Meryap Dergi - 10 Görüntülemek İçin Tıklayınız
Transkript
Meryap Dergi - 10 Görüntülemek İçin Tıklayınız
içindekiler 2010 MERYAP İmtiyaz Sahibi Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Adına Yönetim Kurulu Başkanı Nesim EKİNCİ Adres: Ekinci İnşaat Fuat Morel Mah. 2818 Sok. No:2 Yenişehir / MERSİN Sorumlu Müdür Servet ERATALAY Adres: Adnan Menderes Blv. 32/1 Mersin Yayın Kurulu Nesim EKİNCİ Mustafa GÜLER Doğan KALKANCI Küresel güvenlik tehditleri Ekonomilerde yavaşlama Piyasalarda tedirginlik Fotoğraflar Yusuf ŞAHİN GÜVENLİ İSKELE PROJESİ (GİP) 8-20 MERSİN Tarihi Yerleri 3 106-111 Yönetim Yeri MERYAP Adres: Adnan Menderes Blv. Barboros Mh. Kırmaz apt. Kat: 2/4 Yenişehir / MERSİN Tel: 0324 326 02 51 DOSYA HABER İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞABİLECEK UYUŞMAZLIKLARIN ALTERNATİF HUKUKİ ÇÖZÜM YOLLARI -2 80-86 92-93 Yayına Hazırlayan Tasarım Tayfun ÇOKYAŞAR AKTÜEL 94-98 Genel Yayın Koordinatörü Lilyan MİLAS Haber ve Röportajlar Yusuf ŞAHİN Meltem AHATOĞLU 34 KAPAK KONUSU SEKTÖREL ANALİZ BASINDA BİZ 100 MEGA PROJE KRALİYET KULESİ Yayın Türü 3 Aylık Süreli Yayın Basıldığı Yer MATTEK Matbaacılık Ağaç İşleri San.Sitesi 1354 Cad.1362 Sk.No:35 Yenimahaller-İvedik/ANKARA TEL :0312 433 23 10 FAKS :0312 434 03 56 4 Dergimizde yer alan KARE KODLARI telefonunuza veya tabletlerinize okutabilirsiniz. Android için; QR & BARCODE, IOS için; QR READER uygulamalarını kullanabilirsiniz. www.meryap.org.tr BAŞKANDAN Değerli meslektaşlarım; Sevgili Mersinliler… Mersin Yapı Müteahhitleri Derneğimize ait dergimizin yeni sayısında bir kez daha sizlere ‘merhaba’ demenin mutluluğunu yaşıyorum. Sektörümüzü ileriye taşıyacak her türlü adımı atarken, neler yaptığımızın kısa da olsa bir değerlendirmesini sizlerle paylaşmayı, birbirimizle fikir alışverişinde bulunmayı çok önemsiyorum. Bildiğiniz gibi, Mersin’in il olarak küresel rekabet içerisinde bir cazibe merkezine dönüşebilmesi ve kaynaklardan sağlıklı yararlanabilmesi için ulusal kalkınma politikaları ile uyumlu ve üstünlüklü olan sektörlerini öne çıkarması hayati önem taşıyor. Böylece ilde yatırımların önünün açılması, bürokraside karşılaşılan sorunların aşılması ve yatırımların desteklenmesi süreci daha da hızlanacak ve ilimiz kaynakları daha etkin değerlendirilebilecektir. Bizler de bu çerçevede inşaat sektörü olarak, sadece yerel kalıplara sıkışmayan, ulusal ve uluslararası arenada yarışabilecek kalitede projeler üretmek için canla başla çalışıyoruz. 2014’ün son günlerini yaşadığımız şu günlerde yeni yıla umutla girmeye hazırlanırken, bu sene yaşadığımız acılar, kayıplar, iş kazaları da bir daha yaşanmamak üzere geride kalsın istiyoruz. Son aylarda sıkça düzenlediğimiz iş güvenliği seminerleri ve uygulamalı çalışmaların önümüzdeki sene de hız kesmeden devam edeceğinin bilinmesini isterim. NESİM EKİNCİ MERYAP YÖNETİM KURULU BAŞKANI Değerli Mersinliler; Sevgili meslektaşlarım; Ne yazık ki bu sene de sektörümüzde çözüm bekleyen öncelikli konuların başında gelen imar planları ve çevre planı ile ilgili sorunlar çözülememiştir. Mersin için geç kalmış 1/5 binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi, kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir önem taşıyor. En büyük isteğimiz, bu planların 2015’in ilk aylarında acil olarak ele alınması ve hayata geçmesidir.Yatırımların önü açılmadan istihdam sağlanamaz. İstihdamın artması, sektörün güçlenmesi ve yatırımların yansımaları elbette kaliteli konut üretimini tetikleyecek ve bölgemizi sektörde daha güçlü hale getirecektir. Bu nedenle imar planları hayati önem taşımaktadır. Mersinli inşaat sektörü aktörleri olarak;kentsel görüntüsüyle çağdaş, estetik ve afet risklerine karşı dayanıklı bir Mersin oluşturmak için her türlü görev ve sorumluluğa hazırız.. Sizlerin de desteğiyle büyümeye, güçlenmeye devam edeceğiz. Tüm Mersinlilerin yeni yılını kutluyor, barış, sevgi ve kardeşlik içinde mutlu seneler diliyorum. Saygılarımla NESİM EKİNCİ Başkan www.meryap.org.tr 7 AKTÜEL MERYAP YÖNETİM KURULU MERSİN VALİSİNİ ZİYARET ETTİ Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Üyeleri, Vali Özdemir Çakacak’ı ziyaret ederek, sektörle ilgili sıkıntıları ve projelerini dile getirdiler. Mersin valisi Özdemir Çakacak’ı makamında ziyaret eden Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) üyeleri vali Çakacak ile Mersin’in inşaat sektörü hakkında konuştu. Burada bir açıklama yapan MERYAP Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekici ‘’Mersin’de üzerinde durulması gereken çok konu var. Bizler yerel yönetimlerle ve kentte bize yardımcı olan herkesle beraber Mersin’in sorunlarını çözmeye talibiz. Mersin Valiliğine atanan Sayın Özdemir Çakacak’ı tebrik ederim. Kentimize hoş geldiniz dedi. Mersin’deki kentsel yapılaşma ile ilgili sorunların biran önce çözülmesi gerektiğini söyleyen Mersin Valisi Özdemir Çaka- 8 cak , “Oluşturduğunuz birliktelik ve toplumsal duyarlılıklarından dolayı sizleri tebrik ediyorum. Mersin’in gelişmesi için kentin bir ortak bir kültür ve akıl oluşturması gerekir. Mersin için düşünülen projelerin her şeyden önce yerel aktörlerle yani sizlerle hayata geçirilmesi gerekir çünkü sizler gerçeğin içinde yaşıyorsunuz. MERYAP üyelerinin aktardığı sıkıntılar ve taleplerle ilgileneceğiz. Özellikle arsa yoğunluğu ile ilgili sıkıntı çok önemli. Mersin inşaat sektörü, ucuz, kalitesiz, estetikten yoksun bir sektör olarak anılmamalıdır. Meryap’la beraber kentimizin gelişmesi adına ne gerekiyorsa biz yapmaya hazırız. Ziyaretlerinden dolayı MERYAP yönetim kurulu üyelerine ve MERYAP Başkanı Nesim Ekinciye teşekkür ederim diye konuştu. ETTİ www.meryap.org.tr AKTÜEL MERYAP, VERGİ DAİRESİ BAŞKANI’NI MİSAFİR ETTİ Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP), Mersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör’ü misafir etti. Mersin Yapı Müteahhitleri toplantı salonunda bir araya gelen Meryap ve Mersin Vergi Dairesi başkanları sektörler ilgili konularda ortak konular üzerine bir toplantı gerçekleştirdiler. Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim Ekici burada yaptığı konuşmada inşaat sektörünün bütün sektörlerle ilişkisi olduğunu belirterek ‘Biz her sektörden ve farklı iş kollarından besleyerek büyüyen bir sektörüyüz. Bunun için kentin bütün iş kollarıyla, belediye kurumlarıyla sürekli iletişim halindeyiz. Karşılıklı alışverişte bulunduğumuz takdirde sorunlar daha kolay çözüme kavuşacaktır’’ diye konuştu. ADEM GÜNGÖR KİMDİR? 1976 yılında Kırşehir’in Mucur İlçesinde doğdu. 1998 yılında Maliye Bakanlığı’na bağlı birimlerde çalışmaya başladı. 24.11.2011 tarihinde Sakarya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanı olarak görevlendirildi. Bu görevini devam ettirirken 23.07.2014 tarihli ve 29069 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Atama Kararı ile Mersin Vergi Dairesi Başkanlığına atandı. 13.08.2014 tarihinden itibaren bu görevi yürüten Adem GÜNGÖR; Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olup, evli ve 2 çocuk babasıdır. 12 www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 13 AKTÜEL AKTÜEL MERYAP BAYRAMLAŞMA TÖRENİ Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP), düzenlediği Kurban Bayramına özel program ile dernek binasında üyeleriyle bir araya geldi. Mersin Yapı Müteahhitleri üyelerini bir araya getiren bayramlaşma törenine çok sayıda üye katıldı. MERYAP Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekinci yaptığı konuşmasında özellikle birlik ve beraberlik kavramlarına dikkat çekip; ‘’Böyle güzel ve özel günlerde sizlerle derneğimiz çatısı altında olmak beni çok mutlu ediyor. Bu aylarda da en çok ihtiyaç duyduğumuz temel kavramlar birlik, beraberlik ve kardeşliktir. Bizler doğduğumuz günden beri kardeşiz. Bu temel noktayı hiçbir zaman unutmamalıyız. Tüm İslam Coğrafyasında toplumsal barışın sağlandığı; sevgi, dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberliğin daim olduğu nice bayramlar temenni ediyorum.’’ diyerek sözlerini bitirdi. 14 www.meryap.org.tr AKTÜEL MİKASA MOOR MERSİN’DE AÇILDI İlk mağazasını 2004 yılında Nişantaşı’nda açan Mikasa Moor Türkiye’nin bir çok önemli kentinin ardından yeni mağazasını Mersin’de açtı. Açılışı Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ve Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği(MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci katıldı. Mikasa Moor’u bu güzel gününde yalnız bırakmayan Hamit Tuna kurdeleyi keserek hayırlı olsun te- mennilerinde bulundu. Yenişehir İsmet İnönü Bulvarında açılan Mikasa Moor Mersin şubesinin açılışına Mersin sosyal hayatının birçok tanınmış ismi katıldı. Açılış öncesinde kısa bir açıklama yapan Mağaza ortaklarından Halil Kartal “ Mikasa Moor’u diğer mağazalardan ayıran en önemli özellik ürünlerindeki seçicilik, estetik ve kalite değeridir” dedi. VRF KLİMA SİSTEMLERİ DOGALĞAZ GÜNEŞ ENERJİSİ YANGIN TESİSATI ISITMA TESİSATI HAVALANDIRMA AKTÜEL Mersinli müteahhitler iş güvenliğini önemsiyor MERYAP: ÖNCE İŞ GÜVENLİĞİ! lüm ve iş göremezlikle sonuçlanan iş kazalarında birinci sırada olan ülkemizde, iş güvenliğinin önemi gün geçtikçe artarken, Mersinli müteahhitler de konuyla ilgili tedbirleri almak ve bilgilenmek amacıyla çalışmalar yürütüyor. Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği’nde iş güvenliğiyle ilgili düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan A Sınıfı iş güvenliği uzmanı, Makine Mühendisi Muhammet Aydın, “Bakanlık müfettişlerince bölgemizde yapılan inşaat iş yeri kontrollerinde dokümantasyondan çok uygulamalara bakılmaktadır. Yüksekten düşüp ölme riski olan inşaat iş yerleri belirlenen yeni eksikliklerin tamamlanma süresince mühürlenerek faaliyetleri durdurulmaktadır. Eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden faaliyete başlamak için gerekli yazışmaların yapılması, görevlendirilen müfettişlerce gerekli kontrollerin yapılması ve yeniden faaliyete başlama süresi ise hafta sonuna denk gelmezse 4 günlük bir zaman dilimini almaktadır.”dedi. Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Vicdanlarımızın yaşantımız boyunca özgür olabilmesi için ‘önlemek ödemekten daha kolay ve insancıldır kabulü ile gerekli güvenlik önlemlerini alarak daha sağlıklı çalışma ortamlarının yaratılması, alınan güvenlik önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek işverenlerin sorumluluğunda olmakla birlikte işverenin emir ve talimatlarına uyarak çalışmakta çalışanlarımızın görev ve sorumluluğudur.” Önce insan! MERYAP Başkanı Nesim Ekinci ise, “önce insan” anlayışı ile hareket ettiklerini ifade ederek, iş güvenliğinin sağlanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. Ekinci, i ş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmanın yanı sıra karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gereken tedbirler konusunda bilgi sahibi olunması için MERYAP olarak bilgilendirme faaliyetlerine devam edeceklerini kaydetti. 20 www.meryap.org.tr MAKALE AKTÜEL ‘’ÖNCE İŞ GÜVENLİĞİ‘’ Muhammet AYDIN Makine Mühendisi A Sınıfı iş güvenliği uzmanı Ülkemizde inşaat sektörü ölüm ve iş göremezlikle sonuçlanan iş kazaların da birinci sıradadır.Yeni çıkarılan ve uygulamasına geçilen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundan iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik beklentiler üst seviyededir.Kanunun uygulanmasında sosyal ve fiziki şartların zorluğu ve karmaşıklığı olumlu sonuçlarının görülebilme sürecini uzatmaktadır. Bakanlık müfettişlerince bölgemizde yapılan inşaat iş yeri kontrollerinde dokümantasyondan çok uygulamalara bakılmaktadır. Yüksekten düşüp ölme riski olan inşaat iş yerleri belirlenen yeni eksikliklerin tamamlanma süresince mühürlenerek faaliyetleri durdurulmaktadır. Eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden faaliyete başlamak için gerekli yazışmaların yapılması, görevlendirilen müfettişlerce gerekli kontrollerin yapılması ve yeniden faaliyete başlama süresi ise hafta sonu na denk gelmezse 4 gün lük bir zaman dilimini almaktadır. Kontrolü yapılan başlıkları özetleyecek olursak : 1. İş yerinde iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirilmesine 2. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tespit ve öneri defterinin varlığına , deftere gerekli kayıtların düzenli olarak yazılıp taraflarca imzalanmış olmasına 3. Çalışanların kişisel koruyucu donanımlarının (baret ,emniyet kemeri,iş ayakkabısı v.b) olmasına..Yatay ve düşey güvenlik halatlarının ve güvenlik ağlarının olmasına 4. Kalıp iskelelerinin kuruluş ve kontrol planlarının mevcut olmasına 5. Soyunma odalarının olmasına wc sayısının yeterliliğine ve sıcak suyu olan duş sisteminin olmasına 6. Acil durum eylem planınınolmasına,Acildurumlarda irtibat telefonlarının görünür yerlere asılmasına 7. İş güvenliğine ilişkin gerekli olan bilgi, ikaz ve uyarı levhalarının olmasına 8. Acil durumda gerekecek olan yaralı taşıma sedyesine www.meryap.org.tr 9. Ecza dolabının olmasına ve içerisinde yeterli ilaç ve malzemenin olmasına 10. Katlarda ve süreksizlik olan kenar köşelerden düşmeleri önlemek için yerden 40 cm ve 100 cm de güvenlik bariyerlerinin mevcudiyetine ,.asansör boşlularının ve tesisat galerilerinin üstlerinin kapatılmasına ve kapakların sabitlenmiş olmasına 11. Dam ve gırgır vinçlerinin yatay ve düşey durudurucu switch lerin olmasına , bu vinçlerin çalıştığı düşey bölgeye girişleri önlemek için bariyerlerle kapalı olmasına 12. Cephe asansörlerinin 4 taşıma halatlı olmasına ,ilave her iki tarafta birer emniyet mekanizması ile donatılmış emniyet halatının olmasına 13. İnşaat halindeki binaların çevresinde emniyet bölgesi olarak bir güvenlik koridoru oluşturularak çalışanların girişlerinin engellenmiş olmasına 14. İnşaatı devem eden binalara çalışanların girip çıkış yapılan noktalara emniyetli geçiş tünelinin olmasına dikkat edilmektedir. Vicdanlarımızın yaşantımız boyunca özgür olabilmesi için ‘’ÖNLEMEK ÖDEMEKTEN DAHA KOLAY VE İNSANCILDIR’’ kabulü ile gerekli güvenlik önlemlerini alarak daha sağlıklı çalışma ortamlarının yaratılması , alınan güvenlik önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek işverenlerimizin sorumluluğunda olmakla birlikt e işverenin emir ve talimatlarına uyarak çalışmakta çalışanlarımızın görev ve sorumluluğudur. Bir gerçek örneği sizlerle paylaşmak isterim. Bilindiği gibi 1960 yıllardan sonra çeşitli Avrupa ülkelerine giden işçilerimizin % 61 i okuma yazması olmayan ve cahil olarak nitelendirilen gidecekleri adresi okuyarak değil sorarak bulan büyüklerimizdi.Bu grubun yaklaşık % 70 i inşaatlarda ,%8 i hizmet sektöründe geri kalan % 22 si ise endüstriyel tesislerde veya fabrikalarda çalışmakta idi .Kazaya sebep olma veya maruz kalma yönünden bakıldığında 40 yıl önce Avrupa ‘daki cahil Türk inşaat işçileri acaba neden şu andaki okuma yazma oranı % 98 olan ve cahil olmayan Türkiye’deki inşaat işçilerine göre karşılaştırma yapılamayacak kadar başarılı oldular. İş kazası oranı % 1 lerin altında kalmıştır.Bu sonuç bize yönetimin yönetilenin üzerinde tam bir hakimiyet kurarak iş kazalarının çok düşük seviyeye çekilebileceğini göstermektedir. Yapılan araştırmalar iş kazalarının % 80-90 oranında çalışanların hatasından ve kurallara uymadıklarından meydana geldiğini göstermektedir. İş kazalarının % 10-20 si yönetim hatalarından meydana gelmektedir. Bıkmadan ve usanmadan çalışma ortamlarının daha güvenilir ve emniyetli olabilmesi için, çalışanlarımızın eğitereki, yaptıkları işin gerektirdiği kişisel koruyucu malzemelerinin kullanılmasını sağlayarak,çalışılan noktaların fiziki yapılarını uygun hale getirerek , mutlu ve huzurlu bir çalışma ortamı oluşturmak dileği ile bütün çalışanlara ve yöneticilerimize işlerinde kolaylıklar be başarılar dilerim . Muhammet AYDIN Makine Mühendisi A Sınıfı iş güvenliği uzmanı 21 SEKTÖREL HABER “Türkiye’de müteahhit enflasyonu var” İMKON Başkanı Tellioğlu, Müteahhitlik Hizmet Yasası’nın TBMM gündemine getirilmesi gerektiğini söyledi ANKARA - İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, “Türkiye’de müteahhit enflasyonu” olduğunu savundu. Tellioğlu, yazılı açıklamasında, “27 AB ülkesinde toplam 80 bin müteahhit varken, Türkiye’de 300 bine yakın müteahhit bulunduğunu” ifade etti. Bu durumun, “Türkiye’de müteahhit enflasyonu” olduğunu gösterdiğini savunan Tellioğlu, şunları kaydetti: “Bu enflasyonun temel nedeni, müteahhitliğin kurumsal bir yapıda denetim altına alınmaması ve yeterli sermaye gücünü sahip olan veya olmayan girişimcilerin, istediği gibi müteahhitlik yapmasıdır. İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu olarak, ülkemizde faaliyet gösteren yaklaşık 300 bin müteahhitten 100 binini, ahlaki, teknik, sermaye gücü ve nitelikli insan kaynağı yeterliliği olarak ele aldığımızda ‘çürük elma’ olarak görüyoruz.” “Müteahhitlik hizmet yasası bir an evvel çıkarılmalı” Sektördeki bu yapısal sorunun yansımasının ise çarpık yapılaşma olduğunu ifade eden Tellioğlu, şöyle devam etti: “Bugün hala, 1 dairenin, 2 ya da 3 kişiye satan sözde müteahhitlerin, adli ceza almalarına karşın, yine müteahhitlik ya- 22 pabildiğini, denetimsiz ve düzensiz projelerde, çok sayıda can ve mal kayıplarının yaşandığını görmekteyiz. İşini hakkıyla yapan müteahhit ile aşırı kar hırsıyla halkımızı mağdur eden müteahhitlerin, kanun çerçevesinde birbirinden ayrılması gerekmektedir. Müteahhitlik yasasının olmayışından kaynaklanan boşluğu, dolandırıcılar doldurmaktadır. Tüm bu sorunlara çözüm getirmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının üzerinde çalıştığı, ‘Müteahhitlik Hizmet Yasası’, bir an evvel TBMM gündemine getirilip, yasalaşmalıdır.” www.meryap.org.tr SEKTÖREL HABER Konut satışları ilk 9 ayda yüzde 3.6 düştü Konut satışları eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13.2 artarak 115,786 adete yükselirken, ilk dokuz ayda ise yüzde 3.6 azalarak 831,287’ye geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan konut satış istatistiklerine göre, geçen yılın ilk 9 ayında konut satışı 862,381 adet olmuştu. TÜİK verilerine göre eylül ayında yapılan satışların 53,039 adedi ilk satış, 62,747 adedi ise ikinci el satış şeklinde gerçekleşti. Türkiye genelinde, toplam konut satışlarının 43,144 adedi ipotekli konut satışı şeklinde gerçekleşirken; ipotekli satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 37.3 oldu. Yabancılara ise eylül ayında 1,857 konut satışı yapıldı. Yabancıya en çok satışı yapılan iller sırasıyla Antalya, İstanbul ve Aydın oldu. www.meryap.org.tr 23 SEKTÖREL HABER İnşaat Sektöründe İş Kazalarını Azaltacak Program İTÜ’de İTÜ, 3D yazılımın önde gelen firmalarından Autodesk ile Yapı Bilgi Modellemesi Uzmanlık Sertifika Programı başlatıyor. İTÜ, 3D yazılımın önde gelen firmalarından Autodesk ile Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) Uzmanlık Sertifika Programı başlatıyor. İnşaat sektöründe maliyet ve zamandan tasarruf elde edilmesini sağlayan BIM uygulamalarıyla olası iş kazalarının da minimuma indirilmesi hedefleniyor. Türkiye’de ilk ve tek olacak bu programdan yetişecek uzmanlar sayesinde, önemli bir ihtiyaca yanıt verilmesi amaçlanıyor. İnşaat sektörünü kökten değiştiren bir kavram olarak görülen ve yaklaşık 10 yıl önce ortaya çıkan BIM, henüz yeterince tanınmıyor. İTÜ ve Autodesk de bu önemli açıktan yola çıkarak, BIM uygulamalarını kullanabilen nitelikli elemen yetişmesini sağlamak amacıyla işbirliği yaptı. 12 Ocak - 3 Mart 2015 tarihleri arasında, iki haftalık sürelerle verilecek toplam üç modülden oluşan eğitim programı, yeniliklere kapı açan üniversite – sanayi işbirliği açısından da önemli bir örnek olacak. Eğitimler İTÜ SEM’de Verilecek Dünyada ve ülkemizde hızla gelişen BIM, gerçek örnekler üzerinden işlenecek ve bu sayede katılımcıların deneyim kazanması sağlanacak. Autodesk, teknoloji, içerik ve uzman görüşleri ile programa katkı sağlayacak. Program Koordinatörü Doç. Dr. Esin Ergen Pehlevan, programın önemini şöyle anlattı: “BIM konsepti Türkiye için ne kadar yeni olsa da inşaat sektörünün tüm çalışma sistematiğinin ve yöntemlerinin hızla BIM’e uyarlanması gerekiyor. Bu sebeple, BIM’in kavranması ve uygulanabilmesi için BIM konseptine bütüncül yaklaşan bir sertifika programına ihtiyaç duyuluyordu. Bu eğitim programının bu ihtiyaç sonucunda oluşturulduğunu ve üniversite-sektör işbirliklerine güzel bir örnek olarak eklendiğini söyleyebiliriz.” Türkiye’de İlk ve Tek Türkiye’de henüz hiçbir organizasyon veya kuruluşun BIM sertifikası vermediğine, programın bir ilk olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Pehlevan, içeriğe ilişkin şu bilgileri verdi: 24 “Bu program içerik olarak oldukça zengin. Sadece belli bir yazılımın kullanılmasına yönelik değil; genel olarak BIM kavramının açıklanması, dünyadan örneklerle öneminin ve faydalarının öne çıkarılması, örnek olaylar üzerinden avantaj ve dezavantajlarının ve nasıl uygulandığının açıklanması, BIM’e geçmek isteyen firmaların izlemesi gereken adımlar gibi ana başlıklar ile BIM kavramı açıklandıktan sonra ikinci modülde detaylı bir uygulama gerçekleştirilecek, üçüncü adımda ise katılımcılar uzun bir sınava tabi tutularak uygulamaları gerçekleştirmedeki başarıları ölçülecek.” Autodesk Akdeniz Ülkeleri Eğitim Koordinatörü Evren Arın ise “İTÜ gibi seçkin bir üniversite ile işbirliğine gitmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu işbirliği sayesinde İTÜ SEM ile birlikte, AutoCAD, Revit, Inventor ve 3ds Max gibi yazılımlarımızın uluslararası geçerliliği olan ACU sertifika sınavlarını da gerçekleştireceğiz” diye konuştu. BIM Eğitimi Neden Önemli? Yapı Bilgi Modellemesi – BIM, binayı henüz sahada fiili olarak yapmadan sanal olarak inşa etmeyi ve karşılaşılabilecek her türlü problemi (farklı elemanların çakışması, işin zamanında yetişmemesi, olabilecek iş kazaları gibi) sanal model üzerinde çözmeyi amaçlıyor. Benzer yaklaşımlar, seri üretim yapan diğer sektörlerde görülebiliyor ancak inşaat sektöründe binanın tam teşekküllü bir prototipini yapmak BIM öncesinde mümkün olamıyordu. Bu da inşaatın maliyetinin artmasına, süresinin uzamasına, kalitesinin düşük olmasına ve iş kazalarına sebep oluyordu. BIM yaklaşımı ile bu sorunların büyük oranda üstesinden gelinmesi sağlanıyor. ABD ve Kuzey Avrupa ülkelerinde inşaat sektörünün BIM konseptine geçiş sürecinin adımlarından biri, BIM uzmanlık sertifika programları olurken, bu sayede hem farkındalık geliştirildi hem de sektörün ihtiyaç duyduğu uzman işgücü yetiştirildi. Yeterli sayıda uzman işgücü oluştuktan sonra, kamu projelerinde BIM kullanılması zorunlu hale getirildi. www.meryap.org.tr SEKTÖREL HABER Türk müteahhitlerin büyük başarısı Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’ın (Engineering News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayınladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 2012 verilerine göre 38 olan Türk müteahhitlik firması sayısı 2013 yılı verilerine göre 2014 yılında 42’ye yükseldi. Bu sayı ile Türkiye, 62 firma ile listede birinci sırada yer alan Çin’in ardından dünyada ikinci sıradaki yerini korudu. Üçüncü sırada ise 31 firma ile ABD bulunuyor. www.meryap.org.tr ENR Bülteninin ardından yaptığı değerlendirmede TMB Başkanı Mithat YENİGÜN:“Sektörde başarı sıralaması için bir ölçek olarak algıladığımız ENR listesinde 2008 yılından beri dünya sıralamasında Çin’den sonra ikinci sırada bulunmamız en büyük övünç kaynağımızdır. Ancak firmalarımızın toplam gelirden aldığı pay itibariyle daha yukarılarda yer almak daha önemlidir. İspanya’nın 13 firma ile toplam pazarda aldığı %14.7 payı çok iyi analiz etmeli ve dersler çıkarmalıyız.” dedi. Değerlendirmesinin devamında Başkan YENİGÜN: “Pazar payımızı arttırmak ve daha yüksek katma değer yaratmak için yapılması gereken ise, yurtdışında ortaklıklar kurarak; hem aynı bölgelerde birbirimizle rakip olmadan daha uygun şartlarda işler almak, hem de ortaklık kültürü ve güç birliği içinde daha ekonomik ve daha hızlı işler yapmaktır. Ayrıca yurtdışındaki işlerde, özellikle de büyük ölçekli projelerde en çok gelir mühendislik işlerinden ve malzeme temininden elde edilmektedir. Türk müteahhitlerin kısaca EPC olarak adlandırılan ve Mühendislik-Tedarik-İnşaat işlevlerinin tümünü kapsayan entegre hizmet sunumuna yönelmeleri gerekmektedir. Bu sayede firmalarımızın toplam ciro bazında daha da büyüyerek dünya devleri ile yarışacak seviyeye geleceğine inanıyorum.” dedi. 25 SEKTÖREL HABER Emlak Almadan Önce 3 Şeye Dikkat! Emlak piyasasının mevcut koşullarından bağımsız olarak herhangi bir konut işlemi gerçekleştirmeden önce yapmanız gereken üç şey var. WSJ’nin haberine göre; ABD Census Bureau’nun açıkladığı son istatistiklere göre ülkedeki hane halkının yüzde 66,9’u kendi evinde oturuyor. ABD’lilerin birçoğu için hayatları boyunca yaptıkları en büyük satın alma işlemi ev ve bu nedenle detaylı bir planlama gerektiriyor. Harekete geçmeden önce aşağıdaki üç maddeyi dikkate almakta fayda var. 1.Zamanlama ve yatırım hedeflerinizi belirleyin: Her yatırımda olduğu gibi öncelikle zamanlamanızı iyi ayarlamanız gerekir. Örneğin, alıcıysanız evi bir yıl sonra satmayı mı planlıyorsunuz? Öyleyse piyasanın bu süreç içinde yükseleceğine inanıyor olmalısınız. Piyasanın yükselmesini engelleyebilecek riskleri değerlendirdiniz mi? Emekliliğinizi geçireceğiniz ev ise kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmeden konut piyasasındaki döngülere dayanabilir misiniz? Likidite ihtiyacınızın 26 yanı sıra beklentilerinizi de iyi anlamak söz konusu konutun sizin için iyi olup olmadığına dair doğru bir değerlendirmede bulunmanıza yardımcı olur. 2.Finansal planınız üzerindeki etkisini değerlendirin: Bu satın alma finansal planlarınızı nasıl etkiler? Mortgage kredinizi, emlak verginizi, sigortayı ve ev bakım masraflarınızı karşılayabilir misiniz? Bu evi almak için yaşam giderlerinizi azaltmak zorunda mısınız? Eğer öyleyse ne kadar azaltmanız gerekiyor? İşinizi kaybetseniz bile ev giderlerini ödeyebilir misiniz? Bu satın alma işlemi emeklilik tarihinizi değiştirecek mi? Diğer yandan yüksek bir fiyattan satabilecek olsanız elinize geçen nakit ile ne yapmayı düşünürsünüz? Daha ucuz bir bölgede nakit parayla ev satın alıp mortgage kredisi kullanmamayı planlar mıydınız? 3.Profesyonel yardım alın: Bölgenizi iyi bilen bir emlakçı ile çalışmak komisyon ödemeye değer. Beraber çalışacağınız emlakçı karşılaştırmalı piyasa analizi de yapabiliyor olmalı. www.meryap.org.tr SEKTÖREL HABER İnşaatta Güven Endeksi Geriledi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin sektörel güven endekslerini yayımladı. Açıklanan endekslere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,1 azaldı. Eylül ayında 99,5 olan hizmet sektörü güven endeksi, ekim ayında 98,3 değerine geriledi. Hizmet sektörü güven endeksindeki düşüş, son üç aylık dönemdeki iş durumunun iyileştiğini ve son üç aylık dönemdeki hizmetlere olan talebin arttığını değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talebin artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre, iş durumu endeksi yüzde 0,6, hizmetlere olan talep endeksi yüzde 1,5 ve hizmetlere olan talep beklentisi endeksi yüzde 1,3 azaldı. www.meryap.org.tr İnşaat sektörü güven endeksi azaldı Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,4 azaldı. Bir önceki ayda 83,6 olan inşaat sektörü güven endeksi, ekim ayında 81,6 değerine geriledi. İnşaat sektörü güven endeksindeki azalış, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinin mevsim normallerinin üzerinde olduğunu değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısının artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi yüzde 1,8 ve toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi yüzde 2,8 azaldı. 27 SEKTÖREL HABER Tapu harçlarına kredi kartı kolaylığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin talimatıyla tapu ve kadastro harçlarının kredi kartı ile ödenebilmesi için çalışma başlattı. Genel Müdürlük, maliye hesabına aktarılmak üzere kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılabilmesi için elektronik ortamda tapu harçlarının kredi kartı kullanılarak tahsil edilebilmesi için çalışmalara başladı. Uygulama ile kağıt ortamında doküman üretilmeksizin web sitesi üzerinden sağlanacak servis vasıtasıyla elektronik ortamda tahsil işlemleri yapılacak. Ayrıca zaman ve emek 28 kaybını en aza indirecek, tapu ve kadastro hizmetlerinin etkin, hızlı, güvenilir ve basitleştirilmiş bir şekilde sunulmasını sağlayarak vatandaş memnuniyetini artıracak. Tapu ve kadastro harçlarının tahsilatlarının kredi kartı kullanılarak yapılması çalışmalarına Maliye Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü koordineli olarak devam ediyor. Bu kapsamda, döner sermaye tahsilatı işlemlerinin 1 ay içerisinde, tapu ve kadastro harçlarının ise 2015 yılı başlangıcı itibari ile uygulamaya konulması için çalışmalar sürdürülüyor. www.meryap.org.tr SEKTÖREL HABER TSKB, Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Değerleme Şirketi Oldu TSKB Gayrimenkul Değerleme, Euromoney’s Real Estate Awards 2014’de, Türkiye’de gayrimenkul sektörünün farklı alanlarında faaliyetlerini sürdüren şirketlerin geniş katılımıyla gerçekleştirilen oylama ve anket çalışması sonucunda, ‘Değerleme (Valuation)’ alanında “Türkiye’nin En İyi Şirketi” ödülüne değer bulundu. 2002 yılının Kasım ayında gayrimenkul değerleme hizmeti vermek amacıyla TSKB tarafından kurulan TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş., değerleme, danışmanlık, proje geliştirme ve fizibilite çalışmaları, en iyi en yüksek kullanım etüdü, piyasa araştırmaları, sektörel etüdler, yatırım inceleme-kontrol, makine-ekipman ekspertizi gibi konularda uluslararası standartlara (IVSC) uygun, bağımsız ve tarafsız hizmet veriyor. www.meryap.org.tr Euromoney, TSKB Gayrimenkul Değerleme’yi daha önce 2008 yılında Gayrimenkul Danışmanlığı kategorisinde “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Değerleme Şirketi” ve “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanı” ödüllerine değer buldu. Şirket, 2005 yılında da “Türkiye’deki En İyi Gayrimenkul Danışmanı” olarak ödüllendirildi. TSKB Gayrimenkul Değerleme, uluslararası standartlarda hizmet kalitesini garanti ederek, İngiliz Kraliyet Ailesi Tescil ve Lisans Kurumu (RICS) tarafından değerleme uzmanlarına uygulanan sınavlar ve sertifikalı uzmanların yönetiminin oluşturduğu şirketlerin bir dizi incelemesi sonucunda Türkiye’de RICS sertifikasına sahip ilk üç şirketten biri konumunda bulunuyor. 29 TANITIM D ÜNYADA Bİ TMEZ T ÜKEN MEZ SER MAYE, İ TİB ARDI R Me r s in ’ d e h ı z l a b ü y ü y e n v e y e n i p r o j el er i y l e a d ın d a n sö z et t i r m ey e ba ş la y a n 3 3 İ n ş a a t ’ ı n yö n e t im kur u l u ü y el er i M u st a f a İş bil i r v e Va h a p İ ş b ilir i le k e nd i f i r m a l a r ı v e k e n t im iz d e k i i n ş a a t s e k t ö r ü n ü n i h t i y a ç l a rı v e g e l i şi m i h a k kı n d a s o h b e t ettik. 30 Meryap Dergisi okurları için sizleri kısaca tanıyabilir miyiz? Ben Mustafa İşbilir, 1966 yılı Adıyaman doğumluyum. Kardeşim ve iş ortağım Vahap İşbilir ise 1970 yılı Adıyaman doğumludur. Her ikimiz de Otuzüç inşaat yönetim kurulu üyesiyiz. 1986 yılında Mersin’e yerleştik.1986-1992 yılları arası Uzay Kuyumculuk adı altında kuyumculuk işiyle iş hayatımıza başladık. 1992 yılında Altın Un Fabrikasını kurduk. 2005 yılında gayrimenkul ve inşaat sektörünün çok hareketli olduğunu gördük ve aldığımız eğitimler sonrası bu sektörde ilerlemeyi hedefledik. Altın Un Fabrikamız faaliyetlerine hala devam etmektedir. Şirketiniz ne zaman kuruldu? Kuruluş aşaması hakkında bize bilgi verir misiniz? Otuzüç İnşaat 2007 yılında bir aile şirketi olarak Mersin’de kuruldu.Mezitli’deki projemiz Metro City plaza ile inşaat sektörüne girdik. Mersin’de inşaat alanında faaliyetlerimiz devam ediyor ; yeni ve kaliteli projelerimiz ile şehrimize yeni yaşam alanları sağlamayı düşünüyoruz. Otuzüç İnşaat olarak gerçekleştirdiğiniz projeler hakkında kısaca bilgi verir misiniz? İlk projemiz Mezitli’de , 60 daireden oluşan Metro City , Daha sonra yine www.meryap.org.tr aynı bölgede yer alan ve 60 daireden oluşan Park Gardenya projemizi de hayata geçirdik. Mezitli Yeni Mahalle’de bitirmiş olduğumuz Otuz üç Rezidans da 60 daireden oluşmaktadır.Üniversite yolunda Üniver-City Park’ı inşa ettik. Yenişehir bölgesinde , Kipa Alışveriş Merkezi civarında 56 daireden oluşan 33 Palas Konutlarının ve 16 daireden oluşan 33 Moda projesinin yapımını ve tamamının satışını gerçekleştirdik. Mezitli Kuyuluk yolunda yeni başladığımız 3+1, 59 adet daire ve ticari alanları olan 33 Twin Towers projemizin yapımı ve satışı devam etmektedir. Bugüne kadar yaptığımız tüm projeleri kendi arsalarımız üzerine inşa ettik. Bundan sonraki süreçte de Yenişehir ve Mezitli bölgesinde yapmayı düşündüğümüz birden fazla projemiz var. Otuz üç İnşaat’ın hedefleri ve misyonu nelerdir.? İlk fırsatta belirttiğimiz hedeflerin başında mesleğimize en iyi şekilde devam etmek gelmiştir hep. Yaptığımız konutları güven üzerine inşa etmeyi ilke edindiğimiz firmamızda ; yeniliğe açık deneyimli personellerimiz ile kaliteden ödün vermeyerek , teknolojik gelişimlerin de ışığında özel yaşam alanlarını özenle şekil- www.meryap.org.tr lendirmeyi hedef olarak görüyoruz. Kalite ve güven bizim en önemli şirket misyonumuzu oluşturmaktadır. Bu konuda bugüne kadar hiç bir tavizimiz olmadı ve bugünden sonra da olmayacaktır. Allah nasip ederse bu şekilde de yolumuza devam edeceğiz. Kısacası biz; Otuzüç İnşaat olarak Mersin’de kalıcı olmayı düşünüyoruz. İlk hedef noktamıza ulaştık diyebiliriz. Önümüzdeki günlerde de Mersin’i bekleyen yeni hedeflerimiz olacaktır. Otuz Üç İnşaat olarak Mersin İnşaat sektörünün geleceğini nasıl görmektesiniz? 