Amaca Uygun: Yerel Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin ve
Transkript
Amaca Uygun: Yerel Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin ve
Amaca Uygun: Yerel Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin ve Dezavantajlı Sosyal Grupların Entegrasyonunun İncelenmesi Dezavantajlı sosyal grupların okuldan iş ve meslek hayatına geçişlerindeki destekleri değerlendirmek için kapsamlı bir araç Dezavantajlı sosyal grupların okuldan iş ve meslek hayatına geçişlerine odaklanarak Dezavantajlı grupların entegrasyonu proje ortaklığı (TransVet) passage gGmbH, Hamburg, Almanya Hamburg Üniversitesi, Almanya Bulgaristan Karşılaştırmalı Eğitim Topluluğu (BCES), Sofya, Bulgaristan Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Antalya, Türkiye Nasc, İrlanda Göçmen Destek Merkezi, Cork, İrlanda Vaasan ammattiopisto - Vasa yrkesinstitut, Vaasa, Finlandiya Yürütme süresi: Ağustos 2013 – Temmuz 2015 Yazarlar: Marina Bakalova Claire Cumiskey Fiona Finn Maren Gag Teodora Genova Fiona Hurley Sari Lehtomaki Katarina Sandbacka Joachim Schroeder Tiina Siren-Nuutinen Emine Ucar- İlbuğa Fotoğraf: “Life perspectives”, Hamburg-Jenfeld'de Holstenhof Okulu'ndan Mural (1998) Basım tarihi: Aralık 2014 Giriş Eğitimsel ve mesleki araştırmalar göstermektedir ki Avrupa Birliği ülkelerinde, okuldan mesleki eğitim ve öğretime ya da iş dünyasına geçişte başarısız olan adolesan ve genç yetişkinlerin sayısı önemli boyutlardadır. Ancak, büyük bölgesel farklılıklar hem her bir ülkenin kendi içinde hem de ülkeler arasında boy göstermektedir. Aynı zamanda, iş piyasasında kalifiye insanlar için güçlü bir talep vardır. Birçok Avrupa ülkesinde, örneğin okullar gibi örgün eğitim sistemleri bütüncül eğitim ve öğretim kavramlarına olan talebi karşılamakta önemli derecede gelişim kaydetmişlerdir, fakat bu gelişim özellikle göçmenler, mülteciler, sığınmacılar ve ayrımcılığa maruz kalan diğer azınlık gruplar gibi dezavantajlı sosyal grupların mesleki eğitime ya da iş dünyasına geçişlerini hedeflemek konusunda aynı derecede etkili olmamıştır. Yoksulluk riski istikrarsız eğitimsel geçmişlerle, mesleki eğitim ve öğretimden, ve daha sonra iş piyasasından dışlanmayla daha da artar. Bu muazzam boyuttaki eğitimsel dezavantaja bir çözüm bulmak için hem kuşatıcı hem de yerel ve bölgesel yapılara adapte edilebilecek kavramlara ihtiyaç vardır. Bir AB projesi çerçevesinde, mesleki eğitim ve öğretim dünyasına veya iş dünyasına geçişte problemleri tanımlamaya yardımcı olacak uygulanabilir bir aracın geliştirilmesini, test edilmesini ve değerlendirilmesini hedefledik. Bu araç, sosyal hususları göz önünde bulundurarak istikrarsız durumdaki genç yetişkinlere erişim sağlayabilecek, hedeflenen yerel ve bölgesel eğitim ve öğretim planlaması için atılacak ilk adımdır. 1. Soru kataloğunun işlevi hakkında Aracımız bir soru kataloğu içermektedir. Karşılaştırılabilir araçlar da “endeks” olarak tanımlanmıştır. Bu gibi bir “endeks”in amacı, ortak bir ilkeyi amaçlayan (ör. eğitim sisteminin geliştirilmesi, ulaşılabilirlik sağlanması, vs.) farklı çıkar gruplarının aktif katılımıyla bireylerin, çevrelerin, şebekelenmiş örgütlerin ve sosyal alanların etkileşim ve farklı etki seviyelerinde ortaya çıkabilecek karmaşık yapılar için saydamlık vermesidir. Aracımızın temel metodolojik unsuru mevcut durumu, problemleri, engelleri, ihtiyaçları ve tavsiyeleri ortaya çıkarmak üzere tasarlanmış bir soru listesidir. Bu soruların “doğru” ya da “yanlış” cevapları yoktur, bunun yerine soruların dokunduğu meselelerin sistematik ve yapısal bir çözümlemesi söz konusudur. Soru listesi, yerel olarak gelişim için fırsatlar yaratacak ve ilerleme için öneriler ortaya koyacak süreçlerin tartışılması, yansıması, denetlenmesi ve gözden geçirilmesini sağlayacak bir ortam oluşturmayı amaçlar. Sürecin amacı, okuldan iş bulma sürecine geçişte etkili olan çeşitli kuruluşlarda kullanılabilecek soruların kullanışlı bir kataloğunu geliştirmektir. Bu anket yoluyla bir tartışma süreci başlatılıp, dışlama mekanizması belirlenip söz konusu faillerin öz değerlendirme kapasitelerinin geliştirilmesi umut edilmektedir. Böylece bu anket, dezavantajlı sosyal grupların dahil edilmesini teşvik eden bir perspektif değişimini başlatmakta yardımcı olacaktır. 2. Konuyla ilgili iki anahtar kelime: dezavantajlı sosyal gruplar ve geçiş sistemi Dezavantajlı sosyal gruplar Eğitim ve öğretim erişimi ve iş olanaklarıyla ilgili çeşitli dezavantajlarla baş etmek zorunda olan insanlar bütün Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır. Mesleki eğitim ve öğretim sistemindeki esneklik yoksunluğu ve gittikçe artan düzeyde küreselleşen ve özelleşen iş hayatı dolayısıyla bu gruplar sıklıkla marjinalleştirilmiştir ve temel eğitim ve dil yetenekleriyle, psikolojik tavırlarıyla ve öğrenim teknikleriyle ilişkilenme yollarıyla ilgili bir yetersizlik içerisinde olarak algılanmaktadırlar. Maddi ve toplumsal kaynakların eksikliği de göstermektedir ki bu gruplar başarı odaklı bir sisteme dahil olamamış, toplumun dışına itilmişlerdir. Dezavantajlı sosyal gruplar “Dezavantajlı sosyal gruplar” terimi sıklıkla Avrupa sosyal politikasında kullanılır. “Genel nüfusa göre daha yüksek bir yoksulluk ve sosyal dışlanma riski taşıyan” sosyal gruplar anlamına gelir. 