Yeflil Ufuklar

Transkript

Yeflil Ufuklar
01KapakYU.qxd
11/08/2006
17:46
Page 1
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR
Y›l 2 Say› 2 | N‹SAN 2006 | 5.00 YTL
Yok oluş
Polonya’daki
Bialowieza Orman› ve
‹¤neada Longos
Ormanlar› gibi
Avrupa’n›n bozulmam›fl
ender do¤al alanlar›,
koruma ile kalk›nma
aras›ndaki mücadeleye
tan›k oluyor
durdurulabilir mi?
ÖZEL KORUMA SAYISI
Eski köye yeni âdet
Sa¤l›¤a giden anayol
Çevre yasas›nda de¤ifliklik
Ekoturizm uygulamas›, Küre Millî
Park›’ndaki köylere yaflam getiriyor
Trafik kaynakl› hava kirlili¤ini azaltmak,
hükümetlerin ve sanayinin öncülü¤üne ba¤l›
Makyajlanan çevre yasas›, çevreye eski gözle
bakmay› sürdürüyor
sayfa 29
▼
sayfa 20
▼
sayfa 12
▼
Bu yay›n Avrupa Komisyonu
taraf›ndan desteklenmektedir.
02_kapakici.YU.qxd
11/08/2006
17:46
Page 28
REC Türkiye yeni binas›nda
sizlere daha yak›n...
REC Türkiye iki yafl›nda, yeni yerinde...
Geçen iki y›l içinde çevre paydafllar›na bas›l› ve elektronik destek,
kurumsal ve tematik e¤itimler, STK ve belediyelere hibe programlar›
ile hizmet verdi, bundan sonrada sürdürecek.
Yeni yerimizde araflt›rmalar›n›za destek olacak bir çevre kütüphanesi,
REC Türkiye e¤itim ve seminerlerine ev sahipli¤i yapabilecek bir toplant› salonu
var. REC Türkiye yeni ofisinin kap›lar› rahat ve s›cak ortam›yla tüm çevre
paydafllar›na aç›k. Ayr›ca tüm programlara ayr› telefon hatlar›yla ulafl›m› daha
kolay.
Kapasite Gelifltirme Program›
0312 491 95 02
Hibe Program›
0312 491 95 12
‹klim De¤iflikli¤i Program›
Y›ld›z
Polis
Karakolu
0312 491 95 53
Çevresel Bilgi Program›
0312 491 95 72
REC Türkiye
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹
REC Türkiye
‹lkbahar Mahallesi 15. Cadde,
296. Sokak No: 8
06550 Y›ld›z, Çankaya, Ankara
Telefon: 0312 491 95 30
Faks: 0312 491 95 40
TRT GENEL MERKEZ‹
Ofisimize, K›z›lay Güven Park’tan kalkan Oran minibüsleri kullan›larak ve Y›ld›z Polis
Karakolu’ndan sonraki ›fl›klarda inilerek ulafl›labilir.
03-5ForumYU.qxd
11/08/2006
17:12
Page 3
‹Ç‹NDEK‹LER
yeflil UFUKLAR
Y›l 2 Say› 2
| N‹SAN 2006 | ISSN 1305-5232
Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre
Merkezi (REC)’nin üç ayda bir yay›mlanan ve özgün ad›
Green Horizon olan dergisinin Türkiye uyarlamas›d›r.
Yeflil Ufuklar, Green Horizon dergisinde yer alan haber ve
makalelerin yan› s›ra Türkiye’den haber ve makalelere de
yer vermektedir.
Yeflil Ufuklar, REC’in karar alma süreçlerine kat›l›m›
destekleme, bölgesel paydafllar aras›nda iflbirli¤ini teflvik
etme gibi amaçlar›na hizmet eder.
Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre ve
sürdürülebilir kalk›nma alan›nda önemli konulara ve
gerçek öykülere yer vermektedir. Dergi, ifl dünyas›,
uluslararas› kurulufllar, hükümet, yerel yönetimler, sivil
toplum kurulufllar›, akademik kurumlar ve bas›n için
yararl› bir kaynakt›r.
Yeflil Ufuklar’da yer alan fikir ve görüfllerin Orta ve Do¤u
Avrupa için Bölgesel Cevre Merkezi (REC) ve REC
Türkiye’nin görüfllerini yans›tmas› gerekmez.
Yeflil Ufuklar, elektronik olarak www.rec.org.tr adresinden
incelenebilir.
15
Yeflil Ufuklar
Yay›n Sahibi: REC Türkiye ad›na Dr. Sibel Sezer Eralp
10
Yok olufl durdurulabilir mi?
12
Eski köye yeni âdet
15
Korumada yeni yaklafl›m
Çeviri: Özge Gezerler
Özgün Tasar›m ve Uyarlama: Turgay Ar›k
Bask›: Miki Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti.
Matbaac›lar Sitesi 560. Sok., No:27, ‹vedik, Ankara
Tel. 0312 395 2128
Bask› Tarihi: 18.08.2006
KATKIDA BULUNANLAR
Prof. Dr. Joan Martínez Alier ■ Suade Arançl›
■ Güzin Arar ■ Yunus Ar›kan ■ Z. Bilgi Bulufl
■ fiebnem Feriver ■ Deniz Gümüflel ■
Duygu Güven ■ Dr. ‹smail Mentefl ■ Kerem Okumufl
■ Dr. Begüm Özkaynak ■ Hande Özüt ■ Elif Pekin
■ Nuran Talu ■ Mehmet Ali Üzelgün
Ayr›ca...
Robert Atkinson ■ Pawel Kazmierczyk ■
Ors Marczin ■ Lars Mortensen ■
Kristina Vilimaite ■ Ruslan Zhechkov
GÖRSELLER
BTA ■ Z. Bilgi Bulufl ■ cyanidefreerhodopi.org
■ DO⁄ABEL ■ Elif Demir ■ A. Özge Gökçe ■
Nafiz Güder ■ Gül Günefl ■ Aykut ‹nce ■
Gabor Kardos ■ Pal Kezdy ■ Janusz Korbel ■
Mihajlo Maricic ■ Zoran Mateljak ■ Dr. ‹smail Mentefl
■ Dr. Begüm Özkaynak ■ PHOTODISC ■
REC Country Office Romania ■ REC Türkiye Arflivi
■ stock.xchng ■ VIENNA AIRPORT
Green Horizon
MAGAZINE TEAM
Editor-in-Chief: Pavel Antonov
Deputy Editor: Greg Spencer
Sales Officer: Alex Gregorio
Designer: Patricia Barna
Proofreaders: David Landry
Administrative Officer: Emese Gal
Webmasters: Tamas Bodai,
Vadim Ostapenko
EDITORIAL BOARD
Sustainable development: Janos Zlinszky
Information and research: Jerome Simpson
Funds and investments: Jennifer McGuinn
Public participation: Magdolna Toth Nagy
Environment and security:
Marta Szigeti Bonifert
Environmental policy: Oreola Ivanova
Business and corporate responsibility:
Robert Nemeskeri
Environmental law: Stephen Stec
New EU member states: Beata Wiszniewska
South Eastern Europe: Radoje Lausevic
Turkey: Dr. Sibel Sezer Eralp
Genç kufla¤›n ümidi keserek terketti¤i yeryüzü cenneti, KED ve GEF/ SGP
öncülü¤ündeki ekoturizm uygulamas›yla koruma kullanma dengesine iyi bir
örnek oluflturuyor.
KAPAK KONUSU
Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi, korunan alanlar›
kat›l›mc› yönetim planlar›yla gelece¤e tafl›yor.
Eflsiz de¤erler
Polonya - Beyaz Rusya
s›n›r›ndaki Bialowieza Orman› ya
da K›rklareli'ndeki ‹¤neada
Longos Subasar Ormanlar› gibi
ekosistemler, Avrupa'n›n
bugüne kadar korunan eski ve
eflsiz do¤al de¤erlerinden ikisi.
Polonyal› çevre korumac›lar,
Bialowieza'da kereste
istihsalinin 'sürdürülebilir
kalk›nma' kavram›n› çarp›tmak
oldu¤unu savunuyor.
MERCEK
18
Orada, bir fon var uzakta
19
Temiz ulafl›m yolunda tam gaz
20
Sa¤l›¤a giden anayol
Avrupa Birli¤i’ndeki STK’lar do¤udaki efldefllerine üyelik öncesi fonlar›
ö¤renme ve yönlendirme konusunda destek oluyor.
Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi (PCFV), REC Türkiye’nin
evsahipli¤inde düzenlenen yuvarlak masa toplant›s› ile Türkiye’de de
yayg›nlafl›yor.
KAPAK FOTO⁄RAFI Janusz Korbel
Trafik kaynakl› hava kirlili¤inin tehlikelerini azaltmak için hükümetlerin ve
sanayinin temiz yak›t ve tafl›t kullan›m›n› teflvik etmesi gerekiyor.
D‹⁄ER BÖLÜMLER
Forum 4
D›fl Haberler 6
Türkiye’den Haberler 8
REC Bülteni 24
EEA Haberleri 28
Yasal Boyut 29
Kitapl›k 30
REC BÜLTEN‹
22
Bilgiye çevresel boyut
Çevre paydafllar›na do¤ru, h›zl› ve güncel bilgi vermeyi hedefleyen
REC Türkiye Bilgi Program›’n›n yöneticisi Yeflim Ça¤layan, program›n
kapsam›n› Yeflil Ufuklar'a anlatt›.
20
‹LET‹fi‹M
▼
Yay›n Hizmetleri: Bayt Ltd. fiti., Ziya Gökalp Cad.
30/31, K›z›lay, Ankara. Tel. 0312 431 3062
Hükümetler 2010 y›l› itibariyle AB’deki biyoçeflitlilik kayb›n›n durdurulmas›
konusunda anlaflmaya vard›; ancak veriler, çevrede meydana gelen
tahribat›n azalmak yerine artt›¤›n› gösteriyor.
Editör
[email protected]
Abone ifllemleri
[email protected]
▼
Editör: Nafiz Güder
KAPAK KONUSU
▼
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Yeflim A. Ça¤layan
MIHAJLO MARICIC
DERG‹ EK‹B‹
AYKUT ‹NCE
Bölgesel Çevre Merkezi
REC Türkiye
‹lkbahar Mahallesi, 15. Cadde,
296. Sokak, No: 8, 06550 Y›ld›z
Çankaya, Ankara-Türkiye
Tel: (90-312) 491 95 30
Faks: (90-312) 491 95 40
Web: www.rec.org.tr
3 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
03-5ForumYU.qxd
11/08/2006
17:12
Page 4
FORUM
editörlerden
Temel hak ve özgürlükler dendi¤inde,
ilk olarak akla gelen haklardan biri 'çevre
hakk›' olmuyor belki. Ancak, do¤al ortam
ve kaynaklar›n tahribat›, azalmas›, tükenmesi ya da kirlenmesi sonucu hem insanlar›n hem de di¤er canl›lar›n yaflam alanlar› darald›kça, sa¤l›kl› ve temiz, bunun
yan› s›ra bu nitelikleri sürdürülebilir bir
çevrede yaflaman›n ne kadar önemli oldu¤unu daha iyi anl›yoruz.
Bu fark›ndal›¤›n sonucunda, dünyan›n farkl› yerlerinde, birbirini hiç tan›mayan insanlar ve toplumlar, yaflad›klar› çevrenin kullan›m› konusunda al›nan kararlarda söz sahibi olmak, yani çevre haklar›n› savunmak için seslerini daha çok duyurmaya çal›fl›yor, bu yönde bilinçli ve örgütlü hareket etmeye bafll›yor.
Bu say›m›z›n konuk görüflü köflesinde
yaz›l› bir söylefli gerçeklefltirdi¤imiz Prof.
Dr. Joan Martínez Alier, 'yoksullar›n çevrecili¤i' ismini verdi¤i çevresel hareketin kuramc›lar›ndan. 'Çevresel adalet' kavram›
üstüne kurulu bu yaklafl›m, yerel topluluklar›n, (özellikle de çevreyi koruduklar›
takdirde ekonomik kalk›nma sa¤layamayacaklar› düflünülen nispeten yoksul topluluklar›n), yaflad›klar› çevrenin korunmas›n›, böylece geleneksel ve sürdürülebilir
üretim/ kullan›m biçimlerini koruyarak
ekonomik kalk›nman›n sa¤lanmas›n› talep etmeleri gere¤ini savunuyor. Üstelik,
dünyadaki bütün insanlar›n kaliteli bir yaflam sürebilmesi için kalk›nman›n gereklili¤ini yads›madan. Çünkü çevresel adalet,
nimetlerin oldu¤u kadar külfetlerin de
âdil flekilde paylafl›lmas›n› öngörüyor.
Dergimizin bu say›s› bask›ya haz›rland›¤› s›rada, Uflak Eflme'deki alt›n madeniyle ve su kaynaklar›na kar›flan kimyasallarla ilgili haberler gündeme geldi. Bu sürecin nas›l geliflece¤ini flimdiden bilemesek de, hem dünyan›n çeflitli yerlerindeki
hem de Akkuyu, Bergama, Sinop gibi ülkemizdeki çevre hakk›n› savunan hareketlerden ç›karmam›z gereken sonuç,
herkesin yaflad›¤› çevre üstünde söz sahibi olmas›n›n, al›nacak kararlara kat›lmas›n›n, yani çevre hakk›n›n en temel haklardan biri oldu¤unu teslim etmektir.
Her ne kadar, haz›rlan›rken farkl› fikirlere ne ölçüde yer verdi¤i tart›flmaya aç›k
olsa da, Çevre Yasas›'nda kapsaml› de¤ifliklikler yapan 5491 say›l› yasa da, üçüncü maddesi alt›nda, 'çevre politikalar›n›n
oluflmas›nda kat›l›m hakk› esast›r,' ifadesiyle en az›ndan temenni düzeyinde çevre hakk›n›n alt›n› çiziyor.
Öyleyse izlememiz gereken en do¤ru
yol, Bergamal›lar'a, Eflmeliler'e, Sinoplular'a, çevrelerini savunan bütün toplumlar›n sesine ve taleplerine de süreçteki di¤er
ilgi gruplar›na oldu¤u kadar kulak vermek ve sayg› göstermek olacakt›r.
Nafiz Güder
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 4
CYANIDEFREERHODOPI.ORG
Çevre hakk›
ÖLÜM ÖPÜCÜ⁄Ü: Bulgar protestocular, aralar›nda siyanürle alt›n ç›kar›lacak yat›r›m›nda da oldu¤u madencilik
projelerini engellemeyi baflard›.
‹yi yönetiflim için yeflil muhalefet
Orta ve Do¤u Avrupa’l› yeflil eylemcilerin son dönemdeki protestolar›na bakan biri, bu sonuca demokratik reformlarla m›;
yoksa hem adaylar›n hem de yeni üyelerin
çabalar› sayesinde mi ulafl›ld›¤›n› merak
ediyor.
Polonyal› çevreciler, halk›n tek geçim
kayna¤›n›n a¤aç kesimi oldu¤u iddias›na
karfl› ç›k›p ülkenin en yafll› orman›ndaki
a¤aç kesimini durdurmak için mücadele
ediyor.
Bulgaristan’da yurttafllar ve STK’lar, siyanürle alt›n ç›karmak isteyen Kanada flirketi Dundee Precious Metals’e rahat vermiyor. Projeye iliflkin karara kat›lamay›nca,
dondurucu so¤u¤a ve göz alt›na al›nma riskine karfl›n protestolar›n› sürdürüyor.
Slovak STK’lar›, AB’nin yap›sal ve birleflme fonlar›n› programlama ve denetleme
sürecine kat›l›m› Aral›k ay›nda ask›ya ald›.
Onlar da Bulgar STK'lar› gibi, AB’nin sivil
toplumla ortakl›k ilkesini hükümetin kötüye kulland›¤› iddias›nda. 2007-2013 için ayr›lan yaklafl›k 10 milyar avroluk AB fonunun amaca uygun kullan›lmayaca¤›n› öne
sürüyorlar.
Hükümet ve flirket sözcüleri, sivil protestocular› ve STK’lar›, kalk›nma yanl›lar› ve
yat›r›mc›larla uzlaflmaya yanaflmayan 'radikal' taraflar olarak nitelendiriyor; insandan
çok do¤aya de¤er vermekle suçluyor.
STK’lar› en çok da, yabanc› devletlerden ya
da rakip flirketlerden destek almakla suçluyorlar.
Güçlü bir demokrasi ve iyi bir yönetiflim için yurttafllar›n seslerini duyurmas›
önemli. Hükümetler kararlarda fleffafl›¤›,
yarg›ya eriflimi ve karar alma süreçlerine
halk›n etkin kat›l›m›n› sa¤lad›klar› sürece
zaten eylemcilere gerek kalmaz. Güçlü ve
kat›l›mc› yurttafll›k örnekleri, köklü Bat› demokrasilerinde görülüyor. Seçimle ifl bafl›na
gelmifl yetkililer tart›flmal› kararlar almak istemiyor; çünkü protestolar› körüklemek istemiyorlar. Ayn› yetkililer, güçlü ç›kar gruplar›na karfl› koymak için, çevreyi ve fleffaf
yönetimi savunan güçlü bir sivil deste¤e de
muhtaç.
Donörler bu nedenle sivil toplumu destekliyor. ‹sveç Uluslararas› Kalk›nma ‹flbirli¤i Ajans›’n›n (SIDA), Balkanlar’daki STK’lara k›sa süre önce verdi¤i 4 milyon avroluk
destek buna iyi bir örnek. Dundee’nin Bulgaristan’a yapaca¤› yat›r›mlar› durdurma
tehdidine ve siyanür teknolojisini savunan
medya kampanyas›na ra¤men desteklenen
protestolar sonunda, Çevre Bakan› Cevdet
Çakarov maden projesini onaylamad›. Gösteriler, bir AB delegasyonunun, ülkenin
üyeli¤e haz›r olup olmad›¤›n› de¤erlendirmek için Sofya’ya yapt›¤› ziyarete denk getirilmiflti.
AB üyesi Polonya’da hükümetin, bütçede AB'nin de destekledi¤i bir çevre kalemini iptal etme plan›, Ocak ay›nda STK’lar›n tepkisiyle karfl›laflt›. Çevre ‹ktisad› Enstitüsü/ Orta ve Do¤u Avrupa Banka ‹zleme
A¤›'ndan (CEE Bankwatch) Andrzej Gula,
“çevreye gerekli malî kaynaklar› sa¤lamad›¤› takdirde, AB yönergelerinin koflullar›n›
yerine getirme konusunda Polonya'n›n sorun yaflayaca¤›n›,” söylüyor. Polonya’daki
AB Fonlar› Çevre STK’lar› Koalisyonu, ülkeye 2007-2013 dönemi için ayr›lan 60 milyar avroluk AB fonundan, hükümetin do¤a
koruma konusuna yeterli pay› ay›rmas›n›
sa¤lamas› için Avrupa Komisyonu’na baflvurdu.
STK’lar›n, hükümetlerin ve ifl dünyas›n›n her zaman kavga etmesi gerekmiyor.
Örne¤in, Skadar Gölü’nün Arnavutluk içindeki k›sm› koruma alt›na al›nd›. Arnavutluk'ta son seçimlerde koltu¤unu koruyan
tek bakan, Çevre Bakan› Lufter fiuveli oldu.
Bunun sebebi belki de fiuveli’nin, do¤an›n
korunmas›n›, sadece çevre için de¤il ülkenin insanlar› ve ekonomisi için de sa¤lam
bir yat›r›m olarak görmesiydi.
Pavel P. Antonov
03-5ForumYU.qxd
11/08/2006
17:12
Page 5
FORUM
konuk görüflü
Umudum 'çevresel adalet'te
Küresel çevresel harekette üç ana
ak›m gözlemliyorum. Birincisi, 'yaban›ll›k
kültü'dür, yani el de¤memifl do¤aya duyulan sevgi, do¤al de¤erlere karfl› hayranl›kt›r. Bu ak›m Kuzey’de John Muir’den beri,
belki daha da öncesinden mevcut. Yoksul
ülkelerde de bu ak›m› görüyoruz. Hindistan’da 'kutsal korular' var, yerli toplumlarda çevreye dinî aç›dan sayg› gösterilmesini gerektiren kadim yaklafl›mlara hâlâ s›kça rastlan›yor.
Eko-verimlilik
‹kinci ak›m daha genç; ben bu ak›ma
'eko-verimlili¤in kutsal kitab›' diyorum; iflte
bu ikinci ak›ma ait olan 'sürdürülebilir kalk›nma'; teknolojik ilerleme ve eko-vergiler
gibi çevre politikalar› sayesinde, ekonomik
büyüme ile çevreyi koruman›n birbiriyle
uyum içinde yürütülebilece¤ini kabul ettirmeye çal›fl›yor. Böyle bir uyumun gerçekten mümkün olup olmad›¤› sorusunun yan›t› hâlâ verilebilmifl de¤il. Asl›nda hepimiz,
fosil yak›tlar nedeniyle dünyadaki karbondioksit oran›n›n artt›¤›n› gözlemliyoruz;
tabii bu yüzden iklim de¤iflikli¤i riski de art›yor. Bazen ö¤rencilerimden, '70 yafl›na
geldi¤inizde atmosferdeki karbondioksit
konsantrasyonu ne olacak?' sorusu üstüne
bir makale yazmalar›n› istiyorum. Nüfus art›fl› sonucunda insanlar›n biyokütleye, di¤er
türlerin aleyhine olacak flekilde el koymas›
anlam›na gelen HANPP’nin de (Human
Appropriation of Net Primary Production Net Birincil Üretimden ‹nsan›n Ald›¤› Pay)
dünyada artt›¤›n› görüyoruz. Üstelik önümüzdeki y›llarda petrol üretiminin Hubbert
zirvesini (petrol ve di¤er fosil yak›tlar›n üretim/ arz miktar›n›n bir zirveye ulaflt›ktan sonra, giderek azalmas›) geçmesi nedeniyle, gi-
derek daha fazla biyo-yak›t tüketilecek, dolay›s›yla HANPP oran› daha da artacak. K›sacas›, iklim düzeni, vahfli do¤adaki biyoçeflitlilik gibi do¤al de¤erler, ekonomik büyüme u¤runa feda edilmektedir.
Yoksullar›n çevrecili¤i
Bununla birlikte, çevresel harekette
üçüncü bir ak›m daha var ki Ramachandra
Guha ve ben bu ak›ma 'Yoksullar›n Çevrecili¤i' diyoruz. Bu ak›m, yoksul toplumlar›n, --Nijer Deltas›'nda yafland›¤› gibi-- maden ve petrol ç›kar›lmas› yüzünden, ya da
bütün dünyada yo¤un flikâyete konu olan
kirlilik sonucunda çevrelerinin tahrip edilmesine karfl› verdikleri mücadeleyi ifade
etmektedir. 'Çevre Adaleti'ne dayanan bu
tür hareketlerin geliflerek sürmesi en büyük temennim.
Ben, Hindistan, Çin, Brezilya gibi ülkelerde yaflayan yoksul insanlar›n ekonomik
olarak kalk›nmas›ndan yanay›m kesinlikle.
Bana göre, herkesin do¤ru-düzgün, insan
gibi bir hayat sürmesi için çevreden, kendine gereken miktarda eflit pay almaya
hakk› vard›r; en az›ndan olmas› gerekir. Bu
haklara karbondioksit sal›mlar› da dahildir.
Tabii bu sal›mlar›n, günümüzde ABD, Avrupa ve Japonya’da kifli bafl›na düflen afl›r›
sal›m oranlar›ndan çok daha düflük olmas›
gerekir. Bu yüzden Kyoto Protokolü Baflkan Bush’un politikas›ndan daha iyidir.
Ama Kyoto Protokolü bile gere¤inden fazla cömert, eski al›flkanl›klara göz yuman
bir 'büyükbaba' gibi. Di¤er seçeneklerimiz
ise; petrol ve benzeri kaynaklar için yap›lan savafllard›r, yani bir anlamda varl›kl› ülkelerin kendilerine yeni yaflam alanlar›
(Lebensraum) yaratma politikas›d›r, (belki
de 'Enerji Güvenli¤i' maskesi ard›nda bu
yat›yor); ve iklim de¤iflikli¤i konusundaki
adaletsizli¤in, topyekün basiretsizli¤in devam etmesidir.
Ekolojik borçlar
Varl›kl› ülkeler, eflit koflullarda gerçekleflmeyen ticaretten, biyolojik korsanl›ktan,
ve 'karbon borcu'ndan kaynaklanan 'Ekolojik Borçlar›'n› kabul etmeli. Yoksul ülkeler, varl›kl› halklar›n yoksul halklara, ve
bütün insanlar›n da di¤er bütün türlere
olan 'Ekolojik Borcu'nu gündeme getirmeli. Böylece, sürdürülebilir bir dünyada,
hem çevresel hem de toplumsal adalet bir
arada mümkün olabilir.
Yoksul ülkelerde çok farkl› düflüncelere sahip insanlarla karfl›laflabiliyorsunuz,
t›pk› varl›kl› ülkelerde oldu¤u gibi. Genel
olarak yoksul ülkelerin hükümetleri çevre
konusunda konuflmaktan pek hofllanmaz,
çünkü bunun ekonomik büyüme yönündeki beklentilerine engel olaca¤›n› düflünür. Ancak yoksul ülkelerde sivil toplum
örgütlerinin bünyesinde ya da d›fl›nda,
binlerce çevre eylemcisi var. Sizin de bildi¤iniz gibi Kenyal› Wangari Maathai 2004
Nobel Bar›fl Ödülü'ne hak kazand›. Belki
de günümüzde dünyan›n en ünlü çevrecisi, Hindistan’da, Narmada Vadisi’ndeki, bir
çok yerli ve yoksul insan› yerinden edecek barajlara karfl› mücadele veren hareketin önderi olan Medha Patkar'd›r. Bir süre önce açl›k grevindeydi, Gandhi gibi,
fliddet içermeyen, etkili bir yol izleyerek
19 gün boyunca açl›k grevi yapt›. Daha bir
çok örnek var: Brezilya’da hayvan sahiplerine karfl› Amazonlar'› savunan yoksul insanlar› örgütleyip büyük bir hareket baflla-
BEGÜM ÖZKAYNAK
Universitat Autonoma de Barcelona, Ekonomi ve Ekonomi
Tarihi Bölümü ö¤retim üyesi; Uluslararas› Ekolojik Ekonomi
Derne¤i Baflkan›; 'The Environmentalism of the Poor'un yazar›;
kalk›nma ve çevre uzman› Prof. Dr. Joan Martínez Alier,
Yeflil Ufuklar'›n sorular›n› yan›tlad›.
tan Chico Mendes 1988'de öldürüldü. Bunu, profesyonel bir ekolojist oldu¤u için
de¤il, kauçuk toplay›c›l›¤› gibi, ormanlarda sürdürülebilir bir ekonomik faaliyet yürüten insanlar›n›n en yaflamsal ç›karlar›n›
savunmak için yapt›. Asl›nda tropikal dünyada, mangrov ormanlar›n› karides endüstrisine karfl› savunan birçok insan var.
Dünya çap›nda, okaliptüsün monokültür
tar›m›na karfl›, "plantasyonlar (dikim
sahalar›) orman de¤ildir,” slogan›yla hareket eden bir ak›m daha var. Son zamanlarda alt›n madencili¤ine karfl› da Arjantin’in
Esquel flehrinde ve Peru'daki Tambo
Grande’de çok baflar›l› mücadeleler verildi, bu mücadeleler yerel referandumlara
dönüfltü. Daha birçok yerde, Uluslararas›
Çal›flma Örgütü’nün 169. Konvensiyonu
kapsam›nda madencili¤e karfl› flikâyetler
de dile getiriliyor.
Dönüflümün araçlar›
Bunlar gibi ekolojik paylafl›ma dayanan
ç›kar çat›flmalar› üstüne birçok film çekilebilir ve kitap yaz›labilir. Yaz›lmal› da, çünkü dünya ekonomisi gitgide daha fazla
madde ve enerji kullan›yor ve ekolojik çat›flmalar da gitgide art›yor.
Hükümetlerin bir giriflimi olarak, 2003
Haziran'›nda Havana’da gerçeklefltirilen,
BM Çölleflmeye Karfl› Mücadele 6. Taraflar
Konferans›, kendinden hemen sonra yap›lan Cancun Zirvesi üstünde çok etkili olmufla benziyor. Bunun, kaynaklar›n sürdürülebilir biçimde kullan›lmas› yolunda bir
dönüm noktas› oldu¤unu, ve Kuzey ile Güney aras›ndaki güç dengelerini de¤ifltiren
örneklerden biri oldu¤unu söyleyebiliriz.