5000’lik ve 1000’lik planlar sorununu dikkate alarak neler söylemek istersiniz ? Öncelikle Mersin’de arsa sıkıntımız var. Müteahhitlerin şu andaki en büyük sıkıntısı boş arsa sıkıntısıdır. Bunu Meryap Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Nesim Ekinci’de sık sık dile getirmektedir. Bu arsa sıkıntısının en yoğun olduğu bölge ise Yenişehir Bölgesi olarak görülüyor. 5000’lik ve 1000’lik planların uygulanmamasından dolayı bu sıkıntılar ortaya çıkıyor. Bu sorun bütün müteahhitler tarafından biliniyor ve yüksek sesle dile getiriliyor. Bu sıkıntıların bir an önce aşılması gerekmektedir. Bu noktada herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Mersin’e daha 31 güzel projelerin yapılabilmesi için arsa sıkıntısının yerel yönetimler tarafından bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 5000’lik plan sorunu aşıldığı takdirde Mersin’de, özellikle Yenişehir ve Mezitli’de müteahhitlik daha da ilerleyecektir. Mezitli ile Yenişehir arasında fiyat farklılığı da göze çarpmaktadır. Mezitli bölgesinde arsalar rahatlıkla bulunmaktadır. Ama oradaki yapılar ne kadar sağlıklı bu konuyu tartışabiliriz. 5000’lik planlardan sonra alt belediyeler 1000’lik planlarla ortaya çıkacaktır. Bunlarda uzun bir süreç gerektiren işler. Dolayısıyla bu planların bir an önce meclis onayından geçmesi gerekiyor. Örneğin; bugün Yenişehir bölgesinde güzel bir konsept yapabilmek için bir arsaya ihtiyacınız var. Kupon araziler yüzde 50 civarında konuşulmaya başlandı. Yüzde 50 ile bu işlere girmek mantık dışı gibi geliyor bize. Dolayısıyla 5000’lik planları bekliyoruz ve bu şekilde ekonomiye can veren inşaat sektörünün önü malesef tıkanmış oluyor. Türkiye’de inşaat sektöründe yaşanan en büyük sıkıntılar sizce nelerdir? Bu konuda olması gereken resmi prosedür neyse biz Otuzüç İnşaat olarak onu uygulamaktayız. Belediyelerin belirli imar yasaları vardır. Tekrar ediyorum 5000’lik ve 1000’lik planların devreye girmesiyle beraber yerel yönetimlerle ve belediyelerle çalışmalarımız daha sık olacaktır. Bunu inşaat sektörünün önünün açılması için sık sık tekrar edip gündeme getiriyoruz. Bir başka konu ise müteahhitlik belgesinin verilmesi konusudur. Hiçbir becerisi olmayan, inşaat konusunda bilgisi olmayan kişiler müteahhitlik belgesini kolaylıkla almaktadır. Şu an nerdeyse bütün taşeronlar bu işe soyundular. Bunun sonucunda kalitesiz yapılar ortaya çıkmaktadır. Bu belgelerin verilmesine bir kıstas getirilmelidir ve sadece parasına güve- 32 nen kişilere bu belgeler verilmemelidir. Çünkü bu belgelerle inşaat projeleri gerçekleştiriliyor. Bu kişiler daha fazla para kazanma adına malzemeden ve işçilerin alın terinden kısmaktadır. Bunlar da sektörün adının kötü anılmasına neden olmakta ve kamuoyunda güven kaybı oluşturmaktadır. İnsan sağlığını hiçe sayan bu kişiler karşısında acilen önlem alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda hükümetimiz üzerine düşeni yapmalıdır. Bunlar her zaman bizim karşımıza engel olarak çıkıyor. Türkiye’de bir başka sıkıntı ise belediyelerde alt yapı sıkıntısıdır. Yeni oluşum içerisinde olan belediyelerde bu sorun karşımıza sürekli çıkmaktadır. Ayrıca konut kredilerinin yüksek oluşu da bizlerin karşılaştığı bir diğer sıkıntıdır. Bu durum inşaat sektörünü olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Buna ek olarak tapu harçları da çok yüksektir. Bir memur arkadaşımız konut alacağı zaman, diyelim ki konutun fiyatı 200-250 bin TL arası olduğunda, 10 bin TL civarında tapu masrafı söz konusudur. Bu da, ülkemiz şartları ve yaşam koşulları düşünüldüğünde bir memur vatandaş için zorlayıcı bir rakam. Bu konuda devletimizin bir iyileştirme yapması gerekmektedir. Böylesi bir iyileştirme yapıldığı takdirde inanıyoruz ki; inşaat sektörüne olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Kentsel dönüşüm konusunda Mersin yerelinde neler düşünüyorsunuz? Kentsel dönüşüm konusunda en büyük sıkıntısı harç muafiyetidir. Mersin Belediyelerinin harç muafiyeti uygulayıp uygulamadığı henüz kesinleşmemiş durumda. Eğer bu konu netleşirse mutlaka kentsel dönüşümünde Mersin’e özellikle inşaat sektörüne katkısı olacaktır. Riskli yapıların bir an önce yıkılıp, yerine yaşanabilir konutların yapılması için kentsel dönüşüm çok önemli bir faktördür. Bu konuda umarız ki Mersin belediyeleri kendi kararlarını en kısa zamanda verirler. www.meryap.org.tr Ayrıca şu hususa da dikkatleri çekmek istiyoruz. Kentsel dönüşüm konusunda Mersin diğer illere göre birkaç adım geriden geliyor. Özellikle yerel belediyelerde bu sıkıntılar daha çok yaşanmaktadır. Şu anda Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden alınmış bir çok riskli yapı belgeleri var. Müteahhitler olarak bu riskli yapıların neredeyse hepsini biliyoruz ama şu an hiç bir şey yapamıyoruz. Riskli yapı belgesi olan yerlerde belediyeler harç muafiyeti uygulamak zorundadır. Ama belediyelerin şu an harç muafiyetini uygulayıp uygulamadığını bilmemekteyiz. Çünkü bu konuda geçerli bir karar daha alınmadı. Müteahhitlerin önünün açılması ve kentimizde kentsel dönüşüm uygulamasının başlayabilmesi için harç muafiyetinin uygulanmasına ihtiyaç vardır. Şehrimizin yapısı ve her şeyden önemlisi insan hayatı bakımından bu konu bizim için çok önemlidir. İnşaat sektöründe önemli konulardan birisi de işçi sağlığı ve işçi güvenliğidir. Otuz Üç inşaat olarak bu konulardaki girişimleriniz ve önlemleriniz nelerdir? Bu konuyu tabiki çok önemsiyoruz. Çünkü insan hayatı her şeyden daha önemlidir. Biz OtuzÜç inşaat olarak bugüne kadar bütün projelerimizde, iş sağlığı ve güvenliği konusuna büyük bir önem verdik. Firmamız da iş sağlığı ve güvenliği konusunda yetki almamış ustalarımızla çalışmıyoruz. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yeni çıkan yasaları da yakından takip ediyoruz. Hükümet tarafından açıklanan yeni İş sağlığı ve Güvenliği paketinin yükümlülükleri çok fazla ve bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İş güvenliği uzmanları ile çalışmak artık bir zorunluluktur. Bizde bu kurallara uyarak iş güvenliği uzmanları ile gerekli görüşmelerimizi yaptık ve iş sağlığı ve güvenliği konusunda iş güvenliği uzmanlarımızın bizleri yönlendirdiği, alınması www.meryap.org.tr gereken tüm tedbirleri fazlasıyla alıyoruz. Çıkan tüm yasalara yüzde yüz uyulması gerektiğini düşünüyoruz. MERYAP İnşaat firmaları için önemli bir noktada durmaktadır. Siz de MERYAP üyesi olarak Meryap’ı değerlendirir misiniz? Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği, bugün elit müteahhit arkadaşların topluluğudur. Birlikte fikirleri değerlendirmek için çok güzel bir ortam sağlamaktadır bizlere. Bizler toplantılarımızda her konuyu konuşup yeni çıkan yasaları tartışmaktayız. Belediyelerle görüşme şansını yakalıyoruz ve ortak fikirlerimizi paylaşıyoruz. İnşaat sektörünün Mersin’de gelişmesi adına omuz omuza vererek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sektörümüzün sıkıntıları ile ilgili sürekli fikir alışverişinde bulunuyoruz. Özellikle kurumsallaşmak isteyen arkadaşlarımıza böylesi bir derneğin çok büyük katkısı vardır. Ayrıca; elit ve güvenilir müteahhitlerden oluşan MERYAP’ın vatandaşlarımıza da büyük katkısı olmaktadır. Şöyle ki; sektörümüzde olan müteahhit fazlalığı nedeni ile vatandaşlarımız zaman zaman mağduriyet yaşamaktadır. Bu yüzden; konut veya işyeri almak isteyen vatandaşlarımızın alım aşamasında ve sonrasında herhangi bir sorun yaşamaması ve mağdur olmaması adına MERYAP bünyesinde bulunan müteahhitler ile öncelikli görüşmelerini tavsiye ederiz. 10: Son olarak Mersin Yapı Müteeahitleri Derneği dergisi okurları için neler söylemek istersiniz? Meryap’ın çıkarmış olduğu Meryap Dergiyi özenle takip etmelerini öneririm. İnşaat sektörünü bir araya getiren dergimize destek olunmasını istiyoruz. Derneğimizin kurumsallığında çıkan çok özel bir dergi olduğunu düşünüyor, içeriği ve baskı kalitesiyle her geçen gün adından söz ettirdiği için de keyifle takip ediyoruz. 33 MERS-İN Haberi hazırlayan: Lilyan MİLAS MERYAP Genel Sekreteri MERYAP Dergisi Genel Yayın Koordinatörü GİP (GÜVENLİ İSKELE PROJESİ) T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İnşaat Sektöründe cephe iskelelerinden kaynaklanan iş kazalarının azaltılması amacıyla, Mersin HiltonSA’da düzenlenen ‘’Güvenli İskele, İskelede Güvenlik Projesi’’ semineri yoğun bir katılımla gerçekleşti. Son zamanlarda ülkemizde çok sık yaşanan iş kazaları sebebiyle özellikle işverenlerin bu konulara dikkat etmesi insan yaşamı açısından büyük bir önem arz etmekte. İş sağlığı ve güvenliği konusunda duyarlı olan MERYAP yönetimimiz ve üyelerimiz ile derneğimiz çatısı altında sıklıkla toplantılarımız yapılmakta olup, eğitimlerimiz verilmektedir. T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başlatmış olduğu GİP yani Güvenli İskele Projesi seminerinin bir katılımcısı olarak siz okurlarımıza bu önemli konuyu seminerdeki program akışına sadık kalarak, derlemeye çalışacağım . İNŞAATLARDA DENETİM VE İDARİ YAPTIRIMLAR Denetimlerde gözlemlenen sektörel sorunların başında; taşeronlaşmanın yaygınlaşması ve sağlık ve güvenlik planları eksikliği gelmektedir. Taşeronlaşmanın yaygınlaşması, iş sağlığı ve güvenliğini son derece olumsuz etkilemektedir. Proje hazırlık safhasında hazırlanması gereken Sağlık ve Güvenlik Planları’na ise; hemen hemen hiç bir şantiyede rastlanılmamaktadır. T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yapılacak tüm İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı konulu teftişlerde 2015 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 4000 işyerinin teftiş edilmesi planlanmaktadır. 34 Kullanılacak YAPI İSKELELERİnde Olması Gereken Belgeler • Ön yapımlı Bileşenlerden oluşan cephe iskeleleri ve iskele şeklinde kullanılan geçici iş -ekipmanları : TS EN 12810-1 , TS EN 12810-2 • Sabit veya hareketli, daimi veya geçici asılı erişim donanımları: TS EN 1808+A1 • Sütunlu cephe platformları: TS EN 1495+A2 • Kalıp iskeleleri: TS EN 12812 İskelelerde güvenli çalışma için yapılacak denetimler de dikkat edilecek ana hususlar ise şu şekilde; • Çalışma platformları var mı? • Ara korkuluklar var mı? • Ana korkuluklar var mı? • Merdiven sistemi kurulmuş mu? • Çapraz bağlantılar var mı? Şantiyelerde öncelikle, toplu korunma önlemlerine ( platformlar, korkuluklar, bariyerler, kapaklar, çalışma iskeleleri, güvenlik ağları veya hava yastıkları vs.) dikkat edilmelidir. Toplu koruma tedbirlerinin düşme riskini tamamen ortadan kaldıramadığı ya da uygulanmasının mümkün olmadığı durumlarda veya daha büyük tehlike doğurabileceği durumlarda ise kişisel koruyucu yöntemler (uygun bağlantı noktaları veya yaşam hatları oluşturularak tam vücut kemer sistemleri veya benzeri güvenlik sistemleri vs) kullanılmalıdır. İskele kurumlarında alınması gereken genel tedbirler ise şöyle; • Ana korkuluk, ara elemanlar, platformlar, eteklik www.meryap.org.tr • Çalışma platformlarında yağmur, kar, buz vb gibi hava koşullarına karşı önlem • Merdiven - ulaşım sistemleri • Uygun kurulum, sabitleme, sağlamlık, dayanıklılık, zemin şartları, yük dağıtan uygun ayak sistemleri • Enerji hatlarına yeterli mesafe • Bina - iskele arası mesafe • Statik elektriğe karşı topraklama Kurulum, montaj ve söküm aşamasında veya kullanım esnasında ortaya çıkan riskler, iskelelerdeki temel riskleri oluşturmaktadır. Meydana gelen kazaların ana sebepleri şu şekilde maddelere ayrılmış: • Tehlikeli kurma ve sökme metotları : Güvenli yöntemlerin izlenmemesi • Kurulmuş iskele üzerindeki hatalar: Taşıyıcı elemanların doğru kurulmaması veya platform korkuluk sistemlerinin bulunmaması • İskelelerin yanlış kullanımı: İskele üzerindeki merdivenin uygun şekilde sabitlenmemesi veya iskelelerin yer değişikliği sırasında inşa edilememesi • Dış cephe iş iskelelerinin , performans ve tasarım hesapları, yatay ve dikey yaşam hatları için gerekli olan yapısal düzenlemelere ve bağlantı noktalarına dair detay çizimler hazırlanarak (proje müellifince yada yüklenici tarafından TSE belgesine sahip konfigürasyonların kullanılacağının talep ve beyan edilmesi halinde üretici firma tarafından), ruhsat eki statik proje dahilinde ilgili idareye teslim edilecek. • Dış cephe iş iskele yüksekliğinin 13.50 m’yi aştığı hallerde inşa edilecek iskelenin tamamı çelik ve/veya alüminyum alaşım bileşenlerden oluşacak • Projelendirilen dış cephe iş iskelelerinde; ilgili standartlarda belirtilen asgari koşullar sağlanacaktır. ÜLKEMİZDE CEPHE İSKELELERİ İLE İLGİLİ MEVZUAT VE STANDARTLAR T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman Yardımcısı Sayın Alperen Fatih Dursun’un sunumunu yaptığı konular kısaca; ilgili yönetmelik ve standartları, yüksekte yapılan çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar ve 167 sayılı ILO Sözleşmesi (Uluslararası Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi) İlgili Yönetmelik ve Standartlar • Yapı işlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği ( Avrupa Birliğinin 24/6/1992 tarihli ve 92/57/EEC sayılı Konsey Direktifi) • İş ekipmanlarının kullanımında sağlık ve güvenlik şartları yönetmeliği (2009/104/EC sayılı Avrupa Birliği Direktifi) • TS EN 12810-1 (Mamul özellikleri) • TS EN 12810-2 (Özel yapısal tasarım metotları) • TS EN 12811-1 (Performans gerekleri ve genel tasarım) • TS EN 12811-2 (Geçici iş donanımları malzeme bilgileri) • TS EN 12811-3 (Yükleme deneyleri) Mevzuatımıza göre; iskele kullanılmaya başlamadan önce, haftada en az bir kez, iskele üzerinde değişiklik yapıldığında, iskele belli bir süre kullanılmadığında, sismik sarsıntı, kuvvetli rüzgarlar gibi olumsuz hava şartlarına veya denge ve sağlamlığını etkileyebilecek diğer koşullara maruz kaldığında iskele kontrol raporlarının mutlaka hazırlanması gerekmektedir. İskelelerin kurma, kullanma ve sökme planı, yapı işlerinde inşaat mühendisi, inşaat teknikeri veya yüksek teknikeri tarafından yapılmalıdır. Söz konusu plan, iskele ile ilgili detay bilgileri içeren standart form şeklinde olabilir. İskelelerin kurulması, sökülmesi veya üzerinde önemli değişiklikler biraz önce yukarıda belirttiğimiz uzman kişiler yönetiminde yeterli eğitim almış işçiler tarafından yapılmak zorundadır. İskele Kurulum Şartında iskele mutlaka sağlam bir zemine kurulmalıdır. Eğer iskele düzgün ve sağlam bir zemine kurulmaz ise; iskelede farklı oturmalar sonucunda iskelenin stabilitesi bozulur. 01 Temmuz 2015 tarihinde yürürlülüğe girecek olan Ahşap ve Ön Yapımlı Çelik ile Alüminyum Alaşımlı Bileşenlerden Oluşan Dış Cephe İş İskelelerine dair Tebliğ’de; ruhsata tabi yapılarda ve işlerde; Yüksekte Çalışma Yüksekte yapılan çalışmalarda; montaj ve benzeri çalışmaların gerçekten yüksekte yapılması gerekip gerekmediğine, yapılacak çalışmaların önceden planlamasının yapıldığına, acil durum planında yüksekten düşme ile ilgili hususlara yer verildiğine ve çalışanların çalışma yerlerine güvenli bir şekilde ulaşımının sağlandığına dikkat edilmesi gerekmektedir. Çalışanların güvenliği öncelikle; • güvenli korkuluklar • düşmeyi önleyici platformlar, • bariyerler • çalışma iskeleleri • güvenlik ağları vb gibi toplu korunma tedbirleri ile sağlanmalıdır. Eğer korkuluk sistemi kullanılacak ise; • Platformdan en az 1 metre yükseklikte ve herhangi bir yönden gelebilecek en az 125 kilogramlık yüke dayanıklı ana korkuluk • Platforma bitişik, en az 15 santimetre yüksekliğinde topuk levhası • Topuk levhası ile ana korkuluk arasında açıklıklar 47 santimetreden fazla olmayacak şekilde konulan ara korkuluk bulunmalıdır. Kullanılan güvenlik ağları; malzeme özellikleri, yapılan statik ve dinamik dayanım deneyleri, bağlantı ve kurulum şartları bakımından TS EN 1263-1 ve TS EN 1263-2 şartlarına uygun olmak zorundadır. Peki toplu koruma tedbirleri; düşme riskini tamamen ortadan kaldıramıyorsa,uygulaması mümkün değilse, daha büyük bir tehlike doğurması muhtemelse veya geçici olarak kaldırılması gereği var ise ne yapılacak? Burada ise devreye kişisel korunma sistemleri girmektedir. (işe uygun bağlantı noktaları ve yaşam hatları, tam vücut kemer sistemleri, işe ve standartlara uygun bağlantı halatları, kancalar, makaralar, halkalar, sönümleyici aparatlar vb) Yapı işleri sırasında ve sonrasında yüksekte yapılacak çalışmalarda kullanılmak üzere oluşturulacak yatay ve dikey yaşam hatları için gerekli olan bağlantı noktaları ve yapısal düzenlemeler, projenin hazırlık aşamasında belirlenmelidir. Yüksekte güvenli çalışma donanımlarının kontrol ve bakımları düzenli yapılmalıdır. Yüksekte çalışmayla ilgili tehlike ve riskler konusunda bu alanlarda çalışacak olanlara gerekli eğitim verilmek zorunluluğu getirilmiştir. Yüksekte çalışmalar işveren tarafından görevlendirilen ehil bir kişinin gözetim ve kontrolünde gerçekleştirilmelidir. İskeleler hangi durumlarda işveren tarafından görevlendirilen ehil bir kişi tarafından kontrol edilmelidir? • Kullanılmaya başlamadan önce • Haftada en az 1 kez • Üzerinde değişiklik yapıldığında • Belli bir süre kullanılmadığında • Sismik sarsıntı, kuvvetli rüzgarlar gibi olumsuz hava şartlarına maruz kalındığında İskelelerde güvenli çalışma ortamının sağlanması için; seçilen iskelenin kurulum ve kullanım şekline göre sağlamlık ve dayanıklılık hesapları üreticiden temin edilir, mevcut değilse yapılır veya yaptırılır. Bu hesaplar yapılmadan iskeleler asla kullanılamaz. İskele kendiliğinden hareket etmemeli, stabilitesi bozulmamalı ve çökmeyecek şekilde tasarlanmış , üretilmiş ve kurulmuş olmalıdır. İskele sistemleri güvenli bir şekilde desteklenmeli, yatay ve düşey kuvvetlere karşı uygun şekilde sabitlenmelidir. İskelelerde korozyona karşı uygun malzeme kullanılmalı. TS 12811-2 Çatlak, kırık ve yıpranmış iskele ve bağlantı elemanları asla kullanılmamalıdır. İskelelerde görülen kusurlar derhal giderilmeli ve zayıf kısımlar güçlendirilmelidir. İskele platformları hareket etmeyecek şekilde iskele sistemine sabitlenmelidir. Platform elemanları ile iskele dikey elemanları arasında ve platform döşemesinde çalışanların düşmesine sebep olabilecek boşluk bulunmamalıdır. İskelelerin taşıyabilecekleri azami ağırlıklar, levhalar üzerine yazılarak iskelelerin uygun ve görülebilir yerlerine asılmalıdır. İskele üzerine moloz ve artıklar ile geçişi engelleyecek malzemeler bırakılmamalıdır. Cephe iskelelerinin kurulumunda, taşıyıcı sisteme ait düşey ve yatay elemanlar eksiksiz olarak kullanılmalı ve sistem yeteri kadar çapraz elemanla takviye edilmelidir. Cephe iskelelerinin ayaklarında sabit veya düşeyliği ayarlanabilir taban plakaları kullanılmalı. Yumuşak zeminlerde yükü dağıtmak için taban plakaları altlarında uygun malzemeden yapılmış altlıklar kullanılmalıdır. 36 İskelelerde çalışılan platformlara güvenli ulaşımın sağlanması için merdiven sistemleri veya benzeri güvenli ulaşım sistemleri kullanılmalıdır. İskele sistemlerinin kurulması, kullanılması ve sökümünde İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nde belirtilen hükümlere uygun hareket edilmelidir. İskelenin taşıyıcı elemanlarının yeterli sağlamlıktaki taşıyıcı zemine sabitlenmesi gerekmektedir. İskele Kurma, Kullanma ve Sökme Planı Seçilen iskelenin karmaşıklığına bağlı olarak kurma, kullanma ve sökme planı; yapı işlerinde inşaat mühendisi, inşaat teknikeri veya yüksek teknikeri tarafından iskele ile ilgili detay bilgileri içeren standart form şeklinde hazırlanır veya hazırlatılır. Kurulum veya sökme sırasında iskelenin kullanıma hazır olmayan kısımları, Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği’ne uygun şekilde genel uyarı işaretleri ile işaretlenir ve tehlikeli bölgeye girişler fiziki olarak engellenir. 167 sayılı ILO Sözleşmesi ILO üye sayısı 185. Bu sözleşmeyi onaylayan ülkemiz dahil 26 ülke bulunmaktadır. Sözleşmeyi imzalayan ülkelerin 8 tanesi AB ülkesi. Ülkemizin onaylamış olduğu sözleşmeler; ‘’167 sayılı İnşaat İşlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’’, ‘’ Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliği’’ ve ‘’6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’’. 167 sayılı sözleşmesinin onaylanması ile ILO Yönetim Kurulunda yer alan ülkemize sözleşmelerin kattığı prestij en büyük kazanımımızı oluşturmaktadır. CEPHE İSKELELERİNİN ÜRÜN VE BELGELENDİRİLMESİ İLE MUAYENE VE GÖZETİM TSE Uzmanı ve Makine Mühendisi Taner Derelioğlu’nun yaptığı sunum, TS EN 12810-1 Ön Yapımlı Bileşenlerden Oluşan Cephe İskelelerini , Belgelendirilmeleri, muayene ve gözetimlerini içermektedir. 2004 yılında alınan TSE Belgesi kararı, 10 yıllık süreçte kriterlerin belirlenmesiyle devam etmiş, 2014 yılında uygulanmaya başlanmıştır. www.meryap.org.tr Atıf Yapılan Standartlar ve Ana Standart ve Serisi Muayene- Boyut Ölçümü Taşıyıcı Sistem Boruları Dış Çap: 48,3mm Et Kalınlığı min: 2,7mm Düşeyliği Ayarlanabilir Taban Plakası Düşeyliği ayarlanabilir taban plakasının dayanım ve rijitliği, iş iskelesinden zemine aktarılan en büyük tasarım yükünü iletebilecek yeterlilikte olmalıdır. Taban plakasının alanı en az 150 cm2 , en küçük genişliği 120 mm olmalıdır. En az 20 cm ayar kapasitesine sahip olmalıdır. Platformlar Ankrajlar En az 39’a uygun olacak Beton ile adreans dayanımı hesap edilecek Bağ elemanı taşıma kapasitesine uygun olacak CEPHE İSKELESİ PROJESİ NE ZAMAN VERİLİR? T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Uzman Yardımcısı Sayın Hasan Alkan’ın sunumu ise; cephe iskeleleri projelerinin ilgili idareye ne zaman verilmesi gerektiğini içeriyor. En başından itibaren yapılan sunumu, sizlerle paylaşıyorum. 19 Eylül 2014 tarih ve 29124 sayılı resmi gazetede yayımlanan www.meryap.org.tr tebliğin amacı; çalışanların yüksekten düşme riskinin olduğu bina inşaatlarının dış cephelerinde gerçekleştirilen, • Duvar, sıva, ısı-ses-su yalıtımı, kaplama, boya, montaj işleri, restorasyon, yıkım-söküm vb yapım işleri ile onarım ve güçlendirme işleri için kullanılan iskelelerin, • detay çizimlerinin yapılması ile • ruhsat eki statik projeler dahilinde idareye sunulması usul ve esaslarını düzenlemektir. Tebliğ, 3194 sayılı imar kanununa göre yapı ruhsatına tabi bina inşaatlarındaki dış cephe iş iskelelerini kapsar. Ruhsata tabi yapılarda ve işlerde; bina inşaatlarının dış cephelerinde kullanılacak iş iskelelerinin; • performans ve tasarım gerekleri hesapları • yatay ve dikey yaşam hatları için gerekli olan yapısal düzenlemeler • bağlantı noktalarına dair detay çizimler ilgili proje müellifince yapılır. Dış cephe iskelesine ait hesap ve detay çizimler; yapı sahibi veya kanuni vekillerince yapı ruhsatiyesini almak için sunulan müracaat dilekçesi ekinde ilgili idareye teslim edilir. Projelendirilen dış cephe iş iskelelerinde; • 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu • Yapı işlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği • İlgili diğer yönetmelik ve standartlarda belirtilen asgari koşullar sağlanır. • İş iskelelerinin tasarım ve uygulama kurallarına ilişkin bilgilendirme ve gösterim amaçlı genel açıklamalar tebliğ ekinde yer almaktadır. Yüklenici tarafından TSE Belgesine sahip konfigürasyonların (Tip şablonların) kullanılacağının talep ve beyan edilmesi halinde, üretici firma tarafından yapılan hesap ve detay çizimler, proje müellifinin uygun görüşü alınmak koşulu ile ruhsat eki dahilinde sunulabilir. Ancak bu durum yüklenicinin ve proje müellifinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bina dış cephelerinde yapılacak iş iskelelerinin hesap, proje, uygulama, söküm ve denetim dahil tüm aşamaları, İmar Kanunu ve 4708 Sayılı Yapı Denetimi hakkında kanuna tabidir. Dış cephe iskeleleri İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İmar Kanunu ve Yapı Denetimi hakkında kanun uyarınca; sorumlu teknik elemanların yönetim, gözetim ve denetimi altında, projesine ve malzeme gereklerine uygun olarak kurdurulur ve söktürülür. Dış cephe iş iskele yüksekliğinin 13.50m’yi aştığı hallerde inşa edilecek iskelenin tamamı çelik ve/veya alüminyum alaşım bileşenlerden oluşur. Bir başka deyişle; yüksekliğin 13.50m’yi aşması halinde ahşap iş iskelesi kullanılmayacaktır. Yapının bulunduğu parselin yola bakan cepheleriyle sınırlı olmak üzere, bina dış cephe iş iskelesinin yapı yaklaşma mesafesi içerisinde kurulan kısmının dış yüzeyinin tamamen çuval kumaşı, file, branda, levha veya aynı işlevi görebilecek benzeri iskele örtüsü ile kaplanması zorunludur. Ahşap ve ön yapımlı çelik ile alüminyum alaşımlı bileşenlerden oluşan dış cephe iş iskelelerine dair tebliğin yürürlüğe gireceği tarih; 01 Temmuz 2015 ‘dir. Yürürlüğe girdiği bu tarihten sonra ise; yapı ruhsatı verilen yapılar ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olarak ilanı veya yazılı olarak duyurusu yapılan ihaleler için bu tebliğ hükümleri uygulanacaktır. 37 CEPHE İSKELELERİNİN KURULUM VE SÖKÜM AŞAMALARINDA GÜVENLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman Yardımcısı Sayın Nurullah Taş’ın hazırlamış olduğu sunum; cephe iskelelerinin güvenli bir şekilde kurulum ve söküm işlerinin yürütülmesi için olması gereken çalışma yöntemlerini ve ekipmanları içeriyor. (2,24kN)/(2,70m2) = 0,83 kN/m2 4. Tablo’dan uygun yük sınıfı tayin edilmesi 0,93 kN/m2 > 0,75 kN/m2 olduğundan yük sınıfı 1 yeterli değildir ve Yük Sınıfı 2 seçilmelidir. *Mevcut toplam yük hesaplanırken, yapı malzemesinin vinç benzeri bir ekipmanla iskeleye bırakılacağı dikkate alınarak bundan kaynaklanabilecek dinamik etkiyi hesaba katmak amacıyla yapı malzemesinden gelen yük 1,2 gibi bir katsayı ile çarpılmıştır. Genişlik sınıfı, iskelenin kullanım amacı da göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. İskele ile ilgili Yükümlülükler 6331 sayılı İSG Kanunu kapsamındaki tüm işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulması zorunluluğu getirilmiştir. Yapı işlerinin yapıldığı işyerlerinde kurulan cephe iskeleleriyle ilgili düzenlemelere, dayanağı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olan ‘’Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’’ ile ‘’İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’’nde yer verilmiştir. Kullanılacak iskelelerin uyumlaştırılmış ulusal standartlara uygun olması gerekmektedir. İskele Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar İskelenin kullanım amacına göre taşıması gerekli muhtemel yükler göz önüne alınarak doğru yük sınıfı belirlenmeli ve gerekli şartları sağlayan uygun bir iskele seçilmelidir. YÜK SINIFI DÜZGÜN YAYILI YÜK q1 kN/m2 500mmx500mm Alan üzerindeki tekil yük F1 kN 200mmx200mm alan üzerindeki tekil yük F1 kN Kısmi Alan Yükü q2 kN/m2 Kısmi alan kat sayısı ap 1 0,75 1,50 1,00 - - 2 1,50 1,50 1,00 - - 3 2,00 1,50 1,00 - - 4 3,00 3,00 1,00 5,00 0,4 5 4,50 3,00 1,00 7,50 0,4 6 6,00 3,00 1,00 10,00 0,5 İskele Yük Sınıfının Belirlenmesi 1. İskele bölmesine gelecek yüklerin belirlenmesi 70x1,2+100+30+10=224kg, 224kg = 2,24kN 2. İskele bölmesinin alanının hesaplanması 3,00m x 0,90 m =2,70 m2 3. m2ye gelecek yayılı yük hesaplaması 38 Kurulum Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler • İskele kurma, kullanma ve sökme planı inşaat mühendisi, inşaat teknikeri veya yüksek teknikeri tarafından hazırlanmış veya hazırlatılmış olmalıdır. • İskele kurulumunun ilgili mevzuata uygun olarak güvenli bir şekilde tamamlanmasını koordine ve kontrol edecek ‘’ehil bir kişi’’ işveren tarafından tayin edilmelidir. • İskelede kullanılacak bütün parçalar kontrol edilerek kırılmış, çatlamış , eğilmiş, korozyona uğramış parçalar yenileriyle değiştirilmelidir. • İskele kurulacak zemin; tesviye edilmeli ve iskeleden aktarılacak yükleri taşıyacak dayanımda olmalıdır. • Kazı alanı yakınında iskele kurulacaksa kazı kenarı çökmeye karşı desteklenerek güçlendirilmelidir. • Yüksekte güvenli çalışmayı sağlamak amacıyla uygun bir çalışma yöntemi belirlenmelidir. (montaj güvenlik korkulukları, yaşam hatları vb) • Elektrik hatları yakınında iskele kurulacaksa; hattaki enerjinin kesilmesi yada hattın nakledilmesi , hatta teması engelleyecek biçimde yalıtkan bariyer yapılması, kullanılacak uzun malzemeler ve rüzgarın hatlar üzerindeki salınım etkisi de göz önüne alınarak gerekli güvenlik mesafesinin bırakılması gibi ek güvenlik önlemleri alınmalıdır. Hattın izin verilen en yüksek sürekli işletme gerilimi kV Yatay uzaklık m 0-1 (1 dahil) 1 1-36 (36 dahil) 2 36-72,5 (72,5 dahil) 3 72,5-170 (170 dahil) 4 170-420 (420 dahil) 5 • İskele kurulacak yapının etrafındaki araç ve yaya trafiği dikkate alınarak gerekli güvenlik tedbirleri alınmalıdır. • İskele kurulumunda görev alacak çalışanlara gerekli kişisel koruyucu donanımlar temin edilmelidir. (Tam vücut emniyet kemeri ve bağlantı aparatları) • Tam vücut emniyet kemeri • Emniyet halatı (Lanyard) • Enerji emici • Karabina • Uygun ankraj noktası Kurulum Esnasında Dikkat Edilecek Hususlar • İskele, üreticinin vermiş olduğu kurulum ve kullanım kılavuzu ile üretici talimatları doğrultusunda ve kurma, kullanma ve sökme planı dikkate alınarak kurulmalıdır. www.meryap.org.tr • Zemine aktarılan yükün daha geniş bir alana dağıtılabilmesi için altlık kullanılmalıdır. • Zeminin eğimine göre iskelenin terazisinde kurulabilmesi için ayarlanabilir veya sabit taban plakaları kullanılmalıdır. • İskeleye girişler güvenli bir alandan yapılmalı, kurulum tamamlanmadan önce kullanımına kesinlikle izin verilmemelidir. • İskelenin kat düzlemleri boyunca yerleştirilen platform birimleri, aralarında boşluk kalmayacak biçimde yerleştirilmeli ve sabitlenmelidir. • Bütün iskele katlarında platformdan itibaren topuk tahtası, ara korkuluk ve ana korkuluk takılmalıdır. • İskele içi erişimin güvenli bir şekilde sağlanması amacıyla merdiven sistemleri kullanılmalıdır. • İskele parçaları uygun ekipmanlar (makara sistemi, asansör vb) yardımıyla güvenli biçimde üst katlara aktarılmalıdır. • İskele, üreticinin kullanım kılavuzunda belirttiği şekilde, sağlam bir yapı yüzeyine ve yeterli sayıda ankrajla yapıya sabitlenmelidir. • İskele ağ yada branda ile kaplanacaksa ankraj sayısı üretici talimatları doğrultusunda arttırılmalıdır. • İskele, kullanım kılavuzuna ve üretici talimatlarına uygun biçimde çapraz takviyelerle desteklenmelidir. • Toplu koruma önlemlerinin alınamadığı iskelelerin kurulumu sırasında kullanılacak tam vücut emniyet kemeri ve bağlantı aparatlarının, iskele tedarikçisi firma tarafından verilen kullanım kılavuzunda belirtilmiş doğru bağlantı noktalarına takılmalıdır. Kurulum Sonrası Kontrol Kurulum tamamlandıktan sonra iskelenin üretici talimatları doğrultusunda eksiksiz olarak kurulduğunu kontrol etmek amacıyla, ehil kişi kontrol formunu doldurmalı ve bu kontol formu iskelenin görünür bir yerine asılmalıdır. Kullanımda Dikkat Edilecek Hususlar • İskeleyi kullanacak olan yükleniciler, kullanım öncesinde gözle kontrol yapmalıdırlar. • İskele üzerinde herhangi bir değişiklik yapılması gerektiğinde, kurulumu yapan firma ile irtibata geçilmelidir. • Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliğinden sorumlu kişiler ile işverenin talimatlarına uymalıdırlar. • Yağışlı havalarda, gerekli tedbirler alınmadan iskele çalışması yapılmamalıdır. İskele Sökümünde Dikkat Edilmesi Gerekenler • Sökümü yapılacak iskele parçalarının istifleneceği uygun bir alan belirlenmelidir. • Söküm başlamadan önce, herhangi bir sebeple iskelenin takviye veya çaprazlarından hiç bir eleman alınmamalıdır. • İskele, kurulumda takip edilen montaj adımlarının tersine bir sıralama ile en üst kısımdan başlanarak sökülmelidir. İskelelerin bina bağlantıları, kalasların alınmasından sonra ve yukarıdan aşağıya sırayla sökülmelidir. • İskele sökümü yapılırken, yüksekten düşmelerin önlenmesi için montaj güvenlik korkulukları gibi toplu koruma önlemleri alınmalı ya da kişisel koruyucu donanımlar kullanılmalıdır. • Sökümü yapılan iskele parçaları kesinlikle aşağı atılmamalı, uygun ekipmanlar (makara sistemi, asansör vb) yardımıyla güvenli bir biçimde indirilmelidir. www.meryap.org.tr CEPHE İSKELELERİNİ KİM(LER) KURMALIDIR? İNTES de (Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası’nda) görev yapan İnşaat teknik öğretmeni ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı olan Sayın Fatih Kaynak tarafından yapılan sunum, dikkate değerdi. İnşaat sektörü, yoğun iş gücü kullanımı ile ekonomik yapı içinde önemli bir yere sahiptir. İnşaat sektörünün en önemli sorunlarından biri ‘’nitelikli iş gücü ihtiyacıdır’’. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, 25.04.2013 tarihli ve 28628 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır. Sektörde yer alan çalışanlar açısından eğitim standardı ve asgari koşulun bulunmayışı sayısı her geçen gün artan niteliksiz işgücünün oluşmasına neden olmaktadır. Niteliksiz iş gücünü nitelikli hale getirmekte eğitim ve belge sahipliği ile mümkündür. Eğitimin amacı insandır... Eğitimden amaç, iş kazalarının azaltılması ve ortadan kaldırılmasıdır. En önemli koruyucu önlem mesleğini bilen kişilerin çalıştırılmasıdır. Eğitimle bilgi, beceri ve tecrübe kazandırılmaktadır. İskelelerde kaza nedenlerinin başında eğitim noksanlığı gelmektedir. Yetersiz tecrübe ve yetersiz bilgi çalışanların emniyetsiz davranışlarına sebebiyet vermektedir. İskelelerdeki kazaların bir diğer nedeni ise; ekipmanlar. Bakımı yapılmamış ve hasarlı ekipmanlar, bu ekipmanların yanlış kullanımı, ekipman eksikliği, uygun olmayan ekipman kullanımı ve yetersiz uyarı sistemi de emniyetsiz durumlar oluşturmaktadır. Mesleki Eğitim Nedir? Kişiye, belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri, ve iş alışkanlıklarını kazandıran ve kişinin yeteneklerin çeşitli yönleri ile geliştiren eğitim sürecine ‘’mesleki eğitim’’ denir. Teknik Eğitim Nedir? İleri düzeyde fen ve matematik bilgisi ile uygulamalı teknik yetenekler gerektiren meslek kademeleri için gerekli olan, bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazandıran ileri düzeydeki mesleki eğitime ‘’teknik eğitim’’ denir. Mesleki ve Teknik Eğitiminin Amacı Toplumun hedefleri ve iş çevrelerinin talepleri doğrultusunda, bireylere belirli bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerinin kazandırılmasıdır. İskele Kurulum Elemanı Eğitimi Eğitimler 40 saatlik eğitimden daha az düşünülmemelidir. Eğitimler ilgili kişilerin seviyesine göre hazırlanacak programlar dahilinde verilebilmektedir. 