye’de kurulu finansal kiralama şirketi olmak kaydıyla, kuruluş
ve faaliyet izni almaksızın sadece bir gemi kiralamak üzere finansal kiralama şirketi
kurulabilir. Bu nitelikte kurulacak şirketler bu Kanunun sözleşmelere ilişkin hükümleri
dışındaki maddelerine tabi değildir.
(5) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Şubeler
MADDE 8 – (1) Şirketin yurt içinde veya yurt dışında şube açması izne tabidir. Şirket
her ne ad altında olursa olsun şube dışında teşkilatlanmaya gidemez ve acentelik veremez.
(2) Şubelerin nitelikleri ile izne ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Şirketin yapamayacağı iş ve işlemler
MADDE 9 – (1) Şirket;
a) Ana faaliyet konuları dışında faaliyette bulunamaz.
b) Müşterileri ile yapacağı sözleşmeler çerçevesinde ve yaptığı işlemin bir parçası
olarak müşterilerine ilave finansman sağlamak amacıyla toplamı ödenmiş sermayesinin yüzde
birini geçmeyecek şekilde kullandırılan nakdi krediler hariç olmak üzere nakdi kredi
kullandıramaz. Bu oranı sıfıra kadar azaltmaya veya ödenmiş sermayenin yüzde beşine kadar
artırmaya ya da şirket bazında farklılaştırmaya Kurul yetkilidir.
c) Ana faaliyet konusu işlemler ile sınırlı olmak kaydıyla verilen garanti ve kefaletler ile
sermayesinde yüzde on ve daha fazla paya sahip veya kontrolünü elinde bulunduran kişiler ile
sermayesinin yüzde on ve daha fazlasına sahip olduğu veya kontrolünü elinde bulundurduğu
ortaklıklara, toplamı ödenmiş sermayesinin yüzde yirmisini geçmeyecek şekilde verilen
garanti ve kefaletler hariç olmak üzere garanti, kefalet ve teminat mektubu veremez. Bu oranı
yüzde beşe kadar azaltmaya veya yüzde yirmi beşe kadar artırmaya ya da şirket bazında
farklılaştırmaya Kurul yetkilidir.
ç) 2499 sayılı Kanuna göre menkul kıymet ihracı, uluslararası piyasalardan ödünç para
alınması, genel esaslar dâhilinde ortak ve ortaklıklarından, bankalardan, para piyasalarından
ve organize piyasalardan fon sağlanması dışında mevduat veya her ne ad altında olursa olsun
bir ivaz karşılığı para toplayamaz.
(2) Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo
senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik
edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen
mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.
Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı
fatura tutarını aşamaz.
(3) Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo
senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle
kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı
ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun
zararına hareket etmiş olsun.
(4) Sigortacılık mevzuatına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, finansal kiralama
şirketleri finansal kiralama veya faaliyet kiralaması işlemlerine konu edilen mallara, bu
işlemler kapsamında alınan teminatlara ve söz konusu malı kiralayan kişilere; finansman
şirketleri ise alımı kredilendirilen mallara veya hizmetlere, kredilerin teminatlarına ve
kredilendirilen malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişilere, kredi borcunun geri
ödenmesi ve benzeri tüm kredi unsurlarını koruma altına alacak her çeşit sigortayı kapsayacak
şekilde iştigal konusuna giren işlere ilişkin sigorta sözleşmelerinin yapılmasına aracılık
dışında sigortacılık işlemleriyle iştigal edemezler.
İKİNCİ BÖLÜM
Ana Sözleşmeye İlişkin Hükümler
Ana sözleşme değişiklikleri
MADDE 10 – (1) Şirket ana sözleşmelerinde yapılacak değişiklikler öncesinde Kuruma
bilgi verilir. Kurum, ana sözleşme değişiklikleri ile ilgili olarak on beş iş günü içinde olumsuz
görüş bildirmediği takdirde, bu değişiklikler şirketlerin genel kurul gündemine alınır ve
sonucundan Kuruma bilgi verilir.
(2) Şirket ana sözleşmeleri güncel olarak şirket internet sayfasında yayınlanır. Ana
sözleşmelerin güncelleştirilmesi, değişikliklerin gerçekleştiği tarihten itibaren on iş günü
içinde yapılmak zorundadır.
(3) Şirketin adres değişikliklerini değişiklik tarihinden itibaren on beş iş günü içinde
Kuruma bildirmesi zorunludur.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Pay edinim ve devirleri
MADDE 11 – (1) Bir kişinin, şirket sermayesinin yüzde onunu veya daha fazlasını
temsil eden payları edinmesi veya şirket kontrolünün el değiştirmesi sonucunu doğuran pay
devirleri Kurulun iznine tabidir.
(2) Yönetim kuruluna üye belirleme imtiyazı veren payların tesisi, devri veya yeni
imtiyazlı pay ihracı birinci fıkradaki oransal sınıra bakılmaksızın Kurulun iznine tabidir.
(3) Şirket sermayesinde yüzde on ve üzeri paya sahip olan tüzel kişilerin kontrolünün el
değiştirmesi sonucunu doğuran pay devirleri Kurulun iznine tabidir.
(4) İzne tabi pay devirlerinde pay devralacakların kurucularda aranan nitelikleri
taşımaları şarttır.
(5) İzne tabi olup, izin alınmadan yapılan pay devirleri ile ortak sayısının beşin altına
düşmesine yol açan pay devirleri pay defterine kaydolunamaz. Bu hükme aykırı olarak pay
defterine yapılan kayıtlar hükümsüzdür.
(6) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Birleşme, Devir, Bölünme ve Tasfiye
Birleşme, devir, bölünme ve tasfiye
MADDE 12 – (1) Şirketin birleşme, devir ve bölünmesi Kuruldan izin alınmak kaydıyla
genel hükümlere tabidir. İznin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
(2) Kurulun uygun görüşü alınmak kaydıyla şirketin faaliyetlerine son vermesi ve
tasfiyesi hâlinde genel hükümler uygulanır. Şirketin tasfiye süreci gerekli görülmesi hâlinde
Kurumca denetlenebilir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Kurumsal Yönetim
BİRİNCİ BÖLÜM
Yöneticiler
Yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcıları
MADDE 13 – (1) Kurumsal yönetime ilişkin yapılar, süreçler ve bunlara ilişkin ilkeler
Birliğin de görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir.
(2) Şirketin yönetim kurulu, genel müdür dâhil üç kişiden az olamaz. Genel müdür,
bulunmadığı hâllerde vekili, yönetim kurulunun doğal üyesidir. Yönetim kurulu üyeleri ile
genel müdür ve genel müdür yardımcılarının, 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve
(ç) bentlerinde yer alan şartları taşımaları zorunludur. Bu Kanunda genel müdür için aranan
mesleki tecrübe şartı yönetim kurulu üyelerinin yarısından bir fazlası için de aranır.
(3) Şirket genel müdürünün en az yedi yıl, genel müdür yardımcısının ise en az beş yıl
olmak üzere işletmecilik veya finans alanında mesleki deneyime sahip olmaları ve ayrıca
lisans düzeyinde öğrenim görmüş olmaları şarttır.
(4) Başka unvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür
yardımcısına denk veya daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de bu Kanunun
genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlerine tabidir.
(5) Yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcılarının atanmaları ve
seçilmelerine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Finansal Raporlama
İç sistem, muhasebe, raporlama ve bağımsız denetim
MADDE 14 – (1) Şirket; maruz kaldığı risklerin izlenmesi, kontrolünün sağlanması,
faaliyetlerinin yapısı ve kapsamıyla uyumlu ve değişen koşullara uygun bir şekilde yeterli ve
etkin bir sistem kurmak ve işletmekle yükümlüdür.
(2) Sistemin işleyişine ilişkin usul ve esasları belirlemeye, sisteminin yeterli ve etkin
olmadığı tespit edilen şirketler hakkında her türlü tedbiri almaya Kurul yetkilidir.
(3) Şirket; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tüm işlemlerini gerçek mahiyetlerine uygun surette
muhasebeleştirmek, finansal raporlarını bilgi edinme ihtiyacını karşılayabilecek biçim ve
içerikte, anlaşılır, güvenilir ve karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli,
zamanında ve doğru şekilde düzenlemek zorundadır.
(4) Şirket, şekil ve kapsamı Kurumca belirlenen mali tablolar ve istatistiki bilgileri
istenilen süre ve yöntemlerle Kuruma göndermek zorundadır.
(5) Şirketin bağımsız denetimi 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi,
Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılır. Düzenlenen bağımsız denetim raporları Kurulca
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Kuruma gönderilir.
Koruyucu düzenlemeler
MADDE 15 – (1) Kurul, maruz kalınan risklerin tespiti, tahlili, izlenmesi, ölçülmesi ve
değerlendirilmesi amacıyla şirketlerin faaliyetleri ile özkaynakları arasında sınırlamalar ve
standart oranlar belirlemek suretiyle gerekli düzenlemeleri yapmaya ve bunlar hakkında her
türlü tedbiri almaya yetkilidir. Şirket, yapılan düzenlemelere uymak, belirlenen sınırlamaları
ve standart oranları hesaplamak, tutturmak ve idame ettirmek ve bunlara ilişkin olarak Kurum
tarafından istenen tedbirleri belirlenen süreler içinde almak ve uygulamakla yükümlüdür.
(2) Bu Kanun uyarınca belirlenecek sınırlamalara ve standart oranlara ilişkin eşiklere
erişilmesi veya aşımların oluşması hâlinde, ilgili şirket durumu derhâl Kuruma bildirmek
zorundadır.
(3) Özkaynaklarda meydana gelebilecek düşüşler nedeniyle özkaynağın belirli bir oranı
ile ilişkilendirilen sınırlama ve oranlarda aşımların oluşması ve şartların gerektirmesi hâlinde,
bu aşımlar Kurumca belirlenen süre içinde giderilir. Aşımların giderilmesi için belirlenen süre
içinde bu Kanunun idari para cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Karşılıklar
MADDE 16 – (1) Şirket, işlemlerinden kaynaklanan alacaklarından doğmuş veya
doğması beklenen ancak, miktarı kesin olarak belli olmayan zararlarını karşılamak amacıyla
Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılık ayırmak zorundadır.
Denetim, gözetim ve bilgi verme
MADDE 17 – (1) Şirketin bu Kanun kapsamındaki gözetim ve denetimi Kurum
tarafından yapılır.
(2) Kurum; şirket, şirket ortakları, şirketin kontrol ettiği ortaklıklar ile bunların şubeleri
ve ilgili diğer gerçek ve tüzel kişilerden bu Kanun hükümleri ile ilgili görecekleri bütün
bilgileri gizli dahi olsa istemeye, bunların vergiyle ilgili kayıtları dâhil olmak üzere tüm
defter, kayıt ve belgelerini incelemeye yetkili olup, bilgi istenenler de istenilen bilgileri
vermekle, defter, kayıt ve belgeleri incelemeye hazır bulundurmakla, tüm bilgi işlem sistemini
denetim amaçlarına uygun olarak Kurumun yerinde denetim yapan meslek personeline
açmakla, verilerin güvenliğini sağlamakla ve muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü
defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikrofiş,
mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim
veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm sistem ve şifrelerini inceleme için
ibraz etmek ve işletmekle yükümlüdür.
(3) Kamu kurum ve kuruluşları, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır
sonuçlar doğuracak hâller ile meslek sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin
hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate
alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından bu Kanun kapsamında verilen görevler ile
sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda, sürekli veya
münferit olarak vermek zorundadır.
(4) Şirketin faaliyetlerinin yerinde denetimi, Kurumun yerinde denetim yapmaya yetkili
meslek personeli tarafından yapılır. Şirket, şirket ortakları, şirketin kontrol ettiği ortaklıklar ve
ilgili diğer gerçek ve tüzel kişiler Kurumun yerinde denetim yapmaya yetkili meslek personeli
tarafından istenecek her türlü bilgi ve belgeyi vermek, defter ve belgelerini ibraz etmek ve
incelemeye hazır tutmak zorundadır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Sözleşmelere İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Finansal Kiralama
Finansal kiralama sözleşmesi
MADDE 18 – (1) Finansal kiralama sözleşmesi; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi
üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği
veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı
sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir.
Sözleşmenin konusu
MADDE 19 – (1) Sözleşmeye taşınır ve taşınmaz mallar konu olabilir. Bilgisayar
yazılımlarının çoğaltılmış nüshaları hariç olmak üzere patent gibi fikrî ve sınai haklar bu
sözleşmeye konu olamaz.
(2) Bütünleyici parça veya eklenti niteliklerine bakılmaksızın asli niteliğini koruyan her
mal tek başına finansal kiralama sözleşmesinin konusu olabilir.
Finansal kiralama bedeli
MADDE 20 – (1) Finansal kiralama bedeli ve ödeme dönemleri taraflarca belirlenir.
Sözleşmede açıkça belirtilmek kaydıyla sözleşme konusu mal henüz imal edilmemiş veya
kiracıya teslim edilmemiş olsa dahi, sözleşme tarihinden başlamak üzere kira bedelleri tahsil
edilebilir. Sözleşmede aksi belirtilmediği takdirde, sözleşme konusu malın sözleşme
tarihinden itibaren iki yıl içinde kiracıya teslim edilmesi zorunludur.
Yurt dışından yapılacak finansal kiralamalar
MADDE 21 – (1) Yurt dışından yapılacak finansal kiralama sözleşmeleri Birlik
tarafından tescil edilir.
(2) Yurt dışından yapılacak finansal kiralamalara ilişkin usul ve esaslar Kurulun uygun
görüşü alınmak suretiyle Birlik tarafından belirlenir.
Sözleşmenin şekli ve tescili
MADDE 22 – (1) Sözleşme, yazılı şekilde yapılır. Taşınmaz mallara ilişkin sözleşmeler
taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün şerhler hanesine, kendilerine mahsus özel sicili
bulunan taşınır mallara dair sözleşmeler bu malların kayıtlı oldukları sicile tescil ve şerh
olunur ve kiralayan tarafından ayrıca Birliğe bildirilir.
(2) Özel bir sicile kayıtlı olmayan taşınır mallara ilişkin sözleşmeler Birlik tarafından
tutulacak özel sicile tescil edilir.
(3) Birlik tarafından tutulacak özel sicil herkese açıktır. Hiç kimse sicildeki bir kaydı
bilmediğini ileri süremez.
(4) Sözleşmelerin Birlik tarafından tutulacak özel sicile tesciline ilişkin usul ve esaslar
Kurulun uygun görüşü alınmak suretiyle Birlik tarafından belirlenir.
(5) Tescil veya şerhten sonra, üçüncü kişilerin finansal kiralama konusu mal üzerindeki
ayni hak iktisapları kiralayana karşı ileri sürülemez.
(6) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 940 ıncı maddesi
uygulamasında kiracı, geminin maliki gibi değerlendirilir.
(7) 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununun 49 uncu maddesi
uygulamasında kiracı, hava aracının maliki gibi değerlendirilir.
Finansal kiralama konusu malın satın alınması
MADDE 23 – (1) Finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Ancak
taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını
haiz olacağını kararlaştırabilir.
(2) Finansal kiralama konusu tescile tabi taşınır mala ilişkin kiracı adına satın alma
hakkının doğumundan itibaren otuz günlük süre içinde bu hakkın kiracı tarafından
kullanılmaması ve bu Kanunun 32 nci maddesi uyarınca malın kiralayana iade edilmemesi
durumunda, taraflar arasında yapılan sözleşmede bu hususta karara varılmış olması ve
kiracıya konu hakkında tebligat yapılmış veya adresinde bulunmadığından tebligatın
yapılamamış olması kaydıyla kiralayan tek taraflı olarak kiralananı kiracıya devir ile ilgili her
türlü işlemi yapabilir. Bu kapsamda mülkiyeti devir işlemi ile ilgili kiralayan tarafından
yapılan tek taraflı talepler ilgili sicil tarafından yerine getirilir.
Tarafların hak ve borçları
MADDE 24 – (1) Kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi
olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahiptir.
(2) Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre
itinayla kullanmak zorundadır.
(3) Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve
korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir.
(4) Kiralama konusu malın sigorta ettirilmesi zorunludur. Malın kimin tarafından
sigorta ettirileceği sözleşmede gösterilir. Sigorta primleri kiracı tarafından ödenir.
(5) Malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyaı sorumluluğu kiracıya aittir. Bu
sorumluluk ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır ve aşan kısım kiracı
tarafından karşılanmak zorundadır.
(6) Kiracının seçimi ve talebi üzerine üçüncü kişiden sağlanan malın ayıplı olmasından
kiralayan sorumlu tutulamaz. Aynı hüküm, malın bizzat kiracıdan sağlanması hâlinde de
uygulanır.
Malın kiracıya teslim edilmemesi
MADDE 25 – (1) Finansal kiralama konusu malın, kiralayanın malın imalatçısı veya
satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli ödemeyi zamanında yerine
getirmemesi veya kiralayanın kusur ve ihmalinden kaynaklanan diğer sebepler ile kiracıya
teslim edilmemesi hâlinde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 123, 125
ve 126 ncı madde hükümleri uygulanır.
Zilyedliğin ve kiracılık sıfatının devri
MADDE 26 – (1) Kiracı, kiracılık sıfatını veya sözleşmeden doğan hak veya
yükümlülüklerini, kiralayandan yazılı izin almak kaydıyla devredebilir. Bu devir nedeniyle
finansal kiralama sözleşmesinde yapılan kiracı değişikliği, ilgisine göre 21 inci veya 22 nci
madde çerçevesinde tescil edilir veya şerh olunur.
(2) Konut finansmanı kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde kiracı,
kiralayana bilgi vermek, diğer finansal kiralama işlemlerinde ise sözleşmede hüküm
bulunmak kaydıyla finansal kiralama konusu malın zilyetliğini bir başkasına devredebilir.
Mülkiyetin devri
MADDE 27 – (1) Sözleşmede aksi öngörülmemişse kiralayan, malın mülkiyetini bir
üçüncü kişiye devredemez. Sözleşmede bu yetkinin tanınması hâlinde, devir, ancak başka bir
kiralayana yapılabilir. Devralan, sözleşme hükümlerine uymak zorundadır. Devrin kiracıya
karşı geçerli olması onun haberdar edilmesine bağlıdır.
Kiracının iflası veya icra takibine uğraması
MADDE 28 – (1) Kiracının iflası hâlinde, iflas memuru, 2004 sayılı Kanunun 221 inci
maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre büro teşkilinden önce, finansal kiralama konusu
malların tefrikine karar verir. İflas memurunun bu kararına karşı yedi gün içinde itiraz
edilebilir.
(2) Kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması hâlinde, icra memuru, finansal kiralama
konusu malların takibin dışında tutulmasına karar verir. İcra memurunun kararına karşı yedi
gün içinde itiraz edilebilir.
(3) Bu itirazlar, icra mahkemesince en geç bir ay içinde karara bağlanır.
Kiralayanın iflası veya icra takibine uğraması
MADDE 29 – (1) Kiralayanın iflası hâlinde sözleşme, kararlaştırılan sürenin sonuna
kadar iflas masasına karşı geçerliliğini sürdürür.
(2) Kiralayan aleyhine icra yoluyla takip yapılması hâlinde finansal kiralama konusu
mallar sözleşme süresi içinde haczedilemez.
Sözleşmenin sona ermesi
MADDE 30 – (1) Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşme süresinin dolması,
kiracının iflası, ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi hâllerinde kendiliğinden sona erer.
(2) Kiracının tasfiye sürecine girmesi veya tasfiyeye girmeksizin finansal kiralama
konusu malın tahsis edildiği işletmesini tasfiye etmesi hâlinde kiracının talebi üzerine
sözleşmede aksine hüküm yoksa sözleşme, süresinden önce feshedilebilir.
(3) Sözleşmenin taraflarından her biri sürenin bitiminden en az üç ay önce bildirmek
kaydıyla, mevcut veya yeni şartlar ile sözleşmenin uzatılmasını talep edebilir. Sözleşmenin
uzatılması tarafların anlaşmasına bağlıdır.
Sözleşmenin ihlali
MADDE 31 – (1) Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen
kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi
feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış
ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden
üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla
yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir.
(2) Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık
nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda sözleşme
feshedilebilir.
(3) Kiracı ve kiralayan arasında finansal kiralama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda,
mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya
üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar
teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebilir. Şu kadar ki; sözleşmenin feshinin
haksız olduğuna karar verilmesi hâlinde kiralayan, kiracının zararını tazminle yükümlüdür.
Sözleşmenin sona ermesinin sonuçları
MADDE 32 – (1) Sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını
kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı finansal kiralama konusu malı derhâl geri
vermekle mükelleftir.
Sözleşmenin feshinin sonuçları
MADDE 33 – (1) Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci
fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür. İade edilen
malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış
bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı
toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödenir.
Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi
gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından
yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödenir. İade alınan malın
üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esaslar uygulanır.
(2) Sözleşme kiracı tarafından feshedilirse kiracı malı geri vermekle beraber uğradığı
zararın tazminini, kiralayandan talep edebilir.
(3) Sözleşmeden kaynaklanan borçlara karşılık teminat olarak alınan ipoteklerin paraya
çevrilmesinde 2004 sayılı Kanunun 150/ı maddesi hükümleri uygulanır.
(4) Kiracının bu Kanunda belirtilen süreler içinde borcunu ödememesinden dolayı
kiralayan tarafından noter aracılığıyla kiracıya gönderilen fesih ihtarnameleri hakkında 2004
sayılı Kanunun 68/b maddesi hükümleri uygulanır.
Uygulanmayacak hükümler
MADDE 34 – (1) Sözleşme hakkında 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni
Kanununun 764, 765, 766 ncı maddeleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısım
Birinci Bölüm Dördüncü Ayırımında yer alan “Kısmi Ödemeli Satışlar”a ilişkin hükümleri ile
İkinci Kısım Dördüncü Bölüm İkinci Ayırımında yer alan “Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları”na
ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Teşvik
MADDE 35 – (1) Yatırımların tamamının veya bir bölümünün finansal kiralama
yoluyla gerçekleştirilmesi hâlinde kiralayan, finansal kiralamaya konu olan iktisadi
kıymetlerle ilgili olarak bunların satın alınması hâlinde uygulanan teşviklerden yararlanır.
Finansal kiralama şirketinin teşvik belgesi ile ilgili sorumluluğu, kendisine devri gerçekleşen
kısmı ile sınırlıdır.
Gümrüğe dair hükümler
MADDE 36 – (1) Yabancı şirket ile kiracı arasında akdedilen sözleşmeye göre getirilen
mallara gümrük vergileri ve ek mali yükümlülükler bakımından aşağıdaki hükümler
uygulanır:
a) Satın alma hakkı bulunmayan bir sözleşmeye dayanarak veya bu hak bulunsa dahi
teşvik belgesinde gümrük muafiyetinden yararlanması öngörülmemiş malların Türkiye’ye
girişinde, gümrük mevzuatının süre kısıtlaması hariç, sözleşme süresine bağlı olarak
27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun geçici ithalat rejimine dair hükümleri
uygulanır. Sözleşme süresi sonunda kesin ithalatın yapılmaması ve finansal kiralama konusu
malların kiralayana iade edilmek üzere yurt dışına çıkarılmak istenmesi hâlinde daha önce
alınan teminat 4458 sayılı Kanun hükümlerine göre çözülür.
b) Sözleşme süresi sonunda finansal kiralama konusu malların kesin ithalatının
yapılması hâlinde gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihteki cari kur ve 4458 sayılı
Kanunun eşyanın gümrük kıymetine ilişkin hükümlerine göre belirlenecek kıymet üzerinden
hesaplanacak gümrük vergileri ve ek mali yükümlülükler tahakkuk ve tahsil olunur.
İstisnalar ve vergi nispetinin tespiti
MADDE 37 – (1) Finansal kiralama sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin devrine ve
tadiline ilişkin kâğıtlar ile bunların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden,
bu kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemler harçtan müstesnadır.
(2) Satıp geri kiralama yöntemi ile yapılan kiralama sözleşmeleri kapsamında kiralanan
taşınmazların sözleşme süresi sonunda kiracı adına tapuya tescili tapu harcından müstesnadır.
İKİNCİ BÖLÜM
Faktoring ve Finansman
Faktoring sözleşmesi
MADDE 38 – (1) Faktoring sözleşmesi; mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile
tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen
mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoring şirketinin
müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman
veya faktoring garantisi fonksiyonlarından herhangi birini ya da tümünü içeren sözleşmedir.
(2) Faktoring sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur.
Finansman sözleşmesi
MADDE 39 – (1) Finansman sözleşmesi, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya
hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya
temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören
sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine
yapılır.
(2) Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden
satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları zorunludur.
(3) Finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur.
BEŞİNCİ KISIM
Birlik
BİRİNCİ BÖLÜM
Birlik
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği
MADDE 40 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde tüzel
kişiliği haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Finansal Kiralama, Faktoring
ve Finansman Şirketleri Birliği kurulur.
