İşletmelerin iş ve biyoçeşitlilik amaçlı ortaklıklar kurmasına

Transkript

İşletmelerin iş ve biyoçeşitlilik amaçlı ortaklıklar kurmasına
Yeşil
Anlaşmalar
P r at i k k ı l av u z
İşletmelerin iş ve biyoçeşitlilik
amaçlı ortaklıklar kurmasına
yardımcı olmak için
Giriş
Bu kılavuz, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) biyoçeşitliliği koruma
zorluğunun üstesinden gelmede ve bu sayede işletmelerini uzun vadede güvenle
sürdürülebilmelerini sağlamada yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Biyoçeşitlilik
her türden işletme için zorunluluk olup mevcut biyoçeşitlilik kaybı devam ederse,
Avrupa'da ve dünya çapında işletmeler için mali ve kredi krizinden bile daha
büyük bir risk haline gelme potansiyeline sahiptir.
Bu kılavuzun odak noktası, doğa ve sürdürülebilirlik alanlarında işletmeler ile
çevre ile ilgili kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları arasındaki ortaklıklardır. Bu
ortaklıklar KOBİ'ler için çok önemlidir, çünkü özellikle biyoçeşitliliği koruma
amaçlı aktivitelerde bulunacak bilgi veya tecrübeleri çoğunlukla yoktur. Ayrıca,
onlara yardımcı olacak danışmanları ve uzmanları tutacak mali olanakları da
bulunmayabilir.
Bu kılavuzda yer alan iş ortaklığı örnekleri, farklı kuruluşlar arasında başarılı
işbirliğini getiren başarı faktörlerini ve tıkanma noktalarını göstermektedir. Bu
sayede, hem biyoçeşitlilik korunması hem de işletmelerin faaliyetleri açısından
karşılıklı yarar sağlanmaktadır. Kılavuz aynı zamanda iyi iş ortaklığı kurmak için
ipuçları ve püf noktaları sunmaktadır.
Biyoçeşitlilik (Ekosistem Hizmetleri)
Biyoçeşitlilik geçtiğimiz on yılda daha sık kullanılmaya
başlanan bir kavramdır. 'Biyoçeşitlilik' terimi için çeşitli
tanımlar yapılmıştır. Yaygın olarak kabul gören ve en
çok kullanılanı ise Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik
Sözleşmesinde tanımlanmış olanıdır1:'Diğerlerinin yanı
sıra, kara, deniz ve diğer su ekosistemleri ve parçası
oldukları ekolojik kompleksler de dahil olmak üzere tüm
kaynaklardan canlı organizmalar arasındaki değişkenlik:
bu tanıma türlerin kendi içindeki, türler arasındaki ve
ekosistem içerisindeki çeşitlilik de dahildir'. Esas itibariyle,
biyoçeşitlilik türler içi ve ekosistemler arası türlerin
çeşitliliğidir. Ekosistemin sunduğu bir hizmet olmamasına
rağmen, biyoçeşitlilik toplum ve iş dünyasının dayandığı
hemen hemen tüm ekosistem hizmetinin itici gücüdür.
İşletme için değer ve faydalar
Sözü edilen bu ekosistem hizmetleri nedir? İnsanların
ve işletmelerin ekosistemlerden elde ettikleri faydalardır.
Ekosistem hizmetlerinin dört ana kategorisi vardır; bunlar
sağdaki metin kutusunda belirtilmişlerdir.
Ekosistem hizmetleri
• Üretim hizmetleri:
ahşap, ilaç, tatlı su,
gıda, lifler.
• Destek hizmetleri:
yaşam alanı
sağlanması, beslenme
döngüsü, tohum
dağıtımı.
• Düzenleyici hizmetler:
su arıtma, tozlaşma,
zirai mücadele.
• Kültürel hizmetler:
rekreasyon, turizm,
manevi ilham kaynağı.
