2011-2

Transkript

2011-2
Editörden
De¤erli Okuyucular›m›z,
Diyabet Obezite ve Hipertansiyon’da Hemflirelik dergimizin üçüncü y›l›n›n ikinci
say›s›yla sizlere yeniden merhaba diyoruz.
Bu say›m›zda da meslektafllar›m›z›n geliflmelerine katk› sa¤layacak araflt›rma ve
derleme makaleleri yer almaktad›r. Bu konuda bize birbirinden de¤erli meslektafllar›m›z
yard›mc› oldu.
Y. Doç. Dr. Ayfle Çil Ak›nc› ve Hemflirelik Lisans ö¤rencileri Metin Kaykuno¤lu ile
Nimet Kandemir “Hipertansif Hastalar›n Kulland›klar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler
ve ‹liflkili Faktörler” konusunda hipertansif hastalar›n ilaç d›fl› hangi yöntemleri kulland›klar›
konusunda araflt›rma makalesini paylaflt›lar. Y. Doç. Dr. Hatice Y›ld›z “Polikistik over
sendromu oluflumunda rol oynayan faktörler ve metabolik sendromla iliflkisi” konulu
derleme makalesinde metabolik sendrom ile do¤rudan iliflkili ve Tip 2 diyabet geliflimi
için önemli bir risk faktörü olan Polikistik over ile ilgili güncel bilgileri sundu. Ö¤r. Gör. Dr.
Nurgül Güngör Tavflanl›, Prof. Dr. Ayfer Karadakovan ve Prof. Dr. Füsun Sayg›l› Diyabet
e¤itiminde teknolojinin kullan›m›n›n etkinli¤ini göstermek üzere “Diyabetli Hastalar›n
Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin Kullan›m›” konulu araflt›rma sonuçlar›n›
paylaflt›lar. Ayn› zamanda Ö¤r. Gör. Dr. Nurgül Güngör Tavflanl› ile Prof. Dr. Ayfer
Karadakovan diyabetli bireyin evde izlenmesi ve bak›m›nda “Diyabetli Hastalarda
Telehemflirelik, Telebak›m” konusununun önemini literatür do¤rultusunda vurgulad›lar.
Doç.Dr. Sezgi Ç›nar Tip 2 diyabet ile birlikte olabilen “Alkol D›fl› Karaci¤er Ya¤lanmas›
Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom” ile Doç. Dr. Zerrin Bicik Bahçebafl› “Metabolik Sendrom
ve Böbrek” konulu makalelerinde güncel yaklafl›mlar› aktararak diyabete efllik eden
durumlarla ilgili bak›fl aç›m›z› gelifltirdiler.
Prof. Dr. Feray Gökdo¤an “Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ile
Yard›ma Gereksinim Durumlar›” konulu makalesinde diyabetli bireylerin hem fiziksel hem
de biliflsel düzeyde daha fazla deste¤e gereksinim duyduklar›n› gösteren araflt›rma
sonuçlar›yla vurgulad›. Ö¤r. Gör. Dr. Elif Ünsal Avdal “Prediyabet Bir risk faktörü mü?
Bir hastal›k m›? Önlenebilir mi?” konulu makalesinde s›kl›kla toplumda gizli fleker dönemi
olarak bilinen ve gözard› edilebilen prediyabet dönemi ile ilgili güncel yaklafl›mlar›
bizimle paylaflt›. Ö¤r. Gör. Fizyoterapist Özge Çak›r “Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklafl›m
m›?” konulu makalesi ile konunun önemine dikkat çekmeye çal›flt›.
Tüm yazarlar›m›za ve bu say›n›n haz›rlanmas›nda eme¤i geçen dan›flma kurulu
üyelerine teflekkürü bir borç biliyoruz. Gelecek say›lar›m›zda da sizlerden gelecek farkl›
de¤erlendirmeler ve araflt›rmalarla yeniden birlikte olmak üzere sa¤l›cakla kal›n...
Prof. Dr. Nermin OLGUN
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
‹STANBUL
Dergi Ad›
‹çindekiler
Hemflirelik Forumu
Diyabet, Obezite ve
1
Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c›
Hipertansiyon
ve Alternatif Tedaviler ve ‹liflflkkili Faktörler
(Özel say›)
Y. Doç. Dr. Ayfle Çil AKINCI
Metin KAYKUNO⁄LU, Nimet KANDEM‹R
‹mtiyaz Sahibi ve
Genel Yay›n Yönetmeni
Bahattin Ç‹B‹R
11
Oynayan Faktörler ve Metabolik Sendromla ‹liflflkkisi
Reklam ve Halkla
‹liflkiler Koordinatörü
Sibel AYAN
Yay›n Türü
Y. Doç. Dr. Hatice YILDIZ
21
Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI
Yönetim Yeri
Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN, Prof. Dr. Füsun SAYGILI
Ataköy 9 - 10. K›s›m
Kat: 1/6 Bak›rköy - ‹STANBUL
Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde
Videofone Teknolojisinin Kullan›m›
Yerel - Süreli - ‹ki ayda bir
Yunus Emre Sitesi S-3 A Blok
Polikistik Over Sendromu Oluflflu
umunda Rol
31
Diyabetli Hastalarda Telehemflfliirelik ve Telebak›m
Tel: (0212) 661 61 46
Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI
www.bilmedya.com
Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN
e-mail: [email protected]
e-mail: [email protected]
39
Yay›na Haz›rl›k
Doç. Dr. Sezgi ÇINAR
Merajans Ltd. fiti.
Bas›m Yeri
Alkol D›flfl›› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom
44
Özlem Grafik Matbaac›l›k
Metabolik Sendrom ve Böbrek
Doç. Dr. Zerrin B‹C‹K BAHÇEBAfiI
Litrosyolu 2. Matbaac›lar Sitesi
A Blok Kat: 5 No: 8-10
Topkap› - ‹STANBUL
49
Diyabetli Yaflflll›larda Bedensel ve Biliflflssel Yetersizlikler
Dergimizde yay›nlanan yaz›,
‹le Yard›ma Gereksinim Durumlar›
foto¤raf ve çizimlerin sorumlulu¤u
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
yazar›na aittir, kaynak gösterilerek kullan›labilir.
58
Dergimiz bas›n meslek
Ö¤r. Gör. Dr. Elif ÜNSAL AVDAL
ilkelerine uymaktad›r.
Hemflirelik Forumu
Bilmedya Grup yay›n›d›r
ISSN 1301-9880
Cilt 3 - Say› 2
Temmuz - Aral›k 2011
Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi?
63
Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklaflfl››m m›?
Ö¤r. Gör. Özge ÇAKIR
Editör
Prof. Dr. Nermin OLGUN
Ac›badem Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Yay›n Kurulu
Prof. Dr. Sevgi OKTAY
Diyabet Hemflireli¤i Derne¤i
Onursal Baflkan›, ‹.Ü. Florence
Nightingale Hemflirelik Fakültesi
Hemflirelikte Yönetim Anabilim
Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi /
‹STANBUL
Prof. Dr. Semra ERDO⁄AN
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Y. Doç. Dr. fieyda ÖZCAN
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Arfl. Gör. Dr. Gülhan ÇOfiANSU
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Uz. Hemflire Selda ÇEL‹K
‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul
T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal› Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ‹STANBUL
Uz. Hemflire Belgin BEKTAfi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Hastanesi Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ‹ZM‹R
Hemflire Yeter ERB‹L
Diyarbak›r Devlet Hastanesi
Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ‹STANBUL
Hemflire fiengül IfiIK
Dr. Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve
Araflt›rma Hastanesi Diyabet
E¤itim Hemfliresi / ‹STANBUL
Hemflire Nurdan YILDIRIM
Dr. Sami Ulus Çocuk
Hastanesi Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ANKARA
Dan›flma Kurulu
Prof. Dr. Nuran AKDEM‹R
Hacettepe Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Nalan AKBAYRAK
GATA Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Hediye ARSLAN
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/‹STANBUL
Prof. Dr. Hatice BOSTANO⁄LU FESC‹
Gazi Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹çi Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Sevim BUZLU
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi Psikiyatri Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Zehra DURNA
Bilim Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Aynur ESEN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› ‹ZM‹R
Prof. Dr. Fatma ET‹ ASLAN
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü Cerrahi Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› ‹STANBUL
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Çiçek FADILO⁄LU
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Sema KU⁄UO⁄LU
Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/New York
Prof. Dr. Hülya OKUMUfi
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Ayfle YÜKSEL
Yüzüncü Y›l Üniversitesi T›p Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›/VAN
Prof. Dr. Birsen YÜRÜGEN
Okan Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Aysel BADIR
Koç Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Yay›n ve Bilim Kurulundaki bütün isimler akademik ünvan ve soyad› alfabetik s›ras›yla dizilmifltir.
Doç. Dr. Sezgi ÇINAR
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Asiye DURMAZ AKYOL
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Doç. Dr. Nevin HOTUN fiAH‹N
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi Do¤um ve Kad›n Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Gülten KAPTAN
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
Emekli Ö¤retim Üyesi/‹STANBUL
Doç. Dr. Sakine MEM‹fi
Adnan Menderes Üniversitesi
Ayd›n Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/AYDIN
Doç. Dr. Mukadder MOLLAO⁄LU
Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS
Doç. Dr. Nesrin NURAL
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/TRABZON
Doç. Dr. Nimet OVAYOLU
Gaziantep Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/GAZ‹ANTEP
Doç. Dr. Mehtap TAN
Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS
Doç. Dr. Sultan TAfiCI
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/KAYSER‹
Doç. Dr. Serap ÜNSAR
Trakya Üniversitesi Edirne Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ED‹RNE
Y. Doç. Dr. Sevgi KIZILCI
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Y. Doç. Dr. S›d›ka O⁄UZ
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Y. Doç. Dr. Zeliha TÜLEK
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Y. Doç. Dr. Sevim ULUPINAR
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü Hemflirelikte Ö¤retim
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Yazarlara Bilgi
GENEL B‹LG‹LER
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu, konu bafll›klar› ile ilgili
araflt›rma makaleleri, derleme makaleleri, olgu sunumlar›, editöryel tart›flmalar, editöre
mektuplar, e¤itsel çal›flmalar, soru-cevaplar ve gündemi belirleyen güncel konular›
yay›nlayan bilimsel bir dergidir.
Derginin yay›n dili Türkçedir ve makaleler Türk Dil Kurumu’nun dilbilgisi ve imla
kurallar›na göre yaz›lmal›d›r. Kongre ya da sempozyumda sunulmufl ise kongrenin ad›,
tarihi ve düzenlendi¤i flehir ilk sayfada dipnot olarak belirtilmelidir.
Yay›n hakk›n›n Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu’na devri için
gelifltirilen form yazar(lar) taraf›ndan imzalanmal›d›r. Dergiye yay›nlanmak üzere
gönderilecek yaz› çeflitleri flu flekilde özetlenebilir.
a. Araflt›rma Makaleleri
Bilimsel araflt›rma sürecini tamamlam›fl ve raporland›r›lm›fl makale türüdür. Tez, bilimsel
toplant›da sunulan sözel/poster bildiri vb. bu kategori içinde yer almaktad›r.
b. Derleme Makaleleri
Uluslararas› ve ulusal kaynaklardan yararlanarak, konu ile ilgili temel tart›flmalar›n
ortaya koyuldu¤u ve yazarlar›n tart›flmalar ile ilgili görüfllerini belirtti¤i makale türüdür.
Do¤rudan ya da davet edilen yazarlar taraf›ndan haz›rlan›r.
c. Olgu Sunumlar›
Ender görülen, tan›, tedavi ve bak›m›nda farkl›l›k gösteren, bak›m kalitesini art›rmaya
yönelik yeni ve farkl› yaklafl›mlar› tart›flan makalelerdir. Yeterli say›da foto¤raflarla ve
flemalarla desteklenmifl olmal›d›r.
d. Editöryel Yorum
Yay›nlanan orijinal araflt›rma makaleleri ile ilgili, araflt›rman›n yazarlar› d›fl›ndaki o
konunun uzman› taraf›ndan de¤erlendirilmesidir. Konu ile ilgili makalenin sonunda
yay›nlan›r.
e. Editöre Mektup
Dergide daha önceden yay›mlanm›fl makaleye katk›da bulunmak amac›yla Editöre
yaz›lan mektuptur.
Yay›nlanmak Üzere Dergiye Gönderilen Yaz›larda Dikkat Edilecek Noktalar
• Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Dergisi’nin yaz›m kurallar› Amerikan
Psikoloji Derne¤i (APA) yaz›m kurallar› temel al›narak belirlenmifltir.
• Dergide yay›mlanmas› istenen metin Microsoft Word program›nda, Times New
Roman yaz› karakterinde, sayfan›n tek taraf›n›n kullan›ld›¤›, (A4) boyutlar›nda (21x29,5
cm.) beyaz ka¤›da her yan›ndan 2,5 cm. boflluk kalacak flekilde 12 punto ve 2 sat›r
aral›¤› ile yaz›lmal›d›r. 3 kopya (tablo, flekil, grafik ve foto¤raflar› ile birlikte) Yaz›lar›n 3
nüsha (2’sinde yazar isim(leri), unvan(lar) ve kurum(lar) olmayacak) lazerli ç›kt›s›na
metnin aynen yer ald›¤› bir CD ile (kritik gruplarla yürütülen çal›flmalarda) etik kurul
veya kurum izin belgelerinin fotokopileri eklenmelidir.
• Araflt›rma ve derleme makaleleri 5000 kelimeyi, editöre mektup 700 kelimeyi
geçmemelidir. Bu s›n›rlamada özet, kaynaklar, tablo, flekil, grafik ve teflekkür bölümleri
yer almaz. ‹lk sayfa hariç di¤er sayfalar numaraland›r›lmal›d›r.
• Her metnin bir bafll›k sayfas› bulunmal›; yaz›n›n Türkçe ve ‹ngilizce bafll›klar›n›,
yazarlar›n aç›k adlar›n›, unvanlar›n›, kurumlar›n›, yaz›flma yap›lacak yazar›n ad›, adresi,
telefon ve faks numaralar› ile elektronik posta adresini içermelidir.
• K›saltmalar metinde k›saltma yap›lm›fl ise ilk kullan›mda uzun flekli yaz›lmal› ve
k›salt›lm›fl flekli parantez içinde gösterilmelidir.
Makalenin Yap›s›
Makale, makalenin ad›, Türkçe ve ‹ngilizce özet, ana metin, kaynaklar, tablolar, flekil
ve grafik bölümlerinden oluflmaktad›r. Gerekli oldu¤u durumlarda (örne¤in, ölçek
gelifltirme ya da geçerlik güvenirlik çal›flmalar›nda) ekler de yer alabilmektedir. Ana
metin: a) girifl ve amaç b) gereç ve yöntem c) bulgular d) tart›flma e) sonuç ve
öneriler bölümlerinden oluflmaktad›r. Bu bölümler büyük harf ve koyu renk ile ayr› bir
sayfadan bafllanarak yaz›lmal›d›r.
Makalenin Ad›: Metnin geneli ile iliflkili olmal› ve ele al›nan konuyu yans›tmal›d›r.
Makalenin ad›n›n alt›na yazar isimleri eklenmemelidir.
Özet: Türkçe ve ‹ngilizce (Abstract) olarak yaz›lmal› ve 200 kelimeyi aflmamal›d›r.
Amaç, gereç-yöntem, bulgular ve tart›flma sonuç ve öneriler bölümlerinden
oluflmal›d›r. K›saltma kullan›lmamal› ve kaynak gösterilmemelidir.
Anahtar kelimeler: Türkçe ve ‹ngilizce özetlerin alt›nda (en az 3, en fazla 5 adet)
belirtilmelidir. Kelimeler küçük harf ile alfabetik dizine göre s›ralanmal›d›r.
Girifl: Konu ile ilgili uluslararas› ve ulusal literatüre dayal› problemin tan›m› yap›l›r. Konu
ile ilgili önceki çal›flmalar k›saca özetlenerek bu çal›flmaya neden gerek duyuldu¤u
aç›klan›r. Çal›flman›n temel hipotezi ya da ana sorunsallar› aç›k olarak belirtilir. Bir
cümle ile makalenin genel amac› belirtilmelidir.
Gereç-Yöntem: Araflt›rma tasar›m tipi, araflt›rman›n yap›ld›¤› yer ve özellikleri,
araflt›rman›n evreni ve örneklem seçimi, verilerin toplanmas›, verilerin de¤erlendirilmesi
ve araflt›rman›n s›n›rl›l›klar› bölümlerinden oluflur. Araflt›rman›n etik boyutu
aç›klanmal›d›r. Makalelerde araflt›rma ve yay›n eti¤ine uyulmal›d›r.
Bulgular: Çal›flman›n temel sonuçlar›, istatistiksel sonuçlar› ve bunlar›n anlaml› olup
olmad›¤› ile birlikte verilir. Çal›flmada kullan›lan önemlilik testleri aç›k olarak
yaz›lmal›d›r. Tablo, flekil, grafiklerin yerlerinin belirtilmesi gerekir.
Tart›flma: Sonuçlar›n anlam›, bu sonuçlar›n hangi bilgileri destekledi¤i, hangi bilgileri
çürüttü¤ü, kaynaklar ile desteklenerek gösterilir. Karmafl›k istatistikler ve bulgular
sadelefltirilerek, bulgular›n flu andaki hemflirelik bak›m›na etkileri tart›fl›l›r. Bulgular ve
tart›flma ayr› bölümler halinde yaz›lmal›d›r.
Sonuç ve Öneriler: Sonuç ve öneriler ayr› bafll›klar alt›nda, araflt›rma bulgular›na dayal›
olarak yap›lmal›d›r. Öneriler, konu ile ilgili araflt›rma yürütecek araflt›rmac›lara yol
gösterici nitelikte olmal›d›r.
Teflekkür: Bu bölüm gerekli oldu¤u durumda kullan›lmal›d›r. Araflt›rma finansal olarak
bir kurum taraf›ndan desteklendi ise, araflt›rmada anketör kullan›lmas› gibi benzeri
yard›mlar al›nd› ise bu ve benzeri durumlarda teflekkür makalenin sonunda yer
almal›d›r.
Kaynaklar
Metiin içiinde kaynak gösterrme::
• Cümle sonunda kaynak gösteriminde, yazar soyad› ve yay›n y›l› aras›nda virgül
kullan›lmal›d›r. Örne¤in, (Olgun, 2006). E¤er al›nt› belirli bir sayfadan yap›ld›ysa,
(Özcan, 2007, s. 11).
• Birden fazla farkl› kaynak kullan›ld› ise kaynaklar alfabetik dizine göre s›ralanmal›,
kaynaklar aras›na noktal› virgül konulmal›d›r. Örne¤in, (Erdo¤an, 2005; Oktay ve
Özcan, 2002).
• Al›nt› yap›lan kaynaklardan ayn› soyadl› yazarlar mevcutsa ve al›nt›n›n yay›n y›l› farkl›
ise, cümle sonunda ya da cümle içinde yazar isimlerinin bafl harfi belirtilmelidir.
Örne¤in cümle sonunda (E. Aslan 1988 s.22; H. Aslan 1987, s.421) fleklinde
belirtilmelidir.
• Befl yazara kadar bir kaynaktan al›nt› yap›ld›¤›nda, ilk kaynak gösteriminde üç yazar
belirtilip, daha sonraki cümlelerde sadece tek yazar›n soyad› “ve ark./et al”
biçiminde belirtilmelidir.
• Kaynak iki yazarl› ise cümle sonunda (Choi ve Shi, 2001) olarak, cümle içinde ise
Choi ve Shi (2001) fleklinde kullan›lmal›d›r.
• Yazar› olmayan bir kaynakta cümlenin sonuna parantez içerisinde makalenin bafll›¤›
ya da kayna¤›n girifl cümlesi ve yay›n y›l›, gerekli oldu¤u durumlarda sayfa numaras›
da belirtilmektedir. Örne¤in, (Diabetes Management, ADA, 2005).
• Kayna¤›n yazar ad› ve soyad› belirli de¤ilse, elektronik adres cümle sonunda
belirtilmelidir. Örne¤in, (www.staff.ncl.ac.uk/philip.home/t1dgch2b.htm#Empower)
Metiin sonnunnda
a kaynak gösterrme::
• Kaynaklar bölümünde kaynaklar›n s›ralanmas› yazar soyadlar›na göre alfabetik
olarak yap›lmal› ve tüm yazarlar yaz›lmal›d›r.
• Ayn› yazar›n, ayn› tarihte yay›nlanm›fl iki yay›n›ndan yararlan›ld› ise, yay›n tarihinden
sonra (a) ve (b) ibareleri ile belirtilmesi gerekmektedir. Örne¤in,
Ferrans, C.E;Povvers, M.S.(1985a) Quality of life lndex: Development and
psychometric properties, Advances in Nursing Science 8(1);15-24.
Ferrans, C.E.; Povvers, M.S. (1985 b) Psyhometric assesment of the quality of life index.
Research in Nursing and Health 15; 26-36.
• Kaynak bir dergiden al›nm›fl ise, yazar soyad› ve ad›n›n ilk harfi, bas›m tarihi,
makalenin bafll›¤›, derginin tam ad›, cilt ve say›s›, ilk ve son sayfa numaralar›
yaz›lmal›d›r. Örne¤in,
Gotzsche, P. (2000)Why we need a broad perspective on meta- analysis, BMJ 321,
585-586.
• Kurum ad› veya yazar› belli olan kitab›n kaynak gösterilmesi: Kurum ad›, ya da
yazar›n soyad›, ad›n›n bafl harfi, bas›m y›l›, makale bafll›¤›, varsa makalenin alt bafll›¤›,
kitab›n birden fazla bask›s› varsa bask› say›s›, yay›mland›¤› yer, yay›nevi mutlaka yer
almal›d›r. Örne¤in;
Whitehead, A.(1998). Science and the modern world. Free Pres, New York.
• Editörlü bir kitab›n bir bölümünden al›nt› yap›lm›fl ise, editör ve yazar›n ayr›nt›l› bilgisi
bas›m yeri verilmeli ve kaç›nc› bas›m oldu¤u belirtilmelidir. Türkçe kaynaklarda ayn›
flekilde editörü (Ed) ile k›saltarak belirtmeniz gerekmektedir. Örne¤in,
Olgun, N. (2002) Hipoglisemi ve hiperglisemi. S.Erdo¤an (Ed.), Diyabet hemflireli¤i
temel bilgiler. ‹stanbul: Yüce reklam/yay›m/da¤›t›m a.fl.
• Çeviri kitap ise:
Freud, S. (1970) An outline of psychoanalysis (J. Strachey, Trans.). New York: Norton.
(Original work published 1940).
• Internet ortam›ndan bir kitap ise,
Beers, M. H., Berkow, R. (1999). Mood disorders. In The Merck manual of diagnosis
and therapy (17th ed., sec. 15, chap. 189). Retrieve January17,2003,from
http://www.merck.com/pubs/mmanual/section15/chapter189/189a.htm
• Tezler:
Çil Ak›nc›, A. (2008). KOAH’l› hastalara uygulanan pulmoner rehabilitasyonun fiziksel
ve psikolojik parametrelere etkisi. Yay›mlanmam›fl doktora tezi, Marmara Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul.
• Elektronik ortamda elde edilen bir tez özeti ise,
Embar-Seddon, A. R. (2000). Perceptions of violence in the emergency department.
[Abstract]. Dissertation Abstracts International, 61 (02), 776A. Retrieved August 23,
2001, from http://wwwlib.umi.com/dissertations/fullcit
• Bildiri sunumu:
Olgun, N., Koçak Kaymaz, D. (A¤ustos 2006) To be acquired of foot caring skill to the
type 2 diabetic patients. FEND 11th Annual Conference, Kopenhag.
• Kongre kitab›nda yay›mlanan bildiri:
Olgun, N.( 2007) Diyabette vaka yönetimi. 9. Ulusal ‹ç Hastal›klar› Kongresi Kongre
Kitab›. 5-9 Eylül 2007, Antalya, 328-29.
• Elektronik ortamda kullan›lan kaynak bir üniversite ya da web sayfas›ndan al›nd› ise,
Chou, L., McClintock, R., Moretti, F., Nix, D. H. (1993). Technology and education:
New wine in new bottles: Choosing pasts and imagining educational futures.
Retrieved August 24, 2000, from Columbia University, Institute for Learning
TechnologiesWebsite:
http://www.ilt.columbia.edu/publications/papers/newwine1.html.
Tablolar, Grafikler, fiekiller
Kaynaklar bölümünden sonra, her bir tablo, grafik, flekil ayr› bir sayfada yer almal›d›r.
Her bir tablo, grafik, flekil bir sayfaya s›¤d›r›lmal›, gerekirse yaz› aral›¤› ve karakteri
küçültülmelidir. Tablo bafll›klar› koyu ve küçük harfler ile üste, grafik ve flekillerin
bafll›klar› ise alta yaz›lmal›d›r.
Önemli Not
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Formuna makale gönderilirken ekte
yer alan “Editöre Sunum Sayfas› Son Kontrol Listesi”nin doldurulmas› ve “Yay›n Haklar›
Devir Formu”nun tüm yazarlar taraf›ndan imzalanmas› gerekmektedir.
ED‹TÖRE SUNUM SAYFASI SON KONTROL L‹STES‹
Ma
akalennin Türrü
( ) Araflt›rma ( ) Derleme ( ) Olgu Sunumu ( ) Di¤er…………
1. Baflka bir dergiye gönderilmedi ( )
2. Sponsor veya ticari bir firma ile iliflkisi ( ) Yok ( ) Var …………..
3. ‹statistiksel kontrol yap›ld›
( )
4. Yay›n haklar› devir formu imzaland›
( )
5. Daha önce bas›lm›fl materyal için izin al›nd›
( )
6. Etik kurallara uygunlu¤u gereç ve yöntemde belirtildi
( )
Ka
apa
ak Sa
ayfa
as›
7. Makalenin Türkçe ve ‹ngilizce bafll›¤› yaz›ld›
( )
8. Yazarlar ve kurumlar› belirtildi
( )
9. Tüm yazarlar›n yaz›flma adresleri, ifl tel, cep tel, e-posta belirtildi
( )
Özetllerr
10. Türkçe ve ‹ngilizce özet (en fazla 200 kelime) yaz›ld›
( )
11. 3-5 aras› anahtar kelime (Türkçe-‹ngilizce) belirtildi
( )
Ya
az›m
m Diili
12. Türkçe ve ‹ngilizce dil bilgisi kurallar›na uygunlu¤u kontrol edildi
( )
Teflekkkürr
13. Makalede teflekkür edilecek kifli/kifliler varsa belirtildi
( )
(Araflt›rmaya katk› sa¤layan ve/veya *‹statistiksel yönden de¤erlendiren kiflinin ismi)
Ka
aynaklar
14. Kaynak gösterimi metin içinde ve metin sonunda belirtilen kurallara
uygun olarak yap›ld›
( )
Ta
ablo ve Resiimlerr
15. Belirtilen kurallara uygun olarak haz›rland› (en fazla 5 tablo)
( )
16. Baflka kaynaklardan al›nan flekil, resim, tablolar için yazar›ndan
Yaz›l› izin al›nd›
( )
* ‹statistik de¤erlendirmeyi yapan uzman›n onay› (makalede yer alan yazarlardan biri
de¤ilse belirtilmelidir.)
Unvan›, ad›-soyad›-çal›flt›¤› kurum:
‹mzas›
Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum
‹mzas›
1) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
2) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
3) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
4) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
5) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
6) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
7) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
8) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
9) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
10) ……………………………………………………………………………………….....….…………
……………………………………………………………………………………..........……………
YAYIN HAKLARI DEV‹R FORMU
Yay›nlanmas› dile¤iyle gönderdi¤imiz:
………………………………………………………………………………….................………………
…………………………………………………………………………….................……………………
bafll›kl› makalenin yazar(lar)› olarak, yaz›n›n; her türlü yay›n haklar›n›n “Diyabet,
Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik” Dergisine ait oldu¤unu, derginin belirtti¤i
yaz›m ve yay›n kurallar›na uygun oldu¤unu, makalenin daha önce yurtiçinde veya
yurtd›fl›nda Türkçe veya yabanc› bir dilde yay›nlanmad›¤›n› veya yay›nlanmak üzere
de¤erlendirme aflamas›nda olmad›¤›n›, bilimsel ve etik sorumlulu¤unun taraf›m›za ait
oldu¤unu, di¤er yazarlara ulafl›lamamas› halinde, tüm yazarlar›n çal›flmadan
haberdar olduklar›n› ve di¤er yazarlar›n sorumluluklar›n›, makalenin birinci yazar›
olarak üzerime ald›¤›m› kabul ve beyan ederim. ….../…../……..
Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum
‹mzas›
1) …………………………………………………………......................……………………………….
2) …………………………………………………………......................……………………………….
3) …………………………………………………………......................……………………………….
4) …………………………………………………………......................……………………………….
5) …………………………………………………………......................……………………………….
6) …………………………………………………………......................……………………………….
7) …………………………………………………………......................……………………………….
8) …………………………………………………………......................……………………………….
9) …………………………………………………………......................……………………………….
10) ………………………………………………………......................………………………………...
Tüm yazarlar makalede belirtilen s›raya uygun olarak bu formu imzalamal›d›r.
Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c›
ve Alternatif Tedaviler ve ‹liflflkkili Faktörler
Y. Doç. Dr. Ayfle Çil AKINCI1, Metin KAYKUNO⁄LU2, Nimet KANDEM‹R2
K›rklareli Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu, KIRKLAREL‹
1
Mustafa Kemal Üniversitesi Hatay Sa¤l›k Yüksekokulu (4. S›n›f Ö¤rencisi), HATAY
2
Özet
Amaç: Çal›flma Hatay ilinde hipertansif hastalar›n kulland›klar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedavileri (TAT)’› belirlemek amac›yla yap›ld›.
Gereç ve Yöntem: Çal›flma 1 Ocak – 31 May›s 2010 tarihleri aras›nda bir
Üniversite Hastanesi’nin Dahiliye Poliklini¤i’ne baflvuran 99 hipertansif hasta
üzerinde tan›mlay›c› olarak yap›ld›. Veriler, literatür do¤rultusunda araflt›rmac›lar taraf›ndan haz›rlanan soru formu arac›l›¤›yla topland› ve SPSS 10.00 paket program›nda de¤erlendirildi. Verilerin de¤erlendirilmesinde s›kl›k, yüzdelik, ortalamalar, ba¤›ms›z gruplarda t testi ve pearson ki kare testi kullan›ld›.
Bulgular: Hipertansif hastalar›n %41.4’ü TAT kulanmaktad›r. Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’lar bitkiler (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1), dua
okuma, muska yazd›rma, hocaya gitme (%4) ve müzik dinleme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k tüketilen bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik (%9.5)’tir. Bitkileri kullanma süresi ortalama 5.0+4.2 y›l olan hastalar›n
%70.7’si bitki kullan›m› konusunda hekime bilgi vermekte, hepsi bu yöntemleri tibbi tedavilerine ek olarak kullanmakta, %97.6’s› bu yöntemlerden fayda
görmekte ve hiçbiri zarar görmemektedir. TAT kullananlar›n yafl ortalamas›
kullanmayanlara göre daha düflüktür. Bunun d›fl›nda TAT kullan›m›n› sosyodemografik ve hastal›k ile ilgili herhangi bir de¤iflken etkilememektedir.
Öneriler: Sa¤l›k profesyonellerinin anamnez s›ras›nda TAT kullan›m› konusunda hastalar› sorgulanmalar› ve hastalara TAT yöntemlerinin etkileri, yan etkileri,
kullan›lan ilaçlarla etkileflimi gibi konularda bilgi vermeleri önerilmektedir.
Anahtar kelimler: Hipertansiyon, Tamamlay›c› ve alternatif tedaviler, Bitkiler.
[email protected]
Summary
The Complementary and Alternative Medicines
Used by Hypertensive Patients and Related Factors
Aim: This study aims to determine the complementary and alternative
medicines (CAM) used by hypertensive patients in Hatay.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 1 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Method: This is a descriptive study conducted with 99 patients who presented with hypertension at the Internal Diseases Clinic of a university hospital on January 1st- May 31st, 2010. Data were gathered via the question from
developed by the researchers after a literature review and analyzed with
the SPSS 10.00 program. Frequencies, percentiles, means, independent
samples t-tests, and Pearson chi-square tests were used for evaluating the
data.
Results: Among the 99 hypertensive patients, 41.4% used CAM. CAM used
by the patients included herbs (41.4%), exercise (23.2%), massage (5.1%),
praying, obtaining an amulet or charm, consulting a hodja (4%), and listening to music (3%). The most frequently consumed herbs were garlic (36.5%),
lemons (25.5%), and thyme (9.5%). Among the patients who consumed
herbs for approximately 5.0+4.2 years, 70.7% informed physicians about herb
usage, all of them used these methods in addition to medical treatment,
97.6% benefited from these methods and none of them were harmed by
these methods. The mean age of patients using CAM was lower then the patients who do not use CAM. Furthermore, none of the sociodemographic
and disease related variables affected CAM usage.
Recommendations: It is recommended for health professionals to examine patients in terms of CAM usage and inform them about the effects, side
effects, and medicine interactions of CAM during anamnesis.
Key words: Hypertension, Complementary and alternative medicines,
Herbs.
Girifl
Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler (TAT), Amerikan Ulusal Tamamlay›c› ve
Alternatif T›p Merkezi taraf›ndan “standart t›bbi tedavilerin d›fl›nda kalan çeflitli sa¤l›k bak›m sistemleri, uygulamalar› ve ürünleri” olarak tan›mlanmaktad›r
(National Center For Complementary and Alternetive Medicine, 2010). TAT
uzun y›llard›r kanser (Broom, Wijewardena, Sibbritt et al., 2010; Mao, Palmer
Healy, 2011), diyabet (Khalaf and Whitford, 2010; Ogbera, Dada, Adeyeye
and et al. 2010), kardiyovasküler hastal›klar (Decker, Huddleston, Kosiborod
et al., 2007; Yeh, Davis, Phillips, 2006; Zick, Blume, Aaronson, 2005) ve stroke
(Shah, Engelhardt, Ovbiagele, 2008; Shin, Yang, Joo et al, 2008) gibi kronik
hastal›klar›n tedavisinde kullan›lmakta ve farmakolojik tedavilerdeki geliflmelere ra¤men TAT kullan›m› genel popülasyonda h›zla artmaktad›r (Barnes and
Bloom 2008; Metcalfe, Williams, McChesney et al. 2010; Nilsson, Trehn, Asplund, 2001). T›bbi tedaviden yarar gören ve bak›mdan çok memnun olan
hastalar daha az TAT kullanma e¤iliminde iken (Lee, Charn, Chew et al,
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 2 • Temmuz - Aral›k 2011
Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler...
2004) sa¤l›k düzeyini kötü olarak de¤erlendiren, te-
sarm›sak oldu¤u bildirilmektedir (Amira and Okuba-
davi giderlerinden, hastanelerde bekleme süresin-
dejo, 2007). Yine Hindistan’da HT hastalar›n›n
den memnun olmayan ya da sa¤l›k hizmetlerine
%63.9’unun TAT kulland›¤› ve en s›k olarak da ayur-
ulaflamayan hastalar daha s›k TAT kullanmaktad›rlar
veda (%56.7) ve bitkisel ilaçlar› (%14.4) kulland›klar›
(Astin, 1998; Çetin, 2007; Lee et al, 2004; Nilsson et
bildirilmektedir (Shafiq, Gupta, Kumari et al., 2003).
al, 2001). Baz› çal›flmalarda kad›nlarda ve e¤itim
Kanada’da kardiyovasküler hastal›¤› olan hastalar›n
düzeyi yüksek olanlarda TAT’›n daha s›k kullan›ld›¤›
ise en s›k kulland›klar› reçete d›fl› ilaç ve yöntemlerin
(Astin 1998; Nilsson et al, 2001; Sar›kaya, Gunduz,
a¤r› kesiciler, tekli vitamin / mineral, multivitamin /
Saglam ve ark., 2010), baz›lar›nda ise (Çetin, 2007)
mineral, antiasitler, laksatifler ve bitkiler fleklinde s›ra-
TAT kullan›m›n›n yafl, cinsiyet, e¤itim durumu, gelir
land›¤› ve en s›k kullan›lan bitkisel ürünün sarm›sak ol-
durumu, medeni durum gibi sosyodemografik özel-
du¤u bildirilmektedir (Pharand, Ackman, Jackevici-
liklerle anlaml› iliflkisi olmad›¤› bildirilmektedir. Genel
us et al., 2003). Ülkemizde de HT hastalar›n›n TAT kul-
popülasyonda en s›k kullan›lan TAT’lar aras›nda bit-
lan›m›n› de¤erlendiren çal›flmalar bulunmaktad›r.
kiler (%50), diyet (%36.1) ve vitaminlerin (%30) yer al-
Türk ve Süner’in (2008) çal›flmas›nda hipertansif has-
d›¤› bildirilmekte (Çetin, 2007) ve farmakolojik ilaç-
talar›n %59.4’ünün ilaç d›fl› yöntemleri kullanmakta
lardan fayda görememe (31.73%), t›bbi ilaçlar› ala-
oldu¤u ve bunlar›n da %43.3’ünün sarm›sak-sarm›-
mama (%23.08), sosyo-kültürel uygulamalar / bitki-
sakl› yo¤urt, %24.6’s›n›n limon-limon suyu kulland›¤›
lerle ilgili bilgi sahibi olma (20.19%), sa¤l›k tesislerine
bildirilmektedir. Yine Kara ve arkadafllar›n›n çal›flma-
ulaflamama (%19.23), güvenlik kayg›lar› (%9.62) ve
s›nda (2009) hastalar›n %40.2’sinin kan bas›nc›n› dü-
(%6.73) hastane personelinin ilgisiz tutumlar› hasta-
flürmek için geleneksel yöntemleri kulland›¤›; Akp›nar
lar› bitkileri kullanmaya yönlendirmektedir (Olisa
ve Tezel’in çal›flmas›nda (2003) hastalar›n %44.27’si-
and Oyelola, 2009). Hastalar, TAT kullan›m›n› hekim-
nin sarm›sak yedikleri, %42.47’sinin limon suyu,
lerinin ve sa¤l›k profesyonellerinin uygun karfl›lama-
%30.97’sinin ayran içtikleri %23.89'unun zeytin a¤ac›-
yaca¤›n› düflünebilir ya da sa¤l›k profesyonellerinin
n›n yapra¤›n› kaynat›p suyunu içtikleri bildirilmekte-
hastalar›n›n ilaç d›fl›nda kulland›klar›n› bilmelerinin
dir. Sonuç olarak HT’li hastalar baflta sarm›sak olmak
önemli oldu¤unu fark etmeyebilirler (Vora and
üzere çeflitli bitkileri ve di¤er TAT’lar› kullanmaktad›r-
Mansoor, 2005). Bu nedenle sa¤l›k profesyonelleri-
lar. Literatür incelendi¤inde metropol bir flehir olan
nin TAT’›n yararl› ve zararl› etkileri konusunda bilgi sa-
Hatay’daki hastalar›n TAT kullan›m›n› de¤erlendiren
hibi olmalar›, hastalar›n› TAT kullan›m› konusunda
bir çal›flmaya rastlanmam›flt›r.
sorgulamalar› ve bu konuda bilgilendirmeleri gerekmektedir (Niggemann and Grüber, 2003; Silverstein
Amaç
and Spiegel 2001; Vora and Mansoor, 2005). Çünkü
Çal›flma Hatay’daki HT hastalar›n›n kulland›klar›
TAT’lar klinik olarak yararl› olabilece¤i gibi ilaç yan
TAT’› belirlemek amac›yla tan›mlay›c› olarak yap›l-
etkilerine benzeyen ve hayati tehdit eden yan etki-
m›flt›r.
ler ortaya ç›kabilir (Niggemann and Grüber, 2003).
