Ailenin çocuk eğitimi

Transkript

Ailenin çocuk eğitimi
T.C. BAŞBAKANLIK
Aile ve Sosyal Araştırmalar
Genel Müdürlüğü
Ailede Çocuk
Eğitimi
Yayına Hazırlayan :
İrfan ÇAYBOYLU
ANKARA
2004
II
YAYIN KURULU
BAÞKAN
Prof. Dr. Suna BAYKAN
†YELER
Ahmet KOT
Dr. Erol G…KA
Dr. Ahmet ERDEM
BÜLÜMSEL DANIÞMA KURULU
Prof. Dr. Alev ARIK
Prof. Dr. Kemal ‚AKMAKLI
Prof. Dr. Ayla OKTAY
Do•. Dr. Vedat BÜLGÜN
Dr. BŸlen Z†LFÜKAR
EDÜT…R
Ahmet KOT
T.C. BAÞBAKANLIK AÜLE VE SOSYAL ARAÞTIRMALAR GENEL M†D†RL†Ú†
Genel YayÝn No. : 124
Seri
: Bilim
ISBN
: 975-3676-4
Dizgi-BaskÝ
: BaßbakanlÝk BasÝmevi - ANKARA
III
SUNUÞ
SorunlarÝnÝ aßmÝß, mutlu ve mŸreffeh bir TŸrkiye adÝna verdiÛimiz mŸcadelenin temel taßlarÝndan biri hŸkŸmetimizin ŸstŸnde Ýsrarla durduÛu sosyal politikalardÝr.
Sosyal politikalarÝn merkezi durumundaki kurum ߟphesiz ailedir. Aile kurumuna yŸklenen bu misyonun pek •ok haklÝ sebebi vardÝr. Modern medeniyetin šncŸsŸ durumundaki toplumlar ancak bŸyŸk •škŸßten sonra aile kurumunun šnemini fark etmiß ve bu yšnde kurumsal dŸzenlemelere gitmißlerdir. Modernleßme ile baß gšsteren toplumsal sorunlar šnce aile kurumunu zayÝflatmÝß ardÝndan aÛÝr toplumsal sorunlara yol a•mÝßtÝr.
Gelißmiß toplumlarda son elli yÝlda verilen yoÛun mŸcadelenin •ÝkÝß noktasÝ aile bŸtŸnlŸÛŸnŸ korumak ve bireyi her a•Ýdan destekleyecek aile •atÝsÝnÝ gŸ•lendirmektir. Ailenin
toplumsal hayatÝn temeli olduÛu ger•eÛi AnayasamÝzda ifade edilirken, devletin bu yšndeki koruyucu hizmetlerle ilgili yŸkŸmlŸlŸÛŸ de hatÝrlatÝlmÝßtÝr.
HÝzla bŸyŸyen aÛÝr sorunlar karßÝsÝnda etkin bir mŸcadelenin yŸrŸtŸlmesi ancak konuyla
ilgili kurumlarÝn verimli •alÝßmasÝ ile mŸmkŸndŸr. Bu yšnde attÝÛÝmÝz šnemli adÝmlardan
biri de Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸÕnŸn kurulmasÝdÝr. Aile ve Sosyal
AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸnŸn temel ißlevlerinden biri aile eÛitimindeki boßluklarÝ
dolduracak yšntem ve teknikler gelißtirmektir.
…rgŸn eÛitim sŸrecinde kazanÝlmasÝ bŸyŸk šl•Ÿde mŸmkŸn olmayan ancak saÛlÝklÝ nesiller i•in hayati šnemi olan temel bilgileri yaygÝn bir ßekilde paylaßmak ve hayata ge•irmek
zorundayÝz. Aile eÛitimindeki derin boßluÛun pek •ok sebebi vardÝr. Sebebi ne olursa olsun, bilgi toplumuna doÛru hÝzlÝ adÝmlarla ilerleyen TŸrkiye bu boßluÛu mutlaka doldurmak zorundadÝr. …zellikle •ocuk eÛitimindeki eksik ve yanlÝß uygulamalarÝn yetißmekte
olan nesiller i•in šnemli bir engel olduÛunu gšrmezlikten gelemeyiz. SaÛlÝklÝ nesiller yetißtirebilmek i•in verdiÛimiz mŸcadele ancak anne-babalarÝn gayreti ile amacÝna ulaßacaktÝr.
Elinizdeki bu yayÝn, bilginin ve dolayÝsÝyla eÛitimin hayati šnemini de ortaya koymaktadÝr. Bilgi ve deneyimle hayatÝn ne denli kolaylaßtÝÛÝnÝ en iyi anne babalar bilmek zorundadÝr. SaÛlÝklÝ bir aile ve saÛlÝklÝ nesiller i•in atÝlan bu kŸ•Ÿk adÝmlarÝn sŸre• i•inde gŸ•lŸ hamlelere dšnŸßmesini temenni ediyorum.
Bu yayÝnlarÝ okuyarak ve buradaki bilgileri en azÝndan aile i•inde paylaßarak yalnÝz kendimizin ve •ocuklarÝmÝzÝn saÛlÝÛÝna deÛil aynÝ zamanda TŸrkiyeÕnin saÛlÝÛÝna da destek
verdiÛimizi unutmayalÝm.
Mutlu ve huzurlu gŸnler temennisiyle.
GŸldal AKÞÜT
Devlet BakanÝ
III
V
…NS…Z
Aile insanlÝk tarihi boyunca varolan ve deÛißmeler karßÝsÝnda sŸrekliliÛini her zaman koruyan bir kurumdur. BugŸne kadar kurulmuß bŸtŸn medeniyetlerde, bŸtŸn hukuk sistemlerinde ve dinlerde birlik ve bŸtŸnlŸÛŸ saÛlamaya yšnelik dŸzenlemelerin esas objesi aile olmußtur. BŸtŸn toplumlarda kŸltŸrŸ taßÝyan ve temsil eden en esaslÝ kurum yine ailedir.
GŸnŸmŸzde ekonomik ve sosyal alanda kaydedilen gelißme ve deÛißimin beraberinde getirdiÛi olumsuzluklara raÛmen sosyal yapÝmÝzÝn saÛlam kalmasÝnÝn temelinde aile kurumu
vardÝr. Bundan dolayÝ aile kurumunu yeni ßartlarÝn ve hÝzlÝ deÛißmelerin yÝkÝcÝ etkisinden
korumak sosyal bir zarurettir.
YaßadÝÛÝmÝz dšnemde, ailenin toplumsal ve teknolojik •evresi •ok karmaßÝk bir hal almÝß,
ekonomik ve kŸltŸrel sorunlarÝ artmÝßtÝr.
†lkemizde kšyden ßehire gš• ile yaßanan hazlÝ kentleßme sŸrecinde ortaya •Ýkan toplumsal deÛißim, beraberinde yeni sorunlar ve bunlara baÛlÝ ihtiya• skalalarÝnÝ da getirmißtir.
Bu ihtiya•lardan biri de eÛitim ihtiyacÝdÝr. …rgŸn eÛitimin yanÝ sÝra, yaygÝn eÛitim programlarÝ ile yetißkin nŸfusun deÛißen ßartlar •er•evesinde sŸrekli bilgilendirilmesi gerekmektedir.
SaÛlÝk ve fonksiyonel bir aile, hem toplumun bekasÝnÝn, hem de bireyin gelißiminin sigortasÝdÝr.
Bu itibarla Genel MŸdŸrlŸÛŸmŸz, ailelerimizin •ocuklarÝnÝ yetißtirirken ihtiya• duyacaklarÝ temel bilgileri i•eren ve daha šnce yayÝnlanan "Bizim DŸnyamÝz" isimli eÛitim serisi
i•inde yer alan 10 adet kitap•ÝÛÝ yeniden gšzden ge•irerek, daha geniß kitlelere ulaßabilmesi amacÝyla tek kitap halinde ailelerimizin istifadesine sunmaktadÝr.
KitabÝn •ocuk eÛitimi konusunda ailelerimize yardÝmcÝ olacaÛÝna inanÝyor ve kitabÝn hazÝrlanmasÝnda katkÝsÝ bulunanlara teßekkŸr ediyorum.
Nesrin AFÞAR ‚ELÜK
Genel MŸdŸr V.
V
VII
Ü‚ÜNDEKÜLER
^ 0-1 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi
..........................................................................
1
..........................................................................
25
..........................................................................
51
^ 6-12 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi ........................................................................
79
…zgšr DEMÜREL
^ 1-3 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi
ÞengŸl GEN‚
^ 3-6 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi
GŸlseren T†R
…zgšr DEMÜREL
^ Ergenlik Dšnemi .......................................................................................................................... 103
Do•. Dr. Adnan KULAKSIZOÚLU
^ ‚ocuk NasÝl EÛitilir ?
................................................................................................................
135
Do•. Dr. Ali Osman …ZCAN
^ ‚ocuk ve ‚evre ............................................................................................................................ 169
Dr. Erol G…KA
^ ‚ocuk ve Oyun
............................................................................................................................
199
Prof. Dr. Ayla OLCAY
^ ‚ocuk ve Oyun
............................................................................................................................
233
Dr. Esra …MEROÚLU
^ Sorunlu ‚ocuklar
........................................................................................................................
261
Prof. Dr. Kemal ‚AKMAKLI
VII
IX
GÜRÜÞ
‚ocuk sahibi olmak ve onu yetißtirmek zevkli, ancak zevkli olduÛu kadar da
gŸ• bir uÛraßtÝr. KarßÝlaßÝlan gŸ•lŸklerin kaynaÛÝ •oÛu zaman bilgisizlik tecrŸbesizlik ve •aresizliktir. Her yeni doÛan •ocuk, hayatta kalmayÝ baßarabilirse, bŸyŸr ve
gelißir. …nemli olan onun saÛlÝklÝ ve arzulanan niteliklere sahip olarak yetißmesidir. Pek •oÛumuz •ocuklarÝmÝzÝ kendi bŸyŸklerimizden gšrdŸÛŸmŸz ve šÛrendiÛimiz bi•imde yetißtiririz. Elbette ki, bŸyŸklerimizin tecrŸbelerinden yararlanmak
•ok šnemlidir; ancak •ocuÛumuzun, bŸyŸklerimizin yaßam tecrŸbelerini edindiklerinden •ok farklÝ bir dŸnyada yaßayacaÛÝnÝ ve bu yaßama hazÝrlanmasÝ gerektiÛini de unutmamalÝyÝz.
UnutmayÝn ki, •ocuÛa ne verirseniz, sonu•ta onu alÝrsÝnÝz. Bunun i•in de her
ßeyin taze bir filiz niteliÛinde olduÛu bebeklik dšnemi son derece šnem taßÝmaktadÝr.
IX
1
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
0-1 Yaß
‚ocuÛa Sahip
Ailelerin EÛitimi
l …zgšr DEMÜRAL
1
3
Bir Bebek Geliyor
Aileye yeni bir bireyin katÝlmasÝ son derece heyecan verici ve sevindirici bir olaydÝr.
Anne ve baba kadar kardeßler ve yakÝn akrabalar da bebeÛin heyecanÝnÝ taßÝrlar. Bu heyecanla birlikte bir yandan hazÝrlÝklar devam etmektedir. Evin ßartlarÝ yeni doÛacak bebeÛe
gšre hazÝrlanÝr. En aydÝnlÝk ve en fazla gŸneß alan oda bebeÛin odasÝ olarak se•ilmelidir.
AyrÝca mevsim koßullarÝna gšre oda ÝsÝsÝnÝn nasÝl ayarlanacaÛÝ da gšz šnŸnde tutulmalÝdÝr. BebeÛin gereksiz yere terlemesi de en az ŸßŸmesi kadar sakÝncalÝdÝr.
BebeÛin sŸrekli olarak diÛer aile bireyleri ile aynÝ ortamda bulunmamasÝna dikkat edilmelidir. Radyo veya televizyonun gŸrŸltŸsŸ ile sigara dumanÝnÝn bebek i•in sakÝncalÝ olduÛu unutulmamalÝdÝr. Hatta annenin doÛumdan šnce de sigara ve dumanÝndan sakÝnmasÝ gerekir. SigaranÝn annenin saÛlÝÛÝ Ÿzerindeki etkileri sayÝlmayacak kadar •oktur. KaldÝ
ki, yeni gelißmekte olan insan yavrusu sigaranÝn zararlarÝna karßÝ tamamen •aresizdir. Annenin kanÝndaki enzimler, henŸz bebekte olußmadÝÛÝndan gelißmekte olan bebek kendini
savunamaz. Bu yŸzden annenin •ocuÛunu dŸßŸnmeden hamilelikte sigara i•mesi en azÝndan bŸyŸk bir acÝmasÝzlÝktÝr ve annelik duygularÝ ile baÛdaßmaz. †lkemizde yaygÝn olmamakta birlikte alkol de hamilelikte mutlaka ka•ÝnÝlmasÝ gereken zararlÝlar arasÝndadÝr ve
•ocuk i•in •ok tehlikelidir.
Evin dŸzenlemesi yapÝlÝrken sadece bebeÛin ilk doÛduÛu gŸnler deÛil, daha sonraki
gŸnleri de dŸßŸnmek zorunludur. BebeÛiniz bir sŸre sonra yatmayÝ bÝrakÝp hareketlenmeye baßlÝyacaktÝr. ‚ocuÛun yaßayacaÛÝ oda bŸyŸmesi i•in elverißli nitelikler taßÝmalÝdÝr. Yerin halÝ kaplÝ olmasÝ, gerektiÛinde yalÝn ayak dolaßabilmesi a•ÝsÝndan šnemlidir.
YaßadÝÛÝmÝz •evreyi •ocuÛa gšre dŸzenlemeyecek olursak, bir •ok kazaya zemin hazÝrlamÝß oluruz. Bebek meraklÝdÝr; eline aldÝÛÝ her ßeyi aÛzÝna gštŸrŸr ve yutabilir; ya da
elindeki iletken bir cismi prize sokabilir. Bu yŸzden bebek i•in zararlÝ olabilecek nesneleri ortadan kaldÝrmak en iyi •šzŸm yoludur. AyrÝca karÝßtÝrmaya, daha doÛrusu yeni mekanlar keßfetmeye pek meraklÝdÝr. DolaplarÝ karÝßtÝrmak, i•indekileri boßaltmak onun i•in
•ok eÛlenceli bir uÛraß olabilir.
3
4
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
DŸnyaya Ülk AdÝm
DoÛum gebeliÛin sonucunda meydana
gelen son derece doÛal bir olaydÝr. Ancak
hem anne, hem de •ocuk i•in bŸyŸk riskler
taßÝr. Anne doÛum sancÝlarÝ •ekerken, bebek
de son dokuz ay boyunca bulunduÛu ortamÝ
terk etmeye hazÝrlanmaktadÝr. BebeÛin anne
karnÝndaki alÝßtÝÛÝ ortamdan bambaßka bir
dŸnyaya uyum saÛlamasÝ uzun bir dšnemi
gerektirir. Bu uyumun en rahat bi•imde ger•ekleßmesini saÛlamak anne ve baba ile diÛer bŸyŸklere dŸßmektedir. En šnemli aracÝ
ise sevgidir.
‚ocuk aÛlayarak doÛar. AslÝnda bu aÛlamanÝn nedeni canÝnÝn yanmasÝ deÛil, akciÛerlerinin hava ile dolma ihtiyacÝdÝr. Anne
karnÝnda akciÛerleri •alÝßmadÝÛÝ i•in bu organlarda hava yoktur. DolayÝsÝ ile ilk nefes
aynen soÛukken •alÝßtÝrÝlan bir motor gibi organlarÝ zorlar.
Yeni DoÛan BebeÛinizi TanÝyor
musunuz?
Ûunda ise hemen emme hareketi yapar.
BebeÛiniz doÛduÛu andan itibaren kißilik
sahibidir. Kimi bebek sŸt emerken aceleci
‚oÛumuz yeni doÛan bebeÛi yetißkin insanÝn kŸ•Ÿk bir modeli olarak gšrme eÛilimini taßÝrÝz. Oysa bebek kendine šzgŸ bir dŸnyanÝn šzelliklerini taßÝmaktadÝr. Bu šzellikleri bilmek bebeÛin bakÝmÝnÝ ve eÛitimini kolaylaßtÝracaktÝr.
davranÝrken, kimisi anneyi sÝkacak šl•Ÿde
Yeni doÛan saÛlÝklÝ bir bebeÛin baßÝ vŸcudunun Ÿ•te biri kadardÝr. Boynu kÝsa, gšz kapaklarÝ ßiß, burnu basÝktÝr. Baßta 8 adet bÝngÝldak mevcuttur; sa•lar seyrektir. Kollar ve
bacaklar vŸcuda oranla olduk•a uzundur.
Deri ince, narin ve pembe renktedir. Yeni
doÛan bebeÛin avucuna parmakla dokunulduÛunda elini kapatÝr, aÛzÝna dokunuldu-
farklarÝ kavrayÝp anlayÝßlÝ davranma olgunlu-
4
yavaßtÝr. Kimisi annenin yanÝna gelmesini
beklerken, kimisi adeta anneye hŸkmedercesine onu yanÝna •aÛÝrÝr. Siz de zaman i•erisinde bŸyŸttŸÛŸnŸz •ocuklarÝnÝzÝn aralarÝndaki farklarÝ gšrebilirsiniz. …nemli olan bu
Ûunu gšsterebilmenizdir.
GšbeÛin dŸßme sŸresi, bebekten bebeÛe
farklÝlÝk gšsterir. Bu sŸre Ÿ• ile yirmi gŸn arasÝnda deÛißir. Ge• ya da erken dŸßmesi deÛil,
gšbekte kÝzarma, iltihaplanma veya ßißlik olmamasÝ šnemlidir.
5
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
BEBEÚÜNÜZ B†Y†YOR
Bebeklik dšnemi, •ocuklarÝn en hÝzlÝ bŸyŸyŸp gelißtikleri dšnemdir. BebeÛin gšsterdiÛi gelißim hakkÝnda ne kadar fazla bilgi sahibi olursak, ihtiya•larÝnÝ o kadar kolay anlayabiliriz. Zaten eÛitim, •ocuÛa zorla bazÝ
davranÝß kalÝplarÝnÝ benimsetmek deÛil, onun
kendiliÛinden ÔdoÛruÕyu se•ebileceÛi •er•eveyi kurmaktÝr. BebeÛi, gelißimi esnasÝnda kißiliÛine saygÝ duyulmasÝ gereken bir aile bireyi olarak kabul etmek, eÛitimin temel taßÝdÝr.
‚ocuÛun gelißimi bir bŸtŸndŸr. …rneÛin bedensel sakatlÝÛÝ olan bir •ocuÛun sosyal gelißiminde de bir akÝm aksaklÝklar •ÝkacaktÝr.
‚ocuÛun gelißimi belirli basamaklarÝ izler. Ancak bu basamaklarÝn sÝrasÝ •ocuÛun
i•inde bulunduÛu koßullara ve doÛußtan gelen šzelliklerine gšre farklÝlÝklar arzeder. BebeÛin bazÝ hareketleri yaßÝnÝn štesinde olduÛu kadar bazÝ davranÝßlarÝ da akranlarÝnÝn
gerisinde kalabilir. Bu durumda endißeye gerek yoktur. Ancak gelißim •ok bariz bi•imde
aksÝyorsa, šrneÛin 10 aylÝk bebek h‰l‰ oturamÝyorsa, doktora gitmek gerekebilir.
2 aylÝk
DesteklendiÛi zaman baßÝnÝ dik
tutar. YŸzŸkoyun yatÝrÝldÝÛÝnda
baßÝnÝ havaya kaldÝrÝr. SÝrt ŸstŸ
yatarken ellerinden tutularak
kaldÝrÝldÝÛÝnda baßÝ arkaya devrilir.
3 aylÝk
Sert bir zemine yŸzŸkoyun yatÝrÝldÝÛÝnda baßÝnÝ ve gšÛsŸnŸ kaldÝrÝr. Koltuk altlarÝndan desteklendiÛinde adÝm atar. Nesnelere
uzanÝr, ama yakalayamaz. Eline
verilen nesneleri tutsa bile bir sŸre sonra dŸßŸrŸr.
4 aylÝk
AÛÝrlÝÛÝ 6 kiloya, boyu da 60
santime yaklaßmÝßtÝr. SÝrtŸstŸ yatarken baßÝnÝ kaldÝrÝp dšnebilmektedir. Destek verildiÛinde
oturmaya •abalar. GšrdŸÛŸ ßeylere uzanÝr ve onlarÝ bir sŸre
elinde tutabilir. Eline aldÝÛÝ nesneleri sallar.
5 aylÝk
BaßÝnÝ tam anlamÝ ile dik tutar.
KucaÛa oturur. Kendini šne ve
arkaya ittirir (kayÝk•Ý oyunu).
Nesneleri avucu ile yakalar ve
bunlarÝ aÛzÝna gštŸrŸr.
6 aylÝk
Ellerinin desteÛi ile oturur. Sallanan bir nesneyi yakalar. Eline al-
BEBEÚÜN NORMAL
GELÜÞÜM …ZELLÜKLERÜ
1 aylÝk
4-4.5 kilo aÛÝrlÝÛÝnda ve 50 santim uzunluÛundadÝr. BaßÝnÝ ara
sÝra dik tutabilir. YŸzŸkoyun yatÝrÝldÝÛÝnda •enesini kaldÝrÝr. Arka ŸstŸ yatarken kollarÝnÝ sŸratle
hareket ettirir. DoÛußtan itibaren
baßÝnÝ dšndŸrebilmelidir. SaÛa
sola hareket eder.
5
6
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
dÝÛÝ bir nesneyi diÛer eline aktarabilir. Ayakta tutulduÛunda yere kuvvetle basar.
7 aylÝk
Dißleri •Ýkmaya baßlar. BÝngÝldak
kŸ•ŸlŸr. Desteksiz oturabilir.
YŸz ŸstŸ yatarken sÝrt ŸstŸ dšnebilir. AyaÛÝnÝ aÛzÝna gštŸrebilir.
Yerde sŸrŸnmeye ve emeklemeye baßlar.
8 aylÝk
YardÝmla ayakta durur. Emekler.
Nesneleri baß parmaÛÝnÝ da kullanarak yakalar. Üki eli ile farklÝ
iki nesneyi kavrayabilir. Bu nesneleri birbirine vurabilir. EtrafÝndaki her ßey onun i•in ilgi odaÛÝdÝr.
9 aylÝk
Üki ya da Ÿ• dißi vardÝr. Bir yere
tutunarak ayakta durabilir. Kendinden istenen cismi uzatÝr. SŸt
ßißesini iki eli ile tutarak aÛzÝna
gštŸrŸr. …nŸndeki kaba doldurulan suyu, kabÝ ters •evirerek
boßaltÝr.
10 aylÝk
Kolayca oturabildiÛi gibi tutunarak ayaÛa kalkabilmektedir. Üßaret parmaÛÝ ile istediÛi nesneleri
gšsterir. El •Ýrpar ve baßbaß yapar. Eline verilen yiyecekleri tek
baßÝna yemek i•in •aba sarf
eder.
11 aylÝk
El ve ayaklarÝnÝn ŸstŸnde emekler. Tutunarak bir ka• adÝm sÝralar. Elinden tutulduÛunda yŸrŸyebilir. Üßaret parmaÛÝnÝ deliklere
sokmaya •abalar.
12 aylÝk
YardÝmsÝz bir ka• adÝm sÝralar. 6-
6
8 adet dißi vardÝr. Boyu 75 santimi, aÛÝrlÝÛÝ 10 kiloyu ge•mißtir.
Eline verilen nesneleri sÝkÝca
kavrar. Topu karßÝsÝndakine yuvarlar. Kendinden istenen bazÝ
ßeyleri yerine getirir.
0-12 AylÝk Bebeklerde Dil
Gelißimi
‚ocuk ilk aylarda tŸm istediklerini aÛlayarak dile getirir. KarnÝ acÝktÝÛÝnda, altÝ ÝslandÝÛÝnda gšsterebileceÛi yeg‰ne tepki aÛlamaktÝr. 6. aydan itibaren •ocuk bazÝ anlamsÝz sesler •Ýkarmaya baßlar. Sšylenenleri ise
dikkatle dinler ve hafÝzasÝna kaydeder. 10.
aydan itibaren 8-10 kelimenin anlamÝnÝ bilmekte, fakat bunlarÝ kullanamamaktadÝr. YaßÝndan itibaren bazÝ kelimeleri bilin•li olarak
telaffuz eder. Bunlar baba ve dede gibi basit
ve hece tekrarlamasÝna dayanan kelimelerdir. Anne kelimesinin telaffuzu olduk•a zordur. ‚ocuÛunun her ßeyi ile ilgilenen anne,
•ocuÛunun anne demesini dšrt gšzle bekler.
Ancak bu beklenti anneyi aldatmamalÝ, •ocuk konußmak i•in zorlanmamalÝdÝr.
0-12 AylÝk Bebeklerde Zihin
Gelißimi
Bu aylarda bedensel gelißimi ve davranÝßlarÝnda gšsterdiÛi ilerleme bebeÛin zihin gelißimi i•in en iyi gšstergedir.
Ülk altÝ ayda bebek duyu organlarÝnÝn yardÝmÝ ile •er•evesindeki nesneleri tanÝmaya
•alÝßÝr. …nŸne konan nesneleri eline alÝr, aÛzÝna gštŸrŸr. OnlarÝ ÝsÝrÝr, elinde sallar, ya da
yere atar. Annesini ve diÛer yakÝnlarÝnÝ tanÝmadÝÛÝ kißilerden ayÝrt eger. YaßÝndan itiba-
7
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
deßlerine gšre daha
fazla vaktinizi alacaktÝr. Ancak bu, daha šnceki •ocuklarÝnÝzÝ ihmal anlamÝna
gelmemelidir.
ren de nesneleri bilerek kullanÝr; šrneÛin
•alÝßmayan bir televizyonu gšstererek
a•manÝzÝ isteyebilir.
Zihin
gelißimi,
eÛitim ile doÛru orantÝlÝdÝr. SanÝlanÝn aksine eÛitim okulda deÛil, •ocuÛun doÛduÛu andan itibaren baßlar. Annenin gšsterdiÛi
ilgi, oynamak i•in kullandÝÛÝ oyuncaklar, yaßadÝÛÝ •evredeki uyaranlarÝn farklÝlÝklarÝ ve
•eßitlilikleri •ocuÛun zihinsel gelißimini bŸyŸk •apta etkiler.
Oyuncak ve oyun, •ocuÛun zihinsel gelißimi a•ÝsÝndan bŸyŸk šneme haizdir. Oyuncak, •ocuk i•in dŸnyayÝ tanÝma aracÝdÝr. MasanÝn sert, yataÛÝnÝn yumußak olduÛunu elindeki tahta par•asÝ ile vurarak šÛrenir.
itibaren kendisini ailenin bir ferdi olarak
hissetmelidir. Anne
ve baba arasÝndaki ilißkinin dŸzenliliÛi ve verimliliÛi •ocuÛu sizin beklediÛinizin •ok štesinde etkiler. Belki bunu dile getiremeyebilir,
ama kendisinden ummayacaÛÝnÝz pek •ok
ßeyi anlar ve bundan etkilenir.
Ülk 3 ay
RahatsÝzlÝÛa tepki gšsterir. Hoßuna giden durumlarda ise gŸlŸmser ve tatlÝ mÝrÝldanma sesleri •ÝkartÝr. AyrÝca beden hareketlerinde artma gšrŸlŸr. SevildiÛini
hissettiÛinde gevßer rahatlar. Huzursuz olduÛunda kasÝlÝr.
4-5 ay
HoßlandÝÛÝ ve hoßlanmadÝÛÝ nesneleri ayÝrÝr. Anne ve babaya sevin• tepkileri gšsterir. YabancÝlarÝ yadÝrgar. Anneden ayrÝ kaldÝÛÝnda tedirginleßir. Üstekleri engellendiÛinde kÝzgÝnlÝk belirtileri
gšsterir.
6-7 aylÝk
YabancÝlarÝn yanÝnda tedirginlik,
yakÝnlarÝnÝn yanÝnda ise huzur
duyar. Korku, kÝzgÝnlÝk ve tedirginlik artÝk duygusal yaßamÝnda
yer etmiß bulunmaktadÝr.
8 aylÝk
YaßÝtlarÝna gŸlŸmser ve onlarla
0-12 AylÝk Bebekte Duygusal ve
Sosyal Gelißim
Bu dšnemde, duygusal ve sosyal gelißimi
birbirinden ayÝrmak hemen hemen mŸmkŸn
deÛildir. ‚ocuÛun duygusal gelißimi tŸmŸyle
anne ile olan ilißkisine baÛlÝdÝr ve aynÝ zamanda anne, •ocuÛun bŸtŸn sosyal •evresidir. Bu ilißki •ocuÛun sosyalleßmesi ve dÝß
dŸnyaya a•ÝlmasÝnÝn temelidir.
‚ocuÛun sosyal kißiliÛinin gelißmesi a•ÝsÝndan vereceÛi ilk sÝnav, kardeßleri ile olan
ilißkisidir. ‚ocuk asla kardeßlerine karßÝ kayÝrÝlmamalÝdÝr. KŸ•Ÿk olmasÝ, ona šzel muamele yapÝlmasÝ anlamÝna gelmemelidir. Yeni doÛan •ocuÛun ihtiya•larÝ doÛaldÝr ki, kar-
7
8
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
dostluk kurma eÛilimindedir. YabancÝlarÝ yadÝrgadÝÛÝnda aßÝrÝ
tepkiler gšsterebilir.
9 aylÝk
KucaaÛa alÝnmak i•in bŸyŸklere
uzanÝr. Sevgisini size gŸlŸmseyerek dile getirir.
12 aylÝk
Oyuncaklarla oynamasÝnÝ sever.
AkranlarÝ ile oyuncaklarÝ uÛruna
kavga eder. Sevin• ve mutluluÛunu anlaßÝlÝr bi•imlerde ifade
eder.
BebeÛin Banyosu
Banyo, sadece bebeÛin temizliÛi i•in deÛil rahatlamasÝ a•ÝsÝndan da iyi bir vesiledir.
SÝcak su, vŸcutta kan dolaßÝmÝnÝ hÝzlandÝrÝr.
Derinin Ÿst tabakalarÝndaki delikler kirle tÝ-
kandÝÛÝnda deri yolu ile solunum gŸ•leßir.
Bu deliklerin a•ÝlmasÝ ile deri canlanÝr.
Gšbek dŸßmeden šnce yaraya su deÛdirilmemesine dikkat edilmelidir. Daha sonraki gŸnlerde gŸnaßÝrÝ yÝkamak yeterlidir.
Suyun sÝcaklÝÛÝna olduÛu kadar banyonun
ÝsÝsÝna da šnem verilmelidir. BebeÛinizi sudan ŸrkŸtmediÛiniz takdirde ve hele su i•erisinde oynamasÝna da izin verecek olursanÝz;
yapacaÛÝ her banyo onun i•in zevkli bir uÛraß olacaktÝr. AslÝnda bebekler banyo yapmaktan bŸyŸk zevk alÝrlar. Su ile oynamak
onlar i•in bir ihtiya•tÝr.
BebeÛinizi en •ok kÝzdÝracak ßey, gšzŸne
sabun ka•masÝdÝr. Bebe ßampuanlarÝ kullanarak buna engel olabilirsiniz.
Yaz aylarÝnda banyo yerine •ocuÛunuzu
denize sokabilirsiniz. Ancak suda uzun sŸre
tutmanÝz sakÝncalÝdÝr ve •ocuk suda ŸßŸyebilir.
YapÝlacak baynonun saati sizin tercihinize kalmÝßtÝr. ‚alÝßan anneler i•in akßam saatleri tercih edilebilir. Banyo yapmak bebeÛi
yorar ve bšylece daha ißtahlÝ olarak sŸt emmesini saÛlayabilir.
AltÝnÝn Temizlenmesi
BebeÛinizin altÝnÝ temizlerken ister hazÝr
bez ister kumaß bez kullanÝlsÝn šnemli olan
•ocuÛun cildinin hijyen kurallarÝna uygun
olarak temizlenmesidir. …zellikle yeni doÛan
bebeklerin ilk 6 aylÝk dšnemlerinde alt temizliÛi i•in ÝlÝk su ile ÝslatÝlmÝß pamuk temizliÛi tavsiye edilmektedir.
KÝz •ocuklarÝnda alt temizliÛinin šnden
arkaya doÛru yapÝlmasÝ, olasÝ saÛlÝk prob8
9
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
lemlerinin šnlenmesi i•in dikkatle yapÝlmasÝ
gereken bir husustur.
risinde birikerek nefes yollarÝnÝ tÝkayacak boyutlara ulaßÝrlar. Bu durumun šnŸne ge•mek
Ülk 12 aylÝk dšnem tuvalet eÛitiminden
sšz etmek i•in •ok erkendir. ‚ocuÛun kŸ•Ÿk
ve bŸyŸk abdestini denetleyecek kaslarÝn gelißimi iki ila Ÿ• yaß arasÝndadÝr. AyrÝca konußmayÝ bilmediÛi i•in ihtiya•larÝnÝ haber
vermesi de mŸmkŸn deÛildir. Bu konuda ona
asla baskÝ yapmamalÝsÝnÝz. YapacaÛÝnÝz her
baskÝ onu Ÿrkekleßtirecek ve belki de geri teperek tuvalet eÛitimini de geciktirecektir.
i•in burun yollarÝnÝ belirli aralÝklarla temizle-
AyrÝca, bu tŸr bir eÛitim i•in •ocuÛun tanÝdÝÛÝ, bildiÛi bir ortam tercih edilmelidir.
Tatil i•in gidilen bir yšrede bu eÛitime baßlamak •ocuk a•ÝsÝndan sakÝncalÝdÝr. AyrÝca bu
eÛitim tek bir kißi tarafÝndan verilmelidir. ‚ocuÛun iki gŸnlŸÛŸne bakÝm i•in bÝrakÝldÝÛÝ
bŸyŸkanne, asla bu tŸr girißimlerde bulunmamalÝdÝr.
katt ettiÛiniz kadar terlememesine de šzen
TÝrnak ve Burun TemizliÛi
BebeÛinizin tÝrnaklarÝnÝ kesmeniz hem tÝrnak altlarÝna pislik dolmasÝnÝ ve hem de yŸzŸnŸ gšzŸnŸ •izmesini šnlemek a•ÝsÝndan
šnemlidir. TÝrnaklarÝ kesilirken rahat vermeyebilir, bu gayet doÛaldÝr. Bunu bir oyun haline getirdiÛiniz takdirde daha rahat durmasÝnÝ temin edebilirsiniz.
meli ve a•malÝsÝnÝz.
AyrÝca kulaklar da belirli aralÝklarla temizlenmelidir. Kulak delikleri de kir birikimi
i•in uygun bir ortamdÝr. Buralarda birikecek
kir, •ocuÛunuzun ißitmesini gŸ•leßtirecektir.
Giyimi
BebeÛinizi giydirirken ŸßŸtmemeye dikgšstermelisiniz. Giyimin mevsim ve oda sÝcaklÝÛÝna gšre ayarlanmasÝ her ßeyin baßÝnda
gelmelidir.
BebeÛin derisi sÝcak ve soÛuÛa karßÝ •ok
daha duyarlÝdÝr. Bu nedenle sizin ŸßŸmediÛiniz yerlerde ŸßŸyebilir ya da sizin terlemediÛiniz yerlerde fazlasÝ ile terleyebilir. AyrÝca
sizden •ok daha fazla hareketli olmasÝ nedeniyle terlemeye daha yatkÝndÝr.
BebeÛinizin burnunu temizlemek i•in ise
tuzlu sudan faydanalanabilirsiniz. Tuzlu su
ucuzdur ve kremlerin yan etkilerinden uzaktÝr. BebeÛiniz genellikle burun yolu ile nefes
alÝr, bu a•Ýdan nefes yollarÝnÝn a•Ýk olmasÝ
bŸyŸk šnem arz eder. Burun kÝllarÝ ise nefes
yollarÝnÝn baßÝnda yer alarak bir filtre gšrevi
gšrŸrler. AkciÛerlere ulaßmasÝ sakÝncalÝ tozlarÝ sŸzerler. Bu toz par•acÝklarÝ zaman i•e9
10
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
BebeÛinizin ‚amaßÝrlarÝ
BebeÛinizin derisi nazik ve hassastÝr. Bu
yŸzden bebek giyiminde derinin hava almasÝnÝ saÛlayan kumaßlar kullanÝlmalÝdÝr. YŸnlŸ
elbiseler belki pahalÝdÝrlar; ama bebeÛinizin
saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan olduk•a faydalÝdÝrlar. YŸn,
ÝslaklÝÛÝ emer ve derinin hava almasÝnÝ saÛlar. SÝcak tutar; ama pißirmez. Naylon, bebeÛinizin derisinin havalanmasÝnÝ engellediÛi
gibi aynÝ zamanda da bacaklarÝ sÝkarak pißiklere neden olabilir.
BebeÛinizin •amaßÝrlarÝnda •amaßÝr tozu
artÝklarÝ kalmamasÝna
šzen gšstermelisiniz.
Hatta mŸmkŸnse sabun
tozu kullanmanÝz daha
yerinde olur.
Deterjanlar,
yapÝlan tŸm
reklamlara raÛmen bebeÛinizin derisi i•in
tahriß edici šzelliktedirler.
AyrÝca kaÛÝt bezler yerine pamuklu bezleri tercih etmeniz pißiklere karßÝ iyi tedbirdir.
KaÛÝt bezlerin dÝß kÝsÝmlarÝ plastik hammaddesinden mamuldur ve bebek i•in tahriß edici olabilir.
Kundaklama
BebeÛin kundaklanmasÝ adeti daha •ok
10
kšylerde yaygÝndÝr ve bebeÛinizin beden gelißimi i•in •ok bŸyŸk bir engeldir. Bu yŸzden
size bunu šnerecek bŸyŸklere, kÝrÝcÝ olmadan bu sakÝncayÝ anlatmanÝz yararlÝ olacaktÝr.
Kundak, bebek i•in adeta bir deli gšmleÛidir. Rahat hareket etme imkanÝnÝ azaltÝr.
Rahat hareket edemeyen •ocuk ise huzursuzlaßÝr, •evresini tanÝmasÝ gŸ•leßir. BŸtŸn
bu olumsuz gelißmelere zemin hazÝrlamamak i•in bu
yanlÝß gelenekten ka•ÝnÝlmalÝdÝr.
BebeÛin
Uykusu
gŸnlerde aynen ana rahmindeki gibi
devamlÝ uyur. Ancak bir ihtiyacÝ olduÛunda
uyanÝr. Onun i•in gece-gŸndŸz farkÝ yoktur.
Bu yŸzden de sizi yorar. Zaman i•erisinde
uyku dŸzeni sizinkine uyum saÛlayacaktÝr.
KarnÝnÝn acÝktÝÛÝnÝ dŸßŸndŸÛŸnŸzde bebeÛinizi uyandÝrmanÝza gerek yoktur. RahatlÝkla
uykuda da meme emebilir ve bunun i•in bir
sakÝncasÝ yoktur.
BebeÛinizi devamlÝ aynÝ bi•imde yatÝrmamanÝz en doÛru olanÝdÝr.
11
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
Yerine gšre sÝrt ŸstŸ, yerine gšre de karÝn
ŸstŸ yatÝrabilirsiniz.
nerek bakÝmÝnÝ ihmal etmek yanlÝßtÝr. Bu
BebeÛinizin yataÛÝ evinizin en aydÝnlÝk
kšßesinde bulunmalÝ mŸmkŸn olduÛunca
gŸneß almalÝdÝr.
dißlerini fÝr•alayabilirsiniz. Macun kullanma-
YatÝrdÝÛÝnÝz yataÛÝn ßiltesi sert olmalÝdÝr.
KullandÝÛÝnÝz yastÝk da mŸmkŸn olduÛunca
ince olmalÝdÝr.
yŸzden bebek bir yaßÝnÝ doldurduktan sonra
nÝza gerek yoktur. Daha sonralarÝ kendimiz
dißlerimizi fÝr•alarken onu da yanÝmÝza alÝrsak, yavaß yavaß o da šÛrenmeye baßlar.
AÛzÝmÝzda yaßayan ve •ŸrŸk•Ÿl olarak
beslenen bazÝ bakteriler ßekerlerden asit Ÿretirler. Olußan bu asit, dißler i•in •ok tehlike-
GŸneß ve A•Ýk Hava
BebeÛinizi dolaßtÝrmaya •Ýkarmak; hem
sizin i•in bir deÛißikliktir, hem de bebeÛinizin gelißimi a•ÝsÝndan šnem taßÝr. GŸneß
ÝßÝnlarÝ kemik gelißimi i•in ßarttÝr. AyrÝca temiz hava bebeÛinizin gelißmekte olan ciÛerleri i•in hayati niteliktedir.
A•Ýk hava bebeÛinizi yorar, ancak bu sizi
ŸrkŸtmemelidir. BÝrakÝn yorulsun ve yorulduÛu zaman rahat•a uyusun.
lidir ve •ŸrŸmelere yol a•ar. ‚aÛÝmÝzda diß
•ŸrŸmeleri tarihte hi• gšrŸlmemiß boyutlara
ulaßmÝßtÝr ve •ocuklarÝmÝzÝn bu yaßlarda diß
•ŸrŸmeleri ile tanÝßmalarÝ ilerisi i•in •ok tehlikelidir.
Þeker denince •oÛumuzun aklÝna beyaz
toz ßeker gelir, fakat yediÛimiz ekmekte bile
ßeker vardÝr ve ekmek yendikten sonra da aÛzÝmÝzda asit Ÿretilir. Bu yŸzden diß bakÝmÝ
ciddiye alÝnmalÝ ve her yemekten sonra dißler mutlaka fÝr•alanmalÝdÝr. Bunun mŸmkŸn
Diß BakÝmÝ
Bebeklerde sŸt dißleri genellikle altÝncÝ
aydan itibaren •Ýkmaya baßlar. Diß •ÝkartÝrken bebek bir hayli rahatsÝzlanÝr. Ateßi yŸkselir; ißtahÝ azalÝr; ishal olabilir. ‚Ýkan dißler
nedeniyle diß etleri kaßÝndÝÛÝ i•in bebek eline aldÝÛÝ sert cisimleri aÛzÝna sokar ve kemirir. Genellikle ilk olarak alt •enede ortadaki
iki šn diß •Ýkar, daha sonra Ÿst ortadaki iki
šn diß, bunlarÝn ardÝndan da alt ve Ÿst azÝ
dißler •Ýkmaya baßlar. SŸt dißleri yirmi tanedir. Dißlerin hepsinin tamamlanmasÝ 3 yaßÝna kadar sŸrer.
SŸt dißlerinin ileride dškŸleceÛini dŸßŸ-
olmadÝÛÝ durumlarda aÛÝz bol su ile •alkalanmalÝdÝr.
Her ßeyden šnemlisi, •ocuklarÝmÝzÝn reklamlarÝn etkisi altÝnda kalmaktan kurtarÝlmasÝ ve gereksiz ßeker tŸketmemeleridir.
Gereksiz ßekerleme tŸketimi sadece diß
saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan deÛil, genel saÛlÝk a•ÝsÝndan da šnemlidir. Gerekli, gereksiz her vesileyle bir ßeyler atÝßtÝran •ocuk asÝl besleyici
gÝdalara karßÝ ißtahsÝz olur.
BEBEÚÜN SAÚLIÚI
BebeÛin SaÛlÝk Muayeneleri
11
12
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
BebeÛi yalnÝzca hastalandÝÛÝ zaman doktora gštŸrmek yanlÝßtÝr. Normal gelißimini takip etmek i•in de belli aralÝklarla doktora gitmekte fayda vardÝr. BebeÛin sÝk sÝk doktora
gštŸrŸlmesinin nedeni ilk yaßlardaki gelißiminin šneminden kaynaklanmaktadÝr.
Hem bedensel hem de zihinsel olarak
saÛlÝklÝ bŸyŸyebilmesi bu yaßlarda gšsterilecek šzene baÛlÝdÝr. ZamanÝnda saptanabilecek herhangi bir
aksaklÝÛÝn tedavisi daha kolay
ve baßarÝ oranÝ
da daha fazla
olacaktÝr.
‚ocuÛunuzu
mŸmkŸnse devamlÝ aynÝ doktora gštŸrmeniz
yararlÝ olacaktÝr.
Bšylece
hem
doktor bebeÛinizi daha iyi tanÝyacak ve ge•irdiÛi hastalÝklarÝ bilecek, hem de zamanla bebeÛiniz de
doktora karßÝ aßinalÝk kazanacaktÝr. AslÝnda
Ÿlkemizde de giderek yaygÝnlÝk kazanan aile
hekimliÛinin ana prensibi de budur.
AßÝlar
BebeÛin dŸzenli olarak doktora gštŸrŸlmesinin yanÝsÝra aßÝlarÝnÝn da dŸzenli olarak
yaptÝrÝlmasÝ gerekir. AßÝlarÝn dŸzenli bir ßekilde zamanÝnda yaptÝrÝlmasÝ bebeÛin saÛlÝklÝ gelißimi a•ÝsÝndan šnemlidir. AßÝ ancak zamanÝnda yapÝldÝÛÝ takdirde gerekli faydayÝ
12
saÛlar. AyrÝca aßÝlarÝnÝn yapÝlacaÛÝ zaman
bebeÛin rahatsÝz olmamasÝna dikkat etmek
gerekir. ‚ŸnkŸ aßÝ, bebeÛi hafif de olsa sarsacaÛÝ i•in hastalÝkla birlikte her ikisi fazla aÛÝr
gelecektir.
Verem aßÝsÝ
bir •ok hastanede doÛumun ilk gŸnlerinde
yapÝlmaktadÝr. Bu durum bazÝ •ocuklarda sakÝncalÝ olabilir. …zellikle erken doÛmuß ve
yeni doÛan sarÝlÝÛÝ ge•irmiß bebeklerde bu uygulamadan ka•ÝnÝlmalÝdÝr.
Hasta OlduÛunu NasÝl
AnlarÝz?
anlatamayacak
kadar kŸ•Ÿk olduÛu i•in rahatsÝzlandÝÛÝnda
hastalÝÛÝnÝ da
dile getiremez. Buna raÛmen yine de birtakÝm belirtiler bize yolunda gitmeyen bir ßeyler olduÛunu gšsterir.
SŸrekli aÛlamasÝ, yediklerini •ÝkarmasÝ,
gšz sulanmasÝ, bir ßey yemek istememesi,
ateßinin yŸkselmesi, yŸzŸnŸn sararmasÝ veya
kÝzarmasÝ gibi belirtiler bebeÛin hasta olduÛunu bize dolaylÝ olarak anlatÝr.
Ülk yaß i•inde bulunan bebeklerde bize
normal gelmeyen her belirtiye šnem vermemiz gerekir. KŸ•ŸklŸÛŸ nedeniyle hastalÝklara karßÝ olan direnci de zayÝftÝr.
13
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
Hi•bir ßekilde doktora gšstermeden evdeki ila•lardan veya baßkalarÝnÝn tavsiyesi ile
ila• vermemek gerekir. HastalÝklarda gereken tedavi ve bakÝm doktorun tavsiyesine gšre yapÝlmalÝdÝr. Doktorun vermiß olduÛu
ila•lar gerektiÛi ßekilde kullanÝlmadÝÛÝ taktirde hi•bir faydasÝ olmayacaÛÝ unutulmamalÝdÝr.
Ülk YardÝm
Her ne kadar evin ßartlarÝnÝ •ocuklara uygun hale getirirsek getirelim yine de istenmeyen bir takÝm kazalarÝn šnŸne ge•emeyiz.
…zellikle bebek kendi kendine hareket etmeye baßladÝktan sonra •ok daha dikkatli olmak
gerekmektedir. ‚ŸnkŸ •ocuk •evresindeki
her ßeyle ilgilidir ve onlara ulaßmaya •alÝßÝr.
‚ocuk nelerin kendisine zarar vereceÛini bilmediÛi, bilemediÛi i•in de her ßeyi eline almak ve aÛzÝna gštŸrmek ister.
Bir kaza olduÛu zaman •ocuÛu en kÝsa
zamanda bir saÛlÝk kurulußuna gštŸrmek gerekir. Ama bu arada da •ocuÛun fazla zarar
gšrmemesi i•in hemen yapmamÝz gereken
ilk yardÝmÝ bilmek zorundayÝz.
Yaralanma ve Kesikler
KŸ•Ÿk yaralarda yarayÝ temizleyerek sarÝn
veya bantlayÝn. EÛer yara mikrop kapacak
olursa, tetanoz iÛnesi gerekebileceÛini dŸßŸnerek doktora gitmekte fayda vardÝr.
Kesiklerde šncelikle kan akÝßÝ durdurulmalÝdÝr. Bunun i•in kesik yer sarÝlmalÝdÝr.
Yaraya tŸtŸn ya da baßka ßeyler bastÝrÝlmasÝ
sakÝncalÝ olabilir.
YanÝklar
Deri kaynar suyla haßlanabilir, soba veya
ŸtŸ gibi kÝzgÝn eßyalar vasÝtasÝyla yanabilir.
Deriye yapÝßmasÝnÝ šnlemek i•in giysiler •ÝkarÝlmalÝdÝr. Suyla temizlenip, temiz bezle
sarÝlÝr. Hafif yanÝklarda yanÝk kremi ile tedavi yapÝlÝr. Meydana gelen yanÝk kabarcÝklarÝnÝ kesinlikle patlatmamalÝ ve Ÿzerine herhangi bir ßey sŸrŸlmemelidir.
Zehirlenmeler
‚ocuklar, yetißebilecekleri yerlerde bÝrakÝlan ve deÛißik renkleri dolayÝsÝyla ilgilerini
•eken ila•lar yutabilirler. KŸl tablalarÝnÝn
i•inde ya da yere dŸßmŸß izmaritler de aynÝ
tehlikeyi olußturabilir. Bu gibi durumlarda
•ocuÛu hemen bir saÛlÝk kurulußuna gštŸrmek gerekir. EÛer i•tiÛi ila•sa mutlaka kutuyu da yanÝmÝza almalÝyÝz. ‚ŸnkŸ her madde
i•in yapÝlacak tedavi farklÝ olabilir.
Haßere SokmalarÝ
‚ocuklarÝ sivrisinek, arÝ, bit, pire gibi haßerelerden korumak gerekir. Bunun i•in yataÛÝ sÝk sÝk kontrol edilmeli ve Ÿzeri cibinlikle
šrtŸlmelidir. Haßere koruyucu ila•lar kullanÝlÝyorsa, •ocuklar bundan uzak tutulmalÝ ve
bu ila•lar kullanÝldÝktan sonra oda •ok iyi
havalandÝrÝlmalÝdÝr. Zehirli bšcek ve yÝlan
sokmalarÝnda ÝsÝrÝlan yerin Ÿst kÝsmÝndan sÝkÝca baÛlanmalÝ ve en kÝsa zamanda bir saÛlÝk kurulußuna baßvurulmalÝdÝr.
Hasta ‚ocuÛunuzun Evde BakÝmÝ
Hasta •ocuk gergin ve huzursuzdur. Her
zamankinden daha •ok ilgi ve ßefkatinize ihtiyacÝ vardÝr. Hafif rahatsÝzlÝklarda uyku ve
terleme en iyi tedavidir. ‚ocuÛunuz uyur,
ama uyandÝÛÝnda sizi yanÝnda gšrmek ister.
Ateßi olan •ocuk ißtahsÝzdÝr. Onu yemesi
i•in zorlamamalÝsÝnÝz. Bšyle durumlarda ca13
14
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
nÝ ne istiyosa onu verebilirsiniz, birazcÝk ßÝmarmasÝna izin vermeniz yerinde olacaktÝr.
En šnemli ßey katÝ gÝdalardan •ok yeterince
sÝvÝ almasÝdÝr. VŸcutta birka• gŸnlŸk ihtiyacÝ
karßÝlayacak kadar yaÛ deposu mevcuttur.
Ancak su i•in bir depolama sšzkonusu deÛildir ve •ok kÝsa sŸrede yetersizlik baß gšsterebilir. Ateßli hastalÝklarda terlemenin de etkisi
ile su ihtiyacÝ had safhadadÝr. Bu nedenle sÝvÝ alÝmÝna bŸyŸk šnem vermelisiniz.
‚ocuÛun hastaneye yatmasÝ
gerektiÛinde...
BŸtŸn iyi niyetinize ve •abalarÝnÝza raÛmen bazÝ hastalÝklarÝ šnlemeniz mŸmkŸn olmayabilir. Yaralanma ya da šnceden kestirilemeyecek bazÝ rahatsÝzlÝklar •ocuÛunuzun
yataklÝ bir saÛlÝk kurulußuna tedavi altÝna
alÝnmasÝnÝ gerekli kÝlabilir. Bu durumu sŸkunetle karßÝlamalÝ ve gereksiz telaßa kapÝlmamalÝsÝnÝz.
‚ocuklarÝn kabul edildiÛi hastanelerin ziyaret saatleri olduk•a esnektir ve •oÛu vakada •ocuÛunuzla birlikte kalabilirsiniz. Sizden
ayrÝ kalmak •ocuÛunuz i•in bir ßoktur; bu ßoku mŸmŸkn olduÛunca az zararla atlatmasÝnÝ saÛlamak sizin elinizdedir. YanÝnda sŸrekli kalamasanÝz bile kendisini yalnÝz ve terk
edilmiß hissetmesini mutlaka engellemelisiniz. Bedeni hastalÝklar ge•ebilir; ancak bu
hastalÝÛÝn tedavisi sÝrasÝnda •ocuÛunuz ruhi
bir zarar gšrecek olursa, bunun telafisi ve tedavisi ok zor olabilir.
Baßka ‚ocuÛunuz OlmasÝnÝ
Üstiyor Musunuz?
Hamilelik hem anne, hem de •ocuk i•in
yorucudur. Bu nedenle •ocuÛun gelißebil14
mek; annenin ise dinlenebilmek ve •ocuÛuna gereken ilgiyi gšsterebilmek i•in sŸkunete ihtiyacÝ vardÝr. DolayÝsÝ ile annenin hamilelikleri arasÝnda yeterli vakit bulunmalÝdÝr.
HalkÝmÝz arasÝnda yaygÝn kanaate gšre emzirmenin hamile kalmayÝ šnleyici bir etkisi
bulunduÛu varsayÝlÝr, oysa bu kanaat tamamen yanlÝßtÝr ve tÝbbi hi•bir dayanaÛÝ yoktur.
Elbette ki, •ocuk sayÝsÝ anne ve babanÝn tercihidir ve bu konuda bir zorlama yapÝlmamalÝdÝr. Ancak hamileliÛin ger•ekten risk taßÝdÝÛÝ durumlar gšz šnŸnde bulundurularak
doÛum kontrol yšntemlerinin de bilinmesi
anne ve baba a•ÝsÝndan yararlÝdÝr.
…zŸrlŸ ‚ocuk
Her ailede, gerek katÝlÝm ve gerekse annenin hamilelik sÝrasÝnda maruz kaldÝÛÝ zararlÝ
etmenlerden štŸrŸ šzŸrlŸ •ocuklar doÛabilmektedir. SÝrf bu nedenden štŸrŸ anne ve
babanÝn ŸzŸntŸye kapÝlmasÝna ve kendilerini su•lamalarrÝna gerek yoktur.
…zrŸ ortadan kaldÝrmak i•in elinizde hi•bir ßey bulunmadÝÛÝnÝ kabullenmek her ßeyin
baßlangÝcÝdÝr. Bir kez bunu kabullendikten
sonra šzrŸn yol a•tÝÛÝ sorunlarÝn mŸmkŸn
olduÛunca dar •evrede kalmasÝ i•in gereken
šnlemleri dŸßŸnmeye baßlayabilirsiniz.
…zŸrlŸ •ocuk, ßefkat ve ilgi bekler; fakat
asla ona acÝmamalÝ ve bu šzrŸn nedeni ile
onu šzel bir muameleye tabi tutmamalÝsÝnÝz.
Ona yardÝm edin; ama kendi baßÝna yapabileceÛi ßeyleri onun adÝna yapmaktan da mutlaka ka•ÝnmalÝsÝnÝz. ‚ocuÛunuz šzŸrlŸ de
olsa, sorumluluk almasÝnÝ šÛrenmelidir. YaptÝÛÝ, becerebildiÛi ißler i•in onu švmeyi, teßvik etmeyi de ihmal etmeyin. Bšylece o da
15
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
ufak baßarÝlarÝndan zevk almasÝnÝ šÛrenecek
ve bšylece kendisini gelißtirmek i•in motive
olacaktÝr.
kurmak demektir. ‚ocuÛun besine olduÛu
kadar bu tŸr bir ilißkinin sÝcaklÝÛÝna da ihtiyacÝ vardÝr.
BazÝ šzŸrleri, šrneÛin bir sinirin fel• olmasÝna dayanan bozukluklarÝ ortadan kaldÝrmak mŸmkŸn olmayabilir. Ancak saÛÝrlÝk gibi, durumlarda anne ve babanÝn uyanÝk davranmasÝ ve •ocuÛu mŸmkŸn olduÛunca erken bir safhada doktora gštŸrmesi bŸyŸk faydalar saÛlayabilir. Bu ßekilde saÛÝr bir •ocuÛun dilsiz olmasÝnÝn šnŸne ge•ilebilir.
BŸtŸn bu olumlu niteliklerinin yanÝ sÝra
ana sŸtŸ doÛal bir besindir ve Ÿcretsizdir.
‚ocuÛa gšstereceÛiniz ilgi ona pahalÝ giysiler ya da besin maddeleri satÝn almak ile deÛil ona ayÝracaÛÝnÝz vakitle šl•Ÿlmelidir. ‚ocuÛunuz kendisine pahalÝ mamalar satÝn aldÝÛÝnÝz i•in deÛil, onu emzirmek i•in vakit
ayÝrmanÝzdan štŸrŸ size mŸteßekkir olacaktÝr.
BEBEÚÜN BESLENMESÜ
Bebek Ü•in Anne SŸtŸnŸn
…nemi
Anne sŸtŸ bebeÛin saÛlÝklÝ bir ßekilde bŸyŸyŸp gelißebilmesi i•in gerekli her tŸrlŸ besini i•inde bulundurur. Anne sŸtŸ bebek i•in
daima hazÝr ve taze bir besindir. Havayla ve
mikroplarla temas etmeden bebek tarafÝndan
emildiÛi i•in bozulma ve •ocuÛa zarar verme tehlikesi yoktur.
Anne sŸtŸ yeni doÛan bebeÛi hastalÝklara
karßÝ korumasÝ bakÝmÝndan da šnemlidir.
AyrÝca anne sŸtŸnŸn i•indeki besinler bebeÛin ihtiya•larÝna gšre dŸzenlenmiß olduÛundan sindirimi de kolaydÝr.
Anne sŸtŸnŸn tÝbbi faydalarÝnÝn yanÝnda
•ocuÛun duygusal gelißimine
de bŸyŸk katkÝsÝ
mevcuttur. Emzirmek, •ocukla
duygusal ilißki
Anne sŸtŸnŸn gšzde olmadÝÛÝ yÝllarda bebek mamalarÝ i•in yoÛun propaganda yapÝlmÝß ve bu mamalar gelißme olarak sunulmußtur. Bu tutum •ok hatalÝdÝr ve bebek mamalarÝ ancak •aresiz kalÝndÝÛÝ durumlarda baßvurulmasÝ gereken koltuk deÛnekleridir. Koltuk deÛnekleri belki šzŸrlŸ bir insan i•in ka•ÝnÝlmaz olabilir, ama saÛlÝklÝ bir insanÝn
normal yŸrŸyŸßŸnŸ terk edip koltuk deÛneÛi
ile yŸrŸmesi ne kadar abesse, sŸtŸ gelen bir
annenin •ocuÛunu emzirmekten ka•ÝnmasÝ
da o kadar abestir.
Bebek doÛar
doÛmaz, hi• vakit kaybetmeden emzirilmeye
baßlanmalÝdÝr. Bebek emmeye alÝßana kadar
annenin biraz sabÝrlÝ olmasÝ gerekmektedir.
Anne kendi istediÛi zaman deÛil, bebek emmeyi bÝraktÝÛÝ
zaman beslenme saatine son
vermek gerekir.
Emzirilen yerin
sessiz ve sakin
15
16
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
olmasÝ rahat•a emebilmesi a•ÝsÝndan šnemlidir. Emziren annenin kendi beslenmesine
de dikkat etmesi ßarttÝr. Bol sebze meyve,
sŸt, yoÛurt, yumurta ve tahÝllar anne i•in en
ideal olanÝdÝr. AyrÝca halk arasÝnda yaygÝn
olarak sŸtŸ arttÝrdÝÛÝ bilinen bitkilerden de
•ay yapÝlarak istifade edilebilir. GŸnde alÝnan sÝvÝ miktarÝ 3 litre olmalÝdÝr.
DiÛer šnemli bir husus da sŸt veren annelerin zorunlu olmadÝk•a ila• kullanmamalarÝdÝr. Bir •ok ila• anne sŸtŸ ile bebeÛe ge•ebilir ve anne i•in uygun olan bir doz bebek
i•in •ok aÛÝr gelerek zehirlenmelere sebep
olabilir.
Annenin meme temizliÛini ihmal etmemesi hem anne, hem de bebek a•ÝsÝndan
šnemlidir. Emzirmeden šnce ve sonra meme
u•larÝ suyla temizlenmelidir.
SŸtŸn gelmesi i•in •ocuÛun emmesi yeterlidir. Ancak anne de meme u•larÝnÝ eli ile
ovmalÝ ve masaj yapmalÝdÝr. Bu hareketler
ritmik olarak tekrar edilmelidir.
Anne ya da Bebek Hasta ise
Ne YapmalÝ?
DoÛumdan hemen sonra anne veya bebekten dolayÝ emzirme ißlemi hemen ger•ekleßemeyebilir. Bebek biberondan i•meye
baßlar. Daha sonra da anneden emmek bebeÛe zor gelebilir. Bu durumda bebeÛi hazÝr
mamayla beslemekten baßka •are yoktur.
Bu duruma yol a•mamak i•in yeni doÛum yapmÝß bir anneden de yardÝm istenebilir. BaßkalarÝnÝn •ocuklarÝna sŸt vermek kimseyi ŸrkŸtmemelidir. Bu durumu aynen kan
vermek gibi bir insanlÝk gšrevi olarak gšrebi16
lirsiniz. UnutmayÝn ki, anne sŸtŸnŸn hi• bir
bi•imde telafisi mŸmkŸn deÛildir ve anne sŸtŸnden mahrum kalmak her •ocuk i•in bŸyŸk bir mahrumiyettir. Üleride sizin •ocuÛunuzun da belki bšylesi bir durumla karßÝlaßabileceÛini gšz šnŸnde bulundurarak ihtiya•
fazlasÝ sŸtŸ baÛÝßlamaktan ka•ÝnmamalÝsÝnÝz.
SŸtannelik sadece bizim toplumumuzda
deÛil bir •ok medeni toplumda da yer etmiß
bir hizmettir. Bir •ok Avrupa Ÿlkesinde belediyeler šzel kißilerin de gayretleri ile sŸtŸ
fazla gelen annelerin sŸtŸnŸ toplamakta ve
sŸtŸ az gelen annelerin •ocuklarÝna bu en
doÛal gÝda ile beslenme imkanÝnÝ saÛlamaktadÝrlar.
Bazen ilk zamanlar meme u•larÝnÝn hassaslÝÛÝndan dolayÝ bebeÛin emmeye baßlamasÝ ile u•larda aÛrÝ ve sancÝ olabilir. Bu durumda meme u•larÝnÝ sÝk sÝk yÝkayÝp kurutmakta ve kuruturken havlu ile masaj yapmakta bŸyŸk fayda vardÝr. Bazen de annede
fazlasÝyla sŸt olur ve bebek de bu sŸtŸ yeterince i•emez. Bu durumda annenin memeleri ßißer, aÛrÝ ve ateß yapar. Bebek sŸt emerken
anne bir hayli gŸ•lŸk •eker. Buna raÛmen
bebek i•in en iyi olan besinin anne sŸtŸ olduÛunu unutmamak ve bebeÛi bu eßßiz nimetten mahrum bÝrakmamak gerekir.
Memeden Kesme
Bebek anne sŸtŸnŸ iki yaßÝna gelinceye
kadar emmeye devam etmelidir. BÝrakacaÛÝ
zamanÝn sÝcak havalara rastlamamasÝna dikkat etmek gerekir.
Anne SŸtŸ Almayan Bebekler
NasÝl Beslenmeli?
Anne herhangi bir nedenle bebeÛi emzi-
17
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
remeyebilir. SŸtŸ yoktur, ya da meme vermesini engelleyen bir hastalÝÛÝ vardÝr. Bu durumda bebek hazÝr mama ile beslenebilir.
HazÝr mamalarda kullanÝlan malzemeye
gšre iyice kaynatÝlmadan mama hazÝrlanmamalÝdÝr. MamanÝn kullanma sŸrelerine de
šzellikle dikkat etmek gerekir. EÛer az da olsa sŸtŸnŸz geliyorsa, emzirmeyi de ihmal etmeyin unutmayÝn ki bebek i•in en iyi besin
kaynaÛÝ anne sŸtŸdŸr. Anne sŸtŸ ile bŸyŸmek bebeÛiniz i•in bir ayrÝcalÝktÝr. …zellikle
ilk 6 ay sadece anne sŸtŸ vermek gereklidir,
ve yeterlidir.
gerektiÛini gŸnŸmŸzde hemen her anne bilmekte ve uygulamaktadÝr.
DayanÝklÝ camdan yapÝlmÝß biberonlarÝ
kaynatmak daha kolaydÝr; ancak yolculuklarda plastik ßißeler de kullanÝlabilir.
BiberonlarÝn delikleri bilerek ufak tutulmußtur. Bu delikleri gereksiz yere bŸyŸtmemeniz, bebeÛinizin emißi a•ÝsÝndan en uygun olanÝdÝr. Deliklerin ufak olmasÝ, bebeÛin
daha kuvvetli emmesine neen olur, ayrÝca
bebeÛinizin aÛzÝnda sŸt birikmesine de engel olußturur.
BebeÛin
Beslenmesinde
…ÛŸn
AralÝklarÝ
Bebek ilk
zamanlarda
sŸrekli emmek ister. Belli bir dŸzene oturuncaya kadar šÛŸn aralÝklarÝ doÛal olarak dŸzensizdir. Bu yŸzden bebeÛi saate baÛlÝ olarak emzirmeye kalkÝßmamalÝdÝr. Zaman ge•tik•e šÛŸn aralÝklarÝ kendiliÛinden dŸzene
girecektir. Bebekler gece gŸndŸz ayrÝmÝ yapamadÝklarÝndan, gece de emmek i•in uyanÝrlar. Yine de kendimiz yatmadan šnce emzirmekte veya mamasÝnÝ vermekte fayda vardÝr.
Mama Þisesi ve Emzik
Mama ßisesi ve emziklerin kaynatÝlmasÝ
Ûi susturmak
i•in
verilen
bir rŸßvettir.
YaygÝn kanaatin
aksine
hi• de gerekli
deÛilir.
Bu
yŸzden
ba-
ßÝndan itibaren bu tŸr kštŸ alÝßkanlÝklara zemin hazÝrlanmamalÝdÝr.
Ancak bebeÛiniz bir kez bu alÝßkanlÝÛÝ elde
etmißse, aÛÝz ve damak yapÝsÝna uygun emzikleri kullanmaya šzen gšstermelisiniz.
Emzik, •ocuÛunuzun •ene yapÝsÝnÝ bozabilir ve ileride sindirim gŸ•lŸklerine zemin
hazÝrlayabilir.
BEBEÚÜN EÚÜTÜMÜ
EÛitimin …nemi
Bebeklik insanÝn yaßamÝnda en duyarlÝ ol-
17
18
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
hibi olduÛunu bilmeniz ona saygÝ gšstermek
i•in yeterli bir sebep olmalÝdÝr. ‚ocuÛunuza
yapacaÛÝnÝz asil insan muamelesi, ileride
onu ger•ekten asil bir insan yapacaktÝr.
duÛu ve •evreden en fazla etkilendiÛi dšnemdir. Bu dšnemdeki iyi ya da kštŸ tecrŸbeler asla unutulmaz ve ilerideki yaßamÝn temel taßlarÝnÝ olußturur.
Bu dšnemdeki eÛitim eksikliklerini gidermek asla mŸmkŸn olamaz. Bebek bŸyŸtmek
sadece bakÝmÝnÝ yapmak deÛil ona istenilen,
arzulanan nitelikleri kazandÝrmaktÝr.
‚ocuÛun saÛlÝklÝ gelißebilmesi i•in gerekli sevgi ve ßefkat ortamÝnÝ, ilgi ve gŸven atmosferini saÛlamak her ßeyden šnce gelmelidir. Bunu yaparken elinizdeki kitabÝn šnceki bšlŸmlerinde ißlenen gelißim tablolarÝnÝ
rehber edinebilirsiniz. BebeÛinin normal gelißimini izleyen ve verdiÛimiz gelißim tablolarÝnÝn yardÝmÝ ile bu gelißmeyi deÛerlendiren uyanÝk anne ve babalar eÛitim konusunda Ÿzerlerine dŸßeni yapmanÝn gšnŸl rahatlÝÛÝnÝ hissedebilirler.
BebeÛinizin gelißmesini dŸzenli olarak izlemenin bir takÝm zorluklarÝn šnceden saptanarak tedbir alÝnmasÝnda bŸyŸk faydasÝ vardÝr.
‚ocuÛunuzun doÛußtan itibaren kißilik sa18
‚ocuk sadece verdiÛiniz komutlarla deÛil,
ondan •ok daha fazla sizden gšrdŸkleri ile
kißiliÛini olußturur. O yŸzdendir ki, •ocuÛunuzda gšrmek istemeyeceÛiniz davranÝßlardan šncelikle kendiniz ka•ÝnmalÝsÝnÝz. Elinde sigara ile •ocuÛuna sigara i•memesini
šÛŸtleyen baba karikatŸrŸ klasikleßmißtir.
Ancak •ocuÛuna kŸfŸr etmemesi i•in šÛŸt
veren ve kÝzdÝÛÝnda kendini tutamayan bir
ebeveyn veya, dŸßŸnebileceÛiniz šrneklerin
en kštŸsŸdŸr. KÝsacasÝ, •ocuÛunuzun yapmamasÝnÝ istediÛiniz ßeyleri sizin de yapmamanÝz ve yapmasÝnÝ istediklerini sizin de fazlasÝ ile yerine getirmeniz en ideal olanÝdÝr.
Anne ve BabanÝn RolŸ
‚ocuÛunuzu eÛitmenin ilk adÝmÝ onunla
ilgilenmek, onunla oynamaktÝr. ‚ocuk yetißtirmenin bir okulu yoktur. DŸnyanÝn her tarafÝnda •ocuklar birbirlerine benzerler. MeraklÝdÝrlar, ne yapacaklarÝnÝ kestirmek mŸmkŸn deÛildir. Tehlikelerden habersiz olduklarÝ i•in her ßeyi denemek isterler. Tehlike doÛuracak davranÝßlarÝnÝ engellemek istediÛinde aÛlayarak tepki gšsterirler. BÝraksanÝz evinizi yakabilecek bir kibriti •akabilir, ya da
balkondan aßaÛÝ atlÝyabilirler. SobanÝn elini
yakabileceÛini ya da yŸksekten atladÝÛÝ zaman baßÝna gelebilecekleri siz šÛretmek zorundasÝnÝz.
Üßte bu noktada sizin kißiliÛiniz devreye
girer. BebeÛiniz sizin kißiliÛinizin, kißiliÛinizi
olußturan toplumsal geleneklerin ve sizin
19
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
nÝ davranÝßa babasÝnÝn švgŸ, annesinin ise yergi yaÛdÝrmasÝnÝ anlayamaz. Bu tŸr tutarsÝzlÝklar anne ile
baba arasÝnda olduÛu gibi bŸyŸkanne ile bŸyŸkbaba yanÝnda bŸyŸyen •ocuklarda
da sorunlara yol
a•maktadÝr.
kendi ebeveyninizden aldÝÛÝnÝz
eÛitimin tŸm etkilerine sonuna dek
a•ÝktÝr.
Yeni doÛan her
gŸnde bebeÛinizin
yeni bir ßeyler šÛrendiÛini, daha bir
gŸn šnce yapamadÝklarÝnÝ yapmaya
baßladÝÛÝnÝ
gšz-
lemleyebilirsiniz.
Sizin i•in gŸnlŸk
olan bir•ok nesne
sorun da, Ÿlkemiz-
bebeÛiniz i•in bir
de bir •ok aileyi
ilgi odaÛÝ olabilir.
etkileyen i• ve dÝß
GšzlŸÛŸnŸzŸ •e-
gš•tŸr. BabasÝ Al-
kip almak, onu aÛzÝna gštŸrmek cazip gele-
manyaÕda yada bŸyŸk ßehirde yaßayan, tey-
bilir. Hatta bu arada yere dŸßmŸß bir dŸÛme-
ze ya da amcanÝn eÛiticiliÛine terk edilmiß
yi aÛzÝna gštŸrŸp yutabilir de. Bu onun i•in
•ocuklar benzer olaylara farklÝ tepkiler gšste-
bir šÛrenme yšntemidir. Tabii onu bu tehli-
ren bŸyŸklerin verdiÛi huzursuzluÛu Ÿzerle-
kelerden uzak tutabilmek de anne-baba ol-
rinde hissederler.
manÝn gereÛidir.
‚ocuk eÛitimi sabÝr ister. ‚ocuk i•in za-
BebeÛinizin gÝdadan sonra, hatta belki de
man kavramÝ yoktur. AynÝ davranÝßÝ defalar-
ondan šnce en bŸyŸk gereksinimi sevgi ve il-
ca tekrarlÝyabilir. Topunu size verir ve sizden
gidir. ‚ocuk devamlÝ ilgi ve kendini gŸven
onu iade etmenizi bekler. Bu alÝßverißi ancak
i•erisinde hissedebileceÛi bir ortam arar. Bu
o bÝktÝÛÝ zaman bÝrakabilirsiniz. Bu alÝß veri-
ilginizin devamlÝ olup olmadÝÛÝ konusunda
ßi kŸ•Ÿmsememelisiniz, •ŸnkŸ bu onun i•in
sizi sÝnar. En bŸyŸk korkusu bu ilginizi kay-
yegane šÛrenme bi•imidir. Oyun onun i•in
betmek, ondan mahrum kalmaktÝr.
•ok ciddi bir uÛraßtÝr.
Sevgi,
•ocuk
eÛitiminde vazge•ilemeyecek temel taßlarÝndan birisidir. Sevgi tutarlÝ olmalÝ ve devamlÝlÝk arzetmelidir. ‚ocuk benzer davranÝßlara
benzer tepkiler aldÝÛÝ zaman iyi šÛrenir. Ay-
Gazetenizi yÝrtmak ya da •ay bardaÛÝnÝza
elini sokmak onun oyununun bir par•asÝ olabilir. BÝrakÝn bir kez •ayÝnÝza elini batÝrsÝn ve
sÝcak •ayÝn elini yakabileceÛini šÛrensin. Bir
19
20
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
daha siz isteseniz de, bšyle bir davranÝßta
bulunmayacaktÝr. Gazeteniz yÝrttÝÛÝ zaman
kÝzÝp baÛÝrmayÝn, ama bu davranÝßÝnÝn sizi
ŸzdŸÛŸnŸ de hissettirin. ‚ocuk eÛitimindeki
en bŸyŸk yanlÝß •ocuÛun anlamadÝÛÝnÝ varsaymaktÝr. Þunu hi• aklÝnÝzdan •ÝkarmayÝn
ki, •ocuk her ßeyi, ama her ßeyi anlar. Belki
her ßeyi kelimesi kelimesine yorumlayamaz,
ama davranÝßÝnÝzÝn ne anlama geldiÛini gayet iyi •ÝkartÝr.
‚ocuÛunuzun istekleri sizin isteklerinizle
ister istemez •atÝßacaktÝr. Buna gšz kapamaya deÛil, ara yolu bulmaya •alÝßÝn. Onu baßÝndan itibaren kißilik sahibi bir
Ôasil insanÕ olarak kabul etme
ÔbŸyŸklŸÛŸÕnŸ
gšsterecek olursanÝz, eÛitimde
en bŸyŸk aßamayÝ yapmÝßsÝnÝz demektir. Gerisi gelecektir.
ve šÛrenilmesi bŸyŸk •abalar gerektirir. Bu
sŸre• bir •ok alt sŸrecin sonucudur. Duymak, duyduÛunu kavramak, šÛrenmek, šÛrendiÛini hafÝzasÝnda tutmak ve bunlarÝ gerektiÛinde aktif olarak kullanabilmek ve bŸtŸn bu alt sŸre•lerin bir koordinasyon i•erisinde •alÝßabilmesi hi• de kolay deÛildir.
‚ocuÛunuz sizi taklit ederek šÛrenir. Sizi
taklit edebilmesi i•in onunla a•Ýk bir bi•imde konußmalÝsÝnÝz. ‚ocuklar okuma yazma
bilmedikleri i•in ana dillerini ve bu dildeki
kelimeleri duyarak ezberlerler. Duyarak ezberlemek sanÝldÝÛÝnÝn aksine
•ok gŸ•tŸr.
‚ocuÛun ilk
olarak šÛreneceÛi sšzcŸkler,
baba ve dede
gibi tekrara dayalÝ sšzcŸklerdir. ‚ocuk bu
gibi heceleri devamlÝ
tekrar
ederek bu kelimeleri hafÝzasÝna kazÝr.
‚ocuÛunuza asil insan muamelesi yap-
Yeni konußmaya baßlayan •ocuklar, sšz
manÝz demek, onu ciddiye almanÝz demek-
olarak ifade edemedikleri ihtiya•larÝnÝ ses
tir. SorularÝna anlayabileceÛi, kavrayabilece-
taklitleri ile dile getirirler. …rneÛin arabaya
Ûi cevaplar vermeniz, anlamasÝ i•in •aba sarf
ÒÛÝnÛÝnÓya da suya ÒbuvaÓ gibi isimler taka-
etmeniz bŸyŸk deÛer ifade eder. Þunu unut-
bilirler. Bu bir aßamadÝr. Ancak bu tŸr deyiß-
mayÝn ki, •ocuÛunuzun anlayamacaÛÝ ßey
lere asla prim verilmemelidir. Bu tŸr kelime-
hemen hemen yoktur, sadece sizin anlayÝßÝ-
lerden hoßlandÝÛÝnÝzÝ belirtmeniz •ocuÛun
nÝz ile onun anlayÝßÝ farklÝdÝr.
bu aßamayÝ ge•irmesini gŸ•leßtirir.
Ülk Kelimeler ve El Hareketleri
Konußmak, olduk•a karmaßÝk bir sŸre•tir
20
12. ayÝn sonuna doÛru •ocuÛunuz bu
yšnde adÝmlar atmaya baßlar. Kendi hakkÝn-
21
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
da sšylediklerinizi anlar, švgŸden hoßlanÝr
ve kÝzdÝÛÝnÝz zaman ŸzŸlŸr. KonußabildiÛinden •ok daha fazlasÝnÝ anlayabilir.
TanÝdÝk ve yabancÝlarÝ birbirinden ayÝrdeder. YabancÝ bireylere tepki gšsterir ve onlardan •ekinir. TanÝdÝÛÝ kißilere ise dost•a davranÝr ve bu kißilerin yanÝnda kendisini rahat
hisseder.
‚ocuÛunuz YŸrŸmeye BaßlÝyor
YŸrŸmenin ilk adÝmÝ ayakta durmaktÝr.
Anatomik olarak iki ayak Ÿzerinde durmak
pek de kolay deÛildir ve bu yŸzden de šÛrenilmesi
alÝr.
Bir
vakit
•ok
hayvanÝn yavrusu doÛar doÛmaz yŸrŸmeye
baßlar. DoÛduktan sonra yŸrŸyemeyen
tek
canlÝ insan yav-
arar. Kolayca dŸßebilir.
Bu dŸßŸß onu ŸrkŸtŸr ve daha sonraki denemeleri i•in bir engel teßkil edebilir. Elinizden geldiÛince korkularÝnÝ engellemeye ve
•abalarÝnÝ šdŸllendirmeye gayret gšstermelisiniz.
Ayakta durmayÝ baßardÝktan sonra adÝm
atmak kendiliÛinden gelecektir. Ayakta durmasÝnÝ teßvik ettiÛiniz gibi birka• adÝm mesafeden size doÛru yŸrŸmesini de šzendirmelisiniz.
BaßlangÝ•ta
yapÝlacak birka• hata kolayca •ocuÛun ßevkini kÝrabilir. Bu
yŸzden onu yŸrŸmek i•in teßvik etmeli ve ellerinden tutarak
desteklemelisiniz.
rusudur. AyrÝca
hi• bir hayvan
yavrusunun eÛi-
yŸrŸmeden šn-
timi insanÝn eÛitimi kadar zaman almaz. Bir
ce emeklerler. Ancak emeklemek yŸrŸmenin
•ok hayvan yavrusu doÛduktan birka• hafta,
šn koßulu deÛildir. BazÝ •ocuklar hi• emek-
bilemediniz birka• ay sonra kendi kendine
lemeden ayakta durmaya ve yŸrŸmeye baß-
yeterli hale gelmeye baßlar. Ünsan yavrusu-
layabilirler. Bu yŸzden •ocuÛunuzun emek-
nun bu noktaya gelmesi yÝllar alÝr. Aile kura-
lememesi sizi endißeye sevk etmemelidir.
cak ve kendi baßÝna yetecek hale gelmek insan šmrŸnŸn en az Ÿ•te birine yakÝn bir sŸre alÝr. Sadece bu nokta bile, insan eÛitiminin
bir ayrÝcalÝk olduÛunu gšstermeye yeterlidir.
‚ocuk ayaÛa kalkar; fakat uzun sŸre ayakta kalmakta zorlanÝr.
‚ocuÛunuzun Sesi ve Siz
BebeÛiniz bazen hi•bir neden bulunmaksÝzÝn aÛlayÝp •ÝÛlÝk atabilir. Belki de tŸm isteÛi o an i•in ilginizi •ekmek, sizin gšÛsŸnŸzde uykuya dalmaktÝr. AÛlamak onun yegane
iletißim aracÝdÝr, baßka bir dil bilmez. Ülgile-
DŸßmekten korkar ve tutanacak bir yer
21
22
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
nin onunla, KarnÝ tok, sÝrtÝ pekse ve gene de
aÛlÝyorsa nedenini araßtÝrÝn. KucaÛÝnÝza almanÝz da yeterli olmadÝ ise bir bŸyŸÛe danÝßÝn. En son •are ise doktora gitmektir. Doktora gitmekten •ekinmeyin, ama her sorununuzu doktora taßÝmaktan da ka•ÝnÝn. Doktor size sadece ne yapmanÝz gerektiÛini sšyler,
ama yapÝlmasÝ gerekeni yapmak sizin gšrevinizdir. Annelik bir i• gŸdŸdŸr ve annelik
duygusunu veren onu gereken niteliklerle
donatmÝßtÝr.
‚ocuÛunuzla Konußun
‚ocuÛunuz i•in sizin sesiniz dŸnyanÝn en
tatlÝ mŸziÛidir. Sevgidir, ilgidir, yakÝnlÝktÝr.
‚ocuk, belki ne dediÛinizi anlamaz; ama ses
tonunuzu gayet iyi yorumlar. Konußun •ocuÛunuzla. ÔAsil insanÕ gibi anlatÝn ona. ‚ocuksu ifadeler kullanmayÝn, kŸ•Ÿmsemeyin onu.
DoÛruyu šÛretin ve kavramasÝna yardÝmcÝ
olun. Tekrar etmekten ka•ÝnmayÝn. Hevesini
kÝrmayÝn ve asla yanlÝßlarÝna gŸlmeyin. …zgŸvenini kÝrmÝß olursunuz ki, bunun tamiri
•ok zordur. Bir arkadaß gibi davranÝn ona.
Ve en kÝsa zamanda da bu dostluÛun semeresini alacaÛÝnÝzdan emin olun.
BEBEKLER VE OYUN
‚ocuk doÛduÛu gŸnden itibaren oyun oynar. Bu oyunlar •oÛu zaman bizim oyun diye nitelendirdiÛimiz davranÝßlardan •ok farklÝdÝr. Oyun •ocuk i•in bir ihtiya•tÝr. Oyunun
nitelikleri •ocuÛun yaßÝyla birlikte farklÝlÝklar
gšsterir.
Yeni doÛan bir bebek ellerini ve ayaklarÝnÝ oynatÝr. Annenin memesini tutar, bunu saÛa sola •evirir. Daha sonra gšzŸnŸn šnŸne
22
getirdiÛi ellerini ve hareketlerini uzun uzun
izler. GšzŸnŸn hizasÝnda olan renkli, hareketli ve ses •Ýkaran eßyalarÝ inceler, sevin•
belirtileri gšsterir. Bebek 4-5 aylÝk olunca ellerinin yakalama ißine yaradÝÛÝnÝ keßfeder.
Bu defa ilgisini •eken nesneleri yakalamaya
•alÝßÝr. YataÛÝnÝn baßucuna asÝlan hareketli
oyuncaklarÝ izlemek; yorganÝnÝ, elini ve hatta ayaÛÝnÝ aÛzÝna gštŸrmek onun i•in bir
oyundur. Oturmaya baßladÝktan sonra •evresindeki nesneler onun i•in daha ilgi •ekici
hale gelmißtir. Eline verilen kaÛÝt par•alarÝnÝ
burußturmak, elindeki bir objeyle diÛer bir
objeye vurarak ses •Ýkartmak onun i•in zevkle oynanan oyunlardÝr.
Bebek hareketlenmeye baßladÝktan sonra
•ok dikkatli olmak gerekmektedir. ‚ŸnkŸ artÝk ilgisini •eken objelere rahatlÝkla uzanabilmektedir. Bu dšnemler •ocuklarÝn tehlikelere en a•Ýk olduklarÝ dšnemdir. En kŸ•Ÿk bir
dalgÝnlÝk tehlikeli kazalara yol a•abilir. ‚ocuÛun hoßuna gidecek oyuncaklarla onu
oyalamak, dikkatini oyuncaklara yšneltmek
onu •evresinden biraz olsun alÝkoyacaktÝr.
Onunla birlikte oyun oynamamÝz •ok hoßuna gidecektir. SŸrekli aynÝ ßekilde oynamasÝ
veya aynÝ ßeyleri yapmak istemesi bizi usan-
23
0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
dÝrmamalÝ, sabÝrla onun oyununa eßlik etmeyi sŸrdŸrmeliyiz.
6 - DayanÝklÝ olmalÝ, •abuk bozulmamalÝdÝr.
Bebek OyuncaklarÝnÝn
7 - Temizlemesi kolay olmalÝdÝr.
…zellikleri
‚ocuÛunuzu Ev HayatÝnÝn
GetirdiÛi Tehlikelerden
NasÝl Koruyabilirsiniz?
Bebeklere verilecek oyuncaklarÝn neler
olduÛu ve hangi šzellikleri taßÝmasÝ geretiÛini bilmek •ok šnemlidir.
1 - Oyuncaklar bebeÛin rahat•a tutulabileceÛi bŸyŸklŸkte ve aÛÝrlÝkta olmalÝdÝr.
2 - Bebek her ßeyi aÛzÝna gštŸrdŸÛŸ i•in
oyuncaÛÝn yapÝldÝÛÝ malzeme ve boya saÛlÝÛa zarar vermeyecek tŸrden olmalÝdÝr.
3 - OyuncaklarÝn sivri u•lu ve kesici olmamalarÝna dikkat edilmelidir.
4 - BebeÛin yutabileceÛi kŸ•ŸklŸkte olmamalÝdÝr.
5 - OyuncaklarÝn canlÝ renkte, hareket
edebilen ve ses •Ýkaran tŸrden olmalarÝ bebeÛin dikkatini •ekmesi a•ÝsÝndan šnemlidir.
¥ ‚ocuÛunuz eline aldÝÛÝ ince, sivri cisimleri prize sokmayÝ pek sever ve bunun
tehlikelerinden habersizdir. Bu nedenle prizlerin šnŸne •ocuÛunuzun erißmesini engelleyici eßyalar koymalÝsÝnÝz. Bunun mŸmkŸn
olmadÝÛÝ durumlarda prizlere mutlaka kapyak takÝlmalÝdÝr.
¥ KÝrÝlabilecek ve kÝrÝldÝÛÝnda •ocuk i•in
tehlikeli olabilecek cam ve benzeri nesneler
ortadan kaldÝrÝlmalÝdÝr.
¥ ‚ocuÛunuzun karÝßtÝrÝp yÝrtabileceÛi kitap ve dškŸmanlarÝ Ÿst raflara kaldÝrmalÝsÝnÝz.
¥ ‚ocuÛunuz koltuklarÝn tepesinde dolaßmayÝ pek sever. KoltuklarÝnÝzÝ kirletebilir; bu
nedenle kolay temizlenebilen koltur kÝlÝflarÝ
kullanmanÝz yararlÝ olacaktÝr.
¥ ‚ocuÛunuz, masa šrtŸlerini bir ucundan tutup masanÝn ŸstŸndekilerini aßaÛÝya
•ekebilir. Bu ßekilde hem ŸstŸndeki nesnelerin kÝrÝlmasÝna neden olabilir, hem de kendisini yaralayabilir. Bu tŸr masa šrtŸleri kullanmaktan ka•ÝnmalÝsÝnÝz.
¥ Renkli tabletler ya da beyaz •amaßÝr tozu •ocuk i•in bŸyŸk bir albeni taßÝr. Eline aldÝÛÝ ßeyleri aÛzÝna gštŸrecek ve belki de yutmak isteyecektir. Bu gibi tehlikelere maruz
23
24
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kalmamak i•in evinizde bir ila• dolabÝ bulun-
gortasÝ olarak gšrŸlmesidir. AyrÝca aile ismi-
durmalÝsÝnÝz ve ila•lar mutlaka •ocuÛun ula-
nin sŸrdŸrŸlmesi de deÛer ifade edebilir.
ßamayacaÛÝ yerlerde muhafaza edilmelidir.
UnutulmamasÝ gereken nokta •ocuÛun
¥ ‚ocuÛunuzun kibrit veya •akmakla oy-
cinsiyeti konusunda annenin hi•bir fonksiyo-
namasÝnÝ mutlaka engellemelisiniz. Bu tŸr
nun bulunmadÝÛÝdÝr. DoÛacak •ocuÛun cin-
yanÝcÝ ve yakÝcÝ maddeler •ocuÛun ulaßama-
siyeti sadece ve sadece babadan gelen kro-
yacaÛÝ yerlere kaldÝrÝlmalÝdÝr.
mozon tarafÝndan belirlenir. Bu nedenledir
KIZ MI, OÚLAN MI?
ki, erkek •ocuk doÛuramadÝÛÝ i•in anneyi
su•lamak her yšnden abestir.
Ünsanlar tarih boyunca •ocuÛunun cinsiyetini merak etmiß ve doÛacak •ocuÛun cin-
…te yandan bazÝ babalar da nazlÝ ve ken-
siyeti hakkÝnda tahminlerde bulunmußtur.
dilerine daha dŸßkŸn olmalarÝ nedeni ile kÝz
DoÛacak •ocuÛun cinsiyetini šnceden tayin
•ocuklarÝnÝ tercih edebilirler. Her iki durum-
etmek mevcut hi•bir yšntemle mŸmkŸn de-
da da anneye anlayÝß gšsterilmeli ve doÛan
Ûildir. Bunda da gizliliÛin verdiÛi bir gŸzellik
•ocuk, cinsiyetinden štŸrŸ deÛil, insan ol-
sšz konusudur.
masÝ nedeni ile aile i•erisinde kabul gšr-
BazÝ babalar i•in ilk •ocuklarÝnÝn erkek
olmasÝ bŸyŸk šnem arz eder. Genellikle bunun nedeni, erkek •ocuÛun bir emeklilik si-
24
melidir.
25
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
1-3 Yaß
‚ocuÛa Sahip
Ailelerin EÛitimi
l ÞengŸl GEN‚
2
27
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
‚OCUÚUN SAÚLIÚI VE
BAKIMI
†st Giysileri
‚ocuÛunuz, yŸrŸmeye baßladÝÛÝ andan
itibaren bir ßeyler yapabilmenin sevincini taßÝmaktadÝr. ‚evresini tanÝmak ister. Bu onun
en doÛal hakkÝdÝr. VerebileceÛi zararÝ dŸßŸnerek ona gereksiz yasaklar koymamalÝ ve
kißiliÛini zedeleyecek bi•imde
onu azarlamamalÝsÝnÝz. Elbiselerini kirletip •amurlu sulara elini uzatabilir. Bu
eylemin onun
a•ÝsÝndan hi•bir
kštŸlŸÛŸ yoktur.
Bu yŸzden •ocuÛunuza, kirlendiÛi zaman
sizi Ÿzmeyecek
elbiseler giydirin. Elbise her
ßeyden šnce rahat olmalÝ ve •ocuÛu kÝsÝtlamamalÝdÝr. BÝrakÝn kŸ•Ÿk afacan, abisinin ya
da ablasÝnÝn kŸ•ŸlmŸß elbiselerini kirletsin,
yÝrtsÝn, PahalÝ elbiselerini šzel gŸnlere saklayÝn.
dar olup ayaÛÝ sÝkmamalÝ, sŸrŸklenecek kadar geniß olmamalÝdÝr. Kšsele tabanlÝ deri
ayakkabÝlar tercih edilmelidir. AyakkabÝnÝn
eni, •ocuÛun ayaÛÝnÝn eninden yarÝm santim
geniß olmalÝdÝr. Boyunun ise en az bir bu•uk-iki santim uzun olmasÝ beklenir. AyakkabÝnÝn altÝ dŸz, burnu geniß olmalÝ ve •ocuk
ayak parkmaklarÝnÝ rahat•a oynatabilmelidir.
Yeni olsa bile, baßkalarÝnÝn ayakkabÝlarÝnÝ
•ocuÛunuza giydirmeyin. Her •ocuÛun basma ßekli farklÝ olduÛundan, bir baßkasÝnÝn
ayak bi•imini almÝß ayakkabÝlarÝ
giydirmek sakÝncalÝdÝr. AyakkabÝ
se•imi kadar •ocuÛunuzun yalÝn
ayak dolaßmasÝ
da
šnemlidir.
Her gŸn en az
bir saat yalÝn
ayak dolaßmasÝna
mŸsaade
edin. †ßŸtmemek koßulu ile
kÝßÝn odada, yazÝn ise •ayÝrda
veya kumda bir saat kadar yalÝn ayak gezmesine imkan saÛlayÝn. Bu sayede ayak kaslarÝ
daha saÛlÝklÝ bi•imde gelißecek ve kuvvetlenecektir.
VŸcut BakÝmÝ
AyakkabÝlarÝ
SaÛlÝklÝ bŸyŸme ve gelißme i•in •ocuÛumuzun vŸcudunun dik durmasÝ bŸyŸk šnem
taßÝr. Bu yŸzden bu imkanÝ saÛlayan ayakkabÝlar se•ilmelidir. GiydireceÛiniz ayakkabÝlar
‚ocuÛunuza bir yaßÝndan itibaren haftada
hi• deÛilse bir kez banyo yaptÝrmalÝsÝnÝz.
Banyo •ocuÛa sevdirilmelidir. Zaten bir kez
suda oynamayÝ sevmißse, gŸle oynaya banyoya girecektir. †ßŸtmeyin, ama gereksiz ye27
28
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
re de terletmeyin.
lisiniz. BŸtŸn bunlar, •ocuÛun kendisinden
Yemeklerden sonra ellerini yÝkamaya baßÝndan beri alÝßmalÝ, alÝßtÝrÝlmalÝdÝr.
beklenenleri anlamasÝ ve yerine getirmesi,
TÝrnaklarÝ kÝsa kesilmelidir. Bšylece hem
diplerine pislik dolmasÝ šnlenir hem de akranlarÝnÝ tÝrmalamasÝ imkanÝ ortadan kalkar.
šnem taßÝr.
Sa•larÝnÝ ise banyodan sonra ve hi• deÛilse her sabah kalktÝÛÝnda fÝr•alamalÝsÝnÝz.
ÛÝndan daha •abuk kurtulur hem de cinsel
Uykusu
‚ocuÛunuzun uyku gereksinimi sizinkinkinden •ok daha fazladÝr. Bu yŸzden gŸndŸz
uykusuna mutlaka yer verilmelidir. UyuduÛu
yer sakin ve loß olmalÝdÝr. YattÝÛÝ yatak ne
fazla yumußak, ne de fazla sert olmalÝdÝr.
Þekli bozulmayan ve ortasÝ •ukurlaßmayan
yataklar tercih edilmelidir. YastÝk ise, yassÝ
olmalÝdÝr.
‚ocuklar yetißkinlere gšre daha •abuk ÝsÝnÝr ve terlerler. …rttŸÛŸnŸz yorgan hafif olmalÝ, ama ŸßŸtmemelidir. Gene de ŸßŸteceÛinden korkuyorsanÝz, daha sÝkÝ giydirebilirsiniz.
‚ocuÛunuzu asla gŸnlŸk elbiselerle yatÝrmayÝn.
AyrÝca her gŸn baßka bir saatte, ya da baßka bir yerde yatÝrmamaya da šzen gšsterme-
dŸzenli olmaya alÝßmasÝ a•ÝsÝndan hayati
‚ocuk, anne ve baba ile aynÝ yatakta yatÝrÝlmamalÝdÝr. Bšylece hem anne baÛÝmlÝlÝgŸdŸleri gereksiz yere kÝßkÝrtÝlmamÝß olur.
Beslenmesi
Bir yaßÝndan itibaren •ocuklarÝn bŸyŸmesi yavaßlar. DoÛumdan Ÿ• yaßÝna kadar ortalama aÛÝrlÝk ve boy artÝßÝna baktÝÛÝmÝzda, bunu daha iyi gšzlemleyebiliriz.
‚ocuÛunuz, bir yaßÝndan itibaren bŸyŸme hÝzÝnda meydana gelen bu yavaßlama
nedeni ile, šnceki aylara gšre daha az acÝkÝr.
…nceki aylardaki kadar yemesi i•in zorlamamalÝsÝnÝz. Anne ve babalarÝn •oÛu, •ocuklarÝ gayet saÛlÝklÝ olduÛu halde, az yediÛinden
ßikayet etmeyi pek severler. …nemli olan •ocuÛun tÝka basa yemesi deÛil, yeterince besin
almasÝdÝr. Sizler gibi, kŸ•Ÿk afaacanÝn da ißtahÝ deÛißebilir. Hareketsiz bir •ocuk, yerinde duramayan bir afacan kadar ißtahlÝ olamaz. AslÝnda •ocuÛunuz acÝkÝp a•ÝkmadÝÛÝnÝ, doyup doymadÝÛÝnÝ sizden daha iyi bilir.
SŸrekli yemesi i•in zorlanan •ocuklar, bu
baskÝdan dolayÝ ger•ekten ißtahsÝz olabilirler.
ÞißmanlÝÛÝn saÛlÝklÝ olmak anlamÝna gelmediÛi, hatta zararlÝ olduÛu unutulmamalÝdÝr.
Bunun tam tersi bir tutum olarak ÒnasÝlsa
acÝktÝÛÝnda yerÓ dŸßŸncesi ile, beslenme hafife alÝnmamalÝdÝr. Vakitli vakitsiz ne bulursa
onu yiyen, bir par•a ekmek kaporÝp onu geveleyen •ocuk, normal bir beslenme dŸzeni-
28
29
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
ni
tutturamaz.
iki bardak sŸt
veya yoÛurt ihtiya•larÝ vardÝr.
‚ocuÛunuz, sŸtŸ sevmiyorsa
muhallebi, sŸtla• gibi besinler
verebilirsiniz.
SŸtŸ kaynatmanÝz mikroplarÝ
bertaraf etmeniz
a•ÝÝndan šnem-
…te yandan bŸyŸklerin yemek
saatini
bekle-
mesi i•in •ocuk
uzun sŸre a• bÝrakÝlmamalÝdÝr.
Sadece damak
zevkini tatmin
etmesi i•in pißirilmiß, besleyici
deÛeri dŸßŸk yiyeceklerle beslenen •ocuklar saÛlÝklÝ gelißemezler. Üyi beslenmek, sadece a•lÝÛÝ gidermek deÛildir. Kalori a•ÝÛÝnÝ kapatmak ve besin šÛelerini gerektiÛi miktarda almak šn
planda gelmelidir.
Bir yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz, sizin yediÛiniz yemeklerin aynÝsÝnÝ yiyebilir. Ancak
kendiniz i•in pißirdiÛiniz yemekleri, •ocuÛunuzun da yiyebilmesi i•in az baharatlÝ ve az
yaÛlÝ olmasÝna šzen gšstermelisiniz.
KahvaltÝda sofranÝzda yer alan bŸtŸn yiyeceklerden gšnŸl rahatlÝÛÝ ile ona da verebilirsiniz. …Ûle ve akßam yemeklerinde ise
her tŸrlŸ •orba, etli sebze yemeÛi, Ýzgara ya
da suda pißmiß kšfte, taze ve kÝl•ÝksÝz olmak
koßulu ile balÝk gibi yiyecekleri yiyebilir. Daha ileriki yaßlarda da aynÝ ßekilde beslemeye
devam edebilirsiniz.
Bir šÛŸndeki yemek miktarÝndan •ok, yemeÛin •eßidine šnem verilmelidir. ‚ocuk
her •eßitten azar azar yese bile, ihtiyacÝnÝ giderebilir. Yemeklerin yanÝnda salata, yoÛurt
veya sŸtlŸ bir besin maddesi bulundurulmalÝdÝr. Bu yaßlardaki •ocuklarÝn gŸnde en az
lidir.
KahvaltÝda re•el yerine kana daha kolay
karÝßan pekmez ya da bala šncelik verilmelidir. ‚orbalar beslenmede bŸyŸk šneme sahiptir. Bu yŸzden imkanlarÝnÝz elverdiÛi takdirde, •orbalarÝnÝzÝ etsuyu ile hazÝrlamaya
gayret etmelisiniz . Etsuyu yoksa, pißireceÛiniz •orbalara havu•, kemik, domates, maydanoz veya haßlanmÝß nohut katabilirsiniz.
Yiyecekleri hazÝrlarken az su ile pißirmeli,
pißirme ißlemi ise kÝsa tutulmalÝdÝr.
‚ocuÛunuzun her gŸn meyve yemesi •ok
yararlÝdÝr. ‚iÛ meyveler kompostodan •ok
daha faydalÝdÝr. Meyve sularÝnÝ ise bekletmeden i•irmek gerekir. Gazoz, kola gibi suni
i•ecekler yerine ayran ve meyve sularÝ tercih
edilmelidir.
‚ocuÛunuz bir yaßÝndan sonra kendi baßÝna yemek yemeye gayret gšsterir. Onu bu
•abasÝnda desteklemelisiniz. Bu davranÝßÝ,
kendi sorumluluÛunu Ÿstlenme yolundan
atÝlmÝß šnemli bir adÝmdÝr. BaßardÝÛÝnÝ gšrmek, kendine olan gŸvenini pekißtirecektir.
29
30
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Diß BakÝmÝ
Bir yaßÝnÝ dolduran •ocukta genellikle sekiz dÝß •ÝkmÝßtÝr. SŸt dißleri diye isimlendirdiÛimiz bu dißler toplam 20 tanedir. 2,5-3 yaßÝna kadar bu dißler tamamlanÝr.
BazÝ anneler nasÝl olsa deÛißecek diye sŸt
dißlerinin bakÝmÝna šzen gšstermeyi ihmal
ederler. Bu yanlÝß bir davranÝßtÝr. ‚ŸnkŸ sŸt
dißlerinin biri •ŸrŸyŸnce, bu •ŸrŸk diÛer dißlere de yayÝlÝr. Bununla birlikte olußmaya
baßlayan kalÝcÝ dißler de zarar gšrŸr. Bu nedenle sŸt dißlerinin bakÝmÝ ihmal edilmemelidir.
Dißlerin •ŸrŸmesine
yol
a•an, diß aralarÝnda kalan ßekerli ve unlu yiyecek artÝklarÝdÝr. Þekerlemeler;
•ikolata,
gofret gibi tatlÝ
yiyecekler dißlerin baß dŸßmanÝdÝr. Bu demek deÛildir ki, •ocuklar bunlardan hi• yemesin. Dozunu iyi
ayarlamak ßartÝyla her tŸrlŸ besinlerin tadÝna
bakÝlmalÝdÝr. Ancak bu tŸr yiyecekleri yedikten sonra šzellikle yatmadan šnce dißlerin
fÝr•alanmasÝ, •ŸrŸkleri šnleme a•ÝsÝndan
šnemlidir. Diß fÝr•alamayÝ •ocuklara bu yaßlarda šÛretmek gerekir. Bu ißlemi oyun ßeklinde šÛretmeye baßlarsak, zamanla bir alÝßkanlÝk halini alacaktÝr.
Bilinmeden verilen antibiyotiklerin de diß
saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan zararÝ olabilmektedir. Hi•-
30
bir zaman doktora danÝßmadan ila• kullanmamalÝsÝnÝz. Bu yaßlarda diß doktoruna giderek kŸ•Ÿk •ŸrŸklerini zamanÝnda tedavi ettirmeniz gerekir. Bšylelikle •ocuÛunuz, diß
doktorunun koltuÛuna oturmaya da alÝßacaktÝr.
Temiz Hava
‚ocuklarÝn hi•biri kapalÝ yerlerde olmayÝ
sevmez. Ancak anneler ŸßŸtŸr, hastalanÝr
korkusuyla hava durumunu uygun gšrmedikleri zaman •ocuklarÝ evde tutmayÝ tercih
ederler. Oysa •ocuÛun herzaman temiz havada serbest•e
oynamaya ihtiyacÝ vardÝr. Bu
nedenle •ocuÛunuzu
her
mevsimde a•Ýk
havaya •ÝkarmanÝz gerekir.
‚ocuk yazÝn gŸnŸn bŸyŸk kÝsmÝnÝ, kÝßÝn ise
bir iki saatini dÝßarÝda hareket ederek ge•irmelidir. ‚ocuÛun
temiz hava ihtiyacÝ sadece dÝßarÝdan karßÝlanmaz. Evin havasÝnÝn temiz olmasÝ •ok daha šnemlidir. ‚ŸnkŸ •ocuk ne kadar •ok dÝßarÝya •ÝkarÝlÝrsa •ÝkarÝlsÝn, zamanÝnÝn •oÛunu yine evde ge•irir. Ancak ev havalandÝrÝlÝrken hava cereyanÝna da dikkat etmek gerekir.
Sigara alÝßkanlÝÛÝ da •ocuklarÝn saÛlÝklarÝ
a•ÝsÝndan šnemli olan bir baßka sorundur.
BŸyŸklerin devamlÝ sigara i•tikleri yerde kalan •ocuklarda solunum yolu hastalÝklarÝna
31
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
karßÝ diren• zayÝflar. ‚abuk ve kolay hastalanÝrlar ve ge• iyileßirler. …zellikle •ocuklarÝmÝzÝ dŸßŸnerek onlarÝn yanÝnda sigara i•memeye ve mŸmkŸnse kendimizi dŸßŸnerek de
hi• i•memeye gayret gšstermeliyiz.
Televizyon ve Video
Televizyon ve video gibi elektronik aletler
evlerimize girdiÛinden beri bizi de karßÝlarÝnda adeta esir almÝßlardÝr. Hem gšze, hem de
kulaÛa hitap ettikleri i•in iyi bir eÛlence ve
eÛitim aracÝ olan bu ara•lar, dikkatli kullanÝlmadÝÛÝ zaman •ocuklarÝn saÛlÝklÝ gelißmesini
engellerler. Her gece saatlerce veya gŸn boyu televizyon seyreden bŸyŸkler, birbirleriyle
ve •ocuklarÝyla olan ilißkilerini derinleßtirme
ve gŸzelleßtirme imkanÝnÝ da azaltmaktadÝrlar. Saatlerce televizyon seyretmek, •ocuklara bŸyŸklerden daha •ok zarar verir. ‚ocuk
yaßÝna ve gelißimine uygun olmayan programlarÝ izlediÛinde gšrdŸÛŸ resimlerin ve
seslerin anlamÝnÝ kavrayamaz. Bu da onu huzursuz eder. šzellikle gŸrŸltŸlŸ, kavga sahneleriyle, kŸfŸrlerle dolu filmler •ok daha zararlÝdÝr. Bu yŸzden korkularÝ olan bir •ouÛun bu
sahnelerle, korkularÝ daha da artarak uyku
dŸzeni bile bozulabilir.
DevamlÝ televizyon seyreden •ocuk, oyun
oynama ve kendi kendine araßtÝrmalar yapma imkanlarÝnÝ da yeterince deÛerlendiremez. Televizyon, •ocuÛun ne bizimle olan
ilißkisinin, ne de
diÛer uÛraßlarÝnÝn
yerini almaldÝÝr. Bu
yŸzden •ocuÛunuza televizyon veya
video seyrettirirken
ßu hususlarÝ da gšz
šnŸne bulundurmak gerekir:
¥ Üzleyecekleri filmler konu ve ißleniß a•ÝsÝndan •ocuklarÝn rahatlÝkla anlayabileceÛi ßekilde olmalÝdÝr.
¥ ‚ocuk uzun sŸre ve aralÝksÝz televizyonun šnŸnde oturtulmamalÝdÝr.
¥ ‚ocuÛun izleyeceÛi program ve filmlerdeki olay, kahraman ve tiplerde olumlu
šzellikler aÛÝrlÝkta olmalÝdÝr.
¥ ‚ocuklar yalnÝz baßlarÝna televizyon seyretmemelidirler. YalnÝz olan •ocuk, korku
veren ve anlayamadÝÛÝ sahnelerde kimseye bir ßey soramaz. ‚ocukla filmde izlediÛi sahneler ve sšzcŸkler hakkÝnda konußmak gelißimi i•in yararlÝdÝr.
¥ ‚ocuk, televizyonu yakÝndan seyretmemeli, rahat edebileceÛi bir ßekilde oturtulmalÝdÝr. Bšylece gšzlerinin, kas ve kemik
yapÝsÝnÝn bozulmasÝ šnlenmiß olur.
SaÛlÝk Kontrolleri ve AßÝlarÝ
‚ocuÛun bu dšnem boyunca dŸzenli olarak altÝ ayda bir saÛlÝk kontrolŸnden ge•mesi gerekir. Bu kontroller her saÛlÝklÝ •ocuk
i•in gereklidir. ‚ocuÛunuzu doktora gštŸrmek i•in hastalanmasÝnÝ beklememeniz gerekir.
‚ocuÛun dŸzenli bir ßekilde saÛlÝk mu31
32
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ayenelerine gštŸrŸlmesi sayesinde, ebeveyn
ve •ocuk i•in bŸyŸk ŸzŸntŸ olabilecek sakatlÝklarÝn ve hastalÝklarÝn šnceden ortaya •ÝkarÝlmasÝ mŸmkŸn olur. SaÛlÝk problemlerinin zamanÝnda ortaya •ÝkmasÝ, tedavi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. Bu muayeneler sÝrasÝnda doktor, •ocuÛun normal bir fiziksel ve
zihinsel gelißim gšsterip gšstermediÛini
kontrol eder.
‚ocuÛunuzu tehlikeli hastalÝklara karßÝ
korumanÝn en iyi yolu aßÝlarÝnÝn zamanÝnda
yaptÝrÝlmasÝdÝr. ‚ocuk bir yaßÝnÝ dolduruncaya kadar aßÝlarÝnÝn tamamlanmasÝ gerekir.
Bunlar verem, •ocuk felci, difteri, tetanoz,
hepatit, boÛmaca ve kÝzamÝk aßÝlarÝdÝr. Bu
aßÝlardan bazÝlarÝ belirli aralÝklarla tekrarlanÝr. Bu nedenle aßÝyÝ bir kere yaptÝrÝp bÝrakmak •ocuÛu hastalÝktan korumaz. O halde
aßÝlarÝ zamanÝnda ve eksiksiz olarak yaptÝrmak ßarttÝr.
‚ocuÛunuzun aßÝlarÝnÝ bir yaßÝna kadar
dŸzenli olarak yaptÝrdÝysanÝz 1,5 yaßÝna geldiÛinde karma aßÝ ile •ocuk felci aßÝlarÝnÝn
tekrarlanmasÝnÝn zamanÝdÝr. AynÝ aßÝlar 3 yaßÝnda tekrar yaptÝrÝlÝr.
AßÝ yapÝldÝktan sonra •ocuÛunuzda huzursuzluk ve ateß gšrŸlebilir. Ateßini dŸßŸrmek i•in elbiselerini •ÝkartÝn. Koltuk altlarÝna, kasÝklarÝna, boynuna ve alnÝna Ýslak bez
koyun. Bu sŸre i•inde bol miktarda sulu gÝdalar verin.
‚ocuÛunuz ve HastalÝklarÝ
‚ocuÛumuzun hastalanmamasÝ i•in elinizden gelen her tŸrlŸ tedbiri mutlaka almaya •alÝßÝrÝz. Ancak gene de hastalanabilir.
32
Hasta olan bir •ocuk, gšrŸnŸß ve davranÝß
itibariyle bir takÝm deÛißiklikler gšsterir. Bu
deÛißiklikler bazÝ hastalÝklarÝn habercisidir.
Her hastalÝÛÝn belirtisi aynÝ deÛildir. Bu konuda size dŸßen gšrev, hastalÝk belirtisi sayÝlabilecek deÛißikliklerin farkÝna varmaktÝr.
HastalÝk belirtilerinin neler olduÛunun bilinmesi, hastalÝklarÝn hemen baßÝnda farkedilerek tedavi edilebilmesi yšnŸnden šnemlidir.
HastalÝk belirtileri genel olarak ßunlardÝr:
Ateßin yŸkselmesi ve buna baÛlÝ olarak;
†ßŸme ya da titreme
Halsizlik ve yorgunluk
ÜßtahsÝzlÝk
Terleme (ÝsÝnÝn •abuk dŸßmesi halinde)
Kalp atÝßlarÝnda ve solunumda hÝzlanma
Baß aÛrÝsÝ ve durgunluk
Huzursuzluk ve uyku bozukluklarÝ
¥ Gšzlerin sulanmasÝ, kÝzarmasÝ ve •akmak
•akmak gšrŸnmesi
¥ Uyku hali
¥ BoÛaz aÛrÝsÝ, boÛazÝn ßiß ve kÝzarÝk olmasÝ
¥ Sesin kalÝnlaßmasÝ, kÝsÝlmasÝ, hÝrÝltÝlÝ konußma
¥ BulantÝ, kusma, ishal
¥ Boyun veya sÝrt aÛrÝlarÝ
¥ Baß, kulak, gšÛŸs, karÝn ve eklem aÛrÝlarÝ
¥ Deride kÝzarÝklÝk, dškŸntŸ, leke veya kabarcÝklar
¥ Havale
33
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
¥ Huzursuzluk ve sinirlilik
Bu sayÝlan belirtiler hastalÝÛÝn teßhisi i•in
elbette ki yeterli deÛildir. Hele kendinize gšre karar verip ila• kullanmak, yapmamanÝz
gereken ilk davranÝßtÝr. …nemli olan telaßa
kapÝlmadan, yapmanÝz gerekenleri programlamaktÝr.
EÛer •ocuÛunuz yuvaya gidiyorsak her ihtimale karßÝ gšndermemeli, evde bakmalÝsÝnÝz. ‚ocuÛu rahat edeceÛi bir yere yatÝrarak
termometre ile ateßini šl•melisiniz Ateß 38
dereceden fazla ise yŸksek demektir. Bu durumda •ocuÛunuza kalÝn giysiler giydirmeyin, sÝcak olmayan bir yerde yatÝrmaya •ÝlÝßÝn ‚ocuÛun havale ge•irmesinin sakÝncalÝ
olduÛunu dŸßŸnerek, ateßinin •ok fazla yŸkselmemesine •alÝßÝlmalÝdÝr. Her ßeye raÛmen
•ocuÛun ateßi 40 dereceden yŸksekse, Ýslak
bir •arßafa sarmak veya ÝlÝk suya sokmak gerekir.
Genel olarak bulaßÝcÝ hastalÝklar, birka•
gŸn sŸren ateßle birlikte vŸcudun •eßitli yerlerinde beliren kÝrmÝzÝ lekelerle ve halsizlikle baßlar. Bšyle bir durum sšz konusu ise he-
sularÝ, yaÛsÝz •orbalar, pirin• lapasÝ, yoÛurt,
patates haßlamasÝ gibi gÝdalar verilmelidir.
‚ocuklar genellikle hastalÝklarÝ sÝrasÝnda
•ok hassas olurlar. Bu nedenle iyileßmesi
i•in yaptÝÛÝnÝz tedavi ve bakÝmda gŸ•lŸkler
•Ýkarabilir, huysuzlaßabilir ve korku gibi tepkiler gšsterebilir. HastalÝk sÝrasÝnda dŸzenli
bir tedavinin yanÝ sÝra, •ocuÛunuza en iyi
ila• sizin anlayÝßlÝ ve sevgi dolu tavÝrlarÝnÝzdÝr.
Kazalar ve AlÝnacak …nlemler
Üla•lar ve zehirlenmeler: ‚ocuklar, ßekere benzeterek yuttuklarÝ ila•lardana
veya bilmeden i•ilen temizlik maddeleri ve bšcek ila•larÝ gibi ßeylerden zehirlenebilirler. BunlarÝ
engelleyebilmek i•in bu tŸr zararlÝ maddeler
ve ila•larÝ, •ocuklarÝn erißemeyeceÛi yerlere
koymak gerekir. AyrÝca beklemiß bayat yiyecekleri yedirmekten de ka•ÝnÝn.
Yanmalar: Ocak Ÿzerinde veya baßka bir
men bir doktora gitmelisiniz.
yerde •ocuÛun eri-
Bu yaßlardaki •ocuklar olgunlaßmamÝß
meyve, aßÝrÝ miktarda pasta veya •ikolata nedeniyle ishal olabilirler. AyrÝca hastalÝÛÝnÝn
•eßidine gšre ishal veya kusma gšrŸlebilir.
BaßlangÝ•ta hafif gšrŸlen bir ishal, zamanla
tehlikeli bir hale gelebilir. Bšyle durumlarda
•ocuÛun midesini dinlendirmek gerekir. Üshal ve kusma nedeniyle vŸcuttaki su kaybÝ
fazlalaßÝr. Bu su kaybÝnÝ, sulu gÝdalar vererek
telafi etmek ßarttÝr. Bunun i•in •ocuÛa azar
azar ve sÝk sÝk su, •ok az ßekerli a•Ýk •ay verilmelidir. BunlarÝn yanÝnda ayran, meyve
ßebileceÛi ßekilde
i•inde kaynar su,
sŸt veya yemek bulunan tenecere ve
tavalarÝ kesinlikle
bÝrakmayÝn. OrtaklÝkta bulunan kibritleri
yakmayÝ deneyebilir; yŸrŸrken sobanÝn ŸstŸne dŸßebilir; elektrik prizlerine fißleri veya
baßka cisimleri sokmaya •alÝßabilir. BŸtŸn bu
tehlikeleri gšzšnŸnde bulundurarak gerekli
šnlemler alÝnmalÝdÝr.
33
34
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
DŸßmeler: ‚ocuÛunuz a•Ýk bÝrakÝlmÝß bir
pencereden veya balkondan sarkarak dŸßebilir. Bu nedenle pencerelerin šnŸne veya
balkona, Ÿzerine tÝrmanabileceÛi eßyalarÝ
koymayÝn. Pencereleri, •ocuÛunuz odada
yalnÝzken, a•Ýk bÝrakmayÝn. Balkon demirlerini yŸkseltin.
BoÛulmalar:
‚ocuÛunuz naylon torbalarla
oynarken, bunlarÝ baßÝna ge•irmekten
zevk
alÝr. Bu tehlikeli
bir oyundur. Naylon torba aÛzÝna, burnuna
yapÝßarak boÛulmasÝna sebep olabilir. Yine
bunun gibi •amaßÝr ipi, kemer tŸrŸ eßyalarda
da aynÝ tehlike sšz konusudur.
Evde tŸpgaz ve havagazÝ ile •alÝßan ara•-
dÝk veya fÝstÝk gibi yiyecekleri soluk borusuna ka•Ýrabilir. AyrÝca bu maddeleri burun
deliklerine ve kulaklarÝna sokarlar. Bu da onlarÝn boÛulmalarÝna neden olabilir. Bu yŸzden sšz konusu cisimleri oyuncak olarak
vermeyin. OyuncaklarÝnda bšyle kŸ•Ÿk par•alar olmamasÝna dikkat edin. Bir ßeyler yerken yanÝnda olun, yatarak yememesine ve
aÛzÝna bŸyŸk lokmalar almamasÝna dikkat
edin.
Kesici, BatÝcÝ ve YaralayÝcÝ Ara•lar: ‚ocuklar bŸyŸklerini taklit etmeye •ok meraklÝ
ve araßtÝrÝcÝ olduklarÝ i•in bÝ•ak, makas, tornavida gibi aletlerle oynarlar. Bu ßekilde oynarken bir yerlerine batÝrabilirler veya kesebilirler. Ortada bÝrakÝlan iÛne, tÝÛ, ßiß gibi
malzemeler de aynÝ oranda tehlikelidir. Bu
tŸr eßyalarÝ kesinlikle ortada bÝrakmayÝn ve
onlarÝn erißemeyecekleri yerlere koyun.
larda gaz ka•aÛÝ olmamasÝna dikkat edin. Bu
ara•larÝ kullandÝktan sonra ana musluÛu da
kapatÝn. ‚ocuklar bu tŸr ara•larÝn dŸÛmeleriyle oynamayÝ •ok sever. SÝk sÝk bu dŸÛmeleri kontrol edin.
Evdeki su dolu kaplar, kazanlar yine •o-
Trafik KazalarÝ: ‚ocuklarÝn
araba i•indeki
yeri arka koltuktur. ‚ocuklarÝnÝzÝn gŸven-
cuklar i•in tehlikelidir. Ü•lerindeki su az bile
liÛi
olsa boÛulmasÝna sebep olabilir. BunlarÝ •o-
bu kurala hi•bir
cuklarÝn erißemeyeceÛi yerlerde bulundurun.
zaman uymamazlÝk etmeyin. ‚ocuklar i•in
Nefes Borusu,
Kulak ve Buruna
YabancÝ
Cisim
Ka•masÝ: ‚ocuklar bu yaßlarda para, boncuk, misket veya dŸÛme gibi kŸ•Ÿk cisimlerle oynarken bunlarÝ aÛÝzlarÝna sokarlar. BunlarÝ veya yemeleri i•in verdiÛiniz leblebi, fÝn-
asÝl tehlike, yaya olarak katÝldÝklarÝ trafiktir.
34
a•ÝsÝndan
Ona trafikte uymasÝ gereken kurallarÝ en gŸzel, kendimiz gšstererek šÛretebiliriz. ‚ocuklar anne babalarÝnÝ taklit ederek šÛrenirler. ‚ocuklar oyunla šÛrendiklerini dahi iyi
akÝllarÝnda tutarlar. Trafik kurallarÝnÝ bir
oyun ßeklinde šÛretmeyi deneyebiliriz.
35
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
‚OCUÚUN OYUN
D†NYASI
Hareket Etme ÜhtiyacÝ
Yetißkinler gibi •ocuÛun da hareket etmeye ihtiyacÝ vardÝr. DoÛduÛundan beri bu ihtiyacÝnÝ gidermek i•in, yattÝÛÝ yerden baßÝnÝ
kaldÝrma, gšÛsŸnŸ kaldÝrma, ellerini, kollarÝnÝ, bacaklarÝnÝ hareket ettirme, dšnme, emekleme gibi davranÝßlarÝ kazanÝr. BŸtŸn bunlar kaslarÝnÝn yeterli
olgunluÛa
ulaßmasÝna baÛlÝdÝr. Emeklemeye
baßladÝktan sonra,
sÝrasÝyla destekle
yŸrŸyebileri, eßyaya tutunup ayaÛa
kalkabilir,
kendi
baßÝna ayakta durabilir ve yŸrŸyebilir.
YŸrŸmeye
baßlamasÝyla diÛer hareketleri de rahatlÝkla
yapabilir.
SšzŸ edilen hareketlerin gelißme hÝzÝ •ocuktan •ocuÛa farklÝlÝk gšsterir. Bunun i•in
baßkasÝnÝn •ocuÛuna bakarak bir karßÝlaßtÝrma yapmak yerine, •ocuÛun šnceki aylardaki durumu ile bugŸnkŸ dŸzeyi arasÝndaki
farklÝlÝÛa dikkat etmek gerekir.
‚ocuÛunuzun hareket etme
ihtiyacÝnÝ karßÝlamanÝz, ona
ne gibi yararlar saÛlar:
¥ GelißtiÛini, bir ßeyler baßarabildiÛini
kendisi de fark eder. Bšylece kendine gŸveni gelißir, daha etkin davranÝßlar sergiler.
¥ ‚evresindeki eßyalarÝ inceleme fÝrsatÝ
bulduÛu i•in yeni tecrŸbeler kazanÝr ve zihni melekelerini gelißtirir.
¥ Hareketleri
•evresindekiler tarafÝndan
takdir
edildiÛinde, olumlu bir kißilik yapÝsÝna kavußur.
¥ VŸcudunu ve
kaslarÝnÝ kontrol
altÝna alabilir ve
insiyatif gelißtirme
yšnŸnde olumlu
adÝmlar atar.
¥ Kendi kendini
meßgul etmesini,
oyalamasÝnÝ šÛrenir ve bšylece
•evresindekilerin sŸrekli kendisi ile ilgilenmesini beklemez.
Hareket ÜhtiyacÝnÝn KarßÝlanmasÝ
Bu konuda yapabileceÛiniz en bŸyŸk yardÝm, •ocuÛa serbest hareket etme imkanÝnÝ
tanÝmanÝzdÝr. SŸrekli olarak Òdur, otur, ellemeÓ gibi komutlarla onu sindirme yerine,
evin i•inde rahat hareket etmesine imkan verecek deÛißiklikleri yapmanÝz daha yararlÝdÝr.
35
36
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Bunun i•in •ocuÛa rahat•a oynayabileceÛi,
dškŸp sa•abileceÛi bir yer ayarlamanÝz gerekir. Bšylece •ocuÛunuz kendisinin aile i•erisinde bir deÛer taßÝdÝÛÝnÝ kavrayabilir. Ancak
onu sadece ayÝrdÝÛÝnÝz oyun mahalli ile kÝsÝtlamamalÝsÝnÝz. Zarar verebileceÛi eßyalarÝ ortadan kaldÝrdÝktan sonra evde rahat•a gezmesine izin vermeliniz. Gene de ufak tefek
kÝrÝp dškmelere gšz yummalÝsÝnÝz. OynadÝÛÝ
ßeyleri zorla elinden almaktansa dikkatini
baßka yšnlere •ekmeye gayret gšstermelisiniz. Sert davranÝp onu šfkelendirmemelisiniz. Neden bšyle yaptÝÛÝnÝzÝ anlÝyamayacaÛÝ
i•in huysuzlanÝr.
‚ocuÛunuzu parka, bah•eye gštŸrmeniz
veya en azÝndan sokaÛa •ÝkarmanÝz bile
onun hareket ihtiyacÝnÝ gidermek a•ÝsÝndan
šnemlidir. Bunun i•in zaman ayÝrÝn. Oyuna
doymasÝna fÝrsat tanÝyÝn, zaten bir sŸre sonra
yorulacaktÝr. Hareketlerini denetleyin, ama
kÝsÝtlamayÝn. GšzŸnŸz Ÿzerinde olsun, ama
gereksiz mŸdahalelerden de ka•ÝnÝn. ‚ocuÛunuz yardÝma ihtiyacÝ olduÛunu size belli
eder ve yardÝmÝnÝzÝ kabullenir. YardÝm edin,
ama asla onun sorumluluklarÝnÝ Ÿstlenmeyin.
Oyun ve Oyuncak
‚ocuk, yaßamÝn gereklerini ve toplumun
kendisinden beklediklerini oyun yolu ile šÛrenir. BŸyŸdŸÛŸnde sŸrdŸreceÛi uÛraßlara,
ŸstleneceÛi rollere oyun sayesinde hazÝrlanÝr. Oyuna bŸyŸkleri taklit ederek šÛrenir,
onlarÝn dŸnyasÝna ÝsÝnÝr, onlar gibi olmaya
•abalar. Bu nedenle •ocuk oyuncaklarÝ genellikle yetißkinlerin uÛraßtÝklarÝ ißlerin tekrarÝ gibidir. Ancak oyun baßlÝ baßÝna taklit deÛildir; aksine •ocuk, bŸyŸklerden gšrdŸkleri-
36
ne kendi i• dŸnyasÝnÝ da katar. Kendi beklentilerini, ŸzŸntŸlerini oyun yolu ile dile getirir.
Oyunun •ocuklara saÛladÝÛÝ yararlarÝ ßšylece sÝralayabiliriz:
¥ Oyun, •ocuÛun bedensel gelißimini kolaylaßtÝrÝr. A•Ýk havada oynarken gerekli
oksijeni alÝr, ißtahÝ artar ve bunun sonucunda daha rahat uyur.
¥ Oyun, •ocuÛun tŸm kaslarÝnÝ gelißtirir.
Hareketlerinde •eviklik saÛlar. KaslarÝnÝ
kontrol altÝna almasÝna ve gerekli bi•imde
kullanmasÝna yardÝm eder.
¥ Oyun, •ocuÛun enerji fazlasÝnÝ boßaltmasÝna vesile olur, gerilimini azaltÝr. ZararlÝ
maddeleri terleme yolu ile atmasÝna imkan saÛlar. Bšylece gereksiz saldÝrganlÝklarÝ da šnlenir.
¥ Oyun •ocuÛun kavrama ve mantÝklÝ dŸßŸnme gŸcŸnŸ gelißtirir. DoÛayÝ ve dÝß
dŸnyayÝ keßfetmesine yardÝmcÝ olur. Merak duygusunu giderir. ‚evreye uyum
saÛlamasÝnÝ kolaylaßtÝrÝr.
37
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
¥ Oyun, •ocuÛun dil gelißimine faydalÝdÝr.
‚ocuk, bu sayede yeni kelimeler šÛrenir;
dŸzgŸn cŸmle kurma, dŸßŸncelerini rahat•a a•Ýklama yeteneÛi gelißir.
¥ Oyun •ocuÛun problem •šzme yeteneÛini gelißtirir. Bu sayede •ocuk, kendini bir
ama• i•in yšnlendirmeyi ve dikkatini bu
ama• doÛrultusunda toparlayabilmeyi šÛrenir. Ortaya •Ýkan sorunlara deÛißik •šzŸmler aramaya baßlar.
¥ Oyun, •ocuÛun karar verme yeteneÛini
gelißtirir. ‚ocuk oyun sÝrasÝnda dŸßŸnŸr,
nasÝl oynayacaÛÝ konusunda planlar yapar ve her ßeyin šnemlisi karar verir.
¥ Oyun •ocuÛun kendini tanÝmasÝna, becerilerini a•ÝÛa •ÝkarmasÝna yardÝmcÝ olur.
Girißken, cesur ve kendine gŸveni gelißmiß bir kißilik olußturmasÝna katkÝda bulunur.
¥ Oyun sÝrasÝnda •ocuk kendi cinsinin bireylerini taklit ederek adeta ilerideki hayatÝnÝ prova eder. Anne ya da babalÝÛa
hazÝrlanÝr.
‚ocuk arkadaßlarÝ ile oynarken
yukarÝdakilere ek olarak ßu
davranÝßlarÝ gelißtirir:
¥ ‚evresindeki bireylerin davranÝßlarÝndaki
ve tepkilerindeki farklÝlÝklarÝ gšrerek, bu
farklÝlÝklarÝ olduÛu gibi kabullenmeyi šÛrenir. Uyumlu ilißkiler kurmaya yšnelir.
Kendi hak ve sorumluluklarÝ olduÛu kadar
baßkalarÝnÝn da ihtiya•larÝ olduÛunu kavrar. SÝra beklemeyi, baßkalarÝnÝn haklarÝna
saygÝlÝ olmayÝ, paylaßmayÝ ve dayanÝßmayÝ šÛrenir.
¥ Kurallara saygÝlÝ olmayÝ ve onlarÝ •iÛnememesi gerektiÛini šÛrenir.
¥ DoÛru-yanlÝß, gŸzel-•irkin gibi kavramlarÝ
gelißtirir.
¥ Ger•ek•i bir kißilik yapÝsÝ olußturma yolunda adÝmlar atar. BazÝ konularda kendisinden daha becerikli arkadaßlarÝnÝn olabileceÛini kabullenir; bšylece yerine gšre
šnder, yerine gšre de Ÿye olmayÝ šÛrenir.
Oyunun KazandÝrdÝklarÝ
‚ocuk bir yaßÝndan itibaren •evresindeki
her ßeyi keßfetme •abasÝ i•erisindedir. Evin
i•inde kendine ilgin• gelen her ßeye uzanÝr.
Kendince denemeler yapar. AynÝ ßeyleri defalarca tekrarlar ve bu tekrarlar sayesinde šÛrenir. OyuncaklarÝnÝ ya da eline ge•irdiÛi diÛer eßyalarÝ birbirine vurur, •ÝkardÝklarÝ sesleri inceler. ‚ocuÛun bu merakÝ giderilmeli,
hatta teßvik edilmelidir. Tabii eline verilen
eßyalarÝn kÝrÝlÝr cinsten olmamasÝna šzen
gšsterilmelidir.
Bir bu•uk yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz,
etrafÝndaki kißilerin kendisine yšnelik olarak
oyun amacÝ ile yaptÝÛÝ basit hareketleri taklit
edebilecek Ÿzeydedir. Bu nedenle parmak
oyunlarÝ ve ufak hokkabazlÝklardan bŸyŸk
zevk alÝr ve bunlarÝ kendisi de taklit etmeye
•alÝßÝr. AyrÝca bŸyŸklerin davranÝßlarÝnÝ da
taklit eder, šrneÛin siz gazete ya da kitap
okurken, o da aynÝ •abayÝ gšsterir.
Bu yaßlarda •ocuklar, ellerine verilen gazete ve dergileri burußturmayÝ ve yÝrtmayÝ
pek severler. Üki yaßÝndan itibaren •ocuklar
bŸyŸkleri taklide dayanan oyunlara yšnelirler. Hayal gŸcŸ gelißmißtir. OyuncaklarÝnÝ da
37
38
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
canlÝ birer birey olarak algÝlarlar. Bu sizi ŸrkŸtmemelidir; •ŸnkŸ o da bebeÛine aynen
sizin ona davranÝÛÝnÝz gibi davranmaktadÝr.
Eßyalara deÛißik nitelikler atfeder; šrneÛin bir
kibrit kutusunu araba yapabilir. Boß bir •ay
tabaÛÝndan yemek yiyebilir. KÝz ise anne; erkek ise baba olur, ya da bakkallÝÛa soyunup
satÝß yapar.
‚ocuÛunuz sizden gšrdŸklerini aynen
oyuncaklarÝna ve oyun arkadaßlarÝna yansÝtÝr. Bu yŸzden dikkatli davranÝrsanÝz ve iyi
bir gšzlemci iseniz kendi hatalarÝnÝzÝ gšzlemliyebilirsiniz. O da bebeÛini sizin onu
azarladÝÛÝnÝz kadar azarlayacak, ama šte
yandan sizin onu sevdiÛiniz kadar sevecek,
sizin ona iyi davrandÝÛÝnÝz kadar iyi davaranacaktÝr.
Tek BaßÝna Oyun
Bir ila Ÿ• yaßlarÝ arasÝnda •ocuklar akranlarÝ ile oynamayÝ pek sevmezler. …rneÛin
kendi yaßÝnda •ocuÛu olan bir misafiriniz
geldiÛinde, •ocuÛunuz onunla oynamaktansa sizin yanÝnÝzda kalmayÝ tercih eder. Bunun nedeni, kendi baßÝna oynamayÝ daha
OyuncaksÝz Oyun
Anne ve babalar •ocuklarÝna pahalÝ oyuncaklar almayÝ pek severler. Bunlar genellikle
•abuk bozulabilen ve kÝrÝlan oyuncaklardÝr.
‚ocuk oyuncaÛÝn pahalÝ olmasÝnÝ deÛil, kendisine a•tÝÛÝ imkanlara šnem verir. Bu oyuncakla merakÝnÝ giderebilmeli, yeni oyunlar
Ÿretebilmelidir. En pahalÝ oyuncaÛÝ bile merakÝnÝ gidermek i•in sškŸp takar. Bu yŸzden
oyuncak alÝrken pahalÝ olup, sizi tatmin etmesine deÛil, kullanÝßlÝ ve dayanÝklÝ olmasÝna šncelik tanÝyÝn.
OyuncaklarÝn Nitelikleri
¥ Oyuncak, •ocuÛun merakÝnÝ, hayal gŸcŸnŸ ve problem •šzme yeteneÛini gelißtirici, teßvik edici nitelikte olmalÝdÝr. ‚ocuk aldÝÛÝnÝz oyuncaÛÝ sškŸp takabilmeli, kendince oynayabilmeli ve bu oyuncakla yeni
oyunlar Ÿretebilmelidir.
¥ Oyuncak, •ocuÛun yaßÝna ve gelißimine
uygun olmalÝdÝr. ‚ocuk oyuncaÛÝ rahatlÝkla
tutabilmeli, kavrayabilmeli ve taßÝyabilmelidir.
•ok sevmesinde yatmaktadÝr. YaßÝtlarÝnÝn
¥ Oyuncak sade olmalÝdÝr. Fazla ßafafatlÝ
ve kŸ•Ÿk par•alÝ oyuncaklar •ocuÛu bÝktÝrÝr.
oyunlarÝnÝ sadece seyreder. AkranÝnÝn ya
¥ Oyuncak saÛlam ve kullanÝßlÝ olmalÝ,
oyuncaÛÝnÝ elinden alÝr ya da sa•ÝnÝ •eker.
AldÝÛÝ oyuncaÛÝ geri vermek istemez, benim
diye •ekißtirir. MŸdahale edildiÛinde ise aÛlar. MŸdahale etmekte aceleci davranmayÝnÝz, ancak genede ÝsÝrmak, ya da sa• yolmak
gibi davranÝßlarÝ engellemelisiniz. YapacaÛÝnÝz en olumlu mŸdahale, •ocuÛun dikkatini
baßka yšnlere yšneltmektir. Bu yaßta oyuncaÛÝnÝ paylaßmasÝnÝ beklememelisiniz.
38
39
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
boyalarÝ dškŸlmemelidir.
Kolay temizlenebilmelidir.
¥ Oyuncak sivri u•lu ve kesici olmamalÝdÝr.
YararlÝ Oyuncaklar
KŸ•Ÿk Oyuncaklar
KŸ•Ÿk-bŸyŸk toplar
mak •ocuk i•in •ok šnemlidir. Bu yŸzden
onu oynamaya gštŸrŸrken mevsim ßartlarÝna
gšre giydirin ve kirletebileceÛi elbiselere šncelik tanÝyÝn. BÝrakÝn ŸstŸnŸ, baßÝnÝ rahat•a
kirletsin, •amura bulansÝn. Yorulsun; yorulup
acÝksÝn. Banyo yaptÝrÝn ve yemeÛini yedirin.
Dost•a bir gŸlŸß bŸtŸn bu •abalarÝnÝzÝ šdŸllendirmeye yetecektir.
Par•alÝ boz-yap oyunlarÝ
‚OCUÚUNUZUN DIÞ
D†NYASI
KŸpler ve boz-yap tahtalarÝ
BaÛÝmsÝzlÝk Dšnemi
Tahta par•alarÝ
Ütilip •ekilebilen oyuncaklar
Bebekler
†• tekerlekli bisiklet
AyrÝca •ocuÛun yaratÝcÝlÝÛÝnÝ
teßvik i•in evdeki eski
eßyalardan da faydalanÝlmalÝdÝr:
YŸrŸmeye ve konußmaya baßlamasÝ ile
birlikte •ocuÛunuz bu davranÝßlarÝnÝ size ve
baßkalarÝna gšstermek isteyecek, takdirinizi
kazanmaya •alÝßacaktÝr. YŸrŸmeyi baßlan-
Eski dergiler, gazete kaÛÝtlarÝ
Yuvarlak kartonlar
Yumurta kartonlarÝ
Sigara paketlerinin yÝldÝzlarÝ
Plastik bardak ve kutular
Bu tŸr maddeleri •ocuklara vereceÛiniz
zaman, mutlaka temizlenmiß olmasÝna ve
tehlike olußturabilecek kÝsÝmlarÝn bulunmamasÝna šzen gšstermelisiniz.