40 saatlik bu eğitimin; 16 saati 39 teorik, 24 saati ise uygulamalı olarak yapılmalıdır. Programın içeriği tamamen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatlarına uygun olarak hazırlanmıştır. TEORİK EĞİTİM • İskele Çeşitleri ve İskeleyi Oluşturan Elemanlar, • Avrupa normlarına uygun ve adapte edilmiş TS EN 12810 ve TS EN 12811 Standartları • İskelelerle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı mevzuatı • İskelelerle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatı • İskele çalışanlarında yetkinlik ve eğitim gereklilikleri • İskelelerin, elemanlarının ve kullanışlarının tanımlanması • İskele kurulum ve söküm kuralları ile kurulum yerlerinin hazırlanması • İskele kurulum ve söküm talimatları, iskele kontrol formları • İskelelerdeki riskler ve değerlendirilmesi • İskele çalışmalarında kullanılan kişisel koruyucu donanımlar • Sahada uyarı işaretlemeleri, iskele etiketleri • İskelelerde ve merdivenlerde güvenlikli çalışma • Yüksekte çalışma, emniyet donanımları SAHA UYGULAMALARI • Çalışma alanı ve Çevre Güvenliği • Kullanılan iskele elemanlarının ve kurulum araçlarının tanıtımı • İskele elamanlarının ve iskele planının kontrolü • Temel iskele kurulumu • Düz cephe iskelesi kurulumu • Köşe iskele kurulumu • T iskele kurulumu • Asma iskele kurulumu • Dairesel Tank tipi iskele kurulumu • Mobil iskele kurulumu • Uygulamadaki soruların cevaplanıp açıklanması EĞİTİM VE SINAV TESİSLERİ (TES) Nitelikli iş gücünün sektöre kazandırılması amacı ile, inşaat sektörü sosyal ortakları YOL-İŞ ve İNTES bir araya gelerek , Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılında Başbakanlığı döneminde bizzat kendisi tarafından temelleri atılan ve 2004 yılında açılışı yine Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan TÜRKİYE EĞİTİM ŞANTİYESİ’ni kurmuşlardır. Eğitim şantiyesi, işçi ve işveren sendikalarının birlikte yürüttüğü bir proje olarak Türkiye’deki ilk örnektir. İnşaat sektöründe çalışanların hiç bir eğitim almadan, hiç bir donanıma sahip olmadan ‘şantiyede’ hem üretiyor hem öğretiyor olmaları çok daha büyük riskleri beraberinde getirmektedir. Şantiyelerde ve diğer işyerlerinde çalışanların bir yapı inşa ederken aynı zamanda öğreniyor olması, daha çok iş kazası, daha çok malzeme ve iş gücü kaybı demektir. İNTES MESLEKİ YETERLİLİK VE BELGELENDİRME MERKEZİ İKTİSADİ İŞLETMESİ (İNTES MYM) Ülkemizde mesleki eğitimin sürekliliğe ve sisteme kavuşturulması için 2006 yılında Mesleki Yeterlilik Kurumu kurulmuştur. Bu kapsamda, nitelikli ve belgeli iş gücünün sektöre kazan- 40 dırılması ve istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) tarafından başlatılmış olup, sendikanın iktisadi işletmesi olan Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezi’ni (İNTES MYM) 01 Ocak 2010 tarihinde kurmuştur. İNTES MYM bugün itibari ile inşaat sektöründe 18 farklı meslekte ‘’Mesleki Yeterlilik Belgesi’’ verme yetkisine sahip ülkemizde ilk kuruluş olma özelliğine sahiptir. İNTES MYM, sektöre ait 18 farklı meslekte sınav belgelendirme faaliyetlerini ülkemizin birçok ilindeki sınav koşullarına uygun şantiyelerde ve yurt dışında devam ettirmektedir. Aynı zamandan INTES MYM yurt dışında Türk işçilere ilk sınav yapan Belgelendirme kuruluşudur. İNTES MESLEK STANDARTLARI VE ULUSAL YETERLİLİKLER ÇALIŞMALARI İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) ile Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) arasında 09.07.2008 tarihinde imzalanmış olan protokolle, inşaat sektörünün ihtiyacı ve talebi olan nitelikli iş gücünü temin etmek amacıyla öncelikli olarak 29 meslek için standart hazırlama çalışmaları başlatılmıştır. Diğer yandan meslek standartları yürürlüğe giren meslekler için ulusal yeterlilikler hazırlama konusunda, MYK ile 09.12.2009 tarihinde işbirliği protokolü imzalanmıştır. MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ MYK’nın yayınlamış olduğu ‘Mesleki Yeterlilik, Sınav ve Belgelendirme Yönetmeliği’ gereğince TS EN ISO/IEC 17024 personel belgelendirme şartlarına göre geliştirilmiş sistem dahilinde ulusal yeterliliklere dayalı belgelendirme yapılır. Mesleki yeterlilik belgesi ,Resmi Gazete’de meslek standartları yayımlanmış ve MYK Yönetim Kurulunca ulusal yeterlilikleri onaylanmış mesleklerde verilmektedir. TÜRKAK tarafından TS EN ISO/IEC 17024 personel belgelendirme şartlarına göre akredite olmuş ve MYK tarafından ulusal yeterliliklere göre sınav ve belgelendirme yapma konusunda resmen yetkilendirilen kurumlar tarafından verilir. İNTES MYM, inşaat sektöründe ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’’ vermek üzere TÜRKAK ve MYK tarafından yetkilendirilen ilk belgelendirme kuruluşudur. Mesleki Yeterlilik Belgesi Nasıl Alınır? Gerekli evrakları düzenleyerek İNTES MYM’ye başvurmak gerekmektedir. Başvuru resmi internet sitesi üzerinden yapılabilir veya bu süreç Sınav ve Belgelendirme Yönetmeliğine uygun yönetilir. Sınav merkezi olan illerimizdeki sınavlar, ilgili merkezlerde yapılmaktadır. Örneğin; Ankara’daki sınavlar Türkiye Eğitim Şantiyesi’nde gerçekleşmektedir. Ankara, İstanbul- Gebze, Diyarbakır, Sakarya, dana, Mersin, Antalya’da sınav merkezleri olmakla birlikte, Bursa, Sivas Ağrı, Bingöl Elazığ, Van ve Erzurum’da ise eğitim merkezleri kurulma aşamasındadır. Diğer illerde veya talep edilen durumlarda, sınavlar firmaların şantiyelerinde de yapılabilmektedir. Sınavlar ulusal yeterlilikler kriterlerine uygun olarak geliştirilmiş sınav yönergelerine göre gerçekleşmektedir. Sınavlar, sınav komitesi üyeleri ve gözetmenler tarafından yürütülmektedir. Yazılı ve uygulama sınavlarında başarılı olan adaylar, Akredite ve MYK onaylı, Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanırlar. İlk girdiği sınavda başarısız olan adayın ilave sınav ücreti ödewww.meryap.org.tr meden en az bir kez daha sınav hakkı vardır. ULUSAL YETERLİLİKLERE DAYALI MESLEKİ EĞİTİM Sınavlar teorik, mülakat ve uygulama sınavlarından oluşmaktadır. Her meslek için İş güvenliği birimi zorunlu birimdir. Ayrı ayrı birimlerden oluşan sınavlarımızda herhangi zorunlu birimden başarı gösteremeyen aday belge alamamakta ve ücretsiz ikinci sınav hakkını kullanabilmektedir. Bir yıl içerisinde aynı birimlerden iki kez başarısız olan adaylar eğitime yönlendirilmektedir. Mesleki eğitim programının içerikleri ve süreleri belirlenirken ilgili mesleğin ulusal yeterliliği referans alınmaktadır. Okunarak, duyularak, görülerek, konuşularak ve uygulanarak yapılan Mesleki eğitimler %90 oranında başarılı olmaktadır. Mesleki Yeterlilik Belge Süresi Mesleki Yeterlilik Belgelerinin süresi beş yıldır. İkinci 5 yıllık belge uzatım süresi, adayın 18 ay ilgili meslekte çalışmış olmasını belgelemesi ve ilgili meslekte yeniden sınav yapılmasını gerektirecek bir meslek standardı revizyonu yapılmamış olmasına bağlı olarak kullanılmaktadır. BELGELENDİRMENİN İŞVERENE SAĞLAYACAĞI YARARLAR • Firma imajı korunur • Çevre ve komşular için tehlike yaratılmaz • İş gücü kayıpları ile sağlık giderleri azalır • İşveren, resmi kuruluşlardan ceza görmez • Yapılan işlerin ve işyerinin hizmet kalitesi artar • İşçiler daha rahat ve verimli çalışır • İşçi giriş ve çıkışları ile işletme maliyeti azalır • İşverenin kazancı artar vb. GÜVENLİ CEPHE İSKELESİNİN KARŞILAŞTIRMALI MALİYET ANALİZİ T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Sayın Yağmur Ertekin, iskele maliyetlerini ,iş kazaları direk maliyetlerini sunumunda açıkladı. İskeleler kullanılan malzemenin cinsine göre ahşap ve metal olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mevcut kullanılan cephe iskelelerinin, standartlara uygun cephe iskelelerinden farkları, malzeme, kaplama, eksik malzeme, hasarlı olması ve kaynak işleminin gereği gibi yapılmaması olarak ortaya çıkmaktadır. Borular Dikey elemanlarda kullanılan boruların çapı 48,3 / et kalınlığı 3,2 mm www.meryap.org.tr Yatay elemanlarda kullanılan boruların çapı 48,3 / et kalınlığı 2,5 mm olmalıdır. Yapılan çalışmalara göre, bir ülkede meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları, o ülkenin gayrisafi milli hasılasının %3’ü ile %5’i arasında maliyete neden olmaktadır. İskelelerin Maliyet Analizi Güvenlik açısından değerlendirme yapıldığında Güvenli Tip Cephe İskelesinin üstünlüğü açıkça görülmektedir. Galvaniz kaplamanın maliyeti satış bedelleri üzerinden karşılaştırıldığında aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır. Cephe İskelesi m² Satış Bedelleri • Eski Tip Cephe İskelesi 11.50TL+KDV / m² • Cephe İskelesi Boyalı 35,00TL+KDV / m² • Cephe İskelesi Platformlar hariç Galvanizli 43,00TL+ KDV / m² • Standartlara Uygun Cephe İskelesi 51,00TL+ KDV / m² (Bütün ürünler galvanizli) DOĞRUDAN MALİYET Doğrudan maliyet hesaplamalarında; çalışanların ödenmiş sigorta primleri, kaza geçiren çalışanların sağlık giderleri, ödene tazminatlar, mahkeme giderleri ve özel sigorta primleri hesaplanmaktadır. DOĞRUDAN MALİYET HESAPLAMA ÖRNEĞİ Kaza ile ilgili bilgiler; TARİH: 25.08.2013 KAZA TİPİ: Yüksekten düşme KAZALININ GÖREVİ: Sıvacı GÖREV SÜRESİ: 3 ay OLAY YERİ: Dış cephe YAŞI: 28 KAZA SAATİ: 15:10 KAZANIN OLUŞ ŞEKLİ: Bina dış cephe sıva kaplaması esnasında, iskelenin yürüme yolu olarak kullanılan kalasın yerinden kayması sonucu , çalışan dengesini kaybedip yüksekten düşmüştür. TESPİTLER: Çalışma yapılan iskele, ilgili standartlara uygun malzemeler içermemekte olup, kurulum şeklide standarda uygun değildir. İskele yatay, düşey ve çapraz bağlantıları rijit olmayıp iskele de düzensizlikler mevcuttur. İskele de platform olarak kullanılan kalaslar, iskele yatay elemanlarına rijit olarak bağlanmamıştır. Kazalı, iskelede ve yüksekte çalışma esaslarına uygun ekipmanlar ve davranışlar göstermemiştir. kazalı emniyet kemeri ve baret takmamıştır. Bu durumda; Ödenmiş sigorta primi...............................................15.500TL Özel hastane giderleri................................................20.250TL Harcanan tıbbi malzeme gideri.................................... 4.500TL Mahkeme giderleri.....................................................17.500TL Tazminat giderleri.....................................................350.000TL Özel sigorta primleri.....................................................2.000TL TOPLAM : 709.750TL Hiçbir para maliyeti, bir candan daha değerli değildir. 41 RÖPORTAJ Me r sin’i n G a y r i me n k u l S a tı ş /Pa z a rl a m a d a k i Y üks el en Değ eri MA RİN G AY RİMENKUL Me r s in ’ d e , ö z e l l i k l e Sa h i l Ba n d ı v e y e n i y er l eş i m bö l ge si o l a n K u z e y M e r s in ’ d e l ü k s k o n u t a la n ın d a ö n d e g el en a r a c ılık f ir ma sı o l a n M a ri n Ga y r i m e n k u l ’ ü n G en el Müdürü Zeki Eralp ile yapmış olduğumuz keyifli r ö p o r t a j ı m ı z s i z l er l e. . . 42 Marin Gayrimenkul ne zaman kuruldu ve nasıl büyüdü ? Marin Gayrimenkulün temelleri 2000 yılına dayanır. Uluslararası bir markada başlayan satış temsilciği ile yola çıktım. Sektöre ilk adımım olan bu yılda arka arkaya bir dizi eğitimler ve sertifikalar aldım. Bir yıl sonra da 2 ayrı kategoride Türkiye ödülleri geldi. Yaklaşık 5 yıllık deneyimden sonra kendi markamız olan Marin Gayrimenkulü oluşturduk. Yaşça daha olgun ve deneyimli olan harika bir ekiple yola devam ediyoruz. Marin Gayrimenkul nasıl hizmet ediyor ? Firmamızın yoğun hizmet alanı Adnan Menderes Bulvarı, Mezitli Sahil Bandı ve Carrefour bölgesi denilen Kuzey Mersin’deki konutlardır. Tabi ki diğer bölgelerde de hizmet vermekteyiz fakat müşteri portföyümüz bizi ağırlıklı olarak bu tip konutlara yönlendirmektedir. Esasen bu şekilde olması bizim de hoşumuza gidiyor çünkü bu alanda uzmanlaşarak hem satıcıya hem de alıcılara daha iyi hizmet vermekteyiz. www.meryap.org.tr Marin Gayrimenkul’ü diğer firmalardan ayıran nedir ?Biz ağırlıklı olarak alıcı ve satıcı odaklı çalışan bir firmayız. Alıcı konumunda olan müşterinin isteklerini doğru anlayıp, yalnızca isteklere uyan gayrimenkulleri sunuyoruz. Şayet istenen özellikte gayrimenkul hazırda yok ise müşteriyi beklemeye alıp uygun gayrimenkul arayışına giriyoruz. Böylece müşteri 15-20 tane gayrimenkul görüp içinden seçmek yerine 3-4 gayrimenkul görerek sonuca gidebiliyoruz. Bu şekilde insanların değerli vakitlerini daha az almış oluyoruz. Satıcı konumunda olan müşterimizi ise (ki gayrimenkulünü afişe etmek istemeyenler var) gerçek anlamdaki potansiyel alıcıları fiyatıyla ilgili bilgiyi net olarak verdikten sonra hizmet veriyoruz, yani gereksiz ve anlamsız beklentilere hiç sokmuyoruz. Fiyatlamada ise ön ekspertizimizi ve yakın geçmiş benzer satış değerlerini mutlaka veriyoruz. yüksek sinerji ile çalışır, çünkü bizim işimiz her zaman ekip işidir, bu sektörde tek başına ilerlemek mümkün değildir. Bizimle çalışacak kişilerde ilk aradığımız özellik güvenilir olmasıdır. Kadromuza yeni bir kişi geldiğinde max 3 ay süre veririz, bu süre içerisinde ofisimizdeki uzmanlardan biriyle yakın pozisyonda ön eğitime alırız ve dürüstlüğünü tartarız. Bize uygun olduğunu düşünmeye başladığımızda ilgimizi artırırız. Bizim eğitimlerimiz iş üstünde eğitim yani uzman biri ile yoğun bir şekilde beraber çalışarak pratik eğitim verilir. Bize uymayan, sinerjiyi bozan ve dürüstlüğünden şüphe duyduğumuz biri ne kadar çok iş yapıyor ve para kazandırıyor olsa bile bizimle çalışamaz ve yollarımız ayrılır. Kadromuzdaki kişiler iyi eğitim almış ve bir çoğu yabancı dil bilen ve en önemlisi işlerine gönül vermiş insanlardır ve rakiplerinden farklı olmak gerektiğinin bilincindedirler. Onlar için başarı ön Nasıl portföy oluşturuyorsunuz ? Bizim portföyümüz genel olarak marka bilinirliği, güven ve etki çevremizden gelmektedir. Kadromuzdaki kişilerin oldukça geniş bir çevresi var ve bu çevre telefonlarımızın sürekli çalmasını sağlıyor. Tabi ki diğer firmalar gibi reklam-afiş tarzı çalışmalarımız var fakat satışlarımızın çoğu afiş olmadan gizli satışlardır. Bizim herhangi bir müşteri ile bir kere aracılık hizmetinde bulunmamız hatta aracılık hizmeti gerçekleşmese bile tanışmamız uzun yıllar süren bir birliktelik ile devam ediyor. Kadro demişken bu konuda da firmanızın kadro oluşumu hakkında bilgi verir misiniz lütfen ? 10 kişilik bir müşteri temsilcisi kadromuz var. Bu kadromuz www.meryap.org.tr 43 plandadır ve bu da maddi kazancı getirmektedir. Kadromuzdaki hiç kimse para kazanacağı kaygısıyla satıcıyı ve alıcıyı riske atmaz. Son dönemlerde ulusal markaların Mersin’e ilgisi yoğunlaşmaya başladı dolayısıyla sektörünüzde rekabet kalitesi yükseldi mi ? Rekabet bize haz verir ve firmayı sürekli zinde ve diri tutar. Bakın biz 5 yıl Mersin’de uluslararası bir markayı en üst seviyede temsil ettik. Burada aldığımız eğitim ve tecrübeyi Marin Gayrimenkul adı altında uygulayarak şirketimizde kurumsallaşmayı 4 yıl önce tamamladık ve sürekli olarak firma adımızı ön plana çıkarmaya çalışıyoruz ve bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyoruz çünkü insanlar arasında gayrimenkul denince adımız güven kelimesiyle eşdeğer bir anlam taşıyor. Mersin’de hangi işi yaparsanız yapın kişilerin çevresi ön plandadır çünkü Mersin’de işler sıcak ilişki ve güvene dayalı yürür. Bizim en büyük silahımız dürüstlük ve geniş etki çevremizdir. İşe alım ve sonrasında kurallarımız vardır. Kadromuzdaki kişilere karar verme yetkileri verilmiştir ama her zaman kontrolümüz altındadır. Sizce insanlar neden gayrimenkul alırken ve satarken aracı kullanmalı ? Evet çok hassas bir soru sordunuz. Bizim bu konudaki söyleyeceğimiz en güzel cümle “herkes kendi işini yapsın” bu ne demektir? Diyelim ki siz bir fabrikada genel müdürsünüz ve sabah 8’den akşam 7’ye kadar çok yoğun bir şekilde çalışıyorsunuz. İşinizi bırakıp veya iş çıkışı saat 7’den sonra eve gidip dinlenmek, sevdiklerinizle beraber olmak veya spora gitmek yerine sokak sokak gezip ev arıyorsunuz. Birincisi gezerken binanın dışını görüyorsunuz evin büyüklüğü, durumu, piyasa fiyatının ne kadar doğru olduğu ve en önem- 44 lisi o binada oturanların hangi sosyal ve kültürel değerlere sahip olduğunu bilmiyorsunuz ve gidip o evi alıyorsunuz, aradan kısa bir süre geçtikten sonra olması gerektiğinden çok daha pahalıya aldığınızı, evin kalitesinin düşündüğünüz gibi olmadığını veya binada oturan kişilerin sizin kültürünüzle örtüşmediğini görüp pişman olabilirsiniz. Biz sürekli bina ve sitelerde satış ve istihbarat yaptığımız için alıcıyı doğru gayrimenkule doğru fiyattan taşıyabiliyoruz. Herkes kendi işini yapsın dediğimiz işte budur, müşteriler gayrimenkul işlerini aracıya teslim edecek ve kendi işine gidecektir, aracı doğru satıcı ve alıcıyı buluşturacak ve herkes mutlu olacaktır. Nasıl ki artık büyük şirketler bazı işlerini kendi bünyelerinde değil de taşeron firmaya veriyor veya çözüm ortağı adı ile başka şirketlere havale ediyorsa gayrimenkul yatırımı da bu şekilde olmalıdır. Yani insanların gayrimenkul işlerini çözüm ortağı olarak bir aracılık firmasına vermesi gereklidir. Emlak sektöründe de kayıt dışı firmalar var mı ? Tabi ki bir çok sektörde olduğu gibi, Emlak sektöründe de kayıt dışı firmalar var. Bu konu ile ilgili odamızın çalışmaları devam ediyor. Bu konuda en büyük görev maalesef müşterilere düşüyor. İnsanlar gayrimenkul işlerini bu konuda eğitim almış ve dürüst çalışan firmalar ile çalıştıkça söz konusu kayıt dışı firmalar da zaman içinde azalacaktır. Biz bir satış yapacağımız zaman her türlü detayı inceliyoruz; nedir bu detaylar : Gayrimenkul üzerindeki borç, ipotek, haciz gibi konular ve bunların nasıl her 2 tarafı da garantiye alacak şekilde çözülmesi, satıştan sonra özellikle satıcı tarafına ilerde herhangi bir vergi durumu olmayacağı şekilde satış yapılması, gayrimenkul ile ilgili herhangi bir problem olup olmadığı gibi konular hassas bir şekilde incelenir. www.meryap.org.tr Yalnızca konut satışlarına mı yoksa ticari gayrimenkul ve arsa konularında da çalışmanız var mı ? Tabi ki de her türlü gayrimenkul konusunda aracılık hizmeti veriyoruz. Fakat bizim çalışmamız biraz farklıdır. Bazı arkadaşlarımız yalnızca arsa alanında hizmet verir bu konuda uzmanlaşmıştır. Ticari gayrimenkul alanında da uzman arkadaşlarımız var. Konut alanında da kadromuzdaki arkadaşlarımızın bölgesel uzmanlaşması vardır. Bölgesel uzmanlaşma dediğimiz; mesela bir arkadaşımız Mezitli bölgesinde uzmanlaşırken, başka bir arkadaşımız Sahil bandında, bir diğer arkadaşımız ise Kuzey Mersin’de uzmanlaşmıştır. Daha önce de konuştuğumuz gibi kadromuzdaki kişiler yüksek sinerji ile çalıştığı için bir arkadaşımıza talep geldiğinde söz konusu talep kendi uzmanlık alanında değil ise hemen o konudaki uzman ile iletişime geçip doğru hizmeti verir. Zeki Eralp ile yaptığımız bu keyifli röportajımızın bitmesine az kalmışken Alper Şahin yanımıza geldi. Alper Bey’i görmüşken de röportajımızın son sorusunu kendisine sormak istedik ve; Alper Bey, Mersin’de gayrimenkul alanında son yıllarda hızlı bir büyüme ve fiyat artışı söz konusu, bu konuda sizin düşünceleriniz nedir ? Türkiye çapında olduğu gibi Mersin’de de konut satışları ciddi anlamda artış göstermektedir. Mersin son yılların parlayan şehirlerinden olmuştur. Çünkü limanı, Organize Sanayi Böl- www.meryap.org.tr geleri, Turizm yatırım beklentileri, Sağlık alanındaki yatırımlar, Lojistik gücü gibi alanlarda hızlı büyüme ve beklentiler söz konusudur. Türkiye çapında markalaşmış birçok firma Mersin’de yatırım yapmaktadır. Ülkemizde refah sürekli artmaktadır ve insanların her konuda beklentileri yükselmektedir. Nasıl ki daha iyi araba, daha iyi telefon, televizyon, tatil gibi isteklerimiz varsa konut alanında da beklentilerimiz yükselmiştir. Bunu gören müteahhitler de ona göre daha modern ve teknolojik binalar yapmaktadır. Bu konuda Mersin ciddi anlamda aşama kat etmiş olup İstanbul’u geride bırakacak konutlar üretmektedir. Bu nedenle de insanlar daha iyiye sahip olmak için yeni konutlara yönelmektedir. Böylece de piyasada dinamizm oluşmakta ve para el değiştirerek ekonomiye katkıda bulunmaktadır. Fiyat artışlarına gelince bu gayet normal bir durumdur çünkü Mersin hızlı büyüyen bir şehir olup nasıl ki İstanbul’da konut fiyatları sürekli artıyorsa birçok alanda büyüyen şehrimizde de konut fiyatları artacaktır. Ayrıca artık gayrimenkul konusuna yalnızca yaşadığımız konut olarak değil aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da bakmamız gerekir. İnsanların tasarruflarını bankada mevduata, tatile veya ekstra tüketime değil de gayrimenkule yatırmaları her zaman karlı bir yatırım olarak kendilerine geri dönecektir. Artık insanlar bir ev alıp yıllarca o evde yaşamıyor, belli bir süre sonra satıp beklentilerini daha iyi karşılayacak bir eve geçiyorlar yani hiçbir zaman kayıp yok sürekli kazanım var. 45 MERS-İN MERSİN’İN YENİ VALİSİ GÖREVİNE BAŞLADI Özdemir ÇAKACAK Mersin Valisi 46 Kırşehir Valiliği görevinden Mersin Valiliğine atanan Özdemir Çakacak, kente geldi. Mersin Valiliği önünde kurum amirleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından karşılanan Çakacak, ardından tören mangasını selamladı. Çakacak, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Mersin’in sanayisi, ticareti ve kültürel faaliyetleriyle her geçen gün önemi artan bir kent olduğunu, en iyi hizmeti vermek için ortak akılla hareket edeceklerini söyledi. Valilik kapısının her zaman vatandaşlara açık olacağının altını çizen Çakacak, “Bizler ulaşılmayan değil, en kolay ulaşılan makamlar olmak zorundayız” dedi. Çakacak, tüm kurumların kapısının açık bulunması durumunda toplumsal barışa en güzel katkıyı sunacaklarını vurgulayarak, Mersin’i daha ileriye götürme gayreti içinde olacaklarını kaydetti. Çakacak, daha sonra kurum ve kuruluş temsilcilerinin “hayırlı olsun” dileklerini kabul etti. www.meryap.org.tr MERS-İN Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çamsarı Göreve Başladı Mersin Üniversitesi yeni Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı görevine başladı. 28 Kasım Cuma günü yapılan devir teslim töreni ile rektörlük görevini Prof. Dr. Suha Aydın’dan devralan Prof. Dr. Çamsarı, makamına geçerek çalışmalarına start verdi. Yönetimi boyunca demokratik, barışçıl ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlanacağına dikkat çeken Prof. Dr. Çamsarı, istikrarlı bir gelişim amaçladıklarını, bunu yaparken de eşitlik ve adaletten ödün vermeyeceklerini söyledi. Prof. Dr. Çamsarı, evrensel bir üniversite kültürü oluşwww.meryap.org.tr turmak için işbirliği, paylaşım, katılımcılık ve şeffaflık ilkelerine vurgu yaptı. Öğrencilerin donanımlı bireyler olarak mezun olmaları için eğitimöğretim faaliyetlerinde gerekli imkan ve teknolojinin sağlanması için çalışacaklarını dile getiren Prof. Dr. Çamsarı “14 yıldır mensubu olduğum Mersin Üniversitesi’nin potansiyelinin farkında olarak, bu yeni dönemde hedeflerimize ulaşacağımıza dair inanç ve güvenim tamdır” dedi ve hedeflerine ulaşmada kent dinamikleri ile işbirliği içinde olacaklarının altını çizdi. Prof.Dr. Ahmet Çamsarı Kimdir? Prof.Dr.Ahmet Çamsarı 1972 yılında Kahramanmaraş’da doğdu. İlk ve Orta eğitimini burada tamamladı. Lise eğitimini 1990 yılında G.Antep Fen Lisesi’nin üçüncü mezunlarından olarak tamamladı. Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. 1996 yılında buradaki eğitimini tamamlayarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kardiyoloji İhtisasını tamamladı. 2001 yılı başında uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra yaklaşık bir yıl boyunca Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştı. Aynı yıl sonunda Üniversitemiz Kardiyoloji Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. 2006 yılında Doçent Doktor ünvanını aldı. Yine Üniversitemizde 2012 yılında Profesör oldu. Tüm bu süreç içinde yaklaşık 50’si yurtdışı olmak üzere 100’e yakın bilimsel çalışması bulunmaktadır. Çeşitli kurs ve panellerin düzenlenmesine katkıda bulunmuş ve bir çok derginin değerlendirme komitesinde yer almıştır. Türk Kardiyoloji Derneği ve European Cardiovascular Society üyesi olan Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, iyi derecede ingilizce ve orta seviye almanca bilmektedir. Prof.Dr. Ahmet Çamsarı halen Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktadır; Evli ve iki çocuk babasıdır. 47 MERS-İN MERSİN’DE CUMHURİYET BAYRAMI ÇOŞKUYLA KUTLANDI 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Cumhuriyetimizin ilanının 91’inci yıl dönümünde tüm yurtta olduğu gibi Mersinde de coşkuyla kutlandı. Kutlama programı Vali Özdemir Çakacak’ın sabah saatlerinde Kültür Merkezi Şeref Salonu’nda tebrikleri kabul etmesiyle başladı. Cumhuriyet Alanı’nda devam eden törende ise büyük coşku hâkimdi. Vali Özdemir Çakaçak, beraberinde Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile alanı dolduran vatandaşları selamlayarak onların bayramlarını kutladı. Törene; Milletvekilleri Mehmet Şandır, Aytuğ Atıcı, Nebi Bozkurt, İsa Gök ve Vahap Seçer, Mersin’de görev yapan mülki ve askeri erkan, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. 48 Törende yaptığı konuşmasında Cumhuriyet’in önemine vurgu yapan Mersin Valisi Özdemir Çakaçak, Cumhuriyet’in aydınlanmanın ve çağdaşlaşmanın simgesi olduğunu belirterek, Cumhuriyet’in ilanının Türk Milleti’nin tarihinde bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Türk Milleti’nin her türlü imkânsızlıklar içerisinde Atatürk’ün önderliğinde giriştiği kurtuluş mücadelesinden zaferle çıktığını aktaran Vali, halkın bu mücadeleyi demokratik bir yönetim şekli olan Cumhuriyet ile taçlandırdığını kaydetti. “Bu büyük gün sadece bir yönetim şeklinin ilanı değil, tarih sahnesinden silinmek istenen bir Milletin inancına ve azmine hiçbir gücün karşı koyamayacağının tüm dünyaya ilanıdır” diyen Vali Özdemir Çakaçak, Cumhuriyet’in her alanda yenileşmenin, çağdaşlaşmanın ve ilerlemenin yolunu açtığını belirtti. Cumhuriyet’in temelinin Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi ile barışçıl bir anlayışa dayandığını da sözlerine ekleyen Mersin Valisi Özdemir Çakacak, sözlerini ise şöyle noktaladı: “Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramınızı kutluyor, en büyük bayramımız olan bu günde, bizlere bu cennet vatanı emanet eden başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi şükranla, minnetle ve saygıyla anıyor; sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” Öğrenciler tarafından şiirlerin okunması ve birbirinden renkli dans gösterilerinin sunulmasıyla devam eden tören, resmi geçidin ardından sona erdi. www.meryap.org.tr MERS-İN Tecrübe Paylaşımı Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Adana Şubesi tarafından organize edilen “Tecrübe Paylaşımı” programlarına bir yenisi daha eklendi. Gaziantep Ticaret Odası ve Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık’ın konuşmacı olarak katıldığı programa ASKON Üyeleri ve çok sayıda işadamı katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, kurum, sivil toplum kuruluşları ve dernekler hakkında bilgiler vererek iş hayatından kesitler sundu. Çalışma esasları, sosyal sorumluluk projelerinin önemi, personel seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar, kurum içi iletişim, güven ilkesi ve finansal hassasiyetler konularında düşüncelerini paylaştı. “Tecrübe Paylaşımı” programında konuşan Eyüp Bartık ise, “Eyüp www.meryap.org.tr Lojistik’in temelleri 1936 yılında taşımacılıkla başladı. Türkiye’nin zor koşullarında yapılan dede mesleğinde, doğru ürünü, doğru fiyatlarla müşterilerine ulaştırmayı ilke edinen şirket, kısa sürede piyasanın önemli firmalarından birisi oldu.” dedi. Müşteri odaklı satış politikaları ile Türkiye birincilikleri elde edildiğini ifade eden Eyüp Bartık, firmanın vizyonunu “Avrupa’nın en iyi lojistik firması olmak” olarak belirlediklerini belirtip, firmanın yaptığı yatırımlar ile 2004 yılında 40; 2005 yılında 60 ve 2006’da da 127 araçlık bir filoya ulaştıklarını sözlerine ekledi. Eyüp Bartık’ın firma ve çalışma hayatıyla ilgili tecrübelerini aktardığı program, ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan’ın günün anısına Esma-ül Hüsna tablosu takdim etmesiyle sona erdi. 49 MERS-İN MESiAD Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD), tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Yılın İş İnsanları ve Girişimcisi Ödül Töreni’nde 4 ayrı kategorideki 15 ödül sahiplerini buldu. Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD), tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Yılın İş İnsanları ve Girişimcisi Ödül Töreni’nde 4 ayrı kategorideki 15 ödül sahiplerini buldu. Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen ‘Yılın İş İnsanları ve Girişimcileri Ödül Töreni’ne katıldı. Yenişehir Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende Vali Çakacak’ın yanı sıra, Mersin milletvekilleri Mehmet Şandır, Aytuğ Atıcıve Vahap Seçer, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türk Giri- 50 www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr SORUN İŞSİZLİK ise; ocamaz anettin K kat çekti. rh u B ı n ka ik diye Baş uğuna d e Çukuv şehir Bele nunun işsizlik old k in ü y rs ü e B M Mersin ra göre la yük soru a ü nun aşılb rm ru tı o n ş s e tı. Bu ılan ara a k p i a Mersin’in ik “Y t edilın z a ocam lamasın a hareke K a d rt n u lt a o k ru e ş ğ a iy o B d ürk i işsizlik T leştirilmesi ve bu rova’dak ı. bir d n n a ri ll le u ir k k i fi adelerin if ması için .” ir abiled te kmek rama yap re ıç e s g i ir s b e e m telik il acaksak cağı birlik i kalkındır ir. Böla y e p a lg y ö b ın lid Adana’n maz, “Bu irleştirme Mersin ve en Başkan Koca gücünü b rımların hayata , li e rt tm li e e t atı ceğini b k hareke şüyor. mlayıcı y dana orta irini tama erkese görev dü Mersin -A etten ziyade birb ir yıl h konuda yönelik b e ab gede rek sağlanmalıdır. Bu masına, dirilişine rv o ıy ın ğrı yap si iden kalk i STK lara bir ça n geçirilme leşe n y tü ü in b n ölge irleri ’dek 2015’in b Adana ve Mersin rı sıklaştırmak, fik in di. lantıla olmasi iç rum.” de aren top ından itib öreve davet ediyo y a k a c O ig in herkes tirmek iç BÖLGED şim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TURKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVA SİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz, il protokolü, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda sanayici ve iş adamı da hazır bulundu. Törende konuşan Vali Çakacak, günümüz küresel ekonomik yapısının içerisinde kalkınmanın tek başına kamu eliyle sağlanabilmesinin ve sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, sürdürülebilir kalkınmanın ancak kamu-özel sektör işbirliği ile etkin, verimli ve kalıcı bir yapıya kavuşabileceğinin altını çizdi. Bu bağlamda sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmaların sivil toplum kuruluşu bünyesinde bir araya gelerek kamu ile birlikte omuz omuza verdiğini söyleyen Çakacak, bu birlikteliğin Türkiye ve Mersin için pozitif katma değer sağladığını belirterek, “Bu kapsamda bizlere düşen en büyük görev, sanayi alanında düzenleyici, tedbir alıcı, teşvik edici ve destekleyici uygulamaları yerelde uygulayarak yatırımcının önünü açmak, karşılaşabilecekleri engelleri süratla ortadan kaldırarak tüm imkanlarımız ile sanayicilere destek olmak ve devletimizin sağladığı huzur ve istikrar ortamının devamlılığını sağlamaktır” ifadelerini kullandı. Türkiye sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmaların yüzde 1,84’ünün Mersin’de bulunduğuna dikkat çeken Çakacak, “Tam bin 158 tane firma ilimizde faaliyet göstermektedir. Bunun yanındaİstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları endeksinde ilimizde faaliyet gösteren 7 şirket yer almaktadır. Bu sayıların değerli girişimcilerimizin özverili çalışması ve ülkemizdeki ekonomik istikrar ile çok kısa sürede daha da artacağına olan inancım tamdır. İlimizde 126 firmanın faaliyet gösterdiği Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ve gelişme alanında bulunan tüm parsellerin tahsis edilmesi ve yer talep eden firma sayısının giderek artması sebebiyle ilimize sanayi ticaret ve istihdam açısından önemli faydalar sağlayacak yeni organize sanayi bölgelerine ihtiyaç duyulduğu kanaatindeyim” diye konuştu. Dış ticarette Avrupa ülkelerinin önemli bir paya sahip olduğunu söyleyen Ça kacak, “Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik durgunluk ve ÜYÜK EKİ EN B bölgedeki siyasi istikrarsızlığa rağmen Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılı hedefleri doğrultusunda devletimizin tüm organları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte var gücümüzle özverili bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Mersinimizi layık olduğu seviyeye el birliğiyle yükselteceğiz. Allah Mersin’e her türlü güzelliği zenginliği vermiş. Demografik ve inanç yapısıyla, tarımıyla, lojistiğiyle, sanayisiyle, ticaretiyle ve serbest bölgesiyle Mersin gerçekten Türkiye’nin küçük bir örneğidir. Bu güzellikleri yaşamasını bilmek lazım. İlan edilmiş 8 tane turizm bölgemiz var. Çukurova Uluslararası Havaalanı gibi büyük bir proje var. Ayrıca, Türkiye’nin 6’ıncı büyük ekonomisine sahibiz. Bu bile aslında Mersin’de çok şeylerin yapıldığını gösteriyor. Ama yapılması gereken daha çok şey var. Çünkü çok daha büyük bir potansiyele sahibiz. İşte bunların bizzat Valiliğimizin koordinesinde sayın milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, ticaret sanayi odamız, borsamız ve sivil toplum örgütlerimizle toplanıp nelerin yapılması gerektiğini her zaman konuşmalıyız” şeklinde konuştu. 51 MERS-İN Yılın İş İnsanları Ödülü’ne layık görülenler; MESİAD Teşekkür Plaketi-İbrahim GENÇ / Yenişehir Belediye Başkanı 1-MESİAD Yılın İlçe Eğitim Yatırım Ödülü-Tarsus Amerikan Koleji-SEV Sağlık Eğitim Vakfı 2-MESİAD yılın İş İnsanı Yenilikçi Yatırım Ödülü-Ali Haydar GÜLER / Fiberton Prekast A.