PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked
Transkript
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor iç Sevgili ODTÜ'lüler, Üniversitemiz 1 8. düzeylerinde toplam yaklasik 3000 mezun verdigi bir akademik yili daha geride birakti. Ülkemizin kalkinma ve sanayilesme çabasinda en büyük itici 8. 9. (~ 24. 11 . ODTÜ Reklam Tasarim: Fiyatlari: Ugurlandi 26. Denizler Beni çagiriyor 27. ODTÜ 'I üye Yüksek Kraliyet Nisani 1 4. ODTÜ interaktif Kariyer Hizmetleri Basladi... 28. Derneklerden 30. ODTÜ-Teknokent ilk Ar-Ge 15. Personel Seçme, Kisilik ve Performans 16. Günes Isinlarinin Deri Üzerindeki Etkileri ve Korunma 17. ODTÜ ODTÜ Rektörlük Sahibi: Müdürü: 32. Kampusu ODTÜ'de Spor Prof. Dr. Suha SEVÜK Prof. Dr. Yildirim Prof. Dr. Fikret GÖRÜN, Müdürü Fotografi: Baski Dergisi'ne ÜÇTUG Prof. Dr. Sabri KOÇ, Doç. Dr. Fevzi GÜMRAH. ve Reklam 6. Kat 06531-,Ankara - Kapak ODTÜ'LÜ Binasi Açildi Kir Çiçekleri Rehberi iletisim A. Naki GÖKÇE (0312) 4193029 Üç ayda bir yayinlanan Costu Burs Formu 2000 Yilinin Mezunlari Prof. Dr. Aysen ERGiN, iletisim Müdürlügü ODTÜ Bahar Senligi ile 12. Onbesbin Kisinin Alkislariyla Mezunlarla Mezunlarla ODTÜ'de Ikinci Kez Bulustu. ODTÜ, 44. Kurulus Yildönümünde ODTÜ Adina Grafik· Rektör Adaylarini Belirleme Seçim Sonuçlari Mezunlariyla Bulustu Yazi'isleri Adresi: ODTÜ-Sürekli Egitim Merkezi 21 . Sanatseverler ile Sanaçilar Yildirim Üçtug Yazisma 20. Almanya Federal Cumhuriyeti Verimlilik Toplulugu'nun Basarisi etkileniyor olmasina karsm Üniversitemizin yine de ayricalikli konumunu ve bugüne kadar ki basarili çizgisini sürdüreceginden hiç kimsenin kuskusu olmamalidir. Tüm ODTÜ'lülerin katki ve destegiyle ODTÜ basarili olmaya devam edecektir. Hepinize sevgi ve saygilarimi sunuyorum. Prof. Dr. Okan TARHAN, Sorunlar: Allerji Cumhurbaskani Johannes Rau'ya Doktora Unvani Haziran ayi içerisinde gerçeklestirdigimiz rektör adayi belirleme süreci bu konularm genis bir katilimla tartisilmasina ve çok yapici önerilerin ortaya çikmasina olanak saglamistir. Üniversitemizin bir kez daha kendisine yakisir bir biçimde sonuçlandirdigi bu düzeyli yarisin ardindan, ODTÜ yeni yönetimiyle, 2000'li yillardaki hedeflerine dogru ilerlemesini sürdürecektir. Ülkemizin mevcut sorunlarmdan Kurulu: Senin Benim Gibi 19. Baharda En Sik Karsilasilan Prof. Or. Suha Seviik güçlerden biri olan ODTÜ, yetistirdigi mezunlarla önümüzdeki yillarda bilgi toplumuna ulasma savasiminda da ayni öncü ve lider üniversite konumunu sürdürme kararliliginda. Bu akademik yil aynz zamanda sekiz senedir Üniversitemiz rektörlügü görevini sürdüren ProfDr. Suha Sevük'ün bu görevdeki son yili oldu. Öncelikle Üniversitemizin ve dolayisiyla da ülkemizin gelisimine yaptigi büyük katkila,:dan ötürü rektörümüze ve çalisma arkadaslarina Üniversitemiz adina sükranlarimi sunmak istiyorum. Kitlesel egitimin giderek ön plana çiktigi ve hizla gelisen teknolojinin her düzeydeki egitimi büyük ölçüde etkilemeye basladigi bir dönemde Sayin Sevük Üniversitemizin akademik ve fiziksel standartlarinz yükseltmek yönünde büyük bir çaba gösterdi. Yeni yüzyilin esiginde ise, Türkiye'nin hedefleri ve gereksinimleri dogrultusunda bizlere önemli görevler düsmekte. ODTÜ bir yandan ülkemizde bilgi toplumuna dönüsüm sürecinde etkin roloynamak durumunda, bir yandan da Türkiye'nin bölgesi ve Avrupa 'yla bütünlesmesi kapsammda bugünkünün ötesinde uluslararasi bir kimlige bürünmek zorunda. Yayin 17. GSM Hücresel Telefon Sistemi 1. Sevgili ODTÜ'lüler. lisans, yüksek lisans ve doktora er dek i ri Sorumlusu: - Tel:(0312) 210 34 40 - 210 34 90, Gülhasan YILMAZ - Baski: Adedi: 20.000 reklam vermek Serpil SAVAS. Dr. Güzin Binatii BULAK Lale KOCAMAN Fax:(0312) 2101358, ELMA Teknik Basim Matbaacilik isteyen kisi ve kurumlar için 2000 yili fiyatlari asagidadir E-mail:[email protected] (0312) 229 92 65 (KDV Hariç). Arka Kapak: 300 milyon TL., Kapak içi: 250 ml iyon TL., Tam sayfa: 220 milyon TL., 1/2 Sayfa: 130 milyon TL., 1/4 Sayfa: 65 Milyon TL., Yillik reklam için indirim uygulanir. Reklamlar renk ayrimi yapilmis, film halinde ve verilen ölçülerde olmalidir: Tam sayfa silme zemin 21x29,7cm., OOTÜ'lÜ Dergisi, ODTÜ Kariyer Planlama Merkezi'nin Tam sayfa yazi alani 18x26cm., mali destegiyle y2 Sayfa 18x13cm., % Sayfa 9x13 cm çikarilmaktadir. PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Prof. Dr. Suha SEVÜK Sevgili ODTÜ'lüler, 1992 Agustos ayindan bugüne kadar büyük bir onur ve mutlulukla yürütmüs oldugum ODTÜ Rektörlügü görevimin sona ermesi nedeniyle sizlere hem veda etmek, hem de son sekiz senenin hesabini, bilonçosunu sunmak istiyorum. Bu bilançoyu sunarken Üniversitemizde son sekiz senede gerçeklestirilenleri özetlemem gerekiyor ve dogalolarak böyle bir özetin kisisel bir övünç yazisina dönüsme riski bulunuyor. Böyle algilanmayacagini ümid ederim, zira Üniversitemiz basarili bir dönem yasamissa, bu basari benim degil tüm ODTÜ camiasinindir. (liOTÜ'lÜ i PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Hepinizin bildigi gibi, son sekiz yilda ülkemizin bir bölÜmÜnde adeta bir iç savas yasanmis, seriat özlemleri kabarip, devlet ve hÜkümet içinde güçlenmis, hirsizlik ve yolsuzluk iddialari devletin tepelerine erismis, siyasal ihtiraslari nedeniyle hemen hemen her yil bir hÜkümet degismis, kisacasi bu dönem, istikrarsiz, sorunlu, Ülkemiz için kaybedilen yillar olmustur. Bu dönemde ODTÜ'ye düsen en zor görev bir taraftan bölÜcülük, köktendincilik, hirsizlik ve yolsuzluga karsi sesini yÜkseltirken, bir taraftan da totaliter rejim heveslilerine karsi çikmak, baris, demokrasi ve insan haklarini savunmak olmustur. Kanimca, bu toplumsal görevini yerine getirebilmek için ODTÜ, mensubuyla, mezunuyla, ögrencisi ve yöneticileriyle birlikte elinden gelen çabayi göstermistir. Bu dönem içinde tüm olumsuz dis etkenlere ragmen Üniversitemiz, kampÜsünde bir sosyal baris ve dayanisma ortami yaratabilmis, verimli çalismalar yapmis ve stratejik plan hedeflerine erisebilmek için de büyük bir çaba sarfetmistir. i dilimden giren ögrenci orani %30'dan %60'a yükseltilmistir. Egitim alaninda; Stratejik Plan Hedefleri dogrultusunda: - Lisans ögrenci kontenjanlari %25 azalti Imis, lisansüstü ögrenci kontenjanlari %80 artirilmis ve hedeflenen 2/3 lisans, 1/3 lisansüstü - Egitimde kalite kontrolü uluslararasi akreditasyon anketleri gibi iç denetim gelistirilerek uygulamaya ögrencisi kompozisyonuna erisilmistir. TÜm egitim programlari Ögrenci Merkezli esnek bir yapiya kavushirulmus, 24 adet yandal ve 13 adet çift anadal programi gelistirilerek ögrencilerimize çok genis ve çesitli egitim olanaklari - Daha nitelikli ögrencileri Üniversitemize çekmek için tanitim ve burs programlari gelistirilmis, Üniversitemize ÖYS'de ilk %1 'lik Sekiz yillik çabalarin sonuçlarini sizlere özet olarak sunmak istiyorum. için ve ögrenci sistemleri konmustur. sunulmustur. LisalH Kontenjanlari /11(0,,\ Lis<'lllslistli Yaz okullari Kontenjanlari uygulamasi baslatilarak egitimin sÜresi uzatilmis, verimlilik artirilmis, Üniversitemizden 500 i 200 ''''' 1993 199t 1Q~ 19f1i 1001 1~ 1992 1900 atilan ve ayrilan ögrenci sayisi %70 azalmis, lisans mezunlari % O, lisansüstü mezunlari 1993 1994 ·199:5 1991 1003 i % 00 artmistir. 3500 Ilazirlik Ögrencileri 16000", 1iooi 2500 >l00 1500 1000 500 iooi Lisans Ögrencileri - Ögrencilerimiz için Üniversitemize ilk girislerinde oryantasyon, egitimleri süresince psikolojik rehberlik ve mezuniyetlerinde de kariyer planlama için merkezler kurulmustur. Ülkemizde ilk kez, 2 ClJDTÜ'lÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor iooJ DTÜ Türk nim r.öncülük asi 16 mda ek n,ve yaz - -i -i,-iiqiqii i ] 1900 - T iLiiI Ri! ~, "io,15001 o~ Dekiora ,.., Lisans '''' 19~ LisansÖe,IPIlCilpl :\\ezlInlari i_i III EI' •••i "ll iii Atilan '-'=i"' i'i!iIV:ezunlari •."" i"f"" 1 •"'"i"'" ..... ri •i,'gi•i"i\rlezunlari "'oiruii"" ~o Ayrililll RI i.,.•'''' It"T1 10001 • Y. llS! iI'PcIIii VP..c:a Ögrencileri iii"ii•ii •U kampus qii i ei iiiij içi ve disina lJo~1ora~ool Üniversitemiz üzerinden uzaktan getirmistir. ile gibi stratejik kavramlar planlama diger ve psikolojik rehberlik 1991 199' 10 '99' lo:icl7 1995 1993 LO" "95 '990 '''7 109; 199' 19AA '017 19W 1908 1997 1000 1900 1998 19" 199' 19" 1999 1993 1997 1995 199' 19S15 19l15 1999 30 20 0000 IL!!IIII 40 0- 000 700 000 70 '992 19" BO, "n " ,( :bOl, 2>00 000 2000 700 OOOi 2500, 000 . 1002 0000 2500 1992 1000 1000 0000 000 000, 100 '00 Y. I.i'iilll'i otrp.llcilp.ri 000111 ~I~l~~tttt' 1 ~ M Akademik personele yönelik stratejik yönlendiri Imistir. saglanmis ve genç ögretim üyelerine . planimizda öngörülen hedeflerden; arastirma fonlarinda öncelik taninmistir. - Nitelikli ögretim üyelerini - Iç beslenme "In-Breeding" önlenmis, Üniversitemizden doktorasini alan yakin lojman insa edilmis çocuklarinin- mezunlarimiz diger üniversitelere egitimi için vakfimizca destek Gittikçe zorlasan mali kosullara "in- Üniversitemize çekebilmek için 400'e breeding"e karsi alinan önlemlere ve vakif üniversitelerinin haksiz rekabetine karsin son sekiz senede Arastlllll3 Cörevlisi 1200 ." arastirma görevlisi sayimiz %65, ögretim Okulman + Ögretim Görevlisi görevlisi ve okutman sayimiz %22, ögretim üyesi sayimiz da %23 artmistir. 250 200 ," - Artan ögretim üyesi 100 ve azalan ögrenci " 1992 1998 '994 '995 -------------------------------- 19!17 1995 1999 2000 1992 1993 1!1M 1996 1900 1997 199' '''' ""o sayilari ile ögrenci/ögretmen CliDlÜ'lÜ 3 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ·:;0" ..-. ii - '" "ii..olmustur.1994'te ,,,, ",. ,,., '''' ,,., ""o devalüasyonun üstüne iiiekonomik açidan da Uluslararasi iiiiiiii ft ili ...• II iliiiiIi i'''' ii'Ol' ••••• i~ G"en iII ..,~ "o. imii iU!I isiyasal llergilerde ii••••• -''''""üniversiteleri Makale Sayisi i i.i•,,SUe 1-;1 nail 1c8 8i1diri lIiiiiI için en zoraçidan dönem birimleri .., faaliyete imi ~zor iaii devlet degil i i bu yillar özellikle LI iiIiÖ:LI 19!17 19!11l '9!l7 '098 19!11l 19,. '993 1900 19" ,,91 1997 "00 L <!""'LI 11 <oH 2OIL~ ii rii Ni R ii 5001 OOO~ -::<:~ " Imistir. %300'e varan riolmustur. tl 11 devlet bütçesinden yillar~ Ancak sonuçlandiri 000, o·" ii Öerr:lim Oyp.si Teknokent'in ilk Ülkemiz içinODTÜ1990'li i i tanesinin ihalesi hedeflenen 700, edilmis ve 154 adetm için 1laboratuvar kaynak temin cihazindan dolarlik yeni bir yatirim yillar sadece sosyal ve geçmis, 38 milyon ~ orani, hazirlik okulunda 18'den 10'a, lisans programlarinda 18' den 14' e düsmüs ve ABD standartlarina erisilmistir. - Akademik personelimiz için performans ölçütleri gelistirilmis, "Üstün Basari"nin ödüllendirilmesine baslanmis, atama ve terfi normlari ciddi oranda yükseltilmistir. - Ana bilim dallari kaldirilmis "torba - Üniversitemiz ulusal ve uluslararasi yüksekögrenime arastirma fonlarindan en yüksek payi ve bu azalan pay da yeni açilan 23 almis, uygulamali arastirma proje gelirleri 993 'te 4 milyon dolardan üniversite ile birlikte 53 üniversiteye 1999'da yaklasik 8 milyon dolara Üniversitemiz bu zoryillari özellikle 1994, 1995 ve 1996 yillarini stratejik i yükselmis, toplam yillik arastirma bütçesi 20 milyon ABD dolarina erismistir. ayrilan payazaltilmis paylastirilmaya baslanmistir. planda hedeflendigi üzere özkaynaklarini gelistirerek asmayi basarmistir. - Üniversite - endüstri isbirliginin gelistirilmesi için kurulmasi - Özkaynaklarimizin yaratilmasinda kadro" sistemine geçilmis ve böylece YÖK öncesi yapi tekrar kurulmustur. Üniversitemiz, egitim politikalarinda oldugu gibi, personel politikalarinin olusturulmasinda da diger üniversitelerimiz ce örnek alinmaya baslanmis ve bu baglamda da öncülük görevini yerine getirmistir. Arastirma ve bilimsel yayinlar konusunda plan hedeflerimiz dogrultusunda; - Son sekiz senede bilimsel makale sayimiz %80, bildiri sayimiz %70 artarken, yurtdisi konferansiara katilan ögretim üye ve elemanlarimizin sayisi 5 kat artmistir. 4 (J)DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor i L önemli katkilari Devlet Bütçesi GELiRLER IMilyon USD) 60 GELiRLER (Milyon USD) 12 Döner Sermaye Toplami saglayan ODTÜ Gelistirme Vakfi ve sirketlerinin menkul ve gayrimenkul mal varligi 1993 yilinda 2.4 milyon dolardan 1999 yilinda 33 milyon dolara yükselmistir. 