1 1 Social protection and Social inclusion Glossary. DG Employment, Social Affairs and Inclusion, p. 14. Avrupa’da, hem genel anlamda hem de program bazında eğitim ve öğretimde dezavantajlı olan grupların tanımı şu alt grupları ifade eder:2 - Özel ihtiyaçları olan kişiler - Engelli kişiler - Göçmenler - Etnik gruplar - Yaşlı öğrenciler - Sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı gruplar - Mahkumlar ve eski suçlular - Mülteciler - Diğer Yukarıda sözü geçen gruplar dışında, farklı ulusal ajanslar tarafından belirlenmiş diğer gruplar şunlardır: - Okuma ve matematiksel becerileri zayıf kişiler - Hiç öğrenim görmemiş ya da çok az görmüş kişiler - Yarı zamanlı işçiler - Emekliliği yaklaşan işçiler - Az başarılılar (özellikle ergenlik dönemindeki gençler) - Gezginler ve Romanlar - Göçmen işçiler ve göçmenlerin çocukları - Yeni gelenler - Bakılan çocuklar (evlerinden uzakta, ör. bakım evinde yaşayan çocuklar) - Kurumsallaşmış çocuklar - İki ebeveyni de yurtdışında çalışmakta olan çocuklar - Kırsal kesimde ya da mahrum şehir bölgelerinde (yoksul mahalleler) yaşayan kişiler - Bağımlılar - Evsizler - Birisine bakmakla yükümlü olan kişiler - Küçük çocukları olan yalnız ebeveynler - Diğer dezavantajlı sosyal gruplar (ör. şiddet mağdurları, zihinsel hastalıkları olan kişiler) 2 ECOTEC (o.J.) Inclusion. Mapping of current state of participation of disadvantaged/underrepresented groups in the Lifelong Learning Programme since 2007. Synthesis Report. Şunun altı çizilmelidir ki, yukarıda bahsedilen bu gruplar birbirini karşılıklı olarak dışlayan gruplar değildir ve bazı bireyler birden fazla dezavantajla karşılaşmaktadırlar. Yerel mesleki eğitim ve öğretim sistemi (geçiş sistemi) Bütün AB ülkelerindeki gençler ve genç erişkinler, genel eğitimlerini aldıkları kuruluşlardan mesleki eğitim ve öğretime ve iş dünyasına geçişte büyük sorunlar yaşayabilmektedir. Bu, birçok Avrupa ülkesinde gözlemlenmiş olan, gençlerin artan işsizlik oranı verileriyle doğrulanmıştır. Bu işsiz nüfusun çoğu ise mesleki eğitim ve öğretimde karşılarına çıkan engellerle baş edememektedirler. Okuldan iş dünyasına geçiş birçok Avrupa ülkesinde birbiriyle ilişkili ve çok aşamalı bir süreç olarak betimlenir. Konuyla ilgili olarak, (eğitim sistemine) "Geri Dönüş", "Başarısızlık", "Atılma", "Ara Verme" ve "Arayı Kapatma" gibi çeşitli senaryolar öngörülmüştür. Bu uzun vadeli yapısal problemler ve okuldan işe geçiş aşamalardaki yetersizlik, söz konusu geçişi kolaylaştırmak üzere kurulan destek sistemlerinin oluşumuna neden olmuştur. Okuldan mesleki eğitim ve ögretime ve iş hayatına "geçiş sistemleri" geniş ölçekte birçok programı ve alt programı kapsar: Kariyer rehberliği ve ilk mesleki beceri eğitimi ortaöğretim kurumlarında verilmeye başlanır, ve gençler bu sayede şirketlerde staj yapıp iş merkezlerinden mesleki rehberlik talep edebilirler, vs. Birçok ortaöğretim kurumu mesleki eğitim ve ögretim okullarıyla birlikte çalışır ve gençleri bir alt sistemden diğerine doğru zamanda geçmeleri için hazırlarlar, bu süreçte onları desteklerler. Genel okul eğitiminden sonra gençler bir iş bulamaz ya da bir mesleki eğitim ve öğretim kurumuna giremezlerse, genel eğitim gördükleri yerdeki eğitimlerini tamamlamış ya da bitirme belgelerini almış olan öğrencileri mesleki eğitime hazırlamak üzere oluşturulmuş belirli kurs ve programlara dahil olabilir. Bu eğitim programları ve kursları genellikle sivil kuruluşlarca yürütülür. Bazı AB ülkelerinde, okul ve okul dışı eğitim veren yerlerde tam teşekküllü bir mesleki eğitim olmayan ancak mesleki eğitime destek verir nitelikte programlar bulunmaktadır. Bu programlara katılanlar mesleki eğitim sertifikası alabilir ya da tam bir mesleki eğitim programına katılmak üzere gereken koşulları sağlayabilirler. Geçiş sistemi aynı zamanda yabancı dil programları (okuma yazma bilmeyenler, göçmenler, vs. için), iş başvurusu eğitimi, bilgisayar kursları, e-öğrenme programları ve benzerlerini de kapsar. Rehberlik, gözetim, danışma, konut grupları, yatılı okullar, burs programları vb. gibi, başarılı mesleki vasıflara ulaşma yolunda yardımcı olabilecek sosyal destek programları da geçiş sistemine dahildir. Özellikle dezavantajlı sosyal grupların hayat koşulları göz önünde bulundurulursa, geçiş sistemlerinin koşul ve niteliklerinin mesleki eğitim ve öğretime ve iş hayatına geçiş için çoğu zaman yeterli olmadığı açıktır. Geçiş araştırması, mesleki eğitim ve öğretime başarılı bir biçimde dahil olmaları için gençlerin finansal durum, konaklayacak yer, sosyal ilişkilerin istikrarı, sağlık, ve boş zaman aktiviteleri gibi kişisel durumların üstesinden gelmelerinin çok önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor. Burada belirtilen hedef grupların geçiş sistemine erişimi ve sürekli katılımı, bu grupların karşılaştıkları çeşitli problemlerin çözümüne yönelik uygun pedagojik kavramların ve kurumsal koşulların oluşturulacağı güne kadar zorlu bir durum olarak kalacaktır. 