Meryap Dergi - 10 Görüntülemek İçin Tıklayınız

Transkript

Meryap Dergi - 10 Görüntülemek İçin Tıklayınız
içindekiler
2010
MERYAP
İmtiyaz Sahibi
Mersin Yapı Müteahhitleri
Derneği Adına
Yönetim Kurulu Başkanı
Nesim EKİNCİ
Adres: Ekinci İnşaat Fuat
Morel Mah. 2818 Sok. No:2
Yenişehir / MERSİN
Sorumlu Müdür
Servet ERATALAY
Adres: Adnan Menderes Blv.
32/1 Mersin
Yayın Kurulu
Nesim EKİNCİ
Mustafa GÜLER
Doğan KALKANCI
Küresel güvenlik tehditleri
Ekonomilerde yavaşlama
Piyasalarda tedirginlik
Fotoğraflar
Yusuf ŞAHİN
GÜVENLİ İSKELE
PROJESİ (GİP)
8-20
MERSİN
Tarihi Yerleri 3
106-111
Yönetim Yeri
MERYAP
Adres: Adnan Menderes Blv.
Barboros Mh. Kırmaz apt.
Kat: 2/4 Yenişehir / MERSİN
Tel: 0324 326 02 51
DOSYA HABER
İNŞAAT
SÖZLEŞMELERİNDEN
DOĞABİLECEK
UYUŞMAZLIKLARIN
ALTERNATİF HUKUKİ
ÇÖZÜM YOLLARI -2
80-86
92-93
Yayına Hazırlayan
Tasarım
Tayfun ÇOKYAŞAR
AKTÜEL
94-98
Genel Yayın Koordinatörü
Lilyan MİLAS
Haber ve Röportajlar
Yusuf ŞAHİN
Meltem AHATOĞLU
34
KAPAK
KONUSU
SEKTÖREL ANALİZ
BASINDA
BİZ
100
MEGA
PROJE
KRALİYET
KULESİ
Yayın Türü
3 Aylık Süreli Yayın
Basıldığı Yer
MATTEK Matbaacılık
Ağaç İşleri San.Sitesi
1354 Cad.1362 Sk.No:35
Yenimahaller-İvedik/ANKARA
TEL :0312 433 23 10
FAKS :0312 434 03 56
4
Dergimizde yer alan KARE KODLARI telefonunuza veya tabletlerinize okutabilirsiniz.
Android için; QR & BARCODE,
IOS için; QR READER uygulamalarını kullanabilirsiniz.
www.meryap.org.tr
BAŞKANDAN
Değerli meslektaşlarım;
Sevgili Mersinliler…
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneğimize ait dergimizin
yeni sayısında bir kez daha sizlere ‘merhaba’ demenin
mutluluğunu yaşıyorum.
Sektörümüzü ileriye taşıyacak her türlü adımı atarken,
neler yaptığımızın kısa da olsa bir değerlendirmesini
sizlerle paylaşmayı, birbirimizle fikir alışverişinde bulunmayı çok önemsiyorum.
Bildiğiniz gibi, Mersin’in il olarak küresel rekabet içerisinde bir cazibe merkezine dönüşebilmesi ve kaynaklardan sağlıklı yararlanabilmesi için ulusal kalkınma
politikaları ile uyumlu ve üstünlüklü olan sektörlerini
öne çıkarması hayati önem taşıyor. Böylece ilde yatırımların önünün açılması, bürokraside karşılaşılan sorunların aşılması ve yatırımların desteklenmesi süreci
daha da hızlanacak ve ilimiz kaynakları daha etkin değerlendirilebilecektir.
Bizler de bu çerçevede inşaat sektörü olarak, sadece
yerel kalıplara sıkışmayan, ulusal ve uluslararası arenada yarışabilecek kalitede projeler üretmek için canla
başla çalışıyoruz.
2014’ün son günlerini yaşadığımız şu günlerde yeni
yıla umutla girmeye hazırlanırken, bu sene yaşadığımız
acılar, kayıplar, iş kazaları da bir daha yaşanmamak
üzere geride kalsın istiyoruz.
Son aylarda sıkça düzenlediğimiz iş güvenliği seminerleri ve uygulamalı çalışmaların önümüzdeki sene de hız
kesmeden devam edeceğinin bilinmesini isterim.
NESİM EKİNCİ
MERYAP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Değerli Mersinliler;
Sevgili meslektaşlarım;
Ne yazık ki bu sene de sektörümüzde çözüm bekleyen
öncelikli konuların başında gelen imar planları ve çevre
planı ile ilgili sorunlar çözülememiştir.
Mersin için geç kalmış 1/5 binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi, kent ekonomisinin
büyümesi açısından da büyük bir önem taşıyor. En
büyük isteğimiz, bu planların 2015’in ilk aylarında acil
olarak ele alınması ve hayata geçmesidir.Yatırımların
önü açılmadan istihdam sağlanamaz. İstihdamın artması, sektörün güçlenmesi ve yatırımların yansımaları
elbette kaliteli konut üretimini tetikleyecek ve bölgemizi
sektörde daha güçlü hale getirecektir. Bu nedenle imar
planları hayati önem taşımaktadır.
Mersinli inşaat sektörü aktörleri olarak;kentsel görüntüsüyle çağdaş, estetik ve afet risklerine karşı dayanıklı
bir Mersin oluşturmak için her türlü görev ve sorumluluğa hazırız.. Sizlerin de desteğiyle büyümeye, güçlenmeye devam edeceğiz.
Tüm Mersinlilerin yeni yılını kutluyor, barış, sevgi ve
kardeşlik içinde mutlu seneler diliyorum.
Saygılarımla
NESİM EKİNCİ
Başkan
www.meryap.org.tr
7
AKTÜEL
MERYAP YÖNETİM KURULU
MERSİN VALİSİNİ ZİYARET ETTİ
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Üyeleri, Vali
Özdemir Çakacak’ı ziyaret ederek, sektörle ilgili sıkıntıları
ve projelerini dile getirdiler.
Mersin valisi Özdemir Çakacak’ı makamında ziyaret eden
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) üyeleri vali Çakacak ile Mersin’in inşaat sektörü hakkında konuştu. Burada
bir açıklama yapan MERYAP Yönetim Kurulu Başkanı Nesim
Ekici ‘’Mersin’de üzerinde durulması gereken çok konu var.
Bizler yerel yönetimlerle ve kentte bize yardımcı olan herkesle beraber Mersin’in sorunlarını çözmeye talibiz. Mersin
Valiliğine atanan Sayın Özdemir Çakacak’ı tebrik ederim.
Kentimize hoş geldiniz dedi.
Mersin’deki kentsel yapılaşma ile ilgili sorunların biran önce
çözülmesi gerektiğini söyleyen Mersin Valisi Özdemir Çaka-
8
cak , “Oluşturduğunuz birliktelik ve toplumsal duyarlılıklarından dolayı sizleri tebrik ediyorum. Mersin’in gelişmesi için
kentin bir ortak bir kültür ve akıl oluşturması gerekir. Mersin
için düşünülen projelerin her şeyden önce yerel aktörlerle
yani sizlerle hayata geçirilmesi gerekir çünkü sizler gerçeğin
içinde yaşıyorsunuz. MERYAP üyelerinin aktardığı sıkıntılar
ve taleplerle ilgileneceğiz. Özellikle arsa yoğunluğu ile ilgili sıkıntı çok önemli. Mersin inşaat sektörü, ucuz, kalitesiz,
estetikten yoksun bir sektör olarak anılmamalıdır. Meryap’la
beraber kentimizin gelişmesi adına ne gerekiyorsa biz yapmaya hazırız. Ziyaretlerinden dolayı MERYAP yönetim kurulu
üyelerine ve MERYAP Başkanı Nesim Ekinciye teşekkür ederim diye konuştu.
ETTİ
www.meryap.org.tr
AKTÜEL
MERYAP, VERGİ DAİRESİ
BAŞKANI’NI MİSAFİR ETTİ
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP), Mersin
Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör’ü misafir etti. Mersin Yapı Müteahhitleri toplantı salonunda bir araya gelen
Meryap ve Mersin Vergi Dairesi başkanları sektörler ilgili
konularda ortak konular üzerine bir toplantı gerçekleştirdiler.
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği Başkanı Nesim Ekici
burada yaptığı konuşmada inşaat sektörünün bütün sektörlerle ilişkisi olduğunu belirterek ‘Biz her sektörden ve
farklı iş kollarından besleyerek büyüyen bir sektörüyüz.
Bunun için kentin bütün iş kollarıyla, belediye kurumlarıyla sürekli iletişim halindeyiz. Karşılıklı alışverişte bulunduğumuz takdirde sorunlar daha kolay çözüme kavuşacaktır’’ diye konuştu.
ADEM GÜNGÖR KİMDİR?
1976 yılında Kırşehir’in Mucur İlçesinde doğdu. 1998
yılında Maliye Bakanlığı’na bağlı birimlerde çalışmaya
başladı. 24.11.2011 tarihinde Sakarya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanı olarak görevlendirildi. Bu
görevini devam ettirirken 23.07.2014 tarihli ve 29069 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Atama Kararı ile Mersin
Vergi Dairesi Başkanlığına atandı. 13.08.2014 tarihinden
itibaren bu görevi yürüten Adem GÜNGÖR; Selçuk Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olup, evli ve 2
çocuk babasıdır.
12
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
13
AKTÜEL
AKTÜEL
MERYAP
BAYRAMLAŞMA TÖRENİ
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP), düzenlediği Kurban Bayramına özel program ile dernek binasında üyeleriyle bir
araya geldi. Mersin Yapı Müteahhitleri üyelerini bir araya getiren
bayramlaşma törenine çok sayıda üye katıldı. MERYAP Yönetim
Kurulu Başkanı Nesim Ekinci yaptığı konuşmasında özellikle birlik ve beraberlik kavramlarına dikkat çekip; ‘’Böyle güzel ve özel
günlerde sizlerle derneğimiz çatısı altında olmak beni çok mutlu
ediyor. Bu aylarda da en çok ihtiyaç duyduğumuz temel kavramlar
birlik, beraberlik ve kardeşliktir. Bizler doğduğumuz günden beri
kardeşiz. Bu temel noktayı hiçbir zaman unutmamalıyız. Tüm İslam Coğrafyasında toplumsal barışın sağlandığı; sevgi, dostluk,
kardeşlik, birlik ve beraberliğin daim olduğu nice bayramlar temenni ediyorum.’’ diyerek sözlerini bitirdi.
14
www.meryap.org.tr
AKTÜEL
MİKASA MOOR
MERSİN’DE AÇILDI
İlk mağazasını 2004 yılında Nişantaşı’nda açan Mikasa Moor
Türkiye’nin bir çok önemli kentinin ardından yeni mağazasını
Mersin’de açtı. Açılışı Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna
ve Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği(MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci katıldı. Mikasa Moor’u bu güzel gününde yalnız
bırakmayan Hamit Tuna kurdeleyi keserek hayırlı olsun te-
mennilerinde bulundu. Yenişehir İsmet İnönü Bulvarında açılan Mikasa Moor Mersin şubesinin açılışına Mersin sosyal
hayatının birçok tanınmış ismi katıldı. Açılış öncesinde kısa
bir açıklama yapan Mağaza ortaklarından Halil Kartal “ Mikasa Moor’u diğer mağazalardan ayıran en önemli özellik
ürünlerindeki seçicilik, estetik ve kalite değeridir” dedi.
VRF KLİMA SİSTEMLERİ
DOGALĞAZ
GÜNEŞ ENERJİSİ
YANGIN TESİSATI
ISITMA TESİSATI
HAVALANDIRMA
AKTÜEL
Mersinli müteahhitler
iş güvenliğini önemsiyor
MERYAP: ÖNCE İŞ GÜVENLİĞİ!
lüm ve iş göremezlikle sonuçlanan iş kazalarında birinci sırada
olan ülkemizde, iş güvenliğinin önemi gün geçtikçe artarken, Mersinli müteahhitler de konuyla ilgili tedbirleri almak ve bilgilenmek
amacıyla çalışmalar yürütüyor.
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği’nde iş güvenliğiyle ilgili düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan A Sınıfı iş güvenliği
uzmanı, Makine Mühendisi Muhammet Aydın, “Bakanlık müfettişlerince bölgemizde yapılan inşaat iş yeri kontrollerinde dokümantasyondan çok uygulamalara bakılmaktadır. Yüksekten
düşüp ölme riski olan inşaat iş yerleri belirlenen yeni eksikliklerin
tamamlanma süresince mühürlenerek faaliyetleri durdurulmaktadır. Eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden faaliyete başlamak
için gerekli yazışmaların yapılması, görevlendirilen müfettişlerce
gerekli kontrollerin yapılması ve yeniden faaliyete başlama süresi ise hafta sonuna denk gelmezse 4 günlük bir zaman dilimini
almaktadır.”dedi. Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Vicdanlarımızın
yaşantımız boyunca özgür olabilmesi için ‘önlemek ödemekten
daha kolay ve insancıldır kabulü ile gerekli güvenlik önlemlerini
alarak daha sağlıklı çalışma ortamlarının yaratılması, alınan güvenlik önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek işverenlerin
sorumluluğunda olmakla birlikte işverenin emir ve talimatlarına
uyarak çalışmakta çalışanlarımızın görev ve sorumluluğudur.”
Önce insan!
MERYAP Başkanı Nesim Ekinci ise, “önce insan” anlayışı ile
hareket ettiklerini ifade ederek, iş güvenliğinin sağlanmasının
hayati önem taşıdığını vurguladı. Ekinci, i ş kazalarını ve meslek
hastalıklarını azaltmanın yanı sıra karşı karşıya bulundukları
mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gereken tedbirler konusunda bilgi sahibi olunması için MERYAP olarak bilgilendirme
faaliyetlerine devam edeceklerini kaydetti.
20
www.meryap.org.tr
MAKALE
AKTÜEL
‘’ÖNCE
İŞ GÜVENLİĞİ‘’
Muhammet AYDIN
Makine Mühendisi
A Sınıfı iş güvenliği uzmanı
Ülkemizde inşaat sektörü ölüm ve iş göremezlikle sonuçlanan iş kazaların da birinci sıradadır.Yeni çıkarılan ve uygulamasına geçilen
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundan iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik beklentiler üst seviyededir.Kanunun
uygulanmasında sosyal ve fiziki şartların zorluğu ve karmaşıklığı olumlu sonuçlarının görülebilme sürecini uzatmaktadır.
Bakanlık müfettişlerince bölgemizde yapılan inşaat iş yeri kontrollerinde dokümantasyondan çok uygulamalara bakılmaktadır.
Yüksekten düşüp ölme riski olan inşaat iş
yerleri belirlenen yeni eksikliklerin tamamlanma süresince mühürlenerek faaliyetleri
durdurulmaktadır. Eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden faaliyete başlamak için
gerekli yazışmaların yapılması, görevlendirilen müfettişlerce gerekli kontrollerin yapılması ve yeniden faaliyete başlama süresi
ise hafta sonu na denk gelmezse 4 gün lük
bir zaman dilimini almaktadır.
Kontrolü yapılan başlıkları özetleyecek olursak :
1. İş yerinde iş güvenliği uzmanı ve iş yeri
hekimi görevlendirilmesine
2. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tespit ve
öneri defterinin varlığına , deftere gerekli kayıtların düzenli olarak yazılıp taraflarca imzalanmış olmasına
3. Çalışanların kişisel koruyucu donanımlarının (baret ,emniyet kemeri,iş ayakkabısı v.b)
olmasına..Yatay ve düşey güvenlik halatlarının ve güvenlik ağlarının olmasına
4. Kalıp iskelelerinin kuruluş ve kontrol planlarının mevcut olmasına
5. Soyunma odalarının olmasına wc sayısının yeterliliğine ve sıcak suyu olan duş sisteminin olmasına
6.
Acil
durum
eylem
planınınolmasına,Acildurumlarda irtibat telefonlarının görünür yerlere asılmasına
7. İş güvenliğine ilişkin gerekli olan bilgi, ikaz
ve uyarı levhalarının olmasına
8. Acil durumda gerekecek olan yaralı taşıma sedyesine
www.meryap.org.tr
9. Ecza dolabının olmasına ve içerisinde yeterli ilaç ve malzemenin olmasına
10. Katlarda ve süreksizlik olan kenar köşelerden düşmeleri önlemek için yerden 40
cm ve 100 cm de güvenlik bariyerlerinin
mevcudiyetine ,.asansör boşlularının ve tesisat galerilerinin üstlerinin kapatılmasına ve
kapakların sabitlenmiş olmasına
11. Dam ve gırgır vinçlerinin yatay ve düşey
durudurucu switch lerin olmasına , bu vinçlerin çalıştığı düşey bölgeye girişleri önlemek
için bariyerlerle kapalı olmasına
12. Cephe asansörlerinin 4 taşıma halatlı
olmasına ,ilave her iki tarafta birer emniyet
mekanizması ile donatılmış emniyet halatının
olmasına
13. İnşaat halindeki binaların çevresinde
emniyet bölgesi olarak bir güvenlik koridoru
oluşturularak çalışanların girişlerinin engellenmiş olmasına
14. İnşaatı devem eden binalara çalışanların
girip çıkış yapılan noktalara emniyetli geçiş
tünelinin olmasına dikkat edilmektedir.
Vicdanlarımızın yaşantımız boyunca özgür
olabilmesi için ‘’ÖNLEMEK ÖDEMEKTEN
DAHA KOLAY VE İNSANCILDIR’’ kabulü ile
gerekli güvenlik önlemlerini alarak daha sağlıklı çalışma ortamlarının yaratılması , alınan
güvenlik önlemlerine uyulup uyulmadığını
denetlemek işverenlerimizin sorumluluğunda olmakla birlikt e işverenin emir ve talimatlarına uyarak çalışmakta çalışanlarımızın
görev ve sorumluluğudur.
Bir gerçek örneği sizlerle paylaşmak isterim. Bilindiği gibi 1960 yıllardan sonra çeşitli
Avrupa ülkelerine giden işçilerimizin % 61 i
okuma yazması olmayan ve cahil olarak
nitelendirilen gidecekleri adresi okuyarak
değil sorarak bulan büyüklerimizdi.Bu grubun yaklaşık % 70 i inşaatlarda ,%8 i hizmet
sektöründe geri kalan % 22 si ise endüstriyel tesislerde veya fabrikalarda çalışmakta
idi .Kazaya sebep olma veya maruz kalma
yönünden bakıldığında 40 yıl önce Avrupa
‘daki cahil Türk inşaat işçileri acaba neden
şu andaki okuma yazma oranı % 98 olan ve
cahil olmayan Türkiye’deki inşaat işçilerine
göre karşılaştırma yapılamayacak kadar başarılı oldular. İş kazası oranı % 1 lerin altında
kalmıştır.Bu sonuç bize yönetimin yönetilenin
üzerinde tam bir hakimiyet kurarak iş kazalarının çok düşük seviyeye çekilebileceğini
göstermektedir.
Yapılan araştırmalar iş kazalarının % 80-90
oranında çalışanların hatasından ve kurallara
uymadıklarından meydana geldiğini göstermektedir. İş kazalarının % 10-20 si yönetim
hatalarından meydana gelmektedir.
Bıkmadan ve usanmadan çalışma
ortamlarının daha güvenilir ve emniyetli olabilmesi için, çalışanlarımızın eğitereki, yaptıkları işin gerektirdiği kişisel koruyucu malzemelerinin kullanılmasını sağlayarak,çalışılan
noktaların fiziki yapılarını uygun hale getirerek , mutlu ve huzurlu bir çalışma ortamı
oluşturmak dileği ile bütün çalışanlara ve
yöneticilerimize işlerinde kolaylıklar be başarılar dilerim .