‚ocuÛunuzun kum havuzunda oynamasÝ
•ok yararlÝdÝr. Kum havuzu •ocuÛun hayal
gŸcŸnŸ arttÝrÝr. ‚ocuk kumdan yaptÝÛÝ ßatolarla uzun sŸre oyalanÝr, rahatlar, yeteneklerini gelißtirme fÝrsatÝ bulur. Toprakla oyna-
39
40
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
gÝ•ta hi• de beceremediÛi halde elinizden
tutmanÝzÝ istemez. Bu davranÝßÝ ile adeta baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ ilan etmiß gibidir. Evin i•inde her
yeri dolaßÝr, •ekmeceleri boßaltÝr. Bšylece
becerilerini sergilemekte ve dÝß dŸnyayÝ keßfetmektedir. Her ßeyi denemek ister, ama
tehlikelerden habersizdir. Üla•larÝn tadÝna bakar, ya da prizlere elini sokmayÝ dener.
OyuncaklarÝ ile deÛil, gŸnlŸk eßyalarla oynamaya bayÝlÝr. Her ßey onun i•in bir oyuncak,
her davranÝß bir oyundur. BaÛÝmsÝzlÝÛÝna
dŸßkŸn olduÛu kadar size baÛÝmlÝdÝr da. BaÛÝmsÝzlÝÛÝ denemekte, ama bunu yaparken bile ilginizi beklemektedir. Ühtiya•larÝnÝ karßÝlamanÝzÝ bekler;
bu onun i•in gayet
doÛaldÝr,
ama bazÝ davranÝßlarÝnÝ kÝsÝtlamanÝzÝ anlayamaz. Adeta sizi
yšnetmek ister.
Bunu baßaramayacak olursa, aÛlayarak ve
baÛÝrarak tepki gšsterir.
i•in bir neden yoktur.
Her dšnem i•in ge•erli olduÛu gibi, bu
yaß •ocuklarÝnÝn da yaptÝÛÝ her olumlu davranÝß desteklenmeli ve hi• bir zaman gŸveninin sarsÝlmasÝna izin verilmemelidir. Bu yaßlardaki •ocuklarÝn kendi kendine giyinmek
i•in bŸyŸk •aba gšsterdikleri gšzlemlenir.
Yemek yeme konusunda da aynÝ durum sšz
konusudur. BŸtŸn bu davranÝßlar, bize •ocuÛun sorumluluk yŸklenme konusundaki isteÛini gšsterir. OrtalÝÛÝ daÛÝtÝp kirletebileceÛi
endißesiyle bu isteÛinin engellenmesi yerine,
uygun koßullar
hazÝrlanarak
kendisinin yapabileceÛi sorumluluklar verilmeli ve gšsterdiÛi
baßarÝ karßÝsÝnda
teßvik edici sšzlerle yŸreklendirilmelidir.
‚ocuk ve
Konußma
baren •ocuÛunuz kelimeleri yerli yerinde
kullanmaya baßlar. BaßlangÝ•ta tek heceli ve-
Bu tŸr inat ve hÝr•ÝnlÝklar gelip ge•icidir.
Bunu huy edinmesinden korkmanÝza gerek
yoktur. Ona ŸstŸnlŸk taslamayÝn, ama karßÝsÝnda •aresiz de kalmayÝn. Ona gŸven vermeye •alÝßÝn. Otoritenizi hissetsin, size gŸvensin, ama baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ kÝsÝtlamayÝn. Bu
size zor gelebilir ama, en canlÝ šrneÛi sizsiniz. Anne ve babanÝz sizin kißliÛinizde bunu
ger•ekleßtirmißse, sizin de baßaramamanÝz
40
ya hece tekrarÝna dayalÝ kelimeleri telaffuz
eder. ‚ocuklarÝn kullandÝÛÝ bu dili hepimiz
biliriz. Bu dil sayesinde sizinle gayet iyi iletißim kurar. AyrÝca konußmasÝnÝ mimik ve hareketleri ile de pekißtirir. …rneÛin babasÝnÝn
terliklerini gšstererek ÒbabaÓ der, bununla
bu terlikler babamÝn, demek istemektedir.
Ancak bŸtŸn erkekler onun i•in ÒbabaÓdÝr.
Elma ya da patates onun i•in ÒtopÓtur. Ara-
41
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
daki farklarÝ anlamasÝ zamana baÛlÝdÝr ve zeka gelißimi ile birlikte seyreder. Onun konußmalarÝnÝ taklit etmekten ka•ÝnÝn. Bšyle davrandÝÛÝnÝz takdirde doÛrusunu šÛrenmesini
geciktirmiß olursunuz.
Üki yaßÝna doÛru, iki yarÝ kelimeden meydana gelen cŸmleler kurmaya baßlar. AnladÝÛÝ, anlamÝnÝ bildiÛi kelime sayÝsÝ kullandÝklarÝndan kat kat fazladÝr. VerdiÛiniz komutanlarÝ gayet iyi anlar. Ancak anladÝÛÝ her ßeye
tepki gšstermesini beklemeyin, anladÝÛÝ halde duymazdan gelebilir.
KurduÛu cŸmlelerde vurgunun da bŸyŸk
šnemi vardÝr. AynÝ ifade vurgusuna gšre
hem cevap, hem de soru, hatta bir rica da
olabilir. …rneÛin Òbaba, attaÓ, demesi, Òbabam dÝßarÝ gittiÓ, anlamÝna geldiÛi gibi, aynÝ
zamanda ÒbabacÝÛÝm, beni gezmeye gštŸrŸr
mŸsŸnÓtŸrŸnden bir rica da ifade edebilir.
†• yaß civarÝndaki •ocuk, artÝk daha bol
sšzcŸk kullanabilmektedir. CŸmleleri dilbilgisi yšnŸnden bozukluklar gšsterebilir, ama
šnemli olan ifade etmek istediÛi fikirdir. Bu
yaßta bile Ò•Ó ya da ÒrÓ gibi bazÝ harfleri •Ýkaramayabilir. Bunun i•in telaßa kapÝlmanÝza gerek yoktur; asla da alay etmeyin. Ancak
tam tersi bir davranÝßla doÛru telaffuz etmesi
i•in de zorlamayÝn. Zamana bÝrakmak en iyisidir.
SÝklÝkla karßÝlaßÝlan sorunlardan birisi, bu
yaßlarda •ocuÛun kekemesidir. Bu yaßta kekelemek doÛal karßÝlanmalÝdÝr. KŸ•Ÿk yumurcak yeni kelimeler šÛrenmekte ve bunlar
kullanmak istemektedir. Ülgin• cŸmleler kurar, kelimeleri yersiz kullanÝr. Bu gibi durumlarda konußmasÝna mŸdahale etmektense sa-
bÝrla dinlemeyi tercih etmelisiniz. Kekelemenin bir baßka nedeni de, •ocuÛun gereksiz
yere korkutulmasÝdÝr. ÒSeni dilenciye veririmÓ ya da Òseni bÝrakÝrÝmÓ tŸrŸnden tehditleri •ocuk gayet ciddiye alÝr ve bundan korkar. Korku ile beraber gerginleßir, huysuzlaßÝr. Buna mahal vermemelisiniz.
‚ocuÛun gŸzel konußmasÝ i•in yapabileceklerinizi ßšyle sÝralayabiliriz:
1 - Ühtiya•larÝnÝ zamanÝnda karßÝlayÝn.
2 - DavranÝßlarÝnÝzÝ sevgi ile sŸsleyin. Sevginizi ifade etmekten ka•ÝnmayÝn ve ondan
gelecek sevgi tezahŸrlerine olumlu cevaplar
verin.
3 - KonußmalarÝnÝ sabÝrla dinleyin.
4 - SorularÝnÝ asla cevapsÝz bÝrakmayÝn,
merakÝnÝ mutlaka giderin.
5 - YaptÝÛÝ telaffuz yanlÝßlÝklarÝnÝ dŸzeltmek i•in Ÿzerine varmayÝn, asla alay etmeyin.
6 - KulaÛÝnÝza hoß gelse de, •ocuk•a konußmalarÝna prim verip onu taklit etmeyin.
7 - YapacaÛÝnÝz konußmalar zekasÝnÝ teßvik etmelidir; ona Ôasil insanÕ muamelesi yapÝn.
8 - YaßÝna uygun oyun malzemeleri ve resimli kitaplar verin.
9 - Resimli kitaplardan hikayeler okuyun.
10 - Ses tonunuza ve mimiklerinize šzen
gšsterin, •ŸnkŸ o sizi taklit ederek šÛrenmektedir.
11 - GerektiÛi zaman radyo, plak ve kasetlerden faydalanÝn.
41
42
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Bir yaßÝndan sonra kelime kelime konußmaya baßlayan •ocuk, kendine sšylenenleri
hafÝzasÝna kaydeder. Daha sonra doÛru veya
yanlÝß, kelimeleri kullanmaya baßlar. Kelime
hazinesi zamanla zenginleßir. †• yaßÝna
doÛru cŸmle kurmaya, istek ve dŸßŸncelerini
a•Ýk•a anlatmaya baßlar.
Bu, dil ve dudaklarÝnÝn acemiliÛinden kaynaklanmaktadÝr. Bu durum hoßumuza gidebilir. HatasÝnÝ dŸzeltmesine yardÝm etmediÛimiz i•in, bu eksiklik daha sonra •ocuÛun
dilinde alÝßkanlÝk yapabilir. Bu yanlÝßlarÝ sevgi ve tatlÝlÝkla dŸzeltmeye •alÝßmak en iyi •šzŸm yoludur.
BazÝ •ocuklar konußmakta ge• kalmÝß olabilir. Bu durumu, telaßa kapÝlarak, zeka geriliÛine yorumlamak yersiz bir davranÝßtÝr. …ncelikle zeka geriliÛi olan bir •ocuÛun diÛer
yšnlerden de geri
kalacaÛÝnÝ unutmamak gerekir.
Kekemelik genellikle erkek •ocuklarÝnda
ve bir-dšrt yaß arasÝnda gšrŸlebilir. Bu bazÝ
durumlarda Ýrsi de olabilmektedir. Solak
olan bir •ocuÛun saÛ elini kullanmasÝ sonucunda da kekemelikle karßÝlaßÝlabilir. HeyecanlÝ
olaylar karßÝsÝnda
da •ocuÛun kekelediÛi gšrŸlebilir. Bu yaßlarda
kekelemeye baßlamÝß olan •ocuklarda sšz konusu durum bir
sŸre sonra ge•er.
EÛer kekelemenin
sebebi bilinmiyor
ve uzun sŸredir
devam ediyorsa
bir doktora gitmekte fayda vardÝr.
‚ocuÛun her
ßeyinin
normal
olup henŸz konußmamasÝ yalnÝzca
•ocuktan
kaynaklanan bir
durum deÛildir.
Bšyle bir ßey sšz
konusu olduÛunda •ocuÛumuzla
yeterince ilgilenip ilgilenmediÛimizi kendimize sormamÝz
gerekir. ‚ocuÛumuzla yeteri kadar meßgul
oluyor muyuz? Bu yaßlardaki •ocuklarla ba-
Zeka Gelißimi
sit ve kÝsa cŸmlelerle konußmak olduk•a
‚ocuÛunuz, bŸyŸdŸÛŸnde ulaßaÛÝ zeka
šnemlidir. Uzun cŸmleler onu ßaßÝrtÝr, anla-
kapasitesinin heman hemen yarÝsÝnÝ bu dš-
masÝnÝ zorlaßtÝrÝr. Bunun yanÝ sÝra onun diÛer
nemde gelißtirir. SŸrekli yeni bir ßeyler šÛre-
•ocuklarla birlikte olmasÝ, konußmasÝnÝ hÝz-
nir ve šÛnediklerini kullanÝr. Sorunlara •š-
landÝrmasÝ a•ÝsÝndan yararlÝ olacaktÝr.
zŸm arayÝßÝ i•erisinde uyum yeteneÛini geliß-
Genellikle bŸtŸn •ocuklarÝn ilk zamanlarda kelimeleri yanlÝß telaffuz ettiÛi gšrŸlŸr.
42
tirir. …rneÛin, sizin istemediÛiniz bir davranÝßÝ yaparken kÝzacaÛÝnÝzÝ gayet iyi bilir. Bir
43
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
ßeyler karÝßtÝrÝrken en i•ten davranÝßÝ ile tepkinizi yumußatmayÝ dener. Tepkiniz kararlÝ
deÛil ise, bu zaafÝnÝzÝ sonuna kadar kullanÝr.
BŸtŸn bu davranÝßlar zekasÝndaki gelißmenin
bir belirtisidir. YŸzŸnŸzŸn asÝk olduÛunu bir
kez gšrmesin, bŸtŸn marifetlerini sergileyerek sizi eÛlendirmeye •alÝßÝr. Zeka, olaylara
uyum yeteneÛidir. Zeki insan olaylara •abuk
uyum saÛlar. Ancak tek bir davranÝßÝ •abuk
kavramak zeka deÛildir, šnemli olan bu yeteneÛi •eßitli alanlarda gšsterebilmektir.
Bir yaßÝndaki •ocuÛunuz, zekasÝnÝn gelißmesine baÛlÝ olarak bir amaca yšnelik davranÝßlar sergiler. AmacÝnÝn šnŸndeki engelleri
bertaraf etmesini šÛrenir. BildiÛi •šzŸm yollarÝndan faydalanarak amacÝna varmayÝ dener, šrneÛin sandalyeyi •ekerek bir yere tÝrmanmaya •abalar.
Kaybolan oyuncaÛÝnÝ arar, fakat en son
nerede bÝraktÝ ise orada aranÝr. EßyanÝn saklanmÝß olabileceÛini akÝl edemez. …rneÛin
kafasÝnÝ bir yere sakladÝÛÝnda, sizin onu gšremediÛinize inanÝr. Bu tŸr oyunlar onun zeka gelißmesi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr.
‚ocuk bu yaßta bazÝ davranÝßlarÝ šnceden
kestirebilir. …rneÛin gezmelik elbiselerinin
sokaÛa •Ýkmak anlamÝnÝ taßÝdÝÛÝnÝ gayet iyi
bilir. SevmediÛi yiyecekleri gšrŸr gšrmez aÛzÝnÝ kapar. Üki yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz,
sorunlarÝnÝ dŸßŸnerek •šzme yeteneÛini gelißtirir. Yapmak istediÛini kafasÝnda belirler
ve ondan sonra iße girißir. …rneÛin uzunca
bir sopa kullanarak divanÝn altÝna ka•mÝß topunu almaya •abalar.
ArtÝk bazÝ davranÝßlarÝnÝ hafÝzasÝnda saklayabilmektedir. Daha šnce gittiÛiniz bir ye-
re ikinci kez gittiÛinizde bunu hatÝrlar. Misafir •ocuklarÝn davranÝßlarÝnÝ onlar gittikten
sonra tekrarlar. OlaylarÝ soyutlamasÝnÝ šÛrenmeye baßlamÝßtÝr. Evcilik oynarken kendi
hayal gŸcŸnŸ de zorlayarak deÛißik roller
Ÿstlenebilir.
BŸtŸn bu davranÝßlarÝn yanÝ sÝra, artÝk birka• sayÝyÝ da aklÝnda tutabilmektedir. Buna
karßÝlÝk zaman kavramÝ henŸz gelißmemißtir.
Sadece ßimdiki zaman vardÝr ve ancak bazÝ
olaylara dayanarak zaman kavramÝnÝ gelißtirir. …rneÛin babasÝ eve geldiÛi zaman akßam
olmußtur.
†• yaßÝndan itibaren kare, Ÿ•gen veya daire gibi ßekilleri birbirinden ayÝrt edebilir. AynÝ renkteki benzer ßekilleri eleßtirebilir. BazÝ
renkleri tanÝr. TanÝdÝÛÝ kißilerin fotoÛrafÝnÝ
gšrdŸÛŸnde kim olduÛunu bilebilir.
‚ocuÛunuzun bu davranÝßlarÝ sergileyebilmesi, •ok bŸyŸk šl•Ÿde doÛußtan getirdiÛi zeka dŸzeyi ile doÛru orantÝlÝdÝr. Ancak
aynÝ šl•Ÿde de, sizin gšstereceÛiniz ilgi ile
yeteneklerini gelißtirecektir. MerakÝnÝ gidermek yolunda atacaÛÝnÝz her adÝm, eÛitimi
i•in harcayacaÛÝnÝz her •aba, bir tohum halindeki zekasÝnÝn filizlenmesine katkÝda bulunacaktÝr.
‚ocuk ve Merak
‚ocuÛunuz •evresinde olup bitenle yakÝndan ilgilidir. Kendince bu olup biteni
araßtÝrÝr, deneyler yapar, yenilikler peßinde
dolaßÝr. ZekasÝnÝn gelißimi i•in bunun ßart olduÛunu artÝk biliyorsunuz. GšrdŸÛŸ, duyduÛu her ßeyi merak eder. Bu merak yaradÝlÝßÝnÝn gereÛidir, belki bu •ok zaman sabrÝnÝzÝ
zorlayabilir, ancak ona anlayÝß gšstermelisi43
44
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
niz. Bu merak olmasa idi, hi•bir ßey šÛrenemeyebilirdi.
‚ocuk bazÝ ßeyleri deneyerek šÛrenir, šrneÛin soba elini yakmalÝdÝr, ancak o zaman
sobanÝn elini yakacaÛÝnÝ anlar. Gene de keßfedemeyeceÛi ßeyleri size sorarak šÛrenmek
ister. Baßtan savma cevaplarla yetinmez. AynÝ soruyu tatmin oluncaya dek defalarca sorar.
Üki Ÿ• yaßÝndan itibaren cinsiyetinin farkÝna varÝr ve bununla ilgili sorular yšneltir. VereceÛiniz cevaplar mutlaka ger•eÛe uygun
olmalÝdÝr. ‚ocuk,
kadÝn erkek farklÝlÝklarÝnÝ kavrayabilmelidir.
AynÝ bi•imde,
nasÝl doÛduÛunu
da šÛrenmek isteyecektir. Aynen
cinsellik
konu-
sunda olduÛu gi-
alacak yaßa geldiÛi anlamÝnÝ taßÝr.
Bu yaßlar arasÝndaki •ocuklarda, eline aldÝÛÝ herßeyi fÝrlatÝp atma ve eßyalarÝ birbirlerine vurarak deÛißik sesler •Ýkartma •ok sÝk
gšrŸlŸr. Bu ßekilde davranarak, yaptÝÛÝ hareketin sonu•larÝnÝ gšzleyecek, algÝlayacak ve
šÛrenecektir. Bu uÛraßÝ ger•ekleßtirirken kaslarÝyla birlikte •eßitli organlarÝnÝ da uyumlu
bir bi•imde •alÝßtÝrmasÝ bedensel gelißimini
de hÝzlandÝracaktÝr. BŸtŸn bunlarÝn yanÝ sÝra
yaptÝklarÝndan ve baßardÝklarÝndan bŸyŸk bir
zevk duyacaktÝr. Renkli resimli kitaplar bu
yaß •ocuklarÝ i•in zihin gelißimi a•ÝsÝndan olduk•a faydalÝdÝr.
Bu kitaplar vasÝtasÝyla, varlÝklar ve
onlarÝn gšrŸntŸleri ile baÛlantÝ
kurar. Bu resimlerin yardÝmÝ ile •eßitli hayvanlarÝn
adlarÝ ve •ÝkardÝklarÝ sesler šÛretilebilir.
bi, bu konuda da
yaßÝna uygun ve
ger•ekle •elißmeyen cevaplar vermelisiniz. Hi•bir •ocuk kendisini leyleklerin getirdiÛi masalÝna inanmaz.
Bu tŸr yalanlarla inanÝrlÝÛÝnÝzÝ da sarsmÝß
olursunuz, ki bu ona yapabileceÛiniz en bŸyŸk kštŸlŸktŸr. Gereksiz ayrÝntÝlara girmeyin, ama istediÛi cevabÝ mutlaka verin. VerdiÛiniz cevap onu kŸ•Ÿmsememelidir; ÒbŸyŸyŸnce, anlarsÝnÓ demek bir cevap deÛil,
aksine merakÝnÝ daha da arttÝrmak demektir.
Bu soruyu soracak yaßa gelmesi, cevabÝnÝ
44
nÝzca atmak, vurmak, etrafa daÛÝtmak i•in kullanÝlan malzemeler, daha sonra yanyana, ŸstŸste konularak yapÝlan •alÝßmalarÝn malzemesi olurlar.
Bu yaß •ocuklarÝnda •izmek ve karalamak
i•in de bŸyŸk istek vardÝr. Kendisinin rahat•a kullanÝlabileceÛi bŸyŸk bir kaÛÝda yapacaÛÝ karalamalar, gšz ve el uyumunun yanÝ
sÝra renk konusundaki bilincinin temellerinin
de atÝlmasÝnÝ saÛlar.
‚ocuk ve VŸcudu
45
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
‚ocuklar kŸ•Ÿk yaßlardan itibaren cinsel
organlarÝ ile oynamayÝ pek severler. Anneler
de bu tŸr davranÝßlarÝ engellemek gereÛini
hissederler. Oysa, Ò•ek eliniÓ tŸrŸnden bir
yasaklama •ocuÛun merakÝnÝ iyice tahrik
eder. ‚ocuk ayÝbÝn ne olduÛunu henŸz bilmemektedir, cinsel organÝ ellemek onun i•in
baßparmaÛÝnÝ emmek kadar doÛaldÝr. BaßkalarÝnÝn yanÝnda da bu tŸr davranÝßlarda bulunduÛunda, •ocuÛa gereksiz cezalar verilmemelidir. …rneÛin baßkalarÝnÝn yanÝnda
•Ýplak gezilmemesi gerektiÛini ancak zaman
i•erisinde anlar. ‚ocuk, ayÝbÝ baskÝ ve tehditle deÛil, uyulmamasÝnÝn sonu•larÝnÝ gšrerek, hissederek šÛrenmelidir. BaskÝ ile ancak
bu davranÝßÝnÝ gizli bi•imde sŸrdŸrmesine zemin hazÝrlarsÝnÝz. AlabileceÛiniz en bŸyŸk
šnlem, •ocuÛun
dikkatini baßka yšne •ekmektir.
parmak emmektir. Bu davranÝß bir yaßÝna kadar •ocuÛun vŸcudunu tanÝma ihtiyacÝndan
kaynaklanmaktadÝr. †• yaßÝna kadar normal
karßÝlanmalÝdÝr. Burada da šnemli olan sevgi
ihtiyacÝnÝn karßÝlanmasÝdÝr. AyrÝca •ocuÛa
toprakla oynamasÝ i•in imkan tanÝnÝrsa, bu
davranÝßÝnÝn azaldÝÛÝ gšrŸlecektir. Dikkatini
baßka yšnlere •ekmek de, alÝnacak diÛer bir
šnlemdir.
Tuvalet EÛitimi
Tuvalet eÛitimi,
•ocuÛun
tuvalet
ihtiyacÝnÝ
haber
vermeye baßlamasÝ
demektir.
EÛitimin temeli,
•ocuÛun bu ihtiyacÝnÝ
dŸzenleyen
kaslarÝnÝ denetim
altÝna almaya baßlamasÝdÝr. ‚ocuklar bu olgunluÛa
bir bu•uk iki yaßlarÝnd ulaßÝrlar. Ancak eÛitime baßlayabilmek
Bu davranÝßÝ sizi ŸrkŸtmesin, ama aßÝrÝya
varmasÝna da izin vermeyin. Sevgiye muhta•, istediÛi sevgiyi istediÛi bi•imde alamayan •ocuklar cinsel organlarÝ ile aßÝrÝya varan boyutlarda oynarlar. Bšyle bir durum
varsa, šnce •ocuÛun sevgi a•lÝÛÝ giderilmelidir; gerisi kendiliÛinden gelecektir. AbartmayÝn, paniÛe kapÝlmayÝn ve asla gereksiz ceza
vemeyin.
i•in •ocuÛunuzun bu eÛitime hazÝr olup ol-
BŸyŸklerin hoßlanmadÝÛÝ, •ocuklarÝn ise
severek yaptÝÛÝ davranÝßlardan bir diÛeri de
biliyor mu?
madÝÛÝnÝ bilmeniz gerekir.
‚ocuÛunuzun tuvalet eÛitimine
hazÝr olup olmadÝÛÝnÝ
nasÝl anlarsÝnÝz?
¥ GŸn boyunca •ißini az az mÝ ka•ÝrÝyor,
yoksa bir ka• seferde bŸtŸn ihtiyacÝnÝ gidere-
45
46
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
¥ Üki Ÿ• saatte bir altÝnÝ a•tÝÛÝnÝzda kuru
bulduÛunuz oluyor mu?
¥ ÜhtiyacÝ belirdiÛi zaman yŸz kaslarÝnda
ve mimiklerinde bir deÛißiklik oluyor mu?
¥ KŸ•Ÿk oyuncaklarÝnÝ elinde tutabiliyor
mu?
¥ YŸzŸndeki organlarÝ gšsterebiliyor mu?
¥ Evin i•indeki odalara kendi baßÝna gidebiliyor mu?
¥ Basit ißlerde sizi taklit edebilir mi?
¥ ÜstediÛiniz bir eßyayÝ size getirebiliyor
mu?
‚ocuÛunuz bu davranÝßlarÝ yapabiliyorsa,
tuvalet eÛitimi i•in hazÝr demektir. Üki yaßÝndaki bir •ocuÛun bu davranÝßlarÝ becerebilmesi gerekir, ancak birka• aylÝk bir gecikme
sizi ŸrkŸtmemelidir.
Bunun yanÝsÝra, •ocuÛun eÛitimle ilgili
bazÝ kelimeleri anlayabilmesi de gereklidir.
ÒIslak-kuru, tuvalet ya da oturmakÓ gibi kelimeleri anlayamayan •ocuÛa gerekli eÛitimi
veremezsiniz; •ŸnkŸ zaten sizi anlayamayacaktÝr.
Bu yaßta •ocuÛunuz olumsuz bir dšnem
ge•irmektedir. BaÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ aramakta ve
bunun yolu da size karßÝ •Ýkmaktan ge•mektedir. Bu yŸzden becerebildiÛi halde tuvalet
konusunda size direnebilir. ÜnatlaßmayÝn.
‚atÝßmaya girmeyin. Gereksiz yere otoriter
davranmayÝn. Onu korkutmak yerine temiz
olmanÝn vereceÛi rahatlÝÛÝ anlatÝn, bu tutumunuz ißinizi daha da kolaylaßtÝracaktÝr.
46
Tuvalet eÛitiminde dikkat
edilmesi gereken noktalar:
¥ ‚ocuÛunuzun bu iße hazÝr olduÛundan,
yani yukarÝdaki ßartlarÝ taßÝdÝÛÝndan mutlaka
emin olun.
¥ Tuvaletini rahat•a yapmasÝ i•in gerekli
ßartlarÝ temin edin, šrneÛin tuvalet iskemlesi
veya lazÝmlÝk alÝn.
¥ GŸndŸzleri bez baÛlamayÝ bÝrakÝn, ancak geceleri bunu sŸrdŸrmelisiniz.
¥ ‚ocuÛunuzun hangi saatlerde ihtiyacÝnÝ
giderdiÛini gšzlemleyin ve onu bu saatlerde
tuvalete oturtmaya •alÝßÝn. Ancak oturtma ißini abartÝp bunu bir ißkenceye dšnŸßtŸrmeyin.
¥ Tuvalette yapmasÝ gerekenleri defalarca
ve sevgi ile gšsterin.
SabrÝ elden bÝrakmayÝn.
¥ KakasÝnÝ ellemek istemesi gayet normaldir. Bu davranÝßÝ sizi ŸrkŸtmesin. KakasÝnÝn
kštŸ, iÛren• bir ßey olduÛunu sšylemeyin.
¥ Bu yaßta •ocuk, kakasÝnÝ vŸcudunun bir
par•asÝ olarak gšrŸr. DškŸlmesini anlÝyamaz. BÝrakÝn sifonu kendisi •eksin ya da lazÝmlÝÛÝnÝ kendi dšksŸn.
¥ BaßardÝÛÝnda šdŸllendirin, sarÝlÝn,
špŸn, ama Òtuvaletini sšylemezsen seni sevmemÓ gibilerinden tehditlerin onu ŸrkŸteceÛini ve geri tepebileceÛini de unutmayÝn.
¥ EÛitimine gereken sŸreyi ayÝrÝn. Birka•
gŸne sÝÛdÝrmaya •alÝßmayÝn.
¥ Sinirli, telaßlÝ davranmayÝn; ŸmitsizliÛe
kapÝlmayÝn; asla yalvarmayÝn.
¥ Uzun sŸre bu ißi baßardÝktan sonra arada ufak tefek bazÝ ka•ÝrmalarÝ hoß gšrmelisiniz. …zellikle huzursuzluk anlarÝnda bu ga-
47
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
yet normaldir. Bunu bir kaza olarak niteleyin
ve Ÿzerinde durmayÝn.
‚ocuÛun KorkularÝ
‚ocuklarÝn korku ile tanÝßmalarÝ daha ilk
aylardan itibaren baßlar. Ülk korkusu, anesinin kendisini terkedeceÛi korkudur. BŸyŸmeye baßladÝktan sonra sÝk sÝk aÛlayarak uykusundan uyanabilir. O anki korkularÝnÝ kucaÛÝnÝza alÝp, severek, okßayarak giderebilirsiniz. ‚evresiyle olan iletißimi arttÝk•a •evreyi
daha iyi tanÝmaya baßladÝk•a, korkularÝnÝn
boyutlarÝ da deÛißmektedir. Her ne kadar
•evre ile iletißim kuruyorsa da, her ßeyi tam
olarak kavrayamadÝÛÝ, •evreye gšre daha
gŸ•sŸz olußu yŸzŸnden birtakÝm korkulara
kapÝlabilmektedir. ‚ocuklarÝn en bŸyŸk korkusu, yukarÝda da belirttiÛimiz gibi anne-babasÝndan ayrÝlma korkusudur. Bunu pekißtirecek davranÝßlarÝn meydana gelmesi, bu
korkularÝnÝn daha •ok artmasÝna neden olur.
GŸnlŸk hayatta •ocuklarÝn kavrayamadÝklarÝ birtakÝm olaylar da korku duymalarÝna
neden olur. GškgŸrŸltŸsŸ, karanlÝk, kedi, kšpek, kavrayamadÝÛÝ gŸrŸltŸler •ocuklarÝ korkutabilir. BunlarÝn yanÝsÝra, aile i•indeki huzursuzluklar da •ocuklar Ÿzerinde olumsuz
etki yapar. TŸm bu korkularÝnÝn ŸstŸne •ocukla alay edilmesi, ayÝplanmasÝ gibi yanlÝß
davranÝßlar asla ger•ekleßmemelidir. DiÛer
korkularÝnÝn Ÿzerine bir de ayÝplanma korkusu eklenmesi, •ocuÛun gelißimi Ÿzerinde
olumsuz etki yapar.
‚ocuklarda yaygÝn olarak gece rŸyalarÝnÝn neden olduÛu korkular da gšrŸlebilmektedir. Normalin dÝßÝnda bir ßey olmasa bile,
karanlÝkta her ßey baßka gšrŸndŸÛŸ i•in geceler •ocuklara korku verebilir. Perdenin ha-
fif•a sallanmasÝ, i•eriye birinin girdiÛi hissini
verebilir. GŸndŸz fazla kulak verilmeyen
sesler, gecenin sessizliÛinde •ok farklÝ olarak
algÝlanÝrlar. Bu gibi durumlarda •ocuklarÝn
hayal gŸ•leri olaÛanŸstŸ •alÝßÝr. Televizyonda gšrdŸkleri veya dinledikleri masallar, daha sonra •ok farklÝ bi•imlerde canlandÝrÝlÝrlar. KŸ•Ÿkken •ocuklarÝn bu durumlarÝnÝn
šnŸne ge•mek zordur. Bšyle zamanlarda en
iyi •šzŸm, anne-babanÝn •ocuklarÝna mŸmkŸn mertebe yakÝn olmalarÝdÝr. ‚ocuk ayrÝ
bir odada kalÝyor ise, kapÝsÝ a•Ýk bÝrakÝlmalÝ
ve gerektiÛinde anne-babasÝnÝn yanÝna gidebilmelidir.
‚ocuklarÝn korkularÝnÝ yenmeleri i•in
mutlaka zaman gerekecektir. Bu zaman i•erisinde bizden gelecek olan sevgi ve ilgi onlara en bŸyŸk destektir. Onlar i•in yapacaÛÝmÝz diÛer bir yardÝm da korkusuna inanmak
ve durumuna anlayÝß gšstermektir.
KÝskan•lÝk
Bu yaßlardaki •ocuklarda kÝskan•lÝk hissi
olduk•a fazla gšrŸlŸr. Bu durum •ocuÛu sinirli ve huysuz yapar. Yeni bir kardeßin gelmesi o gŸne kadar tek olan •ocuÛu olduk•a
zor bir durumda bÝrakÝr. KÝskanmamak gibi
47
48
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
bi durumlarla karßÝlaßtÝÛÝnÝzda •ocuÛu azarlamak doÛru deÛildir. Azarlamak yerine yapmak istediÛini engelleyip kucaÛÝnÝza almak
ve kŸ•Ÿk kardeßinden daha fazla sevildiÛine
ikna etmek en doÛru davranÝß olacaktÝr.
bir durum sšz konusu deÛildir. Ancak bu kÝskan•lÝÛÝ en aza indirgemek i•in •ok dikkatli
hareket etmek gerekecektir.
Bu yŸzden aileye yeni bir bireyin, kendisine yeni bir kardeßin geleceÛini šnceden
alÝßtÝrarak sšylemek gerekir. DoÛumdan sonra ise •ocuÛun yaßantÝsÝnda fazla bir deÛißkilik yapÝlmamasÝ, bu duruma uyum gšstermesi a•ÝsÝndan olduk•a šnemlidir.
‚ocuÛunuzun yanÝnda bebekten fazla sÝk
bahsetmemeniz gerekir. BebeÛe olan ilginizi
gšrmemesi, aradaki kÝskan•lÝÛÝ azaltmasÝ
a•ÝsÝndan šnemlidir. Bebekle meßgul olurken yanÝnÝza gelmek istediÛinde onu engellememek gerekir.
‚ocuÛunuz kardeßini kÝskandÝÛÝndan o de
emzik emmek ya da sŸtŸ biberondan i•mek
isteyecektir. Bu isteÛini geri •evirmeyin; yerine getirin. Bir sŸre sonra kendiliÛinden vazge•ecektir. AynÝ zamanda kÝskan•lÝÛa da kapÝlmayacaktÝr.
Zaman zaman ondan bebeÛe yardÝm etmesini isteyebilirsiniz. ArasÝra kardeßini kucaÛÝna almasÝ aradaki mesafeyi kapatmasÝ
a•ÝsÝndan faydalÝ olacaktÝr.
Kardeßini kÝskanan bir •ocuk zalimce
davranarak canÝnÝ acÝtmak isteyebilir. Bu gi48
Kimi •ocuklarda bu kÝskan•lÝk kardeßinden sÝk sÝk bahsetme ßeklinde ortaya •Ýkabilir. Bir baßkasÝnda ise bu durum sŸrekli annesinin peßinde dolaßma ßeklinde gšrŸlebilir.
Kimi •ocuk ise bu davranÝßÝnÝ yataÛÝnÝ Ýslatarak a•ÝÛa •ÝkartÝr.
Bu durumdaki •ocuklar kÝskan•lÝklarÝnÝ
belli edenlere nazaran daha •ok sevgi ve ilgiye ihtiya• duyarlar. DavranÝßlarÝmÝzÝ ayarlarken bu durumu gšzšnŸnde bulundurmamÝz gerekir.
‚ocuÛun EÛitiminde
Cinsiyetin …nemi
‚ocuklarÝn cinsiyetlerine gšre yetißtirilmesi, onlarÝn kÝz ve erkek olußlarÝna gšre uyguladÝÛÝmÝz eÛitimle olmaktadÝr. KÝz •ocuklarÝnÝn daha ilk aylardan itibaren sŸslŸ pŸslŸ
giydirilmesi, erkek •ocuklarÝna gšre daha
•ok šzen gšsterilmesi, bizim bu konudaki tutumuzu belirler. KÝz •ocuklar ile erkek •ocuklarÝna alÝnan oyuncaklar da farklÝlÝk gšsterir. ‚ocuk bŸyŸmeye baßladÝk•a, ondan
beklenen davranÝß bi•imleri de cinsiyetinin
verdiÛi šzelllikleri taßÝyacaktÝr. Erkek •ocuklarÝnÝn hoyrat•a davranmalarÝ hoßgšrŸ ile
karßÝlanÝrken, kÝz •ocuklarÝn daha kibar ve
gšrgŸlŸ hareket etmeleri beklenir. KÝz •ocuklarÝ, Òcici kÝzÝm, tatlÝ kÝÝmÓ diye sevilirken,
erkek •ocuklarÝ, Òbenim aslan oÛlumÓ bi•iminde švgŸye tabi tutulurlar.
Bilin•li ya da bilin•siz olarak anne-baba-
49
1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
lar, •ocuklarÝnÝn bu ßekilde cinslerinin šzelliklerini taßÝyan hareketlerini desteklerler. Asi
davranÝßlar hoß karßÝlanmaz ve engellenir.
Zaman zaman bu tŸr davranÝßlara ceza bile
verilebilir.
‚ocuÛun cinsiyetine uygun eÛitim verilmesi bŸyŸk šnem taßÝr. Ne var ki, erkek •ocuÛun sofra hazÝrlanmasÝna yardÝmcÝ olmasÝ
ya da kÝz •ocuÛunun basit bir tamir ißini Ÿstlenmesi abes karßÝlanmamalÝdÝr. Hatta teßvik
bile edilebilir. Bu ßekilde yetißtirilen •ocuklar bŸyŸdŸklerinde aile hayatÝnÝn mŸßterekliÛini daha iyi kavrayacak ve buna uygun davranacaklardÝr.
Bu yŸzden, ileride doÛabilecek bu tŸr sorunlarÝn en aza indirgenmesi, bizim bu yaßlarda vereceÛimiz eÛitime baÛlÝdÝr. ‚ocuk,
kendisine verilen šÛŸtlerden •ok •evresinde
gšrdŸÛŸ ger•ekleri esas alÝr. Kendisi eve geldiÛi zaman ayak ayak ŸstŸne atÝp hi•bir ßeye
elini sŸrmeyen bir babanÝn erkek •ocuÛu da
ileride bŸyŸk bir ihtimalle aynÝ ßekilde davranma hakkÝnÝ kendisinde gšrecektir.
KÝz •ocuÛunun, hoplayÝp zÝplayarak oynamaya hakkÝ olduÛu gibi erkek •ocuÛunun
da sšylenenin tam tersine aÛlamaya hakkÝ olmalÝdÝr. AÛlamak da gŸlmek kadar tabii bir
davranÝßtÝr. Erkek •ocuÛunu aÛladÝÛÝ i•in kŸ•Ÿmsemek onun duygusal gelißimine olumsuz yšnde etki yapar.
‚ocuÛumuz ve Üstekleri
Bu yaßlardaki •ocuklarÝn bir•ok kavramÝ
tam olarak anlayamadÝklarÝ bilinen bir ger•ektir. Ancak okul yaßÝna geldikleri zaman
tam olarak kavramayÝ šÛrenirler. ‚ocuÛa
Òdaha sonra gezmeye giderizÓ dememiz birßey ifade etmeyebilir ama, ÒŸ• kere yatÝp
kalktÝktan sonra gezmeye gideceÛizÓ dememiz onun daha iyi anlamasÝnÝ saÛlayacaktÝr.
‚ocuÛumuzun birtakÝm istekleri bazen bulunduÛumuz durum itibariyle yerine getirilmeyecek tŸrden olabilir. ‚ocuk, isteÛi yerine
getirilmediÛi i•in huysuzluk edecek ve sonu•ta da cezalandÝrÝlacaktÝr. Bu gibi durumlar
hem •ocuÛu hem de bizi elbette ki Ÿzecektir.
‚ocuÛunuzun huysuzluÛu alÝßkanlÝk haline
getirmemesini ve bu ßekilde inatlaßarak isteklerinin yerine getirilmeyeceÛini šÛretmek istiyorsunuz. Peki, bunu nasÝl šÛreteceÛiz?
ArtÝk birtakÝm ßeyleri kendi baßÝna yapabilen •ocuÛunuz, istersiniz ki hep kendisi
yapsÝn. Bazen sizden ilgi gšrmek i•in yemeÛini sizin yedirmenizi veya yŸrŸyebildiÛi
halde kucaÛÝnÝzda gitmeyi isteyebilir. Bšyle
durumlarda siz yine de kendi ißini kendi yapsÝn diye Ýsrar eder ve bu tŸr davranÝßlarÝnÝn
karßÝlandÝÛÝ dšnemin ge•tiÛini hatÝrlatÝrsanÝz
•ocuk ister istemez bŸyŸk bir hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrayacaktÝr. ‚ocuÛa hem bŸyŸk hem de
kŸ•Ÿk muamelesi yapmak, onun i• dŸnyasÝnda fÝrtÝnalar kopmasÝna neden olacaktÝr.
‚ocuk sŸrekli olarak yasaklar ve sÝnÝrlamalarla karßÝlaßtÝÛÝnda hangi isteÛinin ger•ekleßeceÛini, hangisinin ger•ekleßmeyeceÛini
49
50
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kestirmekte gŸ•lŸk •ekecektir. Bu durum •ocuÛun gereksiz yere bocalamasÝna neden
olur. ‚ocuÛun isteklerinin aßÝrÝ ßekilde engellenmesi onun zamanla inat•Ý ve sŸrekli
karßÝ •Ýkan bir tabiat gelißtirmesine neden
olacaktÝr. Bu huylarÝnÝn ßiddeti bizim ona
gšstereceÛimiz tutuma baÛlÝdÝr.
‚ocuÛunuzu dšvmek kadar, onu hayal
mahsulŸ yaratÝklarla ŸrkŸtmek de sakÝncalÝdÝr. Ò…cŸÓ ya da ÒpolisÓ korkusu •ocuÛunuzu sindirebilir, belki uslu davranmasÝnÝ da
saÛlayabilir. Ancka korku ile tesis edilmiß bir
otorite ger•ek otorite deÛildir ve her an i•in
yÝkÝlmaya adaydÝr.
Genel olarak bu tŸr davranÝßlarÝ engellemenin en yaygÝn yolu, dayak olarak tanÝmlanÝr. Fakat dayak bir •šzŸm olmadÝÛÝ gibi,
pek •ok sorunu da beraberinde getirir. SŸrekli dayak yiyen bir •ocuk zamanla buna alÝßacak ve dayak ilk baßlardaki etkinliÛini elbetteki azaltacaktÝr. SŸrekli dayak, •ocuÛun istenmeyen bir takÝm huylarÝ edinmesine de
neden olur.
Bu konuda yapÝlabilecek en bŸyŸk yanlÝßlÝk, •ocuÛu babasÝ ile korkutmaktÝr. ÒAkßam,
baban eve geldiÛinde seni sšyleyeceÛimÓ tŸrŸnden tehditler •ok yanlÝßtÝr. Bšylesi bir
davranÝß i•erisindeki anne her ßeyden šnce
kendi yetersizliÛini ifade etmektedir ve kendisini •ocuÛu ile baßedemeyen bir konuma
sokmaktadÝr. AyrÝca •ocuk, babasÝnÝ kendisini seven bir bŸyŸk olarak deÛil sadece cezalandÝran bir hakem olarak gšrmeye zorlanmaktadÝr. ‚ocuÛunuzun evdeki hayatÝ; baßarÝlarÝ ve baßarÝsÝzlÝklarÝ; švgŸye deÛer davranÝßlarÝ ve yaramazlÝklarÝ konusunda babasÝna
bilgi vermek anne olarak hakkÝnÝzdÝr. Ancak
bu, hi•bir zaman bir ßikayet havasÝna bŸrŸndŸrŸlmemelidir.
Dayak yiyeceÛi i•in, anne-babasÝnÝn istemediÛi bir ßeyi yaptÝÛÝnda yalancÝlÝÛa ve gizleme yšntemine baßvuracaktÝr.
Alt tarafÝ bir dayak diye dŸßŸnerek, yapacaÛÝ hareketin onaylanÝp onaylanmamasÝ
fazla bir ßey ifade etmeyecektir.
‚ocuk, ilgiyi Ÿzerine •ekmek i•in hÝr•ÝnlÝk ve sinirlilik gšsterecektir. TutarlÝ bir davranÝß sergilemeyen anne-babaya karßÝ •ocuk,
istek istemez gŸvensizlik duyacaktÝr.
Ne yaparsa yapsÝn yanlÝß olduÛunu dŸßŸnŸp; beni sevmiyorlar diye dŸßŸnen •ocuÛun, anne-babasÝna karßÝ korku duymasÝ ka•ÝnÝlmazdÝr.
KÝsa bir sŸre i•in •šzŸm olan dayak, ilerisi i•in pek •ok zararÝ da beraberinde getirir.
…nemli olan •ocuÛun yanlÝß davranÝßÝnÝn
kškenine inebilmektir. Hi• kimse doÛußtan
kštŸ deÛildir, ancak •evrenin kißi Ÿzerindeki
olumsuz etkileri dikkate alÝnmalÝdÝr.
50
VurgulanmasÝ gereken temel bir nokta da,
asla •ocuÛunuza karßÝ sevgiyi bir tehdit unsuru olarak kulanamamanÝz gerektiÛidir.
ÒBšyle davrandÝÛÝn i•in seni sevmiyorumÓ
diyerek •ocuÛu tehdit etmek •ok sakÝncÝlÝdÝr.
Bu tŸr tehditleri, •ocuklar •ok fazla šnemserler ve kÝrÝlÝrlar. Onu her ßartta sevdiÛinize ve
ancak onun iyiliÛini istediÛinize inanmalÝdÝr.
Buna inanmadÝÛÝ takdirde kendisini bir boßlukta hisseder. Sevilmek onun en doÛal hakkÝdÝr ve bu doÛußtan elde edilmiß, vazge•ilemez bir haktÝr. Bu hakkÝnÝ elinden almamalÝsÝnÝz. Sizin •ocuÛunuz olmasÝ, onu sevmek
i•in yeterli olmalÝdÝr.
51
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
3-6 Yaß
‚ocuÛa Sahip
Ailelerin EÛitimi
l GŸlseren T†R
3
53
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
‚OCUÚUNUZUN
GELÜÞÜMÜ
Ülk iki sene, bebeÛin •ok hÝzlÝ gelißtiÛi
•aÛdÝr; †•ŸncŸ yaßtan itibaren bu gelißme
yavaßlar. ‚ocuk aile i•erisinde kendisine bir
yer edinmißtir ve dertlerini, arzularÝnÝ sizin
dilinizle ifade edebilmektedir. Ülk iki sene
i•erisinde edindiÛiniz tecrŸbelerin ÝßÝÛÝnda
bilgi edinmenizin •ocuÛunuzun eÛitimini ne
kadar kolaylaßtÝrdÝÛÝnÝ bilmektesiniz. Bu kitabÝn amacÝ da
karßÝlaßabileceÛiniz yeni durumlara karßÝ
hazÝrlÝklÝ olmanÝzÝ temin etmektir.
daÛÝ kaldÝrabilmekte, bardaÛÝ kulpundan tutabilmektedir. SofrayÝ kurarken size yardÝmcÝ
olur. 5 yaß civarÝnda el becerileri iyice artar:
KaÛÝttan ßekiller kesebilir, resim yapabilir ve
bunu da severek yapar. †• tekerlekli bisiklete biner, top oynar....
Bu yaßlarda artÝk kavramlar olußmaya
baßlar. Eskiden de sÝcak bir ßeye elini dokundurmaktan ka•ÝndÝÛÝnÝ bilirsiniz. SÝcaÛÝn el
yaktÝÛÝnÝ bilmekte, ama bunu adlandÝrmayÝ
becerememektedir. ArtÝk bu aßamaya gelmißtir. TatlÝyÝ, ekßiyi šÛrenmißtir. Yiyecek se•er
ve
beÛendiÛi
ßeyleri yemek
ister.
KulaÛÝ da yaßÝna paralel olarak gelißir. 5 yaß
civarÝnda mŸzik
par•alarÝnÝ se•ebilir. SevdiÛi
mŸziÛi duyunca
mutlu olur.
Bedensel
Gelißim
Ülk yÝllardaki
hÝzlÝ bŸyŸme
hatÝrÝnÝzdadÝr.
‚ocuÛunuz bu dšnemde de bŸyŸmesini sŸrdŸrmektedir, ancak ilk yÝllara gšre bŸyŸme
daha yavaßtÝr. Boy uzar; kilo artar; kol ve bacaklardaki boÛumlar kaybolur.
KŸ•Ÿk afacan kol ve bacaklarÝnÝ daha bilin•li kullanmaktadÝr. YŸrŸmesi emin adÝmlarladÝr. Merdivenlerden Ÿrkmez, hatta birer
ikißer atlayarak bile •Ýkabilmektedir. Enerji
doludur. Koßar, zÝplar, tÝrmanÝr, atlar; kÝsacasÝ oynar. Bundan da bŸyŸk bir zevk alÝr.
Eskiden su i•mek i•in bardaÛÝ iki elle tuttuÛunu hatÝrlarsÝnÝz. ArtÝk tek eliyle bile bar-
BŸtŸn bu gelißmeler sizi mutlu etmelidir ve etmektedir.
ArtÝk yŸzŸnŸ tek baßÝna yÝkayabilmekte, size
yardÝmcÝ olmaktadÝr, bundan da son derece
mutludur.
Duygusal Gelißim
‚ocuk devamlÝ yeni arayÝßlar i•erisindedir; her ßeyi denemek ister; kurcalar, araßtÝrÝr.... Üstekleri engellendiÛinde gerginleßir,
tepki gšsterir, yŸzŸ burußur; oynamak istediÛi nesne elinden alÝndÝÛÝnda aÛlar. Bu šzellikler, •ocuÛun ge•irmekte olduÛu olumsuz
53
54
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
dšnemin tipik belirtileridir. DoÛal karßÝlamak
gerekir. ‚ocukla inatlaßmaktansa dikkatini
baßka yšne •ekmeye •alÝßmak daha akÝllÝcadÝr. †• yaßÝna doÛru bu •aÛÝn aßÝldÝÛÝnÝ gšzlemleyebilirsiniz.
Bu dšnem ilgin• bir dšnemdir. Yemek yedirmek istediÛinizde: ÒYemiyeceÛimÓ, diye
tutturabilir. Oysa masaya oturtursanÝz gayet
sakin yemek yemeye baßlar; sšylediÛini
unutmußtur bile.
†• yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz duygularÝnÝ daha kolay denetim altÝna alabilecektir.
Sadece šfke ve kÝzgÝnlÝÛÝn deÛil, mutluluÛunu da mimik ve sšzleri ile ifade edebilmektedir. BŸyŸkler arasÝndaki gerginliklerden
aßÝrÝ derecede etkilenir. Sšzle ifade edilmeyen gerginlikleri kolayca sezebilir. Buna karßÝlÝk sevgi ortamÝnÝ da gayet iyi šzŸmser ve
bu ortama kendisi de katkÝda bulunmayÝ sever. Anne ve babasÝna bir arada sarÝlmak, ikisini birbirine kaynaßtÝrmak onun i•in •ok bŸyŸk bir duygusal tatmin vesilesidir.
54
Ükinci bir kardeß gelmesi •ocuk i•in bir
ßoktur. Sahip olduÛu yerin sarsÝldÝÛÝnÝ hissetmek onu Ÿzer, gereksiz endißelere sevk eder.
Buna kesinlikle mahal verilmemelidir. Yeni
doÛan kardeß •ocuÛa sevdirilmeli ve bir rekabet ortamÝnÝn doÛmasÝ kesinlikle šnlenmelidir. ‚ocuk mutlaka ona olan sevginizin
azalmadÝÛÝnÝ hissetmelidir. Kardeßinin bakÝmÝ konusunda ordan yardÝm isteyebilirsiniz.
…rneÛin biberonu eline verip sŸt i•irmesini
isteyin ve bunu severek yapacaÛÝndan emin
olun. AslÝnda o da kardeßine yakÝn olmak istemektedir. Onu kardeßi ile rekabete sŸrŸklememek i•in gereksiz kÝyaslamalardan ka•ÝnmalÝsÝnÝz. Hele, Òbenim istediÛim gibi davranmazsan, kardeßini daha •ok severimÓ,
ßeklindeki bir yaklaßÝm •ok tehlikelidir. Adil
davranÝn. Anne ve babanÝn •ocuklarÝna olan
sevgisi derindir, paylaßtÝk•a artar.
‚ocuÛunuz ve Oyun ArkadaßlarÝ
Anne, Ÿ• yaßÝna kadar •ocuk i•in her ßeydir. Besler, bŸyŸtŸr, sever; oyun arkadaßÝdÝr;
šÛretmenidir.... ‚ocuk baßka hi• kimseyi
aramaz, hatta reddeder. YaßÝtlarÝndan pek
hoßlanmaz. Onlarla oynamak kendisi i•in
pek bir ßey ifade etmez.
†• yaßÝndan itibaren •ocuk artÝk sosyal
kißiliÛini kazanmaya baßlar. YaßÝtlarÝnÝ arar.
Onlarla oynamaktan hoßlanÝr. Bir komßu •ocuÛu ya da akrabasÝnÝn ziyarete gelmesi onu
mutlu eder.
Oyun sÝrasÝnda anlaßmazlÝklar hi• eksik
olmaz: DarÝlÝrlar, itißirler... Ancak bir bakarsÝnÝz, tekrar barÝßmÝß ve kaynaßmÝßlardÝr. Bu
yŸzden mŸdahale etmemeye šzen gšstermelisiniz. BÝrakÝn kozlarÝnÝ kendileri paylaßsÝn-
55
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
lar.
yadÝr. YaptÝÛÝ kule ve evcilik oyununda kur-
Bu yaßtaki •ocuklar i•in en šnemli ßey
paylaßmasÝnÝ šÛrenmektir. Bunun yolu oyuncaklarÝnÝ paylaßmaktan ge•er. AlmasÝnÝ šÛrendiÛi kadar vermesini de šÛrenmelidir.
duÛu ev dŸzeni, •ocuk i•in kutsaldÝr. Bu ba-
‚OCUÚUNUZ VE
OYUN
Yetißkinler i•in oyun vakit ge•irmeye yšnelik bir uÛraßtÝr. Oysa •ocuk, oyunu olduk•a ciddiye alÝr. Oyun onun i•in her ßeydir.
GŸn boyu durup dinlenmeksizin oynar. Bazen kendisini
oyuna šylesine
kaptÝrabilir ki,
ihtiya•larÝnÝ bile
unutabilir. Oyunu kesmemek
i•in karnÝnÝn a•lÝÛÝnÝ gšz ardÝ
edebilir. ‚aÛÝrdÝÛÝnÝz zaman
oyuna šylesine
dalmÝßtÝr ki, sizi duymayabilir. Oyun sanki
bitirilmemesi gereken bir šdevdir.
‚ocuÛun gelißimi i•in oyun en šnemli yapÝ taßÝdÝr. Oyun, onun i•in bir denemedir ve
her ßeyi deneyerek šÛrenir. En iyi šÛrenme
yšntemi ise kÝyaslamalar yapmaktÝr. BÝkÝp
usanmadan defalarca aynÝ ßeyi tekrarlar.
En bŸyŸk tutkusu akranlarÝ ile oynamaktÝr. BŸyŸklerin mŸdahalelerinden hoßlanmaz
ve bunu a•Ýk•a belli eder. Oyun ayrÝ bir dŸn-
kÝmdan sevgi ve anlayÝß kadar i• dŸnyasÝna
ve oyun alemine de saygÝ duymamÝzÝ bekler.
Bunu ondan esirgememelisiniz. Onu ciddiye
alÝn ve asil adam muamelesi yapÝn.
‚ocuk oyun oynarken kendisin šzgŸr hissedebilmelidir. Bunun i•in ona kendisini šzgŸr hissedebileceÛi ortamlar hazÝrlamalÝsÝnÝz.
†• ve altÝ yaß arasÝndaki •ocuklarÝn oyunlarÝ hayal gŸcŸne dayalÝdÝr. Bu yaßtaki kÝz
•ocuÛu kendisini annesi yerine koymayÝ pek
sever.
Aynen
annesinin davranÝßlarÝnÝ taklit
eder.
Annesi
kendisine nasÝl
davranÝyorsa, o
da bebeÛine šyle davranÝr. BebeÛini avutur,
okßar, ama yeri
geldiÛi zaman
da azarlar. Konußurken kullandÝÛÝ kelimelerin, azar ve švgŸlerin aynen
sizinkilere benzediÛini, hatta •oÛu zaman
aynÝ olduÛunu fark edersiniz. Bu noktada •ocuÛunuz sizi taklit etmektedir. Oyun adÝ verilen tiyatro sahnesinde sizi canlandÝrmaktadÝr. Bununla da kalmayarak hoßlandÝÛÝ davranÝßlarÝnÝzÝ gayet gŸzel dile getirir. Üyi bir
gšzlemci iseniz, yaptÝÛÝnÝz hatalarÝ, onu
Ÿzen davranÝßlarÝnÝzÝ gšrebilirsiniz.
‚ocuk sadece sizi taklit etmekle kalmaz.
Bazen can yakan bir doktor olur. Ekmek getiren kapÝcÝ olur. Neyi beyeniyorsa, son gŸn-
55
56
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
lerde neden etkilenmißse o rolŸ oynar. ‚ocuk bu arayÝß i•erisinde kendisini, kißiliÛini
bulur.
Bu arayÝß i•erisindeki •ocuÛa sunacaÛÝnÝz
modellerin, olumlu tipler olmasÝnÝn ne kadar
šnemli olduÛu, bšylece ortaya •ÝkmaktadÝr.
‚OCUÚUNUZ VE
OYUNCAK
Oyun i•in oyuncak gerekeceÛi aßikardÝr.
Ancak oyuncak deyince, muhakkak bizim
oyuncak sÝnÝfÝna
soktuÛumuz nesneleri anlamamÝz
gerekmez. Basit
bir kibrit kutusu
ya da okunmuß
bir gazete bile
•ocuÛu en pahalÝ
oyuncaktan daha
fazla eÛlendirebilir. †• ve altÝ yaß
arasÝndaki •ocuÛun hayal dŸnyasÝ bizin anlamayacaÛÝmÝz kadar genißtir. Bir sopayÝ at olarak
tasavvur edebilir; ona biner; onun kißnediÛine bile inanabilir. Boß konserve kutularÝndan
kuleler yapar. Bu yŸzdendir ki, anladÝÛÝnÝz
oyuncaÛÝn, tŸrŸnŸn en pahalÝsÝ olmasÝna gerek yoktur. †stelik bšylesi bir oyuncak •ocuÛun dikkatini •ekmeyebilir, hatta aldÝÛÝnÝz
pahalÝ oyuncaktan •ok onun sŸslŸ kurdelesini beÛenebilir. AlacaÛÝnÝz oyuncakta en fazla dikkat edeceÛiniz šzellik, •ok deÛißik bi•imlerde kullanÝma imkan saÛlamasÝdÝr.
56
Oyuncak sškŸlŸp takÝlabilmeli ve her seferinde •ocuÛa yeni hayaller kurma imkanÝ
vermelidir. AyrÝca oyuncaÛÝn dayanÝklÝ olmasÝ da bŸyŸk šnem taßÝr. ‚ocuk sizin ona
ne kadar para verdiÛinizi bilmez; oyuncaÛÝnÝ
duvara vurur; yeter sŸrter; saÛa sola fÝrlatÝr.
AlacaÛÝnÝz oyuncaÛÝ se•erken bu hususlarÝ
gšzšnŸnde bulunduracak olursanÝz, kŸ•Ÿk
afacanÝn sevincini artÝrmÝß olursunuz.
Bu yaßlardaki •ocuklar resim yapmaktan
da bŸyŸk zevk alÝrlar. Bu da bir •eßit oyundur. ‚ocuk dŸßŸncelerini •izgilerle ifade
eder. Bir kutu
pastel boya onu
bŸtŸn gŸn oyalamaya yeter. BoyalarÝ šnŸne koyun ve bÝrakÝn istediÛini •izsin.
Onu Òßunu veya
bunu •izÓ diye sÝnÝrlamayÝn; engeller koymayÝn.
KullandÝÛÝ sembolleri anlamaya
•alÝßÝn. BabasÝnÝ
ya da annesini hangi eylemi yaparken •izdiÛi •ok šnemlidir. Anne ve babasÝ sŸrekli kavga eden bir •ocuk kargaßa halinde resimler
•izebileceÛi gibi, mutlu bir aile tablosunu da
resme dškebilir. Burada •ocuk gšrdŸÛŸ deÛil
gšrmek istediÛini resmetmektedir. ‚ocuÛu
sÝnÝrlayacak olursanÝz, duygu ve hayallerini
kÝsÝtlamÝß, gelißimini engellemiß olursunuz.
‚ocuklar evde oyuncaklarÝ ile oynarlarken ister istemez etrafÝ bir hayli daÛÝtacaklar-
57
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
dÝr. Bu durumun normal olduÛunu inkar edemeyiz. Ancak hem •ocuÛun rahat•a oynayabilmesi ve hem de evin gereÛinden daha az
daÛÝlmasÝnÝ saÛlamak i•in onlara ayrÝ bir oda
veya ayrÝ bir oyun kšßesi dŸzenlemek en iyi
•šzŸm yoludur. Burada šnemli olan •ocuÛun rahat•a oyun oynayabilmesinin yanÝ sÝra
yavaß yavaß dŸzenli olmayÝ da šÛrenmeleridir. Ne yazÝk ki bu alÝßkanlÝÛÝ edinmeleri o
kadar kolay deÛildir. ‚ocuklar oyun oynarken sŸrekli deÛißik
‚OCUÚUNUZ NASIL
…ÚRENÜR?
‚ocuk dŸnyaya geldiÛi andan itibaren šÛrenmeye baßlar. DŸnyasÝ genißledik•e daha
fazla šÛrenmek ister. GšrdŸklerini anlamak
i•in •aba gšsterir. Her ßey onun i•in merak
konusudur. MerakÝnÝ gidermek i•in de devamlÝ sorar. ÒNedenÓ ve Òni•inÓ, aÛzÝndan
en •ok duyacaÛÝnÝz kelimelerdir. Sizin her
ßeyi bildiÛinizi
deÛißik
dŸßŸnŸr. Soru-
oyuncaklarla
larÝ sizi bÝktÝr-
oynarlar ve bŸ-
mamalÝdÝr.
tŸn bu oyuncak-
‚ŸnkŸ soru sor-
lar da ortalÝkta
durur.
mak onun i•in
Oyun-
en šnemli šÛ-
caklarÝn toplan-
renme yšntemi-
masÝ i•in sŸrekli
dir. Yorgun da
ikazda
bulun-
olsanÝz, sorula-
mak hem gerek-
rÝna kayÝtsÝz kal-
siz hem de •o-
mayÝn. SorularÝ
cuÛun
oyuna
bildiÛiniz kadar
olan ilgisini da-
ve onun anlÝya-
ÛÝtmasÝ
bileceÛi kadar
bakÝ-
mÝndan sakÝncalÝdÝr. AyrÝ bir kšßede rahatlÝk-
cevaplandÝrÝn.
la oynamasÝ en gŸzeldir. Ancak oyuncaklarÝ
kendi alanÝnÝ aßtÝÛÝ zaman ikaz etmek ve ay-
En pahalÝ oyuncaÛÝ alÝrsÝnÝz; bir sŸre son-
rÝca oyun bittikten sonra da yine kendisinin
ra par•alandÝÛÝnÝ ve bir kšßeye atÝldÝÛÝnÝ gš-
sorumluluÛunu šÛrenmesi a•ÝsÝndan faydalÝ-
rŸrsŸnŸz. Ü•ini a•mÝß, kendince incelemiß ve
dÝr. ‚ocuÛunuz oyun oynarken yemek veya
ißini bitirmißtir. MerakÝnÝ tatmin etmißtir. Bu
baßka bir iß i•in oyundan kalkmasÝ gerekiyor-
ilgisizlik sizi Ÿzmesin, aksine o oyuncaktan
sa bunu ona šnceden sšylemek, oyunundan
alabileceÛini aldÝÛÝ i•in sevinmelisiniz.
kendi isteÛi ile ayrÝlmasÝnÝ saÛlar ve hem bi-
†• yaßÝndaki bir •ocuk i•in gšrdŸÛŸ dšrt
ayaklÝ bŸtŸn hayvanlar ÒhavhavÓdÝr. Hepsini
aynÝ sÝnÝf i•erisinde deÛerlendirir. YaßÝ geliß-
zin i•in hem de onun i•in ißi kolaylaßtÝrmÝß
olur.
57
58
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
tik•e kediyi, kšpekten; atÝ, tavßandan ayÝrmaya baßlar. Dšrt yaß civarÝnda olanlara isim
verir. AltÝ yaß civarÝnda ise artÝk hayvanlarÝ
šzellikleri ile tanÝmaktadÝr: At, kißner; kedi
ise miyavlar. Bu gelißim sizi de mutlu edecektir.
Bu gelißime paralel olarak olaylara yeni
•šzŸmler getirme yeteneÛi de artar. ArtÝk size: ÒAnne, bu ißi neden bšyle yapmÝyorsunÓ,
diyebilmektedir. Kardeßinin kendisinden kŸ•Ÿk; aÛabeyinin ise kendisinden bŸyŸk olduÛunu šÛrenmißtir. Ger•i tek šl•ŸtŸ boy uzunluÛudur, ama bu da bir gelißim basamaÛÝdÝr
ve zaman i•erisinde boyu kendisinden uzun
herkesin kendisinden bŸyŸk olmadÝÛÝnÝ šÛrenecektir.
‚ocuÛunuz ve Cinsel MeraklarÝ
Cinsellikte ilk aßama, •ocuÛunuzun erkek
ya da kÝz olduÛunun bilincine varmasÝdÝr.
ArkasÝndan gelecek soru, her •ocuÛun mutlaka sorduÛu: ÒBen dŸnyaya nasÝl geldimÓ
sorusudur. Anne ve baba olarak sizin bu tŸr
sorular karßÝsÝnda aldÝÛÝnÝz tavÝr •ok šnemlidir. Anne ve babalarÝn bir •oÛu, bu tŸr sorularÝ muhatap olmayÝ pek sevmezler ve ge•ißtirmeyi denerler. Bu tŸr sorulara cevap vermenin saygÝnlÝklarÝnÝ zedeleyebileceÛi gibi
boß inan•lara kapÝlÝrlar. ‚ocuÛun zaman i•erisinde bu tŸr sorularÝn cevabÝnÝ šÛreneceÛini dŸßŸnmek •ok yanlÝßtÝr. ‚ocuk elbette,
sizden olmasa bile baßkasÝndan bir sorunun
cevabÝnÝ alacaktÝr. Ancak bu gecikme sÝrasÝnda kafasÝndaki bir•ok spekŸlasyona da zemin hazÝrlamÝß olursunuz. ‚ocuÛunuzun bu
merakÝ sizi hi• ßaßÝrtmasÝn, kÝzdÝrmasÝn; gayet doÛaldÝr. ‚ocuÛa detay bor•lu deÛilsiniz,
vereceÛiniz cevabÝn onun anlÝyacaÛÝ kapasi58
tede olmasÝ yeter. ÒSeni leylek getirdiÓ tŸrŸnden sa•malÝklarÝn •ocuk a•ÝsÝndan hi•bir
inandÝrÝcÝlÝÛÝ yoktur ve hatta sizin inandÝrÝcÝlÝÛÝnÝzÝ, gŸvenirliliÛinizi bile sarsabilir. BebeÛin annenin karnÝnda bŸyŸdŸÛŸnŸ sšylemekten ka•ÝnmayÝn. Bunu gayet kolay anlayabilir. Ger•i gšbekli bir erkek gšrdŸÛŸ zaman size o amcanÝn •ocuÛu olup olmayacaÛÝnÝ soracaktÝr. Erkeklerin anne olamayacaklarÝnÝ da o zaman anlatabilirsiniz. MerakÝnÝ
mutlaka tatmin edin, ama gereksiz yere kÝßkÝrtmaktan da ka•ÝnÝn.
‚ocuk i•in zaman ve yer kavramÝ henŸz
gelißmemißtir. Bu tŸr bir soruyu otobŸste herkesin ortasÝnda sorabilir. ‚evredekilerden tutunarak •ocuÛu azarlamayÝn. CevabÝnÝ o anda verebilmelisiniz. O yŸzden bu tŸr sorulara hazÝrlÝklÝ olmalÝsÝnÝz. Hemen cevabÝnÝ veremeseniz bile, eve gittiÛiniz zaman anlatmaya sšz vermeli ve bu sšzŸnŸzŸ mutlaka
tutmalÝsÝnÝz. SšzŸnŸzŸ bir kez tutmayacak
olursanÝz, •ocuk bunu asla unutmayacak ve
size kolay kolay inanmÝyacaktÝr. Oysa aldÝÛÝ
cevaplarla tatmin olursa, ileride baßka konularda da size danÝßÝrken kendini rahat hissedecektir.
‚OCUÚUNUZ
KONUÞUYOR
†• yaßÝna kadar •ocuÛun konußmasÝ yarÝmdÝr. SšzcŸk se•imi isabetli olmayabilir.
Ancak bu yaßlardan itibaren konußma melekeleri yerine oturmaya baßlar. SšzcŸkleri bilerek se•er. Bu yaßa kadar sšzcŸkleri •ekimsiz halde bir araya getirmekte ve kendini de
bu ßekilde ifade etmektedir. Bu yaßlardan iti-
59
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
baren artÝk bilin•li
cŸmleler
kurmaya
baßlar. Basit a•Ýklamalar yapabilmekte
ve •ekimli fiiller kullanmaktadÝr. ÒAnne
dittiÓ, Òannem getmeye gittiÓye dšnŸßŸr.
Gene de bazÝ sšzcŸkleri telaffuz edemez.
ÒArÝÓ kelimesini telaffuz etmek ona •ok
zor gelebilir. ArÝ ile
ayÝ arasÝnda ayÝrÝm
yapamayabilir. ArabayÝ, ÒalabaÓ olarak dile getirebilir. BŸtŸn
bunlar gayet doÛal gelißim basamaklarÝdÝr.
ÒRÓ harfi •ocuklar i•in bŸyŸk gŸ•lŸkler arz
eder. AslÝnda bu tŸr aksaklÝklar •ocuÛun konußmasÝna bir tatlÝlÝk verir. Endißeye kapÝlmanÝza gerek yoktur, ancak bu tŸr konußmalarÝna prim vermeyerek, yerleßmesine engel
olmalÝsÝnÝz.
Okul •aÛÝ yaklaßtÝk•a •ocuÛunuz konußmasÝnÝ dŸzeltmelidir. BaßlangÝ•ta tatlÝ gelen
harf hatalarÝ zaman i•erisinde rahatsÝz edici
hale gelebilir. YukarÝda da belirttiÛimiz gibi,
bu tŸr hatalarÝn yerleßip kalmasÝ •ok ŸzŸcŸdŸr. KurduÛu cŸmlelerin daha karmaßÝk hale
geldiÛini fark edersiniz. Þart cŸmleleri kurmakta, olumsuz cŸmlelerde neden belirtmektedir.
Dil gelißimi •ocuk i•in •ok šnemlidir ve
teßvik edilmelidir. Bunun i•in resimli kitaplardan faydalanabilirsiniz. Her yerden kolaylÝkla temin edebileceÛiniz bu kitaplarÝ ona
okuyabilirsiniz. Birka• kez okuduktan sonra
bu hikayelerin kafasÝnda yer ettiÛini gšreceksiniz. Bir sŸre
sonra da, resimlere
dayanarak olaylarÝ
onun
anlatmasÝnÝ
bekleyebilirsiniz. Bunu bŸyŸk bir sevin•le
yapacaktÝr. AyrÝca hayal gŸcŸnŸ de kullanarak olaylarÝ genißletecek ve olayÝ kendi
dili ile ifade edecektir. Gerek dil gelißimi
ve gerekse hayal dŸnyasÝnÝn zenginleßmesi i•in ona bu anlamda
vakit ayÝrÝn.
‚ocuklar elle tutabildikleri somut ßeyleri
daha kolay kavrar ve yerine oturtabilirler.
Masa ve sandalye, anne ya da baba kelimelerinin anlamÝnÝ kavramak kolaydÝr. Sevgi ve
saygÝyÝ ise anlamalarÝ zordur. Ger•i sevgi kelimesinin anlamÝnÝ bilemeyebilirler, ancak
sevgiyi anlamakta pek mahirdirler. YapmacÝk
sevgiyi •ok kolay ve bŸyŸk insandan •ok daha ustaca anlarlar. Bu yŸzden •ocuk soyut
kavramlarÝ anlamak i•in zorlanmamalÝ ve
edineceÛi yeni bilgiler mevcudun Ÿzerine bina edilmelidir.
ÒAyÝpÓ kelimesi •ocuk i•in pek fazla ßey
ifade etmeyebilir. Ancak ÔayÝpÕ ßeyleri yapan
•ocuklarÝn bŸyŸkler tarafÝndan sevilmediÛini
kolaylÝkla anlayabilir. Bir de ayÝp bir davranÝß i•in šrnek verecek olursanÝz, kavramÝn
yerine oturmasÝnÝ saÛlamÝß olursunuz.
‚ocuklar Ÿ• yaß civarÝnda bazÝ eßyalara
59
60
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kendilerine mahsus adlar vermeyi severler.
Arabaya ÒdŸtdŸtÓ, ya da bebeÛe ÒÝngaÓ diyebilirler. AltÝncÝ yaßa doÛru bu tŸr sšzcŸkler
artÝk terk edilmelidir. Bebeksi konußmalarÝ size tatlÝ gelebilir. Ancak onun bur tŸr sšzlerini asla tekrarlamamalÝsÝnÝz. Aksine sizin gibi
konußmasÝna šdŸl vermelisiniz. YanlÝßlÝklarÝnÝ kabullenip onaylamayÝn. Bšyle yapmakla
dil gelißimine kšstek
olursunuz; onunsa
kšsteÛe deÛil desteÛe ihtiyacÝ vardÝr.
Harf ve sšzcŸk
hatalarÝnÝ dŸzeltmesi i•in ona yardÝmcÝ
olun. DoÛrusunu telaffuz ederek ve defalarca tekrarlayarak
šnayak olun ama
asla baskÝ yapmayÝn. Kendine olan
gŸvenini sarsmayÝn.
Bšyle yapmakla sadece bu tŸr hatalarÝn yerleßmesini temin edersiniz. Sevgi
ile yaklaßÝn. Bazen
ÒsevgiÓ •ocuk eÛitiminin anahtar kelimesidir ve a•mayacaÛÝ kapÝ, halledemeyeceÛi gŸ•lŸk yoktur.
‚ocuklar anlatmak istediklerini uzun
uzun dŸßŸnerek bulurlar ve bu yŸzden de
yavaß konußurlar. Bu gibi durumlarda •ocuÛa karßÝ sabÝrlÝ davranmak ve onu sonuna kadar dinlemek, kendine gŸven duymasÝ ve
akÝcÝ konußmasÝ konusunda yardÝmcÝ olacak-
60
tÝr. ‚ocuÛunuz her ne kadar konußmayÝ artÝk
šÛrenmiß olsa bile zaman zaman sšylemek
istediklerini eksik veya yanlÝß ifade edebilir.
Þekille olsa ile bize mutlaka birßeyler anlatÝyor demektir. Bu yŸzden •ocuÛunuzun sšylediklerini dikkatle dinlemeniz ve dikkate almanÝz gerekir. Bu yaßtaki •ocuklar ger•ekten
•ok konußur ve •ok soru sorarlar. O kadar
kolay olmasa bile
onu dikkatle dinlemek ve sorduklarÝnÝ
anlayabileceÛi bir
ßekilde cevap vermek •ocuÛunuzu
rahatlatÝr. Her sorduÛuna sÝrasÝyla cevap vermek kolay
olmasa bile, onunla
birlikte dŸßŸnŸp sorularÝna cevap vermek onun šÛrenme
ve soru sorma merakÝnÝ, bu konudaki
hevesini kam•ÝlayacaÛÝ muhakkaktÝr.
‚OCUÚUNUZ VE
KARDEÞLERÜ
†lkemizde ailelerin •ocuk sayÝsÝ genelde
birden fazladÝr. ‚ocuklarÝn herbiri ilgi bekler; šzen ister. AralarÝnda ayrÝm yapamazsÝnÝz. Herbirisinin beklentisi ayrÝdÝr ve bir an
šnce yerine getirilmesini ister. Bir diÛerine
61
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
šncelik tanÝdÝÛÝnÝzda kÝrÝlÝr.
ufuktur. Onu kÝskanabilir, ama yine de gizli
Ana okuluna gšndereceÛiniz kÝzÝnÝzÝn sa•ÝnÝ tararken, bŸyŸk oÛlunuz Ýsrarla kalem
kutusunu sorabilir ve bu arada en ufaklarÝ da
aÛlamaya baßlayabilir. ‚ok •ocuklu ailelerde
bu tŸr sahnelere sÝklÝkla rastlanÝr. TŸm bunlara katlanmak i•in •elikten sinirler gerekebilir....
bir hayranlÝk duyar. Ger•i aynÝ hayranlÝÛÝ
Ancak tam tersi de mŸmkŸndŸr. En ufaÛÝ
i•eride aÛabeyi ile oynarken ortanca kÝzÝnÝz
hem size salata yapmakta yardÝm etmekte,
hem de okulda canÝnÝn neye sÝkÝldÝÛÝnÝ anlatmaktadÝr. …nemli olan bu tŸr anlarÝn birbirini dengeleyebilmesidir.
disine olan gŸvenini pekißtirmektedir.
BazÝ •ocuklar annelerini, bazÝlarÝ ise babalarÝnÝ ÒsÝrdaßÓ olarak se•erler. Hatta evde
yaßayan bŸyŸkanne ve baba da bu iß i•in tercih edilebilir. Bu tŸr tercihlerde aranan kißi
olmamak sizi Ÿzmemelidir. Ancak bšyle bir
kißi mutlaka mevcut olmalÝdÝr. ‚ocuk kimin
kendisini daha iyi anladÝÛÝnÝ gayet iyi kavrar.
Kimin kendisine yardÝmcÝ olabileceÛini gayet
iyi bilir ve •ok usta bir diplomattÝr.
Birden fazla •ocuÛu bir arada bŸyŸtmek
sadece zorluklar yšnŸnden ele alÝnamaz.
Belirli bir yaßa gelmiß kÝz •ocuÛu, yeni doÛmuß bebeÛin bakÝmÝ konusunda annesine
yardÝmcÝ olmaktan bŸyŸk bir zevk alÝr. KŸ•Ÿk kardeß annesine ya da babasÝna soramadÝÛÝ sorularÝn cevabÝnÝ ablasÝndan ya da aÛabeyinden daha kolay alabilir.
KŸ•Ÿk kardeß diÛerlerine bakarak ge•ireceÛi aßamalarÝ daha kolay tasavvur edebilir.
ana ve babasÝna da duymaktadÝr. Ancak bu
hayranlÝk •ok zor ulaßÝlabilecek bir hedeftir;
oysa ablasÝ ya da aÛabeyi gibi olmak yakÝn
bir hedeftir. DiÛer yandan bŸyŸk kardeß ufak
kardeßin neleri baßaramadÝÛÝnÝ gšrerek ken-
Kardeßler arasÝndaki ilißkiler, •ocuÛun ilerideki ilißkileri i•in bir idman sahasÝdÝr. Her
tŸr duyguyu šnce bu alanda gšrŸr, hisseder:
Sever ve kÝskanÝr; kÝzar ve affeder; darÝlÝr ve
barÝßÝr; verir ve alÝr.... Okulda ve iß hayatÝnda tadacaÛÝ bir•ok duyguyu ilk olarak kardeßleri ile olan ilißkilerinde yaßar.
Anne ve baba arasÝndaki ilißki ne kadar
olumlu, uyum ne kadar fazla ise, kardeßler
arasÝndaki ilißki de o derece olumlu ve
uyumlu olacaktÝr. Anne-babasÝ sŸrekli tartÝßan bir •ocuk, kardeßleri ile tartÝßmayÝ šÛrenir; Anne-babasÝ anlaßan bir •ocuk, kardeßleri ile anlaßmayÝ šÛrenir †stelik tartÝßan bir
anne-baba bir sŸre sonra barÝßabilirler, ama
•ocuÛun bu etkiyi Ÿzerinden atmasÝ •ok daha fazla vakit alÝr.
‚ocuklarÝnÝza yapacaÛÝnÝz en bŸyŸk iyilik aralarÝnda adil davranmaktÝr. Asla birini
AblasÝ okula baßladÝÛÝ zaman, vakti geldiÛin-
diÛerlerine tercih etmemelisiniz. Hi• tasalan-
de kendisinin de okula gideceÛini daha ra-
mayÝn; gerisini onlar kendi aralarÝnda halle-
hat kavrayabilir. AblasÝ, onun šnŸnde bir
deceklerdir.
61
62
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
‚OCUKLARINIZIN
DOÚUM SIRASI
…nemli olan bu i•gŸdŸyŸ sevgi ve bilgi ile
desteklemektir.
Ülk ‚ocuk
Ülk ve son •ocuk arasÝnda yer alan kardeßlerin durumu diÛerlerine gšre daha deÛißiktir. Anne ve baba ilk kardeßte olduÛu kadar
tecrŸbesiz deÛillerdir. HoßgšrŸleri artmÝß ve
kaygÝlarÝ, endißeleri azalmÝßtÝr. ‚ocuÛun birlikte oynayabileceÛi bir oyun arkadaßÝ vardÝr.
Abla veya aÛabeyini belki kÝskanÝr, ama gene de gizli bir
hayranlÝk duymadan edemez.
ArkadaßlarÝ ile
konußtuÛu zaman ablasÝ ya
da aÛabeyi ile
švŸnmeyi sever.
En šnemli sorun; bŸyŸk kardeß ile aileye
yeni katÝlan birey arasÝnda sÝkÝßÝp kalmaktÝr.
En bŸyŸk, ilk olmanÝn avantajÝ ile kendisini kabul ettirmißtir.
En kŸ•Ÿk, bŸtŸn bebekler gibi anneyi esareti
altÝna almÝßtÝr. Üßte bšyle bir durum, ortanca
kardeß i•in en kštŸ olanÝdÝr. …nŸnde bir ka•
ihtimal vardÝr. AÛabeyi gibi olmayÝ deneyebilir, yani erken olgunlaßÝr. Ya da tam tersi,
yeni gelen bebeÛe šzenerek bebeksi tavÝrlar
takÝnÝr. En kštŸsŸ de i•ine kapanmasÝdÝr. Bu
durumlarÝn hi•birisine mahal vermemek i•in
onu sevdiÛinizi belirtin; bunu davramasÝna
yardÝmcÝ olun ve adil davranÝn. Onu gerek-
Birinci •ocuk anne-babanÝn ilk gšz aÛrÝsÝdÝr. Sevilir, fakat tam bir tecrŸbe sahasÝdÝr.
Anne-baba her ßeyi onun Ÿzerinde deneyerek šÛrenir. DoÛumu bŸyŸk bir hadisedir.
Cinsiyeti bŸyŸk bir merak konusudur.
Anne-baba •ocuÛu kendilerinin kŸ•Ÿk bir
modeli olarak
gšrme eÛilimindedir. Kendilerinde gšrdŸkleri
ve beÛendikleri
bŸtŸn šzelliklere •ocuklarÝnÝn
da sahip olmasÝnÝ beklerler. AyrÝca kendilerinin
baßaramadÝÛÝ
her ßeyi de •ocukta gšrmek
isterler. YeteneÛi olduÛu halde istediÛi mŸzik eÛitimini alamamÝß bir anne bu konuda hi• de yeteneÛi
olmayan kÝzÝnÝ piyano dersi almaya zorlayabilir. UnutulmamasÝ gereken nokta •ocuÛun
sahip olduÛu kißiliktir. Her ßeyin baßÝ, •ocuÛun gelißtirmekte olduÛu kißiliÛe duyulan,
duyulmasÝ gereken saygÝdÝr.
Anne ve baba ilk •ocuk Ÿzerinde ve bu
•ocuÛun eÛitiminde gereÛinden fazla hassas
davranÝrlar. Umutlu, ancak gergindirler. AslÝnda annelik ve babalÝk bir i•gŸdŸdŸr.
62
Ortanca ‚ocuk
63
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
siz rekabetlere sŸrŸklemeyin.
En KŸ•Ÿk ‚ocuk
Aile i•erisinde kŸ•Ÿk •ocuÛa erißkin yaßa
geldiÛi, hatta evlenip •oluk •ocuk sahibi olduÛu zaman bile ailenin bebeÛi olarak bakÝlÝr. Anne ve baba yaßlarÝ ilerledik•e ve tecrŸbeleri arttÝk•a daha hoßgšrŸlŸ davranabilmektedirler. ‚ocuk iyi bir diplomattÝr ve bu
imtiyazÝn kendisine kazandÝrdÝÛÝ avantajlarÝ
sonuna kadar kullanÝr. Anne-baba tarafÝndan
diÛer kardeßlere karßÝ himaye edilir. YaptÝÛÝ
yaramazlÝklara sÝklÝkla gšz yumulur.
GšrŸldŸÛŸ gibi •ocuklarÝn doÛuß sÝrasÝ aile i•inde edindikleri yeri etkilemekte ve kißiliklerinin olußumuna, yerine gšre olumlu veya olumsuz katkÝda bulunabilmektedir. Tabii
ki bir •ocuÛun kißiliÛini ilk ya da son veyahut
tek •ocuk olußuna baÛlamak yanlÝßtÝr; ancak
bu durumun, kißiliÛe kalÝcÝ bir damga vurduÛu da aßikardÝr.
BŸyŸk Kardeßlerin Sorumluluk
†stlenmeleri
Abla ya da aÛabey kendisi de •ocuk olsa
bile aileye en son katÝlmÝß olan bireye oranla kÝdemli bir aile bireyidir. Bu nedenle kardeßi ile ilgili olarak bir sorumluluk Ÿstlenmiß
bulunmaktadÝr. Bu sorumluluk birtakÝm yetkileri de beraberinde getirir. TÝpkÝ sizin gibi o
da birtakÝm dŸßŸncelerini kardeßine kabul
ettirmek, yani onu eÛitmek isteyecektir. Buna
hoßgšrŸ ile bakmaya hazÝr olmalÝsÝnÝz. Aksi
takdirde onu kardeßine karßÝ kŸ•Ÿk dŸßŸrmŸß olursunuz ki, buna gšstereceÛi tepkiyi
tahmin bile edemezsiniz. Bir yere gitmek istediÛinizde en kŸ•Ÿk •ocuÛu emanet edebi-
leceÛiniz ilk kißi aÛabey ya da ablasÝdÝr. Hatta siz evde iken bile baßka bir iß ile uÛraßmak
istediÛinizde onlardan medet umarsÝnÝz.
Burada ßu noktayÝ unutmamak gerekir.
Þimdiye kadar Ò•ocukÓ olan, yani isteklerini
kolayca kabul ettirebilen •ocuÛunuz yeni
kardeßinin gelißi ile birlikte •ocuk olmaktan
•ÝkmÝß ve sorumluluklarÝ bulunan bir aile bireyi haline gelmißtir. ÞÝmarÝklÝklarÝ artÝk tahammŸl edilemeyecek kaprisler kabul edilmektedir. Annesine sarÝlmak, en azÝndan
onunla konußmak istediÛinde annesi kŸ•Ÿk
kardeßi ile meßgŸldŸr. Kardeßi ile kendisini
kÝyaslar. Kendisi annesini memnun etmek
i•in o kadar •aba gšsterdiÛi halde, annesi
kendisinin beklediÛi ilgiyi gšstermemektedir.
Aksine altÝnÝ pisleten ve gerekli gereksiz aÛlamaktan baßka hi•bir marifeti bulunmayan
kardeßinin baßÝndan ayrÝlmaz. KÝsacasÝ tahttan indirilmiß bir kral gibidir. Bu bir ßoktur.
Kimi •ocuk anne ve babasÝnÝn yardÝmÝ ile
bu ßoku kolay atlatÝr. AslÝnda atlatÝlmayacak
bir ßok da deÛildir. …nemli olan •ocuÛun kardeßi geldiÛi i•in kendisinin pabucunun dama
atÝldÝÛÝ imajÝna kapÝlmamasÝdÝr. Onu, kendisini halen eskisi kadar sevdiÛinize inandÝrmalÝsÝnÝz. Hi• kimse yenisi geldi diye mevcut •ocuklarÝnÝ sevmekten vazge•mez, fakat gšsterilen ilgi daÛÝlmakta ve •ocuk bu ilgi daÛÝlmasÝnÝ, azalma olarak algÝlamaktadÝr. Ondan kardeßinin bakÝmÝ konusunda yardÝm isteyin; sorumluluk yŸkleyin; yetki verin; bunu sevin•le
karßÝlayacaktÝr. Kardeßi i•in bir ßeyler yapabilmek onu mutlu edecektir.
Sorumluluk verirken aßÝrÝya gitmemek aklÝn gereÛidir. AltÝ yaßÝnda bir kÝz •ocuÛundan
yemeÛin suyunun azalÝp azalmadÝÛÝna bak63
64
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
masÝnÝ isteyebilirsiniz, ama ona yemek yapmasÝnÝ šÛretmeye •alÝßmak onu yaßÝnÝn ŸstŸnde zorlamak demektir. BÝrakÝn yaßÝnÝ yaßasÝn. YapabileceÛi ßeyleri istemekten ka•ÝnmayÝn, ama zorlamayÝn da.
KŸ•Ÿk •ocuklarÝ bir yere giderken yalnÝz
bÝrakmamaya šzen gšstermek gerekir. Hele
kapÝyÝ Ÿzerlerinden kilitlemek •ok bŸyŸk bir
yanlÝßtÝr. Evde yalnÝz kaldÝklarÝnda akÝllarÝna
gelmeyecek ßey yoktur. Hey ßeyi, ama akÝllarÝna gelebilecek her ßeyi denemek isteyebilirler. Hatta kibritin nasÝl yakÝldÝÛÝnÝ bile.... Sorumsuz kißilerin bu tŸr hatalarÝnÝn sebebiyet
verdiÛi yangÝnlarÝ gazetelerde okuruz. O
yŸzden kesinlikle •ocuklarÝ evde yanlÝz bÝrakmamalÝsÝnÝz.
Sorumluluk yŸklerken yukarÝda da belirttiÛimiz gibi birtakÝm yetkiler de vermelisiniz.
AyrÝca sorumluluk birtakÝm haklarÝn kÝsÝtlanmasÝ anlamÝna da gelmemelidir. En sevdiÛi
televizyon programÝnÝ seyrederken onu, kardeßi ile ilgili bir iße koßmanÝz en olgun abla
ya da aÛabeyi bile isyan ettirebilir.
OKUL …NCESÜ
KURUMLAR
GŸnŸmŸzde hayat ßartlarÝnÝn getirdiÛi zorunluluklar sebebiyle, babanÝn yanÝ sÝra anne
de •alÝßmak zorunda kalmaktadÝr. Anne ve
babanÝn •alÝßmasÝ durumunda •ocuk henŸz
okula gitmiyor ise, bir bŸyŸÛŸn yanÝna bÝrakÝldÝÛÝ gibi •ocuklara daha iyi eÛitim vereceÛi ve evde kazanamadÝÛÝ bir takÝm alÝßkanlÝklarÝ daha kolay edineceÛi dŸßŸncesi ile •ocuklar Ÿ• yaßÝndan itibaren anaokulu, •ocuk
yuvasÝ, •ocuk evi gibi isimlerle kurulan eÛi64
tim kurumlarÝna gšnderilmektedir.
Okul šncesi bu eÛitim kurumlarÝ •ocuklar
i•in yeni bir arkadaß •evresi, zengin bir oyun
ortamÝ ve •eßitli deneyimler kazanacaÛÝ bir
yer olmasÝ nedeniyle olduk•a šnemlidir.
‚ocuklarÝn bu yaßlarda bir hayli hÝzlÝ šÛrendiÛi gšz šnŸnde bulundurulursa, bu eÛitim kurumlarÝ evde saÛlanamayan birtakÝm
imkanlarÝ takviye etmesi a•ÝsÝndan bŸyŸk
šnem taßÝr.
‚ocuk šyle bir yerde, evde yeterli dŸzeye
gelmeyen birtakÝm zorunlu alÝßkanlÝklarÝ-ki
bunlar yemek yeme, tuvalet, temizlik gibi
alÝßkanlÝklardÝr - šÛrenme konusunda šnemli gelißmeler gšsterir.
‚ocuÛun kendi yaßÝtlarÝ ile bir arada olmasÝ birbirlerinin haklarÝna saygÝ gšstermeyi,
65
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
paylaßmayÝ ve birbirleri i•in birßeyler yapabilme gibi davranÝßlarÝ šÛrenmesini saÛlar.
Bu kurumlar kendilerine šzgŸ birtakÝm
kurallar •er•evesinde faaliyetlerini ger•ekleßtirirler. ‚ocuk burada belirli bir dŸzene
gšre programlanmÝß faaliyetleri, belli bir zaman i•inde yaparak zaman kavramÝnÝ ve bunun šnemini šÛrenmede bŸyŸk gelißme gšsterir.
‚ocuklarÝn burada birlikte yemek yemeleri, bu yemek sÝrasÝnda birbirlerine hizmet etmeleri, oyuncaklarÝ paylaßmalarÝ, birbirlerinin sÝrasÝnÝ ve hakkÝnÝ korumalarÝ gibi alÝßkanlÝklarÝ kazanarak ileride kuracaklarÝ insan
ilißkileri konusunda olumlu bir altyapÝ olußtururlar.
Okul šncesi kurumlarÝn verimli bir ßekilde hizmet saÛlayabilmesi, eÛiticinin niteliÛinin yanÝ sÝra kurumun •ocuklar i•in ayÝrdÝÛÝ
malzemenin niteliÛi ve niceliÛi de šnemli bir
konudur. Kurumda bulunan •ocuklar i•in
kaliteli ve yeterli miktarda oyuncak ve uÛraßÝ
malzemelerinin bulunmasÝ gšz šnŸnde bulundurulmasÝ gereken bir husustur. Bu malzemelerin yeterli miktarlarda saÛlanmÝß olmasÝnÝn yanÝ sÝra, oyun alanlarÝnÝn da rahat
hareket imkanÝnÝ saÛlayacak kadar geniß olmasÝ gerekir. Bu sayededir ki, •ocuklar arasÝnda doÛabilecek sŸrtŸßme ve tatsÝz olaylar
•ok daha kolay •šzŸme kavußturulabilir.
Masal ve hikaye anlatÝmÝ tŸrŸnden fazla
sšzlŸ faaliyetler bu gibi kurumlarda šnemli
bir yer tutar. ‚ocuklar bu yaßlarda hikaye,
masal dinlemekten ve anlatmaktan bŸyŸk
zevk duyarlar. Bu yŸzden renkli resimli ki-
taplar ve eÛitici, eÛlendirici filmler hoß•a vakit ge•irebilmeleri i•in idealdir.
Yine bu kurumlarda mŸziÛin de šnemli
bir yeri vardÝr. ‚ocuklarÝn birlikte ßarkÝ sšylemeleri, •eßitli basit melodileri šÛrenmeleri
eÛitimleri a•ÝsÝndan aßÝlmasÝ gereken bir
adÝmdÝr. Bu gibi faaliyetlerin yanÝ sÝra okula
hazÝrlÝk amacÝyla renklerin, sayÝlarÝn, ßekillerin, gŸndelik hayattaki ve doÛadaki deÛißmez olaylarÝn oyunla karÝßÝk olarak šÛretilmesi gerekir.
Okul šncesi kurumlar, •ocuÛun eÛilimlerini ve yeteneklerini belirlemede •ok iyi bir
gšzlem ortamÝ olußtururlar. Okulda ve evde
verilen eÛitimin birbirlerini tamamlayÝcÝ nitelikte olmasÝ bu bakÝmdan bŸyŸk šnem taßÝr.
EÛitimin verimliliÛi a•ÝsÝndan okulda olußturulan gruplar arasÝnda yaß itibariyle fazla
fark olmamasÝna dikkat edilmesi gerekir.
‚ŸnkŸ •ocuklarÝn dikkat sŸreleri, anlama kabiliyetleri yaßlarÝ ile doÛru orantÝlÝ olacaÛÝndan, eÛitimin verimliliÛi de bu ayrÝmÝn šzenli yapÝlmasÝna baÛlÝ olacaktÝr.
‚ocuk EÛitiminde
YardÝmcÝ Ara•lar
Hi• kußkusuz, •ocuÛun eÛitimini etkileyen en bŸyŸk faktšr, ailesi, yani anne, baba
ve kardeßleridir. Ancak ne var ki, šzellikle
gŸnŸmŸzde kitap, radyo, televizyon ve video gibi bir•ok ara•, •ocuÛun eÛitimine
olumlu veya olumsuz, ama asla kŸ•Ÿmsenemeyecek boyutlarda katkÝda bulunmaktadÝr.
EÛitime yardÝmcÝ nitelik taßÝyan bu tŸr ara•larÝn olumlu veya olumsuz etkilerini irdelemekte fayda gšrmekteyiz.
Kitaplar
65
66
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
†• yaßÝnÝ
bitirmiß bir •ocuk, kendisine
okunacak resimli hikayelere bŸyŸk ilgi
gšsterir. Kendisine okunan kitaptaki hikayeyi dikkatle
dinler ve duyduklarÝ ile gšrdŸÛŸ resimler
arasÝnda kafasÝnda baÛlantÝ kurmaya •alÝßÝr.
Kendisine kitap okunmasÝndan o kadar
memnundur ki, aynÝ hikayeyi defalarca dinlemek isteyebilir. Bundan hi•
bÝkmaz. Bir sŸre
sonra resimlere bakarak aynÝ hikayeyi kendisi de anlatacak dŸzeye ulaßÝr. AyrÝca
hayal dŸnyasÝ da olduk•a gelißmißtir. …yle
ki, anlatÝrken kendisinden de birtakÝm yan
olaylar ekler. Hayal dŸnyasÝnÝn genißliÛi, zeka ile doÛru orantÝlÝdÝr. AÛabeyi okula baßlÝyacak olan bir •ocuk, resimli hikaye kitabÝnda kendi yaßlarÝnda bir •ocuk gšrdŸÛŸnde
onun da aÛabeyinin yanÝnda okula baßlayacaÛÝnÝ rahatlÝkla hayal edebilir. ‚ocuÛunuzun hayal dŸnyasÝnÝ asla kÝsÝtlamamalÝsÝnÝz.
BazÝ cŸmleleri aynen tekrarladÝÛÝnÝ gšzlemleyebilirsiniz. ‚ocuÛunuz bšylece bazÝ cŸmle kalÝplarÝnÝ ve deyimleri šÛrenmektedir.
Ancak okuduklarÝnÝ satÝr satÝr tekrarlamasÝnÝ
da beklemeyin, bÝrakÝn olayÝ istediÛi gibi yorumlasÝn.
Bu yaßlardaki •ocuk, kitaplarÝnÝ bir arkadaßÝ gibi gšrŸr. ‚ocuk, kendisini hikayedeki
66
kißilerin yerine koyar. KahramanlarÝ kendi
yakÝn •evresi ile šzdeßleßtirir. BŸyŸk bir gayretle size gelir ve belki daha šnce yirmi kez
dinlediÛi bir kitabÝ yeniden okumanÝzÝ ister;
sÝkÝlmaz; usanmaz; size sorular yšneltir. Hikaye kahramanlarÝ ile sevinir ve ŸzŸlŸr. Bšylece duygu dŸnyasÝ da genißlemiß olur. AyrÝca baßkalarÝnÝn duygularÝnÝ da anlama yolunda adÝmlar atar. Bu yŸzden •izilen tiplerin olumlu kißilik šzellikleri taßÝmalarÝna bŸyŸk šnem gšstermelisiniz. OkuyacaÛÝnÝz hikayedeki en basit yalanÝ bile herhangi bir su•
ißlediÛinde size karßÝ kullanmak isteyecektir.
Buna asla mahal vermemelisiniz.
‚ocuklarÝnÝzÝn gereksiz korkulara kapÝlmamasÝ i•in okuyacaÛÝnÝz hikayede ÒgulyabaniÓ ya da ÒšcŸÓ gibi ger•ek dÝßÝ varlÝklarÝn
asla yer almamalarÝ gerekir. Bu tŸr soyut varlÝklarÝ •ocuk tasavvur bile edemez ve bunun
sonucunda yalnÝz kalmaktan korkar hale de
gelebilir.
YukarÝda da deÛindiÛimiz gibi, kitabÝn •ocuk Ÿzerindeki olumlu etkileri sayÝlamayacak kadar •oktur. Bu nedenle ona •ikolata ya
da ßekerleme yerine kitap almanÝz •ok daha
yararlÝdÝr. Onu sevin ve ona kitap okuyun.
Kitap okumanÝn zamanÝ yoktur. Yatmadan
šnce ya da onu sevmek istediÛinizde; yolculukta ya da doktor muayenehansinde sÝra
beklerken.... …nemli olan sizin de kitap okumayÝ sevmeniz
ve bunun šnemini kavrayarak
ona kitap i•in
vakit ayÝrmanÝzdÝr.
67
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
Bu yaßtaki •ocuklar i•in
šrnek bir hikaye:
Unutkan Fil Favrusu
Ormanda yaßayan bŸtŸn fil yavrularÝ •ok
akÝllÝydÝlar. YalnÝz kŸ•Ÿk yavru Domka •ok
unutkandÝ.
Ormandaki fil yavrularÝ sabahleyin pija-
yorlardÝ: ÒKeßke o da diÛer fil yavrularÝ gibi
akÝllÝ olsaÓ diyorlardÝ.
Baba fil, DomkaÕyÝ ne zaman keser almaya gšnderse o, •eki• alÝp geliyordu; anne fil;
DomkaÕyÝ ne zaman sŸpŸrge almaya gšnderse o, fÝr•a alÝp geliyordu. Bu da anne ve baba fili •ok ŸzŸyordu. ÒAcaba ne yapabilirizÓ
diye birbirlerine soruyorlardÝ.
DomkaÕnÝn šÛretmeni bayan Dido: ÒKuyruÛuna unutmamasÝ i•in kurdele baÛlayÝnÓ
dedi.
Fakat o da iße yaramadÝ. Domka herßeyi
unutmaya devam etti.
Ormanda yaßayan diÛer fil yavrularÝ harfleri šÛrenmißlerdi. ÒTeßekkŸr ederimÓ, ÒLŸtfenÓ demesini biliyorlardÝ. Okulda šÛretmenlerinin šÛrettiÛi ßiirleri ve ßarkÝlarÝ hatÝrlÝyorlardÝ. YalnÝz bŸtŸn bunlarÝ unutan biri vardÝ:
Domka.
malarÝnÝ yerine koymayÝ, yÝkanmayÝ, dißlerini fÝr•alamayÝ ve diß macununun kapaÛÝnÝ
kapatmayÝ her zaman hatÝrlarlardÝ.
Domka bunlarÝ yapmayÝ hep unuturdu.
Hatta doÛum gŸnŸnŸ bile unuttu. UnutmadÝÛÝ tek ßey yemek yemekti; yemek zamanlarÝnÝ hep hatÝrlardÝ. Domka, kalvaltÝda meyva
pŸresi yer, sŸt i•erdi. …Ûle yemeÛinde Ýspanak, akßam yemeÛinde et ve patates, Ÿzerine
de fÝstÝk yemeyi •ok severdi. Bazen de annesi ona karpuz verirdi. Domka en •ok da karpuz yemeyi severdi.
Domka bŸyŸdŸ, bŸyŸdŸ, fakat bŸyŸdŸk•e daha da unutkan oldu. Anne ve baba fil,
DomkaÕnÝn her ßeyi unutmasÝna •ok ŸzŸlŸ-
…Ûretmen: ÒÜki elma, iki elma daha ka•
elma eder, DomkaÓ diye sorduÛu zaman,
Domka cevap veremiyordu. Hatta kuyruÛunda pembe bir kurdele baÛlÝ olduÛu zaman bile...
Domka, PazartesiÕden sonra hangi gŸnŸn
geldiÛini bilemiyordu. BŸyŸk annesine gittiÛi
zaman hep yolu ßaßÝrÝyordu.
Ama Domka yemek zamanÝnÝ hi•bir zaman unutmuyordu; hele karpuz olduÛu zaman...
BirgŸn anne fil, ÒAklÝma bir ßey geldiÓ dedi. Sonra DomkaÕya dšndŸ, ÒHaydi! Pazara
git; en bŸyŸk ve en sulu karpuzu al, gel; ama
sakÝn unutmaÓ dedi.
Domka: ÒHayÝr! Bšyle bir ßeyi nasÝl unutabilirim?Ó dedi. Sevin•le dans ederek bŸtŸn
67
68
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ormanÝ ge•ti ve pazar yerine geldi. Fakat pazar yerine
gelince annesinin ne istediÛini unutmußtu.
DiÛer fil yavrularÝ annelerinin onlardan istediÛi ekmek, re•el, meyve gibi ßeyleri hatÝrlamÝßlardÝ.
SatÝcÝ, DomkaÕya yardÝm etmek i•in:
ÒAcaba ßeker, tuz ya da sabun mu alacaktÝn?Ó diye sordu.
Domka: ÒHayÝr!Ó dedi.
SatÝcÝ: ÒAcaba •ay, kahve ya da peynir
mi?Ó diye sordu.
Domka: ÒHayÝr, onlar da deÛil!Ó dedi.
SatÝcÝ: Ò…yleyse otur, ne almak i•in geldiÛini hatÝrlamaya •alÝßÓ dedi. Domka: Evet!
…yle yapmalÝyÝmÓ diye cevap verdi. Bir kenara oturdu. DŸßŸndŸ, dŸßŸndŸ... Fakat bir
tŸrlŸ hatÝrlayamadÝ.
O kadar uzun dŸßŸndŸ ki, sonunda •ok
acÝktÝ. CanÝ sŸt, Ýspanak, patates, sonra da
tatlÝ istedi. CanÝ en •ok da karpuz istiyordu.
Domka: ÒKarpuz!Ó diye
baÛÝrdÝ. ÒHatÝrladÝm, kocaman ve sulu bir
karpuz istiyorumÓ dedi.
Domka, hayatÝnda ilk
defa bir ßeyi hatÝrlayabilmißti.
Kocaman bir
karpuzla
eve
dšndŸ. Annesi
ona Ÿ• bŸyŸk dilim karpuz verdi.
68
Domka, ißtahla karpuz dilimlerini •abucak yedi,
sonra: ÒBen de arkadaßlarÝm gibi her ßeyi hatÝrlayacaÛÝm!Ó diye sšz verdi.
Domka sšzŸnŸ tuttu.
ArtÝk pijamalarÝnÝ yerine
koymayÝ, yÝkanmayÝ, dißini
fÝr•alamayÝ, hatta diß macununun kapaÛÝnÝ kapatmayÝ bile hatÝrlÝyordu,
tÝpkÝ diÛer fil yavrularÝ gibi.
Domka harfleri hatÝrlÝyordu. ÒTeßekkŸr
ederimÓ, ÒLŸtfenÓ demeyi hatÝrlÝyordu. Hatta
doÛum gŸnŸnŸ bile hatÝrlÝyordu.
Anne ve baba fil •ok seviniyorlardÝ. Annesi: ÒDomka, doÛum gŸnŸnŸ kutlamalÝyÝzÓ
dedi.
DomkaÕnÝn doÛum gŸnŸ partisi •ok eÛlenceli oldu. Annesi ona kocaman bir doÛum
gŸnŸ pastasÝ yapmÝßtÝ. ArkadaßlarÝ i•in dondurma ve ßeker de vardÝ.
Fil yavrularÝ ona doÛum gŸnŸ hediyesi getirmeyi unutmamÝßlardÝ. Domka da onlara:
ÒTeßekkŸr ederimÓ demeyi unutmadÝ.
TELEVÜZYON
Televizyon artÝk evlerimizin ayrÝlmaz bir
par•asÝ haline gelmißtir. Hem kulaÛa, hem
gšze hitap etmesi
onu daha da •ekici hale getirmißtir.
Bir eÛlence aracÝ
olmasÝnÝn yanÝ sÝra eÛitici ve šÛretici yanÝyla da bi-
69
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
zi kendisine •ekmektedir.
AkßamlarÝ bŸtŸn bir aile yemekten sonra
genellikle televizyonun karßÝsÝna oturur ve
vakit bu ßekilde ge•irilir. Bšylelikle aile arasÝnda yapÝlmasÝ gereken sohbetler kelimenin
tam anlamÝ ile šldŸrŸlŸr.
Ailenin bir arada olduÛu bu saatler televizyon seyredilerek ge•irildiÛinden, aile i•indeki
iletißim de zayÝflar.
Televizyonun •ocuklar
Ÿzerindeki
etkisi:
Televizyon
programlarÝ her
yaßtaki seyirciler
dŸßŸnŸlerek hazÝrlanmaktadÝr.
‚ocuklarÝn seyredeceÛi programlar genellikle onlarÝn ayakta olduÛu, uyumadÝÛÝ saatler
gšz šnŸnde bulundurularak yayÝnlanÝr. Fakat
yine de bazÝ aileler •ocuklarÝnÝn uyku saatlerinin dŸzenliliÛi konusunda fazla duyarlÝ deÛillerdir. Bu yŸzden •ocuklar i•in sakÝncalÝ
olan programlarÝn seyredilmesine de gšz yumarlar.
‚ocuklar, henŸz yaßlarÝnÝn gereÛi televizyonda gšsterilen programlarda hangisinin
ger•ek, hangisinin hayal ŸrŸnŸ olduÛunu
kavrayamazlar. …zellikle ßiddet i•erikli film-
ler, korku filmleri •ocuklar Ÿzerinde tahmin
edemeyeceÛimiz kadar bŸyŸk etki yapar. Bazen bizlerin bile bu tŸr filmlerin ger•ek olmadÝklarÝnÝ bildiÛimiz halde etkisinde kalarak huzursuz bir gece ge•irdiÛimiz olmußtur.
HenŸz olaylarÝ tam olarak kavrayamayan •ocuÛumuzun bu tŸr filmleri seyrettiÛini dŸßŸnecek olursanÝz, onlar Ÿzerinde nasÝl olumsuz bir etki yapabileceÛini tahmin
edebilirsiniz.
Okul šncesi
•ocuklarÝn seyrettiÛi programlar
genellikle •izgi
filmlerdir. SŸrekli
hareketlilik onlara ilgi •ekici gelmektedir. ‚ocuklarla hayvanlarÝn
arkadaßlÝÛÝnÝ konu alan diziler ve
komedi filmleri
yine •ocuklarÝn
ilgisini •eken programlar arasÝndadÝr.
‚ocuklar televizyonu sŸrekli tek baßlarÝna
seyredecek olurlarsa, kendilerine verilen mesajÝ tam olarak anlamayacaklarÝndan televizyonun olumlu niteliÛi ortadan kalkacaktÝr.
OnlarÝn izlediÛi programlardan bŸyŸk šl•Ÿde etkilendikleri bir ger•ektir. Bu programlarÝ seyrederken olaylarÝn akÝßÝna kendilerini
tam anlamÝ ile kaptÝrÝrlar. Bu durum •ocuÛun
i• dŸnyasÝnda tahmin edemeyeceÛimiz fÝrtÝnalarÝn kopmasÝna yol a•acaktÝr.
Zihninde beliren bir•ok sorunun cevabÝnÝ
69
70
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kendisi cevaplayamaz. Bu da •elißkilere dŸßmesine neden olur. Oysa bu yaßtaki •ocuklarÝn gŸzel ve olumlu etkilerle bezenmiß bir i•
dŸnyalarÝnÝn olmasÝ gerekir. Bu duygusal
yšnden saÛlÝklÝ gelißmeleri i•in zorunludur.
Televizyon seyrederken •ocuklarÝn yanÝnda
bir bŸyŸklerinin olmasÝ bu bakÝmdan zorunludur. Zihninde olußabilecek bir •ok soruya
cevap verebilecek birinin olmasÝ, onun doÛabilecek korku ve endißelerini engeller; gerilimlerini ortadan kaldÝrÝr. Üzlenen programla ilgili onunla konußmak, tartÝßmak, •ocuÛun dŸßŸnmesini, bu olaylarla ilgili olarak
kendi dŸßŸncesini ortaya koymasÝnÝ saÛlar.
OlaylarÝ nasÝl gšrdŸÛŸnŸ anlamamÝz ona
yardÝmcÝ olmamÝzÝ kolaylaßtÝrÝr.
‚ocuÛun yatma saati ve hangi programlarÝ ka•a kadar izleyeceÛi šnceden •ocukla
konußularak belirlenmiß olmalÝdÝr. Sonradan
meydana gelecek kargaßalÝÛÝ šnlemenin en
iyi •šzŸm yolu da bu olabilir. Fakat •ocuÛa
ni•in erken yatmasÝ gerektiÛi - saÛlÝklÝ bŸyŸyebilmesi, erken kalkabilmesi vb.. - izah
edilmelidir. ‚ocuk da kendisinin erken yatmasÝ gerektiÛine inandÝrmÝß olursa, yatma
vakti geldiÛinde herhangi bir huysuzlukla
karßÝlaßÝlmadan bu iß ger•ekleßtirilir. ‚ocuk
uyumadan šnce kendisine masal veya šykŸ
anlatÝlacak olursa, televizyonun •ekiciliÛi
kendiliÛinden ortadan kalkacaktÝr.
‚OCUÚUNUZUN …ZEL
SORUNLARI
‚ocuk bŸyŸme ve gelißme safhalarÝnda
en uygun ortamlarda bulunsa bile birtakÝm
sorunlarÝn ortaya •ÝkmasÝ engellenemez. ‚ocuk bir yandan yeni yetenekler,yeni beceri70
ler kazanarak •evresine uyum saÛlarken; diÛer yandan gelißiminin bir gereÛi olarak yeni
sorunlarla karßÝlaßmaktadÝr. ‚ocuÛun •šzŸmlediÛi her sorun, aßtÝÛÝ her yeni engel
onun ruhsal gŸcŸnŸ arttÝrmaktadÝr. Yani •ocuk olgunlaßtÝk•a kendine gŸvenmekte, pek
•ok ißi baßarabildiÛini gšrmektedir.
‚ocuklarÝn kŸ•Ÿk yaßlarda karßÝlaßtÝÛÝ sorunlar •ok •eßitlidir. BunlarÝn bir•oÛu o dšneme šzgŸ olan, anne ve babanÝn desteÛiyle
•šzŸmlenebilecek nitelikteki sorunlardÝr.
EÛer anne baba šyle bir durumla karßÝ karßÝya geldiklerinde gerekli ilgi ve yardÝmÝ saÛlayamazsa bu, sorunun daha da bŸyŸmesine,
belki de ileri yaßlara kadar devam etmesine
neden olabilir.
…fke
BŸyŸklerin bile zaman zaman sinirlendiÛi, šfkeye kapÝldÝÛÝ zamanlar olur. Bu yŸzden bŸyŸme aßamasÝndaki •ocuÛun karßÝlaßtÝÛÝ deÛißik olaylar karßÝsÝnda bazen šfkeye
kapÝlmasÝnÝ doÛal karßÝlamak gerekir. Daha
bebekken en kŸ•Ÿk kaprisinde bile isteÛini
yerine getirmeye •aba gšsterirken, •ocuÛumuz bŸyŸdŸk•e bu tutumumuzu deÛißtirmeye baßlarÝz. SŸrekli ilgiye alÝßÝk olan •ocuk
bu deÛißen tutum karßÝsÝnda bocalamakta ve
isteÛinin yerine gelmesi i•in šfkeli davranÝßlara yšnelmektedir. Bu yeni durumu kavrayabilmesi, alÝßabilmesi elbette ki zaman alacaktÝr.
‚ocuÛunuz kendi ihtiya•larÝ doÛrultusunda hareket etme yeteneÛine sahip olmadÝÛÝndan ne yapacaÛÝna, ne yiyeceÛine nasÝl davranacaÛÝna biz bŸyŸkler karar veririz. Bu koßullandÝrma ilgi ve sevgi ile desteklendiÛinde
71
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
•ocuÛu yšnlendirmek zor olmayacaktÝr. Fakat ilgi ve sevgiden yoksun bir istek, direnme
ile karßÝlaßÝr.
Anne-baba olarak •ocuÛun davranÝßlarÝna
•ok fazla yasaklar koymamÝz, bu yasaklarÝ
koyarken •ocuÛun o andaki ihtiya•larÝnÝ gšzšnŸnde bulundurmamÝz šfkeli davranÝßlarÝyla sÝk sÝk karßÝlaßmamÝza neden olur. ‚ocuklardaki šfke belirtileri aÛlama, kendilerini
yere atma, baßÝnÝ duvara vurma, elindeki
oyuncaklarÝ etrafa savurma ßeklinde olabilir.
Bu tŸr davranÝßlar bizim tutumumuza bir karßÝ koyma, kendini savunma ya da sÝkÝntÝsÝnÝ
dile getirme bi•imidir.
Anne-baba olarak •ocuÛumuzu etraftan
gelebilecek tehlikelere karßÝ sŸrekli savunma
ihtiyacÝnÝ hissederiz. ‚ŸnkŸ •ocuk henŸz etraftan gelebilecek tehlikeleri kavrayamamaktadÝr. Bu gibi durumlarda •ocuÛu tamamiyle
engellemeden šnce, ona ni•in yapmamasÝ
gerektiÛini, anlayabileceÛi bir ßekilde izah
etmek gerekir. Hi•bir a•Ýklamada bulunmadan yalnÝzca azarlamak, yasaklar koymak
•ocuÛumuzu šfkeli ve arsÝz bir •ocuk yapmaktan ileriye gitmez. Anne ve babanÝn sŸrekli yasaklar koymasÝ, šfkeli davranÝßlarÝ •ocuÛa da yansÝyacaktÝr. ÜstediÛini ger•ekleßtirmenin en iyi yolunun baÛÝrÝp •aÛÝrmak, šfke
gšstermek olduÛunu sanan •ocuk, bu tutumu zamanla benimsemeye baßlayacaktÝr. ArtÝk anne ve babaya isteklerini yaptÝrabilmek
i•in elinde gŸ•lŸ bir silahÝ vardÝr. O halde bir
baßka yol denemesine gerek yoktur.
Anne-baba olarak koyduÛumuz yasaklarda kararlÝ olmamÝz •ocuÛumuzun šfkesini
en aza indirgeyecektir. AyrÝca anne-babanÝn
yasaklar konusunda aynÝ ßekilde hareket et-
mesi de olumlu netice verecektir.
‚ocuÛumuzun da bizler gibi duygularÝnÝn
deÛißeceÛini bilmemiz gerekir.Onlar da zaman zaman endißelenirler, šfkelenirler, ŸzŸlŸrler. Bu durumu bilerek hareket etmemiz
onlarÝn kißiliklerinin gelißiminde olumlu etkiler yapacaktÝr. ‚ocuk yanlÝß yaptÝÛÝ zaman
bile anne-babasÝnÝn kendisini her zaman baÛÝßlayacaÛÝna, seveceÛine inanmak ister. Bu
duygunun verdiÛi gŸvenle bŸyŸyen •ocuÛun
kißiliÛi daha iyi gelißir. GŸvenli bir •ocuk geleceÛe de gŸvenle bakacaktÝr. En sÝkÝntÝlÝ anÝmÝzda bile •ocuÛumuza sevgi ve anlayÝßla
yaklaßabiliyorsak, onu dinleyebiliyorsak sorunu •šzŸmlemek daha kolay olacaktÝr.
Korku
Bu yaßlardaki •ocuklarÝn hayal dŸnyalarÝnÝn geniß olmasÝ, hayalle ger•eÛi birbirinden
ayÝrabilme yeteneÛini henŸz kazanmamÝß olmalarÝ sebebiyle bir •ok olay onlarÝn korku
duymalarÝna neden olur. ÜzlediÛi korkun• bir
filmin, anlatÝlan devli, perili bir masalÝn etkisinden gŸnlerce kurtulamazlar. Ger•ekte var
olmayan bir•ok ßeyi zihinlerinde hayal edip
bundan korkarlar.
3 - 4 yaßÝndaki •ocuklar karanlÝk bir odaya girmekten ya da karanlÝk bir odada yatmaktan huzursuz olurlar; anne-babasÝnÝn yanÝnda yatmak isterler. YalnÝz kaldÝklarÝnda
odada birtakÝm ßekiller gšrdŸklerini sšylerler; bunun da ne olduÛunu tam olarak a•Ýklayamazlar. Ülk defa karßÝlaßtÝklarÝ hayvanlardan korkarlar; bir yerleri •izilip kanadÝÛÝnda
korkup aÛlarlar.
¥ 3 - 6 yaß arasÝndaki •ocuklar anne-babalarÝyla birlikte olduklarÝnda kendilerini gŸ71
72
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ven i•inde hissederler. Onlar i•in en bŸyŸk
korku nedeni šzellikle anneden ayrÝ kalmaktÝr. EÛer anne •ocuÛunun yaramazlÝklarÝ ve
huysuzluklarÝ karßÝsÝnda onu bÝrakÝp gitmekle ya da annesi olmamakla korkutarak sindirmeye ve yatÝßtÝrmaya kalkÝyorsa, •ocuk bu
korkuyu daha yoÛun olarak hisseder. Bu yaßlarda •ocuklar kendilerine sšyleneni hep
ger•ek olarak dŸßŸnŸrler ya da gšrdŸklerini
ŸrkŸtŸcŸ varlÝklara benzeterek korku duyacaklarÝ sonu•lar •ÝkartÝrlar.
¥ ‚ocuÛun hayal dŸnyasÝnÝn genißliÛinden doÛan veya aileden kaynaklanan korkularÝn yanÝsÝra bir de •ocuÛun ger•ek hayatta
karßÝlaßtÝÛÝ olaylar sonucu ortaya •Ýkan korkular da olabilir. Mesela bir kšpeÛin saldÝrÝp
ÝsÝrmasÝndan, yŸksek bir yerden dŸßmekten
korkabilir. YaptÝÛÝ bir hatadan dolayÝ cezalandÝrÝlmaktan korkar. Anne ve baba kendi
korkularÝnÝ •ocuklarÝnÝn yanÝnda a•Ýk•a ifade ediyorsa, •ocuÛun da aynÝ korkularÝ duymasÝna neden olurlar.
¥ ‚ocukta korkunun olußmasÝndaki bir
baßka neden de, aßÝrÝ koruyucu davranÝßlardÝr. SŸrekli olarak ÒdŸßersinÓ, ÒyapamazsÝnÓ,
ÒkorkarsÝnÓ diye uyarÝlar •ocuÛa •evresinin
tehlikelerle dolu olduÛu izlenimini verir. SŸrekli yanÝnda bulunan birisi tarafÝndan kollanan •ocuk neyin tehlikeli, neyin tehlikesiz
olduÛunu šÛrenmeye fÝrsat bulamaz. Sonunda her ßeyden korkan, Ÿrken biri olup •ÝkacaktÝr. Hele •ocuk korkusunu pekißtirecek
bazÝ olaylar yaßamÝßsa korkularÝ daha da yerleßmiß olacaktÝr. Ancak ßunu unutmamak gerekir ki, •ocuÛu tehlikelere karßÝ aßÝrÝ ßekilde
koruyup kollamak, onun korkak yetißmesine,
olaylardan daha fazla etkilenmesine ve izlerin daha derin olmasÝna sebebiyet verir.
72
¥ BirtakÝm korkularÝ olan •ocuklar •ekingen olurlar. ‚evresindeki olaylardan her an
bir tehlikenin geleceÛi endißesi i•indedirler.
Bu nedenle •evredeki olaÛan olaylara karßÝ
ilgisiz ve isteksizdirler. Korku duygularÝndan
dolayÝ kendilerini gŸ•sŸz ve •aresiz hissederler. Daima kendilerini koruyacak bir yetißkine gereksinim duyarlar. Tek baßlarÝna bir
ßey yapmak istemezler. Kimi •ocuklarda korkular daha baßka ßekillerde kendini dÝßa vurur. KorktuklarÝnda hÝr•ÝnlaßÝrlar, sert davranÝrlar, kÝrÝcÝ ve huysuz olurlar. Kimi zaman
da i•lerindeki korkuyu bastÝrabilmek i•in altÝnÝ Ýslatma, tÝrnak yeme, yalan sšyleme gibi
alÝßkanlÝklarÝ da huy edinebilirler.
¥ ‚ocuk kendi kendine yetebilecek •aÛa
gelinceye kadar bir koruyucunun verdiÛi gŸvenliÛi hissetmek ister. SevildiÛini, anlaßÝldÝÛÝnÝ, korunduÛunu bilen bir •ocuk kendine
gŸven i•inde duyabilir. ‚ocuÛu devler, šcŸler, hortlaklar, iÛnecilerle korkutmak yerine
ona durumu a•Ýklama yolunu se•mek en
doÛrusudur. BeyenmediÛiniz bir davranÝßÝn
sakÝncalarÝnÝ mantÝklÝ bir bi•imde ortaya
koymak •ocuÛun bize olan inancÝnÝ kuvvetlendirir. ‚ocuk herhangi bir nedenden dolayÝ korkuya kapÝlmÝßsa ve korkusunu bize anlatmak istiyorsa onun a•ÝlmasÝna fÝrsat vermelidir. Korku konusunda sert tepkilerden
ka•Ýnmak gerekir. ÒErkek •ocuk korkmazÓ,
Òkocaman oldunÓ, Òkorkulmaz ayÝpÓ gibi
sšzler •ocuÛun bize gelmesini engeller; korkuyu da azaltmaz. Korkusundan dolayÝ •ocuÛu ayÝplamak, utandÝrmak, korkusu ile
alay etmek yerine •ocuÛu rahatlatacak •šzŸm yollarÝ aranmalÝdÝr.
¥ ‚ocuÛun korkularÝnÝn nedenleri araßtÝrÝlmalÝdÝr. …ncelikle •ocuÛun durumunu
73
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
olaÛan karßÝlamak, onun endißelerini anlamak, ciddiyetle dinlemek korku nedenlerinin
daha kolay bulunmasÝna yardÝm eder. Üster
yorgun, ister mutsuz olalÝm, durumumuz ne
olursa olsun karßÝmÝzdakinin bir •ocuk olduÛunu asla unutmayalÝm. Þunu bilmek gerekir
ki bizim sevgimiz, sÝcaklÝÛÝmÝz, ilgimiz olmadan •ocuk tek baßÝna hi•bir zorluÛu yenemeyecektir. ‚ocuÛun kendine gŸvenini kazanabilmesi i•in kendi ißlerini kendisinin
yapmasÝna fÝrsat verin. ‚ocuÛunuzun korkusunu yenmesi i•in ona zaman tanÝyÝn. …zellikle Ò•ivi •iviye sškerÓ yšntemi ile korkularÝnÝ bastÝrmaya, bir korkuyu baßka bir korku
ile yenmeye •alÝßmayÝn. Kšpekten korkan bir
•ocuÛa bŸyŸk bir kšpeÛi sevdirmek yerine,
iße yavru bir kšpekle baßlayÝn.
‚ocuÛunuza saÛlayacaÛÝnÝz, anlayÝßa dayanan, sÝcak, huzurlu bir ortam onun gelecekteki yaßamÝnda daha cesur, daha gŸvenli
hatta daha baßarÝlÝ bir kißi olmasÝnÝ saÛlayacaktÝr. Ancak bŸtŸn bunlar sizin •ocuÛunuzu
tanÝmazÝna ve ona nasÝl davranmanÝz gerektiÛini bilmenize baÛlÝdÝr.
AltÝnÝ Islatma
‚ocuk iki yaßÝna doÛru tuvalet ihtiyacÝnÝ
haber vermeye baßlar. Ancak organlarÝ Ÿzerinde henŸz tam kontrol saÛlayabilmiß deÛildir. …zellikle geceleri kaslarÝnÝ denetim altÝnda tutmakta zorlanÝrlar ve bunu baßaramadÝklarÝnda altlarÝnÝ Ýslatabilirler. Gece doÛabilecek ihtiya•larÝn giderilmesi zaman alacaktÝr. Bu yŸzden geceleri altÝna ka•ÝrmasÝ
sizi pek ŸrkŸtmemelidir.
Ancak •ocuÛunuz dšrt, hatta beß yaßÝna
geldiÛi halde geceleri hala altÝnÝ ÝslatÝyorsa,
bir doktora gitmeniz gerekecektir. Doktor her
ßeyden šnce bunun bir hastalÝk sonucu olup
olmadÝÛÝnÝ araßtÝracaktÝr. EÛer bir hastalÝk
sšz konusu ise, bir an šnce tedavi edilmelidir ve •ocuÛunuzun bunda bir su•u olmadÝÛÝnÝ kabullenmelisiniz. Onu gereksiz yere
su•lamamalÝ ve cezalandÝrmamalÝsÝnÝz. Bu
ona yapacaÛÝnÝz bir kštŸlŸk olacaktÝr.
Sidik torbasÝ, vŸcudumuzdaki bir•ok organ gibi kaslardan yapÝlmÝßtÝr. Bu kaslardan
bir kÝsmÝ iradeyle denetlenebildiÛi gibi, bir
kÝsmÝ da bizin irademiz dÝßÝnda bazÝ olaylara reaksiyon olarak kendiliÛinden kasÝlÝr.
KorktuÛumuzda veya heyecanlandÝÛÝmÝzda
kalbimizin hÝzlandÝÛÝnÝ hepimiz biliriz. Sidik
torbamÝzÝn da benzer tepkileri sšz konusudur. Uyku sÝrasÝnda kaslar gevßer ve sidik torbasÝ daha fazla idrar biriktirebilir. Bšylece
daha •ok sÝvÝ alabilir. Bu yŸzden bir •oÛumuz geceleri daha az tuvalete gitme ihtiyacÝ
duyarÝz. Ancak bir kabus sonucu korkuya kapÝlacak olursak, idrar torbasÝ da bŸzŸlŸr ve
ßißme hissi verir; uyanÝr ve tuvalete gitme ihtiyacÝ hissederiz. DetaylÝ olarak anlattÝÛÝmÝz
bu olaylar •ocuÛumuzda bu kadar iyi ißlemeyebilir ve korku sonucu gece •ißini altÝna ka•Ýrabilir. Bu yŸzden de anlayÝßÝnÝza muhta•tÝr.
…fke, korku, yeni bir kardeßin doÛurduÛu
kÝskan•lÝk hissi, aile i•i gerginlikler, ev deÛißtirme gibi akla gelebilecek bir•ok nedenden
štŸrŸ •ocuÛunuz gece gevßeyemeyebilir.
Huzursuzdur ve bu huzursuzluk rahatlamasÝna engel olur YapabileceÛimiz en bŸyŸk yardÝm, bu huzursuzluÛun nedenini bilmek ve
bunu bertaraf etmektir. Bunun dÝßÝnda her
tŸrlŸ šnlem baßarÝsÝz kalmaya mahkumdur.
73
74
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
AltÝnÝ Ýslatan bir •ocuk, her ne kadar belli
etmese de bu durumdan dolayÝ su•luluk duyacaktÝr. AltÝnÝ ÝslattÝÛÝ i•in cezalandÝrÝlmaktan ve bu durumdan dolayÝ kendisine olan
sevginin azalacaÛÝndan korkar.
Anne-baba bu durumda •ocuÛa daha anlayÝßlÝ ve sevecen yaklaßtÝklarÝ takdirde sorunun •šzŸmŸ de daha kolay olacaktÝr. Her
ßeyden šnce •ocuÛa bu durumunun sŸrekli
olmadÝÛÝ ve yine kendisi gibi •ocuklarÝn da
olduÛu anlatÝlmalÝdÝr. ‚ocuk kendisiyle alay
edilmeyeceÛini ve cezalandÝrÝlmayacaÛÝnÝ
bilmeli ve bu konuda bŸyŸklerine gŸvenebilmelidir.
Gece uyumadan šnce •ocuÛa anne ve
babasÝ tarafÝndan masal veya šykŸ anlatÝlmasÝ, o gŸnkŸ olaylarÝn deÛerlendirilmesi,
karßÝlÝklÝ konußularak •eßitli problemlere •šzŸm aranmasÝ, uyumadan šnce •ocukta sevilme ve korunma hissinin vereceÛi huzurla
rahat•a uyumasÝnÝ saÛlayacaktÝr.
Bu sorunun •šzŸmŸ de, •ocuk eÛitiminin
her alanÝnda olduÛu gibi sevgiden ge•mektedir. Ona sevgi ile yaklaßtÝÛÝnÝz sŸrece bu sorunun da kolaylÝkla Ÿstesinden gelebileceksiniz.
Parmak Emme
Parmak emme šzellikle bebeklerde sÝklÝkla gšrŸlŸr, •ŸnkŸ bu onun en kuvvetli refleksidir. Tamamiyle zararsÝzdÝr, ancak dšrt yaßÝna doÛru kaybolmasÝ gerekir. 5 yaßÝnÝ ge•miß
bir •ocuÛun hala parmak emiyor olmasÝ ise
bizi dŸßŸndŸrmelidir. Bu durum, dißlerde
bozukluklara neden olabilmektedir.
Üleri yaßtaki bir •ocuÛun parmak emmesi
bizi duygusal ihtiya•larÝ konusunda dŸßŸn74
meye sevk etmelidir. Aile i•i ilißkilerdeki gerginlikler veya kardeßleri ile uyumsuzluklarÝ
bu tŸrden bir rahatsÝzlÝÛa yani •ocukluÛa,
bebekliÛe geri dšnme ihtiyacÝ doÛurabilmektedir. Bšylece sorunlardan ka•makta ve her
ßeyin kendi istediÛi gibi olduÛu bebekliÛine
šzenmektedir. Hele yeni gelen bebeÛin kendisinden •ok daha fazla ilgi topladÝÛÝnÝ gšrdŸÛŸnde bu tepkisi bayaÛÝ ßiddetli olacak ve
adeta sizin gšzŸnŸze sokarcasÝna parmaÛÝnÝ
emecektir.
Onu asla su•lamayÝn ve gereksiz yere cezalandÝrmayÝn. Her ßeyden šnce neye tepki
gšsterdiÛini šÛrenmeye •alÝßÝn. SevdiÛinizi
belli edin. Konuyu gerekli gereksiz her yerde
konußarak onu tedirgin etmeyin; onu bu davranÝßÝ nedeniyle arkadaßlarÝnÝn ya da kardeßlerinin yanÝnda kŸ•Ÿk dŸßŸrmeyin. BaskÝ
yapmak yerine dikkatini baßka alanlara yšneltmeyi deneyin. Sevin ve sevdiÛinizi uygun
bir dille ve davranÝßlarÝnÝzla a•Ýk•a belirtin.
TÝrnak Yeme
TÝrnak yeme de, parmak emme ya da gece altÝnÝ kirletme gibi davranÝßlar grubuna
girmektedir. Genel olarak •ocuÛun kendine
olan gŸveninin yerleßmediÛini belirtir. SŸrekli azarlanan ve gereksiz yere cezalandÝrÝlan
•ocuklarda sÝklÝkla gšrŸlŸr. AyrÝca kardeßler
arasÝ kÝskan•lÝk, yetersiz ilgi ve sevgi gibi bir•ok nedeni bulunabilir.
Gereksiz yere Ýsrar edip bu davranÝßÝnÝ dilinize dolamayÝn. YapabiliyorsanÝz, bazen
gšrmezden de gelebilirsiniz. Gerekli gereksiz mŸdahale ettiÛiniz zaman tÝrnak yemeyi
bÝrakmasÝnÝ deÛil, sadece ve sadece bu davranÝßÝnÝ sizden gizli ger•ekleßtirmesini saÛlarsÝnÝz ki, bu da •ok tehlikelidir.
75
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
TÝrnak yemeyi bÝrakmasÝnÝ istiyorsanÝz,
konunun nedenini araßtÝrÝn ve bu araßtÝrmanÝza kendinizden baßlayÝn. Her ßeyden šnce
kendinize nerede hata yapmÝß olabileceÛinizi sorun. AranÝzdaki ilißkide bir kopukluk bulunup bulunmadÝÛÝnÝ ortaya koyun. Onu
sevdiÛinizi hissettirin. Dikkatini baßka yšne
•ekmek i•in deÛißik uÛraßlar bulun.
Onu asla kŸ•Ÿk dŸßŸrmeyin ve asla tÝrnak
yediÛi i•in kŸ•Ÿmsemeyin. Gururunu okßayÝn. TÝrnak yemenin ne gibi sakÝncalar doÛurabileceÛini anlatÝn. Mikrop kapmanÝn ne
demek olduÛunu, tÝrnak yemenin midesini
bozabileceÛini onun anlÝyacaÛÝ bir dille anlatÝn. AnlamasÝ belki vakit alacak ama, davranÝßlarÝnÝz mutlaka semeresini verecektir.
Kekemelik
Zaman zaman yerine gšre erißkin insanlar
bile kekemelik •ekebilirler. Kimisi bazÝ šzel
hallerde heyecanlanÝr, kimisi de bazÝ sšzcŸklere takÝlÝr.
‚ocuklarda ise kekemelik daha •ok 7 yaßÝnÝn altÝnda gšrŸlŸr. Bir yaßa kadar dŸzgŸn
konußan •ocuk birden kekelemeye baßlayabilir. Kimi •ocuk aynÝ yetißkinler gibi bazÝ
sšzcŸklerde takÝlÝrlar, kimi •ocuk da cŸmleye baßlarken zorlanÝr. BazÝlarÝ ise genelde
dŸzgŸn konußurken, korku ve heyecan gibi
durumlarda kekelemeye baßlar.
Kekemelik de tÝrnak yeme, parmak emme
gibi ruhi bir rahatsÝzlÝÛÝn ifadesidir. ‚ocuÛun
ßahit olduÛu bir cinayet vakasÝ ya da atlattÝÛÝ
bir trafik kazasÝ kekemeliÛine neden olabilmektedir. Bunun dÝßÝnda aile i•erisinde sŸrekli gerginlik ve huzursuzluk ya da anne veya babadan yoksunluk gibi sŸrŸp giden sebepler de sšzkonusudur.
Kekeleyen •ocuÛun toplum i•erisindeki
uyumu da zorlaßmaktadÝr. KekelediÛi zaman
alay edilir ve alay edildik•e korkusu yerleßir.
Bu, tam bir kÝsÝr dšngŸdŸr.
Üki Ÿ• yaß civarÝndaki •ocuklarda gšrŸlen
kekemelik ge•icidir ve anne-babayÝ ŸrkŸtmemelidir. Anne ya da baba bŸyŸk bir yanlÝßlÝk yapmadÝÛÝ takdirde yerleßme ihtimali
dŸßŸktŸr.
Anne-babanÝn yapabileceÛi en bŸyŸk
yanlÝßlÝk, •ocuÛu sŸrekli eleßtirerek ona:
ÒDoÛru konußÓ demesidir. Bšyle davranmakla korkusunu pekißtirmiß olursunuz. KonußtuÛunda sabÝrsÝzlÝk gšsterilmemeli ve kekelemesinden štŸrŸ ŸzgŸn bir tavÝr i•erisine girilmemelidir.
YapabileceÛimiz en yararlÝ davranÝß, šzellikle hangi durumlarda kekelediÛini araßtÝrmak ve bu gibi durumlarÝn tekrarÝnÝn šnŸne
ge•mektir. Her ßeyden šnemlisi kekelemesi
sizin ona olan sevginizi azaltmamalÝ ve bu
sevgi ona hissettirilmelidir. AyrÝca kekelediÛi
i•in kardeßleri arasÝnda šzel bir muameleye
tabi tutulmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ bunu hissettiÛi
takdirde ilginizi •ekmek i•in kekelemeyi sŸrdŸrebilir.