3. Anket nasıl ele alınmalı Bizim aracımız bakış açışına yönelik refleksiyon ve değişikliği amaçlar. Temelde, anketi cevaplayan kişinin mesleki eğitim ve öğretim ve iş pazarıyla ilgili kendi deneyimlerinin araştırılması vardır. Bu, aynı zamanda, anket katılımcılarının kendi kuruluşlarında ya da yerel ve bölgesel profesyonel ortamlarda öne çıkan koşullar altında dezavantajlı sosyal grupların entegrasyonunun gerçekleşmesine dair eleştirel refleksiyon hedefiyle de bağlantılıdır. Bu araç bireysel alt grupların ve katılımların birbirine yakınlıkları ve sorumluluklarına bağlı olarak çeşitli bağlamlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır; kavram tartışmaları için bir başlangıç noktası olarak kullanılabileceği gibi takım toplantılarında da kullanışlı bir araç olabilir, ya da kalite yönetimi için, öğretmen konferanslarında veya pilot şemaların geliştirilip uygulanmasında kullanılabilir. Anket sistemdeki ve pratikteki kritik noktaları belirlemek üzere bir kontrol listesi olmaya uygundur. Kurum ve kuruluşlar, dernekler, girişimler ve ağlar için tasarlanmıştır, fakat aynı zamanda kiliseler, eğitim kurumları, şirketler, gönüllü çalışanlar ve sivil toplumun diğer bireyleri için de uygundur. Ankete başlamadan önce yerel geçiş sisteminin tablo halinde "şema metoduyla" oluşturulması hatta mümkünse harita ile görselleştirilmesi önerilir. Bu, yukarıda bahsedilen kuruluşlara dair ilk genel bakışın oluşmasını sağlar ve aynı zamanda, ankete kurumlarla teker teker mi yoksa toplu olarak mı başlanması gerektiğiyle ilgili fikir verir. "Şema", yerel geçiş sisteminin olabildiğince güncel ve tam bir resminin çizilmesi için, süreç devam ederken tamamlanabilir. Şema: Genç yetişkinlerin okuldan mesleki eğitim/öğretime geçişine odaklanan mesleki eğitim ve öğretim sistemlerinin şeması Resmi mesleki eğitim ve İçerik Avantajlar - dezavantajlar Gayrıresmi mesleki eğitim ve İçerik Avantajlar - dezavantajlar öğretim sistemi Öğrenme imkanlarının türleri/eğitimsel programlar/yapılar öğretim sistemi Öğrenme imkanlarının türleri/eğitimsel programlar/yapılar 4. Soru kataloğu Avrupa ortaklığı, İngiliz eğitimciler olan Mel Ainscow ve Tony Booth tarafından geliştirilip birçok dile çevrilmiş olan "Dahil Etme Endeksi"nden esinlenmiştir [http://www.csie.org.uk/resources/inclusion-index-explained.shtml]. "Endeks" kelimesinin birçok farklı anlamı vardır; bir eserin içindekiler tablosu, bir liste, bir gösterge, bir referans künyesi sistemi, ya da anahtar kelimelerin tablosu olabilir. Bizim bağlamımızda ise, altı tematik kategorideki sorularla birlikte, okuldan işe geçiş durumunu anlamada kılavuz olan bir referans çerçevesi işlevini üstlenir. Sorular profesyonel bakış açılarını incelemek ve dezavantajlı sosyal grupların katılımını artırmayı hedefleyen değişiklikler planlayıp tasarlamak üzere bir tartışmanın önünü açmayı ve bir diyalog ortamı yaratmayı hedefler. Burada sunulan sorular yalnızca birer fikir olarak tasarlanmıştır ve gerektiğinde değişikliğe uğratılabilir, ya da dezavantajlı alt gruplarla ilgili olarak kapsamları genişletilip daraltılabilir. Sorulara verilen kompleks cevaplarla yeni soruların ortaya çıkması muhtemelen tartışma sürecinin derinleşmesini sağlayacaktır. Bu projede hazırlanan "endeks" yalnızca okuldan işe geçiş üzerinde odaklanmaktadır. Katılımcı uzmanların deneyimlerinde kilit öneme sahip kategorilerden bir seçme ile tasarlanmıştır. Yazarların bu yaklaşımı seçme nedeni, kurumsal yeniden yönlendirme süreçlerinin zorlu yapısını ve zamansal kaynakların bu süreçlerin uygulanmasında günlük pratik işlerce genellikle kısıtlanmış olmasını kendi deneyimlerinden öğrenmiş olmalarıdır. Altı kategori altında toplanmış olan müzakere soruları aşağıdaki gibidir: 1. ve 2. kategoriler ilkin eğitimsel öznelerle ve geçiş sistemindeki iş ortamına özel karakteristiklerle ilgilidir. 3. ve 4. kategoriler erişim yolları ve fırsatlarıyla, ve eğitimsel kavramla ilgilidir. 