Ş. 3-MESİAD Yılın İş İnsanı Girişimci Teşvik Ödülü-Mehmet DAĞ / OBJE FTD Tekstil 4-MESİAD Yılın İş İnsanı Girişimci Ödülü-Seyfetullah IŞIK / Armada Duvar Kağıtları 5-MESİAD Yılın İş İnsanı Ödülü-Hasan ŞEMSİ / Berdan Cıvata 6- MESİAD Yılın İş İnsanı Büyük Ödülü-senan İDİN / Aves Sosyal alan Ödülleri 1-MESİAD Proje Pazarı Ödülü-Bahadır K.KÖRBAHTİ Mersin Üni. Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu 2-MESİAD Sanat ve Sanata Katkı Ödülü-Hasan CANEL / Heykeltraş Etem ÇALIŞKAN / Hat Sanatçısı 3-MESİAD Mersin Kent Tarihine Katkı Ödülü - Mirza TURGUT 4-MESİAD Yılın Çevreci ve Doğa Dostu Ödülü - Prof. Dr. Serap ERGENE 5-MESİAD Sosyal Sorumluluk Ödülü - Prof. Dr. Aynur ÖZGE 6-MESİAD Yılın Eğitime Katkı ve Kent Tanıtım Ödülü-Prof. Dr. Ahmet ÖZER 52 www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 53 ema mutfak emamutfak.c om ema_mutfak emamutfak.c om YAPI SEKTÖRÜ Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU, Yeni İş Güvenliği Paketini Açıkladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, İş Güvenliği için hazırlanan eylem planını açıkladı. Maden işletmeleri ve inşaatlar için planlanan tarihi değişikleri açıklayan Davutoğlu, sertifikası olmayan işçilerin hiçbir alanda çalışamayacağını da belirtti. Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları: İş güvenliği paketini bu hafta Meclis’e vereceğiz. 95 maden ocağı işletmesini durdurduk. Asansör faciasından sonra 2079 inşaat denetlendi, 1610 inşaat durduruldu. Yasal düzenlemeyi yapmış olabilirsiniz, teftiş yaparsınız, inşaatı durdurursunuz ama en önemlisi çalışma sistemini değiştirmektir. Hükümetimiz çalışma şartlarını iyileştirmek için her türlü yasal tedbiri alacak. Mesela sadece sonunda bir şey üretmek değil, çalışanlarımızın can güvenliğini de sağlamak önemli. Vatandaşlarımızı kendi güvenlikleri için bilgilendirmek de çok önemli. 6 Eylül’den bu yana, her Bakanlar Kurulu toplantısında iş güvenliği konusunu ele aldık. İşçi ve işverenlerin, STK’ların mevzuatları incelemesi ve önerilerle gelmesi lazım. Hem demokratik standartlarda bir ülke olarak sömürünün önüne geçmek lazım hem de üretime devam etmek lazım. Hukukun devam edebilmesi için işletmelerin devam etmesi de lazım. 56 İŞTE İŞ GÜVENLİĞİ PAKETİNİN MADDELERİ 1-Mesleki yeterlilik sertifikası alınacak 2-Zorunlu iş sağlığı ve eğitimi 3-Yapı denetim firmaları iş güvenliği sorumluluğunu üstlenecek 4-İnşaatlarda şantiye şefine, madenlerde şeflerine iş güven- www.meryap.org.tr liği uzmanı olma zorunluluğu getireceğiz 5-Yaptırımlarda ödül-ceza formatı gelecek Çok tehlikeli iş kategorisinde 3 yıl hiçbir sorun çıkmaması durumunda işverenlerden sigortaları asgari düzeyde tahsil edeceğiz. 6-İdari para cezalarında yaptırımlar getireceğiz 7-Kamu ihale şartlarına çok ciddi yükümlülükler getireceğiz 8- Rödevans, kiralama işlerinde üretim zorlamalarını önlemek için tedbirler getireceğiz 9- Rödevans sürelerini 15 yıldan az olmama şartı getireceğiz 10- Kamuda rödevans olacak ama bütünüyle bu iş başka bir taşerona devredilemeyecek 11- Özel sektörede rödevans olmayacak 12-Standartlara uygun kişisel koruyucu donanım sağlamayanlara idari para cezası uygulanacak 13-İşverenin ölümlü iş kazasında işveren kusurlu bulunursa alacağı cezaya ilave olarak 2 yıl boyunca kamu ihalelerinden men edilecek. 14- Yeraltı maden işlerinde çalışan işçilerin kaydı ve konumları için çip uygulanacak 15- Maden dokümanları mutlaka elektronik ortamda paylaşılacak 16-Maden ve inşaatlarda iş güvenliği denetimleri fotoğraflı olacak 17-Tatbikatların 6 ayda bir yapılması ve kayda alınması 18-Acil durumlarda çıkışın kolay olması için fosforlu hayat hattı kurulacak 19-Alo 171’e ek bir düzenleme yapılacak 20-Kömür madenleriyle ilgili mevzuatları gözden geçirip yasal düzenleme yapacağız 21-Madencilik sektörüyle ilgili ömrü biten işletmelerin değerlendirilmesi MADENLERE ÖZEL DÜZENLEME -Maden şirketleri belli bir geçiş sürecinde çalışanlara hayat sigortası yapacak -Maden sahalarının denetimi -Küçük işletmelerin birleşmesini sağlayacağız -Madenin türüne göre ruhsat alanlarını düzenleyeceğiz -Devlet hakkı bedelini kademeli olarak belirleyeceğiz -Tek bir kalemde ruhsat bedelini toplayacağız -Ruhsat bedelinin bir kısmını faaliyeti biten madenler için kullanacağız -Küçük işletmelere devlet hakkı konusunda kolaylık sağlanacak -Maden arama çalışmaları için teşvik mekanizmaları oluştuwww.meryap.org.tr racağız -Ruhsat talebi sırasında mali yeterlilik standardı getireceğiz -İşletme projeleri içerik bakımından gözden geçirilecek -Maden işletmelerinde çalışacaklar için eğitimler yapılacak -Kamuoyu duyarlılığının arttırılması “EN ÖNEMLİSİ ZİHNİYET” İhtiyaç olması halinde Türk Ceza Kanunu’nda düzenlemeler yapılacak. Zihniyeti değiştirmeden insanların davranışlarını değiştiremezsiniz. Hangi yasal zorunluluğu getirirseniz getirin bilinçli insan faktörü çok önemli. İnsan kendini kontrol etmediği zaman hiçbir yasal düzenleme sonuç getirmiyor. Mesleki eğitim alanında çalışmalarımızı arttıracağız. Yasa çıktıktan sonra işçi sendikalarının önemsemesi lazım. İşçilerin yasal haklardan haberdar olması lazım. Sendikaların kendi mensuplarını bilinçlendirmesi lazım. “SİGORTA ŞİRKETLERİ DEVREYE GİRECEK” Hayat sigortaları için geçiş süreci hazırladık. Bunun getireceği fayda çok önemli çünkü bu sefer bir öz denetim olacak. Devletin yasağını delmek çok hakmış gibi görülüyor. Polisi atlatayım emniyet kemerini çıkarayım diyen zihniyet ile olmaz. Özel bir sigorta şirketi denetim işini üstlendiğinde kontroller artacak. Bir kayıp halinde adaletsizliklere yol açacak durumlar olmayacak. Son olaylarda işletme sahipleri yüzünden kayıplar yaşadık. Bazı yerlerde sigorta şirketleri ile görüşülür ve değerlendirme yapılır. ÖLÜM OLMASA DAHİ... Müfettiş gelip madenin bir bölümünde işi durduruyor, sonra işveren müfettişi dinlemeyip durdurulan işi başlatırsa ve kaza gerçekleşirse ölüm olmasa dahi işveren yargılanacak. Bir inşaatın belli bir bölümünde de işin durdurulması konusunda aynı uygulama olacak. Yaşam odasının daha sık yerleştirilmesi gerekir. 57 RÖPORTAJ ME R S İ N’D E YEN İ b İr ayd ın lat m a şİ rketİ D eco S h in e Me r si n in ş a a t s e k t ö rü n d e y e n i s a y ı l a n v e ü rü n p o r t f ö y ü n ü k ı s a s ü r ed e g e n i şl e t e n b ir a y d ı n l a t m a ş ir k e t i o l a n D e c o Shine’ın kurucusu ve genç işadamı olan Ufuk Ya l ç ı n ile y a p t ı ğ ı m ı z ke y if li s o h b et i s i z l er l e paylaşıyoruz. 58 Meryap Dergisi okurları için kendinizi ve firmanız Deco Shine’ı kısaca tanıtır mısınız? Ben Ufuk Yalçın .Kimya Mühendisiyim. Yaklaşık 10 senedir Mersin’de çalışıyorum. İki sene önce, kendi evimize yaptırmak istediğimiz bir projede gergi tavan uygulamak istedik. Araştırmamız sonucu mersinde bu uygulamayı yapan olmadığını fark ettik. Diğer şehirlerden hizmet vermekte olan firmalar ise aydınlatma konusunda fazla çözüm imkanı sunmuyorlardı. Aslında Gergi tavan ve genel aydınlatmayı birbirinden ayıramayız. Biraz araştırma sonrasında aydınlatma sektöründe işe girmeye karar verdim ve profesyonel bir ekip kurarak sektöre hızlı bir giriş yaptık. Şirketimiz 2012 yılının sonunda kuruldu. Amacımız aydınlatmanın düz elektrikçi mantığından çıkarıp, daha profesyonelce yapılmasını sağlamaktır. Aydınlatma Şirketi olarak amaçlarınız nelerdir? Hedeflediğiniz amaçlara ulaştınız mı? www.meryap.org.tr Kuruluş aşamasında bir yol haritamız vardı. Yaklaşık bu haritanın 5 ay gerisinden hareket ettik ama şu an istediğimiz yolda yürümeye devam ediyoruz. Hedeflerimize kısmen ulaştık diyebilirim. İlk amacımız Mersin’e aydınlatmanın farklı yüzünü tanıtmaktı. Daha sonraki hedefimiz hem Mersin hem de şehir dışında bayiler kazanmaktı. Tabi bunun içinde üretim aşamasına geçmemiz gerekiyordu. Şu anda üretim kısmına da başladık. Hedeflerimiz doğrultusunda üretime başladıktan sonra Mersin’de iki tane bayimizi, Hatay, Kayseri ve Tarsus’ta da bayilerimizi oluşturduk. Bundan sonra daha hızlı büyüyeceğimize inanıyoruz. Bu bayilerimiz çalışmalarına başladılar. İstanbul’daki firmalara rakip olarak proje bazlı işlere imza atmak istiyoruz. İş anlamında da kadro anlamında da rekabetçi bir yapıya sahibiz ve rekabetçi bir fiyat politikası izliyoruz. DecoShine Aydınlatma Sistemleri olarak yaptığınız çalışmalar nelerdir? Çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Gergi tavan imalatı yapıyoruz. Gergi tavan sistem olarak hem çok dayanıklı, hem de her yere uygulanabilirliği olan bir sistem. Kısacası gergi tavan çok fazla uygulama alanı olan dekoratif bir aydınlatma çözümüdür. Bu malzeme sudan, nemden ve tozdan etkilenmiyor. Anti statik ve anti bakteriyel özelliklere sahip bir malzeme. Öncelikle bunun imalatını yapıyoruz. Onun haricinde isteğe bağlı herhangi bir aydınlatma modelinin proje bazlı imalatlarını yapıyoruz. Özel projelerde ithalat yapma imkanımız da söz konusu. Burada ise; tedarikçi pozisyonunda yer alıyoruz. www.meryap.org.tr Mersin’de Aydınlatma konusunda yeni bir tarz getirdiğinizi iddia ediyorsunuz? Bu tarz nedir? Öncelikle müşterilerimizin kullanım amacının ne olduğunu öğrenip, ona göre hareket ediyoruz. Amaca yönelik aydınlatma yapıyoruz. Biraz daha standartların dışında projeler çıkartıp bir dairenin bir odası bile olsa o odada hangi ışığı daha doğru noktadan alırız, hangi açıdan daha hesaplı olur, bunların değerlendirmelerini yapıyoruz. Ondan sonra montaj kısmına geçiyoruz. Örneğin; Tv ünitelerin üzerine spot konulmamalıdır. Nedeni ise göze olan rahatsızlığı yok etmektir. Ama girdiğimiz bir çok dairede elektrikçi bu işi kendi standartlarına göre yaptıysa belirli santimlere bölerek 59 spotu dizmiştir. Bu şekilde de televizyon ünitelerinin üzerine spot ışık gelmektedir çoğu zaman ve malesef seyir kalitesini düşürmekte, uzun süreli seyirlerde ise baş ağrısı yapmaktadır. Market içi aydınlatmalarına bakacak olursak, lüks hesabı yapılarak bu işe başlanıyor. Bilgisayarda lüks hesapları yapıldıktan sonra montaj işlemlerimiz başlıyor. İşimizi biraz daha teknolojiyi ön plana çıkararak ve kullanım amacını hesaplayarak , özenle yapıyoruz. Bunun ayrıcalığını ve farkını Mersin’de yaşatıyoruz. Kişilere özel aydınlatma tasarımları yapıp bunları uyguluyoruz. Kendi evinize yaptırdığınız bir uygulamayı başka birinin evinde göremezsiniz. O tasarım sadece size ait olur. Bizim en büyük özelliğimiz de budur. Peki bu uygulamalarda tasarruftan da bahsedebilir miyiz? Tasarruftan tabi ki bahsedebiliriz. LED artık yeni teknoloji bir aydınlatma ürünüdür. LED aydınlatma bakım maliyetlerini düşürüyor. Çünkü bu ürünlerin tamamı 2 yıl boyunca garantilidir. Kullanım ömrü olarak baktığımızda 10 sene gibi bir kullanım ömrü görünmektedir. Aynı zamanda enerji kullanımını düşürmektedir. Bu size hem elektrik faturalarında tasarruf sağlıyor, hem de bakım maliyetlerinizi en az seviyeye indiriyor. Ortalama tasarruf miktarına da bakacak olursak yaklaşık %80 tasarruf sağlıyorsunuz. Bunun %60 civarı enerji tasarrufu, geri kalan %20’lik dilim ise bakım maliyetlerini oluşturmaktadır. 60 ‘’Siz hayal edin biz yapalım’’ sloganınızı biraz açar mısınız? Bizim bir inşaat ekibimiz var. Bu ekiple beraber, koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Eğer ev sahibi komple tadilat işlemlerini de yaptırmak istiyorsa, anlaşmalı inşaat ekibimiz öncelikle alt yapı çalışmalarını yapıyor. Ondan sonra biz montaj kısmına geçiyoruz. Elektrik işlerini biz kendimiz yapıyoruz ama kaba inşaat konusunda inşaat ekibimizden yardım alıyoruz. Mevcut yerlerde müşterilerimiz tavanda görmek istediği modeli bize anlattığı zaman biz en kullanışlı şekilde bunu modelliyoruz . Önce tasarımı yapıp daha sonra uygulamaya geçiyoruz. Ayrıca; mevcut bir aydınlatma sisteminiz varsa bunu LED aydınlatmaya çevirebiliyoruz. Mevcut sistem yoksa direk LED aydınlatma yapabiliyoruz. Bunun gergi tavan kısmına bakacak olursak mevcut inşaatta gergi tavan için gizli ışık havuzlarını kullanıyoruz. Eğer gizli ışık uygulaması yoksa demir veya mobilyadan konstrüksiyon imalatını yaptırıyoruz. Gergi tavanının en büyük avantajı; eğer yeri hazırsa bir gün içerisinde montajının yapılabilmesidir. Ortak çalışma yaptınız firmalar hangileridir? Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz? Milenyum Towers apartman girişlerinin projesini yaptık. Meryap Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Hüseyin Koral Kurt’un yeni www.meryap.org.tr yaptığı ofislerinde beraber çalıştık. İhsan Dönüş İnşaat’ın işlerini yaptık. Yenişehir Hastanesi, Fizyo Tıp, Gelecek Koleji, Gelişim koleji projelerinde çalıştık.Mersin’in değerli mimarlarından Bilgi Onur , Kerim Uyanık, Serap Taşkıran, Barış Bilgin ile beraber işler yaptık. My Name ve Mendos mağazalarının aydınlatma sistemlerini yaptık. Onun haricinde birçok müteahhitle ve diğer dekorasyon firmalarıyla da beraber çalıştık ve çalışıyoruz. Mersin’de sizinle aynı kulvarda çalışan başka firmalar var mı? Şu anda gergi tavan işini Mersin’de yapan kişiler, bizden ayrılan personellerdir. Bizim yetiştirdiğimiz ve daha sonra kendi işyerlerini açan personellerimiz var. Fakat bunların da malzeme tedarikçisi biz oluyoruz. Mersin’de bu işi yapan firmaların işlerini de dolaylı olarak biz yapıyoruz. Çünkü, malzemelerini bizden alıyorlar. Bu malzemeyi dışarıdan da yani İstanbul, Ankara merkezli firmalardan da tedarik etmeleri mümkün; fakat teslim süresi çok uzamaktadır. Biz malzemeyi 2 günde teslim ederken diğer firmalardan aldığı süre 5 ya da 6 güne çıkabilmektedir. Her firmanın işi acil olunca, uygulanacak tüm malzemeleri de bizden temin ediyorlar. www.meryap.org.tr Yenişehir’in çehresi son dönemlerde çok değişti. İnsanlar görselliğe çok önem veriyorlar. Binaların dış cephelerinde de bunu görmekteyiz. Bu konuda siz neler yapıyorsunuz? En büyük özelliğimiz yerinde keşif yapıp, uygun alanı bularak orada en uygun ışıklandırmayı yapmaktır. Yenişehir Mersin’in en güzel yüzlerinden biri oldu. Bu bölgede iç uygulamalar kadar dış uygulamalara da büyük önem veriyor müteahhitler. Dış aydınlatma ve bahçe aydınlatmasında, aydınlatmaların konum ve isteği karşılayabilmesi gibi faktörlere çok dikkat ediyoruz. Dış mekanlarda daha çok LED’li aydınlatmalar yapıyoruz. Işıkla bina boyama sistemleri ve genel bahçe aydınlatma sistemlerini de uyguluyoruz. Meryap Dergisi için ve okurlarımıza neler söylemek istersiniz? Meryap Dergi inşaat sektörünün pırlantası gibi. Derginin yoğun içeriğiyle sektörümüzde olan bitenleri takip edebiliyoruz. Ve yapı müteahhitleri ile yapı malzemecilerini bir araya getirerek Mersin’de yayın anlamında büyük bir açığı kapatıyor. O yüzden sizlere teşekkür etmek isteriz. Okurlarınıza da yayınlarınızı takip edip içeriğinizden yararlanmalarını tavsiye ederiz. Ve tabi ki bizi ziyaret etmelerini de öneriyorum. 61 MİMARİZM Bilgi ONUR Mimar Alışveriş Merkezleri Aydınlatmasında ‘’LED’’ Alışveriş, günümüzde bir deneyim haline gelmiştir. Aydınlatma; ister küçük popüler bir butikte, ister büyük bir mağazada olsun, bu deneyimin yaratılmasında önemli bir rol oynar. LED çözümleri perakende mağazalarına son derece uygundur. Çarpıcı ölçüde dramatik bir efekten, etkileyici ve davetkar bir efekte kadar, alışveriş deneyiminin tümüne katkıda bulunan çok çeşitli efektler sağlayabilir. LED Aydınlatmalar kullanılarak ya sadece bir ürünü vurgulayabilir, drama ve ilgi uyandırabilir; ya da ruh halini yansıtarak alışveriş deneyimi için mükemmel ortamın yaratılmasına yardımcı olabilirsiniz. LED’li aydınlatma sistemleri o kadar uyarlanabilir ve esnektir ki, tek bir aydınlatma sistemi sonsuz sayıda efekt, ruh hali ve ambiyans oluşturabilir. LED’lerin ultra uzun ömrü ve yüksek enerji verimliliği sayesinde, enerjide maliyet tasarrufu çok büyük boyutlara ulaşabilir. Ayrıca, aydınlatmanın hiçbir zaman fiziksel olarak uyarlanması gerekmediğinden, müşteriler neredeyse hiç rahatsız edilmez. Böylelikle hem satışlar artar, hem de maliyetler azalır. 62 www.meryap.org.tr özelliklerindendir. Sağlık alanında LED İnsanlar hastanelerde bulunduklarında kendilerini endişeli ve rahatsız hissedebilirler. Bu tedavi sürecini uzatabilir ve daha da zor hale sokabilir. LED aydınlatma daha renkli ve yumuşak ambiyanslar yaratarak hastane atmosferini daha insancıl bir ortama dönüştürebilir. Bu, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlarken, tedavinin hızını ve kalitesinin artmasına da yardımcı olur. Ayrıca, LED aydınlatma hastane içinde, özellikle koridor ve genel alanlarda yüksek enerji tasarrufu etme imkanı sunar. Ofislerde LED’li aydınlatma Eskiden ofis aydınlatma felsefesi, her yerde eş düzeyde aydınlatma sağlamaktı. Oysa günümüzde, aydınlatma daha dengeli olduğunda ve her işleve ayarlandığında verimliliğin önemli ölçüde arttırılabildiği gittikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Bilgisayar ekranındaki yansımalar, gün ilerledikçe yorucu hale gelebilmekte ve konsantrasyon azaldıkça, verimlilik de düşmektedir. LED temelli aydınlatma çözümleri ile esneklik ve uyarlanabilirliğin yanı sıra, örneğin; günün saatini yansıtarak çalışanların daha rahat hissetmesini sağlayabilir ve performanslarını artırabilir; aynı zamanda enerji ve bakım maliyetlerinden önemli ölçüde tasarruf sağlayabilirsiniz. Otellerde ve Restoranlarda LED’li aydınlatma Bir otel veya restoranın aydınlatılması karmaşık bir işlemdir. Örneğin otellerin koridor ve hollerinin ya da resepsiyonun 7 gün 24 saat aydınlatılması gerekir. Ancak aydınlatma, uyarlanabilir olmalı ve konuğun kendini evinde, güvende ve rahat hissetmesini sağlamak üzere çok çeşitli ruh halleri yaratabilmelidir. LED çözümleri konukların kendilerini evlerinde gibi güvende hissetmesini sağlayabilir. LED çözümleri, her biri belirli bir an ve belirli bir kullanım için özel olarak oluşturulmuş, sürekli değişen ruh halleri sağlayan bir palet oluşturabilir. Kullanıcılar için aynı derece önemli başka bir faydası da, bu tür sistemlerin az bakım gerektirmesi nedeniyle çalıştırma maliyetlerinin ciddi ölçüde azalmasıdır. Bakım ve enerji maliyetlerinden muazzam tasarruf olanağı tanıması da en belirgin www.meryap.org.tr LED aydınlatma teşhis alanları ve hasta odalarındaki atmosferi değiştirerek, hastalar ve personel için hastane yaşantısını iyileştirir. Yüksek enerji tasarrufu potansiyeli sayesinde de hastanenin işletim maliyetinin azalmasın da büyük katkı sağlar. PVC GERGİ TAVAN PVC gergi tavan, biz mimarlara farklı tasarımlar oluşturma adına bir çok fırsatlar sunar.Bu sayede organik şekiller ,dalgalar,küreler veya geleneksel formda mekanlar yaratabiliriz. Farklı renk ve dokularda sonsuz tasarım imkanı sunduğu için bu malzemeyi çok seviyorum. Çok estetik bir görüntüye sahip olması, dayanıklı olması ve sunduğu ışık imkanlarıyla gergi tavanı kendi projelerimde de büyük bir keyifle kullanıyorum. 63 MAKALE KAMUYA OLAN BORÇLAR İÇİN YENİ ÖDEME KOLAYLIĞI ve KURUMLAR AÇISINDAN KAYITLARIN DÜZELTİLMESİ İMKANI I. GİRİŞ 11.9.2014 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73’ncü maddesinde belirtilen ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacaklarının yeniden yapılandırılması veya terkinine ilişkin düzenlemeler ile 74’ncü maddede bahsedilen kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında hükümler bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. II. 73’NCÜ MADDE KAPSAMINDA YAPILANDIRILACAK BORÇLAR Kanun; Askerlik, seçim, nüfus, trafik para cezaları ile karayolları kaçak geçiş ücreti cezaları, karayolu taşıma kanununa göre verilen para cezası, radyo ve televizyon üst kurulu RTÜK tarafından verilen para cezası, ecrimisil, öğrenim kredisi, katkı kredisi, kaynak kullanımı destekleme fonu (KKDF), haksız yere yararlanılan destek ödemeleri, 2548 sayılı kanun kapsamındaki yiyecek bedelleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen; adli ve idari para cezalarından Kanunun yayımı tarihinde (11.09.2014) “kesinleşmiş “ olması, 64 Serdar AKSOY Deloitte Vergi Hizmetleri Ortağı şartıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş borçları kapsamaktadır. Kanun kapsamında kişi ve kurumlara ait bir kısım borçlar asılları aynı kalmak kaydıyla gecikme faizi ve gecikme zammı tutarları yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) oranında yeniden hesaplanarak taksitlendirilmekte bir kısım borçlar ise tamamen silinmektedir. a) Borç aslı aynı kalmak kaydıyla gecikme zammı ve gecikme faizi silinerek Yİ-ÜFE oranında yapılandırılacak olan borçlar: 1. Kesinleşmiş kamu alacağı aslında herhangi bir indirim yapılmayacak ancak amme alacağının tamamı ile buna bağlı cezalar yurt içi üretici fiyat endeksi oranında yeniden hesaplanarak taksitlendirilecektir. 2. KDV ve ÖTV borçları da teminat gösterilmeksizin yeniden yapılandırma kapsamına girmektedir. b) Silinecek borçlar: 1. Sigara kullanımından dolayı kesilenler hariç 120 TL ve altındaki idari para cezaları, 2. 12 TL ve altındaki köprü ve otoyol ihlalli geçiş ücretleri 3. Alacak aslına bağlı olmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısı ödenmek koşuluyla diğer yarısı, www.meryap.org.tr 4. Vadesi 31 Aralık 2007 tarihinden önce olup ödenmemiş 50 TL yi aşmayan borçların tamamı, 5. Vadesi 31 Aralık 2007 tarihinden önce olup aslı 11 Eylül 2014 tarihinden önce ödenmiş alacağa ilişkin 100 TL yi aşmayan gecikme faizi, gecikme zammı, 6. 31.12.2013 tarihinden önce kesilen ve kanunun yayımı tarihine kadar tebliğ edilmemiş 120 TL ve altındaki idari para cezaları idare tarafından resen silinecektir. dırılan borç tutarları GİB internet sayfasından kredi kartı ile ödenebileceği gibi vergi dairesi vezneleri ya da bankalar aracılığıyla da ödenebilecektir Ödemeler peşin yapılabileceği gibi 6,9,12 ve 18 taksit seçeneklerinden biri seçilerek de yapılabilir. Peşin ödemelerde yapılandırılan borç tutarına herhangi bir katsayı veya faiz uygulanmamaktadır. Peşin ödemeler ile ilk taksit ödemesinin son tarihi 1 Aralık 2014 tür. Süresinde ödenmeyen taksitler geç ödeme zam- c) Başvuru Ve Ödeme Süreci Kanundan yararlanmak isteyen borçlu vatandaşlar 1 Aralık 2014 tarihine kadar borcun takip edildiği vergi dairesine başvuruda bulunacaktır. Başvuran borçlu borçla ilgili bir dava söz konusuysa bundan vazgeçeceğini yazılı olarak vergi dairesine bildirmek zorundadır. 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı yasa ile borçlarını yeniden yapılandıran ancak kanun hükümlerini ihlal eden borçlular da bu borçları için yine yapılandırma hükümleri için başvurabilirler. Başvurular internet üzerinden (www.gib.gov.tr) yapılabileceği gibi şahsen veya posta yoluyla da yapılabilir. Yapılan- mı ile birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenebilir ancak bir takvim yılında 2den fazla taksidin aksatılması veya cari dönem vergi veya prim borcunun ödenmemesi halinde kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılacaktır. www.meryap.org.tr III. 74’NCÜ MADDE KAPSAMINDA MUHASEBE KAYITLARININ FİİLİ DURUMA UYARLANMASI 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükümlerine göre, bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında yer almakla birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki 65 işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını kanunun yayımlandığı tarihi (11.09.2014) izleyen üçüncü ayın (Aralık 2014) sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek ve bu tutarlar üzerinden yüzde 3 vergi hesaplamak suretiyle muhasebe kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirebileceklerdir. Söz konusu bilanço 31 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen bilançodur. Özel hesap dönemi kullanan mükellefler ise 2013 yılı içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançolarını esas alacaklardır. Düzeltme kapsamına giren hesaplar ise : 100-Kasa hs. 131-231 Ortaklardan Alacaklar 331-431 Ortaklara Borçlar “131. Ortaklardan Alacaklar” ve “231. Ortaklardan Alacaklar” toplamından “331. Ortaklara Borçlar” ve “431. Ortaklara Borçlar” toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar dikkate alınacaktır. Düzeltilip beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Uygulamaya ilişkin bir örnek: Karahan A.Ş.’nin 31.12.2013 tarihli bilançosuna göre: 100-Kasa Hesabının bakiyesi 3.000.000 TL, 131-Ortaklardan Alacaklar Hesabının bakiyesi ise 7.000.000 TL’dir. Gerçek durumda ise 31.12.2013 itibariyle kasada yer alan nakit 100.000 TL’dir. Kanundan yararlanan şirket kasa hesabından 2.900.000 TL’ni, 131-Ortaklardan Alacaklar Hesabının ise tamamını kanunen kabul edilmeyen gider yazmak suretiyle hesaplarını güncelleyecektir. Bunun için ödenecek vergi ise (9.900.000 x %3 =) 297.000 66 TL olacaktır. ----------------------------- Aralık 2014 -----------------------------689 DİĞER OLAĞAN DIŞI GİDER 10.197.000.VE ZARARLAR 100 KASA 2.900.000.131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 7.000.000.360 ÖDENECEK VERGİLER 297.000.--------------------------------------- / ---------------------------------Bu şekilde işlem yapılmak suretiyle düzeltilen kayıtlar neticesinde: ͽ Ödenen vergiler kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir. ͽ Bu kapsamda beyan edilen tutarlar ile ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. ͽ Kurumlar vergisi mükelleflerince 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca, yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır. ͽ Bu beyan dolayısıyla idare tarafından mükellef aleyhine ek tarhiyat yapılmayacaktır. ͽ 2014 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmayacaktır. IV. SONUÇ Yüksek faiz ve gecikme zammı nedeniyle ödeme güçlüğü yaşayan borçlular, 1 Aralık 2014 tarihine kadar ilgili vergi dairesine başvurmaları koşuluyla, kamuya ait borçlarının tamamını faiz ve gecikme zammı yükünden kurtularak taksitler halinde ödeme imkanına kavuşabilecektir. Öte yandan kurumlar vergisi mükellefleri kasa ve ortaklardan alacaklar hesaplarını yüzde 3 vergi ödemek koşuluyla gerçek duruma uyarlayabilecektir. www.meryap.org.tr BAŞARI STRATEJİLERİ EQ MU? IQ MU? Duygusal Zeka Adalet Bağdu Psikolog-Nlp-Tranier Hiç kalbinizle beyniniz arasında kaldınız mı? Birşeyi mantığınız uygun bulmasa da istediğiniz ya da kalbinize söz geçiremediğiniz oldu mu? Beyin Deneyimli bir yetişkin gibidir Mantıklı olanı savunur Kurallar koyar, sebep sonuç ilişkileri kurar Açıklamalar yapar Yara almamaya uygun olanı seçer Kalp Yaramaz bir çocuk gibidir Koşar, düşer, yara alır, kalkar, tekrar düşer Meraklıdır Sevinci, üzüntüyü, acıyı, heyecanı doruklarda yaşar Yaşıyor olduğumuzu fark ettirir Peki bu durumda hangisini dinlemeli, hangisini seçmeliyiz? Bu sorunun cevabı aslında oldukça basittir. İKİSİNİ de... peki nasıl? • Zeka duygusal olabilir mi? • Duygular zeki olabilir mi? • Duygusuz zeka ne işe yarar? • Duygusal zeka = Duygu + zeka mıdır? • IQ’nun boyutları EQ’yu kapsar mı ? • EQ, IQ’yu yönetebilir mi? • IQ mu EQ mu daha önemlidir? • Başarı neye bağlıdır? • Yaşamda mutlu olmak için hangi zeka gereklidir? • Duygusal zeka geliştirilebilir mi? • Sizin IQ’nuz kaç, EQ’nuz kaç? • Kaça kaç galipsiniz, kaça kaç yenik? Başarı ve mutluluk = Akademik Zeka (%20) X Duygusal Zeka (%80) 68 www.meryap.org.tr IQ mu yoksa EQ mu ikilemi, belki de hepimiz için hayatımızın bir döneminde içsel bir çatışma yaratmıştır. Duygularımızın devreye girmesiyle birlikte mantığımızın onaylamadığı seçimler yapmaya ve kararlar vermeye başladığımızda , mantığımızın bizi engellemeye çalışan sesini çok yüksek bir tonda duymuş olabiliriz. Özellikle de konu duygusal ilişkiler olunca birçok zaman duygularımızla mantığımız arasında içsel bir savaş yaşayabiliriz. Kalbimizin ne dediğini tüm benliğimizle hisseder, sonrasında da beynimizin devreye girmesiyle bu sesi susturmamız gerektiğini düşünebiliriz. Bazı kişiler çok mantıklı olmakla övünür. Hiçbir zaman duygularına ‘’yenilmediklerini’’, hep mantıklı olanı seçebildiklerini anlatırlar. Bu kişiler için duyguların ne büyük bir ‘’tehdit’’ yarattığını bir düşünsenize. Duyguları sanki onları ele geçirmeye ve yenmeye çalışan bir düşman gibi! Bastırılması ve yok edilmesi gereken bir düşman. Gerçekten de çoğu zaman duygular bizi korkutur. Duyguları dinlersek yara alabileceğimizden korkar ve canımız yanmasın diye duygularımızdan kaçmaya çalışırız. Ya da duyguları dinlemeyi ‘’güçsüzlük’’ olarak algılar ve güçsüz gibi görünmemek ya da hissetmemek için duygularımızı yok saymayı deneriz. Belki de duygulara izin verirsek tamamen kontrolü kaybedebileceğimizi ve oradan oraya savrulabileceğimizi düşünürüz. Ya da olumsuz bir duygu hissedersek eğer; bu duygunun hiç geçmeyeceğini veya bu duyguyla başa çıkamayacağımızı hissederiz. Bunlar gibi bir çok sebep yüzünden duyguları- www.meryap.org.tr mızı bir tehdit olarak algılamaya başlayabilir ve onları bastırmamız gerektiğini düşünebiliriz. Duygusal bir yaşantı yüzünden acı çekerken, bir diğeri için ‘’boşver, üzülme’’ demek ne kadar kolaydır. Bir o kadar da anlamsız ve sinir bozucu.... Bir kişi duygusal olarak acı çekerken, diğerinin onu avutma niyetiyle söylediği tüm sözler beyinle söylenir. ya çalışıyorken, diğeri ‘’güvende olma’’ ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyordur. Ya da biri ‘’heyecan duyma’’ ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyorken diğeri ‘’sahip olduklarımızı kaybetmeme’’ ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyordur. Burada önemli olan; bir ihtiyacımıza önem verirken diğerini de yok saymamaktır. ‘’Üzüldüğüne değmez’’, ‘’Unut onu’’, ‘’ Zaten sana uygun biri değildi’’. Tam da bu yüzden karşıdaki kişiye hiçbir şey ifade etmez. Aynı ona öğütler veren kişi gibi, acı çeken kişinin mantığı da bu acının durması gerektiğine inanabilir. Ama bu acının geçmesini mantıkla durdurmak biliriz ki mümkün değildir. Duyguların bedendeki merkezinin kalp, mantığın ise beyin olarak konumlandırıldığını düşünürüz. Kalp yaramaz bir çocuk, Beyin ise deneyimli bir yetişkin gibidir. Kalp ile Beyin arasından sadece birini seçip, diğerini yok saymaya çalışmak, benliğimizin yarısını çöpe atıp, yarım kalmış bir şekilde yaşama devam etmeye benzer. Nasıl ki ‘’elimiz mi daha önemli ayağımız mı’’ sorusunda bir seçim yapamayacağımız gibi (ve de zaten ikisinden sadece birini seçmemize ve önemli görmemize gerek olmadığı gibi) sadece kalbimizi ya da beynimizi de seçemeyiz çünkü seçersek yarım kalırız. Her ikisi de bizim çok temek ihtiyaçlarımızı karşılamak için oradadırlar. Sadece odaklandıkları ihtiyaçlar farklıdır. Örneğin; biri ‘’sevme’’ ihtiyacımızı karşılama- Ortaya çıkan ihtiyacımız her ne ise oldukça önemlidir. Eğer ihtiyaçlarımızı önemli görmeyip onların farkına varmazsak, gitgide kendimizden ve yaşam enerjimizden uzaklaşmaya başlarız. İhtiyaçlarımızı gidermedikçe yaşamdan keyif almak, oldukça zorlaşır ve yaşam anlamsızlaşır. Bu sebeple de hem kalbimiz hem de beynimiz bize kendimizle ilgili çok önemli ihtiyaçlarımızı duyurmaya çalışmaktadır. İkisinden birini görmezden gelmek, bastırmak ya da yok etmeye çalışmak, onu susturmanın aksine daha çok alevlenmesine yol açar. Biz ne kadar onu yok sayarsak, o da o kadar çok ve kontrol edemeyeceğimiz bir şekilde var olduğunu göstermeye çalışır. Aksine biz hem kalbimizin hem de beynimizin bizim için ‘’iyiyi’’ istediğini bilirsek, her ikisiyle de temasa geçebilir ve her ikisinin de bize fark ettirmeye çalıştığı ihtiyaçları fark edebiliriz. Kalple beyni, birbirleriyle savaşan düşmanlar olarak görmek yerine her ikisini de ‘’bizim için’’ çalışan dostlar olarak görebilirsek eğer aralarında bir uzlaşma sağlanması da mümkün olur. Ne demiş Atalarımız: ‘’Akıl var Mantık var’’. Ama aynı zamanda kalp de var.. Her ikisine de sahip çıkın, her ikisini de benliğimizde bütünleştirmek dileğiyle... 69 MEVZUAT Bazı Kamu Alacaklarının Yapılandırılması Ve Ortaklardan Alacakların Kapatılması 1.Giriş Kamuoyunda torba yasa olarak adlandırılan ve “İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun ” ismiyle yayımlanmış olan 6552 Sayılı Kanun’un 73 ve 74 maddeleri iş bu çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.Kanunun 73.maddesi bazı kamu alacaklarının taksitlendirilmesi ve silinmesiyle ilgili, 74.maddesi ise kurumlar vergisi mükelleflerinin ortaklarından olan alacaklarıyla ilgili düzenlemeleri içermektedir. Ayrıca bu konuda yasa ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden 1 Seri Numaralı Tebliğ yayımlanmış bulunmaktadır. Belirtilen yasa ve tebliğ hükümleriyle mükelleflerimiz için getirilmiş olan imkânlar yalın bir dille açıklanmaya çalışılacaktır. 2.Bazı Kamu Alacaklarının Yapılandırılması 2.1.Yapılandırılabilen Kamu Alacakları 6552 Sayılı Kanunun yayımlanma tarihi olan 11 Eylül 2014 tarihi (bu tarih hariç) itibarıyla kesinleşmiş olması şartıyla; yapılandırılabilecek kamu alacakları aşağıda sayılmıştır. - Beyana dayalı vergilerde 30 Nisan 2014 tarihine kadar beyan edilmesi gereken tüm vergiler, - 30 Nisan 2014 tarihinden önceki dönemlere ilişkin tüm vergiler, - 2014 takvim yılına ilişkin 30 Nisan 2014 tarihinden önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi, - 2014 takvim yılına ilişkin 30 Nisan 2014 tarihinden önce tahakkuk eden yıllık harçlar gibi borçlar, - Kapsama giren vergi aslına bağlı vergi cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, - Kapsamdaki borçlara bağlı gecikme faizi ve zammı gibi fer ‘i borçlar, 72 Mehmet Bahadır BALCILAR Vergi Müfettişi - 30 Nisan 2014 tarihinden önce düzenlenen idari yaptırım karar tutanaklarında yer alan; - Askerlik para cezaları, - Seçim para cezaları, - Nüfus para cezaları, - Trafik para cezaları, - Karayolları kaçak geçiş ücreti cezaları, - Karayolu Taşıma Kanununa göre verilen para cezaları, - Radyo ve Televizyon üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilen para cezaları - Tahsil için vergi dairelerine intikal etmiş olan; - Ecrimisil, - Öğrenim kredisi, katkı kredisi, - Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF), - Haksız yere yararlanılan destek ödemeleri, - 2548 sayılı Kanun kapsamındaki yiyecek bedelleri, - 6183 sayılı AATUHK kapsamında tecil ve taksitlendirilmesi mümkün olmayan KDV, ÖTV gibi borçlar 2.2.Yapılandırma İçin Başvuru Yeri ve Süresi Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, 1 Aralık 2014 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili vergi dairesine başvuruda bulunacaktır. Borçlu olunan her vergi dairesine ayrı ayrı başvuruda bulunulacaktır. Motorlu taşıtlar vergisi ve trafik para cezası borçları için araç plakasının kayıtlı olduğu ildeki vergi dairesine gitmek zorunlu değildir. Bulunulan il veya ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsil ile görevli vergi dairesine başvuru yapılabilir. Birden fazla araç sahibi olanların her bir araç için ayrı ayrı yapılandırma başvurusunda bulunması gerekmektedir. www.meryap.org.tr Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular toplam borçları için başvurabilecekleri gibi sadece talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur. Başvurular, Gelir idaresi Başkanlığı internet adresi (www.gib. gov.tr) üzerinden internet aracılığıyla, vergi dairesine şahsen veya posta yoluyla yapılabilir. Taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilmesi halinde ise vergi dairesinin kayıtlarına girdiği tarih, başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır. İnternet üzerinden başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması halinde ayrıca ilgili vergi dairesine de başvurmaları şarttır. 