(2) Şirketler faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde Birliğe üye olmak
zorundadır.
Birliğin görev ve yetkileri
MADDE 41 – (1) Birlik;
a) Mesleğin gelişmesini temin etmek, üyelerin birlik ve dayanışmasını artırmak, eğitim,
tanıtım ve araştırma faaliyetlerinde bulunmakla,
b) Meslek ilkelerini belirlemek suretiyle üyelerin birlik ve mesleğin gerektirdiği disiplin
içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını sağlamakla,
c) Üyelerinin uyacakları meslek ilkeleri ve standartlarını belirlemekle,
ç) İlgili mevzuat uyarınca alınan kararlar ile Kurumca alınması istenilen tedbirleri
üyelerine duyurmakla,
d) Üyeleri arasında haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli her türlü tedbiri almak ve
uygulamakla,
e) Üyelerin ilan ve reklamlarında uyacakları esas ve şartları tür, şekil, nitelik ve miktarı
itibarıyla tespit etmekle,
f) Üyelerinin ortak menfaatlerini ilgilendiren konularda yönetim kurulu kararına
istinaden dava açmakla,
g) Üyeleri arasında ortak projelere ilişkin iş birliğini temin etmekle,
ğ) Bu Kanunda sayılan diğer görevleri yerine getirmekle,
görevli ve yetkilidir.
Organlar ve statü
MADDE 42 – (1) Birlik organ seçimleri bu Kanunda öngörülen esaslar çerçevesinde
gizli oyla ve yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. Seçim yapılacak genel kurul
toplantısından en az on beş gün önce seçimlere katılacak üyeleri ve temsilcilerini belirleyen
liste, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak
ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak Yüksek Seçim
Kurulunca belirlenecek seçim kurulu başkanı hâkime tevdi edilir. Hâkim gerekli incelemeyi
yaparak listeyi ve diğer hususları onaylar; bir sandık kurulu başkanı ve iki sandık kurulu üyesi
ile bunlar için birer yedek üye atar. Oy verme işlemi gizli oy, açık sayım ilkelerine göre
yapılır. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu
başkanı ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde
seçimlere yapılacak her türlü itiraz hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara
bağlanır.
(2) Birliğin statüsünde yapılacak değişiklikler Birliğin görüşünü alarak Kurumun
yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulur. Üyeler, Birliğin
statüsüne ve Birlik tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak zorundadır. Birlik giderleri,
statü gereğince tespit olunan oy sayısına göre üyelere dağıtılır. Üyeler, kendilerine düşen
masraf paylarını statüde belirtilen süre içinde yatırmak zorundadır. Masraf iştirak payları
belirlenen süre içinde ödenmediği takdirde Birlik tarafından icra yoluyla tahsil olunur. Masraf
iştirak paylarının ödenmesine dair kararlar 2004 sayılı Kanunun 68 inci maddesinde yazılı
resmî belge niteliğindedir.
(3) Birliğin aldığı genel ya da özel nitelikteki karar ve tedbirlere zamanında ve tam
olarak uymayan üyelerine Birlik yönetim kurulunca bin Türk Lirasından on bin Türk Lirasına
kadar idari para cezası verilir.
Merkezî fatura kaydı
MADDE 43 – (1) Faktoring şirketleri ile bankalar, fatura bilgileri de dâhil olmak üzere
devir aldıkları alacaklarla ilgili bilgileri Risk Merkezi nezdinde veya Birliğin uygun göreceği
bir şekilde toplulaştırırlar. Bilgilerin paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Birlik tarafından
belirlenir.
ALTINCI KISIM
Cezai Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
İdari Para Cezaları
İdari para cezaları
MADDE 44 – (1) Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle şirketlere bu
Kanunun;
a) 8 inci maddesine aykırılık hâlinde üç bin Türk Lirasından on bin Türk Lirasına kadar,
b) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) veya (c) bendine aykırılık hâlinde, on bin
Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın on katına kadar,
c) 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aykırı işlem yapılması hâlinde on bin Türk
Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan işlem tutarının beş katına kadar,
ç) 11 inci maddesinin ikinci veya beşinci fıkrasına aykırılık hâlinde bin Türk Lirasından
üç bin Türk Lirasına kadar,
d) 13 üncü maddesine aykırı şekilde atama yapılması hâlinde iki bin Türk Lirasından
sekiz bin Türk Lirasına kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren on iş günü içinde
aykırılığın giderilmemesi hâlinde, bu sürenin bitiminden itibaren geçen her gün için verilmiş
olan cezanın yüzde onu tutarında,
e) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aykırılık hâlinde, iki bin Türk Lirasından beş bin
Türk Lirasına kadar,
f) 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olarak şirketin mali büyüklüklerini
önemli ölçüde etkileyen veya önemli ölçüde etkilememekle birlikte süreklilik arz eden
uygulamalar yapılması hâlinde iki bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar,
g) 14 üncü maddesinin dördüncü veya beşinci fıkrasına aykırılık hâlinde, iki bin Türk
Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar,
ğ) 15 inci maddesine istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlamalara aykırılık
hâlinde, on bin Türk Lirasından az olmamak üzere, aykırılık oluşturan tutarın yüzde birine
kadar,
h) 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen bildirimin yapılmaması hâlinde, bin
Türk Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar,
ı) 16 ncı maddesine göre ayrılması gereken karşılıkların tesis edilmemesi hâlinde, bin
Türk Lirasından az olmamak üzere, ayrılması gereken karşılık tutarının binde ikisine kadar;
üç aydan az olmamak üzere Kurumca verilecek süre içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde
ise, tesis edilmeyen karşılık tutarının yüzde üçü oranında,
i) 17 nci maddesinin ikinci veya dördüncü fıkrasına aykırılık hâlinde, iki bin Türk
Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar,
j) 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına, 22 nci maddesinin birinci veya ikinci fıkrasına,
38 inci maddesinin ikinci fıkrasına ve 39 uncu maddesinin ikinci veya üçüncü fıkrasına
aykırılık hâlinde, bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar,
idari para cezası uygulanır.
(2) Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle ilgili gerçek ve tüzel kişilere, bu
Kanunun;
a) 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına aykırılık hâlinde beş bin Türk Lirasından on beş
bin Türk Lirasına kadar,
b) 11 inci maddesinin birinci, ikinci veya üçüncü fıkrasına aykırılık hâlinde bin Türk
Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar,
c) 17 nci maddesinin ikinci veya dördüncü fıkrasına aykırılık hâlinde iki bin Türk
Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar,
idari para cezası uygulanır.
(3) Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle ilgili gerçek ve tüzel kişilere, ilgili
maddelerine göre Kurul ve Kurum tarafından bu Kanuna dayanılarak alınan kararlara,
çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere ve yapılan diğer düzenlemeler ile Kurum tarafından verilen
talimatlara uyulmaması hâlinde, beş bin Türk Lirasından on bin Türk Lirasına kadar idari para
cezası uygulanır.
Savunma hakkı ve kapatma kararı
MADDE 45 – (1) İdari para cezalarının uygulanıp uygulanmayacağına ilgilinin
savunması alındıktan sonra karar verilir. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde savunma verilmemesi hâlinde savunma hakkından feragat edildiği kabul
edilir.
(2) Bu Kanunun 8 inci maddesi hükümlerine aykırı olarak yurt içinde açılan şubeler
hakkında, 44 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanmakla birlikte,
bunlar Kurumun talebi üzerine valiliklerce geçici veya sürekli kapatılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Suçlar
İzinsiz faaliyette bulunmak
MADDE 46 – (1) Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın finansal
kiralama, faktoring ve finansman faaliyetlerinde bulunan kişiler, iki yıldan beş yıla kadar
hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun yararına olarak
işlendiği tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ayrıca, bu
suçun bir iş yeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu iş yerlerinin bir aydan bir yıla kadar,
tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
(2) Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü
belge, ilan ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda şirket gibi faaliyet
gösterdikleri izlenimini uyandıracak söz ve deyimleri kullanan kişiler, üç aydan bir yıla kadar
hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu iş yerlerinin bir aydan
bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
(3) Birinci ve ikinci fıkralara aykırılık hâlinde Cumhuriyet başsavcılığının talebi
üzerine, sulh ceza hâkimince, dava açılması hâlinde davaya bakan mahkemece iş yerlerinin
faaliyetleri ve reklamları geçici olarak durdurulur, ilanları toplatılır. Bu tedbirler, hâkim
kararıyla kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır.
Yetkili merciler ile denetim görevlilerince istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve
görevlerini yapmalarını engellemek
MADDE 47 – (1) Bu Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin
istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş yüz günden
bin beş yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu Kanunla yetkilendirilen denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel
olan kişiler iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
MADDE 48 – (1) Şirketin bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve
mahkemelere verdiği veya yayımladığı belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı,
bunları ve bunların düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir
yıldan üç yıla kadar hapis ve bin beş yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile
cezalandırılır.
Kurumun bildirim yükümlülüğü
MADDE 49 – (1) Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin Kurum tarafından herhangi bir
suç unsurunun tespit edilmesi hâlinde Cumhuriyet başsavcılığına bildirimde bulunulur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Faaliyet İzninin İptali
Faaliyet izninin iptali
MADDE 50 – (1) Bir şirketin faaliyet izni;
a) Faaliyet izninin alınmasını müteakip bir yıl içinde faaliyete geçilmemesi,
b) Faaliyet izninin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde Birliğe üye olunmaması ve bu
yükümlülüğün Kurum tarafından yapılan uyarıdan itibaren bir hafta içinde yerine
getirilmemesi,
c) Adres değişikliğinin süresi içinde Kuruma bildirilmemesi ve yapılan yasal tebligata
rağmen adresinde bulunulmaması,
ç) Faaliyetlere kesintisiz bir yıl süre ile ara verilmesi,
d) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) veya (ç) bentlerinde yasaklanan faaliyetlerde
bulunulması,
e) Faaliyete son verilmesi,
hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, Kurulun en az beş üyesinin aynı
yöndeki oyuyla alınan kararla iptal edilir.
(2) Faaliyet izninin iptaline ilişkin karar ilgili şirkete bildirilir ve Resmî Gazete’de
yayımlanır. İptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanması ilgililere yapılacak tebligat
hükmündedir.
(3) Faaliyet izni iptal edilen şirketin, faaliyetlerini derhâl durdurması ve iptal tarihinden
itibaren üç ay içinde genel kurulunu toplayarak, şirket konusu ve unvanını değiştirmek veya
tasfiye işlemlerini başlatmak üzere karar alması zorunludur.
YEDİNCİ KISIM
Son Hükümler
Değiştirilen hükümler
MADDE 51 – (1) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun Tapu ve Kadastro
işlemlerinden alınacak harçlar başlıklı (4) sayılı tarifesinin “I-Tapu işlemleri” bölümünün
yirminci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“g) Satıp geri kiralama yöntemi ile gerçekleştirilen kiralama sözleşmeleri kapsamında
kiracı tarafından sözleşme süresi sonunda geri alınmak kaydıyla kiralanan taşınmazların
kiralayana satışı sırasında devredenden (Taşınmazın herhangi bir şekilde kiracı tarafından geri
alınmamasının tespiti durumunda ilgililerden (a) bendindeki oran ile bu bentteki oran
arasındaki farka tekabül eden harç tutarı 213 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme faizi ile
birlikte alınır.) Binde 3,96”
(2) Bakanlar Kurulu, Türkiye’de kurulu finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketleri ve şubelerin ödünç para verme işlemlerinde uygulayacakları azami faiz oranlarını ve
diğer menfaatlerinin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen
veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasına devredebilir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 52 – (1) 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ile
30/9/1983 tarihli ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Diğer kanunlarda, 3226 sayılı Kanun ile 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye
yapılan atıflar, bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Mevcut düzenlemelerin uygulanması
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanuna göre çıkarılacak düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar, kaldırılan hükümlere dayanılarak çıkarılan düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunda öngörülen düzenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe konulur.
İntibak süresi
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren şirketler durumlarını,
5 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendine üç yıl içinde, 8 inci maddenin birinci ve 13 üncü
maddenin ikinci fıkralarına altı ay içinde intibak ettirmek zorundadır. Mücbir sebeplerin
bulunması ve Kurulca uygun görülmesi hâlinde bu süreler bir yılı geçmemek üzere
uzatılabilir.
(2) 30/4/2012 tarihinden önce Kuruma kuruluş veya faaliyet izni için başvuranlar
hakkında birinci fıkra hükümleri uygulanır.
Birlik ile ilgili yükümlülükler
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Birlik organlarının, Birlik organlarında şirketlerin temsilinin,
Birliğin çalışma esaslarının ve faaliyetlerinin kapsamının yer aldığı, Finansal Kiralama
Derneği, Faktoring Derneği ve Tüketici Finansmanı Şirketleri Derneği tarafından Kurulun
uygun görüşü alınarak hazırlanacak statü, Kurumun yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu
kararıyla yürürlüğe konulur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyette bulunan şirketler Birliğin
faaliyete geçtiği tarihi izleyen bir ay içinde Birliğe üye olmak zorundadır.
(3) Bu Kanun hükümleri uyarınca Birlik tarafından tutulan özel sicile tescil edilecek
sözleşmelerin tescilinde 22 nci madde uyarınca tescile ilişkin usul ve esaslar belirlenene kadar
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun tescile ilişkin hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur.
(4) Birlik kuruluncaya kadar 21 inci madde uyarınca yapılacak finansal kiralama
sözleşmelerinin tescilinde bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun ilgili
hükmünün uygulanmasına devam olunur.
(5) Bu Kanunun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen işlemler, Birliğin
kuruluş tarihini izleyen bir yıl içinde yerine getirilir.
Düzenlenmiş olan finansal kiralama sözleşmeleri
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen
finansal kiralama sözleşmeleri için bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun
süreye ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
İkrazatçılarla ilgili hükümler
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden aldıkları yetkiye
istinaden ikrazatçılık faaliyetinde bulunanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
altı ay içinde bu Kanunda sayılı faaliyetlerden birini yürütmek amacıyla Kuruma başvuruda
bulunabilirler. Bu süre içinde mevcut sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarının tahsiline
yönelik işlemler dışında yeni bir ikrazatçılık faaliyetinde bulunamazlar. Kuruma başvuruda
bulunan ikrazatçılar Kuruldan gerekli izinleri almak suretiyle faaliyetlerine faktoring, finansal
kiralama veya finansman şirketi olarak devam edebilirler. Kurulacak bu şirketler bu Kanunun
5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan sermaye yükümlülüğünü üç yıl
içinde yerine getirmek zorundadır. Kuruma başvuruda bulunmayan veya başvurduğu halde
Kuruldan gerekli izinleri alamayanların ikrazatçılık faaliyet izinleri başka bir işleme gerek
kalmaksızın kendiliğinden sona erer.
Yürürlük
MADDE 53 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 54 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
12/12/2012
[R.G.13.Aralık 2012 – 28496]
—— • ——
BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2012/3947
Ekli “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik
Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Başbakan Yardımcılığının 6/11/2012 tarihli
ve 17608 sayılı yazısı üzerine, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci maddesine
göre, Bakanlar Kurulu’nca 12/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ
A. BABACAN
B. ATALAY
B. ARINÇ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V.
S. ERGİN
F. ŞAHİN
E. BAĞIŞ
F. ŞAHİN
Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi
Teknoloji Bakanı V.
ve
M. ŞİMŞEK
E. BAYRAKTAR
C. YILMAZ
M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı V. Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri
Bakanı
Ekonomi Bakanı
V.
T. YILDIZ
S. KILIÇ
M. M. EKER
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Gençlik ve Spor Bakanı
Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı
ve
M. Z. ÇAĞLAYAN
İçişleri Bakanı V.
H. YAZICI
Gıda,
Tarım
C. YILMAZ
S. KILIÇ
M. ŞİMŞEK
Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı V. Maliye Bakanı
Ö. DİNÇER
İ. YILMAZ
V. EROĞLU
Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı
R. AKDAĞ
E. BAYRAKTAR
Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı V.
TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR
MADDE 1 – 7/8/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
konulan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 nci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“g) Ticari veya mesleki amaç taşıyan finansal kiralamaya ilişkin bedeller döviz
üzerinden ya da dövize endeksli olarak belirlenebilir.”
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan
yürütür.
Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
11/8/1989
20249
Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı
Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
25/2/1990
20444
20/6/1991
20907
21/3/1993
21531
21/12/1994
22148
10/6/1997
23015
31/12/1998
23570 (Mükerrer)
19/8/1999
23791
28/8/2001
24507
2/7/2003
25156
27/8/2004
25566
31/12/2004
25687
28/3/2006
26122
30/12/2006
26392
8/2/2008
26781
10/3/2009
27165
16/6/2009
27260
17/11/2011
28115
6/5/2012
28244
[R.G.13.Aralık 2012 – 28496]
—— • ——
CEZANIN KALDIRILMASI KARARI
Cumhurbaşkanlığından:
Karar Sayısı : 2012/84
Göle Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2008 tarihli ve E: 2007/133, K: 2008/102 sayılı
kararıyla, diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin müdahale yapma suçundan 2 yıl 6
ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen ve cezası kesinleşen, Erzurum İli, Olur
İlçesi, Ormanağzı Mahallesi/Köyü, Cilt No: 30, Hane No: 149, Birey Sıra No: 25’te nüfusa
kayıtlı, Afrail ve Sultan’dan olma, 10/3/1951 doğumlu, 14990084094 T.C. kimlik numaralı
Yaşar
ALTINSOY’un
cezası,
Adalet
Bakanlığının
3/12/2012
tarihli
ve
B.03.0.CİG.0.00.00.07-102-1016-2011/3426/67034 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı
geçenin sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî
Tıp İhtisas Kurulunun 26/9/2012 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.0212/80372/10637-10540 sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü
maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca kaldırılmıştır.
12/12/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
[R.G.13.Aralık 2012 – 28496]
—— • ——
DANIŞTAY ÜYELİĞİNE SEÇME KARARI
Cumhurbaşkanlığından:
Karar Sayısı : 2012/83
Danıştay Üyeliğine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 155 inci ve 2575 sayılı
Danıştay Kanununun 8 ve 9 uncu maddeleri gereğince, Merkez Valisi Mevlüt BİLİCİ
seçilmiştir.
12/12/2012
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
[R.G.13.Aralık 2012 – 28496]
—— • ——
YÖNETMELİKLER
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından:
KORUYUCU AİLE YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, korunmaya muhtaç çocukların korunmalarını
gerektiren süre içerisinde aile ortamında yetiştirilmesine yönelik koruyucu aile hizmetlerinin
uygulama esaslarını, Bakanlık ile koruyucu ailenin yetki ve sorumluluklarını belirlemek,
hizmetin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, çocuğun durumuna en uygun koruyucu aile seçimini,
koruyucu ailenin eğitimini, sorumluluklarını, idare ile olan ilişkilerini, hizmetin işleyişini,
koruyucu aileye talep halinde bu hizmetin karşılığı olarak yapılacak ödemeler ve izlemeye
ilişkin esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler
Kanununun 22 nci ve 23 üncü maddeleri ile 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2
nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç),
(d) ve (ı) bentleri, 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 28 inci ve geçici 6 ncı
maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli: Veli ya da vasi dışında kalan kan
bağı bulunan akrabalar ya da çocuğun iletişim içinde olduğu veya tanıdığı bakıcı, komşu gibi
yakın çevresinde olan, tercih etmeleri halinde en az temel ana, baba eğitimleri kapsamında
eğitim almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı,
b) Aylık bakım ödemesi: Koruyucu aile hizmeti verildiği müddetçe koruyucu aile
yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara,
çocukların kişisel gelişimleri için gerekli olan harçlıklarına karşılık olmak üzere talepte
bulunan koruyucu ailelere ödenen miktarı,
c) Bakan: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanını,
ç) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını,
d) Çocuk: Sosyal Hizmetler Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,
22 nci maddesi ve 24 üncü maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi ve 9 uncu maddesi çerçevesinde, hakkında yetkili ve görevli mahkemece verilen
korunma kararı, acil korunma kararı ya da bakım tedbiri alınan çocuklar ile hakkında mahallin
mülki amiri tarafından acil korunma kararı alınan veya bakım onayı verilen çocuğu,
e) Geçici Koruyucu Aile Modeli: Acil koruma gereken ya da hakkında hizmet planı
oluşturulmamış ve kuruluş bakımına yerleştirilmemiş ya da kendisi için planlanan hizmet
modelinden çeşitli nedenlerle henüz yararlandırılamamış çocuklar için, temel ana, baba
eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci ve İkinci Kademe Eğitimini almış profesyonel kişi ve
ailelerin sağladığı birkaç gün ile en fazla bir ay arasında değişen bakımı,
f) Geçici Koruyucu Aile Ödemesi: Geçici Koruyucu Aileler yanına yerleştirilen
çocukların bakımlarının gerçekleştirilmesi amacıyla ailelerin hizmetine karşılık yapılan aylık
ödemeyi,
g) Genel Müdürlük: Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünü,
ğ) İl veya İlçe Müdürlüğü: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il veya ilçe
müdürlüğünü,
h) Koruyucu Aile: Bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usuller çerçevesinde korunmayı
gerektiren duruma göre belirlenen sürede, il veya ilçe müdürlükleri denetiminde, ödeme
karşılığı ya da karşılıksız olarak çocuğun bakımını ve yetiştirilmesini üstlenen, aile ortamında
yaşamını sağlayan, tercihen (j), (k), (s) bentlerinde tanımlanan eğitimlerden en az birini almış
ve (a), (e), (r), (ş) bentlerinde tanımlanan modeller kapsamındaki aileyi veya kişiyi,
ı) Koruyucu Aile Belgesi: Başvuranların koruyucu aile olması yönünde karar verilmesi
halinde düzenlenen ve hizmetin devam etmesinin uygun bulunduğu her yıl için yenilenen il
veya ilçe müdürü imzalı belgeyi,
i) Koruyucu Aile Birimi: Koruyucu aile hizmetlerinin daha etkin ve verimli
yürütülebilmesi için yeteri kadar sosyal çalışma görevlisi ile birim yöneticisinden oluşan ve il
veya ilçe müdürlükleri bünyesinde kurulan birimi,
j) Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimi: Korunmaya muhtaç çocuğun öz ailesi
dışında bir başka aile yanında yetiştirilmesine ilişkin olarak verilen eğitimi,
k) Koruyucu Aile İkinci Kademe Eğitimi: Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan korunmaya
muhtaç çocuğa hizmet vermek üzere koruyucu aile temel eğitimini almış kişilere verilen
uzmanlık eğitimini,
l) Komisyon: Mahalli mülki amirin onayı ile illerde il müdürü veya görevlendirilen il
müdür yardımcısı başkanlığında, ilçelerde ise ilçe müdürü başkanlığında biri vakadan sorumlu
en az dört sosyal çalışma görevlisinden, sayının yetersiz olması halinde iki sosyal çalışma
görevlisinden oluşturulan koruyucu aile komisyonunu,
m) Koruyucu Aile Sözleşmesi: İl veya ilçe müdürlükleri ile koruyucu aile arasında
imzalanan ve koruyucu ailenin yükümlülüklerini kapsayan mahalli mülki amir onaylı belgeyi,
n) Kuruluş: Çocuk Evleri, Sevgi Evleri, Çocuk ve Gençlik Merkezleri, Çocuk Yuvaları,
Yetiştirme Yurtları, Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri ile Bakım ve Sosyal
Rehabilitasyon Merkezlerini,
o) Sosyal Çalışma Görevlisi: Sosyal çalışmacı, psikolog, sosyolog, çocuk gelişimcisi,
psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmeni, özel eğitim öğretmenini,
ö) Sosyal İnceleme: Koruyucu aile hizmet sürecinin her aşamasında çocuk, kişi veya
ailelerin psikolojik, sosyal ve ekonomik durumlarını belirlemek amacıyla sosyal hizmet
müdahalelerine ilişkin önerileri içeren değerlendirme ve karar verme sürecini,
p) Özel Zorlukları veya İhtiyaçları Bulunan Çocuk: Suça sürüklenen veya suçun
mağduru olup davranış bozuklukları sergileyen ve özel ilgi, destek ve bakım gerektiren ve
mahkeme kararı ile koruma ve bakım altına alınan çocuğu,
r) Süreli Koruyucu Aile Modeli: Öz ailesi yanına kısa sürede döndürülme imkânı
bulunmayan ya da kalıcı olarak aile yanına yerleştirilemeyen çocuklara, tercihen temel anababa eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimini almış kişi ve ailelerin sağladığı
bakımı,
s) Temel Aile Eğitimi: Çocuğun desteklenmesi amacıyla çocuk gelişimi, ihtiyaçları ve
etkili ebeveynlik yapılması kapsamında temel ana, baba eğitimini de içeren genel ebeveynlik
becerilerinin kazanıldığı eğitimi,
ş) Uzmanlaşmış Koruyucu Aile Modeli: Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan çocuklara
yardımcı olabilecek lisans eğitimine sahip olan veya eşlerden biri en az ilköğretim düzeyinde
olmak üzere temel ana, baba eğitimleri, Koruyucu Aile Birinci ve İkinci Kademe Eğitimlerini
almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygulama Esasları
Sorumlu birim ve uygulayıcı
MADDE 5 – (1) Koruyucu aile hizmeti, Bakanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde
Genel Müdürlüğün koordinasyonunda il veya ilçe müdürlüklerinde oluşturulan komisyonlar
ile bu hizmet kapsamında görevlendirilen sosyal çalışma görevlisi tarafından yürütülür.