Muhammet AYDIN
Makine Mühendisi
A Sınıfı iş güvenliği uzmanı
21
SEKTÖREL HABER
“Türkiye’de
müteahhit enflasyonu var”
İMKON Başkanı Tellioğlu, Müteahhitlik Hizmet
Yasası’nın TBMM gündemine getirilmesi gerektiğini söyledi
ANKARA - İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, “Türkiye’de
müteahhit enflasyonu” olduğunu savundu.
Tellioğlu, yazılı açıklamasında, “27 AB ülkesinde toplam 80 bin müteahhit varken, Türkiye’de
300 bine yakın müteahhit bulunduğunu” ifade
etti. Bu durumun, “Türkiye’de müteahhit enflasyonu” olduğunu gösterdiğini savunan Tellioğlu,
şunları kaydetti:
“Bu enflasyonun temel nedeni, müteahhitliğin
kurumsal bir yapıda denetim altına alınmaması ve yeterli sermaye gücünü sahip olan veya
olmayan girişimcilerin, istediği gibi müteahhitlik yapmasıdır.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu olarak, ülkemizde faaliyet gösteren yaklaşık 300 bin müteahhitten 100 binini, ahlaki, teknik, sermaye gücü ve nitelikli insan kaynağı yeterliliği
olarak ele aldığımızda ‘çürük elma’ olarak görüyoruz.”
“Müteahhitlik hizmet yasası bir an evvel çıkarılmalı”
Sektördeki bu yapısal sorunun yansımasının ise çarpık yapılaşma olduğunu ifade eden Tellioğlu, şöyle devam etti:
“Bugün hala, 1 dairenin, 2 ya da 3 kişiye satan sözde müteahhitlerin, adli ceza almalarına karşın, yine müteahhitlik ya-
22
pabildiğini, denetimsiz ve düzensiz projelerde, çok sayıda
can ve mal kayıplarının yaşandığını görmekteyiz. İşini hakkıyla yapan müteahhit ile aşırı kar hırsıyla halkımızı mağdur
eden müteahhitlerin, kanun çerçevesinde birbirinden ayrılması gerekmektedir. Müteahhitlik yasasının olmayışından
kaynaklanan boşluğu, dolandırıcılar doldurmaktadır. Tüm bu
sorunlara çözüm getirmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının üzerinde çalıştığı, ‘Müteahhitlik Hizmet Yasası’, bir an
evvel TBMM gündemine getirilip, yasalaşmalıdır.”
www.meryap.org.tr
SEKTÖREL HABER
Konut satışları ilk 9 ayda yüzde 3.6 düştü
Konut satışları eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde
13.2 artarak 115,786 adete yükselirken, ilk dokuz ayda ise
yüzde 3.6 azalarak 831,287’ye geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan konut
satış istatistiklerine göre, geçen yılın ilk 9 ayında konut satışı
862,381 adet olmuştu.
TÜİK verilerine göre eylül ayında yapılan satışların 53,039
adedi ilk satış, 62,747 adedi ise ikinci el satış şeklinde gerçekleşti.
Türkiye genelinde, toplam konut satışlarının 43,144 adedi
ipotekli konut satışı şeklinde gerçekleşirken; ipotekli satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 37.3 oldu.
Yabancılara ise eylül ayında 1,857 konut satışı yapıldı. Yabancıya en çok satışı yapılan iller sırasıyla Antalya, İstanbul
ve Aydın oldu.
www.meryap.org.tr
23
SEKTÖREL HABER
İnşaat Sektöründe İş Kazalarını
Azaltacak Program İTÜ’de
İTÜ, 3D yazılımın önde gelen firmalarından Autodesk ile Yapı
Bilgi Modellemesi Uzmanlık Sertifika Programı başlatıyor.
İTÜ, 3D yazılımın önde gelen firmalarından Autodesk ile Yapı
Bilgi Modellemesi (BIM) Uzmanlık Sertifika Programı başlatıyor. İnşaat sektöründe maliyet ve zamandan tasarruf elde
edilmesini sağlayan BIM uygulamalarıyla olası iş kazalarının
da minimuma indirilmesi hedefleniyor. Türkiye’de ilk ve tek
olacak bu programdan yetişecek uzmanlar sayesinde, önemli
bir ihtiyaca yanıt verilmesi amaçlanıyor.
İnşaat sektörünü kökten değiştiren bir kavram olarak görülen
ve yaklaşık 10 yıl önce ortaya çıkan BIM, henüz yeterince tanınmıyor. İTÜ ve Autodesk de bu önemli açıktan yola çıkarak,
BIM uygulamalarını kullanabilen nitelikli elemen yetişmesini
sağlamak amacıyla işbirliği yaptı. 12 Ocak - 3 Mart 2015 tarihleri arasında, iki haftalık sürelerle verilecek toplam üç modülden oluşan eğitim programı, yeniliklere kapı açan üniversite
– sanayi işbirliği açısından da önemli bir örnek olacak.
Eğitimler İTÜ SEM’de Verilecek
Dünyada ve ülkemizde hızla gelişen BIM, gerçek örnekler
üzerinden işlenecek ve bu sayede katılımcıların deneyim kazanması sağlanacak. Autodesk, teknoloji, içerik ve uzman
görüşleri ile programa katkı sağlayacak. Program Koordinatörü Doç. Dr. Esin Ergen Pehlevan, programın önemini şöyle
anlattı:
“BIM konsepti Türkiye için ne kadar yeni olsa da inşaat sektörünün tüm çalışma sistematiğinin ve yöntemlerinin hızla BIM’e
uyarlanması gerekiyor. Bu sebeple, BIM’in kavranması ve uygulanabilmesi için BIM konseptine bütüncül yaklaşan bir sertifika programına ihtiyaç duyuluyordu. Bu eğitim programının
bu ihtiyaç sonucunda oluşturulduğunu ve üniversite-sektör
işbirliklerine güzel bir örnek olarak eklendiğini söyleyebiliriz.”
Türkiye’de İlk ve Tek
Türkiye’de henüz hiçbir organizasyon veya kuruluşun BIM
sertifikası vermediğine, programın bir ilk olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Pehlevan, içeriğe ilişkin şu bilgileri verdi:
24
“Bu program içerik olarak oldukça zengin. Sadece belli bir
yazılımın kullanılmasına yönelik değil; genel olarak BIM kavramının açıklanması, dünyadan örneklerle öneminin ve faydalarının öne çıkarılması, örnek olaylar üzerinden avantaj ve
dezavantajlarının ve nasıl uygulandığının açıklanması, BIM’e
geçmek isteyen firmaların izlemesi gereken adımlar gibi ana
başlıklar ile BIM kavramı açıklandıktan sonra ikinci modülde
detaylı bir uygulama gerçekleştirilecek, üçüncü adımda ise
katılımcılar uzun bir sınava tabi tutularak uygulamaları gerçekleştirmedeki başarıları ölçülecek.”
Autodesk Akdeniz Ülkeleri Eğitim Koordinatörü Evren Arın
ise “İTÜ gibi seçkin bir üniversite ile işbirliğine gitmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu işbirliği sayesinde İTÜ SEM ile birlikte, AutoCAD, Revit, Inventor ve 3ds Max gibi yazılımlarımızın
uluslararası geçerliliği olan ACU sertifika sınavlarını da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
BIM Eğitimi Neden Önemli?
Yapı Bilgi Modellemesi – BIM, binayı henüz sahada fiili olarak
yapmadan sanal olarak inşa etmeyi ve karşılaşılabilecek her
türlü problemi (farklı elemanların çakışması, işin zamanında
yetişmemesi, olabilecek iş kazaları gibi) sanal model üzerinde
çözmeyi amaçlıyor. Benzer yaklaşımlar, seri üretim yapan diğer sektörlerde görülebiliyor ancak inşaat sektöründe binanın
tam teşekküllü bir prototipini yapmak BIM öncesinde mümkün olamıyordu. Bu da inşaatın maliyetinin artmasına, süresinin uzamasına, kalitesinin düşük olmasına ve iş kazalarına
sebep oluyordu. BIM yaklaşımı ile bu sorunların büyük oranda
üstesinden gelinmesi sağlanıyor.
ABD ve Kuzey Avrupa ülkelerinde inşaat sektörünün BIM konseptine geçiş sürecinin adımlarından biri, BIM uzmanlık sertifika programları olurken, bu sayede hem farkındalık geliştirildi
hem de sektörün ihtiyaç duyduğu uzman işgücü yetiştirildi.
Yeterli sayıda uzman işgücü oluştuktan sonra, kamu projelerinde BIM kullanılması zorunlu hale getirildi.
www.meryap.org.tr
SEKTÖREL HABER
Türk müteahhitlerin büyük başarısı
Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’ın (Engineering
News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayınladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 2012 verilerine göre 38 olan Türk müteahhitlik firması
sayısı 2013 yılı verilerine göre 2014 yılında 42’ye yükseldi.
Bu sayı ile Türkiye, 62 firma ile listede birinci sırada yer alan
Çin’in ardından dünyada ikinci sıradaki yerini korudu. Üçüncü sırada ise 31 firma ile ABD bulunuyor.
www.meryap.org.tr
ENR Bülteninin ardından yaptığı değerlendirmede TMB Başkanı Mithat YENİGÜN:“Sektörde başarı sıralaması için bir
ölçek olarak algıladığımız ENR listesinde 2008 yılından beri
dünya sıralamasında Çin’den sonra ikinci sırada bulunmamız en büyük övünç kaynağımızdır. Ancak firmalarımızın toplam gelirden aldığı pay itibariyle daha yukarılarda yer almak
daha önemlidir.
İspanya’nın 13 firma ile toplam pazarda aldığı %14.7 payı
çok iyi analiz etmeli ve dersler çıkarmalıyız.” dedi.
Değerlendirmesinin devamında Başkan YENİGÜN:
“Pazar payımızı arttırmak ve daha yüksek katma değer yaratmak için yapılması gereken ise, yurtdışında ortaklıklar kurarak; hem aynı bölgelerde birbirimizle rakip olmadan daha
uygun şartlarda işler almak, hem de ortaklık kültürü ve güç
birliği içinde daha ekonomik ve daha hızlı işler yapmaktır.
Ayrıca yurtdışındaki işlerde, özellikle de büyük ölçekli projelerde en çok gelir mühendislik işlerinden ve malzeme temininden elde edilmektedir. Türk müteahhitlerin kısaca EPC
olarak adlandırılan ve Mühendislik-Tedarik-İnşaat işlevlerinin
tümünü kapsayan entegre hizmet sunumuna yönelmeleri
gerekmektedir. Bu sayede firmalarımızın toplam ciro bazında daha da büyüyerek dünya devleri ile yarışacak seviyeye
geleceğine inanıyorum.” dedi.
25
SEKTÖREL HABER
Emlak Almadan Önce 3 Şeye Dikkat!
Emlak piyasasının mevcut koşullarından bağımsız olarak herhangi bir konut işlemi gerçekleştirmeden önce yapmanız gereken üç şey var.
WSJ’nin haberine göre; ABD Census Bureau’nun açıkladığı son istatistiklere göre ülkedeki hane halkının yüzde 66,9’u kendi evinde oturuyor.
ABD’lilerin birçoğu için hayatları boyunca yaptıkları en büyük satın alma işlemi ev ve bu nedenle detaylı bir planlama gerektiriyor.
Harekete geçmeden önce aşağıdaki üç
maddeyi dikkate almakta fayda var.
1.Zamanlama ve yatırım hedeflerinizi belirleyin: Her yatırımda olduğu gibi öncelikle
zamanlamanızı iyi ayarlamanız gerekir. Örneğin, alıcıysanız evi bir yıl sonra satmayı mı
planlıyorsunuz? Öyleyse piyasanın bu süreç
içinde yükseleceğine inanıyor olmalısınız. Piyasanın yükselmesini engelleyebilecek riskleri değerlendirdiniz mi? Emekliliğinizi geçireceğiniz ev ise kısa vadeli dalgalanmalardan
etkilenmeden konut piyasasındaki döngülere dayanabilir misiniz? Likidite ihtiyacınızın
26
yanı sıra beklentilerinizi de iyi anlamak söz
konusu konutun sizin için iyi olup olmadığına
dair doğru bir değerlendirmede bulunmanıza yardımcı olur.
2.Finansal planınız üzerindeki etkisini değerlendirin: Bu satın alma finansal planlarınızı
nasıl etkiler? Mortgage kredinizi, emlak verginizi, sigortayı ve ev bakım masraflarınızı karşılayabilir misiniz? Bu evi almak için yaşam
giderlerinizi azaltmak zorunda mısınız? Eğer
öyleyse ne kadar azaltmanız gerekiyor? İşinizi kaybetseniz bile ev giderlerini ödeyebilir
misiniz? Bu satın alma işlemi emeklilik tarihinizi değiştirecek mi? Diğer yandan yüksek
bir fiyattan satabilecek olsanız elinize geçen
nakit ile ne yapmayı düşünürsünüz? Daha
ucuz bir bölgede nakit parayla ev satın alıp
mortgage kredisi kullanmamayı planlar mıydınız?
3.Profesyonel yardım alın: Bölgenizi iyi bilen
bir emlakçı ile çalışmak komisyon ödemeye
değer. Beraber çalışacağınız emlakçı karşılaştırmalı piyasa analizi de yapabiliyor olmalı.
www.meryap.org.tr
SEKTÖREL HABER
İnşaatta Güven Endeksi Geriledi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin sektörel güven endekslerini yayımladı. Açıklanan endekslere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü
güven endeksi yüzde 1,1 azaldı.
Eylül ayında 99,5 olan hizmet sektörü güven endeksi,
ekim ayında 98,3 değerine geriledi. Hizmet sektörü güven endeksindeki düşüş, son üç aylık dönemdeki iş durumunun iyileştiğini ve son üç aylık dönemdeki hizmetlere olan talebin arttığını değerlendiren ve gelecek üç aylık
dönemde hizmetlere olan talebin artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı.
Hizmet sektöründe bir önceki aya göre, iş durumu endeksi yüzde 0,6, hizmetlere olan talep endeksi yüzde
1,5 ve hizmetlere olan talep beklentisi endeksi yüzde 1,3
azaldı.
www.meryap.org.tr
İnşaat sektörü güven endeksi azaldı
Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,4 azaldı. Bir önceki ayda 83,6
olan inşaat sektörü güven endeksi, ekim ayında 81,6
değerine geriledi. İnşaat sektörü güven endeksindeki azalış, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinin
mevsim normallerinin üzerinde olduğunu değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan
sayısının artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı.
İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi yüzde 1,8 ve
toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi yüzde 2,8
azaldı.
27
SEKTÖREL HABER
Tapu harçlarına
kredi kartı kolaylığı
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin talimatıyla tapu ve kadastro harçlarının
kredi kartı ile ödenebilmesi için çalışma başlattı.
Genel Müdürlük, maliye hesabına aktarılmak üzere kamu
kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılabilmesi için elektronik ortamda tapu harçlarının kredi kartı kullanılarak tahsil
edilebilmesi için çalışmalara başladı.
Uygulama ile kağıt ortamında doküman üretilmeksizin web
sitesi üzerinden sağlanacak servis vasıtasıyla elektronik
ortamda tahsil işlemleri yapılacak. Ayrıca zaman ve emek
28
kaybını en aza indirecek, tapu ve kadastro hizmetlerinin etkin, hızlı, güvenilir ve basitleştirilmiş bir şekilde sunulmasını
sağlayarak vatandaş memnuniyetini artıracak.
Tapu ve kadastro harçlarının tahsilatlarının kredi kartı kullanılarak yapılması çalışmalarına Maliye Bakanlığı ile Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü koordineli olarak devam ediyor.
Bu kapsamda, döner sermaye tahsilatı işlemlerinin 1 ay içerisinde, tapu ve kadastro harçlarının ise 2015 yılı başlangıcı
itibari ile uygulamaya konulması için çalışmalar sürdürülüyor.
www.meryap.org.tr
SEKTÖREL HABER
TSKB, Türkiye’nin
En İyi Gayrimenkul Değerleme
Şirketi Oldu
TSKB Gayrimenkul Değerleme, Euromoney’s Real Estate Awards 2014’de, Türkiye’de gayrimenkul sektörünün
farklı alanlarında faaliyetlerini sürdüren şirketlerin geniş
katılımıyla gerçekleştirilen oylama ve anket çalışması sonucunda, ‘Değerleme (Valuation)’ alanında “Türkiye’nin
En İyi Şirketi” ödülüne değer bulundu.
2002 yılının Kasım ayında gayrimenkul değerleme hizmeti vermek amacıyla TSKB tarafından kurulan TSKB
Gayrimenkul Değerleme A.Ş., değerleme, danışmanlık,
proje geliştirme ve fizibilite çalışmaları, en iyi en yüksek kullanım etüdü, piyasa araştırmaları, sektörel etüdler, yatırım inceleme-kontrol, makine-ekipman ekspertizi
gibi konularda uluslararası standartlara (IVSC) uygun,
bağımsız ve tarafsız hizmet veriyor.
www.meryap.org.tr
Euromoney, TSKB Gayrimenkul Değerleme’yi daha önce
2008 yılında Gayrimenkul Danışmanlığı kategorisinde
“Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Değerleme Şirketi” ve
“Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanı” ödüllerine
değer buldu. Şirket, 2005 yılında da “Türkiye’deki En İyi
Gayrimenkul Danışmanı” olarak ödüllendirildi.
TSKB Gayrimenkul Değerleme, uluslararası standartlarda hizmet kalitesini garanti ederek, İngiliz Kraliyet Ailesi
Tescil ve Lisans Kurumu (RICS) tarafından değerleme
uzmanlarına uygulanan sınavlar ve sertifikalı uzmanların yönetiminin oluşturduğu şirketlerin bir dizi incelemesi sonucunda Türkiye’de RICS sertifikasına sahip ilk üç
şirketten biri konumunda bulunuyor.
29
TANITIM
D ÜNYADA Bİ TMEZ
T ÜKEN MEZ
SER MAYE,
İ TİB ARDI R
Me r s in ’ d e h ı z l a b ü y ü y e n
v e y e n i p r o j el er i y l e
a d ın d a n sö z et t i r m ey e
ba ş la y a n 3 3 İ n ş a a t ’ ı n
yö n e t im kur u l u ü y el er i
M u st a f a İş bil i r v e Va h a p
İ ş b ilir i le k e nd i f i r m a l a r ı
v e k e n t im iz d e k i i n ş a a t
s e k t ö r ü n ü n i h t i y a ç l a rı v e
g e l i şi m i h a k kı n d a s o h b e t
ettik.
30
Meryap Dergisi okurları için sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben Mustafa İşbilir, 1966 yılı Adıyaman
doğumluyum. Kardeşim ve iş ortağım
Vahap İşbilir ise 1970 yılı Adıyaman doğumludur. Her ikimiz de Otuzüç inşaat
yönetim kurulu üyesiyiz.
1986
yılında
Mersin’e
yerleştik.1986-1992 yılları arası Uzay Kuyumculuk adı altında kuyumculuk işiyle iş
hayatımıza başladık. 1992 yılında Altın
Un Fabrikasını kurduk. 2005 yılında
gayrimenkul ve inşaat sektörünün çok
hareketli olduğunu gördük ve aldığımız
eğitimler sonrası bu sektörde ilerlemeyi
hedefledik. Altın Un Fabrikamız faaliyetlerine hala devam etmektedir.
Şirketiniz ne zaman kuruldu? Kuruluş
aşaması hakkında bize bilgi verir misiniz?
Otuzüç İnşaat 2007 yılında bir aile
şirketi olarak Mersin’de kuruldu.Mezitli’deki projemiz Metro City plaza ile inşaat sektörüne girdik. Mersin’de inşaat
alanında faaliyetlerimiz devam ediyor ;
yeni ve kaliteli projelerimiz ile şehrimize
yeni yaşam alanları sağlamayı düşünüyoruz.