SON S…Z
Bu yaßlardaki •ocuÛunuz her ne kadar konußmaya baßlamÝßsa da henŸz duygularÝnÝ
ifade etmekten acizdir. ‚ocuk ruhunu gayet
iyi tanÝyan bir bilim adamÝmÝzÝn, Atalay YšrŸkoÛluÕnun, bir •ocuÛun dilinden kaleme
alÝnmÝß Ôdilek•eÕsi ile konumuzu noktalamayÝ uygun gšrdŸk.
Sevgili AnneciÛim, BabacÝÛÝm,
75
76
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
BŸtŸn duygu ve dŸßŸncelerimi dile getirebilseydim, size ßunlarÝ sšylemek isterdim:
SŸrekli bir bŸyŸme ve deÛißme i•erisindeyim. Sizin •ocuÛunuz olsam da sizden ayrÝ
bir kißilik gelißtiriyorum. Beni tanÝmaya ve
anlamaya •alÝßÝn.
Deneme ile šÛrenirim. Bana ayak uydurmakta gŸ•lŸk •ekebilirsiniz. Bana oyunda,
arkadaßlÝkta ve uÛraßlarÝmda šzgŸrlŸk tanÝyÝn. Beni her yerde, her ißimde koruyup kollamaya •alÝßmayÝn. DavranÝßlarÝmÝn sonu•larÝnÝ kendim gšrŸrsem daha iyi šÛrenirim.
Bana yanÝlma payÝ bÝrakÝn. Kendi ißimi kendim gšrmeye alÝßtÝrÝn. BŸyŸdŸÛŸmŸ
baßka nasÝl anlarÝm?
BŸyŸmeyi •ok
istiyorsam da ara
sÝra yaßÝmdan kŸ•Ÿk davranmaktan
kendimi alamÝyorum. Bunu šnemsemeyin.
Ama siz beni ßÝmartmayÝn. Hep •ocuk kalmak isterim sonra. Her istediÛimi elde edemeyeceÛimi biliyorum. Ancak siz verdik•e
almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz sšz
de vermeyin. SšzŸnŸzŸ tutmayÝnca sizlere
gŸvenim azalÝyor.
Bana kesin ve kararlÝ davranmaktan •ekinmeyin. Yoldan saptÝÛÝmÝ gšrŸnce beni sÝnÝrlayÝn. KoyduÛunuz kurallar ve yasaklarÝn
hepsini beÛendiÛimi sšyleyemem. Ancak,
hi• kÝsÝtlanmayÝnca ne yapacaÛÝmÝ ßaßÝrÝyorum. TutarsÝz davrandÝÛÝnÝzÝ gšrŸnce hem
bocalÝyor, hem de bundan yararlanmadan
76
edemiyorum.
Beni dinleyin. …Ûrenmeye en yatkÝn olduÛum anlar, soru sorduÛum anlardÝr. A•ÝklamalarÝnÝz kÝsa ve a•Ýk olsun.
…ÛŸtlerinizden
•ok davranÝßlarÝnÝzdan etkilendiÛimi unutmayÝn. Beni eÛitirken ara sÝra yanlÝßlÝklar yapabilirsiniz. BunlarÝ •abuk unutturun. Ancak
birbirinize saygÝ ve sevginizin azaldÝÛÝnÝ gšrmek beni yaralar ve sŸrekli tedirgin eder.
‚ok konußup, •ok baÛÝrmayÝn. YŸksek
sesle sšylenenleri pek duymam. Yumußak ve
kesin sšzler bende daha iyi iz bÝrakÝr. ÒBen
senin
yaßÝnda
iken...Ó diye baßlayan sšylevleri hep
kulak ardÝna atarÝm.
KŸ•Ÿk yanÝlgÝlarÝmÝ
bŸyŸk
su•muß gibi baßÝma kakmayÝn. Beni, korkutup sindirerek,
su•luluk duygusu aßÝlayarak uslandÝrmaya
•alÝßmayÝn. YaramazlÝklarÝm i•in beni kštŸ
•ocukmußum gibi yargÝlamayÝn. YanlÝß davranÝßÝm Ÿzerinde durup dŸzeltin. Ceza vermeden šnce beni dinleyin. Su•umu aßmadÝÛÝ sŸrece cezama katlanabilirim.
Beni yeteneklerimin ŸstŸnde ißlere zorlamayÝn. Ama baßarabileceÛim ißleri yapmamÝ
bekleyin. Baßarmam i•in beni destekleyin.
Hi• deÛilse •abamÝ švŸn. Bana gŸvendiÛinizi belli edin. Beni baßkalarÝyla karÝßtÝrmayÝn;
umutsuzluÛa kapÝlÝrÝm.
Benden yaßÝmÝn ŸstŸnde olgunluk bekle-
77
3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
meyin. BŸtŸn kurallarÝ birden šÛretmeye
kalkmayÝn. Bana sŸre tanÝyÝn. YŸzde yŸz dŸrŸst davrandÝÛÝmÝ gšrŸnce Ÿrkmeyin. Beni
kšßeye sÝkÝßtÝrmayÝn; yalana sÝÛÝnmak zorunda kalÝrÝm. Sizi •ok bunalttÝÛÝm sÝrada bile
soÛukkanlÝlÝÛÝnÝzÝ yitirmeyin. KÝzgÝnlÝÛÝnÝzÝ
haklÝ gšrebilirim, ama beni aßaÛÝlamayÝn.
Hele baßkalarÝnÝn yanÝnda onurumu kÝrmayÝn. UnutmayÝn ki, ben de sizi yabancÝlarÝn
yanÝnda gŸ• durumlara dŸßŸrebilirim.
Bana haksÝzlÝk ettiÛinizi anlayÝnca a•Ýklamaktan •ekinmeyin. …zŸr dileyißiniz size
olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha •ok yaklaßtÝrÝr.
AslÝnda ben sizi olduÛunuzdan daha iyi
gšrŸyorum. Bana kendinizi yanÝlmaz ve erißilmez gšstermeye •abalamayÝn. YanÝldÝÛÝnÝzÝ gšrŸnce ŸzŸntŸm bŸyŸk olur.
Biliyorum, ara sÝra sizi ŸzŸyor, belki de
dŸß kÝrÝklÝÛÝna uÛratÝyorum. Bana verdiklerinizin yanÝnda benden istediklerinizin •ok olmadÝÛÝnÝ da biliyorum. YukarÝda sÝraladÝÛÝm
istekler size •ok geldiyse bir •oÛundan vazge•ebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceÛinize olan inancÝm sarsÝlmasÝn.
Benden Òšrnek •ocukÓ olmamÝ beklemezseniz, ben de sizden kusursuz anababa olmanÝzÝ beklemem. Sevecen ve anlayÝßlÝ olmanÝz bana yeter.
Sizin •ocuÛunuz olarak doÛmak elimde
deÛildi. Ama se•me hakkÝm olsaydÝ, sizden
baßka kimsenin •ocuÛu olmak istemezdim.!
Sevgiler
‚ocuÛunuz
77
79
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
6-12 Yaß
‚ocuÛa Sahip
Ailelerin EÛitimi
l …zgšr DEMÜRAL
4
81
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
6Ð12 YAÞ
‚OCUKLARININ
daha sonra gelißim alanlarÝna gšre belirlenecek davranÝßlarÝ kazanabilir. Elbette ki bu
davranÝßlarÝ incelerken, •ocuklarÝn aynÝ yaßta olsalar bile birbirinden farklÝlÝklar gšstere-
GELÜÞÜMÜ
Beden ve DavranÝß Gelißimi
Bu yaßlar •ocuÛun ilkšÛrenim •aÛÝdÝr.
EÛer olaÛan dÝßÝ bir durum sšz konusu deÛilse, •ocuk bu yÝllarÝnÝ ilkšÛrenimde ge•irir.
Bu
yaßlarÝn
baßlangÝcÝ ilkokula
yeni
baßlama a•ÝsÝndan,
son
yÝllarÝ ise •ocuÛun ergenlik
dšnemine girmeye yaklaßmasÝ a•ÝsÝndan
son
derece
šnemlidir.
Anne baba
altÝ yaßÝndaki
•ocuÛunun artÝk bir bebek
olmadÝÛÝnÝ gšrŸr. Pek •ok ihtiyacÝnÝ kendisi
karßÝlayabilmekte, bazÝ ißleri baßarÝyla yapabilmektedir. Fakat buna raÛmen yine de anne-babasÝnÝn ilgi ve desteÛine ihtiyacÝ vardÝr.
‚ocuk pek •ok ißi baßarabilmektedir ama gelißimi devam etmektedir. HenŸz bir yetißkin
ceklerini akÝldan •Ýkarmamak gerekir. Bir
davranÝß bazÝ •ocuklarda erken gelißim gšsterirken, bazÝ •ocuklarda daha ge• gelißebilir; ya da hi• gšrŸlmeyebilir. Bunun nedenlerini dŸßŸnmek ve •ocuÛa bu davranÝßÝ kazanmasÝ i•in fÝrsat tanÝmak en uygun olan
davranÝßtÝr.
AltÝ yaß •ocuÛunun beden ve hareket
gelißimi
yšnŸnden kazanabileceÛi
davranÝßlarÝ ßu
ßekilde sÝralayabiliriz:
¥ AyakkabÝlarÝnÝ baÛlar.
¥ Kendi kendine giyinir,
soyunur.
¥ Topu belirlenen bir hedefe atar.
¥ AyaÛÝnÝ deÛißtirerek sek sek yapar.
¥ Tek ayakla ortalama on defa sÝ•rar.
¥ Yerden 40-50 cm. yŸkseklikteki bir tahta Ÿzerinden šne ve arkaya yŸrŸr.
gibi herßeyi yapabilecek dŸzeyde deÛildir.
¥ On saniyede 35-40 metre koßar.
Bu yaßa gelmiß bir •ocuk eÛer normal ßartlar-
¥ 75-80 cm. uzunlukta atlar.
da bŸyŸyŸp gelißmißse ve •ocuÛa deneyim
kazanmasÝ i•in yeterince fÝrsat tanÝnmÝßsa,
¥ Basit geometrik ßekilleri, harfleri ve rakamlarÝ kopya eder.
81
82
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
¥ Kurßun kalemi dŸzgŸn bir ßekilde kullanabilir.
¥ BÝ•aÛÝ yaÛ sŸrmek ve kesmek i•in kullanabilir.
Buradaki davranÝßlar bize olduk•a basit
gšrŸnebilir. Ne var ki •ocuklar bu davranÝßlarÝ ancak beß yaß civarÝnda sÝrasÝ ile kazanmaya baßlarlar. AltÝ yaßÝna geldiklerinde ise,
aßaÛÝ yukarÝ bu davranÝßlarÝn tŸmŸnŸ kazanmÝß olurlar. 6 yaßtan sonra •ocuklarÝn bŸyŸmeleri, daha šncesine gšre olduk•a yavaß
seyreder. Bu durum kÝzlarda 9-10, erkeklerde ise 11-12 yaßÝna kadar devam eder. Daha
sonra bŸyŸme yeniden hÝzlanÝr.
Bu yaßlardan itibaren artÝk •ocukluktan
•ÝkÝlmakta ve gen•lik •aÛÝnÝn ilk adÝmÝ olan
ergenlik dšnemine baßlanmaktadÝr. ‚ocuk
i•in, bedensel ve ruhsal olarak bir•ok deÛißiklikler gšsterdiÛi bu dšnem olduk•a šnemlidir. Biz bu dšnemi ergenlik šncesi dšnem
olarak adlandÝrÝyoruz.
DoÛal olarak •ocuklarda bu yaßlardan itibaren fiziksel birtakÝm deÛißiklikler de meydana gelir. KÝz ve erkek •ocuklarda ortak
olarak gšrŸlen el ve ayaklarÝn bŸyŸmesi, vŸcudun belirli bšlgelerindeki tŸylenme, yŸz
hatlarÝnÝn farklÝlaßmasÝ artÝk •ocukluk dšnemini terketmeye baßladÝklarÝnÝn habercisidir.
Bunlardan baßka her iki cinste de kendilerine šzgŸ deÛißiklikler olußur. KÝz •ocuklarda gšÛŸslerin bŸyŸmesi, vŸcut hatlarÝnÝn belirginleßmeye baßlamasÝ ve en son aßamada
regl (aybaßÝ kanamasÝ) olmasÝ ile ergenlik •aÛÝna girilir.
Erkek •ocuklarÝnda bu dšnemde gšrŸlen
en bŸyŸk farklÝlÝk, sesin šnce kÝsÝlmasÝ ve zamanla kalÝnlaßmasÝdÝr. DiÛer šnemli aßama
82
da erlik bezlerinin dolmasÝyla, uykuda meydana gelen bilin•altÝ boßalmasÝdÝr. Bu en son
gelißmeden sonra erkek •ocuklarÝ da ergenlik •aÛÝna girmiß olur.
GšrŸnŸßte meydena gelen deÛißikliklerden bir tanesi de dißlerde olmaktadÝr. ‚ocuklar altÝ yaßÝndan itibaren 20 tane olan sŸt dißlerini deÛißtirmeye baßlar. Dißler genellikle
•ÝkÝß sÝrasÝna gšre deÛißir. Bu dšnemde eksik
olan kalÝcÝ azÝ dißleri de •Ýkmaya baßlar. Dšrt
tane olan yirmi yaß dißleri dÝßÝnda geri kalanlarÝn hepsi tamamlanÝr. AÛzÝnÝn gšrŸnŸßŸ
bozulduÛundan •ocuk i•in olduk•a šnemli
bir dšnemdir. Bu yŸzden •ocukla alay edilmemeli, bunun bŸyŸmesinin bir aßamasÝ olduÛunu kabul etmesi saÛlanmalÝdÝr. Bu arada diß saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan aÛÝz bakÝmÝ ve temizliÛi ihmal edilmemelidir.
DÜL GELÜÞÜMÜ
6 yaß •ocuÛunun dil gelißimi yšnŸnden
kazanabileceÛi davranÝßlar ßu ßekilde sÝralanabilir:
¥ AnlamlÝ sorular sorar.
¥ Sorulara anlamlÝ cevaplar verir.
¥ BazÝ kelimelerin anlamlarÝnÝ a•Ýklar.
¥ Beß altÝ kelimelik cŸmleler kurar.
¥ Birka• olayÝ birbirine karÝßtÝrmadan anlatÝr.
¥ Bir olayÝ ve hikayeyi sšz ve hareketlerle anlatÝr.
¥ Nezaket kelimelerini kullanÝr.
¥ Konußulan bir konu hakkÝnda fikirlerini
sšyler.
GšrŸldŸÛŸ gibi, altÝ yaßÝndan itibaren, •ocuklarÝn konußmalarÝndaki gelißim bŸyŸk bir
83
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
ilerleme gšstermißtir.
7-8 yaßlarÝndan itibaren ise yetißkin diline
yakÝn bir konußma yeteneÛine sahip olurlar.
KarßÝlÝklÝ konußma artmÝßtÝr; konußmaktan
zevk alÝrlar. ‚ocuksu
konußmayÝ tamamen
terkeder; yanlÝß šÛrendiÛi sesleri, kelimeleri
dŸzeltmeye •alÝßÝrlar.
…nceleri tek taraflÝ gelißen anlatÝm yetenekleri, yaßÝn ilerlemesiyle
tamamen deÛißmiß ve dŸßŸnceleri baßkalarÝna
aktarmaktan bŸyŸk zevk alÝr hale gelmißtir.
AltÝ yaßÝnda •evresiyle konußarak ilißkide bulunan •ocuk, okula baßladÝktan sonra iletißim
kurmak i•in konußmaya yšnelir.
ZÜHÜN GELÜÞÜMÜ
6 yaß •ocuÛunun zihinsel olarak gšsterdiÛi gelißim i•in ßunlarÝ sšyleyebiliriz:
¥ ‚evresindeki eßyalarÝn nelerden yapÝldÝÛÝnÝ sšyler.
¥ Mesleklere gšre
yapÝlan ißi sšyler.
¥ RakamlarÝ sayabilir.
¥ ZÝt olanÝ sšyler.
¥ SaÛÝnÝ solunu bilir.
¥ Nedene gšre sonu-
cu sšyler.
¥ Sonuca gšre nedeni sšyler.
¥ Kendine sšylenen beß - altÝ kelimelik
cŸmleyi tekrarlar.
¥ AmacÝna ulaßmak
i•in karßÝlaßtÝÛÝ gŸ•lŸÛŸ
ortadan kaldÝrÝr.
7 yaßÝndan sonra
•ocuklarda mantÝksal
dŸßŸnme gelißmeye
baßlar. Kavram gelißimi hÝzlanÝr. Yaparak,
yaßayarak, duyu organlarÝnÝ kullanarak deneyim kazanÝr. KurallarÝ deÛißtirebileceÛini kabul eder. Kendisinin de kurallar koyabileceÛini šÛrenir. 11 yaß civarÝnda •ocuk hi• gšrmediÛi bir nesneyi zihninde canlandÝrabilir.
DŸßŸncesini eleßtirir; dŸzeltir. Deyimlerin,
atasšzlerinin anlamlarÝnÝ sezmeye baßlar.
MantÝksal dŸßŸnce hemen hemen yetißkinlerin dŸzeyine erißmißtir. Zihinsel tartÝßmalar
yapar. GšrŸßlerini haklÝ gšsterecek kanÝtlar
ve mantÝk yollarÝ bulmaya •alÝßÝr. Okula
baßlayan •ocuk dŸßŸnmeyi šn planda
tuttuÛu i•in, kendisine
bilgi ve šÛrenme konusunda da šnemli bir
adÝm attÝrmÝß olacaktÝr.
DUYGUSAL VE SOSYAL
83
84
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
GELÜÞÜM
6 yaßÝna gelen bir •ocuÛun duygusal ve
sosyal yšnden gšsterebileceÛi gelißmeler:
¥ GŸnlŸk ißlerde sorumluluk alÝr.
¥ Oyunu kurallarÝna gšre oynar.
¥ BaßladÝÛÝ ißi bitirir.
¥ Kißileri ve eßyalarÝ paylaßÝr.
¥ BŸyŸklerini
memnun etmeye
•alÝßÝr.
¥ Kendinden
kŸ•Ÿklere karßÝ koruyucudur.
¥ DeÛißik arkadaßlar edinir.
¥
HaksÝzlÝÛa
uÛradÝÛÝ
zaman
kendini savunur.
¥ Adil olanÝ cezayÝ kabul eder.
¥ KorkularÝnÝ
sšyler.
¥ Kendine yetißkin gibi davranÝlmasÝndan
hoßlanÝr.
AltÝ yaßÝndan sonra šfke ve kÝskan•lÝk
duygularÝ azalmaya baßlar. Ülkokula baßladÝÛÝ i•in •evresi genißlemißtir. Bundan dolayÝ
duygularÝnda deÛißmeler olur. AÛlama, hÝr•Ýnlaßma, baÛÝrÝp •aÛÝrmalar šzellikle okulda
azalÝr. BaÛÝmsÝz olma eÛilimindedirler. BaÛÝmsÝzlÝÛÝnÝn engellenmesi ve šÛŸtler šfkelenmesine neden olur. Kendi cinsinden olan
84
arkadaßlarÝna daha sÝkÝ baÛlanÝrlar. KarßÝ
cinsten olanlara menfi tavÝr takÝnÝrlar. …Ûretmenlerine ise hayrandÝrlar. Onun her dediÛini buyruk olarak kabul ederler. Kendi yaßÝtlarÝyla birlikte olmak ve onlarla birlikte oynamaktan, ßakalar yapmaktan, fÝkra anlatmaktan •ok hoßlanÝrlar. KahramanlÝk hikayelerine bayÝlÝrlar; kahramanlara hayrandÝrlar.
Sporculara ve artistlere karßÝ ilgileri artar. Ergenlik dšnemine adÝm atan •ocuk - kÝz olsun, erkek olsun daha šnceki sakin
dšnemini de geride bÝrakmÝßtÝr. Daha šnceki uyumlu
hali, dengeli davranÝßlarÝ ruhsal ve
duygusal dŸnyasÝndaki fÝrtÝnalarla
birlikte bŸyŸk deÛißim gšsterir.
Uyumlu halin
gitmesiyle anne ve
babayla olan sŸrtŸßmeler de baßlar.
ArtÝk anne ve babaya olan baÛÝmlÝlÝk azalma eÛilimindedir. OnlarÝn yerini ßimdi arkadaßlarÝ alÝr. Hareketlerinin kÝsÝtlanmasÝ, isteklerinin yerine getirilmemesi ve daha
birtakÝm deÛißik sÝnÝrlamalar nedeniyle duygusal iniß ve •ÝkÝßlar sŸrekli deÛißmektedir.
Duygusal olarak aßÝrÝ hassas olduklarÝ i•in
•ok •abuk sevinir ve ŸzŸlŸrler. Bu yaßlardaki •ocuklar kendilerine •eßitli ilgi ve uÛraß
alanlarÝ bulurlar. Pul, kartpostal biriktirmek;
ßiir yazmak; hatÝra defteri, gŸnlŸk tutmak
bunlardan bazÝlarÝdÝr. Toplumsal olaylara il-
85
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
gileri artar. Spor, mŸzik - šzellikle gŸrŸltŸlŸ
mŸzŸk - hobileri arasÝnda ilk sÝralarda yer
alÝr. ArkadaßlarÝ ile olan ilißkileri onlar i•in
bŸyŸk šnem taßÝr. Arkadaß gruplarÝ, saklanÝlan •eßitli sÝrlar gŸnlŸk hayatlarÝnda šnemli
birer par•adÝr.
ARKADAÞ - AKRAN
GRUBU
Akran gruplarÝ bazÝ ihtiya•larÝ, šrneÛin
yetißkin denetiminden ka•mak gibi bir isteÛi
cevapladÝÛÝ i•in olußur.
6-12 yaß dšneminde gelißir. Bu gruplar
se•icidir. …zellikle cinsiyet, yaß ve sosyal
statŸ bu yaßta akran grubuna se•ilmede
šnemli tercihlerdendir. ‚ocuklarÝn sosyalleßmesinde akran gruplarÝ šnemli rol oynar.
‚OCUK VE
SORUMLULUK
‚ocuÛunuzun hayata hazÝrlanmasÝ a•ÝsÝndan sorumluluk taßÝmaya baßlamasÝ bŸyŸk
šnem taßÝr. ‚ocuk yšnŸnden sevildiÛini bilmek ve hissetmek son derece šnemlidir. ‚ocuk sevildiÛini bilmeli ve bu kendisine lafla
da sšylenmelidir. Bazen bir•ok aksi davranÝßÝnÝn arkasÝnda sevildiÛini hissetme ihtiyacÝ
yatar. Sevgi, asla pazarlÝk konusu yapÝlmamalÝ ve •ocuk hata yaptÝÛÝ zaman da sevileceÛini bilmelidir. Bilin•li bir sevgi ve bunun
ifadesi zayÝflÝk belirtisi olarak yorumlanmamalÝ ve bunun •ocuÛu ßÝmartacaÛÝ dŸßŸncesine yer verilmemelidir.
‚ocuÛa davranÝßlarÝnÝz yumußak•a olmalÝdÝr, ancak kararlÝ ve tutarlÝ davranmayÝ da
becerebilmelisiniz, •ocuklar diplomat•a
davranmayÝ •ok iyi becerirler ve zaaflarÝ iyi
deÛerlendirirler. …zellikle bŸyŸkanne ve bŸyŸkbabanÝn yŸzleri yumußaktÝr ve •ocuklar
anne ve babalarÝna yaptÝramadÝklarÝ bir•ok
ßeyi onlara kabul ettirebilirler. Yumußak olmak demek otorite boßluÛu anlamÝnÝ taßÝmamalÝdÝr. ‚ocuÛunuzun kißiliÛini kazanabilmesi i•in kendisine •izeceÛiniz •er•eve •ok
šnemlidir. Gereksiz yasaklar koymaktan ka•ÝnmalÝsÝnÝz. …zellikle, kendi uyamayacaÛÝnÝz kurallarÝ •ocuÛunuza dikte etmeye •alÝßmayÝn. ‚ocuÛuna kÝrmÝzÝ ÝßÝkta ge•memesi
i•in šÛŸt verdiÛi halde, kendisi kÝrmÝzÝ ÝßÝkta
ge•meyen bir anne ya da baba, •ocuÛunun
kendisine ve koyduÛu kurallara saygÝlÝ davranmasÝnÝ beklememelidir. Gereksiz yasaklardan ka•Ýnmak demek •ocuÛu baßÝboß bÝrakmak demek de deÛildir. ‚ocuk yapama85
86
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
yacaÛÝ davranÝlar olduÛunu bilmelidir. Hata
yaptÝÛÝ zaman affetmesini bilmek ve kŸ•Ÿk
kusurlarÝnÝ gšrmezden gelebilmek bŸyŸk olmanÝn ßanÝndandÝr. ‚ocuÛunuzun kendi baßÝna iß yapma ve sorumluluk alma yšnŸndeki girißimlerini de desteklemelisiniz. Bu yšndeki girißimler šzendirilmeli ve baßarÝ kazandÝÛÝ takdirde šdŸllendirilmelidir. ‚ocuÛunuz
sorumluluk kazanmaya šnce kendi sorumluluklarÝnÝ taßÝyarak baßlar. Ancak yŸkleyeceÛiniz sorumluluk •ocuÛunuzun yaßÝnÝ ve kapasitesini aßmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ bu takdirde
ßevkini kÝrmÝß olursunuz ve bundan sonraki
girißimlerinde daha Ÿrkek olmasÝna yol a•arsÝnÝz. Eleßtirebilirsiniz, ama eleßtiriniz daima
yapÝcÝ olmalÝdÝr.
YÝkÝcÝ eleßtirilerden ka•ÝnmalÝ ve
bu nitelikteki kißilerden •ocuÛunuzu korumalÝsÝnÝz.
Ona kÝzsanÝz bile
baßkalarÝnÝn yanÝnda eleßtirmekten ve azarlamaktan ka•ÝnmalÝsÝnÝz.
Kendinize ve •ocuÛunuza duyduÛunuz saygÝ a•ÝsÝndan bu
•ok šnemlidir.
Onu sevdiÛiniz kadar ona gŸvenmeniz de
šnemlidir. ‚ocuk sevildiÛini ve kendisine
gŸvenildiÛini hissetmek ve bunu sizin aÛzÝnÝzdan duymak ister. Sizden alacaÛÝ bir švgŸ
onun i•in •ok šnemlidir. DuygularÝnÝzÝ ifade
etmekten •ekinmeyin. ‚ocuklarÝn sezgileri
•ok gŸ•lŸdŸr. Sizin dille ifade etmediÛiniz
bir•ok ßeyi hissedebilir.
86
‚ocuÛa belirli seyler yapmasÝ karßÝlÝÛÝnda
hediye vaad etmeyiniz. Bu bir nevi rŸßvettir.
‚ocuÛu, olumlu davranmanÝn kendisine daha yararlÝ olduÛuna ve bunu kendisi i•in
yaptÝÛÝna inandÝrmalÝsÝnÝz. Ancak o zaman
kendi iradesi ile olumlu davranÝßlar i•erisine
girecek ve bundan haz duyacaktÝr.
ERGENLÜK …NCESÜ
D…NEMDE ANNE VE
BABANIN TUTUMU
Ergenlik šncesi
dšnemin •ocuk i•in ne kadar šnemli olduÛunu a•Ýklamaya
•alÝßtÝk. Bu dšnemin daha rahat ve
huzurlu ger•ekleßmesi anne ve babanÝn
izleyeceÛi
tutum ile de yakÝndan ilgilidir. ‚ocuklarÝnÝn
artÝk
bŸyŸme yolunda
ilk adÝmÝ attÝÛÝnÝ,
•ocukluÛu geride
bÝrakmaya baßladÝÛÝnÝ gšrmek, •ocuk i•in
olduÛu kadar anne ve baba i•in de yenidir.
Anne ve babalar •ocuklarÝna bazan bir bŸyŸk gibi davranarak Ò•ocukluÛu bÝrakÓ dedikleri gibi, Òsen daha •ocuksunÓ da diyebilmektedirler. Kußkusuz anne ve babanÝn bu
ikili tutumu •ocuÛu da olumsuz yšnde etkilemektedir. Ne zaman bŸyŸk, ne zaman kŸ•Ÿk olacaklarÝna kendileri de karar veremezler.
87
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
Bu yaßlardan itibaren kÝz ve erkek •ocuklarÝ arasÝndaki ayrÝm da iyice belirginleßir.
…zellikle geleneksel ailede ve kÝrsal yerlerde, kentte oturan ailelere oranla kÝz •ocuklarÝ, erkek •ocuklara gšre daha sÝkÝ bir denetime maruz kalÝrlar. ÒKÝzlarÝn yeri evidirÓ diyerek •ocuklarÝ sŸrekli eve hapsetmek fazla
haksÝzlÝk sayÝlmaz mÝ? Elbette ki zamanÝ geldiÛinde kadÝn cinsinin gerektirdiÛi alÝßkanlÝklarÝ kazanacaklardÝr. Aradaki dengenin •ok
iyi saÛlanmÝß olmasÝ gerekmektedir.
dÝr.
Anne ve babalar bu yaßlardaki •ocuklarÝna karßÝ olan davranÝßlarÝnÝ kendi •ocukluklarÝnÝ gšz šnŸne getirerek ayarlamalÝdÝrlar.
ArtÝk onlarÝn da kendilerine ait dŸßŸnceleri
vardÝr. Haliyle bu dŸßŸncelerin bize uymadÝÛÝ, ters geldiÛi zamanlar olacaktÝr. Hatta bazan bize karßÝlÝk verecekler, asileßeceklerdir.
Bu gibi durumlarda sakin ve sabÝrlÝ davranmak, duruma bir de onlar a•ÝsÝndan yaklaßmak aradaki buzlarÝ daha kolay eritecektir.
DavranÝßlarÝnÝn onaylanmayacaÛÝ dŸßŸncesiyle, gizli bir ißi saklamak amacÝyla yalana
baßvurabilirler. Kußkusuz bunu engellememiz mŸmkŸn deÛildir. En aza indirgemek
i•in onlara karßÝ daha anlayÝßlÝ, sabÝrlÝ ve kendinizi sšmŸrtmemek kaydÝyla - hoßgšrŸlŸ davranmak en iyi •šzŸm yoludur. KißiliÛin
saÛlÝklÝ gelißmesi a•ÝsÝndan bizin davranÝßlarÝmÝzdaki tutarlÝlÝk en šnemli etkendir.
šnemli adÝmlardan biridir. ‚ocuklar her ne
Yine sšylemek gerekir ki, onlara yardÝmcÝ
olmanÝn en iyi yolu anlayÝßlÝ, sabÝrlÝ ve hoßgšrŸlŸ davranmaktÝr.
‚OCUÚUNUZ OKULA
BAÞLIYOR
‚ocuk Ülkokula HazÝr mÝ?
Okula baßlama •ocuÛun gelißiminde
kadar yaßÝ geldiÛi zaman okula baßlÝyorsa
da, •ocuk i•in okul, aslÝnda evde baßlar.
Okula baßlamadan šnce evde yapÝlan okul
šnceki hazÝrlÝk veya •ocuÛun anaokuluna
gšnderilmesi olduk•a šnemlidir. Bšyle bir
Ergenlik šncesi dšnemde •ocuklarÝn cinsel konulara olan ilgileri de artar. Þimdi sorduklarÝ, daha kŸ•Ÿk yaßlarda sorduÛu sorulardan farklÝdÝr. Bu sorulara verilecek ka•amak cevaplar, yapÝlabilecek en bŸyŸk hatadÝr. Sorulan sorular gerektiÛi ßekilde ve yol
gšsterici bir bi•imde a•Ýkalmaya •alÝßmalÝ87
88
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
šn hazÝrlÝktan ge•en •ocuk, hem okula alÝßma hem de šÛrenme a•ÝsÝndan gŸ•lŸk •ekmeyecektir. Bu aßamalardan ge•miß •ocuklarÝn okulda daha baßarÝlÝ olduklarÝ gšrŸlmŸßtŸr. Yine bu •ocuklar okulda karßÝlacaklarÝ problemlerin Ÿstesinden daha kolay gelebilmektedir.
TŸm bunlara raÛmen, okula baßlayan •ocuÛun ßimdiye kadar alÝßtÝÛÝ dŸzenin deÛißmesi karßÝsÝnda tedirgin ve huzursuz olmasÝ
normaldÝr. O, erken yatmak, erkek kalkmak,
okula gitmek, ders yapmak, zamanÝnÝ kontrollŸ olarak kullanmak isteyince oyun oynayamamanÝn getirdiÛi sÝnÝrlamayÝ kabullenmek, sÝnÝf ge•erek baßarÝlÝ olmak gibi sorumluluklar altÝna girmißtir artÝk. Bunlar onun
i•in olduk•a aÛÝr ve giderek de aÛÝrlaßacak
olan yŸkŸmlŸlŸklerdir. Anne ve babanÝn
bunlarÝ gšz šnŸne alarak •ocuÛa okul šncesinde ve baßladÝktan sonra gerek psikolojik,
geresi fiziksel koßullar a•ÝsÝndan destek olmalarÝ gerekmektedir.
‚ocuÛun zihinsel veya fiziksel (aÛÝr ißitme
gibi) herhangi bir rahatsÝzlÝÛÝ olmadÝÛÝ sŸrece eÛitimini sŸrdŸrememesi i•in bir neden
yoktur. Fakat yeni bir ortamda bulunmalarÝ,
kendilerinden bir takÝm gšrevlerin istenmesi
bu minicik •ocuklarda bir •eßit korku meydana getirebilir. YanlÝß yapmak, arkadaßlarÝ
tarafÝndan dÝßlanmak, arkadaßlarÝnca alaya
alÝnmak, šÛretmeninden azar ißitmek gibi
dŸßŸnceler korkulara neden olur. Bu korkularÝ, davranÝßlarÝna deÛißik ßekillerde yansÝr.
BazÝ •ocuklarda korku kendini haßarÝlÝk, saldÝrganlÝk ßekilde gšsterir. Kimilerinde dÝßlanmak, aßaÛÝlanmak, yalnÝz kalmak korkusuyla
aßÝrÝ derecede boyun eÛme durumu olußabi88
lir. Kimi •ocuklarda ise bu durum, i•ine kapanÝklÝÛa neden olabilir. OlaylarÝn baskÝsÝndan kurtulmak i•in •evresiyle ilgilenmeyi tercih eder.
AyrÝca aileden ilk defa - kendi isteÛi dÝßÝnda, kÝsa sŸrelerle de olsa ayrÝ kalan •ocuk,
kendisinin istenmediÛi hissine de kapÝlabilir.
Evde kendisinden baßka bir kardeßinin bulunmasÝ, bu sevilmeme ve istenmeme hissini
per•inleyebilir. ‚ocuÛun bu dšnemleri ger•ekten •ok kritiktir. ‚ocuk okula baßlamakla
birdenbire bŸyŸmŸß deÛildir. Bir ge•iß evresindedir ve gerek maddi gerekse manevi desteÛe, en az šnceki kadar ihtiyacÝ vardÝr.
Sevgi dolu, anlayÝßlÝ, destekleyici ve bilin•li bir tutum •ocuklarÝmÝzÝn gerek ilkokul,
gerekse ilkokul sonrasÝ yaßamlarÝnda daha
saÛlÝklÝ ve mutlu olmalarÝnÝn ilk ßartÝdÝr. OnlarÝ mŸmkŸn olduÛunca yakÝndan tanÝmalÝyÝz. Bšylece onlara ger•ekten ihtiya•larÝ olanÝ verebiliriz. SÝnÝrlarÝnÝ ve yeteneklerinin
dŸzeyini bilirsek onlarÝ gereksiz yere zorlamayÝz; ayrÝca yetersizliklerini zamanÝnda
fark eder, gereken en saÛlÝklÝ tedbiri alma
ßansÝna sahip oluruz.
AßaÛÝda vereceÛimiz maddeler bir •ocuÛun ilkokula baßlarken zihinsel, bedensel ve
psikolojik gelißimi a•ÝsÝndan yapabilmesi gereken davranÝßlarÝn bir listesidir. Bu listeden
yararlanarak mŸmkŸn olan en doÛru deÛerlendirmeyi yapabilir, •ocuÛunuzun ilkokula
hazÝr olup olmadÝÛÝ konusunda bir fikir edinebilirsiniz. Sizi tatmin etmeyen bir durum
sšz konusu ise okula baßlatÝp baßlatmamaya
bir uzman yardÝmÝyla karar vermelisiniz.
1 - ‚ocuÛunuz mutlu mu?
2 - Temizlik, giyinme, yemek yeme ve tu-
89
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
valet ihtiya•larÝnÝ kendi baßÝna giderebiliyor
mu?
24 - Resimlere bakÝp basit sonu•lar •Ýkartarak hikaye anlatabiliyor mu?
3 - Eleßtiri kabul ediyor mu?
25 - Kitaplara bakmaktan hoßlanÝyor mu?
4 - Arkadaß grubuna katÝlÝyor mu?
26 - YazÝlÝ kelimelere ilgi gšsteriyor mu?
5 - TartÝßmalara ve sohbetlere kendi isteÛi
ile katÝlÝyor mu?
27 - Kalemi doÛru tutabiliyor mu?
28 - DŸzgŸn •izgi •izebiliyor mu?
6 - EßyalarÝnÝ paylaßÝyor mu?
7 - SÝraya uyuyor mu?
8 - BaßladÝÛÝ ißi bitiriyor mu?
9 - ÜßbirliÛi yapabiliyor mu?
10 - Kitap sayfalarÝnÝ •evirebiliyor mu?
11 - MakasÝ doÛru kullanÝyor mu?
12 - YaptÝÛÝ bir ißi sÝrasÝ ile yapabiliyor
mu?
13 - Basit emirleri hatÝrlÝyor mu?
14 - Basit hikayeleri dŸzgŸn bir ßekilde
anlatabiliyor mu?
15 - Fikirlerini net ve a•Ýk bir ßekilde ifade edebiliyor mu?
16 - Bebek•e konußmasÝ bitti mi?
17 - Kelimeleri doÛru telafuz ediyor mu?
18 - YaßadÝÛÝ •evreyi tanÝyor ve •evre
hakkÝnda konußuyor mu?
19 - Geniß bir kelime hazinesine sahip
mi?
20 - Gšrme algÝlamasÝ iyi mi?
21 - Üßitme algÝlamasÝ iyi mi?
22 - SaÛ ve sol elini ayÝrdedebiliyor mu?
23 - YazÝlarÝn soldan baßlayÝp saÛa doÛru
gittiÛini biliyor mu?
29 - Daire, kare, •apraz ve dikdšrtgeni
kopya edebiliyor mu?
OKULA BAÞLAYAN
‚OCUÚUN
ÜHTÜYA‚LARI
Okula gitme yaßÝna gelen •ocuk, daha
okula baßlamadan kendisini okulun heyecanÝna kaptÝrmÝßtÝr. OturduÛu yere gšre hangi
okula gideceÛi kararlaßtÝrÝlÝr. Okula kayÝt yapÝlmasÝyla da artÝk ilk adÝm atÝlmÝßtÝr. Okullu
olmanÝn heyecanÝ ve sevinci •ocukla birlikte
ailenin diÛer fertlerine de yansÝr; kŸ•Ÿk •ocuklarÝ bŸyŸme yolunda bir adÝm daha atmÝßtÝr. Okula baßlamasÝyla kendisine yeni bir
•evre edinmiß olacak ve bize olan baÛÝmlÝlÝÛÝ biraz da olsa kaybolmaya baßlayacaktÝr.
‚antasÝ : Okula hazÝrlÝk i•in, kayÝt yapÝlmasÝnÝn yanÝsÝra okul ihtiya•larÝnÝn giderilmesi de gerekmektedir. ‚anta, šnlŸk ve diÛer giysiler bu
ihtiya•larÝn
i•indedir. BunlarÝn i•inde •ocuklar i•in en
šnemlisi •anta89
90
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
larÝdÝr. Bu yŸzden •antayÝ alÝrken •ocuÛumuzun zevkine ve isteÛine de kulak vermeniz gerekir. Fakat •ocuÛunuz istiyor diye, •abuk bozulabilecek, kullanÝßsÝz, saÛlam olmayan bir •antayÝ da tercih etmemelisiniz. Konußarak ve a•Ýklayarak •ocuÛunuzun gšnlŸnŸ yapmanÝz ve ortak bir karara varmanÝz en
gŸzel •šzŸm yoludur. ‚anta alÝrken šzellikle dikkat etmeniz gereken hususlarÝ belirtmek gerekirse; •ocuÛunuzun sÝrtÝnda taßÝyabileceÛi bir •antayÝ tercih etmelisiniz. SÝrtta
taßÝnan bir •anta rahat hareket etmeyi saÛlamasÝ a•ÝsÝndan pratiktir. Fakat sÝrtta taßÝnÝyor
diye aÛÝrlÝÛÝ fazla olan bir •anta da almamalÝsÝnÝz. ‚antanÝn omuz askÝlarÝnÝn geniß olmasÝ saÛlamlÝÛÝnÝn yanÝ sÝra omuzu daha az
incitmesi bakÝmÝndan da šnemlidir. ‚antada
•eßitli bšlŸmlerin bulunmasÝ kullanÝßlÝÛÝnÝ
artÝrÝcÝ bir šzelliktir. ‚ocuklara šzgŸ, canlÝ
renklerdeki bir •anta hem sevimliliÛi, hem
de trafikte daha kolay se•ilebileceÛi i•in tercih edilmelidir.
KÝyafet : †lkemizde •ocuklarÝmÝz okula
giderken yalnÝzca šnlŸk deÛil, •eßitli formalar giymektedirler. Bu giysileri se•erken, ne
•ok gŸnlŸk ne de •ok sŸslŸ olmalarÝna dikkat
etmemiz gerekir. KullanÝmÝ ve temizliÛi rahat, gšze batmayan kÝyafetler hem •ocuk
hem de bizim i•in kolaylÝk saÛlar. DiÛer konularda olduÛu gibi kÝyafetlerin se•iminde
de •ocuÛunuzun isteklerini gšz šnŸnde bulundurmalÝsÝnÝz. Okula gšnderirken ŸßŸmemesi i•in •ocuÛu kat kat giydirmek yanlÝß bir
davranÝßtÝr. SŸrekli hareket halinde olacaÛÝnÝ
ve sÝnÝfta hem sÝcak, hem de kalabalÝk bir ortamda bulunacaÛÝnÝ dŸßŸnerek •ocunuzu
aßÝrÝ bir ßekilde giydirmemelisiniz.
90
Okul Yolu : Okula yeni baßlayacak olan
bir •ocuk, •evrenin ve yolun yabancÝsÝ olacaktÝr. Þimdi bir
•ocuk okula, aileler tarafÝndan
ortaklaßa tutulan
servisler aracÝlÝÛÝyla gidip gelmektedir. Bu, •ocuÛun dŸzenli olarak vaktinde okula gidip gelmesi ve gŸveliÛi bakÝmÝndan gŸzel bir •šzŸm yoludur.
Fakat bšyle bir imkan her •ocuk i•in sšzkonusu deÛildir. Okula yŸrŸyerek gitmek durumunda olan •ocuklar i•in yolun gŸvenliÛi ve
kolaylÝÛÝ šnemlidir. Ülk zamanlar mecburen
bir bŸyŸk tarafÝndan okula gštŸrŸlmesi gerekir. Bu zaman zarfÝnda, •ocuÛun yolu tanÝmasÝ ve šÛrenmesi i•in birlikte gittiÛiniz mesafeyi yavaß yavaß kÝsaltmanÝz yararlÝ olacaktÝr. Bir sŸre sonra beraber gidebileceÛi bir arkadaß grubu edindiÛinde, yol sorunu bŸyŸk
šl•Ÿde ortadan kalkmÝß olur. Bu arada yolda
gelip giderken dikkat etmesi gereken trafik
kurallarÝnÝ •ok iyi šÛrenmiß olmasÝ gerekmektedir. …nemli olan okul yolunu šÛrendikten sonra acele etmeden sakin bir ßekilde
yolu takip edebilmelidir. Bunu saÛlamak bŸyŸk šl•Ÿde bize dŸßmektedir. Vaktinde kaldÝrmak ve kahvaltÝsÝnÝ yapmasÝnÝ saÛlamak,
bu arada kÝyafetlerinin giyilecek ßekilde hazÝr olmasÝ šnemlidir. BunlarÝn zamanÝnda ve
aceleye getirilmeden yapÝlmasÝ, okula gitme
vaktinin de iyi ayarlanmasÝnÝ saÛlayacaktÝr.
Bazen •ocuÛunuz, bir takÝm nedenlerle ge•
kalmÝß olabilir. Anne ve babasÝnÝn kÝzacaÛÝnÝ
dŸßŸnerek acele hareket eder. AceleciliÛi
yanlÝß ve dikkatsiz davranmasÝna neden olacaÛÝndan kendisi i•in tehlikeli olabilir. Bšyle
91
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
bir durum olduÛunda •ocuÛunuza, ge• kaldÝÛÝ i•in kendisine kÝzmayacaÛÝnÝzÝ ve bu
yŸzden acele etmeden yolu takip etmesi gerektiÛini sšylemelisiniz.
Har•lÝk : Okula baßlayan bir •ocuk artÝ
parayÝ tanÝyordur. KŸ•Ÿk de olsa kendi baßÝna bazÝ ßeyleri
satÝn
alabilir.
Okuldaki •ocuklarÝn kendilerine
bir ßeyler almasÝ o ortamda bulunan tŸm •ocuklarÝ šzendirecektir. Bu yŸzden kŸ•Ÿk
miktarlarda da olsa •ocuÛunuza har•lÝk vermeniz, onun diÛer •ocuklar yanÝnda zor durumda kalmamasÝnÝ saÛlar. AyrÝca haftalÝk
olarak vereceÛiniz har•lÝk ona belirli bir sŸre
i•inde belli bir parayla ge•inmeyi šÛretir.
Zamanla har•lÝÛÝndan para biriktirmek gibi
bir alÝßkanlÝÛÝ da edinebilir.
Ders ‚alÝßma Yeri : Okula yeni baßlayan
•ocuÛun dersi olmayacaÛÝndan •alÝßmak i•in
šzel bir yere ihtiyacÝ yoktur, diye dŸßŸnebilirsiniz. Fakat okulu ve •alÝßmayÝ sevdirmek istiyorsanÝz, daha ilk
gŸnlerden kendisine •alÝßmak i•in bir
yer ayarlamalÝsÝnÝz.
En uygun yer •ocuklarÝn yatak odalarÝdÝr.
KŸ•Ÿk bir masa ile kitap ve defterlerini koyabileceÛi bir raf bu iß i•in yeterlidir. ‚ocuk,
dersi olmadÝÛÝ zaman bile kitap okumak i•in
veya resim yapmak i•in kendine ait olan bu
yerde •alÝßabilmelidir. Kendine ait šzel bir
yerinin olmasÝ •alÝßmasÝnÝ da verimli kÝlacak-
tÝr. Bu šzel yerin evin gŸrŸltŸlŸ bšlŸmlerinden, kalabalÝÛÝndan uzak olmasÝ gerekir.
Okul ara• ve gere•lerini belli bir yere koyduÛu i•in gerektiÛinde aradÝÛÝnÝ bulabilmemsi
de kolay olur.
Okul - Aile ÜßbirliÛi : ‚ocuklarÝn okuldaki
durumunu, derslerle ve arkadaßlarÝyla olan
ilißkilerini yakÝndan takip etmek baßarÝsÝ i•in
šnemlidir. Bunun i•in sÝk sÝk •ocuÛunuzun
šÛretmeni ile gšrŸßmek, dŸzenlenen veli
toplantÝlarÝna katÝlmak, diÛer velilerle tanÝßÝp
kaynaßmak gšreviniz olmalÝdÝr. ‚ocuÛunuzun baßarÝlÝ olmasÝ i•in yalnÝzca onun •aba
gšstermesi yeterli deÛildir. Sizin de onunla
birlikte bu •abaya katkÝda bulunmanÝz gerekmektedir.
Beslenme ve Uyku : ‚ocuk okulu ne kadar •ok severse sevsin, kendisi i•in bir yorgunluk kaynaÛÝ olduÛu inkar edilemez. Okula giden bir •ocuk tŸm
enerjisini harcar. Bu bakÝmdan beslenmesine,
dinlenmesine ve uyku
dŸzenine mŸmkŸn olduÛunca dikkat edilmelidir.
‚ocuk artÝk okul yaßÝna gelmiß olsa bile,
yetißkin bir birey gibi her ßeyi yiyemez. SaÛlÝklÝ bir ßekilde beslenebilmesi i•in iyi pißirilmiß, sindirimi kolay besleyici gÝdalar tercih
edilmelidir. Üyi bir beslenmenin ilk kuralÝ
gŸnlŸk yiyecekler arasÝnda herßeyi bulundurmaktÝr. Biz bŸyŸklerde olduÛu gibi •ocuklarÝmÝzÝn da yemekte zorlandÝÛÝ bazÝ yiyecekler vardÝr. BunlarÝ sevmiyor diye yedirmekten
vazge•memeliyiz. DeÛißik ßekillerde ve deÛißik yiyeceklerle birlikte sevdirmeyi deneme-
91
92
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
liyiz.
Yemek saatlerinin dŸzenli olmasÝ, hem
bizim a•ÝmÝzdan hen de •ocuk a•ÝsÝndan
šnemlidir. YemeÛin dŸzenli aralÝklarla yenmesi ve yemek aralarÝnda abur cubur diye
nitelendirdiÛimiz ßeyleri atÝßtÝrmamasÝ iyi bir
beslenme a•ÝsÝndan ßarttÝr. ‚ocuklara her istediÛini istediÛi saatte yedirmenin hi•bir faydasÝ yoktur.
KÝzartmalar, aÛÝr yaÛlÝ yemekler •ocuklara yedirilmemelidir. ‚ocuklardan uzak tutulmasÝ gereken diÛer ßeyler de kahve, bir yararÝ olmayan asitli i•ecekler vb.dir.
6-12 YAÞ ARASI
‚OCUKLARIN
G†NL†K BESÜN
MÜKTARI
Besinler
Miktar (gram)
Et
100-150
SŸt
500
Yumurta SarÝsÝ
20-50
Peynir
20-40
Patates
100
Ekmek
200-250
Hamur Üßleri
80-100
Sebzeler
300
Meyveler
250
Þeker
30
6-12 yaßlar, yani okul •aÛÝndaki •ocuklarÝn gŸnlŸk uyku ihtiyacÝ ortalama 10-11 saattir. Sabah erken kalkmak durumunda olan
92
•ocuklarÝn en ge• saat 9-9 bu•uk sÝrasÝnda
yatmalarÝ gerekir. Bu ßekilde yatmalarÝnÝ saÛlamak i•in de dikkat etmemiz gereken hususlar vardÝr. …zellikle šdevlerinin yemekten
šnce bitmiß olmasÝ gerekir. Yemekten sonra
šdev yapmak i•in uyku saatinin aksatÝlmasÝ
šnlenmelidir. Uyku saatinin gecikmemesi
i•in yemek vaktinin de iyi ayarlanmasÝ ßarttÝr. Yemekten sonra televizyon seyretmek uyku saatini yine aksatacaktÝr. ‚ocuk yattÝktan
sonra fazla gŸrŸltŸ yapÝlmamasÝ gerektiÛi
unutulmamalÝdÝr.
‚ocuÛun uykusuz kalmasÝ, uykuya olan
ihtiya•larÝnÝn geciktirilmesi fiziksel ve zihinsel saÛlÝÛÝnÝ da etkileyecektir. Bu durum
okuldaki baßarÝsÝna da yansÝr.
‚OCUK Ü‚ÜN
…ÚRETMENÜN …NEMÜ
‚ocuÛun okula baßlamasÝ ile birlikte šÛretmeni, yaßamÝnÝn en šnemli par•asÝ haline
gelir. ‚ocuklarÝn šÛretmenine olan baÛlÝlÝÛÝ
kimi zaman anne ve babasÝna olan yakÝnlÝÛÝndan •ok daha fazla olur. Her ßeyin en iyisi, en doÛrusunu yapan šÛretmenidir. Bunu
doÛru olarak kabul eden •ocuÛun anne ve
babasÝ ile sŸrtŸßmelere girdiÛide gšrŸlebilir.
‚ocuklarÝn hayatÝndaki en šnemli ßeyin
sevgi olduÛu tartÝßmasÝz kabul edilen bir ger•ektir. Bu yŸzden •ocuÛun sÝnÝfa girdiÛi ilk
gŸnden itibaren gŸleryŸzlŸ, sevecen bir šÛretmenle karßÝlaßmasÝ, onun tŸm šÛrenim hayatÝnÝ etkileyecek en šnemli nedenlerin baßÝnda gelir.
‚ocuÛun, šÛretmeni kendisine model aldÝÛÝ ve davranÝßlarÝ Ÿzerinde bŸyŸk etkisi ol-
93
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
duÛu gšz šnŸnde
bulundurulursa šÛretmenin taßÝdÝÛÝ nitelikler son derece
šnem kazanÝr.
Üyi bir šÛretmenin her ßeyden šnce
kendi kißisel sorunlarÝnÝ sÝnÝfa yansÝtmamasÝ gerekir. ‚ocuklarla iyi bir iletißim kurabilmesi ve
derslerin
verimli
olabilmesi, šÛretmenin yalnÝz bilgili olmasÝna deÛil, bu tŸr problemleri sÝnÝftan uzak tutmasÝna, ayrÝca •ocuklarla iyi bir iletißim kurabilmesine baÛlÝdÝr.
GŸn boyu •ocuklarla birlikte olduÛu i•in
šÛretmenin iyi bir gšzlemci olmasÝ, •ocuÛun
davranÝßlarÝnÝ taraf tutmadan deÛerlendirmesi šnemli bir konudur. Bu ßekilde anne ve
babaya da •ocuklarÝ hakkÝnda onlarÝn gšzlemleyemedikleri gerekli bilgileri doÛru olarak verebilir.
…Ûretmenden - ne kadar iyi olursa olsun •ocuÛun o gŸne kadar edindiÛi davranÝß bi•imlerini kÝsa
bir sŸrede olumlu
yšnde deÛißtirmesini bekleyemeyiz. Bu
•aba šÛretmen-šÛrenci ilißkisine baÛlÝ
olarak zamanla kendisini gšsterecektir.
Bu •abanÝn gerektiÛi
ßekilde baßarÝlÝ olabilmesi šÛretmen-
šÛrenci ilißkisinin
yanÝ sÝra, anne-babanÝn da bu konuda
katkÝda bulunmasÝna baÛlÝdÝr. AnnebabanÝn katkÝsÝ olmadan, yalnÝzca šÛretmenin •ocuÛun
eÛitiminde baßarÝlÝ
olabileceÛini dŸßŸnmek fazla iyimserlik
olur.
‚OCUÚUN OKULDAKÜ
BAÞARISI
Her •ocuÛun okula baßladÝktan sonra baßarÝlÝ olmasÝ beklenir. Kimi •ocuk okula
uyum saÛlamakta ve yeterli baßarÝyÝ gšstermede zorluk •ekmezken, bazÝlarÝ i•in bu o
kadar kolay olmayabilir. ‚ocuklarÝn okulda
yeterli baßarÝyÝ gšsterememeleri bir•ok nedenden kaynaklanabilir. Bunlar genel olarak
•ocuktan doÛan sebepler olabildiÛi gibi, aileden veya okul ortamÝndan kaynaklanan problemler de
olabilir.
¥ ‚ocuktan kaynaklanan en šnemli
faktšrlerin baßÝnda
•ocuÛun henŸz yeterli zeka seviyesine
sahip olmamasÝ gelir. Bšyle bir durum
sšz konusu ise - ileri safhada olmadÝÛÝ
93
94
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
takdirde- •ocuÛa anlayÝß gšstermek ve yardÝmcÝ olmak gerekir.
¥ ‚ocuÛun sÝkÝlgan, utanga• ve aßÝrÝ heyacanlÝ olußu da derslerinde yeterli baßarÝ
gšstermesini engelleyen nedenler arasÝnda
yer alÝr. ‚ocuklarÝn aßÝrÝ hassas olmalarÝ, evdeki problemlerden de aßÝrÝ ßekilde etkilenmelerine neden olur. Yine hassas šÛrencilerin, šÛretmenlerinden yeterli ilgiyi gšrmemeleri de baßarÝlarÝnÝ etkileyen faktšrler arasÝndadÝr.
¥ ‚ocuÛun okulu ve šÛretmenini sevip
sevmemesi baßarÝsÝnÝ da olumlu veya olumsuz yšnden etkileyecektir.
¥ Ailenin okula karßÝ olan tutumunun •ocuÛa yansÝmamasÝ mŸmkŸn deÛildir. Bu yŸzden kimi aileler okulu, Ô•ocuÛu baßtan savma yeriÕ olarak gšrŸp, bunu da •ocuklarÝna
yansÝtÝrlar. Bšyle bir durum sšz konusu olduÛunda da •ocuÛun ister istemez okuldan soÛumasÝna neden olunur.
¥ Ailenin, šÛretmen ve Okul-Aile BirliÛi
ile diyalog halinde olmasÝ •ocuÛa da olumlu
ßekilde yansÝr. AyrÝca ailenin gelir durumu
da okuldaki baßarÝya yansÝyan faktšrlerden
biridir.
¥ Ev i•inde •ocuk i•in ayrÝ bir •alÝßma kšßesinin bulunmasÝ, •alÝßmasÝna yardÝmcÝ olacak kaynaklarÝn saÛlanmasÝ šnemli olan hususlardandÝr.
¥ Ailenin ekonomik durumunun yanÝ sÝra
eÛitim seviyesi de •ocuÛa derslerinde yardÝmcÝ olunmasÝ a•ÝsÝndan šnemlidir. Fakat
ailenin •ocuk Ÿzerinde aßÝrÝ baskÝ yapmasÝ
veya verilen ev šdevlerini iyi olsun diye kendilerinin yapmalarÝ, olumsuz yšnde etki
eden nedenler arasÝndadÝr.
94
¥ Anne-babanÝn •ocuktan kendi kapasitesi ve ilgi alanÝ dÝßÝnda isteklerde bulunmasÝ
ve yšnlendirmeye •alÝßmasÝ •ocuÛa olumsuz
yšnde yansÝyacaktÝr.
¥ Okul atmosferi ve sÝnÝflarÝn genel durumu •ocuÛun baßarÝsÝnÝ etkileyen diÛer aktšrlerdendir. SÝnÝflarÝn karanlÝk, basÝk ve kalabalÝk olußu, malzemelerin yetersizliÛi, kalitesi yine baßarÝyÝ etkilemektedir.
¥ Yšnetici ve šÛretmenlerin •ocuklar
Ÿzerindeki tutumu, onlarla kurduklarÝ ilißki,
kißisel šzellikleri ve mesleki bilgileri baßarÝyÝ
yšnlendiren nedenlerdir.
¥ Okulda verilen eÛitimin kalitesi de baßarÝyÝ etkileyen faktšrlerdendir.
¥ Okul sonunda verilen karne, bazÝ •ocuklar Ÿzerinde teßvik edici etki yapabildiÛi gibi,
bazÝ •ocuklar i•in ise -šzellikle karne zamanÝ- kabusa dšnŸßebilir. Ailelerin bu konudaki
bilin•sizce tutumlarÝ •ocuklar Ÿzerinde bŸyŸk
bir baskÝya neden olurken, karnenin •ocuÛun
ilgi ve yeteneklerini tam olarak yansÝtmamasÝ
itibariyle de yetersiz kalmaktadÝr.
ANNE-BABA
…ÚRETMEN ÜLÜÞKÜSÜ
…Ûretmenlik šzveri isteyen bir meslektir;
iyi bir šÛretmenin šÛrencilerini sevmesi ve
šÛrencilerinin kendisini sevmesini becerebilmesi gerekir. AyrÝca kendi sahasÝnda yeterli
bilgi dŸzeyine sahip olmalÝ ve bu bilgisini
šÛrencilerine aktarabilmelidir. Hi• kußkusuz,
bŸtŸn bu niteliklerini ßahsÝnda birleßtirmiß
bir šÛretmen bulabilmek kolay deÛildir ve
her •ocuk bšylesi bir šÛretmenin elinde yetißme ßansÝna sahip olmayabilir. Bu tŸr bir
95
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
šÛretmenin elinde yetißen •ocuklar hayatta bŸyŸk
baßarÝlar kazanmaya adaydÝrlar.
…Ûretmenin
•ocuk Ÿzerinde
olumlu
etkiler
yapabilmesi i•in
•ocuÛun anne ve
babasÝ ile olumlu
ilißkiler i•erisinde
ve her ßeyden šte
uyum i•erisinde bulunmasÝ gerekir. ‚ocuÛun
okulda aldÝÛÝ eÛitim, evde aldÝÛÝ eÛitimi tamamlamalÝdÝr. Bu yŸzden de gerek anne, gerekse baba •ocuÛun šÛretmeni ile yakÝn ilißki i•inde olmalÝdÝrlar.
‚ocuÛu fazlasÝ ile seven anne ve babanÝn
•ocuk hakkÝnda tarafsÝz bir gšzlemde bulunmalarÝ mŸmkŸn deÛildir. Oysa šÛretmen aynÝ yaßtaki •ocuklarla haßÝr neßirdir; •ocuÛun
eÛitimi ve tutumu hakkÝnda daha tarafsÝz bir
gšzlemde bulunarak anne-babaya rehberlik
edebilir. Anne ve baba •ocuÛun bir•ok
olumsuz davranÝßÝna gšz yumma eÛilimindedirler. Bu konuda •ocuÛun šÛretmeninden
gelecek uyarÝlara kulak asmalarÝ •ocuÛun gelißimi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr.
…Ûretmenle ilißki kurmanÝn en kolay yolu
okullarda dŸzenlenen veli gšrŸßme gŸnlerine katÝlmaktÝr. Bu gibi gŸnlerde rahatlÝkla
•ocuÛunuz šÛretmeni ve diÛer velilerle temas kurabilirsiniz. Sizin šÛretmeni tanÝmanÝz kadar •ocuÛunuzun šÛretmeninin de sizi
tanÝmasÝ šnem taßÝr. 50 hafta 60 kißilik sÝnÝflarda šÛretmenin bŸtŸn •ocuklarla yakÝndan
ilgilenmesini
beklemek hayalcilik olur. Ancak
anne ve babasÝnÝ
tanÝdÝÛÝ, ne ißlerle meßgul olduklarÝnÝ bildiÛi ve
kendisine yakÝn
hissettiÛi •ocuklara daha yakÝn
davranacaÛÝ da
gŸn gibi aßikardÝr.
Veliler i•in dŸzenlenen gšrŸßme gŸnleri
ayrÝlan vakit a•ÝsÝndan yeterli olmayabilir,
bu a•Ýdan šÛretmen tarafÝndan yapÝlan davetlere icabet etmek •ocuÛumuzun menfaatinedir.
OKUL ‚AÚI
‚OCUÚUNUN
SORUNLARI
SÝk Hastalanma :
Kendisi i•in olduk•a yeni ve yabancÝ olan
bir •evreye giren •ocuk, bazen bu duruma
alÝßmakta gŸ•lŸk •ekebilir. Kimi •ocuklar yeni •evrelerine •ok •abuk alÝßÝrlarken, kimilerine ise bu yeni •evreye alÝßmak gŸ• gelebilir. Bu gŸ•lŸÛŸn verdiÛi sÝkÝntÝ •ocukta karÝn
aÛrÝsÝ, baß aÛrÝsÝ gibi rahatsÝzlÝklara neden
olabilir. Bu sebepledir ki, šÛretmenler •ocuklarÝn fazla sÝkÝntÝ •ekmemeleri i•in onlarÝ
yormamaya •alÝßÝrlar.
‚ocuÛun okula baßladÝÛÝ yaßlar, bazÝ bulaßÝcÝ hastalÝklarÝn da ge•irildiÛi yaßlardÝr.
95
96
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Okulda bir•ok •ocukla birlikte olmasÝ onun
hastalÝklara yakalanma riskini de arttÝrÝr.
Bšyle bir durum sšz konusu olduÛunda gerekli kontrolŸn yapÝlmasÝndan sonra, diÛer
arkadaßlarÝ ile olan temasÝ engellenmelidir.
Tamamen iyileßinceye kadar da okula gšnderilmemesi gerekir.
Halsizlik ve
Üsteksizlik :
Bizler gibi •ocuklarÝmÝzÝn da
zaman zaman durgunlaßtÝÛÝnÝ; canlÝlÝÛÝnÝ, hareketliliÛini kaybettiÛini gšrŸrŸz. Her zaman
ele avuca sÝÛmayan yumurcaklar
bu gibi durumlarda ißtahsÝz, halsiz,
yorgun olurlar. Severek yaptÝklarÝ
bir•ok ßeyi yapmak istemediklerini gšrŸrŸz. OnlarÝn bu ßekilde durgunlaßmalarÝnÝn
bir•ok nedeni olabilir. Evde meydana gelen tatsÝzlÝklar, huzursuzluklar, annebabanÝn ge•imsizliÛi gibi durumlar •ocuÛu
tedirgin eder. Okulda kendisinin ŸzŸlmesine
neden olan olaylar cereyan edebilir. SevdiÛi
bir arkadaßÝnÝn hastalanmasÝ, šÛretmeninin
kendisine kÝzmasÝ onu Ÿzebilir.
En šnemlisi ise,
96
uyku dŸzeninin dengesizliÛinden meydana
gelen halsizliklerdir. Ge• saatlere kadar •ocularÝn televizyon seyretmesi, oturmasÝ onlarÝn boßu boßuna uykusuz kalmalarÝna neden
olur. Uykusuzluktan dolayÝ meydana gelen
rahatsÝzlÝklarÝn •ocuÛun okuldaki baßarÝsÝnÝ
da etkileyeceÛini
unutmamak gerekir. ‚ocuklarÝn bu
yaßlarda saÛlÝklÝ
bir ßekilde bŸyŸyebilmeleri uykuya olan ihtiya•larÝn tam olarak giderilmesine
de
baÛlÝdÝr.
Okula Gitmekten Korkma :
Kimi •ocuklar
okulun ilk gŸnŸnden itibaren yeni
•evrelerine uyum
saÛlarlarken, kimisinde de bir takÝm
korkularÝn olußtuÛu gšrŸlebilir. Anne ve babasÝna aßÝrÝ derecede dŸßkŸn olan •ocuklarda anne ve babasÝndan ayrÝ kalmak, korku
duymasÝna ve huzursuz olmasÝna yol a•abilir. ArkadaßlarÝ tarafÝndan benimsenmemek,
šÛretmeninden azar ißitmek, derslerinde baßarÝsÝz olmak gibi nedenler •ocuklarÝn korku
duymalarÝna yol a•an nedenlerden bazÝlarÝ-
97
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
dÝr.
Yalan Sšyleme :
Okula gidip gelirken ge•tiÛi yolun trafiÛinin yoÛun olmasÝ •ocuÛu ŸrkŸtebilir. Aile
i•inde •ocuÛun okuldan soÛutulmasÝ; severek gidebileceÛi bir yer deÛil de, yaptÝÛÝ hatalar veya baßarÝsÝzlÝklardan dolayÝ sŸrekli
cezalandÝrÝlacaÛÝ bir yer olarak gšsterilmesi;
•ocuÛun okuldan korkmasÝna, soÛumasÝna
yol a•ar.
Okul dšnemine kadar •ocuk sŸrekli aile
i•indedir. Okula baßlamasÝyla birlikte deÛißik
anlayÝß ve kŸltŸrdeki ailelerin •ocuklarÝyla
beraber olmaya baßlar. Bu dšneme kadar anne ve babasÝnÝn yetißtirdiÛi ßekilde hareket
eden •ocuk bu yeni •evreyle birlikte, birtakÝm yeni ve farklÝ davranÝßlarla da tanÝßacaktÝr.
‚ocuÛunuzun bšyle bir problemi olduÛunu davranÝßlarÝndan anlayabiliriz. Okula gitme vakti geldiÛi zaman karnÝnÝn veya baßÝnÝn aÛrÝmasÝ, yataktan gŸ• kalkmasÝ, gece
yataÛÝnÝ ÝslatmasÝ, rahat ve huzurlu uyuyamamasÝ bu belirtilerden bazÝlarÝdÝr.
Þimdiye kadar yalan sšylediÛine ßahit olmadÝÛÝmÝz •ocuÛumuzun, bazen yalana baßvurduÛunu farkedersiniz. Ya da istemediÛiniz bir takÝm davranÝßlarÝ yapmaya baßladÝÛÝnÝ gšrŸrsŸnŸz. Bu dšneme kadar akÝllÝ uslu
bildiÛiniz •ocuÛunuz ele avuca sÝÛmaz olmußtur.
Bu gibi durumlarda anne ve babalarÝn •ocuklarÝna karßÝ daha anlayÝßlÝ olmalarÝ gerekmektedir. KorkularÝndan dolayÝ okula gitmek
istemeyen •ocuÛun bu korkusunu pekißtirecek ßekilde Ÿzerine gidilmesi, yapÝlmamasÝ
gereken ilk davranÝßtÝr. Hem kendisiyle, hem
de šÛretmeni ve arkadaßlarÝ ile diyalog kurarak probleminin ne olduÛunu anlamaya •alÝßmalÝdÝr. Problem doÛrultusunda •šzŸm
yollarÝ aranmalÝdÝr. Korkusunun sebebi yoldan kaynaklanÝyorsa, kendisine eßlik edilmelidir. Zaten bir sŸre sonra alÝßacaktÝr da.
EÛer problem šÛretmeninden ve arkadaßlarÝndan kaynaklanÝyorsa ve •šzŸmŸ de
mŸmkŸn olmadÝÛÝ takdirde, šÛretmen veya
yolu deÛißtirme yoluna gidilmelidir. UnutulmamalÝdÝr ki, ilkokul dšneminin •ocuk Ÿzerindeki olumlu-olumsuz etkileri tŸm šÛrenim
hayatÝna yansÝyacaktÝr.
YaramazlÝk, Sšz Dinlememe,
Peki bŸtŸn bunlarÝn sebepleri neler olabilir? Yeni bir arkadaß •evresine girmesi ile •ocuÛunuz kendini farklÝ ailelerden, farklÝ anlayÝßlardan gelen bir •evrede bulur. Sizin
olumsuz baktÝÛÝnÝz bir davranÝß •ocuunuzun
arkadaßÝnÝn ailesi tarafÝndan olumlu karßÝlanabilir. Bu tavÝr haliyle •ocuklarÝna da yansÝr. ‚ocuklarÝn ise birbirlerinden etkilenmemesi mŸmkŸn deÛildir.
‚ocuÛun okula baßlamasÝ ve genißleyen
•evresi, kendisinden beklenen isteklerin de
farklÝlaßmasÝna yol a•acaktÝr. Bu sebepledir
ki, kimi zaman arkadaßlarÝnÝn istediÛi fakat
ailesinin istemediÛi bir ßeyi yapmak i•in yalana baßvuracaktÝr. Bizlerin bu durumu gšz
šnŸne alarak hareket etmemiz, •ocuklarÝmÝzÝn Ÿzerine gitmekten •ok daha iyidir. Bazen
•ocuklarÝmÝzÝn aßÝrÝ derecede hÝr•ÝnlaßtÝÛÝnÝ,
yaramazlaßtÝÛÝnÝ gšrŸrŸz. ‚ocuklarÝn bu ßekilde davranmalarÝ genellikle ilgi ve sevgi
97
98
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Ÿzerlerine •ekmek i•indir. Bu ihtimali dŸßŸnerek haylazlÝklarÝ yŸzŸnden onlara ters
davranmamaya •alÝßmalÝ, kendi ihmalimiz
sšz konusu ise gidermeye •aba sarfetmeliyiz.
Derslerden Geri Kalma :
Okula baßlayan her •ocuÛun aynÝ derecede baßarÝ gšstermesi beklenemez. BazÝ •ocuklara dersler gŸ•, aÛÝr gelebilir. …Ûrenmekte zorluk •ekebilir. Bšyle bir durumda
•ocuÛunuzun šÛretmeni ile daha fazla temas
halinde olmanÝz gerekmektedir. GerektiÛinde okuldaki takviye kurslarÝna gitmesine veya aynÝ durumda olan arkadaßlarÝ ile birlikte
šzel ders almasÝna •alÝßmalÝsÝnÝz
Okul SonrasÝ BakÝm ve Ülgi :
†lkemizdeki okullar tam gŸn veya sabah
ve šÛleden sonra olmak Ÿzere •ift eÛitim vermektedir. ‚ocuÛunuz tam gŸn eÛitim veren
bir okula devam ediyorsa, okul sonrasÝ bakÝmÝ fazla problem olmayacaktÝr. ‚ŸnkŸ aradan •ok ge•meden (eÛer evde yalnÝz kalÝyor
ise) ev halkÝ toplanacaktÝr. Fakat siz •alÝßÝyorsanÝz ve •ocuÛunuz yalnÝz kalmak zorunda ise, Ÿstelik yarÝm gŸn okula gitmesi gerekiyorsa olduk•a zor bir durumda kalÝyorsunuz demektir. Tabii bu durum evde yalnÝz
kalamayacak kadar kŸ•Ÿk olanlar i•in ge•erlidir. KŸ•Ÿklerin evde yalnÝz kalmaya alÝßtÝrÝlmalarÝ bir •ok bakÝmdan yararlÝdÝr. Fakat
altÝ yedi yaßlarÝndaki bir •ocuÛun sŸrekli evde yalnÝz kalmasÝ sakÝncalÝdÝr. HenŸz yapacaÛÝ bir•ok hareketin doÛurabileceÛi tehlikeli durumlarÝ tam olarak kestiremez. Ocakla
veya ateßle oynamasÝ akla gelebilecek tehlikeli durumlardan yalnÝzca iki tanesidir.
YalnÝzca bu tehlikeli olaylara karßÝ deÛil,
98
bakÝm ve ilginin ihmal edilmemesi a•ÝsÝndan
da evde •ocuÛa bakacak birinin olmasÝ
šnemlidir. Olduk•a yoÛun ge•en bir okul
gŸnŸnden sonra olaylarÝ anlatabileceÛi, heyecanÝnÝ paylaßabileceÛi birinin olmasÝ •ocuÛunuz a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. Bunun
yanÝ sÝra beslenmesinin dŸzenliliÛi i•in de
evde onu bekleyen bir bŸyŸÛŸn olmasÝ ßarttÝr.
OYUN VE BOÞ
ZAMANLARIN
DEÚERLENDÜRÜLMESÜ
‚ocuÛunuz okula baßladÝktan sonra kußkusuz kendini yoÛun bir koßußturmacÝnÝn
i•inde bulacaktÝr. ÒArtÝk okula gidiyor, dersleri ve bununla ilgili uÛraßlarla vaktini ge•irmesi gerekirÓ diye dŸßŸnŸyor olabilirsiniz.
Fakat hangi yaßta olursa olsun, •ocuÛun oyuna ihtiyacÝ olduÛunu da unutmamanÝz gerekir.
‚ocuk ister arkadaßlarÝ ile olsun, ister yalnÝz baßÝna oynuyor olsun, oynadÝÛÝ oyun sŸrekli olarak onun kißiliÛine yeni ufuklar a•acaktÝr. ArkadaßlarÝ ile oynarken oyunun kurallarÝna gerektiÛi ßekilde hareket etmesi, ona
disiplini, kurallara uymayÝ, arkadaßlarÝnÝn
hakkÝna tecavŸz etmemeyi, karßÝlÝklÝ sevgi ve
saygÝya dayanan bir birlikteliÛi yaßamasÝnÝ
saÛlar.
Bize gšre gŸnŸn sÝkÝntÝlarÝnÝ bir kenara
itip, biraz rahatlamak i•in oynanan oyun, •ocuklar i•in •ok šnemli bir uÛraßtÝr. ‚ocuk,
oyun oynarken •evresinde yaßadÝÛÝ olaylarÝ,
gšrdŸklerini, kendi duygu ve dŸßŸnceleriyle
99
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
birleßtirerek oyununa aktarÝr. Oyun, •ocuk
i•in hayata bir šn hazÝrlÝktÝr.
‚ocuklar i•in alÝnacak olan oyuncaklar
oyunlarÝ meraklÝsÝdÝrlar.
Üp
hoßlanÝrlar.
onlarÝ asla mekanik bir ßekilde oynamaya
yšnlendirmemelidir. Se•ilen oyuncaklar ve-
Kšrebe, saklamba• oynarlar.
ya oyun malzemeleri •ocuÛun da katÝlÝmÝnÝ
gerektiren tŸrden olmalÝ, •ocuk oyuncaÛÝ ile
atlamaktan
Kolay kaÛÝt oyunlarÝ šÛrenebilirler.
kendini bŸtŸnleßti-
Tarih ve bilime
ilgilerini •ekecek
kitap ve oyuncaklarla oynarlar.
rerek oyun eylemini ger•ekleßtirebilmelidir. Her yaßa
ve standarda gšre
mek bir problem
Ev ißlerine yardÝm edebilir, kŸ•Ÿk
alÝßverißler yapabilirler.
olmaktan •ÝkmÝßtÝr
7 Yaß Ü•in :
oyuncak ve oyun
malzemesi bulabil-
artÝk. Fakat •ocuÛu-
Bisiklete binebilirler.
nuz mutlaka yaßÝ ve
standartlara uygun
U•urtma u•urabilirler.
oyuncaklarla oynayacak diye bir kural
YŸzmekten hoßlanabilirler.
yoktur. Her •ocuÛun aynÝ dŸzeyde
Deneyler yapabileceÛi aletlere bayÝlÝrlar.
gelißim gšstermesi
beklenemez.
YukarÝdaki šzellikler gšz šnŸnde
bulundurularak
aßaÛÝdaki liste oyun
ve oyuncak se•iminde size yardÝmcÝ olabilir.
Kolay dikißler ve
nakÝß ilgilerini •ekebilir.
Þiir, bilmece kitaplarÝndan hoßlanabilirler.
6 Yaß Ü•in :
Konser kasetleri mŸzik eÛitiminin gelißmesi i•in faydalÝdÝr.
BŸyŸk arabalarÝ severler.
8 Yaß Ü•in :
Elde oynanan kuklalara bayÝlÝrlar.
Seksek,
bilye
Bu yaßtan itibaren •ocuk kendisi kitap
99
100
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
okumaya baßlayabilir.
HÝrsÝz-polis oyunu.
Kolay •šzebileceÛi bilmeceler.
Elektrikli tren veya yarÝß dŸzenekleri.
siklete binebilirler.
Bilim ve spor kitaplarÝ okuyabilirler.
Problem •šzmeyi, bilmece ve bulmacalarla uÛraßmayÝ severler.
Pul veya davetiye gibi koleksiyonlar.
12 Yaß Ü•in :
Basit bilimsel deneyler.
FotoÛraf makinesi verilebilecek en uygun
9 Yaß Ü•in :
Futbol veya basketbol gibi oyunlar i•in
malzeme.
KÝzlar i•in el šrgŸsŸ veya oya ißleme.
yaßtÝr.
Fazla karmaßÝk olmayan elektronik ara•larÝn yapÝmÝ i•in malzemeler.
Akvaryumda balÝk besleyebilirler, mikros-
Ansiklopediler.
kop bir•ok meraklarÝnÝ gidermek i•in en uy-
Macera kitaplarÝ.
gun ara•tÝr.
Rekabete dayalÝ oyunlar, šrneÛin kÝzma
birader.
DŸzenli gazete okuma alÝßkanlÝÛÝ edinebilirler.
Ev ißlerine yardÝm edebilir.
Bilimsel proje kitaplarÝ ilgilerini •eker.
10 Yaß Ü•in :
EVDE HAYVAN
BESLEMEK :
TakÝm halinde oynayan oyunlar.
Bu yaßtaki kÝzlar ev dšßemesi ile ilgili
planlar yapmayÝ pek severler; elbise dikmeye
šzenirler ve kafalarÝnda belirli modeller tasarlarlar.
11 Yaß Ü•in :
Bu yaßlardaki erkek •ocuklarÝ kendi aralarÝnda sadece belirli •ocuklarÝn alÝndÝÛÝ gizli
arkadaßlÝklar kurmayÝ pek severler
Geziler dŸzenlenebilir.
Koleksiyon
konusunu ciddi
olarak sŸrdŸrebilirler.
KÝz olsun,
erkek olsun bi-
100
‚ocuk olan bir evde, havyan besleme konusunun gŸndeme gelmemesi mŸmkŸn deÛildir. Her •ocuk, hayvanlara karßÝ šzel bir
korku duymadÝÛÝ sŸrece, bir evcil hayvan
beslemek isteyecektir. OnlarÝn bu isteklerinin šnŸne ge•menin -eÛer ger•ekten bu iße
hazÝrlarsa- hi•bir sakÝncasÝ yoktur. Aksine
bunun onlar i•in eÛitici ve šÛretici bu uÛraß
olacaÛÝ kesindir.
GŸnŸn birinde •ocuÛunuz
evde kedi, kšpek veya kuß
beslemek istediÛini sšylediÛin-
101
6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹
de ona hemen, olmaz cevabÝnÝ vermeyin veya kuru bir ÔevetÕle ge•ißtirmeye kalkÝßmayÝn.
iletißim kurarak onu sevmeyi, ona saygÝ duymayÝ ve onu korumayÝ šÛrenecektir.
‚ocuk i•in hayvan beslemek kendisine
karßÝ sevgi dolu bir dost kazanmaktÝr. Bu aynÝ zamanda da •ocuk i•in zevkli ve šÛretici
bir uÛraß olacaktÝr. ‚ocuÛun bir hayvanla
birlikte yaßamasÝ, onu sevmesini, anlamasÝnÝ
saÛlayacak; onun isteklerine karßÝ saygÝ duymasÝnÝ šÛretecektir.
‚OCUKLAR VE SPOR :
‚ocuÛun evde beslenen hayvanÝn bakÝmÝ
Ÿstenmesi, aldÝÛÝ sorumluluklarÝ gerektiÛi ßekilde yerine getirmesi a•ÝsÝndan olduk•a
šnemlidir.
BÜTKÜLER :
‚ocuklarÝn kŸ•Ÿk yaßlarda bitkilerle uÛraßmaya baßlamasÝ, onlara doÛa sevgisi aßÝlamasÝ ve boß zamanlarÝnda iyi vakit ge•irebilecekleri bir uÛraß edinmeleri a•ÝsÝndan faydalÝ olacaktÝr.
Kußkusuz evinde •i•ek yetißtirmeyen kimse yoktur. Evlerimizdeki bu •i•eklere bakmaktan, onlarla uÛraßmaktan bŸyŸk zevk alÝrÝz. Bizim i•in gŸzel bir uÛraß olan bu •i•ek
bakÝmÝ, •ocuklarÝmÝz i•in niye olmasÝn?
…zenli bir bakÝm istemeyen, kolay bŸyŸyen
bitkilerden uygun gšrdŸÛŸmŸz •eßitleri yetißtirmeleri i•in gerekli bilgileri de verdikten
sonra, gŸzel ve yararlÝ bir uÛraß olarak •ocuklarÝmÝza šzendirebiliriz. ‚ocuk kendi baßÝna topraÛÝ karÝßtÝrÝp, kurcalayarak, yetißtirmek istediÛi bitkiyi ekecek; bitkinin bakÝmÝnÝ
yapacak ve bšylelikle bir oyun ßeklinde her
ge•en gŸn yeni ßeyler šÛrenecektir. Bir tohumun nasÝl bŸyŸyŸp gelißtiÛini, bir bitki haline gelip nasÝl •i•ek verdiÛini izleyecektir.
Bšylelikle arada bir baÛ olmaksÝzÝn doÛayla
‚ocuklarÝn fiziksel gelißimleri a•ÝsÝndan
sŸrekli hareket halinde olmasÝ, bir •ok anne
baba i•in yeterlidir. Oysa •ocuk okula baßladÝktan sonra bu hareketliliÛi azalÝr. Daha az
esnek, daha hantal ve •arpÝk olduÛu bir dšneme girer. Okul sÝralarÝnÝn •ocuÛun bedensel gelißim gšz šnŸne alÝnarak hazÝrlanmamÝß olmalarÝ, •ocuklarÝn bu sÝralarda oturußlarÝna dikkat etmemeleri gibi sebepler, ergenlik dšnemi ile de birleßtiÛinde olumsuzluklarÝ daha •ok artÝrÝr.
Beden ve kemik yapÝsÝnÝn •ok daha esnek
olduÛu kŸ•Ÿk yaßlarda •ocuklarÝn sporla ilgilenmeleri saÛlanmalÝdÝr. ‚ocuk bŸyŸdŸk•e
hareketlerini ve bu hareketlerinin denetimini
saÛlamakta yetersiz ve dŸzensizdir. Bu a•Ýdan bakÝldÝÛÝnda •ocuk fiziksel potansiyelini
deÛerlendirebileceÛi imkanÝ spor vasÝtasÝ ile
kazanacaktÝr. Hangi tŸrŸ olursa olsun spor,
dikkatin bir noktada toplanmasÝnÝ zorunlu
kÝlar. ‚ocuklarÝn yaßlarÝna ve bedenlerine
uygun bir spor dalÝyla uÛraßmalarÝ onlarÝn
yavaß yavaß kaslarÝnÝn denetimini kazanmalarÝnÝ saÛlayacaktÝr. Dikkatinin belirli bir
noktada yoÛunlaßmasÝ sonucu •abuk ve hÝzlÝ karar verme yeteneÛi gelißecektir. Sporla
uÛraßan bir •ocuk kaslarÝnÝn denetimini
kontrol altÝna almayÝ da šÛrenecektir. Bšylelikle •ocuk kendi kendini yšnetebilen, kendine gŸvenen bir kißilik gelißtirecektir. ‚ocukta kendine gŸvenin gelißmesi, i•indeki
saldÝrganlÝÛÝ bastÝrmasÝ a•ÝsÝndan bŸyŸk
šnem taßÝr. Kendi hareketlerini denetim altÝnda tutmayÝ baßarabilen bir •ocuk soÛuk101
102
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kanlÝ hareket etmeyi de baßarabilecektir.
‚ocuk sporla uÛraßÝrken arkadaßlarÝndan
olußan bir grupla da beraber olacaktÝr. Ortaklaßa yŸrŸtŸlen bir etkinlik, beraberce
olußturulan bir •aba dayanÝßma duygusunu
ve paylaßmayÝ da gŸ•lendirecektir.
ßullarÝnÝn gerektiÛi šzel tedavi, bakÝm ve eÛi-
‚ocuk sporla, bazen kaybetmenin acÝsÝnÝ,
bazen de kazanmanÝn zevkini tadacak, fakat
her iki durumda da sportmenliÛi elden bÝrakmamayÝ šÛrenecektir.
li, šzel durumlar dÝßÝnda, kŸ•Ÿk yaßlarda an-
‚OCUK HAKLARI
BÜLDÜRÜSÜ
timden yararlanmalÝdÝr.
KißiliÛin uyum i•inde gelißebilmesi i•in
sevgi ve anlayÝß gšrmelidir. ‚ocuk ana-babasÝnÝn sorumluluÛu ve bakÝmÝ altÝnda bŸyŸmenesinden ayrÝlmamalÝdÝr. Toplum ve devlet
kimsesiz •ocuklara bakmakla yŸkŸmlŸdŸr.
‚ocuÛun eÛitim gšrmeye hakkÝ vardÝr ve
hi• deÛilse ilkšÛretim zorunlu ve Ÿcretsiz olmalÝdÝr. Bu eÛitim, •ocuÛun genel kŸltŸrŸnŸ
‚ocuklarÝn hi•bir Ýrk, renk, cins, dil, din,
siyasal dŸßŸnce...., ulus, toplumsal ilißkiler,
iktisadi koßullar, doÛum... ayrÝmÝ gšzetilmeksizin, 1959 yÝlÝnda Birleßmiß Milletler
Genel KuruluÕnda oylanan aßaÛÝdaki bildiriden yararlandÝrÝlmalarÝ gerekir.
artÝrmasÝnÝ, eßit olanaklardan yararlanmasÝnÝ,
‚ocuk, yasalar šnŸnde alÝnacak baßka yasal šnlemlerle, beden, dŸßŸnce, ahlak bakÝmÝndan, ruhsal ve toplumsal bakÝmdan, šzgŸr ve saygÝlÝ bir ortam i•inde šzenle korunmalÝ, •eßitli kolaylÝklardan ve olanaklardan
yararlandÝrÝlmalÝdÝr.
nularda •ocuklar, yšnelimlerinden ve eÛi-
‚ocuÛun, doÛumundan baßlayarak bir ad
taßÝmaya ve bir Ÿlkenin uyruÛu olmaya hakkÝ vardÝr.
‚ocuk uygun bir yaßa gelmedik•e •alÝßtÝ-
‚ocuk toplumsal gŸvenlikten yararlanmalÝdÝr. SaÛlÝklÝ bir bi•imde bŸyŸyebilmeli ve
gelißebilmelidir. ‚ocuÛa ve annesine šzellikle doÛum šncesi ve sonrasÝnda uygun bir tÝbbi bakÝm ve toplumsal gŸvenlik saÛlanmalÝdÝr. ‚ocuk yeterli beslenmeli, bir konutta bŸyŸmeli, tÝbbi bakÝm gšrmelidir.
Bedensel, zihinsel ve toplumsal bakÝmdan
yeterli olmayan •ocuk, durumunun ya da ko102
šzel yetkilerini, kißisel bakÝß a•ÝsÝnÝ, ahlaki
ve sosyal a•Ýdan sorumluluk duygusunu gelißtirmesini, topluma yararlÝ bir birey olmasÝnÝ saÛlayacaktÝr. Kendilerini ilgilendiren kotimlerinden sorumlu olan bŸyŸkler tarafÝndan yšnlendirilmelidirler.
‚ocuk yardÝm gšrecek ve korunacak ilk
kißiler arasÝnda yer almalÝdÝr.
rÝlmamalÝdÝr. Hi•bir nedenle saÛlÝÛÝna zarar
verecek ya da bedensel, zihinsel ve ahlaksal
gelißmesini engeleleyecek bir uÛraßa zorlanmamalÝdÝr.
Halklar arasÝnda dosluÛa, evrensel kardeßliÛe, barÝßa inanan bir anlayÝß ve hoßgšrŸyle eÛitilmelidir; gŸcŸnŸ ve aklÝnÝ, benzerlerinin hizmetinde kullanmak zorunda olduÛunu bilmelidir.
103
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
Ergenlik Dšnemi
l Do•. Dr. Adnan KULAKSIZOÚLU
5
105
ERGENL‹K DÖNEM‹
ÜNSAN GELÜÞÜMÜNÜN
ANA NOKTALARI
HayatÝmÝzÝn BaßlangÝcÝ
YeryŸzŸnde
yaßayan
herkes
hayata, bu cŸmlenin
sonundaki
noktadan •ok daha kŸ•Ÿk, mikroskobik bir zerrecik
olarak baßladÝ. Bu
kŸ•ŸcŸk
hŸcre
dšllenmiß yumurta hŸcresidir ve babanÝn
sperm hŸcresinin, annenin yumurta hŸcresi
ile tek bir hŸcre olußturmak Ÿzere kaynaßmasÝndan olußur. Bu birleßim hŸcre šyle hayret
verici bir bŸyŸme sistemine sahiptir ki, bšlŸnerek kendine benzeyen hŸcreler Ÿretebilir
ve bu dšllenmiß tek hŸcreden insan olußur.
Gelißimde Temel Kurallar
Ünsan gelißimi fiziksel (bedence, boyca),
cinsel, fizyolojik (hormonal), duygusal, sosyal, zihinsel, kißisel ve ahlaki olmak Ÿzere
sekiz boyutta incelenebilir. Ünsan gelißiminin
bazÝ boyutlarÝ sŸreksizlik gšsterir. BazÝ gelißme boyutlarÝ ise sŸreklidir; šmŸr boyu devam eder. Duygusal, sosyal, kißisel ve ahlaki
gelißme boyutlarÝnda bir devamlÝlÝktan sšz
edebilir. Fiziksel, cinsel, hormonal, zihinsel
gelißme boyutlarÝnda ise bir sŸreksizlik sšzkonusudur.
SšzŸ edilen gelißmeler belirli kurallar dahilinde olur. Ünsan gelißmesinin hi•bir safhasÝnda rastgelelik yoktur.
DoÛum šncesinde, bebeklik,
•ocukluk, ergenlik,
yetißkinlik gibi •eßitli hayat dšnemlerindeki insanlar
belirli aßamalardan
ge•erek olgunlaßÝrlar. Bu olgunlaßma aßamalarÝ, bir šnceliksonralÝk ve devamlÝlÝk gšsterir. Her aßamadaki insan davranÝßlarÝnÝn kendisine has nitelikleri vardÝr. Bu aßamalar bŸtŸn Ýrklar ve kŸltŸrler i•in evrenseldir.
Sšzgelimi insanÝn beden gelißimi belirli
kurallar dahilinde olur. BebeÛin ilk adÝmÝnÝ
atmadan šnceki bedence olgunlaßmasÝ adeta
yŸrŸmeye šn hazÝrlÝk gibidir. Bebek šnce
destekli, sonra desteksiz oturabilir; sonra
desteklenerek ayaÛa kalkar; sonra emekleme
gelir; daha sonra desteksiz olarak ayaÛa kalkabilecek iskelet ve kas olgunluÛuna ulaßÝr.
Bu gelißme aßamalarÝnda bir šncelik-sonralÝk
vardÝr. SÝrasÝ deÛißtirilip hÝzlandÝrÝlamaz.
Aßamalar her kŸltŸrde aynÝdÝr.
ÜnsanÝn bŸyŸme ve gelißmesinde bazÝ safhalar •ok šzel šnem arzeder. Bu safhalara
hassas dšnem (kritik dšnem) denir. Hassas
dšnem, gelißme sŸresince karßÝlaßtÝÛÝmÝz dšnemlerdir ki, bu dšnemlerde sevgi eksikliÛi,
besin azlÝÛÝ gibi
yoksunluklarla karßÝlaßÝldÝÛÝnda telafi
edilemeyen, kalÝcÝ
hasarlar ortaya •Ýkar. Bebeklik ve ilk
•ocukluk yÝllarÝnÝ
da kapsayan hayatÝn ilk beß yÝlÝ has105
106
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
sas dšnemdir. ErgenliÛin baßlarÝndaki buluÛ
ve onu izleyen ergenlik yÝllarÝ hassas dšnemdir. Bu yÝllardaki sevgi yoksunluÛu ve beslenme bozukluÛu olumsuz etkiler bÝrakÝr.
ERGENLÜK D…NEMÜ
(11-21 YaßlarÝ)
BuluÛ …ncesi Gelißim
KÝzlar i•in 10, erkekler i•in 12 yaßlarÝ civarÝnda, bedende dikkati •ekecek deÛißiklikler ortaya •Ýkar.
Üßtah a•ÝlÝr; •ok yemek yemeye baßlanÝr;
boy ve aÛÝrlÝk artÝßÝ gšzle gšrŸnŸr ßekildedir.
ErgenliÛin baßlangÝcÝnÝn en belirgin ißareti,
boyda ve aÛÝrlÝkta gšrŸlen artÝßtÝr.
BuluÛ šncesinde
kÝzlar sa•larÝnÝ uzatmak isterler. KalÝtÝmsal olarak her iki cins
de, kendi cinsine has
šzellikleri gšstermeye baßlar.
Ergenlikle
(Gen•likle) Ülgili
Yaß SÝnÝrlarÝ
Gen•liÛin baßlangÝcÝ, sonucu ve buluÛ
•aÛÝ hakkÝnda ileri sŸrŸlen zamanlar izafi
(gšreceli) yaß sÝnÝrlamalarÝdÝr.
Gen•lik •aÛÝnÝn
baßlangÝcÝ gibi, gen•likten
yetißkinliÛe
106
ge•mek de farklÝ toplumlarda birbirinden
baßka kriterlere baÛlÝ olabilir.
Bir gencin yetißkin sÝnÝfta yer almasÝ, yetißkin sorumluluklarÝnÝ taßÝmasÝ ve rollerini
oynamasÝ onun yetißme ßartlarÝna, zekasÝna,
•evresindeki bireylerle kurduÛu ilißkiye baÛlÝdÝr. Bu bakÝmdan kesin yaß sÝnÝrlarÝ yerine,
yaklaßÝk zaman dilimleri belirlemek yerinde
olur.
Bedence ve boyca bŸyŸmenin durduÛu
yaß sÝnÝrlarÝ, biyolojik olarak gen•lik •aÛÝnÝn
bittiÛine bir ißaret olarak gšsterilebilirse de,
bu kesin bir belirti olamaz. BŸyŸmenin sona
ermesinde šnemli ferdi farklar gšrŸlmektedir. Biyolojik faktšrlerin yanÝnda daha •ok
sosyolojik
veriler
gen• ve yetißkin ayrÝmlarÝ konusunda fikir vermektedir.
Toplumumuzda
evli olmak, askerliÛini yapmÝß olmak,
ekonomik baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ kazanmÝß olmak,
bir iß veya meslek sahibi olmak, ebeveyninden ayrÝ yaßamak,
Ÿniversiteden mezun
olmak veya se•imde
oy kullanmak diÛerleri tarafÝndan Òyetißkin
bir kißiÓ gibi algÝlanmaya yol a•an deÛißikliklerdir.
107
ERGENL‹K DÖNEM‹
gen• yetißkinliÛin baßlarÝ olarak kabul edilebilen yaß sÝnÝrlarÝ 21 yaßlarÝ civarÝdÝr. Okumakta olan gen•ler, hi• sene kaybetmediklerinde, bu yaßlarda Ÿniversiteyi bitirmek Ÿzere olacaklardÝr. Okumayan erkek gen•ler ise,
21 yaßlarÝndayken askerlik hizmeti i•indedirler.
Bu yaßlardan sonra; Ÿniversiteli gen•ler
i•in askerliÛini yapma, okul dÝßÝndaki gen•ler i•in ise, iß bulma gibi gšrevler i•in zamana ihtiya•larÝ vardÝr. AyrÝca tahsil hayatÝndaki uzamalar, lisans ŸstŸ •alÝßmalarÝ, okul dÝßÝ
gen•lerde iß kurma veya iß bulmadaki gecikmeler bireyin hayata atÝlmasÝnÝ, ekonomik
baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ kazanmasÝnÝ ve dolayÝsÝyla
evliliÛini ve yetißkin rollerini kazanmasÝnÝ ertelemesine sebep olmaktadÝr. O zaman da
ÒuzamÝß gen•liktenÓ sšz edilebilir.
Bu a•Ýklamalardan sonra insan hayatÝndaki šnemli dšnemleri ve yaß sÝnÝrlarÝnÝ ßu ßekilde belirtebiliriz:
I. ‚ocukluk
A. Bebeklik (DoÛußtan 2 yaßÝna kadar)
B. Ülk ‚ocukluk (2-6 Yaß)
C. Okul ‚ocukluÛu (7-13 Yaß)
II. Ergenlik
A. BuluÛ (Erinlik) (KÝzlar 11-13 Yaß) (Erkekler 13-15 Yaß)
B. ErgenliÛin BaßlarÝ (11-13 YaßlarÝndan
17 yaßlarÝna kadar)
C. ErgenliÛin sonlarÝ (18-21 yaßlarÝ)
III. Yetißkinlik
A. YetißkinliÛin baßlarÝ (Gen• Yetißkinlik)
(22-30)
B. YetißkinliÛin ortalarÝ (30-40)
C. YetißkinliÛin sonlarÝ (Orta Yaßa Ge•iß)
(40-45)
IV. Orta YaßlÝlÝk (45-65)
V. YaßlÝlÝk (65-75)
VI. ÜhtiyarlÝk (75 ve ŸstŸ)
YukarÝda belirtilen yaß sÝnÝrlarÝnÝn olduk•a genel nitelikler taßÝdÝÛÝ kabul edilmelidir.
Ergenlik; insanda bedence, boyca bŸyŸmenin hormonal, cinsel, sosyal, duygusal,
kißisel ve zihinsel deÛißme ve gelißmelerin
olduÛu, buluÛla baßlayan ve bedence bŸyŸmenin sona ermesi ile sonlandÝÛÝ dŸßŸnŸlen
šzel bir evredir.
Gen•lik ise; ergenliÛi de kapsayan ve Ÿst
yaß sÝnÝrlarÝnÝn daha geniß olduÛu bir •aÛdÝr.
Gen•lik tabirinin ÒergenlikÓ yerine kullanÝlmasÝ yanlÝß olmaz. Ancak ergenlik derken
bŸyŸme ve gelißmenin olduÛu šzel bir •aÛ
kastedilmektedir.
Gen•; okuyan veya tam bir meslek sahibi
olmamÝß, evlenmemiß, anne ve babasÝ ile beraber yaßayan veya anne ve babasÝnÝn (ailesinin) desteÛiyle yaßamÝnÝ sŸrdŸren bir birey
olarak da tanÝmlanabilir.
Ergenlik (Gen•lik) ‚aÛÝ ile Ülgili
SÝnÝflandÝrmalar
Gen•leri, yaptÝklarÝ iße gšre veya yaßadÝklarÝ ßeylere gšre veya zihin ve beden šzelliklerine gšre sÝnÝflandÝrmak mŸmkŸndŸr.
Genel olarak šrgŸn eÛitime devam eden
veya okumayan (okul dÝßÝ) gen•lik grubundan sšz edilmektedir. Her iki grup da yaptÝk107
108
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
larÝ iße gšre farklÝ
problemlere sahiptirler. Okullu gen•liÛi; ilkšÛretim kademesindeki gen•lik,
ortašÛretim
gen•liÛi ve yŸksekšÛretim gen•liÛi
olarak ele almak,
bulunduklarÝ yaß
grubu ve eÛitim kurumlarÝnÝn farklÝ šzellikler taßÝmasÝ a•ÝsÝndan
gereklidir.
Okul dÝßÝ gen•lik, okullu gen•liÛe gšre
daha geniß bir nŸfus kesimini kapsar. Bu kesimde •alÝßan, ißsiz, kšyde yaßayan ve askerlik hizmetini yapanlar, gene yaßadÝklarÝ yšreye ve yaptÝklarÝ iße gšre deÛißik tutum, tavÝr
ve geleceÛe ait dŸßŸnceler i•inde olacaklardÝr.
2. OrtašÛretim Gen•liÛi
3. YŸksekšÛretim Gen•liÛi
II. Okul DÝßÝ Gen•lik
1. ‚alÝßan Gen•lik
2. Üßsiz Gen•lik
3. Gecekondu Gen•liÛi
4. Kšy Gen•liÛi
5. Asker Gen•lik
III. …zel EÛitime Muhta•
Gen•lik
1. Zihni Olarak …zŸrlŸ Gen•lik
2. Bedence …zŸrlŸ Olan Gen•lik
3. Kurum BakÝmÝna Muhta• Gen•lik
4. Su•lu Gen•lik
5. Yurt DÝßÝnda Yaßayan Gen•lik
6. †stŸn Yetenekli Gen•lik
Gen•liÛi, taßÝdÝklarÝ bedeni ve zihni šzelliklere gšre, i•inde bulunduklarÝ duruma gšre sÝnÝflandÝrmak da mŸmkŸndŸr. Yaßama ve
yetißme ßartlarÝ, beden ve zihin šzellikleri diÛerlerinden farklÝ olanlar gšsterdikleri ortak
šzellikler bakÝmÝndan gruplandÝrÝlabilirler.
Bir bakÝma gen•lik kesimi i•inde en •ok sorunu olan da bu gruptakilerdir. BunlarÝ …zel
EÛitime Muhta• Gen•lik baßlÝÛÝnda toplamak
mŸmkŸndŸr.
Buna gšre gen•lik kesimi aßaÛÝdaki gibi
sÝnÝflandÝrÝlabilir:
I. Okullu Gen•lik
1. ÜlkšÛretim Ükinci Kademesindeki (Ortaokul) Gen•liÛi
108
BuluÛ Dšnemi ve Ergenlik
‚aÛÝnÝn Genel …zellikleri
ÜnsanoÛlu doÛumu ile šlŸmŸ arasÝndaki
šmŸr •izgisi i•inde farklÝ dšnemlerden ge•mekte ve beden yapÝsÝna gšre, i•inde bulunduÛu yaßa gšre, bu dšnemlerde farklÝ šzellikler gšstermektedir.
Ünsan hayatÝ genel olarak •ocukluk, gen•lik, yetißkinlik, orta yaßlÝlÝk, yaßlÝlÝk ve ihtiyarlÝk olmak Ÿzere altÝ evreye ayrÝlabilir. Bir
evreden diÛerine ge•ißte kesin yaß sÝnÝrlarÝ
yoktur.
ÜnsanÝn bŸtŸn yšnleri ile nasÝl birisi olacaÛÝ, sa•ÝnÝn, teninin ve gšzŸnŸn rengi; mizacÝ
veya kißilik šzellikleri, duygu ve heyecanÝ,
109
ERGENL‹K DÖNEM‹
tepkileri, boyu ve kilosu veya zihni šzellikleri, kalÝtÝmla soyundan aldÝÛÝ mirasa ve i•inde
yaßadÝÛÝ •evre ßartlarÝna baÛlÝdÝr.
Genel olarak ÒbuluÛa girmeÓ, •ocukluktan gen•liÛe ge•ißin bir ißareti olarak kabul
edilmektedir.
DeÛißik Ýrklara mensup, farklÝ iklim ve
beslenme ßartlarÝnda yetißen •ocuklarÝn buluÛ dšnemine girme yaßlarÝ da farklÝdÝr.
‚ocukluk dšneminin sonlarÝnda ve gen•lik dšneminin baßlarÝnda gšrŸlen boy artÝßÝnÝn gen•lik dšnemine ge•ißte šnemli bir belirti olduÛu kabul edilirse, Ÿlkemizde yapÝlan
bir araßtÝrmaya gšre boy artÝß hÝzÝnÝn en yŸksek olduÛu yaßlar: KÝzlar i•in 12, erkekler
i•in 14ÕtŸr.
KÝzlar i•in 11-13, erkekler i•in 13-15 yaßlarÝ buluÛ-ergenlik dšnemi olarak kabul edilebilir. BilindiÛi gibi cinsel deÛißme ve gelißmenin olduÛu, cinsel šzelliklerin kazanÝldÝÛÝ
dšnem, buluÛ dšnemidir.
BuluÛ •aÛÝndaki gencin vŸcudunda, bedenin boyunu ve yapÝsÝnÝ deÛißtiren hÝzlÝ deÛißiklikler olur; zihni yapÝsÝnda ve ilgilerinde
gelißme gšrŸlŸr; her iki cins de, fizik ve fizyolojik (hormonal) olarak cinsel gelißmelerini tamamlarlar. KÝzlar erkeklere gšre iki yÝl
kadar šnce gen•liÛin baßlangÝcÝ olan buluÛ
•aÛÝna girerler. Erkek •ocuklarÝn seksŸel olarak olgunlaßmalarÝ ortalama 13 yaßlarÝnda
baßlayÝp iki yÝl kadar sŸrdŸÛŸ halde, kÝzlar
11-12 yaßlarÝnda buluÛ •aÛÝna girerler ve erkeklere gšre daha kÝsa bir zaman sŸrecinde
cinsi olgunluÛa ulaßÝrlar.
Pek •ok uzman, gen•lik dšnemini, •ocukluk dšneminin sonu ile yetißkinlik dšne-
minin baßlangÝcÝnda yer alan bir ge•iß dšnemi olarak nitelemißtir.
Bu dšnem hÝzlÝ ve sŸrekli bir gelißim ve
deÛißim dšnemi olarak bilinmektedir. Gen•,
bu •aÛda anne babasÝ ve •evresindeki yetißkinler tarafÝndan ne tam yetißkin, ne de •ocuk olarak algÝlanmakta, anne-baba ve yetißkinler, gen•lerin neleri yapabilecekleri ve
neleri yapamayacaklarÝ konusunda birbirlerinden farklÝ fikir ve yaklaßÝmlar ileri sŸrmektedirler.
13 ile 17 yaßlarÝ ergenliÛin baßlarÝ olarak
kabul edilir. 17 yaßlarÝndan sonra gen•ler
hen bulunduklarÝ yaß grubu gereÛi, hem de
i•inde bulunduklarÝ sÝnÝf seviyesi dolayÝsÝyla,
gelecekleri ile ilgili olarak šnemli kararlar almak durumunda kalÝrlar. Bu nedenle 17 yaßtan sonraki yÝllar ergenlik dšneminin son yÝllarÝdÝr. †niversite yÝllarÝna karßÝlÝk gelen 1821 yaßlarÝ arasÝnda gen•lerde dengeli hareketler artar. KarßÝlaßtÝÛÝ sorunlarÝ ele alma ve
onlarla baß etme konusunda daha uyumludur. Yetißkinler de gence karßÝ gšsterdikleri
tavÝrlarda daha az mŸdahaleci dvaranmaktadÝr.
Hemen bŸtŸn toplumlarda gen•lik •aÛÝ
ÒfÝrtÝnalÝ ge•en bir dšnemÓ olarak gšsterilmektedir.
Ergenlerdeki problem ve •atÝßmalar birbirinden •ok farklÝ nedenlere baÛlÝ olarak ortaya •Ýkmakla beraber, bunlarÝ ergenlik sÝrasÝnda gen•te meydana gelen bedensel, cinsel,
duygusal, sosyal ve kißisel gelißmelerin gen•te yarattÝÛÝ farklÝlaßmaya baÛlÝ olarak a•Ýklamak mŸmkŸndŸr.
Ergenlikte Bedensel Gelißme
Ergenlik dšneminde insanda olußan en
109
110
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
šnemli deÛißiklik, boyca ve bedence gelißmeyi i•eren fiziksel ve fizyolojik bŸyŸme ve
gelißme, cinsel gelißme ve bunlara baÛlÝ olarak meydana gelen duygusal ve sosyal deÛißme ve gelißmelerdir. Bu dšnemde gencin,
kendi bedenindeki fiziksel, fizyolojik, cinsel
ve duygusal deÛißikliklerin nedenini anlamasÝ, bŸyŸme ve gelißmenin doÛurduÛu yeni
durumlara uyum saÛlamasÝ gereklidir.
KÝzlar ve erkekler arasÝnda, aÛÝrlÝk ve boyca bŸyŸme a•ÝsÝndan farklar vardÝr. BŸyŸme,
kÝz ve erkek •ocuklarda aynÝ sŸrat ve zamanlarda olmaz.
‚ocukluk dšneminde kÝzlar, erkeklerden
ortalama olarak 4-5 cm. daha kÝsa ve 450500 gr. kadar daha hafif olduklarÝ halde; 1213 yaßlarÝndaki kÝzlar, ortalama olarak aynÝ
yaßtaki erkeklere oranla daha uzun ve kiloca
aÛÝrdÝrlar. 11-14 yaßlarÝ arasÝndaki kÝzlarÝn
aynÝ yaßtaki erkek •ocuklara oranla 3-3,5 kg.
daha aÛÝr olduklarÝ gšrŸlmektedir. 15 yaßlarÝndan sonra, kÝzlarla erkeklerin boyca ve
aÛÝrlÝk•a farklÝlÝklarÝ erkeklerin lehine deÛißmeye baßlar.
KÝzlarÝn boyca bŸyŸmeleri 18 yaßlarÝna
doÛru durduÛu halde, erkekler 20-21 yaßlarÝna kadar bŸyŸmeye devam ederler. Bu dšnemde (20-21 yaßlarÝnda) kÝzlar ortalama
olarak erkeklerden 12-15 cm. daha kÝsa ve
10 kg. kadar daha hafiftirler. KÝz ve erkekler
arasÝnda boyca ve aÛÝrlÝk•a bŸyŸme yšnŸnden farklÝlÝklar olabileceÛi gibi, erkekler ve
kÝzlarÝn kendi aralarÝnda da bŸyŸme ve gelißme hÝzÝ a•ÝsÝndan farklÝlÝklar olabilir.
Boy ve aÛÝrlÝk artÝßÝnda ergenlerin akranlarÝndan farklÝ olußlarÝ saÛlÝk, beslenme ve
ergenin yetißtiÛi iklim ßartlarÝna baÛlÝ olabile110
ceÛi gibi, anne ve babasÝndan aldÝÛÝ kalÝtÝmsal šzelliklere de baÛlÝ olabilir.
Boyca ve aÛÝrlÝk•a bŸyŸme farklÝlÝklarÝ,
tamamen gelißimin normal bir seyridir. YukarÝda anlatÝlan ßartlara baÛlÝdÝr.
Ergenlik dšneminin baßlangÝcÝnda, gen•te
gšrŸlen boyca ve aÛÝrlÝk•a bŸyŸmenin yanÝsÝra, diÛer organlarda da gšzle gšrŸlen bŸyŸme ve farklÝlaßmalar olur.
ErgenliÛin baßlangÝcÝnda šnce el ve ayaklar bŸyŸr. Daha sonra kollar uzar. Bu dengesiz bŸyŸme gencin durußuna, hareketlerine
ve bedenini istediÛi gibi kontrol etmesine engel olabilir. AßÝrÝ boy uzamasÝ sonucu ergende kambur duruß gšrŸlebilir. Kas ve kemikler
aynÝ hÝzla gelißemediÛinden, bedenin kontrol edilmesi baßlangÝ•ta gŸ• olabilir. Ergenlikte, yŸzŸn yapÝsÝnda da orantÝsÝz bŸyŸme
ve gelißme gšrŸlŸr. Bu bŸyŸmeler burun, •ene ve yŸz uzunluÛunda belirgindir. …nce
burun eski haline oranla bŸyŸr, gšzlerin arasÝ a•ÝlÝr. YŸz, orantÝsÝz bir gšrŸnŸß alÝr.
YŸzŸn gšrŸnŸßŸnde gšrŸlen bu simetrik
olmayan bŸyŸme ve gelißmeler, vŸcudun •eßitli organlarÝndaki oransÝz bŸyŸmelerden
kaynaklanan beden kontrolŸndeki gŸ•lŸkler,
ergenliÛin baßlangÝcÝndaki gen• i•in kaygÝ
verici olabilir.
Oysa yŸz ve vŸcudun •eßitli organlarÝndaki (el, ayak, kol ve bacaklardaki) bu orantÝsÝz bŸyŸme ve gelißmeler, ergenlik baßlangÝcÝnda gšrŸlen, tamamen doÛal gelißme
seyridir. Gencin, bunu normal olarak karßÝlamaya •alÝßmasÝ ve kÝsa bir zaman sonra gšrŸnŸßŸnŸn normale dšneceÛini bilmesi gerekir.
111
ERGENL‹K DÖNEM‹
Ergenin Bedensel Gelißimi ile
pÝsÝndaki deÛißiklik ve olgunlaßmadÝr.
Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ
KÝzlarÝn †reme OrganlarÝndaki
Yaratan Durumlar
DeÛißiklikler
1 - Kendi bedensel gelißim seyrini anlamak ister.
2 -Ünsanlar arasÝnda beden gelißmelerinin
farklÝlÝÛÝnÝ anlamak ister ve kendi bedenini
baßkalarÝ ile kÝyaslayarak kaygÝlanÝr.
3 - Uygun duruß ve oturma alÝßkanlÝklarÝ
kazanmak ister; ani boy uzamasÝ ile olußan
kambur durußuna karßÝ yapÝlan, aßÝrÝ dik durma ve oturma telkinleri karßÝsÝnda kambur
kalabileceÛi endißesine kapÝlabilir.
4 - VŸcudundaki aÛÝrlÝk artÝßÝnÝn nedenini
anlamak ister.
5 - El ve ayaklarÝndaki ani bŸyŸmenin nedenini anlamak ister. AyaklarÝn ani bŸyŸmesi sonucu uygun ayakkabÝ sa•mek ve giymek
ihtiyacÝndadÝr. …zellikle ayaklarÝn bŸyŸk olduÛu duygusuna kapÝlÝp, kaygÝlanabilir.
6 - BŸyŸme sonucu kÝsa kalan elbiseleri
yerine uygun ve yakÝßan elbiseleri giymek ister. KÝsa elbiselerin giyilmesi ergende ŸzŸntŸye yol a•abilir.
7 - YŸzŸndeki orantÝsÝz bŸyŸmenin ve
yŸz ifadesinin deÛißmesinin nedenini anlamak ister. YŸzŸnde beliren ifade deÛißikliÛi
ergeni kaygÝlandÝrÝr.
Ergenlikte Cinsel Gelißme
Ergenlik •aÛÝnda cinsel gelißme, kÝz ve erkek •ocuklarda aynÝ zamanda ve aynÝ hÝzda
olmaz. Cinsel gelißme iki tŸrlŸ incelenir. Birincisi, her iki cinsin Ÿreme organlarÝnÝn ya-
KÝzlar erkeklerden 1-2 yÝl šnce ergenlik
dšnemine girerler. Deri alt yaÛ dokusunun
birikiminin artmasÝ sonucu, omuzlar oval bir
hal alÝr, gšÛŸsler bŸyŸk, gšÛŸs u•larÝ olgunlaßÝr. KÝzlarda ergenliÛe girerken gšrŸlen en
šnemli deÛißiklik adet kanamasÝdÝr. Ülk adet
kanamasÝndan yaklaßÝk bir yÝl sonra yumurta
Ÿretimi baßlar. YaklaßÝk her 28 gŸnlŸk dšnemde yumurtalÝklarÝndan bir yumurtacÝÛÝ
yumurtalÝk kanalÝna bÝrakÝrlar. Dšllenme olmadÝÛÝ sŸrece, kadÝn Ÿreme organÝ i•inde
olußan dokular vŸcuttan dÝßarÝ atÝlÝr. Bu olay
Òadet kanamasÝÓ ßeklinde adlandÝrÝlÝr. Bu kanama dšnemi ortalama olarak 6 gŸn devam
edebilir. KÝzlar bu sÝrada hassas ve sinirli olabilirler.
Erkek †reme OrganlarÝndaki
DeÛißiklikler
Erkeklerde Ÿreme organlarÝndaki deÛißiklik ortalama olarak 13 yaßlarÝndan sonra baßlar. Bu dšnemde erkek Ÿreme organÝ ve erbezleri bŸyŸr, erkek Ÿreme hŸcresi (sperm)
•Ýkarmaya baßlar.
Ükinci cinsel gelißme, Ÿreme organlarÝndaki gelißme ve olgunlaßmaya baÛlÝ olarak vŸcutta meydana gelen cinsel kaynaklÝ deÛißme ve gelißmelerdir. Bunlar aßaÛÝda sÝralanmÝßtÝr.
Beden YapÝsÝndaki DeÛißiklikler
Erkek •ocuklarda, ergenlik dšneminde
kÝzlardan farklÝ olarak, kol ve bacak adelele111
112
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
rinde bir gelißme gšrŸlŸr. GšÛŸs kafesi ve
omuzlar genißler. KÝzlarda ise omuzlar yuvarlaklaßÝr, gšÛŸs ve kal•alarda bŸyŸme ve
gelißme gšrŸlŸr. YaÛ dokusunun artmasÝ ile
šzellikle gšÛŸs ve kal•alarda deri altÝnda
toplanan yaÛ miktarÝ da artar.
Seslerin KalÝnlaßmasÝ
Ses •ocukluktakinin aksine kalÝnlaßmaya
baßlar. Bu dšnemde ergen ses tonunu ayarlayamaz, šnceleri ses •atallayarak •Ýkar. Daha
sonra ses telleri gelißmesini tamamlar, ergenin ses tonu da olgunlaßÝr.
YŸzdeki Sivilcelerin ArtmasÝ
Derideki yaÛ bezlerinin fazla •alÝßmasÝ
sonucu, salgÝlanan yaÛlar bez kanallarÝnÝ tÝkar ve yŸzde siyah noktalar olußturur. YaÛ birikimi ßißer ve ergenlik sivilcelerini meydana
getirir. Bu dšnemde gšrŸlmesi normaldir. SÝkÝlmamasÝ, sÝk sÝk elle oynanmamasÝ, yŸzŸn
temiz tutulmasÝ gerekir.
YŸzde BÝyÝk ve SakalÝn ‚ÝkmasÝ
Ergenlik dšneminde erkeklerde yŸzde
meydana gelen belirgin bir deÛißiklik de, bÝyÝk ve sakallarÝn •ÝkmasÝdÝr. …nce bÝyÝklar
belirgin hale gelir, sonra ßakak kemikleri
Ÿzerinde sakallar gšrŸlmeye baßlar. Sakal ve
bÝyÝklarÝn •ÝkmasÝnda gen•ler arasÝnda bireysel farklara baÛlÝ olarak deÛißiklikler olabilir.
AynÝ yaßtaki iki kißinin sakal ve bÝyÝk bŸyŸme hÝzÝ farklÝ olabilir. Bu boyca ve bedence
bŸyŸmede olduÛu gibi, soya•ekime, salgÝ
bezlerinin salgÝlandÝÛÝ hormonlarÝn miktarÝna ve beslenmeye baÛlÝdÝr.
VŸcuttaki KÝllanma
Hipofiz bezinin salgÝlarÝ ile baßlayan er112
genlik dšneminin baßlangÝcÝndaki deÛißikliklerden biri de, koltuk altÝ ve Ÿreme organlarÝ
bšlgesindeki kÝllanmadÝr. Erkeklerde bu kÝllanma, ergenliÛin sonlarÝna doÛru gšÛŸse,
bacak ve kollara yayÝlÝr.
Ter Bezlerinin ‚alÝßmasÝnÝn
ArtmasÝ
Bu dšnemde koltuk altÝ ve kasÝklarda ve
de vŸcudun diÛer yerlerinde, ter bezleri •ocukluk dšneminden daha fazla •alÝßÝr. SÝk
terleme sonucu ortaya •Ýkan kirliliÛi šnlemek i•in vŸcut temizliÛine dikkat etmek, en
az haftada bir kez su ve sabunla temizlenmek, koltuk altÝ ve Ÿreme organlarÝndaki tŸyleri ter ve kir tutacaÛÝ i•in uzamadan almak
insan saÛlÝÛÝ i•in gereklidir.
GÝrtlakta KÝkÝrdaklaßma
…zellikle erkek ergenlerde gÝrtlaÛÝn •ene
altÝna gelen kÝsÝmdaki halk arasÝnda Òadem
elmasÝÓ denen boÛum bŸyŸyerek sertleßir.
GšÛŸslerde DŸÛŸmcŸklenme
Erkek ergenlerde genellikle 14-16 yaßlarÝ
arasÝnda rastlanÝlan gšÛŸslerin her ikisinde
veya birinde gšrŸlen aÛrÝlÝ bŸyŸmelerdir.
Hormon kaynaklÝdÝr. 6 ay ile 3 yÝl arasÝnda
iyileßme gšrŸlŸr.
Ergenlik Dšneminde GšrŸlen
Cinsel RŸyalar
…zellikle erkek ergenler, artan cinsel i•tepilerin sonucu cinsel kaynaklÝ rŸyalar gšrŸrler. Bu rŸya esnasÝnda Ÿretilen fazla spermler
boßalma sonucu vŸcudun dÝßÝna atÝlÝr. Halk
dilinde ÒrŸyalanmaÓ, eski dilde Òihtilam olmaÓ denilen bu olay, sebebini bilmeyen er-
113
ERGENL‹K DÖNEM‹
genler i•in ŸrkŸtŸcŸdŸr, •eßitli tedirginlikler
yaratabilir.
YukarÝda sšzŸ edilen deÛißikliklerle beraber, ergenlik dšneminde cinsel deÛißikliklerden kaynaklanan bazÝ kaygÝlar ve davranÝß
bozukluklarÝ ortaya •Ýkabilir. Bu konuda anne-babaya kÝsaca bilgi vermek yararlÝ olacaktÝr.
KÝz-Erkek BeraberliÛindeki
Gelißme
‚ocukluktan yetißkinliÛe doÛru, kÝz-erkek
arkadaßlÝÛÝnÝn belli bir seyir izlediÛi gšzlenebilir. Yeni doÛmuß bebeklerin ilgileri daha •ok kendilerine, yakÝn •evrelerindeki eßyalara
ve annelerine yšneliktir. Yedi yaßlarÝna kadar sŸren ilk •ocukluk dšneminde kÝz ve erkek •ocuklar bir arada, beraberce oynarlar.
Sekiz yaßlarÝndan sonra ise kÝzlarÝn ve erkeklerin oyun gruplarÝnda bir ayrÝlma gšrŸlŸr.
ArtÝk kÝzlar ve erkekler kendi aralarÝnda oynamaya baßlamÝßlardÝr. On, onbir yaßlarÝna
doÛru kÝz ve erkek gruplarÝ arasÝnda bir •atÝßma, zÝtlaßma ve ge•ersizlik ortaya •Ýkabilir.
Birbirlerine karßÝ gruplar olußtururlar ve bu,
•atÝßmaya kadar varabilir. Ülkokulun dšrt ve
beßinci sÝnÝflarÝ ile orta birinci sÝnÝflarda kÝz
ve erkekler arasÝndaki benzeri zÝtlaßmalarÝ
gšzlemek mŸmkŸndŸr.
KÝzlar erkeklere gšre iki yÝl kadar šnce
buluÛ dšnemine girdiklerinden, 11 yaßlarÝndan sonra erkek •ocuklarÝn ilgisini •ekmeye
•alÝßÝrlar. Buna karßÝlÝk 11-13 yaßlarÝndaki
erkek •ocuklarÝ kÝzlara karßÝ kayÝtsÝz gšrŸnŸrler. Ancak 14 yaßlarÝndan sonra kÝzlarÝn
ilgisini •ekmeye •alÝßÝrlar. Ortalama olarak
14-16 yaßlarÝ arasÝnda erkekler, yaßÝtlarÝ olan
kÝzlarla bir arada olmak isterler ve 16 yaßlarÝndan sonra da kÝzlarla tek tek arkadaßlÝk etme isteÛi doÛar.
Anne-baba ve yakÝn •evrenin, gen•lik dšnemi šzellikleri hakkÝnda bilgi sahibi olmasÝ,
bu dšnemin gen•ler i•in ne kadar šnemli ve
kritik bir ge•iß devresi olduÛunu bilmesi,
gen•lere karßÝ daha olumlu yaklaßÝmlarÝnÝ
saÛlayacaktÝr. ‚ocukluk ve ergenlik yÝllarÝndaki kÝz-erkek beraberliÛinde ge•irilen gelißme tamamen o •aÛa has, yaßlara baÛlÝ ve bŸtŸn toplumlarda gšrŸlen bir šzelliktir.
Cinsel Olgunlaßmada Biriysel
Farklar
AynÝ yaßtaki iki gen•ten biri 13, diÛeri 15
yaßlarÝnda cinsel olgunluÛa erißebilir; bu tamamen soya •ekime, beslenmeye ve salgÝ
bezlerinin salgÝladÝÛÝ hormon miktarÝna ve
gencin yetißtiÛi iklim koßullarÝna baÛlÝdÝr.
AkranlarÝna gšre erken olgunlaßan veya akranlarÝna oranla olgunlaßmada ge• kalan
gen•lere karßÝ anne ve babanÝn dikkatli olmasÝ gerekir. KÝz •ocuÛunun kendi yaßÝndakilere gšre erken gelißmesi, henŸz •ocukluk
dšnemini tam yaßamamÝß bir •ocuktan, •evrenin ve anne-babanÝn gen• kÝz tavrÝ beklemesine yol a•ar. Oysa o, daha gen• kÝz tavÝrlarÝ ve olgunluÛu gšsterecek ruh halinde deÛildir. Erkek •ocuk i•in akranlarÝndan daha
šnce olgunlaßmÝß olmak bir avantaj olabilir.
Erken gelißen erkek •ocuklar, •evresi ve akran grubu tarafÝndan daha •abuk benimsenmekte ve kabul gšrmektedir. Bu tip •ocuklar,
daha erken baÛÝmsÝz olmayÝ šÛrenmekte ve
akranlarÝnÝn gšzŸnde lider vasfÝnÝ kazanmaktadÝr.
113
114
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
AkranlarÝna gšre sakal ve bÝyÝk •ÝkmasÝnda, sesin kalÝnlaßmasÝnda ve cinsel olgunlaßmada ge• kalmÝß olma, erkek •ocuklar i•in
ŸzŸntŸ kaynaÛÝdÝr. AynÝ ßekilde kal•a ve gšÛŸs gelißiminde ve olgunlaßmanÝn diÛer boyutlarÝnda akranlarÝndan ge• kalmÝß olmak
da kÝzlarÝ Ÿzecektir. Ge• olgunlaßan •ocuklar i•in akran grubuna girmek ve o grup tarafÝndan benimsenmek zordur. Cinsel olgunluk
safhasÝnÝ ge•irenler, ilgileri ve sosyal-duygusal gelißimleri bakÝmÝndan, ge• gelißmekte
olanlardan ayrÝ arkadaß gruplarÝ olußturacaklardÝr. AkranlarÝndan iki yÝl kadar sonra cinsel olgunluk belirtileri gšsteren bir gen•, ge•
olgunlaßmaktadÝr.
Bu gecikme hormonal bir bozukluktan
kaynaklanmadÝÛÝ sŸrece, insanlar arasÝndaki
bireysel farklara baÛlÝdÝr. Ge• olgunlaßan ergenin arkadaß ve akran grubu tarafÝndan benimsenmesi i•in ailesi tarafÝndan ona destek
olunmalÝdÝr. Gecikmenin neye baÛlÝ olduÛunu anlamak ve gerekli šnlemleri almak i•in
tÝbbi muayene gerekir.
CÜNSEL GELÜÞÜMLE
ÜLGÜLÜ SORUNLAR
KÝz ve Erkekte GšrŸlen Kendi
Kendini Tatmin
…zellikle ergenlik dšnemindeki her iki
cinse mensup gen•lerin •ok šnemli bir •oÛunluÛunun mastŸrbasyon yaptÝÛÝ sšylenebilir. Kendi kendini tatmin etmenin kißide do114
ÛuracaÛÝ ruhsal etkiler, fiziksel etkilerden daha šnemlidir. Ülginin, devamlÝ Ÿreme organlarÝna yšnelmesi ve mastŸrbasyonun alÝßkanlÝk haline gelmesi, ergende yorgunluk, uykusuzluk gibi fiziksel bozukluklara neden olabileceÛi gibi, ergen Ÿzerinde su•luluk duygusu yaratabilir. Kendi kendini tatmin etmenin en šnemli mahsurlarÝndan biri, bunun
tek cinsel ilgi haline gelmesidir.
Bu konuda yetißkinlerden gen•lere yšnelen yanlÝß bilgilendirme de gen•lerin su•luluk duygusunu arttÝrÝr.
Cinsel Organlarla Ülgili KaygÝlar
Ergenlik dšnemi cinsel olgunluÛa giriß •aÛÝ olduÛu i•in, cinsiyetle ilgili konular šnem
kazanÝr; cinsel organlara ilgi •oÛalÝr. …zellikle bazÝ ergen erkeklerin, kendi cinsel organlarÝnÝn normal olup olmadÝÛÝ konusunda
kaygÝlarÝ olabilir. Cinsel konularda yayÝn yapan dergilere gelen okuyucu mektuplarÝndan
anlaßÝldÝÛÝna gšre, erkek cinsel organÝnÝn boyu yaygÝn bir ßikayet konusudur. Bir kÝsÝm ergen, kendi cinsel organÝnÝ kŸ•Ÿk bulabilir ve
bununla cinsel kudret arasÝnda olumsuz bir
ilißki kurabilir. †reme organÝ boyu ile cinsel
kudret arasÝnda bir ilißkinin olmadÝÛÝ bilinmektedir. Bu tamamen gencin beden yapÝsÝ
ile ilgilidir.
KarßÝ Cinse Gšsterilen Ülgisizlik
Ergenlerin bir kÝsmÝ, karßÝ cinse karßÝ korku ve •ekingenlik gšstermektedirler. Bu •ekingenlik baßlangÝ•ta kštŸ ßartlanmaya, cinsiyet konularÝnda bilgisizliÛe baÛlanabilir.
Gencin, farklÝ cinsler arasÝndaki arkadaßlÝk
ve dostluÛun tamamen normal olduÛunu bilmesi ve karßÝ cinse olan •ekingenliÛini yen-
115
ERGENL‹K DÖNEM‹
meye •alÝßmasÝ gerekir. Burada ergenin bilmesi gereken husus, cinsler arasÝndaki dostluÛu ve arkadaßlÝÛÝ engelleyen korku ve •ekingenlik hislerinin tamamen ge•ici olduÛudur.
Ergenin Cinsel Gelißimle Ülgili
Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ
Yaratan Durumlar :
1 - Sesin kalÝnlaßmasÝ sonucu ortaya •Ýkan
yeni ses tonuna ve ifade tarzÝna uyum saÛlamak ihtiyacÝndadÝr.
2 - KaslarÝn ve vŸcudun gelißmesi sonucu
uygun hareketler yapmak ihtiyacÝndadÝr.
3 - Bu devrede yŸzde ortaya •Ýkan sivilcelerden dolayÝ kaygÝlanÝr.
4 - ‚ok sÝk veya •ok seyrek sakallÝ olmak,
sakal ve bÝyÝk •ÝkÝßÝnda akranlarÝndan ge•
kalmÝß olmak, ŸzŸntŸ konusu olabilir.
5 - †reme organlarÝndaki deÛißme ve cinsel olgunlaßma sonucu ortaya •Ýkan yeni duruma intibak etme ihtiyacÝndadÝr.
6 - †reme organlarÝnÝn •alÝßmasÝ ve yapÝsÝ hakkÝnda bilgi sahibi olmak ister.
7 - Erkek ergenlerde sÝklÝkla gšrŸlen cinsel kaynaklÝ rŸyalarÝn ve rŸyada vŸcuttan dÝßarÝya sperm boßaltÝlmasÝnÝn (rŸyalanmanÝn)
sebebini merak eder.
8 - Cinsel olgunlaßmasÝ akranlarÝna oranla ge• kalmÝß olan ergenler, kendilerini onlarla kÝyaslayÝp, ŸzŸlŸrler.
11 - Bedensel enerjisini faydalÝ alanlara
yšneltmek ihtiyacÝndadÝr.
12 - Eßcinsellik konusunda •ok duyarlÝdÝr;
bunun nasÝl baßladÝÛÝnÝ bilmek ister.
13 - ZŸhrevi hastalÝklarÝn bulaßma yollarÝnÝ bilme ihtiyacÝndadÝr.
YukarÝda sÝralanmaya •alÝßÝlan ihtiya• ve
kaygÝlar hemen her gen• tarafÝndan duyulur.
Anne-babanÝn ve eÛitim kurumlarÝnÝn, gen•lerin bu konudaki ihtiya• ve kaygÝlarÝnÝ ortadan kaldÝrmak i•in onlarÝ bilgilendirmeleri
gerekir. Olumlu bir ruh saÛlÝÛÝ kazanmak
i•in, •ocuk ve gen•lerin kendi gelißimlerinden haberli kÝlÝnmalarÝ ßarttÝr.
Cinsel EÛitim
Gencin bŸyŸme, olgunlaßma ve cinsel
kimliÛini kazanmasÝ sÝrasÝnda, karßÝlaßtÝÛÝ sorunlarÝ giderme eylemine cinsel eÛitim diyebiliriz. Bu eÛitimin ana amacÝ, biyolojik ve
cinsel gelißimleri konusunda gen•leri bilgi
sahibi yapmak ve bu alandaki gerginliklerinin azalmasÝnÝ saÛlamaktÝr.
Anne-baba ve •ocuklar arasÝnda sevgi ve
saygÝya dayalÝ bir ilißki olduÛu oranda •ocuklar saÛlÝklÝ yetißirler. HayatÝnÝn ilk yÝllarÝndan beri, her tŸrlŸ sorununu anne ve babasÝ ile konußabilen, bšyle yetißtirilen bireyin buluÛ dšneminde sorunlarÝ daha az olur.
‚ŸnkŸ kendilerine danÝßabileceÛi, gŸvenebileceÛi yetißkine sahiptir.
9 - Kendi kendini tatminden sonra su•luluk hissi duyar.
Ger•ekte bu eÛitim, aile i•inde, ta •ocukluÛun ilk yÝllarÝndan baßlayarak ergenliÛin
sonlarÝna kadar devam etmelidir.
10 - Cinsel i•gŸdŸlerinin baskÝsÝ altÝnda
bunalÝr.
‚ocuklar 3-4 yaßlarÝnda kendi cinsiyetlerinin ne olduÛunu bilirler ve yine bu yaßlar115
116
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
da ge•irdikleri sorgulama dšneminde annebabalarÝna, nereden geldiklerine ilißkin sorular yšneltirler. Anne-babanÝn bu tŸr sorulara
doÛru, •ocuÛun anlayabileceÛi dili kullanarak ve šrnekleri vererek ve ihtiyacÝ nisbetinde bilgi vermeleri gerekir. Anne-babanÝn
sšyledikleri yanÝnda davranÝßlarÝ da šnemlidir.
‚ocuklar, anne ve babalarÝnÝn birbirlerine
olan davranÝßlarÝnÝ gšzleyerek farklÝ cinslerin
rolleri hakkÝnda bilgi sahibi olurlar. Bu nedenle anne-babalar •ocuklarÝna šrnek olabilecek dengeli bir hayat sŸrmelidir.
BuluÛ •aÛÝna girmeden šnce •ocuklar,
cinsel konulara artan bir merakla ilgi duyarlar ve kendi vŸcutlarÝndaki deÛißiklikleri dikkatle izlerler. Anne-baba, •ocuÛunun yaßÝna
uygun olarak gšstermesi gereken deÛißiklikleri gšsterip-gšstermediÛini incelemelidir.
Ancak bu konudaki ilgisini belli etmek, sÝk
sÝk soru sormak doÛru deÛildir. KÝz •ocuÛunun, annesi; erkek •ocuÛunun, babasÝ tarafÝndan, daha cinsel gelißme belirtileri baßlamadan bu devreye hazÝrlanmalarÝ ßarttÝr. …ncelikle kÝz •ocuklarÝn karßÝlaßacaklarÝ šzel
durumlar hakkÝnda annesi tarafÝndan aydÝnlatÝlmasÝ, gerekli saÛlÝk ve temizlik kurallarÝnÝn šÛretilmesi, •ocuklarÝn olumlu ruh ve
beden saÛlÝÛÝ gelißtirmeleri i•in gereklidir.
Gen•lerin saÛlÝklÝ bir insan olarak yetißmeleri i•in, bŸyŸme ve gelißme merhalesinde karßÝlacaklarÝ fiziksel, duygusal ve sosyal
deÛißikliklerin mahiyeti konusunda uyarÝlmalarÝ ve bilgilendirilmeleri gerekir.
‚ok kÝsa denebilecek bir sŸrede, vŸcutta
ortaya •Ýkan bu bŸyŸme ve farklÝlaßma sÝrasÝnda gen•ler artan bir oranda kaygÝ ve sÝkÝn116
tÝ duyabilirler. Gen•ler bŸtŸn bu deÛißikliklere uyum saÛlama ihtiyacÝndadÝrlar.
VŸcudundaki biyolojik ve cinsel kaynaklÝ
deÛißikliklere uyum saÛlamak i•in ne ßekilde
davranmasÝ gerektiÛini šnceden šÛrenmiß bir
gen•, kendi vŸcudundaki farklÝlaßmalara daha kolay alÝßabilir. Bundan doÛacak problemleri de daha kolay •šzebilir; yeni bedenine daha kolay alÝßabilir ve kendi cinsel kimliÛini daha kolay kazanabilir. Bšylelikle kendine gŸvenli ve yetißkin yanÝnda kendine daha kolay yer saÛlayan bir birey olur.
Ergen, bŸyŸme ve gelißme dšnemindeki
deÛißiklikler hakkÝndaki bilgileri ailesinden,
okuldan, bazÝ yayÝnlardan ve kendi arkadaßlarÝndan alabilir. Toplumumuzda, anne ve
babalar •ocuklarÝna kendi gelißim ve deÛißimleri konusunda, ya •ok kÝsÝtlÝ bilgi vermekte veya deÛißmeler, cinsel bŸyŸme ve
gelißmeyi de i•erdiÛi i•in, bu tŸr bilgiler yasak sayÝlÝp hi• verilmemektedir.
Yetißkinlerin •ocuklarÝ ile cinsel konularda konußmaktaki tedirginlikleri ve bu konudaki yasaklarÝ, •ocuklarÝn saÛlÝklÝ olmayan
kanallardan bu bilgileri almalarÝna yol a•ar.