Koruyucu aile hizmetinden yararlanacak çocuğun tespiti
MADDE 6 – (1) Haklarında acil korunma veya bakım tedbiri alınması zorunlu görülen
çocuklar öncelikli olarak koruyucu aile yanına yerleştirilir.
(2) Bu Yönetmelik kapsamındaki çocuklardan, her ay koruyucu aileye
yerleştirilebilecek olanların fotoğrafları, ad ve soyadı, doğum yeri, doğum tarihi ve korunma
veya bakım tedbiri veya acil korunma kararı nedenlerini kapsayan liste ile birlikte sağlık
durumu, psiko-sosyal ve fiziksel gelişimlerini gösteren, çocuğun alışkanlıkları, davranış
kalıpları ve özel gereksinimlerini içeren durum değerlendirme raporu, kuruluşlar tarafından il
veya ilçe müdürlüğüne gönderilir.
(3) Sosyal çalışma görevlisi tarafından koruyucu aile adayının sosyal incelemesi
tamamlandıktan sonra, hakkında durum değerlendirme raporları düzenlenmiş çocuklar
arasından eşleştirme yapmak üzere ilgili kuruluşa veya birime ziyaret yapılır, dosya bilgileri
incelenir, çocuğun tanınması amacıyla ilgili personel ve çocukla gerekli görüşmeler yapılır.
Aile ve çocuğun özellikleri görülerek yapılan eşleştirme önerisi, yazılı olarak Komisyona
sunulur.
Eşleştirme
MADDE 7 – (1) Çocukların uygun koruyucu aileler ile eşleştirilmesi, koruyucu aile
hizmetinin amaçları ve esasları kapsamında il veya ilçe müdürlüğünde oluşturulan
komisyonca değerlendirilir.
(2) Çocuk, komisyonca uygun görülen koruyucu aile yanına, koruyucu aile sözleşmesi
imzalanarak, mahalli mülki amirin onayı ile yerleştirilir.
Koruyucu ailenin tespiti ve istenen belgeler
MADDE 8 – (1) Koruyucu ailenin,
a) Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de sürekli ikamet etmesi,
b) 25-65 yaş aralığında bulunması,
c) En az ilkokul düzeyinde eğitim almış olması,
ç) Düzenli gelire sahip olması,
gerekir.
(2) Uzmanlaşmış koruyucu aileler ile geçici koruyucu aileler için birinci fıkranın (a), (b)
ve (ç) bentlerine ek olarak; bu kapsamdaki çocuklara yardımcı olabilecek Bakanlıkça
belirlenen lisans eğitimi almış veya eşlerden biri en az ilköğretim düzeyinde olmak üzere
temel ana-baba eğitimleri, koruyucu aile birinci ve ikinci kademe eğitimlerini almış olmak
gerekir.
(3) Başvuru sahipleri evli iseler eşleriyle birlikte, koruyucu aile olmak üzere yerleşim
yerlerindeki il veya ilçe müdürlüklerine başvurabilirler.
(4) Başvuru ve çocuğun aile yanına yerleştirildiği tarih itibarıyla birinci fıkranın (b)
bendindeki yaş aralığında olmak gerekir. Bunun tespitinde, eşler arasındaki yaş farkının on
yaş veya daha az olması halinde yaşı küçük olan eşin yaşı, bunun haricindeki durumlarda
eşlerin yaş ortalaması esas alınır.
(5) Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli hariç olmak üzere çocuk ile
koruyucu aile olacak eşlerden yaşı küçük olan arasındaki yaş farkı on sekiz yaştan az olamaz.
(6) Öncelikle akrabalara ya da belli bir süredir devam eden ana-baba-çocuk ilişkisinin
kurulduğu yakın çevre ailelerden uygun olanlara koruyucu aile olmaları yönünde teklifte
bulunulur. Bu kişilerin koruyucu aile olmak istemesi durumunda, yapılacak sosyal inceleme
sonucuna göre Komisyon tarafından uygun görülmesi halinde yaş ve eğitim şartı aranmaz.
(7) Koruyucu aile adaylarının yaşı değerlendirilirken, çocuğun yaş dönemine uygun
davranış gösterebilme becerisi ve çocukla aralarında birebir ebeveyn-çocuk ilişkisi sağlanması
esasları göz önünde bulundurulur.
(8) Çocuğun anne veya babası ya da vasisi, koruyucu ailesi olamazlar.
(9) Koruyucu aile olmak üzere il veya ilçe müdürlüklerine başvuran kişilere hizmetin
esasları ve işleyişi ile yerleştirilecek çocukların özellikleri hakkında bilgi verilerek ilk
görüşme yapılır, uygun görülen kişi veya eşlerle ilk görüşme formu doldurulur ve yazılı
başvuru alınarak aşağıdaki bilgi ve belgelerin en geç bir ay içinde tamamlanması istenir.
a) T.C. Kimlik Numarası beyanı.
b) Bir adet vesikalık fotoğraf.
c) Öğrenim durumunu gösterir belgenin onaylı örneği.
ç) İş, gelir ve sosyal güvenlik durumunu gösteren belgenin onaylı örneği.
d) Koruyucu aile olacak kişiler ve varsa birlikte yaşadığı kişilerden, çocuğun yüksek
yararından hareketle; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü
maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya
daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile millete ve devlete karşı suçlar,
topluma karşı suçlar, kişilere karşı suçlar ile uluslararası suçlardan ve çocuklara yönelik
işlenen istismar suçlarından mahkûm olmadığına dair adli sicil belgesi.
e) Varsa koruyucu aile birinci kademe, koruyucu aile ikinci kademe veya temel aile
eğitimi belgesi veya belgelerinin onaylı örneği.
f) Sosyal inceleme sürecinde tespit edilen durumlara ilişkin koruyucu aileyi tanımaya
yönelik ihtiyaç duyulacak diğer belgeler.
g) Koruyucu aile olacak kişiler ve varsa birlikte yaşadığı kişilerin, çocuğun bakımını,
psiko-sosyal gelişimini ve eğitimini etkileyecek ya da çocuğa zarar verecek düzeyde fiziksel
engeli, ruhsal rahatsızlığı ve bulaşıcı hastalığının olmadığını gösteren, Devlet ya da üniversite
hastanelerinin ilgili bölümlerinden alınan doktor raporu, gerekli görülmesi halinde kişinin
sağlığına, devam eden hastalığına veya bağımlılığına ilişkin ayrıntılı rapor.
(10) Kişilerin evli olması halinde her iki eş için de aynı belgeler aranır.
(11) Kişilere ait açıklamalı nüfus kayıt örneği, kimlik paylaşımı sisteminden alınarak
dosyaya eklenir.
(12) Hizmet sürecinin devam ettiği her iki yılda bir ve koruyucu aileye yeni katılan her
aile üyesi için dokuzuncu fıkranın (d) ve (g) bentlerinde istenen belgeler yenilenir. Tespit
edilen duruma uygun işlem tesis edilir.
(13) Koruyucu aile dosyası içinde yer alan belgeler, hiçbir şekilde başvurana iade
edilmez.
(14) Koruyucu aile başvurusunun yoğun olduğu illerde sıralama oluşturulur. Aileler,
oluşturulan sıra esas alınarak koruyucu aile yanına yerleştirilebilecek uygun çocuğu bulunan
illere Genel Müdürlükçe yönlendirilir. Buna ilişkin usul ve esaslar genelge ile belirlenir.
(15) Koruyucu aile olma şartlarını taşımayanlara yazılı olarak bilgi verilir.
Araştırma ve inceleme
MADDE 9 – (1) Başvurusu kabul edilenler hakkında kişilik özellikleri, evlilik ve sosyal
ilişkileri, tek başına yaşayıp yaşamadığı, yaşantısının genel kabul görmüş toplum kural ve
değerlerine uygun olup olmadığı, çocuk yetiştirme konusundaki yeterliliği, yaşları, diğer aile
üyelerinin bu konudaki düşünceleri, iş ve ekonomik koşulları gibi çocuk ile koruyucu aile
ilişkileri açısından önem taşıyan temel mesleki değerlendirme hususları dikkate alınarak
sosyal inceleme yapılır.
(2) Sosyal inceleme sonucunda koruyucu ailenin 4 üncü maddede tanımlanan hizmet
modellerinden hangisine uygun olduğu belirlenir, hazırlanan dosya komisyona sunulur.
Koruyucu aile eğitimleri
MADDE 10 – (1) Koruyucu aile olmak isteyen ve 8 inci maddede belirtilen şartları
taşıyan adaylara ve mevcut koruyucu ailelerin eğitimlerine ilişkin konuların içeriği ve
eğitimin uygulanmasına dair hususlar Genel Müdürlükçe belirlenir.
(2) Korunma altına alınmadan önceki yaşantıları ya da mevcut durumları açısından özel
zorlukları veya ihtiyaçları olan çocuklar, Koruyucu Aile İkinci Kademe Eğitimi uygulamasına
başlanıncaya kadar mesleki çalışma alanları veya meslek eğitimleri nedeniyle çocuğun özel
bakımını sağlayacak düzeyde bilgi ve deneyim sahibi olan koruyucu aileler yanına
yerleştirilebilir.
(3) Eğitim programına sürekli devam eden ve tamamlayan adaylara Koruyucu Aile
Eğitimi Katılım Belgesi verilir.
(4) Temel Aile Eğitimi ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitiminin yanı sıra çocuk
yetiştirmeye yardımcı olacak sertifikalı diğer eğitimleri almış olanlar, daha özel bakım
gerektiren çocuklara verilecek koruyucu aile hizmetlerinde tercih edilir.
(5) Süreli koruyucu aile yerleştirmelerinde Temel Aile Eğitimi ve Koruyucu Aile
Birinci Kademe Eğitimini tamamlayanlar öncelikle tercih edilir.
(6) Koruyucu aile adaylarının ve mevcut koruyucu ailelerin bulundukları il veya ilçede
aldıkları eğitim, diğer il veya ilçelerde de geçerlidir.
Komisyon kuruluş ve işleyiş esasları
MADDE 11 – (1) Komisyon, mahalli mülki amirin onayı ile illerde il müdürü veya
görevlendirilen il müdür yardımcısı başkanlığında, ilçelerde ise ilçe müdürü başkanlığında,
biri vakadan sorumlu olmak üzere en az dört sosyal çalışma görevlisinden, sayının yetersiz
olması halinde iki sosyal çalışma görevlisinden oluşur.
(2) Komisyona, koruyucu aile hizmetine ilişkin sosyal çalışma görevlisi veya çocukla
ilgili diğer uzmanlar tarafından kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda hazırlanan
raporlar sunulur. Komisyon ihtiyaç duyduğu kişileri dinleyebilir. Vaka süreci ve çocuğun
üstün yararı doğrultusunda karar verilir. Kararlar oy çokluğu ile alınır. Gerekli görülmesi
halinde tekrar inceleme yapılmasına karar verilebilir.
(3) İhtiyaç duyulması halinde birden çok komisyon oluşturulabilir.
(4) Koruyucu aile hizmetinin etkin ve verimli yürütülebilmesi için sekretarya işlemleri il
veya ilçe müdürlüklerindeki koruyucu aile birimlerince yürütülür, komisyon için uygun
koşullara sahip çalışma ortamları oluşturulur.
Komisyon ve koruyucu aile biriminin görevleri
MADDE 12 – (1) Komisyonca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, aşağıdaki
konularda karar alınır.
a) Koruyucu aile olmak üzere başvuran ailelerin uygunluğu,
b) Koruyucu Aile Belgesi düzenlenmesi,
c) Çocuğun yerleştirileceği aile,
ç) Koruyucu Aile Belgesinin geçerliliği,
d) Çocuğun koruyucu aile ile birlikte yurt dışına çıkması,
e) Çocuğun koruyucu aileden geri alınması,
f) Koruyucu aile statüsünün iptali,
g) Hizmet sürecinde tereddütte kalınan durumların değerlendirilmesi.
(2) Karar, oy çokluğu ile alınır. Kararlarda çekimser oy kullanılamaz. Olumsuz oy
kullanan üye tarafından gerekçe karar metnine eklenir.
(3) Komisyon, bulunduğu il veya ilçede belirlediği hedefler doğrultusunda tanıtım
çalışmaları, kampanya ve faaliyetleri planlar ve takip eder.
(4) Koruyucu aile biriminin görevleri şunlardır.
a) Başvuruların alınması,
b) Sosyal incelemenin yapılması,
c) Dosya oluşturulması,
ç) Çocuk ile ailenin uyumlaştırılması,
d) Çocuğun aileye yerleştirilmesi,
e) Çocuğun yerleştirilmesi ile aile yanında izlenmesi, bakımı, sağlık durumu ve
eğitimine yönelik tedbir kararlarının yerine getirilmesi ve diğer süreçlerin takibi,
f) Koruyucu aile eğitimlerinin planlanması,
g) Koruyucu aile ile ilişkilerin düzenli yürütülmesi,
ğ) Çocuğun öz ailesi ve yakınlarıyla görüştürülmesi ile ilgili planlama yapılması ve
uygulanması,
h) Verilecek diğer görevler.
İtiraz
MADDE 13 – (1) Koruyucu aile başvurusunun reddedilmesine, askıya alınmasına veya
işlemden kaldırılmasına ilişkin işlemler, il veya ilçe müdürlüğü tarafından başvuru sahiplerine
yazılı olarak tebliğ edilir.
(2) Bu işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren ilgili kişi veya aile tarafından onbeş gün
içinde il veya ilçe müdürlüğüne itiraz edilebilir. İtiraz, ilk kararı veren kişiler dışında mahalli
mülki amirin onayı ile il müdürlüğünce oluşturulacak bir başka komisyon tarafından
görüşülerek en geç bir ay içinde karara bağlanır. Karar itiraz edene yazılı olarak tebliğ edilir.
Koruyucu aile hizmetinden yararlanacak çocuğun yerleştirilmesi
MADDE 14 – (1) Komisyon tarafından eşleştirilmesi uygun bulunan koruyucu aile ile
çocuğun tanıştırılmasından önce çocuğun düşüncesi öğrenilerek gerekli mesleki çalışmalar
yapılır.
(2) Koruyucu aile sözleşmesi imzalanıncaya kadar çocuk ve ailenin birlikte zaman
geçirmeleri, birbirlerini tanımaları ve alışmalarına uygun ortam sağlanması planlanır. Bu
süreçte çocuk önce saatlik, daha sonra günlük, haftalık ve iki haftalık gibi sürelerle, çocuk ile
koruyucu ailenin uyumuna göre toplamda iki ayı geçmeyecek şekilde koruyucu aileye izinli
verilebilir. Süreçte olumlu kanaat oluşması, çocuğun ve ailenin de istemeleri halinde
yerleştirme işlemi başlatılır.
(3) Uyum süreci sonunda il veya ilçe müdürlükleri ile yanına çocuk yerleştirilen
koruyucu aile arasında sözleşme imzalanır, mahalli mülki amir tarafından onaylanır.
(4) Kuruluşta bulunan çocuklar sağlık kartı ile birlikte koruyucu aileye verilir ve buna
ilişkin tutanak düzenlenir.
(5) Koruyucu aile yerleştirme formu, yerleştirme tarihinden itibaren en geç on gün
içinde Genel Müdürlüğe ulaştırılır.
(6) Bir koruyucu aile yanına, çocuklar ve koruyucu aile arasında birebir ilişki kurulması
ve çocukların sağlıklı bireysel gelişimlerinin sağlanacağı uygun şartların bulunması halinde
ve tercihen aynı anda olmamak üzere en fazla üç çocuk yerleştirilebilir. Çocukların kardeş
olması durumunda yapılacak vaka değerlendirmesi sonucuna göre çocuk sayısı
sınırlandırılmayabilir. Kardeşlerin aynı aile yanına yerleştirilememesi halinde birbirleriyle
görüştürebilecek aileler yanına yerleştirilmeleri esastır.
(7) Koruyucu ailenin kendi çocuğunun da olması halinde, her çocuğun haklarının
korunması, sağlıklı iletişim kurmalarının sağlanması ve hizmetten beklenen yararın
gerçekleştirilmesi açısından kapsamlı değerlendirme yapılarak, oluşan kanaate uygun
özellikte ve sayıda çocuk yerleştirilir.
(8) Geçici koruyucu aile yanına aynı anda 0-3 yaş grubu için en fazla iki çocuk, 4 yaş ve
üzeri çocuklar için aralarında en fazla üç yaş farkı olmak üzere en çok üç çocuk aynı anda
yerleştirilebilir. Kardeş çocuklar için bu kriterler göz önünde bulundurulmaz.
(9) Suça karışan çocukların yerleştirileceği geçici koruyucu aileler yanında aynı anda en
fazla iki çocuk bulunur.
(10) Suç mağduru çocuklar ile suça karışan çocukların aynı geçici koruyucu aile
yanında bulunmaması esastır.
(11) Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan çocuklar ile diğer çocukların aynı geçici
koruyucu aile yanında bulunmaması esastır.
(12) Geçici koruyucu aileler yanına yerleştirilecek çocukların birbirlerine zarar
vermemeleri açısından da korunma altına alınma nedenleri, yaş ve cinsiyetleri açısından özel
bir değerlendirme yapılır.
(13) İl veya ilçe müdürlüğü tarafından geçici koruyucu aileler yanına yerleştirilmesine
karar verilen çocuklar doktor raporu alındıktan sonra günün her saatinde yerleştirilebilir.
Komisyon kararı yirmi dört saat içinde alınır. Mesai saatleri dışında yapılacak yerleştirmeler,
il veya ilçe müdürlüğünce görevlendirilen sosyal çalışma görevlisi tarafından yerine getirilir.
(14) Uzmanlaşmış koruyucu aile modelinden yararlandırılacak çocukların tek olarak
yerleştirilmesi esastır. Ancak çocuğun yararına uygun şartların oluşması halinde en fazla iki
çocuk yerleştirilebilir.
(15) Yanına çocuk yerleştirilen aileye; standardı Genel Müdürlükçe belirlenen ve
üzerinde çocuğun da ismi bulunan fotoğraflı Koruyucu Aile Kimlik Kartı verilir. Bu kartlar il
veya ilçe müdürlüklerince düzenlenir. Koruyucu Aile Hizmeti kapsamında işbirliği ya da
protokol yapılan yerlerde bu kartın gösterilmesi zorunludur.
Koruyucu ailenin görev ve yükümlülükleri
MADDE 15 – (1) Koruyucu ailelerin görev ve yükümlülükleri şunlardır;
a) Yanına yerleştirilen çocuğun her yönden sağlıklı gelişimi için gerekli koşulları
sağlamak ve uygulamak, Sağlık Bakanlığının belirlediği aralıklarda çocuk izlem
protokollerine göre izlemini yaptırmak, varsa tedavi planı ile ilgili yükümlülükleri yerine
getirmek, uygulanmasında koruyucu aile birimiyle işbirliği içerisinde olmak.
b) Çocuğun yetenekleri ve becerilerinin el verdiği ölçüde eğitim ve öğretimi veya
meslek sahibi edindirilmesi için gerekli çabayı göstermek, çocuğu koruma, eğitme ve
yetiştirme dışında hiçbir surette çalıştırmamak.
c) Görüştürülmesinde koruyucu aile birimince bir sakınca bulunmaması durumunda
çocuğun; anne, babası ve diğer yakınları ile koruyucu aile birimince uygun görülen şekil ve
zamanda görüşmesini sağlamak.
ç) Çocuğun kan bağı bulunan ya da eski çevresinden kişilerle il veya ilçe müdürlüğünün
bilgisi dışında iletişim kurmamak.
d) Çocuğun karşılanabilir nitelikteki ihtiyaç, istek ve beklentileri ile çocuğu ilgilendiren
kararlarda düşüncesini almak.
e) Çocuğun devam edeceği okul, katılacağı kurs, sünnet gibi hayatını etkileyen,
değiştiren konularda sorumlu sosyal çalışma görevlisi ile birlikte karar almak.
f) Hizmet sürecinde çocukla ilgili oluşan her türlü rutin dışı değişiklikleri ve bunlara
ilişkin duyumlarını zaman geçirmeksizin sorumlu sosyal çalışma görevlisine bildirmek.
g) Koruyucu aile hizmet sürecine ve yerleştirilen çocuklara ilişkin olarak mesleki
çalışmaları yürüten sosyal çalışma görevlilerine gerekli çalışma şartlarını hazırlamak,
periyodik izlemeleri ve mesleki yönlendirmeleri kabul etmek, koruyucu ve destekleyici tedbir
kararlarının uygulanması için uygulama planı doğrultusunda işbirliği yapmak.
ğ) İl veya ilçe müdürlükleri tarafından koruyucu aile konusunda yapılacak eğitim ve
çalışmalara katılmak.
h) Çocuğun, il veya ilçe müdürlüğünün uygun görüşü alınmaksızın başka bir kişi veya
ailenin yanına bırakarak oturma yerini değiştirmemek.
ı) Telefon değişikliği bilgisini hemen, adres bilgilerindeki değişikliklerini acil durumlar
dışında değişiklik gerçekleşmeden bulunduğu il veya ilçede en az yirmi gün önce, başka bir il
veya ilçeye taşınma durumunda en az bir ay önce il veya ilçe müdürlüğüne bildirmek ve
taşınma sonrasında da sürekli yerleşim yerini yirmi gün içinde bildirmek.
i) Çocuğun koşullarının değişmesi sonucu il veya ilçe müdürlüğü tarafından hizmet
modelinde bir değişikliğe gidilmesinin planlanması halinde, çocuğun yararının gerektirdiği
işlemlerin yapılabilmesi için her türlü destekte bulunmak ve çocuğun ayrılık sürecine
hazırlanmasında il veya ilçe müdürlüğü ile iş birliği yapmak.
j) Çocuk yerleştirme önerisini geçerli bir mazereti olmaması halinde kabul etmek.
(2) Geçici koruyucu ailenin birinci fıkrada belirtilenler dışındaki diğer görev ve
yükümlülükleri şunlardır;
a) Acil koruma gerektiren ve kuruluş bakımına yerleştirilmemiş olup, il veya ilçe
müdürlüğü tarafından yerleştirilmek istenen çocukları, mazeretsiz olarak üç defadan fazla
olmamak şartıyla günün her saatinde kabul etmek.
b) İl veya ilçe dışına çıkılması gereken durumlarda önceden il veya ilçe müdürlüğüne
bilgi vermek.
c) Ev koşullarını hizmete uygun olarak düzenlemek.
ç) Geçici statüden vazgeçmek istemeleri halinde bu durumu en az bir ay önceden il veya
ilçe müdürlüğüne bildirmek.
d) Geçici statüden vazgeçmek için dilekçe ile durumunu bildiren koruyucu aile, il veya
ilçe müdürlüğünün uygun bulması halinde yanındaki çocukların kendilerine uygun hizmet
modellerine geçişleri sağlanana kadar hizmeti sürdürmek.
(3) Uzmanlaşmış koruyucu ailenin, birinci fıkra ile ikinci fıkranın (a) bendi hariç diğer
bentlerinde belirtilenler yanında, suça sürüklenmiş veya suç mağduru olan çocukla ilgili diğer
görev ve yükümlülükleri şunlardır;
a) Koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanması için ilgili birimlerle
işbirliği yapmayı kabul etmek.
b) Varsa verilen denetim tedbiri hakkında ilgili birimlerle işbirliği yapmak.
c) Hazırlanan uygulama planı, varsa tedavi planı, eğitim tedbiri ile ilgili olarak eğitim
planındaki yükümlülükleri yerine getirmek, uygulanmasında koruyucu aile birimiyle işbirliği
içerisinde çalışmak.
İzleme esasları
MADDE 16 – (1) Koruyucu aile ve yanına yerleştirilen çocuk, aşağıda belirtilen esaslar
doğrultusunda düzenli olarak izlenir.
a) İzlemelerde tespit edilen durumlar Genel Müdürlükçe belirlenen formlara işlenir.
İzleme sürecindeki formlar ve raporlar sosyal çalışma görevlileri tarafından düzenlenir, ortaya
çıkan sorunların çözümüne yönelik gerekli mesleki çalışmalar planlanır.
b) Esas olarak sosyal çalışma görevlileri aynı anda en fazla yirmi vaka ile
görevlendirilebilir. Koruyucu aile hizmeti kapsamında görevlendirilen sosyal çalışma
görevlilerinin başka bir hizmet alanında görevlendirilmesi tercih edilmez.
c) Koruyucu aile birimine; koruyucu aile hizmetinin etkin ve verimli olarak çocuğun
yararına sürdürülebilmesi için hizmetin takibine yönelik süreçlerde ihtiyaç duyulan araç,
gereç ve diğer konularda gerekli imkânlar öncelikle sağlanır.
