ROMAN ÖZETLERİ A-) TANZİMAT DÖNEMİ ROMAN ÖZETLERİ 1

Transkript

ROMAN ÖZETLERİ A-) TANZİMAT DÖNEMİ ROMAN ÖZETLERİ 1
ROMAN ÖZETLERİ
A-) TANZİMAT DÖNEMİ ROMAN ÖZETLERİ
1-) Felatun Bey ve Rakım Efendi(Ahmet Mithat)
Felatun Bey kız kardeşi Mihriban gibi nazlı büyütülmüştür. Görünüşte memurdur; ama
günlerini gezip tozmak ve eğlenmekle geçirmektedir. Babasından kalan mirası yabancı bir
aktris uğruna harcayınca hayatı ve hatasını anlar. Rakım ise Tophane kavaslarından birinin
oğludur. Babasını kaybedince zor şartlar içinde ortaokulu bitirir. Kitap çevirmeye başlar. Yaşı
küçük bir cariye satın alır ve ona okuma yazma öğretir. Piyano dersleri verir daha sonra da
Canan adlı bu kızla evlenir.
2-)İntibah (Sergüzeşt-i Ali Bey)(Namık Kemal)
Ali Bey zamanın meşhur kadınlarından Mahpeyker’le tanışır. Annesi oğlunu korumak için
Dilaşup adlı bir cariye alır. Terk edileceğini anlayan Mahpeyker Dilaşup’a iftira atar, Ali
Bey’i öldürtmek için batakhaneye getirir. Orada bulunan Dilaşup Ali Bey’i ölümden kurtarır
ama kendisi ölür. Ali Bey’de Mahpeyker’i öldürür. Kendisi de hapiste ölür.
3-)Sergüzeşt(Samipaşazade Sezai, 100 temel eser içerisindedir)
Esircilerin Kafkasya’dan getirdikleri Dilber, dokuz yaşında İstanbul’ da bir eve 40 liraya
satılır. Evin hanımı ve zenci halayık Taravet çocuğa acımasız davranır. Evin reisi memuriyet
için Anadolu’ ya gideceğinden evin fazla eşyalarıyla birlikte Dilber’i de 65 liraya esirciye
satar. İleride fazla para etmesi için ut çalmayı, şarkı söylemeyi de öğrenen Dilber, bir süre
sonra 150 liraya Asaf Paşa’nın konağına satılır. Konağın oğlu Celal, Dilbere aşık olur. Bunu
öğrenen annesi Dilber’i evden uzaklaştırır. Dilber bu kez Mısır’ da zengin bir Mısırlının
www.harunardic.net
1
cariyesi olmuştur. Kapatıldığı evden kaçmak üzereyken paniğe kapılır, kendini Nil nehrine
atar.
4-) Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat(Şemsettin Sami)
Annesi tarafından büyütülen Talat,Fıtnat adında bir kıza aşık olur. Kadın giysileri giyerek
kızın evine gider ve onunla konuşur. Üvey babası ise Fıtnat’ı zengin biriyle evlendirir.
Evlendiği Ali Bey’in vaktiyle annesini terk eden babası olduğunu kendisini vurduktan sonra
yaralıyken öğrenen Fıtnat ölür, onu Talat’ın ölümü izler. Fıtnat’ın öz babası olduğunu
öğrenen Ali Bey çıldırır ve ölür.
5-) Zehra(Nabizade Nazım)
Olay 1890 yılında İstanbul’ da geçer, tüccar Şevket Efendi kızı Zehra’yı katibi Suphi ile
evlendirir. Suphi’nin annesi, yardımcı olsun diye Sırrıcemal adında cariyeyi eve getirir.
Zehra’ nın kıskançlıkları başlar, bu kıskançlıklardan bıkan Suphi Zehra’ yı boşar ve
Sırrıcemal’le evlenir. Zehra intikam almak için Ürani adlı çok güzel bir Rum kızını Suphi’ yi
baştan çıkarmak için görevlendirir. Suphi bu tuzağa düşer, Sırrıcemal intihar eder, Zehra bu
sefer mağazadaki yeni katip Muhsin’le evlenir. Suphi beş parasız kalmış ve tulumbacı
olmuştur. Ürani’yi öldürür ve Trablusgarb’a sürülür. İkinci kocasıyla da mutlu olamayan
Zehra kocasının ölümünden sonra tek başına kalır. Bir gün Mahmutpaşa yokuşundan inerken
yol ortasında yoksul bir kadının öldüğünü görür. Bu kadın Suphi’ nin annesidir. Duruma çok
üzülen Zehra hastalanır ve vicdan azabı içinde ölür.
6-) Karabibik(Nabizade Nazım)
Olay Antalya ili Kaş ilçesinin Beymelik köyünde geçer. Babasından kalan tarlanın dört
dönümünü komşusuna satmış olan Karabibik kalan sekiz dönümlük kısmı Yosturoğlu’ na
kaptırmamak için direnmektedir. Komşu Terme köyündeki Rum bakkal Yani’ den borç alarak
www.harunardic.net
2
bir öküz satın alır. Tarlasını sürer. Yosturoğlu da aralarındaki çekişmeyi unutup Karabibiğin
kızı Huri’ yi yeğeyi Hüseyin’ e ister. Karabibik mutludur. Bir süre sonra hastalanır, ancak
kızının mürüvetini gördüğü için huzurludur.
7-)Cezmi(Namık Kemal)
17.y.y. da yaşamış şair ve kahraman sipahi Cezmi İran’a açılan bir savaşa katılır. Orada Kırım
şehzadesi Adil Giray’la arkadaş olur. Adil Giray bir baskında yakalanır. Şahın karısı Şehriyar,
Adil Giray’a aşık olur. Adil Giray ise şahın kız kardeşi Perihan’a aşık olmuştur. Şehriyar’ın
bir oyunu sonunda Adil Giray ve Perihan ölür, Cezmi ise yaralanır.
8-)Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem)
Üstünkörü bir eğitim görmüş Bihruz Bey bir vezir oğludur. Babası ölünce çok büyük bir
servete kavuşur. Kendini eğlenceye kaptıran Behruz gönlünü Periveş adlı bir kıza kaptırır.
Yalancı ve dalkavuk arkadaşı ona Periveş’ in öldüğünü söyler, bu üzüntü içinde Şehzade
başında yürürken Periveş’ e çok benzeyen birini görür ve onu Periveş’ in ablası sanır. Bihruz’
un ahmaklığını anlayan kadın, Periveş diye aradığı kişinin kendisi olduğunu söyler. Sonunda
Bihruz gözünde çok yücelttiği kadının sokak yosması olduğunu anlar.
9-) TURFANDA MI YOKSA TURFA MI ( MİZANCI MEHMED MURAD )
Tanzimat ve II. Meşrutiyet döneminin gazeteci ve fikir adamı yönüyle tanınan
Mehmet(Mizancı) Murat, çıkardığı Mizan gazetesiyle özdeşleşmiş ve hemen bütün
kaynaklarda Mizancı Murat adıyla anılmıştır. Turfanda mı yoksa Turfa mı Cezayir'de
büyümüş, Fransa'da eğitim görmüş ve tıp eğitimini tamamladıktan sonra devletine hizmet
etmek için İstanbul'a gelmiş bir gencin, Mansur'un romanıdır.
www.harunardic.net
3
Turfanda mı yoksa Turfa mı içerdiği fikirler bakımından dönemi için oldukça önemli bir eser
olması ve eserde ele alınan sorunların günümüzde de tartışılıyor olması onun günümüzde de
geçerliliğini sürdürmesine yol açmıştır diyebiliriz.
Not: TANZİMAT DÖNEMİNDE OYUNLAR
Şair Evlenmesi(Şinasi)
Türk tiyatrosunun basılı ilk metni olan bir perdelik komedide şair Müştak Bey, sevgilisi
Kumru Hanım yerine onun çirkin ablası ile nikâhlanır. Şair gerdek gecesi işi anlar. Nikâhı
kıyan imam Ebüllaklaka’ ya rüşvet vererek, durum düzeltilir. İmam yaşça büyük olan kızı
değil, boyca büyük olan kızı nikâhladığını söyler ve durum düzelir.
