ilan - Elizi İletişim Danışmanlık

Transkript

ilan - Elizi İletişim Danışmanlık
ECR
İM T ÜBE MA
T
E
N
2014
MA MÜ
Ş
T
E
ALAŞ
Rİ
RK
İTE HİZMET Y
KAL
Ö
MARKALARI 3
NİYETİ ÜRÜ
MNU
N
ME
YÖNETİCİler
SEKTÖREL HEDEFLER
DÜNDEN bugüne TÜRKİYE’DE MARKALAŞMA SÜRECİ
2023 YILINA NASIL HAZIRLANIYORLAR?
2014
MARKALARI 3
Türkiye’nin lider markaları
2023’e nasıl hazırlanıyor?
D
oğan Burda Dergi Grubu’yla (DB)
hazırladığımız Türkiye’nin Markaları
ekini sizlere bir kez daha sunabilmenin
mutluluğunu yaşıyoruz. Ya da daha açık
söyleyecek olursak, “Doğan Burda Dergi
Grubu markalaşma konusunu inatla ele almayı
sürdüyor” diyebiliriz! Çünkü DB, çok geniş bir
yelpazeye yayılan Tempo, Maison Française, Elele,
Capital ve Hello gibi dergilerin okuyucularını
markalaşma hakkında bilgilendirmeyi kendisine
misyon edinmiş durumda. Üstelik geçtiğimiz
ay yayımlanan Türkiye’deki Dünya Markaları
ekinde olduğu gibi, seriyi tamamlayıcı nitelikte
yeni ekleri de hayata geçirerek bu misyonu
sürekli pekiştirmekte. Sonuçta Tempo dergisinin
öncülüğünde hazırlanan ve yukarıda sıraladığımız
beş derginin Kasım 2014 sayılarıyla birlikte
dağıtılacak Türkiye’nin Markaları ekinin
üçüncüsüyle karşınızdayız.
Geçen ay yayımlanan Türkiye’deki Dünya
Markaları ekinde olduğu gibi, bu yıl markalar
konusunu daha geniş bir açıdan ele alarak,
‘Lider markalar 2023’e nasıl hazırlanıyor?’
sorusunu marka sahiplerine sormak istedik. 2023,
ülkemizde faaliyet gösteren uluslararası markalar
için olduğu kadar, Türkiye’nin markaları için
de önemli bir dönemeç olma özelliğini koruyor.
Böylelikle geçen sayıyı izler nitelikte, kasımda da
sınırlarımız içinde doğup büyüyen markalarımızın
kısa ve orta vadeli hedeflerine odaklanmak istedik.
Bu nedenle marka sahiplerinden markalarını
2023’te nerede gördüklerini, nasıl hedef
belirlediklerini ve bu doğrultuda neler yaptıklarını
açıklamalarını rica ettik. Diğer yandan biz de
1923’ten sonra ülkemizde sanayileşebilmek için
atılan adımları, o günlerden bugünlere gelirken
markalarımızın karşılaştıkları zorlukları ve
buldukları yaratıcı çözüm yollarını bu sayfalara
taşımaya gayret ettik. Bu bilgilere yer verirken, bir
yandan da markalaşma konusunda neden daha
iyi bir noktada olamadığımıza açıklık getirmeye
çalıştık. Çünkü evrende bıraktığımız izler,
geçmişte yapılanlar, aynı zamanda geleceğimizin
şekillenmesine yol açıyor. Örneğin Osmanlı
İmparatorluğu’nun son döneminde sanayileşmenin
göz ardı edilmesi, markalaşmanın faydalarını geç
fark etmemiz, bize aynı zamanda “neden yeterince
çok sayıda markamız yok” sorusunun yanıtına
dair ipuçlarını da veriyor. Geçen sayıda 1923
doğumlu uluslararası markalara ve yaptıklarına
göz atmıştık. Bu kez 1923 tarihli markalarımızdan
bazılarını biraz daha ayrıntılı incelemeye ve
markalaşmada nerede olduklarını saptamaya
gayret edeceğiz. Ayrıca bu ekte, yeni Türkiye
logosunu ve markalaşmamıza olası katkılarını
farklı bir açıdan değerlendireceğiz. Umarız bu
yazılar, zihninizde markalaşma konusunda farklı
soruların oluşmasına yol açar ve markalarınız için
yeni, yaratıcı ve işe yarar çözümler üretmenize
aracılık eder.
Nükhet Vardar
El İzi İletişim Dan. Ltd.
[email protected]
3
MARKALARI 3
2014
MARKALARI 3
İNSANLAR İÇİN SINIRLARINI ÇOK DA ZORLAYAMAYACAĞINIZ
ORTALAMA BİR ÖMÜR SÜRESİ VARDIR. OYSA ‘ÖMRÜ KISITLI’
İNSANLARIN YARATTIĞI MARKALAR İÇİN HERHANGİ BİR YAŞAM
SÜRESİ KISITLAMASI YOKTUR. MARKALARIN ÖMRÜNÜ BELİRLEYEN
TEK ŞEY, ONU YARATAN VE YÖNETEN İNSANLARIN, BAYRAĞI NE
KADAR İLERİYE TAŞIYABİLECEKLERİDİR. SAYISI ÇOK OLMASA DA,
TÜRKİYE’NİN DE UZUN YILLARDIR YAŞAYAN MARKALARI VAR VE
BİZİM DE ONLARDAN ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİMİZ OLDUĞU KESİN.
2014
5
2014
MARKALARI 3
Cumhuriyet öncesinde
sanayileşmeyi engelleyen koşullar
ilan
C
umhuriyetin ilanından önce, Osmanlı
İmparatorluğu’nun son döneminde,
sanayileşme konusunda Batı’yı yakalayamadığımız açıktır. Genelde kitaplarımız
bunu kapitülasyonlara bağlasa da, Haydar
Kazgan, 1991’de kaleme aldığı ‘Osmanlı’dan
Cumhuriyet’e Şirketleşme’ adlı eserde, kapitülasyonların, Osmanlı’nın şirketleşememesinin
nedeninden çok, sonucu olduğunu belgelerle
anlatır. Kazgan’ın eserinde verdiği çeşitli örnekler yardımıyla, o dönemde daha ziyade günlük
çözümlere yönelindiğini ve konuyu temelinden
çözecek, daha çok zaman ve emek isteyen alternatifler yerine, eldeki sorunu kestirmeden ve
kısa vadede çözecek yolların tercih edildiğini
görmekteyiz. Kazgan, sanayileşemememizin
başlıca nedenini, Osmanlı İmparatorluğu’nun
ilk önce Merkantilizm (Avrupa’da 16’ncı yüzyıldan 18’inci yüzyılın ortalarına kadar uy6
gulanan iktisat politikası), daha sonra Sanayi
Devrimi’nin dışında kalarak, Batı’dan ithal
ettiği malların gümrük vergileriyle yaşayabileceğine inanmasına ve vergi gelirlerini artırabilmek uğruna ithalat artışının neden olacağı
bütçe açığını görmezden gelmesine bağlamaktadır. Yurt dışından ne kadar çok ateşli silah
ithal ederse o kadar çok gümrük vergisi toplayacağı düşüncesi hâkim olunca, Kazgan’ın dediği gibi silahlar dışarıdan gelince, barış malı
yapamaz hale gelmişlerdir. (s. 36).
Savaşmaktan üretmeye fırsat yok
Osmanlı İmparatoluğu’nun sonunda imzalanan Sevr Anlaşması öncesinde Sadrazam
Damat Ferit Paşa ile Fransız Başbakanı Georges Clémenceau arasında geçen diyalogda,
Fransız Başbakanı, Osmanlı’nın, Napolyon
Savaşları’ndan Sevr’e kadar geçen 117 yılın ➲
7
2014
MARKALARI 3
1826’da yeniçeri ocağı yerine kurulan askeri
birlikler, Sultanahmet Meydanı’nda yeni giysileri
ve dönemin yeni gücü olan top arabalarıyla
resmi geçit töreninde. (Önder Küçükerman, Türk
Otomotiv Sanayii ve 40. Yılında Tofaş, İstanbul,
Aralık 1997, s. 104-105)
Uzun yıllar savaşmak zorunda kalan
Osmanlı İmparatorluğu’nda öncelik her
zaman savunma sanayiinde oldu ve her
türlü üretim, askerin gücü artırmaya
yönelik olarak planlandı. (Alpay Kabacalı,
Bilinmeyen Yönleriyle Cumhuriyet Tarihi,
Creative Yayıncılık, İstanbul, 2004, s.8-9)
8
57 yılını savaşarak geçirdiğini belirterek, bu
sürenin Avrupa ülkelerinde ortalama yedi yıl
olduğunu sözlerine eklemiştir. Bu dönemde
Osmanlı’nın yaklaşık bir milyon askerden
oluşan daimi ordusu bulunmaktadır. Devlet bu kadar büyük bir orduya sahip olunca,
hem bir milyon erkek işgücü olarak ekonomiye katkı sağlayamamakta hem de bu askerlerin tüm ihtiyaçları devlet tarafından
karşılanmaktadır. Aynı yıllarda İngiltere
İmparatorluğu’nun daimi ordusu sadece 60 bin
kişidir. Clémenceau, bunları söyledikten sonra,
Damat Ferit Paşa’ya, “Bu savaşlar olmasaydı,
memleketiniz belki Fransa’dan bile daha ilerde
olurdu” demiştir. Bir diğer ifadeyle, savaşmaktan üretmeye fırsat bulunamamış ve üretmek,
ilan
sanayileşmek hep geri plana itilmiştir.
Daha sonra gümrük vergilerini yüzde 12’den
yüzde 3’e çeken Osmanlı, bu kararla ithalat
patlaması yaşanacağını ve gümrük vergi gelirlerinde artış olacağını hesaplarken, bunun
yerli üretimi ortadan kaldıracağını ve dış ticaret açığını artırarak ülkeyi borç batağına
sürükleyebileceğini yok saymıştır. O günlerde
mizah gazetelerinden biri olan Karagöz’de
yayımlanan bir karikatür, konuyu tüm açıklığıyla gözler önüne sermektedir. Karikatürde
Karagöz, Hacivat’a yerli malı olarak giyecek
bir şey bulamadığını, o nedenle ancak başına
Göksu saksısı, sırtına da Aynoz küpünü geçirebildiğini söylemektedir.
➲
Karagöz dergisinde
yayımlanan
ve yerli malı
eksikliğini
hicveden
bir karikatür
(Haydar Kazgan,
Osmanlı’dan
Cumhuriyet’e
Şirketleşme,
Creative Yayıncılık
Ltd., İstanbul,
1991, s. 36)
9
2014
MARKALARI 3
Fransa’dan ithal patates
Sanayileşmenin önündeki bir diğer engel,
Osmanlı’da altyapı, yol ve organizasyon eksikliğidir. Örneğin II. Abdülhamit devrinde tren
hattı, Haydarpaşa’dan ancak İzmit’e kadar ulaşabilmektedir. O nedenle kış aylarında nehirler taştığında, Adapazarı’nda üretilen patatesi
İstanbul’a getirmek mümkün değildi. İhtiyacımız olan patates Fransa’nın Atlas Okyanusu’na
bakan limanlarından getirilmekteydi. Altyapı
eksikliği en basitinden navlun ücretini artırmakta ve çoğu durumda sözü edilen ürünü
üretmek yerine, ithal etmeyi daha cazip kılmaktadır. Örneğin Tanzimat’ın ilan edildiği
yıllarda İstanbul’da içme suyu sıkıntısı vardı
ve Çanakkale ile İstanbul Boğazı’ndan karşı
kıyıya geçişler ancak ilkel sallarla sağlanabilmekteydi. O yıllarda Avrupa’da yoğun olarak
nehir taşımacılığı yapıldığı ve İstanbul’daki
Kağıthane ve Göksu derelerinin taşımacılıktaki potansiyeli yabancı uzmanlar tarafından
da vurgulandığı halde, bu yöreler sadece mesire yeri olarak Sadabat ve Hıdırellez sefalarında kullanılmıştır.
Bu tür altyapı eksikliklerini kökünden gidermek yerine, Osmanlı’da üretilen hammaddeler
Batı Avrupa ülkelerine çok ucuz fiyattan satılmış, bu ülkelerde işlendikten sonra yüksek fiyatlardan ülkeye ithal edilmişlerdir. Böylelikle
Batı Avrupa ülkeleri Osmanlı’dan olabildiğince fazla hammadde satın almaya ve mümkün olduğunca fazla mamul madde satmaya
çalışmışlardır. Bu ise Osmanlı’yı her geçen
gün ekonomik anlamda daha fazla Avrupa’ya
bağımlı hale getirmiştir.
ilan
O sırada Avrupa’da...
Öte yandan Sanayi Devrimi’nin tüm nimetlerinden yararlanarak, üretimde makine kullanmaya başlayan Avrupa ülkeleri, hızla üretim
maliyetlerini düşürerek, son mamul satışında
olabildiğince rekabetçi davranmışlardır. Hatta
zaman zaman Osmanlı İmparatorluğu’nda üretim yapmaya çalışan bazı girişimleri piyasadan
silmek için, belli sürelerle düşük fiyat politikası
(damping) uygulayarak, kendini ispat etmeye
çalışan ve Avrupa tarzında üretim yapmaya
gayret eden yerli üreticileri pazardan silmişlerdir. Örneğin bir Ermeni tüccar Fransa’ya giderek orada buhar makinesi ile çalışan bez ve
10
kumaş tezgâhlarını incelemiş ve bir vapur dolusu makine ve malzemeyle İstanbul’a gelerek
Hasköy yakınlarında üretim tesisi kurmuştur.
Fakat yeniçeriler bu tür fabrikasyon üretim
‘Gedik’ adı verilen yerli küçük esnafı zarara
uğratacağı düşüncesiyle bu tesisi bir günde
yıkmışlardır. Feshane, Hereke ve Bakırköy
fabrikaları da askerin giyim kuşamını sağlamak için devlet eli ile kurulmuş ve işçi örgütlenmelerinden çekinildiği için bu fabrikaların
ölçeklerinin büyütülmesine izin verilmemiştir. ➲
Almanya’dan satın alınan Büssing
belediye otobüsleri 1950’lerde İzmir
Pasaport Limanı’na indirildi. O yıllarda
dahi altyapı eksikliği hemen göze
çarpıyor. (Mehmet Tiryaki, Anılarla
Ege’de Otomotiv Tarihi, İzmir, 2012, s.151)
11
2014
MARKALARI 3
ilan
Zaten Osmanlı’da yeni şirket kurmak çok zordur ve böyle bir işe kalkışanlar birçok bürokratik engelle karşılaşmaktadır. Şirket kurmak
isteyen bir kişi, o kadar uzun süreli ve bol masraflı işlemle karşı karşıya kalmaktadır ki; daha
işletmeyi kuramadan ya sabrı veya sermayesi
ya da ikisi birden tükenmektedir. Böylece Osmanlı, bir yerde zorunlu olarak ithal ürünlere
muhtaç bırakılmış olmaktadır.
“Az olsun, hemen olsun”
Tüm bu bilgiler ışığında “Osmanlı tüm bu
olup bitene neden seyirci kaldı” diye kendi
kendimize sorduğumuzda, sanayileşmenin
markalaşma gibi gündüzden geceye gerçekleştirilecek bir iş olmadığı gerçeği ile karşılaşıyoruz. Fabrika kurmak, makine üretmek,
üretim yapmak zaman, emek ve uzun vadeli
plan ister. Sonuçlarını belki hemen alamazsı12
nız ama geleceğinize yatırım yapmış olursunuz. Halbuki en kısa yoldan gelir elde etmek
istiyorsanız, elinizde de sınırsız hammadde ve
doğal kaynaklar varsa, bunları hammadde olarak sattığınızda ve daha sonra bitmiş ürün olarak ithal ettiğinizde hangi isim altında olursa
olsun belli komisyonlar, gümrük vergisi, harç
vs. gibi kazançlar sağlıyorsanız, sanayileşmeye
öncelik vermeyebilirsiniz. Uzun lafı kısası Osmanlı İmparatorluğu’nda sanayinin yeterince
ilerleyememesinde kanımızca en önemli unsur,
uzun vadeli plan yerine günlük hareket etme
ve ‘uzun dönemde yüksek kazanç’ yerine, ‘kısa
dönemde az kazanç’ın tercih edilmesidir. Ne
yazık ki benzer bir mantık, bugün de markalaşma çabamızda göze çarpmaktadır. İşte bu
nedenle bir sonraki başlıkta sanayileşememe
ve markalaşamama arasındaki benzerlikler
üzerinde duracağız.
Çok değil 40 yıl önce, Tofaş Murat 124’ler
ülkemizde neredeyse lüks otomobil
sayılıyordu. Fotoğrafta Emel Sayın’ı
1973’te İzmir Fuarı’nın kapısında Murat
124’ten inerken görüyoruz.
13
2014
MARKALARI 3
ilan
14
ilan
15
2014
MARKALARI 3
Sanayileşmenin önündeki
engeller ve markalaşamama
Ö
nceki bölümde Osmanlı Devleti’nin son
evresinde sanayileşmenin neden gerçekleşemediği üzerinde durmuştuk. Bu bölümde ise sanayileşememe ve marka olamama
arasındaki paralelliğe dikkat çekmek istiyoruz.
Markalaşmak için sermayesi olan sanayicilerimiz, markaya yatırım yapıp marka değerini
artırmak ve uzun vadede varlıklarını büyütmek
yerine, örneğin bir satış promosyon kampanyası
yaparak kısa vadede satışlarını artırmayı seçebilmektedir. Tabii ki markalar satış promosyonları
yapmalıdır ama bir yandan da markaya yatırım
yapmayı sürdürmelidirler.
Ya da üretici firmalar markalı ürün satmak
yerine, şirketlerin kapasite kullanımlarını artırmak için fason mal üretmeyi seçebilmektedirler.
Fason mal üretmek caziptir, çünkü hem kapasitenizi daha fazla kullanmış hem de hammadde
ve mamul madde stoklama maliyetini minimize
etmiş olursunuz. Üstüne şirketiniz için nakit
akışı sağlarsınız. Böyle anlatınca fason üretim
yapmak değil, yapmamak pek akıl kârı görünmez. Bu masal, markasız ürününüzü satın alan
firma, sizden daha ucuz üretim yapan başka bir
fason üreticisi bulana dek sürer. Müşteriyi kaybettiğinizde, o tarihe kadar fason üretimden elde
ettiğiniz net kazanç bir anda eriyiverir. Çünkü
eğer markalı ürün satıyor olsaydınız, gücünüz
markanızın değerine eşdeğer olacak ve alıcınız
sizden o kadar çabuk vazgeçemeyecektir. Gerçek
bir markaya sahipseniz markanızın değeri veya
ederi, isimsiz üründen her zaman için fazladır.
ilan
Eriyen varlık
Markalaşamadığımız için varlık kaybına uğradığımız pek çok örnek bulunmaktadır. Son yıllarda orta ölçekte markalaşabilmiş şirketler hem
yerli hem de yabancı büyük şirketlerin adeta birincil hedefi haline gelmiştir. Bu şirketler genelde ➲
1900’de Paris’te açılan bir otomobil sergisi. Ford,
ilk otomobilini 1896’da ABD’de üretti. (Önder
Küçükerman, Türk Otomotiv Sanayii ve 40. Yılında
Tofaş, İstanbul, Aralık 1997, s. 176-177).
16
17
2014
MARKALARI 3
üretim sorunlarını aşmış, en son teknolojik
üretim tesislerine sahip, gelişmiş Ar-Ge bölümleri olan, nitelikli insan kaynağıyla donatılmış
kurum görüntüsü çizmektedirler. Her ne kadar
bu şirketler, üretim odaklı sorunlarını büyük
ölçüde aşmış, hatta dünyayı yakalamış olsalar
dahi, nedenlerini tam olarak bilemediğimiz bir
şekilde, tam anlamıyla yerelden ulusal markalaşmaya doğru geçebilmek için gerekli adımları
atmada çekimser davranmaktadırlar. Sözü edilen sorunun genelde sermaye eksikliğinden kaynaklanmadığı bilinmektedir. Ancak her şirketin
kendine has nedenleri vardır ve bir türlü markalaşmanın önündeki engeller kaldırılamaz.
Bu sorunların sadece ülkemize has olmadığını,
dünyanın çeşitli yerlerinde benzer örneklerle
karşılaşıldığını biliyoruz. Örneğin bu satırları
yazdığımız günlerde Kuzey İtalya ile özdeş
tiramisunun satılacağı haberlerine rastlıyoruz. Zarar ettiği gerekçesiyle şimdiki hak sahibi olan Roma’daki Pompi adlı tatlıcı, aynen
Türkiye’de zaman zaman karşılaştığımız gibi,
markalaşmayı yıllarca ‘başka şubemiz yoktur’
kapsamında ele almış, zarar edince de markasını satmaya kalkmıştır. Haberde önce Ruslarla
yapılan pazarlıkların düşük fiyat nedeniyle
sonuçsuz kaldığını, şimdi ise Çinli şirketlerin
markaya talip olduklarını okuyoruz. Tüm bun- ➲
2012-2014’te yabancılara satılan şirketlerimizden bazıları*
Satılan Türk şirketi
Acıbadem Sağlık ve Hayat Sigorta
Alternatifbank
Aras Kargo
Bahçeşehir Kolejleri
Bilyoner.com
Finansbank Emeklilik
Hakan Plastik
İDAŞ
Index Bilgisayar
İstanbul Sabiha Gökçen H.limanı
Kemal Kükrer
Koton
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii
Mutlu Akü, Mutlu Plastik
Namet Gıda
Orka Grup
Park Bravo
Pronet
Salat
Silk&Cashmere
Sırma
Şişli Optik
Star Medya
Tat Gıda ve Tat Tohumculuk
Tatilsepeti.com
TAV Havalimanları Holding
TAV Yatırım Holding
Tekstilbank
Viko Elektrik
Yapı Kredi Emeklilik
Yapı Kredi Sigorta
Yörsan
Satın alan yabancı şirket
Khazanah Nasional Berhad., Malezya
Commercial Bank of Katar, Katar
Austria Post Girişim Sermayesi
Carlyle Grubu, ABD
Intralot SA, Yunanistan
Cigna, ABD
Georg Fischer AG, İsviçre
Capital Partners, ABD
ABC Data, Polonya
Malaysia Airports Hold., Malezya
Ajinomoto, Japonya
Nemo Apparel BV, Hollanda (Turkven)
Amgen, ABD
Metair Investments, Güney Afrika
Invest Corp Bank B.S.C., Bahreyn
Investcorp, ABD
Landsmark Group, Birleşik Arap Emirlikleri
Cinven, İngiltere
Bunge Gıda, ABD
Eastgate Capital Group, Birleşik Arap Emirlikleri
Danone, Fransa
Magrabi Optical Co. Ltd, Suudi Arabistan
Socar Turkey Medya, Azerbaycan
Kagome, Japonya
Bancroft Private Equity LLP, İngiltere
Aéroports de Paris Management, Fransa
Aéroports de Paris Management, Fransa
Industrial and Commercial Bank of China, Çin
Panasonic, Japonya
Allianz, Almanya
Allianz, Almanya
Abraaj, Birleşik Arap Emirlikleri
Hisse Devri Oranı
90
70.8
25
48
25
51
90
Belirtilmemiş
100
40
50
50
95,6
100
Belirtilmemiş
Azınlık hisse
90
100
100
45
50,1
100
50
51
Belirtilmemiş
38
49
75.5
90
100
74
80
Tutar
252 milyon dolar
448 milyon dolar
66 milyon dolar
Belirtilmemiş
13 milyon dolar
85 milyon euro
Belirtilmemiş
30 milyon dolar
27 milyon dolar
308 milyon dolar
30 milyon dolar
500 milyon dolar
700 milyon dolar
217 milyon dolar
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
350 milyon euro
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
13 milyon dolar
Belirtilmemiş
İkisi 923 milyon dolar
_
669 milyon TL
460 milyon dolar
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
Belirtilmemiş
ilan
* Kaynaklar: Annual Turkish M&A Review 2013, Jan. 2014, Deloitte;
www.ekonomigazete.com/haberdetay/4028-iste-2013te-sat%C4%B1lan-turk-sirketleri.html#ixzz3FwUSAXgg;
www.ekofinans.com/hangi-turk-firmalari-yabancilara-satildi-g7786,-p9.html;
//uzmanasor.org/2012-yilinda-yabancilara-satilan-buyuk-sirketler/#ixzz3FwbNgwi2; günlük gazeteler
18
19
2014
MARKALARI 3
ilan
Son dönem Osmanlı İmparatorluğu
Sanayi Devrimi’ne yetişemediği için,
19’uncu yüzyılın sonu ve 20’nci yüzyılın
başında teknikten, gelişmeden giderek
uzaklaştı. 1902’de İzmir’deki itfaiye
teşkilatının fotoğrafı bunu çok net
şekilde özetliyor.
20
lar bize oldukça tanıdık geliyor!
Önce markalaştır, sonra sat
Öte yandan bir markanın yerelden uzaklaşarak,
ulusal ve uluslararası markaya dönüşebilmesi
demek, marka değerinin kat kat artması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla markalaşma evresini tamamlamamış bir yerel markanın satış
değeri bir iken, markalaştıktan sonra satışa çıkarılacak markanın değeri en az 5-10 kat artabilmektedir. Genelde ucuz fiyattan alıcı bulan aile
şirketleri, onların doğumunu üstlenen ve büyük
olasılıkla nesiller boyunca elden ele taşınan markalarını belki pazar koşullarından bunaldıkları
bir anda, ilk gelen alıcıya teslim etmek zorunda
kalmaktadırlar. Gözlemlerimiz, bu yerel markalara gerekli pazarlama ve iletişim desteği verildikten sonra beş yıl içinde pazar paylarını iki ila
beş kat artırabildiklerini göstermektedir.
Halbuki bu orta ölçekli şirketler markalarına
sahip çıkarak, ulusal marka eşiğinden geçebilmek için gerekli yatırımları kendileri yapabilseler, çalışmalarını pazarlama ve iletişim odaklı
yoğunlaştırabilseler, markalarını bundan sonra
satışa çıkardıklarında çok daha yüksek net kazanç sağlayacaklarını göreceklerdir. Hatta belki
de marka değerinin bu kadar arttığına tanık
olduktan sonra markalarını satmaktan vazgeçeceklerdir! Bir diğer deyişle marka, sahiplerinde
kalacak ve ilk yuvasında değerlenip büyüyecek,
ülkemiz de marka varlıklarına sahip çıkmış olacaktır. Tabloda, son dönemde yabancı alıcılara
satılan bazı şirketlerimiz, yeni alıcıları ve ortaklık payları görülmektedir. Şirketlerin, markaların satışı kaçınılmazdır. Yeter ki katma değerle
alıcı bulabilsinler. İşte katma değer yaratabilmek
için de markalaşma ön koşuldur.
Sanayileşme gibi, markalaşma da zordur, zaman
ve emek ister. Sonuçları hemen görülmese de
sürekli yatırım yapılan markalar, zaman içinde
bilançonun varlıklarında daha büyük bir değeri
temsil etmeye başlarlar. Ülkemizde her geçen
gün giderek daha fazla markalaşmadan söz edilmesinin nedeni budur. 2023’e doğru ilerlerken
dileğimiz, günlük kazanç ve günü kurtarma
düşüncesinin hâkim olmadığı, markalarımızın
yarınlarına daha çok yatırım yaptığımız iş ortamlarının yaratılabilmesidir.
21
2014
MARKALARI 3
Cumhuriyetten bize miras
kalan marka varlıklarımız
1800’lerin sonundan itibaren yurt
dışından birçok ödül kazanan Hereke
Fabrikası, 1911’de Torino Sergisi’nde
büyük ödüle layık görüldü. (Önder
Küçükerman, Hereke Fabrikası, İstanbul,
1987, s. 150-151)
1933’te Sümerbank’a bağlanan
Hereke Farbrikası’nın o
yıllardaki koleksiyonu. (Önder
Küçükerman, Hereke Fabrikası,
İstanbul, 1987, s. 62-63
22
S
avaş yıllarından sonra cumhuriyetin ilanıyla birlikte ülkemizde gelişmiş bir sanayiden söz etmek neredeyse imkânsızdır.
Var olan fabrikalar, hatta imalathaneler dahi
sayılıdır. Bunlardan en bilinenleri ve belli başlı
olanları Hereke İpek Dokuma, Feshane Yün
İplik, Bakırköy Bez ve Beykoz Deri fabrikasıdır. Daha önce de sözünü ettiğimiz gibi bu fab-
rikalar esasında asker üniforması üretimi için
kurulmuş ve bu misyonun dışında ticari bir faaliyeti ön planda tutmamışlardır. Ürün kalitesi
standart olmadığı gibi, zaman zaman Avrupalı
tüccarların dönemin sadrazamına kadar çıkarak, aynı malları daha iyi kalitede, daha ucuza
üreteceklerini söyledikleri bilinmektedir. Dolayısıyla üretilen ürünler standart olmadığı
gibi, kaliteden de uzaktırlar. Bu düşüncelerle
Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin kalkınabilmesi için yeni fabrikalar kurulmasına büyük
önem vermiş ve sanayileşme adına yapılanları her ortamda yüreklendirmiştir. Nitekim
cumhuriyet döneminin ilk fabrikası Bursa’da,
1 Ekim 1925’te açılan İpekiş’tir. Kaynaklar,
Mustafa Kemal Atatürk’ün İpekiş’in açılışı
nedeniyle yaptığı konuşmada, Bursa’daki
fabrikaların sayısının artması dileğinde bulunduğunu ve “Hiç olmazsa türbelerin sayısına ulaşsın” dediğini belirtmektedir (Sinan
Meydan, ‘Atatürk’ün Fabrikaları 1-2’, Bütün
Dünya, Ocak 2014).