Ancak yine de bunun önderli¤ini hükümetlerden çok, Via Campesina gibi toplumsal
hareketler üstlenmiflti, ve bir de Dünya Sosyal Forumlar›’nda aç›kça görülebilece¤i gibi, su konusunda çal›flan hareketler.
The Environmentalism of the Poor (Yoksullar›n Çevrecili¤i) kitab›mda da belirtti¤im
gibi, ekolojik bir ekonomiye ulaflmak için
öncelik vermemiz gereken konu, 'çevresel
itilâflar›n çözümlenmesi'nden çok, (Gandhi
felsefesinin s›n›rlar› içinde kalarak) itilâflar›n fliddetlenmesini önlemek olmal›d›r. Bütün dünyada adalet olmas›n› ve çevreye
sayg› gösterilmesini umut ediyorum.
5 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
06-9CEEHaberlerYU.qxd
11/08/2006
17:13
Page 6
HABERLER
K›sa Bölgesel Haberler
Alman hükümeti, çöplerin yasa d›fl› yollardan Çek Cumhuriyeti’ne ihraç edilmesine son vermek için do¤u s›n›r›ndaki denetimleri art›rmay› kabul etti. Çek yetkililerden al›nan bilgiye göre bu y›l, yaklafl›k 15,000 ton at›k yasa d›fl›
yollarla Almanya’dan ülkeye sokuldu; Almanlar, evsel
at›klar için ödedikleri cezalardan kurtulurken Çekler de
k›sa yoldan para kazand›.
Radyo Praha’n›n bir haberi, soruna iyi bir örnek: Kuzey Bohemya’daki Libceves köyündeki bir yang›na gelen
itfaiyeciler, yanan deponun Almanya’dan gelen at›lm›fl
ayakkab› ve giysilerle dolu oldu¤unu görüyor. Depo sahibinin ise bu at›klar› ithâl etme belgesi yok.
Almanya Çevre Bakan› Sigmar Gabriel, Çek meslektafl›n›n resmi flikâyetine cevaben, hükümetinin fiubat
ay›nda, özellikle Saxony-Anhalt eyaletinde, yasa d›fl› ithalat› engellemek için s›n›r denetimlerini art›rd›¤›n› bildirdi. Ancak Gabriel, baz› Çek flirketlerin "yasa d›fl› at›k
ticareti için özellikle Alman ortak aray›fl›nda oldu¤unu”
da söyledi.
■ Çevre Bakan› talepkâr
Letonya Çevre Bakanl›¤›, AB’nin ülkeye sa¤lad›¤› yap›sal
ve birleflim fonlar›ndan çevre korumaya ayr›lan pay›n art›r›lmas›n› istedi. Çevre Bakan› Raimonds Vejonis, Maliye
Bakanl›¤›na gönderilen mektupta malî yetersizliklerin,
Letonya’n›n AB çevre yasalar›na uyum sa¤lamas›n› tehlikeye düflürdü¤ünü belirtti. Vejonis, çevre altyap›s›na ayr›lan malî kaynaklar›n, gerekenin yar›s› kadar oldu¤unu
yazarken; su yönetimi, biyoçeflitlili¤in korunmas›, kirli
sahalar›n ›slah› ve di¤er çal›flmalara ayr›lan kaynaklar›nsa gerekenin beflte biri oldu¤unu belirtti. Letonya halen,
AB yap›sal ve birleflim fonlar›ndan y›lda 380 milyon avro al›yor.
■ Geri dönüflüme dur durak yok
Çek Senatosu, ambalajlar›n geri kazan›m› için kat› koflullar getiren yasalar› fiubat ay›nda kabul etti; yasalar
2012’de yürürlü¤e girecek. Senato ayr›ca, küçük iflletmelerin uyumunu kolaylaflt›ran tedbirleri de kabul etti. Bakanl›k sözcüsü, hedeflere ulaflman›n zor olmad›¤›n›, Çek
Cumhuriyeti’nin flimdiye dek AB’nin bütün flartlar›n› yerine getirdi¤ini; ‹rlanda, Portekiz ve Yunanistan gibi AB
üyelerini geride b›rakt›¤›n› da belirtti. Geri dönüflüm hedefleri, k⤛t, cam ve kartonda %70; plastikte %27; ambalaj at›klar› için toplamda ise %55.
■ Madenciler yasadan flikâyetçi
Polonya Madencilik Sanayi ve Ticaret Odas›’n›n aç›klamas›na göre, ülkede Ocak ay›nda meclisten geçen çevre
koruma yasas›ndaki son de¤ifliklikler, kömür madencili¤i sektörüne 920 milyon avroya mal olacak. Yeni yasa,
at›l maden ocaklar›n›n ›slah›nda dolgu maddesi olarak
kullan›lan ve kömürle beraber ç›kar›lan at›k maddelerin
yeniden kullan›m›n› yasakl›yor. Oda, yasan›n yürürlü¤e
girmesini gelecek y›la erteletmeye çal›fl›yor.
■ Bulgaristan’da de¤iflim rüzgârlar›
Bulgaristan, Sofya'daki Murgash Tepesi’nde yap›m› planlanan 80 milyon avroluk bir projeyle ilk büyük rüzgâr
enerjisi üretim çiftli¤ine kavuflacak. Bulgar flirketi Ecosource Energy taraf›ndan yürütülen projeye göre toplam 44
yel de¤irmeni, 100 MW’l›k enerji üretilecek.
‹lk 20 rüzgâr jeneratörü 2006 sonunda haz›r olacak,
kalan 24 jeneratör ise izleyen iki y›l içinde tamamlanacak.
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 6
CYANIDEFREERHODOPI.ORG
■ Çekler at›k ticaretine karfl›
MADENC‹L‹K
Siyanür plan› Bulgarlar’› yak›yor
■ Kanadal› Dundee Precious Metals (DPM) madencilik flirketinin,
Bulgaristan’daki faaliyetlerinde siyanürle arama yapmas›na olanak
sa¤layacak hükümet plan›, yo¤un protestolar sonucunda ertelendi.
DPM, Chelopech madeninde planlad›¤› arama çal›flmalar› için
Bulgaristan Çevre ve Su Bakanl›¤›’ndan onay alamad›. Orta ve Do¤u
Avrupa Banka ‹zleme A¤›'n›n (CEE Bankwatch) bildirdi¤ine göre karar, yerel topluluklar›n›n ve “Siyanürsüz Bulgaristan” koalisyonundaki
ulusal bask› gruplar›n›n yo¤un muhalefeti nedeniyle ertelendi. DPM
ise, ülkenin güneyindeki Krumovgrad'daki alt›n madeni de dahil, Bulgaristan’daki tüm faaliyetlerine son verme tehdidinde bulundu.
DPM yapt›¤› aç›klamada, “erteleme karar›ndan dönülmedi¤i takdirde, projelerimizin durmas› söz konusu olabilir ve bu da ilgili bütün
taraflar›n zarar›na olur,” dedi.
CEE Bankwatch’un Bulgaristan temsilcili¤inden Za Zemiata,
DPM'nin, çevre konusunda önemli eksiklikleri oldu¤unu, hem Chelopech hem de Krumovgrad madenlerinde kurmay› planlad›¤› siyanürlü çökelti havuzlar›n›n su kaynaklar›na ve yerleflim yerlerine üç kilometreden yak›n olaca¤›n›, bütün bunlar›n da ülkedeki yasalara ayk›r›
oldu¤unu belirtti.
Ermenistan suyu alt›na
tercih ediyor
■ Sovyet döneminden kalma bir alt›n madenine 100 milyon
dolarl›k yat›r›m yaparak 3,000 kifliye istihdam olana¤› yaratma
vaadi veren bir Hint flirketinin teklifini Ermenistan Çevre Bakanl›¤› dikkate almad›.
Sterlite Alt›n fiirketi, 2002 y›l›nda Gegharkunik flehrinin
Sotk bölgesinde sat›n ald›¤› madendeki faaliyetlerini geniflletmek istiyordu. fiirketin teklifinde, maden filizini iflleme faaliyetlerinin madenden 200 kilometre uzakl›kta bulunan bir alandan
bizzat kaz›n›n yap›ld›¤› alana tafl›mak da bulunuyordu.
Vaat edilen yat›r›mlara ra¤men Çevre Bakan› Vartan Ayvazyan, söz konusu projenin bölgedeki çevreyi tahrip edece¤ini,
özellikle de sadece 30 kilometre mesafede bulunan ve Ermenistan’›n en büyük içme suyu kayna¤› olan Sevan Gölü’ne zarar verece¤ini öne süren çevre STK’lar›n›n yan›nda yer ald›.
Armenpress haber ajans›ndan al›nan bilgiye göre Ayvazyan,
bir aç›k oturumda, maden iflleme tesisinin zararl› kimyevî maddeler kullanabilece¤ini, bunlar›n akarsu ve göllere tafl›nabilece¤ini, çevreyi ve insan sa¤l›¤›n› tehlikeye sokaca¤›n› belirtti. Ayvazyan ayr›ca, Sevan Gölü çevresinde maden iflleme tesisleri
kurulmas›n› yasaklayacak yeni bir yasan›n da haberini verdi.
06-9CEEHaberlerYU.qxd
11/08/2006
17:13
Page 7
HABERLER
AB’den güncel haberler
S‹V‹L TOPLUM
STK’lardan müzakere boykotu
■ Slovak sivil örgütlerinden bir bölümü, yapt›klar› katk›lar›
devletin sürekli olarak görmezden geldi¤ini söyleyerek, AB
yap›sal ve uyum fonlar›n›n programlanmas› konusunda hükümete dan›flmanl›k yapmaktan vazgeçti.
STK’lar, AB’nin 2007-2013 y›llar› için ay›rd›¤› 10 milyar
avroluk fonun harcanmas›na iliflkin tavsiyelerde bulunuyordu. Ancak STK’lar devleti, AB yasas›n›n vazgeçilmez bir koflulu olan ortakl›k ilkesi uyar›nca toplumun görüflünü dikkate almamakla elefltirdi.
STK’lar, tasar› halindeki 2007-2013 Ulusal Stratejik Referans Çerçevesi'ni yorumlayarak, mahrumiyet bölgelerine ve
Çingeneler gibi topluluklara destek talebinde bulundu.
Sektörel Çal›flma Program› ‹nsan Kaynaklar› Komitesi’nde bir STK'y› temsil eden Slovakya Sosyal Hizmetler eski
bakan› Helena Wolekova flunlar› söyledi: “Bay›nd›rl›k ve Bölgesel Kalk›nma Bakanl›¤›, temel önerilerimizden hiç birini
kabul etmedi… Ne yaz›k ki, programlama sürecinin kalitesini art›rma çabalar›m›za hiç kulak asmad›lar.”
Yeryüzü Dostlar› Slovakya/ EEA Bankwatch’dan Juraj
Zamkovsky de, “bu kukla tiyatrosundaki rolümüze art›k devam etmek istemiyoruz,” dedi.
Programlama sürecini koordine eden bakanl›¤a aç›klama
talebiyle gönderilen e- postalar ve telefonlar ise yan›ts›z kald›.
■ Makedonya adayl›kla ödüllendirildi
Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya, Aral›k ay›nda,
Avrupa Birli¤i’ne adayl›k statüsü kazand›.
Avrupa Komisyonu’nun 16 Aral›k’ta yapt›¤› aç›klaman›n ard›ndan Baflbakan Vlado Buckovski, devlet haber
ajans› Mio’ya verdi¤i demeçte “bugün büyük bir gün,
böylece politikam›z›n onay›n› da ald›k,” dedi.
Komisyon, ülkenin ekonomide kaydetti¤i geliflmeleri
ve siyasî istikrar› sa¤lama yönündeki çabalar›n› takdir etti.
Komisyon, 9 Kas›m tarihli resmi aç›klamas›nda, çevre alan›na iliflkin olarak, “bu alanda çok önemli çal›flmalar yap›lmas› gerekiyor; bunlara sa¤lam bir yat›r›m altyap›s›n›n kurulmas› ve mevzuat›n uygulanmas› için idarî
kapasitenin güçlendirilmesi de dahil,” ifadesini
kullanm›flt›.
■ Bölgesel ›s›tma
SALGIN HASTALIK
AB Bakanlar Kurulu ile 1 fiubat’ta yap›lan sözleflme kapsam›nda, AB’ye yeni üye olan ülkeler, bölgesel ›s›tmada
vergi indirimi uygulayabilecek. Anlaflmaya göre devletler,
bölgesel ›s›tmaya uygulanan Katma De¤er Vergisi’ni %5’e
kadar düflürebilecek; bu oran elektrik ve do¤al gaz tarifelerinde zaten uygulanan asgari düzey.
Yeni üye ülkelerden birkaç› flimdiden bölgesel ›s›tmada indirim uygulam›fl durumda; Fransa gibi baz› ülkeler ise bölgesel ›s›tmadan %19.6 oran›na kadar daha fazla vergi al›yor.
‹lgili çevreler, bu giriflimin yenilenebilir enerji ile,
elektrik ve ›s› üretmenin verimli bir yolu olan kojenerasyonu (CHP) teflvik edebilece¤ini de belirtiyor.
Virüs geldi, tünedi
■ Romanya’da çevre öncülerine ça¤r›
Virüsü Avrupa’ya yayan›n ku¤ular de¤il, bünyesi daha dayan›kl› kufllar oldu¤unu da vurguluyorlar.
Asya ve Orta Do¤u’da bu
hastal›ktan 91 kifli hayat›n› kaybetmiflti. Yetkililer, Asya ve Orta
Do¤u’da evcil kümes hayvanlar›n›n serbestçe dolaflmas›n›n
çok daha yayg›n bir uygulama
oldu¤unu, Avrupa’da ise hastal›¤›n insanlara bulaflma ihtimalinin çok düflük oldu¤unu
belirtiyor.
Romanya Baflbakan› Calin Popescu-Taciceanu, Romanya’daki çevre öncülerini, önümüzdeki Ocak ay›nda ülkenin AB’ye üyeli¤ine yaklafl›l›rken, çal›flmalar›n› h›zland›rmaya ça¤›rd›. Popescu-Taciceanu, Ocak ay›nda gerçeklefltirilen ekonomi ve kalk›nma konulu toplant› sonras›nda, ekonomi ve çevre bakanl›klar›n›n, enerji verimlili¤ini ve çevrenin korunmas›n› ‘öne ç›karacak’ projeler haz›rlad›¤›n› belirterek, “AB çevre standartlar›na tam uyum
bizim için hayatî önem tafl›maktad›r,” dedi.
■ Kötü kokulara art›k son
K›sa süre önce biten bir araflt›rma, Bulgaristan ve Romanya’n›n yan› s›ra birçok yeni üye ülkenin, AB’nin yak›t depolar› ve istasyonlar›ndan yay›lan kokulu gazlara dair kurallar›na uyum sa¤lamas› için tavsiyelerde bulunuyor.
Letonya, Litvanya, Estonya, Polonya, Slovakya ve
Malta, AB’nin 1994 tarihli yönergesine en geç 2009’da
uyum sa¤lamalar› yönünde uyar›ld›. Yönerge, yak›t›n depolanmas› ve da¤›t›m› s›ras›nda yay›lan uçucu organik
maddeleri (VOC) hedef al›yor.
Araflt›rma, eski üyelerdeki en baflar›l› uygulamalar›n
projeler yard›m›yla yeni üyelerdeki iflletmelere ve yetkililere aktar›lmas›n› da öneriyor.
■ Polonya çevreyi ihmâl ediyor
BTA
■ Kufl gribi geçti¤imiz k›fl Orta
ve Do¤u Avrupa’ya da ulaflt›.
Mart ay› içinde Polonya, Slovenya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'da virüs vakalar› görüldü. Virüs görülen
di¤er ülkeler aras›nda Yunanistan, ‹talya, Avusturya, ‹sveç, Almanya ve Türkiye de bulunuyordu.
Reuters’›n bildirdi¤ine göre,
H5N1 vakas› saptanan son ülkelerden biri Slovenya oldu; vakalar›n hepsi de ölü ku¤ularda görüldü. Virüs, Avrupa’da henüz
hiçbir insana geçmezken, Slovenyal› yetkililer, ölü ku¤ulara
temas edenlere ancak hastal›k
belirtisi görüldü¤ü takdirde test
yap›laca¤›n› bildirdi.
Almanya Baflbakan› Angela
Merkel de hükümetinin aylard›r
böyle bir ihtimale karfl› önlem
ald›¤›n›, flimdi de mücadeleye
haz›r oldu¤unu söyledi.
Merkel, ZDF televizyonuna
yapt›¤› aç›klamada, “pani¤e kap›lmak için bir neden yok, ancak herkese dikkatli olmas›n›
tavsiye ediyorum,” dedi.
Virüse Avrupa’da yaln›zca
yaban kufllar›nda rastland›. Bilimciler, özellikle ku¤ular›n bu
hastal›¤a karfl› duyarl› oldu¤unu, hastal›¤› kapt›ktan k›sa bir
süre sonra öldü¤ünü belirtiyor.
Polonya hükümetinin, çevreye özgü bir AB bütçe kalemini devre d›fl› b›rakma giriflimi, ülkenin, do¤a koruma sorumluluklar›n› yerine getirmeyece¤i kayg›s› uyand›r›yor.
AB’nin sa¤lad›¤› kaynak, biri çevre olmak üzere 11
sektörel programa paylaflt›r›lm›fl durumda. Çevre sektörünü programdan ç›karma giriflimi, yaln›zca büyük ölçekli altyap› projelerinin uygulanaca¤›n› düflündürüyor.
STK’lar, do¤a koruma projeleri gibi küçük ölçeklilerin ise ihmâl edilece¤i konusunda endifleli.
7 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
06-9CEEHaberlerYU.qxd
11/08/2006
17:13
Page 8
HABERLER
Türkiye’den K›sa K›sa
■ Küçük destekle büyük ifller
YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹
Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Program›'n›n (SGP) deste¤iyle yerel biyolojik çeflitlili¤in korunmas›, sürdürülebilir arazi yönetimi, yenilenebilir enerjilerin yayg›nlaflmas› odakl› do¤a koruma projeleri yürüten
sivil örgütler, 10-12 May›s 2006 tarihlerinde
Sakarya Karasu’daki Acarlar Projesi E¤itim
Merkezi'nde topland›. Bu y›l beflincisi düzenlenen ve ilk kez Ankara d›fl›nda bir proje sahas›nda gerçekleflen SGP Projeler Toplant›s›'na, Türkiye Çevre Koruma ve Yeflillendirme Kurumu (TÜRÇEK) ev sahipli¤i
yapt›. Toplant›ya 25 kadar SGP destekli
projeden 50 civar›nda temsilci kat›ld›.
Rüzgâr santrallerine yat›r›m
dönemi bafll›yor
■ Demirer Grubu ve Enercon GmbH ortakl›¤›yla kurulan Mare Manast›r Rüzgâr Enerji Santrali Sanayi ve Ticaret A.fi., ‹zmir Manast›r'da infla etti¤i rüzgâr
enerjisi santrali için Garanti Bankas›'ndan 36 milyon avro kredi sa¤lad›. Bankan›n aç›klamas›na göre, tamamland›¤›nda Türkiye'nin en büyük rüzgâr enerjisi
santrali olacak tesise verilen 10 y›l vadeli proje finansman› kredisinin geri ödemeleri, santral faaliyete geçtikten sonra bafllayacak.
Garanti Bankas› Genel Müdürü Ergun Özen, "Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun yürürlü¤e girmesiyle, rüzgâr enerjisi santrallerinin say›s›nda önemli art›fl olaca¤›n› tahmin ediyoruz. Santrale sa¤lad›¤›m›z proje finansman› kredisi,
Garanti Bankas›'n›n enerji sektörüne ve özellikle yenilenebilir enerji projelerine deste¤ini ve inanc›n› temsil ediyor. Ülkemizin önemli projelerine deste¤imiz sürecek," dedi. 800 kW'l›k 49 türbinden oluflan santral, 39.2 MW kurulu
güce sahip olacak. Santralin türbinleri, en büyük rüzgâr enerjisi pazar›na sahip
olan Almanya'da %41 payla lider olan Enercon GmbH taraf›ndan üretiliyor.
■ Çevrenin 11 Eylül'ü
Bir süre önce Tuzla'da ortaya ç›kar›lan tehlikeli at›k dolu varillerin bir bölümünün
bölgeye boflalt›ld›¤›, bofl varillerin ise hurda olarak sat›ld›¤› ortaya ç›kt›. Çevre ve Orman Bakanl›¤› ‹stanbul ‹l Müdürü Mehmet
Emin Birp›nar, Tuzla Orhaneli'nde yaklafl›k
1,000 varilden 640'›n›n ç›kar›ld›¤›n›, varilleri gömen kepçe operatörünün vicdan azab› duyarak olaylar› anlatt›¤›n› ifade etti. "Bu
olay, çevrenin 11 Eylül'üdür" diyen Birp›nar, Tuzla'daki olaydan önce %25 kapasiteyle çal›flan ‹ZAYDAfi'ta bu olaydan sonra
kapasitenin %60'a ç›kar›ld›¤›n›, at›klar› imha etmek için baflvuran flirketlere de
2007'ye gün verildi¤ini kaydetti. Çevre ve
Orman Bakanl›¤›, Tuzla olay›nda sorumlulu¤u olanlar hakk›nda en az 5 y›l olmak
üzere hapis istemiyle dava aç›ld›¤›n›, 700800 milyar TL’lik at›k ç›karma maliyetinin
de sorumlu flirketten al›naca¤›n› bildirdi.
ULUSLARARASI ‹L‹fiK‹LER
AB Yeflil Hafta etkinlikleri
Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n evsahipli¤inde 22-24 May›s 2006 aras›nda, Bilkent
Otel’de düzenlenen 'Biyolojik Çeflitlilik ve
Korunan Alan Yönetimi Ulusal Toplant›s›'
konuyla ilgili 300 kadar Türk ve yabanc› uzman›, STK'lar› ve çeflitli paydafllar› bir araya
getirdi. Toplant›da, ‹¤neada, Sultansazl›¤›,
Camili ve Köprülü Kanyon’da Küresel Çevre Fonu (GEF) deste¤iyle yürütülen projelerinin ve di¤er ülkelerin benzer projelerinin
karfl›laflt›¤› zorluklar, deneyimler tart›fl›larak
öneriler gelifltirildi. Toplant›da ayr›ca Dünya
Bankas›, Europark Federation, IUCN Akdeniz Ofisi uzmanlar› da biyolojik çeflitlili¤in
korunmas› ve yönetimine iliflkin örnekleri
aktard› ve uygulamalarda yaflanan ortak sorunlara dair bilgi verdi.
■ Sinop nükleer istemiyor
Sinop'a nükleer santral kurulmas› plan›n›
protesto etmek için 17-23 Temmuz tarihlerinde düzenlenen 'Nükleersiz Yaflam fienli¤i'ne iki bin kifli kat›ld›. Nükleer Karfl›t›
Platform'un düzenledi¤i etkinlik kapsam›nda, nükleer teknoloji ve enerjinin zararlar›n› anlatan sergilerin yan› s›ra çok say›da
kültürel etkinlik yer ald›. Seçimden önce
Sinop’a verilen; e¤itim, kültür ve turizm
flehri olma vaadlerinin yerine getirilmedi¤i de etkinlik boyunca vurguland›.
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 8
EL‹F DEM‹R
■ Korunan alanlar masada
■ Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlü¤ü, çevreyi gündeme getirmek,
çevre sorunlar›n›n çözümünde al›flkanl›k ve davran›fllar›n önemini vurgulamak için her y›l Yeflil Hafta (GreenWeek) isimli bir etkinlik düzenliyor. Bu y›l
biyolojik çeflitlilik temas›yla ve 'Biyoçeflitlilik Yaflamd›r!' slogan›yla 30 May›s - 2
Haziran aras›nda gerçekleflen etkinlik,
eski Çek Cumhurbaflkan› Vaclav Havel,
Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i (IUCN)
Genel Müdürü Achim Steiner, Dünya Ticaret Örgütü Genel Müdürü Pascal
Lamy’nin yan› s›ra birçok politikac›, yönetici ve bilimciyi a¤›rlad›.
Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye'nin de kat›ld›¤› haftada yap›lan 30
kadar panelde, iklim de¤iflikli¤i’nin biyoçeflitlilik üstündeki etkisi, biyoçeflitli-
li¤in ekonomik de¤erini hesaplama yollar›, biyoçeflitlilik kayb›n›n maliyetleri,
biyoçeflitlilik mesajlar›n›n topluma iletilmesi, biyoçeflitlili¤i koruman›n ulusal ve
uluslararas› politikalara kat›lmas› için
gerekli araçlar gibi konular tart›fl›ld›.
Sergilerde ise biyoçeflitlili¤in farkl› yönlerine odaklanm›fl 78 çevre örgütü çal›flmalar›n› ve yaklafl›mlar›n› paylaflma f›rsat› buldu. Bölgesel Çevre Merkezi’nin
(REC) stand›nda biyoçeflitlilik konusunda yürütmekte oldu¤u Yeflil Kutu, Natura 2000 Projeleri gibi birçok önemli proje tan›t›ld›.
Sergide, do¤adan iyice kopanlar›n
da, biyolojik çeflitlili¤i korumaya katk›da bulunmas›n› sa¤layacak örnekler
vard›. Örne¤in AB ölçe¤inde çal›flan
Birdlife International, Greenpeace,
WWF gibi on örgütün birlikte oluflturduklar› Green 10'un (Yeflil 10) broflürlerinde, g›da veya mobilya seçerken dikkat edilecek 10 basit nokta özetleniyordu. Yeflil Hafta'n›n tüm bas›l› malzemelerinde geri kazan›lm›fl ka¤›t kullan›lm›flt›; plastik veya ka¤›t yerine cam ve
metal tabak, bardak, çatal kullan›l›yordu; kat›l›mc›lara ekolojik bezden çantalar ile yaz›c› parçalar›ndan geri kasan›lm›fl kalemler da¤›t›ld›.
Yeflil Hafta kapsam›nda düzenlenen
ve 30 ülkeden 7,000 eserin kat›ld›¤›
'biyolojik çeflitlilik' konulu yar›flmada
resim dal›nda ikincili¤i ‹zmir'den ilkö¤retim okulu dördüncü s›n›f ö¤rencisi
Elif Demir kazand›. Sanat ö¤retmeni
Özden Örgen'le Brüksel'e davet edilen
Demir'e ödülünü, AB Komisyonu yetkilileri verdi. 5-10 yafl grubunda düzenlenen resim yar›flmas›nda birincilik
ödülünü yedi yafl›ndaki Letonyal› Anastasija Caplinska, üçüncülük ödülünü ise
ayn› yafltaki Bulgar Anna Parvanova
kazand›.
06-9CEEHaberlerYU.qxd
11/08/2006
17:13
Page 9
HABERLER
türkiye
YASAMA
Çevre Yasas›’nda kapsaml› de¤ifliklik
DO⁄ABEL
■ Tuzla'da ortaya ç›kar›lan zehirli varillerin ard›ndan gündeme gelen yeni Çevre Yasas› 26 Nisan'da TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasar›da en önemli de¤ifliklik, yo¤un tepki çeken bal›k çiftlikleri konusundaki düzenleme oldu. Tasar›ya 'hassas alanlar' bafll›¤›yla yeni bir bölüm eklenerek Çevre Bakanl›¤›'na hassas k›y› ve iç
sular› belirleme yetkisi verildi. Böylece denizlerde yap›lacak bal›k çiftlikleri hassas
alan niteli¤indeki kapal› koy ve körfezlerle do¤al ve arkeolojik sit alanlar›na kurulamayacak.
Yeni yasa, at›k al›m, ön ar›tma ve bertaraf tesislerini kurmamak ya da çal›flt›rmamak; yasak at›klar› topra¤a vermek; içme suyu ve kullanma suyu kaynaklar›na
veya koruma alanlar›na at›k boflaltmak; yurtd›fl›ndan tehlikeli at›k getirmek gibi çevre kirletici uygulamalara ve çevre suçlar›na da a¤›r para cezalar› getiriyor. Tasar›ya
göre Bakanlar Kurulu cezalar› 10 kat›na kadar art›rabilecek.