Vatan yahut Silistre(Namık Kemal)
İslam Bey savaş çıkınca nişanlısı Zekiye ile vedalaşır ve cepheye gider. Zekiye erkek kılığına
girerek Adem adıyla gönüllüler arasına katılır. Silistre kalesi komutanı Sıtkı Bey, Adem’i
çelimsiz bulur ve geri göndermek ister, ama Adem kabul etmez. İslam Bey yaralanır,
Abdullah Çavuş ve Adem düşman cephaneliğini havaya uçurur, kale kurtarılır. Ademin
kimliği ortaya çıkar. Sıtkı Bey’in daha önce öldüğünü sandığı babası olduğunu öğrenen
Zekiye, zafer sevinci içinde İslam Bey’le evlenir.
B-) SERVETİ FÜNUN DÖNEMİNDE ROMAN ÖZETLERİ
1-)Aşk-ı Memnu(Halit Ziya Uşaklıgil)
Varlıklı ve kibar Adnan Bey, genç yaştaki Bihter’le evlenir.Bihter zamanla kocasının yeğeni
Behlül’e aşık olur.Behlül’ün gözü ise Nihal’dedir .Evlenmek üzerelerken Bihter ve Behlül’ün
yasak aşkları ortaya çıkar. Bihter intihar eder, Behlül kaçar.
www.harunardic.net
4
2-)Mai ve Siyah(Halit Ziya Uşaklıgil, 100 Temel Eser İçerisindedir)
İstanbul’da orta halli bir ailenin çocuğu Ahmet Cemil, mülkiyeyi bitireceği sırada babasını
kaybeder, ailesinin geçimini sağlayabilmek için dersler vermeye başlar. Bu arada büyük
ümitler verdiği eserini tamamlamaya çalışmaktadır. Ümitleri bir süre sonra ümitsizliğe döner.
Kız kardeşi İkbal kocasının eziyetleri sonucunda ölür. Sevdiği kadın Lamia başkasıyla
nişanlanır. Eseri beklediği ilgiyi görmez. Ahmet Cemil kitabını yakar, annesini de alıp bir
gemiyle İstanbul’dan ayrılır. Yemen’ de bir ilçe kaymakamlığı görevini kabul eder ve oraya
gider.
3-)Kırık Hayatlar (Halit Ziya Uşaklıgil)
Ömer Behiç ailesine bağlı bir doktordur. O dönemin yozlaşmış ailelerinden birinin kızı olan
Neyyir doktoru baştan çıkarır. Ailesiyle gizli ilişkisi arasında bocalayan Ömer Behiç, küçük
kızı Leyla’nın menenjitten ölmesi üzerine bunu ilahi bir uyarı kabul eder ve ailesine döner.
4-)Eylül(Mehmet Rauf)
Süreyya Bey ve Suat Hanım beş yıldan beri evlidir. Süreyya’ nın arkadaşı Necip aile
dostlarıdır. Necip Suat’ a çok değer vermektedir. Bu değer veriş zamanla sevgiye dönüşür. Bu
sevgi karşılıksız değildir. Ancak her ikisi de Süreyya’ ya ihanet edebilecek yaradılışta
değillerdir. Zamanla bu aşk şiddetlenir. Bir gün köşkte çıkan bir yangında Suat içerde kalır.
Necip onu kurtarmak için evin içine girer ve her ikisi de yangında ölür.
5-)Mürebbiye(Hüseyin Rahmi Gürpınar)
Matmazel Angel aşıklarının biriyle İstanbul’ a gelmiş bir Parislidir. İki ay sonra yüzüstü
bırakılır. Fransız bir ailenin yardımıyla Dehri Efendi’nin konağına girer ve onun çocukları
www.harunardic.net
5
Nezahat ve Nazmi’ ye öğretmenlik yapmaya başlar. Bir süre sonra ailenin erkeklerini baştan
çıkarma planları yapan Angel, aptal torun Sami’ den başlayarak ailenin reisi Dehri Efendi’ ye
kadar tüm erkekleri baştan çıkarır.
6-)Şıpsevdi(Hüseyin Rahmi Gürpınar)
Meftun kalabalık bir ailenin oğludur. Parasızlık yüzünden zengin Kasım Efendiye damat
olmak ister. Entrikalar sonunda Kasım’ın kızı Edibe’ yi alır. Meftun’ un kız kardeşi Lebide
ise Kasım Efendi’ nin oğlu Mahir ile evlendirilir. Kasım Efendi’ nin servetini ele geçirmek
isteyen Meftun, Mahir’ i kullanır. İş öğrenilince Mahir evlatlıktan reddedilir. Meftun Paris’ e
kaçar, Edibe ise babası Kasım Efendi’nin yanında kalır. Edibe eve erkek almaya başlayınca
Kasım Efendi felç geçirir. Meftun ise servetin peşinde olduğu için eski karısıyla yeniden
evlenme planları yapmaya başlamıştır.
7-)Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç(Hüseyin Rahmi Gürpınar, 100 Temel Eser
İçerisindedir)
Bir önsöz, 12 bölüm ve hatime olmak üzere 14 bölümdür. Ünlü bir yazar olmak isteyen
kadınlara da kızan gazeteci İrfan Galip’in Halley kuyruklu yıldızıyla ilgili toplantılar
dolayısıyla mektuplaştığı Feriha Davut isimli genç ve güzel hanımla evlenip mutlu olmasını
anlatır. Töre romanı sayılan eserde evlenme usulleri, batıl inanışlar ele alınır, yazarın birçok
eserinde olduğu gibi pozitivist, fen bilimlerine bağlı gençler üstün gösterilir.
www.harunardic.net
6
C-) MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE ROMAN ÖZETLERİ
1-)Ateşten Gömlek(Halide Edip Adıvar)
Edebiyatımızda Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan romanların ilkidir. İzmir’in işgali sırasında
kocası ve çocuğu düşman tarafından öldürülen Ayşe, İstanbul’ a akrabası Peyami’nin yanına
gelir. İkisinin yanına Binbaşı İhsan da katılır ve Anadolu’ ya geçerler, amaçları Kuvayi
Milliye’ye hizmet etmektir. Bu arada hem Peyami hem de Binbaşı İhsan Ayşe’ ye aşık olur.
Bu aşk her ikisi için de ateşten bir gömleğe dönüşür.
2-)Sinekli Bakkal(Halide Edip Adıvar, 100 Temel Eser İçerisindedir)
II. Abdülhamit devrinde Aksaray’ da Sinekli Bakkal Mahallesi’nde imamın kızı Emine, aynı
mahalleden orta oyuncu Tevfik ile babasının karşı çıkmasına rağmen evlenir. Tevfik zenne
rolüne çıktığı için Kız Tevfik diye anılmaktadır. Bir süre sonra bu yüzden ayrılırlar.
Ayrıldıktan sonra Rabia isminde bir çocukları dünyaya gelir. Tevfik ünlü bir sanatçı iken
İstanbul’dan sürgüne gönderilir. Bu sırada Rabia sesi ile herkesi büyülemektedir. Kuran ve
mevlid okumakta üstüne kimse yoktur. Tevfik sürgünden döner, kızını yanına alır. Ancak bu
seferde Genç Türkler adlı bir gruba yardım ettiği için Şam’a sürülür. Rabia ise Müslüman
olan piyano öğretmeni Peregrini ile evlenir. 1908 meşrutiyet ilanından sonra Tevfik
sürgünden döner, Sinekli Bakkal Mahallesi’ nde eski mutlu günlere dönülür.
3-)Handan(Halide Edip Adıvar)
Refik Cemal, Neriman’la evlidir. Handan Neriman’dan üç yaş büyüktür ve kardeş
çocuklarıdır. 2. Abdülhamit döneminde ihtilalcı gençlerden olan Nazım, Handan ile evlenmek
ister. Handan kabul etmez. Hüsnü Paşa adlı biriyle evlenir. Bu arada Nazım tutuklanmış,
Handan’ a iki mektup bırakarak intihar etmiştir. Handan kocasıyla Londra’ da bulunmaktadır.