10 -, - Üniversitemiz yatirim 19lJ ''''' li,,, "., 1997 1998 19lJ 1999 ''''' 1995 1996 1997 1995 1997 •• 1998 1999 1998 1999 bütçesi 1988 öncesi yilda yaklasik 2 milyon dolardan, 1988-1993 GELiRLER (Milyon USDI 12 TÜBiTAK ve Uluslararasi Projeler 14" '"- Ögrenci Harçlar fonu arasinda yilda 8 miyon dolara ve 1993-2000 arasinda ise yilda 20 milyon dolara yükselmistir. - Üniversitemizin p~c kurulusundan bu yana, yatirim bütçelerimizin 19lJ en büyük kismi alt ve ''''' 1995 199' 1997 1998 19lJ 1999 ''''' 1995 üst yapi insaatlarina ayrilmistir. 1970'e GtLiRLH( I:Milyon USU) Burs ve Kredi I-onu GELiRLER (Milyon USD) Vakif ve Sirketler kadar süren kurulus yillarinda 154. OOOID', 1970-1993 arasinda l70.000ID' ve son sekiz yilda da 233.000 ID' insaat gerçeklestirilerek, Üniversitemizin yapilasmasi büyük oranda tamamlanmistir. 1993 19" ,.. ,.. 1997 1998 1999 1993 .1!l94 1995 199' 1997 19'" 1999 - Yatirim giderlerinde ikinci büyük payi alan makina techizat yatirimlari 1983-1988 arasi toplam 2 milyon dolardan 1988-1993 GEliRLER iMiiyon USD) 100 Toplam Özkaynaklarin Toplam Gelir Içindeki YÜzdesi " arasi 20 milyon dolara, 1993-2000 arasi ise 62 milyon dolara yükselmistir. - Makina- Techizat yatirimlarinda en büyük 1993 ''''' 1995 1996 1997 '''. 1999 oran bilgisayarlasma ve enformatik alt yapimizin kurulmasina network üzerinde yeralan 7000'e yakin en gelismis üniversite-enformatik ayrilmis ve Üniversitemizde tüm PC ve 12 MB/see Internet baglantisi ile sistemlerinden biri kurulmustur. birimlere erisen ATM-network, bu sadece ülkemizin degil Avrupa'nin da - Kütüphane harcamalarimiz 1992'de (JIDTÜ'lÜ 5 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor o-, C: ,..: ci ..., C: ~ 8o '" 4,4 4,3 5,3 4,6 5,6 5,3 III '" 2,4 4,4 lilo,3 0,3 ~ ~ <ô l§l <ô ii: il! III '" '" III <ô ~ ~ <ô ffi <ô III <ô l2l --J o) l2l l2l '" j gi <ô ol i 7,6 O i ..•...•.. ol i oi tv N ol i 3 ~ a N' g <.il C -< O ;, ~ ~ 26,9 22513 19512 20773 27285 28520 28646 ~ 8o 36283 o8 i!'> 47788 8o g: o8 gi 60980 "" iS" 1f ci ..., C: o 8o cl 2000 1999 1998 1997 22900 22995 62300 == ;- » :;" III "" ;, ";, iS" .,.. m :j" " .,.. 13272 10384 ~ ~ 8o !li 7245 o o8 g. 1996 1975 1973 ~Jl 1080 1972]Jl 1200 1974 1971 1970 1969 1968 1967 -::LL ~.Jl2675 19661 1965 1963 1964 o ;;;i :j" III .,.. ~ III ..., c: ci o oW J ~ 8 III '" 00 III --J III l§l <ô 3l <ô 'i'1 <ô III '" '" III ~ <ô ~ <ô ffi <ô l2l 00 --J l2l III <ô * ~ <ô '" l2l o 13,1 ~ 26,2 ~ i!'> 45 g <.il C -< O ;, 3 ~ C: ..., oci ~ ~ g: ODTÜ 1400 Kültür - Sanat- Bilim Etldnlikleri 1200 1000 800 600-t ~ 400 200 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1999 1999 1 milyon dolardan sürekli artarak i999' da 2 milyon dolara çikmistir. ODTÜ Kütüphanesi otomasyon sistemi, elektronik dergi ve veritabanIari ile CD-ROM sistemlerinin kurulup isletilmesiyle ülkemizde öncülük görevini yerine getirmis ve 2000'e yakin periyodik ve 300.000'i asan yabanci kitap kolleksiyonuna erismistir. Sevgili ODTÜ'lüler: sadece alt yapisi, üst yapisi, çevresi ve donanimi kisacasi fiziksel özellikleri ile Üniversitemiz 2000 'li yillara, sadece ülkemizin degil Dünyanin da en mükemmel kampüslerinden birine sahip olarak girmektedii: Bu kampüs degil, sosyal dokusu, yasam biçimi, üretkenligi ve dinamizmi ile de hepimizin gurur duymasi gereken bir egitim ve bilim mabedidh: ABD akreditasyon kurumu ABET'in belirttigi gibi ODTÜ "quality and loyalty of stajJ" ve "pride and solidarity of the alumni and students" sayesinde yaratilmis bir "World Class University" dir. Bu güzide üniversiteyi yasatmak ve yüceltmek mensubu ve ögrencisi kadar, mezunlarinin da önde gelen sorumluluklarmdan biridir. Siz degerli mezunlarimiZin bu sorumluluk bilinciyle, 8 yillik rektörlük süremde Üniversitemiie ve bana verdiginiz ; destege sükranlarimi sunuyOl~ bu destegin artarak devam edecegine olan inancimla, hepinize saygi ve sevgilerimi sunuyorum. Prof Di: Suha SEVÜK Rektör (JJDTÜ'lÜ 7 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor • • ALMANYA FEDERAL CUMA-ORIY1TI-CUMR-ORBASKANI JOHANNES RAU'YA ODrrÜ'DENONURSAL DOKTORU FELSEFE UNVANi Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaskani Johannes Rau ya Nisan ayinda Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi'nde /' / düzenlenen ve Cumhurbaskani Süleyman Demirel 'in de katildigi bir törenle "Onursal Felesefe Doktoru" unvani verildi. Rektör Prof.Dr. Suha Sevük törende yaptigi konusmada, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaskani Johannes Rau 'ya, Üniversite Senatosu'nun karariyla Kuzey Ren-Westphalia Bilim ve Arastirma Bakani olarak birçok üniversitenin kurulusuna öncülük etmesi, ülkesindeki ilk "açik üniversiteyi" kurmasi, Kuzey RenWestphalia Hükümet Baskani olarak Ren ve Ruhr Bölgeleri endüstrilerinin teknolojik atilimina öncülük etmesi, irkçiliga karsi kararli bir tutum benimsemis olmasi ve ülkesindeki soydaslarimiza yardimci olmasi, dinlerarasi diyalog ve hosgörüye verdigi önem ve bu baglamda ülkesindeki Türk ve Müslüman toplumunun Alman toplumuyla bütünlesmesi yolunda yogun çaba sarfetmesi gerekçeleriyle "Onursal Felsefe Doktorasi" verilmesi kararlastirildigini belirtti. Konuk Cumhurbaskani Johannes Rau da, Üniversitemizden onursal doktora unvanini almanin kendisini son derece duygulandirdigini ve tüm Dünyada takdir edilen bir egitim ve arastirma kurumunun üyesi olmaktan mutluluk duydugunu belirterek basladigi konusmasinda, Türkiye ile Almanya arasinda bilim. alanindaki geleneksel alisverisin gelistirilmesine büyük önem atfettigini vurguladi. Cumhurbaskani Rau, 1933 yilindan sonra tarihlerinin en karanlik döneminde nasyonal sosyalist rejim tarafindan vataniarini terke zorlanan 8 CIlDTÜ'LÜ Almanlar ile birçok üniversite ögretmenine, Türkiye tarafindan siginma imkani verildigini sükranla animsadiklanni söyledi. Konusmasinda, Türkiye'nin Avrupa Birligi'ne üyeligi konusuna da deginen Cumhurbaskani Johannes Rau sözlerini söyle sürdürdü: "Simdi ülkelerimizde siyasi çaba ve gayretlerin oiiak hedefi ve vizyonu ile ayni zamanda odak noktasi "Avrupa" dir. Tüm endise ve yanlis anlamalara ragmen burada ve Almanya'da da ayni seyi söylüyorum: Hedeftüm bu çabalarimiza deger...Anca1f her iki tarafbirbirine dürüst"qlma cesaretini göstermelidir. Avrupa Birligi'ne üyelik gerçeklesinceye. kadar daha iki tarafin da önünde katedilmesi gerekenluzun bir yo~ var. Her iki tarafin kendisini öbür taraf için hazirlamasi ve bu yönde çaba sarfetmesi gerekmektedir. Iki taraf da bunu basardiginda"gelecege güvenle bakabiliriz. Hedefimiz6lagimüstü: Avmpa Birligi bir "ortak pazarin" ötesindedir. Ortak güvenlik ve ortak ekonomiden daha fazlasi sözkonusudur. " Cumhurbaskani- Rau, sözlerine devamla "Ülkeniz geçtigimiz yi!l yaz ve'sonbahar aylarinda önemli reformlara giristi, gerçeklestirdi ve bu yolda il~rlemesi gerekmektedir. Sadece kanunlar degil, onlarin uygulanmalari daha da önemlidir. Bazi seyleri bir günde degistirmek mümkün degildir. Ancak degisimin süratini Türkiye kendisi tayin etmektedir. Böylece üyelik müzakerelerinin de ne zaman baslatilacagini Türkiye öncelikli olarak kendisi belirlemektedir. Bu Türkiye için oldugu gibi tüm diger aday ülkeler için de geçerlidir. Iyi komsuluk iliskilerini sürdürme niyeti tüm aday ülkeler için önemli bir kosuldUr. Bu yaklasim olmaksizin Avrupa entegrasyonu 50'li yillardan beri gösterdigi basari çizgisini tutt);1rama~di." ~onuk Cumhurbaskani Rau, Atatürk'ün -"Ben bir iste nasil muvaffak olacagimi düsünmem; o, ise neler mani olur diye düsünürüll1.Engelleri kaldirdim mi, is kendi kendine yürür.'r,' Sözlerine uyulmasini önererek konusmasini ögrencilere hitap la söyle tamamladi: "Sevgili ögrenciler, konusmamin sonuna gelirken sizlere özellikle hitap etmek istiyorum. Sizin yasaminiz insallah yenj yüzyilin ileri tarihlerine kadar sürecektir. Siz Türkiye'yi yeni yüzyila tasiyacak olan yetenekleri ve bilgiyi-simgeliyorsunuz. Siz ülkenizin umudusunuz ve ayni zamanda Avrupali akranlarinizla, bütünlesen Avrupa'nin umudusunuz. Barisin, demokrasinin ve hukukun hükmettigi bir Avrupa. Ümitlerin ve özlemlerin günün birinde gerçeklesmesi için siz de katkida bulununuz. Baslangiç yapildi. Açik bir yol sizi beklemektedir." "- PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ODTÜ, 44. Kurulus Yildönümünde Mezunlariyla Bulustu Üniversitemiz kurulusunun 44. yilini geçen yiloldugu gibi bu yil da mezunlariyla kutladi. 4 Haziran 2000 Pazar günü, tüm gün süren ve üç bölümden olusan programda, ODTÜ ödülleri sahiplerine sunulurken, 20-25 hizmet yilini tamamlayan akademik ve idari personel ile ODTÜ'den emekli olanlara da TSM Mezunlar Korosu Geçen yila haftasinda kadar Mayis ayinin son kutlanan ODTÜ Günü, 1999 yil inda Üniversite kararla Mezunlar kutlanmaya belgeleri verildi. Merkezi Senatosu 'nun aldigi Günü ile birlikte baslandi. 'nde Kültür mezuniyetlerinin 30.yllinl mezunlarimiza madalya mezuniyetlerinin layan berat ve madalya Bu yilODTÜ Üniversite çesitli ODTÜ Ilkögretim maddi ve okuyan etmesi Babaoglu ile meslek sagladigi görÜldüler. ise Marmara ODTÜ Gül ile Is bulundugu ve Özince layik Takdir Ödülleri Depremi için sonrasinda büyük arazi ve kaynaginin temininde için bir Akkoyunlu'ya; katkilarda Mezunlar Sila Azra önceki Kocaeli çaba finansman Kayseri Baskani Dernegin Sekoy Baskani Yüksek ile Sefik Ögrenim Dernegi ve Vakfinin Baskani olarak çagdas çizgideki çok genis bir grubu örgütledigi, kurulu ODTÜ Gelistirme Vakfi arazisinin temininde saglanmasinda bulundugu büyük için Serif Ünan'a sunuldu. Düzenlenen törenin üniversitemizden destekler Okulu'nun bulunduklari katkilarda egitime isbirliginin için Ersin Vakfi gerçeklesmesi Kocaeli'de yasaminda projelerine Gelistirme finansman Üniversitemiz katkida ODTÜ Ilkögretim Dernegi Istanbul Arif Aygündüz'e; Erkilet ile Baskani Ilkögretim Okulu'nun önem vererek basariyla Dernegi katkilarda gösterdigi, arasindaki Rasim Serife üstÜn basarilar Üniversitenin ve Kayseri' kurulusuna manevi nedeniyle çesitli bulunmasi, Vakfi bulunmasi gelismesine Ersin Özince ProfDi: Suha SevÜk [en ödülünü aldi. Vakfi'nin okulu'nun Bankasi da karariyla, burs temin O kutlayan tamam- üniversitelerde i ve 4 Türkay verildi. Gelistirme yapimini gösterdikleri, Senatosu'nun ögrencilere konutun yardim ettikleri Mezunlar verilirken katkilarda organize Baskani Üsti.in Hizmet Ödülü'ne aktivitelerine insaasinda kampanyasini törende, mezunlarina Egitim Gönüllüleri konutlarin prefabrik için Eymir Kültür Vakfi 40.yllinl ilk ODTÜ ve Izmit'te gerçeklestirdikleri ve Kongre düzenlenen Degirmendere Mezunlar Gününde ... ilk emekli olanlarla, 25. hizmet yilini tamamlayan idari personele Üniversitemize Turan verilmek Baskan üzere kisminda belgeleri 20. ve akademik ve verilirken uzun yillar hizmet adina konulan Idari veren Personele Üstün Hizmet, Hizmet ve Tesvik Ödülleri de sahiplerine ClJDTÜ'lÜ 9 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor MEZUNLAR GÜNÜ Geleneksel Mezunlar Günü etkinlikleri, ise Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki töreriin ilk kisminin sona ennesinden sonra Kültür Isleri Müdürlügü önünde basladi. Halk oyunlari, konser, sembolik diploma töreni gibi etkinliklerin ardindan mezunlarimiz bölümlerinde bulustu. Düzenlenen programin üçüncü asamasinda da Kültür ve Kongre Merkezi 'nde mezuniyetlerinin 40. ve 30. yilini kutlayan mezunlara berat ve madalyalari verildi. KEMAL KURDAS SALONU Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi, Büyük Konser Salonunun adi Üniversite Seri{e Gül Babaoglu ödülünü altrken. sunuldu. Bu yil Turan Baskan Üstün Ödülü'ne; Mahmut Erevik (iç Hizmetler Hizmet Ödülü Bahadir Kantaroglu'na Md. V.),Isa Güler (Isi-Su Isletme Md.lügü), (Genel Atölyeler Müdürü) verilirken, Sevil Gülsen Özdemir Parlak (Fizik Bölümü) ve Güçlü (Kimya Bölümü), Nurettin Polat Emel Yokus da (Halkla Iliskiler Müdürlügü) (Elektrik-Elektronik Müh. BöL.)ve Fazilet Tesvik Ödülü'ne layik görüldüler. Senatosu 'nun karariyla "Kemal Kurdas Salonu" olarak degistirildi. ODTÜ Günü töreninde, degisiklige iliskin senato kararinin yazili oldugu belge, Rektör Prof.Dr. Suha Sevük tarafindan Kemal Kurdas'a takdim edildi. Billur Yücel (Kimya Müh. BÖI.), Hizmet fiipari~/eriniz için: Mezun/arla i/eti~im Müd. 312.210 34 40-210 41 36 10 (lJDTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor •• ODlU BURS FORMU Katkida bulunmak için lütfen sayfayi doldurup "ODTÜ Mezunlarla Iletisim Müdürlügü 06531 ANKARA" adresine postalayiniz ya da fakslayiniz. Tel: 03122104136 Fax: 0312210 13 58 D Burs Komitesinin uygun gördügü ögrencilere, D ODTU ........................................................................................ D ( )Yil süreyle her ay b"l" ~ .... için, o umu....ogrencisi : TL Yil süreyle her üç ayda bir : TL Yil süreyle her alti ayda bir : TL : TL D ( D ( ) ) D ( )Birkereyemahsus olmaküzere * Kaç yil sÜreyle burs vermek istediginizi lütfen belirtiniz. KREDI KARTI BILGILERIM: Yukarida belirtigim tutarlarin aksi tarafimdan yazili olarak bildirilinceye kadar, Son kullanma tarihi: olan D Visa D Master Card Kredi karti hesabima borç kaydedilerek RektörlÜgünüzün T.Is BANKASI A.s. ODTÜ Subesi nezdindeki ilgili hesaplarina, RektörlÜgünüz ile T. Is Bankasi A.S. arasinda belirlenen kosullar çerçevesinde alacak kaydedilmesini kabul ediyor ve bu konuda T.Is Bankasi A.S. 'yi yetkili kiliyorum. Tarih Adi Soyadi Adresi Is Tel Ev Tel Fax e-mail Ödemelerinizi hav.,.le yoluyla yapmayi tercih etmeniz durumunda T.Is BANKASI A.S. ODTÜ Subesindeki 4229 431827 numarali hesabi "ODTÜ BURS FONU" ibaresiyle kullanabilirsiniz. Havale makbuzunun bir kopyasini da bize ulastirmaniz gerekmektedir. Bu hesaplara yapilacak havalelerden c masraf alinmayacaktir. ClJDTÜ'lÜ 11 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor • • • • ONBESBIN KISININ ALKISLARIYLA \J 2000 YiLiNiN MEZUNLARi UGURLANDI Üniversitemizde tüm diplomalari verildi. Törende dereceye giren ögrencilere programlarda egitimlerini basariyla tamamlayan diplomalari Rektör Prof.Dr. Suha Sevük tarafindan verildi. Bu yil da geçen yil toplam 2740 mezunumuz, oldugu gibi üniversite birinciligini 25 Haziran 2000 günü üç mezun paylasti. Iktisat Bölümü'nden Deran Özmen ile Elektrik- ODTÜ Stadyumunda Elektronik düzenlenen görkemli törenle Mühendisligi Bölümü'nden Mustafa Ergen diplOlnalarma kavustu. ve Ümit YusufOgras 2000 yilinin mezunlarini birincisi olarak mezun aileleri, oldular. Psikoloji ODTÜ mensuplari ve Saribay Üniversite ikincisi Selahattiii Adil olurken Seniha Dolasir Üniversite üçüncüsü olarak mezun oldu. 15.000 kisi ugurladi. lisans programindan 4.00 ile Üniversite Bölümü'nden davetlilerden olusan yaklasik Törende ortalama dereceye Diploma Töreni, basinda Rektörün bulundugu girenlere diploma ve ödülleri takdim üyeleri kortejinin ve edilirken çift anadal lisans programini bölümlere tamamlayan mezunlarin 28 kisi, doktora programini ögretim göre siralanmis stadyumda bitiren 39 kisi ile yüksek lisans yerlerini almalarindan programindan mezun olan 338 ve lisans basladi. Saygi durusu ve sonra programindan mezun olan 2282 kisiye Istiklal Marsi 'nin okunmasinin ardindan Rektör Prof.Dr. Suha Sevük ögrencilere ve davetlilere hitaben bir konusma yapti. Mezunlara toplumda öncü ve lider roller üstleneceklerini hatirlatan Sevük, sözlerini söyle sürdürdü: "Laik Cumhuriyetimizin savunacak erdemlerini ve koruyacak, demokratiklesme hizlandiracak sürecimizi ve ülkemizi Avrupa Birliginin saygin bir üyesi yapacaksiniz." 12 O)DTÜ'lÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor insanlarin yaraticisi, gelisimin ifadesidir. Ben ve arkadaslarim bu ayricaligi ögrenim hayatimiziii ilerisine tasiyabilme sansina sahip oldugumuz ve gurur duyuyoruz." Elektronik için mutluluk dedi. Elektrik- Mühendisligi Bölümü mezunu Ümit Yasar Ogras da yaptigi konusmada "Yeni bin yilda Türkiye'nin seyler beklediginin bizlerden farkindayiz. çok Bugüii tüm bunlarin yanina ODTÜ mezunu olmaniii getirdigi sorumluluk ekleniyor." derken yine Elektrik- Elektronik MÜhendisligi Bölüinü meZLlnu Mustafa Ergen "ODTÜ'lü çikariyoruz, gururunu ayricaligini ODTÜ'lü Mezunlara ülkemizin kosullarina bakip karamsarliga kapilmamalarim bugünkü ögütleyen "Büyük önder Atatürk'ün ülkemizde sizler böyle bir ortama adim atiyorsunuz. Bundan sonra yasayacaginiz Rektör: yarisiarda dedigi gibi, de gaf1et, delalet ve hatta oldugunu yasiyoruz. etrafinizda gururla dedi. Yabanci uyruklu ögrenciler Soltanov da ODTÜ'nün Törende bu yil Üniversite paylasan üç mezun da birer konusma yabanciliklariiii yapti. Iktisat Bölümü mezunu Deran yerlerden Özmen konusmasinda "Buradaki baslamislardir. bitireceksiniz." Inaniyorum ki sizler onlari dedi. Rektör sözlerini ayricaliktir. söyle tamamladi: "Sevgili ögrencilerim, bugün sizlerle birlikte ben de mezun oluyorum. 8 yillik birinciligini "ODTÜ bir Çünkü ODTÜ bir gelenektir, geçmisimizle gelecegimiz arasindaki standartlarina Elnour dogasi ve Dünya yatkmligiyla kendilerine en az hissettiren biri oldugunu belirterek yillarimm mÜkemmel ve sorunsuz geçtigini söyleyemem. herkes için ve hayatimiziii için geçerlidir bu. Mesele su ki sentezlere açilan kucaktir; Türkiye'ye bahar kokusudur; yesillikler dostluklarin ve büyüyen sevginin yuvasidir; birbirinden içinde dogan bir daha gelip Üniversite seçme durumunda kesinlikle Aslinda tüm dönemleri bilime açilan kapi, kültürel sürenin büyük bir kismini birlikte yarattigimiz Iliskiler köprüdür; Rektörlük görevim sona eriyor. Bu geçirdik. Bu güzel yerleskede adiiia bir konusma yapan, Uluslararasi yolsuzluklari çözülmeye Bundan sonra olmaniii hakkiiii da verecegiz." çeteleri ile seriat örgütleri ile hirsizlik ve artik dagilmaya, tasiyoruz, BölümÜ mezunu Azerbaycanli göreceksiniz. " hiyanet içinde olanlar vardir. Ama onlar ile birer birer açiga çikip olmanin tadini yeni yalmz olmadiginizi, pek çok ODTÜ'lü da kalsaydim bu okul ODTÜ olurdu." dedi. hiç kopmayacak huzurlu, basarili ve verimli ortam ve bana verdiginiz destek için sizlere tesekkür ediyorum." Rektörün 1-- konusmasinin Mezunlari ardindan ODTÜ Dernegi Yönetim Kurulu üyesi Levent Tosun bir konusma yaparak, mezunlara bundan sonra yeni yarislar yasayacaklarini ve ODTÜ'lü farkini göreceklerini olmanin söyledi. Tosun sözlerine söyle devam etti: "Sizden önce mezun olanlar Türkiye'nin çagdas, laik, demokratik mücadelesinin içinde yer aldilar. Bu okulun kimliginin bir parçasi olan Atatürk devrimlerinin görevlerini bir ülke olma bekçisi olma basari ile sürdürüyorlar. Iste ctJOTÜ'lÜ 13 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ODTÜ interaktif Kariyer Hizmeti Basladi... ODTÜ Kariyer Planlama Merkezi, üniversite olarak bir ILK'e daha imza atiyor. Bundan böyle ODTÜ mezunlari interaktif olarak "Is Basvuru Formu'nu" doldurabilecek, güncellestirebilecek veya beklerneye alabilecektir. Fim1alar da bu hizmete üye olduktan sonra interaktif olarak mezunlarimizin bilgilerine ulasabilecekler. Bir sene evvel baslatilan projenin yazilimi Uzman Kadir Koç ve Arastirma Görevlisi Harun Binis tarafindan hazirlanmis, deneme taramalari yapilmis ve bilgi bankamizda bulunan 2000'e yakin mezunumuzun bilgileri elektronik ortama aktarilmistir. bu yil mezun olan ögrencilerimizle birlikte CVveri tabanimiz 5000'i asacaktlr. ODTÜ-InteraktifKariyer Hizmeti (ODTÜ-ikh) CV-Veri Tabanina kaydalmak isteyen mezunlarimiz, http:// www.kmp.metu.edu.tr önce "Interaktif basvuru-Mezunlari"i ve sonra "Yeni Özgeçmis Doldum1a"yl tikladiktan sonra EGE BÖLGESINDEKI ad-soyad ve okul numaralarini yazarak sisteme girebilecekler ve "Is Basvuru Formu'nu" doldurabileceklerdir. Eleman arayan - veri tabanina girdiklerinde ilk asamada mezunumuzun özlük bilgilerini (ad-soyad, iletisim adresleri vs.) ve i Sirkeder Site'si çalismakta oldugu (veya son çalistigi) firma adini göremiyeceklerdir. KPM mezunumuzia temas kurup onayini aldiktan sonra tüm bilgileri firmaya açacaktir. ODTÜ-ikh'den DANiSMANlNIZ ./ Arazim nasil imara açilir? • KONUT ./ Sanayi imarli [abrikamin yerine isyeri yapabilir miyim? • SANAYI Mezunumuzun CV bilgilerinin verilecegi sirketi tanimak istemesi dogaldir. Bu amaçla web sitemizde bir "Sirketler Bilgi Dosyasi" açilacak, üye sirketin bir site'si varsa ona link verilecek, yoksa sirket tarafindan gönderilecek bilgiler bu dosyaya girilecektir. yararlanmak isteyen • ARSA • TARLA firmalar yukaridaki adrese girdikten sonra "Interaktif Basvuru-Firmalar"i tiklayacak ve daha sonra da "Sirket Basvuru Formu"nu dolduracaktir. Bu bilgiler en kisa zamanda degerlendirilecek ve uygun bulunan firmaya iki sifre verilecektir. Bu sifreler ile kullanici CV-Veri tabanina girebilecek ve sunulan 7 ana seçenek ve 19 i alt seçenege göre uygun nitelikteki CV'leri çagirabilecektir. Bu CV'lerde isim, adres, telefon vs. gibi özlük bilgileri ve son çalistigi isyeri görülmeyecektir. Bu bilgilere ulasabilmesi için firmanin ODTÜ-ikh 'ye üye olmasi gerekmektedir. ./ Kentin gelismesiyle arazimin kullanimi nasil etkilenir? " • TICARET ./ Bölge içinde amaca uygun arazi nasil bulunur? • TURIZM ./ Satin alacagim arazinin imar problemi var mi? • ALISVERIs MERKEZI • KOOPERATIF, SITELER ./ Ne tür imar ile nasil/ne yapabilirim? kadar insaat 14 (JiOTÜ'lÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor • • • ÇME, KISILIK VE PERFORMANS . Uzerinde en çok çalisilmis olan ve Ingilizce "Conscientiousness" karsiligi kullanilan Özdisiplin, kisinin çalisma ahlaki, isine verdigi önem ve öncelik, çalisma disiplini, performans standartlarinm yÜksekligi gibi ayiristiran özelljklerinjn bir bütününe karsilik gelmektedir. Özdisiplin faktörü farkli birçok meslekteki is basarisini kestinnede önemli bir degisken olarak ortaya çikmaktadir. Yrd. Doç. Dr. Canan SÜMER ODTÜ, Psikoloji Bölümü i Insan kaynagi yönetimi alanindaki önem I degisimlerden bir tanesi yillardir neredeyse unutulmus olan kisilik faktörünün tekrar hatirlanmaya baslamasidir. Seçme, yerlestirme ve degerlendirme gibi temel faaliyetlerde kararlar, gelenekselolarak, genel yetenek, bilgi ve beceriler temelinde verilmektedir. Bu özellikler dismda kalan özellikler, özellikle de kisilik özellikleri, yakin bir zamana kadar hep gözardi edilmis ve etkilj insan kaynagi yönetimi için kayda deger bulunmamistir. Ancak, batida özellikle son 15-20 yil içerisinde, Ülkemizde ise son birkaç yil içerisinde, örgÜtsel performansi ve davranislari anlama ve yordamada, kjsilik özellikleri, tutum ve ilgilere daha çok önem verilmeye baslanmistir. Bu degisimin önemli bir nedeni ise, kurum ve ise özgü kjsilik özelliklerjnin is basarisini yordamada özellikle etkili oldugunu gösteren arastirmalardir. Yetenek ve beceriler dismda, kurumsal performansi belirlemede etkili olabilecek üç grup bireysel farklilik alanmdan bahsedilmektedir. Bunlar, kisiljk, duygusal yatkmlik (duygulanim, duygu ve mjzaç) ve yönelimlerdir. Bu Üç alan arasmdaki smirlar genellikle belirsiz olmakla birlikte, kjsilik bunlarin arasmda en belirleyjci ve birlestiricj özellik olarak ortaya çikmaktadir. Literatür, özel bazi kisilik özelliklerinin, farkli is performansi ölçütlerini yordamadaki gücüne isaret etmektedir. GörgÜl J;alismalar sonunda belirlenmis bes temel kisilik boyutunun (Gelisime Açiklik, Özdisiplin, Disadönüklük, Duygusal Dengelilik ve Uyumluluk) is performansini yordamada önemli rol oynadigma isaret eden çalismalar bulunmaktadir. Bu boyutlar arasinda, Özdisiplinin yanisira çalismalar, Uyumluluk ve Duygusal Dengeli/ik boyutlarinin farkli birçok meslek için is basarismi yordamada etkili oldugunu göstermektedjr. D/.sadöniikiügün ise, satis ve yöneticilik gibi pozisyonlarda performansi belirleyici bir boyut oldugu belirtilmektedir. Ayrica. Uyumluluk ve Duygusal Dengelilik faktörlerinin, takim çalismasi gerektiren islerde, ikili (dyadic) etkjlesjm gerektiren islere oranla daha fazla performansla iliskjli olduklari saptanmistir. Kapsamli literatÜr incelemelerinden sonra bazi arastirmacilar, Özdisiplin disindaki özelliklerin is performansi üzerine etkisinjn ortamsal faktörlere yada jse özgü faktörlere bagli oldugunu, Özdisiplinin yordayici gÜcÜnÜnise daha genellenmis oldugunu jleri sürmekted irler. Kisilik özelliklerinjn artan popülaritesjnde, "is performansi" kavraminin tanimi ve boyutlarina yönelik yaklasimlarda gözlenen radikal degisikliklerin önemli bir katkisi olmustur. Birçok