İşletmelerin faaliyetlerini sürdürmeleri için gerekli her şey ya doğrudan ya da dolaylı olarak
ekosistem hizmetlerinden elde edilir. Bu, onları tüm iş sektörleri için değerli kılar. Bu değer
genellikle kereste ve kömür gibi kaynaklar için çok açıktır. Ama, su arıtımı ya da taşkın önleme
gibi durumlar genellikle mali tabloların dışında bırakılır. Ancak bu hizmetlerin değeri ve faydaları
da hizmet kıtlaştığı veya tamamen ortadan kalktığı zaman netleşecektir.
İşletmelerin riskleri ve bağımlılıkları
Biyolojik çeşitliliğin herkesi etkilediği çok açıktır. Bireylerden çok uluslu kuruluşlara hepimiz,
her ne kadar kendimizle ilgisi olmadığını düşünsek de, ekosistem hizmetlerine doğrudan veya
dolaylı yoldan bağımlıyızdır. Örneğin büyük bir Hollanda bankası, bal arısının neslinin tükenmesi
durumunda bankanın yatırımlarının göreceği zararı hesaplamıştır. Banka ağırlıklı olarak tarıma
yatırım yaptığı, tarım da tozlaşmaya bağlı olduğu için, bu kayıplar bankanın sadece Avrupa'daki
operasyonları için milyarlarca avroya tekabül edecektir. Bu, bir sektör ile bir ekosistem hizmeti
arasında dolaylı bağlantıdan kaynaklanan işletme riskine bir örnektir. Biyoçeşitliliğin dünya
çapında tamamen kaybolması tehdidi altında olan bir ekosistem hizmetinin en yaygın ve açık
örneği de olabilir.
Biyoçeşitliliğin kaybı, temel ticari faaliyetler için zorunlu olan kaynakların kaybının yanı
sıra, kamuoyu açısından da bir işletme riski olabilir. İşletmeler dünyadan kopuk faaliyet
göstermezler, faaliyet gösterebilmek için toplumdaki imajlarını da dikkate almak zorundadırlar.
Bir işletme doğal yaşam alanının ciddi şekilde zarar görmesine veya bir türün yok olmasına
1
http://www.cbd.int/
Yeşil
Anlaşmalar
3
neden olursa kamuoyu aleyhine dönebilir. Bu durum, müşteri kaybı, hissedar değer kaybı ve
hatta tümden boykot ve iflasa neden olabilir. Deepwater Horizon petrol sızıntısından sonra
BP'nin hisse senedi fiyatlarındaki düşüş buna iyi bir örnektir. Diğer bir örnek ise Greenpeace’in
KitKat çikolatalarda palmiye yağı kullanmalarından dolayı Nestlé’ye karşı yürüttüğü halkla
ilişkiler kampanyasıdır ki şirket için ciddi problemler oluşturmuştur (yağ amaçlı palmiye dikimi,
Endonezya'daki orangutanların doğal yaşam alanı kaybının en önemli sebebidir).
Biyoçeşitlilik üzerinde büyük bir etkileri olan çok uluslu şirketlerin dışında, kaynaklarını ve
ürünlerini kötü tedarikçilerden satın alan küçük ve orta boy şirketler de kamuoyundan tepki
çekebilirler.
Biyoçeşitlilik kaybının kendi içinde çok ciddi bir işletme riski olduğu, ekosistem hizmetlerinin
kaybına yol açtığında ise daha da büyük bir risk ortaya çıkacağı açıkça görülmektedir. İşletmeyi
yaşatmak için zorunlu olan tüm kaynaklarda olduğu gibi, biyoçeşitliliği koruyacak ve bu süreçte
sizin değerli ekosistem hizmetlerinizi güvence altına alacak adımları atmak akıllıca olacaktır.
Hatta işletmeler, biyoçeşitliliği korumak ve güvence altına almak için harekete geçerek yeni
pazarlara girme veya rekabette öne geçme fırsatı yakalayabilirler.