Bu sırada Refik Cemal konsoloslukla Londra’ ya gider, orada Handan ile tanışır ve aşık olur.
www.harunardic.net
7
Handan beyin hummasına tutulur. Refik Cemal onun başından ayrılmaz, Handan iyileşince
Refik Cemal’e sevgisini dışa vurur fakat çektiği
4-)Vurun Kahpeye(Halide Edip Adıvar)
Aliye, Fransız Lisesi'ni bitirmiş ve öğretmenlik için gönüllü olmuş çağdaş bir bayandır. ilk
tayin yeri olarak bir köye gitmiştir. Buradaki diğer öğretmenler başı örtük kimselerdir ve
Aliye'yi görünce bayağı yadırgamışlardır. Hatta bu konuda bazı uyarılar bile almıştır. Bir gün
bir öğrencisi ile olan probleminden dolayı velisi ile tartışmıştır. Bu kişi ise köyün
zenginlerindendir ve nedense Aliye'den hoşlanmıştır. Aliye her defasında onu başından
savmıştır. Aliye Tahsin Bey diye bir subay ile tanışmıştır kısa sürede de birbirlerinde
hoşlanmaya başlamışlardır. Bu durum köyün hocası Hacı Fettah Efendi'nin kulağına kadar
gitmiştir. Bu iş hacının hoşuna gitmez ve köyde asılsız dedikodular çıkartmaya başlar.
Kendini her ne kadar hacı olarak saydırsa da aslında bu adam Yunan generalleri ile anlaşma
yapabilecek kadar da haysiyetsiz biridir. Bir gün Tahsin Bey cephede yaralanır ve Aliyelerin
evine gelir Aliye de onu bu durumda bırakmaz ve bir süre evde ona bakar. Köylü bu durumu
Hacı Fettah'a bildirir. Hacı Fettah ise "kahpe evine erkek almış" diyerek köylüleri galayana
getirmiştir. Ve Aliye'yi zorla evinden çıkararak köyün meydanına saçından sürüyerek
götürürler. Ve orada da insan dışı bir şekilde sopalarla döverek Aliye’yi öldürürler.
5-)Tatarcık(Halide Edip Adıvar)
Osman Kaptan ve Lalezar Hanım’ın tek kızı olan Tatarcık lakaplı Lale, ailesiyle beraber
Boğaz’ın Karadeniz’e bakan yamacındaki Poyraz köyünde yaşamlarını sürdürmektedir.
Toplum tarafından pek sevilmeyen baba, Tatarcık on üç yaşında iken vefat eder. Babasız
kalan Tatarcık, insanlardan uzaklaşıp içine kapanır. Köyde dışlanan Tatarcık, buna tepki
olarak okuyup İngilizce öğretmeni olur. Maddî durumu düzelince bulunduğu toplumda farklı
bir yaşantı sürecine girer. Aslında liseyi bitirdikten sonra aldığı bisikletle toplum nezdinde
www.harunardic.net
8
yadırganmaya başlamıştır.
Eskiden konaklara ve yalılara sahip olan bazı İstanbullular,
Cumhuriyet devrindeki sosyal değişmelere ayak uyduramadıkları için, eski konaklarını ve
yalılarını satarak gözden uzak olan bu sahil köyüne yerleşirler. Köye sonradan yerleşen bu
gruba İngilizce ders veren Tatarcık, bisikletiyle geçtiği yolu kapatan Kör İsmail’le tartışır.
Tatarcık, kendisine takılmak isteyen Kübik Palas’ın sahibi Sungur Baltayı da köylülerin gözü
önünde paylar. Köylüler, genç kızlar ve ev hanımları tarafından eş olmaya uygun görülmeyen
Tatarcık, çeşitli kıskançlıklara ve engellere rağmen, duygularında samimi olan Recep’le
nişanlanır. vicdan azabından ölür.
6-)Kiralık Konak(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 100 temel eser içerisindedir)
Eski nazırlardan Naim Efendi, kızı Sekine, damadı Servet, torunları Seniha ve Cemil ile aynı
konakta yaşamaktadır. Damadı lükse düşkün bir adam, Seniha serbest yetişmiş bir kızdır.
Seniha’nın çevresinde Faik ve Hakkı Celis adlı iki genç vardır. Seniha Faik’ ten hamile kalır.
Naim Efendi sarsılır. Hakkı Celis cepheye gider. Seniha ise Avrupa’ya gider. Hakkı Celis
şehit olur. Bunu öğrenen Naim Efendi hızla çöken bir dünyada yapayalnız kalır.
7-)Sodom ve Gomore(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Müteareke dönemindeki İstanbul’da sosyal yaşam anlatılmıştır. Romanda Sami Bey ve ailesi
ile bu aileyle ilişkili yerli ve yabancı kahramanlar anlatılır. Tek olumlu kahraman Leyla’nın
nişanlısı Necdet’tir.
Not:Sodom ve Gomore Ürdün’de günahkarlıkları yüzünden Tanrı’nın gazabına uğrayarak
yerle bir edilmiş iki şehrin adıdır.
8-) Yaban(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Birinci Dünya Savaşı’nda bir kolunu kaybeden Yedek subay Ahmet Celal işgal altındaki
İstanbul’ da yaşayamayacağını anlayınca emireri Mehmet Ali’nin çağrısına uyar Haymana
www.harunardic.net
9
Ovası’nda Porsuk Çayı kenarındaki Mehmet Ali’nin evine gider. Köylülerle dost olmak
istediği zaman köylülerin ona yabancı gözüyle baktığını anlar. Köylüler ona Yaban adını
takmışlardır. Mehmet Ali yeniden askere alınır. Köy Yunan işgaline uğrar, Ahmet Celal
köyde geçen günlerini yazdığı defterini Mehmet Ali’ nin yengesi Emine’ ye teslim ederek
oradan ayrılır. Bu defter daha sonra kenarları yanmış bir biçimde yıkıntılar arasında bulunur.
Defterdeki yaban romanıdır.
9-)Ankara(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Üç ayrı bölümden oluşan eserin ilk bölümünde Milli Mücadele yıllarındaki Ankara‘yı
buluruz. İstanbul’dan gelmiş Selma Hanım, kocası Nazif Bey’in etkisiyle bir zamanlar
yadırgadığı Milli Mücadeleye inanmaya başlar, ancak bu sefer de kocası Sakarya
Muhaberesi’nden korkarak kaçmanın yollarını aramaktadır. Selma, Binbaşı Hakkı Bey’le
mücadeleye devam eder ve yaralılara hemşirelik yapar. İkinci bölümde hürriyet yıllarının
Ankara’sı anlatılır. Binbaşı Hakkı Bey’le Selma evlenmiştir. Üçüncü bölümde hürriyet ruhu
ile aydın gençler yetişmiştir. Bunlardan biri de Neşet Sabit’tir. Selma üçüncü evliliği bu
gençle yapar ve mutluluğa kavuşur.
D-)CUMHURİYET DÖNEMİ ROMAN ÖZETLERİ
1-)Ayaşlı ve Kiracıları (Memduh Şevket Esendal)
Huriyetin ilkyıllarında bir köy ağasının oğlu olan İbrahim dokuz odalı bir evi oda oda kiraya
vermektedir. Ayaşlı İbrahim değişik işler yapmış, sonunda bu işte karar kılmıştır. Romanda
ülkemizin değişik katlarından insanların ayrı ayrı maceraları ve birbirleriyle olan ilişkileri
anlatılır.
www.harunardic.net
10
2-)Dokuzuncu Hariciye Koğuşu(Peyami Safa, 100 Temel Eser İçerisindedir)
İstanbul’ da küçük bir evde yaşayan, sekiz yaşından beri bacağındaki kemik hastalığından
dolayı hastane hastane dolaşan genç, Erenköy’ de akrabası olan emekli paşanın kızı Nüzhet’ i
sever. Nüzhet ise Ragıp adlı bir doktorla evlenecektir. Eserde roman kahramanının adı hiçbir
yerde geçmemektedir. Roman gencin hastaneden çıkarılmasıyla sona erer.