Otuzüç İnşaat olarak gerçekleştirdiğiniz projeler hakkında kısaca bilgi
verir misiniz?
İlk projemiz Mezitli’de , 60 daireden
oluşan Metro City , Daha sonra yine
www.meryap.org.tr
aynı bölgede yer alan ve 60 daireden oluşan Park Gardenya
projemizi de hayata geçirdik. Mezitli Yeni Mahalle’de bitirmiş
olduğumuz Otuz üç Rezidans da 60 daireden oluşmaktadır.Üniversite yolunda Üniver-City Park’ı inşa ettik. Yenişehir
bölgesinde , Kipa Alışveriş Merkezi civarında 56 daireden
oluşan 33 Palas Konutlarının ve 16 daireden oluşan
33 Moda projesinin yapımını ve tamamının satışını
gerçekleştirdik. Mezitli Kuyuluk yolunda yeni başladığımız 3+1, 59 adet
daire ve ticari alanları olan
33 Twin Towers projemizin
yapımı ve satışı devam
etmektedir. Bugüne kadar
yaptığımız tüm projeleri
kendi arsalarımız üzerine
inşa ettik. Bundan sonraki süreçte de Yenişehir ve
Mezitli bölgesinde yapmayı düşündüğümüz birden
fazla projemiz var.
Otuz üç İnşaat’ın hedefleri ve misyonu nelerdir.?
İlk fırsatta belirttiğimiz hedeflerin başında mesleğimize en iyi şekilde devam
etmek gelmiştir hep. Yaptığımız konutları güven üzerine inşa
etmeyi ilke edindiğimiz firmamızda ; yeniliğe açık deneyimli personellerimiz ile kaliteden ödün vermeyerek , teknolojik
gelişimlerin de ışığında özel yaşam alanlarını özenle şekil-
www.meryap.org.tr
lendirmeyi hedef olarak görüyoruz.
Kalite ve güven bizim en önemli şirket misyonumuzu oluşturmaktadır. Bu konuda bugüne kadar hiç bir tavizimiz olmadı
ve bugünden sonra da olmayacaktır. Allah nasip ederse bu
şekilde de yolumuza devam edeceğiz. Kısacası biz; Otuzüç
İnşaat olarak Mersin’de kalıcı
olmayı düşünüyoruz. İlk hedef noktamıza ulaştık diyebiliriz. Önümüzdeki günlerde de
Mersin’i bekleyen yeni hedeflerimiz olacaktır.
Otuz Üç İnşaat olarak Mersin İnşaat sektörünün geleceğini nasıl görmektesiniz?
5000’lik ve 1000’lik planlar
sorununu dikkate alarak neler söylemek istersiniz ?
Öncelikle Mersin’de arsa sıkıntımız var. Müteahhitlerin şu
andaki en büyük sıkıntısı boş
arsa sıkıntısıdır. Bunu Meryap
Yönetim Kurulu Başkanımız
Sayın Nesim Ekinci’de sık sık
dile getirmektedir. Bu arsa
sıkıntısının en yoğun olduğu
bölge ise Yenişehir Bölgesi
olarak görülüyor. 5000’lik ve
1000’lik planların uygulanmamasından dolayı bu sıkıntılar ortaya çıkıyor. Bu sorun bütün
müteahhitler tarafından biliniyor ve yüksek sesle dile getiriliyor. Bu sıkıntıların bir an önce aşılması gerekmektedir. Bu
noktada herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Mersin’e daha
31
güzel projelerin yapılabilmesi için arsa sıkıntısının yerel yönetimler tarafından bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 5000’lik plan sorunu aşıldığı takdirde Mersin’de,
özellikle Yenişehir ve Mezitli’de müteahhitlik daha da ilerleyecektir. Mezitli ile Yenişehir arasında fiyat farklılığı da göze
çarpmaktadır. Mezitli bölgesinde arsalar rahatlıkla bulunmaktadır. Ama oradaki yapılar ne kadar sağlıklı bu konuyu
tartışabiliriz. 5000’lik planlardan sonra alt belediyeler 1000’lik
planlarla ortaya çıkacaktır. Bunlarda uzun bir süreç gerektiren işler. Dolayısıyla bu planların bir an önce meclis onayından geçmesi gerekiyor. Örneğin; bugün Yenişehir bölgesinde güzel bir konsept yapabilmek için bir arsaya ihtiyacınız
var. Kupon araziler yüzde 50 civarında konuşulmaya başlandı. Yüzde 50 ile bu işlere girmek mantık dışı gibi geliyor
bize. Dolayısıyla 5000’lik planları bekliyoruz ve bu şekilde
ekonomiye can veren inşaat sektörünün önü malesef tıkanmış oluyor.
Türkiye’de inşaat sektöründe yaşanan en büyük sıkıntılar
sizce nelerdir?
Bu konuda olması gereken resmi prosedür neyse biz Otuzüç İnşaat olarak onu uygulamaktayız. Belediyelerin belirli imar yasaları vardır. Tekrar ediyorum 5000’lik ve 1000’lik
planların devreye girmesiyle beraber yerel yönetimlerle ve
belediyelerle çalışmalarımız daha sık olacaktır. Bunu inşaat
sektörünün önünün açılması için sık sık tekrar edip gündeme getiriyoruz.
Bir başka konu ise müteahhitlik belgesinin verilmesi konusudur. Hiçbir becerisi olmayan, inşaat konusunda bilgisi
olmayan kişiler müteahhitlik belgesini kolaylıkla almaktadır.
Şu an nerdeyse bütün taşeronlar bu işe soyundular. Bunun
sonucunda kalitesiz yapılar ortaya çıkmaktadır. Bu belgelerin
verilmesine bir kıstas getirilmelidir ve sadece parasına güve-
32
nen kişilere bu belgeler verilmemelidir. Çünkü bu belgelerle
inşaat projeleri gerçekleştiriliyor. Bu kişiler daha fazla para
kazanma adına malzemeden ve işçilerin alın terinden kısmaktadır. Bunlar da sektörün adının kötü anılmasına neden
olmakta ve kamuoyunda güven kaybı oluşturmaktadır. İnsan sağlığını hiçe sayan bu kişiler karşısında acilen önlem
alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda hükümetimiz
üzerine düşeni yapmalıdır. Bunlar her zaman bizim karşımıza
engel olarak çıkıyor.
Türkiye’de bir başka sıkıntı ise belediyelerde alt yapı sıkıntısıdır. Yeni oluşum içerisinde olan belediyelerde bu sorun
karşımıza sürekli çıkmaktadır. Ayrıca konut kredilerinin yüksek oluşu da bizlerin karşılaştığı bir diğer sıkıntıdır. Bu durum
inşaat sektörünü olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Buna ek
olarak tapu harçları da çok yüksektir. Bir memur arkadaşımız
konut alacağı zaman, diyelim ki konutun fiyatı 200-250 bin
TL arası olduğunda, 10 bin TL civarında tapu masrafı söz
konusudur. Bu da, ülkemiz şartları ve yaşam koşulları düşünüldüğünde bir memur vatandaş için zorlayıcı bir rakam. Bu
konuda devletimizin bir iyileştirme yapması gerekmektedir.
Böylesi bir iyileştirme yapıldığı takdirde inanıyoruz ki; inşaat
sektörüne olumlu bir şekilde yansıyacaktır.
Kentsel dönüşüm konusunda Mersin yerelinde neler düşünüyorsunuz?
Kentsel dönüşüm konusunda en büyük sıkıntısı harç muafiyetidir. Mersin Belediyelerinin harç muafiyeti uygulayıp uygulamadığı henüz kesinleşmemiş durumda. Eğer bu konu
netleşirse mutlaka kentsel dönüşümünde Mersin’e özellikle
inşaat sektörüne katkısı olacaktır. Riskli yapıların bir an önce
yıkılıp, yerine yaşanabilir konutların yapılması için kentsel dönüşüm çok önemli bir faktördür. Bu konuda umarız ki Mersin
belediyeleri kendi kararlarını en kısa zamanda verirler.
www.meryap.org.tr
Ayrıca şu hususa da dikkatleri çekmek istiyoruz. Kentsel dönüşüm konusunda Mersin diğer illere göre birkaç adım geriden geliyor. Özellikle yerel belediyelerde bu sıkıntılar daha
çok yaşanmaktadır. Şu anda Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden alınmış bir çok riskli yapı belgeleri var. Müteahhitler
olarak bu riskli yapıların neredeyse hepsini biliyoruz ama şu
an hiç bir şey yapamıyoruz. Riskli yapı belgesi olan yerlerde
belediyeler harç muafiyeti uygulamak zorundadır. Ama belediyelerin şu an harç muafiyetini uygulayıp uygulamadığını
bilmemekteyiz. Çünkü bu konuda geçerli bir karar daha alınmadı. Müteahhitlerin önünün açılması ve kentimizde kentsel
dönüşüm uygulamasının başlayabilmesi için harç muafiyetinin uygulanmasına ihtiyaç vardır. Şehrimizin yapısı ve her
şeyden önemlisi insan hayatı bakımından bu konu bizim için
çok önemlidir.
İnşaat sektöründe önemli konulardan birisi de işçi sağlığı
ve işçi güvenliğidir. Otuz Üç inşaat olarak bu konulardaki
girişimleriniz ve önlemleriniz nelerdir?
Bu konuyu tabiki çok önemsiyoruz. Çünkü insan hayatı her
şeyden daha önemlidir. Biz OtuzÜç inşaat olarak bugüne
kadar bütün projelerimizde, iş sağlığı ve güvenliği konusuna
büyük bir önem verdik. Firmamız da iş sağlığı ve güvenliği
konusunda yetki almamış ustalarımızla çalışmıyoruz. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yeni çıkan yasaları da yakından
takip ediyoruz. Hükümet tarafından açıklanan yeni İş sağlığı
ve Güvenliği paketinin yükümlülükleri çok fazla ve bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
İş güvenliği uzmanları ile çalışmak artık bir zorunluluktur.
Bizde bu kurallara uyarak iş güvenliği uzmanları ile gerekli
görüşmelerimizi yaptık ve iş sağlığı ve güvenliği konusunda iş güvenliği uzmanlarımızın bizleri yönlendirdiği, alınması
www.meryap.org.tr
gereken tüm tedbirleri fazlasıyla alıyoruz. Çıkan tüm yasalara
yüzde yüz uyulması gerektiğini düşünüyoruz.
MERYAP İnşaat firmaları için önemli bir noktada durmaktadır. Siz de MERYAP üyesi olarak Meryap’ı değerlendirir
misiniz?
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği, bugün elit müteahhit arkadaşların topluluğudur. Birlikte fikirleri değerlendirmek için
çok güzel bir ortam sağlamaktadır bizlere. Bizler toplantılarımızda her konuyu konuşup yeni çıkan yasaları tartışmaktayız. Belediyelerle görüşme şansını yakalıyoruz ve ortak fikirlerimizi paylaşıyoruz. İnşaat sektörünün Mersin’de gelişmesi
adına omuz omuza vererek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sektörümüzün sıkıntıları ile ilgili sürekli fikir alışverişinde
bulunuyoruz. Özellikle kurumsallaşmak isteyen arkadaşlarımıza böylesi bir derneğin çok büyük katkısı vardır.
Ayrıca; elit ve güvenilir müteahhitlerden oluşan MERYAP’ın
vatandaşlarımıza da büyük katkısı olmaktadır. Şöyle ki; sektörümüzde olan müteahhit fazlalığı nedeni ile vatandaşlarımız zaman zaman mağduriyet yaşamaktadır. Bu yüzden;
konut veya işyeri almak isteyen vatandaşlarımızın alım aşamasında ve sonrasında herhangi bir sorun yaşamaması ve
mağdur olmaması adına MERYAP bünyesinde bulunan müteahhitler ile öncelikli görüşmelerini tavsiye ederiz.
10: Son olarak Mersin Yapı Müteeahitleri Derneği dergisi
okurları için neler söylemek istersiniz?
Meryap’ın çıkarmış olduğu Meryap Dergiyi özenle takip etmelerini öneririm. İnşaat sektörünü bir araya getiren dergimize destek olunmasını istiyoruz. Derneğimizin kurumsallığında çıkan çok özel bir dergi olduğunu düşünüyor, içeriği ve
baskı kalitesiyle her geçen gün adından söz ettirdiği için de
keyifle takip ediyoruz.
33
MERS-İN
Haberi hazırlayan:
Lilyan MİLAS
MERYAP Genel Sekreteri
MERYAP Dergisi Genel Yayın Koordinatörü
GİP (GÜVENLİ İSKELE PROJESİ)
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İnşaat
Sektöründe cephe iskelelerinden kaynaklanan iş kazalarının
azaltılması amacıyla, Mersin HiltonSA’da düzenlenen ‘’Güvenli İskele, İskelede Güvenlik Projesi’’ semineri yoğun bir
katılımla gerçekleşti.
Son zamanlarda ülkemizde çok sık yaşanan iş kazaları sebebiyle özellikle işverenlerin bu konulara dikkat etmesi insan
yaşamı açısından büyük bir önem arz etmekte. İş sağlığı ve
güvenliği konusunda duyarlı olan MERYAP yönetimimiz ve
üyelerimiz ile derneğimiz çatısı altında sıklıkla toplantılarımız
yapılmakta olup, eğitimlerimiz verilmektedir.
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başlatmış olduğu GİP yani Güvenli İskele Projesi seminerinin bir katılımcısı
olarak siz okurlarımıza bu önemli konuyu seminerdeki program akışına sadık kalarak, derlemeye çalışacağım .
İNŞAATLARDA DENETİM VE İDARİ YAPTIRIMLAR
Denetimlerde gözlemlenen sektörel sorunların başında; taşeronlaşmanın yaygınlaşması ve sağlık ve güvenlik planları
eksikliği gelmektedir. Taşeronlaşmanın yaygınlaşması, iş sağlığı ve güvenliğini son derece olumsuz etkilemektedir. Proje
hazırlık safhasında hazırlanması gereken Sağlık ve Güvenlik
Planları’na ise; hemen hemen hiç bir şantiyede rastlanılmamaktadır.
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yapılacak tüm
İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı konulu teftişlerde 2015 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 4000 işyerinin teftiş edilmesi
planlanmaktadır.
34
Kullanılacak YAPI İSKELELERİnde Olması Gereken Belgeler
• Ön yapımlı Bileşenlerden oluşan cephe iskeleleri ve iskele
şeklinde kullanılan geçici iş -ekipmanları : TS EN 12810-1 , TS
EN 12810-2
• Sabit veya hareketli, daimi veya geçici asılı erişim donanımları: TS EN 1808+A1
• Sütunlu cephe platformları: TS EN 1495+A2
• Kalıp iskeleleri: TS EN 12812
İskelelerde güvenli çalışma için yapılacak denetimler de dikkat edilecek ana hususlar ise şu şekilde;
• Çalışma platformları var mı?
• Ara korkuluklar var mı?
• Ana korkuluklar var mı?
• Merdiven sistemi kurulmuş mu?
• Çapraz bağlantılar var mı?
Şantiyelerde öncelikle, toplu korunma önlemlerine ( platformlar, korkuluklar, bariyerler, kapaklar, çalışma iskeleleri, güvenlik
ağları veya hava yastıkları vs.) dikkat edilmelidir. Toplu koruma
tedbirlerinin düşme riskini tamamen ortadan kaldıramadığı ya
da uygulanmasının mümkün olmadığı durumlarda veya daha
büyük tehlike doğurabileceği durumlarda ise kişisel koruyucu
yöntemler (uygun bağlantı noktaları veya yaşam hatları oluşturularak tam vücut kemer sistemleri veya benzeri güvenlik
sistemleri vs) kullanılmalıdır.
İskele kurumlarında alınması gereken genel tedbirler ise şöyle;
• Ana korkuluk, ara elemanlar, platformlar, eteklik
www.meryap.org.tr
• Çalışma platformlarında yağmur, kar, buz vb gibi hava koşullarına karşı önlem
• Merdiven - ulaşım sistemleri
• Uygun kurulum, sabitleme, sağlamlık, dayanıklılık, zemin
şartları, yük dağıtan uygun ayak sistemleri
• Enerji hatlarına yeterli mesafe
• Bina - iskele arası mesafe
• Statik elektriğe karşı topraklama
Kurulum, montaj ve söküm aşamasında veya kullanım esnasında ortaya çıkan riskler, iskelelerdeki temel riskleri oluşturmaktadır.
Meydana gelen kazaların ana sebepleri şu şekilde maddelere
ayrılmış:
• Tehlikeli kurma ve sökme metotları : Güvenli yöntemlerin
izlenmemesi
• Kurulmuş iskele üzerindeki hatalar: Taşıyıcı elemanların
doğru kurulmaması veya platform korkuluk sistemlerinin bulunmaması
• İskelelerin yanlış kullanımı: İskele üzerindeki merdivenin
uygun şekilde sabitlenmemesi veya iskelelerin yer değişikliği
sırasında inşa edilememesi
• Dış cephe iş iskelelerinin , performans ve tasarım hesapları,
yatay ve dikey yaşam hatları için gerekli olan yapısal düzenlemelere ve bağlantı noktalarına dair detay çizimler hazırlanarak (proje müellifince yada yüklenici tarafından TSE belgesine
sahip konfigürasyonların kullanılacağının talep ve beyan edilmesi halinde üretici firma tarafından), ruhsat eki statik proje
dahilinde ilgili idareye teslim edilecek.
• Dış cephe iş iskele yüksekliğinin 13.50 m’yi aştığı hallerde
inşa edilecek iskelenin tamamı çelik ve/veya alüminyum alaşım bileşenlerden oluşacak
• Projelendirilen dış cephe iş iskelelerinde; ilgili standartlarda
belirtilen asgari koşullar sağlanacaktır.
ÜLKEMİZDE CEPHE İSKELELERİ İLE İLGİLİ MEVZUAT VE
STANDARTLAR
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzman Yardımcısı Sayın Alperen Fatih Dursun’un
sunumunu yaptığı konular kısaca; ilgili yönetmelik ve standartları, yüksekte yapılan çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar ve 167 sayılı ILO Sözleşmesi (Uluslararası Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi)
İlgili Yönetmelik ve Standartlar
• Yapı işlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği ( Avrupa
Birliğinin 24/6/1992 tarihli ve 92/57/EEC sayılı Konsey Direktifi)
• İş ekipmanlarının kullanımında sağlık ve güvenlik şartları yönetmeliği (2009/104/EC sayılı Avrupa Birliği Direktifi)
• TS EN 12810-1 (Mamul özellikleri)
• TS EN 12810-2 (Özel yapısal tasarım metotları)
• TS EN 12811-1 (Performans gerekleri ve genel tasarım)
• TS EN 12811-2 (Geçici iş donanımları malzeme bilgileri)
• TS EN 12811-3 (Yükleme deneyleri)
Mevzuatımıza göre; iskele kullanılmaya başlamadan önce,
haftada en az bir kez, iskele üzerinde değişiklik yapıldığında,
iskele belli bir süre kullanılmadığında, sismik sarsıntı, kuvvetli
rüzgarlar gibi olumsuz hava şartlarına veya denge ve sağlamlığını etkileyebilecek diğer koşullara maruz kaldığında iskele
kontrol raporlarının mutlaka hazırlanması gerekmektedir.
İskelelerin kurma, kullanma ve sökme planı, yapı işlerinde inşaat mühendisi, inşaat teknikeri veya yüksek teknikeri tarafından yapılmalıdır. Söz konusu plan, iskele ile ilgili detay bilgileri
içeren standart form şeklinde olabilir. İskelelerin kurulması,
sökülmesi veya üzerinde önemli değişiklikler biraz önce yukarıda belirttiğimiz uzman kişiler yönetiminde yeterli eğitim almış
işçiler tarafından yapılmak zorundadır.