arastirmaci, performans taniminm geleneksel görev perfonnansinm ötesinde çok daha kapsamli bir sekilde yapilmasi gerektigini ileri sÜnnüs ve görev peiformansi (task performance) ve ortamsal performans (contextual performance) arasinda bir ayirimin gerekliligini vurgulamistir. Bu arastirinacilara göre, görev performansi, bir isin resmi taniminda yer alan, beklenen azami görev ve sorumluluklarin ne denli yetkin bir sekilde yapildigina karsilik gelirken, ortamsal performans, kisilerarasi iletisim ve etkilesime yönelik olan ve/ya zorunluluktan çok gönüllülük temelinde yapilan davranislarin ne ölçüde yapildigmi kapsamaktadir. Diger bir deyisle, ortamsal performans, isin yapildigi ortamin motivasyonel ve sosyal boyutlarda iyjlestirilmesi amaqi;ia hizmet etmektedir. Is ortammda gösterilen ve görev taniminda yer almayan gönüllü faaliyetler, is birligine yatkm tutum ve davranislar, ortamsal performansi olusturan ve belirleyen ögelerdir. Çalismalar, bir çalisanin görev performansini belirleyen faktörlerin, onun ortamsal performansini belirleyen faktörlerden bagimsiz ve farkli oldugunu göstermekte ve bazi kritik kisilik özelliklerinin isin yetenek/görev boyutundan çok motivasyonel/ortamsal boyutunu kestirmede daha etkili olduklari belirtilmektedir. Çogunlugu Bati kaynakli olan literatÜre bakildiginda, "özdisiplin" ve "haysiyet" ("integrity"njn gevsek bir karsiligi olarak) sahibi olma gibi temel ve genis kapsamli kisjlik özelliklerinin hemen hemen her jste performans i (özellikle de ortamsal performansi) belirledjgi; "strese dayaniklilik", "risk alma", "kararlilik" ve "ikna yetenegi" gibi daha dar kapsainli özelliklerin ise kuruma ve ise özgÜ olarak perforinans üzerinde etkjli oldugu görüsünün yayginlastigi görÜlmektedir. Batidaki bu gelismelere paralelolarak ülkemizde, personel seçme ve yerlestirme uygulamalarinda kisilik testlerjne ai1an bir ilgj gözlenmektedir. Özel sektörde bir çok kurum, "en uygun" adayarayisinda kisilik degerlendirmesinin dikkate alinmasi konusunda bir "ihtiyaç" hissetmektedir. Bu ihtiyaca karsilik olarak da personel seçme konusunda danismanlik hizmeti veren birçok sirket, büyük bir çogunlugu Bati kökenli olan kisilik testlerini önemli satis araçlari arasinda kullanmaktadir. Bu noktada, hem kurumlarin hem de bu testlerj kullanarak kurumlara hizmetlerini sunan danisman sirketlerin dikkate almasi gereken önemli ba;;:inoktalara deginmek yararli olacaktir. Personel seçmede kullanilan ve genellikle daha dar kapsamli kisilik özelliklerini ölçmeyi hedefleyen kisilik testlerjnjn söz konusu islerle jlgjli olmasi gerekmektedir. Djger bir degisle test araciligiyla degerlendirilen özelligin, söz konusu isteki görev ve/ya ortamsal performansla iliskili olmasi gerekmektedir. Uygulamaya baktigimizda, kjsilik degerlendirjlmesinde kullanilan testlerin genellikle hazirda olan testler olduklari ve isle ilgililik derecesinden çok popülarjteleri temelinde kullanildiklari görülmektedjr. Ayrica, kullanilan testlerin içinde yasadigimiz kültüre, söz konusu kurum ve islere uygunluklari ve istatistiksel anlamda yordayici gÜce sahip olup olmadiklari Üzerinde genellikle durulmamaktadir. - Personel seçme ve yerlestirmede kisilik testlerini kullanan veya kullanmayi düsÜnen kurumlara yapilacak önemli bazi öneriler bulunmaktadir. Ilk olarak, söz konusu isin hem görev hem de ol1amsal gereklerini ortaya çikartacak bir is analizinin yapilmasi gerekmektedjr. Bunun ardmdan jse, seçme sÜrecinde, belirlenmis olan kisilik özelliklerini ölçmeye yönelik, yasadigimiz kültÜrle uyumlu var olan testler kullanilmali ya da yeterli kaynaklar varsa bu özelliklere sahip yeni testler gelistirilmelidir. Son olarak da, personel seçmede kullanilan diger bÜtün teknik ve testler için de gerekli olan bir jzleme çalismasi yapilmali ve kullanilan testlerin is performansini yordamadaki etkinligi ölçülmelidir. ClJDTÜ'lÜ 15 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor \ i ••••• \ ISiNLARiNiN •• DERI UZERINDEKI ETKILERI VE KORUNMA deniz ve kar UV-isinlarini yansitinaktadir. Givsi/er bizi ,?ünes isinlar/ndan korur mu? Giysiler yaklasik %20-25 oraninda sizi koruyabilir; ipeksi gibi ince kumaslarin ve koyu renkli giysilerin koruyucu özellikleri yoktur. Bulutlardan '?Ünes isiniari gecer mi? GÜnes isinlari yaklasik %85 oraninda bulutlardan geçer. Yaz aylarinda hava bulutlu diye günesten korunmayi bos vermemek gerekir. Günes isinlarindan korunulur: Dr. Cemile Ertan Deri ve ZÜhrevi Hastaliklar Uzmani ODTÜ Saglik ve Rehberlik Merkezi Egitim VV-A ve VV-B isinlarinin deride etkileri: KoordinatÖrÜ dalga boylari ve • Günes isinlari uzun (infrared) ve kisa dalgalardan (UV-A, UV-B ve VV-C) olusmaktadir. • UV-A isininin dalga boyu 320-380 nm'dir ve derinin derin tabakalarina (dermis) ulasir ve yayilir. • UV-A isiiii yil boyunca ve gÜniçinde degisik saatlerde, mevsimlerde veya hava kosullarinda degismeksizin etkili olmaktadir. • UV-B ismin dalga boyu 290-320 nm'dir ve derinin Üst tabakasini (epiderniis) etkiler. • VV -B isini yaz aylarinda ve yüksek rakimli yerlerde daha yogundur. Günes isinlarinin deri üzerindeki olumsuz etkileri: Deride zaman içerisinde incelme, elastikiyetin bozulmasi (kirisiklik), kuruluk, pigmentasyon degisikligi, kilcal damarlarin belirginlesmesi, fotoyaslanma ve deri kanserinin olusma riskinin artmasi en önemli olumsuz etkilerdir. Derinin günes isinlarina karsi korunma özelligi: Derinin Üst tabakasi (epidermis) yansitma, dagitma ve absorblama yoluyla VV -A ve UVB isinlarinin etkisinden kismen korunmaktadir. Ancak bu gÜnÜmÜzde yeterli olmayabilir. Bu nedenle, gÜnesten korunma yöntemleri ögrenilmeli ve gÜnesten koruyan ÜrÜnler uygulanmalidir. Günes isinlarindan korunma yöntemleri ile ilgili sorular ve yanitlar: Semsive veva saoka kullwUlrak ,?ünes isinlar/ndan korunulabilir mi? Bu yöntem her zaman yeterli olmayabilir. Günes isinlarinin bir kismi size yerden yansiyarak ulasmaktadir. Özellikle kum, beton, en etkin nasil • GÜnes isinlarinin en siddetli oldugu öglen saatlerinde (1 1.00 ile 15.00 arasinda) gÜnese Çikmamaya özen gösterilmelidir. • Gölgede oturulmalidir. • Semsiye, sapka kullanilmali; açik renk giysiler giyilmelidir. • GÜnesten koruyan Ürünler bilinçli kullanilmalidir. • Eriskinler deri tiplerine göre farkli koruyan faktör içeren ürünler kullanirlar, ancak çocuklarda deri tipine baki lmaksizin yÜksek faktörlÜ ÜrÜnlerkullanilmalidir. • GÜnesten koruyan ÜrÜnler, gÜnese çikmadan yarim saat önce deriye uygulanmalidir. • Deriye yeterli miktarda ve kalinlikta sürülmelidir. Günesten koruyan ürünler deriye esit miktarda yedirilerek ve gerekirse; sik havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca uygulanmalidir. • YÜz, omuz, ense ve boyun gibi daha yogun olarak günes isinlarindan etkilenen bölgeler sürekli günesten koruyan Ürünler kullanilarak korunmalidir. • Tedavi amaci ile doktor tarafindan verilen kimi ilaçlar (antibiyotikler, dogum kontrol ilaçlari vb.) derinin günes isinlarina karsi duyarli ligini artinnaktadir. Bu durumda kisi doktorun önerileri dogrultusunda günesten' korunmalidir. • Günesten koruyan ürünler deriye esit miktarda yedirilerek ve gerekirse; sik havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca uygulanmalidir. • ,Deriye yeterli miktarda ve kalinlikta sürülmelidir. • Ailede okul çagina gelen çocuklara günesten korunma yöntemleri anlatilmali; günesten koruyan ÜrÜnleri kullanmalari ve uygun giysileri giymeleri saglanmalidir. • Çocuklarin su kayibini önlemek amaciyla yeterli miktarda su içmeleri saglanmalidir. Koruyucularin özellikleri neler olmali: • GÜnesten koruyan ürünler yüksek miktarda günes isinlarini süzen UV-A ve UV-B filtreleri içermeli; serbest radikalolusumu engellemeli, deriye yÜksek oranda emilimi saglamali, nemlendirmeli, suya, denize, terlemeye, buharlasmaya, sÜrtünmeye dayanikli, kokusuz ve renksiz, etki süresi uzun, kullanimi kolayolmalidir. • Derinin ph-'i ve vÜcut isismdan etkilenmemeli; toksik, tahris edici ve duyarlandiriciolmamalidir. Derinin erken yaslanmasindan (fotoyaslanma) nasil korunulur? Erken yaslarda gÜnes isinlarindan korunma yöntemleri ve günesten koruyan ürünler bilinçli uygulanmalidir. Özellikle yasamin ilk 8 yili içinde günesten koruyan yüksek faktörlÜ Ürünlerin düzenli kullanimi derinin i fotoyaslanmasini önemli oranda azaltmaktadir. VV-isinlarinin deri kanserinin olusumundaki önemi : UV-A isini derinin derin tabakalarina kadar ulasip yayilarak deri kanserine neden olabilir. Günes yanigini olusturan VV-B isini ise daha az etkilidir. Bu nedenle gÜnes isinlarindan koruyan ürünler VV -A ve VV -B filtreleri \çemielidir. Çocuklarin etkin sekilde günes isinlarindan korunmasi: • ÇocSklarda deri tipine bakilmaksizin yüksek faktörlü ürÜnler kullanilmalidir. • Çocuklar açik havada oynadiklari için daha uzun sÜre gÜnes isin larinin etkisi altinda kalirlar. Bu nedenle deri tipine bakilmaksizin günesten koruyan yÜksek faktör içeren ürünlerin uygulanmasi gerekir. • Korunma yönteminin giysilerle (açik renk sapka ve tisört vb.) desteklenmesi gerekir. • 3 yasin altindaki çocuklar gÜnesin altinda kesinlikle koninmasiz birakilmamalidir. 16 (l)DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor • •••• ODTU KAMPUSU KIR ÇiÇEKLERI REHBERI ••••••• KITABiNiN OYKUSU Prof. Dr. Zeki Kaya ODTÜ, Biyolojik Bilimler Bölümü ODTÜ- Biyolojik Bilimler Bölümü'ne ögretim üyesi olarak 1988 yilinda katildim. 1990 yilindan bu yana lisans ögrencilerine her akademik yilin ikinci döneminde Bitki Biyolojisi dersini vermekteyim. Bitki Biyolojisi dersinin uygulamalarinin bir bölümü ise ODTÜ arazisinde istemiyordu. Tanismaimza firsat olmadan, biraz sonra yanimizdan yürÜyüsüne devam etti. ayrilarak Daha sonra bu beyefendi bizim kimler oldugumuzu arastinms ve daha detayli konusmak için de beni Biyolojik Bilimler Bölümü'ndeki ofisimde ziyaret etti. Tanistik ve arazi gezisinde merakli bakisimizin ne anlama geldigini ögrenmek yaptirilmaktadir. Havalar isindiginda, geneiiikle Mayis ayinda tüm günü kapsayan bir arazi gezisi düzenlenmekte ve dersi alan ögrencilerden verilen dönem Kemal Kurdas, simdiki rektörümüz Prof. Dr. Suha Sevük ve Efes Pilsen firmasina tesekkür ediyoruz. Bu destekler olmasaydi, kitabin basilnlasi olanaksizdi. Böyle bir çalismanin tamamlanmasinda bize verdigi sonsuz destek ve gösterdigi güvenden dolayi, bu kitabi Prof. Dr. Cevat Erder'e ithaf ediyoruz. Ayrica, ODTÜ'nün Havuzu ile eski Yalincakköyü arasinda bir vadiye götürdüm. Ögrencileri küçük gruplara ayirdim ve her gruba dönem ödevlerini verdim. Gün ilerledikçe sicaklik için de birbirimize bol bol sorular sorduk. Çok güzel bir sohbet olmustu. Bu beyefendi Üniversitemizin Mimarlik Bölümü ögretim üyelerinden Prof. Dr. dogru ögrenciler ödevleri teslim etmeye basladilar. Ben de bir taraftan ödevleri Cevat Erder idi. Gölgesinde oturup ögrencilerin ödevlerini degerlendirdigim Karaçam Agaci da Cevat Bey'in 30 yil önce kendi eliyle diktigi küçük fidancikti. 1992 yilinda yaptigimiz arazi gezisinde karsilastigimizda Cevat Bey' in yüzünde gördügüm mutluluk ifadesinin anlamini degerlendiriyordum. Ögrencileiin ödevleri ile ugrasirken bir ara" tombul, kirmizi simdi daha iyi kavriyorum. Bu özel Karaçam Agaci her ilkbaharda bana ve yanakli" bir beyefendi'nin bize dogru yaklastigini gördüm. Bu beyefendi bize yaklasinca durdu ... Hiçbir sey söylemeden bizi uzun uzun inceledi. Yüzünde mutlu dersi alan ögrencilere hizmet vermeye devam ediyor ve bize hep Cevat Bey'i hatirlatiyor. Cevat Bey ile olan yakinlasmamiz sadece tanismakla kalmadi. ve gurur duydugunu gösteren bir ifade vardi. Ama ne biz sorduk, ne de o söyledi' Sanirim bizim çalismamiz onu çok mutlu etmisti ve çalisma ortamimizi bozmak Onunla yaptigimiz kahveli sohbetlerde, bizim ODTÜ'de bulunan bitki gen kaynaklarinin gelecek nesillere en iyi sekilde birakilabilmesi için ODTÜ' li.ilere da ögrencilerin dönem ödevi ile ilgili sorularini yanitliyordum ve ögrenci lerin bir an evvel ödevlerini bana teslim etmelerini bekliyordum. Günün sonuna arastirma projesi teklifi hazirladik. Proje, 1993 yili yazinda basladi ve 1994 yilinda tamamlandi. 