3-)Bir Tereddüdün Romanı (Peyami Safa)
Mualla okuduğu bir romanın yazarıyla tanışmak ister ve tanışır. Romancı genç kıza evlenme
teklifinde bulunur, Mualla evet ya da hayır kararı veremez durumdadır. Araya Vildan adlı
başka bir kadın girer, yazar ne Mualla ne Vildan der ve romanı yeni bir dönemin başlayacağı
haberiyle bitirir
4-) Yaprak Dökümü(Reşat Nuri Güntekin)
Suriye ve Anadolu’ da 25 yıl çalışan daha sonra işine son verilen memur Ali Rıza Bey, karısı,
üç kızı ve oğluyla, İstanbul’ da geçim zorlukları içinde yaşamaktadır. Sırasıyla oğlu Şevket,
kızları Necla ve Leyla yaşadıkları olumsuz olaylar sonucu aileden koparlar. Leyla’nın iffetsiz
bir hayat yaşadığını öğrenen Ali Rıza Bey felç geçirir. Babasını hastaneden Leyla çıkarır ve
yaşadığı eve götürür. Ali Rıza Bey Leyla’nın yanında için için bir utancı ve kendi kırık
hayatını yaşamaya başlar.
5-)Acımak(Reşat Nuri Güntekin)
İlkokul öğretmeni Zehra’nın babası ölmüştür. Zehra yaşlı adamın bıraktığı anı defterini
sabaha kadar okur. Annesinin olumsuz tavırları yüzünden ailenin dağıldığını, babasının bu
yüzden onu öğretmen okuluna gönderdiğini öğrenir. İç yüzünü bilmeden düşman olduğu
babasının acılarını anlar. Zehra, artık bağışlamayı ve acımayı öğrenmiştir
www.harunardic.net
11
6-) Çalıkuşu(Reşat Nuri Güntekin, 100 temel eser içerisindedir)
Feride, küçük yaşta anasını babasını kaybeder. Teyzesinin yardımıyla yatılı okula gider. Çok
haşarı olduğu için ona Çalıkuşu adı takılır. Yazları teyzesinin yanına gider. Zamanla
teyzesinin oğlu ile aralarında aşk başlar. Evliliğe kısa bir süre kala Kamuran’ın başka bir kızla
ilişkisi olduğunu öğrenir. Her şeyi bırakır kaçar. Anadolu’nun değişik yerlerinde öğretmenlik
yapmaya başlar. Daha evvel tanıştığı ihtiyar Doktor Hayrullah Bey’le Kuşadası’nda yine
karşılaşırlar. Aralarındaki dostluk dedikodulara neden olunca formalite bir evlilik yaparlar.
Hayrullah Bey Feride’nin günlüğünü okur ve saklar. Kendisi ölünce Kamuran’ a verilmek
üzere bir zarfı Feride’ ye verir. Hayrullah Bey ölünce Feride zarfı götürür. Kamuran zarfı alır
ve her şeyi öğrenir. Bir daha ayrılmamak üzere Feride’yle evlenir.
7-)Devlet Ana(Kemal Tahir)
Eser adını roman kahramanı Devlet Hatun’dan alır. Dört bölüme ayrılmış olan eserde
Osmanoğullarının ortaya çıkış yılları, savaşçı dervişler, hilebaz keşişler, Şeyh Edebali , Yunus
Emre gibi kişileriyle maceranın , aşkın, inancın, tarih - masal potasında eritilmesiyle yazıya
dökülmüş biçimidir
8-)Kuyucaklı Yusuf (Sabahattin Ali, 100 Temel Eser İçerisindedir)
1903 senesi sonbaharında Aydın’ın Nazilli ilçesi Kuyucak köyünde eşkıyalar bir evi basar ve
karı-kocayı öldürür. Soruşturmaya gelen kaymakam dokuz yaşındaki Yusuf’ u evlat edinir.
Kaymakam, karısı Şahinde’nin yüzünden kendisini içkiye ve kumara vermiştir. Fabrikatör
Hilmi Bey’e üç yüz yirmi altın borçlanmıştır. Zamanla Yusuf ve kaymakamın kızı Muazzez
büyür. Kasaba kabadayısı Şakir, Muazzez’i rahatsız edilince Yusuf tarafından dövülür. Daha
sonra kaymakam Yusuf ile Muazzez’i evlendirir. Yusuf’ u Edremit’ e tahrirat katibi yapar. Bir
www.harunardic.net
12
süre sonra gelen yeni kaymakam Şakir’in ve babasının yakın dostudur. İzzet Bey adındaki bu
yeni kaymakam Yusuf’u görevden alır ve süvari tahsildarı yapar, artık Yusuf sürekli
dışarıdadır. Bu arada Şahinde Hanım’ ın evi kaymakam ve ileri gelenlerin çalgı çengi yeri
olmuştur. Muazzez de iffetini yitirmek üzeredir. Bir akşam Yusuf eve gelir, evdeki herkesi
öldürür. Karısını gömen Yusuf atını atlar ve dağlara gider.
9-)Küçük Ağa (Tarık Buğra, 100 Temel Eser İçerisindedir)
17 yaşında İstanbul’ da Fatih medresesinde olan Mehmet Reşit Efendi, toplumun padişaha
daha sıkı bağlanması için Dahiliye Bakanlığınca Akşehir’e gönderilir. Orada “İstanbullu
Hoca” diye anılır. Halkın padişaha bağlı kalmasını sağlar. Kuvayi Milliye’yi engellediği için
hakkında vur emri çıkar. İstanbullu Hoca, Çakırsaraylı çetesine sığınır. Çerkez Ethem’in
ortanca kardeşi Tevfik Bey’ in bir müfrezesinin başına geçer. Bu arada Çolak Salih onu
vurmak için görevlendirilir. Ancak İstanbullu Hoca gerçekleri görmeye başlamıştır. Çolak
onu vurmaz, ikisi birden Kuvayi Milliye’yi baltalamaya çalışan gruplara karşı mücadeleye
başlarlar. Böyle bir mücadelede Hoca’nın sağ kolundan vurulmasıyla roman sona erer.
10-)Fatih-Harbiye(Peyami safa, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Şinasi ve Neriman iki yakın ailenin çocuklarıdır. İkisi de Darülfün’un farklı bölümlerinde
okumaktadırlar. Günler geçtikçe birbirlerine olan ilgi artar ve nişanlanırlar. Neriman batıya
ilgi duyan bir kızdır. O dönemlerde batıyı Harbiye temsil eder. Neriman’ın Harbiye’de
akrabaları vardır. Bu sayede kendine Harbiye’den çevre edinir ve Macit ile tanışır. Macit’in
batı tarzlı bi yapıya sahip olması Neriman’I etkiler ve Şinasi’den soğur. Macit bir gün
Neriman’I bir baloya davet eder. Bu Neriman için çok sevindirici bir olaydır. Daha sonra
baloda giyeceği elbisenin provası icin bir eve gider ve orda bir Rus bayanla tanışır. O’nun aşk
www.harunardic.net
13
hikayesini dinler. Daha sonra bu hikayeden bir anlam çıkartarak hatasının farkına varır ve
gerçek aşkı olan Şinasi’ye, Fatih’e, geri döner.
11-) Tütün Zamanı(Necati Cumalı, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Yaz zamanı aileleriyle bağa çıkan komşu çocukları Zeliş ile Cemal’in aşkını temelde konu
almakta ve bu konunun etrafında okuyucuya köy insanını ve köy yaşamını da tanıma fırsatı
vermektedir. Zeliş ile Cemal’in birbirine duydukları aşk, kaçış maceraları ve insanların onlara
karşı olan anlayışsızlığından dolayı çektiği acılarla dolu anıları anlatılmaktadır.
12-) Bir Bilim Adamının Romanı(Oğuz Atay, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Roman iki bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde Mustafa İnan’ın doğumundan eğitim hayatı bitene kadarki dönem; İkinci
bölümde ise hocalığından ölümüne kadarki süreç anlatılmaktadır.
Eser, Mustafa İnan’a şivesi ve görüntüsüyle çok benzeyen bir çocuğun Fen Fakültesi’ne giriş
sınavının sonuçlarını öğrenmek için beklediği bir kuyrukta başlar. Kuyruktaki diğer
öğrenciler, çocuğa taşralı olarak bakmakta; onun sınavı kazanamayacağını düşünmektedir.