İskele Kurulum Şartında iskele mutlaka sağlam bir zemine
kurulmalıdır. Eğer iskele düzgün ve sağlam bir zemine kurulmaz ise; iskelede farklı oturmalar sonucunda iskelenin stabilitesi bozulur.
01 Temmuz 2015 tarihinde yürürlülüğe girecek olan Ahşap ve
Ön Yapımlı Çelik ile Alüminyum Alaşımlı Bileşenlerden Oluşan
Dış Cephe İş İskelelerine dair Tebliğ’de; ruhsata tabi yapılarda
ve işlerde;
Yüksekte Çalışma
Yüksekte yapılan çalışmalarda; montaj ve benzeri çalışmaların gerçekten yüksekte yapılması gerekip gerekmediğine,
yapılacak çalışmaların önceden planlamasının yapıldığına,
acil durum planında yüksekten düşme ile ilgili hususlara yer
verildiğine ve çalışanların çalışma yerlerine güvenli bir şekilde
ulaşımının sağlandığına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Çalışanların güvenliği öncelikle;
• güvenli korkuluklar
• düşmeyi önleyici platformlar,
• bariyerler
• çalışma iskeleleri
• güvenlik ağları vb gibi toplu korunma tedbirleri ile sağlanmalıdır.
Eğer korkuluk sistemi kullanılacak ise;
• Platformdan en az 1 metre yükseklikte ve herhangi bir yönden gelebilecek en az 125 kilogramlık yüke dayanıklı ana korkuluk
• Platforma bitişik, en az 15 santimetre yüksekliğinde topuk
levhası
• Topuk levhası ile ana korkuluk arasında açıklıklar 47 santimetreden fazla olmayacak şekilde konulan ara korkuluk bulunmalıdır.
Kullanılan güvenlik ağları; malzeme özellikleri, yapılan statik
ve dinamik dayanım deneyleri, bağlantı ve kurulum şartları
bakımından TS EN 1263-1 ve TS EN 1263-2 şartlarına uygun
olmak zorundadır.
Peki toplu koruma tedbirleri; düşme riskini tamamen ortadan
kaldıramıyorsa,uygulaması mümkün değilse, daha büyük bir
tehlike doğurması muhtemelse veya geçici olarak kaldırılması
gereği var ise ne yapılacak? Burada ise devreye kişisel korunma sistemleri girmektedir. (işe uygun bağlantı noktaları ve
yaşam hatları, tam vücut kemer sistemleri, işe ve standartlara uygun bağlantı halatları, kancalar, makaralar, halkalar, sönümleyici aparatlar vb)
Yapı işleri sırasında ve sonrasında yüksekte yapılacak çalışmalarda kullanılmak üzere oluşturulacak yatay ve dikey
yaşam hatları için gerekli olan bağlantı noktaları ve yapısal
düzenlemeler, projenin hazırlık aşamasında belirlenmelidir.
Yüksekte güvenli çalışma donanımlarının kontrol ve bakımları
düzenli yapılmalıdır. Yüksekte çalışmayla ilgili tehlike ve riskler konusunda bu alanlarda çalışacak olanlara gerekli eğitim
verilmek zorunluluğu getirilmiştir. Yüksekte çalışmalar işveren
tarafından görevlendirilen ehil bir kişinin gözetim ve kontrolünde gerçekleştirilmelidir.
İskeleler hangi durumlarda işveren tarafından görevlendirilen
ehil bir kişi tarafından kontrol edilmelidir?
• Kullanılmaya başlamadan önce
• Haftada en az 1 kez
• Üzerinde değişiklik yapıldığında
• Belli bir süre kullanılmadığında
• Sismik sarsıntı, kuvvetli rüzgarlar gibi olumsuz hava şartlarına maruz kalındığında
İskelelerde güvenli çalışma ortamının sağlanması için; seçilen iskelenin kurulum ve kullanım şekline göre sağlamlık ve
dayanıklılık hesapları üreticiden temin edilir, mevcut değilse
yapılır veya yaptırılır. Bu hesaplar yapılmadan iskeleler asla
kullanılamaz.
İskele kendiliğinden hareket etmemeli, stabilitesi bozulmamalı ve çökmeyecek şekilde tasarlanmış , üretilmiş ve kurulmuş
olmalıdır. İskele sistemleri güvenli bir şekilde desteklenmeli,
yatay ve düşey kuvvetlere karşı uygun şekilde sabitlenmelidir.
İskelelerde korozyona karşı uygun malzeme kullanılmalı. TS
12811-2 Çatlak, kırık ve yıpranmış iskele ve bağlantı elemanları asla kullanılmamalıdır. İskelelerde görülen kusurlar derhal
giderilmeli ve zayıf kısımlar güçlendirilmelidir. İskele platformları hareket etmeyecek şekilde iskele sistemine sabitlenmelidir. Platform elemanları ile iskele dikey elemanları arasında ve
platform döşemesinde çalışanların düşmesine sebep olabilecek boşluk bulunmamalıdır. İskelelerin taşıyabilecekleri azami
ağırlıklar, levhalar üzerine yazılarak iskelelerin uygun ve görülebilir yerlerine asılmalıdır. İskele üzerine moloz ve artıklar ile
geçişi engelleyecek malzemeler bırakılmamalıdır.
Cephe iskelelerinin kurulumunda, taşıyıcı sisteme ait düşey
ve yatay elemanlar eksiksiz olarak kullanılmalı ve sistem yeteri
kadar çapraz elemanla takviye edilmelidir. Cephe iskelelerinin
ayaklarında sabit veya düşeyliği ayarlanabilir taban plakaları
kullanılmalı. Yumuşak zeminlerde yükü dağıtmak için taban
plakaları altlarında uygun malzemeden yapılmış altlıklar kullanılmalıdır.
36
İskelelerde çalışılan platformlara güvenli ulaşımın sağlanması
için merdiven sistemleri veya benzeri güvenli ulaşım sistemleri kullanılmalıdır. İskele sistemlerinin kurulması, kullanılması ve
sökümünde İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nde belirtilen hükümlere uygun hareket
edilmelidir.
İskelenin taşıyıcı elemanlarının yeterli sağlamlıktaki taşıyıcı zemine sabitlenmesi gerekmektedir.
İskele Kurma, Kullanma ve Sökme Planı
Seçilen iskelenin karmaşıklığına bağlı olarak kurma, kullanma ve sökme planı; yapı işlerinde inşaat mühendisi, inşaat
teknikeri veya yüksek teknikeri tarafından iskele ile ilgili detay
bilgileri içeren standart form şeklinde hazırlanır veya hazırlatılır. Kurulum veya sökme sırasında iskelenin kullanıma hazır
olmayan kısımları, Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği’ne
uygun şekilde genel uyarı işaretleri ile işaretlenir ve tehlikeli
bölgeye girişler fiziki olarak engellenir.
167 sayılı ILO Sözleşmesi
ILO üye sayısı 185. Bu sözleşmeyi onaylayan ülkemiz dahil 26 ülke bulunmaktadır. Sözleşmeyi imzalayan ülkelerin 8
tanesi AB ülkesi. Ülkemizin onaylamış olduğu sözleşmeler;
‘’167 sayılı İnşaat İşlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’’, ‘’
Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliği’’ ve ‘’6331 sayılı
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’’.
167 sayılı sözleşmesinin onaylanması ile ILO Yönetim Kurulunda yer alan ülkemize sözleşmelerin kattığı prestij en büyük
kazanımımızı oluşturmaktadır.
CEPHE İSKELELERİNİN ÜRÜN VE BELGELENDİRİLMESİ İLE
MUAYENE VE GÖZETİM
TSE Uzmanı ve Makine Mühendisi Taner Derelioğlu’nun yaptığı sunum, TS EN 12810-1 Ön Yapımlı Bileşenlerden Oluşan
Cephe İskelelerini , Belgelendirilmeleri, muayene ve gözetimlerini içermektedir.
2004 yılında alınan TSE Belgesi kararı, 10 yıllık süreçte kriterlerin belirlenmesiyle devam etmiş, 2014 yılında uygulanmaya
başlanmıştır.
www.meryap.org.tr
Atıf Yapılan Standartlar ve Ana Standart ve Serisi
Muayene- Boyut Ölçümü
Taşıyıcı Sistem Boruları Dış Çap: 48,3mm
Et Kalınlığı min: 2,7mm
Düşeyliği Ayarlanabilir Taban Plakası
Düşeyliği ayarlanabilir taban plakasının dayanım ve rijitliği, iş
iskelesinden zemine aktarılan en büyük tasarım yükünü iletebilecek yeterlilikte olmalıdır.
Taban plakasının alanı en az 150 cm2 , en küçük genişliği 120
mm olmalıdır.
En az 20 cm ayar kapasitesine sahip olmalıdır.
Platformlar
Ankrajlar
En az 39’a uygun olacak
Beton ile adreans dayanımı hesap edilecek
Bağ elemanı taşıma kapasitesine uygun olacak
CEPHE İSKELESİ PROJESİ NE ZAMAN VERİLİR?
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Uzman Yardımcısı Sayın Hasan Alkan’ın sunumu ise; cephe iskeleleri projelerinin
ilgili idareye ne zaman verilmesi gerektiğini içeriyor. En başından itibaren yapılan sunumu, sizlerle paylaşıyorum.
19 Eylül 2014 tarih ve 29124 sayılı resmi gazetede yayımlanan
www.meryap.org.tr
tebliğin amacı; çalışanların yüksekten düşme riskinin olduğu
bina inşaatlarının dış cephelerinde gerçekleştirilen,
• Duvar, sıva, ısı-ses-su yalıtımı, kaplama, boya, montaj işleri,
restorasyon, yıkım-söküm vb yapım işleri ile onarım ve güçlendirme işleri için kullanılan iskelelerin,
• detay çizimlerinin yapılması ile
• ruhsat eki statik projeler dahilinde idareye sunulması usul
ve esaslarını düzenlemektir.
Tebliğ, 3194 sayılı imar kanununa göre yapı ruhsatına tabi
bina inşaatlarındaki dış cephe iş iskelelerini kapsar. Ruhsata
tabi yapılarda ve işlerde; bina inşaatlarının dış cephelerinde
kullanılacak iş iskelelerinin;
• performans ve tasarım gerekleri hesapları
• yatay ve dikey yaşam hatları için gerekli olan yapısal düzenlemeler
• bağlantı noktalarına dair detay çizimler ilgili proje müellifince yapılır.
Dış cephe iskelesine ait hesap ve detay çizimler; yapı sahibi
veya kanuni vekillerince yapı ruhsatiyesini almak için sunulan
müracaat dilekçesi ekinde ilgili idareye teslim edilir.
Projelendirilen dış cephe iş iskelelerinde;
• 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu
• Yapı işlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği
• İlgili diğer yönetmelik ve standartlarda belirtilen asgari koşullar sağlanır.
• İş iskelelerinin tasarım ve uygulama kurallarına ilişkin bilgilendirme ve gösterim amaçlı genel açıklamalar tebliğ ekinde
yer almaktadır.
Yüklenici tarafından TSE Belgesine sahip konfigürasyonların
(Tip şablonların) kullanılacağının talep ve beyan edilmesi halinde, üretici firma tarafından yapılan hesap ve detay çizimler,
proje müellifinin uygun görüşü alınmak koşulu ile ruhsat eki
dahilinde sunulabilir. Ancak bu durum yüklenicinin ve proje
müellifinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Bina dış cephelerinde yapılacak iş iskelelerinin hesap, proje,
uygulama, söküm ve denetim dahil tüm aşamaları, İmar Kanunu ve 4708 Sayılı Yapı Denetimi hakkında kanuna tabidir.
Dış cephe iskeleleri İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İmar
Kanunu ve Yapı Denetimi hakkında kanun uyarınca; sorumlu teknik elemanların yönetim, gözetim ve denetimi altında,
projesine ve malzeme gereklerine uygun olarak kurdurulur ve
söktürülür.
Dış cephe iş iskele yüksekliğinin 13.50m’yi aştığı hallerde inşa
edilecek iskelenin tamamı çelik ve/veya alüminyum alaşım bileşenlerden oluşur. Bir başka deyişle; yüksekliğin 13.50m’yi
aşması halinde ahşap iş iskelesi kullanılmayacaktır.
Yapının bulunduğu parselin yola bakan cepheleriyle sınırlı olmak üzere, bina dış cephe iş iskelesinin yapı yaklaşma
mesafesi içerisinde kurulan kısmının dış yüzeyinin tamamen
çuval kumaşı, file, branda, levha veya aynı işlevi görebilecek
benzeri iskele örtüsü ile kaplanması zorunludur.
Ahşap ve ön yapımlı çelik ile alüminyum alaşımlı bileşenlerden oluşan dış cephe iş iskelelerine dair tebliğin yürürlüğe
gireceği tarih; 01 Temmuz 2015 ‘dir.
Yürürlüğe girdiği bu tarihten sonra ise; yapı ruhsatı verilen
yapılar ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olarak ilanı
veya yazılı olarak duyurusu yapılan ihaleler için bu tebliğ hükümleri uygulanacaktır.
37
CEPHE İSKELELERİNİN KURULUM VE SÖKÜM AŞAMALARINDA
GÜVENLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzman Yardımcısı Sayın Nurullah Taş’ın hazırlamış
olduğu sunum; cephe iskelelerinin güvenli bir şekilde kurulum
ve söküm işlerinin yürütülmesi için olması gereken çalışma
yöntemlerini ve ekipmanları içeriyor.
(2,24kN)/(2,70m2) = 0,83 kN/m2
4. Tablo’dan uygun yük sınıfı tayin edilmesi
0,93 kN/m2 > 0,75 kN/m2 olduğundan yük sınıfı 1 yeterli değildir ve Yük Sınıfı 2 seçilmelidir.
*Mevcut toplam yük hesaplanırken, yapı malzemesinin vinç
benzeri bir ekipmanla iskeleye bırakılacağı dikkate alınarak
bundan kaynaklanabilecek dinamik etkiyi hesaba katmak
amacıyla yapı malzemesinden gelen yük 1,2 gibi bir katsayı
ile çarpılmıştır.
Genişlik sınıfı, iskelenin kullanım amacı da göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.
İskele ile ilgili Yükümlülükler
6331 sayılı İSG Kanunu kapsamındaki tüm işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulması zorunluluğu
getirilmiştir.
Yapı işlerinin yapıldığı işyerlerinde kurulan cephe iskeleleriyle
ilgili düzenlemelere, dayanağı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olan ‘’Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’’ ile ‘’İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik
Şartları Yönetmeliği’’nde yer verilmiştir.
Kullanılacak iskelelerin uyumlaştırılmış ulusal standartlara uygun olması gerekmektedir.
İskele Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
İskelenin kullanım amacına göre taşıması gerekli muhtemel
yükler göz önüne alınarak doğru yük sınıfı belirlenmeli ve gerekli şartları sağlayan uygun bir iskele seçilmelidir.
YÜK SINIFI
DÜZGÜN
YAYILI YÜK
q1
kN/m2
500mmx500mm
Alan üzerindeki
tekil yük
F1
kN
200mmx200mm
alan üzerindeki
tekil yük
F1
kN
Kısmi Alan Yükü
q2
kN/m2
Kısmi alan
kat sayısı
ap
1
0,75
1,50
1,00
-
-
2
1,50
1,50
1,00
-
-
3
2,00
1,50
1,00
-
-
4
3,00
3,00
1,00
5,00
0,4
5
4,50
3,00
1,00
7,50
0,4
6
6,00
3,00
1,00
10,00
0,5
İskele Yük Sınıfının Belirlenmesi
1.
İskele bölmesine gelecek yüklerin belirlenmesi
70x1,2+100+30+10=224kg,
224kg = 2,24kN
2.
İskele bölmesinin alanının hesaplanması
3,00m x 0,90 m =2,70 m2
3.
m2ye gelecek yayılı yük hesaplaması
38
Kurulum Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
• İskele kurma, kullanma ve sökme planı inşaat mühendisi,
inşaat teknikeri veya yüksek teknikeri tarafından hazırlanmış
veya hazırlatılmış olmalıdır.
• İskele kurulumunun ilgili mevzuata uygun olarak güvenli bir
şekilde tamamlanmasını koordine ve kontrol edecek ‘’ehil bir
kişi’’ işveren tarafından tayin edilmelidir.
• İskelede kullanılacak bütün parçalar kontrol edilerek kırılmış, çatlamış , eğilmiş, korozyona uğramış parçalar yenileriyle değiştirilmelidir.
• İskele kurulacak zemin; tesviye edilmeli ve iskeleden aktarılacak yükleri taşıyacak dayanımda olmalıdır.
• Kazı alanı yakınında iskele kurulacaksa kazı kenarı çökmeye karşı desteklenerek güçlendirilmelidir.
• Yüksekte güvenli çalışmayı sağlamak amacıyla uygun bir
çalışma yöntemi belirlenmelidir. (montaj güvenlik korkulukları,
yaşam hatları vb)
• Elektrik hatları yakınında iskele kurulacaksa; hattaki enerjinin kesilmesi yada hattın nakledilmesi , hatta teması engelleyecek biçimde yalıtkan bariyer yapılması, kullanılacak uzun
malzemeler ve rüzgarın hatlar üzerindeki salınım etkisi de göz
önüne alınarak gerekli güvenlik mesafesinin bırakılması gibi
ek güvenlik önlemleri alınmalıdır.
Hattın izin verilen en yüksek sürekli işletme gerilimi kV
Yatay uzaklık m
0-1
(1 dahil)
1
1-36
(36 dahil)
2
36-72,5
(72,5 dahil)
3
72,5-170
(170 dahil)
4
170-420
(420 dahil)
5
• İskele kurulacak yapının etrafındaki araç ve yaya trafiği dikkate alınarak gerekli güvenlik tedbirleri alınmalıdır.
• İskele kurulumunda görev alacak çalışanlara gerekli kişisel
koruyucu donanımlar temin edilmelidir. (Tam vücut emniyet
kemeri ve bağlantı aparatları)
• Tam vücut emniyet kemeri
• Emniyet halatı (Lanyard)
• Enerji emici
• Karabina
• Uygun ankraj noktası
Kurulum Esnasında Dikkat Edilecek Hususlar
• İskele, üreticinin vermiş olduğu kurulum ve kullanım kılavuzu ile üretici talimatları doğrultusunda ve kurma, kullanma ve
sökme planı dikkate alınarak kurulmalıdır.
www.meryap.org.tr
• Zemine aktarılan yükün daha geniş bir alana dağıtılabilmesi
için altlık kullanılmalıdır.
• Zeminin eğimine göre iskelenin terazisinde kurulabilmesi
için ayarlanabilir veya sabit taban plakaları kullanılmalıdır.
• İskeleye girişler güvenli bir alandan yapılmalı, kurulum tamamlanmadan önce kullanımına kesinlikle izin verilmemelidir.
• İskelenin kat düzlemleri boyunca yerleştirilen platform birimleri, aralarında boşluk kalmayacak biçimde yerleştirilmeli
ve sabitlenmelidir.
• Bütün iskele katlarında platformdan itibaren topuk tahtası,
ara korkuluk ve ana korkuluk takılmalıdır.
• İskele içi erişimin güvenli bir şekilde sağlanması amacıyla
merdiven sistemleri kullanılmalıdır.
• İskele parçaları uygun ekipmanlar (makara sistemi, asansör
vb) yardımıyla güvenli biçimde üst katlara aktarılmalıdır.
• İskele, üreticinin kullanım kılavuzunda belirttiği şekilde, sağlam bir yapı yüzeyine ve yeterli sayıda ankrajla yapıya sabitlenmelidir.
• İskele ağ yada branda ile kaplanacaksa ankraj sayısı üretici
talimatları doğrultusunda arttırılmalıdır.