Okullar tarafÝndan saÛlanacak sistemli bir
eÛitimle, šÛrencilere (bu konuda) saÛlÝklÝ bilgiler verilebilir. Bu eÛitimin gen•lere, daha
ergenlik dšneminin baßÝnda iken verilmesinde yarar vardÝr. Ergenler, vŸcutlarÝnda biyolojik ve cinsel deÛißiklikler olmaya baßlamadan šnce, bunlar hakkÝnda haberdar edilmelidir. AslÝnda bu eÛitim evde baßlamalÝ, okul
tarafÝndan devam ettirilmelidir. Bu eÛitimde
anne-baba ve eÛitim kurumlarÝnÝn ißbirliÛi ve
uyum i•inde olmasÝ, toplumun bu konudaki
beklentileri ve deÛer yargÝlarÝ ile okulda veri-
117
ERGENL‹K DÖNEM‹
len bilgilerin •atÝßmamasÝ, tutarlÝlÝk i•inde
olmasÝ gerekir.
Bu konuda hazÝrlanacak programlar veya
kÝsa devreli kurslar, liselerde biyoloji ve psikoloji dersleri bŸnyesinde uygulanabilir veya
okul rehberlik servisleri yolu ile šÛrencilere
kÝsa devreli kurslarla duyurulabilir. Bšyle bir
programÝn, šÛrencilerde duygusal olarak tepki doÛuracak ÒCinsel EÛitimÓ gibi bir baßlÝkla
verilmesi yerine, ÒÜnsanÝn Gelißmiß …zellikleriÓ veya ÒFizyolojik GelißmeÓ gibi bir baßlÝkla sunulmasÝ da šnerilebilir.
Ergenlik yÝllarÝnda, šzellikle buluÛ •aÛÝnda cinsel konulara karßÝ zaten •ok yoÛun
olan ilginin, bšyle bir isimle sunulan bir
programla arttÝrÝlacaÛÝ dŸßŸnŸlmektedir. Oysa bu eÛitimle ama•lanan, gelißimleri hakkÝnda ergenin bilgilenmesine yardÝm etmek
ve bu alandaki gerginliklerinin ve bilgisizlikten doÛan sorunlarÝnÝn ve kaygÝlarÝnÝn azalmasÝnÝ saÛlamaktÝr. KaldÝ ki bšyle bir eÛitimi
sadece cinsellikle sÝnÝrlÝ tutmayÝp, insan gelißiminin bŸtŸn boyutlarÝnÝ sergilemek gerekir.
Gelißtirilecek bšyle programlarÝn, gen•lerin bulunduÛu •eßitli kurumlarda uygulanma
imkanÝ vardÝr. Bu programlar, grubun •eßitli
istek ve ihtiya•larÝ doÛrultusunda ßekillendirilebilir; konularda grubun istek ve ihtiya•larÝ doÛrultusunda deÛißiklik yapÝlabilir.
Lise ve ortaokullarda uygulanacak programlarda, anne-baba, šÛretmen ve okul rehberinin šÛrenciye karßÝ farklÝ tutum ve davranÝß i•inde olmamasÝ i•in ve ayrÝca ebeveynin
de bu konuda eÛitilmesi i•in, bu programÝn
i•eriÛi, uygulama sÝrasÝnda ve sonrasÝnda šÛrencide yapÝlan gšzlemler, šÛrencideki
olumlu ve olumsuz tavÝr alÝßlar, okulda yapÝ-
lacak toplantÝlarla velilere ve diÛer ilgililere
anlatÝlmalÝdÝr. BazÝ hallerde gen•lere, bŸyŸme ve gelißmeleri hakkÝnda grafikler ve resimler gšstermek, bu konuda detaylÝ konußmaktan daha yararlÝ olmaktadÝr. Fazla konußmak da gen•leri gereksiz yere uyarabilir ve
gerginlikleri azalacaÛÝ yerde artabilir.
Ergenlikte Duygusal Gelißme
ÜnsanÝn duygusal gelißimi, doÛumdan itibaren hayat boyu devam eden bir gelißim
i•indedir. …zellikle gen•ler, •evrelerindeki
bir•ok olaya karßÝ duyarlÝlÝk gšsterirler ve
farklÝ ßekilde tepkide bulunurlar. Gen•lerin
duygusal olarak gšsterdikleri belirtilen en belirgin šzelliÛi duygusal durumdaki dŸzensizlik ve duygusal durumun •abuk deÛißmesidir.
Gencin, aynÝ olaya birgŸn šnceki tepkisi
ile birgŸn sonraki tepkisi farklÝdÝr. AyrÝca
gen•, neßeli ve mutlu bir durumda iken, kÝsa
bir sŸre sonra duygusal durumu tamamen
farklÝ ve deÛißik olabilir veya karamsar ve
ŸzŸntŸlŸ iken •ok neßeli bir insan haline gelebilir. Yani gencin duygusal durumunun deÛißim hÝzÝ •abuktur.
AyrÝca ergen, her insan gibi •eßitli yaß seviyelerinde ve farklÝ faaliyetlerde farklÝ duygular hissedebilir. ‚evresel ßartlar ve uyaranlar deÛißtik•e, hoßlanma ve hoßlanmama
duygularÝ da deÛißir, deÛißen yaßla beraber
ilgi ve tavÝrlarÝn deÛißtiÛi gibi.
Genel olarak kÝzlarÝn erkeklere oranla daha •abuk duygusal olgunluk gšsterdiÛini
sšylenebilir.
‚ocukluk dšnemi ile gen•lik dšnemi arasÝnda duygusal yšnden ßu farklÝlÝklar olabilir:
‚ocukluk da, ergenlik de sosyal yšnden
117
118
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
tasvip arar ilgilerin yoÛunluÛu •ocukta daha
azdÝr. Þu belirgin fark gšze •arpar: ‚ocuklar
šfke, kÝzgÝnlÝk, sevin• gibi duygularÝnÝ daha
a•Ýk davranÝßlarla ve anÝnda ifade ederler.
Buna karßÝlÝk gen•te bu tŸr duygular daha
fazla gizlenebilir.
Duygusal davranÝßlar Ÿzerinde yapÝlan
araßtÝrmalarda, Ÿ• tŸrlŸ šÛrenilmemiß duygu
tŸrŸnŸn varolabileceÛi gšsterilmißtir. Bunlar
kußku, hiddet ve sevgi duygusudur.
YŸksek sesten korkma, bir desteÛe dayandÝktan sonra desteÛin yokluÛundan duyulan
korku ve kÝsa mesafeden dŸßme korkusu gibi
korkular, daha šnceden ilk ßartlanma olmaksÝzÝn duyulan korkulardÝr. Buna mukabil, karanlÝktan, yangÝndan, yabancÝdan, yÝlandan
ve benzeri hayvanlardan korkma ßartlanmaya baÛlÝdÝr. Þartlanma olmaksÝzÝn insan bu
tŸr nesne ve olaylardan korkmaz.
Erkeklikte korkuya olan reaksiyon •ocuklukta yaptÝÛÝ ile hemen hemen aynÝdÝr. ‚ocukluk dšnemindeki korkular ergenlik dšneminde de devam eder. Ancak, olgunlaßma
devam ettik•e korkunun temeli de zaman
i•inde deÛißir.
Yeni insanlarla tanÝßma, šzellikle karßÝ
cinsten tanÝmadÝÛÝ insanlarÝn olduÛu grupta
bulunma, bir toplantÝda bulunma, yetißkinlerin bulunduÛu bir toplantÝda bulunma, sÝnÝfta ders anlatma, bir toplantÝda konußurken
heyecanlanma veya bir toplantÝda konußma,
kalabalÝkta bulunma, bir toplantÝda yalnÝz
kalma hep ergenlik dšnemine has, bu devirde sÝklÝkla rastlanan korkulardÝr.
†niversiteye girme konusunda, bir lise
son sÝnÝf gencinin duyduÛu tedirginlik de sÝk
118
rastlanÝlan genel korkulardandÝr.
…ncelikle buluÛ yÝllarÝnda (kÝzlar i•in 1113, erkekler i•in 13-15 yaßlarÝ) ve ergenliÛin
ilk yarÝsÝnda (11-17 yaßlar) bir kÝsÝm gen•te
deÛißen beden yapÝsÝ ve gelißmekte olan cinsel yapÝyla beraber ortaya •Ýkan yeni duygusal durum karßÝsÝnda gšzlenen tutum ve davranÝßlar ßšyle šzetlenebilir:
Bedendeki deÛißmeyle beraber hormonal
durumda meydana gelen deÛißiklikler, kißide
bir huzursuzluk doÛurabilir. Buna baÛlÝ olarak can sÝkÝntÝsÝ, ne yapacaÛÝnÝ bilememe de
davranÝßlarÝna yansÝr. Üskelet ve kaslardaki
gelißme aynÝ hÝzda ve aynÝ zamanda olmadÝÛÝndan davranÝßlarda bir dŸzensizlik gšze
•arpabilir. Bedensel bŸyŸmenin •ok hÝzlÝ olmasÝ, bazÝ gen•leri •alÝßmaya karßÝ isteksiz
kÝlabilir. Bu yŸzden buluÛ yÝllarÝnda okul baßarÝsÝ azalabilir. Beden enerjisi adeta bŸyŸmeye harcanmÝß gibidir. BazÝ gen•lerde i•e
dšnme, yalnÝz kalma isteÛi, vŸcudunu saklama arzusu gšrŸlŸr. Gen• her zaman beraber
olduÛu anne ve babasÝnÝn yanÝnda •amaßÝrlarÝ ile gšrŸnmek istemez. Bundan utanÝr.
Yetißkinin otoritesine ve otorite simgesi
olarak gšrdŸÛŸ anne-babasÝna ve šÛretmene
karßÝ direnme gšsterebilir ve toplumdaki hakim kesimle zÝtlaßabilir. Yetißkinin otoritesine karßÝ olmanÝn yanÝnda, tamamen denetimsiz ve baßÝna buyruk da olmak istemez.
Duygusal durumda yoÛunluk gšze •arpar.
KarßÝ cinsten hoßlanÝr ve onlarÝn da beÛenisini kazanmak ister. AßÝn olma sÝk rastlanan bir
durumdur. Aßklar, genellikle duygusal yanÝ
aÛÝr basan platonik ilißkilerdir. KarßÝ cins tarafÝndan beÛenilmeme veya šyle sanma, aßkta hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrama genci aßÝrÝ ßekilde
119
ERGENL‹K DÖNEM‹
Ÿzebilir. BazÝ durumlarda karßÝ cins tarafÝndan reddedilmek, gencin kendini šldŸrmesine neden olur. DuygululuÛun artmasÝ ile
gen•, hatÝra defteri tutarak ve ßiir yazarak
kendini ifadelendirir.
Yetißkinle ve karßÝ cinsle ilißkilerinde •abuk heyacanlanma, mahcubiyet ve •ekinme
gšsterebilir.
Bu dšnemde, šzellikle ergenliÛin ilk yarÝsÝnda duygusal durumda gšrŸlen belirgin bir
šzellik de hayal kurmadÝr.
BazÝ gen•ler šylesine yoÛun hayal kurarlar ki, ger•ek dŸnyadan kopmuß gibidirler.
AßÝrÝ hayal kurma, gen•lerin baß edemedikleri olaylar karßÝsÝnda bir sÝÛÝnma aracÝ olabilir.
Hayal konularÝ genellikle karßÝ cinsle ve gencin arzu ettiÛi, ona gŸven kazandÝran bir durumla ilgilidir.
Ergenlik •aÛÝnda šfkeli ve sinirli olma hali de sÝk gšrŸlŸr. …zellikle erkek ergenlerde
•abuk sinirlenme gšrŸlebilir. KŸ•Ÿk kardeßle
olan ge•imsizliklerde, akranlarÝ ile olan sŸrtŸßmelerde ve aile i•i •atÝßmalarda genellikle anneye yšneltilen šfkelilik hali ergenlerde
sÝk•a rastlanan bir durumdur.
Ergenin Duygusal Gelißimi ile
Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ
Yaratan Durumlar;
1. KaramsarlÝk, huzursuzluk ve i• sÝkÝntÝsÝ
gibi hoßa gitmeyen duygulardan bunalÝr.
Kendisine gŸven verecek ve bu duygusal durumlarÝn yaßa baÛlÝ, bu •aÛa has ve ge•ici olduÛunu anlatacak bir anne-babaya ihtiyacÝ
vardÝr.
2. ÒAnlaßÝlmamakÓ, bu yaß gencinin en
belirgin sorunlarÝndandÝr. Anne ve babanÝn
gencin sšylediklerini, onu eleßtirmeden, kŸ•Ÿmsemeden ve yargÝlamadan dinlemesi ve
bšylelikle kendisini anlatmasÝna fÝrsat tanÝmasÝ genci rahatlacaktÝr.
3. …zellikle karßÝ cinsle ilgili hayal kÝrÝklÝklarÝnda, gen• kendisini anlayacak birine
ihtiya• duyar.
4. Anne ve babadan daha fazla izin ister.
BaÛÝmsÝzca davranÝßlarÝ engellenince gerginleßebilir ve anne-babasÝ ile •atÝßmaya dŸßebilir.
5. Anne ve babanÝn genci isteÛinden farklÝ alanlara yšneltmesi, ondan yapabileceÛinin ŸstŸnde gšrevler beklemesi, onu aßaÛÝlamasÝ, onu baßkalarÝ ile kÝyaslamasÝ, ona akranlarÝ yanÝnda kaba davranmasÝ, sÝk sÝk
eleßtirmesi ve •ocuklarÝn yanÝnda eßlerin
kavga etmesi, genci kaygalandÝran tipik anne-baba davranÝßlardÝr.
ERGENLÜKTE SOSYAL
GELÜÞME
Sosyal gelißme, kißinin i•inde yaßadÝÛÝ
toplum tarafÝndan kabul edilir tarzda davranmayÝ šÛrenme sŸreci demektir. TŸrŸnden
olanlarla bir arada olma šzelliÛi en dŸßŸk seviyeli canlÝlarda bile gšrŸlŸr. Ünsanlar da diÛer insanlarla bir arada yaßamak isterler, •evresi ile bir uyum i•inde olma ihtiyacÝndadÝrlar.
‚ocuk nasÝl bir insan olacaÛÝnÝ šÛrenirken •evresindeki insanlarÝn, šncelikle anne
ve babasÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzler; onlarÝn
davranÝßlarÝnÝ šrnek alÝr. Anne, baba ve ya119
120
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kÝn •evredeki yetißkinler •ocuklar i•in her
konuda model kißilerdir. ‚ocuÛun diÛer insanlarla olan davranÝßlarÝnÝn ve sosyal ilißkilerinin nasÝl olacaÛÝ, baßka insanlara nasÝl
davranacaÛÝ, hayatÝn ilk yÝllarÝndaki šÛrenme deneyimlerine baÛlÝdÝr. Ünsanlarla sÝcak
ilißkiler kurmaktan hoßlanan •ocuklar bu
davranÝß bi•imlerini doÛußta edinmekten •ok
šÛrenme ile kazanÝrlar. Bu bakÝmdan •ocuklarÝn ilk šÛrenme deneyimleri ve model aldÝklarÝ anne ve babalarÝnÝn sosyal davranÝßlarÝ •ok šnemlidir.
‚ocuÛun tek
•ocuk, ortanca
veya bŸyŸk •ocuk olup olmadÝÛÝ, kardeß sayÝsÝ, cinsiyeti, ailenin bŸyŸklŸÛŸ,
ailenin katÝldÝÛÝ
sosyal deneyimlerin
kalitesi,
eve misafir gelißi, misafir aÛÝrlama bi•imi, ebeveynin evdeki
•ocuklardan misafirlere karßÝ takÝnmasÝnÝ istediÛi tavÝr, ailenin sosyo-ekonomik ve kŸltŸrel seviyesi hep
•ocuÛun topluma uymasÝnÝ, sosyalleßmesini
etkileyen belli baßlÝ faktšrlerdir.
Tek •ocuk olma, aralarÝnda •ok yaß farkÝ
olan kardeßi olma, hep aynÝ cinsten kardeßi
olma sosyalleßmeyi gŸ•leßtirebilir. Kardeßlerin ve ev halkÝnÝn hep aynÝ cinsten olmasÝ,
karßÝ cinsle ilißki kurmayÝ gŸ• hale getirebilir.
‚ocuk,
120
aile
•evresinde kendisine yapÝlan sosyal muameleyi yansÝtÝr. Akran ve arkadaßlarÝ ile mŸnasebeti kÝsÝtlanan, yetißkinlerle olan mŸnasebetinde horlanan •ocuk, bunun etkilerini ergenlik ve yetißkinlik dšneminde de taßÝr. ‚ocuk yetißtirme davranÝßÝ anne ve babanÝn demokratik olmasÝ veya baskÝlÝ bir eÛitim olmasÝ veya •ok serbest bÝrakÝlmasÝ da •ocuÛun
sosyalleßmesini etkiler.
Demokratik bir ortamda yetißen •ocuk
daha kendine gŸvenli ve daha sosyal olmaktadÝr. †zerine
fazla dŸßŸlen,
•ok ilgilenilen
•ocuk daha az
aktif, kas gŸcŸ
bakÝmÝndan daha eksik ve sosyal ilißkilerde
daha geridir.
dÝßÝndaki ilißkileri olumsuzsa,
bu ilißkilerden
reddedilmiß, itilmißse bu tŸr sosyal ilißkileri tekrarlamak istemeyecektir.
Olumlu sosyal ilißkiler tekrar edilir. Mutlu
sosyal deneyimler •ocuÛun sosyal deneyimlerini tekrarlamaya teßvik eder.
Sosyalleßme, šmŸr boyu devam eden bir
sŸre•tir. Sosyal gelißme devre devredir. HÝzlÝ
bir gelißmenin ardÝndan •ocukta bir duraklama gšzlenebilir. Bu duraklamanÝn ebeveynin
ve šÛretmenin cesaretini kÝrmamasÝ gerekir.
121
ERGENL‹K DÖNEM‹
Gencin zeka seviyesi, okul baßarÝsÝ, fiziki
gšrŸnŸßŸ, yetenekleri, duygusal olgunluÛu
da •evre tarafÝndan kabul edilme ve benimsenme derecesini etkilemektedir.
larÝnca yeterince benimsenmeyenler grubun
etkisinde daha kolay kalabilir. Kendilerine
gŸvenleri yeterince gelißmemiß gen•ler de
arkadaßlarÝnÝn telkinine daha a•Ýk olurlar.
Okul šncesi dšnemde anne ve baba en
etkili kißilerdir. Yedi yaßlarÝndan sonra arkadaßlarÝnÝn •ocuk Ÿzerindeki etkisi hissedilmeye baßlanÝr. Ergenlik yÝllarÝ, arkadaß-akran
deÛerlerinin šnem kazandÝÛÝ senelerdir.
BazÝ gen• gruplarÝ dÝßarÝya kapalÝ, kendi
aralarÝnda ilißki kuran, •oÛunlukla •evresini
etkisi altÝnda tutan bir-iki gencin šnayak olduÛu gruplardÝr. …zellikle bu •eßit gruplarda
gen•ler kolayca su•a yšnelebilir. KÝsaca, arkadaßlarÝnÝn tutum ve davranÝßlarÝ gen• i•in
iyi ya da kštŸ šrnekler olabilir.
BuluÛda kÝzlar ve erkekler vŸcutlarÝndaki
deÛißimleri tartÝßabilecekleri, duygusal durumlarÝnÝ paylaßabilecekleri az sayÝda arkadaßa ihtiya• duyarlar. Bšylelikle kendilerini
tanÝyabilir ve baßkalarÝnÝn dŸnyalarÝnÝ anlayabilirler. BuluÛ •aÛÝnÝ izleyen yÝllarda ergenin arkadaß •evresi genißler. Bu sÝralarda annenin, babanÝn ve diÛer yetißkinlerin dŸnya
gšrŸßleri reddedilir. Ü•inde bulunduÛu arkadaß •evresinin deÛerleri ve dŸnya gšrŸßŸ
gen• i•in šnem kazanmaya baßlar. BazÝ durumlarda ergen, akran grubuna kabul edilmek i•in veya arkadaßlarÝ tarafÝndan onay
gšrmek i•in onlarÝn hareketlerini, tutumlarÝnÝ benimser gšrŸnŸr.
Arkadaß grubu tarafÝndan itilme, arkadaß
olmayÝ arzu ettiÛi insanlar tarafÝndan dÝßlanma genci fazlasÝyla Ÿzer.
ArkadaßlarÝnca kabul gšrmeyen •ocuk,
gŸvensiz, kÝrgÝn ve kŸskŸn olur.
Gencin belli bir alanda hŸneri veya becerisi olmasÝ, onun arkadaßlarÝnca daha kolay
benimsenmesine yol a•ar ve bšyle gen•ler
arkadaßlarÝ arasÝnda sivrilebilir. Grup tarafÝndan kabul gšrme, gencin kendine olan gŸvenini pekißtirir, arkadaßlarÝ arasÝnda duygu ve
dŸßŸncelerini rahat•a dile getirebilir, baßkalarÝnÝn etkisinde daha az kalabilir. Arkadaß-
Ergenlik Dšnemi ve Televizyon
Televizyonun gŸnlŸk hayatÝmÝzÝ bi•imlendirmedeki etkisi gšzardÝ edilemez. ÜnsanÝn šÛrenme yollarÝndan biri de gšzleyerek,
taklit ederek veya šrnek alarak šÛrenmedir.
‚ocuklar ve gen•ler yetißkinlere gšre daha
fazla šÛrenmeyi arzulayan, deÛißikliklere
a•Ýk bir •aÛdadÝrlar. Televizyon bu bakÝmdan •ocuk ve gen•leri daha •ok etkilemektedir. AraßtÝrmalar, šzellikle ßiddet ve saldÝrganlÝk unsuru taßÝyan davranÝßlarÝn seyretme
yolu ile taklit edilebileceÛini gšstermißtir. Televizyon giderek daha fazla bir ßekilde gen•lerin tutum ve davranÝßlarÝna ßekil vermekte
ve onlarÝn dŸnya gšrŸßlerini etkilemektedir.
Bu bakÝmdan denebilir ki, bazÝ durumlarda
Televizyon gen•ler Ÿzerinde aileden ve eÛitim kurumlarÝndan da etkili olmaya baßlamÝßtÝr. Televizyon yolu ile gen•ler baßka toplumlarda yaßÝyanlarÝ gšzlemekte ve onlarÝn
mŸziklerinden, giyim tarzlarÝndan, yaßama
bi•imlerinden ve giderek dŸnya gšrŸßlerinden etkilenmektedir. Bšylelikle dŸnyanÝn
bir•ok yšresinde bir šrnek giyinen, benzer
tŸr mŸzikten hoßlanan, gŸnlŸk hayatÝnÝ benzer davranÝßlarla ge•iren geniß bir gen•lik
121
122
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kesimi vardÝr ve baßta televizyon olmak Ÿzere iletißim ara•larÝ dŸnyamÝzda ortak bir
gen•lik kŸltŸrŸ olußturmußlardÝr.
Televizyon bu yšnŸ ile gencin sosyalleßmesi i•in šnemli bir ara• olarak kullanÝlabilir. Toplumca arzu edilen ortak deÛerlerin
yayÝn yolu ile gen•lere kazandÝrÝlmasÝ mŸmkŸndŸr. Bšylelikle televizyon, toplumu ayakta tutan ahlaki deÛerlerin devamlÝlÝÛÝna yardÝm edebilir. Bu a•Ýdan bakÝldÝÛÝnda televizyon programlarÝnÝn kalitesi šnemlidir. YayÝn
yolu ile verilecek mesajlarÝn, toplumca kabul
edilen doÛru davranÝßlarla •elißik olmamasÝna šzen gšsterilmesi gerektiÛi ortaya •Ýkar.
‚ŸnkŸ šzellikle gelißim sŸrecindeki fertler,
šÛrenme sÝrasÝnda daha az se•icidirler ve
gšzlem yolu ile šÛrendiklerini daha •abuk
benimseyebilirler.
Toplumdaki deÛer hŸkŸmlerinin vermek
istedikleri ile, yayÝn yolu ile edinilen tutum
ve davranÝßlar •elißtiÛinde, gen•lerde bir
ÒdeÛerler karmaßasÝÓ ortaya •Ýkar ve Òhangisi doÛru?Ó sorusu sorgulanÝr.
Ergenin Sosyal Gelißimi ile Ülgili
Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ
Yaratan Durumlar
1. Bir gruba ait olma duygusu, sosyal gelißme i•in šnemli bir duygudur. Ergen de bir
grubun Ÿyesi olmak ister. Bu bir spor kulŸbŸ,
siyasi ama•lÝ bir šrgŸt veya mahalledeki arkadaßlarÝndan olußan bir grup olabilir. Girmek istediÛi •evre tarafÝndan benimsenmemek gen• i•in ŸzŸntŸ kaynaÛÝdÝr.
2. Konußmak veya Ò•ene •almakÓ ergenlik •aÛÝnda olduk•a šnemli bir davranÝß bi•i122
midir. 15-20 yaß grubundaki gen•ler deÛißik
mekanlarda bir araya gelerek saatlerce konußabilirler. Konußma konusu karßÝ cins veya
spordur. Daha •ok erkek gen•ler bir araya
gelir. Bu gen•lik •aÛÝna has bir davranÝß bi•imidir. BazÝ gen•lerin bu tŸr arkadaß toplantÝlarÝnda kenarda kaldÝklarÝ gšzlenir. ArkadaßlarÝ ile tartÝßmaya katÝlamaz veya katÝldÝÛÝnda
fikri dinlenmez. Bu gen•ler muhtemelen bir
gŸvensizlik nedeni ile veya bir i• •atÝßma yŸzŸnden yeterince kendilerini ifade edememektedirler. Bu gen•lerin anne-baba ve eÛitimciler tarafÝndan gšzlenmeleri ve sorunlarÝna eÛilmeleri gerekir.
3. Yeni tanÝßmalar, tanÝmadÝÛÝ insanlar
arasÝnda olma, karßÝ cinsten insanlarÝn olduÛu bir gruba girme, grup i•inde konußmak
zorunda olma genci heyecanlandÝrÝr. HeyecanlandÝÛÝnda yŸzŸ kazarÝr ve kendini tam
olarak ifade edemez. Bazen sÝrf yŸzŸnŸn kÝzarmasÝnÝ istemediÛi i•in grupta konußmaktan ka•ÝnÝr. Bu nedenle liselerde sÝnÝfta konußmaktan, derse kalkmaktan, sšzlŸ sÝnavÝ
olmaktan •ekinen gen•ler •oktur. Heyecanlar dengelenmediÛi i•in kan basÝncÝndaki ani
yŸkselmeler olmakta, bu da yŸz kÝzarmasÝna
yol a•maktadÝr. Bu zamanla azalmaktadÝr.
Uygun nefes alma ve kaslarÝ gevßetmeyi šÛrenerek, baßetmek mŸmkŸndŸr.
4. GŸvendiÛi bir arkadaßÝnÝn olmamasÝ,
arkadaßlarÝ tarafÝndan yanlÝß tanÝnmak, hakkÝnda olumsuz dŸßŸnŸldŸÛŸnŸ zannetmek,
gen•ler arasÝnda sŸrtŸßmelere yol a•ar. Akranlarla ve yetißkinlerle olan ilißkilerindeki
bozukluk, genci Ÿzer.
5. Ergenlik dšnemindeki gen• tutum ve
davranÝßlarÝnÝ šrnek alacaÛÝ, kendisini onlar-
123
ERGENL‹K DÖNEM‹
la šzdeßleßtireceÛi uygun bireylere ihtiya•
duyar. Modelin kißiliÛi sosyal gelißme a•ÝsÝndan šnemlidir. Bir ergen i•in en etkili šrnekler kendi anne ve babasÝdÝr. Erkek •ocuÛun
baba ile kÝz •ocuÛun anne ile šzdeßlik kurabilmesi gerekir. Anne ve babanÝn ev i•indeki
rollerindeki aksaklÝklar ergenin uygun olmayan modelleri gšzlemesine yol a•ar; bu da
ergenin gelißiminde aksamalara sebep olabilir.
Ergenlikte Kißisel Gelißme
KißiliÛin olußmasÝnda genetik yapÝnÝn ve
•evrenin etkilerini birbirinden ayÝrmak hemen hemen imkansÝzdÝr. Fiziksel gšrŸnŸß boy, aÛÝrlÝk bŸyŸk oranda genetik yapÝmÝz
tarafÝndan belirlenir. VŸcut yapÝsÝ ile kißilik
arasÝnda anlamlÝ ilißkiler vardÝr. Fiziksel yapÝsÝ gelißmiß olan •ocuklar olumlu benlik
kavramÝ gelißtirirler. Buna karßÝlÝk •elimsiz
vŸcutlu ve zayÝf gšrŸnŸßlŸ olanlar kendilerini diÛer akranlarÝ ile karßÝlaßtÝrdÝklarÝnda olmusuz benlik kavramlarÝ gelißtirebilirler.
‚ŸnkŸ genellikle •ocuklarÝn dŸnyasÝnda fiziksel gŸ•, baßarÝ ve prestij kazandÝrÝr. Bunun yanÝ sÝra bedensel gelißmeleri ŸstŸn, fakat okulda baßarÝlÝ olmayan •ocuklarÝn kendilerine olan gŸvenleri olumlu olmaz. ‚elimsiz gšrŸnŸßlŸ olan, fakat akademik baßarÝlarÝ iyi olan •ocuk ve gen•lerin olumlu benlik kavramlarÝ gelißtirdikleri gšzlenmißtir.
Yetißkinlerin •ocuklara ve ergenlere olan
davranÝßÝ •oÛu kez, •ocuklarÝn ve ergenlerin
fiziksel ve zihinsel gelißim durumlarÝ ile etkilenir. Ufak tefek olan •ocuklara •evresindeki
yetißkinler hassas, baÛÝmlÝ, fazla yetenekli
gšrŸnmeyen ßekilde davranÝrlar. Kuvvetli ve
saÛlam gšrŸnŸßlŸ •ocuklarÝn ise daha olgun,
baÛÝmsÝz ve yetenekli olduÛu dŸßŸnŸlerek,
•evresi tarafÝndan daha olumlu davranÝßlarla
karßÝlaßtÝÛÝnÝ sšyleyebiliriz
‚evresindeki insanlarÝn ona karßÝ olan
davranÝßlarÝ, •ocuÛun •evresini, gšrŸßŸnŸ,
algÝlayÝßÝnÝ, beklentilerini ve onlara karßÝ
olan reaksiyonlarÝnÝ etkiler. BunlarÝn kißilik
gelißmesi Ÿzerinde olumlu-olumsuz sonu•larÝ vardÝr.
Ünsan hayatÝnÝn geleceÛini belirleyen •evresel etkilerin en šnemli kÝsmÝ, 0-5 yaß arasÝ
anne-baba ve yakÝn •evreden aldÝÛÝ etkilerdir. ‚ocuk bu dšnemde yeterli anne sevgisi
almÝß ise, gŸven duygusuna sahip olarak yetißir. Bebeklik ve ilk •ocukluk yÝllarÝnda •ocuÛa duygusal gŸven kazandÝrÝlmamÝßsa, ileriki yÝllarda bireyin kÝskan•lÝk, egoistlik, hoßgšrŸsŸzlŸk gibi belirtiler gšstereceÛi sšylenebilir.
Her toplumun diÛerinden ayrÝ olan bir
kŸltŸrŸ, dŸßŸnce ve hissetme šzelliÛi, hedefi, tavÝr alÝßÝ vardÝr. Her kŸltŸrŸn kendi •ocuk yetißtirme tutumu, kendi dini-ahlaki
šzellikleri vardÝr. Mesela TŸrk •ocuklarÝ ile
Amerikan •ocuklarÝ farklÝ anlayÝßlarla yetißtirildiÛi gibi, Amerikan •ocuklarÝ ile Japon •ocuklarÝ da farklÝ anlayÝßlarla yetißtirilirler.
‚ocuk ve gen•, i•inde yaßadÝÛÝ toplunun
standartlarÝnÝ benimser. O standartlara ister
istemez uyar. Toplumlarda ortak bir kŸltŸrden sšz edilmekle beraber, o toplumun i•inde, •eßitli yšresel ve dini faktšrlere baÛlÝ olarak gelißen •eßitli alt gruplar ve bu gruplarÝn
da kendilerine has kŸltŸrleri vardÝr. Bunlar
arasÝnda da farklÝ standartlar vardÝr ve farklÝ
ßahsiyet šzellikleri bu alt kŸltŸrlerin Ÿyelerinde gšzlenebilir.
123
124
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Sosyal ve ekonomik seviyeye baÛlÝ olarak
aileler, sosyal araßtÝrmacÝlar tarafÝndan alt,
orta ve Ÿst sosyal sÝnÝflara ayrÝlÝrlar ve her aile tipinde •ocuÛa ait beklentiler ve eÛitim tutumlarÝ farklÝ olabilir. Orta halli bir ailenin
•ocuÛundan beklediÛi tavÝr alÝß ve baßarÝ, alt
sosyo-ekonomik veya Ÿst sosyo-ekonomik
seviyedeki ailelere oranla •ok farklÝdÝr. Ebeveyn beklentileri de •ocuÛun kißilik šzelliklerini etkiler. Gene •ocuk yetißtirme tutumu,
demokratik, otoriter, baskÝlÝ, serbest bÝrakma
gibi tutumlar kißiliÛi olußturan yapÝ taßlarÝnÝ
hazÝrlar.
Ergen KißiliÛinin Genel
…zellikleri ve Benlik KavramÝ
ErgenliÛin ilk yarÝsÝ (11-17 yaßlar) genel
olarak olumsuzluk •aÛÝ diye adlandÝrÝlÝr. Yaß
ve •evresel koßullar deÛißtik•e, ergenlik dšneminin sonlarÝna doÛru gen• daha olumlu
ve uyumlu birey haline gelir. Belli ihtiya• ve
istekler gen•lerin •oÛunda yaygÝn olmasÝna
raÛmen, bu davranÝßlarÝn ifadesi ergenin birinden diÛerine farklÝlÝk gšsterir; yetißkin otoritesine karßÝ olma, kißiliÛin ortak bir šzelliÛidir. Gen• bununla beraber yetißkin kontrolŸnŸn bŸtŸnŸ ile Ÿzerinden kalkmasÝnÝ istemez.
Ergenin kißiliÛini ßekillendiren belli baßlÝ
istekleri ßu ßekilde sÝralayabiliriz :
1. BŸyŸme, gelißme ve kuvvetlenme isteÛi,
2. Ülerleme, olgunlaßma ve deÛißme isteÛi.
3. Bireysel baÛÝmsÝzlÝk elde etme isteÛi.
4. Baßarma ve gŸven kazanma isteÛi.
5. BeÛenilme ve takdir edilme arzusu.
124
6. EtrafÝndakilerle olumlu sosyal ilißkiler
kurma arzusu.
7. Mutlu olma arzusu.
Her ergen, hayatÝnÝ yukarda sÝralanan istek ve arzular doÛrultusunda yšnlendirmek
ister. Bu arzu ve istekler ergenin gelißtirmekte olduÛu benlik kavramÝ ile de yakÝndan ilgilidir. Gelißme yÝllarÝnda kißi kendisine
ÒBen kimimÓ, ÒNe olmak istiyorumÓ, ÒNasÝl
davranmalÝyÝmÓ, ÒHangi hayat tarzÝ en doÛrusuÓ ßeklinde sorular yšneltir ve bu sorulara
cevap arar. Bu tŸr sorulara verilen cevaplar
doÛrultusunda bireyin dŸnya gšrŸßŸ, iyilik
ve doÛruluk anlayÝßÝ, deÛer hŸkŸmleri, dini
inancÝ ve gelecek hakkÝndaki dŸßŸnceleri bi•imlenir. Benlik kavramÝ, bu konudaki gšrŸßlerinin kißiÛine yansÝmasÝdÝr. Benlik kavramÝ, kißinin kendisini nasÝl algÝladÝÛÝ, nasÝl
gšrdŸÛŸdŸr. Benlik kavramÝ, kißinin kendisini deÛerlendirmesinin yanÝnda, •evresinin
onu deÛerlendirmelerini de i•erir. Kißiler, kißilik yapÝlarÝ ve benlik kavramlarÝ •er•evesinde •evrelerini algÝlamakta ve yorumlamaktadÝrlar.
Bireylerin benlik kavramlarÝ doÛrultusunda davranmalarÝ gerekir. Kißiler, kendilerini
tanÝmladÝklarÝndan farklÝ olarak davranmaya
zorlandÝklarÝnda, yani dŸßŸnce ve inan•larÝnÝn aksine davranmaya mecbur edildiklerinde sÝkÝntÝya dŸßerler. Kendilerine olan gŸvenleri azalÝr. Kißiler •evrelerini nasÝl gšrŸyor, algÝlÝyor ve yorumluyorsa ona gšre davranÝrlar. Herkes i•in ger•ek, kendi tecrŸbeleri, kendi algÝlama bi•imleri ve bunlara baÛlÝ
yorumlardÝr. AynÝ olaya kißilerin birbirinden
farklÝ tepkiler gšstermeleri, bireylerin •evrelerini farklÝ algÝlamalarÝ ve farklÝ yorumlama-
125
ERGENL‹K DÖNEM‹
larÝ, farklÝ kißilik ve benlik sahibi olmalarÝ yŸzŸndendir.
ErgenliÛin baßlarÝ cinsel olgunlaßma ile
baßlayÝp, 17 yaßlarÝna kadar devam eden bir
Ergenin Kißisel Gelißimindeki
dšnemdir. Bu dšnemin sonlarÝnda kÝzlar er-
Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ
dÝr. Okullu gen•ler, bu yaßta lise son sÝnÝf se-
Yaratan Durumlar
viyesinde olmaktadÝrlar. Bu yaßlar okullu ve
keklerden daha olgun olarak davranmakta-
okul dÝßÝndaki gen•ler i•in, iße veya mesleÛe
1. Otoriteye karßÝ olma, sšz dinlememe,
eleßtirme, hata bulma gencin tutumlarÝndandÝr.
2. Gelißme dšneminde anne-baba tarafÝndan bazen •ocuk, bazen yetißkin gibi algÝlanan •ocuk, ne zaman, ne ßekilde davranacaÛÝnÝ bilemez. Gelißmekte olan bedenine, cinsel ve duygusal deÛißimlerine ayak uyduramaz; Òkimlik bunalÝmÝnaÓ dŸßer.
3. Yetißkinin baskÝlÝ ve disiplinli davranmaktan •ok, gence karßÝ sevgi gšsteren, gŸven veren, šnemseyen ve deÛer veren bir tutum i•ine girmesi onun kimlik gelißtirmesini
kolaylaßtÝracaktÝr.
4. Birbirinin karßÝtÝ ikizli duygular dile getirebilir.
5. Yetißkinin uzaktan denetimine ihtiya•
duyar.
6. AynÝ zamanda anne-babanÝn ve yetißkinin gŸvenini kazanmaya, kendisine gŸvenilen bir insan olmaya ihtiya• duyar. Kendisine gŸven duyulmamasÝ kaygÝ yaratÝr.
ErgenliÛin Ülk YarÝsÝndaki
(11-17 YaßlarÝ) ve Ükinci
YarÝsÝndaki (18-21 YaßlarÝ)
Gen•ler ArasÝndaki Farklar
girmek ve bir Ÿst okula gitmek gibi ciddi kararlarÝn verildiÛi yaßlardÝr.
BŸyŸmenin •abuk olmasÝ, deÛißen bedenle duygularÝn, davranÝßlarÝn ve tutumlarÝn da
deÛißmesini gerektirmektedir. DeÛißimin hÝzÝ
yŸksektir ve ergen buna uyum saÛlamakta
gŸ•lŸk •eker.
Cinsel deÛißme ile ergenin duygularÝnda
farklÝlÝklar olur. Gen•, yeni bir his dŸnyasÝnÝ
tanÝr. DiÛer cinse karßÝ duyulan aßk, coßku,
neße, karamsarlÝk, i• sÝkÝntÝsÝ, keder ergenin
taßÝdÝÛÝ ikizli hislerdir.
Bu ikizli duygular ergenin davranÝßlarÝna
da yansÝr. Dengesiz ve kararsÝz olma, ilk yarÝdaki ergenin davranÝßlarÝna da yansÝr.
ErgenliÛin ilk yarÝsÝndaki gen•, gelißme ve
farklÝlaßmanÝn getirdiÛi bir•ok sorunlara da
sahiptir. 17 yaßlarÝndan sonra ergen, sorunlarÝnÝ daha olgun bi•imde karßÝlamayÝ šÛrenir.
Bu yaßlardan sonra kendisine sorun ettiÛi
meselelerin niteliÛi deÛißmektedir. ErgenliÛin
son dšnemindeki gen• daha dengeli davranÝßlar i•ine girer. Duygusal bakÝmdan ilk yarÝdaki yoÛun duygululuk hali azalmÝß; daha
sakin hale gelmißtir. 18-21 yaß grubundaki
gen•lere anne-babanÝn yaklaßÝmÝnda da deÛißmeler olur. Anne babalar olgun davranÝßlarÝndan dolayÝ ergenlere karßÝ daha az mŸdahalesi olmaktadÝr. Ger•ekten de bu yaß
125
126
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
grubundaki gen•ler, yetißkin safÝnda yer alma yolunda •abalar gšsterir ve yetißkin tavÝrlarÝnÝ daha •ok benimser. Olaylar karßÝsÝnda
daha ger•ek•i bir tutum izler. ErgenliÛin ilk
yarÝsÝndaki gen•ler gibi ger•ekleßmeyecek isteklerin peßinde daha az koßar.
Toplumsal konulara artan bir ilgi gšze
•arpar. Toplumsal aksaklÝklarÝn ve az gelißmißliÛin nedenleri, Ÿlkenin ve dŸnyanÝn ekonomik ve siyasi yapÝsÝnÝn nasÝl dŸzeleceÛi gibi konularla meßgul olabilir. ‚ocukluk dšneminde kendisine šÛretilmiß dini ve ahlaki bilgileri yeniden gšzden ge•irip onlarÝ sorgulayabilir. Bu šÛretileri akÝl ve mantÝk temeline
oturtmaya •alÝßÝr. BazÝ gen•lerin bu •aÛda
din dÝßÝ dŸßŸncelere saplandÝklarÝ da gšrŸlmŸßtŸr.
Ergenlikte Zihinsel Gelißme
Zeka, insanda var olduÛu dŸßŸnŸlen bir
beyin gŸcŸdŸr. Yeni durumlara uyum kabiliyeti veya problem •šzme yeteneÛi veya akÝl
yŸrŸtme gŸcŸ zekaya baÛlÝdÝr. Bu bakÝmdan
zeka, insan beynine ait bŸtŸn šzelliklerin bir
bileßkesi gibidir. Denebilir ki, šÛrenmeyi ve
akÝlda tutmayÝ zeka sayesinde ger•ekleßtirebiliriz.
Ünsanlar arasÝnda, zeka seviyesine ve zekanÝn bi•imine gšre fark vardÝr. BazÝ insanlar
sayÝ ezberlemekte ustadÝrlar; bazÝlarÝ ßiiri kolay ezberler. Kimisi tanÝdÝklarÝnÝn isimlerini
zor akÝlda tutar; kimisi de gšrdŸÛŸ yŸzleri
hi• unutmaz. Üßte bŸtŸn bunlar insanlarÝn sahip olduÛu zeka bi•imlerine baÛlÝdÝr.
Zeka potansiyeli kalÝtÝm yolu ile belirlenir. Uygun •evre koßullarÝ, var olan potansiyelin ißlenmesine yol a•ar. ‚evre koßullarÝ,
126
•ocuk ana rahmine dŸßtŸÛŸ andan itibaren
etkisini gšstermeye baßlar. Rahmin ÝsÝsÝ, annenin aldÝÛÝ besinler hep •evre etkileridir.
Zeka, doÛumdan itibaren dŸzenli merhalelerde gelißir. 0-2 yaßlarÝndaki bebek, zeka
gelißimi bakÝmÝndan duyu-hareket zekasÝ diya isimlendirilen dšnemdedir. 2-6 yaßÝnda
zihni olgunluk bakÝmÝndan Òißlem šncesi dšnemÓ diye isimlendirilen dšnemdedir. Ülkokul •aÛÝndaki •ocuk (7-11 yaßlarÝ), somut ißlemler dšnemi denilen dšnemdedir.
‚ocuk, olay ve olgularÝ somut ßekilde anlayabilir. Gšzle gšrŸlŸp, elle tutulmayan
kavramlarla ilgili olarak akÝl yŸrŸtmesi gŸ•tŸr. Deyimlerin ve atasšzlerinin kelimelerle
ißaret edilen manasÝnÝn ardÝnda, daha soyut
bir anlam ifade ettiÛini anlayamaz. 11-17
yaßlarÝndaki bir ergen, soyut ißlemler dšnemindedir. ArtÝk bu yaßtaki gen• soyutlama
yapabilir. ÒAyaÛÝnÝ yorganÝna gšre uzatÓ atasšzŸnde ayak ve yorganla ifade edilmek istenenlerin ne olduÛunu kavramaya baßlar.
Daha šnce •ocuklar, atasšzleri ve deyimlerdeki benzetmeyi kavramakta gŸ•lŸk •ekerken, 11 yaßlarÝndan sonra bunu baßarabilirler. Bir yazÝlÝ metnin ana fikrini •Ýkarabilirler, ima edilmek isteneni anlayabilirler. Teorik olarak zekanÝn 17-21 yaßlarÝna kadar
gelißtiÛi dŸßŸnŸlŸr. Bundan sonra deneyimlerle ve yeni bilgilerle donanÝr. Ancak zeka
potansiyelinde gelißme olmadÝÛÝ kabul edilmektedir.
Uygun kalÝtÝmsal mirasa sahip birinin, iyi
bir •evrede yetißtiÛinde zekasÝnÝ gelißtirebileceÛi sšylenebilir. …zellikle hayatÝn ilk yÝllarÝ
zeka gelißimi i•in •ok šnemlidir. Bu yÝllarda
(0-5 yaß) •ocuÛun beß duyu organÝna ulaßan
127
ERGENL‹K DÖNEM‹
uyarÝcÝlarÝn •ocuk i•in doyurucu olmasÝ ve
•ocuÛun iyi beslenmesi ve anne sevgisi ile
bŸyŸtŸlmesi ßarttÝr. Ergenlik yÝllarÝndaki zihni gelißme, bebeklik ve •ocukluktaki zihni
gelißme ile yakÝndan ilgilidir.
re, ilgi alanlarÝmÝzÝ belirleyen baßlÝca deÛißkendir. Üklim, bitki šrtŸsŸ, coÛrafi ßartlar kißileri etkiler. Bireyin bilgilenmesine imkan saÛlayan kŸltŸrel kaynaklar ve TV de ilgilerin
•eßitlenmesine yol a•ar.
Ergenlik Dšneminde Ülgiler ve
Ekonomik durum : Ailenin ekonomik durumu ve imkanlarÝ da gencin ilgilerini bi•imlendirir.
MesleÛe Yšnelmedeki …nemi
Bir kißinin, bir etkinliÛe belirli bir sŸre
baÛlanma eÛilimi olmasÝ, ona ilgi duyduÛunu gšsterir.
Ergenlik dšnemindeki gencin ilgi duyduÛu etkinlikler artar. Ülgileri aßaÛÝdaki deÛißkenler tarafÝndan etkilenir:
Yaß : DeÛißen yaßla birlikte •ocuk ve
gen•lerin zihinsel olgunluklarÝ artar, bedenlerinde deÛißiklikler olur. Gšrev ve sorumluluklarÝ deÛißir. Bunlara baÛlÝ olarak ilgi duyduklarÝ konularda da farklÝlaßmalar olur.
Beden yapÝsÝ ve gelißmesi : BazÝ etkinlikler, saÛlam bir beden yapÝsÝ ve kas gŸcŸ gerektirir. Spora yatkÝnlÝk, beden yapÝsÝyla ilgilidir.
Cinsiyet : Ülgilerin cinsiyete baÛlÝ olarak
deÛißmesi kÝz ve erkeklerin bedence yatkÝnlÝklarÝnÝn farklÝ olmasÝna baÛlÝ olduÛu gibi,
kÝz ve erkeklere kŸltŸrel olarak verilen farklÝ
rollerle de ilgilidir. Bu bakÝmdan kÝzlar ev ile
ilgili faaliyetlere daha •ok yšnelirler.
Zeka : Kißiler arasÝndaki farklara baÛlÝ olarak da ilgi alanlarÝ deÛißir. Ünsanlar arasÝndaki farklÝlÝklarda en šnemli deÛißken, šÛrenme hÝzÝndaki deÛißmedir. Bu da zekaya baÛlÝdÝr. Zeki insanlar, šÛrenilmesi zaman alan
zor konulara ilgi duyabilir.
‚evre : YaßanÝlan coÛrafi ve kŸltŸrel •ev-
Ergenlik •aÛÝnda vŸcutta bŸyŸme ve gelißme olmußtur; duygular deÛißmißtir ve zihni
olarak olgunlaßma artmÝßtÝr. Bunlara dayalÝ
olarak šÛrenme isteÛi de artar. Ülgi duyulan
konular •oÛalÝr. BazÝ ilgiler •abuk sšner ve
yerini baßka ilgilere bÝrakÝr. ErgenliÛin sonlarÝna doÛru ilgi alanlarÝnda bir devamlÝlÝk gšze •arpar.
ErgenliÛin ilk yarÝsÝnda (11-17 yaßlarÝ)
gen•lerde yaygÝn olarak gšrŸlen bazÝ ilgiler
vardÝr. Biriktirme (koleksiyon yapma), evcil
hayvan besleme, mŸzik ve spora yšnelme,
daha •ok erkekler i•in macera hevesini tatmin edecek ilgiler, dÝß gšrŸnŸße, giyime, sa•Ýn ßekline duyulan ilgi, hatÝra defteri tutma,
ßiir yazma gibi duygularÝnÝ ifade etmeye yšnelik ilgiler daha sÝk gšrŸlŸr.
ErgenliÛin ikinci yarÝsÝnda (18-21 yaßlarÝ)
genellikle okumaya karßÝ ilgi artar. BazÝ
gen•lerde roman okumaya karßÝ artan bir ilgi
vardÝr. Bu dšnem Òroman •aÛÝÓ diye adlandÝrÝlÝr. GeleceÛe yšnelik planlar yapma, mesleklerle ilgilenme, toplumsal konulara yšnelme ergenliÛin ikinci yarÝsÝnda daha •ok gšrŸlen ilgilerdendir.
Bundan baßka, ergenlik •aÛÝnda sÝk•a gšrŸlen bazÝ ortak etkinlikler de vardÝr. ArkadaßlarÝ ile sohbet, ergenlik •aÛÝnda gšrŸlen
baßlÝca faaliyetlerdendir. 15-20 yaß grubun127
128
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
daki erkekler deÛißik yerlerde topluluklar
olußturarak sohbete dalarlar. Bazen saatler
sŸren konußmada konular •eßitlidir. KÝzlarÝn
sohbet gruplarÝ daha kŸ•ŸktŸr. BazÝ gen•ler
grup i•inde konußkandÝr; konulara yšn verir.
BazÝlarÝ sadece dinlemeyi se•er. Nadiren fikrini belirtir. Grupta az konußanlar, kendilerini ifade edememekten sÝkÝntÝ duyabilirler.
Anne-baba ve eÛitimciler gen•lerdeki bu •ekingenliÛin ve sosyal ilißkilerden duyulan
korkunun sebebini anlamaya ve gidermeye
•alÝßmalÝdÝrlar.
Ergenler arasÝnda gšrŸlen ortak bir ilgi de,
konußulan dil ile ilgilidir. KÝz ve erkekler
gŸnlŸk konußmada argo tabirleri kullanÝrlar.
Erkekler daha •ok argo konußurlar.
Ülgi duyulan faaliyetler aynÝ zamanda bireyin kißiliÛini yansÝtÝr. Baßka bir ifade ile; kißilikle, uÛraßÝlan serbest zaman faaliyetleri
arasÝnda yakÝn ilißki vardÝr.
Gen•lerin okul veya iß dÝßÝndaki serbest
zaman uÛraßlarÝ hi•bir zaman iße yaramaz
•alÝßmalar olarak dŸßŸnŸlmemelidir. Gen•ler serbest zaman uÛraßma yolu ile;
1. Yetenekli olduklarÝ alanlarÝ šÛrenebilirler.
2. BaßarÝlÝ olabilecekleri veya olamayacaklarÝ alanlarÝ tanÝrlar.
3. YaratÝcÝlÝklarÝnÝ gelißtirebilirler.
4. Serbest zaman uÛraßlarÝ, kißilerin kendilerini tanÝmalarÝna ve kendilerini ger•ekleßtirmelerine yardÝm eder.
5. Serbest zaman uÛraßlarÝ, kißiye šÛrenme fÝrsatlarÝ saÛlar.
Anne-babaya ve eÛitimcilere dŸßen gšrev,
128
serbest zaman uÛraßlarÝnÝn okul •alÝßmalarÝnÝ destekleyen faaliyetler olduÛunu dŸßŸnerek gen•leri bu konuda teßvik etmeleridir.
Gen•ler, sadece dinleyen veya seyreden,
edilgen (pasif) bir kißi olarak katÝlacaklarÝ faaliyetlere deÛil, ißtirak•i olarak katÝlacaklarÝ
faaliyetlere šzendirilmelidirler.
‚ok fazla TV seyretmek veya baßka iße zaman bÝrakmayacak kadar mŸzik dinlemek
gen•lerin bŸtŸn zamanÝnÝ almakta ve bazen
bunlar gen•lerin gŸnlŸk hayatÝn getirdiÛi sÝkÝntÝlarÝ unutmak i•in kullandÝklarÝ sÝÛÝnma
veya ka•Ýnma faaliyetleri olmaktadÝr.
SšzŸ edilen etkin serbest zaman •alÝßmalarÝ bir mŸzik aleti •almak, spor yapmak, bir
ara• tamir etmek veya •i•ek yetißtirmek gibi
bilgi ve beceri kazandÝran •alÝßmalardÝr.
‚oÛu halde kißinin yapmaktan hoßlandÝÛÝ
faaliyetler ile girmek istediÛi meslekler arasÝnda ilißki vardÝr.
ERGENLÜK VE MESLEK
SE‚ÜMÜ
Ergenlik dšnemi, gencin bir sonraki okulu
se•mek ve meslek se•mek gibi daha sonraki
hayatÝnÝ etkileyen iki šnemli se•im kararÝnÝn
alÝndÝÛÝ bir yaß dilimidir.
Meslek se•imi, kißinin hayatÝ boyunca yapacaÛÝ en šnemli se•imlerden biridir. Bireyler mesleÛini se•mekle yaßayacaÛÝ •evreyi,
bir anlamda ekonomik durumunu, ilißkide
bulunacaÛÝ insanlarÝ da aßaÛÝ yukarÝ se•miß
olmaktadÝr. Gen•lerin meslek se•imini etkileyen deÛißikenler farklÝdÝr. Kißinin cinsiyeti,
beden yapÝsÝ, organlarÝnÝn ißlerliÛi, ailesinin
beklentisi, ailesinin ekonomik durumu, kißi-
129
ERGENL‹K DÖNEM‹
lik yapÝsÝ, yetenekleri, ihtiya•larÝ, mesleÛin
kißiye saÛlayabileceÛi prestij, mesleÛin getireceÛi kazan• meslek se•iminde bireyi etkilemektedir.
Anne ve babanÝn istekleri de gencin mesleÛini se•mesinde šnemlidir. Gen•ler Ÿzerinde yapÝlan araßtÝrmalarda anne ve babanÝn meslek ve okul se•imi ile ilgili olarak
yaptÝklarÝ baskÝlarÝn, gen• i•in šnemli bir
ŸzŸntŸ kaynaÛÝ olußturduÛu bulunmußtur.
Bu konudaki en iyi kararÝ gencin kendisi verecektir. Meslek se•iminde okullardaki veya
rehberlik araßtÝrma merkezlerindeki psikolojik danÝßma ve rehberlik uzmanlarÝ gence
yardÝm edebilir. Anne ve babanÝn da gence
yardÝmÝ olacaktÝr, ancak bu yardÝmlar baskÝya dšnŸßmemelidir.
Ergenlik Dšneminde Gencin
Meslek Se•imi ile Ülgili
Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ
Yaratan Durumlar :
1. Yeteneklerinin hangi alanda
olduÛunu bilmek
ihtiyacÝndadÝr.
2. Kendisine
en uygun gelen
mesleklerin hangileri olduÛunu
šÛrenmek ister.
3. BulunduÛu šÛrenim kademesinden sonra hangi okullara veya
mesleklere girebileceÛi konusunda bilgilendirilmelidir.
4. YŸksekšÛretim kurumlarÝnda girebileceÛi bšlŸmler konusunda bilgilendirilmelidir.
5. YŸksekšÛretime giriß i•in yapÝlan se•me sÝnavÝna hazÝrlanma konusunda bilgilendirilmelidir.
6. Meslek ve okul se•imi ile ilgili anne ve
babadan, arkadaßlarÝndan ve yakÝn •evreden
gelen baskÝlardan bunalÝr.
7. †niversite se•me sÝnavÝna hazÝrlanan
gen•lerin •oÛu i•in sÝnavÝ baßaramamak kabul edilemez bir durumdur. BaßarÝsÝzlÝk kaygÝ ve ŸzŸntŸlerini arttÝrmaktadÝr.
8. Anne ve babalar šÛrenci se•me ve yerleßtirme sÝnavÝna hazÝrlanan •ocuklarÝ ile sÝnavÝ kazanamazlarsa ne yapacaklarÝ, hangi
fÝrsatlarÝ deÛerlendirecekleri konusunda konußmalÝdÝrlar. SÝnavÝ kazanamamanÝn her ßeyin sonu olmadÝÛÝna beraberce karar vermelidirler. Bu, sÝnava girecek gen•lerin kaygÝlarÝnÝ azaltacaktÝr.
KUÞAKLAR ARASI
‚ATIÞMA
VE
NEDENLERÜ
129
130
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
siller arasÝndaki anlaßmazlÝk zamanÝmÝza has
deÛildir. Eski •aÛlardan bu yana, gen•lerle
anne-babalarÝ arasÝnda anlaßmazlÝklar ve •atÝßmalar •ÝkmÝßtÝr. Bir kußak veya bir nesil,
anne-baba ile •ocuklarÝ arasÝndaki yaß farkÝdÝr. Bu da yaklaßÝk 25 yÝllÝk bir zaman dilimidir.
ZamanÝmÝzdaki sŸratli gelißme ve bilgilenme nesiller arasÝndaki zamanÝ kÝsaltmÝßtÝr.
DeÛißen •evre ve yeni ßartlar karßÝsÝnda
yeni davranÝßlar šÛrenme konusunda gen•
nesiller, bir kußak šncekilere oranla daha
ataktÝrlar. Bu durumda gen•ler ve yetißkinler
yaßadÝklarÝ ortak •evreye aynÝ oranda uyum
gšsteremez. Bu, iki kußak Ÿyeleri arasÝnda
bir •atÝßma nedeni olabilir.
†lkemizde, toplumun her kesiminde •ok
hÝzlÝ bir gelißme ve deÛißmeyi gšzlemekteyiz. Bu deÛißmeyle beraber, toplumumuzda
yerleßik deÛerler eski toplayÝcÝlÝÛÝnÝ yitirmektedir. TV ve yazÝlÝ basÝnÝn, genel deÛer yargÝlarÝnÝn deÛißmesindeki rolŸ •ok šnemlidir.
Bu hÝzlÝ deÛißim daha •ok, kšy kesiminden
bŸyŸk ßehirlere gelen gen•ler Ÿzerinde belirgindir. Kšy hayatÝnda kißiler arasÝ ilißkinin
yakÝn ve samimi olußu, ahlaki ve dini deÛerlerin daha etkili ve toplayÝcÝ olußu, buna karßÝlÝk daha geniß ve deÛißik bir yapÝya sahip
bŸyŸk ßehirlerde insan ilißkilerinin kšydeki
kadar sÝcak olmamasÝ, hemßehrilik baÛÝnÝn
daha zayÝf olmasÝ, dini, ahlaki ve toplumsal
deÛer yargÝlarÝnÝn kšye oranla daha az etkili
olußu šzellikle gen•ler Ÿzerinde olumsuz etkiler yapmaktadÝr. Daha šnce, aile ve yakÝn
•evre tarafÝndan benimsetilmiß deÛerlerle,
ßehirdeki yeni •evrenin deÛerleri arasÝnda
fark vardÝr ve gen• hangi deÛer hŸkŸmlerine
130
ne šl•Ÿde uyacaÛÝnÝ veya uymayacaÛÝnÝ kestirememektedir. Yetißkin toplumu ile farklÝ
deÛerlere sahip olmak, baßlÝ baßÝna bir
uyumsuzluk ve •atÝßma nedenidir.
Gen•lik dšnemi bir bakÝma kimlik arama,
kendini ispatlama, baÛÝmsÝzlÝk kazanma evresidir. Bu kimliÛini kazanma •abasÝ i•indeki gen•, yetißkinden arzu ettiÛi gŸveni gšremezse huzursuz olur. AslÝnda anne-baba ve
diÛer yetißkinler, gen•lerin neleri yapÝp neleri yapamayacaklarÝ konusunda gšrŸß birliÛinde deÛillerdir.
Gen•lerin bir kußak šndeki yetißkin toplumuna girmesini, baÛÝmsÝz olmasÝnÝ ve kendine has bir kimlik elde etmesini šnleyen
šnemli bir engel de, onlarÝn ekonomik olarak baÛÝmsÝz olmamasÝdÝr. Kendi hayatÝnÝ
devam ettirmek i•in gerekli parayÝ kazanamamak, gencin baÛÝmsÝz bir kißilik gelißtirmesine engel olabilir. EÛitim dšneminin uzamasÝ, gen•lerin bir an šnce hayata atÝlÝp sorumluluk almasÝnÝ ve yetißkin safÝna ge•mesini geciktirdiÛi i•in, gen•ler a•ÝsÝndan bir
huzursuzluk nedeni olabilir. …Ûrenimi boyunca •alÝßmayan, Ÿretici olmadan anne ve
babasÝnÝn har•lÝklarÝ ile ge•inmek durumunda kalan šÛrenciler, bunun ezikliÛini duyarlar. Genellikle Ÿlkemizde gencin anne-babasÝ ve yakÝn •evresindekilere oranla daha •ok
okumuß olmasÝ, aile i•indeki kußaklarÝn farklÝ kŸltŸre ve anlayÝßa sahip olmasÝna ve hatta farklÝ dil kullanmasÝna yol a•tÝÛÝ i•in kußak
•atÝßmasÝna sebep olabilir.
Her šÛrenilen bilgi, kißide yeni birtakÝm
davranÝß deÛißikliklerine neden olmaktadÝr.
Gen•ler, bu tŸr bilgileri bir šnceki kußaktan
daha •abuk ve kolay šÛrendiklerinden, bu
131
ERGENL‹K DÖNEM‹
yeni bilgiler ve dolayÝsÝ ile yeni davranÝßlar
šÛrenme olgusu, kußaklar arasÝnda farklÝlaßmaya neden olur.
…nceki kußaklarÝn gen•lik dšnemine karßÝ duyduklarÝ šzlem, ona karßÝlÝk gen•lerin
de kendilerinden daha ŸstŸn bir durumda
bulunan yetißkinlere karßÝ duyduklarÝ šzlem,
gen•ler ve yetißkinler arasÝnda bir •atÝßma
yaratabilir.
Ailedeki •ocuk yetißtirme tutumu, gen•lerle anne-babasÝ arasÝnda uyumsuzluk ve
•atÝßmaya neden olabilir. Anne-babanÝn baskÝlÝ ve otoriter tavÝr alÝßÝ, •ocuklarÝna sšz
hakkÝ vermemesi, onlarÝn baÛÝmsÝzlÝk istekleri ile •atÝßÝr. Gen•lerde •eßitli olumsuz duygusal birikimlere yol a•an bu davranÝß bi•imi, gen•lerin kaygÝlarÝnÝ arttÝrmaktadÝr.
Lise son sÝnÝfta okuyan gen•ler Ÿzerinde
yaptÝÛÝmÝz bir araßtÝrmaya gšre, bu yaß grubundaki gen•ler en •ok aßaÛÝdaki konularda
anne ve babalarÝ ile •atÝßmaktadÝr:
1. Ailesinin gence baskÝ yapmasÝ
2. Ailesinin genci eleßtirmesi
3. Evde azarlanmasÝ
4. Ailenin aßÝrÝ ßekilde nasihat etmesi
5. Ailesinin onu anlamamasÝ
6. Gencin ÒŸstŸne •ok dŸßŸlmesiÓ
7. SaÛlÝÛÝ ile aßÝrÝ ilgilenilmesi
8. AkßamlarÝ ge• gelmeye izin verilmemesi
9. Ailesinin gencin herßeyini šÛrenmek istemesi
10. Bir konunun •ok uzatÝlmasÝ
11. Anne ve babanÝn gencin yanÝnda tartÝßmasÝ
12. Gence dŸzensiz ve daÛÝnÝk olduÛunun sšylenmesi
13. Anne ve babanÝn temizlik konusunda
titiz davranmasÝ
14. Okuldaki ders baßarÝsÝnÝn tenkid edilmesi
Anne-babalar gen•le empati kurarak onu
anlamaya •alÝßÝr ve gencin bazÝ davranÝßlarÝna hoßgšrŸ ile yaklaßÝrlarsa bu sorunlar •šzŸmlenecektir.
RUH SAÚLIÚINI
KORUMA YOLLARI
HayatÝn her dšneminde, bazÝ temel dŸßŸnce bi•imlerine sahip olmak ve bunun yanÝsÝra bazÝ temel davranÝßlar kazanmak ruh
saÛlÝÛÝnÝ korumak i•in elzemdir.
Bunlar ßu ßekilde sÝralanabilir:
1. …fke, kÝzgÝnlÝk, korku, sevin• gibi
olumlu ve olumsuz duygularÝn i•e atÝlmamasÝ, uygun bir dille ifade edilmesi ßarttÝr.
IsÝyÝ hareket enerjisine •eviren bir buhar
kazanÝna belli bir basÝnca kadar buhar depolanÝr ve sonra buharÝn itme gŸcŸnden faydalanÝlÝr. Buhar depolanan kazanÝn, fazla buharÝn salÝndÝÛÝ bir emniyet sŸbabÝ vardÝr.
Bšylelikle kazanÝn fazla buhar doldurularak
patlamasÝ šnlenir.
Ünsanlar da bir anlamda Òistim •ÝkarmalÝdÝrlarÓ. Bu, insanÝn gŸvendiÛi insanlara i•ini
dškmesi, duygu ve dŸßŸncelerini onlara anlatmasÝ ßeklinde olur. Gen•lerin de konußmaya, dinlenilmeye ve anlaßÝlmaya ihtiya•larÝ vardÝr.
2. Herkes kendisinin dŸnyada bir daha
131
132
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
benzeri olmayan bir varlÝk olduÛuna ve en
az bir alanda yetenekli olduÛuna inanmalÝdÝr. Kißinin kendisine ve yeteneklerine saygÝ
gšstermesi ßarttÝr. Herkesin kendini ger•ekleßtirmeye, kendinden saklÝ gŸ•leri a•ÝÛa •Ýkarmaya gŸcŸ olduÛuna inanmasÝ gerekir.
3. Ünsanlar acÝ ve elem veren olaylardan
ka•arak, neße ve mutluluÛa yšnelirler. Bu,
insanÝn yapÝsÝnda vardÝr. Mutsuzluk veren
olaylardan uzaklaßÝrken, onlarÝ iyi anlamak
lazÝmdÝr. Mutsuzluk veren olaylarÝ gšrmezlikten gelmek, yok saymak bir yoldur ancak,
bir sorun meydana geldiÛi zaman •šzŸlmeye
•alÝßÝlmalÝdÝr. Kißiler arasÝnda bir sŸrtŸßme
varsa, taraflar araya Ÿ•ŸncŸ kißileri sokmadan, kabul edilebilir šl•Ÿler i•inde konußmalÝdÝrlar.
4. ZamanÝ verimli ßekilde deÛerlendirmek, olumlu ruh saÛlÝÛÝna sahip olmanÝn birinci ßartÝdÝr. ‚alÝßmak ve Ÿretken olmak ile
ruh saÛlÝÛÝ arasÝnda yakÝn ilißki vardÝr. Gencin iß veya okul dÝßÝ serbest zamanlarÝnda da
uÛraßÝlarÝ olmasÝ, onun yapÝcÝ ve yaratÝcÝ olmasÝna yol a•acaktÝr.
5. Ergenlik dšneminde gencin isteklerinin
engellenmesi veya bir arzusunun ger•ekleßmemesi onda kÝrÝklÝk yaratÝr. Gen•lerin arzularÝnÝn ger•ekleßmemesi karßÝsÝndaki hayal
kÝrÝklÝklarÝnÝn yarattÝÛÝ ŸzŸntŸ yetißkinden
•ok daha fazladÝr. KarßÝ cinsten bir arkadaßÝ
tarafÝndan reddedilmek, okulda baßarÝsÝzlÝk
veya bir isteÛinin yerine getirilmemesi gibi
olaylarÝ karßÝlama bi•imini šÛrenmeleri,
ŸzŸntŸlerini telafi etme yollarÝnÝ arttÝracaktÝr.
Arzu edilmeyecek durumlarda karßÝlaßÝnca
nasÝl davranÝlacaÛÝna šnceden karar vermek,
herhangi bir konudaki baßarÝsÝzlÝÛÝn kißinin
132
bŸtŸn alanlarda baßarÝsÝzlÝÛÝ anlamÝna gelmeyeceÛini dŸßŸnmek, baßarÝsÝz olma veya
engellenme karßÝsÝndaki kÝrgÝnlÝklarÝ azaltacaktÝr. Burada anne ve babanÝn desteÛi gereklidir.
6. Beden saÛlÝÛÝ ile ruh saÛlÝÛÝ arasÝndaki
ilißkiye dikkat etmek gerekir. Yetißme •aÛÝndaki bir insan i•in lŸzumlu proteinlerden ve
minerallerden yoksun bir beslenme, beden
saÛlÝÛÝnÝ tehlikeye dŸßŸrebilir.
7. Spor yapmak beden ve ruh saÛlÝÛÝnÝ
gŸ•lendirir. Sportif faaliyetler, gen•teki beden enerjisinin uygun ßekilde harcanmasÝnÝ
saÛlar. Gen•lerdeki šfke ve saldÝrganlÝk duygularÝ spor yolu ile giderilebilir. Grup i•inde
yapÝlan sporlar aynÝ zamanda gen•lerin sosyalleßmesi i•in uygun ortamlar saÛlarlar.
8. GŸnlŸk hayatÝn getirdiÛi gerginlikler ve
zorlanmalar karßÝsÝnda vŸcuttaki kas gerginliklerini gevßetme ve uygun nefes alma yšntemlerini bilmek faydalÝdÝr. Bšylelikle gerilim ve zorlanma karßÝsÝnda kalan bir insanda, uzun vadede ortaya •Ýkabilecek baß aÛrÝsÝ, kalp •arpÝntÝsÝ ve sŸrekli i• sÝkÝntÝsÝ gibi
olumsuz belirtilerle baß etmek mŸmkŸn olur.
9. Her insan gibi ergenin de beslenme,
barÝnma ve korunma ile ilgili temel ihtiya•larÝ karßÝlanmalÝdÝr. Ergenin aynÝ zamanda sevilme, gŸven duyma ve takdir edilmeye ihtiyacÝ vardÝr. BunlarÝn yanÝnda gen•lerin her
insan gibi farkedilmeye yani dikkate edilmeye, hoß vakit ge•irmeye, arkadaßlarÝ ile sohbet etmeye, hayal kurmaya ve mŸzik dinlemeye de ihtiyacÝ vardÝr. Anne ve babanÝn bilmesi gereken ßey, her gencin bu ihtiya•larÝ
karßÝlama bi•iminin farklÝ olduÛudur. Her insan, tamamen kendine has šzellikleri olan ve
133
ERGENL‹K DÖNEM‹
kendinden baßka kimse ile benzeßmeyen
ÒtekÓ bir varlÝktÝr. Gencin bu farklÝlÝÛÝ yetißkinler tarafÝndan saygÝ ile karßÝlanmalÝdÝr.
10. BŸtŸn šÛretilerde Òkendini bilmeÓ kuralÝ, ruh saÛlÝÛÝnÝn ve olgunlaßmanÝn temel
basamaÛÝdÝr. ÜnsanÝn duygularÝ, ilgileri, yetenekleri, ileriye yšnelik dŸßŸnceleri, yŸrŸme,
giyinme ve konußma ßekli, yalnÝzken veya
baßkalarÝnÝn yanÝndayken takÝndÝÛÝ tavÝrlar
ve daha bir•ok šzellik kißiliÛini yansÝtÝr.
Gencin kendi kißiliÛini bilmeye •alÝßmasÝ,
olaylar karßÝsÝndaki tavrÝnÝ anlamasÝna, kendi kendini deÛerlendirebilmesine, gerektiÛinde kendisini eleßtirebilmesine, kendini baßkalarÝnÝn gšzŸ ile deÛerlendirebilmesine, iyi
ve kštŸ yanlarÝnÝ fark edip daha iyi olmaya
•alÝßmasÝna yol a•ar.
KAYNAKLAR
Buscaglia, Leo Yaßamak, Sevmek ve …Ûrenmek, Üstanbul Ünkilap ve Aka Kitabevi,
1984.
Ekßi, Aysel, Gen•lerimiz ve SorunlarÝ, Üst.
†n. Yay. No. 297, 1982.
Jersild, A.T.(‚ev.GŸnce GŸlseren) Ò‚ocuk
PsikolojisiÓ A.†.EÛitim FakŸltesi YayÝnlarÝ
No. 79, Ankara 1979.
Jersild, A. (…zgŸr Ü.E) Gen•lik Psikolojisi,
Üst. TakÝoÛlu Mat. 1978.
Kšknel, …zcan, Kißilik, Üstanbul AltÝn Kitaplar, 1985.
ÜnsanÝ Anlamak, Üstanbul, AltÝn Kitaplar
1985.
Morgan, T. Clifford. (‚ev. Ü.ArÝcÝ ve DiÛerleri) Pskikolojiye Giriß Ders KitabÝ, Ank. Hacettepe †niversitesi, 1984.
Rocheblave-Stenle A (‚ev. Onur Bekir)
Ergenlik Psikolojisi, Ankara, Maya Mat. Lt. Þ.
1980.
Smith, Anthony (‚ev. E.Onur) Ünsan YapÝsÝ ve YaßamÝ, Üstanbul, Remzi Kitabevi, 1979.
CŸceloÛlu, DoÛan Ünsan Ünsana, Üstanbul,
AltÝn Kitaplar YayÝnevi, 1980.
133
134
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Þemin Refia UÛurel, Gen•lik Psikolojisi,
Üst.Ü.†.Ed.Fak.Yay. 2677, 1980.
Þemin Refia, Gen•lerimizin Psiko-Peda-
gojik Problemleri, Üst.Ü.†.Ed.Fak.Y.No. 1086.
Onur Bekir (Edit) Ergenlik Psikolojisi, Ankara 1988, Hacettepe Taß Kitap.Ltd.Þt.
Onur, Bekir Gelißim Psikolojisi, Yetißkin-
lik, YaßlÝlÝk, …lŸm, Ank.V.Yay. 1986.
Tezcan, Mahmut KŸltŸr ve Kißilik Ankara
Bilim YayÝnlarÝ, 1987.
VarÝß, Fatma Ergenin Gelißimi, Üst.…zgŸ
YayÝnevi, 1963.
Yavuz, Halide Ergenlik ‚aÛÝnda Gelißme-
yi Etkileyen GŸ•ler, Üst.B.†.Yay. 1974.
Yavuzer, Haluk ‚ocuk ve Su•, AltÝn Kitaplar YayÝnevi, Üstanbul, 1982.
YšrŸkoÛlu, Atalay ‚ocuk Ruh SaÛlÝÛÝ TŸrkiye Üß BankasÝ KŸltŸr YayÝnlarÝ, Ankara,
1978.
YšrŸkoÛlu, Atalay Gen•lik ‚aÛÝ, Ank.
TŸrkiye Üß Ban.Yay.1985.
YšrŸkoÛlu, Atalay DeÛißen Toplumda Ai-
le ve ‚ocuk, Ankara, AydÝn Kitabevi Yay.
1984.
134
135
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
‚ocuk
NasÝl EÛitilir
l Do•. Dr. Ali Osman …ZCAN
6
137
Giriß
‚ocuÛun kafasÝ, herkesin elindekini atabileceÛi bir •šp kutusu deÛildir. Þayet bšyle bir
durum olsaydÝ hi•bir problem kalmazdÝ. ‚ŸnkŸ •ocuk, daha doÛduÛu andan itibaren kendisi i•in faydalÝ olan ßeyleri šÛrenmekte, faydasÝz olanlarÝ ise ikinci plana itmektedir. Mesela; Ÿ• yaßÝndaki Fatma, evde pek konußmaz, arzu ve isteklerini jest ve mimikleriyle anlatÝr. Tabii anne-babasÝna yaptÝÛÝ jest ve mimiklerin anlamÝnÝ šÛretmißtir. Baßka •ocuklarla bir arada olduÛu veya oynadÝÛÝ zaman, FatmaÕnÝn meramÝnÝ anlatmasÝnda aÛabeyi yardÝmcÝ olur. Bšylece FatmaÕnÝn sŸrekli olarak dilsizmiß gibi davranmasÝ tesvik edilmiß, gŸ•lendirilmiß olmaktadÝr. Yani Fatma, kendi iradesi ile baßkalarÝnÝ etkilemektedir. GšrŸldŸÛŸ gibi FatmaÕya uygulanan eÛitim tedbirleri baßarÝsÝz olmakta; o, istediÛi gibi davranmaktadÝr. Fatma, hatalÝ da olsa •evreden gelen bilgileri, kendi aynasÝnda (zihninde) dÝßarÝya
yansÝtmaktadÝr. ‚šp kutusunda her ßey birbirinden ayrÝ ve birbiriyle ilißkisiz olmasÝna raÛmen, FatmaÕnÝn kafasÝndaki bilgileri ve davranÝßlarÝ birbiriyle tutarlÝ haldedir. FatmaÕnÝn
kafasÝndaki sistem i•inde dŸßŸnŸlecek olursa, onun davranÝßlarÝ haklÝdÝr. Bu yolla •evresi
ile iletißim ve etkileßimde bulunmaktadÝr.
Ò‚ocuk ailenin aynasÝdÝrÓ diye bir atasšzŸmŸz vardÝr. ‚ŸnkŸ ailenin eÛitim uygulamalarÝnÝn neticeleri, •ocuklarÝnda yansÝr. AslÝnda herhangi bir davranÝß tek baßÝna ne iyi, ne
de kštŸdŸr. EÛitim a•ÝsÝndan bir davranÝßÝn iyi veya kštŸ olmasÝ, anne-babanÝn •oklarÝnda gšrmek istediÛi, tercih ettiÛi eÛitim ama•larÝna baÛlÝdÝr. ‚ŸnkŸ davranÝß, belli ama•larla ilißki i•ine konularak deÛerlendirilir. Aile i•inde šÛrenilen davranÝßlar, •ocuklarda gšrŸlmek istenen davranÝßlardÝr. ‚ŸnkŸ anne-babalar, kendi yetißtikleri kŸltŸre gšre, bu kŸltŸrŸn deÛerlerine gšre, kendi •ocuklarÝndan belli bazÝ davranÝßlar bekler. ‚ocuklarÝnÝ bu
kŸltŸre gšre eÛitmek isterler. Kendi kŸltŸrlerinin insan tiplerine benzer insanlar yetißtirmek
amacÝndadÝrlar. GšrdŸÛŸmŸz gibi, aileye hangi eÛitim ama•larÝnÝ takip edeceklerini, i•inde yaßadÝklarÝ toplumun kŸltŸrŸ kabul ettirmektedir. ‚ŸnkŸ her kŸltŸr kendi varlÝÛÝnÝ devam ettirmek, bekasÝnÝ garanti altÝna almak i•in, kendine sahip •Ýkacak fertler yetißtirmek
zorundadÝr. ‚ocuÛun ailenin aynasÝ olmasÝ, ailede šÛrendiÛi davranÝß kalÝplarÝna gšre hareket etmesi sebebiyledir. Aile ise, kendi varlÝÛÝnÝ devam ettirmek i•in, kendine benzer
Ÿyeler yetißtirmeyi hedefler. Bu da ailedeki eÛitim uygulamalarÝnÝn hem aile, hem de toplum i•in taßÝdÝÛÝ šnemi a•Ýk•a gšsterir
Her aile toplumun deÛerlerini gšz šnŸnde tutarak, •ocuklarÝna ßahsi baÛÝmsÝzlÝklarÝnÝ
137
138
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kazandÝracak, onlarÝ ayaklarÝ ŸstŸnde durabilen insanlar haline getirecek, hayat mŸcadelesinden galip •Ýkaracak ßekilde eÛitim uygulamalarÝna tabi tutar. OnlarÝn sorumluluk
duygularÝna sahip olmalarÝnÝ ister, sorumsuz aile Ÿyeleri olarak yetißmelerini istemez. Zira kendi davranÝßlarÝnÝn sorumluluÛunu alamayan kißiler, insani deÛerlerden uzak kißilerdir. Ancak bu sorumluluk esaret altÝnda gelißemez. AyrÝca aile, kendi Ÿyelerinin vicdanlÝ
kißiler olarak yetißmelerini de ister. Bu yŸzden •ocuklarÝn šÛrenme sorumluluÛu genellikle ilkšÛretim dšneminde kanuni olarak ailelerine verilmißtir. OrtašÛretim dšneminde ise,
•ocuk kendi šÛrenme sorumluluÛunu taßÝyabilecek, kendi davranÝßlarÝndan kendisi sorumlu olan bir kißi olarak karßÝmÝza •Ýkar.
‚ocuk, ailede baßkalarÝ ile ilißki kurmayÝ, onlarla iletißimde bulunmayÝ da šÛrenir. Mesela; bir yaßÝndaki Veli, her aÛladÝÛÝnda, onu susturmak i•in annesi kucaÛÝna alÝrsa, bu ßekilde onun aÛlamasÝ mŸkafatlandÝrÝlmÝß olacaÛÝndan bu davranÝßÝn tekrarlanma ihtimali
yŸkselir. Bundan sonraki davranÝßlarÝnda, aynÝ davranÝß kalÝbÝnÝ tekrarlamasÝ ißten bile deÛildir. Ünsanlar arasÝ ilißkilerde oturmasÝnÝ, kalkmasÝnÝ, konußmasÝnÝ, baßkalarÝna saygÝ gšstermeyi, i•inden geldiÛi gibi, bencilce hareket etmemeyi bu ilißkiler sayesinde šÛrenir. Aile i•inde yaßadÝÛÝ bu tecrŸbeler, •ocuÛun gelecekte kuracaÛÝ insanlar arasÝ ilißkiler i•in bir
temel olußturacaÛÝndan, bu temeli iyi kurmak gerekir. Mesela; •ocuk annesiyle kavga
ederken, onu susturmak i•in, annesinin ona •ikolata vermesi, gelecekte yapacaÛÝ kavgalar i•in onu teßvik etmek olur. Anne, sanki gelecekte kendi baßÝnÝ belaya sokmak i•in kendi eliyle bu kavgalara Ògel !Ó demektedir. Bšyle durumlarda anne-babalarÝn •ok sabÝrlÝ olmalarÝ gerekir. ‚ŸnkŸ •ocuk, anne-babasÝnÝn iradelerini kÝrarak onlara hakim olmaya •alÝßmaktadÝr. Anne-babayÝ bir kere teslim aldÝktan sonra, onlara her istediÛini yaptÝrmakta
bundan sonra zorluk •ekmeyecektir. Bu bakÝmdan, ailenin bu tŸr durumlarda •ok sabÝrlÝ
olmasÝ, •ocuÛa iradesini teslim etmemesi šnem taßÝr.
Ünsan hayatta kendine deÛer verdiÛi kadar, baßkalarÝna da deÛer vermeli, onlara saygÝ
gšstermelidir. BaßkalarÝndan daima kußkulanmak, ߟphelenmek, vehimle onlara yaklaßmak, kštŸmser olmak, kÝskanmak kißinin mutluluÛunu engeller. Bu sebeple aile i•indeki
eÛitim uygulamalarÝnda, •ocuklar baßkalarÝna deÛer verecek ßekilde davranmayÝ šÛrenmelidir.
ÜnsanÝ insan yapan šzelliklerin en šnemlisi, onun insana yakÝßÝr ßekilde, insanca davranmasÝdÝr. Bunu da insan, zamanla šÛrenir. Ünsana yakÝßÝr ßekilde davranmayan, insanca
davranÝßlarda bulunmayan, vicdansÝz, deÛerler sistemine sahip olmayan, i•gŸdŸlerinin
esiri bir robot olan kißileri hi•bir toplum yetißtirmek istemez.
AÜLEDE BAZI …ÚRETÜM
138
139
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
UYGULAMALRI
Beß yaßÝndaki Ayße, oyuncaklarÝ ile oynarken, annesi ÒAferinÓ der ve gŸlŸmser. Ayße sevildiÛi ve gŸlŸmsendiÛi i•in, daha sonra
oyuncaklarÝ ile oynamaktan •ok hoßlanÝr.
AyßeÕnin oyuncaklarla oynamasÝ bšylece teßvik edilmißtir.
‚ocuklar iyi davrandÝklarÝnda ailede takdir edilir, aferin denir. Anne-baba da bu durumdan memnundur. ‚ocuk, aile tarafÝndan
kabul edilmiß bir varlÝk olarak algÝlanÝr. Zeki,
akÝllÝ-uslu •ocuk olarak gšrŸlŸr.
Beß yaßÝndaki Mehmet, oyunlarda arkadaßlarÝna, evde kardeßlerine sšzlŸ olarak sataßtÝÛÝ gibi kavga da eder. Her seferinde
Mehmet, azarlanÝr ve cezalandÝrÝlÝr. Bu gibi
durumlarda anne-baba •ocuklarÝ kštŸ davrandÝklarÝnda azarlar, tekdir eder, ya tokatlar
ya dayak atar. Anne-baba yaptÝklarÝ davranÝßÝn doÛru olduÛunu kabul eder. ‚ocuklarÝnÝn
bu cezayÝ hakettiÛini, ellerinden baßka bir
ßey gelmediÛini sšyleyerek kendi davranÝßlarÝnÝ haklÝ •Ýkarmaya •alÝßÝr. Yahut anne-babadan birisi davranÝßÝn doÛru, diÛeri cezanÝn
haksÝz olduÛunu savunur.
AltÝ yaßÝndaki …mer, masadan annesinin
koyduÛu tabaklarÝ dŸßŸrŸr. Tabaklardan ikisi
kÝrÝlÝr. …merÕin yŸzŸ sapsarÝ kesilir. Anne,
hi• bir ßey olmamÝß gibi davranÝr. Yine
…mer, bir gŸn arkadaßÝna kŸfŸr ederken, annesi gšrŸr. …mer, yine sapsarÝdÝr. ÒBir daha
yapmayacaÛÝmÓ der. Bunun gibi bazÝ annebabalar, •ocuklarÝnÝn bazÝ davranÝßlarÝnÝ gšrmezlikten gelir, sanki hi• bir ßey olmamÝß gibi davranÝrlar.
Dšrt yaßÝndaki Zeynep, annesinin makyaj
takÝmlarÝyla oynamak ister. Annesi evde yokken, yŸzŸnŸ gšzŸnŸ boyar. ZeynepÕin bu
davranÝßÝnda annesini taklit ettiÛi a•Ýk•a gšrŸlŸr. BazÝ anne-babalar da •ocuklarÝna šrnek olmak i•in ßšyle veya bšyle davranmaya
gayret eder. Anne-babalar, kendi davranÝßlarÝndan bazÝlarÝnÝ •ocuklarÝnÝn yanÝnda yap139
140
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
mamaya •alÝßÝr. Yahut mecburen bšyle yaptÝklarÝnÝ, zor durumda kaldÝklarÝnÝ, fakat •ocuklarÝnÝn kendileri gibi davranmamasÝ gerektiÛini sšylerler.
ne sokmaya •alÝßan, elektrikli aletlerin dŸÛmeleri ile oynayan veya bu aletleri sškmeye
•alÝßan, oyuncaklarÝnÝ hor kullanan •ocuklarÝn hareketleri kÝsÝtlanÝr.
Beß yaßÝndaki Murat, resimli kitaplara
bakmayÝ sever. Resimli kitaplara bakarken,
annesinin resimlerle ilgili sorularÝna doÛru
cevap verdiÛi zaman, her seferinde špŸlŸr,
baßÝ okßanÝr. Murat hep resimli kitaplara bakmak ister.
Anne-babalar yerine gšre, •ocuklarÝnÝn
gšzlerine girmek, onlara sevgilerini gšstermek i•in hediye ve armaÛanlar alÝr. ‚ocuklarÝ sevindirmek, onlara sevgilerini gšstermek
isterler. Bayramlarda, doÛum gŸnlerinde,
herhangi bir baßarÝ gšsterdiklerinde bu hediye ve armaÛanlar verilir.
Beß yaßÝndaki Okan, kardeßiyle kavga ettiÛi i•in, hemen tokatlanÝr, odadan kovulur.
Kardeßi ise, annesinin-babasÝnÝn kucaÛÝna gider oturur. Üki kardeß arasÝnda bir ayÝrÝm yapÝlmaktadÝr.
AltÝ yaßÝndaki HŸsnŸ, ne annesinden ne
de babasÝndan yakÝnlÝk gšrmektedir. Üyi davransa da HŸsnŸ ile hi• kimse ilgilenmemektedir. Evde varlÝÛÝ ile yokluÛu belli olmayan
bir •ocuktur.
YukarÝda son olarak verdiÛimiz Ÿ• šrnekte olduÛu gibi, bazÝ anne-babalar •ocuklarÝnÝ •ok sever, bazÝlarÝ da •ok soÛuk davranÝr.
BazÝ ailelerde •ocuklar, špŸlerek, kucaklanarak, hediye alÝnarak sevilir. DavranÝßlarÝ
her seferinde kutlanÝr. BazÝ ailelerdeki annebabalar ise •ocuklarÝnÝn davranÝßlarÝna karßÝ
ilgisiz, soÛuk, hi•bir ßey olmamÝß gibi, hatta
•ocuk hi• yokmuß gibi davranÝr.
BazÝ ailelerde de •ocuklarÝn bazÝ davranÝß
ve eylemleri hoßgšrŸlŸr veya gšrŸlmez. Ev
i•inde sessizce, kimseyi rahatsÝz etmeden
kendi kendine oynayan •ocuÛa ses •ÝkarÝlmaz. Buna karßÝlÝk yerinde duramayan, anne-babasÝnÝ soru yaÛmuruna tutan •ocuÛu
susturma tedbirleri alÝnÝr. Elini elektrik prizi140
‚ocuklarÝn ellerinde, onlara zararlÝ olabilecek veya aileyi herhangi bir ßekilde zarara
sokacak eßya ve nesneler gšrŸldŸÛŸnde ellerinden alÝnÝr. Bu eßya ve nesnelere dokunmalarÝ engellenir. Pencereden dÝßarÝya bakarken dŸßmemeleri i•in tedbirler alÝnÝr. Zehirli hap ve ila• kutularÝ, ßißeleri •ocuklardan
uzak tutulmaya •alÝßÝlÝr.
‚ocuklarÝn evdeki insanlara, misafirlere,
akrabalara ve diÛer insanlara nasÝl hitap edecekleri, varsa, neler sšylemeleri gerektiÛi šÛretilmeye •alÝßÝlÝr. Onlara karßÝ nasÝl bir tavÝr
takÝnmalarÝ gerektiÛi yerine gšre iyi veya kštŸ a•ÝklanÝr.
Bu bšlŸmde yukardan beri saydÝÛÝmÝz
tŸrden davranÝßlar yoluyla anne-babalar •ocuklarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ yšnlendirip onlarÝ
deÛißtirebileceklerini Ÿmit ederler. Hemen
hepimiz ailemizde bu tŸrden davranÝßlara
maruz kalmÝßÝzdÝr. Acaba bu davranÝßlar ne
kadar baßarÝya gštŸrŸr. Bu tŸr eÛitim uygulamalarÝ her zaman •ocuklarÝn šÛrenmelerine
yardÝm eder ve baßarÝlÝ olur mu?
‚ocuk davranÝßlarÝnÝn sebeplerini bilmek,
arzulanan ve istenilen davranÝßlarÝn ortaya
141
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
•Ýkma ihtimallerini arttÝrmaya, istenilmeyen
davranÝßlardan (ciddi davranÝß bozukluklarÝndan) ise ka•Ýnmaya veya bu tŸr davranÝßlarÝ ortadan kaldÝrmaya yardÝm eder. Bu ßekilde anne-baba-•ocuk arasÝndaki ilißkilerin
daha iyi ve problemsiz olarak kurulmasÝ da
saÛlanmÝß olur. Mesela; sandalyenin ŸstŸnde
dŸßecek kadar kÝpÝrdanmak, vŸcudunun her
yerini uyuz olmuß gibi kaßÝmak, yemek yememek i•in direnmek, vaktinde sofraya oturmamak, sabahleyin okula giderken tek baßÝna bir tŸrlŸ giyinememek, ev šdevlerini yaparken anne-babadan birinin yardÝmÝnÝ beklemek veya šdevlerini onlara yaptÝrmaya •alÝßmak, baßka •ocuklara sšzle sataßmak, sofradan herkesten sonra, onlarÝ bÝktÝracak kadar ge• kalkmak, kÝzdÝÛÝ zaman yakÝnÝndaki
eßyalarÝ etrafa sa•mak, dikkatsiz davranmak
vb. gibi davranÝßlarÝ, •ocuklar evlerinde šÛrenmißlerdir.
Bu tŸrden šÛrenilmiß davranÝßlarÝ, aynÝ
šÛrenme ilkeleri uygulanarak deÛißtirmek
mŸmkŸndŸr. ‚ŸnkŸ bu tŸr davranÝßlarÝ •ocuklar doÛußtan beraberlerinde getirmemißler, bunlarÝ sonradan kazanmÝßlardÝr. Ü•inde
bŸyŸdŸkleri ve ailelerinin kendilerine sunduÛu šÛrenme ßartlarÝnda šÛrenmißlerdir.
Yedi yaßÝndaki Ali, okul šdevlerini yapmak i•in bir tŸrlŸ masada oturup, dikkatini
toplayarak ders •alÝßamaz. Annesi, Ali oturup •antasÝndan kitap, defter, kalemi •ÝkarÝp
šdev yapmaya baßlayÝnca, hemen ona ÒaferinÓ der. Masada oturduÛu 4-6-10Õar dakikalÝk aralarla onun bu davranÝßlarÝnÝ mŸkafatlandÝrÝr. Ali bšylece šdevlerini yapmaya baßlar. …dev yapma problemi ortadan kalkar.
Ders •alÝßma davranÝßÝ takviye edilmißtir. An-
ne, AliÕnin yapabildiÛi her davranÝßÝ
mŸkafatlandÝrarak onun davranÝßlarÝna bir
ßekil vermeye muvaffak olmußtur.
VerdiÛimiz bu šrneklerde ailenin uyguladÝÛÝ eÛitim tedbirleri ile •ocuklarÝn davranÝßlarÝ arasÝnda bazen uygunluk, bazen de farklÝlÝk olduÛu, ailenin beklentileriyle •ocuÛun
davranÝßÝ arasÝnda •elißkiler ortaya •ÝktÝÛÝ
a•Ýk•a gšrŸlmektedir.
…ÚRENMENÜN …NEMÜ
Her gŸn yeni yeni ßeyler šÛreniriz. …ÛrendiÛimiz ßeyler, doÛußtan getirdiÛimiz ßeyler deÛildir. DoÛduÛumuz andan itibaren
•evremizdeki uyarÝcÝlara tepkide bulunarak,
bir davranÝß haznesine sahip oluruz. Bu davranÝß haznesi, yaßadÝÛÝmÝz tecrŸbelerden
olußur. Hayat mŸcadelesi verdiÛimiz, uyarÝcÝlarla dolu bu dŸnya i•inde bazen zekice,
kurnazca, bazen de aptalca davranÝßlarda
bulunuruz. …Ûrenme sayesinde kazandÝÛÝmÝz bu davranÝßlar, gŸnlŸk hayata uyum saÛlamak i•in kullandÝÛÝmÝz basit davranÝßlardan, felsefe veya fizik problemlerini •šzmek
i•in kullandÝÛÝmÝz karmaßÝk davranÝßlara kadar bir derecelenme gšsterir. ‚ocuÛun anne
karnÝnda iken bile bazÝ ses ißaretlerine tepkide bulunduÛu araßtÝrmalarla gšsterilmißtir.
Yani šÛrenme sadece doÛduÛumuz andan
da baßlamamaktadÝr.
‚ocuk doÛduÛu anda refleks dediÛimiz
bazÝ davranÝßlara sahiptir. Refleks davranÝßlar šÛrenilmiß, yani sonradan kazanÝlmÝß
davranÝßlar da deÛildir. Tek bir uyarÝcÝya
yaptÝÛÝmÝz davranÝßlar olup, insan tŸrŸne ait
olan davranÝßlardÝr. ‚ocuk, šÛrenmek, •evresini tanÝmak i•in, hissettiÛi bilgi a•lÝÛÝnÝ gi141
142
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
dermeyi saÛlayan merak ve tecessŸs dediÛimiz bir duyguya sahiptir. Ünsanlar genellikle
bildikleri ßeylerden pek korkmazlar. ‚ocuk
da hayat korkusunu azaltmak i•in •evresini
tanÝmaya •alÝßÝr. Merak, doÛußtan olan šÛrenme arzu ve isteÛi, •evreyi tanÝma, araßtÝrma, keßfetme, anlama a•lÝÛÝ olarak da tanÝmlanabilir. Bu yolla •ocuk, •evresini tanÝdÝÛÝ
oranda hayat mŸcadelesinde baßarÝlÝ olma
Ÿmidi de artar.
Her anne iki-Ÿ• aylÝk bebeÛinin odada sÝrt
ŸstŸ yatarken tavana ve duvarlara doÛru,
sanki teftiß ediyormuß, eksik-gedik arÝyormuß
gibi baktÝÛÝnÝ
gšrebilir. Sanki
duvarda bir eksik, bir kusur
arÝyormuß gibi
hayretle ßaßkÝnlÝkla bakar. AynÝ
dšnemlerde ellerini, ayaklarÝnÝ
tutarak bu uzuvlarÝn kendi bedeninin par•alarÝ olduÛunu anlamaya •alÝßÝr. Dikkat sŸresi
•ok kÝsa olmasÝna raÛmen bebek, daima •evresi ile iletißim ve etkileßim i•indedir. Þayet
bebeÛin dikkat ettiÛi ßeyleri yetißkinler yapmaya kalksalar •ÝldÝrabilirler.
Bebek bazÝ ißaretlere tepkide bulunmayÝ,
yani bunlarÝ baßka ißaretlerden ayÝrdetmeyi,
ayÝrdÝÛÝ bu bilgileri daha sonra baßka alanlara genelleßtirmeyi šÛrenir. Bilgilerimiz, •evremizdeki durum ve deÛißmelerden bize gelen verilerdir. ‚ocuk kendi hayatÝnda gerekli
olan bilgi daÛarcÝÛÝnÝn ilk temellerini atarken
bir•ok deneme-yanÝlmalar da yapacaktÝr. Ülk
142
zamanlarda her insana gŸlerken, Ÿ• bu•ukdšrt aylÝk olunca sadece tanÝdÝÛÝ yŸzlere gŸlmeye baßlar. Bu davranÝß, šÛrenme neticesinde kazanÝlmÝß bir davranÝßtÝr. ‚ocuk, tanÝdÝk ve yabancÝ yŸzler arasÝnda mukayese yapabilecek bir olgunluÛa, bir gelißim seviyesine ulaßmÝßtÝr. Bu arada sadece dÝß ißaretlere
tepkide bulunan bebek, ihtiya•larÝnÝn ßiddetine gšre tepkilerini de ßiddetlendirmeyi šÛrenir. Yani bazÝ davranÝßlarÝna daha •ok
enerji yatÝrÝmÝ yapar. AcÝktÝÛÝ zaman annesinin sesini duyunca veya onu gšrŸnce, ihtiyacÝnÝ karßÝlamak i•in kendini hazÝr tutmayÝ ve
onu beklemeyi
de šÛrenir.
babalarÝn bazÝ
sabÝr tecrŸbeleri
de yapmalarÝ
gerekir. Zira bebekler, •ok sevimli olmalarÝna raÛmen, anne-babalarÝ •ÝldÝrtacak kadar
onlarÝ Ÿzecek davranÝßlarda da bulunurlar.
Mesela; •ocuklarÝna kucaklarÝnda mama verirken, en az 30-40 defa mamanÝn tadÝna
baktÝrmalarÝ gerekebilir. Tuvalet alÝßkanlÝÛÝ
kazanmalarÝ bazen 3 yaßÝna kadar uzayabilir. Onlara tuvalet alÝßkanlÝÛÝ kazandÝrmak isteyen anne-babalar, en az altÝ yŸz-sekiz yŸz
defa tuvalete oturtup kaldÝrmak zorundadÝrlar. GŸnde en az kÝrk-elli kere Òonu yapma,
šrtŸyŸ •ekmeÓ ßeklinde ikaz etmek durumundadÝrlar. 3-4 yaßÝndaki •ocuklara yÝlda
en az 1000 kere ellerinin temizliÛini sormak
ve kontrol etmek zorundadÝrlar. Ergenlik •a-
143
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
ÛÝnda ise, ayda 160-180 kere onlarÝn inat•ÝlÝklarÝyla, farklÝ gšrŸßte olduklarÝnÝ anlamaya
ve anlatmaya •alÝßmakla, yerli yersiz korku
ve aÛlamalarÝyla baßa •Ýkmak gibi problemlerle karßÝ karßÝya kalacaklarÝnÝ ve bunlarÝ
mutlaka •šzmek durumunda olduklarÝnÝn bilincinde olmalarÝ gerekir. Yani •ocuk yetißtirmek aynÝ zamanda sabÝr tecrŸbeleri yapmak
demektir.
…Ûrenme, insan hayatÝnÝn ayrÝlmaz bir
par•asÝdÝr. Ancak šldŸÛŸmŸz zaman šÛrenme sŸreci biter. Okulda ilk šnce okumayÝ,
yazmayÝ, hesap yapmayÝ, daha sonra da, daha karmaßÝk olan fizik, kimya gibi konularÝ
šÛreniriz. Bir meslek sahibi olmak i•in bir•ok bilgi ve beceriyi mecburen šÛreniriz.
MesleÛimizde yŸkselmek istersek, sŸrekli deÛißik ve meslekle ilgili bir•ok ßeyi šÛrenmek
zorundayÝzdÝr. GšrŸldŸÛŸ gibi, doÛum šncesi dšnemden šlŸnceye kadar devam eden bir
sŸre• olan šÛrenme, sadece ve sadece šÛrenen canlÝya aittir. ‚ŸnkŸ biz baßkalarÝ i•in
deÛil kendimiz i•in šÛreniriz. …ÛrendiÛimiz
ßeyleri, ßimdiki zamanda šÛrenir ve gelecek
zamanÝmÝzÝ garantiye almak i•in šÛrenmeye
mecbur olduÛumuzu hissederiz. ‚oÛu šÛrenmelerimiz bilin•li ve ama•lÝdÝr; ama farkÝna varmadan ve bilin•siz olarak šÛrendiÛimiz ßeyler de vardÝr. Bir insanla sÝk sÝk karßÝlaßÝrsak, o insanÝ iyice tanÝr, alÝßkanlÝklarÝnÝ,
sevdiÛi ve sevmediÛi ßeyleri de šÛreniriz. SÝk
sÝk duyduÛumuz bir mŸzik par•asÝnÝ, diÛer
par•alardan ayÝrÝp hemen tanÝyabiliriz.
Ama•sÝzca ßurada burada dolaßÝrken, gittiÛimiz yolun istikametini aniden belirleyebiliriz. Bir romanÝ okurken de šÛrenebiliriz.
‚ocuÛun nasÝl šÛrendiÛi, ne kadar ve ne
sŸratle šÛrendiÛi, •ocuÛun šÛrenmesini kolaylaßtÝran ve zorlaßtÝran ßartlarÝ, šÛrenmeyi
hangi tesirlerin bozduÛunu, nasÝl unutulduÛunu, unutmanÝn engellenip engellenemeyeceÛi konularÝ ger•ekten •ok ilgin• konulardÝr.
…Ûrenme meselesi, gšrdŸÛŸmŸz gibi sadece okuldaki šÛrenme konularÝnÝn šÛrenilmesi sŸreci deÛildir. …Ûrenme kavramÝ, okul
šÛrenmesinden •ok daha geniß ve muhteviyatlÝdÝr. Bisiklete binme, diß fÝr•alama, yŸz
yÝkama giyinme, sofraya oturma, yemeÛin
baßÝnda bekleme, trafik ÝßÝklarÝnda durma,
otomobil, gemi veya u•ak kullanma, kitap
okuma davranÝßlarÝnÝ hep šÛrenmißizdir.
Hatta plan yapmayÝ, problem •šzmeyi, oturmasÝnÝ, kalkmasÝnÝ, konußmasÝnÝ, susmasÝnÝ,
terbiyeli olmayÝ, nazik•e davranmayÝ šÛrenmißizdir. BŸtŸn bunlar šÛrenme kavramÝnÝn
ne kadar geniß ve muhtevalÝ olduÛunu a•Ýk•a gšsterir. Bazen bilin•li, sistemli, ama•lÝ
olarak; bazen de rastgele ve bilin•sizce šÛreniriz. GŸnlŸk hayatta šÛrenme sadece bilgi
ve beceri kazanma anlamÝnda kullanÝlÝr. Ancak šÛrenmenin sadece bilgi kazanma olarak anlaßÝlmasÝ, sŸrecin sadece bir yŸzŸnŸ
gšsterir.
…Ûrenme sŸrecinin bizzat kendisini doÛrudan doÛruya gšzlemek, nasÝl cereyan ettiÛini gšrmek mŸmkŸn deÛildir. Ancak šÛrenmenin neticelerine bakarak bu hususta kararlar veririz. Mesela; •ocuÛun seyahatten dšndŸÛŸnde gittiÛi yerleri hatÝrlamasÝ, •ok iyi
šÛrendiÛi bazÝ konularÝ unutmasÝ gibi hadiseler doÛrudan doÛruya gšzlenemeyen hadiselerdir.
143
144
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
…ÚRENÜLEN
DAVRANIÞLAR
DoÛrudan doÛruya gšzelenemeyen šÛrenme sŸrecinde, davranÝßta deÛißiklikler olduÛu rahatlÝkla gšzlenebilir. DavranÝß deÛißiklikleri •ocuÛun hayatÝnda •eßitli ßekillerde
ortaya •Ýkar. mesela; •ocuk bir•ok becerilere
sahiptir. BunlarÝ šÛrenmißtir. Ard arda cereyan eden faaliyetlerin bilinmesi, onun yapacaÛÝ davranÝßlarÝ da kolaylaßtÝrÝr. DavranÝßlarÝn tekrarÝ ve bir ritm kazanmasÝ, kendine gŸven
duygusunu
da arttÝrÝr. ‚ocuk
belirsizlikten kurtulmuß ve bildiklerini uygulama
fÝrsatÝ kazanmÝß
olur. Merdivenlerden dŸßmeden
inip
•Ýkabilme,
aÛa•lara tÝrmanabilme, hendeklerden, •ukurlardan
atlayabilme, ŸstŸne baßÝna dškmeden kaßÝkla yemek yiyebilme vb. gibi davranÝß becerileri, ilgi alanlarÝna ait algÝlarÝ daha sonra yapÝlacak faaliyetler, hareketler i•in hazÝr tutar.
‚ŸnkŸ hareketleri doÛru olarak yapabilmek,
o hareketleri zaman i•ine yerleßtirme ve zamanÝnda yapabilmek demektir. ‚ocuk bšylece davranÝßlarÝnÝ tekrar ettik•e tecrŸbeli biri olur. ZamanÝnda yapÝlan hareketler ise, yaßama sevincini arttÝrÝcÝ bir etki yapar.
DavranÝßlarÝnda beceri kazanan •ocuk,
herhangi bir robot da deÛildir. Hareketleri
144
•abukluk ve dŸzgŸnlŸk bakÝmÝndan otomatik olarak yapsa da, robottan •ok farklÝdÝr.
‚ŸnkŸ bunlarÝ yapÝp yapmamakta serbesttir.
BunlarÝ isterse yapacaÛÝnÝ bilir. ‚ocuk kißiliÛinin bŸtŸnlŸÛŸ i•inde i• ve dÝß •evreden algÝladÝklarÝnÝ ißleme tabi tutar. OnlarÝ bir sistem haline getirir. UyarÝcÝlara anlam verir.
DÝß •evreden gelen uyarÝcÝlara anlam verdiÛinde, bu bilgiler artÝk onun olur. Anlam verilmeyenler ise, •ok kolaylÝkla anÝnda unutulur. Duyu organlarÝndan gelen duyumlarÝnÝ
yorumlayarak kendi davranÝß deposunda tecrŸbe olarak biriktirir.
ßiminde •ocuk,
bir•ok alÝßkanlÝklar da kazanÝr.
Belli
saatlerde
karnÝnÝ doyurmayÝ, yatmayÝ, giyinmeyi, oynamayÝ, farklÝ bazÝ
durumlarda nasÝl
davranacaÛÝnÝ
šÛrenir. KÝsaca
birbiriyle ilgili
olan bir•ok davranÝßÝ, bir sÝra dahilinde zincirleme olarak yapmayÝ šÛrenir. Herhangi bir
uyarÝcÝ, bu davranÝß zincirinin ilk halkasÝnÝ
harekete ge•irince, davranÝß otomatik olarak
tamamlanÝncaya kadar sŸrer. ‚ocuklar, mesela; misafirlerin yanÝnda aÛlamayÝ, bŸtŸn
yaramazlÝklarÝnÝ misafirlerin gelmesine saklamayÝ, yemek yememekte direnmeyi, meramÝnÝ daima aÛlayarak ifade etmeyi šÛrenmiß
ve tekrar yoluyla bu davranÝßlar artÝk alÝßkanlÝk haline gelmiß olabilir. Bu sebeple •ocuklara daima iyi alÝßkanlÝklar kazandÝrÝlmasÝ,
145
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
ebeveynin šnem vermesi gereken eÛitim tedbirlerinin baßÝnda gelir ki, iyi aile terbiyesinden kasÝt da, iyi alÝßkanlÝklar kazandÝrmakla
ilgilidir. Üyi insan, iyi alÝßkanlÝklarÝ olan insandÝr da diyebiliriz. ‚ocuk, kendi adÝnÝ, anne-babasÝnÝn adÝnÝ, ev adresini, kardeßlerinin, akrabalarÝnÝn adlarÝnÝ, bazÝ •ocuk ßiir ve
tekerlemelerini, mŸzik par•alarÝnÝ hatÝrda
tutmasÝnÝ da šÛrenir. Hoßuna giden, yeni
olan oyuncak ve eßyalarÝn adlarÝnÝ ezberler,
hatÝrÝnda tutar, onlarÝ unutmaz. …zellikle 810 yaßlarÝ arasÝnda •ocuÛun hafÝzasÝ bir fotoÛraf makinesi gibidir. ‚evresinde ne varsa,
šnemli olsun olmasÝn ezberlemeye •alÝßÝr.
DŸnyanÝn en derin denizleri, en yŸksek daÛlarÝ, dŸnya devletlerinin baßkentleri, dŸnyanÝn ÝrmaklarÝ, ovalarÝ, sokaklarÝndaki bakkal
dŸkkanlarÝ, otomobil plakalarÝ gibi her ßeyi
ezberlemekten •ok hoßlanÝrlar. ‚ocuklarÝn
bu baßarÝlarÝ da šÛrenme neticesidir. ‚ocuk
sanki, gelecekteki hayatÝ i•in Òne olur ne olmaz, šÛrenmekte fayda varÓ ilkesini uygular
gibidir.
‚ocuk, bir iki yaßlarÝnda iken, fotoÛraf, resim veya kitaplara ters bakarken, bundan hi•
rahatsÝzlÝk duymazken, daha sonralarÝ bunlarÝn nasÝl tutulmasÝ gerektiÛini šÛrenir. OdasÝnÝn daÛÝnÝklÝÛÝ, yaßÝ kŸ•Ÿk olduÛu oranda
onu rahatsÝz etmez iken, bŸyŸdŸk•e bundan
rahatsÝz olmaya baßlar. Annesinin sesini baßka seslerden ayÝrabilir. Üki yaßÝndan šnce eve
gelen her erkeÛi babasÝna benzetirken daha
sonra, tanÝmaya ve ayÝrdetmeye baßlar. Yani
bŸtŸn bu olaylarda •ocuÛun algÝsÝnda deÛißiklikler olduÛu, •ocuk tecrŸbe kazandÝk•a
bir bŸtŸnŸn par•alarÝnÝ doÛru olarak deÛerlendirdiÛi ve olay hakkÝnda daha doÛru hŸkŸmler verdiÛi gšrŸlebilir. Yine dede veya
ninesinin seslerinden, onlarÝ gšrmeden tanÝyabilir. Anne-babasÝnÝn ses tonlarÝnÝ baßkalarÝndan ayÝrabildiÛi kadar, bu seslerin sevgi
mi, yoksa tehdit mi ifade ettiÛini ayÝrabilir.
‚ocuÛun sezgi ve kavramasÝ da šÛrenme
yoluyla artar. ‚ocuk tecrŸbe kazandÝk•a,
davranÝßlarÝndaki hatalarÝ ayÝrdedebilir. †•
yaßlarÝna kadar misafirlerin yanÝna •Ýplak
olarak gelebilen ve bunda bir sakÝnca gšrmeyen erkek •ocuk, daha sonra bu davranÝßÝndan vazge•er. Annesinin, babasÝnÝn yŸz ifadelerinden manalar •ÝkarÝp misafirlerin yanÝnda onlarÝ mahcup etmemeye •alÝßÝr.
…Ûrenme neticesinde •ocuÛun davranÝßÝndaki hatalar da azalÝr. AyakkabÝlarÝnÝ 3-4
yaßÝna kadar ters giyen •ocuk, bu yaßlardan
sonra saÛ ayakkabÝsÝ ile sol ayakkabÝsÝnÝ iyice ayÝrabilir. …Ûrenmenin baßlangÝcÝnda •ok
olan hata sayÝsÝ, šÛrenmenin sonuna doÛru
olduk•a azalÝr.
‚ocuk šÛrenme neticesinde, baßkalarÝ ile
olan ilißkilerinde, baßkalarÝnÝ ikna etmeyi,
onlarla ge•inmek i•in duygularÝnÝ kontrol etmenin šnemini, fevri davranÝßlardan sakÝnmayÝ, arzularÝnÝ aÛlayarak deÛil, daha sevimli gšrŸnerek daha kolay elde edeceÛini šÛrenir. Bu yolun daha etkili olduÛunu farkeder.
YaßÝ bŸyŸdŸk•e isteklerini yere yatarak, tepinerek, aÛlayÝp sÝzlayarak deÛil, mantÝklÝ bir
ßekilde belirtmenin daha iyi netice verdiÛini
šÛrenir.
…Ûrenme neticesinde, •ocuÛun tavÝr ve
beklentilerinde de deÛißmeler olur. Daha šnceleri, yani kŸ•Ÿkken bilyeleri sadece yere
atÝp zÝplatan •ocuk, daha sonra arkadaßlarÝyla bilye oynamanÝn zevkine varÝr. Bilyeler artÝk baßka bir anlam kazanmÝß, baßkalarÝ ile
145
146
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
oynama ve ißbirliÛi i•in bir ara• durumuna
gelmißtir. Annesi mutfakta iken onu rahatsÝz
eden, kendisiyle ilgilenmesini isteyen kÝz •ocuÛu, daha sonralarÝ ona yardÝm etmek ister.
Kendi imkanlarÝnÝn sÝnÝrlarÝnÝ bilmeyen •ocuk, bŸyŸdŸk•e •evresi ile olan etkileßimi
neticesinde kendi kendisinden ne kadar baßarÝ bekleyebileceÛini de šÛrenir. Okula baßlayÝnca, baßkalarÝ arasÝndaki yerini, grup i•indeki yerini, rolŸnŸ ve statŸsŸnŸ de šÛrenip
ona gšre davranacaktÝr. AyrÝca •evresi ile
olan etkileßimi neticesinde bu etkileßim yŸzŸnden ortaya •Ýkan problemleri de •šzmek
zorunda kalacaktÝr.
Burada bir noktaya dikkat etmek gerekir.
‚ocuk šÛrenmesi ile yetißkin šÛrenmesi arasÝnda bazÝ farklar vardÝr. ‚ocuÛun dŸnyasÝ
ile yetißkin dŸnyasÝ birbirinden farklÝdÝr. …Ûrenme dediÛimiz davranÝßlarÝn i• veya dÝß
uyarÝcÝ veya uyarÝcÝ gruplarÝna yapÝlan tepkiler olduÛunu biliyoruz. DoÛußtan olan ve i•gŸdŸ dediÛimiz davranÝßlarÝn šÛrenme davranÝßlarÝ olmadÝÛÝ da kesindir. ‚ocuk iyi bir
šÛrenme •evresinde daha iyi šÛrenir. Bu
•evrede zihni, duygusal, sosyal vb. alanlardaki uyarÝcÝlar ne kadar •ok ise, o kadar iyi
šÛrenir.
‚OCUK
NASIL
šÛreneceÛi konuda kendini ne kadar hŸr hissederse; kendisinin insan yerine konulduÛunu bilirse;
kendisi i•in yeni,
anlamlÝ, hoß, haz
veren, šnemli,
sŸrekli olan uyarÝcÝlarÝ alÝrsa; o
kadar iyi šÛrenecektir. ‚ocuk bizzat bŸtŸn benliÛi ile šÛrenme olayÝna katÝlacaktÝr. Bšylece šÛrenme
•ocuk i•in daha kolay olacaktÝr. …Ûrenmeye
dŸßman, šÛrenmekten ka•Ýnan biri olmayacaktÝr. ‚ocuÛuna saygÝ gšsteren, ilgisini
onun ŸstŸnden eksik etmeyen, •ocuÛun duygularÝnÝ paylaßabilen, bu duygulara katÝlabilen, •ocuÛuna dŸrŸst davranan, •ocuÛun
kendi baßÝna yaptÝÛÝ eylemlere fÝrsat veren
bir aile ortamÝ, •ocuk i•in en iyi šÛrenme ortamÝdÝr. Bšyle bir ortamda •ocuk kendini itilmiß, cesareti kÝrÝlmÝß, Ÿmitsiz, yaßama sevin-
…ÚRENÜR?
‚ocuk nasÝl
šÛrenir, sorusuna
verilecek cevap,
•ocuk hangi ßartlarda šÛrenir, sorusuna verilecek cevapla aynÝdÝr. Yani •ocuÛun šÛrenmesi i•in, en iyi ßartlar hangi ßartlardÝr? Bu ßartlar nasÝl olmalÝdÝr? ßeklindeki
sorularÝn cevaplandÝrÝlmasÝ gerekir. Burada
ßunu sšyleyebiliriz:
Çocuk; herhangi bir konuda görünce, iflitince, söyleyince, yaz›nca, okuyunca, düflününce, hissedince, tasavvur edince, çizince,
tad›nca, koklay›nca, bir fleyler yap›nca, faal olunca; k›saca yaparak,
yaflayarak, ö¤renme olay›na kat›larak ö¤renir diyebiliriz.
146
147
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
cini kaybetmiß biri olarak hissetmeyecektir.
‚ŸnkŸ kendisi i•in deÛerli olanlarÝ, •ocuÛun
bizzat kendisinden iyi bilen olmaz. Bšyle bir
šÛrenme ortamÝ, kÝsaca •ocuÛun ihtiya•larÝnÝ en iyi karßÝlayan bir šÛrenme ortamÝdÝr.
‚ocuÛun šÛrenebilmesi i•in, šÛreneceÛi konuyla ilgili bir ihtiyacÝn olmasÝ gerekir. Bir
atasšzŸmŸz; Òihtiya• šÛretirÓ der. Ühtiya•lar,
šÛrenmede motivasyonu ifade eder. Bunun
gibi, ÒTok misafiri aÛÝrlamak zordurÓ diye de
bir atasšzŸmŸz vardÝr. ‚ocuk šÛreneceÛi konuya ilgi duymuyorsa, o konudan hoßlanmÝyorsa, šÛrenmek istemez. Bu sebeple •ocuÛa, herkesin kendisi
i•in šÛrendiÛi, kendi geleceÛi i•in šÛrendiÛi mesajÝ, •ok
erkenden verilmelidir.
‚ocuÛun šÛrenmesi, yaßÝ kŸ•Ÿk olduÛu nisbette onun
davranÝßlarÝna yšnelik olmalÝdÝr. Yani
šÛrenme konularÝ
hareketlere, eylemlere, uygulamalara yšnelik olmalÝdÝr. ‚ocuk, hareket etmekten, oyun
oynamaktan hoßlanÝr. DavranÝßÝn duygusal
ve zihni boyutlarÝ daha sonra vurgulanmalÝdÝr. ‚ocuk, hŸrriyet i•inde kendi šÛrenme
sorumluluÛunu alacak ßekilde eÛitildiÛi zaman, kendisi i•in daha fazla deÛer taßÝyan
ßeyleri daha kolay šÛrenecek ve bunlarÝ kendisinin malÝ yapacaktÝr. …Ûrenme mecburiyeti, onun šÛrenmeden ka•masÝna, zaman,
emek ve para israfÝna yol a•acaktÝr.
…ÚRENME ‚EÞÜTLERÜ
‚ocuÛun dikkat
ettiÛi ßeyler, her ßeyden šnce kendisi i•in
•evreden ayÝrdÝÛÝ bilgilerdir. Bu bilgiler de,
durumlar ve deÛißmeler i•in •evrenin •ocuÛa sunduÛu verilerdir. Bilgi isteÛi, •ocuÛun
ilgisini de yšnlendirir. ‚ocuÛun eski algÝlarÝyla yeni algÝladÝÛÝ ßeyler arasÝndaki farkÝ
gšrebilmek, esasen šÛrenmenin de temelidir.
AlgÝnÝn yšneldiÛi insan, nesne ve olaylarÝ deÛerlendirme amacÝyla, o andaki yaklaßma
eÛilimi bilgi arama, bulma ve šzŸmleme, bilgi isteÛinin de šzelliÛidir. KÝsaca •ocuk, doÛußtan •evresi ve kendisi hakkÝnda bilgi sahibi olmak i•in gayret
sarfeden,
merak
eden, šÛrenmek isteyen, ilerde insan
olacak olan Òinsan
yavrusuÓdur.
renmenin ilk basamadÝÛÝndan son basamaÛÝna kadar, yani en basit šÛrenme
tŸrŸnden en karmaßÝk šÛrenme tŸrŸne
nasÝl ulaßtÝÛÝnÝ gšrelim.
Üßaretleri …Ûrenme:
‚ocuklarda šÛrenmenin ilk basamaÛÝ, •ocuÛun •evresindeki ißaretleri šÛrenmesidir.
Bu šÛrenme šzellikle ßartlÝ refleksler veya
ge•ici baÛlantÝlar kurma ßeklindedir. ‚ocuÛun daha šnce yaptÝÛÝ genel ve yaygÝn tepkiler, ger•ekte bu davranÝßÝ ortaya •Ýkarmayan
bir ißarete baÛlanÝr. ‚ocuk bu ißaretlere tepkide bulunmaya baßlar. Yani tepkiyi ortaya
•karmayan ißarete, •ocuÛun daha sonra tep-
147
148
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kide bulunmayÝ šÛrenmesi sšz konusudur.
Bebek, doÛumundan sonraki birinci ayda
-hatta doÛum šncesi 6. aydan itibaren- annesinin sesini duyunca veya onu gšrŸnce emmek i•in hazÝrlanÝr. DoÛumun ikinci gŸnŸnde anneler, bebeÛin vŸcudunu temizlerken
bile, onun aÛladÝÛÝnÝ gšrebilir. Bebekte hayvanlara oranla •ok daha •abuk, hÝzlÝ ißaret
šÛrenmesi, yani uyarÝcÝlar arasÝnda baÛlantÝ
kurmasÝ dikkati •eker. ‚ocuklar, hayvanlardan daha •abuk ißaretleri šÛrenebilir. UyarÝcÝnÝn ortaya •ÝkmasÝ, davranÝßÝn yapÝlmasÝ
i•in hazÝr olmaya sebep olur.
Bebek ilk aylarda •evresini araßtÝrma, dik-
bilmesi, yeni ißaretleri šÛrenebilmesi i•in daha šnceki tecrŸbelerinin šnemi •oktur. Bu
tecrŸbeler sayesinde kurulan baÛlantÝlar veya zihni yapÝlar, yeni šÛrenilecek ißaret veya
bilgilerin birbiriyle mukayesesini, ißlenmesini de kolaylaßtÝrÝr. Bebek, šÛrendiÛi bilgileri
yenileriyle mukayese edebilecek bir sistem
de gelißtirir. ArtÝk •ocukta bilinenler-bilinmeyenler, tanÝnanlar-yabancÝlar yapÝsÝ ortaya
•Ýkar. Mesela; Ÿ•-dšrt aylÝk bebekler, herkese gŸlŸmserken, dšrdŸncŸ aydan sonra yabancÝlardan •ekinir ve ka•arlar. YabancÝnÝn
kucaÛÝna gidince aÛlarlar. Bu olayda bebekler tanÝdÝklarÝ ile yabancÝ olanlar arasÝnda bir
ayÝrÝm, bir farklÝlaßtÝrma yapmayÝ šÛrenmißlerdir diyebiliriz.
UyarÝcÝ-Tepki …Ûrenmesi
katle dinleme, koklama, elinin yetißtiÛi yerlere dokunma yoluyla •evresindeki uyarÝcÝlara
ait ißaretleri (ipu•larÝnÝ) šÛrenmeye •alÝßÝr.
Belirli zaman aralÝklarÝyla beslenme ile ilgili
uyarÝcÝ ißaretlerini doÛumunun ilk haftalarÝndan itibaren šÛrenmeye baßlar. Susma, altÝnÝn temizlenmesi, yÝkanma, beslenme, uyuma gibi davranÝßlara ait bazÝ ißaretler •ok erkenden šÛrenilir. Bu šÛrenmelerde, šÛrenme
ßartlarÝ doÛrudan doÛruya zaman bakÝmÝndan birbirini takibeder. UyarÝcÝ ve davranÝß
peßpeße aynÝ ßekilde yapÝlÝr. Yani šÛrenilen
davranÝßlar (tepkiler) tekrarlanÝr. Tekrarlanma sayesinde bu davranÝßlar, •ocuÛun davranÝß haznesinde birikir ve bebeÛin malÝ
olur. BebeÛin yeni ve farklÝ tecrŸbeler yapa148
Bu šÛrenme tŸrŸnde bebek, tamamiyle
farklÝ ve yeni olan uyarÝcÝlara, doÛru olarak
tepkide bulunur. Bu ßekilde uyarÝcÝ ve tepki
arasÝnda bir baÛ kurulur. ‚ocuk da verdiÛi
tepkilerin niteliÛi hakkÝnda bilgi sahibi olur,
yani bir geri bildirim alÝr. Bebek, bir•ok davranÝßta bulunur. Bu davranÝßlar bazen mŸkafatlandÝrÝlÝr, bazen de cezalanÝrÝlÝr. Mesela;
lambanÝn dŸÛmesine basÝnca yanacaÛÝnÝ šÛrenir. Lamba yanÝnca da karanlÝktan kurtulur. Trafik ÝßÝklarÝnda kÝrmÝzÝ yanÝnca durma,
yeßil yanÝnca ge•meyi de bu yolla šÛreniriz.
Basit Zincirleme …Ûrenmesi
Bu šÛrenme tŸrŸnde iki veya daha fazla
uyarÝcÝ-tepki baÛlarÝnÝn bir zincir olußturmasÝ sšz konusudur. Yani karmaßÝk davranÝßlar
i•in ayrÝ ayrÝ davranÝß birimlerinin birbirine
baÛlanmasÝ gerekir. Basit uyarÝcÝ-tepki baÛlarÝ bir sÝra dahilinde kullanÝlÝr. Kalem tutma,
149
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
dikiß dikme,
deÛneÛi at gibi kullanma,
sek sek oynama, diß fÝr•alama, giyinme
gibi davranÝßlar, bu šÛrenme tŸrŸne girer. Bir kere šÛrenilen ve sŸreklilik kazanan davranÝß sanki otomatikmiß gibi tekrarlanÝr. Mesela; giyinen bir
•ocuk, giyininceye kadar peßpeße bir •ok
davranÝßÝ zincirleme bir ßekilde yapmak zorundadÝr. Piyano •alma, yŸzme, ders •alÝßma
vb. konularda birbirini ard arda takip eden
zincirleme
davranÝßlarÝ
gšrmemiz
mŸmkŸndŸr.
DAVRANIÞ
BEKLENTÜLERÜ
Anne-babalar, eÛitimciler •ocuklarÝnÝ yŸreklendirmeleri, sevmeleri, ikaz etmeleri, kÝnamalarÝ, azarlamalarÝ, mŸkafaatlandÝrmalarÝ, cezalandÝrmalarÝ veya soÛuk, ilgisiz ßekilde davranmalarÝna raÛmen, Ÿmit ettikleri kadar •ocuklarÝnÝn eÛitimlerinde baßarÝlÝ olamadÝklarÝnÝ gšrdŸklerinde ŸzŸlŸrler. Bunun
sebebi pekißtirme ve ceza metodlarÝnÝ sistemli ve bilin•li bir ßekilde kullanmamalarÝ,
bazen de ißi tesadŸfe bÝrakmalarÝdÝr. Pekißtirmelerin dŸzenli ve sistemli olarak uygulanmasÝ anne-babalarÝn eÛitim uygulamalarÝnda
hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛramalarÝnÝ engelleyici bir
etki yapar.
Pekißtirmede istenilen davranÝßÝn olumlu
olarak pekißtirilmesi, istenilmeyen davranÝßlarÝn ise gšrmezlikten gelinmesi esastÝr. Anne-babalar hatalÝ tepkileri tenkit edebilirler.
Fakat ikaz, uyarma, kÝnama ßeklinde yapÝlan
bu tenkitlerin hatalÝ davranÝßÝ ortadan kaldÝrma tesiri •ok azdÝr. YapÝlan hatalÝ davranÝßÝn
direnci fazla kÝrÝlmaz. Bšyle durumlarda
olumlu sosyal pekißtiricilere daha fazla yer
verilmesi gerekir.
Pekißtirmede davranÝß, mŸkafat veya ceza
arasÝndaki zaman aralÝÛÝ da šnemlidir. Ceza,
ÒAtÝ alan †skŸdarÕÝ ge•tikten sonraÓ verilmemelidir. Zira ÒSon pißmanlÝk fayda vermezÓ
diye bir atasšzŸmŸz vardÝr. …Ûrenme konusunda yazÝlmÝß olan kitaplarda, davranÝßÝ takip eden pekißtirmenin, šÛrenmede daha tesirli olduÛu ileri sŸrŸlmektedir. ZamanÝ ge•tikten sonra yapÝlan pekißtirmeler daima, ilgili olsun veya olmasÝn daha šnceki davranÝßÝ
pekißtirirler ki, bu da šÛrenmeye olumlu etki
yapmaz. …zellikle iki yaßÝna kadar olan •ocuklarda pekißtirmeler, zamanÝ ge•meden,
davranÝß yapÝlÝr yapÝlmaz verilmelidir. DavranÝßtan hemen sonraki pekißtirme, šzellikle
kŸ•Ÿk
•o-
149
150
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
cuklarda, basit, kolay ve yapÝlaßmÝß, bŸtŸnlŸk kazanmÝß šÛrenmelerde ve šÛrenmenin
ilk dšnemlerinde daha tesirlidir. YaßÝ bŸyŸk
•ocuklarda, daha karmaßÝk problemlerde ve
šÛrenmenin daha sonraki aßamalarÝnda bazÝ
ßartlarda gecikmiß ßekilde yapÝlan pekißtirme
de en azÝndan aynÝ ßekilde tesirlidir. Gecikmiß pekißtirme yoluyla šÛrenme olayÝ bšylece uzatÝlmÝß olur ve •ocuÛun bilgi ve beceri
yapÝsÝ i•inde davranÝßÝn doÛru olarak tekrarÝ
ve devamÝ saÛlanmÝß olur, šÛrenme garanti
altÝna alÝnÝr. Bu durum šzellikle sšzlŸ šÛrenmeler i•in šnemlidir. Gecikmiß pekißtirmelerde muhakkak farklÝlaßmÝß uyarÝcÝnÝn mevcut olmasÝ gereÛi vardÝ. Bu ßekilde daha sonraki geri bildirim de yapÝlmÝß olur.
Pekißtirme ve yeni davranÝß arasÝndaki zaman aralÝÛÝ da šnemli bir faktšrdŸr. DoÛruyanlÝß deÛerlendirmelerde bu durum sšz konusudur. ‚ocuÛa, cevabÝnÝn ni•in yanlÝß olduÛu veya doÛru olduÛunu dŸßŸnecek kadar
zaman verilmelidir. Bu zaman aralÝÛÝ verilmez, aksine acele edilirse, šÛrenme miktarÝ
da azalacaktÝr.
Basit zincirleme šÛrenmesinde el-yŸz yÝkama, ata binme gibi davranÝßlar, daima šnceki šÛrenmelerin ŸstŸne šÛrenilir. DavranÝß
talimatlarÝna gšre uygun hareketleri yapmak
šnem taßÝr. Bunun i•in davranÝßlarÝn zaman
i•inde birbirini peßpeße takip etmesi, bu davranÝßlarÝn tekrarÝ ve pekißtirmeler yapÝlarak
davranÝßlarÝn gŸ•lendirilmesi esastÝr.
SšzlŸ …Ûrenme
Bu šÛrenme tŸrŸnde uyarÝcÝ-tepki baÛlarÝnÝ birbirine baÛlama sšzkonusudur. Bir•ok
uyarÝcÝ-tepki baÛlantÝsÝ ve davranÝß zincirinin
150
son halkasÝ sŸrekli sšzlŸ bir davranÝß olan
son davranÝßa baÛlanÝr. Mesela, eßyalarÝn
adÝnÝ sšyleme, nesnelerin adÝnÝ sšylerken
kelimeler kullanma ve kelimelerin seslerini
doÛru sÝrada sšyleme gibi davranÝßlar sšzlŸ
šÛrenmeye šrnek olarak verilebilir. Þiir ezberlerken, konußurken meramÝmÝzÝ anlatÝrken davranÝßÝmÝzÝn son par•asÝ daima sšzlŸ
bir davranÝßtÝr.
AyÝrdetmeyi …Ûrenme
Bu šÛrenme tŸrŸnde •ocuk, aynÝ zamanda mevcut olan bir•ok uyarÝcÝnÝn •eßitli kÝsÝmlarÝna farklÝ davranÝßlarla cevap verir.
UyarÝcÝlarÝ belli šzelliklerine gšre, birbirinden ayÝrmayÝ šÛrenir. FarklÝ durumlara farklÝ
davranÝßlarda bulunmayÝ šÛrenir. Oyuncak
sepeti i•indeki oyuncak arabalarÝ birbirinden
ayÝrÝr, onlarÝ da diÛer oyuncaklardan ayÝrmayÝ šÛrenir. Bir•ok anahtar i•inden kapÝyÝ a•acak anahtarÝ bulabilir. Trafik ÝßÝklarÝnÝ birbirinden ayÝrarak, kÝrmÝzÝ-sarÝ-yeßil ÝßÝklara gšre gereken hareketleri yapar. ‚ocuklarÝn
ayÝrdetme šÛrenmelerini gelißtirmek i•in,
yaptÝklarÝ baßarÝlÝ olan ayÝrma davranÝßlarÝnÝn hemen pekißtirilmesi gerekir. YÝrtma-yapÝßtÝrma oyunlar ayÝrdetmeyi saÛlayÝcÝ oyunlardÝr. DoÛru olan ayÝrdetme baßarÝlarÝ, daha
sonralarÝ da tekrar edilmelidir.
AyÝrdetme šÛrenmesi hayatÝmÝzda •ok
šnemlidir. HatalÝ yapÝlan genelleßtirmeler,
uyarÝcÝlarÝn yeterince ayÝrdedilememesinden
kaynaklanÝr. Bu yŸzden •ocuklarla ayÝrdetme alÝßtÝrmalarÝ yapÝlmasÝ gerekir.
Kavram …Ûrenme
DÝß gšrŸnŸßleri (ßekilleri) •ok farklÝ olan
uyarÝcÝlara (nesne ve olaylara, kißilere) bir
151
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
tepkiyle cevap vermeyi šÛrenmeye kavram
ö¤renme denir. ‚ocuk, askerleri daima savaß kÝyafetinde gšrŸr ve asker denilince, daima savaß kÝyafetinde olan erkekleri anlar.
Bir •ok uyarÝcÝya bir tek tepki ile (asker kelimesi ile) tepkide bulunur. Yani bir sÝnÝf teßkil eden nesne, olay ve varlÝklar grubuna bŸtŸn olarak tepkide bulunmayÝ ifade eder. SÝnÝflama, serileme, eßya ve olaylarÝ ortak
šzelliklerine gšre gruplama davranÝßlarÝ daima kavram šÛrenmesi ile ilgilidir. Mesela;
bir cismin kŸp olup olmadÝÛÝnÝ soyutlama;
anne ise, •ocuÛu olan kadÝndÝr gibi soyutlamalar yapma davranÝßlarÝ kavram šÛrenmesinin i•ine girer. Bir tepki bir•ok uyarÝcÝya
ortak olarak yapÝlÝr.
Kavram šÛrenmesinde uyarÝcÝlarÝn zaman
bakÝmÝndan bir sÝra dahilinde šÛrenilmesi ve
baßarÝlÝ olan tepkinin pekißtirilmesi esastÝr.
Polis, hemßire, baba, yeßil, kÝrmÝzÝ, masa,
dolap, kaßÝk, tabak, •atal, mutfak, yaÛmur,
karanlÝk, insan, kedi, kšpek, hayvan, bitki,
dere, cami, gibi kavramlar, birbirinden •ok
farklÝ dÝß gšrŸnŸßlere sahip olsalar da, bu
kavramlarÝn her birine yerine gšre tek bir
davranÝßla tepkide bulunuruz. Mesela; polis,
polis kÝyafetinde olan hÝrsÝzlarÝ yakalayan,
belinde silah taßÝyan, bizi kštŸ insanlardan
koruyan kißiler i•in kullanÝlan bir kavramdÝr.
Bir kavramla ilgili olarak ne kadar cŸmle kurabiliyorsak, o kavramÝ o kadar iyi biliyoruz
demektir...
Ülke ve YapÝlarÝ …Ûrenme
Bu šÛrenme tŸrŸnde •ocuk, iki veya daha
fazla kavram arasÝndaki ilißkileri kurmayÝ šÛrenir. UyarÝcÝ gruplarÝna baßarÝlÝ tepkilerin
bir grubuyla tepkide bulunmak, ilke ve yapÝ
šÛrenmesinin temelidir. UyarÝcÝ ve tepkiler
arasÝndaki ilißkiler, šnceden tahmin edilecek
ßekilde birbiriyle baÛlanÝr. Mesela; havalar
soÛuyunca kalÝn elbiseler giyilir. Üki artÝ iki,
dšrt eder. Misafire selam verilir. Ülke ve yapÝ
šÛrenmesi, en basit ilkelerden en karmaßÝk
ilkelere kadar bir derecelenme gšsterir.
Problem ‚šzmeyi …Ûrenme
Problem •šzmeyi šÛrenmede kurallarÝ
uygulayarak bir problemi •šzme veya genelleme yapmayÝ šÛrenme sšz konusudur. ‚ocuk daha šnce šÛrendiÛi kurallarÝ birleßtirerek, yeni olan problemi •šzer. Problem •šzme •ocuÛun daha šnce šÛrendiÛi kurallarla
yeni kurallarÝ birleßtirmesi veya bir keßif yapmasÝ esnasÝnda cereyan eden sŸre•leri ifade
eder. Bu arada šnemli kurallarÝ hatÝrlama ve
tekrar bu kurallarÝ uygulama sšz konusudur.