Yan blokta ise Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’ ödülleri dağıtılmaktadır. Orta
yaşlı bir adam çocuğun yanına gelir. Bilimle uğraştığı belli olan bu orta yaşlı adam, Mustafa
İnan’dan bahseder çocuğa. Törende ‘Bilim Hizmet Ödülü’ ölümünden dört yıl sonra Mustafa
İnan’a verilecektir. Törende çocuk, Mustafa İnan hakkında pek çok şey öğrenir. Oğuz Atay,
bu orta yaşlı adam vasıtasıyla Mustafa İnan’in hayatını anlatmaya başlar.
13-)Yaşar Ne Yaşar ne Yaşamaz(Aziz Nesin, 100 temel eser içerisindedir)
Yazar, romanı Yaşar isimli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kendi ülkesinde yaşadığı,
dönemin sosyal ve siyasal yapısının özellikle bürokrasideki kargaşanın içinde başından
www.harunardic.net
14
geçenleri traji-komik bir şekilde ele alarak kurgulamıştır. Kahramanın devlet dairelerinde
yaşadığı yanlışlıklar ve sürüp giden bir bürokrasi çemberi içinde nasıl zor durumda kaldığı
anlatılmaktadır.
Yaşar Yaşamaz ‘ın adından da anlaşıldığı gibi hükümet tarafından onun çıkarları söz konusu
olduğunda yaşamadığı, değilken ise yaşadığı iddia edilmektedir. Deyimin tam anlamıyla
kimlik bunalımına düşen bu insan hapishanedeyken işin kurdu olur.
14-)Aganta Burina Burinata(Cevat Şakir, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Anı biçiminde yazılmış romanın adı denizcilik terimlerinden oluşuyor: Aganta "tut, zaptet"
demektir. Burina ve Burinata ise serenlerin üstündeki alt ve üst yelkenlerin adı. Mahmut,
Bodrum'lu bir denizci ailenin çocuğudur; daha çok küçük yaşta, içinde deniz sevgisi ve
özlemi uyanmıştır. Amcasının boğulması üzerine, kendisi de bir denizci olan babası, oğlunu
denizden soğutmaya çalışır. Onu denizci eskisi Halil Usta'nın yanına çırak verir. Eski bir
denizci olan ve bacağının sakatlanması yüzünden denizden ister istemez ayrılmış bulunan,
fakat deniz özlemini yüreğinde saklayan Halil Usta, çocukta deniz sevgisini büsbütün
körükler. Mahmut, babasının sefere çıktığı bir gün evden ayrılıp bir gemiye tayfa yazılır,
sevdiği denize kavuşur. Yıllar yılı Akdeniz'de oradan oraya dolaşır. Bu arada babası boğulur,
annesi ölür. İçinde bir yurt özlemi uyanan Halil, bir gün Bodrum'a döner. Zengin bir toprak
ağasının kızıyla evlenip köye çekilir, birkaç yıl toprak işleriyle uğraşır. Günün birinde
Bodrum'a inen Mahmut, denizi ve sefere hazırlanan bir yelkenliyi görünce dayanamaz, her
şeyi yüzüstü bırakır, gemiye atlar, bir daha geriye dönmemek üzere denize açılır. "Aganta!"
diye bağırır.
15-) Yılanların Öcü(Fakir Baykurt)
Bayram,köyünün
doğru
yaşamış,ömrünü
bu
sözlü,
topraklarda
bileği
kuvvetli
çalışmaya
www.harunardic.net
delikanlısıdır.
adamıştır.
Az
Yıllarca
miktardaki
bu
köyde
toprağıyla
15
geçinmeye,ürününün
mahsulünü
almak
için
uğraşır.
Fakat
birgün
gelir
köydeki
arkadaşlarından birim olan Haceli,Bayram’ın evinin önündeki boş araziye ev yaptırmak ister.
Bayram buna karşı çıkar. Köyün muhtarı bu boş arazinin satılmasına menfaati için, daha
olaylar başlamadan önce karşı çıkmadığından,sürekli Haceli denilen o adama destek çıkmak
zorunda kalır. İş öyle bir duruma varır ki muhtar Bayram’ı razı etmek için ayarladığı birkaç
adamla dövdürtmek zorunda kalır. Buna rağmen Bayram hakkını savunur. Ve yanında her
zaman ona destek çıkmış annesini bulur. Bu olaydan bir hafta sonra kaymakamın köye
geleceği haberini duyan muhtar onu memnun etmek için bütün hazırlıkları yapar. Bayram’ın
annesi haberi duyunca daha kaymakam gelmeden bir gün önce onun geleceği yolda
dövüldükten sonra sakat kalmış olan oğlunuda götürerek beklemeye başlar. Ve onu
gördüğünde olup biten herşeyi anlatır. Kaymakam köye geldiğinde,köy muhtarı başta olmak
üzere herkesi tersler. Bayram’ın evinin önüne ev yapılmaması için bir belge çıkartarak
Bayram’a verir. Fakat, bu olayların şokunu üstümden atlatamayan Bayram’ın annesi delirir.
16-) HUZUR (AHMET HAMDİ TANPINAR )
Mümtaz ve Suat'ın Nuran'a olan aşklarıdır öykünün merkezi. Mümtaz ve Nuran birbirini
sevmekte ve evlenmeyi tasarlamaktadırlar. Ümitsizliğe düşen Suat ise kendini asarak intihar
eder. Bu trajedi nedeni ile Nuran'dan ayrılan Mümtaz'ın iç dünyası yıkılmıştır. Radyoda
II.Dünya savaşının başladığı haberi verildiği sırada, Suat'ın hayalini gören Mümtaz merdiven
başına yıkılır (bazı edebiyat incelemecileri, sonda Mümtaz'ın öldüğü biçiminde yorumlar
yapmış olsalar da, Tanpınar'ın metninde ölüm telaffuz edilmiyor).
Mümtaz, Beyazıt Sahaflar Çarşısında, salaş dükkanlarda, bit pazarında, Çekmece'de balıkçı
muhitinde ve kır kahvelerinde dolaştırırken, İstanbul'un bir kronikçisi, İstanbul'da eski
zamanın donup kaldığı ve biriktiği köşelerin bir tasvircisi oluyor romanda. Huzur'un sonraki
bölümlerinde Boğaz'a, zengin bir eve, sanki başka bir dünyaya geçiyoruz. Pırıl pırıl görünen
www.harunardic.net
16
modern semtte önceleri çok mutlu olan Mümtaz, giderek bu çevrede yaşayan insanlardan
kaynaklanan olayların sonucunda yıkılır. Geçilmemesi gereken bir sınırı çiğnemiştir o!
Her yeni tecrübe gibi şahsîdir, her yeni tecrübe gibi ilktir. Mümtaz, bindiği bir Ada vapurunda
Nuran’a rastlamış ve “Tehlikeli denecek derecede zengin, her ihtimale gebe, her mânasında
velûd bir kadınlık hayatı(nın), bakımsız bir tarla gibi sırf kendisini işleyecek erkeğin
yokluğundan yarı hülyâ, yarı verimsizliğin bütün sebeplerini kendisinde gören bir aşağılık
duygusu içinde akıp gittiğini” farketmiştir. Bu tesbitin arkası kendiliğinden gelecek ve zalim
bir çocukluğun ara sokaklarından geçerek kendisini İhsan’ın kollarına atan Mümtaz, fikrî
zeminini sağlamlaştırmış bir insan olarak duygusal arka planını inşa etmeye soyunacaktır: “O
mademki artık benim için herşeydir, o halde bütün kâinatımla ona taşınmalıyım.” der.
E-) DÜNYA EDEBİYATI ROMAN ÖZETLERİ
1-) Faust (Goethe), 100 Temel Eser İçerisindedir)
Eserde insanın iyi yaratıldığını, kötü şeyler yapsa da sonunda mutluluğu yakalayacağını
söyleyen Tanrı ile bunun tersini savunan Mefistofeles iddiaya girer. Bunun için bütün
bilimleri araştırmış, kendisini büyüye vermiş Faust’u seçerler. Umduğunu bulamadığı için
intiharın eşiğine kadar gelen Faust’a Mefistofeles kendisini tanıtır ve onunla da iddiaya girer.