İşletmeler için fırsatlar
İşletmelerin uzman olduğu bir şey varsa o da iş yapmaktır. Birçok insan doğayı korumayı
her zaman ve sadece bir hayır işi olduğunu düşünse de koruma çalışmalarını bir ticari gelire
dönüştürme fırsatı da vardır. İkinci olarak, bu tür çabalara katkıda bulunmak kamuya olumlu
bir sinyal vereceğinden, ürün ve hizmetlerin satışını artırabilir.
4
İşletmenin biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinde geçerli bir ticari vaka bulabileceği birçok
fırsat vardır: çaba göstermek isteyen diğer işletmelere uygun hizmetler ve danışmanlık sağlamak,
işletmenin kendisi ve toplum için risk azaltma önlemlerini sağlamak ve yeni ürün ve hizmetler
geliştirmek, gibi. Örneğin son yıllarda, doğal alanları biyoçeşitlilik dostu ve sürdürülebilir
şekilde yöneten kuruluşlar kurulmuştur. Bunlar şirketlere karbon veya biyoçeşitlilik ayak izlerini
dengelemeleri için karbon veya biyoçeşitlilik kredileri sunmaktadırlar.
Biyoçeşitlilik gerçek bir iş fırsatı olabilir; işletmelerin yararlanması ve gelir kazanmaları için
bir ürün, bir mal ve bir kaynağa dönüşebilir. İşletmeler bu yüzden iş hayatındadırlar. Örneğin
İngiltere'deki South Downs bölgesinde, işaretlenmiş otlaklar geleneksel bir cins koyun türünün
kullanımı sayesinde çiftçiler tarafından korunmaktadır. Bu eşsiz yaşam alanı muhafaza ediliyor
ve çiftçiler bölgesel bir markayla koyun etini daha yüksek fiyatla satabiliyorlar.
Yeşil
Anlaşmalar
Yeşil Anlaşmaların Durumu
Genellikle Yeşil Anlaşmalar, işletmeleri karbon izlerini ve enerji tüketimini azaltmak için önlemler
alarak iklim değişikliğini durdurmaları anlamında teşvik edici olarak algılanmaktadırlar. Mevcut
Yeşil Anlaşmaların çoğu işletmeler ile hükümetler arasındadır; hükümetler finansal olmayan
avantajlar sunar, işletmeler de bunun karşılığında CO2 emisyonlarını azaltıcı önlemler alırlar.
Aslında, Yeşil Anlaşmaların kapsamı çok daha geniştir. Esas itibariyle Yeşil Anlaşmalar
oluşturma fikri, ekonomik kriz boyunca çevresel açıdan yararlı girişimleri teşvik amacıyla
geliştirilmiştir. Hükümetler ile yapılmak zorunda değildirler. Açıkçası, çevre ile ilgili bir sivil
toplum kuruluşu (STK) ile Yeşil Anlaşma yapmak bir işletme için çok daha yararlı olabilir çünkü
hükümet protokolü ve politikası ile uğraşmak zorunda kalmazlar. Yeşil Anlaşmalar, ortaklığın
odağında ekonomik faydaların yanı sıra çevre için açık faydalar olduğu sürece iki işletme
arasında da yapılabilir.
Örnek: Sağlıklı Yeşil Rekreasyon (NL)
Özel sağlık hizmetine ihtiyacı olanlara tatil yerleri sunma konusuna odaklanan üç rekreasyon şirketi,
Zorgvakanties Zuid-Nederland'da birleşerek Noord-Brabant İl Sağlık Konseyi ile bir anlaşma yaptılar.