Çiftlik'in kaderi
BELGESEL
Bir çift kanad›n
peflinde
■ Kufl gözlemcili¤ini ve kufllar› anlatan
bir kitap ve belgesel filmden oluflan Bir
Çift Kanad›n Peflinde, içeri¤i ve oluflma
süreciyle birçok ilki bar›nd›r›yor. Foto¤raf
albümü anlay›fl›yla haz›rlanan kitap, kufllar, kufl gözlemcili¤i ve Türkiye’deki geçmifli, kufl göçleri ve önemli kufl alan› kavram› hakk›nda bilgi veriyor. ‹ki y›ldan
uzun bir sürede haz›rlanan ve Türkiye’nin
farkl› do¤al alanlar›ndaki çekimlerden
oluflan film ise, 2. Akbank K›sa Film Festivali ve 27. ‹FSAK Ulusal K›sa Film ve
Belgesel Yar›flmas›'nda 'En ‹yi Belgesel
Film' seçildi. Kufllar›n ve kufl gözlemcili¤inin renkli dünyas›na götüren yay›nla ilgili
detayl› bilgi için;
<http://www.dogabel.org.tr>
■ Atatürk Orman Çiftli¤i (AOÇ) Müdürlü¤ü Kurulufl Kanunu’nda de¤ifliklik yap›lmas›n› öngören ve 9 May›s 2006'da TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüflülen
kanun teklifi, baflta Mimarlar Odas›, fiehir
Planc›lar› Odas› ve Ziraat Mühendisleri
Odas› olmak üzere yerel STK'larla Ankara
Büyükflehir Belediyesi'ni karfl› karfl›ya getirdi. AOÇ arazisinin, metro ve yol çal›flmalar›, hukukî ihtilaflar›n giderilmesi ve
kamu yarar› için Büyükflehir Belediyesi’ne
10 y›ll›¤›na devredilmesi ve yaklafl›k 2.5
milyon m2'lik k›sm›n›n imara aç›lmas›na
yönelik tasar›, ranta aç›k zihniyeti ve planc› yaklafl›mlar›n eksikli¤i nedeniyle elefltiriliyor. Haziran ay›nda kurulan Atatürk Orman Çiftli¤i Giriflimi, çiftlik arazisinde bir
bas›n aç›klamas›, bir piknik ve konser düzenleyerek etkinliklerine bafllad›.
Cumhuriyet’in ilk döneminde 52 milyon m2 olan, 1950'de ç›kan 5659 say›l› kanunla aflamalar halinde 33 milyon m2’ye
küçülen, öte yandan da 1. derece tarihi ve
do¤al S‹T alan› statüsü alan AOÇ, Ankara’n›n merkezine kadar uzanan bir kent
orman› özelli¤i gösteriyor.
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
MADENC‹L‹K
Alt›n madeni iç ve d›fl yarg›da
■ ‹zmir Dördüncü ‹dare Mahkemesi, Bergama Ovac›k'taki
alt›n madeninin imar planlar›n› iptal etti. ‹ptal davas›n› açan
‹zmir Barosu avukatlar›ndan Senih Özay, ‹zmir Valili¤i'nin
Koza Alt›n ‹flletmeleri A.fi.'nin iflletti¤i alt›n madenini bir an
önce kapatmas› gerekti¤ini söyledi. Özay, bunun Koza'ya
karfl› do¤rudan verilmifl ilk karar oldu¤unu da belirterek,
"Madencilik flirketi, flimdiye kadar verilen bütün yarg› kararlar›n› 'Bizimle ilgisi yok, daha önceki Newmont, Normandy, Eurogold flirketlerinin dönemini kapsayan kararlar,
bizi ba¤lamaz,' diye karfl›l›yordu. Ama bu karar do¤rudan
Koza ile ilgili," dedi.
Öte yandan siyanürlü yöntemle alt›n ç›kar›lmas›na karfl› uzun y›llar mücadele eden Bergamal› köylülerden 1,670
kifli daha, kifli bafl› 3,000 avro tazminat istemiyle Avrupa ‹n-
san Haklar› Mahkemesi'nde (A‹HM) Türkiye'ye karfl› dava
açt›. Böylece, bugüne dek tazminat istemiyle A‹HM'de dava açanlar›n say›s› 3,475'e ulaflt›. Bugüne dek sonuçlanan
325 davada ise kifli bafl›na 3,000 avro tazminat ödenmesine
karar verildi.
Normandy Madencilik'in Bergama'da iflletti¤i alt›n madeni için daha önce al›nan ÇED raporunun ‹zmir ‹dare
Mahkemesi'nce iptal edilmesi, Dan›fltay 6. Dairesi'nce de
onanmas›n›n ard›ndan Bakanlar Kurulu 29 Mart 2002 tarihinde ald›¤› kararla madenin çal›flt›r›lmas›na izin vermiflti.
Bunun üzerine Bergamal› köylüler ve ‹zmir Barosu avukatlar›, Bakanlar Kurulu karar›n›n yarg› kararlar›n›n uygulanmas›n› engelledi¤ini ve kuvvetler ayr›l›¤› ilkesini zedeledi¤ini iddia ederek dava açm›flt›.
9 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 10
KAPAK KONUSU | do¤a koruma
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 10
ütün bu örneklerde biyoçeflitlili¤i ve do¤ay› koruma ile, yerel
halk›n kapasitesinin art›r›lmas›,
do¤a koruma çal›flmalar›na kat›lmas› ve yerel demokrasinin güçlendirilmesi el ele yürütülüyor. REC biyoçeflitlilik
uzman› ve yukar›da sözü edilen s›n›raflan
iflbirli¤i projesini yönetmifl olan Mira Mileva’ya göre, d›fl dünyaya uzun süre kapal›
olan Arnavutluk ve S›rbistan-Karada¤ gibi
ülkelerin, paylaflt›klar› Skadar/ ‹flkodra
Gölü’nün yönetimini görüflmek için bir
araya gelmesi bölgedeki en büyük baflar›lardan biri.
Bütün bu çabalara karfl›n do¤an›n
omzundaki yük Avrupa da dahil tüm dünyada giderek art›yor. Dünya Kaynaklar›
Enstitüsü’nün 2005 y›l› Biny›l Ekosistem
De¤erlendirme raporuna göre fosil kay›tlar›, günümüzde türlerin yok olma h›z›n›n, tarih öncesi dönemde yaflanandan
1,000 kat fazla oldu¤unu gösteriyor. Daha
da kötüsü rapor, türler ve habitatlar üstündeki bask›n›n aynen sürmesi durumunda bu yok olma oran›n›n 10 kat artaca¤›na dikkat çekiyor. Raporda, biyoçeflitlilik kayb›n›n befl temel nedeni oldu¤u
belirtiliyor: habitat de¤iflikli¤i, iklim de¤iflikli¤i, iflgalci türler, afl›r› tüketim ve kirlilik. Raporu kaleme alanlar, do¤an›n üstüne binen bütün bu yüklerin hafiflememesi, tam tersine giderek artmas› sonucunda,
do¤an›n insanlar için sa¤l›kl› ve yaflamaya
elveriflli bir ortam olma niteli¤ini
B
Devam› sayfa 14’te
ZORAN MATELJAK, REC OFFICE MOSTAR
melerine olanak verecek ölçüde tüketiyor. Avrupa Do¤a Koruma Merkezi
(ECNC) müdürü Rob Wolters, istenirse
bölgede sürdürülebilirli¤in sa¤lanabilece¤ini, ancak do¤a koruma ile kalk›nma
aras›nda sa¤l›kl› bir orta yol bulmak için
yaln›zca bölge ülkelerinin de¤il, Avrupa’n›n geliflmifl ülkelerinin de çaba sarf
etmesi gerekti¤ini belirtiyor.
Bölgedeki baz› giriflimler, yerel ölçekteki do¤al ve beflerî kaynaklara dayal›
kalk›nma alternatiflerini denedi ve baflar›l› oldu. Karpat Eko-Bölge Giriflimi bunlardan biri. Sivil toplum kurulufllar›n›n
(STK) bafllatt›¤› bu giriflim, hükümetlerin
de deste¤iyle, koruma ve sürdürülebilir
kalk›nma konular›nda uluslararas› bir anlaflma olan ve 4 Ocak’ta yürürlü¤e giren
Karpat Sözleflmesi’nin yolunu açt›.
Bu giriflimlere baflka bir örnek de, eski Demir Perde bölgesini kapsayan ve
Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i'nin (IUCN)
eflgüdümünde 22 ülkenin kat›ld›¤› bir koruma giriflimi olan Yeflil Kuflak (Green
Belt). Bir di¤er giriflim, Bat› Stara Da¤lar›’nda, Neretva Nehri’nin a¤z›nda ve Skadar/ ‹flkodra Gölü’nde uygulanan Ortak
Do¤al Kaynaklar›n Yönetimiyle S›n›raflan
‹flbirli¤i adl› befl y›ll›k proje.
PAL KEZDY, DUNA-IPOLY NATIONAL PARK
A
DO⁄AL B‹R DEMET: (Ormanda çal›flanlardan
bafllayarak saat yönünde) Macaristan’da, Avrupa
Koruma Alan› Sertifikal› Szenas Tepeleri'ndeki
gönüllüler; Hutovo Blato Ulusal Park›’ndaki
Neretva Deltas›’nda bir tekne; Bosna-Hersek’teki
Neretva Nehri’nden bir görüntü; Macaristan’da,
Buda Tepeleri’nde bir e¤itim gezisindeki
çocuklar; Hutovo Blato Ulusal Park›’nda su
kufllar›.
▼
vrupal›lar'›n bitki ve hayvanlar›n yok oluflunu dört y›l içinde
durdurmas› gerekiyor. Üç y›l
önce Kiev’de yap›lan anlaflmada Avrupal› çevre bakanlar›n›n hedefi
böyleydi. Ancak, 2010 y›l› itibariyle biyoçeflitlilik kayb›n› durdurma yönündeki bu
taahhüt, toplumlar›n ekonomik büyüme
önceli¤i ile taban tabana z›t. Birçok hükümet, vatandafllar›n›n refah talebini karfl›lamak için biyoçeflitlilik kayb›n› asl›nda
h›zland›r›yor. Do¤a koruma ile kalk›nma
aras›nda denge kurmak, insanlar›n hâlâ
daha tüketim odakl› bir yaflam tarz›na
özendi¤i Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinde epey zor. Uzmanlar, ülkelerindeki do¤al hazinelerin en az›ndan bir k›sm›n› korumak için hükümetlerin bir an önce harekete geçmeleri gerekti¤ini belirtiyor.
“Otoyollar›n uzunlu¤unu iki kat›na ç›karaca¤›z!” Bu tümce kula¤a, eski Komünist dönemin kalk›nma planlar›na ait bir
sloganm›fl gibi gelse de, asl›nda Macaristan’daki son seçim kampanyas›nda verilen vaatlerden biri. Sosyalist partinin bir
y›lda 266 kilometre yeni otoyol yapma
vaadi, bölge ülkelerindeki pek çok politikac›n›n e¤ilimini yans›t›yor asl›nda. Bu
politikac›lar›n birço¤u, yüksek maliyetli
ulafl›m a¤lar› inflas›n› hâlâ en temel önceliklerden biri, ekonomik büyümenin alt›n
anahtar› olarak görüyor. Oysa ço¤u zaman dikkate almad›klar› çevre sa¤l›¤› da,
seçmenlerinin refah› aç›s›ndan ayn› derecede önemli.
Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) k›demli sürdürülebilirlik uzman› Janos
Zlinszky, Orta ve Do¤u Avrupa'n›n kendine has do¤al ve kültürel zenginli¤inin,
sürdürülebilir bir gelecek aç›s›ndan Bat›
Avrupa’dan daha fazla seçenek sundu¤u
görüflünde. Yak›n geçmiflteki ekonomik
kalk›nman›n sonucu olan çevresel kay›plara karfl›n, bölgedeki ülkelerin ço¤unun
sahip oldu¤u do¤al zenginlik, Bat› Avrupa’ya oranla hâlâ çok fazla. Bölgede do¤all›¤›n› hâlâ koruyan ekosistemler, hem
Avrupa’daki biyoçeflitlili¤in büyük bölümünü bar›nd›r›yor hem de, yüzlerce toplulu¤a geçim kayna¤› sunuyor.
Bölgenin en önemli do¤al zenginliklerinden biri Karpat Da¤lar›. 200,000 kilometre karelik da¤ ekosistemi ve 85,000
hektarl›k balta girmemifl ormanlar›yla,
Avrupa’daki boz ay›, kurt ve vaflak gibi
memelilerin bar›nd›¤› son yaflam alan›
olan Karpatlar, 16 ilâ 18 milyon kiflinin de
geçim kayna¤›.
K›tan›n en genifl sulak alanlar›ndan
biri olan ve 300’den fazla kufl türüne ev
sahipli¤i yapan 2,681 kilometre karelik
Tuna Deltas› da kuflbilim aç›s›ndan en
önemli rezervlerden biri.
Balkanlar’daki Skadar, Ohrid ve Prespa gibi büyük tatl› su gölleri, Ohrid alabal›¤› gibi ender türleri bar›nd›r›yor ve
Tepeli Pelikan, Cüce Karabatak, Kafl›kç›
gibi bir çok kufl türüne üreme ya da k›fllama ortam› sunuyor.
Orta ve Do¤u Avrupa'n›n Bat›’dan daha zengin oldu¤u bir nokta varsa o da
do¤al varl›klar. Dünya Do¤ay› Koruma
Vakf›'n›n (WWF) 2004 y›l› Yaflayan Gezegen Raporu’nda da belirtildi¤i gibi bölge
hâlâ, do¤as›n›n meyvelerini, yeniden üre-
Hükümetler 2010 y›l› itibariyle A
durdurulmas› konusunda anlaflm
meydana gelen tahribat›n azalm
Yok
durdurul
Ors Marczin
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 11
ZORAN MATELJAK, REC OFFICE MOSTAR
do¤a koruma | KAPAK KONUSU
k oluş
PAL KEZDY, DUNA-IPOLY NATIONAL PARK
yle AB’daki biyoçeflitlilik kayb›n›n
aflmaya vard›; ancak veriler, çevrede
zalmak yerine artt›¤›n› gösteriyor
ZORAN MATELJAK, REC OFFICE MOSTAR
ulabilir mi?
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 12
KAPAK KONUSU | do¤a koruma
A. ÖZGE GÖKÇE
B‹LG‹ BULUfi
Genç kufla¤›n ümidi keserek terketti¤i yeryüzü cenneti, KED ve GEF/ SGP öncülü¤ündeki
ekoturizm uygulamas›yla koruma kullanma dengesine iyi bir örnek oluflturuyor
Z. Bilgi Bulufl
NAF‹Z GÜDER
illî parklar ve benzeri korunan alanlardaki temel sorunlardan biri yöre halk› ile korumac›lar aras›ndaki yaklafl›m ve beklenti farkl›l›¤›d›r. Yöre halk› koruma statüsü nedeniyle yaflamlar›na giren
baz› toplumsal ve ekonomik k›s›tlardan
dolay› kendilerini ma¤dur hissederek tepki duyarken, korumac›lar da, son kalan
do¤a parçac›klar›n› koruyor olman›n verdi¤i hazla küresel düflünürken yereli gözden kaç›ran Don Kiflot’lar gibidir.
Korunan alanlardaki turizm ço¤u zaman yöre insan›n›n sorunlar›na çözüm getirmeden geliflir. Önce büyük flehirlerdeki
tur düzenleyicileri bu sektörden yararlan›r,
daha sonra da k›r ve köy yaflam›na özlem
duyan flehirliler usulca istilâ eder yöreyi.
fiehirliler, korunan alanlar›n yamac›na yerleflirken, köylüler de flehirlerin etraf›na
kondurur yeni yaflamlar›n›. fiimdiye dek
özellikle k›y› bölgelerinin 'geliflimi' bu flekilde olmuflken, flimdi benzer süreçler do¤a turizmi yoluyla da¤larda, göllerde ve
ormanl›k alanlarda da yaflan›yor. Yöre halk›n›n elinden adeta 'kurtar›lan' alanlar, flehirlinin 'tüketimine' sunuluyor, böylece
tahrip el de¤ifltirerek ve istemeden de olsa büyüyerek sürüyor.
Küre Da¤lar› Ekoturizm Derne¤i
(KED), Küre Da¤lar›’nda geliflen do¤a turizmini 'ekolojiklefltirmeyi' ve yerele faydas›n› art›rmay›, bu iki ucu dengelemeyi
amaçl›yor. KED’e göre ekoturizm, do¤aya
ve yöre halk›na duyarl›, alan›n ekolojik
hassasiyetini korurken yöre insan›na fayda sa¤lamay› ilke edinen bir turizm modeli. “Ekoturizm korumakt›r,” diyor Dr. ‹smail Mentefl, KED Baflkan Yard›mc›s› ve Küre Da¤lar›'ndaki Ekoturizm Uygulama Projesi'nin yöneticisi. “Koruyarak faydalan-
M
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 12
mak, faydaland›kça da korumakt›r. E¤er
bir bölgede do¤al ve kültürel bir de¤er
korunuyorsa, bu koruma orada yaflayanlara da bir fayda sa¤l›yorsa bu ekoturizmdir.” Mentefl’e göre ekoturizm bir amaç
de¤il, do¤ay› koruman›n ve yöre insan›n›n
refah›n› art›rman›n bir arac›.
Kastamonu-Bart›n Küre Da¤lar› Millî
Park›, KED'in de çabalar›yla do¤a severler
taraf›ndan son y›llarda keflfedilen benzersiz bir do¤a parças›. Millî park alan›, dünyada ender görülen, el de¤memifl nemli,
karstik do¤al yafll› ormanlara, kanyonlara,
zengin otsu ve odunsu bitki örtüsüne sahip. Küre Da¤lar›, di¤er korunan alanlara
örnek olacak kat›l›mc› bir sürecin sonunda, yöre halk›n›n da deste¤ini alarak 2000
y›l›nda millî park ilan edildi. Bu yüzden
yöre halk› ile yaflanan anlaflmazl›klar yok
denecek düzeyde. Türkiye’deki 132 memeli türünden 40’› bölgede yafl›yor. Alanda görülen 147 kufl türünden 46’s›n›n nesli tehlikede. Millî park, Do¤al Hayat› Koruma Derne¤i’nin çal›flmalar› sayesinde
Önemli Bitki Alan› (ÖBA) olarak da belgelenmifl.
Ziyaretçiler için çekim merkezleri genelde kanyonlar ve ma¤aralar gibi do¤al
oluflumlar iken, henüz millî park çevresindeki pek az köy turizmden nasibini al›yor.
KED'in amac›, millî park çevresindeki
köyleri de cazibe merkezi haline getirmek, böylece flehirlilerle yöre insan›n› buluflturmak, iletiflimi art›rmak, yöreye toplumsal ve ekonomik fayda sa¤larken korumaya da yard›mc› olmak.
Millî park›n do¤usunda, Kastamonu'nun Azdavay ilçesine ba¤l› Zümrüt Köyü projede uygulama alan› olarak seçilmifl. Köy, millî park s›n›r›na en yak›n, ancak cazibe merkezlerine uzak köylerden
biri. K›rk sekiz haneli köyün ana geçim
kayna¤› ormanc›l›k iken, millî park ilan
edilmesiyle birlikte bu faaliyet alan› daralm›fl. Köyde belirli bir sosyo-ekonomik düzeyin sürdürülebilmesi için ek geçim kaynaklar› gelifltirilmesine ihtiyaç duyulmufl.
Mentefl, Zümrüt Köyü sakinlerinin
bölgedeki ekoturizm faaliyetlerden birinci
derecede fayda sa¤lad›¤› görüflünde. Ard›ndan Azdavayl›lar'›n ve yöreye gelen ziyaretçilerin de ekoturizmden faydaland›¤›n› düflünüyor. “Çevre ve Orman Bakanl›¤›
da bir anlamda faydalan›c›lar aras›nda,”
diyor Mentefl, “çünkü korunan alanlar›n
yak›n çevresinde yaflayan halk›n refah›n›
art›rmak bakanl›¤›n da amaçlar› aras›nda,
dolay›s›yla KED benzeri giriflimler bakanl›¤›n da iflini kolaylaflt›r›yor”.
Mentefl, “yöre halk›, çok a¤›r flartlardaki orman iflçili¤i ile geçimini sa¤larken,
nispeten daha rahat olan hizmet sektörü
sayesinde ikinci bir geçim kayna¤›na kavuflacak. Ayr›ca ekoturizm köylü ile ziyaretçiler aras›nda kültürel bir etkileflim sa¤layacak. Do¤an›n bozulmas›ndan en çok
ve h›zl› biçimde o yörenin halk› etkilenir.
Bölgedeki orman üstünde bask› azalaca¤›ndan içinde yaflad›klar› co¤rafya uzun
dönemde korunmufl olacak. Hizmet verirken ayn› zamanda köy ürünleri de¤erlenecek. Reçel, pekmez gibi köyün g›da
ürünlerini ve ürettikleri el sanatlar›n› pazara bile götürme gere¤i olmadan do¤rudan
köyde satma imkân› bulacaklar,” diyor.
“‹nsanlar bir y›lda ekoturizmci olamaz
asl›nda,” diye sürdürüyor Mentefl. "Zümrüt’te köy kültürü ekoturizme yatk›nd›.
Yöresel k›yafetler, mimarî, do¤al güzellikler ekoturizm için idealdi ve toplumsal altyap› vard›.” Kad›nlar, k›yafetleri ve iletiflim
becerileriyle daha çok ilgi görüyor. Kad›n-
‹SMA‹L MENTEfi
Eski köye yeni âdet
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 13
‹nsan faktörü
‹SMA‹L MENTEfi
Dr. ‹smail Mentefl; yaklafl›k 11 y›l önce gelmifl Kastamonu’ya. Önce milli parklar mühendisi olarak çal›flm›fl; halen ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü’nde flube müdürü olarak görevini sürdürüyor. Doktoras›n› 2002'de Karadeniz Teknik
Üniversitesi'nde tamamlam›fl. Küre Da¤lar›’n› ilk
keflfeden ve buran›n korunmas› için en çok
emek verenlerden biri. Milli park›n do¤al ve kültürel miras›n›n gelecek kuflaklara aktar›lmas› gerekti¤ine inan›yor. Küre Da¤lar› ve çevresinde
yerel örgütlenmeyi, yöre insan› için sürdürülebilir turizme dayal› bir geçim kayna¤› oluflturmay›
amaçl›yor. Bu vizyon do¤rultusunda 2003 y›l›nda, yaklafl›k 20 yöre sakini ile birlikte, Küre Da¤lar› Milli Park› çevresindeki sekiz ilçede faaliyet
gösteren Küre Da¤lar› Ekoturizm Derne¤i’ni
(KED) kurmufl.
Do¤a ve insan, Küre Da¤lar› Milli Park›'nda (karfl›
sayfa), sürdürülebilir birlikteli¤in örne¤ini sergiliyor.
KED'in kurulmas›na öncülük eden Dr. ‹smail Mentefl (üst
solda), Küre Da¤lar›'n›n kaderini de¤ifltiren isimlerden
biri. Zümrüt köylü fiaziye Karaca (üst sa¤da),
ekoturizmden umutlu. Zümrüt Köyü Ekoturizm
Merkezi'nin hizmete girmesi (ortada) bölge için bir
dönüm noktas› oldu. Kat›l›mc› yaklafl›mla haz›rlanan
yönetim planlar›, bütün paydafllar›n bir araya gelmesini
gerektiriyor (altta). Bölgede yaflayan kad›nlar, köylerinin
ve yemeklerinin ilgi görmesinden hoflnut (en altta)
Küre Da¤lar›'nda yürütülen üç projeden biri
olan ekoturizm projesi kapsam›nda, Frans›z uzman Guy Delaunay ve çevre planlamac› Alper
Acar geçim kaynaklar›n›n azalmas› sonucu yo¤un göç veren Zümrüt Köyü ve yak›n çevresinde arazi etüdleri yapt›, yöre sakinleri ile iflbirli¤i
içinde ekoturizm olanaklar›n› ve kapasitesini belirledi. BM Kalk›nma Program› (UNDP) Küresel
Çevre Fonu’nun Küçük Destek Program› (GEF/
SGP) taraf›ndan desteklenen projede, Zümrüt
Köyü'nde, gecede 25 kiflinin konaklayabilece¤i
bir köy evi ve köy kona¤›, geleneksel mimariye
uygun olarak düzenlendi ve köy sakinleri taraf›ndan pansiyon olarak iflletilmeye baflland›. Köyün
kullan›lmayan okulu, Zümrüt Köyü Ziyaretçi ve
E¤itim Merkezi olarak düzenlendi. Ziyaretçiler
bu merkezde bölgenin do¤al ve kültürel de¤erleriyle ilgili bilgiler alabiliyor, bölgeyi yerel rehber
k›lavuzlu¤unda gezme imkân› buluyor. Köyde,
ata ve bisiklete binmeye, yürüyüfl yapmaya uygun bir altyap› da gelifltirildi. Köyde ve yak›n
çevresinde belirlenen çeflitli yürüyüfl ve gezi güzergâhlar› için yönlendirme levhalar› ve krokili
Z. Bilgi Bulufl UNDP GEF Küçük Destek Program› (SGP) Ulusal Koordinatörü.
yay›nlar ise haz›rlan›yor. Projenin önemli yararlar›ndan biri, köyde kalan ve ifl imkân› olmayan
gençlere do¤a k›lavuzlu¤u yaparak gelir elde etme olana¤› sa¤lanmas›. Kad›nlar da, köy ürünlerinin hijyenik olarak haz›rlanmas›, paketlenmesi
ve sat›fl›na yönelik paketleme ve pazarlama e¤itimleri ald›. Proje ekibine göre en büyük zorluk,
köylünün ormandan geleneksel faydalanma
fleklini ve al›flkanl›klar›n› de¤ifltirmesinde yaflanm›fl. “De¤iflim köylünün kabul edebilece¤i bir
de¤iflim olmal›yd›,” diyor ‹smail Mentefl. “Baflka
türlü de olmazd›. Önemli olan köylünün kendi
kültürel yap›s›n› bozmadan onun lehine olan bir
de¤iflim yarat›lmas›yd›.”
Projenin as›l sahipleri ne diyor?
Kastamonu'nun Azdavay ilçesine yaklafl›k
35 km uzakl›ktaki Zümrüt Köyü'nün nüfusu asl›nda 350'nin üstünde ancak köyde sürekli yaflayan insan say›s› 35 civar›nda. ‹fl bulmak ve daha iyi flartlarda yaflamak amac›yla ‹stanbul’a
bafllayan göç köy nüfusunun azalmas›na neden
olmufl. Ama ‹stanbul’a gidenler köyle ba¤lar›n›
koparmam›fl; yazlar› köyde geçirmek bir gelenek
haline gelmifl. Emekli olanlar da y›l›n ço¤unu
köyde geçiriyor.
Zümrüt Köyü muhtar› Osman Sar› iki y›l önce her fleyin hayâl oldu¤unu, inanmad›klar›n›,
ancak kendilerinin Kastamonu ve Safranbolu
gibi yak›n çevredeki turizm uygulamalar›n› görmeleri ve köydeki altyap› çal›flmalar›n›n tamamlanmas› ile düflüncesinin tamamen de¤iflti¤ini
söylüyor.
fiaziye Karaca ve di¤er kad›nlar da, köylerine insanlar›n gelece¤ini, yemeklerini be¤eneceklerini hiç tahmin etmemifl. fiimdi yemeklerinin, k›yafetlerinin, evlerinin ve genel olarak köylerinin ilgi görmesi umutsuzluklar›n› umuda dönüfltürmüfl.
Köyün afla¤› mahallesinden, Zühtü Mustafa
Çelik ise, “ziyaretçi gruplar›n köye gelmeye bafllamas›ndan sonra art›k bizim Zümrüt’te kesinlikle ekoturizm yapaca¤›m›za inand›m,” diyor.
GÜL GÜNEfi
lar›n ekoturizme s›cak bakmalar› umut verici çünkü ziyaretçiler ço¤unlukla kad›nlarla iletiflim içinde. Mentefl, “Zümrüt’te
kad›nlar daha belirleyici konumda. Toplant›lara kad›nlar ve gençler de kat›l›yor.