Mustafa Kemal Atatürk, 1937’de gerçekleştirdiği Doğu Anadolu gezisi sırasında, gelecekte nasıl bir Doğu görmek istediğini dile
getirirken, “Geçtiğimiz yerlerde fabrikalar
görmek istiyorum” diyerek özetlemiştir. Aşağıda 1923-1938 arasında kurulan fabrikalar
listesini incelediğimizde, o yıllarda ülkemizde
ne eksikse, neyin yokluğu çekiliyorsa o ürün
ve hizmetlerin üretimine yönelindiğini görüyoruz. Bu ihtiyaç maddelerinin başında da
görüldüğü gibi fişek, tabanca, mühimmat gibi
ürünler bulunmaktadır. Bunlar bize savaştan
yeni çıkmış bir ülkenin savunma sanayiine
verdiği önemi vurgulamaktadır. Öte yandan
en temel ihtiyaçlar arasında sayılan ve cumhuriyet öncesinde ülkemizde üretimi bir türlü
gerçekleşmeyen şeker fabrikalarının, pamuklu
ve yünlü dokuma fabrikalarının, şişe üretiminin, medeniyet ölçüsü olarak kabul edilen
kâğıt üretiminin ve en nihayetinde demir
çelik fabrikalarının bu listede yer aldıklarını
görmekteyiz.
➲
ilan
23
2014
MARKALARI 3
Alpullu ile birlikte 1926’ta kurulan Uşak Şeker Fabrikası.
Temeli 1934’te atılan İzmit Kâğıt Fabrikası.
ilan
1926’da kurulan Kayseri Uçak Fabrikası.
26 Ağustos 1924’te kurulan Türkiye İş
Bankası halkın gözünde o kadar değerlidir
ki; Demokrat Parti’nin 1950’lerde Tosya’da
düzenlediği bir mitingde halk, “İş Bankası
isteriz” dövizini taşır! (Nükhet Vardar, ‘Bir
Ulusla Kader Birliği Etmek: Türkiye İş Bankası’,
Türk Markaları 1, Reklamcılık Vakfı Yayınları,
Ocak 2007, s. 12-13)
24
“Türkiye şeker üretemez”
1934’te Türkiye İş Bankası’nın 10’uncu kuruluş yılı nedeniyle basılan kitapta, Türkiye İş
Bankası’nın, ilk kurulan ve çoğunluk hissesi
kendisine ait olan Alpullu Şeker Fabrikası’na
ve daha sonra kurulan şeker fabrikalarına gönderme yapılarak, daha Osmanlı döneminde
şeker üretimi için birtakım girişimlerde bulunulduğu, fakat kapitülasyonlar nedeniyle
başarılı olunamadığı belirtilmektedir. Hatta
öyle ki, Alpullu Şeker Fabrikası’nın temelinin
atıldığı günlerde, Avrupa’daki şeker üreticisi
ülkeler Türkiye’nin şeker üretimini sürdüremeyeceğini açık açık dile getirmektedirler.
Tüm bu antipropagandaya karşın Türkiye’de
arka arkaya kurulan şeker fabrikaları, bu peşin
yargıyı haksız çıkarmıştır. Örneğin 5 Aralık
1933 Eskişehir Fabrikası’nın açılış konuşmasında dönemin Başbakanı İsmet İnönü şöyle
der: “Arkadaşlar, sanayii geri kalmış memleketler sanayi tesisine teşebbüs ettikleri (giriştikleri) zaman, sanayii ileri memleketler onlara
gülerler. Bir memlekette sanayi tesisi, heves
edildiği kadar kolay değildir. Bunun için teşkilat ister, sermaye ister. En hevesliler iki senelik
müşkülat (zorluk) karşısında teşebbüslerinden
vazgeçerler. Sanayide geri kalmış milletler, bu
güçlükler yüzünden büyük sanayi kuramamışlardır. Yüksek hayat yaşamak isteyen milletler
bu davadan vazgeçmezler ve geçmeyecekler- ➲
25
2014
MARKALARI 3
Türkiye her ne kadar İkinci Dünya Savaşı’na girmese de yokluklar,
zor koşullar kendini hissettirmiştir. Fotoğrafta, görevlileri
karartma nedeniyle tramvaydaki ampulleri, koyu renkli olanlarla
değiştirirken görüyoruz. (Alpay Kabacalı, Bilinmeyen Yönleriyle
Cumhuriyet Tarihi, Creative Yayıncılık, İstanbul, 2004, s.123)
1923-1938 arasında kurulan fabrikalarımız ve kuruluş tarihleri
dir. Milletler ailesi içinde layık olduğu yüksek
mevkii tutmak için sanayii behemal (mutlaka)
kurmak lazımdır.”
Sanayileşmenin meyvesi: Markalaşma
İşte ülkemiz çok değil, sadece 80 yıl önce dünyaya şeker üretebileceğini kanıtlamak zorunda
hissettiği günlerden, günümüz Türkiye’sine
büyük mücadeleler vererek ulaşmıştır. O nedenle yapılanları azımsamak mümkün değildir. Öte yandan sadece 80 yıl öncesinde
sanayiyi kurabilmek için bu kadar uğraşıp
didinen bir ülkenin, markalaşmaya başlaması
doğal olarak epey zaman almıştır. Fakat ne
yazık ki ülkemiz, elindeki cumhuriyet dönemi
marka varlıklarına da olması gerektiği gibi
sahip çıkamamış, marka mirasını koruyamamıştır. Çünkü eğer bu varlıkları koruyabilsek,
değerlerini artırabilseydik, cumhuriyetin ilk 15
yılında kurulan ve tabloda yer alan fabrikalar
ve sanayi kuruluşlarımızdan şimdi gerçek birer
dünya markası yaratmış olurduk.
Bir sonraki bölümde markalaşmadan önce ülkelerin ve tabii şirketlerin hangi aşamalardan
geçmeleri gerektiği konusuna değineceğiz.
Çünkü her kavramın içini gerektiği gibi doldurabilmek için, belli evrelerden geçmek, olgunlaşmasını beklemek gerekir. Markalaşma
da ülkeler açısından sanayileşme anlamında
olgunluk döneminin meyvesi sayılmalıdır.
Nasıl bir fide bir günde ağaç olamaz ve meyve
vermeye başlayamazsa, markalaşma da ancak
belli aşamalardan geçtikten sonra gerçekleşebilir.
26
1. Ankara Fişek Fabrikası 2. Gölcük Tersanesi 3. Şakir Zümre Fabrikası 4. Eskişehir Hava Tamirhanesi 5. Alpullu Şeker Fabrikası 6. Uşak Şeker Fabrikası 7. Kayseri Uçak Fabrikası 8. Kırıkkale Mühimmat Fabrikası
9. Bünyan Dokuma Fabrikası 10. Eskişehir Kiremit Fabrikası
11. Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası 12. Ankara Çimento Fabrikası 13. Ankara Havagazı Fabrikası 14. İstanbul Otomobil (Ford) Montaj Fabrikası 15. Kayaş Kapsül Fabrikası 16. Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri
17. Eskişehir Şeker Fabrikası
18. Turhal Şeker Fabrikaları 19. Konya Ereğlisi Bez Fabrikası
20. Bakırköy Bez Fabrikası
21. Bursa Süt Fabrikası 22. İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası 23. Zonguldak Antrasit Fabrikası 24. Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası 25. Keçiborlu Kükürt Fabrikası
26. Isparta Gülyağı Fabrikası 27. Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas Buğday Siloları 28. Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası
29. Kayseri Bez Fabrikası 30. Nazilli Basma Fabrikası
31. Bursa Merinos Fabrikası 32. Gemlik Suni İpek Fabrikası 33. Ankara Çubuk Barajı 34. Zonguldak Taşkömürü Fabrikası
35. Barut, Tüfek ve Top Fabrikaları 36. Nuri Demirağ Uçak Fabrikası 37. Malatya Sigara Fabrikası
28. Bitlis Sigara Fabrikası 39. Malatya Bez Fabrikası 40. İzmit Kâğıt ve Karton Fabrikası
41. Karabük Demir Çelik Fabrikası
42. Divriği Demir Ocakları
43. İzmir’de Klor Fabrikası 44. Sivas Çimento Fabrikası Sinan Meydan, “Atatürk’ün Fabrikaları 1-2”, Bütün Dünya, Ocak 2014
1924
1924
1925
1925
1926
1926
1926
1927
1927
1927
1928
1928
1929
Anlaşma 1929’da onaylandı
1930
1930
1934
1934
1934
1934
1934
1934 temel atma
1934 temel atma
1934
1934
1934
1934 meclis onayı
1935
1934 temel atma
1935 temel atma
1935 temel atma
1935 temel atma
1936
1936
1936
1936
1936
1936
1937 temel atma
1934 temel atma
1937 temel atma
1938
1938 temel atma
1938 temel atma
ilan
27
2014
MARKALARI 3
ilan
Ülkeler nasıl dünya
markası çıkarır?
G
ün geçmiyor ki, markalaşmanın, inovasyonun, Ar-Ge’nin önemini vurgulayan konuşmalar yapılmasın, oturumlar
düzenlenmesin. Herkesin verdiği örnek Steve
Jobs’larda, Bill Gates’lerde takılıp kalıyor. Girişimcilikleri, kendilerine duydukları güven,
inandıkları ve doğru olduğunu bildikleri yoldan ayrılmamaları, karşılaştıkları zorluklar
karşısında pes etmeyip, savaşmayı seçmeleri...
Liste uzayıp gidiyor. Hepsi de doğru. Fakat
kanımızca bunların hiçbiri tek başına bu kişilerin elde ettikleri olağanüstü başarıyı açıklamaya yetmiyor. Marka yaratmanın bir reçetesi
olmadığı gibi, başarının da yok. Olsaydı, markalaşma üzerine bu kadar yazıp çizmeye zaten
gerek kalmazdı. Bu toplantılarda sürekli dile
28
getirilen soru “Neden bizim de Steve Jobs’umuz
olmasın?” Tabii olsun ama eğer bunu hedef
olarak koyarsanız, bu kişileri taklit ederek bir
yere varamazsınız. Çünkü gençlerimiz bilmelidiler ki, şort ve terlikle işe giden, garajında ilk
denemelerini yapan her yeni girişimci bu kişilerin yakaladıkları başarıyı yakalamayacaktır.
Bu özel insanların sayısı tüm dünyada iki elin
parmaklarını geçmez. Onlar, adeta insanlığa
hizmet için gönderilmiş, dünyanın payına
düşen büyük ikramiyelerdir. Malcolm Gladwell, Outliers (2008) adlı kitabında, aralarında
Steve Ballmer, Bill Joy gibi isimlerin de yer
aldığı listedeki kişilerin çoğunun 1955-1956
doğumlu olmalarının tesadüf olamayacağını
örneklerle anlatmaktadır. Bir diğer deyişle, ➲
29
2014
MARKALARI 3
doğduğumuz zaman dilimi, daha önce yapılmış buluşlar, o dönem için önemli olan konular dahi kişilerin performanslarını etkileyen
faktörlerdendir. Ayrıca bu kişilerin yollarının
Michigan, Berkeley, Stanford gibi bilgisayar
teknolojisinde hızlı ilerleyen bir üniversiteyle
kesişmesi ve en az 10 bin saat pratik yapmış
olmaları da diğer ortak özelliklerinden bazıları
arasında sayılmaktadır. Hal böyle olunca, girişimciliği, marka yaratmayı sadece özgür ruhla
ve garajlarla açıklamak biraz sığ kalmaktadır.
Herhangi bir işte iyi sayılabilmek, uzmanlığa
geçebilmek için 10 bin saat kuralı, emeğe bir
kez daha vurgu yapar niteliktedir.
Derinlik ve zaman
Deri, tütün, incir, üzüm gibi geleneksel
ürünlerimizin yurt dışı iletişimlerine çok
önce başlandığını gösteren bir örnek. Ancak
yapılanlar ne yazık ki yeterli olamamıştır.
(Fatma ve Suur Doğruel, Osmanlı’dan
Günümüze Tekel, Türk Tarih Vakfı, İstanbul,
Ocak 2000, s.206)
Markalaşmanın gerçekleşme eğrisi de benzer
bir seyir izlemektedir. Hemen bugünden yarına Bill Gates olamayacağımız gibi, çok kısa
sürede markalaşabilmek, bir ülkeden marka
çıkarabilmek de mümkün değildir. Paranız
varsa daha kolay markalaşabilirsiniz ama “Ne
kadar çok para harcarsam, o kadar çok markam olur” gibi bir mantık yürütemezsiniz.
Çünkü markalaşmak için yapılan yatırımların
bilgi çerçevesinde yapılması ve belli bir hedef
doğrultusunda gerçekleşmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla çok paranız var, fakat bunu doğru
harcayamıyorsanız, tüm paranız boşa gitmiş
olacaktır.
Ülkelerin de uluslararası arenada söz sahibi olabilmeleri ve kendilerinden uluslararası ticarette
bahsettirebilmeleri için izledikleri bir gelişim
eğrisi vardır. Aşağıda yer verdiğimiz DEIK
Yurt Dışı Yatırımlar Çalışma Grubu’nun
Ağustos 2012’de hazırladığı ‘Dünyada ve
Türkiye’de Doğrudan Yurt Dışı Yatırımlar’
adlı sunumda yer alan grafik, bu konuyu çok
net bir şekilde özetlemektedir. Ekonomik kalkınma ve gelişme sürecinin iki önemli boyutu
derinlik ve zamandır. Yani yaptığınız işte iyi
olmak, uzmanlık, beceri kazanmak ve bunun
için zamana ihtiyaç duyulması. Bu iki değişken arasında da doğrudan bir ilişki vardır.
Zamanla derinlik kazanırsınız ve derinlik kazanmak için zamana ihtiyaç duyarsınız.
Az gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülke
statüsünü kazanabilmeleri ve ekonomik kalkınmayı başlatabilmeleri için önce ‘emekleme’
dönemini tamamlamaları gerekir. Emekleme
döneminde tarıma dayalı ürünlerin üretimini
belli standartlarda yapar ve daha sonra sanayi
gücü düşük ürünlerin üretimine yönelirler.
Türkiye’nin 1980’lere kadar ‘emekleme’ döneminde olduğunu söylemek sanırız yanlış olmayacaktır. ‘Kalkış ve olgunlaşma’ dönemi olarak ➲
ilan
Yurtdıı Yatırımların Tarihsel Arka Planı ve Kapsamı
Ülkelerin ve bu ülkelerin özel sektörlerinin küresel ekonomiye entegrasyon süreçleri
derinletikçe ortaya çıkmı bir olgudur.
Ekonomik Kalkınma ve Gelime Süreci
Emekleme Dönemi
Kalkı ve Olgunlama
Dönemi
Dı Yatırımcı,
lider irketlere sahip
Olgunluk ve
Oyunkuruculuk Dönemi
Teknoloji Üreten, nnovatif
8
7
Yabancı Yatırım
Çekebilen
Derinlik
Tarıma
dayalı
Sanayi gücü
düük
2
1
Ülkelerin ekonomik kalkınma ve gelişme
süreci. (DEİK Yurt Dışı Yatırımlar Çalışma
Grubu,’Dünyada ve Türkiye’de Doğrudan
Yurt Dışı Yatırımlar’, Ağustos 2012)
30
4
3
6
5
Net hracatçı
Yatırım Çeken ve yapan
Hizmetlerde merkez
Finansal açıdan derin
Hizmetler
Sektörü
Gelimi
hracatçı
Zaman
Az Gelimi
Copyright © 2012 by DEIK. All rights reserved.
Gelimekte
Gelimi
Orta-Gelir Tuzaı
6
31
2014
MARKALARI 3
görülmektedir. Üçüncü evre ise ‘olgunluk
ve oyun kuruculuk’ olarak adlandırılmıştır.
Bu evredekilerin teknoloji üreten, inovatif
ürünleri pazara sunan gelişmiş ülkeler olması
beklenmektedir. Bu grupta yer alanlar ABD,
Kanada, Almanya, İngiltere gibi ülkelerdir.
Çin ise üçüncü evrenin eşiğinde olan bir ülke
olarak sayılmaktadır.
Bebeği büyütür gibi...
Savaş yorgunu Türkiye, cumhuriyet
sonrasında sanayileşmeye adeta sıfırdan
başlamıştır. Öyle ki, 18 Mart 1929 tarihli
Halk mecmuasının ilk sayfasında devlet
matbaasında matbaacılık mektebinin
açıldığı müjdelenmektedir. Matbaa, bilginin
yayılmasını sağladığından, sanayileşmenin
de önemli yapıtaşlarından biridir. (Gökhan
Akçura, Cumhuriyet Döneminde Türkiye
Matbaacılık Tarihi, Türk Tarih Vakfı Yayınları,
BASEV, İstanbul, 2012, s.7)
32
adlandırılan ikinci dönemde ise, ülkeler yavaş
yavaş ihracata yönelirler, yurt içinde ürettiklerini dış pazarlarda test ederler. Bu dönemde
genelde yabancı yatırımcıları cezbedecek ekonomik koşulları sağlarlar ve ülkeye yabancı
sermaye girişi yavaş yavaş hızlanır. Ürünlerden
sonra sıra, hizmet üretimine gelir. Türkiye’de
olduğu gibi, bu dönemde hizmet sektörü gelişir. Yine ikinci evrenin daha ileriki aşamalarında olan ülkeler, kendilerinden dış yatırımcı
ve lider şirketlere sahip bir ülke olarak söz ettirirler ama hâlâ ‘kalkış ve olgunlaşma’ evresindedirler. Ekteki tabloda Hindistan, Brezilya,
Polonya gibi ülkelerin bu aşamada oldukları
Nasıl bir bebeğin büyümesi için zamana ve
öğrenmeye ihtiyacı varsa, ülkelerin de küresel
marka çıkarabilmeleri için öğrenme sürecine
ve yıllara ihtiyaç vardır. Arkasına ne kadar çok
sermaye koyarsanız koyun, bugünden yarına
küresel marka yaratmak işte bu nedenle mümkün değildir. Ülkeler ancak belli aşamalardan
geçerek o noktaya varabilirler. Türkiye de bu
yoldan geçmektedir. Hiçbir ülke uluslararasılaşma sürecine, grafikte üçüncü evre olarak
adlandırılan noktadan giriş yapmamış, tepeden inmemiştir. Dolayısıyla Türkiye’nin de
bu aşamada ‘teknoloji üreten, inovatif ürün
üreten’ markalarla dünya pazarlarında kendinden söz ettirebilmesi gerçekçi bir yaklaşım
değildir. Çok değil, 100 yıl önce İstanbul’a
Adapazarı’ndan altyapı eksikliği nedeniyle
patates getiremeyip, patatesi Fransa’dan satın
aldığımız düşünülünce, geldiğimiz nokta
azımsanmamalı, fakat gereksiz hayale de kapılınmamalıdır.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, ülkemizin dış
pazarlarda bilinen bir markasının olabilmesi
için öncelikle dünyada Türkiye ile ilişkilendirilen ve üretim kalitesi açısından derinlik
kazanılmış bir markaya gerekli yatırımların
yapılarak, bunun dünyada bilinen bir marka
olmasına öncelik vermemiz gerekmektedir. Bir
diğer ifadeyle, üretim konusunda kazanılmış
olan uzmanlık artık markanın bir sonraki evreye geçişine izin verecek ustalık düzeyinde olmalıdır. Ürün ve/veya hizmetinize yüzde 100
güvenebildiğiniz noktada, o markaya doğru
ve yeterli yatırımı yaparak, dünya markası haline getirebilirsiniz. Ama siz üçüncü evrede,
teknolojik bir dünya markamız olsun diye işe
başlarsanız, henüz emekleme evresinde olan
bir ürünün gelişme çizgisini tamamlamasını
beklemeden, dünyaya tanıtmaya kalkarsanız,
ürün/hizmette oluşabilecek herhangi bir aksaklık, markalaşmaya yapılacak tüm yatırım- ➲
ilan
33
2014
MARKALARI 3
ilan
Paşabahçe fabrikasında çalışan işçiler.
ları boşa çıkaracaktır. Türkiye’den teknolojik
bir ürün çıksa dahi, bunun gelişme çizgisini tamamlamadan marka yapmaya kalkmak kanımızca büyük hata olur. Markalaşmadan önce
ürün üstünlüğünüzün olduğuna emin olmalısınız. Bu da yeterli değildir. Buna ek olarak bir
de bu ürün/hizmetin üstünlüğünü en azından
orta vadede kaybetme şansınızın olmaması
gerekir. Rakiplerin orta vadede farklı bir ürün
üstünlüğüyle sizi köşeye sıkıştırma olasılıklarının olmaması gerekir. Türkiye teknolojik
ürünlerde, inovasyonda bu noktaya ulaştığında inovatif ürünlerini de markalaştırmaya
başlayabilir. Onun öncesinde bu tür ürünlere
yapılacak markalaşma yatırımları her an için
boşa harcanmış olabilir.
Ve bir dilek...
Cam, geleneksel olarak yüzyıllardır ustalık
sergilediğimiz bir sanat dalı olarak gelişmiş
ve daha sonra sanayi ölçeğinde üretime dönüşmüştür. Örneğin 1550’lerde Süleymaniye
Camii’ndeki camların gerçekten nasıl ve kimler tarafından üretildiği tam bilinmemekle
birlikte, özellikle dev boyutlu tepe pencereleri,
caminin gece ve gündüz aydınlatmasına çok
önemli bir katkı sağlamıştır. Mimar Sinan’ın
bu eseri, dönemin en üst düzey cam tasarımı
olarak kabul edilmektedir. Keza 1700’lerde III.
34
Selim döneminde Beykoz camcılığı başlatılmış
ve cam eşyalar evlerde kullanılır olmuştur. O
yıllarda Venedik’ten gelen cam ustalarıyla birlikte çalışılmıştır. Dolayısıyla ülkemizde cam
üretimi konusunda yüzyıllara yayılan yeterli
derinlik oluştuğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 1935’te kurulan Türkiye Şişe ve Cam
Fabrikaları ise bugün geldiği noktada ürünleri,
ürünlerin kalitesi, tüm dünyaya yayılmış operasyonlarıyla milli gurur kaynağımızdır. Cam
üretimi gibi geçmişi, bugünü ve geleceği ile
derinlik sahibi olduğumuz bir sektörde küresel
marka yaratma şansımız çok daha yüksektir.
Dileğimiz ve önerimiz öncelikle, Paşabahçe
markası gibi, dünya markası yaratma şansımızın daha yüksek olduğu markalara ve sektörlere odaklanılmasıdır.
Günümüzde üretilen cam eşyalar.
35
2014
MARKALARI 3
Cumhuriyetle Şark Sigorta’dan
Allianz’a doğru yolculuk
D
ünyada olduğu gibi ülkemizde de sigortacılık; yangın, sel gibi yaşanılan
kötü deneyimlerden sonra yaygınlaşmıştır. Nasıl 1666’da Londra’da yaşanan ve
tüm şehri etkisi altına alan yangından sonra
İngiltere’de sigortanın önemi kavranmış ve
sigortacılık prim yapmaya başlamışsa, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de 1870’de
Beyoğlu’nda çıkan büyük yangın, hem itfaiye
teşkilatının kurulmasına hem de o tarihten
sonra hızla yabancı sigorta şirketlerinin acentelik örgütlerini kurarak ülkemizde faaliyet
göstermelerine neden olmuştur. Bilindiği gibi
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Müslüman vatandaşlarımız genelde devlet işlerinde
görev alırken, el sanatları ve ticaret Müslüman olmayan vatandaşlarımız tarafından
gerçekleştirilmiştir. O nedenle sanayileşme
ve markalaşma konularıyla, toplam nüfusun
daha az bir kesimi ilgilenmiştir. Belki bu bilgi
dahi markalaşmada neden yeterince yol alamamış olduğumuzu açıklar niteliktedir.
ilan
Şark Sigorta doğuyor
İşte Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde, 1923’te, İtalyan sigorta şirketi RAS
tarafından kurulan Şark Sigorta, ilk etapta
yangın ve nakliyat alanlarında hizmet vermeye
başlamıştır. 1974’te Koç Ailesi’ne katılan Şark
Sigorta, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda
genişleyen ürün ve hizmetlerle Türkiye’deki
varlığını kuvvetlendirmiştir.
Böylelikle 1980’lerde hayatımıza önce ev,
işyeri poliçeleri, 1990’larda ise artan talepler doğrultusunda yaşam ve sağlık poliçeleri
girmiştir. 1988’de Şark Sigorta ile Alman
Allianz ve Japonya’nın büyük sigorta şirketi
Tokio Marine ile yapılan ilk ortaklık girişiminden sonra, 1998’de hisse devri gerçekleşmiş ve şirketin ismi o tarihten sonra Şark
Sigorta yerine Koç Allianz olarak anılmaya
başlanmıştır. Her ne kadar Şark Sigorta ismi
sürdürülememiş olsa da, bugün yüzde 100 ➲
1965’te düzenlenmiş Şark Sigorta yangın poliçesi.
36
37
2014
MARKALARI 3
ilan
Allianz Türkiye CEO’su
Solmaz Altın
Allianz Grubu’na dâhil şirketin nüvesinde,
cumhuriyet döneminde temelleri atılan bir
marka bulunmaktadır.
10 yıl sonra, 2008’de, Allianz, bu kez ortağı
Koç’un hisselerini satın alarak Allianz ismini
kullanmaya başlamıştır. 2013’te ise yeni bir
adım daha atan Allianz, yine Koç Holding’e
bağlı Yapı Kredi Sigorta ve Yapı Kredi
Emeklilik’in ana ortağı olmuştur. Böylelikle
1988’de Koç Holding’in Allianz Sigorta ile
gerçekleştirdiği ortaklık, 2013’te Allianz’ın
Koç şirketlerinden Yapı Kredi Sigorta’yı satın
almasıyla farklı bir boyuta taşınmıştır.
2014’te Allianz
Allianz Türkiye’nin CEO’su Solmaz Altın,
Temmuz 2013’te Hürriyet’e verdiği bir mülakatta, Yapı Kredi Sigorta Grubu’nu 684 milyon
Euro’ya satın aldıklarını açıklamaktadır (N.
Doğan, “1 milyar Euro yatırdık, piyasayı düzenleyeceğiz,” / Hürriyet, 23 Temmuz 2013).
Solmaz Altın, Yapı Kredi’nin satın alınma
kararında hem Allianz, hem de Yapı Kredi
Sigorta’nın birleşme öncesinde kâr eden şirketler olduğuna dikkat çekerek, birleşme sonrasında şirketlerin yüzde 50 oranında büyüme
hedefleri olduğunu belirtmektedir. Bu şekilde
çalışan sayısının artarak 2 bin 700’e çıkması ve
38
şirketin 2013-2016 arasında 2 milyar Euro’luk
prim büyüklüğüne ulaşması hedeflenmektedir.
Nitekim, 2 Ekim 2014 tarihli gazetelerden,
Allianz Sigorta’nın Yapı Kredi Sigorta ile olan
birleşmesinin resmen tamamlandığını ve böylelikle, Allianz’ın hayat dışı sigorta kollarında
yüzde 14’lük pazar payına sahip olduğunu
öğreniyoruz. Sağlık alanında ise yüzde 33 ile
pazar lideri konumunda bulunan Allianz, kısa
vadede “Toplumun yaşam kalitesini artıran
sosyal bir marka olma vizyonuyla hareket etmeyi” amaçladığını dile getirmektedir.
İlginç olan Şark Sigorta’nın 1923’te Türkiye’de
faaliyete geçmesini sağlayan ilk sermayedarı
İtalyan Ras şirketi de 1987’den bu yana Allianz
Grup’un bir parçasıdır. Allianz Grup, bugün
140 bini aşan çalışanıyla 78’den fazla ülkede
faaliyet göstermektedir. Müşterileri ve acenteleriyle en güçlü finans toplulukları arasında
sayılan Allianz, dünyadaki toplam 78 milyon
bireysel ve kurumsal müşterisine bankacılık,
sigortacılık ve varlık yönetimi hizmeti vermektedir. Tüm bu bilgiler ister istemez etkilese de,
bir yandan da “Acaba 1923’te kurulan Şark
Sigorta, marka olarak kalabilseydi, 2023’lere
gelirken marka varlıklarımız açısından daha
başka nasıl katkılarda bulunabilirdi?” diye
sormadan edemiyoruz.
39
2014
MARKALARI 3
1923’ten bugüne markada kararlılık
ilan
B
urada 2023’te, cumhuriyetimizle birlikte
bir yüzyılı geride bırakacak iki markamızdan kısaca söz etmek istiyoruz.