Anlaşma, Zorgvakanties Zuid-Nederland'ın tesislerini çevredeki biyoçeşitliliğe daha çok entegre etmeyi,
emisyon azaltımını ve ziyaretçiler için yeni bir biyoçeşitlilik 'yaratmayı' hedeflemesini içeriyor. Bu tedbirlerin
etkisi, yaklaşımı ve ziyaretçi sağlığına faydalarını Noord-Brabant eyaletindeki diğer benzer işletmeler arasında
yaymaya çalışacak olan İl Konseyi ile paylaşılacak.
İl Sağlık Konseyi onlara destek, bilgi ve özel bakıma ihtiyacı olan insanların konaklamaları için yürürlükte olan
karmaşık kural ve yönetmelikler yumağında rehberlik hizmeti sunacağı için karşılığında, Zorgvakanties ZuidNederland da bu ortalıktan faydalanacak. İşletmeler bu tür konularda tam anlamıyla uzman olmayabilirler.
Dışarıdan danışman kiralayacak maddi imkanları da olmayabilir.
Biyoçeşitlilik için yararı ise, işletmelerin biyoçeşitlilik dostu önlemlere daha fazla zaman ve çaba ayırabilecek
ve bunları yerel çevrelerine daha iyi oturtabilecek olmalarıdır. Sağlığa faydalarının kanıtlanması ve tecrübe
edilmesi İl Konseyinin diğer işletmeleri kendi iş uygulamalarıyla alakalı fayda görebilecekleri biyoçeşitlilik
yanlısı önlemleri almaları konusunda teşvik etmesine ve harekete geçirmesine olanak sağlayacaktır.
Kaynak: www.ecnc.org
Bu bölümde işletmelerle çevre ile ilgili STK'lar arasında nasıl başarılı bir ortaklık kurulabileceği,
başarılı ve karşılıklı olarak faydalı bir ortaklığa ulaşmak için gereken ana faktörler gösterilmektedir.
İşte bir örnek.
Yeşil
Anlaşmalar
5
Yukarıdaki örnek, işletmeler ile STK'ların sağlık sektöründe verimli bir şekilde çalışabileceklerini
göstermekte ve işletme veya işletmeler ile STK'lar arasında karşılıklı olarak faydalı bir
ortaklık olabileceğini kanıtlamaktadır. Bu durumda, söz konusu olan çevre ile ilgili bir STK
olmamasına rağmen, ortaklığın amacı kapsanan kuruluşlar arasındaki karşılıklı faydaların yanı
sıra biyoçeşitlilik için beklenen faydaları da açıkça şart koşmaktaydı. Ortaklığın odağında,
işletmelerin yakın çevrelerindeki biyoçeşitliliğin fayda görmesi vardı. Ayrıca, sağlık ve eğlence
sektörlerindeki diğer işletmelere biyoçeşitliliğin ana faaliyet alanları açısından faydalarını
göstermeleri ve onları biyoçeşitliliğin korunması yönünde çalışmaya teşvik etmeleri de
bekleniyordu.
Bu ortaklıktan doğan başka bir konu da tatil tesislerinin ziyaretçilerine örnek olması anlamında
biyoçeşitliliğin sağlığa yararlarının net bir biçimde gösterilmesiydi. STK'nın birçok bilgi
kaynağına erişimi vardır ve bu sayede biyoçeşitlilik ile sağlık arasındaki ilişki üzerine daha
fazla altyapı bilgisi sağlayabilir. Aynı zamanda işletmelere bu alandaki güçlü noktalarının neler
olduğunu ve nerelerde gelişime açık noktalar olduğunu göstermede yardımcı olabilir.
Bu, zaten biyoçeşitliliğe muazzam önem veren ve biyoçeşitliliğin korunmasında aktif katkıda
bulunmak isteyen bir işletmenin nasıl olması gerektiğine dair güzel bir örnektir. Onlar aslında
ortaklığı, çeşitli biyoçeşitlilikle ilgili konuları yönetebilmek için daha güçlü araçlar sağlaması
amacıyla istediler. Birçok kurum biyoçeşitliliğin önemini ve gerçek değerini görüp neden
korunması gerektiğini anlamakla beraber, ortaklıklarında sağladığı işsel faydalara daha çok
odaklanıyor.