1994 yilindan i 999 yilina kadar, proje sonuçlarini ODTÜ' lülerle sürdürdük. Gerek proje asamasinda, gerekse kitabin basilinasi için gerekli kaynak bulma çalismalarinda büyük destek gördügümüz Prof. Dr. Cevat Erder olmak üzere, üniversitemizin eski rektörlerinden degerlendirilmesi ayni gün arazide yapilmaktadir. 1992 Mayis ayinda, Bitki Biyolojisi dersini alan ögrencileri dönem ödevlerini vermek için ODTÜ Yüzme ögrenciler çalisirken ben de gölgede günün tadini çikariyordum. Zaman zaman rehberi oldugunu düsündük. Bu nedenle, konuyla ilgili olarak bir ODTÜ-AFP paylasmak amaciyla, yabani çiçekler için bir rehber kitap gelistirme çalismalarimiz1 ödevlerini bu gezide yapmalari beklenmektedir. Gezinin basinda, küçük gruplara ayri lan ögrenci lere ödevleri verilmekte ve günün sonunda bu ödevleri tamamlayarak dersin hocasina teslim etmeleri beklenmektedir. Ödevlerin artiyordu ve dayanilmaz oluyordu. Tepedeki günesin gazabindan kurtulmak için gölgesi iyi olan Karaçam Agaci seçtim; bu kaynaklarin neler oldugunu açiklamamiz gerektigi sonucuna vardik. ODTÜ' lülere kampüste bulunan yabani çiçekleri tanitmanin en iyi yolunun, çiçekler için hazirlanacak bir arazi tanitim agaçlandiri lmasi çalismalarinda emegi geçen herkese tesekkür ediyorum ve kitabin doga, özellikle de ODTÜ doga severlere yararli olmasini diliyorum. KjTAP HAKKINDA KISA BiLei ODTÜ Çiçekleri kitabi, ODTÜ Kampüsü içinde bulunan Orta Anadolu kir çiçeklerinin renkli resimlerini içeren ve herkesin kolaylikla anlayabi [ecegi sekilde hazirlanan Ingilizce ve Türkçe olarak toplam 622 sayfa gerçek bir doga rehberidir! .. Kitap Ingilizce ve TÜrkçe olarak hazirlanmis olup, kitapta 251 çiçek resmi renklerine gö,e gruplandirilmis olarak verilmistir. Ayrica, Türkçe ve Ingilizce, yoksa latince adlari, bitkiye ait bilgiler, bitki aile ve türleriyle ilgili açiklamalar, botanik terimler sözlÜgü, Latince ve Yunanca ömekler ve kelimeler, Türkçe, Latince ve Ingilizce bilgilerini bulacaksiniz. endeks (lIDTÜ'LÜ 17 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor GSM Hücresel Telefon Sistemi Prof. Dr. Yalçin Tanik Elektrik-Elektronik Mühendisligi Bölümü Tarihçe Gezgin telefon servisleri verilmesi fikri 40' li yillarin sonlarina dogru gelistiriidi ise de, bugün kullandigimiz biçimiyle hücresel iletisim sistemleri (cellular communication networks) ancak 80'lerde gerçeklestirilebilmistir. Çok sayida gezgin kullanicinin genis bir alanda telefon hizmeti alabilmesi için söz konusu alaninin küçük alanlara (cell) ayrismasi yaklasimi, 70'lerde Bell Laboratories tarafindan gelistirilmistir. Bu yaklasimin ürünü olan ilk sistem 1979 yilinda Chicago' da "Advanced Mobile Phone Service (AMPS)" adiyla devreye girdi. Bu sistemi 1981 yilinda Iskandinav Ülkeleri tarafindan gelistirilmis "Nordic Mobile Telephone (NMT)" sistemi ve TACS gibi digerleri izledi. NMT sistemi halen pek çok Avrupa ülkesinde ve Türkiye'de "Araç Telefonu" adi altinda servis vermektedir. 80'lerin sonlarinda Bati Avrupa ülkelerinin çogunda bir veya daha fazla gezgin hücresel iletisim sistemi hizmet verir durumdaydi. Ancak, birbirleriyle uyumlu olmayan bir çok degisik sistem kullanildigindan, bir gezgin telefon cihazi ancak yalnizca bir veya birkaç ülkede çalisma olanagi saglayabiliyordu. Bu nedenle, tüm Avrupa' da kullanilabilecek ortak bir sistemin tasarlanmasi amaciyla, Avrupa telekomünikasyon örgütü CEPT bünyesinde Group Special Mobile (GSM) adinda bir çalisma grubu kuruldu. Bu grubun ve katki saglayan diger gruplarin gerçekten çok özenli ve yogun çalismalari sonucunda, bugün European Telecommunication Standarts Institute (ETSI) bünyesinde bulunan GSM standartlari olusturulmustur. Bu standartlara uygun olarak üretilen 100 milyarlarca GSM cep telefonu, yalniz Avrupa'da oegil tüm dünyada kullanilmakta ve giderek yayginlasmaktadir. Cep Telefonunun Yapisi Yaygin olarak cep telefonu olarak anilan gezgin terminaller, temelolarak alici/verici, ses kodlama/çözme, kullanici arayüzü, kontrol ve SIM karti birimlerinden olusur. Ses bilgisi bir LPC (Linear Predictive Coding) türevi olan RPE-LTP (Regular Pulse Excitation-Long Term Prediction) yöntemiyle 13 kbps hizinda kodlanir. Bu yöntemle sayisallastinlmis ses isareti, diger kontrol ve sinyal1esme bilgileri ile birlestirildikten sonra, verici modül tarafindan GMSK (Gaussian Minimum Shift Keying) yöntemiyle modüle edilmis bir tasiyici vasitasiyla gönderilir. Benzer sekilde, sebeke tarafindan gönderilen isaretler alici modül tarafindan yükseltilip, islendikten sonra ele edilen sayisal isaretten kontrol ve ses bölümleri ayrilir. Daha sonra elde edilen sayisal ses bilgisi çözülerek duyabilecegimiz ses isaretlerine dönüstürülür. Terininalde yer alan en önemli modüllerden birisi de SIM karti (SIM: Subscriber Identity Module) olarak da bilinen Abone Kimlik Karti' dir. Bu kart üzerinde her abone için özelolarak üretilmis bir tümlesik devre bulunmaktadir. SIM kaiii, abonenin telefon numarasi, sebekeye erisim için kullanilan kayit algoritmasi, ses gizliligini saglayan kripto algoritmasi gibi önemli bilgileri barindirmaktadir. Ayrica, kullanim kolayligi getiren özel telefon rehberi, yapilan konusma süreleri, kisa mesajlar v.b. türünde bilgiler de bu kaiiin içinde saklanmaktadir. GSM standartlarinda belirtilen en önemli kavramlardan birisi de SIM kartinin herhangi bir çalisabilmesidir. cep telefonu ile GSM Sebekesi GSM Sebekesini olusturan temel birimler sekilde gösterilmistir. Sekilde bulunan altigen biçimindeki sekiller bir bölgenin, örnegin bir sehrin içinde yer alan alanlari yani hücreleri göstermektedir. Bu hücrelerin çaplari, telefon trafigi yogunluguna ve arazi kosullarina göre birkaç km'den 5-10 km'ye kadar degisebilmektedir. Her hücrenin içinde bir Base transceiver station (BTS) adi verilen istasyon (baz istasyonu) yer almaktadir. Baz Istasyonlarinda çok sayida alici/verici cihaz ve genellikle kapsama alanini genisletmek amaciyla yüksek bir yere monte edilmis olan antenler bulunmaktadir. Hücre içinde bulunan abone terminalleriyle (cep telefonlari) baz istasyonlari vasitasiyla çift yönlü iletisim yapilabilmektedir. PSTN ISON 18 CIlDTÜ'lÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor i Abonelerden BTS 'ye olan iletisim için 890915 MHz bandi, aksi yönde ise 935-960 MHz bandi ayrilmistir. Bu bantlar içerisinde 200 kHz araliklarla yerlestirilmis 124 tasiyici bulunabilmektedir. Her bir tasiyici üzerinde ise zaman bölmeli çoklama (time division multiplexing) yöntemiyle toplam 8 adet kanal açilabilmektedir. Örnegin, bir baz istasyonu 20 tasiyici içeriyorsa, bu baz istasyonu ayni anda toplam olarak 160 konusma saglayabilmektedir. GSM'nin bir türevi olan DCS 1800 sisteminde temelde ayni iletisim yöntemleri kullanilmakta asil fark tasiyici frekans bandinin 900 MHz yerine 1800 MHz olmasidir. Ayrica, DCS için ayrilan bant genisligi GSM'ninkinin üç katidir yani GSM'nin 3 kati abone kapasitesine sahiptir. Birbirine komsu olan iki hücrede ayni tasiyicinin kullanilmasi girisim nedeniyle olanaksizdir. Bu nedenle tasiyicilarin hücrede bu kosulu saglayacak sekilde dagitilmalari gerekir (Harita Boyama Problemi). GSM sisteminde bu amaçla genellikle 7 degisik frekans kümesi kullanilmaktadir. Böylece ayni frekans kümesini kullanan hücreler birbirlerinden yeterince uzak bulunduklari ve sistem sayisal modülasyoni,in getirdigi girisime dayaniklilik özelligini tasidigi için istenilen servis kalitesine ulasilabilmektedir. Ayrica, hem BTS alicilari, hem de terminaller aldiklari sinyal seviyelerini ölçerek, karsi tarafin verici gücünü ayarlamasini saglarlar. Bu sayede kullanilan gücün en az seviyede olmasi saglanarak, girisim problemi azaltilir. Ayrica, örnegin baz istasyonuna yakin bulunan terininallerin gereksiz yere yüksek güçlü yayin yapmalari engellenerek, bataryalarin uzun bir süre dayanmalari saglanmaktadir. Sekilde görülen Base station controller (BSC) birimleri trafik yogunluguna bagli olarak 20-30 veya daha fazla baz istasyonu ile baglantilidir. BSC'ler baz istasyonlarindan gelen konusma sinyallerinin sabit sebekede (PSTN) kullanilan formata dönüstürülmesi ve istenilen noktaya (herhangi bir sabit veya gezgin abone) anahtarlanmasi islevini üstlenmislerdir. Ayrica BTS 'lerin denetimi görevini yerine getirirler. Örnegin bir abone konusma sirasinda bir hücreden digerine geçtigi zaman ilgili BSC abonenin bagli oldugu BTS ile iliskisini keserek, yeni girdigi hücrenin baz istasyonundan bos bir kanalin o aboneye atanmasini saglar. Handover adi verilen bu aktaima isleminde kullanici herhangi bir kesiklik hissetmemektedir. Sistemin en üst seviyesinde bulunan Mobile switching center (MSC) birimleri birkaç BSC birimini denetler ve GSM içi ya da sistemlerarasi görüsmelerin kurulmasi ve sonlandirilrnasindan sorumludur. Ayrica MSC birimleri diger iletisim sebekeleriyle (PSTN, ISDN, vs.) baglanti kurmak için gerekli islevleri gerçeklestirirler. Sistem operatörleri de alt yapiyi MSC seviyesinden kontrol etmektedirler. Sistemin MSC seviyesinde bir ya da daha çok MSC'yi destekleyen iki veri tabani bulunmaktadir. Bunlar asil veri tabani (HLR:Home location register) ve ziyaretçi veri tabani (VLR: Visitors 10cation register) birimleri olarak isimlendirilmislerdir. HLR biriminde o GSM operatörüne abone olan terminallerle ilgili kimlik ve isletme bilgileri yer alir. Ayrica, terininallerin o sirada bagli olduklari MSC ve BTS bilgileri isimleri de MSC veri tabanlarinda tutulur. VLR biriminde ise, o sebekenin abonesi olmayan ancak sebekenin kapsama alaninda bulunan diger sebekelerin aboneleri ile ilgili bilgiler saklanmaktadir. Örnegin Türkiye'deki isletmecilerden birisine kayitli bulunan bir cep telefonu, yabanci bir ülkede açildigi zaman, o ülkedeki sebeke TÜrkiye'deki veri tabanini sorgulayarak gerekli onayi aldiktan sonra, söz konusu telefonu kendi VLR birimine kaydeder. Böylece, aralarinda anlasma bul unan GSM operatörlerinin aboneleri, söz konusu sebekelerin tümÜnden servis araciligi ile sebekenin HLR birimine iletilir. Ayni zamanda basta üretilmis olan rastgele sayi HLR 'ye de gönderilir ve orada saklanan o aboneye ait Ki numarasi ve algoritma kullanilarak bir diger sonuç elde edilir. Eger abone SIM karti ve HLR tarafindan üretilen iki sayi ayni olursa, abonenin, sebekeye erismesine izin verilir. Bu yöntemle çok yüksek kullanim güvenIigi saglanmaktadir. Örnegin, baska bir alici cihaz tarafindan bu protokol bilgilerinin havadan alinip islenerek kullanicilara ait kimlik sayilarinin elde edilmesi pratik olarak imkansizdir. GSM standartlari, konusmalarin ücretlendirilmesi konusunda da önemli yenilikler getirmistir. Bu baglamda benimsenen temel ilkeler, GSM abonesinin bulundugu yere iliskin bilgilerin arayan tarafa verilmemesi ve arayan taraf ile gezgin abonenin konusma ücretini adaletli bir biçimde paylasmalari olarak özetlenebilir. Örnek olarak su durumu ele alalim. Sabit sebekeden, Türkiye' de yasadigini bildigimiz birisini aradigimiz zaman, eger bu kisi o sirada Avusturalya'da bulunuyorsa, toplam ücretin Türkiye'den yapilan yurt içi bir konusma için öngörülen ücret kadar olan bölümünü arayan taraf, Türkiye'den Avusturalya'ya kadar olan bölümünü ise aranan gezgin abone ödemektedir. Böylece arayan kisi karsi tarafin nerede olabilecegine iliskin bir bilgi elde edememekte, aranan kisi de cep telefonunun sagladigi dolasim serbestisinin bedelini ödemektedir. Tesekkür GSM sistemi konusunda çesitli kaynaklar saglayarak bu makalenin hazirlanmasinda alabilmektedir. Bu uygulama Roaming olarak anilmaktadir. 'katkisi olan ASELSAN HC grubundan sayin YMüh. Fikret Ottekin ve Dr.Faik Eken' e tesekkürlerimi sunarim. GSM sistemin Kaynakça tasariminda kullanim güvenligine büyük önem verilmistir. Örnegin sisteme kayit olma süreci su sekilde özetlenebilir: Yeni açilan bir terminal, önce en yakindaki baz istasyonuna kayit olma istegini bildirir. Bunun üzerine ilgili baz istasyonu tarafindan rastgele üretilmis bir sayi telefona gönderilir. SIM karti üzerinde bulunan bir algoritma bu sayiyi kullanicinin Ki olarak bilinen özel kimlik numarasiyla karmasik bir yöntemle birlestirerek, bir sonuç elde eder ve bu sayi baz istasyonu i. Michel MOULY, Marie-Bernadette PAUTET, The GSM System for Mobile Communications, CELL & SYS, 1992, Fransa. 