Kad›n hay›r derse o iflin olma flans› s›f›rd›r,” diyor. Ziyaretçilerin ödemelerini evin
kad›n›na yapmalar› teflvik ediliyor. Son on
befl ayda köyün ekoturizmden kazanc›
4,000 YTL’ye yaklaflm›fl.
Mentefl, projenin millî parktaki ilk
ekoturizm denemesi olmas›ndan dolay›
çok hassas davrand›klar›n›, hata riskini en
aza indirmeye çal›flt›klar›n› belirtiyor: “Yörede yaflayan insanlar›n ekoturizm gibi
bilgiye dayal› bir faaliyet konusunda ümitsizli¤e kap›lmas› baflar›s›zl›¤a yol açabilirdi. ‹lk olman›n en büyük riski budur. ‹lk
olan örnek olaca¤› için hedefe ulaflmak
zorundad›r, ama bunu da her ne pahas›na
olursa olsun de¤il, do¤ru flekilde yapmal›d›r. Proje faaliyetleri alt› ayda da tamamlanabilirdi, alt› y›lda da."
Ekoturizm, para kazanman›n cazibesiyle, sahip olunan do¤al de¤erleri çabucak paraya dönüfltürme ve do¤ay› tahrip
etme riskini de tafl›yor. Mentefl'e göre,
ekoturizm projesi yöneticisinin, yöre insan›n›n alg› ve bak›fl›n› çok iyi anlamas›, faaliyetleri ona göre planlamas› ve tüm taraflar›n beklentilerini iyi idare etmesi ge-
Mutfaktakiler
lu Mahallesi, Cide Loç Bölgesi, Ulus Kerpiçli (Bart›n) var. Bu alanlar, sahip olduklar› ekoturizm potansiyeli, sosyal yap›s› ve
millî park üstündeki etkisine göre belirlenmifl.
KED, 2007-2009 dönemi için bir ziyaretçi program› haz›rlamay› ve yönetimi yavafl yavafl köylülere b›rakmay› planl›yor.
Ancak daha en az üç y›l derne¤in yak›n
izleme yapmas›, ziyaretçiler ile yöre halk›
aras›nda köprü olmaya devam etmesi öngörülüyor.
◗
rekiyor. "Ekoturizm asl›nda ekonomik olarak, ormandan a¤aç keserek yap›lan üretimi, hizmet sektörü ile takas etmektir. Ekonomik olarak büyük vaadlerde bulunmak
do¤ru de¤il. Bu, köylünün k›sa vadeli ç›kar için arazilerini elden ç›karmas›, do¤al
kayna¤› afl›r› kullanmas› riskini besleyebilir,” diyor Mentefl.
KED, Zümrüt Köyü baflar›s›ndan sonra
Küre Da¤lar›'nda benzer çal›flmalar› yayg›nlaflt›r›p bölgesel bir a¤ oluflturmay› hedefliyor. “A¤ içinde, Küre Da¤lar›’n›n korunmas›n› sa¤layacak bu tür örnekleri yerlefltirmek istiyoruz,” diyor Mentefl. Bu a¤
içinde, Zümrüt’ten sonra Azdavay Baflören
Köyü, Azdavay Kayabafl› Köyü Nalbanto¤-
A. ÖZGE GÖKÇE
B‹LG‹ BULUfi
‹SMA‹L MENTEfi
do¤a koruma | KAPAK KONUSU
13 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 14
KAPAK KONUSU | do¤a koruma
Etiketle gelen canlanma
vrupa Birli¤i ülkelerinin, biyoçeflitlilik kayb›n› 2010 y›l› itibariyle
durdurma taahhüdünün nedeni
de iflte bu. Bu hedef, ancak çok
büyük bir çaba ve s›k› bir programla gerçeklefltirilebilir. 2006 sonuna kadar, üstünde uzlafl›lan k›staslara dayanarak, Avrupa’da önemli türleri bar›nd›ran bütün tar›m
alanlar›n›n haritas›n›n ç›kar›lmas› gerekiyor. Koruma alt›ndaki alan ve ekosistemler
konusunda Avrupa’n›n en genifl ve en iddial› a¤› olan Pan-Avrupa Ekolojik A¤›'n›n
(PEEN) da bu y›l içinde haritaya aktar›lmas› ve izleyen üç y›l içinde uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. ECNC, Orta ve Do¤u
Avrupa ile Balkanlar› da kapsayacak biçimde Avrupa’n›n büyük k›sm›n›n haritalar›n› haz›rlad›. 2010 hedefi do¤rultusunda
kaydedilen ilerlemeyi ölçmeyi amaçlayan
biyoçeflitlilik göstergeleri de gelifltirilme
aflamas›nda.
Uzmanlar ve üst düzey karar mercileri, Dördüncü Avrupa Hükümetleraras› Biyoçeflitlilik Konferans› için 22-24 fiubat tarihlerinde H›rvatistan'›n Plitvice Gölü'nde
bir araya geldi. Konferansta, 2010 hedefini tutturmak için Avrupa’n›n önünde he-
A
nüz uzun bir yol oldu¤u sonucuna var›ld›.
Do¤a konusunda Avrupa ölçe¤inde yap›lacak iflbirli¤inin birincil arac› olan PanAvrupa Biyoloji ve Peyzaj Çeflitlili¤i Stratejisi'nin (PEBLDS) hayata geçirilmesinde
arazi kullan›m›n›n, malî ihtiyaçlar›n ve
ekonomik konular›n hesaba kat›lmas› gerekiyor. Baz› ülkeler Pan-Avrupa Ekolojik
A¤›’na katk› konusunda henüz harekete
bile geçmedi ve Kiev hedefleri yolunda istenen ilerleme sa¤lanamad›.
Mart'›n son haftas›nda, dünyan›n dört
bir yan›ndan gelen hükümet yetkilileri ve
sivil örgütler, Brezilya’n›n Crubitia flehrinde
düzenlenen Biyolojik Çeflitlilik Sözleflmesi
Taraflar Konferans›’na (COP 8) kat›ld›.
Wolters, Avrupa’da biyoçeflitlilik konusunda hükümetleraras› iflbirli¤inin fazla
bürokratik oldu¤unu, hükümetlerin bu
konuya ilgi göstermedi¤ini, paydafl kat›l›m› üzerinde de çok az duruldu¤unu belirtiyor. Hükümetlerin, gidiflat› de¤ifltirmek
için hâlâ f›rsatlar› var. Wolters, k›sa süre
içinde harekete geçilmedi¤i takdirde Avrupa ölçe¤indeki bu iflbirli¤inin çökece¤ini
ve 2010 hedeflerine dair ciddi endifleler
do¤uraca¤›n› da sözlerine ekliyor.
◗
▼
Bafl taraf› sayfa 10’da
önemli ölçüde yitirece¤ini, ve bunun
bizim kufla¤›m›z›n yaflam süresi içinde
olabilece¤ini belirtiyor.
Ors Marczin, REC Çevresel Politika ve Yerel
Giriflimler Program›’nda proje müdürü olarak
çal›flmaktad›r.
Orta ve Do¤u Avrupa’daki do¤a koruma giriflimleri
Pan-Avrupa Biyoloji ve Peyzaj Çeflitlili¤i
Stratejisi (PEBLDS); Avrupa Konseyi, Birleflmifl
Milletler Çevre Program› (UNEP), Dünya Do¤ay›
Koruma Birli¤i (IUCN); Birleflmifl Milletler Avrupa
Ekonomik Komisyonu’na (UN/ ECE) üye 55 ülke
taraf›ndan Evironment for Europe süreci
kapsam›nda onayland›. <www.strategyguide.org>
Orta ve Do¤u Avrupa ile Ba¤›ms›z Devletler
Toplulu¤u (BDT) Biyoçeflitlilik Deste¤i; UNEP,
IUCN, Avrupa Do¤a Koruma Merkezi (ECNC),
REC; Biyolojik Çeflitlilik Sözleflmesi’nin Orta ve
Do¤u Avrupa ile BDT’de uygulanmas›na destek
oluyor. <www.strategyguide.org/bioserve>
Karpat Eko-Bölge Giriflimi (CERI); WWF’nin
Küresel 200 Eko-Bölge Program›’na dayanarak
1999 y›l›nda oluflturulan bir STK a¤›.
<www.carpathians.org>
Karpat Sözleflmesi; Çek Cumhuriyeti,
Macaristan, Polonya, Romanya, S›rbistan-
Karada¤, Slovakya ve Ukrayna’n›n 2003 y›l›nda
imzalad›¤› bir çerçeve sözleflme.
<www.carpathianconvention.org>
Countdown 2010 (2010’a Do¤ru Geri Say›m);
Hükümetlerin, STK’lar›n, uluslararas› kurulufllar›n
iflbirli¤iyle hayata geçirilen bir IUCN giriflimi.
<www.countdown2010.net>
The European Green Belt; (Avrupa Yeflil Kufla¤›);
IUCN’nin önderli¤inde, ekolojik bir koridorun
belkemi¤ini oluflturma vizyonuyla Avrupa çap›nda
bafllat›lan bir giriflim.
<www.greenbelteurope.org>
Dinaric Arc Giriflimi; WWF, Birleflmifl Milletler
E¤itim, Bilim ve Kültür Örgütü Avrupa Bilim ve
Teknoloji Bölge Ofisi (UNESCO-ROSTE),
Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program› (UNDP),
IUCN ve Avrupa Konseyi aras›nda bir iflbirli¤i
çerçevesi.
Avrupa’n›n 2008 ve 2010 y›llar› için bio-çeflitlilik hedefleri
2008 itibariyle:
• Sürdürülebilir orman yönetimi ilkeleri
do¤rultusunda ulusal ormanc›l›k programlar›n›n
gelifltirilmesi ve hayata geçirilmesi
• Avrupa ormanlar›nda ekosistem yönetimi
yaklafl›m›n›n uygulanmas›
• Do¤al de¤eri yüksek tar›m alanlar›n›n büyük
bölümünde uygulanmak üzere biyoçeflitlili¤e
duyarl› kullan›m modelinin gelifltirilmesi
• Biyoçeflitlili¤in korunmas›n› ve sürdürülebilir
kullan›m›n› teflvik etmek için mali sübvansiyon
sistemlerinin oluflturulmas›
• Pan-Avrupa Ekolojik A¤›’n›n en önemli
alanlar›n›n gere¤i gibi korumufl olmas›
• Pan-Avrupa Ekolojik A¤›’n›n, arazi kullan›m›n›
ve mekan planlamas›n› yönlendirecek biçimde
gelifltirilmifl olmas›
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 14
• ‹stilac› Yabanc› Türlere Yönelik Pan-Avrupa
Stratejisi'nin ülkelerin yar›s›nda uygulanm›fl
olmas›
• Biyoçeflitlili¤i teflvik edici faaliyetlere yap›lan
mali yat›r›mlarda kayda de¤er bir art›fl
görülmesi
• Koruma politikalar›n›n, biyoçeflitlili¤in izlenmesi
ve raporlanmas›na yönelik, uyumlu bir
programla desteklenmesi
• Ülkelerin yar›s›nda, ulusal iletiflim, e¤itim ve
toplumun fark›ndal›¤›na yönelik planlar›n hayata
geçirilmifl olmas›
2010 itibariyle:
• Biyoçeflitlilikte meydana gelen kayb›n
durdurulmas›
Çek Cumhuriyeti’nde yerel ürünleri
teflvik eden bir projenin yöneticilerine
göre, ticaret ile koruma pekalâ uyum
içinde yürütülebilir. Söz konusu giriflimin
geçen sonbaharda bafllamas›ndan bu yana 15’ten fazla ürün, projeye kat›lan
Krkonose, Sumava ve Beskydy bölgelerine ait olduklar›n› tescilleyen özel etiketlere kavufltu. Bu bölgeler, AB’nin koruma
alt›ndaki alanlar a¤› Natura 2000 kapsam›nda bulunuyor. Etiketleme projesi Natura 2000’in de¤erlerini vurgularken, yerel olarak üretilen mallar› teflvik etmeyi
amaçl›yor.
Tescillenecek ürünlerden ilk gruba
süt, peynir, et, ekmek, meyve, sebze, bal
gibi tar›m ürünleri ile, flarap, bira ve di¤er
içecekler giriyor. Maden suyu, yabanî yemifller, çay, flifal› bitkiler, kereste ve gübre gibi do¤al ürünler de etiket alabiliyor.
Ahflap, saz, cam, ka¤›t, metal ya da seramikten yap›lm›fl el eme¤i ürünler, tak›lar
ve zenaat eserleri de bu etikete sahip olabiliyor.
Etiketlerde, ürünlerin kaliteli, çevre
dostu, gerçekten üstünde belirtilen yerde
üretilmifl oldu¤unu garanti eden ve her
bölge için özel olarak yaz›lm›fl kriterler
yer al›yor. Etiketlenen ürünlerin, üretildikleri bölgeyle özdefllefltirilmifl müstesna
bir niteli¤e sahip olmalar› da gerekiyor.
fiimdilik etiketin en büyük yarar›,
üreticilerin, ürünlerini pazar, fuar ve sergi gibi özel etkinliklerde satabilmesi. Bu
etkinliklerden biri de Prag’da Eski fiehir
Meydan›’ndaki büyük Noel Fuar› idi.
Fuara kat›lanlar, etiketin rakipleri karfl›s›nda avantaj sa¤lad›¤›n›, sat›fllar›n›n
artt›¤›n› belirtti.
Bu yeni etiketi ilk kullananlardan biri
olan bal üreticisi Apicor’dan Pavel Cerman, “sat›fllar›n bu kadar artmas›n› beklemiyorduk,” diyor. Cerman, etiket sayesinde, bal ve suyla kar›flt›r›larak yap›lan
bir içecek olan mead sat›fllar›n›n 2005 y›l› sonunda, bütün y›l içinde yap›lan sat›fllar›n üçte birine ulaflt›¤›n› belirterek ekliyor; “yeni pazarlara aç›lma f›rsat› bulduk,
özellikle Prag’da.”
Söz konusu etiket, yerel üreticilerden, yerel ve bölgesel yönetimin temsilcilerinden, do¤a koruma yetkililerinden,
ticaret odalar› ve çiftçi örgütlerinden oluflan bir sertifikaland›rma komisyonunca
veriliyor.
Bu giriflim, Avrupa Komisyonu Çevre
Genel Direktörlü¤ü’nün finanse etti¤i
proje kapsam›nda gelifltirildi. Bu projeden edinilen deneyimin di¤er Avrupa ülkeleriyle de paylafl›lmas› umuluyor.
Projeyi REC'in Çek Cumhuriyeti Ülke
Ofisi yönetiyordu; ancak bundan sonra,
yerel ürünlerin tescillenmesinde uzmanlaflacak birlikler taraf›ndan yürütülecek.
Birlikler, üreticiler, yerel yönetim temsilcileri, do¤a koruma yetkilileri ve STK’lar
gibi yerel paydafllardan oluflacak.
AB, söz konusu projenin Çek Cumhuriyeti’nde Natura 2000 A¤› kapsam›na
al›nm›fl olan alanlara dikkat çekmesini
umuyor. Sa¤l›kl› ve kaliteli yerel ürünler,
bu a¤›n temel de¤erlerinden.
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 15
do¤a koruma | KAPAK KONUSU
Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi,
korunan alanlar› kat›l›mc› yönetim planlar›yla gelece¤e tafl›yor
Korumada yeni yaklaşım
Suade Arançl›
o¤a koruma, çevre yönetimi,
at›k kontrolü gibi konular tüm
dünyada oldu¤u gibi Türkiye'de de giderek önem kazan›yor. Özellikle, altyap› sorunlar›na, yönetsel görüfl de¤iflikliklerine, toplumun alg›lamas›na odaklanan çal›flmalar, çevrekalk›nma iliflkisine yeni boyutlar kazand›r›yor. Bu tür program ve projelerin hayata
geçirilmesi için gerekli parasal kaynaklar
da, baflta uluslararas› kurulufllar›n destek
programlar› olmak üzere çeflitleniyor ve
art›yor. ‹flte, Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al
Kaynak Yönetimi Projesi (BÇDKYP), hem
amaçlar›, hem yürüttü¤ü faaliyetler, hem
de elde etti¤i ç›kt› ve sonuçlar bak›m›ndan
Biyolojik Çeflitlilik Sözleflmesi ve biyolojik
çeflitlili¤in sürdürülebilir kalk›nma temelinde korunmas› ve do¤al kaynak yönetiminde ülkemizdeki do¤a koruma çal›flmalar› için önemli bir f›rsat yaratm›flt›r.
Orman Bakanl›¤›, Çevre Bakanl›¤›, Tar›m Bakanl›¤›, Kültür Bakanl›¤›, Özel Çevre
Koruma Kurumu (ÖÇKK), Do¤al Hayat›
Koruma Derne¤i (DHKD) ve Türkiye Tabiatini Koruma Derne¤i (TTKD) taraf›ndan
1996'da kurulan Biyolojik Çeflitlilik Komitesi'nin önerdi¤i 25 saha içinden, küresel ve
ulusal önemde biyolojik çeflitlili¤e ve do¤al
kayna¤a sahip, ülkemizin önemli biyoco¤rafik bölgelerini temsil eden dört alan,
D
BÇDKYP alan› olarak seçilmifltir. Proje, a)
bu dört koruma alan›nda, do¤al kaynaklar›n etkili, sektörler aras› ve kat›l›mc› planlanmas›n› ve sürdürülebilir yönetimini tesis
ederek biyolojik çeflitlili¤i korumay›; b) bu
alanlardaki baflar›l› uygulama ve deneyimlerin Türkiye’deki öncelikli koruma alanlar›nda yayg›nlaflmas› için ulusal kapasiteyi art›rmay›, bu süreçte ulusal ve uluslararas› 'en
iyi örnekler'den yararlanmay› amaçl›yor.
Yerel ölçekte yürütülen proje çal›flmalar›, alanlardaki Koruma Alanlar› Yönetim Birimleri (Protected Area Management Autorities, PAMA) taraf›ndan yürütülüyor. Proje
kapsam›ndaki Camili, Sultan Sazl›¤›, Köprülü Kanyon ve ‹¤neada, Türkiye’deki birçok
alan›n karfl› karfl›ya bulundu¤u bir dizi kritik koruma ve yönetim güçlü¤ü içinde. Dört
alanda da farkl› yaklafl›mlar ve ilgi gruplar›yla çal›fl›l›yor. Özellikle vurgulanan ‘kat›l›m’, gruplar›n önceli¤ine, kapasitesine, deneyimine, kültürel yap›s›na, geleneklerine,
liderlik özelliklerine, e¤itimine ba¤l› olarak
farkl› düzeylerde olabiliyor.
Yerel düzeyde etkin, sürdürülebilir ve
yerinden yönetime olanak sa¤layan kat›l›mc› yaklafl›mla, alan›n biyoco¤rafik ve biyolojik çeflitlilik özelliklerine uygun rol ve sorumluluklar› da saptayan PAMA'lar, asl›nda
di¤er korunan alanlar için de önemli bir
model oluflturan, Türkiye koflullar›na uygun
örnek bir yönetim biçimi olarak de¤erlendirilebilir.
Öncelikli çal›flmalar, PAMA ekiplerinin
planlama ve yönetim becerilerinin art›r›lmas›, bölgelerde gelir getirici mekanizmalar›n
oluflturulmas›, donan›m ve malzeme sa¤lanmas›, ziyaretçi merkezleri gibi birimlerin kurulmas›na yönelik. Ayr›ca, yönetim planlar›n›n kat›l›mc› yaklafl›mla haz›rlanmas›; ekolojik ve sosyo-ekonomik saha çal›flmalar›na
rehberlik; turizmin biyolojik çeflitlili¤e etkisinin izlenmesi; otlatma, orman ve sulakalan kaynaklar›n›n tüketilmesi gibi öncelikli
sorunlar konusunda düzenli veri toplamak
için biyolojik çeflitlilik izleme sistemlerinin
kurulmas› desteklenmekte.
Koruma çal›flmalar›na yerel destek oluflturmak için hedef gruplara yönelik e¤itim,
bilgilendirme ve bilinçlendirme çal›flmalar›
yapmak, projelerin bir di¤er önemli unsuru.
Orman, sulak alan, otlak, tarla gibi üretim
alanlar›ndaki yükü hafifletmek için alternatif yerel geçim kaynaklar› gelifltirmek; döner
sermaye fonlar› ile topluluk temelli mekanizmalar› kullanmak; yöre insan› taraf›ndan
haz›rlanan ve biyolojik çeflitlili¤i korumaya
yönelik projelere malî destek sa¤lamak; ayr›ca yasal, kurumsal ve idarî modeller oluflturmak da BÇDKYP'nin ifllevleri aras›nda.
Bu çerçevede Köprülü Kanyon d›fl›ndaki üç
alanda, mutlak koruma bölgeleri ve tampon
bölgelerde müzakereler tamamland› ve ilgi
gruplar› ile anlaflma sa¤land›.
at›l›mc›l›k, projenin ana eksenlerinden biri. PAMA’lar, alan›n
özelliklerine göre oluflturduklar›
Planlama Ekipleri ile birlikte yönetim planlar›n›n ilk taslaklar›n› tamamlarken baz› alanlarda uygulamalara da bafllad›.
Uygulamalar yönetim planlar›n›n eksikliklerini belirlemeye ve yeniden düzenlemeye
yard›mc› oluyor. Yönetim planlar›n› ve biyolojik çeflitlili¤i izleme sistemleri kurulurken, yönetim planlar› ile ilgili müzakere ve
topluma eriflim çal›flmalar› da bafllat›ld›.
Özellikle otlatma planlar›, saz kesim plan›,
kekik sürdürülebilir kullan›m plan› gibi
mikro planlarda, vizyon oluflturma müzakere çal›flmalar›nda ve paydafllarla birlikte kat›l›m süreçlerinde, Dan›flma Komiteleri'nin
destek ve katk›lar›yla ilerleme sa¤land›.
Dan›flma Komiteleri, Köy Birlikleri, Sulama Birlikleri gibi topluluk temelli oluflumlar›n, alan planlamas› ve yönetiminde
kat›l›m› kolaylaflt›rma ve sürdürülebilirlik
aç›s›ndan özellikle Camili ve Sultan Sazl›¤›'nda baflar›l› olmas› sevindirici bir deneyim oldu. ‹¤neada’da ise bu süreç 2007
bafl›nda tamamlanacak. Yine 2007 bafllar›nda dört alan›n yönetim plan›n›n onaylanmas› öngörülüyor.
Müzakere edilmifl bir bölgeleme ile
dört proje alan›nda haz›rlanmakta olan
Koruma Alanlar› Yönetim Planlar› da
(KAYP), yenilikçi niteliklere sahip. Uluslararas› anlaflma ve yaklafl›mlara uygun,
yerel koflullar› gözeten, her aflamas›na
K
▼
AYKUT ‹NCE
OTOBAN PROJES‹NDEN KORUMAYA: Tatl›su ve
k›y› ekosistemleri ile ba¤lant›l› aluvyal ormanlar›
kapsayan ‹¤neada Longos Subasar Ormanlar›,
uzun süre otoban güzergâh› olma tehlikesi
alt›ndayd›.
Devam› sayfa 16’da
15 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16KapakKonusuYU4.qxd
11/08/2006
17:14
Page 16
KAPAK KONUSU | do¤a koruma
1
onuç olarak yaflad›¤›m›z co¤rafyaya ve dünyaya sürdürülebilir ölçüde katk›da bulunman›n en do¤ru
yolunun koruma alanlar›na yap›lan yat›r›mlar oldu¤unu düflünerek, yönetim planlar› ve yaklafl›mlar› ile sürdürülebilir kalk›nman›n en üst politika hedefine,
stratejilere, ekolojik perspektife, sosyoekonomik bütünlü¤e katk›da bulunulmas›
bir zorunluluk olarak ortaya ç›k›yor.
Planlama süreci olabildi¤ince kat›l›mc›
olmal›, do¤al kaynaklar› kullanan, onlara
ba¤›ml› ve koruyan tüm taraflar planlamaya kat›lmal›d›r. Çünkü strateji ve eylem plan› için sorumlulu¤u hep beraber üstlenmek
ve plan› ortaklafla ele almak, birlikte hareket etmek gerekmektedir. Planlar›n uygulanmas› da ortak de¤erleri, bilgi ve beceriyi gerektirir. Bu da özenle haz›rlanan ve
S
sürdürülen müzakere aflamalar› ile sa¤lanabilir. Bu süreç içinde taraflar ekosistem,
kaynaklar, ekonomi, gelenekler, toplum yap›s› gibi konularda birbirlerini tan›ma, tartma, tart›flma flans›n› bulur ve kayg›lar›n›,
düflüncelerini de¤erlerini ve ilgilerini ortaya
koyar. Böylece hedef ve amaçlar gelifltirilip güçlendirilir. Bu sürecin baflar›s›, planlaman›n temel unsuru olan karar vermeye
ve eyleme s›k› s›k›ya ba¤l›d›r.
Biyolojik çeflitlili¤i korumak ve sürdürülebilir do¤al kaynak yönetiminde ulusal
politikalar ile yerel ölçekteki uygulamalar›
uzlaflt›r›p bütünlefltirmek, ba¤lant›land›rmak projenin nihaî hedeflerindendir. Yukar›dan stratejik bir rehberlik ile taban› desteklemek ve entegrasyonu sa¤lamak gerekir. Bu nedenle deneyimlerden ve hatalardan ders ç›kararak, bunlar› de¤erlendirerek
ilerlemek kapasitemizi güçlendirirken vizyonumuza ulaflmay› da kolaylaflt›racak.
Bu projenin Türkiye’deki do¤a koruma
çal›flmalar›na yapaca¤› en önemli katk›, proje çerçevesinde kurulan yap›n›n, üst düzey
karar vericiler taraf›ndan ülke ölçe¤inde
sürdürülebilir bir model, yeni bir yaklafl›m
olarak kabul edilmesi, yap›lacak yeni çal›flma ve programlarla etkinli¤inin gözlenmesi ve daha da güçlendirilmesi olacakt›r.
◗
ilgili taraflar›n kat›l›m›n› öngören, do¤al kaynaklar üstündeki f›rsat ve tehditleri
göz önünde bulundurarak koruma hedeflerini ve bunlar› gerçeklefltirmek için stratejik bir planlama ile belirlenen eylemleri
uygulamaya aktarmay› sa¤layan bir planlama yaklafl›m› sunuyor KAYP'lar.
BÇDKYP, bilgi birikimini kal›c› hale getirme ve yayg›nlaflt›rma konusunda da yeni
bir anlay›fl benimsiyor. Ülkemizde korunan
alanlar konusunda yetki ve sorumlulu¤a sahip kurulufllar›n temsilcilerinden oluflan 'Korunan Alanlar Yönetim ve Planlamas› Ulusal
Çal›flma Grubu'nun katk›lar› ve dört proje
alan›ndaki deneyimlere dayanarak haz›rlanan 'Türkiye Korunan Alanlar Yönetim Planlamas› Rehberi', teknik bir rehber olmaktan
öte bir ö¤renme arac› olarak yaflayan bir belge niteli¤inde. Rehber, yeni katk›larla zaman
içinde gözden geçirilerek gelifltirilecek.
Bütün bu çal›flmalar sonunda befl ilâ yedi y›ll›k sürelerle koruma alanlar›n›n politika, strateji ve yönetim programlar› tan›mlanarak, alanlardaki biyolojik çeflitlili¤in korunmas›, iyilefltirilmesi ve do¤al kaynaklar›n
sürdürülebilir kullan›m› amac›yla çat›flma ve
problemlerin azalt›lmas›na, yönetimine olanak sa¤layacak kat›l›mc› bir planlama yönetimi için zemin haz›rlanm›fl oluyor.
AYKUT ‹NCE
▼
Bafl taraf› sayfa 15’te
Suade Arançl›, BÇDKYP Proje Koordinatörü
Küresel Çevre Fonu'nun (GEF) hibe katk›s› ile Çevre ve Orman Bakanl›klar› ile Dünya Bankas› iflbirli¤iyle haz›rlanan Proje, hibe
anlaflmas›n›n; Baflbakanl›k Hazine Müsteflarl›¤› ile GEF ve Dünya Bankas› taraf›ndan
imzalanmas›yla A¤ustos 2000 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. Proje alanlar›;
Camili Ormanlar›: Kafkas kar›fl›k ›l›man ya¤mur ormanlar› ve Alpin çay›rl›klar›
bünyesinde bar›nd›ran, Artvin Borçka'daki
Camili Ormanlar›, 400 ilâ 3,500 m rak›mda
ve 25,500 ha büyüklü¤ünde bir sahay› kapsamaktad›r.