Di¤er kronik hastal›klarda oldu¤u gibi hipertansif
Gereç ve yöntem
hastalar taraf›ndan da TAT s›k olarak kullan›lmakta-
Örneklem: Çal›flma 1 Ocak – 31 May›s 2010 tarih-
d›r. Mesela Nijerya’da hipertansiyon (HT) hastalar›n›n
leri aras›nda bir Üniveriste Hastanesi’nin Dahiliye Po-
%39.1’inin TAT’› kulland›¤› ve hastalar taraf›ndan en
liklini¤i’ne eriflkin ve daha önce hekim taraf›ndan hi-
s›k kullan›lan TAT’›n bitkiler oldu¤u ve bitkilerden de
pertansiyon tan›s› konulmufl, kan bas›nc› kontrolü
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 3 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
için baflvuran toplam 124 hastadan çal›flmaya kat›l-
8.3+5.9 y›l olan hastalar›n %60.6’s›nda HT d›fl›nda ila-
may› kabul eden 99 hasta (%79.8) üzerinde yap›ld›.
ve baflka bir hastal›k bulunmakta, %79.8’i HT nede-
Veri toplama araçlar›: Araflt›rman›n verileri litera-
niyle düzenli hekim kontrolüne gitmekte, %96’s› gitti-
tür do¤rultusunda araflt›rmac›lar taraf›ndan haz›rla-
¤i klinikten memnun oldu¤unu bildirmekte, %89.9’u
nan soru formu arac›l›¤›yla topland›. Soru formu ile
ilaçlar›n› düzenli kullanmakta ve %86.9’u ilaçlar›n hi-
hastalara ait sosyodemeofrafik özellikler, HT kontro-
pertansiyonu kontrol alt›na almada yeterli oldu¤u-
lü ile ilgli veriler ve hastalar taraf›ndan kullan›lan
nu bildirmektedir. Hastalar›n %41.4’ü tansiyonu dü-
TAT’lar sorguland›. TAT’lar aras›nda bitkiler, bitkisel
flürmek amac›yla TAT kullanmaktad›r. TAT kullanan-
ilaçlar, egzersiz, masaj, dua okuma, muska yazd›r-
lar bu yöntemleri s›kl›kla do¤al olduklar› ve etkin ol-
ma, hocaya girme, müzik dinleme ele al›nd›.
duklar› için kullanmaktad›rlar. ‹laç d›fl› yöntemleri
Kan bas›nc› ölçümleri görüflmenin sonunda, are-
kullanmayan hastalar da bu yöntemleri s›kl›kla bilim-
noid manometre ile oturur durumda, kol kalp sevi-
sel olmamas› ve gerek duymamalar› nedeniyle kul-
yesinde olacak flekilde, en az 10 dk. istirahat› taki-
lanmamaktad›rlar (Tablo 1).
ben, sa¤ koldan ölçüldü. Ayr›ca hastalar›n boy ve
Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’lar bitkiler
kilolar› ölçüldü. Kan bas›nc› 140/90 mmHg ve üzerin-
(%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1), dua okuma,
de olan veya KB normal bile olsa antihipertansif te-
muska yazd›rma, hocaya gitme (%4) ve müzik din-
davi alan kifliler hipertansif olarak kabul edildi.
leme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k tüketilen
Çal›flflm
ma izni: Çal›flman›n yap›ld›¤› ilde Etik Kurul
olmad›¤›ndan çal›flmay› hastalar üzerinde yapmak
bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik
(%9.5)’tir (Tablo 2).
için Hastane Baflhekimli¤i’nden çal›flma izni al›nd›,
Bitki kullananlar›n %90.2’si bitkileri tansiyonu dü-
ayr›ca çal›flma Helsinki Deklarasyonuna ba¤l› kal›-
flürmek amac›yla kullanmakta olup, %39.1’ine bu
narak yürütüldü. Çal›flma öncesinde hastalara çal›fl-
yöntemleri arkadafllar› önermektedir. Bitkileri kullan-
ma hakk›nda bilgi verilerek araflt›rmaya kat›lmay›
ma süresi ortalama 5.0+4.2 y›l olan hastalar›n
kabul eden hastalardan soru formunu doldurmalar›
%70.7’si bitki kullan›m› konusunda hekime bilgi ver-
istendi.
mekte, hepsi tibbi tedavilerine ek olarak kullanmak-
‹statistiksel analiz: Veriler SPSS 10.00 paket program›nda de¤erlendirildi. Verilerin de¤erlendirilme-
ta, %97.6’s› bu yöntemlerden fayda görmekte ve
hiçbiri zarar görmemektedir (Tablo 3).
sinde yüzdelik, ortalamalar, ba¤›ms›z gruplarda t
TAT kullanalar›n yafl ortalamas› 58.5+13.0 y›l TAT
testi ve pearson ki kare testi kullan›ld›. p<0.05 istatis-
kullanmayanlar›n ise 63.4+11.2 y›l olup, TAT kullanlar-
tiksel olarak anlaml› kabul edildi.
la kullanmalaynalar aras›nda yafl yönünden istatistiksel olarak farkl›l›k bulunmaktad›r (p=0.049). TAT
Bulgular
kullan›m› cinsiyete, medeni duruma, ö¤renim duru-
Yafl ortalamas› 61.4+12.2 y›l olan 99 hastan›n
muna, yaflanan yere, sosyal güvenceye, ekonomik
%58.6’s› kad›n, %77.8’i evli, %59.8’inin e¤itim durumu
duruma, sigara kullanma durumuna, tansiyon takibi
1-8 y›l, %54.5’i ev han›m›, %59.6’s› ilçede yaflamakta,
yapt›rma durumuna, ilave hastal›k bulunma duru-
%87.9’u sosyal güvenceye sahip, %79.8’inin ekono-
muna, HT nedeniyle düzenli hekim kontrolüne git-
mik durumu orta düzeyde ve %56.6’s› hiç sigara
me, gidilen klinikten memnun olma durumuna, TA
kullanmam›flt›r. Sistolik kan bas›nc› ortalamas›
ilaçlar›n› düzenli kullanma durumuna, hastal›k süresi-
161.3+16.2 mmHg, diyastolik kan bas›nc› ortalamas›
ne, sistolik ve diyastolik kan bas›nc› de¤erlerine gö-
96.5+15.6 mmHg ve hastal›k süresi ortalamas›
re farkl›l›k göstermemektedir (p>0.05).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 4 • Temmuz - Aral›k 2011
Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler...
Tart›flflm
ma
Tablo
o 1: Hastalara ait Sosyodemografik Özellikler
De
e¤iflke
enle
er
Yafl (y›l)
Cinsiyet
Medeni durum
Ö¤renim durumu
Meslek
Yaflan›lan yer
Sosyal güvence
Ekonomik durum
Sigara kullanma
Sistolik kan bas›nc› (mmHg)
Diyastolik kan bas›nc› (mmHg)
Hastal›k süresi (y›l)
‹lave hastal›k
Hekim kontrolü
Gidilen klinikten memnuniyet
HT ilaçlar›n› kullanma flekli
‹laç tedavisi tansiyonu
kontrol alt›na almada
N
%
61.4+12.2 (27-89)
Kad›n
58
58.6
Erkek
41
41.4
Evli
77
77.8
Bekar
3
3.0
Dul
19
19.2
Okuma yazma yok 31
31.3
1-8 y›l
59
59.6
>8 y›l
9
9.1
Serbest
15
15.2
Ev han›m›
54
54.5
‹flçi
8
8.1
Çiftçi
18
18.2
Memur
1
1.0
Çal›flm›yor
3
3.0
‹l
8
8.1
‹lçe
59
59.6
Köy
32
32.3
Var
87
87.9
Yok
12
12.1
‹yi
3
3.0
Kötü
17
17.2
Orta
79
79.8
Kullan›yor
19
19.2
Hiç kullanmam›fl
56
56.6
B›rakm›fl
24
24.2
161.3+16.2 (120-230)
96.5+15.6 (70-190)
8.3+5.9 (1-26)
Hastal›k yok
20
20.2
1 hastal›k
60
60.6
2 hastal›k
15
15.2
3 hastal›k
4
4.0
Düzenli
79
79.8
Düzenli de¤il
20
20.2
Memnun
95
96.0
Memnun de¤il
4
4.0
Düzenli
89
89.9
Düzenli de¤il
10
10.1
Yararl›
Yararl› de¤il
Bazen yararl›
TA düflürmek amac›yla TAT kullanma Evet
Hay›r
Kullanma nedeni*
Ucuz
Etkin
Yan etkisi yok
Kolay bulunuyor
Do¤al
Di¤er nedenler
Kullanmama nedeni
Bilimsel de¤il
Yan etkileri olabilir
‹lac›n etkinli¤ini azaltabilir
Gerek duymuyor
*Birden fazla seçenek iflaretlenmifltir.
86
1
12
41
58
3
14
1
1
21
3
27
5
3
23
86.9
1.0
12.1
41.4
58.6
7
32.6
2.3
2.3
48.8
7
46.6
8.6
5.2
39.7
Çal›flmam›zda hastalar›n %79.8’i HT nedeniyle düzenli hekim kontrolüne gitti¤ini,
%89.9’u ilaçlar›n› düzenli kulland›¤›n› ve
%86.9’u ilaçlar›n hipertansiyonu kontrol alt›na almada yeterli oldu¤unu bildirmektedir.
Çöl ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda (2006)
düzenli kontrole giden hipertansiflerin oran›n›n %41.8, düzenli ilaç kullananlar›n %74.5
oldu¤u bildirilmektedir. Yine Cingil ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda (2009) hastalar›n
%28.9’unun ilaçlar›n› düzenli kullanmad›¤›n›
bildirmektedir. Bu veriler ile k›yasland›¤›nda
çal›flmam›za al›nan hasta grubunun hekim
kontrollerinin ve düzenli ilaç kullan›m›n›n
yüksek oldu¤u söylenebilir.
Çal›flmam›za göre hastalar›n %41.4’ü tansiyonu düflürmek amac›yla TAT kullanmaktad›r. Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’lar
bitkiler (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj
(%5.1), dua okuma, muska yazd›rma, hocaya girme (%4) ve müzik dinleme (%3)’dir.
Hastalar taraf›ndan en s›k tüketilen bitkiler
sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik
(%9.5)’tir. Tuz al›m›n› azaltmak için, tuz yerine geçen maddelere seçenek olarak otbaharat kar›fl›mlar›, limon ve limon sular› daha lezzetli olabilir (Ayaz 2008). Bu nedenle
de hastalar bu tür kar›fl›mlar› tüketme e¤iliminde olabilirler. HT’li hastalar›n kulland›klar› TAT’lar konusunda Türkiye’de yap›lan çal›flma sonuçlar› çal›flmam›z sonuçlar› ile paralellik göstermektedir. Mesela Türk ve Süner’in çal›flmas›nda (2008) hipertansif hastalar›n %59.4’ünün ilaç d›fl› yöntemleri kullanmakta oldu¤u ve bunlar›n da %43.3’ünün sarm›sak-sarm›sakl› yo¤urt, %24.6’s›n›n
limon-limon suyu kulland›¤› bildirilmektedir.
Yine Kara ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda
(2009) hastalar›n %40.2’sinin kan bas›nc›n›
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 5 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
düflürmek için geleneksel yöntemleri kulland›¤›; Ak-
se de bitkisel ürünlerin özellikle de sarm›sa¤›n hasta-
p›nar ve Tezel’in çal›flmas›nda (2003) hastalar›n
lar taraf›ndan s›kl›kla tercih edildi¤ini söyleyebiliriz.
%44.27’sinin sarm›sak yedikleri, %42.47’sinin limon su-
Hastalar taraf›ndan s›kl›kla kullan›lan sarm›sa¤›n
yu, %30.97’sinin ayran içtikleri % 23.89'unun zeytin
antispazmodik, antiseptik, kolesterolü düflüme, kan
a¤ac›n›n yapra¤›n› kaynat›p suyunu içtikleri bildiril-
bas›nc›n› düzenleme, immun sistemi güçlendirme
mektedir. Nijerya’da HT hastalar›n›n %39.1’inin TAT
ve anti oksidan gibi bir çok önemli etkisi bulunmak-
yöntemlerinden kulland›¤› bildirilmektedir. Hastalar
tad›r (Ayaz ve Alpsoy, 2007; Miller, Liebowitz,
taraf›ndan en s›k kullan›lan TAT yönteminin bitkiler
Newby, 2004). Sarm›sa¤›n di¤er bir çarp›c› özelli¤i
oldu¤u ve bitkilerden de sarm›sak oldu¤u bildiril-
de, hipertansiyonlular›n oldu¤u kadar hipotansif
mektedir (Amira and Okubadejo, 2007). Kana-
kimselerin de sarm›sa¤›n tedavi edici özelli¤inden
da’da kardiyovasküler hastal›¤› olan hastalar›n ise
faydalanabilmesi, di¤er bir de¤iflle sarm›sa¤›n, ilaç-
en s›k kulland›klar› reçete d›fl› ilaç ve yöntemlerin
lar›n tersine, kan bas›nc›n› ister yüksek ister düflük ol-
a¤r› kesiciler (%51), tek vitamin / mineral (%38), mul-
sun regüle edebilmesidir (De A Santos and Johns,
tivitamin / mineral (%23), antiasitler (%21), laksatifler
1995; Garlic: Nature’s amazing nutritional medicinal
(%17) ve bitkiler (%17) fleklinde s›raland›¤› ve en s›k
wonder food, 1995). Sarm›sa¤›n kalp ve damar has-
kullan›lan bitkisel ürünün sarm›sak (%13) oldu¤u bild-
tal›klar› üzerine etkisini de¤erlendiren çal›flmalar›n
rilmektedir (Pharand et al., 2003). Sonuç olarak has-
sonuçlar› birbirinden farkl›d›r. Her gün sarm›sak al›m›-
talar taraf›ndan kullan›lan yöntemler, hastal›k türü-
n›n hipertansiyonu olan hastalar›n sistolik kan bas›n-
ne ve ülkelere göre benzerlikler ve farkl›l›klar göster-
c›nda 12-30 mm Hg, diyastolik kan bas›nc›nda ise 720 mmHg azalma sa¤layabilece¤i bildirilmektedir
Tablo 2: Kullan›lan TAT yöntemleri
De¤iflflkkenler
Bitki
Kullanan
Kullanmayan
Kullan›lan
Sarm›sak
bitkiler*
Limon
Kekik
Ihlamur
Ada çay›
Di¤er (nar ekflisi,
papatya çay›,
›s›rgan, nane)
Egzersiz
Evet
Hay›r
Masaj
Evet
Hay›r
Dua okuma,
Evet
muska yazd›rma,
Hay›r
hocaya gitme
Müzik dinleme
Evet
Hay›r
(Bordia, Josh, Sanadhya, 1977). Sarm›sak ile ilgili ya-
n
41
58
23
16
6
5
4
%
41.4
58.6
36.5
25.5
9.5
7.9
6.3
9
23
76
5
94
4
95
14.3
23.2
76.8
5.1
94.9
4.0
96.0
3
96
3.0
97.0
p›lan 37 randomize çal›flmay› de¤erlendiren bir çaTablo 3: Bitki Kullan›m› ile ‹lgili Bilgiler
Bitki Kullan›m›
Kullanma amac›
Öneren kifli
TA düflürmek
Semptomlar› azaltmak
Di¤er
Arkadafl
Kendi kendine
Büyükleri
Kitap/medya
Komflu
Kullama süresi (y›l)
Hekimin bitki kullan›m› Var
konusunda bilgisi
Bitkileri tedaviye ek
olarak kullanma
Fayda görme
Zarar görme
*Birden fazla seçenek iflaretlenmifltir.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 6 • Temmuz - Aral›k 2011
Yok
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
n
%
37
90.2
2
4.9
2
4.9
16
39.1
12
29.2
5
12.2
2
4.9
6
14.6
5.0+4.2(1-15)
29
70.7
12
29.3
41
100
0
0
40
97.6
1
2.4
0
0
41
100
Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler...
l›flmada sarm›sak preparatlar›n›n kolesterolü k›sa dö-
flimlerin ortaya ç›kabilece¤i bildirilmekte (Pinn, 2001;
nemde çok az mikatrda düflürdü¤ünü fakat 6 ayl›k
Silverstein, Spiegel, 2001) bu nedenle baflta hekim-
süre içinde kolesterolde anlaml› de¤iflikli¤e neden
ler olmak üzere sa¤l›k profesyonellerinin kullan›lan
olmad›klar› bildirilmektedir. Yine sarm›sa¤›n kan ba-
bitkilerin yan etkileri ve hastalar›n kulland›¤› ilaçlarla
s›nc› üzerine etkilerini inceleyen 27 randomize çal›fl-
olas› etkileflimler konusunda dikkatli olmalar› ve has-
may› de¤erlendiren çal›flmada plasebo ile karfl›lafl-
talara bitkisel ürünler kullan›p kullanmad›klar›n› sor-
t›r›ld›¤›nda sarm›sa¤›n kan bas›nc›nda anlaml› bir
gulamalar› önerilmektedir (Cupp, 1999).
azalmaya neden olmad›¤› bildirilmektedir (Manso-
Çal›flmam›z kapsam›ndaki HT’li hastalara bitkileri
or, 2001). Yine sarm›sa¤›n k›sa dönemde kolesterolü
s›kl›kla arkadafllar› önermekte, hiç kimse önerme-
düflürdü¤ü ve antitrombotik etkisinin oldu¤u, fakat
den hastalar kendi kendilerine bu bitkileri kullanma-
kan bas›nc› ve glikoz düzeyi üzerine anlaml› etkileri-
ya bafllamakta ya da büyükleri önermektedir. Akp›-
nin olmad›¤› da bildirilmektedir (Lin, Nahin, Gersh-
nar ve Tezel’in çal›flmas›nda (2003) ise bitkileri hasta-
win et al., 2001). Trombotik, hiperlipidemik, hipertan-
lara s›kl›kla komflular›, aileleri önermektedir. Burada
sif, aterosklerotik ve serebrevasküler hastal›¤› olanlar
dikkati çeken nokta sa¤l›k profesyonellerinin böyle
üzerinde yap›lan randomize kontrollü çal›flmalarda
bir uygulamay› hastalara önermemelerine ra¤men
sarm›sa¤›n az da olsa etkili oldu¤u, fakat etkilerinin
hastalar›n bu yöntemleri kullanmalar›d›r. Yine çal›fl-
net bir flekilde ortaya konmad›¤›, bu konuda birbiri
mam›zda hastalar›n %70.7’sinin bitki kullan›m› konu-
ile çeliflen sonuçlar›n oldu¤u da bildirilmektedir (Val-
sunda hekimine bilgi verdi¤i ve %29.3’ünün bilgi ver-
li and Elsa-Grace, 2002). Sarm›sa¤›n kolesterol ve
medi¤i belirlendi. Nijerya’da yap›lan bir çal›flmada
kan bas›nc› üzerine etkilerini de¤erlendiren çal›flma-
bitki kullanan hastalar›n %71.15’i hekimlerine bu ko-
lar›n sonuçlar› aras›ndaki farkl›l›klar›n kullan›lan sar-
nuda bilgi vermedikleri (Olisa and Oyelola, 2009),
m›sak çeflitlerinin ve sarm›sak dozlar›n›n farkl› olma-
Hindistanda yap›lan bir çal›flmada ise hastalar›n sa-
s›ndan kaynaklanm›fl olabilece¤i bildirilmektedir.
dece %5.4’ünün hekimlerini TAT kullan›m› konusun-
Sarm›sa¤›n koagülasyon ve kanama üzerine etki-
da bilgilendirdikleri bildirilmektedir (Shafiq Gupta,
leri de vard›r (Miller et al, 2004; Valli and Elsa-Grace,
Kumari et al, 2003). Çal›flmam›za al›nan hastalar TAT
2002). Sar›msa¤›n warfarin ve antitrombotik tedavi
kullan›m› konusunda di¤er çal›flmalardaki hastalara
alanlarda, aspirin dahil non steroid antiinflamatuvar
göre hekimlerine daha fazla bilgi veriyor olsalar da
ilaç kullanlarda kanama riskini artt›rabilece¤inden
bu oran istendik düzeyde de¤ildir. Bu nedenle de
dikkatli bir flekilde kullan›lmas› gerekmektedir (Ed-
sa¤l›k profesyonellerinin olas› zararl› etkileri ortadan
wars, Colquist, Maradiegue, 2005; Erdem, Eren,
kald›rmak amac›yla hastalar› TAT kullan›m› konusun-
2009; fiahin, Baydar, Girgin, 2009; Miller et al, 2004;
da sorgulamalar› gerekmekmektedir.
Tattelman, 2005; Valli and Elsa-Grace, 2002). Sarm›-
Çal›flmam›za göre hastalar›n hepsi kulland›klar›
sak preparatlar›n›n kan flekerini düflürerek hipoglise-
bitkileri t›bbi tedavileri ile birlikte kullanmakta ve
miye neden olabilece¤i konusunda hastalar›n uya-
%96.7’si bu yöntemlerden fayda gördü¤ünü bildir-
r›lmas› önerilmektedir (Tattelman, 2005). Bir çok bit-
mektedir. Nijerya’da yap›lan bir çal›flmada hastala-
kide oldu¤u gibi sarm›sa¤›n da önemli farmakolojik
r›n %47.5’inin TAT yöntemlerini farmakolojik ilaçlarla
etkileri bulunmakta ve böylelikle potansiyel zararl›
birlikte kulland›klar› bildirilmekte (Olisa and Oyelola
etkileri ortaya ç›kabilmektedir (Barrett, Kiefer, Raba-
2009), Hindistan’da yap›lan bir çal›flmada ise TAT
go, 1999). Bitkiler ve ilaçlar aras›nda iki ilaç aras›nda
kullanan hastalalar›n yar›s›ndan fazlas›n›n bu yön-
meydana gelen etkileflimlere benzer flekilde etkile-
temlerden memnun kalmad›klar› bildirilmektedir
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 7 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
(Shafiq et al., 2003). Çal›flmam›za al›nan hastalar›n
Öneriler: Sa¤l›k profesyonellerinin hipertansif has-
bu yöntemleri t›bbi tedavileri ile birlikte kullanmalar›
talar›n kulland›klar› TAT yöntemlerinin etkileri, yan et-
her ne kadar iyi gibi görünse de bitkilerle t›bbi ilaç-
kileri ve kullan›lan ilaçlarla etkileflimi konusunda bilgi
lar aras›nda istenmeyen yan etkiler ortaya ç›kabilir.
sahibi olmalar›, anamnez s›ras›nda TAT kullan›m› ko-
Bu konuda sa¤l›k profesyonellerinin dikkatli olmalar›
nusunda hastalar› sorgulanmalar› ve hastalara TAT
ve hastalar› TAT kullan›m› konusunda sorgulamalar›
yöntemlerinin etkileri, yan etkileri, kullan›lan ilaçlarla
yararl› bir uygulama olacakt›r.
etkileflimi gibi konularda bilgi vermeleri önerilmekte-
Çal›flmam›za göre yafl artt›kça TAT yöntemlerini
dir.
kullanma s›kl›¤› azalmaktad›r. Nijerya’da yap›lan bir
çal›flmada çal›flmam›z›n aksine yafl artt›kça bitkileri
Kaynaklar
kullanma oran›n›n artt›¤› bildirilmektedir (Olisa and
1.
kullan›lan do¤al yöntemler, Atatürk Üniversitesi Hemflirelik
Oyelola 2009). Yine çal›flmam›za göre TAT kullan›m›
cinsiyete, medeni duruma, ö¤renim durumuna, ya-
Akp›nar RB, Tezel A (2003). Kan bas›nc›n› düflürmek için
Yüksekokulu Dergisi 6(2); 34-39.
2.
Amira OC, Okubadejo NU (2007). Frequency of
flanan yere, sosyal güvenceye, ekonomik duruma,
complementary and alternative medicine utilization in
sigara kullanma durumuna, tansiyon takibi yapt›r-
hypertensive patients attending an urban tertiary care
centre in Nigeria, BMC Complementary and Alternative
ma durumuna, ilave hastal›k bulunma durumuna,
HT nedeniyle düzenli hekim kontrolüne gitme, gidi-
Medicine 28; 7:30.
3.
Results of a national study, Journal of the American Medical
len klinikten memnun olma durumuna, TA ilaçlar›n›
düzenli kullanma durumuna, hastal›k süresine, sistolik ve diyastolik kan bas›nc› de¤erlerine göre farkl›l›k
göstermemektedir. Çal›flmam›za benzer flekilde TAT
Association 279 (19); 1548-1553.
4.
kontrolü yönünden farkl›l›k olmad›¤› bildirilmektedir
5.
kulanmaktad›r. Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’-
(2); 145-149.
6.
ve müzik dinleme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k
2007, National Health Statistics Reports 12. Retrieve June 11,
2011, from http://www.cdc.gov/nchs/data/nhsr/nhsr012.pdf.
7.
evidence, Alternative Therapies In Health and Medicine 5;
40–49.
8.
155-159.
9.
ve medicine in Sri Lankan cancer care: results from a survey
of 500 cancer patients, Public Health 124(4); 232-7.
10.
Cingil D, Delen S, Aksuo¤lu A (2009) Karaman il merkezinde
yaflayan hipertansiyon hastalar›n›n ilaç kullan›m durumlar›n›n
bu yöntemlerden fayda görmekte ve hiçbiri zarar
ve bilgilerinin incelenmesi, Türk Kardiyoloji Derne¤i Arflivi 37(8);
görmemektedir. TAT kullananlar›n yafl ortalamas›
551-556.
11.
da TAT kullan›m›n› sosyodemografik ve hastal›k ile ilgili herhangi bir de¤iflken etkilememektedir.
Broom A, Wijewardena K, Sibbritt D, Adams J, Nayar KR
(2010). The use of traditional, complementary and alternati
nusunda hekime bilgi vermekte, hepsi bu yöntemle-
kullanmayanlara göre daha düflüktür. Bunun d›fl›n-
Bordia AK, Josh HK, Sanadhya YK (1977) Effect of garlic oil on
fibrinolytic activity in patient with CHD, Atherosclerosis 28;
5.0+4.2 y›l olan hastalar›n %70.7’si bitki kullan›m› kori tibbi tedavilerine ek olarak kullanmakta, %97.6’s›
Barrett B, Kiefer D, Rabago D (1999) Assessing the risk and
benefits of herbal medicine: an overview of scientific
tüketilen bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve
kekik (%9.5)’tir. Bitkileri kullanma süresi ortalama
Barnes PM, Bloom B (2008) Complementary and alternative
medicine use among adults and children: United States,
lar bitkiler (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1),
dua okuma, muska yazd›rma, hocaya gitme (%4)
Ayaz E, Alpsoy HC (2007) Sarm›sak (allium sativum) ve
geleneksel tedavide kullan›m›, Türkiye Parazitoloji Dergisi 31
(Amira and Okubadejo 2007; Çetin 2007).
Sonuç olarak; Hipertansif hastalar›n %41.4’ü TAT
Ayaz A. (2008) Tuz Tüketimi ve Sa¤l›k. Ankara: Klasmat
Matbaac›l›k.
kullananlarla TAT kullanmayanlar aras›nda klinik
özellikleri, sosyoekonomik durumu ve kan bas›nc›
Astin JA. (1998) Why patients use alternative medicine:
Cupp ML (1999) Herbal remedies: adverse effects and drug
interactions, American Family Physician 8; 1239–1245.
12.
Çetin OB. (2007). Eskiflehir’de tamalamlay›c› ve alternatif t›p
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 8 • Temmuz - Aral›k 2011
Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler...
kullan›m›, Sosyoekonomi 3(6); 89-106
13.
Complementary and Alternative Medicine 10; 58.
Çöl M, Özdemir O., Ocaktan M.E. (2006). Park sa¤l›k oca¤›
26.
bölgesindeki 35 yafl üstü hipertansiflerde tedavi-kontrol
alternative medicine in cardiovascular disease: A review of
durumlar› ve davran›flsal faktörler, Ankara Üniversitesi T›p
biologically based approaches, American Heart Journal 147;
Fakültesi Mecmuas› 59; 144-150.
14.
401–11.
De A Santos O.S., Johns R.A. (1995). Effects of garlic powder
27.
and garlic oil preparations on blood lipids, blood pressure
Decker C, Huddleston J, Kosiborod M, Buchanan DM, Stoner
http://nccam.nih.gov/health/whatiscam/
28.
C, Jones A, Banerjee S, Spertus JA (2007). Self-reported use of
16.
707–716.
29.
and alternative medicine remedies in Sweden. A
Edwars QT, Colquist S, Maradiegue A (2005) What’s cooking
population-based longitudinal study within the northern
with garlic: Is this complementary and alternative medicine
Sweden MONICA Project, Journal of Internal Medicine 250;
225-233.
30.
Nurse Practitioners 17; 381-385.
Erdem S, Eren PA. (2009) Tedavi amac›yla kullan›lan bitkiler ve
mellitus, West African Journal of Medicine 29(3); 158-62.
31.
Dergisi 66 (3); 133-141.
medicines among ambulatory hypertensive patients
(1995). Woodland Publishing, Inc., P.O. Box 160, Pleasant
attending a secondary health care facility in Nigeria,
www.nutraceutical.com/educate/pdf/garlic.pdf 1995.
International Journal of Pharmacy Practice 17(2); 101-105.
32.
Pearson GJ, Canadian Cardiovascular Pharmacists Network.
hastalar›nda ilaç bilgisinin kan bas›nc›n› düflürmek için
(2003). Use of OTC and herbal products in patients with
uygulanan yöntemlere etkisi, TAF Preventive Medicine
cardiovascular disease, The Annals of Pharmacotherapy.
37(6); 899-904.
Khalaf AJ, Whitford DL (2010) The use of complementary and
33.
alternative medicine by patients with diabetes mellitus in
Bahrain: a cross-sectional study, BMC Complementary and
21.
patterns about herbal supplement use in patients admitted
Lee GBW, Charn TC, Chew ZH, Ng TP (2004) Complementary
to a primary health care centre in Istanbul. Turkish Journal of
and alternative medicine use in patients with chronic
Public Health. 8(1). Retrieve June 11, 2011, from
http://www.hasuder.org.tr/ojs/index.php/TJPH
35.
pattern of use of complementary and alternative medicine
State of Complementary and alternative medicine in
(CAM) in hypertensive patients of a tertiary care center in
cardiovascular, lung, and blood research: Executive
India, International Journal of Clinical Pharmacology,
Mansoor CA (2001) Herbs and alternative therapies in the
Therapy 41(7); 294-8.
36.
Shah SH, Engelhardt R, Ovbiagele B (2008) Patterns of
hypertension clinic. American Journal of Hypertension 14;
complementary and alternative medicine use among
971–975.
United States stroke survivors, Journal of the Neurological
Mao JJ, Palmer CS, Healy KE, Desai K, Amsterdam J (2011)
Complementary and alternative medicine use among
25.
Shafiq N, Gupta M, Kumari S, Pandhi P (2003) Prevalence and
Lin MC, Nahin R, Gershwin ME, Longhurst JC, Wu KK (2001).
summary of a workshop, Circulation 103; 2038-2041.
24.
Sar›kaya O, Gunduz N, Saglam E, Goren Z (2010) Behavioural
Alternative Medicine 10; 35.
of care and cultural beliefs, Family Practice 21(6); 654-659.
23.
Pinn G (2001) Adverse effects associated with herbal
medicine, Australian Family Physician 30; 1070–1075.
34.
diseases in primary care is associated with perceived quality
22.
Pharand C, Ackman ML, Jackevicius CA, Paradiso-Hardy FL,
Kara B, Uzun fi, Yokuflo¤lu M, Uzun M (2009). Hipertansiyon
Bulletin 8(3); 231-238
20.
Olisa NS, Oyelola FT (2009). Evaluation of use of herbal
Garlic: Nature’s amazing nutritional medicinal wonder food.
Grove, UT 84062. Retrieve June 11, 2011, from
19.
Ogbera AO, Dada O, Adeyeye F, Jewo PI (2010)
Complementary and alternative medicine use in diabetes
bitkisel ürünlerin yan etkileri, Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji
18.
Nilsson M, Trehn G, Asplund K (2001) Use of complementary
Cardiology 99(7); 930-3.
for hypertension?, Journal of the American Academy of
17.
Niggemann B, Grüber C (2003) Side-effects of
complementary and alternative medicine, Allergy 58;
complementary and alternative medicine in patients with
previous acute coronary syndrome, American Journal of
National Center For Complementary and Alternetive
Medicine. 2010. Retrieve June 11, 2011, from
and well-being. British Journal of Clinical Research 6; 91-100
15.
Miller KL, Liebowitz RS, Newby LK (2004). Complementary and
Sciences 271(1-2); 180-185.
37.
Shin YI, Yang CY, Joo MC, Lee SG, Kim JH, Lee SG, Kim JH, Lee
cancer survivors: a population-based study, Journal of
MS (2008) Patterns of using complementary and alternative
Cancer Survivorship 5(1); 8-17.
medicine by stroke patients at two university hospitals in
Metcalfe A, Williams J, McChesney J, Patten SB, Jette N
Korea. Evidence-Based Complementary and Alternative
(2010). Use of complementary and alternative medicine by
those with a chronic disease and the general populationresults of a national population based survey, BMC
Medicine 5(2); 231-235.
38.
Silverstein DD, Spiegel AD (2001) Are physicians aware of the
risks of alternative medicine?, Journal of Community Health
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 9 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
39.
26(3); 159-174.
effects, Journal of the American College of Cardiology 39(7);
fiahin G, Baydar T, Girgin T, Yafll›l›kta S›k Kullan›lan ‹laçlarla
1083–1095.
43.
Etkileflmeler. Retrieve June 11, 2011, from
www.e-kutuphane.teb.org.tr/pdf/tebakademi/
therapies: relevance to hypertension and cardiovascular
geriatri2009/16.pdf.
40.
diseases, Current Hypertension Reports 7(4); 275-80.
Tattelman E (2005) Health effects of garlic, American Family
44.
Physician 72; 103-106.
41.
Yeh GY, Davis RB, Phillips RS (2006) Use of complementary
therapies in patients with cardiovascular disease, American
Türk N, Süner A (2008) Hipertansif olgularda non-farmakolojik
yöntem ve antihipertansif ilaç kullan›m›n›n analizi, Göztepe
42.
Vora CK, Mansoor GA (2005) Herbs and alternative
Journal of Cardiology 98(5); 673-80.
45.
Zick S.M, Blume A, Aaronson KD (2005) The prevalence and
T›p Dergisi 23(4);133-142.
pattern of complementary and alternative supplement use
Valli G, Elsa-Grace VD. (2002) Benefits, adverse effects and
in individuals with chronic heart failure, Journal of Cardiac
drug interactions of herbal therapies with cardiovascular
Failure 11(8); 586-9.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 10 • Temmuz - Aral›k 2011
Polikistik Over Sendromu Oluflflu
umunda Rol
Oynayan Faktörler ve Metabolik Sendromla ‹liflflkkisi
Y. Doç. Dr. Hatice YILDIZ
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹STANBUL
Özet
Polikistik over sendromu (PKOS), kad›nlarda reprodüktif dönemin herhangi bir sürecinde ortaya ç›kabilen ve üreme sistemini ilgilendiren endokrin bir
hastal›kt›r. Androjen art›fl›, ovulatuvar fonksiyon bozuklu¤u ve polikistik overler ile karakterizedir. Ayr›ca bu sendrom uzun dönemde tafl›d›¤› dislipidemi,
obesite, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastal›k riski nedeniyle metabolik
bir bozukluktur. PKOS son y›llarda tüm dünyada önemle üzerinde durulan
metabolik sendrom (MS) ile iliflkilidir. PKOS’lu kad›nlar›n ço¤unlu¤unda, daha ilk tan› s›ras›nda MS kriterlerinden en az birisinin mevcut oldu¤u ve PKOS
ile MS’un her ikisinin de patogenezinde insülin rezistans› (direnci) ve hiperinsülineminin anahtar rol oynad›¤› belirtilmektedir. Kad›nlar aras›nda yayg›n
olan ve ciddi sa¤l›k sorunlar› ile iliflkilendirilen bu metabolik bozukluklar yaflam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan önemli olan bu iki sa¤l›k sorununa neden olan
etkenlerin ve iliflkilerinin bilinmesi önemlidir. Böylece bu sa¤l›k sorunlar›na yönelik risklerin azalt›lmas› ve beraberinde bireylerin yaflam kalitelerinin artt›r›lmas› sa¤lanacakt›r. Bu makale bu aç›lardan konuya iliflkin bilgi ve duyarl›l›¤›n artt›r›lmas› için kaleme al›nm›flt›r.
Anahtar kelimeler: Polikistik over sendromu (PKOS), Patogenez, Metabolik sendrom (MS)
Summary
Factors Playing Role in the Formation of Polycystic Ovary
Syndrome and the Relationship with Metabolic Syndrome
[email protected]
Polycystic ovary syndrome (PCOS) is a endocrine disorder assosiated
with the reproductive system that can occur any process of reproductive
period in women. It is characterized androgen increases, ovulatory dysfunction and polycystic ovaries. In addition, this syndrome is a metabolic disorder due to the long-term risks, such as dyslipidemia, obesity, type 2 diabe-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 11 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tes and cardiovascular disease. PCOS is associated with the metabolic
syndrome (MS) that is emphasized all over the world in recent years. During
the first diagnostic, there are at least one of the criteria for metabolic
syndrome in the majority of women with PCOS and, the insulin resistance
and hyperinsulinemia play a key role in the pathogenesis both of the PCOS
and MS. These metabolic disorders which is common among women, and
associated with serious health problems adversely affect the quality of life.
The factors that cause and the relationship is important to know of these two health problems that are important for the public health. Thus, will
be provided reducing the risks associated with these health problems and
improving the quality of life of individuals. This article has been written on
the subject in order to increase knowledge and awareness.
Key words: Polycystic ovary syndrome (PCOS), Pathogenesis, Metabolic
syndrome (MS)
Girifl
‹lk kez1935 de Stein ve Leventhal taraf›ndan tan›mlanm›fl olan polikistik
over sendromu (PKOS); üreme ça¤›ndaki kad›nlar›n %5-10 etkileyen, oldukça s›k görülen, hiperinsulinemi ve hiperanrojenemi ile karakterize kompleks
bir endokrinolojik hastal›kt›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Chae et
al., 2008; El-Mazny et al., 2010; Evliyao¤lu, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011).
Di¤er bir tan›ma göre de; santral sinir sistemi, hipofiz, overler, adrenal glandlar ve ekstra glanduler dokular aras›ndaki etkileflimlerin bozulmas›na ba¤l›
olarak, reprodüktif yaflam›n herhangi bir döneminde ortaya ç›kabilen, kronik seyreden, diyabet, koroner kalp hastal›¤› ve kanser gibi ciddi sa¤l›k sorunlar› ile de iliflkilendirilen karmafl›k bir hastal›kt›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011).
PKOS, kad›n üreme ça¤›n›n herhangi bir döneminde s›k olarak karfl›lafl›lan, infertiliteye neden olabilen, yaflam kalitesini olumsuz etkileyen jinekolojik bir durumdur (Khan et al., 2006; Handemir ve ark., 2007; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011). Son y›llarda tüm dünya da önemle üzerinde durulan metabolik
sendrom (MS) ile de iliflkilidir ve her ikiside kad›nlar aras›nda yayg›nd›r (Carmina, 2006; Essah & Nestler, 2006; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Mollao¤lu ve
ark.,2010). Metabolik sendrom ve de iliflkili sorunlar da (obezite, hipertansiyon, diyabetes mellitus (DM), PKOS, uyku apne sendromu) dünyada giderek artan oranda insan› etkileyen morbidite nedeni olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r (Mollao¤lu ve ark., 2010). PKOS glukoz metabolizmas›nda defektlere, dislipidemi, kardiyo vasküler hastal›klara (KVH) ve endometrial kansere de neden olabildi¤i için önemlidir (Carmina, 2006; Essah & Nestler, 2006;
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 12 • Temmuz - Aral›k 2011
Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler...
Handemir ve ark.,2007). Çünkü PKOS, obezite, di-
da tipik bir over morfolojisi vard›r. Folikülogenezis
yabet gibi insülin direnci merkezli fizyopatolojiler
de bozulma multipl foliküller ve stromada art›fl ile
artm›fl kanser riski ile iliflkilendirilmektedir. PKOS has-
karakterizedir. Steroidogenezde problem vard›r ve
talar›n yar›s›nda ya da fazlas›nda kilo fazlal›¤› ve ya
ovarian androgen üretimi yüksektir. Artm›fl LH(lüte-
abdominal obesite olmas› ve buna ek olarak me-
inizan hormon) ve artm›fl insulin/IGF-1 (‹nsulin
tabolik sendrom risk faktörlerine sahip olmalar› göz
growht factor) mevcuttur. Hiperinsulinemi ve insu-
önüne al›nd›¤›nda, toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan da
lin direnci PKOS patogenezinde en belirgin özellik-
PKOS önemi büyüktür (Baysal, 2008; Carmina,
lerdendir (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011;
2006; Essah & Nestler, 2006; Handemir ve ark.,
Chae et al., 2008; Evliyao¤lu, 2011; Harmanc› ve
2007). Yukar›da ifade edilen tüm bu nedenlerle, bu
Y›ld›z, 2011; Khan et al., 2006).
makalede PKOS oluflumunda rol oynayan faktörler
ve MS ile iliflkisi üzerinde durulmufl ve konuya iliflkin
PKOS patogenezinde rol oynayan faktörler
bilgi ve duyarl›l›¤›n artt›r›lmas› amaçlanm›flt›r.