6
Örnek: Organik çiftlik ürünü (MDA) tedarik ederek çevresel refahı teşvik etmek
KOBİ olmamakla birlikte, kişisel bakım ürünlerinde dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Weleda'yı
ele alalım. Dünyanın farklı bölgelerindeki çok sayıda KOBİ'den kendi üretim hatlarına çiçek ve ot tedarik
etmektedir. Ürünlerin insanlar ve çevre için muazzam bir çaba göstererek üretilmesi gerektiği idealinden yola
çıkan Weleda, ihtiyaçları olan çiçek ve otları organik olarak üretmek için yerel işletmelerle çok sayıda ortaklık
kurmuştur.
Moldova'daki lavanta üretimi buna güzel bir örnektir. Moldova'nın başkenti Kişinev'in 40 km kuzeyinde
Weleda, organik lavanta ekimi için sürdürülebilir bir proje oluşturmuştur. Bereketli kara toprak ve kuru, sıcak
yazlar 'doğanın stres panzehiri' için ideal yetişme koşulları sağlar. Weleda yerel bir KOBİ olan Resendjer
ile işbirliği içinde, bu alanda sayıları iki yüze kadar çıkan mevsimlik çiftçiler ile çalışmaktadır. Bu ortaklık
sayesinde bölgenin çevresel refahını zenginleştirmek için organik tarımı desteklemekte ve çiftçilere uzun
vadeli talep güvencesi sağlamaktadır. Bu yaklaşım sayesinde yerel ekonomi 2003 yılından beri canlanmıştır.
Yerel düzeyde biyoçeşitlilik açısından faydaları çok açıktır. Organik tarımın amacı, yerel düzeyde doğanın
korunmasını sağlamaktır. Weleda açısından ise, ticari hedeflere ve kamuoyu imajına katkıda bulunmaktadır.
Tartışmaya açık olmakla beraber, sürekli talep gibi ekonomik nedenlerin yerel çiftçiler için temel itici güç
olduğunu varsaymak mantıklıdır. Ayrıca, hem ürünlerinin kalitesini garanti etmesi hem de yerel düzeyde
biyoçeşitliliğin korunması bakımından, aslında temel faaliyet alanları da biyoçeşitliliğin korunmasından fayda
görmektedir. Yerel biyoçeşitlilik adeta firmanın bir ürünü haline gelmiş durumdadır.
Kaynak: www.weleda.com
Yeşil
Anlaşmalar
Yukarıdaki örnekte, ortaklıktaki bazı iş ortaklarının motivasyonları tamamen açık değildir.
Yerel çiftçiler kendi yerel çevrelerini korumaya meraklı olabilirler ancak onlar da ağırlıklı olarak
ekonomik kazanımları gözeterek ortaklık kurmak istemiş olabilirler. Yine de, biyoçeşitliliğin
faydaları önemli bir itici güç olduğundan, işletmeler arasındaki bu tür ortaklıklar Yeşil Anlaşma
kapsamına girer. Bir ortak, diğer ortağın(ların) biyoçeşitliliği dikkate almaması durumunda
elde edemeyeceği ekstra bir fayda sağlar. Dolayısıyla, ana ürüne ek olarak yerel çiftçiler
biyoçeşitliliği de bir ürün olarak satarlar ki; Weleda bunu kurumsal iletişiminde ve doğa ve
biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerini azaltmak bağlamındaki genel hedeflerine yönelik kullanabilir.
Tam olarak birbirinin aynı olmamakla beraber, biyoçeşitliliği dengeleme ile telafi etme arasında
güçlü bir ilişki vardır. Üstelik, kullanılan metot şirketin ana faaliyet alanıyla doğrudan bağlantılı
olduğu için çok daha iyidir. Çünkü hayır amaçlı işlerde, şirketin ana faaliyetleri için gereken
kaynak ve enerjiden ayrılabildiği kadarıyla sürece destek olunabilmektedir.