Faust’u içinde bulunduğu bunalımlı hayattan alıp değişik dünyalara sürükleyen Mefistofeles
sonunda iddiayı kazanmıştır.
2-) Hacı Murat (Tolstoy)
Hacı Murat, büyük Rus yazarı Tolstoy‘un olgunlukdönemi romanları arasında yer alıyor. Hacı
Murat, on dokuzuncu yüzyıl Kafkas halkları arasında efsaneleşen, Şeyh Şamil’ le davalıdır.
Hacı Murat, yurt edinme, hayata tutunma, bağımsızlık, tutsaklık, ihanet ve iktidar sarmalında
www.harunardic.net
17
biçimlenen bir davanın kahramanıdır. Zayıflıklarının ve gücünün farkında bir kahraman,
acımasız bir coğrafyanın geniş yürekli insanları arasındaki iktidar mücadelesinde taraf olmak
zorunda kalmıştır; Rusları da sevmez, Şeyh Şamil’i de.
3-) Anna Karenina (Tolstoy)
Anna Karenina, Rusların kendi ülkelerini ve dönemin aristokratlarını en doğru yanlarıyla
yansıtan bir romandır. Anna Karenina’nın ana teması her şeyden önce Rus ailesidir. Bu
romanda Tolstoy, dürüst bir evliliğin açık mutluluğuyla evlilik dışı bir aşkın yol açtığı düş
kırıklıklarını ve düşüşleri karşılaştırmaktadır. Anna Karenina, dönemin üst kademedeki bir
memurunun karısıdır. Onu, hovarda Vronski ile kurduğu ilişkide hazin bir son beklemektedir.
Bunun karşısında Kiti ve Levin’in arasındaki sağlam temellere dayalı aşk, Anna Karenina’nın
kendini beğenmişliğini ve temsil ettiği aristokrasinin köksüzlüğünü ortaya koymaktadır.
4-) Savaş ve Barış (Tolstoy, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Zamanın Rusya’sını iyisiyle kötüsüyle anlatan bir eser. İnsanın olduğu yerde eksik olmayan
aşk, hırs, iyilik ve düşmanlık ve entrika. Bir yanda ne için yapıldığı bir türlü bilinmeyen ve
onca insanın ölmesine sebep olan savaşlar; diğer yanda “barış”ın küçük bir sınıfın daimi
kaderi oluşu. Savaşta da barışta da dürüstlüğü ilke edinmiş kahramanlar… Hep aykırı bir tip
olan Piyer Bezukof ve onun şahsında iyiliğin üstünlüğü… Kadınların genel konumları ve
çıkar çevrelerinin ince hesapları… “kanlı sargılar içindeki bütün bu bozuk insan etleri…”
cümlesiyle özetleyebileceğimiz Savaş. balolar. partilerle süslenen barış… Kısacası;
Strakof’un deyimiyle “Hayatın, zamanın Rusya’sının, tarihin, sınıf kavgalarının olağan üstü
bir tablosu; insana insanlığa ait ne varsa; insanın mutluluğunun ve büyüklüğünün; felaketinin
ve küçüklüğünün anlatıldığı bir eserdir Savaş ve Barış.
5-)Suç ve Ceza (Dostoyevski, 100 Temel Eser İçerisindedir)
www.harunardic.net
18
Kötülüğü ve kötülük sonucu insan vicdanın yaşadığı azapların her türlü hukuki cezadan daha
etkin olduğunu anlatan, Dostoyevski’nin büyük eseri… Toplumdaki çarpık adalet anlayışını
Raskolnikov karakteriyle irdeleyen Dostoyevski; kötülüğü ve kötülük sonucu insan vicdanının
yaşadığı azapların her türlü hukuki cezadan daha etkin olduğunu ileri sürer. Raskolnikov’un
öyküsü aslında biraz da her insan içinde var olan gizli bir yanının öyküsüdür.
6-) Karamazov Kardeşler (Dostoyevski)
Küçük bir Rus köyünde toprak sahibi olan Fedor Pavloviç Karamazov’un dehşetli, esrarengiz
ölümü, kısa sürede yalnız yaşadığı beldenin değil bütün Rusya’nın ilgiyle takip ettiği bir dava
haline gelir. Ölümden, toplumda hiç sevilmeyen, ömrünü ilkesizlikler üzerine kurmuş
maktûlün büyük oğlu Dimitri Karamazov mesul tutulmaktadır… Ne var ki; insanın bilgiyle
donatılmış aklı ve maddi deliller, hayatın karışık ve akıl almaz oyunları karşısında çoğu
zaman aciz kalmakta ve kader ağlarını örmektedir…
7-)Ana (M. Gorki)
Maksim Gorki’nin en önemli eseri olan Ana romanında 1905 Çarlık Rusyası’nda başlayan
sosyal uyanışın mücadelesi anlatılmaktadır. Eser, yeni doğmakta olan bir toplumun
düşüncesini, görüş ve anlayışını yansıtır bizlere. Gorki’nin insanla sosyal şartlar arasındaki
çelişkiyi ve anlaşmazlığı belirtmek için en çok başvurduğu yol, doğrudan doğruya olayların
gerçekçi bir metotla anlatma hikayesidir.
8-)Yüzbaşının Kızı (Puşkin)
XVIII. yüzyıl Rusya’sının büyük ustası Puşkin, onu izleyen çağdaşları ve bütün bir dünya
edebiyatı üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Puşkin’in akıcı, süssüz ve berrak diliyle anlattığı
1773 ayaklanması, akıllardan silinmeyecek bir tablo çizer gözler önüne. Pugaçev’in
önderliğindeki isyancıların renkli yaşamlarından sahneler, o güne dek kimsenin cesaret
www.harunardic.net
19
edemediği ölçüde gerçekçi bir biçimde çizilir. Bütün bunların ortasında, tüm engellere karşın
kendini korumayı başaran tertemiz bir aşk filizlenir.
9-)Kırmızı ve Siyah, (Kızıl ile Kara) (Stendhal)
Stedhal’in yaşanmış bir ya da iki olayı birleştirerek kaleme aldığı bu romanın başkahramanı
Julien Sorel’in yazar ile birçok yönden örtüştüğü ileri sürülür. Orta sınıftan bir genç olan
Julien, papaz okuluna devam ederken çocuklarına ders verdiği belediye başkanının karısı ile
dedikodulara yol açan bir ilişki kurar. Paris’e gider. Orada da kendine kapılarını açan
aristokrat bir ailenin kızı ile yaşadığı aşk, onu hayatın girdaplarına sürükleyecektir. Gururlu,
kibirli, asi, ödünsüz bu genç adam, kendi bireysel değerleri soylu sınıfın değer yargılarına
çarptıkça geri püskürtülür. Hastalıklı gibi görünen psikolojisi, belki de toplumsal
yarılmışlıklara bir isyandır. Hayatı, yanından ayırmadığı iki bavuluna sıkıştırmış, ömrünün
son yıllarını küçük bir İtalyan kentinde konsolosluk görevinden aldığı üç beş kuruşla
sürdürmek zorunda kalmış Henri Beyle (Stendhal), aynen Julien Sorel gibi ödünsüz, aşkı,
ömür boyu aşkı aramış, kendini kabul ettirmek istemiş ve hep yalnız kalmış, istediği,
düşündüğü gibi değil, yaşayabildiği gibi yaşamıştı.
10-) Parma Manastırı (Stendhal)
Parma Manastırı”nda, Rönesans sırasında bir İtalyan prensliğinde yaşanan entrikalar anlatılır.