2. COST 207 Final report, Digital Land Mobile Corrununications, Commission of the European Communities, 1989, Lüksemburg. ClJDTÜ'lÜ 19 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor • • • • SENIN BENIM GIBI ... Sargun A. Tont ODTÜ Biyoloji BölümÜ Geçen yazimizda sizlerle Monako deniz müzesinden kaçan "terörist" yosun ve Sile çöplüklerine dadanan "arsiz" martilardan bahsetmistik. Sanirim artik sizler de bizimkiler dizisinde Katil'in horoza "Prens yavrum, heyecanlanma, yok bir sey" veya Cafer'in papagana "Sen sus bakayim, büyükler konusuyor" demesini artik yadirgamiyorsunuzdur. Bizler genellikle hayvan ve bitki özelliklerini insanlara mal ederiz; 'geyik muhabbeti', 'hiyar' gibi. Burada bunun tersi, yani insan özellikleri diger canlilara mal ediliyor. Bilim dilinde antropomorfizm veya insan biçimcilik diye bilinen bu keyif1i olaya hemen hemen her kültürde rastlariz. Anadolu bilmecelerinde oldugu gibi: Bir hoca geldi Sam 'dan, Minaresi çamdan; Kirk gün va 'zetti, Bilmedi kiblesi ne yandan. Eger Agustosböcegi demisseniz turnayi gözünden vurdunuz. Bir de sunu deneyin: Alçacik boylu Kadife donlu Patlican, tabii ... Hanim içerde/Saçi disarda (misir), iki çubuk bir makas/hokkabaz mi hokkabaz (leylek), arsin ayakli/burma biyikli (tavsan) ve dilsiz imam (horoz). Insan biçimcilik yalniz halk kitlelerinin ilgisini çekmekle kalmayip bazi ünlü bilimadamlarinin da sik sik basvurdugu bir yöntemdir ve bunun en çarpici örneklerini modern bitki bilimi ve ekolojinin mimarlarindan Isveçli bilgin Linneaus'in eserlerinde buluruz. Linneaus'un "Bir ev, iki koca" ve "yirmi erkegin bir bayanla yataga girmesi" cümleleri Hollywood vari bir yasami degil bitkilerin tozlasmasi ve üremesini tasvir eder. Linneaus'un hayranlarindan biri olan Erasmus Darwin, ki evrim teorisinin mimari Charles Darwin'in dedesidir; Bitkilerin Asklari adli manzum kitabinda insan biçimciligini inanilmaz boyutlara tasir: Magaralann derinliklerinde ve gölge düsmüs adalarda Dünyanin kizi, hakire Trulfelia amyantla dokunmus yataginda Yeralti cücesi kocasini karsilar ve askini ilan edei: Truffelia'iiin bir bitki (mantar) türü oldugunu bilmem söylemeye gerek var mi? En kati gözlemcilerden biri olan Charles Darwin bile bir kitabinda kuyrugun).! tuttugu kertenkelenin 'benim kuyrugumu neden çektin?' der gibi kensine azarlayarak baktigini yazar. 1 8yy' da Ingiltere'de bizim Lale devrine benzer bir çag yasandi. Ama burada ilgi odagi tek bir bitki degil yosunlardan tutun, böceklere, timsahiara kadar dogada karsiniza çikabilecek her canliyi toplamak, incelemek makbul sayilirdi. Bilim tarihcilerinden ögrendigimize göre, Victoria çagi diye bilinen o zamanlarda meslegi veya sosyal statüsü ne olursa olsun, yedisinden yetmisine kadar Ingilizler ellerinde kelebek aglari ve kovalarla yosun, yengeç gibi canlilari toplamak için (akvaryum o zamanlarda icat edilmisti) her firsatta solugu dogada alirlarmis. Tabi bu konuda yazilan kitaplar da satis rekoru kirarlaiinis. Insan biçimciligi bu yazarlarin sik sik kullandiklari bir araç. Örnegin, Charlotte M.Yonge bir kitabinda kayalarin üzerinde büyüyen yosunlari "çürürken bile neselerinden ödün vermeyen mütevazi yaratiklar" diye tarif etmesi. Benzetmeler her zaman iltifatvari olmuyor tabi. Bir baska yazar hamam böcegini "açgözlü, alçak, korkak, su bagimlisi, hirsiz, gerekirse kendi kesilmis ayagini bile yiyen yaratik" diye tarif etmis. Sadece gözle göriilen elle tutulan yaratiklar degil ancak mikroskopla görülebilen yaratiklar da nasiplerini almislar. J.G.Wood'in kan hücrelerini 'sergide en iyi yeri kapmak için birbirlerine destek atarak içeri giren' Ingilizlere benzetmesi gibi. (Acaba bu tipler bugünkü holiganlarin atalari olabilir mi?) Bizim bilimadamlarimiz arasinda insan biçimciliginin en nefis örnegini merhum Prof.Hikmet Birand "Aliç Agaci ile Sohbetler" (Tübitak Yayinlari) adli kitabinda verir. Bitki sosyolojisi (simdi bitki ekolojisi) sinin ülkemizde kurucularindan olan Birand hocamiz bitkilerin dünya üzerinde ilk görünmelerinden baslayarak Karadeniz ormaniarinin özelliklerine kadar çesitli konulari nefis bir üslupla çok sevdigi aliç agaciyla sanki sohbet ediyoi'mus gibi okuyucuya aktarir. "Hos geldin. Niye geciktin bu kadar, nerede ise yil oluyor buraya gelmeyeli. Eskiden daha sik gelirdin." diyerek hocaya önce sitem eden agaç biraz sonra likenleri söyle takdim eder: "En cefakes, zorluklara direnci en yüksek olan bitkilerdir onlaL ... Aylarca kurur, kavrulurlar, canliliklarindan hiç eser kalmamis gözükürler, ama havadan bile nem kaparak dirilir, yeserirler." Eski zamanlardan günümüze kadar gelen ve ögretici bir mesaj içeren hayvan hikayeleri insan biçimliliginin bir baska versiyonunu olusturur. Bu türün en usta anlaticisi Eski Yunanistan'da Aesop'tu. Hepimizin daha ilkokul çaglarinda ögrendigi alçak gönüllü kaplumbaganin kendini begenmis tavsani yarista nasil yendigi hikayesini Aesop'a borçluyuz. Bu hikayelerin eski zamanlarda ne kadar moda oldugunu ayni hikayenin degisik toplumlarda kaynak gösterilmeden sik sik ortaya çikmasindan anliyoruz. Örnegin, su hikaye önce Hindistan, sonra Arap ve Iran edebiyatiarinda ve daha sonra 7 yy Fransa'sinda La Fontaine'in kitabinda geçer. Yalniz yasamaktan sikilan bir adam bir gün ormanda dolasirken kendi gibi arkadas arayan bir ayiyla karsilasir. Biraz hosbesten sonra ayi ve adam arkadas olup beraber yasamaya karar verirler. Adam uykuya yattigi zaman ayi uyumaz ve arkadasinin yüzüne konan sinekleri kovalarmis. Bir gün inatçi bir sinek ayinin korkutmalarina hiç aldirmayinca ayi yerden kaptigi kocaman bir tasla sinegi parçalamis; parçalamis ama, arkadasinin da kafasi ikiye bölünmüs. Ögüt: Aptal arkadastan akilli düsman daha faydalidir. Bu hikayelerin romana döndürülmüs örnegi George Orwell'in Hayvan Çiftligi'dir. Hayvanlarin bas rolü oynadigi bu öykÜde Stalin Rusyasinin bütün rezaletleri göz önÜne serilir. Peki ama diyeceksiniz diger canlilara karsi bu tÜr bir ilgi nereden ve ne için kaynaklaniyor? Bize kalirsa bunun bazen kisiye bazen topluma özgü çesitli nedenleri var. Linneaus'un yasam öykÜsÜnü okuduktan sonra bu kadar sevgiyi bitkilerde bulmasina dogrusu pek sasirmadik. Karisi çok sert bir insanmis ve oglunu her firsatta pataklarmis. Ogul profesör olmus fakat hala samar devam etmis; yaptigin ayip degil mi diye soranlara bayanin yaniti 'rektör bile olsa yine döverim olmus.' Olaya toplumsal açidan bakarsak sanirim diger canlilara karsi gösterdigimiz yakinligi böyle ifade etmemiz yüzbinlerce, milyonlarca yil öncesine dayanan ortak geçmisimizden kaynaklaniyor. Öyle ya, evlerde satolarda yasamimiz sadece birkaç bin yillik bir olay, ondan öncesi ormaniarda savanalarda onlarla bas basa iç içe yasiyorduk. Ben bu hikayeleri okurken sanki böyle bir bagin beni geçmise dogru çektigini hisseder gibi olurum. Bir diger neden onlara karsi duydugumuz hayranligi bu sekilde ifade ediyoruz. Gerçi bazi böceklerin arada sirada agaçlari yok etmeleri bir soykirim olarak Initelendirebilinirse de insanlarin hem kendi kendilerine hem diger canlilara yaptigi hainlikleri hangi bitki hangi veya hayvan yapmistir? Hamam böcegine yapilan bir hakaret bile sonunda onu insanla es deger tutmak degil midir? Keske bu benzetmeler sadece edebi bir araç olarak kalmasa ve onlarla olan iliskilerimizi daha insancil davranislara dönüstürsek. Yerimiz kisitli oldugu için cansiz nesnelere insan özellikleri atfetme konusuna dokunamadik. Özellikle bazi denizcilerin i tekneleriyle sohbet etmeleri, firtinayi sag salim atlattigi takdirde yeni yelken veya boya vaad edilmesi bir· çok toplumda rastlanir. Hatta ODTÜ'de bir ögretim görevlisinin Düldül adinda bir dag bisikletiyle hosbes ettigi üzerine bir dedikodu duyduysam da dogrulugunu kanitlayamadim. Gelecek sayida bulusmak Ümidiyle. 20 (J)DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor BAHARDA • EN siK KARSilASilAN SORUNLAR: AllERJI Dr. Özgün Örmeci Çocuk Hastaliklarz Uzmani ODTÜ Saglik ve Rehberlik Merkezi Allerjik hastaliklar, her yas grubunda ve dünyanin her yerinde en sik karisilasilan hastalik gruplarindan olup günümüzde yüz milyonlarca insan allerjik hastaliklarla mücadele etmeye çalismaktadir. Genelolarak bakildiginda insanlarin %30-40'inin brr allerji sorunu oldugu nefes alamama gibi beliIiiler ortaya çikar. Atopi alir. Allerjenler Atopi; insanin dogustan maddeler olup, kaynaklari agaç, çayir ve ot polenleri; kus, olusturdugu bir madde ile yeniden karsilasmasi durumunda gösterdigi olusturulan alleijenlerdir. bu olaya tepkidir. insan vücuduna yabanci maddeye karsi maddeye Aileijik nedenlerle sik rastlanilanlari olusan hastaliklarin sunlardir; - Allerjik Rinit (Allerjik nezle) giren ve kanda kendine özgü bir karsit madde olusturan tüyleri en sik "Antijen", "Antikor" adi allerjenle karsilastigi göz yasarmasi, adini alir. Vücut zaman, hapsirma, burun akintisi, kasinti ve olmasidir ve ailevi bir özellik gösterir. Allerjik hastaliklarin tanisi için kullanilan bazi tani yöntemleri vardir. Bunun için kanda total ve allerjen spesifik lG E düzeyleri, total eozinofil sayisi, deri testleri, histamin salinim testi, nazal smear, solunum fonksiyon testleri, - Allerjik Bronsit (Brons astimi) egzersiz testi, ilgili alleijenle testleri kullanilmaktadir. - Kontakt Dermatit (Egzema) Tedavide uygulanan - AIlerjik Konjonktivit hatlariyla (Göz nezlesi) verilir. Bu antijen bir alleijiye yol açarsa o zaman "Allerjen" çevresinde karsi kolay tepki genellikle ve arilar gibi daha önceden ve zararli kabul ederek antikor bulunan allerjenlere akarlari, hamamböcekleri kedi ve köpeklerin Allerji; vücudumuzun çesitlidir. inek gösterme yeteneginin karsilasilan karsilastigi protein yapisindaki sütü, yumurta, çilek gibi besinler; ev tozu böcekler; görülür. genellikle söylenecek karsilastirma yöntemler ana olursa 3 grupta toplanabilir. - Anafilaksi 1- Allerjen maddelerden Allerjik hastaliklarin sebepleri kesin olarak bilinmemekle birlikte ilk sirayi uzak durulmasi. 2- Lokal veya sistemik olarak uygulanan ilaç tedavisi. Bunun için en çok tercih edilenler antihistaminikler ve bazen hastaligin agirligina göre steroid içeren preparatlardir. 3- immunoterapi: maddenin Alleijiden küçük miktarda sorumlu hastaya verilmesi ve bunun giderek artirilmasi hastanin ilgili allerjenlere azaltilmasi ile duyarliliginin esasina dayanir. Halk arasinda "Asi Tedavisi" olarak bilinir. immunoterapinin hastanin uygulanabilmesi için mutlaka aileijik oldugunun gösterilmesi ve ilaç tedavisine ragmen düzelmemis olmasi gereklidir ve mutlaka bir uzman tarafindan uygulanmalidir. G)DTÜ'lÜ 21 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ODTÜ-SÜREKLI EGITIM MERKEZI [email protected] "Sürekli Degisim-Sürekli Egitim-Sürekli Gelisim" Sevgili ODTÜ Mezunlari, Kuskusuz 4 yillik üniversite egitimi günümüz Türkiye'sinde artik sart. Ancak rekabetin bir hayli arttigi su günlerde iyi bir is bulmak için kisinin kendini gelistirmesi çok önemli. Biliyoruz ki üniversite egitimini tamamlamis bir kisi, her yil teorik bilgisinin %5' ini yitirmektedir. Teorik bilgisini çaga ve is hayatina uydurmak için çalisanlarin ve yeni is hayatina atilacaklarin, zamanlarinin %15'ini bilgi yenilerneye ayirmasi gerekmektedir. Üniversitenin verdigi temel egitimi; gelisen teknolojiye ve is hayatina uyarlamak sizi birçok kisinin önüne geçirecektir. Iste sürekli Egitim Merkezi (SEM) bunu ODTÜ farkiyla gerçeklestirebileceginiz yer.. .. 