Bunlardan birincisi şişelerinde “Cumhuriyetin
kokusu” yazısını taşıyan Eyüp Sabri Tuncer
Kolonyaları’dır. 1923’te Ankara’da küçük bir
gömlek atölyesi olarak ve gömleğin yanında
tuhafiye ürünleri satarak işe başlayan Eyüp
Sabri Tuncer, “Müşteriler, karşılarında danışabilecekleri biri olduğu” duygusuna kapılsınlar
diye markaya kendi ismini vermiştir. 1930’da
Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları’nın şişelerinde
ise tuhafiyeciliğin yanı sıra kolonya üretimine
“Cumhuriyetin kokusu” yazısı yazıyor.
başlamıştır. Daha 1930’ların sonlarında kolonya satışını artırmak için çeşitli indirim
kuponları vermek, ürün kataloğu işlevi gören
broşürler dağıtmak gibi zamanının ilerisinde
birtakım promosyon çalışmaları yapmıştır.
1972’de yönetimi devralan Eyüp Sabri Bey’in
Eyüp Sabri Tuncer ürünlerinde doğallık
ve çevrecilik ön planda tutuluyor.
40
oğlu Sabahattin Tuncer, 1960’lı yıllarda yurt
dışında esans firmalarıyla iletişime geçmiş ve
1967’de kendilerine özgü limon kolonyası formülünü hazırlamıştır. Bu nedenle Eyüp Sabri
Tuncer, Türkiye’deki hammaddelerle üretilen
ilk kolonya markası olarak bilinir ve yıllar
içinde birçok farklı esanslar kullanarak yeni
kolonya çeşitlerinin üretimini gerçekleştirmiştir. Sabahattin Bey, yönetimi 1994’te oğlu
Engin Tuncer’e devretmiştir. Üçüncü kuşakla
birlikte 1995’te Ankara’da 7 bin metrekarelik
alana yayılan bilgisayar tabanlı üretim yapabilen, yüksek üretim kapasiteli bir fabrika kurulmuştur. 2009’da yurt dışı ağını genişletmek
hedefiyle, Perfume Jewels markası ve doğal
ürünler konseptiyle EST1923 markalarının
lansmanını yapan Eyüp Sabri Tuncer, bugün
başta kolonya olmak üzere, parfüm, ev bakımı, ➲
41
2014
MARKALARI 3
kişisel bakım ve tekstil-spa ürünlerini kapsayan 600’ü aşkın geniş bir ürün portföyüne sahiptir. 2010’da Dubai, Irak, Ürdün, Kanada,
AB ülkelerine toplam 400 bin dolardan fazla
ihracat yapan marka, yurt içinde 2 milyon litreye yakın satış gerçekleştirmiştir.
Katalog basımından internet satışına
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Engin Tuncer verdiği bir mülakatta, dedesinin katalog
bastırmasına benzer şekilde, kendilerinin de
2007’den bu yana farklı dağıtım kanallarına
öncelik verdiklerini söylemektedir. Şirket olarak bir yandan geleneksel yollarla dağıtıma
devam ederken, diğer yandan dağıtım maliyetlerini minimize edebilmek için internet
satışlarına ağırlık vermişlerdir. Engin Tuncer,
kişi olarak genelde olayların hep olumlu yanını gördüğünü, ama şirketin risklere karşı
duyarlılığını koruyabilmek için bir olayda
meydana gelebilecek olumsuz yönleri de dile
getirebilecek yakın çalışma arkadaşlarının
olmasına dikkat ettiğini ifade etmektedir.
Bu sözler bize aynı zamanda satır aralarında
uzun yıllar ayakta kalabilmenin sırlarını da
vermektedir.
ilan
Markanın gücü
Bir diğer cumhuriyetle yaşıt markamız,
ilaç sektörünün bilinen markası Mustafa Nevzat’tır. İlk kez 1923’te Üsküdar,
İhsaniye’de Prof. Mustafa Nevzat Pısak tarafından kurulan Mustafa Nevzat Laboratuvarı,
aynı zamanda ülkemizde çağdaş eczacılığın
ve eczacılık eğitiminin gelişmesinde, önemli
rol oynamıştır. Bu konuda Mustafa Nevzat,
eczacılığın usta-çırak ilişkisinden çıkarak bir
bilim dalı olarak kabul edilmesi için öncü girişimlerde bulunmuş, eczacılık alanında ders
kitapları yayımlamıştır. İlk kurulduğunda
sekiz kişinin çalıştığı laboratuvar, Türkiye’de
enjektabl preparat üreten ilk ilaç şirketlerinden biri olmuş ve örneğin toz insulinin enjektörde üretilmesini gerçekleştirmiştir. 1974’te
ise ilaç hammaddesi üretimine başlamıştır.
2005, hem şirket hem de Türk eczacılık sektörü için bir dönüm noktası olmuştur. Bu yıl
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş., ürünlerinin ABD’de satış, pazarlama ve dağıtımı için
stratejik ortaklık anlaşmaları imzalamıştır.
42
2006’da hammadde ve mamul ürün tesisleri
ABD’deki Food and Drug Administration
(FDA) tarafından denetlenmiş ve Mustafa
Nevzat İlaç Sanayii A.Ş. mamul ürüne yönelik olarak FDA onayı alan ilk Türk ilaç üreticisi olmuştur. FDA onayını izleyen yıllarda,
2008’de, ikinci ürünleri de ABD piyasasına
girmiştir. 2010’un sonunda ise Türkiye’den
ABD’ye ilk kanser ilacı satışını kendi marka- ➲
Eyüp Sabri Tuncer, sosyal sorumluluk
kapsamında Darüşşafaka Eğitim
Kurumları’nın binlerce öğrencisine
destek veriyor.
43
2014
MARKALARI 3
Mustafa Nevzat laboratuvarları bugün dünya
standartlarında üretim yapıyor.
ilan
sıyla gerçekleştirmiştir.
12 Haziran 2012’de Mustafa Nevzat İlaç
Sanayii A.Ş. hisselerinin yüzde 99.8’i, ABD
kökenli Amgen İlaç Ticaret Ltd. Şirketi tarafından satın alınmıştır. Mustafa Nevzat
Genel Müdürü ve CEO’su Levent Selamoğlu,
basın bülteninde görüşlerini şöyle özetlemektedir: “Mustafa Nevzat ve Amgen birlikteliği,
Türkiye’de benzersiz kabiliyeti, bölgede ve
diğer gelişmekte olan pazarlarda ise büyüme
potansiyeli olan bir lider yaratacak. Amgen’in
hedef ve kaynakları ülkemizde yatırımın sürekliliğini de sağlayacak.”
İhracatını hızla artıran ve 30 ülkeye ihracat
yapan Mustafa Nevzat, son yıllarda çift haneli
oranlarda büyüme kaydetmiştir. Sekiz kişiyle
başladığı yolculuğu, bugün bin 400 kişilik
44
uzman kadrosuyla ve modern tesislerinde sürdüren Mustafa Nevzat, Türkiye’de hastane pazarı ile enjektabl ilaçlarda lider konumundadır.
2012 cirosu yaklaşık 260 milyon dolar olan şirketin, dış pazar satışları toplam satışlar içinde
yüzde 16’lık bir paya sahipken, iç pazarın payı
yüzde 84 oranındadır. Satışlarının yüzde 95’i
ilaç, yüzde 3’ü hammadde, yaklaşık yüzde 2’si
de fason üretimden oluşmaktadır. Bu oranlar
bize Mustafa Nevzat’ın marka olarak kendini
tüm dünyada kanıtladığına işaret etmektedir.
Bunun bir diğer göstergesi, ABD’li şirket tarafından satın alındığı halde orijinal ismini
koruyabilmiş nadir markalarımızdan biri olmasıdır. Hele ilaç sektörü gibi dünyada büyük
rekabetin yaşandığı bir pazarda bunu başarmış
olması vurgulamaya değerdir.
Mustafa Nevzat’ın ilk laboratuvar
canlandırması.
45
2014
MARKALARI 3
2023’e doğru Turkey logosu...
Türkiye’nin tanıtımında
kullanılacak yeni logo.
U
zun zamandır konuşulan ve beklenen
Türkiye logosu, bir pazar günü, 28
Eylül 2014’te, Ekonomi Bakanlığı ve
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) İstanbul Çırağan’da düzenlediği ve seçkin davetlilerin katılımıyla gerçekleştirilen bir toplantıda
kamuyoyuna tanıtıldı. Bu konuda sadece resmi
haber kaynaklarında yayımlanan yazıları okudum; kişisel görüşlere, sosyal medyaya özellikle
göz atmadım. 1985 yılından bu yana kesintisiz
olarak pazarlama, markalaşma ve iletişim konularında hem akademisyen hem de pratisyen
kimliğiyle rol oynayan bir kişi olarak konuyla
ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Amacım yapılmış, ortaya konmuş bir eseri tenkit
etmek değil, ama bu işten maddi, manevi hiçbir çıkarı olmayan ve yaklaşık 30 yıldır aynı
konuya emek veren bir kişi olarak, düşüncelerimi söylemek bir yerde boynumun borcu...
Çünkü inanıyorum ki, ülkemiz markalaşma
konusunda çok daha iyi yerlere gelebilir, yeter
ki adımlar bilgi ışığında atılsın ve tarafsız görüş
hâkim olsun.
Her zeminde kullanılabilir olma
İlk bakışta çeşitli motifler kullanılarak turkuaz mavisiyle yazılmış ‘Turkey’ yazısını, onun
hemen altında, altın varak rengiyle “Discover
the potential” sloganını görmekteyiz. Açıklamalardan bu logonun ‘Made in Turkey’ logosu
yerine kullanılacağını öğreniyoruz. Dolayısıyla
46
Türkiye’den ihraç edilen ürünlerimizin ambalajlarının üzerinden, deniz taşımacılığında
kullanılan büyük konteynırların üzerine,
Türkiye’den yurt dışına giden TIR’lardan,
tabii ki THY uçaklarına kadar, kâğıdın yanı
sıra, her türlü, her renkteki ambalaj malzemesinin ve yüzeylerin üzerinde kullanılmasının
amaçlandığını tahmin edebiliyoruz. Örneğin
yeri gelecek bu logo plastik, hatta kumaş çuvallarda ya da oluklu mukavva üzerine uygulanacaktır. Toplantıda olduğu gibi, projektör
cihazlarıyla büyük ekranlara yansıtıldığında
bir sorun olarak göze çarpmasa da tasarım
profesyonellerinin hemen işaret edecekleri gibi,
farklı desenler yardımıyla turkuaz mavisi ve
altın varak rengiyle yazılmış yazılar, olsa olsa
büyük boyutta ve en iyi siyah zeminde okunabilir (beyaz zemin dahi okumayı güçleştirmektedir).
Okunabilir olma
Öte yandan ‘Turkey’ yazısının desenler yardımıyla yazılması okumayı daha da zorlaştırmaktadır. Örneğin pul boyutunda bu logonun
bir bakışta görülmesi, anlaşılması, okunması
ve Turkey bilinirliğini artırması, bilinen tasarım ilkeleriyle açıklanabilir nitelikte değildir.
Haber kaynakları, logonun uluslararası Saffron Brand Consultants tarafından tasarlandığına dikkat çekerek, Türk halkının tarihte
kilim, halı, el sanatları, mimari gibi alanlarda
kullandığı kültürel motiflerden esinlenildiğini ve onlara çağdaş anlamlar yüklendiğini
belirtmektedirler. Buna göre logoyu oluşturan sekiz motif, yükselişi, sinerjiyi, dünyayı,
buluşmayı, doğu ve batıyı, inovasyonu, birlikteliği ve harmoniyi simgelemektedir. Okunduğunda kulağa hoş gelse de tesadüfen geçen ayki
Türkiye’deki Dünya Markaları ekinde sözünü
ettiğimiz gibi, kilim, halı benzeri geleneksel el
sanatlarımızdan doğmuş bir markamız yok. Ne
yazık ki bu değerlerimizi ne sahiplenebilmiş,
ne de koruyabilmişiz. Geçen ay yazdığımız
gibi bugün isteseniz de Kayseri’de Bünyan halısı satın almanız mümkün değildir. Hal böyle
iken, bu motifleri yazı fontunda kullanmanın,
okumayı zorlaştırmanın yanı sıra, içerik olarak da markaya hiçbir katkısı olmamaktadır.
Hatta tam aksine, biraz da acımasızca, bugüne
kadar en temel varlıklarımızı dahi markalaştıramadığımızı hatırlatmaktadır!
Neden ‘potansiyel’?
Mesajın içeriğine gelecek olursak, “Discover
the potential – potansiyeli keşfet”, Türkiye’nin
var olan potansiyelinin ne olduğuna bir gönderme yapmadan, neden, niçin sorularına
yanıt veremeden, keşfetme aksiyonunu karşı
tarafa yüklemektedir. İletişim stratejisi açısından, öncelikle markaların kendilerini tüketicilere gösterebilmeleri, duyurabilmeleri,
dinletebilmeleri, heyecanlandırmaları, merak
uyandırmaları ve sonunda da satın aldırabilmek için tüketicilere bir neden vermeleri gerekir. Bu gerçek, ister ürün veya hizmet, isterse
bir ülke olsun, markalar için değişmezdir ve
iletişim prensiplerinin temelini oluşturur. Biz
ise herhangi bir neden vermeden, dünyaya
“Potansiyelimizi sen uğraş, bul ve keşfet” diyoruz. Dünyanın Türkiye’yi, Türk markalarını
keşfetmesi öncelikle ülkemiz menfaatine, markalarımızın avantajına olacaktır. O zaman ev
ödevi yapması gereken taraf ülkemizdir, dünya
devletleri ya da uluslararası tüketiciler değil…
İletişimin başarılı olabilmesi için, içeriğinin
inandırıcı olması gerekir. Bu ise ancak söylenenlerin doyurucu bilgilerle desteklenmesiyle
mümkün olabilir. Yoksa biz söyledik diye herkesin bizim sözümüze inanmasını bekleyemeyiz. En basitinden “Discover the energy” bile
deseydik, genç nüfusumuza, yetişmiş kalifiye
insan gücüne, ülkenin dinamizmine, büyüme
hızına, hatta güneş, rüzgâr gibi yeni enerji kaynaklarına dahi gönderme yapma şansımız olabilirdi. Kanımızca Sayın Cumhurbaşkanı’nın
logonun lansman konuşması sırasında sözünü
ettiği “potansiyel yerine güç demek daha doğru
olacaktır” saptamasının ardında da, benzer bir
çekince bulunmaktadır.
luk çektiğimiz bir konuya değinmek istiyoruz.
Madem logonun yaratıcısı bir İngiliz şirkettir, 60
saniyelik tanıtım filminde neden daha profesyonel bir İngilizce kullanılmamıştır? Ekrana gelen
filmin yazıları bire bir şöyledir: “The Ottoman
Empire… Foreign traders…and Kemal Atatürk.
Today we are 70 million people and over 50 %
are under 30. Our markets are liberalised and
we are making new friends of strangers. Our
products and services are taking Turkey quality
all over the world. Inviting you to discover our
potential. All this and more is Turkey. Discover
the potential.” Bu metnin sadece İngilizcesiyle
değil, içerdiği bilgilerle de kafa karışıklığına yol
açtığını söylemeliyiz. Çünkü Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt
Sistemi 2013 Nüfus Sayımı Sonuçları’na göre,
2013 sonu itibariyle nüfusumuz 76 milyon 667
bin 864 kişidir, yani 70 milyonu çoktan aşmış
bulunmaktayız.
Hepimiz ülkemizin daha ilerlemesini, markalarının gücüyle tüm dünyada varlık göstermesini istiyoruz. Yukarıda belirtilen düşünceler, konunun
uzmanı olarak geçirdiğimiz 30 yıllık bilgi birikiminin ve açık sözlülüğümüzün bir ürünüdür,
yoksa arzumuz yapılanları, ‘sevdim-sevmedim’
ekseninde değerlendirmek ve emeğe saygısızlık
etmek değildir. Ama eğer biz bildiğimizi yüksek
sesle söylemezsek, o zaman bunca yıllık deneyimimizi ve uzmanlığımızı hiçe saymış oluruz.
Umarız biz haksız çıkarız ve uzun zamandır dört
gözle beklenen bu logo ülkemiz için kendinden
bekleneni fazlasıyla yerine getirir.
Bugün genç ve iyi eğitilmiş nüfusumuz,
ülkemizin en önemli zenginlikleri
arasında sayılıyor. (D. Gökçe, S. Özel
ve M. Belge, The Republic of Turkey: A
Rising Star in Europe, RLC, Paris, France,
Septembre 2006, s. 79)
Ya İngilizcesi?
Son olarak, anlamakta ve açıklamakta zor47
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Murat Göllü
Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı
Yine en
değerli marka
Kurulduğu 1948 yılından bu yana marka
değerini yükseltmeye devam ediyor. Akbank,
geçen iki yıldır olduğu gibi bu yıl da Brand
Finance’ın araştırmasında ‘Türkiye’nin En
Değerli Banka Markası’ seçildi.
odaklanıp, uzun vadede tüketiciyle kuracak+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Günümüzde, tüketiciye sadece fonksiyonel ları ilişkiyi gözden kaçırmalarına da neden
fayda vaat eden hizmetler sunmak yeterli ol- olabiliyor. Eğer sektörde rekabet de kısıtlıysa,
muyor. Marka olarak, farklılaşmak ve tüke- markalaşmak yerine anlık teklifler sunmakla
ticiyi de farklı hissettirmek için sunulan her yetinilebiliyor. Sanayileşmenin geç başladığı
hizmetin duygusal bir ilişkinin parçası olması ve markalaşma öncesi gerekli organizasyon
gerekiyor. Bu nedenle, tüketiciye hangi hiz- yapısının da geç oluştuğu ülkemizde, bu stanmetleri sunduğumuzun yanı sıra kim oldu- dardı yakalayabilmek için biraz daha zamana
ğumuz ve neyi temsil ettiğimiz de önemli bir ihtiyaç olabilir.
mesele haline gelmiş durumda. Bu anlamda, Markanızı koruyup kollamak ve büyütebilmek
için atılması zorunlu olan kritik adımlar sizce
markayı, tüketiciye verdiğimiz söz olarak
nelerdir?
görüyoruz; marka kim olduğumuzu,
Bankamızın marka değerini koruneye inandığımızı ve insanların
mak ve artırmak için üç kuvvetli
bizi nasıl gördüğünü tanımlıyor.
silahımız bulunuyor: Akbank
Markalaşma ise bu verdiğimiz
30 BİN ÇOCUĞA
çalışanları, müşteri deneyimi ve
sözün tüketicinin aklında ve
TASARRUF EĞİTİMİ
hizmet kalitemiz, iletişim yatıkalbinde yer etmesi oluyor.
Neden bugüne kadar Türkiye’de
rımlarımız. Hizmet sektörünyeterli sayıda ve büyüklükte marka
deki markalar için çalışanlar çok
varlığı oluşamamıştır?
önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle
Markalaşmak zaman ve yatırım isteyen uzun Akbank markasının da en değerli koruyucusu
bir süreç. Türkiye ise epey tez canlı bir ülke. çalışanlarımız, her biri birer marka elçisi. AkBu tez canlılık şirketlere dinamizm kazan- bank felsefesini geniş kitleler nezdinde bilinir
dırdığı gibi yalnızca kısa vadeli hedeflerine kılmak ve zihinlerde yaratmak istediği algıyı
48
MARKALARI 3
yönetmek ve de bunların sonucunda marka
değerini yükseltmek için kullandığı en önemli
araç ise iletişim. Kurulduğu günden bu yana
düzenli olarak yapılan imaj iletişimleri,
Akbank’a karşı ilgiyi ve hatırlanırlığı yüksek
tutmaya olumlu katkı sağlıyor. Düzenli imaj
iletişiminin yanı sıra müşterilerinin hayatlarına katacağı faydayı ön plana çıkardığı ürün
ve hizmet iletişimlerinin de Akbank’ın marka
değerine direkt katkısı bulunuyor.
Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve yerini
sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz
en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi sonuçları
elde ettiniz?
Son dönemde markamızı büyütebilmek için bu
hissi, henüz Akbank ile tanışmamış müşterilere
de anlatmaya karar verdik. Tüm ürün iletişimlerimizi tek çatı altında toplayan ve ortak bir
iletişim dili yaratan ‘Akbanklı hep farklı’ kampanyasını hayata geçirdik. Yine son dönemde
başladığımız ‘Esnaf Kardeşliği’ kampanyası,
iletişiminden saha uygulamalarına kadar bu
marka felsefesini en iyi şekilde hayata geçiren
ve KOBİ segmentinde bizi en üst sıralara taşı-
yan bir proje oldu. Hem ‘Akbanklı Hep Farklı’
çatı kampanyası hem onun bir parçası olan
‘Esnaf Kardeşliği’ kampanyası marka imajı ve
iş sonuçlarına olan olumlu katkılarından dolayı
Effie yarışmasında sektörümüzde büyük ödülü
kazanmamızı sağladı.
Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Son dönemdeki önceliklerimizden biri de
Akbank’ın inovatif, yenilikçi yanını daha da
güçlendirmek ve şube dışı kanallarda daha
da üstün bir müşteri deneyimi sunmak oldu.
Ancak buradaki püf noktası, teknolojiyi yaka-
layabilmek değil onu Akbank müşterilerinin
ihtiyaçlarına en uygun şekilde sunabilmek.
‘Akbank Direkt’ bu düşünceyle farklı segmentlerin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde
yenilendi ve ihtiyaca göre çeşitlendi.
Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları
atmayı planlıyorsunuz?
Akbank, Brand Finance tarafından gerçekleştirilen ‘Dünyanın En Değerli 500 Banka
Markası’ araştırmasında, üç yıldır üst üste
‘Türkiye’nin En Değerli Banka Markası’ seçiliyor. Bu başarı bizim için çok kıymetli. Çünkü
MARKALARI 3
bunun arkasında markaya yaptığımız tutarlı ve
sürekli bir yatırım var. Önümüzdeki dönemde
de bu yatırımı devam ettireceğiz ve tüm Akbank ailesi olarak müşterilerle kurduğumuz
bağı daha da sağlamlaştırmak için çalışacağız.
Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara nasıl
ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
Marka değerimizi korumak ve daha da değerli
kılmak için tüm Akbanklılar olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yıllardır tutarlı bir
şekilde markamıza yaptığımız yatırımların
karşılığını Brand Finance tarafından yapılan sıralamada da görüyoruz. 2013’den sonra
bu yıl da Brand Finance’in araştırmasında
‘Türkiye’nin En Değerli Banka Markası’ olmaktan memnuniyet duyuyoruz.
İnovasyonun, istihdamın ve dış ticaretin merkezinde bulunan KOBİ’lere ve şirketlere ayrı
bir önem veriyoruz. Müşterilerimize KOBİ ve
kurumsal krediler yoluyla sağladığımız desteği
artırarak sürdürüyoruz. Tasarruf konusu da
odağımızda yer alan bir diğer önemli konu.
Düzenlediğimiz kampanyalar, eğitimler ve kullanıma sunduğumuz finansal ürünlerle tasarruf oranının yükselmesi için katkı sağlıyoruz.
‘Akbank Ekonominin Kahraman Çocukları’
isimli tasarruf seferberliğimizi sürdürüyoruz.
Şu ana kadar 30 bin çocuğumuza tasarruf eğitimi verdik. 2014-2015 eğitim dönemi sonunda
amacımız en az 10 bin öğrencimize daha tasarruf eğitimi vermek.
Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Öncelikle ürünlerin sadece kaliteli olmasının
yeterli olmayacağının anlaşılması gerekiyor.
‘Kalite’ bir üründe zaten olması gereken bir
niteliktir. Markalar bu klasik anlayışın üzerine
ne ekliyorlar, ürünü sattıktan sonra müşteriyle
nasıl ilişki kuruyorlar, markanın ismi neyi temsil ediyor ve müşterinin aklında nasıl bir his
uyandırıyor gibi sorular çok önemli. Evrensel,
global tüketici içgörülerini ve trendlerini iyi
okumak lazım. Sunulan ürünler ve kurgulanan
iletişimler bu trendler doğrultusunda oluşturulursa markalar, Türkiye’den çıkıp tüm dünyaya
konuşabilecek güçte olur. Tüm bunları yaparken de başarılı olmak için tutarlılık, devamlılık
her zaman birinci koşul olmalı.
49
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Levent Sevinç
Assessment Systems Kurucusu ve CEO
Ölçme ve
değerlendirme
onların işi
İnsan kaynakları alanında ölçme ve
değerlendirme hizmeti sunuyor, Türkiye’nin
önde gelen markalarına işe alım süreçlerinde
yol gösteriyor. Assessment Systems,
önümüzdeki 10 yıl içerisinde en az 10 ülkede
faaliyet göstermeyi hedefliyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşma, yaptığınız işte hedef kitlenizin
aklına gelmenizi sağlamaktır. Bunu etkin bir
biçimde yapabilmek için ise sunduğunuz ürün
ya da hizmetlerin rakiplerinkinden anlamlı bir
biçimde ayrışabilmesi gerekir. Markalaşma, bir
reklam kampanyasıyla elde edebileceğiniz bir
LEVENT SEVİNÇ
Levent Sevinç, İstanbul Üniversitesi İşletme
Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nden 1997
yılında mezun oldu. Davranış Bilimleri alanında
yaptığı yüksek lisansını ‘Duygusal Zekânın
Kariyer Başarısına Etkisi’ konulu tez çalışması
ile tamamladı. Halen İstanbul Üniversitesi’nde
İnsan Kaynakları alanında doktorasına devam
eden Sevinç, bugüne kadar psikolojik ölçme ve
değerlendirme, insan kaynakları ve örgütsel
davranış alanlarında yurt içi ve yurt dışında
20’ye yakın akademik yayın gerçekleştirdi.
Sevinç’in 2003 yılında geliştirdiği ‘EICOM
Yetkinlik Envanteri’ Türkiye’de ilk olma özelliği
taşıyor.
50
şey değildir; zaman içerisinde birbiriyle tutarlı
çeşitli pazarlama faaliyetleriyle birlikte ulaşabileceğiniz bir süreci ifade eder. Bugün Assessment Systems, insan kaynakları alanında
ölçme ve değerlendirme hizmeti sunan önde
gelen markalardan biri ve bunun arka planında
markalaşma sürecini etkin bir biçimde yürütmesi yatıyor diyebiliriz.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Aslında Türkiye’de yeterince marka var ama ne
kadarı Türk markası diye baktığınızda marka
sayısı azalıyor. Bunun en temel nedenlerinden
biri, yurt dışında tutmuş bir ürünü ya da hizmeti buraya getirmenin daha az riskli olması.
Sürekli risk almaktan kaçınmanın tembihlendiği bir toplumda, insanların risk alması pek
olası değil. Bu yüzden biz gerçek anlamda girişimcisi bol olan bir ülke değiliz. İkinci temel
neden ise hangi alanda olursanız olun, tüketici
gelişmiş ülkelere ait markaları daha çok seviyor
ve onları tercih etme eğilimi daha fazla.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil-
MARKALARI 3
mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
sizce nelerdir?
Firmalara, çalışanları ya da adayları içerisinden
potansiyeli yüksek olanları keşfedebilmeleri için
çeşitli değerlendirme araç ve yöntemleri içeren
çözümler sunuyoruz. Markamızın vaadi, insan
kaynakları profesyonellerine bu anlamda onların işlerini kolaylaştıracak çözümler sunmak.
Bu çözümlerin içerisinde, toplu işe alımlarda
online yetenek testi benzeri pratik uygulamalar yer aldığı gibi, yönetsel pozisyonlara terfi
sürecinde birey hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapılmasını sağlayan Değerlendirme
Merkezi gibi sofistike çözümler de yer alıyor.