Ortaklıklar için birçok farklı olanak ve zemin mevcut olup, taraflar kendi Yeşil Anlaşmaları
için ortak paydalar bulmakta özgürdür. Esas itibariyle iki ortağın her iki kuruluşun da temel
faaliyetlerine ve amaçlarına uygun, ortak bir çözüme yönelik çalışmalarıdır. Yeşil Anlaşma, bir
işletmenin sadece bir STK'yı finansal olarak desteklediği hayır amaçlı bir faaliyet değildir. Her
iki kuruluş da biyoçeşitliliği korumaya yönelik eylemlerde bulunur ve her ikisi de biyoçeşitlilik
korunmasından günlük olarak fayda sağlar.
7
Yeşil
Anlaşmalar
Yeşil Anlaşmanın Tamamlanması
Diyagram, bir işletmenin ortaklık kurması ve başarılı bir
Yeşil Anlaşma yapıp uygulaması için gereken adımları
göstermektedir.
Mavi kısım, bir Yeşil Anlaşmanın tamamlamanın 'iç' bölümünü gösterir. Bu kısım ne istediğinizi ve anlaşma sağlayabileceğiniz ortakları bulmaya çalıştığınız kısımdır. Kamuya daha az açık olacak biçimde de yapılabilir ancak
genellikle bu kısım sadece taraflar arasında kalır.
Turuncu kısım anlaşmanın 'kamusal' tarafıdır. Yeşil Anlaşmanın uygulandığı ve dış dünyaya duyurulduğu bölümdür. Sürekli güncellenen bu bölümde, ortaklığın devamı
ve zamanla değişen şartlara uyumunu sağlayan döngüsel
bir süreç işler.
8
Bu dokuz adımı izlemek biyoçeşitlilik ortaklıkları kurmakta ve Yeşil Anlaşmaların başarılı olarak uygulanmasında
faydalı olacaktır. Tabii ki başarı garanti değildir. Ortaklığın başarısı tüm tarafların azimle ve gayretle çalışmasına
bağlıdır.
Şimdi, iç süreçteki ilk altı adımın ayrıntılı açıklamasından
başlayarak süreçteki farklı aşamalara daha yakından
bakalım:
Neye ihtiyacınız var, ne istiyorsunuz?
İnisiyatif kullanan kuruluş siz olacağınızdan, bu adımı niçin attığınıza dair net bir görüşe sahip
olmak çok önemlidir. İşletmenizi biyoçeşitlilik bağlamında bir Yeşil Anlaşma imzalamaya ve
ortaklık kurmaya iten şey nedir, bundan ne kazanmayı umuyorsunuz? Ortaklık bağlamında
ihtiyaç ve isteklerinizi net bir dille özetleyebilmek, uygun ortakları belirlemenizi ve ortaklık
bünyesinde neler yapıyor olacağınıza dair net bir kanaate ulaşmanızı sağlayacaktır.
Kiminle çalışabilirsiniz?
Bir iş adamı olarak, iş ortaklarına rastgele yaklaşmanın hiçbir faydası olmadığını bilirsiniz; aynı
şey Yeşil Anlaşma yaparken de geçerlidir. İlk adımlarda neye ihtiyacınız olduğunu ve ortaklıkla
neleri başarmak istediğinizi belirlediniz; bu adımda ise bu hedeflere ulaşmada sizin için en
uygun olan olası ortakları belirlemek önemlidir. Yerel veya uluslararası bir ortağa mı ihtiyacınız
var? Bir veya birden fazla ortağa mı ihtiyacınız var? STK en iyi seçenek mi yoksa bir işletme
Yeşil
Anlaşmalar
planlarınıza daha mı uygun olur? Bunlar uygun bir seçimde bulunabilmek için kendinize
sormanız gereken sorulardan bazılarıdır.