• İskele, kullanım kılavuzuna ve üretici talimatlarına uygun biçimde çapraz takviyelerle desteklenmelidir.
• Toplu koruma önlemlerinin alınamadığı iskelelerin kurulumu
sırasında kullanılacak tam vücut emniyet kemeri ve bağlantı
aparatlarının, iskele tedarikçisi firma tarafından verilen kullanım kılavuzunda belirtilmiş doğru bağlantı noktalarına takılmalıdır.
Kurulum Sonrası Kontrol
Kurulum tamamlandıktan sonra iskelenin üretici talimatları doğrultusunda eksiksiz olarak kurulduğunu kontrol etmek
amacıyla, ehil kişi kontrol formunu doldurmalı ve bu kontol
formu iskelenin görünür bir yerine asılmalıdır.
Kullanımda Dikkat Edilecek Hususlar
• İskeleyi kullanacak olan yükleniciler, kullanım öncesinde
gözle kontrol yapmalıdırlar.
• İskele üzerinde herhangi bir değişiklik yapılması gerektiğinde, kurulumu yapan firma ile irtibata geçilmelidir.
• Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliğinden sorumlu kişiler ile işverenin talimatlarına uymalıdırlar.
• Yağışlı havalarda, gerekli tedbirler alınmadan iskele çalışması yapılmamalıdır.
İskele Sökümünde Dikkat Edilmesi Gerekenler
• Sökümü yapılacak iskele parçalarının istifleneceği uygun bir
alan belirlenmelidir.
• Söküm başlamadan önce, herhangi bir sebeple iskelenin
takviye veya çaprazlarından hiç bir eleman alınmamalıdır.
• İskele, kurulumda takip edilen montaj adımlarının tersine bir
sıralama ile en üst kısımdan başlanarak sökülmelidir. İskelelerin bina bağlantıları, kalasların alınmasından sonra ve yukarıdan aşağıya sırayla sökülmelidir.
• İskele sökümü yapılırken, yüksekten düşmelerin önlenmesi
için montaj güvenlik korkulukları gibi toplu koruma önlemleri
alınmalı ya da kişisel koruyucu donanımlar kullanılmalıdır.
• Sökümü yapılan iskele parçaları kesinlikle aşağı atılmamalı, uygun ekipmanlar (makara sistemi, asansör vb) yardımıyla
güvenli bir biçimde indirilmelidir.
www.meryap.org.tr
CEPHE İSKELELERİNİ KİM(LER) KURMALIDIR?
İNTES de (Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası’nda)
görev yapan İnşaat teknik öğretmeni ve A sınıfı iş güvenliği
uzmanı olan Sayın Fatih Kaynak tarafından yapılan sunum,
dikkate değerdi.
İnşaat sektörü, yoğun iş gücü kullanımı ile ekonomik yapı içinde önemli bir yere sahiptir. İnşaat sektörünün en önemli sorunlarından biri ‘’nitelikli iş gücü ihtiyacıdır’’. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, 25.04.2013
tarihli ve 28628 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır.
Sektörde yer alan çalışanlar açısından eğitim standardı ve asgari koşulun bulunmayışı sayısı her geçen gün artan niteliksiz
işgücünün oluşmasına neden olmaktadır. Niteliksiz iş gücünü
nitelikli hale getirmekte eğitim ve belge sahipliği ile mümkündür.
Eğitimin amacı insandır...
Eğitimden amaç, iş kazalarının azaltılması ve ortadan kaldırılmasıdır. En önemli koruyucu önlem mesleğini bilen kişilerin çalıştırılmasıdır. Eğitimle bilgi, beceri ve tecrübe kazandırılmaktadır. İskelelerde kaza nedenlerinin başında eğitim
noksanlığı gelmektedir. Yetersiz tecrübe ve yetersiz bilgi çalışanların emniyetsiz davranışlarına sebebiyet vermektedir. İskelelerdeki kazaların bir diğer nedeni ise; ekipmanlar. Bakımı
yapılmamış ve hasarlı ekipmanlar, bu ekipmanların yanlış kullanımı, ekipman eksikliği, uygun olmayan ekipman kullanımı
ve yetersiz uyarı sistemi de emniyetsiz durumlar oluşturmaktadır.
Mesleki Eğitim Nedir?
Kişiye, belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri, ve iş alışkanlıklarını
kazandıran ve kişinin yeteneklerin çeşitli yönleri ile geliştiren
eğitim sürecine ‘’mesleki eğitim’’ denir.
Teknik Eğitim Nedir?
İleri düzeyde fen ve matematik bilgisi ile uygulamalı teknik yetenekler gerektiren meslek kademeleri için gerekli olan, bilgi,
beceri ve iş alışkanlıklarını kazandıran ileri düzeydeki mesleki
eğitime ‘’teknik eğitim’’ denir.
Mesleki ve Teknik Eğitiminin Amacı
Toplumun hedefleri ve iş çevrelerinin talepleri doğrultusunda,
bireylere belirli bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerinin kazandırılmasıdır.
İskele Kurulum Elemanı Eğitimi
Eğitimler 40 saatlik eğitimden daha az düşünülmemelidir. Eğitimler ilgili kişilerin seviyesine göre hazırlanacak programlar
dahilinde verilebilmektedir. 40 saatlik bu eğitimin; 16 saati
39
teorik, 24 saati ise uygulamalı olarak yapılmalıdır. Programın
içeriği tamamen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatlarına uygun olarak hazırlanmıştır.
TEORİK EĞİTİM
• İskele Çeşitleri ve İskeleyi Oluşturan Elemanlar,
• Avrupa normlarına uygun ve adapte edilmiş TS EN 12810
ve TS EN 12811 Standartları
• İskelelerle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı mevzuatı
• İskelelerle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevzuatı
• İskele çalışanlarında yetkinlik ve eğitim gereklilikleri
• İskelelerin, elemanlarının ve kullanışlarının tanımlanması
• İskele kurulum ve söküm kuralları ile kurulum yerlerinin hazırlanması
• İskele kurulum ve söküm talimatları, iskele kontrol formları
• İskelelerdeki riskler ve değerlendirilmesi
• İskele çalışmalarında kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
• Sahada uyarı işaretlemeleri, iskele etiketleri
• İskelelerde ve merdivenlerde güvenlikli çalışma
• Yüksekte çalışma, emniyet donanımları
SAHA UYGULAMALARI
• Çalışma alanı ve Çevre Güvenliği
• Kullanılan iskele elemanlarının ve kurulum araçlarının tanıtımı
• İskele elamanlarının ve iskele planının kontrolü
• Temel iskele kurulumu
• Düz cephe iskelesi kurulumu
• Köşe iskele kurulumu
• T iskele kurulumu
• Asma iskele kurulumu
• Dairesel Tank tipi iskele kurulumu
• Mobil iskele kurulumu
• Uygulamadaki soruların cevaplanıp açıklanması
EĞİTİM VE SINAV TESİSLERİ (TES)
Nitelikli iş gücünün sektöre kazandırılması amacı ile, inşaat
sektörü sosyal ortakları YOL-İŞ ve İNTES bir araya gelerek ,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003
yılında Başbakanlığı döneminde bizzat kendisi tarafından
temelleri atılan ve 2004 yılında açılışı yine Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan TÜRKİYE EĞİTİM ŞANTİYESİ’ni
kurmuşlardır.
Eğitim şantiyesi, işçi ve işveren sendikalarının birlikte yürüttüğü bir proje olarak Türkiye’deki ilk örnektir. İnşaat sektöründe
çalışanların hiç bir eğitim almadan, hiç bir donanıma sahip
olmadan ‘şantiyede’ hem üretiyor hem öğretiyor olmaları çok
daha büyük riskleri beraberinde getirmektedir. Şantiyelerde
ve diğer işyerlerinde çalışanların bir yapı inşa ederken aynı
zamanda öğreniyor olması, daha çok iş kazası, daha çok
malzeme ve iş gücü kaybı demektir.
İNTES MESLEKİ YETERLİLİK VE BELGELENDİRME MERKEZİ
İKTİSADİ İŞLETMESİ (İNTES MYM)
Ülkemizde mesleki eğitimin sürekliliğe ve sisteme kavuşturulması için 2006 yılında Mesleki Yeterlilik Kurumu kurulmuştur.
Bu kapsamda, nitelikli ve belgeli iş gücünün sektöre kazan-
40
dırılması ve istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) tarafından
başlatılmış olup, sendikanın iktisadi işletmesi olan Türkiye
İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezi’ni (İNTES MYM) 01 Ocak 2010 tarihinde
kurmuştur.
İNTES MYM bugün itibari ile inşaat sektöründe 18 farklı meslekte ‘’Mesleki Yeterlilik Belgesi’’ verme yetkisine sahip ülkemizde ilk kuruluş olma özelliğine sahiptir.
İNTES MYM, sektöre ait 18 farklı meslekte sınav belgelendirme faaliyetlerini ülkemizin birçok ilindeki sınav koşullarına
uygun şantiyelerde ve yurt dışında devam ettirmektedir. Aynı
zamandan INTES MYM yurt dışında Türk işçilere ilk sınav yapan Belgelendirme kuruluşudur.
İNTES MESLEK STANDARTLARI VE ULUSAL YETERLİLİKLER
ÇALIŞMALARI
İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) ile Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) arasında 09.07.2008 tarihinde imzalanmış olan protokolle, inşaat sektörünün ihtiyacı ve talebi olan
nitelikli iş gücünü temin etmek amacıyla öncelikli olarak 29
meslek için standart hazırlama çalışmaları başlatılmıştır.
Diğer yandan meslek standartları yürürlüğe giren meslekler için ulusal yeterlilikler hazırlama konusunda, MYK ile
09.12.2009 tarihinde işbirliği protokolü imzalanmıştır.
MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ
MYK’nın yayınlamış olduğu ‘Mesleki Yeterlilik, Sınav ve Belgelendirme Yönetmeliği’ gereğince TS EN ISO/IEC 17024
personel belgelendirme şartlarına göre geliştirilmiş sistem
dahilinde ulusal yeterliliklere dayalı belgelendirme yapılır.
Mesleki yeterlilik belgesi ,Resmi Gazete’de meslek standartları yayımlanmış ve MYK Yönetim Kurulunca ulusal yeterlilikleri onaylanmış mesleklerde verilmektedir. TÜRKAK tarafından
TS EN ISO/IEC 17024 personel belgelendirme şartlarına göre
akredite olmuş ve MYK tarafından ulusal yeterliliklere göre sınav ve belgelendirme yapma konusunda resmen yetkilendirilen kurumlar tarafından verilir. İNTES MYM, inşaat sektöründe
‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’’ vermek üzere TÜRKAK ve MYK tarafından yetkilendirilen ilk belgelendirme kuruluşudur.
Mesleki Yeterlilik Belgesi Nasıl Alınır?
Gerekli evrakları düzenleyerek İNTES MYM’ye başvurmak
gerekmektedir. Başvuru resmi internet sitesi üzerinden yapılabilir veya bu süreç Sınav ve Belgelendirme Yönetmeliğine
uygun yönetilir. Sınav merkezi olan illerimizdeki sınavlar, ilgili merkezlerde yapılmaktadır. Örneğin; Ankara’daki sınavlar
Türkiye Eğitim Şantiyesi’nde gerçekleşmektedir. Ankara, İstanbul- Gebze, Diyarbakır, Sakarya, dana, Mersin, Antalya’da
sınav merkezleri olmakla birlikte, Bursa, Sivas Ağrı, Bingöl
Elazığ, Van ve Erzurum’da ise eğitim merkezleri kurulma aşamasındadır. Diğer illerde veya talep edilen durumlarda, sınavlar firmaların şantiyelerinde de yapılabilmektedir. Sınavlar
ulusal yeterlilikler kriterlerine uygun olarak geliştirilmiş sınav
yönergelerine göre gerçekleşmektedir. Sınavlar, sınav komitesi üyeleri ve gözetmenler tarafından yürütülmektedir. Yazılı
ve uygulama sınavlarında başarılı olan adaylar, Akredite ve
MYK onaylı, Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanırlar.
İlk girdiği sınavda başarısız olan adayın ilave sınav ücreti ödewww.meryap.org.tr
meden en az bir kez daha sınav hakkı vardır.
ULUSAL YETERLİLİKLERE DAYALI MESLEKİ EĞİTİM
Sınavlar teorik, mülakat ve uygulama sınavlarından oluşmaktadır. Her meslek için İş güvenliği birimi zorunlu birimdir. Ayrı
ayrı birimlerden oluşan sınavlarımızda herhangi zorunlu birimden başarı gösteremeyen aday belge alamamakta ve ücretsiz ikinci sınav hakkını kullanabilmektedir. Bir yıl içerisinde aynı
birimlerden iki kez başarısız olan adaylar eğitime yönlendirilmektedir.
Mesleki eğitim programının içerikleri ve süreleri belirlenirken ilgili mesleğin ulusal yeterliliği referans alınmaktadır. Okunarak,
duyularak, görülerek, konuşularak ve uygulanarak yapılan
Mesleki eğitimler %90 oranında başarılı olmaktadır.
Mesleki Yeterlilik Belge Süresi
Mesleki Yeterlilik Belgelerinin süresi beş yıldır. İkinci 5 yıllık
belge uzatım süresi, adayın 18 ay ilgili meslekte çalışmış olmasını belgelemesi ve ilgili meslekte yeniden sınav yapılmasını gerektirecek bir meslek standardı revizyonu yapılmamış
olmasına bağlı olarak kullanılmaktadır.
BELGELENDİRMENİN İŞVERENE SAĞLAYACAĞI YARARLAR
• Firma imajı korunur
• Çevre ve komşular için tehlike yaratılmaz
• İş gücü kayıpları ile sağlık giderleri azalır
• İşveren, resmi kuruluşlardan ceza görmez
• Yapılan işlerin ve işyerinin hizmet kalitesi artar
• İşçiler daha rahat ve verimli çalışır
• İşçi giriş ve çıkışları ile işletme maliyeti azalır
• İşverenin kazancı artar vb.
GÜVENLİ CEPHE İSKELESİNİN KARŞILAŞTIRMALI MALİYET
ANALİZİ
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzmanı Sayın Yağmur Ertekin, iskele maliyetlerini ,iş
kazaları direk maliyetlerini sunumunda açıkladı.
İskeleler kullanılan malzemenin cinsine göre ahşap ve metal
olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mevcut kullanılan cephe iskelelerinin, standartlara uygun cephe iskelelerinden farkları,
malzeme, kaplama, eksik malzeme, hasarlı olması ve kaynak
işleminin gereği gibi yapılmaması olarak ortaya çıkmaktadır.
Borular
Dikey elemanlarda kullanılan boruların çapı 48,3 / et kalınlığı
3,2 mm
www.meryap.org.tr
Yatay elemanlarda kullanılan boruların çapı 48,3 / et kalınlığı
2,5 mm olmalıdır.
Yapılan çalışmalara göre, bir ülkede meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları, o ülkenin gayrisafi milli hasılasının %3’ü ile %5’i arasında maliyete neden olmaktadır.
İskelelerin Maliyet Analizi
Güvenlik açısından değerlendirme yapıldığında Güvenli Tip
Cephe İskelesinin üstünlüğü açıkça görülmektedir. Galvaniz
kaplamanın maliyeti satış bedelleri üzerinden karşılaştırıldığında aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır.
Cephe İskelesi m² Satış Bedelleri
• Eski Tip Cephe İskelesi
11.50TL+KDV / m²
• Cephe İskelesi Boyalı
35,00TL+KDV / m²
• Cephe İskelesi Platformlar hariç Galvanizli
43,00TL+ KDV / m²
• Standartlara Uygun Cephe İskelesi 51,00TL+ KDV / m²
(Bütün ürünler galvanizli)
DOĞRUDAN MALİYET
Doğrudan maliyet hesaplamalarında; çalışanların ödenmiş
sigorta primleri, kaza geçiren çalışanların sağlık giderleri,
ödene tazminatlar, mahkeme giderleri ve özel sigorta primleri
hesaplanmaktadır.
DOĞRUDAN MALİYET HESAPLAMA ÖRNEĞİ
Kaza ile ilgili bilgiler;
TARİH: 25.08.2013
KAZA TİPİ: Yüksekten düşme
KAZALININ GÖREVİ: Sıvacı
GÖREV SÜRESİ: 3 ay
OLAY YERİ: Dış cephe
YAŞI: 28
KAZA SAATİ: 15:10
KAZANIN OLUŞ ŞEKLİ: Bina dış cephe sıva kaplaması esnasında, iskelenin yürüme yolu olarak kullanılan kalasın yerinden kayması sonucu , çalışan dengesini kaybedip yüksekten
düşmüştür.
TESPİTLER: Çalışma yapılan iskele, ilgili standartlara uygun
malzemeler içermemekte olup, kurulum şeklide standarda
uygun değildir. İskele yatay, düşey ve çapraz bağlantıları rijit
olmayıp iskele de düzensizlikler mevcuttur. İskele de platform
olarak kullanılan kalaslar, iskele yatay elemanlarına rijit olarak
bağlanmamıştır. Kazalı, iskelede ve yüksekte çalışma esaslarına uygun ekipmanlar ve davranışlar göstermemiştir. kazalı
emniyet kemeri ve baret takmamıştır.
Bu durumda;
Ödenmiş sigorta primi...............................................15.500TL
Özel hastane giderleri................................................20.250TL
Harcanan tıbbi malzeme gideri.................................... 4.500TL
Mahkeme giderleri.....................................................17.500TL
Tazminat giderleri.....................................................350.000TL
Özel sigorta primleri.....................................................2.000TL
TOPLAM : 709.750TL
Hiçbir para maliyeti, bir candan daha değerli değildir.
41
RÖPORTAJ
Me r sin’i n G a y r i me n k u l S a tı ş /Pa z a rl a m a d a k i
Y üks el en Değ eri
MA RİN
G AY RİMENKUL
Me r s in ’ d e , ö z e l l i k l e Sa h i l
Ba n d ı v e y e n i y er l eş i m
bö l ge si o l a n K u z e y
M e r s in ’ d e l ü k s k o n u t
a la n ın d a ö n d e g el en
a r a c ılık f ir ma sı o l a n M a ri n
Ga y r i m e n k u l ’ ü n G en el
Müdürü Zeki Eralp ile
yapmış olduğumuz keyifli
r ö p o r t a j ı m ı z s i z l er l e. . .
42
Marin Gayrimenkul ne zaman kuruldu
ve nasıl büyüdü ?
Marin Gayrimenkulün temelleri 2000
yılına dayanır. Uluslararası bir markada
başlayan satış temsilciği ile yola çıktım.
Sektöre ilk adımım olan bu yılda arka
arkaya bir dizi eğitimler ve sertifikalar
aldım. Bir yıl sonra da 2 ayrı kategoride Türkiye ödülleri geldi. Yaklaşık 5 yıllık deneyimden sonra kendi markamız
olan Marin Gayrimenkulü oluşturduk.
Yaşça daha olgun ve deneyimli olan
harika bir ekiple yola devam ediyoruz.
Marin Gayrimenkul nasıl hizmet
ediyor ?