Müşterilerimizin, yeteneklerin değerlendirilmesine yönelik ihtiyaç ve beklentileri çok fazla çeşitlilik gösteriyor. Bu yüzden tek bir araç ya da
yöntemle müşterilerin farklı ihtiyaçlarını, onları
tatmin edecek şekilde karşılamanız mümkün
değil. Bu doğrultuda markamızı güçlendirmek
ve korumak için yaptığımız temel şey ürün yelpazemize yenilerini katmak. Bunun için bünyemizde bir Ar-Ge ekibimiz var ve müşterilerin
ihtiyaçlarına göre yeni ürünler geliştiriyor. Bu
yönümüz, bizi rakiplerimizden ayırt eden temel
özelliklerden biri. Biz, yurt dışında geliştirilmiş
hazır ürünleri satmaktan daha fazlasını yapabiliyoruz, çünkü psikometrik araç geliştirme
uzmanlığına sahibiz. Öte yandan pazarlama
ekibimiz de yurt dışından farklı markalarla iş
birliği fırsatlarını araştırarak yeni ürünleri portföyümüze katmamıza yardımcı oluyor.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Özellikle son iki yıldır markamızın yurt dışında bilinirliğini artırmaya çalışıyoruz. Bu
zaman diliminde özellikle psikolojik ölçme
ve değerlendirme alanında saygınlığı yüksek
uluslararası kongrelerde çeşitli bildiriler sunduk. Örneğin bu yıl mayıs ayında Amerikan
Endüstriyel Psikologları Derneği (SIOP) tarafından Hawaii’de düzenlenen kongrede üç
bildirimiz yayınlandı. Psikolojik ölçme ve değerlendirme alanında standartları belirleyen
uluslararası dernek ITC tarafından, bu yıl temmuz ayında, İspanya’da düzenlenen kongrede
iki bildiri sunduk. Ekim ayında, ABD’de bu yıl
38’ncisi gerçekleştirilen değerlendirme merkezi
alanındaki önemli kongrelerden birinde ise yine
bir bildirimiz yayınlandı. Bu çabalarımız sonucunda bizim faaliyet alanımızda yurt dışında
adı bilinen firmalar arasında yerimizi almaya
başladık. Ayrıca bu kongrelerde yeni iş birlikleri de geliştiriyoruz. Bunlar sadece yabancı
ASSESSMENT SYSTEMS
Assessment Systems, yetenek yönetimi ve işe
alım süreçlerinde kullanılmak üzere bireylerin
değerlendirilmesine yönelik Değerlendirme ve
Gelişim Merkezi uygulamaları gerçekleştiriyor
ve psikometrik araçlar sunuyor. Bugüne
dek Türkiye’nin önde gelen markaları için
20 bine yakın kişiyi Değerlendirme Merkezi
ile, 3 milyondan fazla kişiyi ise yetenek testi,
yetkinlik ve kişilik envanteri gibi psikometrik
araçlarla değerlendiren Assessment Systems,
değerlendirme ve gelişim merkezi alanında
uzmanlaşmış İngiltere kökenli global
danışmanlık firması a&dc’nin de Türkiye
temsilcisi.
firmaların değerlendirme araçlarının ülkemize mesini sağlayacak bir altyapıyı hayata geçirgetirilmesini içermiyor; bizim geliştirdiğimiz meyi planlıyoruz.
araçlardan bazıları da yakın zamanda yurt dı- + Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
şında kullanılmaya başlayacak.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yap- Sekiz yıl önce şirketi kurarken hedefim Türtınız?
kiye pazarında ilk üç arasında yer almaktı, iki
İngiltere kökenli global iş ortağımız
yıl önce buna ulaştık. Uzun vadeli hedeflerimizde ise yurt dışında daha
a&dc’nin ‘Dilemmalar’ serisini piyasaya sunduk. Yetkinlikleri test
fazla yer almak var. Özellikle
3 MİLYONDAN
mantığında değerlendiren bu
günümüzde Türk şirketlerinin
FAZLA KİŞİYE
değerlendirme aracı Türkiye’de
açıldığı pazarlarda var olarak
YETENEK
ilk kez kullanılıyor olacak. Dimüşterilerimize
global ölçekte
TESTİ
lemmalar özellikle yeni mezunladestek olabilmeyi hedefliyoruz.
rın seçimi ve kurum içerisinde yeni
İş planımızda önümüzdeki 10 yıl
yöneticilerin belirlenmesi süreçlerinde
içerisinde en az 10 farklı ülkede faaliyet göstermek yer alıyor. Bunu, bu ülkelerde
kullanılmak üzere müşterilerimizden yoğun
talep görüyor. Ayrıca bu yıl kasım ayında yine kendi ofisimizi açmak şeklinde değil franchise
global iş ortağımız a&dc’nin her yıl düzenlediği vererek yapmayı planlıyoruz.
Değerlendirme Merkezi Konferansı’nda spon- + Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
sorlardan biri olarak yer alıyoruz.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, ko- adımları atmalı?
numunu kuvvetlendirebilmek için hangi adım- Global ölçekte var olabilmek için daha fazla
ları atmayı planlıyorsunuz?
kaynak ayırmak gerekiyor. Türk firmaları
Çok uzak olmayan bir gelecekte tüm de- hem emek hem de maliyet anlamında bu kayğerlendirme süreçlerinin online platformlar nağı ayırmayı tercih etmiyor. Aslında mevcut
üzerinden gerçekleşeceğini söylemek yanlış konjonktür, Türk markalarına özellikle çevre
olmaz. Bu nedenle Assessment Systems olarak ülkelerde çok fazla fırsatlar sunuyor. Bu fırteknoloji özellikle yatırım yaptığımız alanlar- satlar iyi değerlendirildiğinde dünya çapında
dan biri. Kısa vadede değerlendirme merkezi daha çok bilinen Türk markalarına sahip olauygulamalarının online olarak gerçekleştiril- biliriz.
MARKALARI 3
51
Süleyman
Çetinsaya
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Artaş Grubu ve Avrupa Konutları
Yönetim Kurulu Başkanı
Konutta marka
Markalı konut sektöründe aktif şekilde
faaliyet gösteren Avrupa Konutları, iletişim
çalışmalarına büyük önem veriyor. Gelişen
teknoloji ve değişen ihtiyaçlarla projelerini
şekillendiriyor, daima müşterilere hitap eden
çözümler sunuyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Genel kanının aksine markalaşmak yalnızca
reklam ve tanıtım faaliyetleriyle sağlanamaz.
Markalaşmak uzun bir döneme yayılan, bu
dönem içerisinde sürdürülen çalışmalar ve
müşterilerle girilen her iletişimin başarıyla sonuçlanmasıyla sağlanır. Başarılı markaların
sunduğu ürün veya hizmetleri incelediğimizde
her birinin müşterisine değer veren ve kalite
SÜLEYMAN ÇETINSAYA
1977 yılında iş hayatına, turizm ve inşaat
sektöründen Beyazıt ile Yeşilköy bölgesinde
yaptığı yatırımlarla başladı. İnşaat sektörünün
öncü isimleri arasında yer alan Çetinsaya,
bugüne dek hayata geçirdiği onlarca projenin
yanında, sosyal sorumluluk projeleriyle de
adından sıkça söz ettirdi. Ticari hayatında
aldığı ödüllere ek olarak, TBMM Üstün Hizmet
Ödülü’ne layık görülen Çetinsaya, 2011 yılı
vergi rekortmenleri arasında da 18’inci sırada
yer aldı.
52
odaklı firmalar olduğunu görürüz. Bu da beraberinde; marka ürün kalitelidir algısını getirmiştir. Vizyon sahibi her firma, markasına
yatırım yapmalı ve bu doğrultuda belirli bir
kalite standardı oluşturmalıdır.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Türkiye’de markalaşma kavramı ‘şöhret’ olmak
gibi algılanıyor. Şöhret olmak uğruna yapılan
tüm reklam ve PR çalışmaları da bu anlamda
şekilleniyor. Sonuç ise; kısa vadede konuşulan,
uzun vadede ise kurum kültürü, imajı ve duygusu olmayan bir ürün/hizmet… Bu noktada
reklam ve PR faaliyetlerinin sadece birer pazarlama aracı olarak görülmemesi gerekiyor. Bu
faaliyetlerin tüm paydaşları kapsayacak bir iletişim aracı olarak görülmesi, bu araçlarla doğru
ve sürekli iletişimin sağlanması gereklidir.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebilmek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
sizce nelerdir?
Avrupa Konutları markasıyla konut projeleri
arasında daire sakinlerine sunduğumuz hiz-
MARKALARI 3
met ve kalite farkıyla ve onların beğenileriyle Markalı konut sektöründe aktif şekilde faaliözel bir konuma sahibiz. Bu noktada hayata yet gösteriyoruz. Her projemizin ayrı bir rekgeçirdiğimiz tüm projelerimizi insan öncelikli, lam kampanyası oluyor. Projelerimizin satış
kaliteli, bölgeye değer kazandıran, örnek teşkil süresi boyunca devam eden pazarlama faalieden ve sürdürülebilir kalite çerçevesinde oluş- yetlerini gerçekleştiriyoruz. Ancak iletişimin
turuyoruz. Bizim öncelikli hedefimiz her
sürekli olması gerektiğine inanıyorum.
zaman, kâr amacı gütmenin ötesinde
Bu nedenle yalnızca projelerin satış
maksimum fayda anlayışıyla haldönemlerinde değil dönemsel
kımıza hizmet etmek olmuştur.
olarak, reklam ve PR çalışma2006 YILINDAN
BU YANA
larımıza da devam ediyoruz.
Bugüne dek hayata geçirdiğimiz
TOPLAM 10 BİN
Böylece müşterilerimizle ve
otellerimizden, alışveriş merKONUT
kezlerimize ve konutlarımıza
tüm paydaşlarımızla iletişimimizi kesmeden devam ettirmiş
kadar, tümünde bu anlayışımızın
oluyoruz. Bugün, bu yaklaşımımız
izlerini yansıtırız. İstanbul’un çeşitli
‘Avrupa Konutları’ markasını bulunbölgelerinde teslimlerini tamamladığımız Avrupa Konutları markalı 10 bin konut duğu konuma getirmiştir.
bulunuyor ve buna ek olarak yeni konut inşa + Marka değerinizi artıracak en son ne yapçalışmalarına devam ediyoruz. Sektördeki tüm tınız?
faaliyetlerimizde esas aldığımız kalite anlayışı- Avrupa Konutları markalı tüm projelerimizi,
mızı sürdürmeye devam ediyoruz.
daima müşterilerimizin ihtiyaçları ve istekleri
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve doğrultusunda oluşturduk. Her geçen gün
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştir- gelişen teknoloji ve değişen ihtiyaçlarımızla
diğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi projelerimizi şekillendiriyoruz. Daima müşterisonuçları elde ettiniz?
lerimize hitap eden çözümler sunuyor olmamız
MARKALARI 3
AVRUPA KONUTLARI
İnşaat sektöründe 35 yılı geride bırakan
Artaş Grubu, Süleyman Çetinsaya tarafından
kuruldu. Grup inşaat, perakende ve turizm
sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Konut,
alışveriş merkezi ve otel projelerine imza atan
Artaş Grubu, projeleriyle sektörde farklılaşarak
öncü olmayı, sürdürülebilir özellikleriyle kalıcı
olmayı hedefliyor. Avrupa Konutları ile konut
sektöründe markalaşan grup, bu marka altında
2006 yılından bu yana toplam 10 bin konut
üretti.
Avrupa Konutları markasının en önemli unsurlarındadır. En yeni projemiz Avrupa Konutları
Kale’yi oluştururken de bizi tercih eden müşterilerimizle, konut alıcıları ve yatırımcılarla
beklentileri ve ihtiyaçları üzerine araştırmalar
yaptık. Sonuç olarak yeni projemizde de, tamamen müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda
şekillenmiş, kaliteli ve günün teknolojisinin en
verimli şekilde kullanıldığı bir projeye daha imzamızı atıyoruz.
53
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
İdris Onay
Ayakkabı Dünyası CEO’su
Bir dünya
ayakkabı
Marka ve koleksiyon çeşitliliği ile sektörde
öne çıkan Ayakkabı Dünyası, yeni mağaza
konseptleri geliştirdi, ürünlerini zenginleştirdi.
Şirket, 2023’te Türkiye’de tüketicinin ilk aklına
gelen ve en güçlü ayakkabı perakendecisi
olmayı amaçlıyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Herhangi bir ürünün, bir insan gibi
İDRIS ONAY
1968 yılında Ankara’da doğdu. Uludağ
Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü
mezunu İdris Onay, üniversite öğrenimi
sırasında Londra’da, sistem analiz ve dizayn
eğitimi aldıktan sonra eğitimini, Boğaziçi
Üniversitesi’nde işletme master’ı yaparak
tamamladı. Profesyonel iş hayatına Nestlé
Türkiye’ de başladı. Ardından sırasıyla ürün
müdürlüğü, satış müdürlüğü ve pazarlama
müdürlüğü görevlerinde bulundu. Daha sonra
tüketici ürünleri satış ve pazarlama direktörü
olarak Wella Kozmetik Türkiye’ye transfer oldu.
2005 yılında Polisan Holding’de, Polisan Boya
AŞ genel müdür ve holding icra kurulu üyesi
olarak göreve başladı. 2009 yılında Puma
Türkiye perakende operasyonunun başında
genel müdürlük görevini üstlendi. İdris Onay,
2014 yılında Ayakkabı Dünyası’na CEO olarak
atandı.
54
DNA’sının, kişiliğinin, sesinin tanımının hedef kitlenin beğeni ve beklentilerini anoluşturulması, dolayısıyla hedef kitle nez- lamak, bu konuda periyodik araştırmalar
dinde belli bir imajla özdeşleştirilmesi süre- yapmaktır. Marka DNA’sını tüm bu veri ve
cidir.
analizler doğrultusunda şekillendirip, tüketici
Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli sayıda ile sürekli temas halinde olmak çok önemli.
ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve yerini
sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiŞirketler genelde marka kimliği koğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi?
numlama ve DNA’sını yaratmaya
Hangi sonuçları elde ettiniz?
yönelik yeterli para harcamadığı, üretimi daha büyük katma
Öncelikle bizden satın alan
40 MAĞAZA VE YILDA
değer gördüğü ve markaya harniye alıyor, almayan niye almı2 MİLYON ÇİFTİ AŞAN
canan parayı gider saydığı için
yor doğrultusunda, tüketiciyi
AYAKKABI SATIŞI
Türkiye’den yeterli sayıda ve
ve hedef kitlemizi anlamak için
güçlü markalar çıkmıyor. Markaderinlemesine pazar araştırmalaşmak, tıpkı bir çocuk büyütmek
ları yaptık. O doğrultuda marka
gibi zaman ve emek ister. Sürdürülmelivaadimizi yeniden konumluyoruz. Mardir ve bu da zaman alır. Bir-iki günde marka kamızla beraber ‘private label’ (özel markalı
olunmaz. Bu uzun yıllar süresince de marka ürünler) markalarımızı yeniden konumlanvaadinin arkasında duruluyor ve yerine geti- dırıyor, ürün -koleksiyon- kategori yapımızı
riliyor olması gerek.
yeniden kurguluyor, marka karmamızı gelişMarkanızı koruyup kollamak ve büyütebilmek tiriyoruz. Yepyeni mağaza konseptleri oluşiçin atılması zorunlu olan kritik adımlar sizce turduk. Çok yakında tüketicilerin beğenisine
nelerdir?
sunmuş olacağız. Kısacası tüketicinin bizden
Kritik adım, hitap ettiğin tüketicinin yani beklentileri doğrultusunda markamız içsel ve
MARKALARI 3
AYAKKABI DÜNYASI
dışsal pek çok değişim geçiriyor.
Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Yeni, modern, rahat, şık ve duyulara hitap
eden sezon ve outlet mağaza konseptleri ge-
liştirdik. Ürün ve marka miksini zenginleştirdik.
Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları
atmayı planlıyorsunuz?
Marka konumlama çalışmalarımız tamamlandıktan sonra relansman için etkin bir tüketici iletişimi yapmayı düşünüyoruz.
Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara nasıl
ulaşmayı amaçlıyorsunuz? 2023’te Türkiye’deki tüketicinin ilk aklına
gelen ve en güçlü ayakkabı perakendecisi
olmak… Bunun için Türkiye penetrasyonumuzu artırmayı ve markamıza yatırım yapmayı hedefliyoruz.
Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Öncelikle global pazarları ve oradaki hedef
tüketici profilini iyi analiz etmek gerekiyor. O ülkelerdeki lokal tüketici profillerine
ve onların beklentilerine uygun pazarlama
stratejileri oluşturulmalı, onlarla doğru dille
doğru iletişim kurulmalı.
MARKALARI 3
Geçmişi 1923 yılına dayanan Akbacakoğlu
Grubu’nun 88 yıllık tecrübesinin ve ayakkabıya
olan aşkının yansıması olan Ayakkabı Dünyası,
1996 yılında ilk mağazasını açarak, Türkiye’de
büyük metrekare, çok markalı ayakkabı
mağazacılığının doğuşuna öncü oldu. Ayakkabı
Dünyası, bugün Türkiye çapındaki 40 mağazası
ve yılda 2 milyon çifti aşan ayakkabı satışıyla
sektörün öncü firmaları arasında. Kadın, erkek,
genç ve çocuk modası Ayakkabı Dünyası’nın
marka ve koleksiyon çeşitliliği ile birlikte geniş
bir yelpazede sunuluyor.
55
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Coşkun İnce
BAU Global Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Uluslararası
eğitim markası
94 ülkeden 2 bin 200 uluslararası öğrenciye
sahip. BAU Global, Türkiye’de bir ‘ilk’e imza
atarak dünyanın pek çok ülkesine yayıldı,
eğitimde çokulusluluğu hayata geçirdi. 2023
yılında dünyanın en önemli eğitim markası
olmayı hedefliyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşma bir süreçtir. Yeni üretilen bir
ürününüz varsa pazarda ismiyle var olacaktır.
İsmiyle ve logosuyla tanıtımı ve reklamı yapılacak, insanların hafızalarında yer edecektir.
Marka, sadece bir ürünün üstündeki isim veya
amblem değil, o firmanın yaratıcı fikirlerini,
pazardaki yerini, projelerini ve konumunu
oluşturan en önemli unsurdur. Rekabetin var
olduğu piyasada rakipleriyle baş edebilmesi için
bir firmanın ilk ve önemli çalışması markalaşma olmalıdır. Yani bu sürecin içinde kalite,
pazarlama, finansal yönetim, müşteri ilişkileri
gibi farklı ayaklar var. Markalaşma bir anlamda
kaliteyi ve güveni pazarlama yöntemidir. Bu
nedenle de o markanın tescil edilmiş, hukuki
her hakkı alınmış olmalıdır ki, firma kendinin
ve ürününün güvenliğini sağlamış olsun.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Türkiye olarak bu anlamda epey geç kaldığımızı söyleyebiliriz. Ama dünya ölçeğinde
büyük marka yaratamamanın en önemli sebebi
56
ülke olarak bunu ulusal bir mesele olarak gör- mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
memek ve bu alanı tanımlayamamaktır. Satın sizce nelerdir?
aldığınız ürünlerin çok büyük bir bölümünün Eğitim sektöründe marka olmak zor bir süreçmarkalarına baktığınızda dünya markaları tir. Çünkü “Türkiye’de eğitim” denince akla
olduğunu görmüşsünüzdür. Bildiğiniz gibi in- kamu ve devlet hizmeti gelir. Halen eğitimde
ternetin hayatımıza girmesiyle dünyanın
kamunun payı yüzde 97’lerdedir. Bu
diğer ucundan istediğimiz bir ürünü,
oranın fazlalığı ve eğitimin kamu
rahatlıkla alabildiğimiz bir çağda
hizmeti olarak görülmesi, sektörel gelişimi zorlaştırıyor, bu da
güzel ülkemizin neden hâlâ bir
94 ÜLKEDEN
2 BİN 200
eğitim alanında markalaşmayı
dünya markası yok?
ULUSLARARASI
kolaylaştırıyor. Bu açıdan eğiTürkiye’nin neden bir dünya
ÖĞRENCI
timde marka yaratma süreci güçmarkası çıkaramadığını şöyle
tür. BAU markasını yaratmak bu
özetleyebiliriz: Türkiye’de sanayileşmenin geç başlaması. Maranlamda hayli meşakkatli bir süreç
kalaşma öncesinde atılması gereken
oldu. Ancak en büyük avantajımız kuşadımların ancak tamamlanmış olmasının bu kusuz okul, dershane, yayıncılık gibi alanlarda
süreci geciktirmesi. Satış, pazarlama ve iletişim 1968’den bu yana süren faaliyetlerimizin varlığı
başlıklarının birbirine karıştırılıyor olması. ve bu faaliyetlerdeki başarımızın olumlu etkisiReklam ve iletişim ile hemen marka olunabi- dir. Markamızın büyümesinde en önemli fakleceği inancı. Vizyon eksikliği, yaratıcı bir ulus tör globalleşme ve dünya ölçeğinde faaliyetlere
olmamamız gibi özetlesek de en önemlisi eği- başlamasıdır. BAU markası Türkiye’nin dünyatim sisteminin yetersizliği ve üniversitelerin bu daki eğitim markasıdır. Bu açıdan çok önemli
konulara uzaklığıdır.
stratejik adımlar attığımızı söyleyebilirim.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil- Bu markayı korumak ve daha da büyütmek için
MARKALARI 3
aldığımız en önemli karar şüphesiz sürekli markaya yatırım ve markamızı uluslararası arenaya
çıkarmak oldu. Bugün dört kıtada, beş ülkede
direkt, 35 ülkede iş birlikleri ile faaliyet gösteriyoruz. Bu açıdan markamızın sürekli yayınlar
ve küresel ağda yer bulan bir adı oluştu. Korumak için çok önemli çalışmalar yürütüyoruz.
Bunlardan en önemlisi markamızı konumlandırma ve marka yönetimi alanında yaptığımız
çalışmalardır. İletişim fakültemizin akademik
desteği ile atacağımız her adımda önce markanın imajı ve konumunu tartışıyoruz. Markamızın yaptığı faaliyetin özünde geleceği, insanlığı
ve toplumu çok ciddi şekilde etkilediğini bilerek çalışıyoruz.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Kurulduğumuz günden bugüne yürüttüğümüz globalleşme adımlarının en somutlarını
son 12 ayda attık. Öncelikle dünyanın başkenti Washington DC’de BAU International
University’yi kurduk. ABD yasalarına göre
diploma veren Türk kökenli bir ABD üniversitesi. Almanya’nın başkenti Berlin’de BAU International University Berlin’i kurduk. Alman
yasalarına göre diploma veren ilk Türk kökenli
Alman üniversitesi. Şimdi Batum’da BAU International University kuruluyor.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
BAU Global üst markasını oluşturduk. BAU
International University ile dünyanın en
önemli merkezlerine üniversiteler açmamız
bunu sağladı. Dünyada on binlerce üniversite
var, bunlardan sadece 210 tanesi kendi ülkesi
dışında dünyanın farklı ülkelerine yayılmış.
Bu açıdan BAU Türkiye’de bir ilk, dünyada
ise öncülerdendir. Bu üniversitelere ‘International Branch University’ deniliyor. Eğitim
alanında yeni bir kavram olan ‘transnasyonel
eğitim’ kavramına da değinmek lazım. Kelime anlamı olarak ‘uluslararası’ veya ‘çokulusluluk’ olarak tanımlayabiliriz. Bu anlamda
BAU transnasyonel bir kurum olarak tüm
dünya insanlığına eğitim veren kurum olma
yolunda.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, ko-
numunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
BAU markasının dünyanın birçok yerine yaymayı düşünüyoruz. En önemli adımımızı Çin’e
atacağız. Çin ile yapacağımız çalışmalar bizim
ülke olarak geleceğimize ışık tutacak. Bunun
dışında Afrika’ya girerek Türkiye’nin Afrika
pazarında büyümesinin önünü açmak istiyoruz. Şu anda 94 ülkeden 2 bin 200 uluslararası
MARKALARI 3
öğrenciye sahibiz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
BAU’nun açılış töreninde Cumhuriyetimizin
100’üncü yılı olan 2023’te dünyanın en iyi ilk
500 üniversitesi arasına girmeyi hedef koymuştuk. Bu hedefimize ulaşacağız. Ama yeni bir
hedefimiz daha var. 2023 yılında dünyanın en
önemli eğitim markası olacağız.
57
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Deren Öztürk
Deren Kimya San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu
Üyesi ve Cosmed Markasının Yaratıcısı
İşin sırrı
yenilik
Beş yıl önce Türkiye’nin dermokozmetik
markası olma hedefiyle yola çıktı. Cosmed,
2023 yılına kadar bu hedefe çoktan ulaşmayı
ve uluslararası pazarlarda başarıyı yakalamayı
planlıyor. Markanın yaratıcısı Deren Öztürk’e
göre işin sırrı “Yenilik, yenilik, yenilik”.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Her bir ürünü yeni doğmuş bir bebek olarak
düşündüğümüzde; yaşam döngüsü, büyümesi
ve gelişmesi onun hikâyesini oluşturuyor. Bir
ürünü sıfırdan yaratmanın dışında marka
yaratmak ise ürününüzün, bebeğinizin ünlü
olmasıyla eşdeğer. Her geçen gün karşınıza
DEREN ÖZTÜRK
Deren Kimya San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu
Üyesi Deren Öztürk, aynı zamanda Cosmed
markasının yaratıcısı; şu anda markanın satış
ve pazarlama müdürü. Koç Üniversitesi’nde
İşletme okurken Milano’da Istituto
Marangoni’de moda yönetimi programını
dünyaca ünlü moda markalarının kozmetik
konumlandırmalarını işlediği projesi ile
tamamladı. Dünyanın önde gelen kozmetik
şirketlerinde çeşitli pozisyonlarda staj yapan
Öztürk, mezuniyet sonrasında Cosmed’de aktif
bir şekilde rol almaya devam etti. Şu anda Bilgi
Üniversitesi’nde pazarlama iletişimi üzerine
yüksek lisans yapan Öztürk, GYIAD üyesi.
58
yeni zorluklar çıkartan, rekabetin azgın ve kor- kanın devam ettirilebilmesi, büyütülmesi ve
kutucu olduğu markalar dünyasında ünlü bir öldürülmemesidir. Dünyadaki ve ülkemizdeki
Türk olabilmek gurur duyulası bir şey. Mar- trendler takip edilmeli, kesintisiz iletişimle
kalaşmaya bir puzzle olarak bakarsak; hedef hedef kitlenin marka ile sürekli bağlantıda olkitlenize yönelik doğru iletişimde bulunmak, ması sağlanmalı. Bir de inovasyon ve farklılık.
istikrar, güven ve kalite… Tüm parçalar bir + Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştiraraya geldiğinde anlamlı bir kimlik ordiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi?
taya çıkıyor ve bu da marka oluyor.
Hangi sonuçları elde ettiniz?
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de
yeterli sayıda ve büyüklükte
Cosmed’de son 12 ayda gerçekÜRÜNLERİ 740
marka varlığı oluşamamıştır?
leştirdiğimiz en önemli aksiyon
ECZANEDE SATILIYOR
Ülkemizden yeterli sayıda ve
ambalajlarımızın yenilenmesi
büyüklükte marka çıkmamasıoldu. Yeni ambalajlarımızla
nın sebebi kısa yoldan, en düşük
birlikte ürünlerimizi dünya standartlarında revize ederek ihracata
maliyetle, fazla zorlanmadan başarı
hız kazandırdık. Şu anda hâlâ Avrupa
beklenmesi. Ülkemizin yoğunluklu olarak ihracat yaptığı ülkeler de gelişmekte olan ve Ortadoğu’da ürünlerimizin konumlandıpazarlar olduğu için ürünlerde kaliteden çok rılması ile ilgili fizibilite çalışmalarına devam
ucuzluk ön planda oluyor. Bu da ürünlerimi- etmekteyiz. Her geçen gün distribütörlük tekzin markalaşamamasının en temel sebebi.
lifleri geliyor, fakat biz bu konuda biraz seçici
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil- davranıyoruz. Genellikle kozmetik sektöründe
mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar sıkça rastladığımız ama dermokozmetik seksizce nelerdir?
törü için bir ilk olan bilinçli güzelliği anlatmayı
Marka yaratıldıktan sonra en zor süreç mar- hedeflediğimiz ‘Güzellik ve Bakım Festivali’
MARKALARI 3
etkinliği düzenlemeye başladık. Türkiye genelinde 20’den fazla şehirde, toplam 100 eczanede
düzenlediğimiz bu etkinlikler ile tüketicilerimize dermokozmetik kavramını daha detaylı
aktarma şansı yakaladık.
Markamız için bir diğer önemli aksiyon ise
uluslararası platformda katıldığımız kongreler
oldu. Bu yıl 5-7 Mart 2014 tarihlerinde katıldığımız Fransa Cannes’da düzenlenen Cosmetics Vision 2014 konferansında tüm dünyadan
kozmetik otoriteleri ile bir araya geldik. Yaklaşık 120 özel katılımcının arasındaki tek Türk
markası olmak gerçekten çok gurur vericiydi.
Bir başka önemli etkinliğimiz ise 18 – 19 Mart
2014 tarihlerinde Dubai Pullman Deira City
Centre’da dördüncüsü düzenlenen Emerging
HPC Surfactants Markets konferansı idi. Konuşmacı olarak davet edildiğimiz konferansta
gelişmekte olan Ortadoğu kişisel bakım pazarı
üzerine bir sunum gerçekleştirdik.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Ambalajlarımızla birlikte web sitemizi yeniledik. ‘Güzellik Kütüphanesi’ adını verdiğimiz
web sitesinden markamız için neler yapıyoruz takip edilebilecek. Geçtiğimiz ay, yaklaşık dört yıllık bir Ar-Ge çalışması sonrasında
ortaya çıkan hassas cilt serimiz Ultrasense’in
lansmanını yaptık. Bitkisel etken maddelerin
öne çıktığı toplam beş üründen oluşan bu seriyi ülkemizin farklı şehirlerinden seçtiğimiz
15 dermatolog ile 50 hassas cilde sahip kişi
üzerinde yaptığımız çalışmalar doğrultusunda
geliştirdik. 21 – 25 Ekim 2014 tarihlerinde
Antalya’da düzenlenen 25. Ulusal Dermatoloji
Kongresi’ne katıldık.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adım-
MARKALARI 3
ları atmayı planlıyorsunuz?