2.3.Yapılandırılan Kamu Alacaklarında Sağlanan İmkân ve Kolaylıklar Kanunun amir hükmü gereği kesinleşmiş kamu alacaklarının anaparalarından (vergi ziyaı cezaları dâhil) herhangi bir indirim yapılmayacaktır. Ancak vergi, vergi aslına bağlı cezalar ve diğer amme alacaklarının asıllarının tamamı ile gecikme faizi ve zammı gibi fer’i amme alacakları yerine yurt içi üretici fiyat endeksi (Yi-ÜFE) uygulanarak hesaplanan yeni borç tutarının ödenmesi halinde fer’i amme alacaklarının tamamı silinecektir. Ayrıca alacak aslına bağlı olmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının %50’sinin ödenmesi halinde bu cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir. Diğer taraftan kapsam dâhilindeki idari para cezalarının tamamı ile bu cezalara uygulanmış olan faiz yerine yurt içi üretici fiyat endeksi (Yi-ÜFE) esas alınarak hesaplanan tutarın ödenmesi halinde bu cezalara uygulanan faizlerin tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Örnek: Kanunun yayımlandığı 11 Eylül 2014 tarihi itibarıyla mükellefin, 26 Ocak 2011 vadeli 3.500 TL gelir (stopaj) vergisi ile 2.131 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 5.631 TL borcu bulunmaktadır. Mükellefin Kanundan yararlanması halinde, tahsilinden vazgeçilecek tutar ve yapılandırma sonrası borç tutarı aşağıda gösterilmiştir. 2.2.Başvuru Yapılmaksızın Tahsilinden Vazgeçilen Kamu Alacakları 31 Aralık 2013 tarihinden önce kesilmiş olmak şartıyla aşağıda belirtilen para cezaları ve geçiş ücretlerinden; -120 TL ve altındaki idari para cezaları (sigara kullanımından www.meryap.org.tr dolayı kesilenler hariç) -12 TL ve altındaki köprü ve otoyol ihlali geçiş ücretleri -Vadeleri 31 Aralık 2007 tarihinden önce olup, ödenmemiş olan ve aşağıda yer alan toplamı 50 TL’yi aşmayan (fer’i borç tutarına bakılmaksızın) ve vergi dairelerince takip ve tahsil edilmekte olan; - Vergiler, vergi cezaları, kaynak kullanımını destekleme fonu alacakları, ecrimisiller, adli para cezaları, idari para cezaları, yiyecek bedelleri gibi amme alacakları -Vadesi 31 Aralık 2007 tarihinden önce olan borçların aslı 11 Eylül 2014 tarihinden önce ödenmiş ise bu alacağa ilişkin 100 Tl’yi aşmayan gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i borçları Başvuru beklenmeksizin silinecektir. Diğer taraftan 31.12.2013 tarihi öncesi kesilen ve 11.09.2014 tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan ceza aslı 120 TL ve altındaki idari para cezaları ise tebliğ edilmeyecektir. 2.3.Taksitlerin Ödeme Şekli ve Süresi Kanun kapsamında hesaplanan tutarlar, borçlunun tercihine göre peşin veya taksitler halinde Gelir idaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr} üzerinden kredi kartıyla veya vergi dairesi vezneleri ile tahsile yetkili bankalara ödenebilecektir. Peşin ödemeler, ilk taksit ödeme süresinin son günü olan 31 Aralık 2014 tarihine kadar yapılacaktır. Peşin ödemelerde, yapılandırılan borçlara herhangi bir katsayı veya faiz uygulanmayacaktır. Borçlular hesaplanan tutarları taksitler halinde ödemek isterlerse başvuru sırasında 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih edebilecektir. İlk taksit Aralık 2014 ayında ödenecektir. Sonraki taksit ödemeleri ise Aralık 2014 ayını takip eden ikişer aylık devrelerle yapılacaktır. Ayrıca taksit süresine bağlı olarak sırasıyla (1,05),( 73 MEVZUAT 1,07), ( 1,10), (1,15) belirlenen oranda katsayı uygulanarak taksit tutarı hesaplanacaktır. 2.3.Yapılandırmanın Bozulması Taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki tanesinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde borç yapılandırmasının ihlali söz konusu olmayacaktır. Ancak, bu durumda süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının en geç, son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Bu halde, gecikilen süre için gecikme zammı oranında hesaplanacak bir zam da tahsil edilecektir. Ancak, süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi ya da bir takvim yılında 2 taneden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Ayrıca Kanun hükümlerinden yararlanmak için iki önemli şart daha getirilmiştir. Bunlardan birincisi; taksitlendirilen borçlar içinde; Yıllık gelir veya kurumlar vergisi, Gelir veya kurumlar (stopaj) vergisi, Katma değer vergisi, Özel tüketim vergisi, borcu bulunuyorsa, bu vergilerle ilgili olarak taksit ödeme süresi boyunca beyan edilip tahakkuk edecek tutarların da süresinde ödenmesi gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, taksitler süresinde ödense dahi taksit ödeme süresince bu vergi türlerinden yeni doğacak borçların süresinde ödenmemesi durumunda, yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Ancak, yukarıda belirtilen vergilerle ilgili beyan edilip tahakkuk edecek tutarların çok zor durum olmaksızın (çok zor durum hali, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde geçen “çok zor durum” halini ifade etmektedir) bir takvim yılında iki defadan fazla süresinde ödenmemesi durumunda Kanun hükümleri ihlal edilmiş olacaktır. İkinci şart ise yapılandırmadan yararlanan borçluların, yapılandırmaya konu borçlarına ilişkin dava açmamaları ve varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri gerekmektedir. Borçlular başvuruları sırasında dava açmayacaklarını, açmış oldukları davalardan vazgeçtiklerini ve diğer kanun yollarına başvur- 74 mayacaklarını yazılı olarak beyan edeceklerdir. Diğer taraftan taksitlerinin tamamını Kanunda öngörülen şekilde ödeyemeyen borçlular ödedikleri tutarlar kadar Kanundan yararlanmış olacaktır. 3.Ortaklardan Alacakların Kapatılması Kanunun 74.maddesine göre bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını; İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını dikkate alarak 31.12.2014 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir. Ancak düzeltilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Bu şekilde ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2014 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri aynı süre içerisinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz. 3.1.Düzeltilecek Hesaplar ve Verginin Hesabı Maliye Bakanlığınca bu konuda yayımlanan 1 Seri Numaralı Tebliğ hükmüne göre yalnızca Tek Düzen Hesap Planına (TDHP) göre Ortaklardan Alacaklar ve Ortaklara Borçlar hesabı arasında 31.12.2013 tarihi itibariyle oluşan net farkın kasada fiilen bulunmayan tutar olarak dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır. Örnek 1- (A) Anonim Şirketinin, 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenlediği bilançosunda kasa hesabında 300.000 TL görülmekle birlikte fiilen kasada bulunmayan tutar 290.000 TL’dir. Şirketin dönem içindeki faaliyetleri sonucunda, beyan tari- www.meryap.org.tr hi olan 24.10.2014 tarihi itibarıyla kasa hesabının mevcudu 400.000 TL olarak görülmektedir. Anılan mükellef, her ne kadar beyan tarihi itibarıyla kasa mevcudu 400.000 TL olsa da, 31.12.2013 tarihli bilançosunu baz almak suretiyle bu tarih itibarıyla var olan kasa mevcudu içinde fiilen kasada bulunmayan tutarları esas alacak, bu tutarın 290.000 TL olması nedeniyle, bu tutarı beyan edecek ve beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi sonuna (31.12.2014 tarihine) kadar ödeyecektir. Bu çerçevede; Beyan tutarı: 290.000 TL Hesaplanan vergi: (290.000 x %3=) 8.700 TL - Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcudunun, kasa hesabından düşülmesi: ________________24/10/2014________________________ __ 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR: 290.000 TL (6552 sayılı Kanunun 74. maddesi) (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider) 100 KASA 290.000 TL ____________________/ ______________________________ - Verginin kayıtlara alınması: _________________24/10/2014________________________ 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR 8.700 TL (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider) 360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 8.700 TL __________________ / _______________________________ - Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcudundan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı: _______________24/10/2014__________________________ 950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER TL 298.700 951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER 298.700 TL _____________________________ / _____________________ Yukarda yer alan örnekte beyan tarihi itibariyle kasa tutarı 400.000 TL yerine 200.000 TL olsaydı. Düzeltilecek tutar 290.000 TL değil 200.000 TL olacaktır. Aksi takdirde kasa eksi bakiye verecektir. Bu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan ortaklardan alacaklar, sadece belirtilen hesaplarda izlenen tutarlardan ibaret değildir. Örneğin ortaklardan alacağın senede dönüştürülmüş olması halinde; Ortaklar- www.meryap.org.tr dan Alacaklar hesabından çıkıp Alacak Senetleri hesabına gireceğinden, bu alacağın tebliğ hükümlerine göre Kasa Hesabında fiilen bulunmayan paranın düzeltilmesinde kullanılması mümkün olamayacaktır. Oysa 213 sayılı Vergi Usul Kanunun (VUK) 3.maddesine göre olayların gerçek mahiyeti esastır. Kanun hükmünde hesap numarası belirtilmemiş ve ortaklardan alacaklar ibaresi kullanılmıştır. Ancak bu konuda düzenleme yetkisi bulunan Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanarak kanun hükmünün kullanım alanını daraltmıştır. Bu konuda yargının nasıl bir karar vereceği bilinmemekle birlikte, kişisel görüşümüze göre VUK’nun 3.maddesinden hareketle ortaklardan alacaklar olduğu ispatlanabilen ve TDHP gereği başka hesaplarda izlenen alacakların da Kanun hükmünden yararlanma imkânı bulunmaktadır. Çünkü kanun hükmünde ödünç verme ve benzeri nedenlerle denmek suretiyle işletmeden çekilme olarak değerlendirilebilecek sair durumlarında kapsama dâhil edildiği anlaşılmaktadır. 4.Sonuç 6552 Sayılı Kanun’un 73.maddesiyle 11 Eylül 2014 tarihi (bu tarih hariç) itibarıyla kesinleşmiş olması şartıyla 30 Nisan 2014 tarihinden önceki dönemlere ait bir kısım kamu alacaklarının gecikme faiz ve zamlarının yerine enflasyon oranında güncelleme yapılması suretiyle borç tutarında indirim imkânı ile taksit ve kredi kartıyla ödeme kolaylığı getirilmiştir. Ayrıca Kanun’un 74.maddesiyle bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri için 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarının ortaklardan olan alacaklar dikkate alınmak suretiyle düzeltilebilmesine imkân verilmiştir. Diğer taraftan Kanun hükmünde açıkça bir sınırlandırma olmadığı halde; tanınan yetki gereği Maliye Bakanlığı tarafından düzeltme işlemi, sadece TDHP göre Ortaklardan Alacaklar ve Ortaklara Borçlar hesabı arasında 31.12.2013 tarihi itibariyle oluşan net farkın kasada fiilen bulunmayan tutar olarak dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak kişisel görüşümüze göre VUK’nun 3.maddesinde olayların gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş olduğundan, ortaklar tarafından işletmeden çekilme olarak değerlendirilebilen sair hususlar nedeniyle kasada fiilen bulunmayan tutarların da düzeltme kapsamında bulunması gerektiği sonucuna erişilmektedir. Mehmet Bahadır BALCILAR Vergi Müfettişi KAYNAKÇA: 1- 6552 Sayılı (Torba) Kanun 2- 6552 Sayılı Kanunun 1 Seri Tebliği 3- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 75 REKONSTRÜKSİYON Yeni Bir Liman Bölgesi Tasarımı “Utsyn” Tjuvholmen için 2002’de Oslo Liman İşletmeleri tarafından konut, ofis ve rekreasyon alanlarından oluşan bir programla açılan yarışmada Selvaag Gruppen ve Aspelin-Ramm Gruppen firmalarının “Utsyn” önerisi seçilmiş ve bu öneri Niels Torp Arkitekter ile birlikte geliştirilmiştir. Oslo rıhtımında şehir merkezine yürüme mesafesinde olan yarımada, şehir içinde önemli bir noktada konumlanır. Proje Tjuvholmen’i üç adaya böler: En dış adada bir heykel parkı, sanat müzesi ve plaj, diğer iki ada da ise 1200 civarı konut, alışveriş alanları, ofisler, bir otel, ve Extreme North Bilim Merkezi yer alır. Sanat müzesinde Danimarka’dan Louisiana Müzesi ile işbirliği yapılacak ve bilim müzesinde de Kuzey ve Güney Kutupları’na ilk giden Norveçliler’den Kuzey Denizi’nde petrol çıkarma çalışmalarına kadar tüm bu teknoloji sergilenecektir. İlk etabının 2007’de bitmesi planlanan konutların üçte biri kiralanacak ve pek çoğu fiyord manzaralı, bal- 76 www.meryap.org.tr konlu ve güneş alacak şekilde olacaktır. Tjuvholmen, İskandinavya’da son yıllardaki en önemli şehir gelişim projesi olarak görülmektedir. siyle Bilim Merkezi’ne bir giriş de oluştururken üçüncü meydan ise anfi tiyatro özelliği ile farklı bir işlev daha yüklenir. Öncelikle, mevcut durumunda liman hizmetleri için kullanılan Tjuvholmen’in bu karakterinin, tarihinin ve Oslo denizcilik sektöründeki ekonomik öneminin sürdürülmesi amaçlandı. Pipervika havzasının açılmasıyla, Oslo’nun ana giriş manzarası ve liman karakteri, Honnørbryggen’e kadar görülebilir kılındı. Rådhusplassen ile liman arasında bir peyzaj alanı tanımlandı ve böylece yerleşimde, tüm şehri de etkileyecek şekilde mümkün olduğunca su ile ilişki kuruldu. Sokak yaşantısı açısından yerleşme, kente zengin ve çeşitli bir hayat kazandıracaktır. Bölgenin yayalara açık olması ve yaya hareketinin özgür bırakılması; kamunun su ile ilişkide olmasının ve su kenarlarının rekreasyon amaçlı kullanılmasının sağlanması yarışma şartnamesinde de vurgulanmıştır. Aker Brygee’nin en iyi tasarım yönlerini oluşturan küçük meydanlar ve dar yollar, manzara noktaları ve trafiğe kapalı yayalaştırılmış ortamı, daha fazla yeşil alan kullanımı ile Tjuvholmen’de de sürdürülecektir. Proje, maritime mimari çevre ve bu özelliğin yapılardaki malzeme seçimine etkisiyle güçlü bir karaktere sahiptir. Projenin üç bağımsız elemanı olan müze, bilim merkezi ve bu merkezin kulesi yarımadanın uluslararası sanat ve bilim potansiyelini ortaya koyarak, yerleşkeyi özellikli kılan ikinci bir karakter oluşturur. Ayrıca Tjuvholmen bölgesinin tasarlanması hem daha geniş kapsamlı olan Fyord Kent projesinin bir ilk adımıdır ve Oslo limanı’nın diğer kısımlarının gelişiminde önayak; hem de konteynır terminali Sydhavna’nın modernizasyonuna temel olacaktır. Aker Brygee bölgesi için güçlü bir bitiş olacak Tjuvholmen, gelecekte Filipstadkaien bölgesi ile birlikte kent merkezine yakın bir konut bölgesi olacaktır. Pipervik bölgesinin batı sınırını tariflerken, bu yarımada ve koy, aynı zamanda yeni bir kent planı oluşturarak, Oslo merkezini ve kullanıcıyı rıhtıma yönlendirir. Yarımadayı oluşturan üç adadan, Skjæret adlı insan yapımı olanı, yeni müze binasının bir devamı olan heykel parkının yanısıra doğal bir plaj ve laguna sahip oldu. Bu ada bölge için mimari elemanlarıyla bir sembole dönüşmüştür. Alçaltılan rıhtım ve yatay rıhtım konstrüksüyonlarıyla suyla olan ilişki güçlendirildi. Tasarımcı, suyu, kanal ve su yüzeyleri olmaktan öte Tjuvholmen meydanındaki su heykelleri gibi bir eleman olarak ele almayı uygun görmüştür. Yarımadanın(aker Brygge) özelliği konut bölgesi olarak tasarlanmış olmasıdır. Tüm apartmanlar deniz manzarasına sahip olup çoğunun batıya yönelmiş balkonları vardır. Kamu mekanlarındaki tüm manzaralar suya doğru yönlendirilmiştir. Ayrıca yatlar ve denizcilik de yine su ile kurulan ilişkide önemli bir yere sahiptir. Sales contract 886 milyon nok. Nok 430 milyonluk kısmı Tjuvholmen’e kamuyu çekmek içi kullanılacak; Oslo Liman İşletmeleri’nin hissesine düşen NOK 430 milyonluk miktar ise Sjursøya bölgesinde area-efficient bir liman için harcanacaktır. Limanın güney bölgelerinin başarılı gelişim projeleri ile Filipstad’daki tüm liman aktiviteleri yeniden konumlandırılacak ve Fyord Kent vizyonunun gerçeğe dönüşmesinde önemli bir nokta oluşturacaktır. Yapı hacimleri, klasik şehir planlama kuralları içinde tutulmuş, merkez bir bulvar ve rıhtıma doğru genişleyen kütleler halinde organize edilmiştir. Güneş ışığına kamusal mekanlarda önem vermenin yanısıra, konutlar da teraslar, arka bahçeler ve sudan yansımalarla ışığı mümkün olduğunca içeri çekmektedir. Bölgenin günün tüm saatlerinde kullanılan bir alan olarak tasarlanma isteği doğrultusunda bağımsız aktivitelerin çok fonksiyonlu bir ortamda birbiriyle ilişkisi önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, konut yerleşimnin yanısıra, bölgeye canlılık katacak ticari ve iş alanları, ve bölgenin rekreasyon alanlarını tanımlayan müze, bilim merkezi de projeye önemli katkılar getirmiştir. Yarımadayı oluşturan Akerodden, Tjuvholmen ve Skjæret adlı üç adanın hepsinin kendine ait, belirli aktiviteler içeren meydanları vardır. Tjuvholmen’in meydanı bir park, dükkanlar ve otellerle çevrili olarak diagonal formda tasarlanmıştır. Meydanlardan bir diğeri, çeşitli dükkanları barındırmanın yanısıra gözlem kule- www.meryap.org.tr 77 TANITIM D O RTEK Me r s in ’ d e h ı z l a y ü k s el en v e a d ı n d a n s ö z e t t i r e n D O RT E K f i r m a s ı , k a p ı l a r ı n ı b u s e f e r MER YAP D er g i s i n e a ç t ı . Yü k s e k M i m a r G ü l i z a r G ü n e ş i l e y a p t ı ğ ı m ı z k e y i f l i r ö p o r t a j ı m ız ı s i z l er l e p a y l a ş ı y o r u m . Bize kısaca kendinizden ve firmanızdan bahsedebilir misiniz? Eser Mimarlık, 1998 yılından beri Mersin’de mimari proje, dekorasyon ve uygulama işlerinde başarılı projelere imza atmaya devam etmektedir. 2008 yılında ülkemizin başarılı kapı markalarından olan Dortek’in Mersin ili bayisi, 2010 yılında güney illeri bölge bayisi olarak bölgenin perakende ve proje olarak kapı ve mutfak ihtiyacına cevap vermektedir. Dortek firmasındaki ürün çeşitleriniz nedir? Türkiye’nin ilk kapı markası Dortek için ahşap, geniş bir ilgi ve uygulama alanı… Kurulduğu günden bu yana sürekli 78 gelişen ürün gamı, anahtar teslim uygulama çözümü, montaj dahil garanti uygulaması, projelere özel mühendislik çözümleri ile sektörün Pazar lideridir. UV lake kapı, PVC kapı, Doğal ahşap kapı, Endüstriyel ahşap kapı, renkli lake kapıların üretimlerinin ile çelik kapı, yangın kapısı ve diğer performans kapılarının üretimleri yapan Dortek, mutfak ve banyo uygulaması da bütünleşik ahşap işlerinde öncelikli olarak yer alıyor. Dortek bir konutta ihtiyaç olan tüm ahşap bileşenleri, en uygun çözümlerle proje müşterilerine tek elden sunuyor. Ürünlerinizi, benzer diğer ürünlerden farklı kılan özellikleri nelerdir? Dortek’in kendi buluşu, yani kendi pa- www.meryap.org.tr tentiyle ürettiği Dortek monoblok-dolu iç ve dış kapılar, üretim prosesleri ve kullanılan materyalin özelliği nedeniyle dünyada ilk ve tek olma özelliğine sahiptir. Tasarım ve işlevsellikte sınırları ortadan kaldıran Dortek monoblok-dolu kapı teknolojisi sayesinde, kapılar özel proseslenmiş üstün nitelikli ağaç lifleriyle kalınlığı 70 milimetreye ulaşabilen monoblok-dolu olarak, yani tek parça halinde üretiliyor. Elde edilen monoblok-dolu kapılar; lif haline getirilmiş yapısıyla çevre dostu, dolu yapısıyla darbelere, yangına ve neme dayanıklı, özel izolasyon fitillerinin katkısıyla ısı ve ses yalıtımlı, koku izolasyonlu, ultraviyole lake boya ve üç boyutlu ahşap desenli bitişleri ile dış etkenlere, güneş ışınlarına ve çizilmelere karşı dirençlidir. Sınırsız desen özgürlüğü sayesinde dekoratif özelliği üst düzeyde olan ve tüketicinin adresine kadar özel korumalı ambalajıyla gelerek uzman teknik ekipleriyle hizmete sunulan Dortek, bu özellikleri ile sektörde önemli bir konumda bulunuyor. Yurt içi ve dışında resmi kurum ve kuruluşlarca yapılan karşılaştırmalı testler sonucunda Dortek’in kapıları piyasada Amerikan kapı olarak bilinen içi kağıtla dolgulu kapıya göre çok üstün özellikler sergiliyor. Dortek kapıları, hastaneler, okullar, iş merkezleri ve oteller gibi her türlü proje için, uluslararası normlarda ve sertifikasyonlarda, kısa teslim süreleriyle, her bir kapıda aynı hassasiyet ve kalite standardıyla, DIN normlarında aksesuar çözümleri ile uzun yıllar sorunsuz bir kullanım rahatlığı ile sunuyor. Dortek, amaçlarına uygun olarak farklı renklerle, kaplamalarla ve tasarımlarla bütünleştirdiği iç kapı serilerin yanı sıra, Avrupa Birliği Hırsızlık Sertifikası’na sahip çelik kapılar ve dış kapı kavramına getirdiği yeni bir yorumla Imperium serisi monoblok-dolu dış kapılar üretiyor. Çevreye duyarlılık inşaat sektöründe olsun, yapı malzeme sektöründe olsun çok önemli bir konu.. Sizin de ürünleriniz Çevre Dostu olarak geçmekte.. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Dortek ürünlerinin üretiminde kullanılan hammaddeler (özellikle ağaç) çeşitli bakanlıkların izni ve yönlendirmesi ile elde edilir. Herhangi bir Dortek ürününü üretmek için kesinlikle canli bir ağaç kesilmez. Aksine ormanlık alanlardaki ölü ağaçlar temizlenir ve yerlerine yenileri dikilir, böylelikle ormanların da canlı kalması sağlanır. Dortek ürünleri bu özelliği sayesinde, türkiye’de başka sektördeki hiçbir şirketin yapamadığını başararak ABD’ye (ürünlerinde doğal madde kullanılmadığı için) gümrüksüz ve kotasız mal ihraç edebilmektedir. İş yaptığınız ve yapmakta olduğunuz projelerin isimlerini öğrenebilir miyiz? Eser Mimarlık, Dortek bölge bayisi olarak bölgede bulunan prestijli projelerin birçoğunda yer almaktayız. Baysoylar inşaata ait Baysoylar Palace projesi, Saray inşaatın İndigo, Nova, www.meryap.org.tr İkon projeleri, Pektaş inşaatın Olivia Park projeleri, Şahika evleri…, Güngör inşaatın Reform towers projeleri, Platin tekstil e ait Platin Megastore projesi, Dirican inaşaatın Dirican plaza 1 ve 2 projeleri…, Temel inşaat’in Temel sitesi, Necer yapıAkademi plaza, Mehmetoğlu inşaatın yaptığı Mersin Hills, Equinoks, Kristal, Mehmet apartmanı, İçel tıp merkezi, Pelapark, Bayamtaş’ a ait Beyazpark projeleri, Faruk Aslan İnşaat Anamur projeleri, Dimeza inşaat -Osiris Vilları, Battal İnşaata ait Modapark projesi, Anadolu Cam Sanayi Yönetim Binası, Derin Apartamanı, Özcan Çelik İnşaatın Koruflora projesi, TMT inşaatın TMT park projesi,4K İnşaatın Golden Towers ve Merdiyen projeleri, Keskin İnşaata ait - Dıamond Resıdence, Crystal Resıdence, Sky Resıdence, Quartz Resıdence referanslarımızda yer alan keyifle çalıştığımız projelerimizden bazılarıdır. Mimar olduğunuzu ve Eser Mimarlık çatısı altında bu mesleğinizi de sürdürdüğünüzü biliyoruz. Eser Mimarlık hangi projelere imzasını attı? Eser Mimarlıkta 1998 yılından bu yana ekibimizle birlikte çok keyifli projeleri çalışma imkanı bulduk. Mersin Tarsus OSB de Elginay Otomotiv e ait binanın proje çalışmasını, Apitaş plastik aş nin üretim ve idari bina projesi ve uygulaması, Özdemir flora çiçekçiliğin paketleme fabrikası proje ve uygulaması, Eren tarım paketleme tesisleri mimari projesi, Mersin Mobese komuta ve kontrol merkezi binasının mimari projesi , Mersin serbest bölgesi giriş kapısı ve çevre düzenlemesi, Derin apartmanı proje ve uygulaması ve birçok konut ve işyeri mimari projesinin yanı sıra konut ve işyeri dekorasyon proje ve uygulamaları çalışmalarımız arasındadır. Çok teşekkür ediyorum. En son olarak Meryap Dergi okurlarına neler söylemek istersiniz? Başarıya ulaşmak için tek yol ilk adımı atmaktır. Gerisi zaten gelecektir… 79 DOSYA HABER Serhat ÖZER İnşaat Yüksek Mühendisi Toros Üniversitesi MYO Öğretim Görevlisi İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞABİLECEK UYUŞMAZLIKLARIN ALTERNATİF HUKUKİ ÇÖZÜM YOLLARI - 2 Not: Önceki sayıdaki makalenin devamıdır. 2.9. Bazı Standart Uzlaştırma Kuralları Milletlerarası ticaret alanında uyuşmazlıkların uzlaştırıcı ile çözülmesine ilişkin düzenlemeler, milletlerarası ticari tahkime nazaran çok daha kısıtlıdır. Bu kurallar arasında en önemlileri MTO, ICSID, FIDIC, UNCITRAL tarafından hazırlanmış olan arabulucu (uzlaştırıcı) kurallarıdır .. 2.10. MTO Tahkim Kurallarının Genel Yapısı Milletlerarası Ticaret Odası Uzlaştırma Komitesinde tarafları farklı vatandaşlık taşıyan, milletlerarası ticaretin yarar sahasına yönelik muhtelif ihtilaflar, burada kayıtlı farklı vatandaşlıktaki hakemler tarafından görülmektedir . MTO Uzlaştırma Kuralları uyarınca, uzlaştırma talebi ve bu talebi destekleyen belgelerle MTO Sekreterliğine başvurulması üzerine, diğer ta- 80 rafa bu uzlaştırma teşebbüsünün kabul edilip edilmediği sorulacak ve söz konusu tarafın anlaşmazlık hakkındaki görüşünü ilgili belgelerle yazılı olarak sunması istenecektir. Uzlaştırma Komitesi, dosyayı inceleyecek ve mümkün olduğu takdirde onları dinleyerek, taraflara bir uzlaşma formülü önerecektir. MTO Uzlaştırma Kuralları’nın 5. Maddesi uyarınca, Uzlaştırma Komisyonu’nda bulunan bir kişi, daha sonra aynı uyuşmazlığı çözmek üzere hakem olarak tayin edilemeyecektir . 2.11. ICSID Kuralları Devletlerle diğer devlet vatandaşı kişi ve kuruluşlar arasındaki uluslararası yatırım ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkların halli konusunda Dünya Bankası tarafından bir uluslararası sözleşme hazırlanmıştır. Sözleşmenin tam adı: “Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıkların Çözümlenmesi Hakkında Sözleşme” (ICSID) dir. Merkezin yerleşim yeri Dünya Bankasının merkezi yani Washington’dur. www.meryap.org.tr Merkez, İdari Konsey, Sekretarya ve Paneller olmak üzere idari açıdan üç ana departmana sahiptir . Paneller kendi içinde Arabulucular Paneli ve Hakemler Paneli olarak iki gruba ayrılmaktadır . Sözleşmenin 28-35. maddelerinde uzlaştırma prosedürü düzenlenmiştir. Uzlaştırma talebinde bulunan taraf, talebin karşı tarafa iletilmesi amacıyla Merkez Genel Sekreterliğine müracaat eder ve böylece uzlaştırma prosedürünü başlatmış olur. Talebin uyuşmazlıkla ilgili bilgileri, tarafların kimlik ve sıfatlarını, taraflar arasındaki uzlaştırmaya dönük anlaşmayı içermesi gerekir . Talebin kayda geçirilmesinden itibaren 90 gün içinde komisyon oluşturulamaz ise, Başkan (Dünya Bankası Başkanı) tarafların görüşlerini de alarak gerekli uzlaştırıcı atamasını re’sen yapacaktır (m. 30) Aksi kararlaştırılmadıkça uzlaştırma prosedürüne taraf olanlar, uzlaştırma konusu ihtilafla ilgili Komisyon karar ve tavsiyelerine, taraflardan birinin bu prosedür içinde ileri sürdüğü teklif, karşı teklif veya beyana istinaden herhangi bir mahkemede dava açmayacak, bunlara dayanmayacaktır (m. 35) . Uzlaştırma prosedürü, aksi kararlaştırılmadıkça tarafların uzlaştırma talebinde bulundukları tarihte yürürlükte olan kurallara göre icra edilecektir (m. 33). Şayet taraflar, uzlaştırma komisyonunun dostane çözüm önerilerini kabul eder; uzlaşırlarsa, komisyon tarafından anlaşma bir rapora bağlanır ve yayınlanır (m. 34/2). Uzlaştırma esnasında taraflar arasında dostane bir çözüme ulaşılamayacağı anlaşılacak olursa komisyon, prosedürü durdurabilir ve uzlaşmanın sağlanamadığını bir rapora bağlayıp, yayınlatabilir . ICSID kurallarına göre uzlaştırma prosedürü başarılı olup taraflar arasında bir anlaşma sağlandığında; Komisyon raporuna bağlanan nihai metin bir hakem veya mahkeme kararı olmayıp, netice itibariyle bir anlaşmadır. Bu itibarla başarılı uzlaştırma prosedürü sonunda verilen hakem kararları gibi akit ülkelerde tenfiz devleti mahkemelerince verilmiş kararlar gibi icrası mümkün değildir. Taraflardan birinin, uzlaştırma prosedürü neticesinde varılan anlaşmaya sonradan uymaması sebebiyle, uyuşmazlığın tahkime veya mahalli mahkemelere götürülmesi durumunda, bu anlaşma taraflar açısından bağlayıcı bir “sözleşme” niteliği taşır. Davaya bakan hakem veya mahkeme, uzlaştırma safhasında taraflarca anlaşmaya dönüştürülen (ve fakat sonradan bir tarafça uyulmayan ) uzlaşma anlaşmasını esas alacaktır . 2.12. FIDIC Uzlaştırma Kuralları İnşaat sözleşmelerinde, yapılan işlerin yüksek sermaye maliyeti gerektirmesi sebebiyle, taraflar arasında çok fazla sayıda talep ve ihtilaf gündeme gelmektedir. FIDIC örgütü de 1995 yılından itibaren yürüttüğü çalışmaları 1999 yılında sonlandırmış ve Kırmızı Kitap’ın “Talepler, İhtilaflar ve Tahkim” başlığını taşıyan 20. maddesinde üç aşamadan oluşan kademeli bir uyuşmazlık çözüm usulü öngörmüştür . İnşaat işlerine ilişkin FIDIC Standart Sözleşmesinin 67. maddesinde uyuşmazlıkların çözüm yolları düzenlenmiştir. Buna göre; uyuşmazlıklar öncelikle yazılı olarak “mühendis”e havale edilecek; mühendis en geç 84 gün (12 hafta ) içinde uyuşmazlık hakkında bir karar verecektir. Taraflar, mühendisin kararına uymadığında, karar tarihinden itibaren 70 gün içinde MTO Tahkim ve Uzlaştırma Kurallarına göre tahkim talebinde www.meryap.org.tr bulunulacaktır. Tahkim talebinin yapılmasından itibaren geçen 70 gün içinde ikinci kez dostane çözüm (uzlaştırma) yolu denenecektir. Bu safhadaki uzlaştırmadan da sonuç alınamaz ise, ihtilaf nihai bir kararla çözümlenmek üzere MTO Tahkim Kurallarına göre tahkime havale edilmiş sayılacaktır . Burada dikkat edilmesi gereken nokta; 20.maddede belirtilen sürelere riayet edilmesidir . Kırmızı Kitap’ın 20.5. maddesine göre, İhtilaf Kararlaştırma Kurulu’nun kararından memnuniyetsizliğini bildiren taraf veya taraflar memnuniyetsizlik bildiriminin yapılmasını izleyen 56 gün içinde arabuluculuk yöntemine başvurabileceklerdir. Şayet, taraflar arabuluculuk yöntemini sözleşmede zorunlu bir aşama olarak öngörmemişlerse; bu takdirde, 56 günlük arabuluculuk yöntemine başvurma süresini beklemeden de tahkime gidebileceklerdir. 2.13. UNCITRAL Uzlaştırma Kuralları BM. Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu, Ad Hoc Tahkim Kurallarına ilaveten, uzlaştırmada kullanılmak üzere 1980’de bir dizi uzlaştırma kuralları da kabul etmiştir . UNCITRAL Kurallarına göre bir uzlaştırma prosedürünün icra edilebilmesi için, tarafların sözleşme ile bu usulü kabul etmiş olmaları gerekmektedir. Bunun için UNCITRAL taraflara, sözleşmelerine dercetmek üzere uzlaştırma klozları tavsiye etmektedir . Son 20 yıl içinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların uzlaşma yolu ile çözülmesi usülüne başvurma sayısında önemli bir artış olmuştur. Uzlaşmaya ilişkin bu Model Kanunu’nda uzlaşma deyimin kavram ve kapsamına tüm uzlaşma tür ve teknikleri girmektedir. Bu model kanun milletlerarası ticari uyuşmazlıklarla sınırlı tutulmaktadır . Model Kanun uzlaşma yeri olarak özel bir kural getirmemiştir. Bu husus tarafların anlaşmasına bırakılmıştır. Böyle bir anlaşma olmaz ise, uzlaşma yerinin tayini, milletlerarası özel hukuk kurallarına göre yapılır . Uzlaşmak isteyen taraf anlaşmazlık konusunu belirterek karşı tarafa bildirir (m. 2). Karşı tarafın uzlaşma teklifini kabul etmesiyle uzlaşma usulü başlar (m. 2). Uzlaşma teklifi gönderildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde başlamaz ise, uzlaşma teklifinin reddi olarak değerlendirilebilir (m. 2). Taraflar, uzlaştırıcı sayısını iki veya üç olarak kararlaştırmamışsa uzlaştırıcı bir kişi olur (m. 3). Taraflar uzlaştırıcı seçiminde uygun bir kurum veya kişinin yardımını kararlaştırabilirler (m. 4). Uzlaştırıcı tayin edildikten sonra, ihtilafın genel niteliğiyle ilgili olarak, taraflardan konu başlıklarını açıklayan yazılı bir beyan ister. Bunun dışında uzlaşmanın herhangi bir safhasında uzlaştırıcı, kendisinin uygun gördüğü ilave bilginin kendisine gönderilmesini isteyebilir (m. 5). Taraflardan her biri, kendi girişimi ya da uzlaştırıcının daveti ile ihtilafın çözümü için önerilerde bulunabilir (m. 12). Taraflar bir anlaşmaya varırlarsa, bir anlaşma metni düzenler ve yazılı çözüm anlaşmasını imzalar. Taraflar anlaşmayı imzalamakla ihtilafa son verir ve anlaşma ile bağlı kalırlar (m. 13). Uzlaştırıcı ve taraflar, uzlaşma ile ilgili tüm hususları gizli tutmakla yükümlüdür (m. 14). Uzlaşma; anlaşma tarihinde taraflar uzlaşma anlaşmasını imzalarlarsa, uzlaştırıcı uzlaşma için daha fazla gayret göstermek için haklı neden olmadığını yazılı olarak bildirirse, uzlaşma sürecinin sona erdiğinin uzlaştırıcıya yazı ile bildirilmesi ile uzlaşma süreci sona erer (m. 15). 81 Uzlaşma sürecinin son bulması ile uzlaştırıcı masrafları tespit eder ve bunu taraflara yazılı olarak bildirir. Masraflar şunları kapsar; uzlaştırıcının ücreti, seyahat ve diğer masrafları, tarafların izni ile uzlaştırıcı tarafından talep edilen şahitlerin seyahat ve diğer masrafları, uzlaştırıcı tarafından talep edilen bilirkişi masrafları, bu kuralların 8. maddesinde öngörülen idari yardım masrafıdır (m. 17). Anlaşmada farklı oranlar öngörülmedikçe belirtilen masraflara, taraflar eşit oranda katlanırlar. Diğer bütün masraflara, o masrafları yapan taraf katlanır (m. 17) . Uzlaştırma prosedürünün başarısızlıkla sonuçlanması halinde nasıl bir yol izleneceği Kurallarda açıklanmamıştır. Bu durumda, şayet taraflar arasında bir tahkim şartı veya sözleşmesi mevcutsa davacı tarafından uyuşmazlık tahkime, aksi halde genel mahkemelere götürülebilecektir . 