Firmamızın yoğun hizmet alanı Adnan
Menderes Bulvarı, Mezitli Sahil Bandı ve Carrefour bölgesi denilen Kuzey
Mersin’deki konutlardır. Tabi ki diğer
bölgelerde de hizmet vermekteyiz fakat müşteri portföyümüz bizi ağırlıklı
olarak bu tip konutlara yönlendirmektedir. Esasen bu şekilde olması bizim
de hoşumuza gidiyor çünkü bu alanda
uzmanlaşarak hem satıcıya hem de alıcılara daha iyi hizmet vermekteyiz.
www.meryap.org.tr
Marin Gayrimenkul’ü diğer firmalardan ayıran nedir ?Biz
ağırlıklı olarak alıcı ve satıcı odaklı çalışan bir firmayız. Alıcı
konumunda olan müşterinin isteklerini doğru anlayıp, yalnızca isteklere uyan gayrimenkulleri sunuyoruz. Şayet istenen
özellikte gayrimenkul hazırda yok ise müşteriyi beklemeye
alıp uygun gayrimenkul arayışına giriyoruz. Böylece müşteri 15-20 tane gayrimenkul görüp içinden seçmek yerine 3-4
gayrimenkul görerek sonuca gidebiliyoruz. Bu şekilde insanların değerli vakitlerini daha az almış oluyoruz. Satıcı konumunda olan müşterimizi ise (ki gayrimenkulünü afişe etmek
istemeyenler var) gerçek anlamdaki potansiyel alıcıları fiyatıyla ilgili bilgiyi net olarak verdikten sonra hizmet veriyoruz,
yani gereksiz ve anlamsız beklentilere hiç sokmuyoruz. Fiyatlamada ise ön ekspertizimizi ve yakın geçmiş benzer satış değerlerini mutlaka veriyoruz.
yüksek sinerji ile çalışır, çünkü bizim işimiz her zaman ekip
işidir, bu sektörde tek başına ilerlemek mümkün değildir. Bizimle çalışacak kişilerde ilk aradığımız özellik güvenilir olmasıdır. Kadromuza yeni bir kişi geldiğinde max 3 ay süre veririz, bu süre içerisinde ofisimizdeki uzmanlardan biriyle yakın
pozisyonda ön eğitime alırız ve dürüstlüğünü tartarız. Bize
uygun olduğunu düşünmeye başladığımızda ilgimizi artırırız.
Bizim eğitimlerimiz iş üstünde eğitim yani uzman biri ile yoğun bir şekilde beraber çalışarak pratik eğitim verilir. Bize
uymayan, sinerjiyi bozan ve dürüstlüğünden şüphe duyduğumuz biri ne kadar çok iş yapıyor ve para kazandırıyor olsa
bile bizimle çalışamaz ve yollarımız ayrılır. Kadromuzdaki
kişiler iyi eğitim almış ve bir çoğu yabancı dil bilen ve en
önemlisi işlerine gönül vermiş insanlardır ve rakiplerinden
farklı olmak gerektiğinin bilincindedirler. Onlar için başarı ön
Nasıl portföy oluşturuyorsunuz ?
Bizim portföyümüz genel olarak marka bilinirliği, güven ve
etki çevremizden gelmektedir. Kadromuzdaki kişilerin oldukça geniş bir çevresi var ve bu çevre telefonlarımızın sürekli
çalmasını sağlıyor. Tabi ki diğer firmalar gibi reklam-afiş tarzı çalışmalarımız var fakat satışlarımızın çoğu afiş olmadan
gizli satışlardır. Bizim herhangi bir müşteri ile bir kere aracılık
hizmetinde bulunmamız hatta aracılık hizmeti gerçekleşmese bile tanışmamız uzun yıllar süren bir birliktelik ile devam
ediyor.
Kadro demişken bu konuda da firmanızın kadro oluşumu
hakkında bilgi verir misiniz lütfen ?
10 kişilik bir müşteri temsilcisi kadromuz var. Bu kadromuz
www.meryap.org.tr
43
plandadır ve bu da maddi kazancı getirmektedir. Kadromuzdaki hiç kimse para kazanacağı kaygısıyla satıcıyı ve alıcıyı
riske atmaz.
Son dönemlerde ulusal markaların Mersin’e ilgisi yoğunlaşmaya başladı dolayısıyla sektörünüzde rekabet kalitesi
yükseldi mi ?
Rekabet bize haz verir ve firmayı sürekli zinde ve diri tutar.
Bakın biz 5 yıl Mersin’de uluslararası bir markayı en üst
seviyede temsil ettik. Burada aldığımız eğitim ve tecrübeyi
Marin Gayrimenkul adı altında uygulayarak şirketimizde kurumsallaşmayı 4 yıl önce tamamladık ve sürekli olarak firma
adımızı ön plana çıkarmaya çalışıyoruz ve bu konuda da
başarılı olduğumuzu düşünüyoruz çünkü insanlar arasında
gayrimenkul denince adımız güven kelimesiyle eşdeğer bir
anlam taşıyor. Mersin’de hangi işi yaparsanız yapın kişilerin çevresi ön plandadır çünkü Mersin’de işler sıcak ilişki ve
güvene dayalı yürür. Bizim en büyük silahımız dürüstlük ve
geniş etki çevremizdir. İşe alım ve sonrasında kurallarımız
vardır. Kadromuzdaki kişilere karar verme yetkileri verilmiştir
ama her zaman kontrolümüz altındadır.
Sizce insanlar neden gayrimenkul alırken ve satarken aracı kullanmalı ?
Evet çok hassas bir soru sordunuz. Bizim bu konudaki söyleyeceğimiz en güzel cümle “herkes kendi işini yapsın” bu
ne demektir? Diyelim ki siz bir fabrikada genel müdürsünüz
ve sabah 8’den akşam 7’ye kadar çok yoğun bir şekilde çalışıyorsunuz. İşinizi bırakıp veya iş çıkışı saat 7’den sonra eve
gidip dinlenmek, sevdiklerinizle beraber olmak veya spora
gitmek yerine sokak sokak gezip ev arıyorsunuz. Birincisi
gezerken binanın dışını görüyorsunuz evin büyüklüğü, durumu, piyasa fiyatının ne kadar doğru olduğu ve en önem-
44
lisi o binada oturanların hangi sosyal ve kültürel değerlere
sahip olduğunu bilmiyorsunuz ve gidip o evi alıyorsunuz,
aradan kısa bir süre geçtikten sonra olması gerektiğinden
çok daha pahalıya aldığınızı, evin kalitesinin düşündüğünüz
gibi olmadığını veya binada oturan kişilerin sizin kültürünüzle
örtüşmediğini görüp pişman olabilirsiniz. Biz sürekli bina ve
sitelerde satış ve istihbarat yaptığımız için alıcıyı doğru gayrimenkule doğru fiyattan taşıyabiliyoruz. Herkes kendi işini
yapsın dediğimiz işte budur, müşteriler gayrimenkul işlerini
aracıya teslim edecek ve kendi işine gidecektir, aracı doğru
satıcı ve alıcıyı buluşturacak ve herkes mutlu olacaktır. Nasıl
ki artık büyük şirketler bazı işlerini kendi bünyelerinde değil
de taşeron firmaya veriyor veya çözüm ortağı adı ile başka
şirketlere havale ediyorsa gayrimenkul yatırımı da bu şekilde
olmalıdır. Yani insanların gayrimenkul işlerini çözüm ortağı
olarak bir aracılık firmasına vermesi gereklidir.
Emlak sektöründe de kayıt dışı firmalar var mı ?
Tabi ki bir çok sektörde olduğu gibi, Emlak sektöründe de
kayıt dışı firmalar var. Bu konu ile ilgili odamızın çalışmaları
devam ediyor. Bu konuda en büyük görev maalesef müşterilere düşüyor. İnsanlar gayrimenkul işlerini bu konuda eğitim almış ve dürüst çalışan firmalar ile çalıştıkça söz konusu
kayıt dışı firmalar da zaman içinde azalacaktır. Biz bir satış
yapacağımız zaman her türlü detayı inceliyoruz; nedir bu detaylar : Gayrimenkul üzerindeki borç, ipotek, haciz gibi konular ve bunların nasıl her 2 tarafı da garantiye alacak şekilde
çözülmesi, satıştan sonra özellikle satıcı tarafına ilerde herhangi bir vergi durumu olmayacağı şekilde satış yapılması,
gayrimenkul ile ilgili herhangi bir problem olup olmadığı gibi
konular hassas bir şekilde incelenir.
www.meryap.org.tr
Yalnızca konut satışlarına mı yoksa ticari gayrimenkul ve
arsa konularında da çalışmanız var mı ?
Tabi ki de her türlü gayrimenkul konusunda aracılık hizmeti
veriyoruz. Fakat bizim çalışmamız biraz farklıdır. Bazı arkadaşlarımız yalnızca arsa alanında hizmet verir bu konuda
uzmanlaşmıştır. Ticari gayrimenkul alanında da uzman arkadaşlarımız var. Konut alanında da kadromuzdaki arkadaşlarımızın bölgesel uzmanlaşması vardır. Bölgesel uzmanlaşma
dediğimiz; mesela bir arkadaşımız Mezitli bölgesinde uzmanlaşırken, başka bir arkadaşımız Sahil bandında, bir diğer arkadaşımız ise Kuzey Mersin’de uzmanlaşmıştır. Daha
önce de konuştuğumuz gibi kadromuzdaki kişiler yüksek
sinerji ile çalıştığı için bir arkadaşımıza talep geldiğinde söz
konusu talep kendi uzmanlık alanında değil ise hemen o konudaki uzman ile iletişime geçip doğru hizmeti verir.
Zeki Eralp ile yaptığımız bu keyifli röportajımızın bitmesine
az kalmışken Alper Şahin yanımıza geldi. Alper Bey’i görmüşken de röportajımızın son sorusunu kendisine sormak
istedik ve;
Alper Bey, Mersin’de gayrimenkul alanında son yıllarda
hızlı bir büyüme ve fiyat artışı söz konusu, bu konuda sizin
düşünceleriniz nedir ?
Türkiye çapında olduğu gibi Mersin’de de konut satışları ciddi anlamda artış göstermektedir. Mersin son yılların parlayan
şehirlerinden olmuştur. Çünkü limanı, Organize Sanayi Böl-
www.meryap.org.tr
geleri, Turizm yatırım beklentileri, Sağlık alanındaki yatırımlar, Lojistik gücü gibi alanlarda hızlı büyüme ve beklentiler
söz konusudur. Türkiye çapında markalaşmış birçok firma
Mersin’de yatırım yapmaktadır. Ülkemizde refah sürekli artmaktadır ve insanların her konuda beklentileri yükselmektedir. Nasıl ki daha iyi araba, daha iyi telefon, televizyon, tatil
gibi isteklerimiz varsa konut alanında da beklentilerimiz yükselmiştir. Bunu gören müteahhitler de ona göre daha modern ve teknolojik binalar yapmaktadır. Bu konuda Mersin
ciddi anlamda aşama kat etmiş olup İstanbul’u geride bırakacak konutlar üretmektedir. Bu nedenle de insanlar daha
iyiye sahip olmak için yeni konutlara yönelmektedir. Böylece
de piyasada dinamizm oluşmakta ve para el değiştirerek
ekonomiye katkıda bulunmaktadır. Fiyat artışlarına gelince
bu gayet normal bir durumdur çünkü Mersin hızlı büyüyen
bir şehir olup nasıl ki İstanbul’da konut fiyatları sürekli artıyorsa birçok alanda büyüyen şehrimizde de konut fiyatları
artacaktır. Ayrıca artık gayrimenkul konusuna yalnızca yaşadığımız konut olarak değil aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da bakmamız gerekir. İnsanların tasarruflarını bankada
mevduata, tatile veya ekstra tüketime değil de gayrimenkule
yatırmaları her zaman karlı bir yatırım olarak kendilerine geri
dönecektir. Artık insanlar bir ev alıp yıllarca o evde yaşamıyor, belli bir süre sonra satıp beklentilerini daha iyi karşılayacak bir eve geçiyorlar yani hiçbir zaman kayıp yok sürekli
kazanım var.
45
MERS-İN
MERSİN’İN YENİ VALİSİ GÖREVİNE
BAŞLADI
Özdemir ÇAKACAK
Mersin Valisi
46
Kırşehir Valiliği görevinden Mersin Valiliğine atanan Özdemir
Çakacak, kente geldi.
Mersin Valiliği önünde kurum amirleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından karşılanan Çakacak, ardından tören
mangasını selamladı.
Çakacak, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada,
Mersin’in sanayisi, ticareti ve kültürel faaliyetleriyle her geçen
gün önemi artan bir kent olduğunu, en iyi hizmeti vermek için
ortak akılla hareket edeceklerini söyledi.
Valilik kapısının her zaman vatandaşlara açık olacağının altını
çizen Çakacak, “Bizler ulaşılmayan değil, en kolay ulaşılan
makamlar olmak zorundayız” dedi.
Çakacak, tüm kurumların kapısının açık bulunması durumunda toplumsal barışa en güzel katkıyı sunacaklarını vurgulayarak, Mersin’i daha ileriye götürme gayreti içinde olacaklarını kaydetti.
Çakacak, daha sonra kurum ve kuruluş temsilcilerinin “hayırlı olsun” dileklerini kabul etti.
www.meryap.org.tr
MERS-İN
Mersin Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Çamsarı
Göreve Başladı
Mersin Üniversitesi yeni Rektörü
Prof. Dr. Ahmet Çamsarı görevine
başladı. 28 Kasım Cuma günü yapılan devir teslim töreni ile rektörlük
görevini Prof. Dr. Suha Aydın’dan
devralan Prof. Dr. Çamsarı, makamına geçerek çalışmalarına start
verdi.
Yönetimi boyunca demokratik, barışçıl ve huzurlu bir çalışma ortamı
sağlanacağına dikkat çeken Prof.
Dr. Çamsarı, istikrarlı bir gelişim
amaçladıklarını, bunu yaparken de
eşitlik ve adaletten ödün vermeyeceklerini söyledi. Prof. Dr. Çamsarı,
evrensel bir üniversite kültürü oluşwww.meryap.org.tr
turmak için işbirliği, paylaşım, katılımcılık ve şeffaflık ilkelerine vurgu
yaptı.
Öğrencilerin donanımlı bireyler
olarak mezun olmaları için eğitimöğretim faaliyetlerinde gerekli imkan ve teknolojinin sağlanması için
çalışacaklarını dile getiren Prof. Dr.
Çamsarı “14 yıldır mensubu olduğum Mersin Üniversitesi’nin potansiyelinin farkında olarak, bu yeni
dönemde hedeflerimize ulaşacağımıza dair inanç ve güvenim tamdır” dedi ve hedeflerine ulaşmada
kent dinamikleri ile işbirliği içinde
olacaklarının altını çizdi.
Prof.Dr. Ahmet Çamsarı Kimdir?
Prof.Dr.Ahmet Çamsarı 1972 yılında Kahramanmaraş’da
doğdu. İlk ve Orta eğitimini burada tamamladı. Lise eğitimini
1990 yılında G.Antep Fen Lisesi’nin üçüncü mezunlarından
olarak tamamladı. Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. 1996 yılında buradaki eğitimini tamamlayarak
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kardiyoloji İhtisasını tamamladı.
2001 yılı başında uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra
yaklaşık bir yıl boyunca Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştı. Aynı yıl sonunda Üniversitemiz Kardiyoloji
Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. 2006 yılında Doçent Doktor ünvanını aldı. Yine Üniversitemizde 2012 yılında
Profesör oldu.
Tüm bu süreç içinde yaklaşık 50’si yurtdışı olmak üzere
100’e yakın bilimsel çalışması bulunmaktadır. Çeşitli kurs
ve panellerin düzenlenmesine katkıda bulunmuş ve bir çok
derginin değerlendirme komitesinde yer almıştır.
Türk Kardiyoloji Derneği ve European Cardiovascular Society üyesi olan Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, iyi derecede ingilizce ve orta seviye almanca bilmektedir.
Prof.Dr. Ahmet Çamsarı halen Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD
Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktadır; Evli ve iki çocuk
babasıdır.
47
MERS-İN
MERSİN’DE CUMHURİYET BAYRAMI
ÇOŞKUYLA KUTLANDI
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Cumhuriyetimizin ilanının 91’inci
yıl dönümünde tüm yurtta olduğu gibi Mersinde de coşkuyla
kutlandı.
Kutlama programı Vali Özdemir Çakacak’ın sabah saatlerinde
Kültür Merkezi Şeref Salonu’nda tebrikleri kabul etmesiyle başladı.
Cumhuriyet Alanı’nda devam eden törende ise büyük coşku
hâkimdi. Vali Özdemir Çakaçak, beraberinde Akdeniz Bölge ve
Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile alanı dolduran
vatandaşları selamlayarak onların bayramlarını kutladı.
Törene; Milletvekilleri Mehmet Şandır, Aytuğ Atıcı, Nebi Bozkurt, İsa Gök ve Vahap Seçer, Mersin’de görev yapan mülki ve
askeri erkan, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, öğrenciler
ve çok sayıda vatandaş katıldı.
48
Törende yaptığı konuşmasında Cumhuriyet’in önemine vurgu
yapan Mersin Valisi Özdemir Çakaçak, Cumhuriyet’in aydınlanmanın ve çağdaşlaşmanın simgesi olduğunu belirterek,
Cumhuriyet’in ilanının Türk Milleti’nin tarihinde bir dönüm noktası
olduğunu ifade etti.
Türk Milleti’nin her türlü imkânsızlıklar içerisinde Atatürk’ün önderliğinde giriştiği kurtuluş mücadelesinden zaferle çıktığını aktaran Vali, halkın bu mücadeleyi demokratik bir yönetim şekli olan
Cumhuriyet ile taçlandırdığını kaydetti.
“Bu büyük gün sadece bir yönetim şeklinin ilanı değil, tarih sahnesinden silinmek istenen bir Milletin inancına ve azmine hiçbir
gücün karşı koyamayacağının tüm dünyaya ilanıdır” diyen Vali
Özdemir Çakaçak, Cumhuriyet’in her alanda yenileşmenin, çağdaşlaşmanın ve ilerlemenin yolunu açtığını belirtti.
Cumhuriyet’in temelinin Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh”
ilkesi ile barışçıl bir anlayışa dayandığını da sözlerine ekleyen
Mersin Valisi Özdemir Çakacak, sözlerini ise şöyle noktaladı:
“Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramınızı kutluyor, en
büyük bayramımız olan bu günde, bizlere bu cennet vatanı emanet eden başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi şükranla, minnetle ve
saygıyla anıyor; sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Öğrenciler tarafından şiirlerin okunması ve birbirinden renkli
dans gösterilerinin sunulmasıyla devam eden tören, resmi geçidin ardından sona erdi.
www.meryap.org.tr
MERS-İN
Tecrübe Paylaşımı
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Adana Şubesi tarafından organize edilen “Tecrübe Paylaşımı”
programlarına bir yenisi daha eklendi.
Gaziantep Ticaret Odası ve Eyüp
Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
Eyüp Bartık’ın konuşmacı olarak
katıldığı programa ASKON Üyeleri
ve çok sayıda işadamı katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan ASKON Adana Şube Başkanı
Recep Çalışkan, kurum, sivil toplum kuruluşları ve dernekler hakkında bilgiler vererek iş hayatından
kesitler sundu. Çalışma esasları, sosyal sorumluluk projelerinin
önemi, personel seçiminde dikkat
edilmesi gereken hususlar, kurum
içi iletişim, güven ilkesi ve finansal
hassasiyetler konularında düşüncelerini paylaştı.
“Tecrübe Paylaşımı” programında
konuşan Eyüp Bartık ise, “Eyüp
www.meryap.org.tr
Lojistik’in temelleri 1936 yılında
taşımacılıkla başladı. Türkiye’nin
zor koşullarında yapılan dede
mesleğinde, doğru ürünü, doğru
fiyatlarla müşterilerine ulaştırmayı
ilke edinen şirket, kısa sürede piyasanın önemli firmalarından birisi
oldu.” dedi.
Müşteri odaklı satış politikaları ile
Türkiye birincilikleri elde edildiğini
ifade eden Eyüp Bartık, firmanın
vizyonunu “Avrupa’nın en iyi lojistik
firması olmak” olarak belirlediklerini belirtip, firmanın yaptığı yatırımlar ile 2004 yılında 40; 2005 yılında
60 ve 2006’da da 127 araçlık bir
filoya ulaştıklarını sözlerine ekledi.