ç) İl veya ilçe müdürlüklerinde gerçekleştirilen izleme görüşmelerinde çocukların
koruyucu veya öz ailelerini beklerken zaman geçirebilecekleri ya da kendileriyle de aynı anda
görüşme yapılabilecek, kırtasiye, oyuncak gibi malzemelerin bulunduğu görüşme odaları
oluşturulur.
(2) Koruyucu aile ve çocuğun izlenmesi sürecinde;
a) Koruyucu aile ve yanına yerleştirilen çocuk, görevli sosyal çalışma görevlisi
tarafından ilk yıl en az her ay bir defa olmak üzere düzenli olarak izlenir, daha uygun hizmet
modeline karar verilmesi amacıyla genel bir durum değerlendirmesi yapılır. Çocuğun
koruyucu aile yanında kalmasının uygun görülmesi durumunda ikinci yıldan itibaren
izlemeler yılda en az dört defadan az olmamak üzere düzenli olarak yapılır.
b) Koruyucu aile hizmet sürecinin özelliğine göre, yerleştirmeyi takip eden ilk haftalar
ile geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile yanında bulunan çocuklar için izlemeler daha sık
yapılır.
c) İzlemelere gerektiğinde diğer sosyal çalışma görevlileri iştirak ederek kendi mesleki
raporlarını düzenler ve vakadan sorumlu sosyal çalışma görevlileri koordinesinde uygulama
planı takip edilir.
ç) Koruyucu aile yanındaki çocuğun öz ailesi yanına döndürülmesi için koruyucu aile ve
çocukla mesleki çalışmaların sürdürülmesi sağlanır.
d) Çocukla kurulan iletişim, çocuğun ev ortamındaki kurallar bağlamında rolü ile yeri,
çocuğa kazandırılan beceriler, davranışları, kendisine tanınan haklar ve aylık bakım
ödemesinin ne kadarının çocuk için kullanıldığını belirlemeye yönelik gözlem ve görüşmeler
yapılır, hizmet süreci bütün boyutları ile birlikte değerlendirilir.
e) İzleme çalışmalarında, gizlilik ilkesine uyularak koruyucu ailenin ve çocuğun sosyal
çevresinde ve çocuk için risk oluşturacak koşullar dikkate alınıp araştırma yapılır.
f) Çocuğun iletişim halinde olduğu diğer kurumlardaki durumu da takip edilir.
g) Koruyucu aile yanındaki çocuğun bakım tedbiri kararı gereği, uygulama planı ve
oluşan değişiklikler hakkında mahkemeye bilgi verilir.
(3) Çocuğun öz ailesinin izlenmesi sürecinde;
a) Ailenin yaşam koşulları ve ev ortamı, aile ilişkileri, aile üyelerinin sürekli bir işi ve
gelirinin bulunup bulunmadığı, başka bir hizmetten yararlanan çocuklarının olup olmadığı,
çocuklarını ziyaret etme ve izinli alma durumları, ziyaret ve izin sonrası çocukta gözlemlenen
davranışlar ve psikolojik durumu, koruyucu aile ile il veya ilçe müdürlüğünün bilgisi dışında
iletişim kurulmasıyla ilgili sorunlar, çocuğuna bakma istekliliği ve bunun ne kadar gerçekçi
olduğu gibi konularda gözlem ve görüşmeler koruyucu aile hizmet modeline göre belirlenen
aralıklarda yapılır, kapsamı Genel Müdürlükçe belirlenen ilgili forma işlenir.
b) Öz aileye, koruyucu aile hizmeti hakkında olumlu bakış ve uygun yaklaşım
kazandırmak üzere gerekli mesleki çalışmalar kuruluşla koordinasyon sağlanarak yapılır.
c) Öz aile ile çocuğun birlikte yaşamalarını sağlayacak kısa ve uzun dönemde mesleki
çalışmalar planlanır, şartların uygun bulunması durumunda çocuğun ailesi yanına dönüşü
değerlendirilir.
(4) Çocuğun öz ailesi ve geçmiş yaşantısından diğer kişilerle görüşmelerinin izlenmesi
sürecinde;
a) Çocuğun kan bağı bulunan ya da önceki çevresinden tanıdığı kişilerle görüşmeleri,
vakadan sorumlu sosyal çalışma görevlisi koordinasyonunda planlanır.
b) Planlanan görüşmeler dışında il veya ilçe müdürlüğünün bilgisi olmaksızın görüşme
yapılmaması konusunda çocuk, koruyucu aile ve öz aile ile mesleki çalışma yapılır.
c) Görüşmelerde çocuğun olumsuz etkilenmemesi için vakadan sorumlu sosyal çalışma
görevlisinin, ihtiyaç halinde başka bir sosyal çalışma görevlisinin de hazır bulunması sağlanır.
ç) Çocuğun kuruluşta bulunan kardeşleri ile görüştürülmesine ilişkin kayıt ve gözlem
formları aynı gün doldurularak çocuğun koruyucu aile dosyasına konulmak üzere il veya ilçe
müdürlüğüne iki gün içinde gönderilir.
İzin
MADDE 17 – (1) Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuk, dosya bilgileri ve yapılan
sosyal inceleme sonucuna göre uygun bulunması ve çocuğun istemesi halinde yaşantısını
etkilemeyecek aralıklarla ve sürelerle, tatil günlerinde olmak üzere yıl içerisinde en fazla otuz
güne kadar öz ailesine izinli verilebilir. İzinli verilen çocuk, koruyucu aileden öz ailesine veya
yakınlarına verilmek üzere koruyucu aile birimince alınır ve izin bitiminde aynı yöntemle
koruyucu aileye verilir.
(2) İzinli verilen çocuklar için izin tutanağı doldurulur ve bir sureti dosyasında saklanır,
diğer sureti izinli verilen kişiye teslim edilir.
(3) İzin sırasında veya dönüşünde çocuğun ihmal edildiği, istismara uğradığı ya da kötü
muamele gördüğünün belirlenmesi hallerinde durum hakkında tutanak düzenlenir, gerekli
mesleki çalışmalar yapılır, planlanarak uygulanır, izinli verilen kişi hakkında yasal işlemlerin
başlatılması için gerekli başvurular yapılır, çocuk bir daha bu kişiye izinli verilmez ve
hakkındaki hizmet planı yeniden değerlendirilir.
(4) İzin süresi biten çocuğun koruyucu aile birimine getirilmemesi halinde çocuk,
kollukla birlikte bulunduğu adresten hemen geri alınır.
Koruyucu ailenin yerleşim yeri değişikliği
MADDE 18 – (1) Koruyucu ailenin yerleştiği il veya ilçesini değiştirmesi halinde ilgili
dosyalar, il veya ilçe müdürlüğünce yeni yerleşim adresinin bulunduğu il veya ilçe
müdürlüğüne gönderilir. Yeni yerleşim yerinin bildirilmesi tarihinden itibaren en fazla bir
hafta içinde koruyucu aile ziyaret edilir ve koruyucu aile izleme raporu hazırlanır. Olumlu
kanaat oluşması halinde çocuğun nakline ilişkin işlemler ilgili il veya ilçe müdürlükleri
arasında yapılır. Nakil sırasında koruyucu aileye en son yapılan ödeme tarihi belirtilir.
Çocuk ve koruyucu ailenin birlikte seyahat etmesi
MADDE 19 – (1) Koruyucu ailenin tatil, gezi gibi nedenlerle il dışı seyahatlerinde
çocuğu beraberinde götürmek istemesi halinde; çocuk ve aileyi izlemekle görevli sosyal
çalışma görevlisinin uygun görüşü ve il veya ilçe müdürünün onayı ile izin verilir.
(2) Koruyucu ailenin görev veya tatil amacı ile çocuğu beraberinde yurt dışına
götürebilmesi talebi; veli, vasi veya kayyumun izni, çocuk ve aileyi izlemekle görevli sosyal
çalışma görevlisinin uygun görüşü ile komisyona sunulur. Komisyon tarafından çocuğun yurt
dışına çıkmasının uygun görülmesi halinde, il veya ilçe müdürünün teklifi ve mahalli mülki
amirin onayı ile gerekli izin verilir.
(3) Çocuğun koruyucu ailesiyle birlikte yurt dışına çıkmasının uygun bulunduğu
durumlarda hizmet kapsamında yapılması gereken izleme ve raporlamaya ilişkin ücretler,
Bakanlıkça gönderilen ödenekten, koruyucu aile ve çocuğun takip edildiği il müdürlüğünce
yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hizmetin Sonlandırılması
Çocuğun geri alınması
MADDE 20 – (1) Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuk, aşağıdaki durumların tespiti
halinde yerleştirmede izlenen usulle geri alınır.
a) Koruyucu ailenin 15 inci maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesi.
b) Çocukla koruyucu aile arasındaki sağlıklı iletişimin yapılan mesleki çalışmalara
rağmen kurulamaması veya devam ettirilememesi.
c) Koruyucu aile tarafından çocuğun istismar edildiğinin tespit edilmesi.
ç) Koruyucu ailenin, çocuğun öz ailesi ile ilişkilerini zedeleyecek tutum ve
davranışlarda bulunduğunun ve bu doğrultuda ifadeler kullandığının belirlenmesi.
d) Çocuk için hizmetten beklenen yararın gerçekleşmediğinin yapılan izlemelerde tespit
edilmesi.
e) Çocuğun koruyucu aileye yerleştirilme nedeninin ortadan kalkması.
f) Çocuğun yararlanacağı hizmet modelinin değişmesi veya koruma kararının
kaldırılması.
g) Koruyucu ailenin herhangi bir nedenle hizmet vermekten vazgeçmesi.
(2) Komisyonun çocuğu geri almaya karar vermesi halinde, çocuğun ayrılık sürecine
hazırlanmasına yönelik uygulama planı oluşturulur bu plan sorumlu sosyal çalışma görevlisi
tarafından uygulanır. Çocuk hazır olduğunda aileden geri alınır ve bu hususa ilişkin tutanak
düzenlenir.
(3) Çocuğun koruyucu aile yanından geri alındığı tarihten itibaren koruyucu aile
sözleşmesi ve Koruyucu Aile Kimlik Kartının geçerliliği kendiliğinden sona erer.
(4) Koruyucu Aile Sonlandırma Formu, çocuğun koruyucu aile yanından geri alındığı
tarihten itibaren en geç on gün içinde Genel Müdürlüğe ulaştırılır.
(5) Koruyucu ailenin çocuğu vermek istememesi halinde aileye yazılı bildirimde
bulunularak çocuğu acil durumlar dışında en geç üç gün içinde koruyucu aile birimine
getirmesi istenir. Verilen süre içinde çocuğun getirilmemesi halinde gerekirse kolluk
yardımıyla çocuk koruyucu aileden geri alınır.
(6) Çocuğun zarar gördüğü ve acilen koruyucu aile yanından alınmasının zorunlu
olduğu kanaati oluşan durumlarda, gerekirse kolluktan destek alınarak çocuk aileden zaman
geçirilmeksizin geri alınır.
(7) Çocuğun, koruyucu aile yanından geri alınması aşamasında veya vakanın aciliyetine
göre geri alınma sonrasında tedbir kararlı çocuklar için tedbirin değiştirilmesine yönelik
yetkili mercilere başvuruda bulunulur.
(8) Geri alınan çocuğun yerleştirildiği yere uyum sağlamasına yönelik olarak takibi ve
uygulama planının oluşturulmasına ilişkin çalışma yapılır.
Geri alınan çocuğun yararlanacağı hizmet
MADDE 21 – (1) Koruyucu aileden geri alınan çocuk, öncelikle öz ailesi yanına
döndürülür.
(2) Öz ailesi yanına döndürülemeyen çocuk, öncelikle akraba veya yakın çevre
koruyucu aile modeli kapsamında değerlendirilir.
(3) Akraba veya yakın çevre koruyucu aile modeli kapsamında değerlendirilemeyen
çocuk, durumuna uygun başka bir koruyucu aile yanına yerleştirilir.
(4) Durumuna uygun bir koruyucu aile bulunamaması halinde çocuk, uygun başka bir
hizmet modelinden yararlandırılır.
Koruyucu aile statüsünün iptali
MADDE 22 – (1) Aşağıdaki durumların tespiti halinde koruyucu aile statüsü iptal
edilir.
a) Çocuğu ihmal ve istismar ettiğinin, kötü muameleye maruz bıraktığının belirlenmesi.
b) Sosyal ilişkileri açısından toplumun norm ve değerlerine aykırı düşen davranışlarının
gözlenmesi.
c) Fizik ve ruh sağlığının, çocuğun bakımını etkileyecek derecede bozulmuş olduğunun
Devlet ya da üniversite hastanelerince doktor raporu ile belirlenmesi.
ç) 8 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının (d) bendine göre sahip olduğu şartı yitirmesi.
d) Mesleki danışmanlık hizmeti ve yönlendirmelere uygun davranmaması.
e) Geçici koruyucu ailenin çocuk yerleştirme önerilerini mazeretsiz olarak üç kereden
fazla kabul etmemesi.
(2) Birinci fıkrada belirtilen durumların tespiti halinde; sorumlu sosyal çalışma
görevlisinin hazırlayacağı rapor, geciktirilmeksizin Komisyona iletilir. Koruyucu aile
statüsünün iptaline ilişkin talep hakkında komisyon tarafından en fazla onbeş gün içinde karar
verilir.
(3) Komisyonca koruyucu aile statüsü iptal edilen koruyucu aile yanına bir daha çocuk
yerleştirilemez.
(4) Koruyucu aile statüsünün iptaline ilişkin karar, Genel Müdürlük ile il ve ilçe
müdürlüklerine en kısa sürede bildirilir.
Suç duyurusunda bulunma
MADDE 23 – (1) Koruyucu aile hizmet sürecinde konusu çocuğa yönelik suç teşkil
eden eylemlerin tespiti halinde Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
(2) Çocuğun haklarının korunması amacıyla adli süreç takip edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Ödeme Esasları
Koruyucu ailelere yapılacak ödemeler
MADDE 24 – (1) Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve
yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara karşılık olmak üzere talepte bulunan koruyucu ailelere
her çocuk için, ek gösterge dahil en yüksek Devlet memuru aylığının aşağıda belirtilen yaş
aralıklarına göre belirlenen oranları karşılığı tutarı, hiçbir kesinti yapılmaksızın aylık ve net
olarak ödenir.
YAŞ
ORANLAR
0-3 yaş
yüzde elli
4-5 yaş
yüzde yetmişbeş
6-14 yaş yüzde seksen
15-18 yaş yüzde seksenbeş
19+yaş
yüzde doksan
(2) Özel zorlukları veya ihtiyaçları bulunan ya da engelli çocuklar için aylık bakım
ücreti özür ve yaş durumu dikkate alınarak birinci fıkrada belirtilen miktar yüzde elli
artırılarak uygulanır.
(3) Koruyucu aile yanında eğitime veya mesleki eğitim ya da kursa devam etmeyen
eğitim yaşındaki çocuklar için ikinci fıkrada belirtilenler hariç aylık bakım ücreti yaş grubuna
göre aldığı ücretin yüzde ellisi oranında ödenir.
(4) Aile yanına aynı süreçte kardeş çocuklar hariç ikinci çocuk yerleştirilmesi halinde,
ikinci çocuk için birinci fıkrada belirtilen ödemenin yüzde sekseni kadarı ödenir.
Yerleştirilecek üçüncü ve daha fazla çocuk için yapılacak aylık ödeme ise bu çocukların yaş
grupları itibarıyla kendileri için birinci fıkrada belirtilen ödemenin yüzde altmışını geçemez.
(5) Koruyucu aile yanına yerleştirilen her çocuk için giderlerinin karşılanması amacıyla
aylık bakım ödemesi her ayın yedisine kadar peşin olarak yapılır. Ayın ilk beşinci gününden
sonra yapılan yerleştirmelerde ve çocuğun koruyucu aile ilişkisinin sona erdiği ayda çocuğun
koruyucu aile yanında kaldığı gün sayısı ile orantılı olarak ödeme yapılır, varsa fazla ödeme
geri alınır.
(6) Koruyucu ailelerden, eşine veya bir yakınına bağlı olmaksızın kendine ait sosyal
güvencesi olmayan eşlerden birinin bir asgari ücret tutarı üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu
kapsamında isteğe bağlı sigortasını yaptırması ve ödeme belgesinin ibrazı halinde primleri
aylık ödemelere ilave edilerek Bakanlıkça gönderilen ödenekten karşılanır.
(7) Talepte bulunan koruyucu ailelere, çocuk başına ödeme, Bakanlıkça gönderilen
ödenekten, koruyucu aile ve çocuğun takip edildiği il müdürlüğünce yapılır.
Geçici koruyucu ailelere yapılacak ödemeler
MADDE 25 – (1) Geçici koruyucu aile ödemesi ay sonunda ve çocuğun aile yanında
kaldığı gün oranında yapılır. Yapılacak ödemeler aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir:
a) Ailenin yanına yerleştirilecek çocuklar için ödemeler, beşinci fıkrası hariç olmak
üzere 24 üncü madde hükümlerine göre yapılır.
b) Ay içinde beş çocuktan fazla yerleştirme yapılması halinde (a) bendinde belirtilen
ödemeye ilave olarak ek gösterge dahil en yüksek Devlet memuru aylığının yüzde otuzu
eklenerek ödeme yapılır.
c) İhtiyaç halinde çocukların mama, bez, giyim ve okul malzeme masraflarının
karşılanması amacıyla kuruluşta kalan çocuklar için ilgili mevzuatta belirlenen yıllık giyim
kuşam tablosunda yer alan istihkaklara uygun olarak her çocuk için peşin ödeme yapılır.
Eğitim, kurs, servis, harçlık ve diğer giderler
MADDE 26 – (1) Koruyucu aile hizmeti kapsamındaki, okula devam eden veya
öğrenimini sürdürememiş çocuklara, kuruluş bakımındaki çocuklara verilen miktarlar
üzerinden harçlık ödenir. Koruyucu aile yanında bakılan çocukların kişisel gelişimleri için
gerekli olan harçlık, koruyucu aile tarafından çocuğa verilir. Çocuğa verilen harçlığın, kuruluş
bakımındaki çocuklara verilen harçlıkla aynı olması için koruyucu ailelere gerekli
yönlendirme yapılır.
(2) Tam gün öğrenim görüp de yemeklerini evde yeme olanağı bulamayan çocuklara,
öğrenim süresince harçlıkları iki kat artırılarak ödenir.
(3) Koruyucu aile yanında bakılan çocukların gelişim ve eğitimlerinin desteklenmesi
için sorumlu sosyal çalışma görevlisi rehberliğinde yapılacak değerlendirme sonucunda
koruyucu ailelere aşağıdaki ödemeler yapılır.
a) Servis ile okullarına gitmek zorunda olan çocukların okul servis ücretleri ile engelli
çocukların servis ücretleri ve 4-5 yaş grubu kreş çağı veya anaokulu çocuklarının servis
ücretleri, servis bulunmaması halinde ulaşım giderleri karşılığı otobüs bilet ücreti ödenir.
b) Bir meslek edinmek üzere kamu ya da özel kuruluşlar tarafından açılan kurslara
katılacakların ücretsiz kontenjanlardan yararlanma durumları değerlendirilir, bu imkândan
yararlanamayanların kurs süresince kurs bedelleri, eğitim ve öğretimlerine ilişkin etüt, kurs,
yaz okulu, harç, sınav ve kayıt ücretleri ile bunlara ilişkin her türlü araç gereç ve malzeme
giderleri karşılanır. Çocuğun gelişim ve eğitim ihtiyaçları sorumlu sosyal çalışma görevlisi
tarafından değerlendirilerek uygun bulunması halinde çocuk bir yıl içinde birden fazla kursa
katılabilir.
c) Başka illere öğrenim amacı ile gitmesi gereken çocukların ulaşım giderleri, bir
günlük konaklama bedeli ile çocuğun okula kaydı ve kalacağı yere yerleştirilmesi ile ilgili
olarak yardımcı olmak üzere giden koruyucu anne ve babanın da ulaşım ve bir günlük
konaklama giderleri 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 8 inci maddesine
göre memur veya hizmetli olmayanlar için ödenecek tutarı geçmeyecek şekilde ödenir.
(4) Aylık bakım ücreti almayan koruyucu ailelere talepleri halinde birinci ve ikinci
fıkrada belirtilen harçlık ile üçüncü fıkrada belirtilen ödemeler yapılabilir.
(5) Koruyucu aile yanında bakılıp okula giden çocuklara her yıl bir defaya mahsus
olmak üzere Eylül ayında okul masraflarının karşılanması amacıyla 24 üncü maddeye göre
yapılacak ödemeler üç kat olarak uygulanır. Ayrıca, koruyucu aile yanındaki bütün çocuklara
yıllık giyim masraflarının karşılanması için Şubat ve Ağustos ayları ödemeleri iki kat
tutarında yapılır.
(6) Aylık bakım ücreti almayan koruyucu ailelere de talepleri halinde yanlarındaki
çocukların giyim ve eğitim masrafları karşılığı olarak beşinci fıkra hükümlerine göre ödeme
yapılır.
(7) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen tutarlar, Bakanlıkça gönderilen ödenekten, talepte
bulunan koruyucu ailelere, çocuğun takip edildiği il müdürlüğünce ödenir.
Sağlık giderleri
MADDE 27 – (1) Koruyucu ailede bakılan çocukların sağlık harcamaları için kuruluş
bakımındaki çocuklarda olduğu gibi 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Genel Müdürlüğe bilgi verilmesi gereken durumlar
MADDE 28 – (1) Koruyucu aile olmak üzere başvuran aile yanına çocuk
yerleştirilmesi, geri alınması, koruyucu ailenin yerleşim yerinin bulunduğu ili değiştirmesi,
çocuğun naklinin yapılması, statü iptali ve çocuğun vefatı hallerinde il müdürlüklerince Genel
Müdürlüğe bilgi verilir.
Düzenlenecek belgelerin şekli
MADDE 29 – (1) Koruyucu aile hizmetinin işleyişinde ihtiyaç duyulacak koruyucu aile
sözleşmesi, yerleştirme ve sonlandırma formları ile sürecin her aşamasında kullanılacak
benzeri belgelerin şekil, standart ve içerikleri ilgili mevzuata uygun olarak Genel Müdürlük
tarafından belirlenerek ilgili birimlere duyurulur.
(2) Hizmet sürecinde, Genel Müdürlük tarafından geliştirilen standart formlar kullanılır.
Hizmete ilişkin bilgiler ve değişiklikler zamanında bilişim sistemine yansıtılır. Formlar ve
düzenli istatistikî bilgiler, il müdürlüğü tarafından Genel Müdürlüğe belirtilen zamanlarda
gönderilir.
Koruyucu aile eğitiminin düzenlenmesi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde il
müdürlüklerince koruyucu ailelere verilecek eğitimlere başlanır. Bu eğitimler başlatılıncaya
kadar başvuruda bulunan ailelere eğitimlerini daha sonra tamamlamak şartıyla çocuk
yerleştirilebilir.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 30 – (1) 14/10/1993 tarihli ve 21728 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan
Koruyucu Aile Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
yürütür.
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:
ÖLÇÜ VE ÖLÇÜ ALETLERİNDEN ALINACAK MUAYENE VE
DAMGALAMA ÜCRET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 8/2/1989 tarihli ve 20074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ölçü ve
Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliğinin 3 üncü
maddesinde yer alan “Muayene ve Damgalama Ücretleri” ekteki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 – Takograf cihazları hariç olmak üzere, ilk, periyodik ve stok muayenesine
tabi tutulan ölçü ve ölçü aletleri ile su, elektrik ve gaz sayaçları tamir ve ayar istasyonu
sahipleri veya ilgililerinin, müracaattan önce muayene ve damgalama ücretlerini il ve
ilçelerde bulunan muhasebe birimlerine yatırmaları, müracaat dilekçesine muayene ücretinin
yatırıldığına dair makbuzu eklemeleri zorunludur.”
MADDE 3 – Bu Yönetmelik 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.