5. ve 6. kategoriler anket katılımcısının kendi kurumundaki ve yerel ve bölgesel işbirliği çevresindeki gereksinimlerle ilgilidir. Bu yapı, yeniden yönlendirmenin çeşitlilik temelli bir kavram, profil ve buna karşılık gelen bir strateji oluşturmak üzere bütün seviye ve boyutlarda ele alındığı bir program oluşturmayı amaçlar. Kategori 1: Hedef Grup Bireysel yaşam koşulları ve spesifik dezavantaj semptomları, dezavantajlı sosyal grupların genel spekturumu kadar farklılık gösterir. Bireysel yaşam koşullarının, onlara uygulanabilecek ilgili yasal çerçevenin, kurumlardaki sorumlulukların ve yapısal dışlama mekanizmalarına bağlı olarak gelişen hedef grup problemlerin bilgisi bazı bağıntılı noktalardır. Sizin yerel/bölgesel bağlamınıza göre özellikle önem teşkil eden dezavantajlı sosyal gruplar nelerdir? Ayrık dezavantajlı sosyal grupların kesin sayısıyla ve iş dünyasına geçişlerinde ortaya çıkan spesifik problemlerle ilgili bilginiz var mı? Kendi kurumunuzdaki dezavantajlı sosyal gruplarla ilgili daha güncel ve kesin bilgi sağlayabilir misiniz? Kendi kurumunuzdaki ilgili tüm dezavantajlı sosyal grupları belirlediniz mi (ör. göçmenler yada engelli adolesanlar)? Kurumunuzun kavramsal çerçevesine ilgili tüm dezavantajlı sosyal gruplar dahil mi? Diğer dezavantajlı sosyal grupların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek uygun programlar bulmasını garantiye almak için bölgenizde ne gibi önlemler alındı? Belirli dezavantajlı sosyal grupların iş dünyasına geçerken yaşadıkları problemler tam olarak nelerdir? - Erişim problemleri (ör. yasal düzenlemelere bağlı olarak) - Süreklilik/erken bırakma problemleri (ör. tekliflerin yetersiz gelmesine bağlı olarak) - Devamlılık ve gelecek perspektifler problemleri (ör. stajyerlik yerleri ya da istihdam eksikliği) Bir kurum olarak, kendi bölgenizde iş piyasasındaki ve mesleki eğitimdeki gelişmeleri düzenli olarak takip ediyor musunuz? İş bulma konusunda hangi grupların en büyük zorluklarla karşılaştığını biliyor musunuz? Kendi kurumunuzda düzenli olarak katılımcı takip anketleri uygulayıp değerlendiriyor musunuz? Örneğin, bir eğitim önerisini erken terk etme nedenleri inceleniyor mu? Kurumunuzun önceki katılımcılar tarafından elde edilmiş sonuçlar ve güncel durumları üzerine takip anketleri uygulama olasılığı var mı? Eğer öyleyse, bulgularınızdan ne gibi eylemler ortaya çıktı? Fikirler - Örnekler - Öneriler Düzenli sosyal raporlama bağlamı dahilinde, bir çok belediye ve yetkili yerel dezavantajlı sosyal gruplarla ilgili güncel verileri yayımlamaktadır. Maalesef, yalnızca bireysel hususlara odaklandıkları için bu raporlar oldukça kısıtlıdır ve kapsamlı bir kavrayış sağlamazlar. Eğitim, engellilik, entegrasyon raporları ya da sosyal raporlar vardır. Yine de bu alt-raporlar, dezavantajlı sosyal grupların durumlarıyla ilgili toplumsal farkındalığı arttırmak için yararlıdırlar. Dahası, çoğu belediyenin çeşitli sayıda gözetim sistemleri vardır; bu sistemler eğitimsel dezavantajları belirlemek ve politik alanda bu dezavantajlarla yüzleşip onları azaltmak için öneriler geliştirmek üzere yürürlüktedir. Bu gözetim sistemleri bireysel problemlere odaklanmaya yönelse de (etnik gözetim, sosyal gözetim, vb.), bunlarla birlikte bazı değerli temel bilgileri de sağlarlar. Mesleki eğitim sektöründeki okullar ve geçişken sistemin diğer kurumları için, eşit fırsatlar ve eğitim kalitesi sağlamaları açısından ne kadar başarılı olduklarını düzenli bir şekilde değerlendirmek yararlı görünüyor. Bu değerlendirmeler, örneğin, üniversitelerle işbirliği içinde, lisans ya da lisansüstü tezleri bağlamında ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilebilir. Kategori 2: Kurumsal Geçiş Okul/iş geçiş sisteminin temel zorluğu, güç yaşam koşulları olan gençlerin ve genç yetişkinlerin program döngüsünde takılıp kalmayıp boşluğu kapatabilecek fırsatlara erişerek düzenli mesleki eğitim ve öğretim sistemine ulaşmaları ve devam etmeleridir. Geçiş sistemindeki belirli problemlere cevap verebilmek için, okuldan mesleki eğitim ve öğretime ya da iş hayatına geçiş sürecindeki spesifik kurum ve sistemleri incelemek doğru olur. Genç insanların bir sistemden diğerine geçerken sık sık yollarını kaybetmelerine neden olabilen arabirimlere yakından bakmak önemlidir. Yerel geçiş sektörünüzün bir parçası olan resmi kurumlar (meslek okulu, orta öğretim okulları, iş bulma kurumları, gençlik ajansları vb.) ve aktivite alanları hangileridir? Yerel geçiş sektörünüzün bir parçası olan gayrı resmi kurumlar (projeler, STK’lar, yerel ağlar vb.) ve aktivite alanları hangileridir? Kurumunuzun/örgütünüzün yerel şirketlerle güvenilir bir işbirliği var mıdır? İş piyasasının hangi sektörleri odak noktasıdır? İlgili bütün failler hedef grubu ilgilendiren (göç, engellilik ve toplumsal cinsiyet gibi) meselelerin farkında ve bunlara duyarlı mıdır? Geçiş sektörü içerisindeki farklı adımlar arasında dezavantajlı sosyal gruplara engel teşkil eden noktaları belirlediniz mi? Kurumunuz/örgütünüz