Romanın kahramanı Fabrice Del Dongo, özgürlüğüne düşkün, romantik, sıra dışı, aşka
bağımlı bir soyludur ve bu özellikleri toplum kurallarına ters düşmektedir. Manastırı, bir
yanan karşı konulmaz tutkulara dönüşen karmaşık duygusal ilişkileri anlatırken, bir yandan
19. yüzyılın ilk yarısındaki İtalyan ve Fransız toplumlarını amansız bir eleştiri süzgecinden
geçirir.
www.harunardic.net
20
11-) Badam Bovary (Flaubert, 100 temel eser içerisindedir)
19. yüzyıl romanının en başarılı örneklerinden birisidir Madam Bovary. Hem ele aldığı konu,
hem de Flaubert’in üslubudur metni çarpıcı kılan. Anlatılan, Emma Bovary’nin trajik hayat
hikayesi ve karşılıksız aşkları gibi görünmekle birlikte Flaubert, Emma’nın şahsında, 19.
yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını, evlilik müessesesinin insan doğasına aykırılığını,
toplumsal değer yargılarının ve ahlak anlayışının ikiyüzlülüğünü ele alır. Emma Bovary,
okuduğu romanların etkisiyle aristokrasiye ve büyük burjuvaziye hayranlık duyan,
aristokrasinin bir parçası olmayı hayal eden ve buna ulaşmak için, çabalayan, bu sınıfa
giremese de, en azından onlara yakın olmayı arzulayan bir kadındır. İçten yapılmış bir
pazarlık değildir onunkisi ama bir üst sınıfa dahil olabilmesinin tek yolunu o sınıftan
erkeklerle birlikte olmakta bulmuştur. Pasif, silik, Emma’nın isteklerini karşılamaktan uzak
biri olan Charles ise karısının hırsı nedeniyle felakete sürüklenir.
12-)Vadideki Zambak (Balzac, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Kocasıyla mutlu olmayan Henriette'e kendisinden çok daha genç olan Felix'in imkânsız aşkını
anlatan kitap. Eser 17 yy Fransa’sındaki toplumsal hayat hakkında da ipuçları içermekte,
duygusal bir yakınlaşmayı anlatmaktadır. Ustanın, yeteneğini tümüyle gösterdiği romanı
olarak da bilinir. Balzac acı ve ısdırabı en hissedilir şekilde romanına yansıtmıştır. Başka bir
gözden aşkın ızdıraplı yüzünü romanı severlere çok iyi yansıtmış ve de özgün anlatımıyla
okuyucuların gözüne girmiştir. Ayrıca kişi ve yer tasvirlerinde büyük ustalıkla okuru olayın
kurgusunun içine sürüklemiştir.
Romanda 17.yy ailesi tarafından çeşitli itilişlere maruz kalan bir gencin zamanla hayatında
olan değişimleri ve ilerde tanıştığı bir kadına olan bağlılığı anlatılıyor ayrıca bu büyük bir aşk
hikâyesidir . Kitabi sadece akrabaları almıştır.
www.harunardic.net
21
13-) İki Şehrin Hikayesi (C. Dickens, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Bay Lorry’nin maceralı Dover seyahati, Doktor Manette’in Bastille’den kurtulması, Doktorun
güzel kızına âşık Sydney Carton ve Charles Darnay’in Fransız İhtilâli’nin korkunç girdabında
yaşanan hazin öyküleri… İki Şehrin Hikâyesi Charles Dickens’ın, Fransız ihtilalı sırasında iki
şehri; Londra ve Paris’i anlattığı, ilk sayfalarından itibaren merak ve korku dolu sahnelerle
örgütlediği soluk soluğa bir dönem romanı…
14-) Ölü Canlar (Gogol, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Çiçikov, kısa yoldanzengin olma peşine düşmüş bir düzenbazdır. O zamanın Rusya’sında bir
insanın itibarı ve zenginliği, sahip olduğu canlarla doğru orantılı olduğu için Çiçikov, ölmüş
fakat kayıtları henüz nüfus kütüğünden silinmemiş ‘can’ları kâğıt üzerinde kalır ve bu şekilde
zengin olma hayalleri kurar. Gogol’ Çiçikov’un dolaştığı bölgelerde karşılaştığı insanlar
üzerinde dönemin Rusya’sının bozuk düzenini acımasızca eleştiriyor ve Rus insanının
tahlilini yapıyor bu eserde. Ölü Canlar, tamamlanamamış olmasına rağmen Dünya Klasikleri
arasında müstesna bir yere sahip.
15-) Çanlar Kimin İçin Çalıyor (Hemıngway, 100 Temel Eser İçerisindedir)
İspanya’da yaşanan acımasız bir iç savaş, Cumhuriyetçi-Faşist kavgasının yol açtığı yıkım,
oluk oluk akan insan kanı… Özel bir görevle İspanya’ya gelen Amerikalının başından
geçenler ve yaşadığı tutkulu aşk. İnsanoğlunun vahşilikte ve barbarlıkta hayvanları bile
gölgede bıraktığını gözler önüne seren acı panoramalar. En hızlı savaş taraftarlarının ve savaşı
bütün korkunçluğuyla yaşayanların barış özlemi…
16-) Sefiller (Hugo, 100 Temel Eser İçerisindedir)
19 sene süren pranga mahkumiyetinden sonra şartlı olarak tahliye edilen Jean Valjean,
toplumdan dışlandığını görür. Sadece Digne piskoposu kendisine iyi davranır; buna karşın
www.harunardic.net
22
zorlu acı yıllar geçiren Valjean piskoposun bazı gümüş eşyaları çalarak ona ihanet eder.
Valjean polis tarafından yakalanır ve geri getirilir. Piskoposun kendisini kurtarmak için yalan
söylemesi ve buna ek olarak iki değerli şamdan hediye etmesi Valjean’ı çok şaşırtır. Böylece
Valjean hayatına yeni bir başlangıç yapmaya karar verir.
17-) Babalar ve Oğulları (Turgenyev)
Eserlerinde umut, çaresizlik ve hüsran gibi duyguları yoğun olarak işleyen Turganyev
romanlarının zirvesini oluşturan Babalar ve Oğullar’da adeta yaşadığı bunalımlar çağının
insan ruhundaki akislerini çizer. Eserlerinde zıt kişiliklerin, mutlulukla mutsuzluğun,
maddeyle ruhun, iyiyle kötünün çarpışmasını da bütün şiddetiyle hissettirir. Babalar ve
Oğullar’da Turganyev; Nihilist (hiçbir iradeye boyun eğmeyi ilke olarak kabul etmeyen
görüşlerin genel adı) bir kişilik olan Bazarov’un dünyada var olan bütün kuruluşların
yıkılması gerektiğini savunarak neredeyse iki kere ikinin dört etmemesi gerektiğini hayal
ederken düşünce yapısının tam tersi duygularla oradan oraya savruluşunu izletiyor bize. O
kadar ki aşkı bile inkar eden bu kişi bir kadına aşık olduğunu anlayınca kendini inkar etme
durumuna düşüyor.
18-)Fareler ve İnsanlar(John Steinbeck, 100 Temel Eser İçerisindedir )
İki adam. George ve Lennie. Bu iki adamın tek hayali para kazanıp kendilerine bir çiftlik satın
almaktır. Bunun içinde bir çiftlikte çalışırlar ve çalışırken başlarına gelecek olaylar onları kötü
durumda bırakır. Lennie biraz saftır. George ise onun saflığına rağmen ona katlanır. Ama
Lennie ’ in katil olmasına neden olur. George ona katlanmak zorundadır çünkü Lennie’in
teyzesi Clara öldükten sonra onun sorumluluğu George’a bırakmıştır. Lennie’in patronun
gelinini kazayla öldürmesi, ardından George’un Lennie’ yi öldürmesi üzere hayallerini
gerçekleştiremezler.
www.harunardic.net
23
19-) Robinson Crusoe(Daniel Defoe, 100 Temel Eser İçerisindedir)
Robinson Crusoe, gençliğinden beri macera düşkünüdür. Denizlere açılmak, yeni kıyılar
görmek ister. Bir iki deniz yolculuğu, fırtınalar ve korsanlar yüzünden çok tehlikeli geçer. Bir
daha açılmaya tövbe eder. Ancak tövbesini tutmaz, yine uzun bir deniz yolculuğuna çıkar.
Robinson Crusoe’nun yolculuk yaptığı gemi batar; bir tek kendisi kurtulur. Uzak denizler
ortasında bir adaya çıkar. Bir sal yaparak batık gemiden yiyecek, giyecek taşır. Yelken
bezinden kurduğu çadırda tek başına yaşamaya başlar. Doğa ile akıllıca mücadele eder.