Sultansazl›¤› Milli Park›: Orta Anadolu
platosunun sulakalan ve step ekosistemlerini içeren saha Kayseri'de 17,200 ha’l›k bir
alan› kapsamaktad›r.
Köprülü Kanyon Milli Park›: Toros
Da¤lar›'n›n Alpin ekosistemlerini ve Akdeniz
orman vegetasyonunu bünyesinde bar›nd›ran saha, Antalya Manavgat'ta bulunan
Köprülü Kanyon Milli Park›’n›n tamam›n›
kapsamaktad›r, 400 ilâ 2,500 m yükseklik
aras›nda yaklafl›k 40,000 ha geniflli¤indedir.
‹¤neada Longos Subasar Ormanlar›:
Tatl›su ve k›y› ekosistemleri ile ba¤lant›l›
aluvyal ormanlar› içine alan ve K›rklareli Demirköy ilçesindeki ‹¤neada Subasar Ormanlar›'n›n 2,500 ha’l›k bir bölümünü kapsamaktad›r.
Camili ve ‹¤neada'da Orman Amenajman Planlar›, mutlak koruma bölgeleri ve
tampon bölgelerdeki çal›flma ve müzakereler tamamland›. Camili, proje çal›flmalar›
çerçevesinde Türkiye'nin ilk Biyosfer Rezervi ilân edildi. Camili’deki çal›flmalar, alan›n
bu özelli¤i göz önöne al›narak yürütülüyor.
Alanlar›n koruma statüsü, kimler taraf›ndan yönetilecekleri, ya da ortak yönetim
yap›s›, Sultan Sazl›¤›'nda tamamland›; Köprülü Kanyon ve Camili’de ise sürüyor.
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 16
2
3
4
HAKAN BAYKAL
AYKUT ‹NCE
Bir yönetim arac› olarak planlama, koruma alan› yöneticilerine yard›mc› olur; dolay›s›yla yönetim plan› BÇDKYP aç›s›ndan
bir durum de¤il bir süreçtir. Yönetim plan›,
plan›n üretimi ile sonlanmaz. Plan›n etkinli¤ini ölçmek için, uygulaman›n düzenli olarak izlenmesi gerekir. ‹zlemeden elde edilen
veriler, yönetim amaç ve politikalar›n›n uygunlu¤unu gözden geçirmek için kullan›l›r.
Koruma Alanlar› Yönetim Planlar›
(KAYP) haz›rl›k sürecinde ilgi gruplar›n›n
kat›l›m› sa¤lan›r. Bunun aflamalar›, planlama ekibine kat›lma; veri toplama/ veri analizi; tehdit, f›rsat ve koruma hedefleri analizi;
vizyon gelifltirme; bölgeleme çal›flmalar›;
plan hedeflerini gerçeklefltirmek için programlar›, ölçülebilir amaçlar›, ve faaliyetleri
tasarlamakt›r.
KAYP'lar üç temel bölümden oluflur: 1.
Koruma alan› ile ilgili temel veriler, bilgiler,
alan›n tan›m›; 2. Koruma hedeflerinin belirlenmesini sa¤layacak tehdit ve f›rsatlar›n
de¤erlendirilmesi; 3. Vizyon, genel hedefler,
bölgeleme, yönetim stratejileri ve hedefleri
gerçeklefltirmek için eylemlerin yer ald›¤› bir
Stratejik Plan.
Proje kapsam›nda KAYP'lar, “alanlar›n
sosyal, ekonomik, kültürel, geleneksel, estetik, ekolojik özellikleri yan›nda biyolojik
çeflitlilik durumunu gösteren, belirli bir zaman dilimi için disiplinleraras› bir çal›flma
ile politika, strateji ve yönetim ve ifl programlar›n› tan›mlayarak biyolojik çeflitlili¤in
korunmas› ve gelifltirilmesi yan›nda do¤al
kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›na olanak sa¤layan farkl› düzeylerde kat›l›m› ve
uygulamay› gerektiren bir yaklafl›mla haz›rlanan ve koruma alan› yönetimi için bir rehber, kaynak ve bir iletiflim arac› olma özelliklerine sahip birer belge,” olarak tan›mlanmaktad›r.
AYKUT ‹NCE
Proje alanlar› ve geliflmeler
HAKAN BAYKAL
Koruma Alanlar› Yönetim Planlar›
KÜRESEL ÖLÇEKTE
ÖNEML‹ ALANLAR:
Proje kapsam›ndaki
Camili Ormanlar› (1),
‹¤neada Longos Subasar
Ormanlar› (2,3), Sultan
Sazl›¤› (4) ve
4. Köprülü Kanyon (5)
1996’da kurulan Biyolojik
Çeflitlilik Komitesi’nin
belirledi¤i 25 alan
aras›ndan seçildi.
5
17-21InsightYU.qxd
11/08/2006
17:17
Page 17
17-21InsightYU.qxd
11/08/2006
17:17
Page 18
MERCEK | sivil toplum
Avrupa Birli¤i'ndeki STK'lar, do¤udaki muadillerine üyelik öncesi fonlar› tan›ma
ve kullanma konusunda destek oluyor
Orada, bir fon var uzakta
Robert Atkinson
R
Romanya’n›n Muresh bölgesindeki
Çevre Koruma Ajans›’ndan Danut Stefanescu projeyi yararl› buldu¤unu belirtiyor. “STK’lar›n bak›fl aç›lar›n› ve karfl›laflt›klar› sorunlar› ö¤renmek, sürdürülebilirlik anlay›fl›m›z› gelifltirmek bizim için çok
yararl›yd›.”
"Bir ülkenin AB yasalar›n› uyarlamas›
bir ad›m. Ancak su yönetimi gibi alanlarda AB Su Çerçeve Direktifi’nin veya Natura 2000’in uygulanmas› bölgesel düzeydeki bilgi eksikli¤i nedeniyle zor," diyor
Toplant› süresince proje yöneticileri,
program›n olumlu yanlar›n› vurgulad›,
STK’lar ve di¤er paydafllar aras›ndaki iflbirli¤ini art›rd›¤›n›; sivil toplumun AB
müzakerelerini daha etkin izlemesini sa¤lad›¤›n›; yerel ve merkezi yöneticiler nezdinde STK’lar›n sayg›nl›¤›n› art›rd›¤›n› ve
yararl› beceriler kazand›rd›¤›n› belirtti.
Proje yöneticileri, program›n sürmesi ve
kapsam›n›n geniflletilmesini talep ederek,
sektörün baflka desteklere de gereksinme
duydu¤unu vurgulad›lar. Ayr›ca, STK'la-
iSTOCK
omanya, Avrupa Birli¤i üyeli¤ine giden yolda birçok yasal düzenleme yap›yor. Ancak bölgesel ölçekteki bilgi noksanl›¤›
nedeniyle uygulamalar buna
ayak uyduram›yor. Ülkeye büyük miktarda AB üyelik öncesi fonlar›n›n girdi¤i bir
süreçte, sivil örgütlerin ve ilgili bireylerin, f›rsatlar›n neler oldu¤unu ve bunlardan nas›l yararlanacaklar›n› ö¤renmeleri
gerekiyor.
Merkezi Targu Mures’te bulunan bir
STK olan Focus EcoCentre, sürdürülebilirli¤in planlanmas› amac›yla yetkililerle halk›n bir araya gelmesine öncülük ediyor. Focus EcoCentre, bölgesel
kalk›nma için tahsis edilen AB fonlar›n›
izlemesine ve yönlendirmesine olanak
sa¤layan bir proje yürüttü. Projeden elde edilen sonuçlar, benzer giriflimlerin
daha iyi uygulanmas› amac›yla Brüksel'e bildirildi.
Focus EcoCentre, Orta Transilvanya'n›n Avrupa Bölgesi için bir Bölgesel
Kalk›nma Plan› haz›rlanmas›na di¤er
STK’lar›n da kat›l›m›n› sa¤lamak amac›yla Bölgesel Kalk›nma Ajans› ile çal›flt›. Focus EcoCentre’dan Zoltan Hajdu, bir kalk›nma stratejisi ve bir uygulama program›ndan oluflacak bu plan›n Romanya’n›n
ulusal kalk›nma program›n›n bir unsuru
olarak AB yap›sal fonlar›n›n da¤›t›m›n›
belirleyece¤ini belirtti.
STK’lar›n ifllevi
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 18
‹LER‹Y‹ DÜfiÜNMEK: AB üyeli¤i yolunda ilerleyen toplumlar, mütevaz› bir noktadan bafllad› ve flimdi
ekonomilerini sürdürülebilir biçimde büyütme olana¤›na sahip.
Milieukontakt’tan
Paul
Kosterink.
"STK’lar üyelik sürecindeki ifllevlerini tam
anlam›yla gerçeklefltirmek için gereken
iflgücü ve malî kayna¤a sahip de¤il."
Twinning
AB Çevre Genel Müdürlü¤ü son birkaç y›ld›r, hem birli¤e aday üye olan,
hem iflbirli¤i yapt›¤› hem de komflu ülkelerin STK’lar›na üyelik müzakereleri
konusunda destek olmaya çal›fl›yor.
Genel Müdürlük, bu ülkelerdeki STK’lar› AB ülkelerindeki muadilleriyle efllefltiren bir hibe program› sunarak söz konusu ülkelerin kurumsal kapasitelerini
art›r›yor. 2004'te bafllayan 14 twinning
projesini de¤erlendirmek ve Avrupa
Komisyonu hibe program›na öneriler
sunmak için Ocak ay›nda Bükrefl’te düzenlenen ve proje yöneticilerinin bir
araya geldi¤i iki günlük konferansa
Hajdu da kat›ld›.
r›n yönetsel yükünü hafifletmek için malî destek koflullar›n›n biraz gevfletilmesini
de önerdiler.
Komison ad›na toplant›y› gerçeklefltiren REC’ten Adriana Craciun, “STK’lar›n
bu hibe program› çerçevesinde ald›klar›
destekten genel olarak memnun olduklar›n›,” söylüyor. “Gruplara, daha önce üyelik sürecini yaflam›fl olan veya kurumsal
geliflim konusunda tecrübeli olan üye ülke STK’lar›n›n deneyimlerini ö¤renme f›rsat› sunulmas› bu mekanizmay› benzersiz
k›l›yor. Önceden destek alm›fl kurulufllar›n ço¤unun, bafllam›fl olduklar› çal›flmalar› sürdürmek için yeniden baflvurmas›
program›n baflar›s›n› gösteriyor.”
◗
Hajdu, “programlar›n ne kadar sürdürülebilir oldu¤unu denetleme sürecine
STK’lar›n daha fazla kat›lmas› çok önemli,” diyor. Sürdürülebilir turizm stratejileri
ya da AB’nin ekolojik aç›dan korunan
alanlar a¤› olan Natura 2000 baflta olmak
üzere plan›n belli bölümlerine STK’lar›n
kat›l›m› özellikle gerekiyor. Hajdu, insan
kaynaklar› ve e¤itim programlar› gibi
alanlarda STK’lar›n yerel yönetimlerle
halk aras›nda bir köprü ifllevi görebilece¤ini de sözlerine ekliyor.
Focus EcoCentre ve di¤er sivil toplum temsilcileri, planla ilgili görüfllerini
Bölgesel Kalk›nma Ajans›’na aktard›.
Hajdu'nun edindi¤i izlenime göre, yetkililer STK’lar›n programa yapaca¤› katk›lara sonuna kadar aç›k. Etkinlik, Focus EcoCentre’›n, Macaristan Çevre Korumac›lar› Derne¤i ve Hollanda’dan Milieukontakt Oost Europa ile birlikte yürüttü¤ü AB 'twinning projesi'nin bir parças›yd›. Proje, Focus EcoCentre’›n kapasitesini gelifltirmeyi, eski ve yeni AB
üyelerinin deneyimlerini Romanya’ya
aktarmay› amaçl›yordu.
Robert Atkinson REC’in Sivil Giriflimler Direktörü.
Yeni STK twinning teklifleri Mart 2006’da
http://europa.eu.int/comm/environment/funding/i
ntro_en.htm adresinde duyuruldu.
17-21InsightYU.qxd
11/08/2006
17:17
Page 19
hava kirlili¤i
|
MERCEK
Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi (PCFV), REC Türkiye’nin evsahipli¤inde
düzenlenen yuvarlak masa toplant›s› ile Türkiye’de de yayg›nlafl›yor
Temiz ulafl›m için tam gaz
Yunus Ar›kan
MEHMET AL‹ ÜZELGÜN
M
da, kurflunlu benzinin kullan›m›na son verilmesi, düflük kükürtlü yak›tlar›n piyasaya
sunulmas›, piyasadaki motorin türlerinin tan›mlanmas›, temiz tafl›tlar›n üretimi ve ithâli alanlar›nda genel anlamda mevzuat çal›flmalar› tamamlanm›flt›r. Yürürlükteki yönetmelikler aras›ndaki uyumsuzluklar ise eflgüdüm içerisinde yürütülecek bir çal›flmayla giderilebilecektir.
2. 1 Ocak 2006 itibar›yla tüm Türkiye’de kurflunlu benzin kullan›m›na son verilmifltir; katk›l› süper benzin kullan›m› ise
giderek azalmaktad›r.
3. AB standard›ndaki düflük (50 ppm
ya da daha az) kükürtlü motorin kullan›m›
h›zla artmakta, ancak iç tüketimin k›s›tl› olmas› nedeniyle rafinerilerdeki üretimin bir
k›sm› ihraç edilmektedir.
4. Mevzuat, yat›r›mlar ve üretim kapasitesi konusunda kaydedilen ilerlemeler, gerek kamuoyuna gerek sektörün ilgili kurumlar›na yeterince tan›t›lamam›fl ve yayg›nlaflt›r›lamam›flt›r.
5. Bu olumlu geliflmelerin yan›nda, ulusal düzeyde tafl›t park› ve yap›s›na yönelik
ayr›nt›l› veri eksikli¤i, piyasadaki yak›tlar›n
niteli¤i ve standardlara uygunlu¤unu ölçmenin güçlü¤ü, temiz tafl›tlar ve yak›tlar›n piyasaya daha h›zl› sunulmas› konusunda teflviklerin yetersizli¤i, yenilefltirme çal›flmalar› için
örnek uygulama eksikli¤i konuyla ilgili en
önemli darbo¤azlar› oluflturmaktad›r.
6. Sürecin daha etkin ilerlemesi ve uygulaman›n güçlenmesi için, tüm kesimlerin
bilgiye erifliminin kolaylaflt›r›lmas›, sivil toplumun sürece kat›l›m›n›n desteklenmesi,
yak›t kalitesinin ulusal ölçekte yükseltilmesi için izleme altyap›s›n›n oluflturulmas›, bu-
nun idarî ve teknik kapasitesinin gelifltirilmesi, sektördeki en üst düzey yöneticiden
en alt kademedeki teknik elemana kadar
e¤itim, bilinçlendirme ve pilot uygulama
çal›flmalar›n›n yürütülmesi, tüketicilerin temiz tafl›tlar konusunda daha bilinçli davranmas› için piyasaya sunulan ürünlerin
kükürt içeri¤inin net ve kolay anlafl›labilir
bir flekilde tan›t›lmas›, yaz›l› ve görsel bas›nda bilinçli tüketimi özendirecek yay›nlar›n yer almas› önerilmifltir.
7. Mevcut çal›flmalar›n uluslararas› geliflmelerle bütünleflmesi, iflbirli¤inin gelifltirilmesi ve hedeflenen çal›flmalar›n h›zla hayata geçirilebilmesi için kamu, özel sektör,
araflt›rma dünyas› ve STK’lar›n, Temiz Yak›t
ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi’ne (Partnership
for Clean Fuels and Vehicles, PCFV) kat›l›m› ve ortakl›k bünyesindeki çal›flmalarda
etkin rol almalar› h›zland›r›lmal›d›r.
REC Türkiye, 4 May›s 2006 toplant›s›n›n
ard›ndan gerek Türkiye’de konuyla ilgili
kurumlar›n PCFV ortakl›¤›na kat›lmalar›n›
kolaylaflt›rma, gerek kamuoyu bilinçlendirme çal›flmalar›n› sürdürecektir. Ayr›nt›l› bilgi
için <www.rec.org/REC/Programs>
◗
otorlu tafl›tlardan kaynaklanan hava kirlili¤i, özellikle
nüfusun yar›dan fazlas›n›n
kentlerde yaflamaya bafllad›¤›
günümüz Türkiyesi’nde acilen sürdürülebilir çözümler bulunmas›n›
gerektiren çevre sorunlar›ndan biri. Plans›z
kentleflme, yetersiz toplu tafl›ma sistemleri,
eski teknolojili tafl›tlar, düflük yak›t kalitesi,
denetim eksikli¤i gibi etkenler de sorunun
giderek büyümesine neden oluyor..
Avrupa Birli¤i (AB) uyum sürecinin ve
küresel rekabet ortam›n›n bir sonucu olarak, konuyla ilgili ad›mlar 1990’lardan itibaren h›zland›. TÜPRAfi rafinerilerinin benzin
ve motorinde kükürt giderme ünitelerini
devreye sokmas›, büyük kentlerde kurulan
metro ve hafif rayl› sistemler, yak›t seçeneklerinin genifllemesi, yafll› araçlar›n yerini yeni nesil araçlar›n almas›, kurflunlu benzin tüketimine son verilmesi bu alandaki
önemli giriflimlerdir. Buna karfl›n, kaçak ve
standard d›fl› yak›tlar›n piyasadaki varl›¤›,
tüketici duyarl›l›¤›n›n, talebinin ve tercihlerinin etkinlefltirilememesi, daha temiz yak›tlar ve tafl›tlar›n kullan›lmas›n› destekleyecek teflviklerin bulunmamas› ya da yetersizli¤i, sürecin daha etkin bir flekilde ilerlemesinin önündeki en büyük engellerdir.
Johannesburg’da 2002 y›l›nda düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalk›nma Zirvesi’nin ç›kt›lar› aras›nda yer alan ve Birleflmifl
Milletler Çevre Program› (UNEP) öncülü¤ünde pek çok ulusal ve uluslararas› kuruluflun katk›lar›yla gelifltirilen Temiz Yak›tlar
ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi’nin (PCFV), REC
Türkiye arac›l›¤›yla Türkiye’ye de aç›lmas›,
ülkemizdeki çabalar›n güçlenmesi aç›s›ndan önemli bir ad›md›r.
‹lk çal›flmalar, REC Merkez Ofisi taraf›ndan 25-28 Ekim 2005 tarihlerinde Macaristan’da gerçeklefltirilen bölgesel konferansla
bafllad›. 4 May›s 2006’da, REC Türkiye’nin
evsahipli¤inde Ankara’da gerçeklefltirilen
‘Türkiye’de Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Yuvarlak Masa Toplant›s›’ ise konuyla ilgili kamu, özel sektör, araflt›rma dünyas› ve sivil
toplum kurulufllar›n› en genifl ve en üst düzeyde buluflturdu. Toplant›daki 4 oturumda, REC Türkiye, Birleflmifl Milletler Çevre
Program› (UNEP), ABD Çevre Koruma
Ajans› (US EPA), Enerji Piyasas› Düzenleme
Kurulu, Çevre ve Orman Bakanl›¤›, ODTÜ
Petrol Araflt›rma Merkezi, TÜB‹TAK Marmara Araflt›rma Merkezi, Petrol Sanayi Derne¤i, Otomotiv Sanayicileri Derne¤i ve EMBARQ Giriflimi yetkilileri taraf›ndan toplam
9 sunum gerçeklefltirildi. Toplant›da özellikle afla¤›daki saptamalar yap›ld›:
1. AB uyum süreci kapsam›nda çeflitli
kamu kurumlar› taraf›ndan haz›rlanan ve
yürürlü¤e giren yönetmelikler do¤rultusun-
Yunus Ar›kan, REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i
Proje Yöneticisi
Temel mevzuat
■ Çevre ve Orman Bakanl›¤› taraf›ndan 11 Haziran 2004 tarih ve 254890 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanan ‘Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeli¤i’ ile belirlenen geçifl takvimi çerçevesinde AB’nin 2003/17/EC (esas 98/70/EC) Direktifi ile tam uyum sa¤lanm›flt›r. Bu kapsamda
1 Ocak 2006 itibar›yla kurflunlu benzin kullan›m›na son verilmifl, gereksinim duyan tafl›tlar
için potasyum ya da mangan katk›l› süper benzin sat›fla ç›kar›lm›flt›r.
* Enerji Piyasas› Düzenleme Kurulu taraf›ndan 30 Aral›k 2005 tarih ve 26039 tarihli Resmi
Gazete’de yay›mlanan ‘Motorin Türlerinin Üretimi, Yurtd›fl› ve Yurtiçi Kaynaklardan Temini ve
Piyasaya Arz›na ‹liflkin Teknik Düzenleme Tebli¤i’ ile piyasada motorin ve k›rsal motorin olarak
iki temel dizel yak›t› tan›mlanm›flt›r.
* Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› taraf›ndan 24
Haziran 2003 tarih ve 25148 say›l› Resmi gazete yay›mlanan yönetmelik ise, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yeni üretilen tafl›tlar›n EUROIV
standard›n› sa¤lamas› koflulunu getirmifltir. Yine ayn› bakanl›¤›n 28 Aral›k 2003 tarih ve 25330
say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanan yönetmeli¤inde, 1 Ocak 2008’den itibaren yeni binek
araçlar›n CO2 sal›mlar› konusunda tüketiciye
bilgi verilmesi zorunlu k›l›nm›flt›r.
19 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
17-21InsightYU.qxd
11/08/2006
17:17
Page 20
MERCEK | hava kirlili¤i
STOCK.XCHNG
Trafik kaynakl› hava kirlili¤inin tehlikelerini azaltmak için hükümetlerin
ve sanayinin temiz yak›t ve tafl›t kullan›m›n› teflvik etmesi gerekiyor
Sa¤l›¤a giden anayol
Ruslan Zhechkov
otorlu tafl›tlar, trafik keflmekeflinin ortas›nda motor
boflta çal›fl›rken bile insan
hayat› için tehlike oluflturuyor. Egzost gazlar›, hem sürücüleri hem de yoldakileri zehirliyor, üstelik trafi¤in yo¤un oldu¤u yerlerde yaflayan ve çal›flanlar için bu tehlike daha da
büyük. Birçok Orta ve Do¤u Avrupa ülkesinde, ortalama tafl›t yafl›n›n yüksekli¤i,
yak›tlar ve tafl›t sal›mlar› için belirlenen
standardlara uyulamamas› yüzünden trafik kaynakl› kirlili¤in sa¤l›k aç›s›ndan
oluflturdu¤u sak›ncalar daha da art›yor.
Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün (WHO) tahminlerine göre dünyada bir milyardan
fazla insan, d›fl ortam için tavsiye edilen
azamî seviyeden daha kirli bir hava solumakta. Araflt›rmalar, kentsel hava kirlili¤inden ötürü bir milyona yak›n insan›n
vaktinden önce hayat›n› kaybetti¤ini gösteriyor. Trafik kaynakl› kirlili¤e ba¤l› di¤er sa¤l›k sorunlar› aras›nda kanser, geli-
M
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 20
flim bozuklu¤u, hastanelik rahats›zl›klar,
ast›m nöbetleri ve bronflit de yer al›yor.
Yak›tlar ve araçlar konusunda uzman
olan Michael Walsh’a göre, son on y›l içinde dünya genelinde yap›lan birçok araflt›rma, yo¤un trafi¤i olan, özellikle Diesel
motorlu a¤›r araçlar›n güzergâh›na çok yak›n yerlerde uzun süre bulunman›n, hem
erken ölümlere hem de bir dizi sa¤l›k sorununa yol açt›¤›n› gösteriyor. Sa¤l›k sorunlar›na, yanma sonucu a盤a ç›kan kurflun, hidrokarbonlar, karbonmonoksit,
hidrojen oksitler, karbondioksit ve partikülleri gibi maddeler yol aç›yor.
Hollanda Utrecht Üniversitesi’ndeki
Risk De¤erlendirme Bilimleri Enstitüsü’nün yürüttü¤ü bir araflt›rma, bir karayolundaki kamyon trafi¤i ile bu karayolu
yak›n›nda yaflayan çocuklar›n akci¤er ifllevleri aras›nda ba¤lant› oldu¤unu gösteriyor: kamyon trafi¤i ne kadar yo¤unsa
akci¤er kapasitesi de o kadar düflük oluyor. Bir baflka araflt›rma da, bir otoyola
yak›nl›k ile havadaki ba¤›l kirletici madde yo¤unlu¤u aras›ndaki iliflkiyi gösteriyor. Partikül kirlili¤i, otoyollar›n 300 metre kadar uza¤›na dek yüksek yo¤unlu¤unu korurken, siyah karbon ve karbon oksitlerin ba¤›l yo¤unlu¤u 100 metre uzakl›¤a dek görece daha yüksek. Sa¤l›k sorunlar› ekonomiyi de ilgilendiriyor: Orta
ve Do¤u Avrupa’daki 18 flehir için yap›lan tahminlere göre, bu flehirlerin belediyeleri AB'nin toz ve is için kirlilik standardlar›n› tutturdu¤u takdirde, hem y›lda
18,000 erken ölümün önüne geçecek
hem de hastal›klar sonucu ifl kayb›n›n yol
açt›¤› 1.2 milyar Amerikan dolarl›k zarar›
kapatacak.
Çok yönlü yaklafl›m
Walsh'e göre, kapsaml› bir tafl›t denetim stratejisi; temiz tafl›t teknolojisini, ulafl›m ve arazi kullan›m planlamas›n›, temiz
yak›t kullan›m›n› ve tafl›t ömrünün uzat›l-
17:17
Page 21
hava kirlili¤i
80
70
60
50
40
30
Ruslan Zhechkov REC’in Uluslararas›
Sekreteryalar bölümünde proje müdürüdür.
Temiz yak›tlar ve tafl›tlarla ilgili bilgilere,
<www.rec.org/REC/Programs/pcfv/index.html>
adresinden ulaflabilirsiniz. Balkanlar’da çevre
konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org>
adresindeki REReP Record’a bak›n›z..
20
Paris
katowice
0
Prag
10
Kentsel arka plan
Cadde ölçe¤inde ek kirlilik
Yo¤un trafik olan caddelerde, kentsel arka
plan seviyesine eklenmifl yo¤unluk
sonucunda partikül kirlili¤i (PM10s) kirlili¤i,
(mikrogram/metreküp türünden)
80
70
60
50
40
30
20
10
Paris
katowice
0
Prag
‹ktisadî gereçler, müflteri davran›fl›n›
yönlendirme aç›s›ndan etkili bir yol olduklar›n› kan›tl›yor. Örne¤in, kurflunsuz
benzinin yayg›nlaflt›r›lmas›, motorin ve
benzindeki sülfürün düflürülmesi ya da
kirli teknolojiler yerine daha temiz tafl›tlar›n ekonomik hale getirilmesi için vergi teflvikleri uygulanabilir. Bir baflka yol
da, tafl›t sal›mlar›na göre belirlenen y›ll›k
vergilendirme olabilir. Vergi teflvikleri,
alternatif yak›tlar›, elektrikle, do¤al gazla veya hem elektrik hem de benzinle
çal›flan hibrid tafl›tlar› teflvik etmek için
de kullan›labilir.
REC, bölgede temiz yak›t kullan›m›n›
özendirmek amac›yla, Temiz Yak›tlar ve
Tafl›tlar Ortakl›¤› (PCFV), ABD Çevre
Koruma Ajans› (USEPA), ve Hollanda
Konut, Planlama ve Çevre Bakanl›¤›
(VROM) ile ortak bir giriflim bafllatt›. Giriflim kapsam›nda, bölgedeki 16 ülkede
ve Türkiye’de temiz yak›t ve tafl›tlar konusunda yap›lacak kapsaml› bir araflt›rma, bir konferans ve bir atölye çal›flmas› yer al›yor. Ard›ndan, Bulgaristan’da temiz tafl›tlar konulu bir e¤itim semineri,
Türkiye ile S›rbistan-Karada¤’da ise temiz yak›t ve tafl›tlar konulu yuvarlak masa toplant›lar› düzenlenecek.