geçiş sektöründeki problemleri en aza indirgemek üzere herhangi bir strateji geliştirdi mi? Standart resmi giriş gerekliliklerini karşılayamayacak olan dezavantajlı sosyal grupların erişimine yardımcı olmak üzere, geçiş sistemi içerisinde tasarlanmış herhangi bir plan ya da modülünüz var mıdır? Geçiş sektörünün gelişiminde nasıl talepler ortaya çıkmaktadır? Geçiş sektörü, öncel olarak eğitim ve deneyim kazandırmak üzere bağlantıları temin etmek için dezavantajlı sosyal grupların sosyal hareketliliğini göz önünde bulundurma yetisine vakıf mıdır? Geçiş sektörü, eğitimde ve istihdamda gelişme sağlayacak erişimi açmak üzere ulusaşırı sosyal hareketliliği göz önünde bulundurma yetisine vakıf mıdır? Fikirler - Örnekler - Öneriler Avrupa öğrenim ortaklığı "Mültecilerin Avrupa Eğitimine ve İş Pazarına Entegrasyonu: Hedef Odaklı bir Yaklaşım için Gereksinimler" dahilinde, başarı ve dezavantaj faktörlerinin belirlenmesi için, ortaklığa dahil ülkelerdeki mesleki eğitim ve öğrenim sistemlerine dair yapılar ve koşullar bir matris kullanılarak dört şehirde incelendi. Yapısal ögeler ve halihazırdaki programlar "resmi mesleki eğitim ve öğretim sistemi" ve "gayrı resmi mesleki eğitim ve öğretim sistemi" başlıkları altında, sığınmacıların ve mültecilerin mesleki eğitim ve öğretim sistemine erişimlerinin olup olmadığını ve eğer varsa ne gibi yapısal engellerin ya da başarı faktörlerinin bulunduğunu belirlemek üzere listelendi. Liste biçimi farklı yapılara ilişkin açık izlenimler oluşturarak karşılaştırma yapmaya olanak sağladı.3 Birçok bölgede, izlenecek yolu gösteren model yaklaşımlar geliştirildi. Bunun bir örneği Hamburg'daki SAFE HAVEN Hamburg ağıdır. Bu ağ, mülteci organizasyonlarının, mesleki eğitim ve öğretim kuruluşlarının ve okul kurumlarının şirketlerle, İş Kurumu'yla, ve uzman otoritelerle, mültecilerin hayat şartlarına yönelik birleşik toplumsal hareket yaklaşımı dahilinde birleşebildiklerini gösterir. Hedef gruba dair önceki bilgiler ve durumlar hesaba katılarak, duruma özel tasarlanmış kavramlar geliştirilip entegre edilmiştir. Ağ, danışma hizmetlerini, mesleki hazırlığı, eğitmenliği, travma geçirmiş insanlara terapi hizmetini, dil eğitimini ve toplumsal gözetimi her biri bir diğeriyle bağlantılı olacak şekilde ve mültecilere vasıf, eğitim ve iş sağlamak üzere içermektedir. Hayat şartlarının kıyaslanabilir araştırması ve buna karşılık gelen iyi deneyim modelleri de diğer alt gruplar ve dezavantajlı gruplar (ör. yolcular, engelli insanlar, bağımlılar ya da genç anneleri) için kullanılabilir. Göç araştırması, mülteci ve göçmenlerin ulusal sınırlar dahilinde birkaç yerde aynı anda uzun süreli toplumsal ilişkiler içerisinde olduklarını göstermiştir. Bu çok-yerli ve ulusaşırı hayat biçimi insanların küresel ağlarla birbirlerine bağlı kaldıkları ve eğitim ve iş konularında küresel bir iştirak içinde bulunduklarını gösterir. Aşağıdaki örnekte eğitim ve çalışma kariyeri bir proje çerçevesinde yeniden oluşturulan bir mültecinin izlediği yol bulunmaktadır: Eğitim ve iş kariyeri seyri, Hamed 1991-1997 Benin Ecole centrale (7 sene) 1998-1999 Togo İşsiz, okumuyor 1999-2002 Almanya Atanma ile iş hazırlığı yılları, Ortaöğrenim Diploması 2003-2004 Almanya Sağlık dalında Mesleki Eğitim Okulu - yarıda kesildi 2004-2006 Almanya Bir hastanede kadroyla beraber hemşire asistanı olarak eğitime devam etti 2004-2005 3 Almanya Farklı yaşlı insanların evlerine atandı, bir tanesi 9 ay sürdü Seukwa, Louis Henri (ed.) (2012). Integration of Refugees into the European Education and Labour Market. Requirements for a Target Group Oriented Approach. Peter Lang Edition. Frankfurt/Main. pp.188-193 2006 Almanya Engellilere yönelik 2006 Benin İşsiz 2007-2009 Togo Terzilik eğitimi (1 buçuk sene) 2009 Togo Konfeksiyonda eğitim (6 ay) 2009 Benin Terzi, aşçı ve taksici olmak için başarısız iş arayışları 2010 Togo İş arıyor Kategori 3: Erişim ve görevlendirmeler Dezavantajlı sosyal gruplar için danışmanlığa ve eğitim programlarına erişim (hayat boyu öğrenime, istihdama ve daha geniş bir topluma erişim) özellikle önem teşkil eder ve bu grupların katılım haklarının yasal bariyerlere takılıp takılmadığını göz önünde bulundurmak mühimdir. Farklı programlar arası kolay hareketlilik sağlayabilmek üzere destek yapılarıyla irtibat kurmak için düzenlemeler yapılmalıdır, çünkü birbirleri üzerine inşa edilirler ve birbirleriyle bağlantılıdırlar. Küreselleşmenin gittikçe arttığı zamanlarda, sosyal hareketliliğin ve ulusaşırılığın (hem göçmenler hem de “yerliler” için) ne kadar önemli olduğu ve bundan ne gibi sonuçlar çıkarılabileceği önemli bir başka meseledir. Kurum, hedeflenen dezavantajlı sosyal grupları hedefleyen bir rehberlik şeması ya da bu gruplar için özel olarak atanmış çalışanlar sağlıyor mu? Kurum, dezavantajlı sosyal