3. Uyuşmazlıkların Müzakereler Yolu İle Çözümü En kısa tanımıyla müzakere, bir konuyu görüşmek, üzerinde düşünüp tartışmaktır. Müzakere, iki veya daha fazla tarafın, başta hedefleri farklı olduğu halde, birlikte bir sonuca varmalarını gerektiren durumlarda, karşılıklı kabul edilebilir çözüme ulaşmaları için tartışma ve ikna yoluyla farklılıklarını çözmeye çalıştıkları etkileşim süreci olarak da ifade edilebilir. Başarısız olunması ve bir anlaşmaya varılamaması halinde, mahkeme veya tahkime başvurulacak olan müzakerelere, ‘anlaşma/uzlaşma müzakeresi” denir . Uluslararası ticari uyuşmazlıkların bir kısmı herhangi bir mahkeme veya hakem kararına ya da uzlaştırma veya arabulucu gibi üçüncü kişilerin yardım ve müdahalesine ihtiyaç olmadan doğrudan taraflar arasındaki görüşmelerle çözümlenebilir. Burada ihtilafın niteliği, tarafların uluslararası ticaretteki konumları ve görüşmeler yolu ile ihtilafı çözmenin taraflara sağlayacağı yararlar belirleyici olur . İnşaat sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yolarından biri de müzakere yolunun denenmesidir. Bu yolun denenmesi tahkim veya mahkemeye başvurmaya gerek kalmayacak bir çözüme ulaşılabilmesini sağlayabilir . Milletlerarası inşaat sözleşmelerinin niteliği gereği, uyuşmazlık çıkıncaya kadar konuyla ilgili sorunların yalnızca mühendis ile müteahhit arasında görülmüş olması mümkündür. Uyuşmazlığın tahkim veya mahkeme yoluyla çözülmesi durumunda taraflar bütün enerjilerini “kazanan” taraf olabilmek için harcamak durumundayken, müzakere yolu ile çözüm bulunması durumunda, taraflar kendi menfaatlerini koruyacak “çözüm” üretme çabası içerisinde olacaklardır. Burada amaç her iki tarafında kabul edebileceği bir çözüme ulaşabilmektir . Müzakere aşamaları, genellikle bir sözleşmenin müzakere edilmesindeki aşamalarla aynıdır. Ancak, bir uyuşmazlığın müzakere sürecinde taraflar arasında çeşitli yönlerden eşitsizlikler bulunabilir. Uyuşmazlığın tarafları çoğunlukla, tecrübeli birer müzakereci olmadıklarından ve aralarında olan olaylardan etkilenerek sinirli olabileceklerinden, uyuşmazlığın çözümü amacıyla yürütülen müzakereler genellikle bir avukat ya da tecrübeli bir kişice yönetilir. Müzakerelerde avukat veya temsilci bulundurulması zorunlu olmamakla beraber çok faydalıdır. Müzakere becerileri konusunda geçmişte uygulayıcılara gerekli eğitim verilmemiştir. Ancak, bu durum zamanla değişmiş ve uyuşmazlık çözüm usulleri üzerinde çalışanlar 82 müzakere usullerini öğrenmeye başlamışlardır. Ülkemizde, Avukatlık Kanununun 35/A maddesine göre, “avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinin ikinci fıkrası anlamında ilam niteliğindedir. Görüldüğü gibi Avukatlık Kanununun 35/A maddesiyle “uzlaşma sağlama” başlığı altında avukatlara açıkça uzlaşma yapma yetkisi verilmiştir . Avukatlık Kanunundaki bu düzenleme ADR usulleri içinde müzakere usulüne girmektedir. Avukatlık Kanununun 35/A maddesinde, taraf temsilcileri (vekilleri) aracılığıyla yürütülen müzakere usulünün düzenlendiği söylenebilir. Müzakere aşaması, uyuşmazlığın çözümünde taraflardan birinin şahsi gücünün ve karar verme iktidarının arabuluculuk ve dava yoluna kıyasla en çok olduğu yoldur . 3.1. Müzakerelerde Tartışılacak Konular Kişiler ne zaman bir konu hakkında pazarlık etmeye ve görüşmeye başlarlarsa, müzakereye girişmiş demektirler. Pek çok sözleşme müzakere safhasından sonra şekillenir. Bir uyuşmazlığın müzakere yoluyla çözülmesi sonucunda da bir sözleşme yapılmış olur ve bu sözleşme, diğer sözleşmelerle aynı etkiye sahip olarak mahkemelerce icra edilir. Resmî bir müzakere sürecine girildiği zaman, tarafların bir sözleşme tanzim etmeleri uygun olur. Bu gibi müzakerelerin çoğunda avukatlar yer almayabilir; ama geçmiş olaylardan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözülmesi amacıyla yapılan müzakerelerde, uyuşmazlığı dava yoluna taşımadan önce çözerek bitirmek için çaba gösteren uzman avukatlardan yararlanılmalıdır. 3.2. Müzakerelerin Aşamaları Müzakerelerin aşamaları, bir sözleşme öncesinde yapılan müzakerelerle aynı olabilse de, bir uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla yapılan müzakerelere başka aşamalar eklenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığın tarafları, muhtemelen tecrübeli birer müzakereci olmayacağından ve geçmişte olan olaylarla ilgili olarak öfkelerinin etkisi altında kalacaklarından, uyuşmazlığın çözümü amacıyla yürütülen müzakereler genellikle bir avukat ya da diğer bir tecrübeli uzman eşliğinde yönetilmektedir. Müzakereci, kendisine temsil yetkisi veren tarafın vekili konumundadır. Vekil sıfatıyla hareket eden müzakereci müvekkilinin (yani kendisine ücret vererek temsil yetkisi tanıyan kişinin) çıkarları için çalışmalı ve müvekkilinin talimatlarına, bu talimatların hatalı olduğunu düşünse bile mutlaka uymalıdır. Müzakerenin ilk aşaması, ihtilaf konusu olan vakıalar üzerinde çalışılmasını ve müzakereler için plân yapılmasını içerir. Başarılı bir müzakere için, tıpkı dava yolunda olduğu gibi, taraflar maddî vakıaları ve bunlarla ilgili bilgileri anlamalı, sadece kişisel kanaatleriyle müzakereleri sürdürmemeli, konumlarındaki zayıf yönleri görmeli, müzakerelerin amacını dikkate alma- www.meryap.org.tr lı, dava yoluna başvurulduğu takdirde karşılaşılacak hukukî süreci ve dava yoluna alternatif olabilecek usulleri bilmeli ve ihtilaflı tarafların müzakerelere katılıp katılmayacağı gibi, müzakere sürecinin yönetilmesiyle ilgili hususlar hakkında karar vermelidirler. Daha sonraki aşamada taraflar bilgi değişiminde bulunurlar. Bu noktada müzakerecinin üslubu önemli bir işleve sahiptir. Bazı müzakereciler, fikirlerin mücadeleci ve şiddetli bir şekilde tartışılmasını tercih ederken, diğer müzakereciler, tarafların sorunlarına düşünceli ve dikkatli bir sorun çözücü üslupla yaklaşırlar. Her uyuşmazlıkta müzakereci, sunulacak bir çözüm teklifi gibi ileri sürülecek bütün bilgileri bilmelidir. Bazı müzakere taktiklerine göre, uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak karşı tarafa yapılan ilk teklif nihaî teklifken, çoğu müzakereciler uzlaşmayı ummaktadırlar. Bazı temsilciler daha başlangıçta, tarafları gerçekçi bir çözüme ulaştırmaya gayret etmektedirler. Mahkemeler, tarafları müzakereye girişmeye yönlendirdiği için, müzakereler sırasında ileri sürülen çözüm teklifleri, mahkemede delil olarak kullanılamaz . Müzakereler usulüne uygun olarak yürütüldüğü takdirde, müzakereler esnasında ileri sürülen hiçbir beyan ve ikrar, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması hâlinde daha sonra mahkemede kullanılamaz. Müzakerelerin başarısız olması durumunda, mahkemenin yargılamada dürüstlük kuralına riayet edilmesini sağlamak ve böylece, tarafların birbirlerini taciz etmelerini önlemek amacıyla, müzakereleri tamamen bitirerek tekrarlamaması ve müzakerelerde yapılan beyanları hatırlatmaması gerekir. Son olarak, bir anlaşmaya varılırsa, anlaşma hükümleri daima veya betonun kalitesi, bir anahtar teslimi bina yapımında, yapıda kullanılan malzemelerin miktar ve kalitesi ile ilgili sözleşmede çok defa taraflar arasında çözülmesi gereken teknik sorunlar ortaya çıkar. Taraflar, sözleşmenin ifası esnasında ortaya çıkan sorunların incelenip, karara bağlanabilmesi için uzman kişilerin karar ve tavsiyesinden yararlanabilirler ve bu yararlanma kapsamında uyuşmazlıkları müzakereler ile çözebilirler. Bunun için taraflar, yapım sırasında çıkan teknik problemlerin çözümü konusunda uzman kişiler atayabilirler. Bu kişilere “hakem-bilirkişi” denmektedir . Hakem-bilirkişiler, kendilerine gönderilen ve teknik bir uzmanlık gerektiren hususu rapor halinde tespit ederler . Teknik nitelikteki her ihtilaf, sözleşmenin ifasını sekteye uğratabilir ve ihtilafın hakemler veya mahkemelerce çözümüne kadar işler durabilir . Özellikle endüstri alanındaki inşaatlarda uyuşmazlık çıkar çıkmaz hakem-bilirkişilerin devreye girmesi teknik konulardaki uyuşmazlıkların çözümüne katkı sağlamaktadır . Bu tür ara teknik sorunların, sözleşmenin tam olarak ifasını engellememesi için, uluslararası sözleşmelerde teknik bilirkişiler (hakem-bilirkişiler) atanmaktadır . Hakem-bilirkişilik, belirli uyuşmazlıkların çözümünde esnek, etkin, ucuz ve ticari olarak tercih edilen bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur . Hakem-bilirkişi anlaşmasının etkisinin ne olacağı, bu anlaşmaya uygulanacak hukuka göre belirlenir. Hakem-bilirkişi kurumu, bugün için ülkemizde doğrudan kanuni bir düzenlemeye tabi değildir. Konu ile ilgili tek düzenleme HMK’nın 193. maddesinde yer almaktadır. Delil sözleşmesini düzenleyen yazılı hale getirilir ve mahkeme kanalıyla icra edilebilecek bir sözleşme hazırlanır. Uygulamada mahkemeler, müzakere edilerek ulaşılan çözümleri içeren sözleşmelerin icrasında büyük hassasiyet göstermektedirler . HMK’nın 193. maddesine göre, iki taraf bir delil sözleşmesi yaparak o sözleşmenin konusunu oluşturan olayın ispatında üzerinde anlaşılan delil dışında başka delil dinlenmeyeceğini kararlaştırabilirler. Bu durumda, vakıa, sadece o delil ile ispat edilebilir; başka delil dinlenmez . 4. Uyuşmazlıkların Hakem-Teknik Bilirkişilik Yolu İle Çözümü Uluslararası Özel Hukuk anlaşmalarının gittikçe artan karmaşıklığının doğal bir sonucu olarak, teknik nitelikteki problemlerin sık sık yaşandığı ve sözleşmenin ifasını gerçekleştirmeye engel olayların devamlı arttığı görülmektedir. Bu problemler inşaat işlerine ilişkin sözleşmeler bakımından yaygındır. Mesela bir otoyol yapımı anlaşmasının ifasında dökülen asfalt www.meryap.org.tr 4.1. Kavram ve Hukuki Nitelik Hakem-bilirkişi anlaşması ile hakem-bilirkişiler “….ancak zararın vukuunun miktarı, birşeyin kıymetini, bir kusurun mevcudiyetini ihtisaslarına binaen tayin ve tespit ederler. Ve bunların bu hususta verecekleri raporlar mahkemeyi bağlar.” Hakem-bilirkişi nitelendirilmesi; milletlerarası alanda genel- 83 likle arbitre-experte, expertise-arbitrage, olarak bilinmektedir . Hakem sözleşmesinin hukuki niteliği hakkında değişik görüşler vardır. Bu görüşlerden bazıları; hizmet sözleşmesi görüşü, istisna (eser) sözleşmesi görüşü, iş görme sözleşmesi görüşü, türü kendine özgü sözleşme türü, vekalet sözleşmesi görüşleridir . Uyuşmazlık Çözüm Kurulları kararları tarafları bağlayıcı ve nihai olduğu ölçüde Türk hukuku bakımından hakem-bilirkişi kararları olarak kabul edilmelidir. ICC’nin 2003 tarihinde yürürlüğe giren Bilirkişilik Kurallarına göre yapılan incelemelerde bilirkişi raporu taraflarca bağlayıcı kabul edildiği ölçüde hakem-bilirkişilik olarak kabul edilmelidir . Hakem-bilirkişilik, tahkim ve bilirkişilik kurumları ile karıştırılabilmektedir. Zira işlevsel olarak hakem-bilirkişilik ağırlıklı olarak tahkime ve kısmen de bilirkişiliğe benzemektedir . 4.2. Hakem-Bilirkişi Anlaşması Taraflar hakem-bilirkişi anlaşması gibi bir münhasır delil sözleşmesi yapabilirler. Yargıtay, irade özerkliğini esas alarak hakem-bilirkişi atanması, hakem-bilirkişilik usülü, raporun içeriği, raporun iptali için başvuru süresi gibi şartları bağlayıcı saymaktadır. Hatta Yargıtay kararlarına göre hakem-bilirkişi anlaşmasında, hakem-bilirkişiye gitmek için belirli şartlar getirilmiş ise o şartlara da uyulmalıdır . Hakem-bilirkişi anlaşmasına genellikle sigorta ve inşaat sözleşmelerinde rastlanılmaktadır. Hakem-bilirkişi anlaşmasında yer almasında fayda olan unsurlar şunlardır: a) Hakem-bilirkişinin yetki alanı (hakem-bilirkişiye yönlendirilen olay); b) Hakem-bilirkişinin taraflardan bağımsız ve tarafsız olacağı; c) Hakem-bilirkişinin nitelikleri; d) Hakem-bilirkişi sıfatıyla hareket edilmesi gereği; e) Hakem-bilirkişi atanması usulü; f) Hakem-bilirkişi ücreti ve masraflarının nasıl ve kimin tarafından ödeneceği; g) Hakem-bilirkişinin sorumluluğu; h) Hakem-bilirkişinin görevini yerine getirmekte serbest olduğu; i) Hakem-bilirkişi raporunun hazırlanması için belirli süre; j) Hakem-bilirkişi raporunun nihai ve bağlayıcı olduğu ; k) Hakem-bilirkişi raporunda sebep gösterilip gösterilmeyeceği; l) Hakem-bilirkişi raporunda rizikonun değeri gibi bir husus belirlendi ise bu meblağın ne kadar süre içerisinde ödeneceği; m) Hakem-bilirkişi kararlarının iptali sebepleri ve iptal isteminin ne kadar süre içerisinde yapılabileceği; n) Tarafları ve hakem-bilirkişileri bağlayıcı mahiyette hakem bilirkişiliğin gizli olacağı . 4.3. Hakem – Bilirkişi Anlaşmasının Şekli HUMK’nda ve HMK’nda hakem-bilirkişi anlaşmasına ilişkin bir şekil şartı öngörülmemiştir . HMK’nın 193. maddesinde öngörülen delil sözleşmelerine istinaden hakem-bilirkişilik müessesi kabul edilmiştir. Hakem - bilirkişilik şartı veya sözleşmeleri, 193. maddede öngörülen delil sözleşmelerinin bir 84 örneğini teşkil eder . 4.4. Ön Hakemlik Yöntemi Büyük ölçekte uluslararası ticaret yapan taraflar aralarında çıkan her uyuşmazlığı doğrudan tahkim veya dava yoluna götürmek istemeyebilir. Ya da uyuşmazlığın niteliği, aciliyeti gereği delil tespiti, sorunların geçici olarak çözülmesi gerekebilir. İşte bu ve benzer durumlarda taraflar anlaşmış iseler öncelikle ön hakemlik yoluna başvurarak uyuşmazlığın çözümünü sağlayabilirler. Ön hakemlik yolu ile taraflar zararları büyümeden, deliller yok olmadan yani sıcağı sıcağına hakemin müdahalesi isterler . Ancak ön hakemlerin verdikleri kararlar geçici olup taraflar kendi rızası ile uymaları gerekir. Taraflar rızası ile ön hakem kararına uymaz ise ön hakem kararı tahkim yargılaması sonucunda verilen kararlar gibi tenfiz ya da infaz edilmesi mümkün değildir. Tarafların rızası ile ön hakem kararına uymaması durumunda ülkelerin milli hakemlerine ya da tahkime başvurularak ön hakemliğin mahiyetinde bulunan konularda karar alınmasını isteyebileceklerdir . Mesela ihtiyati tedbir yahut ihtiyati haciz veyahut delil tespiti kararı verilmesi için mahkemelere ya da tahkim yargılamasını yapacak hakeme başvurabilirler. 5. Sözleşmeye Üçüncü Kişilerin Müdahalesi Yöntemi Uluslararası ticaretin anayasası taraflar arasında yapılmış olan sözleşmelerdir. Zira uluslararası ticareti düzenleyen ve tarafları bağlayıcı, yaptırım gücü bulunan kurallar bulunmadığı için taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü doğrudan sözleşme çerçevesinde olacaktır. Hatta öyle ki; tahkim ile ilgili yasaların emredici ve kamu düzenini ilgilendirmeyen bölümleri sözleşmelerle bertaraf edilebilir düzenlemelerdir. Yasa koyucular uluslararası ticarette tarafların irade serbestisine oldukça önem verdikleri için yasalarca da sözleşmenin üstün niteliğine açıkça atıfta bulunmaktadırlar. Zira Milletlerarası Tahkim Kanunu incelenirse görüleceği üzere pek çok yerinde : ‘…aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça’ ifadesi de bu görüşümüzü doğrular niteliktedir. O halde uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde sözleşmeler bu kadar önem taşımakta ise taraflarca eksik, hatalı ,muğlak, yoruma muhtaç ya da değişen şartlara uyarlanması gereken sözleşmenin maddelerinde düzenleme yapmak maksadıyla üçüncü kişilere başvurulabilir. Ancak sözleşmeye üçüncü kişilerin müdahalesine başvurabilmek için tarafların bu konuda anlaşması şarttır . Taraflarca yapılacak anlaşmada sözleşmenin üçüncü kişi tarafından müdahale edilebileceği sınırları da çizilebilir. Taraflar üçüncü kişinin sözleşmeye müdahalesi konusunda anlaşmış ise üçüncü kişiler taraflarca seçilebileceği gibi tarafların seçtiği bir kurum tarafından da seçilebilir. Bu konuda MTO bünyesinde “akti münasebetleri düzenleme komitesi” (The Standing Committefor Regulation of Contractual Relations) uluslararası ticarette ihtiyaçlar çerçevesinde kurulmuştur . Sözleşmeye üçüncü kişilerin müdahalesi ile sözleşmede geçen terimler yorumlanır, hatalar giderilir ve sözleşme değişen şartlara uyarlanabilir. Üçüncü kişinin sözleşmeye müdahalesi sonucunda verdiği kararların öneri ya da bağlayıcı nitelikte bulunduğu kararlaştırılabilir. Bağlayıcı nitelikte kararlar sözleş- www.meryap.org.tr menin birer maddesi olarak tarafları bağlar. Mahkeme ya da tahkim sırasında hakim ya da hakemleri bağlar . Sonuç Bir inşaat projesinin yapım süreci, inşaat hizmetleri sektöründe başlangıcından bitimine kadar karmaşık bir süreçtir ve bir çok belirsizlik içermektedir. Yurtiçi müteahhitlik hizmetleri sektöründe olduğu gibi yurtdışı projelerin yapımı için de birçok mesleki disiplinin bir araya gelmesi, üretim yerinin değişmesi, tasarımın, uygulama projelerinin süresinde ve yeterli düzeyde hazırlanmamış olması, yapım sürecinin dış etkilere açık olması gibi pek çok etken bu karmaşık süreçte belirleyici olmaktadır. Pek çok belirsizlik içeren, karmaşık olan ve hızla gelişen yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektöründe birçok anlaşmazlıkların yaşanması da kaçınılmazdır. Bunlara ilaveten ülke koşulları sözleşme ilişkilerinin nasıl olacağını belirlemektedir. İnşaat sözleşmeleri, hem hukuk hem de mühendislik alanlarını ilgilendiren konulardır. Bu alanda çalışma yapan mühendislerin inşaat sözleşmeleri konusunda temel hukuk bilgilerine sahip olmaları gerekmektedir. Özellikle yurtdışında inşaat taahhütleri üstlenen firmaların yöneticilerinin sözleşmenin hazırlanması aşamasında ve sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan bir uyuşmazlıkta hangi haklara sahip olduklarını, sorunu ne şekilde çözebileceklerini bilmelerinin önemi büyüktür. Uluslararası inşaat sözleşmelerinden doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde iki yol mevcuttur. Bunlardan birincisi, müzakere aşamasında olabilecek tüm sorunların ne şekilde çözüleceğinin yönteminin sözleşmede öngörülmesidir. Diğeri ise, çözümü sözleşmeye konulmamış sorunun ne şekilde çözüleceğinin taraflarca sonradan belirlenmesidir. Bu tür anlaşmazlıkların çözüm yolu olarak ilgili ülkenin hukukunun geçerli olması, çoğu zaman anlaşmazlığın daha büyük boyutlara taşınmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle bu tür uyuşmazlıkların çözümlenmesinde genel olarak milletlerarası tahkim yolu tercih edilmektedir. Milletlerarası tahkim yolu dışında alternatif çözüm yolları olarak; Arabuluculuk ve Uzlaştırma, Doğrudan müzakere, Teknik bilirkişilik, Ön hakemlik, Tarafsız üçüncü kişilerin sözleşmeye müdahalesi yöntemleri tercih edilebilir. Uyuşmazlık halinde, uyuşmazlığı mahkemeye götürmek yerine yukarıda bahsedilen çözüm yollarının tercih edilmesi yurtdışında iş yapan inşaat firmaları için; Yargılama sürecinin daha hızlı olması nedeniyle zamandan tasarruf, Masraftan tasarruf, Tarafların kendini daha iyi ifade etme imkanı bulması, Uyuşmazlığa uygulanacak maddi hukuk ve usul hukuku kurallarını seçebilmek de dahil olmak üzere kontrolün taraflarda olması, Yargı organlarından daha geniş bir karar yelpazesine sahip olması ve iki tarafı olabildiğince tatmine yönelik olması, Tarafların ticari sırları bakımından gizliliğin korunabilmesi gibi yararlar sağlayabilmektedir. Yurtdışı inşaat firmalarında çalışan yönetici mühendislerin www.meryap.org.tr sözleşme alanında temel hukuk bilgisine, FIDIC şartnameleri hakkında genel bilgilere sahip olmalarında ve inşaat sözleşmelerinden doğabilecek uyuşmazlıkların çözüm yollarını ve tekniklerini bilmelerinde büyük yarar bulunmaktadır. Bu nedenle ülkemizin Hukuk Fakültelerinin, Mimarlık Fakültelerinin, Mühendislik Fakültelerinin “İnşaat Mühendisliği” Bölümlerinin ve Meslek Yüksekokullarının “İnşaat Teknolojisi” Bölümlerinin müfredatlarında da “İnşaat Hukuku” ve “Ulus¬lararası İnşaat Hukuku” derslerine, en azından seçimlik ders olarak yer verilme¬si önem arz etmektedir. BİBLİYOGRAFYA I. KİTAPLAR, MAKALELER VE RAPORLAR AKINCI, Ziya: Milletlerarası Özel Hukukta İnşaat Sözleşmeleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Döner Sermaye İşletmesi Yayınları No: 73, İzmir-1996. AKINCI, Ziya: Milletlerarası Tahkim, Seçkin, Ankara, 2.Baskı, 2007. ALİBABA, Arzu: Milletlerarası Unsurlu Sözleşmelerde Hukuk Seçimi ve Sınırlandırılması, Ankara, 2005. AYDEMİR, Efrail: Eser Sözleşmesi ve İnşaat Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2009. AYLİ, Ali: İnşaat Bütün Riskler Sigortasında Riziko, yetkin Yayınları, Ankara, 2012. BEDJAOI, Mohammed: “TheArbitrator: One Man-Three Roles :Some Indepedent Comments on the Ethicaland Legal Obligations of an Arbitrator” Journal Of International Arbitration, March 1998,s:7-20. BİRSEL, Mahmut Tevfik: Milletlerarası Tahkim Konusunda Yasal Bir Düzenleme Gerekir mi?, TaslaklarBildiriler-Tartısmalar, C.II, Ankara, 1999. DAYINLARLI, Kemal: Milli-Milletlerarası Kamu Düzeni Tahkime Etkileri ve Sonuçları, Dayınlarlı Hukuk Yayınları, Ankara, 2.Baskı 2011. DAYINLARLI, Kemal: Uncitral Kurallarına Göre Uzlaşma ve Tahkim, Dayınlarlı Hukuk Yayınları, Ankara, 3.Baskı 2012. DAYINLARLI, Kemal: Loi De Reforme En France En Arbitrage Interne Et Interne Et InternationalFransa’da Milli-Milletlerarası Tahkim Kanunu Reformu, Ankara, 2011. DEMİRCAN, Halime Ebru:Uncitral Tahkim Kuralları ile Milletlerarası tahkim Kanunu hükümleri çerçevesinde Ad hoc tahkim,Yüksek Lisan Tezi, Ankara, 2005. EKŞİ, Nuray: 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’na İlişkin Yargıtay Kararları, İstanbul, 2009. EREN, Fikret: ”Borçlar Kanunu Açısından İnşaat Sözleşmeleri”, İnşaat Sözleşmeleri, Yönetici – İşletmeci Mühendis ve Hukukçular İçin Ortak Seminer, (Ankara, 18-29 Mart 1996), 3.Tıpkı Basım, s. 45-58.. ERİŞEN, Muhammet: Alt Müteahhitlik Sözleşmesi, Adalet Yayınevi, Ankara , 2011. ERTEKİN, E./KARATAŞ, İ. ması, Ankara, 1997. : Uygulamada İhtiyari Tahkim ve Yabancı Hakem Kararlarının Tenfizi Tanın- ERTEN, M. Ali:Borçlar Kanunu ve Yapı Denetimi Hakkında KHK Açısından Türk Hukukunda Yapıların Neden Oldukları Zararlardan Dolayı Sorumluluk, , Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü (T. İş Bankası A.Ş Vakfı), 2000/XII. ERTEN, M. Ali: Türk Borçlar Hukukuna Göre Bina ve İnşa eseri sahiplerinin Sorumluluğu, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Türkiye İş Bankası Vakfı, Sözkesen Matbaacılık, Ankara, 2000. GÖKYAYLA, Emre: Eser Sözleşmesinde Ek İş ve İş Değişikliği, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2009. GÖNÜLAL, İlkutlu: Soru ve Cevaplı Yapı İşleri Uygulaması, Adım Yayıncılık, Ankara 1991, 3.Baskı. IŞIKTAÇ, Yasemin: Hukukun Kaynağı Olarak Sözleşme, Filiz Kitapevi, İstanbul, 2007. İNAL , H. Tamer: Papatya Yayıncılık, İstanbul, 2. Basım, 2009. Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü: İnşaat Sözleşmeleri: Yönetici-İşletmeci Mühendis ve Hukukçular İçin Ortak Seminer (Ankara,18-29 Mart 1996), Türkiye İş Bankası Vakfı, 3.Tıpkı Basım, Ankara, 1996. KALPSÜZ, Turgut: Türkiye’de Milletlerarası Tahkim, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü (T. İş Bankası A.Ş Vakfı), Sözkesen Matbaası, Ankara, 2007. KALPSÜZ, Turgut: Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısında İç Tahkim(m411-448) Paneli,Ankara, 2007. KALPSÜZ, Turgut: Türkiye’de Milletlerarası Tahkim, Ankara, 2010. KALPSÜZ, Turgut: Hakem Kararlarının Milliyeti, Ankara, 1978. KALPSÜZ, Turgut: Hakemlerin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı, Milletlerarası Tahkim Semineri, Ankara, 2008. KAPLAN, İbrahim: Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi, Seçkin, 2.Baskı, Ankara, 2007. KAPLAN, İbrahim: “İnşaat Sözleşmelerinde Yapı Sahibinin Ücret Ödeme Borcu ve Yerine Getirilmemesinin Sonuçları”, İnşaat Sözleşmeleri: Yönetici – İşletmeci Mühendis ve Hukukçular İçin Ortak Seminer, (Ankara, 18-29 Mart 1996), 3.Tıpkı Basım, s. 105-171. KAPLAN, Yavuz: Milletlerarası Tahkimde Usule Aykırılık, Ankara, 2002. 85 KARABULUT PEKGÜÇLÜ, Güzin: Türk Özel Hukukunda Yap-İşlet-Devret (YİD) Sözleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü (T. İş Bankası A.Ş Vakfı), Ankara, 2007. KARATAŞ, İzzet: Eser (İnşaat Yapım) Sözleşmeleri, Adalet Yayınevi, 2.Baskı Ankara, 2009 KEKEÇ, Elif Kısmet: Arabuluculuk Yoluyla Uyuşmazlık Çözümünde Temel Aşamalar ve Taktikler, Adalet Yayınevi, Ankara, 2011. KIZILOT, Şükrü: İnşaat Muhasebesi Vergilendirilmesi Mevzuatı ve Asgari İşçilik, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara, 2010. KÖKSAL, Tunay: Küresel İnşaat Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010. KÖKSAL, Tunay: Model Sözleşme Örnekleri İle Uluslararası İnşaat Hukuku, Adalet, Ankara, 2011. KÖKSAL, Tunay: Uluslararası İnşaat Sözleşmeleri İş Ortaklığı Sözleşmeleri ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2009. KÖKSAL, Tunay: Uluslararası Ticaret Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2012. KURU, B./ARSLAN, R./YILMAZ, E.: Medeni Usul Hukuku, Ankara, 2004. NOMER, Ergin/EKŞİ, Nuray /ÖZTEKİN GELGEL, Günseli: Milletlerarası Tahkim Hukuku Cilt I, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 3.Bası-Haziran, 2008. NOMER, Ergin/Nuray, EKŞİ/Günseli,ÖZTEKİN GELGEL, Günseli: Milletlerarası Tahkime İlişkin Mevzuat ve Antlaşmalar Cilt II, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 1. Bası- Haziran, 2008. NOMER, Ergin/EKŞİ, Nuray /ÖZTEKİN GELGEL, Günseli: Milletlerarası Tahkim, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 2.Bası-Haziran, 2003. NOMER, E./EKŞİ/N./GELGEL, G.: Milletlerarası Tahkim Hukuku, İstanbul, 2008. ÖCAL, Mehmet Emin: Yapı Projelerinin Yönetiminde Proje+Teknik Şartname + Sözleşme Teknik Yayınevi, Ankara, 2010. ÖZ, Turgut: İnşaat Sözleşmesi ve İlgili Mevzuat, Yamaner Yayıncılık, İstanbul, 2006. ÖZEKES, Muhammet: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, Ankara, 2011. PEKCANITEZ, Hakan: Medeni Yargıda Adil Yargılanma, Ankara, 1997. PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ŞANLI, C: Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, İstanbul, 2002. PELLONAA, M./CARON, D.D.: The UNCITRAL Arbitration Rules as Interpreted and Apllied, Helsinki 1994. POLAT, Malike: Milletlerarası Usul Hukukunda Arabuluculuk, Yetkin Yayınları, Ankara, 2010. SADRULEŞRAFI, Hüseyin Ali: “Türk Milletlerarası Tahkim Kanunu’na İlişkin Düzenlemeler ile Uygula- 86 malar Hakkındaki Görüşler”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 9 ,Sayı 1, İzmir, 2007, s.45-63. SUNGUROGLU, Kerim: Yapı İşletmesi Şantiye Tekniği Maliyet Hesapları, Bilim Yayınları, Eylül, 1996. ŞANLI, Cemal: Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 3.Bası-Haziran, 2005. ŞANLI, Cemal.: Milletlerarası Ticari Tahkimde Esasa Uygulanacak Hukuk, Ankara, 1986. ŞANLI, Cemal.: Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, İstanbul, 2011. ŞİMŞEK, Abdullah/Muhsin, ALTUN: Hakediş Güncel Sorunlar ve Çözümleri, Teknik Yayınevi, Ankara, 2000. ŞİMŞEK, Edip: ‘’Devlet İhale Kanunu Açısından İnşaat Sözleşmeleri’’, Yönetici – İşletmeci Mühendis ve Hukukçular İçin Ortak Seminer, (Ankara, 18-29 Mart 1996), 3.Tıpkı Basım, s. 173-216. ŞİT, Banu: Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, Ankara, 2005. TANRIVER, Süha: Yabancı Hakem Kararlarının Türkiye’de Tenfizi Bağlamında Kamu Düzeninin Etkisi, Ankara, 1998. TAŞKIN, Alim :Hakem Sözleşmesi, Turhan Kitapevi, Ankara, 2. Bası, 2005. TAŞKIN, Alim: Hakem Mahkemesinin Kendi Yetkisi Hakkında Hüküm Vermesi,Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ankara, 1999. TÖRE, Nazlı: Fidic Kurallarının Karşılaştırmalı Hukuktaki Yeri, Dayınlarlı Hukuk Yayınları, Ankara, 2011. TURHAN,T./BAYRAKTAROĞLU G./SİRMEN, S./ERTEN, R.: Ticari Tahkimi Düzenleyen Temel Metinler, Ankara, 2002. UYANIK, Nedim: İnşaat İşlerinde Sözleşme Yönetimi, Beta Yayınevi, İstanbul, Haziran, 2004. ÜSTÜNDAĞ, Saim : Medeni Yargılama Hukuku, İstanbul, 2000. YEŞİLIRMAK, Ali: Türkiye’de Ticari Hayatın ve Ortamının İyileştirilmesi İçin Uyuşmazlıkların Etkin Çözümünde Doğrudan Görüşme, Arabuluculuk, Hakem-Bilirkişilik ve Tahkim: Sorunlar ve Çözüm Önerileri, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, Nisan, 2011. II. İNTERNET SİTELERİ 1http://www.muzakere.org/proje/uyusmazliklarin-muzakere-yontemiyle-cozumlenmesi-surecindeavukat-muvekkil 2) http://www.arabulucu.com/anasayfa/sayfa-1-5555555555556 3) CIB, http://www.corpus.com.tr www.meryap.org.tr www.meryap.org.tr 87 YAPI SEKTÖRÜ MÜSİAD İNŞAAT SEKTÖR RAPORU 2014 İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TÜRKİYE’NİN DÜNYA’DAKİ KONUMU VE GELECEK PROJEKSİYONUNUN ANALİZİ YÖNETİCİ ÖZETİ Ülkemiz 2002 yılından bu yana uygulanan istikrar programları sayesinde İnşaat Sektöründe bugün adeta çağ atlamıştır. Gerek ülke içinde Gayrimenkul yatırımlarına olan talep Ba- tıda yaşanan krizin aksine günden güne artış göstermesi gerekse de Yurtdışı Müteahhitlik alanında gelinen nokta sektörü son 10 yılda ülke ekonomisinin büyümesinin lokomotifi konumuna taşımıştır. Ülkemiz konut satışında son beş yıldaki artış değerlerinden hareketle yıllık 1,150,000 konut satışıyla rekor seviyeye ulaşmıştır. 2000’li yılların başında ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde hükümetlerin düşük gelirli kesimi konut edindirmeye yönelik esnek kredi uygulamaları ve yine bu politikaya bağlı olarak faizlerin düşük seyrettiği bu yıllarda sabit gelirli kesimin artan risk iş- 88 tahıyla konut alımını yatırım modeli olarak görmesi beraberinde konut fiyatlarını artırmış ve gerçekte var olmayan balon bir piyasa oluşturmuştur. Aşırı talep karşısında kaynak bulmakta zorluk çeken finans kurumları kaynaklarını artan konut fiyatlarına göre revize etmiş ve bir nevi gerçekte var olmayan kaynak oluşturmuşlardır.Ancak ilerleyen yıllarda emtia fiyatlarının artışı ve faizlerin yükselmesi nedeniyle dar gelirli aileler ödeme zorluğu yaşamaya başlamış ve konuta olan talebin ciddi şekilde azalmasıyla konut fiyatları düşmüş ve olduğu varsayılan kaynak bir anda ortadan kaybolmuştur. Bu durum Batı ülkelerini halen etkisinden kurtulamadıkları bir krize sürüklemiştir. Ülkemizde ise tüm bu yaşananlardan ders çıkarılarak tam zamanında uygulanan düzenlemelerle Batıdakine benzer esnek kredi uygulamaları devreye sokulmamış ve ipotekli satışlarda gerçek finans kaynakları ile hareket edilmiştir. Batıda kriz öncesi satışlar 80%’in üstünde kredili satışlardan sağlanırken, ülkemizde bu oran faiz oranlarının en düşük sey- rettiği dö- www.meryap.org.tr nemlerde bile %40’ın üzerinde gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla ülkemizde konuta olan talep krediye ulaşım kolaylığı nedeniyle değildir. Ülkemizde konut alımındaki reel talebin sebebi; büyüyen ekonomi ile birlikte insanların alım gücündeki artış, siyasi istikrara olan güvenden ötürü insanlardaki borçlanma cesareti, genç nüfusumuzun yüksek olmasından ötürü her geçen gün artan konut ihtiyacı ve özellikle yakın coğrafyamızdaki çalkantılı süreç ve belirsiz ortamın ülkemizi yabancı yatırımcı açısından güvenli bir liman kılıyor olması olarak özetlenebilir. Bu nedenle ‘Konutta Balon Etkisinin’ yaşanmasının muhtemel olmadığının en önemli göstergeleridir. Konut piyasası canlılığını korurken ülkemiz diğer taraftan Yurtdışı Müteahhitlik Sektöründe de ciddi başarılara imza atmıştır. 1970’lerde Libya ile başlayan yurt dışı müteahhitlik serüvenimiz ile 2002 yılına kadar toplam 46 milyar dolar hasılat elde edilmiştir. Buna karşılık 2002 yılından itibaren sadece son on iki yılda elde edilen hasılat 250 milyar doları aşmıştır. Dünya Pazarının %90’ından fazlasına hakim olduğu düşünülen toplam 250 firmanın içerisine en fazla firma sayısıyla ikinci sırada girmeyi başaran ülkemiz son beş yıldır “Dünyanın En Büyük Uluslararası Yükleniciler” listesinde Çin’den sonra ikinci sırada yer almıştır. Ancak 2023 hedefleri göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizin global hasılattan aldığı payın artırılması son derece önemlidir. 2013 yılında 550 Milyar Dolar mertebesine ulaşan Dünya hasılatından aldığımız pay %4 mertebesindedir. G20 içerisinde rakip konumunda gördüğümüz İspanya (%14.7), Fransa (%9.3), Almanya (%8,6) ve Kore (%7,8) gibi ülkeler hasılatın önemli bir oranını paylaşmaktadırlar. Bu noktada söz konusu hasılatın yurt dışında iş yapan müteahhitlerimizin mevcut imkânlarıyla elde edilmesi zor görülmektedir. Bu hedefe ulaşılabilmesi için yurt içinde faaliyet gösteren inşaat firmalarının yurt dışına açılımlarını sağlamak kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu ise ancak devlet eliyle oluşturulacak iştiraklerle mümkün olabilir. Ülkemizin üç kıtanın (Avrupa, Asya, Afrika) kavşağındaki benzersiz konumu, rekabet becerisi, mevcut hükümetimizin destekleri ve sektörde son yıllarda gelinen parlak nokta ülkemize bu alanda tarihi bir fırsat sunmaktadır. Bu itibarla ülkemizin konut alanında birikimi olan TOKİ (Toplu Konut İdaresi) tarafından gerçekleştirilecek yurt dışı açılımları sayesinde inşaat taahhüt firmalarımıza yeni alanlar açmak mümkündür. TOKİ’nin ülkemizin tarihsel, siyasal ve ekonomik ilişkilerinin bulunduğu ve kaynak ihtiyacı olmayan belirli ülkelerde (Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, İran, Katar, Türki Cumhuriyetler vb.) hükümetler arası anlaşmalar vasıtasıyla atacağı adımlarla birkaç yılda hedeflenen ihracat hasılatının yakalanması mümkündür. Öte yandan İnşaat Sektörünün son yıllarda teknolojik ürünlere yönelimi ve Yapı Malzemesi ihracat değerleri incelendiğinde Müşavirlik Sektörünün en az Müteahhitlik Sektörü kadar önem arz ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Müşavirlik sektörü maalesef ülkemizde yıllarca Müteahhitlik sektörünün gölgesinde kal- mış ve gelişmiş ülkelerde bu sektöre verilen önemi yeterince görememiştir. Müşavirlik Sektörünün Batılı ülkelerde (Özellikle Amerika, İngiltere, Hollanda ve Almanya) ülke içerisinde üretilen inşaata yönelik teknoloji www.meryap.org.tr ürünlerinin ve yapı malzemelerinin yurt dışına ihracatı noktasında en etkin kanal olarak kullanıldığı görülmektedir. Bunun en önemli göstergelerinden biri söz konusu ülkelerin geçmiş yıllara nazaran Yurt Dışı Müteahhitlik Sektöründeki pazar paylarının gittikçe azalması ancak buna karşılık Yurt Dışı Müşavirlik Sektöründe pazar paylarının gittikçe artması olarak belirtebiliriz. Bu minvalde sektörün önemli bir parçası olan Proje ve Müşavirlik alanında ciddi mesafeler kat etmemiz gerektiği açıktır. T.C. Ekonomi Bakanlığı nezdinde son birkaç yıldır beklenen seviyede olmasa da uygulanan desteklerin meyveleri alınmaya başlanmıştır. Bakanlık tarafından sağlanan desteğin Proje ve Müşavirlik firmaları adına daha kapsayıcı hale getirilmesi son derece önemlidir. BİRİNCİ BÖLÜM İNŞAAT SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ İnşaat Sektörü iç dinamikleri itibarıyla birçok yan sektörün sürükleyicisi konumunda olup, ekonomik büyümenin en önemli kaldıraçlarından biri durumundadır. Ülkemizde geçmiş on yılın büyüme rakamları incelendiğinde ekonomik büyümenin İnşaat Sektöründeki ivmelenmeye doğru orantılı seyir ettiği görülebilir. Bu itibarla İnşaat Sektörünün genel durumunu ilk etapta ekonomik büyüme oranlarıyla değerlendirmek doğru olacaktır. Söz konusu değerlendirme küresel ve ulusal veriler kıyaslanarak yapılarak, ülkemizin son yıllarda yaşanan küresel ekonomik krizden düşük düzeyde etkilenmesinde İnşaat Sektörünün katkısı mercek altına alınmaya çalışılacaktır. 