“Muayene
ve Damgalama Ücretleri
ÖLÇÜ ALETİNİN CİNSİ
1 UZUNLUK ÖLÇÜLERİ
1.1 Sınıf I Uzunluk Ölçüleri
1.1.1 Anma uzunluğu 20 metreye kadar olanlar (20 metre dâhil)
1.1.2 Anma uzunluğu 20 metrenin üzerinde olanlar
1.2 Sınıf II ve III Uzunluk Ölçüleri
1.2.1 Anma uzunluğu 2 metreye kadar olanlar (2 metre dâhil)
1.2.2 Anma uzunluğu 2 metre-5 metre arasında olanlar (5 metre dâhil)
1.2.3 Anma uzunluğu 5 metre-20 metre arasında olanlar (20 metre dâhil)
1.2.4 Anma uzunluğu 20 metrenin üzerinde olanlar
1.3 Tek parçalı veya katlanabilir uzunluk ölçüleri (1 metre – 2 metre)
2 HACİM ÖLÇEKLERİ
2.1 Yağ ölçekleri
2.1.1 Hacmi 1 litreye kadar olanlar (1 litre dâhil)
2.1.2 Hacmi 2-5 litre arasında olanlar (5 litre dâhil)
2.1.3 Hacmi 10 litre ve daha yukarısı olanlar
2.2 Ölçü Etalonları (Akaryakıtlar için)
2.2.1 Hacmi 10 litreye kadar olanlar (10 litre dâhil)
2.2.2 Hacmi 20 litre olanlar
2.2.3 Hacmi 50-100 litre olanlar (100 litre dâhil)
2.2.4 Hacmi 100 litre den fazla olanlar
2.3 Kuru Daneli Madde Ölçekleri
2.3.1 Hacmi 5 litreye kadar olanlar (5 litre dâhil)
2.3.2 Hacmi 10-50 litre olanlar (50 litre dâhil)
2.3.3 Hacmi 100 litre olanlar
3 ŞİŞELER
3.1 Beher Kalıp İçin
4 KÜTLE ÖLÇÜLERİ
4.1 M3, M2 Sınıfı Kütleler
4.1.1 50 grama kadar olanlar (50 gram dâhil)
4.1.2 100 gram-5 kilogram arasında olanlar (5 kilogram dâhil)
4.1.3 10 kilogram-20 kilogram olanlar
4.1.4 50 kilogramdan fazla olanlar (50 kilogram dâhil)
4.2 M1 Sınıfı Kütleler
4.2.1 1 kilograma kadar olanlar (1 kilogram dâhil)
4.2.2 2 kilogram-20 kilogram arasında olanlar (20 kilogram dâhil)
4.2.3 50 kilogram olanlar
4.2.4 500 kilogram olanlar
4.2.5 1000 kilogram olanlar
4.3 F1 ve F2 Sınıfı Kütleler
ÜCRETİ (TL/Kr/Adet)
46 Kr
71 Kr
33 Kr
33 Kr
39 Kr
46 Kr
46 Kr
59 Kr
1,1 TL
2,6 TL
3,9 TL
6,5 TL
11,1 TL
22,3 TL
79 Kr
1,1 TL
1,5 TL
330,4 TL
1,1 TL
1,5 TL
2,3 TL
3,3 TL
1,1 TL
2,3 TL
3,9 TL
9,6 TL
16,2 TL
4.3.1 100 grama kadar olanlar (100 gram dâhil)
4.3.2 200 gram-1 kilogram arasında olanlar (1 kilogram dâhil)
4.3.3 2 kilogram-20 kilogram arasında olanlar (20 kilogram dâhil)
4.3.4 50 kilogramdan fazla olanlar (50 kilogram dâhil)
4.4 E2 Sınıfı Kütleler
4.4.1 50 grama kadar olanlar (50 gram dâhil)
4.4.2 100 gram-1 kilogram arasında olanlar (1 kilogram dâhil)
4.4.3 2 kilogram-10 kilograma kadar olanlar
4.4.4 10 kilogramdan fazla olanlar (10 kilogram dâhil)
4.5 Karat Kütleler
4.6 Kütle Setleri (Bütün sınıflar için)
5 TERAZİLER
5.1 Sınıf I Teraziler
5.1.1 Mekanik Teraziler
5.1.2 Elektronik Teraziler
5.2 Sınıf II Teraziler
5.2.1 Mekanik Teraziler
5.2.2 Elektronik Teraziler
5.3 Sınıf III ve Sınıf IIII Teraziler
5.3.1 Mekanik Teraziler
5.3.1.1 Maksimum kapasitesi 5 kilograma kadar olan teraziler
(5 kilogram dâhil)
5.3.1.2 Maksimum kapasitesi 5 kilogram-50 kilogram arasında olanlar
(50 kilogram dâhil)
5.3.1.3 Maksimum kapasitesi 50 kilogram-350 kilogram arasında olanlar
(350 kilogram dâhil)
5.3.1.4 Maksimum kapasitesi 350 kilogram-1500 kilogram arasında olanlar
(1500 kilogram dâhil)
5.3.1.5 Maksimum kapasitesi 1500 kilogram-2900 kilogram arasında olanlar
(2900 kilogram dâhil)
5.3.1.6 Maksimum kapasitesi 2900 kilogram-12.000 kilogram arasında olanlar
(12.000 kilogram dâhil)
5.3.1.7 Maksimum kapasitesi 12.000 kilogram-30.000 kilogram arası olanlar
(30.000 kilogram dâhil)
5.3.1.8 Maksimum kapasitesi 30.000 kilogramın üzerinde olanlar
5.3.2 Elektronik Teraziler
5.3.2.1 Maksimum kapasitesi 5 kilograma kadar olan teraziler
(5 kilogram dâhil)
5.3.2.2 Maksimum kapasitesi 5 kilogram-50 kilogram arası olanlar
(50 kilogram dâhil)
5.3.2.3 Maksimum kapasitesi 50 kilogram-350 kilogram arasında olanlar
(350 kilogram dâhil)
5.3.2.4 Maksimum kapasitesi 350 kilogram-1500 kilogram arasında olanlar
(1500 kilogram dâhil)
5.3.2.5 Maksimum kapasitesi 1500 kilogram-2900 kilogram arasında olanlar
(2900 kilogram dâhil)
5.3.2.6 Maksimum kapasitesi 2900 kilogram-12.000 kilogram arasında olanlar
(12.000 kilogram dâhil)
5.3.2.7 Maksimum kapasitesi 12.000 kilogram-30.000 kilogram arasında olanlar
(30.000 kilogram dâhil)
5.3.2.8 Maksimum kapasitesi 30.000 kilogramın üzerinde olan
5.4 Otomatik Teraziler (Demiryolu raylarında bulunan teraziler)
5.5 Hububat Muayene Aletleri
5.5.1 2 kilograma kadar olanlar (2 kilogram dâhil)
5.5.2 2 kilogramdan fazla olanlar
6 GAZ SAYAÇLARI
6.1 G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dâhil)
6.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar
3,3 TL
3,9 TL
4,7 TL
8,1 TL
3,9 TL
4,7 TL
5,6 TL
8,1 TL
23,5 TL
41,8 TL
24,3 TL
31,4 TL
9,5 TL
24,3 TL
5,6 TL
8,6 TL
10,2 TL
17,7 TL
27,6 TL
37,9 TL
69,4 TL
110,7 TL
14,3 TL
22,3 TL
27,6 TL
31,4 TL
41,3 TL
73,3 TL
84,9 TL
147,9 TL
183,2 TL
5,6 TL
8,6 TL
5,6 TL
7,1 TL
6.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar
6.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar
6.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar
6.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar
6.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar
6.8 G10000 ve üstü
6.9 G4 sınıfına kadar ön ödemeli doğalgaz sayaçları
6.10 Rotary tipi ön ödemeli doğalgaz sayaçları
7 SU SAYAÇLARI
7.1 Anma debisi (Qn) 10 m3/h’e kadar olan sayaçlar
7.2 Anma debisi (Qn) 10 m3/h - 50 m3/h olan sayaçlar
7.3 Anma debisi (Qn) 50 m3/h - 100 m3/h olan sayaçlar
7.4 Anma debisi (Qn) 25 m3/h’e kadar olan kombine su sayaçları
7.5 Anma debisi (Qn) 25 m3/h’den fazla olan kombine su sayaçları
7.7 Ön ödemeli ev tipi su sayaçları (10 m3/h dâhil)
7.8 Ön ödemeli sanayi tipi su sayaçları (10 m3/h üstü)
8 AREOMETRELER
9 ELEKTRİK SAYAÇLARI
9.1 Tek fazlı mekanik elektrik sayaçları
9.2 Üç fazlı mekanik elektrik sayaçları
9.3 Mekanik reaktif enerji sayaçları
9.4 Tek fazlı etalon sayaçlar
9.5 Üç fazlı etalon sayaçlar
9.6 Tek fazlı elektronik sayaçlar
9.7 Üç fazlı elektronik sayaçlar
9.8 Elektronik aktif/reaktif (Kombimetre) sayaçlar
10 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİ
10.1 Akım Transformatörleri
10.1.1 Alçak gerilim akım transformatörleri
10.1.2 Orta gerilim akım transformatörleri
10.1.3 Yüksek gerilim akım transformatörleri
10.2 Gerilim Transformatörleri
10.2.1 Primer 1200 Volta kadar olan transformatörler
10.2.2 Primer 1200-36000 Volt arası olan transformatörler
10.2.3 Primer 36000 Volttan yukarı olan transformatörler
11 TAKSİMETRE VE NAKLİMETRELER
11.1 Taksimetre ve naklimetre bekleme ve tur
12 LPG SAYAÇLARI
12.1 LPG sayaçları
(Qmax=80 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar)
12.2 Tanker sayaçları
(Qmax=500 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar)
12.3 Depo tipi sayaçlar
(Qmax=500 litre/dakikadan büyük sayaçlar için)
12.4 LPG sayaçları kontrol etalonu (Mastermetre)
13 SU SATIŞ POMPALARI
14 AKARYAKIT SAYAÇLARI
14.1 Servis tipi akaryakıt sayaçları
(Qmax=120 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar)
14.2 Tanker tipi akaryakıt sayaçları
(Qmax= 750 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar)
14.3 Depo tipi akaryakıt sayaçları
(Qmax = 750 litre/dakikadan büyük olan sayaçlar için)
15 SÜT SAYAÇLARI
15.1 Tanker tipi sayaçlar
15.2 Depo tipi sayaçlar
16 SIKIŞTIRILMIŞ VE SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞALGAZ SAYAÇLARI
17 SIVILARIN VEYA GAZLARIN KÜTLESEL ÖLÇÜMÜNÜ YAPAN
11,1 TL
16,2 TL
20,5 TL
26,2 TL
31,4 TL
45,9 TL
6,3 TL
32,1 TL
1,1 TL
2,3 TL
4,7 TL
5,6 TL
10,2 TL
3,3 TL
6,3 TL
3,9 TL
3,3 TL
3,9 TL
3,9 TL
20,5 TL
29,4 TL
3,3 TL
3,9 TL
24,8 TL
2,9 TL
29,4 TL
43,8 TL
7,2 TL
29,4 TL
146,6 TL
11,8 TL
29,4 TL
45,9 TL
90,9 TL
37,9 TL
15,7 TL
30,1 TL
47,8 TL
90,9 TL
47,8 TL
77,2 TL
47,8 TL
SİSTEMLER
17.1 Akaryakıtın kütlesel ölçümünü yapan cihazlar
47,8 TL
17.2 LPG’nin kütlesel ölçümünü yapan cihazlar
47,8 TL
18 MOTORLU TAŞIT LASTİKLERİNİN HAVA BASINCI ÖLÇÜMÜNDE
KULLANILAN CİHAZLAR
7,9 TL
19 AYAR İSTASYONLARI
19.1 Elektrik sayaçları ayar istasyonları
19.1.1 Monofaze sayaçlar için
91,5 TL
19.1.2 Trifaze sayaçlar için
163,5 TL
19.1.3 Elektronik sayaçlar için
189,7 TL
19.2 Su sayaçları ayar istasyonları
19.2.1 Anma debisi Qn= 10 m3/h’e kadar olan sayaçlar için
78,5 TL
19.2.2 Anma debisi 10 m3/h’den büyük olan sayaçlar için
111,2 TL
19.3 Doğalgaz sayaçları ayar istasyonu
209,3 TL
20 KARIŞTIRICI ÖLÇEKLER
7,2 TL
21 YÜK VE SARNIÇLI VAGONLAR
10,2 TL
22 ÖLÇÜ OLARAK KULLANILAN TAŞITLAR (VAGONETLER)
7,2 TL
23 EGZOZ GAZI ÖLÇME CİHAZLARI
23.1 Egzoz gazı analiz cihazı
53,9TL
23.2 Egzoz gazı duman koyuluğu ölçme cihazı
32,3 TL
23.3 Egzoz gazı analiz cihazı ile egzoz gazı duman koyuluğu ölçme cihazından
oluşan birleşik sistemler (Kombine egzoz gazı ölçme cihazı)
86,2 TL
24 HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLAR İÇİN OTOMATİK TARTI ALETLERİ 161,7 TL
25 TAKOGRAF CİHAZLARI
43,12 TL
İlk, periyodik ve stok muayenesi talep edilen ölçü ve ölçü aletlerinin beyannamede belirtilen sayısına göre adet
başına yukarıdaki tarifelerin;
0 - 20 adet için % 100’ü,
21 - 100 adet için % 80’i,
101 - 500 adet için % 70’i,
501 - 1000 adet için % 60’ı,
1000 adetten fazlası için % 40’ı,
oranında muayene ve damgalama ücreti alınır."
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
MEVDUAT VE KATILIM FONUNUN KABULÜNE, ÇEKİLMESİNE VE
ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN MEVDUAT, KATILIM FONU, EMANET
VE ALACAKLARA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA YÖNETMELİK
MADDE 1 – 1/11/2012 tarihli ve 28454 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mevduat
ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım
Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin 1 inci maddesi yayımlandığı tarihten altı ay sonra,
diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik 1/11/2012’den itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu Başkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1/11/2012
28454
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan:
TÜTÜN MAMULLERİNİN ZARARLARINDAN KORUMAYA YÖNELİK ÜRETİM
ŞEKLİNE, ETİKETLENMESİNE VE DENETLENMESİNE İLİŞKİN USUL
VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 6/1/2005 tarihli ve 25692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tütün
Mamullerinin Zararlarından Korumaya Yönelik Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve
Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesine onsekizinci
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Nargilelik tütün mamulü tüketiminde kullanılan tabanı hariç nargile şişelerinin
üzerinde; yüzeyin yüzde altmışbeşinden az olmamak üzere ikinci fıkrada belirtilen iki genel
uyarıdan biri ve birleşik uyarılardan biri bu maddede belirtilen usullere göre uygulanır. Genel
uyarı ve birleşik uyarıların nargile şişeleri üzerindeki uygulama usul ve esasları Kurumca
çıkarılacak tebliğ ile düzenlenir.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum Başkanı yürütür.
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
TEBLİĞLER
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:
SU, ELEKTRİK VE DOĞALGAZ SAYAÇLARININ TAMİR VE
AYAR ÜCRET TARİFESİ HAKKINDA TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: MSGM-2012/40)
MADDE 1 – (1) 11/1/1989 tarihli ve 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 11 inci
maddesi uyarınca su, elektrik ve doğalgaz sayaçlarının tamir ve ayarları için ayar istasyonları
tarafından, sayaç sahibi şahıs veya müesseselerden alınacak ücretler ek-l’de yer alan Su,
Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücretleri Tarifesinde belirtildiği şekilde
yeniden düzenlenmiştir.
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, kullanılmış veya şikâyetli olarak ayar istasyonlarına sevk
edilen sayaçların tamir ve ayar ücretlerini kapsar.
MADDE 3 – (1) Muayenesi sonucunda reddedilen sayaçlar için hiçbir ücret talep
edilmez.
MADDE 4 – (1) Ek-l’de yer alan tarifede belirtilen ücretlerin üstünde ücret talep eden
veya alanlar hakkında 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 15 inci maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendi hükmü uyarınca işlem yapılır.
MADDE 5 – (1) Ek-l’de yer alan tarifenin, tamir ve ayar istasyonlarında kolayca
görülebilecek bir yere asılması zorunludur.
MADDE 6 – (1) Aşağıda yer alan tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır:
a) 7/2/1990 tarihli ve 20426 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:90/3435),
b) 12/2/1991 tarihli ve 20784 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ
No:91/38-39),
c) 27/3/1992 tarihli ve 21184 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:92/5758),
ç) 6/2/1993 tarihli ve 21488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:93/1314),
d) 26/1/1994 tarihli ve 21830 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ
No:94/1-2),
e) 31/12/1994 tarihli ve 22158 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ
No:94/79-80),
f) 30/12/1995 tarihli ve 22509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (95/135136),
g) 24/1/1997 tarihli ve 22887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (96/130131),
ğ) 12/1/1998 tarihli ve 23228 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (97/2596),
h) 30/1/1999 tarihli ve 23596 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (98/124125),
ı) 22/1/2000 tarihli ve 23941 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2000/2-3),
i) 30/1/2001 tarihli ve 24303 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:2001/12),
j) 3/1/2002 tarihli ve 24629 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:2002/1),
k) 2/1/2003 tarihli ve 24981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı
ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2003/1-2),
l) 22/12/2003 tarihli ve 25324 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2004/12),
m) 18/1/2005 tarihli ve 25704 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2005/12),
n) 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2006/12),
o) 30/12/2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik,
Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2007/12),
ö) 31/12/2007 tarihli ve 26743 (3. mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su,
Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2008/1-2),
p) 31/12/2008 tarihli ve 27097 (4. mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su,
Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2009/1-2),
r) 30/12/2009 tarihli ve 27448 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve
Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2010/1-2),
s) 24/12/2010 tarihli ve 27795 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve
Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:ÖSGM2011/1),
ş) 28/12/2011 tarihli ve 28156 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve
Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:MSGM2011/20).
MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.
Ek- 1
SU, ELEKTRİK VE DOĞALGAZ SAYAÇLARININ
TAMİR VE AYAR ÜCRETLERİ TARİFESİ
ÖLÇÜ ALETİNİN CİNSİ
ÜCRETİ (TL/Adet)
1 SU SAYAÇLARI AYAR ÜCRETLERİ
1.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar (10 m3/h dahil) 7,2
TL
3
1.2 Anma debisi 10 m /h'ten büyük olan sayaçlar
10,2
TL
2 SU SAYAÇLARI TAMİR ÜCRETLERİ
2.1 Su sayaçlarının iç ve dış temizliği ile yağlanmaları ve parça
değiştirilmesi gerektirmeyen tamirleri karşılığında:
2.1.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar için (10 m3/h dahil)
7,2
3
2.1.2 Anma debisi 10 m /h'ten fazla olan sayaçlar için
10,2
TL
2.2 Parça değiştirilmesini gerektiren hallerde, parça bedeline ilaveten
parçanın değiştirilmesi için:
2.2.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar için (10 m3/h dahil)
3,3
2.2.2 Anma debisi 10 m3/h'ten fazla olan sayaçlar için
4,7
TL
2.3 Boyamayı gerektiren hallerde:
2.3.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar için (10 m3/h dahil)
3,3
3
2.3.2 Anma debisi 10 m /h'ten fazla olan sayaçlar için
4,7
TL
3 ELEKTRİK SAYAÇLARI AYAR ÜCRETLERİ
3.1 Tek fazlı sayaçlar
5,6
TL
3.2 Üç fazlı aktif enerji sayaçları
7,2
TL
3.3 Reaktif enerji sayaçları
8,6
TL
4 ELEKTRİK SAYAÇLARI TAMİR ÜCRETLERİ
TL
TL
TL
4.1 Sayaçların iç ve dış temizlikleri ile yağlanmaları ve parça
değiştirilmesini gerektirmeyen hallerde:
4.1.1 Tek fazlı sayaçlar için
7,2
TL
4.1.2 Üç fazlı aktif enerji sayaçları için
8,6
TL
4.1.3 Reaktif enerji sayaçları için
10,2
TL
4.2 Parça değiştirilmesini gerektiren hallerde, parça bedeline ilave olarak
parçanın değiştirilmesi için alınan işçilik
3,3
TL
4.3 Boyamayı gerektiren hallerde beher sayaç için sayacın durumuna göre
1,9 TL ile 3,3 TL arasında boyama ücreti alınır.
5 REDÜKTÖRLÜ VE DEMANDMETRELİ ELEKTRİK SAYAÇLARI
Redüktörü ile birlikte muayene edilen sayaçlar ile demandmetreli sayaçlarda
4 üncü maddede yazılı miktarların % 50 fazlası alınır. Yalnız redüktör
muayenelerinde beher redüktör için
5,6
TL
6 GAZ SAYAÇLARI AYAR ÜCRETLERİ
6.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil)
8,1 TL
6.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar
13,5
TL
6.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar
28,6
TL
6.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar
35 TL
6.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar
64,7
TL
6.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar
129,4
TL
6.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar
188,7
TL
6.8 G10000 ve üstü
242,6
TL
7 GAZ SAYAÇLARI TAMİR ÜCRETLERİ
7.1 Sayaçların iç ve dış temizliği yağlanmaları ve parça değiştirilmesini
gerektirmeyen tamirleri karşılığında:
7.1.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil)
8,1
TL
7.1.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar
13,5
TL
7.1.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar
28,6
TL
7.1.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar
35 TL
7.1.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar
64,7
TL
7.1.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar
129,4
TL
7.1.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar
188,7
TL
7.1.8 G10000 ve üstü
242,6
TL
7.2 Parça değiştirilmesini gerektiren hallerde,
parça bedeline ilaveten parçaların değiştirilmesi için:
7.2.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil)
8,1
TL
7.2.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar
11,3
TL
7.2.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar
16,2
TL
7.2.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar
21,6
TL
7.2.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar
32,3
TL
7.2.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar
43,1
TL
7.2.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar
53,9
TL
7.2.8 G10000 ve üstü
64,7
TL
7.3 Boyamayı gerektiren hallerde:
7.3.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil)
6,3
TL
7.3.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar
10,8
TL
7.3.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar
16,2
TL
7.3.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar
21,6
TL
7.3.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar
27 TL
7.3.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar
32,3
TL
7.3.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar
43,1
TL
7.3.8 G10000 ve üstü
53,9
TL
8 Aboneler tarafından vaki şikayetler üzerine yapılacak muayenelerde
sayacın doğru çalıştığı tespit edilirse, yerinden sökülüp takma masrafı olarak:
8.1 Doğal gaz sayaçları için:
8.1.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil)
14,3
TL
8.1.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar
21,6
TL
8.1.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar
27 TL
8.1.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar
37,7
TL
8.1.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar
53,9
TL
8.1.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar
80,9
TL
8.1.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar
134,8
TL
8.1.8 G10000 ve üstü
188,7
TL
8.2 Su sayaçları için 14,2 TL, elektrik sayaçları için de Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu tarafından belirlenen ücretler alınır.
9 Beher sayaç için kullanılan damga teli ve kurşunu karşılığında işçilik dahil 1,6 TL ücret
alınır.
10 Ön ödemeli elektronik kartlı sayaçların tamir ve ayar ücretleri % 50 daha fazla alınır
(Boyama ücretleri hariç).
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/25)
Başvuru ve mevcut durum
MADDE 1 – (1) 27/4/2000 tarihli ve 24032 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2000/3 sayılı Tebliğ ile 7307.19 Gümrük
Tarife Pozisyonu (GTP) altında yer alan “boru bağlantı parçaları”nın Çin Halk Cumhuriyeti
(ÇHC) ve Brezilya menşeli olanlarının ithalatında dampinge karşı önlemler yürürlüğe
konulmuştur. 7/9/2006 tarihli ve 26282 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/23 sayılı ve
22/5/2012 tarihli ve 28300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/10 sayılı İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğler ile tamamlanan nihai gözden geçirme soruşturmaları
kapsamında anılan önlemlerin devamına karar verilmiştir. Ayrıca, 7/9/2006 tarihli ve 26282
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/24 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ ile bahse konu eşyanın Bulgaristan, Endonezya, Hindistan ve Tayland menşeli
olanlarının ithalatı için de değişen miktarlarda dampinge karşı önlemler yürürlüğe konmuş
olup, mezkur 2012/10 sayılı Tebliğ çerçevesinde bu önlemlerin de devamına karar verilmiştir.
(2) Trakya Döküm San. ve Tic. A.Ş., anılan eşyanın ÇHC menşeli ithalatında uygulanan
dampinge karşı önlemin, ÇHC menşeli boru bağlantı parçalarının Çin Tayvanı (Tayvan)
üzerinden ülkemize ihraç edilmesi suretiyle etkisiz kılındığı iddiası ile Bakanlığımıza
başvuruda bulunmuştur.
(3) Mezkur önlemlerin etkisiz kılındığına ilişkin iddia ve bulgular 4412 sayılı Kanun ile
değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli
ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde
değerlendirilmiştir.
Soruşturma konusu madde
MADDE 2 – (1) Soruşturma konusu madde, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin 2000/3, 2006/23 ve 2012/10 sayılı Tebliğler ile ithalatında dampinge karşı önleme tabi
olan ve 7307.19 GTP’sinde “Diğerleri” altında sınıflandırılan boru bağlantı parçalarıdır.
(2) Bu aşamada belirtilen GTP bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı nitelikte değildir.
Önlemlerin etkisiz kılınmasına ilişkin bulgular
MADDE 3 – (1) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı son dönem itibariyle dalgalı
bir seyir izlemiş olup, Tayvan menşeli ithalatında ise artış gözlemlenmiştir. Ancak bu husus,
uluslararası veri kaynaklarından elde edilen Tayvan’ın ülkemize ihracat verileriyle ciddi
farklılıklar göstermektedir.