Bir marka yaratmanın ön koşullarından biri
hedef kitleniz doğrultusunda ulaşılabilir
olmak diye düşünüyorum. Cosmed ürünleri
şu anda Türkiye genelinde 740 yetkili eczanede satılıyor. Bugün herhangi bir şehirde bir
kişi Cosmed ürünü satın almak istediğinde
kendi şehrinde kolaylıkla ürünümüze ulaşabilir. Bu adıma ulaştıktan sonra yapacağımız
çalışmalar ise daha çok son tüketiciye yönelik
iletişim çalışmaları olacak.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
Bundan beş yıl önce yola çıkarken tek bir hedefimiz vardı; Türkiye’nin dermokozmetik markası olmak. 2023 yılında Cosmed çoktan ilk
hedefine ulaşmış, uluslararası pazarlarda başarıya gözünü dikmiş bir marka olacak. Bu hedefin reçetesi belli: İstikrarlı bir şekilde, hedefine
inanarak, farklılık yaratarak çok çalışmak.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Öncelikle cesur olmalı. Ülkemizin, sanayimizin
ve teknolojimizin hiçbir ülkeden geride olmadığını unutmamak lâzım. İstediğimiz sürece her
şeyi başarabiliriz. Üniversitelerimizden mezun
olan genç beyinlerden çok güzel projeler çıkıyor, bunları dinlemek lazım. Yenilik, yenilik,
yenilik… 360 derece düşünmek, süreçlere profesyonel yaklaşmak ise tabii ki olmazsa olmaz.
Sonra bir bakmışsınız marka yaratmışsınız!
DEREN KIMYA
30 yıldır Türk sanayisinde 4 bin beşyüzün
üzerinde sanayi tesisine su şartlandırma
hizmeti veren Deren Kimya, 2005 yılında
yaptığı kozmetik yatırımı ile dermokozmetik
markası Cosmed’i geliştirerek eczane kanalında
konumlandırdı. Şirket bünyesindeki helâl
sertifikalı etkin kozmetik markası Mihri ile
Türkiye ve Ortadoğu pazarında aktif bir şekilde
çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’nin ilk
akredite Lejyoner Mikrobiyoloji Laboratuvar’ı
ile hizmet veren Deren Kimya, kozmetik fason
üretimi ve profesyonel, tecrübeli Ar-Ge ekibi ile
formülasyon desteği sunuyor.
59
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Cüneyt Güneş
Çift Geyik Karaca
İcra Kurulu Başkanı
ÇİFT GEYİK KARACA
1917 yılında Bandırma’da kuruldu. 1949’da
Karaca Örme Sanayi olarak İstanbul’da üretime
başladı. 1961’de yurt dışına ihraç edilen ilk Türk
tekstil markası oldu. 1965’li yıllara gelindiğinde
beş kıtada 36 ülkeye ihracat yapan ve marka
bilinirliği en yüksek şirketlerden biri haline
geldi. 1998 yılında Tekfen Holding, 2005’te
de Narin Group bünyesine katıldı. Türkiye
çapında 98 mağazaya ulaştı. İskandinavya,
Afrika, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu, Körfez
ülkeleri, İngiltere ve Kanada’da da büyüme
adımları attı. Geçtiğimiz aylarda Bakü’de bir ve
Norveç Oslo’da iki mağaza açan Karaca, Güney
Afrika’da da iki mağazanın birden açılışını
yapmaya hazırlanıyor. Bölgede beş yıl içinde
50 mağaza açılması planlanıyor.
Kalite, hedef
değil standart
Türkiye’nin en eski tekstil markalarından
Çift Geyik Karaca, bir asırdır “Kalite, hedef
değil standarttır” sloganıyla yoluna devam
ediyor. Şirket, rekabetteki gücünü artırmak
için sürekli kendini yeniliyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Bir yaşam tarzının, hedef kitleye anlatımıdır.
Bunun gereğini yerine getirmek adına uzun
bir yolculuğun, sabır ve inanç ile yürüyüşüdür. Hedef kitlenin gönlüne yerleşmek ve
süreç içerisinde onunla bütünleşmektir.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Ülkemizde cumhuriyet döneminin başlangıcından bugüne markalaşma yerine üretim
ön planda oldu. Türk parasının konvertibl ol-
60
ması, ticaretimizin oluşmasında tohum döne- ve illegal çalışan marka simsarları, bu zorlu
mini oluşturdu. Bugünlerde filizlenen marka yolda en büyük engeli teşkil ediyor.
bilincinin ülkemizdeki geçmişi, maalesef + Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
derin izlere sahip değil. Üretmeyi öğrenen yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirülkemiz insanı, bugün ürettiklerinin değerli diğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
olduğunu anlatmak adına adımlarını atmaya sonuçları elde ettiniz?
başladı ve bunun da perakende ile buluşmak Markalar hedef kitleleri ile buluştukça zenginleşirler. Dağıtım kanallarının doğru tespiti,
olduğunu son 20 yılda keşfetti. Görünen o
koleksiyonların doğru zaman, doğru
ki, önümüzdeki 20 yılda Türk markaları dünyanın birçok köşesinde
lokasyon ve doğru fiyatta kurgulanması önemli aksiyonların
yerini alacak.
2023 HEDEFİ
+ Markanızı koruyup kollamak
başında gelir. Bunun yanında
YURT DIŞINDA
ve büyütebilmek için atılması
rekabetteki gücünü artırabilme
100 MAĞAZA
zorunlu olan kritik adımlar sizce
adına sürekli yenilikçi olmak,
nelerdir?
markanın en büyük gıdasıdır.
Öncelikle marka olarak belirle+ Marka değerinizi artıracak en
son ne yaptınız?
diğiniz ve gönlünüzü verdiğiniz bu
değerin sadece bugüne ait estetik duruşu Ulusal ve uluslararası arenada mücadele edebaşlangıç için yeterli bir adım değil. Hayalini cek gücü önce kendi yüreğimizde sonra markurduğunuz bu değerin ülkemizde, hedef pa- kamızın özünde planladık. Yurt dışı hedef
zarlarda ve dünyanın her yerinde isim ben- pazarların seçimini gerçekleştirdik. Bu plan
zerliği, lisans ve tescil ile ilgili problemleri doğrultusunda İskandinavya, Afrika, Türk
bulunmamalı. Bugün ülkemizde ve dünyada Cumhuriyetleri, Ortadoğu, Körfez ülkeleri,
emekleri bir anda paraya çevirmek isteyen İngiltere ve Kanada’da adımlar atmaya baş-
MARKALARI 3
ladık. Gençlerin ve kendini genç hissedenlerin markası Toss, mevcut Karaca markamıza
ayrı bir değer kattı ve ikinci büyük sıçramayı
gerçekleştirdi. Bunun yanında, Karaca kadın
koleksiyonlarının her geçen gün mağaza
içerisindeki metrekaresini büyütmesi, tüketicinin markaya inancını daha da kuvvetlendirdi.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Koleksiyon gücümüzü,
yenilikçi yapımızı, ekip
ruhunu ve genç düşünceyi
ön planda tutuyoruz. “Kalite, hedef
değil standarttır!” sloganımız ile tüketicimizin gönlüne her gün yerleşmeye devam ediyoruz. Tüm bu oluşumlar, markamızı rekabette
farklı bir noktaya taşıyor.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
Ülkemizdeki birçok markanın da hayal ettiği
MARKALARI 3
gibi dünya listeleri arasına girebilmek. Sadece belli bölgelere sıkışmış kalmış bir marka
olmak istemiyoruz. Üretim bilgimizin desteği
ile organize perakendede ön sıralara oturmak
istiyoruz. Bunu için yurt dışında 100 mağaza ile 2023’ü hedeflemiş durumdayız.
Hedeflere kendimiz, master franchise ya
da bölgesel ortaklık modelleri ile girmeyi
planlıyoruz.
+ Dünyada daha çok bilinen
ve tanınan Türk markalarının olması için sizce firmalar
hangi adımları atmalı?
Öncelikli olarak en üst
düzeyde markasına inanmalı. Onu bir kâr kapısı
değil, gönül hareketi olarak ekibine ve devredeceği
nesline anlatmalı. Tasarım
ve Ar-Ge’ye önem verilmeli
ve kesinlikle danışman desteği alınmalı. Business plan
olmadan ve finansman kaynaklarını oluşturmadan hareket edilmemeli. Gelirlerin bir kısmı
markanın tanıtımında kullanılmalı. Pazarlara girmeden önce tecrübenin de ötesinde
detaylı verilere ulaşılmalı ve analitik olarak
hareket edilmeli. Rakip analizi mutlak surette yapılmalı. Bunlara ilave olarak lojistik
ve insan kaynakları bu oluşumların önünde
olmalı.
61
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Kemal Ömerci
DeFacto Pazarlama Direktörü
Akdeniz şıklığı
ve rahatlığı
“Akdeniz modası” denilince ilk akla gelen
markalardan DeFacto, son 12 ayda 45
mağaza açtı, ürün çeşitliliğini artırdı, marka
iletişimine yatırım yaptı. Şirket, kısa vadede
gerçekleştireceği atılımlarla, daha global
ve geniş kitlelere ulaşan bir marka olmayı
amaçlıyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
İletişim stratejisi, bu noktada büyük bir önem
Markalaşmak, bir şirketin ürün ve hizmetle- arz ediyor. Başarılı markalara bakarsak, merinin bilinmesi, tanınması ve bu gerekçeyle de sajlarını, vaatlerini, hedef kitleleri ile süreklilik
tercih edilme noktasına gelmesi sürecidir. Bu gösterir şekilde iletişim yatırımlarını gerçekleşsüreç şirketler tarafından doğru yönetilince tiriyorlar.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyümarka daha kısa sürede markalaşabilir.
tebilmek için atılması zorunlu olan
Kısaca başarılı pazarlama stratejileri
kritik adımlar sizce nelerdir?
oluşturmak ve bunu doğru yöntemlerle uygulamaktır markaPazarlamanın doğru kritik adımSON 12 AYDA
laşmak.
larının atılması gerekir. Pazar
45 MAĞAZA AÇTI
+ Neden bugüne kadar
araştırmaları ile müşterilerin,
Türkiye’de yeterli sayıda ve büpazarın ihtiyaçları ölçülür yönyüklükte marka varlığı oluşamatemlerle izlenmeli. Markanızın
mıştır?
sağlaması gereken ürün veya servisBuna pek katılmıyorum. Ülkemizde
ler buradan çıkan verilere göre oluşturulGaranti Bankası, Turkcell, Arçelik, Bim, Ülker, malı, gerekiyorsa gözden geçirilmeli. Ürün ve
Petrol Ofisi gibi daha birçok büyük ve değerli servislerin müşterileri ile buluştuğu kanallar,
Türk markası var. Pazar araştırmaları ile müş- doğru yerde, uygun tarz ve içerikte olmalı. İleteri istek ve beklentilerini, pazar dinamiklerini, tişim çok önemli. Sürekli ve aynı marka mesajrakiplerin durumlarını doğru şekilde belirliyor larını vermeli. Ve fiyat… Hedef müşterinizin
olmaları, bu markaların doğru ürün, fiyat, satış istediği fiyatı uygulamalı.
kanalı, iletişim stratejileri yapmalarına olanak + Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
sağladı. Bu sayede bu ve benzer markaların yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirmarkalaşma süreçleri başarıyla tamamlandı. diğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
62
MARKALARI 3
sonuçları elde ettiniz?
Türkiye’de ve yurt dışında doğru AVM ve caddelerde yeni mağazalar açtık. Son 12 ayda 45
mağaza açtık. Perakendede büyümek için yeni
mağaza açmak çok önemlidir. Biz de her yıl
yeni mağazalar açıyoruz, devam edeceğiz. Ürün
çeşitliliğimizi çok artırdık. Deniz ürünleri, şık
bayan, smart erkek koleksiyonları, büyük beden
erkek ve bayan ürünleri, iç çamaşır ürünleri,
pijama, spor, ev giyim ürünleri, dört yaş ve
üzeri çocuk ürünleri, dünya futbol ve eğlence
devlerinin lisanslı ürünlerini mağazalarımızda
satışa sunduk. Marka iletişimlerimize yatırımlara devam ettik. Yeni TV reklam kampanyalarımızla Akdeniz modası ve rahatlığın, uygun
fiyatlı ürünlerimizin müşterilerimizle buluşmasına önem verdik. Bu yatırımlarımızın sayesinde satışımız ve müşteri sayımız arttı, çok
başarılı iş sonuçları elde ettik.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Yeni TV reklam kampanyamızı gerçekleştirdik, hâlâ yayınlanıyor.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, ko-
numunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
DeFacto olarak sahip olduğumuz geniş ürün
gamını, başarılı finansal iş sonuçlarını, önemli
yatırımları, PR faaliyetleri, basın ilişkileri ve
sosyal paydaşlarımıza duyurmak arzusundayız.
Yurt dışı mağazalaşma faaliyetlerimizi artıracağız. E-ticaret satış kanalımıza yapacağımız
yatırımlarla daha başarılı iş sonuçları almasını
sağlayacağız. Marka iletişim çalışmalarını destekleyerek, daha moda, daha global, daha geniş
kitlelere ulaşan bir marka olacağız.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Türk markaları, içinde bulundukları pazarlarda
hedef kitlesinin, pazarın istek ve beklentilerini
sürekli pazar araştırmaları ile izlemeli. Satış ve
pazarlama hedeflerini bu verilere göre yönetmeli. Global dünyanın sosyal sorumluluklarını
yerine getirmeyi kurumsal bir gereklilik olarak
görmeli. Markalarımızın sürdürülebilir projeleri olmalı, hayata geçirilmeli. İçinde bulundukları ülkelerde iletişim çalışmalarına aralıksız
MARKALARI 3
devam edilmeli. Dünya trendleri ve son teknolojiler takip edilmeli. İnovasyon çok önemli. Bu
alanda ses getirecek, müşterilerin ihtiyaçlarını
karşılayacak yeni ürün ve hizmetler bulunmalı
ve müşterilerle buluşturulmalı. Kurumsal ve
global bir organizasyon kurulmalı.
DEFACTO
DeFacto, 2003 yılında kuruldu. Markalaşma
sürecinde kurumsal kimliğini ‘Akdeniz
modasının dünyadaki ve Türkiye’deki öncü
markası’ olarak konumlandıran DeFacto,
etkili reklam kampanyalarıyla da jean’e karşı
duruşunu ortaya koyarak tüm dikkatleri üzerine
çekmeyi başardı. Konsept mağazalar, çok katlı
mağazalar, internet mağazası, ‘corner shop’lar
ve diğer seçkin butik mağazalardan oluşan
yaygın satış noktalarıyla ‘rahat ulaşılabilir’ bir
marka olma özelliği taşıyan DeFacto, uygun
fiyat politikasıyla da 2003 yılında çıktığı marka
yolculuğunda bugün emin adımlarla ilerlemeye
devam ediyor.
63
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Uğur Kaymak
Emsan Genel Müdürü
Mutfakta güven
ve kalite
“Tencere” denilince ilk akla gelen markalardan
Emsan, sektördeki yerini sağlamlaştırarak
yoluna devam ediyor. Dünyadaki yenilikleri
yakından takip eden marka, gelecek yıllarda
e-ticaret alanında yatırımlar yapmayı planlıyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Ürününüzün ya da verdiğiniz hizmetin satış
noktalarında kolayca tanınmasını sağlayan,
tüketiciye ürün veya hizmet ile ilgili karakter
çağrıştırması yapan olgudur. Markanın tüketiciye, kaliteniz, güvenilirliğiniz, verdiğiniz
UĞUR KAYMAK
1955 İstanbul doğumlu. İlk, orta ve lise
öğrenimini İzmir’de yaptıktan sonra lise son
sınıfı 1972 yılında burslu olarak ABD’de okudu.
Boğaziçi Üniversitesi’nden ve arkasından
University of Washinton Endüstri Mühendisliği
Bölümü’nden mezun oldu. 1976 yılından
sonra öncelikle otomotiv döküm ve işleme
sanayiinde, 1986’dan itibaren de çelik tencere
sektöründe imalat, pazarlama ve ihracat
bölümlerinde çalışmaya başladı. Emsan ile ilk
1991 yılında yolu kesişti. Bu çalışma 1996 yılına
kadar sürdü. 2000 - 2006 yılları arasında bir
çalışma dönemi daha geçirdikten sonra 2009
yılında Emsan’da tekrar yönetici olarak görev
aldı.
64
hizmet veya sattığınız ürünlerin çeşidi, du- marka stratejinize uygun doğru iletişim dili
ruşu, karakteri, hedef kitleniz ve fiyat algınız ve kanallarını seçmelisiniz.
konusunda net fikirler vermesi gerekir. Kul- + Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
lanacağınız logo da marka kimliğini doğru yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
çağrıştıracak şekilde tasarlanmalıdır.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil- sonuçları elde ettiniz?
mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar Yaptığımız çalışmaları birkaç grupta topsizce nelerdir?
layabiliriz. Öncelikle tüketici taleplerini ve
Markanızın tüketici gözünde nasıl algılandünyada sektörümüzde yapılan çalışmadığını iyi takip etmek gerekir. Eğer
ları yakından takip ederek ürün
algı olumlu yönde ise markayı
geliştirme çalışmalarına sürekli
korumak için tüketiciye ürün
devam ediyoruz. Son 12 ayda
ve hizmetiniz ile ilgili birta40’tan fazla yeni ürün ya da
SON BİR YILDA
kım sözler verdiğiniz ve bunu
desen çıkardık. Tüketici ve
40’TAN FAZLA ÜRÜN
da yerine getirdiğiniz sonucu
pazar araştırmaları yaptırarak
çıkar. Önemli olan bu taahhütmarkamızın algısı ve bu algılere bağlı kalarak büyüyebilmektir.
nın gelişmesi yönünde bilgi sahibi
Büyüme ise yeni tüketici gruplarının
olduk. Bu sayede gelecek için uygulataleplerini ve pazardaki açıkları doğru tespit mamız gereken marka stratejisini belirledik.
edip, markanızın konumuna uygun olarak Bu strateji içerisinde iletişim dilimiz ve iletibunları yerine getirmek ile mümkündür. Ay- şim kanallarını seçtik.
rıca ürün ve hizmetleriniz konusunda yapmış + Marka değerinizi artıracak en son ne yapolduğunuz yenilikleri hedef tüketici kitlesine tınız?
anlatabilmeniz gerekir. Bu anlatım için de Sosyal medya kanallarına yatırım yaparak
MARKALARI 3
bu kanallarda daha genç tüketici gruplarına
kendimizi anlatmaya çalıştık. Bu yatırımlar
sonucu 500 bini aşan bir takipçi sayımız var
ve bu sayı ile sektörümüzde lideriz. Bu takipçi
sayımız ile satışlarımızın bu tüketici grubunda arttığını bariz bir şeklide görüyoruz.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
E-ticaret kanallarında yapmış olduğumuz
çalışmaları artırarak, bu kanalda da yüksek
cirolara erişmeyi hedefliyoruz. Ayrıca gelecek
dönemlerde farklı kanallar üzerinde yürüteceğimiz reklam çalışmaları ile daha geniş
kitlelere markamızı hatırlatıp satışlarımızı artırmak amacındayız. 2015 yılı içerisinde yeni
çıkacak ürünlerimiz ile genç, dinamik ve yenilikçi marka imajımızı kuvvetlendireceğiz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz? 2023’te sektörümüzde, bugün olduğu gibi ilk
iki içerisinde olmayı amaçlıyoruz. Gelecek
yıllarda en önemli satış kanallarından biri de
kuşkusuz e-ticaret kanalı olacak. Yatırımla-
rımız içerisinde bu kanalda en ön sıralarda
olmak amacı ile çalışmalar önemli bir yer
tutacak. Ayrıca değişen aile yapısı ve yiyecek
alışkanlıklarına bağlı olarak yeni ürün geliştirme çalışmaları da hiç aksatmadan devam
edeceğimiz bir diğer faaliyet olacak.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Markaların dünyaca bilinen marka olması için
hedef pazarlarda iyi araştırma yapması, tüketici alışkanlıkları ve ihtiyaçlarını doğru tahlil
etmesi ve bu doğrultuda ürün ve hizmetlerini
geliştirmeleri gerekir. Ayrıca bu pazarların ambalaj ve paketleme ihtiyaçlarına uygun çalışmalar yapılmalı. Bu ülkelere yönelik uluslararası
fuarlarda sürekli stant açarak bu pazarlar için
kalıcı olmak isteğini vurgulamak faydalı olacaktır. İstikrarlı ve sürekli olmayan, gelip geçici
pazarlama faaliyetleri bir fayda getirmez. Birçok dünya markası, hedef pazarları için ilk üç
veya beş yıllık planlarında kâr gözetmeksizin
pazarlama ve tanıtım bütçeleri kullanıyor. Bu
çalışmaları örnek almak doğru olur.
MARKALARI 3
EMSAN
1970’li yılların ilk yarısında Denizli’de küçük
birikim sahipleri olan hem imalatçı ve hem
de tüccar müteşebbislerin ortak girişimiyle
kuruldu. İlk yıllarda emaye tepsi, tabak ve
tencere üreten bu küçük şirket, 1980’li yılların
ikinci yarısında çelik tencere imalatına başladı.
Ardından evden eve satış kanalı da devreye
girdi ve pişirme teknikleri anlatılarak yapılan
satışların ardından Emsan markası kulaktan
kulağa hızlı bir şekilde yayıldı. Daha sonra
emaye tencerelerle de adını pekiştirdi. Ancak
1990’lı yılların ilk yarısında arka arkaya gelen
ekonomik krizler Emsan Şirketler Topluluğu’nu
zor durumda bıraktı ve 1999’un sonunda
topluluk tamamen kapandı. 2000 -2006 yılları
arasında iç piyasada bir yabancı yatırımcı
kuruluşun bünyesinde faaliyetlerine devam
eden marka, 2008’in kasım ayında Karaca
Zücaciye’nin ortakları tarafından satın alındı,
bununla beraber yeniden yapılanma süreci
başladı. 2009’un aralık ayından itibaren yeni
kimliği, görünümü ve yeni ürünleriyle yeniden
piyasada yerini aldı.
65
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Gökçe Meriçten
Ferko İnşaat
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Önce kalite
ve güven
24 yıldır inşaat ve gayrimenkul
sektöründe faaliyet gösteren Ferko
İnşaat’ın başarısının sırrı, kalite ve
güvene verdiği önem. Şirket, bu güveni
boşa çıkarmayarak, adından söz ettiren
projelere imza atmaya devam ediyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Ürün ve hizmetleri, yalnızca hedef kitle tarafından değil, aynı zamanda toplumun tüm
kesimleri tarafından kabul edilebilir düzeyde
tanınmışlığa eriştirmektir.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Türkiye’nin son yıllarda çıkardığı global markalar hepimiz için gurur kaynağı. Ancak maalesef sayıları bir elin parmağını geçmeyecek
kadar az. Bunun nedenleri arasında bugüne
kadar teşvik politikalarının azlığını sayabiliriz. Merdiven altı üretimden sıyrılabilmek
GÖKÇE MERIÇTEN
1978 İstanbul doğumlu Gökçe Meriçten, Özel
Saint Benoit Fransız Lisesi ve Bilgi Üniversitesi
İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Üniversite
eğitiminin ardından FERKO İnşaat’ta işe
başlayan Meriçten, halen şirketin Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
66
için yapılacak özendirme çalışmalarının daha Markalaşmada kalite ve güvenin ardından
reklam çalışmalarının da etkisi yadsınamaz.
yoğun olması gerektiği bir gerçek.
Hükümetimizin 2023 hedefleri bu alanda Ancak dediğim gibi kaliteyi ve güveni sağlamadan milyonlarca dolarlık reklam
da büyük bir önem taşıyor. Hedeflerden biri olan 10 dünya markası
harcamaları da markalaşmayı sağlayamaz. Projelerimizin daha
yaratmaya inanıyor ve önemsiyo24 YILDA
rum. Türkiye’de bugüne kadar
tanıtımları yapılmadan ciddi
YURT İÇİ VE
markalaşma alanında yapılmış
oranlarda satışı gerçekleşiyor.
DIŞINDA
PEK
en güzel örneklerden biri olan
Referanslar kimi zaman büyük
ÇOK PROJE
Turquality gibi özendirici ve
reklam bütçeli tanıtımlardan
teşvik edici çalışmaların bu hebile daha etkili olabiliyor.
defe ulaşma yolunda çoğalacağını
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve yerini sağlamlaştırabilmek
düşünüyorum.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil- için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar
mek için atılması zorunlu kritik adımlar sizce nelerdi? Hangi sonuçları elde ettiniz?
nelerdir?
Kurulduğumuz 1990 yılından bu yana geçen
Marka olmak ve tutunabilmek için kaliteden 24 yıl boyunca, özellikli ve adından söz ettiödün vermeden, tüketiciyle marka arasındaki ren projeleri hayata geçirmeye özen gösterdik
duygusal yakınlığı korumanın önemli oldu- ve başarılı olduğumuza inanıyorum. Bu yılın
ğunu düşünüyorum. Marka olmanın ve bu ortalarında İstanbul Levent’te başladığımız
markayı daha yukarıya taşıyabilmenin ilk Ferko Signature ofis projemizin tanıtımının
koşulu, üretilen işlerin kalitesi ve referansıdır. üzerinden sadece beş ay geçmesine karşın, yaMarkalaşmak demek, kalite demektir. Mar- rıya yakınının satılmış olması da Ferko İnşaat
kalaşmak demek, güven demektir. markasına güvenin en önemli işaretlerinden
MARKALARI 3
biri. Henüz inşaatına yeni başlanmış bir proje
için ciddi paraların verildiği bir şirket olabilmek ancak kalite ve güvenle açıklanabilir.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Ferko Signature ofis projemiz büyük ses
getirdi, markamızın ‘imzasını’ İstanbul’un
merkezlerinden birine daha atmanın heyecanını yaşıyoruz. Ilgaz Dağı’nda yeni bir otelimizin inşaatına da başladık. Ses getirecek
yeni projelerin de hazırlıklarını yapıyoruz,
fizibilitesini tamamlamak üzere olduklarımız var. Onlara da kısa zamanda başlamayı
planlıyoruz.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Ferko İnşaat olarak, 24 yıldır inşaat ve gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteriyoruz.
Emin adımlarla ilerlediğimiz ve geride bıraktığımız yıllar boyunca Ferko İnşaat’ı sağlam
temellere oturtan en büyük özelliklerimiz;
her konuyu ince eleyip sık dokumamız, fizibilite çalışmalarımızı detaylı bir şekilde ger-
çekleştirmemiz, kaliteli ve güvenli işlere imza
atmamız oldu. Gelecekte de Ferko İnşaat’a
yakışan şekilde kalite ve güven unsurlarını ön
planda tutarak adımlar atmayı planlıyoruz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz? Hem yurt içinde hem de yurt dışında projelerimizle markamızı daha güçlendirmek ve
sektörde ilk akla gelen marka olmak.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Sadece Türkiye pazarını değil dünya pazarını
hedefleyen her firmanın inovatif yaklaşımlarla adım atması gerektiğini düşünüyorum.
Yenilikçi anlayış ve bakış açısıyla yapılan
her ürün ya da projenin tüm pazarlarda etkili olacağına inanıyorum. Bunun yanında
tüketicilere her zaman en iyiyi, en yeniyi ve
en kolay ulaşılabileni vermenin de bu yolda
önemli bir adım olduğunun farkındayım. Pazarın kendi dinamiklerine uygun ve tüketici
odaklı her yeni tasarımın tüm pazarlarda iş
yapacağı kanısındayım.
MARKALARI 3
FERKO İNŞAAT
Ferko İnşaat, kurulduğu 1990 yılından bu
yana hem yurt içinde hem de yurt dışında
pek çok önemli projeye imza attı. Yurt dışında
Azerbaycan, Türkmenistan, Suudi Arabistan,
Afganistan ve Libya’da pek çok inşaat projesini
gerçekleştiren şirketin çalışmaları arasında;
Aşkabat Coca Cola Tesisi (Türkmenistan),
Dünya Bankası Merkez Binası restorasyonu
(Bakü-Azerbaycan), Rusya Federasyonu
Elçilik Kompleksi (Bakü-Azerbaycan), Türkiye
elçiliğinin restorasyonu (Bakü-Azerbaycan),
Grand Europe Hotel (Bakü-Azerbaycan)
ile Afganistan’da otoyol, köprü ve hastane
inşaatı bulunuyor. Yurt içinde ise aralarında
Kâğıthane’de Papirus Plaza ofisleri ve Kâğıthane
Metro Grossmarket binası, Yeşilköy’de Ferko
Manizade Sitesi, Beylerbeyi Bosphorus Palace
Hotel, Kemerburgaz’da Kemermall AVM ve
Gökmahal Residence, Caddebostan Ragıp Paşa
Korusu Konut Kompleksi, Dudullu İMES Park
Oteli ve Metro Grossmarket kompleksinin de
olduğu pek çok proje yer alıyor.