KurallarÝn birbirini takip etmesi ve problem
•šzme stratejilerinin uygulanmasÝ yanÝnda
sšzlŸ bilgiler de gereklidir. Bu ßekilde problem •šzme daha baßarÝlÝ olur. Kurallar arasÝnda ilißkiler kurulamadÝÛÝ zaman, problem
•šzŸlemez.
Bšylece en basit šÛrenme tŸrŸnden en
karmaßÝk šÛrenme tŸrŸne kadar, šÛrenme hiyerarßisini kÝsaca ele aldÝk. Bundan sonra •ocuklarÝn deneyerek šÛrenmeleri, kavrama
yoluyla šÛrenmeleri ve sosyal šÛrenmeleri
Ÿzerinde duracaÛÝz.
DENEYEREK …ÚRENME
Deneyerek šÛrenme, •ocuklarÝn yavaß yavaß eline aldÝÛÝ nesnelerle tecrŸbeler, denemeler yaptÝÛÝ Ÿ•ŸncŸ aydan itibaren ortaya
•Ýkar. Bu šÛrenme tŸrŸ daha sonraki hayatta
151
152
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
da uygulanÝr.
‚ocuÛun tecrŸbe yoluyla tanÝma davranÝßlarÝndaki artÝß, dšrdŸncŸ ayÝn sonuna
doÛru baßparmaÛÝnÝ kullanma sayesinde daha da fazlalaßÝr. Baß parmaÛÝnÝ kullanarak
•ocuk, nesneleri artÝk istediÛi ßekilde eline
alabilir, evirip •evirmeye yavaß yavaß baßlar.
Gšz-el ve hatta aÛÝz, bu dšnemden itibaren artÝk daha koordineli bir ßekilde •alÝßmaya baßlar. ‚ocuk gšrdŸÛŸnŸ eline almaya ve
aÛzÝna atmaya •alÝßÝr. Bu tecrŸbelerle eßya
ve nesnelerin daha iyi anlaßÝlÝp šÛrenilmesi
mŸmkŸn olur. AltÝncÝ aydan itibaren •ocuk
sŸrŸnme ve sŸrŸnerek •evresini tanÝma davranÝßlarÝnda bulunur. Üki yaßÝndan itibaren
ortaya •Ýkan koßma davranÝßlarÝ ile de •evresini daha iyi tanÝmayÝ šÛrenir. Bir ve iki yaßlarÝnda gšz-el koordinasyonu, algÝlarÝ farklÝlaßtÝrma ve hareketlerde ortaya •Ýkan dŸzenlilik ve incelik engelelndiÛi, •ocuÛun davranÝßlarÝ kÝsÝtlandÝÛÝna, mekan, sayÝ ve zaman
kavramlarÝnÝn da gelißmesi engellenmiß olur.
AßaÛÝ yukarÝ beßinci aydan yedinci aya
kadar olan denemeleriyle •ocuk, davranÝßlarÝnda sebep-sonu• ilißkilerini de kavrar (deneme-yanÝlma yaparak veya baßarÝ-baßarÝsÝzlÝk tecrŸbeleri). Bšylece •ocuk, ara•-ama•
ilißkilerini kurarak •evresiyle uyumunu saÛlamaya •alÝßÝr.
HAREKETLERÜ KAVRAMA
YOLUYLA …ÚRENME
Sekizinci ve dokuzuncu adaylardan itibaren •ocuk, tesadŸfen gšsterdiÛi baßarÝlardaki
ilißkileri daha iyi gšrebilir. Bu dšnemde basit
kavrama ilißkileri gšzlenebilir. ‚ocuklarda
152
yedinci aydan itibaren gšzlenebilen yÝkma
davranÝßlarÝ, onuncu aydan itibaren inßa etme davranÝßlarÝna dšnŸßŸr. Yani •ocuk, yedinci ayda, Ÿst Ÿste konmuß kŸpleri yÝkarken,
onuncu ayda kŸpleri Ÿst Ÿste koymaya •alÝßÝr. Bu dšnemde dŸnyanÝn fiziki yapÝsÝnÝ
kavramak i•in de ilk adÝmlarÝ atmaya baßlar.
Yer •ekiminin bilin•sizce farkÝna varÝr, eßyalarÝ yere bÝrakma, dŸßŸrme davranÝßlarÝnÝ yapar. AttÝÛÝ eßyalarÝn yere dŸßmesinden hoßlanÝr. Nesnelerin sabit kalÝßlarÝndan ve deÛißmezliklerden haberdar olmaya baßlar. Yine
bu dšnemde kendi kendine koßup durabilme
davranÝßlarÝndan hoßlanÝr. Bšylece kendini
kontrol etmeye •alÝßÝr. Yeni šÛrendiÛi kavramlar, •ocukta mutluluk yaßantÝlarÝnÝn gšzlenmesine yol a•ar. BunlarÝ tekrarlamaktan
hoßlanÝr.
Yine bu dšnemde •ocuk, konußmayÝ šÛrenmeden šnce, sanki onlara soru soran bir
tavÝrla yetißkinleri anlamaya •alÝßÝr. Basit
cŸmleler kurmaya baßlar baßlamaz, šÛrendiÛi dil sayesinde meramÝnÝ anlatmaya •alÝßÝr.
Üki yaß civarÝnda soru sormaya •ok hevesli ve
arzuludur. †•ŸncŸ yaßta ise, asÝl sorgu •aÛÝ
dediÛimiz dšnem baßlar. ‚ocuk, kendisini
tatmin edici cevaplar alÝncaya kadar soru
153
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
sormaya devam eder. Bu dšnem okula baßlayÝncaya kadar devam edip gider. Beß yaßlarÝna yakÝn •ocuÛa, imkan ve fÝrsatlarÝ verilir
verilmez, resimleri de gšrmeye ve resimlerdeki nesneleri de tanÝmaya baßlar. Yedi yaß
civarÝnda yazÝnÝn da sÝrrÝnÝ •šzmeye gayret
eder ve bu dšnemde okumayÝ-yazmayÝ šÛrenir.
†•ŸncŸ yaßtan itibaren •ocuÛun dil yoluyla šÛrendiÛi bilgiler yanÝnda, doÛrudan
doÛruya nesnelerle yaptÝÛÝ tecrŸbelerle de
šÛrendiÛi bilgiler olduÛu gšzden ka•ÝrÝlmamalÝ, •ocuÛa nesnelerle de tercŸbeler edinme fÝrsatÝ verilmelidir. ‚ocuk, kendisinin
hem šÛretmeni hem de šÛrencisidir. Ülkokula baßlayan •ocuk, okulda sayÝlar dŸnyasÝnÝ
keßfetmeye baßlar. SayÝlarÝn kendi aralarÝndaki ilißkileri ve hayatta bunun šnemini kavrar. 13-14 yaßlarÝna gelince, fizik deneylerini
yapabilecek kadar šÛrenme tecrŸbelerine sahip olmußtur. Fizik deneylerinde olaya katÝlan faktšrleri ayrÝntÝlÝ bir ßekilde ortaya koyabilir. BaÛÝmsÝz deÛißken ve baÛÝmlÝ deÛißken
arasÝndaki ilißkileri kavrayacak zihni gelißime ulaßÝr. Bu faktšrler arasÝndaki ilißkileri
birleßtirir, sistemli olarak deÛißtirebilir, yani
analiz ve sentezi zorluk •ekmeden yapabilir.
Hipotezler olußturabilir ve deliller gšsterebilir.
mŸne yšnelik šÛrenme ise, •oÛunlukla deneme-yanÝlmalarla ortaya •Ýkar. Þartlanma
šÛrenmesi otonom sinir sistemindeki deÛißiklikleri (hormonlor, sindirim, solunum, dolaßÝm gibi sistemler) ortaya •ÝkarÝr. Problemin
•šzŸmŸne yšnelik šÛrenmelerde ise, merkezi sinir sisteminde, yani beyin kabuÛu ve beyin kabuÛunun altÝndaki bšlgelerde deÛißmelere sebep olur. Duygular, heyecanlar ve
ihtiya•lar genellikle ißaret šÛrenmeleri neticesi ortaya •Ýkar. Bu šÛrenmeler ikincil motivler dediÛimiz motivlerin šÛrenilmesiyle ilgilidir. Problemin •šzŸmŸne yšnelik šÛrenmeler ise, pekißtirme ile yapÝlan šÛrenmelerde karÝßÝmÝza •Ýkar. Üßaretlerin šÛrenilmesi
ihtiya• ve motivlerin ortaya •ÝkmasÝna sebep
olur. Yani problemi pek •šzmez. Sadece ihtiya• ve motivlerin farkÝna varÝlmasÝnÝ saÛlar.
Buna karßÝlÝk problemin •šzŸmŸne yšnelik
olan šÛrenme, ihtiya• ve motivlerin yarattÝÛÝ
gerginliÛi azaltma, ortadan kaldÝrma gayretlerini ortaya •ÝkarÝr.
AynÝ uyarÝcÝya aynÝ tepkilerin gšsterildiÛi
ißaret šÛrenmelerinde endiße ve korku gibi
heyecanlar, baßka alanlara da transfer edilir,
yani genellemeler yapÝlÝr. Bu heyecanlardan
ka•Ýnma yoktur. Buna karßÝlÝk problemin •šzŸmŸne yšnelik olan šÛrenmelerde ise, endiße ve korku gibi heyecanlardan uzak kal-
PROBLEMÜ TANIMA,
BEKLENTÜLER VE
PROBLEMÜN ‚…Z†M†
maya •alÝßma sšz konusudur. Üßaret šÛren-
Problemi tanÝma ile ilgili šÛrenme, yani
ißaret šÛrenmesi, ßartlÝ reflekslerin ortaya •ÝkardÝÛÝ šÛrenme tŸrŸdŸr. Problemin •šzŸ-
mŸne yšnelik šÛrenmeler ve beklentilere da-
mesi, problemleri ve bunlarla ilgili olarak
beklentileri tayin eder, ama •šzŸm yolu gšstermez. Buna karßÝlÝk problemin •šzŸmŸne
yšnelik šÛrenmelerde ise, problemin •šzŸyanÝlarak da •šzŸmler šÛrenilir. ‚ŸnkŸ •ocuk šÛrenirken, aynÝ tŸr problemlerin daha
153
154
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
sonraki durumlarÝ kolaylaßtÝrÝcÝ šÛerenme
ilim alanÝnÝ temel alarak bu dŸnyadaki her
tavrÝnÝ da kazanÝr. Yani daha šÛrenmenin
nesne, eßya, olay ve kißileri birbiriyle ilißkili
baßÝnda šÛrenme ile ilgili tavÝrlar iße karÝß-
olarak •ocuÛun istifadesine sunmalÝdÝr. Bir-
maktadÝr. Problemlerin sÝrasÝ šÛrenilerek,
biriyle ilißkisiz bilgiler vermemelidir. ‚ŸnkŸ
bunlar sayesinde •šzŸlecek metodlar da giz-
bu tŸr bilgilerin baßka alanlarda kullanÝlma
lice šÛrenilmektedir. Bšylece •ocuk bilin•siz
ßanslarÝ •ok azdÝr.
olarak šÛrenme tavÝrlarÝnÝ šÛrenir. Yani yeni
olan zihni, duygusal ve sosyal uyarÝcÝ gruplarÝna daha esnek olarak tepkide bulunmaya
ve onlarla karßÝlÝklÝ ilißkiler kurmaya da bu
tavÝrlar yardÝmcÝ olur. ‚ocuk bunlarÝ yaparken genelleßtirme ve farklÝlaßtÝrmalar yapar.
Bunlar da yine gruplama, sÝnÝflama, tasavvur, kavramlar gibi ißlemlerde •ok šnemli rol
oynar.
Anne-babalar, •ocuÛun her sorusuna cevap veremezler. Fakat •ocuklarÝnÝ kendilerine soru sormaya teßvik edebilir, yeni ßeyleri
dŸßŸnmeye, doÛru olarak bunlarÝ šzetlemeye yardÝmcÝ olabilirler. Anne-babalar •ocuklarÝnda ilk bilgi kapÝlarÝnÝ a•maya šnem vermeli ve bšylece •ocuklarÝn bilgi yoluyla kendilerini ßekillendireceklerini gšzden ka•ÝrmamalÝdÝr. Soru soran •ocuÛu dšvmek, ona
‚ocuÛun šÛrenirken yaptÝÛÝ farklÝlaßtÝr-
zulmetmek, bir sanat deÛildir. ‚ŸnkŸ sevgi
malar, davranÝßlarÝn šzel ve yeni uyarÝcÝlara
dediÛimiz olay, kendini sŸrekli yenileyen bir
kanalize edilmesine de yardÝm eder.
kuvvettir. Sevgi tekrar bir baßka sevginin ka-
DoÛußtan bilgiye ihtiya• duyan ve doy-
pÝsÝnÝ aralar. Anne-babalarÝn •ocuklarÝnÝ
mayan meraklarÝyla; •ocuklar, her ßeyi kav-
eÛitmek i•in eÛitilmiß olmalarÝ gerekir. EÛitil-
ramak, her ßeyi anlayÝp šÛrenmek ister. Yu-
meyen anne-babanÝn eÛitilmiß •ocuÛu ol-
karda saydÝÛÝmÝz problemin farkÝna varma ve
maz. Buradaki eÛitim, šÛretim anlamÝnda,
problemin •šzŸmŸne yšnelik šÛrenmelerle
yani okul tahsili anlamÝnda deÛildir.
bu meraklarÝnÝ gidermeye •alÝßÝrlar. Anne-
Ünsan davranÝßlarÝ bŸyŸk šl•Ÿde takviye
babalar •ocuklarÝn bu meraklarÝnÝ tatmin
edici ve ceza uyarÝcÝlarÝna baÛlÝdÝr. MŸkafat
edecek ßekilde onlara yardÝmcÝ olmalÝ, me-
gšren davranÝß ve eylemleri daha sÝk yaparÝz.
raklarÝna kayÝtsÝz kalmamalÝ, resmi kurumla-
Hoßumuza gitmeyen neticeleri olan davranÝß
ra (ilkokullara, anaokullarÝna) gittikleri za-
ve eylemleri ise, daha seyrek yaparÝz. Bu du-
man da oralarda kullanabilecekleri ilk bilgi-
rum fedak‹rlÝk, feragat, yardÝmseverlik, hoß-
leri vermeye gayret etmelidirler. ‚ocuklara
gšrŸ, dŸrŸstlŸk, doÛruluk gibi davranÝß ve
šÛrenme zevkini tattÝrmalÝ, meraklarÝnÝ zin-
eylemler veya saldÝrganlÝk, hiddet, dŸßman-
cire vurmamalÝdÝrlar.
lÝk gibi karmaßÝk davranÝß ve eylemler i•in de
Anne-babalarÝn •ocuklara verdikleri bilgi-
ge•erlidir. Reddedilme veya can sÝkÝntÝsÝ,
ler genel olan bilgilerdir. Fakat anne-baba
ŸzŸntŸ gibi hoßa gitmeyecek neticelere yol
bilgi verirken, •ocuklarÝnÝ šÛretirken her bir
a•an davranÝßlar da, seyrek olarak ele alÝnÝr.
154
155
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
mesi veya i•e yansÝtma (introjeksiyon) da ka-
SOSYAL ALGI
…ÚRENMESÜ
litle šÛrenme olayÝ ile ilgilidir.
Hemen her anne-baba, kardeßinin yaptÝk-
yanÝnda i• uyarÝcÝlarÝn, yani •ocuÛun iß dŸn-
larÝnÝ gšzleyen •ocuÛun aynÝ davranÝßlarÝ
yasÝnÝn da rol oynadÝÛÝ bir ger•ektir. ‚ocuk,
daha kolaylÝkla yaptÝÛÝnÝ bilir. Bu durumu da
baßkalarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzleyerek de
Òkardeßinin yaptÝklarÝnÝ taklit ediyorÓ diye
pek •ok ßey šÛrenir. ‚ocuÛun šÛrenmesinde
a•Ýklar. Bu konuda “Körle yatan flafl› kal-
dÝß uyarÝcÝlarÝn mŸkafatlandÝrÝlmasÝ yŸzŸn-
kar. K›r at›n yan›nda kuran ya huyundan
den bu davranÝßlara daha sÝk rastlandÝÛÝ bir
ya suyundan. Kifli refek›ndan azar. Üzüm
ger•ektir. Fakat bu mŸkafatlandÝrma •ocuk-
üzüme baka baka karar›r. Her kufl kendi
larÝn konußurken el hareketlerini yetißkinleri
cinsiyle uçar. Gitti¤in yerde herkes kör-
gšzleyerek šÛrendikleri de bir ger•ektir. ‚o-
se, sen de bir gözünü kapa. Arkadafl›n›
cuklar, yetißkinler gibi el hareketlerini yapar-
söyle, senin kim oldu¤unu söyleyeyim”
ken, yetißkinler onlarÝn davranÝßlarÝnÝ pek
gibi bir•ok atasšzŸ ve vecizemiz vardÝr. BŸ-
mŸkafatlandÝrmamÝßlardÝr. ‚ocuklar, yetiß-
tŸn bunlar taklitle, gšzlem yoluyla, modelle
kin gibi olmaya i•ten motive olmußlardÝr.
‚ocuÛun šÛrenmesinde dÝß uyarÝcÝlarÝn
šÛrenme dediÛimiz olaylarÝ a•Ýklayan sšzler-
‚ocuk, baßkalarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzle-
dir. Hatta Ò‚ocuk ailenin aynasÝdÝr.Ó sšzŸ
yerek, baßkalarÝnÝn yaptÝÛÝ bu davranÝß ve ey-
de, bu olayla ilgilidir. Þimdi bu šÛrenmenin
lemlerin neticelerinin neler olduÛunu da šÛ-
nasÝl olduÛunu a•ÝklayalÝm. ÜnsanoÛlu, baß-
renir. Bir •ok sosyal davranÝßÝmÝzÝ bu yolla
kalarÝnÝn tecrŸbelerinden istifade etme, on-
šÛreniriz. Sosyolojiden psikolojiye ge•en
lardan yararlanma eÛilimindedir ve onlara
benzemek ister. Bšylece baßkalarÝnÝn tecrŸbelerinden faydalanma, bir yerde onlarÝ taklit etmekte mŸmkŸndŸr. ‚ocuk da yakÝn
•evresindeki insanlara benzemeye •alÝßÝr,
onlarÝ taklit eder. Bu olay •eßitli psikoloji
akÝmlarÝ tarafÝndan farklÝ ßekilde yorumlanmÝßtÝr. ÒÜnsan, insan gibidir. Ünsan insana
benzerÓ sšzleri de bu durumu a•Ýklar.
sosyalleßme kavramÝ da bu tŸr šÛrenmeleri
ifade eder. ‚ŸnkŸ sosyalleßme, sosyal davranÝßlarÝn šÛrenilmesinde sosyal ilißkiyle olan
bŸtŸn šÛrenme sŸre•lerini kapsamaktadÝr.
Sosyal norm ve deÛerlerin •ocuk tarafÝndan
i•selleßtirilmesini ve vicdanÝn teßekkŸl etmesini de ifade eder. Sosyal alanda ßartlanmanÝn rolŸ veya taklitle šÛrenme, sosyalleßme
ile ilgili kavramlardÝr. …zellikle aile, sokak,
Taklitle šÛrenme, psikoloji ve eÛitim ki-
•ocuk gruplarÝ, okul arkadaßlarÝ ve •ocuÛun
taplarÝnda genellikle kendini bir tutma, šr-
sosyal •evresiyle ilißkilerinde hep bu tŸr šÛ-
nek alma, šzdeßleßme, bir arada olma ihtiya-
renmeler cereyan eder. ‚ŸnkŸ bu tŸr šÛren-
cÝ, dost olma uyum ihtiyacÝ, baßkalarÝna ben-
meler daha tehlikesizdir. Bir•ok sosyal dav-
zeme ihtiyacÝ vb. gibi kavramlarla ifade edil-
ranÝßlarÝmÝzÝ bu yolla šÛreniriz. Ünsan baßka-
meye •alÝßÝlÝr. Hatta •ocuÛun rollerini šÛren-
larÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzleyerek kendi dav155
156
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ranÝßlarÝnÝ dŸzenlemeye •alÝßÝr. KarmaßÝk ve
zor olan davranÝßlar, šzellikle hareket šÛrenmesinde gšzlem yoluyla daha kolaylÝkla šÛrenilir. ‚ocuÛun kaßÝk tutmayÝ šÛrenmesi,
yemekte aÛzÝnÝ ßapÝrdatmamayÝ šÛrenmesi,
hep taklit ve gšzlem yoluyladÝr. Taklitle šÛrenme daha hÝzlÝ ve tehlikesizdir. DenemeyanÝlma yoluyla aynÝ davranÝßlarÝn •ocuk tarafÝndan šÛrenilmesi hem daha zor, daha
uzun zaman alÝcÝ ve daha tehlikeli olurdu.
‚ocuÛun davranÝßlarÝnÝn dÝß etkilerle
a•ÝklanmasÝ, •ocuÛu pasif bir varlÝk olarak
kabul etmek demektir. Halbuki •ocuk, •evresini pasif bir varlÝk olarak deÛil, bir k‰ßif gibi tanÝmaya •alÝßÝr. Yani aktif, faal bir varlÝktÝr. …zellikle •ocuk, sosyal davranÝßlarÝ gšstermeye, olaylarÝ tasavvur etmeye baßladÝÛÝ
yaßlardan itibaren, yani ger•ekler dŸnyasÝndan sanki ger•ekmiß, šyleymiß gibi... olan
davranÝßlarÝnÝ daha kolaylÝkla anlamaya,
davranÝßlarÝn neticelerini anlamaya baßlar.
Sosyal šÛrenmede •ocuÛun davranÝßlarÝ,
kißilik faktšrleri ve •evre tesirleri arasÝndaki
karßÝlÝklÝ etkileßim olarak anlaßÝlÝr. DavranÝß
dÝß •evreden etkilenir, ama •evrenin šnemli
par•alarÝnÝ •ocuk ßekillendirir. ‚ocuk, yaptÝÛÝ davranÝßlarda •evre tesirlerini zihni sŸre•lerle kazanÝr, bšylece •evresini tanÝmlamayÝ,
yorumlamayÝ, karßÝlaßtÝrma yapmayÝ •šzŸmleme ve birleßtirmeyi šÛrenir.
Gšzlemle šÛrenmede, dolaylÝ šÛrenme
sšz konusudur. ‚ocuk, kendi kendini ayarlamak zorundadÝr. DavranÝßlarÝn taklit edilmesi, šzel olan davranÝßlarÝn dolaylÝ olarak šÛrenilmesini saÛlar. Bu šÛrenme sayesinde •ocuklar, kurallarÝ ve genel davranÝß ilkelerini
•ok •abuk ve kolayca šÛrenirler. Bu a•Ýdan
156
•ocuklarda sosyal becerilerin šÛrenilmesine,
anne-baba, model olarak šnem vermelidir.
‚ŸnkŸ beceriler bir yerde, šÛrenilenlerin uygulanmasÝdÝr ve bu da •ocuÛun motivasyonuna baÛlÝdÝr.
Gšzlemle šÛrenme dediÛimiz šÛrenme,
hem gšzlenen modelin hem de •ocuÛun belli šzelliklerine baÛlÝdÝr. …zellikle sosyal,
duygusal, dil ve hareket alanlarÝndaki karmaßÝk hareketlerin šÛrenilmesinde •ok etkilidir.
Baßka insanlarÝn (modellerin) davranÝß ve eylemlerini (model davranÝßlarÝ) bazen bir kere
bile algÝlamak, •ocuk i•in o davranÝßlarÝn šÛrenilmesine yol a•abilir. Daha šnce gšrdŸÛŸmŸz davranÝßÝn sšnmesi (unutma), pekißtirme ve genelleßtirme kavramlarÝ bu šÛrenme tŸrŸ i•in de ge•erlidir. ‚ocuk, gšzlediÛi
davranÝßÝ kendi davranÝßÝ olarak yapmadan,
šnce, šÛrenme sŸreci bitmißtir.
Taklitle šÛrenmede •ocuk, taklit ettiÛi
davranÝßÝn bilincindedir. Halbuki sosyal algÝ
šÛrenmesinde, šÛrenme kÝsmen veya tamamen bilin•siz ßekilde ger•ekleßir. Mesela;
gol atmaya giden bir sporcuyu izlerken, tam
topa vuracaÛÝ anda izleyicinin de gol atmaya
hazÝrlanmasÝ, hareketleri tekrarlamasÝ, sosyal
algÝ šÛenmesine tipik bir šrnektir. BaßkalarÝnÝn hareketlerini izlerken, takip ederken, bu
hareketleri kafamÝzÝn i•inde tasavvur ederiz.
BaßkalarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ taklit etmeden
šnce, bu hareketlere šnce dikkat edilir, yani
bu hareketler, modelin hareketlerinden ayrÝlÝr. Dikkat edilen bu hareketler, •ocuÛun hatÝrasÝnda, tasavvurunda saklanÝr, yani hafÝzaya alÝnÝr. HafÝzadaki hareket šrnekleri daha
sonra davranÝßlarÝyla uygulanÝr. Uygulanan,
yapÝlan hareketler baßarÝya gštŸrŸr ise, yapÝl-
157
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
ma ihtimalleri de artar. Bšylece motivasyonu
da etkiler. Mesela; •ocuklar bir•ok konulardaki šnyargÝlarÝnÝ bu ßekilde šÛrenirler. Üzledikleri modelin davranÝßlarÝ pekißtirilir, onaylanÝrsa, bu modelin davranÝßlarÝ daha •ok
taklit edilir ki, mŸkafatlanan davranÝßlar šnyargÝ, peßin hŸkŸm olarak karßÝmÝza •Ýkar.
Bu bakÝmdan •ocuklara verilen •ocuk kitaplarÝndaki modellerin rolŸ gšzden uzak tutulmamalÝdÝr. ‚ocuk kitaplarÝnda, •ocuklarÝmÝza hangi tŸr modeller sunulmaktadÝr. Bu kitaplarÝn bu bakÝmdan i•erik analizleri yapÝlarak hangi tŸr kißilik šzelliklerinin •ocuklara
sunulduÛu ortaya konmalÝdÝr.
‚ocuklar cinsiyetler hakkÝndaki šnyargÝlarÝ da, yine sosyal algÝ šÛrenmesi dediÛimiz
šÛrenme tŸrŸyle šÛrenmektedir. Bu konuda
istenilen davranÝß šrnekleri, okul kitaplarÝndaki kalÝplaßmÝß rol šrnekleri ele alÝnarak ortaya konmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ sosyal •evredeki her
davranÝßta, sosyal roller daha kolaylÝkla model gšrevi yapabilir. Bu arada televizyonun
•ocuklar Ÿzerindeki tesirlerini de gšzden
uzak tutamayÝz. Televizyonda seyredilen
modeller, •ocuklar tarafÝndan hafÝzalarÝnda
depo edilmektedir. Bu da, •ocuÛun šÛrendiÛi modellerin uygulamasÝnÝ kolaylaßtÝrÝcÝ bir
faktšrdŸr. Ancak •ocuklarÝn mŸkafatlanan
davranÝß modellerini daha •ok taklit ettikleri
gšz šnŸne alÝnÝrsa, daima iyi šrneklerin •ocuklara sunulmasÝ ger•eÛi ile yŸz yŸze olduÛumuz kesindir.
Sosyal algÝ šÛrenmesinde bir baßka šÛrenme tŸrŸ daha vardÝr. Buna da sembolik šÛrenme diyoruz. ‚ocuklar bu šÛrenme tŸrŸnde ÒeÛer..., ise...Ó ßeklindeki davranÝß ilißkilerini šÛrenirler. ÒÞayet bu davranÝßÝ yaparsam,
o zaman baßarÝlÝ olurumÓ ßeklinde taklit edecekleri davranÝßÝ deÛerlendirmeye tabi tutarlar. Mesela; modelin mŸkafatlandÝÛÝnÝ gšren
•ocuk Òben de aynÝ ßekilde davranÝrsam, aynÝ mŸkafatÝ alÝrÝmÓ ßeklinde dŸßŸnerek gšzlediÛi davranÝßÝ daha kolaylÝkla šÛrenir. AynÝ
ßekilde evde eßinin sigortalarÝ baÛlamasÝnÝ
gšzleyen bir kadÝn, eßi evde olmadÝÛÝ zaman, elektrik sigortasÝ attÝÛÝnda, eßinin davranÝßlarÝnÝ taklit ederek, sigortayÝ yerine takabilir. Burada da bir taklit davranÝßÝ vardÝr.
Yine •ocuk oyunlarÝnda, •ocuk tiyatrolarÝnda •ocuklara sunulan šrneklerin šnemi
bu a•Ýdan bŸyŸktŸr. DavranÝßlarÝn •ocuklar
tarafÝndan seyredilmesi, hem istenilen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimalini, hem de istenilmeyen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimalini etkileyici bir faktšrdŸr. Yani seyredilen
davranÝßlar •ocuklar tarafÝndan šrnek olarak
alÝnmaktadÝr. Bu durumda, evde saldÝrgan
olan babanÝn •ocuklarÝ da saldÝrgan olacaklardÝr. BabanÝn verdiÛi cezalar, •ocuklar i•in
model olma šzelliÛi taßÝr.
Sosyal algÝ yoluyla šÛrenmede •ocuÛa šrnekler sunularak, onda kendi davranÝßlarÝ
Ÿzerinde dŸßŸnme, kendini kontrol ve ayarlama, ilgilerini tanÝma, duygu, arzu ve istekleri ifade edebilme, baßkalarÝnÝn duygularÝna
ortak olabilme ve onlarÝn duygularÝnÝ paylaßabilme, duygusal ve sosyal hassasiyetin ortaya •ÝkarÝlmasÝ, hayal kÝrÝklÝklarÝna karßÝ tahammŸl edebilme, zorluklarla baßa •Ýkabilme, kendini tenkit edebilme, karar verebilme, benliÛini gŸ•lendirme, insanlara saygÝlÝ
davranabilme, hoßgšrŸ, problem •šzme gibi
yetenekleri kazandÝrmak mŸmkŸndŸr.
‚ocuklarÝn baßkalarÝyla ve baßka gruplar157
158
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
la ilißkileri, iletißim-etkileßim yeteneklerinin
gelißtirilmesi, šnyargÝlardan kurtulma, rollerde esnek davranabilme, •atÝßmalarÝ mantÝklÝ
olarak •šzebilme, sorumluluk Ÿstlenebilme,
baßkalarÝnÝn haklarÝna saygÝ, ißbirliÛi ve dayanÝßma ruhuna sahip olma, yardÝmlaßma gibi sosyal beceriler de aynÝ ßekilde •ocuklara
kazandÝrÝlabilir. Ancak bu beceriler kazandÝrÝlÝrken •ocuklarda rekabet, sadece kendi baßarÝsÝnÝ dŸßŸnme, baßkalarÝyla karßÝlÝklÝ ilißki
kuramama, ortak problemlerin •šzŸmŸne
katÝlmama gibi istenilmeyen sosyal becerilerin •ocuklara šrnek olarak sunulmamasÝ da
gereklidir.
Ancak sosyal algÝ yoluyla šÛrenmeyi etkileyen bazÝ ßartlar vardÝr. …zellikle modelin
•ocuk Ÿzerinde bir etkisi veya saygÝnlÝÛÝ varsa, model istenilen davranÝßÝ yaparken Ÿ•ŸncŸ kißiler tarafÝndan mŸkafatlandÝrÝlÝrsa, o
modelin davranÝßlarÝnÝn taklit edilme ihtimali daha yŸksektir. Ancak taklit edilen davranÝßlar, kolayca alÝßkanlÝk haline de gelebilir.
…zellikle •ocuk, her taklit ettiÛinde bu davranÝß šdŸllendirilirse (mŸkafatlandÝrÝlÝrsa) bu
durum ortaya •Ýkar. Taklit davranÝßÝ genelleßtirilmiß olur. Ancak mŸkafatlandÝrma ve takviye, gšzlemle šÛrenme i•in her zaman ßart
da deÛildir.
Aile i•inde •ocuk, ailesinde ge•erli olan
ahlaki kurallara gšre davranmayÝ, aile Ÿyelerinin davranÝßlarÝndan šÛrenecektir. Yani ahlaki davranÝßlar konusunda onlarÝ šrnek alacaktÝr. Daha šnce taklit olarak yaptÝÛÝ bu
davranÝßlar, daha sonra •ocuÛun kendi ßahsi
ahlaki davranÝßlarÝna dšnŸßecektir. Bu bakÝmdan kitle iletißim ara•larÝ, gazeteler, televizyon ve sinemalarda sunulan modellerin
•ocuÛun tavÝrlarÝnÝ, davranÝßlarÝnÝ etkileyebi158
leceÛi a•ÝktÝr. ‚ocuklarÝn daha sonraki hayatlarÝnda etkili olabilecek olan davranÝßlar,
onlara sunulan rol modellerinin damgalarÝnÝ
taßÝyacaÛÝndan, onlara kazandÝrÝlacak davranÝß kalÝplarÝnÝn ne kadar šnemli olduÛu kendiliÛinden anlaßÝlÝr.
GŸzel yazÝ yazan bir šÛretmenin šÛrencileri de, gŸzel yazmaya •alÝßÝr. Okulda šÛretmen, •ocuk i•in nasÝl bir rol modeli ise, evde anne-baba da •ocuk i•in, bir rol modelidir. Dilimizdeki Òanas›na bak k›z›n› al, ipli¤ine bak bezini al,” atasšzŸ, annenin kÝza
nasÝl bir rol modeli olduÛunu ne kadar a•Ýk
olarak ifade etmektedir. AynÝ ßekilde evde
tikli •ocuk, tÝrnak yiyen •ocuk, parmak emen
ve kekeleyen •ocuklarÝn bazÝlarÝnda modelden šÛrenmeler olabilir. Anne, kŸ•Ÿk kardeßine daha fazla ilgi gšsterdiÛinde, abla veya
aÛabey, kŸ•ŸÛŸn davranÝßlarÝnÝ taklit edebilirler. Tabii bu tŸr taklitler istenilen taklit davranÝßlarÝ deÛildir.
‚ocuk yukarÝda sšylediÛimiz ÒeÛer... ise,
.. šyle olurÓ ßeklindeki davranÝß ilißkilerinin
hangi ßartlarda olußtuÛunu bu yolla šÛrendikten sonra, hangi davranÝßÝn ÒneredeÓ ve
Òne zamanÓ yapÝlacaÛÝnÝ da šÛrenir. DavranÝßlarÝnda •ok erken, •ok ge•, acele veya
tembelce davranmamayÝ, rol šrneklerini
gšzleyerek kolaylÝkla šÛrenir. ‚ŸnkŸ sosyal
davranÝßlarÝnda tecrŸbeli olanlar davranÝßlarÝnÝ tam zamanÝnda yaparlar. Bu tŸr šÛrenmelerde •ocuk, davranÝßÝnÝ, baßkalarÝnÝn
davranÝßÝyla aynÝ zamanda yapmaya •alÝßÝr.
‚ocuklar, davranÝßlarÝnda kŸ•Ÿk mŸkafatlara
da šnem verirler.
Sekizinci ve dokuzuncu aydan itibaren
•ocuklarÝn davranÝßlarÝnda a•Ýk bir ßekilde
159
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
taklit davranÝßlarÝ gšrŸlmeye baßlanÝr. Yani
•ocuklarÝn šÛrenmelerinde •ok šnemli bir
yeri vardÝr.
Buraya kadar olan a•ÝklamalarÝmÝzda
šzellikle •ocuÛun davranÝßlarÝnÝ ele alÝrken
•evre uyarÝcÝlarÝna, •evrenin šÛrenme ßartlarÝnÝn dŸzeltilmesine •alÝßan šÛrenme akÝmlarÝna šnem verdik. Bu yŸzden bu šÛrenme
gšrŸßlerinin mŸkafat ve ceza konusundaki
gšrŸßlerini de ele altÝktan sonra, zihni šÛrenme gšrŸßlerine kÝsaca deÛinmek amacÝndayÝz. Daha sonra da šÛrenmenin i• ve dÝß ßartlarÝ Ÿzerinde duracaÛÝz.
…ÚRENMEDE CEZA VE
M†KAFATIN YERÜ
…Ûrenmede genellikle mŸkafat ve cezadan sŸrekli olarak sšz edilmektedir. Bu iki
kavram birbirinin zÝddÝ olarak eÛitim uygulamalarÝnda karßÝmÝza •ÝkmaktadÝr. Ülk insandan bu yana da sŸrekli olarak eÛitim metodu
olarak birlikte uygulanan iki metodtur. ÒZorla gŸzellik olmazÓ sšzŸ, cezanÝn davranÝß
deÛißtirmede kalÝcÝ olmadÝÛÝnÝ •ok iyi ifade
eden bir sšzdŸr. MŸkafat kavramÝ, davranÝßÝn šdŸllendirilmesi pekißtirilmesi, takviyesi
gibi durumlarÝ ifade i•in kullanÝlÝr.
Sevgiye dayalÝ, halis sevgiden kaynaklanan davranÝßlarla mŸkafatlandÝrÝlan (šdŸllendirilen) ve sevgiden mahrum bÝrakarak istenilmeyen davranÝßlarÝ cezalandÝrmaya dayanan bir eÛitim, •ocukta iyi bir vicdanÝn gelißmesini saÛlar. MŸkafat ve anlayÝßa dayalÝ
a•Ýklamalar, vicdanÝ gelißtirici, amaca uygun
ve kendini kontrola, yani i• kontrola yardÝmcÝ eÛitim tedbirleri olarak tavsiye edilebilir.
Okul •aÛÝndaki erkek •ocuklar, šzellikle
ergenlik •aÛÝndakiler, baßkalarÝnÝ affetmeye
tahammŸl edemezler. CezanÝn hemen verilmesini, ceza vermede ge• kalÝnmamasÝnÝ isterler. Ceza vermekte •ok aceleci ve sabÝrsÝzdÝrlar. Hakkaniyete •ok šnem verirler. Adil
davranmayan anne-baba ve šÛretmenlerini
hi• affetmezler.
Verilen cezanÝn ßeklinden •ok, •ocuklarÝn cezayÝ nasÝl anladÝklarÝ šnemlidir. Ceza,
•iÛnenmiß bir kurala tekrar ißlerlik kazandÝrmak i•in yapÝlan bir davranÝßtÝr. Fakat asla,
uzun sŸrede baßarÝlÝ olan bir eÛitim metodu
asla olamaz. Anne-babalar, ceza ile ßu
ama•lara ulaßmaya •alÝßÝrlar:
1. ‚ocuÛu ikaz etme: Ükaz etme, uyarma,
tekdir vb. gibi cezalar, •ocuÛu daldÝÛÝ uykudan uyarÝr. Sosyal kurallarÝn •iÛnendiÛini,
bunlarÝn tekrar ißlerlik kazanmasÝ gerektiÛini
•ocuÛa hissettirmeyi ama•lar. ‚ocuÛun dikkatini dÝß dŸnyaya •evirmesini ona ihtar
eder.
2. Mahcup etme (utandÝrma): Genellikle
anne-babalar, bu tŸr cezadan •ok ßey bekler.
Fakat bu ceza, hi•bir zaman baßkalarÝnÝn yanÝnda deÛil (šzellikle kardeßlerinin yanÝnda
hi• deÛil), •ocuk yalnÝzken verilmelidir. YapÝlan davranÝßÝn beÛenilmediÛi, hatta i•in
beÛenilmediÛi •ocuÛa a•ÝklanmalÝdÝr.
3. DavranÝßÝ dŸzeltme: ‚ocuk, bŸyŸk kabahat ve su•lar ißleyerek hi•bir zaman dŸzelmez. Aksine kštŸ davranÝßlarÝnÝ tekrarlamaya devam eder. Ancak cezalar •ok sert ve
•ok katÝ ise, •ocularda inat•ÝlÝk, isyankarlÝk,
dikkafalÝlÝk, serkeßlik gibi hi• de hoß olmayan davranÝßlar ortaya •Ýkabilir. ‚ocuk, arsÝz
yŸzsŸz biri olabilir.
159
160
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
‚ocuÛa ceza verilir verilmez, ceza hakkÝnda onunla yapÝlacak bir konußmanÝn hi•bir faydasÝ yoktur. …nemli olan sorun
davranÝß ortaya •Ýkmadan šnce •ocukla
konußmaktÝr. Ceza vermek yerine yaptÝrÝm
gŸcŸ uygulamak ve davranÝßÝnÝn sonu•larÝna
katlanmasÝnÝ saÛlamak gerekir.
‚ocuÛa dayak atmak ise, onda yŸzsŸzlŸk,
arsÝzlÝk, utanmazlÝk, yÝlÝßÝklÝk gibi hi• de insanca olmayan davranÝßlar yanÝnda, hÝr•ÝnlÝk, kin, šfke, intikam, hiddet, gazap, garez
gibi menfi duygularÝn ortaya •ÝkmasÝna da
sebep olur. Bu sebeple •ok acil ve šnemli
olaylar veya otoritenin hemen kurulmasÝnÝ
gerektiren durumlarda veya baßka •Ýkar yol
kalmadÝÛÝ zamanlarda anne-baba dayaÛa
baßvurmaktadÝr. Ancak bunun faydalÝ olup
olmadÝÛÝ ßŸphelidir. ‚ŸnkŸ otorite kurulduktan bir mŸddet sonra, aynÝ davranÝßlarÝn tekrarlanma ihtimali daha da artacaktÝr. ‚ŸnkŸ
dayak, insanÝn manevi ve ahlaki yšnlerinin
gelißmesini engelleyici bir rol oynar. Bu yŸzden ceza vermeden šnce, davranÝß i•in hangi tŸr ara•larÝn ne ama•la kullanÝlmasÝ gerektiÛi Ÿzerinde uzun uzun dŸßŸnŸlmesi ve isabetli kararlar verilmesi gerekir.
‚ocuÛun kißiliÛinin gelißimini sadece ve
sadece haz ilkesinin yšnlendirdiÛini sšylemek, •ocuÛu tanÝmamak demektir. AyrÝca
bšyle bir gšrŸß, •ok aßÝrÝ bir gšrŸßtŸr. Ünsan
haklarÝ sšz konusu ise, bu haklarÝ •iÛneyenlerin cezalandÝrÝlmalarÝ da gerekir. ‚ocuÛa
hi•bir ceza verilmemelidir ßeklinde ileri sŸrŸlen gšrŸßŸn uygulamada hi• bir deÛeri de
yoktur. Bunun sebeplerini ßšyle izah edebiliriz:
1. ‚ocuktan, hi•bir ßey istemeyen, onu
160
kendi haline bÝrakan, hi• bir davranÝßÝnÝ kÝsÝtlamayan, •ocuÛu kontrol altÝna almayan
eÛitim sistemi yoktur. ‚ŸnkŸ •ocuk kendisine faydalÝ olanla zararlÝ olanÝ ayÝrdedebilecek olgunlukta deÛildir. Mesela; •ocuÛun
pencereden atlamasÝna, ellerini elektrik prizine sokmasÝna izin verecek bir eÛitim sistemi bu dŸnyada yoktur. Bu yŸzden onu eÛitmek i•in eÛitim tedbirlerinin alÝnmasÝ ßarttÝr.
2. ‚ocuk, tam manasÝyla i•gŸdŸlerinin
tatminine bÝrakÝlamaz. ‚ocuÛun bir insan
olarak topluma katÝlabilmesi i•in, i•gŸdŸlerinin kontrol altÝna alÝnmasÝ gerekir. Hi• kimse toplumda i•inden geldiÛi gibi, istediÛi ßekilde, istediÛi kadar hŸrriyet i•inde deÛildir.
‚ŸnkŸ toplumda baßka insanlar da vardÝr.
‚ocuÛun haklarÝ olduÛu kadar toplumdaki
diÛer •ocuk ve insanlarÝn da haklarÝ vardÝr.
Bu haklarÝn •iÛnenmemesi, kurallarÝnÝn bozulmamasÝ gerekir.
3. ‚ocuÛun kendini gŸven i•inde hissedebilmesi ve bazÝ davranÝßlarÝ šÛrenebilmesi
i•in kendinden yŸksek bazÝ otoritelere ihtiyacÝ vardÝr. ‚ocuk i•in bu otoriteler, annebaba ve •ocuÛun kendisiyle ilgili olan diÛer
kißiler, yani eÛitimcilerdir. Toplumda otoritesizlik, anarßiye yol a•ar. Bu da gŸvensizlik
duygusunu beraberinde getirir. Hayvanlar
dŸnyasÝnda bile anne, yavrusunun ŸstŸnde
bir otoritedir ve yavurusunu kendisine benzetmek i•in ona šnderlik eder.
4. Toplumda her insan, topluma uyum
saÛlamak zorundadÝr. Sevilen nesne veya kißiye itaat olmadan, vicdan hi•bir zaman teßekkŸl etmez. VicdansÝz insanlardan olußan
bir toplumda bile belli bazÝ kurallar vardÝr.
VicdansÝzlarÝn da bu kurallara uymasÝ gere-
161
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
kir. O halde •ocuklarda iyi bir vicdan gelißtirmek i•in, sevdikleri kißilere itaat etmeleri
anormal bir hadise deÛildir.
ranÝßlar da vardÝr. Yerine gšre, •ocuÛun benliÛini takviye edici pekißtiriciler de vardÝr.
BunlarÝ daha sonra ele alacaÛÝz.
5. EÛitim-šÛretimde itaatsizliÛi teßvik etmek, yani itaatsizliÛin reklamÝnÝ yapmak,
toplumun karÝßÝlÝk i•inde yok olmasÝna •alÝßmaktan baßka bir ßey deÛildir. Gevßek, disiplinsiz, manevi gŸ•lerden mahrum bir ordunun savaß kazandÝÛÝ gšrŸlmemißtir. ‚ocuÛun
da, yerine gšre, itaat etmesini istemek, her
anne-babanÝn hakkÝdÝr. Ancak •ocuklar sevildiklerinde, kendilerini sevenlere daha •ok
baÛlanacaklarÝ bir ger•ektir. Sevgiye dayanan bir eÛitimin baßarÝsÝz olmasÝ sšz konusu
deÛildir.
Daha önce çok sözünü etti¤imiz
olumlu sosyal pekifltiriciler ise flunlard›r:
…Ûrenme, davranÝß deÛißikliÛine yol a•tÝÛÝ
i•in šÛrenme ilkelerini her anne-babanÝn
eÛitimde uygulamasÝ onlarÝn bu konudaki
baßarÝlarÝnÝ da arttÝracaktÝr.
‚ocuÛun davranÝßlarÝndan istenilen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimallerini arttÝrmak i•in, mŸkafatlar veya cezalar verildiÛi
a•ÝktÝr. Ancak mŸkafatlarÝn daha etkili olduÛu da bir ger•ektir. Geribildirim dediÛimiz
pekißtirme esnasÝnda kullanÝlan pekißtiriciler
(davranÝßÝ takviye ediciler) birinci derecede
ve ikinci derecede pekißtiriciler olarak ikiye
ayrÝlÝr. Birinci derecedeki pekißtiriciler, tabii
pekißtiricilerdir. Ükinci dereceden olan pekißtiriciler ise, šÛrenilmiß olan pekißtiricilerdir.
Fakat ilgi gšsterme, mŸkafat verme, para gibi genel olan pekißtiricilerin etkileri daha
fazladÝr. Sosyal pekißtiricilere •ocuÛa gŸlŸmseme, dostane davranma, jestler gibi davranÝßlardÝr. Maddi pekißtiriciler ise, daha •ok
sosyal ilißkilerin saÛlamlaßmasÝna yardÝm
ederler. Hareketleri pekißtiren, oyun, radyo,
mŸzik, televizyon seyretme, sinema gibi dav-
‚ocuÛa zaman ayÝrabilmek, onu ilgiyle
dinlemek, gŸlŸmsemek, •ocuÛu dinlediÛini
baßÝyla tasdik etmek, yerine gšre •ocuÛa hak
vermek, •ocukla konußurken gšz ilißkisini
devam ettirmek, yerine gšre hayranlÝk ve sevin• gšstermek, yaßÝna gšre sorumluluk vermek, onun baßarÝlarÝnÝ ve gayretini takdir etmek, hatalarÝnÝ, kusurlarÝnÝ, yanlÝßlarÝnÝ gšrmezlikten gelmek, anlayÝß gšstermek, duygularÝnÝ paylaßtÝÛÝnÝ hissettirmek, •ocuÛu sšz
ve davranÝßlarla desteklemek... BŸtŸn bu
davranÝßlar, •ocuk i•in olumlu pekißtirici rolŸ oynar. BunlarÝ yapmak da •ok zor deÛildir. ‚ocuk, bu mŸkafatlarla deÛerli bir varlÝk
olduÛunu anlar. Kendine gŸvenli, rahat, tehlikelerden korkmayan, duygu ve dŸßŸncelerini baßkalarÝyla paylaßabilen, espriler yapabilen, hoßgšrŸlŸ, dost, geniß dŸßŸnceli, soru
ve tenkitlere sakin bir ßekilde cevap verebilen, rahat konußabilen, haklarÝnÝ arayabilen
ve haklarÝnÝ koruyabilen bir insan olur. Her
anne-baba bu pekißtiricileri rahatlÝkla kullanabilir.
Bu pekißtiriciler yanÝnda, yerine
gšre ceza olarak kullanÝlan
olumsuz pekißtiriciler de ßunlardÝr:
‚ocukla konußurken baßka taraflara bakmak, •ocuÛu dinlememek, •ocuk yokmuß gibi davranmak, •ocukla ilißkiyi kesmek, baßarÝlarÝnÝ ve iyi davranÝßlarÝnÝ takdir etmemek,
hep tenkit etmek, olumsuz cevaplar alacak
ßekilde sualler sormak, •ocuÛu su•lamak ve
161
162
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
su•landÝrmak, yanlÝßlarÝnÝ, kusurlarÝnÝ, hatalarÝnÝ šnŸne sermek, •ocuÛa verilen sšzleri
tutmamak... BŸtŸn bu davranÝßlar •ocuk i•in
bir ceza niteliÛi taßÝr. Ceza ile •ocuk, kendine gŸvensiz, huzursuz, mutsuz, sinirli, korkak, Ÿrkek, gergin, sÝk sÝk yanlÝß yaptÝÛÝnÝ dŸßŸnen, iß yapmaktan hoßlanmayan, konußurken karßÝsÝndakinden gšzlerini ka•Ýran, yere
bakan, silik, dŸßmanca tavÝrlarÝ olan, saldÝrgan, kendi gšzŸnde kendi deÛerini aßaÛÝ gšren, baßarÝsÝz, hayata kŸskŸn, dŸnyaya geldiÛine pißman olan birisi olur •Ýkar.
Bu davranÝßlar dikkate alÝnarak •ocuklarÝn
eÛitim ve šÛretiminde daha •ok olumlu pekißtiricilerin, davranÝßÝn yapÝlma ihtimalini
yŸkselttiÛi, olumsuz pekißtiricilerin ise, azalttÝÛÝnÝ bilerek onlarÝ šÛrenmeye yšnlendirmek anne-babanÝn boynunun borcudur.
‚ocuklarÝn šÛrenmesinde šÛrenme ortamÝnda olumsuz uyarÝcÝ mevcut ise, aynÝ zamanda uygulanmÝß ise, davranÝßÝn yapÝlma
ihtimali azalÝr. Bu duruma Ò•ocuÛa ceza vermekÓ denir. Yine šÛrenme ortamÝnda olumlu
uyarÝcÝ yok olursa, davranÝßÝn yapÝlma sÝklÝÛÝ
azalÝr. Bu ne demektir? Her iki durumda da
bir ceza sšz konusudur. Birinci durumda
davranÝß baskÝ altÝna alÝnÝr. Anne-babanÝn
•ocuÛa kaß •atmasÝ, olumsuz bir uyarÝcÝdÝr
ve cezadÝr. Ceza, istenilmeyen davranÝßÝn
bastÝrÝlmasÝnÝ saÛlar. Bu davranÝßÝn ortaya
•Ýkma ihtimaliyetini azaltÝr.
Ceza verirken dikkat edilecek
noktalar ßunlardÝr:
1. Ceza, istenilmeyen davranÝßÝn hemen
ardÝndan verilmelidir. Verilecek cezalar biriktirilerek verilmemelidir. Mesela; hafta
162
i•inde yapÝlan kusurlu davranÝßlar i•in verilecek cezalar, hafta sonu veya ay sonunda
verilmemelidir. Bu yŸzden geciktirilen ceza,
•ocuk i•in anlamÝnÝ kaybeder ve •ocuk, kendisine zulŸm ediliyormuß duygusuna sahip
olur. Ceza vermeden šnce, ßayet imkan ve
fÝrsat varsa, •ocuÛa ihtar edilmeli, tekrarÝ halinde ise, mutlaka uygulanmalÝdÝr.
2. Ceza verirken, •ocuÛun kißiliÛi hedef
alÝnmamalÝ, sadece hatalÝ davranÝß ceza konusu olmalÝdÝr. Ceza •ok tehlikeli bir silahtÝr.
Her an geri tepebilir. Mesela; •ocuk sadece
kštŸ davranÝßlarÝ ile anne-babasÝnÝn ilgisini
•ekebiliyorsa, verilen ihtar veya ceza, pekißtirici olabilir. ‚ocuk artÝk cezadan korkmaz.
†stelik istenmeyen davranÝßlarÝnÝ tekrarlamaya devam eder. Yani ceza, kendi i•inde
•elißkili olmamalÝdÝr.
3. Ceza, yeteri kadar olmalÝdÝr. Ne •ok
az, ne de •ok fazla. ‚ocuk, verilen cezayÝ
davranÝßÝndan dolayÝ hakettiÛine inanmalÝdÝr. Anne-babalarÝn •ocuk yetißtirirken sabÝrlÝ olmalarÝ gerekir. ‚ocuklarda kaygÝ, nefret,
kin, dŸßmanca duygular, šfke ve saldÝrganlÝk
gibi duygularÝn ortaya •ÝkmasÝna sebep olacak cezalardan ka•ÝnÝlmasÝ gerekir. Genelleßtirme yoluyla cezalar, anne-babadan baßka insanlara da genelleßebilir. Bu ßekilde istenmeyen baßka davranÝßlara, mesela; yalancÝlÝÛa, ißin kolayÝna ka•maya, evden ka•maya yol a•abilir.
4. Cezada •ocuÛa ka•Ýß inkan ve fÝrsatÝ
verilmemelidir. ‚ocuÛun cezalandÝrÝlan davranÝßÝ, evdeki baßka kißiler tarafÝndan tasvip
veya takdir edilmemelidir. Aksi halde verilen
ceza etkisini kaybeder. Anne-babalarÝn •ocuÛa verilecek cezalar konusunda anlaßmÝß
163
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
olmalarÝ gerekir. Biri ceza verdiÛi zaman, diÛeri •ocuÛu korumaya kalkmamalÝdÝr. Bšyle
bir davranÝß, •ocuÛun vicdanÝnÝn gelißimini
en fazla engelleyen bir davranÝßtÝr. ‚ocuk,
iki yŸzlŸ olmayÝ, daima kuvvetliden yana olmayÝ, baßkalarÝnÝ istismar etmeyi benimseyen bir vicdana sahip olur. Anne-babalar,
ceza vermekte mŸmkŸn olduÛu kadar sabÝrlÝ
davranmalÝ, cezalandÝrma tarzÝnÝ •ok iyi dŸßŸnŸp taßÝndÝktan sonra ve verilen cezanÝn
haklÝlÝÛÝna herkesi inandÝrabilecek ßekilde
cezalar vermelidir. Yoksa ceza, haksÝzlÝÛa
uÛrama duygusunun ortaya •ÝkmasÝna sebep
olur. Burada dikkat edilecek bir nokta da ceza vermeye baßlayan anne-babalar, ceza vermeye baßladÝktan sonra, cezanÝn ßiddetini
gitgide arttÝrma eÛilimine girmeleridir. Yani
daha aÛÝr cezalara baßlarlar. ‚ocuklarÝna
karßÝ daha da katÝ davranmaya, sertleßmeye
baßvururlar. Bu sebeple mŸmkŸn olduÛu kadar ceza vermemeye gayret edilmelidir.
‚ocuklara evde iyi bir šÛrenme ortamÝ
saÛlamak i•in, anne-babalar aßaÛÝdaki noktalara šzellikle dikkat etmelidirler.
1. ‚ocuklarÝn faal olmalarÝ desteklenmelidir. Bizzat isteyerek šÛrenme olayÝna katÝlmalarÝ saÛlanmalÝ, yani šÛrenmeden gšzleri
korkutulmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ Ÿmitsizlik, korku
gibi menfi duygular šÛrenmeyi engelleyici
bir rol oynar.
2. ‚ocuk takdir edilecekse, takdir davranÝßlarÝ ama•lÝ ve planlÝ bir ßekilde yapÝlmalÝdÝr. ‚ocuÛu methetme, švme, tasvip etme
davranÝßlarÝ da aynÝ ßekilde ama•lÝ olarak yapÝlmalÝdÝr.
3. Üstenilen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimalini yŸkseltici etkiye sahip olan pekißtir-
meler (šdŸller), maddi olanlardan manevi
olanlara doÛru bir sÝra dahilinde yapÝlmalÝdÝr.
4. Evde mŸmkŸn olduÛu kadar ceza, ikaz
ve uyarmalar az kullanÝlmalÝ, •ocuklar tehdit
edilmemelidir. Tehditler, •ocuÛun kendine
olan gŸvenini azaltÝr. ‚ocuk, anne-babasÝndan korkmamalÝ ve kendi sšzsŸz davranÝß ve
hareketlerini kontrol etmeyi bizzat šÛrenmelidir. Üstenilmeyen davranÝßlarÝn dŸzeltilmesinde, ortaya •Ýkma ihtimali en yŸksek olan
davranÝßlardan iße baßlanmalÝdÝr. ‚ocuk istenilen davranÝßlarÝ šÛrendik•e, dÝßtan yapÝlan
takviyeler azaltÝlmalÝdÝr.
Azarlama, ikaz, uyarÝ, kÝzma gibi hafif ceza uyarÝcÝlarÝ kÝsa sŸrede istenilen baßarÝya
gštŸrebilir. Anne-babalar bu duruma aldanmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ bunlar uzun vadede etkilerini kaybederler. Bu cezalar, ters etki yaparak tenkit edilen, beÛenilmeyen davranÝßlarda sŸrekliliÛe sebep olabilirler. Bu ceza uyarÝcÝlarÝ, olumlu sosyal pekißtiriciler kadar tesirli deÛildir. Tenkit ve azar, •ocuÛun šÛrenmedeki baßarÝsÝnÝ olumsuz yšnde etkiler. Cezalar, davranÝßlarda gŸvensizliÛe sebep olduklarÝndan kštŸ šÛrenme ßartlarÝnÝn ortaya
•ÝkmasÝna sebep olurlar ve šÛrenmeyi azaltÝrlar. Kontrol edilmeyen genelleßtirme sŸre•leri, •ocuklarÝn anne-babalarÝna karßÝ nefret
ve kin gibi menfi duygularÝ da ortaya •ÝkarÝr.
FarklÝlaßtÝrma sŸre•leri de, cezalandÝrÝlan •ocukta, o anda istenilmeyen davranÝßÝn bastÝrÝlmasÝna sebep olur. BastÝrÝlan davranÝß ise,
bir mŸddet sonra tekrar ortaya •Ýkar. Buna
aldanmamalÝdÝr. BastÝrmanÝn daha sonra •ocuklarda davranÝß bozukluklarÝna yol a•tÝÛÝ
da bir ger•ektir.
163
164
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
‚ocuklarÝn davranÝßlarÝnÝ deÛerlendirirken, onu korkutmayacak, incitmeyecek, kendine gŸvenini sarsmayacak ßekilde deÛerlendirmeler yapÝlmalÝdÝr. ÒSen kštŸsŸn, sen
adam olmazsÝn, sen nereden geldin, sen benim oÛlum-kÝzÝm deÛilsinÓ gibi genel deÛerlendirmeler •ok zararlÝdÝr. DeÛerlendirilen
davranÝßlar hakkÝnda •ocuÛa geribildirimler
verilmelidir. ‚ocukla olan iletißim-etkileßim
zorluklarÝ ortadan kaldÝrÝlmalÝdÝr. Hep •ocuÛu haksÝz •Ýkaracak deÛerlendirmelerden ise,
mutlaka ka•ÝnÝlmalÝdÝr.
Hafif sšzel olmayan ikazlar duruma gšre,
hoßa giden veya gitmeyen duygularÝ ortaya
•Ýkarabilir. Evde genellikle •ocuÛu destekleyici ve olumlu sšzel olmayan davranÝßlardan
•ok, olumsuz deÛerlendirici davranÝßlar vardÝr. Mesela; •ocuÛun cevabÝ yanlÝß ise, annebaba yŸzŸnŸ ekßitir, ses tonunu yŸkseltir, kafasÝnÝ kaßÝmaya baßlar. Bu tŸr davranÝßlar •ocuÛu Ÿzer, kendine gŸvenini kaybettirir.
‚ŸnkŸ •ocuklar, bšyle durumlarda kalakalÝr,
verdiÛi cevabÝn muhtevasÝnÝ da deÛißtiremez, ne yapacaÛÝnÝ ßaßÝrabilir. Bu yŸzden
anne-babasÝyla ißbirliÛi davranÝßlarÝnda da
bulunamaz. Halbuki sšzel olmayan davranÝßlar, olumlu olarak da jest ve mimikler yoluyla ifade edilebilir.
Anne-babalar, •ocuklarÝn šÛrendikleri
davranÝßlarÝ baßka alanlarda da uygulama fÝrsatlarÝ yaratmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ sŸrekli tekrarlar,
šÛrenmedeki baßarÝnÝn garantisidir. ‚ocuklar, yeni šÛrendikleri davranÝßlarÝ, bilgi ve
becerileri, bunlar Ÿzerinde hi• dŸßŸnmeden
baßka alanlarda da uygulama eÛilimindedirler. Bilgilerini, doÛru davranÝßlarÝnÝ herkese
gšstermek isterler. Bu tŸr davranÝßlar ise,
yanlÝß genelleme yapmaya yol a•abilir. An164
ne-babalar, •ocuklarÝnÝn yaptÝklarÝ genelleßtirme ve farklÝlaßtÝrmalarÝn baßka alanlarda
da doÛru olarak aktarÝlÝp uygulanmasÝna
šnem vermelidirler.
ÜYÜ …ÚRENME
DURUMLARI
HAZIRLAMAK
Genellikle ailedeki bazÝ durumlar, iyi bir
šÛrenme •evresinin hazÝrlanmasÝnda etkili
olan faktšrlerdir. Anne-baba ve •ocuk arasÝndaki konußmalarÝn sÝklÝÛÝ, ailedeki baßka
•ocuk veya kardeß olup olmamasÝ, kardeßlerle ilißkiler, evdeki sosyal iklim, evde •ocuÛa
yŸklenen sorumluluk, •ocuÛa kitap okunup
okunmamasÝ, evde kullanÝlan dilin niteliÛi,
•ocuk sorduÛu zaman bu sorulara karßÝ takÝnÝlan olumlu veya olumsuz tavÝrlar, •ocuk
konußurken ifadelerinin desteklenip desteklenmemesi, •ocuÛa destek olma veya takdir
etme davranÝßlarÝ evdeki šÛrenme durumunu
etkileyen faktšrler olarak karßÝmÝza •Ýkar.
Burada ailede iyi šÛrenme durumlarÝnÝn
šzelliklerini ele almak amacÝndayÝz.
‚ocuk evdeki šÛrenme durumlarÝnÝn kendi beklenti ve deÛerlendirmelerini dikkate
alarak šÛrenir. Yani •ocuk šÛreneceÛi ßeyleri se•er. Bu yŸzden •ocukla •ocuk•a konußmak ve šÛrenme durumlarÝnÝn karmaßÝklÝÛÝnÝ
•ok •ok azaltmaya •alÝßmak, basitleßtirmeye
uÛraßmak gereksiz bir davranÝßtÝr. ‚ŸnkŸ •ocuk, ancak kendisi i•in, kendi kÝstaslarÝna
gšre o bilgileri alacaktÝr. Bunun i•in:
1. ‚ocuÛa šÛrenme sorumluluÛu verilmelidir. Bu sorumluluk yavaß yavaß arttÝrÝlmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ sorumluluk olmadan šÛrenme ya-
165
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
pÝsÝnÝn ilkeleri, kavramlarÝ, ilißkiler arama
gayretleri ortaya •Ýkmaz. ‚ocuk, bšylece
kendisinin hem šÛretmeni, hem de šÛrencisi
olur.
2. ‚ocuktan istenilen davranÝßlar iyice tarif edilmelidir. ‚ocuk, hangi davranÝßÝ ne zaman, ni•in yapacaÛÝnÝ bilmelidir. Tarif edilen davranÝßlar sÝk sÝk deÛißtirilmemelidir.
3. ‚ocuk, anne-babanÝn planladÝÛÝ davranÝßlara uyar. Bu sebeple anne-baba •ocuÛun
šÛrenme sorumluluÛuna katÝlmalÝdÝr. Bšylece •ocuk, šÛreneceÛi davranÝßlarda anne-babasÝnÝn rÝzasÝnÝ
šn planda tutacaktÝr. OnlarÝn istediÛi bir insan
olmaya •alÝßacaktÝr.
4.
‚ocuÛun
vazifesi,
kendisine sunulan
šÛretime uyumlu
olmalÝdÝr. …zellikle
inat•ÝlÝk
dšnemlerinde, •ocuk bu gšrevinin dÝßÝna
•Ýkar. Bu durumu, anne-baba daha šnceki
eÛitim-šÛretimlerinin baßarÝ veya baßarÝsÝzlÝÛÝ olarak deÛerlendirmemelidir.
5. Evde •ocuÛa verilen bilgiler her ne
kadar genel bilgiler olsa da, •eßitli ilim dallarÝna ait bilgilerin de, aile tarafÝndan •ocuÛa
verilmesi, okuldaki baßarÝsÝnÝ arttÝrÝcÝ bir faktšrdŸr.
ÜYÜ BÜR …ÚRENME
‚EVRESÜNÜN
…ZELLÜKLERÜ
Üyi bir šÛrenme •evresi •ocuÛa bilgi kazanmada problem •šzŸmŸ, hipotez ve •šzŸm stratejilerini gelißtirme imkanÝ ve fÝrsatÝ
vermelidir. Yani •ocuÛu problemlerle yŸzyŸze getirmelidir. HazÝr •šzŸmler sunmamalÝdÝr. AyrÝca •ocuÛun problemi •šzebilmesi
i•in gerekli olan motivasyonu da ortaya •ÝkarmalÝdÝr. ‚ocuÛun bizzat kendisinin aktif
olacaÛÝ ßekilde, bilgi arama imkanÝ verecek
ßekilde bu •evrenin dŸzenlenmesi gerekir.
‚ocuk,
ihtiya•
duyduÛu bilgileri
pasif olarak almamalÝdÝr. O zaman
bu bilgilerin kÝymetini bilmez.
rumu kendi yapÝlaßtÝrabileceÛi bir
ortam hazÝrlayabilmeli ve bu konuda •ocuÛu teßvik etmelidir. …zellikle •ocuÛun cesareti kÝrÝlmÝß, šÛrenilmiß acizlik diyebileceÛimiz hayata kŸskŸnlŸk duygularÝndan onu kurtaracak ßekilde bir šÛrenme •evresi dŸzenlenmelidir. ‚ocuÛa, •eßitli alternatifler sunabilmelidir. ‚ŸnkŸ her problem, her durum bir
•eßit tercih yapmayÝ, karar vermeyi gerektirir.
‚ocuÛa problemin sadece neticeleri deÛil,
problem •šzme sŸre•lerini deÛerlendirme
imkan ve fÝrsatlarÝ da vermelidir. Problem
•šzŸmŸnde zihin yapÝlarÝ az karmaßÝk, yani
165
166
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kafalarÝnÝn i•indeki bilgiler az olan šÛrenci-
Ûun šÛrenme malzemesi ile karßÝ karßÝya gel-
ler, genellikle basit problemleri daha kolay
mesine •alÝßÝlÝr. ‚ocuÛun bilgileri almasÝ,
•šzer ve daha iyi šÛrenirler. Buna karßÝlÝk,
bunlarÝ yeniden yapÝlaßtÝrmasÝ, bŸtŸnleßtir-
zihin yapÝlarÝ gelißmiß ve kafalarÝnÝn i•inde
mesi ve iyice ißlemesi gerekir. Tabii bu arada
•eßitli tŸrden bilgiler bulunan šÛrenciler ve
•ocuÛun o anda i•inde bulunduÛu psikolojik
•ocuklar, zor konularÝ daha iyi šÛrenir. …Û-
durumun da dikkate alÝnmasÝ gerekir. Bu ba-
renme •evresinin dŸzenlenmesinde •ocukla-
kÝmdan ßunlar faydalÝ olabilir.
rÝn bu šzellikleri de dikkate alÝnmalÝdÝr.
Basit olarak yapÝlaßmÝß bir šÛrenme •evresinde •ocuÛa šnce šÛrenme muhtevasÝ ile
ilgili šrnekler sunulur. …rneklerden sonra yavaß yavaß kurallar ve ilkeler ele alÝnÝr. Yani
šÛrenme somut olan, canlÝ olan šrneklerden
soyut olana doÛru bir sÝra izler.
1. ‚ocuklarda šÛrenme isteÛi uyandÝrmalÝdÝr.
2. ‚ocuÛun karßÝlaßtÝÛÝ problemi •šzebilmesi i•in onda ilgi uyandÝrmalÝdÝr.
3. ÜstediÛi ßekilde tekrar yapabilmesine
fÝrsat verilmelidir.
Orta derecede yapÝlaßmÝß bir šÛrenme
4. ‚ocuÛun bilgileri hatÝrlayabilmesi ve
•evresinde de šnce šrnekler sunulur, peßin-
doÛru olarak depolayabilmesi saÛlanmalÝdÝr.
den hemen kurallar ve ilkeler šÛretilir.
‚ŸnkŸ hatÝrlama ve depolama davranÝßlarÝ-
†st seviyede yapÝlaßmÝß bir šÛrenme •evresinde ise, šnce kurallar ve ilkeler sunulur,
nÝn bozukluÛu, šÛrenmeyi de olumsuz yšnde etkiler.
bunu resimli veya resimsiz šrnekler takip
5. ‚ocuÛun šÛrenip šÛrenmediÛinin
eder. Burada soyut olandan somuta doÛru bir
kontrol edilmesi gerekir. …ÛrendiÛi konu ile
sÝra izlenir.
ilgili sorular sorulmasÝ faydalÝdÝr. Bu durum-
‚ocuklara yeni bir ßey šÛretileceÛi zaman, o konuda onlarÝn biraz bilgisi varsa,
ÒtŸmdengelimÓ dediÛimiz metod uygulanabilir. Fakat •ocuÛun hi• bilmediÛi konularda
ona bir ßey šÛretilecekse, ÒtŸme varÝmÓ yeni
basit olandan karmaßÝÛa, somut olandan soyut olana doÛru bir sÝra izlenmelidir.
UyarÝcÝ bakÝmÝndan zengin olan šÛrenme
•evreleri, •ocuklardaki aktif olarak bilgi ißleme davranÝßlarÝnÝ teßvik eder. Bunun i•in
lar bŸyŸk •ocuklar i•in ge•erlidir.
6. ‚ocuÛun kendi hatalarÝnÝ, yanlÝßlarÝnÝ
gšrebilmesine imkan ve fÝrsat verilmelidir.
7. …Ûrendikleri ßeyleri kendi kelimeleriyle ifade etmeleri saÛlanmalÝ, šnemli kavramlarÝn anlaßÝlÝp anlaßÝlmadÝÛÝ kontrol edilmelidir.
8. …ÛrendiÛi konunun tam anlaßÝlÝp anlaßÝlmadÝÛÝ da araßtÝrÝlÝp bulunmalÝdÝr.
doÛrudan doÛruya bilgi ißleme alÝßtÝrmalarÝ
9. …Ûrenme konusunun baßka alanlara
yaptÝrÝlÝr. Problemler •šzdŸrŸlŸr. Yani •ocu-
aktarÝlÝp aktarÝlamayacaÛÝ Ÿzerinde •ocuÛa
166
167
ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R
a•Ýklamalar yapÝlmalÝdÝr.
167
169
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
‚ocuk
ve ‚evre
l Dr. Erol G…KA
7
171
ÇOCUK VE ÇEVRE
A) ‚OCUÚUN YAKIN
‚EVRESÜ
Ünsan Ülißkileri
Hi• ߟphesiz hem yetißkinler, hem de •ocuklar i•in en šnemli •evre unsuru šteki insanlardÝr. DoÛumdan šlŸme kadar tŸm varlÝÛÝmÝz bir toplum hayatÝ i•inde ger•ekleßir.
‚ocuÛun beslenmesi, bakÝmÝ, korunmasÝ,
eÛitimi gibi temel ihtiya•larÝnÝn yanÝsÝra,
duygusal doyumunun karßÝlanmasÝ i•in de
en temel kaynak, •evresindeki insanlardÝr.
‚evrenin diÛer unsurlarÝ insanÝn refahÝna ve
mutluluÛuna, daha doÛrusu saÛlÝklÝ insan
ilißkilerine katkÝda bulunabildikleri šl•Ÿde
šnem kazanÝrlar. HayatÝmÝzÝ ondan edindiÛimiz besinlerle, havayla, suyla ve onun aracÝlÝÛÝ ile saÛladÝÛÝmÝz teknik gelißmelerle sŸrdŸrebildiÛimiz halde, ona anlam veren bizler olmasaydÝk, fiziksel •evre donuk, anlamsÝz bir ßey olurdu. Kutsal kitaplarda, insan
dŸnyaya gelmeden šnceki yeryŸzŸnŸn alabildiÛine gŸzel olmasÝna raÛmen, insansÝz ne
kadar sÝkÝcÝ ve yetersiz olduÛu anlatÝlÝr. ‚evre insan i•indir.
‚ocuklarÝn i• dŸnyalarÝnda •evrelerindeki insanlarÝn kapsadÝklarÝ alanÝn genißliÛi ve
derinliÛi, duygu baÛlarÝyla belirlenir. ‚ocuÛun duygu yatÝrÝmÝnda bulunacaÛÝ insanlar
ise, onun ihtiya•larÝnÝ karßÝlayan; onunla gŸvenli, hoß yaßantÝlar Ÿretecek ilißkiler kurabilen; tutum ve davranÝßlarÝyla •ocuÛun i•
dŸnyasÝnda olumlu yankÝlar uyandÝrabilen
kimselerdir. ÜnsanlÝk tarihi boyunca •ocuklar
kendileri i•in bu nitelikleri taßÝyan insanlarÝ
•oÛu kere aile Ÿyeleri arasÝnda bulmußlardÝr.
Ü•inde yaßadÝÛÝmÝz yŸzyÝlda geleneksel aile
yapÝsÝnÝn bi•im ve ißleyißinde •ok bŸyŸk deÛißiklikler olmuß olsa da, ailenin •ocuk i•in
vazge•ilmez šnemi hala tartÝßma gštŸrmez.
Aile birimini olußturan Ÿyelerin sayÝsÝ azalmÝßtÝr. Tek ebeveynli aileler artmaktadÝr. ‚ocuklarÝn bakÝm ve eÛitiminde kimi sorumluluklarÝ aracÝ kurumlar Ÿstlenmektedir. Ama
hala yetißkinler i•in bile anne ve babalar, hayatlarÝndaki birinci derecede yakÝn kißiler
olarak šnemlerini korumakta, akrabalÝk baÛlarÝ deÛerini sŸrdŸrmektedir. Bu nedenle •ocuÛun yakÝn •evresindeki insan ilißkilerini
ele alÝrken, aile i•i ilißkilere, •ocuÛun akrabalarÝ ve arkadaßlarÝyla ilißkilerine aÛÝrlÝk vereceÛiz.
Aile - i•i ilißkiler
171
172
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Aileyi bir arada tutan veya tutamayan ßey,
aile-i•i ilißkilerdir. Aile ilißkileri sŸrekli bir
bakÝm ve šzene ihtiya• gšsterir. Ailedeki her
bireyin ihtiya•larÝ, birbirlerinden beklentileri
farklÝdÝr. SaÛlÝklÝ aile ilißkileri bu farklÝlÝklara
šnem vermeyi gerektirir.
Daha annenin hamileliÛinden itibaren •o-
cuk, ailenin bir Ÿyesidir. Onun dŸnyaya geleceÛinin bilinmesi aile i•indeki havayÝ deÛißtirir. Ebeveyn bir yandan coßku ile bu yeni Ÿyeyi beklerler; bir yandan da onun saÛlÝÛÝ ve geleceÛi ile ilgili kaygÝlar taßÝrlar. Kendilerini yeni gšrev ve sorumluluklara hazÝrlarlar. Evde tatlÝ bir telaß baßlar. KŸ•Ÿk insan
yavrusu bir anda, aile ilißkilerinin merkezi
haline gelir. Cinsiyetinin ne olacaÛÝ, bakÝmÝnÝ kimin ŸstleneceÛi, ona nasÝl davranÝlacaÛÝ
ile ilgili sorular, ebeveyn ve akrabalarÝn kafalarÝnda dolanÝr durur. Sonu•ta her aile kendine šzgŸ bir yol bulur. Fakat •ocuÛa atfedilen
šnemden olsa gerek, ona verilen bakÝm, ona
takÝnÝlan tavÝrlar ne olursa olsun, hemen her
ailede, yaptÝklarÝnÝn doÛru olup olmadÝÛÝyla
ilgili kaygÝlar, su•luluklar doÛar. ‚ŸnkŸ aile
ilißkilerinin nasÝl dŸzenleneceÛi, •ocuÛa verilecek en uygun bakÝmÝn nasÝl olmasÝ gerektiÛi konularÝnda sayÝsÝz bilimsel araßtÝrmalar
172
yapÝlmasÝna raÛmen, henŸz kesin doÛrular
saptanamamÝßtÝr. Aile-i•i ilißkilerde doÛru ve
yanlÝßtan ziyade šnemli olan, aile hayatÝnÝn
•eßitli talepleri arasÝnda denge ve uzlaßmayÝ
saÛlayabilmektedir. Her ailede bu talepler ve
karßÝlama yollarÝ •eßitlidir.
Yeni doÛan bir bebeÛin her ßeyden šnce
sevgi ve bakÝma, bunu verebilecek ebeveynle (šzellikle anneyle) bir baÛa ihtiyacÝ vardÝr.
Ebeveynle •ocuk arasÝndaki baÛ, duygusal
bir yapÝßtÝrÝcÝ gšrevi gšrŸr. AslÝnda yalnÝzca
•ocuk-ebeveyn ilißkisinde deÛil, yetißkinlerin
kendi aralarÝndaki ilißkide de bir baÛ bulunmasÝ •ok šnemlidir. BŸyŸk ihtimalle yetißkin
hayatta saÛlÝklÝ, kalÝcÝ baÛlÝlÝk ilißkilerinin
kurulabilmesinde, •ocuk-ebeveyn ilißkisindeki baÛ ve baÛlÝlÝktan šÛrenilenlerin rolŸ
bŸyŸktŸr.
Kimi zaman ailenin baßÝna gelebilecek talihsizliklerden veya baßka nedenlerden štŸrŸ
ebeveyn-•ocuk ilißkisindeki baÛlÝlÝÛÝn kurulmasÝ aksayabilir ya da hi• kurulmayabilir.
‚ocuk ve ebeveyn arasÝndaki baÛÝn gŸcŸ,
genellikle •ocuÛun yaßÝna, ebeveynin •ocuÛa verdiÛi cevaba, •ocuÛa ayÝrdÝÛÝ zamanÝn
sŸresine ve kalitesine, •ocuÛun bakÝmÝnÝ Ÿstlenen šteki kißilere, •ocuÛun yetißtiÛi duygusal atmosfere baÛlÝdÝr. …rneÛin hayatÝn ilk
anlarÝ, anneyle yeni doÛan arasÝnda bšyle bir
baÛÝn temelinin atÝlmasÝ i•in •ok šnemlidir.
Bu nedenle doÛumdan sonra en kÝsa sŸre
i•inde anne, bebeÛiyle temasa yŸreklendirilmelidir. Fakat bebek annesinin kendisi i•in
šnemini ve onunla arasÝndaki baÛÝn gŸcŸnŸ
genellikle altÝ aylÝk olduÛu sÝralarda farketmeye baßlar. Bu zamandan itibaren anneden
ayrÝlmasÝ, onun i•in katlanÝlmaz boyutlarda
ve •ok šrseleyicidir. Yine šrneÛin, •ocuÛa
173
ÇOCUK VE ÇEVRE
bakan kißilerin sÝk sÝk deÛißtirilmesi veya evde yaßayan bireyler arasÝnda dŸßmanca ilißkilerin bulunduÛu bir ortam, saÛlÝklÝ ebeveyn-•ocuk baÛÝnÝn kurulmasÝna engel •Ýkarabilir.
Ebeveyn-•ocuk baÛÝnÝn bir bi•imde zayÝfladÝÛÝ durumlarda, •ocuÛun sonraki hayatÝnda ortaya •Ýkabilecek problemler, bu baÛÝn
ebeveynlerin yerine ge•ebilecek kimselerle
(kardeßler, bŸyŸkanne, bŸyŸkbaba, akrabalar, komßular, šÛretmenler vs.) kurulmasÝ halinde en aza indirilebilir. ‚ocuÛun ebeveynleriyle gŸ•lŸ bir baÛa ihtiya• duyduÛu hayatÝn ilk yÝllarÝnda, šzellikle annenin •alÝßmasÝ
durumunda •ocuÛun bakÝmÝ genellikle bir
aile bŸyŸÛŸ, bir bakÝcÝ veya bir yuva tarafÝndan Ÿstlenilmektedir. Elbette kan baÛÝ ilißkileri •ok šnemlidir ama, saÛlÝklÝ bir •ocuk gelißimi i•in Ôolmazsa olmazÕ bir nitelik de taßÝmazlar. ‚ocuÛun bakÝmÝnÝ Ÿstlenen kißi veya
kurumun •ocukla saÛlÝklÝ ilißkiler kurmasÝ
halinde, annenin yerini tutmasa bile ona yakÝn bir bakÝm vermesi mŸmkŸndŸr. ‚ocukla
kurulacak saÛlÝklÝ ilißkilerin nasÝl olmasÝ gerektiÛi konusunda elimizde bazÝ šl•Ÿtler vardÝr. ‚ocuÛa bakÝm verecek kißi veya kurumun sÝcak ve duygulu, •ocuÛun ihtiya•larÝnÝ
hÝzla farkedebilen, hatalarÝnÝ kolayca kabullenen, •ocuÛa a•Ýk sÝnÝrlar koyabilen, šnceden tahmin edilebilir ve tutarlÝ tavÝr gšsteren,
•ocuÛa saÛyÝ duyan, •ocuÛun olumsuz yanlarÝnÝ deÛil de, iyi niteliklerini vurgulayan bir
yapÝda olmasÝna dikkat edilmelidir.
‚ocuÛun aile-i•i ilißkilerinde, ebeveynin
en zorlandÝÛÝ konularÝn baßÝnda, •ocuklarÝyla aralarÝna koyacaklarÝ mesafenin miktarÝ
gelir. NasÝl hayatÝmÝzÝ sŸrdŸrebilmek i•in
beslenmemiz zorunluysa ama yiyeceklerin
fazla ya da az alÝnmasÝ halinde rahatsÝzlÝklar
ortaya •Ýkarsa, ebeveynin •ocuÛa saÛladÝÛÝ
sevgi ve bakÝmÝn fazlalÝÛÝ veya azlÝÛÝ da ebeveyn-•ocuk ilißkisinde rahatsÝzlÝklara yol
a•ar. Hemen her ebeveyn kendi •ocuÛu i•in,
mutlu ve kendine gŸvenli bir insan olmasÝnÝ
istediÛini belirtir, ama yine bir•ok ebeveyn,
yalnÝzca iyi niyetli bir dŸßŸnceyle •ocuklarÝnÝn kendilerine yakÝn ve baÛÝmlÝ kalmalarÝnÝ
da dilemektedir. Mutlu ve kendine gŸvenli
bir yetißkinliÛe, ancak aile ilißkilerinde yeterince baÛÝmsÝz olmayÝ becerebilen bir •ocukluk yaßantÝsÝndan sonra ulaßÝlabilir. Bu
nedenle •ocuÛun gelißim sŸreci boyunca
onun baÛÝmsÝzlÝÛÝnda tedrici bir artÝß saÛlanmalÝdÝr. AßÝrÝ koruyucu bir ebeveyn tutumu
sergilemek, •ocuÛun bulunduÛu gelißim evresinin aßaÛÝsÝnda tavÝrlar gšstermesine, •ocuksuluÛa yol a•ar. AßÝrÝ koruyucu ebeveyn
tutumlarÝnÝn gšrŸnŸmleri ve yol a•tÝÛÝ tehlikeli sonu•lar hemen tanÝnabilir. Tersi tutumlar da aynÝ šl•Ÿde olumsuz olmasÝna raÛmen
tanÝnmalarÝ daha zordur. ‚ocuklarÝnÝn -sšzŸmona- baÛÝmsÝz ve šzgŸr olmasÝnÝ isteyen
ebeveynler bu kez onlardan yaßlarÝnÝn Ÿzerinde tavÝrlar gšstermelerini beklerler. Zaten
•ocuklar da henŸz hazÝr olmadÝklarÝ halde,
bŸyŸdŸklerini, bir•ok ßeyi tek baßlarÝna yapabileceklerini gšstermek istediklerinden,
ebeveynin bu tutumuyla hemen uzlaßÝrlar.
AßÝrÝ koruyucu tavÝrlarÝn tehlikesinden ka•arken, •ocuklarÝn yapamayacaklarÝ, yaßlarÝnÝn
ŸstŸndeki tavÝrlara teßvik edilmesi, beraberinde bir•ok yeni riskler getirir.
Üyi aile-i•i ilißkiler i•in, iyi bir iletißim zorunludur. Üsteklerini •oÛu kez feryat ederek,
hÝr•Ýnlaßarak anlatan •ocuklar, iletißimin nasÝl olmasÝ gerektiÛini de ailedeki eÛitimleri sÝ173
174
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
rasÝnda šÛrenirler. SaÛlÝklÝ iletißimin kurulabilmesi i•in aile bireylerinin bir arada olmak,
sohbet etmek i•in zamanlarÝ olmalÝ; evdeki
zamanlarÝnÝ hep televizyon karßÝsÝnda harcamamalÝdÝrlar. Üyi iletißim i•in bazÝ basit kurallar da vardÝr. Her ßeyden šnce dinlemeyi
bilmek; dinlenildiÛinden emin olmak gerekir. ‚ocukla iletißim sÝrasÝnda da onun dikkatinin sizde olmasÝnÝ, yŸzŸnŸze bakmasÝnÝ
saÛlamalÝsÝnÝz. KÝsa cŸmleler, basit kelimeler
se•meli; yŸz ifadeniz, ses tonunuz ve hareketleriniz konußmanÝzÝn i•eriÛine uygun olmalÝ ve sšylediklerinizi pekißtirmelidir.
Aile i•i ilißkilerin saÛlÝklÝ yŸrŸmesi, bir šl•Ÿde aile Ÿyelerinin birlikte olma zamanÝna
baÛlÝdÝr. GŸndelik hayatÝn her bir aile Ÿyesinden talepleri gŸnŸmŸzde šylesine yoÛunlaßmÝßtÝr ki, bŸtŸn aileyi bir arada gšrmek
neredeyse imkansÝz hale gelmektedir. BŸtŸn
zorluklarÝna raÛmen ailenin bir araya gelmesinin yanÝ sÝra, bir arada olunduÛunda yapÝlan ißlerin, harcanan zamanÝn kalitesi de
šnemlidir. …rneÛin bir arada televizyon seyretmektense; oyun oynamak, ailece yŸrŸyŸße
•Ýkmak, sohbet etmek daha deÛerlidir.
GŸnŸmŸzdeki talihsizliklerden biri de, ailenin bunca toplumsal ißlevi yerine getirmesine raÛmen šdŸllendirilmemesidir. BaßarÝlÝ
sporcu, baßarÝlÝ ißadamÝ, baßarÝlÝ politikacÝ
•alÝßmalarÝnÝn sonucunu •eßitli šdŸllerle gšrŸr ama -maalesef- baßarÝlÝ ebeveynliÛe, zaten olmasÝ gereken bir ßey olarak bakÝlÝr. Aileye karßÝ bu toplumsal vurdumduymazlÝk
•oÛu kez aile-i•i ilißkilere de yansÝr. Aile-i•i
ilißkiler kopmasÝ gŸ• yakÝnlÝk šzelliklerine
sahip olduÛu i•in aile Ÿyelerince, ne yapsalar bir ßey olmayacak garantili ilißkiler olarak
174
gšrŸlŸrler. Bu nedenle aile •oÛu kez Ÿyelerinin •abalarÝndan, katkÝlarÝndan dolayÝ birbirlerini taktir ettikleri deÛil de, aile dÝßÝndan
kaynaklanan sÝkÝntÝlarÝn bile yaßanmak zorunda kalÝndÝÛÝ bir yer hŸviyetine bŸrŸnŸr.
‚ocuÛun aile •evresinden yararlanabilmesi,
duygusal doyum saÛlayabilmesi i•in ailedeki
ilißkiler, insanlarÝn sÝk sÝk yaptÝklarÝ olumlu
davranÝßlardan dolayÝ takdir edildikleri bir
hale dšnŸßtŸrŸlmelidir.
Aile-i•i ilißkilerin en šnemli yanlarÝndan
biri de, kardeßler arasÝndaki ilißkidir. Kardeßler •oÛu zaman birbirlerine sadÝk ve hayat
boyunca birbirlerinin doÛal destek•ileridirler. Ama •ocukluk dšnemine kardeßler arasÝnda bir•ok sorun da dikkat •eker. Bu sorunlarÝn baßÝnda kÝskan•lÝk duygularÝ gelir. AslÝna bakÝlÝrsa kÝskan•lÝk, herkesin belli šl•Ÿlerde yaßadÝÛÝ doÛal bir duygudur. Tek baßÝna bir adada yaßanÝlmadÝÛÝ sŸrece, kÝskan•lÝktan kurtulmanÝn yolu yoktur. ‚ocuklarda
kÝskan•lÝk 2-2,5 yaßlarÝnda baßlar. 5-6 yaß civarÝnda ise •ocuklar, bu gŸ•lŸ ama hoßnutsuzluk verici duyguyla baß etmeyi šÛrenirler.
‚ocuklar arasÝndaki bir•ok •ekißme ve gŸcenikliÛin arkasÝnda da normal kardeß kÝskan•lÝÛÝ bulunur.
‚ocuklar arasÝndaki kÝskan•lÝÛÝ arttÝran
nedenler arasÝnda ßunlar sayÝlabilir: Kendi
ailelerinde tek •ocuk olarak bŸyŸyen ebeveyn, •ocuklarÝndaki kÝskan•lÝk duygularÝnÝ
anlamada ve onlarla baßa •Ýkmada zorlanÝrlar. AynÝ ßekilde, kardeßleriyle aßÝrÝ kÝskan•lÝklar yaßayan ebeveynin de bu konuda zorlandÝÛÝ ortaya •ÝkmÝßtÝr. ‚ocuÛun kißiliÛi, kÝskan•lÝk duygusunun ßiddetini etkileyebilir.
…rneÛin daha sinirli ve hassas •ocuklarÝn,
175
ÇOCUK VE ÇEVRE
ßiddetli kÝskan•lÝk duygularÝ taßÝdÝÛÝ gšrŸlebilir. BŸyŸk •ocuklar muhtemelen kardeßlerinden daha kÝskan• olurlar. ‚ocuklar arasÝndaki yaß farkÝnÝn bŸyŸk olmasÝ ya da •ok az
yaß farkÝ bulunmasÝ kÝskan•lÝÛÝ arttÝran etkenlerdendir.
Kardeß kÝskan•lÝklarÝyla baßa •Ýkmada yol
gšsterici olabilecek ilkeler ise ßšyle sÝralanabilir: …ncelikle belli šl•Ÿlerdeki kÝskan•lÝÛÝn
normal olduÛu kabul edilmeli; šzellikle yeni
bir kardeßin dŸnyaya gelmesinin beklendiÛi
sÝrada ve sonrasÝnda buna hazÝrlanmalÝdÝr.
KÝskanan •ocuÛun bu duygusunun artmasÝnÝ
ve zarar verici hale gelmesini šnlemek i•in,
onu bastÝrmak
veya gšrmezden gelmek yerine, •ocuÛun
bu duygusunu
farkedebilmesine
yardÝmcÝ
olunmalÝdÝr.
KÝskan•lÝk duygularÝ yaßayan
•ocuÛa
daha
fazla sevgi ve
dikkat gšstermeli; bšyle yapmanÝn kštŸ bir
davranÝßÝ šdŸllendirmek olduÛu dŸßŸnŸlmemelidir. Her sÝkÝntÝlÝ durum gibi kÝskan•lÝÛÝn
da •ocukta bebeksi davranÝßlar ortaya •ÝkarabileceÛi; •ocuklar arasÝnda sšzŸm ona
eßitlik saÛlamak i•in onlarla aynÝ bi•imde
uÛraßmanÝn, šrneÛin aynÝ giysi ve oyuncaklar almanÝn kÝskan•lÝÛÝ daha da artÝrabileceÛi unutulmamalÝdÝr. ‚ocuklara, baßkalarÝyla
paylaßma duygusu bÝkmadan šÛretilmeye
•alÝßÝlmalÝ, •ocuklarÝn bir•ok ßey gibi paylaßmayÝ da ebeveyni seyrederek šÛrendiklerini
hatÝrdan •ÝkarmamalÝdÝr.
Akrabalar ve Arkadaßlar
Modern yaßama tarzÝnÝn ve teknolojinin
gelißiminden šnce ailenin toplum i•indeki
bi•im ve ißlevi daha deÛißik idi. BugŸn, gerek
ailenin bi•im ve ißlevinde, gerekse kadÝnÝn
toplum i•indeki konumunda, geleneksel toplum yapÝsÝna gšre bŸyŸk farklar olmaktadÝr.
Her ne kadar modern yaßamanÝn kurallarÝ
hakim hale gelmeye baßlasa da, Ÿlkemizdeki
aile yapÝsÝ hem modern, hem de geleneksel
toplumun etkilerini taßÝmaktadÝr. Bu karÝßÝk
gšrŸnŸmŸn olumlu ve olumsuz yšnleri vardÝr. …rneÛin aile bŸyŸkleri ile ve diÛer akrabalarla sÝkÝ ilißkilerin sŸrmesi,
bir•ok gŸ•lŸk
sÝrasÝnda aileye
•ok šnemli destekler saÛlarken,
modern dŸnyadaki insan ilißkilerinin gerektirdiÛi rol farklÝlaßmalarÝnÝn hayata ge•irilmesinde, ailenin kendi kararlarÝnÝ baÛÝmsÝzca belirleyebilmesinde sorunlar •ÝkarmaktadÝr.
BŸyŸk anne ve bŸyŸk baba yaßadÝklarÝ
deÛerli tecrŸbeler ve olgun tutumlarÝyla bir•ok bakÝmdan •ocuÛun bakÝm ve eÛitiminde
olumlu katkÝlar yaparlar. Ancak ne var ki, kimi zaman bŸyŸk anne, bŸyŸk baba-ebeveyn, •ocuk ilißkileri birtakÝm sorunlara kaynaklÝk eder. BŸyŸk anne ve bŸyŸk baba kendileri ebeveyn olarak belli bir gŸcŸ ellerinde
tutarlar; bu gŸcŸn torunlarÝnÝn bakÝm ve eÛitimine •ok yardÝmcÝ ve yapÝcÝ etkilerinin ya175
176
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
nÝsÝra olumsuz yansÝmalarÝ da olur. Ebeveynlerin kendi •ocukluk yaßantÝlarÝ, •ocuklarÝn
nasÝl yetißtireceklerinin belirlenmesinde •ok
šnem taßÝr. ‚ocuÛunuzu yetißtirirken kendi
anne ve babanÝz gibi yapmayacaÛÝnÝza karar
verseniz bile, onlardan etkilenmeniz neredeyse ka•ÝnÝlmazdÝr. BŸyŸk anne ve bŸyŸk
babanÝn aynÝ zamanda torunlarÝyla ilgili yoÛun duygularÝ vardÝr. Bu nedenle bir bi•imde
onlarÝn yetißmelerinde sšz sahibi olmayÝ isterler; bu konuda kendilerini geride tutmada
zorlanÝrlar; genellikle •ocuk bakÝmÝ ve eÛitiminde ebeveynden •ok daha usta olduklarÝnÝ dŸßŸnŸrler. BŸyŸk anne ve bŸyŸk baba,
•oÛu kere anne babanÝn artÝk bŸyŸdŸklerini
unutur. OnlarÝ hala •ocuk olarak gšrŸrler.
OnlarÝn torunlarla ilgili bir etkisi de, ebeveynin koymuß olduÛu otoritenin yŸrŸtŸlmesinde engeller koymalarÝ yoluyladÝr. Toplum
hayatÝnÝn gerekleri nedeniyle bazen de •ocuklarÝn bakÝmÝnÝ bŸyŸk šl•Ÿde bŸyŸk anne,
kÝsmen de bŸyŸkbaba Ÿstlenir. ÞŸphesiz bu,
aileye •ok anlamlÝ bir yardÝm, eßi bulunmaz
bir fedakarlÝk ve insanlÝk šrneÛidir ama sorun •ocuk eÛitimi olduÛunda, ebeveynin
bšyle bir yardÝmÝ karßÝsÝnda minnet duygularÝnÝ eziklik ßeklinde yaßayÝp •ocuk eÛitiminde Ÿzerlerine dŸßeni yapamamalarÝ tehlikesi
vardÝr.
ArtÝk gŸnŸmŸzde ebeveynlerin •ocuk bakÝmÝ ve eÛitiminde asÝl rolŸ Ÿstlenmeleri gerektiÛini farkediyorsak, diÛer aile bŸyŸklerinin bu konuda geri planda yer almalarÝ zorunluluÛunu da kabul etmeliyiz. Elbette bir•ok bŸyŸkanne ve bŸyŸkbaba torunlarÝnÝn
bakÝmÝ ve eÛitimi i•in kendi •ocuklarÝyla tam
bir ißbirliÛine ve desteÛe hazÝrdÝr. Yine de
bŸyŸkanne, bŸyŸkbaba-ebeveyn-•ocuk iliß176
kisinde ortaya •Ýkabilecek problemlerin •šzŸmŸnde bazÝ ilkeler ÝßÝk tutucu olabilir: BŸyŸkanne ve bŸyŸkbabaya, kendi ailenizdeki
davranÝß kurallarÝnÝ, onlardan beklentilerinizi a•Ýk•a anlatÝn. Sizin •ocuÛu eÛitme ve bakÝm tarzÝnÝz onlar tarafÝndan engelleniyorsa,
onlarÝ saygÝlÝ bir bi•imde uyarÝn. Bununla
birlikte onlar, •ocuÛun uzun vadeli gelißiminde zarar verici olduÛuna inandÝÛÝnÝz tutumlarÝnÝ sŸrdŸrŸrlerse, son •are olarak •ocuÛunuzla birlikte olma zamanlarÝnda kÝsÝntÝya gidin. Ebeveynlerin kendi anne ve babalarÝ arasÝnda gereksiz karßÝlaßtÝrmalar yapmalarÝndan ka•ÝnÝn. Herßeye raÛmen aile bŸyŸkleriyle baÛlantÝyÝ kopartmamaya •alÝßÝn.
UnutmayÝn ki, kendi aile bŸyŸklerini tanÝmak her •ocuÛun hakkÝdÝr ve onlardan šÛrenecekleri bir•ok ßey vardÝr.
Geleneksel ailenin daÛÝlmasÝyla birlikte
akrabalÝklar da eski šnem ve deÛerlerinde
gerileme gšstermißlerdir. Ancak •ocuÛumuzun ve bizim onlarla ilißkilerimizin sŸrmesi,
aileye bŸyŸk destek saÛlayabilir. Her ßeyden
šnce akrabalarÝmÝz bizi hemen hemen herkesten iyi tanÝrlar. Onlarla sŸrdŸrŸlen ilißkiler, •ocuklara iyi aile ilißkilerinin nasÝl olmasÝ gerektiÛi konusunda šrnek olußturur. Akrabalar •oÛu kere gŸ• durumlarda ailenin doÛal mŸttefikidirler. PaylaßÝlmÝß aile yaßantÝlarÝ ve hatÝralar, bir aileye ait olma duygusunu
pekißtirirler. Buna benzer sšzler, komßularÝmÝz ve komßuluk ilißkileri i•in de sšylenebilir. Akrabalar ve komßular sayesinde •ocuklar, insan ilißkilerini, bilgi ve gšrgŸlerini daha gŸvenli bir ortamda šÛrenme ve gelißtirme fÝrsatÝna kavußabilirler.
BÝrakÝn bir •ocuÛu, yetißkinlerin bile šÛrenmekte olduk•a zorlandÝklarÝ konularÝn
177
ÇOCUK VE ÇEVRE
baßÝnda, insan ilißkilerinin nasÝl olmasÝ gerektiÛi gelir. Bir bakÝma, insan ilißkileri konusundaki šÛrenimimiz hayat boyu sŸrer gider.
Ünsan ilißkisinin ilk ßartÝ, insanÝn kendisini ayrÝ bir birey olarak farketmesidir. ‚ocuklar 22,5 yaß civarÝnda kendilerinden ÒbenÓ diye
sšz etmeye baßlarlar, ama bu yaß grubu •ocuklarda arkadaßlara henŸz yeterince šnem
verilmez. DiÛer insanlarÝn nasÝl kimseler olduklarÝ, kendisinin kimlerle ilißki kurmak istediÛi hakkÝnda bilgiler toplanÝp belirginleßtik•e, dostluklar daha šnem kazanÝr. ‚ocuklar, arkadaßlarÝndan davranÝßlarÝnÝn ve duygularÝnÝn onlarÝ nasÝl etkilediÛini ve arkadaßlarÝnÝn ilißki kurma tarzlarÝnÝ šÛrenirler. Bu
sayede toplumsal repertuarlarÝ genißler. Ancak arkadaßlÝÛÝn kurulmasÝ beceri gerektiren
ve her •ocuÛun kendine šzgŸ yollarla yŸrŸttŸÛŸ bir sŸre•tir. Bir•ok •ocuk arkadaßlÝk
kurmada gŸ•lŸk •eker. Ama bu •oÛunlukla
onlarÝn rahatsÝz olduklarÝ anlamÝna gelmez.
En saÛlÝklÝ •ocuklar bile kimi zaman kendi
baßlarÝna kalmak isteyebilirler. Zaten 7-8 yaßÝna kadar •ocuklar nediren kalÝcÝ arkadaßlÝklar kurarlar. Ortalama 8 yaßÝn altÝndaki •ocuklarÝn arkadaß ilißkilerinde birbirlerine ve
•evrelerine zarar vermelerini engellemek
i•in bŸyŸklerin denetimi gereklidir.
‚ocuÛun saÛlÝklÝ arkadaß ilißkileri kurabilmesi i•in bir baßka gerekli ßart, kendine gŸvenli ve girißimci olmasÝdÝr. Bu nedenle ailenin daha ilk aylardan baßlayarak •ocuÛun
her baßarÝsÝnÝ desteleyen, benliÛini gelißtirici
tutumlar almasÝ, baßkalarÝnÝn yanÝnda •ocuÛun onurunu kÝrÝcÝ tavÝrlar gšstermemesi yerinde olur. Utanga•lÝÛÝn ve kendine gŸvensizliÛin aksine bazÝ •ocuklar saldÝrgan, baßkalarÝnÝ ezici, •evreye zarar verici, kendileri-
ne toz kondurmayan tutumlarÝ nedeniyle arkadaß ilißkilerinde zorlanÝrlar. Bšyle •ocuklarÝn aileleri genellikle zor kullanarak onlarÝ
engellemeye •alÝßÝrlar ama baßarÝlÝ olamazlar. ‚ŸnkŸ zor kullanÝmÝ, •ocuÛu yeniden
saldÝrganlÝÛa teßvik eder ve bir fasit daire ortaya •Ýkar. Bšyle •ocuklara yardÝmcÝ olmak
i•in mŸmkŸn olduÛunca erken hareket edilmelidir. ‚ocuklar 8 yaßÝnÝ aßtÝktan sonra, saldÝrgan tutumlarÝnÝn sŸreklilik kazanmaya daha eÛilimli olduklarÝ bilinmektedir. Yine bu
•ocuklara, baßkalarÝnÝn ihtiya•larÝnÝ ve duygularÝnÝ farketmeleri šÛretilmeli; evde, televizyonda, sinemada model olabilecek šrnek
saldÝrgan tutumlarÝ izlemelerinin šnŸne ge•ilmelidir.
Fiziksel ‚evre :
Ünsan ilißkilerinin dÝßÝnda kalan, yaßama
ve algÝlama alanÝna giren bŸtŸn nesneler •ocuÛun fiziksel •evresidir. Tek tek ele alÝnmalarÝ imkansÝz olan fiziksel •evre unsurlarÝnÝ
sÝnÝflandÝrmak da olduk•a zordur.
YaßadÝÛÝmÝz ‚evre :
‚ocuk a•ÝsÝndan fiziksel •evrenin šnemi,
šncelikle bir yaßama alanÝ olmasÝndan gelir.
‚evresini tanÝmasÝ ve buradaki yaßama yollarÝnÝ ve ilkelerini šÛrenmesi, gelißim sŸreci
i•inde her •ocuÛun baßarmasÝ gereken hayat
šdevlerindendir. KomßularÝ, akraba ve dostlara, okula, •ocuk parkÝna, pikniÛe, sinemaya nasÝl gidileceÛinin; buralarda nasÝl davranÝlacaÛÝnÝn; televizyon, bilgisayar gibi evi•i
gelißmiß teknolojik aygÝtlarÝn ne zaman ve
nasÝl kullanÝlacaklarÝnÝn; trafik kurallarÝnÝn
ne olduklarÝ ve ne iße yaradÝklarÝnÝn ve her
gŸn bir•ok kere yaptÝÛÝmÝz, •evre ile baßka
177
178
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
bir•ok etkileßim bi•iminin šÛrenilmesi, hem
•ocuÛun bizzat kendi hayatÝnÝ, yaßama ßeklini tanÝmasÝ, hem de yetißkin hayata hazÝrlanmasÝ i•indir. ‚evre ile ilgili genel bilginin ve
yaßama bilgisinin artmasÝ, hayatÝ daha gŸvenlikli ve kolay yaptÝÛÝ gibi, daha estetik,
•eßitli ve doyumlu yaßama alternatiflerine fÝrsat hazÝrlar. Bilin•li bir eÛitimden ge•mese
de, her •ocuk kendi fiziksel •evresi ile kendine šzgŸ tanÝma, ilißki kurma ve yaßama yollarÝnÝ zaten bir bi•imde šÛrenir ve
bulur. …zellikle
kÝrsal •evrede yaßayan
•ocuklar,
ayrÝca bir rehbere
ihtiya• duymaksÝzÝn; hayatlarÝnÝn
doÛal seyri i•inde
•evrelerini hÝzla
tanÝrlar ve az tercih
haklarÝ bulunan
yaßama yollarÝnÝ
kolayca šÛrenirler.
Ancak yaßamanÝn
kendisinin bir•ok
uzmanlÝk gerektiren ißlere ayrÝldÝÛÝ,
sakinlerine •eßitli
yaßama alternatifleri sunan ve yararlanabilmek i•in šÛrenilmeleri ßart olan •ok sayÝda
teknolojik aygÝtla donanmÝß modern kent hayatÝ, rehberliÛi gerekli kÝlar. Bu, yalnÝzca •ocuklar i•in deÛil yetißkinler i•in de bšyledir.
Modern kent hayatÝnda yetißkinlerin rehberliÛi, ayrÝca •ocuklarÝ tehlike ve risklerden korumayÝ ama•lar.
‚ocuklar •evre-
178
lerinde olup bitenleri bŸyŸk bir dikkatle izlerler. Bir •ok ßey onlar i•in ilktir ve ilgin•tir.
Yetißkinlerin alÝßtÝklarÝ sÝradan durum ve
olaylar •ocuklarda hayret uyandÝrÝr. Onlar,
her ßeyi šÛrenmeye isteklidirler. Ülk kez gidilen bir pazaryeri, bir pastane, bir stadyum,
•ocuklarÝn kŸ•Ÿk dŸnyalarÝnda bŸyŸk izler
bÝrakÝr. Bir turist merakÝyla •evrelerini anlamaya •alÝßÝrlar. Bu •ocuk•a tecessŸs, •oÛu
zaman yetißkinlerin her gŸnkŸ hayatlarÝnda
farkedemedikleri
ilgin•likleri, gŸzellikleri, bazan •irkinlikleri bulup •ÝkartÝr. Bir •ok ebeveyn, semtin bir
kenarÝna sakÝßÝp
kalmÝß kŸ•Ÿk •ocuk parkÝnÝ, •ocuklarÝnÝn dikkatli
bakÝßÝnÝn uyarÝsÝyla gšrŸr. Yine bir•ok ebeveyn hayvanat bah•esine,
lunaparka •ocuklarÝnÝn arkadaßlarÝndan, televizyondan šÛrendiÛi veya
yuvada yapÝlan bir
gezi sayesinde tanÝdÝÛÝ bu yerleri ailesiyle
birlikte gšrme isteÛiyle gitmeye zorlanÝr. ‚ocuklarÝyla birlikte bir gezintiye •Ýkan ebeveynler o gŸne kadar hi• merak etmedikleri
bir inßaat yapÝmÝndaki vin•lerin •alÝßmasÝnÝ,
asfalt yapÝm ara•larÝnÝn ißlevini, gškyŸzŸndeki u•aklarÝn nasÝl ve nereye gittiklerini,
bah•ÝvanÝn neden •i•ekleri suladÝÛÝnÝ, •imleri kestiÛini, ambulans, itfaiye ve polis ara•la-
179
ÇOCUK VE ÇEVRE
rÝnÝn ni•in siren •aldÝÛÝnÝ ve daha bir•ok ßeyi
•ocuklarÝna ayrÝntÝlarÝyla anlatmak zorunda
kalÝrlar. ‚evresini tanÝmak i•in sŸrekli tetikte
duran bŸtŸn bu bilme isteÛinin karßÝlanmasÝ,
•ocuklara bŸyŸk bir yaßama sevinci ve gŸven verir.
‚ocuklarÝn kendi •evrelerini, bu •evredeki yaßamlarÝnÝ ve ilkelerini šÛrenmesini saÛlamak, temel ebeveynlik gšrevlerindendir.
Ebeveynler, •ocuklarÝyla gezintilerini zevkli
bir yaßama ve •evre dersi haline getirirler,
getirmelidirler.
‚evrenin •ocuk i•in yeni ve ilgin• olabilecek yerlerini keßfetmek, oralarÝ •ocuklara
tanÝtmak, bŸtŸn ailenin hayatÝna renk katar;
dŸnyalarÝnÝ zenginleßtirir. Bir mŸzeyi ziyaret,
birlikte alÝßveriße •Ýkmak, kitap•Ýya uÛramak,
•ocuk tiyatrosuna, yŸzme havuzuna gitmek... Herbiri ayrÝ mutluluk kaynaÛÝdÝr. Elbette •ocuklar yalnÝzca seyirci olmakla yetinmez. GšrdŸkleri bir•ok yeni ßeyi bizzat
denemek, bŸyŸklerin yaptÝklarÝnÝ yapmak isterler. BabasÝyla birlikte otomobillerinin temizlenmesine katÝlmak, minibŸste ßofšre para uzatmak, •ocuklara inanÝlmaz heyecan ve
šÛŸn•ler yaßatÝr. Üßin niteliÛine gšre, onlar
i•in tehlikeli ve zararlÝ olmayacaÛÝ a•Ýk olan
bazÝ ißlere •ocuklarÝn bir ucundan katÝlÝmÝnÝ
saÛlamak, denemelerine fÝrsat vermek, paha
bi•ilmez yaßama sevinci ve šÛrenme kaynaÛÝdÝr.
Modern kent hayatÝnÝn ve yapÝlaßmasÝnÝn
i•inde canlÝ tabiatÝn Ÿzeri neredeyse šrtŸlmŸßtŸr. Oysa •ocuklarÝmÝz ve biz, hepimiz o
tabiatÝn bir par•asÝyÝz. Bir bŸtŸn olarak par•asÝ olduÛumuz canlÝ taibatÝ hissetmek, •ocuklarÝmÝzÝn hayata dair bilgilerini genißletir,
saÛlamlaßtÝrÝr. Bitkilerle ve hayvanlarla aynÝ
hayatÝ paylaßtÝÛÝmÝz fikrini yerleßtirir. Bu nedenle, ailece gidilen bir kÝr gezintisi, bir orman veya deniz kampÝnda yapÝlan tatil, bir
hayvanat bah•esine veya kšye yapÝlan ziyaret, hoß vakit ge•irilen eÛlenceli bir iß olmaktan šte anlamlar taßÝr. Ebeveynler bšyle zamanlarda kendilerinin ve •ocuklarÝnÝn dinlenme ve eÛlenmesinin yanÝsÝra ortaya •Ýkan
hayat bilgisi eÛitimi fÝrsatÝnÝ •ok iyi deÛerlendirmelidirler. Bir yolunu bulup diÛer canlÝlarÝn hayatÝmÝz i•in vazge•ilmez šnemlerini
•ocuklara anlatmalÝ; tabiatÝ, canlÝlarÝ sevmenin yaßayan šrnekleri olmaya šzen gšstermelidirler.
Tarihsel •evremiz, tarihsel ve kŸltŸrel mirasÝmÝz ile ilgili olarak da benzer yaklaßÝmlar
benimsenmelidir. BŸyŸklerin sšzleri, •ocuklar i•in •ok šnemlidir ama tutumlar daha
net, kesin ve daha doÛrudan šÛretici deÛer
taßÝrlar. YalnÝzca tabiatÝn deÛil, insanlÝk tarihinin de bir par•asÝyÝz. Adeta bir a•Ýk mŸze
halindeki yurdumuz, tarih duygusunun yaßanmasÝ ve aktarÝlmasÝ i•in bulunmaz bir ortamdÝr.
Evin Fiziksel ‚evresi :
Ev, •ocuk hayatÝnÝn kalbidir. ‚ocuÛun zamanÝnÝn bŸyŸk bšlŸmŸ evde ge•er. Evde
beslenir, uyur, banyo yapar, •amaßÝrlarÝ yÝkanÝr, oyun oynar, ders •alÝßÝr, ortalÝÛÝ karÝßtÝrÝr,
televizyon seyreder... Bir anlamda •ocuÛun
ger•ek •evresi evidir, •ŸnkŸ šzellikle hayatÝnÝn ilk yÝllarÝnda bŸtŸn dŸnyasÝ ancak ev kadardÝr.
‚ocuk, gelecektir, insanlÝÛÝn geleceÛi...
ÜnsanlÝk tarihinin alacaÛÝ yeni bi•imler, onlarÝn bŸyŸklerden šÛrendikleri insan ilißkileri
179
180
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ve devraldÝklarÝ dŸnya birasÝna baÛlÝ olacaktÝr. Gelecek bšlŸmde gšreceÛimiz gibi, bugŸn •ocuklarÝmÝza bÝrakacaÛÝmÝz dŸnya mirasÝ, šÛŸnceÛimiz šzellikler taßÝmamaktadÝr.
DŸnyada ortaya •Ýkan •evre tehlikeleri -šnlemler alÝnmadÝÛÝ taktirde- •evremizdeki diÛer canlÝlarla birlikte, insanlÝÛÝn geleceÛini
de tehdit altÝnda tutmaktadÝr. Bu nedenle, artÝk •evre korunmasÝ ile •ocuÛun •evrenin
tehlikelerinden korunmasÝ sorunlarÝ i•i•e girmißtir.
‚ocuÛu, evimizin i•indeki •evre tehlikelerinden korumaya
•alÝßmak, bir bakÝma ona •evre bilincini daha ev i•inde
kazandÝran bir tutumu, bir yaßama tarzÝnÝ benimsetmek
demektir.
Evimizde •evrenin korunmasÝ i•in,
•ocuÛumuza •evre
koruyucu bir tutumu šÛretmek maksadÝyla atacaÛÝmÝz
ilk adÝm, israfÝ mŸmkŸn olduÛunca durdurmaya girißmektir. Daha az elektrik sarfiyatÝ
i•in ÝßÝÛÝ lŸzumunda kullanma gibi basit kurallara uyulmasÝ, daha az ÝsÝ enerjisi tŸketmek i•in izolasyon tedbirlerine baßvurulmasÝ, yalnÝzca evimizin bŸt•esine deÛil, dŸnyanÝn yenilenemez enerji kaynaklarÝnÝn korunmasÝna da bir katkÝdÝr. BugŸn Ÿlkemizin bazÝ belediyelerinde ve bir•ok batÝlÝ Ÿlkede uygulanmakta olan, yeniden aynÝ tŸrden mal-
180
zeme yapÝmÝnda kullanÝlabilecek cam, gazete gibi maddeleri diÛer •šplerden ayÝrmak;
plastik gibi •šzŸnmesi neredeyse imkansÝz
olan, yakÝldÝklarÝnda zehirli maddeler a•ÝÛa
•Ýkaran ŸrŸnlerin kullanÝmÝnÝ azaltmak, ailece yapabileceÛimiz basit ama •ok šnemli
•evre koruma tedbirleridir. Ama bazen evimizden attÝÛÝmÝz •šplerin bir bšlŸmŸnŸn,
sonunda topraÛa ve suya karÝßan zararlÝ kimyasal maddelere dšnŸßtŸklerini bilmemiz elimizden daha fazlasÝ gelmese de- bunu dŸßŸnmemiz ve anlatmamÝz, bir •evre koruyucu tavÝr olabilir.
Hepimizin
daha
fazla tŸketime yšneldiÛimiz toplumumuzda, bŸtŸn
tŸketim kaynaÛÝnÝn
eninde sonunda tabiat olduÛunu artÝk
anlamak ve •ocuklarÝmÝza anlatmak
gerekir.
Kolayca
denilebilir ki, her
gereksiz harcama,
her israf aslÝnda
dŸnyaya verilmiß
zarardÝr. DŸzeltilip onarÝlabilecek eski elbiseler, oyuncaklar, kitaplar, henŸz bitmemiß
ve miadÝ dolmamÝß ila•lar yeniden kullanÝlabilecekleri gibi, hayÝr ve yardÝm amacÝyla ihtiya• sahiplerine sunulduklarÝnda, yalnÝzca
onlarÝn deÛil dŸnyamÝzÝn da yŸzŸ gŸler. Bu
tŸrden faaliyetleri bizzat yapmak i•in gšnŸllŸ •ocuk kurulußlarÝ šn ayak olabilirler.
ArtÝk hayatÝmÝzÝn bir par•asÝ haline gelmiß bazÝ ev ißleri vardÝr ki, onlarÝn •ocuklar
181
ÇOCUK VE ÇEVRE
Ÿzerindeki olumsuz etkilerini mutlaka hesaba katmak zorundayÝz. Haßere ila•larÝnÝ,
kimyasal yer, cam, mobilya temizleme maddelerini, parlatÝcÝlarÝ, oda spraylerini, aeresolleri kullanÝrken •ocuÛun beden saÛlÝÛÝna
vereceÛi muhtemel zararlar dikkate alÝnmalÝdÝr. Evi dezenfekte etmek i•in kullanÝlan bir
haßere ilacÝ, dikkat edilmediÛinde •ocuk i•in
haßereden daha zararlÝ olabilir. Evin gŸzel
kokmasÝ i•in kullanÝlan spreyler, koku alma
duygusunu zedeleyebilirler. Ozon tabakasÝna zarar veren spreyleri, sudaki canlÝlarÝ šldŸrecek miktarda aßÝrÝ fosfatla yŸklŸ deterjanlarÝ kullanmaktan ka•Ýnmak, bu tavrÝ •ocuklara a•Ýklamak, evde yapÝlabilecek en iyi
•evre koruma eÛitimidir.
Ev, •ocuÛun gŸvenlik alanÝdÝr ama saÛlÝÛÝ
i•in bir•ok tehlike risklerini de barÝndÝrÝr.
HenŸz tehlikelerin farkÝna varmayan •ocuklarÝ, onlarÝ šzgŸr bÝrakmak ve korunmalarÝ
i•in mŸdahale gerektiren durumlar arasÝndaki dengeyi koruyarak, denetim altÝnda bulundurmak ebeveynin gšrevidir. HenŸz yŸrŸmeyi tamamen beceremeyen bir •ocuÛu sivri u•lu mobilyalardan, soba gibi sÝcak malzemelerden korumak bunlardandÝr. Her ebeveyn bu tehlikeleri bilmekte, •ocuklarÝnÝ korumak i•in elinden geleni yapmaktadÝr. Evin
•ocuk i•in barÝndÝÛÝ tehlikeler her zaman
bšyle •Ýplak gšzle gšrŸlmez. …rneÛin evde
beslenen hayvanlar, bir•ok enfeksiyon riski
taßÝrlar. Bu nedenle yiyeceklerden ve mutfaktan uzak tutulmalÝ, ev hayvanlarÝyla temas
eden aile bireyleri mutlaka ellerini yÝkamalÝdÝr. Yine šrneÛin evimizde kullandÝÛÝmÝz
masa šrtŸsŸ, yatak, mobilya, duvar kaÛÝdÝ,
boya, boya temizleyici, yapÝßtÝrÝcÝ gibi bir•ok
malzeme sentetik maddelerden yapÝlmÝßtÝr.
Bu maddeler kimi zaman, •ocuÛun ve gebe
annelerin beden saÛlÝÛÝna zararlÝ olabilecek
kimyasal i•erikler taßÝyabilirler. Aileler, zaten
bilinen temizlik ve hijyen kurallarÝna uymanÝn ve bunlarÝ •ocuklarÝna šÛretmenin yanÝsÝra, alÝß verißlerinde ve gŸndelik hayatlarÝnda modern •evre saÛlÝÛÝnÝn gerektirdiÛi bu
noktalara da dikkat eden bir uyanÝklÝk i•inde
olmalÝdÝrlar.
Yiyecekler :
Beslenme, canlÝlÝÛÝn sŸrdŸrŸlmesi i•in
vazge•ilemez bir ihtiya•tÝr. ‚ocuklarÝn iyi
beslenmesi, onlarÝn saÛlÝklÝ bŸyŸme ve gelißmelerinin saÛlanmasÝnda atÝlacak ilk adÝmdÝr. Hangi gelißim evresinde hangi yiyeceklerin se•ileceÛi ve ne miktarda verileceÛi ebeveynlerin sorumluluÛundadÝr. Fakat •ocuÛun
beslenmesinde dikkat edilmesi gereken baßka noktalar vardÝr. ‚ŸnkŸ •ocuklarla ilgili
bir•ok yiyecek maddesi Ÿretimi, gŸnŸmŸzde
yeni bir sanayi dalÝ olußturmußtur. Ebeveyn
bir•ok kere •ocuÛa verdiÛi yiyeceklerin hangi kaynaklardan, kimler tarafÝndan, nasÝl toplandÝÛÝnÝ, ŸretildiÛini, piyasaya verildiÛini ve
saklandÝÛÝnÝ bilme imkanÝndan mahrumdur.
ReklamlarÝn šzendiriciliÛi, ebeveynlerin •ocuklarÝ i•in en uygun yiyeceÛi se•me •abasÝna ayrÝca engel olußturmaktadÝr. …rneÛin
alerjik bŸnyeli bir •ocuÛun ebeveyni, •ocuklarÝ i•in zararlÝ, alerji yapÝcÝ ŸrŸnlerin, reklamlarda sunulan cazip gšrŸnŸmleri, •ocuÛun isteÛi ve •ocuÛun saÛlÝÛÝ arasÝnda kolayca sÝkÝßabilmektedir.
Bir bebeÛin beslenmesinde yapÝlabilecek
en hatalÝ tutum, mŸmkŸn olduÛu halde anne
sŸtŸyle beslenmeyi tercih etmemektir. ‚ocuÛun bedensel ve ruhsal gelißimi a•ÝsÝndan
181
182
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
anne sŸtŸnŸn taßÝdÝÛÝ faydalar bir•ok bakÝmdan ele alÝnÝp incelenmiß, bu konuda kamuoyunu aydÝnlatabilmek i•in yoÛun •alÝßmalar
yapÝlmÝßtÝr. Anne sŸtŸ bunlara ilaveten •ocuÛun, bedeninin zararlÝ maddelere karßÝ •ok
duyarlÝ olduÛu hayatÝnÝn ilk aylarÝnda verilebilecek katkÝ maddeli ŸrŸnlerden de korur.
‚ocuk beslenmesinde olußabilecek zararlarÝn šnlenmesi veya šnlenememesi, a•Ýk•a
Ÿretim zincirinde yapÝlan denetimin kalitesine
baÛlÝdÝr. Yiyeceklerin denetimi, •ok boyutlu
ve karmaßÝk bir ißtir. Bšylesine zor bir gšrevi
tek baßÝna ebeveynlerin sÝrtÝna yÝkmak bŸyŸk
bir haksÝzlÝk olur. Zaten her Ÿlkede, devletler
bu konuda •eßitli kurulußlar vasÝtasÝ ile gšrev
Ÿstlenmektedirler. Ebeveynlere dŸßen, Ÿretim zincirinin deenitimini yalnÝzca devlet ile
Ÿretici arasÝndaki bir sorunmuß gibi algÝlamamak; sonu•ta bu zincirde meydana gelecek
bir aksama, hata veya ihtimalin kendi •ocuklarÝnÝn saÛlÝÛÝna malolabileceÛi ßuuruyla hareket etmektir.
Bir•ok bulaßÝcÝ hastalÝÛÝn kaynaÛÝnÝn iyi
temizlenmemiß, iyi saklanmamÝß, bozulmuß
182
yiyecek maddeleri olduÛu artÝk herkes tarafÝndan bilinmektedir. …zenle hazÝrlanmamÝß
konserveler, hastalÝk taßÝyÝcÝ hayvanlardan
elde edilen et, sŸt gibi ŸrŸnlerdeki šldŸrŸcŸ
mikroplar, hala bŸtŸn dŸnyada šnemli saÛlÝk
problemlerindendir. Yiyecekler, biyolojik
zararlÝlarÝn yanÝsÝra kimyasal zararlÝlarla da
yŸklŸdŸr. Besinlerdeki kimyasal zararÝn baßlÝca nedenleri, yiyeceklerin elde edildikleri
kaynaklarÝn yetißtirilmesi ve korunmasÝ sÝrasÝnda uygulanan yšntemler ve genelde varolan su ve toprak kirliliÛidir. Kškenini besinlerden alan bŸtŸn bu zararlar •ok geniß bir
yelpaze olußtururlar. Hemen her gŸn kitle
ileßitim ara•larÝna bir yiyecek skandalÝ yansÝmakta, bu konuda bir•ok fikir ileri sŸrŸlmektedir. Bu kargaßa i•inde tartÝßmasÝz kabul
edilmesi gereken durum, besinlerle aldÝÛÝmÝz
maddelerin hi• deÛilse uzun sŸreli etkilerini,
henŸz kimsenin bilmediÛi ve besinlerden
kaynaklanan zararlarÝn šzellikle beß yaßÝn altÝndaki •ocuklar i•in daha tehlikeli olacaklarÝdÝr.
Daha šnce sšylendiÛi gibi, besinlerin Ÿretim zincirindeki devlet denetimini tŸketici ve
•ocuk haklarÝndan yola •Ýkarak hi• deÛilse
son aßamada katkÝda bulunabiliriz. Etiketsiz,
gÝda maddeleri tŸzŸÛŸne uygun olmayan yiyecekleri almaktan ka•ÝnmalÝ, satanlarÝ uyarmalÝ, gerekirse teßhirlerine yardÝmcÝ olmalÝyÝz. GšrŸnŸßte, bŸtŸn kanuni ißlemlere uyulmasÝna raÛmen bozuk •Ýkan ya da •ocuÛumuzu, aileden birini hastalandÝrdÝÛÝndan
ߟphelendiÛimiz yiyecekleri, Ÿreticisine ve
denetim elemanlarÝna duyurmalÝyÝz. Bšyle
davranmakla tŸketici olarak kendimizin ve
•ocuÛumuzun haklarÝnÝ korumuß olacaÛÝz.
183
ÇOCUK VE ÇEVRE
HenŸz kesinlik kazanmamÝß ama insan
saÛlÝÛÝ i•in zararlÝ olduklarÝ ileri sŸrŸlen
maddeleri taßÝyan yiyecekler konusunda alÝnacak en saÛlÝklÝ tutum, šn yargÝlardan uzak
ve araßtÝrmaya a•Ýk olmaktÝr. Sšz konusu
olan insan saÛlÝÛÝ olduÛundan, Òbu ŸrŸn zararsÝzdÝrÓ nitelemesini kolayca yapanlar uyarÝlmalÝ; Ÿreticilerden ve bu ißle ilgili devlet ve
gšnŸllŸ kurulußlardan daha fazla bilgi istenmelidir. Her ßeye raÛmen, zararlÝ olup olmadÝÛÝndan kesin emin olunmayan yiyeceklerden hi• deÛilse kŸ•Ÿk •ocuklarÝn, hamile ve
emziren annelerin uzak durmalarÝ yerinde
olacaktÝr.
DoÛrudan beslenme ile ilgili olmamakla
birlikte, saÛlÝÛa zararlÝ olduÛu bilinen ve •ocuklarÝmÝzÝn olumsuz etkilendiÛi bir kštŸ
alÝßkanlÝktan, sigaradan da sšz etmeliyiz. Sigara, diÛer kštŸ alÝßkanlÝklardan, i•meyenleri doÛrudan etkilemesiyle ayrÝlÝr. SigaranÝn
šzellikle hamileleri ve yeni doÛan •ocuklarÝ
•ok daha olumsuz etkilediÛi bilinmektedir.
BatÝlÝ Ÿlkelerde yŸrŸtŸlen geniß kampanyalarla, son yÝllarda gerileme i•ine giren sigara
tŸketimi maalesef, Ÿlkemizde hala tÝrmanÝß
gšstermekte; •ocuklarÝmÝzÝ bekleyen kštŸ bir
alÝßkanlÝk ve •evre kirletici olarak zararÝnÝ artarak sŸrdŸrmektedir. SigarayÝ en azÝndan
toplu halde bulunulan ve •ocuklarla hamilelerin olduklarÝ yerlerde kesinlikle i•memek,
i•enleri uyarmak gereklidir. BatÝlÝ Ÿlkelerde
yaßayan insanlarÝn sigaradan korunmak i•in
sŸrdŸrdŸkleri kampanyanÝn ve aldÝklarÝ tedbirlerin baßarÝsÝ, bundan bšyle bu konuda ve
saÛlÝÛa zararlÝ besinler konusunda yapÝlabilecekler i•in •ok iyi šrnektir.
Oyun, Oyuncaklar ve
Televizyon :
‚ocukluk, bir bakÝma oyuna ve hoß hayallere adanmÝß bir gelißim evresidir. Oyun,
•ocuÛun hayatÝnÝn bŸyŸk bir bšlŸmŸnŸ kapsar ve o šl•Ÿde geniß ißlevlere sahiptir. Bir•ok ebeveynin sandÝÛÝ gibi oyun, •ocuklarÝn
yalnÝzca eÛlenmelerine yarayan boßa ge•miß
bir zaman deÛildir. Oyun sayesinde •ocuk
birikmiß enerjisini, i•indeki saldÝrgan dŸrtŸleri saÛlÝklÝ bir alana kanalize eder; duygularÝnÝ, ihtiya•larÝnÝ ifade eder; i• sÝkÝntÝsÝndan
ve aile •evresinden aldÝÛÝ olumsuz uyarÝlarÝn
yarattÝÛÝ gerilimden kurtulmaya •alÝßÝr; yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ortaya •ÝkarÝr; kendisini toplumsal
bir varlÝk olarak kurar; arkadaßlarÝyla birlikte
oynadÝÛÝ oyunlarda toplumsallaßmayÝ, ißbirliÛini, kurallarÝ šÛrenir. Oyunda hayata ge•en tasarÝlar, gelißen hayal gŸcŸ •ocuÛun
dŸnyasÝnÝ zenginleßtirir; oyundan šÛrendikleri yarÝnki, dŸnyasÝnÝn bi•imlenmesinde
šnemli rol alÝr.
Oyun, •ocuk i•in yoÛun bir yaßantÝdÝr.
Oyunun saÛladÝÛÝ gevßeme ve coßku •ocuÛa
•ok hoß gelir. …yle ki, •ocuklarÝ oynarken
seyreden veya onlarÝn oyunlarÝna katÝlan bŸyŸkler de bu hoß yaßantÝdan nasiplerini alÝrlar.
‚ocuklukta oynanan oyunlarÝn etkisi, bŸtŸn hayat boyunca gšrŸlŸr. Muhtemelen •ocuk oyunlarÝnda kurulabilen iyi arkadaßlÝklar
ve paylaßmalar sonraki hayata, diÛer insanlara sevgi ve saygÝ gšsterme becerisi olarak ortaya •ÝkacaktÝr. Oyun ile erken šÛrenme arasÝnda bir baÛ olduÛu artÝk daha iyi anlaßÝlmaktadÝr.
‚ocuÛun yaßÝna, cinsiyetine, yaßadÝÛÝ kŸl183
184
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
imkanlar olduk•a kÝsÝtlanmÝßtÝr. TrafiÛin,
kendilerine ve •evreye zarar verme riskinin
yŸksekliÛinin getirdiÛi kÝsÝtlÝlÝklar giderilememiß; fakat bir•ok yeni oyuncak tŸrŸ ve •ocuk
bah•eleri ortaya •ÝkmÝßtÝr.
tŸre, hatta iklim ßartlarÝna gšre oynadÝÛÝ
oyun tŸrŸ deÛißir. Ama daha hayatÝn ilk aylarÝndan itibaren •ocuÛun hayatÝnda oyun vardÝr; bir-iki aylÝk bebekler hareketli nesneleri,
karßÝlarÝndaki insanlarÝ izlerlerken tam bir
oyun yaßantÝsÝna girerler; bunlar Ÿzerinde
yoÛunlaßÝrlar. BebeÛin, bedeni Ÿzerindeki
kontrolŸ arttÝk•a bu kez her ßeyi yakalayÝp
aÛÝzlarÝna gštŸrme merakÝ baßlar. ‚ocuklar
bŸyŸdŸk•e oyunlarÝ karmaßÝklaßÝr; oyunlara
arkadaßlar katÝlmaya baßlar; cinsiyete gšre
oyunlar farklÝlaßÝr.
‚ocuklar bir•ok oyunu, hazÝr yapÝlmÝß
oyuncaklara ihtiya• duymaksÝzÝn kendileri
bulurlar. ‚ocuklar, yapÝlarÝ gereÛi hayal kurmaya yatkÝndÝrlar ve adeta doÛußtan getirdikleri bir oyun ve fantazi yaratma yetenekleri
vardÝr. Bir•ok kŸltŸrde, aynÝ yaß grubundan
•ocuklar birbirleriyle benzer oyunlar oynarlar ve ÒbirdirbirÓ, Òkšße kapmacaÕ, ÒyakalamacaÓ gibi oyunlar, tarih boyunca hep reva•ta kalmÝß oyunlar olmußtur. Ama maalesef, bugŸn teknoloji •aÛÝ šncesinde •ocuklarÝn šzgŸr oyun alanlarÝ i•in sahip olduklarÝ
184
Oyuncaklara ge•meden šnce, oyunla ilgili ebeveynlere mutlaka bir hatÝrlatma yapÝlmalÝdÝr. ‚aÛdaß •ocuk ruh saÛlÝÛÝ araßtÝrmalarÝnÝn tamamÝ oyunun, •ocuÛun hayatÝndaki vazge•ilmez šnemini ve deÛerini onaylamaktadÝr. Bu nedenle oyunu, boßa ge•en zaman olarak gšren ve kendince •ocuÛu daha
ciddi ißlere yšneltmeye •alÝßan ebeveyn tutumlarÝ ciddi bi•imde gšzden ge•irilmeli;
terk edilmelidir.
Oyuncaklar, •ocuÛun yapsÝnda varolan
yeteneklerin a•ÝÛa •ÝkmasÝnÝ kolaylaßtÝrÝrlar.
Ne tŸrden bir oyun ve oyuncak istediÛine karar verme durumunda kalan •ocukta, kendi
kendine karar verebilme yeteneÛi gelißir; belli bir alanda beceri kazanma imkanÝ ortaya
•Ýkar. Yine oyuncaklar •ocuÛun renkleri, sayÝlarÝ, ßekilleri, boyutlarÝ šÛrenmesine yardÝm eder. Fakat bŸtŸn bu ißlevlerin, oyuncak
ne kadar pahalÝ, ne kadar teknolojik donanÝmlÝysa o šl•Ÿde yerine geleceÛini sanmak
doÛru deÛildir. ‚ocuk i•in hayati olan oyuncak deÛil, oyundur. Pekala oyunlar, oyuncaksÝz veya su, kum, makara gibi •ocuÛa zararsÝz herhangi bir ev eßyasÝyla oynanabilir.
‚evre duyarlÝlÝÛÝyla hareket eden kimi eÛitimciler ve aileler, gŸnŸmŸzde bšylesine
oyuncak tŸketiminin anlamsÝzlÝÛÝnÝ, hatta tabi olmayan oyuncaklarÝn •ocuÛun hayal gŸcŸnŸ sÝnÝrladÝÛÝnÝ iddia etmektedirler. Bu insanlara gšre •ocuklarÝ, ebeveynleri gibi belli
kalÝplar i•inde davranan tŸketiciler olarak
185
ÇOCUK VE ÇEVRE
yetißtirmek yerine, kendi oyuncaklarÝnÝ kendilerinin yapmasÝna teßvik etmek daha uygundur. Bu konudaki gšrŸßŸmŸz ne olursa
olsun dikkat edeceÛimiz nokta, •ocuÛun
oyuncaklarÝnÝn yaßÝna uygun olmasÝ, bedensel, zihinsel ve ruhsal gelißimine hizmet etmesi gerektiÛidir. Oyuncak se•iminde dikkat
edilecek diÛer hususlar ise ßunlardÝr: Oyuncak •ocuÛa zevk vermelidir; diÛer insanlarÝ
anlamasÝna, tabiatÝ sevmesine yardÝm etmelidir; yaratÝcÝlÝÛÝ ortaya •ÝkarmalÝdÝr; bir sorunu •šzmeyi veya bir zorlukla baß etmeyi šÛretmelidir; paylaßmaya, ißbirliÛine ve iletißime fÝrsat hazÝrlamalÝ, yŸksek estetik ve tasarÝma sahip olmalÝdÝr. Oyuncaklar konusunda
ebeveynlere dŸßen bir baßka gšrev, oyun gŸvenliÛinin saÛlanmasÝdÝr. Bunun i•in oyuncaÛÝn yapÝldÝÛÝ kimyasal maddenin ve kullanÝlÝß ßeklinin •ocuÛa zarar vermeyeceÛinden
emin olunmalÝdÝr. …zellikle kŸ•Ÿk •ocuklarÝn her ßeyi aÛÝzlarÝna gštŸrdŸkleri, oyuncaklarÝn kŸ•Ÿk bir par•asÝnÝn boÛazlarÝna ka•abileceÛi, oyuncak aÛÝzlarÝnda iken dŸßebilecekleri, keskin kenarlÝ ve kšßeli oyuncaklarÝn
muhtemel zararlarÝ unutulmamalÝdÝr.
Ü•inde yaßadÝÛÝmÝz •aÛa Òiletißim ve bilgi
•aÛÝÓ denmesinden de bellidir ki, kitle iletißim ara•larÝ gŸndelik hayatÝmÝzda en šnemli
yerlerden birini ißgal etmektedir. Bšylesine
geniß bir konuyu enine boyuna tartÝßmak, bu
kitabÝn boyutlarÝnÝ aßmaktadÝr. Biz ancak •ocuÛun yaßama •evresinde de bŸyŸk bir yeri
dolduran televizyon, video gibi gšrsel iletißim ara•larÝ karßÝsÝnda •ocuklarÝnÝn olmusuz
etkilenmesini šnlemek i•in ebeveynlere dŸßen gšrev ve sorumluluklarÝ hatÝrlatmakla yetineceÛiz.