PCFV baflkan› Rob Jong, grubunun
2008 sonu itibariyle kurflunlu benzinin
dünyada kullan›mdan kalkmas› için bir
çal›flma yürüttü¤ünü söyledi. PCFV özellikle motorinde sülfür oran›n› düflürecek
stratejiler gelifltirmek amac›yla bölge ülkeleriyle iflbirli¤i aray›fl›nda. Bu çerçevede hükümetler, sanayiciler ve STK’larla
ortak çal›flmalar yap›lacak. Bu çal›flmalar, a¤›r tafl›tlar›n ›slah edilmesi ve geleneksel ya da alternatif tafl›tlar›n daha temiz hale getirilmesiyle temiz teknolojilerin yayg›nlaflmas›n› hedefliyor.
Gdansk
Teflvikler
Gdansk
Birkaç y›l önce, Bulgaristan’›n devlete
ait petrol flirketini Rusya’n›n devi Lukoil’e
devreden özellefltirme sözleflmesinin koflullar›ndan biri kurflunsuz benzin üretimiydi. Bölgedeki bir di¤er petrol flirketi
MOL hâlen Macaristan ve Slovakya’daki
rafinerilerinde, 2009'dan sonra AB’de yasal zorunluluk haline gelecek olan, sülfür
içeri¤i 10 ppm'lik benzin ve motorin üretiyor. Rafinerilere yap›lan 350 milyon dolarl›k yat›r›m, k›smen yasal zorunluluklar
yüzünden, k›smen de malî kaynak varl›¤›
sayesinde gerçeklefliyor.
Biyoyak›tlar›n Orta ve Do¤u Avrupa’da yayg›nlaflmas› da trafik kaynakl›
kirlili¤in azalmas›nda rol oynayacak. Birleflmifl Milletler S›naî Kalk›nma Teflkilat›'ndan (UNIDO) Fatin Alimohamed’e göre, 2004'te 100,000 ton biyodizel üreten
Çek Cumhuriyeti bölgenin en büyük biyoyak›t üreticisi haline geldi. Çek Cumhuriyeti’ni 1,200 ton biyodizel ve 36,800
ton biyoetanol üreten Polonya ile, 2,000
ton biyodizel üreten Macaristan izliyor.
Birçok ülkede biyoyak›t üretimine devlet
taraf›ndan malî destek sa¤lan›yor.
Tafl›tlar›n niteli¤i ve yafllar› da trafik
kaynakl› sal›mlar› belirleyen di¤er önem-
Yo¤un trafik olan caddelerde, kentsel arka
plan seviyesine eklenmifl yo¤unluk sonucunda
NO2 kirlili¤i, (mikrogram/metreküp türünden)
Budapeflte
Bölgedeki kentler AB
kirlilik standardlar›n›
tutturdu¤unda y›lda
18,000 erken ölüm
önlenecek ve hastal›klar
sonucu yaflanan 1.2
milyar dolarl›k iflgücü
kayb› olmayacak.
MERCEK
Cadde kenar›ndaki
hava kalitesi
Budapeflte
mas›n› içermeli. Kurflunlu benzini terkeden yeni üye ülkelerde bu yönde bir ilerleme var. Yeni üyeler motorindeki sülfür
miktar›n› milyonda 350 (ppm) birimin alt›na, benzindeki miktar› da 150 ppm'nin
alt›na düflürdü.
Bununla birlikte kurflunlu benzin, S›rbistan-Karada¤, Bosna-Hersek ve Makedonya gibi baz› ülkelerde hâlâ sat›l›yor.
H›rvatistan ve Türkiye, 2006 bafl›nda kurflunlu benzini terkederken, Makedonya
da bu y›l içinde kurflunlu benzini kullan›mdan kald›racak. Bosna-Hersek ise
kurflunlu benzin kullan›m›na 2010 y›l›nda
son vermeyi planl›yor, böylece bölgede
kurflunlu benzin kullan›m›n› yasaklama
tarihini belirlemeyen tek ülke olarak S›rbistan-Karada¤ kal›yor. Ancak, resmi bir
tarih belirlenmifl olmasa da, ülkede devlete ait iki rafinerinin bu y›l›n sonunda
özellefltirilmesiyle birlikte kurflunlu benzinin piyasadan çekilece¤ine dair beklentiler çok güçlü.
li etkenler. Bölgedeki ülkelerin ço¤unda
tafl›tlar oldukça yafll›; ortalama tafl›t yafl›
11 ilâ 20 aras›nda.
Otomotiv bak›m sektörü genellikle
yetersiz ve tafl›tlar›n büyük bölümünde
katalizör bulunmuyor. Bu da yeni politikalar gerektiriyor. Ülkelerin, katalizörsüz
ve belli bir yafl›n üstündeki tafl›tlar›n ithalat›n› yasaklamas› gerekiyor. Bölgedeki
birçok ülke flimdiden böyle yasaklar koymufl durumda ve egzoz sal›mlar›nda AB
standartlar›na uyan EURO III motorlar›n›n kullan›m›n› asgarî flart olarak kofluyor. Eski otomobillerin trafikten kald›r›lmas›na yönelik politikalar›n benimsenmesi, eski otobüs ve kamyonlara filtre ve
katalizörler tak›larak bu tafl›tlar›n yeniden
kullan›lmas›na yönelik projelerin hayata
geçirilmesi gerekiyor. Bir filtre takmak,
parçac›k sal›mlar›n› %85 oran›nda azalt›rken, nitrojen oksit emisyonlar›nda da
(NOX) %25’e yak›n bir düflüfl sa¤l›yor.
◗
OTOMOB‹LLERE KARfiI TRAMVAY: 20. yüzy›l›n
bafllar›nda tasarlanan ve ‹stanbul’un en bilinen
yaya caddesinde iflleyen tarihi tramvay, toplu
tafl›ma arac› olarak kullan›lman›n yan› s›ra
turistlerin büyük ilgisini çekiyor.
|
Roma
11/08/2006
Roma
17-21InsightYU.qxd
Kentsel arka plan
Cadde ölçe¤inde ek kirlilik
Kaynak: Tablolar, Avrupa Çevre Ajans›’n›n
“Avrupa flehirlerinin caddelerindeki hava kirlili¤i”
bafll›kl› 2006 y›l›na ait raporundaki verilere
dayanmaktad›r.
21 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
22-27RECBulletinYU.qxd
11/08/2006
17:22
Page 22
REC BÜLTEN‹ | söylefli
Çevre paydafllar›na do¤ru, h›zl› ve güncel bilgi vermeyi hedefleyen
REC Türkiye Bilgi Program›’n›n yöneticisi Yeflim Ça¤layan, program›n kapsam›n›
Yeflil Ufuklar'a anlatt›
Bilgiye çevresel boyut
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
Bilgi Program› REC Türkiye’nin dört
ana program›ndan biri. Bu program›n
kurgulanmas›nda Türkiye’deki
çevresel bilgi kapitalinin ve çevresel
bilgiye eriflimin yetersizli¤i nas›l bir
rol oynad›?
Türkiye’de çevre konusundaki bilgi
bankalar›n›n durumu nedir? Sizce
çevresel bilgi ne kadar sa¤l›kl›
toplan›yor, derleniyor ve kullan›l›yor?
Türkiye bilgi bankalar›n›n eksikli¤ini
sadece çevre alan›nda duymuyor, genel
anlamda online olarak hizmet veren bilgi
merkezlerinin yetersizli¤i söz konusu.
Türkiye’de ne yaz›k ki sözlü kültür daha
a¤›r bas›yor. Belgeleme ve arflivleme alan›nda yeterli oldu¤umuz söylenemez. Bu
konuda pek çok çal›flma yap›l›yor fakat
flu an için bu çal›flmalar k›s›tl›. Yine de
son dönemde bilgisayar ve ‹nternet olanaklar›n›n daha yayg›n ve h›zl› olmas› sayesinde bu tür giriflimlerin say›s› giderek
art›yor. Çevre alan›nda gerek Çevre ve
Orman Bakanl›¤› gerek di¤er resmi kurumlar›n giriflimleri ve sivil toplum kurulufllar›n›n çabalar›yla farkl› alanlarda bilgi
bankalar›n›n oluflturulmas›na yönelik çal›flmalar bafllat›ld›.
Bence bilginin toplanmas›ndan kullan›lmas›na kadar her aflamada de¤iflik faktörlerin kontrol edilmesi ve dikkate al›nmas› gerekiyor. Bilgi toplan›rken mutlaka
uzmanlar taraf›nda toplanmal›. Bu aflamada toplan›lan bilgi 'veri' olarak adland›r›labilir. Daha sonra bu veri do¤ru ellerde
derlenerek de¤erlendirilmeli ve anlafl›labilir ve kullan›labilir bilgiye dönüfltürülmelidir. San›yorum Türkiye’de t›kanma noktas› buras›. Bu nedenle de kullanma aflamas›na da gelinemiyor ya da çok k›s›tl› kal›n›yor. Yani ancak uzmanlar eldeki veriyi
kullanabiliyor. Bu yüzden bence Türkiye’de daha çok eldeki verileri yorumlayacak uzman eksikli¤i var.
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 22
Bu durum sadece Türkiye’de böyle de¤il. Avrupa Birli¤i’ne girifl sürecindeki ülkeler, mevcut yap›lar›n› ve ellerindeki kaynaklar› tekrar gözden geçirmek zorunda.
Bu yüzden REC bünyesinde bilgi program›n›n önemi büyük. Özellikle Demir Perde
ülkelerinin demokrasiye geçifl sürecinde,
bilgiye eriflim, bilginin serbest paylafl›m›,
halk›n karar mekanizmalar›na kat›l›m› çok
önemli konular olarak görülmekteydi.
REC, çal›flmalar›n› ve programlar›n› bütünüyle bu do¤rultuda flekillendirmese de bu
konular›n göz önünde bulundurulmas› kaç›n›lmazd›. Bu nedenle REC’in temel programlar›ndan biri olan bilgi program›, REC
Türkiye yap›land›r›l›rken de önceliklerden
biri olarak al›nd›. Bunlar›n yan› s›ra elbette
REC Türkiye’nin kurulmas›ndan önce gerçeklefltirilen ihtiyaç analizi çal›flmalar› ve
görüflmeler de bu planlamalarda önemli bir
rol oynad›.
Di¤er REC ülkelerinde bilgi
program›n›n durumu ve a¤›rl›¤› nedir?
Di¤er REC ülke ofislerinde bizdeki gibi
bir yap› yok. REC Türkiye, Avrupa Birli¤i
kapsam›nda do¤rudan bir hibe deste¤i ile
çal›flmalar›na bafllad›¤› için ve REC’in de
tecrübelerinin getirdi¤i avantaj sayesinde
farkl› program alanlar› alt›nda çal›flma flans›na sahip olduk. Bildi¤iniz gibi Bilgi Program›’n›n yan› s›ra Kapasite Gelifltirme Program›, Hibe Program› ve Özel Programlar›m›z
da mevcut. Di¤er ülke ofisleri daha çok
proje bazl› çal›fl›yor ve ülkenin önceliklerine göre yatay konular belirliyor. REC çal›flma alanlar›n› yatay ve dikey alanlar olmak
üzere ikiye ay›rm›flt›r. Yatay konular daha
çok tematik, konu bazl› alanlard›r. Örne¤in
biyolojik çeflitlilik, çevre mevzuat›, at›k yönetimi vb. Dikey konular ise bu yatay konular›n nas›l çal›fl›lmas› gerekti¤ini ortaya koyar. Örne¤in kapasite gelifltirme, hibe da¤›t›m› vb. Dikey alanlar tüm yatay alanlarda
araç ve yöntem olarak kullan›labilir. ‹flte,
REC Türkiye olarak biz de bu yatay konulara çal›flmakta oldu¤umuz dikey alanlar arac›l›¤› ile cevap vermeyi hedefliyoruz. Bu flu
demek; REC Türkiye Bilgi Program› öncelikli yatay konular›n hepsinde ya da bir ço¤unda online ve bas›l› materyellerle Türkiye’nin çevre paydafllar›na en do¤ru, en güncel ve kapsaml› bilgiyi vermek üzere çal›fl›yor. Ayn› durum di¤er alanlarda da geçerli.
REC’in di¤er ülke ofisleri de neticede
benzer flekilde çal›fl›yor. Onlar da REC yay›nlar›n› kendi dillerine çeviriyor, ayr›ca
ülkelerinin çevre paydafllar›n›n ihtiyaçlar›
do¤rultusunda orjinal yay›nlar haz›rl›yor.
Fakat onlar›n ço¤unlukla farkl› program
alanlar› yok.
REC Türkiye’de bilgi program›na gelen
ilgi ve talep di¤er program alanlar›m›zla
k›yasland›¤›nda daha düflük. Paydafllar›m›z do¤al olarak e¤itimlerimize ve hibe
programlar›m›za daha fazla ilgi gösteriyor.
Paydafllar›n ihtiyaçlar›n› belirlerken gerçeklefltirdi¤imiz çal›flmalarda malî destek
ve kapasite gelifltirme ihtiyac›ndan da yo¤un olarak bahsediliyordu. Ama süreç içerisinde bilgi program›n›n da hak etti¤i ilgiyi almaya bafllad›¤›n› gözlemledik.
Her ne kadar REC Türkiye programlar›
ayr› ayr› flekillendirilmifl olsa da kan›mca
verdi¤imiz hizmetleri birbirinden keskin çizgilerle ay›rmak çok da kolay de¤il, do¤ru da
de¤il. Bilgi program› hem di¤er programlar›
besleyen hem de onlardan beslenen bir
program. Her program›n katk›s› çok önemli ve gerekli. Asl›na bakarsan›z REC Türkiye
çal›flanlar›n›n hepsi, Bilgi Program›’n›n bir
eleman› denebilir. Herkes bu konuda elinden geleni yap›yor. Di¤er REC ülke ofislerinde ayr› bilgi programlar›n›n olmay›fl›n› da
bu yap› ve iflleyifle ba¤layabiliriz.
Bilgi kaynaklar›n›z neler? Toplad›¤›n›z
bilgileri nas›l iflliyorsunuz ve
kullan›ma sunuyorsunuz?
Bilginin kayna¤› ve ifllenifl flekli ne çeflit bir bilgilendirme arac› haz›rlanaca¤› ile
do¤rudan ilgili. REC ve REC Türkiye olarak yay›nlar›m›z›n hemen hemen hepsinin
kendi çal›flma ve araflt›rmalar›m›z›n ç›kt›lar›ndan yararlanarak haz›rl›yoruz . E¤itimler, toplant›lar, REC Türkiye’nin destekledi¤i ve yürüttü¤ü projelerin sonunda elde
edilen bilgi ve veriler derlenerek yay›n haline getiriliyor. Bunun yan›nda çevre sektörü ve paydafllar› ile ilgili yapt›¤›m›z incelemelerin sonuçlar› da yol gösterici oluyor.
Bu sonuçlar bizim çal›flmalar›m›za oldu¤u
kadar, di¤er çevre paydafllar›n›n uzun dönemli planlar›na da yön veriyor. REC Türkiye olarak bu sonuçlar› bas›l› ve/veya online olarak paydafllara ulaflmas› sa¤lan›yor.
Kendi çal›flmalar›m›z d›fl›nda ulusal ve
ululararas› çevre kurulufllar›n›n kaynak ve
yay›nlar›nda da yararlan›yoruz. Bu bilgiyi
özelikle bin kiflinin üzerinde bir abone
kitlesine ulaflt›rd›¤›m›z e-haber bültenimizde kullan›yoruz. e-haber bültenimizin içeri¤i çok kapsaml› oldu¤u için mümkün oldu¤unca çok kaynaktan faydalan›yoruz.
Ayr›ca çevre paydafllar› özellikle de
22-27RECBulletinYU.qxd
11/08/2006
17:22
Page 23
söylefli | REC BÜLTEN‹
Bir kifli ya da kurulufl REC Türkiye
Bilgi Program›’ndan nas›l
yararlanabilir? fiu anda programdan
en çok kimler yararlan›yor?
REC Türkiye Bilgi Program› herkese
aç›kt›r ve büyük bölümü ücretsizdir. Fakat
do¤ald›r ki hizmetlerimizde önceli¤i hedef
kitlemiz olan çevre paydafllar›na veriyoruz.
Bu grup içinde de özellikle çevre STK’lar›
ve merkezî ve yerel resmi çevre kurulufllar›
geliyor. Yerel yönetimler ve çevre alan›nda
çal›flmalar yapan akademik kurulufllar da
bu listede yer al›yor. Özellikle bas›l› yay›nlar›m›z› öncelikli gruplar›m›z›n hizmetine
sunuyoruz. Online yay›nlar›m›zdan ise bu
gruplar›n yan› s›ra tüm medya kurulufllar›,
özel sektör ücretsiz olarak yararlanabiliyor.
Yay›nlar›m›zdan a¤›rl›kl› olarak STK’lar
faydalan›yor. Yerel yönetimler de yay›n ve
servislerimizden yararlanan bir baflka büyük
grup.
Program›n hedefine ulaflt›¤›n› ölçmek
için ne tür k›stas ve gereçleriniz var?
Program›n hizmet potansiyelinin tümü
kullan›l›yor mu?
Bildi¤iniz gibi e¤itim ve bilgilendirme
faaliyetlerinin sonuçlar›n› say›sal olarak ölçmek ve de¤erlendirmek oldukça güç. Biz
mümkün oldu¤u ölçüde tüm bas›l› ve online yay›nlar›m›zla ilgili sözlü ve yaz›l› geri
bildirim almaya gayret gösteriyoruz.
E-haber bültenimiz için bir de¤erlendirme anketimiz var. Benzer bir anket web sitemiz ve online hizmetlerimizin kalite ve
içeri¤i ile ilgili olarak uygulan›yor. Bunlara
ek olarak web sitemizin her sayfas›nda o
sayfa ile igili görüfl ve önerileri bizlere iletme imkân› var. Ayr›ca tüm bas›l› kaynaklar›m›z ve Yeflil Ufuklar dergimizle ilgili ço¤unlu¤u sözlü olmak üzere olumlu elefltiriler al›yoruz.
REC TÜRK‹YE B‹LG‹ PROGRAMI’NDA NELER VAR?
Web sitesi
- May›s 2004’te yay›na bafllayan web sitesi, Haziran 2005’te portal nitele¤ine kavufltu. Bu tarihten beri de toplam 23,683 kifli taraf›ndan ziyaret edildi. Sitede,
REC Türkiye ve çal›flmalar› ile igili bilgilerin yan› s›ra, terimler sözlü¤ü, ilginç bilgiler, s›kça sorulan sorular, çevre ile ilgili sitelere ba¤lant›lar bulunuyor.
Bilgi Merkezi
- Çal›flmaya bafllad›¤› günden bu yana REC Türkiye Bilgi Program› telefon ve eposta arac›l›¤›yla 100’ü aflk›n bilgi talebi ald›. Programa gelen bütün talepler
mutlaka cevapland›r›lmakta, ya da ilgili kaynaklara yönlendirilmektedir.
- Bilgi Program› çerçevesinde Ekim 2004’ten bu yana haz›rlanan e-haber bültenleri iki haftada bir 1,500’ün üzerinde aboneye ulaflt›r›l›yor.
- Sürekli büyüyen REC Türkiye Kütüphanesi’nde Türkçe ve yabanc› 434 kaynak kitap, 28 süreli yay›n, 58 rapor, 108 makale ve bildiri ile 38 CD bulunuyor. Bu kay›tlar ‹nternet üzerinden de görüntülenebiliyor. Kullan›c›lar REC Türkiye ofisi ile
temasa geçerek ya da kütüphaneye gelerek kaynaklardan yararlanabiliyor.
Veri Tabanlar›
- REC Türkiye Kurumlar Veri Taban›’n›n temelleri, REC Türkiye ‹htiyaç Analizi aflamas›nda at›ld›. Sivil Toplum Kurulufllar›, belediyeler, merkezî ve yerel kamu kurulufllar› ve akademik kurulufllardan oluflan veri taban›nda 1,060’tan fazla kay›t
bulunuyor. Veri taban›, kullan›c›lar›n flifreleriyle girerek devaml› güncelleyebilece¤i bir yap›ya sahip.
- 2006 içinde hizmete girecek olan Mevzuat Veri Taban› sayesinde, çevre ile ilgili
ulusal tüm yasa ve yönetmelikler baflta olmak üzere tüm mevzuata kolayca ulafl›labilecek.
- Kurumsal Sosyal Sorumluluk Veri Taban› sayesinde Sivil Toplum Kurulufllar› ve
özel sektör buluflabiliyor.
- Medya Veri Taban› sayesinde ise çevre alan›nda çal›flan bas›n mensuplar›na ve
yaz›lar›na ulafl›labiliyor.
Bunlara ilâve olarak web sitemizin
elektronik sayac› sayesinde sitemize giren
ziyaretçi say›s›n›n yan› s›ra, sitede en çok
hangi sayfan›n ziyaret ald›¤›, hangi günlerde sitenin yo¤un olarak ziyaret edildi¤i gibi
bilgileri tespit edebilyoruz. Sitemizin teknik
ve içerik aç›s›ndan iyilefltirilmesini bu verilere dayanarak gerçeklefltiriyoruz. Daha az
ziyaret edilen sayfalar› daha çekici hale getirmeye çal›fl›yoruz. Çok ziyaretçi alan sayfalar›m›z da bize yo¤un olarak hangi alanda
çal›flmam›z gerekti¤ini gösteriyor. Dolay›s›yla bu veriler sadece rakam olmaktan ç›k›p
bizim çal›flmalar›m›za yön veren faktörler
haline geliyor.
Gelece¤i dönük tasar›mlar›n›z
nelerdir?
Mevcut hizmetlerimizin kullan›c›lar›m›z›n öneri ve de¤erlendirmeleri do¤rultusunda sürekli ve periodik olarak de¤ifltirilmesi
ve iyilefltirilmesi elbette en öncelikli hedefimiz. Bu yorum ve katk›larla en do¤ru, en
faydal› sistem ve hizmetlere ulaflmay› amaçl›yoruz. Bilgi ihtiyaçlar› ve bilgilendirme
araçlar› her geçen gün art›yor ve de¤ifliyor.
Bu geliflmeleri takip etmek REC Türkiye için
çok önemli. Türkiye’deki çevre paydafllar›na en do¤ru, en h›zl› ve güncel bilgiyi ulaflt›rabilmek için gerek kendi yay›nlar›m›z› gelifltirmek gerek paydafllar›n bilgiye eriflme
kapasitelerini art›rmak öncelikli çal›flmalar›m›z aras›nda. REC’in Türkiye’de Kurulmas›
projesi kapsam›nda oluflturdu¤umuz altyap›
sayesinde paydafllar›n kapasitelerini art›rmak için ad›mlar›n at›lmas› art›k daha da
kolaylaflacak. REC Türkiye kütüphanesi, veri tabanlar›, yay›nlar›, rehberleri ile bilgiye
daha genifl daha çevresel bir boyut katmaya
devam edecek.
Bu çabada REC Türkiye ekibinin oldu¤u
kadar Türkiye’nin çevre paydafllar›n›n da
pay› var. Hepsine teflekkür ediyoruz.
◗
STK’lar bizim için önemli bir bilgi kayna¤›
oluflturuyor. Web sitemizdeki ’haber öner’
seçene¤i ile hemen hemen her hafta en az
2 ya da 3 haber/ bilgi önerisi al›yoruz. Bu
bilgiler sadece yay›nlar›m›zda kullan›lmakla kalm›yor, gerekirse yetkililere iletilerek
gerekli önlemlerin al›nmas› ve çal›flmalar›n
yap›lmas› için çaba gösteriliyor.
Merkezî ve yerel kamu kurulufllar›ndan
da yararlan›yoruz elbette. Resmi kaynaklardan edindi¤imiz bilgi bizim için çok de¤erli.
Resmi bilginin halka ulaflt›r›lmas›n› sa¤layarak bu alanda bir bofllu¤u doldurmaya çal›fl›yoruz. Bunun için de yine bu kurumlar›n
yay›n ve kaynaklar›ndan faydalan›yoruz.
Derledi¤imiz bilgilerin do¤rulu¤unu
farkl› kaynaklar› araflt›rarak kontrol ediyoruz. Gerekirse haber ya da veriye konu
olan, bilgiyi üreten as›l kurum ve/ veya kiflilerle temsa geçerek konuyu birinci elden
ö¤reniyoruz. Ancak ondan sonra yay›na
haz›rlamaya bafll›yoruz.
Mümkün oldu¤unca bilimsel, belli
müsbet bir dayana¤› olan verileri kullanmaya gayet ediyoruz. Ama anlat›m biçimini
kolay ve rahat anlafl›l›r bir biçime getiriyoruz. ‹çeri¤ini de¤ifltirmeden sade ve öz bir
dil kazand›r›yoruz.
Yay›nlar›m›z› imkanlar dahilinde hem
bas›l› hem de elektronik olarak haz›rl›yor
ve kullan›c›lar›m›za sunuyoruz. Böylece
ulaflabildi¤imiz kifli say›s› da art›yor. Kaynaklar›m›z› daha efektif kullanabilmek aç›s›ndan online bilgiye daha fazla a¤›rl›k veriyoruz. Çünkü online yöntemler hem daha
h›zl› hem de maliyetleri daha düflük. Bir yay›n›n elektronik format›n› bas›l› formattan
çok daha ucuza ve daha h›zl› olarak üretebiliyor ve çok daha fazla paydafla ulaflt›rabiliyoruz. Ama elbette bas›l› yay›nlar›n de¤eri de çok büyük. Daha kal›c› ve uzun
ömürlü olmas› dolay›s›yla bas›l› yay›nlar›n
üretimine de bir o kadar önem veriyoruz.
Yay›nlar
- Sivil Toplum Kurulufllar› için Kapasite Gelifltirme Rehberleri bafll›¤› alt›nda ‹ngilizce’den çevirilerek haz›rlanan yedi kitapl›k serinin ilk bask›s› tükenmek üzere.
Sadece STK’lardan de¤il kamu kurum ve kurulufllar›ndan, yerel yönetimlerden
hatta özel sektörden bile büyük ilgi gören sette;
●
●
●
●
●
●
●
Proje Önerisi Haz›rlama
Proje Yönetimi
‹zleme ve De¤erlendirme
Sunum ve ‹letiflim
Çevre Bilincinin Gelifltirilmesi için Halk›n E¤itimi
Ö¤renme Hakk›
Yerel Çevre Eylem Programlar› olmak üzere 7 yay›n yer al›yor.
- Yerel Çevre Eylem Programlar› Uygulama Rehberi de yine ‹ngilizce’den Türkçe’ye uyarland› ve Kapasite Gelifltirme Program› taraf›ndan gerçeklefltirilen Yerel
Çevre Eylem Planlar› e¤itimleri kapsam›nda yerel yönetimlere da¤›t›ld›.
- Yerel Çevre Eylem Planlar› – Türkiye Strateji Raporu, yukar›da bahsi geçen rehberi tamamlay›c› bir yay›n olarak REC Türkiye taraf›ndan haz›rland› ve yine yerel
yönetimlere da¤›t›ld›.
- Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü –
Metinler ve Temel Bilgiler kitab› gerek Sözleflme gerek Protokol sürecinde de
‘fikir sahibi olmak isteyenlerin, öncelikle bilgi sahibi olmalar›’ yönündeki gereksinimleri karfl›lamak ve tüm paydafllar›n kolayl›kla eriflimini sa¤lamak üzere kurguland›.
- Üç ayda bir yay›mlanan ve REC’in Green Horizon dergisinin Türkiye uyarlamas›
olan Yeflil Ufuklar dergisi bugüne kadar alt› say› bas›ld›. dergi, aboneler, ilgili kifli
ve kurumlardan oluflan 1,000’in üzerinde kay›d›n bulundu¤u bir da¤›t›m listesine
gönderiliyor.
- Türkiye’nin ilk iklim de¤iflikli¤i bülteni Cemre ise bugüne kadar iki say› bas›ld› ve
Yeflil Ufuklar ile birlikte da¤›t›ld›.
23 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
22-27RECBulletinYU.qxd
11/08/2006
17:22
Page 24
REC BÜLTEN‹ | türkiye
H‹BE PROGRAMI
Son iki y›l›n meyveleri
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
■ REC Türkiye Hibe Program›’n›n iki senelik dönemde, üç ça¤r› sonucunda hibe verdi¤i projeler tamamland›. Yirmi iki ilde uygulanan 33 projenin yan› s›ra, üç
kurulufla da ekipman al›m deste¤i sa¤land›. Hibeler, befl yerel yönetim ile çevre
alan›nda çal›flan 31 STK'n›n, çevre sorunlar›n›n çözümüne yönelik idarî ve teknik kapasitelerinin geliflmesini, toplumu çevre konusunda bilinçlendirme çal›flmalar›n›n desteklenmesini amaçl›yordu.