67
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Kaan Demirağ
HD Group Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
Türk damak
tadını dünyaya
tanıtacak
HD İskender, bir yandan Türkiye’deki
yatırımlarına hız verirken diğer yandan
da Türk lezzetlerini dünyaya tattırmaya
hazırlanıyor. İlk şube 2015 yılında, Suudi
Arabistan’da açılacak.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşma bir süreçtir. Ürününüzün de
markasına adını verdiği ve şirketinize kişilik
kazandırdığı bir süreç. İsminizle, logonuzla,
dekorasyonunuzla hatta personelinizle ziyaretçilerin bir bütünü benimsemesidir. Bizim
markalaşma sürecimizde kalitemiz, sürecin en
önemli
ayağını oluşturdu. Önünüzdeki
süreci doğru öngörerek
stratejik adımlar
atmak gerekiyor çoğu
68
zaman. Grubumuz bünyesinde Tadım Pizza
ve Burger House haricindeki markalarımızda
franchise sistemi mevcut değil. Bu markalarımızda da doğru noktaları ve yatırımcıları
bulmaya özen gösteriyoruz. Ne yazık ki herkes
gıda sektöründe deneyimi olmayan yatırımcı
franchise bularak, AVM’de dükkân kiralayıp
şube sayısını artırmaya, niceliksel büyümeye
çalışırken biz altyapımıza önem verdik. Koca
bir eğitim departmanı kurduk. HD İskender
Et İşleme Tesisimizi kapasitesi yetmediği için
taşıyarak yeniledik. Kurumsallaşmayı, operasyondan eğitime, kaliteden denetime, muhasebe
ve finanstan insan kaynaklarına kadar her departmanımıza taşıdık. Zoru seçip kendi
yapımızı kurmaya gayret ettik. Stratejilerimizden birisi de buydu.
+ Neden bugüne kadar
Türkiye’de yeterli sayıda ve
büyüklükte marka varlığı
oluşamamıştır?
Markalaşma bir anlamda
kaliteyi ve güveni pazarlama yöntemidir.
MARKALARI 3
Aslında biz HD İskender olarak müşteri sadakatimizi ürünümüzün kalitesine borçluyuz.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın
geçtiğimiz senelerde son mevzuatlarının yayınlanmasına kadar geçen sürede Türkiye’de
birçok marka kârlılığını, ürün kalitesini düşürerek artırıyordu. Biz ise et fiyatlarındaki
dalgalanma süreçlerinde, fiyatlar yüksek dahi
olsa kalitemizden ödün vermemek için farklı
yöntemleri tercih etmedik. Hiçbir zaman içerisinde tavuk ve soya bulunan dönerlerle maliyetleri düşürme yoluna gitmedik.
Etimizin kalitesinden hiç ödün vermedik. Etimizde koruyucu madde asla kullanmadık, tuz
harici katkı maddesini tesisimize sokmadık.
Tereyağını firmamıza özel ürettirdik. Tüm
sebzelerimizi ‘İyi Tarım Uygulamaları’na
tabi firmalardan temin ettik. Çalıştığımız
firmaları düzenli olarak denetleyerek bizlerle
birlikte çözüm ortaklarımızın da gelişmesine
öncülük ve tanıklık ettik. Aslında bir tabak
iskenderin arkasında çok hızlı hareket eden,
başka bir dünya var. Yüzde 100 yerli sermaye
ve şubelerin merkezden yönetim anlayışı ve
hizmet kalitemizin sürekli yükselen bir ivme + Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
göstermesi ile birlikte akıllarda yer edindik.
İşte bu görünmeyen, bilinmeyen süreçler misa- 1990’lı yıllarda patent ve tescil işlemlerinin
firlerimizin zihninde güven yarattı. Bu başarı- önemi bu kadar bilinmiyordu. Biz de 2000’li
nın sırrını, kesinlikle iskenderin sıcak tabağı ile yıllarda marka tescillerimizi çok dikkatli takip
birlikte misafirimize servis edilmesi için göste- etmeye başladık. Yurt dışında dahi bizim lorilen üstün performansa bağlıyoruz. Sorunuza gomuzun şeklini kullanıp ‘HD’nin bir hargeri dönecek olursak, Türkiye’de birçok firma fini değiştirip, bizim dekorasyonumuzla HD
hızlı büyüme ve kârlılık odaklı çalıştıklarından, iskenderi taklit eden işletmeler var. Tabii ki
markalarının devamlılığını değil de şubelerini bunlara izin vermeyerek ilk adımımızı atıyoruz. Maalesef ülkemizde de durum çok
hızla artırıp şirketlerini satışa çıkarmayı
farklı değil. Baktığınızda birçok
hedeflediler. Kârlılıklarını yüksek
AVM’de HD taklitleri ile karşıgöstermek için az önce bahsetti60’A YAKIN
ğimiz kaliteyi düşüren yollara
laşma şansınız olabilir. Biz ise
LOKASYONDA
başvurdular. Bu da Türkiye’de
her zaman öncü olmaya çalıştık.
AYNI
STANDARTTA
marka varlığının neden kısıtlı
Ciddi bir Ar-Ge ekibimiz var.
ÜRÜN
kaldığının cevabıdır bizce.
Sürekli kendimizi iyileştirmeye,
+ Markanızı koruyup kollamak
markamızı geliştirmeye çalıştık.
ve büyütebilmek için atılması zoMarkanın bilinirliğini artırmanın
runlu kritik adımlar sizce nelerdir?
bir diğer kuralı ulaşılabilir olmak. Şube
Markanızı korumanın birinci adımı tescil. sayımıza yenilerini katarak bu yolda da ilerliAncak tescil, markalaşma sürecinin başlan- yoruz. Ayrıca reklam ve iletişim çalışmalarına
gıcı. Bundan sonra yapılması gereken ise bu da ağırlık veriyoruz.
markaların sundukları ürünleri veya hizmet- + Kısa vadede markanızı büyütebilmek, koleri uluslararası piyasalarda aranan ve tercih numunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımedilen bir duruma getirmek. Biz de marka- ları atmayı planlıyorsunuz?
mızı, ürünümüzün kalitesi ile oluşturduk. Türkiye’nin markası olma yolunda ülke içinde
60’a yakın lokasyonda, aynı standartta ürün şube ağımızı güçlendirirken, bir taraftan yurt
olması için Ar- Ge’ye önem verdik. Marka- dışına açılma planları yapıyoruz. Başlangıçta
laşırken, kalitemizi koruyabilmek için de ku- yurt dışında iki şube açma hedefimiz var.
rumsallaşma sürecine girdik.
2015 yılının ilk aylarında gerçekleşecek bu
MARKALARI 3
açılışların ilki Suudi Arabistan’da olacak. Yarı
yarıya ortak bir şirket kurarak işe başlıyoruz.
Hedefimiz Türk damak tadını dünyada hak
ettiği noktaya taşımak. Ülkemiz adına güzel
işler yapmak istiyoruz. Macerayla dolu uzun
ve zor bir yola çıkıyoruz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz? HD’nin 2023 yılında artık yurt dışında büyüyeceğini rahatlıkla ifade edebiliriz.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Tüketicinin önceliği bence kaliteyi, kalitenin
gücü de markayı oluşturuyor. İnsanlar aynı kaliteyi tekrar sahiplenebilmek için markayla buluşmak istiyor, aslında bizce temel prensip bu.
HD GROUP
HD Group ilk olarak HD İskender markasıyla
1995 yılında Ankara’da hizmete başladı.
Cadde konseptiyle start alan ve AVM’lerde
devam eden yolculuk sonunda, zincir halinde
hizmete başlayan ilk iskender markası oldu.
HD İskender ile başlayan marka yaratma süreci
HD Döner, Dede Köfte, Tadım Pizza, Pidem
markalarıyla devam etti. Son olarak bünyesine
kattığı Burger House markasıyla ürün ve
hizmet çeşitliliğini artırdı.
69
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Özgür Doğan
Hepsiburada.com Pazarlama
Bölüm Başkanı
“Her şeye
tek noktadan
ulaşma imkânı”
Hepsiburada.com 10 milyon dolarlık yatırımla
kendi bünyesinde kurmaya başladığı teknoloji
üssü projesi ile sektörü büyütmeye çalışıyor.
Sitenin müşteri memnuniyet oranı yüzde 90
seviyelerinde.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Günümüzde markalaşmak pek çok farklı dinamiği harekete geçirmekle mümkün oluyor. Kısa
süre öncesine kadar ürünlerin sadece pazarlama
ve reklam faaliyetleri kanallarıyla tüketiciye
ulaştığı bir dünyadan, sosyal medyanın itici
ÖZGÜR DOĞAN
Kariyerine 1997 yılında FedEx’te pazarlama
analisti olarak başlayan Özgür Doğan,
2000 – 2002 yılları arasında Next Card
doğrudan pazarlama ve kampanya yönetimi
direktörlüğü görevini yürüttü. 2002 – 2004
yılları arasında Wells Fargo’da CRM müdürü
olarak çalışan Doğan, 2004’den 2011’e kadar
Merkle Inc Analitik Çözümler Grubu genel
müdür yardımcılığı görevini üstlendi. Merkle
Inc’deki kariyerine 2013 yılına kadar veri
çözümleri grubu genel müdürü olarak devam
eden Özgür Doğan, Ocak 2014’ten bu yana
Hepsiburada.com pazarlama bölüm başkanı.
70
gücüyle dönüşümü hızlanan dijital bir dünyaya mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
geçtik. Dijital dünyaya ayak uyduran, müşteri- sizce nelerdir?
leri ile bire bir iletişim kurma refleksini göstere- Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden
bilen şirketler, markalaşma yolunda önemli bir biri olan Thought Works ile iş birliği yaparak,
noktaya geldiler. Tüketicisini dinleyen, onlarla 10 milyon dolarlık büyük bir yatırımla kendi
duygusal bağ kurmayı başaran markalar
bünyemizde kurmaya başladığımız teknoloji üssü projesi, sektörü büyütdeğerini artırıyor.
+ Neden bugüne kadar
mek için yaptığımız çalışmaların
500
BİNDEN
Türkiye’de yeterli sayıda ve büen güzel örneklerinden biri oldu.
FAZLA ÜRÜN
yüklükte marka varlığı oluşaTeknoloji üssü sayesinde e-ticaret
7 MILYON
mamıştır?
sektöründe yer almamış veya
ÜYE
Türkiye’nin son yıllarda büyüe-ticarete yatırım yapacak gücü
yen ekonomisi, girişimcilik ekoolmayan şirketler, hepsiburada.
sisteminin de büyümesini sağladı.
com’un teknolojileriyle bu alana girebilecek. Ayrıca Thought Works’ün deneMarka yaratmaya giden yolun ilk adımları girişimcilikten geçiyor. Girişimci sayısının yimli ekibi ile birlikte genç yazılımcılara eğitim
artması ve başarılı projelere büyük şirketlerin programları düzenleyeceğiz. Hepsiburada.com
verdiği destekler ile marka sayımızın geçmişe olarak sektörü büyütecek çalışmalar ile birlikte
göre arttığını görüyoruz. Ülkemiz genç ve ba- müşterilerimizin online alışveriş deneyimlerini
şarma arzusu yüksek bir insan kaynağı potan- iyileştirmek için yatırımlar yapıyor ve önemli
siyeline sahip. Marka olma yolundaki başarı projeler gerçekleştiriyoruz. Araştırmalar, kulhikâyelerinin önümüzdeki dönemlerde daha lanıcıların ihtiyaca kolay erişmek, uygun fiyat
alternatifleri ve hızlı gönderim unsurları nededa artacağını düşünüyoruz.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil- niyle online alışverişi tercih ettiğini gösteriyor.
MARKALARI 3
Biz de hepsiburada.com olarak bu beklentileri
üst düzeyde karşılaşacak çözümler sunuyoruz.
Müşterilerimize ihtiyaç duydukları her şeye tek
bir noktadan ulaşma imkânı sağlıyoruz. Uygun
fiyatlarımız, uygun ödeme koşullarımız ile
kampanyalarımız, müşterilerimiz için fark yarattığımız alanların başında geliyor. Siparişlerin
24 saatte kargoya verilmesini sağlayan ‘süper
hızlı gönderi’ hizmetimiz, müşterilerimize 14
gün içerisinde koşulsuz iade hakkı tanıyan
‘Kolay İade’ uygulamamız, sunduğumuz diğer
avantajlar arasında yer alıyor. Son olarak Nielsen şirketine yaptırdığımız araştırmada, hepsiburada.com’dan alışveriş yapan müşterilerin
memnuniyet düzeylerinin yüzde 90 gibi yüksek
bir oranla sektörün ortalamasının üzerinde olduğunu görmek bizleri mutlu etti. Biz bu oranı
yüzde 100’e çıkarmak için çalışıyoruz.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Sektörümüze öncülük eden pek çok çalışma yapıyoruz. Bu yıl, tüketicilere daha fazla seçenek
ve daha hızlı hizmet sunabilmek için büyük bir
yatırıma başladık. 35 milyon dolarlık yatırımla
yeni operasyon merkezimizi devreye alacağız.
Bu dev yatırım, operasyon merkezi alanımızı
dört kat artıracak. Böylece tüketicilere daha
fazla ürün çeşidini daha hızlı bir şekilde su-
nabileceğiz. Hepsiburada.com olarak 2014
yılı itibariyle dört ayrı depoda 14 bin m2’lik
operasyon merkezine sahibiz. Devreye alacağımız yeni operasyon merkezi 45 bin m2 olacak.
Toplamda 60 bin m2’lik operasyon merkezine
sahip olacağız. Yeni operasyon merkezimiz,
Türkiye’de e-ticaret alanında yapılan en büyük
ve en teknolojik depo yatırımı olacak.
Müşterilerimizden gelen yorumlara büyük
önem veriyoruz. Hepsiburada.com’da 1 milyon
ürün yorumu var. Çağrı merkezimize her gün
08:00 ile 24:00 arasında sayısız çağrı geliyor.
Bu yorumlar ve çağrılar, stratejilerimize önemli
oranda yön veriyor. Müşterilerimizin yorumlarını analiz ederek, onların nelere ihtiyaç duyduğunu ve neleri istediğini anlıyoruz. Örneğin
sitemizde müşteri yorumlarından aldığımız
geri bildirimlerden hareketle kritik revizyonlar
yapıyoruz. Sunduğumuz içeriği daha da zenginleştirmeye ve alışveriş deneyimini kişiselleştirmeye yönelik çalışmalara odaklandık.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Thought Works ile yaptığımız anlaşmayı,
iPhone ve Android uygulamalarımızda yaptığımız yenilikleri ve yeni operasyon merkezi
yatırımımızı sayabiliriz. Amacımız hepsiburada.com’un sunduğu online alışveriş deneyimini her geçen gün daha da iyileştirmek.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, ko-
MARKALARI 3
numunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
2015 yılında ürün çeşitliliğini artırmak ve
pazarı büyütmek için ‘Pazar Yeri / Marketplace’ uygulamasını hayata geçireceğiz. Bu yıl
iPhone ve Android uygulamalarımızı yeniledik ve ilk mobil sitemizi açtık. Mobil kanallarımızın satış trafiği artıyor. Mobil cihazların
sağladığı olanaklar, birçok alanda olduğu
gibi e-ticarette de kritik bir rol üstlenmeye
başladı. Mobil uygulamamızın, Android işletim sistemli cihazlardan ve iPhone, iPad üzerinden 1.7 milyon kez indirilmesi bunun en
önemli göstergelerinden biri. Mobil alışveriş
pazarının büyümesine katkı sağlamak, sektörümüze bu konuda öncülük etmek istiyoruz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
Hepsiburada.com olarak offline taraftaki
müşteri sayısını online tarafa çekebilmeyi,
online alışveriş alışkanlığını geliştirebilmeyi
amaçlıyoruz. Bugün Türkiye’de e-ticaretin
perakendeye oranı yalnızca yüzde 1.5 seviyelerinde bulunuyor. Uzun vadeli hedefimizde
e-ticaret sektörünü perakende pazarında hak
ettiği konuma getirmek ve Türkiye’nin perakende lideri olmak var.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Günümüzde dijitalleşebilmek kavramı, markaların zincirlerinden kurtularak dünyaya
açılmasında anahtar rol üstleniyor. Dijital
dünyanın trendlerini takip eden markalar
globalleşme yolunda önemli adımlar atıyor.
Türk markalarının da fiziksel yatırımlarla
birlikte iletişim yatırımlarına büyük önem
vermeleri gerekiyor.
HEPSIBURADA.COM
Türkiye’de e-ticaret sektörünün lider platformu
olan hepsiburada.com, 600 bin adet ürün
çeşitliliği ile müşterilerinin tüm ihtiyaçları için
çözümler sunuyor. 7 milyon üyeye sahip olan
hepsiburada.com platformunda günde 30 bin
paket çıkışı, aylık 1 milyon ürün satışı yapılıyor.
Hepsiburada.com son beş yıl içerisinde yüzde
45 oranında büyüme başarısı gösterdi.
71
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Dr. Mustafa Aydın
İstanbul Aydın Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı
Eğitimde fark
yaratıyor
Eğitim kalitesi ile geleceğin gençlerini
şekillendiriyor, geleceğin Türkiye’sine katkıda
bulunuyor. “Yarattığınız fark kadar var
olursunuz” sloganıyla yoluna devam eden
İstanbul Aydın Üniversitesi, 2023’te dünyanın
ilk 500 üniversitesi arasına girmeyi hedefliyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Bugün Türkiye’de bin 800 civarında marka
Markalaşmak sunduğunuz ürün, verdiğiniz var. Avrupa ülkeleri içinde marka sayısı olarak
hizmet, altına imza attığınız her işte kaliteden en üstlerdeyiz. Bu nedenle görüşünüze katıltaviz vermeden, halkın beklenti ve isteklerini de mıyorum. Markalaşmanın önemini kavramış
göz önüne alarak en iyiyi sunmaktır. Önemli bir toplum olarak ilk aşamayı tamamladık.
olan kısa sürede bir marka yaratmak değil, Bundan sonra ise en zorlu bölüm olan ikinci
zaman içerisinde toplumun aklında olumlu yer aşamaya geçeceğiz, yani markalarımızı uzun
edinmiş kalıcı bir marka olabilmektir. Ne işle vadede korumak, geliştirmek ve dünya çapında
tanınır hale getirmek. Markanın büyüklüğü
meşgul olursanız olun, sektörünüzde güvenilir ve tercih edilen bir marka olmakonusu hassas ve detaylı irdelenmesi
nın ve bu markayı daha yukarıya
gereken bir konudur. Bir markanın
taşıyabilmenin ilk koşulu, üretibüyüklüğünü ölçtüğümüz kritere
30 BİN ÖĞRENCİ
len işlerin kalitesi ve referansıdır.
dikkat etmeliyiz. Zira sayılar
500 İDARİ VE
Markalaşmak demek kalite ve
her zaman markanın büyüklüAKADEMİK PERSONEL
ğünü görmemize yeterli değildir.
güven demektir. Hiçbir reklam,
Marka, yarattığı olumlu algı, oluşbirinin kullandığı ürün ya da
turduğu güven ve ülke ve dünya çahizmetle ilgili çevresine olumlu referans vermesinden daha etkili olamaz.
pında tanınırlık ve yaygınlığı ile büyük
Bu nedenle, marka olabilmek için öncelikle bir marka olur.
halkın gözünde kaliteli ve güven kazanan işlere 2023 Türkiye vizyonu ile başlatılan çalışmalarla devletimiz markalara önemli destekler
imza atılması gerekir.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli sağlıyor ki, bu da markalarımızın hızla büyüsayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşama- mesine yardımcı oluyor. Ayrıca gittikçe entegre
mıştır?
olan küresel pazarlar ve bilgi ağları sayesinde
72
MARKALARI 3
markalarımız bugün dünyayı yakından takip
ediyor ve global rekabette başarılı olmak için
önemli çalışmalara imza atıyor.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebilmek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
sizce nelerdir?
İstanbul Aydın Üniversitesi’nin bugün sahip
olduğu marka değerinin her zaman belirttiğim
gibi istikrar ve istimrarın (süreklilik) sonucu
olduğu kanaatindeyim. Hayatımın her döneminde kurallara önem veren bir yapı sergilemiş olmam başarıyı, kaliteyi, memnuniyeti ve
mutluluğu getirdi. Geminizin kaptanı olmaya
karar verdiğinizde, rüzgârın sizi nereye götüreceğini değil, rüzgârın hangi yönden geleceğini
önceden bilmeli ve ona göre tedbirinizi almalısınız. Sektörünüz ne olursa olsun bireysel çıkarlarınızdan önce ülke çıkarlarını düşünmeniz
gerekir. Şu anda üniversitemizin Türkiye’de
geldiği nokta; ileride yapacağımız yeniliklerin,
dünya ile nasıl entegre olacağımızın habercisidir. Doğru stratejilerle adım atarsanız bütün
riskleri kendiliğinden yok edersiniz. Bizim önceliğimiz; eğitimi, plan, program, kalite ve di-
siplin anlayışı ile koordineyi sağlayarak devam
ettirmektir.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Hep söylediğim gibi “Yarattığınız fark kadar
var olursunuz.” Başarıya giden yolda fark yaratmanız ve bunu her zaman dinç tutmanız gerekir. 35 yıllık eğitim hayatımda “Kaliteli eğitim”
sloganını her alanda uygulamayı kendime bir
hedef olarak belirledim. İstanbul Aydın Üniversitesi olarak Türkiye standartlarına bağlı bir
eğitim yapmadık. Tecrübeli eğitim kadromuz,
modern fiziki ve teknolojik yapımız, sosyal iklimimiz ile dünya standartların da eğitim mo-
deli sistemini entegre ettik. Öğrencilerimizin
uygulamalı öğrenimlerini rahatlıkla sağlayabildiği ortamlar dizayn ettik. Bizi farklı kılan
çok boyutlu düşünebilen, uluslararası düzeyde
başarıyı hedefleyen, üretken, sorumluluk sahibi, analitik düşünceyle çözüm sağlayabilen,
ulusal ve evrensel değerleri kucaklayan bireyler
yetiştirmeye çalışmamızdır. Başarılarımıza her
geçen gün bir yenisini ekleme inancıyla yolumuza devam ediyoruz. Son 12 ayda da her
zaman yaptığımızı yaptık. İnandığımız en iyi
yöntemlerle en iyiyi sunmaya çalıştık. Bu da
her gün markamıza ayrı bir değer kattı.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Her birimimiz, fakültemiz, öğrencimiz, merke-
MARKALARI 3
zimiz sürekli üretiyor, araştırıyor, gelişiyor. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda sadece
yüksek kaliteli bir hizmet vermiyoruz, her işimizi geleceğin gençlerini şekillendirdiğimizin,
geleceğin Türkiye’sine katkıda bulunduğumuzun bilinci ve sorumluluğu ile yapıyoruz.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Eğitim yelpazemizi, yeni açtığımız bölümlerimizle her geçen gün biraz daha genişletiyoruz.
Gerektiğinde reorganize olarak bu branşların
ülke gereksinimlerini karşılayacak öğrenci yetiştirme potansiyelini, elde edilecek başarı oranını modüle ediyoruz. Öğrencilerimizin özgün,
yenilikçi, evrensel değerler ışığında eğitim görebilmeleri için bilimsel özerkliğin gücünü her
alanda göstermeye devam edeceğiz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz? Her zaman olduğu gibi gece gündüz çalışmaya
devam edeceğiz. 2023’te hedefimiz dünyanın
ilk 500 üniversitesi arasına girebilmek. Bunu da
başaracağımıza yürekten inanıyorum.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Markalaşmak bir ülkenin gelişimi için en gerekli etkenlerden biridir. Bugün tüm güçlü
ekonomiler dünya pazarlarını markaları ile ele
geçirmekte. Birçok inovatif düşünce, dünya
standartlarında ürün ve hizmetleri barındıran
Türkiye girişimcileri ve firmaları artık kabuklarından sıyrılmalı, güçlerinin farkına vararak
dünya standartlarında markalar geliştirmelidir.
Çok yol kat etmiş olmamıza rağmen daha çok
işimiz var. Hep beraber hiç durmadan, yorulmadan çalışmaya devam etmeliyiz.
73
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Orhan Kılıç
Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Denizde balık,
balıkta marka
Yapacağı yeni yatırımlarla daha da büyümeyi
ve dünya çapında bir şirket olmayı hedefleyen
Kılıç Holding’in nihai hedefi, Türkiye’nin en
büyük 10 sanayi kuruluşu arasında yer almak.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşmak, dünyadaki en zor süreçlerden
biri… Günümüzde marka anlayışı, logo, slogan
ve reklamdan çok daha öte bir noktada. Uzun
zaman dilimine yayılmış sıkı piyasa araştırmaları, analizler, stratejik planlamalar ve tabii ki
sıkı bir çalışma temposu sonucunda başarıyı
yakalayabilmek mümkün. Elbette bunun yanında markanıza duyduğunuz inanç ve tutku
ORHAN KILIÇ
İş hayatına Bodrum’da başlayan Orhan Kılıç,
Türkiye’nin ilk taze meyve ihracatçılarından.
Turizmin gelişmesiyle inşaat sektörüne girmiş,
bölgede binden fazla konut yaptı. 1993
yılında Kılıç Deniz Ürünleri Üretimi İhracat
İthalat Ticaret A.Ş.’yi kurdu ve Akvakültür
Grubu’nun lokomotif şirketi haline geldi. Kılıç
Holding çatısı altında ‘Büyükbaş Hayvancılık
ve Süt İşleme’, ‘İnşaat’ ve ‘Turizm’ sektörlerini
de birleştiren Orhan Kılıç, 2011 yılında
‘Anadolu’nun En Etkili 50 İş İnsanı’ listesinde
yedinci sırada yer aldı.
74
da çok önemli.
Bütün bu bileşenlerin bir araya gelmesi ve koordineli bir şekilde çalışması sonucu marka yaratabiliyorsunuz. Fakat marka olduktan sonra
iş yine bitmiyor. Ürünü sattıktan sonra kenara
çekilmek yerine tüketiciyle sürekli bir iletişim
içerisinde olmak, onların isteklerine cevap verebilmek, mevcut ürününüzü ve ürün gamınızı
geliştirebilmek, insana ve doğaya saygılı, ülke
imajını pozitif arttıran bir üretim gerçekleştirmek gerekiyor.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Aslında Türkiye’mizde çok önemli, büyük,
saygın, değerli, güçlü nice marka var. Hem de
her sektörde… Sadece atağa kalkma, yabancı
markalarla yarış içerisine girme konusunda bir
geç kalınmışlık söz konusu. Fakat Türk markaları son yıllarda ciddi bir ivme yakalamış durumda ve sonuçları gurur verici. Örneğin Kılıç
Deniz, ihracatta son dört yılın birincisi seçildi.
Avrupa’da ve dünyada Kılıç markası, yavaş
yavaş tanınmaya başlanıyor. 40’ın üzerinde ül-
MARKALARI 3
keye ihracat yapıyoruz.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebilmek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
sizce nelerdir?
Biz 1993’ten bu yana var olan bir şirketiz. Bu
süreçte agresif büyümeyi değil organik büyümeyi tercih ettik ve sonucu 21 yılda 600 kat
büyümek oldu. Adımlarımızı sağlam atıyoruz.
Çevreye saygılı ve insan odaklı üretim yapıyoruz. Bu çerçevede Ar-Ge’ye verdiğimiz önem
ve üstlendiğimiz misyonlar doğrultusundaki
ekip çalışmalarımız da başarımızda pozitif rol
oynuyor.
Global anlamda yapacağımız yepyeni yatırımlarla daha da büyümeyi ve dünya çapında bir
şirket olmayı amaçlıyoruz.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Kılıç olarak biz, “Denizde balık, balıkta marka”
diyoruz; “Balığı markasıyla isteyin’ diyoruz. Ve
bu dönemde hayata geçirdiğimiz en önemli
eylem, ürün gamımızı tamamlayarak marka-
KILIÇ HOLDING
Kılıç Holding, dünyanın en büyük çipura ve
levrek üreticisi, ülkemizin ve Avrupa’nın lider
su ürünleri kuruluşu... Holding’in “Amiral
Gemisi” ise, Kılıç Deniz Ürünleri Üretimi İhracat
İthalat ve Ticaret A.Ş. Kılıç Deniz, 20 yılı aşkın
profesyonel deneyimi ile kurulduğu tarihten
bu yana Türk akvakültür sektöründe faaliyet
gösteriyor ve entegrasyon oluşturuyor. Yurt
içi ve yurt dışındaki çözüm ortaklarıyla birlikte
2 bine yakın kişiye istihdam sağlayan ve 40’ın
üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren Kılıç
Holding bünyesindeki Kılıç Deniz, Türkiye’de
vergi ve ihracatta sektörünün lideri konumunda
yer alıyor.
mızı daha çok kişiye ulaştırmak oldu. Milas’ta,
son teknolojileri kullanarak açtığımız yeni
fabrikamızda, ürettiğimiz Akdeniz çipurası ve
Akdeniz levreklerini, özel ambalajlarında tüketiciye sunmaya başladık.
‘Pratik Lezzetler’ olarak adlandırdığımız bu
ürünlerimizi iki farklı sosla çeşnilendirip, fırında pişirilebilecek veya suda haşlanabilecek
şekilde paketledik. Bu ürünlerimizin ülkemizdeki yıllık balık tüketimini yaklaşık 5 bin ton
artırmasını bekliyoruz.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Ülkemizde ve yurt dışında yeni yatırımlar yapıyoruz. Son yatırımımız, 2014 yılının başında
Milas’ta katma değerli ürünlerimizi devreye
sokmak için açtığımız ileri işleme tesisimiz.