‚ocuklar i•in šÛretici ve eÛitici nitelikte
olan programlar ve filmler onlarÝn kendilerini tanÝyabilmelerine, kißilik gelißimlerine hizmet edeceÛinden, izlenmeleri teßvik edilmelidir. Ancak bu olumlu etkisinin yanÝsÝra •ocuÛun, oyun ve aile-i•i iletißimler yerine, zamanÝnÝn bŸyŸk kÝsmÝnÝ televizyon karßÝsÝnda
ge•irmesinin, televizyonun esiri olmasÝnÝn
šnŸne ge•ilmelidir. KaldÝ ki, pornografik ve
saldÝrgan i•erikler taßÝyan programlarÝn, filmlerin zaten dŸrtŸ kontrolŸ gŸ• olan •ocuklarda olumsuz šzdeßim ve davranÝßlara yol a•tÝklarÝ bilinmektedir. Bšyle durumlarÝn ortaya •ÝkmasÝ engellenmelidir. Fakat •ocuÛu televizyonun olumsuz etkilerinden korumak,
yerli yersiz yapÝlan emir ve direktiflerle, zorlamalarla olmaz, olmamalÝdÝr. ‚ocuk televizyonun zaman zaman kapatÝlabileceÛini
bizzat ebeveynlerinden šÛrenir. BŸtŸn zamanlarÝnÝ televizyon izleyerek ge•iren ebeveynler, elbette bu konuda •ocuklarÝnÝ gerekli ve yeterli bir bi•imde eÛitemezler. Bazen •ocuÛun, istenmeyen bir programÝ izlemesinin šnŸne ge•ilemez. Bu takdirde ebeveynlerin programÝ •ocukla birlikte izlemesi,
daha sonra programÝ birlikte deÛerlendirmeleri, iyi ve kštŸ yanlarÝnÝ dile getirmeleri yararlÝ olacaktÝr.
Trafik :
ÜnsanlÝk, se•imini modern yaßama bi•iminden yana yaptÝÛÝndan beri hayatÝn sŸrdŸrŸlmesinde bir•ok kolaylÝk saÛlandÝ. Yaßam
•eßitlendi ve hÝzlandÝ. Bu meyanda, ulaßÝm
alanÝnda da dev yenilikler oldu. UygarlÝÛÝmÝzÝn muhtemelen, insanlÝÛa en pahalÝya malolan gelißmelerinden biri ulaßÝm alanÝdÝr.
Bir yerden baßka bir yere ulaßmanÝn •ok hÝz185
186
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
lÝ bi•imleri ortaya •ÝkmÝßtÝr ama bšyle bir
ulaßÝma kavußabilmek i•in ßehirlerin, yerleßim yerlerinin imarlarÝnÝ yeniden dŸzenlemek; yollarÝn bŸyŸk bšlŸmŸnŸ taßÝtlara ayÝrmak; šzellikle ßehir hayatÝnda gŸrŸltŸyŸ ve
taßÝtlardan kaynaklanan kirliliÛi kabullenmek
gerekmißtir. ‚ok daha šnemlisi, ulaßÝmda ortaya •Ýkan kazalar sonucunda, savaßlardan
bile fazla sayÝda insan hayatÝnÝ kaybetmiß,
sakat kalmÝß, bŸyŸk miktarda maddi hasar
meydana gelmißtir.
‚ocuklarÝn •evresini daha ziyade ilgilendiren, kara ulaßÝmÝ ve kara trafiÛinin dŸzenidir. Hemen her Ÿlkede trafik kazalarÝnda hayatÝnÝ kaybedenler arasÝnda, •ocuk yaß grubu birinci sÝrada yer almaktadÝr. …rneÛin
90ÕlÝ yÝllarda Üsko•ya ve Üsve•Õte 6-9 yaß grubu yaya •ocuklarda trafik kazalarÝnda šlŸm,
diÛer yaß gruplarÝndan on kat daha fazladÝr.
Üngiltere ve ÜtalyaÕda 10-14 yaß grubu yayalarda trafik kazalarÝndan šlŸm, diÛerlerine
gšre Ÿ• kat daha fazladÝr. ÜngiltereÕde 5-14
yaß grubunda trafik šlŸmleri, bŸtŸn šlŸmlerin dšrtte birini olußturmaktadÝr. Bu feci tablodan •ocuklarÝ sorumlu tutmak insafsÝzlÝktÝr.
‚ocuklar kŸ•ŸktŸr; oyun i•inde kendileri-
186
ni unutuverirler. ‚ocuklar neredeyse yetißkinlerin yarÝ bŸyŸklŸÛŸndedirler. ‚oÛu zaman, ßofšr tarafÝndan gšrŸlmedikleri gibi,
onlar da pek •ok ßeyi a•Ýk se•ik gšremezler.
Parketmiß arabalarÝn arasÝndaki en dar yerlerden bile ge•erek caddeye •Ýkabilirler. ArabalarÝn hÝzlarÝnÝ doÛru olarak tahmin edemediklerinden, sesinden bir arabanÝn geldiÛini
•ÝkartamadÝklarÝndan, birdenbire yola fÝrlayÝverirler. ‚ocuklar ayrÝca, aynÝ anda birden
fazla ßeye dikkatlerini vermekte gŸ•lŸk •ekerler, kolay konsantre olamazlar; sabÝrsÝzdÝrlar; sÝk sÝk yolun gŸvenlik alanÝ dÝßÝnda
baßka ßeylere ilgi duyarlar.
Yetißkinler i•in bile bir caddede karßÝdan
karßÝya ge•mek ciddi bir mesele iken, bŸtŸn
tehlikeli sonu•larÝna raÛmen insanlarÝn bir
otomobile sahip olma istekleri ve yollardaki
taßÝt sayÝsÝ her gŸn daha da artÝyor iken, trafik karßÝsÝnda maÛdur ve mazlum durumda
olan •ocuklarÝmÝzÝn gŸvenliÛi i•in ne yapabiliriz?
YapÝlabilecek ilk ßey, •ocuklara trafik kurallarÝnÝ iyice anlatÝp šÛretmektir. ‚ocuklar,
kÝrmÝzÝda durulacaÛÝnÝ; yeßilde ge•ileceÛini;
karßÝdan karßÝya ge•meden šnce taßÝtlar durana kadar kaldÝrÝmda beklemek gerektiÛini
mutlaka bilmelidirler. Ancak ne var ki, trafik
kurallarÝnÝn sayÝsÝ Ôbirka•Õla sÝnÝrlÝ deÛildir.
KŸ•Ÿk bir •ocuÛun temel trafik kurallarÝnÝ bile, tam anlamÝyla anlamasÝ beklenemez. Anlasa da bir sŸre sonra unutur. …zellikle oyuna daldÝÛÝ sÝrada o, adeta baßka bir dŸnyanÝn
insanÝdÝr. Topun ardÝndan koßarak caddeye
fÝrlayan, karßÝ kaldÝrÝmda annesini, babasÝnÝ
gšrdŸÛŸnde saÛa sola bile bakmadan onlara
doÛru koßan •ocuk, kendisine bir araba yak-
187
ÇOCUK VE ÇEVRE
laßÝyor mu, diye dŸßŸnmez bile. ‚ocuÛun,
trafik kurallarÝnÝ iyi bilmesi de bazen •šzŸm
deÛildir. …rneÛin, yayalar i•in yeßil yandÝÛÝnda, bir•ok araba saÛa ya da sola dšnebilir. Bu durumda hem yayalarÝn ve hem de sŸrŸcŸlerin •ok dikkatli olmalarÝ gerekmektedir. Üstek haklÝ, ister haksÝz olunsun, araba altÝnda kalmanÝn sonucu hep acÝ bir durumdur: Ya yaralanma, ya šlŸm.
Trafik kurallarÝ -bŸyŸk yardÝmlarÝna raÛmen- •ocuÛu kazalardan korunmada yetersiz
kalÝyorsa, anne baba olarak, •ocuÛun karßÝ
karßÝya kalacaÛÝ bu tehlikeli durumlarÝ gšz
šnŸnde bulundurup, onun koruyucu meleÛi
olmaktan baßka •are yoktur. Ancak ßu noktalara dikkat edilmesi de šnemli yararlar saÛlar:
* ‚ocuÛunuzla dÝßarÝ •ÝktÝÛÝnÝzda, onun
elini sÝkÝca tutunuz. Nerelerden, nasÝl ge•ildiÛini gšstermeye •alÝßÝnÝz. Daha da šnemlisi kurallara uyma yšnŸnden ona šrnek olunuz.
* Her kaldÝrÝmÝn kenarÝnda durup •ocuÛunuzun ilgisini •ekebilecek bi•imde šnce
sola sonra saÛa bakÝnÝz. Bšylece •ocuk ne
yaptÝÛÝnÝzÝ iyice fark edecektir.
* ‚ocuÛa her defasÝnda kÝrmÝzÝ ve yeßil
ÝßÝÛÝ gšsteriniz. Yaya ge•itlerindeki beyaz
•izgilerin anlamÝnÝ tekrarlayÝnÝz.
yoÛun olduÛu yerlerden karßÝya ge•meyiniz;
yaya ge•idi arayÝnÝz. Yolunuz uzasa, zaman
kaybetseniz bile bu, •ocuÛunuzun trafik
kurallarÝnÝ šÛrenmesi a•ÝsÝndan šnemlidir.
* Caddede •ocuÛunuzla birlikte iken, yetißkin olarak yapabileceÛiniz hareketleri
onun yanÝnda yapmayÝnÝz. O sÝrada •ocuk
belki gŸvenlik i•indedir ama yalnÝz olduÛunda, sizin yaptÝÛÝnÝzÝ šrnek alÝp uygulamaya
kalkacaÛÝnÝ aklÝnÝzdan •ÝkarmayÝnÝz.
BŸtŸn bu šneriler daha ziyade, okul šncesi •ocuklarÝ i•in ge•erlidir. ‚ocuk okul •aÛÝna geldiÛinde durum deÛißir. Okul zamanÝ
anne-babanÝn iß saatinden daha ge• baßlayabilir, daha erken bitebilir. AyrÝca •ocuk bŸyŸmŸßtŸr; yolu bildiÛini, yalnÝz baßÝna gidebileceÛini sšyler. Sizinle birlikte olduÛunda
elini tutturmak da istemez. Bu durumdaki
anne babalara ise ßunlar šnerilebilir:
* Okul yolu en kÝsa deÛil; en gŸvenli, tehlikeden en uzak yol olmalÝdÝr.
* Okula giderken •ocuÛunuza, trafik lambalarÝna dikkat etmesini, yaya ge•itlerini kullanmasÝnÝ šÛŸtleyin. En iyisi kendisiyle birlikte birka• kez gidip gelin. Yolun šzelliÛini
ona iyice šÛretin. Kestirme yapmaktan da
šzellikle ka•ÝnÝn.
* Caddenin nasÝl ge•ileceÛini bir oyun haline getirip, bu oyunu •ocukla birlikte oynayÝnÝz. Bu sÝrada ona ÒkarßÝya nasÝl ge•ileceÛini unuttum, sen sšyleÓ deyiniz. Ya da Òyeßil yandÝÛÝnda ne yaparÝzÓ diye sorunuz. Bilemezse doÛrusunu sšyleyiniz.
* ‚ocuÛunuza yaya ge•idinden šbŸr bŸyŸklerle birlikte ge•mesini šÛŸtleyin. Grup,
tek •ocuktan daha iyi farkedilir. ‚ocuÛunuz
da gŸvenlik i•inde olur. Tek baßÝna ge•ecekse, saÛa sola bakmasÝ, elini kaldÝrarak arabalarÝn durup durmadÛÝnÝ izlemesi konusunda
•ocuÛunuzu uyarÝnÝz. AynÝ ßeyleri •ocuÛunuzla tekrarlayÝnÝz.
* Ne kadar acele ißiniz olsa da, trafiÛin
* ‚ocuÛunuz lambasÝz ve yaya ge•idi ol187
188
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
mayan bir caddeden ge•mek zorunda ise, en
uygun ve gšrŸlebilen bir yer se•ip, onun
caddeyi sŸrekli aynÝ yerden ge•mesini saÛlayÝnÝz. ‚ocuÛunuzu gštŸrdŸÛŸnŸzde siz de
aynÝ yerden ge•iniz.
* ‚ocuÛunuz itfaiye ve polis arabalarÝnÝn
sinyallerini šÛrenmiß olabilir. Yine de siz •ocuÛunuza bu arabalar ge•tiÛinde yeßil de
yansa beklemesi gerektiÛini anlatÝn.
* ArabalarÝn sinyal lambalarÝnÝ •ocuÛunuza šÛretin. Sinyal veren arabalarÝ gšstererek,
yaklaßan arabanÝn saÛa mÝ sola mÝ dšneceÛini ona sorun. ‚ocuÛunuzun bu sinyalleri
kavramÝß olmasÝ •ok šnemlidir.
* ‚ocuÛunuza arabalarÝn sŸratlerini aßaÛÝ
yukarÝ tahmin etmeyi šÛretin. Zaman zaman
Òsence hangi araba daha •abuk burada olur;
KÝrmÝzÝ mÝ, yeßil mi; SaÛdan gelen mi, soldan
gelen miÓ gibi sorular sorun.
* Parketmiß arabalar arasÝndan zorunlu
olmadÝk•a ge•memesini šÛŸtleyiniz. Ge•ecek baßka yer yoksa, parketmiß arabalar arasÝndan ge•mek zorunda ise šnce baßÝnÝ uzatÝp bakmasÝnÝ, yolun boß olduÛunu iyice gšrdŸkten sonra ge•mesi gerektiÛini kesin olarak anlatÝn.
* BŸtŸn bu šÛŸt ve uygulamalardan sonra; •ocuÛunuzun okula yalnÝz baßÝna gidip
gidemeyeceÛini anlamak i•in, siz hi• karÝßmadan onunla birlikte gidin. ‚ocuÛunuzun
her ßeye istediÛiniz gibi dikkat edip etmediÛini gšzleyin. Sizinle konußurken gšzlerinin
etrafÝ kontrol edip etmediÛine bakÝn. EÛer
188
bŸtŸn bunlarÝ usulŸne gšre yapÝyorsa, artÝk
onun yalnÝz baßÝna gideceÛinden emin olabilirsiniz.
* ‚ocuÛunuzun okul •antasÝ ve yaÛmurluÛu ne kadar gšze •orpan renklerden olursa, šzellikle kÝß gŸnlerinde •ocuÛunuz ßofšrler tarafÝndan o kadar •abuk gšrŸlŸr.
B) ‚EVRE OLARAK
D†NYAMIZ :
Ekoloji ve Ekolojinin
Problemlere YaklaßÝmÝ
Alman zoolog Ernst Haeckel, 1868Õde
yazdÝÛÝ ÒTabiat TarihiÓ adlÝ incelemesinde,
bir hayvan tŸrŸnŸn canlÝ ve cansÝz •evresi ile
bŸtŸn ilißkileri toplamÝnÝ tanÝmlamak i•in
ÒekolojiÓ kavramÝnÝ ortaya attÝÛÝnda, yeni bir
bilim dalÝ kurduÛunun ve bir asÝr sonrasÝnÝ
en moda kavramlarÝndan birini keßfettiÛinin
farkÝnda deÛildi. Ekoloji kavramlarÝndan birini keßfettiÛinin farkÝnda deÛildi. Ekoloji kavramÝnÝn tŸrediÛi ÒoiokosÓ kelimesi ev anlamÝna gelmektedir. 1972 yÝlÝnda Birleßmiß
MilletlerÕin dŸzenlediÛi Birinci DŸnya ‚evre
KonferansÝ sÝrasÝnda StockholmÕde toplanan
binlerce insan ÒYalnÝzca bir tek dŸnya varÓ
diyorlardÝ. Hepimiz aynÝ yerkŸrede ve aynÝ
evde yaßÝyoruz, gidecek baßka bir yerimiz de
yok. bu evin i•inde yaßayan, bulunan her ßey
birbirleriyle •eßitli ilißkiler i•indedir ve bunu
belli bir denge dŸzeninde sŸrdŸrŸrler. Ekolo-
189
ÇOCUK VE ÇEVRE
ji, biyolojinin altdalÝ olmaktan •ÝkÝp, zamanla yeryŸzŸndeki varlÝklarÝn birbirleriyle ilißkilerini ve denge dŸzenini incelemeye yšneldi. Bu, bilim ve konuya duyarlÝ insanlar tarafÝndan •ok kasÝ sŸrede farkedildi ki, teknoloji ve sanayileßme, dŸnyadaki ekolojik dengeleri alt Ÿst etmiß, ortaya kirlenme, canlÝ tŸrlerinin kaybolmasÝ, enerji kaynaklarÝnÝn tŸkenmeye yŸz tutmasÝ, kullanÝlabilir tarÝm alanlarÝnÝn azalmasÝ, nŸkleer tehlike, hÝzlÝ nŸfus
artÝßÝ gibi dev sorunlar •ÝkarmÝßtÝr. …nlemler
alÝnmadÝÛÝ takdirde dŸnya bir felakete doÛru
sŸrŸklenmektedir.
DŸnya …l•eÛindeki
‚evre
Problemleri ve ‚šzŸm YollarÝ
Ekolojik yaklaßÝm, tŸm bu keßiflerini ve insanlÝk i•in uyarÝcÝ
gšrevini dŸnyaya farklÝ bir ßekilde bakabilmesi nedeniyle yapabildi. Ekolojik yaklaßÝmÝn farklÝ bakÝßÝnÝn temelinde bŸtŸnsellik
bulunmaktadÝr. BŸtŸnsellik, tŸm alemi bir
bŸtŸnŸn par•alarÝ olarak kavramayÝ gerektirir. †stelik bu bŸtŸn de, her par•anÝn ißleyißi
štekilerini etkilediÛi halde par•alarÝn toplamÝna eßit deÛildir.
AraßtÝrmacÝlar ve dŸßŸnŸrler, bŸtŸnsel dŸßŸncenin Üslam ve diÛer DoÛu dinlerinde be-
lirgin olarak bulunduÛu kanaatindedir. Bu
nedenle gerek ekologlarda gerekse •evre korumacÝlarda DoÛu dŸßŸncesine aÛÝrlÝk veren
bir tarza rastlanÝyor.
Üslam dininin kutsal kitabÝ KurÕan-Ý KerimÕde ve Tasavvuf baßta olmak Ÿzere bir•ok
Üslam dŸßŸnce ekolŸnde, bŸtŸnsel dŸßŸnce
aÛÝrlÝÛÝnÝ hissettirir. Zaten bilindiÛi gibi Tasavvuf dŸßŸncesi, varlÝÛÝn birliÛi ilkesine dayalÝdÝr. TŸm varlÝk alemini birbirini etkileyen
bir bŸtŸn olarak gšrŸnce •ok tabi bir ßekilde,
bunu tŸm alemi, tŸm canlÝlarÝ sevmek ve korumak fikri izleyecektir. Yine Üslam dini, baßta kutsal kitabÝ olmak Ÿzere, bugŸn •evre korumacÝ diye yorumlanabilecek
bir•ok fikri baÛrÝnda taßÝmaktadÝr. Bu konu,
ebeveynlere ve
•evreyi korumaya yšnelen resmi
ve gšnŸllŸ kurulußlara, •ocuklarÝn •evre bilincini artÝrmalarÝnda
dini
eÛitimle
•evre eÛitimini birleßtirme fÝrsatÝ verdiÛi i•in
šnemlidir.
Üslam dininin •evreye bakÝßÝnda kšße taßÝ
niteliÛi taßÝyan bazÝ noktalarÝ buraya alarak,
•ocuklarÝna bšyle bir eÛitim vermeyi dŸßŸnen ebeveynlere ve kurulußlara bir fikir vermek istiyoruz:
…ncelikle Üslam dini, alemdeki bŸtŸn
canlÝ ve cansÝz varlÝklarÝ en derin anlamda
mŸslŸman olarak gšrmektedir. ÜnsanÝ diÛer
189
190
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
varlÝklardan ayÝran, šzgŸr se•im yapabilme
hakkÝdÝr. Bu hakkÝ, onu aynÝ zamanda diÛer
varlÝklardan ŸstŸn kÝlar. Yine Üslam dinine
gšre, insanla alem arasÝna •ok bŸyŸk bir
benzerlik vardÝr. Ünsan kŸ•Ÿk alem, alem bŸyŸk insandÝr. Bu bakÝß insanÝn tabiatla uyumunun bozulmamasÝ, ona saygÝ gšstermesi
i•in bir temeldir. Üslam dininin anahtarlarÝndan olan ayet kavramÝnÝn bir anlamÝ da, tabiatÝn kendisidir. Yani tabiatÝn ißlevi, bir bakÝma KurÕan-Ý KerimÕin ißlevi gibidir. TabiatÝ
bir kutsal kitap gibi okuyup anlamaya •alÝßmanÝn yerine ona zarar vermek, diÛer dinler
gibi Üslam dinine de aykÝrÝdÝr. TŸm bunlarÝn
štesinde, Üslam dininin •evreci bakÝßla en
•ok uyußma gšsterdiÛi nokta, insanÝ tŸketiminde dizginleyen, nimetlerin israf edilmemesi anlayÝßÝdÝr.
Ekolojik bakÝß, yalnÝzca alemi deÛil, problemleri de bir bŸtŸn i•inde, birbirine baÛlÝ
olarak gšrŸr. Tabiattaki par•alarÝn tek tek nasÝl ißlediklerini deÛil, par•alarÝn birbiriyle
ilißkilerine bakar. …rneÛin, DDTÕnin yalnÝzca haßereleri šldŸrŸp šldŸrmediÛine bakmakla yetinmez, onun aynÝ zamanda diÛer
canlÝlara nasÝl bir etki yaptÝÛÝnÝ, kullanÝmdan
sonra tabiatÝn neresinde biriktiÛini ve bunun
sonu•larÝnÝ da inceler. ‚ŸnkŸ sistemin bir
par•asÝ deÛißtiÛinde, onunla belli baÛlantÝlarÝ olan diÛer par•alar ve dolayÝsÝyla bŸtŸn de
deÛißecektir.
Ekolojinin problemlere bakÝßÝna, genellikle anlaßÝlÝr olmasÝ amacÝyla AnadoluÕdaki
buÛday-fare-yÝlan sistemi šrnek verilir. YÝlanlarÝ yok etme mŸcadelesine girißmeden šnce, bu sistemde belli bir denge bulunmaktaydÝ. YÝlanlar šldŸrŸlŸp yok edilince dengeler
190
bozuldu; yÝlanlardan kurtulan fareler buÛday
tarlalarÝna saldÝrÝya ge•tiler. Sistem kendi kurallarÝna gšre sessiz sedasÝz •alÝßÝyorken,
orada bir par•anÝn, šrneÛimizde yÝlanÝn rolŸ
dÝßardan kolayca hissedilmez. Ama o par•a
bozulduÛunda ve •ÝkartÝldÝÛÝnda eksikliÛini
hemen anlarÝz. Bu durum biraz da, bedenimizle hastalÝklar arasÝndaki ilißkiye benzer.
Beden sistemimiz bir saat gibi saÛlÝklÝ bir ßekilde •alÝßÝyorken, bŸtŸn beden sistemini
hissetmeyiz. Onun i•in de •oÛu zaman bedenimizin kÝymetini bilmeyiz. Ama ne zaman bedenimizde ißler yolunda gitmese,
hastalÝk belirtileri ortaya •Ýkmaya baßlasa,
bedenimizi ve hastalanan organÝmÝzÝ hemen
hisseder, deÛerini anlarÝz. ‚oÛu kez de kendi kendimizi emanete ihanet etmekle, nankšrlŸkle su•larÝz. Ekolojik bakÝßa gšre tabiat
da beden gibi bir sistemdir.
TabiatÝ bir sistem olarak ele alan ekolojik
yaklaßÝmÝn, •evre problemlerine olduÛu kadar bu problemlerin •šzŸmlerine bakÝßÝ da
olduk•a farklÝdÝr. Problemleri tek tek deÛil,
birbirine baÛlÝ bir bŸtŸnŸn i•inde ele alÝr.
Ekolojinin problemlere getirdiÛi •šzŸmler,
bŸtŸnselliÛinin yanÝnda uzun vadelidir. ‚evre problemlerine kÝsa vadeli, ge•ici •šzŸmler
bulmak, aÛrÝnÝn nedenini araßtÝrmaksÝzÝn aspirinle ge•ißtirmeye •alÝßmak gibidir. Aspirin, aÛrÝyÝ bir sŸre dindirebilir ama šrneÛin
aÛrÝnÝn nedeni kanser gibi sŸratle tedbir alÝnmasÝ gereken šldŸrŸcŸ bir hastalÝksa, aspirin, yol a•tÝÛÝ zaman kaybÝyla fayda yerine
zarar vermiß olabilir. Maalesef, dŸnya šl•eÛindeki dev •evre problemleri, tÝbbi hastalÝklarÝn i•inde en•ok kanseri andÝrmaktadÝr.
DŸnyayÝ bekleyen •evre felaketlerinin
191
ÇOCUK VE ÇEVRE
šnŸne ge•mek, geleceÛi olumlu yšnde deÛißtirmek fikri, baßlangÝ•ta yalnÝzca bir grup
insanÝn dŸßŸncesi ve •abasÝ iken, bugŸn hemen herkes tehlikenin bilincindedir. …zellikle son on yÝlda bu konuda faaliyet gšsteren
bir •ok resmi ve gšnŸllŸ kuruluß olußturulmuß, yoÛun faaliyetler ve šnleme •alÝßmalarÝ
yapÝlmÝßtÝr. †lkemizde de 1982 AnayasÝÕnda
ilk kez •evre ile ilgili bir hŸkŸm konulmußtur. Bu anayasa dŸnyadaki gelißmelere paralel olarak Ô•evre hakkÝÕnÝ bir insan hakkÝ olarak kabul etmiß ve anayasal gŸvence altÝna
almÝßtÝr. Anayasadaki bu •aÛdaß dŸzenlemeyi 1983 yÝlÝnda •ÝkarÝlan ‚evre Kanunu, KŸltŸr ve Tabiat VarlÝklarÝnÝ Koruma Kanunu ve
BoÛazi•i Kanunu izlemißtir. †lkemizdeki
•evre duyarlÝlÝÛÝnÝn en sevindirici ißaretlerinden biri de, ‚evre ve Orman BakanlÝÛÝnÝn
kurulmuß olmasÝdÝr. Ancak her ne kadar Ÿlkemizdeki gšnŸllŸ kurulußlarÝn reddedilemeyecek katkÝlarÝ olsa da, Ÿlkemizde yapÝlanlar henŸz bŸyŸk šl•Ÿde yalnÝzca hukuki
dŸzenlemelerdir. ‚evre sorunlarÝnda halkÝn
katkÝsÝ, yardÝmÝ ve hatta aßaÛÝdan baskÝsÝ olmadan •šzŸmler bulmak imkansÝzdÝr. Ailemizin baßÝna bir bela geldiÛinde nasÝl kolayca bir araya gelip mŸcadele edebiliyorsak,
dŸnyamÝzÝ bekleyen tehlikeler karßÝsÝnda da
insanlÝk ailesinin bir Ÿyesi olarak bir araya
gelmeli, birbirimize yardÝm etmeliyiz. AslÝnda olußacak bir •evre felaketinde, baßkalarÝnÝn baßÝna bile gelse, her zaman bizim de
maÛdur olma ihtimalimiz vardÝr. ‚ernobil faciasÝ bunun en a•Ýk šrneÛidir.
DŸnya šl•eÛindeki •evre sorunlarÝ konusunda bŸtŸn yapÝlanlar, son tahlilde •ocuklarÝmÝz i•indir. ‚ŸnkŸ bu konuda yapÝlanlar,
•ocuklarÝmÝza bÝrakÝlacak dŸnya mirasÝnÝn
ne olacaÛÝnÝ belirleyecektir. ‚evre konusundaki duyarlÝlÝÛÝmÝzÝn ve bu alanda gšsterdiÛimiz faaliyetlerin yanÝnda, doÛrudan doÛruya •ocuklarÝmÝzda bir •evre bilinci olußturmak ve muhtemel •evre tehlikelerinden korunmak i•in šnlemler almak da yapmamÝz
gereken ißler arasÝndadÝr. Zaten •ocuklar,
ebeveynlerin •evre konusundaki ihmal ve
suistimallerini hemen farkedebilecek kadar
uyanÝktÝrlar. DŸnya •ocuklarÝ ve Ÿlkemizin
•ocuklarÝ bu gŸne kadar daha gŸvenli, temiz
ve yaßanabilir bir •evre i•in gšsterilen •abalarda hi• de yetißkinlerin gerisinde kalmamÝßlardÝr.
ÜnsanlÝÛÝn ve diÛer canlÝ varlÝklarÝn ortak
yaßama alanÝ, evi olan dŸnyamÝzÝn •evresine, •ocuklarÝmÝzÝn eÛitimlerine katkÝ olur
amacÝyla bir kez daha yakÝndan bakalÝm:
‚evre sorunlarÝnÝn kškeninde, insanÝn
•evreye hakim olma ve onu sorumsuzca sonuna kadar kullanma tavrÝnÝn bulunduÛu
sšylenebilir. ÜnsanÝn hayatÝnÝ daha da iyileßtirebilmek i•in •alÝßmasÝnda ve bunun i•in
•evresinden yararlanmasÝnda anlaßÝlmayacak ve olumsuz bir yan yoktur. AnlaßÝlmasÝ
gŸ• ve olumsuz etkileri olan ßey, šzellikle
teknoloji ve sanayileßme aracÝlÝÛÝyla, tabiatÝn
insana bahßettiklerinin hÝzlÝ bir bi•imde kÝsa
vadeli •Ýkarlar uÛruna, gelecek nesilleri dŸßŸnmeden adeta har vurulup harman savurulmasÝ ve bu sŸre•te meydana gelen kirliliÛin tabiatÝ tahrip ve tehdit etmesidir.
‚evre kirlenmesi, tarihin deÛißik dšnemlerinde, deÛißik šl•Ÿlerde gšrŸlmŸß fakat teknoloji ve sanayileßme ile birlikte son iki asÝrdan beri šnceki dšnemlerle karßÝlaßtÝrÝlamayacak boyutlara varmÝßtÝr.
191
192
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
¥ …zellikle sanayi tesislerinden ortaya •Ýkan atÝk, kirletici maddelerin atmosfere gitmesiyle, topraÛÝn ve suyun asitlenmesine ve
sonu•ta varlÝklarÝnÝ topraÛa ve suya bor•lu
olan bŸtŸn yaratÝklara zarar verilmesine yol
a•an asit yaÛmurlarÝ meydana gelmißtir. Asit
yaÛmurlarÝ nedeniyle Norve•Õte 13000 kilometre karelik bir alandaki bŸtŸn gšllerde ve
KanadaÕda bir•ok gšlde artÝk balÝk yaßamamaktadÝr. Asit yaÛmurlarÝnÝ olußturan asit,
daha •ok kšmŸrŸ yakÝt olarak kullanan sanayi bšlgelerinden yayÝlan kŸkŸrt dioksitten ve
otomobillerden ortaya •Ýkan azot oksit gazlarÝndan kaynaklanmaktadÝr. Son zamanlarda asit yaÛmurlarÝndan ayrÝ olarak, havada
taßÝnan aÛÝr metal zerrecikleri, PCB, dioksin
gibi insan yapÝmÝ kirleticilerin topluca etkisi
toksik yaÛmur diye adlandÝrÝlmaktadÝr. Toksik yaÛmurlar šzellikle aÛa• zehirlenmelerine yol a•maktadÝr. †lkemiz TŸrkiye, asit
yaÛmurlarÝ ve toksit yaÛmurlar yšnŸnden
ßimdilik olduk•a ßanslÝ bir konumdadÝr. Asit
yaÛmurlarÝ ancak sÝnÝrlÝ miktarlarda Murgul,
Egani, YataÛan, Elbistan gibi kŸkŸrt dioksit
Ÿreten sanayilerin bulunduÛu kesimlerde gšrŸlŸyor. †lkemizin jeolojik yapÝsÝnÝn da genellikle asit yaÛmuruna duyarlÝ olmamasÝ
baßka bir ßansÝ. TŸrkiyeÕde, yaÛan yaÛmurlardaki asidi etkisiz kÝlmak i•in gerekli olan kire•li kayalar bol miktarda mevcuttur. Þimdi,
Ÿlkemizin Allah vergisi ßansÝnÝ, •ocuklarÝmÝza layÝkÝyla emanet etme fÝrsatÝna dšnŸßtŸrŸp dšnŸßtŸrmemek bizim elimizde.
¥ ‚evre kirlenmesinin en vahim etkilerinden birisi, baßta tropikal ormanlar olmak
Ÿzere ormanlarÝn yok olmaya baßlamasÝdÝr.
YapÝlan hesaplamalara gšre BrezilyaÕda her
yÝl elli milyon dšnŸmlŸk tropikal orman yok
192
olmakta, bunun sonucunda her yarÝm saatte
bir canlÝ tŸrŸ ortadan kaybolmaktadÝr. BrezilyaÕdaki geniß Amazon ormanlarÝnÝn dŸnyamÝzÝn adeta akciÛeri olduÛu gšz šnŸne alÝndÝÛÝnda, bu ormanlarÝn yokolmasÝnÝn dŸnyada iklim deÛißikliklerine neden olabileceÛi
ortaya •Ýkar.
¥ Sanayileßme, tarÝmda makinalaßma, artan otomobil sayÝsÝ, fazla tŸketilen elektrik ve
daha bir•ok ßeyin atmosferin ve okyanuslarÝn ÝsÝnmasÝna yol a•an bir sera etkisine neden olduÛu; ÝsÝnmanÝn buzullarÝ •šzerek denizleri yŸkselteceÛi ve bir•ok verimli kara
par•asÝnÝ sular altÝnda bÝrakacaÛÝ ileri sŸrŸlmektedir.
¥ Baßta deodorantlar olmak Ÿzere, modern hayatÝn bir •ok alanÝnda kullanÝlan CFC
(kloroflorokarbon) gazlarÝnÝn, gŸneßin, zararlÝ ultraviole ÝßÝnlarÝnÝn % 99Õunu emen ozon
tabakasÝnÝ delerek atmosferin daha Ÿst katlarÝna ulaßtÝklarÝ saptanmÝßtÝr. Ozon tabakasÝnÝn koruyucu etkisinin ortadan kalkmasÝ, deri kanserlerine yol a•acaÛÝ gibi, bitkilere ve
deniz canlÝlarÝna da bŸyŸk zararlar vereceÛi
tahmin edilmektedir. Bir•ok Ÿlkede ßimdiden
CFC gazlarÝyla ilgili kÝsÝtlamalar getirilmißtir.
Ozon bir atmosfer gazÝdÝr. Normalde nefes
aldÝÛÝmÝz havada bulunmaz. YeryŸzŸnden
15 ile 40 km. yukarÝdaki atmosferde bulunan
ozon gazÝnÝn gŸneßten gelen ultraviole (morštesi) ÝßÝn dalgalarÝnÝn fazlasÝnÝ sŸzerek,
dŸnyadaki hayatÝ koruma gibi •ok šnemli bir
fonksiyonu bulunmaktadÝr. ‚ŸnkŸ morštesi
ÝßÝnlarda bulunan yŸksek enerji, kansere yol
a•tÝÛÝ gibi, tŸm canlÝlarÝn hŸcrelerindeki or-
193
ÇOCUK VE ÇEVRE
ganik molekŸllerin kimyasal baÛlarÝnÝ kÝrabilecek gŸ•tedir. Bu ise hayatÝn sonu demektir.
Ozon tabakasÝnÝn dolayÝsÝyla yeryŸzŸndeki
hayatÝn sonunu hazÝrlayan CFCÕler deodorant gibi sprey tenekelerinde, bozdoloplarÝnda ve plastik kšpŸk yapÝmÝnda halen yaygÝn
bir ßekilde kullanÝlmaktadÝr.
¥ Hava olmadan canlÝlÝk mŸmkŸn deÛildir. Ama šzellikle bŸyŸk ßehirlerde taßÝt
ara•larÝnÝn, konut ÝsÝnmasÝnÝn ve fabrikalarÝn
yaydÝÛÝ hava kirliliÛi, insanlarÝn ve šzellikle
•ocuklarla hamile kadÝnlarÝn hayatÝnÝ zorlaßtÝrmakta, bazen acÝ sonu•lar doÛurmaktadÝr.
1952 yÝlÝnda LondraÕda yaßanan bir hava kirliliÛi olayÝnda 4000 kißi olmŸßtŸr. Hava kirliliÛi, akciÛer kanseri baßta olmak Ÿzere bir•ok
hastalÝÛÝn muhtemel etkeni olarak su•lanmaktadÝr. †lkemizde de gšrŸldŸÛŸ gibi, hava kirliliÛinin zararlÝ etkilerinden korunmak
i•in, DŸnya SaÛlÝk …rgŸtŸÕnŸn rehberliÛinde
bir•ok Ÿlkede geniß tedbirler alÝnmÝßtÝr.
¥ Su, bir baßka vazge•ilmez canlÝlÝk kaynaÛÝdÝr. AyrÝca temizlik gibi bir•ok temel ißi
de yapar. Ama bugŸn yeryŸzŸ sularÝnÝn
šnemli bir bšlŸmŸ kirlilik sorunuyla karßÝ
karßÝyadÝr. …zellikle i•me sularÝnÝn kimsayal
artÝklardan ve mikroorganizmalardan temizlenmesi i•in yapÝlan girißimlere raÛmen, gelißmiß Ÿlkelerde bile zaman zaman i•me suyunun saÛlÝksÝzlÝÛÝ ile ilgili yoÛun eleßtiriler
yapÝlmaktadÝr. Ü•me sularÝnda bulunan kurßun fazlasÝ sinir zedelenmeleri ve kansÝzlÝk;
gŸbrelerdeki nitratÝn suya karÝßmasÝndan
kaynaklanan nitrat fazlasÝ •ocuklarda methemoglobinemi denilen bir kan hastalÝÛÝ; i•me
suyunun berraklÝÛÝ i•in konulan fazla alŸminyum erken bunama yapma ihtimali sšz
konusudur. Yeterince temiz olmamasÝ halinde i•me sularÝ, bir•ok hastalÝk yapÝcÝ mikroorganizmayÝ ya da zehirli tarÝm ilacÝ artÝklarÝnÝ barÝndÝrabilir. YeryŸzŸndeki sularÝn temizliÛi kadar šnemli bir sorun da, israfÝ bile
aßan kštŸ kullanÝmdÝr.
¥ Deniz kirliliÛi, deniz canlÝlarÝnÝn ve kimi zaman da insanlarÝn hayatlarÝnÝ tehdit
eder durumdadÝr. Tabiatta bir tŸrlŸ yok olmayan plastik gibi atÝklar nedeniyle binlerce
deniz kußu hayatlarÝnÝ kaybetmißtir. Denezlere sorumsuzca boßaltÝlan petrol, deniz canlÝlarÝnÝ yok etmekle kalmayÝp sahilleri de kullanÝlamaz hale getirmektedir. Denizlere akÝtÝlan kanalizasyonlar ve sanayi atÝklarÝ, denizleri pislik ve mikrop yuvasÝna •evirmektedir.
¥ Dioksin : KaÛÝt sanayiindeki Ÿretim sŸre•lerinden, diÛer sanayi atÝklarÝnÝn yakÝlmasÝndan, taßÝtlarÝn egzos dumanlarÝndan, tarÝm
ila•larÝndan kaynaklanan ve •eßitli kimyasal
reaksiyonlar sonucu ortaya •Ýkan olduk•a
zararlÝ bir suni ŸrŸndŸr. AsÝl tehlike, •evredeki •eßitli etkileßimlerle dioksinin besin zincirine katÝlmasÝdÝr. DŸnya SaÛlÝk …rgŸtŸ
1988 yÝlÝnda yaptÝÛÝ bir •alÝßmada, dioksinin
anne sŸtŸ de dahil olmak Ÿzere bir•ok yiyecekte fazla miktarda bulunduÛunu gšstermißtir. Bu toksik madde, insan ve diÛer canlÝlarda bir•ok saÛlÝk sorununa yol a•makla su•lanmaktadÝr. Dioksinden baßka, •evreye olduk•a zararlÝ daha bir•ok kimyasal madde
vardÝr. Bir envantere gšre, 1985Õte dŸnyada
ticari olarak kullanÝlan 63 bin •eßit kimyasal
bulunmaktadÝr ve bu rakam her yÝl bin artarak ilerlemektedir. Bu demektir ki, •evreye
ve insan saÛlÝÛÝna zararlÝ ya da en azÝndan
193
194
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
etkilerinin ne olduÛunu bilmediÛimiz kimyasal maddelerle kußatÝlmÝß durumdayÝz. Kimyasal maddeler •oÛu kere gšrŸnŸßte ve kÝsa
vadede insanlÝÛÝn refahÝna olumlu katkÝlarÝ
nedeniyle Ÿretiliyorlar ama maalesef •oÛu
kez, ger•ekte ve uzun vadede zararlÝ olmaktadÝrlar. DDT buna gŸzel bir šrnektir. Sivrisineklerle ve diÛer haßereyle mŸcadelede
DDT o kadar yoÛun kullanÝldÝ ki, belki o sÝralarda insanlar rahat bir nefes alÝp DDT Ÿreten firmalara minnet bildirdiler. Fakat sonradan DDTÕnin eko sistemde biriken ve bu arada pek •ok canlÝya da zararlÝ etkileri olan bir
madde olduÛu keßfedildi. Bu keßif yapÝldÝÛÝnda ve uzun mŸcadeleler sonucunda DDT
kullanÝmÝ yasaklandÝÛÝnda, DDTÕye zaten
BrezilyaÕnÝn tropikal ormanlarÝndan AntartikaÕdaki penguenlere kadar tŸm canlÝlarÝn dokularÝnda kolayca rastlanÝr olmußtu. Þimdi
dioksin dÝßÝnda abate, reslin, PCB ve BHL gibi kimyasallarÝ sšzŸmona refahÝmÝz adÝna
•evremize dolduruyoruz ve yeni bir DDT felaketi olmamasÝ i•in giderek dua etmekten
baßka ßansÝmÝz kalmÝyor.
¥ DŸzensiz ve dengesiz sanayi Ÿretimi,
•evreye olduk•a zararlÝ sanayi •šplerinin birikmesine neden olmakta; sanayileßmiß Ÿlkelerdeki kimi Ÿreticiler zararlÝ •šplerden kurtulmanÝn bir yolu olarak †•ŸncŸ DŸnya †lkelerinin denizlerine boßaltmak gibi akÝl
almaz yollarÝ tarcih edebilmektedir. Sanayi
atÝklarÝnÝn ve •šplerin yol a•tÝÛÝ kirlenmenin,
hem •evre saÛlÝÛÝ hem de ekonomi a•ÝsÝndan
olumsuz etkileri vardÝr. Sahibi ve piyasa deÛeri olan mallarÝn aksine, temiz hava ve suyun sahibi ve piyasa deÛeri yoktur. DoÛal
kaynaklarÝn sahibi toplumun kendisidir. Ekonomideki gelißimin kriteri olarak piyasa eko194
nomisi ilkelerinin ugulanmasÝ halinde, hava,
toprak ve suyun kirletilmesi ekonomik a•Ýdan karlÝ gibi gšsterilebilinir. Ama doÛal kaynaklara ger•ek deÛerini veren, uzun vadeli
bir ekonomi anlayÝßÝ, hava, toprak ve su kirliÛinin son tahlilde yalnÝzca kirleten kißi veya
Ÿlkenin deÛil, tŸm dŸnyanÝn zararÝna olacaÛÝnÝ kolayca ispat edebilir. Hatta insan dahil
canlÝ nesillerinin geleceÛinin ipotek altÝna
alÝnmasÝ gibi sayÝsal olarak ispatÝ gŸ• ama
apa•Ýk durumlar ortaya •Ýkabilir.
¥ ÞŸphesiz insan ve tabiata verilebilecek
en bŸyŸk zarar, nŸkleer tehditten gelmektedir. AßÝrÝ radyasyona muhatap olmanÝn ilk
anda olußacak šldŸrŸcŸ etkilerinin dÝßÝnda,
•ok uzun sŸre kanser ve doÛumsal eksikler
gibi etkiler yapacaÛÝ, trajik Hiroßima felaketinden bu yana •ok iyi bilinmektedir. BugŸn
hemen bŸtŸn dŸnyada nŸkleer gŸcŸn enerji
ßeklinde kullanÝmÝ bŸyŸk tartÝßmalar yaratmaktadÝr. NŸkleer reaktšrler, kimi bilim
adamlarÝ ve yšneticiler tarafÝndan olduk•a
gŸvenilir, ucuz ve emniyetli bir enerji ŸrettiÛi i•in savunulmakta; petrol gibi yenilenemez enerji kaynaklarÝnÝn tŸkenmesi ihtimalinin yarttÝÛÝ enerji bunalÝmÝna bir •šzŸm olarak sunulmaktadÝr. Oysa bir•ok kimse, acÝ
Hiroßima tecrŸbesinin hala ge•meyen kštŸ
etkilerinden, gŸvenilir olduÛu sšylenen nŸkleer reaktšrlerde Three Mile Island, Windscale ve son olarak ‚ernobil nŸkleer reaktšrlerinde olduÛu gibi kazalar olabileceÛinden
yola •Ýkarak, enerji bunalÝmÝna bu tŸrden
•šzŸmler bulunmasÝna karßÝ •ÝkmaktadÝrlar.
Her iki tarafÝn da haklÝ iddialar šne sŸrdŸÛŸ
bu tartÝßmalar, daha uzun sŸre bitmeyecek
gibi gšrŸnmektedir; ancak nŸkleer enerji tartÝßmasÝnÝn bŸtŸn insanlÝÛÝn gšzleri šnŸne
195
ÇOCUK VE ÇEVRE
serdiÛi tartÝßmasÝz ger•ek, yenilenemez enerji kaynaklarÝna dayanmanÝn kesin bir enerji
bunalÝmÝna yol a•acaÛÝ ger•eÛidir. Son iki
asÝrda ortaya •Ýkan, •evre kirlenmesinin yol
a•tÝÛÝ sorunlarla ve dŸnyamÝzÝn •evresinde
gšrŸnen pek i• a•ÝcÝ olmayan manzarayla ilgili daha bir•ok ßey sšylenebilir. KaldÝ ki
•evre sorunlarÝ, •evre kirliliÛiyle sÝnÝrlÝ deÛildir.
Her ne kadar •evre olarak dŸnyamÝzda
manzara pek i• a•ÝcÝ olmasa bile, •ocuklarÝmÝzÝn geleceÛi adÝna umutlanmamÝz i•in
pek •ok neden var: Her ßeyden šnce, daha
birka• on yÝl evvel, soruna bir avu• insan sahip •Ýkarken, šzellikle son yirmi yÝldan beri
baßta Birleßmiß Milletler olmak Ÿzere, bŸtŸn
millerlerarasÝ kurulußlar sorunun farkÝndadÝr.
BasÝn ve yayÝn organlarÝ, •evre hakkÝnda •ok
duyarlÝ bir yayÝn anlayÝßÝ sŸrdŸrmektedir.
Hemen herkes dŸnya •evresinde ißlerin yolunda gitmediÛi duygusuna sahiptir. Bir•ok
resmi ve gšnŸllŸ kuruluß, yoÛun •evre korumacÝ faaliyetler i•indedir. †stelik bu faaliyetler giderek artmaktadÝr. YŸkselen •evre bilinci ve alÝnan hukuki tedbirler sayesinde sanayi kurulußlarÝ arÝtma tesisleri gibi •evreyi koruyan yatÝrÝmlara yšnelmektedir. DŸnya •ocuklarÝ, •evre korumacÝ faaliyetler yŸrŸtmek
i•in milletlerarasÝ ve Ÿlke seviyelerinde šrgŸtlenmektedir. TŸrkiyeÕde •evre bilinci batÝlÝ Ÿlkelerdeki kadar yaygÝnlÝk kazanmasa bile devlet hi• deÛilse ilk aßamada konuya yeterince ilgi gšstermiß, gerekli hukuki tedbirleri almÝßtÝr. HalkÝn •evre bilinci ve kštŸ •evreden rahatsÝzlÝklarÝ arttÝk•a, bu hukuki tedbirlerin daha kolay uygulamaya yansÝmalarÝ
olacaktÝr. 2872 sayÝlÝ ‚evre KanunuÕnun ilk
maddesinde ÒB†T†N VATANDAÞLARIN
ORTAK VARLIÚI OLAN ‚EVRENÜN KORUNMASI, ÜYÜLEÞTÜRÜLMESÜ, KIRSAL VE
KENTSEL ALANDA ARAZÜNÜN VE DOÚAL
KAYNAKLARIN KORUNMASI; SU, HAVA
VE TOPRAK KÜRLENMESÜNÜN …NLENMESÜ;
†LKENÜN BÜTKÜ VE HAYVAN VARLIÚI ÜLE
DOÚAL VE TARÜHSEL ZENGÜNLÜKLERÜNÜN
KORUNARAK BUG†NK† VE GELECEK KUÞAKLARA...Ó ßeklinde ama• belirtilmektedir.
TŸrk insanÝna dŸßen, kanuni hakkÝnÝ bilmesi
ve bu hakkÝ kullanabilecek •evre bilincine
ulaßmaya •abalamasÝdÝr.
‚ocuklarÝmÝzÝn saÛlÝklÝ bir •evrede mutlu
bir hayat sŸrebilmesi i•in, šnerilerimize
ßunlarÝ ekleyerek bitirmek istiyoruz:
…zellikle enerjinin ve i•me sularÝnÝn kullanÝmÝnda, insanlÝk ailesinin sorumlu bir
Ÿyesi gibi davranarak israftan ka•ÝnÝnÝz.
TabiatÝn •ÝkarlarÝnÝ gšzeten tutumlarÝnÝzla, •ocuklarÝnÝza canlÝ birer šrnek olunuz.
‚evrenizde gšrdŸÛŸnŸz kirlilik šrneklerini ve nedenlerini •ocuklarÝnÝza a•Ýk•a anlatÝnÝz.
Onlarla sÝk sÝk •evre kirliliÛi Ÿzerine sohbetler yapÝnÝz.
‚evre kirliliÛi i•in alÝnan tedbirlerin uygulanmasÝnda yardÝmcÝ olunuz. HavayÝ kirleten
dumanlÝ bir baca, •evreyi kirleten bir taßÝt,
•evrenizdeki deniz, gšl ve nehir gibi sularda
yaßayan canlÝlarÝn baßÝna gelen bir felaketi
gšrdŸÛŸnŸzde, •evreden sorumlu belediye
veya hŸkŸmet yetkililerine durumu bildiriniz.
Yerlere tŸkŸrenleri, arabalarÝndan yola yiyecek ve i•ecek artÝklarÝ atanlarÝ, sahilleri ve
ormanlarÝ kirletenleri, tŸketici haklarÝnda su195
196
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
istimal yapanlarÝ uyarÝnÝz.
LabÕsÝz deterjan ve CFC gazlarÝ bulunmayan deodeorant gib •evre dostu ŸrŸnleri kullanmaya šzen gšsteriniz.
…zel otomobilinizi az kullandÝÛÝnÝz šl•Ÿde, her enerji tasarrufuna katkÝta bulunacaÛÝnÝzÝ, hem de havayÝ daha az kirletmiß olacaÛÝnÝzÝ aklÝnÝzda tutunuz.
KullandÝÛÝnÝz ŸrŸnlerin insan ve •evre
saÛlÝÛÝna muhtemel etkileri konusunda uyanÝk olup, uzmanlara danÝßmaktan ka•ÝnmayÝnÝz.
‚ocuklarÝnÝza aÛa• ve •i•ek sevgisi aßÝlayarak šrnek davranÝßlar gšsteriniz.
AyrÝca resmi ve gŸnŸllŸ kurulußlarla ißbirliÛi yapÝlarak, tarÝmsal Ÿretimde •ift•i aileleri
en az sanayi gŸbresi ve en az su kullanÝmÝyla en yŸksek verimin nasÝl elde edilebileceÛini araßtÝrÝp uygulayarak, •evre dostu bir tutum alabilirler.
Hem baßta •ocuklar olmak Ÿzere insan
saÛlÝnÝn korunmasÝ, hem de ekolojik dengeyi
bozucu ve giderek etkinlik i•in daha yŸksek
dozda bir kullanÝm gerektiren etkisi nedeniyle, yine •ift•i aileleri tarÝm ila•larÝ yerine biyolojik kontrole yšnelebilirler.
YalnÝzca enerjinin ve i•me sularÝnÝn kullanÝmÝnda deÛil, daha geniß šl•ekte tŸm kullanÝm alanlarÝnda israftan ka•ÝnÝlmasÝ gerektiÛini somut šrneklerle insanlara ve •ocuklara anlatÝnÝz. Hep tŸketime yšnelmenin sonucunda, bir gŸn yenilenebilir kaynaklarÝn bile
biteceÛi fikrini yayÝnÝz. DoÛal kaynaklarÝ kullanma ilkemiz ÒtŸketmeden kullanÝmÓ olmalÝdÝr. Yani tŸketilen mutlaka yerine konmalÝdÝr. …rneÛin, ormandan aÛa• kesildiÛinde en
az o kadar aÛa• dikilmelidir. Kšy merasÝnda
196
otlatÝlan hayvanlarÝn sayÝsÝ hi•bir zaman meranÝn taßÝma gŸcŸnŸ ge•memelidir. BalÝk•ÝlÝk ve avcÝlÝktan elde edilen ŸrŸnler, bu canlÝlarÝn Ÿreme hÝzÝnÝ aßmamalÝdÝr.
Yenilenemez kaynaklarÝn tŸkenmelerinin
šnlenmesinde en saÛlÝklÝ yollardan birisi ise,
•šp ve diÛer atÝklarÝ geriye kazanmaktÝr. Yeniden kazanma enerji ihtiyacÝnÝ azalttÝÛÝ gibi
•evre kirlenmesini de bŸyŸk šl•Ÿde šnler.
…rneÛin kaÛÝdÝ aÛa•tan elde etmek yerine
•špteki maddelerden elde etmek yŸzde 20
ila yŸzde 40 oranÝnda enerji tasarrufu saÛlamasÝnÝn yanÝsÝra, hava kirliÛini yŸzde 74, su
kirliliÛini yŸzde 35 oranÝnda azaltÝr. Ebeveynler, •ocuklarÝna •šp ve diÛer atÝklarÝn
geriye kazanÝlmasÝnÝn getirdiÛi yararlarÝ anlatmalÝ, resmi ve gšnŸllŸ kurulußlarÝn bu
alandaki •alÝßmalarÝna destek olmalÝdÝrlar.
ArtÝk bugŸn, insanlarÝn birbirlerine nasÝl
davranÝyorlarsa tabiata ve canlÝlara da aynÝ
ßekilde davrandÝklarÝnÝ biliyoruz.
Bu nedenle •evre dostu, ÒdŸnya hemßehrisiÓ •ocuklar yetißtirmek istiyorsak, hoßgšrŸlŸ, birbirine saygÝlÝ, baßka insanlarÝn gelißme
potansiyellerinin šnŸne ge•meyen bŸyŸkler
olarak, onlara šrnek olmaktan baßka •aremiz
kalmÝyor.
GšrdŸÛŸ her yeni bitki ve hayvan tŸrŸnŸ
•ocuÛunuza šzellikleriyle ayrÝntÝlÝ bir ßekilde
anlatÝn.
TŸrlerin kaybolmaya, biyolojik zenginliklerin yoksullaßmaya baßladÝÛÝ dŸnyamÝzda,
anlattÝklarÝnÝz •ocuÛunuzun neleri yitirdiÛinizi anlayabilmesine šnemli šl•Ÿde katkÝda
bulunacaktÝr.
197
ÇOCUK VE ÇEVRE
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Families and Friends, Dr. John Pearce,
Thorsons, Northampton, 1991.
The
ParentÕs
Green
Guide,
Birgid
McConville, Pandora, London, 1990.
Ana-Baba ve ‚ocuk, Do•. Dr. Haluk Yavuzer, Remzi Kitabevi, Üstanbul, 1986.
‚evresizsiniz, Deniz GŸrsel, Ünsan YayÝnlarÝ, Üstanbul, 1989.
‚evre ve Ekoloji, Mine KÝßlalÝoÛlu, Fikret
Berkes, Remzi Kitabevi, Üstanbul, 1990.
197
199
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
‚ocuk
ve Okul
l Prof. Dr. Ayla OKTAY
8
201
ÇOCUK VE OKUL
ÜNSAN VE OKUL
Ünsan yaßamÝnda, bilgilerin karmaßÝklaßmasÝ ve annebabanÝn bu artan, karmaßÝklaßan bilgileri •ocuklarÝna aktarma konusunda
yetersiz kalmasÝ sonucunda, bir eÛitim kurumu olarak ortaya •Ýkan okulun ve burada
edinilen bilgi ve becerilerin, gŸnŸmŸz toplumlarÝnda šnemi •ok bŸyŸktŸr. Binlerce yÝldÝr insanlara, •ocuklarÝnÝn eÛitimi ve yaßama
hazÝrlanmasÝ i•in gerekli yardÝmlarÝ yapma
amacÝ ile varlÝÛÝnÝ sŸrdŸren okulun, •aÛdaß
ve uygar insanÝn
yetißtirilmesindeki
šnemi, eÛitim alanÝndaki tŸm teknolojik gelißmelere
raÛmen
azalmÝß
deÛildir.
GŸnŸmŸz insanÝ, demokratik bir
toplumda yaßama
kurallarÝna, hÝzla
deÛißen bilimsel ve
teknolojik ßartlara
uyabilmek i•in bilgi sahibi olmak, edindiÛi bilgileri de hÝzla yenilemek zorundadÝr. Bilim ve tekniÛin hÝzla
gelißmesine baÛlÝ olarak, her ge•en gŸn daha
karmaßÝklaßan bilgilerin gen• bireylere aktarÝlmasÝ ißi, okulun sorumluluklarÝnÝ arttÝrmaktadÝr. Bilim ve tekniÛin gelißmesi sonucunda ortaya •Ýkan yeni iß alanlarÝ ve yeni
meslekler, bu ißlerin Ÿstesinden gelecek eÛitim ve šÛretim gšrmŸß, bilgi ve beceriyi kazanmÝß insan gŸcŸ ihtiyacÝnÝ da arttÝrmaktadÝr. Bu durum tŸm dŸnya Ÿlkeleri i•in oldu-
Ûu kadar bizim Ÿlkemiz i•in de ge•erlidir. Ve
sevinerek sšylŸyoruz ki, gerek kÝrsal kesimde, gerekse kentlerde ailelerin bŸyŸk •oÛunluÛu, •ocuklarÝnÝn daha iyi eÛitim-šÛretim
gšrebilmesi i•in onlarÝ desteklemekte, yardÝmcÝ olmakta, bu konuda •aba gšstermektedirler. ‚eßitli derecedeki okullara artan talep bunun bir gšstergesi sayÝlabilir.
BugŸn insanoÛlu, eÛitimin okulda baßlayÝp bittiÛi yšnŸndeki klasik gšrŸßten bir hayli uzaklaßmÝß bulunmakla birlikte, okul šnemini yitirmemißtir.
H‰l‰ •ocuk ve
gen•lere, yetißkin
hayatÝna daha iyi
uyum saÛlayabilmeleri i•in gereken
bilgi ve becerilerin
šnemli bir bšlŸmŸ
okulda verilmektedir. Bu a•Ýdan
okullarÝn deÛißen
ßartlara ve ihtiya•lara ayak uydurmalarÝ, her ßekliyle
kendilerini yenilemeleri šnemli bir husustur. BugŸn artÝk, sadece šÛretmenin aktif olduÛu sÝnÝf ortamlarÝnda verilen bilgilerin yeteri kadar •šzŸmlenemediÛi bilinmektedir. GŸnŸmŸz eÛitim
sistemleri, bilgiyi aramayÝ bilen, soru soran,
problemlerini •šzmek i•in •eßitli yollar deneyen, •šzŸm i•in yeni yeni se•enekler arayan, yaratÝcÝ, yapÝcÝ insanlar yetißtirmeyi
ama•lamaktadÝr. Bu eÛitim anlayÝßÝndaki bireyin kißisel šzelliklerinin gelißtirilmesi, eÛitimde šnemle Ÿzerinde durulan bir noktadÝr.
201
202
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
EÛitim-šÛretime bšylesine •eßitlilik i•inde
geniß bir perspektiften bakmak, okula da yeni gšrŸßler kazandÝrmamakta, okuldaki eÛitim ve šÛretimin, yalnÝzca bilgi aktarmaktan
šte, insanÝ her yšnŸyle gelißtirici, yaratÝcÝ olmayÝ destekleyici ve šzendirici bir ortam olmasÝnÝ gerektirmektedir.
Bu da okulun bir
šÛretim ortamÝ olarak bireylere, šzelliklerine
gšre gelißmeleri i•in imkanlar veren, daima
kendilerini yenileyen bir šÛretici kadro ile
ihtiya•lara ve deÛißen bilgilerle sŸrekli yenilenen bir programa sahip omasÝnÝ gerekli kÝlmaktadÝr.
Okul …ncesi Kurumlar
GŸnŸmŸz •ocuklarÝnÝn yaßamlarÝnÝn ilk
beß yÝlÝ, dŸnyanÝn pek •ok Ÿlkesinde olduÛu
gibi, bizim Ÿlkemizde de ailenin sorumlu olduÛu bir dšnemdir. Bu a•Ýdan okul šncesi
eÛitim zorunlu eÛitim kapsamÝnda deÛildir.
Bu yaßtan itibaren, okul adÝ verilen organize eÛitim kurumunun aile ile birlikte •ocuÛun gelißmindeki rolŸ de tartÝßÝlamaz. YŸzyÝlÝmÝzda hÝzla gelißen teknoloji, toplumlarÝn
yapÝsÝnÝ da bŸyŸk šl•Ÿde deÛißtirmißtir. En
iyi okul šncesi eÛitim, kußkusuz uygun bir fizik •evre ve aile ortamÝ i•inde saÛlanÝr.
…zellikle yaßamÝn ilk Ÿ• yÝlÝnda hi• bir eÛitim kurumu evin yerini tutamaz. Ancak ge•en yŸzyÝlÝn baßÝndan beri kadÝnÝn dŸnyanÝn
pek •ok yšresinde giderek artan sayÝda, evin
dÝßÝnda •alÝßmaya baßlamasÝ, artan ßehirleßme ile birlikte daralan oyun alanlarÝ, diÛer
•ocuklarla birlikte olma imkanlarÝnÝn azalmasÝ, •ocuklarÝn bakÝmÝ ve eÛitimi konusunda bir takÝm šnlemlerin alÝnmasÝnÝ gerekli
kÝlmÝßtÝr. Üßte okul šncesi kurumlarÝn šnemi
202
bu noktada belirginleßtirmektedir. †lkemizde šzellikle 3 yaßÝndan sonra •ocuklarÝn eÛitiminde en iyi •šzŸmlerden biri olarak kabul
edilebilen okul šncesi eÛitim kurumlarÝ, ana
okulu, ana sÝnÝfÝ, •ocuk yuvasÝ, •ocuk evi,
•ocuk kulŸbŸ gibi. isimlerle a•ÝlmaktadÝrlar.
Bunlardan ana okulu ve ana sÝnÝfÝ ismi taßÝyanlar, Milli EÛitim BakanlÝÛÝÕna baÛlÝ resmi
veya šzel kurulußlardÝr. DiÛerleri ise, Sosyal
Hizmetler ve ‚ocuk Esirgeme KurumuÕnun
izni ile a•ÝlÝr. Temelde benzer tŸrde bakÝm
ve eÛitim hizmeti veren šzel ve resmi kurumlardÝr. Ana sÝnÝflarÝ ise, šzelilkle ilkokullarÝn
bŸnyesinde 5 yaß •ocuÛuklarÝna, šzellikle ilkokuldan šnceki bir yÝlda, hazÝrlÝk eÛitimi
veren kurulußlardÝr. AyrÝca hemen her šzel
ilkokul bŸnyesinde de ya baÛÝmsÝz bir ana
okulu veya ana sÝnÝflarÝ vardÝr.
Okul šncesi eÛitim kurumlarÝ, aile bireyleri arasÝnda ilißikilerin saygÝ ve sevgiye dayalÝ olduÛu gŸvenli bir ortamda, yaßamÝnÝn
ilk yÝllarÝnÝ ge•iren bir •ocuk i•in yeni bir
oyun ortamÝ, yeni arkadaßlar, yeni yetißkinlerle tanÝßma, onun yaßam alanÝnÝ genißleten,
zengin deneyim olanaÛÝ saÛlayan bir ortamdÝr.
Bu ilk yÝllardaki hÝzlÝ šÛrenme faaliyetini
besleyecek yeterli ortama (oyun alanÝ, oyun
ara•larÝ, konußma ortamÝ vb.) sahip olmayan
evlerde yetißen •ocuklar i•in okul šncesi eÛitim kurumlarÝ, onlarÝn ev ortamÝ ile ilgili bu
eksikliklerini giderecek son derece šnemli
bir •šzŸmdŸr.
Bilginin šnceki •aÛlara gšre bŸyŸk bir
hÝzla arttÝÛÝ ve iletißim olanaklarÝnÝn eskiye
gšre •ok •eßitlendiÛi gŸnŸmŸzde, •eßitli
okul šncesi kurumlarÝn sayÝlarÝnÝ arttÝrmak
203
ÇOCUK VE OKUL
konusunda gšsterilen •abalar, anne-babalarÝn •ocuklarÝnÝ ilkokula baßlamadan šnce bir
ilkokul šncesi kurumda eÛitme isteÛinin giderek yaygÝnlaßtÝÛÝnÝn belirtisidir. Anne-babalarÝn bŸyŸk •oÛunluÛu, bir okul šncesi
eÛitimin •ocuklar i•in yararlÝ olacaÛÝnÝ kavramaya baßlamÝßlardÝr. Bu, •ocuÛun daha iyi
bir bakÝm gšrmesi i•in olduÛu kadar, daha
zengin bir •evrede mevcut zeka potansiyeli
ve šÛrenme yeteneÛinin gelißtirilmesi a•ÝsÝndan da šnemildir. Okul šncesi eÛitim, ailenin •ocuÛa kazandÝrdÝklarÝnÝ (iyi ve kštŸ
yšnleri ile) kÝsa bir sŸrede silip yerine yenilerini koyamaz; okul šncesi eÛitim, ailede verilecek eÛitimin yerini de tŸmŸyle alamaz
ama, ailenin verdiklerini tamamlayÝcÝ ve dŸzeltici šzellikte olursa amacÝna hizmet eder.
Ülk šrneÛi Froebel tarafÝndan ge•en yŸzyÝlÝn baßlarÝnda ger•ekleßtirilen Òokul šncesi
eÛitim kurumlarÝÓ veya yaygÝn adÝ ile Òana
okullarÝÓ, •alÝßan kadÝn sayÝsÝnÝn giderek arttÝÛÝ •aÛdaß toplumun en šnemli gereksinimleri arasÝnda yer almaktadÝr. Bu kurumlar
yalnÝzca annelerin •alÝßtÝÛÝ •evrelerde deÛil,
fakat •ocuÛun yaßÝtlarÝ ile birlikte oynama ve
onlarla beraber olma olanaklarÝnÝn da eskiye
gšre daha az olduÛu modern ßehir yaßamÝnda da, ilk toplumsal ilißkilerin temelini olußturma yšnŸnden giderek šnem kazanmaktadÝrlar. Bu kurumlar, bir yandan annenin •alÝßmasÝndan dolayÝ •ocukta meydana gelebilecek olan duygusal boßluÛu doldurmaya •alÝßÝrken, bir yandan da •ocuÛa temel alÝßkanlÝklarÝn ve temel kavramlarÝn kazandÝrÝlmasÝnda yardÝmcÝ olmalÝ ve yaßÝtlarÝ ile kendisinden kŸ•Ÿk ve bŸyŸklerle iyi ilißkiler kurmayÝ šÛretmeye de •alÝßmalÝdÝr.
Okul …ncesi Kurum ‚ocuÛa
Neler KazandÝrÝr ?
Bšyle bir kurumda •ocuk, temelleri daha
doÛumdan itibaren evde atÝlmaya baßlanan,
ancak •ok kere kararlÝ bir tutum bulunmadÝÛÝ i•in istenilen dŸzeye ulaßamayan temel
alÝßkanlÝklarÝ (yemek, uyku, tuvalet, temizlik
vb.) kazanma yolunda olumla adÝmlar atabilir. Yani sosyal davranÝßlar kazanÝr.
Burada deÛißik yetißkinlerle de karßÝlaßan
•ocuk, ayrÝca yaßÝtlarÝ ve kendisinden daha
bŸyŸk veya daha kŸ•Ÿk •ocuklarla bir arada
oynamayÝ, onlarÝn istekleri ile kendi istekleri
•atÝßtÝÛÝnda kimseye zarar vermeden bunun
Ÿstesinden gelebilmeyi de šÛrenebilir.
Bir okul šncesi kurumda, belirli bir zaman dilimi i•inde bir sÝra, dŸzen izleyen faaliyetler, •ocuÛun zaman kavramÝnÝ ve bunun insan yaßamÝndaki yerini ve šnemini šÛrenmesine yardÝmcÝ olur.
Okul šncesi kurum, šÛretmenin denetim
ve uyarÝlarÝ ile •ocuklara okuldaki eßyalarÝ
ve oyuncaklarÝ ortaklaßa kullanmayÝ, birbirlerinin sÝrasÝnÝ ve hakkÝnÝ gšzetmeyi ve birbirleri i•in birßeyler yapabilmeyi šÛretebilecek en iyi ortamlardan biridir.
Yemek sÝrasÝnda arkadaßlarÝna ekmek servisi yapmanÝn, onlarÝn bardaklarÝna su doldurabilmenin •ocuk i•in zevkli bir uÛraß olduÛu kadar, gelecekte kuracaÛÝ insan ilißkileri i•in de olumlu bir temel olußturacaÛÝ kußkusuzdur.
‚ocuklar evde yapamadÝklarÝ bir•ok faaliyeti ana okulunda ger•ekleßtirirken, arkadaßlarÝ ile konußarak onlarÝn dŸßŸncelerinden
203
204
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
haberdar olurlar; kendi gšrŸßlerini ve dŸßŸncelerini rahat•a ifade edebilirler. Hatta oynadÝklarÝ oyunlarla gerek evde, gerekse okulda
yakÝnlarÝ ve arkadaßlarÝna karßÝ duygularÝnÝ
ifade etme fÝrsatlarÝnÝ bularak rahatlarlar.
Okul šncesi kurumlarÝn yararlarÝnÝ sayarken listeyi daha •ok uzatmak mŸmkŸndŸr.
Ancak unutulmamasÝ gereken bir nokta var
ki, •ok kere gšzden ka•tÝÛÝna ßahit olmaktayÝz. O da, •ocuÛunu okul šncesi kuruma vererek, ailenin tŸm sorumluluklarÝndan kurtulmuß olduÛu fikrine kapÝlmasÝdÝr. Bšyle bir
dŸßŸncenin kesinlikle yanlÝß olduÛunu sšylemek gerekir. Anne-baba olarak •ocuÛumuza
karßÝ sorumluluÛumuz, yaßamÝn her dšneminde devam etmektedir. Hele bebeklik ve
•ocukluk gibi ilk dšnemlerde bu sorumluluÛumuzu hi•bir kißi ve kurumun yardÝmÝ azaltamaz.
Üyi Bir Okul …ncesi Kurum ve
ProgramÝ NasÝl OlmalÝdÝr ?
Üyi bir okul šncesi kurum, programÝnÝ hazÝrlarken, herßeyden šnce hizmet verdiÛi yaß
grubunun tŸm gereksinimlerini gšzšnŸnde
bulundurmalÝdÝr. Bu gereksinmeler arasÝnda
en šnemli yeri de oyun ve yeterli hareket
olanaÛÝna sahip olmak alÝr. Bunun i•in de
hazÝrlanacak programda •ocuÛun zihni gelißmesini, yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ve šteki •ocuklarla
toplumsal ilißkilerini gelißtirmesine yardÝmcÝ
olacak serbest ve organize oyun faaliyetinin
šnemli bir yer tutmasÝ gereklidir. Bunun i•in
okulda uygun bir mekan ayrÝlmasÝ ve gerekli
malzemenin •ocuklarÝn sayÝsÝ ile orantÝlÝ ve
yeterli olmasÝ da son derece šnemlidir. Dar
bir oyun alanÝ ve yetersiz malzeme, •ocukta
204
bir takÝm sorunlarÝn doÛmasÝna yol a•abilir.
…rneÛin, kŸ•Ÿk bir oyun alanÝ i•inde oynayan •ocuklarÝn hepsi yeterince hareket edemediklerinden, kÝsa bir sŸre i•inde kavga •Ýkabilir veya bir grup •ocuk oyun dÝßÝ kalarak
hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrayabilir. Yeterli oyuncak
olmamasÝ halinde de, •ocuklar arasÝnda bir
takÝm •atÝßmalarÝn •ÝkmasÝ, oyuncaÛÝ ele ge•irene karßÝ diÛerleri tarafÝndan olumsuz
duygular beslenmesine veya šÛretmenin mŸdahalesini gerektirecek baßka durumlarÝn ortaya •ÝkmasÝna neden olabilir.
AslÝnda oyun, bir okul šncesi kurumda,
arkadaßlarÝ ile paylaßmak, sÝrasÝnÝ beklemek,
šteki •ocuklarla iyi ge•inmenin yollarÝnÝ šÛrenebilmek i•in en iyi yoldur ama, bunun
i•in •ocuÛun bir takÝm gereksiz mahrumiyetlere katlanmasÝ da gerekmez. Üyi bir ana okulu, bol miktarda resim, kaÛÝt, kalem, sulu boya, parmak boyasÝ gibi grafik malzemeye sahip olmalÝ; gŸnde mutlaka bir veya iki kez
•ocuÛa, yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ifade edebileceÛi kil,
plastilin, hamur gibi plastik malzemeyi kullanma imkanÝnÝ saÛlamalÝdÝr.
Masal, hikaye anlatÝmÝ, kukla gibi sšzel
faaliyetler de, okul šncesi kurumun programÝnda •ok šnemli bir yer olußturmalÝdÝr. ‚ocuk, bu •aÛda geniß hayal gŸcŸnŸ gelißtirecek ortama gerek duyar. Bunun i•in masallar, hikayeler dinlemekten hoßlandÝÛÝ gibi,
aynÝ ßekilde kendisi de anlatmaktan, kuklalarÝ seslendirmekten hoßlanÝr. Resimli kitaplar,
eÛitici ve eÛlendirici filmler •ocuk i•in okulu
son derece ilgi •ekici bir yer haline getirir.
Okul šncesi dšnem, •ocuÛun henŸz organize bir bi•imde bilgi verilmesi i•in hazÝr
olmadÝÛÝ bir dšnem olmakla birlikte, šÛren-
205
ÇOCUK VE OKUL
me isteÛinin •ok fazla olduÛu bu dšnemde,
•ocuÛa yaßadÝÛÝ dŸnya, hayvanlar, bitkiler,
uluslar, yakÝn •evresi ve kendi bedeni gibi
konularda kÝsa konußmalarla, hatta bazen hikaye bi•imine sokarak, bazÝ bilgiler vermek
de mŸmkŸndŸr. ‚ocuk, baharda aÛa•larÝn
nasÝl yeßerdiÛini šÛrendiÛi ve bunu bah•ede
gšzleyebildiÛi zaman, yaßadÝÛÝ dŸnya hakkÝnda biraz daha bilgi sahibi olduÛu i•in bŸyŸk bir mutluluk duyacaktÝr. SayÝ, renk, ßekil
kavramlarÝ da yine bu dšnemde •ocuÛa okul
šncesi oyun ve eÛitimsel ara•larla yaßatÝlacak šÛretilebilecek kavramlardÝr.
MŸzik ise, bir ana okulunda mutlaka kullanÝlmasÝ gereken šnemli bir faaliyetdir. BŸtŸn •ocuklar •aÛdaß, basit melodisi olan ßarkÝlarÝ šÛrenmekten, bunu tekrar sšylemekten
bŸyŸk zevk alÝrlar. Hele bu mŸzik hareketle
de ßekillendiriliyorsa, •ocuk i•in en •ok sevilen faaliyetlerden biri olur. BazÝ •ocular baßlangÝ•ta grupla ßarkÝ sšylemek istemezler.
Ama bunlar bile, sšylenen ßarkÝyÝ dinlemekten hoßlanÝrlar ve •ok kere de, evde yalnÝz
baßlarÝna okulda sšylemedikleri ßarkÝyÝ sšyleyerek anne-babayÝ ßaßÝrtÝrlar.
Üyi bir ana okulu, uygun havalarda a•Ýk
hava oyunlarÝna šnemli yer vermeli; kum havuzu, salÝncak, kaydÝrak, tÝrmanma demiri
gibi bah•e ara•larÝna sahip olmalÝdÝr. Bah•enin bir kšßesi •ocuklarÝn ekebilecekleri bir
alan olarak da ayrÝlabilirse •ocuk, ektiklerini
sulamak, •apalamak yoluyla hem hareket,
hem de doÛaya daha yakÝn olabilme olanaÛÝna sahip olabilecektir.
Okul šncesi kurum, •ocuÛun yeteneklerini ve ilgilerini belirlemek a•ÝsÝndan aile i•in
•ok iyi bir gšzlem ortamÝdÝr. Evde ger•ekleß-
mesi mŸmkŸn olmayan •eßitli faaliyetler yoluyla anne, šÛretmenden aldÝÛÝ bilgilerle •ocuÛunu •ok daha iyi tanÝma fÝrsatÝnÝ bulabilir.
Bunun i•in de šÛretmenin •ok dikkatli ve
ilgili olmasÝ, okul šncesi kurumdaki eÛitim
programÝnÝn •ok yšnlŸ ve aynÝ zamanda
evin adeta bir uzantÝsÝ gibi olmasÝ da gereklidir. …zellikle su, kil, dramatik oyun, resim
gibi faaliyetler bir yandan •ocuÛun •eßitli
kavramlarÝ šÛrenmesine yardÝmcÝ olurken
(madde, hacim, ßekil, insanlar arasÝ ilißkiler),
bir yandan da •ocuÛun duygusal hayatÝnda
varolan •atÝßmalarÝ a•ÝÛa •Ýkarmak, rahatlatmak gibi gšrevler gšrŸrler.
‚ocuk su ile oyuncaÛÝnÝ aldÝÛÝ i•in kÝzdÝÛÝ arkadaßÝna olan šfkesini unuturken, kil ile
hem yaratÝcÝlÝÛÝnÝn sÝnÝrlarÝnÝ gšrŸr hem
enerjisini sarfeder hem de dŸßmanlÝk duygularÝnÝ baßkalarÝna ve kendisine zarar vermeden ifade etmenin yolunu bulur. AynÝ ßekilde saf dramatik oyun faaliyeti, •ocuÛun i•
dŸnyasÝnÝ yansÝtÝrken, aynÝ zamanda onun
insanlarla karßÝlÝklÝ ilißkilerinden kaynaklanan olumlu ve olumsuz duygularÝnÝn anlaßÝlmasÝnÝ da saÛlar. Üyi bir okul šncesi programÝ
•ocuÛa, kendisi, dÝß dŸnya ve diÛer insanlar
hakkÝnda bilgi vermelidir. ‚ocuk, bloklarla
oynayarak yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ve arkadaßlarla beraber olmanÝn zevki yanÝnda gšzle gŸrŸlŸr bir
ßeyler yapabilmenin mutluluÛunu da duyar.
Okul …ncesi Kurumlarda
Gruplar NasÝl OlußturulmalÝdÝr ?
Bir okul šncesi kurumda, programÝn, belirli bir esneklikle de olsa, dŸzenli ve baßarÝlÝ bir bi•imde uygulanabilmesi i•in yaß gruplarÝnÝn olußturulmasÝ konusunda da bazÝ
205
206
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
noktalarÝn gšzšnŸnde bulundurulmasÝ ge-
larÝn davranÝßlarÝnda bile, gerek ilk gŸnlerde,
reklidir. Burada •ocuklarÝn i•inde bulunduk-
gerekse okula baßladÝktan sonra zaman za-
larÝ yaß grubunun dikkat sŸresi, deÛißik •o-
man bazÝ uyumsuzluklarÝn ve deÛißmelerin
cuklarla ilißki kurma ve grup oyunlarÝnÝ sŸr-
gšzlenmesi mŸmkŸndŸr. Hatta •ocuk ana
dŸrmedeki baßarÝsÝ, hareket ihtiyacÝ, ilgi ve
okuluna bir sŸre alÝßtÝktan sonra bile, •ocuk-
istekleri gšzŸnŸnde bulundurulmalÝdÝr. Fark-
ta gerek ana-babaya, gerek šÛretmene ve ge-
lÝ yaß gruplarÝndaki •ocuklarÝn, šzellikle top-
rekse arkadaßlarÝna karßÝ bazÝ olumsuz tavÝr-
lumsal davranÝßlarÝn kazanÝlmasÝ sÝrasÝnda
lar (vurma, kÝzma, karßÝ •Ýkma vb.) gšzlen-
birbirlerine pek •ok olumlu etkilerde buluna-
mesi mŸmkŸndŸr. Okula baßladÝÛÝ ilk bir ka•
bilecekleri sšz konusu olmakla birikte; šrne-
hafta i•inde, okul konusunda yeterince ay-
Ûin masal, •evremizi tanÝyalÝm, kurallÝ oyun-
dÝnlatÝlmayan, anne-•ocuk ilißkilerinde aßÝrÝ
larÝn šÛrenilmesi gibi uÛraßlar sÝrasÝnda aynÝ
baÛÝmlÝlÝk bulunan bazÝ •ocuklarÝn anneden
veya yakÝn yaß gruplarÝnÝn bir arada bulun-
ayrÝlmalarÝ, okula, arkadaßlarÝna, burada uy-
durulmasÝnda yarar vardÝr. …rneÛin 3 ve 5
gulanan programa uyum saÛlamalarÝ zaman
yaßlarÝndaki •ocuklarÝn dengeleyebilecekleri
alabilir. AyrÝca kendi kendine yemek yeme
bir masal veya šykŸnŸn uzunluÛu, i•erdiÛi
alÝßkanlÝÛÝnÝ kazanamamÝß, annesinden gšr-
konular, hatta anlatÝmda kullanÝlan kelimele-
dŸÛŸ ilgiyi aynen šÛretmeninden de bekle-
rin tŸrŸ ve sayÝsÝ farklÝ olacaktÝr. ‚ok basit ve
yen ya da •eßitli yiyecekleri yeme konusun-
kÝsa bir šykŸ 5 yaßÝndaki •ocuklar i•in doyu-
da aßÝrÝ se•icilik gšsteren bazÝ •ocuklar,
rucu olmayacaÛÝ gibi uzun ve karmaßÝk bir
okulda yemek yeme konusunda bazÝ sorun-
šykŸ de 3 yaßÝndakileri sÝkabilir. Bšyle du-
lar •Ýkarabilirler. Uyku ve dinlenme saatle-
rumlarda šÛretmenin farklÝ nitelikler taßÝyan
rinde, šzellikle ilk gŸnlerde bazÝ problemle-
bu •ocuklarÝn hepsine cevap verebilecek bir
rin ortaya •ÝkmasÝ •ÝkmasÝ ise •ok sÝk rastla-
anlatÝm bulabilmesinin gŸ•lŸÛŸ gšzšnŸne
nÝlan bir durumdur. Uyku saatleri, šzellikle
alÝnarak, deÛißik yaß grubundaki •ocuklarÝn
duygusal sorunlarÝ olan ve annelerinden ay-
bazÝ faaliyetlerde ayrÝ gruplar olußturmalarÝ,
rÝlmakta gŸ•lŸk •eken •ouklar i•in okul šn-
yemek, uyku, bah•e oyunlarÝ, gibi bazÝ faali-
cesi kurumda katlanÝlmasÝ en gŸ• saatler ola-
yetlerde de birarada bulunabilmeleri daha
bilir. ‚ocuk, henŸz kurumu, šÛretmenleri ve
uygun olur.
arkadaßlarÝnÝ yeterince tanÝmadÝÛÝ i•in uyku-
Okul …ncesi Kurumlara
Gšnderilen ‚ocuklarda Ortaya
‚Ýkabilecek BazÝ Sorunlar
ya daldÝÛÝ takdirde, evine dšnemeyeceÛini,
Bir okul šncesi kuruma gšnderilmesi i•in
Ûun kendi kendisi ve sorunlarÝ ile baßbaßa
en uygun zamanÝn se•ildiÛi, en iyi koßullarla
kaldÝÛÝ bir zamandÝr. DiÛer gŸnlŸk faaliyetler
•alÝßan bir okul šncesi kuruma giden •ocuk-
sÝrasÝnda dertlerini unutabilen, faaliyetlere
206
annesi tarafÝndan terk edilebileceÛini bile
dŸßŸnebilir. AyrÝca •eßitli duygusal sorunlarÝ
olan bazÝ •ocuklar i•in de uyku saati, •ocu-
207
ÇOCUK VE OKUL
katÝlarak duygularÝnÝ kontrol altÝnda tutabilen •ocuk uyku ve dinlenme sÝrasÝnda sorunlarÝ ile baßbaßadÝr. Bu gŸ• durumu yaßamak
istemediÛi i•in de uyku uyuma konusuna
tepki gšsterir. Zaman i•inde anne-baba ve
šÛretmenin sevgi ve gŸven verici varlÝÛÝ ve
ißbirliÛi ile kuruma baßarÝlÝ bir bi•imde uyum
saÛlayabilen bazÝ •ocuklarda bile bir sŸre
sonra okula gitmek istememe, uyuma ve yemek yeme konusunda isteksizlik gibi tepkilerin ortaya •ÝkmasÝ gibi sorunlarla karßÝlaßÝlabilir. BŸtŸn bu durumlarda kesin bir tavÝr almadan šnce, bšyle bir davranÝßÝn hangi nedenlerden dolayÝ ortaya •ÝkabileceÛinin incelenmesi ve uygun •šzŸmŸn ondan sonra
bulunmaya •alÝßÝlmasÝ yerinde olur.
Benzer bir olumsuz davranÝßÝn nedeni, bir
•ocuk i•in anne-babanÝn kavgasÝ, bir baßka
•ocuk i•in evde annesi ile kalan kŸ•Ÿk kardeßin kÝskanÝlmasÝ veya okulda arkadaßlarÝndan biri ile kavga etmiß olmasÝ yada šÛretmeninin kendisini, herhangi bir yanlÝß davranÝßÝ yŸzŸnden azarlamasÝ olabilir ya da •ocuk, babasÝnÝn kendisi i•in yeni aldÝÛÝ bir
oyuncakla oynamak istediÛi i•in okula gitmek istemeyebilir. DavranÝßÝn nedenine gšre, alÝnacak šnlemlerin de deÛißik olmasÝ gereklidir.
Üyi Bir Ana Okulu …Ûretmeninin
Nitelikleri
¥ Okul šncesi šÛretmeni, •ocuÛun annesinden ayrÝlmakta gŸ•lŸk •etktiÛi dšnemde
birden bire karßÝsÝna •Ýkan kißidir.
‚ocuk, •ok kere dahi ilk gŸnden karßÝlaßtÝÛÝ zorluklarda kendisine baßvurur. …Ûretmen,
hem šÛreten, hem eÛiten, hem de seven, dostluk gšsteren, kÝsacasÝ gŸnŸn bŸyŸk bir bšlŸmŸnŸ kendisinin ve arkadaßlarÝnÝn ihtiya•larÝnÝ yerine getirmek i•in •alÝßan bir insandÝr.
¥ Üyi bir ana okulu šÛretmeninin en belirgin šzelliÛi, sakin ve sabÝrlÝ olmasÝdÝr. Okul
šncesi eÛitim ißi, tŸm eÛitim gšrevlerinde olduÛu gibi para kazanmak zorunluluÛu ile yapÝlacak bir gšrev deÛildir. Severek, istenerek
yapÝldÝÛÝ, sevilen bir meslek olduÛu zaman
kißi verimli, baßarÝlÝ olabilir. …Ûretmen, •ocuklarÝn bulunduklarÝ yaßlara ait fizyolojik
ve psikolojik šzellikleri bilmeli, ayrÝca her
•ocuÛun aile yaßantÝsÝ hakkÝnda da ayrÝntÝlÝ
bilgi sahibi olmalÝdÝr. Bšylece ilk kez annelerinden, evlerinden ayrÝlarak gelen kŸ•Ÿk
•ocuklarÝn ihtiya•larÝna daha iyi cevap verebilir; onlarÝn neden bazÝ davranÝßlarÝ yaptÝklarÝnÝ daha iyi anlayabilir. Evinde kŸ•Ÿk kardeßi annesiyle kaldÝÛÝ i•in ya da annesi ile
babasÝnÝn tartÝßtÝklarÝna ßahit olan ve sabah
mutsuz bir ßekilde okula gelen •ocuk i•in,
šÛretmenin gŸlen, dost yŸzŸ, adeta bir su pÝnarÝ gibidir. Her sabah šÛrencilerini kapÝda
karßÝlayarak onlara ÒgŸnaydÝnÓ diyen bir šÛremen, herhangi bir šÛrencisinin davranÝßÝndaki deÛißikliÛi kolayca farkedebilir. Ana
okulu; dost ve sakin bir šÛretmen, mutlu bir
oyun ve arkadaß ortamÝna sahip olduÛu zaman, •ocuk i•in sevilerek gelinecek bir yerdir. Bunlar yoksa buraya gšnderilmek •ocuÛa, adeta cezalandÝrÝlmak ve kendisinden
kurtulmak i•inmiß gibi gelebilir. …Ûretmenin
ses tonu en šnemli ara•tÝr. Bu tonun emredici, sert ve korkutucu deÛil ama yumußak ve
dost•a olmasÝ, yersiz tehdit ve cezalandÝrmalara ara• olmamasÝ gerekir. …Ûretmen, •ocuÛun hoßlanmadÝÛÝ, yanlÝß yaptÝÛÝ davranÝßta
207
208
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
onu uyarÝrken bile ses tonunu arttÝrarak, •ocukta su•luluk duygularÝnÝ ya da daha sonra
pekißebilecek anlamsÝz korkularÝ uyandÝrmaktan ka•ÝnmalÝdÝr.
¥ AßÝrÝ sert, sŸrekli baÛÝran, •ocuÛun hi•
bir ihtiyacÝnÝ zamanÝnda karßÝlamayan, •ocuklarÝn ufak tefek kusurlarÝnÝ hoßgšrmeyen,
devamlÝ yasaklar koyan bir yetißkinin varlÝÛÝ,
•ocuÛun okul šncesi kurumdan saÛlayacaÛÝ
yararlarÝ bŸyŸk šl•Ÿde azaltabileceÛi gibi,
onda bir takÝm istenmeyen duygu ve davranÝßlarÝn olußmasÝna bile yol a•abilir.
¥ Ana okulunda šÛretmen; šÛretici olmaktan •ok, iyi dŸzenlenmiß bir ortamda rahat•a hareket edebilme fÝrsatÝna sahip •ocuklarÝn zorluklarÝnda yardÝmcÝ olan, aralarÝnda •ÝkmasÝ muhtemel •atÝßmalarÝ šnceden
sezinleyerek, bunlara engel olan, gŸnlŸk
programÝn akÝßÝnÝ dŸzenleyen bir kißidir. KÝsaca okul šncesi kurumda šÛretmen, šÛretici olmaktan •ok eÛiticidir, yol gšstericidir.
¥ ‚ocuÛun tanÝnmasÝnda da -daha tarafsÝz
bir kißi olmasÝ yšnŸnden- aileye •ok deÛerli
ipu•larÝ verebilir. Ancak bu da onun aynÝ zamanda iyi bir gšzlemci olmasÝnÝ gerektirir.
¥ Üyi bir okul šncesi kurumda šÛretmenin
nitelikleri ne kadar iyi, uygulanan program
ve kullanÝlan ara• gere• ne denli zengin
olursa olsun, eÛer aile ile dŸzenli ve anlayÝß
i•inde bir ilißki kurulamamÝßsa, •ocuÛun eÛitimi konusunda baßarÝlÝ olunmasÝ son derece
gŸ•tŸr. …zellikle, •ocuÛa •eßitli alÝßkanlÝklarÝn kazandÝrÝlmasÝnda kurumun etkinliÛi ancak aileden gšrdŸÛŸ destek šl•ŸsŸnde artar.
Okulda uygulanan programdan ve šÛretmenin •eßitli olaylar karßÝsÝndaki tepkisinden
haberdar olmak, aile i•in son derece šnemli208
dir. Bu a•Ýdan šÛretmenin aileye yol gšsterebilecek bir bilgi dŸzeyine sahip olmasÝ, ailede •eßitli yanlÝß tutumlarÝn dŸzeltilmesi yšnŸnden Ÿzerinde dikkatle durulmasÝ gereken
bir konudur. Ana okulu šÛretmeni bir sihirbaz deÛildir ve •ocuÛun okula baßlamadan
šnce yaßadÝÛÝ aile ortamÝnda gelißtirdiÛi tŸm
olumsuz davranÝßlarÝ •ok kÝsa bir sŸre i•inde
deÛißtirebilmesi de her zaman mŸmkŸn olmayabilir. Bu a•Ýdan •ocuÛunu bir okul šncesi kuruma veren anne-babanÝn, bazen
kendi tutum ve davranÝßlarÝnÝ da deÛißtirmelerinin gerekebileceÛi bilincinde olmalarÝ yerinde olur. Ancak šÛretmenle kurulacak ilißkide šl•ŸlŸ olmak, gereksiz mŸdahale ve sorularla šÛretmenin gŸnlŸk programÝnÝ aksatmamak da dikkat edilmesi gerekli bir baßka
noktadÝr.
ÜLKOKULUN ‚OCUÚUN
HAYATINDAKÜ YERÜ VE
…NEMÜ
Ülkokula baßlamak, her •ocuÛun yaßamÝnda son derece šnemli bir olaydÝr. ‚ocuk eÛer
daha šnce bir okul šncesi kuruma gitmemißse ilkokul baßlangÝcÝnda, ilk kez annesinden,
evinden, alÝßkÝn olduÛu arkadaß ortamÝndan
ayrÝlarak yepyeni bir •evreye girecek ve gŸnŸn bir bšlŸmŸnŸ šÛretmeni ve arkadaßlarÝ
ile ge•irecektir. †stelik bu kez kendisinden
beklenen belirli davranÝßlar ve gšrevler de
vardÝr. ArtÝk evde yaptÝÛÝ gibi istediÛi zaman
oyun oynayamayacak, aksine her hareket ve
faaliyetin bir zamanÝ ve yeri olacaktÝr. Bah•e, teneffŸslerde oyun oynamak i•indir ama,
209
ÇOCUK VE OKUL
ders zili •aldÝÛÝnda sÝnÝfa girip sÝrasÝna oturacak ve šÛretmenin anlattÝklarÝnÝ dinleyip šÛrenmeye •alÝßacaktÝr. Ülk gŸnlerde, šzellikle
evde dŸzenli bir disiplin uygulanmasÝna alÝßmamÝß •ocuklarÝn, ilkokulda birden bire baßlayan kurallara uygun davranmaya alÝßmakta
gŸ•lŸk •ektikleri gšzlenebilir. Hatta bu tŸr
•ocuklar, okulda ilk gŸnler ve ilk haftalarda,
annelerinden ayrÝlmak konusunda genellikle
en fazla gŸ•lŸk gšsteren •ocuklardÝr. Bu bakÝmdan ailelerin
•ocuklarÝn ilkokul yaßamÝndaki
ilk izlenimlerinin Òzorluk ve
korkuÓ olmamasÝ
i•in,
evde
ÝlÝmlÝ ve kararlÝ
bir disiplin yšntemi uygulamalarÝ zorunludur.
Bu da yaßamÝn
ilk gŸnlerinden
itibaren belirlenecek kurallarÝn
dŸzenli olarak
uygulanmasÝna baÛlÝdÝr.
AyrÝca, •ocuÛa okulun nasÝl bir yer olduÛu, orada neler yapÝlabileceÛi, neler šÛretilebileceÛi anlatÝlmalÝ, mŸmkŸnse •ocuk daha
šnceden okulu ve sÝnÝfÝ gšrebilmeli ve šÛretmeni ile tanÝßabilmelidir. Bšylece ilk gŸnlerde yabancÝ bir ortam ve yabancÝ bir yetißkinle gŸn boyu birlikte olmanÝn zorluÛu kÝsmen
de olsa giderilmiß olacaktÝr.
Okul, •ocuk i•in isteyerek, gidilen, sevi-
len bir kurum olmalÝdÝr. Bu bŸyŸk šl•Ÿde ailenin tutumuna baÛlÝ olduÛu kadar, šÛretmenin •ocuÛa karßÝ davranÝßÝ ile de ilgilidir. Ailede okula ve okumaya bŸyŸk deÛer verildiÛini gšsterir davranÝß šrnekleri varsa, (•ocuÛa zaman zaman anlatÝlan okul anÝlarÝ, okula giden aÛabey ve ablalar, anne veya babanÝn boß zaman uÛraßlarÝ arasÝnda kitap okumanÝn geniß yer almasÝ, okulu ve šÛretmeni
sevdirici konußmalar) •ocuÛun okula baßlarken bŸyŸk istek
duymasÝ da olaÛandÝr. Tersine
aile, šzellikle
anne, okulu •ocuktan kurtulmak i•in bir
ara• olarak gšrŸyorsa ve bunu
zaman zaman
Òokula baßlasan
da kurtulsamÓ,
ÒšÛretmenin seninle ne yaparsa
yapsÝnÓ gibi ifadelerle belirtiyor
ve ailede okumanÝn sevilmesine yardÝmcÝ olacak herhangi bir davranÝß
gšrŸlmŸyorsa, •ocuÛun okula baßlamak i•in
bŸyŸk bir istek duymasÝ da beklenemez.
Bšyle bir ortamda yetißen •ocuk muhtemelen okula korku ve isteksizlikle baßlayacak
ve daha ilk gŸnlerde olumsuz bir tavÝrla girdiÛi bu kurumda kendisinden istenilenleri
yerine getirmekte gŸ•lŸk •ekecektir. Bu durumda okula baßlayan •ocuklarÝn ancak belirli bir bšlŸmŸnŸn, ilk gŸnlerin ve ailenin
209
210
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
olumsuz etkisinden kurtularak baßarÝlÝ birer
šÛrenci olduklarÝnÝ da hatÝrlatmak isteriz.
ÒOkuyup da ne olacakÓ veya ÒGšr bak, šÛretmenin seni nasÝl cezalandÝracakÓ tŸrŸnden sšzlerin •ocuÛa okulu, šÛretmeni ve
okumayÝ sevdirdiÛi yolundaki kanÝtlar da pek
fazla deÛildir.
…Ûretmenin ‚ocuÛun
YaßamÝndaki Yeri ve Üyi Bir
…Ûretmenin Nitelikleri
…Ûretmene gelince; šÛretmen, •ocuÛun
yaßamÝndaki en šnemli bireylerden biridir.
‚ocuk, annesinden sonra evin dÝßÝnda en yakÝnÝ olarak karßÝlaßtÝÛÝ šÛretmenine giderek
artan bir bi•imde baÛlanÝr ve sever. Hatta bazen bu baÛlÝlÝk šylesine gŸ•lŸ olur ki, •ocuk
šÛretmenini annesinden veya babasÝndan da
daha šnemli bulmaya, onun sšylediklerinin
daha doÛru olduÛu konusunda anne-baba ile
tartÝßmaya bile baßlar.
‚ocuÛun yaßamÝnda kendisine baÛlandÝÛÝ
ve model olarak aldÝÛÝ šÛretmenin de, bu gšrevin gerektirdiÛi nitelikleri taßÝmasÝ son derece šnemlidir. ‚ocuÛu, sÝnÝfa girdiÛi ilk
gŸn, sevgi ile anlayÝß ve gŸleryŸzle karßÝlayan bir šÛretmen, o gŸnŸn akßamÝna kadar
•ocuklarÝn sevgisini kazanmakta gŸ•lŸk •ekmeyecektir. Bunun aksine asÝk suratlÝ, •ocuklara seslenirken devamlÝ azarlayan bir
šÛretmen, hele •ocuÛun birinci sÝnÝfta karßÝlaßtÝÛÝ ilk šÛretmeni ise, ona kendisini zor da
olsa kabul ettirecek ama muhtemelen sevgiden yoksun bir ilißki i•ine girecektir. Oysa,
insanÝn -hele •ocuÛun- hayatÝnda sevginin
ne kadar šnemli olduÛunu sanÝrÝz tartÝßmaya
bile gerek yok. GŸleryŸzlŸ, sevgi dolu bir šÛ210
retmen mesleÛiyle ilgili bilgi ve becerilere de
sahipse, kanÝmÝzca iyi bir šÛretmen olmamasÝ i•in pek az neden vardÝr.
Kußkusuz šÛretmen de insan olarak bir takÝm kißisel sorunlara sahiptir. Ama iyi bir šÛretmenin en belirgin niteliÛi de, gšrev yaparken kendi sorunlarÝnÝ ikinci sÝraya alabilmesidir. Evinde eßiyle sorunlarÝ olan veya •ocuklarÝ olan bir šÛretmen sÝnÝfa girdiÛinde,
sÝnÝftaki •ocuklarÝn sorunlarÝ daha šnce gelmelidir. Ailenin šÛretmen se•erken gšzšnŸnde bulundurmasÝ gerekli noktalardan biri
de budur.
KÝsaca, šÛretmenin yalnÝzca bilgili olmasÝ
deÛil, insanlarla ve šzellikle •ocuklarla iyi
bir iletißim kurmayÝ baßarabilmesi gereklidir.
Ülkokul šÛretmenleri, •ocuÛun eÛitimi konusunda, ailenin baßlÝca yardÝmcÝlarÝndan
biridir. …Ûretmen gŸn boyu •ocuÛun •eßitli
davranÝßlarÝnÝ ders sÝrasÝnda šÛrenirken, arkadaßlarÝ veya yetißkinlerle sÝnÝf i•i ve dÝßÝndaki ilißkilerini gšzleyebilir ve bu konuda
anne-babaya bilgi verebilir. Üyi bir šÛretmenin •ocuÛun davranÝßlarÝnÝ deÛerlendirirken
tarafsÝz olmasÝ gereklidir. Ancak burada da
anne-babalara hatÝrlatmak istediÛimiz bir
nokta, šÛretmenden kendi baßaramadÝklarÝ
konularda baßarÝlÝ olmasÝnÝ beklememeleridir. ‚ocuÛun beß-altÝ yÝl boyunca edindiÛi
tŸm yanlÝß alÝßkanlÝklarÝndan šÛretmenin
yardÝmÝyla vazge•mesi hemen hemen olanaksÝzdÝr. …Ûretmen, kußkusuz bazÝ yanlÝß
davranÝßlarÝn dŸzeltilmesinde ve yeni alÝßkanlÝklarÝn kazanÝlmasÝnda etkili olabilir ama
bu konuda ailenin, šzellikle anne-babanÝn
kendisi ile ißbirliÛi yapmasÝ zorunluluÛu vardÝr. Anne-babanÝn katkÝsÝ olmadan šÛretme-
211
ÇOCUK VE OKUL
nin, •ocuÛun eÛitimi konusunda baßarÝlÝ olabilmesi •ok gŸ•tŸr.
OKULA HAZIRLIKLI
OLMAK (OKUL
OLGUNLUÚU)
GŸnŸmŸzde belirli bir kŸltŸr dŸzeyine
erißmiß toplumlarda •ocuÛun oyun faaliyetlerini •eßitlendirmek yšnŸnden ilgi duyduÛu
bir konu da okumayÝ šÛrenmektir. ‚ocuk,
annesinin okuduÛu kitaptaki resimleri gšrmek ister; hikayesinin tekrar tekrar okunmasÝnÝ ister. Hatta okunan sembollerin elle gšsterilmesini isteyebilir. Bu, onun sesle, basÝlÝ
semboller arasÝnda ilißki kurmasÝ olayÝdÝr ve
okumayÝ šÛrenme sŸrecinin baßlangÝcÝ sayÝlabilir. Ancak yalnÝzca okumaya ilgi ve istek
duymak, okula baßlayan bir •ocuÛun, okulun isteklerini yerine getirebilmesinde yeterli
deÛildir.
Okumaya hazÝrlÝk, •ocuÛun okumaya
baßlamak i•in gerekli tŸm bilgi ve becerilere
sahip olmasÝdÝr. Bu aßamada dikkatle Ÿzerinde durulmasÝ gereken konu, •ocuÛun yalnÝzca belirli okul yaßÝna erißmesi deÛil, fakat aynÝ zamanda beden gelißimi a•ÝsÝndan yaßÝtlarÝna uygun bir gelißme i•inde olmasÝ, ayrÝca,
saÛlÝÛÝnÝn yerinde olmasÝ; aÛÝr gšrme, ißitme
bozukluklarÝnÝn bulunmamasÝdÝr. Bunun yanÝnda saÛ ve sol elin herhangi birinin hakim
olarak kullanÝlmasÝ šnemlidir. Beyin yarÝm
kŸrelerinde tam hakimiyetin olmamasÝ, okuma ve yazmada harflerin yšnlerini karÝßtÝrmak gibi arÝzalar a•ÝsÝndan šnem taßÝmaktadÝr.
‚ocuÛun okuyabilmek i•in yeterli zeka
dŸzeyine sahip olmasÝ, okuma šÛreniminde
son derece šnemlidir. ‚ocuÛun zeka yšnŸnden en azÝndan normal veya normale yakÝn
bir gelißme dŸzeyine sahip olmasÝ gerekir.
ÜnsanÝn davranÝßlarÝnÝn yšnlendirilmesinde aklÝnÝn olduÛu kadar duygularÝnÝn, i•inde
bulunduÛu ruh halinin de šnemi bŸyŸktŸr.
Bu bakÝmdan duygusal sorunlar ilkokula yeni baßlayan •ocuÛun bu yeni ortama uyumunu etkiler. Bu sorunlar •ocuÛun, okul ve šÛretmenin isteklerini yerine getirmesinde ve
šzellikle okumanÝn šÛretilmesinde gŸ•lŸklere sebep olabilir.
Akßam annesi ile babasÝ kavga eden bir
•ocuÛun, ertesi sabah okula geldiÛinde šÛretmenin sšylediklerine kendini tam olarak
verebilmesi ger•ekten •ok gŸ•tŸr. Yine aynÝ
ßekilde, yeni doÛan kŸ•Ÿk kardeßini evde annesi ile birlikte dŸßŸnen bir altÝ yaß •ocuÛunun okumaya, šÛrenmeye ve verilen gšrevleri yapmaya istekli gšrŸlmemesi de •ok doÛal bir tutumdur. ‚ocuÛun šÛretilen konuya
ilgi duyabilmesi, ancak ruhsal olarak kendisi
ve etrafÝndakilerle barÝß halinde olmasÝ ile
mŸmkŸndŸr. …ncelikle •ocuÛun bu sorununun •šzŸmlenmesi i•in anne-babasÝnÝn ve
šÛretmeninin yardÝmÝna ihtiyacÝ vardÝr.
OkumayÝ šÛrenmek •ocuÛun genel olgunlaßmasÝ ile sÝkÝ sÝkÝya ilißkili olduÛu halde, okula gitmeye, okumayÝ šÛrenmeye karßÝ istekli olmak i•inde yaßanÝlan •evrenin koßullarÝna baÛlÝdÝr.
YapÝlan •eßitli araßtÝrmalar, okumayÝ šÛrenmede •evre faktšrŸnŸn šnemini vurgulayan sonu•lar vermißtir. ‚evresel ßartlar, šncelikle bireyin zeka gelißimini etkilerler. AyrÝca •eßitli gelißim evrelerinde •ocuÛun deÛi211
212
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ßik konulara duyduÛu ilginin ßekillenmesinde de šnemli rol oynarlar. Bu bakÝmdan,
okumaya bŸyŸk deÛer veren anne-baba ve
šteki aile bireylerinin okumaya ilgi duyduÛunu, anne-babanÝn boß zamanlarÝnda sÝk sÝk
kitap, dergi, gazete vb. ßeyler okuduÛunu
gšzleyen •ocuklarÝn, gŸnlŸk •eßitli faaliyetleri arasÝna, kitapla, defterle ilgili olanlarÝnÝn
girmesi doÛal, hatta ka•ÝnÝlmazdÝr.
ma ve yazma šÛreniminin gerektirdiÛi gšrevlere hazÝrlanmasÝnda šnemli šl•Ÿde yardÝmcÝ olacaktÝr. Burada Ÿzerinde durulmasÝ gerekli olan nokta, •ocuÛun daha erken okula
gitmesi i•in birtakÝm zorlamalar yapmak deÛil, fakat •ocuÛun doÛal olgunlaßmasÝ sÝrasÝnda okul hazÝrlÝÛÝna yšnelik bir takÝm sšzel
ve el becerisini gelißtirici malzeme aracÝlÝÛÝ
ile ona yardÝmcÝ olunmasÝdÝr.
‚ocuÛa ailelerin ve ev •evresinin saÛladÝÛÝ tŸm olanaklar onun okula gitmek i•in istek
duymasÝna, okuma ile ilgili temel becerileri
kazanmasÝna yardÝmcÝ olur.
HenŸz ger•ek anlamda hazÝr olmadÝklarÝ
halde, sÝrf birka• ay ya da bir yÝl kazanmak
i•in okula gšnderilen •ocuklarÝn daha šÛrenim yaßamlarÝnÝn ilk yÝlÝnda karßÝlaßacaklarÝ
baßarÝsÝzlÝÛÝn yaratacaÛÝ hayal kÝrÝklÝÛÝ, tŸm
yaßamlarÝnÝ etkileyecek niteliktedir.
‚evre olanaklarÝ i•inde kußkusuz en
šnemlisi Òana dilÓin kullanÝlmasÝ ve •ocuÛun
bunu ißitme fÝrsatÝdÝr. ‚ocuk, dili ne kadar
zengin ve doÛru kullanÝmÝ ile duyarsa, konußmasÝnda da o denli dŸzgŸn ve zengin bir
ifadeye sahip olma fÝrsatÝnÝ bulur. Bunun i•in
evde dŸzgŸn bir TŸrk•eÕnin kullanÝlmasÝ, •ocuÛa konußma fÝrsatÝ ve sorularÝna a•Ýk ve
doÛru cevaplarÝn verilmesi gereklidir.
Dil, okumada sšzel yšnden yardÝmcÝ
olurken, yine evde ve okul šncesi kurumda
verilecek kaÛÝt, kalem, boya, plastilin, kum,
kil vb. malzemenin kullanÝlmasÝ olanaÛÝ, ona
okumaan yazmaya ge•ißte gerekli olan el
alÝßkanlÝÛÝnÝ kazanabilmesinde bŸyŸk šl•Ÿde yardÝmcÝ olacaktÝr.
‚ocuÛu okula ve okumaya karßÝ istekli
kÝlmada en bŸyŸk gšrev kußkusuz ailenindir.
…zellikle anne, •ocuÛa okuyacaÛÝ ve anlatacaÛÝ masal ve hikayelerle, ona saÛlayacaÛÝ
kitaplar ve bunlara dokunma fÝrsatlarÝ ile el
becerisi kazandÝrabilecek tahta kŸpler, yapboz oyunlarÝ gibi zeka ve el becerisini birlikte gelißtiren malzeme yoluyla •ocuÛun oku212
Bu tŸr •ocuklar, bazen ilk yÝlda bŸyŸk bir
baßarÝsÝzlÝÛa uÛramadan šÛrenim yÝlÝnÝ tamamlayabilirler. Fakat daha sonraki yÝllarda,
•ocuÛun hazÝr olmadan okula baßlamasÝ nedeniyle doÛacak sorunlarÝn ortaya •ÝkmasÝ
olasÝlÝÛÝ da her zaman akÝlda tutulmalÝdÝr.
Belirli bir olgunluk dŸzeyine erißmeden
ilkokula baßlatÝlan •ocuklar, birinci sÝnÝfta
herhangi bir gŸ•lŸkle karßÝlaßmasalar da,
programÝn aÛÝrlaßtÝÛÝ daha ileri sÝnÝflarda bir
takÝm sorunlarÝn ortaya •ÝkmasÝ her zaman
beklenebilir.
AyrÝca, anne-babalarÝn okula yeni baßlayan •ocuklarÝnÝn okulun ilk gŸnlerinden itibaren okuma-yazmayÝ šÛrenmeleri konusunda zorlamada bulunmamalarÝ ve birka• ay
ge•tikten sonra h‰l‰ okumayÝ yeterince šÛrenemiß olan •ocuklar i•in telaßa kapÝlmamalarÝ gerekir. Okuma šÛreniminin ilk aylarÝnda, •ocuÛa anne-baba tarafÝndan šÛretmenin
gšsterdiÛi bi•imde bir yardÝmda bulunmak
yerinde olsa da, aßÝrÝ baskÝ ve zorlama •ocu-
213
ÇOCUK VE OKUL
Ûun okuma isteÛini sšndŸrebilir.
Bir baßka sorun da, šzellikle bŸyŸk ßehirlerimizde sayÝlarÝ giderek artan okul šncesi
kurumlara giden •ocuklarla ilgilidir. BazÝ
okullarda okul šncesi kurumlarÝn programlarÝnda beß-altÝ yaß grubu •ocuklarÝ i•in okuma-yazma šÛretimine de yer verdiklerini ißitmekteyiz. Bu kurumlar bšylece, •ocuklarÝ
okula hazÝrladÝklarÝ kanÝsÝndadÝrlar. Oysa
okul šncesi eÛitimin amacÝ, •ocuÛun ilkokula daha erken baßlamasÝnÝ saÛlamak i•in
okuma-yazma
šÛretmek deÛil, •ocuÛa ilkokuldaki gšrevlerini baßarabilmek i•in
gerekli olan šn
hazÝrlÝÛÝ kazandÝrmaktÝr.
Ana okulu
šÛretmeni ve
anne-babalar,
daima kŸ•Ÿk
•ocuklarÝn geniß šl•Ÿde somut deneyimlere ihtiya• duyduÛunu ve yaptÝÛÝ ßeyleri ißittiklerinden daha iyi šÛrendiÛini unutmamalÝdÝr.
‚ocuk, ne kadar •ok deneyime sahipse,
ne kadar •ok canlÝ hikayeler dinliyorsa okula o denli hazÝrlÝklÝ olur. YaptÝÛÝ anlamlÝ tecrŸbelerle •evresini genißlettik•e daha ileri,
daha karmaßÝk tecrŸbelere atÝlmaya da hazÝr
olacaktÝr.
OKUL VE BAÞARI
BaßarÝnÝn TanÝmÝ
BaßarÝ, insanÝn kendisi ve •evresi ile
uyumlu yaßabilmesi; kendini ger•ekleßtirmek
i•in belirlediÛi hedeflere ulaßÝrken gšsterdiÛi
•abalarÝndan olumlu sonu•lar almasÝdÝr.
…Ûrenim •aÛÝ boyunca baßarÝyÝ sŸrekli
olarak •ocuÛun derslerde
aldÝÛÝ notlara
gšre deÛerlendirmek gibi bir
eÛitim vardÝr.
Oysa baßarÝ,
hayattan zevk
alabilmek,
hoßlandÝÛÝ faaliyetleri yapabilmek ve bunlarla hem kendisine, hem de
•evresine yararlÝ olmak anlamÝnda kullanÝldÝÛÝnda bir deÛer taßÝr.
BaßarÝyÝ, aynÝ zamanda bireyin gelißme
durumuna gšre farklÝ hedeflere ulaßabilmesi
olarak da tanÝmlayabiliriz. Buna gšre bir yaßÝnda bir •ocuk i•in baßarÝ, kaßÝÛÝ aÛzÝna gštŸrmek; iki yaßÝnda ilk sšzcŸklerini •Ýkarabilmek; Ÿ• yaßÝnda da merdiveni dŸzgŸn •Ýkabilmek altÝnÝ ÝslatmamaktadÝr. Ülkokula yeni
baßlayan •ocuk i•in ise, sÝnÝfta oturabilmek
veya šÛretmenin talimatÝna uygun davran-
213
214
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
mak bir baßarÝ sayÝlabilir.
‚ocuÛun okul i•inde ders dÝßÝndaki davranÝßlarÝ, arkadaßlarÝ ile dostuklarÝ, spor veya
sanat dallarÝndan birinde gšsterdiÛi ilerleme
de baßarÝdÝr. †stelik bunlar, bireyin •ok yšnlŸ gelißiminde, sadece zihinsel baßarÝdan •ok
daha anlamlÝ ve kalÝcÝ olan sosyal baßarÝlardÝr. Okuldaki šÛrenim baßarÝsÝ, baßarÝlÝ bir insan olma yolundaki hazÝrlÝklarÝn yalnÝzca bir
bšlŸmŸdŸr. Ancak bu bšlŸmdeki baßarÝnÝn
dŸzeyi ve kalitesi daha sonraki šÛrenim baßarÝsÝnÝ etkileyebileceÛi gibi, kißinin kendisini
ger•ekleßtirebilmesinde esas olan kendi kendisini tanÝyabilmesine de yardÝmcÝ olur.
Okul šncesi dšnemde anne-baba tutumlarÝna baÛlÝ olarak, sevgi dolu kararlÝ bir ortamÝn bulunmasÝ, •ocuÛun yapabilecekleri
konusunda kendisine fÝrsat ve destek verilmesi, dÝßtan cezalandÝrma yerine kendi kendini yšnlendirmesine yšnelik bir eÛitim anlayÝßÝ son derece šnemlidir.
Bu dšnemde •ocuk pek •ok davranÝßÝnÝ,
yetißkini šrnek olarak ger•ekleßtirir. Bu nedenle yetißkinlerin kendilerinden memnun,
baßarÝyÝ •ok yšnlŸ olarak deÛerlendirebiliyor
olmalarÝ son derece šnemlidir. Okul šncesi
eÛitim kurumlarÝ da bu ilkeden hareket ederek, •ocuÛun •ok yšnlŸ gelißmesinde •ocuÛa
ve aileye yardÝmcÝ olabilirler.
Ülkokul, •ocuÛun hayata bakÝßÝnÝ yšnlendirmek ve gelecekte okula ilißkin tutumlarÝnÝ
kazandÝrmadaki en šnemli toplumsal kurumdur. Bir bakÝma iyi bir ilkšÛretim, bireyin bir
vatandaß olarak šzelliklerini de etkiler.
OrtašÛretim, kißinin yetißkin yaßamÝna
hazÝrlanmasÝ sÝrasÝndaki en temel kurumdur.
Kißinin hayat yolunu •izmesi, uygun okul ve214
ya mesleÛi se•mesi hep ortašÛretimdeki kazan•larÝ ile ger•ekleßmektedir.
Okul BaßarÝsÝnÝ Etkileyen
Faktšrler
‚ocuÛunu okula gšnderen her aile, onun
okulda baßarÝlÝ olmasÝnÝ ister. BazÝ •ocuklar
baßarÝya kolaylÝkla erißebilir. Bšylece hem
aile mutlu olur, hem de •ocuk kendi kendisinden menun olur. Ancak bazÝ •ocuklar i•in
okuldaki derslerde baßarÝlÝ olmak hi• de kolay olmaz. ‚eßitli nedenlerle bu •ocuk ve
gen•ler, baßarÝlÝ olmayÝ bir tŸrlŸ beceremezler. Peki, okula gelen •ocuklarÝn baßarÝ veya
baßarÝsÝzlÝklarÝ hangi faktšrlere baÛlÝdÝr?
Bu sorunun cevabÝ •ok •eßitlidir. ‚ocuÛun okuldaki baßarÝ durumunu etkileyen faktšleri ßšyle sÝnÝflandÝrabiliriz:
‚ocuÛun kendi šzellikleri
¥ Zeka
¥ Kißilik
¥ Duygusal durum
¥ …Ûrenme isteÛi (motivasyon)
Aile ortamÝ
¥ Anne-babanÝn •ocuÛa karßÝ tutumlarÝ
¥ Anne-babanÝn okula karßÝ tutumlarÝ
¥ ‚ocuÛun •alÝßabileceÛi mekan, yararlanabileceÛi kaynaklarÝ saÛlama
Okul ve sÝnÝf ortamÝ
¥ Fiziksel imkanla (ÝsÝ, ÝßÝk, havalandÝrma,
laboratuvar vb.)
¥ …Ûretmen šzellikleri (šÛrencilerle ilißkisi, šÛretme yšntemleri, mesleki bilgisi, kißilik
šzellikleri, ißini sevmesi, problemlerini sÝnÝfa
215
ÇOCUK VE OKUL
taßÝmamasÝ ve kendi kendine •šzŸm bulmasÝ, aßÝrÝ duygusal, aßÝrÝ baskÝcÝ veya •ok serbest olmasÝ vb.)
¥ Okulda kullanÝlan ara•-gere• ve malzeme
¥ Mevcut ders kitaplarÝ (baskÝ; i•erik; bilgilerin zevkli, doÛru, yeni ve anlaßÝlabilir ßekile sunulmasÝ)
‚ocuÛun Kendi …zellikleri
Bu šzelliklerin dÝßÝnda zeka gelißmesi gelmektedir. Okula gelen her •ocuÛun, okulda
šÛretilenleri kolaylÝkla kavrayabilecek bir zeka dŸzeyine sahip olmasÝ gerekir. Okullarda,
baßarÝsÝz šÛrencilerin, konularÝ diÛerleri kadar kolay anlayamadÝÛÝ gšzlenmißtir. BunlarÝn bir kÝsmÝ yavaß gelißen ve aÛÝr šÛrenen
•ocuklar olabileceÛi gibi, bir kÝsmÝ da yeterli
zihinsel olgunluÛa ulaßmamÝß olabilirler.
Bu •ocuklar i•in yapÝlmasÝ gereken ßey,
zorlama ya da cezalandÝrma deÛil, yardÝm
etmektir. Bu yardÝm, •ocuÛun zeka dŸzeyine
gšre farklÝ olabilir. …Ûrenmelerini saÛlamak
i•in kendileriyle šzel olarak ilgilenmek gerekir; eÛer bu yetmiyorsa, šzel eÛitim gšrmelerine fÝrsat verilmesi gereklidir.
‚ocuÛun aßÝrÝ •ekingen veya heyecanlÝ
olußu gibi šzellikler de, onun yeterli baßarÝ
gšstermesini engelleyici faktšrler olabilir.
Duygusal yšnden hassas olan •ocuklar, evde
yaßadÝklarÝ problemler veya šÛretmenlerinin
kendilerini kabul konusunda yeterli duyarlÝlÝÛÝ gšstermemesi nedeniyle šÛrendiklerini ortaya koymakta gŸ•lŸk •ekebilirler.
‚ocuÛun okulu sevip sevmemesi, šÛrenmeyi isteyip istememesi de okul baßarÝsÝnda
šnemli bir faktšrdŸr. Ailenin šnemli šl•Ÿde
etkili olduÛu da bilinmektedir. …Ûrenme isteÛi olmaksÝzÝn •ocuklara bir ßeyler šÛretebilmek son derece gŸ•, hatta imkansÝzdÝr. Bu
durumda šÛretmenin gšrevi, anlatÝlan konular hakkÝnda •ocuÛun ilgisini arttÝrmaktadÝr.
Bu da, šÛretmenin konularÝ šÛretirken uyguladÝÛÝ metoda olduÛu kadar, konu ile bireyin
kendi hayatÝ arasÝnda bir ilißki kurulabilmesine de baÛlÝdÝr.
…Ûrencinin baßarÝlÝ olmasÝ i•in saÛlÝklÝ olmasÝ; katÝldÝÛÝ šÛrenim basamaÛÝnda yeterli
olabilecek zihinsel ve duygusal olgunluÛa
sahip olmasÝ; okulu, šÛrtemeni, dersleri sevmesi ve verilen šdevleri zamanÝnda, gereÛi
gibi yapmasÝ gerekir.
Aile OrtamÝ
Aile ortamÝ, •ocuÛun okul baßarÝsÝnÝ etkileyen šnemli bir faktšrdŸr. Bu ortamda šzellikle anne-babanÝn •ocukla kurduklarÝ ilißki,
okula karßÝ olumlu tavÝrlarÝ, •ocuÛun okulu
sevmesi ve okulda baßarÝlÝ olmasÝ konusunda
temel etkenlerden biridir.
Ailenin okulu yeni bilgiler, yeni arkadaßlar
kazandÝracak bir yer olarak gšrmesi ve tanÝtmasÝ, šzellikle baßlangÝ• yÝllarÝnda •ocuÛun
okula karßÝ olumlu bir fikir gelißtirmesine yardÝmcÝ olur. Bu bakÝmdan •ocuÛun okula baßlamasÝ yalnÝzca •ocuk a•ÝsÝndan deÛil, aileler
a•ÝsÝndan da son derece šnemlidir.
Ailenin okulu ve šÛretmeni tanÝmak istemesi, okula ve šÛretmene karßÝ olumlu bir tavÝr i•inde olmasÝ son derece šnemlidir. Bu
da okulun, yalnÝzca •ocuklara deÛil, ailelere
de a•Ýk olmasÝ, zaman zaman onlarÝn da eÛitim-šÛretimini Ÿstlenmesi ve šÛretmen-veli
arasÝnda kurulabilecek dost•a ilißkilerle
215
216
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
mŸmkŸn olabilir.
‚ocuÛun evinde yaßayacaÛÝ problemler
baßarÝyÝ olumsuz yšnde etkiler. Kardeß problemi, anne-baba anlaßmazlÝÛÝ vb. sorunlarla
karßÝlaßan •ocuÛun, okulda bunlardan kurtulup kendisini derslerine vermesi beklenmemelidir.
Ailenin sosya-ekonomik durumu da bir
diÛer faktšrdŸr. …rneÛin, fakirlik nedeni ile
kštŸ beslenme veya •ocuÛun okula a• gelmesi, onun okulda kendisini derslerine vermesine, dikkatini yoÛunlaßtÝrmasÝna engel
olabilir. Bu durum šnlenebildiÛi zaman •ocuk normal baßarÝsÝna erißebilir. Bunun gibi,
ailenin, •ocuÛun okulda ihtiyacÝ olan malzemeyi saÛlayamamasÝ da baßarÝyÝ engeller.
Okula yeni baßlayan •ouÛun evde •alÝßabileceÛi bir kšßenin bulunmasÝ da doÛru •alÝßma alÝßkanlÝÛÝnÝn kazanÝlmasÝ i•in šnemildir. ‚ocuÛun evde •alÝßabileceÛi bir oda veya kšßenin ayrÝlmasÝ gerekir. Her faaliyetin
kendine uygun mekanda ger•ekleßtirilmesi
šnemli bir konudur. Bu bakÝmdan okula yeni baßlayan bir •ocuÛa, okul i•in gerekli olan
forma, •anta, kitap, kalem gibi ara• gereci
temin ederken, varsa •ocuÛun odasÝnda veya
evin bir kšßesinde, onun kitaplarÝnÝ yerleßtirebileceÛi bir dolap veya raf, ders •alÝßabileceÛi bir kŸ•Ÿk masa temin edilmesi gerekir.
‚ocuk, okuldan eve geldiÛinde verilen šdevlerini yapabileceÛi hazÝr bir mekan bulmalÝdÝr. Bu mekanda •ocuÛun šdevlerini hazÝrlarken baßvurabileceÛi ansiklopedi, sšzlŸk,
yaßÝna uygun masal ve hikaye kitaplarÝnÝn
bulunmasÝ da son derece šnemlidir.
AyrÝca, okulda verilen alÝßtÝrma ve šdevleri yapma konusunda henŸz yeterli sorum216
luluÛa sahip olmayan •ocuklara, šzellikle
okulun baßlamasÝ ile birlikte, yardÝmcÝ olmak
da gereklidir. Ancak bu yardÝmlarÝn, •ocuk
ders •alÝßÝrken onunla birlikte oturarak, onun
ger•ekten zorlanmadÝÛÝ durumlarda yardÝm
ve yol gšstermekten ileriye de gitmemesi gerekir. Yersiz ve gereksiz yardÝmlar, •ocuÛun
kendi kendine yapma ve baßarma isteÛini šldŸrebileceÛi gibi, bir sŸre sonra tŸm šdevlerin anne-baba tarafÝndan yapÝlmasÝnÝn istenmesine kadar varabilir. Oysa, kendine verilen šdevleri sonuna kadar yapma, •ocuÛun
daha sonraki yaßamÝnda sorumluluk bilincini
ve buna ilißkin davranÝßÝ kazanmada temel
adÝmdÝr.
Yine, anne-babalarÝn •ocuklarÝnÝ yšnlendirirken, onlarÝn yetenek ve isteklerini deÛil, kendi isteklerini ve ger•ekleßtirmek istedikleri dŸßlerini šn plana almalarÝ, deÛißik
yaßtaki šÛrencilerde gšrŸlen šnemli baßarÝsÝzlÝk nedenleri arasÝnda yer almakta; bu konudaki aßÝrÝ baskÝcÝ tutumlar, okuldan ka•malara, hatta bŸsbŸtŸn soÛumalara da neden
olabilmektedir. Bu a•Ýdan anne-babalarÝn
•ocuklarÝ ile ilgili eÛitim-šÛretim hedeflerini
belirlerken, •ocuÛun šzelliÛini gšzšnŸnde
bulundurarak ger•ek•i bir yaklaßÝm i•inde
olmalarÝ en akÝlcÝ davranÝß olur dŸßŸncesindeyiz.
Anne-babalar, •ocuklarÝnÝ iyi tanÝmalÝ,
onu yapabileceÛinden fazlasÝ i•in zorlamamalÝ, aßÝrÝ tenkit•i veya koruyucu olmamaya
šzen gšstermelidir. Bunun yanÝsÝra •ocuÛun
beslenme, uyku ve oyun ihtiyacÝnÝn gšzšnŸnde bulundurulmasÝ, saÛlÝklÝ, uyumlu bir
aile ortamÝnÝn saÛlanmasÝ zorunludur. Üyi
beslenemeyen, annesi veya babasÝ ile ilißkileri iyi olmayan ya da anne-babasÝ arasÝnda
217
ÇOCUK VE OKUL
sŸrekli tartÝßmalarÝn bulunduÛu ev ortamlarÝnda •ocuÛun duygusal yaßamÝ bŸyŸk šl•Ÿde sarsÝntÝya uÛrayabileceÛi gibi, baßarÝsÝ da
tehlikeye girer.
Okul ve SÝnÝf OrtamÝ
Okul, •ocuÛa evde bulamadÝÛÝ ortamÝ verip gelißimine yardÝmcÝ olabileceÛi gibi, son
derece olumsuz yšnde de etkide bulunabilir.
SÝnÝflarÝn fiziksel yapÝsÝ, kalabalÝklÝÛÝ, kullanÝlan malzemeler, ara•lar gere•ler šÛrencilerin ihtiya•larÝnÝ karßÝlayamayacak durumdaysa hem eÛitimin kalitesi, hem de šÛrencilerin baßarÝsÝ dŸßŸk olabilir.
Okulun atmosferini belirleyen yšnetici ve
šÛretmenlerin šzellikleri de šÛrencinin baßarÝsÝnda son derece etkili olur. …Ûretmenlerin
kißilik šzellikleri, mesleki bilgisi, šÛrenciye
karßÝ tutumu, eÛitim-šÛretimdeki baßarÝnÝn
en šnemil belirleyicilerindendir.
BugŸne kadar bulunan tŸm teknolojik šÛretim ara•-gere•lerine karßÝn, šÛretmenin yerini tutabilecek, okul ortamÝ yerine ge•ebilecek bir ara• bulunabilmiß deÛildir. ‚ŸnkŸ
bugŸn bilinmektedir ki, bir šÛretim faaliyetinin ger•ekleßmesinde en šnemli etkenlerden
biri, šÛrenecek kißinin šÛrenmeyi istemesi,
diÛeri de šÛrenci ile šÛreten kißi arasÝnda kurulan olumlu etkileßimdir. Kußkusuz iyi bir
šÛrenmenin ger•ekleßmesinde daha baßka
pek •ok faktšrŸn varlÝÛÝndan sšz edilebilir
ama, istek ve iyi ilißki olmadÝk•a saÛlÝklÝ bir
šÛretimi ger•ekleßtirmenin son derece gŸ•
olduÛu da bilinen bir baßka ger•ektir. Bu,
šzellikle ilkokula baßlayan kŸ•Ÿk •ocuklar
i•in Ÿzerinde dikkatle durulmasÝ gereken bir
noktadÝr.
BaßarÝlÝ bir eÛitim ve šÛretim i•in uygulanacak programlarÝn da, •ocuklarÝn i•inde
bulunduklarÝ gelißim aßamasÝnÝn anlama ve
kavrama dŸzeyine, šÛrenme šzelliklerine
uygun bi•imde dŸzenlenmiß ve yaßama hazÝrlayÝcÝ nitelikte olmasÝ gereklidir. GŸnŸmŸzde hÝzla artan bilgilerin tŸmŸnŸn belirli
bir sŸreyi kapsayan ilk ve ortašÛretim sŸresi
i•inde verilmesi olanaksÝzdÝr. O halde yapÝlmasÝ gereken, bunlarÝn i•inden bireye en gerekli olanlarÝ vermek ve gerektiÛinde daha
karmaßÝk bilgileri de šÛrenebilecek bir dŸzeye ulaßabilmesine fÝrsat vermektir.
…zetlersek; her šÛrencinin baßarÝsÝnda,
onun programda yer alan •eßitli konularÝ šÛrenmesi konusunda kendi isteÛi ve dŸzenli
•alÝßmasÝ kadar, aile i•inde kendisi i•in saÛlanan imkanlarÝn ve šÛrenci ile šÛretmen ve
anne-baba ile šÛretmen arasÝndaki karßÝlÝklÝ
iyi ilißkilerin rolŸ olduÛu kadar, uygulanan
programÝn, bu programÝ uygularken kullanÝlan šÛretim metodunun, šÛretime yardÝmcÝ
ara•-gere•lerin, sÝnÝfÝn fizik ve sosyal atmosferinin de rolŸ vardÝr. Gen• kußaklarÝn en iyi
ßekilde yetißtirilmesi hepimizin ortak •abalarÝ ile olacaktÝr.
Karne
Okuldaki baßarÝnÝn gŸnŸmŸzdeki en šnemil gšstergelerinde biri, bir šÛretim dšneminin sonunda šÛrencinin, šÛretilen konularla
ilgili olarak gšsterdiÛi •aba ve gelißmeyi gšsteren karnedir. Ailelerin, okuldaki eÛitim-šÛretimin •ocuÛa kazandÝrdÝklarÝnÝn bŸtŸnŸne
deÛil, aldÝÛÝ notlara deÛer vermeleri, Òkarne
zamanÝÓnÝ bazÝ •ocuklar i•in kabusa dšnŸßtŸrebilmekte, •ocukla aile arasÝnda bu yŸz217
218
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
den tatsÝz, istenilmeyen olaylar yaßanmaktadÝr. Hatta bu konuda •ok sert ve katÝ tutum
i•inde olan ailelerde, karne zamanlarÝnda
bazen okuldan, evden ka•malara, hatta intiharlara bile rastlanmaktadÝr.
Her eÛitim-šÛretim programÝnÝn sonunda
bir deÛerlendirme yapÝlmasÝ, o programÝn
veya programÝ uygulayan šÛretmen ve šÛrenci grubunun ne šl•Ÿde baßarÝlÝ olduÛunun gšsterilmesi šnemlidir.
Not verme de yapÝlan bu deÛerlendirmelerden biridir. Ancak sadece sÝnavlar sonunda alÝnan notlarla programÝn veya šÛrencinin baßarÝlÝ veya baßarÝsÝz olduÛunu kesin
olarak sšyleyebilmek
ne derece doÛru bir
deÛerlendirme olur?
Karnedeki notlar, šÛrencinin sÝnÝfta šÛretilenlerin šÛrenci tarafÝndan šzŸmsenerek
davranÝßa dšnŸßtŸrŸldŸÛŸ veya šÛrencinin
šÛretim faaliyet sÝrasÝndaki diÛer kazan•larÝ ve •abalarÝ, bu deÛerlendirmede •oklukla yer almamaktadÝr.
Oysa deÛerlendirmenin okuldaki faaliyetlerin tŸmŸnŸ ve šÛrecinin, bilginin tekrarÝ dÝßÝndaki •eßitli faaliyetleri i•in de yapÝlmasÝ,
šÛrenciyi daha iyi tanÝmak ve ona gelecekte
yapacaÛÝ okul, meslek vb. se•imlerde yardÝmcÝ olabilmek a•ÝsÝndan son derece šnemlidir. Ancak bšyle bir deÛerlendirme i•in bir
yazÝlÝ veya sšzlŸ sÝnavdan daha fazlasÝna ihtiya• vardÝr. Bazen bir branß šÛretmeninin
tek baßÝna bunu baßarmasÝ da mŸmkŸn olmayabilir. ‚ocuk hakkÝnda •eßitli šÛretmen-
218
lerden gelen bilgileri toplayarak, onlarÝ deÛerlendirmeye •alÝßan bir uzmanÝn varlÝÛÝ,
bu nedenle šnemlidir.
1991-1992 šÛretim yÝlÝnda Milli EÛitim
BakanlÝÛÝÕnÝn šl•me ve deÛerlendirme sisteminde yapmaya •alÝßtÝÛÝ deÛißikliÛin šzŸnde
bu konu vardÝr. Bu sistemde šÛrencinin ilgi
ve yeteneÛi ile okuyacaÛÝ ders konularÝ arasÝnda bir ilißkinin kurulmasÝ esasÝ vardÝr.
Bšyle olunca, šÛrencinin her derste aynÝ baßarÝyÝ gšstermesi de beklenmeyecek, bu da
•ocukla aile ve •ocukla šÛretmen arasÝndaki
gereksiz kÝrgÝnlÝklarÝ šnleyebilecektir.
SÝnavÝ kazanan ve kaybeden
•ocuklara karßÝ anne-babanÝn
tutumlarÝ neler
olmalÝdÝr?
her ebeveyn, onun kazanabileceÛi gibi kaybedebileceÛini de gšzšnŸnde bulundurmak zorundadÝr. SÝnav bir
yarÝßma olduÛundan, her yarÝßmada olduÛu
gibi burada da kazananlar ve kaybedenler
olacaktÝr. Bu nedenle hem ailelerin, hem de
•ocuklarÝn sonu• i•in hazÝrlanmasÝ gerekir.
Bir sÝnavÝ kazanmak hayatta elde edilebilecek tek baßarÝ deÛildir. AynÝ ßekilde baßarÝlÝ olamamak da kißinin, daha sonra baßka bir
ßeyleri baßaramayacaÛÝ anlamÝna gelmez. Bu
yŸzden de sÝnavda baßarÝlÝ olanÝn aßÝrÝ derecede švŸlmesi, baßarÝlÝ olmayanÝn da azarlanmasÝ ve sevilmemekle tehdit edilmesi veya onlarÝ hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrattÝÛÝnÝn sšy-
219
ÇOCUK VE OKUL
lenmesi son derece hatalÝdÝr.
SÝnavda baßarÝlÝ olmak i•in dŸzenli ve sistemli bir •alÝßma kußkusuz gereklidir. Ama
sadece •alÝßmak yeterli olmayabilir. ‚ocuÛun sÝnav gŸnŸndeki saÛlÝk durumu, heyecanÝn yarattÝÛÝ psikolojik kaygÝ durumu, sÝnavÝn
yeri, sÝnavÝ yapan šÛretmenin davranÝßÝ, •ocuÛun dinlenmiß veya uykusuz olußu, heyecanlÝ veya sakin olußu yada beslenme vb.
faktšrler de •ocuÛun sÝnavdaki davranÝßÝnÝ
ve dolayÝsÝyla baßarÝsÝnÝ etkilerler. BunlarÝn
hepsi yolunda olduÛu zaman bile tahmin
edilemeyen bazÝ engeller baßarÝyÝ etkileyebilir.
SÝnav i•in •ok iyi hazÝrlanmÝß, •ok istekli
bir •ocuÛun bile son anda ortaya •Ýkacak engelleyici bir durum yŸzŸnden baßarÝsÝz olmasÝ mŸmkŸndŸr. Mesela, •ocuÛun cevap
kaÛÝdÝnÝ ißaretlerken kaydÝrmasÝ ya da ucu
kÝrÝlan kalemini a•arken, silgisini ararken zaman kaybetmesi baßarÝsÝzlÝÛa neden olabilir.