1.1. KÜRESEL İNŞAAT SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRMESİ 2000’li yılların başında ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri (özellikle İngiltere) gibi gelişmiş ekonomilerde hükümetlerin düşük gelirli kesimi konut edindirmeye yönelik esnek kredi uygulamaları (subprime mortgage kredisi) ve yine bu politikaya bağlı olarak faizlerin düşük seyrettiği bu yıllarda sabit gelirli kesimin artan risk iştahıyla konut alımını yatırım modeli olarak görmesi (property ladder) beraberinde konut fiyatlarını artırmış ve gerçekte var olmayan balon bir piyasa oluşturmuştur. Bu süreçte sürekli artış gösteren konut fiyatları, kişileri kredilerini ödeyemeseler bile konutlarını satıp kâr dahi elde ederek borçlarını kapatabilecekleri düşüncesine sevk etmiş ve İnşaat 89 Sektöründe Türkiye’nin Dünya’daki talep gittikçe artmıştır. Artan kredi patlaması sonucu finans kurumları kaynak bulmakta güçlük çekmiş ve bankalar kaynak oluşturmak için ipotek ettikleri konutları varlık teminatlı menkul olarak kıymetleştirip tekrar kaynak olarak piyasada kullanmışlardır. Bir diğer deyişle ederi gerçekte 10 birim olan bir mülkün talep nedeniyle fiyatı 15 birim olduğunda, bankalar kendi kaynaklarını da bu artış oranında revize etmişleridir. Ancak bu model konut fiyatlarının sürekli artması hâlinde işleyebilirdi. Konut fiyatlarının düşmesi, var olduğu varsayılan kaynağın da bir anda ortadan kaybolmasına sebebiyet verebilirdi. Aynı yıllarda başta petrol olmak üzere emtia ve tarım ürünleri fiyatlarında global ekonomi parametrelerine bağlı olarak büyük bir yükseliş gerçekleşmiştir. Çin ve Hindistan gibi yüksek nüfuslu ülkelerde gözlenen ekonomik büyüme bu ürünlere olan talebi arttırmıştır. Artan talep Altın, Petrol ve Gıda madde fiyatlarını tarihin en yüksek değerlerine ulaştırmıştır. Bu durum başlangıçta ABD Dolarının diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine ve faizlerin artmasına sebebiyet vermiştir. Devamında ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde konut sektörüne olan talebin azalmasına ve kredi faizlerini ödeyemeyen düşük gelirli ailelerinin iflas etmelerine kadar ilerlemiştir. Bunun neticesinde konuta olan talep 2006 yılında hissedilir durumda azalmış ve 2008 yılında sektör dibe vurmuştur. Konut fiyatları inişe geçince kredi kurumlarınca varlık teminatlı menkul olarak kıymetleştirip kullanılan ko- nutların değerleri düşmüş ve olduğu varsayılan kaynak bir anda ortadan kaybolmuştur. Bu noktada kendini garanti altına almak isteyen kredi kurumları ve bankalar, düşük gelirli ailelere açtıkları kredi akitlerini birleştirip paketleyerek borsalarda alınıp satılabilen tahviller hâline getirmişler, yatırım ve ticaret bankalarına satmışlardır. Elinde yüksek miktarda riskli konut kredisi tutan yatırım bankaları ardı ardına iflas etmiştir. Piyasadaki dev finans kurumlarının iflası yaşanan krizi sektörel olmaktan çıkarmış, mali sistemi bütünüyle etkilediğini göstermiş ve beraberinde ABD Hükümetini 700 Milyar Dolarlık bir kurtarma paketini onaylamaya zorlamıştır. Söz konusu kredi kurumların tarafından konut alıcısına kiralanan para kaynağı içerisinde uluslararası katılım fonlarının da payı var olduğundan, kriz iflas eden kredilendirme kurumları sebebiyle uluslararası bir boyut kazanmış ve kısa sürede Avrupa›ya da sıçramıştır. Domino etkisi sebebiyle söz konusu ülkelerle ekonomik entegrasyon içerisinde olan tüm ülkeler bu krizden etkilenmiş ve kriz küresel bir hâl almıştır. Gelişmekte olan ülkelerde dolaşan sıcak para ve yabancı yatırımlar bu sebeple bir anda çekilmeye başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde konut sektörüne bağlı oluşan derin ekonomik kriz, beraberinde İnşaat Sektörü kamu yatırımlarını da yavaşlatmış ve hatta kimi ülkelerde durma noktasına getirmiştir. İnşaat Sektöründe 2008 yılı ve öncesinde özellikle gelişmiş ülkelerdeki konut talebi ve kamu harcamalarına endeksli olarak artış gösteren rekor düzeyde büyüme oranları Subprime Mortgage kredi sisteminin çökmesi sebebiyle ciddi oranda azalmış, 2006-2009 yılları arasında büyüme yavaşlayarak durma noktasına gelmiş ve 2009 yılında sektördeki büyüme eksiye geçmiştir. 2010 ve 2011 yıllarında batılı hükümetlerin borçlanarak kamu yatırımlarını devreye sokma- sıyla birlikte 90 sektör durağan hâle geçmiş ve 2011 yılında %0,5 seviyelerine erişmiştir. 2012 ve 2013 yıllarında ise küresel inşaat harcamalarında %4,0 civarında büyüme yaşanmıştır. Bu büyümeler ile birlikte 2013’te küresel inşaat harcamaları yıllık 8 Trilyon USD’ye ulaşmıştır. Şekil 1.1. İnşaat Sektörü Küresel Ekonomik Hacim Grafiği Küresel ekonomi değerleri göz önünde bulundurulduğunda, son 15 yılda İnşaat Sektörün- deki toplam yıllık harcama 2008 yılında rekor düzeye erişmiş ve bu yıl içerisinde yaşanan Mortgage Krizi sonrasında düşüş göstermiştir. Sektör harcamaları 2008 yılındaki toplam harcama tutarını yakalayacak seviyeye ancak 2013 yılında tekrar erişebilmiştir. 1.2. ULUSAL İNŞAAT SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemizde ise 2001 yılında neredeyse dibe vuran sektör verileri 2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile toparlanma sürecine girmiştir. Buna bağlı olarak 2004-2006 yılları arasında sektör rekor oranda büyüme göstermiştir. 2006 yılında yüzde %18,5 büyümeye ulaşmıştır. Ancak 2006 yılındaki yüksek performanslı büyümenin ardından 2007 yılında konut talebindeki azalma, seçim dönemi, ekonomik ve siyasi belirsizliklerden ötürü sektör durgunluk dönemi geçirmiştir. Küresel krizden ve ekonomik daralmadan birinci derecede etkilenen İnşaat Sektörü 2008 yılını yüzde %8,1 küçülme ile tamamlamıştır. Küresel olarak derinleşen kriz 2009 yılına kriz beklentisi ile başlanmasına sebep olmuş ve sektörün büyümesi negatif yönde etkilemiştir. Özel sektör yatırımlarının durma noktasına www.meryap.org.tr gelmesi ile sektör %16,3 oranında küçülmüştür. 2010 yılında küresel krizden düşük oranda etkilenmek adına ekonomide alınan önlemler ile bir önceki yılda görülen küçülmeye rağmen sektör yüksek oranlı büyüme performansı sergilemiştir. Özellikle 2010 ve 2011 yılları arasında dünyada yaşananın aksine inşaat sektörü 2010 yılında %18,3 ve 2011’de %11,5 ile tekrar rekor düzeyde büyüme gerçekleştirmiştir. İki yıl üst üste kaydedilen yüksek büyüme sektörel toplam ciroyu normal hedeflerin üzerinde bir noktaya çıkarmış ve belirli bir doygunluğa eriştirmiştir. Gerek bu doygunluğa gerekse de ekonomik durgunluğa bağlı olarak 2012 yılında sektör bulunduğu seviyeye paralel olarak sadece %0,6 büyüme göstermiştir. 2013 yılında ise ülkemizde inşaat sektör büyüme oranı ilk çeyrek %7.1, ikinci çeyrek %5.8, üçüncü çeyrek %7.6 ve son çeyrek %8.6 olarak %7.1 ortalamada gerçekleşerek önemli bir sıçrama ile yeniden hızlanmıştır. Söz konusu büyümede özel sektöre kıyasla özellikle kamu harcamalarındaki artışın önemli katkısı olmuştur. Sektör 2014 yılının ilk çeyreğinde %5,2, ikinci çeyreğinde ise %7,6 büyüme göstermiştir. 2014 yılı toplam büyümenin %6 mertebesinde olması beklenmektedir. 2014 yılındaki büyüme 2013 yılına kıyasla ilk çeyrekte düşük ikinci çeyrekte ise yüksek seyretmiştir. İlk çeyrekte gerçekleşen relatif düşüşe 2013 yılı Aralık ayında yaşanan 17 ve 25 Aralık tarihlerinde yaşanan yargısal ve siyasi kriz en önemli etkenlerden biri olmuştur. Söz konusu kriz nedeniyle döviz kurları artış göstermiş ve bunu dengelemek adına faiz oranları yükselmiştir. Yükselen faiz oranları sektörel büyümenin bel kemiğini oluşturan konut satışlarını olumsuz etkilemiş ve özellikle ipotekli (kredili) satışlar bir önceki yıla oranla ciddi seviyede düşüş göstermiştir. Aynı zamanda piyasalardaki belirsizlik sıcak alıcı kitlesini beklemeye sevk etmiştir. Ancak ikinci çeyrekle birlikte piyasa belirsizliğinin ortadan kalmasıyla birlikte konut satışları toparlanmış ve sektör hedeflediği büyüme oranlarına yaklaşmıştır. Ülkemizde Kamu ve Özel olmak üzere toplam İnşaat Harcamaları 2011’de 118, 2012’de 127 ve 2013’de 142 Milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılı ilk yarısında ise 2013 yılına nazaran yaklaşık %10 artış göstermiştir. Bu gösteriyor ki 2014 yılında ülke genelindeki inşaat harcamalarında geçmiş yıllara benzer oranlarda artışla kapatacaktır. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz dönem itibariyle İnşaat Sektöründeki büyüme, www.meryap.org.tr ülkenin genel ekonomik büyümesinin üzerinde seyretmekte ve bir kaldıraç vazifesi görmektedir. Toplam İnşaat Harcamaları üzerinden değerlendirme yapıldığında ülkemizde inşaat harcamalarının yaklaşık üçte birinin Kamu tarafından yapılıyor olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki kamu harcamaları oranı ülkemize nazaran daha yüksek seyretmektedir. Bu göstermektedir ki gelişmiş ülkelere kıyasla ülkemizde Özel Sektör yatırımları sektörel büyümenin lokomotifi konumundadır. Kamu/Özel yatırım oranının 2014 yılı içerisinde de çok farklılık göstermediği düşünüldüğünde önümüzdeki dönemde de ülkemizin özel yatırımcı için güvenli ve kârlı bir destinasyon olduğu açıktır. Bu durumu 2004 – 2006 yılları arasında hedeflenenin çok üzerinde yaşanan büyüme değerlerinin sönümlenmesi olarak yorumlamak ve dönemsel bir düşüş olarak değerlendirmek de mümkündür. 2009 yılı sonrasında küresel coğrafyada yatırım alanlarının daralmasıyla birlikte özel yatırımcı önceki yıllara oranla ülkemizde yatırım fırsatını daha fazla değerlendirmiş ve bununla birlikte 2009-2013 arası sektörel büyüme küresel oranların üzerinde seyretmiştir. Ulusal ekonomi değerleri göz önünde bulundurulduğunda, İnşaat Sektöründeki toplam yıllık harcama 2008 genel krizine bağlı olarak 2009 yılında en düşük seviyeye ulaşmıştır. Şekil 1.2. Türkiye İnşaat Sektörü Ekonomik Hacim Grafiği Söz konusu durum aşağıdaki büyüme oranları kıyaslamasında da gözlemlenmektedir.2010 yılı sonrasında dünyada yaşananın aksine büyüme rekor düzeyde ivmelenmiştir. Şekil 1.3. Global – Ulusal Sektör Büyüme Oranları (İvmelenme) 91 MEGA MEGA PROJELER PROJELER KRALİYET KULESİ Arap Dünyasının ardı ardına yaptığı dev yapılara bir yenisi daha ekleniyor. Birleşik Arap Emirliklerinin yaptığı ve halen dünyanın en büyük yapısı konumundaki Burç Halife kısa süre içerisinde hafızalara kazınan ender yapılardan biri haline gelmişti. 92 www.meryap.org.tr Batıda Haliç veya Körfez ülkeleri olarak isimlendirilen Arap yarım adasının petrol zengini ülkelerin başını çeken Suudi Arabistan, komşusu BAE’ye 1 kilometrelik dev bir gökdelen ile tam anlamıyla hava atacak. Zira kule boyu ile birlikte toplam 828 metre yüksekliğindeki Burç Halife isimli gökdelen Suudilerin yapacağı yeni gökdelene nazaran kısa kalacak. Suudi Arabistan’ın tanınmış zengin şirketlerinden olan Bin Ladin Group tarafından inşası gerçekleştirilecek olan bu dev gökdelenin adı ‘’Kraliyet Kulesi’’ olacak. Ülkenin hızla ve sürekli büyüyen şehirlerinden olan başkent Cidde sınırları içerisinde yükselecek olan bu dev kule için şirket tarafından 1.23 milyar dolarlık bütçe ayrıldı. Kulenin yapımında 80bin ton çelik kullanılacak, inşaat sahası 530.000 metre karelik bir alanı kaplayacak ve toplamda 200 katlı bir gökdelen inşa edilecek. Dev kulenin 157.katında ise balkon tipi teras yer alacak ve çeşitli etkinlikler bu bölümde gerçekleştirilebilecek. Yapımı tamamlandığında selefi olan Burç Halife’yi (Burj Khalifa) 172 metre farkla aşacak olan Kraliyet Kulesi’nin (Kingdom Tower) tasarımcısı ise her iki dev projede de mimari çizimi yapan ünlü İngiliz mimar Adrian Smith. Yapımına Nisan 2014’te başlanan bu dev yapının bitirilmesi ise yaklaşık 63 ay sürecek ve 2017 yılının ilk çeyreğinde bu dev kule hizmete açılacak. www.meryap.org.tr 93 SEKTÖREL ANALİZ İNŞAAT SEKTÖRÜ ANALİZİ Küresel güvenlik tehditleri Ekonomilerde yavaşlama Piyasalarda tedirginlik Hükümet tarafından 08 Ekim 2014 tarihinde açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) 2014-2017 büyüme hedefleri aşağı, enflasyon ve işsizlik hedefleri ise yukarı yönlü revize edilmiştir. OVP kimi ekonomistlerce istikrardan yana muhafazakar bir yaklaşım sergileyen gerçekçi bir program gibi yorumlanmakla birlikte içinde bulunulan belirsizlik ortamı ve yaklaşan seçim döneminde istikrarın, özellikle de enflasyon ve ABD Doları kuru için yapılan varsayımların “tutturulabilir” olmadığı dile getirilmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde inşaat sektöründe düşük tempolu olmakla birlikte, ortalamanın üzerinde bir büyüme gerçekleşmiş, sektördeki üretim önceki yılın aynı dönemine göre %2.6 artmıştır. Yeri gelmişken,inşaat sektörünün son dönemde büyümedeki ağırlığı, son 10 yıllık süreçte bankacılık sektörünün imalat sanayine yönelik kredileri azalırken inşaat ve konut kredilerinin artması, ölçüsüz rantların dengelenmesi gerektiği, konut alımlarında KDV indirimi uygulanıp uygulanmayacağı ve iş güvenliği boyutlarıyla gündemde sıklıkla yer almış olduğuna değinmekte de yarar vardır. Bu bağlamda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yaptığı, Türkiye’de artan dikey yapılaşmanın rantı artırarak kolay ve hızlı para kazanmanın önünü açtığı, bu durumun ise sanayinin payının giderek azalmasına neden olduğu yönündeki açıklamaları sadece sanayicilerden Sektörlerin Gelişme Hızları (2014/2. Çeyrek - %) Kaynak: TÜİK 94 www.meryap.org.tr Yıllık bazda bakıldığında ikinci çeyrekte gerçekleşen %2.1 oranındaki büyümeye en güçlü katkıyı 1.5 puan ile net dış ticaret (%5.5 artan ihracat ve %4.6 daralan ithalat sayesinde) yapmıştır. Öte yandan toplam yatırım harcamaları %3.5, özel sektörün makine-teçhizat yatırımları %7.6, kamunun yatırım harcamaları ise %0.9 azalmıştır. İkinci çeyrekte önceki yılın aynı dönemine göre özel sektör inşaat yatırımlarında %4.3, kamu inşaat yatırımlarında ise %1.3 artış kaydedilmiş, inşaat sektöründeki büyüme %2.6 olarak gerçekleşmiştir. Harcamalar Yöntemiyle GSYH Büyüme Hızları (1998 Fiyatlarıyla) II. Çeyrek 2014 Kaynak: TÜİK İkinci çeyrekte sabit fiyatlarla %2.1 artan GSYH 30.8 milyar TL, cari fiyatlarla ise %9.7 artışla 423.9 milyar TL olmuştur. Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri ise 2013 yılında 10,807 ABD Doları olarak hesaplanmıştır. Enflasyon: Öncelik, enflasyonla mücadele. Eylül ayı enflasyonu %0.14 ile beklenenin altında oluşmuş, buna bağlı olarak yıllık TÜFE artışı %8.86 olarak gerçekleşmiştir. %0.14’lük Eylül ayı enflasyonu 2003 yılı bazlı fiyat endeksi verileri yayınlandığından bu yana en düşük Eylül ayı enflasyonu olmuştur. Diğer yandan, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında Ekim 2014 başında yapılan %9 oranındaki zamların tüm diğer etkilerden bağımsız olarak enflasyonu 0.4 puan yükselteceği hesaplanmaktadır. Geçmiş yıllar geçişkenlikleri ile yapılan hesaplamalar dikkate alındığında ise bu etkinin %2.0 düzeyine kadar yükselmesi söz konusu olup, bu durum yıl sonu enflasyonunun %9.0’un üzerine çıkması ve ufukta çift haneli enflasyon tehlikesinin belirmesi anlamına gelmektedir. İNŞAAT SEKTÖRÜ Sadece ekonomide değil, gündemde de ağırlıklı yer tutmaya başladı… İnşaat sektöründe üretim yılın ikinci yarısında ekonomideki yavaşlama paralelinde önemli ölçüde hız kesmiş, birinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %5.2 olan büyüme oranı ikinci çeyrekte %2.6’ya gerilemiştir. Sektördeki üretimin önemli ölçüde ivme kaybettiği anlamına gelen bu tablo yılın ikinci çeyreğinde özel sektör yatırımlarının %4.1, kamu yatırımlarının ise %0.9 gerilemiş olması ile yakından ilişkilidir. www.meryap.org.tr 95 SEKTÖREL ANALİZ GSYH - İnşaat Sektörü Büyüme Hızları (%) Kaynak: TÜİK Yılın ilk yarısında yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünün geçen yılın aynı dönemine göre %35.8, Ağustos ayında gerçekleşen konut satışlarının ise 2013 Ağustos ayına göre %25 artış göstermiş olması geleceğe yönelik olumlu göstergeler olmakla birlikte, mevcut siyasi ve ekonomik konjonktürdeki dalgalanma ve risklere bağlı olarak piyasalardaki tedirginliğin arttığı dikkate alındığında ve enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerin yatırım artışını destekleyici bir trend içerisinde olmadığı anımsandığında yakın dönemde kamu ve özel sektör yatırımlarında sektördeki yavaşlama trendini tersine çevirecek bir canlanma beklemenin gerçekçi olmayacağı değerlendirilmektedir. 96 Kaynak: TÜİK www.meryap.org.tr Yapı Ruhsatları 2014 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %24.6, yüzölçümü %35.8, değeri %50.4, daire sayısı %27.4 oranında artmıştır. Toplam yüzölçümü 112,6 milyon m² olan söz konusu yapıların metrekare olarak %56.7’sını konutlar, %26.5’ini konut dışı yapılar, %16.8’ini ise ortak kullanım alanları oluşturmuştur. Yapı Ruhsatı, Ocak - Haziran 2014 Kaynak: TÜİK Yapı Kullanma İzinleri 2014 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı %34.5, yüzölçümü %39.9, değeri %56.3, daire sayısı %32.4 oranında artmıştır. Toplam yüzölçümü 82.9 milyon m² olan söz konusu binaların yüzölçümü itibarıyla %59.6’sını konut, %25.5’ini konut dışı, %14.9’unu ise ortak kullanım alanları oluşturmuştur. Yapı Kullanma İzin Belgesi, Ocak - Haziran 2014 Kaynak: TÜİK İnşaat Sektöründe Üretim: Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi, 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %5.9 oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0.7 oranında artış kaydedilmiştir. İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri ve Değişim Oranları (2010=100), II. Çeyrek: Nisan-Haziran 2014 Kaynak: TÜİK www.meryap.org.tr 97 SEKTÖREL ANALİZ Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat üretim endeksi, 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0.3 oranında artış göstermiştir. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat üretim endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2.9 oranında artmıştır. Mevcut siyasi ve ekonomik konjonktürdeki dalgalanma ve risklere bağlı olarak piyasalardaki tedirginliğin arttığı dikkate alındığında ve enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerin yatırım artışını destekleyici bir trend içerisinde olmadığı anımsandığında, yakın dönemde kamu ve özel sektör yatırımlarında sektördeki yavaşlama trendini tersine çevirecek bir canlanma beklemenin gerçekçi olmayacağı değerlendirilmektedir. İnşaat İşgücü Girdi Endeksleri: Çalışılan saat ve brüt ücret-maaş azalıyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %3.4 oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %10.8 oranında azalmıştır. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat çalışılan saat endeksi 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %3.8 oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat çalışılan saat endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %11.6 oranında azalmıştır. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat brüt ücret-maaş endeksi 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0.6 oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat brüt ücret-maaş endeksi ise,bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3.0 oranında artmıştır. Konut Sektörü: Satışlarda canlanma var. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %25 artarak 105 bin 624 olmuş, bu satışlarda, İstanbul %16.4 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u %11.2 ile Ankara, %5.5 ile İzmir izlemiştir. İpotekli satışlar geçen yılın ağustos ayına göre %12 artış göstermiş, ipotekli satışın toplam konut satışları içindeki payı %33.5 olmuştur. Diğer konut satışları ise Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %32.8 oranında artmıştır. Türkiye genelinde ilk kez satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %25.8 artmış, toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %46.2 olmuştur. İkinci el konut satışları ise Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %24.4 artış göstermiştir. Ağustosta yabancılara 1,774 konut satılmış, bu satışlarda ilk sırayı 591 konut ile Antalya almış olup,Antalya’yı sırasıyla İstanbul, Muğla, Bursa, Aydın ve Mersin izlemiştir. 98 www.meryap.org.tr KİTAPSTRATEJİLERİ TANITIMI BAŞARI Açıklamalı İngilizce-Türkçe İnşaat Mühendisliği Sözlüğü 50 yılı aşkın “inşa etme” deneyim ve birikimine sahip birinşaat mühendisince hazırlanan bu sözlük, inşaat sektörünün tüm aktörlerinin, eğitim ve meslek yaşamlarında karşılaşacakları “İngilizce sorunları”na çok kapsamlı yanıtlar sunuyor. Bir inşaat mühendisi için, İngilizce hazırlanmış projelerin, yapılan yazışmaların, uygulanan yönetmelik, metraj, keşif ve tekliflerin doğru anlaşılmasında ve yorumlanmasında İngilizce dilindeki teknik terimler çok önemlidir. Açıklamalı İngilizce-Türkçe İnşaat Mühendisliği Sözlüğü, İngilizce bir metin ya da proje üzerinde çalışan mühendis, mimar, tekniker, yönetici vb.’nin yanı sıra özellikle genç mühendis adaylarına da bilgi anahtarı vererek yön gösteriyor. İnşaat mühendisliğinin yanı sıra matematik, fizik, kimya gibi temel bilimlerdeki ilgili teknik sözcüklerin de yer aldığı bu kapsamlı sözlük, içerdiği 11.000’in üzerinde sözcük, terim ve kavram için verilen açıklamalarla “ansiklopedik” bir nitelik de taşıyor. Kentsel Dönüşümün Şifreleri Yüzde 70 deprem fayları üzerinde bulunan ülkemiz için kentsel dönüşümün önemi, bu dönüşümde eskilerin yerine yapılacak yeni binaların depreme dayanıklı olarak inşaa edilmesi, var olanların depreme karşı güçlendi-rilmesi kaçınılmaz bir sonuç. Önemli olan bunu nasıl yaptıg?ımız ve önemli olan Kentsel Dönüşüme giren bina-nızda sizlerin nelerle kars?ılaşacag?ınız ve nasıl çözeceğinizi bilmenizdir. Ülke genelinde yedi milyon konutun dönüşümü söz konusu. Uzun soluklu yorucu bir maraton devam ediyor. Her yerde inşaat görmemizin bir başka sebebi bu. Afet yasasından faydalanıp binasını yıkarak yenilemek iste-yenler her geçen gün artıyor. Bakanlık sürekli riskli alanlar ilan ederek resmi gazetede yayınlıyor. Eski bir bi-nada oturuyorsanız bugün olmasa bile mutlaka sizinde kapınızı da bir gün kentsel dönüşüm çalacaktır. İki yıldır sizlerden gelen kentsel dönüşüm sorularını yanıtlıyorum. Bunlardan önemli bulduklarımı kitapta “100 soru 100 cevap” olarak hazırladım. En fazla gelen sorulardan hazırladığım bu kısımda sizde aradığınız cevabı bulacaksınız. www.meryap.org.tr 99 PROFİT ME PRESTİJİ V PROFİT MERSİN İŞ DÜN PRESTİJİ VE MERKEZİ O BASINDA BİZ Mersin’de hayata geçirdiği konut ve iş merkezi projeleri ile Mersin inşaat sektöründe açık ara liderliğe oynayan Ne-cer Yapı Mühendislik, Profit İş Merkezi Projesinin yapımını hızlı bir şekilde devam ettiriyor. 1974 yılından bu yana inşaat sektöründe proje üreten Ne-cer yapı, nitelikli ve konsept projeler ile Mersin’in modern kent dokusuna katkı sağlıyor. Şirketin yapımını sürdürdüğü Profit İş Merkezi Projesi modern mimarisi ve rezidanslarda bulunan konfor özellikleri ile sadece Mersin’de değil civar çevre iller için de örnek bir proje İstanbul gibi metropol kentlerde görmeye alışık olduğumuz iş merkezi projeleri ile yarışır özelliklere sahip olan Profit İş Merkezi, lokasyon olarak da çok avantajlı bir konumda. Mersin’in tam kalbi sayılabilecek bir konum olan yeni adliye sarayının hemen yanı başında yükselen Profit iş merkezinden tüm kamu kurumları yürüme mesafesinde bulunuyor. Farklı meslek gruplarından birçok profesyonel Profit İş Merkezi Projesine yoğun ilgi gösterdiğini belirten Ne-cer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziver Erdoğan, Mersin’de bir ilki gerçekleştirdiklerini belirtti. Profit İş Merkezi’nin Rezidans konforunda donanımlara ve özelliklere sahip bir proje olduğunu söyleyen Ziver Erdoğan ile birçok yönü ile standartları yukarıya çeken projenin detaylarını konuştuk. HAYATA DEĞER KATAN PROJE Profit iş merkezi nasıl bir proje? Aslında profit projemize bir iş merkezi demek biraz haksızlık olur. Çünkü Profit içerisinde bulunan özellikleri ile bir iş merkezinden daha öte bir kavramı ve konsepti ifade ediyor. Mersin’de nitelikli ofis ihtiyacını karşılayacak aynı zamanda iş yaşamının gereksinimlerine tam manası ile cevap verebilecek bir proje yapmak istedik. Bu yüzden de Profit’in her bir detayı üzerinde yoğun çalışma yaptık. Sonunda içerisinde insanların yaşamlarını kolaylaştıran ve çalışma saatlerine konfor katan bir proje meydana getirdik. Kaç ofis var içerisinde? Profit, 2 katı bodrum olmak üzere toplam 22 katlı bir proje. Bodrum kattan sonra 22 katlı bir proje. Bodrum kattan sonra 2 katını dükkan ve işyeri için ayarladığımız 4800 m2’lik bir alanımız bulunuyor. 4600 m2 kapalı otoparkı bulunan projemizde dükkan katından sonraki kalan 18 katta ise 164 ofis alanı yer alıyor. Biz Profit içerisinde insanların mesai gün ve saatleri içerisinde ihtiya duyacağı her bir detaya önem verdik. Projenin 3.katında 1100 m2 lik alanda restoran, yemeiçme alanı meydana getirdik. İnsanlar yemek saatlerinde çok rahat bir şekilde, dışarıya çıkmak zorunda kalmadan buradan ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. 100 www.meryap.org.tr ERSİN İŞ DÜNYASININ VE MERKEZİ OLACAK NYASININ OLACAK ÖNCÜ VE YENİLİKÇİ PROJELER ÜRETİYORUZ Ziver Bey, Ne-cer Yapı hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Ne-cer yapı bir aile şirketi ve yaklaşık olarak inşaat sektöründe 40 yılı geride bırakmış bir kurum. Kuruluşumuzdan bugüne yüzlerce konut ve onlarca iş merkezi projesine imza attık. Şirket olarak trend yaratmayı, öncü ve yenilikçi projeler oluşturmayı ve kalite ile uygulamaya geçirmeyi kendimize ilke edindik. FİTNESS-SPA, BUTİK OTEL, KREŞ, KUAFÖR HEPSİ PROFİT’DE 1200 m2 lik alanda ise, fitness ve spa merkezi kurduk Kişi dilerse sabah erken saatte gelip, önce sporunu yapıp, spa da dinlendikten sonra dinç bir şekilde iş yerine geçebilecek. Profit’de ayrıca ocuk kreşi de kurduk. Çalışan bayanların rahat bir şekilde çocuklarını bırakabilecekleri ve dilediği anda hemen görebilecekleri bir yapıyı oluşturduk. Projemizde sadece içerisindeki insanlara hizmet verecek olan bay ve bayan kuaför de yer alacak. Vale ve güvenlik hizmetleri gibi rezidanslarda görmeye alışık olduğumuz birçok hizmeti Profit’de insanlar alacak. Projemizin 8.ve 9. Katlarında butik bir otel hizmet verecek. 28 odalı 58 yataklı tam donanımlı bir otel olarak hizmet vereceğimiz bu alanda, insanlar burada misafirlerini rahatça ağırlayabilecek. 50 KİŞİLİK TOPLANTI SALONLARI OLACAK. Mersin’de insanların büyük toplantılar yapabilecekleri toplantı odaları veya yerleri yoktu. Biz bu ihtiyacı da Profit’de karşılamak istedik. Binamızın doğu köşesine 50 kişinin çok rahat bir şekilde toplantı yapabileceği 106 m2 büyüklüğünde iki toplantı salonu kurduk. GENİŞ KAT BAHÇELERİ Profit’de insanların mesai saatleri arasında rahatça nefes alabilecekleri kat bahçeleri oluşturduk. Binamızın batı cephesinde 140 m2 lik 6 metre yüksekliğin de 2 kat bahçesi var.Doğu cephemizde ise 180 m2 lik iki tane daha kat bahçemiz var. Toplamda 300 m2 kat bahçesi ile insanlar yorulduklarında, strese girdiklerinde bu alanlara gidip dinlenebilecekler. www.meryap.org.tr 101 BASINDA BİZ MERSİN’İN GÜLEN YÜZÜNÜ DAHA DA GÜZELLEŞTİRİYOR Ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat Mersin’in yüz akı. Bu nedende Nesim Ekinci’ye inşaat dünyasının merak edilenlerini soruyoruz Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği ve Ekinci İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekinci bu haftaki konuğumuz. Nesim Ekinci Mersin’de 30’a yakın projeyi bitirmiş bini geçkin konutu teslim etmiş ve şu anda da 2 projesi devam eden aktif bir müteahhit. Amacı yaptığı binalarla Mersin’in gülen yüzünü biraz daha güzelleştirmek. İnşaatlarında seçiciliği arıyor ve uzaktan görülüğünde bu binalar Ekinci markasını taşıdığını belli ediyor. MERSİN’DE MÜTEAHHİTLERİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL NEDİR? Mersin’de karşılaştığımız sorunların başında arsa sıkıntısı gelmektedir. 16 Eylül 2013 tarihinde onaylanan Mersin -Adana Planlama bölgesi 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının aksaklıklarının giderilerek yenilenmesi, ayrıca Mersin için geç kalmış 1/5binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir 102 önem taşımaktadır. MERSİN’DE KONUT SORUNU VARMI ? Mersinde konut sorunu yok aksine daha kaliteli ve fonksiyonel konutlara ihtiyaç var. Artık ‘Mersin ucuz konutlu kent söylemi de uygulaması da eskide kaldı. Türkiye’nin en kaliteli konutlarının üretildiği kentimizde, bölge illerine oranla da konut fiyatları makul seviyededir. MERSİN’İN YAPILANMASI ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA NASIL OLMALIDIR? Tüm ili kapsayan durum tespiti yapılmalı. Kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programlar yapılmalı. İmar planları kentin talepleri doğrultusunda acilen yapılmalı, onaylanmayanların onay süreçleri hızlandırılmalı. İmar planları yapılırken de, kentte daha fazla yeşil alan ayrılmalı. Kaldırımlar ve trafik ışıkları engelliler için yeniden düzenlenmeli. Ada bazındaki parsellerde farklı yapılaşmaya müsaade edilmemeli. Alanların imara açılmadan önce tüm altyapı çalışmaları tamamlanmış olmalıdır. Bunlar; bizim başlıca taleplerimizdir.Bunlar; bizim başlıca taleplerimizdir. www.meryap.org.tr KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖNERİLERİNİZ NEDİR? Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık yaptığı dönemde ‘İktidarı kaybetme pahasına yapacağız’ diyerek start verdiği 6306 sayılı ‘afet riski altındaki alanların dönüşümü’ yasasının özünün, en önemli insan hakkı olan ‘yaşama hakkını’ güvence altına alması ve yaklaşık 7 milyon riskli binanın yıkılması son derece önemlidir. Ağır kayıplar verdiğimiz acı depremlerin ardından kentsel dönüşümün ne denli önemli olduğu bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Bu yasayla birlikte hem ülkemiz, hem ilimiz, hem de inşaat sektörü açısından ‘kentleşme’ adına önemli bir dönem başlamıştır.Her alanda önemli atılımlar yapmış bir il’de elbette afet riski altındaki binaların da değişen kent yapısına uygun şekilde planlanması, tıpkı ilimiz gibi güvenli, insanların huzur ve rahatlıkla yaşayabileceği alanlar olması hayati önem arz etmektedir. Afet riski altında olan binaların dönüşümünde herkese görev düşüyor. Bizim bu süreçte tüm gücümüzü ve birikimimizi ortaya koyarak, iş birliği yapmaya; üzerimize düşeni yerine getirmeye hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Böylesi önemli bir atılımda sadece TOKİ değil; belediyeler ve yerel firmaların da etkin rol alması gerektiğini düşünüyoruz. Mersin’de eskiyen ve yıpranan kent merkezimiz başta olmak üzere, afet riski altındaki binaların tespit edilerek dönüşümlerinin sağlanmasına acil ihtiyaç var. Yaşları 30’u, hatta 50’yi geçmiş; büyük ölçüde yıpranmış binaları barındıran; Çamlıbel, Yenimahalle, Mahmudiye, Mesudiye, Bahçe, Eğriçam, Turgutreis, Kiremithane ve Göçmen Mahalleleri ile Pozcu’da; özellikle de 321 km ile Türkiye’nin en uzun sahil şeridi konumunda olan sahilimizde bir an önce önlem alınması gerekiyor. Bu bölgelerimizdeki binalar yıkılmak üzere... Orta büyüklükteki bir depreme dahi dayanamayacak olan bu bölgelerimizdeki binalarla ilgili derneğimize ciddi oranda bildirimler yapılmış; halkımız rahatsızlığını dile getirmiştir. Bakanlığımız gerekli incelemeler ve tespiti yaptığında bu konudaki hassasiyetimizin ne denli haklı olduğu anlaşılacaktır. MERSİN TÜRKİYE’DE EN UCUZ KONUT OLAN İLLERİN BAŞINDA GELİYOR. KENTE GELEN SURİYELİLER BU DURUMU NASIL ETKİLEDİ? Suriyeli vatandaşlardan dolayı hem ev satın almada hem de kiralamada hafif bir yükselme oldu. Artan taleplerle doğru orantılı olarak bu tür yükselmeler normal. Vatandaşlarımız bir konut alırken yada kiralarken, fiyatının ucuz olmasına değil, kaliteye ve firmanın sürekliliğine bakmalıdır. Çünkü maalesef, günümüzde herkes müteahhitlik yapıyor. www.meryap.org.tr MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI SİZCE NELERDİR? TÜİK verilerine göre direkt olarak 1.9; dolaylı olarak 4 milyon kişiyi istihdam eden ve resmi rakamlara göre 100 milyar lira yatırım yapan inşaat sektörümüz; ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Hala bir müteahhitlik mesleği yasasının olmaması, sektörümüzü derinden etkilemektedir. Mesleki standart ve çerçevelerin belirlendiği bir yasa, müteahhitlerin öncelikli beklentisidir. Özellikle de kentsel dönüşümün sağlıklı ve düzenli yapılabilmesi için bunu yapacak insanların da belli kriterlere sahip olması gerekiyor. ‘Sağlam ve güvenilir yapılar oluşturulması’ için devletimizin gösterdiği kararlılığın sonucu olarak; inşaatlarda çalışan işçilerin mesleki eğitim ve sertifika aldığı bir dönemi yaşarken; isteyen herkesin müteahhitlik mesleğini yapabiliyor olmasının da önüne geçilmesini önemle talep ediyoruz. Durum öyle vahim bir noktaya ulaştı ki; özel sektörde ‘belgesiz’ çalışan 200 bin müteahhit var ve bu rakam 27 AB ülkesindeki toplam müteahhit sayısından daha fazla... 