Yaptığımız bu büyük yatırım ile marka değerimizi daha da güçlendirdik, hedef kitlemizi
daha da genişlettik. Türkiye’nin en değerli 100
markası arasında yer almamız ise manevi anlamdaki en büyük kazanımımız…
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, ko-
numunu kuvvetlendirebilmek için hangi adım- 100’üncü yıl için ulaşmayı amaçladığı raları atmayı planlıyorsunuz?
kamda üzerimize düşeni yapmak var. Galiba
Mevcut konumumuzu daha da güçlendirmek bu konuda çok iyi motive olduk ki, her sene
adına kısa vadede yapmayı planladığımız iki yıllık büyümemizi öngörülerimizin üzerinde
şey var. Birincisi; biraz önce de söyledigerçekleştiriyoruz. Böyle giderse, sektörüğim gibi ürün gamımızı daha da
müze konulan hedefi birkaç yıl sonra
güçlendirmek. Bunun için Ar-Ge
yakalayıp, rakamın çok daha üzerine çıkacağız. Kılıç olarak nihai
çalışmalarına hız verdik. Tüketi2 BİNE YAKIN KİŞİYE
İSTİHDAM
cimiz, su ürünleri kategorisinde
hedefimiz ise Türkiye’nin en
VE 40’IN ÜZERİNDE
Kılıç kalitesi ile istediği formatta
büyük 10 sanayi kuruluşu araÜLKEYE İHRACAT
sında yer almak…
ve tatta ürüne ulaşabilecek. İkincisi ise, evimizdeki yani ülkemiz+ Dünyada daha çok bilinen ve
tanınan Türk markalarının olması
deki ödevlerimizin hepsini layığı
için sizce firmalar hangi adımları atile yerine getirdiğimizi düşünüyorum.
Bunun için yurt dışı yatırımlarına hız verece- malı?
ğiz. Yurt dışında da Kılıç kalitesi ile başarılı Markanızın, kalitesinden asla ödün vermeyeolacağımıza ve yatırımlarımızın karşılığını ceğinin güvenini oluşturmak. Her geçen gün
alacağımıza güvenim tam. Böylece gerçek bir değişen koşullar ve gelişmelere adapte olarak,
uluslararası marka olma hedefimizde büyük bir hatta mümkünse fütürist yaklaşımlarda bulunarak ilerlemek. Hayal gücüyle çıkılan yolda
adım atmış olacağız.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara bilimsel yaklaşım, insan emeği, standardizasnasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
yon, istikrar, inovasyon, sürdürülebilirlik ve
2023 hedefimizde, öncelikle ülkemizin tanıtım faaliyetleriyle hedeflere ulaşmak.
MARKALARI 3
75
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Erhan Boysanoğlu
MESA Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Yaşam markası
İnşaat sektörünün önde gelen
firmalarından MESA, 45 yıllık kurumsal
kimlik bilinci ile konutta ‘yaşam markası’ ve
sektöründe model olmayı başardı. Şimdiki
hedef, uluslararası kamuoyunda da marka
değerini artırmak.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Marka olmak; ürettiğiniz ürün ve iş yapış şeklinizle ilgili, uzun bir sürecin sonunda edindiğiniz, sizin aldığınız değil, aksine size verilen
çok önemli ve zor bir unvandır aslında. Bir
markayı marka yapan; ürettiği ürün ve hizmetin o firmanın adıyla bütünleşmesidir.
Özetle marka değeri; bir anlamda tüm iş
hayatınız boyunca karşılaştığınız ve herkesin
ERHAN BOYSANOĞLU
1947 yılında Ankara’da doğdu. 1971’de
ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu.
Çalışma hayatına 1970 yılında MESA Mesken
Sanayii A.Ş.’de başladı. İnşaat müdürü,
genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu
üyeliği görevlerini yürüttü. MESA Toplu Konut
A.Ş.’de yönetim kurulu başkanlığı ve Türkiye
Müteahhitler Birliği’nde yönetim kurulu üyeliği
yaptı. 2006 yılından bu yana da MESA Mesken
Sanayii A.Ş.’de yönetim kurulu başkanlığı
görevini yürütüyor.
76
hemfikir olduğu iltifatlar ve eleştiriler topla- aslında çok da görünür olmayan, ancak bugün
mıdır. Bunu, bolca reklam ve ilanlarla, basın açıkça ortaya da çıkan mecburiyetin yeterince
yayın organlarında, billboard’larda yer alarak algılanamamış olmasıdır. Marka olmanın
sağlanan bilinirlik ile karıştırmamak gerekir. önemi anlaşılamayınca, doğal olarak bunun
İnşaat ve konut sektöründe ise ürettiğiniz ürü- için gereken adımlar da atılamamıştır. Bunların
nün yaşam süresinin en az 50 yıl olduğunu başında kendi alanınızda kaliteyi yakalamak
düşünürseniz, bu sektörde marka olmak;
ve yakalanan kalitenin devamlılığını
‘sürdürülebilir olmak’ ile eş değerdir.
sağlamak gelmektedir. Türkiye’de
Bunu sağlamak için de kurumaile şirketi sayısının fazla olması
350 BİNDEN
sallaşmanız gerekir. Yapı sektöve ömürlerinin genellikle kısa
FAZLA KIŞININ
ründe birçok ‘ilk’ ve ‘en’e imza
olması, ne yazık ki kurumsalYAŞADIĞI 80 BİNE
laşmayı ve bu da marka olmayı,
atan MESA, 45 yıllık kurumsal
YAKIN KONUT
marka yaratmayı engelliyor.
kimlik bilinciyle de alanındaki
+ Markanızı koruyup kollamak
diğer marka ve projelere, ‘markave büyütebilmek için atılması zolaşmanın, bir değere dönüştüğünü’
runlu olan kritik adımlar sizce nelerdir?
en doğru şekilde anlattı ve sektöründe
model oldu. 2000’li yıllardan sonra ‘konutta Yapılması gerekenlerin ilk sırasında belirli bir
marka’ kavramının sahibi olan MESA, bugün kalite seviyesine ulaşmak ve bu kalite karşılıartık kendisini ‘yaşam markası’ konumlandır- ğında hizmeti ya da ürünü sunduğunuz kişilerması ile tanımlamaya başladı.
den beğeni almak; ikinci sırada da yakaladığınız
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli sayıda bu çizgiyi de uzun yıllar sürdürmek gelir.
ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Üçüncü olarak da şirketin kurumsallaşma süreTürkiye’de markalaşmanın önündeki en büyük cini tamamlaması gerekir. MESA, Türkiye’ye
engel, markalaşmanın öneminin ve bu konuda pek çok ‘ilk’ler ve ‘en’ler kazandırdı.
MARKALARI 3
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz
en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi sonuçları
elde ettiniz?
MESA, salt hitap ettiği müşteriler değil, sektörün tüm oyuncuları tarafından, hatta rakipleri tarafından kabul gören bir marka değerine
sahip. Bugün MESA standartları, sektöründe
kalitenin ölçümlenmesinde referans olarak kullanılıyor. Dediğimiz gibi markalaşma süreci,
çok uzun ve attığınız her adımı, ilgilendiğiniz
her detayı da içine alan çok kapsamlı bir sonuç.
Bu süreçte ‘tamam marka olduk’ diye bir yaklaşım olamaz. Zira uzun yıllar boyunca zorlu bir
süreçle oluşturulan marka değeri, yapılan basit
bir hata ile her an eriyebilir ya da yok olabilir.
Biz bu nedenle markamızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırmak için, ilk kurulduğumuz
günden bu yana yaptığımız gibi son 12 ayda ve
gelecek yıllarda da basit ancak çok önemli bir
strateji izliyoruz: işimizi en iyi, en doğru şekilde
yapmaya çalışıyoruz.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları
atmayı planlıyorsunuz?
Marka değerimizin daha geniş kitlelere ulaşması, daha güçlü bir şekilde yapısını geliştirmek,
MESA kalite ve güvencesini daha geniş kitlelere
ulaştırmak ile mümkün. Bu da en sağlıklı hali
ile işimizi büyütmek, dolayısıyla daha çok proje,
konut, işyeri üretmek anlamını taşıyor.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz? MESA, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında
da yatırım yapmayı seven, çok sayıda başarılı taahhüt işlerine imza atan bir marka. Bu
nedenle 2023 hedeflerimiz arasında; marka
değerimizi Türkiye’de daha da geliştirmenin
yanı sıra yurt dışında da uluslararası kamuoyunda ve özellikle hedef müşterilerimiz bazında yaygınlaştırmak var.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Türkiye, marka yaratma konusunda uluslararası
arenada arzulanan ve hak edilen yerde olmasa
da son dönemde her açıdan önemli mesafeler
kat edildi. Bugün dünyada önemli bir noktada
bulunduğumuz sektörler var. Marka değeri ya-
MESA HOLDİNG
ratan, hem dünyada hem de Türkiye’de yeterince örnek mevcut. Türk şirketlerinin, kendi
kurumsallaşma süreçleriyle paralel olarak
hizmet ve ürünlerinde belli bir standardı yakaladıktan sonra, uzun yıllar bunu hiç aşağıya
düşürmeden, istikrarlı bir şekilde devam ettirmesi gerekiyor. Ben, önümüzdeki dönemde
Türkiye’nin bu alanda da çok önemli mesafeler
kat edeceğini ve dünyaca bilinen yüzlerce markası olacağını düşünüyor ve arzu ediyorum.
MARKALARI 3
1969’da Ankara’da kurulan MESA, öncülük
yaptığı inşaat/konut sektörünün yanı sıra
sanayi ve imalattan hizmet sektörüne, turizme
kadar birçok alanda faaliyet gösteren, 5 bin
çalışanı ile güçlü bir şirketler topluluğu. 350
binin üzerinde insanın yaşadığı 80 bine yakın
konut inşa eden MESA Mesken, Türkiye’deki
toplu konut sektörüne kazandırdığı tünel
kalıp teknolojisi ile ülkemizde ‘büyük proje’
kavramını ‘birkaç yüz konut’tan, ‘binler, on
binlerce konut’a çıkardı. ‘Müşteri Hizmetleri
Birimi’, ‘konut siteleri hizmet ve bakım şirketleri’
gibi ilkleri gerçekleştiren MESA, ‘ENR Top 225’
listesindeki inşaat firmaları arasında yer alıyor.
77
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Birol Öner
Newjoy Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı
Bebek ve genç
mobilyasında
iddialı
Sadece bebekler ve gençler için mobilya
üreten Newjoy Mobilya, 2023’te Türkiye’nin ve
dünyanın beğenilen ve güvenilen bebek ve
genç odası markası olmayı hedefliyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Bir ürünün veya hizmetin, belirlenen alanda
diğer ürün veya markalardan ayrıştıran özellikler kazanabilmesi için yapılan çalışmaların
tümüne markalaşma çalışmaları denir. Marka
olmak, sadece ekonomik büyüklüğe sahip
olmak değil, var olduğunuz sektörü, yaptığı-
BIROL ÖNER
1962 doğumlu. Uludağ Üniversitesi İşletme
Fakültesi’ni bitirdi. Çalışma hayatına beyaz
eşya toptan satış elemanı olarak başladı. Daha
sonra Sakarya’da halen devam eden beyaz
eşya perakende mağazacılığı yaptı. 2003
yılından bu yana Newjoy Mobilya Yönetim
Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürüyor.
18 yıl Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nda
yönetim kurulu üyelikleri, başkan vekilliği
ve meclis başkanı olarak görev yaptı. Ayrıca
Sakarya Sosyal Hizmetler Vakfı, SASİAD
(Sakarya Sanayici ve İş Adamaları Derneği),
MOSDER (Mobilya Sanayicileri Derneği) üyesi.
78
nız tasarımlar ve uyguladığınız stratejiler ile güvenen müşterilerimizin memnuniyetini
sağlamak bizler için son derece önemli. Bu seyönlendirebilmek demektir.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli beple müşteri hizmetlerine ağırlık veriyoruz.
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşama- Bunun dışında reklam ve tanıtım çalışmaları
mıştır?
çok önemli. Doğru fikir ve stratejilerle reklam
Çok çeşitli sebepleri olsa da birkaç ana
çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmadde olarak şöyle sıralayabiliriz:
mek ve yerini sağlamlaştırabilmek
Tüketiciler, markalı ürünlerdeki
40
BİN
M2’Sİ
AÇIK
için gerçekleştirdiğiniz en önemli
avantajları çok yakın zamana
17 BİN M2’SI
aksiyonlar nelerdi? Hangi sonuçkadar hissetmediler. Firmalar
KAPALI ALANA
ları elde ettiniz?
marka üzerine çok fazla yatıSAHİP FABRİKA
rım yapmadı. Marka olmak
Az önce de belirttiğim gibi müşterilerimiz bizim önceliğimiz. Bu
çok kolay bir iş olmadığı gibi
sebeple CRM çalışmalarına ağırlık
devletimiz de bu konuda yeterli
verdik ve müşteri karşılama yazılımı
desteği sağlamadı. Ayrıca fason üretim
hem daha kolay hem de hızlı yol alınabilir bir yaptık. Onlara kusursuz hizmet verebilmek
yöntem olduğu için üreticiler ihracatta da bu için sürekli olarak kendimizi geliştirdik; geliştiriyoruz. Çalışanlarımızı düzenli olarak
yolu seçtiler.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebil- eğitiyor, sağladıkları hizmetle müşterimizin
mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar mutluluğuna ve sadakatine katkıda bulunsizce nelerdir?
malarını sağlıyoruz.
Şirket çalışanlarımızdan sonra firmamızı + Marka değerinizi artıracak en son ne yapmarka yapan en önemli kişiler tabii ki müş- tınız?
terilerimiz. Ürünlerimizi beğenerek bize Newjoy için bir tablet yazılımı geliştirdik.
MARKALARI 3
Bu yazılım sayesinde hem müşteriye gereken
her bilgiyi anında sunabiliyor hem de onların bilgilerini datamıza kaydedip ihtiyaçları
doğrultusunda yardımcı olabiliyoruz. Yani
reel dünyadan da teknoloji dünyasından da
faydalanıyor, kendimizi geliştirebileceğimiz
her alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Franschise olarak çalışan mağazalarımızın
eğitim çalışmalarına ağırlık verdik. Newjoy
hizmetinin mükemmeliyetinin her yerde aynı
seviyede olması, markamızın imajı açısından çok önemli. Bugün İstanbul’daki ya da
Şanlıurfa’daki bir Newjoy mağazasına gitseniz alacağınız hizmetin kalitesi aynıdır.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
2023’te Türkiye’nin ve dünyanın beğenilen ve
güvenilen bebek ve genç odası markası olmayı
hedefliyoruz. Bu doğrultuda yukarıda belirttiğimiz çalışmaları yapıyor ve kendimizi geliştirmek için yenilikçi stratejiler üretiyoruz.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Öncelikle kalite standartlarından ödün
vermemeliler. Ürettikleri mal ve hizmetler,
müşteri beklentilerine cevap verecek nitelikte
olmalıdır. Satış sonrası hizmete azami özen
göstermeliler. Yeni teknoloji ve gelişmeleri
ve tüketici profilindeki değişiklikleri takip
etmeliler. Bunun haricinde markalaşma konusunda özellikle devlet desteği çok önemli.
Doğru ve destekleyici politikalar uygulandığında Türkiye gibi üretimde ve tasarımda
büyük potansiyele sahip bir ülkenin başarısız
olması imkânsızdır.
MARKALARI 3
NEWJOY MOBILYA
Bebek, çocuk ve genç mobilyası alanında
üretim yapan Newjoy; 1986 yılından beri hizmet
veren Öner Modüler Mobilya’ya ait bir firma.
Bugüne kadar istikrarlı bir büyüme sergileyen
Elmob’un kardeş markası. Newjoy, bebek
çocuk ve genç mobilyalarıyla beraber bebek ve
gençlerin yaşam alanlarındaki tüm ihtiyaçlarını
karşılayacak aksesuarlar da sunuyor. SakaryaHendek’te 40 bin m2’si açık, 17 bin m2’si kapalı
alana sahip fabrikasında son teknolojili ve tam
teçhizatlı makineler ile üretim yapıyor.
79
CMYK
+PANTONE 248C
+PANTONE REFLEX BLUE
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Ferhat Sucu
Provel Genel Müdürü
Her eve bir
Parex
Parex, 300’e yakın ürünüyle yüzde 100 yerli bir
temizlik markası. Şirketin hedefi Türkiye’deki
her eve girmek, 2015 sonunda temizlik
sektöründe lider olmak, 2023’e kadar ise 50
ülkede aktif olarak faaliyet gösteren, yıllık
cirosu 1 milyar TL olan bir şirkete dönüşmek.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşmak, bir markanın tüketici nezdinde kabul edilmesi, tanınması, satın alma
arzusu yaratması ve satın alınmasıdır. Piyasada tüketicinin ilgisini çekmeye çalışan
yüzlerce marka var. Ama tüketicinin ihtiyacı
ve bütçesi sınırlı. Eğer siz tüketicinin ihtiyaç
listesinde yer alabiliyor ve markanızı satın aldırabiliyorsanız ‘markalaşmanın’ en önemli
adımını tamamlamışsınız demektir. Çünkü
serbest piyasa koşullarında artık kuralları tü-
FERHAT SUCU
1971 yılında Samsun’da doğdu. İlk, orta ve
lise eğitimini burada tamamladı. İTÜ Makine
Mühendisliği’nden mezun oldu. 16 yıl çalıştığı
Unilever’de tedarik zinciri yönetimi, planlama
ve satış müdürlüğü yaptı. 2009’da Doğuş Çay’a
transfer oldu, satış ve pazarlamada üst düzey
yöneticil olarak çalıştı. 2010 sonunda kendi
işini yapmaya karar verip Provel şirketini kurdu,
Parex markasının lansmanını yaptı.
80
keticiler belirliyor.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşamamıştır?
Özellikle son dönemde gıda, hızlı tüketim ve
hazır giyimde inanılmaz hızda markalaşan ve
bu konuya yatırım yapan markalar var. Sanırım asıl soru, “Bu markalar neden global
pazarlarda başarılı olamıyor?” Bence bunun
en temel sebebi, Türkiye’nin çok büyük bir
pazar olması. Markaların önceliği kendi pazarları oluyor.
+ Markanızı koruyup kollamak ve büyütebilmek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
sizce nelerdir?
Öncelikle yatırım yapılan sektör için fizibilite
yapmak gerekiyor. Bunun dışında mutlaka
yatırım yapılan sektör konusunda tecrübeye
sahip olmanız önemli. Parex’i kurmadan
önce, yıllarca global bir firmada yöneticilik
yaptım. Tedarikçiyi, üreticiyi, büyük satın
almacıyı, market bacağını çok iyi tanıyordum. Ve en önemlisi, çok çalışmak, geriye
bakmadan 3-5-10 yıllık planları uygulamaya
MARKALARI 3
koymak gerekiyor. Markanın çalışanlarının
da bu vizyona sahip olması ve kararlara sahip
çıkması gerekir. Bir de markalaşma adına en
önemli konu inovasyon. Tüm başarılı markaların Ar-Ge’ye verdiği önem ortada. Parex de,
özellikle Ar-Ge’ye yatırım yapan şirketler arasında ve yıllık cirosunun yüzde 3’ünü bunun
için ayırıyor.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Son bir yılda Parex çok hızlı büyüdü. Kendi
sektöründe yeni bir segment yarattı. Sektöre
temizliği pratik hale getiren, kullanımı kolay,
yenilikçi otomatik temizlik setlerini kazan- Parex’in hedefi, 2015 yılı sonunda temizlik
dırdı. Bu segmente her yıl üç yeni ve iddialı sektöründe lider olmak. Bunun için de kısa,
ürün çıkardı. Kimyasal olmayan temizlik orta ve uzun vadeli planlarımız var. Tüm kateürünleri sektöründe global rakiplerimizin gorilere yatırım yapmaya devam edeceğiz. Kısa
karşısına yenilikçi ürünler ile çıktık. Pa- vadede tüketicinin bizi çok sevdiği otomatik
zarı çeşitlendirdik, farkındalık yarattık. Bu temizlik sektöründe yeni ürünler çıkarmayı
ürünler için büyük reklam ve tanıtım kam- planlıyoruz. ‘Maestro’ en son çıkardığımız
panyaları gerçekleştirdik. Neticede pazar- temizlik setimiz. Türkiye’de buna benzer bir
daki payımızı artırdık. Amacımız her evde ürün yok. Ve ilk kez bir temizlik markası olabir Parex ürününün yer alması. Bu nedenle rak tüketicimize garanti belgesi sunuyoruz. Bu,
bizim yatırım yaptığımız sektörümüzde
yaşam kategorisine yatırım yapmaya
konumumuzu güçlendirecek. Makarar verdik ve tüketicilere yenilikçi
estro ile pazar payımız artacak.
ürünler sunuyoruz. + Marka değerinizi artıracak en
Yeni yılda fırça ve süpürge ka300’E YAKIN
son ne yaptınız?
tegorisinde önemli bir oyuncu
ÜRÜN ÇEŞİDİ,
YÜZDE 22’LİK
Parex marka değerini artırmak
olmak istiyoruz ve bu kategori
PAZAR
PAYI
için, pazarlama yatırımlarını
ile ilgili çok yenilikçi ürünler
yoğun bir şekilde yürütüyor.
hazırlıyoruz. Bu kategoride de
Bizim için her ürün lansmanı, mar2-3 yıl içinde pazar lideri olmayı
kaya yapılan yeni bir yatırım demektir.
hedefliyoruz.
Tüketiciye yeni bir sünger sunuyor olsanız + Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
bile, süngerin performansını artırmalısınız. nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
Tüketicinin bulaşık yıkadığı süngeri rafa çı- 2023 yılına kadar en az 50 ülkede aktif olarak
karmak için Parex ekibi, Ar-Ge’si ile birlikte faaliyet gösteren ve yıllık cirosu 1 milyar TL
minimum altı ay ve üzerinde bir zamanlama olan bir şirket olmayı hedefliyoruz. Çalışan
ile çalışıyor. Raftaki ürünümüz için de büyük sayımızın bin kişiye ulaşması, faaliyet gösterreklam ve tanıtım kampanyaları yapıyoruz. diğimiz tüm kategorilerde pazar lideri olmak,
Aslında pazara çıkardığımız her ürünle mar- bu başarıya giderken hedeflediğimiz öncelikkamıza da yatırım yapıyoruz.
ler arasında. Bir Türk markası olarak temizlik
+ Kısa vadede markanızı büyütebilmek, ko- yardımcıları kategorisinde dünya patentlerinumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adım- nin bize ait olduğu yenilikçi 2-3 inovatif ürün
ları atmayı planlıyorsunuz?
ile markamızı tüm dünya tüketicisi ile tanış-
MARKALARI 3
PAREX
Kimyasal olmayan temizlik yardımcıları (bezler,
süngerler, ovma telleri, eldivenler, temizlik
setleri), ev gereçleri (kovalar, sepetler, askılar,
fırçalar, süpürgeler), mutfak yardımcıları ve çöp
torbaları segmentlerinde faaliyet gösteriyor.
Yüzde 100 yerli marka olarak yoluna devam
eden Parex, 30 milyon TL’ye Çerkezköy’de
modern bir fabrika yatırımı yaptı. Bugün 300’e
yakın ürünüyle tüm rakiplerinin toplamından
daha fazla ürün çeşitliliğine sahip. Özellikle
2014 yılında temizlik sektöründe hızla büyüdü
ve pazar payını yüzde 22’ler seviyesine
çıkarmayı başardı.
tırmış olmayı da mutlaka başarmamız gereken bir hedef olarak seçmiş bulunuyoruz.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Bugün herkes Apple’ı, Microsoft’u konuşuyorsa, dünyadaki her insan bu markalara
sahip olmayı arzu ediyorsa, bu o ülkenin
marka değerini, insan gücü kalitesini, üretim
teknolojisini artırır, geliştirir. Yeni markaların
doğmasına, yeni teknolojilerin gelişmesine
kapı açar. Tüm Türk markalarının bu bilinçte
olması ve yatırımlarını bu gerçeklere paralel
yapması önemli. 2023 yılında Türkiye’den
en az 2-3 markanın dünya ölçeğinde başarılı
olacağını düşünüyorum.
81
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Bülent Yorgun
Selen Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı
2015’te yüzde
80 büyümeyi
planlıyor
İlk kez Dubai fuarında görücüye çıkan
ve çok beğenilen URBAN Care’den sonra
şimdiki hedef saç bakımı dışında, farklı
ürünleri de piyasaya sunmak. Selen
Kozmetik, 2015’te yeni ürünlerle yüzde
70-80 büyümeyi planlıyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Ürüne veya şirkete kişilik kazandırma ve bir
hikâye yaratma sürecidir. Yeni üretilen ürün
ismiyle, logosuyla var olacaktır. Tüm iletişim çalışmaları da bununla paralel olmalı.
Markalaşma bütçe isteyen bir süreçtir. Markalaşmak aynı zamanda bir marka sadakati
de yaratmaktır. Bu da markanın tüketicide
yarattığı algıyı inşa eden duygu ve düşünceleri sürekli güncel tutmak ve sağlamlaştırmak
için süreklilik, devamlılık ister.
BÜLENT YORGUN
1956 yılında doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’ni
bitirdi, 1985’e kadar öğretim görevlisi olarak
çalıştı. 1985-1987 yılları arasında çelik yapılar
alanında projecilik yaptı. 1987’de proje
bürosunu kapatarak dönemin en büyük
kozmetik dağıtım şirketi olan Mini Pazar’ın
yönetimine katıldı. 1997’de Selen Kozmetik’i
kurdu. Halen Selen Kozmetik’te yönetim kurulu
başkanlığı görevini sürdürüyor.
82
hem inovatif hem ulaşılabilir olursa markasayıda ve büyüklükte marka varlığı oluşama- nın büyümemesi için hiçbir engel yok. Eğer
mıştır?
bu adımlarda başarılı olursak Türk markaları
Türkiye’nin sanayileşmeye geç başlaması da yurt dışında iş yapabilir. Dışarıdaki mardiğer rakip ülkelere oranla bu konuda geride kaların içeriğinin kalitesi ile Türkiye’dekiler
kalmamıza yol açtı elbette. Türkiye’deki eko- arasında bir fark yok. Türkiye’de de farklılık
nomik koşullar ve işletme maliyetleri, pazar- yaratacak çalışmalar yapıp, içerik anlamında
lama reklam maliyetlerinin ağırlığı
bir şeyler değiştirip ve geliştirip, onun
dolayısıyla girişimcileri daha kârlı
hem ambalajını hem sunumunu iyi
olan fasonculuğa yönlendirdi.
yapabilirseniz dışarda da marka
BİR ÖNCEKİ
Markalaşmak, uzun vadeli bir
olabilirsiniz. Bunun için de yine
YILDA
süreci içerdiğinden günübirlik
pazarlama önemli diyoruz.
YÜZDE 100
ORANINDA
kazançlar firmalara daha kârlı
URBAN Care markamızı ilk
BÜYÜDÜ
geliyordu.
Dubai Fuarı’nda görücüye çı+ Markanızı koruyup kollamak ve
kardık. Ürün çok beğenildi ve
büyütebilmek için atılması zorunlu
bana göre bu iyi iş yaptığımızın ve
olan kritik adımlar sizce nelerdir? Dünyada
iyi yerlere geleceğimizin göstergesiydi. İlk
daha çok bilinen ve tanınan Türk markalarının fuarımızdı ve çok iyi tepki aldık. Yurt dışında
olması için firmalar hangi adımları atmalı?
da marka ile ilgili tescil çalışmaları yapıyoruz.
Ürünün kendisi, dış görünüşü, içeriği ve sun- Marka imajını genişletebileceğimiz farklı segduğu fayda, ürünün kalıcılığı için en önemli mentleri ciddi bir şekilde araştırıyoruz. Global
adımdır ama bence daha önemlisi o ürün tü- bir marka olabilmesi için markanın isminin
keticiye ulaşırken gerçekleştirilen pazarlama de çok önemi olduğunu burada söylemeden
aktiviteleridir. Bu adımlar düzgün atılırsa edemeyeceğim.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
MARKALARI 3
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Yeni ürünler geliştirip piyasaya sunduk, dokuz
yıldır gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk
projemizi bu yıl geliştirdik. Dijital medya yanımızı güçlendirdik. Mağaza içi aktivitelerimizi
geliştirerek hem kendi hem de bulunduğumuz
mağazalardaki elemanlarımızı eğittik. Saç
bakım markamız URBAN Care’in yanında
olabilecek yeni bir saç şekillendirici grup ürettik ve bu yeni ürünler için inovasyon sağlayacak, farklılık yaratacak işler yaptık.