Bağlantı kurun
İkinci adımda derlediğiniz uzun listeden, potansiyeli en yüksek ilk beşi seçin. Süreçteki en
önemli sorulardan biri, belki de en önemlisi şudur: bazı kuruluşlara kolaylıkla ulaşabilir misiniz?
Halihazırda birini veya bir kuruluşu tanıyorsanız ortaklığa giden yol çok daha kolaylaşır.
Bağlantılarınızı kullanın! En iyi beşliyi belirledikten ve onlarla temas kurmanın en uygun yollarını
ayarladıktan sonra, onlarla temasa geçin. İşbirliği yapmaya yatkınlıklarını araştırın ve olası bir
düzenleme hakkında diyalog kurun.
Ne önerebilirsiniz?
Bu daha önceki adımlar süresince düşünmüş olmanız gereken bir şeydir, çünkü gelecekteki
ortağınızı seçmeniz için iyi bir göstergedir. Ancak, olası ortağınızı anlaşmaya varmış gibi
düşünmek ve neler önerebileceğinize ve önereceğinize kendi başınıza karar vermek akıllıca
değildir. Bağlantı kurduktan sonra diğer kuruluşlarla diyalog kurun ve onların ihtiyaç ve
isteklerini, işletmenizin onlara neler önerebileceğini tartışın. Yeşil Anlaşmanın özü işbirliğidir.
İşletmeler, aynı zamanda biyoçeşitliliğe fayda sağlayan ortak hedeflere ulaşabilmek için
birlikte çalışmak durumundadırlar. Bir işletmenin, bir şey yaptırmak için başka bir şirkete para
ödemesi, Yeşil Anlaşma değildir.
Düzenlemeleri yapın
İstekli ortak veya ortak grubu bulur bulmaz, karşılıklı anlaşabileceğiniz bir düzenleme yapma
vakti gelmiş demektir. Yeşil Anlaşma net ve anlamlı olmalıdır. Yani anlaşma ile ilgili olarak alıp
vereceğiniz şeyler, ortağınızın alıp vereceği şeylerle bağlantılıdır. Biyoçeşitliliğe net bir vurgu
yapılmalı, her iki taraf için yararı açıklanmalı ve ortaklar anlaşmada eşit koşullarda yer almalıdır.
Ortaklardan birinin bağımlılıkları, uzun vadede anlaşmayı zayıflatacaktır.
Yeşil Anlaşmanın İmzalanması
Bu en kolay kısım! Yukarıdaki tüm adımları tamamladıktan sonra, bu adım sadece bir
formaliteden ibarettir. Burada tek önemli nokta, Yeşil Anlaşmayı imzalayan temsilcilerin
kurumlarında yeterince yüksek mevkide olmaları ve anlaşma çerçevesinde gerekli kararları
alabilecek yeterliliğe sahip olmalarıdır. Yeşil Anlaşmanızı dış dünya ile de paylaşın. Bu sayede,
anlaşmanın etkisi artıracak ve hatta size düşen kısmını tamamlamanız da kolaylaşacaktır.
İlk altı adımı tamamladıktan sonra sıra Yeşil Anlaşmayı uygulamaya gelmiştir. Bu kısım, gözle
görünür eylemler olacağından ve dış dünyaya duyurulacağından dolayı, sürecin 'kamusal'
kısmı olarak nitelendirilir.
Yeşil
Anlaşmalar
9
Diyagramdaki son üç adım aşağıda açıklanmıştır:
Yeşil Anlaşmanın Uygulanması
Başka ortaklarla yapılan olağan anlaşmaları uygulamaya koymaktan farksız bir süreçtir.
Bu bölüme gelindiğinde, dış dünya ile iletişim kurmak, kararlılığınızı göstermek ve ilgili tüm
kuruluşların sürekli işbirliğinden yararlanmak önemlidir.