1. Hipotalamo -hipofizer– over disfonksiyonu
ve steroidogenez bozuklu¤u
PKOS Patogenezi
Steroidogenez bozuklu¤u; over hiperandrojeniz-
Son on y›lda hiperinsülinemi, hiperandrojenemi
mine ba¤l› intra overyan androjen fazlal›¤›d›r. And-
ile iliflkileri ve genetik yap›n›n çözülmesiyle, polikistik
rojenlerin ana kayna¤› özellikle androstenedion sal-
over sendromu baflka bir boyut kazanm›flt›r. PKOS
g›layan overlerdir. Sa¤l›kl› kad›nlarda androjenler
eflit miktarlarda hem adrenal bez hem de
fifie
ekil 1: Hipotalamo-Hipofizer-Over fonkbsiyonu
overlerden sal›nmaktad›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011;
Sevinç ve ark., 2005). Normal hipotalamo-hipofizer-over fonksiyonu (fiekil 1) ve overyan
steroidogenez (fiekil 2) de gösterilmifltir.
PKOS hastalarda ise; ovulasyonu sa¤layan
temel hormonlar olan LH ve FSH hormonlar›n›n salg›lar› bozulmufltur. LH, Folikül stimülan
hormona (FSH) göre daha yüksek miktarlarda salg›lan›r (↑LH ↓FSH ve oran 2-3/1’dir). Bo-
fifie
ekil 2: Normal overyan steroidogenezis
zulan hormanal feedback mekanizmas› ile
teka hücrelerinde androjen yap›m›, özellikle
de androstenedion yap›m› artar. Dolafl›mdaki artm›fl androstenedion periferal dokularda
(adipoz doku) testosterona dönüflür. Artan
androjen düzeyi seks hormonu ba¤lay›c› globulini (SHBG) düflürür ve kanda biyolojik olarak aktif olan serbest testosteron düzeyi artar
(Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark.,2005)
(fiekil 3).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 13 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
2. Folikülogenezde bozulma
(intraovarian faktörler)
3. ‹nsülin rezistans› (direnci) ve hiperinsülinemi
‹nsülin rezistans›nda, periferal dokuda (kas, adi-
Normalde serbest E2 (östrodiol) ve androstenedi-
poz doku) insüline duyarl›l›¤›n azalmas› söz konusu-
on'un periferik dönüflümünden oluflan östronun (E1)
dur. ‹nsülin rezistans›(direnci); HOMA-IR indeksi (Ho-
negatif feed-back etkisi ile FSH düzeyi düfler. PKOS
meostasis Model of Assessment-Insulin Resistance)
hastalarda ise FSH’ ›n tam bask›lanamamas› nedeni
= Açl›k glukoz (mmol/lt) x açl›k insülin/22,5 olarak
ile yeni folikül geliflimi sürekli olarak uyar›l›r. Ancak fo-
tan›mlanmaktad›r. HOMA-IR >2,5 olmas› insülin re-
liküller tam matürasyona ve ovulasyon safhas›na ula-
zistans›n›n artt›¤›n› gösterir. ‹nsülin rezistans› insülin
flamazlar. Bu nedenle foliküller 2-8 mm çap›nda kü-
reseptörlerinde azalma, postreseptör defekt, re-
çük foliküler kistler fleklinde kal›p birkaç ay devaml›l›k
septöre karfl› antikor veya insülin etkisine karfl› inhi-
gösterirler. Bir k›s›m foliküller atreziye giderken, baflka
bitörlere ba¤l› olabilir (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ul-
bir folikül grubu ayn› geliflim paternine girer. Foliküler
lar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011).
atrezi ovarian stromal dokuyu artt›r›r. Stromal doku-
Normalde, overlerde hem insülin, hem de insü-
daki bu art›fl LH uyar›m› ile androstenedion ve testos-
lin benzeri büyüme faktörü–1 (Insulin Growth Fac-
teron sentezini artt›r›r. Böylece androjen seviyesinde
tor-IGF–1) reseptörleri bulunur. ‹nsülin, overlerdeki
artma meydana gelir. Bu durum normal foliküler ge-
insülin reseptörlerini veya IGF–1 reseptörlerini stimü-
liflmeyi önlerken, prematür folikül atrezisini indüke
le ederek steroidogenezi, aromataz aktiviteyi ve
eder (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harman-
ovarian gonadotropin reseptörlerini art›r›r. IGF-1 re-
c› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark.,2005).
septörlerinin uyar›lmas› ile IGF-1 sentezi artar ve artan IGF–1 LH reseptörlerinin say›s›n› artt›rarak,
fifie
ekil 3: Anormal hormanal feedback mekanizmas›
LH'›n ba¤lanma kapasitesini art›r›r. ‹nsülinle düzenlenen insülin benzeri büyüme faktörü ba¤layan protein-l de (‹nsulin Growth Factor Binding protein-IGFBP–1) IGF-l'i ba¤layarak etkisini azalt›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011;
Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark., 2005).
Ancak, artm›fl insülin düzeyi IGFBP-1'i bask›layarak IGF–1 'in LH ile birlikte teka hücrelerine
sinerjistik etki (kimyasal tepkime ile daha güçlü etki) göstermesine neden olur. Sinerjistik et-
fifie
ekil 4: ‹nsülin Rezistans›
[Periferal dokularda (kas, adipoz doku) insüline duyarl›l›¤›n azalmas›]
ki ile 17 alfa hidroksilaz enzim aktivitesi uyar›l›r
ve artan aktivite ovarian androjen sal›n›m›n›
artt›r›r, insülin seks hormon ba¤layan globulin
(SHBG) ve IGFBP-1'in sentezini azalt›r. Bu da biyolojik olarak aktif androjenlerin ve östrojenin
serbest fraksiyonlar›n›n artmas›na neden olur
(Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark., 2005) (fiekil 4).
Metabolik bir sendrom olarak kabul edilen ve
endokrin patoloji olan PKOS, kad›nlar›n büyük
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 14 • Temmuz - Aral›k 2011
Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler...
bir k›sm›nda (de¤iflik cal›flmalara göre %30–70) in-
Y›ld›z, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005; Sharaf ve
sulin rezistans›na rastlanmaktad›r (Ba¤›fl ve ark.,
ark.,2004). (fiekil 5).
2008; Barber et al., 2007; Carmina, 2006). Çak›r ve
Ba¤›fl ve arkadafllar›n›n (2008) yapt›klar› çal›fl-
Ünlüh›zarc›’n›n (2009) makalesinde, PKOS kad›nla-
mada PKOS kad›nlarda obesite oran›n %43.5 oldu-
r›n yaklafl›k %50-70’inde obesiteden ba¤›ms›z ola-
¤u bildirilmektedir. Evliyao¤lu’nun (2011) makale-
rak insülin rezistans› bulundu¤u belirtilmektedir ‹nsü-
sinde de obez olmayan PKOS' lu kad›nlar›n %30'u,
lin rezistans› olan bu kad›nlarda tip 2 diyabet ve
obez olan PKOS’u kad›nlar›n ise %75-80' ninde hi-
KVH riski de artm›flt›r (Ba¤›fl ve ark., 2008; Barber et
perinsülinemi ve insülin direnci görüldü¤ü belirtil-
al., 2007; Carmina, 2006;). Ba¤›fl ve arkadafllar›n›n
mektedir.
(2008) yapt›¤› çal›flmada, PKOS kad›nlarda insülin
rezistans› oran›n›n %46.4 oldu¤u, %1.3 de diyabet
5- Genetik faktörler
tespit edildi¤i bildirilmifltir. Sharaf ve arkadafllar›n›n
Birçok yay›nda PKOS kal›tsal bir hastal›k oldu¤u
(2004) çal›flmas›nda da PKOS hastalar›n %32 de in-
ve hastal›¤›n de¤iflik yollarla (otozomal/ multifaktö-
sülin rezistans› saptanm›flt›r.
rial) geçifl gösterdi¤i gösterilmifltir. Fakat hastal›¤›n
genetik temeli hala tart›flma konusudur (Ak Y›ld›r›m
4. Obezite
ve Memecio¤ullar›, 2011; Handemir ve ark.,2007;
PKOS'lu hastalar›n yaklafl›k yar›s›n›n (%40-60 ara-
Taflk›n ve Akar, 2004). PKOS olan kad›nlar›n dörtte
s›nda) obez oldu¤u belirtilmektedir. Ancak, obezi-
birinin annelerinde, yaklafl›k üçte birinin de k›z kar-
tenin kolaylaflt›r›c› bir etken mi yoksa hastal›¤›n so-
defllerinde PKOS görüldü¤ü belirtilmektedir (Bay-
nucu mu oldu¤u halen tart›flmal›d›r. PKOS'da ge-
sal, 2008; Evliyao¤lu, 2011; Handemir ve ark.,2007;
nelde android tipte obezite söz konusudur. Andro-
Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005).
id tipte ya¤ da¤›l›m› ile hiperinsülinemi, glikoz intolerans›, androjen yap›m h›z›nda art›fl meydana ge-
PKOS Belirtileri
lir. Artan androjen SHBG düzeyini azalt›r, bu da
PCOS’un en s›k görülen klinik belirtileri; mentrual
kanda serbest testosteron ve E2 düzeylerinde art›-
siklus bozukluklar› (oligomenore; >35/ günlük siklus-
fla neden olur (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011;
lar ya da mensturasyonlar›n y›lda 9’dan az olmas›,
Baysal, 2008; Handemir ve ark.,2007; Harmanc› ve
amenore, disfonksion uterin kanamalar), anovu-
fifie
ekil 5: Obesite
Obesite
lasyon, hiperandrojenizme ait belirtiler (hirflituzm, akne, erkek tipi kellik ve ciltte kahverengi-siyah hiperpigmentasyon) ve infertilite
(anovulatuar infertilite) dir. PCOS kad›nlarda
artan insülin rezistans› ve androjen üretimi ile
de; obesite (abdominal obesite), hiperinsülinemi ve insülin rezistans› ile tip 2 diyabet, karaci¤erde ya¤lanma, hiperlipidemi ve hipertansiyon görülür. Insülin resistans› ve abdominal obesite PKOS ve MS da en yayg›n olan
özelliklerdir (Baysal, 2008; Carmina, 2006; Ehrmann et al., 2006; Evliyao¤lu, 2011; Piflkinpafla
ve Y›ld›z, 2005).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 15 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
PKOS Riskleri
2008; Evliyao¤lu, 2011).
Kesin riskler olarak; tip 2 diyabet, hiperinsulinemi
Biyokimyasal inceleme de; androjenler (S/T tes-
ve obesite (özellikle abdominal), dislipidemi (hiper-
testeron, androstedion, DHEA-S), FSH, LH, östradiol,
kolesterolemi vard›r, HDL düflük ve LDL ile trigliserid
prolaktin, tiroid fonksiyon testleri, trigliserid, T koles-
yüksektir), kolesterol ve trigliserid anormalliklerine
terol, HDL, LDL, gebelik testi (sekonder amenore
ba¤l› hipertansiyon ve sürekli östrojen üretimi ne-
varsa), glukoz, oral glikoz tolerans testi (OGTT), insü-
deniyle uzun süre östrojene maruz kalmaya ba¤l›
lin düzeyi vb. incelenir. American College of Obs-
endometrial kanser riski gösterilmekte ve bu riskle-
tetricians and Gynecologists (ACOG) PKOS hasta-
rin 3 kat artt›¤› belirtilmektedir (Baysal, 2008; Çak›r
lar›n›n OGTT testi ile taranmas›n› önermektedir.
ve Ünlüh›zarc›, 2009; Khan et al., 2006; Piflkinpafla
OGTT hem diyabet hem de bozulmufl glikoz tole-
ve Y›ld›z, 2005). Olas› riskler olarak; KVH, gestational
rans› tan›s› konulmas›na imkân› sa¤lar. Amerikan
DM, PIH (Pregnancy-induced hypertension), me-
Diabet Birli¤ine göre, OGTT de 2 saat de¤eri 140-
tabolik sendrom ve over kanseri riski, bir de net ol-
200 mg/dl ise bozulmufl glikoz tolerans› tan›s› konul-
masa da meme kanseri riski gösterilmektedir.
mal›d›r (Ak Y›ld›r›m ve Memicio¤ullar›, 2011; Ba¤›fl-
PKOS’taki kardiyovaskuler risk art›fl›n›n insulin rezis-
ve ark., 2008; Baysal, 2008; Chae et al., 2008; Evli-
tans›, hiperandrojenemi ve dislipidemiye ba¤l› ol-
yao¤lu, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). Ultraso-
du¤u düflünülmektedir (Baysal, 2008; Khan et al.,
nografi (USG) bulgusu de¤erlendirilir. Normal over-
2006; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005).
lerde volum <8cm3/ml dir ve foliküller aral›kl› ya da
seyrektir. Polikistik overlerler de ise, overlerin bir ya
PKOS Tan›
da her ikisinde büyüme vard›r ve genellikle volüm
PKOS alan›nda önemli geliflmeler kaydedilmifl
>8cm3 ya da >10ml dir. Periferal da¤›l›mda >12
olmakla birlikte, tan› kriterleri ve tedavisi hakk›nda
periferik folikül mevcuttur. Multiple kistlerin varl›¤›
tart›flmalar devam etmektedir. Tan› fiziksel ve biyo-
söz konusudur ve kist çap› <2-9 mm’dir. Stromada
kimyasal kan›tlar ile di¤er hastal›klar›n d›fllanmas› ile
(ba¤ dokusu) da art›fl vard›r. Bu bulgular›n tek
konulur. Hastan›n menstrual bozukluklar, hirflutizm,
overde olmas› yeterlidir. Ancak USG de polikistik
akne, obesite, kahverengi siyah renkte hiperpig-
over görünümünün olmas› PKOS tan›s› koymak için
mentasyon vb. fiziksel semptomlar› incelenir. Hirfli-
yeterli de¤ildir. Kesin tan› için USG' de polikistik over
tuzm, adrenal enzim eksikli¤i, menstrual siklus prob-
görünümünün yan›nda baz› klinik belirtiler ve biyo-
lemleri, PKOS, infertilite, hiperandrojenizm vb. yön-
kimyasal parametrelere ait verilerinde bulunmas›
lerden aile hikayesi al›n›r (Ba¤›flve ark.,2008; Baysal,
gerekmektedir (Ak Y›ld›r›m ve Memicio¤ullar›, 2011;
PKOS’da USG görüntüleri
Baysal, 2008; Chae et al., 2008; Evliyao¤lu,
2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005).
PKOS da USG görüntüleri
Tan›da ek olarak, androjen sekrete eden tümör varl›¤›, akromegali, konjenital adrenal hiperplazinin (CAH) non klasik formu ve cushing
sendromu araflt›r›larak ekarte edilmesi gerekti¤i vurgulanmaktad›r (Baysal, 2008; Piflkinpafla
ve Y›ld›z, 2005).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 16 • Temmuz - Aral›k 2011
Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler...
PKOS tan›mlamas›nda 1990 Amerika Birleflik
‹zlem: Özellikle aile öyküsünde varsa ve fazla ki-
Devletleri Ulusal Sa¤l›k Enstitüleri (NIH) tan› kriterleri
lolu ise, diyabet, hipertansiyon, dislipidemi aç›s›n-
kullan›lmakla birlikte, 2003 y›l›nda Rotterdam Con-
dan izlenir (Barber et al., 2007; Khan et al., 2006;
sensus’ da bu kriterler gözden geçirilerek düzenle-
Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005; Sharaf ve ark., 2004).
meye gidilmifltir. Bu konsensus’a göre tan› kriterleri;
Overyal ölçümler/lazer yap›l›r. Endometrium moni-
oligo-anovülasyon, klinik ve/veya biyokimyasal hi-
terize edilir. Metformin kullan›l›yorsa, karaci¤erde
perandrojenizm bulgular› ve ultrasonografide poli-
toksik etki yaratarak laktik asidoza neden olabildi-
kistik overler ya da di¤er etyolojik nedenlerin ekar-
¤i için karaci¤er ve renal fonksiyon moniterize edi-
te edilmesidir. Tan› için üç kriterden ikisinin bulun-
lir (Barber et al., 2007; Baysal, 2008; Khan et al.,
mas› gerekmektedir (Ak Y›ld›r›m ve Memicio¤ullar›,
2006).
2011; Evliyao¤lu, 2011; The Rotterdam ESH-
PCOS ve Metabolik Sendrom(MS)
RE/ASRM, 2003).
Geliflmifl ülkelerin yan› s›ra ülkemizde de ciddi bir
sa¤l›k sorunu olan MS, insülin direnç sendromu,
PCOS Yönetimi
sendrom X, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü
PKOS yönetiminde hedef, semptom yönetimi
ve ya uygarl›k sendromu gibi farkl› terimlerle de ta-
ve uzun dönemdeki risklerin azalt›lmas›d›r. Çeflitli
n›mlanmaktad›r. Metabolik sendrom; insulin diren-
tedavi flekilleri PCOS’nun farkl› parametrelerini dü-
ciyle (rezistans›) bafllayan, abdominal obezite, glu-
zeltmeyi hedeflemektedir (Essah & Nestler, 2006;
koz intolerans› veya diabetes mellitus, dislipidemi,
Khan et al., 2006; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). Teda-
hipertansiyon ve koroner arter hastal›¤› (KAH) gibi
vide kombine oral kontraseptif (KOK) en s›k tercih
sistemik bozukluklar›n birbirine eklendi¤i ölümcül bir
edilendir. (KOK androjen ve LH düzeyini bask›laya-
endokrinopatidir. Patogenezinde en önemli neden
rak akne ve hirsituzmi azalt›p, menstrual regülasyo-
insülin rezistans›d›r (Acevedo & Vick, 2005; Barber et
nu sa¤lar). Ayr›ca progestinlerin kullan›labilece¤i
al., 2007; El-Mazny et al., 2010; Glueck et al., 2003;
belirtilmektedir. ‹nsülin duyarlaflt›r›c›, lipid düflürücü
Gülcü ve ark., 2006; Mollao¤lu ve ark., 2010; Türkiye
ajan olan metformin (1500mg/gün) kullan›labil-
Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2009).
mektedir. (Metformin, lipit ve insulin duyarl›l›¤›n› ge-
MS tan›s› için abdominal obezite, trigliserid yük-
lifltirir, insülin düzeyini, hiperandrojenizmi azalt›r ve
sekli¤i, HDL düflüklü¤ü, hipertansiyon ve bozulmufl
SHBG artt›rarak ovulasyon s›kl›¤›n› %40-70 artt›r›r).
glukoz tolerans› kriterlerinden en az üçünün bir ara-
Bunlar›n d›fl›nda akne, hirflutizm ve alopesi tedavi-
da bulunmas› yeterlidir (Acevedo & Vick, 2005;
sinde antiandrojenlerden siproteron asetat+EE (et-
Barber et al., 2007; Gülcü ve ark., 2006; Türkiye En-
hinilestradiol), spironolakton vb., ovulasyon indüksi-
dokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2009). Ulusla-
yonu için de klomifen vb. kullan›lmakta, gerekirse
raras› Diyabet Federasyonu taraf›ndan 2005 de
antihipertansiflerin kullan›labilece¤i belirtilmekte-
düzenlenen kongrede, Metabolik Sendrom tan› kri-
dir. Medikal tedavi 6 ay-2 y›l sürebilmektedir. An-
terlerine son flekli verilmifltir. Buna göre; bel çevresi-
cak tedavinin etkinli¤inde kilo kayb› ve egzersiz
nin erkeklerde 94 cm, kad›nlarda 80 cm’den fazla
önemli rol oynad›¤› için, genelde medikal tedavi-
bulunmas›na ek olarak, belirtilen 4 faktörden ikisi-
ye ek olarak diyet ve egzersiz fleklinde kombine te-
nin varl›¤›n›n tan› koymak için yeterli oldu¤u kabul
davi önerilmektedir (Barber et al., 2007; Baysal,
edilmifltir (4 kriter: 1.Trigliserid düzeyinin >150 mg/dl
2008; El-Mazny et al., 2010; Essah & Nestler, 2006;
olmas›, 2. HDL’nin erkeklerde <40 mg/dL, kad›nlar-
Evliyao¤lu, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005)
da <50 mg/dL oluflu, 3. Diyastolün ≥130 mmHg ve-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 17 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ya sistolün ≥80 mmHg veya daha önce hipertansi-
lans›n›n kullan›lan tan› kriterlerine ba¤l› oldu¤u be-
yon tan›s› konulup ilaç kullan›l›yor olmas›. 4. Açl›k
lirtilmesine ra¤men, PKOS ve MS’un kad›nlar da s›k-
kan flekerinin >100 mg/dl olmas› veya daha önce
l›kla efl zamanl› oluflumu, ortak bir etiyolojiyi düflün-
tip 2 diyabet tan›s› konulmas›) (Barber et al., 2007;
dürmektedir. Bu nedenlede hangi tan› kriterleri uy-
Mollao¤lu ve ark., 2010; Türkiye Endokrinoloji ve
gulan›rsa uygulans›n, PKOS olan kad›nlarda MS s›k-
Metabolizma Derne¤i, 2009). Ülkemizde metabolik
l›¤›n›n normal kad›nlardan daha yüksek oldu¤u
sendromun en s›k rastlanan flekli hipertansiyon ve
vurgulanmaktad›r (Barber et al., 2007; Carmina et
HDL düflüklü¤üdür (Türkiye Endokrinoloji ve Meta-
al., 2006; Kandaraki et al, 2009). MS prevelans›n›n
bolizma Derne¤i, 2009).
genel popülasyona göre PKOS kad›nlarda önemli
MS prevalans›n›n eriflkinlerde ortalama %22 ol-
ölçüde daha yüksek oranda oldu¤u, ancak bu
du¤u, yafl ile %43.5 lere ç›kt›¤› belirtilmektedir. Cin-
oranlar›n diyet, yaflam tarz›, etnik ve genetik farkl›-
siyete göre de s›kl›¤›n›n erkeklerde 40-49 yafl gru-
l›klar nedeniyle ülkeler aras›nda farkl›l›k gösterdi¤i
bunda %44, kad›nlarda ise 60-69 yafl grubunda
de belirtilmektedir (Carmina et al., 2006; Chae et
%56 olarak veren kaynaklar mevcuttur (Barber et
al., 2008; Kandaraki et al, 2009).
al., 2007; Gülcü ve ark., 2006; Handemir ve ark.,
Hart ve arkadafllar›n›n (2011) yapt›klar› çal›flma-
2007). MS görülme s›kl›¤› Türkiye Endokrinoloji ve
da, 14-17 yafl aras› PCOS’lu k›zlarda MS’un befl ta-
Metabolizma Derne¤i metabolik sendrom k›lavu-
n›mlay›c› özelli¤i kullan›larak yap›lan de¤erlendir-
zu, 2009 verilerinde; erkeklerde %28, kad›nlarda ise
melerde, MS prevalans› NIH tan› kriterlerine göre
% 40 olarak belirtilmektedir. Kad›nlarda metabolik
%6.6 Rotterdam’a göre %11.8 olarak düflük bulun-
sendromun predispozan faktörleri olarak; obesite,
mas›na ra¤men, üçte birinde metabolik sendrom
dislipiemi, glükoz intolerans› ve hipertansiyon gibi
geliflimi için yüksek risk oluflturan özelliklerin saptan-
major risk faktörleri gösterilmekte ve bunlara poli-
d›¤› bildirilmifltir.
kistik over, oral kontraseptif tedavileri ve menapoz
PKOS kad›nlarda yap›lan çal›flmalarda insülin
da ek risk faktorü olarak eklenmektedir (Handemir
direncinin dislipidemi ve MS ile iliflkili oldu¤u bildiril-
ve ark., 2007; Hopkinson et al., 1998).
mifltir. PKOS da oldu¤u gibi MS oluflumunda da in-
MS ve PKOS kad›nlar aras›nda yayg›nd›r. PKOS
sulin direnci temel mekanizmad›r ve insülin direnci
olan kad›nlarda MS görülme oran›n›n normal po-
ile hiperinsülinemi PKOS ve MS yayg›nd›r. PKOS da-
pülasyondan daha yüksek oldu¤u belirtilmektedir
ki karakteristik risk faktörlerinin ço¤u metabolik
(Barber et al., 2007; Kandaraki et al, 2009). PKOS
sendromda da tan›mlanmakta, PKOS da MS’un
kad›nlarda MS görülme s›kl›¤› çal›flmalarda farkl›
kompenentlerinden yüksek VKI ve düflük serum
oranlarda bulunsa da sonuçlar›n %34-%46 aras›n-
HDL kolesterolün çok daha s›k oldu¤u belirtilmekte-
da de¤iflti¤ini belirten çal›flmalar oldu¤u gibi (Ace-
dir (Acevedo & Vick, 2005;
vedo & Vick, 2005; Apridonidze et al., 2005; Barber
2005; Barber et al., 2007; Çak›r ve Ünlüh›zarc›, 2009;
et al., 2007; Carmina et al., 2006; Glueck et al.,
Ehrmann et al., 2006; El-Mazny et al., 2010; Essah &
2003), %43-47 aras›nda oldu¤unu belirten çal›flma-
Nestler, 2006; Glueck et al., 2003; Kandaraki et
larla (Essah & Nestler, 2006; Kandaraki et al, 2009),
al.,2009; Pantasri et al., 2010). PKOS kad›nlarda ya-
ABD'de %50 de oldu¤unu yani normal popülasyo-
p›lan bir çal›flmada, MS ve onun bileflenlerinin
na göre riskin 2 kat artt›¤›n› belirten çal›flmalar da
PKOS olan kad›nlarda yayg›n oldu¤u, özellikle in-
mevcuttur (Apridonidze et al., 2005; Carmina et
sülin düzeyleri ve vücut kitle indeksi (VKI) yüksek
al., 2006). PCOS olan kad›nlarda MS kesin preva-
olan kad›nlar aras›nda MS’in daha yüksek oranda
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 18 • Temmuz - Aral›k 2011
Apridonidze et al.,
Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler...
oldu¤u bildirilmifl ve bu nedenle hiperinsülineminin
ken tan› ve erken semptom yönetimi için yard›mc›
hem PKOS hem de MS için olas› bir ortak patoge-
olaca¤› belirtilmektedir (Barber et al., 2007; Ehr-
netik faktör oldu¤u belirtilmifltir (Barber et al., 2007;
mann et al., 2006).
PKOS yukar›da belirtilen tüm bu riskler ve bunla-
Ehrmann et al., 2006; Essah & Nestler, 2006; Kandaraki et al.,2009; Pantasri et al., 2010).
ra ba¤l› komplikasyonlar›n görülebildi¤i bir sendrom
PCOS da ve MS da insulin direncine ba¤l› olarak
oldu¤undan, hastalar›n genifl çapta incelenip te-
meydana gelen metabolik anormalliklerin (Glikoz
davi süreçlerinin belirlenmesi yaflam kalitelerinin iyi-
tolerans›nda (GTT) %40 bozulma, tip 2 diyabet ris-
lefltirilmesi aç›s›ndan önemlidir. Sa¤l›k profesyonel-
kinde art›fl, obesite (abdominal obesite), gestasyo-
leri olarak biz hemflirelere PKOS ve MS semptom yö-
nel diyabet riskinde art›fl, dislipidemi ve potensiyal
netiminde, özellikle uzun dönemdeki sa¤l›k riskleri-
KVH vb.) riskinde de art›fl vard›r (Barber et al., 2007;
nin azalt›lmas›nda ve önlenmesinde, dolay›s› ile bu
Çak›r ve Ünlüh›zarc›, 2009; Ehrmann et al., 2006; Es-
kad›nlar›n yaflam kalitelerinin artt›r›lmas›nda önemli
sah & Nestler, 2006; Kandaraki et al.,2009; Pantasri
roller düflmektedir. Bu ba¤lamda bu makale PKOS
et al., 2010). Ancak KVH olan PKOS kad›nlarda MS
oluflumunda rol oynayan mekanizmalar›, olufltura-
s›kl›¤› yüksek olmas›na ra¤men, bunun insidans›na
bilece¤i riskleri, nedenlerini ve özellikle MS ile aras›n-
iliflkin net deliller olmad›¤› belirtilmektedir. Baz› ça-
daki iliflkileri bir arada sunmas› aç›s›ndan teorik an-
l›flmalarda PKOS kad›nlar›n KVH risk faktörlerinin
lamda katk› sa¤layacakt›r. Ayr›ca, PKOS ile MS’un
yüksek olmas›na ra¤men, bu kad›nlar›n öyküsünde
önemi hakk›nda fark›ndal›k ve duyarl›l›¤›n artmas›n-
KVH öyküsünün çok daha yayg›n oldu¤u bildirilmifl-
da da etkili olaca¤› düflünülmüfltür.
tir (Barber et al., 2007; Kandaraki et al.,2009).
PKOS’lu kad›nlar›n ço¤unlu¤unda daha ilk tan›
s›ras›nda metabolik sendrom kriterlerinden en az
Kaynaklar
1.
Acevedo, R.M., Vick, M.R.(2005). Association between the
polycystic ovary syndrome and the metabolic syndrome in
Puerto Rico. P R Health Sci J., 24(3), 203-6.
2.
Ak Y›ld›r›m, H., Memicio¤ullar›, R. (2011). Polikistik over
sendromu’nda gözlenen biyokimyasal bozukluklar.
Konuralp T›p Dergisi, 3(1), 42-48.
3.
Apridonidze, T., Essah, P.A., Iuorno, M.J., Nestler, J.E.(2005).
Prevalence and Characteristics of the Metabolic Syndrome
in Women with Polycystic Ovary Syndrome. J Clin Endocrinol
Metab, 90(4), 1929-1935.
4.
Ba¤›fl, H.T., Hac›velio¤lu, S., Haydardedeo¤lu, B., fiimflek, E.,
Çok, T., Parlakgümüfl, A., Poçan, G. (2008). Polikistik over
sendrom’lu kad›nlarda insulin rezistans› bozulmufl oral glukoz
testi ve diabetes mellitus s›kl›¤›; 235 hastan›n analizi. Journal
Of Turkish Obstetric And Gynecology Society, (J Turk Obstet
Gynecol Soc), 5(2), 99-104.
Barber, T. M., McCarthy, M.I., Franks, S., Wass, J. A.H. (2007).
Metabolic syndrome in polycystic ovary syndrome. Pol J
Endocrinol, 58 (1), 34-41.
birisi mevcut oldu¤u belirtilmekte ve bu nedenle
kötü metabolik risk profili nedeniyle PKOS’lu kad›nlar›n glukoz metabolizmas› bozukluklar› ve lipid
anormallikleri aç›s›ndan taranmas› önerilmektedir
(Barber et al., 2007; Çak›r ve Ünlüh›zarc›, 2009; Ehrmann et al., 2006; Kandaraki et al.,2009; Pantasri
et al., 2010). PCOS’ lu tüm obez ve afl›r› kilolu kad›nlar›n MS aç›s›ndan taranmas› gerekti¤i, MS saptanmasa da taraman›n 2 veya 3 y›lda bir tekrarlanmas›n›n yararl› olaca¤› belirtilmektedir (Carmina,
2006).
Sonuç olarak; Tüm bu veriler PKOS ile MS aras›n-
5.
da s›k› bir iliflki oldu¤unu göstermektedir. Ancak, bu
alanda iyi bir kan›t taban› gelifltirmenin önemli ol-
6.
Baysal, B. (2008). Polikistik over sendromu ve hirflutizm. ‹Ü.
Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri.
Adolesan Sa¤l›¤› II. Sempozyu Dizisi, 63, 99-107.
7.
Carmina, E. (2006). Metabolic syndrome in polycystic ovary
syndrome. Minerva Ginecol, 58 (2), 109-14.
8.
Carmina, E., Napoli, N., Longo, R.A., Rini, G.B., Lobo, R.A.
du¤u, bunlara ek olarak PCOS olan kad›nlarda MS
ortaya ç›kma riski aç›s›ndan daha uyan›k olunmas›
ve sa¤l›k profesyonellerinin bu anlamda motive
edilmesini gerekti¤i vurgulanmaktad›r. Bunun er-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 19 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
(2006). Metabolic syndrome in polycystic ovary syndrome
(PCOS): lower prevalence in southern Italy than in the USA
and the influence of criteria for the diagnosis of PCOS.
European Journal of Endocrinology, 154, 141–145.
Chae, S.J., Kim, J.J., Choi, Y.M., Hwang, K.R., Jee, B.C., Ku,
S.Y., Suh, C.S., Kim, S.H., Kim, .J,G., Moon, S.Y.(2008). Clinical
and biochemical characteristics of polycystic ovary syn
drome in Korean women. Human Reproduction, 23(8),
1924–1931.
Çak›r, ‹., Ünlüh›zarc› , K. (2009). Polikistik Over Sendromunda
Metabolik Bozukluklar. Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special
Topics, 2(2), 31-6.
Ehrmann, D. A., Liljenquist, D.R., Kasza, K., Azziz, R., Legro,
R.S., Ghazzi, M.N., For the PCOS/Troglitazone Study Group.
(2006 ). Prevalence and predictors of the metabolic syn
drome in women with polycystic ovary syndrome. The
Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 91(1),
48-53.
El-Mazny, A., Abou-Salem, N., El-Sherbiny, W., El-Mazny,
A.(2010). Insulin resistance, dyslipidemia, and metabolic
syndrome in women with polycystic ovary syndrome.
International Journal of Gynecology and Obstetrics, 109,
239-241.
Essah, P.A., Nestler, J.E.(2006). The metabolic syndrome in
polycystic ovary syndrome. J Endocrinol Invest, 29(3),
270-80.
Evliyao¤lu, O. (2011). Polikistik over sendromu ve hirsutizm.
Türk Ped Arfl, 46 Özel Say›, 97-102.
Glueck, C.J., Papanna, R., Wang, P., Goldenberg, N.,
Sieve-Smith, L. (2003). Incidence and treatment of
metabolic syndrome in newly referred women with
confirmed polycystic ovarian syndrome. Metabolism, 52(7),
908-915.
Gülcü, F., Parmaks›z, A., K›d›r, M., Gürsu, M.F. (2006).
Metabolik Sendrom. F›rat Sa¤l›k Hizmetleri Dergisi, 1(3),
23-32.
Handemir, S., Özyer,fi.fi., Möröy,P., Mollamahmuto¤lu, P.
(2007). Polikistik over ve metabolik sendrom. JinekolojiObstetrik ve Neonatoloji T›p dergisi, 4(16), 614-616.
Harmanc›, A., Y›ld›z, B.O. (2011). Polikistik over sendromu:
Patogenez ve metabolik de¤ifliklikler. Türkiye Klinikleri J
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
Endocrin-Special Topics, 4(1), 24-34.
Hart, R., Doherty, D.A., Mori, T., Huang, R.C., Norman, R.J.,
Franks, S., Sloboda, D., Beilin, L., Hickey, M. (2011). Extent of
metabolic risk in adolescent girls with features of polycystic
ovary syndrome. Fertil Steril, 95(7), 2347-53.
Hopkinson, Z. E. C., Sattar, N., Fleming, R., Greer, I.A. (1998).
Polycystic ovarian syndrome: the metabolic syndrome
comes to gynaecology. BMJ, 317, 329–32.
Kandaraki, E., Christakou, C., Diamanti-Kandarakis,E.
(2009). Metabolic syndrome and polycystic ovary
syndrome… and vice versa. Arq Bras Endocrinol Metab,
53(2), 227-237.
Khan, K.A., Stas, S., Kurukulasuriya, L.R.(2006). Polycystic
ovarian syndrome. J Cardiometab Syndr, 1(2), 125-30.
Mollao¤lu, M., Kars Fertelli, T., Ozkan Tuncay, F.(2010). Bir
sa¤l›k oca¤›na baflvuran eriflkinlerde metabolik sendromu
risk duzeyleri ve iliflkili faktorler. ‹.U.F.N. Hem. Derg, 18(2),
72-79.
Pantasri, T., Vutyavanich, T., Sreshthaputra, O., Srisupundit,
K., Piromlertamorn, W. (2010). Metabolic syndrome and
insulin resistance in Thai women with polycystic ovary
syndrome. J Med Assoc Thai,93(4), 406-12.
Piflkinpafla, S.,Y›ld›z, B.O.(2005). Polikistik over sendromu.
Hacettepe T›p Dergisi, 36, 168-17.
Sevinç,C., Bayram,M., Soyer, C. (2005). Polikistik over
sendromu gelifliminde rolü olan etyopatogenetik Faktörler.
Türk Fertil. Der.,13, 229-237.
Sharaf, R., Sayg›l›, H., Kartal, A. (2004). Polikistik over
sendromlu hastalarda insülin direnci ile klinik ve laboratuvar
bulgular› aras›ndaki iliflki. J Turk›sh German Gynecol Assoc,
5(4), 303-309.
Taflk›n, Ö., Akar, M. (2004). Polikistik over sendromu (PKOS)
genetik bir hastal›k m›? Türk Fertil. Der.,12, 317-321.
The Rotterdam ESHRE/ASRM-sponsored PCOS consensus
workshop group. Revised 2003 consensus on diagnostic
criteria and long-term health risks related to polycystic
ovary syndrome (PCOS). Hum Reprod 2004; 19: 41-47.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i. (2009).
Metabolik Sendrom K›lavuzu. BAYT Bilimsel Araflt›rmalar Bas›n
Yay›n ve Tan›t›m Ltd. fiti., Ankara, 5-15.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 20 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde
Videofone Teknolojisinin Kullan›m›
Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI1, Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN2, Prof. Dr. Füsun SAYGILI3
Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sa¤l›k Yüksekokulu Ebelik Bölümü, MAN‹SA
1
Ege Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R
2
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji ve Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal›, ‹ZM‹R
3
Özet
Araflt›rman›n amac›; Diabetli hastalar›n glisemik kontrolünde videofone
teknolojisi kullan›m›n›n etkinli¤inin saptanmas›d›r ve prospektif (ileriye dönük) tan›mlay›c›, randomize vaka kontrol çal›flmas› olarak planlanm›flt›r.
Araflt›rma; Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim
Dal› poliklini¤inde, 1 Aral›k 2009 – 31 May›s 2010 tarihleri aras›nda yürütülmüfltür. Araflt›rmaya dahil edilme kriterlerine uyan hastalardan 48'i (24 Vaka, 24 kontrol) araflt›rma örneklemini oluflturmufltur. Kontrol grubunda bulunan hastalara poliklinikteki rutin hasta takibi; vaka grubundaki hastalara videofone teknolojisiyle uygulanm›flt›r. Araflt›rmada veri toplama araçlar› olarak; Diabetes Mellitus’lu Bireylere Yönelik Veri Toplama Formu kullan›lm›flt›r.
Vaka grubundaki hastalara vaka yönetimi sürecinin uygulanmas›nda videofone ba¤lant›s› kurularak, Videofone Teknolojisiyle Diyabetli Hasta Bak›m
Protokolü, Videofone ile Takip Program› kullan›lm›flt›r. Araflt›rman›n uygulanmas› için etik kurul izni ve kurumdan yaz›l› izin, araflt›rmaya kat›lan hastalardan bilgilendirilmifl sözel ve yaz›l› onam al›nm›flt›r.
Sabah açl›k kan flekeri, sabah tokluk kan flekeri, ö¤le tokluk kan flekeri,
akflam tokluk kan flekeri düzeyleri aç›s›ndan vaka ve kontrol grubu aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmad› (p>0,05). Kontrol grubunda
bulunan bireylerin alt›nc› ay›n sonundaki HbA1c düzeylerinin, vaka grubundaki bireylere göre anlaml› olarak yüksek oldu¤u saptanm›flt›r (p<0,05).
Sonuç olarak; videofone teknolojisi uygulanan diyabetli bireylerin alt› ayl›k periyotta HbA1c ve kan flekeri de¤erlerinde anlaml› düzeyde azalma oldu¤u saptanm›flt›r. Bu sonuç do¤rultusunda; diabetli hastalar›n glisemik
kontrolünde videofone teknolojisini etkili oldu¤u söylenebilir.
Anahtar kelimeler: Diabetes mellitus, Glisemik kontrol, Videofone, [email protected]
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 21 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
hemflirelik, Telebak›m.
Summary
Using Videophone Technology in Glycemic Control of Diabetic Patients
Aim of this study is to determine the effectiveness of using videophone
technology on glycemic control of diabetic patients. Also this random case control study is planned to be prospective, descriptive.
Research has been carried out during 31th of December 2009 and 31th
of May 2010 at the polyclinic of main branch sciences endocrinology and
metabolism diseases of Ege University Faculty of Medicine, Research and
Application Hospital.48 patients who are convenient to the inclusion criteria’s of the research (24 experiment, 24 control) formed as a sample of research. The videophone technology applied on patients in the experiment
group, however routine follow up model applied on patients in the control
group. Following forms has been used as data collecting tools in the research and question forms which are data collecting tools towards individuals with diabetic mellitus patient. During this process, videophone follow up
programme has been used on patients at the experiment group by establishing videophone connection and also by using diabetic patient care
protocol of videophone technology. In order to apply a research, permission has been asked ethic committee and also patients has informed and
asked for their approval who participated to the research.
It has been noticed that, there isn’t a meaningful statistical difference
between experiment group and the control group, in terms of morning,
afternoon and evening fasting blood glucose level and postprandial blood glucose level as well (p>0,05). However, it also determined that, at
the end 6th month, an HbA1c level of individuals in control group is meaningfully higher according to the individuals in the experiment group
(p<0,05).