15.676 katilimciya ulasan SEM'in bir parçasi olun! Iste gerek kisilere, gerekse kurumlara özelolarak düzenlenen SEM'in her meslek ve her konuyla ilgili 250'yi bulan egitimleriyle kendinizi gelistirebilir ya da baska bir alan hakkinda bilgi sahibi olabilir; hatta SERTIFIKA egitimlerine katilarak CV'nize koyabileceginiz bir sertifika sahibi olabilirsiniz. Gelin siz de simdiye kadar 4. ETKILI ILETIsIM IçIN KONUSMA EGITIMI egitimlerde seminer! en çok ilgi gören 1. MÜHENDISLIK YÖNETIMI (ENGINEERING MANAGEMENT) LISANSÜSTÜ UZMANLiK SERTIFIKA PROGRAMI 2. AVRUPAKAYNAK MÜHENDIsLIGI EGITIMI SERTIFIKA PROGRAMI 3. SERMAYEPIYASALARI, MENKUL KIYMET VE PORTFÖY ANALIZI 5. ISO 9000'DE LO ADIM 6. HIZMETTETOPLAMKALITE 7. KAYNAK DIKIsLERININ DEGERLENDIRILMESI .. REKTOR ADAYLARINI DESTEKLI çIZIM 9. MALIYETVEYÖNETIM MUHASEBESI 10. UYGULAMALiWEB TASARIMI SAYFA 1999 yilinda seminerlere katilanlara uygulanan anketlerden alinan sonuçlara göre; y Kursiyerlerin %15.5'i kamu sektöründen gelirken %84.5' i özel sektörden gelmistir. Y Seminer içerigi ile ilgili begeni degerlendirmesi, ortalama olarak 100 üzerinden 84.72 olarak, 1998 yilina oranla %16.72'lik bir artis gösterinistir. * Ayrintili bilgi ve diger seminerler için 21035 46'nolu telefonu arayabilirsiniz. Faks: 210 II 26 • • BELIRLEME SEÇiM SONUÇLARI Yüksekögretim Kurulu Baskanligi 'ndan alman yazi ve ekli uygulama esaslari çerçevesinde 20 Haziran 2000 Sali günü ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi, Kemal Kurdas Salonu 'nda yapilan seçime 578 ögretim üyesi katilmis ve asagidaki sonuçlar alinmistir. ilk 10 8. AUTOCADILEBILGISAYAR Prof. Dr. Ural AKBULUT 208 oy Prof. Dr. Yildirim ÜÇTUG 159 oy Prof. Dr. Tuncay BIRAND 109 oy Prof. Dr. Ekrem SELÇUK 68 oy Prof. Dr. Ahmet Sevket ÜÇER Prof. Dr. Fuat ERBATUR 22 oy Geçersiz 90Y 3 oy VERIMLILIK TOPLULUGU'NUN BASARISI Avrupa Endüstri Mühendisligi ve Isletme Ögrencileri Birligi ESTIEM'in Türkiye temsiIcisi olan ODTÜ Verimlilik Toplulugu 1999 yili Aralik ayi içerisinde ESTIEM'in Avrupa'nin 21 ülkesinde es zamanli olarak her yil düzenledigi bir Endüstri Mühendisligi ve Isletme bilgileri yarismasi olan TIMES' in Türkiye finalini Ankara' da gerçeklestirdi. Yarismanin sonunda ODTÜ' den; Özgür Aksoy, Alper Özbilen, Umut . Tüysüzoglu, Yunus Emre Özler' den olusan grup birinci olmus ve 3-9 Mart 2000 tarihleri arasinda Polonya'nin Varsova kentinde yapilan yari finale kahilma hakkini kazanmislardir. 22 (])OlÜ'lÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Sanatseverler ile Sanatçilar ODTÜ'de ikinci kez bulustu •••• DDlU SANAT FESTIVALI - 2 Üniversitemiz'ce bu yil ikincisi düzenlenen "ODTÜ Sanat Festivali", 3 - 16 Nisan tarihleri arasinda gerçeklestirildi. Ülkemizde plastik sanatlarin gelismesine ve kitlelere yayilmasina önemli katkisi olan festival kapsaminda yer alan ve o tarihdeki Cumhurbaskani Süleyman Demirel 'in himayelerinde gerçeklestirilen "ODTÜ Plastik Sanatlar Sergisi'nin açilisi, Kültür Bakani Istemihan Talay tarafindan yapildi. Bakan 60 sanatçinin heykel, yagliboya, suluboya, baski ve plastik sanat çalismalarindan olusan 300'ü askin özel yapitiyla katildigi sergiyi açis konusmasinda, ODTÜ'nün sanati ve her türlü kültürel etkinlikleri destekleyen ve sanatçilari bir araya 11 Seramik Kültürünün En Essiz Seramikleri-Osmanli Çinileri" konulu ·f bir dia gösterisi yapti. "Bedri Baykam Belgeseli", "Medya ve Sanat" konulu panel, Hayati Misman'in "Özgün Baski" (Gravür) gösterisi, Mehmet Güleryüz'le "Sanat Adami Olma Yolunda" söylesi ve Süleyman Saim Tekcan'in atölye çalismasi Festivalin diger etkinliklerinden. Mersin Oda Orkestrasi da Festival kapsaminda 14 Nisan da bir konser verdi. f getiren bir kurum oldugunu, sanat aktarildi. Düzenlenen bu sergi ile hem alaninda önemli çalismalar yaptigini ögrencilerin Türk sanatçilarini ve vurgulayarak serginin ayni zamanda egitimlerini sürdürmekte olan yapitlarini taniyarak çagdas bireyler olarak yetismelerine katkida ögrencilere de destek verecegini belirtti ve sanatçilara yaptiklari fedakarliktan bulunulmasi, hem de Baskentte dolayi tesekkür etti. Üniversit~miz Kültür ve Kongre Merkezi 'nde düzenlenen sergideki yapitlarin satisindan saglanan gelir "ODTÜ Ögrenci Destekleme Demegi"ne sanatseverler ile sanatçilarin bulusacagi bir etkinlik ortami kazandirilmasi hedefleniyor. Çesitli etkinliklerin düzenlendigi Festivalde, Erdinç Bakla "Dünya (})DlÜ'lÜ 23 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ••• ODlU'DE \J • BAHAR SENLIGI COSKUSU Panayir Konseri ODTÜ 14. Bahar Senligi, 11-13 Mayis 2000 tarihleri arasinda Uluslararasi Gençlik Toplulugu (UGT) tarafindan basari ile düzenlendi. Senlik kapsaminda; uluslararasi ögrenci etkinlikleri, kapali alan etkinlikleri, panayir, stadyum ve tenis kartlari yakininda açikhava kanserleri ve kapanis gecesinde geleneksel hale gelen dorm parti gerçeklestirildi. Üniversitemizde ögrenim görmekte olan yabanci ögrenciler de kendi kültürlerini ve ülkelerini tanitmak amaciyla stadyum girisinde stand açarak yöresel yiyeceklerinden, içeceklerinden, kiyafetlerinden, oyunlarindan, danslarindan, el sanatlarindan örnekler sundular. 24 (J)DTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ~-.--_._._-------- Senlik boyunca Mimarlik Amfisi'nde Istanbul Blues Kumpanyasi Düs Sokagi Sakinleri, Kültür Kongre Merkezi Büyük Salonda Dogan Canku konseri, B Salonunda Bogaziçi Mavi Topluluk konseri çok büyük ögrenci katilimyla gerçeklestirildi. Panayir alaninda çarsi esnafinin açtigi standlarda yiyecek ve içecek hizmetleri verilirken ögrenciler de açtiklari standlarda kendi hazirladiklari yiyecek ve içecek ile kendi tasarladiklari T -shirt, taki ve giyecekleri sattilar. Isteyen ögrenciler fotograf standinda siyah-beyaz hatira fotografi çektirdiler. Panayir yerinin yakininda ODTÜ Müzik Toplulugu gruplari konserler verdiler. Burada dört gün boyunca yapilan yaklasik 20 konseri çok sayida ODTÜ'lüizledi. Mogollar Stadyumda Festivalin basladigi gün önce Ankara Büyüksehir Belediyesi Caz Orkestrasi ardindan Grup Gündogarken konseri zevkle izlendi. Festivalde, Ankara' da ilk konserini veren Laço Tayfa, daha sonra Yeni Türkü konserlerine tüm ögrenciler büyük bir coskuyla eslik etti. Stadyumda Mogollar da unutulmaz bir konser verdi. Festivalin son gününde yapilan Dorm disco partisine Boney M grubu da katildi. Grup Gündogarken (J)DTÜ'LÜ 25 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor Denizler Beni Haydaa ... Bu kis gütiü bu deiiiz lafi da neredeti çikti demeyin hemen. Yaiii simdi beli size burada oturup da aiiten direklerinden mi söz etseydim. Önce bu bülteni çikaran arkadaslarin bu çok olumlu girisimlerini kutlamak istiyoium. Bültenin kalitesinin ve sürekliliginin bizlerin elinde oldugu bilinciyle ve yaklasik yedi yildir bu sirkette çalisan birisi olarak bu bültene katkida bulunma sorumlulugumun oldugu düsüncesiyle bir yazi yazmaya ve bu yazida sizlere denize ve denizcilige karsi duydugum özlemden söz etmege karar verdim. Bir sahil sehrinde dogmus olmamdan mi, Ankara'nin denize uzak olmasindan mi Deniz zordur, onu yenemezsiniz, sadece onunla beraber yasamayi ögrenebilirsiniz, deniz cömert degildir, zenginlikleri size hemencecik vermez, bu sinirsiz zenginliklere ancak özenle, mücadele ile akil ve bilgi ile ulasabilirsiniz ama önce ona karsi içinizde bir tutku olmalidir. Önümde sadece bir ufuk çizgisi ile sinirlandirilmis uçsuz bucaksiz bir mavilik bende büyük bir bagimsizlik ve özgürlük duygusu uyandirir. Deniz kenarinda dalgalarin sesini dinleyerek ilik bir meltem rüzgarinin esintisini yüzünde hissetmenin keyfini, bir tekne içinde (hele bir de yelkenliyse) enginlere yol alinanin keyfini maskenizi takmis dalmissaniz denizlerin altindaki o ayri düii.yayi seyretmenin keyfini, yakamozlar ve denize vuran ay isigi altinda raki (sarap da olabilir) içip, balik yemenin keyfini kim inkar edebilir. 26 OJDTÜ'LÜ Ben burada denizle ilgilenmenin sadece parasi olanlarin ugrastigi pahali bir hobi olmadigini aksine hem spor olarak hem de hobi olarak ne kadar keyifli ve hos bir ugras oldugunu vurgulamak istedim. Deniz insanlarin karakterini de etkilemistir. Denizci çok mücadeleci, Yazima baslik ve son söz olarak on inatçidir ama neselidir, hosgörülüdür, yardimseverdir. Denizde kimin basina ne gelecegi belli olmaz ve her denizci bilir ki zor durumda yine kendisine bir denizci yardim edecektir. metrelik yelkenli teknesi ile yaninda bugünkü elektronik navigasyon cihazlarindan hiçbirisi olmadan iki buçuk senede dünyayi dolasan usta denizci Sadun Boro'nun kitabindan aldigim bir sözü koydum: Ne yazik ki çok klasik bir deyim ile üç tarafi denizlerle çevrili yurdumuzda denize ve denizcilige ilgi çok azdir. Denizler beni çagiriyor. bilmiYOLUmama hep denizlerin beni çagirdigini düsünmüsümdür. görünce hem sasl11TIlshem de hayran kalmisimdir. Derler ki yüzyillardir bizim oldugu halde bugün elimizden çikmis olan Ege adalai'ina sahip olamayisimizin nedeni o adalarda bizim insanlarimizin bir türlü yasamayi benimseyememis olmalaridir. Derler ki Osmanli Imparatorlugunun çöküs nedenlerinden birisi son zamanlarda padisahlarin donanmayi hiç önemsememis olmalaridir. Herhangi bir sahil kasabasina gittigimde limandaki tekneleri tek tek incelerken Avusturya, Isviçre gibi denizde hiç kiyisi olmayan kara ülkelerinden de gelen tekneleri Berkhan UYKUR ODTÜ Insaat MÜhendisligi BölÜmÜ 1982 mezunu Ali Berkhan UYKUR 'un SpOl~yabanci dil, edebiyat, resim, dans, fotografçilik gibi bir çok mera/ana son dönemlerde kaptanlik ve dalgiçlik da eklenmisti. Ne yazik ki 19 Mayis 2000 tarihinde Ayvalik'ta gerçeklestirdigi dalis, baskalarinin ihmal ve sOl'lmisuzlugu nedeniyle onun son dalisi oldu. *Bu yazi, MITAS A.S. 'nin, 14.01.1997 tarihli BÜlteninde yayimlal1mistli~ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ODTÜ'lüye yüksek kraliyet nisam Hollanda 'da yasayan mezunlarimizdan Özden Yalin Kutluer, çalismalari ve topluma yaptigi katkilardan dolayi "Yüksek Kraliyet Nisani ''yla ödüllendirildi. Kutluer, Istanbul Mezunlar Dernegine gönderdigi e-mail' de öyküsünü söyle anlatiyor: "1973 sonbaharinda master yapmak için ayricalik da yakaladim su siralar. Vell11eyekalkisiyor. Ya da yabancilarin gelmistim Hollanda'ya. Bir daha Hollanda Hükümetinin Birlesmis temel insan haklaiini sa\undugunuz bir dönemedim. Yasaminiza ne kadar Milletler delegasyonunda görevliyim. Avrupa top]antismda irkçi egilimli kendiniz biçim verdiginizi düsünseniz de Ugrasiniz, toplumun degismernek ve rastlantilarin rolü en az o denli önemli. degistirmernekte direndigi konulari Master bitip doktoraya basladigimda, Hollanda'da yasamakta olan esimle tanisip bu ülkeye demir atacagimi söyleseler belki güler geçerdim. Ama bir içeriyorsa, basinizdan her an tuhaf olaylar geçebilir. Buraya yerlestigim ilk yillarda, anne olduktan sonra çalismayi sürdüren ender kadin türÜne dahil baktim Hollanda baba vatanim oldugumdan Hollandalilarin pek çok oluvermis. Genelde kadinlarin ve özelde göçmen ailelerin toplumsal konumlarini, ya da baska bir deyisle toplumun onlara bakma biçimini çok yadirgadim ilk zamanlar. Serde 60'li yillarin ODTÜ'sünden geçmis olmak var ya, kendimi toplumsal hareketlerin ortasinda buluverdim. Örnegin, 70'li yillardan bu yana kadin hareketinin öncüleri. arasindayim hep. Sansim da vardi hani; zaten gönüllü yapmaya hazir oldugum elestirisine hedef olmustum. Bu ülkede 50 yil öncesine kadar evlenen kadinin politikacilarin saldirisina ugniyorsunuz. Sonra bir de bakiyorsunuz tüm çalisma ve topluma katkilariniza "Yüksek Kraliyet Nisani" deger görÜlüyor. Peki bütün bu çabalar için ne dersiniz: Zor anlarinda yanlarinda olabildigim basarili gençler; yasamlarinin benim de bir ( biçimde etki ve katkimla degistigini , açiklayan yürekli dostlar ve kendilerine otomatik olarak isten çikarildigini daha yasanabilir bir dünya birakmak bilmiyorsaniz bu tepkiler sok etkisi istedigim çocuklarim ve sabirla yaratir Üzerinizde. Buna tam alisacaldeen, bekledigim tonmlarim için. Yani kisacasi bu kez ürpertici tehditlerle ben de elimden geleni yaptim karsilasiyorsunuz; yazdiginiz bir yazi ya diyebilmenin keyfi için." da verdiginiz bir demeç yÜzünden. Bir konferansta karsiniza çikan bir Islam örgütü ileri geleni size "KomÜnist bile olunuz da feminist olmayiniz" diye vaaz isleri profesyonelolarak yapmak gibi bir (lJDTÜ'lÜ 27 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor r Derneklerden ODTÜ Mezunlan Konseyi 2000 YilInin Ilk ToplantIsini Antalya/da ikincisini Ankara/da Gerçeklestirdi. 