Toplam 458,786 avroluk destekle, yaklafl›k 210 bilgilendirme ve e¤itim toplant›s›; ulusal ölçekte dört sempozyum; 10 demonstrasyon ve arazi çal›flmas› yap›ld›;
iki festival, befl yar›flma, 10 kampanya düzenlendi; iki belgesel ile say›s›z bilgilendirme doküman› haz›rland›. Proje lideri olan 33 kurulufl, 50’den fazla STK, kamu
kurumu ve yerel yönetim ile ortakl›k kurdu. Destek alan kurulufllar, organik tar›mdan biyolojik çeflitlili¤in korunmas›na; do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›ndan enerji verimlili¤ine kadar farkl› konular›n ele al›nd›¤› bilinçlendirme çal›flmas›n› gerçeklefltirmenin yan› s›ra, projelerin tamamlanmas›ndan sonra da kullanabilecekleri bilgisayar, foto¤raf makinesi, yaz›c› gibi donan›ma kavufltu.
Yaklafl›k iki sene süren proje seçme ve uygulama sürecinden sonra flimdi s›ra hibe program›n›n ve desteklenen projelerin de¤erlendirilmesi, baflar›lar›n paylafl›lmas› ve baflar›s›zl›klardan ders ç›kar›lmas›na geldi.
Program› ve projeleri de¤erlendirme süreci, 1-2 Temmuz'da Ankara’da gerçekleflen, 'Hibe De¤erlendirme Toplant›s› ve Semineri' ile bafllad›. STK ve yerel
yönetim temsilcileri, projeleri süresince neler baflard›klar›n›, hem projelerin hem
de program›n daha baflar›l› olmas› için neler yap›lmas› gerekti¤ini ortaya koydu.
De¤erlendirme toplant›s›na, desteklenen kurulufllar›n iletiflim planlamas› ve iletiflim araçlar›n› etkin kullanma kapasitelerini art›rmay› amaçlayan bir e¤itim çal›flmas› efllik etti. E¤itimde, çevre bilinci oluflturmak üzere topluma yönelik bir mesaj iletmek için iletiflimin ve iletiflim planlamas›n›n önemi vurgulanarak, yaz›l›
malzeme, video vb. araçlar›n daha etkin kullan›m› için ipuçlar› aktar›ld›.
REC Türkiye Hibe Program›, bundan sonra yürütülecek hibe programlar›na
›fl›k tutmak ve daha etkin k›lmak için, tamamlanan program›n ç›kt›lar›n›n de¤erlendirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas› çal›flmalar›n› sürdürecek.
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
■ ‹klim De¤iflikli¤i için Paydafllar Buluflmas› bafll›kl› etkinlik, ‹ngiltere Çevre, G›da ve K›rsal ‹fller Bakanl›¤›’n›n (DEFRA)
deste¤iyle REC Türkiye’nin yürüttü¤ü '‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Hükümet ve
STK'lar›n Kapasitesinin Gelifltirilmesi Projesi' kapsam›nda 27-28 Nisan 2006'da ‹stanbul’da gerçekleflti. BM ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi (BM‹DÇS) ve Kyoto Protokolü kapsam›nda baflta AB olmak üzere uluslararas› alanda yaflanan
geliflmelerin ele al›nd›¤› aç›l›fl oturumunda Çevre ve Orman Bakanl›¤›'ndan Hava
Yönetimi Dairesi Baflkan› Mustafa fiahin,
Avrupa Komisyonu'ndan Çevre Genel
Müdürlü¤ü Daire Baflkan› Artur RungeMetzger, Macaristan Su ve Çevre Bakanl›¤›'ndan Agnes Kelemen ve EcoFYS flirketinden Gemma Reece yer ald›.
‹fl dünyas›, araflt›rma kurulufllar› ve
çevre gruplar›n›n ulusal ve uluslararas›
süreçlere kat›l›m›n› art›rmay› hedefleyen
çal›fltaylara ise yurtd›fl›ndan EcoFYS,
Exergia ve Climate Action Network
(CAN-Europe) kurulufllar›n›n temsilcileri
ile, ‹ZOCAM, Arçelik, Demirer Holding,
Marmara Üniversitesi, TÜB‹TAK, TÜB‹TAK-MAM, ‹TÜ, TÜRÇEP ve Greenpeace
temsilcileri kat›ld›. Yüze yak›n Türk ve
yabanc› kat›l›mc› taraf›ndan izlenen etkinlikte, BM‹DÇS ve Kyoto Protokolü’nün metinleri ve konuyla ilgili temel
bilgilerin yer ald›¤› kitapç›k da ilk defa
kamuoyuna sunuldu.
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
Paydafllar buluflmas›
AB E⁄‹T‹MLER‹
Sürdürülebilir kalk›nma yaklafl›mlar›
■ REC Türkiye, 30 Haziran günü Ankara’da AB Kat›l›m Sürecinde Türkiye için
Sürdürülebilir Kalk›nma Yaklafl›mlar› bafll›kl› bir panel düzenledi. Konuyla ilgili
tüm taraflar› bir araya getirerek, görüfl al›flverifli ve deneyim paylafl›m› için etkin bir
platformu oluflturmay› hedefleyen panel
üç ana oturumda gerçekleflti.
Çevre ve Orman Bakanl›¤›, BM Kalk›nma Program›, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ve REC yetkililerinin yer
ald›¤› ilk oturumda, sürdürülebilir kalk›nyeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 24
ma ile ilgili küresel ve AB ölçe¤indeki süreçler ele al›nd› ve Türkiye’nin özellikle
AB kat›l›m› çerçevesinde, ulusal ölçekte
hayata geçirdi¤i politika oluflturma, strateji gelifltirme ve uygulama çabalar› de¤erlendirildi.
Türkiye’deki farkl› paydafllar›n sürdürülebilir kalk›nmaya yaklafl›mlar›n›n tart›fl›ld›¤› ve Mustafa Yard›mc› (‹çiflleri Bakanl›¤› Mahalli ‹dareler Dairesi), Musa Galip
Ero¤lu (TÜS‹AD), Engin Güvenç (‹fl Dünyas› ve Sürdürülebilir Kalk›nma Derne¤i),
Nuran Talu (Küresel Denge Derne¤i), Tanay S›dk› Uyar (Türkiye Çevre Platformu)
ve Doç. Dr. Semra Cerit Mazlum’un (Marmara Üniversitesi) konuflmac› olarak kat›ld›¤› iki oturumda, Türkiye’deki sürdürülebilir kalk›nma' giriflimleri, bugüne kadar
neler yap›ld›¤›, nelerin eksik kald›¤› ve çabalar›n nas›l daha etkinlefltirilebilece¤i tart›fl›ld›. Paneli, kamu kurumlar›, STK'lar,
özel sektör kurulufllar›, yerel yönetimler
ve üniversitelerden gelen yaklafl›k 250 kifli
izledi.
22-27RECBulletinYU.qxd
11/08/2006
17:22
Page 25
türkiye | REC BÜLTEN‹
AB E⁄‹T‹MLER‹
KISA KISA
Çevresel Yat›r›mlar›n Finansman›
Semineri
■ Bilim toplumla bulufltu
ZeroCarbonCity kampanyas› kapsam›nda,
REC Türkiye ve British Council iflbirli¤iyle,
'Bilimi Halkla Buluflturmak – Örnek Çal›flma
olarak ‹klim De¤iflikli¤i' bafll›kl› panel 26 May›s 2006'da Ankara’da yap›ld›. REC Türkiye
‹klim De¤iflikli¤i Proje Yöneticisi Yunus Ar›kan'›n kolaylaflt›r›c›l›¤›nda yap›lan panelde,
The Guardian'›n çevre muhabiri ve KuzeyGüneyDo¤uBat› foto¤raf sergisi editörü Paul
Brown, REC'in uluslararas› yay›n› Green Horizon'›n bafl editörü Pavel Antonov ile, Bilim
ve Teknoloji Politikalar› Araflt›rma Derne¤i
Yönetim Kurulu üyesi Dr. Baha Kuban konuflmac› olarak yer ald›.
Panelde, iklim de¤iflikli¤indeki geliflmelerin halka aktar›lmas›nda bas›na ve bilim kurulufllar›na düflen sorumluluklara, bilimin teknoloji, siyaset ve finans dünyas›n›n etkisinde
kalmas› konular›na de¤inildi; bilim üretmek,
bilimsel bilgiyi paylaflmak ve uygulamaya
koymak için toplumun sürece daha etkin
kat›l›m›n›n sa¤lanmas› gereklili¤i de dile
getirildi.
■ REC Türkiye Ofisi’nin, ‹stanbul Sanayi Odas› iflbirli¤iyle 23 Mart 2006 tarihinde ‹stanbul’da düzenledi¤i ‘AB Uyum Sürecinde Çevresel Yat›r›mlar›n Finansman›’ bafll›kl› seminer, AB müktesebat›yla tam uyum için gereken orta ve uzun vadeli yat›r›mlar
konusunda Türk ifl dünyas›n› bilgilendirdi. Seminerde, gerekli teknolojiyi ve çevresel
yat›r›mlar› finanse edecek ulusal ve uluslararas› fon kaynaklar›na da yer verildi.
Otomotiv, kimya, g›da, tekstil, demir çelik ve çevre teknolojileri gibi çeflitli sektörlerden 130 kat›l›mc›n›n yan› s›ra, mühendislik ve müteahhitlik flirketleri de etkinli¤e ilgi gösterdi. Seminerde Türkiye çevre sektörünün durumu, çevresel yat›r›mlar ve
Türk özel sektörünün yat›r›m potansiyeli masaya yat›r›ld›. Uyum sürecinde çeflitli sanayi kollar› taraf›ndan de¤ifltirilmesi ve gerçeklefltirilmesi gereken hususlara dair maliyet yo¤un AB direktiflerinin alt› çizildi.
Çevresel yat›r›mlarda kalite güvenli¤i ve risk yönetiminin önemi de seminerde tart›fl›ld›. Özellikle yerel ve ulusal otoritelere mühendislik, servis ve ekipman hizmeti
sunmay› planlayan mühendislik ve müteahhitilik flirketlerine yönelik kamu çevresel
yat›r›mlar›nda özel sektörün rolü farkl› perspektiflerden ele al›nd› ve özel sektöre yeni ufuklar açma olas›l›klar› ortaya kondu. ‹yi bir çevresel yönetim için firmalara önemli bir araç ifllevi gören ‘Geniflletilmifl Üretici Sorumlulu¤u’ kavram›, ifl dünyas›na sunuldu ve bir ürününün tüm yaflam döngüsü boyunca üretici firman›n fizikî, malî, bilgilendirici ve idarî sorumluluklar› aç›kland›.
Seminer ulusal ve uluslararas› fon kurulufllar› ve ajanslar›n›n kat›ld›¤› bir panel tart›flmas›yla sona erdi ve bu çerçevede çevresel yat›r›mlar› desteklemek için deneyim
ve f›rsatlar, finansal destekler için plan ve programlar paylafl›ld›.
■ Mogan'da çevre gazetecili¤i
ÇEVRE E⁄‹T‹M‹
■ Türkiye’de sürdürülebilir kalk›nma
ve çevre e¤itiminin gelifltirilmesini
amaçlayan Yeflil Kutu projesinin pilot
okul aflamas› baflar›yla tamamland›. ‹lkokul ö¤rencilerinin çevre koruma ve
sürdürülebilir kalk›nma konular›nda
bilgilerini ve fark›ndal›klar›n› art›rmak
amac›yla Bölgesel Çevre Merkezi
(REC) taraf›ndan gelifltirilen Yeflil Kutu
e¤itim seti, bir yandan h›zla Türkiye’ye uyarlan›rken, bir yandan da seçilmifl ders planlar› ö¤retmenler taraf›ndan ö¤rencilerle birlikte denendi.
Pilot okul uygulamas› 12 Nisan 2006'da Milli E¤itim Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Salih Çelik’in de kat›l›d›¤› bilgilendirme toplant›s›yla bafllad›. Pilot okul uygulamas›na Ankara’dan Karaali Yat›l› ‹lkö¤retim Bölge Okulu, Türkan Yamantürk ‹lkö¤retim
Okulu, Sedat Celasun ‹lkö¤retim Okulu, Süleyman Uyar ‹lkö¤retim Okulu, Yenilik ‹lkö¤retim Okulu olmak üzere 5 ilkö¤retim okulu kat›ld›.
Bu okullardaki gönüllü ö¤retmenler, Türkiye koflullar›na uyarlanan, müfredatla
uyumlu 5 ders plan›n› ö¤rencilerle deneyerek projeye katk›da bulundu. Pilot okul uygulamas›nda yer alan ö¤retmenler, proje ekibi taraf›ndan haz›rlanan anketleri yan›tlayarak yorumlar›n› iletti. 2005-2006 ö¤retim y›l› sonras›nda yap›lan 'Yeflil Kutu Projesi
Pilot Okul Uygulamas› Kapan›fl Toplant›s›'nda, projede yer alan okullar›n müdürleriyle ö¤retmenlerinin de kat›ld›¤›, uygulamay› de¤erlendirmeye yönelik bir toplant› yap›ld›. De¤erlendirme sonucunda, ö¤retmenlerin Yeflil Kutu materyallerini büyük bir
istekle kulland›klar› anlafl›ld›.
REC Türkiye bundan sonraki aflamada, yorumlar do¤rultusunda uyarlama çal›flmalar›n› tamamlayacak, Yeflil Kutu setleri üretecek, ö¤retmen e¤itimleri gerçeklefltirecek ve ö¤retmenlere destek olmak için bir web sitesi haz›rlayacak. Avrupa Komisyonu LIFE Üçüncü Ülkeler Program› ve ‹talyan Çevre Bakanl›¤›’n›n finansman›yla yürütülen ve Türkiye’de flimdiye dek çevre e¤itimi alan›ndaki en önemli projelerden biri
olan Yeflil Kutu Türkiye projesi; REC Türkiye’nin liderli¤inde; Do¤a Derne¤i ile Kufl
Araflt›rmalar› Derne¤i’nin ortakl›¤›nda; Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n iflbirli¤iyle gerçeklefliyor.
2007 sonunda tamamlanacak proje kapsam›nda 100 e¤itici e¤itmen yetifltirilecek,
1,600 ö¤retmen Yeflil Kutu materyallerini kullanma konusunda bilgilendirilecek, 2,000
adet Yeflil Kutu üretilecek ve 200,000 ö¤renci proje ile tan›flacak. 0312 491 9530
numaral› telefon ya da <[email protected]> adresinden fiebnem Feriver ile
ba¤lant› kurularak ayr›nt›l› bilgi al›nabilir.
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
Yeflil Kutu okullarda
REC Türkiye’nin ‹kinci Çevre Gazetecili¤i
Atölyesi Gölbafl›’nda 25-27 May›s 2006'da
gerçekleflti. The Guardian'dan Paul Brown ile,
Green Horizon'dan Pavel Antonov taraf›ndan
yürütülen atölyeye, ulusal gazete ve ajanslar›n çevre muhabirleri, yerel muhabirler ve alternatif haberciler kat›ld›. Örnek vaka olarak
Mogan Gölü’nün yönetiminin ele al›nd›¤›
atölyede haberciler, bir çevre haberini haz›rlarken görüflülmesi gereken taraflar›n nas›l
belirlenece¤i; kamu, sivil toplum, akademi ve
yerel halkla yap›lan görüflmelerde nelere dikkat edilmesi gerekti¤i; haberi kurgularken göz
önünde tutulmas› gereken noktalar› usta gazetecilerle irdeleme f›rsat› buldu. REC Türkiye, çevre gazetecili¤i e¤itimleri ile, çevrenin
medyan›n gündeminde daha fazla yer almas›
ve çevre gazetecili¤inin bir uzmanl›k olarak
görülmesini hedeflerken; toplumun çevresel
bilgi edinme ve karar verme sürecine kat›lma
hakk›n› da destekliyor.
■ Yerel yönetimlere at›k yönetimi
REC Türkiye, at›k yönetimi alan›nda AB ve yenilenen Türk mevzuat›n›n anlafl›lmas›, politika
oluflturulmas› ve uygulanmas› ve altyap›ya
dönük kapasitenin art›r›lmas› için, 15-16 Haziran 2006'da Ankara’da, AB Kat›l›m Sürecinde Yerel Yönetimler için At›k Yönetimi Yaklafl›mlar› konulu bir seminer düzenledi.
Seminerde Türk mevzuat›na aktar›lan at›k
yönetimi yönetmelikleri ve belediyelere getirece¤i sorumluluklar de¤erlendirildi. Ayr›ca
REC’in at›k yönetimi uzmanlar› ve akademisyenler, kentsel kat› at›k bertaraf› teknoloji ve
yöntemlerinin seçiminde dikkate al›nmas› gereken teknik, çevresel ve finansal kriterleri irdeledi. Seminere, belediyeler, belediye birlikleri ve ilgili kamu kurumlar›ndan 50’ye yak›n
temsilci kat›ld›.
25 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
22-27RECBulletinYU.qxd
11/08/2006
17:22
Page 26
REC BÜLTEN‹ | haber
KISA KISA
■ Sivil topluma destek
‹sveç Uluslararas› Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans› (SIDA) Bat› Balkanlar’daki sivil toplum kurulufllar›na (STK) destek vermek için REC ile
iflbirli¤i içinde dört y›ll›k bir program bafllat›yor. Geçici bafll›¤› SECTOR olan program,
sürdürülebilir kalk›nma ve kentsel çevre
STK’lar›na yard›m edecek. ‹lgili ülkelerdeki
çevre STK’lar›na yönelik anket ve de¤erlendirme çal›flmas›n› kapsayan ilk aflamada elde
edilen sonuçlar program›n sonraki ad›mlar›n›
flekillendirecek.
Balkanlar’da çevre konusunda daha fazla
bilgi için <rerep.rec.org> adresindeki REReP
Record’a bak›n›z.
Birleflmifl Milletler E¤itim ve Araflt›rma Enstitüsü (UNITAR), Budapeflte’deki Pazmany Peter Katolik Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve
REC ile birlikte, uluslararas› ve karfl›laflt›rmal› çevre yasas› konulu bir yaz okulu düzenliyor. Kuramsal ve uygulamal› konular› kapsayacak olan kurs, 17 Temmuz - 4 A¤ustos aras›nda Budapeflte’de gerçeklefliyor. Programa
25-40 yafl aras›nda, hukuk derecesi bulunan
veya çevre konusunda deneyime sahip olan
adaylar kat›l›yor. Ayr›nt›l› bilgi için
<www.unitar.org/elp/fellowship.htm>
adresine bakabilir ya da <elp.fellowship@
unitar.org>
adresine
e-posta
gönderebilirsiniz.
■ Bar›fl park› güçleniyor
Arnavutluk’un ‹flkodra flehrinde Dan›flma
Merkezi aç›lan Balkanlar Bar›fl Park› Projesi
(BPPP), bir S›rp STK's› olan Fractal ile ortakl›k kurdu. Green Home (Karada¤), Plav Forum (Karada¤), ve Kufllar› Koruma Merkezi
(Karada¤) gibi, proje orta¤› olabilecek birçok
kuruluflla da yeni ba¤lant›lar›n temelleri at›ld›.
BPPP, Birleflmifl Milletler Çevre Program›
(UNEP) ile birlikte gerçeklefltirdi¤i çal›flma
kapsam›nda, Bar›fl Park›'n›n gelifltirilmesi ve
s›n›r aflan di¤er koruma bölgelerini ve korumayla ilgili daha genel konular› irdelemek
amac›yla, atölye çal›flmalar›n›n, masa ve saha de¤erlendirmelerinin ve konferanslar›n
yer ald›¤› bölgesel bir program bafllatt›.
BPPP ayr›ca Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i’nin (IUCN) S›n›r Aflan Koruma Alanlar› eforumuna da üye oldu.
■ S›n›r flehirleri birlefliyor
S›n›r ötesi iflbirli¤i ve çevre kalitesi, REC’in
yat›r›m ve planlamaya iliflkin projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte daha da geliflecek.
Bir dizi atölye çal›flmas›n›n gerçekleflti¤i
proje, Bat› Balkanlar’daki s›n›r ötesi toplumlardan üç çifti kaps›yor. Proje, bölgede çevresel yat›r›ma duyulan ihtiyac› vurgularken
iliflkileri ve iflbirliklerini gelifltirmeyi amaçl›yor. Proje, yerel karar mercilerine ve ilgili uzmanlara çevresel yat›r›m projelerinin belirlenmesi ve haz›rlanmas›, ayr›ca profesyonel
finans uygulamalar› konular›nda e¤itim
veriyor. Öncelikli sorunlar aras›nda su kaynaklar› ve at›k sular›n toplan›p uzaklaflt›r›lmas› bulunuyor.
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 26
GABOR KARDOS
■ Hukuk yaz okulu
ÇAMLARIN ALTINDA: Macaristan Cumhurbaflkan› Laszlo Solyom, sa¤da, REC’i ziyareti s›ras›nda
REC’ten Marta Szigeti Bonifert ve Janos Slinzsky ile.
HÜKÜMETLE ‹L‹fiK‹LER
Yeflil baflkan rengini belli ediyor
■ Macaristan Cumhurbaflkan› Laszlo
Solyom, REC merkezini ziyaretinde,
ulusal sürdürülebilirlik plan› konusunda kamuoyu tart›flmas›n› canland›rma
sözü verdi. Çevrenin, yeni üye ülkelerde Balkanlar'a k›yasla çok daha zarar
görmüfl oldu¤unu söyleyen Solyom, 17
Mart’taki ziyaretinde, “[Macaristan olarak] bir sürdürülebilir kalk›nma stratejimiz yok, ancak konuyla ilgilenece¤ime
söz veriyorum," dedi.
Macaristan’›n ilk yeflil baflkan› olarak nitelendirilen Solyom, STK'lar tara-
f›ndan aday gösterilmifl ve geçen Temmuz'da cumhurbaflkan› seçilmiflti. Bir
anayasa hukukçusu olan Solyom, Tuna
Nehri üstünde planlanan GabcikovoNagymaros Baraj›’na karfl› yürütülen
kampanya da dahil birçok çevre davas›n› desteklemiflti. Solyom Macaristan’›n
güneyindeki Zengo Da¤›’nda bulunan
NATO radar istasyonuna karfl› yap›lan
protestoya da kat›lm›flt›.
Solyom REC çal›flanlar›na, Avrupa’da bir yeflil baflkanlar a¤› oluflturmak istedi¤ini de ifade etti.
ENERJ‹ VER‹ML‹L‹⁄‹
Enerji tasarrufu hayat kurtar›yor
■ Polonya’da 800’den fazla hastane bulunuyor, bunlar›n hepsi de %20 ilâ
%40 oran›nda enerji tasarrufu yapma potansiyeline sahip. Ancak, hem Polonya’da hem de ço¤u Orta ve Do¤u Avrupa ülkesinde hastanelerin malî
k›s›tlar›, çözümü güçlefltiriyor. Enerji tasarruf flirketleri (ESCO) ve bankalar, sa¤l›k sektöründe enerji verimlili¤ine yönelik projelere malî kaynak
sa¤lamaya ve bunlar› hayata geçirmeye pek de istekli de¤il. Yenilenebilir
Enerji ve Enerji Etkinli¤i Ortakl›¤›’n›n (REEEP) kaynak sa¤lad›¤› bir proje,
bu sorunlara çözüm bulabilecek finansal bir model oluflturmay›
amaçl›yor.
Projeyi yürüten Polonya Ulusal Enerji Tasarrufu Ajans›, belediyeye ait
olan ve Polonya ‹dare ve ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n iflletti¤i Piaseczno fiehir
Hastanesi’yle birlikte çal›flacak. Proje, bir ESCO enerji performans› sözleflmesinin hastane bünyesinde uygulanmas› için model gelifltirecek. Model
baflar›l› olursa Polonya’da ve bölgedeki di¤er ülkelerde uygulanacak.
Polonya’daki proje, REEEP'in yeni destek dönemi kapsam›nda
bafllayan 32 projeden biri. REEEP temiz enerji projelerine toplam 2.2
milyon avro destek veriyor. Bu projelerin somut sonuçlar› Mart 2007'de
belli olacak.
22-27RECBulletinYU.qxd
11/08/2006
17:22
Page 27
haber | REC BÜLTEN‹
KURUMSAL SORUMLULUK
■ Geçti¤imiz y›l 5 Aral›k’ta Rumen Bakanlar Sulfina Barbu
ve Gheorghe Flutur, REC’in Natura Romaniei program›n›n
aç›l›fl›n› yapmak üzere, ellerinde bir tomar kullan›lm›fl ka¤›t
ve PET flifleler oldu¤u halde Sfantul Gheorghe Meydan›’ndaki geri dönüflüm merkezine geldi. ‹ki bakan›, REC
Romanya Ofisi’nden ve Catavencu Akademisi Tuna ve
Deltas›n› Kurtarma Derne¤i’nden (ASSD-AC) yetkililer
karfl›lad›.
Bir kurumsal sosyal sorumluluk program› olan Natura
Romaniei’nin resmi aç›l›fl törenini düzenleyen REC Romanya ve ASDD-AC, komünist dönemden beri neredeyse hiç
de¤iflmemifl olan, hem yönetim hem görünüm olarak kötü
durumdaki bu tesisi özellikle seçmiflti.
Etkinlik, çevre alan›nda faaliyet gösteren kamu kurulufllar›ndan ve özel sektörden birçok tan›nm›fl siman›n da dikkatini çekti. Konuklar, komünist döneme gönderme yapan
nükteli bir üslupla yaz›lm›fl mektuplarla etkinli¤e davet
edilmiflti. Davetiye flöyleydi: “De¤erli Yoldafl, çevreci ideolojinin iflçi s›n›f› taraf›ndan benimsenmesi, çok yönlü
sosyalist ülkemizin ilerlemesi aç›s›ndan hayatî önem
tafl›maktad›r.”
Ülkenin, yeflil STK’lar için alternatif malî kaynak mekanizmalar› gelifltirmeyi hedefleyen ilk program› olan Natura
Romaniei, ilk y›ldaki faaliyetleri için ECOROM Ambalaje
SA’dan 50,000 avro ald›. Bu para; Timisoara, Piatra Neamt,
Tusnad, Braila ve Sighetul Marmatiei flehirlerindeki befl
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
Protokol öncüleri
■ ‹klim de¤iflikli¤i alan›ndaki kilit rol oynayan aktörler, 6-7 fiubat’taki atölye çal›flmas›nda, Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya’n›n Kyoto Protokolü’nü hayata geçirme planlar›n› güncelledi. Üsküp’teki etkinlik, REC Makedonya Ülke Ofisi, Birleflmifl
Milletler Kalk›nma Program› (UNDP), Makedonya Çevre ve Fiziki Planlama Bakanl›¤› (MoE) taraf›ndan ortaklafla düzenlendi.
Atölye, Kyoto Protokolü’nün Makedonya’da hayata geçirilmesi için ulusal bir strateji gelifltirilmesini amaçlayan UNDP ve
REC ortak projesinin parças›. Söz konusu proje, ülkenin Temiz
Kalk›nma Düzene¤i’ne (TKD) kat›lmas›na destek olmay› hedefliyor. Temiz Kalk›nma Düzene¤i, sanayileflmifl ülkelerin geliflmekte olan ülkelerde sal›m azaltma do¤rultusunda çal›flma ve
yat›r›mlar yapmas›n› ve böylece kendilerine tan›nan toplam karbon sal›m hakk›n› tutturmalar›n› sa¤l›yor. REC-UNDP projesi,
Makedonya ulusal stratejisi taslak metnini haz›rlama sürecine
halk›n kat›l›m›n› sa¤lamay› da amaçl›yor.
Etkinlikteki 60 kat›l›mc› aras›nda, Makedonya Çevre ve Fizikî Planlama Bakanl›¤› Bakan Vekili Dragoljub Matovski, UNDP
ve REC yetkilileri de bulunuyordu. Atölye s›ras›nda, Birleflmifl
Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi (BM‹DÇS) ve
Kyoto Protokolü anlat›ld›, Temiz Kalk›nma Düzene¤i ve bu düzene¤in uygulamas›n›n hangi aflamada oldu¤unu anlatan sunufllar yap›ld›.