Its determined that, there is a meaningful level decrease in HbA1c and
blood sugar values. As a result of that, it is possible to state which is presented by videophone technology is effective on glycemic control of diabetic patients.
Key words: Diabetes mellitus, Glycemic control, Videophone, Telenursing, Telecare.
Girifl
Diabetes Mellitus olas›l›kla en s›k görülen kronik hastal›klardan bir tanesidir. Diyabet vakalar›n›n %90-97’sini tip 2 diyabetikler oluflturmaktad›r (Sa¤l›k
Bakanl›¤› 2008).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 22 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin...
Halen dünyada 150 milyon diyabetik oldu¤u,
mini, tedavisini ve bak›m›n› sürdürmesinde düflük
bu rakam›n 2025 y›l›nda 300 milyon olaca¤› tahmin
maliyetle, klini¤e gelmeyi gerektirmeden sunulan
edilmektedir (ADAa 2010). Diabetes Mellitus dün-
hizmettir. .(Schope, Balakas and Rice 2006)
yan›n en önemli halk sa¤l›¤› sorunlar›ndan biri hali-
Çal›flmada; Tip 2 Diyabetli bireylere videofone
ne gelmifltir. Türkiye’de Türkiye Diyabet Epidemiyo-
teknolojisiyle hastaneye gelmeden evde bak›m›n›
lojisi I (TURDEP-I) çal›flmas›ndan (Satman ve ark.
sürdürerek, düflük maliyet ve iletiflim teknolojisi yar-
2002) bu yana son on iki y›l içinde diyabet s›kl›¤›
d›m›yla uzaktan aktif bak›m vererek hastal›k mali-
%90, obezite s›kl›¤› ise %44 oran›nda artm›fl ve Türk
yetini düflürme ve kaliteli bak›m verme, yaflam ka-
eriflkin toplumunda diyabet s›kl›¤› %13.7’ye ç›km›flt›r
litelerini artt›rmak amaçlanm›flt›r.
(Satman 2010).
Diyabetik hastalar›n glisemik durumlar›n›n takibinde en yayg›n kullan›lan testler kan glikoz ve glikozile hemoglobin (HbA1c) ölçümüdür. Kan glikoz ölçümü, günlük glisemik durumun göstergesi
iken HbA1c geçmifl 2-3 ayl›k dönemdeki ortalama glikoz de¤erini yans›t›r ve diyabet komplikasyonlar›n›n geliflme riskinin bir göstergesidir (Logtenberg and et al. 2007). Diyabet, yak›ndan izlenmedikçe, komplikasyonlar ile ilgili ciddi sonuçlara ve yüksek harcamalara neden olabilir. Telemedicine, kronik hastal›klarda gittikçe kullan›m›
artan hasta yönetim yaklafl›m›d›r (Horton 2008).
Telemedicine, zaman›nda önleyici giriflimleri uygulama, takip için hasta bilgilerinin aktar›lmas› ve
yorumlanmas›n› destekler (Craig and Patterson
2006, Darkins and Cary 2000). Diyabetli Hastalarda geliflebilecek komplikasyonlar› önlemek iyi bir
glisemik kontrole ba¤l›d›r. Hastada komplikasyon
geliflmesi hastal›¤›n hem bireye hem de ülke ekonomisine olan mali yükünü artt›rmaktad›r. Bireyin
sa¤l›kl› yaflam sürdürme flans›n› elinden almakta,
yaflam kalitesini düflürmekte, hastan›n hastaneye
yatma s›kl›¤›n› ve hastanede kalma süresini artt›rmakta, ülke için ifl gücü kayb›, hastal›k tedavi ve
bak›m maliyetinin normalden daha üst s›n›rlara
ç›kmas›na neden olmaktad›r (Biçer, Özyazar ve
Çevik 2009).
Telebak›m, videophone teknolojisi, internet
ba¤lant›l› kameral› bilgisayarlar kullan›larak ve düzenli telefon görüflmeleri ile hastan›n evinde e¤iti-
Olgu
Diyabetli bireylerin çal›flma grubuna al›nma
özellikleri:
1. Çal›flma kapsam›na al›nan hastalar›n 35 – 55
yafl aras› en az 1 y›ld›r Tip 2 DM tan›s› alm›fl ve insülin kullan›yor olan.
2. Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› poliklini¤inde izlenen.
3. HbA1c düzeyinin 8 mg/dl ve üzerinde olan.
4. Videofone kullanabilecek biliflsel olgunlu¤a
sahip olan.
5. Nörolojik ve mental sorunu olmayan.
6. Görme ve iflitme sorunu olmayan, sözel iletiflim kurulabilen.
7. Diyabetik ayak, enfeksiyon ve akut mikrovasküler komplikasyonu olmayan.
8. Kan glukoz ve keton düzeyini ölçebilece¤i
glukometre cihazlar› (software’li ve sonuçlar›n doküman edilebildi¤i) ve yaflam bulgular›n› ölçebilece¤i cihazlar› kullanabilecek ve videofone kullanabilecek yetene¤e sahip olan.
9. En az okur-yazar düzeyde veya ilkokul düzeyinde e¤itim alm›fl olan bireylerdir.
Araflt›rma evrenini Ege Üniversitesi T›p Fakültesi
Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› poliklini¤inde izlenen 35 – 55 yafl aras›
yetiflkin tip 2 Diyabetli hastalar oluflturmufltur.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 23 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Araflt›rman›n yürütüldü¤ü tarihler aras›nda Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› po-
vaka yönetimi süreci uygulanm›flt›r. Çal›flma için
etik kurul izni al›nm›flt›r.
liklini¤inde izlenen ve insülin kullanan en az bir y›ld›r
Kontrol grubuna al›nan hastalara rutin takip
tip 2 diyabet tan›s› alm›fl hastalar aras›ndan 24 has-
yöntemi uygulanm›flt›r. Hasta takip edildi¤i en-
ta 6 ayl›k bir sürede teleizlem kapsam›na al›nm›flt›r.
dokrinoloji poliklini¤inde görülmüfltür. Hasta ile ta-
Hastalar ilk 3 ayl›k teleizlem sonras›nda endokrino-
n›fl›larak çal›flmaya kat›l›m ve anket formunun uy-
loji poliklini¤ine davet edilerek rutin muayene, iz-
gulanmas› konusunda sözel ve yaz›l› onam al›n-
lem ve t›bbi tedavi de¤ifliklikleri hekim taraf›ndan
m›flt›r. Sonraki üçüncü ve alt›nc› aylarda poliklinik
yap›lm›flt›r. Diyabetli bireylere toplam 6 ay izlem ya-
randevular›nda Glisemik Kontrol Test Sonuçlar› ve
p›lm›flt›r. Ayn› zamanda kontrol grubu olarak 35–55
günlük kan flekeri izlem de¤erleri al›nm›flt›r. Vaka
yafl aras› en az bir y›ld›r tip 2 diyabet tan›s› alm›fl 24
grubuna al›nan hasta ile poliklinikte tan›fl›larak
hastan›n 6 ay boyunca videofone teknolojisi kulla-
çal›flmaya kat›l›m ve anket formlar›n›n uygulan-
n›lmadan hastane ziyaretleri ile glisemik izlemleri
mas› konusunda sözel ve yaz›l› onam al›nm›flt›r.
al›nm›flt›r. Vaka ve kontrol grubuna al›nacak hasta-
Hasta ve hasta yak›nlar›na videofon cihaz› tan›t›l-
lar yafl, cinsiyet, e¤itim durumu, medeni durum,
m›fl ve kullan›m› anlat›lm›flt›r. Hasta poliklinikte tes-
hastal›k süresi gibi sosyodemografik özellikleri aç›-
pit edildikten sonra evine videofon ba¤lant›s› ku-
s›ndan eflitlenmifltir.
rulmufltur. Hastan›n evine videofone ba¤lant›s› kurulduktan sonraki ilk hafta araflt›rmac› taraf›ndan
Gereç - yöntem
teleizleme bafllanm›flt›r. Araflt›rmac›, hasta ve ya-
Araflt›rma, prospektif (ileriye dönük) tan›mlay›c›,
k›n› ile acil konular hakk›nda konuflmay› bafllata-
randomize vaka kontrol çal›flmas› olarak planlan-
rak sürdürmüfltür. Konuflma ortalama 20 dakikal›k
m›flt›r.
bir sürede gerçeklefltirilmifltir. Hasta ve yak›nlar› ile
Araflt›rma Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma
ilk poliklinikte ve sonras›nda evde 6 ay boyunca
ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Da-
her hafta haftada1 kez, 3. ve 6. ayda yüz yüze
l› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal›
görüflülerek, t›bbi glisemik kontrolü için HbA1c de-
poliklini¤inde 1 Aral›k 2009 – 31 May›s 2010 tarihleri
¤erleri izlenmifltir, t›bbi tedavisi ve muayenesinin
aras›nda Endokrinoloji Ünitesinde, hafta içi 2 gün
de¤erlendirilmesi vaka kontrol ekibi taraf›ndan
08:30 – 16:30 mesai saatleri içerisinde yürütülmüfl-
yap›lm›flt›r. Hastalar toplam 6 ay videofone ile iz-
tür. Poliklinikte izlenen; bilgisayar kayd› bulunan,
lenmifltir.
ICD 10 tan› kodu E10 ve E14, ICD 9 kodu 250 olan,
Verilerin analizinde SPSS (Statistical Package for
iletiflim bilgileri kay›tl› toplam 361 hasta araflt›rma-
Social Sciences) for Windows 17.0 program› kulla-
n›n evrenini oluflturmaktad›r. Araflt›rmac› 361 hasta-
n›lm›flt›r. Diyabetli bireylerin sosyodemografik özel-
y› telefon ile arayarak araflt›rma ölçütlerine uyan
likleri ve glisemik kontrol düzeylerinin de¤erlendiril-
114 hastadan sistematik örnekleme yöntemi ( /2
mesinde tan›mlay›c› istatistiksel metotlar (Frekans,
oran› kullan›larak) ile araflt›rmaya kat›lmay› kabul
Yüzde, Ortalama, Standart sapma) kullan›lm›flt›r.
eden 24 hasta vaka (Türk Telekom Müdürlü¤ü tara-
Çal›flman›n bafllang›c›ndaki (ön test), çal›flman›n
f›ndan araflt›rmaya destek olunabilecek say› 24
üçüncü ay›n›n sonundaki (ara test) ve çal›flman›n
olarak belirlenmifltir) 24 hasta kontrol grubuna se-
alt›nc› ay›n›n sonundaki (son test) HbA1c ve kan
çilmifltir. Kontrol grubuna al›nan hastalara rutin ba-
flekeri de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›nda Repeated
k›m, vaka grubu hastalara videofone teknolojisi ile
Measures Anova kullan›lm›flt›r. Sonuçlar %95 güven
1
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 24 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin...
Tablo 1: Bireylerin Tan›t›c› Özelliklerine Göre Da¤›l›mlar›
Özellikler
Yafl Grubu
• 40-49
• 50-59
• 60-69
• 70-79
• Yafl Ortalamas›
Vaka
Grubu
N
Vaka
Grubu
%
Kontrol
Grubu
N
Kontrol
Grubu
%
7
12
3
2
29.2
50.0
8.3
8.3
7
5
2
2
29.2
20.8
8.3
8.3
Ort ±SS= Min=43
54.41±8,54 Max=78
Cinsiyet
• Kad›n
12
• Erkek
12
E¤itim Durumu
• Okur-Yazar
De¤il+Okur-Yazar
3
• ‹lkö¤retim Mezunu
10
• Lise ve
Üniversite Mezunu
11
Meslek
• Ev han›m›
12
• ‹flçi
2
• Memur
1
• ‹flçi Emeklisi
2
• Memur Emeklisi
4
• Serbest Meslek
3
Sosyal Güvence
• SSK
12
• Ba¤kur
4
• Emekli Sand›¤›
8
• Yeflil Kart
Medeni Durumu
• Evli
22
• Dul
2
Gelir Durumu
• Gelir- giderden az
2
• Gelir-gidere denk
17
• Gelir-giderden fazla
5
Evde Birlikte Yaflad›¤› Kifliler
• Efl ve çocuklar
22
• Yaln›z
1
• Bir yak›n›n yan›nda
1
Ailedeki Konumu
• Baba
11
• Anne
12
• Di¤er
1
Bak›m›ndan Sorumlu Kifli
• Kendisi
18
• Efl
6
TOPLAM
24
50.0
50.0
Ort ±SS= Min=40
57.25±9.61 Max=77
12
12
50.0
50.0
aral›¤›nda, anlaml›l›k p<0,05 düzeyinde
çift yönlü olarak de¤erlendirilmifltir.
Bulgular
Tablo 1'de araflt›rma kapsam›ndaki diyabetli bireylerin tan›t›c› özellikleri gösterilmektedir. Vaka grubunda yer alan bireylerin yafl ortalamalar›n›n 54.41±8,54
(Min=43 Max=78) oldu¤u saptanm›flt›r.
Kontrol grubunda yer alan bireylerin yafl
ortalamalar›n›n 57.25±9.61 (Min=40 Max=
77) oldu¤u belirlenmifltir. Vaka grubunda
bulunan bireylerin %50'si kad›n %50'si erkek; kontrol grubunda bulunan bireylerin
12.5
41.7
3
16
12.5
66.7
%50'si kad›n, %50'si erkektir. Vaka gru-
45.8
5
20.8
%41.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n
50.0
8.3
4.2
8.3
16.7
12.5
10
2
3
5
4
-
41.7
8.3
12.5
20.8
16.7
-
50.0
16.7
33.3
-
8
5
10
1
33.3
20.8
41.7
4.2
91.7
8.3
23
1
95.8
4.2
8.3
70.8
20.8
7
16
1
29.2
66.7
4.2
91.6
4.2
4.2
23
1
-
95.8
4.2
-
t›r (p>0,05).
45.8
50.0
4.2
12
12
-
50.0
50.0
-
ikinci izlem döneminde HbA1c düzeyleri
75.0
25.0
100.0
15
9
24
62.5
37.5
100.0
reylerin 6. ay izlemlerinde HbA1c düzey-
bunda ilkö¤retim mezunu olanlar›n oran›
oran› %45.8; kontrol grubunda ilkö¤retim
mezunu olanlar›n oran› %66.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n oran› %20.8'dir
(Tablo 1).
Çal›flma kapsam›na al›nan Tip 2 Diyabetli bireylerde vaka grubundaki bireylerin,
Sabah açl›k, Sabah tokluk, Ö¤len tokluk,
Akflam tokluk kan flekerleri ile kontrol grubu ayn› kan fleker düzeyi incelemeleri
aras›nda istatistiksel aç›dan anlaml› fark
olmad›¤› saptanm›flt›r (p>0,05) (Tablo 2)
(Grafik 1). Vaka ve kontrol grubundaki
bireylerin grup içinde Sabah açl›k, Sabah tokluk, Ö¤len tokluk, Akflam tokluk
kan flekerleri aras›nda fark saptanmam›flTablo 3'te görüldü¤ü gibi vaka ve kontrol
grubundaki diyabetli bireylerin birinci ve
aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark
belirlenmemifltir. Kontrol grubundaki bilerinin vaka grubundaki bireylere göre
daha yüksek oldu¤u ve bu fark›n istatis-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 25 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tiksel olarak anlaml› oldu¤u saptanm›flt›r (p<0,05)
dan homojen bir da¤›l›m gösterdi¤i görülmüfltür
(Tablo 2) (Grafik 2).
(Tablo 1).
Tart›flma
Tip 2 diyabetin en fazla görüldü¤ü yafllar 60 yafl
Araflt›rma kapsam›ndaki bireylerin baz› sosyo-
ve üzeri oldu¤u ve özellikle hastal›¤›n görülme s›kl›-
demografik özellikleri incelenmifltir. Vaka grubun-
¤›n›n erkeklere göre kad›nlarda daha yüksek oldu-
da yer alan bireylerin %50'si 50-59 yafl grubunda;
¤u bildirilmektedir (ADA 2010a, Biçer, Özyazar ve
Kontrol grubunda yer alan bireylerin %41.7'si 60-69
Çevik 2009, Satman 2002). Tip 2 DM genellikle 40
yafl grubundad›r. Vaka grubundaki bireylerin yafl
yafl›ndan sonra ortaya ç›kmaktad›r, yafl artt›kça
ortalamas› 54.41±8,54; kontrol grubundaki bireyle-
hem kad›nda hem de erkekte görülme s›kl›¤› art-
rin yafl ortalamas›n›n 57.25±9.61'dir. Vaka ve kont-
maktad›r. Kal›t›msal olmayan faktörlerden yafl has-
rol gruplar›n›n yafl ortalamas› bak›mdan homojen
tal›¤›n görülme s›kl›¤›n› etkilemektedir. Türkiye'de
bir da¤›l›m gösterdi¤i saptanm›flt›r (Tablo 1). Di-
55- 64 yafl grubunda tip 2 diabetin kad›nlarda
abet geliflmifl ülkelerde 64 yafl ve üzerinde görülür-
%15.8 erkeklerde %19.9 görüldü¤ü bildirilmektedir
ken geliflmekte olan ülkelerde 45-64 yafl grubu bi-
(Satman 2010). Bu çal›flmaya kat›lan bireylerin ço-
reylerde daha s›k görülmektedir (Kartal ve ark.
¤unlu¤unun 50 yafl ve üzerinde olmas›, kad›n ve er-
2008).
kek birey say›s›n›n eflit olmas› literatür sonuçlar› ile
Vaka grubundaki bireylerin %50'si kad›n %50'si
benzerlik göstermektedir.
erkek; kontrol grubunda bulunan bireylerin %50'si
Bireylerin e¤itim düzeylerine göre da¤›l›mlar› in-
kad›n, %50'si erkektir. Gruplar›n cinsiyet bak›m›n-
celendi¤inde Vaka grubunda ilkö¤retim mezunu
olanlar›n oran› %41.7, lise ve üniversite mezunu
olanlar›n oran› %45.8; kontrol grubunda ilkö¤retim
Grafik 1: Tip 2 diyabetli bireylerin
kan flekeri düzeylerinin karfl›laflt›r›lmas›
mezunu olanlar›n oran› %66.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n oran› %20.8 dir (Tablo 1). Vaka gurubundaki bireylerde lise ve üniversite mezunu say›s›n›n kontrol grubundaki lise ve üniversite mezunlar›na göre daha yüksek olmas› çal›flmaya kat›l›m üzerinde e¤itim düzeyinin etkili oldu¤unu göstermifltir.
Karamahmut ve Olgun'un (2009) çal›flmalar›nda,
çal›flmaya kat›lan hastalar›n %28 lise mezunu ve
%35 üniversite mezunu oldu¤u belirlenmifltir. Kartal
ve arkadafllar›n›n (2008) çal›flmas›nda çal›flmaya
kat›lan hastalar›n %19.1'i lise, %9.1'i üniversite mezunu olarak saptanm›flt›r.
Tablo 2: Tip 2 Diyabetli Bireylerin Kan fiekeri Düzeylerinin Karfl›laflt›r›lmas›
Kan fifie
ekeri
Düzeyleri
Sabah AKfi
Sabah TKfi
Ö¤le TKfi
Akflam TKfi
Vaka
Ort
159,48
163,48
155,56
162,55
SS
40,71
38,64
39,86
41,29
Kontrol
Ort
173,03
175,88
174,38
176,84
Benzer flekilde her üç
çal›flmada da e¤itim
SS
65,07
66,69
62,55
64,70
F
4,17
13,15
8,68
9,46
t
-0,85
-0,79
-1,24
-0,91
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 26 • Temmuz - Aral›k 2011
P
0,399
0,435
0,220
0,37
düzeyi çal›flmaya kat›l›m› etkilemifltir. Ersoy ve
arkadafllar›n›n
(2006)
çal›flmas›nda
e¤itim
düzeyi ile HbA1c ve
Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin...
kan flekeri izlemleri aras›nda iliflki saptanmam›flt›r.
Aral›k – May›s döneminde olmas›ndan kaynakla-
Karter ve arkadafllar›n›n (2000) çal›flmas›nda e¤itim
nabilece¤i düflünülmektedir. Diyabetli bireylerin k›fl
düzeyinin kan flekeri takibini olumsuz etkiledi¤i be-
döneminde s›k so¤uk alg›nl›¤› geçirdikleri bu ne-
lirtmifltir ancak kötü glisemik kontrollü 159 tip 2 diya-
denle de diyabet tedavisinin d›fl›nda ilaçlar kullan-
betli hastada yap›lan 6 ayl›k birebir e¤itim çal›flma-
mak durumunda kald›klar› ve ayn› zamanda veri
s›nda A1C’deki düzelmeler ile okur yazarl›k düzeyi
toplama döneminin sonunun bahara denk gelme-
aras›nda iliflki bulunmam›flt›r (Rothman et al. 2004).
si nedeniyle de mevsimsel de¤iflikliklerden de bi-
Çal›flmaya al›nan Tip 2 DM bireylerden vaka ve
reylerin etkilendi¤i görüflme kay›tlar›nda da yer al-
kontrol grubunun Sabah AKfi, Sabah TKfi, Ö¤le TKfi,
maktad›r.
Akflam TKfi düzeyleri aç›s›ndan aralar›ndaki fark›n
ADA'n›n HbA1c için belirledi¤i s›n›r de¤er %7'nin
istatistiksel olarak anlaml› olmad›¤› saptanm›flt›r
alt›, yemeklerden önceki açl›k kan flekeri s›n›rlar› 70
(p>0,05) (Tablo 2) (Grafik 1). Vaka ve kontrol gru-
– 130 mg/dl, yemeklerden iki saat sonraki tokluk
bundaki bireylerin grup içinde Sabah açl›k, Sabah
kan flekeri s›n›r› ise 180 mg/dl 'nin alt› olacak flekilde
tokluk, Ö¤len tokluk, Akflam tokluk kan flekerleri
belirlenmifltir (ADA 2010b). Çal›flmadaki bireylerin
aras›nda da fark saptanmam›flt›r (p>0,05). Vaka
açl›k kan flekeri, tokluk kan flekeri ve HbA1c ortala-
grubunda yer alan bireylerin kan flekeri düzeyleri-
malar› ADA'n›n belirledi¤i de¤erlerden yüksektir.
nin, kontrol grubunda yer alan bireylerin kan fleke-
HbA1c ön test ve ara test düzeyleri aç›s›ndan
ri düzeylerine göre düflük oldu¤u belirlenmifltir. Ça-
vaka ve kontrol grubu aras›ndaki fark›n istatistiksel
l›flmada vaka ve kontrol grubundaki bireylerin kan
olarak anlaml› olmad›¤› belirlenmifltir (p>0,05).
flekeri düzeylerinin alt› ayl›k izlem süresince anlaml›
Kontrol grubunda bulunan bireylerin HbA1c son
düflme göstermemesini veri toplama zaman›n›n
test düzeylerinin, vaka grubundaki bireylere göre
istatistiksel olarak anlaml› düzeyde yüksek oldu¤u
Grafik 2: Tip 2 diyabetli bireylerin
HbA1c düzeylerinin karfl›laflt›r›lmas›
saptanm›flt›r (p<0,05) (Tablo 3).
Bu sonuç, “Videofone teknolojisi kullan›lan Diyabetli bireylerin glisemik kontrol düzeyleri ile videofone teknolojisi kullan›lmayan Diyabetli bireylerin glisemik kontrol düzeyleri aras›nda fark vard›r” hipotezini desteklemektedir. Ancak çal›flma süresinin 6 ay
ile s›n›rland›r›lmas› nedeniyle örnek çal›flmalardaki
gibi 12-14 ayl›k sürelerde hasta izlemi gerçeklefltirilemedi¤inden günlük kan flekeri düzeylerinde ve
HbA1c de¤erlerinde çok anlaml› düflüfller kaydedilememifltir.
Montori ve arkadaflla-
Tablo 3: Tip 2 Diabetli Bireylerin HbA1c Düzeylerinin Karfl›laflt›r›lmas›
HbA1c
Ön Test
Ara Test
Son Test
Vaka
Ort
7,79
7,63
7,30
SS
0,78
0,97
0,79
Kontrol
Ort
7,92
8,06
8,09
r›n›n (2004) randomize
kontrollü
SS
2,22
1,45
1,28
f
0,95
1,37
3,77
t
-0,26
-1,22
-2,60
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 27 • Temmuz - Aral›k 2011
P
0,796
0,229
0,013
tele-bak›m
çal›flmas› sonucunda,
Diyabetli
bireylerin
kendi kendine kan glikozu takibi sonuçlar›n-
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
da 3 ve 6 ayl›k sürelerde önemli de¤ifliklikler oldu-
hastalar›n tedavisinde kullan›m› amaçlanmaktad›r.
¤u, HbA1c düzeylerinde Vaka ve kontrol gruplar›
Diyabet tedavisinde teknolojinin kullan›m›n›n artt›-
aras›nda anlaml› farklar oldu¤u saptanm›flt›r.
r›lmas›, hemflire ile hastalar aras›nda iletiflimin art-
Chang ve arkadafllar›n›n (2007) “Glisemik kont-
mas›na, güvenilir bilgi toplanmas›na, hastalara
rolde telesa¤l›k ya da telefon girifliminin temel di-
konforlu yaflam sa¤lanmas›na ve hastane masraf-
yabet bak›m yönetimine etkisi-hemflirelik uygula-
lar›n›n azalmas›na yard›mc› olmaktad›r (Jaana
mas›” konulu çal›flmas›nda iki uzman hemflire ile
and Paré 2007). Telebak›m deste¤inin di¤er önem-
birlikte endokrinolog, beslenme uzman›, sosyal hiz-
li amac› hastalar›n e¤itiminin kesintisiz yani etkili bir
met uzman›, eczac›, podiatrist ve psikiyatrisin yer
flekilde devam etmesini sa¤lamakt›r. Videofone gi-
ald›¤› ekiple birlikte 311 hastaya telesa¤l›k ve tele-
bi teknolojik araçlar›n kullan›m› ile metabolik kont-
fon giriflimlerini kapsayan vaka yönetimi sunulmufl-
rol hedefi aç›s›ndan birbirinden farkl› bireylerin ihti-
tur. Çal›flman›n sonucunda HbA1c'de %2.4'lük (ça-
yaçlar›n›n en iyi flekilde karfl›lanmas› sa¤lanmakta-
l›flman›n bafllang›c›nda HbA1c 9,86; 14 ayl›k tele-
d›r (Kim et al. 2007).
sa¤l›k giriflimi sonunda HbA1c 7,46) azalma kaydeSonuç
dilmifltir.
Jaana ve Pare'nin (2007) “Diyabetli hastalar›n
Sonuç olarak; videofone teknolojisi uygulanan
ev teleizlemi: Gözlenen etkinin sistemik de¤erlendi-
diyabetli bireylerin alt› ayl›k periyotta HbA1c ve
rilmesi” konulu makalelerinde, teleizlem yap›lan
kan flekeri de¤erlerinde anlaml› düzeyde azalma
dokuz çal›flmada 3-12 ayl›k takiplerle iyi bir diyabet
oldu¤u saptanm›flt›r. Bu sonuç do¤rultusunda; di-
yönetimi sa¤lanm›fl Diyabetli bireylerde HbA1c'le-
yabetli hastalar›n glisemik kontrolünde videofone
rinde önemli bir azalma oldu¤u gözlemlenmifltir.
teknolojisini etkili oldu¤u söylenebilir. Ancak çal›fl-
Kim ve arkadafllar›n›n (2007) “Tip 2 Diyabetli Bi-
ma süresinin maddi kaynaklar›n s›n›rl› olmas›ndan
reylerin Glisemik Kontrolünde Cep Telefonu Taban-
dolay› 6 ay ile s›n›rland›r›lm›flt›r, bu nedenle de ça-
l› Diyabette Telebak›m›n Etkisi” randomize kontrollü
l›flmada günlük kan flekeri düzeylerinde ve HbA1c
çal›flmas›nda 61 Diyabetli birey (29 Vaka 32 kont-
de¤erlerinde çok anlaml› düflüfller kaydedileme-
rol) 3 ayl›k periyodlarla glisemik kontrollerinin takibi
mifltir. Gelecekte gerçeklefltirilmesi planlanan tele-
cep telefonu ile gerçeklefltirilmifl. HbA1c düzeyleri
izlem çal›flmalar›n›n 6 aydan daha uzun sürelerde
3 ay›n sonunda Vaka grubunda %0.8 azalma kay-
planlan›p yürütülmesi önerilmektedir.
dederken kontrol grubunda de¤iflim saptanmaÖneriler
m›flt›r.
Diyabet, dünyada sürekli artan yayg›n kronik bir
hastal›kt›r. Yak›ndan izlenmedikçe, komplikasyonlar ile ilgili ciddi sonuçlara ve yüksek harcamalara
neden olabilmektedir. Tele-izlem, kronik hastal›klarda giderek kullan›m› artan hasta yönetim yaklafl›m›d›r. Tele-izlem, hastal›ktan koruyucu giriflimleri,
hastal›k semptomlar›n›n ve bulgular›n›n al›nmas›n›
ve yorumlanmas›n› desteklemektedir (Moehr et al.
2006). Son zamanlarda e-sa¤l›k, telebak›m, telet›p
gibi modern teknolojik uygulamalar›n diyabetik
Araflt›rmadan elde etti¤imiz sonuçlar do¤rultusunda;
1. Telehemflirelik ve telebak›m uygulamalar›n›n
tüm kronik hastal›klar›n bak›m›nda yayg›nlaflt›r›lmas›,
2. Telebak›m ile sunulan diyabet bak›m hizmetlerinde uzman diyabet hemflirelerin görevlendirilmesinin ve bu hemflirenin hastalar›n bak›m›nda
hastaya/aileye ve di¤er sa¤l›k bak›m personeline
rehber olmas›,
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 28 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin...
3. Diyabetin yak›ndan izlenmesini sa¤layarak di-
Marrero D (2007). Nurse Practitioner – Based Diabetes Care
yabetin mikro ve makro komplikasyonlar›n›n ciddi
Management Impact of Telehealth or Telephone Interventi
on on Glycemic Control, Dis Manage Health
sonuçlar›n› önleyecek telebak›m hemflirelik yönetiminin yayg›nlaflt›rmas›,
Outcomes;15(6):377-385.
5.
4. Diyabet hastalar›n›n uzaktan izleminde hem-
telemedicine (section 1)- Introduction to Telemedicine”,
Second Edition, Edited by: Wootton R., Craig J., Patterson
flirelerin standart bir program oluflturmalar›n› ve bu
V., Royal Society of Medicine Press Ltd., London UK, ISBN: 1-
program› hasta izleme al›nd›¤›ndan itibaren hastaya planl› bir flekilde uygulamalar›,
85315-677-9, p:1-14.
6.
5. Düzenli aral›klarla hastalar›n tedavi ve bak›m-
6. Diyabetli hastalar›n telesa¤l›k uygulamas› ile
Darkins AW, Cary MA (2000). Telemedicine and Telehealth
Principles, Policies, Performance and Pitfalls, 2000 by
Springer Publishing Company Inc, New York, ISBN: 0-8261-
lar›n›n seyrinin tüm ekip üyeleri ile paylafl›lmas› için
ekip toplant›lar›n›n yap›lmas›,
Craig J, Patterson V, (2006). “Introduction to the practice of
1302-8,p:1-25.
7.
Ersoy C, Tuncel E, Özdemir B, Ertürk E, ‹mamo¤lu fi (2006)
‹nsülin Kullanan Tip 2 Diabetes Mellituslu Hastalarda Diabet
sunulan uzaktan izlemleriyle ba¤›ms›zl›¤›n›n art›r›l-
E¤itimi ve Metabolik Kontrol, Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi
mas›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›,
Dergisi, 32 (2): 43-47.
7. Diyabetli hastalara ev ziyaretlerinin planlan-
8.
obstructive pulmonary disease: implications for
mas› ve evde hastal›k yönetimi ilkelerinin uygulamal› olarak gösterilmesi,
management. Journal of Nursing Management,16:173-180.
9.
8. Hastalara belirli düzenli aral›klarla grup e¤itimlerinin planlanmas› ve sürdürülmesi,
9. Telehemflirelik, telebak›m temelli organizas-
Journal of Evaluation in Clinical Practice ( 13 ):242–253.
10.
Karamahmut S, Olgun N (2009). Tip 2 Diyabetli hastalarda
Kiflilik Yap›s›n›n Diyabet Kontrolü Üzerinde Etkisi, Hemflirelik
Forumu 1(2):28-39
11.
Kartal A, Ça¤›rgan G, T›¤l› H, Güngör Y, Karakufl N, Gelen M
(2008). Tip 2 Diabetli Hastalar›n Bak›m ve Tedaviye Yönelik
kurumlar aras› iflbirli¤inin sa¤lanmas›,
Tutumlar› ve Tutumu Etkileyen Faktörler, TAF Prev Med
10. Diyabetli hastalara uygulanan videofone
teknolojisiyle sunulan vaka yönetimi modelinin vi-
Jaana M, Paré G (2007). Home telemonitoring of patients
with diabetes: a systematic assessment of observed effects.
yonlar›n kurulmas›n›n ve bu alanda hizmet vermek
isteyen sa¤l›k bak›m personeline destek olunmas›,
Horton K (2008). The use of telecare for people with chronic
Bull;7(3):223-230.
12.
Karter AJ, Ferrara A, Darbinian JA, Ackerson LM, Selby JV
deokonferans, telefon, internet a¤ sistemi gibi fark-
(2000). Self monitoring of blood glucose: language and
l› teknolojik araçlarla daha genifl örneklemlerde,
financial barriers in a managed care population with
di¤er kronik hastal›klarda da tekrarlanmas› önerilebilir.
diabetes. Diabetes Care; 23:477-83.
13.
Kim G, Shin DH, Jeong MH, Park JR, Lee YJ, Yoo HJ, Park SY,
Ryu OH, Kim HY, Choi DS, Baik SH, Choi DS, Yang SJ (2007).
The Effect of Diabetes Mobile Phone Based Telecare on
Kaynaklar
1.
Glycemic Control in Subjects with Type 2 Diabetes,
Prevent Prediabetes, http://www.diabetes.org/diabetes-
2.
Diabetes; 1(56, Supplement 1): A116-A117, 2p.
ADA - American Diabetes Assocation (2010a). How to
14.
basics/prevention/pre-diabetes/how-to-prevent-pre-
Linde A, Bilo HJG. (2007). Glycaemic control, health status
diabetes.html, Eriflim Tarihi: 28.10.2010.
and treatment satisfaction with continuous intraperitoneal
ADA - American Diabetes Assocation (2010b). Checking
insulin infusion, Netherlands The Journal of Medicine,
65(2):63-70.
your blood glucose, http://www.diabetes.org/, Eriflim Tarihi:
15.
05.11.2010.
3.
Komplikasyonlar ve Mali Yük, Hemflirelik Forumu 1(2): 6-13.
Chang K, Davis R, Birt J, Castelluccio P, Woodbridge P,
Moehr JR, Schaafsma J, Anglin C, Pantazi SV, Grimm NA,
Anglin S (2006). Success factors for telehealth-a case study,
Biçer KE, Özyazar M, Çevik BA. (2009). Endokrinoloji, Diabet
Int J Med Inform. 75(10-11):755-63.
ve Metabolizma Servisine Yatan Diabetik Hastalarda
4.
Logtenberg SJJ, Ballegooie E van, Israël-Bultman H, van
16.
Montori MV, Helgemoe PK, Guyatt GH, Dean DS, Leung TW,
Sm›th SA, Kudva YC (2004). Telecare For Patients With Type
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 29 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
1 Diabetes And Inadequate Glycemic Control, D›abetes
Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP)
Care, 27(5): 1088 – 1094.
17.
Diabetes Care, 25(9): 1551-1556.
Rothman R, Malone R, Bryant B, Horlen C, DeWalt D,
20.
Çal›flmas› Genel Sonuçlar› (20 yafl üstü). 32. Türkiye
Glycemic Control in a Diabetes Disease-Management
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastal›klar› Kongresi, TURDEP
Program, The Diabetes Educator, 30(2): 263-272.
18.
19.
Satman ‹ (2010). Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TURDEP II)
Pignone M (2004). The Relationship Between Literacy and
Sa¤l›k Bakanl›¤› (2008) “Diabetes Mellitus’un
Paneli, 13-17 Ekim, Antalya, Kongre Kitab›.
21.
Schope AC, Balakas K, Rice R (2006). Telemedicine,
Epidemiyolojisi”. www.saglik.gov.tr. Eriflim Tarihi: 25.12.2008.
Telecare and Telenursing. Application and Concept of
Satman ‹, Y›lmaz T, fiengül A, Salman S, Salman F, Uygur S,
Home Care Nursing, Mosby Copration, London, p: 420-456.
Bastar ‹, Tütüncü Y, Sarg›n M, Dinçça¤ N, Karfl›da¤ K, Kalaça
S, Özcan C, King H and The Turdep Group (2002).Population
Not: Çal›flmam›z daha önce “47. Ulusal Diyabet Kongre-
-Based Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey
si'”nde e-poster olarak sunulmufltur.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 30 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalarda Telehemflfliirelik ve Telebak›m
Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI1, Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN2
1
Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sa¤l›k Yüksekokulu Ebelik Bölümü, MAN‹SA
2
Ege Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R
Özet
Telebak›m, hastalar›n yaflam kalitelerini gelifltirmek ve hastaneye yat›fllar›n› azaltmak, evde ba¤›ms›z kalmalar›n› sürdürmede bireyleri desteklemek
amac›yla kullan›lan bir bak›m yöntemidir. Telehemflirelik, “hasta bak›m›n›
gelifltirmede telekomunikasyon teknolojilerinin kullan›lmas›” olarak tan›mlanmaktad›r. Telehemflirelik hizmetlerinin sunulabilece¤i alanlar flunlard›r:
uzaktan izlem, e¤itim, sürekli de¤erlendirme, veri araçlar›n›n analizi, uzaktan giriflimler, a¤r› yönetimi, aile deste¤i, yara bak›m› ve uzaktan telekomunikasyon teknolojilerinin yard›m›yla yenilikçi multidisipliner bak›m sa¤lamakt›r . Diyabet toplumda en çok görülen kronik hastal›klardan biridir. Son zamanlarda e-sa¤l›k, telebak›m, telet›p gibi modern teknolojik uygulamalar›n
diabetli hastalar›n tedavisinde kullan›m› amaçlanmaktad›r. Diyabet tedavisinde teknolojinin kullan›m›n›n artt›r›lmas›, hemflire ile hastalar aras›nda iletiflimin artmas›na, güvenilir bilgi toplanmas›na, hastalara konforlu yaflam
sa¤lanmas›na ve hastane masraflar›n›n azalmas›na yard›mc› olmaktad›r.
Telebak›m deste¤inin di¤er önemli amac› hastalar›n e¤itiminin kesintisiz yani etkili bir flekilde devam etmesini sa¤lamakt›r.
Anahtar kelimeler: Diyabet, Telebak›m ve telehemflirelik
Summary
Telecare, Telenursing in the Diabetic Patients
[email protected]
Telecare improve their quality of life of patients and reduce hospital admissions, home care method is used to support individuals to continue to
remain independent. Telenursing "improving patient care using telecommunications technologies" is defined as. Telenursing are as can be offered
services include: remote monitoring, training, continuous assessment, data
analysis tools, remote procedures, pain management, family support, wound care, and with the help of remote telecommunications technologies
to provide innovative multidisciplinary care. Diabetes in society is one of
the most common chronic diseases. Recently, e-health, telecare such as
telemedicine is to use modern technological applications in the treatment
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 31 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
of patients with diabetes. Increase the use of technology in the treatment
of diabetes, an increase in communication between nurses and patients,
the collection of reliable information, patients can help reduce hospital
costs and the provision of a comfortable life. Another important aim of
continuous education of patients, i.e. Telecare support to continue to provide an effective way.
Key words: Diabetes, Telecare, Telenursing
Telet›p, telesa¤l›k, telebak›m ve telehemflirelik
Literatürde telet›bb›n geçmiflinin ortaça¤da posta yoluyla hastalar›n takip edilmesi, tedavilerinin yönlendirilmesi ile bafllad›¤›, dönemin icatlar› olan
telgraf›n kullan›m› ile yayg›nlaflt›¤›, en önemli geliflmenin ise telefonun keflfi
oldu¤u ve telefonun tüm dünyaya yay›lmas› ile t›bbi bilgilerin paylafl›m›n›n
artt›¤› belirtilmektedir. Radyonun hayata girmesi ile ilk kez 1920'de New
York'ta Seaman's Church Institute telebak›m uygulamas› yaparak, dinleyicilere t›bb› bak›m hizmeti sunmufltur (Craig and Patterson 2006). ‹talya Roma'da ilk kez Uluslar aras› Radyo Medikal Merkezi kurulmufltur. Modern telet›p ve telebak›m ise Amerika'da NASA (National Aeronautics and Space
Administration) taraf›ndan kullan›lmaya bafllam›flt›r. Telet›p ve telebak›m
1950'li y›llardan sonra televizyonla birlikte görüntülü iletiflimde çok önemli bir
geliflme sunmufltur. Massachusetss Hastanesinde 1967'de, hemflirelerce 24
saat boyunca havaalan› çal›flanlar›na ve yolculara sesli-görüntülü bak›m
hizmeti sunulmufltur. Günümüzde cep telefonu, internet ve bilgisayar kullan›m ile birlikte gerek sa¤l›k profesyonelleri aras›nda gerekse hasta – sa¤l›k
profesyoneli aras›ndaki iletiflim teknolojilerinin kullan›m› artm›flt›r (Craig and
Patterson 2006; Darkins and Cary 2000).
Bafllang›çta telesa¤l›k ve telet›bb›n tan›mlanmas› karmafl›k ve anlafl›lmas› zor olmufltur. Telet›p ve telesa¤l›¤›n birçok tan›m› yap›lm›flt›r bunlar:
Tan›m 1: Birinci basamaktaki doktorlarla uzman doktorlar aras›ndaki bilgi
al›flveriflini kolaylaflt›rmak ve uzaktaki hastalara sa¤l›k hizmeti sunmak için
özellikle iki yönlü interaktif olarak sesli, görüntülü iletiflim sa¤layan bilgisayar
gibi modern bilgi teknolojilerinin kullan›m›d›r.
Tan›m 2: Telet›p belli bir mesafeyi tamamlayan sa¤l›k bak›m›d›r.
Tan›m 3: Telet›p co¤rafik, zamansal, sosyal ve kültürel engellerle karfl›laflan sa¤l›k bak›m sa¤lay›c›lar›n›n hizmetleri ve sa¤l›k bilgi de¤iflimi için avantajl› iletiflim teknolojilerinden yararlanmaktad›r.
Tan›m 4: Dünya Sa¤l›k Örgütü (WHO) hem telet›p hem de telesa¤l›¤›n tan›m›n› yapm›flt›r: Telesa¤l›k halk sa¤l›¤› alanlar›nda WHO'nun Uluslar aras› aktivitelerini daha yak›ndan karfl›lanmas›n›n gerekti¤i durumlarda, Telesa¤l›k
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 32 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik ve Telebak›m
sa¤l›¤› koruma ve gelifltirme uygulamalar› için ileti-
ca ünlü web sitelerinin paylafl›m›,
flim sistemlerini entegre etmekken, telet›p tedavi
• Telemonitör araçlar› (sa¤l›k ö¤retiminde kulla-
edici t›p için iletiflim sistemlerinin kullan›lmas›d›r. Te-
n›lan video kameralar, tan› amac›yla kullan›lan ya-
let›p klinik alana do¤ru oryante edilmiflken, tele-
flam bulgular› ölçüm cihazlar›, EKG okuyucular›),
sa¤l›k halk sa¤l›¤› ve toplum sa¤l›¤›, sa¤l›k sistemle-
• Yafll› bireylerin evlerinde vücut s›cakl›¤›n› alg›-
rinin geliflimi, epidemiyolojisini ve sa¤l›k e¤itimini
lama üzerine kurulan kablosuz internet hatt›yla
kapsar (Craig and Patterson 2006; Darkins and
oluflturulan kiflisel acil yan›t sistemi (Person Crying
Cary 2000).
Replay System – PCRS),
Telebak›m, hastalar›n yaflam kalitelerini gelifltir-
• Hafta sonlar› eve ç›kan hastalar için, acil ser-
mek ve hastaneye yat›fllar›n› azaltmak, evde ba-
vis ile hasta evi aras›nda kurulan telefon hatt› ba¤-
¤›ms›z kalmalar›n› sürdürmede bireyleri destekle-
lant›lar›d›r.
mek amac›yla kullan›lan bir bak›m yöntemidir. Te-
‹letiflim araçlar›n›n (telekomünikasyonlar) kulla-
lebak›m, bak›m sürecinin gelifltirilmesi ve sürdürül-
n›m›, co¤rafik bölge yerleflimleri ve kaynaklar›n ek-
mesinde kullan›larak hastalar için bak›m yönetimi-
sikli¤i nedeniyle sa¤l›k bak›m hizmetlerini sa¤layan-
nin yeniden düzenlenmesinde gereklidir (Horton
lar›n iflini kolaylaflt›rmaktad›r. Telebak›m da iletiflim
2008).
araçlar›n›n (telekomünikasyonun) kullan›m›n›n yay-
Telebak›m hemflireler taraf›ndan, videophone
g›nlaflt›r›lmas› henüz geliflimsel evrededir fakat son
teknolojisi, internet ba¤lant›l› kameral› bilgisayarlar
birkaç y›ld›r kullan›m› yayg›nlaflm›flt›r. Kullan›m›n›n
kullan›larak ve düzenli telefon görüflmeleri ile has-
yayg›nlaflma nedeninin; telefon sisteminin düflük
tan›n evinde e¤itimini, tedavisini ve bak›m›n› sür-
maliyete ve yayg›n etkiye sahip olmas›yla iliflkili ol-
dürmesinde düflük maliyetle, klini¤e gelmeyi ge-
du¤u düflünülmektedir (Schope, Balakas and Rice
rektirmeden sunulan hizmettir (Darkins and Cary
2006).
2000).
Telehemflirelik, “hasta bak›m›n› gelifltirmede te-
‹nteraktif telesa¤l›k rehberi ve teleizlem rehberi
lekomunikasyon teknolojilerinin kullan›lmas›” olarak
Evde telesa¤l›k hizmeti, hastalara evlerinde ya
tan›mlanmaktad›r. Telehemflirelik hizmetlerinin su-
da yaflad›klar› kurumda uzaktan bak›m sa¤lamak
nulabilece¤i alanlar flunlard›r: uzaktan izlem, e¤i-
için en düflük maliyetle sunulan etkili bir araç ola-
tim, sürekli de¤erlendirme, veri araçlar›n›n analizi,
rak gelifltirilmifltir. Amerikan Telet›p Birli¤i (The Ame-
uzaktan giriflimler, a¤r› yönetimi, aile deste¤i, yara
rican Telemedicine Association – ATA) sa¤l›k ba-
bak›m› ve uzaktan telekomunikasyon teknolojileri-
k›m sa¤lay›c›lar› için ev telesa¤l›k programlar›n›n
nin yard›m›yla yenilikçi multidisipliner bak›m sa¤la-
uygulanmas› ve de¤erlendirilmesinde yararlan›la-
makt›r (Collins et al. 2009).
cak araçlar gelifltirmek için kurulmufltur. 1998’de
ATA ilk Tele Ev Bak›m Rehberini gelifltirmifltir. Bu reh-
Telebak›m teknolojileri
ber 1999’da kullan›m› uygun bulunarak kabul edil-
Telebak›mda, ço¤unlukla kullan›lan telekomüni-
mifltir. Ulusal Evde Bak›m Birli¤i’ de (National Asso-
kasyon teknolojileri (Schope, Balakas and Rice
ciation of Home Care) tele ev bak›m›n›n bafllang›-
2006):
c›ndan bu yana klinisyenlere yol gösterici olmufltur.
• Hasta ve bak›m sa¤lay›c›lar aras›nda, internet
Gelifltirilen bu rehberler bugün ki ses ve video tek-
hizmetleri, dosya protokol transferi, sesli – görüntü-
nolojisi
lü iletiflim, resimlerin (hasta x raylar› vb.) ve dünya-
2001’de Uluslararas› Ev Telesa¤l›k Grubunun öncü-
üstüne
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 33 • Temmuz - Aral›k 2011
temellendirilerek
yarat›lm›flt›r.
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
leri ve liderleri bugün hala geçerlili¤ini sürdüren ev
lumda en çok görülen kronik bir hastal›kt›r. Son za-
telesa¤l›k uygulama rehberlerini inceleyerek ve
manlarda e-sa¤l›k, telebak›m, telet›p gibi modern
yenileyerek biçimlendirmifltir. Ev telesa¤l›k rehber-
teknolojik uygulamalar›n diyabetli hastalar›n teda-
lerinin haz›rlanmas›, ev telesa¤l›¤›n gelifltirilmesin-
visinde kullan›m› amaçlanmaktad›r. Diyabet teda-
de, uygulamaya geçirilmesinde ve yayg›nlaflt›r›l-
visinde teknolojinin kullan›m›n›n artt›r›lmas›, hemflire
mas›nda temel evrensel kurallar›n oluflturulmas›na
ile hastalar aras›nda iletiflimin artmas›na, güvenilir
yol açm›flt›r. Ev telesa¤l›k rehberleri, sa¤l›k profes-
bilgi toplanmas›na, hastalara konforlu yaflam sa¤-
yonelerinin eflit ve kaliteli hizmet sunmalar›na yar-
lanmas›na ve hastane masraflar›n›n azalmas›na
d›mc› olmak amac›yla kullan›lm›flt›r (Britton 2003).
yard›mc› olmaktad›r. Telebak›m deste¤inin di¤er
Evde interaktif telesa¤l›k rehberi ve teleizlem
önemli amac› hastalar›n e¤itiminin kesintisiz yani
rehberi, 2003 y›l›nda Amerikan Telesa¤l›k Birli¤i ta-
etkili bir flekilde devam etmesini sa¤lamakt›r. Gü-
raf›ndan gelifltirilmifltir. Her bir rehber hasta ölçütü,
nümüzde mevcut teknolojiye ba¤l› olarak, hasta
sa¤l›k bak›m sa¤lay›c›s› ölçütü ve ekipman ölçütle-
ve yak›nlar› ile iletiflim kurmak için yar› ya da tam
ri olmak üzere üç alt alan içermektedir (Tablo 1)
otomatik bir bilgi transfer sistemi gelifltirmek ya da
(Britton 2003).
tasar›mlamak problem de¤ildir. Videofone gibi
teknolojik araçlar›n kullan›m› ile metabolik kontrol
Diyabet ve telehemflirelik
hedefi aç›s›ndan birbirinden farkl› bireylerin ihtiyaç-
Diabetes Mellitus en s›k görülen kronik hastal›k-
lar›n›n en iyi flekilde karfl›lanmas› sa¤lanmaktad›r
lardan bir tanesidir. Avrupa ve Amerika’da popü-
(Wojcicks and Ladyzynski 2006).
lasyonun %8’i ve 65 yafl üstü nüfusun %20’si diyabe-
Telehemflirelik, telekomünikasyon ve bilgi tekno-
tiktir. Halen dünyada 150 milyon diyabetik oldu¤u,
lojisi kullan›larak, bireylere uzaktan hemflirelik bak›-
bu rakam›n 2025 y›l›nda 300 milyon olaca¤› tahmin
m› sunmakt›r. Telehemflirelik ev ziyaretlerinde yafla-
edilmektedir. Satman ve arkadafllar›n›n çal›flmas›n-
n›lan zorluklar› ortadan kald›rarak, düflük maliyetli,
da (2010) ülkemizde DM görülme s›kl›¤›n›n %13.7'ye
yüksek kaliteli bak›ma kolay eriflim sa¤lamaktad›r.
ulaflt›¤›, 40-44 yafl grubundan itibaren nüfusun en
Telehemflirelik hasta memnuniyeti ile iliflkilidir çünkü
az %10’unun diyabetli oldu¤u (1998 verilerine göre
hastalara profesyonel kaliteli hemflirelik bak›m› sun-
diyabetin 5 yafl daha erken bafllad›¤›), diyabet s›k-
maktad›r. Amerikan Hemflireler Birli¤i (The Ameri-
l›¤›nda kad›n ve erkek aras›nda anlaml› bir fark ol-
can Nurses Association - ANA) 1999 y›l›nda elektro-
mad›¤›, diyabet fark›ndal›¤›n›n Bat› Anadolu’da en
nik ortamda sunulan Telehemflirelik uygulamalar›-
yüksek oldu¤u saptanm›flt›r (Satman ve ark. 2010).
n›n hasta bak›m› için önemli bir de¤ere sahip oldu-
Diyabet, dünyada sürekli geliflen yayg›n kro-
¤unu resmi olarak onaylam›flt›r (Madeline and Lo-
nik bir hastal›kt›r. Yak›ndan izlenmedikçe, kompli-
rentz 2008).
kasyonlar ile ilgili ciddi sonuçlara ve yüksek harca-
sa¤l›k bak›m sa¤lay›c› ile hasta aras›nda bilgi al›fl-
malara neden olabilmektedir. Tele-izlem, kronik
veriflinin oldu¤u, kifliler aras› iliflkilerin kullan›ld›¤› bir
hastal›klarda giderek kullan›m› artan hasta yöne-
sistemdir (Madeline and Lorentz 2008).
Telehemflirelik bir veya daha fazla
tim yaklafl›m›d›r. Tele-izlem, hastal›ktan koruyucu
giriflimleri, hastal›k semptomlar›n›n ve bulgular›n›n
Telebak›m›n Diabetes Mellitus’ta kullan›m› ve etkisi
al›nmas›n› ve yorumlanmas›n› desteklemektedir
Diyabet Kontrol ve Komplikasyon Çal›flmas› (The
(Hornsten et al. 2005).
Diabetes Control and Complications Trial- DCCT)
Diyabet özellikle geliflmifl ülkeleri etkileyen, top-
ile Stockholm Diyabet Giriflim Çal›flmas› (The Stock-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 34 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik ve Telebak›m
Tablo 1: Evde interaktif telesa¤l›k rehberi ve teleizlem rehberi
Hasta
1. Hasta evinde sesli-görüntülü ekipman› kullanarak sa¤l›¤› ve di¤er kayg›lar› hakk›nda konuflmaktan rahats›z olmamal›.
2. Sa¤l›k bak›m vericisi, sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken aile üyeleri/bak›m vericilerle konuflmaktan rahats›z
olmamal›.
3. Hasta sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken uzman hemflire, hekim gibi profesyoneller ile konuflurken rahat olmal›.
4. Hasta/aile üyeleri/bak›m vericiler sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken rahat olmal›.
5. Sa¤l›k profesyonelleri sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken rahat görünmeli.
6. Aile üyeleri sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken rahat
görünmeli.
7. Hastan›n sesli / videolu toplant›lar›nda günlük rutinlerinin de¤iflimi konuflulmal›.
8. Hasta günlük rutinlerindeki de¤iflimler ile rahat olmal›.
9. Sa¤l›k profesyonelleri sesli-görüntülü ekipman toplant›lar› süresince ne aile üyesi / bak›m verici ile ne de hasta ile ödeme konusunda konuflmamal›.
10. Sa¤l›k profesyoneli görsel-iflitsel karfl›laflma s›ras›nda
hasta aç›s›ndan dikkatli olmal›.
11. Hasta kan bas›nc› veya di¤er test sonuçlar›n› istiyorsa görmeli.
12. Sa¤l›k profesyoneli (uzman hemflire, hekim vb) görsel-iflitsel ekipmanlar üzerinde sadece hasta ile konuflmal›.
13. Ses teknolojisi hastaya sa¤l›k probleminin cevab›n›
alma da yard›mc› olmal›.
14. Çal›flanlar sayg›l› ve nazik olmal›.
15. Sa¤l›k profesyoneli daha çok bak›m ve ev teknolojisiyle ilgilenmeli.
Sa¤l›k bak›m sa¤lay›c›
1. Rahat hasta bak›m› vermek için
görsel-iflitsel cihazlar kullan›lmal›.
2. Ev ziyareti ile ev teknolojisi yard›m›yla yap›lan ziyaret karfl›laflt›r›ld›¤›nda, ziyaret uzunlu¤u daha
k›sa olmal›.
3. Eve teknolojisi ile hasta iletiflimi
kurmak daha kolay olmal›.
4. Görsel-iflitsel donan›m kullanma
yetene¤im ile hastan›n dikkati
kesintiye u¤ramamal›.
5. Görsel-iflitsel teknolojiyle hastan›n bulundu¤u yerde iletiflimi
kurmak daha kolay olmal›.
6. Hasta ile evde bir görsel-iflitsel
cihaz kullanarak sa¤l›k
endiflesi hakk›nda rahat konuflulmal›.
7. Aile üyeleri ve bak›m vericileri ile
konuflurken görsel-iflitsel cihazlar
rahat kullan›lmal›.
8. Görsel-iflitsel cihazlar› kullan›rken
rahat olunmal›.
9. Sa¤l›k personeli, görsel-iflitsel
ekipman›n› rahat kullanmal›.
10. Görsel-iflitsel ekipmanlarla hasta hakk›nda sadece hasta ile
konuflulmal›.
11. ‹lk evde telebak›m görüflmeleri
s›ras›nda hasta ile iyi bir iletiflim kurmak için daha fazla zaman harcanmal›.
Ekipman
1. Görsel-iflitsel ekipmanlar›n
kullan›m› kolay olmal›.
2. Stetoskop kullanmak
kolay olmal›.
3. Foto¤raf veya görüntü
kalitesi iyi olmal›.
4. Ses kalitesi iyi olmal›.
5. Kalp ve akci¤er seslerini
duymak kolay olmal›.
Teleizlem Rehberi
Hasta
1. Hasta kan bas›nc› ve di¤er test sonuçlar›n› isteyince görmeli.
2. Hastan›n sesli- görüntülü ekipman› anlamas›
ve bilgilerini almas› kolay olmal›.
3. Hasta sesli- görüntülü ekipman› kullanmaya
bafllad›¤› andan itibaren sa¤l›k durumundaki
de¤ifliklikleri daha iyi anlamal›.
4. Hasta sesli- görüntülü ekipman› kullanmaya
bafllad›¤› andan itibaren sa¤l›¤›n› daha iyi
yönetmeli.
Sa¤l›k bak›m sa¤lay›c›
1. Teknik destek ekipman için yeterli olmal›.
2. Sa¤l›k profesyoneli ekipman kullanmaya bafllad›ktan itibaren sahip oldu¤u
rolde daha fazla etkili olmal›.
3. Sesli- görüntülü ekipman hasta ve
bak›m sa¤lay›c›, hemflire ve doktor
aras›nda iletiflimi gelifltirmeli.
4. Sesli- görüntülü ekipman teknolojisi çok
say›da hasta takip etmeyi kolaylaflt›rmal›.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 35 • Temmuz - Aral›k 2011
Ekipman
1. Sesli- görüntülü ekipman›n yaz›l›m›n›n kullan›m›
kolay olmal›.
2.Ekipman güvenilir olmal›
ve teknik sorunlar olmamal›.
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Demografik Özellikler
1. Bak›m sa¤lay›c›n›n yafl›: (20-30), (31-40), (41-50), (51-60), (60+)
2. Hastan›n Yafl›: (bebek), ( okul öncesi), (okul dönemi),
(20-30), (31-40), (41-50), (51-60), (60+)
3. Cinsiyet: (E) (K)
4. Klinik tedavi uzman› olarak Vaka im y›l›:
(0-5), (6-10), (11-15), (16-20), (21-25), (25+)
5. Evde tele-bak›m hizmetlerini sunmak için kullan›lacak süre:
6. Hastalar›n haftal›k evde tele-sa¤l›k ziyaret say›s›:
7. Haftal›k Tele-Sa¤l›k faaliyetlerini yapmak için harcanan saat:
8. Her Haftal›k Ziyaret s›kl›¤›: (1-2), (3-4), (5-6), (7-8), (9-10), (10+)
9. Evde tele-sa¤l›k almak için krediniz var m›?
10. Evde tele-sa¤l›k size geri ödeme yapacak m›?
11. Sa¤l›k bak›m› sa¤lay›c› türü:
• Hekim
• Hemflire uygulay›c›s›
• Kay›tl› hemflire
• Lisansl› pratik hemflire
• Hemflirelik yard›mc›s›
• Fizyoterapist
• Mesleki Terapist
• Beslenme uzman›
• Eczac›
• Psikolog
• Sosyal iflçisi
• Di¤er :_____
12.Özel durumlar:
• T›bbi
• Cerrahi
• psikiyatrik / ruhsal sa¤l›k
• Omurilik yaralanmas›
• Ev bak›m›
Olas› Yan›t Ölçekleri
1. fiiddetle kat›l›yorum
2. Il›ml› kabul etmek
3. Hafifçe dokunmak
4. Biraz kat›l›yorum
5. Il›ml› kabul etmek
6. fiiddetle kat›l›yorum
7. Yok
1. fiiddetle kat›l›yorum
2. Kabul etmek
3. Tarafs›z
4. Kat›lm›yorum
5. Güçlü kat›lm›yorum
Kaynak: Britton BP. (2003). First Home Telehealth Clinical Guidelines, Home Healthcare Nurse, 21(10):703–706.
holm Diabetes Intervention Study - SDIS) yo¤un di-
Nesbitt 2001).
yabet yönetiminin, diyabetin mikrovasküler komp-
Montori ve arkadafllar›n›n (2004) randomize
likasyonlar›n geliflimini ve ilerlemesini yavafllatt›¤›n›
kontrollü tele-bak›m çal›flmas› sonucunda, diya-
göstermifltir. Randomize kontrollü bir tele-bak›m
betli bireylerin kendi kendine kan glikozu takibi so-
çal›flmas› sonucu, diyabetli bireylerin kendi kendi-
nuçlar›nda 3 ve 6 ayl›k sürelerde önemli de¤ifliklik-
ne kan glikozu takibi sonuçlar›nda 3 ve 6 ayl›k süre-
ler oldu¤u, HbA1c düzeylerinde Vaka ve kontrol
lerde önemli de¤ifliklikler oldu¤u, HbA1c düzeyle-
gruplar› aras›nda anlaml› farklar oldu¤u saptanm›fl-
rinde vaka ve kontrol gruplar› aras›nda anlaml›
t›r (Montori et al. 2004).
farklar oldu¤u saptanm›flt›r. Çal›flmada telebak›m
Chang ve arkadafllar›n›n (2007) “Glisemik kont-
ekipman› olarak görüntülü telefon a¤ sistemi (vide-
rolde telesa¤l›k ya da telefon girifliminin temel di-
ofon) kullan›lm›flt›r (Grady and Schlachta-Fairchild
yabet bak›m yönetimine etkisi-hemflirelik uygula-
2007; Jaana and Paré 2007; Jerant, Azari and
mas›” konulu çal›flmas›nda iki uzman hemflire ile
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 36 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik ve Telebak›m
birlikte endokrinolog, beslenme uzman›, sosyal hiz-
k›m uygulanan hastalar›n memnuniyetleri %85 ola-
met uzman›, eczac›, podiatrist ve psikiyatristin yer
rak saptanm›flt›r (Dimmick et al. 2000).
ald›¤› ekiple birlikte 311 hastaya telesa¤l›k ve tele-
Chase ve arkadafllar›n›n (2003) çal›flmas›nda tip
fon giriflimlerini kapsayan vaka yönetimi sunulmufl-
1 diyabetli 33 Vaka 30 kontrol olmak üzere toplam
tur. Çal›flman›n sonucunda HbA1c'de %2.4'lük (ça-
63 hastan›n kan flekeri de¤erleri takip edilmifltir. Va-
l›flman›n bafllang›c›nda HbA1c 9,86; 14 ayl›k tele-
ka grubundaki hastalara internet ba¤lant›s› ile 6
sa¤l›k giriflimi sonunda HbA1c 7,46) azalma kayde-
ayl›k izlem yap›lm›flt›r. Vaka ve kontrol grubunda
dilmifltir (Chang et al. 2007).
bulunan bireylerin HbA1c düzeylerinde düflüfl kay-
Jaana ve Pare'nin (2007) “Diyabetli hastalar›n
dedilmifltir fakat gruplar aras›nda anlaml› fark sap-
ev teleizlemi: Gözlenen etkinin sistemik de¤erlendi-
tanmam›flt›r, hastalar›n tamam›n›n memnuniyet
rilmesi” konulu makalelerinde, teleizlem yap›lan
düzeyleri yüksek bulunmufltur (Chase et al. 2003).
dokuz çal›flmada 3-12 ayl›k takiplerle iyi bir diya-
Son 10 y›l içinde önemli bir yere sahip olan te-
bet yönetimi sa¤lanm›fl diyabetli bireylerde
lebak›m fizibilite, güvenilirlilik, lojistik destek aç›s›n-
HbA1c'lerinde önemli bir azalma oldu¤u gözlem-
dan pahal› ve zor bir hizmettir. Ancak, diyabetli bi-
lenmifltir (Jaana and Paré 2007).
reylere sa¤l›k profesyoneli ile yüz yüze kolay iletiflim
Kim ve arkadafllar›n›n (2007) “Tip 2 Diyabetli Bi-
sa¤lama, kendi kendine kan glikoz izlemi yapma
reylerin Glisemik Kontrolünde Cep Telefonu Taban-
ve geri bildirim alma (destek ve dan›flmanl›k) gibi
l› Diyabette Telebak›m›n Etkisi” randomize kontrollü
olanaklar sunmaktad›r (Nurse Case Manager
çal›mas›nda 61 diyabetli birey (29 Vaka 32 kontrol)
2008).
3 ayl›k periyodlarla glisemik kontrollerinin takibi cep
telefonu ile gerçeklefltirilmifl. HbA1c düzeyleri 3
Kaynaklar
ay›n sonunda Vaka grubunda %0.8 azalma kay-
1.
Billiard A, Rohmer V, Roques MA, Joseph MG, Suraniti S,
Giraud P, Limal J M, Fressinaud P and Marre M. (1991).
Telematic transmission of computerized blood glucose
profiles for IDDM patients. Diabetes Care, 14 (2):130-134.
2.
Britton BP. (2003). First Home Telehealth Clinical Guidelines,
Home Healthcare Nurse, 21(10): P;703-706.
3.
Chang K, Davis R, Birt J, Castelluccio P, Woodbridge P,
Marrero D, (2007). Nurse Practitioner – Based Diabetes Care
Management Impact of Telehealth or Telephone
Intervention on Glycemic Control, Dis Manage Health
Outcomes;15(6):377-385
4.
Chase, HP, Pearson JA, Wightman C, Roberts MD, Oderberg
AD, Garg SK (2003). Modem transmission of glucose values
reduces the costs and need for clinic visits. Diabetes Care
26 (5) :1475–1479
5.
Collins M.M., O' Sullivan T., Harkins V., Perry J. I. (2009).
Quality of Life and Quality of Care in Patients With Diabetes
Experiencing Different Models of Care, Diabetes Care,
32(4): 603-605.
6.
Craig J., Patterson V. (2006). Introduction to the practice of
telemedicine (section 1). R. Wootton, J.Craig, V.Patterson
(Eds), Introduction to Telemedicine, 2nd Ed., London: Royal
7.
Darkins A.W., Cary M.A., (2000). Telemedicine and
Telehealth Principles, Policies, Performance and Pitfalls, 2000
dederken kontrol grubunda de¤iflim saptanmam›flt›r (Kim et al. 2007).
Billiard ve arkadafllar›n›n (1991) çal›flmas›nda insüline ba¤›ml› diyabetli hastalar›n glisemik izlemleri
bilgisayarlardaki internet a¤ sistemi ile üçer ayl›k iki
periyod biçiminde takip edilmifltir, çal›flman›n sonucunda hastalar›n kan flekeri düzeylerinde ve buna
ba¤l› olarakta HbA1c düzeylerinde istatistiksel olarak anlaml› düzeyde azalma sa¤lanm›flt›r (Billiard
et al. 1991).
Dimmick ve arkadafllar›n›n (2000) “K›rsal ev telet›bb›nda potansiyel tassarruf ve yararlar›n vaka çal›flmas›” konulu çal›flmas›nda 14 hastaya uzman
hemflirelerce bir y›l boyunca videokamera, telefon
ve internet a¤›n›n kuruldu¤u evlerde haftada iki
kez görüflme yap›lacak flekilde telebak›m uygulanm›flt›r, hastalar›n memnuniyetlerini de¤erlendirmek
için memnuniyet soru formu kullan›lm›flt›r. Teleba-
Society of Medicine Press Ltd., ISBN: 1- 85315-677-9, p:1-14.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 37 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
by Springer Publishing Company Inc, New York, ISBN: 08261-1302-8,p:1-25.
Dimmick S.L., Mustaleski C., Burgiss S. G., Welsh T., (2000).
Case Study of Benefits & Potential Savings in Rural Home
Telemedicine, Journal of Home Health Care Nurses,
18(2):124-135.
Grady J. L., Schlachta-Fairchild L. (2007). Report of the
2004–2005 International Telenursing Survey. CIN: Computers,
Informatics, Nursing, 25(5): 266–272.
Hornsten A., Lundman B. , Selstam E.K., Sandstrom H. (2005).
Patient satisfaction with diabetes care, Journal of
Advanced Nursing 51(6): 609–617.
Horton K. (2008). The use of telecare for people with
chronic obstructive pulmonary disease: implications for
management.Journal of Nursing Management, 16,173-180.
Jaana M., Paré G. (2007). Home telemonitoring of patients
with diabetes: a systematic assessment of observed effects.
Journal of Evaluation in Clinical Practice ( 13 ):242–253.
Jerant A. F., Azari R., Nesbitt T. S. (2001). Reducing the Cost
of Frequent Hospital Admissions for Congestive Heart
Failure: A Randomized Trial of a Home Telecare
Intervention. Medical Care, Lippincott Williams & Wilkins,
Inc., 39(11): 1234-1245.
Kim. G., Shin D. H., Jeong M.H., Park J.R., Lee Y.J., Yoo H.J.,
15.
16.
17.
18.
19.
20.
Park S.Y., Ryu O.H., Kim H.Y., Choi D.S., Baik S.H., Choi D.S.,
Yang S.J., (2007). The Effect of Diabetes Mobile Phone
Based Telecare on Glycemic Control in Subjects with Type 2
Diabetes, Diabetes, 56(Supplement 1): A116-A117, 2p .
Madeline M., Lorentz, B. A. (2008). Home Healthcare Nurse,
26(4): 237-243.
Montori MV, Helgemoe PK, Guyatt GH, Dean DS, Leung TW,
Sm›th SA, Kudva YC (2004) Telecare For Patients With Type 1
Diabetes And Inadequate Glycemic Control, D›abetes
Care, 27 (5): 1088 – 1094.
Nurse Case Manager (2008). http://www.wsib.on.ca/wsib/
wsibsite.nsf/public/ healthnursecasemangers, Eriflim Tarihi:
30.12.2008
Satman ‹, Y›lmaz T, fiengül A. and et.al. (2010). PopulationBased Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey
Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP),
Diabetes Care, 25(9): 1551-1556.
Schope AC, Balakas K, Rice R (2006). Telemedicine,
Telecare and Telenursing. Application and Concept of
Home Care Nursing, , Mosby Copration, London, p: 420-456.
Wojcicks JM, Ladyzynski P (2006). Telematic support in
intensive insulin treatment. Frequency of the data transfer.
Diabetes Research and Clinical Practice, 74: 225-228.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 38 • Temmuz - Aral›k 2011
Alkol D›flfl›› Karaci¤er Ya¤lanmas›
Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom*
Doç. Dr. Sezgi ÇINAR
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹STANBUL
Özet
Alkol al›m› olmamas›na ra¤men karaci¤er ya¤lanmas›n›n olmas› alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› (ADKYH) olarak kabul edilmektedir.
ADKYH dünyadaki en yayg›n karaci¤er hastal›klar›ndan biridir. Bu hastal›k,
basit steatozdan (ya¤lanma) steatohepatite, sirozdan hepatosellüler karsinoma kadar giden klinik tablolar› içermektedir. ADKYH, insülin direnci ile iliflkilidir ve metabolik sendrom(MetS)’un özelliklerini gösterir. Bu derlemede,
ADKYH, epidemiyolojisi, etiyolojisi, belirti bulgular›, tan›, tedavi ve bak›m
yaklafl›mlar› tart›fl›lm›flt›r.
Anahtar kelimeler: Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›, Metabolik
sendrom, Karaci¤er steatozu.
Summary
Nonalcoholic Fatty Liver Disease and Metabolic Syndrome
Hepatic steatosis is recognized as nonalcoholic fatty liver disease
(NAFLD), despite of absence of alcohol consumption. NAFLD is one of the
most common liver diseases in the world. It contains clinical conditions ranging from simple steatosis through steatohepatitis to cirrhosis, and hepatocellular carcinoma. NAFLD has been associated with insulin resistance and
occurs with features of the metabolic syndrome (MetS). In this article, it is
discussed epidemiology, etiology, sign symptom, diagnosis, treatment and
care approaches of NAFLD.
Key words: Nonalcoholic fatty liver disease, Metabolic syndrome, Hepatic steatosis
[email protected]
* II. Dahiliye Hemflireli¤i
Sempozyumu “Küresel
Tehdit: Metabolik Sendrom”
Panelinde sunulmufltur
(03.06.2011).
Girifl
Alkol al›m› olmamas›na ra¤men karaci¤er ya¤lanmas›n›n olmas› alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› (ADKYH) olarak kabul edilmektedir (Angulo et al, 2002). Alkolik olma kavram› için fikir birli¤i olmamakla birlikte, son za-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 39 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
manlarda kad›nlar için 20g/gün, erkekler için
Etiyoloji
30g/gün s›n›r kabul edilmektedir. Karaci¤er a¤›rl›¤›-
Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›n›n eti-
n›n %5’den fazlas›n›n ya¤ olmas› karaci¤er ya¤lan-
yolojisinde baflta insülin direnci, diabetes mellitus,
mas› olarak tan›mlanmaktad›r (Oh et al, 2008). Al-
dislipidemi, hipertansiyon ve MetS yer almaktad›r
kol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› olmas›na ra¤men, his-
(Comert et al, 2001; Marchesini et al, 2001; Sanyal
topatolojik olarak nekroinflamasyon bulgular›n›n ol-
et al, 2001). Baz› çal›flmalar yafl, kad›n cinsiyeti,
mamas› nonalkolik karaci¤er ya¤lanmas› veya ba-
obezite ve diyabetin alkol d›fl› karaci¤er ya¤lan-
sit steatoz olarak da isimlendirilir. Alkol d›fl› karaci¤er
mas› hastal›¤› için büyük risk oldu¤unu bildirmifltir
ya¤lanmas› ile birlikte nekroinflamasyonun birlikteli-
(Caldwell et al, 1999). Özellikle visseral obesitenin
¤i nonalkolik steatohepatit (NASH) olarak isimlendi-
varl›¤› ADKYH için büyük risk oluflturmaktad›r (Falck-
rilir (Ludwing et al, 1980). Bu hastal›k, basit steatoz
Ytter et al, 2001). ADKYH etiyolojisinde rol alan di-
(ya¤lanma) ile bafllar nonalkolik steatohepatite iler-
¤er faktörler; beslenme bozukluklar›, metabolik
ler. Karaci¤er biyopsisinde hepatosit hasar› ve enf-
hastal›klar (hipertrigliseridemi, disbetalipoproteine-
lamasyon bulgular› NASH’› gösterir. Sonunda, NASH
mi), jejunoileal bypass gibi cerrahi durumlar, baz›
fibrosis ve siroza kadar ilerleyebilir (Lee, 1989).
ilaçlar (glikokortikoidler, aspirin, tetrasiklin, diltiazem, östrojen, retroviral ilaçlar vb.), çevresel fak-
Epidemiyoloji
törler (petrokimyasallar, mantar toksinleri), total
Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas›, günümüzde en
parenteral beslenme ve h›zl› kilo vermedir (Yu and
yayg›n karaci¤er hastal›klar›ndan biridir. ADKYH s›kl›-
Keeff, 2002).
¤› %7-33, NASH s›kl›¤› ise %3’dür (Wigg, 2001). ADKYH
s›kl›¤› yaflla birlikte artar; çocuklarda %2.6 oran›nda
Patogenez
görülürken, 40-59 yafl aras›nda %26 oran›nda görül-
Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›n›n pa-
mektedir (Bellentani et al, 2000; Nomura et al, 1988).
togenezi ilgili baz› kan›tlar bulunmakla birlikte tam
Hastal›¤›n s›kl›¤› bat› toplumlar›nda fazla olmakla bir-
ayd›nlat›lamam›flt›r. Bunun nedeni, obez hastalar›n
likte tüm dünyada, beslenme al›flkanl›klar›n›n de¤ifl-
hepsinde neden ADKYH olmad›¤›, basit steatoz
mesi ve sedanter yaflama geçiflle birlikte ciddi bir ar-
olan hastalar›n neden baz›lar›nda olaya nekroinf-
t›fl göstermektedir. ADKYH s›kl›¤› tip 2 diyabeti olan
lamatuvar süreçlerin dahil olmad›¤› aç›klanama-
hastalarda %50 (Gupte et al, 2004), obez olanlarda
m›flt›r. Günümüzde ADKYH’n›n patogenezinde ka-
%75 iken, morbid obezlerin hepsinde ya¤lanma
bul edilen çift vurufl teorisidir (Day and James,
saptanm›flt›r (Dixon et al, 2001). Metabolik sendrom
1998). Bu teoriye göre; ilk vuruflta karaci¤erde ba-
(MetS)’u olan tüm hastalar ADKYH geliflimi aç›s›nda
sit ya¤lanmas› oluflurken, ikinci vuruflta hepatosit
risk alt›ndad›r (Hamaguchi et al, 2005). Çin’de yap›-
hasar› ve enflamasyon (NASH) oluflmaktad›r.
lan bir çal›flmada MetS’lu hastalar›n %48’inde ultrasonografi ile karaci¤er ya¤lanmas› oldu¤u saptan-
Çift vurufl teorisi
m›flt›r. Vücut kitle indeksi (BMI)≥ 25kg/m2 hastalar›n
‹lk Vurufl (Hepatosteatoz Geliflimi): Alkol d›fl› kara-
%39’unda, diyabetlilerin %41’inde ve dislipidemisi
ci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› olan bireylerin büyük ço-
olanlar›n %32’sinde karaci¤er ya¤lanmas› saptan-
¤unlu¤unda insülin direnci tespit edilmifl ve insülin
m›flt›r (Fan et al, 2005). NASH’l› hastalar›n %88’inde,
direncinin ADKYH’n›n patogenezinde birincil rol oy-
ya¤l› karaci¤erli hastalar›n %67’sinde metabolik
nad›¤› düflünülmektedir. ‹nsülin direnci ile birlikte ka-
sendrom saptanm›flt›r (Marchesini et al, 2003).
raci¤er ve kas dokusuna glikoz girifli azal›r, glikoje-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 40 • Temmuz - Aral›k 2011
Alkol D›fl› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom
noliz ve glikoneogenez artar. Bunun sonucunda
Tedavi
oluflan karbonhidratlar›n fazlas› serbest ya¤ asitleri-
Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›n›n te-
ne çevrilir ve hiperlipidemi oluflur. Karaci¤ere gelen
davisinde öncelikle MetS’un tedavisi yer al›r. Teda-
fazla miktardaki ya¤ asitleri ya esterifikasyon ile trig-
vinin ilk basama¤›n› insülin direnci, obezite, tip-2 di-
liserit ve çok düflük dansiteli lipoprotein (VLDL) sen-
yabet, hiperlipidemi gibi risk faktörlerinin ortadan
tezinde ya da betaoksidasyonda kullan›l›r. Oksidas-
kald›r›lmas› oluflturur (Tuomilehto et al, 2001). ‹lk se-
yonda veya VLDL sentezinde bozuklu¤a neden
çilecek yaklafl›m ise yaflam tarz› de¤ifliklikleri olma-
olabilen metabolik bozukluklar da steatoz oluflumu-
l›d›r. Bu nedenle, negatif kalori dengesinin sa¤lan-
na neden olmaktad›r ((Day and James, 1998).
mas› (doymufl ya¤ ve karbonhidrat al›m›n›n azalt›l-
‹kinci Vurufl (Steatohepatit Geliflimi): Steatohe-
mas› vs.) ve düzenli egzersiz yap›lmas› tedavinin te-
patit geliflimi iki basamakta incelenebilir. Birinci ba-
melini oluflturur (Tuomilehto et al, 2001; Çolak ve
samakta lipid peroksidasyonu ve oksidatif stres olu-
Tuncer, 2010). MetS’ lu bireylere “sa¤l›kl› yaflam bi-
flumu, ikinci basamakta ise endotoksin-sitokin ara-
çimi davran›fllar›”n›n kazand›r›lmas› ile hipertansi-
c›l›¤› ile oluflan hücre hasar› söz konusudur (Day
yon, hipertrigliseridemi ve hipergliseminin kontrolü
and James, 1998; Day, 2002).
sa¤lanabilecektir.
Yaflam tarz› de¤ifliklikleri flunlar› içermelidir:
Belirti bulgular
• Enerji al›m›n› azaltarak hedef kiloya ulafl›lmas›
Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› bireyle-
(1 kg / hafta)
rin ço¤unda asemptomatik seyreder. En önemli kli-
• Total ya¤ al›m›n›n (<enerjinin %30) azalt›lmas›
nik belirtisi eriflkinlerde asemptomatik transaminaz
• Doymufl ya¤ yerine doymam›fl ya¤lar›n kulla-
yüksekli¤inin olmas›, sa¤ üst kadranda dolgunluk
hissi ve a¤r›d›r. Bu duruma halsizlik ve yorgunluk efllik edebilir (Adams et al, 2005). MetS ile ADKYH ya-
n›lmas›
• Ya¤ yerine günde en az 15 gr lif içeren kompleks karbonhidratlar›n kullan›lmas›
k›n iliflkisi nedeniyle hipertansiyon, diyabet ve hi-
• Sebze ve meyveden zengin beslenilmesi
perlipidemi s›k görülür (Marchesini et al, 2003).
• Haftada en az 140 dk egzersiz yap›lmas› (h›zl›
Sirotik dönemdeki hastalarda hipoalbüminemi,
yürüme vb.) (Tuomilehto et al, 2001; DPPRG, 2002).
protrombin zaman›nda uzama ve hiperbilirubinemi
MetS’lu bireyin sa¤l›kl› yaflam tarz› de¤iflikliklerini
görülür (‹pekci ve ark, 2003). ‹leri fibrozisi olan hasta-
uygulayabilmesi için bilgilendirilmesi, cesaretlendi-
lar›n %23-36’s›nda otoantikorler saptanabilir (Angulo
rilmesi ve düzenli takibinin yapmas› ile ADKYH’n›n
et al, 1999). Fizik muayenede ise obezite ve hepato-
k›smen önlenebilece¤i düflünülmektedir.
megali en önemli bulgudur (Diehl et al, 1988).
Yap›lan çal›flmalar, egzersiz ile birlikte kilo vermenin yaln›z aminotransferaz düzeylerinde ve ste-
Tan›
atozda azalma de¤il, ayn› zamanda steatohepa-
Tan› ultrasonografi, tomografi ve manyetik reso-
tit ve karaci¤er fibrozunda da düzelme sa¤lad›¤›n›
nans karaci¤erdeki orta dereceli ya¤lanmay› tan›-
göstermifltir (Dixon et al, 2004). Ayr›ca, steatozdaki
lamada etkili yöntemlerdir (Angulo et al, 1999). An-
düzelme karaci¤er insülin direncinde de düzelme
cak, bu görüntüleme yöntemleri ile steatoz ile ste-
yaratmaktad›r (Joy et al, 2003).
atohepatit ay›rt edilemez. Bu ay›r›m› yapabilmek
Yaflam tarz› de¤ifliklikleri ço¤u hasta taraf›ndan
için karaci¤er biyopsisi gerekmektedir (Saadeh et
baflar› ile uygulanamamaktad›r. Bu grup hastalar-
al, 2002).
da insülin duyarl›l›¤›n› artt›racak, karaci¤eri oksida-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 41 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tif streslerden koruyacak ve MetS’u kontrol alt›na
memektedir. Morbid obezlerde bariatrik cerrahi
alacak ilaç tedavisine ihtiyaç duyulmaktad›r.
yöntemler yarar sa¤lamaktad›r. Ancak günümüz-
Metformin, yaflam tarz› de¤iflikliklerinden daha
az etkili de olsa, insülin duyarl›l›¤›n› artt›rmak için
de, ADKYH tedavisinde evrensel olarak kabul edilen bir tedavi yöntemi bulunmamaktad›r.
kullan›lan ilaç tedavilerinden biridir (DPPRG, 2002).
Metformin, ADKYH olan bireylerde steatozu, kara-
Kaynaklar
ci¤er inflamasyonu ve fibrozu önlemede diyetten
1.
ve vitamin E kullan›m›ndan daha etkili oldu¤u bildirilmifltir (Bugianesi et al, 2005).
2.
Pentoksifilin, TNFa üretimini bask›layarak transaminazlarda, steatozda ve fibroziste düzelme sa¤la-
3.
maktad›r (Adams et al, 2004). Orlistat, gastrik ve
pankretaik lipaz› bask›layarak steatozda ve nekroinflamasyonda düzelme sa¤lad›¤›, ancak fibroziste
düzelme sa¤lamad›¤› gösterilmifltir (Harrison et al,
2009). Anjiotensin reseptör blokerleri, transaminazlarda düzelme, stokin ekspresyonunda azalma ve
4.
5.
6.
fibroziste düzelme sa¤lamaktad›r (Yokohama et
al, 2004). Antioksidan olarak kullan›lan vitamin E (atekoferol) lipid peroksidasyonunu ve TNFa üretimini
7.
bask›layarak transaminazlarda ve insülin direncinde düzelme göstermektedir (Federico et al, 2006).
Medikal tedaviye yan›t al›namayan hastalarda
cerrahi yaklafl›mlar kullan›lm›flt›r.
Gastrik band ve
Roux-en-Y gastrik baypas gibi bariatrik cerrahi yaklafl›mlar›nda belirgin kilo kayb› ile birlikte steatoz,
inflamasyon ve fibroziste belirgin düzelme oldu¤u
gösterilmifltir (Dixon et al, 2006).
8.
9.
10.
11.
12.
Sonuç
Teknolojik geliflmelere paralel olarak artan se-
13.
danter yaflam ve sa¤l›ks›z beslenme nedeni ile ortaya ç›kan MetS ça¤›m›z›n en yayg›n hastal›klar›ndan biridir. Buna paralel olarak MetS’a efllik eden
14.
karaci¤er sorunlar›ndan ADKYH ve NASH’da da
belirgin art›fl görülmektedir. Tedavide ilk basamak,
hastaya “sa¤l›kl› yaflam tarz› de¤ifliklikleri” hakk›n-
15.
da bilgi vermek ve uygulamas›n› sa¤lamakt›r. Medikal tedavide kullan›lan baz› ilaçlar erken dönemde etkili olmakla birlikte geç dönem sonuçlar› bilin-
16.
Adams LA, Zein CO, Angulo P, Lindor KD (2004). Apilot trial
of pentoxifylline in nonalcoholic steatohepatitis. Am J
Gastroenterol 99:2365-8.
Adams LA, Angulo P, Lindor KD (2005). Nonalcoholic fatty
liver disease. CMAJ 172(7): 899-905.
Angulo P, Keach JC, Batts KP, Lindor KD (1999).
Independent predictors of liver fibrosis inpatients with
nonalcoholic steatohepatitis. Hepatology 30:1356-62.
Angulo P (2002). Nonalcoholic fatty liver disease. N Engl J
Med 346:1221-31.
Bellentani S, Saccoccio G, Masutti F, Crose LS, Brandi G, et
al. (2000). Prevalence of and risk factors for hepatic
steatosis in northem Italy. Ann Intern Med 132:112-7.
Bugianesi E, Gentilcore E, Manini R, Natale S, Vanni E, et al.
(2005). A randomized controlled trial of metformin versus
vitamin E or prescriptive diet in nonalcoholic fatty liver
disease. Am J Gastroenterol 100:1082-90.
Caldwell SH, Oelsner DH, Iezzoni JC, Hespenheide EE, Battle
EH, et al. (1999). Cryptogenic cirrhosis: clinical
characterization and risk factors for underlying disease.
Hepatology 29.664-9.
Comert B, Mas MR, Erdem H, et al. (2001). Insulin resistance
in non-alcoholic steatohepatitis. Dig Liver Dis 33:353-58.
Çolak Y, Tuncer ‹ (2010). Nonalkolik karaci¤er ya¤lanmas› ve
steatohepatit. ‹st T›p Fak Derg 73(3):85-91.
Day CP (2002). Pathogenesis of steatohepatitis. Best
Practice and Research Clinical Gastroenterology 16:663-78.
Day C, James O (1998). Steatohepatitis: A tale of two “hits”?
(Editorial). Gastroenterology 114:842.
Diabetes Prevention Program Research Group (2002).
Reduction in the incidence of type 2 diabetes with lifestyle
intervention or metformin. N Engl J Med 346:393-403.
Diehl AM, Goodman Z, Ihsak KG (1988). Alcohol-like liver
disease in nonalcoholics: A clinical and histologic
comparison with alcohol-induced liver injury.
Gastroenterology 95:1056-62.
Dixon JB, Bhathal PS, O’Brien PE (2001). Nonalcoholic fatty
liver disease: predictors of nonalcoholic steatohepatitis and
liver fibrosis in the severely obese. Gastroenterology 121:91100.
Dixon JB, Bhathal PS, Hughs NR, O’Brien PE (2004). Nonalco
holic fatty liver disease: improvement in liver histological
analysis with weight loss. Hepatology 39:1647-54.
Dixon JB, Bhathal PS, O’Brien PE (2006). Weigh loss and
non-alcoholic fatty liver disease: falls in gammaglutamyl
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 42 • Temmuz - Aral›k 2011
Alkol D›fl› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
transferase concentrations are associated with histologic
improvement. Obes Surg 16:1278-86.
Falck-Ytter Y, Younossi ZM, Marchesini G, McCullough AJ
(2001). Clinical feature and natural history of nonalcoholic
steatosis syndromes. Semin Liver Dis 21:17-26.
Fan JG, Zhu J, Li XJ, Chen I, Lu YS, et al. (2005). Fatty liver and
the metabolic syndrome among Shanghai adults .
J Gastroenterol Hepatol 20:1825-32.
Federico A, Trappoliere M, Tuccillo C, de Sio I, Di Leva A, et
al. (2006). A new silybin-vitamin E-phospholipid complex
improves insulin resistance and liver damage in patients
with non-alcoholic fatty liver disease: preliminary
observations. Gut 55:901-2.
Gupte P, Amarapurkar D, Agal S, Baijal R, Kulshrestha P, et
al. (2004). Non-alcoholic steatohepatitis in type 2 diabetes
mellitus. J Gastroenterol Hepatol 19:854-8.
Hamaguchi M, Kojima T, Takeda N, Nakagawa T, Taniguchi
H et al. (2005). The metabolic syndrome as a predictor of
nonalcoholic fatty liver disease. Ann Intern Med 143: 722728.
Harrison SA, Fecht W, Brunt EM, Neuschwander-Tetri BA
(2009). Orlistat for overweight subjects with nonalcoholic
steatohepatitis: A randomized, prospective trial.
Hepatology 49:80-6.
Ipekci SH, Basaranoglu M, Sonsuz A (2003). The fluctuation
of serum levels of aminotransferase in patients with nonal
coholic steatohepatitis. J Clin Gastroenterol 36:371-373.
Joy D, Thava VR, Scott BB (2003). Diagnosis of fatty liver
disease: is biopsy necessary. Eur J Gastroenterol Hepatol
15:539-43.
Lee RG (1989). Nonalcoholic steatohepatitis: a study of 49
patients. Hum Pathol 20:594-8.
Ludwing J, Viggiano TR, McGill DB, Oh BJ (1980).
Nonalcoholic steatohepatitis: Mayo Clinic experiences with
a hitherto unnamed disease. Mayo Clin Proc 55:434-8.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
Marchesini G, Brizi M, Bianchi G, et al. (2001). Nonalcoholic
fatty liver disease: afeature of the metabolic syndrome.
Diabetes 50:1844-45.
Marchesini G, Bugianesi E,Forlani G, Cerrelli F, Lenzi M, et al.
(2003). Nonalcoholic fatty liver, steatohepatitis, and the
metabolic syndrome. Hepatology 37(4): 917-23.
Nomura H, Kashiwagi S, Hayashi J, Kajiyama W, Tani S, et al.
(1988). Prevalence of fatty liver in ageneral population of
Okinawa, Japan. Jpn J Med 27:142-9.
Oh MK, Winn J, Poordad F (2008). Diagnosis and treatment
of non-alcoholic fatty liver disease. Aliment Pharmacol Ther
28:503-22.
Saadeh S, Younossi ZM, Remer EM, Gramlich T, Ong JP, et al.
(2002). The utility of radiological imaging in nonalcoholic
fatty liver disease. Gastroenterology 123:745-50.
Sanyal AJ, Campbell-Sargent C, Mirshahi F, et al. (2001).
Nonalcoholic steatohepatitis: association of insulin
resistance and mitochondrial abnormalities.
Gastroenterology 120:1183-92.
Tuomilehto J, Lindstorm J, Eriksson JG, Vale TT, Hamalainen
H, et al. (2001). Prevention of type 2 diabetes mellitus by
changes in lifestyle among subjects with impaired glucose
tolerance. N Eng J Med 346:393-403.
Wigg AJ, Roberts-Thomson IC, Dymock RB, McCarty PJ,
Grose RH, et al. The rol of small intestinal bacterial
overgrowth, intestinal permeability, endotoxaemia, and
tumour necrosis factor in the pathogenesis of non-alcoholic
steatohepatitis. Gut 48:206-11.
Yokohama S, Yoneda M, Haneda M, Okamoto S, Okada M,
et al. (2004). Therpeutic efficacy of an angiotensin II
receptor antagonist in patients with nonalcoholic
steatohepatitis. Hepatology 40:1222-5.
Yu AS, Keeffe EB (2002). Nonalcoholic fatty liver disease.
Gastroenterological Disorders 2(1): 11-19.
Düzeltme
Ocak - fiubat, Mart - Nisan 2006 tarihli Hemflirelik Forumu dergisinde yay›nlanan, "Adolesan
Dönemi Çocuklarda Depresyon Taramas›" konulu makalede kullan›lan Çocuklar ‹çin Depresyon
Ölçe¤inin Türkçeye uyarlamas› 1990'da Belma Öy taraf›ndan yap›lm›fl olup, makale haz›rlan›rken
ölçe¤in kullan›m›nda," Savafl›r I, fiahin H. N (Editörler), Biliflsel Davran›ç› Terapilerde De¤erlendirme:
S›k Kullan›lan Ölçekler, Türk Psikologlar Derne¤i Yay›nlar›, Ankara,1997:136-143. " kayna¤›ndan
yararlan›lm›flt›r.
Makalenin Yazarlar›:
Yard. Doç. Dr. H. Demet Gönener (Cabar)
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 43 • Temmuz - Aral›k 2011
Metabolik Sendrom ve Böbrek
Doç. Dr. Zerrin B‹C‹K BAHÇEBAfiI
Dr. Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nefroloji Klini¤i, ‹STANBUL
Özet
Metabolik sendrom(MetS) ve Kronik böbrek hastal¤› (KBH), yüksek prevalans ve toplam mortalite ve morbiditeye çok fazla katk›da bulunan,
böylece sosyal ve ekonomik etkileri de yüksek olan küresel halk sa¤l›¤›
problemi olarak alg›lanmaktad›r. KBH ve MetS aras›ndaki sebep-sonuç iliflkisi, birinin di¤erine patofizyolojik ve klinik etkisi henüz tam olarak anlafl›lamam›flt›r. Bu yaz›da MetS ve KBH aras›nda bilinen iliflki noktalar› gözden
geçirilmifltir.
Anahtar kelimeler: Metabolik sendrom, Kronik böbrek hastal›¤›
Summary
The Metabolic Syndrome and Chronic Kidney Disease
The metabolic syndrome (MetS) and chronic kidney disease (CKD) have both become global public health problems, with increasing social and
economic impact due to their high prevalence and remarkable impact on
morbidity and mortality. The causality between MS and CKD, pathophysiologic mechanisms and its clinical implications, still do not completely understood. In this paper Relationship points between MetS and CKD are reviewed.
Key words: Metabolic syndrome, Chronic renal failure
Yüzy›l›m›zda aterojenik diyet, sedanter yaflam biçimi ve genetik yatk›nl›klarla obezitenin art›fl göstermesi beraberinde bir dizi hastal›k tablosunu birlikte getirmifltir. Hiperglisemi, insülin direnci, ya¤ dokudan sal›nan sitokinlerin
yaratt›¤› inflamasyon, endotel fonksiyon bozuklu¤u, hiperlipidemi gibi çok
say›da patolojik durum nedeniyle metabolik sendromun çok say›da tan›m›
yap›lm›flt›r.
Metabolik sendrom (MetS), aterosklerotik kardiyovaskuler hastal›k geliflimini do¤rudan bafllatt›¤› düflünülen çok say›da metabolik kaynakl› risk faktörünün birbiri ile iliflkili toplulu¤u olarak tan›mlanabilir (Grundy et al 2005).
Metabolik sendromlu hastalar, tip 2 diyabet geliflimi yönünden de artm›fl risk
[email protected]
alt›ndad›rlar. En iyi bilinen metabolik risk faktörleri aterojenik dislipidemi, yük-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 44 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
selmifl kan bas›nc› ve yükselmifl plazma glukozudur.
bölge, ›rk, cinsiyet, k›sal – kentsel yaflam koflullar›na
Bu özellikleri tafl›yan kifliler s›kl›kla, protrombotik ve
göre de¤ifliklik gösterebilmektedir (Ford et al 2002;
proinflamatuvar bir durum gösterirler. Aterojenik
de Ferranti et al 2004).
dislipidemi yükselmifl serum trigliseridi, apolipopro-
Mets prevalans› tüm dünyada oldu¤u gibi ülke-
tein B (apoB), küçük LDL partikülleri ve azalm›fl HDL
mizde de de¤iflen beslenme al›flkanl›klar›, obezite,
kolesterol düzeyinden oluflur (NCEP 2002).
yafll› nüfusun art›fl› ve yetersiz hareket nedeniyle
Mets kardiyovasküler morbiditeyi iki, mortaliteyi
h›zla artmaktad›r. Agrawal ve ark (2009) Prospektif
üç, tip 2 diyabet geliflimi riskini befl kat art›rmakta-
bir çal›flma ile renal hastal›k geliflimi ve erken ölüm-
d›r. Bu tabloda obezite en önemli rolü oynar ve
leri önlemek amac›yla metsi hedefleyen yaklafl›m-
kronik böbrek hastal›¤› geliflimi riskini de dört kat ar-
lar gereklili¤ini vurgulam›fllard›r.
t›r›r (Hall et al 2002). Son dönem böbrek yetmezli-
Klinik çal›flmalarda da Mets te azalm›fl glome-
¤i geliflimi için iki ana risk faktörü hipertansiyon ve
rül filtrasyon h›z› ve proteinüri gibi aflikar böbrek
Tip 2 diyabet olup do¤rudan obezite ve MetS ile
tutulumu kan›tlar› elde edilmifltir. Bu durum mets
iliflkilidir.
da erken dönemde görülebilecek patofizyolojik
MetS tan›s› için gelifltirilen çok say›da protokol
vard›r ve hemen hepsi obezite ve sonuçlar›n› ben-
durumlar›n yak›n takip edilmesi gerekti¤ini göstermifltir.
zer öiçeklerle de¤erlendirmektedir. Günümüzde
Türkiye’de Metablik sendrom s›kl›¤›, TEKHARF ça-
en çok kabul gören, National Cholesterol Educati-
l›flmas› ile ayr›nt›l› olarak tan›mlanabilmifltir. ATP III
on Program (NCEP) Adult Treatment Panel III (ATP
ölçekleriyle MetS, 30 yafl ve üzerindeki Türk halk›n-
III) ölçekleri Metabolik sendrom tan›s› koyabilmek
da oldukça yayg›n olup; 5.3 milyonu kad›n olmak
için afla¤›daki durumlar›n en az üç tanesinin bulun-
üzere, yaklafl›k 9.2 milyon yetiflkinde mevcuttur.
mas› gerekti¤ini ifade etmektedir ( NCEP 2001).
MetS Türk erkeklerinde %44’lük zirve s›kl›¤›na 40-49
• Abdominal obezite; (bel cevresi)
yafl grubunda ulafl›r, daha sonra bir plato kayde-
o Erkek icin >102 cm
der. Kad›nlarda ise, 30-39 yafl grubunda görülen
o Kad›n icin >88 cm
%24’lük prevalans, 60-69 yafl grubunda %56’ya
• Serum trigliseridi ≥150 mg/dL veya ilaçla
kontrol edilmifl yüksek trigliserid düzeyi
• HDL-kolesterolu
ulafl›r. MetS baz› kiflilerde genç eriflkin yafllar›nda
görülse bile, ço¤unluk orta yafllarda geliflip s›klaflmaktad›r. ABD eriflkinlerindeki yafl da¤›l›m› ile karfl›-
o Erkek icin <40 mg/dL
laflt›r›ld›¤›nda, yafl grubuna özgü prevalanslar Türk
o Kad›n icin <50 mg/dL
erkeklerinde Amerikan erkeklerinden yaln›z %16
• Kan bas›nc› ≥130 / 85 mmHg
daha s›k iken ve Amerikan yetiflkinlerinde cinsiyete
• Acl›k kan flekeri ≥110 mg/dL
ba¤l› s›kl›k fark› sergilemezken, Türk kad›nlar›nda
Uluslar aras› Diyabet Federasyonu (IDF) ise; Art-
MetS, hem Türk erkeklerden, hem de Amerikan ka-
m›fl bel çevresine ilave olarak di¤er dört ölçekten
d›nlar›ndan %43 oran›nda daha s›k görüldü (Onat
ikisinin varl›¤›n›n koflul olarak kabul etmekte, yani
et al 2009).
ana ölçütün bel çevresi oldu¤unu vurgulamaktad›r (Alberti et al 2005).
Framingham çal›flmas› baflta olmak üzere çok
say›da çal›flmada obezite, kardiyovasküler hastal›k
Bat› toplumunda MetS s›kl›¤› eriflkinlerde % 20 ci-
ve Diyabetle yak›n iliflkili olarak tan›mlanm›flt›r. Bun-
var›ndad›r ve giderek adelosan ça¤dakileri de içi-
lara ilave olarak; poliksitik over, KC ya¤lanmas›, hi-
ne alarak büyüme göstermektedir. S›kl›k co¤rafi
perürisemi, uyku apnesi, böbrek hücreli kanser ve
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 45 • Temmuz - Aral›k 2011
Metabolik Sendrom ve Böbrek
özellikle kronik böbrek hastal›¤› ile obezite aras›nda
makla beraber; insülin direnci, inflamasyon, böb-
iliflkiler tan›mlanm›flt›r (Meigs et al 2006; Eknoyan
rek endotel disfonksiyonu, oksidatif stres, bozul-
2011).
mufl renal hemodinami, renin anjiyotensin aldes-
KBH, son dönem böbrek yetmezli¤i (SDBY) geli-
teron sistemi (RAAS) ve sempatik sinir sistemi(SSS)
flimi, erken ölüm ve kardiyovasküler hastal›k geliflimi
aktivasyonu ve diyete iliflkin faktörlerin rol ald›¤›
riski nedeniyle küresel halk sa¤l›¤› sorunu olarak ka-
bilinmektedir.
bul edilmektedir. KBH glomerül filtrasyon h›z›n›n 60
Türk kad›n›nda ortalama eGFR (97.6 ±9.7) erke-
ml/dk/1.73 m ’n›n alt›na düflmesi olarak ve/veya
¤e (108 ±17.2 ml/ dak/ 1.73 m2) k›yasla 1/10 daha
mikroalbuminüri tan›mlan›r (Chen et al 2004;
düflük bulundu. 1317 eriflkinde (78.5%) Normal
Zhang et al 2007). NHANES III raporunda metabo-
böbrek fonksiyonu (eGFR 390 ml), gözlemlenirken,
lik sendrom durumunda KBH ve mikroalbuminüri ris-
327 eriflkinde (19.5%) hafif bozukluk (60-89.9
kinin anlaml› olarak artt›¤› bildirilmifltir (NCEP 2002;
ml/dak/1.73 m2) saptand›. Yüzde 2 oran›nda (19
NCEP 2001). Her iki komplikasyonun geliflme riski
erkekle 15 kad›nda) <60 ml/dak/1.73 m2 eGFR’ye
metabolik sendrom komponentlerinin say›ca art›-
rastland›. Kad›nlarda azalm›fl eGFR, erkeklerden,
fl›yla paralel art›fl göstermifltir. Bir prospektif kohort
ve normal fonksiyonlu kad›nlardan farkl› olarak ile-
çal›flmas›nda metabolik sendromlu hastalarda KBH
ri yaflla iliflkili bulundu. Erkekte ise HOMA ile bu iliflki
geliflimi %10 bulunurken metabolik sendrom olma-
çok daha öne ç›k›yordu. Diyabeti bulunmayan
yanlarda %6 oldu¤u izlenmifltir (Kurella et al 2005).
her befl yetiflkinden birinde hafif böbrek fonksiyon
MetS’un tüm komponentleri ayr› ayr› KBH gelifli-
bozuklu¤una rastland› ve erkeklerde, santral obe-
mi için risk faktörü olufltururlar. Tüm dünyada hiper-
zite ve buna ba¤l› dislipidemiyle de¤il, esas itiba-
tansiyon ve Diyabetin yapt›¤› renal hasar›n en s›k
riyle insülin direnciyle, birlikte görüldü (Onat ve
KBH nedeni oldu¤u tüm çal›flmalarda gösterilmifl
Hergenç 2006).
2
ve tan›mlanm›flt›r (Zatz et al 1986; Whelton et al
1996).
MetS’in KBH iliflkisinde en önemli risk faktörlerinden biri de hipertansiyondur (HT). HT kan bas›nc›na
Obezite tek bafl›na SDBY geliflim riski olarak ta-
ba¤›ml› ve ba¤›ms›z meanizmalarla nefroskleroza
n›mlanm›flt›r (Iseki et al 2004). Dislipidemi, özellikle
sebep olur. Ayr›ca adipokinler HT gelifliminde rol
aterojenik dislipidemi (düflük HDL, yüksek trigliserid)
al›r ve obezitede renal sempatik sistemi de içine
KBH geliflimi ve SDBY’ne gidifl için ba¤›ms›z risk fak-
alan SSS aktivasyonu ile sodyum retansiyonu geliflir
törü olarak kabul edilmifltir. KBH riski tafl›yan birey-
(Zoccali 2009). Glomerul hemodinami¤i ile infla-
lerde bu risk faktörlerinin tek tek araflt›r›lmas› gerek-
matuar mekanizmalar›n etkileflmesi KBH geliflimin-
ti¤ini öneren ve kan›tlayan çok say›da gözlemsel
de RAAS’nin çok önemli yeri vard›r ve ang-II bloka-
çal›flma ve meta analiz mevcuttur (Munter et al
j›sitokinlerde ve oksidatif streste belirgin azalma ya-
2000; Manttari et al 1995; Hunsicker et al 1997). Epi-
par (Kurata et al 2006). Bu amaçla anjiyotensin
demiyolojik çalflmalar da renal hasar ve endotel
konverting enzim inhibitörü (ACE-I) ve anjiyotensin
fonksiyon bozuklu¤u göstergesi olan mikroalbumi-
reseptör blokerleri (ARB) grubu ilaçlar kullan›l›rlar.
nüri ile MetS aras›nda artm›fl risk iliflkisi tan›mlam›fl-
Her iki grubunda proteinüri kontrolünü sa¤layarak
lard›r (Fried et al 2001; Chen et al 2004).
renal hasar› en aza indirdi¤ini kan›tlayan çok say›-
KBH ve MetS’da böbrekte benzer patolojik ve
da çal›flma mevcuttur. Her iki grubun proteinüri
patofizyolojik de¤ifliklikler gösterilmifltir. Altta ya-
kontrolü üzerine etkileri benzer oranlarda bulun-
tan mekanizmalar halen tam olarak anlafl›lma-
mufltur (Kunz et al 2008).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 46 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Korantzopoulos ve ark. (2007) MetS yönetimini
• Dislipideminin düzeltilmesi: Diyet ve egzersiz
algoritmik olarak tan›mlam›fllard›r (flekil 1). Metabo-
öncelikli olmak üzere statinler ve fenofibrat kullan›-
lik sendromda renal hasar› önlemek için al›nacak
larak tedavi edilir. Framingham çal›flmas›, LDL ko-
tedbirler flu flekilde özetlenebilir;
lesterol<100mg/dL sa¤lanmas›n› esas hedef olarak
• Yaflam biçimi de¤ifliklikleri: Fizik aktivite, diyet
göstermektedir.
düzenlemesi ile objektif olarak izlenen kilo kayb› te-
• Antiplatelet tedavi: Düflük doz Aspirin
davinin en önemli noktas›n› oluflturur ve di¤er tüm
Sonuç olarak; MetS, tan› ölçütlerinin her biri ile
komponentlerin tedavisinde de yer al›r. Bol lif, doy-
ayr› ayr› böbrek fonksiyonlar› üzerine olumsuz etki-
mam›fl ya¤lar ve kompleks karbonhidratlardan
leri olan bir klinik durumdur. Tan› konuldu¤unda
oluflan Akdeniz diyeti önerilen beslenme biçimidir.
tüm tan› ölçekleri dikkatle de¤erlendirilmeli ve
Sigaran›n b›rak›lmas› endotel hasar›n›n önlenmesi
kontrol alt›na al›nmal›d›r. Kontrol sa¤land›¤›nda
için elzemdir.
böbrek hastal›¤› gelifliminin durdurulabilece¤i en
• Kan bas›nc› kontrolü: Yaflam biçimi de¤ifliklik-
az›ndan yavafllat›labilece¤i bilinmektedir.
leri, tuz k›s›tlamas›, antihipertansif tedavi (özellikle
RAAS blokerleri tercih edilir)
Kaynaklar
• Glisemik kontrol: Kilo düzenlemesi ilk ve önem-
1.
li basamakt›r. Gereklilik durumunda ilaç tedavisi etki-yan etki profiline göre (Metformin – laktik asi-
2.
doz?, Thiazolidenidionlar – kilo al›m›?, Acarbose,
GLP-1 reseptör agonistleri ve DPP-4 inhibitörleri)
bafllanabilir.
3.
Agrawal V, Shah A, Rice C, Franklin BA, McCullough PA
(2009) Impact of treating the metabolic syndrome on
chronic kidney disease. Nat Rev Nephrol. 5: 520–528.
Alberti KG, Zimmet P, Shaw J (2005). IDF Epidemiology Task
Force Consensus Group. The metabolic syndrome--a new
worldwide definition. Lancet 366:1059-1062.
Chen J, Muntner P, Hamm LL, Jones DW, Batuman V,
Fonseca V, Whwlton PK, He J (2004). The metabolic
fifie
ekil 1: MetS’da çok yönlü hasta yönetimi (Korantzopoulos ve ark, 2007’ den uyarlanm›flt›r)
MetS tan›s›
Çok Yönlü hasta yönetimi
Yaflfla
am biçimi
de¤iflfliiklikleri
‹nsülin direnci /
hipertrigliseridemi
Hipertansiyon
Aterojenik
dislipidemi
Antiplatelet
tedavi
Kilo verme
Kilo düzenlemesi
Diyet
“Akdeniz”
nonsature ya¤,
lif ve komplex
karbonhidrat
‹laç tedavisi?
Yaflam biçimi
de¤ifliklikleri
‹laç tedavisi
(ACE-I, ARB)
Yaflam biçimi
de¤ifliklikleri
Bitkisel
(sterol/stanol)
Düflük doz
Aspirin
(yüksek KVC riski varsa)
Fizik aktivite
Sigaray› b›rakma
‹laç tedavisi
(Statinler)
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 47 • Temmuz - Aral›k 2011
Metabolik Sendrom ve Böbrek
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
syndrome and chronic kidney disease in U.S. Adults, Annals
of Internal Medicine 140 (3): 167–I74.
de Ferranti SD, Gauvreau K, Ludwig DS, Neufeld EJ,
Newburger JW, Rifai N (2004) Prevalence of the metabolic
syndrome in American adolescents: findings from the Third
National Health and Nutrition Examination Survey,
Circulation 110 (16): 2494–2497.
Eknoyan G (2011) Obesity and chronic kidney disease,
Nefrologia 31(4):397-403.
Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of
High Blood Cholesterol in Adults. Executive Summary of The
Third Report of The National Cholesterol Education Program
(NCEP) (2001) Expert Panel on Detection, Evaluation, And
Treatment of High Blood Cholesterol In Adults (Adult
Treatment Panel III). JAMA 285:2486.
Ford ES, Giles WH, Dietz WH (2002). Prevalence of the
metabolic syndrome among US adults: findings from the
Third National Health and Nutrition Examination Survey,”
Journal of the American Medical Association 287 (3):
356–359.
Fried LF, Orchard TJ, Kasiske BL (2001). Effect of lipid
reduction on the progression of renal disease:
a metaanalysis. Kidney International 59 (1): 260–269.
Grundy SM, Cleeman JI, Daniels SR, Danato KA, Eckel RH,
Franklin BA, Gordon DJ, Krauss RM, Savage PJ, Smith Jr SC,
Spertus JA, Costa F (2005) Diagnosis and Management of
the Metabolic Syndrome. Circulation. 2005;112:2735- 2752.
Hall JE, Crook ED, Jones DW (2002) Mechanisms of obesity
associated cardiovascular and renal disease. Am J Med
Sci. 324:127–137.
Hunsicker LG, Adler S, Caggiula A, England BK, Greene T,
Kusek JW, Rogers NL, Teschan PE (1997). Predictors of the
progression of renal disease in the Modification of Diet in
Renal Disease Study. Kidney International 51(6): 1908–1919.
Iseki K, Ikemiya Y, Kinjo K, Inoue T, Iseki C, Takishita S (2004)
Body mass index and the risk of development of end-stage
renal disease in a screened cohort, Kidney International 65
(5): 1870–1876.
Korantzopoulos P, Elisaf M, Milionis HJ. (2007). Multifactorial
intervention in metabolic syndrome targeting at prevention
of chronic kidney disease—ready for prime time?”
Nephrology Dialysis Transplantation 22 (10): 2768–2774.
Kurata A, Nishizawa H, Kihara S, Maeda N, Sonoda M,
Okada T, Ohashi K, Hibuse T, Fujita K, Yasui A, Hiuge A,
Kumada M, Kuriyama H, Shimomura I, Funahashi T (2006).
Blockade of angiotensin II type-1 receptor reduces
oxidative stress in adipose tissue and ameliorates
adipocytokine dysregulation,” Kidney International 70 (10):
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
1717–1724.
Kurella M, Lo JC, Chertow GM (2005). Metabolic syndrome
and the risk for chronic kidney disease among nondiabetic
adults. J Am Soc Nephrol 16(7): 2134-2140.
Kunz R, Friedrich C, Wolbers M, Mann JFE (2008). Metaanalysis: effect of monotherapy and combination therapy
with inhibitors of the renin-angiotensin system on proteinuria
in renal disease. Annals of Internal Medicine, 148 (1): 30–48.
Manttari M, Tiula E, Alikoski T, Manninen V (1995) Effects of
hypertension and dyslipidemia on the decline in renal
function, Hypertension 26 (4): 670–675.
Meigs JB, Wilson PWF, Fox JS, Vasan RS, Nathan DM, Sullivan
LM, D’Agostino RB (2006). Body mass index, metabolic
syndrome, and risk of type 2 diabetes or cardiovascular
disease, Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism
91 (8): 2906–2912.
Muntner P, Coresh J, Smith JC, Eckfeldt J, Klag MJ (2000).
Plasma lipids and risk of developing renal dysfunction: the
atherosclerosis risk in communities study, Kidney
International 58(1): 293–301.
National Cholesterol Education Program (NCEP) (2002)
Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of
High Blood Cholesterol in Adults (Adult Treatment Panel III).
Third Report of the National Cholesterol Education Program
(NCEP) Expert Panel on Detection, Evaluation, and
Treatment of High Blood Cholesterol in Adults (Adult
Treatment Panel III) final report. Circulation 106: 3143–3421
Onat A,U¤ur M.,Çiçek G.ve ark. (2010) Metabolik Sendrom:
Hekimlerimiz için Odak TEKHARF 2009 taramas› sonuçlar›,
Türk Kardiyoloji Derne¤i çal›flma raporu.
Onat A, Hergenç G (2006). Böbrek Fonksiyonu ve ‹lgili
Konular (Folat, Homosistein, Adiponektin ve ADMA),
TEKHARF 2005 taramas› sonuçlar›, Türk Kardiyoloji Derne¤i
çal›flma raporu.
Whelton PK, Perneger TV, He J, Klag MJ (1996). The role of
blood pressure as a risk factor for renal disease: a review of
the epidemiologic evidence, Journal of Human
Hypertension 10(10): 683–689.
Zatz R, Dunn BR, Meyer TW (1986) Prevention of diabetic
glomerulopathy by pharmacological amelioration of
glomerular capillary hypertension, Journal of Clinical
Investigation 77 (6) 1925–1930.
Zhang L, Zuo L, Wang F, Wang M, Wang S, Liu L, Wang H
(2007). Metabolic syndrome and chronic kidney disease in
a Chinese population aged 40 years and older. Mayo Clin
Proc 82(7):822-827.
Zoccali C (2009). Overweight, obesity and metabolic
alterations in chronic kidney disease, Prilozi 30 (2): 17–31.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 48 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Yaflflll›larda Bedensel ve Biliflflssel
Yetersizlikler ‹le Yard›ma Gereksinim Durumlar›
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Bolu Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü, BOLU
Özet
Araflt›rma, yafll›larda diyabetes mellitus prevalans›n› belirlemenin yan› s›ra, diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›larda bedensel ve biliflsel yetersizlik
ile birlikte ba¤›ml›l›k ve yard›ma gereksinim durumlar›n› karfl›laflt›rmak amac›yla planlanm›flt›r.
Kesitsel tipte ve topluma dayal› olan bu araflt›rman›n evrenini, 65 yafl üstü 5712 kifli, örneklemini ise basit rastgele yöntemle listeden seçilen 656 kifli
oluflturmas›na karfl›n, 608 yafll›ya ulafl›lm›flt›r. Veriler yafll›lar›n yaflad›klar› evlerinde ziyaret edilerek yüz yüze görüflme tekni¤i ile May›s-Haziran 2005 tarihleri aras›nda toplanm›flt›r. Veri toplamada yafll›lar›n sosyo-demografik özelliklerinin yan› s›ra, sa¤l›¤› alg›lamalar›, sa¤l›k yak›nmas›, diyabetes mellitus tan›s›, yard›ma gereksinim durumlar› ile Günlük Yaflam Aktivitelerinde Ba¤›ms›zl›kKatz-Indeksi”, biliflsel durumlar› için Mini-Mental Durum Testi kullan›lm›flt›r.
Yafll›larda diyabet prevalans› %19.9 (n:121) olup, kad›nlarda diyabet
prevalans› %20.2, yafll› erkeklere (%19.4) göre biraz daha yüksek ç›km›flt›r.
Diyabetli yafll›lar daha fazla sa¤l›k yak›nmas›n›n oldu¤unu (%65.3 vs %59.5)
ve sa¤l›klar›n› kötü olarak alg›lad›klar› (%89.3 vs %85.6); son bir ayda daha
fazla gün (6.4 ±10.3 gün) ifllerini aksatt›klar›; hipertansiyon (%75.2 vs %53.6)
ve kalp hastal›¤› (%33.1 vs %20.9) daha yüksek oranda bulunmas›na karfl›n,
diyabetli olmayan yafll›lar aras›nda biliflsel bozulman›n biraz daha fazla oldu¤u; diyabetli yafll›lar›n günlük yaflam aktivitelerinde daha ba¤›ml› (%30.6
vs %20.9) ve daha fazla yard›ma gereksinimleri oldu¤u (%27.3 vs %20.9) belirlenmifltir. Bu ba¤lamda diyabetli yafll›lara tedavi ve hemflirelik bak›m›nda
destek sa¤lanmas› yaflamsal önemdedir.
Anahtar kelimeler: Yafll›, Diyabet, Prevalans, Biliflsel yetersizlik, Günlük yaflam aktiviteleri.
Summary
Physical Disabilities and Cognitive Impairment of
Elderly with Diabetes and Status of Their Needs of Help
[email protected]
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 49 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
This study, as well as to determine the prevalence of diabetes mellitus in
the elderly, diabetic and nondiabetic elderly people with physical and
cognitive impairment was planned to compare the status of dependency
and help needs.
Population of the research that community-based cross-sectional is
5712 people that over age 65, and 656 sample people selected from the
list as simple randomly, but, 608 elderly people has been reached. Data
were collected between May-June 2005 by visiting the elderly living at home with face-to-face interview technique Data collection for elderly people, as well as socio-demographic characteristics, health perceptions,
health complaints, a diagnosis of diabetes mellitus, states of need assistance with activities of daily living-Katz Index of Independence", the Mini-Mental State Examination was used for cognitive status.
The prevalence of diabetes in the elderly was 19.9% (n = 121) and 20.2%
prevalence of diabetes in women was slightly higher (elderly men 19.4%).
Elderly people with diabetes have more health complaints (65.3% vs.
59.5%) and perceived their health as poor (89.3% vs. 85.6%), the last one
month more days (6.4 ± 10.3 days) delayed their jobs; Although they have
common hypertension (75.2% vs. 53.6%) and heart disease (33.1% vs.
20.9%), there are cognitive impairment higher rates of among elderly people without diabetes. More dependent in activities of daily living for elderly people with diabetes (30.6% vs. 20.9%), and that needs more help
(27.3% vs. 20.9%) were determined.
In this context, to provide support for treatment and nursing care of older people with diabetes is vital.
Key words: Elderly, Diabetes, Prevalence, Cognitive impairment, Daily living activities.
Girifl ve amaç
Dünyadaki yafll› nüfus, son elli y›ld›r sürekli artmaktad›r. Yafll› nüfustaki bu
art›fl, bafllang›çta daha çok geliflmifl ülkelerde görülmesine karfl›n, son y›llarda geliflmekte olan ülkelerde de fark edilir hale gelmifltir (World Population
Ageing, 2002). Gelecek 25 y›lda dünya nüfusunun %29 oran›nda artmas›na
karfl›n, yafll› nüfusunun iki kat›na ulaflaca¤› ve geliflmekte olan ülkelerde yafll›lar›n %130’luk bir art›fl gösterece¤i bildirilmektedir (US Census Bureau, 2002).
Geliflmekte olan ülkelerde 65 yafl ve üstü nüfusun 2025'te %12.6 ve 2050'de
%19.3'e ulaflaca¤› tahmin edilmektedir (World Population Ageing, 2002).
Yafll› nüfusun önemli sa¤l›k sorunlar›n›n bafl›nda kronik hastal›klar gelmektedir. Daha önceleri geliflmifl ülkelerin önemli bir sa¤l›k sorunu olarak görü-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 50 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma...
len kronik hastal›klar, Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün ra-
nede kald›klar› ve bak›m maliyetlerinin daha fazla
porlar›na göre art›k geliflmekte olan ülkelerin de
oldu¤u bildirilmektedir. Diyabetin hasar verici etkile-
önemli sa¤l›k sorunu olarak gösterilmektedir. Bu ül-
ri nedeniyle yafll›lar›n sa¤l›k bak›m hizmetlerini daha
kelerde kronik hastal›klar›n görülme s›kl›¤› çok h›zl›
fazla kullanmalar›na karfl›n, bu grupta diyabet yö-
artmakta göstermektedir. Diyabetes mellitus, kalp
netimi halen tart›flmal›d›r (Blaum and Halter, 2000).
hastal›¤›, hipertansiyon, ast›m, kronik akci¤er has-
Bak›m ve tedavi yaklafl›m›nda yafll›larda diyabetin
tal›klar› gibi kronik hastal›klar toplumunun %30-
bilinen vasküler komplikasyonlar›n yan› s›ra geriatrik
46’›n› etkiledi¤i bildirilmektedir (NIH, 2007).
sendromlar, biliflsel ve fiziksel yetersizliklere ba¤l› ge-
Diyabetes mellitus (k›saca diyabet), dünyada
liflebilecek komplikasyonlar ile ba¤›ms›zl›k kayb›n›n
epidemi fleklinde art›fl gösteren kronik bir hastal›k ol-
da ele al›nmas› önemli görünmektedir (Engelgau
du¤u art›k tart›flmas›z kabul edilen bir gerçektir. Gü-
and Narayan, 2002; Gregg, et al. 2002; Strachan,
nümüzde diyabet prevalans› geliflmifl ülkelerde da-
et al 2003). Bu araflt›rma, yafll›larda diyabetes melli-
ha yüksek olmas›na karfl›n, gelecekte geliflmifl ülke-
tus prevalans›n› belirlemek, diyabetli ve diyabetli ol-
lere göre (%41) geliflmekte olan ülkelerde diyabetin
mayan yafll›larda baz› sa¤l›k sorunlar› ile birlikte ba-
daha h›zl› art›fl (%170) gösterece¤i hesaplanmakta-
¤›ml›l›k ve yard›ma gereksinim durumlar›n› karfl›laflt›r-
d›r (International Diabetes Federation 2006). Türki-
mak amac›yla planlanm›flt›r.
ye’deki diyabet prevalans› %7.2 olup (Satman, et
al. 2000); en yüksek diyabet prevalans›na sahip Ku-
Gereç ve yöntem
zey Amerika (%7.9) ve Avrupa Bölgesindeki (%7.8)
Kesitsel tipte ve topluma dayal› olan bu araflt›r-
ülkelere yaklaflm›flt›r (IDF, 2006; CDC, 2003). Diyabet
man›n evrenini, Bolu il merkezinde yaflayan 5712
prevalans›ndaki bu art›fl bafll›ca yafll›lar› etkilemek-
yafll› oluflturmufltur. Altm›fl befl yafl ve üstü kiflilere ilifl-
te, yafll›larda diyabet daha s›k görülmekte ve pre-
kin oluflturulan listeden basit rastgele yöntemle 656
valans› da yaflla birlikte artmaktad›r. Gelecek 25 y›l-
kifli örnekleme seçilmifl; ancak adres uyuflmazl›kla-
da da diyabetlilerin ço¤unu 65 yafl ve üzerindeki ki-
r›, yafll›n›n adreste bulunmamas› ve yafll›n›n reddi
flilerin oluflturaca¤› bildirilmektedir (Mokdad, et al.
nedeniyle 608 yafll›ya ulafl›lm›flt›r. Topluma dayal›
2000; Boyle, et al. 2001). National Health Interview
bir çal›flma olmas› nedeniyle kurumlardan gerekli
Survey’e göre tüm diyabetlilerin yaklafl›k %40’›n› 65
yasal izinler al›nm›flt›r. Helsinki Deklarasyonu etik
yafl ve üzerindeki kifliler oluflturmakta, bu oran›n
standartlar›na göre araflt›rman›n amac›, yöntemi
2025 y›l›nda %53’e ulaflaca¤› tahmin edilmektedir
ve beklenen yararlar› konusunda yafll›lar bilgilendi-
(Boyle, et al. 2001). Bir baflka deyiflle, 45 yafl›ndan
rilmifl ve gönüllü kat›l›mlar› konusunda onay al›nm›fl-
genç kiflilere göre yafll›larda diyabet prevalans› 10
t›r. Veriler yafll›lar›n yaflad›klar› evlerinde ziyaret edi-
kat› daha fazlad›r (CDC, 2003).
lerek yüz yüze görüflme tekni¤i ile May›s-Haziran
Yafll› diyabetlilerde ilerleyen yafl ve sa¤l›k duru-
2005 tarihleri aras›nda toplanm›flt›r.
mundaki de¤iflikliklere ba¤l› olarak tedavi ve bak›m
Araflt›rmac› taraf›ndan oluflturulan soru formun-
uygulamalar›na olan etkilerinin gözden geçirilmesi
da sosyo-demografik özelliklerin (cinsiyet, yafl, e¤i-
gerekir. Diyabet, sa¤l›k bak›m sistemlerine oldu¤u
tim düzeyi, çal›flma durumu, birlikte yaflad›klar› kifli-
kadar kiflilerin sa¤l›k durumu, yaflam kalitesi ve ya-
ler, gelir düzeyi) yan› s›ra sa¤l›¤›n› alg›lamalar›, her-
flam süresine önemli etkileri olan ciddi bir hastal›kt›r.
hangi bir sa¤l›k yak›nmas› olup olmad›¤›, son bir ay-
Diyabetli olmayan kiflilere göre, diyabetlilerin hasta-
da ifllerini aksatt›klar› gün say›s› ile son bir ayda ya-
neye daha s›k baflvurduklar›, daha uzun süre hasta-
takta geçirdikleri gün say›s›na iliflkin sorular yer al-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 51 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
m›flt›r. Bununla birlikte yafll›lara hekim taraf›ndan di-
almaktad›r. Bolu il merkezindeki yafll›larda diyabet
yabetes mellitus tan›s› konup konmad›¤› ve baflka
prevalans› %19.9 (n:121 bulunmufltur. Yafll› kad›nlar-
herhangi bir hastal›¤› olup olmad›¤› sa¤l›k karnesine
da diyabet prevalans› %20.2 olup, yafll› erkeklere
bak›larak belirlenmifl; yard›ma gereksinim durumla-
(%19.4) göre biraz daha yüksek ç›km›flt›r. Diyabet-
r› ise kendilerine sorularak kaydedilmifltir. Yafll›n›n
li ve diyabetli olmayan yafll›lar içinde cinsiyet da¤›-
günlük yaflam›ndaki aktivitelerini ba¤›ms›z yapma-
l›m›na bak›ld›¤›nda ise, yaklafl›k 2/3’ünü (%66.1 vs
s›nda sorunlar› belirlemek üzere “Günlük Yaflam Ak-
%65.1) kad›nlar oluflturmufltur (X2: 0.045; P:0.832).
tivitelerinde Ba¤›ms›zl›k-Katz-Indeksi” kullan›lm›flt›r.
Diyabetli yafll›lar›n (n:121) %12.3’ünde (n:15) tip 1
Mini-mental durum testi: Diyabetli ve diyabetli
diyabet ve %87.6’›nda (n:106) tip 2 diyabet bulun-
olmayan yafll›lar›n biliflsel ifllevlerini de¤erlendirmek
maktad›r. Diyabet görülme s›kl›¤›, yaflla birlikte
üzere kullan›lm›flt›r. Bu test toplumdaki, hastane ve
azalma göstermekte; diyabetli olanlar›n %69.4’ü
bak›m evlerindeki yetiflkin ve yafll›larda biliflsel bo-
65-74 yafl grubunda ve %5.0’s› ise 85 yafl ve üstü
zukluklar› taramada etkili bir araçt›r. Sistematik ve
grupta yer almaktad›r (X2: 4.711; p:0.095). Yafll›lar›n
düzenli olarak kullan›ld›¤›nda, yafll›lar›n biliflsel ifllev-
%25.6’s›nda diyabetin süresi <5y›l, %46.3’ünde 5-14
lerini en iyi flekilde tan›mlamaktad›r. Oryantasyon,
y›l aras› ve geri kalan %28.1’inde ise >15 y›l olarak
kay›t etme, dikkat ve hesaplama, yeniden ça¤›r-
saptanm›flt›r. Diyabetli olmayanlara göre diyabetli
ma, lisan gibi befl biliflsel ifllevi test eden 11 soruluk
yafll›lar›n okur-yazar/ilkokul (%54.5 vs %47.6), lise
bir ölçektir. MMSE uygulanmas› yaln›zca 5-10 daki-
(%4.1 vs %2.7) ve üniversite (%4.1 vs %1.8) daha
ka al›r ve bu nedenle kullan›m› oldukça pratiktir. Öl-
yüksek oranda oldu¤u; çok az bir farkla da olsa
çek toplam 30 puan üzerinden de¤erlendirilir, ≤23
çal›flamayanlar›n daha fazla oldu¤u (%92.6 vs
puan ise biliflsel bozulmay› göstermektedir (Molloy
%92.2); diyabetliler daha çok efli ile (%42.1) diya-
et al. 1991). Bu testin Türkiye’de geçerlilik ve güve-
betli olmayanlar›n ise ailesi ile birlikte yaflad›klar›
nilirli¤i Kayatekin ve arkadafllar› (1985) taraf›ndan
(%53.4) belirlenmifltir. Diyabetli yafll›lar›n ço¤unlu-
yap›lm›fl, daha sonra Güngen ve arkadafllar› (2002)
¤unu (%66.1) orta gelir düzeyindeki kifliler oluflturur-
taraf›ndan hafif demans tan›s›ndaki geçerlilik ve
ken, diyabetli olmayan yafll›lar›n ço¤unlu¤unu ise
güvenilirli¤ini araflt›r›lm›flt›r (Güngen ve ark. 2002).
alt gelir ve orta gelir düzeyindeki kiflilerin oluflturdu-
Araflt›rman›n verileri bilgisayar ortam›na aktar›-
¤u görülmüfltür (X2: 7.795; p:0.020).
larak istatistik program›nda de¤erlendirilmifltir. Veri-
Diyabetli ve Diyabetli Olmayan Yafll›lar›n Sa¤l›k
lerin istatistiksel de¤erlendirilmesinde diyabetli ve
ve Yard›ma Gereksinim Durumlar›n Da¤›l›m› Tablo
diyabetli olmayan yafll›lar›n baz› sosyo-demografik
2’de yer almaktad›r. Diyabetli yafll›lar istatistiksel
özellikleri ile sa¤l›k ve yard›ma gereksinim durumla-
yönden önemli olmasa da yüzde olarak daha faz-
r› gibi ba¤›ms›z gruplar aras›nda niteliksel da¤›l›m-
la sa¤l›k yak›nmas›n›n oldu¤unu (%65.3 vs %59.5)
lar›n karfl›laflt›r›lmas›nda Ki-kare testi; iki ba¤›ms›z
ve sa¤l›klar›n› kötü olarak alg›lad›klar› (%89.3 vs
grubun ortalamalar›n›n karfl›laflt›r›lmas›nda ise “t
%85.6) belirlenmifltir. Diyabetli yafll›lar›n son bir ay-
testi” kullan›lm›flt›r. ‹statistik önem düzeyi p<0.05
da 6.4 ±10.3 gün ve diyabeti olmayan yafll›lar›n ise
olarak kabul edilmifltir.
5.1± 9.1 gün ifllerini aksatt›klar› saptanm›flt›r (t:1.325;
p: 0.186). Diyabetli yafll›lar›n son bir ayda hastal›k
Bulgular
nedeniyle yatakta geçirdi¤i gün say›s› 4.2±7.8 iken;
Bolu’daki diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›la-
diyabetli olmayan yafll›lar›n ise 3.0±6.9 gün yatakta
r›n baz› sosyo-demografik özellikleri Tablo 1’de yer
geçirdikleri bulunmufltur (t:1.628; P:0.104).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 52 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma...
Diyabetli yafll›larda hipertansiyon (%75.2 vs
çal›flmas›nda kulland›¤› “Diyabet Risk Testi”nde 65
%53.6) ve kalp hastal›¤› (%33.1 vs %20.9) daha yük-
yafl ve üzerinde olmak 9 puana denk gelmekte ve
sek oranda bulunmas›na karfl›n, diyabetli olmayan
diyabet aç›s›ndan yafll› olmak yüksek risk olarak
yafll›lar aras›nda biliflsel bozulma biraz daha fazla
de¤erlendirilmektedir (Coflansu, 2001).
görülmüfltür. ‹statistiksel aç›dan anlaml› bulunmasa
Hem diyabetli ve hem de diyabetli olmayan
da diyabetli yafll›lar›n günlük yaflam aktivitelerinde
yafll›lar içinde yaklafl›k 2/3’ünü (%66.1 vs %65.1) ka-
daha ba¤›ml› (%30.6 vs %20.9) ve daha fazla yard›-
d›nlar›n oluflturmas›, erkeklere göre daha uzun süre
ma gereksinimleri oldu¤u (%27.3 vs %20.9) saptan-
yaflamalar› ile ba¤lant›l› oldu¤unu düflündürmüfl-
m›flt›r.
tür. Sekizinci Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›nda 2005 y›l› sonunda Türkiye nüfusunun yaklafl›k 70 milyon olaca-
Tart›flma
¤›, do¤umda beklenen yaflam süresi toplamda 70
Bolu il merkezindeki yafll›larda diyabetes mellitus
y›l olup, kad›nlarda 73 ve erkeklerde 68 y›l oldu¤u
prevalans› %19.9 (n:121) olarak saptanm›flt›r. 2021
bilgisine dayanarak, kad›nlar ortalama 5 y›l daha
y›l›nda geliflmifl ülkelerdeki nüfusun %20’sinin yafll›-
uzun süre yaflad›¤› bildirilmektedir (The State of the
lardan oluflaca¤› öngörülmektedir (Blaum, et al
World’s Children, 2003).
2005). Bu bulguya göre, Ülkemizde diyabetli yafll›
Çal›flmam›zda
diyabetli
yafll›lar›n
(n:121)
prevalans›n›n, geliflmifl ülkelerde öngörülen art›fltan
%12.3’ünde (n:15) tip 1 diyabet ve %87.6’›nda
daha h›zl› oldu¤unu ve tahmin edilenden daha ön-
(n:106) ise tip 2 diyabet oldu¤u belirlenmifltir. Lite-
ce bu prevalansa ulaflt›¤›na iflaret etmektedir. Ça-
ratüre göre yafll›da yeni bafllang›çl› tip 1 diyabet
l›flmam›zla benzer olarak Özdemir ve ark. Sivas il
geliflme mekanizmas› gençlerdekine benzemekte-
merkezinde yafll›larda baz› kronik hastal›k prevalan-
dir. Genelde, tip 1 diyabetlilerde adac›k hücre an-
s› ve risk faktörlerine iliflkin yapt›klar› çal›flmaya kat›-
tikoru, insülin antikorlar› ve di¤er pankreatik beta
lanlar›n %19.7’sinin serum glukoz düzeylerini normal
hücre-spesifik antikorlar gibi pankreas beta hücre-
limitlerin üzerinde bulmufllard›r. Telatar ve ark. 60
lerinin immün harabiyetinin göstergeleri vard›r. Yafl-
yafl üzeri grupta diyabet prevalans›n› %21.0; At›c›
l› diyabetlilerin yaklafl›k %90’› tip 2 diyabetli olup,
ve ark. ise 65 yafl üzeri grupta yapt›klar› çal›flmada
pankreatik beta hücrelerinde otoimmün harabiyet
diyabet prevalans›n› %28.6 olarak bildirmifllerdir.
gözlenmedi¤i ve total beta hücre kütlesinde hafif
Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi Projesi (TURDEP,
1998) sonuçlar›na göre 2.9 milyon civar›nda diya-
bir azalma olsa da, ciddi bir kay›p söz konusu olmad›¤› bildirilmektedir.
betli olup 20 yafl üzeri kiflilerde diyabet prevalans›
Literatürde tip 2 diyabet için yafllanman›n bir risk
%7.2 olarak belirlenmifltir (Satman, et al 2002). Bu-
faktörü oldu¤u ve riskin 45 yafl üstünde bafllad›¤›
na göre, çal›flmam›zda yafll›larda diyabet preva-
ve yafl ilerledikçe s›kl›¤›n›n da artt›¤› bildirilmektedir
lans›n›n yaklafl›k üç kat› kadar fazla oldu¤u söyle-
(ADA, 2008). Çal›flmam›zda ise, literatürün aksine
nebilir. Yafll›da diabetes mellitusa yatk›nl›¤›n nede-
yafll›larda diyabetes mellitus görülme s›kl›¤› yaflla
ni olarak genetik yap›, yafllanma ile birlikte insülin
birlikte azalmakta; diyabetli olanlar›n %69.4’ü 65-74
salg›s›nda azalma, insülin direnci geliflimi, yafll›da
yafl grubunda yer al›rken, diyabetli olmayanlar›n
ya¤ dokusunun artmas›, fiziksel aktivitenin azalma-
ço¤u 75-84 yafl ve 85 yafl ve üzerindeki grupta yer
s›, ilaçlar (tiyazid, glukokortikoid vb.) gibi birçok
almaktad›r. (X2: 4.711; p:0.095). Bu bulgu, diyabe-
faktör ile bunlar›n bir arada bulunmas› gösterilmek-
tin erken ölümlere yol açabilen bir hastal›k olmas›
tedir. Coflansu, diyabet riskini belirlemeye yönelik
ve çal›flmam›zda ileri yafllarda fazla diyabetli yafll›-
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 53 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
n›n bulunmamas› ile aç›klanmaktad›r. Nitekim, bu
ö¤renme kapasitesinin artt›r›lmas›na yönelik uygu-
ba¤lamda diyabetin süresi >15 y›l olanlar›n yüzde-
lamalar öncelik tafl›mal›d›r.
Yafll›lar›n birlikte yaflad›klar› kifliler, gelir düzeyi,
sinin de giderek düflüfl gösterdi¤i saptanm›flt›r.
E¤itim durumu, yafll›lar›n sosyo-ekonomik duru-
sa¤l›k durumu ve bak›m vericilerin sa¤lanmas› ile
mu kadar sa¤l›k ve iyilik halini etkileyen önemli bir
iliflkili olmas› nedeniyle önemli göstergelerdir. Diya-
faktördür (Topical Health Report, 2004). Yüksek
betliler daha çok efli ile (%42.1) diyabetli olmayan-
e¤itim düzeyi genellikle yüksek gelir düzeyi, yüksek
lar›n ise ailesi ile birlikte yaflad›klar› (%53.4); birlikte
standartta yaflama ve ortalama düzeyde sa¤l›kla
yaflad›klar› kifliler aç›s›ndan iki grup aras›nda istatis-
iliflkilidir (Healthy People, 2010). Çal›flmam›zda di-
tiksel yönden anlaml› bir fark oluflmad›¤› saptanm›fl-
yabetli olmayanlara göre diyabetli yafll›lar›n okur-
t›r (X2: 5.700; p:0.058). Efllerin varl›¤› ya da yoklu¤u
yazar/ilkokul (%54.5 vs %47.6), lise (%4.1 vs %2.7) ve
birlikte yaflama düzenini ve hastaland›klar›nda ya
üniversite (%4.1 vs %1.8) daha yüksek oranda oldu-
da sa¤l›k durumu bozuldu¤unda bak›m vericilerin
¤u saptanm›flt›r. Diyabetli yafll›n›n uyumu ve ba-
varl›¤›n› güçlü bir flekilde etkileyebilmektedir (He-
¤›ms›zl›¤› aç›s›ndan e¤itime gereksinimi vard›r ve
althy People, 2010). Bu ba¤lamda diyabetli yafll›la-
diyabet yönetimi ve hemflirelik bak›m›nda yafll›n›n
r›n bak›m› ve e¤itimlerinde efli ve aile üyeleri gibi
Tablo 1: Diyabetik yafll›lar›n sosyo-demografik özelliklerine göre da¤›l›m› (n=608)
Diyabetli
n (%)
Cinsiyet
Kad›n
Erkek
Yafl Grubu
65-74 age
75-84 age
≥ 85 age
E¤itim düzeyi
Okur-yazar de¤il
Okur-yazar/ilkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Çal›flflm
ma durumu
Çal›fl›yor
Çal›flm›yor
Birlikte Yaflfla
ad›¤› Kiflflii
Yaln›z
Efli ile
Ailesi ile birlikte
Gelir Düzeyi
Alt gelir
Orta gelir
Üst gelir
Toplam
Diyabetli De¤il
n (%)
Toplam
n (%)
X2
P De¤eri
80 (66.1)
41 (33.9)
317 (65.1)
170 (34.9)
397 (65.3)
211 (34.7)
X2: 0.045
p=0.832
84 (69.4)
31 (25.6)
6 (5.0)
289 (59.3)
154 (31.6)
44 (9.0)
373 (61.3)
185 (30.4)
50 (8.2)
X : 4.711
p=0.095
41 (33.9)
66 (54.5)
4 (3.3)
5 (4.1)
5 (4.1)
215 (44.1)
232 (47.6)
18 (3.7)
13 (2.7)
9 (1.8)
256 (42.1)
298 (49.0)
22 (8.9)
66 (54.5)
4 (3.3)
X2: 6.305
p=0.177
9 (7.4)
112 (92.6)
38 (7.8)
449 (92.2)
47 (7.7)
561 (92.3)
X2: 0.018
p=0.893
17 (14.0)
51 (42.1)
53 (43.8)
77 (15.8)
150 (30.8)
260 (53.4)
94 (15.5)
201 (33.1)
313 (51.5)
X2: 5.700
p=0.058
36 (29.8)
80 (66.1)
203 (41.7)
276 (56.7)
239 (39.3)
356 (58.6)
X : 7.795
p=0.020
121 (19.9)
487 (80.1)
608 (100.0)
2
bak›m vericilerin dahil edilmesi, bak›ma katk›lar›n›n ve
düzeyinin belirlenmesi aç›s›ndan önemlidir.
Hem diyabetli hem de diyabetli olmayan yafll›lar›n ço¤unu çal›flmayanlar›n oluflturdu¤u, ancak çok az bir
farkla da olsa diyabetli yafll›lar aras›nda çal›flamayanlar›n daha fazla oldu¤u (%92.6
vs %92.2) bulunmufltur. Sosyal, ekonomik yaflam›n düzenini sa¤lamak aç›s›ndan
çal›flmak, yaflam›n merkezi
olarak görülebilir. Emeklilik
ve emeklili¤e efllik eden gelir
azalmas›, toplumsal statüsünü düflürerek yafll› aç›s›ndan
s›k›nt› ve uyum güçlü¤ü yaratabilir.
2
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 54 • Temmuz - Aral›k 2011
Çal›flmam›zda diyabetli yafll›lar›n ço¤unlu¤unu (%66.1)
orta gelir düzeyindeki kifliler
olufltururken, diyabetli olma-
Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma...
yan yafll›lar›n ço¤unlu¤unu ise alt gelir ve orta gelir
l›klar›, göz hastal›klar›, böbrek fonksiyon bozuklu¤u,
düzeyindeki kiflilerin oluflturdu¤u görülmüfltür. Diya-
nöropati gibi komplikasyonlar ve bunlara ba¤l›
betli olmayanlara göre diyabetli kiflilerin sa¤l›k ba-
morbidite ve mortalite s›kt›r. Hipertansiyon koroner
k›m gereksinimleri 2-3 kat daha fazlad›r ve bu ge-
arter hastal›¤›, serebrovasküler hastal›k ve renal
reksinim komplikasyonlar›n varl›¤›nda daha da art-
hastal›k riskini önemli ölçüde art›ran önemli bir sa¤-
maktad›r (WHO and IDF, 2003). Diyabetli yafll›lar›n
l›k sorunudur (Sa¤l›k Bakanl›¤› 2010). Türk hipertan-
tedavi ve bak›m›nda baflar› için gelir düzeyine uy-
siyon prevelans çal›flmas› verilerine göre genel po-
gun harcamalar›n seçilmesi göz ard› edilmemesi
pulasyonda hipertansiyon prevelans› %31.8 iken 65
gereken bir faktördür.
yafl üstü bireylerde hipertansiyon görülme oran›
Çal›flmam›zda diyabetli yafll›larda hipertansiyon
%75.1, 80 yafl üzeri bireylerde ise %79.7’dir. Diya-
(%75.2 vs %53.6) ve kalp hastal›¤› (%33.1 vs %20.9)
betli hastalar kardiyovasküler hastal›k geliflmesi
daha yüksek oranda ve istatistiksel olarak ileri dü-
aç›s›ndan 2-4 kat› riske sahiptir. Yafll› diyabetlilerde
zeyde anlaml› bulunmufltur. Yafll› diyabetlilerde
KKH, ölümün bafll›ca nedenlerinden birini oluflturur.
kardiyovasküler hastal›klar, periferik damar hasta-
Yeni Delhi’de yap›lan bir çal›flmada yafll› diyabetlilerin %42’sinde hipertrigliseride-
Tablo 2: Diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›lar›n yard›ma
gereksinimle ilgili sa¤l›k durumlar›n da¤›l›m› (n=608)
Diyabetli
n (%)
Sa¤l›¤› Alg›lamas›
Kötü
79 (65.3)
‹yi
42 (34.7)
Sa¤l›k Yak›nmas›
Var
108 (89.3)
Yok
13 (10.7)
mama
Son 1 ayda çal›flflm
Ortalama (gün)
6.4 ±10.3
Hipertansiyon
Var
91 (75.2)
Yok
30 (24.8)
Kalp Hastal›¤›
Var
40 (33.1)
Yok
81 (66.9)
Biliflflssel Bozulma
Var (<23 puan)
82 (67.8)
Yok (>24 puan)
42 (32.2)
Katz Indeksi
Ba¤›ms›z
84 (69.4)
Ba¤›ml›
37 (30.6)
Yard›ma gereksinimi
Evet
33 (27.3)
Hay›r
83 (68.6)
Bazen
Toplam
121 (19.9)
Diyabetli De¤il Toplam
n (%)
n (%)
mi ve %64 hiperkolesterolemi
ve %26 koroner kalp hastal›¤›
X2
P De¤eri
saptanm›flt›r
(Singh,
et
al.
1999).
Yafll› diyabetlilerin hastaneye
290 (59.5)
197 (40.5)
369 (60.7)
239 (39.3)
X2: 1.339
p=0.247
yat›fl oran›, diyabetli olmayan
417 (85.6)
70 (14.4)
525 (86.3)
83 (13.7)
X2: 1.083
p=0.298
(Blaum, et al 2005). Çal›flma-
5.1 ± 9.1
5.9±7.4
t: 1.325
p= 0.186
l›klar› nedeniyle son bir ayda ifl-
261 (53.6)
226 (46.4)
352 (57.9)
256 (42.1)
X2: 18.574
p=0.000
102 (20.9)
385 (79.1)
352 (23.4)
256 (42.1)
X2: 7.945
p=0.005
376 (77.2)
197 (22.8)
458 (75.3)
150 (24.7)
X2: 4.646
p=0.031
385 (79.1)
102 (20.9)
469 (77.1)
139 (22.9)
X2: 5.101
p=0.024
102 (20.9)
353 (72.5)
135 (22.2)
436 (71.7)
X : 2.900
p=0.235
487 (80.1)
608 (100)
2
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 55 • Temmuz - Aral›k 2011
yafll›lara göre 5 kat fazlad›r
m›zda diyabetli yafll›lar›n hastalerini aksatt›klar› ve yatakta daha fazla gün geçirdikleri saptanm›flt›r. Yafll›larda diyabete
ba¤l› akut ve kronik komplikasyonlar›n görülme s›kl›¤›n›n yan›s›ra, ileri yaflla birlikte di¤er kronik hastal›klar›n görülme s›kl›¤›nda art›fla yol açt›¤› düflünüldü¤ünde, yafll›lar›n hastaneye
baflvurular› ile yatakta geçirdikleri ve böylece ifllerini aksatt›klar› gün say›s›nda art›fl beklenen bir sonuçtur. Buna karfl›n,
diyabet ve komplikasyonlar›na
ba¤l› hastaneye yat›fllar›n ve
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
dolayl› harcamalar›n, düzenli kontrol ve izlem
Sonuç ve öneriler
programlar› ile azalt›labilece¤i de bilinmektedir
Diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›lar›n karfl›laflt›r›ld›¤› bu çal›flman›n sonucu olarak, diyabetli yafl-
(IDF, 2009).
Çal›flmam›zda diyabetlilere göre, diyabetli ol-
l›lar›n bedensel aç›dan daha fazla etkilendi¤i, bilifl-
mayan yafll›lar aras›nda biliflsel bozulma daha fazla
sel ifllevler aç›s›ndan istatistiksel yönden bir fark or-
görülmüfltür (%67.8 vs %77.2). Literatürde diyabet ile
taya konulamad›¤› görülmüfltür. Diyabetli yafll›lar›n
biliflsel bozulma iliflkisindeki mekanizma aç›klana-
say›s›n›n giderek art›fl gösterdi¤i kay›tlar›na daya-
mamas›na karfl›n, yafll›larda diyabetin biliflsel ifllev-
narak, hemflirelerin özellikle yafll› diyabetlilerin gün-
lerde bozulma ve azalma ile iliflkili oldu¤u bildiril-
lük yaflam aktivitelerinde daha ba¤›ml› ve daha
mektedir (Strachan, et al 2003).
Di¤er taraftan
fazla yard›ma gereksinimlerinin olmas› sonucun-
prospektif çal›flmalar s›k› kontrolün biliflsel ifllevlerde
dan yola ç›karak dikkatlerinin çekilmesi ve hemfli-
iyileflme sa¤lad›¤›n› göstermemesine karfl›n, göz-
relik yaklafl›mlar›nda göz önünde tutulmas›n›n ya-
lemsel çal›flmalarda HbA1c düzeyi düflük olanlarda
flamsal önemde oldu¤u düflünülmektedir.
biliflsel ifllevlerin iyileflti¤i ortaya konmufltur (Gregg et
al. 2002). Diyabetli kiflilerde biliflsel ifllevlere iliflkin ça-
Teflekkür
l›flmalarda farkl› sonuçlara ulafl›lmas› nedeniyle da-
Bu çal›flma, Bolu Valili¤i taraf›ndan finanse edi-
ha genifl kapsaml› ve yeni çal›flmalara gereksinim
len “Bolu Valili¤i Yafll› Sa¤l›¤› Hizmetlerini Gelifltirme
oldu¤u bildirilmektedir (Tafl ve ark, 2002).
Projesi”nin bir bölümünü oluflturmaktad›r.
Yafllanman›n en s›k görülen dramatik etkisi, bedenin çevredeki de¤iflimlere tepki verme yetisin-
Kaynaklar
deki azalmad›r. Gençler taraf›ndan fazla önem-
1.
senmeyecek bir de¤iflim, yafll›lar taraf›ndan akut
stres kayna¤› olarak alg›lanabilir. Biliflsel süreçlerdeki gerilemeye paralel olarak tepki verme kapasite-
2.
sindeki azalma sonucu, bireyin de¤iflime karfl› duyarl›l›¤› ve çevreye ba¤›ml›l›¤› artar. Biliflsel ifllevlerin
bozulmas›, günlük yaflam aktivitelerinde s›n›rl›l›¤a
yol açarak hem diyabetli yafll›lar hem de çevresi
3.
4.
için büyük sorun yaratabilece¤inden bunlar›n belirlenmesinde yarar vard›r.
Çal›flmam›zda diyabetli yafll›lar›n günlük yaflam
5.
Blaum, C.S., Halter, J. (2000). Treatment of the elderly with
diabetes. CR.Kahn, G. Wier, G. King (Eds). Joslin's Diabetes
Mellitus, 14th Ed. Boston, MA: Joslin Publications.
6.
Boyle,P., Honeycutt, A.A., Narayan, K.M., et al. (2001). Im
pact of changing demography and disease prevalence in
the U.S. Diabetes Care 24:1936–1940.
7.
Centers for Disease Control and Prevention. National
Diabetes Fact Sheet: General Information and National
Estimates on Diabetes in the United States, 2003. Atlanta,
GA: U.S. Department of Health and Human Services,
Centers for Disease Control and Prevention; 2003.
http://www.cdc.gov/diabetes/pubs/factsheet.html
(30.11.2003)
aktivitelerinde daha ba¤›ml› (%30.6 vs %20.9) ve
daha fazla yard›ma gereksinimleri oldu¤u (%27.3
vs %20.9) saptanm›flt›r. Ayr›ca, yafll›lar›n diyabetin
acil tedavi gerektiren akut metabolik komplikasyonlar›n geliflimine daha duyarl› olduklar›, günlük
yaflam aktivitelerinin k›s›tlanmas›na ba¤l› olarak
yaflam kalitelerinin de olumsuz yönde etkilenebilece¤i bildirilmektedir.
A global perspective why population aging matters (2007).
National Institute on Aging, National Institute of Health, U.S.
Department of Health and Human Services, U.S.
Department of State.
American Diabetes Association (ADA) (2008). Diagnosis and
classification of diabetes mellitus. Diabetes Care, 31
(suppl):55-60.
At›c› S. ve ark.(1999). Tip II diabetes mellitus prevalans› ve risk
faktörleri. Endokrinolojide Yönelifller, 8(4): 110- 114.
Blaum CS, et al (2005). Treatment of Older Adults with
Diabetes. CR Kahn, GC Weir, GL King, AM et al. (Eds).
Joslin’s DM, 14th ed. Boston: Lippincott Williams & Wilkins,
737-46.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 56 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma...
8.
9.
10.
Coflansu, G.(2001). Eriflkinlerde diyabet risk faktörlerinin
belirlenmesi.Yükseklisans Tezi, ‹stanbul Üniversitesi Sa¤l›k
Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul.
Engelgau,M.M., Narayan, V.(2002). Complications of
diabetes in elderly people. BMJ, 325: 916-917.
Gregg, E.W., Engelgau, M.E., Narayan, KMV (2002).
Cognitive decline, physical disability, and other
unappreciated outcomes of diabetes and aging (Editorial).
BMJ, 325:916–917.
11.
Güngen, C., Ertan, T., Eker, E., ve ark. (2002). Standardize
mini mental testin Türk toplumunda hafif demans tan›s›nda
geçerlilik ve güvenilirli¤i. Türk Psikiatri Dergisi, 13(4): 273-281.
12.
Healthy People 2010: Understanding and Improving Health.
A Systematic Approach to Health Improvement.
http://www.health.gov/healthypeople/ (05.07.2006).
13.
International Diabetes Federation (2006). Diabetes
Prevalence. http://www.idf.org/home/ index.cfm?
node=264 (03.02.2006).
International Diabetes Federation (2009). The human, social
and economic impact f diabetes http://www.idf.org/
home/index.cfm?node=41 (02.01.2010).
Mokdad, A.H., Ford, E.S., Bowman, B.A., et al (2000).
Diabetes trends in the U.S. 1990–1998. Diabetes Care,
23:1278–1283.
Molloy, D.W., Alemayehu, E., Roberts. R. (1991). Reliability of
a standardized Mini-Mental State Examination compared
with the traditional Mini-Mental State Examination. Am J
Psychiatry, 148:102-105.
Özdemir, L., Koço¤lu, G., Sümer, H. ve ark. (2005). Sivas il
merkezinde yafll› nüfusta baz› kronik hastal›klar›n prevalans›
ve risk faktörleri. C. Ü. T›p Fakültesi Dergisi, 27 (3): 89- 94.
Sa¤l›k Bakanl›¤› (2010). Birinci Basamak Sa¤l›k Hizmetlerinde
Çal›flan Hekimler ‹çin Yafll› Sa¤l›¤› Tan› ve Tedavi Rehberi,
Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü, Ankara.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
Satman I., Y›lmaz M.T., fiengül A.M., et al. and the TURDEP
group: (2002). Population-Based Study of Diabetes and Risk
Characteristics in Turkey: Results of the Turkish Diabetes
Epidemiology Study (TURDEP), Diabetes Care, 25(9):1551-
20.
21.
1556.
Sinclair, A.J., Allard, I., Bayer, A. (1997). Observations of
diabetes care in long-term instituonal settings with measures
of cognitive function and dependency. Diabetes Care,
20:778-784.
Singh, N.P., Pugazhendhi, V., Das, A.K., et al. (1999). Clinical
and laboratory profile of diabetes in elderly. J Indian Med
Assoc, 97(4):124-8.
22.
Strachan, M.W.J., Frier, B.M., Deary, I.J. (2003). Type 2 dia
betes and cognitive impairment. Diabet Med., 20:1–2.
Tafl, A., Topaktafl, S., Candan, F. ve ark.(2002). ‹nsuline
ba¤›ml› olmayan diabetik hastalar›n P300 ve mini mental
durum muayenesi ile kognitif fonksiyonlar›n
de¤erlendirilmesi. Demans Dergisi, 2:80-83.
24.
Telatar M. ve ark (1998). Trabzon il merkezinde eriflkin yafl
grubunda (20 yafl ve üzeri) diabetes mellitus prevalans›.
Endokrinolojide Yönelifller, 7 (2): 54-62.
25.
The United States in International Context: 2000 Census 2000
Brief. U.S.Department of Commerce Economics and
Statistics Administration US Census Bureau, 2002.
www.census.gov/population/www/cen2000/briefs.html.
The State of the World’s Children 2003- UNICEF. Base
Indicators of Selected Countries. TC Sa¤l›k Bakanl›¤› Temel
Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü, Temel Sa¤l›k Hizmetleri
Çal›flma Y›ll›¤›, Ankara 2003. State Planning Organization:
Estimates of Population at VIII. Five Year Development Plan
Topical Health Report No. 3 Elderly Health (2004). Disease
Prevention and Control Division And Elderly Health Services
Department of Health Government of the Hong Kong
Special Administrative Region.
World Health Organization and International Diabetes
Federation (2003). Screening for Type 2 Diabetes Report of
World Health Organization and International Diabetes
Federation meeting. WHO Department of
Noncommunicable Disease Management, Geneva.
26.
27.
28.
29.
World Health Organization (WHO). Prevalence of Diabetes
Worldwide. http://who.int/countries/tur/en/ (02.02.2006).
30.
World Population Ageing: 1950-2050. Department of
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 57 • Temmuz - Aral›k 2011
Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü?
Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi?
Ö¤r. Gör. Dr. Elif ÜNSAL AVDAL
Uluda¤ Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu, BURSA
Özet
Diyabetli birey say›s› tüm dünyada günden güne artmakta ve art›fl h›z›nda yavafllama olmamaktad›r. Bu art›fl›n as›l sorumlusu olarak prediyabet
gösterilmektedir. Bu nedenle prediyabetin taramalarla bireylerde saptanmas›, tan›t›lmas›, s›k› bir primer koruma program› ile sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan bireylere anlat›lmas› oldukça önemlidir. Bu makalede günümüzün
önemli bir sorunu haline gelen prediyabetin bir risk faktörü mü, bir hastal›k
m› ve önlenebilir mi konular›na aç›kl›k getirilecektir.
Anahtar kelimeler: Prediyabet, Risk faktörü, Hastal›k, Önleme
Summary
Prediabetes: Is it a Risk Factor? A Disease? Can it be Prevented?
The number of individuals with diabetes is increasing day by day all
over the world and the growth rate is not slowdown. As the main responsible for this increase are shown in prediabetes. Therefore, detection of individuals with prediabetes screening, promotion, primary prevention
program with a strict very important to explain to individuals by health
professionals. This article is a risk factor for prediabetes, which has become a major problem of today do, and whether a disease will be opening
preventing issues.
Key words: Prediabetes, Risk factor, Disease, Prevent
Girifl
Prediyabetin tan›m› ve tarihçesi
Prediyabet, pankreastaki insulin üretiminde azalma, karaci¤er, kas ve
ya¤ dokudaki insulin direnci ile kendini gösterir. Bireyde zamanla insulin üretimindeki azalma ve insulin direnci, Tip 2 diyabet gelifliminden önce prediyabete yol açar (ADA 2010; CDC 2010; Sherwin 2004). Diyabetik dönem ö[email protected]
cesinde ço¤u hasta prediyabetik dönemden geçmektedir (fiekil 1).
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 58 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Prediyabet kavram› ilk olarak 1979 y›l›nda Nati-
olarak tan›mlanm›flt›r. BGT standart oral glikoz tole-
onal Diabet Database Group ve Dünya Sa¤l›k Ör-
rans testi uygulamas›ndan iki saat sonra, kan glikoz
gütü (World Health Organisation: WHO) taraf›ndan
de¤erinin 140–199 mg/dl aras›nda olmas›d›r. Bu
“S›n›rda Diyabet, Latent Diyabet“ olarak tan›mlan-
de¤erler normal s›n›rlar›n üstünde olmas›na ra¤-
d›. 1985 y›l›nda WHO, Açl›k Kan fiekeri (AKfi) <140
men diyabet s›n›r›n›n alt›ndad›r. BAG ise 8–12 saat-
mg/dl, oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT)’nin 2. saati-
lik açl›k sonras› kan glikoz de¤erinin 100–125 mg/dl
nin 140mg/dl -200 mg/dl aras›nda olmas›n› “Predi-
aras›nda olmas›d›r. Bu de¤erler normal s›n›rlar üs-
yabet “ olarak resmen tan›mland›. 1997 y›l›nda AKfi
tünde olmas›na ra¤men diyabet s›n›r›n›n alt›ndad›r.
de¤eri 110-125 mg/dl ye düflürülürken bu tan›ya
A1c de¤erinin ≥%5.7-6.4 olmas› da prediyabette
Bozulmufl Açl›k Glikozu (BAG) da eklendi.1999 y›l›n-
önemlidir. Bu üç duruma birden “Prediyabet” den-
da WHO, Amerikan Diyabet Derne¤i (American
mektedir. ADA’n›n 2010 y›l› raporunda prediyabet
Diabetes Association: ADA)’nin prediyabetteki ta-
kavram› tablo halinde verilmifltir. Bu tabloda görül-
n› kriterlerini kabul etti ve 2003 y›l›nda BAG de¤eri
dü¤ü gibi rastgele bak›lan kan flekerinin prediya-
100 mg/ dl ye düflürüldü. ADA 2010 y›l› raporunda
bet tan›s›n› koymada yeri yoktur (Tablo 1) (ADA
A1c de¤erinin de prediyabet tan›s›nda önemli ol-
2010).
du¤unu ve A1c de¤eri ≥%5.7-6.4 olan bireylerin
prediyabet yönünden izlenmesi gerekti¤ini vurgu-
Prediyabetin epidemiyolojisi
lad› (ADA 2010; CDC 2010; WHO 1993).
Diyabetli birey say›s› tüm dünyada günden gü-
Prediyabet BGT, BAG ve A1c de¤erinin varl›¤›
ne artmaktad›r ve art›fl h›z›nda yavafllama olmamaktad›r. Bu art›fl›n as›l sorumlusu olarak prediyabet görülmektedir. ‹nsanlar›n yaflam sürelerinin giderek uzamas›, fiziksel aktivitenin azalmas› ve obezitenin artmas› diyabetin insidans ve prevalans›nda
h›zl› bir art›fla neden olmaktad›r (ADA 2010; CDC
2010;http://europa.eu.int/comm/food/fs/sc/scf/
index_en.html; International Expert Committee:
2009; WHO 1993). Amerika’da günümüzde alt›nc›
en s›k ölüm nedeninin diyabet oldu¤u belirtilmifltir.
Amerika’n›n en büyük veri taban› Centers for Disease Control (CDC, 2010) verilerine göre, 57 milyon
(%22.6) prediyabetli oldu¤u ve 45–74 yafl aras› her
4 obez bireyden 1 inde prediyabet görüldü¤ü belirtilmifltir (CDC 2010).
Tablo 1: ADA 2010 y›l› raporunda prediyabet tablosu (ADA 2010)
1
2
3
4
Parametreler
Açl›k Kan fiekeri (mg/dl) (8 saatlik)
2. Saat Kan fiekeri OGTT 75 gr (mg/dl)
Rastgele Bak›lan Kan fiekeri (mg/dl)
A1C %
Normal
<100
<140
<140
<5.7
Diyabet
≥126
≥200
≥200
≥6.5
Pre-diyabet
100–125
140–199
………….
5.7 – 6.4
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 59 • Temmuz - Aral›k 2011
Ülkemizde ise 2002 y›l›nda
yap›lan Türkiye Diyabet
Epidemiyoloji
(TÜRDEP-I)
çal›flmas›nda Türkiye’de diyabet prevalans› %7,2, BGT
s›kl›¤› ise %6,7 olarak bildirilmifltir (Satman et al, 2002)
Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi?
2010 y›l›nda tekrar edilen Türkiye Diyabet, Hiper-
ropati ve amputasyonu 5 kat ve kardiyovasküler
tansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastal›klar Pre-
hastal›klar› 2-4 kat artt›rd›¤›n› belirtmektedir. Predi-
valans Çal›flmas› (TURDEP-II)’nda ise diyabet pre-
yabetinde diyabet gelifliminden önce olufltu¤u
valans› %13.7, BGT s›kl›¤› ise %13.9 olarak art›fl gös-
vurgulayan ADA prediyabeti;
termifltir (www.turkendokrin.org/2010). TURDEP-I ve
• Diyabet geliflimi için bir risk faktörü,
TURDEP –II çal›flmalar› aras›nda geçen sekiz y›l için-
• Kardiyovasküler hastal›klar için yüksek risk
de ülkemizde diyabet prevelans›nda %90’l›k bir art›fl varken, prediyabet prevelans›ndaki %110’ luk
art›fl dikkat çekmektedir. Dünyan›n de¤iflik bölge-
faktörü,
• Prediyabet sinsi bir hastal›k olarak
tan›mlamaktad›r (ADA 2010).
lerinden 15 ülkede ve ülkemizde de halen yürütül-
Prediyabetin diyabet geliflimi için risk faktörü ol-
mekte olan 35 – 70 yafl aras› yaklafl›k 135.500 kifli
du¤unu Danimarka’ da 1342 non-diyabetik bireyle
üzerinde 12 y›l boyunca sürecek olan prospektif
yap›lan 6,5 y›l süren Kohort çal›flmas›n›n sonuçlar›
epidemiyolojik PURE çal›flmas›n›n (2009) verilerinde
kan›tlamaktad›r. Bu çal›flman›n sonucunda 6,5 y›l
de Türkiye’de ADA’n›n üç tan› kriterleri bak›larak
sonunda non-diyabetik bireylerin BAG de¤erinde
yap›lan araflt›rma sonucunda prediyabet preve-
%52 ve BGT de¤erinde %36 art›fl ve diyabet gelifli-
lans› %9,6 olarak saptanm›flt›r (www.turkendok-
mi gözlenmifltir (De Vegt 2001). Bu çal›flmay› kay-
rin.org/2010). Bu oranlarda ülkemizdeki prediyabet
nak alan ADA konsessus raporunda Bozulmufl Açl›k
görülme oran›n›n az›msanamayacak flekilde artt›-
Glikozu (BAG/IFG) hastalar›nda diyabet geliflme
¤›n›n çarp›c› bir göstergesidir.
riskini y›lda %3,6-%8,7 olarak aç›klarken; Bozulmufl
Glikoz Tolerans› (BGT/IGT) hastalar›nda diyabet ge-
Prediyabet bir risk faktörü mü?
liflme riskini ise y›lda %2.5 - %10 olarak aç›klamakta-
Bir hastal›k m›? Önlenebilir mi?
d›r (ADA 2010).
Amerikan Diyabet Derne¤i’nin 2010 y›l› raporun-
Prediyabetin kardiyovasküler hastal›klar için
da diyabetin, bireyde retinopati görülme oran›n›
yüksek risk faktörü oldu¤unu kan›tlayan en önemli
25 kat, son dönem böbrek yetmezli¤ini 17 kat, nö-
çal›flmada 1999 y›l›nda yap›lan Funagata kohort
çal›flmas›d›r. Bu çal›flmada 2534 non-diyabetik kifliyle 6,5 y›l çal›fl›lm›fl ve BGT nin
kardiyovasküler hastal›klar için bir risk faktörü oldu¤u kan›tlanm›flt›r (The Fungata
Diabetes Study 1999). Centers for Disease
Control (CDC, 2010) yapt›¤› çal›flma da;
Amerika’da kardiyovasküler hastal›klar
için bir risk faktörü olan prediyabetin, bireylerde %94.9 oran›nda dislipidemiye,
%56.5 oran›nda da hipertansiyona yol
açt›¤› saptanm›flt›r (CDC 2010).
Diyabet ve kardiyovasküler hastal›klar
için risk faktörü oldu¤unu vurgulayan
ADA (2010), prediyabetin yaflam tarz› de¤ifliklikleri ve ilaç tedavileri ile kolayl›kla
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 60 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
“ÖNLENEB‹L‹R” oldu¤unu da belirtmektedir (ADA
celenmesi gibi yaflam tarz› yönünden de¤ifltirilebilir
2010).
risk faktörleri ile ilgili prediyabetli bireyi bilgilendirme
Yap›lan literatür araflt›rmas›nda prediyabetin
olarak tan›mlanmaktad›r (ADA 2010).
yaflam tarz› ve ilaç tedavileri ile önlenebilir oldu¤u-
T›bbi beslenme tedavisi prediyabet tedavisinin
nu saptayan befl önemli çal›flmaya rastlanm›flt›r. Bu
ve bak›m›n›n vazgeçilmez bir bileflenidir. Prediya-
çal›flmalardan Da Qing IGT and Diabetes Study
betli bireyler için diyet yerine beslenme plan› teri-
(China, 1997), Diabetes Prevention Study – DPS
mini kullanmak daha uygun olmaktad›r. Beslenme
(Finland, 2001), Diabetes Prevention Program –
plan› prediyabetli bireyler için yaflam biçiminin bir
DPP (USA, 2002) prediyabette yaflam tarz› de¤iflik-
parças› olmal›d›r. Diyet bir süre yap›lacak bir bes-
li¤inin önemi vurgularken; STOP NIDDM (Europe,
lenme program› degil, hayat›n bir parças› olmal›-
Canada, 2002) ve Troglitazone in the Prevention of
d›r. Bunun için hastalar›n süreklilik gerektiren e¤itim,
Diabetes- TRIPOD (USA, 2005) çal›flmalar› yaflam
dan›flmanl›k, destek hizmetini diyabet hemfliresi ve
tarz› ve ilaç tedavilerinin prediyabeti önlemede
diyetisyen ile iflbirli¤i içinde almas› gerekir (ADA
önemli oldu¤unu söylemektedir (Jaana et al 2001;
2010; Shobha 2004). Pre-diyabetli bireyden; orta
Jean-Louis 2002; DPP 2002; TRIPOD 2005; Xiao-Ren
düzeyde kilo kayb› beklenir. Orta düzeyde kilo kay-
Pan 1997).
b› bafllang›ç kilosunda %7-10’ luk azalma yani 6 ay-
Amerika’da yap›lan Diyabeti Önleme Çal›flma-
da 9-10 kg kilo vermedir (ADA 2010).
s› (DPP 2002), yaflam tarz› de¤iflikli¤inin prediyabe-
Prediyabette primer korumada, diyetle birlikte
tin geliflmesinde önemli bir etken oldu¤unu vurgu-
egzersizinde olmas› gerekir. Prediyabetli bireylerin
layan en önemli kaynak araflt›rmalardan biridir.
kilo verme, glisemik kontrol, kardiyovasküler riskleri
DPP çal›flmas›nda, BAG veya BGT olan, VK_>24
azaltmak haftada 150 dakikal›k (haftada 3-5 gün
kg/m olan 3234 hasta çal›fl›lm›fl ve randomize edi-
30 dakikal›k) orta zorlukta fizik aktivite yapmas›
len hastalar üç grupta izlenmifltir; metformin grubu,
önerilir. Örne¤in; yürüme, bisiklete binme, yüz-
plasebo grubu, yo¤un yasam tarz› de¤iflikli¤i gru-
me..vb. Ayr›ca ad›msayar (pedometre) ile günde
bu. Hastalar ortalama olarak 2,8 y›l takip edilmifltir.
10.000 ad›m atmas› kilo kaybetmede yararl›d›r
Yo¤un yasam tarz› de¤iflikli¤i grubunda, plasebo
(ADA 2010).
2
grubuna göre %58 oran›nda diyabet gelifliminde
Sigaran›n b›rak›lmas› tüm bireylere önerilmelidir.
azalma görülmüfltür ve bu baflar›n›n metformin
ADA’n›n bu konuda birçok yay›n› ve durum rapor-
grubundan daha fazla oldu¤u saptanm›flt›r (DPP
lar› bulunmaktad›r. Sigaran›n sa¤l›¤a verdi¤i zarar-
2002).
lar çok uzun süredir çok çeflitli çal›flmalarda belge-
Bu sonuçlar do¤rultusunda ADA Prediyabet
lenmifltir. Sigaran›n, prediyabetli bireylerde makro-
Konsensus Raporunda (2010) primer koruma ile
vasküler komplikasyonlar› artt›rd›¤› için kullanan bi-
prediyabetin önlenebilece¤ini en az›ndan gecikti-
reylerin sigaray› b›rakmas› veya diyabet hemfliresi
rilebilece¤ini söylemektedir (ADA 2010).
taraf›ndan sigaray› b›rakma programlar›na yönlendirilmesi önerilmektedir (ADA 2010).
Prediyabette primer koruma
Prediyabette aspirin kullan›m›n›n vasküler olay-
ve prediyabetli bireye yaklafl›m
lar› önledi¤ine dair kan›t olmamakla birlikte hekim-
Prediyabette primer koruma, kilo kayb›, kilo kay-
ler taraf›ndan en az bir major risk faktörüne sahip
b›n›n korunmas›, beslenme tedavisi, egzersiz, aspi-
50 yafl üzeri erkek veya 60 yafl üzeri kad›nlarda
rin kullan›m›, sigaray› b›rakma ve riskli bireylerin in-
önerilmektedir. Bu konuda diyabet hemflirelerinin
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 61 • Temmuz - Aral›k 2011
Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi?
prediyabetli bireyleri hekimiyle konuflmas› konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir (ADA 2010).
Prediyabette en önemli primer koruma, riskli bireylerin sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan takip edilmesidir. ADA Prediyabet Konsensus Raporunda
2.
3.
(2010) ;
• 45 yafl ve üzerindeki tüm eriflkinlerin
• Obez (BK‹ >25 kg/m2 olanlar)
4.
• Tip 2 diyabetlilerin birinci derece yak›nlar›n›n
• Sedanter yaflam› olanlar›n
• Hipertansiyon (>130/80 mm/Hg)
• HDL düzeyi <35 mg/dl ve/veya Trigliserid
düzeyi >250 mg/dl olanlar›n
• Gestasyonel diyabet veya do¤um a¤›rl›¤›
5.
6.
>4000 gr bebek do¤urma öyküsü olan
kad›nlar›n
7.
• 4 kilo ve üzeri do¤anlar›n
• Polikistik over sendromu olanlar›n
• A1c≥%5.7, BAG veya BGT olan bireylerin e¤er
8.
glikoz tolerans› normal düzeyde ise her 3 y›lda 1;
Prediyabet tan›s› ald› ise, her 1-2 y›lda 1 takip edilmesini önermektedir. Prediyabetli bireye yaklafl›mda izlenecek yol haritas› afla¤›da flekil 2 verilmifltir
(ADA 2010).
9.
10.
Sonuç
En uygun tedavi ve giriflimler ile bile diyabet,
11.
komplikasyonlar› ile birlikte hasta hayat›na ciddi k›s›tl›l›klar getirmektedir. Yap›lmas› gereken sinsi bir
hastal›k olan prediyabetin taramalarla bireylerde
saptanmas›, prediyabetin tan›t›lmas›, s›k› bir primer
koruma program› ile sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan hasta e¤itimine bafllanmas› ve ileride diyabe-
12.
13.
14.
15.
tin geliflebilece¤inin anlat›lmas›d›r.
16.
Kaynaklar
1.
American Diabetes Association. ADA Consensus Statement:
Preventive treatment in high-risk individuals with
pre-diabetes Diabetes Care 2007 (revised 2010)
http://www.care.diabetesjournals.org
(Eriflim Tarihi:10.10.2011).
Centers for Disease Control (CDC, 2010) http://
www.cdc.gov/nchs/healthy_people.htm
(Eriflim tarihi:10.10.2011)
De Vegt F, Dekker JM, Jager A, Hienkens E, et al. (2001).
Relation of impaired fasting and postload glucose with
incident type 2 diabetes in a Dutch population: The Hoorn
Study. JAMA. Apr 25;285(16):2109-13.
European Commission. Health and Consumer Protection
Directorate-General, Scientific Committee on Food.
Opinion of the scientific committee on food: update on the
safety of aspartame.SCF, December 2002. http://
europa.eu.int/comm/food/fs/sc/scf/index_en.html
International Expert Committee: International Expert
Committee report on the role of the A1C assay in the
diagnosis of diabetes. Diabetes Care 2009;32:1327–1334
Jaana L; Anne L, Marjo M et al.( 2001). The Finnish Diabetes
Prevention Study (DPS): Lifestyle Intervention and 3-Year
Results on Diet and Physical Activity Diabetes Care.
2003;26(12).
Jean-Louis C, Roman G, Markolf H et al (2002). Acarbose
for prevention of type 2 diabetes mellitus: the STOP-NIDDM
randomised trial. Diabetes Care, vol.21, 1720-1725.
Satman I, Y›lmaz MT, Sengül A, Salman S, et al. Populationbased study of diabetes and risk characteristics in Turkey:
Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study
(TURDEP-I). Diabetes Care. Alexandria: Sep 2002. Vol. 25, Iss.
9; pg.1551, 6 pgs
Sherwin S.R. Diabetes Mellitus. Cecil Textbook of Medicine.
22nd Edition. 2004, Section 242, pg:1425–1452.
Shobha S Rao, Philip Disraelli, Tamara McGregor.
Information from your Family Doctor: Taking Steps to
Prevent Type 2 Diabetes. American Family Physician. Kansas
City: Apr.15, 2004, Vol.69, Iss. 8; pg.1971, 2 pgs.
The Diabetes Prevention Program (DPP): description of
Lifestyle Intervention. Diabetes Care. Alexandria: Dec 2002.
Vol.25, Iss. 12; pg 2165, 8 pgs.
The WHO AdHoc Diabetes Reporting Group. Diabetes Care
16:157–177,1993.
The Fungata Diabetes Study..Diabetes Care 1999;22:920-4.
Troglitazone in the Prevention of Diabetes- TRIPOD (2005)
Diabetes Care 54(8); 2460-2470.
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik
Hastal›klar Prevalans Çal›flmas› Raporu(TURDEP-II )
www.turkendokrin.org/2010 (eriflim tarihi:10.10.2011)
Xiao-Ren Pan, Guang-Wei Li, Ying-Hua Hu et al.(1997).
Effects of Diet and Exercise in Preventing NIDDM in People
With Impaired Glucose Tolerance: The Da Qing IGT and
Diabetes Study. Diabetes Care, vol.20,537-544.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 62 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklaflfl››m m›?
Ö¤r. Gör. Özge ÇAKIR
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, ‹STANBUL
Özet
Diyabet, dünyan›n en maliyetli sistemik hastal›klar›ndan biridir ve görülme s›kl›¤› giderek artmaktad›r. Diyabet hastal›¤›n›n tedavisi, üç ana komponentten oluflur: ‹laç, t›bbi beslenme, egzersiz. Özellikle egzersiz, davran›flsal
yaklafl›m olarak da önemlidir. Çünkü ça¤›n hastal›¤› olarak nitelenen obezite, Tip 2 diyabete yatk›nl›¤› artt›rabilmektedir. Egzersiz, maliyeti düflük bir
tedavi metodudur. Bu makalede diyabette egzersiz tedavisi, egzersiz reçetesi ve egzersiz komplikasyonlar›, egzersiz tedavisindeki yeni alternatif yöntemler ele al›nm›flt›r; mevcut çal›flmalardan elde edilen verilerle egzersizin
önemi vurgulanm›flt›r.
Anahtar kelimeler: Diyabet, Egzersiz tedavisi, Qi-gong, Tai Chi Chuan
Summary
Diabetes Mellitus is one of the most cost-effective systemic disease of
the world and its incidence increases gradually. Treatment of disease is
composed from 3 components: drug treatment, diabetic diet program
and exercise. Particularly, exercise is in terms of behavioral approach. Because the obesity, which is considered as disorder of the last century, can
increases in susceptibility to Type II Diabetes. Exercise is a low cost treatment option. In this article, the treatment, prescription and complications
of the exercise and new alternative exercise methods in Diabetes Mellitus
is discussed . Importance of exercise is emphasized with data, obtained
from scientific studies.
Key words: Diabetes, Exercise treatment, Qi-gong, Tai Chi Chuan
Girifl
Hayat›n devaml›l›¤›, üç kaynaktan beslenir; hava, su ve besin. Günlük yaflam aktivitelerini yerine getirmek için enerjiye ihtiyaç duyulur ve bu enerji besinlerden elde edilir. Hücreler için ana besin ve enerji kayna¤› glikozdur ve glikozun hücreye tafl›nmas› için insülin gereklidir. ‹nsülin eksikli¤i ya da insülin mekanizmas›ndaki bozukluk, Diabetes Mellitus (diyabet) olarak adland›r›l›r ve
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 63 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tüm Dünya’da yaflam biçiminin de etkisiyle giderek
artan flekilde yayg›nlaflmaktad›r (Jones 2011).
Di¤er spesifik tipler; pankreas› etkileyen birçok
nedenle ortaya ç›kan kan flekeri yüksekli¤ini tan›mlar. Beta hücre fonksiyonundaki genetik bozukluk,
Diyabet klinik olarak dört
insülin fonksiyonunda genetik bozukluk, pankreas›n
s›n›fta incelenmektedir.
ekzokrin hastal›klar›, endokrinopatiler, ilaç ve kim-
Tip 1 diyabet; genetik zeminde beta hücreleri-
yasal ajanlar, infeksiyonlar, immün nedenli diyabe-
nin harabiyetine ba¤l› mutlak insülin yetersizli¤i ile
tin nadir görülen formlar› ve diyabetle iliflkili di¤er
ortaya ç›kan otoimmün bir hastal›kt›r. Genellikle 35
genetik sendromlar bu grup içerisinde yer almak-
yafl alt›nda ortaya ç›kar, en s›k görülme yafl› 10-15
tad›r (ADA 2011; Olgun 2011).
yafl grubudur. Tüm diyabetlilerin yaklafl›k %5-
Gestasyonel diyabet; ilk kez gebelik s›ras›nda
10’unu oluflturmakla birlikte, her y›l yeni tan› konu-
ortaya ç›kan de¤iflik derecelerde glikoz intoleran-
lan vaka say›s›n›n 70.000 oldu¤u tahmin edilmekte-
s›d›r. Uzun dönemde gestasyonel diyabetli kad›nla-
dir. Mutlak insülin yetersizli¤i oldu¤u için tedavide
r›n tip 2 diyabet olma riski yüksek olup, 10-20 y›l içe-
mutlaka tan›dan itibaren insülin kullan›lmas› nede-
risinde BGT veya tip 2 diyabet geliflme riski %30-40
niyle insüline ba¤l› diyabet olarak da isimlendirilir
aras›ndad›r (ADA 2011; Olgun 2011).
(ADA 2011; Olgun 2011).
Tip 2 diyabet; Pankreas›n insülin üretimindeki ye-
Diyabet ve egzersiz tedavisi
tersizli¤i ya da vücudun insülini etkili kullanamama-
Diyabet hastal›¤›n›n tedavisi üç ayakl› bir temel
s› durumu söz konusudur. Eriflkin diyabeti olarak da
üzerindedir. ‹laç ve t›bbi beslenme tedavisinin ya-
bilinen bu diyabet tipinde insidans di¤erlerine gö-
n›nda egzersiz, bu üçlüyü tamamlar (Steppel
re daha yüksektir. Eriflkin toplumda en yayg›n görü-
2005). Yap›lan çal›flmalar, her tip egzersizin di¤er iki
len metabolizma hastal›¤›d›r. Genetik yatk›nl›¤›
tedavi aya¤›na benzer sonuçlar oluflturdu¤unu
olan bireyde çevresel faktörlerin etkisi ile bafllayan,
göstermektedir (Snowling 2006). Egzersiz tedavisi
patogenezinde insülin direnci, beta hücresi fonksi-
ayn› zamanda yaflam biçiminin de¤ifltirilmesini ve
yon bozuklu¤u ve hepatik glikoz üretimi art›fl› gibi
daha kaliteli bir yaflam sürmeyi de etkiler.
üç ana metabolik bozukluk sorumludur. Tip 2 diya-
Düzenli egzersizin kan glikoz seviyesini düzeltti¤i,
betlilerin %80’inden fazlas› obezdir; obezite ile insü-
kardiyovasküler risk faktörlerini azaltt›¤›, kilo kayb›
lin direnci aras›nda mutlak bir iliflki vard›r. Tip 2 diya-
ve iyilik halinin devaml›l›¤› ile ilgili oldu¤u gösteril-
bet orta-ileri yafl hastal›¤› olarak kabul edilmekte,
mifltir. Daha da ötesi düzenli egzersizin yüksek riskli
dolay›s›yla 40 yafl ve üstü grupta görülmekle birlik-
kiflilerde Tip 2 diyabeti önleyebildi¤i bildirilmifltir
te, son y›llarda yaflam tarz› de¤iflikliklerine ba¤l›
(ADA 2011).
olarak genç yafllarda hatta çocuklarda da görül-
Sa¤l›kla iliflkili fiziksel uygunluk, bireyin günlük ya-
me s›kl›¤› artmaktad›r. Yaflam tarz›ndan kaynakla-
flam aktivitelerini, hem fiziksel hem de ruhsal aç›-
nan düzensiz ve dengesiz beslenme, fiziksel aktivi-
dan sorunsuz yerine getirebilme kabiliyetidir. Bu tip
te azl›¤›, sedanter yaflam ve stres gibi faktörlerin tip
bir fiziksel uygunluk, 5 ana bileflenden oluflur. Bun-
2 diyabetin ortaya ç›k›fl›n› h›zland›rd›¤› bilinmekte-
lar kardiyovasküler dayan›kl›l›k, kassal kuvvet, kas-
dir. Tip 2 diyabet klasik diyabet belirtilerinin erken
sal dayan›kl›l›k, esneklik ve vücut kompozisyonu-
dönemde görülmemesi nedeniyle tan› konulma-
dur. Sedanter bir yaflam flekli bu bileflenlerin tama-
dan y›llar önce bafllamaktad›r (ADA 2011; Olgun
m›n› olumsuz etkilemekte ve yaflam kalitesini boz-
2011).
maktad›r. Diyabetli bireylerde sa¤l›kla iliflkili fiziksel
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 64 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklafl›m m›?
uygunlu¤un tüm bileflenleri etkilenir ve bu etkileni-
Egzersiz reçetesi
min do¤ru analizi, yararl› bir egzersiz reçetesi olufl-
Diyabetli bireylere, haftada en az 150 dakika
turulmas›na yard›mc› olur (Wisniewski 2010).
orta fliddette aerobik egzersiz tavsiye edilmektedir.
Tip 2 diyabeti olan bireyler aras›nda sa¤l›kla ilifl-
Orta fliddete bu egzersiz, 220-yafl formülüne göre
kili fiziksel uygunluk bileflenleri aç›s›ndan bir farkl›l›k
hesaplanan maksimal kalp h›z›n›n %50-70’e ulafla-
olup olmad›¤› araflt›r›lm›flt›r (Osho 2011). Tip 2 diya-
cak tempoda sürdürülmelidir. Tempolu yürüyüfl ve
beti olan bireylerde azalm›fl aktivite düzeyinin art-
bisiklete binme aerobik tipte egzersizlere örnektir.
m›fl vücut kitle indeksi ve obezite ile iliflkili oldu¤u
Kontredikasyon yoksa Tip 2 diyabetli birey, ayr›ca
bunun da kalp-damar hastal›klar› için zemin olufl-
haftada 3 kez dirençli çal›flma yönünde teflvik edil-
turdu¤una dikkat çekilmifltir. De¤erlerdeki bu
melidir (ADA 2011).
olumsuz tablo ve hastal›¤›n psikolojik yönü nedeniyle yaflam kalitesi de olumsuz etkilenmektedir.
Egzersiz öncesi ›s›nma ve egzersiz sonras› so¤uma periyotlar›n›n varl›¤› ve periyotlarda esneklik
egzersizlerine yer vermek, egzersizin yaratabilece-
Tip 1 diyabetliler için egzersiz flu etkilere sahiptir:
¤i tats›z komplikasyonlardan korunmaya yard›mc›
• ‹nsülin gereksinimini azalt›rken etkili kullan›m›n›
olacakt›r.
da artt›r›r.
‹lerleyici dirençli çal›flmalar, tip 2 diyabetli yafll›
• Kalp-damar sistemini ve kas-iskelet sistemini
olumlu yönde etkiler.
bireylerde aerobik egzersizlere efl hatta daha fazla
insülin duyarl›l›k art›fl›na neden olur (ADA 2011). Di-
• Hiperlipidemi ve ona ba¤l› kolesterol
rençli çal›flmalar haftada 3 gün, tüm büyük kas
gruplar›n› içerecek biçimde, 8-10 kezden fazla kal-
seviyelerini azalt›r.
• Kiflinin iyilik halini ve kendine güvenini artt›r›r
d›r›lamayacak bir a¤›rl›kla, her sette 8-10 tekrarl› 3
set olarak yap›lmal›d›r (ADA 2004). Bu ölçüde yap›-
(Olgun, 2011).
lan ilerleyici dirençli egzersizlerin Tip 2 diyabete
Tip 2 diyabet için egzersiz flu etkilere sahiptir:
yatk›n yafll› bireylerde etkili ve güvenli oldu¤u tespit
• Kan glikoz düzeyini düflürerek kontrol sa¤lar.
edilmifltir (Castaneda 2002). Aerobik ve dirençli
• ‹nsülin duyarl›l›¤›n› ve etkin kullan›m›n› artt›r›r.
çal›flmalar›n kifliye uygun kombinasyonu, egzersiz-
• Hipertansiyonun kontrolünü sa¤lar.
den sa¤lanacak faydan›n kalitesini de yükseltir.
• Vücut kompozisyonunun normal düzeyde
Her iki çal›flma kombine edildi¤inde tek tek yap›lana göre daha anlaml› bir glisemik kontrol sa¤la-
kalmas›na yard›mc› olur.
• Kas-iskelet sistemini etkileyerek kassal kuvveti
maktad›r (Sigal 2007).
Ferrer-Garcia ve ark.’lar› (2011) Tip 2 diyabetli
artt›r›r.
• Daha kaliteli bir yaflam sürmeye yard›mc› olur
yafll› bireyler üzerinde aerobik ve anaerobik tipte
egzersizlerle kombine edilmifl bir ev temelli egzersiz
(Olgun 2011).
program›n›n sonuçlar›n› de¤erlendirmifllerdir. 6 hafYap›lan çal›flmalar düzenli egzersizin özellikle
ta sonunda hem yaflam kalitesi hem de kandaki
yaflam kalitesi ve iyilik hali üzerine olumlu etkiler
glisemik kontrolde anlaml› düzelmeler saptanm›fl-
sa¤lad›¤›n› göstermektedir. Egzersiz kardiyovaskü-
lard›r (Ferrer-Garcia at al. 2011).
ler dayan›kl›l›¤a katk› sa¤layarak sa¤l›kla iliflkili fizik-
Alternatif t›p olarak isimlendirilen grupta yer
sel uygunlu¤un optimal seviyede kalmas›na yar-
alan yoga ve Geleneksel Çin t›bb› yöntemleri gü-
d›mc› olmaktad›r (Moy CS, 1993).
nümüzde giderek daha da önem kazanmaktad›r.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 65 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Qi-gong ve Tai Chi Chuan çal›flmalar›, geleneksel
sistem incelemesi sonras› ve kifliye özel fiziksel uy-
Çin t›bbi ile savafl sanatlar›n›n bir kombinasyonudur
gunluk seviyesine göre egzersiz reçetesi belirleme-
ve hareket, nefes, meditasyon üçlüsünün uyumu-
si gerekir. Egzersiz, ilaçlar›n etkilerinin en yüksek ol-
nu gerektirir. Diyabetli bireylerde Qi-gong çal›flma-
du¤u dönemde yap›lmamal›, kahvalt›dan ya da
lar›n›n sonuçlar›n› de¤erlendiren birçok çal›flma
akflam yeme¤inden 1 saat sonra tercih edilmelidir.
bulunmaktad›r. Liu X ve ark.’lar›n›n yapt›¤› (2011)
Dehidratasyonu önlemek için egzersiz öncesi ve
çal›flmas›nda, insülin direnci ve vücut kompozis-
sonras› su al›m›na dikkat edilmelidir. Egzersiz için
yonlar›nda istatistiksel olarak anlaml› iyileflmeler
do¤ru k›yafet seçimi ve özellikle ayakkab›n›n yap›-
kaydedilmifltir. (Liu 2011) Ba Duan Jin isimli Qi-gong
lacak egzersiz biçimine uygun olmas›, olas› kompli-
egzersizi, kas ve tendonlar›n esnekli¤ini art›r›c›, ne-
kasyonlar›n önüne geçebilmektedir.
fesle kombine bir hareket serisidir ve diyabetlilerde
Diyabetli birey egzersiz öncesi kan flekerini kont-
kullan›labilecek egzersizlerdendir. Yoga temelli bir
rol etmeli, egzersiz s›ras›nda herhangi bir rahats›zl›k
çal›flmada ise Qi-gong çal›flmas›na benzer sonuç-
hissetti¤inde derhal egzersizi kesmelidir.
lar elde edilmifl, hastalar›n yaflam kalitesinin yükseldi¤i saptanm›flt›r (Kosuri 2009).
Diyabet hastalar› için mevcut fiziksel uygunluk
seviyesinin kabul edilir oluflu, yüksek irtifada yap›lacak egzersiz için de önemlidir. Öncesinde medikal
Egzersizin komplikasyonlar›
yönden iyi bir de¤erlendirme ve kiflinin kendini
Tip 2 diyabetli bireylerde egzersizle oluflabilecek
kontrol etmedeki baflar›s›, yüksek irtifada egzersizin
komplikasyonlara dikkat edilmelidir. Kötü kontrollü
komplikasyonlar›nda korunmada temeldir (Bruba-
diyabetlilerde Açl›k Kan fiekeri (AKfi)’nin 240 mm/dl
ker PL, 2005).
nin üzerinde olmas› durumunda egzersiz kontrendi-
Sonuç olarak diyabetli birey, yaflam› ba¤›ms›z
kedir. Hipoglisemi egzersizin en önemli yan etkile-
ve kaliteli yaflamak için egzersizi ön planda tutma-
rindendir. Sadece egzersiz s›ras›nda de¤il egzersiz-
l› ve al›flkanl›¤a dönüfltürmelidir.
den 2-3 saat sonra da oluflabilir. Di¤er komplikasyonlardan baz›lar› ise; sessiz miyokardial iskemi,
Kaynaklar
postural hipotansiyon, dehidraston riski nedeniyle
1.
periferik nöropati ve nefropatidir.
Diyabet komplikasyonlar› olan 22 hastan›n egzer-
2.
siz program›na devaml›l›¤›n›n ön etkilerini de¤erlendiren bir çal›flma, diyabetli hastalarda do¤ru planlam›fl bir egzersizin tedavinin temel tafllar›ndan biri oldu¤u vurgulanm›flt›r. Ayn› zamanda bu çal›flmada
3.
4.
egzersiz programlar› bireysel olarak planlanm›fl, hem
aerobik hem de dirençli egzersiz tiplerinin kombinasyonu kullan›lm›flt›r (Otterman, 2011).
Güvenli bir egzersiz program› için diyabetli eg-
5.
zersiz öncesinde mutlaka detayl› bir t›bbi de¤erlendirmeden geçmelidir. Ayr›ca egzersiz program›n›n
düzenlenmesinde fizyoterapistin ekip içinde bulunmas› hayati önem tafl›r. Fizyoterapistin kas-iskelet
6.
Jones T, Dewing C (2011) Futureagenda 2020 Y›l›nda Dünya,
Obeziteye Ba¤l› Diyabet. ‹stanbul: Tor Ofset San. Tic. Ltd. fiti.
s:57-59.
Olgun N (2011) Dahili ve Cerrahi Hastal›klarda Bak›m. A.
Karadakovan (Ed.), Diabetes Mellitus. Adana:Nobel
Kitabevi yay›n, da¤›t›m ve pazarlama ltd. flti. s.
American Diabetes Association. (2011) Standards of
Medical Care in Diabetes-2011, Diabetes Care 34(1), s. 24.
Steppel HJ & Horton ES (2005) Exercise in Patient with
Diabetes Mellitus. In: C.R. Kahn, G.C. Weir, G.L. King, A.M.
Jacobson, A.C. Moses, & R.J. Smith (Eds.), Joslin Diabetes
Mellitus. 14th ed, Philadelphia: Lippincott Williams &Wilkins.
pp.649-657.
Snowling NJ & Hopkins WG (2006) Effects of different modes
of exercise training on glucose control and risk factors for
complications in type 2 diabetic patients: a meta-analysis.
Diabetes Care 29: 2518-27.
Wisniewski A, Poliszczuk T, Pankowska E (2010) Assessment of
physical fitness in children and teenagers with type 1
diabetes, E. Pediatr Endocrinol Diabetes Metab, 16(3):171-5.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 66 • Temmuz - Aral›k 2011
Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklafl›m m›?
7.
8.
9.
10.
11.
Osho O, Akinbo S, Osinubi A, Ogbera A (2011) Relationship
Between Phyiscal Activity Levels, Anthropometric
Variables, Cardiopulmonary Functions and Quality of Life of
Individuals With Type 2 Diabetes, Physiotherapy, 97(S1).
Moy CS, Songer TJ, LaPorte RE, Dorman, JS, Kriska AM,
Orchard TJ, Becker DJ & Drash AL (1993) Insulin-dependent
diabetes mellitus, physical activity, and death. Am J
Epidemiol 137: 74-81.
American Diabetes Association (2004) Physical
Activity/Exercise and Diabetes Diabetes Care 27
(Supplement 1): S28-S62.
Castaneda C, Layne JE, Munoz-Orians L, Gordon PL,
Walsmith J, Foldvari M, Roubenoff R, Tucker K.L., & Nelson,
M.E. (2002).A randomized controlled trial of resistance
exercise training to improve glycemic control in older adults
with type 2 diabetes. Diabetes Care, 25, 2335-41.
Sigal RJ, Kenny GP, Boulé NG, Wells GA, Prud'homme D,
Fortier M, Reid RD, Tulloch H, Coyle D, Phillips P, Jennings A.,
& Jaffey J. (2007). Effects of aerobic exercise training,
resistance exercise, or both on glycemic control in type 2
diabetes: a randomized trial. Ann Intern Med, 147, 357-69.
12.
13.
14.
15.
16.
Ferrer-García, JC, Sánchez López P, Pablos-Abella C,
Albalat-Galera R, Elvira-Macagno L, Sánchez-Juan C,
Pablos-Monzó A (2011) Benefits of a home-based physical
exercise program in elderly subjects with type 2 diabetes
mellitus, Endocrinol Nutr, Aug 2, PMID: 2186692
Liu X, Miller YD, Burton NW, Chang JH, Brown WJ (2011)
Qi-gong mind-body therapy and diabetes control a
randomized controlled trial, Am J Prev Me, 41(2):152-8.
PMID:21767722
Kosuri M, Sridhar GR (2009) Yoga practice in diabetes
improves physical and psychological outcomes, Metab
Syndr Relat Disord, 7(6):515-7. PMID: 19900155
Otterman NM, van Schie CH, van der Schaaf M, van Bon
AC, Busch-Westbroek, TE, Nollet F (2011) An exercise
programme for patients with diabetic complications: a
study on feasibility and preliminary effectiveness, Diabet
Med, 28(2):212-7.
Brubaker PL (2005) Adventure Travel and Type I Diabetes:
The complicating effects of high altitude, Diabetes Care,
28(10):2563-2572.
Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 67 • Temmuz - Aral›k 2011

Benzer belgeler