SÝnav kazanamayan, istedikleri okula girmeyi baßaramayan, bu nedenle anne babalarÝnÝn kendileri hakkÝndaki Ÿmitlerini boßa •ÝkardÝklarÝ i•in zaten ŸzgŸn olan •ocuklara
bir de kÝrÝcÝ, sert sšzlerle veya ceza ile tepki
gšstermek, son derece olumsuz bir tutumdur.
Bšyle bir yaklaßÝm, onun daha sonra gideceÛi eÛitim šÛretim kurumlarÝna karßÝ tutumunu ve buradaki baßarÝsÝnÝ da etkileyecektir. SÝnava birlikte •alÝßtÝÛÝ arkadaßlarÝ kadar
baßarÝlÝ olamayan •ocuÛun azarlanmaya, kŸ•Ÿk dŸßŸrŸlmeye deÛil, anlaßÝlmaya hoßgšrŸlmeye ve desteÛe ihtiyacÝ vardÝr. …nemli
olan sÝnavÝ bir kere kazanmak deÛil, baßarÝnÝn devamlÝ olmasÝdÝr. Bu da anne-babalarÝn
daha baßlangÝ•tan itibaren •ocuklarÝnÝ yakÝndan tanÝmalarÝ, onu šzelliklerine uygun
alanlara yšnlendirmeye •alÝßmalarÝ ve sÝnav
kazanmayÝ bir zafer, kaybetmeyi de bir utan•
olarak dŸßŸnmemeleri gerekir.
EÛitim sistemi i•inde yer alan ilk šÛretim
ve orta šÛretim kurumlarÝ, hizmet verdiÛi yaß
grubundaki •ocuklar i•in yasalarla •izilen
ama•lara uygun eÛitim ve šÛretimi ger•ekleßtirmeye •alÝßmaktadÝr. Bu okul kademeleri i•inde okul šncesi eÛitim kurumlarÝ ve ilkokullar, insanÝn yetißmesinde en temel kurumlar olarak ayrÝ bir šneme ve •ok šzel bir
yere sahiptir.
OKULDA ÜNSANLAR
ARASI ÜLÜÞKÜLER VE
SOSYAL DAYANIÞMA
Okul OrtamÝ
Okula baßlamak, •ocuÛun yaßamÝndaki
en šnemli olaylardan biridir. Okula baßlama
ile •ocuÛun yaßamÝna, onu gelecekte belki
de anne-babasÝ kadar etkileyecek yeni bir
yetißkin daha girer. Bu yetißkin ÒšÛretmenÓdir. Bu a•Ýdan tÝpkÝ anne-baba ile kurduÛu ilk ilißkilerde olduÛu gibi šÛretmenle
kurulan ilk ilißkilerinde olumlu ve sevgi temeline dayalÝ olmasÝ, •ocuÛun geleceÛi yšnŸnden son derece šnemlidir. Uzmanlar
okula baßlama olayÝnÝ, •ocuÛun, anneden
doÛumdan sonraki ikinci kopmasÝ olarak nitelemektedirler. Ger•ekten de, o gŸne kadar
annesi veya •ok sevdiÛi ve alÝßtÝÛ bir yetißkinle birlikte, kendisini gŸven i•inde hissettiÛi evinde istediÛi gibi oynayan, hareket ede219
220
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
bilen •ocuk, yepyeni bir ortama girmektedir.
†stelik bu yeni ortamda, tanÝmadÝÛÝ kendi
yaßÝnda bir sŸrŸ •ocuk, yine tanÝmadÝÛÝ bir
yetißkin (šjÛretmen) bulunmaktadÝr. BŸtŸn
bu insanlarla birlikte bulunmak, onlara
uyum saÛlamayÝ šÛrenmek zorundadÝr. BŸtŸn bunlarÝ yapmak i•in her zaman yardÝmÝna baßvurduÛu annesi de yanÝnda deÛildir.
…Ûretmen ve ‚ocuk
Deneyimli bir šÛretmen, kŸ•Ÿk bir •ocuk
i•in okuldaki ilk gŸnŸn šnemini •ok iyi bilir.
…Ûrencilerini gŸleryŸzle ve tatlÝ sšzlerle karßÝlar. Ülk gŸnlerde, onlarÝn evde belirli bir
programlÝ yaßama alÝßtÝrÝlmamÝß olmalarÝndan kaynaklanan bazÝ davranÝßlarÝnÝ (su i•mek, tuvalete gitmek, sÝnÝfta dolaßmak, konußmak vb.) hoßgšrŸr. FarklÝ evlerden gelen,
farklÝ kißilik šzellikleri ve farklÝ davranÝß bi•imlerine sahip •ocuklarÝn tŸmŸnŸn šÛretmenin talimatÝna uygun hareket etmeyi šÛrenebilmeleri i•in zamana gereksinimleri vardÝr. Disiplinde karßÝlÝklÝ saygÝ ve sevginin
šnem kazandÝÛÝ ve artÝk Òeti senin, kemiÛi
benimÓ tŸrŸnden tek yšnlŸ baskÝyÝ ifade
mesi olduk•a kolaydÝr. Ama ilk gŸn den itibaren šÛretmeninden korkmayÝ šÛrenen,
onun kendisine her seslenißinde korku ile irkilen, sŸrekli annesinin yakÝnlÝÛÝnÝ šzleyen
bir •ocuk i•in bu šÛretmenin herhangi bir talimatÝnÝ istekle yerine getirmek •ok zor, hatta olanaksÝztÝr. Oysa ilkokula baßlayan bir
•ocuk, artÝk okul šncesindeki yaßamÝnÝ aksine, gŸnŸn bŸyŸk bir bšlŸmŸnŸ okulda šÛretmeni ve arkadaßlarÝ ile ge•irmek zorundadÝr.
OnlarÝn sšylediklerinden ve yaptÝklarÝndan
etkilenir. Bu etkiler olumlu olduklarÝ oranda
•ocuÛun kißiliÛinin olußumunda yararlÝ etki
yaparlar. Tersi olduÛu zamanlarda ise, •ocukta bir takÝm duygusal kaynaklÝ uyum ve
davranÝß sorunlarÝnÝn gšzlenmesi mŸmkŸn
olabileceÛi gibi, bunlarÝn šnlem alÝnarak giderilmemesi durumunda kißilik gelißimde kalÝcÝ bir takÝm kusurlarÝn ortaya •ÝkmasÝ da
olasÝdÝr.
Ailenin Okul Konusundaki
Tutumu …Ûretmen-…Ûrenci
Ülißkilerini NasÝl Etkiler?
eden gšrŸßlerin •oktan deÛerini yitirdiÛi gŸ-
…Ûretmenle šÛrenci arasÝnda olumlu iliß-
nŸmŸzde, kurallarÝn •ocuklar tarafÝndan
kilerin kurulmasÝnda ailenin okul ve šÛret-
šzŸmsenmesi šnem taßÝmaktadÝr. Bu yolla
mene karßÝ tutumunun rolŸ •ok bŸyŸktŸr.
sÝnÝftaki dŸzenin saÛlanmasÝna her šÛrenci-
EÛer anne-baba i•in, okul, gŸnŸn belirli saat-
nin zorla deÛil, fakat isteyerek katÝlmasÝ
lerinde •ocuktan kurtulmayÝ saÛlayan bir
mŸmkŸn olabilecektir. Ancak •ocuÛun sÝnÝf-
yer, šÛretmen de onunla ilgili tŸm sorumlu-
taki dŸzenin kurulmasÝna ve šÛrenme faali-
luklarÝ yŸkleyebilecekleri bir kißi olarak dŸ-
yetine isteyerek katÝlabilmesi, herßeyden šn-
ߟnŸlŸyorsa ve bu, •ocuÛa a•Ýk•a belirtili-
ce onun šÛretmenle kuracaÛÝ ilißkilere baÛlÝ-
yorsa, bšyle bir •ocuÛun daha ilk gŸnden
dÝr. …Ûretmeni ile ilk gŸnden itibaren karßÝ-
šÛretmenine karßÝ iyi duygular beslemesi ol-
lÝklÝ olarak olumlu bir duygu alÝß verißinde
duk•a gŸ•tŸr. Bšyle bir •ocuk i•in šÛretmen,
bulunabilen •ocuk i•in bunun ger•ekleßtiril-
kendisini sŸrekli cezalandÝran yetißkinlere
220
221
ÇOCUK VE OKUL
eklenen yeni biridir.
Buna karßÝlÝk, kendilerine, okulun eÛlenceli, yeni arkadaßlar ve yeni bilgiler kazanabilecekleri bir yer, šÛretmenin ise bundan
bšyle anne-babasÝ gibi onunla yakÝndan igilenecek bir yetißkin olduÛu anlatÝlan •ocuklarÝn ne okuldan, ne de šÛretmenden korkmalarÝ sšz konusu olmaz. Bu ßekilde okul ve
šÛretmen konusunda olumlu bilgi ve izlenimlerle donanÝmlÝ olarak okula gelen bir
•ocuÛun zekasÝ normal, ev yaßamÝ dŸzenli
ise, okula ve šÛretmene uyum saÛlayamamasÝ i•in pek az neden vardÝr.
…Ûretmenin DavranÝßlarÝ
‚ocuÛun Okulu Sevemesini
NasÝl Etkiler?
‚ocuÛun okulu ve šÛretmenini sevmesinde, ailesi tarafÝndan kendisine yapÝlan etkiler
kadar šnemli olan bir baßka nokta da, šÛretmenin kendi davranÝßÝdÝr. Daha okula geldikleri ilk gŸnde šÛrencilerini azarlayan, onlarÝn en ufak bir yanlÝß hareketini ceza ile
karßÝlamasÝna, hatta bazÝ davranÝß sorunlarÝnÝn ortaya •ÝkmasÝna bile neden olabilir.
Bunun yanÝsÝra, sÝnÝftaki šÛrencileri arasÝnda onlarÝn •eßitli šzelliklerine gšre ayrÝm
yapan, sÝnÝftaki šÛrencilerine karßÝ olan davranÝßlarÝnda adaletli, tutarlÝ ve dŸrŸst olmayan bir šÛretmenin •ocuklar i•in ne kadar
kštŸ bir šrnek olacaÛÝ da a•ÝktÝr.
Yaßam boyu sŸren eÛitimin, dŸzenli ve
programlÝ bšlŸmŸnŸn ger•ekleßtirildiÛi okul
ve bu konuda en bŸyŸk sorumluluÛa sahip
olan šÛretmenin, •ocuÛun okula geldiÛi ilk
gŸnden baßlayarak, onunla iyi ilißkiler kurma
yolundaki •abalarÝ aile tarafÝndan da desteklendiÛi zaman •ocuÛun anne-babasÝ gibi šÛretmenini de sevmesi kolaylaßÝr. Ü•inde korkunun deÛil, sevgi ve anlayÝßÝn, karßÝlÝklÝ yardÝmlaßmanÝn bulunduÛu bir sÝnÝf, aynÝ zamanda iyi bir šÛrenme ve eÛitim ortamÝdÝr.
Bšyle bir ortamda šÛrenciler, kendi istekleri
ile šÛrenme olayÝna aktif olarak katÝlacaklarÝndan, baßarÝ daha yŸksek olacaktÝr.
Anne-Baba-…Ûretmen Ülißkisi
‚ocukla iyi ilißkiler kurmayÝ baßaran, šÛrencilerini seven ve onlarÝn kendisini sevmelerini saÛlayabilen, konusunda yeterli bilgi
ve beceri sahibi, baßarÝlÝ bir šÛretmene sahip
olabilmek, kußkusuz okul •aÛÝndaki her •ocuk i•in gelißimi a•ÝsÝndan son derece šnemlidir. Bšyle bir šÛretmenin varlÝÛÝ, yalnÝz
ilkšÛretimde deÛil ama orta, lise ve hatta
yŸksek šÛrenim •aÛÝndaki •ocuk ve gen•ler
i•in de deÛerlidir. Ancak šzellikle okul šncesi ve ilkšÛretim dšneminde bir šÛretmenin
•ocuÛa ger•ekten kalÝcÝ bir etki yapabilmesi,
anne-baba ile kuracaÛÝ yakÝn ilißkilere de
baÛlÝdÝr. Anne-babanÝn •ocuÛun eÛitimi ve
saÛlÝklÝ bir gelißim gšstermesine yardÝmcÝ olmak konusundaki sorumluluklarÝ •ocuÛun
okula baßlamasÝ ile sona ermemektedir. Aksine, anne-babanÝn •ocuklarÝnÝ daha iyi anlayabilmek konusunda šÛretmenin gšrŸß ve
gšzlemlerinden de yararlanmalarÝ gereklidir.
‚ŸnkŸ •ocuklarÝna bŸyŸk bir sevgi baÛÝ ile
baÛlÝ bulunan anne-babanÝn tarafsÝz bir bi•imde deÛerlendirebilmeleri son derece gŸ•tŸr. Daha tarafsÝz bir kißi olan šÛretmenin
gšzlemlerinin bu a•Ýdan deÛeri •ok bŸyŸktŸr. Bšylece •ocuÛun o zamana kadar dikkati •ekmeyen, gšzden ka•an bazÝ šzellikleri
221
222
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
hakkÝnda bilgi sahibi olunabilir. Hem annebabanÝn, hem de šÛretmenin •ocuÛu doÛru
bir bi•imde yšnlendirebilmeleri i•in onu
ger•ekten tanÝmalarÝ gereklidir.
Veli GšrŸßme GŸnleri
Bir annenin her gŸn •ocuÛunu okula getirmesi ya da her fÝrsatta šÛretmene onunla
ilgili sorular sormasÝ, evde •ocuÛu ile ilgili
tŸm sorunlarÝnÝ šÛretmene aktarmasÝ, her zaman onun •ocuÛu ile •ok yakÝndan ilgilendiÛi anlamÝna gelmeyebilir. 50-60 kißilik bir ilkokul sÝnÝfÝnda, bir šÛretmenin tŸm •ocuklarÝn anneleri ile her gŸn aynÝ ßekilde konußmalar yapabilmesi de zaten mŸmkŸn deÛildir.
tum i•inde šÛretmenle ilißkilerini sŸrdŸrebilirlerse, bir sŸre bundan kendi •ocuklarÝna
yardÝmcÝ olabilmek i•in yararlanabilirler. ‚ocuÛa o zamana kadar bilmediÛi ßeyleri ustalÝkla šÛreten šÛretmenine bŸyŸk bir hayranlÝk duymaya baßlar ve onun sšylediÛi her sšzŸ adeta bir kanunmuß gibi deÛerlendirmeye
baßlar. Bazen bu konuda šylesine ileri gider
ki, anne-baba herhangi bir konuda šÛretmeninin sšylediklerinin daha doÛru olduÛunu
iddia etmeye kadar ißi ileriye gštŸrebilir. Bu
durum, •ocuÛun i•inde bulunduÛu gelißim
dšneminin šzelliklerine ilißkin ge•ici bir durumdur. ‚ocuk bŸyŸyŸp olgunlaßtÝk•a, tŸm
insanlar gibi šÛretmenini de daha objektif bir
Burada šnemil olan, šÛretmenin sÝnÝftaki
bi•imde deÛerlendirmeyi šÛrenecektir. Ama
her •ocuÛun yaßam ortamÝ ve aile ilißkileri
šÛretmenin onun ŸstŸndeki olumlu etkileri-
hakkÝnda bilgi sahibi olmasÝnÝ saÛlayacak
nin izleri pek kolay kolay silinemeyecektir.
ilißkilerin ailelerle kurulabilmesidir. ‚ocuk
Bu a•Ýdan •ocuÛun her yšnŸ ile saÛlÝklÝ
i•in annesinin ve šÛretmeninin birbirlerini
bir birey olmasÝnda en bŸyŸk etkiyi yapan
tanÝdÝklarÝnÝ, karßÝlÝklÝ dostluk ve gŸven duy-
anne-baba ve šÛretmenin, onu mutlu ve ba-
gularÝnÝ paylaßtÝklarÝnÝ bilmek, rahatlatÝcÝ bir
ßarÝlÝ bir kißi olarak hayata hazÝrlamak konu-
durumdur. Bunu saÛlayabilmenin en iyi yolu
sunda ißbirliÛi yapmalarÝ, en az evde ve sÝnÝf-
ise, velilerle yapÝlacak gšrŸßme gŸnlerinin
ta •ocuÛa yapacaklarÝ etkiler kadar šnemli-
olduk•a sÝk ve her •ocuÛun ailesini yakÝndan
dir. Bšylece •ocuk evle okul arasÝnda olabi-
tanÝma fÝrsatÝnÝ verebeilecek samimi bir hava
lecek farklÝ tutumlarÝn etkisi altÝnda deÛil,
i•inde yapÝlabilmesidir.
adeta evin devamÝ olan gŸvenli bir ortamda
Burada anne-babanÝn, šÛretmenin her
•aÛrÝsÝna cevap vermesi de šnemli bir noktadÝr. Bunun i•in anne-baba veya •ocuÛa •ok
daha iyi šÛrenme fÝrsatÝnÝ bulabilecektir.
Okul ArkadaßlarÝ
yakÝn bir aile Ÿyesinin mutlaka katÝlabileceÛi
YaßÝtlarÝ ile birlikte olma, onlarla oynama,
uygun bir zaman se•mek gerekir. Anne-baba
tecrŸbelerini ve gšrŸßlerini paylaßma isteÛi
šÛretmenin •ocuÛun Ÿzerinde giderek artan
3-4 yaßlarÝndan baßlayarak, giderek artan ße-
etkisi karßÝsÝnda, herhangi bir rahatsÝzlÝk duy-
kilde devam eder ve ergenlik dšneminde do-
madan bunu onayladÝklarÝnÝ belirten bir tu-
ruk noktasÝna ulaßÝr.
222
223
ÇOCUK VE OKUL
‚ocuÛun yaßÝtlarÝ ile olmak istemesi, on-
saÛlam dostluklarÝn kurulmasÝna yardÝmcÝ
larla birlikte olmayÝ, oynamayÝ, paylaßmayÝ
baßarabilmesi, onda sosyalleßmenin en šnemil belirtileridir. Üßte okul, bu yšnden de •ocuk ve gen• i•in šnemlidir. Okul aynÝ sÝnÝf
olabilir. SaÛlÝklÝ gelißen bir •ocuÛun, kendisi-
ortamÝ i•inde •ocuklarÝn birlikte šÛrenme
tecrŸbesini kazandÝrÝrken, teneffŸslerde oynama, ißbirliÛi yapma, birlikte ders •alÝßabil-
ne destek olabilecek yetißkinlere olduÛu ka-
me imkanÝnÝ da saÛlar. Okul šncesinden
baßlayarak, her gelißim kademesindeki •ocuk i•in okulda kuracaÛÝ arkadaßlÝklar son
derece šnem taßÝr. Ünsanlar arasÝndaki ißbirli-
dar, problemlerini tartÝßabileceÛi, oynayabi-
Ûi, hoßgšrŸ ve yardÝmlaßmaya ilißkin yaßantÝlarÝn kazanÝlmasÝ bŸyŸk šl•Ÿde bu yolla ger•ekleßir.
ArkadaßlarÝ, •ocuk ve genci •ok olumlu
yšnlerden etkileyebilecekleri gibi, bazÝ konularda olumsuz ßekilde de etkileyebilirler.
Bu bakÝmdan doÛru arkadaßlÝklarÝn kurulmasÝnda ve desteklenmesinde šÛretmenlere ve
ailelere šnemli gšrevler dŸßmektedir. Ancak
bunu yaparken •ocuÛun arkadaßlarÝna olan
sevgi ve gŸven duygusuna da saygÝ gšstermek gereklidir. Aile olarak •ocuÛun arkadaßlarÝnÝ bilmek, onlarÝ tanÝmak son derece
šnemlidir. Okuldaki •ocuklarÝn arkadaßlÝk
ilißkilerini desteklemek konusunda šÛretmene de gšrevler dŸßmektedir. Derslerinde daha zayÝf olana yardÝmcÝ olmayÝ desteklemek,
•ocuklarÝn birlikte yapabileceÛi gšrevleri
vermek, ailelerin tanÝßmasÝna yardÝmcÝ olacak ortamlar hazÝrlamak šÛretmenin bu konuda yapabileceklerinden bazÝlarÝdÝr. Ailelerin de okul arkadaßlÝklarÝnÝ šzendirici bir tavÝr takÝnmalarÝ, •ocuklarÝnÝn okul arkadaßlarÝ ve onlarÝn aileleri ile tanÝßma •abasÝ i•inde
bulunmalarÝ, •ocuklar arasÝndaki kalÝcÝ ve
leceÛi, paylaßabileceÛi, hatta zaman zaman
•atÝßmaya gireceÛi yaßÝtlarÝna da ihtiyacÝ var-
dÝr.
Ailenin gšrevi de, •ocuÛun se•imine ka-
rÝßmamak ama •ocuÛu yakÝndan izleyerek
uygun bulduÛu arkadaßlÝklarÝnÝn devamÝ i•in
uygun ortamlarÝ ve fÝrsatlarÝ yaratabilirler.
223
224
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Okul Aile BirliÛi, Okul Koruma
DerneÛi ve VakÝflar
Okul aile ißbirliÛi bir yandan šÛretmenle
anne-baba arasÝndaki etkileßimle bireysel
olarak saÛlanÝrken, bir yandan da Milli EÛitimle ilgili yšnetmeliklerde yer alan iki kuruluß, bu ißbirliÛini okulun ve •ocuklarÝn tŸmŸnŸ i•ine alacak ßekilde deÛerlendirerek,
okuldaki eÛitim-šÛretimin baßarÝsÝna katkÝda
bulunur. Bu iki kurulußtan biri Okul Aile BirliÛi, diÛeri ise Okul Koruma DerneÛidir. Bun-
ca ailelerin, eÛitime ilißkin deÛißik potansiyellerini deÛerlendirme fÝrsatÝnÝ da bulabilecektir.
Okul Koruma DerneÛi: Bu kuruluß da,
okulun baßarÝlÝ bir eÛitim-šÛretim ger•ekleßtirebilmesi i•in velilerin ve diÛer Ÿyelerinin
katkÝlarÝ ile kurulur. AmacÝ, bir yandan yardÝma ihtiyacÝ olan šÛrencilere maddi yardÝm
saÛlamak, diÛer yandan okulun ve šÛrencilerin •eßitli eksiklerini temin etmek i•in kaynak
yaratmaktÝr.
lara son zamanlarda giderek yaygÝn olarak
Koruma derneÛi, okul aile birliÛi ile ißbir-
faaliyet gšsteren ÒVakÝfÓlarÝ da ekleyebiliriz.
liÛi yaparak šzel eÛitime veya maddi desteÛe
Bu kurulußlarÝn herbirinin hangi ißleri gšr-
ihtiyacÝ olan šÛrenciler i•in gerekli imkanla-
dŸklerinin bilinmesi, bunlarÝn etkin ßekilde
•alÝßtÝrÝlabilmesi yšnŸnden •ok šnemlidir.
rÝ hazÝrlamayÝ •alÝßÝr.
Bu yolla, šzellikle devlet okullarÝnda bŸt-
Okul Aile BirliÛi: Okul aile birliÛi, ailenin
•e imkanlarÝyla saÛlanamayan bir •ok mal-
okulda yapÝlan eÛitim-šÛretim faaliyetleri
zeme, ara•-gere• ve benzeri ihtiya•larÝn saÛ-
hakkÝnda bilgilendirilmesi, šÛrencilerin ba-
lanmasÝ sšzkonusu olabilmektedir. ÜhtiyacÝ
ßarÝlarÝnÝ ana-babalarÝna en iyi ßekilde gšste-
olan šÛrencilere, giyim, yemek, kitap, hatta
rebilmek i•in okul ve aileler arasÝndaki ißbir-
burs tŸrŸnde yardÝmlar saÛlanabilmektedir.
liÛi i•inde •alÝßmasÝnÝ esas alÝr. BaßarÝlÝ bir
eÛitim ve šÛretimi ger•ekleßtirmek i•in okulun yaptÝÛÝ faaliyetlere anne babalarÝn katkÝsÝnÝ saÛlamayÝ ama•lar. Okul Aile BirliÛi,
okulun faaliyetlerini destekler. Bu birliÛin
amacÝ, gelißmiß Ÿlkelerde Ÿzerinde •ok durulan okuldaki eÛitim-šÛretime ailenin katkÝsÝnÝ saÛlamak, aileyi okuldaki faaliyetler hakkÝnda bilgilendirmek, hatta gerekiyorsa onlarÝ eÛitmektir. Bšylece okul, yalnÝzca •ocuk
Koruma derneÛi, okulun sÝnÝrlÝ imkanlarÝnÝ arttÝrarak hem daha iyi bir eÛitim-šÛretim
olabilmesi i•in gereken maddi desteÛi saÛlarken, ekonomik yšnden zor durumda olan ailelerin •ocuklarÝnÝn bu eksikliklerini gidererek fÝrsat eßitliÛini saÛlayabilmek i•in katkÝda
bulunmaya •alÝßmaktadÝr. Okulun mŸdŸrŸ,
yardÝmcÝlarÝ, šÛretmenler ve veliler derneÛin
Ÿyeleridir.
ve gen•lerin eÛitim-šÛretim gšrdŸkleri bir
VakÝf: VakÝf, Ÿlke i•inde ge•miß •ok eski-
kurum olmanÝn štesinde, aileler i•in de bir
lere dayanan yardÝmlaßma geleneÛinin bu-
bir eÛitim-šÛretim ortamÝ olabilecek ve ayrÝ-
gŸn de devam eden bir ßekildir.
224
225
ÇOCUK VE OKUL
BugŸn, Ÿlkemizde yasalar •er•evesinde
isteyen kißi ve kurulußlarÝn istedikleri konu
ile ilgili vakÝf kurmalarÝ mŸmkŸndŸr.
Okullar i•in kurulan vakÝflar, okuldaki
eÛitim, yayÝn, kŸltŸr, sanat, spor faaliyetleri,
eÛitim yardÝmlarÝ gibi konulara gšre ayrÝ ayrÝ kurulabilir. VakfÝn okullardaki koruma derneÛi •alÝßmalarÝnÝ daha geniß kapsamlÝ desteklemek amacÝ ile kurulan, kalÝcÝ ve vergi
muafiyeti olan bir kuruluß olmasÝ a•ÝsÝndan
pek •ok okul, eÛitim-šÛretim i•in ihtiyacÝ
olan ek kaynaklarÝn saÛlanmasÝ i•inde
vakÝf kurmayÝ
tercih etmektedir.
VakÝflar
yolu ile daha
iyi bina, ara•
gere• hatta šÛretim kadrosuna yeni elemanlar kazandÝrabilme konusunda (YabancÝ Dil, Resim, MŸzik, Tiyatro, Folklor vb.) šnemli bir kaynak elde
edebilmektedir.
Okullardaki vakÝflarÝn denetimi ve VakÝflar Genel MŸdŸrlŸÛŸ tarafÝndan yapÝlÝr. Bu
kurulußun mŸfettißleri, vakfÝn gayesine uygun •alÝßÝp; •alÝßmadÝÛÝnÝ, vakÝf mallarÝnÝn
vakfÝn kuruluß beyannamesi ile belirtilen
esaslara gšre kullanÝp kullanÝlmadÝÛÝnÝ kontrol eder. Okullara ait vakÝflar •eßitli nedenlerle tasfiye edildiklerinde mal varlÝÛÝ kalÝrsa,
bunlarÝ TŸrk EÛitim VakfÝna devredebilirler.
TATÜL
Okula baßlama ile birlikte, ortaya •Ýkan
bir baßka kavram da ÒtatilÓdir. Zira uzun bir
kÝß dšnemindeki sŸrekli bir okul devresinden
sonra •ocuklarÝmÝzÝn tatile gereksinme duyduklarÝ ka•ÝnÝlmaz bir ger•ektir. †lkemizde
ilk ve orta dereceli okullarda iki šÛretim
dšnemi arasÝnda 15 gŸn sŸreli yarÝ yÝl tatili
ile yaz aylarÝnÝ kapsayan yaklaßÝk 3 aylÝk bir
yaz tatili vardÝr. Ancak bu
tatillerin
bi-
lin•li olarak ve
belirli (katÝ olmayan) bir
program i•inde ger•ekleßtirilmesi, •ocuklarÝn
bundan
daha iyi yararlanabilmeleri
yšnŸnden
šnemlidir.
Tatil dšnemleri šzellikle yaz aylarÝ, •ocuklarÝn hem dinlenmeleri, hem eÛlenmeleri, hem de kÝßÝn
okula devamlarÝ sÝrasÝnda yapmaya fÝrsat bulamadÝklarÝ eÛlenceli faaliyetleri ger•ekleßtirmeleri a•ÝsÝndan belirli bir ihtiyacÝ karßÝlamaktadÝr.
‚ocuÛun bu aylardan yararlanmasÝ belirli
bir programa gšre olduÛu takdirde daha yararlÝ olur. Aksi halde ise, baßÝboß olarak hare-
225
226
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ket edebileceÛi senenin belli bir bšlŸmŸ olmaktan šteye gidemez.
‚ocuÛun bulunduÛu yaß ve cinsiyet grubuna gšre tatil programÝnÝn ßekillendirilmesi
daha uygun olur. …rneÛin ilkokul birinci sÝnÝftaki bir •ocuk, tatili yalnÝzca dinlenmeoyun anlamÝnda ge•irdiÛi zaman, ertesi yÝl
okula baßladÝÛÝnda okumayÝ unutmuß olarak
okula gelebilmektedir. Oysa bu •ocuklar, ßayet gŸnŸnŸn en •ok bir saaatini hoßlanacaklarÝ bir kitabÝ okumaya •alÝßarak ya da basit
problemler yaparak ge•irebilseler, ikinci sÝnÝfÝn programÝna uymakta bu denli gŸ•lŸk
•ekmeyeceklerdir.
Genellikle •ocuklarÝn gŸnŸn belirli zamanlarÝnda, evde kendilerine verilen gšrevleri yerine getirmeleri, belirli zamanlarda
oyun oynamalarÝ, o yÝl okuduklarÝ veya ertesi ders yÝlÝnda okuyacaklarÝ konularla ilgili
kitap vs. okumalarÝ ve bedence dinlenmeye
zaman ayÝran bir tatil programÝna tabi olmalarÝ, gelecek ders yÝlÝna zihince ve bedence
saÛlÝklÝ ve daha hazÝr olarak baßlamalarÝna
olanak hazÝrlar.
Bu arada annelere veya evdeki yetißkinlere, •ocuÛu sÝkmadan onu fazla yasaklamalara boÛmadan bir program ger•ekleßtirebilmeleri a•ÝsÝndan gšrevler dŸßmektedir.
gidip kitap okuyabileceÛi, oyun oynayabileceÛi, spor yapabileceÛi kurumlarÝn olußturulmasÝ ve bunlarÝn tŸm Ÿlke dŸzeyinde ger•ekleßtirilebilmesidir. (kŸtŸphane, okuma salonlarÝ).
Mevcut parklar yetersiz ve daha •ok okul
šncesi veya ilkšÛretim ilk sÝnÝflarÝndaki •ocuklar i•in uygun olan malzeme ile donatÝlmÝß durumdadÝr. Oysa bunlara, bir kitap
okuma odasÝ, basketbol, voleybol, tenis gibi
daha bŸyŸklerin de ilgilenebilecekleri kÝsÝmlar ekleyerek, okul •aÛÝndaki •ocuk ve gen•lerin yalnÝz yaz aylarÝnda deÛil, yÝl boyunca
tŸm boß zamanlarÝnda yararlanabilecekleri
merkezler olmalarÝnÝ saÛlayabiliriz. AyrÝca lise ve Ÿniversite šÛrencilerinden, •evre •ocuklarÝnÝn yaz eÛitimi konusunda da yararlanÝlabilir. KÝßÝn eÛitim ve šÛretim yapÝlan okul
binalarÝ ve bunlara ait a•Ýk ve kapalÝ spor salonlarÝ, bu yolla verimli bir ßekilde kullanÝlarak, •evre •ocuklarÝnÝn zevkli bir tatil ge•irmelerine, hatta okulu daha •ok sevmelerine
bile yardÝmcÝ olunabilir.
OKUL ‚AÚI
‚OCUÚUNUN BAZI
PROBLEMLERÜ
ÜlkšÛretim II. kademe-lise •aÛÝndaki •ocuklarÝn ilgi duyduklarÝ bir ißte •alÝßmalarÝ
bile hayata hazÝrlama yšnŸnde okula yardÝmcÝ bir etki olarak dŸßŸnŸlebilir. Ancak
burada ißyerinin uygunluÛu, •ocuklarÝn gŸcŸnŸn ŸstŸnde iß istememesi •ok dikkat edilmesi gereken noktalardÝr.
Okula yeni baßlayan •ocuklarda sÝk•a rastlanan problemlerden biri okul korkusudur.
Problem, bazen okula baßlama ile birlikte, bazen de okulun a•ÝlmasÝnÝ izleyen ilk haftalardan sonra deÛißik gšrŸntŸlerle ortaya •Ýkar.
Bu konuda en ideali, šzellikle •alÝßan annelerin yoÛun olduÛu bšlgelerde, •ocuÛun,
Okul korkusu •ocuktan, aileden, okul ve
šÛretmenden gelen nedenlerden veya bunla-
226
Okul Korkusu
227
ÇOCUK VE OKUL
rÝn birka•Ýndan birden kaynaklanabilir. Bu
•ocuklarÝn ortak šzellikleri, aßÝrÝ duygusal ve
anneye aßÝrÝ baÛÝmlÝ •ocuklar olmalarÝdÝr.
…zellikle anne ve babanÝn •ocuk i•in yeterli
gŸven duygusunu saÛlayacak bir ev atmosferi yaratamadÝklarÝ evlerden gelen bu •ocuklar, okula gittiklerinde gŸvensizliklerini farkÝnda olmadan okula da yansÝtÝrlar.
Bu •ocuklarÝn •oklukla zeka ile ilgili herhangi bir promlemleri yoktur. Bunlar duygusal olarak yeterince olgunlaßamamÝß •ocuklardÝr.
Okul korkusunun temel belirtisi Òokula
gitmek istememekÓtir. Ancak bazen •ocuk
bu korkusunu a•Ýk•a ifade edemez. Bunun
yerine karÝn aÛrÝlarÝ, mide bulantÝsÝ, kusma,
uykusuzluk, baß aÛrÝlarÝ gibi organik ßikayetler ßeklinde ifade edilir. Bu nedenle •oÛu kez
doktor tarafÝndan yapÝlan muayene sonucunda belirtilerin herhangi bir organik sebebinin
olmadÝÛÝnÝn anlaßÝlmasÝndan sonra Òokul
korkusuÓ konusu gŸndeme gelir.
Þikayetlerin hafta baßlarÝnda veya okula
gidiß saatlerine yakÝn zamanlarda ortaya •ÝkmasÝ ve okula gitmeme saÛlandÝÛÝ zaman kÝsa bir sŸre sonra kaybolmasÝ, tanÝ konusunda
yardÝmcÝ bir ipucudur. Okul korkusu šÛretmenin, šzellikle ilkokul birinci sÝnÝf šÛretmeninin davranÝßÝ ile de ilgili olabilir. Okula yeni baßladÝÛÝ gŸnlerde, okul konusunda yeteri
kadar aydÝnlatÝlmamÝß, šÛretmeni daha šnce
hi• gšrmemiß olan aßÝrÝ hassas ve gŸvensiz
•ocuklar, šÛretmenden bekledikleri tasvibi
gšremediklerinde veya onun kÝrÝcÝ tavÝrlarÝ
karßÝsÝnda daha da endißeli ve gŸvensiz olabilirler. Ülk gŸnlerde okula sevin•le gelen •ocuk, bir sŸre sonra ßikayetlere, okula gidiß saatlerinde rahatsÝzlanmaya baßlar.
Okul korkusunun tedavisi konusu, aÛÝrlÝk
dŸzeyine gšre deÛißiklik gšsterir. Genelde
sorun hem •ocuÛun kißilik šzelliÛi ile, hem
de anne-baba ve šÛretmen tutumlarÝ ile ilgili
olabildiÛinden, tedavinin ßekli, problemin
nedenlerini iyi teßhis etmeyi de gerektirir. Bu
konu Ÿzerinde •alÝßan uzmanlar, šzellikle
aile i•i ilißkilerin (aßÝrÝ koruyucu veya reddedici aile tutumlarÝ) okul korkusunun olußmasÝnda en šnde gelen etkenler olduÛu konusunda gšrŸß birliÛi i•indedirler. Bu nedenle
tedavide bu konunun Ÿzerinde dikkatle eÛilinmesi šnem taßÝmaktadÝr.
Okul korkusu, baßlangÝ• aßamasÝnda dikkatle ele alÝnÝrsa, •ocuk kŸ•Ÿk olduÛu šl•Ÿde, bir uzmanÝn da yardÝmÝyla kalÝcÝ bir iz bÝrakmadan giderilebilecek bir sorundur.
Ancak aile ilißkileri yeniden dŸzenlenmek
227
228
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ustalÝk gerektiren, zaman isteyen, aynÝ zamanda aile Ÿyelerinin tŸmŸnŸn ißbirliÛini isteyen bir husustur. Bu nedenle, bazen sorun
bu boyutu ile hemen •šzŸmlenemeyebilir.
AyrÝca, •ocuÛun kißilik šzellikleri de šyle
birden bire deÛißtirilebilecek šzellikler deÛildir. AßÝrÝ uygusal, •ekingen, hatta korkak denilebilecek bir •ocuÛu birka• gŸn i•inde en
usta uzman bile kahraman yapamaz. Bu durumda bile sorunun •šzŸmlenebilmesi i•in
bazÝ šnlemler alÝnabilir. Belirtiler ortaya •Ýkar •Ýkmaz:
¥ Herßeyden šnce, •ocuktaki hastalÝk belirtilerinin organik olup olmadÝÛÝ konusuna a•ÝklÝk getirebilmek i•in tÝbbi muayene gerekir.
¥ Bu konu a•ÝklÝÛa kavußtuktan sonra, •ocuÛun okula gšnderme konusunda anne ve
babanÝn belirli bir kararlÝlÝÛa sahip olmalarÝ
gerekir.
¥ ‚ocuÛun okuldan ayrÝ kaldÝÛÝ sŸreyi
olabildiÛince kÝsa tutmak gerekir.
¥ Aile ve šÛretmen bu konuda iyi bir ißbirliÛi i•inde olmalÝdÝr. …Ûretmenin •ocuÛun
zaten zayÝf olan gŸvenini sarsÝcÝ davranÝßta
ka•ÝnmasÝ gerekir.
¥ EÛer sorun doÛrudan doÛruya aile i•i
ilißkilerden kaynaklanÝyorsa, šÛretmen ßefkatli, hoßgšrŸlŸ ve gŸven verici tavrÝ ile ailede bulamadÝÛÝ gŸven ortamÝnÝn yaratÝlmasÝnda •ocuÛa yardÝmcÝ olabilir.
Ancak, unutulmamalÝdÝr ki, sorunun esas
sebebine ilißkin engeller oradan kaldÝrÝlmadÝk•a, tŸm psikolojik kškenli konularda olduÛu gibi, okul fobisini de kškŸnden •šzŸmlemek mŸmkŸn gšrŸnmemektedir. Korkunun •ok yoÛun olduÛu ve adeta kronikleßtiÛi
228
bazÝ durumlarda, doÛrudan doÛruya davranÝßÝn dŸzeltilmesi yšnŸnde bazÝ •alÝßmalar yapÝlabilirse de, saÛlÝklÝ bir insanÝn dengi ruhsal yapÝsÝna sahip olmayan bir bireyde, dengeyi bozacak en kŸ•Ÿk bir olay bazen korkunun geri gelmesine, bazen de baßka bir gšrŸntŸye bŸrŸnmesine yol a•abilir.
Yalan
ÒDoÛruyu, bilerek deÛißtirmekÓ diye tanÝmlayabileceÛimiz yalan konusu da, aileler
ve šÛretmenleri zaman zaman endißelendiren bir yanlÝß davranÝßtÝr. Hepimiz, yetißtirdiÛimiz •ocuk ve gen•lerin dŸrŸst, her durumda doÛru bildiÛini sšylemek ve savunmaktan
ka•Ýnmayan insanlar olmasÝnÝ isteriz. Ama
acaba •ocuklarÝmÝzÝn bšyle bir anlayÝßla yetißmeleri i•in gerekli dikkati, šzeni gšsteriyor
muyuz ya da onlara bu konuda yeteri kadar
iyi šrnek olabiliyor muyuz?
DoÛruyu, deÛißtirerek iade etme konusu,
•ocuÛun gelißim sŸreci i•inde belli bir dšneme kadar normal olarak kabul edilebilen bir
durumdur. ‚ocuk, okul šncesi dšnemde ve
ilkokulun ilk yÝllarÝnda dŸnyayÝ ve olaylarÝ
yetißkinden farklÝ olarak algÝlar, kendi fantazilerini olaylarÝ yorumlarken kullanÝr ve bunu yaparken herhangi bir art niyeti de yoktur. Onun i•in olayÝn a•ÝklamasÝnda bazÝ ilaveler yapmak, olanÝ, olmasÝ gerektiÛi veya
olmasÝnÝ istediÛi ßekilde deÛißtirmek kštŸ bir
ßey deÛildir. ‚ŸnkŸ •ocuk, nasÝl baßkalarÝnÝn
eßyalarÝnÝ alÝrken, gelißimi gereÛi kendine ait
olanla baßkalarÝna ait olanÝ ayÝramÝyorsa,
olanla olmasÝ gerekenin sÝnÝrlarÝ konusunda
da bazÝ tereddŸtleri vardÝr. Bu da onun herhangi bir olayÝ bizim algÝladÝÛÝmÝzdan ve yorumladÝÛÝmÝzdan farklÝ olarak algÝlayÝp yo-
229
ÇOCUK VE OKUL
rumlamasÝna neden olur. 3-4 yaßlarÝnda sÝk•a rastlanan hayal arkadaßlarÝ •ocuÛun bu
dŸßŸnce tarzÝnÝn ŸrŸnŸdŸr. Gelißimin akÝßÝ
i•ine bu tŸr davranÝßÝn uygun •evre ßartlarÝnÝn da yardÝmÝ ile kaybolmasÝ beklenir. Genellikle normal olarak gšzlenen de budur.
Bu nedenle, •ocuklar cezalandÝrmak, onlara,
ÒdoÛrusu budurÓ, Òsen yalan sšylŸyorsunÓ
diye ithamlarda bulunmak haksÝzlÝk olur.
Ancak •ocuklarÝn ger•eÛi deÛißtirmeleri gelißim sŸreci i•inde, šzellikle ilkokulun ilk yÝllarÝndan sonra da gšrŸlmeye devam ediyorsa, yetißkinlerin bunun ŸstŸnde dŸßŸnmeleri,
sebepleri ortaya •Ýkarmak i•in •aba gšstermeleri gerekir.
‚ocuÛu yalan sšylemeye iten nedenlerin
-gelißimle ilgili olanlarÝn dÝßÝnda- pek •oÛu
yetißkinlerin (šzellikle de anne babalarÝn) tutumlarÝ ile ilgilidir.
Bu nedenler kÝsaca ßšyle sÝralanabilir:
¥ ‚ocuk cezalandÝrÝlmaktan korktuÛu i•in
yalan sšyleyebilir.
¥ HatalÝ veya yanlÝß olduÛunu dŸßŸndŸÛŸ
bir davranÝßÝnÝ gizlemek i•in yalan sšyleyebilir.
¥ OlaylarÝ ve kendisini olduÛundan farklÝ
gšstererek baßkalarÝnÝn švgŸsŸnŸ ve sempatisini kazanacaÛÝnÝ dŸßŸnŸr. Bunu saÛladÝk•a
da yalan sšylemeyi sŸrdŸrŸr.
¥ ‚evresindeki yetißkinler sÝk sÝk yalan
sšylediÛi i•in, yalan sšylemenin doÛru olduÛunu dŸßŸnerek bŸyŸyebilir.
‚ocuk bŸyŸdŸk•e, kendine olan gŸveni
arttÝk•a, ger•eÛi deÛißtirme ihtiyacÝ da zamanla ortadan kalkar. Ancak burada aile ve
šÛretmenlerin dikkat etmeleri gereken en
šnemli ßey, •ocuÛun sŸrekli olarak yalana
baßvurmasÝdÝr. Bu durumda yapÝlmasÝ gereken birinci ßey, anne-baba olarak, •ocuÛun
hatalÝ davranÝßlarÝ karßÝsÝndaki tepkilerimizi
gšzden ge•irmektir. Acaba •ocuÛumuz hoß
gšrmediÛimiz bir davranÝßÝ yaptÝÛÝ zaman
veya kazara evdeki bir eßyaya zarar vediÛi
zaman ona nasÝl davranÝyoruz? Onu anlamaya •alÝßÝyor, onunla sakin bir ßekilde mi konußuyoruz; yoksa zararÝn bŸyŸklŸÛŸne baÛlÝ
olarak aßÝrÝ sert veya cezacÝ bir tutum izleyerek, onun bizden ger•ekleri saklamasÝna mÝ
neden oluyoruz? Karnesinde kÝrÝk var diye
•ocuÛumuza ceza veerek veya aßÝrÝ sert davranarak onun bir daha sefere karnesini gizlemesine veya dersleri ile ilgili yalan sšylemesine mi neden oluyoruz.
AyrÝca gŸnlŸk yaßamÝmÝzda, sšylediÛimiz
ufak tefek yalanlarla ona yanlÝß bir model mi
oluyor? ‚ok iyi niyetle de olsa yetißkinin ger•eÛi deÛißtirmesi •ocuÛun bunun normal bir
davranÝß oluÛunu dŸßŸnmesine neden olabilir. AyrÝca, ni•in yetißkinin yalan sšylemesi
hoß karßÝlanabildiÛi halde, kendisi yalan sšylediÛinde cezalandÝrÝldÝÛÝnÝ anlamak da •ocuk i•in bir hayli gŸ• olur.
Bu nedenle, ailelerin •ocuklarÝnÝn kendilerini korumak i•in yalanÝ kullanmak zorunda kalmasÝna sebep olacak, sert tepkilerden
ka•ÝnmalarÝ ve onlara gŸven veren, kendilerine gŸvenmelerine yardÝmcÝ olan bir ortam
saÛlamalarÝ son derece šnemlidir. Tabii bšyle bir ortamda yetißkinlerin kendilerinin de
yalan sšylemeyerek šrnek olmalarÝ son derece gerekli bir husustur.
BaßkalarÝna Ait EßyalarÝ Alma
229
230
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Okul šncesi ve okul •aÛÝ •ocuklarÝnda
bulunur. Burada •ocuÛa cezalandÝrmak yeri-
gšrŸlen ve zaman zaman aileleri ve šÛret-
ne onu yakÝndan izleyerek, davranÝßÝnÝn ne-
menleri endißelendiren bir davranÝß da Òbaß-
den yanlÝß olduÛunu a•Ýklamaya •alÝßmak
kalarÝna ait eßyalarÝ almaÓdÝr. Anne-babalar
daha doÛru bir yaklaßÝm olur. Gelißim sŸreci
genellikle •ocuklarÝnda bu tŸr davranÝßlar
i•inde uygun •evre koßullarÝnda, yetißkinin
gšzlediklerinde endißelenir, paniÛe kapÝlÝr-
de yardÝmÝ ile kendisine veya baßkasÝna ait
lar. ‚ŸnkŸ kŸ•Ÿk yaßlarda gšrŸlen bu tŸr
olanÝn sÝnÝrÝnÝ koyabildiÛi ve bu sÝnÝrÝn aßÝl-
davranÝßlarÝn hem yasalar a•ÝsÝndan su• sayÝ-
masÝ halinde bunun tasvip gšrmeyeceÛini
lan, hem de toplumsal deÛerler yšnŸnden
anladÝÛÝ zaman, bu tŸr davranÝßlarÝn da orta-
tasvip edilmeyen bir davranÝßa, hÝrsÝzlÝÛa dš-
dan kalktÝÛÝ gšzlenir.
nŸßeceÛinden korkarlar. Oysa okul šncesi
BaßkalarÝna ait eßyalarÝn alÝnmasÝ bazÝ
dšnemde ve ilkokulun ilk yÝllarÝnda gšrŸlen
psikolojik nedenlere de baÛlÝ olabilir. ‚o-
ÒbaßkalarÝna ait eßyalarÝ almaÓ davranÝßÝ
cuklar doÛumu izleyen ilk gŸnlerden itibaren
•oÛunlukla •ocuÛun henŸz tamamlanmamÝß
šnce anne-baba daha sonra diÛer aile birey-
olan bilißsel gelißimi ve buna paralel olan
leri ve aile dÝßÝndaki diÛer insanlarla ilißkiler
toplumsal ve ahlaki gelißimi ile yakÝndan il-
kurarlar. Bu ilißkileri sÝrasÝnda •eßitli izlenim-
gilidir.
ler alÝrlar. …zellikle anne-babanÝn tutum ve
‚ocuk bu dšnemde bilißsel olarak henŸz
davranÝßlarÝ, •ocuÛun gŸven duymasÝna,
kendisine ait olanla baßkasÝna ait olanÝn sÝnÝ-
kendisi ve •evresi ile barÝß i•inde mutlu bir
rÝnÝ net olarak ayÝrdedememektedir. AyrÝca,
insan olmasÝna yardÝmcÝ olabildiÛi gibi, an-
anlamÝnÝ yeteri kadar kavrayamadÝÛÝ •eßitli
ne-babanÝn aßÝrÝ baskÝcÝ, sert, devamlÝ eleßti-
toplum kurallarÝna ilißkin prensiplerden biri
ren tutumlarÝ veya yeterli ilgi ve ßefkatten
de ÒpaylaßmaÓdÝr. Evde birka• kardeßi olan
uzak tutumlarÝ onun gŸvensiz, endißeli ol-
veya yakÝn •evredeki akraba ve komßu •o-
masÝna; istenmediÛi, sevilmediÛi duygusunu
cuklarÝ ile biraraya geldiÛi zaman •ocuÛa ye-
yaßamasÝna neden olabilir.
tißkinler sŸrekli olarak oyuncaÛÝnÝ, •ikolatÝsÝ-
‚ocuk bu durumda, hayatÝndaki ilgi ve
nÝ veya •ok sevdiÛi kurabiyesini paylaßmasÝ
sevgi eksikliÛini gidermenin yollarÝnÝ arar.
gerektiÛi talimatÝnÝ vermektedirler. O, kendi-
EÛer yaptÝÛÝ olumlu ißler ve davranÝßlarla bu-
sinin olanlarÝ paylaßÝyorsa, baßkalarÝna ait
nu saÛlayamÝyorsa, baßka yollar dener. Üßte
olanlarÝn paylaßÝlmasÝ neden yasak olsun?
bu, šzellikle ilkšÛretim •aÛÝndaki •ocuklar-
Bšylece ÒbenimÓ ve ÒbaßkasÝnÝnÓ sÝnÝrÝnÝ iyi
da baßkalarÝna ait eßyalarÝ almak bšyle bir
koyamayan, paylaßmanÝn ancak diÛerinin iz-
sebebe de baÛlÝ olabilir. ‚ocuk anne-baba-
ni ve rÝzasÝ ile ger•ekleßebilen bir sosyal dav-
sÝndan alamadÝÛÝnÝ dŸßŸndŸÛŸ sevgi ve ßef-
ranÝß oluÛu konusunda yeterli anlayÝßa sahip
kati, baßkalarÝndan aldÝÛÝ eßyalarla doldur-
olmaya •ocuk, arkadaßÝnÝn eßyasÝnÝ almakla,
maya •alÝßÝr. Bazen de aldÝÛÝ bu eßyalarla ar-
dÝßtan hÝrsÝzlÝk gibi gšrŸlen bir davranÝßta
kadaßlarÝ arasÝnda kendisini sevdirmeye, Ÿs-
230
231
ÇOCUK VE OKUL
tŸnlŸk kurmaya •alÝßÝr. Bazen bu durum evden eßya almak veya evden para almak ve bu
yolla arkadaßlarÝ arasÝnda ŸstŸnlŸk kurmak
uyum ve davranÝß sorunlarÝnÝ
sayacak olursak,
ßeklinde de gšrŸlebilir. Bu tŸr davranÝßlar ge-
¥ Ülgisizlik
nellikle •ocuÛun hayatÝnda birßeylerin yo-
¥ Ü•ine kapanÝklÝk
lunda gitmediÛine ißaret eden belirtilerdir.
YapÝlmasÝ gereken en makul ßey, bšyle
bir davranÝß karßÝsÝnda •ocuÛun yaßÝnÝ, gelißme dŸzeyini dikkate almak, davranÝßÝn orta-
¥ AßÝrÝ •ekingenlik
¥ Sebepsiz aßÝrÝ korku
¥ Anneden veya evden ayrÝlamamak
ya •ÝkÝßÝ ile ilgili ipu•larÝnÝ dikkatle deÛerlen-
¥ AßÝrÝ huzursuzluk
dirmek olmalÝdÝr. OlayÝn ne zaman, evde ve-
¥ Arkadaß edinememek
ya okulda meydana gelen hangi olay veya
olaylardan baßladÝÛÝ, •ocuÛun, aldÝÛÝ eßyala-
¥ Sebepsiz sÝkÝntÝ
rÝ ne ßekilde kullandÝÛÝ (sattÝÛÝ veya arkadaß-
¥ Dikkati •eken ßÝmarÝklÝk
larÝna hediye ettiÛi vb.) dikkatle incelenmeli-
¥ Sšz dinlememek
dir. …zellikle •ocuklarÝn toplumsal kurallarÝ
¥ SÝk sÝk kabahat yapmak
yetißkin dŸßŸncesine uygun ßekilde anlamaya baßladÝklarÝ 11-12 yaßlarÝndan sonra tek-
¥ Kurallara ve disipline uymamak
rarlanan olaylarda mutlaka bir uzmanÝn yar-
¥ Okul eßyalarÝna zarar vermek
dÝmÝna baßvurmak gerekli olabilir.
¥ Üsyank‰rlÝk
BŸtŸn bunlarÝn yanÝnda dikkat edilmesi
gereken šnemli bir baßka nokta da, toplumsal deÛer yargÝlarÝnÝn ve bunlara dayalÝ olan
ahlak kurallarÝnÝn benimsenmesinin, bu ku-
¥ Yalan sšylemek
¥ Yerinde duramamak (aßÝrÝ hareketlilik)
¥ OrayÝ-burayÝ karÝßtÝrmak
rallarÝn sšzlŸ veya yazÝlÝ olarak ifade edilme-
¥ KavgacÝlÝk
sinden •ok, •ocuÛun i•ine yaßadÝÛÝ en yakÝn
¥ SaldÝrganlÝk
•evre olan aileden baßlayarak, arkadaß, okul,
toplum •evresi i•inde doÛru ßekilde yaßanan
šrneklerle gšsterilmesidir. EÛer bir ailede bŸ-
¥ Ders •alÝßmamak
¥ Evden ka•mak
yŸkler, baßkalarÝnÝn eßyalarÝnÝ alma konu-
¥ Su•a yšnelmek
sunda fazla hoßgšrŸlŸ iseler veya toplumda
¥ Kibritle, ateßle oynamak
bu tŸr davranÝßlar ceza gšrmŸyorsa, •ocuklarÝn doÛru davranmayÝ šÛrenmeleri de son
derece gŸ• olacaktÝr.
Okul •aÛÝ •ocuÛunda gšrŸlen
¥ Sigara ve benzeri ßeylere heves
¥ ArkadaßlarÝnÝn eßyalarÝna zarar vermek
REHBERLÜK ARAÞTIRMA
231
232
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
MERKEZÜ VE OKUL
REHBERLÜK SERVÜSÜ
TŸrk Milli EÛitim Sistemi i•inde her ge•en
gŸn daha fazla šnem kazanarak yaygÝnlaßan
bir alan da ÒRehberlik ve Psikolojik DanÝßmaÓdÝr. TŸrk Milli eÛiim SistemiÕnde 1960ÕlÝ
yÝllardan bu yana giderek artan šl•Ÿde gelißen
ve sistem i•inde yerini alan Rehberlik ve Psikolojik DanÝßma Servisleri, šÛrencilerle ilgili
baßarÝsÝzlÝk, šÛrenme gŸ•lŸÛŸ, sosyal, duygusal konularla ilgili problemlerin •šzŸmŸnde
aile ve okula yardÝmcÝ olan birimlerdir.
BugŸn uygulamada, illerde Milli EÛitim
MŸdŸrlŸÛŸne baÛlÝ Rehberlik AraßtÝrma Merkezleri ve bunlara baÛlÝ olarak okullarda gšrev yapan Rehberlik ve Psikolojik DanÝßma
Servisleri kurulmußtur. Rehberlik AraßtÝrma
Merkezleri, o ildeki ilk ve ortašÛretimdeki šÛrencilerin tŸmŸne, okul veya ailenin baßvurusu Ÿzerine yardÝmcÝ olurlar. Okullardaki Rehberlik ve Psikolojik DanÝßma Servisleri šzellikle ilkšÛretim ikinci kademe ve ortašÛretim
dŸzeyindeki okullarda mevcuttur. Bu servisler
bugŸn i•in ilkšÛretim ikinci kademe ve ortašÛretim •aÛÝndaki šÛrencilere psikolojik danÝßmanlÝk yapmakta ve mesleki tercihler konusunda yardÝmcÝ olmaya •alÝßmaktadÝrlar.
KAYNAKLAR
ISAACS, Susan. ‚ocuk Bu Me•hul.
(•ev.Muammer Tuncer). Üstanbul: Yal•Ýn YayÝnlarÝ, 1969.
OKTAY, Ayla. Okul OlgunluÛu, Üstanbul:
Ü.†. Edebiyat FakŸltesi Yay., 1983.
Okul …ncesi EÛitim ve SorunlarÝ, Ankara:
TŸrk EÛitim DerneÛi Yay., 1982,
232
Okul …ncesi EÛitimin YaygÝnlaßtÝrÝlmasÝ
Semineri I-II-III-IV-V-VI-VII. YAPA, 1984,
1985, 1986, 1987, 1989, 1991,
YAVUZER, Haluk, Ana Baba ve ‚ocuk.
Üstanbul: Remzi Kitabevi, 1986.
‚ocuk Psikolojisi. Üstanbul: Remzi Kitabevi, 1987
Ana Baba Okulu (ed.) Üstanbul: Remzi Kitabevi, 1990.
Y…R†KOÚLU, Atalay. ‚ocuk Ruh SaÛlÝÛÝ. Ankara: Üß BankasÝ KŸltŸr YayÝnlarÝ, 1987.
YaratÝcÝ Toplum Yolunda ‚aÛdaß EÛitim/‚aÛdaß YaßamÝ Destekleme DerneÛi Üstanbul: Cem YayÝnevi, 1990.
Makale ve Bildiriler:
OKTAY, Ayla.
ÒÜlkokula Baßlamada HazÝrlÝklÝ OlmanÝn
…nemiÓ. Aile ve ‚ocuk Dergisi. SayÝ: 1, Üstanbul: 1981, s. 18-28.
Ò‚ocuk EÛitiminde Ailedeki Disiplinin
Yeri ve …nemiÓ. Aile ve ‚ocuk Dergisi. SayÝ:
2, Üstanbul: 1982, s. 68-77.
ÒOkul …ncesi Dšnemde Temel AlÝßkanlÝklarÝn KazandÝrÝlmasÝÓ. YAPA Okul …ncesi
EÛitimi ve YaygÝnlaßtÝrÝlmasÝ Semineri II-III.
Üstanbul: YAPA YayÝnlarÝ, 1985, s. 39-46.
Ò‚ocukta Okuma Ülgisinin DoÛußuÓ.
GŸnŸmŸzde Kitaplar Dergisi. SayÝ: 26, 1986,
s. 45-47.
Ò‚ocuÛun YaßamÝnda Ülkokulun Yeri ve
…nemiÓ. YaßadÝk•a EÛitim Dergisi. SayÝ: 4,
Üstanbul: 1988, s. 6-8.
Ò‚ocuklarÝnÝ Anadolu Liseleri ve …zel
Okul Giriß SÝnavlarÝna HazÝrlarken Aileler
Nelere Dikkat Etmelidir?Ó YaßadÝk•a EÛitim
Dergisi. SayÝ: 6, Üstanbul: 1989, s. 6-12.
ÒTatilÓ. YaßadÝk•a EÛitim. SayÝ: 16,
MayÝs/Haziran 1991, s. 5-8.
233
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
‚ocuk
ve Oyun
l Dr. Esra …MEROÚLU
9
235
ÇOCUK VE OYUN
Neden Oynuyorum?
‚ocuk : Annem neden sanki beni sofraya
•aÛÝrÝyor, daha oyunum bitmedi ki, hep de
oyunumun en gŸzel yerinde beni •aÛÝrÝrlar.
AnneciÛim oyunumu bitireyim, geleceÛim.
Anne : Bu •ocuk beni deli edecek, ne zaman birßey sšylesem bana Òama ßimdi oyun
oynuyorumÓ diye cevap veriyor. Ne bitmez
oyunmuß bu. Sokakta oyun, evde oyun, bu
•ocuÛun yapacak baßka ißi yok mu?
Bu anneyle, •ocuÛunun laflarÝ bize hi• yabancÝ gelmiyor. Kimbilir
gŸnde ka• kez anneyle
•ocuk arasÝnda buna
benzer sšzler ge•iyor.
Acaba sahiden bu •ocuÛun oyun oynamaktan,
eglenmekten baßka yapacak ißi yok mu?
Yetißkinler gšzŸyle
oyun, •ocuÛun eÛlenmesine, oyalanmasÝna yarayan ama•sÝz bir uÛraßtÝr.
Üßi olmayan, vakit ge•irmek isteyen kißi oynar.
‚ocuÛunuz i•in ise oyun
bir uÛraßtÝr. Oyun tecrŸbe kazanma, šÛrenme ve yapma aracÝdÝr. ‚ocuÛunuz doktorculuk veya ßofšrcŸlŸk oynuyorsa bundan yalnÝzca keyif almÝyordur. Doktoru veya ßofšrŸ
yaßÝyordur. ‚ocuk oyun sÝrasÝnda •evresindeki dŸnyada gšzlediÛi uÛraß ve becerileri
canlandÝrÝr, dener ve uygular. ‚ocuk oynadÝk•a duyularÝ keskinleßir, yetenekleri gelißir.
‚ŸnkŸ oyun, •ocuÛun en doÛal šÛrenme
aracÝdÝr. Oyun dŸnyasÝnda kendi kurallarÝnÝ
kendisi koyar ve bozar. DuyduklarÝnÝ, gšrdŸklerini sÝnayÝp, dener. …Ûrendiklerini pekißtirir. ‚ocuÛun bu dŸnyasÝna yetißkinler
kolayca giremez. …rneÛin evcilik oynayan
bir •ocuk sizi kolay kolay oyununa almaz ve
karÝßtÝrmaz. EÛer oyununa mŸdahale ederseniz kÝzar, sinirlenir ve hatta aÛlar. Sanki o
oyun bir daha oynanamazmÝß gibi Òoyunumu bozdunÓ diye huysuzlanÝr. ‚ŸnkŸ •ocuk
oyunda baÛÝmsÝz, šzgŸr
olmanÝn tadÝnÝ •ÝkarÝyordur. Oyun, •ocuÛun šzgŸrlŸÛŸdŸr.
‚ocuk,
oyununda
yalnÝzca yetißkinleri taklit etmekle kalmaz, ona
kendinden de katar. Kendi yaßantÝsÝnÝ da oyuna
yansÝtÝr. Kendilerine yapÝlmasÝnÝ istedikleri veya
yapÝlmasÝndan korktuklarÝ ßeyleri canlandÝrÝr.
…rneÛin: Bir anaokulunda yapÝlmÝß olan gšzlemde ortaya •Ýkan ßu oyun
bunun en gŸzel ispatÝdÝr.
Dšrt yaßÝndaki bir •ocuÛun polis korkusu vardÝ. Ailesi onu polisle
korkutmußtu. Kendisini yaramaz, fena bir •ocuk olarak gšrŸyordu. BŸtŸn oyunlarÝnda
polis oluyor, arkadaßlarÝnÝn canÝnÝ acÝtÝyor,
onlarÝ hapise gštŸrŸyordu. Bir gŸn elindeki
kil ile oynarken birden ÒO polisi suda boÛdum ve kurtuldumÓ dedi ve ondan sonra da
eskiden yaptÝklarÝnÝ yapmaz oldu. Keßke bŸtŸn umacÝlar, korkun• canavarlar, •ocuklarÝn
235
236
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
zihinlerinden bu kadar kolaylÝkla silinebilseydi.
‚ocuk bu oyunda sšzle anlatamadÝÛÝ kaygÝlarÝnÝ dile getirmiß, olayÝ somutlaßtÝrarak,
kendine gšre bir •šzŸm getirmißtir. Baßka bir
deyißle oyun, •ocuÛun dili ve en etkili anlatÝm aracÝdÝr. Oyun aracÝlÝÛÝ ile ŸzŸntŸlerini,
kaygÝlarÝnÝ, korkularÝnÝ dile getirir. Bu yolla,
derdini dškŸp rahatlayan bir yetißkin gibi sÝkÝntÝlarÝnÝ dÝßa vurur.
Oyun, •ocuklarÝn en kolay, en doÛal anlaßma ortamÝdÝr. Üki •ocuk yan yana geldiÛinde birbirlerinin adlarÝnÝ bilmeseler bile oynamaya baßlarlar. †• yaßÝndan sonra oyun,
paylaßmak, baßkalarÝnÝn haklarÝna saygÝ gšstermek, sÝrasÝnÝ beklemek gibi toplumsal olgularÝn kazanÝlmasÝnda šnemli bir yer tutmaktadÝr.
…zetlersek oyun, •ocuÛun gelißmesi ve
kißilik kazanmasÝnda •ok šnemlidir. Oyunsuz ge•en bir •ocukluk asla dŸßŸnŸlemez.
‚ocuÛun bŸyŸmesi ve saÛlÝklÝ gelißmesi
i•in nasÝl beslenme, bakÝm ve sevgi gerekli
ise ÒOyunÓ da en az bunlar kadar gereklidir.
NasÝl Oynuyorum?
Yeni doÛmuß bebeÛinizin neler yaptÝÛÝna
hi• dikkat ettiniz mi? Neler yapÝyor? Bu soruya pek •oÛunuzun Òuyuyor, meme emiyor,
altÝnÝ kirletiyor, arada sÝrada uyanÝp yŸksek
sesle aÛlÝyor.Ó diye •evap verdiÛinizi duyar
gibiyim. BazÝlarÝnÝz da Òo kadar yorgunum ki
neler yaptÝÛÝnÝn farkÝnda deÛilimÓ ßeklinde
cevap veriyorsunuz. BebeÛiniz ilk 40 gŸn
i•inde aÛlar, meme emer, uyanÝr, altÝnÝ kirletir. BŸtŸn bunlar hergŸn rutin olarak tekrarlanÝr. Ama 40 gŸnden sonra onda bazÝ deÛißik236
likler gšrmeye baßlarsÝnÝz. GŸlmeye baßlamÝßtÝr. KÝsacasÝ, oyun oynamaya baßlamÝßtÝr.
0-2 YaßlarÝ ArasÝnda Oyun :
Bebek, doÛumundan itibaren ilk gŸnlerde
annenin kokusuna, biberon ßißesine, annenin
ve babanÝn sesine, mŸziÛe, ani gŸrŸltŸlere
heyecansal tepkilerde bulunur. Bu tepkileri
mimik, jest ve ses olarak izlemek mŸmkŸndŸr. Bebek doÛduÛunda yardÝma muhta•tÝr.
Kendi kendine hi•bir ßey yapamaz. Ancak
bir baßkasÝ onun ihtiya•larÝnÝ karßÝlayabilir.
EÛer annesi onunla konußur, ßarkÝ sšyler,
onu etrafÝnÝ gšrebileceÛi bir yere kaldÝrÝr, dÝßarÝ •ÝkarÝr ve onunla ilgilenirse ona en uygun oyun ortamÝnÝ olußturmuß demektir.
YaßamÝnÝn ilk aylarÝnda bile bebek, etrafÝndaki nesnelerin ve bu nesnelerin renklerinin, ßekillerinin farkÝna varmaya baßlar.
Renkli, ses •Ýkaran nesnelerden hoßlanÝr. Bu
yŸzden sesli ve parlak renkli oyuncaklar, •ocuklarÝn zihinsel olarak gelißmesine de yardÝmcÝ olur. YataÛÝnÝn Ÿzerine asÝlabilen, evde de kolaylÝkla hazÝrlanabilecek mobil denilen oyuncaklarla •ocuk, kendi kendine
oyunlar oynar.
‚ocuk bŸyŸdŸk•e •ocuÛun eli ve kolun-
237
ÇOCUK VE OYUN
daki kontrolŸ giderek artar. ‚evresindeki
nesneleri yakalar, aÛzÝna gštŸrŸr ve keßfetmeye •alÝßÝr. AÛza gštŸrme, nesneleri tanÝmanÝn en kolay yoludur.
Taklit, •ocuÛun oyununun temelini olußturur. Annenin •ÝkardÝÛÝ sesleri taklit eder bir
bebek onunla oynuyordur. Sesli taklit oyunlarÝ bebekle anneyi birbirine yaklaßtÝrdÝÛÝ gibi dil gelißimine de yardÝmcÝ olur. AßaÛÝdaki
mŸzikli oyun bir yaßÝna kadar bebeklere oynanabilir.
oyunlarÝnÝ izler.
3-4 YaßlarÝ ArasÝnda Oyun
Ooooo da ne demek
Eeeeee koca bebek
Uuuu uyu da bŸyŸ
Eeeeeeee
Dokuz aylÝktan itibaren bebekler hareketlenmeye, tek baßÝna oturmaya ve emeklemeye baßlarlar; etrafla ilgileri daha •ok artmÝßtÝr.
Evdeki bŸtŸn kÝrÝlacak eßyalar onun oyuncaklarÝ olmaya baßlar. Siz onlarÝ sakladÝk•a o
bulmaya •alÝßÝr. Bu dšnemdeki belki de en
•ok hoßlarÝna giden ßey ellerine ge•irdiklerinin sesini duymaktÝr. Tencereler, kaßÝklar,
kutular onun oyun malzemelerini olußturur.
AyrÝca bu dšnemde yakÝn uzak ilißkisini de
anlamaya baßlar. Uzaktaki oyuncaÛÝna
emekleyerek ulaßÝr.
1-2 yaßlarÝ arasÝnda iki •ocuÛu yan yana
getirseniz, birbirinden habersiz oyun oynadÝklarÝnÝ izleyebilirsiniz. OyuncaklarÝnÝ paylaßmazlar, birbirlerinin sa•ÝnÝ •ekip canÝnÝ
acÝttÝklarÝ bile olur. Bu dšnemde •ocuk tek
baßÝna oyun oynar. Bunu izleyen dšnemde
ise kÝsa sŸreler halinde baßka •ocuklarÝn
‚ocuk iki yaßÝndan sonra hayal gŸcŸne
dayanan oyunlardan hoßlanÝr. Eger bu yaßlar
arasÝndaki •ocuÛu oyunda gšzlerseniz,
oyuncaklarÝyla konußtuÛunu, onlara kÝzÝp
baÛÝrdÝÛÝnÝ kolayca izleyebilirsiniz. AyrÝca
bu yaßlar arasÝnda bŸyŸk kaslar hayli gelißmiß olduÛundan takla atar; yŸksek bir yerde
yŸrŸmeyi dener; topa tekme atar. ‚ok aktif
olduÛundan, herßeyi hÝzla ve yaratÝcÝ bir bi•imde ger•ekleßtirir.Yeni oyunlar yaratÝr ve
uygular. Evcilik, bakkalcÝlÝk, postacÝlÝk ve
doktorculuk oyunlarÝnda •eßitli kÝyafetlere
girip canlandÝrmayÝ sever.
Dšrt yaßÝnda •ocuk kÝvrak zekasÝnÝn yanÝnda elleriyle de •ok beceriklidir. Resim yapar, yapÝlar kurar, mŸzikten ßarkÝdan •ok
hoßlanÝr. Bu yaßtaki •ocuk Ÿ•-dšrt •ocukla
uzun sŸre, hatta bir gŸnden štekine devam
eden oyunlar oynar.
5-6 YaßlarÝ ArasÝnda Oyun
Bu yaß •ocuklarÝ, •oÛunlukla grup oyunlarÝna ilgi duyar. Yavaß yavaß •evresini tanÝmaya baßlar. Komßu ve mahallesindeki yaßdaßlarÝ ile arkadaßlÝk kurar. OynadÝklarÝ oyun
237
238
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
kurallarÝna saygÝlÝ olmayÝ burada
šÛrenir. Eßli eÛlenceli oyunlar
yine bu yaßtaki
•ocuklarÝn yakÝndan ilgi duyduklarÝ bir uÛraßtÝr.
Oyuncak olarak
masa oyunlarÝna,
yapÝ oyuncaklarÝna dŸßkŸndŸr,
kesme yapÝßtÝrma, •izimler yapma, resim boyama, par•alÝ bilmeceleri birleßtirmeyi •ok
severler. TŸm bunlarÝn arasÝnda kÝzlar halen
evcilik oynarken; erkek •ocuklar kšprŸler,
yollar yapar; kÝzÝlderili, kovboyculuk, hÝrsÝzpolis oyunlarÝna ilgi gšsterir. Bu yaß grubu
šzellikle TVÕdeki dizilerden •ok etkilendiÛinden, anne ve babalar, izlemesi gereken programlarÝ se•erken •ok dikkatli davranmalÝdÝr.
‚ocuk OyunlarÝnÝn …zellikleri
Buraya kadar •ocuÛun hayatÝnda oyunun
yerini, šnemini ve yaßlara gšre oyunun gelißimini gšrdŸk. Bu noktada ise dŸnyanÝn heryerinde •ocuÛun yaßÝ ve cinsiyeti ne olursa
olsun, tŸm •ocuk oyunlarÝnÝn šzelliklerinden
bahsetmekte,
oyunu anlamak
a•ÝsÝndan yarar
olduÛuna inanÝyorum.
1 - Oyun belirli bir evrim ve
sÝralama izler.
…rneÛin •ocuk
bloklarla veya
238
kŸplerle oynarken šnce onlarÝ
yan yana dizer;
bir sŸre sonra Ÿst
Ÿste koymayÝ dener; sonra hayali
yapÝtlar yapar;
teknik bir dŸzen
kurar ve kendine
gšre dŸßlediÛi ve
ger•eÛe uydurduÛu
yapÝtlarÝ
kurduktan sonra, onlarÝ ek malzemeler kullanarak garaj, ev v.b. diye danÝmlayarak oyun
oynar.
2 - Oyun etkinliklerinin sayÝsÝ ve •eßitliliÛi •ocuÛun yaßÝ bŸyŸdŸk•e azalÝr, •ŸnkŸ •ocuk bir •ok deneyim sonunda ilgi duyduÛu
ve daha iyi becerdiÛi oyunlarda daha •ok zaman harcar. Dikkat sŸresi uzadÝk•a belirli bir
oyunda daha uzun sŸre kalÝr. AraßtÝrma, deneme, keßfetme, tanÝma aßamalarÝndan ve
eski deneyimlerinden yararlandÝÛÝ yaratÝcÝ
oyunlar kurar.
3 - ‚ocuÛun yaßÝ bŸyŸdŸk•e dikkat sŸresi de uzar; kendini daha uzun sŸreler belirli
bir iße verebilir ve daha az sÝkÝlÝr.
4 - ‚ocuk,
oyunlarÝ akÝlcÝ bir
bi•imde ve oyuncaÛa baÛlÝ olmaksÝzÝn kurar. ÜstediÛi
zaman ve bi•imde, istediÛi ßeyle
herhangi bir oyun
olußturabilir. Yaß
bŸyŸdŸk•e •ocuk
239
ÇOCUK VE OYUN
oyunlarÝ resmileßir, daha kuralcÝ ve planlÝ
olur.
5 - ‚ocuk bŸyŸdŸk•e beden durgunlaßÝr.
Daha sakin ve zihinsel becerilerle, bedenin
uyum i•inde •alÝßtÝÛÝ oyunlara yšnelir.
Oyun ve ‚alÝßan Anne
Annenin ißlerinin tŸmŸ ister ev ißleri, ister
bŸro •alÝßmalarÝ olsun, aynÝ derecede zorlayÝcÝ, zaman tŸketici ve yorucudurlar. Ancak,
evde •alÝßan annenin ara sÝra da olsa gŸn boyunca •ocuÛu ile ge•irebileceÛi zamanlar olmaktadÝr. EÛer anne ißini ve oyun zamanÝnÝ
bir dereceye kadar uyarlamÝßsa, gŸnŸn sonunda •ocuk annesinin kendisiyle birlikte olmaktan hoßlandÝÛÝnÝ ve sevdiÛini anlayacak,
ona gŸvenebileceÛine emin olacaktÝr.
Evin dÝßÝnda •alÝßan anne deÛißik ve hatta
gŸ• bir sorunla karßÝ karßÝyadÝr. ‚ocuÛunu
gŸn boyunca gšremez. Akßam eve dinlenme
ihtiyacÝ i•inde dšner. Ev ißleri, eßi, yorgunluk
ve •ocuklar hepsi de ondan kendilerine zaman ayÝrmasÝnÝ beklerler. ‚alÝßan anne bunlarÝn hepsini tatmin etme •abalarÝnÝn sonucunda kolayca bunalÝma girebilir.
Evin dÝßÝnda •alÝßma gerekliliÛi veya isteÛi, •ocuk sahibi olma konusunda caydÝrÝcÝ
unsurlar olmamalÝdÝr. ‚alÝßan anne i•in bu
sorunu dengeleyecek bir•ok olanak vardÝr.
‚ocuÛun gŸnlŸk disiplininin ve eÛitiminin
bŸyŸk bšlŸmŸ kreße ve yuvaya, daha sonra
da ilkšÛretime bÝrakÝlabilir. ‚alÝßan bir anne
šÛretmenlerle yakÝn bir baÛlantÝ kurarak •ocuÛunun ilerlemesini ve sorunlarÝnÝ izleyebilir. Bu durumda zamanÝnÝn daha azÝnÝ dŸzeltmelere ve disipline ayÝrmak zorunda kalÝr. Hatta •ocuÛundan, evdeki sŸrekli ilißkisi
ile beraberliÛin deÛerini bir dereceye kadar
dŸßŸren annenin aldÝÛÝndan daha •ok zevk
alÝr.
‚alÝßan anne, gŸnlŸk ve dŸzenli oyun zamanlarÝ koymadÝÛÝ sŸrece •ocuÛunun kendisine ya sÝkÝca baÛlandÝÛÝnÝ ya da ilgisini kaybettiÛini gšrecektir. Üßten eve dšndŸÛŸnde,
•ocuk, dikkati •ekmek i•in bŸyŸk bir istek
gšsterecek veya onsuz da yapabileceÛini
gšstermek i•in ilgisiz gšrŸnecektir. Her iki
durumda da bu ihtiya• ißaretidir.
DŸzenli oyun zamanÝnÝn saptanmasÝ, annenin kendini toplamasÝna; dinlenmesine;
yemek hazÝrlamasÝna; eßi ve •ocuklarÝ ile
birlikte olmasÝna olanak verir. EÛer •ocuk
her akßam belli sŸreli bir oyun programÝna
baÛlanabilirse, annesine diÛer ißleri ile uÛraßma olanaÛÝnÝ verecektir.
TŸm gŸnŸnŸ ondan ayrÝ ge•irdikten sonra •ocuk, annesinin yakÝnlÝÛÝna gerek duyar.
Annesine oyun olduÛu kadar sevgi i•in de ihtiyacÝ vardÝr. Ona gŸn boyunca baßÝnÝzdan
ge•enleri anlatÝn ve onun da kendi baßÝndan
ge•enleri size anlatmasÝnÝ saÛlayÝn. EÛer šzel
bir disiplin veya eÛitim gerekiyorsa, bunu,
zaten kÝsa olan oyun zamanÝnÝ ders veya cezalandÝrma i•in kullanmak yerine, hafta sonuna bÝrakÝn.
Dokuz veya daha bŸyŸk yaßtaki •ocuÛun
ve hatta gencin •alÝßan annesi ile ilißki kurmak i•in her gŸn zamana ihtiyacÝ vardÝr.
Sohbet etmek veya televizyon seyretmek dÝßÝnda paylaßÝlan herhangi bir faaliyet bir aile
ilißkisini sŸrdŸrecek ve gencin en zor kendini bulma yÝllarÝnda sarÝlabileceÛi bir dayanak olußturacaktÝr.
239
240
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
‚ocuÛun Oyun OynayacaÛÝ
Alan
Her yaßtaki •ocuÛun ihtiya•larÝ farklÝ bile
olsa oyun oynayacaÛÝ alanÝn gŸvenli, rahat,
oyun oynayabileceÛi genißlikte olmasÝ en
baßta istenilen šzelliklerdir. BebeÛiniz henŸz
yŸrŸmŸyor veya emeklemiyorsa bile, onun
bir oyuncaÛa erißmek i•in uzanÝrken dšnebileceÛini ve bšylelikle dŸßebileceÛini unutmamanÝz gerek. Bunun i•in kŸ•Ÿk bebeklerin etrafÝ parmaklÝklÝ olan yataÛÝnda veya bir
marangoza yaptÝrÝlabilecek •ocuk parkÝ diye
isimlendirilen oyun alanÝnda oynamasÝ tavsiye edilir. KŸ•Ÿk bebekleri yere
bÝrakmak doÛru deÛildir. Evinizi ne kadar temiz tutmaya
•alÝßsanÝz da, yerde unutulan
ve bebek tarafÝndan aÛza alÝnan bir dŸÛme •ok bŸyŸk tehlikelere yol a•ar. BebeÛimiz
emeklemeye ve yŸrŸmeye
baßladÝktan sonra oyun alanÝnÝn gŸvenliÛi ve rahatlÝÛÝ daha
da šnem kazanmaktadÝr. Bu
yaßlardaki •ocuklar genellikle yetißkinlerin
bulunduÛu yerlerde oynamak isterler. Yeni
yŸrŸyen bir bebeÛin eßyalarla dolu bir odada
dŸßmesi ve bir yerini •arpmasÝ •ok daha kolay olur. Bu yŸzden odayÝ gereksiz eßyalardan arÝndÝrmak ve sivri kšßelere •arpmamasÝ
i•in dikkatli olmak gereklidir. AyrÝca •ocuklarÝn en •ok ilgisini •eken prizlerin de bir kapakla kapatÝlmasÝ en akÝlcÝ yoldur. Yaßanan
odadaki sŸs eßyalarÝnÝ ortadan kaldÝrmak yerine •ocuÛa onlarÝn oyuncak olmadÝÛÝ ve
dokunulmayacaÛÝ anlatÝlmalÝdÝr.
240
‚ocuk bŸyŸdŸk•e evde kendisinin oynayabileceÛi, oyuncaklarÝnÝ koyabileceÛi bir
kšßenin olmasÝnÝ ister. Evde •ocuÛa bšyle bir
kšße hazÝrlanmalÝdÝr. Bu kšßenin •ocuÛun
oynayabileceÛi kadar geniß, rahat olmasÝna
šzen gšsterilmelidir. Bu kšßede oyuncak sepeti veya kutularÝ, minderler veya onun boyuna uygun sandalye vb. eßyalar olabilir. Annelerin en •ok ßikayet ettikleri husus, •ocuklarÝn tŸm oyuncaklarÝnÝ evin her kšßesine daÛÝttÝklarÝdÝr. En baßta dŸßŸnmemiz gereken,
evi sadece •ocuklarÝmÝzÝn deÛil bizim de daÛÝttÝÛÝmÝzdÝr. …rneÛin dikiß ve el ißleri ortalÝÛÝ birden daÛÝtabilir.
…nemli olan, •ocuklara,
kendi oyuncaklarÝndan gene
kendilerinin sorumlu olduklarÝnÝ šÛretmektir. Ne var ki, bu
alÝßkanlÝÛÝ vermek pek kolay
deÛildir. ‚ŸnkŸ •ocuklar, bir
bu oyuncakla, bir šbŸr oyuncakla oynarlar. BŸtŸn bu
oyuncaklar da ortalÝkta durur.
‚ocuÛa yšnelerek, ikide bir,
ÒOyuncaklarÝnÝ toplanasa!Ó
demek, onun ißine karÝßmak olur; bu da onu
rahatsÝz eder. Bu nedenle, šzellikle dar evlerde oturanlarÝn-olanak var ise- •ocuklarÝna
bir oyuncak kšßesi ayÝrmalarÝ gerekir. Bšyle
bir kšße, bŸtŸn oyuncaklarÝn ortada kalmasÝnÝ šnler. Konuk geldiÛinde de, aceleyle ortalÝÛÝ toplama derdi ortadan kalkar. Bšylece
•ocuk dŸzenli olmayÝ šÛrenir. Herhangi bir
oyuncak, kendi sÝnÝrlarÝnÝ aßtÝÛÝnda, durum
•ocuÛa hatÝrlatÝlÝr. BŸtŸn bunlar yapÝlÝrken
šnemli bir nokta da, oyununa dalmÝß •ocuÛun oyundan koparÝlmamasÝdÝr. Baßka bir iß
241
ÇOCUK VE OYUN
i•in oyundan ayrÝlmak, •ocuÛu hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛratÝr; bšyle bir durum da •ocukta šfke yaratÝr. Bu yalnÝz •ocuÛa šzgŸ deÛildir,
biz bŸyŸkler de severek yaptÝÛÝmÝz bir ißten
zorunlu olarak uzaklaßtÝrÝldÝÛÝmÝzda, sinirlenmez miyiz? Bunu da gšz šnŸnde bulundurarak, eÛer •ocuklar, ÒAma ben daha oynamak istiyorum...Ó derlerse, šnemli bir engel de yoksa, •ocuÛa anlayÝß gšsterilmesi gerekir.
‚ocuk oynamakta iken, yemek yenileceÛi
ya da baßka bir iß ona šnceden haber verilirse daha iyi olur. ‚ocuk kendini ona gšre hazÝrlar, oyunu yarÝda bÝrakmasÝ onu fazla etkilemez. Bšyle bir tutum, sizin ißinizi de, •ocuÛun ißini de kolaylaßtÝrmÝß olur.
Oyuncak ve Oyun Malzemeleri
Gelißim basamaklarÝ boyunca •ocuÛun
hareketlerine dŸzen getiren, zihin, beden ve
sosyal gelißime yardÝmcÝ olan, hayal gŸcŸnŸ
ve yaratÝcÝ yeteneklerini gelißtiren tŸm oyun
malzemesi, oyuncak olarak tanÝmlanÝr. Su,
kil, kum gibi doÛal oyun malzemesiyle boß
kibrit kutusu, makara, kumaß par•alarÝ vb.
artÝk ŸrŸnler de oyuncak kapsamÝna girer.
Oyuncaklar •ocuÛun doÛal yeteneklerini
kolaylaßtÝran, bšylelikle de eÛitim ißlevi gšren oyun malzemeleridir. ‚ocukta se•me ve
deÛerlendirme duygusunu da gelißtiren
oyuncaklar, bu ißlevleriyle •ocuÛun
kendi kendine karar verebilmesine
ve belirli alanda
beceri kazanmasÝna olanak saÛlar.
Yine oyuncaklara bireyin toplum ve •evreyle ilißkilerini dŸzenleyen ara•lar gšzŸyle
bakÝlabilir.
Oyuncaklar •ocuklarÝn •eßitli renk, boyut
ve ßekilleri kavramalarÝna, sayÝsal kavramlardan haberdar olmalarÝna yardÝmcÝ olurlar.
Oyuncaklar farklÝ yaß ve zihin dŸzeyindeki
tŸm •ocuklar i•in gereklidir.
Oyun malzemesine ilißkin •eßitli sÝnÝflandÝrmalar yapÝlmÝßtÝr. Bu sÝnÝflandÝrmalara gšre oyun malzemesi beß ana grupta ele alÝnabilir.:
Birinci grup malzeme, •ocuÛun etrafÝnÝ
saran dÝß dŸnyayÝ tanÝmasÝ ve deneyim kazanmasÝna yardÝmcÝ olur. Ancak bunu ger•ekleßtirebilmesi i•in •ocuÛa ulaßabildiÛi
tŸm nesneleri yakalama ve keßfetme olanaÛÝ
verilmelidir. BunlarÝn en šnemlileri su, kum,
toprak, •amur ve boyalardÝr. Dokunma duyusunun gelißimini saÛlayan šnemli bir oyun
aracÝ olan su, aynÝ zamanda •ocuÛa bŸyŸk
bir haz verir. Deneyim ve keßif olanaklarÝ
saÛlayan su sayesinde utanga• •ocuk uyarÝlÝr, saldÝrgan •ocuk sakinleßir.
Kum ve su iki yaßÝndan itibaren tŸm •ocuklar i•in temel oyun malzemesidir. Kum
veya suyla dolu bir leÛende oyun oynama
olanaÛÝnÝn •ocuÛa saÛlanmasÝ onun bedensel olduÛu kadar, zihinsel gelißimine ve gŸven kazanmasÝna
yardÝmcÝ olur.
Ükinci grup malzeme, •ocuÛun yaratÝcÝ yeteneÛini ve
kendi kendini yš-
241
242
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
netebilme arzusunu uyaran, •amur, boya ve
tebeßirlerdir.
†•ŸncŸ grup malzeme, •ocuÛun hayal
gŸcŸnŸ uyaran bebek, bebek elbisesi ve dolgu oyuncaklardÝr.
DšrdŸncŸ grup malzeme, •ocuÛun yetißkin becerilerini kazanmasÝna yardÝmcÝ olan
fÝr•a, sŸpŸrge, kŸ•Ÿk ev eßyalarÝ gibi model
oyuncaklardÝr.
Beßinci grup malzeme ise •ocuÛun bedensel ve zihinsel gelißimine yardÝmcÝ olan
jimnastik gere•leriyle, lego, noper, kŸpler ve
bloklar gibi inßa oyuncaklarÝdÝr.
Yaßlara Gšre Oyuncak Se•imi
BaßlangÝ•ta •ocuk ses, ßekil ve renklere
karßÝ duyarlÝdÝr. Bšylelikle ilk aylarÝn oyuncaklarÝnÝ, gšrsel ve ißitsel duyulara yšnelen
oyuncaklar olußturur. 0-18 aylÝk •ocuklarÝn
oyuncaklarÝ kÝrÝlmayan, yumußak, emniyetli
ve tercihen yÝkanabilir oyuncaklar olmalÝdÝr.
Onsekizinci aydan itibaren, •ocuk dŸnyasÝnda keßif ve icat evreleri šnemli bir yer tutar. Bu nedenle •ocuklar farklÝ boyutlardaki
bloklarÝ inßa etmekten ve •evrelerindeki •eßitli oyuncaklarÝ birleßtirerek ßekil olußturmaktan bŸyŸk haz duyarlar. Yine •ocuklarÝn
yŸrŸyebildikleri bu dšnemde, onlarÝn ilgi
alanÝnÝ birlikte hareket edebilecekleri, itilebilen, •ekilebilen oyuncaklarla (otomobil, traktšr, tekerli hayvan), bebek ve yumußak tŸylŸ
dolgu hayvanlar olußturur. Gerek bebek, gerekse kamyon, tren gibi ayrÝ par•alardan olußan tekerlekli oyuncaklar •ocuÛu, dŸßŸnme
ve toplumsal yaßamÝ canlandÝrma a•ÝsÝndan
uyaran, okul šncesi dšnemide šnemli yer tutan, hayal gŸcŸ oyuncaklarÝdÝr.
242
AßaÛÝda verilen yaß gruplarÝna gšre yapÝlmÝß olan oyuncak listesi sizleri •ocuÛunuza
gšre oyuncak se•imi konusunda aydÝnlatacaktÝr. Fakat her •ocuÛun kendine šzgŸ olduÛunu ve ilgilerinin de birbirinden farklÝ olduÛunu bu listeyi incelerken aklÝnÝzdan hi•
•ÝkarmayÝn.
Yaß GruplarÝna Gšre Oyuncak
ve Oyun Faaliyeti Listesi
DoÛumdan 9 aylÝÛa kadar
MŸzik kutularÝ (kurmalÝ ve elle kurmalÝ)
Hareketli oyuncaklar
Kucaklanacak oyuncaklar (yŸnden, kumaßtan, kŸrkten ve plastikten)
Ses •Ýkaran tahta ve plastik oyuncaklar
Bez oyuncaklar
Diß kaßÝma halkalarÝ
TutacaklÝ •ÝngÝrak
BŸyŸk boß kŸreler ve kŸpler
Lastik ve plastik sÝkmalÝ oyuncaklar
Kumaß kitaplar
Renkli resim ve posterler
9 aylÝktan 1 yaßÝna kadar
KŸmeleme kŸpleri ve yÝÛma oyuncaklarÝ
BŸyŸk tahta •ivilerden sokup •Ýkarma
oyuncaklarÝ
Banyo i•in yŸzen oyuncaklar
Toplar
Def
KŸ•Ÿk sŸzge•li kahve ibriÛi, kapaklÝ ten-
243
ÇOCUK VE OYUN
cereler
Su oyuncaklarÝ
TakÝp sškmek i•in plastik cÝvata ve somunlar
Þißirilebilir toplar
Bezden bebekler
BŸyŸk tahta veya hafif metal kamyon, tren
ve u•aklar
1 yaßÝndan 18 aylÝÛa kadar
Tahta •ivi •akÝlacak panolar
Ütmeli, •ekmeli ses •Ýkartan oyuncaklar
SalÝncaklÝ at
†stŸne ve i•ine oturulacak bŸyŸklŸkte
tahta oyuncaklar
Boß tahta ve mukavva kutular
KŸ•Ÿk kutular
Üß tezgahÝ, tahta tornavida ve tahta •eki•
Oyuncak telefon
Kaymak ve tÝrmanmak i•in kŸ•Ÿk oyun
alanÝ donanÝmÝ
Oyuncak sŸpŸrge, faraß ve bezler
Basit mŸzik oyuncaklarÝ (davul, zil gibi)
…ykŸ kasetleri
BŸyŸk, yumußak tebeßir ve boß kaÛÝt
‚ocuk ßiir ve resim kitaplarÝ
KalÝn boya kalemleri
18 aylÝktan 2 yaßÝna kadar
2,5 yaßÝndan 3 yaßÝna kadar
Tahta •eki• ve •iviler; •akma panolarÝ
Tahta, bez ve plastik hayvanlar
Su havuzu
Evde ve dÝßarÝda salÝncaklar
Kum havuzu, kum oyuncaklarÝ, kazÝcÝ
oyuncaklar ve kova
KŸ•Ÿk bebekler, fasulye torbalarÝ
‚ocuk ßiir kasetleri ve kitaplarÝ
2 yaßÝndan 2,5 yaßÝna kadar
Oyuncak bebekler ve bebekle ilgili malzeme
Plastik ve metal oyuncak tabak, •anak,
•ay takÝmlarÝ ve yemek pißirme gere•leri
Yumurta •ÝrpacaÛÝ
YÝkama ve ŸtŸlemeyi taklit etmek i•in
oyuncaklar
Boncuklar ve plastik u•lu ip
Sabun balonu
6-8 par•alÝk basit bilmeceler
Oyuncak mutfak donanÝmÝ
Trenler
BŸyŸk tahta bina bloklarÝ
Tekerlekli el arabasÝ veya kŸ•Ÿk araba
BŸyŸk kÝl fÝr•a ve sulu boya i•in resim kaÛÝdÝ
Oyuncak araba ve Ÿ• tekerlekli bisikletler
Oluklu mukavvalar
Oyun masasÝ ve sandalyeler
Hayvanat bah•esi gezisi veya yakÝn •evre
gezileri
3 yaßÝndan 4 yaßÝna kadar
Parmakla boyama
243
244
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Kil ve plastirin
larÝ
Keskin olmayan makaslar ve kaÛÝt
MÝknatÝslar
Teyp ve •ocuk ßarkÝ kasetleri
BŸyŸte•
Ütme ve •ekmeli ara•lar (tercihen tahta)
DŸÛmeli ve fermuarlÝ giysileri olan, giydirilecek bebekler
KŸ•Ÿk ev hayvanlarÝ (kÝrmÝzÝ balÝk, kaplumbaÛa veya kanarya gibi)
Fazla bakÝm istemeyen kŸ•Ÿk bitkiler
Basit bilmeceler ve tahmin oyunlarÝ
5 yaß
KÝzak
BŸyŸk bebek arabasÝ
…ykŸ kitaplarÝ ve masallar (•ocuÛa okunmak Ÿzere)
Renkli •Ýkartmalar
Basit sayÝ ve harf oyuncaklarÝ
4 yaß
Poster resimler, resim sehpasÝ, 1 numara
kÝl fÝr•alar ve bŸyŸk kaÛÝt (Ÿzerinden gidilen
tŸrden deÛil)
Parmak kuklalar ve sahne
Hemßire ve doktor šnlŸÛŸ
†• boyutlu yapÝlar i•in yapÝßkan bant ve
kaÛÝt
Normal tornavida ve bŸyŸk vida, somun
ve civatalar
Bilmeceler (8-12 par•alÝk)
Tekerlekli patenler
Basit resim, harf ve sayÝ oyunlarÝ
Basit aile oyunlarÝ
Okul ve sanat konularÝnda šykŸ kitaplarÝ
(•ocuÛa okunmak Ÿzere)
Oyuncak bakkal dŸkkanÝ donanÝmÝ
Gšlge kuklalarÝ
Renklere gšre ayÝrmalÝ oyuncaklar
6 yaß
‚eki•, ufak halÝ •ivileri ve tahta tabla
Atlama ipi
Karatahta ve tebeßir
DŸz dikiß ve basit dokuma
KŸ•Ÿk bah•e gere•leri
BŸyŸk araba
KaÛÝt yapÝßtÝrma
El kuklalarÝ
Üp baÛlama ve kedi merdiveni
KullanÝlmayan giyselerle dolu giysi kutusu
Tahterevalli
Halka atma, disk fÝrlatma
DoÛada gezintiler
Seksek, bilye
Domino
Kšrebe, aÛaca •Ýkma, saklamba•
Dikiß kartlarÝ
‚ember •evirme
Tahta •ivi ve bir araya getir-yap oyuncak-
Basit kaÛÝt oyunlarÝ
244
245
ÇOCUK VE OYUN
KalabalÝkla dans
Bilime ve tarihe giriß oyuncaklarÝ ve kitaplarÝ
SaÛa sola gšnderilme ve ev ißleri yapma
7 Yaß
Kimya takÝmlarÝ
V-8 motor gibi mekanik ißlem gšren modeller (statik ve •alÝßmayan modeller deÛil)
Maskeler ve kostŸmler
Ansiklopediler
BaskÝ gere•leri
SerŸven kitaplarÝ
Bisiklet (yan tekerlekleri olmayan)
Aile oyunlarÝ, satran•, dama, monopol
YŸzme ve spor donanÝmÝ
Kuklalar ve tiyatro
U•urtma
DŸzenli ev ißleri
NakÝß ve basit dikißler
Mozaik (šnceden basÝlmÝß modellerle deÛil)
DŸzenli olarak hayvanlara bakabilir.
Basit malzemeler kullanarak karmaßÝk aygÝtlar yapmaktan hoßlanÝr.
Þiir, bilmece ve gŸlmece kitaplarÝ
10 Yaß
Pandomim, šnderi-izle oyunlarÝ
8 Yaß
‚ocuÛun kendi okuyabileceÛi kitaplar
Kelime bulmaca tahtalarÝ
Elektrikli trenler
Pul, kelebek, taß koleksiyonlarÝna baßlama
Basit bilimsel deney ara•larÝ, elektrik gere•leri
Denetim altÝnda kibrit yakmayÝ šÛrenmeye hazÝrlÝk
Denetim altÝnda yemek pißirme ve kÝzartma
Basit gere• takÝmlarÝ ve malzemeler (šnceden basÝlmÝß modeller deÛil)
Ekip oyunlarÝ, šrgŸtlenmiß oyun ve sporlar
Tenis, yelken, kŸrek
KÝzlar, kendi odalarÝnÝn dekorasyonunu
se•meye ilgi duyarlar; arkadaßlarÝ i•in partiler planlarlar; modellerden elbise dikerler.
Erkekler kendi belirledikleri ama•lar i•in,
ara•larÝ yetkin bir bi•imde kullanÝrlar. (…nceden hazÝrlanmÝß modeller verilmemelidir.)
11 Yaß
KlŸpler ve gizli šrgŸtler
Geziler ve kamp•ÝlÝk
Ciddi koleksiyon ve sÝnÝflandÝrmalar
BŸyŸk boy bisiklet
9 Yaß
Bilim ve spor kitaplarÝ
Futbol, ping-pong ve basketbol donanÝmÝ
Problem •šzme (karmaßÝk bilmece ve
…rgŸ ve dantel
bulmacalar)
245
246
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
BŸyŸk boy ara• ve gere•ler
Kil •alÝßmalarÝ
12 Yaß
Radyo yapmak i•in ara•lar
Akvaryum, bilim proje ve kitaplarÝ, mikroskop
Sanat kitaplarÝ
FotoÛraf makinasÝ
Tahta oyma takÝmÝ ve malzemesi
DŸzenli gazete okuma
kadar parmakla boyamayÝ sŸrdŸreceklerdir.
KŸplere, kasetlere, kitaplara ve gere•lere
duyulan ilgi
yukarÝda ißaret edilen baßlangÝ• yaßlarÝndan •ok daha sonra da
devam eder. TanÝmlanmÝß olan oyuncak
ve oyun faaliyetlerine
dŸßŸnŸlebilecek yegane olanaklar,
ne de her •ocuÛa saÛlanmasÝ gereken
oyun malzemeleridir.
Bu listenin amacÝ,
13 Yaß
Topluma ve sosyal gruplara duyulan belirgin ilgi
CanlÝ tiyatro, opera ve bale gšsterileri
daha •ok geniß genel yaß gruplarÝndaki
•ocuklarÝn
tipik ilgi alanlarÝna birer šrnek olußturmaktÝr.
Tiyatrolar
Elektronik Oyuncaklar ve
BalÝk ve av donanÝmÝ
Bilgisayar OyunlarÝ
Kendi cinsine gŸ•lŸ baÛlÝlÝk
bu faaliyet i•in baßlangÝ• yaßÝ olarak dŸßŸnŸlebilir.
Son yÝllarda hÝzla artan elektronik oyuncak ilgisinin giderek tehlikeli boyutlarda yayÝldÝÛÝ dikkatimizi •ekmektedir. Elektronik
oyuncak ve bilgisayar oyunlarÝ, •ocuÛun dar
bir mekanda sÝkÝßÝp kalmasÝna neden olan
bireysel oyunlardÝr. Oysa bireysel oyun oynama •ocukluÛun ilk yÝllarÝnda aßÝlmÝß ve artÝß •ocuk kollektif oyun oynama dšnemine
girmißtir. Üßte •ocuÛu arkadaßlarÝndan uzaklaßtÝrmakla sosyal gelißimini olumsuz a•Ýdan
etkileyen elektronik oyuncaklar ve bilgisayar
oyunlarÝ, ondaki yaratÝcÝlÝk yeteneÛinin gelißmesini de engellemektedir.
…zendirildiklerinde •ocuklar -doÛal olarak- daha bŸyŸk yaßlara
Dikkat, algÝ, gšz-el koordinasyonu ve muhakeme gibi bazÝ zihinsel ißlevlerin gelißi-
KÝzlara, hayvanlar hakkÝnda kitaplar
Erkeklere, kahramanlar hakkÝnda kitaplar
YukarÝdaki yaß gruplarÝna gšre hazÝrlanmÝß liste yalnÝzca ilgilerin baßlangÝcÝna gšre
dŸzenlenmißtir.
…rneÛin, parmaklarla boyama
3-4 yaß arasÝ grubunda listelenmißtir ki bu
da hemen hemen
246
247
ÇOCUK VE OYUN
minde yararlarÝ
bulunmasÝna karßÝn, bu tip oyun
ve oyuncaklar •ocuÛun ger•ek anlamdaki oyun faaliyetini ve sosyal
gelißimini olumsuz bir bi•imde
etkilemektedir.
KÝz ve Erkek ‚ocuklar
Ü•in
Oyuncaklar
†• yaßÝna kadar normal olarak erkek ve
kÝz •ocuklarÝn oyuncaklarÝ arasÝnda ayÝrÝm
yapÝlmaz. Her iki cinsin de kas kontrolŸ ve
koordinasyonu i•in alÝßtÝrmaya ihtiya•larÝ
vardÝr; her iki cinsin de iletißimin temel becerilerini šÛrenmeleri gerekir. ‚ÝngÝrak, tahtalÝ
jimnastik, sarÝlÝnacak oyuncaklar, bebekler,
kŸpler, itmeli oyuncaklar, mum boyalar, tahta •ivi •akmalÝ tahtalar ve kŸ•Ÿk •ocukluktaki diÛer oyuncaklar kÝz ve erkek •ocuklar
i•in eßdeÛerdedirler. †• yaßÝndan sonra cinsiyet ayrÝlÝklarÝ daha belirginleßir ve bunun
sonucu olarak da ana-babalar, zaman zaman, kÝz •ocuÛunun oynayacaÛÝ oyunu
šzellikle anneliÛe ait ißlevlerin canlandÝrÝlmasÝna yšneltirken, erkek •ocuÛun erkeksi
tavÝr ve faaliyetlere hazÝrlanmasÝ gerektiÛi
ßeklindeki yanlÝß sanÝlara kapÝlÝrlar.
KÝz ve erkeÛin
cinsel i•gŸdŸleri, her birini anne ve babanÝn
taklidini yapma yšnŸnde dŸrtŸler. Fakat her
birinin bŸyŸme ve gelißme i•in ihtiya• duy-
duklarÝ beceri ve
tecrŸbeler gene
de bŸyŸk šl•Ÿde
aynÝdÝr. Bunlar
hem kÝzlar hem
erkekler i•in aynÝ
oyuncaklarla-itfaiye ara•larÝ ve bebekler gibi- iyi bir
ßekilde saÛlanabilir. Erkekler yapÝ
oyuncaklarÝna,
tren ve kamyonlara daha bŸyŸk bir eÛilim gšstereceklerdir.
AynÝ zamanda bebeklerle baba rolŸnŸn canlandÝrÝlmasÝ yolu ile bazÝ tecrŸbelere sahip
olmak isteyeceklerdir. Dikme, šrme ve yemek pißirme takÝmlarÝ ile bebek evleri kÝz •ocuklara ileride gerekli olacak bir •ok beceri
konusunda tecrŸbe ve pratik kazandÝrÝrlar.
Benzer ßekilde, arabalar, yapÝ oyuncaklarÝ da
erkek •ocuÛuna daha sonra ev ißlerinde veya
laboratuar donanÝmÝnÝ kullanmada yararlÝ
olacak el yatkÝnlÝÛÝnÝ kazanmada yardÝmcÝ
olacaklardÝr.
KÝz ve erkek •ocuklar šÛrenme, tecrŸbe
ve oynama i•in aynÝ dŸrtŸlere ihtiya• duyarlar. Ergenlik •aÛlarÝnÝn baßlangÝcÝndaki kÝsa
sŸre dÝßÝnda, aynÝ kitaplarÝ okuyacak; aynÝ ßiir ve mŸziÛi dinleyecek ve yaßamlarÝ boyunca benzer becerileri uygulayacaklardÝr.
Okur-yazarlÝk cinsiyet ayrÝmÝ tanÝmaz. AynÝ
yaßtaki kÝz ve erkek •ocuklarÝn gelißme oranlarÝnda ve belli faaliyetler i•in hazÝr olußlarÝnda farklar olmasÝna raÛmen faaliyetler yine de bŸyŸk •apta benzerdirler.
KÝzlarÝn da erkeklerin de yaratÝcÝ anlatÝma
247
248
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ihtiya•larÝ vardÝr. AkÝllarÝ ile olduÛu kadar elleri ile de •alÝßmak gereÛini duyarlar. KullandÝklarÝ ara•larÝn bŸyŸklerin geleneklerine gšre erkek veya dißi olmasÝ hi• šnemli deÛildir.
Oyuncak SatÝn AlÝrken veya
Yaparken Nelere Dikkat
Etmeliyiz?
‚ocuk oyuncaklarÝnÝ se•erken ve yaparken aßaÛÝdaki noktalar gšzšnŸnde tutulmalÝdÝr:
1 - Oyuncak sade, ayrÝntÝlarÝ az, iyi zÝmparalanmÝß, sivri kšßeleri yuvarlatÝlmÝß, pŸrŸzŸ ve •atlaÛÝ olmayan malzemeden yapÝlmalÝ; oyuncaÛÝn sivri, keskin, kesici yanlarÝ olmamalÝdÝr.
2 - Oyuncak, •ocuÛun yaßÝna, gelißimine,
ilgisine, gereksinimlerine
uygun, boyuna gšre ve
kullanÝßlÝ olmalÝdÝr.
3 - OyuncaÛÝn bi•imi
ve boyutlarÝ, kullanÝlacaÛÝ
amaca ve oyun alanÝna
uygun olmalÝdÝr.
4 - ‚ocuk, oyuncaÛÝ
gšrdŸÛŸnde, onun yapÝsal
šzelliklerini ve kullanÝlÝßÝnÝ kolayca anlayabilmeli,
kendi baßÝna •alÝßtÝrabilmelidir.
5 - Oyuncak, dayanÝklÝ,
saÛlam olmalÝ, kolayca temizlenebilmelidir.
6 - Oyuncak, hava koßullarÝna ve uzun sŸreli
kullanÝma elverißli olmalÝ,
248
•ok yšnlŸ kullanÝlabilmelidir.
7 - OyuncaÛÝn yanÝcÝ, parlayÝcÝ nitelikleri
olmamalÝ; boyasÝ •Ýkmayan, parlak, canlÝ
renklerde, zehirsiz boya ya da vernikle boyanmÝß olmalÝdÝr.
8 - Oyuncak gšze hoß gšrŸnmeli, yapÝsÝ
ve bi•imi zevkli olmalÝdÝr.
9 - Oyuncak ele hoß gelmeli, dokunma
duygusunu etkilemelidir.
10 - Oyuncak, birden fazla •ocuÛun oynayabileceÛi nitelikte olmalÝ, paylaßma duygusunu desteklemelidir.
11 - ‚ocuÛun merakÝnÝ, ilgisini, el becerilerini, girißimciliÛini, yaratÝcÝlÝÛÝnÝ, hayal gŸcŸnŸ etkilemeli, sorunlara •šzŸmler bulmasÝnÝ saÛlamalÝ, •ok yšnlŸ
kullanmaya uygun olmalÝdÝr.
12 - KaslarÝnÝ uyum
i•inde •alÝßtÝrmasÝna yardÝmcÝ olmalÝ ve hareket
šzgŸrlŸÛŸne katkÝda bulunmalÝdÝr.
13 - ‚ocuÛun sšzlŸ ifade, okuma-yazma ve matematik šncesi kavramlarÝnÝ gelißtirici nitelikte olmalÝdÝr.
14
namasÝnÝ saÛlamanÝn štesinde, •ocukta gšzlem,
deneyim ve keßfetme isteÛini uyarmalÝ, sosyal ilißkilerinin gelißmesine katkÝda
bulunmalÝdÝr.
249
ÇOCUK VE OYUN
oyuncaklarÝyla gŸvenli bir ßekilde oynamasÝ
i•in aßaÛÝdaki hususlarÝ mutlaka aklÝnÝzda
bulundurmanÝz gereklidir:
1 - Boyalar: Beß yaßÝndan kŸ•Ÿk •ocuklar
i•in boyanmÝß, spreylenmiß veya boya cilalÝ
tŸm oyuncaklarÝn etiketlerinde, kullanÝlan
boyalarÝn i•inde %1Õden az kurßun bulunduÛu veya zehirli olmadÝklarÝ belirtilmiß olmalÝdÝr. AynÝ ßey •ocuklar i•in hazÝrlanmÝß kumaß defterlerin boyanmasÝ i•in kullanÝlan
mŸrekkepler i•in ge•erlidir.
2 - Doldurma veya ßißirme oyuncaklarÝ
veya diÛer yumußak, bŸyŸk cisimleri bebeÛiniz uyurken yataÛÝnda veya oyun parkÝnda
bÝrakmayÝn.
nar ve kšßelerini hafif•e yuvarlanmÝß olmasÝnÝ garantiye alÝn. ‚ivilerle tutturulmuß tahta
oyuncaklar almayÝn. Metal par•alarla tutturulmuß ince metal oyuncaklar almayÝn.
8 - Yaß gruplamasÝ: ‚ocuklara oynamak
i•in yaßlarÝna uygun olmayan oyuncaklarÝ
vermeyin. Yedi yaßÝndaki bir •ocuk i•in gŸvenli olan bir oyuncak, Ÿ• yaßÝndaki i•in son
derece tehlikeli olabilir.
9 - Oyuncak sandÝklarÝ: KapaklarÝ Ÿstten
a•Ýlan oyuncak sandÝklarÝ almayÝn. Bunlar
•ocuklarÝn ellerine veya baßlarÝna dŸßebilir.
10 - ‚ocuÛunuzun evdeki, dÝßarÝdaki, •ocuk bah•elerindeki, yŸzme havuzlarÝndaki
ve plajlardaki oyunlarÝnÝ denetleyin.
3 - SÝvÝyla doldurulmuß diß kaßÝma halkalarÝ ve diÛer oyuncaklar konusunda dikkatli
olun. SÝzÝntÝ olup olmadÝÛÝnÝ sÝk sÝk kontrol
edin. SÝvÝlarÝn hastalÝk bulaßtÝrÝcÝ olduklarÝ
bilinmektedir.
11 - Evin dÝßÝndaki oyun alanlarÝnÝ-šzellikle eÛer bunlar yol kenarlarÝna, gšllere, havuzlara, nehirlere veya yŸzme havuzlarÝna
yakÝnsa-•itle •evirin.
4 - Ke•e oyuncaklar: Okul šncesi •ocuklara renkli ke•e oyuncaklar vermeyin. BunlarÝn boyalarÝ sabit deÛildir.
12 - Hi•bir zaman garaj girißlerinde, kapÝ
girißlerinde, kapÝ veya merdiven civarlarÝnda
oynamalarÝna veya oyuncaklarÝnÝ buralarda
bÝrakmalarÝna izin vermeyin.
5 - PelŸß oyuncaklar: DŸÛme gšzleri ve
kulaklarÝ kontrol edin ve tŸm kurdele, zÝl, ip
veya diÛer par•alarÝ sškŸn, •ŸnkŸ bunlar bebek tarafÝndan kopartÝlabilir.
6 - Bebekler ve kŸ•Ÿk •ocuklar i•in oyuncaklar: Kendisi kŸ•Ÿk olan veya kŸ•Ÿk par•alarÝ olan oyuncaklarÝ almayÝn, •ocuk tarafÝndan yutulabilir.
7 - Tahta, metal ve plastik oyuncaklar:
Oyuncak araba ve vagonlarÝn tekerleklerini
kontrol edin ki koparÝlÝp •ÝkarÝlmasÝnlar.
OyuncaklarÝ malzemenin saÛlamlÝÛÝ a•ÝsÝndan kontrol edin. KÝymÝksÝz olmalarÝnÝ ve ke-
13 - ‚ocuÛunuzun odasÝ veya kšßesi i•in
tavan lambasÝ saÛlayÝn. Uzatma kordonlarÝnÝn yerden ge•mesini šnleyin. Emekleme veya yeni yŸrŸme •aÛlarÝndaki •ocuÛun erißebileceÛi tŸm prizleri tÝkayÝn.
14 - KÝrÝlmÝß oyuncaklarÝ atÝn veya onarÝn.
15 - ‚ocuklarÝnÝza motorlarÝ a•Ýkta olan
kurmalÝ veya diÛer mekanik oyuncaklarÝ vermeyin.
16 - Tekerlekli ara•larÝ almadan šnce
dengelerini kontrol edin. ‚ocuÛunuzun bisiklete korunmuß alanlarda, dŸz yerlerde ve
249
250
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
oyun alanlarÝnda binmesinde Ýsrar edin: Hi•
bir zaman caddede gezmemelidir. Kavßaklardan ge•mesine izin vermeyin.
17 - ‚ocuÛunuzun keskin, sivri veya kÝrÝlabilir cisimler taßÝrken koßmasÝna veya paten yapmasÝna izin vermeyin. KarßÝdan karßÝya ge•erken veya merdivenlerden inip •Ýkarken patenlerini •ÝkarmasÝna šzen gšsterin.
18 - KÝzaklarÝn, vagonlarÝn, patenlerin sadece korunmuß alanlarda kullanÝlmasÝna
šzen gšsterin. ‚ocuÛun kÝzaÛÝnÝ veya patenini bisiklete, arabaya veya herhangi baßka
bir araca baÛlanmasÝna asla izin vermeyin.
19 - …nemli gŸvenlik šnlemlerini almak
i•in fazla kŸ•Ÿk olan •ocuklara elektrikli tren
gibi evdeki cereyandan yararlanacak elektrikli oyuncaklar vermeyin. ‚ocuÛunuzun ellerinin ve yerlerin bu tip oyuncaklarÝ prize
sokmadan šcne tŸmŸyle kuru olmasÝna dikkat edin. ‚ocuklara hi•bir zaman ÝsÝ yaratan
veya ÝsÝ gerektiren elektrikli mutfak gere•leri
vermeyin. Bunlar pek gŸvenli deÛillerdir.
20 - ‚ocuÛunuzun demiryollarÝ, elektrik
jeneratšrleri, dozer, •iftlik makinalarÝ veya
baßka makinalarÝn civarÝnda; iskelelerde ve
mendireklerde, kaya, kum ve talaß yÝÛÝnlarÝ
Ÿzerinde; •šp bidonlarÝ, hurda yÝÛÝnlarÝ,
ahÝrlar, silolar, endŸstri veya inßaat alanlarÝnda; veya bozulmuß buzdolaplarÝ ile oynamalarÝna izin vermeyin.
21 - ‚ocuÛunuzun fißeklerle, kimyasal
maddelerle, gaz maddelerle veya yŸksek voltajlÝ donanÝmla, denetim altÝnda olmaksÝzÝn
ve tŸm gŸvenlik šnlemleri alÝnmaksÝzÝn oynamasÝna izin vermeyin. …rneÛin epoksi tutkallar yŸksek derecede zehrili ve kanserojedirler.
250
22 - ‚ocuÛunuzun aÛa• evini, •ocuklarÝnÝ, odasÝnÝ, atšlyesini, laboratuarÝnÝ ve diÛer
faaliyetlerini gŸvenlik a•ÝsÝndan kontrol
edin.
23 - Evde olmadÝÛÝ zamanlar •ocuÛunuzun nerede, kiminle olduÛunu ve arkadaßlarÝnÝn kimler olduÛunu bilin.
24 - ‚ocuÛunuzun eline kesinlikle oynamasÝ i•in sahici silah ve patlayÝcÝ madde vermeyin.
25 - ‚ocuÛunuzun u•urtmasÝnÝ iletken olmayan bir ip veya kordonla u•urmasÝna dikkat edin.
26 - ‚ocuÛunuza •ocuk bah•esi donanÝmÝnÝn gŸvenli ve uygun kullanÝmÝnÝ šÛretin.
Bu donanÝmÝ baßka •ocuklar kullanÝrken
bunlardan uzak duracak ve bunu dikkatle
kullanacak olgunluÛa erißmeden buralara
gitmesine izin vermeyin. BŸyŸk •ocuklarÝ
•ocuk bah•elerinden, donanÝmdan ve kum
havuzlarÝndan uzak tutun, •ŸnkŸ bunlar daha kŸ•Ÿk •ocuklarÝn kullanÝmÝ i•in yapÝlmÝßlardÝr.
27 - Ne yapacaklarÝnÝ bilecekleri olgunluÛa erißinceye ve tehlike anÝnda paniÛe kapÝlmayacaklarÝ dŸzeye gelinceye kadar •ocuklarÝnÝzÝ evde yalnÝz bÝrakmayÝn.
28 - Yerdeki oyuncaklar: KŸ•Ÿk •ocuÛun
oyuncaklarÝnÝ oyunun bitiminde kaldÝrÝn.
BŸyŸk •ocuklarÝn kullandÝktan sonra kendi
oyuncaklarÝnÝ kaldÝrmalarÝn saÛlayÝn. Yerlere
sa•ÝlmÝß oyuncaklar hem •ocuklar, hem de
bŸyŸkler i•in tehlikelidirler.
OyuncaklarÝn KullanÝlmasÝ ve
KullanÝlÝß TalimatlarÝ
251
ÇOCUK VE OYUN
‚ocuk oyuncak i•in hazÝr ve oyuncak da
kendi i•inde bŸyŸk bir oyun potansiyeline
sahip olsa bile, oyuncaÛÝn baßarÝsÝ gene de
•ocuÛa sunuluß ßekline baÛlÝdÝr. OyuncaÛÝn
veriliß ßekli •ocuÛun onunla oynayabileceÛi
ve yaratÝcÝ bir bi•imde kullanÝlabileceÛi
uzantÝyÝ saptar.
Oyuncaklarla birlikte verilen kullanÝlÝß talimatlarÝ ne yazÝk ki pek yardÝmcÝ olmamaktadÝrlar. Bunlar normal olarak, esas ama•larÝ
olan •ocuklarÝn randÝman dŸzeyinin štesinde, karmaßÝk šrnekler gšsterirler. BazÝ anababalar kullanÝlÝß talimatlarÝnda son derece
merak uyandÝrÝcÝ bi•imde resimlenmiß olan
sonu•lardan bazÝlarÝnÝ gšsterme hevesine
kapÝlÝrlar. ‚ocuk da normal olarak asÝk suratla ve sinirli bir ßekilde onlarÝn yanÝnda durur.
Ana-baba ißlerini bitirdiklerinde •ocuk oyuncaÛa olan tŸm ilgisini kaybetmiß olur.
Her oyuncak ana-babaya, oyuncaÛÝ •ocuÛa nasÝl sunmak gerektiÛi konusunda šneriler getirmelidir. YaßÝ ve tecrŸbesi ile yeterlik
kazanmÝß bir •ocuk, yeni bir oyuncaÛÝn yararlanÝlabilecek yeni kullanÝmlarÝnÝ derhal
gšrebilmelidir; ancak, eÛer •ocuÛun oyuncaÛÝn tŸm kullanÝmlarÝnÝ keßfetmesi gerekiyorsa, ana-babanÝn ilgisi ve yol gšstermesi gene
de gereklidir.
On yaßÝndaki bir •ocuÛu šnceden bir bilgisi veya tecrŸbesi olmaksÝzÝn bir kimya takÝmÝ vermek, bu oyun malzemesinin o •ocuk
i•in ger•ekte yararsÝz olmasÝ demektir. Ger•ekten, hazÝr olmadÝÛÝ bir armaÛan, hazÝr olmadÝÛÝ bir zamanda, o konuya gelecekte duyabileceÛi ilgiyi de engelleyebilir. Bu tip bir
oyuncaÛÝn henŸz olgunlaßmamÝß dŸzeyde
verilißi onun kullanÝlÝßÝnÝ kÝsÝtlar. ‚ocuk onu
kullanmadan, onunla oynamadan ve ondan
bir ßey šÛrenmeden terk edecektir. Oysa •ocuk eÛer uygun bir ßekilde hazÝrlanmÝß olsaydÝ, tecrŸbelerini genißletmesine katkÝsÝ bulunabilirdi.
‚ocuÛa kurulmuß bir elektrikli tren veya
yarÝß otomobili vermek, •ocuÛun oyuna katÝlÝm olanaklarÝndan •oÛunu elinden alÝr. ‚ocuk transformatšrŸn yanÝna oturacak ve trenlerin veya arabalarÝn sadece daha hÝzlÝ veya
daha yavaß gitmelerini saÛlayacaktÝr. EÛer
•ocuk raylarÝ kendisinin kurmasÝnÝ šzendirilirse ancak o zaman onu ilgilendirecek ve sŸrekli meßgul edecektir. Kaba kartondan tŸneller ve coÛrafi ßekiller olußturabilir. PlanÝnÝ
deÛißtirmek ve genißletmek i•in zaten sahip
olduÛu kŸpleri ve diÛer oyuncaklarÝ kullanabilir. YaratÝcÝlÝÛÝnÝ ve hayal gŸcŸnŸ kullanarak ilaveler yapabilir. TransformatšrŸn •alÝßtÝrÝlmasÝ oyunun ana bšlŸmŸnŸn sadece normal bir par•asÝdÝr. OyuncaÛÝn uygun bi•imde verilißi •ocuÛu •ok •eßitli faaliyetleri merkezi bir ilgiye baÛlama konusunda šzendirecektir. Oyuna tam bir baÛlÝlÝk i•in iyi yapÝlmÝß ve tasarlanmÝß herhangi bir oyuncak veya oyun faaliyeti bir ara• olarak kullanÝlabilir. Bu, ana-babanÝn sunuß tavrÝna ve bir
uzantÝya kadar •ocuklarÝnÝn oyununa girme
yolundaki arzularÝna baÛlÝdÝr.
Hayali Oyun ve Oyun
Malzemeleri
Hayali oyun, 4-5 yaß •ocuÛunun en •ok
oynadÝÛÝ bir oyun tŸrŸdŸr. ‚ocuklar hayali
oyunda istedikleri kißiliÛe kolayca girerler ve
oyunu ger•ekmiß gibi oynarlar. Ger•ek hayatta •ok sakin olan kÝz ya da erkek •ocuklar
251
252
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
hayali oyun sÝrasÝnda, yÝrtÝcÝ bir hayvan olabilirler. Yine bu oyun sÝrasÝnda annenin, babanÝn, kardeßin rolŸne, bebekliÛe dšndŸklerini ya da bŸyŸdŸklerini hayal ederek, •eßitli
yaßantÝlar i•erisinde, kendilerini korkutan yaratÝklarÝ ya da olaylarÝ yeniden yaßarlar. GšrŸldŸÛŸ gibi hayali oyun, bŸyŸk šl•Ÿde taklide ve sÝnÝrsÝz hayal gŸcŸne dayalÝ, •ocuklarÝn •eßitli sosyal ilißkileri yansÝttÝklarÝ, kendilerini ifade ettikleri bir oyun tŸrŸdŸr.
Hayali oyun i•in •eßitli bebekler, dolgu
oyuncaklar, oyuncak ev ara• ve gere•leri,
•eßitli boyutlarda bloklar, kuklalar, maskeler,
elbiseler, ßapkalar ve daha sayamÝyacaÛÝmÝz
kadar •ok malzeme kullanÝlÝr. Bu hayali
oyun ara•larÝ elimizdeki artÝk malzemelerle
yapÝlabilir.
Evdeki Oyun Malzemeleri
Mukavva kutular, annenin dikiß sepetindeki bitmiß tahta makaralar, eski sŸpŸrge sopalarÝ, kumaß par•alarÝ, gšmleklerden •Ýkan
kartonlar, kesekaÛÝtlarÝ, yumurta kartonlarÝ,
kurdele ve dŸÛmeler, atÝlmÝß daha bir sŸrŸ
ßey her evde bulunabilecek oyun malzemesini olußtururlar. ‚oÛu •ocuk bu eskileri,
bunlarÝn oyun deÛerini farkettiklerinden i•gŸdŸsel olarak saklarlar. Bir•ok ana-baba bu
ßeylerin •ocuk i•in neler ifade ettiklerinin ve
bunlarÝn oyunda nasÝl kullanÝlacaklarÝnÝn
farkÝnda deÛildirler. ÒBir sŸrŸ oyuncaÛÝn varken bu •špleri niyeÓ, ßeklindeki ana-baba
eleßtirisi, bir•ok •ocuÛu en yararlÝ oyun malzemelerinin bazÝlarÝndan mahrum eder.
Ana-babaya getirdiÛimiz bu atÝlmÝß malzemeyi deÛerlendirme šnerisi, tamamlanmamÝß bir ÒNasÝl oynanÝrÓ, projesinden •ok da252
ha deÛerlidir. ‚ocuklar oyun oynarlarken fikirleri birleßtirerek bi•imsel mantÝktan daha
iyi bir mantÝk yŸrŸtŸrler. ‚ocuÛunun oynadÝÛÝ oyunun ruhuna girebilmek i•in anne-babanÝn bu tip birleßtirmeleri yapmayÝ denemeleri gerekir. Bu yolla kendilerinin en masum ve sorumsuz bir •ocuk kadar yaratÝcÝ olduklarÝnÝ gšreceklerdir. Gelin, tahta makarayÝ dikiß sepetinden alalÝm ve bu makaranÝn
oyunda •ocuÛa neler ifade edebileceÛini gšrelim.
ÒEÛer makarayÝ yanlamasÝna koyarsam
onu yuvarlarÝm, aßaÛÝ doÛru yuvarlanÝyor
ama destek olmaksazÝn yukarÝ doÛru yuvarlanmÝyor. Þimdi makarayÝ tepesi ŸstŸ koyarÝm, ama o zaman yuvarlanamaz. KŸplerimle inßa ettiÛim binanÝn tepesinde bir su kulesi olabilir. MakarayÝ uzun bir tahtanÝn ucuna koyarak onu bir trenin bacasÝ yapabilirim.
YaptÝÛÝm bir sŸrŸ ßeyin bacasÝ da olabilir bu
makara. Bir •ok makarayÝ alÝp kamyonuma
koyabilirim. Þimdi fÝ•Ý oldular. KŸplerimle
uzun bir kÝzak yapÝp makaranÝn daha uzun
yuvarlanmÝsÝnÝ saÛlayabilir. Bir •eßit demiryolu yaptÝm. MakaranÝn deliÛinden bir kalem sokup onun bir topa• gibi dšnmesini
saÛlayabilirim. Makaraya bir ip par•asÝ •ivileyip ipi sararÝm. Üpi saldÝÛÝmda makara bŸyŸk bir hÝzla dšner. Bir tŸr Yo-yo buldum.Ó
Normal bir makarada bŸyŸk bir oyun po-
253
ÇOCUK VE OYUN
tansiyeli vardÝr. Anne-baba •ocuÛun hayal
gŸcŸnŸ dŸrtŸleyip evde mevcut olan malzemelerden nasÝl yararlanabileceÛini gšstererek ondaki yaratÝcÝ kÝvÝlcÝmÝ ateßleyebilir.
DiÛer bir šrnek: Anne-babanÝn bakkaldan
aldÝklarÝnÝ taßÝrken kullandÝklarÝ mukavva
kutu hemen hemen sÝnÝrsÝz oyun olanaklarÝ
verir. Ü•ine girip onun bir sandal, bir u•ak,
bir uzay gemisi veya bir otomobil olduÛunu
dŸßŸnebilirsizin. Kutuyu bir•ok ßey haline
sokabilecek, ilgisi yokmuß gibi gšrŸnen bir
sŸrŸ malzeme ve oyuncak kullanabilirsiniz.
Üki kŸ•Ÿkkutu bir treyler haline getirilebilir.
Yan taraflara lumboz delikleri, •apa ve dalgalar •izerek, bir de sŸpŸrge sopasÝ dikerek
bir teknek yapabilirsiniz. Kutuyu kesip bunu
sayÝsÝz proje i•in hammadde haline getirebilirsiniz.
Anne-baba ve •ocuk bir kez herßeyin taklit edilip keßfedilebileceÛi bir dŸßŸncede birleßtiklerinde •ocuk tŸm tecrŸbelerini oyunda
canlandÝrabilir. ‚ocuk bir tecrŸbesini canlÝndÝrÝrken yeni tecrŸbeler kazanabilir. Ona
anÝnda birtakÝm ßeyler bulmak, yeni ara• ve
malzemeleri kullanmak, denemek ve yanÝlmak, tekrar denemek ve baßarmak šÛretilebilir.
Beraberce Kukla YapalÝm
Kuklalar •ok •eßitlidir, bunlar el kuklasÝ,
kesekaÛÝdÝndan kukla, parmak kuklasÝ, yŸzŸk kuklasÝ, ipli kukla, gšlge ve •omak kuklasÝ gibi •eßitli isimler alÝr. Sizinle birlikte beraberce parmak kuklasÝ yapalÝm.
Parmak kuklalarÝ adÝndan da anlaßÝlabileceÛi gibi parmaÛa takÝlarak oynatÝlan kukla-
bilir. Eski bir Òderi, plastik veya yŸnÓ eldivenin orta ve ißaret parmaklarÝ yarÝdan ya da
dibinden kesilir. Üstenilen karakterde kukla figŸrŸ karton Ÿzerine •izilir; boyanÝr; etrafÝndan muntazam kesilir; bšylece kukla hazÝrlanmÝß olur. Kartondan parmak kuklasÝ yapÝmÝ i•in parmak genißliÛinde bir rulo yapÝlÝr
ve yapÝßtÝrÝlÝr. Bu ißlem i•in tuvalet kaÛÝdÝnÝn
i•inden •Ýkan rulolar da kullanÝlabilir. Sonra
Ÿzerine istenilen karakterler •izilerek boyanÝr. YŸnlerden sa•Ý yapÝlÝr. BaßÝna kumaßtan
ßapka yapÝlÝp giydirilir. ArtÝk yŸk ve orlon
par•alarÝyla
parmak
da
kuklasÝ
šrŸlerek kullanÝlabilir.
YaratÝcÝ
Oyun
ve
Oyun
Malzemeleri
†• yaßÝndan sonra •ocuklar keßif ve icattan •ok hoßlanÝrlar. Onlar i•in deÛißik yaratÝcÝ bir ŸrŸn olußturmak hem eÛlenceli, hem
de eÛitici bir uÛraßtÝr. Bu nedenle •ocuÛa yeterli zaman, bol yer, yaß ve gelißimine uygun
ara• gere• ve malzemeler verilmeli, birßeyler
yaratmasÝna olanak saÛlanmalÝdÝr. YaratÝcÝ
etkinliklerden •ocuk, malzemeleri kullanÝrken geniß el kol hareketleriyle, hatta bedeninin tŸm Ÿst kÝsmÝnÝ hareket ettirerek •alÝßÝr.
…zellikle resim ve boya yaparken, suyla oynarken, ya da birßey •akarken •ocuÛun ayakta durarak •alÝßmasÝna, kil ve benzeri yoÛur-
lardÝr. Pek•ok ßekilde parmak kuklasÝ yapÝla253
254
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ma malzemelerini, kesme yapÝßtÝrma uÛraßlarÝnÝ sŸrdŸrŸrken oturmasÝna olanak saÛlanmalÝdÝr.
ßamba ŸstŸne de yapÝlabilir. KaÛÝt veya mußamba •ok hafif ÝslatÝlarak •alÝßÝlÝr.
Parmak BoyasÝnÝn HazÝrlanÝßÝ :
YaratÝcÝlÝÛa yšnelik oyun malzemelerine
baktÝÛÝmÝzda karßÝmÝza ßunlar •ÝkmaktadÝr.
1 šl•Ÿ •amaßÝr kolasÝ
1 - YoÛurma Maddeleri : Tuz seramiÛi,
kÝl, kaÛÝt hamuru, talaß hamuru, macun,
plastrin, mum v.b.
2 šl•Ÿ sÝcak su
2 - Boya •alÝßmalarÝ : Mum boya, kazÝma
•alÝßmalarÝ, parmak boya, sulu boya, yaÛlÝ
boya, ip boyasÝ v.b.
3 - BaskÝ •alÝßmalarÝ : Sebze, sŸnger, fÝr•a,
yaprak, patates, el ve parmak baskÝlarÝ.
4 - ArtÝk malzemelerle (kolaj) •alÝßmalar:
‚eßitli artÝk malzemelerin (hayvan tŸyleri,
kumaß par•alarÝ, kabuklar, yaldÝzlÝ kaÛÝtlar,
•am kozalaklarÝ, ßiße kapaklarÝ, kŸrdan v.b.)
kaÛÝt, karton, vazo, kavanoz v.b. Ÿzerine yapÝßtÝrÝlmasÝyla yapÝlan bir •alÝßmadÝr.
5 - Kesme, yapÝßtÝrma ißleri : KaÛÝt yÝrtma,
kaÛÝt katlama, kaÛÝt kesme, kaÛÝt yuvarlama,
kaÛÝttan sŸsler yapma.
Beraberce Parmak BoyasÝ
YapalÝm
Parmak boyasÝ her yaßtaki •ocuk i•in sevilen bir oyundur. ‚ocuklarÝn hem rahatlamalarÝnÝ saÛlar, hem de yaratÝcÝlÝklarÝnÝ gelißtirir. ‚ocuklar parmak boyasÝna šnce bir parmaÛÝ ile baßlar ve yavaß yavaß diÛer parmaklarÝnÝ da •alÝßmaya katarlar. Parmak boyasÝna baßlamadan šnce •ocuÛun ŸstŸnŸ kirletmesine engel olmak i•in šnlŸk giydirilmelidir. Parmak boyasÝ tek tarafÝ parlak kaÛÝtlara
(takvim yapraÛÝ) yapÝlabildiÛi gibi - kayganlÝk
vermesi i•in - doÛrudan dŸz renkli bir mu254
1 šl•Ÿ soÛuk su
1/2 šl•Ÿ toz sabun
1 •ay kaßÝÛÝ talk pudrasÝ
1 •ay kaßÝÛÝ toz boya
1 šl•Ÿ kola, 1 šl•Ÿ soÛuk suda eritilir.
Kaynamakta olan 2 šl•Ÿ suya karÝßtÝra karÝßtÝra ve azar azar ilave edilerek berraklaßÝncaya kadar pißirilir. Daha sonra bu karÝßÝma
rendelenmiß sabun, talk pudrasÝ, birka• damla karanfil yaÛÝ ve toz boya ilave edilir ve soÛumaya bÝrakÝlÝr.
Masaya oturan •ocuÛa •eßitli renklerde
hazÝrlanmÝß parmak boyalarÝ verilir. Renk se•imi •ocuÛa bÝrakÝlÝr. ‚ocuklar kaÛÝt Ÿzerinde boyalarla deÛißik •alÝßmalar yaparlar.
EÛitici Oyun ve Oyuncaklar
EÛitici oyun ve oyuncaklar •ocuklarÝn zihin gelißmesine yardÝm eden oyun ve oyuncaklardÝr. EÛitici oyuncaklar, •ocuklarda
kavram olußturma, problem •šzme, algÝlama
gibi zihinsel yeteneklerin gelißimine yardÝm
255
ÇOCUK VE OYUN
eder. AyrÝca •ocuklarÝn dikkat sŸresi ve dikkat yoÛunluÛu gelißtirmeleri i•in ortam hazÝrlar. ‚ocuklarÝn sayÝlarÝ tanÝmalarÝnÝ, anlamalarÝnÝ, sÝnÝflama ve gruplama yapabilmelerini, par•alarÝ birleßtirerek bir bŸtŸnŸ olußturmalarÝnÝ kolaylaßtÝrÝr. DŸßŸnme, akÝlda tutma, karar verme gibi zihinsel ißlevleri yapabilmelerine yardÝm eder. EÛitici oyuncaklar,
•ocuklarÝn gšzlem yapabilmelerini kolaylaßtÝrÝr, olaylarÝn gelißimindeki mantÝk sÝrasÝnÝ
kavramalarÝna yardÝm eder. AraßtÝrma, karßÝlaßtÝrma, baÛlantÝlar kurma, benzerlik ve ayrÝlÝklarÝ farketme, gšrsel ayÝrÝm yapabilme
yeteneklerini gelißtirir.
EÛitici Oyuncak HazÝrlarken
Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1 - EÛitici oyuncaklarÝn yapÝmÝnda saÛlam
bir malzeme kullanÝlÝr. Tahta en uygunu olmakla birlikte deri, pazen, mukavva, karton
da zaman zaman kullanÝlÝr.
2 - EÛitici oyuncaklar •ocuklarÝn gelißmeleri ve •evresi, ge•irdiÛi deneyimleri gšz
šnŸnde bulundurularak hazÝrlanÝr.
3 - ‚ocukta gelißtirilmek istenen kavram
ve becerilere gšre hazÝrlanÝr.
4 - EÛitici oyuncaklarÝn resimleri gŸzel •izilmiß, renk uyumuna dikkat edilerek boyanmÝß olmalÝdÝr.
7 - EÛitici oyuncaklar •ocuklara basitten
karmaßÝÛa doÛru sunulmalÝdÝr.