REC’in ‹klim De¤iflikli¤i Program› yöneticisi Zsuzsanna Ivanyi’ye göre, Makedonya Çevre Bakanl›¤›, REC, UNDP ve ‹talya
Çevre ve Toprak Koruma Bakanl›¤›, bölgede Protokol’ün uygulanmas›n› teflvik etmeye yönelik baflka ortakl›klar› bafllatmak
için harekete geçmeli.
Tüm dünyada sera gaz› sal›mlar›n› azaltma amac› tafl›yan,
uluslararas› nitelikteki ve yasal boyutta ba¤lay›c› olan Kyoto
Protokolü, 16 fiubat 2005 tarihinde yürürlü¤e girmiflti.
REC COUNTRY OFFICE ROMANIA
Geri dönüflüm yefleriyor
ÇUVALLA GER‹ DÖNÜfiÜM: Solda görülen Romanya Tar›m Bakan›
Gheorghe Flutur, kurumsal sosyal sorumluluk program› Natura
Romaniei’nin aç›l›fl törenine kat›lan yetkililerden yaln›zca biriydi.
STK’ya, proje yönetimi ve çevresel iletiflim alanlar›nda hibe
ve teknik destek olarak da¤›t›ld›.
ECOROM’un amac›, ambalaj at›klar› geri dönüflüm
hedeflerini EEC/12/2004 say›l› AB Yönergesi’ne uygun hale
getirmek. ECOROM, Coca Cola, Pepsi Cola, Tetra Pak ve ülke pazar›nda en büyük ambalajl› ürün pay›na sahip olan
flirketlerin kurdu¤u, kâr amac› gütmeyen bir kurulufl.
REC Türkiye, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yard›mc› olmak amac›yla
çal›flan, siyasî görüfllerden ve ç›kar guruplar›ndan ba¤›ms›z, kâr amac› gütmeyen, uluslararas› bir kurulufl olan
Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) Türkiye’deki temsilcisidir. REC bu hedefe
ulaflabilmek için sivil örgütler, resmi kurumlar, özel sektör ve di¤er çevre paydafllar› aras›ndaki iflbirli¤ini
teflvik etmekte, serbest bilgi paylafl›m›n› ve çevre yönetimine toplumsal kat›l›m› desteklemektedir.
REC 1990 y›l›nda ABD, Avrupa Komisyonu ve Macaristan taraf›ndan kurulmufltur. Bugünkü yasal zemini, 28
ülke hükümeti ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan imzalanan bir sözleflmeye ve Macaristan Hükümeti ile yap›lan
uluslararas› bir anlaflmaya dayanmaktad›r. REC’in merkezi Macaristan’da Szentendre’dedir. Hizmet verdi¤i 16
ülkede, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, H›rvatistan, Letonya, Litvanya,
Macaristan, FYR Makedonya, Polonya, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’de ülke
ofisleri bulunmaktad›r.
REC’in mevcut ba¤›flç›lar›, hükümetleraras› ve özel pek çok kurumun yan› s›ra Avrupa Komisyonu ile ABD,
Almanya, Avusturya, Belçika, Birleflik Krall›k, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya,
Finlandiya, Hollanda, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, Japonya, Kanada, Letonya, Macaristan, Norveç, Polonya, S›rbistan
ve Karada¤ ile Slovenya hükümetleridir.
ARNAVUTLUK
Rr. Durresit P. 11 Shk. 2, Ap. 12
Tirana
Tel/Faks: (355-4) 239-444
E-posta: [email protected]
BOSNA HERSEK
Kalemova 34
71000 Sarajevo
Tel/Faks: (387-33) 263-050, 209130
E-posta: [email protected]
Banya Luka Saha Ofisi
Slavka Rodica 1
78000 Banja Luka, RS
Bosnia and Herzegovina
Tel/Faks: (387-51) 317-022
E-posta: [email protected]
BULGAR‹STAN
Tzar Simeon 42, Ap. 2
1000 Sofia
Tel: (359-2) 983-4817
Fax: (359-2) 983-5217
E-posta: [email protected]
ÇEK CUMHUR‹YET‹
Senovazna 2
11000 Prague
Tel/Faks: (420-2) 2422-2843
E-posta: [email protected]
ESTONYA
Ravala str 8
10143 Tallinn
Tel/Faks: (372-6) 461-423
E-posta: [email protected]
HIRVAT‹STAN
Djordjiceva 8a Br.
10000 Zagreb
Tel: (385-1) 481-0774
Tel/Faks: (385-1) 481-0844
E-posta: [email protected]
SIRB‹STAN VE KARADA⁄
Primorska 31
11000 Belgrade
Tel: (381-11) 329-2899
Faks: (381-11) 329-3020
E-posta: [email protected]
LETONYA
Peldu 26/28, 3
LV-1050 Riga
Tel/Faks: (371-7) 228-055
E-posta: [email protected]
Kosova Saha Ofisi
Kodra e Diellit Rruga 3
Lamela 26, PO Box 160
10000 Pristina
Tel/Faks: (381-38) 552-123
E-posta: [email protected]
L‹TVANYA
Svitrigailos g. 7/16
03110 Vilnius
Tel: (370-5) 231-0067
Tel/Faks: (370-5) 233-5451
E-posta: [email protected]
Karada¤ Saha Ofisi
Ivana Crnojevica 16/2
81000 Podgorica, Montenegro
Serbia and Montenegro
Tel/Faks: (381-81) 210-235,
210-236
MACAR‹STAN
Ady Endre ut 9-11
2000 Szentendre
Tel: (36-26) 504-000
Faks: (36-26) 311-294
E-posta: [email protected]
MAKEDONYA
Ilindenska 118
1000 Skopje
Tel/Faks: (389-2) 309-0135, 3090135 or 306-0146
E-posta: [email protected]
POLONYA
ul. Grojecka 22/24
02-301 Warsawa, Poland
Tel: (48-22) 823-8459, 823-9629
Faks: (48-22) 822-9401
E-posta: [email protected]
Web: www.rec.org.pl
ROMANYA
Str Episcop Timus nr.4, Sector 1
Bucharest
Tel: (40-21) 316-7344, 316-7345
Faks: (40-21) 316-7264
E-posta: [email protected]
SLOVAKYA
Vysoka 18
81106 Bratislava
Tel: (421-2) 5263-2942
Faks: (421-2) 5296-4208
E-posta: [email protected]
SLOVENYA
Slovenska cesta 5
1000 Ljubljana
Tel: (386-1) 425-6860
Faks: (386-1) 421-0939
E-posta: [email protected]
TÜRK‹YE
‹lkbahar Mahallesi, 15.Cadde,
296.Sokak, No:8,
06550 Y›ld›z-Çankaya, Ankara
Tel: (90 312) 491 95 30
Faks: (90 312) 491 95 40
E-mail: [email protected]
27 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
28-30Columns.YU2.qxd
11/08/2006
17:23
Page 28
YEfi‹L BAKIfi
Avrupa Çevre Ajans›
EEA Haberleri
Tasarruftan kaç›fl yok
Kaynak verimlili¤inde kaydedilen ilerlemelere ra¤men Avrupa’da tüketim art›yor
Pawel Kazmierczyk
Son yirmi y›lda, baz› Avrupa ülkelerinde ekonomik büyüme ile madde ve
enerji tüketimi aras›ndaki do¤rudan iliflki
azald›. Ancak genel olarak bak›ld›¤›nda
Avrupa Birli¤i’ndeki üretim verimlilikten
daha h›zl› geliflti, yani kaynak tüketimi
mutlak de¤erlerde azalmad›. Avrupa
Çevre Ajans›’n›n (EEA) ‘Do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m› ve yönetimi’
raporu bu sonuca var›yor.
Rapora göre, bugün yirmi befl üyeli
AB’nin birim üretim için kulland›¤› do¤al
kaynak, ABD’ninkinden biraz düflük; ancak Japonya’dakinin iki kat›. Ayr›ca AB
ülkeleri aras›nda da büyük farklar var.
Bat› Avrupa’daki ortalama kaynak ve
enerji verimlili¤i yeni üye ülkelerinkinden kat kat fazla.
Do¤al kaynaklar› korumak ve üretimin süreklili¤ini sa¤lamak gitgide zorlafl›yor. Kaynak tüketiminin çevre üstündeki etkileriyle bafl etmek de, ekosistemlerin kirlili¤i so¤urma kapasitesini hesaplamak da zorlafl›yor. Pek çok uzman, do¤al
kaynaklar›n ve ekosistemlerin kapasitelerindeki s›n›rlar›n ekonomik büyümeyi
sekteye u¤rataca¤› düflüncesinde.
AB’nin 1970’lerden sonraki çevre politikalar›; baflta su, hava kalitesi ve at›k
yönetimi (geri kazan›m ve ›slah) olmak
üzere, kaynak kullan›m›n›n çevre üstündeki etkilerinin azalt›lmas›n› sa¤lad›.
Bununla birlikte, her sektör kaynak
kullan›m› ve yönetimi konusunda kendi
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 28
yaklafl›m›n› gelifltirme e¤iliminde oldu.
Çevre ve kaynaklarla ilgili beklentilerin,
ekonomi politikalar›na daha iyi entegre
edilmesi gerekiyor. Son zamanlarda AB
ve baz› ülkeler, kaynak tüketimi ile çevresel etkileri, ekonomik büyümeden
ay›rmaya bafllad›.
Verimlilikle sa¤lanan tasarrufun, artan tüketim nedeniyle s›f›rlan›p eski haline döndü¤ü ‘karfl›t etki’ sonucunda, kaynak tüketimini salt teknolojik ilerleme
sayesinde azaltma olas›l›¤› çok düflük.
Bunun yerine bir dizi politikan›n bir arada uygulanmas› gerekiyor. Temiz teknolojilere yönelik teflviklerle, üretici ve tüketicileri, kaynaklar› daha sorumlu kullanmaya yönlendiren ekonomik gereçleri birlefltirmeliyiz.
Buna karfl› ç›kanlar, çevre koruman›n
ve kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›n›n hem maliyetli oldu¤unu hem de rekabeti azaltt›¤›n› söylüyor. Ancak deneyimler, iyi uygulanan politikalar›n ekonomiye de yarayabilece¤ini gösteriyor.
Çevre koruma alan›na yap›lan büyük yat›r›mlar, Avrupa’n›n eko-endüstrisinde
daha flimdiden yaklafl›k iki milyon ifl imkân› yaratt›. Malzeme ve enerji verimlili¤ine odaklanmak, iflsizli¤i daha da azaltabilir.
EEA’n›n raporu, <http://reports.eea.
eu.int/eea_report_2005_9/en> adresinden indirilebilir. Ayr›nt›l› bilgi için <[email protected]> adresinden Pawel Kazmierczyk ile ba¤lant›
kurabilirsiniz.
◗
Verimlilik tek bafl›na tüketimi
yavafllatmaya yetmiyor
Sürdürülebilir evler iflbirli¤i gerektiriyor
Lars Mortensen
EEA’n›n yeni yay›mlad›¤› 'Evsel tüketim ve çevre' bafll›kl› rapora göre, tüketim
al›flkanl›klar›m›z›n do¤al çevre üstünde yaratt›¤› a¤›r bask› ciddiyetini sürdürüyor. Tüketimdeki art›fl, tüketim ve üretim süreçlerinde artan verimlili¤in getirdi¤i kazan›mlara k›yasla hâlâ fazla.
Rapor, yeme-içme, bar›nma, kiflisel geziler ve ulafl›m ile, turizm alanlar›ndaki tüketim al›flkanl›klar›n› irdeliyor. Raporda bunlar›n çevre üstünde büyük bir
bask› yaratt›¤› veya mevcut etkilerinin gitgide artt›¤› belirtiliyor. Bu gidiflatla mücadele yöntemlerini ele alan rapor, yetkililere, ifl dünyas›na ve tüketicilere
önemli bir tavsiyede bulunuyor: Daha sürdürülebilir tüketim ve üretim al›flkanl›klar› için el ele verip birlikte çal›fl›n.
Rapora, <reports.eea.eu.int/eea_report_2005_11/en> adresinden ulaflabilir.
Ayr›nt›l› bilgi için <[email protected]> adresine e-posta gönderebilirsiniz.
28-30Columns.YU2.qxd
11/08/2006
17:23
Page 29
Dana Carmen Romanescu
YEfi‹L BAKIfi
Yasal Boyut
Orta Avrupa’da arabuluculuk
KALKIfi ANI: Viyana havaliman›n›n geniflletilmesiyle
ilgili kördü¤üm, müzakerelerle çözdü.
en uç anlaflmazl›klar›n bile arabuluculuk
yoluyla çözülebilece¤ine kan›t. Tingas,
çevresel arabuluculu¤u, bütün taraflar›n
kabul edece¤i çözümler bulmay› hedefleyen oydafl›m odakl› bir yaklafl›m olarak
tan›ml›yor.
Macaristan’daki Çevresel Yönetim ve
Hukuk Derne¤i (EMLA), Szentgal’deki
anlaflmazl›¤› çözmek için 2004’te çevresel
arabuluculuk girifliminde bulundu. Taraflar buna s›cak bakmad›ysa da EMLA, karfl›t taraflar›n bir araya gelip birbirinin görüflünü dinleyece¤i ve bütün taraflara uygun bir çözüm bulma olana¤› sunan bir
müzakere toplant›s› gerçeklefltirmeyi
baflard›.
Proje sahibinin toplant›ya kat›lmamas› bu giriflimin gücünü azaltsa da, çok
önemli bir sonuç elde edildi: Macaristan
Çevre Bakanl›¤›, projeye karfl› ç›kan taraflar›n sa¤lad›¤› bilgilere dayanarak çöp
depolama alan›nda yeni bir jeolojik etüd
yapmay› kabul etti.
REC ile Avusturya Çevre ve Teknoloji
Derne¤i, çevresel anlaflmazl›k vakalar›n›
analiz ederek, Avusturya ve Almanya’da
çevresel arabuluculuk yönteminin kullan›m›yla, bu yöntemin Orta ve Do¤u Avrupa’daki uygulan›fl›n› karfl›laflt›rd›. 2006’da
yay›mlanan araflt›rman›n sonuçlar›na göre,
karmafl›k çevresel anlaflmazl›klarda, geleneksel çözüm yöntemlerinin etkisiz oldu¤u
görülürken, oydafl›m odakl› olanlar›n çok
daha verimli oldu¤u ortaya ç›kt›.
Szentgal örne¤i, çevresel anlaflmazl›klar›n çözümünde arabuluculuk ya da di¤er yöntemler konusunda güvensizlik oldu¤unu gösteriyor. Ancak ayn› araflt›rmaya göre, bölge ülkeleri bundan ders de
al›yor. Slovenya’da k›sa süre önce bafllayan ve hâlâ devam eden bir arabuluculuk
süreci, arabuluculu¤un bölgedeki gelece¤i aç›s›ndan umut verici. Söz konusu örnekteki temel hedef, radyoaktif at›k depolama alan›na ev sahipli¤i yapacak bir
bölge bulabilmek.
Slovenya’da Radyoaktif At›k Yönetimi
Ajans›’nda arabuluculuk yapan Metka
Kralj, aday kasabalar›n sakinlerine projenin olas› etkileri konusunda bilgi verdi,
ilgilenen taraflardan geri bildirim ald› ve
at›k depolama alan›na ev sahipli¤i konusunda karar vermesinde yerel halka yard›mc› oldu. Aday alanlar, bir ön fizibilite
çal›flmas›na tabi tutuldu, depolama alan›n›n kesin yerini belirlemek için baflka
ad›mlar da at›lacak.
◗
Macaristan’daki Balaton Gölü’nün kuzeyindeki Szentgal sakinleri, kasaba yak›n›nda bir çöp depolama alan› kurulmas›yla ilgili uzun yasal mücadelenin sonucunda ç›kacak karar› bekliyor. Proje ilk
kez su yüzüne ç›kt›¤›nda, civardaki di¤er
yerleflimlerin sakinleri de, Szentgalliler gibi plana karfl› ç›kt›; ancak plan› tasarlayanlar, gerekli izinlerin baz›lar›n› almay›
baflard›. Bu, çevre aç›s›ndan büyük önem
tafl›yan bir projenin kaderinin bir yarg›ç
taraf›ndan belirlendi¤i Orta ve Do¤u Avrupa’daki bir çok örnekten biri. Bir araflt›rmaya göre, bölgedeki çevresel anlaflmazl›klar ço¤unlukla klasik yarg› ya da
idarî yöntemle çözümlenirken, benzer
sorunlar Bat› Avrupa’da daha çok çevresel uzlaflma yoluyla çözülüyor.
Viyana havaliman›n›n geniflletilmesi
buna bir örnek. 1998’de aç›klanan master
plan, halk›n protestolar›n› atefllerken medyan›n elefltiri oklar› da harekete geçti.
Müzakerelere; çevre sakinleri, proje
sahipleri, STK’lar, yerel yöneticiler, siyasî
partiler, ticaret odalar› ve ilgili di¤er paydafllar kat›ld›. Proje karfl›tlar›n› memnun
etmenin hiç de kolay olmad›¤›n› gören
yetkililer profesyonel bir arabulucudan
destek istedi.
Bundan befl y›l sonra yaklafl›k 50 taraf, yasal ba¤lay›c›l›¤› olan anlaflmalardan
oluflan bir belgeye imza att›. Belgede, havaliman›n›n geniflletilmesinde izlenecek
kural ve yöntemler belirtiliyordu; bunlar
aras›nda gece uçuflu kurallar›, gürültüyü
azaltmak için teknik önlemler, çevresel
etkinin de¤erlendirilmesi ve çevresel bir
fonun oluflturulmas› da yer al›yordu.
REC’te çevresel arabulucu uzman olarak çal›flan Kaidi Tingas’a göre bu örnek,
VIENNA AIRPORT
Çevresel anlaflmazl›klar› çözmenin en iyi yolu, her zaman mahkemeler de¤il
Dana Carmen Romanescu , REC Çevre Hukuku
Program› proje yöneticisi. Ayr›nt›l› bilgi için
<www.rec.org/REC/Programs/PublicParticipation/
Mediation/Default.html>
‹klim de¤iflikli¤i ile ilgili fikir sahibi olmak isteyenlere...
“Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü; Metinler ve
Temel Bilgiler”, REC Türkiye’nin ‹ngiltere Çevre, G›da ve K›rsal ‹fller Bakanl›¤› (DEFRA)
taraf›ndan yönetilen Avrupa için Çevre Fonu kapsam›nda desteklenen “‹klim De¤iflikli¤i
Alan›nda Hükümet ve Sivil Toplum Kurulufllar›n›n Kapasitelerinin Gelifltirilmesi
(‹KL‹M-KAPGEP)” projesi kapsam›nda yay›mlanm›flt›r.
Söz konusu yay›n, BM‹DÇS’nin ve Kyoto Protokolü’nün gelece¤ine yönelik tart›flmalar›n
önümüzdeki dönemde hem ülkemizde hem de uluslararas› alanda daha da yo¤unlaflaca¤›
gerçe¤inden hareketle, her alanda oldu¤u gibi, gerek Sözleflme gerek Protokol sürecinde de
“fikir sahibi olmak isteyenlerin, öncelikle bilgi sahibi olmalar›” yönündeki gereksinimleri
karfl›lamak ve tüm paydafllar›n kolayl›kla eriflimini sa¤lamak üzere kurgulanm›flt›r.
Yay›nla ilgili detayl› bilgi için: Yunus Ar›kan • ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yöneticisi • Tel: +90 312 491 95 53
E-posta: [email protected]
Yay›n›n elektronik versiyonu için:
http://www.rec.org.tr/files/iklim/RECTR_BMIDCS_KyotoProtokolu_metinler_temel_bilgiler.pdf
29 | N‹SAN 2006
| yeflil UFUKLAR
28-30Columns.YU2.qxd
11/08/2006
17:23
Page 30
YEfi‹L BAKIfi
Kristina Vilimaite
Kitapl›k
Kiflisel tercihlerin yaratt›¤› fark
Bize yaflam ortam› sunan dünyay›, günlük yaflamdaki tercihlerimizle koruyabiliriz
Yerkürenin en güzel tarihi
André Brahic, Paul Tapponnier, Lester R.
Brown, Jacques Girardon, çeviren Saadet
Özen. ‹fl Kültür Yay›nlar› 2001, 160 sayfa.
Çevresel sorunlar›n
çözümüyle u¤rafl›rken ya
da insan›n dünya ve do¤a ile iliflkilerini de¤erlendirirken, zaman zaman süreçlere dar bir
perspektiften ya da k›sa
bir zaman diliminden
bakt›¤›n›z duygusuna kap›l›yorsan›z, bu küçük görünen ancak bilgi
dolu kitap, zaman ve mekân boyutunda
yeni bir bak›fl aç›s› sunacakt›r.
Kitap üç 'perde'den, gazeteci Jacques
Girardon’nun, yerküremize en genifl perspektiften bakabilecek üç isimle yapt›¤›
söyleflilerden olufluyor. Toplumun kullan›m›na sunulmayan bilimin iktidar› sürdürmeye yarayan bir araç oldu¤una inanan,
Neptün’ün halkalar›n› ve Satürn’ün baz›
uydular›n› keflfetmifl astrofizikçi André
Brahic’den yerkürenin oluflumunu dinliyoruz. Okyanuslar›n ortaya ç›kmas›, k›talar›n günümüzde de süren devinimleri,
depremler ve yanarda¤lar gibi, bugün gördü¤ümüz dünyay› biçimlendiren devasa
ölçekteki süreçleri; k›tasal devinimler konusunda dünyan›n en önemli uzmanlar›ndan olan jeofizikçi Paul Tapponnier anlat›yor. Girardon’nun üçüncü konu¤u ise,
çevre konusunda çal›flanlar›n gayet yak›ndan tan›d›¤›, Worldwatch Institute’un kurucusu tar›mbilimci ve çevrebilimci Lester
R. Brown. Dogmalardan uzak durmaya
özen gösteren, gezegenimiz aç›s›ndan
Çekirdekten fincana: tüketicinin tercihi, kahve
üreticilerini ve çevreyi nas›l etkiliyor?
Consumers International & IIED, Aral›k 2005. 61 sayfa.
Sabah kahvenizi yudumlarken okuyabilece¤iniz iyi bir fley
ar›yorsan›z, do¤ru kahveyi seçerek dünyan›n en yoksullar›n›n
refah›na nas›l katk›da bulunaca¤›n›z› anlatan bu rehberi seçebilirsiniz. Rehbere göre dünyada yaklafl›k 100 milyon insan; kahve yetifltirilmesi, sat›fl› ve kahve üretiminin di¤er aflamalar›nda
çal›fl›yor. Kahve sektörü, geliflmekte olan ülke insanlar› için bir
geçim kayna¤›.
Dünyan›n en yayg›n maddelerinden biri olan kahve, maliyetine göre çok düflük
bir fiyata sat›l›yor. Bir fincan kahvenin fiyat›, kahve yetifltirmenin a¤›r çevresel bedellerini karfl›lam›yor, üstelik sektörün çal›flanlar›na yeterli bir gelir de sa¤lam›yor.
Kahve üretimi ve ticaretinin ekonomik, sosyal ve çevresel standartlar›n› art›rmak için ortaya ç›kan bir yaklafl›m da sertifika verme. Rehberde, sertifikal› ve geleneksel kahve üreticileri, sertifikal› kahvenin statüsü ve pazar büyümesinin önündeki engeller konular›nda, ikisi geliflmekte, dördü de geliflmifl olan ülkelerde yürütülen anketin sonuçlar› yer al›yor. Uygulamadaki befl kahve sertifikaland›rma
program›, Fairtrade, Organic, Rainforest Alliance, Utz Kapeh ve Bird Friendly karfl›laflt›r›l›yor.
En fazla kahveyi geliflmifl ülkeler tüketti¤inden rehber de bu ülkelerdeki tüketicileri etkileyebilecek paydafllar› hedefliyor. Kitap, sertifikaland›r›lm›fl kahvenin tüketici örgütlerine, perakendecilere, kahve ithalatç›lar›na ve kurumsal al›c›lara tan›t›lmas›n› sa¤layacak tavsiyelerle son buluyor. fiafl›rt›c› olan gerçek, asl›nda her
birimizin, sadece do¤ru kahveyi seçerek Vietnam ve Brezilya gibi ülkelerde yaflam
standartlar›n›n ve çevre kalitesinin art›r›lmas›na katk›da bulunabilecek olmam›z.
Kitaba, <www.consumersinternational.org> adresinden de ulafl›labilir.
herhangi bir olgunun iyi ya da kötü diye
yarg›lanmamas› gerekti¤ini düflünen
Brown ise, dünyay› kendinden önceki hiç
bir türün yapamad›¤› kadar etkileyen insan›n ortaya ç›k›fl›yla yerkürenin yaflad›klar›n› irdeliyor. 'Uçsuz bucaks›z evrende
kaybolmufl bir gemideyiz. Muhteflem bir
cennet bizimkisi; ama bir o kadar da
narin. Üçüncü Perde'nin son perde olmas›n› istemiyorsak, Yerküre'ye elimizden
geldi¤i kadar özen göstermek de bize
düflüyor.'
‹stanbul Bilgi Üniversitesi STK E¤itim ve Araflt›rma
Birimi taraf›ndan 2006-2007 döneminde birisi uzaktan
ö¤renim a¤›rl›kl› olmak üzere iki ayr› e¤itim program›
düzenlenecektir. Programlar›n içeri¤i benzerdir.
Program kapsam›ndaki derslerin
bafll›klar› flöyledir:
Sivil Toplum, STK'lar ve Demokrasi;
‹letiflim Becerileri; Örgüt Yönetimine Girifl;
Gönüllülük ve ‹nsan Kaynaklar› Yönetimi;
Kaynak Gelifltirme; Avrupa, Sivil Toplum ve
STK'lar; Savunuculuk ve Politikalar›
Etkileme; STK'lar için Hukuksal Çerçeve;
Proje Döngüsü Yönetimi, Teklif Yazma ve
Bütçeleme; Avrupa Birli¤i Proje Finansman
ve Fon Prosedürleri; STK'lar için ‹nsan
Haklar›
yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 30
Eylül 2006 – Haziran 2007 tarihleri aras›nda sürdürülecek olan
"STK'lar için Uzaktan Ö¤renim A¤›rl›kl› Program" için baflvurular
aç›lm›flt›r ve baflvuru dönemi 4 Eylül tarihine kadar sürecektir.
Kufltepe kampüsünde Kas›m 2006 – Haziran 2007 aras›nda
yürütülecek "STK E¤itim ve Sertifika Program›" için baflvurular ise
5 Eylül günü aç›lacakt›r.
Baflvuru dönemleri:
STK'lar için Uzaktan Ö¤renim A¤›rl›kl› Program: 17 Temmuz - 4 Eylül 2006
STK E¤itim ve Sertifika Program›: 5 Eylül - 13 Ekim 2006
Kat›l›m koflullar›, programlar hakk›nda daha fazla bilgi ve online baflvuru için:
http://stk.bilgi.edu.tr <http://stk.bilgi.edu.tr/>
31-REEP AD_YU.qxd
11/08/2006
17:47
Page 1
reeep
renewable
energy
& energy
efficiency
partnership
Amac›m›z:
Yenilenebilir enerji ve
enerji verimlili¤i
teknolojilerine olan
küresel talebin
art›r›lmas› ve
yayg›nlaflt›r›lmas›.
Yenilenebilir Enerji & Enerji
Verimlili¤i Ortakl›¤›
(REEEP), temiz enerji piyasalar›
oluflturmak için politikalar
tasarlayan ve sürdürülebilir
enerji projeleri için finans
kaynaklar›na eriflimi
kolaylaflt›rmak için çal›flan
küresel bir ortakl›kt›r.
Bölgesel Çevre Merkezi (REC),
Orta ve Do¤u Avrupa ile
Türkiye için REEEP’in bölgesel
sekreteryas› olarak görev
yapmaktad›r.
Sürdürülebilir enerjinin
kazançlar› aç›kt›r: Enerjiyi
garanti alt›na almak, ekonomik
kalk›nma, sosyal eflitlik ve
çevrenin korunmas›.
Sürdürülebilir
enerji için bu
giriflime kat›l›n!
www.rec.org/reeep
REEEP
gelecek için
sürdürülebilir enerji
32-arkakapak_YU.qxd
11/08/2006
17:48
Page 32

Benzer belgeler