(2) Tayvan’da mukim bazı ihracatçıların ÇHC’de fabrikalarının bulunduğu
belirlenmiştir.
(3) Yapılan incelemeler sonucunda, yürürlükteki dampinge karşı önlemlerin, Tayvan
üzerinden etkisiz kılındığına dair ciddi bilgi ve bulgular tespit edilmiştir.
Karar ve işlemler
MADDE 4 – (1) Anılan başvuru sonrası yapılan incelemeler sonucunda Tayvan
menşeli/çıkışlı söz konusu ürün için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nca,
Yönetmeliğin 38 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma
açılmasına karar verilmiştir.
(2) Soruşturma, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük)
tarafından yürütülecektir.
Soru formları ve bilgilerin toplanması
MADDE 5 – (1) Soruşturma için gerekli bilgilerin temini amacıyla, söz konusu
maddenin bilinen ithalatçılarına ve soruşturma kapsamına giren bilinen yabancı
üretici/ihracatçılarına soruşturmanın açılışına ilişkin bildirim gönderilecektir. Bildirimi
almayan tarafların soru formunu Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki ilgili bölümden
indirmeleri mümkün bulunmaktadır.
(2) Öte yandan, ilgili üretici ve ihracatçılara iletilmesini kolaylaştırmak ve
çabuklaştırmak amacıyla, soruşturmaya konu Tayvan’ın Türkiye’deki temsilciliğine de soru
formu gönderilecektir.
Süreler
MADDE 6 – (1) Soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturma açılmasına dair
bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dahil 37 gündür. Tebliğ’in 5 inci
maddesinde belirtilen, bildirimin gönderilmediği ilgili taraflar ise, bu Tebliğ’in yayımı
tarihinden itibaren işleyecek 37 günlük süre ile bağlıdırlar.
(2) Soru formunda istenilen bilgilerin haricinde, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen
diğer bilgi, belge ve görüşlerin dikkate alınabilmesi için, söz konusu bilgi, belge ve
görüşlerin, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren en geç 37 gün içinde Genel Müdürlüğe
yazılı olarak ulaştırılması gerekmektedir.
(3) Soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden diğer ilgili tarafların da
(yerli üreticiler, ithalatçılar, ilgili meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi
veya işveren sendikaları, vb.) görüşleri ile konuya ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi bu Tebliğin
yayımı tarihinden itibaren 37 gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe bildirmeleri
gerekmektedir.
İşbirliğine gelinmemesi
MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde belirtildiği üzere, taraflardan birinin
belirtilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlayamaması veya yanlış bilgi vermesi ya da bilgi
vermeyi reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması halinde soruşturmaya
ilişkin karar, olumlu veya olumsuz, mevcut verilere göre alınacaktır.
Geçici önlem alınması, vergilerin geriye dönük uygulanması
MADDE 8 – (1) Karar’ın ilgili maddeleri uyarınca, soruşturma süresince geçici önlem
uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir.
(2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır.
Yetkili merci ve adresi
MADDE 9 – (1) Soruşturmayla ilgili bilgi ve belgeler ile görüşlerin aşağıda belirtilen
yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir:
Ekonomi Bakanlığı
İthalat Genel Müdürlüğü
İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi
İnönü Bulvarı, 06510 Emek/ANKARA
Tel: +90 (312) 204 75 34; 204 77 88
Faks: +90 (312) 212 87 65
e-posta: [email protected]
Soruşturmanın başlangıç tarihi
MADDE 10 – (1) Soruşturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/26)
Mevcut durum
MADDE 1 – (1) 3701.30.00.00.29 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında
yer alan “alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıpları” nın Çin Halk
Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli olanlarının ithalinde, 15/11/2008 tarihli ve 27055 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/32 sayılı Tebliğ
ile 2,65 ABD Doları/kg tutarında dampinge karşı önlem yürürlükte bulunmaktadır.
(2) Mevcut damping önleminin etkinliği 31/12/2010 tarihli ve 27802 sayılı (3.
Mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanan 2011/20 sayılı Bazı Ticaret Politikası Önlemleri
Mevzuatına Konu Eşyanın İthalatının İzlenmesine İlişkin Tebliğ kapsamında takip
edilmektedir.
(3) Mezkur önlemin etkisiz kılındığına ilişkin bulgular 4412 sayılı Kanun ile değişik
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve
99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde
değerlendirilmiştir.
Soruşturma konusu madde
MADDE 2 – (1) Soruşturma konusu madde, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin 2008/32 sayılı Tebliğ ile ithalatında dampinge karşı önlem alınan ve 3701.30.00.00.29
GTİP’i “diğerleri” altında yer alan alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı
kalıplarıdır.
(2) Bu aşamada belirtilen GTİP bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı nitelikte değildir.
Önlemlerin etkisiz kılınmasına ilişkin bulgular
MADDE 3 – (1) Soruşturma konusu ürünün dampinge karşı önleme tabi ÇHC ve
Türkiye ile Malezya ve Türkiye arasındaki ticaretinin gerçekleştirilme seyrinde önlemin
yürürlüğe girmesini müteakiben önemli değişiklikler gözlemlenmiştir. ÇHC menşeli ithalatta
keskin düşüşler gerçekleşirken Malezya menşeli ofset baskı kalıbı ithalatında ani ve önemli
artışlar belirlenmiştir.
(2) Malezya’da mukim bazı ihracatçıların dampinge karşı önlem alınan ÇHC’de mukim
bazı firmalarla ilişki içerisinde olduğu, bazılarının ise ofset baskı kalıbı üretimiyle iştigal
etmedikleri tespit edilmiştir.
(3) Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu dampinge karşı önlemin, Malezya
üzerinden etkisiz kılındığına dair ciddi bilgi ve bulgular tespit edilmiştir.
Karar ve işlemler
MADDE 4 – (1) Yapılan inceleme sonucunda Malezya menşeli/çıkışlı söz konusu ürün
için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nca, Yönetmeliğin 38 inci maddesi
çerçevesinde önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasına karar verilmiştir.
(2) Soruşturma, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük)
tarafından yürütülecektir.
Soru formları ve bilgilerin toplanması
MADDE 5 – (1) Soruşturma için gerekli bilgilerin temini amacıyla, söz konusu
maddenin bilinen ithalatçılarına ve soruşturma kapsamına giren bilinen yabancı
üretici/ihracatçılarına soruşturmanın açılışına ilişkin bildirim gönderilecektir. Bildirimi
almayan tarafların soru formunu Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki ilgili bölümden
indirmeleri mümkün bulunmaktadır.
(2) Öte yandan, ilgili ülkedeki üretici ve ihracatçılara iletilmesini kolaylaştırmak ve
çabuklaştırmak amacıyla, soruşturmaya konu ülkenin Türkiye’deki resmi temsilciliğine de
soru formu gönderilecektir.
Süreler
MADDE 6 – (1) Soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturma açılmasına dair
bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dahil 37 gündür. Tebliğ’in 5 inci
maddesinde belirtilen, bildirimin gönderilmediği ilgili taraflar ise, bu Tebliğ’in yayımı
tarihinden itibaren işleyecek 37 günlük süre ile bağlıdırlar.
(2) Soru formunda istenilen bilgilerin haricinde, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen
diğer bilgi, belge ve görüşlerin dikkate alınabilmesi için, söz konusu bilgi, belge ve
görüşlerin, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren en geç 37 gün içinde Genel Müdürlüğe
yazılı olarak ulaştırılması gerekmektedir.
(3) Soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden diğer ilgili tarafların da
(yerli üreticiler, ithalatçılar, ilgili meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi
veya işveren sendikaları, vb.) görüşleri ile konuya ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi bu Tebliğin
yayımı tarihinden itibaren 37 gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe bildirmeleri
gerekmektedir.
İşbirliğine gelinmemesi
MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde belirtildiği üzere, taraflardan birinin
belirtilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlayamaması veya yanlış bilgi vermesi ya da bilgi
vermeyi reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması halinde soruşturmaya
ilişkin karar, olumlu veya olumsuz, mevcut verilere göre alınacaktır.
Geçici önlem alınması, vergilerin geriye dönük uygulanması
MADDE 8 – (1) Karar’ın ilgili maddeleri uyarınca, soruşturma süresince geçici önlem
uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir.
(2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır.
Yetkili merci ve adresi
MADDE 9 – (1) Soruşturmayla ilgili bilgi ve belgeler ile görüşlerin aşağıda belirtilen
yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir:
Ekonomi Bakanlığı
İthalat Genel Müdürlüğü, İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi
İnönü Bulvarı, 06510 Emek/ANKARA
Tel: +90 (312) 204 77 88
Faks:+90 (312) 212 87 65
e-posta: [email protected]
Soruşturmanın başlangıç tarihi
MADDE 10 – (1) Soruşturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Ekonomi Bakanlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/27)
Başvuru ve mevcut durum
MADDE 1 – (1) Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli 7315.11.90.00.11,
7315.11.90.00.19, 7315.12.00.00.11, 7315.12.00.00.19 ve 7315.19.00.00.00 Gümrük Tarife
İstatistik Pozisyonları (GTİP) altında yer alan “Zincirler-Muhtelif Mafsal Halkalı Zincirler ve
Aksamı” (transmisyon zincirleri) madde tanımlı eşya için 23/5/2010 tarihli ve 27589 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan 2010/13 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin
Tebliğ ile 1.200 ABD Doları/Ton tutarında dampinge karşı vergi şeklinde kesin önlem
yürürlüğe konulmuştur.
(2) Yerli Üretici Zimaş Zincir ve Makine Sanayi Ticaret A.Ş. söz konusu ticaret
politikası önleminin çeşitli ülkeler üzerinden etkisiz kılındığı iddiası ile Bakanlığımıza
başvuruda bulunmuştur.
(3) Mezkur önlemin etkisiz kılındığına ilişkin iddia ve bulgular 4412 sayılı Kanun ile
değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli
ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde
değerlendirilmiştir.
Soruşturma konusu madde
MADDE 2 – (1) Soruşturma konusu madde, 7315.11.90.00.11, 7315.11.90.00.19,
7315.12.00.00.11, 7315.12.00.00.19 ve 7315.19.00.00.00 GTİP’leri altında yer alan
“Zincirler-Muhtelif Mafsal Halkalı Zincirler ve Aksamı” (transmisyon zincirleri) madde
tanımlı eşyadır.
(2) Bu aşamada belirtilen GTİP’ler bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı nitelikte
değildir.
Önlemlerin etkisiz kılınmasına ilişkin bulgular
MADDE 3 – (1) Soruşturma konusu ürünün ticaretinin Malezya ile Türkiye arasındaki
seyri ÇHC’ye yönelik önlemin yürürlüğe girmesinden sonra önemli değişiklikler göstermiştir.
Önlem öncesinde Malezya’dan ithalat yapılmamakta iken önlem sonrasında bu ülkeden
yüksek miktarda ithalatın gerçekleştiği belirlenmiştir.
(2) Soruşturma konusu ürünün ticaretinin Çin Tayvanı (Tayvan) ile Türkiye arasındaki
seyri ÇHC’ye yönelik önlemin yürürlüğe girmesinden sonra önemli değişiklikler göstermiştir.
Önlemden önceki dönemde Tayvan’ın toplam ithalat içerisinde önemli bir payı olmamasına
rağmen önlemden sonra bu ülkeden yapılan ithalatın ciddi şekilde arttığı gözlenmiştir.
(3) Soruşturma konusu ürünün ticaretinin Güney Kore ile Türkiye arasındaki seyri
ÇHC’ye yönelik önlemin yürürlüğe girmesinden sonra önemli değişiklikler göstermiştir.
Önlemden sonra Güney Kore’den yapılan ithalatın artış gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca,
Güney Kore’de mukim ihracatçı firmalardan bazılarının ÇHC ile bağlantısının olduğu
anlaşılmıştır.
(4) Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu dampinge karşı önlemin Malezya,
Tayvan ve Güney Kore üzerinden etkisiz kılındığına dair ciddi bilgi ve bulgular tespit
edilmiştir.
Karar ve işlemler
MADDE 4 – (1) Yapılan inceleme sonucunda önleme tabi ürünün Malezya, Güney
Kore ve Tayvan menşeli/çıkışlı olanları hakkında İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme
Kurulu’nca, Yönetmeliğin 38 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı
soruşturma açılmasına karar verilmiştir.
(2) Soruşturma, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük)
tarafından yürütülecektir.
Soru formları ve bilgilerin toplanması
MADDE 5 – (1) Soruşturma için gerekli bilgilerin temini amacıyla, söz konusu
maddenin bilinen ithalatçılarına ve soruşturma kapsamına giren bilinen yabancı
üretici/ihracatçılarına soruşturmanın açılışına ilişkin bildirim gönderilecektir. Bildirimi
almayan tarafların soru formunu Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki ilgili bölümden
indirmeleri mümkün bulunmaktadır.
(2) Öte yandan, ilgili ülkedeki üretici ve ihracatçılara iletilmesini kolaylaştırmak ve
çabuklaştırmak amacıyla, soruşturmaya konu ülkelerin Türkiye’deki resmi temsilciliğine de
soru formu gönderilecektir.
Süreler
MADDE 6 – (1) Soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturma açılmasına dair
bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dahil 37 gündür. Tebliğ’in 5 inci
maddesinde belirtilen, bildirimin gönderilmediği ilgili taraflar ise, bu Tebliğ’in yayımı
tarihinden itibaren işleyecek 37 günlük süre ile bağlıdırlar.
(2) Soru formunda istenilen bilgilerin haricinde, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen
diğer bilgi, belge ve görüşlerin dikkate alınabilmesi için, söz konusu bilgi, belge ve
görüşlerin, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren en geç 37 gün içinde Genel Müdürlüğe
yazılı olarak ulaştırılması gerekmektedir.
(3) Soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden diğer ilgili tarafların da
(yerli üreticiler, ithalatçılar, ilgili meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi
veya işveren sendikaları, vb.) görüşleri ile konuya ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi bu Tebliğin
yayımı tarihinden itibaren 37 gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe bildirmeleri
gerekmektedir.
İşbirliğine gelinmemesi
MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde belirtildiği üzere, taraflardan birinin
belirtilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlayamaması veya yanlış bilgi vermesi ya da bilgi
vermeyi reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması halinde soruşturmaya
ilişkin karar, olumlu veya olumsuz, mevcut verilere göre alınacaktır.
Geçici önlem alınması, vergilerin geriye dönük uygulanması
MADDE 8 – (1) Karar’ın ilgili maddeleri uyarınca, soruşturma süresince geçici önlem
uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir.
(2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır.
Yetkili merci ve adresi
MADDE 9 – (1) Soruşturmayla ilgili bilgi ve belgeler ile görüşlerin aşağıda belirtilen
yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir:
Ekonomi Bakanlığı
İthalat Genel Müdürlüğü, İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi
İnönü Bulvarı, 06510 Emek/ANKARA Tel: +90 (312) 204 77 76
Faks: +90 (312) 212 87 65
Email: [email protected]
Soruşturmanın başlangıç tarihi
MADDE 10 – (1) Soruşturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Maliye Bakanlığından:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 421)
1. Giriş
1.1. Elektronik fatura kullanımına ilişkin usul ve esasları belirleyen ve 5/3/2010 tarihli
ve 27512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:
397) ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine,
muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiştir. 28/6/2012 tarihli ve 28337 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Tebliği (Sıra No: 416) ile de 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesi kapsamında fatura düzenlemek zorunda olan
mükelleflere elektronik fatura uygulamasından yararlanma hakkı tanınmıştır.
1.2. Diğer taraftan, 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1) ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması
zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı
yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek
elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.
1.3. Mükelleflerin vergi kanunlarına uyumlarının artırılması ile kayıt dışılığın izlenerek
önlenmesi amacıyla, elektronik fatura kullanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu
getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.
2. Yetki
2.1. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının 1
inci bendinde, Maliye Bakanlığının mükellef ve meslek grupları itibarıyla muhasebe usul ve
esaslarını tespit etmeye, aynı Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara
ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil
ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli
karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya,
bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu
getirmeye veya kaldırmaya, yine aynı Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek
belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya yetkili olduğu hükme
bağlanmıştır.
2.2. Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının 3 üncü
bendinde Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin
mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt
ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde
tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle
görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve
esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
2.3. Öte yandan aynı Kanunun mükerrer 242 nci maddesinin ikinci fıkrası ile Maliye
Bakanlığı; elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi,
muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi
uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve
düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dâhil
olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya
Maliye Bakanlığının gözetim ve denetimine tâbi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve
denetim esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel
hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında
uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, aynı
Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye
ve denetlemeye yetkili kılınmıştır. Söz konusu fıkrada ayrıca, Vergi Usul Kanunu ve diğer
vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik
defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu; Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge
ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar
belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
3. Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Zorunluluğu
3.1. Kapsama Giren Mükellefler
3.1.1. Yukarıda yer verilen yetkilere istinaden Bakanlığımızca aşağıda sayılan mükellef
gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu
getirilmiştir.
a) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ
lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011
tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar.
b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı
listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan
mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 10 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip
olanlar.
3.1.2. Bu Tebliğ kapsamında zorunluluk getirilen mükelleflerden mal alan 10/12/2003
tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan
idare, kurum ve kuruluşlar ile iktisadi kamu kuruluşlarının elektronik fatura uygulamasından
yararlanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
3.1.3. Bu Tebliğ veya 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında
elektronik fatura uygulamasından yararlanan mükelleflerin birbirlerine yapmış oldukları mal
teslimi veya hizmet ifaları için elektronik fatura düzenlemeleri zorunludur.
3.1.4. Elektronik Fatura Uygulamasından yararlanan kayıtlı kullanıcıların güncel listesi
www.efatura.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır.
3.1.5. Elektronik Fatura Uygulamasından yararlanan mükellefler fatura düzenlemeden
önce muhatabın www.efatura.gov.tr internet adresinde yer alan kayıtlı kullanıcı listesine
kayıtlı olup olmadığını kontrol edecekler, kayıtlı kullanıcı ise elektronik fatura, kayıtlı
kullanıcı değilse kâğıt fatura düzenleyeceklerdir.
3.1.6. Bu Tebliğ kapsamındaki mükelleflerden mal veya hizmet alan ve belirlenen
hadlerin altında kalan mükelleflerin de istemeleri halinde elektronik defter ve elektronik
fatura uygulamalarından yararlanabilecekleri tabiidir.
3.2. Elektronik Fatura ve Elektronik Deftere Geçiş Süresi
3.2.1. 3.1. bölümde yer alan zorunluluk kapsamına giren mükelleflerin;
a) Elektronik fatura uygulamasına 2013 takvim yılı (1/9/2013 tarihi itibariyle Gelir
İdaresi Başkanlığı’na başvurulması gerekmektedir.)
b) Elektronik defter uygulamasına ise 2014 takvim yılı (Elektronik defter yazılımlarını
kendi geliştiren mükelleflerin 1/9/2014 tarihi itibariyle elektronik defter test süreçlerini başarı
ile tamamlamış olmaları gerekmektedir.)
içerisinde geçmeleri zorunludur.
4. 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Yapılan Değişiklikler
4.1. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin üçüncü bölümünün son
paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Elektronik Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin birbirlerinden aldıkları
mallar ve sağladıkları hizmetler için 1/9/2013 tarihinden itibaren elektronik fatura
göndermeleri ve almaları zorunludur. Elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler
elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet
ifası için genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura düzenlemeye devam edeceklerdir.”
4.2. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5.1.1. bölümünün ilk
paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki iki paragraf eklenmiştir.
“Bununla birlikte mükellefler, elektronik fatura gönderme ve alma işlemlerini teknik
yeterliliğe sahip, Başkanlıktan özel entegrasyon izni almış mükelleflerin bilgi işlem sistemi
vasıtasıyla da gerçekleştirebilirler. Özel entegrasyon izni almak isteyen mükellefler e-Fatura
Uygulamasına başvuru için gerekli belgelerin yanında özel entegrasyon talebini içeren bir
dilekçe ve ekinde Özel Entegrasyon Bilgi İşlem Sistem Raporu (BİS) ile Başkanlığa başvuru
yapacaklardır. Özel entegrasyon yapmak isteyen mükelleflerin www.efatura.gov.tr internet
adresinde yayımlanan kılavuzlara uygun bilgi işlem altyapısını kurmaları zorunludur.
Başkanlık özel entegrasyon yapan mükellefler için ilave yükümlülük belirlemeye ve
istediğinde ulusal ve uluslararası standartlara uyma zorunluluğu getirmeye yetkilidir.
Mükellefin, elektronik fatura gönderip alma işlemini özel entegrasyon izni alan mükelleflere
ait bilgi işlem sistemi vasıtasıyla gerçekleştirmesi, muhafaza ve ibraz ödevlerini ortadan
kaldırmaz. Elektronik fatura gönderip alma işleminde kullanılan bilgi işlem sistemi yazılım ve
donanım alt yapısının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti
Kanunlarının geçerli olduğu yerlerde bulunması zorunludur. Özel entegrasyon izni alan
mükelleflerin listesi www.efatura.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır.
Bilgi işlem sistemi yurt dışından yönetilen mükelleflerin elektronik fatura
uygulamasından entegrasyon yöntemiyle yararlanma konusundaki durumları yapacakları
başvuru üzerine Başkanlıkça değerlendirilerek elektronik fatura gönderip almalarına izin
verilebilecektir.”
4.3. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 6. bölümünün üçüncü
paragrafının sonuna gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu yükümlülük, elektronik faturaların üçüncü kişiler nezdinde muhafaza edilmesi
durumunda muhafaza eden için de yasal süreler içinde geçerlidir.”
4.4. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 6. bölümünün dördüncü
paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, beşinci ve altıncı paragraflar eklenmiştir.
“Mükelleflere ait elektronik faturaların yine mükelleflere ait bilgi işlem sistemlerinde
saklanması esas olup üçüncü kişiler nezdinde de elektronik saklama yapılabilecektir. Başka
mükelleflerden elektronik saklama hizmetinin alınması mükelleflerin elektronik faturalarının
muhafaza ve ibraz sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Elektronik faturaların muhafazasının
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının geçerli olduğu
yerlerde yapılması zorunludur. Bu zorunluluk yurt dışında ikincil bir arşivleme yapılmasına
engel teşkil etmez.
Başka mükelleflere ait elektronik faturaları saklama hizmeti verenler elektronik fatura
uygulamasını bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle kullanmak zorundadır.
Elektronik Fatura Saklama Hizmeti verecek mükelleflerin Başkanlığa “Elektronik Fatura
Saklama Hizmeti Başvuru Formu ve Taahhütnamesi” ile başvuru yaparak saklama izni
almaları zorunludur. Bu amaçla başvuru yapacak mükelleflerin başvuru dilekçesi ekinde Bilgi
İşlem Sistem Raporunu (BİS) göndermesi gerekmektedir. Başkanlıktan elektronik fatura
saklama hizmeti izni almadan saklama yapılması Başkanlık nezdinde hüküm ifade etmez.
Saklama izni alan mükelleflerin listesi www.efatura.gov.tr internet adresinden
yayımlanacaktır. Saklama koşulları ve saklama hizmeti verecek mükellefin uyması gereken
diğer kurallar www.efatura.gov.tr internet adresinde yayımlanacaktır.
Gerekli görülen durumlarda, elektronik fatura saklama hizmeti verenlerden elektronik
fatura bilgilerine ilişkin olarak belirlenecek standartlara uygun üretilecek raporların ibrazı,
elektronik fatura saklama hizmeti verenlere ait bilgi işlem sistem veya sistemlerine sürekli
erişimin sağlanması sureti ile istenebilir. Bu kapsamda, ifade edilen erişimin sağlanması için
kullanılacak yöntem ve teknolojiler ile ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile ilgili
süreçler www.efatura.gov.tr adresinde açıklanır. Elektronik fatura saklama hizmeti verenlerin
bilgi işlem sistemine erişim ile ilgili yetki, sektör, mükellef veya faaliyet hacimleri itibarıyla
kullanılabilir. Başkanlık elektronik fatura saklama hizmeti veren mükellefler için ilave
yükümlülük belirlemeye ve istediğinde ulusal ve uluslararası standartlara uyma zorunluluğu
getirmeye yetkilidir. Maliye Bakanlığı gerek görmesi halinde, bu Tebliğde belirlenen esaslar
ile sınırlı olmak üzere, başka mükelleflere ait elektronik faturaları saklama hizmeti verenlerin
bilgi işlem sistemlerini denetleme yetkisine sahiptir.”
5. Sorumluluk ve Cezai Yaptırımlar
5.1. 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında bilgi işlem
sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle elektronik fatura uygulamasından yararlanan
mükellefler, sistemlerini kesintisiz 7 gün 24 saat fatura ve ilgili mesajları alabilir ve
gönderebilir halde açık tutmak zorundadırlar. Mücbir sebepler dışında bu zorunluluğa
uymayan mükelleflerin entegrasyon izinleri iptal edilecek olup, elektronik fatura
uygulamasını sadece portal yöntemiyle kullanabileceklerdir.