gruplarla onları kaydolmaya teşvik etmek üzere ilgileniyor mu? Kurum, dezavantajlı sosyal gruplar için ücreti feragat, burs ya da ücret baremi sağlıyor mu? Kurum, dezavantajlı sosyal gruplarına dışardan sağlanabilecek fonlar ya da hibe olanaklarının farkında mı? Kurumunuz, giriş değerlendirmelerinizin (ör. resmi deneme) dezavantajlı sosyal grupları nasıl etkilediğini dikkate aldı mı? Diğer nitelikler kurumunuz tarafından nasıl tanınıyor? (ör. ‘anavatan’ nitelikleri, hayat deneyimi, gayrı-resmi nitelikler vb.) Herhangi bir sebepten (ör. göç, içsel tehcir, engellilik) dolayı katılamayabilecek dezavantajlı sosyal gruplar için uzaktan eğitim sağlama olanağınız var mıdır? Kurumunuz bir eğitim kursu için, dezavantajlı sosyal gruplar üzerinde etkisi olabilecek belirli bir göçmenlik ya da ikamet statüsü talep ediyor mu? Kurumunuzun, anadili ev sahibi ülkenin dili olmayan dezavantajlı sosyal gruplara yardımcı olmak üzere yürürlükte olan bir desteği var mı? Kurumunuzun dezavantajlı sosyal gruplarla ilişkisini değerlendirmek için oluşturduğu bir politikası var mı? Fikirler - Örnekler - Öneriler Yerel ve ulusal uzman STK’lar ya da menfaat grupları, dezavantajlı sosyal gruplarla ilgili ek bilgiye sahip olabilir ve dezavantajlı sosyal grupların kurumla ilişkilenmeleri ve duyuru/işe-alımını hedeflemek vs. için en iyi hangi şekilde teşvik edilebilecekleri ile ilgili tavsiye verebilirler. Aynı zamanda, dezavantajlı sosyal gruplara özel olarak sağlanan burslar ve fon kaynakları ile ilgili detaylara hakim olabilirler. İkamet/göç statüsüyle ve okuma ya da çalışma haklarıyla ilgili kısıtlamalarla ilgili bilgiler, göçten sorumlu devlet dairesinden sağlanabilir. Kurumlar, eğitime maksimum seviyede erişim sağlamak konusunda farkındalık içinde olmalı ve herhangi bir kısıtlamayı olabilecek en dar şekilde yorumlamalıdırlar. Aynı zamanda, dezavantajlı sosyal gruplardan gelen öğrenci temsilcileri de dezavantajlı sosyal gruplarla kurulan ilişkiyi değerlendirmek adına değerli bilgiler sağlayabilirler. Kategori 4: Pedagojik amaçlar — müfredat Bilimsel araştırma sonuçları göstermektedir ki, katılım fırsatlarının gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği konusunda eğitim sistemlerinin içerikleri ve düzenleniş şekilleri kilit önemdedir. Eğitimsel kavramlar, hedef gruplarının heterojenliği göz önünde bulundurularak ve bireysel eğitim ve destek ihtiyaçlarına bir cevap olarak tasarlanmalıdır. Buna bağlı hususlar yalnızca alışılmadık öğrenme ortamlarını değil, aynı zamanda katılımcıların programda, kursta ya da işte kalabilmesini sağlayacak kurumsallaşmış destek sistemlerini de kapsar. Ulusal müfredat dezavantajlı sosyal grupları göz önünde bulundurmakta mıdır? Kurumunuz, öğretmenlerin müfredatın onlardan ne talep ettiğiyle ilgili ve kaza, şiddet, savaş, tecavüz vb. travmatik deneyimleri olan öğrencilerle en iyi nasıl ilgilenebilecekleriyle ilgili farkındalıklarını denetliyor mu? Kurumunuz, personelini hedef gruplar için uygun olan öğretme yöntemlerini, materyallerini ve ekipmanlarını seçmek ve kullanmak için gerekli yeteneklerle donanmasını sağlıyor mu? Kurumunuz, öğrencilere hem mesleki eğitim/çalışma hayatında onlardan neler beklendiğiyle hem de okul dışında çıkan problemlerle nasıl baş edecekleriyle ilgili farkındalık sağlıyor mu? Kurumunuz, öğrenim strateji ve tekniklerine ek olarak, öğrencilerine yeni ülkenin ulusal dil(ler)inde (ikinci dil) ve ana dil/işaret dili/diğer iletişim sistemlerinde eğitim sağlıyor mu? Kurumunuz, öğrencilerine ve onların temsilcilerine, onları etkileyecek konularda karar verme sürecine katılma fırsatı sağlıyor mu? Kurumunuz, öğrencilerin gelişimini ve destek ihtiyaçlarını planlarken öğrencilerin aile geçmişlerini de göz önünde bulundurma konusunda hassas mı? Kurumunuz her bir öğrenciye özel bireysel gelişim planı hazırlıyor mu; bu durum öğrencinin daha ileri bir öğrenime erişimini ya da çalışma hayatına geçişini nasıl teşvik ediyor ve bunlar nasıl gözlemleniyor? Kurumunuz, hedef grubunuzun/gruplarınızın okul ve çalışma hayatına entegre ve dahil olduğuna nasıl emin oluyor? Kurumunuzda, spesifik olarak dezavantajlı sosyal gruplara ayrılmış finansal kaynaklar var mıdır? Fikirler - Örnekler - Öneriler Hedef grupların anaakım sınıflar vb. içine olan entegrasyon seviyesini değerlendirirken, grupların daha bariz ihtiyaçlarını (dil ve ikinci dil destekleri) karşılamaya ek olarak, daha bütüncül bir desteğin de sağlanması bir zorunluluktur. Öğrencinin öğrenme stratejilerini ve bireysel/aile geçmişlerini ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak zorunludur, çünkü bunlar ihtiyaç duydukları destek seviyesini etkilemektedir. Öğretmenlerin, öğrencilerin travmatik geçmişleri olabileceği olasılığının farkında olmaları ve bununla baş etmek üzere gerekli olan