103 YÜZYILLIK BAŞARILAR Lilyan MİLAS MERYAP Dergisi Genel Yayın Yönetmeni HO S HI R YOKAN OT EL Dünyanın en eski oteli: Geçtiğimiz sayımızda başladığımız Yüzyıllık Başarılar yazı dizimizde, dünyanın en eski şirketi Kongo Gumi Co. inşaat firmasını ele almıştık. Peki Kongo Gumi’den sonra dünyanın en eski şirketleri kimler kalmıştır sizce? Yeni sayımızda Kongo Gumi şirketinden sonra kurulan ve dünyanın en eski ikinci şirketi unvanını taşıyan Japon Hoshi şirketinden bahsedeceğiz. Dünyanın en eski ikinci firması yine Japonya’dan. Han işletmeciliği yapan Japon Hoshi şirketi M.S 718 yılında kuruldu ve halen Hotel ve Resort otel işletmeciliğiyle uğraşıyor. Şirketin başında ailenin 46’ıncı kuşağı görev yapıyor. 104 Bildiğiniz üzere; Guinness Rekorlar Kitabı’nda her alandan çeşitli alanlardaki ‘ulaşılamaz’ rakamlara yer verilir. 46 nesildir aynı aile tarafından yönetilen ve yaklaşık 1300 yıldır faaliyette olan Hoshi Ryokan, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en eski oteli. Milattan sonra 717 yılında Japonya’nın Ishikawa vilayeti Komatsu şehrinin Awazu Onsen bölgesinde kurulan otel; Budist bir rahip olan Taicho Daishi’nin gördüğü bir rüya sonucu gerçekleşiyor. Otel yöneticilerinin açıklamalarına göre; Daishi’nin rüyasına bir Japon Tanrısı olan Hakusan giriyor ve kendisine Awasu Bölgesi’nin yeraltı kaynaklarında, şifalı suların bulunduğunu söylüyor. Daishi’nin bu rüyayı görmesinden sonra Awasu köylüleri suyu deniyor ve hastaların iyileşmesi üzerine burada bulunan suların gerçekten şifalı olduğuna inanılıyor. Rahip Daishi’nin, müridi olan Garyo Houshi’ye bu bölgede bir otel inşa etmesini emretmesinden sonra, Taicho’nun öğrencisi olan Garyo Houshi’nin buraya bir kaplıca oteli inşa etmesiyle, o günden bugüne Hoshi Oteli; dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin şifa umudu olur. Hoshi Ryokan’ın şifalı sularının banyo olarak kullanıldığında; romatizmal hastalıklara, cilt hastalıklarına, kadın hastalıklarına, sinir ağrılarına iyi geldiği belirtiliyor. İçildiğinde ise şifalı suların; kabızlık, obezite, yüksek tansiyon, safra kesesi www.meryap.org.tr Netice olarak, insanın özel hayatında duygusallık ön planda olabilir, ancak iş hayatında kurallar hakim olmalıdır. Başarının temel kuralı ise; planlı olmaktır. Hangi gün ne yapacağı belli olmayan,nerede sabah orada akşam mantalitesiyle bir hayat yaşayan bir insanın başarı olması düşünülemez. Başarı, hiç bir yerde tesadüf değil; planlı bir çalışmanın ürünüdür. Lilyan MİLAS taşı ya da iltihabı, sarılık, hemoroit gibi hastalıkların tedavisine yardımcı olduğu söyleniyor. 8.yüzyılda, Garyo Sakakiri tarafından küçük bir otel olarak yola çıkılan Hoshi, şimdilerde 100 odalık bir tesisle günümüzde de hizmet veriyor. Modern ya da Japon kırsal tarzlarında döşenen farklı odalara sahip otelin; kaplıcalarının yanı sıra, içerisinde keyifle dolaşabileceğiniz bahçesinin ve Japon mutfağından yemeklerin lezzetine varabileceğiniz restoranın tadını çıkarmak mümkün. Ancak en önemlisi; bu şirketin yaklaşık 1300 yıldır ayakta kalması ve sürekli büyümesi. Şirket öyküsünü inceleyince şu anda 52.kuşak tarafından yönetilen bu grubu başarıya taşıyan çok sayıda faktör olduğunu anlıyorsunuz. Ancak, aile şirketleri konusunda araştırmaları olan William T. O’hara, çok basit stratejileri olduğuna dikkat çekiyor. Ona göre Hoshi ailesinin 5 önemli sırrı var: - Şirketi yöneten ekibe, dışarıdan mutlaka profesyonel yönetici ilave edin. - Mutlaka bir ‘misyon’ oluşturun ve yazılı hale getirin. ( Hoshi şirketinin 17 maddeden oluşan ve çok eski yıllarda oluşturulmuş bir Misyon dökümanı var) - Mutlaka şirket dışından destek ve öneriler alın. Uzun süreli ayakta kalan şirketler ya da başarılı şirketlerin yöneticilerini tercih edin. - Kuşak yetiştirme ve şirket kültürü oluşturmayı kurumsal hale getirin. Bu konudaki kurallar açık ve tartışmasız olsun. - Şirket dışından gelecek deneyim ve eğitime mutlaka değer verin ve onları göz ardı etmeyin. Dikkat ederseniz, 1300 yıl önce kurulmuş ve kuralları konulmuş bir aile şirketinin değerleri arasında bugün bile anlamlı olanlar var. ‘Misyon’ ve ‘Bağımsız Yönetici’ gibi... 52.nesil Hoshi tarafından yönetilen otelin bugün hala sadık kaldığı temel prensipler ‘yangınlara dikkat etmek, sudan öğreti çıkarmak ve doğa ile barışık olmak’ şeklinde özetleniyor. Görüldüğü gibi bazı temel özellikler yüzyıllar boyunca değerinden bir şey kaybetmez. Bu özelliklere sadık kalabilen markalar ise sürdürülebilme şanslarını arttırmış olur; Japonya’daki Hoshi Ryokan Oteli’nin günümüzdeki hali gibi. Bugün otelde gecelik tek kişilik konaklama ücreti 1000-2000TL arasında değişiyor. www.meryap.org.tr Meryap Dergi Genel Yayın Editörü Meryap Genel Sekreteri 105 MERS-İN Meryap Dergisi olarak sizler için Mersin’in tarihi yerlerini ve önemli mekanları analiz etmeye devam ediyoruz. Mersin’in tarihi mekanlarını kısaca tanıyalım. 106 www.meryap.org.tr Aya Tekla Meryemlik Taşucu yolu üzerinde 4. Kilometreden sağa dönülüp 1 km gidildiğinde Hristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri olan Meryemlik e varılır. Meryemlik’in tarihi Azize Tekla’nın buraya gelişi ile başlar. İsa Peygamber’in havarilerinden St. Paul’ün vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Tekla kendini Hristiyanlık dinine adar. St. Paul’ün bu değerli öğrencisi Konya ve Yalvaç’ta Hristiyanlığı yaymak için propaganda yaparken paganların baskılarına maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Seleucia’ya gelir ve sonradan kiliseye çevrilen bir mağarada saklanır. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı Hristiyanlık inancını yayarken mucizeler yaratarak hastaları da iyileştirir. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolduğuna inanılır. Aya Tekla’nın içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hristiyanlarca kutsal sayılmış, ta ki bu din M.S 312 yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Bu mağara daha sonra IV. yy’da kiliseye dönüştürülmüştür. Hristiyanlığın resmen kabulünden sonraki dönemlerde birçok yapı ile bezenen Meryemlik’te Mağara Kilisesinden başka, bu mağaranın üzerinde bugün sadece apsisinin bir bölümü ayakta kalan Azize Tekla Kilisesi, imparator Zenon tarafından Aya Tekla’ya ithafen yaptırılan kilise ile Kuzey Kilise, hamam, birçok sarnıç, mezarlıklar ve şehir suru kalıntıları günümüze kadar gelmiştir. www.meryap.org.tr Kı rk ka şı k Be de st en i inin hemen yanında Tarsus İlçesi Merkezinde, Ulu Cam bulunmaktadır. Paşa’nın oğlu İbraBedesten Ramazanoğullarından Piri Cami ile birlikte Ulu inde him Bey tarafından 1579 tarih ak kullanılmış olar ane reth yaptırılmıştır. Medrese ve ima plana sahip en örtg Dikd . olup tarihi bir değere sahiptir t kubbe ile ade beş ri Üze yapı, kesme taştan yapılmıştır. örtülüdür. rım görmüş ve kapalı 1960-1961 yıllarında büyük bir ona anda dükkan olarak Şu tır. çarşı olarak kullanıma açılmış kullanılan 18 oda mevcuttur. a bulunan kapılardan Yapıya doğu, batı ve kuzeybatıd zludur. tono ik girilmektedir. Giriş kapıları beş 107 Gözne Yaylası Mersin ilinin kuzeyinde Toros dağlarının 1.200 m. yükseltisinde bulunan yayla, çam, ardıç, meşe gibi maki türü bitki toplulukları ve elma, kiraz, vişne, ayva gibi meyve ağaçları ile kaplıdır. Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada, PTT, jandarma, sağlık ocağı hizmet vermektedir. Eskiden kalma bir gözetleme kalesi de mevcuttur. Korum yolu üzerinde bir kaya üzerinde Arami dilinde yazılmış bir kitabe bulunmaktadır. Sarp bir kayalığın üzerine inşa edilmiş kalede ise sarnıç ve mimari kalıntılar vardır. Ayaş Mersin’e 55 km. uzaklıkta, Erdemli - Silifke karayolu üzerindedir. Kent önce ada üzerinde kurulmuş, daha sonra Roma ve Bizans döneminde bugünkü Ayaş köyünün bulunduğu yerde gelişmiştir. Başlıca kalıntıları tiyatro, tapınak, liman kompleksi, su deposu ve su kemeri, hamamlar, lahitler, anıt mezarlar ile Bizans döneminden kalma bazilikalardır. Kapadokya Kralı Arkeolos’un sarayının ada üzerinde olduğu söylenir. Ada ile kara arasında deniz, zamanla dolarak bugünkü duruma gelmiştir. 108 Mersin Refah Şehitleri Anıtı ş edilen 4 Muhrip, İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere ye sipari getirmek üzerenu Filosu 4 Denizaltı, 12 Çıkarma Gemisi, 4 Uçak İSİ ile Subay, GEM H REFA ait te Şirke de Benjamen Benzilay isimli 23.06.1941 nel perso kişilik 199 n oluşa ciden öğren Astsubay, Er ve tir. Beş etmiş et harek e günü saat 17.30 da Mersin den Port-Sait torGemi ında yakın Burnu t Karpa saat süren bir yolculuktan sonra 4 ce sade dan Facia ıştır. batm da sonra süre pillenmiş ve kısa bir kurtu neli perso deniz, 5 hava subayı, 15 Astsubay, 5 Er, 3 gemi e seçm en n muzu Ordu Anıt, Bu labilmiştir. 167 kişi şehit olmuştur. sonra 1972 yılında kahraman şehitlerinin anısına faciadan 31 yıl Atatürk Parkına konulmuştur. JAPONYA daki TÜRK ŞEHİTLERİ ANITI için dikilmiş bir anıt Japonya nın Kushimoto kentinde Türk şehitleri Şehitleri” anıtıdır. h “Refa deki in vardır. Bu anıtın kardeşi de Mers rator LEİJİ ye şeimpa le emriy in MİT ÜLHA Osmanlı Sultanı II.ABD Heyeti, başta Büyüref nişanı sunma görevini tamamlayan Türk eyni ile Türkiye ye Fırkat rul kelçi Osman Paşa olmak üzere Ertuğ seyri sırasında Kuş dönü geri k Anca ştır. dönmek üzere yola çıkmı eynini, Kaşinozaki mano Denizinde patlayan fırtına Ertuğrul Fırkat lenir. Ertuğrul Fırsürük Feneri civarında Funaköra kayalığına doğru adlandırılan bu diye nı” Şeyta iz “Den kateyni denizciler tarafından kazasında deniz Bu . batar ve ayrılır ikiye an ortad rak kayalara çarpa der. Kurkaybe ını hayat Osman Paşa ile birlikte 580 Türk Denizcisi daki yakın k edere dele müca larla tulan 69 kişi, azgın deniz ve dalga r. isterle yardım n halkta ve ar çıkarl ya O KAŞİN bir fener adası olan mabulun ı imkan lma Gece yarısı, fırtınalı bir havada ve hiçbir kurtu kendi imkanlarıyla yan bu küçük adanın halkı, kurtulan denizcileri rma çalışmalakurta ve a aram n yapıla tedavi ederler. Daha sonra ar ismindeki bir Türk rında bulunan cesetler, kazada kurtulan Hayd nazır bir mevki olan ığına subayının da katılımıyla Funaköra kayal Osman Paşa olmak başta k Anca dilir. Kasinozaki tepesinde defne larından binlerce vatan halen arı, naaşl cinin Deniz üzere, 352 Türk n İmparatoru Japo edir. kilometre uzakta, Kaşino da denizin dibind emretmiş asını yapılm anıt bir lde Showa olayın vuku bulduğu maha iştir. dikilm anıt bu ve 1937 yılında da laşmaya bir vesiBu olay, TÜRK ve JAPON Milletleri arasında yakın O Kasabası IMOT KUSH adıyla le olmuş ve şehitlerin anılması maks olarak, mda kapsa Bu . mıştır başla slar tema ile TÜRKİYE arasında karbası Kasa KENT Ekim 1964 te KUSHIMOTO Kasabası ile YAKA Şehir ş Karde ile İN MERS de deş şehir olmuş, daha sonra 1994 te anlaşması imzalanmıştır. www.meryap.org.tr Meydancık Kalesi Gülnar’ın 10 km. güneyinde Tırnak köyü yakınında sarp bir tepenin 750 m. uzunluğunda ve 150 m. genişliğindeki düzlükte yer alır. 1971 yılından buyana Fransız arkeologlar tarafından arkeolojik kazı ve araştırmalar yapılmakta ve yöre tarihi ile ilgili önemli bulgulara ulaşılmaktadır. M.Ö. 7. ve 6. yüzyılda Luwiler’in kral ailesi kenti, M.Ö. 5. ve 4. yüzyılda Persler’in, M.Ö. 3. ve 2. yüzyılda da Mısırlılar’ın garnizonu olarak iskan edilen kale, bir süre terk edilmiş ve sonradan Geç Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim merkezi olarak tekrar iskan edilmiştir. En önemli arkeolojik kalıntıları anıtsal kapısı, tepenin doğu eteğinde bulunan mezar, Pers kabartmaları ile kazı sırasında çıkan ve Silifke Müzesi’nde sergilenen Helenistik Çağ’a ait sikkelerin çıkarıldığı konak kalıntılarıdır. Kayaya oyulmuş mezar odasındaki kitabede, kalenin adı Kirshu olarak verilmektedir. Bu yerleşimle ilgili benimsenen görüş, kale Babil Kralı Neriglissar (M.Ö. 559-556) zamanında Pirindu Kralı Appuashu’ya aittir. Daha sonra Neriglissar tarafından ele geçirilerek yıkılmıştır. Meydancık Kale, Anamur ile Silifke arasında yer alan, tarihi çağlarda önemli bir liman kenti olan Aydıncık’tan gelen tarihi yolu kontrol eden en büyük kaledir. www.meryap.org.tr Roma Tapınağı y yanlarınŞehir merkezinde bulunan ve doğu ile güne olan tadaki sütun tabanlıkları orijinal şekilde korunmuş sütun 8’er pınağın uzun kenarında 14’er, kısa kenarında t Korin i bulunmaktaydı. Ancak, her biri 10 m boyundak ış kalm ta başlıklı bu sütunlardan bugün sadece biri ayak olup 3 tanesi de yıkılmış durumda yerdedir. kazı çalış1980 yılında Kültür Bakanlığı’nca başlatılan yapılmaları aralıklarla devam etmektedir. M.S II. yy’da li önem mış olduğu anlaşılan tapınak V. yy’da planında tür. değişiklikler yapılarak kiliseye dönüştürülmüş M.S V. yüzyıldada yaşamış tarihçi Zosimos; çekirgeler“Tapınak, ovadaki ürünlerine musallat olan lon’dan den kurtulmak için Güneş ve Sanat Tanrısı Apol lon’un Apol yardım isteyen ahali tarafından, çekirgeler n şükra bir gönderdiği kuş sürüsünce yok edilince O’na ifadesi olarak yaptırılmıştır” tedir. diyorsa da Zeus adına yaptırıldığı da söylenmek Tekirambarı Sarnıcı deposu 46 m Kalenin eteğinde, Bizanslılardan kalma bu su liğinde olup, derin m 14 ve e liğind uzunluğunda, 23 m geniş ektedir. inilm e ivenl merd onik içine doğu köşesindeki helez ambarı Tekir len görü az ği örne e Anadolu sarnıç mimarisind ayrıca ve ek önlem asını sızm su su sarnıcının tüm duvarları kdeste rla taşla e kesm ün düzg için anıtsal bir özellik vermek rli keme rlak yuva 5 rında kena kısa lenmiş, uzun kenarında 8, niş oluşturulmuştur. 109 Uzuncaburç Diocaesarea Tiyatro Diocaesarea tiyatrosu iki kademelidir. Güneydoğuya bakar. Sahne binasının yığıntı taşları arasındaki yazıdan Roma İmparatoru Marcus Aurelius ( M.S 161-180 ) ile Lucius Verus ( M.S 161-169 ) dönemlerinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Aynı dönemde, sahildeki Elaiussa - Sebaste tiyatrosu da bu iki yöneticinin desteği ile tamamlanmıştır. Yer olarak, doğal çukur bir arazi seçilerek oturma basamakları arazinin meyilinden faydalanılarak yapılmıştır. Kademeler arasındaki orta yolu altı ayak 10 parmak genişliğindedir. Orta yolun çentik etkisine karşı, sesin düzgün yayılması için bu yolun önüne sırtlıklı bir sıra boydan boya konulmuştur. Tonozlu 3 adet giriş bu orta yola açılır. Ortadaki girişin kemeri ile sağ ve soldaki girişlerin yan duvarları ayaktadır. 1. kademede 18 sıra, 6 ışınsal merdivenli yol vardır. İkinci kademede 10 sıra sayılabilmektedir. Orkestranın yarıçapı 26 ayaktır. Yaklaşık 3.100 kişiliktir. Bazilikalar Sit alanında, bugün ayakta duran dört Bizans bazilikası mevcuttur. Bunlardan en görkemlisi, obruğun kuzeyindeki Papylos tarafından yaptırılmış olanıdır. 110 Uzuncaburç Uzuncaburç Silifke’nin 30 km. kuzeyinde, bugünkü a Olba’nın Köyü’nün kapladığı sit alanı, Hellenistik Çağd (Ura) ibadet yeri idi. rç’un 4 km Bugün Ura olarak tanınan Olba kenti, Uzuncabu t ettiği ibade n doğusunda önemli bir yerleşim yeri olup, halkı Zeus Tapınağı Uzuncaburç’ta yer almaktaydı. M.S I. yüzAncak Romalılar yöreye egemen olduktan sonra yere özel yılın sonlarına doğru Zeus Tapınağı’nın bulunduğu aiseria adıyla önem vererek, burasını Olba’dan ayırıp Diak burada Zeus bağımsız bir site haline getirmişlerdir. Nitekim ri yapılar, Tapınağı ile kent burcu dışında kalan bütün mima Roma dönemine aittir. k kullanılBizans döneminde de burası yerleşim yeri olara mıştır. nde taş döşeAntik çağda etrafı surlarla çevrilmiş Olba üzeri Diokaiseria meli bir yolla Kızkalesi’ne (Korykos) bağlı olan li yapılarıntapınak ve diğer kalıntıları ile yörenin en önem dandır. Bozyazı Kilise Burnu inde buluBozyazı’nın doğusunda, Ayak Köyü sınırları içeris ı sit alanında, nan ve halkın Kilise Burnu olarak adlandırdığ diğer yapı kasur kalıntıları içerisinde bir sarnıç, bir kilise ve ça sağlam lıntıları ile surların dışında ikisi yanyana, biri olduk bulunmaktaolmak üzere İ.S. I. ve II. yüzyıllara ait mezarlar dır. Erken Bizans Antik örenyeri, mevcut dokusuyla Geç Roma, özelliklerini taşımaktadır. www.meryap.org.tr Üç Güzeller Narlıkuyu koyunda hemen deniz kıyısında bulunan hamam IV. Yüzyıl Roma dönemine aittir. İmparatorluk yönetiminde etkin bir kişi olan Poimenios tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Cennet obruğu içindeki yeraltı deresinin denize ulaştığı yerdeki tatlı su kaynağından yararlanılarak burada yaptırılan hamamın yıkanma bölümünün tabanında yarı tanrıça üç kızkardeş tasvir edilmektedir. Baskın renkleri beyaz, siyah, kahverengi ve sarı olan mozaikte Zeus’’n kızları Aglaia, Euphrosyne ve Thalia çıplak olarak kumru ve keklikler arasında dans ederken görülmektedir. Mozaik tablonun üst kenarındaki Grekçe yazının Türkçesi şöyledir. Ey konuk dost! Bu mucizeli suyu kimin bulduğunu, saklı kaynağını kimin gün ışığına çıkardığını merak ediyorsan, bil ki O, imparatorların dostu ve Kutsal Adalar’ın dürüst yöneticisi Poimenios’tur. Yazıttan da anlaşılacağı gibi Poimenios, Roma imparatorları Arcadius ve Honorius’un dostu ve bugünkü Büyükada, Kınalıada ve Heybeliada’nın o dönemlerdeki yöneticisi imiş. Narlıkuyu’dan kuzeye doğru giden asfalt yolun 2. Kilometresinde antik şehir kalıntıları ile mağaraların bulunduğu yere ulaşılır. Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı kalıntıları arasında hala ayakta duran üstü hatıllı kapı söğeleri ile taş kemerler, sarnıç ve Cennet Obruğu’nun hemen yanında Zeus Tapınağı bulunmaktadır. Viran Şehir an Soloi antik Mersinin 14 km batısında, deniz kenarında bulun ndan kurulmuş, kenti, M.O 7. Yüzyılda Rodoslu koloniciler tarafı kente güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiştir. geçiren persler Darius (M.O 521-485) zamanında, Klikyayı ele sikke darbediladına ve ş olmu için Soloi önemli bir liman kenti yılında Klikyayı 449 M.O ında, sıras şları miştir. Pers Yunan sava merkezi yapmışbir süre işgal eden Atinalılar, Soloiyi yönetim burayı Perslere larsa da, bir yıl sonra yapılan Kilyos Barışı ile Aleksander, çıkan geri vermişlerdir. M.O 333 de Asya seferine ippoz ile Chrys f Filozo Soloi yi Pers işgalinden kurtarmıştır. yazan şiirler ici öğret ında takım yıldızları ve Fenomenler hakk yade Soloi ılda Yüzy 3. M.O s, matamatikçi ve astronom Arato şamışlardır. n ticaretle zenSoloi antik çağlarda Kıbrıs Adası ve Mısıra yapıla Klikya korsanda ginleşti. Kent Seleukos Krallığının son yılları ki korsan nizde Akde timi larının denetiminde kaldı. Roma yöne eiusu Pomp a yılınd 64 M.O ıyla, faaliyetlerine son vermek amac a ya Kiliky ve n nista Yuna yarak başla görevlendirdi, İtalya dan Soloi ek verer son ne etleri faaliy n korsa kadar olan bölgelerde Yürüttüğü büyük ye geldi. Burayı da korsanlardan temizledi. ederek, adını operasyonun zaferi anısına, kenti yeniden imar Pompeipolis olarak değiştirdi. k kabul edilBizans döneminde, Hristiyanlığın resmi din olara ı. Kent 527 yapıld ezi merk k poslu Pisko mesinin ardındani, Soloi harap men tama ile ntısı sarsı yer k büyü gelen yılında meydana yosonra ldan oldu. Yeniden inşa edilmeye çalışılsada bu yüzyı en yenid niyle nede ğunlaşan Sasani ve Müslümün Arap akınları e yerin ören nle nede i.Bu eskisi gibi imar edilemedi ve terk edild Viranşehir de denilmektedir. e, tiyatro, Roma Pompeipolis kentinde liman, sütünlu cadd gibi yapılar bulnhamamı, kent duvarları, nekropol su kemeri kapısına kadar maktaydı. Günümüzde dağ kapısından deniz sütun ayakta adet 41 uzanan korint başlıklı 200 sütunlu yoldan, ve kartal aslan insan olup kalmıştır. Bunlardan 33 adeti başlıklı ıları, kalınt m hama , liman a Ayrıc kabartmaları ile süslenmiştir. ır. ndad arası ılar kalınt ş bilmi ulaşa r su kemeri bugüne kada www.meryap.org.tr 111 201 4 KISA KISA O CAK Yerel seçim süreci kentsel dönüşümü yavaşlattı. İnşaat sektörünü yeni yılda tetiklemesi beklenen kentsel dönüşüm seçim ağırlığına girdi. Ömer Derbazlar, yapılan anlaşmaların pratiğe dökülmesinde sorun yaşandığını söylerken, Talat Kılıç ise “Herkes bekle, gör politikası uyguluyor” dedi. Ş UB AT Konutta senetli satış % 50’yi aştı 17 Aralık sonrasında faizler artınca ev almak isteyenler banka kredisi yerine inşaat firmasının kredilerini tercih etti. Aralıkta senetli satışların oranı yüzde 51.7’ye yükseldi. İnşaat ve perakendede güven azaldı Perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,6 ve inşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 5,8 azaldı İnşaatta demir kavgası Döviz kurundaki anı artış inşaat demir-çelik üreticilerini karşı karşıya getirdi M AR T 112 ‘Siyasi belirsizlikle yatırımcı tedirgin konut satışında duraksama var’ MIPIM’de bu yıl kırmızı halıda ‘yükselen’ Türk mimarlar yürüdü GYODER Başkanı Aziz Torun, son aylardaki siyasi belirsizlikten dolayı gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıda bir tereddüt olduğunu belirtti. Bu yıl 25’inci kez düzenlenen MIPIM 2014 Gayrimenkul Fuarı’nda yatırım için en çok fırsatın sunulduğu ülke Türkiye olarak gösteriliyor. Bu yıl fuara Türk mimarlık şirketleri damgasını vurdu. www.meryap.org.tr N i SAN İnşaat sektöründe ciro ve üretim azaldı Bina inşaat maliyetinde % 6 artış Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi yüzde 5,4, üretim endeksi de yüzde 1,2 azaldı. Bina İnşaatı Maliyet Endeksi yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 5,8 arttı TMB’nin yeni başkanı Mithat Yenigün Seçime tek aday olarak giren Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün Türkiye Müteahhitler Birliği’nin yeni başkanı seçildi. Konut satışlarında artış Türkiye’de martta 87 bin 617 konut satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı bir önceki aya göre yüzde 6 arttı. MAY IS Konut projelerinde talep patlaması yaşanıyor Müteahhitler ‘yeşil konutlara’ yöneldi Siyasete odaklanan tüketici ve yatırımcıların seçim sonrası yeniden piyasaya dönmesiyle konut satışlarında talep patlaması yaşandı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Manisa, Gaziantep ve Antalya’nın ardından en yaygın konutun olduğu Denizli’de de ilk sitenin yapımına başlandı. İnşaat sektöründe istihdam azaldı TÜİK verilerine göre, inşaat sektöründe istihdam bu yılın ilk döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.3 azalış gösterdi. H AZi R AN İnşaat sektöründe ciro ve üretim arttı Müteahhitler ‘Bakanlık’la çalışma grubu kuracak Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 16.1, üretim endeksi de yüzde 1.1 oranında artış gösterdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin açıklamasına göre, müteahhitler ile Bakanlık Haziran ayı boyunca faaliyet gösterecek bir ortak çalışma grubu kuracak İnşaat iskeleleri çelik olacak İnşaatlarda kurulan iskeleler belli bir yükseklikten sonra ahşap yerine çelik olacak www.meryap.org.tr 113 T E MMU Z İnşaatta “atık dönüşümü” başlıyor Müteahhitlerden konut sektöründe “balon” uyarısı İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Değerlendirilmesi Projesi ile 2020’ye kadar inşaat ve yıkıntı atıklarının yüzde 70’inin geri dönüştürülmesi hedefleniyor. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin, temmuz ayı “İnşaat Sektörü Analiz Raporu”nda, konut sektöründe balon tehlikesinin dikkatle değerlendirilmesinde ve gerekli önlemlerin ilgili tüm taraflarca alınmasında yarar görüldüğü belirtildi. AĞ U ST O S Yurtdışı müteahhitlik yavaşladı En çok 2+1 konut fiyatı arttı Irak ve Libya başta olmak üzere, dünyanın çeşitli bölgelerinde baş gösteren çatışma ve gerginlikler sektörü olumsuz etkiledi. Yeni konut fiyatları temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,74 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yıllık bazda yüzde 10,79 yükseldi. Kentsel dönüşümde TOKİ’den yeni rota Yüzde 10 kârı gören seviniyor Kâr amacı gütmeyen bir devlet kuruluşu olduklarını vurgulayan TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, “Biz sosyal konut yapacağız, lüks konutlarla ilgilenmiyoruz, onu özel sektör yapsın” dedi. İnşaat sektöründe son iki yılda karlar yüzde 20’lerdenyüzde 8’e kadar geriledi. Artan inşaat maliyetleri nedeniyle karların düştüğü sektörde gelecekte konsolidasyonların olacağı belirtiliyor. Ruhsat verilen bina sayısı yüzde 25 arttı İnşaatta rekor gelir! Yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre, belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 24.6 oranında arttı. 17.1 milyon metrekareyle İstanbul en yüksek paya sahip il oldu. Ağustos ayında inşaat hizmet gelirleri 271 milyon dolarla rekor kırdı EYLÜL Irak’ta 70’e yakın inşaat durdu Kredilerde sanayinin payı yüzde 50 geriledi, inşaatın ise yüzde 100 arttı! Türk müteahhitlerin Irak’ta Basra dışındaki işleri durdu. Teminat mektuplarının akıbetleri belirsiz. Bankalar kredileri azaltmayı değerlendiriyor. Son 10 yılda 2013 fiyatlarıyla inşaat sektörüne yönelik yatırım harcamalarının tutarı 1.2 trilyon liraya yaklaştı. Dolar cinsinden büyüklük 380 milyar dolar oldu. İnşaat ve hizmette güven endeksleri arttı Eylülde mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1,8, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 0,2 arttı. 114 www.meryap.org.tr EK i M Hak edişlerini alamayan müteahhitler sıkıntıda İnşaatta yan sanayi hız kesmedi Kamuya çalışan müteahhitler hak edişlerin zamanında ödenmemesinden şikayetçi. Bu nedenle finansal sıkıntıya giren müteahhitler bankalarla da sorun yaşıyor. Konut sektöründe yılın ilk sekiz aylık diliminde daralma yaşansa da alt sektörlerin önemli bir bölümü durgunluktan etkilenmedi. Alt sektörlerin büyümesinde büyük projeler ve kentsel dönüşüm etkili oldu KASIM Gayrimenkulde vadeler uzadı Standart dışı demirler toplatılıyor Yıl sonuna yaklaşırken gayrimenkul şirketleri de konut almak isteyenler için vade sürelerini uzatan yeni kampanyalara ağırlık verdi. Şirketlerin yeni kampanyalarında vadelerin 50 ile 80 ay arasında olduğu gözlendi Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, “Pazartesi Türkiye genelinde demir ve çeliğin kontrollerini yapacağız. Standartları sağlamayan bütün demirleri toplatacağız” dedi Müteahhitler Tahran’a çıkarma yapacak! Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni iş güvenliği düzenlemelerini açıkladı. Türk müteahhitler İran devlet desteğiyle Tahran’a çıkarma yapmaya hazırlanıyor Buna göre, kömür madenleri için yeni bir mevzuat hazırlanıyor. Bu amaçla da 5 ülkenin mevzuatı inceleniyor. Ayrıca maden işçilerine yer altında çipli konum takip sistemi ve hayat sigortası geliyor. Denetimler de artık görüntülü olarak kayıt altına alınacak. Özel sektörde rödovans sistemi kalkıyor. Kamuda ise rödovans devam edecek ancak bütünüyle başka bir işverene devir yapılamayacak. Rödovans sözleşmelerinin süreleri ise en az 15 yıl olacak, bu yolla aşırı üretim zorlaması engellenecek. AR AL IK Müşavirler, müteahhitler ve malzemeciler 6. Uluslararası İnşaat Zirvesi’nde buluştu. İMSAD açıklamasına göre, Türkiye’nin inşaat pazarını büyütmek, sektörün kurum ve kuruluşları arasındaki iş birliğini güçlendirmek ve ihracata pozitif katkı artırmayı amaçlayan dernek, 4 Aralık Perşembe günü düzenlediği zirveyle sektör temsilcilerini bir araya getirdi. www.meryap.org.tr 115 AJANDA YURTİÇİ FUAR AJANDASI TARİH FUAR KONU YER FİRMA 15.01.2015 18.01.2015 Altyapı Türkiye: Altyapı Kanalizasyon, İçme Suyu Tesis ve Ekipmanları Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 15.01.2015 18.01.2015 Door Fair Turkey: 2.Ahşap, çelik, endüstriyel ve otomatik kapı ve kapı yan sanayi ihtisas Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL 15.01.2015 18.01.2015 Kapı Fuarı Türkiye: 9. Uluslararası Ahşap, Çelik, Endüstriyel, Otomatik Kapı ve Kapı Yan Sanayi İhtisas Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 22.01.2015 24.01.2015 Baraj H.E.S: 2.Baraj H.E.S. ve Su Yapıları Fuarı Yapı İnşaat ANKARA ATO - Ankara Demos Fuarcilik 12.02.2015 15.02.2015 RENTAL EXPO TURKEY : İş, İnşaat Makinaları ve İşletme Ekipmanları Operasyonel Kiralama Sistemleri Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 12.02.2015 15.02.2015 Scafform Expo: 4.Uluslararsı İskele ve Kalıp Endüstriyel Yapı Teknolojileri Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 12.02.2015 15.02.2015 İskele Kalıp: 2.İskele ve Kalıp Endüstriyel Yapı Teknolojileri Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 12.02.2015 15.02.2015 Rental Expo Turkey: İş, İnşaat Makinaları ve İşletme Ekipmanları Operasyonel Kiralama Sistemleri Fuarı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 12.02.2015 15.02.2015 İskele ve Kalıp Fuarı: 4. İskele & Kalıp ve Endüstriyel Yapı Teknolojileri Fuarı İnşaat İSTANBUL IFM-YESILKOY Demos Fuarcılık 19.02.2015 22.02.2015 Adana İnşaat 2015 : 9.İnşaat Teknolojileri, İş ve İnşaat Makineleri, Altyapı, Müteahhitlik Hizmetleri Fuarı Yapı İnşaat ADANA ADANA TUYAP TUYAP FUARCILIK Beton Istanbul 2015 : 7. Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı Yapı İnşaat İSTANBUL IFM YESILKOY KALITE FUARCILIK Yapıda Yenilikler: Adana Yapıda Yenilikler, Dekorasyon, Tadilat, Yenileme ve Teknolojileri Fuarı Yapı İnşaat ADANA 19.02.2015 21.02.2015 19.02.2015 22.02.2015 116 IDTM Yeşilköy Demos Fuarcılık ADANA TUYAP TUYAP FUARCILIK www.meryap.org.tr YURTDIŞI FUAR AJANDASI YURTDIŞI FUARLARI 13.01.2015 16.01.2015 DEUBAU: Yapı ve İnşaat Fuarı Yapı İnşaat ALMANYA Essen Messe Essen, 17.01.2015 21.01.2015 RHEX: Hotel ekipmanları fuarı Yapı İnşaat ???? Rimini Rimini Fiera 19.01.2015 24.01.2015 Bau 2015: Yapi ve Insaat Fuari Yapı İnşaat MUNIH Munih Messe Muenchen 20.01.2015 23.01.2015 StonExpo/Mamomacc Americas: Mermer ve Dogal tas Fuari Mermer LAS VEGAS LAS VEGAS HANLEY WOOD 20.01.2015 22.01.2015 Windows, Doors & Profiles: Pencere, Kapı ve Profil Fuarı Yapı İnşaat KİEV KIEV PRIMUS GERMANY 20.01.2015 22.01.2015 Kitchen Bath Ind. Show (KBIS): Uluslararası Mutfak Banyo Endüstri Fuarı İnşaat LAS VEGAS Las Vegas NKBA 24.02.2015 28.02.2015 R + T: Kapı,Pencere,Panjur,Jaluzi,Stor,Yazlık ve kışlık tenteler Yapı İnşaat ALMANYA Stuttgart Messe Stuttgart 25.02.2015 26.02.2015 Buildex: İç tasarım, yapı ve gayrimenkul yönetimi fuarı Yapı İnşaat KANADA Vancouver Designnorthwest 03.03.2015 05.03.2015 KyivBuild: Yapı ve İç Dekorasyon Fuarı Yapı İnşaat RUSYA KIEV ITE 06.03.2015 09.03.2015 Xiamen Stone: Çin - Xiamen Uluslararası Mermer ve Tas Fuarı Mermer ÇİN Xiamen Jinhongxin 10.03.2015 13.03.2015 BUDMA: Uluslararası Yapı Fuarı Yapı İnşaat ???? Poznan MTP 10.03.2015 13.03.2015 MIPIM: Uluslararası Emlak Fuarı Yapı İnşaat FRANSA Cannes MipimWorld 13.03.2015 16.03.2015 Build + Decor: 22. Çin (Pekin) Uluslararası Yapı Dekorasyon & Yapı Malzemeleri Fuarı Yapı İnşaat ÇİN Pekin China B & D 18.03.2015 21.03.2015 Made Expo : Yapı Teknolojileri Fuari Yapı İnşaat İTALYA Milano Fiera Milano 18.03.2015 21.03.2015 MILANO MADEEXPO : 7. Uluslararası Mimari Dizayn ve Yapı Fuarı Yapı İnşaat RİYAD Milano Ladin www.meryap.org.tr 117 FUAR HABER ‘MERSİN 8.YAPI EMLAK, İNŞAAT VE TEDARİKÇİLERİ FUARI’ MER-YAPI Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Forza Fuarcılık ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. işbirliğinde düzenlenen, ’Mersin 8. Yapı Emlak, İnşaat ve Tedarikçileri Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Yenişehir Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen açılışa, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut ile sektör temsilcileri katıldı. Açılış öncesi konuşan Başkan Şerafettin Aşut, katılımcı firmaların fuarda kendisini, ürünlerini ve daha da önemlisi markalarını tanıtma fırsatı bulacağını belirterek, “Gerek ekonomisi gerekse sosyal yaşam kalitesiyle her geçen gün cazibesi artan Mersin’de inşaat sektörü, onu destekleyen, onlarca sektörlerle birlikte hızla gelişmektedir. Kaliteli, sağlıklı ve yaşanabilir konutlara taleplerin giderek artığı görülmektedir. Ayrıca site modelinde geniş yaşam çevresi olan üst donatıları olan teknolojiyi kullanan nitelikli konutlara olan ilginin büyümesi, yenilikçilere olan talebi artırmaktadır. Bu arada kentimizde modern, sağlam ve sağlıklı konutlara olan ilgi eski konutlara yönelik tadilat, boyama, Dekorasyon ve peyzaj gibi çeşitli hizmetler için yeni iş potansiyelleri yaratmaktadır. Böylesi fuarların bu yenilikçi vizyonu oluşturma ve iş potansiyelini artırma anlamında çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda hiç ara vermeden istikrarlı bir şekilde devam ettiğimiz, 8. yapı ve emlak fuarının düzenlenmesini sağlayan, destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi. 118 “MERSİN’DE ÇARPIK BİR KENTLEŞME YAŞANMIŞTIR” Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise inşaat sektörünün son yıllarda hızla bir büyüme gösterdiğini kaydederek, “Bu açıdan bu fuarı kentimiz için oldukça değerli buluyoruz. Mersin emlak sektörü açısından her gün büyüyen yapısıyla önemli bir merkezdir. Ancak 1960’lı yıllarda bütün Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de çarpık bir kentleşme yaşanmıştır. Buna 1990’lı yılların başında yoğunlaşan aşırı göçün yarattığı gecekondulaşma ve sahillerin yüksek katlı binalarla talan edilmesi eklenince maalesef ortaya bugün ki olumsuz görüntü çıkmıştır. Kentimizde ruhu, felsefesi, estetiği olmayan çirkin bina yığınlarının oluşturduğu bölgeler maalesef varlığını korumaktalar diye konuştu. “MERSİN’İ DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI YAPACAĞIZ” Mersin’e çalışmalarıyla bir kimlik, bir farklılık, bir estetik katacak olunursa o zaman işlerini en iyi şekilde yapmış olacaklarını vurgulayan Kocamaz, “Burada hepimize çok büyük görevler düşmektedir. Tarihin, coğrafyanın tabiatın kondüktörün şehrimize sağladığı tüm imkanları sonuna kadar kullanarak Mersin’i sadece bölgesinin, Türkiye’nin değil den başlayarak tüm dünyanın parlayan yıldızı haline getirmeliyiz. Bu konuda da azimliyiz, kararlıyız. Bunun için öncelikle ortak değerler ve ortak hayaller etrafından birleşerek imkanlarımızı ve enerjimizi bu doğrultuda kullanmak zorundayız. Mersin’in geleceğini birlikte kuralım diye çıktığımız bu yolda hedefimiz Mersin’i bölgesinin Türkiye’nin ve dünyanın en cazip marka şehirlerinden biri haline dönüştürebiliriz dedi. www.meryap.org.tr