5.2. Bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle elektronik fatura
uygulamasından yararlanan mükellefler, sistemleri üzerinde yapacakları bakım, onarım,
gözden geçirme vb. işlemler nedeniyle sistemlerine erişim kesintiye uğrayacak ise bu
kesintiden önceki üç işgünü içerisinde hangi tarihte ve ne kadar süreyle sistemlerinin
kesintiye uğrayacağını Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirmekle yükümlüdürler. Kesinti süresi
hiçbir surette iki günü aşamaz.
5.3. Elektronik fatura ve elektronik deftere ilişkin olarak bu Tebliğ ile getirilen
zorunluluklara uymayanlar hakkında, Vergi Usul Kanununun ceza hükümleri tatbik olunur.
5.4. Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükellefler
elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükelleflere kâğıt ortamında fatura
düzenleyemezler; düzenlemeleri halinde kâğıt ortamında düzenlenen bu faturalar hiç
düzenlenmemiş sayılır.
5.5. Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükelleflerin
elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükellefler tarafından gönderilen elektronik
faturaları almaları zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Vergi Usul
Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura almayan mükelleflere tatbik olunan cezai
hükümlerin uygulanacağı tabiidir.
5.6. Bu Tebliğ ile elektronik defter tutma zorunluluğu getirilen mükellefler kâğıt
ortamında defter tutamazlar. Bu mükellefler kâğıt ortamında defter tutmaları halinde hiç
defter tutmamış sayılırlar.
6. Yürürlük
6.1. Bu Tebliğ, yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe girer.
Tebliğ olunur.
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulundan:
TÜRK ÜRÜNLERİNİN YURTDIŞINDA MARKALAŞMASI, TÜRK MALI İMAJININ
YERLEŞTİRİLMESİ VE TURQUALITY®’NİN DESTEKLENMESİ
HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2006/4)’DE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2012/6)
MADDE 1 – Bu Tebliğ, Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun 7/12/2012 tarihli ve
2012/9 sayılı Kararına istinaden hazırlanmıştır.
MADDE 2 – 24/5/2006 tarihli ve 26177 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk
Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve
TURQUALITY®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2006/4)’in 9 uncu
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Kuruluşların iştigal sahasına giren ürünlerinin yurtdışı pazarlarda markalaşması
amacıyla gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama projelerine ilişkin [görsel ve yazılı
tanıtım, gösteri (show), defile, ülke imaj kampanyası, pazar araştırması, sponsorluk, markapromosyon ajansı, fuar katılımı, internet sitesi tasarımı, basın-halkla ilişkiler, stratejik
danışmanlık giderleri ve benzeri] harcamaları,
a) Birlikler için %80 oranında ve proje başına yıllık en fazla 250.000 ABD Doları
tutarında,
b) Üretici Dernekleri ve Üretici Birlikleri için %50 oranında ve yıllık en fazla 100.000
ABD Doları tutarında,
desteklenir.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 10 – (1) Şirketlerin, Bakanlık tarafından Marka Destek Programı kapsamına
alındığı tarihten sonra;
a) Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tesciline ilişkin harcamaları ile destek
kapsamına alınan markalarının yurtdışında tescili ve korunmasına ilişkin giderleri, %50
oranında ve yıllık en fazla 50.000 ABD Doları,
b) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde, destek
kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama
faaliyetlerine [görsel ve yazılı tanıtım, gösteri (show), defile, ülke imaj kampanyası, pazar
araştırması, sponsorluk, marka-promosyon ajansı, zincir marketlerin raflarına girebilmek için
bir defaya mahsus ödenen listeleme bedeli, periyodik mağaza dergilerinde yer alma, internet
sitesi tasarımı, fuar katılımı, basın-halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama (direct mailing), çağrı
merkezi hizmeti satın alınması, vb.] ilişkin harcamaları, %50 oranında ve yıllık en fazla
300.000 ABD Doları,
c) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek
kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak açtıkları mağaza/lokanta/kafe, ofis, depo ve satış
sonrası servis hizmeti veren birimlere ilişkin;
1) Brüt kira (depo için ardiye gideri, vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, anılan
birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ve komisyon harcamaları ile
hukuki danışmanlık giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 600.000 ABD Doları,
2) Kiralanan birimin konsept mimari çalışma ve kurulum/dekorasyon giderleri, %50
oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları,
ç) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde faaliyet gösteren
ve farklı markaların satıldığı teşhir mekanı (showroom)/büyük mağazalar (department
store)/marketlerde destek kapsamına alınan markalarıyla ilgili olarak kiraladıkları reyon, raf,
dekorasyonlu köşe (shop in shop), kiosk, stand (floor display) vb. tahsis edilmiş satış
alanlarına ilişkin brüt kira (vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, komisyon, hizmet,
konsept mimari çalışmaları harcamaları ile anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun
mahal araştırması ile hukuki danışmanlık giderleri ve bu birimlere ilişkin kurulum/dekorasyon
giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları,
d) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek
kapsamına alınan markalı ürünlerinin satışı amacıyla açtıkları teşhir mekanlarına (showroom)
ilişkin brüt kira (vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, komisyon, hizmet, konsept
mimari çalışmaları harcamaları ile anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal
araştırması ile hukuki danışmanlık giderleri ve bu birimlere ilişkin kurulum/dekorasyon
giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları,
e) Çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesi ve
mağaza/lokanta/kafe açılışı ve işletilmesini teminen gerçekleştirilen; kalite, hijyen, çevre
belgeleri ile insan can, mal emniyeti, ve güvenliğini gösterir işaretlere ilişkin danışmanlık
dahil her türlü giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 50.000 ABD Doları,
f) Destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak franchise vermeleri halinde,
franchising sistemi ile yurtdışında açılacak ve faaliyete geçirilecek yıllık en fazla 10
mağazaya ilişkin;
1) Kurulum/dekorasyon harcamaları, %50 oranında ve mağaza başına en fazla 50.000
ABD Doları,
2) Kira giderleri %50 oranında, mağaza başına en fazla iki yıl süresince ve yıllık
mağaza başına azami 50.000 ABD Doları,
g) Kurumsal kimlik oluşturulması, stratejik şirket yapılandırılması, kalite kontrol
sistemi oluşturulması, moda ve trendler, gastronomi, ürün ve ambalaj tasarımı, stratejik
pazarlama, perakende operasyonlar, şirket kuruluşu, mağaza açılması ve işletilmesi,
uluslararası ihracat ve hukuk, risk yönetimi, uluslararası pazarlarda rekabet avantajını artırıcı
diğer her türlü iş yönetimi kapsamında satın alacakları danışmanlık giderleri ile Bilgisayarlı
Tasarım (CAD), Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM),
Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Kurumsal Performans Yönetimi (EPM), Perakende
Yönetimi vb. bilgi yönetimi kapsamında satın alacakları veya kiralayacakları yazılım
ürünlerinin lisansları ve bunların yıllık bakım-güncelleme bedelleri ile yazılımların devreye
alınması, iyileştirilmesi ve idamesi için yapacakları danışmanlık, eğitim ve dış kaynak
kullanımı harcamaları, %50 oranında ve yıllık en fazla 500.000 ABD Doları,
ğ) Destek kapsamına alınan markalı ürünleriyle ilgili, destek kapsamındaki şirket veya
harcama yetkisi verilen şirket tarafından istihdam edilen moda/endüstriyel ürün tasarımcısı,
aşçı/şef giderleri, aynı anda azami 3 kişi için, %50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD
Doları,
h) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasının (c), (ç) ve (d) bentleri çerçevesinde
açtıkları birimlerinin kirasının ciroya (depo için kullanılan palet miktarına) bağlı olması
durumunda; Bakanlık tarafından uygun görülen temel kira tutarı [temel kira uygulamasının
bulunmadığı birimlerde, yalnızca cironun yüzdesinden oluşan (depo için kullanılan palet
miktarına göre hesaplanan) ve Bakanlık tarafından incelenen ilk kira tutarı, temel kira kabul
edilir] ile söz konusu temel kira tutarının %50’sine kadar olan ciro kirası, ilgili bentlerde
belirtilen limitler dâhilinde,
desteklenir.
(2) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasında düzenlenen desteklerden yararlanabilmesi
için; kapsamdaki markalarına ve ilgili destek dönemine ilişkin olarak, Bakanlık tarafından
yetkilendirilen danışmanlık şirketlerince gerçekleştirilecek Gelişim Yol Haritası çalışmasını
yaptırmaları zorunludur. Şirketlerin bu fıkra uyarınca yaptığı harcamalar, ilgili destek dönemi
için en fazla 200.000 ABD Doları ve %75 oranında desteklenir. Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 11 – (1) TURQUALITY® Komitesi tarafından TURQUALITY® destek
programı kapsamına alınan şirketlerin;
a) Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tesciline ilişkin harcamaları ile
TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalarının yurtdışında tescili ve korunmasına ilişkin
giderleri,
b) Çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesi ve
mağaza/lokanta/kafe açılışı ve işletilmesini teminen gerçekleştirilen; kalite, hijyen, çevre
belgeleri ile insan can, mal emniyeti, ve güvenliğini gösterir işaretlere ilişkin danışmanlık
dahil her türlü giderleri,
c) TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalı ürünleriyle ilgili, destek kapsamındaki
şirket veya harcama yetkisi verilen şirket tarafından istihdam edilen moda/endüstriyel ürün
tasarımcısı, aşçı/şef giderleri, aynı anda azami 5 kişi için,
ç) TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalı ürünleriyle ilgili olarak Stratejik İş
Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde gerçekleştirilen tanıtım, reklam ve
pazarlama faaliyetlerine [görsel ve yazılı tanıtım, gösteri (show), defile, fuar katılımı, ülke
imaj kampanyası, pazar araştırması, sponsorluk, marka-promosyon ajansı, zincir marketlerin
raflarına girebilmek için bir defaya mahsus ödenen listeleme bedeli, periyodik mağaza
dergilerinde yer alma, internet sitesi tasarımı, basın-halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama
(direct mailing), çağrı merkezi hizmeti satın alınması, vb.] ilişkin harcamaları,
d) TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalı ürünleriyle ilgili olarak Stratejik İş
Planlarında hedef pazarlar olarak belirtilen ülkelerde;
1) Açtıkları, aynı anda azami 50 adet mağaza/lokanta/kafeye ilişkin;
i) Brüt kira (depo için ardiye gideri, vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, anılan
birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ve komisyon harcamaları ile
hukuki danışmanlık giderleri,
ii) Kiralanan birimin konsept mimari çalışma ve kurulum/dekorasyon giderleri,
mağaza/lokanta/kafe başına azami 200.000 ABD Doları,
2) Açtıkları ofis, depo, showroom, satış sonrası servis hizmeti veren birimler ile farklı
markaların satıldığı teşhir mekanı (showroom) / büyük mağazalar (department store) /
marketlerde kiraladıkları reyon, raf, dekorasyonlu köşe (shop in shop), kiosk, stand (floor
display) vb. tahsis edilmiş satış alanlarına ilişkin;
i) Brüt kira (depo için ardiye gideri, vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, anılan
birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ve komisyon harcamaları ile
hukuki danışmanlık giderleri,
ii) Kiralanan birimin konsept mimari çalışma ve kurulum/dekorasyon giderleri birim
başına azami 200.000 ABD Doları,
3) Franchise vermeleri halinde, franchising sistemi ile yurtdışında faaliyete geçirilecek,
5 yıllık destek süresi boyunca toplam azami 100 mağaza için,
i) Kira giderleri, aynı mağaza için en fazla iki yıl süresince ve yıllık mağaza başına
azami 200.000 ABD Doları,
ii) Kurulum/Dekorasyon harcamaları mağaza başına azami 100.000 ABD Doları,
4) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin 1 ve 2 numaralı alt bentleri
çerçevesinde açtıkları birimlerin kirasının ciroya (depo için kullanılan palet miktarına) bağlı
olması durumunda; Bakanlık tarafından uygun görülen temel kira tutarı [temel kira
uygulamasının bulunmadığı birimlerde, yalnızca cironun yüzdesinden oluşan (depo için
kullanılan palet miktarına göre hesaplanan) ve Bakanlık tarafından incelenen ilk kira tutarı,
temel kira kabul edilir] ile söz konusu temel kira tutarının %50’sine kadar olan ciro kirası,
e) Kurumsal kimlik oluşturulması, stratejik şirket yapılandırılması, kalite kontrol sistemi
oluşturulması, moda ve trendler, gastronomi, ürün ve ambalaj tasarımı, stratejik pazarlama,
perakende operasyonlar, şirket kuruluşu, mağaza açılması ve işletilmesi, uluslararası ihracat
ve hukuk, risk yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), bilgi-işlem gibi uluslararası
pazarlarda rekabet avantajını artırıcı diğer her türlü iş yönetimi kapsamında satın alacakları
danışmanlık giderleri, Bilgisayarlı Tasarım (CAD), Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP),
Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Kurumsal Performans
Yönetimi (EPM), Perakende Yönetimi vb. bilgi yönetimi kapsamında satın alacakları veya
kiralayacakları yazılım ürünlerinin lisansları ve bunların yıllık bakım-güncelleme bedelleri ile
yazılımların devreye alınması, iyileştirilmesi ve idamesi için yapacakları danışmanlık, eğitim
ve dış kaynak kullanımı harcamaları,
%50 oranında desteklenir.
(2) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasında düzenlenen desteklerden yararlanabilmesi
için; kapsamdaki markalarına ve ilgili destek dönemine ilişkin olarak, Bakanlık tarafından
yetkilendirilen danışmanlık şirketlerince gerçekleştirilecek Gelişim Yol Haritası çalışmasını
yaptırmaları zorunludur. Şirketlerin bu fıkra uyarınca yaptığı harcamalar, ilgili destek dönemi
için en fazla 200.000 ABD Doları ve %75 oranında desteklenir. Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 12 – (1) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Birliklerin TURQUALITY®
Programının yürütülmesi konusunda;
a) Marka/TURQUALITY® destek programı kapsamına alınacak/alınan şirketlerin iş
yönetimi kalitesi, operasyonel mükemmellik düzeyi ve markalaşma potansiyellerinin
belirlenmesi, performanslarının izlenmesi, program ve program kapsamındaki faaliyet ve
işlemleri ile harcama belgelerinin içeriği, doğruluğu, rayicine uygunluğu vb. hususlar ile
TURQUALITY® Programı kapsamında yapılan faaliyetlerle ilgili gerçekleştireceği her türlü
denetim ve danışmanlık giderleri,
b) Marka/TURQUALITY® destek programı kapsamına alınan şirketlere yönelik olarak
ürün ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesi, operasyonel mükemmellik, stratejik
konumlandırma-planlama, pazar haberdarlığı, pazarlama, markalaşma, perakendecilik, halkla
ilişkiler, iletişim, reklam, vb. konularda gerçekleştireceği eğitim, seminer, rehberlik,
danışmanlık vb. faaliyetlerine ilişkin giderleri,
c) TURQUALITY® Programının pazara giriş ve iletişim stratejisi kapsamında olumlu
Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi için yurtiçi ve yurtdışında
gerçekleştireceği her türlü halkla ilişkiler faaliyetleri (PR), Türk markalarının pazara giriş ve
tutunmalarına yönelik gerçekleştireceği her türlü organizasyonlara ilişkin giderler ile pazar
istihbaratı, pazar haberdarlığı, ulusal ve uluslararası iş ilişkileri ağı (networking), sponsorluk
vb. giderleri,
ç) TURQUALITY® Programının kurumsallaştırılması ve TURQUALITY®
Sekretaryasına yönelik giderleri ile eleman istihdamı ve eğitimine ilişkin harcamaları,
d) TURQUALITY® Programının stratejisinin güncellenmesi, yenilenmesi,
geliştirilmesi, uygulanması ve program kapsamında yapılacak stratejik çalışmalara ilişkin
harcamaları ile bu konularda gerçek ya da tüzel kişilerden satın alacağı danışmanlık giderleri,
yıllık en fazla 35 milyon ABD Doları ve %100 oranında desteklenir.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 14 – (1) Bu Tebliğin 10 uncu maddesinde düzenlenen destek unsurlarından
yararlanmak için, şirketlerin başvuru formu ve ekindeki belgelerle doğrudan Bakanlığa
müracaat etmesi, ön inceleme yapılması ve markanın Bakanlık tarafından Marka Destek
Programı kapsamına alınması gerekmektedir.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 15 – (1) Bu Tebliğin 11 inci maddesinde belirtilen destek unsurlarından
yararlanmak için, şirketlerin başvuru formu ve ekindeki belgelerle doğrudan Bakanlığa
müracaat etmesi, ön inceleme yapılması ve markanın Bakanlık/TURQUALITY® Komitesi
tarafından TURQUALITY® Destek Programı kapsamına alınması gerekmektedir.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 18 – (1) Bu Tebliğin 9, 10 ve 11 inci maddelerinde belirtilen desteğin
başlangıç tarihi, kuruluş ve şirketlerin bu Tebliğin 13, 14 ve 15 inci maddeleri çerçevesinde
Bakanlık/TURQUALITY® Komitesi tarafından destek kapsamına alındığı tarih olup, bu
tarihten itibaren gerçekleştirilen harcama ve faaliyetler desteklenebilir. Ancak şirketlerin
destek ödemesi her halükarda Stratejik İş Planları Bakanlık tarafından onaylandıktan sonra
gerçekleştirilir.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Yurtiçi tescili aynı şirket üzerine olan en fazla iki marka Tebliğin 10 ve/veya 11
inci maddeleri kapsamına alınabilir. Yurtdışı tescilin ise, yurtiçi tesciline sahip şirket ya da bu
şirketin organik bağının bulunduğu şirkete ait olması gerekir.”
MADDE 10 – Aynı Tebliğin 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 29 – (1) Bu Tebliğin 9, 10, 11 ve 12 nci maddelerinde belirtilen destek
unsurlarından yararlandırılacak olan kuruluş ve şirketlerin, Uygulama Usul ve Esaslarında
düzenlenen belgeleri ibraz etmesi zorunludur. Bakanlık, şirket ve kuruluşların harcama ve
faaliyetlerine ilişkin denetim/danışmanlık firmalarına rapor hazırlattırabilir.
(2) Şirket ve kuruluşların, Uygulama Usul ve Esaslarında düzenlenen belge ve
faaliyetleri,
ilgili
Ticaret
Müşavirliği/Ataşeliğinin
onayına
tabidir.
Ticaret
Müşavirliği/Ataşeliği’nin bulunmadığı ülkelerde, belgelerin ilgili Türk Konsolosluğu’na
onaylatılması gerekmektedir.
(3) Gerekli incelemenin yapılmasını teminen Uygulama Usul ve Esaslarında belirtilen
belgelerin, ödeme belgesi tarihinden itibaren en geç 6 ay (fuar katılımı başvuruları için 12 ay)
içinde; otomasyon sisteminden yapılan başvuruyu müteakip şirketler tarafından üyesi
oldukları İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine, Kuruluşlar tarafından doğrudan Bakanlığa,
ibraz edilmesi gerekmektedir.
(4) Usulüne uygun başvuru süresi olarak belirlenen 6 aylık (fuar katılımı başvuruları
için 12 ay) süre; ödeme belgesinin şirketler için Birlik, kuruluşlar için Bakanlık evrak
kayıtlarına giriş yapılan tarih esas alınarak belirlenir.
(5) Bakanlık/İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri tarafından yapılan inceleme
neticesinde harcamalara ilişkin olarak tespit edilen eksik bilgi/belgelerin; şirkete/kuruluşa
bildirildiği tarihten itibaren 6 (altı) ay içerisinde Bakanlık/İhracatçı Birlikleri Genel
Sekreterliklerine ibraz edilmemesi halinde, söz konusu harcamalar destek kapsamında
değerlendirilmez. 6 aylık süre; Birlik ve/veya Bakanlık tarafından otomasyon sistemi
üzerinden yapılan inceleme neticesinde, eksik bilgi/belge tamamlama görevinin firmanın
görev listesinde bulunduğu süre toplamı üzerinden hesaplanır.”
MADDE 11 – Aynı Tebliğin 37 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 37 – (1) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde destek kapsamına alınan
şirketler, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu
Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer “İhracata Yönelik Devlet Yardımları”ndan
yararlandırılmazlar.
(2) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde harcama yetkisi verilen şirketler, destek
kapsamındaki markaya ilişkin harcamaları için, destek süresi içinde ve/veya bitiminde,
Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer
“İhracata Yönelik Devlet Yardımları”ndan yararlandırılmazlar.
(3) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde destek kapsamına alınan Kuruluşlar, destek
kapsamına alınan projelerine ilişkin harcamaları için, destek süresi içinde ve/veya bitiminde,
Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer
“İhracata Yönelik Devlet Yardımları”ndan yararlandırılmazlar.”
MADDE 12 – Aynı Tebliğin 24 üncü, 38 inci ve 39 uncu maddeleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 13 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 14 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
1234567-
Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
24/5/2006
26177
Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
28/7/2007
26596
31/12/2008
27097
21/11/2009
27413
22/11/2009
27414
26/2/2010
27505
16/5/2011
27936
22/3/2012
28241
[R.G.14.Aralık 2012 – 28497]
—— • ——
YÖNETMELİK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:
AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca, riskli yapılar ile riskli alan ve
rezerv yapı alanlarının tespitine, riskli yapıların yıktırılmasına, yapılacak planlamaya,
dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespitine, hak sahibi olacaklarla
yapılacak anlaşmaya ve yapılacak yardımlara, yeniden yapılacak yapılara ve 6306 sayılı
Kanun kapsamındaki diğer uygulamalara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6306 sayılı Kanunun 3 üncü, 6 ncı ve 8 inci
maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
b) İdare: Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel
idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini, Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi
hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini,
c) İlgili kurum: Uygulama alanında dönüşüm projesi gerçekleştirecek olan Bakanlığı,
İdareyi ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığını,
ç) Kanun: 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu,
d) Müdürlük: Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü olan illerde bu Müdürlüğü, diğer
illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünü,
e) Rezerv yapı alanı: Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim
alanı olarak kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya İdarenin talebine
bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen
alanları,
f) Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına
yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca
kararlaştırılan alanı,
g) Riskli yapı: Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan
ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit
edilen yapıyı veya yapıları,
ğ) Taşınmaz: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 üncü
maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyeti kapsamına giren arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya
kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümleri,
h) TOKİ: Toplu Konut İdaresi Başkanlığını,
ı) Uygulama alanı: Bakanlar Kurulu kararıyla kararlaştırılan riskli alan ile Bakanlıkça
belirlenen rezerv yapı alanını ve riskli yapının veya yapıların bulunduğu alanı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Rezerv Yapı Alanı ile Riskli Alanın Tespiti
Rezerv yapı alanının tespiti
MADDE 4 – (1) Rezerv yapı alanı;
a) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı hâlihazır haritasını,
b) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını,
c) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini,
ihtiva eden dosyaya istinaden, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça
belirlenir.
(2) Rezerv yapı alanı:
a) Bakanlıkça resen belirlenebilir.
b) TOKİ veya İdare, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosyaya
istinaden Bakanlıktan rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunabilir.
c) Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri
ihtiva eden dosyaya istinaden Bakanlıktan rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunabilir.
Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde
bulunulabilmesi için; bu talebin, talebe konu taşınmazların maliklerinin tamamının
muvafakati ile yapılması ve bu taşınmazların yüzölçümlerinin yüzde yirmibeşinin
mülkiyetinin, geliri dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere,
Bakanlığın uygun gördüğü, bağlı veya ilgili kuruluşuna veyahutta İdareye veya TOKİ’ye
devrine muvafakat edilmesi gerekir.
(3) Maliye Bakanlığı rezerv yapı alanına ilişkin görüşünü otuz gün içinde bildirir.
Riskli alanın tespiti
MADDE 5 – (1) Riskli alan;
a) Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol
açma riski taşıdığına dair teknik raporu,
b) Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgileri,
c) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını, varsa uygulama
imar planını,
ç) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini,
d) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını,
e) Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde
yerbilimsel etüd raporunu,
f) Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenecek sair bilgi ve belgeleri,
ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir ve teklif olarak Bakanlar
Kuruluna sunulur.
(2) TOKİ veya İdare, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosyaya
istinaden Bakanlıktan riskli alan tespit talebinde bulunabilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme
neticesinde, uygun görülen talepler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü
alınarak, teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur.
(3) Riskli alan belirlenmesi için bu alanda taşınmaz maliki olan gerçek veya özel hukuk
tüzel kişileri, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosya ile birlikte Bakanlık
veya İdareden riskli alan tespit talebinde bulunabilir. İdareye yapılacak talepler Bakanlığa
iletilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme neticesinde uygun görülen talepler, Afet ve Acil
Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak, teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur.
(4) Bir alanın riskli alan olarak tespit edilebilmesi için alanın büyüklüğünün asgarî
15.000 m2 olması gerekir. Ancak, Bakanlıkça uygulama bütünlüğü bakımından gerekli
görülmesi halinde, parsel veya parsellerin büyüklüğüne bakılmaksızın ve 15.000 m2 şartı
aranmaksızın riskli alan tespiti yapılabilir.