yeteneklerin, öğretme materyallerinin, yöntemlerin ve ekipmanların onlara sağlanması gerekir ki böylece, hedef grup daha fazla ayrışmaya ya da dışlanmaya maruz kalmayacak şekilde diğer bütün öğrenciler ders planına dahil edilebilsinler. İdeal olarak, bu yeteneklerin öğretmenlere öğretmenlik eğitimleri sırasında kazandırılması gerekir. Öğrencilerin ve öğrenci temsilcilerinin (uygun olduğunda) kendi eğitimsel ihtiyaçları konusundaki karar süreçlerine dahil edilmeleri gerekir ve kendi kişisel öğrenim/gelişim planlarını belirlemede katılımcı olmalıdırlar. Bu süreç için gerekirse öğrencilere tercüman sağlanmalıdır. Eğitimi sağlayan kişinin eğitim sistemini, gelişim şanslarını ve gelecekteki meslekleri öğrencilere ve ailelerine anlatmaya hazırlıklı olması gerekir. Gelişmiş ülkelerde son derece vasıflı görülen bir çok meslek daha az gelişmiş ülkelerde vasıfsız olabilir, hatta var olmayabilir. Bu da genç öğrencilerin ve çalışmalarının gerçekdışı beklentilere girmesine neden olabilir. Birincil eğitim ihtiyaçlarının ötesinden gelecekteki mesleklere bakıldığında, öğrenciye işyerinin dilsel ihtiyaçlarıyla baş edebilecek şekilde donanım kazandırılması hayati önem taşır. Bu da dil eğitiminin, iş yerindeki belirli iletişim sorunlarına işaret etmesi gerektiği anlamına gelir. Bazı Avrupa ülkelerinde geliştirilmiş ve test edilmiş bazı yenilikçi (ulusaşırı) yaklaşımlar vardır: Birleşik Krallık — Allex Bradell - “Çalışmayla dil gelişimi”; Almanya — IQ Fachstelle Berufsbezogenes Deutsch (ikinci bir dil olarak işte kullanılan Almanca üzerine uzman departman) — “İşyerinde Almanca”; İsveç - ArbetSam Projesi — “Sosyal hizmet için sürdürülebilir işyeri eğitimi”. Öğrencilere, (ev sahibi ülkeye ait) ikinci dile ek olarak kendi ilk/anadillerinde de çalışma fırsatı verilmesi tavsiye edilir. Anadil, ilk olarak öğrenilen ve kişinin kendisini özdeşleştirdiği dildir. Gencin düşünmesi ve istikrarlı bir duygusal yaşam geliştirmesi için bir temel oluşturur. Özfarkındalık ve kültürel komüniteyle bağ kurmak için anadile dair iyi bir bilgi birikimi önemlidir. Anadille ilgili bilgi birikiminin, yeni dillerin ve yeni şeylerin öğrenilmesinde, aynı zamanda da yeniliklere adapte olmada etkisi mühimdir. Bunun yanı sıra uygun öğretmen bulmak zor olabileceği için anadilde eğitim sunmak güç olabilir. Finlandiya’da, mesleki temel eğitim çalışmalarının bir parçası olarak bütün öğrenciler anadillerini bir ders olarak çalışmak zorundadırlar. Fin yasalarına göre öğretmenin, öğrencinin kendi anadilini çalışma fırsatı vermesi bir zorunluluktur; bu dilin ulusal dillerden biri (Fince ya da İsveççe) ya da Romanca, Sami dili ya da işaret dili gibi kültürel olarak azınlıkta olan bir dil olması fark etmez. Öğretmenin mümkün olduğunca diğer anadilleri çalışmaya erişimi de ayarlaması gerekir (L630/1198, 12§ 3 mom.) Bu aynı zamanda göçmenlerin anadilini de kapsar. Göçmenlerin anadillerinde mesleki eğitim kursları ve öğretim materyalleri sağlanmaktadır; ancak bunlar temel olarak kaynak meseleleri (öğretmenlerin giderleri ve mevcudiyeti) nedeniyle başlıca göçmen grupların başlıca dillerinde düzenlenir. Kategori 5: Organizasyonel gelişime ilişkin sorular Teker teker yapılan etkinlik ve projelerin haricinde uzun süreli katılımlar için de erişim eşitliğini sağlamak üzere, strateji ve eylem konseptlerinin hedeflenmesi gerekmektedir. Çeşitliliğin kurumsallaşması ve dışsal olarak onaylanması, bunun yanında uygun desteğin ve değerlendirme araçlarının içsel olarak sağlaması için, eşitliğin desteklenmesine yönelik bağlılığın kuruluş içerisindeki her seviyede (katılımcılar ve karar mercii) bulunması gerekir. Kuruluşuz dezavantajlı sosyal grupları doğrudan ilgilendiren bir vizyon ve karaktere sahip mi? Bütün işverenler kendilerini dezavantajlı grupların entegrasyonuna bağlı hissediyorlar mı? Kuruluşunuzdaki her hiyerarşi seviyesinden ilgili kişiler yeniden yönlendirme ve organizasyonel gelişim süreçlerine dahil olmuş durumdalar mı? Bu, kuruluşunuz için öncelikli bir mesele mi? Bütünsel planlamanızda strateji ve gelişim süreci için gerekli olan kaynaklara yer verdiniz mi? Kuruluşunuz her odası dahil olmak üzere bir bütün olarak, dezavantajlı sosyal grupların (engelli kişiler, farklı din mensupları, vs.) ihtiyaçlarına karşılık verecek ve eğitimsel olanaklara bariyersiz erişim sağlayacak şekilde ekipman ve organizasyona sahip mi? Kuruluşunuzda çeşitlilik meselesiyle doğrudan ilgili olan bir çeşit "giriş süreci" uygulaması bulunmakta mı? Promosyon ve dış ilişkilerinizde bütün dezavantajlı sosyal grup mensuplarının dahil edilmiş hissedeceği şekilde davrandığınıza emin misiniz (farklı diller, basit dil kullanımı, erişilebilir tasarım, vs.)