Eyüp Bartık’ın firma ve çalışma
hayatıyla ilgili tecrübelerini aktardığı program, ASKON Adana Şube
Başkanı Recep Çalışkan’ın günün
anısına Esma-ül Hüsna tablosu
takdim etmesiyle sona erdi.
49
MERS-İN
MESiAD
Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD),
tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen
‘Yılın İş İnsanları ve Girişimcisi Ödül Töreni’nde
4 ayrı kategorideki 15 ödül sahiplerini buldu.
Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD), tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Yılın İş İnsanları ve
Girişimcisi Ödül Töreni’nde 4 ayrı kategorideki 15 ödül sahiplerini buldu.
Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Sanayici ve İş
Adamları Derneği (MESİAD) tarafından bu yıl 10’uncusu
düzenlenen ‘Yılın İş İnsanları ve Girişimcileri Ödül Töreni’ne
katıldı. Yenişehir Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende Vali Çakacak’ın yanı sıra, Mersin milletvekilleri
Mehmet Şandır, Aytuğ Atıcıve Vahap Seçer, Akdeniz Bölge
ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türk Giri-
50
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
SORUN
İŞSİZLİK
ise;
ocamaz
anettin K kat çekti.
rh
u
B
ı
n
ka
ik
diye Baş
uğuna d e Çukuv
şehir Bele nunun işsizlik old
k
in
ü
y
rs
ü
e
B
M
Mersin
ra göre
la
yük soru
a
ü
nun aşılb
rm
ru
tı
o
n
ş
s
e
tı. Bu
ılan ara
a
k
p
i
a
Mersin’in
ik
“Y
t edilın
z
a
ocam
lamasın
a hareke
K
a
d
rt
n
u
lt
a
o
k
ru
e
ş
ğ
a
iy
o
B
d
ürk
i işsizlik T leştirilmesi ve bu
rova’dak
ı.
bir
d
n
n
a
ri
ll
le
u
ir
k
k
i
fi
adelerin
if
ması için
.”
ir
abiled
te
kmek
rama yap
re
ıç
e
s
g
i
ir
s
b
e
e
m
telik il
acaksak
cağı birlik
i kalkındır ir. Böla
y
e
p
a
lg
y
ö
b
ın
lid
Adana’n
maz, “Bu
irleştirme
Mersin ve en Başkan Koca
gücünü b rımların hayata
,
li
e
rt
tm
li
e
e
t
atı
ceğini b
k hareke
şüyor.
mlayıcı y
dana orta
irini tama erkese görev dü
Mersin -A etten ziyade birb
ir yıl
h
konuda
yönelik b e
ab
gede rek sağlanmalıdır. Bu masına, dirilişine
rv
o
ıy
ın
ğrı yap
si
iden kalk i STK lara bir ça
n
geçirilme
leşe
n
y
tü
ü
in
b
n
ölge
irleri
’dek
2015’in b Adana ve Mersin rı sıklaştırmak, fik
in
di.
lantıla
olmasi iç
rum.” de
aren top
ından itib öreve davet ediyo
y
a
k
a
c
O
ig
in herkes
tirmek iç
BÖLGED
şim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TURKONFED) Yönetim
Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, Çukurova Sanayi ve İş
Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVA SİFED) Yönetim Kurulu
Başkanı Süleyman Sönmez, MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz, il protokolü, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda sanayici ve iş adamı da hazır bulundu.
Törende konuşan Vali Çakacak, günümüz küresel ekonomik
yapısının içerisinde kalkınmanın tek başına kamu eliyle sağlanabilmesinin ve sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını
ifade ederek, sürdürülebilir kalkınmanın ancak kamu-özel
sektör işbirliği ile etkin, verimli ve kalıcı bir yapıya kavuşabileceğinin altını çizdi. Bu bağlamda sanayi sektöründe faaliyet
gösteren firmaların sivil toplum kuruluşu bünyesinde bir araya gelerek kamu ile birlikte omuz omuza verdiğini söyleyen
Çakacak, bu birlikteliğin Türkiye ve Mersin için pozitif katma
değer sağladığını belirterek, “Bu kapsamda bizlere düşen en
büyük görev, sanayi alanında düzenleyici, tedbir alıcı, teşvik
edici ve destekleyici uygulamaları yerelde uygulayarak yatırımcının önünü açmak, karşılaşabilecekleri engelleri süratla
ortadan kaldırarak tüm imkanlarımız ile sanayicilere destek
olmak ve devletimizin sağladığı huzur ve istikrar ortamının
devamlılığını sağlamaktır” ifadelerini kullandı. Türkiye sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmaların yüzde 1,84’ünün
Mersin’de bulunduğuna dikkat çeken Çakacak, “Tam bin
158 tane firma ilimizde faaliyet göstermektedir. Bunun yanındaİstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları endeksinde ilimizde faaliyet gösteren 7 şirket
yer almaktadır. Bu sayıların değerli girişimcilerimizin özverili
çalışması ve ülkemizdeki ekonomik istikrar ile çok kısa sürede daha da artacağına olan inancım tamdır. İlimizde 126
firmanın faaliyet gösterdiği Mersin-Tarsus Organize Sanayi
Bölgesi ve gelişme alanında bulunan tüm parsellerin tahsis
edilmesi ve yer talep eden firma sayısının giderek artması
sebebiyle ilimize sanayi ticaret ve istihdam açısından önemli
faydalar sağlayacak yeni organize sanayi bölgelerine ihtiyaç
duyulduğu kanaatindeyim” diye konuştu. Dış ticarette Avrupa ülkelerinin önemli bir paya sahip olduğunu söyleyen Ça
kacak, “Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik durgunluk ve
ÜYÜK
EKİ EN B
bölgedeki siyasi istikrarsızlığa rağmen Cumhuriyetimizin
100’üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılı hedefleri doğrultusunda devletimizin tüm organları, özel sektör ve sivil toplum
kuruluşlarımızla birlikte var gücümüzle özverili bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Mersinimizi layık olduğu seviyeye
el birliğiyle yükselteceğiz.
Allah Mersin’e her türlü güzelliği zenginliği vermiş. Demografik ve inanç yapısıyla, tarımıyla, lojistiğiyle, sanayisiyle, ticaretiyle ve serbest bölgesiyle Mersin gerçekten Türkiye’nin
küçük bir örneğidir. Bu güzellikleri yaşamasını bilmek lazım.
İlan edilmiş 8 tane turizm bölgemiz var. Çukurova Uluslararası Havaalanı gibi büyük bir proje var. Ayrıca, Türkiye’nin
6’ıncı büyük ekonomisine sahibiz. Bu bile aslında Mersin’de
çok şeylerin yapıldığını gösteriyor. Ama yapılması gereken
daha çok şey var. Çünkü çok daha büyük bir potansiyele
sahibiz. İşte bunların bizzat Valiliğimizin koordinesinde sayın
milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, ticaret sanayi
odamız, borsamız ve sivil toplum örgütlerimizle toplanıp nelerin yapılması gerektiğini her zaman konuşmalıyız” şeklinde
konuştu.
51
MERS-İN
Yılın İş İnsanları Ödülü’ne layık görülenler;
MESİAD Teşekkür Plaketi-İbrahim GENÇ / Yenişehir Belediye Başkanı
1-MESİAD Yılın İlçe Eğitim Yatırım Ödülü-Tarsus Amerikan Koleji-SEV Sağlık Eğitim Vakfı
2-MESİAD yılın İş İnsanı Yenilikçi Yatırım Ödülü-Ali Haydar GÜLER / Fiberton Prekast A.Ş.
3-MESİAD Yılın İş İnsanı Girişimci Teşvik Ödülü-Mehmet DAĞ / OBJE FTD Tekstil
4-MESİAD Yılın İş İnsanı Girişimci Ödülü-Seyfetullah IŞIK / Armada Duvar Kağıtları
5-MESİAD Yılın İş İnsanı Ödülü-Hasan ŞEMSİ / Berdan Cıvata
6- MESİAD Yılın İş İnsanı Büyük Ödülü-senan İDİN / Aves
Sosyal alan Ödülleri
1-MESİAD Proje Pazarı Ödülü-Bahadır K.KÖRBAHTİ
Mersin Üni. Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu
2-MESİAD Sanat ve Sanata Katkı Ödülü-Hasan CANEL / Heykeltraş
Etem ÇALIŞKAN / Hat Sanatçısı
3-MESİAD Mersin Kent Tarihine Katkı Ödülü - Mirza TURGUT
4-MESİAD Yılın Çevreci ve Doğa Dostu Ödülü - Prof. Dr. Serap ERGENE
5-MESİAD Sosyal Sorumluluk Ödülü - Prof. Dr. Aynur ÖZGE
6-MESİAD Yılın Eğitime Katkı ve Kent Tanıtım Ödülü-Prof. Dr. Ahmet ÖZER
52
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
53
ema mutfak
emamutfak.c om
ema_mutfak
emamutfak.c om
YAPI SEKTÖRÜ
Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU,
Yeni İş Güvenliği Paketini Açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İş Güvenliği için hazırlanan
eylem planını açıkladı. Maden işletmeleri ve inşaatlar için
planlanan tarihi değişikleri açıklayan Davutoğlu, sertifikası
olmayan işçilerin hiçbir alanda çalışamayacağını da belirtti.
Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları: İş güvenliği
paketini bu hafta Meclis’e vereceğiz. 95 maden ocağı işletmesini durdurduk. Asansör faciasından sonra 2079 inşaat
denetlendi, 1610 inşaat durduruldu. Yasal düzenlemeyi yapmış olabilirsiniz, teftiş yaparsınız, inşaatı durdurursunuz ama
en önemlisi çalışma sistemini değiştirmektir. Hükümetimiz
çalışma şartlarını iyileştirmek için her türlü yasal tedbiri alacak. Mesela sadece sonunda bir şey üretmek değil, çalışanlarımızın can güvenliğini de sağlamak önemli. Vatandaşlarımızı kendi güvenlikleri için bilgilendirmek de çok önemli.
6 Eylül’den bu yana, her Bakanlar Kurulu toplantısında iş
güvenliği konusunu ele aldık. İşçi ve işverenlerin, STK’ların
mevzuatları incelemesi ve önerilerle gelmesi lazım. Hem
demokratik standartlarda bir ülke olarak sömürünün önüne
geçmek lazım hem de üretime devam etmek lazım. Hukukun
devam edebilmesi için işletmelerin devam etmesi de lazım.
56
İŞTE İŞ GÜVENLİĞİ PAKETİNİN MADDELERİ
1-Mesleki yeterlilik sertifikası alınacak
2-Zorunlu iş sağlığı ve eğitimi
3-Yapı denetim firmaları iş güvenliği sorumluluğunu üstlenecek
4-İnşaatlarda şantiye şefine, madenlerde şeflerine iş güven-
www.meryap.org.tr
liği uzmanı olma zorunluluğu getireceğiz
5-Yaptırımlarda ödül-ceza formatı gelecek
Çok tehlikeli iş kategorisinde 3 yıl hiçbir sorun çıkmaması
durumunda işverenlerden sigortaları asgari düzeyde tahsil
edeceğiz.
6-İdari para cezalarında yaptırımlar getireceğiz
7-Kamu ihale şartlarına çok ciddi yükümlülükler getireceğiz
8- Rödevans, kiralama işlerinde üretim zorlamalarını önlemek için tedbirler getireceğiz
9- Rödevans sürelerini 15 yıldan az olmama şartı getireceğiz
10- Kamuda rödevans olacak ama bütünüyle bu iş başka bir
taşerona devredilemeyecek
11- Özel sektörede rödevans olmayacak
12-Standartlara uygun kişisel koruyucu donanım sağlamayanlara idari para cezası uygulanacak
13-İşverenin ölümlü iş kazasında işveren kusurlu bulunursa
alacağı cezaya ilave olarak 2 yıl boyunca kamu ihalelerinden
men edilecek.
14- Yeraltı maden işlerinde çalışan işçilerin kaydı ve konumları için çip uygulanacak
15- Maden dokümanları mutlaka elektronik ortamda paylaşılacak
16-Maden ve inşaatlarda iş güvenliği denetimleri fotoğraflı
olacak
17-Tatbikatların 6 ayda bir yapılması ve kayda alınması
18-Acil durumlarda çıkışın kolay olması için fosforlu hayat
hattı kurulacak
19-Alo 171’e ek bir düzenleme yapılacak
20-Kömür madenleriyle
ilgili mevzuatları gözden
geçirip yasal düzenleme
yapacağız
21-Madencilik sektörüyle
ilgili ömrü biten işletmelerin değerlendirilmesi
MADENLERE ÖZEL DÜZENLEME
-Maden şirketleri belli bir
geçiş sürecinde çalışanlara hayat sigortası yapacak
-Maden sahalarının denetimi
-Küçük işletmelerin birleşmesini sağlayacağız
-Madenin türüne göre ruhsat alanlarını düzenleyeceğiz
-Devlet hakkı bedelini kademeli olarak belirleyeceğiz
-Tek bir kalemde ruhsat bedelini toplayacağız
-Ruhsat bedelinin bir kısmını faaliyeti biten madenler için kullanacağız
-Küçük işletmelere devlet hakkı konusunda kolaylık sağlanacak
-Maden arama çalışmaları için teşvik mekanizmaları oluştuwww.meryap.org.tr
racağız
-Ruhsat talebi sırasında mali yeterlilik standardı getireceğiz
-İşletme projeleri içerik bakımından gözden geçirilecek
-Maden işletmelerinde çalışacaklar için eğitimler yapılacak
-Kamuoyu duyarlılığının arttırılması
“EN ÖNEMLİSİ ZİHNİYET”
İhtiyaç olması halinde Türk Ceza Kanunu’nda düzenlemeler
yapılacak. Zihniyeti değiştirmeden insanların davranışlarını
değiştiremezsiniz. Hangi yasal zorunluluğu getirirseniz getirin bilinçli insan faktörü çok önemli. İnsan kendini kontrol
etmediği zaman hiçbir yasal düzenleme sonuç getirmiyor.
Mesleki eğitim alanında çalışmalarımızı arttıracağız. Yasa
çıktıktan sonra işçi sendikalarının önemsemesi lazım. İşçilerin yasal haklardan haberdar olması lazım. Sendikaların
kendi mensuplarını bilinçlendirmesi lazım.
“SİGORTA ŞİRKETLERİ DEVREYE GİRECEK”
Hayat sigortaları için geçiş süreci hazırladık. Bunun getireceği fayda çok önemli çünkü bu sefer bir öz denetim olacak. Devletin yasağını delmek çok hakmış gibi görülüyor.
Polisi atlatayım emniyet kemerini çıkarayım diyen zihniyet
ile olmaz. Özel bir sigorta şirketi denetim işini üstlendiğinde kontroller artacak. Bir kayıp halinde adaletsizliklere yol
açacak durumlar olmayacak. Son olaylarda işletme sahipleri
yüzünden kayıplar yaşadık. Bazı yerlerde sigorta şirketleri ile
görüşülür ve değerlendirme yapılır.
ÖLÜM OLMASA DAHİ...
Müfettiş gelip madenin bir bölümünde işi durduruyor, sonra işveren müfettişi dinlemeyip durdurulan işi başlatırsa ve
kaza gerçekleşirse ölüm olmasa dahi işveren yargılanacak.
Bir inşaatın belli bir bölümünde de işin durdurulması konusunda aynı uygulama olacak.
Yaşam odasının daha sık yerleştirilmesi gerekir.
57
RÖPORTAJ
ME R S İ N’D E YEN İ b İr ayd ın lat m a şİ rketİ
D eco S h in e
Me r si n in ş a a t s e k t ö rü n d e
y e n i s a y ı l a n v e ü rü n
p o r t f ö y ü n ü k ı s a s ü r ed e
g e n i şl e t e n b ir a y d ı n l a t m a
ş ir k e t i o l a n D e c o
Shine’ın kurucusu ve
genç işadamı olan Ufuk
Ya l ç ı n ile y a p t ı ğ ı m ı z
ke y if li s o h b et i s i z l er l e
paylaşıyoruz.
58
Meryap Dergisi okurları için kendinizi
ve firmanız Deco Shine’ı kısaca tanıtır
mısınız?
Ben Ufuk Yalçın .Kimya Mühendisiyim.
Yaklaşık 10 senedir Mersin’de çalışıyorum. İki sene önce, kendi evimize
yaptırmak istediğimiz bir projede gergi
tavan uygulamak istedik. Araştırmamız
sonucu mersinde bu uygulamayı yapan olmadığını fark ettik. Diğer şehirlerden hizmet vermekte olan firmalar
ise aydınlatma konusunda fazla çözüm
imkanı sunmuyorlardı. Aslında Gergi
tavan ve genel aydınlatmayı birbirinden
ayıramayız. Biraz araştırma sonrasında aydınlatma sektöründe işe girmeye
karar verdim ve profesyonel bir ekip
kurarak sektöre hızlı bir giriş yaptık. Şirketimiz 2012 yılının sonunda kuruldu.
Amacımız aydınlatmanın düz elektrikçi
mantığından çıkarıp, daha profesyonelce yapılmasını sağlamaktır.
Aydınlatma Şirketi olarak amaçlarınız nelerdir? Hedeflediğiniz amaçlara
ulaştınız mı?
www.meryap.org.tr
Kuruluş aşamasında bir yol haritamız vardı. Yaklaşık bu haritanın 5 ay gerisinden hareket ettik ama şu an istediğimiz
yolda yürümeye devam ediyoruz. Hedeflerimize kısmen
ulaştık diyebilirim. İlk amacımız Mersin’e aydınlatmanın farklı yüzünü tanıtmaktı. Daha sonraki hedefimiz hem Mersin
hem de şehir dışında bayiler kazanmaktı. Tabi bunun içinde
üretim aşamasına geçmemiz gerekiyordu. Şu anda üretim
kısmına da başladık. Hedeflerimiz doğrultusunda üretime
başladıktan sonra Mersin’de iki tane bayimizi, Hatay, Kayseri ve Tarsus’ta da bayilerimizi oluşturduk. Bundan sonra
daha hızlı büyüyeceğimize inanıyoruz. Bu bayilerimiz çalışmalarına başladılar. İstanbul’daki firmalara rakip olarak proje
bazlı işlere imza atmak istiyoruz. İş anlamında da kadro anlamında da rekabetçi bir yapıya sahibiz ve rekabetçi bir fiyat
politikası izliyoruz.
DecoShine Aydınlatma Sistemleri olarak yaptığınız çalışmalar nelerdir? Çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Gergi tavan imalatı yapıyoruz. Gergi tavan sistem olarak hem
çok dayanıklı, hem de her yere uygulanabilirliği olan bir sistem.
Kısacası gergi tavan çok fazla uygulama alanı olan dekoratif bir
aydınlatma çözümüdür. Bu malzeme sudan, nemden ve tozdan etkilenmiyor. Anti statik ve anti bakteriyel özelliklere sahip bir
malzeme. Öncelikle bunun imalatını yapıyoruz. Onun haricinde
isteğe bağlı herhangi bir aydınlatma modelinin proje bazlı imalatlarını yapıyoruz. Özel projelerde ithalat yapma imkanımız da söz
konusu. Burada ise; tedarikçi pozisyonunda yer alıyoruz.
www.meryap.org.tr
Mersin’de Aydınlatma konusunda yeni bir tarz getirdiğinizi iddia ediyorsunuz? Bu tarz nedir?