Burada dijital medyayı güçlü kullandık, aynı
zamanda aksiyon gerçekleştirdiğimiz işbirlikçi
markalarla da sosyal medya güçlerimizi birleştirdik ve daha geniş kitlelere ulaştık. Reyonda
çalışan elemanlarımıza, sahadaki bütün ekibimize, hatta ürünlerimizi satan mağazalardaki
ekiplere; ürünlere ve şirkete bakışlarını değiştirecek eğitimler ve aksiyonlar yaptık, yapıyoruz.
+ Marka değerinizi artıracak en son ne yaptınız?
Şirketimizin her ekim ayında
yaptığı meme kanseri bilinçlendirme çalışmalarına destek olarak ‘Pembe Noktalar’ı
gerçekleştirdik. Ürünlerimizin içeriğini anlatırken
meme kanserinin kontrol
yöntemlerini, risk faktörlerini ve önüne nasıl geçilebileceğini, en basit ve sade
haliyle aktardık. Bilinçlendirici broşürlerimiz, olmazsa
olmazımız pembe kurdelamızın yanı sıra işin daha
pozitif yanını gösterebilmek
adına eğlenceli peruklar, gözlükler, konuşma balonlarıyla
sosyal medyada tüketicinin
de desteğini aldık.
+ Kısa vadede markanızı
büyütebilmek, konumunu
kuvvetlendirebilmek için
hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Bundan sonraki dönemde URBAN Care markamız altında hem saç bakımı yapan hem saç
şekillendiren yeni çıkarttığımız ürün grubumuz Style Guide’ı istediğimiz seviyeye çıkartmayı hedefliyoruz. Yeni yılda birkaç farklı saç
bakımı ürünü daha çıkartmayı planlıyoruz
ama esas amacımız, bundan sonra artık saç bakımı dışında da farklı bir veya birkaç kategoriyi de bünyemize katıp piyasaya sunmak. Asıl
önemlisi bundan sonraki kısımda birçok fuara
katılarak kendimizi ve ürünlerimizi tanıtmak
ve yurt dışına ihracat planlarımıza hız kazandırmak. Bir önceki dönemde büyüme hedefimiz yüzde 100’dü ve bunu tutturmuştuk. 2014
için yüzde 50’lik bir büyüme planlamıştık ki
bu büyük bir büyüme oranı. Ülkemizdeki siyasi ve ekonomik şartlar el verirse bunu da başaracağız. 2015’te yeni ürünlerle yüzde 70-80
büyümeyi planlıyoruz.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz? İthal maldan ziyade kendimize özgü ürünleri
üreterek ve iç piyasada geliştirerek global bir
marka yaratıp, var olan markamızı da geliştirerek, diğer ülkelere de satmayı planlıyoruz.
MARKALARI 3
Dövizle satış yapacağımız öncelikle Ortadoğu,
Balkanlar ve Rusya’ya; daha sonra 2015’teki
İtalya Bologna’daki fuarda Avrupa’nın diğer
ülkelerine ihracat yapmayı planlıyoruz. 2023
kadar uzun değil, daha kısa vadeli etkin planlarımız mevcut.
SELEN KOZMETİK
Ailenin 1970’li yıllarda dönemin en büyük
kozmetik dağıtım şirketine sahip olmasıyla
başlayan hikâye, 1997 yılında Bülent Yorgun
tarafından Selen Kozmetik adıyla bir dönüşüm
yaşadı. Şirket, Kanada’dan doğa ve insan dostu
vegan formülasyona sahip organik ürünler ithal
ederek o dönem için Türkiye’de ilk olan ürünleri
piyasaya soktu. Bugün, yerel ve ulusal zincir
marketlerdeki satış rakamlarına bakıldığında
ilk beş içerisinde, global firmalarla yarışıyor.
Kendi markaları URBAN Care ve Style Guide’ın
yanı sıra Kanadalı Belvedere International’ın
Türkiye ve Ortadoğu dağıtım şirketi olarak da
1997’den bu yana Nude, Down Under Natural’s,
Live Clean gibi markaların satış ve pazarlama
çalışmalarını yürütüyor.
83
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Zekeriya Temizel
Tabia Doğal Destek Ürünleri A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
Doğadan
gelen güzellik
ve sağlık
Her şey doğadan geliyor. Yağlar, bitki ve
çekirdeklerden elde ediliyor. “Tabia ile aslında
bir yaşam stili satıyoruz” diyen markanın
Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel,
yakın zamanda ihracatı hedeflediklerini
söylüyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşmak, planlı ve uzun süreçli bir
oluşumdur. Marka yaratmayı yalnızca isim,
logo, tasarım olarak düşünmek
doğru değildir. Aslında markayı
insan gibi düşünebiliriz. Bir markanın kişiliği, kimliği, imajı,
değerleri, konumlandırılması o
markaya hayat verir. Markanın
kişilik ve kimliğinin belirlenmesi
için hedef kitleyi anlamak çok
önemlidir. Marka kişiliğinin,
müşterinin satın alma kararında
büyük etkisi vardır. Markanın
mutlaka bir değeri, çözümü
ve fayda yaratabilmesi gerekir.
Markalaşmak sadece reklam vermek değildir. Bir ürünün marka
olması, kârlılığını artırdığı gibi
firma itibarını da artırır. Marka
eşittir değer önerisidir. İnsan
kaynakları, şirketlerin vizyonları,
finansman olanakları, tüketici
bilincinin olması markalaşmada
84
istenilen başarıya ulaşılması için gerekli unsurlardır.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeterli
sayıda ve büyüklükte marka varlığı
oluşamamıştır?
Marka yaratmanın ülkemizde
doğru algılandığını düşünmüyorum. Üretim yatırımı ile marka
yatırımı birbirine karıştırılıyor.
Marka yatırımı yapmanın çok
masraflı olduğu düşünülerek iletişim yatırımlarında çekimser kalınıyor. Aslında her marka, kendi
ölçülerinde düzenli yatırım yapsa
uzun vadede çok önemli sonuçlar
alabilir. Vizyon eksikliği de markalaşma sürecinde bir diğer eksikliktir. “Benim ürünlerim kendi
kendine satıyor” düşüncesi çok
yaygın bir düşünce. Bu da markalaşma sürecinde en büyük engellerden biri. O yüzden Türkiye’nin
markaları sınırlı sayıdadır.
+ Markanızı koruyup kollamak ve
MARKALARI 3
büyütebilmek için atılması zorunlu olan kritik
adımlar sizce nelerdir?
Markanın büyümesi için insan kaynakları
ve şirketin vizyonu en kritik adımlar arasındadır. İnovatif olmak, sektörü ve hedef
kitleyi sürekli takip edip, doğru iş gücü ile
hızlı hareket etmek, markanın korunması
ve büyümesi için önemli adımlardır. Kendi
markamızı korumak ve büyütmek için rekabet gücümüzü aynı derecede önemsiyoruz.
Tabia, Türkiye’de ilk ve tek olan Süperkritik
Karbondioksit Ekstraksiyon yöntemi ile üretim yapıyor. Bu da yağları yüzde 100 doğal
ve tam saflıkta, hiçbir kimyasal katılmaksızın
elde etmemizi sağlıyor. Ürün ve hizmet kalitemiz birinci önceliğimiz. Müşterilerimize
bunu bire bir anlatıp, sürekli iletişim içinde
kalarak, markamızın da ihtiyaçlarını tespit
edip, hızlıca yön veriyoruz. İstikrarlı bir büyüme hedefliyoruz.
+ Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirdiğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sonuçları elde ettiniz?
Tabia markamız için 2014 yılı başından beri için penetrasyon çalışmalarımıza
hem iletişim dilimiz hem de satış teknikle- hız verdik. Dijital medya ve interrimizde değişimler yaptık. Tamamen
net teknolojilerini aktif
saf yağlardan oluşan ürün grubuolarak kullanmaya
muzu kullanım kolaylığı sağlaçalışıyoruz.
BAĞIŞIKLIK
mak için doğal besin destekleri
+ Kısa vadede
SİSTEMİNİ
markanızı büve doğal cilt bakım ürünleri
GÜÇLENDİREN
yütebilmek,
olarak iki şekilde tüketicimize
ÜRÜNLER
konumunu kuvsunmayı planladık. Hedef kitvetlendirebilmek
lemize kendimizi direkt anlatma
için hangi adımları
yoluna geçtik. Takip ettikleri mecatmayı planlıyorsunuz?
raları kullanarak, satış kanallarımızın
içinde, bire bir marka ile temas etmelerini Bir süredir yürüttüğümüz ilesağlamaya çalıştık. Satış kanalı olan eczane- tişim faaliyetlerimizi istikrarlı
lerimizde ürünlerimizi anlatan ekip kurduk. bir şekilde devam ettirmeyi, ecDüzenli ziyaret programı ile müşterilerimize zanelerde ürün anlatımı yapan ekibimizin
kendimizi anlatmaya ve onları dinlemeye ve sayısını artırıp müşterimizle daha yakın iletianlamaya çalıştık. Bu çalışma ile eczane ve şim içinde olmayı planlıyoruz. Sosyal medya
nihai kullanıcı sayımızda bir artış olduğu ve internet teknolojileri için başlayan çalışmagibi müşterilerimizden aldığımız geribildi- larımızı hızlandırmayı hedefliyoruz.
rim ile markamızı değerlendirip,
+ Markanızın 2023 hedefleri
neler? Bunlara nasıl ulaşmayı
geliştirebiliyoruz.
amaçlıyorsunuz?
+ Marka değerinizi artıracak en
son ne yaptınız?
Markamızın orta ve uzun vadeli
Aslında “2014 yılı başından
hedefleri arasında Tabia markası ile ihracat yapmak var.
beri yaptığımız her şey ve
Aslında bir yaşam stili saizlediğimiz strateji marka
tıyoruz, Tabia bir ‘sağlıklı
değeri içindir” denilebilir.
yaşam desteği’. ÜrünleriEczanelerimizde oluşturduğumuz ekiple müşterilerden
miz bağışıklık sistemini
gelen yorumları anlamaya,
güçlendiriyor, dengeli
ölçümlemeye çalışıyoruz.
omega 3 ve 6 içeriyor.
Yüzde 100 müşteri memnuDoğal E vitamini deposu.
niyeti vazgeçilmez önceliğiGüçlü antioksidan kapasimiz. Marka iletişim faaliyeti
teye sahip. Vücudun yağlanmasını önlüyor ve yağ
içindeyiz. Ulaşılabilir olmak
MARKALARI 3
yakımına destek oluyor. Bu özelliklerinden dolayı her yaştaki insanın kullanması sağlık açısından
çok önemli. Bizim hedefimiz de
herkesin sağlığı için bu ürünleri kullanmasını sağlamak.
Tabia ailesinin tüm fertleri
ürünlerimizi aile boyu kullanır. Kendimizin, çocuklarımızın, anne ve babalarımızın
kullanması için titizlendiğimiz bir ürünü benimsetme
çabasında ve “Aman bu sadece
bizde saklı kalmasın, herkes
yararlansın” telaşındayız.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Girişimcilik ruhu, cesaret, risk alma becerisi,
inançlı yönetim marka yaratmak için çok
önemli vasıflardır. Markalar birbirine benzer
ama marka kişilikleri farklıdır. Rekabetin
sert koşullarında, markalar kendilerini üstün
kılan farklılaşma noktalarını iyi bilmeli ve
stratejilerini ona göre yaratmalılar.
TABIA
Tabia, bitki ve çekirdeklerden elde edilen
doğal ve esansiyel yağlara insanların duyduğu
gereksinimden doğdu. Araştırma şirketleri,
üreticiler, insan sağlığı ile görevli eczacılar ve
tüm ecza kooperatifleri birliği bir araya gelerek
bu girişimi başlattı. Girişimin amacı, doğadan
geleni, doğal yollarla kullanıma sunmak.
85
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Ümit Leblebici
TEB Genel Müdürü
TÜRK EKONOMI BANKASI (TEB)
Türkiye’nin en köklü ikinci özel bankası
Türk Ekonomi Bankası (TEB), faaliyetlerine
1927 yılında başladı. Kurulduğu yıldan bu
yana genişlettiği şube ağı, ürün ve hizmet
çeşitliliğiyle yatırım, leasing, faktoring,
portföy yönetimi gibi finans sektörünün çeşitli
alanlarında faaliyetlerini sürdürüyor. Şubat
2005’te dünyanın en güçlü bankalarından
biri olan ve 80’i aşkın ülkede faaliyet gösteren
BNP Paribas, Şubat 2000’de halka açılan TEB’e
ortak oldu. TEB, BNP Paribas ile gerçekleştirilen
ortaklığın ardından, kurumsal, ticari ve özel
bankacılık alanlarındaki uzmanlığını bireysel
bankacılık, işletme bankacılığı ve KOBİ
bankacılığı alanlarına da taşıdı. 30 Haziran 2014
tarihli finansal sonuçlara göre TEB, 58.4 milyar
TL değerindeki konsolide aktif büyüklüğü ve 10
binden fazla çalışanıyla Türk finans sektörünün
büyük oyuncularından biri.
Sektöründe
öncü
‘KOBİ’lerin Danışma Bankası’ olma hedefiyle
yola çıktı, Türkiye’de bankacılık alanında
yepyeni bir sayfa açtı. Türkiye Ekonomi
Bankası (TEB) 87 yıldan bu yana pek çok ‘ilk’e
ve yeniliğe imza atmaya devam ediyor.
+ Bugüne kadar markalaşmak adına ne gibi
çalışmalar yaptınız?
87 yıllık geçmişiyle Türk Ekonomi Bankası
(TEB), bankacılık sektöründe Türkiye’nin
en köklü ikinci özel markası konumunda.
“TEB’in markalaşma hikâyesi, 2005 yılında
BNP Paribas ile birleşmesinden sonra birey-
ÜMIT LEBLEBICI
Ümit Leblebici 1988 yılında İstanbul
Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun
oldu; 1994 yılında İstanbul Üniversitesi
Finans Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans
yaptı. 1991-1997 tarihleri arasında çeşitli
finans kuruluşlarında görev aldı. 1999 yılında
Hazine Grubu Direktörü olarak Türk Ekonomi
Bankası’na (TEB) katıldı. 2002 yılında TEB Aktif
Pasif Yönetimi ve Hazine Grubu Genel Müdür
Yardımcısı olan Leblebici, Şubat 2013’te TEB
Genel Müdür Vekili olarak göreve başladı. Eylül
2013’ten bu yana da TEB Genel Müdürü olarak
görevine devam ediyor.
86
sel bankacılık ve KOBİ bankacılığına adım + Öncülük ettiğiniz projeler var mı, hangiatmasıyla başlıyor” diyebiliriz. Markalaşma leri?
anlamında gerçek dönüşümümüzü 2010 Kendimize ‘KOBİ’lerin Danışman Bankası’
yılındaki banka birleşmesiyle yaşadığımızı olma hedefi koyarak Türkiye’de bankacılık
söyleyebiliriz. Birleşmeyle bir gecede büyük- alanında yeni bir sayfa açtık. Bugün yılda
lüğümüzü, görünürlüğümüzü ve yay4.5 milyon izleyiciye ulaşan TEB KOBİ
gınlığımızı iki kat artırdık. Türk
TV, il il gezerek 22 binden fazla
bankacılık tarihinin en başarılı
işadamına ulaşan TEB KOBİ
birleşmelerinden birini gerçekAkademi, kendi bünyemizden
32 BİNDEN FAZLA
leştirirdik.
yetiştirdiğimiz 500’ü aşkın
GİRİŞİMCİYE DESTEK
Bugün Dünya Bankası’nın bir
TEB KOBİ Danışmanı bu projelerimizden birkaçı. Amacımız
kuruluşu olan IFC tarafından
her kanaldan KOBİ’nin rekadünyada KOBİ bankacılığında
bet gücünü artıracak bilgiyi ulaşörnek gösterilen üç bankadan biriyiz. Bunu da kâr amacı güden her
tırmak. Bu projelerimizle KOBİ’lere
kurumun kolay kolay cesaret edemeyeceği dokunurken, her zaman tutarlı bir iletişim
projeleri sosyal sorumluluk anlayışıyla hayata izledik; KOBİ’ler ile olduğumuz her nokgeçirerek başardık. Çünkü KOBİ bankacılı- tada ‘KOBİ’lerin Danışman Bankası’ konuğına başladığımız o dönemlerde, Türkiye’de munu güçlendirecek “KOBİ Nerede TEB
1.8 milyondan fazla KOBİ faaliyet gösteri- Orada” söylemini kullandık.
yordu. Bu kadar geniş kitleye ulaşabilmek İki yıl önce Türkiye’nin en kapsamlı girişim
için her şeyden önce geniş bir şube ağına bankacılığını başlattık. KOBİ’lere sunduğumuz finansal ve finansal olmayan ürün ve
sahip olmak gerekiyordu.
hizmetleri girişimcilere özel olarak kurgu-
MARKALARI 3
ladık. Kredilendirme sürecinde; iş fikrinin
taşıdığı potansiyeli değerlendirmeye kattık ve
bu şekilde teminat yüklerini hafifletmeye çalıştık. Bugün girişimlere 450 milyon TL’nin
üzerinde kredi limiti açtık. Bunun yaklaşık
yüzde 60’ına yakınını girişimcilere teminatsız
verdik. Her yıl 15 bin girişimciye ulaşma hedefiyle yola çıktığımız TEB Girişim Bankacılığı ile bir yılda hedeflerimizi aştık, bugün
itibarıyla 32 binden fazla girişimciye ulaştık.
+ Sektörünüzde ne gibi ‘ilk’lere imza attınız?
Girişimcilere özel TEB Girişim Evi’ni açtık.
Burada girişimcilere ücretsiz eğitim, danışmanlık ve mentorluk hizmeti veriyoruz. TEB
Girişim Evi çatısı altında kurduğumuz Kuluçka Merkezi’mize bin yeni iş fikri gelirken,
41 tanesi kabul edilerek Kuluçka Merkezi’nde
çalışmalarına başladı. Burada desteklediğimiz altı girişimci de melek yatırımcı desteği
almayı başardı. Şimdi ODTÜ ile ABD’de Si-
likon Vadisi’nde bir Girişim Evi, 10 ilimizde
de TİM-TEB Girişim Evleri açma hazırlığındayız. Türkiye’de bireysel yatırımcı lisansının uygulamaya alınmasıyla birlikte ‘melek
yatırımcı’ konseptini müşterilerine sunan ilk
bankayız. TEB Özel Bankacılık bünyesinde
oluşturduğumuz TEB Özel Melek Yatırım
Platformu ile girişimcileri yatırımcılarla buluşturarak bu alanda da önemli bir adım
attık.
+ Markanızı daha geniş kitlelere duyurmak ve
yakınlaştırmak adına ne gibi çalışmalara imza
attınız?
KOBİ ve girişimcilerimiz ile birlikte yakaladığımız gerçek başarı hikâyelerini reklam
kampanyalarımızda kullandık. Girişim
Bankacılığı Lansman Kampanyası ile 2014
yılında Bronz Effie ödülü aldık. ‘Ekonomi
ailede başlar’ düşüncesiyle bireylerin finansal
okuryazarlık düzeyini yükseltmek ve tasarruf
bilincini geliştirmek amacıyla Ekim 2012’de
TEB Aile Akademisi’ni hayata geçirdik. Şubelerimizi sınıfa, çalışanlarımızı öğretmene
dönüştürdük. Bugüne kadar TEB Aile Akademisi ile tüm Türkiye’de 140 bin kişiye
ulaştık. Sınıf içi eğitimlerin yanı sıra, finansal
terimleri eğlenerek öğrenmeleri amacıyla 6-12
yaş arası çocuklara yönelik www.tebcocuk.
com üzerinden TEB Çocuk’u hayata geçirdik
MARKALARI 3
ve bugüne kadar 650 bin çocuğa ulaştık.
Sekiz yıl önce başlattığımız TEB Akıl Fikir
Yarışması’nı her yıl farklı bir temayla düzenlemeye devam ediyoruz. Önemli bir diğer
adımı da tenis sporunda attık. İlk olarak 2011
yılında dünyanın en prestijli turnuvalarından
WTA Championship’e adımızı verdik. Her
yıl ortalama 70 bin kişi, stattan dünyanın
en büyük tenis olaylarından birini canlı izleme şansı yakaladı. Şimdi ‘Benim Bankam,
Benim Dünyam’ mottosuyla marka yolculuğunda yeni yola girdik. Bu motto çatısında;
sorumlu bankacılık ve danışman banka anlayışı altındaki sürdürülebilir projelerimiz
ile Türkiye’de tenisin bir numaralı destekçisi
olma yolundaki çalışmalarımıza devam ediyoruz.
87
TÜRKİYE’NİN MARKALARI 3
Tolga Alişoğlu
Vialand Genel Müdürü
Bambaşka bir
dünya
Bünyesinde Tema Park, otel, alışveriş merkezi
ve gösteri merkezi bulunduran Vialand, bu
anlamda Türkiye’de birçok ‘ilk’e de imza
atıyor. Markanın Genel Müdürü Tolga Alişoğlu,
uluslararası bir marka olma yolunda hızla
ilerlediklerini söylüyor.
+ Sizce markalaşmak ne demektir?
Markalaşma farkındalık ve değer yaratmak,
ayrışmaktır. Aslında ürün ya da şirkete kişilik
kazandırma sürecidir. Markalaşma sürecinde
ürün ile hedef kitle arasında kurulan soyut ve
duygusal bir bağ söz konusudur. Marka iletişimlerinin her geçen gün çeşitlendiği ve markaların marka bilinirliğini artırmaya yönelik
bilinçlendiği bir pazarlama dünyasında hedef
kitle ve ürün arasında doğru ilişkiyi kurmak,
markalaşma adına stratejik bir adımdır. Markalaşmanın kalite, pazarlama, finansal yö-
88
netim, müşteri ilişkileri gibi farklı süreçleri yıda büyük marka oluşmamasının nedenleri
vardır. Markalaşma için “kaliteyi ve güveni arasında sayılabilir.
pazarlama yöntemi” de diyebiliriz. Bütünle- + Markanızı koruyup kollamak ve büyütebilşik, yaratıcı ve daimi devam eden, hedef kitle mek için atılması zorunlu olan kritik adımlar
sizce nelerdir?
odaklı bir iletişimi gerektirir.
+ Neden bugüne kadar Türkiye’de yeMarkanın konumlanmasına ve hedef
terli sayıda ve büyüklükte marka
kitlesine bağlı olarak, pazarlama
varlığı oluşamamıştır?
iletişimi ve sosyal sorumluluk çaTürkiye’de çoğu sektörde, şimlışmaları planlı ve periyodik bir
360 DERECE
diye kadar rekabet eksikliği
şekilde devam etmelidir. Marka
SÜRDÜRÜLEBILIR
nedeniyle markalaşmaya yeihtiyaçlarına ve bütçeye göre
ILETIŞIM STRATEJISI
teri kadar ihtiyaç duyulmadı.
mümkünse 360 derece sürdürülebilir bir iletişim stratejisi benimAğırlıklı üretim bazında veya
senmelidir. Müşteri memnuniyetine
geleneksel aile çerçevesindeki şirketlerin de eğilimi bu konuya bütçe
yönelik geri dönüşlerin de en kısa sürede
ayırmayı tercih etmemek oldu. Birçok marka, ve en etkili yollarla yapılması gerekir.
önce ürün iletişimi yapıyor, ürünü ya da hiz- + Son 12 ayda markanızı büyütebilmek ve
meti bir noktaya ulaştıktan sonra markalaşma yerini sağlamlaştırabilmek için gerçekleştirsüreci başlıyor. Dolayısıyla markalaşma önce- diğiniz en önemli aksiyonlar nelerdi? Hangi
sinde atılması gereken adımların atılmasında sonuçları elde ettiniz?
geç kalınmış olması, reklam ve iletişim ile Biz henüz çok genç, bunun yanında dinamik
hemen marka olunabileceği inancı, vizyon ve yenilikçi bir markayız. Bünyesinde Tema
eksikliği ve entelektüel sermayeye gereken Park, otel, alışveriş merkezi, gösteri merkezi
önemin verilmemesi, ülkemizde yeterli sa- bulunduran Vialand; entegre perakendecilik
MARKALARI 3
anlayışıyla dünya çapında bir benzeri daha
bulunmayan bir yapı. 360 derece marka iletişimi ile sürdürebilir ve katma değerli bir pazarlama stratejisi içindeyiz. Özellikle Tema
Park’ımıza bu sene yeni katılan ‘Nefeskesen’
ve ‘Fatih’in Rüyası’ isimli iki yeni üniteye yönelik gerçekleştirdiğimiz belgeseli, özel hedef
kitle, deneyim iletişimi nezdinde yoğun olarak kullandık. Sosyal sorumluluk çalışmalarımızla da markayla hedef kitlemiz arasında
duygusal bağ yarattık. Örneğin; 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve diğer
özel günlerde okullardan 10 bin çocuk Vialand Tema Park’ta ücretsiz misafir edildi.
Aynı bayrama paralel olarak MEB ile gerçekleştirilen ‘Eğlenirken Öğreniyorum’ projesi
hayata geçirildi. Sosyal medya stratejimizin
belli bir kısmı Vialand markasının ana maskot karakteri Kaptan Gaga üzerine kuruldu.
Kaptan Gaga’nın yanı sıra Vega ve Prof.
Apostrof gibi yeni karakterler Vialand markası içerisinde yer alan illüstratörler tarafından yaratıldı. Bu karakterlerin maceralarını
konu alan ‘Kutupyıldızını Bul’ isimli kitap,
tüm kitapçılarda okuyucularıyla buluştu.
Böylece hedef kitlelerden birisi olan çocuklara yönelik de marka bilinirliği arttı. Sosyal
medyada misafirlerimize özel kampanyalar ve
yine sektörünün öncü firmaları ile uzun dönemli stratejik iş birlikleri yapıyoruz. Ulusal
ve uluslararası networkte AVM ve Tema Park
için hem sosyal medya hem de entegre pazar-
lama dalında birçok ödüle başvurduk. Kısa
bir süre önce Amsterdam’da iki ünitemiz ile
IAAPA konferansında iki ödül aldık. Biliyoruz ki uzun vadeli pazarlama stratejilerimiz ve
dinamik ekibimiz ile günden güne hedeflerimize daha çok yaklaşıyor olacağız. + Kısa vadede markanızı büyütebilmek, konumunu kuvvetlendirebilmek için hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Vialand, şu anda Türkiye’nin ilk ve tek Tema
Parkı. Alışveriş merkezimiz ise açık hava
konseptli ve Türkiye’nin içinden tek tramvay
geçen alışveriş merkezi. Türkiye’de birçok
ilki barındıran ve bu anlamda bayrağı taşıyan biziz. Hedefimiz uzun vadede hem yeni
yatırımlar, AVM için yeni markalar hem de
Tema Park’taki üniteler ile ilk olmaya devam
etmek.
+ Markanızın 2023 hedefleri neler? Bunlara
nasıl ulaşmayı amaçlıyorsunuz?
MARKALARI 3
Vialand, uluslararası bir marka olma yolunda
hızla ilerliyor. Markaya yaptığımız yatırımlar,
marka değerini artırmakla beraber yurt içinin
yanı sıra, yurt dışından da yoğun talep görmemizi sağlıyor. Özellikle Balkan, Ortadoğu,
Kuzey Arap Yarımadası gibi komşu ülkelerden
her geçen gün artan bir misafir trafiği yaşıyoruz. Bu doğrultuda merkezimize trafiği olan
ülkelere yönelik dijital marka yatırımı yapacağız. İngilizce ve Arapça dillerindeki sosyal
medya çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.
Kendi marka karakterlerimiz olan Kaptan
Gaga ve arkadaşlarının serüvenlerini anlatan
diğer masal kitaplarımızı da hayata geçireceğiz. Sektörün öncü markaları ile stratejik işbirliklerine devam edeceğiz. Vialand markamızı
ve “Başka Bir Dünya” mesajımızı; turizme
yönelik çalışmalarımızla ve yaşam merkezi,
stüdyo, prodüksiyon alanı gibi markayı ileriye
taşıyacak çalışmalarla pekiştireceğiz.
+ Dünyada daha çok bilinen ve tanınan Türk
markalarının olması için sizce firmalar hangi
adımları atmalı?
Dünya pazarında tanınan bir marka olabilmek için, önce markaların Türkiye’deki
bilinirliğini artırması gerekir. Bunun için
de markaya iyi bir iletişim yatırımı yapılmalıdır. Hedef kitlenin, tüketicilerin, rakiplerin ve pazarın iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Türkiye’den bir dünya markasının çıkması,
Türk firmalarının dünya çapında bir imaj
yaratmasına da bağlıdır.
89
MARKALARI 3
Copyright
Doğan Burda Dergi
Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
Yayın Direktörü
İlhan Demiriz
Yayın Yönetmeni
Ayşegül Savur Özgen
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Cemal Subaşı
Yayın Danışmanı
Nükhet Vardar
Editör
Birgül Kopuz
Görsel Yönetmen
Murat Çavdar
Reklam Satış Müdürü
Deniz K. Çakmakçı
Redaksiyon
Nurettin Genç
İlk Basım Kasım 2014
Baskı - Cilt:
Doğan Ofset
Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş.
Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu
C Blok 34850 Esenyurt / İstanbul
Tel: 0212 622 19 00
Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve
Pazarlama A.Ş.’nin ücretsiz ekidir

Benzer belgeler