? Kuruluşunuzda şikayet yönetimi sistemi ya da stratejisi bulunuyor mu? Dezavantajlı sosyal gruplara yönelik yeniden yönlendirme süreçlerini sürdürülebilir olarak desteklemek üzere, bir iç eğitim sistemi oluşturma planınız var mı? Yeni işe alımlar söz konusu olduğunda tüm dezavantajlı sosyal grup üyelerine İnsan Kaynakları politikalarınızca eşit şekilde davranıldığına emin misiniz? Dezavantajlı grupları dahil etmeye yönelik bütün standart ve esaslarınız kuruluşunuzun operasyonel süreçlerinde tamamıyla gözlemlenmekteler mi? Bu standartlara karşı olağan denetlemelere yönelik bir sisteminiz var mı? Fikirler - Örnekler - Öneriler Dezavantajlı sosyal grupların dezavantajlarının üstesinden gelmek için model olabilecek bir strateji, yaş, sosyal durum, engellilik, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, köken, ulus, meslek, din ve değer gibi farklılıkların tamamına ilişkin bir bakış getiren bir çeşitlilik kavramı üzerinden hareket etmek olabilir. Bu, ayrımcılık ve ötekileştirmeye yönelik farklı bakış açıları geliştirme hedefiyle de ilişkilendirilebilir. Hamburg SAFE HAVEN ağı bu prensiplere bağlı olarak çalışır ve bu amaca bağlı olarak "çeşitliliği normalleştirme" kavramını geliştirmiştir. Bu kavram beş eylem önerisini içerir: (1) Bir model geliştirme; (2) Bağlayıcı hedefler ve sorumluluklar üzerinde anlaşma; (3) Bir kontrol mekanizmasının kurulumu (Çeşitlilik Kontrolü); (4) Altyapı kurulumu (insan kaynakları, zaman ve bütçe); (5) Kalite güvencesi olarak süreçlerin uzman gözetimi altında olması için, farklılaşmış çeşitlilik becerilerinin düzenlenmesi. Kategori 6: Ağ oluşturma ve dış gruplarla işbirliği Uzun yıllar boyu süren deneyimler göstermiştir ki pratik çalışmaların ağ oluşturma ile desteklenmesi, sürece çeşitli aktörlerin geniş yelpazedeki yeteneklerinin eklenmesiyle birlikte eğitimsel ve toplumsal çalışmanın sonuçlarını geliştirmektedir. Stratejik partnerlerin işletme seviyesindeki işbirliği ve birlikteliği sağlamak üzere yerel ve bölgesel seviyelerde ve daha da ötesinde hedeflenen kulis faaliyetleri, dezavantajlı sosyal grupların uzun süreli entegrasyonlarını geliştiren iş yapılarının kurulmasını sağlayabilir. Ağ oluşturma ile bilgi aktarımı kolaylaştırılır ve politik olarak tartışmalı konu ve alanlarda ortak çalışma yapmak için bir platform oluşturulmuş olur. Kuruluşunuzda ağların koordinasyonu için özellikle görevlendirilmiş bir sorumlu var mı? Hedef grupları destekleyen bütün ilgili kişilerin ağ oluşumuna dahil edildiğinden emin misiniz? Hedef grubun problemleri ve mesleki eğitim ve öğretim sistemi gereksinimleri belediye yönetimince ve iş idaresince biliniyor mu? Mesleki eğitim ve öğretim sistemi ve iş bulma hizmetlerindeki aktörler ağ oluşumdaki stratejik ortaklıklara katılmak olmak üzere davetliler mi? Ağ oluşumda yer alan işbirliği içindeki şirketlerin bir stratejisi var mı? Ağ oluşumda önayak olan aktörlerin politik karar mercileriyle bağlantıları var mı? Dezavantajlı sosyal gruplar, kendi haklarını bilmeleri ve savunmaları için desteklendi mi? Ağ aktivitelerinin geniş bir alana yayılması için bir strateji benimsendi mi? Ağ yönetimi için, şartname, yönetim ve görev tanımları gibi net açıklamalar var mı? Ağ aktivitelerinin özdeğerlendirme süreçleri için geliştirilmiş bir mekanizma var mı? Fikirler - Örnekler - Öneriler Ağ aktiviteleri, konuyla ilgili yeni bir ağ oluşturulmasının gerekli olup olmadığının ya da konunun var olan yerel/bölgesel ağlara dahil edilmesinin olanaklarının değerlendirmesi için incelenmelidir. Üyelerin yönettiği göçmen organizasyonlarının önemi büyüktür çünkü genellikle öneri, destek ve gayrıresmi eğitimsel programlar sunarlar. Aynı zamanda, dezavantajlı gruplara verilen desteğin ifade edilmesi ve geliştirilmesi için bir çerçeve sağlayarak bu grupları kendi seslerini yükseltmeleri konusunda cesaretlendirirler. Bu yüzden ağ oluşumunda göçmen organizasyonların, engelli insanları desteklemek üzere kurulan ağların ya da yeniden sosyalleşme sürecindeki mahkumları destekleyen ve benzeri kuruluşların dahil edilmesi önem arz eder. Ağ yönetiminde, her aktörün kendi görüşünü dile getirme olanağının bulunmasını sağlamak esastır. Bölgede, şehirde, ülke içerisinde ya da dışında, işbirliği modellerinden ders çıkartılabilecek ilgili sosyal birliklerin olup olmadığını kontrol etmek genellikle tavsiye edilir. Örneğin Avrupa Topluluğunun başlattığı EQUAL, çeşitli dezavantajlı sosyal grupların iş pazarına dahil olabilmesini amaçlayan başarılı bir ağ oluşturma yaklaşımı sergilemiştir. Bu ağların bazıları, işleyen yapıların oluşturulduğu ve bunlara karşılık gelen iş kültürlerinin geliştirildiği uzun dönemli ağlar olmak üzere kurulmuştur. Bu sayede, hedeflenen anlaşmalar sağlanmış ve güven temelli işbirliği için bir temel atılmıştır. Verimli koordinasyon yönetimi ve çeşitli kurum ve kuruluşların perspektifinden yapılan öz değerlendirme kalite gelişimine katkıda bulunabilir.