Günün birinde, adaya, başka adalardan gelen bir vahşiyi esir alır. Onu ehlileştirip arkadaş
edinir. Bir başka gün, ada civarından geçen bir gemide çıkan ayaklanmadan yararlanarak
gemiyi ele geçirir ve bu gemiyle İngiltere’ye ulaşır.
İngiliz edebiyatına ait bu romanda, düştüğü ıssız bir adada 28 yıl tek başına yaşayan, doğa ile
uzun mücadeleler sonunda bütün ihtiyaçlarını sağlayan bir insanın macerası anlatılmıştır.
Romanda, irade ve çalışma ile her türlü zorluğun yenilebileceği gösterilmiştir. Eser, gerçek bir
olaydan ilham alınarak yazılmıştır. Robinson Crusoe, yazarının en ünlü romanıdır.
TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA KAHRAMAN- ESER EŞLEŞTİRMESİ:
Mai ve Siyah: Ahmet Cemil
Yaban: Ahmet Celal
Eylül: Suat, Süreyya
İntibah: Ali Bey
Yaprak Dökümü: Ali Rıza Bey
www.harunardic.net
24
Vurun Kahpeye: Aliye
Ateşten Gömlek: Ayşe
Sinekli Bakkal: Rabia, Tevfik, Vehbi Dede
Kiralık Konak: Naim Efendi, Sekine Hanım, Servet Bey
Sodom ve Gomore: Leyla-Necdet
Araba Sevdası: Bihruz Bey
Küçük Ağa: Çolak Salih, İstanbullu Hoca
Şair Evlenmesi: Kumru Hanım, Müştak Bey
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu: Doktor Rakıp Bey
Sergüzeşt: Dilber
İnce Mehmed: Abdi Ağa
Tutunamayanlar: Muhendis Turgut
Yılanların Öcü: Kara Bayram
Bereketli Topraklar Üzerinde: İflahsızın Yusuf
Ankara: Selma Hanım
Cezmi: Cezmi, Perihan
Huzur: Nuran
Devlet Ana: Devlet Hatun, Ertuğrul gazi,
Şık: Madam Potiş, Maşuk Bey
www.harunardic.net
25
Şıpsevdi: Meftun
Mürebbiye: Dehri Efendi, Matmazel Anjel, Şem’i, Sadri
Kuyucaklı Yusuf: Muazzez
Yorgun Savaşçı: Yüzbaşı Cemil
Esir Şehrin İnsanları: Kamil Bey
Tütün Zamanı: Zeliha, Cemal
Fatih Harbiye: Neriman- Şinasi
Matmazel Noralya’nın Koltuğu: Ferit
Yalnızız: Samim
Yeşil Gece: Ali Şahin
Acımak: Zehra
Kırık Hayatlar: Ömer Behiç
Vatan Yahut Silistre: İslam Bey, Zekiye
Tatarcık: Lale (Tatarcık), Recep
İbrahim Efendi Konağı: İbrahim Efendi, Salih Bey, Yusuf Bey, Şevkiye Hanım, Zaim Bey
Anayurt Oteli: Zebercet
Bir Düğün Gecesi: Fıtnat Hanım, Tezel, Ayşe
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç: İrfan Galip
Handan: Neriman, Hüsnü Paşa, Refik Cemal
www.harunardic.net
26
Aganta Burina Burinata: Mahmut, Halil Usta
Ayaşlı ve Kiracıları: Ayaşlı İbrahim, Hasan Bey, Buharalı Abdülkerim, Faika, Fuat, İffet
Hanım, Şefik Bey
Kuyucaklı Yusuf: Yusuf, Muazzez, Selahattin Bey
Sefiller: Jan Valjean, Javert
Notre Dame’in Kamburu: Quasimodo, Esmeralda
Savaş ve Barış: Andre
Anna Karanina :Karanin
Babalar ve Oğullar: Bazarov, Arkady
Goriot Baba: Goriot, Delphine, Anastasie
Madam Bovary: Emma (Madam Bovary), Charles Bovary, Rodolphe
Fareler ve İnsanlar: Lennie, George
Turfanda mı yoksa Turfa mı: Mansur
KURTULUŞ SAVAŞINI İŞLEYEN YAZARLAR VE ROMANLARI
Ahmet Hamdi Tanpınar: Sahnenin Dışındakiler
Aka Gündüz: Dikmen Yıldızı
Attila İlhan: Kurtlar Sofrası, Sırtlan Payı
Halide Edip Adıvar: Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye
www.harunardic.net
27
Hasan İzzettin Dinamo: Kutsal İsyan
İlhan Tarus: Vatan Tutkusu, Hükümet Meydanı, Var Olmak
İlhan Selçuk: Yüzbaşı Selahattin’in Romanı
Kemal Tahir: Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu
Mehmet Rauf: Halas
Mithat Cemal Kuntay: Üç İstanbul
Peyami Safa: Sözde Kızlar, Biz İnsanlar
Samim Kocagöz: Kalpaklılar, Doludizgin
Talip Apaydın: Toz Duman İçinde, Vatan Dediler, Köylüler
Tarık Buğra: Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da
Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Yaban, Ankara, Sodom ve Gomore
Yanlış Batılılaşmayı İşleyen Romanlar: Felatun Bey ile Rakım Efendi, Araba Sevdası,
Şıpsevdi, Mürebbiye, Kiralık Konak, Yaprak Dökümü, Sözde Kızlar, Fatih-Harbiye
OSMANLININ KURULUŞUNU ELE ALAN YAZARLAR VE YAPITLARI
Kemal Tahir: Devlet Ana
Tarık Buğra: Osmancık
Kemal Tahir’in bazı romanları ve özellikleri:
Devlet Ana: Osmanlı devletinin kuruluş döneminde olan olaylar anlatılır.
Rahmet Yolları Kesti: Osmanlının çöküş sürecinde yaşanan eskıyalıktan bahseder.
www.harunardic.net
28
Kurt Kanunu: Atatürk’e düzenlenen İzmir suikastı sırasında gelişen olaylardan bahseder.
Peyami Safa’nın bazı romanları ve o romanları özellikleri
Fatih – Harbiye romanında Batılı olamayan ama Doğulu da kalamamış, Doğu-Batı
çatışmasını, konu edinen romanında Türk toplumunu daha da öne çıkarır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda hasta bir gencin psikolojisini anlattığı, yazarın
otobiyografik romanıdır.
Bir Tereddüdün Romanı’nda ise birinci Dünya Savaşı sonrası ahlaki bozukluk ve ahlaki
çöküntüyü konu edinmiştir.
Derse Kısa Bir Ara :)
Yahya Kemal ile Nazım Hikmet'in ressam olan annesi Celile Hanım arasında bir aşk
yaşanıyordu. Yahya Kemal, Nazım'ın hocasıydı. Bahriye Mektebi haricinde ona evde ders
veriyordu. Celile Hanımla ilişkilerinin henüz başında olmasına rağmen Nazım bu durumu
sezmişti.
Bir gün hocasının paltosun cebine gizlice, "Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak
giremezsiniz" diye bir not bıraktı. Yahya Kemal ve Celile Hanım'ın tüm arzularına rağmen iki
isim arasında bir izdivaç gerçekleşmedi. Belki de iki insanın mutsuzluğunun nedeni küçük bir
çocuğun duasının kabul oluşudur.
Rüyâları gerçekleştirmenin en iyi yolu, uyanmaktır. ( J.M.Power )
www.harunardic.net
29

Benzer belgeler

Merkezde öğretmenlik yapan Zehra ismindeki bir baş ögretmenin

Merkezde öğretmenlik yapan Zehra ismindeki bir baş ögretmenin Suriye ve Anadolu’ da 25 yıl çalışan daha sonra işine son verilen memur Ali Rıza Bey, karısı, üç kızı ve oğluyla, İstanbul’ da geçim zorlukları içinde yaşamaktadır. Sırasıyla oğlu Şevket, kızları N...

Detaylı

1973 c. sahifesi

1973 c. sahifesi Annesi tarafından büyütülen Talat,Fıtnat adında bir kıza aşık olur. Kadın giysileri giyerek kızın evine gider ve onunla konuşur. Üvey babası ise Fıtnat’ı zengin biriyle evlendirir. Evlendiği Ali Be...

Detaylı