(5) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı riskli alana ilişkin görüşünü on beş gün
içerisinde bildirir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Riskli Yapıların Tespiti, İtirazların Değerlendirilmesi ve Yıkım İşlemleri
Riskli yapıların tespitinde görev alacak kurum ve kuruluşlar
MADDE 6 – (1) Riskli yapılar, Bakanlıkça veya İdarece veyahutta Bakanlıkça
lisanslandırılacak, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler; sermayesinin en az yüzde kırkı
kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler; depremden korunma, deprem zararlarının
azaltılması ve deprem mühendisliğinin gelişmesine katkıda bulunmak gibi konularda faaliyet
gösteren sivil toplum kuruluşları; 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında
Kanuna göre Bakanlıktan izin belgesi almış yapı denetimi kuruluşları ve laboratuvar
kuruluşları ile mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren ve 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca büro tescilini yaptırmış kurum ve
kuruluşlarca tespit edilir.
(2) Riskli yapı tespit raporunun hazırlanmasında görev alacak mühendislerin, ilgili
meslek odalarına üyeliklerinin devam ediyor olması, mesleklerinde fiilen en az beş yıl
çalışmış olmaları ve bu hususları belgelendirmeleri gerekir. Lisans başvurusunda bu
belgelerden başka herhangi bir belge istenmez.
(3) Lisans başvurusunda Bakanlığa sunulan belgelerin gerçeğe aykırı olduğunun tespit
edilmesi, riskli yapı tespitinin gerçeğe aykırı olarak yapıldığının anlaşılması ve 7 nci
maddenin dördüncü fıkrası hükmüne aykırı davranılması hallerinde; tespite konu lisanslı
kurum ve kuruluşların lisansı Bakanlıkça iptal edilir.
(4) Bakanlık, riskli yapı tespitine ilişkin faaliyetleri denetleme yetkisine sahiptir.
(5) Lisanslı kurum ve kuruluşlarda riskli yapı tespitinde görev alacak mühendislerin,
Bakanlıkça açılacak eğitim programlarına katılmaları zorunludur.
(6) Lisans belgesi; A-4 formatında birinci sınıf hamur kâğıt üzerine, EK-1’deki şekil ve
muhtevada düzenlenir.
(7) Riskli yapıya ve lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara ilişkin iş ve işlemler
Bakanlıkça elektronik yazılım sistemi ile de takip edilebilir. Lisanslandırılmış kurum ve
kuruluşlara yapılacak bildirimler ve tebligatlar elektronik ortamda da yapılabilir.
Riskli yapıların tespiti ve itiraz
MADDE 7 – (1) Riskli yapılar, 6/3/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre
tespit edilir.
(2) Riskli yapıların tespiti;
a) Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine
ait olmak üzere yaptırılır. Maliklerce yapılacak riskli yapı tespiti talebi, tapu belgesinin ve
kimlik belgesinin fotokopisi ile yapılır.
b) Bakanlıkça, süre verilerek maliklerden veya kanunî temsilcilerinden istenebilir.
Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya
yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de
isteyebilir.
(3) İtiraz üzerine yeniden rapor tanzim edilmesi gereken haller ve raporun gerçeğe
aykırı düzenlendiğinin tespit edilmesi halleri hariç olmak üzere, her yapı için sadece bir adet
riskli yapı tespiti raporu düzenlenebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar riskli yapı
tespit talebi üzerine, o yapı hakkında daha önce riskli yapı tespit raporu düzenlenip
düzenlenmediğini elektronik yazılım sistemi üzerinden kontrol eder.
(4) Riskli yapı tespitine ilişkin raporların bir örneği, tespit tarihinden itibaren en geç
yedi gün içinde, tespiti yapan İdarece veya lisanslandırılmış kurum veya kuruluşça, tespite
konu yapının bulunduğu ildeki Müdürlüğe gönderilir. Müdürlükçe, raporların birinci fıkrada
belirtilen esaslara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği incelenir ve herhangi bir eksiklik
veya yanlışlık tespit edilmesi halinde bu raporlar gerekli düzeltmeler yapılmak üzere raporu
düzenleyen kurum veya kuruluşa iade edilir. Yapılan incelemede raporlarda herhangi bir
eksiklik ve yanlışlığın bulunmadığının tespit edilmesi halinde, riskli yapılar, Müdürlükçe en
geç on iş günü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, ilgili tapu
müdürlüğüne bildirir ve bu konuda Bakanlığa bilgi verir.
(5) İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine
karşı tebligat tarihinden itibaren onbeş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki
Müdürlüğe itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren İdarece altmış günden
az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek
suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat Müdürlüğe bildirilir.
(6) Riskli yapı tespitine karşı malikler veya kanunî temsilcilerince on beş gün içinde
riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir.
(7) Riskli yapının bulunduğu ilde itirazı değerlendirecek teknik heyetin teşkil edilmemiş
olması halinde, itiraz dilekçeleri ile itiraz edilen tespite ilişkin raporlar, riskli yapının
bulunduğu yerdeki Müdürlükçe, o il için yetkilendirilmiş teknik heyetin bulunduğu ildeki
Müdürlüğe gönderilir.
(8) Riskli yapı tespitinin, itiraz üzerine değişmesi halinde, durum aynı şekilde ilgili tapu
müdürlüğüne bildirilir.
Riskli yapıların yıktırılması
MADDE 8 – (1) Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine,
altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması istenilir.
(2) Riskli yapıların birinci fıkra uyarınca verilen süre içinde maliklerince yıktırılıp
yıktırılmadığı, Müdürlükçe mahallinde kontrol edilir ve riskli yapı, malik tarafından
yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve otuz günden az olmak
üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur.
(3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen süreler içinde riskli yapıların maliklerince
yıktırılmaması halinde, riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri;
yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî
idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.
(4) Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen usullere göre süresinde yıktırılmadığı
tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna
rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır.
(5) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde Bakanlık, yukarıdaki fıkralarda belirtilen tahliye
ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir.
(6) Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masrafları, ilgili tapu
müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu
olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek
ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın aynî ve şahsî hak
sahiplerine bilgi verir.
Teknik heyetlerin teşkili
MADDE 9 – (1) Riskli yapı tespitlerine karşı yapılacak itirazları değerlendirmek üzere,
ihtiyaca göre Bakanlıkça gerekli görülen yerlerde yeteri kadar teknik heyet teşkil edilir.
(2) Teşkil olunacak her bir teknik heyet için; yüksek öğretim kurumlarından ilgili
meslek alanlarında, 28/1/1982 tarihli ve 17588 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Öğretim
Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği uyarınca en az yardımcı doçentlik kadrosuna
atanmış öğretim üyeleri arasından, üniversite rektörlerince belirlenecek dört adet asıl ve dört
adet yedek üyenin bilgileri talep olunur.
(3) Öğretim üyelerine ilişkin bilgiler, talep tarihinden itibaren en geç on beş gün
içerisinde Bakanlığa bildirilir.
(4) Teknik heyet, üniversitelerden bildirilen dört üye ile en az ikisi inşaat mühendisi
olmak üzere, Bakanlık teşkilâtında görev yapan üç üyenin iştiraki ile yedekleri ile birlikte
yedi üyeli olarak teşkil edilir.
(5) Bakanlıkça her yıl Ocak ayında teknik heyet üyelikleri yenilenir. Yeni üyeler
görevlendirilinceye kadar mevcut üyeler görevine devam eder. Görev süresi dolan üye tekrar
görevlendirilebilir.
Teknik heyetin çalışma usul ve esasları
MADDE 10 – (1) Teknik heyetin ilk toplantısında üyeler aralarından birini başkan
olarak seçer.
(2) Teknik heyetin idarî ve teknik hizmetleri, teknik heyetin bulunduğu ildeki
Müdürlükçe yürütülür. Teknik heyetin gündemi Müdürlükçe hazırlanır.
(3) Teknik heyet, görüşülecek dosya sayısı ve olağanüstü durumları da göz önüne
alarak, ayda en az bir defa toplanır. Müdürlük, gerekli gördüğünde teknik heyeti olağanüstü
toplantıya davet edebilir. Toplantının yeri, günü ve saati ile gündemindeki konular,
Müdürlükçe en az yedi gün önceden üyelere bildirilir.
(4) Teknik heyet, en az beş üyenin iştiraki ile toplanır ve toplantıya katılan üyelerin
çoğunluğu ile karar alır; oyların eşitliği hâlinde, Başkanın taraf olduğu görüş çoğunlukta
sayılır.
(5) Teknik heyet tarafından gerek görülmesi hâlinde, diğer kamu kurum ve
kuruluşlardan uzmanlar, oy hakları olmaksızın görüşleri alınmak üzere toplantılara davet
edilebilir.
(6) Gündemdeki konu kendisi veya üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile
ilgili bulunan veyahut gündemdeki konu ile herhangi bir şekilde menfaat münasebeti bulunan
üye, teknik heyet toplantısına katılamaz ve oy kullanamaz.
(7) Teknik heyet toplantısı sonunda alınan kararlar, dayanakları ve ilmî gerekçeleri
belirtilerek yazılır, başkan ve üyelerce imzalanır. Kararlar Bakanlığa, tespiti yapan veya
yaptıran İdareye ve itiraz edene bildirilir.
(8) Hangi sebepten dolayı olursa olsun, yıllık izin, hastalık ve mazeret izinleri sebebiyle
bulunamama hâlleri hariç olmak üzere, bir yıl içinde dört veya üst üste iki toplantıya iştirak
etmeyen teknik heyet üyesinin üyeliği kendiliğinden sona erer.
(9) Teknik heyet üyeleri, üyelikleri süresince yaptıkları görev ile ilgili olarak hiçbir
menfaat sağlayamazlar. Aksine davrandığı tespit edilenlerin üyeliği Bakanlıkça sona erdirilir.
Huzur hakkı, yolluk ve gündelik ödenmesi
MADDE 11 – (1) Teknik heyetlerin üniversiteler tarafından görevlendirilen üyelerine,
Kanunun 8 inci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen esaslar çerçevesinde huzur hakkı
ödenir.
(2) Teknik heyet üyelerinin toplantılar ve incelemeler için yapacakları seyahatlerin
yolluk ve yevmiyeleri, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre
ödenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Değer Tespiti ve Uygulama Alanında Hak Sahipliği
Taşınmazların değerinin tespiti
MADDE 12 – (1) İlgili kurum, uygulama alanındaki taşınmazların sınırını,
yüzölçümünü ve cinsini gösteren kamulaştırma haritasını veya krokiyi yapar veya yaptırır ve
bu taşınmazların maliklerini ve bunların adreslerini tespit eder veya ettirir.
(2) Taşınmazın değeri; ilgili kurum bünyesinden en az üç kişiden teşkil olunacak kıymet
takdir komisyonları marifetiyle veya hizmet satın alınmak suretiyle tespit edilir.
(3) Taşınmazın değeri; taşınmaz değerleme konusunda uzman kişi, kurum veya
kuruluşlardan bilgi alınarak ve mahallin emlak alım satım bürolarından alınacak bilgilerden
de faydalanılarak, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci
maddesindeki esaslara göre tespit edilir.
Uygulama alanındaki taşınmaz maliklerinin hakları ve tapuya tescil işlemleri
MADDE 13 – (1) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğü ilgili kurumca
belirlenmek kaydıyla, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerine öncelikle uygulama alanında
yapılacak olan konut ve işyerlerinden verilmek üzere bunlarla sözleşme akdedilir.
(2) Uygulama alanındaki taşınmazın 12 nci maddeye göre tespit edilen bedeli, malike
verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden düşülür. Bu şekilde yapılacak
hesaplama neticesinde taşınmaz malikinin;
a) İlgili kurumdan, alacağı olur ise, bu alacağa konu meblâğ; taraflar arasında yapılacak
anlaşmaya istinaden, nakdi olarak veya ilgili kurumun, kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan
taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka bir alana aktarılması suretiyle
ödenebilir.
b) İlgili kuruma borçlu olması halinde, bu borca konu meblâğ; taşınmaz malikince taksit
ile ödenebilir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında ilgili kurumca belirlenir.
c) Birden fazla konut veya işyeri alma hakkının olması halinde, birden fazla konut veya
işyeri verilmek üzere sözleşme yapılabilir. Böyle bir durumda, taşınmaz malikinin ilgili
kuruma borçlanması hâlinde ödemeler, verilecek konut veya işyerinin tespitine yönelik olarak
gerçekleştirilecek noter kurası sonrası, ilgili kurumca belirlenecek takvime göre peşin olarak
yapılır.
(3) İlgili kurumca verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedeli; uygulama
alanında gerçekleştirilecek yapım ihaleleri sonrası gerçekleşen, ihale bedeli, arsa edinim
bedeli, proje giderleri, yıkım ve nakliye giderleri, taşınmaz değerinin tespiti masrafları, zemin
iyileştirme giderleri ve müşavirlik giderleri gibi giderler dikkate alınarak hesaplanır.
(4) Taşınmaz maliklerinden kendisine işyeri verileceklere müstakil işyeri yerine işyeri
hissesi de verilebilir.
(5) İlgili kurum, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerini yapılacak anlaşmalar
çerçevesinde proje ortağı yapmak suretiyle, kat veya hasılât karşılığı inşaat yapabilir veya
yaptırabilir.
(6) Bakanlık, Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında Bakanlar Kurulu kararıyla veya
Maliye Bakanlığınca Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılan taşınmazlar da dâhil
olmak üzere, uygulama alanında bulunan bütün taşınmazlar üzerinde her tür harita, plan,
proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya; bu alanlarda bulunan
taşınmazları satın almaya, ön alım hakkını kullanmaya, bağımsız bölümler de dâhil olmak
üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana
aktarmaya; aynı alanlara ilişkin taşınmaz mülkiyetini anlaşma sağlanmak kaydı ile menkul
değere dönüştürmeye; kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat veya
hasılat karşılığı usulleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını
belirlemeye; 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundaki esaslara göre
paylaştırmaya, payları ayırmaya veya birleştirmeye ve Türk Medeni Kanunu uyarınca sınırlı
ayni hak tesis etmeye yetkilidir.
(7) Bakanlık; Kanundan kaynaklanan ve altıncı fıkrada belirtilen yetkilerini, Kanunun 3
üncü maddesi kapsamında Bakanlığa tahsis edilen taşınmazlar bakımından Maliye
Bakanlığının izin ve onayına tabi olmadan kullanabilir.
(8) Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında Bakanlığa tahsis edilen taşınmazlar üzerinde
Kanun kapsamındaki uygulamalara bağlı olarak meydana gelen yeni taşınmazların kendileri
ile anlaşma sağlanan gerçek kişiler veya mirasçıları ile tüzel kişiler adına tapuya tescil
edilmesi, Bakanlığın isteği üzerine, Maliye Bakanlığınca yapılır. Bu taşınmazlar ile ilgili
olarak tapuda işlem yapılmasını gerektiren diğer hallerde de, Bakanlığın isteği üzerine,
Maliye Bakanlığınca tapuda işlem tesis edilir.
Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olanlara konut ve işyeri verilmesi
MADDE 14 – (1) Uygulama alanındaki taşınmazların ve uygulama alanı dışındaki
riskli yapıların maliklerine konut veya işyeri verilmesinden sonra, arta kalan konut veya
işyerlerinin bulunması hâlinde, belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak,
en az bir yıldır ikamet edenler veya işyeri işletenler ile Kanun uyarınca taşınmazları
kamulaştırılanlara bu konut veya işyerlerinden verilmek üzere sözleşme yapılabilir.
(2) Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi veyahut taşınmazları kamulaştırılanlardan konut
veya işyeri talebinde bulunanların sayısının artan konut ve işyeri sayısından fazla olması
hâlinde, konut veya işyeri verilecekler noter huzurunda gerçekleştirilecek kura işlemi ile
belirlenir.
Riskli yapıların bulunduğu parseller ile riskli alanlar hakkında uygulanacak
hükümler
MADDE 15 – (1) Riskli alanlarda ve riskli yapılarda Kanun kapsamında öncelikle
maliklerce uygulama yapılması esastır. Kanun kapsamında yapılacak bu uygulamalara ilişkin
iş ve işlemlerde ilgili kurum maliklere yardımcı olmakla yükümlüdür.
(2) Riskli yapılarda, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, parsellerin
tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama
yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat
paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine esas karar alınmak üzere,
yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinin üçte birinin istemi üzerine, noter vasıtası ile
yapılacak tebligat ile kat malikleri kurulu toplantıya çağrılır.
a) Bu toplantıda yürütülecek uygulamalar konusunda bütün maliklerce oybirliği ile
anlaşma sağlanamaması halinde, öncelikle riskli yapının değeri, Sermaye Piyasası Kuruluna
kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer
gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır.
b) (a) bendinde belirtilen usule göre oybirliği ile anlaşma sağlanamaması durumunda,
yapılacak uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu
ile karar verilir. Bu karar tutanağa bağlanır ve toplantıda bulunan bütün kat maliklerince
imzalanır. En az üçte iki çoğunluk ile alınan karar, karara katılmayanlara ve kat malikleri
kurulu toplantısına iştirak etmeyenlere noter vasıtasıyla tebliğ edilir ve bu tebliğde, onbeş gün
içinde bu kararın kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının,
Bakanlıkça tesbit edilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer
paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği
takdirde, bu payların, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen
tescil edileceği bildirilir.
(3) En az üçte iki çoğunluk ile alınacak karara katılmayan maliklerin bağımsız
bölümlerine ilişkin arsa paylarının rayiç değeri; ikinci fıkranın (a) bendi uyarınca tespit edilen
riskli yapının değerine göre belirlenir.
(4) En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları Müdürlüğe bildirilir.
Anlaşmaya katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları; ikinci fıkranın (a)
bendi uyarınca tespit edilen veya Bakanlıkça tespit ettirilen arsa payı değeri üzerinden
anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış
gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli
de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma
çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun
görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir.
(5) Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır. Malik
ile yapılan anlaşmanın şartlarının tapu kütüğünde belirtilmesi de dahil tapu tesciline ilişkin
işlemler Müdürlük vasıtasıyla gerçekleştirilir.
(6) Bakanlıkça uygun görülmesi hâlinde, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası
uyarınca, arsa payları satın alınanlar ile 14 üncü madde hükümleri çerçevesinde konut veya
işyeri sözleşmesi yapılabilir.
(7) Bir parselde birden fazla riskli yapı bulunması halinde her bir yapı için ayrı ayrı
rapor düzenlenerek Bakanlığın onayına istinaden uygulama işlemi yapılır.
(8) Üzerindeki yapıların tamamı riskli yapı olarak tespit edilmiş olan bir veya tevhidi
mümkün olan birden fazla parsel birlikte değerlendirilerek, yürütülecek uygulamaya sahip
oldukları hisseleri oranında proje paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir.
(9) Riskli alanlarda;
a) Malikler tarafından yürütülecek uygulamalarda parsellerin tevhit edilmesine,
münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina
yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usuller ile
yeniden değerlendirilmesine,
b) Üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda ilgili kurum tarafından
yürütülecek uygulamalarda uygulanacak projeye,
sahip oldukları hisseleri oranında proje paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğu ile karar
verilir.
(10) Riskli alanda veya riskli yapıların bulunduğu parselde risksiz yapı bulunması
halinde, bu yapı uygulama dışı tutulabilir. Bu durumda binanın bulunduğu alan ifraz
edilebilir. İfraz imkânı yok ise maliklerin anlaşması halinde binanın hâlihazır durumu
korunabilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Yapılacak Yardımlar ve Tahliye
Kira yardımı ve diğer yardımlar
MADDE 16 – (1) Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama
alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin
teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici
konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık
kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını, yardım süresi ise, 18 ay’ı
geçemez. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici
Fiyatları Endeksi oranında güncellenir.
(2) Yapılacak kira yardımının ilk beş aya kadar olan kısmı, taşınma masrafları da
dikkate alınarak peşin olarak ödenebilir.
(3) Birinci fıkrada belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet
edenlere veya işyeri işletenlere, Bakanlıkça belirlenecek oranda defaten kira yardımı
yapılabilir.
(4) Kira yardımı başvuruları;
a) Uygulama alanında, riskli alan veya rezerv alanı belirlenmesine ilişkin karar ve tapu
belgesine istinaden ilgili kuruma,
b) Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda, riskli yapı tespitine ilişkin rapor ve tapu
belgesine istinaden Müdürlüğe,
yapılır.
(5) Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından yapılacak kira yardımları;
a) Uygulama alanında kira yardımı talebinin uygulamayı yapan İdare veya TOKİ’ce
uygun görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, ilgililerine ödenmek
üzere İdare veya TOKİ’nin hesabına,
b) Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda kira yardımı talebinin Müdürlükçe uygun
görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, doğrudan riskli yapı
maliklerinin hesap numaralarına,
yapılır.
(6) Kanun kapsamında kredi kullanacak gerçek veya tüzel kişilerin bankalardan
kullanacağı kredilere; Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulunca belirlenen oranlarda Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından karşılanmak
üzere faiz desteği verilebilir.
(7) Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından aynı kişiye hem kira yardımı ve hem de faiz
desteği yapılamaz. Kira yardımından faydalananlar faiz desteğinden, faiz desteğinden
faydalananlar ise kira yardımından faydalanamaz.
Tahliye
MADDE 17 – (1) İlgili kurum ile anlaşma yapan taşınmaz malikleri, ilgili kurumca
belirlenecek takvime göre on beş gün içinde var ise su, elektrik, telefon ve doğalgaz benzeri
hizmet ve emlak vergisi gibi vergi borçlarını ödeyerek yapıyı boş olarak teslim eder.
ALTINCI BÖLÜM
Planlama
Planlama süreci
MADDE 18 – (1) Uygulama alanına yönelik olarak yapılacak planlarda alanın
özelliğine göre; Afet risklerinin azaltılması, fiziksel çevrenin iyileştirilmesi, korunması ve
geliştirilmesi, sosyal ve ekonomik gelişmenin sağlanması, enerji verimliliği ve iklim
duyarlılığı ile yaşam kalitesinin artırılması esastır.
(2) Bakanlık;
a) Riskli alan ve rezerv yapı alanı ile riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her
tür ve ölçekteki planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya,
b) Riskli alan ve rezerv yapı alanındaki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel
kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki planlama
işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi hâlinde bu
standartları plan kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya,
onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya,
yetkilidir.
(3) Büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki ilçe belediyelerince hazırlanan imar planı
teklifleri hakkında ilgili büyükşehir belediyesinin görüşü alınır. Büyükşehir belediyesinin
onbeş gün içinde görüş vermemesi halinde, uygun görüş verilmiş sayılır.
(4) İdarece veya ilgililerince kentsel tasarım projesi ile birlikte hazırlanan plan teklifleri;
planlama alanı ve yakın çevresinin meri planları ve mevcut durumu gösterir bilgi ve belgeler,
ilgili kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte Bakanlığa iletilir. Bakanlıkça uygun görülen plan
teklifleri, aynen veya değiştirilerek onaylanır.
(5) Uygulama alanında, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanunu ile 16/6/2005 tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz
Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamında
kalan alanlardan bulunması hâlinde, alanın sit statüsü de gözetilerek, Kültür ve Turizm
Bakanlığının görüşü alınır.
(6) Bu madde kapsamındaki uygulamaların zaruri kılması hâlinde, bu uygulamaların
gerektirdiği iş ve işlemler hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin hükümleri uygulanır.
Planların değerlendirilmesi
MADDE 19 – (1) Bakanlık, uygulama alanın özelliğine, planın ölçeğine ve ihtiyaç
analizine göre kendisine sunulan planda bulunması gereken esasları ve yapılacak tespit,
araştırma ve inceleme konularını belirler. Bunlara göre sunulan plan kararlarını değerlendirir.
Bakanlık, plan onaylarken, planlama esaslarını ve yapılan analiz ve kararlar ile birlikte planın
kent bütününe ve çevresine etkisini ve uyumunu, ulaşım sistemi ile bütünleşmesini, sosyal ve
teknik altyapı alanlarının sağlanmasını ve kentsel doku ve yaşanabilirlik hususlarını da
dikkate alır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 20 – (1) 4/8/2012 tarihli ve 28374 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Afet
Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce Bakanlığa iletilmiş
ve fakat henüz Bakanlar Kuruluna teklif olarak sunulmamış olan riskli alan olarak ilân etme
talebi işlemleri ile rezerv yapı alanı olarak belirleme işlemleri, bu Yönetmelik hükümlerine
göre tamamlanır.
Yürürlük
MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 22 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.
[R.G.15.Aralık 2012 – 28498]
—— • ——
GENELGE
Başbakanlıktan:
Konu : Hava Emisyonları
Koordinasyon Kurulu.
GENELGE
2012/22
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
[R.G.15.Aralık 2012 – 28498]
—— • ——

Benzer belgeler