EÛitici Oyuncak Modelleri
Pek•ok deÛißik eÛitici oyuncak modeli
vardÝr. Bu kitap•Ýkda oyuncaklardan bazÝlarÝnÝn modelleri verilmißtir. Anne ve babalar
bu modelleri esas alarak, kendi yaratÝcÝlÝklarÝnÝ da ortaya koyarak deÛißik modeller hazÝrlayabilirler. YapÝlacak oyuncak tahta Ÿzerine •alÝßÝlacaksa, yaÛlÝ boya ile; karton veya
mukavva kullanÝlacaksa, sulu boya veya ispirtolu kalem kullanÝlarak boyanÝr.
1 - ‚ocuklarÝn benzer ßekilleri eßleßtirmesine yarayan eÛitici oyuncaklar : Bu oyuncak
modelinde •ocuklarÝn bir resmi ßekil, renk
a•ÝsÝndan benzeri ile eßleßtirmesi istenir. AyrÝca resimli tombala ve resimli domino olmak Ÿzere ayrÝ ayrÝ modeller de vardÝr.
2 - ‚ocuklarÝn par•a bŸtŸn ilißkisini kavramasÝna yardÝm eden eÛitici oyuncaklar :
Bu oyuncakta •ocuktan aynÝ resmin bŸyŸk
ve kŸ•ŸÛŸnŸ eßleßtirmesi veya bŸyŸkten kŸ•ŸÛe sÝralamasÝ istenir.
3 - BŸyŸk-kŸ•Ÿk kavramlarÝnÝn gelißmesine yardÝmcÝ olan eÛitici oyuncaklar : Bu
oyuncaklarda •ocuktan aynÝ resmin bŸyŸk
ve kŸ•ŸÛŸnŸ eßleßtirmesi veya bŸyŸkten kŸ•ŸÛe sÝralamasÝ istenir.
5 - EÛitici oyuncaklarla •ocuklar tek baßÝna oynayabilecekleri gibi iki Ÿ• •ocuk kŸ•Ÿk
bir grup olußturarak da oynayabilir.
4 - Renklerle ilgili eÛitici oyuncaklar : Bu
tip oyuncaklarda •ocuktan renklerle ilgili
eßleßtirme, gruplama veya renk tonlarÝnÝ
ayÝrtetmesi istenmektedir.
6 - EÛitici oyuncaklarla oynayan •ocuklara, oyunun kurallarÝ ve ama•larÝ a•ÝklanÝr.
‚ok gerekli olmadÝk•a ve onlar istemedik•e
yetißkinler yardÝm etmemeledir.
5 - SayÝlarla ilgili eÛitici oyuncaklar : Bu tip oyuncaklarla •ocuklar sayÝlarÝ tanÝrlar, sayÝlarÝn birbirleriyle olan ilißkisini šÛrenirler.
255
256
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
6 - ‚ocuklarÝn ilißkileri
kavramasÝna
yardÝm eden
eÛitici oyun caklar : ‚ocuklarÝn •evresinde kullandÝÛÝ, birbiriyle ilgili olan nesnelerin, anne hayvanla yavrusunun eßleßtirilmesi veya hayvanlarla yaßadÝklarÝ yerler arasÝnda ilißki kurulmasÝ ile ilgili eÛitici oyuncaklar bu gruba girmektedir.
7 - ‚ocuklarÝn nesne šzelliklerinin gruplamasÝna gšre hazÝrlanan eÛitici oyuncaklar.
8 - ‚ocuklarda zaman kavramÝnÝn gelißmesine yardÝmcÝ olan eÛitici oyuncaklar.
9 - ‚ocuklara anlatÝlan bir olayÝn olußum
evrelerini sÝralamasÝna yar dÝm eden eÛitici oyuncak lar.
SÝnÝrlÝ ve
KurallÝ
G r u p
OyunlarÝ
grupta sÝnÝflandÝrmak mŸmkŸndŸr.
1 - Sakin oyunlar.
2 - Hareketli oyunlar.
Sakin oyunlar •oÛu kez evde veya kapalÝ
bir yerde oynanan oyunlardÝr ve •ocuklara
•eßitli kavramlarÝn kazandÝrÝlmasÝnda rol oynar.
Sakin Oyun …rnekleri :
1 - Kadife, pamuklu, saten, zÝmpara kaÛÝdÝ, yaÛlÝ kaÛÝt, metal, tahta, plastik par•alarÝndan ikißer tane hazÝrlanÝr. Bu malzemeler
karÝßÝk olarak, ortada bir masa Ÿzerine konur. Ebe olmak isteyen •ocuk masanÝn yanÝna gelir; šÛretmen gšzlerini baÛlar. Ebe dokunarak, benzer olan iki malzemeyi Ÿst Ÿste
koyar. ‚ocuklar sÝrayla ebe olurlar.
2 - ‚ocukar sandalyelerinde daire ßeklinde otururlar. Bir •ocuk, bir hayvan sesi •ÝkarÝr. DiÛer •ocuklar, bu sesin hangi hayvana
ait olduÛunu sšylerler. Oyun bšylece devam
eder.
a. Þekli gšrŸlen resimler ve sayÝlarÝ belirleyen yuvarlaklar ayrÝ kartlara hazÝrlanÝr. ‚ocuklar Ÿzerinde yuvarlaklar olan ve sayÝlarÝ gšsteren kartlarla uygun sayÝdaki resimli kartlarÝ eßleßtirirler. …nce 1Õden 5Õe kadar
daha sonra 1Õden 10Õa kadar olan kartlar verilir.
256
3 - ‚ocuklar sandalyelerinde daire ßeklinde otururlar. Ebe olmak isteyen •ocuk sandalyesiyle dairenin ortasÝna gelir; yetißkin
257
ÇOCUK VE OYUN
gšzlerini baÛlar ve daire ßeklinde oturan •ocuklardan birine ißaret eder. Üßaret edilen •ocuk, ebenin yanÝna gelir ve ßšyle der. ÒTÝk,
tÝk, kapÝyÝ a•ar mÝsÝn, benimÓ der. DiÛer •ocuklar hep birlikte, ÒKŸ•Ÿk Ali evinde oturuyor; biri, benim diyor.Ó derler. Her defasÝnda, ebe olan •ocuÛun adÝ sšylenir. Ebe olan
•ocuk, kapÝsÝnÝ •alanÝn kim olduÛunu, sesinden tanÝmaya •alÝßÝr.
4 - ‚ocuklarla, hep birlikte oturulur. Anne
veya baba da al•ak bir sandalyede, onlarla
birlikte oturur ve bir hayvan adÝ sšyler. …rneÛin, kedi gibi. ‚ocuklar aynÝ sesle baßlayan baßka hayvan adlarÝ bulurlar; kelebek,
kertenkele gibi. Oyun, •i•ek, eßya adlarÝyla
devam eder.
5 - ‚ocuklar, ayakta daire olurlar. Yetißkin
elinde tuttuÛu •eßitli ßeyleri •ocuklara gšsterir. …rneÛin 2 kalem, 3 silgi, 5 boya kalemi,
4 tebeßir gibi. ‚ocuklar, gšsterilen eßya sayÝsÝ kadar, el •Ýrparak hi• konußmadan karßÝlÝk
verirler. Bu sayÝ oyunu, ßšyle de oynanÝr: Yetißkin Ò4 kere zÝplayÝn; 3 kere ellerinizi •ÝrpÝn; 2 kere saÛ ayaÛÝnÝzÝ yere vurunÓ der. ‚ocuklar sšylenenleri, o sayÝ kadar, konußmadan yaparlar.
6 - ‚eßitli renklerde ve geometrik ßekillerde kesilmiß elißi kaÛÝtlarÝ •ocuklara verilir.
AynÝ renklerdekilerin ve aynÝ geometrik ßekillerin bulunmasÝ ßeklinde oynanÝr.
Bu resimli kartlardan yararlanÝlarak, •ocuklardan, aynÝ sesle baßlayan baßka kelimeler bulmalarÝ istenebilir.
8 - ‚ocuklar sandalyelerinde daire ßeklinde otururlar. ‚ocuklardan biri gšzlerini yumar. Yetißkin oturan •ocuklardan birine sÝnÝftan •ÝkmasÝnÝ ißaret eder. Üßaret edilen •ocuk yavaß•a dÝßarÝ •ÝktÝktan sonra ebe gšzlerini a•ar ve kimin sÝnÝftan •ÝktÝÛÝnÝ bulmaya
•alÝßÝr.
9 - ‚ocuklar yerde otururlar. Yetißkin, bir
tepsi i•inde •eßitli cisimleri •ocuklara gšsterir. Tepside kalem, tebeßir, kŸ•Ÿk oyuncaklar
bulunabilir. ‚ocuklar dikkatle bakarlar ve
gšzlerini yumarlar. Yetißkin tepsideki cisimlerden birini saklar. ‚ocuklar gšzlerini a•arlar. Eksik olanÝ bulmaya •alÝßÝrlar. AynÝ
oyun, tepsiye •eßitli renkte pastel ya da mum
boya konarak da oynanÝr. ‚ocuklar saklanan
7 - Yetißkin, Ÿzerinde resimler bulunan
kartlarÝ hazÝrlar. ‚ocuklar bu resimli kartlarÝ,
ses uyumuna gšre, yanyana getirirler.
Mum ArÝ HalÝ Pantolon
Kum SarÝ ‚alÝ Balon
257
258
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
boyanÝn rengini bulurlar.
Hareketli Oyun …rnekleri :
1 - ‚ocuklar ikißer ya da Ÿ•er, kolkola girerek •izilen baßlama •izgisi Ÿzerinde yanyana sÝra olurlar. Biri ÒbaßlaÓ der, •ocuklar kollarÝnÝ birbirlerinden ayÝrmadan ve sekerek bitiß •izgisine ulaßmaya •alÝßÝrlar. Birinci gelenler hep birlikte alkÝßlanÝr. Oyun birka•
kez tekrar edilir.
2 - ‚ocuklar iki sÝra halinde ve karßÝlÝklÝ
gelecek ßekilde yere •šmelirler. Her •ocuk
karßÝsÝndakinin elleri i•ine kendi elleri ile vurarak onun dengesini bozmaya •alÝßÝr. Yere
oturan •ocuk oyundan •Ýkar. En sona kalan
•ift oyunu kazanmÝß olur.
3 - ‚ocuklardan biri ebe olur, yŸzŸnŸ duvara dšner. DiÛer •ocuklar ebenin arkasÝnda
duvara paralel dururlar. Ebe elini duvara vurarak Ò1, 2, 3Ó der ve hemen arkasÝna bakar.
Bu sÝrada hareket halinde gšrdŸÛŸ arkadaßlarÝnÝn adÝnÝ sšyler. AdÝ sšylenen •ocuk
oyundan •Ýkar. DiÛer •ocuklar ebeye gšrŸnmeden yŸrŸmeye •alÝßÝrlar. En sona kalan
•ocuk ebe olur.
4 - ‚ocuklar halka olurlar. Bir •ocuk ebedir ve halkanÝn ortasÝnda durur. Ebenin gšzleri baÛlanÝr. Ebe bir arkadaßÝnÝn šnŸnde durur ve bir hayvan sesini taklit eder. ArkadaßÝ
aynÝ sesi •ÝkarÝr. Ebe arkadaßÝnÝ sesinden tanÝr ve adÝnÝ sšylerse, diÛer •ocuk ebe olur.
Oyun bšylece devam eder.
5 - Bir •ocuk ebe olur. DiÛer •ocuklar
yŸzleri ebeye gelecek ßekilde karßÝsÝnda sÝra
olurlar. ‚ocuklar ebeye Òtilki saat ka•Ó, derler. Ebe her •ocuÛa deÛißik bir sayÝ sšyler.
258
‚ocuklar sšylenen sayÝ kadar adÝm atarak
ebeye yaklaßÝrlar. Ebeye ilk šnce yaklaßan
ebe olur. Oyun bšylece devam eder.
6 - ‚ocuklar birbirlerinden birer metre
uzaklÝkta dururlar. DurduklarÝ yere bir daire
•izilir. Her •ocuÛa bir hayvan ismi verilir.
Ebe olan •ocuÛun yeri yoktur; o ortada durur. Yetißkin iki hayvanÝn adÝnÝ aynÝ anda
sšyler. Bu hayvanlarÝn adlarÝnÝ taßÝyan •ocuklar birbirleriyle yer deÛißtirirler. Bu sÝrada
ebe kendine bir yer kapmaya •alÝßÝr. Yer kaparsa bu defa yeri kapÝlan •ocuk ebe olur.
7 - ‚ocuklar kol kola girer ve ikißer ikißer
dolaßÝrlar. AralarÝnda tek dolaßan bir avcÝ ve
bir de tavßan vardÝr. AvcÝ tavßanÝ kovalar ve
yakalamaya •alÝßÝr. Tavßan yakalanmak istemezse bir arkadaßÝnÝn koluna girer. ArkadaßÝnÝn kolundaki diÛer •ocuk tavßan olur. AvcÝ onu yakalamaya •alÝßÝr. Sonra avcÝ ve tavßan olma sÝrasÝ baßka •ocuklara gelir.
8 - ‚ocuklar elele tutußarak bir halka yaparlar. Her •ocuÛun ayaklarÝ etrafÝna bir daire •izilir. ‚ocuklar birbirleriyle yer deÛißtirirler. Bu yer deÛißtirme sekerek ya da hoplayarak yapÝlÝr. Ebe de yer deÛißtirme sÝrasÝnda
kendine bir yer kapar. Yeri kapÝlan •ocuk
ebe olur.
9 - ‚ocuklar ele ele tutußarak bir halka yaparlar. Ortada ebe olan •ocuk durur. Halka
yapan •ocuklar hep birlikte ßšyle sšylerler;
ÒEbe ebe gel bize,
Uzaktan vur elimize.
Eger vuramazsan
Ebesin ebesin.Ó
ÞarkÝnÝn son satÝrÝnda •ocuklar ellerini
259
ÇOCUK VE OYUN
•Ýrpmaya baßlarlar. Ebe birinin elini šnde
6 - Yavuzer, H. ‚ocuk Psikolojisi, AltÝn
yaklayÝp vurabilirse o •ocuk ebe olur.
10 - ‚ocuklar baßlama •izgisinde sÝra
olurlar. Bu •izgiye paralel •izilen bitiß •izgisine kadar kuß gibi u•arak ya da balÝk gibi
yŸzerek, bazÝ gŸnler tavßan gibi hoplayarak
gelirler. Taklidi oyunlar •ocuklarÝn •ok hoßuna gider, bu yŸzden oyunu daha ilgin• hale
getirmek i•in taßÝt ara•larÝ v.b. gibi taklid edi-
Kitaplar YayÝnevi, Üstanbul 1984
lecek pek •ok ßey bulunabilir.
ÜLGÜLENENLER Ü‚ÜN OKUMA
LÜSTESÜ
1 - Arnold, A. ‚ocuÛunuz ve Oyun, •ev:
Rezzan MahmudoÛlu, Ece YayÝnlarÝ, Üstanbul
1979
2 - Demiral, …. EÛitici Oyuncak YapÝmÝ.
7 - YšrŸkoÛlu, A.‚ocuk Ruh SaÛlÝÛÝ, TŸr-
3 - OÛuzkan, Þ.Demiral, ….Tur, G. Tezcan, E. AnaokullarÝnda YaratÝcÝ ‚ocuk Etkinlikleri, Bilim YayÝnlarÝ, Ankara 1987
4 - Sel, R. EÛitsel Oyun, 4. basÝm, …Ûretmen YayÝnlarÝ, Ankara 1986
5 - Þener, N. ‚ocuk EÛitim Rehberi, 2. basÝm, Toker YayÝnlarÝ, Üstanbul 1976
kiye Üß BankasÝ KŸltŸr YayÝnlarÝ, Ankara 1978
259
261
T.C. BAÞBAKANLIK
Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar
Genel MŸdŸrlŸÛŸ
Sorunlu
‚ocuklar
l Prof. Dr. Kemal ‚AKMAKLI
263
SORUNLU ÇOCUKLAR
ToplumlarÝn pek •ok sorunlarÝ vardÝr. Bu sorunlarÝn en bŸyŸklerinden biri de sorunlu
•ocuklar meselesidir. Sorunlu •ocuklar denilince, konuyu Ÿ• yšnde incelemek gerekir :
* Bedensel sorunlu •ocuklar
* Ruhsal sorunlu •ocuklar
* Sosyal sorunlu •ocuklar
DŸnyada doÛumlarÝn yŸzde 85Õi normal ger•ekleßirken, yŸzde 15Õini sorunlu •ocuklar
olußturmaktadÝr. Baßka bir deyißle tŸm doÛumlarÝn yŸzde 15Õinde •ocuklar, daha doÛar
doÛmaz šzŸrlŸ kategorisine girerler. Bunlara bir de sonradan sorunlu olanlarÝ ilave edersek meselenin šnemi daha iyi anlaßÝlacaktÝr. Bu šzŸrlŸlerin yaklaßÝk yŸzde 1 ila 3ÕŸnŸ zeka šzŸrlŸler teßkil eder.
BugŸn, dŸnya cezaevlerini dolduran hŸkŸmlŸlerin yŸzde 50Õsinin yaßÝ 18 ile 25 arasÝndadÝr. Bunlar sorunlu doÛan veya sonradan sorun haline gelen •ocuklardÝr dersek, mŸbalaÛa etmiß olmayÝz.
‚ocuklarÝn ve gen•lerin pek •ok problemleri olabilir. Bu problemlerin bir kÝsmÝ doÛaldÝr, yani tabiat gereÛidir; bir kÝsmÝ ise anormal problemlerdir. …yleyse normal olanla,
anormali ayÝrmak lazÝmdÝr. …rneÛin •ocukluk ve gen•lik •aÛÝnda, psiko-sosyal ergenliÛe
ulaßma aßamasÝnda bireylerin tŸrlŸ sorunlarÝ vardÝr. Bu sorunlar gelißmenin, bŸyŸmenin
bir gereÛidir ve doÛaldÝr.
3 yaßÝnda, 7 yaßÝnda veya 12-18 yaß diliminde •ocuklar, kendi psiko-sosyal kißiliklerini elde etmede aßamalar ge•irdiklerinden pek •ok sorunla karßÝ karßÝyadÝrlar. Üßte bu dšnemlerde gšrŸlen sorunlar normaldir. Cinsel kimliÛin edinilmesi, ana karakter šzelliklerinin belirlenmesi bu dšnemlerde olur. Bu doÛal buhran dšnemleriyle, anormal davranÝßlarÝ ayÝrdedip, ona gšre tedbir almak gerekir.
‚ocuÛun, gencin hÝrsÝzlÝk yapmasÝ; asi olmasÝ; gšrevlerini yerine getirmemesi; kendisine ve sosyal •evresine zararlÝ olmasÝ gibi davranÝß kusurlarÝnÝn normal sorunlardan ayÝrdedilmesi ve bunlarÝn tedavisi yoluna gidilmesi gerekir. Bunlar, anormal davranÝß bozukluklarÝdÝr.
Þimde de akÝl hastasÝ tanÝmÝnÝ verelim. Sorunlu •ocuklardan bahsedilirken bu tanÝmÝn
verilmesi garip bulunabilir, ama šnce tanÝmÝ verelim:
ÒToplumla ahenkli ilißkiler kurabilme yeteneÛi kalmamÝß, kendi koßullarÝ i•erisinde baßarÝlÝ olmaktan yoksun, yaßamÝnÝn tŸrlŸ streslerine tahammŸl gŸcŸ gšstermeyen bireye
akÝl hastasÝ denir.Ó
263
264
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Demek ki akÝl hastasÝnÝ, eline zincirler vurulup bir odaya kapatÝlan, halk tabiri ile ÒdeliÓ sanmak doÛru deÛildir. O, olayÝn •ok ileri bir boyutudur. Bireyin akÝl hastasÝ tanÝmÝna
girebilmesi i•in šncelikle, toplumla ahenkli ilißki kurabilme yeteneÛini yitirmesi; i•inde
bulunduÛu koßullar i•erisinde baßarÝsÝz olmasÝ ve nihayet hayatÝn, yaßama ßartlarÝnÝn doÛurduÛu trese maÛlup olmasÝ gerekiyor. ‚evremizde bu tanÝma giren pek •ok šrneÛe rastlamamÝz mŸmkŸndŸr. Bu ßahÝslara akÝl hastasÝ olduÛunu, tedaviye muhta• olduÛunu sšylemeniz halinde bir tepkiyle karßÝlaßmanÝz da olsa bir ihtimaldir. Halbuki tedavi i•in, šnce hastalÝÛÝn farkÝna varÝp, kabullenmek ßarttÝr.
TÝp bilimi, akÝl hastalÝÛÝnÝ klinik šncesi, klinik ve klinik sonrasÝ olmak Ÿzere Ÿ• dšnemde inceler:
Klinik šncesi dšnem i•in yurdumuzda henŸz bir hizmet ortamÝ hazÝrlanmamÝßtÝr. Yani
yurdumuzda Òkoruyucu psikiyatriÓ kavramÝ henŸz yaygÝn deÛildir. Ülerde akÝl ve ruh hastasÝ olacaÛÝ belli bir kißiye, klinik dšneme ge•meden mŸdahale edilebilse sorun •ok daha
kolay •šzŸlebilir. HenŸz su• ißleme konumuna gelmemiß, ama akÝl hastasÝ tanÝmÝna giren
hasta namzeti, koruyucu psikiyatri hizmetleri gštŸrŸlerek kolayca tedavi edilebilir.
…rneÛin bir kißinin dißinde ufak tefek aÛrÝlar varsa, doktora gitmesi i•in iyice •ŸrŸmesini mi beklemelidir? Halbuki ilk belirtilerde uzmana gidilse, kŸ•Ÿk bir mŸdahale ile diß
kurtarÝlabilir.
Üßte anormal belirtiler gšsteren sorun sahibine klinik šncesi hizmetler vermenin šnemi
burada ortaya •ÝkmaktadÝr.
Konunun šnemine istinaden, akÝl hastasÝnÝn bir-iki tanÝmÝnÝ daha yaparsak, meseleyi
daha iyi anlamak mŸmkŸn olabilir:
ÒSosyal •evreye baßarÝlÝ bir uyum saÛlayamayan kißiye akÝl hastasÝ denirÓ.
HastalÝÛÝn baßlama kriterleri, kißinin kendine zarar vermesi; •evresine zarar vermesi ve
hayatÝn gidißatÝnÝ aksatmasÝdÝr.
Bireyin kendi sosyal yaßantÝsÝnÝ; etraftaki insanlarÝn -šrneÛin ailesinin- sosyal yaßantÝsÝnÝ sekteye uÛratmasÝ hastalÝÛÝn boyutu hakkÝnda bilgi verebilir.
†•ŸncŸ bir tarif de ßudur:
ÒSosyal •evreye ruh, his-heyecan bakÝmÝndan denge bir uyum saÛlayamayan bireye
akÝl hastasÝ denir.Ó
Biz, sorunlu •ocuklarÝn, gen•lerin normal buhran dšnemleri haricinde gšsterdikleri
davranÝß kusurlarÝnÝn bu tanÝmlara girip girmediÛine •ok dikkat ederiz. Ailelerin de dikkat
edecekleri husus, •ocuÛun bu tanÝmlara girip girmediÛidir.
264
265
SORUNLU ÇOCUKLAR
SOKAKTAKÜ ‚OCUK VE
ZAYIFLAYAN AÜLE
BAÚLARI
Sokakta yaßayan ve •alÝßan •ocuklar sorununun temelinde gš•, kentleßme ve aile yapÝsÝndaki deÛißme yatmaktadÝr. Üßsizlik ve
yoksulluÛun kußattÝÛÝ aileler •šzŸlmekte ve
sorunlarÝyla baßa •Ýkamaz duruma gelmektedir. Bu sŸre• •ocuÛu sokaÛa itmektedir. Gelir daÛÝlÝmÝndaki bozukluk,
•šzŸlmŸß aileler,
ißsizlik, sosyal hizmetlerin yetersizliÛi gibi pek •ok etken •ocuÛu sokakta •alÝßmaya ve giderek sokakta yaßamaya
yšneltmektedir. YapÝlan
araßtÝrmalar, sorunun boyutlarÝnÝn
her yšnden bŸyŸdŸÛŸnŸ ve giderek
•šzŸmsŸzlŸÛe
doÛru yšneldiÛini gšstermektedir. Her ge•en
gŸn daha •ok aile ekonomik yšnden marjinalleßmekte ve bu durum pek •ok sosyal soruna kaynaklÝk etmektedir.
Bu tespitler ÝßÝÛÝnda •ocuklarÝn ve gen•lerin ihmal ve istismarÝ genel •er•eveyi belirlemek bakÝmÝndan šnemli bir kriter olarak ele
alÝnabilir. UNÜCEFÕin yaptÝÛÝ ayÝrÝm ise •ocuk istismari ve ihmalinin aile baÛÝndaki zayÝflama ile a•ÝklanabileceÛini gšstermesi ba-
kÝmÝndan kaydadeÛer bir tespit olarak alÝnmalÝdÝr.
UNÜCEF sokak •ocuklarÝ kavramÝnÝ •ocuklarÝn aileleriyle olan ilißkilerinin dŸzeyine gšre Ÿ• kategoride tanÝmlamaktadÝr:
1. Grup : Aileleriyle sŸrekli ilißkisi olan
•ocuklar Òsokakta •alÝßan •ocuklarÓ gŸnlerini sokakta •alÝßarak ge•irseler de ailelerinin
korumasÝ ve denetimi altÝndaki •ocuklardÝr.
2. Grup : Aileleriyle zaman zaman ilißki kuran
Òsokaktaki •ocuklarÓ. Bu •ocuklarÝn
aile baÛlarÝ zayÝflasa da tŸmŸyle
kopmamÝßtÝr. Kendilerini halen anababa, kardeßleriyle
šzdeßleßtirmektedirler. GŸnŸnŸ sokakta bir ßeyler satarak ya da dolaßarak ge•iren •oÛu
zaman geceleri evlerinde ge•iren •ocuklardÝr.
3. Grup : Aileleriyle hi• ilißkisi olmayan
Òsokaktaki •ocuklarÓ. Genelde toplumun en
yoksul kesiminde ve par•alanmÝß ailelerin
•ocuklarÝdÝr. Ailelerinden ya zorla ya da
kendi istekleriyle ayrÝlan bu •ocuklar gŸnŸn
24 saatini sokakta ge•iren ÒsokaÛÝn •ocuklarÝÓdÝr.
BŸtŸn bu farklÝlÝklara raÛmen; literatŸrde
olduk•a kabul gšren bir sÝnÝflama, šzellikle
265
266
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
geri kalmÝß Ÿlkelerin sokaklarÝndaki •ocuklarÝ, sahip olduklarÝ aile desteÛine gšre, kabaca 3 katagoriye ayÝrmaktadÝr.
1. ÒSokak •ocuÛu olmaya aday olanlarÓ
Yani aileleriyle oturan ve sokakta •alÝßan •ocuklar. Bu •ocuklarÝn aile ilißkileri bir ßekilde sŸrmekte, aile korumasÝndan uzak mekanlarda aileye katkÝ i•in •alÝßanlarÝn bir kÝsmÝ eÛitimlerini bÝrakarak para kazanmanÝn
verdiÛi hisle zamanla sokaÛÝn ÒsÝnÝrsÝz ve sorumsuz šzgŸrlŸÛŸÓnŸ se•erek sokak •ocuÛu
olma konumuna dŸßebilmektedir.
2. Aile desteÛi yetersizlik ve/veya sŸreksizlik gšsterenler, yani Òsokaktaki •ocuklarÓ
(children on the street)
3. Aile desteÛinden hemen hemen bŸtŸnŸyle yoksun olanlar, yani Òsokak/sokaÛÝn
•ocuklarÝÓ (children of the street). Bu •ocuklar neredeyse tamamen aile, okul ve toplumla ilißkilerini kesmißlerdir.
SORUNLU ‚OCUKLAR
AKIL VE RUH SAÚLIÚI
MELEKELERÜ
(Psiko-Motor GŸ•ler)
Bireyi, psiko-sosyal uyum ve davranÝßlarÝ
itibariyle yšnlendiren, onun akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleridir. Bu akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekelerine psiko-motor gŸ•ler de denir. Bireyin davranÝß kusuru gšstermemesi, bu psikomotor gŸ•lerin saÛlÝklÝ ve dengeli •alÝßmasÝna baÛlÝdÝr.
AkÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri, yani psikomotor gŸ•leri tanÝtan bilime ÒpsikolojiÓ de266
nir. BunlarÝ tedavi eden bilime de ÒpsikiyatriÓ denir. AkÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri sadece insanda vardÝr. ÜnsanÝn akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ
melekeleri sekiz tanedir. Bunlar;
Zeka, muhakeme, hafÝza, dikkat, oryantasyon, idrak, teessŸr ve irade olarak sayÝlabilir. Üßte bu sekiz psiko-motor gŸ•, insanÝn
psiko-sosyal davranÝßlarÝnÝ yšnlendiren tek
yetenektir. Bu melekelerden birinin veya bir
ka•ÝnÝn saÛlÝklÝ ißlememesi davranÝß kusurlarÝna yol a•ar. Üßte sorunlu •ocuklar veya
gen•lerde doÛal olmayan davranÝß bozukluklarÝnÝn kaynaÛÝ, bu akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekelerinin birinin veya birka•ÝnÝn eksikliÛidir.
Þimdi bunlarÝ inceleyelim:
Zeka
Evvelce elde edilen tecrŸbelerin ve bilgilerin ÝßÝÛÝnda, bugŸnkŸ hayat ßartlarÝna uyabilme kabiliyetidir. Bu melekenin ger•ek ßartÝ bilgi ve tecrŸbedir. AslÝnda diÛer psikomotor gŸ•lerin gelißip zenginleßmesi de yine
bilgiye baÛlÝdÝr. Bilgi ve tecrŸbe olmaksÝzÝn
hayat ßartlarÝna intibak etmek mŸmkŸn deÛildir. Demek ki hayatÝn problemlerinin aÛÝrlÝÛÝ altÝnda ezilmek, bilgi ve tecrŸbe eksikliÛindendir. Psiko-motor gŸ•lerin gÝdasÝ bilgidir. ZekanÝn gelißmesi de elbette bilgi ve tecrŸbeye baÛlÝdÝr.
Zeka melekesinin bozulmasÝ ile beß tŸrlŸ
hastalÝk doÛar; Oligofreni, ßizofreni, idiyo,
embesil ve debil.
Oligofreni : ‚ocuk psikiyatrisine gelen
šzŸrlŸ •ocuklarÝn šnemli bir kÝsmÝ olgofrenik belirtiler gšstermektedir. OligofreniÕnin
TŸrk•e karßÝlÝÛÝ: zeka yoksunluÛudur. DoÛußtan gelen bir hastalÝktÝr. Anne karnÝndaki
267
SORUNLU ÇOCUKLAR
anormal bir gelißme neticesi ortaya •Ýkar.
‚ocuk zeka šzŸrlŸsŸ olarak doÛar.
Þizofreni : Þizofreni bir hastalÝk grubunun
adÝdÝr. Bu hastalÝÛa yakalanmak, sonradan
zeka kusurlarÝ olußturur. Yani anne karnÝnda
deÛil, sonradan olußur.
karßÝmÝza •ÝkarmaktadÝr. Debil olanlar •ok
•alÝßmak suretiyle normal hayatlarÝnÝ baßarÝlÝ
bir ßekilde sŸrdŸrebilirler. Þu kadar ki, normal insanlar daha •abuk šÛrenirken, debiller
biraz ge• šÛrenirler.
Muhakeme
Üdiyo : Yetißkin bireyin 3 yaß zeka seviyesine sahip olmasÝ demektir. Bu hastalÝÛÝn tedavisi olduk•a gŸ•tŸr. Bu gŸn insan iradesi
vahßi hayvanlarÝ bile eÛitebilmektedir. ÞŸphesiz idiyo da kÝsmen de olsa eÛitilebilir. Bu
son derece zordur ama imkansÝz deÛildir.
ÞahsÝn etrafÝnda veya kendisinde cereyan
eden hadiseleri, aklÝ selimin sŸzgecinden ge•irmek suretiyle onlardan doÛru neticeler •Ýkarabilme melekesidir.
AslÝnda geri zeka dŸzeyine sahip hastalar
iki kÝsÝmdÝr. Bir kÝsmÝ, ÒšÛretilebilir gerilerÓ
olarak vasÝflandÝrÝlÝrken; bir kÝsmÝ da ÒšÛretilemez gerilerÓ ßeklinde isimlendirilirler. Üdiyolar genellikle, šÛretilemez gelirler sÝnÝfÝna
dahildir. Yine de •ok gayret gšsterilirse onlara da bazÝ ßeyler šÛretilebilir. En azÝndan eski durumundan daha iyi bir hale getirmek
mŸmkŸn olabilir.
Paranoya : Sa•malamak bu hastalÝÛÝn belirtisidir. Kißi bu hastalÝÛÝn tesiriyle hezeyan
denilebilecek dŸßŸncelere saplanÝr kalÝr. AnlamsÝz sšzler sarfeder. Ünsanlara ߟpheyle
yaklaßÝr.
Embesil : Yetißkin bireyin 8 yaß zeka seviyesine sahip olmasÝ demektir. Bunlar genellikle, ÒeÛitilebilir gerilerÓdir. Embesilleri eÛitmek suretiyle faydalÝ hale getirmek mŸmkŸndŸr. Tabiidir ki bahsedilen eÛitim šzel bir
eÛitimdir. Yani embesiller normal •ocuklarla
beraber eÛitilemezler. BunlarÝn hem okullarÝ,
hem de šÛretmenleri farklÝdÝr.
Debil : Yetißkin bir insanÝn 16 yaß zeka seviyesinde olmasÝdÝr. Debil olup yŸksek tahsil
yapanlar vardÝr. ‚ŸnkŸ 16 yaß zeka seviyesi
az bir zeka deÛildir. ZekanÝn gelißme yaßÝ bilindiÛi gibi 18 yaßtÝr. Yani debilin zekasÝ iki
yÝl daha gelißseydi normal olacaktÝ. Zeka gelißiminin iki yÝl šnce durmasÝ, debil olgusunu
Bu melekenin bozulmasÝ ile paranoya denilen bir hastalÝk ortaya •Ýkar:
HafÝza
…Ûrenilen bilgileri akÝlda tutabilme kabiliyetidir. EÛer •ocuÛun hafÝza melekesi iyi gelißmezse veya bireyin hafÝza mekesi bozulacak olursa o zaman karßÝmÝza dšrt tŸrlŸ hastalÝk •Ýkar:
HafÝzanÝn artmasÝ hali: …zellikle manyak,
debil ve paranoyaklarda gšrŸlŸr.
HafÝzanÝn azalmasÝ hali : Melankoli ve ßizofrenide gšrŸlŸr.
HafÝzanÝn yanlÝß hatÝrlamasÝ hali : Selindemas denilen ihtiyarlÝk bunamasÝnda gšrŸlŸr.
HafÝza melekesinin kaybolmasÝyla ortaya
•Ýkan hastalÝklarÝn, šnceki psiko-motor gŸ•ler anlatÝlÝrken de ge•tiÛi hatÝrlanacaktÝr. Bunun anlamÝ ßudur: Bu hastalÝk ortaya •ÝktÝÛÝnda birka• psiko-motor gŸcŸ •alÝßmaz ha267
268
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
le getirmektedir. DiÛer bir ifadeyle birka•
psiko-motor gŸ• ißlevsiz kalÝnca bu ortak
hastalÝklar ortaya •ÝkmaktadÝr. Burada deÛißik bir hastalÝktan sšz edildi. ManyaklÝk.
Halk arasÝnda yanlÝß kullanÝlan bu hastalÝk
ßšyle tanÝmlanÝr:
ManyaklÝk : Neßeli veya hiddetli bir zeminde konußmada, dŸßŸnmede, harekette
artma ve saldÝrÝ halidir.
Dikkat
ÞahsÝn etrafÝnda ve kendisinde olan hadise ve deÛißikliklerin farkÝna varabilmesi ve
gerektiÛinde kendisini bir iße verebilmesi, bir
noktada konsantre olabilmesidir. Sorunlu •ocuklarda, gen•lerde bu meleke (motor) yeterince gelißemez. …Ûrencilerin ders •alÝßmaya
yoÛunlaßamamasÝ da bu psiko-motorun doÛru •alÝßmamasÝndandÝr. Bu motorun bozulmasÝyla ortaya •Ýkan hastalÝklar: ManyaklÝk,
paranoya, melankoli ve ihtiyarlÝk bunamasÝdÝr. Tabidir ki, bunlar had safhada ortaya •Ýkar. Yoksa herkeste biraz dalgÝnlÝk hali vardÝr. Kißinin aklÝna birßey takÝlabilir ve on an
i•in yapÝlmasÝ gereken bir iße kendisini veremeyebilir veya šnemli bir ßeyin farkÝna varamayabilir, bu doÛaldÝr. DoÛal olmayan, bu
halde sŸrekliliktir.
Oryantasyon
ÞahsÝn kendisi ve etrafÝ hakkÝnda bilgi sahibi olmasÝdÝr. Bu motorun •alÝßmamasÝ tÝbbi literatŸrde konfizyon-mental denilen bir
hale yol a•ar ki, TŸrk•esi huzursuzluk ve sÝkÝntÝdÝr. Bu hastalÝÛÝn sebebi, bireyin psikososyal yšnden iyi yetißtirilmemesi olduÛu gibi, alkol tŸketilmesi, uyußturucu kullanÝmÝ,
kafa travmalarÝ, kafa i•i tazyikin artmasÝ ve
268
ateßli hastalÝklar da olabilir. Yani bu haller,
oryantasyon psiko-motorunu bozar.
Üdrak (AlgÝ)
ÞahsÝn his uzuvlarÝna •arpan uyarÝcÝlarÝn
doÛru olarak duyulmasÝ keyfiyetidir. ÞahsÝn
algÝlama gŸcŸnŸn kendisini yanÝltmamasÝdÝr.
Bu psiko-motorun bozulmasÝyla birey, objeyi yanlÝß olarak algÝlar veya obje yokken varmÝß gibi gšrŸr.
TeessŸr (DuygulanÝm)
Olaylardan dolayÝ ŸzŸntŸ ve sevin• duymaktadÝr. Yani sevinilecek yerde sevinmek;
ŸzŸlŸnecek yerde ŸzŸlmektir. Bu motorun
bozulmasÝ ile kayÝtsÝzlÝk, lakaytlÝk olup birey
ŸzŸntŸ duyulmasÝ gereken yerde ŸzŸlmez
veya sevin• duyulacak halde sevinmez. Þizofreni bu hastalÝklardan biridir. Þizofreni
hastalÝk grubunun belirtilerinden biri de lakayt olmaktÝr. Mesela ßizofrenik ßahÝs: Òbaban šldŸ, denildiÛinde: Òne yapalÝm yani,
babasÝ šlen sadece ben miyimÓ diye cevap
verebilir.
Ürade
Arzu edildiÛi takdirde bir hareketin yapÝlmasÝ veya yapÝlmamasÝdÝr. Kißi bir ßeyi yapmak istediÛi halde yapamazsa veya yapmamasÝ gereken ßeyi yapÝyorsa, bu bir irade zaafÝdÝr. Yani, bu psiko-motor gereÛi gibi •alÝßmÝyor demektir. Bu meleke bozuksa psikopati ve psikasteni denilen hastalÝk ortaya •Ýkar.
Psikastenide kißiler telkine •ok mŸsaittirler.
Bu bir akÝl ve ruh hastalÝÛÝ deÛildir. Psikonevroz grubuna giren bir rahatsÝzlÝktÝr. Genellikle akÝl hastalÝÛÝna dšnŸßmez. Psikopati
ise bir akÝl hastalÝÛÝdÝr. Ürade motorunun bo-
269
SORUNLU ÇOCUKLAR
zukluÛu, obsesyonlar, impulsyonlar ve fobiler ßeklinde ortaya •Ýkar.
Obsesyon : Sa•ma olduÛunu bildiÛi halde
bireyin aklÝndan atamadÝÛÝ parazit fikirlerdir.
Bu haldeki kißi, mesela, elini yÝkar ve temizliÛine kanaat getirdiÛi halde tekrar tekrar yÝkar.
Ümpulsyon : Bunda irade zaafÝ obsesyona
gšre •ok daha fazladÝr.
Fobi : Bu halde irade zaafÝ had safhayÝ aßmÝß, yerini korkuya bÝrakmÝßtÝr. TÝpta 33 •eßit fobik hastalÝktan sšz edilir.
AkÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri bireyde anlÝk ißlevsizliklere uÛrayabilir. Bu normal bir
haldir. Ama bireyin sosyal hayatÝnÝ sekteye
uÛratÝrsa; o birey de etrafÝndakilerin sosyal
hayatÝnÝ aksatÝyorsa, artÝk klinik tedavi yoluna gidilmelidir.
Psiko-nevrozlar : AkÝl ve ruh hastalÝÛÝ deÛildir. ‚eßitli sinirsel rahatsÝzlÝklar, huzursuzluklar, sÝkÝntÝlardÝr. Psiko-nevrozlar genellikle akÝl ve ruh hastalÝklarÝna dšnŸßmezler.
Psikozlar : AkÝl ve ruh hastalÝklarÝdÝr. Þizofreni, paranoya v.s.
NE YAPILABÜLÜR?
Sorunlu •ocuk ve gen• probleminde en
šnemli husus, anne-•ocuk ilißkisinin; daha
sonra diÛer aile bireyleri-•ocuk ilißkisinin;
nihayet toplum-•ocuk ilißkilerinin dŸzenlenmesidir.
Anne, hamilelik dšnemi de dahil olmak
Ÿzere, •ocuÛu hakkÝnda ihmal edilmemesi
gereken šdevlerle yŸkŸmlŸdŸr. Annenin bu
šdevleri yerine getirebilmesi i•in, koruyucu
ruh saÛlÝÛÝ šnelemleri hususunda bilin•len-
dirilmesi ßarttÝr. YapÝlan araßtÝrmalar sorunlu
•ocuklarÝn yŸzde 30Õunun, anne-•ocuk ilißkisinin eksikliÛinden kaynaklandÝÛÝnÝ saptamÝßtÝr. ÜstanbulÕda yapÝlan bir taramada bu
oran yŸzde 42Õye •ÝkmÝßtÝr. Demek ki anne•ocuk ilißkilerinin dŸzenlenmesi, sorunlu •ocuklar problemini neredeyse yarÝ yarÝya halledecektir. Bunun i•in kliniklerde aile terapilerinin dŸzenlenmesi esastÝr. Annelerin kštŸ
niyetli olmayan, fakat bilin•siz tasarruflarÝ,
sorunlu •ocuklar konusunu bŸyŸk šl•Ÿde
kšrŸklemektedir.
Bir diÛer klinik araßtÝrmanÝn neticesine
gšre •ocuklarÝn ve gen•lerin ancak beßte biri anne ve babasÝyla diyalog kurmaktadÝr.
Her beß •ocuktan dšrdŸ ise, sorunlarÝnÝ anne
ve babasÝna a•amamakta, onlara kapalÝ kalmaktadÝr. Bunun nedeni ise -ilgin•tir ki- nasihat ißitme korkusudur. Gen•lerin en sevimsiz bulduÛu davranÝß bi•imi nasihat ißitmektir. TÝp FakŸltesinde šÛrenciyken bir hocamÝz: ÒBir insana kštŸlŸk yapacaksanÝz nasihat verinÓ derdi. Nasihat belki yetißkinlere
faydalÝ olabilirken, gen•lerde ve bilhassa ergenlik •aÛÝndaki bireylerde son derece
olumsuz karßÝlanmaktadÝr.
O zaman yapÝlacak iß, direkt nasihat vermek yerine, šrtŸlŸ bir ßekilde •ocuÛu yšnlendirmektir. UnutulmamalÝdÝr ki anne-babalÝk •ok zor bir gšrevdir. ‚ocuk sahibi olduktan sonra bu gšrev mecburi ve ka•ÝnÝlmaz bir yŸk teßkil eder. Bu aÛÝr yŸkŸn sadece anne ve babaya bÝrakÝlmasÝ halinde •oÛunlukla taßÝnamayacak bir ßekle bŸrŸnŸr. O
halde devletin ve Ÿniversitelerin anne-babaya yardÝmcÝ olmasÝ gerekmektedir. ‚ŸnkŸ
•ocuk sadece anne ve babaya ait deÛilir. ‚o269
270
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
cuÛun šncelikle AllahÕa; sonra vatandaß olarak bir Ÿlkeye; daha sonra kendisine ve nihayet anne ve babasÝna ait olduÛu hatÝrlanmalÝdÝr. Devlet, šrneÛin okullar aracÝlÝÛÝ ile rehberlik hizmetleri gštŸrerek, gen•lerin bir kÝsmÝna (sadece okula gidenlere) bir šl•Ÿde sahip •ÝkmaktadÝr. Fakat hizmetin gelißtirilmesi
ve canlandÝrÝlmasÝ gereklidir. GŸnŸmŸzŸn
bilimsel verilerine dayanarak katiyetle sšyleyebiliriz ki, bu gšrev sadece anne-babaya bÝrakÝlacak olursa sonu• tamamen tesadŸfidir.
DŸnyada aile
refahÝ ile ilgili konferanslarÝn baßlangÝ• tarihi 1924Õlere
gitmektedir.
Bu
konferanslar kesintisiz olarak gŸnŸmŸze ulaßmÝßtÝr.
†lkemizde ise aile, bir kurum olarak ancak 1990 yÝlÝnda temsil edilmißtir.
FAYDALI
GEN‚ KÜMDÜR?
Dšrt tŸrlŸ gen• vardÝr:
¥ Anne ve basasÝnÝn sšzŸnŸ tutan gen•
¥ Anne ve babasÝnÝn sšzŸnŸ reddeden,
kabul etmeyen gen•
¥ Anne ve babasÝnÝn sšzŸne ilgisiz kalan
gen•
tŸrŸ, anne-babasÝnÝn ve diÛer aile bŸyŸklerinin sšzlerini tamamen tutan, harfiyen uygulayan bir tiptir. Ülk bakÝßta beÛenilen, istenilen bir evlat tŸrŸ olmasÝna karßÝn, bu tŸr
gen•ler toplumun gelißmesine hi•bir katkÝ
saÛlamaz. ‚ŸnkŸ gen• erißkin toplumun, orijinal fikirlere sahip ve girißken olmasÝ gerekir.
Ükinci sÝnÝftaki
gen• tŸrŸ de, toplumun gelißmesine hi•bir
katkÝda bulunamaz. ‚ŸnkŸ toplum, ge•mißin
tecrŸbesine
de
muhta•tÝr. Halbuki
anne ve babasÝnÝn
sšzŸnŸ reddeden
bir gen• zŸmresi,
bu tecrŸbeleri gelecek kußaklara aktaramaz.
dahil olan gen• tŸrŸ, ne kabul eder;
ne de reddeder, tamamen ilgisizdir.
Bu gen• topluluk
da cemiyete yarar
saÛlayamaz.
Üstenilen, arzu edilen gen• erißkin topluluk, dšrdŸncŸ kesimdir. Yani, kendi becerileri ile toplum imkanlarÝnÝ birleßtiren gen•ler.... Ailelerin terbiye modelini bu yšne yoÛunlaßtÝrmak gereklidir.
KÜÞÜLÜK :
¥ Kendi becerileri ile toplum imkanlarÝnÝ
birleßtiren gen•
Kißilik kavramÝnÝ iyice ifade edebilmek
i•in ßšyle bir formŸl ileri sŸrebiliriz:
Bu tasnifin birinci sÝrasÝnÝ ißgal eden gen•
KÜÞÜLÜK = GŸven duygusu+ruh saÛlÝÛÝ
270
271
SORUNLU ÇOCUKLAR
(sevgi+ßefkat+kararlÝlÝk+ahenkli aile ilißkileri)+genetik+sosyal •evrenin getirdiÛi davranÝß bi•imi.
Üßte, kißiliÛi olußturan bu faktšrleri •ocuÛuna dengeli bir ßekilde verebilen bir aile,
azÝmsanamayacak bir yol almÝß demektir. Bu
faktšrleri sÝrasÝyla ßšyle a•Ýklayabiliriz;
GŸven duygusu : ‚ocuÛun kendisine gŸvenebilmesi, kendisini sevebilmesi demektir.
‚ocuk, ailesinin šnemli bir Ÿyesi olduÛunu
bilmeli, gšrmelidir. Anne-baba bu hissi •ocuÛa vermelidir.
Ruh saÛlÝÛÝ : Bu faktšrŸn olabilmesi i•in
sevgi, ßefkat, kararlÝlÝk ve ahenkli aile ilißkileri olmalÝdÝr. Burada kararlÝlÝktan kasÝt, annebabanÝn •ocuk terbiyesinde aynÝ paralelde
olmasÝdÝr. Anne ile babanÝn •ocuÛun menfaatinde birleßmesidir. Ahenkli aile ilißkileri
ise: Anne-babanÝn birbirini sevmesi, saymasÝ, evde mutluluÛun hakim olmasÝ; ge•imsizlik, kavga ve huzursuzluÛun olmamasÝdÝr.
Genetik : Genetikten kasÝt, ÒÝrsiyetÓ yani
Òsoya•ekimÓdir. Kißiler Ýrsiyetten de bazÝ
šzellikler getirirler. KißiliÛin olußumunda bu
kalÝtÝmsal šzellikler etkili olur. Ruh hastalÝklarÝnÝn kalÝtÝmla ge•ebilme oranÝ %20Õdir.
Yani, ruh hastasÝ anne veya babadan bu hastalÝÛÝn •ocuÛa ge•me ihtimali % 20Õdir; baßka bir deyißle bu •ocuk %80 saÛlÝklÝ olur.
Sosyal •evrenin getirdiÛi davranÝß bi•im:
‚ocuÛun sosyal •evresi, komßular, akrabalar,
okul arkadaßlarÝ, šÛretmenleri yani anne-babanÝn dÝßÝnda kalan ilgili biriylerdir. Bu bireylerin •ocuk Ÿzerindeki etkileri fevkalade
bŸyŸktŸr. ‚ocuk, akrabalarÝnÝn mesela amcasÝnÝn tavÝrlarÝnÝ taklit eder veya šÛretmenine benzemek ister. ‚evresel faktšrler •ocu-
Ûun kißiliÛine olumlu veya olumsuz etki yapar. Bu nedenle anne-baba, •ocuÛun etrafÝnda olumlu bir •evre hazÝrlamakla yŸkŸmlŸdŸr.
Fazla Þefkat ve BaÛÝmsÝz Kißilik
Fazla ßefkat gšsterilen kißiler, bir sŸre sonra kendi yapmalarÝ gereken ißleri baßkalarÝnÝn yapmasÝnÝ ister hale gelebilirler. AßÝrÝ ßefkat, kißinin baÛÝmlÝ olmasÝna yol a•ar. Þefkat
kavramÝnÝn i•inde hem sevgi, hem de koruma duygusu vardÝr. ‚ocuk eÛitiminde temel
unsurlardan birisi de ßefkat duygusudur. Þefkatin inkar edilemeyecek bir aÛÝrlÝÛÝ vardÝr.
‚ocuk, ailesi tarafÝndan korunduÛu ve sevildiÛi hissine sahip olmalÝdÝr. Bu, •ocuÛun psiko-sosyal gelißimi i•in •ok šnemlidir. Þefkat
noksanlÝÛÝ, tŸrlŸ psiko-sosyal uyumsuzluklarÝn kaynaÛÝdÝr. Demek ki; dozunda verilecek
bir ßefkat duygusu, •ocuÛun saÛlÝklÝ bir ruhsal gelißim gšstermesinin en šnemli etkenlerinden birisi olacaktÝr.
Ü•e DšnŸklŸk, DÝßa DšnŸklŸk
‚ocuklukta psikolojik denge •ok šnemlidir. Ü•e dšnŸk birey, derdini, tasasÝnÝ, dŸßŸncelerini dÝßa vurmayan bireydir. DÝß dŸnya
onun i•in •irkindir. O, dÝß dŸnyanÝn •irkinliklerinden ka•mÝß, kendi i• dŸnyasÝna -ki
onu •ok gŸzel bulmaktadÝr- dšnmŸßtŸr. DÝßa
dšnŸk birey ise, i•indeki karmaßadan Ÿrkmekte ve bu olumsuz dŸnyadan, gŸzel bulduÛu dÝß dŸnyaya ka•maktadÝr. ArkadaßlarÝyla gŸlŸp eÛlenmekten, gezip tozmaktan hoßlanmakta ama kendisini dinlemekten zevk
almamaktadÝr. Dengenin šnemi burada ortaya •ÝkmaktadÝr.
Bireyin biraz i•e dšnŸk olmasÝ ßarttÝr. En
271
272
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
gŸzeli insanÝn i• dŸnyasÝnÝ da dÝß dŸnyasÝnÝ
da sevmesidir; her iki dŸnyasÝnÝ da gŸzel
bulmasÝdÝr.
Gelir DŸzeyi ve Sorunlu
‚ocuklar
Ailenin gelir dŸzeyinin •ocuÛun sorunlu
olmasÝyla direkt ilißkisi yoktur. Her kesimden
sorunlu •ocuk •Ýkabilmektedir. Ama sorunlar
farklÝ olabilir. YŸksek gelirli ailenin •ocuklarÝ, mesela otomobilin markasÝ konusunda sorun •Ýkartmakta iken, dar gelirli ailelerde daha deÛißik konular sorun olabilir.
Þu kadarÝ var ki, zengin aile •ocuklarÝnÝn
problemleri daha vahim sonu•lar doÛurabilmektedir. Kontrol mekanizmalarÝ, zengin aile •ocuklarÝ Ÿzerinde fazla etkili olamamaktadÝr. ‚ocuk bir su• ißlediÛinde ailesi en iyi
avukatlarÝ tutarak onun hapse girmesini šnleyebilmektedir. Ailenin sosyo-ekonomik nŸfuzu •ocuÛun davranÝß kusurlarÝnÝ šrtbas
edebilmektedir. Bu hal, •ocukta daha bŸyŸk
davranÝß kusurlarÝnÝn doÛmasÝna zemin hazÝrlamaktadÝr.
Sosyo-ekonomik yšnden Ÿst dŸzeye mensup aile •ocuklarÝnda daha kompleks davranÝß kusurlarÝ gšrŸlŸr. DavranÝß kusurlarÝ sŸrekli šrtbas edilen •ocuk, ߟphesiz bu kusurlarÝ artÝrarak devam ettirir. Bu kusurlarÝn tedavisi de o nisbette gŸ•leßir.
Dar gelirli ailelerde •ocuklarÝn sorunlarÝ
daha kolay tedavi edilebilmektedir. KaldÝ ki
gšsterilen davranÝß kusurlarÝ karßÝlÝÛÝnda
šdenilen bedel, •ocuÛun ÝslahÝnÝ kolaylaßtÝrmakta, davranÝß kusurlarÝnÝn artarak bŸyŸmesine mani olmaktadÝr. Sonu• olarak diyebiliriz ki, ailenin sosyo-ekonomik dŸzeyi ile
sorunlarÝn niteliÛi arasÝnda bir ilißki vardÝr.
272
Miktar bakÝmÝndan ise, •ocuÛun sorunlu olma ihtimali zengin ailede de, dar gelirli ailede de hemen hemen eßittir.
‚alÝßan ‚ocuklar
‚ocuklarÝn •alÝßtÝrÝlmasÝ olduk•a eski bir
olgu iken, bir sosyal sorun haline gelißi bŸyŸk šl•Ÿde sanayi devriminden sonra olmußtur. BugŸn Ÿlkemizde •ocuk emeÛi šzellikle
tarÝm, metal sanayi, aÛa• ißleri, otomotiv sanayi, konfeksiyon, tekstil-deri, eßya sanayi ve
šzel hizmetler gibi iß alanlarÝnda yoÛunlaßmÝß durumdadÝr. Toplam ißgŸcŸnŸn yŸzde
33ÕŸ okul •aÛÝndaki •ocuklardan olußmaktadÝr. 12-19 yaß grubundaki her 3 •ocuktan biri •alÝßarak aile bŸt•esine katkÝda bulunmaktadÝr. KÝrda bu oran neredeyse ißgŸcŸnŸn yarÝsÝ, kentlerde ise yŸzde 22.3ÕŸdŸr. Yaß yŸkseldik•e •alÝßan •ocuk sayÝsÝ artmakta buna
karßÝlÝk, okula devam eden •ocuk sayÝsÝ da
azalmaktadÝr.
Anne veya BabanÝn …lŸmŸ
‚ocuÛu NasÝl Etkiler?
…lŸm kavramÝ, kŸ•Ÿk veya yetißkin ayÝrmadan bŸtŸn insanlarÝ tesir altÝnda bÝrakan
bir olgudur. Ancak hasta ruhlu insanlar šlŸm
kavramÝnÝ kayÝtsÝzca karßÝlar. …lŸm, kißiye
kendisinin sonunu da hatÝrlatÝr; daha šnce
šlen yakÝnlarÝnÝ da. Yetißkinler šlŸmden bu
kadar etkilenirken acaba •ocuklarÝn durumu
nedir? ÞŸphesiz onlarÝn etkilenmeleri daha
fazladÝr. ‚ŸnkŸ bu konuda bilgisi pek azdÝr
ve insan genellikle bilmediÛi ßeylerden korkar. ‚ocuÛun etkilenme ßiddeti, yaßÝ ve aldÝÛÝ eÛitimle yakÝndan ilgilidir. Biz burada 612 yaß dilimini inceliyoruz. ‚ocuk, Ò…lŸm
nedir, insanlar neden šlŸr, mezar ne demek-
273
SORUNLU ÇOCUKLAR
tir, hayatÝn hikayesi nasÝldÝrÓ gibi sorularÝn
cevabÝnÝ biliyorsa etkilenmesi hafifleyebilir.
Aile, bu kavramÝ anlatmak i•in fÝrsat kollamalÝdÝr.
Mesela bir kußun veya kedinin šlŸmŸ, bu
konunun anlatÝlmasÝna gŸzel bir zemin teßkil
eder. Aile bunlarÝ šrnek vererek •ocuÛu bu
konuda aydÝnlatmalÝdÝr. Ona šlŸmŸn doÛum
kadar doÛal bir olgu olduÛu, insanlarÝn da
doÛup bŸyŸyen ve nihayet šlen bir yaratÝk
olduÛu, mŸnasip bir dille anlatÝlmalÝdÝr.
Anne veya babasÝ hayatta iken, mesela
ikisinden biri hastalanÝnca šlŸm kavramÝ •ocuÛa yavaß yavaß verilmelidir. BazÝ šrneklerde anne baba, •ocuk korkar diye, ona bu konulardan hi• bahsetmezler ki, bu son derece
yanlÝß bir tutumdur.
Kißide tatminsizlik varsa; kißi, psiko-sosyal
hazlardan yeterince nasibini almÝyorsa, aßÝrÝ
yemek suretiyle kendini tatmin yoluna gidebilir. ÞißmanlÝk Ÿzerine yapÝlan araßtÝrmalar
gšstermißtir ki, ruhsal problemlerin ßißmanlÝktaki etkisi olduk•a fazladÝr. Bedensel arÝzalarÝn yanÝsÝra, psikolojik etkenler de ßißmanlÝÛÝn sebebi olabilir.
…te yandan yemek se•en, ißtahsÝzlÝk gšsteren insanlarÝ da sorunlular kapsamÝna almak mŸmkŸndŸr. Yemek yerken huysuzluk
yapan •ocuklar, psiko-sosyal gelißme evrelerinde bazÝ saplantÝlar edinmiß olabilirler. Bu
devrelerde yardÝm gšrmeyen •ocuklar, bu
yolla ebeveynine mesaj veriyor olabilirler.
‚ocuk bunu bilin•siz olarak yapar. ‚evresin-
‚ocuk, šlŸm kavramÝyla ilk defa annesinin veya babasÝnÝn yada her ikisinin birlikte
šlŸmŸ sÝrasÝnda tanÝßmÝßsa, elbette bu onun
i•in bŸyŸk bir yÝkÝm olacaktÝr. ‚ocuk, šlŸm
olayÝna šnceden hazÝrlanmÝßsa, maruz kalacaÛÝ etki •ok daha az olacaktÝr.
dekiler •ocuÛu yšnlendiremiyor, iyi bir ala-
Beslenme BozukluklarÝ ve Ruhsal
Problemler Ülißkisi
rek, anne babasÝna duyduÛu memnuniyetsiz-
Beslenme bozukluklarÝnÝn, mesela aßÝrÝ
ßißmanlamanÝn arkasÝnda ruhsal bir problem
aramak gereklidir. Konuyu bir šrnekle a•alÝm: Ükinci DŸnya SavaßÝnda kocalarÝ askere
giden kadÝnlarÝn •ok ßißmanladÝÛÝ gšrŸlmŸßtŸr. Bu durum, bilim adamlarÝnÝn dikkatini
•ekmißtir. YapÝlan araßtÝrmalar gšstermißtir
ki, kocalarÝnÝn askerde olmasÝnÝn verdiÛi
ŸzŸntŸ ve •ektikleri yalnÝzlÝk hali, kadÝnlarda ÒpolifajiÓ denilen bir rahatsÝzlÝÛa yola•mÝßtÝr. PolifajiÕnin TŸrk•eÕdeki karßÝlÝÛÝ, •ok
yemek ve dolayÝsÝ ile ßißmanlamaktÝr.
na kanalize edemiyorsa, bu tŸr davranÝß kusurlarÝ ka•ÝnÝlmazdÝr.
‚ocuÛun ißtahsÝzlÝÛÝnÝn ardÝnda bir de intikam duygusu olabilir. Bu tŸr šrneklere de
olduk•a sÝk rastlanÝr. ‚ocuk yemek yemeyeliÛi gšsteriyor olabilir. Bu memnuniyetsizliÛi
baßka tŸrlŸ ifade edemeyince bu tŸrden bir
pasif direniß modeli gšsterebilir.
Bir sebep de ekonomik hareketlilik olabilir. Aile zengin iken yoksulluk sÝnÝrÝna inebilir. …nceden belirli tŸrde yemeklere alÝßan
•ocuk, yeni konumu kabullenemeyebilir.
Ailenin bŸt•esi, šnceki yemeklerin hazÝrlanmasÝna elvermeyeceÛi i•in, doÛal olarak yeni konuma uygun yemekler yapÝlacaktÝr. Üßte,
•ocuÛun bu konuma alÝßabilmesi biraz zaman ister. Ge•iß dšneminde bšyle huysuzluklar gšrŸlebilir.
273
274
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
AßaÛÝlÝk Kompleksi Neden Olur,
NasÝl Giderilir?
AßaÛÝlÝk kompleksinin asÝl ismi Òenferiyorite kompleksiÓdir. Enferiyorite; acizlik, demektir. Bu hastalÝk, yani acizlik kompleksi
halk arasÝnda zamanla aßaÛÝlÝk kompleksi
adÝnÝ almÝßtÝr. Herhangi bir durum karßÝsÝnda, insanÝn: ÒEyvah, ben bu ißin altÝndan kalkamayacaÛÝmÝÓ demesi, ißte bu kompleksin
belirtisidir. Olay karßÝsÝnda yenilgiye dŸßtŸÛŸnŸ hissetmesi ve bu hali i•ine sindirmesidir.
Mesela bir koßucu, 10.000 metre koßacak
gŸcŸ olduÛu halde yarÝßÝn bir kÝsmÝnÝ koßtuktan sonra, bedensel bir rahatsÝzlÝk hissetmediÛi halde yarÝßÝ bÝrakÝrsa, ißte bu acizlik
kompleksindendir.
Bir šÛrenci kendisine: ÒBen sÝnÝfÝn en •alÝßkanÝ deÛilim ki, šyle 9-10 filan alamam;
bir 5 alsam bana yeter de artarÓ diyorsa, bu
da aynÝ kompleksin belirtisidir.
Acizlik kompleksi bir anda ve bir sebepten meydana gelmez. Birikim neticesinde ortaya •Ýkar. Ünsanlarda acizlik kompleksi yapan baßlÝca Ÿ• dšnem vardÝr. Bu Ÿ• dšnemi
baßarÝlÝ bir ßekilde atlatan insan, acizlik
kompleksine kolay kolay dŸßmez.
Bu dšnemler :
1 - Egosantrik •aÛ : Bu •aÛ 2,5-4,5 yaßlarÝ arasÝnda gšrŸlŸr ve bu •aÛda •ocuk benliÛini keßfeder. Bu dšnemde •ocuk kaprislidir,
bunalÝmlÝdÝr, sÝkÝntÝlÝdÝr. Bu sÝkÝntÝdan kurtulamayacaÛÝnÝ dŸßŸnŸr. En bŸyŸk tehlike
acizlik kompleksine kapÝlmasÝdÝr.
2 - Sosyal benlik keßif •aÛÝ : 6,5-8,5 yaßlarÝ arasÝnda gšrŸlŸr. ‚ocuk kendi egosunu,
sosyal •evre i•inde belli bir yere oturtmaya
•alÝßÝr. AmcasÝ, dayÝsÝ, mahallenin bakkalÝ,
šÛretmeni vs. bu dšnemde bir yere oturtulur.
3 - Cinsel kimliÛe adaptasyon •aÛÝ : 10,518 yaßlar arasÝndaki dšnemdir. Bu •aÛda •ocuk, •ocukluk psikolojisinden •Ýkar, gen•
erißkinlik psikolojisine ulaßma sÝkÝntÝlarÝ •eker. Gerekli ilgiyi, sevgiyi, yardÝmÝ gšrmezse,
bu dšnemde de acizlik kompleksine yakalanabilir.
Üßte acizlik kompleksi bu Ÿ• dšnemde ortaya •Ýkabilir. ‚ocuk bu dšnemlerde yardÝma, ilgiye, anlayÝßa muhta•tÝr. YardÝm gšrmeyip, dšnemin sÝkÝntÝlarÝnÝ tek baßÝna Ÿstlenen •ocuklarÝn acizlik kompleksine kapÝlmalarÝ ihtimali daha yŸksektir. Bu dšnemler dÝßÝnda birey acizlik kompleksine yine yakalanabilir. Ancak bu, olayla sÝnÝrlÝdÝr. Mesela 26
yaßÝndaki bireyin šdemek zorunda olduÛu
yŸksek bir meblaÛ varsa ve birey sÝkÝntÝ •ekiyorsa, yani para hazÝr deÛilse, para šdenene
kadar birey acizlik kompleksine kapÝlÝr.
Kompleks, para šdendikten sonra yokolur.
Sonu• : ‚ocuÛun psiko-sosyal gelißim sŸrecinde atlatacaÛÝ Ÿ• dšnem vardÝr. Bu dšnemlerde anne, baba ve šÛretmen •ocuÛa
yardÝmcÝ olmalÝdÝr. ‚ocuÛa gŸ• vermeli,
onun šzgŸven duygusunu gelißtirmelidir.
EÛer •ocuk bu dšnemlerde gerekli olan sevgi, ilgi ve ßefkatten yoksun kalÝrsa, acizlik
kompleksiyle beraber daha pek •ok rahatsÝzlÝk ortaya •Ýkabilir.
†stŸnlŸk Kompleksi
274
275
SORUNLU ÇOCUKLAR
†stŸnlŸk kompleksi, acizlik kompleksinin
tam tersidir. Kißinin, Ÿstesinden gelemeyeceÛi ißleri bile yapabileceÛini dŸßŸnmesidir.
Her insanÝn belli bir yeteneÛi ve gŸcŸ vardÝr.
Kißinin yapabileceÛi ißler, bu gŸ• ve yetenekle sÝnÝrlÝdÝr. Aksi dvaranÝßlar •evreyi tedirgin
eder. †stŸnlŸk kompleksi bir bakÝma kißinin
haddini bilmemesi anlamÝna gelir.
nun i•in, bu tŸrlŸ kompleksler patolojiktir.
Tedavisi konusunda •evresine bŸyŸk gšrevler dŸßer. EÛer yediÛi Òsosyal tokatlarÓ faydalÝ olmamÝßsa, yakÝnlarÝn ilgisi bir dereceye
kadar yarar saÛlayabilir. Aksi takdirde klinik
tedavi gerekli hale gelir.
†stŸnlŸk kompleksi olan insanlar, baßka
bireyleri kŸ•Ÿk gšrŸr ve bundan zevk alÝrlar.
Onlar i•in šnemli olan kendi baßarÝlarÝdÝr;
baßkalarÝnÝn baßarÝlarÝnÝ duymak dahi istemezler.
HÝrsÝzlÝk, doÛußtan gelen bir eÛilim deÛildir. 0-5 yaß grubundaki •ocuklar, paylaßma
kavramÝnÝ pek bilmezler. Herßey onlarÝndÝr.
ÒBenim annem, benim babam, benim oyuncaÛÝm, benim yemeÛimÓ gibi sšzleri onun
aÛzÝndan sÝk sÝk duymak mŸmkŸndŸr. BaßkalarÝna ait ßeyleri aldÝÛÝ, onlara sahip •ÝktÝÛÝ
gšrŸlŸr. Kendisinin olmayan eßyalara, oyuncaklara sahip olma eÛilimi anne-babayÝ endißelendirmemelidir. Bu yaß •ocuklarÝna,
mŸlkiyet kavramÝnÝ eÛiterek kazandÝrmak gerekir. Anne-baba •ocuklarÝna paylaßma duygusunu, šncelikle iyi šrnek olma yoluyla šÛretebilir.
Herkes kendisinden bahsetmeli, her ilginin odaÛÝ o olmalÝdÝr. BaßkalarÝnÝn baßarÝlarÝnÝ normal gšrŸrken, kendi baßarÝlarÝnÝ olduÛundan fazla gšrŸr ve gšstermeye •alÝßÝrlar. Bu hal, onlarÝ sevimsiz kÝlar ve giderek
yalnÝzlÝÛa itilirler. DostlarÝ •ok az olur; en
yakÝnlarÝ bile onlarÝ terkederler. AslÝnda o da
insanlarÝ sevmez, uzak durur. YalnÝzlÝÛÝ tercih eder.
Acizlik kompleksi gibi ŸstŸnlŸk kompleksi de patolojik bir olgudur. Ger•i herhangi
bir halin hastalÝk sayÝlabilmesinin kriteri,
gŸnlŸk hayatÝn normal gidißatÝnÝ aksatÝp aksatmadÝÛÝdÝr. Bunu gšzardÝ ediyor deÛiliz
ama, kompleks kelimesinin taßÝdÝÛÝ anlam,
bunlarÝ sšylememize yol a•Ýyor. Kompleks
kelimesi, karmaßa demektir; •šzŸmŸ zor ßeyleri ifade etmek i•in bu kelime kullanÝlÝr.
Yoksa her insanda •eßitli kusurlar, arÝzalar
bulunur. …nemli olan, hayatÝn bunlara raÛmen aksamadan sŸrebilmesidir. †stŸnlŸk
kompleksi ise, yukarÝda da anlattÝÛÝmÝz gibi,
herßeyden šnce sosyalleßmeyi engeller. Hayat, hemen her cephesiyle sosyaldir. Üßte bu-
HÝrsÝzlÝk
Bu doÛal buhran dšnemi ge•tikten ve •ocuk baßkalarÝnÝn mŸlkiyetine saygÝlÝ olmayÝ
šÛrendikten sonra gšrŸlen olaylarÝn sebepleri daha farklÝdÝr. EÛer •ocukta sekiz yaßÝndan
sonra bu gibi davranÝßlarÝn devam ettiÛi gšrŸlŸrse, ortada ciddi bir problem var demektir.
HÝrsÝzlÝk eÛilimi daha •ok Òilgisiz aile modeliÓnde gšrŸlŸr. …zellikle babanÝn eksikliÛi
veya ilgisizliÛi bu tŸr davranÝßlara yol a•abilir. Sevilmeyen ve bunun doÛal sonucu olarak insanlarÝ sevmeyen •ocuklarÝn daha •ok
hÝrsÝzlÝk yaptÝÛÝ gšrŸlmektedir. BaskÝ gšren,
sevilmeyen •ocuklarÝn ÒintikamÓ amacÝ ile
hÝrsÝzlÝÛa yšneldiÛi sÝk•a gšrŸlen olaylardandÝr.
275
276
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
Bir kÝsÝm •ocuklarÝn arkadaßlarÝna yaranmak, bir akran grubuna kendisini kabul ettirmek i•in bšyle bir yola saptÝÛÝ da gšrŸlmektedir. Bilhassa zayÝf kißilikli, kendisini aciz ve
deÛersiz gšren •ocuklarÝn hÝrsÝzlÝÛa eÛilimli
olduÛu bilinmektedir. KÝskan•lÝk da insanlarÝ
hÝrsÝzlÝk yapmaya teßvik edebilir. Birey, kÝskandÝÛÝ kimseyi, sevdiÛi bir ßeyden mahrum
bÝrakmak ve onu zayÝf dŸßŸrmek maksadÝyla
hÝrsÝzlÝÛa yšnelebilir.
GŸnŸmŸzde orijinal heyecanlar tatmak
isteyen, bu suretle ŸstŸnlŸk saÛlamak amacÝ
gŸden •ocuklar, gen•ler de bšyle bir yola
sapmaktadÝr. Gruplar
halinde veya bizzat hÝrsÝzlÝÛa •Ýkan bu kesim,
tecrŸbe edinme ihtiyacÝnÝ bu ßekilde tatmin
etmektedir. Bu gruba
girebilmenin tek yolu
bšyle bir ÒißÓ yaparak
rŸßtŸnŸ ispat etmektir.
‚ocuÛu hÝrsÝzlÝktan
vazge•irmek i•in baskÝ,
dayak, korkutma gibi
ßiddete dayalÝ yaptÝrÝmlarÝn olumlu etkisi gšrŸlmemißtir. Aile ilk
olarak kendisindeki eksikliÛi arayÝp bulmalÝdÝr. Sebep ilgi, sevgi eksikliÛiyse -ki genelde šyledir- aile šnce bunu
gidermeye, hatayÝ tamir etmeye •alÝßmalÝdÝr.
‚ocuÛun arkadaß •evresini deÛißtirmek,
ona dengeli, seviyeli yeni arkadaßlar kazandÝrmak da bir •šzŸm yolu olabilir.
Ahlak kurallarÝnÝ algÝlayacak olgunluÛa
gelemeyen •ocuklara aile bireylerinin bilhas-
276
sa eÛilmesi ßarttÝr. AkranlarÝyla arasÝndaki seviye farkÝnÝn kapanabilmesi i•in onun eÛitimiyle šzellikle ilgilenilmelidir.
HÝrsÝzlÝk yapmak
suretiyle ÒdoyumÓ arayan bireylere (bu hastalÝÛa kleptomani denir) mutlaka bir psikoloÛun rehberliÛi gerekir. Ailenin bu konuda yapabileceÛi bir ßey yoktur.
YukarÝda sayÝlan tedbirler etkisiz kalÝrsa yine bir uzman hekime
baßvurulmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ alÝnan tedbirlere raÛmen hÝrsÝzlÝk eÛilimi giderilmediyse ortada
ciddi bir problem var
demektir.
†stŸn ZekalÝ
‚ocuÛun
Problemleri
leri bakÝmÝndan Ÿ• kategoriye ayÝrabiliriz:
Normal zekalÝ •ocuklar
lin altÝnda zekalÝ •ocuklar
ŸstŸnde zekalÝ •ocuklar
Normal ve normalin altÝnda bir zeka dŸzeyine sahip •ocuklardan •ok, ŸstŸn zekalÝlarÝn yšnlendirilmesi šnemlidir. †stŸn zekalÝ •ocuk doÛru ve yararlÝ bir alana kanalize
edilmezse, toplumun (tabiri caizse) baßÝna
bela olur ki tarih bunun šrnekleriyle doludur.
‚evremizde ŸstŸn zekalÝ olduÛunu iddia
277
SORUNLU ÇOCUKLAR
eden veya •evre tarafÝndan ŸstŸn zekalÝ olarak vasÝflandÝrÝlan bireyler gšrmek mŸmkŸndŸr. Halbuki iddia ve zan, bilimin kabul ettiÛi kriterler deÛildir. Bilimin elinde baßka deÛerlendirme vasÝtalarÝ vardÝr. Bunlara kÝsaca
zeka testleri diyoruz. Zeka testleri ile bireyin
zeka dŸzeyi hakkÝnda fikir sahibi olmak
mŸmkŸndŸr. ÒFikir sahibi olmakÓ deyimini
kullandÝk •ŸnkŸ bu testler kesin sonu•lar
vermez.
Bazen anne-baba, •ocuÛun zeka testi i•in
kliniÛimize baßvurmaktadÝr. Biz bunun kesin
bir sonu• olamayacaÛÝnÝ sšylemek durumundayÝz. ‚ŸnkŸ bireyin akÝl ve ruh saÛlÝÛÝnÝ olußturan melekeler sekiz tanedir. Aile ve
okullar bu sekiz melekeden sadece biriyle,
zekayla meßgul olmaktadÝr. ZekanÝn yanÝnda
yedi meleke -ki biz bunlara psiko-motor gŸ•ler diyoruz- daha vardÝr. Bunlar: Muhakemeß, hafÝza, dikkat, idrak, oryantasyon, irade
ve teessŸrdŸr. Bireyin psiko-sosyal yšnŸnŸ
olußturan sekiz meleke vardÝr ve zeka bunlardan sadece birisidir. Bireyin ŸstŸnlŸÛŸnŸ
anlayabilmek i•in bu sekiz melekenin tek tek
test edilmesi lazÝmdÝr ki henŸz bilimsel gelißmeler buna hazÝr deÛildir.
Ger•ekten ŸstŸn zekalÝ •ocuklar karßÝmÝza •oÛu kere davranÝß kusuru gšstererek •Ýkarlar. Anne-baba bize: ÒBu •ocuk ele avuca
sÝÛmÝyor; bundan okulda šÛretmenler, mahallede komßular ßikayet•i; ne yapacaÛÝmÝzÝ
ßaßÝrdÝkÓ ßikayetleriyle geliyorlar. Bir-iki test
yapÝnca, bizde •ocuÛun ŸstŸn zekalÝ olabileceÛi kanaati uyanÝyor. ‚ocuk, ŸstŸn zekasÝnÝ
yararlÝ bir alana kanalize edememiß, yanlÝß
yollara sapmÝßtÝr. DavranÝß kusuru gšstermiß,
•evreyi ve kendisini kštŸ yšnde etkilenmiß-
tir.
Ailelere tavsiyemiz, sorun •Ýkaran, aileyi
ve •evreyi taßkÝnlÝklarÝyla tedirgin eden veya
aßÝrÝ sessiz, tepkisiz •ocuklarÝnÝ ilgili bir uzmana gštŸrsŸnler. Psikiyatri kliniklerinde sorunlu •ocuklar incelenirken, zeka testi yapÝlmasÝ alÝßÝlagelmiß bir uygulamadÝr. Genellikle bu testlerden sonra •ocuk hakkÝnda bir
teßhise varÝlÝr.
†stŸn zekalÝ •ocuklarÝn eÛitimleri, yšnlendirilmeleri, terbiyeleri diÛerlerinden farklÝdÝr ve šyle olmalÝdÝr. NasÝl geri zekalÝ bir
•ocuÛu normal zekalÝ •ocuklarla aynÝ sÝnÝfta
eÛitmek mŸmkŸn deÛilse, ŸstŸn zekalÝ •ocuÛu, normal zekalÝlarla bir eÛitmek de doÛru
deÛildir. †stŸn zekalÝ •ocuklar i•in ayrÝ
okullar a•ÝlmasÝ, onlar i•in ayrÝ programlar
yapÝlmasÝ ßŸphesiz son derece faydalÝ olacaktÝr. Geri zekalÝ bir •ocuk nasÝl anormal ise,
ŸstŸn zekalÝ •ocuk da anormaldir, yani normalin dÝßÝndadÝr. Normal sÝnÝrlarÝn dÝßÝndaki
•ocuklar i•in, gerek geri zekalÝ, gerekse ŸstŸn
zekalÝ olsun, ayrÝ bir eÛitim kurumu gereklidir.
†stŸn zekalÝ •ocuklar, bulunduklarÝ sosyal •evreden gerekli ilgiyi gšremezlerse, bir
sŸre sonra •evreye hÝn• duymaya baßlarlar.
YaßlarÝ bŸyŸdŸk•e bu intikam duygusu da
bŸyŸr. †stŸn zekalÝ •ocuklar i•in aile-šÛretmen-uzman ißbirliÛi ßarttÝr. Anarßik olaylar
Ÿzerinde yapÝlan araßtÝrmalar, bu tŸr eylemlere katÝlan bazÝ bireylerin ileri zeka seviyesinde olduÛunu ortaya •ÝkarmÝßtÝr. Bu kißiler
zamanÝnda iyi bir alana yšnlendirilmiß olsaydÝ, belki Ÿlke i•in faydalÝ bir dahi elde
edilebilecekti. Bu •ocuklarÝn eÛitimine •ok
277
278
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
šnem vermek gereklidir.
Aile †stŸn ZekalÝ ‚ocuÛu NasÝl
TanÝyacaktÝr?
1 - ‚ocuk sorulan suallere ne derece sebep-sonu• baÛÝntÝsÝ kurarak cevap vermektedir? Sorulara sebep-sonu• ilißkisi yšnŸnden
yaklaßmak •ok šnemlidir. EÛer •ocuk bu
baÛlantÝyÝ kÝsa sŸrede kurup cevap verebiliyorsa, ona dikkat edilmelidir.
2 - ‚ocuk az bir •alÝßmayla derslerinde
baßarÝlÝ olabiliyorsa yine dikkat edilmelidir.
3 - …Ûretmen dersi anlatÝrken: ÒSšylediklerimi kim tekrar edecekÓ dediÛinde, •ocuk
eksiksiz tekrar edebiliyorsa ŸstŸn zekalÝ olabilir.
4 - Problem •šzŸmŸnde •ok baßarÝ olan
•ocuklar da ŸstŸn zekalÝ olabilir.
5 - BazÝ ŸstŸn zekalÝ •ocuklar derslerde
baßarÝsÝz olabilirler. Bu, onlarÝn romantik,
hassas tabiatlarÝndan štŸrŸdŸr.
6 - ZekanÝn belli bir gelißme yaßÝ vardÝr.
Anne karnÝndan onsekiz yaßÝna kadar, birßey
•eßitli evrelerden ge•er. BazÝ •evrelerde son
sÝnÝr onsekizden yirmialtÝya kadar •Ýkabilir.
KÝzlar erkeklere gšre hem bedensel a•Ýdan,
hem de psiko-sosyal a•Ýdan iki yÝl daha šnde
seyreder. †stŸn zekalÝlarda bu gelißmede aksaklÝklar gšrŸlebilir. …Ûrenci 6. sÝnÝf matematiÛinden ikmale kalÝrken, mesela 8. sÝnÝfÝ
ŸstŸn bir baßarÝyla ge•ebilir.
Aile, •ocuÛunun bir dšnemde gšsterdiÛi
baßarÝsÝzlÝÛÝ veya baßarÝyÝ šl•Ÿ almamalÝdÝr.
Üleri dšnemlerde durum tersine dšnebilir.
UnutulmamasÝ gereken bir ger•ek de ßudur
ki, ŸstŸn zekalÝ •ocuklara rastlamak •ok na278
dirdir. OnlarÝn da iyi deÛerlendirilmesi ßarttÝr.
SaldÝrganlÝk
‚ocuklarda saldÝrganlÝk, birtakÝm duygusal ve ruhsal huzursuzluk ya da eksikliklerin
belirtisidir. Acizlik kompleksiyle ve •evredeki insanlarÝn dikkatini •ekmek i•in veya yeni
bir kardeßin dŸnyaya gelmesiyle yada bedensel bazÝ arÝzalarla ilgili olarak bireyde
saldÝrganlÝk gšrŸlebilir.
SaldÝrganlÝk genel olarak ßÝmartÝlmÝß veya
•ok ihmal edilmiß •ocuklara šzgŸdŸr. Bebeklikten itibaren her isteÛi yerine getirilmiß
•ocuklar, en kŸ•Ÿk bir red sšzcŸÛŸnde šfke
nšbetlerine tutulur. ÞÝmartÝlan bu bireyler
huzursuz ve kaprislidirler. ÜlgisizliÛe asla ta-
279
SORUNLU ÇOCUKLAR
hammŸlleri yoktur. DuygularÝnÝ kontrol etmesi šÛretilmemißtir. Bu •ocuklar sŸrekli
olarak karßÝlarÝndaki bireyleri sšmŸrme eÛilimindedirler. DÝß •evredeki insanlar bu tŸr kißilere, aile bireylerinin gšsterdiÛi tahammŸlŸ
gšstermez. Biz buna Òsosyal tokatlarÓ diyoruz. Sosyal tokatlar bšyle insanlarÝ ßaßÝrtÝr.
Gerekli ilgiyi gšrmeyen bu bireyler kabuklarÝna •ekilirler. BaßarÝsÝzlÝÛa mahkum olup,
yalnÝzlÝÛa itilirler. Aile bireylerinden ve toplumdan intikam alma eÛilimine kapÝlabilirler.
Kimsesiz •ocuklarda veya ana-babasÝ
olup da ilgi ve sevgiden yoksun kißilerde de
saldÝrganlÝk gšrŸlebilir. Ülgi •ekmek, kendisini topluma bir ßekilde kabul ettirmek isteyen
bu bireyler, en ucuz yolu, ÒkabadayÝÓlÝÛÝ se•erler. BaßarÝlÝ bireylere ayak uydurmakta
gŸ•lŸk •ekmekte ve kendilerinin asla onlar
gibi olamayacaÛÝnÝ dŸßŸnmektedirler. Kendisini saydÝrmak i•in yÝldÝrma, ŸrkŸtme yoluna
giderler.
Yeni doÛan kardeßinin tŸm ilgiyi Ÿzerine
toplamasÝ, bir kÝsÝm •ocuklarÝ saldÝrganlÝÛa
itebilir. Anne-babanÝn •ocuklar arasÝnda adil
muamele gšstermemesi de ihmal edilen •ocuÛun bšyle bir yola sapmasÝna neden olabilir.
Bedensel bazÝ arÝzalar da saldÝrganlÝk dŸrtŸsŸnŸ harekete ge•irir. Zeka geriliklerinde
veya epilepsi (sara) hastalÝÛÝnda yada uykusuzluk, a•lÝk gibi hallerde šfke nšbetleri gšrŸlebilir. BŸnyedeki ÒtiroidÓ bezinin fazla •alÝßmasÝ bireyde saldÝrgan davranÝßlara sebep
olabilir.
Bu konuda ailenin alabileceÛi tedbirlerin
baßÝnda saldÝrganlÝÛÝn hangi sebepten kay-
naklandÝÛÝnÝ tespit etmek gelir. EÛer bedensel bir arÝzadan kaynaklanÝyorsa yapabilecekleri birßey yoktur. Ülgili bir uzman hekime
baßvurmalarÝ gerekir.
Ruhsal kaynaklÝ saldÝrganlÝklarda ise, •ocuÛa gšsterilen ilgi ve sevgi, duruma gšre
dengelenmelidir. ‚ocuklar arasÝnda adil davranÝlmalÝdÝr. …dŸllendirme veya cezalandÝrmada aßÝrÝlÝktan ka•Ýnmak ßarttÝr. Uzman bir
hekimin rehberliÛi her bakÝmdan faydalÝ
olur.
SaldÝrgan ‚ocuk ve Televizyon
‚ocuk sosyal bir yaratÝktÝr. Onu etkileyen
faktšrler, anne ve babasÝnÝn yanÝsÝra arkadaß
grubu, okul •evresi, basÝn yayÝn organlarÝ ve
bilhassa televizyondur. BazÝ televizyon programlarÝnÝn olumsuz etkisi, ailenin verdiklerini silip yokedecek gŸ•tedir. Ama •ocuÛun,
ailesiyle son derece gŸ•lŸ baÛlar i•erisinde
olmasÝ ve ailenin ikna gŸcŸ bu olumsuz etkiyi azaltabilir. Aile, televizyondaki her programÝn •ocuklara yšnelik olmadÝÛÝ hususunda
•ocuÛu ikna etmelidir. Aile •ocuÛa ßšyle diyebilir: ÒTelevizyonu seyredenler sadece •ocuklar deÛil; herkes seyrediyor. Televizyon
programlarÝ •eßit •eßittir. Bunlardan bir kÝsmÝ
•ocuklara yšneliktir. Sen •ocuk olduÛun i•in
ßu programlarÝ izleyebilirsin, ancak ßu programlar da bŸyŸkler i•indir. BunlarÝ senin izlemen doÛru olmazÓ. Burada mŸhim olan
•ocuÛun ikna edilmesidir. Aile bu sšzleri •ocuÛa belki defalarca sšylemek zorunda kalabilir. UnutmamalÝdÝr ki, •ocuk eÛitiminde sabÝr •ok šnemli bir faktšrdŸr. ÒSabÝrla koruk,
helva olur.Ó Denilebilir ki: ÒBu diziler madem •ocuklarÝn yetißmesinde, terbiyesinde
olumsuz etki yapÝyor. O halde bunlar hi• ya279
280
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
yÝnlanmasa daha iyi olmaz
mÝ?
deki bireyler i•in, eÛitici nitelikte yayÝnlar
Bazen •ocuklar
i•in zararlÝ olan
bir program, yetißkinlere faydalÝ olabilmektedir. Televizyonda
toplumun
her kesimi i•in
program yayÝnlanmaktadÝr.
Televizyon izleyicisi, se•meci bir tutumla
hareket etmelidir. Kumanda, izleyicinin elinde olduÛu sŸrece bir sorun •Ýkmaz. BugŸn
24 saat aralÝksÝz yayÝn yapÝlmaktadÝr. Hepsini izlemek hem imkansÝzdÝr, hen de doÛru
deÛildir. En saÛlÝklÝ yol, šnceden plan yapmaktÝr. Anne ve baba: Ò‚ocuÛumuz ßu programÝ seyretmelidir; biz de ßunu izleyebilirizÓ
diyebilmelidir. Kumanda eden insan deÛil,
televizyonun kendisi ise bu endiße verici bir
haldir.
yaßlarÝnda edinilmektedir. Yedi-sekiz yÝllÝk
Cinsel Sorunlar ve Medya
Cinsellik olgusunda dÝß uyarÝcÝlarÝn etkisi
•ok bŸyŸktŸr. Bu dÝß uyarÝcÝlardan birisi de
kitle iletißim ara•larÝdÝr. …zellikle psiko-sosyal ergenliÛe, olgunluÛa ermemiß, 18 yaßÝn
altÝndaki bireylerde basÝn yayÝn organlarÝnÝn
olumsuz etkisi •ok fazladÝr. UyarÝcÝ fotoÛraf
ve haberlerle yŸklŸ bir gazetenin yetißkinler
Ÿzerinde dahi etkisi olduÛu dŸßŸnŸlŸrse, psiko-sosyal gelißme sŸrecini henŸz yaßayan bireylerde ne tŸrden etki yapacaÛÝ daha iyi anlaßÝlabilir. Cinsel kimliÛini edinme sŸrecin-
yapÝlmasÝ daha doÛru olur.
TŸrkiye ßartlarÝnda cinsel kimlik 10-18
bu geniß yelpazede birey, •ocukluk psikolojisinden gen•lik psikolojisine ge•iß sancÝlarÝ
•eker. Bu dšneme ÒfÝrtÝnalar •aÛÝÓ da denmektedir. Kitle iletißim ara•larÝ bu dšnemde
bireyi mutlaka olumlu veya olumsuz etkiler.
Esas olan, •ocuÛun cinsel kimliÛi saptama
yÝllarÝna gelmeden šnce ailesi tarafÝndan bu
konuda iyice eÛitilmesidir. Bu eÛitim verilmemißse, •ocuk bu dšnemde bir•ok problemlerle karßÝlaßÝr. ‚ocuk ailesinden veya
okuldan cinsellikle ilgili saÛlÝklÝ bilgiler edinmemißse, bu bilgiyi sinemalardan, gazetelerden, pornografik yayÝnlardan vs. alacaktÝr.
BunlarÝn saÛlÝklÝ olma derecesi ise -iyimser
bir ifadeyle- ߟphelidir. AßÝrÝ bir ßekilde susamÝß bir insana: ÒÞurada su var, ama biraz pisÓ
denilse, gidip o mikroplu suyu i•ecektir. Teßbihte hata olmaz, cinsel bilgi edinme vasÝtalarÝndan bir kÝsmÝ bšyledir. …nemli olan •ocuÛun temiz kaynaklara, eÛitici yayÝnlara
ulaßtÝrÝlmasÝdÝr. Tabiidir ki, basÝn yayÝn organlarÝnÝn bu tŸr yayÝnlarÝ normaldir, devam
etmelidir, demek istemiyoruz. Devletin Ÿst
dŸzeyde alacaÛÝ bazÝ tedbirlerle bu yayÝnlar
yasaklanmalÝdÝr. Bunun daha da gŸzeli, kitle
iletißim ara•larÝ arasÝnda tesis edilecek otokontrol mekanizmasÝdÝr.
Yatak IslatmanÝn Nedenleri
‚ocuklar ruhsal ve sosyal saÛlÝklarÝna kavußabilmek i•in •eßitli zorluklar yaßarlar.
Bunlara buhran dšnemleri denir. Üßte •ocu-
280
281
SORUNLU ÇOCUKLAR
Ûun altÝnÝ ÝslatmasÝ bu buhran dšnemlerinde
olur. Bundan baßka •ocuÛun tÝrnaÛÝnÝ yemesi, parmaÛÝnÝ emmesi, sa•ÝnÝ koparmasÝ, hayvanlara eziyet etmesi gibi •eßitli belirtiler de
gšrŸlebilir.
AslÝnda •ocuk bu belirtilerle ailesine, •evresine mesaj vermekte, yardÝm istemektedir.
‚ocuk: ÒBen bir buhran yaßÝyorum; beni anlamÝyorsunuz; halbuki benim, sizin yardÝmÝnÝza, ilginize ihtiyacÝm var; lŸtfen beni anlayÝn ve yardÝm edin.Ó demektedir.
‚ocuklar buhran dšnemlerinde kolayca
acizlik kompleksine yakalanabilirler. Bu durum yetißkinlerde de gšrŸlebilir; šdemesi gereken bir senedi vaktinde šdeyememe sÝkÝntÝsÝna dŸßen bir yetißkinin mesela bÝyÝklarÝnÝ
farkÝnda olmadan yolduÛunu veya bir tik
edindiÛini gšrebilirsiniz.
Üßte gelißmenin, •ocukluktan gen•liÛe
ge•menin, bŸyŸmenin de bir bedeli, zorluÛu, zahmeti varÝr. Bu zorluÛu •ocuÛun tek
baßÝna Ÿstlenmesi, yardÝm gšrmeden bu dšnemi saÛlÝklÝ bir ßekilde atlatmasÝ pek mŸmkŸn deÛildir.
YardÝm gšrmeyen •ocuk, bunu dile getiremez ve yukarÝda saydÝÛÝmÝz belirtileri gšsterir. AyrÝca kekemelik, konußmada tutukluk,
•ekingenlik, hÝrsÝzlÝk gibi haller de bu meyanda sayÝlabilir. AltÝnÝ Ýslatan •ocuk, bunu
genellikle ruhsal nedenlerden štŸrŸ yapar,
fakat bu bazen bedensel bir sebep de olabilir. ‚ok az bir ihtimal dahilinde bu ger•eÛi
de gšzardÝ etmemek lazÝmdÝr.
Heyecan, korku, panik hallerinde baÛÝrsaklarÝn •alÝßmasÝnÝn hÝzlandÝÛÝ bilinmekte-
dir. BaÛÝrsaklarÝn •ok •alÝßmasÝ ise dÝßkÝlama
eylemini hÝzlandÝrÝr. Gece uyurken irade zayÝfladÝÛÝ i•in •ocuk kendini tutamaz ve yataÛÝnÝ Ýslatabilir.
Parmak Emme, TÝrnak Yeme
Halleri NasÝl Giderilir?
Bu tŸr psikolojik belirtilerin nedenlerini
yukarÝda a•Ýklamaya •alÝßtÝk. NasÝl giderildileceÛi konusuna gelince:
1 - ‚ocuÛa, faydalÝ ve ŸstŸn olduÛunu
gšsterebilmesi i•in anne-baba zemin hazÝrlamalÝdÝr. Mesela alÝßverißlerde, sofranÝn kurulmasÝnda, kaldÝrÝlmasÝnda, •eßitli ißlerinde
•ocuÛa yapabileceÛi gšrevler vermek faydalÝ
olur. ‚ocuk kendi kendisine: ÒBen bakkaldan ekmeÛi almasaydÝm, annem babam yemek yiyemeyecekti; ben anneme babama
yardÝmcÝ olabiliyordum; ben olmasaydÝm
onlar bu ißi zor yaparlardÝÓ diyebilmelidir.
Bu ona gŸ• kazandÝracak, šzgŸven duygusu gelißecektir.
2 - ‚ocuÛun evde kardeßi varsa, anne-baba evde •ocuklar arasÝnda adalete riayet etmelidir. ‚ocuklara alÝnan hediyelerde, verilen ißlerde yaß, cinsiyet gibi farklÝlÝklara dikkat etmelidir. Mesela ev ißlerinde kÝz •ocuÛun yardÝmÝ istenirken; alÝßverißlerde erkek
•ocuktan yararlanÝlabilir.
3 - ‚ocuklara bir boß zaman faaliyeti verilmelidir. KÝz •ocuÛa gŸzel sanatlarÝn bir dalÝ šÛretilirken; erkeÛe, fiziksel enerjisini aktarabileceÛi bir spor dalÝ šÛretilebilir. ‚ŸnkŸ
erkek •ocuÛun fiziksel enerjisi, kÝz •ocuÛa
nazaran daha fazladÝr. Bu fazla enerjinin boßalmasÝ ßarttÝr.
281
282
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
4 - ‚ocuÛun mŸmkŸnse ayrÝ bir odasÝnÝn
olmasÝ faydalÝdÝr. AyrÝ oda verilemiyorsa, ayrÝ kšßeleri olmalÝdÝr. Hi• deÛilse kilitli bir dolaplarÝ mutlaka olmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ •ocuklar
kendilerine gšre kÝymetli eßyalarÝnÝ bu dolaplara kilitlemekle i• dŸnyalarÝnda bir gelißme gšsterirler. Bir rahatlÝk hissi duyarlar.
5 - Anne-baba, •ocuk Ÿzerinde yaptÝklarÝ
etkiyi ihtiyatlÝ ve iradeli bir ßekilde kullanmalÝdÝr. Anne-baba, •ocukla yŸz-gšz olmuß ise,
artÝk bir otorite tesisi mŸmkŸn olmayacaktÝr.
6 - Anne-baba, •ocuÛa karßÝ a•Ýk kalpli
olmalÝdÝr. ‚ocuÛun kalbine, dŸßŸncelerine
girmenin yolu bulunmalÝdÝr. Onun gŸveni
kazanÝlmalÝdÝr. Esasen •ocuk bakÝßÝ, gŸlŸßŸ
ile bize karßÝ hissetiklerini eleverir.
Anne babasÝndan bahsederken: ÒBenim
annem, benim babamÓ diyorsa, bundan gurur duyuyorsa, ilißkilerin iyi olduÛu sšylenebilir. Parmak emme, tÝrnak yeme gibi saplantÝlarÝn giderilmesi i•in temelden Ÿ• ßey gereklidir ki bunlar: Sevgi, ilgi ve ßefkattir. Anne baba •ocuÛa bunlarla yaklaßmalÝdÝr. TecrŸbelerimiz gšstermißtir ki, bu saplantÝlar kŸ•Ÿk yaßlarda giderilemezse aratarak •oÛalÝr.
Anne baba bu konuda gayretli olmalÝdÝr.
SÝnav Korkusu
Bir yŸksek okula veya koleje girememe
korkusu nasÝl giderilebilir? Tabii ki, korkuyu
yenerek... ‚ŸnkŸ korku, insanda panik duygusunu doÛurur. Korku, normal deÛildir. Bu
normal olmayan duygunun giderilmesi esastÝr.
bir operatšr, kendi •ocuÛunun ameliyatÝnÝ
yapamaz. Korkar; eli titrer. TÝpkÝ bunun gibi,
sÝnava girmeden šnce yŸzlerce test •šzmŸß
bir šÛrenci, asÝl sÝnavda korkabilir. BaßarÝsÝz
olma korkusu onun elini baÛlar: bir tŸrlŸ yapamaz.
Üßte korku, insanda panik, heyecan doÛurur; insan yapabileceÛi ßeyleri de bu yŸzden
yapamaz hale gelir.
…Ûrenci šnce, bu rahatsÝz edici duygudan
kurtulmalÝdÝr. Korku kalkmazsa kißi, bir yŸksek okula veya koleje girebilecek bilgi dŸzeyine sahip olsa bile hata yapar.
…Ûrenci šnce bŸtŸn imkanlarÝnÝ, yeteneÛini ve •alÝßma gŸcŸnŸ kullanarak bilgi yšnŸnden kendisini gŸzelce hazÝrlamalÝdÝr.
Sonra da sÝnav psikolojisine kendisini hazÝr
hissetmelidir. SÝnav sŸresini soru sayÝsÝna bšlerek, bir soruya ne kadar zaman ayÝrabileceÛini hesaplamalÝdÝr. …Ûrenci, bilmediÛi soruyla kesinlikle vakit kaybetmemeli, hemen
diÛer soruya ge•melidir. Bunu yapmazsa, ilk
dakikalarÝn heyecanÝ ile bŸtŸn sorularÝ bir
anda yapmak ister ve tabii hata yapar. Ülk dakikalarÝn heyecanÝ ile ya aßÝrÝ hÝzlanacak veya •ok yavaß kalacaktÝr. Demek ki bir soruya
ne kadar zaman ayÝrabileceÛini hesaplamasÝ
ßarttÝr. SÝnav, her insanda rahatsÝz edici duygular uyandÝrmaktadÝr. …Ûrenciler sÝnavlarÝ
hi• sevmezler. Ne var ki hayat sÝnavlarla doludur. Bizzat hayatÝn kendisi de bir sÝnavdÝr.
Bundan ka•mak mŸmkŸn olmadÝÛÝna gšre
en saÛlÝklÝ yol, insanÝn kendisini hem bilgi
Diyelim ki, onlarca ameliyata girmiß, artÝk
yšnŸnden, hem de psikolojik yšnden iyice
bu konuda belli bir tecrŸbe kazanmÝß olan
hazÝrlamasÝdÝr. Bu iki yšnden birisini ihmal
282
283
SORUNLU ÇOCUKLAR
etmek baßarÝyÝ engeller.
KaranlÝktan ve YalnÝz Yatmaktan
Korkan ‚ocuklar:
Sadece •ocuklar deÛil, bazÝ yetißkinler de
karanlÝktan, yalnÝz yatmaktan korkar. Bunun
birinci sebebi, yanlÝß eÛitimdir. Ükinci sebep,
•ocuÛun kendisine gŸven duymamasÝ olabilir. ‚ocuk karanlÝkta karßÝlaßacaÛÝnÝ dŸßŸndŸÛŸ tehlikeler karßÝsÝnda kendisini aciz hisseder. Bu korku, •ocuÛun buhran dšnemlerinde daha fazladÝr. Bu sÝkÝntÝlarÝn saplantÝlarÝn erken yaßlarda giderilmesi ßarttÝr. SaplantÝnÝn yer etmesi, yetißkinlik dšnemine taßmasÝ tedaviyi gŸ•leßtirmektedir. Anne-baba, •ocuÛun kendisine gŸven duygusunu artÝrmasÝ
yšnŸnde telkinde bulunmalÝdÝr. Onun gŸ•lendirilmesi ve šzgŸven duygusunun gelißtirilmesi i•in ebeveyn, fÝrsat kollayarak zemin
hazÝrlamalÝdÝr. KorkularÝnÝn yersiz olduÛu,
ona mŸnasip bir dille anlatÝlmalÝdÝr.
Ürade ZaaflarÝ
Ünsanda sekiz akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekesi
olduÛunu, bunlardan birisinin de irade olduÛunu daha šnce anlatmÝßtÝk.
Ürade zaaflarÝnÝn birinci nedeni, irade melekesinin bozuk olmasÝdÝr. Ükinci neden ise,
irade melekesi bozuk deÛildir ama, yanlÝß
eÛitim nedeniyle randÝman verememektedir.
Ürade melekesi bozuk ise, psikopatlÝk denilen bir hastalÝk olußur. Psikopatlarda Ÿ•
tŸrlŸ belirti gšrŸlŸr. Ümpulsyonlar, obsesyonlar, fobiler.
Ümpulsyonda kißi, sa•ma olduÛunu bildiÛi
halde kafasÝndan atamadÝÛÝ parazit fikirlere
sahiptir. Mesela kißi elini yÝkar; temizlendiÛi-
ne iyice kanaat getirdiÛi halde yine yÝkar; elini yÝkamaktan kendisini alÝkoyamaz.
Obsesyonda bu saplantÝ daha kuvvetlidir.
Fobi ise, en ileri dŸzeyde saplantÝlar, korkulardÝr.
Bunlar tÝbbi hastalÝklardÝr ve tedavisini
ancak bir uzmanlar kurulu yapabilir.
Ürade meleksinin bozulmasÝyla doÛan bir
rahatsÝzlÝk da psiko-nevrozlardÝr. Bunlar akÝl
ve ruh hastalÝÛÝ deÛildir; hayatÝ tatsÝzlaßtÝran
sÝkÝntÝlar, ŸzŸntŸler, buhranlardÝr.
Bu tip hastalÝklara ÒpsikasteniÓ denir.
Bunlar, telkine •ok mŸsait hastalardÝr. Bu
hastalÝk telkinle olur; telkinle ge•er. Bu rahatsÝzlÝklar teknik konulardÝr. Tedaviyi ancak
uzmanlar yapabilir.
Ürade zaaflarÝna karßÝ, irade temrinleri
šnerilir. Yani •eßitli irade egzersizleri yaptÝrÝlÝr. KorktuÛu ßeyin i•yŸzŸ anlatÝlarak korkuyu yenmesi i•in telkin ve teßvik edilir.
‚ocuÛu CezalandÝrmada
DayaÛÝn Yeri Nedir?
Su• olan yerde ceza vardÝr, ama cezalarÝn
arasÝnda dayaÛÝn yeri yoktur... Ger•i tarih
boyunca dayaÛÝn bir eÛitim aracÝ olarak kullanÝldÝÛÝnÝ biliyoruz. GŸnŸmŸzde daha deÛißik bir•ok eÛitim metodu gelißtirilmißtir. BugŸn •ocuÛu cezalandÝrmada baßka yšntemler kullanÝlmalÝdÝr.
Dšvmek, insanÝ kŸ•ŸltŸcŸ bir olaydÝr. Bunun yerine daha iyi bir yšntem kullanÝlmasÝ
uygun olur. Zaten dšven insan bu ißi isteyerek yapmaz. ÒDšvdŸm, oh ne gŸzel oldu, rahatladÝmÓ diyebilecek insan olabileceÛini
dŸßŸnemiyorum. ‚ocuÛu dšven insan, bu
eylemi ŸzŸlerek yapar. Dayak olayÝnÝn nere283
284
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
de duracaÛÝ belli olmaz. Kißi, karßÝsÝndakini
biraz dšvmek i•in tartaklamaya baßlamÝßken,
sinirine hakim olamayarak onu sakat bÝrakabilir. Nitekim bšyle šrneklere •ok rastlamaktayÝz. Mesela šÛretmeni •ocuÛa bir tokat
vurmuß, kulaÛÝnÝ patlatmÝßtÝr. Baba •ocuÛunu dšverken kolunu kÝrmÝßtÝr. Kliniklerimizde bšyle olaylar •ok gšrŸlmektedir. AtalarÝmÝz Ò…fke gelir, akÝl giderÓ demißlerdir. Bu
tip olaylar yerine daha medeni tedbirler kullanÝlmasÝ, daha gŸzel olmaz mÝ?
BugŸn hayvanlarÝn eÛitiminde bile dayaÛÝn yeri yoktur. Modern yšntemlerle en vahßi hayvanlarÝ bile eÛitmek mŸmkŸndŸr. Sirklerde gšrŸyoruz: On insanÝ birden zararsÝz
hale getirebilecek nice aslanlar, kaplanlar
vb. vahßi hayvanlar, insanÝn iradesi karßÝsÝnda yenik dŸßmekte ve kedi gibi sessiz bir hale gelebilmektedir. Bu hal aslanÝ, sabah akßam kam•Ýyla dšverek olmamÝßtÝr. Belki terbiyecinin elinde bir kam•Ý vardÝr, ama bu genellikle bir sŸs aracÝdÝr. Sonu• ßudur: BugŸn
hayvan eÛitiminde bile dayak yšntemi kullanÝlmamaktadÝr. Mesela dŸnyanÝn en vahßi
hayvanlarÝndan birisi de yÝlandÝr. GŸnŸmŸzde yÝlan ehlileßtirilmißtir. Hem de •ok ilgin•
bir vasÝtayla ger•ekleßtirilmißtir: MŸzik... Bu
zor ißi yapan elbette ki konunun uzmanÝdÝr.
Her ißi ehline, uzmanÝna bÝrakmak lazÝmdÝr.
…yleyse dayak gibi insan ßahsiyetini tšrpŸleyici, insanÝ kŸ•Ÿk dŸßŸrŸcŸ, rencide edici bir
vasÝtanÝn yerine daha gŸzel bir yšntem var
ise, neden bu uygulanmasÝn? Üßte hareket
noktasÝ budur. Yine hayvan terbiyecilerinden
šrnek verelim: HayvanÝ ehlileßtirmek i•in,
onun gÝdasÝnÝ ayarlama yšntemini kullanÝrlar. O hayvan yiyeceÛe kavußabilmek i•in
saldÝrganlÝktan vazge•mektedir. Sirklere gidi284
lirse gšrŸlecektir ki; mesela •eßitli gšsteriler
yapan ayÝya, terbiyecisi arada bir balÝk vermektedir. AyÝ, balÝÛÝ yiyebilmek i•in diÛer
hareketleri de yapmaktadÝr. Kißi ßunu kabul
etmelidir ki, dayak olgusuyla iyi bir sonu• elde edilemez. Ò‚ocuÛu dšvmek faydalÝ deÛildirÓ demek yeterli deÛildir; buna inanmak da
gereklidir. Ben 26 yÝllÝk meslek hayatÝmda ßuna ßahit oldum: Anne-baba dayaÛÝ benimsemediÛi halde uygulamaktadÝr. Biz ebeveyni
samimi bir ßekilde ikna edebilirsek, dayak konusuna ger•ek•i bir •šzŸm getirebiliriz. Yoksa sadece, ÒDayak zararlÝdÝr, yasaktÝrÓ dedirtmek •šzŸm deÛildir. EÛiticilerde bu olguyu
ger•ekten karakter olarak, davranÝß bi•imi
olarak yerleßtirebilmek šnemlidir.
Ünsan saygÝdeÛerdir. Ünsanlar daima iyi
ßeylere layÝktÝr. Siz insanlara iyi davranÝrsanÝz, onlar sizin i•in bir•ok šzveride bulunur.
BazÝ okuyucularÝmÝz diyebilir ki: ÒEfendim, siz bšyle sšylŸyorsunuz ama, •ok azgÝn
bir •ocuk vardÝ. DayaÛÝ yedi. Ondan sonra
šyle bir adam oldu ki... Nitekim bir sšz vardÝr: Dayak cennetten •ÝkmadÝr. Doktor bey,
sen ne sšylersen sšyle, beni ikna edemezsin.Ó O zaman ben o zata ßunu sšyleyeceÛim: ÒSen bu ißin doktoru musun? Sen bu ißin
profesšrŸ mŸsŸn? Sen •ocuk eÛitimi konusunda hangi eÛitimi aldÝn? O zaman bu yanlÝß bilgileri dŸzeltmeye •alÝßmalÝdÝr. ArtÝk ihtisas devrinde yaßamaktayÝz. Kißilerin ihtisasÝna saygÝ duymak ve o ihtisaslarÝ kavramak
lazÝmdÝr. Aksi takdirde bunun acÝsÝnÝ bizzat
o kißi yaßar. Ünsan •ocuÛunun eÛitimiyle ilgili olarak ona bor•lu kalmamalÝdÝr. Onun psiko-sosyal gereksinimlerini yerine getirmek
suretiyle, onu iyi bir ßekilde sevk ve idare et-
285
SORUNLU ÇOCUKLAR
mek suretiyle yetißtirmelidir. Yoksa •ocuklar
bunlarÝ faiz ve devalŸasyon farkÝ ile katbekat
fazlasÝyla alÝrlar. NasÝl alÝrlar? Problem olarak; anne-babanÝn, •evrenin, devletin yararÝna •alÝßmayarak; Ÿretici deÛil, tŸketici olarak
alÝrlar. Netice ßudur: ‚ocuk yetißtirmede dayaÛÝn yerini uygar bilimsel tedbirler almÝßtÝr.
Bu tedbirler •ocuÛa saygÝ duymaktÝr; onu anlamaya •alÝßmaktÝr; •ocuÛun psiko-sosyal
šzelliklerini ve baßarÝlÝ uyumunu esaslarÝnÝ
bilmektir.
Hayal Kurma
Ü•inde yaßanÝlan dŸnya ve hayat
ßartlarÝnÝn zorluÛu,
ger•eÛin olduÛu
gibi kabul edilmesini gŸ•leßtirmektedir. Hayat, sadece iyi ve gŸzel
olaylardan ibaret
deÛildir. Her insan
zaman zaman •ok
istediÛi halde bir
tŸrlŸ elde edemediÛi ßeylerin hayalini kurar.
Hayal kurarken alÝnan zevk, •ok kere nesnenin elde edilmesinden duyulan zevkten daha
fazladÝr. Bir kÝsÝm gen•/•ocuk ancak hayal
dŸnyasÝnda rahat ederler. Bšylelikle ger•ek
dŸnyada elde edemediklerine kavußurlar; zayÝfsa gŸ•lŸ, korkaksa cesur, fakirse zengin,
baßarÝsÝzsa baßarÝlÝ olmanÝn tek yolu onlar
i•in hayal kurmaktÝr.
Bir kÝsÝm gen•lerin/•ocuklarÝn bu konuda •ok ileri gittiÛi
gšrŸlebilir. Ger•ek dŸnya ile ilginin kesildi-
Ûi, tŸm zamanÝn hayallere harcandÝÛÝ, hayal
kurarken rahatsÝz edilmeye tahammŸl edilmediÛi, ancak bu ßekilde doyum saÛlandÝÛÝ
gŸnŸmŸzde sÝk•a gšrŸlmektedir.
Bireyi hayal kurmaya sŸrŸkleyen sebepler
•ok •eßitlidir. AslÝnda hayal kurmak, doyurulmamÝß bir isteÛin varlÝÛÝnÝ haber verir. ÜstediÛini elde edemeyen birey, dÝß dŸnya ile
ilgisini keser; kabuÛuna •ekilir. Hayalcilik,
yalnÝzlÝk, tembellik, acizlik kompleksi, annebabanÝn sert ve baskÝcÝ muamelesi gibi etkenlerden doÛar.
mak, insanÝ ruh
hastasÝ
olmaya
iter. ‚ocuÛu/genci
doÛrudan mŸdahalelerle hayal kurmaktan uzak tutmak hem zor, hem
de yanlÝßtÝr. Bu konuda baskÝ yapmak, sert tedbirler
almak bir iße yaramayacaktÝr. Zaten i•e dšnŸk olan birey, bu
tŸr tedbirlerle ancak daha •ok i•ine kapanÝr.
†stelik šfkelenebilir.
‚ocuÛun/gencin ne istediÛini; neyin Ÿstesinden gelmek istediÛini, hayal ettiÛi ßeyin
ne olduÛunu šÛrenmenin yollarÝ araßtÝrÝlmalÝdÝr. Hayal kurma sebebi bir acizlik kompleksi ise, bu šÛrenilmelidir. Daha uzun boylu, daha kuvvetli, baßarÝlÝ, zengin olmanÝn
hayalleri kuruluyorsa -ki bunlarÝn hepsi acizlik kompleksidir- ona gŸ• verecek, samimi
sšz ve davranÝßlarla yaklaßÝlmaya •alÝßÝlmalÝdÝr. Ona, deÛißmesi mŸmkŸn olmayan ger285
286
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
•ekleri olduÛu gibi kabul ettirmenin yolu
aranmalÝdÝr. DeÛißebilecek ortamlarÝ da aßmasÝna mŸmkŸn olduÛunca yardÝmcÝ olunmalÝdÝr. SevdiÛi, ilgi duyduÛu meßgaleler tespit edilip, •ocuk bunlara yšnlendirilmeli; bu
ßekilde hayal kurmasÝna elverißli zeminden
uzaklaßmasÝ saÛlanmalÝdÝr. Aile bireyleri •ocuÛu/genci yŸreklendirecek, onun gŸ•lŸ bir
kißilik gelißtirmesine yararlÝ olacak sšz ve
davranÝßlarÝ fÝrsat kollayarak sarfetmelidir.
Ancak gŸ•lŸ kißilik sahibi bireyler ger•eklerle yŸzyŸze gelmekten •ekinmez.
Normal šl•Ÿler i•erisinde hayal kurmak
yararlÝ olur. Kurulan hayal, bireye •alÝßmalarÝnda gŸ•, hÝz veriyorsa, isteklerini ger•ekleßtirmesinde ona meßru, ama orjinal istikametler gšsteriyorsa zararlÝ deÛil, bilakis yararlÝdÝr.
‚ocuÛun Boßanma OranlarÝna
Etkisi
Ailede •ocuÛun varlÝÛÝ, boßanma oranlarÝnÝn dŸßmesini saÛlar. ‚ocuk aile baÛlarÝnÝ
kuvvetlendirir. Fakat sadece •ocuÛun istikbali i•in sŸrdŸrŸlen bir evliliÛin, ne derece saÛlÝklÝ olduÛu ayrÝ bir problemdir. BoßanmanÝn
esas nedeni eßlerin ßahsi psiko-sosyal uyumsuzluklarÝdÝr. ‚ocuÛun varlÝÛÝ, bu uyumsuzluklarÝn askÝya alÝnmasÝnÝ saÛlar.
‚ocuk yokken had safhada uyumsuzluklarÝn yaßandÝÛÝ bir ailede, •ocuk doÛduktan
sonra, hele •ocuk sayÝsÝ daha da artarsa
problemler ortadan kalkabilir. ‚ŸnkŸ •ocuklarÝn verdiÛi meßguliyet bireylerin kendilerine ayÝrdÝklarÝ zamanÝ azaltÝr. Eßler kendilerini tahlil edecek zamanÝ pek bulamayabilirler. ‚ocuklarÝn bakÝmÝ, eÛitimi, terbiyesi eß286
lerin tŸm zamanÝnÝ alabilir. ArtÝk tartÝßma konusu •ocuklar olabilir. Elimizdeki istatistikler, aile sorunlarÝnÝn yŸzde 90ÕÝnÝn •ocuklardan kaynaklandÝÛÝnÝ gšstermektedir.
Bunun aksi durumlar da sšz konusudur.
†• •ocuÛa raÛmen ger•ekleßmiß boßanmalar
vardÝr. Boßanmalar neticesi psiko-sosyal
problemler gšsteren •ocuk sayÝsÝ hi• de az
deÛildir.
‚ocuÛa raÛmen yapÝlan boßanmalar incelendiÛi zaman ortaya ßu •ÝkmaktadÝr ki, boßanmalar •ocuÛun buhran dšnemlerinde olmaktadÝr. ‚ocuklarÝn Ÿ• buhran dšnemi olduÛunu, bunlarÝn normal olduÛunu, daha
šnce sšylemißtik. Üßte boßanmalar genellikle
•ocuÛun bu buhran dšnemlerinde ger•ekleßmektedir. Anne-baba, buhran dšnemini bilmediÛinden olsa gerek, •ocuÛun taßkÝnlÝklarÝnÝn faturasÝnÝ birbirlerine •Ýkarmakta, bu
mŸnakaßalar boßanmaya kadar gitmektedir.
Buhran dšnemlerinde ger•ekleßen bu boßanmalar •ocuÛu fazlasÝyla etkiler.
Ne var ki sadece •ocuÛun ruh saÛlÝÛÝ i•in
zoraki sŸrdŸrŸlen evlilikler, son derece saÛlÝksÝz bir ortam hazÝrlar. Bu gergin ortamÝn
•ocuÛu tesir altÝnda bÝraktÝÛÝ a•ÝktÝr. …yle ki
eßlerin ayrÝlmalarÝ •ocuk i•in daha hayÝrlÝ
olabilir.
BOÞANMIÞ AÜLELERÜN
‚OCUKLARININ
SORUNLARI
BoßanmanÝn bireylere verdiÛi zararlarÝ •ocuk a•ÝsÝndan ele alacak olursak; genel olarak •ocuklar ana-babalarÝnÝn boßanmasÝnÝn
287
SORUNLU ÇOCUKLAR
kendileri yŸzŸnden ger•ekleßtiÛini, iyi davranÝrlarsa ana-babalarÝnÝn yeniden bir araya
geleceÛini dŸßŸnebilirler. Ana-babasÝnÝn ayrÝlmasÝnÝ tam olarak algÝlayamayan •ocuklarda tŸm yaßam boyu terk edilme korkusu gelißebilmektedir. Bunun yanÝsÝra altÝnÝ Ýslatma,
parmak emme, kabus gšrme, i•e kapanma
veya hiperaktivite, saldÝrgan davranÝßlar da
ortaya •Ýkabilmektedir. YapÝlan •alÝßmalar
sonucu boßanmanÝn •ocuklarÝn benlik tasarÝmÝ Ÿzerinde olumsuz etki yaptÝÛÝ, boßanmÝß
aile •ocuklarÝnda ciddi uyum gŸ•lŸkleri olduÛu saptanmÝßtÝr. Ebeveynle birlikte olmadÝÛÝ i•in ŸzŸntŸ duyma, boßanmadan štŸrŸ
ana ya da babayÝ su•lama, mahkum etme,
sšz dinlememe, i•e kapanma, altÝnÝ Ýslatma,
derslerinde baßarÝsÝz olma, arkadaßlarÝnÝ
ana-babalarÝ ile birlikte yaßadÝÛÝ i•in kÝskanma, arkadaß ilißkilerinde bozukluklar, kÝskan•lÝklar, dikkati toplamakta gŸ•lŸk •ekilmesi nedeniyle derslerinde baßarÝsÝz olma
ßeklinde šzetlenebilir. AraßtÝrmalara gšre erkek •ocuklar boßanma karßÝsÝnda daha tepkici davranmakta, ger•ek duygularÝnÝ gizlemekte, boßanma sonrasÝ yaßama uyum saÛlamakta zorlanmaktadÝr. KÝz •ocuklarÝ ise, kŸ•Ÿkken az veya •ok dizginleyebildikleri tepkileri ileri yaßlarda zor kontrol edebilmektedirler. …te yandan, karßÝ cinsle ilißki kurabilecek •aÛa geldiklerinde yoÛun kararsÝzlÝklar
yaßayabilmektedirler.
BoßanmalarÝn birey ve toplum a•ÝsÝndan
šnemli bir soruna dšnŸßmemesi i•in yapÝlmasÝ gerekenleri ßu ßekilde sÝralayabiliriz:
Boßanma, evlilik yaßamÝndaki aksaklÝklarÝn
giderilememesi, eßler arasÝndaki ge•imsizlik
nedenlerinin, •atÝßmanÝn saÛlÝklÝ olarak aßÝlamamasÝ sonucu ger•ekleßmektedir. …nce-
likle •atÝßmanÝn šnlenebilmesi, anlaßmazlÝklarÝn boßanma noktasÝna gelmeden aßÝlabilmesi gerekmektedir. Ailelerin daha fazla yara almamalarÝ i•in ekonomik ve sosyal a•Ýdan desteklemek gerekmektedir. Boßanma
aßamasÝ ve boßanma sonrasÝnda boßanmak
isteyen taraflara psikolojik rehberlik ve destek hizmetleri sunmak, hukuki rehberlik ve
destek hizmetleri sunmak, ekonomik destek
hizmetleri sunmak, boßanmÝß kißiler •ocuklarÝna bakacak durumda deÛillerse acil kurum
bakÝmÝ hizmetleri sunmak, bu •ocuklara eÛitim hizmetlerinde kolaylÝk saÛlamak, boßanmÝß kißilere ayÝrÝmcÝ davranmamalarÝ i•in
toplumu eÛitmek ve bilin•lendirmek toplum
saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan gerekli ve šnemlidir. Aile
saÛlÝÛÝnÝn saÛlanmasÝ ve boßanma aßamasÝndaki ve boßanma sonrasÝndaki kadÝn, erkek,
•ocuk ve tŸm toplumun medya aracÝlÝÛÝyla
bilin•lendirilmesi, psikolojik ve hukuki rehberlik ve destek hizmetini alamayacak insanlarÝ da gšz šnŸnde bulundurarak bu hizmetlerin medya aracÝlÝÛÝyla yaygÝnlaßtÝrÝlmasÝnÝ
saÛlamak šnemlidir.
Sorunlu ‚ocuklarla Ülgili Klinik
…rnekler
Olay 1:
HastamÝz lise 2.
sÝnÝf šÛrencisi bir kÝz. Anne ve babasÝnÝn
baskÝsÝna tahammŸl edemediÛi i•in evden
ka•ar. Kendisini bir arkadaßÝ evine davet
edip aldatÝr ve sahip olur... Olay baßka ßahÝslarla aynÝ mekanda pek •ok kez tekrarlanÝr.
KÝz bir ßebekenin eline dŸßmŸßtŸr. Bir sŸre
sonra bunlarÝn elinden kurtulup evine dšner.
Hastanede gerekli fizyolojik tedaviyi gšrdŸk287
288
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
ten sonra psikiyatriye nakledilir. Biz bu aßamada kÝzla, ailesiyle ve arkadaßlarÝyla gšrŸßtŸk. KÝz:
ÒAnnem, babam beni hi• anlamazdÝ. Ben
ne dersem, karßÝ •ÝkarlardÝ. …zellikle annem
her ißimi eleßtirirdi. Ben de bunaldÝm; iyice
sÝkÝlÝnca ka•mayÝ aklÝma koydum. Bir gŸn de
ka•tÝm. Fakat baßÝma bu ißlerin gelmesinden
son derece ŸzgŸnŸm. LŸtfen beni bu durumda kurtarÝn; tedavi edinÓ diye aÛlÝyordu.
TÝpta esas olan koruyucu hekimliktir. Yani olay ger•ekleßmeden kaynaklarÝ kurutmak... Yurdumuzda hekimlik henŸz
bedensel teßhis ve
tedavi aßamasÝndadÝr. Psiko-sosyal hekimlik maalesef henŸz yerleßmiß, yaygÝn ßekilde hizmet
verecek hale gelmiß
deÛildir. BugŸn TŸrk ailesinde bedensel tedavi kŸltŸrŸ az da olsa olußmußtur. Fakat
halkÝmÝz psiko-sosyal bilimlerden nasibini
alamamÝßtÝr. Bu kÝz •ocuÛunun ŸstŸnde, onu
evden ka•Ýrtacak seviyede baskÝ kurmak bilgisizliÛin tabii neticesidir. GŸnŸmŸz ßartlarÝnda ailenin bilimsel verilere baßvurmadan
•ocuk yetißtirmesi mŸmkŸn olmamaktadÝr.
KÝzÝn ailesi •ocuk psikolojisini, gen•lik psikolojisini, anne-babanÝn gšrevlerini bilmemektedir. KÝzÝn da bu konuda aldÝÛÝ eÛitim
yetersizdir. Sonu• bir aile dramÝdÝr. Bu kÝzÝn
tedavisi halen devam etmektedir...
Koruyucu hekimliÛin esas olduÛunu belirtmißtik. Ger•i olay vuku bulduktan sonra
da tamamen veya kÝsmen tedavi mŸmkŸnse
de, bu hem uzun zaman alÝr hem de kayÝplarÝn tedavisi tamamen saÛlanamaz. DoÛaldÝr
ki kÝz, olayÝn ßokunu uzun sŸre Ÿzerinden
atamayacaktÝr. …nemli olan ailedeki evden
ka•Ýrtan ortamÝn yok edilmesidir. Bu da ancak bilgili ve bilin•li aile bireyleriyle mŸmkŸndŸr.
Olay 2:
HastamÝz lise son sÝnÝf šÛrencisiyken,
davranÝß kusuru gšsterdiÛi gerek•esiyle okuldan belgelenmißtir. …Ûrenci i•ki ve sigara
kullanmakta ve asosyal ilißkiler kurmaktadÝr.
Ailesi tarafÝndan doktora getirilir: fakat gen•,
ihtiyacÝ omadÝÛÝnÝ ileri sŸrerek doktoru reddeder. AsÝl ailesinin doktora gitmesi gerektiÛini, kendisinin normal olduÛunu sšyler.
Halbuki gen• hastamÝz, gece ge• vakitte
Ÿstelik sarhoß bir ßekilde eve gelmekte, istifra etmektedir. Bir de zŸhrevi hastalÝktan dolayÝ aÛÝr ila•larla tedavi gšrmektedir. Hasta,
doktoru reddederse psikiyatride deÛißik yšntemler uygulanÝr. Bu yšntemlerden birisi ßšyledir. Psikiyatri bšlŸmŸnde gšrevli bulunan,
sosyal •alÝßma mŸteahassÝsÝ bir senaryo dŸzenleyerek aileye ev ziyaretlerinde bulunur.
KimliÛini hissettirmeden hastayla ilißki kurar.
Biz de bu yšntemi uygulamak suretiyle gence yaklaßtÝk ve bir sŸre sonra onun Òger•ek
bir dostu-gŸvenilir bir arkadaßÝÓ olduk.
Gen• bize: ÒEvet, benim davranÝßlarÝm
doÛru deÛil. Ben bunu biliyorum. Ama ben
bunlarÝ ailemden intikam almak i•in yapÝyo-
288
289
SORUNLU ÇOCUKLAR
rum; •ŸnkŸ onlar ben
•ocukken, sŸrekli beni
hizmet•iye
bÝrakÝp
kendileri gezmeye giderlerdi. Beni hi• yanlarÝnda gštŸrmezlerdi.
Ben onlara hÝn• doluyum.Ó dedi.
Bu ßekilde ißi ortaya •ÝkarÝnca biz, direkt nasihat ßeklinde deÛil
de kapalÝ bir ßekilde yaptÝklarÝnÝn ailesini yeteri kadar ŸzdŸÛŸnŸ, ama asÝl bŸyŸk zarara
yine kendisinin uÛradÝÛÝnÝ, okuldan atÝldÝÛÝnÝ, yakalandÝÛÝ hastalÝklarÝ hatÝrlattÝk. Ükna
olup bizden Ÿ• aylÝk bir sŸre istedi ve dŸzeleceÛine sšz verdi.
Ger•ekten de kendini dŸzeltmeyi baßaran
bu hastamÝz, yurtdÝßÝnda mimar-mŸhendislik
okudu ve baßarÝlÝ bir ißadamÝ oldu.
Olay 3:
HastamÝz cemiyetimizin tanÝnmÝß bir ailesinin evladÝdÝr. Ülkokulu bitirmiß. Ortaokul
i•in kolej sÝnavlarÝna hazÝrlanmaktadÝr. Ülk
elemelerde •ok yŸksek bir puanla dereceye
giriyor. ‚ocuk ikinci sÝnava girmek istemiyor. Ailesine: ÒBenden bu kadar. Ben artÝk
okumayacaÛÝm: 2. sÝnava da girmeyeceÛimÓ
diyor. Ailesi bunu ciddiye almÝyor; gŸlŸp ge•iyor. Ne var ki •ocuk dediÛini yapÝyor. Ükinci basamaÛa zorla sokuyorlar. ‚ocuÛun aldÝÛÝ not: 0
O zaman aile, •ocuÛun -kendilerinin •šzemeyeceÛi- bir problem olduÛunu anlayÝp
bir psikiyatri uzmanÝna gitmeye karar veriyor.
GšrŸldŸ ki •ocukta Òokul fobisiÓ belirtileri var. Bir yÝl sŸreyle klinik tedaviden sonra
•ocuk bu hastalÝÛÝ yendi, fakat bir daha baßarÝlÝ, derecelere giren eski kapasitesine
erißemedi. Normal bir okulda orta šÛretimini
tamamladÝ. Sebep anne-babanÝn Ò•ocuÛumuz baßarÝlÝ olsunÓ diye baskÝ yapmalarÝ;
•ocuÛu •ok aÛÝr bir
ders •alÝßma temposuna sokmalarÝ ve tedaviye ge• baßlamlarÝdÝr.
Olay 4:
HastamÝz 8-9 yaßlarÝnda bir erkek •ocuk... Polisin, karakollarÝn •ok yakÝndan tanÝdÝÛÝ; bir •ok defalar
basÝna akseden olaylarÝn faili biridir, su•u:
HÝrsÝzlÝk.
Olay kliniÛimize
aksedince uzun bir araßtÝrma yaptÝk: BasÝnda
•Ýkan kupŸrleri topladÝk; karakollardan bilgi
aldÝk; ailesini ziyaret ettik. Elde ettiÛimiz bilgiyi tek bir cŸmlede toplamak mŸmkŸndŸr:
Ailenin •ocuÛa ilgi gšstermemesi, yani ilgisizlik... Evet, •ocuk evde bir eßya yerine konuyor. O da evde gšrmediÛi ilgiyi dÝßarÝda
aramaya baßlÝyor. SokaklarÝn cazibesi onu
•ekiyor. Bir hÝrsÝzlÝk ßebekesi ile tanÝßÝyor.
Pek •ok olayda kullanÝlÝyor. HÝrsÝzlÝk ßebekesi, cezai ehliyeti olmadÝÛÝ i•in genelde bu
yolu benimsemißtir.
Olay bu ßekilde ortaya •ÝkÝnca biz, ailenin •ocuÛu yetißtirmeye ehil olmadÝÛÝ kanaatine vardÝk. Üßte bšyle durumlarda devlete iß
dŸßmektedir. Devlet, •ocuÛu aileden alÝp
kendi kurumlarÝnda yetißtirmeli; bir iß sahibi
yapÝp topluma kazandÝrmalÝdÝr.
Olay 5:
289
290
A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹
HastamÝz bir Ÿniversite šÛrencisidir. Eve
doÛru dŸrŸst gelip gitmemekte, i•ki kullanmakta, ders •alÝßmamaktadÝr. AßÝrÝ bir ßekilde para harcayan
gencin, ailesine karßÝ
davranÝßlarÝ da son derece kabadÝr. Olay kliniÛe aksedince bizim
araßtÝrmalarÝmÝz sonucu ßu veriler toplanmÝßtÝr: Evde, baba otoritesi yoktur. HatÝrlanmalÝdÝr ki anne, sevginin; baba, otoritenin temsilcisidir. Bundan, bŸtŸn babalar ellerinden sopayÝ eksik etmesin sonucu •ÝkarÝlmamalÝdÝr.
Ama arzu edilen, gence, •ocuÛa uygar bir
ßekilde disiplin verilmesidir. BabanÝn evlat
Ÿzerinde otorite kurmamasÝ bu sonucu doÛurmußtur. Biz gene bir senaryo dŸzenleyerek doktor olduÛumuzu hissettirmeden gence yaklaßtÝk. Bir sŸre sonra kendi kendine,
yaptÝklarÝnÝn davranÝß kusuru olduÛunu kabul etti.
Zaten olmasÝ gereken, bireyin hatalarÝnÝ
gšrmesi, kabul etmesi ve tekrarlamamaya •alÝßmasÝdÝr.
Olay 6:
HastamÝz 18-20 yaßlarÝnda bir kÝz. Ailesinin baskÝsÝna raÛmen makyaj yapmak ve erkek arkadaßlarÝna hoß gšrŸnmek istemektedir. Ailesinin muhafazakar yapÝsÝna mukabil,
kitle iletißim ara•larÝnÝn yansÝttÝÛÝ yaßam bi•iminin etkisi altÝnda kalmÝßtÝr. Gen•ler bir fanus i•erisinde yaßatÝlamaz. Bu etkileßim doÛaldÝr. Fakat farklÝ terbiye bi•imlerinin arkasÝnda kalan kÝz bunalÝma girmißtir. Ailesinden ßikayet•idir. Hi•bir davranÝßÝnÝn beÛenil-
290
mediÛinden, sŸrekli eleßtirildiÛinden yakÝnmaktadÝr. AslÝnda olayÝn •šzŸmŸ hi• de kolay deÛildir.
Bu konu •ok genel, sÝk rastlanan bir problemdir. Ailenin, muhafazasÝna šzen gšsterdiÛi deÛer yargÝlarÝnÝn bir kÝsmÝnÝn gen•lerce
benimsenmemesi bŸyŸk sÝkÝntÝlara yol a•maktadÝr. Her iki tarafÝnda anlayÝßlÝ davranmasÝ, mantÝklÝ hareket etmesi esastÝr. KÝzÝn
problemi, ailesine a•ÝlamamasÝdÝr. Beß •ocuktan dšrdŸnŸn ailesine kapalÝ kaldÝÛÝnÝ,
nasihat ißitme korkusunun bunda šnemli rol
oynadÝÛÝnÝ daha šnce belirtmißtik.
Aile direkt nasihat verme yolundan vazge•meli, genci sÝkmadan yšnlendirmesini
bilmelidir. Gen•ler de ailelerinin dŸßŸncelerine, hissettiklerine nŸfuz etmeli ve onlarÝ
anlamaya •alÝßmalÝdÝr. GeleceÛi kurabilmek
i•in ge•mißin tecrŸbesine muhta• olduÛumuz hatÝrdan •ÝkarÝlmamalÝdÝr.
Olay 7:
HastamÝz ortaokul 3. sÝnÝf talebesi iken intihara teßebbŸs eden bir kÝz •ocuÛudur. Bilek
damarlarÝnÝ kesen kÝz, hastaneye yetißtirilmiß; gerekli fizyolojik tedaviyi gšrdŸkten
sonra da psikiyatri kliniÛine, psikiyatrik sosyal •alÝßma bšlŸmŸne gšnderilmißtir.
AraßtÝrma sonucunda elde ettiÛimiz bulgulara gšre:
¥ KÝzÝn, •ok zengin olan babasÝ gen• yaßta vefat etmißtir.
¥ Evde yeterli ilgi ve sevgi gšrmemektedir.
¥ Ailesine kapalÝdÝr.
¥ KÝzÝn annesi de, gen• yaßta dul kaldÝÛÝ
291
SORUNLU ÇOCUKLAR
i•in bazÝ problemlere sahiptir.
lÝdÝr. DoÛußtan sorunlu olan veya ailesi ve
¥ Anne, kÝzÝyla pek ilgilenmemektedir.
¥ KÝz, •areyi intiharda bulmußtur.
KÝzÝn, bedensel
saÛlÝÛÝna kavußtuktan
sonra sevkedildiÛi
psikiyatri kliniÛinde
tedaviyi yarÝda kestiÛini ve evden ka•tÝÛÝnÝ belirtelim. 3 ay sŸreyle ailesi kÝzÝ bŸyŸk fedakarlÝklarla
aratÝr, fakat bir netice
alamaz. Sonunda kÝz
kendi kendine -evine
deÛil de bize- psikiyatri kliniÛine dšnmŸß ve
kendisine yardÝmcÝ olunmasÝnÝ istemißtir.
Uzun sŸren bir tedavi dšneminden sonra
kÝz yeniden okuluna kaydolmuß mezun olduktan sonra da bir iß bularak •alÝßmaya baßlamÝßtÝr. Bir ßiir kitabÝ basmÝß, bugŸn de evlenmiß, •ocuk sahibi olmußtur.
Sonu• olarak diyebiliriz ki bizden hizmet
bekleyen, iyimser bir tahminle yarÝm milyon
kimsesiz •ocuk ve sayÝlarÝ milyonlarÝ bulan
sorunlu gen• ve •ocuk nŸfusa sahip •ÝkÝlma-
sosyal •evresi tarafÝndan sorunlu hale getiri-
len bu •ocuklara, gen•lere millet, devlet,
Ÿniversite ve aile ißbirliÛi ile el uzatalÝm; bu
insanlarÝ topluma kazandÝralÝm.
291

Benzer belgeler

Makale02

Makale02 Bu •alÝßmada, aÛrÝlÝ dize birer hafta arayla 3 kez intraartikŸler sodyum hiyaluronat enjeksiyonu uygulanan ve enjeksiyon yanÝnda ev egzersiz programÝ verilen gruplarÝ aÛrÝ, klinik ve fonksiyonel pa...

Detaylı

Makale09

Makale09 cakta izokinetik g٥te, kardiopulmoner fonksiyon-

Detaylı