Ortaklığı gözden geçirin
Yeşil Anlaşmayı yaptığınız an göz açıp kapayıncaya kadar geçer. İmza anında anlaşma,
ilgili kuruluşların ihtiyaçlarına en uygun olan anlaşmaydı. Zamanla, ortaklık devam ettikçe,
muhtemelen yeni bakış açıları kazanacaksınız. Dolayısıyla ortaklığı periyodik olarak gözden
geçirmek ve bu yeni koşullara ve taleplere adapte edilmesi gereken yerleri belirlemek önemlidir.
Ortaklığı güncelleyin
Ortaklığın güncelleştirilmesi gerektiğini bilmek tek başına yeterli değildir. İyileştirilecek noktalar
belirlendiğinde ortaklığı güncellemek önemlidir. Eğer orijinal Yeşil Anlaşma taslağı hazırlanırken
inceleme ve güncelleme süreci dikkate alınırsa bu adım daha da verimli olacaktır.
Daha önce de belirtildiği gibi bu adımlar, biyoçeşitlilikten ve biyoçeşitlilik için elde edilebilecek
kazanımlara odaklanarak bir STK veya başka bir işletme ile başarılı ve karşılıklı fayda sağlayan
bir ortaklık sürecini hazırlayacaktır. En önemli kısım, Yeşil Anlaşmaya dahil olan tüm tarafların
kararlılığını, istekliliğini ve gayretlerini sağlayabilmektir. Bu kararlılık şirket genelinde ne kadar
çok paylaşılır ve vurgulanırsa bu ortaklıklar daha yararlı olacaktır.
10
İpuçları ve Püf Noktaları
(Yerel) halkı dahil edin.
Daha çok kişinin katılımı görevlerinizi yerine getirmenizi ve ihtiyaç duyduğunuz desteği bulmanızı
kolaylaştırabilir.
Personelinizi sürece dahil edin.
Çalışanlarını işinizin kalbidir. Onların kararlılığı Yeşil Anlaşmanızı başarıyla uygulayabilmeniz için gereklidir;
ayrıca farkındalıkları arttıkça evlerine, ailelerine ve çevrelerine de yansır.
Sektördeki paydaşlarınıza sorun.
Pek çok kuruluş doğa ve biyoçeşitlilik için ortaklıklar kurmaya çoktan başladı. Onların tecrübelerinden
yararlanın.
Güçlerinizi birleştirin.
Yeşil Anlaşma amacıyla güçlerini birleştiren kuruluşların sesi daha güçlü çıkacak, hükümet nezdinde ve
yasal çerçevede yapılacak işler için daha güçlü bir dayanak noktası sağlayacaktır.
Hayal gücünüzü kullanın.
Biyoçeşitlilik sizin temel faaliyet alanınız değil; genellikle tamamen yeni bir alandır. Düşündüğünüzden çok
daha fazlasını yapabilirsiniz. Yenilikçi olun ve risk almaktan çekinmeyin.
Yeşil
Anlaşmalar
ECNC- European Centre for Nature Conservation
Biyoçeşitlilik ve sürdürülebilir kalkınma için uzmanlık merkezi
P.O. Box 90154
5000 LG Tilburg
Hollanda
E-mail: [email protected]
http://www.ecnc.org/
İletişim
Andrew Schrauwen
[email protected]
Yayın
Bu bir ECNC – Avrupa Doğa Koruma Merkezi yayınıdır. Avrupa Komisyonunun LIFE+
programının desteği ile üretilmiştir.
Telif hakki
© 2012 ECNC
Feragatname
Bu yayının içeriğinden ECNC sorumludur. Avrupa Komisyonu bu yayında kullanılan
bilgilerden sorumlu değildir ve içerik Komisyonun görüşlerini temsil etmemektedir.
Yeşil
Anlaşmalar
11
Yeşil
Anlaşmalar

Benzer belgeler