6 Mayis 2000 tarihinde günü Antalya'da yapilan toplantida bir önceki Konsey kararlarinin gözden geçirilmesinden soma dernek ve subelerin üye sayilari, aidat tanitilmasindan soma ülkemizin toplama oranlari, burs bütçeleri ve Avrupa Birligine geçis sürecinde bursiyer adetleri ile ilgili raporlar ODTÜ Mezunlari Dernegi ve degerlendirildi. kurulan iliskiler ile yapilan Ankara Mezunlar Derneginin yeni bilgilendirme çalismalari aktarildi. tüzügünün ana hatalariyla katilimcilara Üniversitemiz adina toplantiya katilan Rektör Prof.Dr. Suha SEVÜK ise bugün ve gelecege dair üniversite ve ettigini belirtti. SEVÜK, ODTÜ açisindan bir altyapisinin Avrupa üniversitelerinden degerlendirme yapti. Rektör ProfDr. Suha SEVÜK ve ODTÜ Mezunlarz Dernegi Baskani Ugur Tola veda töreninde. pazarinda çok önemli bir hedef teskil mezunlar toplulugu i.daha güçlü oldugunu da gelecege Prof.Dr. Suha SEVÜK güvenerek bakmak adina sözlerine ekledi. mezun sayisi 65.000'i bulan ODTÜ'nün Toplantinin sonunda ODTÜ Mezunlari ülkemiz çikarlari gündeme sunmasiyla, üniversite ve açisindan çok önemli bir mezunlarin iliskilerinin bir adim daha kaynak olusturdugunu ifade etti. ODTÜ'nün bir ileri birnoktada; kurumsallasmis bir egitim kurumu olarak girisimlerin karsilikli ele alinmasi uluslararasi gücünün çok yönünde sözbirligine varildi. arttigini ve yaslanan bati Ayni gece Antalya Subemiz, Rektör Dernegi Baskani Ugur Tola'nin konuyu tabanda sürdürülebilmesi için gerekli toplumlarina oranla Prof.Dr. Suha SEVÜK'e bir plaket ülkemizdeki genç sunarak, Antalyali ODTÜ Mezunlari" nüfusun dünya egitim udina sevgi, $aygi ve tesekkürlerini iletti. 28 (lJDTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor ODTÜ Mezunlari Konseyi 2000 2- Bu çerçevede 2000-2001 çalisma yilinin 2. toplantisini Ankara'da 4- Tüm derneklerin, e-posta olanaklarini döneminde ilk toplantisinin Eylül'ün gerçeklestirerek haberlesme hiz ve ilk yarisinda Mersin'de, Mersin ODTÜ potansiyellerini artirmaya çalismalari yapti. Mezunlari Dernegi tarafindan ve ODTÜ Mezunlari Konseyine dahil Konsey gelenegine göre Mezunlar düzenlenecek egitim konulu bir tüm derneklerin ve subelerin ortak bir Günü'ne yakin bir tarihte yapilan bu sempozyum paralelinde gerçeklestirilmesi, WEB ortaminda ayri ayri sayfalar toplanti, ayni zamanda 1999/2000 çalisma döneminin ve bu dönemde ele alinan konularin gözden geçirilmesi 3- Marmara Depreminin yasandigi amacini tasiyordu. bölgelerden Kocaeli'nin ikinci toplanti açarak tanitimiarini yayginlastirmaya çalismalari, 5- Bu konulardaki hazirliklarin yeni için seçilmesi ve "Deprem konulu bir çalisma dönemi baslangicina kadar Konsey üyeleri önceki toplantilarda sempozyum ya da toplantiyla paralel tamamlanarak uygulama için gerekli gündeme gelen konulari gözden olarak gerçeklestirilmesi, altyapinin tamamlaninis olmasi. geçirdikten sonra geleek dönemde üzerinde durulacak çalismalarla ilgili görüsmelere geçildi. ODTÜ Mezunlari Konseyi'nin, Konseyi olusturan derneklerin bazi ortak etkinlikler yürütmesi ve e-posta ile iletisimin artirilmasi sayesinde koordinasyon ve örgütlülük açisindan bütünlügünün daha fazla saglanmasinin mümkün olacagi konusunda görüs birligine vardi. Konseyin toplantida aldigi kararlar söyle: i. Konsey toplantilarinin bundan böyle tüm ODTÜ'IÜieri ilgilendirecek konularda konferans, panel Rektör ProfDi: Suha SEVÜK, Eskisehir Mezun/ar Dernegi 'nde sempozyum gibi etkinlik paralelinde yapilmasi, ODTÜ Mezunlari Dernegi'nin Yeni Yönetimi ODTÜ Mezunlar Dernegi, Haziran ayinda Ankara' da yapi lan seçimle yeni yönetIIpini belirledi. Yeni yöneticiler ve görev dagilimlari söyle: Baskan Sekretir skan an LeventSAKIROGULLARI BERKMAN SÜSOY Levent TOSUN BernaGÜCÜM Nermin FERMAN Gülay Setdar BOZKURT Matematik Bölümü /83 Makina Mühendisligi Bölümü /70 Bilgisayar Mühendisligi Bölümü /84 Fizik Bölümü /80 Elektrik-Elektronik Mühendisligi Bölümü /79 Kimya Bölümü /80 Kimya Egitimi Bölümü /82 {JJDTÜ'LÜ 29 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor .. • •• ODTU-TEKNOKENT • ILK AR-GE BINASi AÇiLDi ... t: Ülkemizin hizmete açilan ilk teknokenti • I" .• ,'ii/ i lf' olan ODTÜTeknokent3 Temmuz 2000 tarihinde yapilan bir törenle açildi. ODTÜ yerleskesi içinde yeralan ODTÜTeknokent, yaklasik 70 hektarlik alanda kurulmakta olup, tamamlandiginda toplam 200.000 mL kapali alani olacak olacaktir. Tasarim Projesi ile saglanmistir. Bu çalismada ODTÜ- Teknokent'in fiziksel ve bu mekanlarda çogu arastirmaci olan Üniversitedeki mevcut teknolojik yapisi ve altyapi sistemi belirlenirken, bilginin sanayiye aktarilmasi, bilgi projenin "dogayla barisik nitelikli yogun ileri teknoloji alaninda faaliyet mekanlar" özelligi önemle öne gösterebilecek firinalarin ekonomiye kazandirilmasi ve teknik olarak üst çikmistir. ODTÜ Ikizlerinin diger birimi de 2000 düzeyde bilgiye sahip nitelikli genç Teknokent'in Temel Amaçlari yili Ekim' de tamamlanmis olacaktir. girisimcilerin desteklemnesi ve tesvik ODTÜ-Halici Yazilimevi binasi insaati edilmesi amaciyla KOSGEB ve ODTÜ Ileri teknoloj i kullanan/üreten da 2000 yili Aralik ayi sonunda arasinda imzalanan isbirligi protokolü sirketlerin olusumunu ve kullanima hazir olacak sekilde sürdürülmektedir. ile kurulan inkübatör (ODTÜ- büyümesini desteklemek TEKMER), Sürekli Egitim Merkezi, Teknoloji gelisimini saglamak Modelleme ve Simülasyon Bu yönde çalisma yapan sirketlere Laboratuvari ile birlikte sinerjiye Ar-Ge çalismalarini dayali ortam, yeni katilimlarla birlikte yürütebilecekleri ortam ve destek 4.000 kisiye is olanagi saglanacaktir. Yazilimevi olarak planlanan ODTÜ Ikizleri binasinin ilk birimi tamamlanmis ve kullanima açilmistir. Hizmete açilan ilk birim 2.875 m2 olup, bunun 2.175 mL si tutulmus, toplam 700 m2lik Ar-Ge ofis alanlari ise büyümeye devam edecektir. saglamak Üniversite-Sanayi isbirligini en üst kiracilarini beklemektedir. Teknokent'in, ODTÜ yerleskesinin düzeye çikarmak Ekim ayinda açilacak ikinci birim ve tasarim ilkeleri ve yarattigi fiziksel Üniversitedeki arastirmalarin Aralik ayinda açilacak ODTÜ-Halici çevre ile uyumunun planlaninasi, ekonomik degere dönüstürülmesini Yazilimevi ile birlikte bu yilin sonunda ODTÜ Sehir ve Bölge Planlama saglamak 12.000 Bölümü 'nün hazirladigi Kentsel Ülkenin ekonomik ve teknolojik m2 kapali alan kullanima açilmis 30 (JJDTÜ'lÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor düzeyini yükseltmeye ve böylece ülkenin uluslararasi rekabet gücünü aiiirmaya katkida bulunmak Teknokent'e Kabul Esaslari TeknokenCe; ileri teknoloji, yenilik, yaraticilik ve bilgiye dayanan faaliyetler esas olmak üzere, Ar-Ge agirlikli çalisma yürüten firmalarin, ya da sirketlerin bu yönde faaliyet gösteren birimlerinin kabul edilmesi genel prensibi benimsenmektedir. Bu tür fim1alara önemli prestij saglayacak olan, ODTÜTEKNOKENT içerisinde yer almak ya da sirketlerin Ar-Ge biriminin yer almasi; herseyden önce bu birimin üniversite tarafindan belirlenen ODTÜTeknokenCe kabul edilme kosullari saglanmasiyla mümkündür. Basvumda bulunan sirketler, üniversite tarafindan istenen tüm bilgileri içeren basvum fonnlarini ODTÜ Rektörlügü Arastirmalar Koordinatörlügünden (veya web sayfasindan) . Uygulamali Arastirma Projeleri saglayabilirler. . Danismanlik Hizmetleri Gerekli bilgi ve Teknokent'te yer alan Ar-Ge belgeleri kumluslarina indirimli olarak verilecektir. , tamamlayarak basvumlarini yapan firmalarin, basvumlari üniversitenin Iletisim Bilgisi ilgili birimlerince Arastirinalar Koordinatör!ügü Rektörlük 6. Kat degerlendirilir ve ODTÜ 06531 ANKARA basvurulari kabul edilen finnalar Tel: (312)2104134 Teknokent'te yer alabilirler. Faks: (312) 21013 48 e-posta: [email protected] ODTÜ tarafindan http://www.metutech.metu.edu.tr üniversite disina http://research.po. metu.edu.tr saglanan; Bazi Test ve Deneyler Sürekli Egitim Programlari (IlDTÜ'LÜ 31 PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor •• DOlU'DESPOR Kampusta spor hayati egitim dönemlerinde oldugu kadar yariyil tatilinde de hareketliydi. Bu dönemde ögrenciler kendilerini spora daha fazla vermeye basliyorlar, ögretim yili basInda planlanan kamplar bir bir gerçeklestiriliyor. Üniversitemiz Sualti Toplulugu, 23-26 Ocak 2000 tarihleri arasinda daha önce temel dalis egitimini almis 14 kisilik bir ekiple Maimaris'te 'Ileri Dalis Egitimi'ni gerçeklestirdi. Batik Arastirmalari Grubu, 27-30 Ocak 2000 tarihleri arasinda yine Marmaris 'te 17 kisi ile 'Kahve Batigi Çizim ve Ölçüm çalismasi' amaciyla bir arastirma dalisi gerçeklestirdi. Ekoloji Grubu ise Ege kiyilarinda yayilmaya baslayan bir yosun türü hakkinda bilgi edininek, örnek toplamak ve yosun yayilimini incelemek amaciyla 6 kisi ile 2-9 Subat 2000 tarihleri arasinda Kusadasi'nda 'Culerpa Rosemose Dagilimi Arastirmasi (CCR)' gerçeklestirdi. 6-7 Subat 2000 tarihlerinde ise iki kisilik bir ekip Kusadasi 'ndaki Zeus Magarasina bir kesif dalisi gerçeklesterdi. Geçen yillarda da oldugu gibi~ Spor Müdürlügümüz tarafindan organize edilen ve 24 Ocak-ll Subat 2000 tarihleri arasinda 3'er ve 4'er günlük devrelerden olusan kayak kurslarina toplam 30 ögrencimiz katildi. Kayak sporuna yeni baslayan, kayak yapmayi bilen ve teknigini düzeltmek isteyen kursiyerler Uludag Egitim ve Dinlenme Tesislerimizde hem kis tatili hem de antrenör gözetiminde kayak yaptilar. Kursiyerler aldiklari egitim sonrasinda da katilim sertifikalarini aldilar. Bununla birlikte Spor Müdürlügü'ne bagli olarak faaliyet gösteren Dagcilik ve Kis Sporlari kolu tarafindan 25-29 Ocak 2000 ve 3 i Ocak-4 Subat 2000 tarihleri arasinda olmak üzere iki 'Temel Kayak Egitimi Kampi' gerçeklestirildi. Toplam 40 üyenin katildigi kamplarda slalom kayagi ile mukavemetkayagi egitimi verildi. Teknik olarak yeterli görülen kisiler 'ileri kayak egitimi kamplari'na katilmaya hak kazandilar. Dagcilik Grubu, Aladaglar' da iki egitim kampi gerçeklestirdi. 24-26 Ocak 2000 tarihleri arasinda yapilan kampta kaya ve buz tinnanisi çalismalari gerçeklestirilirken, 26-29 Ocak 2000 tarihleri arasindaki kampta ise krampon kullanimi, palanga sistemi, ipe girme, bivaklama, çig testi ve kar magarasi yapimi konularina yer verildi. Bunlarin ardindan kazmali düsüs tekniklerinin çalisildigi ve 6-9 Subat ile 9-12 Subat 2000 tarihlerinde gerçeklestirilen ve 50 kisinin katildigi iki Elmadag Kampi yer aldi. 2.Ligde mücadele eden Üniversitemiz Bayan Basketbol Takimi, 4- 3 Subat 2000 tarihleri arasinda yurtlarimizda kalarak kamp yapti. 12 kisinin katildigi ve yogun bir antreiunan programinin yer aldigi kamp oldukça basarili geçti. Çogunlugunu Üniversitemiz ögrencilerinin olusturdugu Kürek Takimimiz, 3 Ocak - O Subat 2000 tarihleri arasinda Adana Çukurova Üniversitesi Tesisleri'nde kamp yapti. Yeni Bulgar antrenörleriyle birlikte toplam 5 antrenör, 27 erkek ve 6 bayan sporcunun katildiklari kamp yeni sezon için oldukça anlamli bir çalisma oldu. Takimimiz, yeni kurulan Çukurova Üniversitesi Kürek Takimi'na tecrübeli kürekçileri ve antrenörleriyle destek verdi. Bu kampla birlikte kürekçilerimiz Milli Takim seçmesi niteligi tasiyan 'Türkiye Salon Kürek Yarismalari' için hazirliklarini tamamlamis oldu. i i i i Üniversitemiz Izci Toplulugu, Izeilik Töresi ve Andi geregi dönem boyunca yaptigi yararli islerin ardindan 23 Ocak -1 Subat 2000 tarihleri arasinda Antalya/ Kemer Beydaglari mevkiinde 44 kisi ile 'izeilik egitim kampi' gerçeklestirdi. Dönem sonrasi kampus, yine sportif etkinlikleriyle birlikte olagan bireketliligine döndü. 32 (lJDTÜ'LÜ PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor •• Sevgili ODTU Mezunlari! • i§ arl)'or ya da • i§ degi§tirmek mi istiyorsunuz? • Hemen Interaktif CV-Veri Tabanina Kaydolunuz . •• OOTU •• INTERAKTIF • • i HiZ i • Sayin Yöneticiler! ODTÜ KARiYER PLANLAMA MERKEzi Ayrintili bilgi için http://www.kprn.metu.edu.tr adresinden "interaktif BasVuru"ya giriniz ! Günün dilediginiz ILI· saatinde firmaniza Telefon: 3122104137 e-mail: [email protected] uygun nitelikte elemani ••• "OOTU Interaktif Kariyer Hizmetl'ine abone olarak bula bileceksiniiz ... PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor R e n 1< t r e n ct i • • Marshaii Boya, yaklasik yarim yüzyildir yasamin her alani için renk üretiyor. Dayanikli ve özeiiiklerini yiiiarca yitirmeyen Marshaii Boya renkleri, yeni özellikler kazanarak; siklastiran, farkli yasam tarzlarina uyumlu, yasama güzellikler katan dekoratif renklere dönüsüyor. Marshaii Boya renkleri, yasam beklentilerinin degisimiyle birlikte yeni boyutlara ulasiyor. PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor