2011-2
Transkript
2011-2
Editörden De¤erli Okuyucular›m›z, Diyabet Obezite ve Hipertansiyon’da Hemflirelik dergimizin üçüncü y›l›n›n ikinci say›s›yla sizlere yeniden merhaba diyoruz. Bu say›m›zda da meslektafllar›m›z›n geliflmelerine katk› sa¤layacak araflt›rma ve derleme makaleleri yer almaktad›r. Bu konuda bize birbirinden de¤erli meslektafllar›m›z yard›mc› oldu. Y. Doç. Dr. Ayfle Çil Ak›nc› ve Hemflirelik Lisans ö¤rencileri Metin Kaykuno¤lu ile Nimet Kandemir “Hipertansif Hastalar›n Kulland›klar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler ve ‹liflkili Faktörler” konusunda hipertansif hastalar›n ilaç d›fl› hangi yöntemleri kulland›klar› konusunda araflt›rma makalesini paylaflt›lar. Y. Doç. Dr. Hatice Y›ld›z “Polikistik over sendromu oluflumunda rol oynayan faktörler ve metabolik sendromla iliflkisi” konulu derleme makalesinde metabolik sendrom ile do¤rudan iliflkili ve Tip 2 diyabet geliflimi için önemli bir risk faktörü olan Polikistik over ile ilgili güncel bilgileri sundu. Ö¤r. Gör. Dr. Nurgül Güngör Tavflanl›, Prof. Dr. Ayfer Karadakovan ve Prof. Dr. Füsun Sayg›l› Diyabet e¤itiminde teknolojinin kullan›m›n›n etkinli¤ini göstermek üzere “Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin Kullan›m›” konulu araflt›rma sonuçlar›n› paylaflt›lar. Ayn› zamanda Ö¤r. Gör. Dr. Nurgül Güngör Tavflanl› ile Prof. Dr. Ayfer Karadakovan diyabetli bireyin evde izlenmesi ve bak›m›nda “Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik, Telebak›m” konusununun önemini literatür do¤rultusunda vurgulad›lar. Doç.Dr. Sezgi Ç›nar Tip 2 diyabet ile birlikte olabilen “Alkol D›fl› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom” ile Doç. Dr. Zerrin Bicik Bahçebafl› “Metabolik Sendrom ve Böbrek” konulu makalelerinde güncel yaklafl›mlar› aktararak diyabete efllik eden durumlarla ilgili bak›fl aç›m›z› gelifltirdiler. Prof. Dr. Feray Gökdo¤an “Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ile Yard›ma Gereksinim Durumlar›” konulu makalesinde diyabetli bireylerin hem fiziksel hem de biliflsel düzeyde daha fazla deste¤e gereksinim duyduklar›n› gösteren araflt›rma sonuçlar›yla vurgulad›. Ö¤r. Gör. Dr. Elif Ünsal Avdal “Prediyabet Bir risk faktörü mü? Bir hastal›k m›? Önlenebilir mi?” konulu makalesinde s›kl›kla toplumda gizli fleker dönemi olarak bilinen ve gözard› edilebilen prediyabet dönemi ile ilgili güncel yaklafl›mlar› bizimle paylaflt›. Ö¤r. Gör. Fizyoterapist Özge Çak›r “Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklafl›m m›?” konulu makalesi ile konunun önemine dikkat çekmeye çal›flt›. Tüm yazarlar›m›za ve bu say›n›n haz›rlanmas›nda eme¤i geçen dan›flma kurulu üyelerine teflekkürü bir borç biliyoruz. Gelecek say›lar›m›zda da sizlerden gelecek farkl› de¤erlendirmeler ve araflt›rmalarla yeniden birlikte olmak üzere sa¤l›cakla kal›n... Prof. Dr. Nermin OLGUN Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› ‹STANBUL Dergi Ad› ‹çindekiler Hemflirelik Forumu Diyabet, Obezite ve 1 Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› Hipertansiyon ve Alternatif Tedaviler ve ‹liflflkkili Faktörler (Özel say›) Y. Doç. Dr. Ayfle Çil AKINCI Metin KAYKUNO⁄LU, Nimet KANDEM‹R ‹mtiyaz Sahibi ve Genel Yay›n Yönetmeni Bahattin Ç‹B‹R 11 Oynayan Faktörler ve Metabolik Sendromla ‹liflflkkisi Reklam ve Halkla ‹liflkiler Koordinatörü Sibel AYAN Yay›n Türü Y. Doç. Dr. Hatice YILDIZ 21 Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI Yönetim Yeri Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN, Prof. Dr. Füsun SAYGILI Ataköy 9 - 10. K›s›m Kat: 1/6 Bak›rköy - ‹STANBUL Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin Kullan›m› Yerel - Süreli - ‹ki ayda bir Yunus Emre Sitesi S-3 A Blok Polikistik Over Sendromu Oluflflu umunda Rol 31 Diyabetli Hastalarda Telehemflfliirelik ve Telebak›m Tel: (0212) 661 61 46 Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI www.bilmedya.com Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN e-mail: [email protected] e-mail: [email protected] 39 Yay›na Haz›rl›k Doç. Dr. Sezgi ÇINAR Merajans Ltd. fiti. Bas›m Yeri Alkol D›flfl›› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom 44 Özlem Grafik Matbaac›l›k Metabolik Sendrom ve Böbrek Doç. Dr. Zerrin B‹C‹K BAHÇEBAfiI Litrosyolu 2. Matbaac›lar Sitesi A Blok Kat: 5 No: 8-10 Topkap› - ‹STANBUL 49 Diyabetli Yaflflll›larda Bedensel ve Biliflflssel Yetersizlikler Dergimizde yay›nlanan yaz›, ‹le Yard›ma Gereksinim Durumlar› foto¤raf ve çizimlerin sorumlulu¤u Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN yazar›na aittir, kaynak gösterilerek kullan›labilir. 58 Dergimiz bas›n meslek Ö¤r. Gör. Dr. Elif ÜNSAL AVDAL ilkelerine uymaktad›r. Hemflirelik Forumu Bilmedya Grup yay›n›d›r ISSN 1301-9880 Cilt 3 - Say› 2 Temmuz - Aral›k 2011 Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi? 63 Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklaflfl››m m›? Ö¤r. Gör. Özge ÇAKIR Editör Prof. Dr. Nermin OLGUN Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› / ‹STANBUL Yay›n Kurulu Prof. Dr. Sevgi OKTAY Diyabet Hemflireli¤i Derne¤i Onursal Baflkan›, ‹.Ü. Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi Hemflirelikte Yönetim Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi / ‹STANBUL Prof. Dr. Semra ERDO⁄AN ‹.Ü. Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i Anabilim Dal› / ‹STANBUL Y. Doç. Dr. fieyda ÖZCAN ‹.Ü. Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› / ‹STANBUL Arfl. Gör. Dr. Gülhan ÇOfiANSU ‹.Ü. Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i Anabilim Dal› / ‹STANBUL Uz. Hemflire Selda ÇEL‹K ‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Diyabet E¤itim Hemfliresi / ‹STANBUL Uz. Hemflire Belgin BEKTAfi Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Diyabet E¤itim Hemfliresi / ‹ZM‹R Hemflire Yeter ERB‹L Diyarbak›r Devlet Hastanesi Diyabet E¤itim Hemfliresi / ‹STANBUL Hemflire fiengül IfiIK Dr. Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Diyabet E¤itim Hemfliresi / ‹STANBUL Hemflire Nurdan YILDIRIM Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi Diyabet E¤itim Hemfliresi / ANKARA Dan›flma Kurulu Prof. Dr. Nuran AKDEM‹R Hacettepe Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ANKARA Prof. Dr. Nalan AKBAYRAK GATA Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ANKARA Prof. Dr. Hediye ARSLAN Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/‹STANBUL Prof. Dr. Hatice BOSTANO⁄LU FESC‹ Gazi Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹çi Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ANKARA Prof. Dr. Sevim BUZLU ‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi Psikiyatri Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Prof. Dr. Zehra DURNA Bilim Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Prof. Dr. Aynur ESEN Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› ‹ZM‹R Prof. Dr. Fatma ET‹ ASLAN Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü Cerrahi Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› ‹STANBUL Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R Prof. Dr. Çiçek FADILO⁄LU Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R Prof. Dr. Sema KU⁄UO⁄LU Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/New York Prof. Dr. Hülya OKUMUfi Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R Prof. Dr. Ayfle YÜKSEL Yüzüncü Y›l Üniversitesi T›p Fakültesi Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›/VAN Prof. Dr. Birsen YÜRÜGEN Okan Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Doç. Dr. Aysel BADIR Koç Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Yay›n ve Bilim Kurulundaki bütün isimler akademik ünvan ve soyad› alfabetik s›ras›yla dizilmifltir. Doç. Dr. Sezgi ÇINAR Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Doç. Dr. Asiye DURMAZ AKYOL Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R Doç. Dr. Nevin HOTUN fiAH‹N ‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Doç. Dr. Gülten KAPTAN ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/‹STANBUL Doç. Dr. Sakine MEM‹fi Adnan Menderes Üniversitesi Ayd›n Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/AYDIN Doç. Dr. Mukadder MOLLAO⁄LU Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS Doç. Dr. Nesrin NURAL Karadeniz Teknik Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/TRABZON Doç. Dr. Nimet OVAYOLU Gaziantep Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/GAZ‹ANTEP Doç. Dr. Mehtap TAN Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS Doç. Dr. Sultan TAfiCI Erciyes Üniversitesi Atatürk Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/KAYSER‹ Doç. Dr. Serap ÜNSAR Trakya Üniversitesi Edirne Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ED‹RNE Y. Doç. Dr. Sevgi KIZILCI Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/‹ZM‹R Y. Doç. Dr. S›d›ka O⁄UZ Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL Y. Doç. Dr. Zeliha TÜLEK ‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/‹STANBUL Y. Doç. Dr. Sevim ULUPINAR Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü Hemflirelikte Ö¤retim Anabilim Dal›/‹STANBUL Yazarlara Bilgi GENEL B‹LG‹LER Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu, konu bafll›klar› ile ilgili araflt›rma makaleleri, derleme makaleleri, olgu sunumlar›, editöryel tart›flmalar, editöre mektuplar, e¤itsel çal›flmalar, soru-cevaplar ve gündemi belirleyen güncel konular› yay›nlayan bilimsel bir dergidir. Derginin yay›n dili Türkçedir ve makaleler Türk Dil Kurumu’nun dilbilgisi ve imla kurallar›na göre yaz›lmal›d›r. Kongre ya da sempozyumda sunulmufl ise kongrenin ad›, tarihi ve düzenlendi¤i flehir ilk sayfada dipnot olarak belirtilmelidir. Yay›n hakk›n›n Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu’na devri için gelifltirilen form yazar(lar) taraf›ndan imzalanmal›d›r. Dergiye yay›nlanmak üzere gönderilecek yaz› çeflitleri flu flekilde özetlenebilir. a. Araflt›rma Makaleleri Bilimsel araflt›rma sürecini tamamlam›fl ve raporland›r›lm›fl makale türüdür. Tez, bilimsel toplant›da sunulan sözel/poster bildiri vb. bu kategori içinde yer almaktad›r. b. Derleme Makaleleri Uluslararas› ve ulusal kaynaklardan yararlanarak, konu ile ilgili temel tart›flmalar›n ortaya koyuldu¤u ve yazarlar›n tart›flmalar ile ilgili görüfllerini belirtti¤i makale türüdür. Do¤rudan ya da davet edilen yazarlar taraf›ndan haz›rlan›r. c. Olgu Sunumlar› Ender görülen, tan›, tedavi ve bak›m›nda farkl›l›k gösteren, bak›m kalitesini art›rmaya yönelik yeni ve farkl› yaklafl›mlar› tart›flan makalelerdir. Yeterli say›da foto¤raflarla ve flemalarla desteklenmifl olmal›d›r. d. Editöryel Yorum Yay›nlanan orijinal araflt›rma makaleleri ile ilgili, araflt›rman›n yazarlar› d›fl›ndaki o konunun uzman› taraf›ndan de¤erlendirilmesidir. Konu ile ilgili makalenin sonunda yay›nlan›r. e. Editöre Mektup Dergide daha önceden yay›mlanm›fl makaleye katk›da bulunmak amac›yla Editöre yaz›lan mektuptur. Yay›nlanmak Üzere Dergiye Gönderilen Yaz›larda Dikkat Edilecek Noktalar • Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Dergisi’nin yaz›m kurallar› Amerikan Psikoloji Derne¤i (APA) yaz›m kurallar› temel al›narak belirlenmifltir. • Dergide yay›mlanmas› istenen metin Microsoft Word program›nda, Times New Roman yaz› karakterinde, sayfan›n tek taraf›n›n kullan›ld›¤›, (A4) boyutlar›nda (21x29,5 cm.) beyaz ka¤›da her yan›ndan 2,5 cm. boflluk kalacak flekilde 12 punto ve 2 sat›r aral›¤› ile yaz›lmal›d›r. 3 kopya (tablo, flekil, grafik ve foto¤raflar› ile birlikte) Yaz›lar›n 3 nüsha (2’sinde yazar isim(leri), unvan(lar) ve kurum(lar) olmayacak) lazerli ç›kt›s›na metnin aynen yer ald›¤› bir CD ile (kritik gruplarla yürütülen çal›flmalarda) etik kurul veya kurum izin belgelerinin fotokopileri eklenmelidir. • Araflt›rma ve derleme makaleleri 5000 kelimeyi, editöre mektup 700 kelimeyi geçmemelidir. Bu s›n›rlamada özet, kaynaklar, tablo, flekil, grafik ve teflekkür bölümleri yer almaz. ‹lk sayfa hariç di¤er sayfalar numaraland›r›lmal›d›r. • Her metnin bir bafll›k sayfas› bulunmal›; yaz›n›n Türkçe ve ‹ngilizce bafll›klar›n›, yazarlar›n aç›k adlar›n›, unvanlar›n›, kurumlar›n›, yaz›flma yap›lacak yazar›n ad›, adresi, telefon ve faks numaralar› ile elektronik posta adresini içermelidir. • K›saltmalar metinde k›saltma yap›lm›fl ise ilk kullan›mda uzun flekli yaz›lmal› ve k›salt›lm›fl flekli parantez içinde gösterilmelidir. Makalenin Yap›s› Makale, makalenin ad›, Türkçe ve ‹ngilizce özet, ana metin, kaynaklar, tablolar, flekil ve grafik bölümlerinden oluflmaktad›r. Gerekli oldu¤u durumlarda (örne¤in, ölçek gelifltirme ya da geçerlik güvenirlik çal›flmalar›nda) ekler de yer alabilmektedir. Ana metin: a) girifl ve amaç b) gereç ve yöntem c) bulgular d) tart›flma e) sonuç ve öneriler bölümlerinden oluflmaktad›r. Bu bölümler büyük harf ve koyu renk ile ayr› bir sayfadan bafllanarak yaz›lmal›d›r. Makalenin Ad›: Metnin geneli ile iliflkili olmal› ve ele al›nan konuyu yans›tmal›d›r. Makalenin ad›n›n alt›na yazar isimleri eklenmemelidir. Özet: Türkçe ve ‹ngilizce (Abstract) olarak yaz›lmal› ve 200 kelimeyi aflmamal›d›r. Amaç, gereç-yöntem, bulgular ve tart›flma sonuç ve öneriler bölümlerinden oluflmal›d›r. K›saltma kullan›lmamal› ve kaynak gösterilmemelidir. Anahtar kelimeler: Türkçe ve ‹ngilizce özetlerin alt›nda (en az 3, en fazla 5 adet) belirtilmelidir. Kelimeler küçük harf ile alfabetik dizine göre s›ralanmal›d›r. Girifl: Konu ile ilgili uluslararas› ve ulusal literatüre dayal› problemin tan›m› yap›l›r. Konu ile ilgili önceki çal›flmalar k›saca özetlenerek bu çal›flmaya neden gerek duyuldu¤u aç›klan›r. Çal›flman›n temel hipotezi ya da ana sorunsallar› aç›k olarak belirtilir. Bir cümle ile makalenin genel amac› belirtilmelidir. Gereç-Yöntem: Araflt›rma tasar›m tipi, araflt›rman›n yap›ld›¤› yer ve özellikleri, araflt›rman›n evreni ve örneklem seçimi, verilerin toplanmas›, verilerin de¤erlendirilmesi ve araflt›rman›n s›n›rl›l›klar› bölümlerinden oluflur. Araflt›rman›n etik boyutu aç›klanmal›d›r. Makalelerde araflt›rma ve yay›n eti¤ine uyulmal›d›r. Bulgular: Çal›flman›n temel sonuçlar›, istatistiksel sonuçlar› ve bunlar›n anlaml› olup olmad›¤› ile birlikte verilir. Çal›flmada kullan›lan önemlilik testleri aç›k olarak yaz›lmal›d›r. Tablo, flekil, grafiklerin yerlerinin belirtilmesi gerekir. Tart›flma: Sonuçlar›n anlam›, bu sonuçlar›n hangi bilgileri destekledi¤i, hangi bilgileri çürüttü¤ü, kaynaklar ile desteklenerek gösterilir. Karmafl›k istatistikler ve bulgular sadelefltirilerek, bulgular›n flu andaki hemflirelik bak›m›na etkileri tart›fl›l›r. Bulgular ve tart›flma ayr› bölümler halinde yaz›lmal›d›r. Sonuç ve Öneriler: Sonuç ve öneriler ayr› bafll›klar alt›nda, araflt›rma bulgular›na dayal› olarak yap›lmal›d›r. Öneriler, konu ile ilgili araflt›rma yürütecek araflt›rmac›lara yol gösterici nitelikte olmal›d›r. Teflekkür: Bu bölüm gerekli oldu¤u durumda kullan›lmal›d›r. Araflt›rma finansal olarak bir kurum taraf›ndan desteklendi ise, araflt›rmada anketör kullan›lmas› gibi benzeri yard›mlar al›nd› ise bu ve benzeri durumlarda teflekkür makalenin sonunda yer almal›d›r. Kaynaklar Metiin içiinde kaynak gösterrme:: • Cümle sonunda kaynak gösteriminde, yazar soyad› ve yay›n y›l› aras›nda virgül kullan›lmal›d›r. Örne¤in, (Olgun, 2006). E¤er al›nt› belirli bir sayfadan yap›ld›ysa, (Özcan, 2007, s. 11). • Birden fazla farkl› kaynak kullan›ld› ise kaynaklar alfabetik dizine göre s›ralanmal›, kaynaklar aras›na noktal› virgül konulmal›d›r. Örne¤in, (Erdo¤an, 2005; Oktay ve Özcan, 2002). • Al›nt› yap›lan kaynaklardan ayn› soyadl› yazarlar mevcutsa ve al›nt›n›n yay›n y›l› farkl› ise, cümle sonunda ya da cümle içinde yazar isimlerinin bafl harfi belirtilmelidir. Örne¤in cümle sonunda (E. Aslan 1988 s.22; H. Aslan 1987, s.421) fleklinde belirtilmelidir. • Befl yazara kadar bir kaynaktan al›nt› yap›ld›¤›nda, ilk kaynak gösteriminde üç yazar belirtilip, daha sonraki cümlelerde sadece tek yazar›n soyad› “ve ark./et al” biçiminde belirtilmelidir. • Kaynak iki yazarl› ise cümle sonunda (Choi ve Shi, 2001) olarak, cümle içinde ise Choi ve Shi (2001) fleklinde kullan›lmal›d›r. • Yazar› olmayan bir kaynakta cümlenin sonuna parantez içerisinde makalenin bafll›¤› ya da kayna¤›n girifl cümlesi ve yay›n y›l›, gerekli oldu¤u durumlarda sayfa numaras› da belirtilmektedir. Örne¤in, (Diabetes Management, ADA, 2005). • Kayna¤›n yazar ad› ve soyad› belirli de¤ilse, elektronik adres cümle sonunda belirtilmelidir. Örne¤in, (www.staff.ncl.ac.uk/philip.home/t1dgch2b.htm#Empower) Metiin sonnunnda a kaynak gösterrme:: • Kaynaklar bölümünde kaynaklar›n s›ralanmas› yazar soyadlar›na göre alfabetik olarak yap›lmal› ve tüm yazarlar yaz›lmal›d›r. • Ayn› yazar›n, ayn› tarihte yay›nlanm›fl iki yay›n›ndan yararlan›ld› ise, yay›n tarihinden sonra (a) ve (b) ibareleri ile belirtilmesi gerekmektedir. Örne¤in, Ferrans, C.E;Povvers, M.S.(1985a) Quality of life lndex: Development and psychometric properties, Advances in Nursing Science 8(1);15-24. Ferrans, C.E.; Povvers, M.S. (1985 b) Psyhometric assesment of the quality of life index. Research in Nursing and Health 15; 26-36. • Kaynak bir dergiden al›nm›fl ise, yazar soyad› ve ad›n›n ilk harfi, bas›m tarihi, makalenin bafll›¤›, derginin tam ad›, cilt ve say›s›, ilk ve son sayfa numaralar› yaz›lmal›d›r. Örne¤in, Gotzsche, P. (2000)Why we need a broad perspective on meta- analysis, BMJ 321, 585-586. • Kurum ad› veya yazar› belli olan kitab›n kaynak gösterilmesi: Kurum ad›, ya da yazar›n soyad›, ad›n›n bafl harfi, bas›m y›l›, makale bafll›¤›, varsa makalenin alt bafll›¤›, kitab›n birden fazla bask›s› varsa bask› say›s›, yay›mland›¤› yer, yay›nevi mutlaka yer almal›d›r. Örne¤in; Whitehead, A.(1998). Science and the modern world. Free Pres, New York. • Editörlü bir kitab›n bir bölümünden al›nt› yap›lm›fl ise, editör ve yazar›n ayr›nt›l› bilgisi bas›m yeri verilmeli ve kaç›nc› bas›m oldu¤u belirtilmelidir. Türkçe kaynaklarda ayn› flekilde editörü (Ed) ile k›saltarak belirtmeniz gerekmektedir. Örne¤in, Olgun, N. (2002) Hipoglisemi ve hiperglisemi. S.Erdo¤an (Ed.), Diyabet hemflireli¤i temel bilgiler. ‹stanbul: Yüce reklam/yay›m/da¤›t›m a.fl. • Çeviri kitap ise: Freud, S. (1970) An outline of psychoanalysis (J. Strachey, Trans.). New York: Norton. (Original work published 1940). • Internet ortam›ndan bir kitap ise, Beers, M. H., Berkow, R. (1999). Mood disorders. In The Merck manual of diagnosis and therapy (17th ed., sec. 15, chap. 189). Retrieve January17,2003,from http://www.merck.com/pubs/mmanual/section15/chapter189/189a.htm • Tezler: Çil Ak›nc›, A. (2008). KOAH’l› hastalara uygulanan pulmoner rehabilitasyonun fiziksel ve psikolojik parametrelere etkisi. Yay›mlanmam›fl doktora tezi, Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul. • Elektronik ortamda elde edilen bir tez özeti ise, Embar-Seddon, A. R. (2000). Perceptions of violence in the emergency department. [Abstract]. Dissertation Abstracts International, 61 (02), 776A. Retrieved August 23, 2001, from http://wwwlib.umi.com/dissertations/fullcit • Bildiri sunumu: Olgun, N., Koçak Kaymaz, D. (A¤ustos 2006) To be acquired of foot caring skill to the type 2 diabetic patients. FEND 11th Annual Conference, Kopenhag. • Kongre kitab›nda yay›mlanan bildiri: Olgun, N.( 2007) Diyabette vaka yönetimi. 9. Ulusal ‹ç Hastal›klar› Kongresi Kongre Kitab›. 5-9 Eylül 2007, Antalya, 328-29. • Elektronik ortamda kullan›lan kaynak bir üniversite ya da web sayfas›ndan al›nd› ise, Chou, L., McClintock, R., Moretti, F., Nix, D. H. (1993). Technology and education: New wine in new bottles: Choosing pasts and imagining educational futures. Retrieved August 24, 2000, from Columbia University, Institute for Learning TechnologiesWebsite: http://www.ilt.columbia.edu/publications/papers/newwine1.html. Tablolar, Grafikler, fiekiller Kaynaklar bölümünden sonra, her bir tablo, grafik, flekil ayr› bir sayfada yer almal›d›r. Her bir tablo, grafik, flekil bir sayfaya s›¤d›r›lmal›, gerekirse yaz› aral›¤› ve karakteri küçültülmelidir. Tablo bafll›klar› koyu ve küçük harfler ile üste, grafik ve flekillerin bafll›klar› ise alta yaz›lmal›d›r. Önemli Not Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Formuna makale gönderilirken ekte yer alan “Editöre Sunum Sayfas› Son Kontrol Listesi”nin doldurulmas› ve “Yay›n Haklar› Devir Formu”nun tüm yazarlar taraf›ndan imzalanmas› gerekmektedir. ED‹TÖRE SUNUM SAYFASI SON KONTROL L‹STES‹ Ma akalennin Türrü ( ) Araflt›rma ( ) Derleme ( ) Olgu Sunumu ( ) Di¤er………… 1. Baflka bir dergiye gönderilmedi ( ) 2. Sponsor veya ticari bir firma ile iliflkisi ( ) Yok ( ) Var ………….. 3. ‹statistiksel kontrol yap›ld› ( ) 4. Yay›n haklar› devir formu imzaland› ( ) 5. Daha önce bas›lm›fl materyal için izin al›nd› ( ) 6. Etik kurallara uygunlu¤u gereç ve yöntemde belirtildi ( ) Ka apa ak Sa ayfa as› 7. Makalenin Türkçe ve ‹ngilizce bafll›¤› yaz›ld› ( ) 8. Yazarlar ve kurumlar› belirtildi ( ) 9. Tüm yazarlar›n yaz›flma adresleri, ifl tel, cep tel, e-posta belirtildi ( ) Özetllerr 10. Türkçe ve ‹ngilizce özet (en fazla 200 kelime) yaz›ld› ( ) 11. 3-5 aras› anahtar kelime (Türkçe-‹ngilizce) belirtildi ( ) Ya az›m m Diili 12. Türkçe ve ‹ngilizce dil bilgisi kurallar›na uygunlu¤u kontrol edildi ( ) Teflekkkürr 13. Makalede teflekkür edilecek kifli/kifliler varsa belirtildi ( ) (Araflt›rmaya katk› sa¤layan ve/veya *‹statistiksel yönden de¤erlendiren kiflinin ismi) Ka aynaklar 14. Kaynak gösterimi metin içinde ve metin sonunda belirtilen kurallara uygun olarak yap›ld› ( ) Ta ablo ve Resiimlerr 15. Belirtilen kurallara uygun olarak haz›rland› (en fazla 5 tablo) ( ) 16. Baflka kaynaklardan al›nan flekil, resim, tablolar için yazar›ndan Yaz›l› izin al›nd› ( ) * ‹statistik de¤erlendirmeyi yapan uzman›n onay› (makalede yer alan yazarlardan biri de¤ilse belirtilmelidir.) Unvan›, ad›-soyad›-çal›flt›¤› kurum: ‹mzas› Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum ‹mzas› 1) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 2) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 3) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 4) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 5) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 6) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 7) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 8) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 9) ………………………………………………………………………………………….....…………… ………………………………………………………………………………………….....…………… 10) ……………………………………………………………………………………….....….………… ……………………………………………………………………………………..........…………… YAYIN HAKLARI DEV‹R FORMU Yay›nlanmas› dile¤iyle gönderdi¤imiz: ………………………………………………………………………………….................……………… …………………………………………………………………………….................…………………… bafll›kl› makalenin yazar(lar)› olarak, yaz›n›n; her türlü yay›n haklar›n›n “Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik” Dergisine ait oldu¤unu, derginin belirtti¤i yaz›m ve yay›n kurallar›na uygun oldu¤unu, makalenin daha önce yurtiçinde veya yurtd›fl›nda Türkçe veya yabanc› bir dilde yay›nlanmad›¤›n› veya yay›nlanmak üzere de¤erlendirme aflamas›nda olmad›¤›n›, bilimsel ve etik sorumlulu¤unun taraf›m›za ait oldu¤unu, di¤er yazarlara ulafl›lamamas› halinde, tüm yazarlar›n çal›flmadan haberdar olduklar›n› ve di¤er yazarlar›n sorumluluklar›n›, makalenin birinci yazar› olarak üzerime ald›¤›m› kabul ve beyan ederim. ….../…../…….. Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum ‹mzas› 1) …………………………………………………………......................………………………………. 2) …………………………………………………………......................………………………………. 3) …………………………………………………………......................………………………………. 4) …………………………………………………………......................………………………………. 5) …………………………………………………………......................………………………………. 6) …………………………………………………………......................………………………………. 7) …………………………………………………………......................………………………………. 8) …………………………………………………………......................………………………………. 9) …………………………………………………………......................………………………………. 10) ………………………………………………………......................………………………………... Tüm yazarlar makalede belirtilen s›raya uygun olarak bu formu imzalamal›d›r. Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler ve ‹liflflkkili Faktörler Y. Doç. Dr. Ayfle Çil AKINCI1, Metin KAYKUNO⁄LU2, Nimet KANDEM‹R2 K›rklareli Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu, KIRKLAREL‹ 1 Mustafa Kemal Üniversitesi Hatay Sa¤l›k Yüksekokulu (4. S›n›f Ö¤rencisi), HATAY 2 Özet Amaç: Çal›flma Hatay ilinde hipertansif hastalar›n kulland›klar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedavileri (TAT)’› belirlemek amac›yla yap›ld›. Gereç ve Yöntem: Çal›flma 1 Ocak – 31 May›s 2010 tarihleri aras›nda bir Üniversite Hastanesi’nin Dahiliye Poliklini¤i’ne baflvuran 99 hipertansif hasta üzerinde tan›mlay›c› olarak yap›ld›. Veriler, literatür do¤rultusunda araflt›rmac›lar taraf›ndan haz›rlanan soru formu arac›l›¤›yla topland› ve SPSS 10.00 paket program›nda de¤erlendirildi. Verilerin de¤erlendirilmesinde s›kl›k, yüzdelik, ortalamalar, ba¤›ms›z gruplarda t testi ve pearson ki kare testi kullan›ld›. Bulgular: Hipertansif hastalar›n %41.4’ü TAT kulanmaktad›r. Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’lar bitkiler (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1), dua okuma, muska yazd›rma, hocaya gitme (%4) ve müzik dinleme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k tüketilen bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik (%9.5)’tir. Bitkileri kullanma süresi ortalama 5.0+4.2 y›l olan hastalar›n %70.7’si bitki kullan›m› konusunda hekime bilgi vermekte, hepsi bu yöntemleri tibbi tedavilerine ek olarak kullanmakta, %97.6’s› bu yöntemlerden fayda görmekte ve hiçbiri zarar görmemektedir. TAT kullananlar›n yafl ortalamas› kullanmayanlara göre daha düflüktür. Bunun d›fl›nda TAT kullan›m›n› sosyodemografik ve hastal›k ile ilgili herhangi bir de¤iflken etkilememektedir. Öneriler: Sa¤l›k profesyonellerinin anamnez s›ras›nda TAT kullan›m› konusunda hastalar› sorgulanmalar› ve hastalara TAT yöntemlerinin etkileri, yan etkileri, kullan›lan ilaçlarla etkileflimi gibi konularda bilgi vermeleri önerilmektedir. Anahtar kelimler: Hipertansiyon, Tamamlay›c› ve alternatif tedaviler, Bitkiler. [email protected] Summary The Complementary and Alternative Medicines Used by Hypertensive Patients and Related Factors Aim: This study aims to determine the complementary and alternative medicines (CAM) used by hypertensive patients in Hatay. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 1 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi Method: This is a descriptive study conducted with 99 patients who presented with hypertension at the Internal Diseases Clinic of a university hospital on January 1st- May 31st, 2010. Data were gathered via the question from developed by the researchers after a literature review and analyzed with the SPSS 10.00 program. Frequencies, percentiles, means, independent samples t-tests, and Pearson chi-square tests were used for evaluating the data. Results: Among the 99 hypertensive patients, 41.4% used CAM. CAM used by the patients included herbs (41.4%), exercise (23.2%), massage (5.1%), praying, obtaining an amulet or charm, consulting a hodja (4%), and listening to music (3%). The most frequently consumed herbs were garlic (36.5%), lemons (25.5%), and thyme (9.5%). Among the patients who consumed herbs for approximately 5.0+4.2 years, 70.7% informed physicians about herb usage, all of them used these methods in addition to medical treatment, 97.6% benefited from these methods and none of them were harmed by these methods. The mean age of patients using CAM was lower then the patients who do not use CAM. Furthermore, none of the sociodemographic and disease related variables affected CAM usage. Recommendations: It is recommended for health professionals to examine patients in terms of CAM usage and inform them about the effects, side effects, and medicine interactions of CAM during anamnesis. Key words: Hypertension, Complementary and alternative medicines, Herbs. Girifl Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler (TAT), Amerikan Ulusal Tamamlay›c› ve Alternatif T›p Merkezi taraf›ndan “standart t›bbi tedavilerin d›fl›nda kalan çeflitli sa¤l›k bak›m sistemleri, uygulamalar› ve ürünleri” olarak tan›mlanmaktad›r (National Center For Complementary and Alternetive Medicine, 2010). TAT uzun y›llard›r kanser (Broom, Wijewardena, Sibbritt et al., 2010; Mao, Palmer Healy, 2011), diyabet (Khalaf and Whitford, 2010; Ogbera, Dada, Adeyeye and et al. 2010), kardiyovasküler hastal›klar (Decker, Huddleston, Kosiborod et al., 2007; Yeh, Davis, Phillips, 2006; Zick, Blume, Aaronson, 2005) ve stroke (Shah, Engelhardt, Ovbiagele, 2008; Shin, Yang, Joo et al, 2008) gibi kronik hastal›klar›n tedavisinde kullan›lmakta ve farmakolojik tedavilerdeki geliflmelere ra¤men TAT kullan›m› genel popülasyonda h›zla artmaktad›r (Barnes and Bloom 2008; Metcalfe, Williams, McChesney et al. 2010; Nilsson, Trehn, Asplund, 2001). T›bbi tedaviden yarar gören ve bak›mdan çok memnun olan hastalar daha az TAT kullanma e¤iliminde iken (Lee, Charn, Chew et al, Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 2 • Temmuz - Aral›k 2011 Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler... 2004) sa¤l›k düzeyini kötü olarak de¤erlendiren, te- sarm›sak oldu¤u bildirilmektedir (Amira and Okuba- davi giderlerinden, hastanelerde bekleme süresin- dejo, 2007). Yine Hindistan’da HT hastalar›n›n den memnun olmayan ya da sa¤l›k hizmetlerine %63.9’unun TAT kulland›¤› ve en s›k olarak da ayur- ulaflamayan hastalar daha s›k TAT kullanmaktad›rlar veda (%56.7) ve bitkisel ilaçlar› (%14.4) kulland›klar› (Astin, 1998; Çetin, 2007; Lee et al, 2004; Nilsson et bildirilmektedir (Shafiq, Gupta, Kumari et al., 2003). al, 2001). Baz› çal›flmalarda kad›nlarda ve e¤itim Kanada’da kardiyovasküler hastal›¤› olan hastalar›n düzeyi yüksek olanlarda TAT’›n daha s›k kullan›ld›¤› ise en s›k kulland›klar› reçete d›fl› ilaç ve yöntemlerin (Astin 1998; Nilsson et al, 2001; Sar›kaya, Gunduz, a¤r› kesiciler, tekli vitamin / mineral, multivitamin / Saglam ve ark., 2010), baz›lar›nda ise (Çetin, 2007) mineral, antiasitler, laksatifler ve bitkiler fleklinde s›ra- TAT kullan›m›n›n yafl, cinsiyet, e¤itim durumu, gelir land›¤› ve en s›k kullan›lan bitkisel ürünün sarm›sak ol- durumu, medeni durum gibi sosyodemografik özel- du¤u bildirilmektedir (Pharand, Ackman, Jackevici- liklerle anlaml› iliflkisi olmad›¤› bildirilmektedir. Genel us et al., 2003). Ülkemizde de HT hastalar›n›n TAT kul- popülasyonda en s›k kullan›lan TAT’lar aras›nda bit- lan›m›n› de¤erlendiren çal›flmalar bulunmaktad›r. kiler (%50), diyet (%36.1) ve vitaminlerin (%30) yer al- Türk ve Süner’in (2008) çal›flmas›nda hipertansif has- d›¤› bildirilmekte (Çetin, 2007) ve farmakolojik ilaç- talar›n %59.4’ünün ilaç d›fl› yöntemleri kullanmakta lardan fayda görememe (31.73%), t›bbi ilaçlar› ala- oldu¤u ve bunlar›n da %43.3’ünün sarm›sak-sarm›- mama (%23.08), sosyo-kültürel uygulamalar / bitki- sakl› yo¤urt, %24.6’s›n›n limon-limon suyu kulland›¤› lerle ilgili bilgi sahibi olma (20.19%), sa¤l›k tesislerine bildirilmektedir. Yine Kara ve arkadafllar›n›n çal›flma- ulaflamama (%19.23), güvenlik kayg›lar› (%9.62) ve s›nda (2009) hastalar›n %40.2’sinin kan bas›nc›n› dü- (%6.73) hastane personelinin ilgisiz tutumlar› hasta- flürmek için geleneksel yöntemleri kulland›¤›; Akp›nar lar› bitkileri kullanmaya yönlendirmektedir (Olisa ve Tezel’in çal›flmas›nda (2003) hastalar›n %44.27’si- and Oyelola, 2009). Hastalar, TAT kullan›m›n› hekim- nin sarm›sak yedikleri, %42.47’sinin limon suyu, lerinin ve sa¤l›k profesyonellerinin uygun karfl›lama- %30.97’sinin ayran içtikleri %23.89'unun zeytin a¤ac›- yaca¤›n› düflünebilir ya da sa¤l›k profesyonellerinin n›n yapra¤›n› kaynat›p suyunu içtikleri bildirilmekte- hastalar›n›n ilaç d›fl›nda kulland›klar›n› bilmelerinin dir. Sonuç olarak HT’li hastalar baflta sarm›sak olmak önemli oldu¤unu fark etmeyebilirler (Vora and üzere çeflitli bitkileri ve di¤er TAT’lar› kullanmaktad›r- Mansoor, 2005). Bu nedenle sa¤l›k profesyonelleri- lar. Literatür incelendi¤inde metropol bir flehir olan nin TAT’›n yararl› ve zararl› etkileri konusunda bilgi sa- Hatay’daki hastalar›n TAT kullan›m›n› de¤erlendiren hibi olmalar›, hastalar›n› TAT kullan›m› konusunda bir çal›flmaya rastlanmam›flt›r. sorgulamalar› ve bu konuda bilgilendirmeleri gerekmektedir (Niggemann and Grüber, 2003; Silverstein Amaç and Spiegel 2001; Vora and Mansoor, 2005). Çünkü Çal›flma Hatay’daki HT hastalar›n›n kulland›klar› TAT’lar klinik olarak yararl› olabilece¤i gibi ilaç yan TAT’› belirlemek amac›yla tan›mlay›c› olarak yap›l- etkilerine benzeyen ve hayati tehdit eden yan etki- m›flt›r. ler ortaya ç›kabilir (Niggemann and Grüber, 2003). Di¤er kronik hastal›klarda oldu¤u gibi hipertansif Gereç ve yöntem hastalar taraf›ndan da TAT s›k olarak kullan›lmakta- Örneklem: Çal›flma 1 Ocak – 31 May›s 2010 tarih- d›r. Mesela Nijerya’da hipertansiyon (HT) hastalar›n›n leri aras›nda bir Üniveriste Hastanesi’nin Dahiliye Po- %39.1’inin TAT’› kulland›¤› ve hastalar taraf›ndan en liklini¤i’ne eriflkin ve daha önce hekim taraf›ndan hi- s›k kullan›lan TAT’›n bitkiler oldu¤u ve bitkilerden de pertansiyon tan›s› konulmufl, kan bas›nc› kontrolü Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 3 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi için baflvuran toplam 124 hastadan çal›flmaya kat›l- 8.3+5.9 y›l olan hastalar›n %60.6’s›nda HT d›fl›nda ila- may› kabul eden 99 hasta (%79.8) üzerinde yap›ld›. ve baflka bir hastal›k bulunmakta, %79.8’i HT nede- Veri toplama araçlar›: Araflt›rman›n verileri litera- niyle düzenli hekim kontrolüne gitmekte, %96’s› gitti- tür do¤rultusunda araflt›rmac›lar taraf›ndan haz›rla- ¤i klinikten memnun oldu¤unu bildirmekte, %89.9’u nan soru formu arac›l›¤›yla topland›. Soru formu ile ilaçlar›n› düzenli kullanmakta ve %86.9’u ilaçlar›n hi- hastalara ait sosyodemeofrafik özellikler, HT kontro- pertansiyonu kontrol alt›na almada yeterli oldu¤u- lü ile ilgli veriler ve hastalar taraf›ndan kullan›lan nu bildirmektedir. Hastalar›n %41.4’ü tansiyonu dü- TAT’lar sorguland›. TAT’lar aras›nda bitkiler, bitkisel flürmek amac›yla TAT kullanmaktad›r. TAT kullanan- ilaçlar, egzersiz, masaj, dua okuma, muska yazd›r- lar bu yöntemleri s›kl›kla do¤al olduklar› ve etkin ol- ma, hocaya girme, müzik dinleme ele al›nd›. duklar› için kullanmaktad›rlar. ‹laç d›fl› yöntemleri Kan bas›nc› ölçümleri görüflmenin sonunda, are- kullanmayan hastalar da bu yöntemleri s›kl›kla bilim- noid manometre ile oturur durumda, kol kalp sevi- sel olmamas› ve gerek duymamalar› nedeniyle kul- yesinde olacak flekilde, en az 10 dk. istirahat› taki- lanmamaktad›rlar (Tablo 1). ben, sa¤ koldan ölçüldü. Ayr›ca hastalar›n boy ve Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’lar bitkiler kilolar› ölçüldü. Kan bas›nc› 140/90 mmHg ve üzerin- (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1), dua okuma, de olan veya KB normal bile olsa antihipertansif te- muska yazd›rma, hocaya gitme (%4) ve müzik din- davi alan kifliler hipertansif olarak kabul edildi. leme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k tüketilen Çal›flflm ma izni: Çal›flman›n yap›ld›¤› ilde Etik Kurul olmad›¤›ndan çal›flmay› hastalar üzerinde yapmak bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik (%9.5)’tir (Tablo 2). için Hastane Baflhekimli¤i’nden çal›flma izni al›nd›, Bitki kullananlar›n %90.2’si bitkileri tansiyonu dü- ayr›ca çal›flma Helsinki Deklarasyonuna ba¤l› kal›- flürmek amac›yla kullanmakta olup, %39.1’ine bu narak yürütüldü. Çal›flma öncesinde hastalara çal›fl- yöntemleri arkadafllar› önermektedir. Bitkileri kullan- ma hakk›nda bilgi verilerek araflt›rmaya kat›lmay› ma süresi ortalama 5.0+4.2 y›l olan hastalar›n kabul eden hastalardan soru formunu doldurmalar› %70.7’si bitki kullan›m› konusunda hekime bilgi ver- istendi. mekte, hepsi tibbi tedavilerine ek olarak kullanmak- ‹statistiksel analiz: Veriler SPSS 10.00 paket program›nda de¤erlendirildi. Verilerin de¤erlendirilme- ta, %97.6’s› bu yöntemlerden fayda görmekte ve hiçbiri zarar görmemektedir (Tablo 3). sinde yüzdelik, ortalamalar, ba¤›ms›z gruplarda t TAT kullanalar›n yafl ortalamas› 58.5+13.0 y›l TAT testi ve pearson ki kare testi kullan›ld›. p<0.05 istatis- kullanmayanlar›n ise 63.4+11.2 y›l olup, TAT kullanlar- tiksel olarak anlaml› kabul edildi. la kullanmalaynalar aras›nda yafl yönünden istatistiksel olarak farkl›l›k bulunmaktad›r (p=0.049). TAT Bulgular kullan›m› cinsiyete, medeni duruma, ö¤renim duru- Yafl ortalamas› 61.4+12.2 y›l olan 99 hastan›n muna, yaflanan yere, sosyal güvenceye, ekonomik %58.6’s› kad›n, %77.8’i evli, %59.8’inin e¤itim durumu duruma, sigara kullanma durumuna, tansiyon takibi 1-8 y›l, %54.5’i ev han›m›, %59.6’s› ilçede yaflamakta, yapt›rma durumuna, ilave hastal›k bulunma duru- %87.9’u sosyal güvenceye sahip, %79.8’inin ekono- muna, HT nedeniyle düzenli hekim kontrolüne git- mik durumu orta düzeyde ve %56.6’s› hiç sigara me, gidilen klinikten memnun olma durumuna, TA kullanmam›flt›r. Sistolik kan bas›nc› ortalamas› ilaçlar›n› düzenli kullanma durumuna, hastal›k süresi- 161.3+16.2 mmHg, diyastolik kan bas›nc› ortalamas› ne, sistolik ve diyastolik kan bas›nc› de¤erlerine gö- 96.5+15.6 mmHg ve hastal›k süresi ortalamas› re farkl›l›k göstermemektedir (p>0.05). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 4 • Temmuz - Aral›k 2011 Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler... Tart›flflm ma Tablo o 1: Hastalara ait Sosyodemografik Özellikler De e¤iflke enle er Yafl (y›l) Cinsiyet Medeni durum Ö¤renim durumu Meslek Yaflan›lan yer Sosyal güvence Ekonomik durum Sigara kullanma Sistolik kan bas›nc› (mmHg) Diyastolik kan bas›nc› (mmHg) Hastal›k süresi (y›l) ‹lave hastal›k Hekim kontrolü Gidilen klinikten memnuniyet HT ilaçlar›n› kullanma flekli ‹laç tedavisi tansiyonu kontrol alt›na almada N % 61.4+12.2 (27-89) Kad›n 58 58.6 Erkek 41 41.4 Evli 77 77.8 Bekar 3 3.0 Dul 19 19.2 Okuma yazma yok 31 31.3 1-8 y›l 59 59.6 >8 y›l 9 9.1 Serbest 15 15.2 Ev han›m› 54 54.5 ‹flçi 8 8.1 Çiftçi 18 18.2 Memur 1 1.0 Çal›flm›yor 3 3.0 ‹l 8 8.1 ‹lçe 59 59.6 Köy 32 32.3 Var 87 87.9 Yok 12 12.1 ‹yi 3 3.0 Kötü 17 17.2 Orta 79 79.8 Kullan›yor 19 19.2 Hiç kullanmam›fl 56 56.6 B›rakm›fl 24 24.2 161.3+16.2 (120-230) 96.5+15.6 (70-190) 8.3+5.9 (1-26) Hastal›k yok 20 20.2 1 hastal›k 60 60.6 2 hastal›k 15 15.2 3 hastal›k 4 4.0 Düzenli 79 79.8 Düzenli de¤il 20 20.2 Memnun 95 96.0 Memnun de¤il 4 4.0 Düzenli 89 89.9 Düzenli de¤il 10 10.1 Yararl› Yararl› de¤il Bazen yararl› TA düflürmek amac›yla TAT kullanma Evet Hay›r Kullanma nedeni* Ucuz Etkin Yan etkisi yok Kolay bulunuyor Do¤al Di¤er nedenler Kullanmama nedeni Bilimsel de¤il Yan etkileri olabilir ‹lac›n etkinli¤ini azaltabilir Gerek duymuyor *Birden fazla seçenek iflaretlenmifltir. 86 1 12 41 58 3 14 1 1 21 3 27 5 3 23 86.9 1.0 12.1 41.4 58.6 7 32.6 2.3 2.3 48.8 7 46.6 8.6 5.2 39.7 Çal›flmam›zda hastalar›n %79.8’i HT nedeniyle düzenli hekim kontrolüne gitti¤ini, %89.9’u ilaçlar›n› düzenli kulland›¤›n› ve %86.9’u ilaçlar›n hipertansiyonu kontrol alt›na almada yeterli oldu¤unu bildirmektedir. Çöl ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda (2006) düzenli kontrole giden hipertansiflerin oran›n›n %41.8, düzenli ilaç kullananlar›n %74.5 oldu¤u bildirilmektedir. Yine Cingil ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda (2009) hastalar›n %28.9’unun ilaçlar›n› düzenli kullanmad›¤›n› bildirmektedir. Bu veriler ile k›yasland›¤›nda çal›flmam›za al›nan hasta grubunun hekim kontrollerinin ve düzenli ilaç kullan›m›n›n yüksek oldu¤u söylenebilir. Çal›flmam›za göre hastalar›n %41.4’ü tansiyonu düflürmek amac›yla TAT kullanmaktad›r. Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’lar bitkiler (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1), dua okuma, muska yazd›rma, hocaya girme (%4) ve müzik dinleme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k tüketilen bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik (%9.5)’tir. Tuz al›m›n› azaltmak için, tuz yerine geçen maddelere seçenek olarak otbaharat kar›fl›mlar›, limon ve limon sular› daha lezzetli olabilir (Ayaz 2008). Bu nedenle de hastalar bu tür kar›fl›mlar› tüketme e¤iliminde olabilirler. HT’li hastalar›n kulland›klar› TAT’lar konusunda Türkiye’de yap›lan çal›flma sonuçlar› çal›flmam›z sonuçlar› ile paralellik göstermektedir. Mesela Türk ve Süner’in çal›flmas›nda (2008) hipertansif hastalar›n %59.4’ünün ilaç d›fl› yöntemleri kullanmakta oldu¤u ve bunlar›n da %43.3’ünün sarm›sak-sarm›sakl› yo¤urt, %24.6’s›n›n limon-limon suyu kulland›¤› bildirilmektedir. Yine Kara ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda (2009) hastalar›n %40.2’sinin kan bas›nc›n› Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 5 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi düflürmek için geleneksel yöntemleri kulland›¤›; Ak- se de bitkisel ürünlerin özellikle de sarm›sa¤›n hasta- p›nar ve Tezel’in çal›flmas›nda (2003) hastalar›n lar taraf›ndan s›kl›kla tercih edildi¤ini söyleyebiliriz. %44.27’sinin sarm›sak yedikleri, %42.47’sinin limon su- Hastalar taraf›ndan s›kl›kla kullan›lan sarm›sa¤›n yu, %30.97’sinin ayran içtikleri % 23.89'unun zeytin antispazmodik, antiseptik, kolesterolü düflüme, kan a¤ac›n›n yapra¤›n› kaynat›p suyunu içtikleri bildiril- bas›nc›n› düzenleme, immun sistemi güçlendirme mektedir. Nijerya’da HT hastalar›n›n %39.1’inin TAT ve anti oksidan gibi bir çok önemli etkisi bulunmak- yöntemlerinden kulland›¤› bildirilmektedir. Hastalar tad›r (Ayaz ve Alpsoy, 2007; Miller, Liebowitz, taraf›ndan en s›k kullan›lan TAT yönteminin bitkiler Newby, 2004). Sarm›sa¤›n di¤er bir çarp›c› özelli¤i oldu¤u ve bitkilerden de sarm›sak oldu¤u bildiril- de, hipertansiyonlular›n oldu¤u kadar hipotansif mektedir (Amira and Okubadejo, 2007). Kana- kimselerin de sarm›sa¤›n tedavi edici özelli¤inden da’da kardiyovasküler hastal›¤› olan hastalar›n ise faydalanabilmesi, di¤er bir de¤iflle sarm›sa¤›n, ilaç- en s›k kulland›klar› reçete d›fl› ilaç ve yöntemlerin lar›n tersine, kan bas›nc›n› ister yüksek ister düflük ol- a¤r› kesiciler (%51), tek vitamin / mineral (%38), mul- sun regüle edebilmesidir (De A Santos and Johns, tivitamin / mineral (%23), antiasitler (%21), laksatifler 1995; Garlic: Nature’s amazing nutritional medicinal (%17) ve bitkiler (%17) fleklinde s›raland›¤› ve en s›k wonder food, 1995). Sarm›sa¤›n kalp ve damar has- kullan›lan bitkisel ürünün sarm›sak (%13) oldu¤u bild- tal›klar› üzerine etkisini de¤erlendiren çal›flmalar›n rilmektedir (Pharand et al., 2003). Sonuç olarak has- sonuçlar› birbirinden farkl›d›r. Her gün sarm›sak al›m›- talar taraf›ndan kullan›lan yöntemler, hastal›k türü- n›n hipertansiyonu olan hastalar›n sistolik kan bas›n- ne ve ülkelere göre benzerlikler ve farkl›l›klar göster- c›nda 12-30 mm Hg, diyastolik kan bas›nc›nda ise 720 mmHg azalma sa¤layabilece¤i bildirilmektedir Tablo 2: Kullan›lan TAT yöntemleri De¤iflflkkenler Bitki Kullanan Kullanmayan Kullan›lan Sarm›sak bitkiler* Limon Kekik Ihlamur Ada çay› Di¤er (nar ekflisi, papatya çay›, ›s›rgan, nane) Egzersiz Evet Hay›r Masaj Evet Hay›r Dua okuma, Evet muska yazd›rma, Hay›r hocaya gitme Müzik dinleme Evet Hay›r (Bordia, Josh, Sanadhya, 1977). Sarm›sak ile ilgili ya- n 41 58 23 16 6 5 4 % 41.4 58.6 36.5 25.5 9.5 7.9 6.3 9 23 76 5 94 4 95 14.3 23.2 76.8 5.1 94.9 4.0 96.0 3 96 3.0 97.0 p›lan 37 randomize çal›flmay› de¤erlendiren bir çaTablo 3: Bitki Kullan›m› ile ‹lgili Bilgiler Bitki Kullan›m› Kullanma amac› Öneren kifli TA düflürmek Semptomlar› azaltmak Di¤er Arkadafl Kendi kendine Büyükleri Kitap/medya Komflu Kullama süresi (y›l) Hekimin bitki kullan›m› Var konusunda bilgisi Bitkileri tedaviye ek olarak kullanma Fayda görme Zarar görme *Birden fazla seçenek iflaretlenmifltir. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 6 • Temmuz - Aral›k 2011 Yok Evet Hay›r Evet Hay›r Evet Hay›r n % 37 90.2 2 4.9 2 4.9 16 39.1 12 29.2 5 12.2 2 4.9 6 14.6 5.0+4.2(1-15) 29 70.7 12 29.3 41 100 0 0 40 97.6 1 2.4 0 0 41 100 Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler... l›flmada sarm›sak preparatlar›n›n kolesterolü k›sa dö- flimlerin ortaya ç›kabilece¤i bildirilmekte (Pinn, 2001; nemde çok az mikatrda düflürdü¤ünü fakat 6 ayl›k Silverstein, Spiegel, 2001) bu nedenle baflta hekim- süre içinde kolesterolde anlaml› de¤iflikli¤e neden ler olmak üzere sa¤l›k profesyonellerinin kullan›lan olmad›klar› bildirilmektedir. Yine sarm›sa¤›n kan ba- bitkilerin yan etkileri ve hastalar›n kulland›¤› ilaçlarla s›nc› üzerine etkilerini inceleyen 27 randomize çal›fl- olas› etkileflimler konusunda dikkatli olmalar› ve has- may› de¤erlendiren çal›flmada plasebo ile karfl›lafl- talara bitkisel ürünler kullan›p kullanmad›klar›n› sor- t›r›ld›¤›nda sarm›sa¤›n kan bas›nc›nda anlaml› bir gulamalar› önerilmektedir (Cupp, 1999). azalmaya neden olmad›¤› bildirilmektedir (Manso- Çal›flmam›z kapsam›ndaki HT’li hastalara bitkileri or, 2001). Yine sarm›sa¤›n k›sa dönemde kolesterolü s›kl›kla arkadafllar› önermekte, hiç kimse önerme- düflürdü¤ü ve antitrombotik etkisinin oldu¤u, fakat den hastalar kendi kendilerine bu bitkileri kullanma- kan bas›nc› ve glikoz düzeyi üzerine anlaml› etkileri- ya bafllamakta ya da büyükleri önermektedir. Akp›- nin olmad›¤› da bildirilmektedir (Lin, Nahin, Gersh- nar ve Tezel’in çal›flmas›nda (2003) ise bitkileri hasta- win et al., 2001). Trombotik, hiperlipidemik, hipertan- lara s›kl›kla komflular›, aileleri önermektedir. Burada sif, aterosklerotik ve serebrevasküler hastal›¤› olanlar dikkati çeken nokta sa¤l›k profesyonellerinin böyle üzerinde yap›lan randomize kontrollü çal›flmalarda bir uygulamay› hastalara önermemelerine ra¤men sarm›sa¤›n az da olsa etkili oldu¤u, fakat etkilerinin hastalar›n bu yöntemleri kullanmalar›d›r. Yine çal›fl- net bir flekilde ortaya konmad›¤›, bu konuda birbiri mam›zda hastalar›n %70.7’sinin bitki kullan›m› konu- ile çeliflen sonuçlar›n oldu¤u da bildirilmektedir (Val- sunda hekimine bilgi verdi¤i ve %29.3’ünün bilgi ver- li and Elsa-Grace, 2002). Sarm›sa¤›n kolesterol ve medi¤i belirlendi. Nijerya’da yap›lan bir çal›flmada kan bas›nc› üzerine etkilerini de¤erlendiren çal›flma- bitki kullanan hastalar›n %71.15’i hekimlerine bu ko- lar›n sonuçlar› aras›ndaki farkl›l›klar›n kullan›lan sar- nuda bilgi vermedikleri (Olisa and Oyelola, 2009), m›sak çeflitlerinin ve sarm›sak dozlar›n›n farkl› olma- Hindistanda yap›lan bir çal›flmada ise hastalar›n sa- s›ndan kaynaklanm›fl olabilece¤i bildirilmektedir. dece %5.4’ünün hekimlerini TAT kullan›m› konusun- Sarm›sa¤›n koagülasyon ve kanama üzerine etki- da bilgilendirdikleri bildirilmektedir (Shafiq Gupta, leri de vard›r (Miller et al, 2004; Valli and Elsa-Grace, Kumari et al, 2003). Çal›flmam›za al›nan hastalar TAT 2002). Sar›msa¤›n warfarin ve antitrombotik tedavi kullan›m› konusunda di¤er çal›flmalardaki hastalara alanlarda, aspirin dahil non steroid antiinflamatuvar göre hekimlerine daha fazla bilgi veriyor olsalar da ilaç kullanlarda kanama riskini artt›rabilece¤inden bu oran istendik düzeyde de¤ildir. Bu nedenle de dikkatli bir flekilde kullan›lmas› gerekmektedir (Ed- sa¤l›k profesyonellerinin olas› zararl› etkileri ortadan wars, Colquist, Maradiegue, 2005; Erdem, Eren, kald›rmak amac›yla hastalar› TAT kullan›m› konusun- 2009; fiahin, Baydar, Girgin, 2009; Miller et al, 2004; da sorgulamalar› gerekmekmektedir. Tattelman, 2005; Valli and Elsa-Grace, 2002). Sarm›- Çal›flmam›za göre hastalar›n hepsi kulland›klar› sak preparatlar›n›n kan flekerini düflürerek hipoglise- bitkileri t›bbi tedavileri ile birlikte kullanmakta ve miye neden olabilece¤i konusunda hastalar›n uya- %96.7’si bu yöntemlerden fayda gördü¤ünü bildir- r›lmas› önerilmektedir (Tattelman, 2005). Bir çok bit- mektedir. Nijerya’da yap›lan bir çal›flmada hastala- kide oldu¤u gibi sarm›sa¤›n da önemli farmakolojik r›n %47.5’inin TAT yöntemlerini farmakolojik ilaçlarla etkileri bulunmakta ve böylelikle potansiyel zararl› birlikte kulland›klar› bildirilmekte (Olisa and Oyelola etkileri ortaya ç›kabilmektedir (Barrett, Kiefer, Raba- 2009), Hindistan’da yap›lan bir çal›flmada ise TAT go, 1999). Bitkiler ve ilaçlar aras›nda iki ilaç aras›nda kullanan hastalalar›n yar›s›ndan fazlas›n›n bu yön- meydana gelen etkileflimlere benzer flekilde etkile- temlerden memnun kalmad›klar› bildirilmektedir Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 7 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi (Shafiq et al., 2003). Çal›flmam›za al›nan hastalar›n Öneriler: Sa¤l›k profesyonellerinin hipertansif has- bu yöntemleri t›bbi tedavileri ile birlikte kullanmalar› talar›n kulland›klar› TAT yöntemlerinin etkileri, yan et- her ne kadar iyi gibi görünse de bitkilerle t›bbi ilaç- kileri ve kullan›lan ilaçlarla etkileflimi konusunda bilgi lar aras›nda istenmeyen yan etkiler ortaya ç›kabilir. sahibi olmalar›, anamnez s›ras›nda TAT kullan›m› ko- Bu konuda sa¤l›k profesyonellerinin dikkatli olmalar› nusunda hastalar› sorgulanmalar› ve hastalara TAT ve hastalar› TAT kullan›m› konusunda sorgulamalar› yöntemlerinin etkileri, yan etkileri, kullan›lan ilaçlarla yararl› bir uygulama olacakt›r. etkileflimi gibi konularda bilgi vermeleri önerilmekte- Çal›flmam›za göre yafl artt›kça TAT yöntemlerini dir. kullanma s›kl›¤› azalmaktad›r. Nijerya’da yap›lan bir çal›flmada çal›flmam›z›n aksine yafl artt›kça bitkileri Kaynaklar kullanma oran›n›n artt›¤› bildirilmektedir (Olisa and 1. kullan›lan do¤al yöntemler, Atatürk Üniversitesi Hemflirelik Oyelola 2009). Yine çal›flmam›za göre TAT kullan›m› cinsiyete, medeni duruma, ö¤renim durumuna, ya- Akp›nar RB, Tezel A (2003). Kan bas›nc›n› düflürmek için Yüksekokulu Dergisi 6(2); 34-39. 2. Amira OC, Okubadejo NU (2007). Frequency of flanan yere, sosyal güvenceye, ekonomik duruma, complementary and alternative medicine utilization in sigara kullanma durumuna, tansiyon takibi yapt›r- hypertensive patients attending an urban tertiary care centre in Nigeria, BMC Complementary and Alternative ma durumuna, ilave hastal›k bulunma durumuna, HT nedeniyle düzenli hekim kontrolüne gitme, gidi- Medicine 28; 7:30. 3. Results of a national study, Journal of the American Medical len klinikten memnun olma durumuna, TA ilaçlar›n› düzenli kullanma durumuna, hastal›k süresine, sistolik ve diyastolik kan bas›nc› de¤erlerine göre farkl›l›k göstermemektedir. Çal›flmam›za benzer flekilde TAT Association 279 (19); 1548-1553. 4. kontrolü yönünden farkl›l›k olmad›¤› bildirilmektedir 5. kulanmaktad›r. Hastalar taraf›ndan kullan›lan TAT’- (2); 145-149. 6. ve müzik dinleme (%3)’dir. Hastalar taraf›ndan en s›k 2007, National Health Statistics Reports 12. Retrieve June 11, 2011, from http://www.cdc.gov/nchs/data/nhsr/nhsr012.pdf. 7. evidence, Alternative Therapies In Health and Medicine 5; 40–49. 8. 155-159. 9. ve medicine in Sri Lankan cancer care: results from a survey of 500 cancer patients, Public Health 124(4); 232-7. 10. Cingil D, Delen S, Aksuo¤lu A (2009) Karaman il merkezinde yaflayan hipertansiyon hastalar›n›n ilaç kullan›m durumlar›n›n bu yöntemlerden fayda görmekte ve hiçbiri zarar ve bilgilerinin incelenmesi, Türk Kardiyoloji Derne¤i Arflivi 37(8); görmemektedir. TAT kullananlar›n yafl ortalamas› 551-556. 11. da TAT kullan›m›n› sosyodemografik ve hastal›k ile ilgili herhangi bir de¤iflken etkilememektedir. Broom A, Wijewardena K, Sibbritt D, Adams J, Nayar KR (2010). The use of traditional, complementary and alternati nusunda hekime bilgi vermekte, hepsi bu yöntemle- kullanmayanlara göre daha düflüktür. Bunun d›fl›n- Bordia AK, Josh HK, Sanadhya YK (1977) Effect of garlic oil on fibrinolytic activity in patient with CHD, Atherosclerosis 28; 5.0+4.2 y›l olan hastalar›n %70.7’si bitki kullan›m› kori tibbi tedavilerine ek olarak kullanmakta, %97.6’s› Barrett B, Kiefer D, Rabago D (1999) Assessing the risk and benefits of herbal medicine: an overview of scientific tüketilen bitkiler sarm›sak (%36.5), limon (%25.5) ve kekik (%9.5)’tir. Bitkileri kullanma süresi ortalama Barnes PM, Bloom B (2008) Complementary and alternative medicine use among adults and children: United States, lar bitkiler (%41.4), egzersiz (%23.2), masaj (%5.1), dua okuma, muska yazd›rma, hocaya gitme (%4) Ayaz E, Alpsoy HC (2007) Sarm›sak (allium sativum) ve geleneksel tedavide kullan›m›, Türkiye Parazitoloji Dergisi 31 (Amira and Okubadejo 2007; Çetin 2007). Sonuç olarak; Hipertansif hastalar›n %41.4’ü TAT Ayaz A. (2008) Tuz Tüketimi ve Sa¤l›k. Ankara: Klasmat Matbaac›l›k. kullananlarla TAT kullanmayanlar aras›nda klinik özellikleri, sosyoekonomik durumu ve kan bas›nc› Astin JA. (1998) Why patients use alternative medicine: Cupp ML (1999) Herbal remedies: adverse effects and drug interactions, American Family Physician 8; 1239–1245. 12. Çetin OB. (2007). Eskiflehir’de tamalamlay›c› ve alternatif t›p Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 8 • Temmuz - Aral›k 2011 Hipertansif Hastalar›n Kulland›lar› Tamamlay›c› ve Alternatif Tedaviler... kullan›m›, Sosyoekonomi 3(6); 89-106 13. Complementary and Alternative Medicine 10; 58. Çöl M, Özdemir O., Ocaktan M.E. (2006). Park sa¤l›k oca¤› 26. bölgesindeki 35 yafl üstü hipertansiflerde tedavi-kontrol alternative medicine in cardiovascular disease: A review of durumlar› ve davran›flsal faktörler, Ankara Üniversitesi T›p biologically based approaches, American Heart Journal 147; Fakültesi Mecmuas› 59; 144-150. 14. 401–11. De A Santos O.S., Johns R.A. (1995). Effects of garlic powder 27. and garlic oil preparations on blood lipids, blood pressure Decker C, Huddleston J, Kosiborod M, Buchanan DM, Stoner http://nccam.nih.gov/health/whatiscam/ 28. C, Jones A, Banerjee S, Spertus JA (2007). Self-reported use of 16. 707–716. 29. and alternative medicine remedies in Sweden. A Edwars QT, Colquist S, Maradiegue A (2005) What’s cooking population-based longitudinal study within the northern with garlic: Is this complementary and alternative medicine Sweden MONICA Project, Journal of Internal Medicine 250; 225-233. 30. Nurse Practitioners 17; 381-385. Erdem S, Eren PA. (2009) Tedavi amac›yla kullan›lan bitkiler ve mellitus, West African Journal of Medicine 29(3); 158-62. 31. Dergisi 66 (3); 133-141. medicines among ambulatory hypertensive patients (1995). Woodland Publishing, Inc., P.O. Box 160, Pleasant attending a secondary health care facility in Nigeria, www.nutraceutical.com/educate/pdf/garlic.pdf 1995. International Journal of Pharmacy Practice 17(2); 101-105. 32. Pearson GJ, Canadian Cardiovascular Pharmacists Network. hastalar›nda ilaç bilgisinin kan bas›nc›n› düflürmek için (2003). Use of OTC and herbal products in patients with uygulanan yöntemlere etkisi, TAF Preventive Medicine cardiovascular disease, The Annals of Pharmacotherapy. 37(6); 899-904. Khalaf AJ, Whitford DL (2010) The use of complementary and 33. alternative medicine by patients with diabetes mellitus in Bahrain: a cross-sectional study, BMC Complementary and 21. patterns about herbal supplement use in patients admitted Lee GBW, Charn TC, Chew ZH, Ng TP (2004) Complementary to a primary health care centre in Istanbul. Turkish Journal of and alternative medicine use in patients with chronic Public Health. 8(1). Retrieve June 11, 2011, from http://www.hasuder.org.tr/ojs/index.php/TJPH 35. pattern of use of complementary and alternative medicine State of Complementary and alternative medicine in (CAM) in hypertensive patients of a tertiary care center in cardiovascular, lung, and blood research: Executive India, International Journal of Clinical Pharmacology, Mansoor CA (2001) Herbs and alternative therapies in the Therapy 41(7); 294-8. 36. Shah SH, Engelhardt R, Ovbiagele B (2008) Patterns of hypertension clinic. American Journal of Hypertension 14; complementary and alternative medicine use among 971–975. United States stroke survivors, Journal of the Neurological Mao JJ, Palmer CS, Healy KE, Desai K, Amsterdam J (2011) Complementary and alternative medicine use among 25. Shafiq N, Gupta M, Kumari S, Pandhi P (2003) Prevalence and Lin MC, Nahin R, Gershwin ME, Longhurst JC, Wu KK (2001). summary of a workshop, Circulation 103; 2038-2041. 24. Sar›kaya O, Gunduz N, Saglam E, Goren Z (2010) Behavioural Alternative Medicine 10; 35. of care and cultural beliefs, Family Practice 21(6); 654-659. 23. Pinn G (2001) Adverse effects associated with herbal medicine, Australian Family Physician 30; 1070–1075. 34. diseases in primary care is associated with perceived quality 22. Pharand C, Ackman ML, Jackevicius CA, Paradiso-Hardy FL, Kara B, Uzun fi, Yokuflo¤lu M, Uzun M (2009). Hipertansiyon Bulletin 8(3); 231-238 20. Olisa NS, Oyelola FT (2009). Evaluation of use of herbal Garlic: Nature’s amazing nutritional medicinal wonder food. Grove, UT 84062. Retrieve June 11, 2011, from 19. Ogbera AO, Dada O, Adeyeye F, Jewo PI (2010) Complementary and alternative medicine use in diabetes bitkisel ürünlerin yan etkileri, Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji 18. Nilsson M, Trehn G, Asplund K (2001) Use of complementary Cardiology 99(7); 930-3. for hypertension?, Journal of the American Academy of 17. Niggemann B, Grüber C (2003) Side-effects of complementary and alternative medicine, Allergy 58; complementary and alternative medicine in patients with previous acute coronary syndrome, American Journal of National Center For Complementary and Alternetive Medicine. 2010. Retrieve June 11, 2011, from and well-being. British Journal of Clinical Research 6; 91-100 15. Miller KL, Liebowitz RS, Newby LK (2004). Complementary and Sciences 271(1-2); 180-185. 37. Shin YI, Yang CY, Joo MC, Lee SG, Kim JH, Lee SG, Kim JH, Lee cancer survivors: a population-based study, Journal of MS (2008) Patterns of using complementary and alternative Cancer Survivorship 5(1); 8-17. medicine by stroke patients at two university hospitals in Metcalfe A, Williams J, McChesney J, Patten SB, Jette N Korea. Evidence-Based Complementary and Alternative (2010). Use of complementary and alternative medicine by those with a chronic disease and the general populationresults of a national population based survey, BMC Medicine 5(2); 231-235. 38. Silverstein DD, Spiegel AD (2001) Are physicians aware of the risks of alternative medicine?, Journal of Community Health Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 9 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi 39. 26(3); 159-174. effects, Journal of the American College of Cardiology 39(7); fiahin G, Baydar T, Girgin T, Yafll›l›kta S›k Kullan›lan ‹laçlarla 1083–1095. 43. Etkileflmeler. Retrieve June 11, 2011, from www.e-kutuphane.teb.org.tr/pdf/tebakademi/ therapies: relevance to hypertension and cardiovascular geriatri2009/16.pdf. 40. diseases, Current Hypertension Reports 7(4); 275-80. Tattelman E (2005) Health effects of garlic, American Family 44. Physician 72; 103-106. 41. Yeh GY, Davis RB, Phillips RS (2006) Use of complementary therapies in patients with cardiovascular disease, American Türk N, Süner A (2008) Hipertansif olgularda non-farmakolojik yöntem ve antihipertansif ilaç kullan›m›n›n analizi, Göztepe 42. Vora CK, Mansoor GA (2005) Herbs and alternative Journal of Cardiology 98(5); 673-80. 45. Zick S.M, Blume A, Aaronson KD (2005) The prevalence and T›p Dergisi 23(4);133-142. pattern of complementary and alternative supplement use Valli G, Elsa-Grace VD. (2002) Benefits, adverse effects and in individuals with chronic heart failure, Journal of Cardiac drug interactions of herbal therapies with cardiovascular Failure 11(8); 586-9. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 10 • Temmuz - Aral›k 2011 Polikistik Over Sendromu Oluflflu umunda Rol Oynayan Faktörler ve Metabolik Sendromla ‹liflflkkisi Y. Doç. Dr. Hatice YILDIZ Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹STANBUL Özet Polikistik over sendromu (PKOS), kad›nlarda reprodüktif dönemin herhangi bir sürecinde ortaya ç›kabilen ve üreme sistemini ilgilendiren endokrin bir hastal›kt›r. Androjen art›fl›, ovulatuvar fonksiyon bozuklu¤u ve polikistik overler ile karakterizedir. Ayr›ca bu sendrom uzun dönemde tafl›d›¤› dislipidemi, obesite, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastal›k riski nedeniyle metabolik bir bozukluktur. PKOS son y›llarda tüm dünyada önemle üzerinde durulan metabolik sendrom (MS) ile iliflkilidir. PKOS’lu kad›nlar›n ço¤unlu¤unda, daha ilk tan› s›ras›nda MS kriterlerinden en az birisinin mevcut oldu¤u ve PKOS ile MS’un her ikisinin de patogenezinde insülin rezistans› (direnci) ve hiperinsülineminin anahtar rol oynad›¤› belirtilmektedir. Kad›nlar aras›nda yayg›n olan ve ciddi sa¤l›k sorunlar› ile iliflkilendirilen bu metabolik bozukluklar yaflam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan önemli olan bu iki sa¤l›k sorununa neden olan etkenlerin ve iliflkilerinin bilinmesi önemlidir. Böylece bu sa¤l›k sorunlar›na yönelik risklerin azalt›lmas› ve beraberinde bireylerin yaflam kalitelerinin artt›r›lmas› sa¤lanacakt›r. Bu makale bu aç›lardan konuya iliflkin bilgi ve duyarl›l›¤›n artt›r›lmas› için kaleme al›nm›flt›r. Anahtar kelimeler: Polikistik over sendromu (PKOS), Patogenez, Metabolik sendrom (MS) Summary Factors Playing Role in the Formation of Polycystic Ovary Syndrome and the Relationship with Metabolic Syndrome [email protected] Polycystic ovary syndrome (PCOS) is a endocrine disorder assosiated with the reproductive system that can occur any process of reproductive period in women. It is characterized androgen increases, ovulatory dysfunction and polycystic ovaries. In addition, this syndrome is a metabolic disorder due to the long-term risks, such as dyslipidemia, obesity, type 2 diabe- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 11 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi tes and cardiovascular disease. PCOS is associated with the metabolic syndrome (MS) that is emphasized all over the world in recent years. During the first diagnostic, there are at least one of the criteria for metabolic syndrome in the majority of women with PCOS and, the insulin resistance and hyperinsulinemia play a key role in the pathogenesis both of the PCOS and MS. These metabolic disorders which is common among women, and associated with serious health problems adversely affect the quality of life. The factors that cause and the relationship is important to know of these two health problems that are important for the public health. Thus, will be provided reducing the risks associated with these health problems and improving the quality of life of individuals. This article has been written on the subject in order to increase knowledge and awareness. Key words: Polycystic ovary syndrome (PCOS), Pathogenesis, Metabolic syndrome (MS) Girifl ‹lk kez1935 de Stein ve Leventhal taraf›ndan tan›mlanm›fl olan polikistik over sendromu (PKOS); üreme ça¤›ndaki kad›nlar›n %5-10 etkileyen, oldukça s›k görülen, hiperinsulinemi ve hiperanrojenemi ile karakterize kompleks bir endokrinolojik hastal›kt›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Chae et al., 2008; El-Mazny et al., 2010; Evliyao¤lu, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011). Di¤er bir tan›ma göre de; santral sinir sistemi, hipofiz, overler, adrenal glandlar ve ekstra glanduler dokular aras›ndaki etkileflimlerin bozulmas›na ba¤l› olarak, reprodüktif yaflam›n herhangi bir döneminde ortaya ç›kabilen, kronik seyreden, diyabet, koroner kalp hastal›¤› ve kanser gibi ciddi sa¤l›k sorunlar› ile de iliflkilendirilen karmafl›k bir hastal›kt›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011). PKOS, kad›n üreme ça¤›n›n herhangi bir döneminde s›k olarak karfl›lafl›lan, infertiliteye neden olabilen, yaflam kalitesini olumsuz etkileyen jinekolojik bir durumdur (Khan et al., 2006; Handemir ve ark., 2007; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011). Son y›llarda tüm dünya da önemle üzerinde durulan metabolik sendrom (MS) ile de iliflkilidir ve her ikiside kad›nlar aras›nda yayg›nd›r (Carmina, 2006; Essah & Nestler, 2006; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Mollao¤lu ve ark.,2010). Metabolik sendrom ve de iliflkili sorunlar da (obezite, hipertansiyon, diyabetes mellitus (DM), PKOS, uyku apne sendromu) dünyada giderek artan oranda insan› etkileyen morbidite nedeni olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r (Mollao¤lu ve ark., 2010). PKOS glukoz metabolizmas›nda defektlere, dislipidemi, kardiyo vasküler hastal›klara (KVH) ve endometrial kansere de neden olabildi¤i için önemlidir (Carmina, 2006; Essah & Nestler, 2006; Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 12 • Temmuz - Aral›k 2011 Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler... Handemir ve ark.,2007). Çünkü PKOS, obezite, di- da tipik bir over morfolojisi vard›r. Folikülogenezis yabet gibi insülin direnci merkezli fizyopatolojiler de bozulma multipl foliküller ve stromada art›fl ile artm›fl kanser riski ile iliflkilendirilmektedir. PKOS has- karakterizedir. Steroidogenezde problem vard›r ve talar›n yar›s›nda ya da fazlas›nda kilo fazlal›¤› ve ya ovarian androgen üretimi yüksektir. Artm›fl LH(lüte- abdominal obesite olmas› ve buna ek olarak me- inizan hormon) ve artm›fl insulin/IGF-1 (‹nsulin tabolik sendrom risk faktörlerine sahip olmalar› göz growht factor) mevcuttur. Hiperinsulinemi ve insu- önüne al›nd›¤›nda, toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan da lin direnci PKOS patogenezinde en belirgin özellik- PKOS önemi büyüktür (Baysal, 2008; Carmina, lerdendir (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; 2006; Essah & Nestler, 2006; Handemir ve ark., Chae et al., 2008; Evliyao¤lu, 2011; Harmanc› ve 2007). Yukar›da ifade edilen tüm bu nedenlerle, bu Y›ld›z, 2011; Khan et al., 2006). makalede PKOS oluflumunda rol oynayan faktörler ve MS ile iliflkisi üzerinde durulmufl ve konuya iliflkin PKOS patogenezinde rol oynayan faktörler bilgi ve duyarl›l›¤›n artt›r›lmas› amaçlanm›flt›r. 1. Hipotalamo -hipofizer– over disfonksiyonu ve steroidogenez bozuklu¤u PKOS Patogenezi Steroidogenez bozuklu¤u; over hiperandrojeniz- Son on y›lda hiperinsülinemi, hiperandrojenemi mine ba¤l› intra overyan androjen fazlal›¤›d›r. And- ile iliflkileri ve genetik yap›n›n çözülmesiyle, polikistik rojenlerin ana kayna¤› özellikle androstenedion sal- over sendromu baflka bir boyut kazanm›flt›r. PKOS g›layan overlerdir. Sa¤l›kl› kad›nlarda androjenler eflit miktarlarda hem adrenal bez hem de fifie ekil 1: Hipotalamo-Hipofizer-Over fonkbsiyonu overlerden sal›nmaktad›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark., 2005). Normal hipotalamo-hipofizer-over fonksiyonu (fiekil 1) ve overyan steroidogenez (fiekil 2) de gösterilmifltir. PKOS hastalarda ise; ovulasyonu sa¤layan temel hormonlar olan LH ve FSH hormonlar›n›n salg›lar› bozulmufltur. LH, Folikül stimülan hormona (FSH) göre daha yüksek miktarlarda salg›lan›r (↑LH ↓FSH ve oran 2-3/1’dir). Bo- fifie ekil 2: Normal overyan steroidogenezis zulan hormanal feedback mekanizmas› ile teka hücrelerinde androjen yap›m›, özellikle de androstenedion yap›m› artar. Dolafl›mdaki artm›fl androstenedion periferal dokularda (adipoz doku) testosterona dönüflür. Artan androjen düzeyi seks hormonu ba¤lay›c› globulini (SHBG) düflürür ve kanda biyolojik olarak aktif olan serbest testosteron düzeyi artar (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark.,2005) (fiekil 3). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 13 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi 2. Folikülogenezde bozulma (intraovarian faktörler) 3. ‹nsülin rezistans› (direnci) ve hiperinsülinemi ‹nsülin rezistans›nda, periferal dokuda (kas, adi- Normalde serbest E2 (östrodiol) ve androstenedi- poz doku) insüline duyarl›l›¤›n azalmas› söz konusu- on'un periferik dönüflümünden oluflan östronun (E1) dur. ‹nsülin rezistans›(direnci); HOMA-IR indeksi (Ho- negatif feed-back etkisi ile FSH düzeyi düfler. PKOS meostasis Model of Assessment-Insulin Resistance) hastalarda ise FSH’ ›n tam bask›lanamamas› nedeni = Açl›k glukoz (mmol/lt) x açl›k insülin/22,5 olarak ile yeni folikül geliflimi sürekli olarak uyar›l›r. Ancak fo- tan›mlanmaktad›r. HOMA-IR >2,5 olmas› insülin re- liküller tam matürasyona ve ovulasyon safhas›na ula- zistans›n›n artt›¤›n› gösterir. ‹nsülin rezistans› insülin flamazlar. Bu nedenle foliküller 2-8 mm çap›nda kü- reseptörlerinde azalma, postreseptör defekt, re- çük foliküler kistler fleklinde kal›p birkaç ay devaml›l›k septöre karfl› antikor veya insülin etkisine karfl› inhi- gösterirler. Bir k›s›m foliküller atreziye giderken, baflka bitörlere ba¤l› olabilir (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ul- bir folikül grubu ayn› geliflim paternine girer. Foliküler lar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011). atrezi ovarian stromal dokuyu artt›r›r. Stromal doku- Normalde, overlerde hem insülin, hem de insü- daki bu art›fl LH uyar›m› ile androstenedion ve testos- lin benzeri büyüme faktörü–1 (Insulin Growth Fac- teron sentezini artt›r›r. Böylece androjen seviyesinde tor-IGF–1) reseptörleri bulunur. ‹nsülin, overlerdeki artma meydana gelir. Bu durum normal foliküler ge- insülin reseptörlerini veya IGF–1 reseptörlerini stimü- liflmeyi önlerken, prematür folikül atrezisini indüke le ederek steroidogenezi, aromataz aktiviteyi ve eder (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harman- ovarian gonadotropin reseptörlerini art›r›r. IGF-1 re- c› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark.,2005). septörlerinin uyar›lmas› ile IGF-1 sentezi artar ve artan IGF–1 LH reseptörlerinin say›s›n› artt›rarak, fifie ekil 3: Anormal hormanal feedback mekanizmas› LH'›n ba¤lanma kapasitesini art›r›r. ‹nsülinle düzenlenen insülin benzeri büyüme faktörü ba¤layan protein-l de (‹nsulin Growth Factor Binding protein-IGFBP–1) IGF-l'i ba¤layarak etkisini azalt›r (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark., 2005). Ancak, artm›fl insülin düzeyi IGFBP-1'i bask›layarak IGF–1 'in LH ile birlikte teka hücrelerine sinerjistik etki (kimyasal tepkime ile daha güçlü etki) göstermesine neden olur. Sinerjistik et- fifie ekil 4: ‹nsülin Rezistans› [Periferal dokularda (kas, adipoz doku) insüline duyarl›l›¤›n azalmas›] ki ile 17 alfa hidroksilaz enzim aktivitesi uyar›l›r ve artan aktivite ovarian androjen sal›n›m›n› artt›r›r, insülin seks hormon ba¤layan globulin (SHBG) ve IGFBP-1'in sentezini azalt›r. Bu da biyolojik olarak aktif androjenlerin ve östrojenin serbest fraksiyonlar›n›n artmas›na neden olur (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; Harmanc› ve Y›ld›z, 2011; Sevinç ve ark., 2005) (fiekil 4). Metabolik bir sendrom olarak kabul edilen ve endokrin patoloji olan PKOS, kad›nlar›n büyük Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 14 • Temmuz - Aral›k 2011 Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler... bir k›sm›nda (de¤iflik cal›flmalara göre %30–70) in- Y›ld›z, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005; Sharaf ve sulin rezistans›na rastlanmaktad›r (Ba¤›fl ve ark., ark.,2004). (fiekil 5). 2008; Barber et al., 2007; Carmina, 2006). Çak›r ve Ba¤›fl ve arkadafllar›n›n (2008) yapt›klar› çal›fl- Ünlüh›zarc›’n›n (2009) makalesinde, PKOS kad›nla- mada PKOS kad›nlarda obesite oran›n %43.5 oldu- r›n yaklafl›k %50-70’inde obesiteden ba¤›ms›z ola- ¤u bildirilmektedir. Evliyao¤lu’nun (2011) makale- rak insülin rezistans› bulundu¤u belirtilmektedir ‹nsü- sinde de obez olmayan PKOS' lu kad›nlar›n %30'u, lin rezistans› olan bu kad›nlarda tip 2 diyabet ve obez olan PKOS’u kad›nlar›n ise %75-80' ninde hi- KVH riski de artm›flt›r (Ba¤›fl ve ark., 2008; Barber et perinsülinemi ve insülin direnci görüldü¤ü belirtil- al., 2007; Carmina, 2006;). Ba¤›fl ve arkadafllar›n›n mektedir. (2008) yapt›¤› çal›flmada, PKOS kad›nlarda insülin rezistans› oran›n›n %46.4 oldu¤u, %1.3 de diyabet 5- Genetik faktörler tespit edildi¤i bildirilmifltir. Sharaf ve arkadafllar›n›n Birçok yay›nda PKOS kal›tsal bir hastal›k oldu¤u (2004) çal›flmas›nda da PKOS hastalar›n %32 de in- ve hastal›¤›n de¤iflik yollarla (otozomal/ multifaktö- sülin rezistans› saptanm›flt›r. rial) geçifl gösterdi¤i gösterilmifltir. Fakat hastal›¤›n genetik temeli hala tart›flma konusudur (Ak Y›ld›r›m 4. Obezite ve Memecio¤ullar›, 2011; Handemir ve ark.,2007; PKOS'lu hastalar›n yaklafl›k yar›s›n›n (%40-60 ara- Taflk›n ve Akar, 2004). PKOS olan kad›nlar›n dörtte s›nda) obez oldu¤u belirtilmektedir. Ancak, obezi- birinin annelerinde, yaklafl›k üçte birinin de k›z kar- tenin kolaylaflt›r›c› bir etken mi yoksa hastal›¤›n so- defllerinde PKOS görüldü¤ü belirtilmektedir (Bay- nucu mu oldu¤u halen tart›flmal›d›r. PKOS'da ge- sal, 2008; Evliyao¤lu, 2011; Handemir ve ark.,2007; nelde android tipte obezite söz konusudur. Andro- Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). id tipte ya¤ da¤›l›m› ile hiperinsülinemi, glikoz intolerans›, androjen yap›m h›z›nda art›fl meydana ge- PKOS Belirtileri lir. Artan androjen SHBG düzeyini azalt›r, bu da PCOS’un en s›k görülen klinik belirtileri; mentrual kanda serbest testosteron ve E2 düzeylerinde art›- siklus bozukluklar› (oligomenore; >35/ günlük siklus- fla neden olur (Ak Y›ld›r›m ve Memecio¤ullar›, 2011; lar ya da mensturasyonlar›n y›lda 9’dan az olmas›, Baysal, 2008; Handemir ve ark.,2007; Harmanc› ve amenore, disfonksion uterin kanamalar), anovu- fifie ekil 5: Obesite Obesite lasyon, hiperandrojenizme ait belirtiler (hirflituzm, akne, erkek tipi kellik ve ciltte kahverengi-siyah hiperpigmentasyon) ve infertilite (anovulatuar infertilite) dir. PCOS kad›nlarda artan insülin rezistans› ve androjen üretimi ile de; obesite (abdominal obesite), hiperinsülinemi ve insülin rezistans› ile tip 2 diyabet, karaci¤erde ya¤lanma, hiperlipidemi ve hipertansiyon görülür. Insülin resistans› ve abdominal obesite PKOS ve MS da en yayg›n olan özelliklerdir (Baysal, 2008; Carmina, 2006; Ehrmann et al., 2006; Evliyao¤lu, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 15 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi PKOS Riskleri 2008; Evliyao¤lu, 2011). Kesin riskler olarak; tip 2 diyabet, hiperinsulinemi Biyokimyasal inceleme de; androjenler (S/T tes- ve obesite (özellikle abdominal), dislipidemi (hiper- testeron, androstedion, DHEA-S), FSH, LH, östradiol, kolesterolemi vard›r, HDL düflük ve LDL ile trigliserid prolaktin, tiroid fonksiyon testleri, trigliserid, T koles- yüksektir), kolesterol ve trigliserid anormalliklerine terol, HDL, LDL, gebelik testi (sekonder amenore ba¤l› hipertansiyon ve sürekli östrojen üretimi ne- varsa), glukoz, oral glikoz tolerans testi (OGTT), insü- deniyle uzun süre östrojene maruz kalmaya ba¤l› lin düzeyi vb. incelenir. American College of Obs- endometrial kanser riski gösterilmekte ve bu riskle- tetricians and Gynecologists (ACOG) PKOS hasta- rin 3 kat artt›¤› belirtilmektedir (Baysal, 2008; Çak›r lar›n›n OGTT testi ile taranmas›n› önermektedir. ve Ünlüh›zarc›, 2009; Khan et al., 2006; Piflkinpafla OGTT hem diyabet hem de bozulmufl glikoz tole- ve Y›ld›z, 2005). Olas› riskler olarak; KVH, gestational rans› tan›s› konulmas›na imkân› sa¤lar. Amerikan DM, PIH (Pregnancy-induced hypertension), me- Diabet Birli¤ine göre, OGTT de 2 saat de¤eri 140- tabolik sendrom ve over kanseri riski, bir de net ol- 200 mg/dl ise bozulmufl glikoz tolerans› tan›s› konul- masa da meme kanseri riski gösterilmektedir. mal›d›r (Ak Y›ld›r›m ve Memicio¤ullar›, 2011; Ba¤›fl- PKOS’taki kardiyovaskuler risk art›fl›n›n insulin rezis- ve ark., 2008; Baysal, 2008; Chae et al., 2008; Evli- tans›, hiperandrojenemi ve dislipidemiye ba¤l› ol- yao¤lu, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). Ultraso- du¤u düflünülmektedir (Baysal, 2008; Khan et al., nografi (USG) bulgusu de¤erlendirilir. Normal over- 2006; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). lerde volum <8cm3/ml dir ve foliküller aral›kl› ya da seyrektir. Polikistik overlerler de ise, overlerin bir ya PKOS Tan› da her ikisinde büyüme vard›r ve genellikle volüm PKOS alan›nda önemli geliflmeler kaydedilmifl >8cm3 ya da >10ml dir. Periferal da¤›l›mda >12 olmakla birlikte, tan› kriterleri ve tedavisi hakk›nda periferik folikül mevcuttur. Multiple kistlerin varl›¤› tart›flmalar devam etmektedir. Tan› fiziksel ve biyo- söz konusudur ve kist çap› <2-9 mm’dir. Stromada kimyasal kan›tlar ile di¤er hastal›klar›n d›fllanmas› ile (ba¤ dokusu) da art›fl vard›r. Bu bulgular›n tek konulur. Hastan›n menstrual bozukluklar, hirflutizm, overde olmas› yeterlidir. Ancak USG de polikistik akne, obesite, kahverengi siyah renkte hiperpig- over görünümünün olmas› PKOS tan›s› koymak için mentasyon vb. fiziksel semptomlar› incelenir. Hirfli- yeterli de¤ildir. Kesin tan› için USG' de polikistik over tuzm, adrenal enzim eksikli¤i, menstrual siklus prob- görünümünün yan›nda baz› klinik belirtiler ve biyo- lemleri, PKOS, infertilite, hiperandrojenizm vb. yön- kimyasal parametrelere ait verilerinde bulunmas› lerden aile hikayesi al›n›r (Ba¤›flve ark.,2008; Baysal, gerekmektedir (Ak Y›ld›r›m ve Memicio¤ullar›, 2011; PKOS’da USG görüntüleri Baysal, 2008; Chae et al., 2008; Evliyao¤lu, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). PKOS da USG görüntüleri Tan›da ek olarak, androjen sekrete eden tümör varl›¤›, akromegali, konjenital adrenal hiperplazinin (CAH) non klasik formu ve cushing sendromu araflt›r›larak ekarte edilmesi gerekti¤i vurgulanmaktad›r (Baysal, 2008; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 16 • Temmuz - Aral›k 2011 Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler... PKOS tan›mlamas›nda 1990 Amerika Birleflik ‹zlem: Özellikle aile öyküsünde varsa ve fazla ki- Devletleri Ulusal Sa¤l›k Enstitüleri (NIH) tan› kriterleri lolu ise, diyabet, hipertansiyon, dislipidemi aç›s›n- kullan›lmakla birlikte, 2003 y›l›nda Rotterdam Con- dan izlenir (Barber et al., 2007; Khan et al., 2006; sensus’ da bu kriterler gözden geçirilerek düzenle- Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005; Sharaf ve ark., 2004). meye gidilmifltir. Bu konsensus’a göre tan› kriterleri; Overyal ölçümler/lazer yap›l›r. Endometrium moni- oligo-anovülasyon, klinik ve/veya biyokimyasal hi- terize edilir. Metformin kullan›l›yorsa, karaci¤erde perandrojenizm bulgular› ve ultrasonografide poli- toksik etki yaratarak laktik asidoza neden olabildi- kistik overler ya da di¤er etyolojik nedenlerin ekar- ¤i için karaci¤er ve renal fonksiyon moniterize edi- te edilmesidir. Tan› için üç kriterden ikisinin bulun- lir (Barber et al., 2007; Baysal, 2008; Khan et al., mas› gerekmektedir (Ak Y›ld›r›m ve Memicio¤ullar›, 2006). 2011; Evliyao¤lu, 2011; The Rotterdam ESH- PCOS ve Metabolik Sendrom(MS) RE/ASRM, 2003). Geliflmifl ülkelerin yan› s›ra ülkemizde de ciddi bir sa¤l›k sorunu olan MS, insülin direnç sendromu, PCOS Yönetimi sendrom X, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü PKOS yönetiminde hedef, semptom yönetimi ve ya uygarl›k sendromu gibi farkl› terimlerle de ta- ve uzun dönemdeki risklerin azalt›lmas›d›r. Çeflitli n›mlanmaktad›r. Metabolik sendrom; insulin diren- tedavi flekilleri PCOS’nun farkl› parametrelerini dü- ciyle (rezistans›) bafllayan, abdominal obezite, glu- zeltmeyi hedeflemektedir (Essah & Nestler, 2006; koz intolerans› veya diabetes mellitus, dislipidemi, Khan et al., 2006; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005). Teda- hipertansiyon ve koroner arter hastal›¤› (KAH) gibi vide kombine oral kontraseptif (KOK) en s›k tercih sistemik bozukluklar›n birbirine eklendi¤i ölümcül bir edilendir. (KOK androjen ve LH düzeyini bask›laya- endokrinopatidir. Patogenezinde en önemli neden rak akne ve hirsituzmi azalt›p, menstrual regülasyo- insülin rezistans›d›r (Acevedo & Vick, 2005; Barber et nu sa¤lar). Ayr›ca progestinlerin kullan›labilece¤i al., 2007; El-Mazny et al., 2010; Glueck et al., 2003; belirtilmektedir. ‹nsülin duyarlaflt›r›c›, lipid düflürücü Gülcü ve ark., 2006; Mollao¤lu ve ark., 2010; Türkiye ajan olan metformin (1500mg/gün) kullan›labil- Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2009). mektedir. (Metformin, lipit ve insulin duyarl›l›¤›n› ge- MS tan›s› için abdominal obezite, trigliserid yük- lifltirir, insülin düzeyini, hiperandrojenizmi azalt›r ve sekli¤i, HDL düflüklü¤ü, hipertansiyon ve bozulmufl SHBG artt›rarak ovulasyon s›kl›¤›n› %40-70 artt›r›r). glukoz tolerans› kriterlerinden en az üçünün bir ara- Bunlar›n d›fl›nda akne, hirflutizm ve alopesi tedavi- da bulunmas› yeterlidir (Acevedo & Vick, 2005; sinde antiandrojenlerden siproteron asetat+EE (et- Barber et al., 2007; Gülcü ve ark., 2006; Türkiye En- hinilestradiol), spironolakton vb., ovulasyon indüksi- dokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2009). Ulusla- yonu için de klomifen vb. kullan›lmakta, gerekirse raras› Diyabet Federasyonu taraf›ndan 2005 de antihipertansiflerin kullan›labilece¤i belirtilmekte- düzenlenen kongrede, Metabolik Sendrom tan› kri- dir. Medikal tedavi 6 ay-2 y›l sürebilmektedir. An- terlerine son flekli verilmifltir. Buna göre; bel çevresi- cak tedavinin etkinli¤inde kilo kayb› ve egzersiz nin erkeklerde 94 cm, kad›nlarda 80 cm’den fazla önemli rol oynad›¤› için, genelde medikal tedavi- bulunmas›na ek olarak, belirtilen 4 faktörden ikisi- ye ek olarak diyet ve egzersiz fleklinde kombine te- nin varl›¤›n›n tan› koymak için yeterli oldu¤u kabul davi önerilmektedir (Barber et al., 2007; Baysal, edilmifltir (4 kriter: 1.Trigliserid düzeyinin >150 mg/dl 2008; El-Mazny et al., 2010; Essah & Nestler, 2006; olmas›, 2. HDL’nin erkeklerde <40 mg/dL, kad›nlar- Evliyao¤lu, 2011; Piflkinpafla ve Y›ld›z, 2005) da <50 mg/dL oluflu, 3. Diyastolün ≥130 mmHg ve- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 17 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi ya sistolün ≥80 mmHg veya daha önce hipertansi- lans›n›n kullan›lan tan› kriterlerine ba¤l› oldu¤u be- yon tan›s› konulup ilaç kullan›l›yor olmas›. 4. Açl›k lirtilmesine ra¤men, PKOS ve MS’un kad›nlar da s›k- kan flekerinin >100 mg/dl olmas› veya daha önce l›kla efl zamanl› oluflumu, ortak bir etiyolojiyi düflün- tip 2 diyabet tan›s› konulmas›) (Barber et al., 2007; dürmektedir. Bu nedenlede hangi tan› kriterleri uy- Mollao¤lu ve ark., 2010; Türkiye Endokrinoloji ve gulan›rsa uygulans›n, PKOS olan kad›nlarda MS s›k- Metabolizma Derne¤i, 2009). Ülkemizde metabolik l›¤›n›n normal kad›nlardan daha yüksek oldu¤u sendromun en s›k rastlanan flekli hipertansiyon ve vurgulanmaktad›r (Barber et al., 2007; Carmina et HDL düflüklü¤üdür (Türkiye Endokrinoloji ve Meta- al., 2006; Kandaraki et al, 2009). MS prevelans›n›n bolizma Derne¤i, 2009). genel popülasyona göre PKOS kad›nlarda önemli MS prevalans›n›n eriflkinlerde ortalama %22 ol- ölçüde daha yüksek oranda oldu¤u, ancak bu du¤u, yafl ile %43.5 lere ç›kt›¤› belirtilmektedir. Cin- oranlar›n diyet, yaflam tarz›, etnik ve genetik farkl›- siyete göre de s›kl›¤›n›n erkeklerde 40-49 yafl gru- l›klar nedeniyle ülkeler aras›nda farkl›l›k gösterdi¤i bunda %44, kad›nlarda ise 60-69 yafl grubunda de belirtilmektedir (Carmina et al., 2006; Chae et %56 olarak veren kaynaklar mevcuttur (Barber et al., 2008; Kandaraki et al, 2009). al., 2007; Gülcü ve ark., 2006; Handemir ve ark., Hart ve arkadafllar›n›n (2011) yapt›klar› çal›flma- 2007). MS görülme s›kl›¤› Türkiye Endokrinoloji ve da, 14-17 yafl aras› PCOS’lu k›zlarda MS’un befl ta- Metabolizma Derne¤i metabolik sendrom k›lavu- n›mlay›c› özelli¤i kullan›larak yap›lan de¤erlendir- zu, 2009 verilerinde; erkeklerde %28, kad›nlarda ise melerde, MS prevalans› NIH tan› kriterlerine göre % 40 olarak belirtilmektedir. Kad›nlarda metabolik %6.6 Rotterdam’a göre %11.8 olarak düflük bulun- sendromun predispozan faktörleri olarak; obesite, mas›na ra¤men, üçte birinde metabolik sendrom dislipiemi, glükoz intolerans› ve hipertansiyon gibi geliflimi için yüksek risk oluflturan özelliklerin saptan- major risk faktörleri gösterilmekte ve bunlara poli- d›¤› bildirilmifltir. kistik over, oral kontraseptif tedavileri ve menapoz PKOS kad›nlarda yap›lan çal›flmalarda insülin da ek risk faktorü olarak eklenmektedir (Handemir direncinin dislipidemi ve MS ile iliflkili oldu¤u bildiril- ve ark., 2007; Hopkinson et al., 1998). mifltir. PKOS da oldu¤u gibi MS oluflumunda da in- MS ve PKOS kad›nlar aras›nda yayg›nd›r. PKOS sulin direnci temel mekanizmad›r ve insülin direnci olan kad›nlarda MS görülme oran›n›n normal po- ile hiperinsülinemi PKOS ve MS yayg›nd›r. PKOS da- pülasyondan daha yüksek oldu¤u belirtilmektedir ki karakteristik risk faktörlerinin ço¤u metabolik (Barber et al., 2007; Kandaraki et al, 2009). PKOS sendromda da tan›mlanmakta, PKOS da MS’un kad›nlarda MS görülme s›kl›¤› çal›flmalarda farkl› kompenentlerinden yüksek VKI ve düflük serum oranlarda bulunsa da sonuçlar›n %34-%46 aras›n- HDL kolesterolün çok daha s›k oldu¤u belirtilmekte- da de¤iflti¤ini belirten çal›flmalar oldu¤u gibi (Ace- dir (Acevedo & Vick, 2005; vedo & Vick, 2005; Apridonidze et al., 2005; Barber 2005; Barber et al., 2007; Çak›r ve Ünlüh›zarc›, 2009; et al., 2007; Carmina et al., 2006; Glueck et al., Ehrmann et al., 2006; El-Mazny et al., 2010; Essah & 2003), %43-47 aras›nda oldu¤unu belirten çal›flma- Nestler, 2006; Glueck et al., 2003; Kandaraki et larla (Essah & Nestler, 2006; Kandaraki et al, 2009), al.,2009; Pantasri et al., 2010). PKOS kad›nlarda ya- ABD'de %50 de oldu¤unu yani normal popülasyo- p›lan bir çal›flmada, MS ve onun bileflenlerinin na göre riskin 2 kat artt›¤›n› belirten çal›flmalar da PKOS olan kad›nlarda yayg›n oldu¤u, özellikle in- mevcuttur (Apridonidze et al., 2005; Carmina et sülin düzeyleri ve vücut kitle indeksi (VKI) yüksek al., 2006). PCOS olan kad›nlarda MS kesin preva- olan kad›nlar aras›nda MS’in daha yüksek oranda Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 18 • Temmuz - Aral›k 2011 Apridonidze et al., Polikistik Over Sendromu Oluflumunda Rol Oynayan Faktörler... oldu¤u bildirilmifl ve bu nedenle hiperinsülineminin ken tan› ve erken semptom yönetimi için yard›mc› hem PKOS hem de MS için olas› bir ortak patoge- olaca¤› belirtilmektedir (Barber et al., 2007; Ehr- netik faktör oldu¤u belirtilmifltir (Barber et al., 2007; mann et al., 2006). PKOS yukar›da belirtilen tüm bu riskler ve bunla- Ehrmann et al., 2006; Essah & Nestler, 2006; Kandaraki et al.,2009; Pantasri et al., 2010). ra ba¤l› komplikasyonlar›n görülebildi¤i bir sendrom PCOS da ve MS da insulin direncine ba¤l› olarak oldu¤undan, hastalar›n genifl çapta incelenip te- meydana gelen metabolik anormalliklerin (Glikoz davi süreçlerinin belirlenmesi yaflam kalitelerinin iyi- tolerans›nda (GTT) %40 bozulma, tip 2 diyabet ris- lefltirilmesi aç›s›ndan önemlidir. Sa¤l›k profesyonel- kinde art›fl, obesite (abdominal obesite), gestasyo- leri olarak biz hemflirelere PKOS ve MS semptom yö- nel diyabet riskinde art›fl, dislipidemi ve potensiyal netiminde, özellikle uzun dönemdeki sa¤l›k riskleri- KVH vb.) riskinde de art›fl vard›r (Barber et al., 2007; nin azalt›lmas›nda ve önlenmesinde, dolay›s› ile bu Çak›r ve Ünlüh›zarc›, 2009; Ehrmann et al., 2006; Es- kad›nlar›n yaflam kalitelerinin artt›r›lmas›nda önemli sah & Nestler, 2006; Kandaraki et al.,2009; Pantasri roller düflmektedir. Bu ba¤lamda bu makale PKOS et al., 2010). Ancak KVH olan PKOS kad›nlarda MS oluflumunda rol oynayan mekanizmalar›, olufltura- s›kl›¤› yüksek olmas›na ra¤men, bunun insidans›na bilece¤i riskleri, nedenlerini ve özellikle MS ile aras›n- iliflkin net deliller olmad›¤› belirtilmektedir. Baz› ça- daki iliflkileri bir arada sunmas› aç›s›ndan teorik an- l›flmalarda PKOS kad›nlar›n KVH risk faktörlerinin lamda katk› sa¤layacakt›r. Ayr›ca, PKOS ile MS’un yüksek olmas›na ra¤men, bu kad›nlar›n öyküsünde önemi hakk›nda fark›ndal›k ve duyarl›l›¤›n artmas›n- KVH öyküsünün çok daha yayg›n oldu¤u bildirilmifl- da da etkili olaca¤› düflünülmüfltür. tir (Barber et al., 2007; Kandaraki et al.,2009). PKOS’lu kad›nlar›n ço¤unlu¤unda daha ilk tan› s›ras›nda metabolik sendrom kriterlerinden en az Kaynaklar 1. Acevedo, R.M., Vick, M.R.(2005). Association between the polycystic ovary syndrome and the metabolic syndrome in Puerto Rico. P R Health Sci J., 24(3), 203-6. 2. Ak Y›ld›r›m, H., Memicio¤ullar›, R. (2011). Polikistik over sendromu’nda gözlenen biyokimyasal bozukluklar. Konuralp T›p Dergisi, 3(1), 42-48. 3. Apridonidze, T., Essah, P.A., Iuorno, M.J., Nestler, J.E.(2005). Prevalence and Characteristics of the Metabolic Syndrome in Women with Polycystic Ovary Syndrome. J Clin Endocrinol Metab, 90(4), 1929-1935. 4. Ba¤›fl, H.T., Hac›velio¤lu, S., Haydardedeo¤lu, B., fiimflek, E., Çok, T., Parlakgümüfl, A., Poçan, G. (2008). Polikistik over sendrom’lu kad›nlarda insulin rezistans› bozulmufl oral glukoz testi ve diabetes mellitus s›kl›¤›; 235 hastan›n analizi. Journal Of Turkish Obstetric And Gynecology Society, (J Turk Obstet Gynecol Soc), 5(2), 99-104. Barber, T. M., McCarthy, M.I., Franks, S., Wass, J. A.H. (2007). Metabolic syndrome in polycystic ovary syndrome. Pol J Endocrinol, 58 (1), 34-41. birisi mevcut oldu¤u belirtilmekte ve bu nedenle kötü metabolik risk profili nedeniyle PKOS’lu kad›nlar›n glukoz metabolizmas› bozukluklar› ve lipid anormallikleri aç›s›ndan taranmas› önerilmektedir (Barber et al., 2007; Çak›r ve Ünlüh›zarc›, 2009; Ehrmann et al., 2006; Kandaraki et al.,2009; Pantasri et al., 2010). PCOS’ lu tüm obez ve afl›r› kilolu kad›nlar›n MS aç›s›ndan taranmas› gerekti¤i, MS saptanmasa da taraman›n 2 veya 3 y›lda bir tekrarlanmas›n›n yararl› olaca¤› belirtilmektedir (Carmina, 2006). Sonuç olarak; Tüm bu veriler PKOS ile MS aras›n- 5. da s›k› bir iliflki oldu¤unu göstermektedir. Ancak, bu alanda iyi bir kan›t taban› gelifltirmenin önemli ol- 6. Baysal, B. (2008). Polikistik over sendromu ve hirflutizm. ‹Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri. Adolesan Sa¤l›¤› II. Sempozyu Dizisi, 63, 99-107. 7. Carmina, E. (2006). Metabolic syndrome in polycystic ovary syndrome. Minerva Ginecol, 58 (2), 109-14. 8. Carmina, E., Napoli, N., Longo, R.A., Rini, G.B., Lobo, R.A. du¤u, bunlara ek olarak PCOS olan kad›nlarda MS ortaya ç›kma riski aç›s›ndan daha uyan›k olunmas› ve sa¤l›k profesyonellerinin bu anlamda motive edilmesini gerekti¤i vurgulanmaktad›r. Bunun er- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 19 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. (2006). Metabolic syndrome in polycystic ovary syndrome (PCOS): lower prevalence in southern Italy than in the USA and the influence of criteria for the diagnosis of PCOS. European Journal of Endocrinology, 154, 141–145. Chae, S.J., Kim, J.J., Choi, Y.M., Hwang, K.R., Jee, B.C., Ku, S.Y., Suh, C.S., Kim, S.H., Kim, .J,G., Moon, S.Y.(2008). Clinical and biochemical characteristics of polycystic ovary syn drome in Korean women. Human Reproduction, 23(8), 1924–1931. Çak›r, ‹., Ünlüh›zarc› , K. (2009). Polikistik Over Sendromunda Metabolik Bozukluklar. Turkiye Klinikleri J Endocrin-Special Topics, 2(2), 31-6. Ehrmann, D. A., Liljenquist, D.R., Kasza, K., Azziz, R., Legro, R.S., Ghazzi, M.N., For the PCOS/Troglitazone Study Group. (2006 ). Prevalence and predictors of the metabolic syn drome in women with polycystic ovary syndrome. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 91(1), 48-53. El-Mazny, A., Abou-Salem, N., El-Sherbiny, W., El-Mazny, A.(2010). Insulin resistance, dyslipidemia, and metabolic syndrome in women with polycystic ovary syndrome. International Journal of Gynecology and Obstetrics, 109, 239-241. Essah, P.A., Nestler, J.E.(2006). The metabolic syndrome in polycystic ovary syndrome. J Endocrinol Invest, 29(3), 270-80. Evliyao¤lu, O. (2011). Polikistik over sendromu ve hirsutizm. Türk Ped Arfl, 46 Özel Say›, 97-102. Glueck, C.J., Papanna, R., Wang, P., Goldenberg, N., Sieve-Smith, L. (2003). Incidence and treatment of metabolic syndrome in newly referred women with confirmed polycystic ovarian syndrome. Metabolism, 52(7), 908-915. Gülcü, F., Parmaks›z, A., K›d›r, M., Gürsu, M.F. (2006). Metabolik Sendrom. F›rat Sa¤l›k Hizmetleri Dergisi, 1(3), 23-32. Handemir, S., Özyer,fi.fi., Möröy,P., Mollamahmuto¤lu, P. (2007). Polikistik over ve metabolik sendrom. JinekolojiObstetrik ve Neonatoloji T›p dergisi, 4(16), 614-616. Harmanc›, A., Y›ld›z, B.O. (2011). Polikistik over sendromu: Patogenez ve metabolik de¤ifliklikler. Türkiye Klinikleri J 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. Endocrin-Special Topics, 4(1), 24-34. Hart, R., Doherty, D.A., Mori, T., Huang, R.C., Norman, R.J., Franks, S., Sloboda, D., Beilin, L., Hickey, M. (2011). Extent of metabolic risk in adolescent girls with features of polycystic ovary syndrome. Fertil Steril, 95(7), 2347-53. Hopkinson, Z. E. C., Sattar, N., Fleming, R., Greer, I.A. (1998). Polycystic ovarian syndrome: the metabolic syndrome comes to gynaecology. BMJ, 317, 329–32. Kandaraki, E., Christakou, C., Diamanti-Kandarakis,E. (2009). Metabolic syndrome and polycystic ovary syndrome… and vice versa. Arq Bras Endocrinol Metab, 53(2), 227-237. Khan, K.A., Stas, S., Kurukulasuriya, L.R.(2006). Polycystic ovarian syndrome. J Cardiometab Syndr, 1(2), 125-30. Mollao¤lu, M., Kars Fertelli, T., Ozkan Tuncay, F.(2010). Bir sa¤l›k oca¤›na baflvuran eriflkinlerde metabolik sendromu risk duzeyleri ve iliflkili faktorler. ‹.U.F.N. Hem. Derg, 18(2), 72-79. Pantasri, T., Vutyavanich, T., Sreshthaputra, O., Srisupundit, K., Piromlertamorn, W. (2010). Metabolic syndrome and insulin resistance in Thai women with polycystic ovary syndrome. J Med Assoc Thai,93(4), 406-12. Piflkinpafla, S.,Y›ld›z, B.O.(2005). Polikistik over sendromu. Hacettepe T›p Dergisi, 36, 168-17. Sevinç,C., Bayram,M., Soyer, C. (2005). Polikistik over sendromu gelifliminde rolü olan etyopatogenetik Faktörler. Türk Fertil. Der.,13, 229-237. Sharaf, R., Sayg›l›, H., Kartal, A. (2004). Polikistik over sendromlu hastalarda insülin direnci ile klinik ve laboratuvar bulgular› aras›ndaki iliflki. J Turk›sh German Gynecol Assoc, 5(4), 303-309. Taflk›n, Ö., Akar, M. (2004). Polikistik over sendromu (PKOS) genetik bir hastal›k m›? Türk Fertil. Der.,12, 317-321. The Rotterdam ESHRE/ASRM-sponsored PCOS consensus workshop group. Revised 2003 consensus on diagnostic criteria and long-term health risks related to polycystic ovary syndrome (PCOS). Hum Reprod 2004; 19: 41-47. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i. (2009). Metabolik Sendrom K›lavuzu. BAYT Bilimsel Araflt›rmalar Bas›n Yay›n ve Tan›t›m Ltd. fiti., Ankara, 5-15. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 20 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin Kullan›m› Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI1, Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN2, Prof. Dr. Füsun SAYGILI3 Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sa¤l›k Yüksekokulu Ebelik Bölümü, MAN‹SA 1 Ege Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R 2 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji ve Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal›, ‹ZM‹R 3 Özet Araflt›rman›n amac›; Diabetli hastalar›n glisemik kontrolünde videofone teknolojisi kullan›m›n›n etkinli¤inin saptanmas›d›r ve prospektif (ileriye dönük) tan›mlay›c›, randomize vaka kontrol çal›flmas› olarak planlanm›flt›r. Araflt›rma; Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› poliklini¤inde, 1 Aral›k 2009 – 31 May›s 2010 tarihleri aras›nda yürütülmüfltür. Araflt›rmaya dahil edilme kriterlerine uyan hastalardan 48'i (24 Vaka, 24 kontrol) araflt›rma örneklemini oluflturmufltur. Kontrol grubunda bulunan hastalara poliklinikteki rutin hasta takibi; vaka grubundaki hastalara videofone teknolojisiyle uygulanm›flt›r. Araflt›rmada veri toplama araçlar› olarak; Diabetes Mellitus’lu Bireylere Yönelik Veri Toplama Formu kullan›lm›flt›r. Vaka grubundaki hastalara vaka yönetimi sürecinin uygulanmas›nda videofone ba¤lant›s› kurularak, Videofone Teknolojisiyle Diyabetli Hasta Bak›m Protokolü, Videofone ile Takip Program› kullan›lm›flt›r. Araflt›rman›n uygulanmas› için etik kurul izni ve kurumdan yaz›l› izin, araflt›rmaya kat›lan hastalardan bilgilendirilmifl sözel ve yaz›l› onam al›nm›flt›r. Sabah açl›k kan flekeri, sabah tokluk kan flekeri, ö¤le tokluk kan flekeri, akflam tokluk kan flekeri düzeyleri aç›s›ndan vaka ve kontrol grubu aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmad› (p>0,05). Kontrol grubunda bulunan bireylerin alt›nc› ay›n sonundaki HbA1c düzeylerinin, vaka grubundaki bireylere göre anlaml› olarak yüksek oldu¤u saptanm›flt›r (p<0,05). Sonuç olarak; videofone teknolojisi uygulanan diyabetli bireylerin alt› ayl›k periyotta HbA1c ve kan flekeri de¤erlerinde anlaml› düzeyde azalma oldu¤u saptanm›flt›r. Bu sonuç do¤rultusunda; diabetli hastalar›n glisemik kontrolünde videofone teknolojisini etkili oldu¤u söylenebilir. Anahtar kelimeler: Diabetes mellitus, Glisemik kontrol, Videofone, [email protected] Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 21 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi hemflirelik, Telebak›m. Summary Using Videophone Technology in Glycemic Control of Diabetic Patients Aim of this study is to determine the effectiveness of using videophone technology on glycemic control of diabetic patients. Also this random case control study is planned to be prospective, descriptive. Research has been carried out during 31th of December 2009 and 31th of May 2010 at the polyclinic of main branch sciences endocrinology and metabolism diseases of Ege University Faculty of Medicine, Research and Application Hospital.48 patients who are convenient to the inclusion criteria’s of the research (24 experiment, 24 control) formed as a sample of research. The videophone technology applied on patients in the experiment group, however routine follow up model applied on patients in the control group. Following forms has been used as data collecting tools in the research and question forms which are data collecting tools towards individuals with diabetic mellitus patient. During this process, videophone follow up programme has been used on patients at the experiment group by establishing videophone connection and also by using diabetic patient care protocol of videophone technology. In order to apply a research, permission has been asked ethic committee and also patients has informed and asked for their approval who participated to the research. It has been noticed that, there isn’t a meaningful statistical difference between experiment group and the control group, in terms of morning, afternoon and evening fasting blood glucose level and postprandial blood glucose level as well (p>0,05). However, it also determined that, at the end 6th month, an HbA1c level of individuals in control group is meaningfully higher according to the individuals in the experiment group (p<0,05). Its determined that, there is a meaningful level decrease in HbA1c and blood sugar values. As a result of that, it is possible to state which is presented by videophone technology is effective on glycemic control of diabetic patients. Key words: Diabetes mellitus, Glycemic control, Videophone, Telenursing, Telecare. Girifl Diabetes Mellitus olas›l›kla en s›k görülen kronik hastal›klardan bir tanesidir. Diyabet vakalar›n›n %90-97’sini tip 2 diyabetikler oluflturmaktad›r (Sa¤l›k Bakanl›¤› 2008). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 22 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin... Halen dünyada 150 milyon diyabetik oldu¤u, mini, tedavisini ve bak›m›n› sürdürmesinde düflük bu rakam›n 2025 y›l›nda 300 milyon olaca¤› tahmin maliyetle, klini¤e gelmeyi gerektirmeden sunulan edilmektedir (ADAa 2010). Diabetes Mellitus dün- hizmettir. .(Schope, Balakas and Rice 2006) yan›n en önemli halk sa¤l›¤› sorunlar›ndan biri hali- Çal›flmada; Tip 2 Diyabetli bireylere videofone ne gelmifltir. Türkiye’de Türkiye Diyabet Epidemiyo- teknolojisiyle hastaneye gelmeden evde bak›m›n› lojisi I (TURDEP-I) çal›flmas›ndan (Satman ve ark. sürdürerek, düflük maliyet ve iletiflim teknolojisi yar- 2002) bu yana son on iki y›l içinde diyabet s›kl›¤› d›m›yla uzaktan aktif bak›m vererek hastal›k mali- %90, obezite s›kl›¤› ise %44 oran›nda artm›fl ve Türk yetini düflürme ve kaliteli bak›m verme, yaflam ka- eriflkin toplumunda diyabet s›kl›¤› %13.7’ye ç›km›flt›r litelerini artt›rmak amaçlanm›flt›r. (Satman 2010). Diyabetik hastalar›n glisemik durumlar›n›n takibinde en yayg›n kullan›lan testler kan glikoz ve glikozile hemoglobin (HbA1c) ölçümüdür. Kan glikoz ölçümü, günlük glisemik durumun göstergesi iken HbA1c geçmifl 2-3 ayl›k dönemdeki ortalama glikoz de¤erini yans›t›r ve diyabet komplikasyonlar›n›n geliflme riskinin bir göstergesidir (Logtenberg and et al. 2007). Diyabet, yak›ndan izlenmedikçe, komplikasyonlar ile ilgili ciddi sonuçlara ve yüksek harcamalara neden olabilir. Telemedicine, kronik hastal›klarda gittikçe kullan›m› artan hasta yönetim yaklafl›m›d›r (Horton 2008). Telemedicine, zaman›nda önleyici giriflimleri uygulama, takip için hasta bilgilerinin aktar›lmas› ve yorumlanmas›n› destekler (Craig and Patterson 2006, Darkins and Cary 2000). Diyabetli Hastalarda geliflebilecek komplikasyonlar› önlemek iyi bir glisemik kontrole ba¤l›d›r. Hastada komplikasyon geliflmesi hastal›¤›n hem bireye hem de ülke ekonomisine olan mali yükünü artt›rmaktad›r. Bireyin sa¤l›kl› yaflam sürdürme flans›n› elinden almakta, yaflam kalitesini düflürmekte, hastan›n hastaneye yatma s›kl›¤›n› ve hastanede kalma süresini artt›rmakta, ülke için ifl gücü kayb›, hastal›k tedavi ve bak›m maliyetinin normalden daha üst s›n›rlara ç›kmas›na neden olmaktad›r (Biçer, Özyazar ve Çevik 2009). Telebak›m, videophone teknolojisi, internet ba¤lant›l› kameral› bilgisayarlar kullan›larak ve düzenli telefon görüflmeleri ile hastan›n evinde e¤iti- Olgu Diyabetli bireylerin çal›flma grubuna al›nma özellikleri: 1. Çal›flma kapsam›na al›nan hastalar›n 35 – 55 yafl aras› en az 1 y›ld›r Tip 2 DM tan›s› alm›fl ve insülin kullan›yor olan. 2. Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› poliklini¤inde izlenen. 3. HbA1c düzeyinin 8 mg/dl ve üzerinde olan. 4. Videofone kullanabilecek biliflsel olgunlu¤a sahip olan. 5. Nörolojik ve mental sorunu olmayan. 6. Görme ve iflitme sorunu olmayan, sözel iletiflim kurulabilen. 7. Diyabetik ayak, enfeksiyon ve akut mikrovasküler komplikasyonu olmayan. 8. Kan glukoz ve keton düzeyini ölçebilece¤i glukometre cihazlar› (software’li ve sonuçlar›n doküman edilebildi¤i) ve yaflam bulgular›n› ölçebilece¤i cihazlar› kullanabilecek ve videofone kullanabilecek yetene¤e sahip olan. 9. En az okur-yazar düzeyde veya ilkokul düzeyinde e¤itim alm›fl olan bireylerdir. Araflt›rma evrenini Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› poliklini¤inde izlenen 35 – 55 yafl aras› yetiflkin tip 2 Diyabetli hastalar oluflturmufltur. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 23 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi Araflt›rman›n yürütüldü¤ü tarihler aras›nda Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› po- vaka yönetimi süreci uygulanm›flt›r. Çal›flma için etik kurul izni al›nm›flt›r. liklini¤inde izlenen ve insülin kullanan en az bir y›ld›r Kontrol grubuna al›nan hastalara rutin takip tip 2 diyabet tan›s› alm›fl hastalar aras›ndan 24 has- yöntemi uygulanm›flt›r. Hasta takip edildi¤i en- ta 6 ayl›k bir sürede teleizlem kapsam›na al›nm›flt›r. dokrinoloji poliklini¤inde görülmüfltür. Hasta ile ta- Hastalar ilk 3 ayl›k teleizlem sonras›nda endokrino- n›fl›larak çal›flmaya kat›l›m ve anket formunun uy- loji poliklini¤ine davet edilerek rutin muayene, iz- gulanmas› konusunda sözel ve yaz›l› onam al›n- lem ve t›bbi tedavi de¤ifliklikleri hekim taraf›ndan m›flt›r. Sonraki üçüncü ve alt›nc› aylarda poliklinik yap›lm›flt›r. Diyabetli bireylere toplam 6 ay izlem ya- randevular›nda Glisemik Kontrol Test Sonuçlar› ve p›lm›flt›r. Ayn› zamanda kontrol grubu olarak 35–55 günlük kan flekeri izlem de¤erleri al›nm›flt›r. Vaka yafl aras› en az bir y›ld›r tip 2 diyabet tan›s› alm›fl 24 grubuna al›nan hasta ile poliklinikte tan›fl›larak hastan›n 6 ay boyunca videofone teknolojisi kulla- çal›flmaya kat›l›m ve anket formlar›n›n uygulan- n›lmadan hastane ziyaretleri ile glisemik izlemleri mas› konusunda sözel ve yaz›l› onam al›nm›flt›r. al›nm›flt›r. Vaka ve kontrol grubuna al›nacak hasta- Hasta ve hasta yak›nlar›na videofon cihaz› tan›t›l- lar yafl, cinsiyet, e¤itim durumu, medeni durum, m›fl ve kullan›m› anlat›lm›flt›r. Hasta poliklinikte tes- hastal›k süresi gibi sosyodemografik özellikleri aç›- pit edildikten sonra evine videofon ba¤lant›s› ku- s›ndan eflitlenmifltir. rulmufltur. Hastan›n evine videofone ba¤lant›s› kurulduktan sonraki ilk hafta araflt›rmac› taraf›ndan Gereç - yöntem teleizleme bafllanm›flt›r. Araflt›rmac›, hasta ve ya- Araflt›rma, prospektif (ileriye dönük) tan›mlay›c›, k›n› ile acil konular hakk›nda konuflmay› bafllata- randomize vaka kontrol çal›flmas› olarak planlan- rak sürdürmüfltür. Konuflma ortalama 20 dakikal›k m›flt›r. bir sürede gerçeklefltirilmifltir. Hasta ve yak›nlar› ile Araflt›rma Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Araflt›rma ilk poliklinikte ve sonras›nda evde 6 ay boyunca ve Uygulama Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Da- her hafta haftada1 kez, 3. ve 6. ayda yüz yüze l› Endokrinoloji – Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› görüflülerek, t›bbi glisemik kontrolü için HbA1c de- poliklini¤inde 1 Aral›k 2009 – 31 May›s 2010 tarihleri ¤erleri izlenmifltir, t›bbi tedavisi ve muayenesinin aras›nda Endokrinoloji Ünitesinde, hafta içi 2 gün de¤erlendirilmesi vaka kontrol ekibi taraf›ndan 08:30 – 16:30 mesai saatleri içerisinde yürütülmüfl- yap›lm›flt›r. Hastalar toplam 6 ay videofone ile iz- tür. Poliklinikte izlenen; bilgisayar kayd› bulunan, lenmifltir. ICD 10 tan› kodu E10 ve E14, ICD 9 kodu 250 olan, Verilerin analizinde SPSS (Statistical Package for iletiflim bilgileri kay›tl› toplam 361 hasta araflt›rma- Social Sciences) for Windows 17.0 program› kulla- n›n evrenini oluflturmaktad›r. Araflt›rmac› 361 hasta- n›lm›flt›r. Diyabetli bireylerin sosyodemografik özel- y› telefon ile arayarak araflt›rma ölçütlerine uyan likleri ve glisemik kontrol düzeylerinin de¤erlendiril- 114 hastadan sistematik örnekleme yöntemi ( /2 mesinde tan›mlay›c› istatistiksel metotlar (Frekans, oran› kullan›larak) ile araflt›rmaya kat›lmay› kabul Yüzde, Ortalama, Standart sapma) kullan›lm›flt›r. eden 24 hasta vaka (Türk Telekom Müdürlü¤ü tara- Çal›flman›n bafllang›c›ndaki (ön test), çal›flman›n f›ndan araflt›rmaya destek olunabilecek say› 24 üçüncü ay›n›n sonundaki (ara test) ve çal›flman›n olarak belirlenmifltir) 24 hasta kontrol grubuna se- alt›nc› ay›n›n sonundaki (son test) HbA1c ve kan çilmifltir. Kontrol grubuna al›nan hastalara rutin ba- flekeri de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›nda Repeated k›m, vaka grubu hastalara videofone teknolojisi ile Measures Anova kullan›lm›flt›r. Sonuçlar %95 güven 1 Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 24 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin... Tablo 1: Bireylerin Tan›t›c› Özelliklerine Göre Da¤›l›mlar› Özellikler Yafl Grubu • 40-49 • 50-59 • 60-69 • 70-79 • Yafl Ortalamas› Vaka Grubu N Vaka Grubu % Kontrol Grubu N Kontrol Grubu % 7 12 3 2 29.2 50.0 8.3 8.3 7 5 2 2 29.2 20.8 8.3 8.3 Ort ±SS= Min=43 54.41±8,54 Max=78 Cinsiyet • Kad›n 12 • Erkek 12 E¤itim Durumu • Okur-Yazar De¤il+Okur-Yazar 3 • ‹lkö¤retim Mezunu 10 • Lise ve Üniversite Mezunu 11 Meslek • Ev han›m› 12 • ‹flçi 2 • Memur 1 • ‹flçi Emeklisi 2 • Memur Emeklisi 4 • Serbest Meslek 3 Sosyal Güvence • SSK 12 • Ba¤kur 4 • Emekli Sand›¤› 8 • Yeflil Kart Medeni Durumu • Evli 22 • Dul 2 Gelir Durumu • Gelir- giderden az 2 • Gelir-gidere denk 17 • Gelir-giderden fazla 5 Evde Birlikte Yaflad›¤› Kifliler • Efl ve çocuklar 22 • Yaln›z 1 • Bir yak›n›n yan›nda 1 Ailedeki Konumu • Baba 11 • Anne 12 • Di¤er 1 Bak›m›ndan Sorumlu Kifli • Kendisi 18 • Efl 6 TOPLAM 24 50.0 50.0 Ort ±SS= Min=40 57.25±9.61 Max=77 12 12 50.0 50.0 aral›¤›nda, anlaml›l›k p<0,05 düzeyinde çift yönlü olarak de¤erlendirilmifltir. Bulgular Tablo 1'de araflt›rma kapsam›ndaki diyabetli bireylerin tan›t›c› özellikleri gösterilmektedir. Vaka grubunda yer alan bireylerin yafl ortalamalar›n›n 54.41±8,54 (Min=43 Max=78) oldu¤u saptanm›flt›r. Kontrol grubunda yer alan bireylerin yafl ortalamalar›n›n 57.25±9.61 (Min=40 Max= 77) oldu¤u belirlenmifltir. Vaka grubunda bulunan bireylerin %50'si kad›n %50'si erkek; kontrol grubunda bulunan bireylerin 12.5 41.7 3 16 12.5 66.7 %50'si kad›n, %50'si erkektir. Vaka gru- 45.8 5 20.8 %41.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n 50.0 8.3 4.2 8.3 16.7 12.5 10 2 3 5 4 - 41.7 8.3 12.5 20.8 16.7 - 50.0 16.7 33.3 - 8 5 10 1 33.3 20.8 41.7 4.2 91.7 8.3 23 1 95.8 4.2 8.3 70.8 20.8 7 16 1 29.2 66.7 4.2 91.6 4.2 4.2 23 1 - 95.8 4.2 - t›r (p>0,05). 45.8 50.0 4.2 12 12 - 50.0 50.0 - ikinci izlem döneminde HbA1c düzeyleri 75.0 25.0 100.0 15 9 24 62.5 37.5 100.0 reylerin 6. ay izlemlerinde HbA1c düzey- bunda ilkö¤retim mezunu olanlar›n oran› oran› %45.8; kontrol grubunda ilkö¤retim mezunu olanlar›n oran› %66.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n oran› %20.8'dir (Tablo 1). Çal›flma kapsam›na al›nan Tip 2 Diyabetli bireylerde vaka grubundaki bireylerin, Sabah açl›k, Sabah tokluk, Ö¤len tokluk, Akflam tokluk kan flekerleri ile kontrol grubu ayn› kan fleker düzeyi incelemeleri aras›nda istatistiksel aç›dan anlaml› fark olmad›¤› saptanm›flt›r (p>0,05) (Tablo 2) (Grafik 1). Vaka ve kontrol grubundaki bireylerin grup içinde Sabah açl›k, Sabah tokluk, Ö¤len tokluk, Akflam tokluk kan flekerleri aras›nda fark saptanmam›flTablo 3'te görüldü¤ü gibi vaka ve kontrol grubundaki diyabetli bireylerin birinci ve aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark belirlenmemifltir. Kontrol grubundaki bilerinin vaka grubundaki bireylere göre daha yüksek oldu¤u ve bu fark›n istatis- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 25 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi tiksel olarak anlaml› oldu¤u saptanm›flt›r (p<0,05) dan homojen bir da¤›l›m gösterdi¤i görülmüfltür (Tablo 2) (Grafik 2). (Tablo 1). Tart›flma Tip 2 diyabetin en fazla görüldü¤ü yafllar 60 yafl Araflt›rma kapsam›ndaki bireylerin baz› sosyo- ve üzeri oldu¤u ve özellikle hastal›¤›n görülme s›kl›- demografik özellikleri incelenmifltir. Vaka grubun- ¤›n›n erkeklere göre kad›nlarda daha yüksek oldu- da yer alan bireylerin %50'si 50-59 yafl grubunda; ¤u bildirilmektedir (ADA 2010a, Biçer, Özyazar ve Kontrol grubunda yer alan bireylerin %41.7'si 60-69 Çevik 2009, Satman 2002). Tip 2 DM genellikle 40 yafl grubundad›r. Vaka grubundaki bireylerin yafl yafl›ndan sonra ortaya ç›kmaktad›r, yafl artt›kça ortalamas› 54.41±8,54; kontrol grubundaki bireyle- hem kad›nda hem de erkekte görülme s›kl›¤› art- rin yafl ortalamas›n›n 57.25±9.61'dir. Vaka ve kont- maktad›r. Kal›t›msal olmayan faktörlerden yafl has- rol gruplar›n›n yafl ortalamas› bak›mdan homojen tal›¤›n görülme s›kl›¤›n› etkilemektedir. Türkiye'de bir da¤›l›m gösterdi¤i saptanm›flt›r (Tablo 1). Di- 55- 64 yafl grubunda tip 2 diabetin kad›nlarda abet geliflmifl ülkelerde 64 yafl ve üzerinde görülür- %15.8 erkeklerde %19.9 görüldü¤ü bildirilmektedir ken geliflmekte olan ülkelerde 45-64 yafl grubu bi- (Satman 2010). Bu çal›flmaya kat›lan bireylerin ço- reylerde daha s›k görülmektedir (Kartal ve ark. ¤unlu¤unun 50 yafl ve üzerinde olmas›, kad›n ve er- 2008). kek birey say›s›n›n eflit olmas› literatür sonuçlar› ile Vaka grubundaki bireylerin %50'si kad›n %50'si benzerlik göstermektedir. erkek; kontrol grubunda bulunan bireylerin %50'si Bireylerin e¤itim düzeylerine göre da¤›l›mlar› in- kad›n, %50'si erkektir. Gruplar›n cinsiyet bak›m›n- celendi¤inde Vaka grubunda ilkö¤retim mezunu olanlar›n oran› %41.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n oran› %45.8; kontrol grubunda ilkö¤retim Grafik 1: Tip 2 diyabetli bireylerin kan flekeri düzeylerinin karfl›laflt›r›lmas› mezunu olanlar›n oran› %66.7, lise ve üniversite mezunu olanlar›n oran› %20.8 dir (Tablo 1). Vaka gurubundaki bireylerde lise ve üniversite mezunu say›s›n›n kontrol grubundaki lise ve üniversite mezunlar›na göre daha yüksek olmas› çal›flmaya kat›l›m üzerinde e¤itim düzeyinin etkili oldu¤unu göstermifltir. Karamahmut ve Olgun'un (2009) çal›flmalar›nda, çal›flmaya kat›lan hastalar›n %28 lise mezunu ve %35 üniversite mezunu oldu¤u belirlenmifltir. Kartal ve arkadafllar›n›n (2008) çal›flmas›nda çal›flmaya kat›lan hastalar›n %19.1'i lise, %9.1'i üniversite mezunu olarak saptanm›flt›r. Tablo 2: Tip 2 Diyabetli Bireylerin Kan fiekeri Düzeylerinin Karfl›laflt›r›lmas› Kan fifie ekeri Düzeyleri Sabah AKfi Sabah TKfi Ö¤le TKfi Akflam TKfi Vaka Ort 159,48 163,48 155,56 162,55 SS 40,71 38,64 39,86 41,29 Kontrol Ort 173,03 175,88 174,38 176,84 Benzer flekilde her üç çal›flmada da e¤itim SS 65,07 66,69 62,55 64,70 F 4,17 13,15 8,68 9,46 t -0,85 -0,79 -1,24 -0,91 Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 26 • Temmuz - Aral›k 2011 P 0,399 0,435 0,220 0,37 düzeyi çal›flmaya kat›l›m› etkilemifltir. Ersoy ve arkadafllar›n›n (2006) çal›flmas›nda e¤itim düzeyi ile HbA1c ve Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin... kan flekeri izlemleri aras›nda iliflki saptanmam›flt›r. Aral›k – May›s döneminde olmas›ndan kaynakla- Karter ve arkadafllar›n›n (2000) çal›flmas›nda e¤itim nabilece¤i düflünülmektedir. Diyabetli bireylerin k›fl düzeyinin kan flekeri takibini olumsuz etkiledi¤i be- döneminde s›k so¤uk alg›nl›¤› geçirdikleri bu ne- lirtmifltir ancak kötü glisemik kontrollü 159 tip 2 diya- denle de diyabet tedavisinin d›fl›nda ilaçlar kullan- betli hastada yap›lan 6 ayl›k birebir e¤itim çal›flma- mak durumunda kald›klar› ve ayn› zamanda veri s›nda A1C’deki düzelmeler ile okur yazarl›k düzeyi toplama döneminin sonunun bahara denk gelme- aras›nda iliflki bulunmam›flt›r (Rothman et al. 2004). si nedeniyle de mevsimsel de¤iflikliklerden de bi- Çal›flmaya al›nan Tip 2 DM bireylerden vaka ve reylerin etkilendi¤i görüflme kay›tlar›nda da yer al- kontrol grubunun Sabah AKfi, Sabah TKfi, Ö¤le TKfi, maktad›r. Akflam TKfi düzeyleri aç›s›ndan aralar›ndaki fark›n ADA'n›n HbA1c için belirledi¤i s›n›r de¤er %7'nin istatistiksel olarak anlaml› olmad›¤› saptanm›flt›r alt›, yemeklerden önceki açl›k kan flekeri s›n›rlar› 70 (p>0,05) (Tablo 2) (Grafik 1). Vaka ve kontrol gru- – 130 mg/dl, yemeklerden iki saat sonraki tokluk bundaki bireylerin grup içinde Sabah açl›k, Sabah kan flekeri s›n›r› ise 180 mg/dl 'nin alt› olacak flekilde tokluk, Ö¤len tokluk, Akflam tokluk kan flekerleri belirlenmifltir (ADA 2010b). Çal›flmadaki bireylerin aras›nda da fark saptanmam›flt›r (p>0,05). Vaka açl›k kan flekeri, tokluk kan flekeri ve HbA1c ortala- grubunda yer alan bireylerin kan flekeri düzeyleri- malar› ADA'n›n belirledi¤i de¤erlerden yüksektir. nin, kontrol grubunda yer alan bireylerin kan fleke- HbA1c ön test ve ara test düzeyleri aç›s›ndan ri düzeylerine göre düflük oldu¤u belirlenmifltir. Ça- vaka ve kontrol grubu aras›ndaki fark›n istatistiksel l›flmada vaka ve kontrol grubundaki bireylerin kan olarak anlaml› olmad›¤› belirlenmifltir (p>0,05). flekeri düzeylerinin alt› ayl›k izlem süresince anlaml› Kontrol grubunda bulunan bireylerin HbA1c son düflme göstermemesini veri toplama zaman›n›n test düzeylerinin, vaka grubundaki bireylere göre istatistiksel olarak anlaml› düzeyde yüksek oldu¤u Grafik 2: Tip 2 diyabetli bireylerin HbA1c düzeylerinin karfl›laflt›r›lmas› saptanm›flt›r (p<0,05) (Tablo 3). Bu sonuç, “Videofone teknolojisi kullan›lan Diyabetli bireylerin glisemik kontrol düzeyleri ile videofone teknolojisi kullan›lmayan Diyabetli bireylerin glisemik kontrol düzeyleri aras›nda fark vard›r” hipotezini desteklemektedir. Ancak çal›flma süresinin 6 ay ile s›n›rland›r›lmas› nedeniyle örnek çal›flmalardaki gibi 12-14 ayl›k sürelerde hasta izlemi gerçeklefltirilemedi¤inden günlük kan flekeri düzeylerinde ve HbA1c de¤erlerinde çok anlaml› düflüfller kaydedilememifltir. Montori ve arkadaflla- Tablo 3: Tip 2 Diabetli Bireylerin HbA1c Düzeylerinin Karfl›laflt›r›lmas› HbA1c Ön Test Ara Test Son Test Vaka Ort 7,79 7,63 7,30 SS 0,78 0,97 0,79 Kontrol Ort 7,92 8,06 8,09 r›n›n (2004) randomize kontrollü SS 2,22 1,45 1,28 f 0,95 1,37 3,77 t -0,26 -1,22 -2,60 Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 27 • Temmuz - Aral›k 2011 P 0,796 0,229 0,013 tele-bak›m çal›flmas› sonucunda, Diyabetli bireylerin kendi kendine kan glikozu takibi sonuçlar›n- Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi da 3 ve 6 ayl›k sürelerde önemli de¤ifliklikler oldu- hastalar›n tedavisinde kullan›m› amaçlanmaktad›r. ¤u, HbA1c düzeylerinde Vaka ve kontrol gruplar› Diyabet tedavisinde teknolojinin kullan›m›n›n artt›- aras›nda anlaml› farklar oldu¤u saptanm›flt›r. r›lmas›, hemflire ile hastalar aras›nda iletiflimin art- Chang ve arkadafllar›n›n (2007) “Glisemik kont- mas›na, güvenilir bilgi toplanmas›na, hastalara rolde telesa¤l›k ya da telefon girifliminin temel di- konforlu yaflam sa¤lanmas›na ve hastane masraf- yabet bak›m yönetimine etkisi-hemflirelik uygula- lar›n›n azalmas›na yard›mc› olmaktad›r (Jaana mas›” konulu çal›flmas›nda iki uzman hemflire ile and Paré 2007). Telebak›m deste¤inin di¤er önem- birlikte endokrinolog, beslenme uzman›, sosyal hiz- li amac› hastalar›n e¤itiminin kesintisiz yani etkili bir met uzman›, eczac›, podiatrist ve psikiyatrisin yer flekilde devam etmesini sa¤lamakt›r. Videofone gi- ald›¤› ekiple birlikte 311 hastaya telesa¤l›k ve tele- bi teknolojik araçlar›n kullan›m› ile metabolik kont- fon giriflimlerini kapsayan vaka yönetimi sunulmufl- rol hedefi aç›s›ndan birbirinden farkl› bireylerin ihti- tur. Çal›flman›n sonucunda HbA1c'de %2.4'lük (ça- yaçlar›n›n en iyi flekilde karfl›lanmas› sa¤lanmakta- l›flman›n bafllang›c›nda HbA1c 9,86; 14 ayl›k tele- d›r (Kim et al. 2007). sa¤l›k giriflimi sonunda HbA1c 7,46) azalma kaydeSonuç dilmifltir. Jaana ve Pare'nin (2007) “Diyabetli hastalar›n Sonuç olarak; videofone teknolojisi uygulanan ev teleizlemi: Gözlenen etkinin sistemik de¤erlendi- diyabetli bireylerin alt› ayl›k periyotta HbA1c ve rilmesi” konulu makalelerinde, teleizlem yap›lan kan flekeri de¤erlerinde anlaml› düzeyde azalma dokuz çal›flmada 3-12 ayl›k takiplerle iyi bir diyabet oldu¤u saptanm›flt›r. Bu sonuç do¤rultusunda; di- yönetimi sa¤lanm›fl Diyabetli bireylerde HbA1c'le- yabetli hastalar›n glisemik kontrolünde videofone rinde önemli bir azalma oldu¤u gözlemlenmifltir. teknolojisini etkili oldu¤u söylenebilir. Ancak çal›fl- Kim ve arkadafllar›n›n (2007) “Tip 2 Diyabetli Bi- ma süresinin maddi kaynaklar›n s›n›rl› olmas›ndan reylerin Glisemik Kontrolünde Cep Telefonu Taban- dolay› 6 ay ile s›n›rland›r›lm›flt›r, bu nedenle de ça- l› Diyabette Telebak›m›n Etkisi” randomize kontrollü l›flmada günlük kan flekeri düzeylerinde ve HbA1c çal›flmas›nda 61 Diyabetli birey (29 Vaka 32 kont- de¤erlerinde çok anlaml› düflüfller kaydedileme- rol) 3 ayl›k periyodlarla glisemik kontrollerinin takibi mifltir. Gelecekte gerçeklefltirilmesi planlanan tele- cep telefonu ile gerçeklefltirilmifl. HbA1c düzeyleri izlem çal›flmalar›n›n 6 aydan daha uzun sürelerde 3 ay›n sonunda Vaka grubunda %0.8 azalma kay- planlan›p yürütülmesi önerilmektedir. dederken kontrol grubunda de¤iflim saptanmaÖneriler m›flt›r. Diyabet, dünyada sürekli artan yayg›n kronik bir hastal›kt›r. Yak›ndan izlenmedikçe, komplikasyonlar ile ilgili ciddi sonuçlara ve yüksek harcamalara neden olabilmektedir. Tele-izlem, kronik hastal›klarda giderek kullan›m› artan hasta yönetim yaklafl›m›d›r. Tele-izlem, hastal›ktan koruyucu giriflimleri, hastal›k semptomlar›n›n ve bulgular›n›n al›nmas›n› ve yorumlanmas›n› desteklemektedir (Moehr et al. 2006). Son zamanlarda e-sa¤l›k, telebak›m, telet›p gibi modern teknolojik uygulamalar›n diyabetik Araflt›rmadan elde etti¤imiz sonuçlar do¤rultusunda; 1. Telehemflirelik ve telebak›m uygulamalar›n›n tüm kronik hastal›klar›n bak›m›nda yayg›nlaflt›r›lmas›, 2. Telebak›m ile sunulan diyabet bak›m hizmetlerinde uzman diyabet hemflirelerin görevlendirilmesinin ve bu hemflirenin hastalar›n bak›m›nda hastaya/aileye ve di¤er sa¤l›k bak›m personeline rehber olmas›, Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 28 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalar›n Glisemik Kontrolünde Videofone Teknolojisinin... 3. Diyabetin yak›ndan izlenmesini sa¤layarak di- Marrero D (2007). Nurse Practitioner – Based Diabetes Care yabetin mikro ve makro komplikasyonlar›n›n ciddi Management Impact of Telehealth or Telephone Interventi on on Glycemic Control, Dis Manage Health sonuçlar›n› önleyecek telebak›m hemflirelik yönetiminin yayg›nlaflt›rmas›, Outcomes;15(6):377-385. 5. 4. Diyabet hastalar›n›n uzaktan izleminde hem- telemedicine (section 1)- Introduction to Telemedicine”, Second Edition, Edited by: Wootton R., Craig J., Patterson flirelerin standart bir program oluflturmalar›n› ve bu V., Royal Society of Medicine Press Ltd., London UK, ISBN: 1- program› hasta izleme al›nd›¤›ndan itibaren hastaya planl› bir flekilde uygulamalar›, 85315-677-9, p:1-14. 6. 5. Düzenli aral›klarla hastalar›n tedavi ve bak›m- 6. Diyabetli hastalar›n telesa¤l›k uygulamas› ile Darkins AW, Cary MA (2000). Telemedicine and Telehealth Principles, Policies, Performance and Pitfalls, 2000 by Springer Publishing Company Inc, New York, ISBN: 0-8261- lar›n›n seyrinin tüm ekip üyeleri ile paylafl›lmas› için ekip toplant›lar›n›n yap›lmas›, Craig J, Patterson V, (2006). “Introduction to the practice of 1302-8,p:1-25. 7. Ersoy C, Tuncel E, Özdemir B, Ertürk E, ‹mamo¤lu fi (2006) ‹nsülin Kullanan Tip 2 Diabetes Mellituslu Hastalarda Diabet sunulan uzaktan izlemleriyle ba¤›ms›zl›¤›n›n art›r›l- E¤itimi ve Metabolik Kontrol, Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi mas›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›, Dergisi, 32 (2): 43-47. 7. Diyabetli hastalara ev ziyaretlerinin planlan- 8. obstructive pulmonary disease: implications for mas› ve evde hastal›k yönetimi ilkelerinin uygulamal› olarak gösterilmesi, management. Journal of Nursing Management,16:173-180. 9. 8. Hastalara belirli düzenli aral›klarla grup e¤itimlerinin planlanmas› ve sürdürülmesi, 9. Telehemflirelik, telebak›m temelli organizas- Journal of Evaluation in Clinical Practice ( 13 ):242–253. 10. Karamahmut S, Olgun N (2009). Tip 2 Diyabetli hastalarda Kiflilik Yap›s›n›n Diyabet Kontrolü Üzerinde Etkisi, Hemflirelik Forumu 1(2):28-39 11. Kartal A, Ça¤›rgan G, T›¤l› H, Güngör Y, Karakufl N, Gelen M (2008). Tip 2 Diabetli Hastalar›n Bak›m ve Tedaviye Yönelik kurumlar aras› iflbirli¤inin sa¤lanmas›, Tutumlar› ve Tutumu Etkileyen Faktörler, TAF Prev Med 10. Diyabetli hastalara uygulanan videofone teknolojisiyle sunulan vaka yönetimi modelinin vi- Jaana M, Paré G (2007). Home telemonitoring of patients with diabetes: a systematic assessment of observed effects. yonlar›n kurulmas›n›n ve bu alanda hizmet vermek isteyen sa¤l›k bak›m personeline destek olunmas›, Horton K (2008). The use of telecare for people with chronic Bull;7(3):223-230. 12. Karter AJ, Ferrara A, Darbinian JA, Ackerson LM, Selby JV deokonferans, telefon, internet a¤ sistemi gibi fark- (2000). Self monitoring of blood glucose: language and l› teknolojik araçlarla daha genifl örneklemlerde, financial barriers in a managed care population with di¤er kronik hastal›klarda da tekrarlanmas› önerilebilir. diabetes. Diabetes Care; 23:477-83. 13. Kim G, Shin DH, Jeong MH, Park JR, Lee YJ, Yoo HJ, Park SY, Ryu OH, Kim HY, Choi DS, Baik SH, Choi DS, Yang SJ (2007). The Effect of Diabetes Mobile Phone Based Telecare on Kaynaklar 1. Glycemic Control in Subjects with Type 2 Diabetes, Prevent Prediabetes, http://www.diabetes.org/diabetes- 2. Diabetes; 1(56, Supplement 1): A116-A117, 2p. ADA - American Diabetes Assocation (2010a). How to 14. basics/prevention/pre-diabetes/how-to-prevent-pre- Linde A, Bilo HJG. (2007). Glycaemic control, health status diabetes.html, Eriflim Tarihi: 28.10.2010. and treatment satisfaction with continuous intraperitoneal ADA - American Diabetes Assocation (2010b). Checking insulin infusion, Netherlands The Journal of Medicine, 65(2):63-70. your blood glucose, http://www.diabetes.org/, Eriflim Tarihi: 15. 05.11.2010. 3. Komplikasyonlar ve Mali Yük, Hemflirelik Forumu 1(2): 6-13. Chang K, Davis R, Birt J, Castelluccio P, Woodbridge P, Moehr JR, Schaafsma J, Anglin C, Pantazi SV, Grimm NA, Anglin S (2006). Success factors for telehealth-a case study, Biçer KE, Özyazar M, Çevik BA. (2009). Endokrinoloji, Diabet Int J Med Inform. 75(10-11):755-63. ve Metabolizma Servisine Yatan Diabetik Hastalarda 4. Logtenberg SJJ, Ballegooie E van, Israël-Bultman H, van 16. Montori MV, Helgemoe PK, Guyatt GH, Dean DS, Leung TW, Sm›th SA, Kudva YC (2004). Telecare For Patients With Type Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 29 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi 1 Diabetes And Inadequate Glycemic Control, D›abetes Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP) Care, 27(5): 1088 – 1094. 17. Diabetes Care, 25(9): 1551-1556. Rothman R, Malone R, Bryant B, Horlen C, DeWalt D, 20. Çal›flmas› Genel Sonuçlar› (20 yafl üstü). 32. Türkiye Glycemic Control in a Diabetes Disease-Management Endokrinoloji ve Metabolizma Hastal›klar› Kongresi, TURDEP Program, The Diabetes Educator, 30(2): 263-272. 18. 19. Satman ‹ (2010). Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TURDEP II) Pignone M (2004). The Relationship Between Literacy and Sa¤l›k Bakanl›¤› (2008) “Diabetes Mellitus’un Paneli, 13-17 Ekim, Antalya, Kongre Kitab›. 21. Schope AC, Balakas K, Rice R (2006). Telemedicine, Epidemiyolojisi”. www.saglik.gov.tr. Eriflim Tarihi: 25.12.2008. Telecare and Telenursing. Application and Concept of Satman ‹, Y›lmaz T, fiengül A, Salman S, Salman F, Uygur S, Home Care Nursing, Mosby Copration, London, p: 420-456. Bastar ‹, Tütüncü Y, Sarg›n M, Dinçça¤ N, Karfl›da¤ K, Kalaça S, Özcan C, King H and The Turdep Group (2002).Population Not: Çal›flmam›z daha önce “47. Ulusal Diyabet Kongre- -Based Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey si'”nde e-poster olarak sunulmufltur. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 30 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalarda Telehemflfliirelik ve Telebak›m Arafl. Gör. Dr. Nurgül GÜNGÖR TAVfiANLI1, Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN2 1 Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sa¤l›k Yüksekokulu Ebelik Bölümü, MAN‹SA 2 Ege Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R Özet Telebak›m, hastalar›n yaflam kalitelerini gelifltirmek ve hastaneye yat›fllar›n› azaltmak, evde ba¤›ms›z kalmalar›n› sürdürmede bireyleri desteklemek amac›yla kullan›lan bir bak›m yöntemidir. Telehemflirelik, “hasta bak›m›n› gelifltirmede telekomunikasyon teknolojilerinin kullan›lmas›” olarak tan›mlanmaktad›r. Telehemflirelik hizmetlerinin sunulabilece¤i alanlar flunlard›r: uzaktan izlem, e¤itim, sürekli de¤erlendirme, veri araçlar›n›n analizi, uzaktan giriflimler, a¤r› yönetimi, aile deste¤i, yara bak›m› ve uzaktan telekomunikasyon teknolojilerinin yard›m›yla yenilikçi multidisipliner bak›m sa¤lamakt›r . Diyabet toplumda en çok görülen kronik hastal›klardan biridir. Son zamanlarda e-sa¤l›k, telebak›m, telet›p gibi modern teknolojik uygulamalar›n diabetli hastalar›n tedavisinde kullan›m› amaçlanmaktad›r. Diyabet tedavisinde teknolojinin kullan›m›n›n artt›r›lmas›, hemflire ile hastalar aras›nda iletiflimin artmas›na, güvenilir bilgi toplanmas›na, hastalara konforlu yaflam sa¤lanmas›na ve hastane masraflar›n›n azalmas›na yard›mc› olmaktad›r. Telebak›m deste¤inin di¤er önemli amac› hastalar›n e¤itiminin kesintisiz yani etkili bir flekilde devam etmesini sa¤lamakt›r. Anahtar kelimeler: Diyabet, Telebak›m ve telehemflirelik Summary Telecare, Telenursing in the Diabetic Patients [email protected] Telecare improve their quality of life of patients and reduce hospital admissions, home care method is used to support individuals to continue to remain independent. Telenursing "improving patient care using telecommunications technologies" is defined as. Telenursing are as can be offered services include: remote monitoring, training, continuous assessment, data analysis tools, remote procedures, pain management, family support, wound care, and with the help of remote telecommunications technologies to provide innovative multidisciplinary care. Diabetes in society is one of the most common chronic diseases. Recently, e-health, telecare such as telemedicine is to use modern technological applications in the treatment Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 31 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi of patients with diabetes. Increase the use of technology in the treatment of diabetes, an increase in communication between nurses and patients, the collection of reliable information, patients can help reduce hospital costs and the provision of a comfortable life. Another important aim of continuous education of patients, i.e. Telecare support to continue to provide an effective way. Key words: Diabetes, Telecare, Telenursing Telet›p, telesa¤l›k, telebak›m ve telehemflirelik Literatürde telet›bb›n geçmiflinin ortaça¤da posta yoluyla hastalar›n takip edilmesi, tedavilerinin yönlendirilmesi ile bafllad›¤›, dönemin icatlar› olan telgraf›n kullan›m› ile yayg›nlaflt›¤›, en önemli geliflmenin ise telefonun keflfi oldu¤u ve telefonun tüm dünyaya yay›lmas› ile t›bbi bilgilerin paylafl›m›n›n artt›¤› belirtilmektedir. Radyonun hayata girmesi ile ilk kez 1920'de New York'ta Seaman's Church Institute telebak›m uygulamas› yaparak, dinleyicilere t›bb› bak›m hizmeti sunmufltur (Craig and Patterson 2006). ‹talya Roma'da ilk kez Uluslar aras› Radyo Medikal Merkezi kurulmufltur. Modern telet›p ve telebak›m ise Amerika'da NASA (National Aeronautics and Space Administration) taraf›ndan kullan›lmaya bafllam›flt›r. Telet›p ve telebak›m 1950'li y›llardan sonra televizyonla birlikte görüntülü iletiflimde çok önemli bir geliflme sunmufltur. Massachusetss Hastanesinde 1967'de, hemflirelerce 24 saat boyunca havaalan› çal›flanlar›na ve yolculara sesli-görüntülü bak›m hizmeti sunulmufltur. Günümüzde cep telefonu, internet ve bilgisayar kullan›m ile birlikte gerek sa¤l›k profesyonelleri aras›nda gerekse hasta – sa¤l›k profesyoneli aras›ndaki iletiflim teknolojilerinin kullan›m› artm›flt›r (Craig and Patterson 2006; Darkins and Cary 2000). Bafllang›çta telesa¤l›k ve telet›bb›n tan›mlanmas› karmafl›k ve anlafl›lmas› zor olmufltur. Telet›p ve telesa¤l›¤›n birçok tan›m› yap›lm›flt›r bunlar: Tan›m 1: Birinci basamaktaki doktorlarla uzman doktorlar aras›ndaki bilgi al›flveriflini kolaylaflt›rmak ve uzaktaki hastalara sa¤l›k hizmeti sunmak için özellikle iki yönlü interaktif olarak sesli, görüntülü iletiflim sa¤layan bilgisayar gibi modern bilgi teknolojilerinin kullan›m›d›r. Tan›m 2: Telet›p belli bir mesafeyi tamamlayan sa¤l›k bak›m›d›r. Tan›m 3: Telet›p co¤rafik, zamansal, sosyal ve kültürel engellerle karfl›laflan sa¤l›k bak›m sa¤lay›c›lar›n›n hizmetleri ve sa¤l›k bilgi de¤iflimi için avantajl› iletiflim teknolojilerinden yararlanmaktad›r. Tan›m 4: Dünya Sa¤l›k Örgütü (WHO) hem telet›p hem de telesa¤l›¤›n tan›m›n› yapm›flt›r: Telesa¤l›k halk sa¤l›¤› alanlar›nda WHO'nun Uluslar aras› aktivitelerini daha yak›ndan karfl›lanmas›n›n gerekti¤i durumlarda, Telesa¤l›k Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 32 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik ve Telebak›m sa¤l›¤› koruma ve gelifltirme uygulamalar› için ileti- ca ünlü web sitelerinin paylafl›m›, flim sistemlerini entegre etmekken, telet›p tedavi • Telemonitör araçlar› (sa¤l›k ö¤retiminde kulla- edici t›p için iletiflim sistemlerinin kullan›lmas›d›r. Te- n›lan video kameralar, tan› amac›yla kullan›lan ya- let›p klinik alana do¤ru oryante edilmiflken, tele- flam bulgular› ölçüm cihazlar›, EKG okuyucular›), sa¤l›k halk sa¤l›¤› ve toplum sa¤l›¤›, sa¤l›k sistemle- • Yafll› bireylerin evlerinde vücut s›cakl›¤›n› alg›- rinin geliflimi, epidemiyolojisini ve sa¤l›k e¤itimini lama üzerine kurulan kablosuz internet hatt›yla kapsar (Craig and Patterson 2006; Darkins and oluflturulan kiflisel acil yan›t sistemi (Person Crying Cary 2000). Replay System – PCRS), Telebak›m, hastalar›n yaflam kalitelerini gelifltir- • Hafta sonlar› eve ç›kan hastalar için, acil ser- mek ve hastaneye yat›fllar›n› azaltmak, evde ba- vis ile hasta evi aras›nda kurulan telefon hatt› ba¤- ¤›ms›z kalmalar›n› sürdürmede bireyleri destekle- lant›lar›d›r. mek amac›yla kullan›lan bir bak›m yöntemidir. Te- ‹letiflim araçlar›n›n (telekomünikasyonlar) kulla- lebak›m, bak›m sürecinin gelifltirilmesi ve sürdürül- n›m›, co¤rafik bölge yerleflimleri ve kaynaklar›n ek- mesinde kullan›larak hastalar için bak›m yönetimi- sikli¤i nedeniyle sa¤l›k bak›m hizmetlerini sa¤layan- nin yeniden düzenlenmesinde gereklidir (Horton lar›n iflini kolaylaflt›rmaktad›r. Telebak›m da iletiflim 2008). araçlar›n›n (telekomünikasyonun) kullan›m›n›n yay- Telebak›m hemflireler taraf›ndan, videophone g›nlaflt›r›lmas› henüz geliflimsel evrededir fakat son teknolojisi, internet ba¤lant›l› kameral› bilgisayarlar birkaç y›ld›r kullan›m› yayg›nlaflm›flt›r. Kullan›m›n›n kullan›larak ve düzenli telefon görüflmeleri ile has- yayg›nlaflma nedeninin; telefon sisteminin düflük tan›n evinde e¤itimini, tedavisini ve bak›m›n› sür- maliyete ve yayg›n etkiye sahip olmas›yla iliflkili ol- dürmesinde düflük maliyetle, klini¤e gelmeyi ge- du¤u düflünülmektedir (Schope, Balakas and Rice rektirmeden sunulan hizmettir (Darkins and Cary 2006). 2000). Telehemflirelik, “hasta bak›m›n› gelifltirmede te- ‹nteraktif telesa¤l›k rehberi ve teleizlem rehberi lekomunikasyon teknolojilerinin kullan›lmas›” olarak Evde telesa¤l›k hizmeti, hastalara evlerinde ya tan›mlanmaktad›r. Telehemflirelik hizmetlerinin su- da yaflad›klar› kurumda uzaktan bak›m sa¤lamak nulabilece¤i alanlar flunlard›r: uzaktan izlem, e¤i- için en düflük maliyetle sunulan etkili bir araç ola- tim, sürekli de¤erlendirme, veri araçlar›n›n analizi, rak gelifltirilmifltir. Amerikan Telet›p Birli¤i (The Ame- uzaktan giriflimler, a¤r› yönetimi, aile deste¤i, yara rican Telemedicine Association – ATA) sa¤l›k ba- bak›m› ve uzaktan telekomunikasyon teknolojileri- k›m sa¤lay›c›lar› için ev telesa¤l›k programlar›n›n nin yard›m›yla yenilikçi multidisipliner bak›m sa¤la- uygulanmas› ve de¤erlendirilmesinde yararlan›la- makt›r (Collins et al. 2009). cak araçlar gelifltirmek için kurulmufltur. 1998’de ATA ilk Tele Ev Bak›m Rehberini gelifltirmifltir. Bu reh- Telebak›m teknolojileri ber 1999’da kullan›m› uygun bulunarak kabul edil- Telebak›mda, ço¤unlukla kullan›lan telekomüni- mifltir. Ulusal Evde Bak›m Birli¤i’ de (National Asso- kasyon teknolojileri (Schope, Balakas and Rice ciation of Home Care) tele ev bak›m›n›n bafllang›- 2006): c›ndan bu yana klinisyenlere yol gösterici olmufltur. • Hasta ve bak›m sa¤lay›c›lar aras›nda, internet Gelifltirilen bu rehberler bugün ki ses ve video tek- hizmetleri, dosya protokol transferi, sesli – görüntü- nolojisi lü iletiflim, resimlerin (hasta x raylar› vb.) ve dünya- 2001’de Uluslararas› Ev Telesa¤l›k Grubunun öncü- üstüne Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 33 • Temmuz - Aral›k 2011 temellendirilerek yarat›lm›flt›r. Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi leri ve liderleri bugün hala geçerlili¤ini sürdüren ev lumda en çok görülen kronik bir hastal›kt›r. Son za- telesa¤l›k uygulama rehberlerini inceleyerek ve manlarda e-sa¤l›k, telebak›m, telet›p gibi modern yenileyerek biçimlendirmifltir. Ev telesa¤l›k rehber- teknolojik uygulamalar›n diyabetli hastalar›n teda- lerinin haz›rlanmas›, ev telesa¤l›¤›n gelifltirilmesin- visinde kullan›m› amaçlanmaktad›r. Diyabet teda- de, uygulamaya geçirilmesinde ve yayg›nlaflt›r›l- visinde teknolojinin kullan›m›n›n artt›r›lmas›, hemflire mas›nda temel evrensel kurallar›n oluflturulmas›na ile hastalar aras›nda iletiflimin artmas›na, güvenilir yol açm›flt›r. Ev telesa¤l›k rehberleri, sa¤l›k profes- bilgi toplanmas›na, hastalara konforlu yaflam sa¤- yonelerinin eflit ve kaliteli hizmet sunmalar›na yar- lanmas›na ve hastane masraflar›n›n azalmas›na d›mc› olmak amac›yla kullan›lm›flt›r (Britton 2003). yard›mc› olmaktad›r. Telebak›m deste¤inin di¤er Evde interaktif telesa¤l›k rehberi ve teleizlem önemli amac› hastalar›n e¤itiminin kesintisiz yani rehberi, 2003 y›l›nda Amerikan Telesa¤l›k Birli¤i ta- etkili bir flekilde devam etmesini sa¤lamakt›r. Gü- raf›ndan gelifltirilmifltir. Her bir rehber hasta ölçütü, nümüzde mevcut teknolojiye ba¤l› olarak, hasta sa¤l›k bak›m sa¤lay›c›s› ölçütü ve ekipman ölçütle- ve yak›nlar› ile iletiflim kurmak için yar› ya da tam ri olmak üzere üç alt alan içermektedir (Tablo 1) otomatik bir bilgi transfer sistemi gelifltirmek ya da (Britton 2003). tasar›mlamak problem de¤ildir. Videofone gibi teknolojik araçlar›n kullan›m› ile metabolik kontrol Diyabet ve telehemflirelik hedefi aç›s›ndan birbirinden farkl› bireylerin ihtiyaç- Diabetes Mellitus en s›k görülen kronik hastal›k- lar›n›n en iyi flekilde karfl›lanmas› sa¤lanmaktad›r lardan bir tanesidir. Avrupa ve Amerika’da popü- (Wojcicks and Ladyzynski 2006). lasyonun %8’i ve 65 yafl üstü nüfusun %20’si diyabe- Telehemflirelik, telekomünikasyon ve bilgi tekno- tiktir. Halen dünyada 150 milyon diyabetik oldu¤u, lojisi kullan›larak, bireylere uzaktan hemflirelik bak›- bu rakam›n 2025 y›l›nda 300 milyon olaca¤› tahmin m› sunmakt›r. Telehemflirelik ev ziyaretlerinde yafla- edilmektedir. Satman ve arkadafllar›n›n çal›flmas›n- n›lan zorluklar› ortadan kald›rarak, düflük maliyetli, da (2010) ülkemizde DM görülme s›kl›¤›n›n %13.7'ye yüksek kaliteli bak›ma kolay eriflim sa¤lamaktad›r. ulaflt›¤›, 40-44 yafl grubundan itibaren nüfusun en Telehemflirelik hasta memnuniyeti ile iliflkilidir çünkü az %10’unun diyabetli oldu¤u (1998 verilerine göre hastalara profesyonel kaliteli hemflirelik bak›m› sun- diyabetin 5 yafl daha erken bafllad›¤›), diyabet s›k- maktad›r. Amerikan Hemflireler Birli¤i (The Ameri- l›¤›nda kad›n ve erkek aras›nda anlaml› bir fark ol- can Nurses Association - ANA) 1999 y›l›nda elektro- mad›¤›, diyabet fark›ndal›¤›n›n Bat› Anadolu’da en nik ortamda sunulan Telehemflirelik uygulamalar›- yüksek oldu¤u saptanm›flt›r (Satman ve ark. 2010). n›n hasta bak›m› için önemli bir de¤ere sahip oldu- Diyabet, dünyada sürekli geliflen yayg›n kro- ¤unu resmi olarak onaylam›flt›r (Madeline and Lo- nik bir hastal›kt›r. Yak›ndan izlenmedikçe, kompli- rentz 2008). kasyonlar ile ilgili ciddi sonuçlara ve yüksek harca- sa¤l›k bak›m sa¤lay›c› ile hasta aras›nda bilgi al›fl- malara neden olabilmektedir. Tele-izlem, kronik veriflinin oldu¤u, kifliler aras› iliflkilerin kullan›ld›¤› bir hastal›klarda giderek kullan›m› artan hasta yöne- sistemdir (Madeline and Lorentz 2008). Telehemflirelik bir veya daha fazla tim yaklafl›m›d›r. Tele-izlem, hastal›ktan koruyucu giriflimleri, hastal›k semptomlar›n›n ve bulgular›n›n Telebak›m›n Diabetes Mellitus’ta kullan›m› ve etkisi al›nmas›n› ve yorumlanmas›n› desteklemektedir Diyabet Kontrol ve Komplikasyon Çal›flmas› (The (Hornsten et al. 2005). Diabetes Control and Complications Trial- DCCT) Diyabet özellikle geliflmifl ülkeleri etkileyen, top- ile Stockholm Diyabet Giriflim Çal›flmas› (The Stock- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 34 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik ve Telebak›m Tablo 1: Evde interaktif telesa¤l›k rehberi ve teleizlem rehberi Hasta 1. Hasta evinde sesli-görüntülü ekipman› kullanarak sa¤l›¤› ve di¤er kayg›lar› hakk›nda konuflmaktan rahats›z olmamal›. 2. Sa¤l›k bak›m vericisi, sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken aile üyeleri/bak›m vericilerle konuflmaktan rahats›z olmamal›. 3. Hasta sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken uzman hemflire, hekim gibi profesyoneller ile konuflurken rahat olmal›. 4. Hasta/aile üyeleri/bak›m vericiler sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken rahat olmal›. 5. Sa¤l›k profesyonelleri sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken rahat görünmeli. 6. Aile üyeleri sesli-görüntülü ekipman› kullan›rken rahat görünmeli. 7. Hastan›n sesli / videolu toplant›lar›nda günlük rutinlerinin de¤iflimi konuflulmal›. 8. Hasta günlük rutinlerindeki de¤iflimler ile rahat olmal›. 9. Sa¤l›k profesyonelleri sesli-görüntülü ekipman toplant›lar› süresince ne aile üyesi / bak›m verici ile ne de hasta ile ödeme konusunda konuflmamal›. 10. Sa¤l›k profesyoneli görsel-iflitsel karfl›laflma s›ras›nda hasta aç›s›ndan dikkatli olmal›. 11. Hasta kan bas›nc› veya di¤er test sonuçlar›n› istiyorsa görmeli. 12. Sa¤l›k profesyoneli (uzman hemflire, hekim vb) görsel-iflitsel ekipmanlar üzerinde sadece hasta ile konuflmal›. 13. Ses teknolojisi hastaya sa¤l›k probleminin cevab›n› alma da yard›mc› olmal›. 14. Çal›flanlar sayg›l› ve nazik olmal›. 15. Sa¤l›k profesyoneli daha çok bak›m ve ev teknolojisiyle ilgilenmeli. Sa¤l›k bak›m sa¤lay›c› 1. Rahat hasta bak›m› vermek için görsel-iflitsel cihazlar kullan›lmal›. 2. Ev ziyareti ile ev teknolojisi yard›m›yla yap›lan ziyaret karfl›laflt›r›ld›¤›nda, ziyaret uzunlu¤u daha k›sa olmal›. 3. Eve teknolojisi ile hasta iletiflimi kurmak daha kolay olmal›. 4. Görsel-iflitsel donan›m kullanma yetene¤im ile hastan›n dikkati kesintiye u¤ramamal›. 5. Görsel-iflitsel teknolojiyle hastan›n bulundu¤u yerde iletiflimi kurmak daha kolay olmal›. 6. Hasta ile evde bir görsel-iflitsel cihaz kullanarak sa¤l›k endiflesi hakk›nda rahat konuflulmal›. 7. Aile üyeleri ve bak›m vericileri ile konuflurken görsel-iflitsel cihazlar rahat kullan›lmal›. 8. Görsel-iflitsel cihazlar› kullan›rken rahat olunmal›. 9. Sa¤l›k personeli, görsel-iflitsel ekipman›n› rahat kullanmal›. 10. Görsel-iflitsel ekipmanlarla hasta hakk›nda sadece hasta ile konuflulmal›. 11. ‹lk evde telebak›m görüflmeleri s›ras›nda hasta ile iyi bir iletiflim kurmak için daha fazla zaman harcanmal›. Ekipman 1. Görsel-iflitsel ekipmanlar›n kullan›m› kolay olmal›. 2. Stetoskop kullanmak kolay olmal›. 3. Foto¤raf veya görüntü kalitesi iyi olmal›. 4. Ses kalitesi iyi olmal›. 5. Kalp ve akci¤er seslerini duymak kolay olmal›. Teleizlem Rehberi Hasta 1. Hasta kan bas›nc› ve di¤er test sonuçlar›n› isteyince görmeli. 2. Hastan›n sesli- görüntülü ekipman› anlamas› ve bilgilerini almas› kolay olmal›. 3. Hasta sesli- görüntülü ekipman› kullanmaya bafllad›¤› andan itibaren sa¤l›k durumundaki de¤ifliklikleri daha iyi anlamal›. 4. Hasta sesli- görüntülü ekipman› kullanmaya bafllad›¤› andan itibaren sa¤l›¤›n› daha iyi yönetmeli. Sa¤l›k bak›m sa¤lay›c› 1. Teknik destek ekipman için yeterli olmal›. 2. Sa¤l›k profesyoneli ekipman kullanmaya bafllad›ktan itibaren sahip oldu¤u rolde daha fazla etkili olmal›. 3. Sesli- görüntülü ekipman hasta ve bak›m sa¤lay›c›, hemflire ve doktor aras›nda iletiflimi gelifltirmeli. 4. Sesli- görüntülü ekipman teknolojisi çok say›da hasta takip etmeyi kolaylaflt›rmal›. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 35 • Temmuz - Aral›k 2011 Ekipman 1. Sesli- görüntülü ekipman›n yaz›l›m›n›n kullan›m› kolay olmal›. 2.Ekipman güvenilir olmal› ve teknik sorunlar olmamal›. Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi Demografik Özellikler 1. Bak›m sa¤lay›c›n›n yafl›: (20-30), (31-40), (41-50), (51-60), (60+) 2. Hastan›n Yafl›: (bebek), ( okul öncesi), (okul dönemi), (20-30), (31-40), (41-50), (51-60), (60+) 3. Cinsiyet: (E) (K) 4. Klinik tedavi uzman› olarak Vaka im y›l›: (0-5), (6-10), (11-15), (16-20), (21-25), (25+) 5. Evde tele-bak›m hizmetlerini sunmak için kullan›lacak süre: 6. Hastalar›n haftal›k evde tele-sa¤l›k ziyaret say›s›: 7. Haftal›k Tele-Sa¤l›k faaliyetlerini yapmak için harcanan saat: 8. Her Haftal›k Ziyaret s›kl›¤›: (1-2), (3-4), (5-6), (7-8), (9-10), (10+) 9. Evde tele-sa¤l›k almak için krediniz var m›? 10. Evde tele-sa¤l›k size geri ödeme yapacak m›? 11. Sa¤l›k bak›m› sa¤lay›c› türü: • Hekim • Hemflire uygulay›c›s› • Kay›tl› hemflire • Lisansl› pratik hemflire • Hemflirelik yard›mc›s› • Fizyoterapist • Mesleki Terapist • Beslenme uzman› • Eczac› • Psikolog • Sosyal iflçisi • Di¤er :_____ 12.Özel durumlar: • T›bbi • Cerrahi • psikiyatrik / ruhsal sa¤l›k • Omurilik yaralanmas› • Ev bak›m› Olas› Yan›t Ölçekleri 1. fiiddetle kat›l›yorum 2. Il›ml› kabul etmek 3. Hafifçe dokunmak 4. Biraz kat›l›yorum 5. Il›ml› kabul etmek 6. fiiddetle kat›l›yorum 7. Yok 1. fiiddetle kat›l›yorum 2. Kabul etmek 3. Tarafs›z 4. Kat›lm›yorum 5. Güçlü kat›lm›yorum Kaynak: Britton BP. (2003). First Home Telehealth Clinical Guidelines, Home Healthcare Nurse, 21(10):703–706. holm Diabetes Intervention Study - SDIS) yo¤un di- Nesbitt 2001). yabet yönetiminin, diyabetin mikrovasküler komp- Montori ve arkadafllar›n›n (2004) randomize likasyonlar›n geliflimini ve ilerlemesini yavafllatt›¤›n› kontrollü tele-bak›m çal›flmas› sonucunda, diya- göstermifltir. Randomize kontrollü bir tele-bak›m betli bireylerin kendi kendine kan glikozu takibi so- çal›flmas› sonucu, diyabetli bireylerin kendi kendi- nuçlar›nda 3 ve 6 ayl›k sürelerde önemli de¤ifliklik- ne kan glikozu takibi sonuçlar›nda 3 ve 6 ayl›k süre- ler oldu¤u, HbA1c düzeylerinde Vaka ve kontrol lerde önemli de¤ifliklikler oldu¤u, HbA1c düzeyle- gruplar› aras›nda anlaml› farklar oldu¤u saptanm›fl- rinde vaka ve kontrol gruplar› aras›nda anlaml› t›r (Montori et al. 2004). farklar oldu¤u saptanm›flt›r. Çal›flmada telebak›m Chang ve arkadafllar›n›n (2007) “Glisemik kont- ekipman› olarak görüntülü telefon a¤ sistemi (vide- rolde telesa¤l›k ya da telefon girifliminin temel di- ofon) kullan›lm›flt›r (Grady and Schlachta-Fairchild yabet bak›m yönetimine etkisi-hemflirelik uygula- 2007; Jaana and Paré 2007; Jerant, Azari and mas›” konulu çal›flmas›nda iki uzman hemflire ile Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 36 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Hastalarda Telehemflirelik ve Telebak›m birlikte endokrinolog, beslenme uzman›, sosyal hiz- k›m uygulanan hastalar›n memnuniyetleri %85 ola- met uzman›, eczac›, podiatrist ve psikiyatristin yer rak saptanm›flt›r (Dimmick et al. 2000). ald›¤› ekiple birlikte 311 hastaya telesa¤l›k ve tele- Chase ve arkadafllar›n›n (2003) çal›flmas›nda tip fon giriflimlerini kapsayan vaka yönetimi sunulmufl- 1 diyabetli 33 Vaka 30 kontrol olmak üzere toplam tur. Çal›flman›n sonucunda HbA1c'de %2.4'lük (ça- 63 hastan›n kan flekeri de¤erleri takip edilmifltir. Va- l›flman›n bafllang›c›nda HbA1c 9,86; 14 ayl›k tele- ka grubundaki hastalara internet ba¤lant›s› ile 6 sa¤l›k giriflimi sonunda HbA1c 7,46) azalma kayde- ayl›k izlem yap›lm›flt›r. Vaka ve kontrol grubunda dilmifltir (Chang et al. 2007). bulunan bireylerin HbA1c düzeylerinde düflüfl kay- Jaana ve Pare'nin (2007) “Diyabetli hastalar›n dedilmifltir fakat gruplar aras›nda anlaml› fark sap- ev teleizlemi: Gözlenen etkinin sistemik de¤erlendi- tanmam›flt›r, hastalar›n tamam›n›n memnuniyet rilmesi” konulu makalelerinde, teleizlem yap›lan düzeyleri yüksek bulunmufltur (Chase et al. 2003). dokuz çal›flmada 3-12 ayl›k takiplerle iyi bir diya- Son 10 y›l içinde önemli bir yere sahip olan te- bet yönetimi sa¤lanm›fl diyabetli bireylerde lebak›m fizibilite, güvenilirlilik, lojistik destek aç›s›n- HbA1c'lerinde önemli bir azalma oldu¤u gözlem- dan pahal› ve zor bir hizmettir. Ancak, diyabetli bi- lenmifltir (Jaana and Paré 2007). reylere sa¤l›k profesyoneli ile yüz yüze kolay iletiflim Kim ve arkadafllar›n›n (2007) “Tip 2 Diyabetli Bi- sa¤lama, kendi kendine kan glikoz izlemi yapma reylerin Glisemik Kontrolünde Cep Telefonu Taban- ve geri bildirim alma (destek ve dan›flmanl›k) gibi l› Diyabette Telebak›m›n Etkisi” randomize kontrollü olanaklar sunmaktad›r (Nurse Case Manager çal›mas›nda 61 diyabetli birey (29 Vaka 32 kontrol) 2008). 3 ayl›k periyodlarla glisemik kontrollerinin takibi cep telefonu ile gerçeklefltirilmifl. HbA1c düzeyleri 3 Kaynaklar ay›n sonunda Vaka grubunda %0.8 azalma kay- 1. Billiard A, Rohmer V, Roques MA, Joseph MG, Suraniti S, Giraud P, Limal J M, Fressinaud P and Marre M. (1991). Telematic transmission of computerized blood glucose profiles for IDDM patients. Diabetes Care, 14 (2):130-134. 2. Britton BP. (2003). First Home Telehealth Clinical Guidelines, Home Healthcare Nurse, 21(10): P;703-706. 3. Chang K, Davis R, Birt J, Castelluccio P, Woodbridge P, Marrero D, (2007). Nurse Practitioner – Based Diabetes Care Management Impact of Telehealth or Telephone Intervention on Glycemic Control, Dis Manage Health Outcomes;15(6):377-385 4. Chase, HP, Pearson JA, Wightman C, Roberts MD, Oderberg AD, Garg SK (2003). Modem transmission of glucose values reduces the costs and need for clinic visits. Diabetes Care 26 (5) :1475–1479 5. Collins M.M., O' Sullivan T., Harkins V., Perry J. I. (2009). Quality of Life and Quality of Care in Patients With Diabetes Experiencing Different Models of Care, Diabetes Care, 32(4): 603-605. 6. Craig J., Patterson V. (2006). Introduction to the practice of telemedicine (section 1). R. Wootton, J.Craig, V.Patterson (Eds), Introduction to Telemedicine, 2nd Ed., London: Royal 7. Darkins A.W., Cary M.A., (2000). Telemedicine and Telehealth Principles, Policies, Performance and Pitfalls, 2000 dederken kontrol grubunda de¤iflim saptanmam›flt›r (Kim et al. 2007). Billiard ve arkadafllar›n›n (1991) çal›flmas›nda insüline ba¤›ml› diyabetli hastalar›n glisemik izlemleri bilgisayarlardaki internet a¤ sistemi ile üçer ayl›k iki periyod biçiminde takip edilmifltir, çal›flman›n sonucunda hastalar›n kan flekeri düzeylerinde ve buna ba¤l› olarakta HbA1c düzeylerinde istatistiksel olarak anlaml› düzeyde azalma sa¤lanm›flt›r (Billiard et al. 1991). Dimmick ve arkadafllar›n›n (2000) “K›rsal ev telet›bb›nda potansiyel tassarruf ve yararlar›n vaka çal›flmas›” konulu çal›flmas›nda 14 hastaya uzman hemflirelerce bir y›l boyunca videokamera, telefon ve internet a¤›n›n kuruldu¤u evlerde haftada iki kez görüflme yap›lacak flekilde telebak›m uygulanm›flt›r, hastalar›n memnuniyetlerini de¤erlendirmek için memnuniyet soru formu kullan›lm›flt›r. Teleba- Society of Medicine Press Ltd., ISBN: 1- 85315-677-9, p:1-14. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 37 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. by Springer Publishing Company Inc, New York, ISBN: 08261-1302-8,p:1-25. Dimmick S.L., Mustaleski C., Burgiss S. G., Welsh T., (2000). Case Study of Benefits & Potential Savings in Rural Home Telemedicine, Journal of Home Health Care Nurses, 18(2):124-135. Grady J. L., Schlachta-Fairchild L. (2007). Report of the 2004–2005 International Telenursing Survey. CIN: Computers, Informatics, Nursing, 25(5): 266–272. Hornsten A., Lundman B. , Selstam E.K., Sandstrom H. (2005). Patient satisfaction with diabetes care, Journal of Advanced Nursing 51(6): 609–617. Horton K. (2008). The use of telecare for people with chronic obstructive pulmonary disease: implications for management.Journal of Nursing Management, 16,173-180. Jaana M., Paré G. (2007). Home telemonitoring of patients with diabetes: a systematic assessment of observed effects. Journal of Evaluation in Clinical Practice ( 13 ):242–253. Jerant A. F., Azari R., Nesbitt T. S. (2001). Reducing the Cost of Frequent Hospital Admissions for Congestive Heart Failure: A Randomized Trial of a Home Telecare Intervention. Medical Care, Lippincott Williams & Wilkins, Inc., 39(11): 1234-1245. Kim. G., Shin D. H., Jeong M.H., Park J.R., Lee Y.J., Yoo H.J., 15. 16. 17. 18. 19. 20. Park S.Y., Ryu O.H., Kim H.Y., Choi D.S., Baik S.H., Choi D.S., Yang S.J., (2007). The Effect of Diabetes Mobile Phone Based Telecare on Glycemic Control in Subjects with Type 2 Diabetes, Diabetes, 56(Supplement 1): A116-A117, 2p . Madeline M., Lorentz, B. A. (2008). Home Healthcare Nurse, 26(4): 237-243. Montori MV, Helgemoe PK, Guyatt GH, Dean DS, Leung TW, Sm›th SA, Kudva YC (2004) Telecare For Patients With Type 1 Diabetes And Inadequate Glycemic Control, D›abetes Care, 27 (5): 1088 – 1094. Nurse Case Manager (2008). http://www.wsib.on.ca/wsib/ wsibsite.nsf/public/ healthnursecasemangers, Eriflim Tarihi: 30.12.2008 Satman ‹, Y›lmaz T, fiengül A. and et.al. (2010). PopulationBased Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP), Diabetes Care, 25(9): 1551-1556. Schope AC, Balakas K, Rice R (2006). Telemedicine, Telecare and Telenursing. Application and Concept of Home Care Nursing, , Mosby Copration, London, p: 420-456. Wojcicks JM, Ladyzynski P (2006). Telematic support in intensive insulin treatment. Frequency of the data transfer. Diabetes Research and Clinical Practice, 74: 225-228. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 38 • Temmuz - Aral›k 2011 Alkol D›flfl›› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom* Doç. Dr. Sezgi ÇINAR Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹STANBUL Özet Alkol al›m› olmamas›na ra¤men karaci¤er ya¤lanmas›n›n olmas› alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› (ADKYH) olarak kabul edilmektedir. ADKYH dünyadaki en yayg›n karaci¤er hastal›klar›ndan biridir. Bu hastal›k, basit steatozdan (ya¤lanma) steatohepatite, sirozdan hepatosellüler karsinoma kadar giden klinik tablolar› içermektedir. ADKYH, insülin direnci ile iliflkilidir ve metabolik sendrom(MetS)’un özelliklerini gösterir. Bu derlemede, ADKYH, epidemiyolojisi, etiyolojisi, belirti bulgular›, tan›, tedavi ve bak›m yaklafl›mlar› tart›fl›lm›flt›r. Anahtar kelimeler: Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›, Metabolik sendrom, Karaci¤er steatozu. Summary Nonalcoholic Fatty Liver Disease and Metabolic Syndrome Hepatic steatosis is recognized as nonalcoholic fatty liver disease (NAFLD), despite of absence of alcohol consumption. NAFLD is one of the most common liver diseases in the world. It contains clinical conditions ranging from simple steatosis through steatohepatitis to cirrhosis, and hepatocellular carcinoma. NAFLD has been associated with insulin resistance and occurs with features of the metabolic syndrome (MetS). In this article, it is discussed epidemiology, etiology, sign symptom, diagnosis, treatment and care approaches of NAFLD. Key words: Nonalcoholic fatty liver disease, Metabolic syndrome, Hepatic steatosis [email protected] * II. Dahiliye Hemflireli¤i Sempozyumu “Küresel Tehdit: Metabolik Sendrom” Panelinde sunulmufltur (03.06.2011). Girifl Alkol al›m› olmamas›na ra¤men karaci¤er ya¤lanmas›n›n olmas› alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› (ADKYH) olarak kabul edilmektedir (Angulo et al, 2002). Alkolik olma kavram› için fikir birli¤i olmamakla birlikte, son za- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 39 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi manlarda kad›nlar için 20g/gün, erkekler için Etiyoloji 30g/gün s›n›r kabul edilmektedir. Karaci¤er a¤›rl›¤›- Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›n›n eti- n›n %5’den fazlas›n›n ya¤ olmas› karaci¤er ya¤lan- yolojisinde baflta insülin direnci, diabetes mellitus, mas› olarak tan›mlanmaktad›r (Oh et al, 2008). Al- dislipidemi, hipertansiyon ve MetS yer almaktad›r kol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› olmas›na ra¤men, his- (Comert et al, 2001; Marchesini et al, 2001; Sanyal topatolojik olarak nekroinflamasyon bulgular›n›n ol- et al, 2001). Baz› çal›flmalar yafl, kad›n cinsiyeti, mamas› nonalkolik karaci¤er ya¤lanmas› veya ba- obezite ve diyabetin alkol d›fl› karaci¤er ya¤lan- sit steatoz olarak da isimlendirilir. Alkol d›fl› karaci¤er mas› hastal›¤› için büyük risk oldu¤unu bildirmifltir ya¤lanmas› ile birlikte nekroinflamasyonun birlikteli- (Caldwell et al, 1999). Özellikle visseral obesitenin ¤i nonalkolik steatohepatit (NASH) olarak isimlendi- varl›¤› ADKYH için büyük risk oluflturmaktad›r (Falck- rilir (Ludwing et al, 1980). Bu hastal›k, basit steatoz Ytter et al, 2001). ADKYH etiyolojisinde rol alan di- (ya¤lanma) ile bafllar nonalkolik steatohepatite iler- ¤er faktörler; beslenme bozukluklar›, metabolik ler. Karaci¤er biyopsisinde hepatosit hasar› ve enf- hastal›klar (hipertrigliseridemi, disbetalipoproteine- lamasyon bulgular› NASH’› gösterir. Sonunda, NASH mi), jejunoileal bypass gibi cerrahi durumlar, baz› fibrosis ve siroza kadar ilerleyebilir (Lee, 1989). ilaçlar (glikokortikoidler, aspirin, tetrasiklin, diltiazem, östrojen, retroviral ilaçlar vb.), çevresel fak- Epidemiyoloji törler (petrokimyasallar, mantar toksinleri), total Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas›, günümüzde en parenteral beslenme ve h›zl› kilo vermedir (Yu and yayg›n karaci¤er hastal›klar›ndan biridir. ADKYH s›kl›- Keeff, 2002). ¤› %7-33, NASH s›kl›¤› ise %3’dür (Wigg, 2001). ADKYH s›kl›¤› yaflla birlikte artar; çocuklarda %2.6 oran›nda Patogenez görülürken, 40-59 yafl aras›nda %26 oran›nda görül- Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›n›n pa- mektedir (Bellentani et al, 2000; Nomura et al, 1988). togenezi ilgili baz› kan›tlar bulunmakla birlikte tam Hastal›¤›n s›kl›¤› bat› toplumlar›nda fazla olmakla bir- ayd›nlat›lamam›flt›r. Bunun nedeni, obez hastalar›n likte tüm dünyada, beslenme al›flkanl›klar›n›n de¤ifl- hepsinde neden ADKYH olmad›¤›, basit steatoz mesi ve sedanter yaflama geçiflle birlikte ciddi bir ar- olan hastalar›n neden baz›lar›nda olaya nekroinf- t›fl göstermektedir. ADKYH s›kl›¤› tip 2 diyabeti olan lamatuvar süreçlerin dahil olmad›¤› aç›klanama- hastalarda %50 (Gupte et al, 2004), obez olanlarda m›flt›r. Günümüzde ADKYH’n›n patogenezinde ka- %75 iken, morbid obezlerin hepsinde ya¤lanma bul edilen çift vurufl teorisidir (Day and James, saptanm›flt›r (Dixon et al, 2001). Metabolik sendrom 1998). Bu teoriye göre; ilk vuruflta karaci¤erde ba- (MetS)’u olan tüm hastalar ADKYH geliflimi aç›s›nda sit ya¤lanmas› oluflurken, ikinci vuruflta hepatosit risk alt›ndad›r (Hamaguchi et al, 2005). Çin’de yap›- hasar› ve enflamasyon (NASH) oluflmaktad›r. lan bir çal›flmada MetS’lu hastalar›n %48’inde ultrasonografi ile karaci¤er ya¤lanmas› oldu¤u saptan- Çift vurufl teorisi m›flt›r. Vücut kitle indeksi (BMI)≥ 25kg/m2 hastalar›n ‹lk Vurufl (Hepatosteatoz Geliflimi): Alkol d›fl› kara- %39’unda, diyabetlilerin %41’inde ve dislipidemisi ci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› olan bireylerin büyük ço- olanlar›n %32’sinde karaci¤er ya¤lanmas› saptan- ¤unlu¤unda insülin direnci tespit edilmifl ve insülin m›flt›r (Fan et al, 2005). NASH’l› hastalar›n %88’inde, direncinin ADKYH’n›n patogenezinde birincil rol oy- ya¤l› karaci¤erli hastalar›n %67’sinde metabolik nad›¤› düflünülmektedir. ‹nsülin direnci ile birlikte ka- sendrom saptanm›flt›r (Marchesini et al, 2003). raci¤er ve kas dokusuna glikoz girifli azal›r, glikoje- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 40 • Temmuz - Aral›k 2011 Alkol D›fl› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom noliz ve glikoneogenez artar. Bunun sonucunda Tedavi oluflan karbonhidratlar›n fazlas› serbest ya¤ asitleri- Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤›n›n te- ne çevrilir ve hiperlipidemi oluflur. Karaci¤ere gelen davisinde öncelikle MetS’un tedavisi yer al›r. Teda- fazla miktardaki ya¤ asitleri ya esterifikasyon ile trig- vinin ilk basama¤›n› insülin direnci, obezite, tip-2 di- liserit ve çok düflük dansiteli lipoprotein (VLDL) sen- yabet, hiperlipidemi gibi risk faktörlerinin ortadan tezinde ya da betaoksidasyonda kullan›l›r. Oksidas- kald›r›lmas› oluflturur (Tuomilehto et al, 2001). ‹lk se- yonda veya VLDL sentezinde bozuklu¤a neden çilecek yaklafl›m ise yaflam tarz› de¤ifliklikleri olma- olabilen metabolik bozukluklar da steatoz oluflumu- l›d›r. Bu nedenle, negatif kalori dengesinin sa¤lan- na neden olmaktad›r ((Day and James, 1998). mas› (doymufl ya¤ ve karbonhidrat al›m›n›n azalt›l- ‹kinci Vurufl (Steatohepatit Geliflimi): Steatohe- mas› vs.) ve düzenli egzersiz yap›lmas› tedavinin te- patit geliflimi iki basamakta incelenebilir. Birinci ba- melini oluflturur (Tuomilehto et al, 2001; Çolak ve samakta lipid peroksidasyonu ve oksidatif stres olu- Tuncer, 2010). MetS’ lu bireylere “sa¤l›kl› yaflam bi- flumu, ikinci basamakta ise endotoksin-sitokin ara- çimi davran›fllar›”n›n kazand›r›lmas› ile hipertansi- c›l›¤› ile oluflan hücre hasar› söz konusudur (Day yon, hipertrigliseridemi ve hipergliseminin kontrolü and James, 1998; Day, 2002). sa¤lanabilecektir. Yaflam tarz› de¤ifliklikleri flunlar› içermelidir: Belirti bulgular • Enerji al›m›n› azaltarak hedef kiloya ulafl›lmas› Alkol d›fl› karaci¤er ya¤lanmas› hastal›¤› bireyle- (1 kg / hafta) rin ço¤unda asemptomatik seyreder. En önemli kli- • Total ya¤ al›m›n›n (<enerjinin %30) azalt›lmas› nik belirtisi eriflkinlerde asemptomatik transaminaz • Doymufl ya¤ yerine doymam›fl ya¤lar›n kulla- yüksekli¤inin olmas›, sa¤ üst kadranda dolgunluk hissi ve a¤r›d›r. Bu duruma halsizlik ve yorgunluk efllik edebilir (Adams et al, 2005). MetS ile ADKYH ya- n›lmas› • Ya¤ yerine günde en az 15 gr lif içeren kompleks karbonhidratlar›n kullan›lmas› k›n iliflkisi nedeniyle hipertansiyon, diyabet ve hi- • Sebze ve meyveden zengin beslenilmesi perlipidemi s›k görülür (Marchesini et al, 2003). • Haftada en az 140 dk egzersiz yap›lmas› (h›zl› Sirotik dönemdeki hastalarda hipoalbüminemi, yürüme vb.) (Tuomilehto et al, 2001; DPPRG, 2002). protrombin zaman›nda uzama ve hiperbilirubinemi MetS’lu bireyin sa¤l›kl› yaflam tarz› de¤iflikliklerini görülür (‹pekci ve ark, 2003). ‹leri fibrozisi olan hasta- uygulayabilmesi için bilgilendirilmesi, cesaretlendi- lar›n %23-36’s›nda otoantikorler saptanabilir (Angulo rilmesi ve düzenli takibinin yapmas› ile ADKYH’n›n et al, 1999). Fizik muayenede ise obezite ve hepato- k›smen önlenebilece¤i düflünülmektedir. megali en önemli bulgudur (Diehl et al, 1988). Yap›lan çal›flmalar, egzersiz ile birlikte kilo vermenin yaln›z aminotransferaz düzeylerinde ve ste- Tan› atozda azalma de¤il, ayn› zamanda steatohepa- Tan› ultrasonografi, tomografi ve manyetik reso- tit ve karaci¤er fibrozunda da düzelme sa¤lad›¤›n› nans karaci¤erdeki orta dereceli ya¤lanmay› tan›- göstermifltir (Dixon et al, 2004). Ayr›ca, steatozdaki lamada etkili yöntemlerdir (Angulo et al, 1999). An- düzelme karaci¤er insülin direncinde de düzelme cak, bu görüntüleme yöntemleri ile steatoz ile ste- yaratmaktad›r (Joy et al, 2003). atohepatit ay›rt edilemez. Bu ay›r›m› yapabilmek Yaflam tarz› de¤ifliklikleri ço¤u hasta taraf›ndan için karaci¤er biyopsisi gerekmektedir (Saadeh et baflar› ile uygulanamamaktad›r. Bu grup hastalar- al, 2002). da insülin duyarl›l›¤›n› artt›racak, karaci¤eri oksida- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 41 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi tif streslerden koruyacak ve MetS’u kontrol alt›na memektedir. Morbid obezlerde bariatrik cerrahi alacak ilaç tedavisine ihtiyaç duyulmaktad›r. yöntemler yarar sa¤lamaktad›r. Ancak günümüz- Metformin, yaflam tarz› de¤iflikliklerinden daha az etkili de olsa, insülin duyarl›l›¤›n› artt›rmak için de, ADKYH tedavisinde evrensel olarak kabul edilen bir tedavi yöntemi bulunmamaktad›r. kullan›lan ilaç tedavilerinden biridir (DPPRG, 2002). Metformin, ADKYH olan bireylerde steatozu, kara- Kaynaklar ci¤er inflamasyonu ve fibrozu önlemede diyetten 1. ve vitamin E kullan›m›ndan daha etkili oldu¤u bildirilmifltir (Bugianesi et al, 2005). 2. Pentoksifilin, TNFa üretimini bask›layarak transaminazlarda, steatozda ve fibroziste düzelme sa¤la- 3. maktad›r (Adams et al, 2004). Orlistat, gastrik ve pankretaik lipaz› bask›layarak steatozda ve nekroinflamasyonda düzelme sa¤lad›¤›, ancak fibroziste düzelme sa¤lamad›¤› gösterilmifltir (Harrison et al, 2009). Anjiotensin reseptör blokerleri, transaminazlarda düzelme, stokin ekspresyonunda azalma ve 4. 5. 6. fibroziste düzelme sa¤lamaktad›r (Yokohama et al, 2004). Antioksidan olarak kullan›lan vitamin E (atekoferol) lipid peroksidasyonunu ve TNFa üretimini 7. bask›layarak transaminazlarda ve insülin direncinde düzelme göstermektedir (Federico et al, 2006). Medikal tedaviye yan›t al›namayan hastalarda cerrahi yaklafl›mlar kullan›lm›flt›r. Gastrik band ve Roux-en-Y gastrik baypas gibi bariatrik cerrahi yaklafl›mlar›nda belirgin kilo kayb› ile birlikte steatoz, inflamasyon ve fibroziste belirgin düzelme oldu¤u gösterilmifltir (Dixon et al, 2006). 8. 9. 10. 11. 12. Sonuç Teknolojik geliflmelere paralel olarak artan se- 13. danter yaflam ve sa¤l›ks›z beslenme nedeni ile ortaya ç›kan MetS ça¤›m›z›n en yayg›n hastal›klar›ndan biridir. Buna paralel olarak MetS’a efllik eden 14. karaci¤er sorunlar›ndan ADKYH ve NASH’da da belirgin art›fl görülmektedir. Tedavide ilk basamak, hastaya “sa¤l›kl› yaflam tarz› de¤ifliklikleri” hakk›n- 15. da bilgi vermek ve uygulamas›n› sa¤lamakt›r. Medikal tedavide kullan›lan baz› ilaçlar erken dönemde etkili olmakla birlikte geç dönem sonuçlar› bilin- 16. Adams LA, Zein CO, Angulo P, Lindor KD (2004). Apilot trial of pentoxifylline in nonalcoholic steatohepatitis. Am J Gastroenterol 99:2365-8. Adams LA, Angulo P, Lindor KD (2005). Nonalcoholic fatty liver disease. CMAJ 172(7): 899-905. Angulo P, Keach JC, Batts KP, Lindor KD (1999). Independent predictors of liver fibrosis inpatients with nonalcoholic steatohepatitis. Hepatology 30:1356-62. Angulo P (2002). Nonalcoholic fatty liver disease. N Engl J Med 346:1221-31. Bellentani S, Saccoccio G, Masutti F, Crose LS, Brandi G, et al. (2000). Prevalence of and risk factors for hepatic steatosis in northem Italy. Ann Intern Med 132:112-7. Bugianesi E, Gentilcore E, Manini R, Natale S, Vanni E, et al. (2005). A randomized controlled trial of metformin versus vitamin E or prescriptive diet in nonalcoholic fatty liver disease. Am J Gastroenterol 100:1082-90. Caldwell SH, Oelsner DH, Iezzoni JC, Hespenheide EE, Battle EH, et al. (1999). Cryptogenic cirrhosis: clinical characterization and risk factors for underlying disease. Hepatology 29.664-9. Comert B, Mas MR, Erdem H, et al. (2001). Insulin resistance in non-alcoholic steatohepatitis. Dig Liver Dis 33:353-58. Çolak Y, Tuncer ‹ (2010). Nonalkolik karaci¤er ya¤lanmas› ve steatohepatit. ‹st T›p Fak Derg 73(3):85-91. Day CP (2002). Pathogenesis of steatohepatitis. Best Practice and Research Clinical Gastroenterology 16:663-78. Day C, James O (1998). Steatohepatitis: A tale of two “hits”? (Editorial). Gastroenterology 114:842. Diabetes Prevention Program Research Group (2002). Reduction in the incidence of type 2 diabetes with lifestyle intervention or metformin. N Engl J Med 346:393-403. Diehl AM, Goodman Z, Ihsak KG (1988). Alcohol-like liver disease in nonalcoholics: A clinical and histologic comparison with alcohol-induced liver injury. Gastroenterology 95:1056-62. Dixon JB, Bhathal PS, O’Brien PE (2001). Nonalcoholic fatty liver disease: predictors of nonalcoholic steatohepatitis and liver fibrosis in the severely obese. Gastroenterology 121:91100. Dixon JB, Bhathal PS, Hughs NR, O’Brien PE (2004). Nonalco holic fatty liver disease: improvement in liver histological analysis with weight loss. Hepatology 39:1647-54. Dixon JB, Bhathal PS, O’Brien PE (2006). Weigh loss and non-alcoholic fatty liver disease: falls in gammaglutamyl Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 42 • Temmuz - Aral›k 2011 Alkol D›fl› Karaci¤er Ya¤lanmas› Hastal›¤› ve Metabolik Sendrom 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. transferase concentrations are associated with histologic improvement. Obes Surg 16:1278-86. Falck-Ytter Y, Younossi ZM, Marchesini G, McCullough AJ (2001). Clinical feature and natural history of nonalcoholic steatosis syndromes. Semin Liver Dis 21:17-26. Fan JG, Zhu J, Li XJ, Chen I, Lu YS, et al. (2005). Fatty liver and the metabolic syndrome among Shanghai adults . J Gastroenterol Hepatol 20:1825-32. Federico A, Trappoliere M, Tuccillo C, de Sio I, Di Leva A, et al. (2006). A new silybin-vitamin E-phospholipid complex improves insulin resistance and liver damage in patients with non-alcoholic fatty liver disease: preliminary observations. Gut 55:901-2. Gupte P, Amarapurkar D, Agal S, Baijal R, Kulshrestha P, et al. (2004). Non-alcoholic steatohepatitis in type 2 diabetes mellitus. J Gastroenterol Hepatol 19:854-8. Hamaguchi M, Kojima T, Takeda N, Nakagawa T, Taniguchi H et al. (2005). The metabolic syndrome as a predictor of nonalcoholic fatty liver disease. Ann Intern Med 143: 722728. Harrison SA, Fecht W, Brunt EM, Neuschwander-Tetri BA (2009). Orlistat for overweight subjects with nonalcoholic steatohepatitis: A randomized, prospective trial. Hepatology 49:80-6. Ipekci SH, Basaranoglu M, Sonsuz A (2003). The fluctuation of serum levels of aminotransferase in patients with nonal coholic steatohepatitis. J Clin Gastroenterol 36:371-373. Joy D, Thava VR, Scott BB (2003). Diagnosis of fatty liver disease: is biopsy necessary. Eur J Gastroenterol Hepatol 15:539-43. Lee RG (1989). Nonalcoholic steatohepatitis: a study of 49 patients. Hum Pathol 20:594-8. Ludwing J, Viggiano TR, McGill DB, Oh BJ (1980). Nonalcoholic steatohepatitis: Mayo Clinic experiences with a hitherto unnamed disease. Mayo Clin Proc 55:434-8. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. Marchesini G, Brizi M, Bianchi G, et al. (2001). Nonalcoholic fatty liver disease: afeature of the metabolic syndrome. Diabetes 50:1844-45. Marchesini G, Bugianesi E,Forlani G, Cerrelli F, Lenzi M, et al. (2003). Nonalcoholic fatty liver, steatohepatitis, and the metabolic syndrome. Hepatology 37(4): 917-23. Nomura H, Kashiwagi S, Hayashi J, Kajiyama W, Tani S, et al. (1988). Prevalence of fatty liver in ageneral population of Okinawa, Japan. Jpn J Med 27:142-9. Oh MK, Winn J, Poordad F (2008). Diagnosis and treatment of non-alcoholic fatty liver disease. Aliment Pharmacol Ther 28:503-22. Saadeh S, Younossi ZM, Remer EM, Gramlich T, Ong JP, et al. (2002). The utility of radiological imaging in nonalcoholic fatty liver disease. Gastroenterology 123:745-50. Sanyal AJ, Campbell-Sargent C, Mirshahi F, et al. (2001). Nonalcoholic steatohepatitis: association of insulin resistance and mitochondrial abnormalities. Gastroenterology 120:1183-92. Tuomilehto J, Lindstorm J, Eriksson JG, Vale TT, Hamalainen H, et al. (2001). Prevention of type 2 diabetes mellitus by changes in lifestyle among subjects with impaired glucose tolerance. N Eng J Med 346:393-403. Wigg AJ, Roberts-Thomson IC, Dymock RB, McCarty PJ, Grose RH, et al. The rol of small intestinal bacterial overgrowth, intestinal permeability, endotoxaemia, and tumour necrosis factor in the pathogenesis of non-alcoholic steatohepatitis. Gut 48:206-11. Yokohama S, Yoneda M, Haneda M, Okamoto S, Okada M, et al. (2004). Therpeutic efficacy of an angiotensin II receptor antagonist in patients with nonalcoholic steatohepatitis. Hepatology 40:1222-5. Yu AS, Keeffe EB (2002). Nonalcoholic fatty liver disease. Gastroenterological Disorders 2(1): 11-19. Düzeltme Ocak - fiubat, Mart - Nisan 2006 tarihli Hemflirelik Forumu dergisinde yay›nlanan, "Adolesan Dönemi Çocuklarda Depresyon Taramas›" konulu makalede kullan›lan Çocuklar ‹çin Depresyon Ölçe¤inin Türkçeye uyarlamas› 1990'da Belma Öy taraf›ndan yap›lm›fl olup, makale haz›rlan›rken ölçe¤in kullan›m›nda," Savafl›r I, fiahin H. N (Editörler), Biliflsel Davran›ç› Terapilerde De¤erlendirme: S›k Kullan›lan Ölçekler, Türk Psikologlar Derne¤i Yay›nlar›, Ankara,1997:136-143. " kayna¤›ndan yararlan›lm›flt›r. Makalenin Yazarlar›: Yard. Doç. Dr. H. Demet Gönener (Cabar) Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 43 • Temmuz - Aral›k 2011 Metabolik Sendrom ve Böbrek Doç. Dr. Zerrin B‹C‹K BAHÇEBAfiI Dr. Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nefroloji Klini¤i, ‹STANBUL Özet Metabolik sendrom(MetS) ve Kronik böbrek hastal¤› (KBH), yüksek prevalans ve toplam mortalite ve morbiditeye çok fazla katk›da bulunan, böylece sosyal ve ekonomik etkileri de yüksek olan küresel halk sa¤l›¤› problemi olarak alg›lanmaktad›r. KBH ve MetS aras›ndaki sebep-sonuç iliflkisi, birinin di¤erine patofizyolojik ve klinik etkisi henüz tam olarak anlafl›lamam›flt›r. Bu yaz›da MetS ve KBH aras›nda bilinen iliflki noktalar› gözden geçirilmifltir. Anahtar kelimeler: Metabolik sendrom, Kronik böbrek hastal›¤› Summary The Metabolic Syndrome and Chronic Kidney Disease The metabolic syndrome (MetS) and chronic kidney disease (CKD) have both become global public health problems, with increasing social and economic impact due to their high prevalence and remarkable impact on morbidity and mortality. The causality between MS and CKD, pathophysiologic mechanisms and its clinical implications, still do not completely understood. In this paper Relationship points between MetS and CKD are reviewed. Key words: Metabolic syndrome, Chronic renal failure Yüzy›l›m›zda aterojenik diyet, sedanter yaflam biçimi ve genetik yatk›nl›klarla obezitenin art›fl göstermesi beraberinde bir dizi hastal›k tablosunu birlikte getirmifltir. Hiperglisemi, insülin direnci, ya¤ dokudan sal›nan sitokinlerin yaratt›¤› inflamasyon, endotel fonksiyon bozuklu¤u, hiperlipidemi gibi çok say›da patolojik durum nedeniyle metabolik sendromun çok say›da tan›m› yap›lm›flt›r. Metabolik sendrom (MetS), aterosklerotik kardiyovaskuler hastal›k geliflimini do¤rudan bafllatt›¤› düflünülen çok say›da metabolik kaynakl› risk faktörünün birbiri ile iliflkili toplulu¤u olarak tan›mlanabilir (Grundy et al 2005). Metabolik sendromlu hastalar, tip 2 diyabet geliflimi yönünden de artm›fl risk [email protected] alt›ndad›rlar. En iyi bilinen metabolik risk faktörleri aterojenik dislipidemi, yük- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 44 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi selmifl kan bas›nc› ve yükselmifl plazma glukozudur. bölge, ›rk, cinsiyet, k›sal – kentsel yaflam koflullar›na Bu özellikleri tafl›yan kifliler s›kl›kla, protrombotik ve göre de¤ifliklik gösterebilmektedir (Ford et al 2002; proinflamatuvar bir durum gösterirler. Aterojenik de Ferranti et al 2004). dislipidemi yükselmifl serum trigliseridi, apolipopro- Mets prevalans› tüm dünyada oldu¤u gibi ülke- tein B (apoB), küçük LDL partikülleri ve azalm›fl HDL mizde de de¤iflen beslenme al›flkanl›klar›, obezite, kolesterol düzeyinden oluflur (NCEP 2002). yafll› nüfusun art›fl› ve yetersiz hareket nedeniyle Mets kardiyovasküler morbiditeyi iki, mortaliteyi h›zla artmaktad›r. Agrawal ve ark (2009) Prospektif üç, tip 2 diyabet geliflimi riskini befl kat art›rmakta- bir çal›flma ile renal hastal›k geliflimi ve erken ölüm- d›r. Bu tabloda obezite en önemli rolü oynar ve leri önlemek amac›yla metsi hedefleyen yaklafl›m- kronik böbrek hastal›¤› geliflimi riskini de dört kat ar- lar gereklili¤ini vurgulam›fllard›r. t›r›r (Hall et al 2002). Son dönem böbrek yetmezli- Klinik çal›flmalarda da Mets te azalm›fl glome- ¤i geliflimi için iki ana risk faktörü hipertansiyon ve rül filtrasyon h›z› ve proteinüri gibi aflikar böbrek Tip 2 diyabet olup do¤rudan obezite ve MetS ile tutulumu kan›tlar› elde edilmifltir. Bu durum mets iliflkilidir. da erken dönemde görülebilecek patofizyolojik MetS tan›s› için gelifltirilen çok say›da protokol vard›r ve hemen hepsi obezite ve sonuçlar›n› ben- durumlar›n yak›n takip edilmesi gerekti¤ini göstermifltir. zer öiçeklerle de¤erlendirmektedir. Günümüzde Türkiye’de Metablik sendrom s›kl›¤›, TEKHARF ça- en çok kabul gören, National Cholesterol Educati- l›flmas› ile ayr›nt›l› olarak tan›mlanabilmifltir. ATP III on Program (NCEP) Adult Treatment Panel III (ATP ölçekleriyle MetS, 30 yafl ve üzerindeki Türk halk›n- III) ölçekleri Metabolik sendrom tan›s› koyabilmek da oldukça yayg›n olup; 5.3 milyonu kad›n olmak için afla¤›daki durumlar›n en az üç tanesinin bulun- üzere, yaklafl›k 9.2 milyon yetiflkinde mevcuttur. mas› gerekti¤ini ifade etmektedir ( NCEP 2001). MetS Türk erkeklerinde %44’lük zirve s›kl›¤›na 40-49 • Abdominal obezite; (bel cevresi) yafl grubunda ulafl›r, daha sonra bir plato kayde- o Erkek icin >102 cm der. Kad›nlarda ise, 30-39 yafl grubunda görülen o Kad›n icin >88 cm %24’lük prevalans, 60-69 yafl grubunda %56’ya • Serum trigliseridi ≥150 mg/dL veya ilaçla kontrol edilmifl yüksek trigliserid düzeyi • HDL-kolesterolu ulafl›r. MetS baz› kiflilerde genç eriflkin yafllar›nda görülse bile, ço¤unluk orta yafllarda geliflip s›klaflmaktad›r. ABD eriflkinlerindeki yafl da¤›l›m› ile karfl›- o Erkek icin <40 mg/dL laflt›r›ld›¤›nda, yafl grubuna özgü prevalanslar Türk o Kad›n icin <50 mg/dL erkeklerinde Amerikan erkeklerinden yaln›z %16 • Kan bas›nc› ≥130 / 85 mmHg daha s›k iken ve Amerikan yetiflkinlerinde cinsiyete • Acl›k kan flekeri ≥110 mg/dL ba¤l› s›kl›k fark› sergilemezken, Türk kad›nlar›nda Uluslar aras› Diyabet Federasyonu (IDF) ise; Art- MetS, hem Türk erkeklerden, hem de Amerikan ka- m›fl bel çevresine ilave olarak di¤er dört ölçekten d›nlar›ndan %43 oran›nda daha s›k görüldü (Onat ikisinin varl›¤›n›n koflul olarak kabul etmekte, yani et al 2009). ana ölçütün bel çevresi oldu¤unu vurgulamaktad›r (Alberti et al 2005). Framingham çal›flmas› baflta olmak üzere çok say›da çal›flmada obezite, kardiyovasküler hastal›k Bat› toplumunda MetS s›kl›¤› eriflkinlerde % 20 ci- ve Diyabetle yak›n iliflkili olarak tan›mlanm›flt›r. Bun- var›ndad›r ve giderek adelosan ça¤dakileri de içi- lara ilave olarak; poliksitik over, KC ya¤lanmas›, hi- ne alarak büyüme göstermektedir. S›kl›k co¤rafi perürisemi, uyku apnesi, böbrek hücreli kanser ve Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 45 • Temmuz - Aral›k 2011 Metabolik Sendrom ve Böbrek özellikle kronik böbrek hastal›¤› ile obezite aras›nda makla beraber; insülin direnci, inflamasyon, böb- iliflkiler tan›mlanm›flt›r (Meigs et al 2006; Eknoyan rek endotel disfonksiyonu, oksidatif stres, bozul- 2011). mufl renal hemodinami, renin anjiyotensin aldes- KBH, son dönem böbrek yetmezli¤i (SDBY) geli- teron sistemi (RAAS) ve sempatik sinir sistemi(SSS) flimi, erken ölüm ve kardiyovasküler hastal›k geliflimi aktivasyonu ve diyete iliflkin faktörlerin rol ald›¤› riski nedeniyle küresel halk sa¤l›¤› sorunu olarak ka- bilinmektedir. bul edilmektedir. KBH glomerül filtrasyon h›z›n›n 60 Türk kad›n›nda ortalama eGFR (97.6 ±9.7) erke- ml/dk/1.73 m ’n›n alt›na düflmesi olarak ve/veya ¤e (108 ±17.2 ml/ dak/ 1.73 m2) k›yasla 1/10 daha mikroalbuminüri tan›mlan›r (Chen et al 2004; düflük bulundu. 1317 eriflkinde (78.5%) Normal Zhang et al 2007). NHANES III raporunda metabo- böbrek fonksiyonu (eGFR 390 ml), gözlemlenirken, lik sendrom durumunda KBH ve mikroalbuminüri ris- 327 eriflkinde (19.5%) hafif bozukluk (60-89.9 kinin anlaml› olarak artt›¤› bildirilmifltir (NCEP 2002; ml/dak/1.73 m2) saptand›. Yüzde 2 oran›nda (19 NCEP 2001). Her iki komplikasyonun geliflme riski erkekle 15 kad›nda) <60 ml/dak/1.73 m2 eGFR’ye metabolik sendrom komponentlerinin say›ca art›- rastland›. Kad›nlarda azalm›fl eGFR, erkeklerden, fl›yla paralel art›fl göstermifltir. Bir prospektif kohort ve normal fonksiyonlu kad›nlardan farkl› olarak ile- çal›flmas›nda metabolik sendromlu hastalarda KBH ri yaflla iliflkili bulundu. Erkekte ise HOMA ile bu iliflki geliflimi %10 bulunurken metabolik sendrom olma- çok daha öne ç›k›yordu. Diyabeti bulunmayan yanlarda %6 oldu¤u izlenmifltir (Kurella et al 2005). her befl yetiflkinden birinde hafif böbrek fonksiyon MetS’un tüm komponentleri ayr› ayr› KBH gelifli- bozuklu¤una rastland› ve erkeklerde, santral obe- mi için risk faktörü olufltururlar. Tüm dünyada hiper- zite ve buna ba¤l› dislipidemiyle de¤il, esas itiba- tansiyon ve Diyabetin yapt›¤› renal hasar›n en s›k riyle insülin direnciyle, birlikte görüldü (Onat ve KBH nedeni oldu¤u tüm çal›flmalarda gösterilmifl Hergenç 2006). 2 ve tan›mlanm›flt›r (Zatz et al 1986; Whelton et al 1996). MetS’in KBH iliflkisinde en önemli risk faktörlerinden biri de hipertansiyondur (HT). HT kan bas›nc›na Obezite tek bafl›na SDBY geliflim riski olarak ta- ba¤›ml› ve ba¤›ms›z meanizmalarla nefroskleroza n›mlanm›flt›r (Iseki et al 2004). Dislipidemi, özellikle sebep olur. Ayr›ca adipokinler HT gelifliminde rol aterojenik dislipidemi (düflük HDL, yüksek trigliserid) al›r ve obezitede renal sempatik sistemi de içine KBH geliflimi ve SDBY’ne gidifl için ba¤›ms›z risk fak- alan SSS aktivasyonu ile sodyum retansiyonu geliflir törü olarak kabul edilmifltir. KBH riski tafl›yan birey- (Zoccali 2009). Glomerul hemodinami¤i ile infla- lerde bu risk faktörlerinin tek tek araflt›r›lmas› gerek- matuar mekanizmalar›n etkileflmesi KBH geliflimin- ti¤ini öneren ve kan›tlayan çok say›da gözlemsel de RAAS’nin çok önemli yeri vard›r ve ang-II bloka- çal›flma ve meta analiz mevcuttur (Munter et al j›sitokinlerde ve oksidatif streste belirgin azalma ya- 2000; Manttari et al 1995; Hunsicker et al 1997). Epi- par (Kurata et al 2006). Bu amaçla anjiyotensin demiyolojik çalflmalar da renal hasar ve endotel konverting enzim inhibitörü (ACE-I) ve anjiyotensin fonksiyon bozuklu¤u göstergesi olan mikroalbumi- reseptör blokerleri (ARB) grubu ilaçlar kullan›l›rlar. nüri ile MetS aras›nda artm›fl risk iliflkisi tan›mlam›fl- Her iki grubunda proteinüri kontrolünü sa¤layarak lard›r (Fried et al 2001; Chen et al 2004). renal hasar› en aza indirdi¤ini kan›tlayan çok say›- KBH ve MetS’da böbrekte benzer patolojik ve da çal›flma mevcuttur. Her iki grubun proteinüri patofizyolojik de¤ifliklikler gösterilmifltir. Altta ya- kontrolü üzerine etkileri benzer oranlarda bulun- tan mekanizmalar halen tam olarak anlafl›lma- mufltur (Kunz et al 2008). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 46 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi Korantzopoulos ve ark. (2007) MetS yönetimini • Dislipideminin düzeltilmesi: Diyet ve egzersiz algoritmik olarak tan›mlam›fllard›r (flekil 1). Metabo- öncelikli olmak üzere statinler ve fenofibrat kullan›- lik sendromda renal hasar› önlemek için al›nacak larak tedavi edilir. Framingham çal›flmas›, LDL ko- tedbirler flu flekilde özetlenebilir; lesterol<100mg/dL sa¤lanmas›n› esas hedef olarak • Yaflam biçimi de¤ifliklikleri: Fizik aktivite, diyet göstermektedir. düzenlemesi ile objektif olarak izlenen kilo kayb› te- • Antiplatelet tedavi: Düflük doz Aspirin davinin en önemli noktas›n› oluflturur ve di¤er tüm Sonuç olarak; MetS, tan› ölçütlerinin her biri ile komponentlerin tedavisinde de yer al›r. Bol lif, doy- ayr› ayr› böbrek fonksiyonlar› üzerine olumsuz etki- mam›fl ya¤lar ve kompleks karbonhidratlardan leri olan bir klinik durumdur. Tan› konuldu¤unda oluflan Akdeniz diyeti önerilen beslenme biçimidir. tüm tan› ölçekleri dikkatle de¤erlendirilmeli ve Sigaran›n b›rak›lmas› endotel hasar›n›n önlenmesi kontrol alt›na al›nmal›d›r. Kontrol sa¤land›¤›nda için elzemdir. böbrek hastal›¤› gelifliminin durdurulabilece¤i en • Kan bas›nc› kontrolü: Yaflam biçimi de¤ifliklik- az›ndan yavafllat›labilece¤i bilinmektedir. leri, tuz k›s›tlamas›, antihipertansif tedavi (özellikle RAAS blokerleri tercih edilir) Kaynaklar • Glisemik kontrol: Kilo düzenlemesi ilk ve önem- 1. li basamakt›r. Gereklilik durumunda ilaç tedavisi etki-yan etki profiline göre (Metformin – laktik asi- 2. doz?, Thiazolidenidionlar – kilo al›m›?, Acarbose, GLP-1 reseptör agonistleri ve DPP-4 inhibitörleri) bafllanabilir. 3. Agrawal V, Shah A, Rice C, Franklin BA, McCullough PA (2009) Impact of treating the metabolic syndrome on chronic kidney disease. Nat Rev Nephrol. 5: 520–528. Alberti KG, Zimmet P, Shaw J (2005). IDF Epidemiology Task Force Consensus Group. The metabolic syndrome--a new worldwide definition. Lancet 366:1059-1062. Chen J, Muntner P, Hamm LL, Jones DW, Batuman V, Fonseca V, Whwlton PK, He J (2004). The metabolic fifie ekil 1: MetS’da çok yönlü hasta yönetimi (Korantzopoulos ve ark, 2007’ den uyarlanm›flt›r) MetS tan›s› Çok Yönlü hasta yönetimi Yaflfla am biçimi de¤iflfliiklikleri ‹nsülin direnci / hipertrigliseridemi Hipertansiyon Aterojenik dislipidemi Antiplatelet tedavi Kilo verme Kilo düzenlemesi Diyet “Akdeniz” nonsature ya¤, lif ve komplex karbonhidrat ‹laç tedavisi? Yaflam biçimi de¤ifliklikleri ‹laç tedavisi (ACE-I, ARB) Yaflam biçimi de¤ifliklikleri Bitkisel (sterol/stanol) Düflük doz Aspirin (yüksek KVC riski varsa) Fizik aktivite Sigaray› b›rakma ‹laç tedavisi (Statinler) Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 47 • Temmuz - Aral›k 2011 Metabolik Sendrom ve Böbrek 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. syndrome and chronic kidney disease in U.S. Adults, Annals of Internal Medicine 140 (3): 167–I74. de Ferranti SD, Gauvreau K, Ludwig DS, Neufeld EJ, Newburger JW, Rifai N (2004) Prevalence of the metabolic syndrome in American adolescents: findings from the Third National Health and Nutrition Examination Survey, Circulation 110 (16): 2494–2497. Eknoyan G (2011) Obesity and chronic kidney disease, Nefrologia 31(4):397-403. Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Cholesterol in Adults. Executive Summary of The Third Report of The National Cholesterol Education Program (NCEP) (2001) Expert Panel on Detection, Evaluation, And Treatment of High Blood Cholesterol In Adults (Adult Treatment Panel III). JAMA 285:2486. Ford ES, Giles WH, Dietz WH (2002). Prevalence of the metabolic syndrome among US adults: findings from the Third National Health and Nutrition Examination Survey,” Journal of the American Medical Association 287 (3): 356–359. Fried LF, Orchard TJ, Kasiske BL (2001). Effect of lipid reduction on the progression of renal disease: a metaanalysis. Kidney International 59 (1): 260–269. Grundy SM, Cleeman JI, Daniels SR, Danato KA, Eckel RH, Franklin BA, Gordon DJ, Krauss RM, Savage PJ, Smith Jr SC, Spertus JA, Costa F (2005) Diagnosis and Management of the Metabolic Syndrome. Circulation. 2005;112:2735- 2752. Hall JE, Crook ED, Jones DW (2002) Mechanisms of obesity associated cardiovascular and renal disease. Am J Med Sci. 324:127–137. Hunsicker LG, Adler S, Caggiula A, England BK, Greene T, Kusek JW, Rogers NL, Teschan PE (1997). Predictors of the progression of renal disease in the Modification of Diet in Renal Disease Study. Kidney International 51(6): 1908–1919. Iseki K, Ikemiya Y, Kinjo K, Inoue T, Iseki C, Takishita S (2004) Body mass index and the risk of development of end-stage renal disease in a screened cohort, Kidney International 65 (5): 1870–1876. Korantzopoulos P, Elisaf M, Milionis HJ. (2007). Multifactorial intervention in metabolic syndrome targeting at prevention of chronic kidney disease—ready for prime time?” Nephrology Dialysis Transplantation 22 (10): 2768–2774. Kurata A, Nishizawa H, Kihara S, Maeda N, Sonoda M, Okada T, Ohashi K, Hibuse T, Fujita K, Yasui A, Hiuge A, Kumada M, Kuriyama H, Shimomura I, Funahashi T (2006). Blockade of angiotensin II type-1 receptor reduces oxidative stress in adipose tissue and ameliorates adipocytokine dysregulation,” Kidney International 70 (10): 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 1717–1724. Kurella M, Lo JC, Chertow GM (2005). Metabolic syndrome and the risk for chronic kidney disease among nondiabetic adults. J Am Soc Nephrol 16(7): 2134-2140. Kunz R, Friedrich C, Wolbers M, Mann JFE (2008). Metaanalysis: effect of monotherapy and combination therapy with inhibitors of the renin-angiotensin system on proteinuria in renal disease. Annals of Internal Medicine, 148 (1): 30–48. Manttari M, Tiula E, Alikoski T, Manninen V (1995) Effects of hypertension and dyslipidemia on the decline in renal function, Hypertension 26 (4): 670–675. Meigs JB, Wilson PWF, Fox JS, Vasan RS, Nathan DM, Sullivan LM, D’Agostino RB (2006). Body mass index, metabolic syndrome, and risk of type 2 diabetes or cardiovascular disease, Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism 91 (8): 2906–2912. Muntner P, Coresh J, Smith JC, Eckfeldt J, Klag MJ (2000). Plasma lipids and risk of developing renal dysfunction: the atherosclerosis risk in communities study, Kidney International 58(1): 293–301. National Cholesterol Education Program (NCEP) (2002) Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Cholesterol in Adults (Adult Treatment Panel III). Third Report of the National Cholesterol Education Program (NCEP) Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Cholesterol in Adults (Adult Treatment Panel III) final report. Circulation 106: 3143–3421 Onat A,U¤ur M.,Çiçek G.ve ark. (2010) Metabolik Sendrom: Hekimlerimiz için Odak TEKHARF 2009 taramas› sonuçlar›, Türk Kardiyoloji Derne¤i çal›flma raporu. Onat A, Hergenç G (2006). Böbrek Fonksiyonu ve ‹lgili Konular (Folat, Homosistein, Adiponektin ve ADMA), TEKHARF 2005 taramas› sonuçlar›, Türk Kardiyoloji Derne¤i çal›flma raporu. Whelton PK, Perneger TV, He J, Klag MJ (1996). The role of blood pressure as a risk factor for renal disease: a review of the epidemiologic evidence, Journal of Human Hypertension 10(10): 683–689. Zatz R, Dunn BR, Meyer TW (1986) Prevention of diabetic glomerulopathy by pharmacological amelioration of glomerular capillary hypertension, Journal of Clinical Investigation 77 (6) 1925–1930. Zhang L, Zuo L, Wang F, Wang M, Wang S, Liu L, Wang H (2007). Metabolic syndrome and chronic kidney disease in a Chinese population aged 40 years and older. Mayo Clin Proc 82(7):822-827. Zoccali C (2009). Overweight, obesity and metabolic alterations in chronic kidney disease, Prilozi 30 (2): 17–31. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 48 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Yaflflll›larda Bedensel ve Biliflflssel Yetersizlikler ‹le Yard›ma Gereksinim Durumlar› Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Bolu Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü, BOLU Özet Araflt›rma, yafll›larda diyabetes mellitus prevalans›n› belirlemenin yan› s›ra, diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›larda bedensel ve biliflsel yetersizlik ile birlikte ba¤›ml›l›k ve yard›ma gereksinim durumlar›n› karfl›laflt›rmak amac›yla planlanm›flt›r. Kesitsel tipte ve topluma dayal› olan bu araflt›rman›n evrenini, 65 yafl üstü 5712 kifli, örneklemini ise basit rastgele yöntemle listeden seçilen 656 kifli oluflturmas›na karfl›n, 608 yafll›ya ulafl›lm›flt›r. Veriler yafll›lar›n yaflad›klar› evlerinde ziyaret edilerek yüz yüze görüflme tekni¤i ile May›s-Haziran 2005 tarihleri aras›nda toplanm›flt›r. Veri toplamada yafll›lar›n sosyo-demografik özelliklerinin yan› s›ra, sa¤l›¤› alg›lamalar›, sa¤l›k yak›nmas›, diyabetes mellitus tan›s›, yard›ma gereksinim durumlar› ile Günlük Yaflam Aktivitelerinde Ba¤›ms›zl›kKatz-Indeksi”, biliflsel durumlar› için Mini-Mental Durum Testi kullan›lm›flt›r. Yafll›larda diyabet prevalans› %19.9 (n:121) olup, kad›nlarda diyabet prevalans› %20.2, yafll› erkeklere (%19.4) göre biraz daha yüksek ç›km›flt›r. Diyabetli yafll›lar daha fazla sa¤l›k yak›nmas›n›n oldu¤unu (%65.3 vs %59.5) ve sa¤l›klar›n› kötü olarak alg›lad›klar› (%89.3 vs %85.6); son bir ayda daha fazla gün (6.4 ±10.3 gün) ifllerini aksatt›klar›; hipertansiyon (%75.2 vs %53.6) ve kalp hastal›¤› (%33.1 vs %20.9) daha yüksek oranda bulunmas›na karfl›n, diyabetli olmayan yafll›lar aras›nda biliflsel bozulman›n biraz daha fazla oldu¤u; diyabetli yafll›lar›n günlük yaflam aktivitelerinde daha ba¤›ml› (%30.6 vs %20.9) ve daha fazla yard›ma gereksinimleri oldu¤u (%27.3 vs %20.9) belirlenmifltir. Bu ba¤lamda diyabetli yafll›lara tedavi ve hemflirelik bak›m›nda destek sa¤lanmas› yaflamsal önemdedir. Anahtar kelimeler: Yafll›, Diyabet, Prevalans, Biliflsel yetersizlik, Günlük yaflam aktiviteleri. Summary Physical Disabilities and Cognitive Impairment of Elderly with Diabetes and Status of Their Needs of Help [email protected] Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 49 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi This study, as well as to determine the prevalence of diabetes mellitus in the elderly, diabetic and nondiabetic elderly people with physical and cognitive impairment was planned to compare the status of dependency and help needs. Population of the research that community-based cross-sectional is 5712 people that over age 65, and 656 sample people selected from the list as simple randomly, but, 608 elderly people has been reached. Data were collected between May-June 2005 by visiting the elderly living at home with face-to-face interview technique Data collection for elderly people, as well as socio-demographic characteristics, health perceptions, health complaints, a diagnosis of diabetes mellitus, states of need assistance with activities of daily living-Katz Index of Independence", the Mini-Mental State Examination was used for cognitive status. The prevalence of diabetes in the elderly was 19.9% (n = 121) and 20.2% prevalence of diabetes in women was slightly higher (elderly men 19.4%). Elderly people with diabetes have more health complaints (65.3% vs. 59.5%) and perceived their health as poor (89.3% vs. 85.6%), the last one month more days (6.4 ± 10.3 days) delayed their jobs; Although they have common hypertension (75.2% vs. 53.6%) and heart disease (33.1% vs. 20.9%), there are cognitive impairment higher rates of among elderly people without diabetes. More dependent in activities of daily living for elderly people with diabetes (30.6% vs. 20.9%), and that needs more help (27.3% vs. 20.9%) were determined. In this context, to provide support for treatment and nursing care of older people with diabetes is vital. Key words: Elderly, Diabetes, Prevalence, Cognitive impairment, Daily living activities. Girifl ve amaç Dünyadaki yafll› nüfus, son elli y›ld›r sürekli artmaktad›r. Yafll› nüfustaki bu art›fl, bafllang›çta daha çok geliflmifl ülkelerde görülmesine karfl›n, son y›llarda geliflmekte olan ülkelerde de fark edilir hale gelmifltir (World Population Ageing, 2002). Gelecek 25 y›lda dünya nüfusunun %29 oran›nda artmas›na karfl›n, yafll› nüfusunun iki kat›na ulaflaca¤› ve geliflmekte olan ülkelerde yafll›lar›n %130’luk bir art›fl gösterece¤i bildirilmektedir (US Census Bureau, 2002). Geliflmekte olan ülkelerde 65 yafl ve üstü nüfusun 2025'te %12.6 ve 2050'de %19.3'e ulaflaca¤› tahmin edilmektedir (World Population Ageing, 2002). Yafll› nüfusun önemli sa¤l›k sorunlar›n›n bafl›nda kronik hastal›klar gelmektedir. Daha önceleri geliflmifl ülkelerin önemli bir sa¤l›k sorunu olarak görü- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 50 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma... len kronik hastal›klar, Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün ra- nede kald›klar› ve bak›m maliyetlerinin daha fazla porlar›na göre art›k geliflmekte olan ülkelerin de oldu¤u bildirilmektedir. Diyabetin hasar verici etkile- önemli sa¤l›k sorunu olarak gösterilmektedir. Bu ül- ri nedeniyle yafll›lar›n sa¤l›k bak›m hizmetlerini daha kelerde kronik hastal›klar›n görülme s›kl›¤› çok h›zl› fazla kullanmalar›na karfl›n, bu grupta diyabet yö- artmakta göstermektedir. Diyabetes mellitus, kalp netimi halen tart›flmal›d›r (Blaum and Halter, 2000). hastal›¤›, hipertansiyon, ast›m, kronik akci¤er has- Bak›m ve tedavi yaklafl›m›nda yafll›larda diyabetin tal›klar› gibi kronik hastal›klar toplumunun %30- bilinen vasküler komplikasyonlar›n yan› s›ra geriatrik 46’›n› etkiledi¤i bildirilmektedir (NIH, 2007). sendromlar, biliflsel ve fiziksel yetersizliklere ba¤l› ge- Diyabetes mellitus (k›saca diyabet), dünyada liflebilecek komplikasyonlar ile ba¤›ms›zl›k kayb›n›n epidemi fleklinde art›fl gösteren kronik bir hastal›k ol- da ele al›nmas› önemli görünmektedir (Engelgau du¤u art›k tart›flmas›z kabul edilen bir gerçektir. Gü- and Narayan, 2002; Gregg, et al. 2002; Strachan, nümüzde diyabet prevalans› geliflmifl ülkelerde da- et al 2003). Bu araflt›rma, yafll›larda diyabetes melli- ha yüksek olmas›na karfl›n, gelecekte geliflmifl ülke- tus prevalans›n› belirlemek, diyabetli ve diyabetli ol- lere göre (%41) geliflmekte olan ülkelerde diyabetin mayan yafll›larda baz› sa¤l›k sorunlar› ile birlikte ba- daha h›zl› art›fl (%170) gösterece¤i hesaplanmakta- ¤›ml›l›k ve yard›ma gereksinim durumlar›n› karfl›laflt›r- d›r (International Diabetes Federation 2006). Türki- mak amac›yla planlanm›flt›r. ye’deki diyabet prevalans› %7.2 olup (Satman, et al. 2000); en yüksek diyabet prevalans›na sahip Ku- Gereç ve yöntem zey Amerika (%7.9) ve Avrupa Bölgesindeki (%7.8) Kesitsel tipte ve topluma dayal› olan bu araflt›r- ülkelere yaklaflm›flt›r (IDF, 2006; CDC, 2003). Diyabet man›n evrenini, Bolu il merkezinde yaflayan 5712 prevalans›ndaki bu art›fl bafll›ca yafll›lar› etkilemek- yafll› oluflturmufltur. Altm›fl befl yafl ve üstü kiflilere ilifl- te, yafll›larda diyabet daha s›k görülmekte ve pre- kin oluflturulan listeden basit rastgele yöntemle 656 valans› da yaflla birlikte artmaktad›r. Gelecek 25 y›l- kifli örnekleme seçilmifl; ancak adres uyuflmazl›kla- da da diyabetlilerin ço¤unu 65 yafl ve üzerindeki ki- r›, yafll›n›n adreste bulunmamas› ve yafll›n›n reddi flilerin oluflturaca¤› bildirilmektedir (Mokdad, et al. nedeniyle 608 yafll›ya ulafl›lm›flt›r. Topluma dayal› 2000; Boyle, et al. 2001). National Health Interview bir çal›flma olmas› nedeniyle kurumlardan gerekli Survey’e göre tüm diyabetlilerin yaklafl›k %40’›n› 65 yasal izinler al›nm›flt›r. Helsinki Deklarasyonu etik yafl ve üzerindeki kifliler oluflturmakta, bu oran›n standartlar›na göre araflt›rman›n amac›, yöntemi 2025 y›l›nda %53’e ulaflaca¤› tahmin edilmektedir ve beklenen yararlar› konusunda yafll›lar bilgilendi- (Boyle, et al. 2001). Bir baflka deyiflle, 45 yafl›ndan rilmifl ve gönüllü kat›l›mlar› konusunda onay al›nm›fl- genç kiflilere göre yafll›larda diyabet prevalans› 10 t›r. Veriler yafll›lar›n yaflad›klar› evlerinde ziyaret edi- kat› daha fazlad›r (CDC, 2003). lerek yüz yüze görüflme tekni¤i ile May›s-Haziran Yafll› diyabetlilerde ilerleyen yafl ve sa¤l›k duru- 2005 tarihleri aras›nda toplanm›flt›r. mundaki de¤iflikliklere ba¤l› olarak tedavi ve bak›m Araflt›rmac› taraf›ndan oluflturulan soru formun- uygulamalar›na olan etkilerinin gözden geçirilmesi da sosyo-demografik özelliklerin (cinsiyet, yafl, e¤i- gerekir. Diyabet, sa¤l›k bak›m sistemlerine oldu¤u tim düzeyi, çal›flma durumu, birlikte yaflad›klar› kifli- kadar kiflilerin sa¤l›k durumu, yaflam kalitesi ve ya- ler, gelir düzeyi) yan› s›ra sa¤l›¤›n› alg›lamalar›, her- flam süresine önemli etkileri olan ciddi bir hastal›kt›r. hangi bir sa¤l›k yak›nmas› olup olmad›¤›, son bir ay- Diyabetli olmayan kiflilere göre, diyabetlilerin hasta- da ifllerini aksatt›klar› gün say›s› ile son bir ayda ya- neye daha s›k baflvurduklar›, daha uzun süre hasta- takta geçirdikleri gün say›s›na iliflkin sorular yer al- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 51 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi m›flt›r. Bununla birlikte yafll›lara hekim taraf›ndan di- almaktad›r. Bolu il merkezindeki yafll›larda diyabet yabetes mellitus tan›s› konup konmad›¤› ve baflka prevalans› %19.9 (n:121 bulunmufltur. Yafll› kad›nlar- herhangi bir hastal›¤› olup olmad›¤› sa¤l›k karnesine da diyabet prevalans› %20.2 olup, yafll› erkeklere bak›larak belirlenmifl; yard›ma gereksinim durumla- (%19.4) göre biraz daha yüksek ç›km›flt›r. Diyabet- r› ise kendilerine sorularak kaydedilmifltir. Yafll›n›n li ve diyabetli olmayan yafll›lar içinde cinsiyet da¤›- günlük yaflam›ndaki aktivitelerini ba¤›ms›z yapma- l›m›na bak›ld›¤›nda ise, yaklafl›k 2/3’ünü (%66.1 vs s›nda sorunlar› belirlemek üzere “Günlük Yaflam Ak- %65.1) kad›nlar oluflturmufltur (X2: 0.045; P:0.832). tivitelerinde Ba¤›ms›zl›k-Katz-Indeksi” kullan›lm›flt›r. Diyabetli yafll›lar›n (n:121) %12.3’ünde (n:15) tip 1 Mini-mental durum testi: Diyabetli ve diyabetli diyabet ve %87.6’›nda (n:106) tip 2 diyabet bulun- olmayan yafll›lar›n biliflsel ifllevlerini de¤erlendirmek maktad›r. Diyabet görülme s›kl›¤›, yaflla birlikte üzere kullan›lm›flt›r. Bu test toplumdaki, hastane ve azalma göstermekte; diyabetli olanlar›n %69.4’ü bak›m evlerindeki yetiflkin ve yafll›larda biliflsel bo- 65-74 yafl grubunda ve %5.0’s› ise 85 yafl ve üstü zukluklar› taramada etkili bir araçt›r. Sistematik ve grupta yer almaktad›r (X2: 4.711; p:0.095). Yafll›lar›n düzenli olarak kullan›ld›¤›nda, yafll›lar›n biliflsel ifllev- %25.6’s›nda diyabetin süresi <5y›l, %46.3’ünde 5-14 lerini en iyi flekilde tan›mlamaktad›r. Oryantasyon, y›l aras› ve geri kalan %28.1’inde ise >15 y›l olarak kay›t etme, dikkat ve hesaplama, yeniden ça¤›r- saptanm›flt›r. Diyabetli olmayanlara göre diyabetli ma, lisan gibi befl biliflsel ifllevi test eden 11 soruluk yafll›lar›n okur-yazar/ilkokul (%54.5 vs %47.6), lise bir ölçektir. MMSE uygulanmas› yaln›zca 5-10 daki- (%4.1 vs %2.7) ve üniversite (%4.1 vs %1.8) daha ka al›r ve bu nedenle kullan›m› oldukça pratiktir. Öl- yüksek oranda oldu¤u; çok az bir farkla da olsa çek toplam 30 puan üzerinden de¤erlendirilir, ≤23 çal›flamayanlar›n daha fazla oldu¤u (%92.6 vs puan ise biliflsel bozulmay› göstermektedir (Molloy %92.2); diyabetliler daha çok efli ile (%42.1) diya- et al. 1991). Bu testin Türkiye’de geçerlilik ve güve- betli olmayanlar›n ise ailesi ile birlikte yaflad›klar› nilirli¤i Kayatekin ve arkadafllar› (1985) taraf›ndan (%53.4) belirlenmifltir. Diyabetli yafll›lar›n ço¤unlu- yap›lm›fl, daha sonra Güngen ve arkadafllar› (2002) ¤unu (%66.1) orta gelir düzeyindeki kifliler oluflturur- taraf›ndan hafif demans tan›s›ndaki geçerlilik ve ken, diyabetli olmayan yafll›lar›n ço¤unlu¤unu ise güvenilirli¤ini araflt›r›lm›flt›r (Güngen ve ark. 2002). alt gelir ve orta gelir düzeyindeki kiflilerin oluflturdu- Araflt›rman›n verileri bilgisayar ortam›na aktar›- ¤u görülmüfltür (X2: 7.795; p:0.020). larak istatistik program›nda de¤erlendirilmifltir. Veri- Diyabetli ve Diyabetli Olmayan Yafll›lar›n Sa¤l›k lerin istatistiksel de¤erlendirilmesinde diyabetli ve ve Yard›ma Gereksinim Durumlar›n Da¤›l›m› Tablo diyabetli olmayan yafll›lar›n baz› sosyo-demografik 2’de yer almaktad›r. Diyabetli yafll›lar istatistiksel özellikleri ile sa¤l›k ve yard›ma gereksinim durumla- yönden önemli olmasa da yüzde olarak daha faz- r› gibi ba¤›ms›z gruplar aras›nda niteliksel da¤›l›m- la sa¤l›k yak›nmas›n›n oldu¤unu (%65.3 vs %59.5) lar›n karfl›laflt›r›lmas›nda Ki-kare testi; iki ba¤›ms›z ve sa¤l›klar›n› kötü olarak alg›lad›klar› (%89.3 vs grubun ortalamalar›n›n karfl›laflt›r›lmas›nda ise “t %85.6) belirlenmifltir. Diyabetli yafll›lar›n son bir ay- testi” kullan›lm›flt›r. ‹statistik önem düzeyi p<0.05 da 6.4 ±10.3 gün ve diyabeti olmayan yafll›lar›n ise olarak kabul edilmifltir. 5.1± 9.1 gün ifllerini aksatt›klar› saptanm›flt›r (t:1.325; p: 0.186). Diyabetli yafll›lar›n son bir ayda hastal›k Bulgular nedeniyle yatakta geçirdi¤i gün say›s› 4.2±7.8 iken; Bolu’daki diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›la- diyabetli olmayan yafll›lar›n ise 3.0±6.9 gün yatakta r›n baz› sosyo-demografik özellikleri Tablo 1’de yer geçirdikleri bulunmufltur (t:1.628; P:0.104). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 52 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma... Diyabetli yafll›larda hipertansiyon (%75.2 vs çal›flmas›nda kulland›¤› “Diyabet Risk Testi”nde 65 %53.6) ve kalp hastal›¤› (%33.1 vs %20.9) daha yük- yafl ve üzerinde olmak 9 puana denk gelmekte ve sek oranda bulunmas›na karfl›n, diyabetli olmayan diyabet aç›s›ndan yafll› olmak yüksek risk olarak yafll›lar aras›nda biliflsel bozulma biraz daha fazla de¤erlendirilmektedir (Coflansu, 2001). görülmüfltür. ‹statistiksel aç›dan anlaml› bulunmasa Hem diyabetli ve hem de diyabetli olmayan da diyabetli yafll›lar›n günlük yaflam aktivitelerinde yafll›lar içinde yaklafl›k 2/3’ünü (%66.1 vs %65.1) ka- daha ba¤›ml› (%30.6 vs %20.9) ve daha fazla yard›- d›nlar›n oluflturmas›, erkeklere göre daha uzun süre ma gereksinimleri oldu¤u (%27.3 vs %20.9) saptan- yaflamalar› ile ba¤lant›l› oldu¤unu düflündürmüfl- m›flt›r. tür. Sekizinci Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›nda 2005 y›l› sonunda Türkiye nüfusunun yaklafl›k 70 milyon olaca- Tart›flma ¤›, do¤umda beklenen yaflam süresi toplamda 70 Bolu il merkezindeki yafll›larda diyabetes mellitus y›l olup, kad›nlarda 73 ve erkeklerde 68 y›l oldu¤u prevalans› %19.9 (n:121) olarak saptanm›flt›r. 2021 bilgisine dayanarak, kad›nlar ortalama 5 y›l daha y›l›nda geliflmifl ülkelerdeki nüfusun %20’sinin yafll›- uzun süre yaflad›¤› bildirilmektedir (The State of the lardan oluflaca¤› öngörülmektedir (Blaum, et al World’s Children, 2003). 2005). Bu bulguya göre, Ülkemizde diyabetli yafll› Çal›flmam›zda diyabetli yafll›lar›n (n:121) prevalans›n›n, geliflmifl ülkelerde öngörülen art›fltan %12.3’ünde (n:15) tip 1 diyabet ve %87.6’›nda daha h›zl› oldu¤unu ve tahmin edilenden daha ön- (n:106) ise tip 2 diyabet oldu¤u belirlenmifltir. Lite- ce bu prevalansa ulaflt›¤›na iflaret etmektedir. Ça- ratüre göre yafll›da yeni bafllang›çl› tip 1 diyabet l›flmam›zla benzer olarak Özdemir ve ark. Sivas il geliflme mekanizmas› gençlerdekine benzemekte- merkezinde yafll›larda baz› kronik hastal›k prevalan- dir. Genelde, tip 1 diyabetlilerde adac›k hücre an- s› ve risk faktörlerine iliflkin yapt›klar› çal›flmaya kat›- tikoru, insülin antikorlar› ve di¤er pankreatik beta lanlar›n %19.7’sinin serum glukoz düzeylerini normal hücre-spesifik antikorlar gibi pankreas beta hücre- limitlerin üzerinde bulmufllard›r. Telatar ve ark. 60 lerinin immün harabiyetinin göstergeleri vard›r. Yafl- yafl üzeri grupta diyabet prevalans›n› %21.0; At›c› l› diyabetlilerin yaklafl›k %90’› tip 2 diyabetli olup, ve ark. ise 65 yafl üzeri grupta yapt›klar› çal›flmada pankreatik beta hücrelerinde otoimmün harabiyet diyabet prevalans›n› %28.6 olarak bildirmifllerdir. gözlenmedi¤i ve total beta hücre kütlesinde hafif Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi Projesi (TURDEP, 1998) sonuçlar›na göre 2.9 milyon civar›nda diya- bir azalma olsa da, ciddi bir kay›p söz konusu olmad›¤› bildirilmektedir. betli olup 20 yafl üzeri kiflilerde diyabet prevalans› Literatürde tip 2 diyabet için yafllanman›n bir risk %7.2 olarak belirlenmifltir (Satman, et al 2002). Bu- faktörü oldu¤u ve riskin 45 yafl üstünde bafllad›¤› na göre, çal›flmam›zda yafll›larda diyabet preva- ve yafl ilerledikçe s›kl›¤›n›n da artt›¤› bildirilmektedir lans›n›n yaklafl›k üç kat› kadar fazla oldu¤u söyle- (ADA, 2008). Çal›flmam›zda ise, literatürün aksine nebilir. Yafll›da diabetes mellitusa yatk›nl›¤›n nede- yafll›larda diyabetes mellitus görülme s›kl›¤› yaflla ni olarak genetik yap›, yafllanma ile birlikte insülin birlikte azalmakta; diyabetli olanlar›n %69.4’ü 65-74 salg›s›nda azalma, insülin direnci geliflimi, yafll›da yafl grubunda yer al›rken, diyabetli olmayanlar›n ya¤ dokusunun artmas›, fiziksel aktivitenin azalma- ço¤u 75-84 yafl ve 85 yafl ve üzerindeki grupta yer s›, ilaçlar (tiyazid, glukokortikoid vb.) gibi birçok almaktad›r. (X2: 4.711; p:0.095). Bu bulgu, diyabe- faktör ile bunlar›n bir arada bulunmas› gösterilmek- tin erken ölümlere yol açabilen bir hastal›k olmas› tedir. Coflansu, diyabet riskini belirlemeye yönelik ve çal›flmam›zda ileri yafllarda fazla diyabetli yafll›- Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 53 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi n›n bulunmamas› ile aç›klanmaktad›r. Nitekim, bu ö¤renme kapasitesinin artt›r›lmas›na yönelik uygu- ba¤lamda diyabetin süresi >15 y›l olanlar›n yüzde- lamalar öncelik tafl›mal›d›r. Yafll›lar›n birlikte yaflad›klar› kifliler, gelir düzeyi, sinin de giderek düflüfl gösterdi¤i saptanm›flt›r. E¤itim durumu, yafll›lar›n sosyo-ekonomik duru- sa¤l›k durumu ve bak›m vericilerin sa¤lanmas› ile mu kadar sa¤l›k ve iyilik halini etkileyen önemli bir iliflkili olmas› nedeniyle önemli göstergelerdir. Diya- faktördür (Topical Health Report, 2004). Yüksek betliler daha çok efli ile (%42.1) diyabetli olmayan- e¤itim düzeyi genellikle yüksek gelir düzeyi, yüksek lar›n ise ailesi ile birlikte yaflad›klar› (%53.4); birlikte standartta yaflama ve ortalama düzeyde sa¤l›kla yaflad›klar› kifliler aç›s›ndan iki grup aras›nda istatis- iliflkilidir (Healthy People, 2010). Çal›flmam›zda di- tiksel yönden anlaml› bir fark oluflmad›¤› saptanm›fl- yabetli olmayanlara göre diyabetli yafll›lar›n okur- t›r (X2: 5.700; p:0.058). Efllerin varl›¤› ya da yoklu¤u yazar/ilkokul (%54.5 vs %47.6), lise (%4.1 vs %2.7) ve birlikte yaflama düzenini ve hastaland›klar›nda ya üniversite (%4.1 vs %1.8) daha yüksek oranda oldu- da sa¤l›k durumu bozuldu¤unda bak›m vericilerin ¤u saptanm›flt›r. Diyabetli yafll›n›n uyumu ve ba- varl›¤›n› güçlü bir flekilde etkileyebilmektedir (He- ¤›ms›zl›¤› aç›s›ndan e¤itime gereksinimi vard›r ve althy People, 2010). Bu ba¤lamda diyabetli yafll›la- diyabet yönetimi ve hemflirelik bak›m›nda yafll›n›n r›n bak›m› ve e¤itimlerinde efli ve aile üyeleri gibi Tablo 1: Diyabetik yafll›lar›n sosyo-demografik özelliklerine göre da¤›l›m› (n=608) Diyabetli n (%) Cinsiyet Kad›n Erkek Yafl Grubu 65-74 age 75-84 age ≥ 85 age E¤itim düzeyi Okur-yazar de¤il Okur-yazar/ilkokul Ortaokul Lise Üniversite Çal›flflm ma durumu Çal›fl›yor Çal›flm›yor Birlikte Yaflfla ad›¤› Kiflflii Yaln›z Efli ile Ailesi ile birlikte Gelir Düzeyi Alt gelir Orta gelir Üst gelir Toplam Diyabetli De¤il n (%) Toplam n (%) X2 P De¤eri 80 (66.1) 41 (33.9) 317 (65.1) 170 (34.9) 397 (65.3) 211 (34.7) X2: 0.045 p=0.832 84 (69.4) 31 (25.6) 6 (5.0) 289 (59.3) 154 (31.6) 44 (9.0) 373 (61.3) 185 (30.4) 50 (8.2) X : 4.711 p=0.095 41 (33.9) 66 (54.5) 4 (3.3) 5 (4.1) 5 (4.1) 215 (44.1) 232 (47.6) 18 (3.7) 13 (2.7) 9 (1.8) 256 (42.1) 298 (49.0) 22 (8.9) 66 (54.5) 4 (3.3) X2: 6.305 p=0.177 9 (7.4) 112 (92.6) 38 (7.8) 449 (92.2) 47 (7.7) 561 (92.3) X2: 0.018 p=0.893 17 (14.0) 51 (42.1) 53 (43.8) 77 (15.8) 150 (30.8) 260 (53.4) 94 (15.5) 201 (33.1) 313 (51.5) X2: 5.700 p=0.058 36 (29.8) 80 (66.1) 203 (41.7) 276 (56.7) 239 (39.3) 356 (58.6) X : 7.795 p=0.020 121 (19.9) 487 (80.1) 608 (100.0) 2 bak›m vericilerin dahil edilmesi, bak›ma katk›lar›n›n ve düzeyinin belirlenmesi aç›s›ndan önemlidir. Hem diyabetli hem de diyabetli olmayan yafll›lar›n ço¤unu çal›flmayanlar›n oluflturdu¤u, ancak çok az bir farkla da olsa diyabetli yafll›lar aras›nda çal›flamayanlar›n daha fazla oldu¤u (%92.6 vs %92.2) bulunmufltur. Sosyal, ekonomik yaflam›n düzenini sa¤lamak aç›s›ndan çal›flmak, yaflam›n merkezi olarak görülebilir. Emeklilik ve emeklili¤e efllik eden gelir azalmas›, toplumsal statüsünü düflürerek yafll› aç›s›ndan s›k›nt› ve uyum güçlü¤ü yaratabilir. 2 Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 54 • Temmuz - Aral›k 2011 Çal›flmam›zda diyabetli yafll›lar›n ço¤unlu¤unu (%66.1) orta gelir düzeyindeki kifliler olufltururken, diyabetli olma- Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma... yan yafll›lar›n ço¤unlu¤unu ise alt gelir ve orta gelir l›klar›, göz hastal›klar›, böbrek fonksiyon bozuklu¤u, düzeyindeki kiflilerin oluflturdu¤u görülmüfltür. Diya- nöropati gibi komplikasyonlar ve bunlara ba¤l› betli olmayanlara göre diyabetli kiflilerin sa¤l›k ba- morbidite ve mortalite s›kt›r. Hipertansiyon koroner k›m gereksinimleri 2-3 kat daha fazlad›r ve bu ge- arter hastal›¤›, serebrovasküler hastal›k ve renal reksinim komplikasyonlar›n varl›¤›nda daha da art- hastal›k riskini önemli ölçüde art›ran önemli bir sa¤- maktad›r (WHO and IDF, 2003). Diyabetli yafll›lar›n l›k sorunudur (Sa¤l›k Bakanl›¤› 2010). Türk hipertan- tedavi ve bak›m›nda baflar› için gelir düzeyine uy- siyon prevelans çal›flmas› verilerine göre genel po- gun harcamalar›n seçilmesi göz ard› edilmemesi pulasyonda hipertansiyon prevelans› %31.8 iken 65 gereken bir faktördür. yafl üstü bireylerde hipertansiyon görülme oran› Çal›flmam›zda diyabetli yafll›larda hipertansiyon %75.1, 80 yafl üzeri bireylerde ise %79.7’dir. Diya- (%75.2 vs %53.6) ve kalp hastal›¤› (%33.1 vs %20.9) betli hastalar kardiyovasküler hastal›k geliflmesi daha yüksek oranda ve istatistiksel olarak ileri dü- aç›s›ndan 2-4 kat› riske sahiptir. Yafll› diyabetlilerde zeyde anlaml› bulunmufltur. Yafll› diyabetlilerde KKH, ölümün bafll›ca nedenlerinden birini oluflturur. kardiyovasküler hastal›klar, periferik damar hasta- Yeni Delhi’de yap›lan bir çal›flmada yafll› diyabetlilerin %42’sinde hipertrigliseride- Tablo 2: Diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›lar›n yard›ma gereksinimle ilgili sa¤l›k durumlar›n da¤›l›m› (n=608) Diyabetli n (%) Sa¤l›¤› Alg›lamas› Kötü 79 (65.3) ‹yi 42 (34.7) Sa¤l›k Yak›nmas› Var 108 (89.3) Yok 13 (10.7) mama Son 1 ayda çal›flflm Ortalama (gün) 6.4 ±10.3 Hipertansiyon Var 91 (75.2) Yok 30 (24.8) Kalp Hastal›¤› Var 40 (33.1) Yok 81 (66.9) Biliflflssel Bozulma Var (<23 puan) 82 (67.8) Yok (>24 puan) 42 (32.2) Katz Indeksi Ba¤›ms›z 84 (69.4) Ba¤›ml› 37 (30.6) Yard›ma gereksinimi Evet 33 (27.3) Hay›r 83 (68.6) Bazen Toplam 121 (19.9) Diyabetli De¤il Toplam n (%) n (%) mi ve %64 hiperkolesterolemi ve %26 koroner kalp hastal›¤› X2 P De¤eri saptanm›flt›r (Singh, et al. 1999). Yafll› diyabetlilerin hastaneye 290 (59.5) 197 (40.5) 369 (60.7) 239 (39.3) X2: 1.339 p=0.247 yat›fl oran›, diyabetli olmayan 417 (85.6) 70 (14.4) 525 (86.3) 83 (13.7) X2: 1.083 p=0.298 (Blaum, et al 2005). Çal›flma- 5.1 ± 9.1 5.9±7.4 t: 1.325 p= 0.186 l›klar› nedeniyle son bir ayda ifl- 261 (53.6) 226 (46.4) 352 (57.9) 256 (42.1) X2: 18.574 p=0.000 102 (20.9) 385 (79.1) 352 (23.4) 256 (42.1) X2: 7.945 p=0.005 376 (77.2) 197 (22.8) 458 (75.3) 150 (24.7) X2: 4.646 p=0.031 385 (79.1) 102 (20.9) 469 (77.1) 139 (22.9) X2: 5.101 p=0.024 102 (20.9) 353 (72.5) 135 (22.2) 436 (71.7) X : 2.900 p=0.235 487 (80.1) 608 (100) 2 Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 55 • Temmuz - Aral›k 2011 yafll›lara göre 5 kat fazlad›r m›zda diyabetli yafll›lar›n hastalerini aksatt›klar› ve yatakta daha fazla gün geçirdikleri saptanm›flt›r. Yafll›larda diyabete ba¤l› akut ve kronik komplikasyonlar›n görülme s›kl›¤›n›n yan›s›ra, ileri yaflla birlikte di¤er kronik hastal›klar›n görülme s›kl›¤›nda art›fla yol açt›¤› düflünüldü¤ünde, yafll›lar›n hastaneye baflvurular› ile yatakta geçirdikleri ve böylece ifllerini aksatt›klar› gün say›s›nda art›fl beklenen bir sonuçtur. Buna karfl›n, diyabet ve komplikasyonlar›na ba¤l› hastaneye yat›fllar›n ve Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi dolayl› harcamalar›n, düzenli kontrol ve izlem Sonuç ve öneriler programlar› ile azalt›labilece¤i de bilinmektedir Diyabetli ve diyabetli olmayan yafll›lar›n karfl›laflt›r›ld›¤› bu çal›flman›n sonucu olarak, diyabetli yafl- (IDF, 2009). Çal›flmam›zda diyabetlilere göre, diyabetli ol- l›lar›n bedensel aç›dan daha fazla etkilendi¤i, bilifl- mayan yafll›lar aras›nda biliflsel bozulma daha fazla sel ifllevler aç›s›ndan istatistiksel yönden bir fark or- görülmüfltür (%67.8 vs %77.2). Literatürde diyabet ile taya konulamad›¤› görülmüfltür. Diyabetli yafll›lar›n biliflsel bozulma iliflkisindeki mekanizma aç›klana- say›s›n›n giderek art›fl gösterdi¤i kay›tlar›na daya- mamas›na karfl›n, yafll›larda diyabetin biliflsel ifllev- narak, hemflirelerin özellikle yafll› diyabetlilerin gün- lerde bozulma ve azalma ile iliflkili oldu¤u bildiril- lük yaflam aktivitelerinde daha ba¤›ml› ve daha mektedir (Strachan, et al 2003). Di¤er taraftan fazla yard›ma gereksinimlerinin olmas› sonucun- prospektif çal›flmalar s›k› kontrolün biliflsel ifllevlerde dan yola ç›karak dikkatlerinin çekilmesi ve hemfli- iyileflme sa¤lad›¤›n› göstermemesine karfl›n, göz- relik yaklafl›mlar›nda göz önünde tutulmas›n›n ya- lemsel çal›flmalarda HbA1c düzeyi düflük olanlarda flamsal önemde oldu¤u düflünülmektedir. biliflsel ifllevlerin iyileflti¤i ortaya konmufltur (Gregg et al. 2002). Diyabetli kiflilerde biliflsel ifllevlere iliflkin ça- Teflekkür l›flmalarda farkl› sonuçlara ulafl›lmas› nedeniyle da- Bu çal›flma, Bolu Valili¤i taraf›ndan finanse edi- ha genifl kapsaml› ve yeni çal›flmalara gereksinim len “Bolu Valili¤i Yafll› Sa¤l›¤› Hizmetlerini Gelifltirme oldu¤u bildirilmektedir (Tafl ve ark, 2002). Projesi”nin bir bölümünü oluflturmaktad›r. Yafllanman›n en s›k görülen dramatik etkisi, bedenin çevredeki de¤iflimlere tepki verme yetisin- Kaynaklar deki azalmad›r. Gençler taraf›ndan fazla önem- 1. senmeyecek bir de¤iflim, yafll›lar taraf›ndan akut stres kayna¤› olarak alg›lanabilir. Biliflsel süreçlerdeki gerilemeye paralel olarak tepki verme kapasite- 2. sindeki azalma sonucu, bireyin de¤iflime karfl› duyarl›l›¤› ve çevreye ba¤›ml›l›¤› artar. Biliflsel ifllevlerin bozulmas›, günlük yaflam aktivitelerinde s›n›rl›l›¤a yol açarak hem diyabetli yafll›lar hem de çevresi 3. 4. için büyük sorun yaratabilece¤inden bunlar›n belirlenmesinde yarar vard›r. Çal›flmam›zda diyabetli yafll›lar›n günlük yaflam 5. Blaum, C.S., Halter, J. (2000). Treatment of the elderly with diabetes. CR.Kahn, G. Wier, G. King (Eds). Joslin's Diabetes Mellitus, 14th Ed. Boston, MA: Joslin Publications. 6. Boyle,P., Honeycutt, A.A., Narayan, K.M., et al. (2001). Im pact of changing demography and disease prevalence in the U.S. Diabetes Care 24:1936–1940. 7. Centers for Disease Control and Prevention. National Diabetes Fact Sheet: General Information and National Estimates on Diabetes in the United States, 2003. Atlanta, GA: U.S. Department of Health and Human Services, Centers for Disease Control and Prevention; 2003. http://www.cdc.gov/diabetes/pubs/factsheet.html (30.11.2003) aktivitelerinde daha ba¤›ml› (%30.6 vs %20.9) ve daha fazla yard›ma gereksinimleri oldu¤u (%27.3 vs %20.9) saptanm›flt›r. Ayr›ca, yafll›lar›n diyabetin acil tedavi gerektiren akut metabolik komplikasyonlar›n geliflimine daha duyarl› olduklar›, günlük yaflam aktivitelerinin k›s›tlanmas›na ba¤l› olarak yaflam kalitelerinin de olumsuz yönde etkilenebilece¤i bildirilmektedir. A global perspective why population aging matters (2007). National Institute on Aging, National Institute of Health, U.S. Department of Health and Human Services, U.S. Department of State. American Diabetes Association (ADA) (2008). Diagnosis and classification of diabetes mellitus. Diabetes Care, 31 (suppl):55-60. At›c› S. ve ark.(1999). Tip II diabetes mellitus prevalans› ve risk faktörleri. Endokrinolojide Yönelifller, 8(4): 110- 114. Blaum CS, et al (2005). Treatment of Older Adults with Diabetes. CR Kahn, GC Weir, GL King, AM et al. (Eds). Joslin’s DM, 14th ed. Boston: Lippincott Williams & Wilkins, 737-46. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 56 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabetli Yafll›larda Bedensel ve Biliflsel Yetersizlikler ‹le Yard›ma... 8. 9. 10. Coflansu, G.(2001). Eriflkinlerde diyabet risk faktörlerinin belirlenmesi.Yükseklisans Tezi, ‹stanbul Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul. Engelgau,M.M., Narayan, V.(2002). Complications of diabetes in elderly people. BMJ, 325: 916-917. Gregg, E.W., Engelgau, M.E., Narayan, KMV (2002). Cognitive decline, physical disability, and other unappreciated outcomes of diabetes and aging (Editorial). BMJ, 325:916–917. 11. Güngen, C., Ertan, T., Eker, E., ve ark. (2002). Standardize mini mental testin Türk toplumunda hafif demans tan›s›nda geçerlilik ve güvenilirli¤i. Türk Psikiatri Dergisi, 13(4): 273-281. 12. Healthy People 2010: Understanding and Improving Health. A Systematic Approach to Health Improvement. http://www.health.gov/healthypeople/ (05.07.2006). 13. International Diabetes Federation (2006). Diabetes Prevalence. http://www.idf.org/home/ index.cfm? node=264 (03.02.2006). International Diabetes Federation (2009). The human, social and economic impact f diabetes http://www.idf.org/ home/index.cfm?node=41 (02.01.2010). Mokdad, A.H., Ford, E.S., Bowman, B.A., et al (2000). Diabetes trends in the U.S. 1990–1998. Diabetes Care, 23:1278–1283. Molloy, D.W., Alemayehu, E., Roberts. R. (1991). Reliability of a standardized Mini-Mental State Examination compared with the traditional Mini-Mental State Examination. Am J Psychiatry, 148:102-105. Özdemir, L., Koço¤lu, G., Sümer, H. ve ark. (2005). Sivas il merkezinde yafll› nüfusta baz› kronik hastal›klar›n prevalans› ve risk faktörleri. C. Ü. T›p Fakültesi Dergisi, 27 (3): 89- 94. Sa¤l›k Bakanl›¤› (2010). Birinci Basamak Sa¤l›k Hizmetlerinde Çal›flan Hekimler ‹çin Yafll› Sa¤l›¤› Tan› ve Tedavi Rehberi, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü, Ankara. 14. 15. 16. 17. 18. 19. Satman I., Y›lmaz M.T., fiengül A.M., et al. and the TURDEP group: (2002). Population-Based Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey: Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP), Diabetes Care, 25(9):1551- 20. 21. 1556. Sinclair, A.J., Allard, I., Bayer, A. (1997). Observations of diabetes care in long-term instituonal settings with measures of cognitive function and dependency. Diabetes Care, 20:778-784. Singh, N.P., Pugazhendhi, V., Das, A.K., et al. (1999). Clinical and laboratory profile of diabetes in elderly. J Indian Med Assoc, 97(4):124-8. 22. Strachan, M.W.J., Frier, B.M., Deary, I.J. (2003). Type 2 dia betes and cognitive impairment. Diabet Med., 20:1–2. Tafl, A., Topaktafl, S., Candan, F. ve ark.(2002). ‹nsuline ba¤›ml› olmayan diabetik hastalar›n P300 ve mini mental durum muayenesi ile kognitif fonksiyonlar›n de¤erlendirilmesi. Demans Dergisi, 2:80-83. 24. Telatar M. ve ark (1998). Trabzon il merkezinde eriflkin yafl grubunda (20 yafl ve üzeri) diabetes mellitus prevalans›. Endokrinolojide Yönelifller, 7 (2): 54-62. 25. The United States in International Context: 2000 Census 2000 Brief. U.S.Department of Commerce Economics and Statistics Administration US Census Bureau, 2002. www.census.gov/population/www/cen2000/briefs.html. The State of the World’s Children 2003- UNICEF. Base Indicators of Selected Countries. TC Sa¤l›k Bakanl›¤› Temel Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü, Temel Sa¤l›k Hizmetleri Çal›flma Y›ll›¤›, Ankara 2003. State Planning Organization: Estimates of Population at VIII. Five Year Development Plan Topical Health Report No. 3 Elderly Health (2004). Disease Prevention and Control Division And Elderly Health Services Department of Health Government of the Hong Kong Special Administrative Region. World Health Organization and International Diabetes Federation (2003). Screening for Type 2 Diabetes Report of World Health Organization and International Diabetes Federation meeting. WHO Department of Noncommunicable Disease Management, Geneva. 26. 27. 28. 29. World Health Organization (WHO). Prevalence of Diabetes Worldwide. http://who.int/countries/tur/en/ (02.02.2006). 30. World Population Ageing: 1950-2050. Department of Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 57 • Temmuz - Aral›k 2011 Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi? Ö¤r. Gör. Dr. Elif ÜNSAL AVDAL Uluda¤ Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu, BURSA Özet Diyabetli birey say›s› tüm dünyada günden güne artmakta ve art›fl h›z›nda yavafllama olmamaktad›r. Bu art›fl›n as›l sorumlusu olarak prediyabet gösterilmektedir. Bu nedenle prediyabetin taramalarla bireylerde saptanmas›, tan›t›lmas›, s›k› bir primer koruma program› ile sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan bireylere anlat›lmas› oldukça önemlidir. Bu makalede günümüzün önemli bir sorunu haline gelen prediyabetin bir risk faktörü mü, bir hastal›k m› ve önlenebilir mi konular›na aç›kl›k getirilecektir. Anahtar kelimeler: Prediyabet, Risk faktörü, Hastal›k, Önleme Summary Prediabetes: Is it a Risk Factor? A Disease? Can it be Prevented? The number of individuals with diabetes is increasing day by day all over the world and the growth rate is not slowdown. As the main responsible for this increase are shown in prediabetes. Therefore, detection of individuals with prediabetes screening, promotion, primary prevention program with a strict very important to explain to individuals by health professionals. This article is a risk factor for prediabetes, which has become a major problem of today do, and whether a disease will be opening preventing issues. Key words: Prediabetes, Risk factor, Disease, Prevent Girifl Prediyabetin tan›m› ve tarihçesi Prediyabet, pankreastaki insulin üretiminde azalma, karaci¤er, kas ve ya¤ dokudaki insulin direnci ile kendini gösterir. Bireyde zamanla insulin üretimindeki azalma ve insulin direnci, Tip 2 diyabet gelifliminden önce prediyabete yol açar (ADA 2010; CDC 2010; Sherwin 2004). Diyabetik dönem ö[email protected] cesinde ço¤u hasta prediyabetik dönemden geçmektedir (fiekil 1). Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 58 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi Prediyabet kavram› ilk olarak 1979 y›l›nda Nati- olarak tan›mlanm›flt›r. BGT standart oral glikoz tole- onal Diabet Database Group ve Dünya Sa¤l›k Ör- rans testi uygulamas›ndan iki saat sonra, kan glikoz gütü (World Health Organisation: WHO) taraf›ndan de¤erinin 140–199 mg/dl aras›nda olmas›d›r. Bu “S›n›rda Diyabet, Latent Diyabet“ olarak tan›mlan- de¤erler normal s›n›rlar›n üstünde olmas›na ra¤- d›. 1985 y›l›nda WHO, Açl›k Kan fiekeri (AKfi) <140 men diyabet s›n›r›n›n alt›ndad›r. BAG ise 8–12 saat- mg/dl, oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT)’nin 2. saati- lik açl›k sonras› kan glikoz de¤erinin 100–125 mg/dl nin 140mg/dl -200 mg/dl aras›nda olmas›n› “Predi- aras›nda olmas›d›r. Bu de¤erler normal s›n›rlar üs- yabet “ olarak resmen tan›mland›. 1997 y›l›nda AKfi tünde olmas›na ra¤men diyabet s›n›r›n›n alt›ndad›r. de¤eri 110-125 mg/dl ye düflürülürken bu tan›ya A1c de¤erinin ≥%5.7-6.4 olmas› da prediyabette Bozulmufl Açl›k Glikozu (BAG) da eklendi.1999 y›l›n- önemlidir. Bu üç duruma birden “Prediyabet” den- da WHO, Amerikan Diyabet Derne¤i (American mektedir. ADA’n›n 2010 y›l› raporunda prediyabet Diabetes Association: ADA)’nin prediyabetteki ta- kavram› tablo halinde verilmifltir. Bu tabloda görül- n› kriterlerini kabul etti ve 2003 y›l›nda BAG de¤eri dü¤ü gibi rastgele bak›lan kan flekerinin prediya- 100 mg/ dl ye düflürüldü. ADA 2010 y›l› raporunda bet tan›s›n› koymada yeri yoktur (Tablo 1) (ADA A1c de¤erinin de prediyabet tan›s›nda önemli ol- 2010). du¤unu ve A1c de¤eri ≥%5.7-6.4 olan bireylerin prediyabet yönünden izlenmesi gerekti¤ini vurgu- Prediyabetin epidemiyolojisi lad› (ADA 2010; CDC 2010; WHO 1993). Diyabetli birey say›s› tüm dünyada günden gü- Prediyabet BGT, BAG ve A1c de¤erinin varl›¤› ne artmaktad›r ve art›fl h›z›nda yavafllama olmamaktad›r. Bu art›fl›n as›l sorumlusu olarak prediyabet görülmektedir. ‹nsanlar›n yaflam sürelerinin giderek uzamas›, fiziksel aktivitenin azalmas› ve obezitenin artmas› diyabetin insidans ve prevalans›nda h›zl› bir art›fla neden olmaktad›r (ADA 2010; CDC 2010;http://europa.eu.int/comm/food/fs/sc/scf/ index_en.html; International Expert Committee: 2009; WHO 1993). Amerika’da günümüzde alt›nc› en s›k ölüm nedeninin diyabet oldu¤u belirtilmifltir. Amerika’n›n en büyük veri taban› Centers for Disease Control (CDC, 2010) verilerine göre, 57 milyon (%22.6) prediyabetli oldu¤u ve 45–74 yafl aras› her 4 obez bireyden 1 inde prediyabet görüldü¤ü belirtilmifltir (CDC 2010). Tablo 1: ADA 2010 y›l› raporunda prediyabet tablosu (ADA 2010) 1 2 3 4 Parametreler Açl›k Kan fiekeri (mg/dl) (8 saatlik) 2. Saat Kan fiekeri OGTT 75 gr (mg/dl) Rastgele Bak›lan Kan fiekeri (mg/dl) A1C % Normal <100 <140 <140 <5.7 Diyabet ≥126 ≥200 ≥200 ≥6.5 Pre-diyabet 100–125 140–199 …………. 5.7 – 6.4 Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 59 • Temmuz - Aral›k 2011 Ülkemizde ise 2002 y›l›nda yap›lan Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TÜRDEP-I) çal›flmas›nda Türkiye’de diyabet prevalans› %7,2, BGT s›kl›¤› ise %6,7 olarak bildirilmifltir (Satman et al, 2002) Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi? 2010 y›l›nda tekrar edilen Türkiye Diyabet, Hiper- ropati ve amputasyonu 5 kat ve kardiyovasküler tansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastal›klar Pre- hastal›klar› 2-4 kat artt›rd›¤›n› belirtmektedir. Predi- valans Çal›flmas› (TURDEP-II)’nda ise diyabet pre- yabetinde diyabet gelifliminden önce olufltu¤u valans› %13.7, BGT s›kl›¤› ise %13.9 olarak art›fl gös- vurgulayan ADA prediyabeti; termifltir (www.turkendokrin.org/2010). TURDEP-I ve • Diyabet geliflimi için bir risk faktörü, TURDEP –II çal›flmalar› aras›nda geçen sekiz y›l için- • Kardiyovasküler hastal›klar için yüksek risk de ülkemizde diyabet prevelans›nda %90’l›k bir art›fl varken, prediyabet prevelans›ndaki %110’ luk art›fl dikkat çekmektedir. Dünyan›n de¤iflik bölge- faktörü, • Prediyabet sinsi bir hastal›k olarak tan›mlamaktad›r (ADA 2010). lerinden 15 ülkede ve ülkemizde de halen yürütül- Prediyabetin diyabet geliflimi için risk faktörü ol- mekte olan 35 – 70 yafl aras› yaklafl›k 135.500 kifli du¤unu Danimarka’ da 1342 non-diyabetik bireyle üzerinde 12 y›l boyunca sürecek olan prospektif yap›lan 6,5 y›l süren Kohort çal›flmas›n›n sonuçlar› epidemiyolojik PURE çal›flmas›n›n (2009) verilerinde kan›tlamaktad›r. Bu çal›flman›n sonucunda 6,5 y›l de Türkiye’de ADA’n›n üç tan› kriterleri bak›larak sonunda non-diyabetik bireylerin BAG de¤erinde yap›lan araflt›rma sonucunda prediyabet preve- %52 ve BGT de¤erinde %36 art›fl ve diyabet gelifli- lans› %9,6 olarak saptanm›flt›r (www.turkendok- mi gözlenmifltir (De Vegt 2001). Bu çal›flmay› kay- rin.org/2010). Bu oranlarda ülkemizdeki prediyabet nak alan ADA konsessus raporunda Bozulmufl Açl›k görülme oran›n›n az›msanamayacak flekilde artt›- Glikozu (BAG/IFG) hastalar›nda diyabet geliflme ¤›n›n çarp›c› bir göstergesidir. riskini y›lda %3,6-%8,7 olarak aç›klarken; Bozulmufl Glikoz Tolerans› (BGT/IGT) hastalar›nda diyabet ge- Prediyabet bir risk faktörü mü? liflme riskini ise y›lda %2.5 - %10 olarak aç›klamakta- Bir hastal›k m›? Önlenebilir mi? d›r (ADA 2010). Amerikan Diyabet Derne¤i’nin 2010 y›l› raporun- Prediyabetin kardiyovasküler hastal›klar için da diyabetin, bireyde retinopati görülme oran›n› yüksek risk faktörü oldu¤unu kan›tlayan en önemli 25 kat, son dönem böbrek yetmezli¤ini 17 kat, nö- çal›flmada 1999 y›l›nda yap›lan Funagata kohort çal›flmas›d›r. Bu çal›flmada 2534 non-diyabetik kifliyle 6,5 y›l çal›fl›lm›fl ve BGT nin kardiyovasküler hastal›klar için bir risk faktörü oldu¤u kan›tlanm›flt›r (The Fungata Diabetes Study 1999). Centers for Disease Control (CDC, 2010) yapt›¤› çal›flma da; Amerika’da kardiyovasküler hastal›klar için bir risk faktörü olan prediyabetin, bireylerde %94.9 oran›nda dislipidemiye, %56.5 oran›nda da hipertansiyona yol açt›¤› saptanm›flt›r (CDC 2010). Diyabet ve kardiyovasküler hastal›klar için risk faktörü oldu¤unu vurgulayan ADA (2010), prediyabetin yaflam tarz› de¤ifliklikleri ve ilaç tedavileri ile kolayl›kla Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 60 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi “ÖNLENEB‹L‹R” oldu¤unu da belirtmektedir (ADA celenmesi gibi yaflam tarz› yönünden de¤ifltirilebilir 2010). risk faktörleri ile ilgili prediyabetli bireyi bilgilendirme Yap›lan literatür araflt›rmas›nda prediyabetin olarak tan›mlanmaktad›r (ADA 2010). yaflam tarz› ve ilaç tedavileri ile önlenebilir oldu¤u- T›bbi beslenme tedavisi prediyabet tedavisinin nu saptayan befl önemli çal›flmaya rastlanm›flt›r. Bu ve bak›m›n›n vazgeçilmez bir bileflenidir. Prediya- çal›flmalardan Da Qing IGT and Diabetes Study betli bireyler için diyet yerine beslenme plan› teri- (China, 1997), Diabetes Prevention Study – DPS mini kullanmak daha uygun olmaktad›r. Beslenme (Finland, 2001), Diabetes Prevention Program – plan› prediyabetli bireyler için yaflam biçiminin bir DPP (USA, 2002) prediyabette yaflam tarz› de¤iflik- parças› olmal›d›r. Diyet bir süre yap›lacak bir bes- li¤inin önemi vurgularken; STOP NIDDM (Europe, lenme program› degil, hayat›n bir parças› olmal›- Canada, 2002) ve Troglitazone in the Prevention of d›r. Bunun için hastalar›n süreklilik gerektiren e¤itim, Diabetes- TRIPOD (USA, 2005) çal›flmalar› yaflam dan›flmanl›k, destek hizmetini diyabet hemfliresi ve tarz› ve ilaç tedavilerinin prediyabeti önlemede diyetisyen ile iflbirli¤i içinde almas› gerekir (ADA önemli oldu¤unu söylemektedir (Jaana et al 2001; 2010; Shobha 2004). Pre-diyabetli bireyden; orta Jean-Louis 2002; DPP 2002; TRIPOD 2005; Xiao-Ren düzeyde kilo kayb› beklenir. Orta düzeyde kilo kay- Pan 1997). b› bafllang›ç kilosunda %7-10’ luk azalma yani 6 ay- Amerika’da yap›lan Diyabeti Önleme Çal›flma- da 9-10 kg kilo vermedir (ADA 2010). s› (DPP 2002), yaflam tarz› de¤iflikli¤inin prediyabe- Prediyabette primer korumada, diyetle birlikte tin geliflmesinde önemli bir etken oldu¤unu vurgu- egzersizinde olmas› gerekir. Prediyabetli bireylerin layan en önemli kaynak araflt›rmalardan biridir. kilo verme, glisemik kontrol, kardiyovasküler riskleri DPP çal›flmas›nda, BAG veya BGT olan, VK_>24 azaltmak haftada 150 dakikal›k (haftada 3-5 gün kg/m olan 3234 hasta çal›fl›lm›fl ve randomize edi- 30 dakikal›k) orta zorlukta fizik aktivite yapmas› len hastalar üç grupta izlenmifltir; metformin grubu, önerilir. Örne¤in; yürüme, bisiklete binme, yüz- plasebo grubu, yo¤un yasam tarz› de¤iflikli¤i gru- me..vb. Ayr›ca ad›msayar (pedometre) ile günde bu. Hastalar ortalama olarak 2,8 y›l takip edilmifltir. 10.000 ad›m atmas› kilo kaybetmede yararl›d›r Yo¤un yasam tarz› de¤iflikli¤i grubunda, plasebo (ADA 2010). 2 grubuna göre %58 oran›nda diyabet gelifliminde Sigaran›n b›rak›lmas› tüm bireylere önerilmelidir. azalma görülmüfltür ve bu baflar›n›n metformin ADA’n›n bu konuda birçok yay›n› ve durum rapor- grubundan daha fazla oldu¤u saptanm›flt›r (DPP lar› bulunmaktad›r. Sigaran›n sa¤l›¤a verdi¤i zarar- 2002). lar çok uzun süredir çok çeflitli çal›flmalarda belge- Bu sonuçlar do¤rultusunda ADA Prediyabet lenmifltir. Sigaran›n, prediyabetli bireylerde makro- Konsensus Raporunda (2010) primer koruma ile vasküler komplikasyonlar› artt›rd›¤› için kullanan bi- prediyabetin önlenebilece¤ini en az›ndan gecikti- reylerin sigaray› b›rakmas› veya diyabet hemfliresi rilebilece¤ini söylemektedir (ADA 2010). taraf›ndan sigaray› b›rakma programlar›na yönlendirilmesi önerilmektedir (ADA 2010). Prediyabette primer koruma Prediyabette aspirin kullan›m›n›n vasküler olay- ve prediyabetli bireye yaklafl›m lar› önledi¤ine dair kan›t olmamakla birlikte hekim- Prediyabette primer koruma, kilo kayb›, kilo kay- ler taraf›ndan en az bir major risk faktörüne sahip b›n›n korunmas›, beslenme tedavisi, egzersiz, aspi- 50 yafl üzeri erkek veya 60 yafl üzeri kad›nlarda rin kullan›m›, sigaray› b›rakma ve riskli bireylerin in- önerilmektedir. Bu konuda diyabet hemflirelerinin Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 61 • Temmuz - Aral›k 2011 Prediyabet: Bir Risk Faktörü mü? Bir Hastal›k m›? Önlenebilir mi? prediyabetli bireyleri hekimiyle konuflmas› konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir (ADA 2010). Prediyabette en önemli primer koruma, riskli bireylerin sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan takip edilmesidir. ADA Prediyabet Konsensus Raporunda 2. 3. (2010) ; • 45 yafl ve üzerindeki tüm eriflkinlerin • Obez (BK‹ >25 kg/m2 olanlar) 4. • Tip 2 diyabetlilerin birinci derece yak›nlar›n›n • Sedanter yaflam› olanlar›n • Hipertansiyon (>130/80 mm/Hg) • HDL düzeyi <35 mg/dl ve/veya Trigliserid düzeyi >250 mg/dl olanlar›n • Gestasyonel diyabet veya do¤um a¤›rl›¤› 5. 6. >4000 gr bebek do¤urma öyküsü olan kad›nlar›n 7. • 4 kilo ve üzeri do¤anlar›n • Polikistik over sendromu olanlar›n • A1c≥%5.7, BAG veya BGT olan bireylerin e¤er 8. glikoz tolerans› normal düzeyde ise her 3 y›lda 1; Prediyabet tan›s› ald› ise, her 1-2 y›lda 1 takip edilmesini önermektedir. Prediyabetli bireye yaklafl›mda izlenecek yol haritas› afla¤›da flekil 2 verilmifltir (ADA 2010). 9. 10. Sonuç En uygun tedavi ve giriflimler ile bile diyabet, 11. komplikasyonlar› ile birlikte hasta hayat›na ciddi k›s›tl›l›klar getirmektedir. Yap›lmas› gereken sinsi bir hastal›k olan prediyabetin taramalarla bireylerde saptanmas›, prediyabetin tan›t›lmas›, s›k› bir primer koruma program› ile sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan hasta e¤itimine bafllanmas› ve ileride diyabe- 12. 13. 14. 15. tin geliflebilece¤inin anlat›lmas›d›r. 16. Kaynaklar 1. American Diabetes Association. ADA Consensus Statement: Preventive treatment in high-risk individuals with pre-diabetes Diabetes Care 2007 (revised 2010) http://www.care.diabetesjournals.org (Eriflim Tarihi:10.10.2011). Centers for Disease Control (CDC, 2010) http:// www.cdc.gov/nchs/healthy_people.htm (Eriflim tarihi:10.10.2011) De Vegt F, Dekker JM, Jager A, Hienkens E, et al. (2001). Relation of impaired fasting and postload glucose with incident type 2 diabetes in a Dutch population: The Hoorn Study. JAMA. Apr 25;285(16):2109-13. European Commission. Health and Consumer Protection Directorate-General, Scientific Committee on Food. Opinion of the scientific committee on food: update on the safety of aspartame.SCF, December 2002. http:// europa.eu.int/comm/food/fs/sc/scf/index_en.html International Expert Committee: International Expert Committee report on the role of the A1C assay in the diagnosis of diabetes. Diabetes Care 2009;32:1327–1334 Jaana L; Anne L, Marjo M et al.( 2001). The Finnish Diabetes Prevention Study (DPS): Lifestyle Intervention and 3-Year Results on Diet and Physical Activity Diabetes Care. 2003;26(12). Jean-Louis C, Roman G, Markolf H et al (2002). Acarbose for prevention of type 2 diabetes mellitus: the STOP-NIDDM randomised trial. Diabetes Care, vol.21, 1720-1725. Satman I, Y›lmaz MT, Sengül A, Salman S, et al. Populationbased study of diabetes and risk characteristics in Turkey: Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP-I). Diabetes Care. Alexandria: Sep 2002. Vol. 25, Iss. 9; pg.1551, 6 pgs Sherwin S.R. Diabetes Mellitus. Cecil Textbook of Medicine. 22nd Edition. 2004, Section 242, pg:1425–1452. Shobha S Rao, Philip Disraelli, Tamara McGregor. Information from your Family Doctor: Taking Steps to Prevent Type 2 Diabetes. American Family Physician. Kansas City: Apr.15, 2004, Vol.69, Iss. 8; pg.1971, 2 pgs. The Diabetes Prevention Program (DPP): description of Lifestyle Intervention. Diabetes Care. Alexandria: Dec 2002. Vol.25, Iss. 12; pg 2165, 8 pgs. The WHO AdHoc Diabetes Reporting Group. Diabetes Care 16:157–177,1993. The Fungata Diabetes Study..Diabetes Care 1999;22:920-4. Troglitazone in the Prevention of Diabetes- TRIPOD (2005) Diabetes Care 54(8); 2460-2470. Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastal›klar Prevalans Çal›flmas› Raporu(TURDEP-II ) www.turkendokrin.org/2010 (eriflim tarihi:10.10.2011) Xiao-Ren Pan, Guang-Wei Li, Ying-Hua Hu et al.(1997). Effects of Diet and Exercise in Preventing NIDDM in People With Impaired Glucose Tolerance: The Da Qing IGT and Diabetes Study. Diabetes Care, vol.20,537-544. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 62 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklaflfl››m m›? Ö¤r. Gör. Özge ÇAKIR Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, ‹STANBUL Özet Diyabet, dünyan›n en maliyetli sistemik hastal›klar›ndan biridir ve görülme s›kl›¤› giderek artmaktad›r. Diyabet hastal›¤›n›n tedavisi, üç ana komponentten oluflur: ‹laç, t›bbi beslenme, egzersiz. Özellikle egzersiz, davran›flsal yaklafl›m olarak da önemlidir. Çünkü ça¤›n hastal›¤› olarak nitelenen obezite, Tip 2 diyabete yatk›nl›¤› artt›rabilmektedir. Egzersiz, maliyeti düflük bir tedavi metodudur. Bu makalede diyabette egzersiz tedavisi, egzersiz reçetesi ve egzersiz komplikasyonlar›, egzersiz tedavisindeki yeni alternatif yöntemler ele al›nm›flt›r; mevcut çal›flmalardan elde edilen verilerle egzersizin önemi vurgulanm›flt›r. Anahtar kelimeler: Diyabet, Egzersiz tedavisi, Qi-gong, Tai Chi Chuan Summary Diabetes Mellitus is one of the most cost-effective systemic disease of the world and its incidence increases gradually. Treatment of disease is composed from 3 components: drug treatment, diabetic diet program and exercise. Particularly, exercise is in terms of behavioral approach. Because the obesity, which is considered as disorder of the last century, can increases in susceptibility to Type II Diabetes. Exercise is a low cost treatment option. In this article, the treatment, prescription and complications of the exercise and new alternative exercise methods in Diabetes Mellitus is discussed . Importance of exercise is emphasized with data, obtained from scientific studies. Key words: Diabetes, Exercise treatment, Qi-gong, Tai Chi Chuan Girifl Hayat›n devaml›l›¤›, üç kaynaktan beslenir; hava, su ve besin. Günlük yaflam aktivitelerini yerine getirmek için enerjiye ihtiyaç duyulur ve bu enerji besinlerden elde edilir. Hücreler için ana besin ve enerji kayna¤› glikozdur ve glikozun hücreye tafl›nmas› için insülin gereklidir. ‹nsülin eksikli¤i ya da insülin mekanizmas›ndaki bozukluk, Diabetes Mellitus (diyabet) olarak adland›r›l›r ve Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 63 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi tüm Dünya’da yaflam biçiminin de etkisiyle giderek artan flekilde yayg›nlaflmaktad›r (Jones 2011). Di¤er spesifik tipler; pankreas› etkileyen birçok nedenle ortaya ç›kan kan flekeri yüksekli¤ini tan›mlar. Beta hücre fonksiyonundaki genetik bozukluk, Diyabet klinik olarak dört insülin fonksiyonunda genetik bozukluk, pankreas›n s›n›fta incelenmektedir. ekzokrin hastal›klar›, endokrinopatiler, ilaç ve kim- Tip 1 diyabet; genetik zeminde beta hücreleri- yasal ajanlar, infeksiyonlar, immün nedenli diyabe- nin harabiyetine ba¤l› mutlak insülin yetersizli¤i ile tin nadir görülen formlar› ve diyabetle iliflkili di¤er ortaya ç›kan otoimmün bir hastal›kt›r. Genellikle 35 genetik sendromlar bu grup içerisinde yer almak- yafl alt›nda ortaya ç›kar, en s›k görülme yafl› 10-15 tad›r (ADA 2011; Olgun 2011). yafl grubudur. Tüm diyabetlilerin yaklafl›k %5- Gestasyonel diyabet; ilk kez gebelik s›ras›nda 10’unu oluflturmakla birlikte, her y›l yeni tan› konu- ortaya ç›kan de¤iflik derecelerde glikoz intoleran- lan vaka say›s›n›n 70.000 oldu¤u tahmin edilmekte- s›d›r. Uzun dönemde gestasyonel diyabetli kad›nla- dir. Mutlak insülin yetersizli¤i oldu¤u için tedavide r›n tip 2 diyabet olma riski yüksek olup, 10-20 y›l içe- mutlaka tan›dan itibaren insülin kullan›lmas› nede- risinde BGT veya tip 2 diyabet geliflme riski %30-40 niyle insüline ba¤l› diyabet olarak da isimlendirilir aras›ndad›r (ADA 2011; Olgun 2011). (ADA 2011; Olgun 2011). Tip 2 diyabet; Pankreas›n insülin üretimindeki ye- Diyabet ve egzersiz tedavisi tersizli¤i ya da vücudun insülini etkili kullanamama- Diyabet hastal›¤›n›n tedavisi üç ayakl› bir temel s› durumu söz konusudur. Eriflkin diyabeti olarak da üzerindedir. ‹laç ve t›bbi beslenme tedavisinin ya- bilinen bu diyabet tipinde insidans di¤erlerine gö- n›nda egzersiz, bu üçlüyü tamamlar (Steppel re daha yüksektir. Eriflkin toplumda en yayg›n görü- 2005). Yap›lan çal›flmalar, her tip egzersizin di¤er iki len metabolizma hastal›¤›d›r. Genetik yatk›nl›¤› tedavi aya¤›na benzer sonuçlar oluflturdu¤unu olan bireyde çevresel faktörlerin etkisi ile bafllayan, göstermektedir (Snowling 2006). Egzersiz tedavisi patogenezinde insülin direnci, beta hücresi fonksi- ayn› zamanda yaflam biçiminin de¤ifltirilmesini ve yon bozuklu¤u ve hepatik glikoz üretimi art›fl› gibi daha kaliteli bir yaflam sürmeyi de etkiler. üç ana metabolik bozukluk sorumludur. Tip 2 diya- Düzenli egzersizin kan glikoz seviyesini düzeltti¤i, betlilerin %80’inden fazlas› obezdir; obezite ile insü- kardiyovasküler risk faktörlerini azaltt›¤›, kilo kayb› lin direnci aras›nda mutlak bir iliflki vard›r. Tip 2 diya- ve iyilik halinin devaml›l›¤› ile ilgili oldu¤u gösteril- bet orta-ileri yafl hastal›¤› olarak kabul edilmekte, mifltir. Daha da ötesi düzenli egzersizin yüksek riskli dolay›s›yla 40 yafl ve üstü grupta görülmekle birlik- kiflilerde Tip 2 diyabeti önleyebildi¤i bildirilmifltir te, son y›llarda yaflam tarz› de¤iflikliklerine ba¤l› (ADA 2011). olarak genç yafllarda hatta çocuklarda da görül- Sa¤l›kla iliflkili fiziksel uygunluk, bireyin günlük ya- me s›kl›¤› artmaktad›r. Yaflam tarz›ndan kaynakla- flam aktivitelerini, hem fiziksel hem de ruhsal aç›- nan düzensiz ve dengesiz beslenme, fiziksel aktivi- dan sorunsuz yerine getirebilme kabiliyetidir. Bu tip te azl›¤›, sedanter yaflam ve stres gibi faktörlerin tip bir fiziksel uygunluk, 5 ana bileflenden oluflur. Bun- 2 diyabetin ortaya ç›k›fl›n› h›zland›rd›¤› bilinmekte- lar kardiyovasküler dayan›kl›l›k, kassal kuvvet, kas- dir. Tip 2 diyabet klasik diyabet belirtilerinin erken sal dayan›kl›l›k, esneklik ve vücut kompozisyonu- dönemde görülmemesi nedeniyle tan› konulma- dur. Sedanter bir yaflam flekli bu bileflenlerin tama- dan y›llar önce bafllamaktad›r (ADA 2011; Olgun m›n› olumsuz etkilemekte ve yaflam kalitesini boz- 2011). maktad›r. Diyabetli bireylerde sa¤l›kla iliflkili fiziksel Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 64 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklafl›m m›? uygunlu¤un tüm bileflenleri etkilenir ve bu etkileni- Egzersiz reçetesi min do¤ru analizi, yararl› bir egzersiz reçetesi olufl- Diyabetli bireylere, haftada en az 150 dakika turulmas›na yard›mc› olur (Wisniewski 2010). orta fliddette aerobik egzersiz tavsiye edilmektedir. Tip 2 diyabeti olan bireyler aras›nda sa¤l›kla ilifl- Orta fliddete bu egzersiz, 220-yafl formülüne göre kili fiziksel uygunluk bileflenleri aç›s›ndan bir farkl›l›k hesaplanan maksimal kalp h›z›n›n %50-70’e ulafla- olup olmad›¤› araflt›r›lm›flt›r (Osho 2011). Tip 2 diya- cak tempoda sürdürülmelidir. Tempolu yürüyüfl ve beti olan bireylerde azalm›fl aktivite düzeyinin art- bisiklete binme aerobik tipte egzersizlere örnektir. m›fl vücut kitle indeksi ve obezite ile iliflkili oldu¤u Kontredikasyon yoksa Tip 2 diyabetli birey, ayr›ca bunun da kalp-damar hastal›klar› için zemin olufl- haftada 3 kez dirençli çal›flma yönünde teflvik edil- turdu¤una dikkat çekilmifltir. De¤erlerdeki bu melidir (ADA 2011). olumsuz tablo ve hastal›¤›n psikolojik yönü nedeniyle yaflam kalitesi de olumsuz etkilenmektedir. Egzersiz öncesi ›s›nma ve egzersiz sonras› so¤uma periyotlar›n›n varl›¤› ve periyotlarda esneklik egzersizlerine yer vermek, egzersizin yaratabilece- Tip 1 diyabetliler için egzersiz flu etkilere sahiptir: ¤i tats›z komplikasyonlardan korunmaya yard›mc› • ‹nsülin gereksinimini azalt›rken etkili kullan›m›n› olacakt›r. da artt›r›r. ‹lerleyici dirençli çal›flmalar, tip 2 diyabetli yafll› • Kalp-damar sistemini ve kas-iskelet sistemini olumlu yönde etkiler. bireylerde aerobik egzersizlere efl hatta daha fazla insülin duyarl›l›k art›fl›na neden olur (ADA 2011). Di- • Hiperlipidemi ve ona ba¤l› kolesterol rençli çal›flmalar haftada 3 gün, tüm büyük kas gruplar›n› içerecek biçimde, 8-10 kezden fazla kal- seviyelerini azalt›r. • Kiflinin iyilik halini ve kendine güvenini artt›r›r d›r›lamayacak bir a¤›rl›kla, her sette 8-10 tekrarl› 3 set olarak yap›lmal›d›r (ADA 2004). Bu ölçüde yap›- (Olgun, 2011). lan ilerleyici dirençli egzersizlerin Tip 2 diyabete Tip 2 diyabet için egzersiz flu etkilere sahiptir: yatk›n yafll› bireylerde etkili ve güvenli oldu¤u tespit • Kan glikoz düzeyini düflürerek kontrol sa¤lar. edilmifltir (Castaneda 2002). Aerobik ve dirençli • ‹nsülin duyarl›l›¤›n› ve etkin kullan›m›n› artt›r›r. çal›flmalar›n kifliye uygun kombinasyonu, egzersiz- • Hipertansiyonun kontrolünü sa¤lar. den sa¤lanacak faydan›n kalitesini de yükseltir. • Vücut kompozisyonunun normal düzeyde Her iki çal›flma kombine edildi¤inde tek tek yap›lana göre daha anlaml› bir glisemik kontrol sa¤la- kalmas›na yard›mc› olur. • Kas-iskelet sistemini etkileyerek kassal kuvveti maktad›r (Sigal 2007). Ferrer-Garcia ve ark.’lar› (2011) Tip 2 diyabetli artt›r›r. • Daha kaliteli bir yaflam sürmeye yard›mc› olur yafll› bireyler üzerinde aerobik ve anaerobik tipte egzersizlerle kombine edilmifl bir ev temelli egzersiz (Olgun 2011). program›n›n sonuçlar›n› de¤erlendirmifllerdir. 6 hafYap›lan çal›flmalar düzenli egzersizin özellikle ta sonunda hem yaflam kalitesi hem de kandaki yaflam kalitesi ve iyilik hali üzerine olumlu etkiler glisemik kontrolde anlaml› düzelmeler saptanm›fl- sa¤lad›¤›n› göstermektedir. Egzersiz kardiyovaskü- lard›r (Ferrer-Garcia at al. 2011). ler dayan›kl›l›¤a katk› sa¤layarak sa¤l›kla iliflkili fizik- Alternatif t›p olarak isimlendirilen grupta yer sel uygunlu¤un optimal seviyede kalmas›na yar- alan yoga ve Geleneksel Çin t›bb› yöntemleri gü- d›mc› olmaktad›r (Moy CS, 1993). nümüzde giderek daha da önem kazanmaktad›r. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 65 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi Qi-gong ve Tai Chi Chuan çal›flmalar›, geleneksel sistem incelemesi sonras› ve kifliye özel fiziksel uy- Çin t›bbi ile savafl sanatlar›n›n bir kombinasyonudur gunluk seviyesine göre egzersiz reçetesi belirleme- ve hareket, nefes, meditasyon üçlüsünün uyumu- si gerekir. Egzersiz, ilaçlar›n etkilerinin en yüksek ol- nu gerektirir. Diyabetli bireylerde Qi-gong çal›flma- du¤u dönemde yap›lmamal›, kahvalt›dan ya da lar›n›n sonuçlar›n› de¤erlendiren birçok çal›flma akflam yeme¤inden 1 saat sonra tercih edilmelidir. bulunmaktad›r. Liu X ve ark.’lar›n›n yapt›¤› (2011) Dehidratasyonu önlemek için egzersiz öncesi ve çal›flmas›nda, insülin direnci ve vücut kompozis- sonras› su al›m›na dikkat edilmelidir. Egzersiz için yonlar›nda istatistiksel olarak anlaml› iyileflmeler do¤ru k›yafet seçimi ve özellikle ayakkab›n›n yap›- kaydedilmifltir. (Liu 2011) Ba Duan Jin isimli Qi-gong lacak egzersiz biçimine uygun olmas›, olas› kompli- egzersizi, kas ve tendonlar›n esnekli¤ini art›r›c›, ne- kasyonlar›n önüne geçebilmektedir. fesle kombine bir hareket serisidir ve diyabetlilerde Diyabetli birey egzersiz öncesi kan flekerini kont- kullan›labilecek egzersizlerdendir. Yoga temelli bir rol etmeli, egzersiz s›ras›nda herhangi bir rahats›zl›k çal›flmada ise Qi-gong çal›flmas›na benzer sonuç- hissetti¤inde derhal egzersizi kesmelidir. lar elde edilmifl, hastalar›n yaflam kalitesinin yükseldi¤i saptanm›flt›r (Kosuri 2009). Diyabet hastalar› için mevcut fiziksel uygunluk seviyesinin kabul edilir oluflu, yüksek irtifada yap›lacak egzersiz için de önemlidir. Öncesinde medikal Egzersizin komplikasyonlar› yönden iyi bir de¤erlendirme ve kiflinin kendini Tip 2 diyabetli bireylerde egzersizle oluflabilecek kontrol etmedeki baflar›s›, yüksek irtifada egzersizin komplikasyonlara dikkat edilmelidir. Kötü kontrollü komplikasyonlar›nda korunmada temeldir (Bruba- diyabetlilerde Açl›k Kan fiekeri (AKfi)’nin 240 mm/dl ker PL, 2005). nin üzerinde olmas› durumunda egzersiz kontrendi- Sonuç olarak diyabetli birey, yaflam› ba¤›ms›z kedir. Hipoglisemi egzersizin en önemli yan etkile- ve kaliteli yaflamak için egzersizi ön planda tutma- rindendir. Sadece egzersiz s›ras›nda de¤il egzersiz- l› ve al›flkanl›¤a dönüfltürmelidir. den 2-3 saat sonra da oluflabilir. Di¤er komplikasyonlardan baz›lar› ise; sessiz miyokardial iskemi, Kaynaklar postural hipotansiyon, dehidraston riski nedeniyle 1. periferik nöropati ve nefropatidir. Diyabet komplikasyonlar› olan 22 hastan›n egzer- 2. siz program›na devaml›l›¤›n›n ön etkilerini de¤erlendiren bir çal›flma, diyabetli hastalarda do¤ru planlam›fl bir egzersizin tedavinin temel tafllar›ndan biri oldu¤u vurgulanm›flt›r. Ayn› zamanda bu çal›flmada 3. 4. egzersiz programlar› bireysel olarak planlanm›fl, hem aerobik hem de dirençli egzersiz tiplerinin kombinasyonu kullan›lm›flt›r (Otterman, 2011). Güvenli bir egzersiz program› için diyabetli eg- 5. zersiz öncesinde mutlaka detayl› bir t›bbi de¤erlendirmeden geçmelidir. Ayr›ca egzersiz program›n›n düzenlenmesinde fizyoterapistin ekip içinde bulunmas› hayati önem tafl›r. Fizyoterapistin kas-iskelet 6. Jones T, Dewing C (2011) Futureagenda 2020 Y›l›nda Dünya, Obeziteye Ba¤l› Diyabet. ‹stanbul: Tor Ofset San. Tic. Ltd. fiti. s:57-59. Olgun N (2011) Dahili ve Cerrahi Hastal›klarda Bak›m. A. Karadakovan (Ed.), Diabetes Mellitus. Adana:Nobel Kitabevi yay›n, da¤›t›m ve pazarlama ltd. flti. s. American Diabetes Association. (2011) Standards of Medical Care in Diabetes-2011, Diabetes Care 34(1), s. 24. Steppel HJ & Horton ES (2005) Exercise in Patient with Diabetes Mellitus. In: C.R. Kahn, G.C. Weir, G.L. King, A.M. Jacobson, A.C. Moses, & R.J. Smith (Eds.), Joslin Diabetes Mellitus. 14th ed, Philadelphia: Lippincott Williams &Wilkins. pp.649-657. Snowling NJ & Hopkins WG (2006) Effects of different modes of exercise training on glucose control and risk factors for complications in type 2 diabetic patients: a meta-analysis. Diabetes Care 29: 2518-27. Wisniewski A, Poliszczuk T, Pankowska E (2010) Assessment of physical fitness in children and teenagers with type 1 diabetes, E. Pediatr Endocrinol Diabetes Metab, 16(3):171-5. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 66 • Temmuz - Aral›k 2011 Diyabet ve Egzersiz: Yeni Bir Yaklafl›m m›? 7. 8. 9. 10. 11. Osho O, Akinbo S, Osinubi A, Ogbera A (2011) Relationship Between Phyiscal Activity Levels, Anthropometric Variables, Cardiopulmonary Functions and Quality of Life of Individuals With Type 2 Diabetes, Physiotherapy, 97(S1). Moy CS, Songer TJ, LaPorte RE, Dorman, JS, Kriska AM, Orchard TJ, Becker DJ & Drash AL (1993) Insulin-dependent diabetes mellitus, physical activity, and death. Am J Epidemiol 137: 74-81. American Diabetes Association (2004) Physical Activity/Exercise and Diabetes Diabetes Care 27 (Supplement 1): S28-S62. Castaneda C, Layne JE, Munoz-Orians L, Gordon PL, Walsmith J, Foldvari M, Roubenoff R, Tucker K.L., & Nelson, M.E. (2002).A randomized controlled trial of resistance exercise training to improve glycemic control in older adults with type 2 diabetes. Diabetes Care, 25, 2335-41. Sigal RJ, Kenny GP, Boulé NG, Wells GA, Prud'homme D, Fortier M, Reid RD, Tulloch H, Coyle D, Phillips P, Jennings A., & Jaffey J. (2007). Effects of aerobic exercise training, resistance exercise, or both on glycemic control in type 2 diabetes: a randomized trial. Ann Intern Med, 147, 357-69. 12. 13. 14. 15. 16. Ferrer-García, JC, Sánchez López P, Pablos-Abella C, Albalat-Galera R, Elvira-Macagno L, Sánchez-Juan C, Pablos-Monzó A (2011) Benefits of a home-based physical exercise program in elderly subjects with type 2 diabetes mellitus, Endocrinol Nutr, Aug 2, PMID: 2186692 Liu X, Miller YD, Burton NW, Chang JH, Brown WJ (2011) Qi-gong mind-body therapy and diabetes control a randomized controlled trial, Am J Prev Me, 41(2):152-8. PMID:21767722 Kosuri M, Sridhar GR (2009) Yoga practice in diabetes improves physical and psychological outcomes, Metab Syndr Relat Disord, 7(6):515-7. PMID: 19900155 Otterman NM, van Schie CH, van der Schaaf M, van Bon AC, Busch-Westbroek, TE, Nollet F (2011) An exercise programme for patients with diabetic complications: a study on feasibility and preliminary effectiveness, Diabet Med, 28(2):212-7. Brubaker PL (2005) Adventure Travel and Type I Diabetes: The complicating effects of high altitude, Diabetes Care, 28(10):2563-2572. Cilt 3 • Say› 2 • Sayfa 67 • Temmuz - Aral›k 2011