Öncelikle müşterilerimizin kullanım amacının ne olduğunu
öğrenip, ona göre hareket ediyoruz. Amaca yönelik aydınlatma yapıyoruz. Biraz daha standartların dışında projeler
çıkartıp bir dairenin bir odası bile olsa o odada hangi ışığı daha doğru noktadan alırız, hangi açıdan daha hesaplı
olur, bunların değerlendirmelerini yapıyoruz. Ondan sonra
montaj kısmına geçiyoruz. Örneğin; Tv ünitelerin üzerine
spot konulmamalıdır. Nedeni ise göze olan rahatsızlığı yok
etmektir. Ama girdiğimiz bir çok dairede elektrikçi bu işi
kendi standartlarına göre yaptıysa belirli santimlere bölerek
59
spotu dizmiştir. Bu şekilde de televizyon ünitelerinin üzerine
spot ışık gelmektedir çoğu zaman ve malesef seyir kalitesini
düşürmekte, uzun süreli seyirlerde ise baş ağrısı yapmaktadır. Market içi aydınlatmalarına bakacak olursak, lüks hesabı yapılarak bu işe başlanıyor. Bilgisayarda lüks hesapları
yapıldıktan sonra montaj işlemlerimiz başlıyor. İşimizi biraz
daha teknolojiyi ön plana çıkararak ve kullanım amacını hesaplayarak , özenle yapıyoruz. Bunun ayrıcalığını ve farkını
Mersin’de yaşatıyoruz. Kişilere özel aydınlatma tasarımları
yapıp bunları uyguluyoruz. Kendi evinize yaptırdığınız bir uygulamayı başka birinin evinde göremezsiniz. O tasarım sadece size ait olur. Bizim en büyük özelliğimiz de budur.
Peki bu uygulamalarda tasarruftan da bahsedebilir miyiz?
Tasarruftan tabi ki bahsedebiliriz. LED artık yeni teknoloji bir
aydınlatma ürünüdür. LED aydınlatma bakım maliyetlerini düşürüyor. Çünkü bu ürünlerin tamamı 2 yıl boyunca garantilidir.
Kullanım ömrü olarak baktığımızda 10 sene gibi bir kullanım
ömrü görünmektedir. Aynı zamanda enerji kullanımını düşürmektedir. Bu size hem elektrik faturalarında tasarruf sağlıyor,
hem de bakım maliyetlerinizi en az seviyeye indiriyor. Ortalama tasarruf miktarına da bakacak olursak yaklaşık %80 tasarruf sağlıyorsunuz. Bunun %60 civarı enerji tasarrufu, geri
kalan %20’lik dilim ise bakım maliyetlerini oluşturmaktadır.
60
‘’Siz hayal edin biz yapalım’’ sloganınızı biraz açar mısınız?
Bizim bir inşaat ekibimiz var. Bu ekiple beraber, koordineli bir
şekilde çalışıyoruz. Eğer ev sahibi komple tadilat işlemlerini
de yaptırmak istiyorsa, anlaşmalı inşaat ekibimiz öncelikle
alt yapı çalışmalarını yapıyor. Ondan sonra biz montaj kısmına geçiyoruz. Elektrik işlerini biz kendimiz yapıyoruz ama
kaba inşaat konusunda inşaat ekibimizden yardım alıyoruz.
Mevcut yerlerde müşterilerimiz tavanda görmek istediği modeli bize anlattığı zaman biz en kullanışlı şekilde bunu modelliyoruz . Önce tasarımı yapıp daha sonra uygulamaya
geçiyoruz.
Ayrıca; mevcut bir aydınlatma sisteminiz varsa bunu LED aydınlatmaya çevirebiliyoruz. Mevcut sistem yoksa direk LED
aydınlatma yapabiliyoruz. Bunun gergi tavan kısmına bakacak olursak mevcut inşaatta gergi tavan için gizli ışık havuzlarını kullanıyoruz. Eğer gizli ışık uygulaması yoksa demir
veya mobilyadan konstrüksiyon imalatını yaptırıyoruz. Gergi
tavanının en büyük avantajı; eğer yeri hazırsa bir gün içerisinde montajının yapılabilmesidir.
Ortak çalışma yaptınız firmalar hangileridir? Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Milenyum Towers apartman girişlerinin projesini yaptık. Meryap Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Hüseyin Koral Kurt’un yeni
www.meryap.org.tr
yaptığı ofislerinde beraber çalıştık. İhsan Dönüş İnşaat’ın işlerini yaptık. Yenişehir Hastanesi, Fizyo Tıp, Gelecek Koleji,
Gelişim koleji projelerinde çalıştık.Mersin’in değerli mimarlarından Bilgi Onur , Kerim Uyanık, Serap Taşkıran, Barış
Bilgin ile beraber işler yaptık. My Name ve Mendos mağazalarının aydınlatma sistemlerini yaptık. Onun haricinde birçok müteahhitle ve diğer dekorasyon firmalarıyla da beraber
çalıştık ve çalışıyoruz.
Mersin’de sizinle aynı kulvarda çalışan başka firmalar var
mı?
Şu anda gergi tavan işini Mersin’de yapan kişiler, bizden ayrılan personellerdir. Bizim yetiştirdiğimiz ve daha sonra kendi
işyerlerini açan personellerimiz var. Fakat bunların da malzeme tedarikçisi biz oluyoruz. Mersin’de bu işi yapan firmaların
işlerini de dolaylı olarak biz yapıyoruz. Çünkü, malzemelerini
bizden alıyorlar. Bu malzemeyi dışarıdan da yani İstanbul,
Ankara merkezli firmalardan da tedarik etmeleri mümkün;
fakat teslim süresi çok uzamaktadır. Biz malzemeyi 2 günde
teslim ederken diğer firmalardan aldığı süre 5 ya da 6 güne
çıkabilmektedir. Her firmanın işi acil olunca, uygulanacak
tüm malzemeleri de bizden temin ediyorlar.
www.meryap.org.tr
Yenişehir’in çehresi son dönemlerde çok değişti. İnsanlar
görselliğe çok önem veriyorlar. Binaların dış cephelerinde
de bunu görmekteyiz. Bu konuda siz neler yapıyorsunuz?
En büyük özelliğimiz yerinde keşif yapıp, uygun alanı bularak
orada en uygun ışıklandırmayı yapmaktır. Yenişehir Mersin’in
en güzel yüzlerinden biri oldu. Bu bölgede iç uygulamalar
kadar dış uygulamalara da büyük önem veriyor müteahhitler.
Dış aydınlatma ve bahçe aydınlatmasında, aydınlatmaların
konum ve isteği karşılayabilmesi gibi faktörlere çok dikkat
ediyoruz. Dış mekanlarda daha çok LED’li aydınlatmalar yapıyoruz. Işıkla bina boyama sistemleri ve genel bahçe aydınlatma sistemlerini de uyguluyoruz.
Meryap Dergisi için ve okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Meryap Dergi inşaat sektörünün pırlantası gibi. Derginin yoğun içeriğiyle sektörümüzde olan bitenleri takip edebiliyoruz.
Ve yapı müteahhitleri ile yapı malzemecilerini bir araya getirerek Mersin’de yayın anlamında büyük bir açığı kapatıyor. O
yüzden sizlere teşekkür etmek isteriz. Okurlarınıza da yayınlarınızı takip edip içeriğinizden yararlanmalarını tavsiye ederiz. Ve tabi ki bizi ziyaret etmelerini de öneriyorum.
61
MİMARİZM
Bilgi ONUR
Mimar
Alışveriş Merkezleri Aydınlatmasında
‘’LED’’
Alışveriş, günümüzde bir deneyim haline gelmiştir. Aydınlatma; ister küçük popüler bir butikte, ister büyük bir mağazada
olsun, bu deneyimin yaratılmasında önemli bir rol oynar. LED
çözümleri perakende mağazalarına son derece uygundur.
Çarpıcı ölçüde dramatik bir efekten, etkileyici ve davetkar bir
efekte kadar, alışveriş deneyiminin tümüne katkıda bulunan
çok çeşitli efektler sağlayabilir. LED Aydınlatmalar kullanılarak ya sadece bir ürünü vurgulayabilir, drama ve ilgi uyandırabilir; ya da ruh halini yansıtarak alışveriş deneyimi için
mükemmel ortamın yaratılmasına yardımcı olabilirsiniz.
LED’li aydınlatma sistemleri o kadar uyarlanabilir ve esnektir
ki, tek bir aydınlatma sistemi sonsuz sayıda efekt, ruh hali ve
ambiyans oluşturabilir. LED’lerin ultra uzun ömrü ve yüksek
enerji verimliliği sayesinde, enerjide maliyet tasarrufu çok büyük boyutlara ulaşabilir. Ayrıca, aydınlatmanın hiçbir zaman
fiziksel olarak uyarlanması gerekmediğinden, müşteriler neredeyse hiç rahatsız edilmez. Böylelikle hem satışlar artar,
hem de maliyetler azalır.
62
www.meryap.org.tr
özelliklerindendir.
Sağlık alanında LED
İnsanlar hastanelerde bulunduklarında kendilerini endişeli
ve rahatsız hissedebilirler. Bu tedavi sürecini uzatabilir ve
daha da zor hale sokabilir. LED aydınlatma daha renkli ve
yumuşak ambiyanslar yaratarak hastane atmosferini daha
insancıl bir ortama dönüştürebilir. Bu, insanların kendilerini
daha iyi hissetmelerini sağlarken, tedavinin hızını ve kalitesinin artmasına da yardımcı olur. Ayrıca, LED aydınlatma hastane içinde, özellikle koridor ve genel alanlarda yüksek enerji
tasarrufu etme imkanı sunar.
Ofislerde LED’li aydınlatma
Eskiden ofis aydınlatma felsefesi, her yerde eş düzeyde aydınlatma sağlamaktı. Oysa günümüzde, aydınlatma daha
dengeli olduğunda ve her işleve ayarlandığında verimliliğin
önemli ölçüde arttırılabildiği gittikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Bilgisayar ekranındaki yansımalar, gün ilerledikçe yorucu
hale gelebilmekte ve konsantrasyon azaldıkça, verimlilik de
düşmektedir.
LED temelli aydınlatma çözümleri ile esneklik ve uyarlanabilirliğin yanı sıra, örneğin; günün saatini yansıtarak çalışanların daha rahat hissetmesini sağlayabilir ve performanslarını artırabilir; aynı zamanda enerji ve bakım maliyetlerinden
önemli ölçüde tasarruf sağlayabilirsiniz.
Otellerde ve Restoranlarda LED’li aydınlatma
Bir otel veya restoranın aydınlatılması karmaşık bir işlemdir.
Örneğin otellerin koridor ve hollerinin ya da resepsiyonun 7
gün 24 saat aydınlatılması gerekir. Ancak aydınlatma, uyarlanabilir olmalı ve konuğun kendini evinde, güvende ve rahat
hissetmesini sağlamak üzere çok çeşitli ruh halleri yaratabilmelidir.
LED çözümleri konukların kendilerini evlerinde gibi güvende
hissetmesini sağlayabilir. LED çözümleri, her biri belirli bir
an ve belirli bir kullanım için özel olarak oluşturulmuş, sürekli değişen ruh halleri sağlayan bir palet oluşturabilir. Kullanıcılar için aynı derece önemli başka bir faydası da, bu tür
sistemlerin az bakım gerektirmesi nedeniyle çalıştırma maliyetlerinin ciddi ölçüde azalmasıdır. Bakım ve enerji maliyetlerinden muazzam tasarruf olanağı tanıması da en belirgin
www.meryap.org.tr
LED aydınlatma teşhis alanları ve hasta odalarındaki atmosferi değiştirerek, hastalar ve personel için hastane yaşantısını iyileştirir. Yüksek enerji tasarrufu potansiyeli sayesinde
de hastanenin işletim maliyetinin azalmasın da büyük katkı
sağlar.
PVC GERGİ TAVAN
PVC gergi tavan, biz mimarlara farklı tasarımlar oluşturma
adına bir çok fırsatlar sunar.Bu sayede organik şekiller
,dalgalar,küreler veya geleneksel formda mekanlar yaratabiliriz.
Farklı renk ve dokularda sonsuz tasarım imkanı sunduğu
için bu malzemeyi çok seviyorum. Çok estetik bir görüntüye
sahip olması, dayanıklı olması ve sunduğu ışık imkanlarıyla
gergi tavanı kendi projelerimde de büyük bir keyifle kullanıyorum.
63
MAKALE
KAMUYA OLAN BORÇLAR İÇİN YENİ
ÖDEME KOLAYLIĞI ve KURUMLAR
AÇISINDAN KAYITLARIN
DÜZELTİLMESİ İMKANI
I. GİRİŞ
11.9.2014 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73’ncü maddesinde belirtilen ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacaklarının yeniden yapılandırılması veya terkinine ilişkin düzenlemeler ile 74’ncü
maddede bahsedilen kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede
bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında hükümler bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.
II. 73’NCÜ MADDE KAPSAMINDA YAPILANDIRILACAK
BORÇLAR
Kanun; Askerlik, seçim, nüfus, trafik para cezaları ile karayolları kaçak geçiş ücreti cezaları, karayolu taşıma kanununa göre verilen para cezası, radyo ve televizyon üst
kurulu RTÜK tarafından verilen para cezası, ecrimisil, öğrenim kredisi, katkı kredisi, kaynak kullanımı destekleme fonu
(KKDF), haksız yere yararlanılan destek ödemeleri, 2548
sayılı kanun kapsamındaki yiyecek bedelleri, 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen; adli ve idari para cezalarından Kanunun yayımı tarihinde (11.09.2014) “kesinleşmiş “ olması,
64
Serdar AKSOY
Deloitte Vergi Hizmetleri Ortağı
şartıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş borçları kapsamaktadır.
Kanun kapsamında kişi ve kurumlara ait bir kısım borçlar
asılları aynı kalmak kaydıyla gecikme faizi ve gecikme zammı tutarları yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) oranında
yeniden hesaplanarak taksitlendirilmekte bir kısım borçlar
ise tamamen silinmektedir.
a) Borç aslı aynı kalmak kaydıyla gecikme zammı ve gecikme faizi silinerek Yİ-ÜFE oranında yapılandırılacak olan
borçlar:
1. Kesinleşmiş kamu alacağı aslında herhangi bir indirim
yapılmayacak ancak amme alacağının tamamı ile buna
bağlı cezalar yurt içi üretici fiyat endeksi oranında yeniden
hesaplanarak taksitlendirilecektir.
2. KDV ve ÖTV borçları da teminat gösterilmeksizin yeniden yapılandırma kapsamına girmektedir.
b) Silinecek borçlar:
1. Sigara kullanımından dolayı kesilenler hariç 120 TL ve
altındaki idari para cezaları,
2. 12 TL ve altındaki köprü ve otoyol ihlalli geçiş ücretleri
3. Alacak aslına bağlı olmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısı ödenmek koşuluyla diğer yarısı,
www.meryap.org.tr
4. Vadesi 31 Aralık 2007 tarihinden önce olup ödenmemiş
50 TL yi aşmayan borçların tamamı,
5. Vadesi 31 Aralık 2007 tarihinden önce olup aslı 11 Eylül
2014 tarihinden önce ödenmiş alacağa ilişkin 100 TL yi aşmayan gecikme faizi, gecikme zammı,
6. 31.12.2013 tarihinden önce kesilen ve kanunun yayımı
tarihine kadar tebliğ edilmemiş 120 TL ve altındaki idari
para cezaları idare tarafından resen silinecektir.
dırılan borç tutarları GİB internet sayfasından kredi kartı ile
ödenebileceği gibi vergi dairesi vezneleri ya da bankalar
aracılığıyla da ödenebilecektir
Ödemeler peşin yapılabileceği gibi 6,9,12 ve 18 taksit seçeneklerinden biri seçilerek de yapılabilir. Peşin ödemelerde yapılandırılan borç tutarına herhangi bir katsayı veya faiz
uygulanmamaktadır.
Peşin ödemeler ile ilk taksit ödemesinin son tarihi 1 Aralık
2014 tür. Süresinde ödenmeyen taksitler geç ödeme zam-
c) Başvuru Ve Ödeme Süreci
Kanundan yararlanmak isteyen borçlu vatandaşlar 1 Aralık 2014 tarihine kadar borcun takip edildiği vergi dairesine
başvuruda bulunacaktır. Başvuran borçlu borçla ilgili bir
dava söz konusuysa bundan vazgeçeceğini yazılı olarak
vergi dairesine bildirmek zorundadır.
2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı yasa ile borçlarını yeniden
yapılandıran ancak kanun hükümlerini ihlal eden borçlular
da bu borçları için yine yapılandırma hükümleri için başvurabilirler.
Başvurular internet üzerinden (www.gib.gov.tr) yapılabileceği gibi şahsen veya posta yoluyla da yapılabilir. Yapılan-
mı ile birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenebilir ancak bir takvim yılında 2den fazla taksidin aksatılması
veya cari dönem vergi veya prim borcunun ödenmemesi
halinde kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılacaktır.
www.meryap.org.tr
III. 74’NCÜ MADDE KAPSAMINDA MUHASEBE KAYITLARININ FİİLİ DURUMA UYARLANMASI
6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükümlerine göre,
bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında yer almakla birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa
mevcutları ile işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki
65
işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle
ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile
ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak
tutarlarını kanunun yayımlandığı tarihi (11.09.2014) izleyen
üçüncü ayın (Aralık 2014) sonuna kadar vergi dairelerine
beyan etmek ve bu tutarlar üzerinden yüzde 3 vergi hesaplamak suretiyle muhasebe kayıtlarını fiili duruma uygun
hale getirebileceklerdir.
Söz konusu bilanço 31 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen bilançodur. Özel hesap dönemi kullanan mükellefler ise 2013
yılı içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak
vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer
alan bilançolarını esas alacaklardır.
Düzeltme kapsamına giren hesaplar ise :
100-Kasa hs.
131-231 Ortaklardan Alacaklar
331-431 Ortaklara Borçlar
“131. Ortaklardan Alacaklar” ve “231. Ortaklardan Alacaklar” toplamından “331. Ortaklara Borçlar” ve “431. Ortaklara Borçlar” toplamının çıkarılması sonucunda kalan net
tutar dikkate alınacaktır. Düzeltilip beyan edilen tutarlar
üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
Uygulamaya ilişkin bir örnek:
Karahan A.Ş.’nin 31.12.2013 tarihli bilançosuna göre:
100-Kasa Hesabının bakiyesi 3.000.000 TL,
131-Ortaklardan Alacaklar Hesabının bakiyesi ise 7.000.000
TL’dir.
Gerçek durumda ise 31.12.2013 itibariyle kasada yer alan
nakit 100.000 TL’dir.
Kanundan yararlanan şirket kasa hesabından 2.900.000
TL’ni, 131-Ortaklardan Alacaklar Hesabının ise tamamını
kanunen kabul edilmeyen gider yazmak suretiyle hesaplarını güncelleyecektir.
Bunun için ödenecek vergi ise (9.900.000 x %3 =) 297.000
66
TL olacaktır.
----------------------------- Aralık 2014 -----------------------------689 DİĞER OLAĞAN DIŞI GİDER 10.197.000.VE ZARARLAR
100 KASA 2.900.000.131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 7.000.000.360 ÖDENECEK VERGİLER 297.000.--------------------------------------- / ---------------------------------Bu şekilde işlem yapılmak suretiyle düzeltilen kayıtlar neticesinde:
ͽ Ödenen vergiler kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir.
ͽ Bu kapsamda beyan edilen tutarlar ile ödenen vergiler,
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul
edilmeyecektir.
ͽ Kurumlar vergisi mükelleflerince 6552 sayılı Kanunun 74
üncü maddesi hükmü uyarınca, yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.
ͽ Bu beyan dolayısıyla idare tarafından mükellef aleyhine
ek tarhiyat yapılmayacaktır.
ͽ 2014 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza
veya faiz aranmayacaktır.
IV. SONUÇ
Yüksek faiz ve gecikme zammı nedeniyle ödeme güçlüğü
yaşayan borçlular, 1 Aralık 2014 tarihine kadar ilgili vergi
dairesine başvurmaları koşuluyla, kamuya ait borçlarının
tamamını faiz ve gecikme zammı yükünden kurtularak taksitler halinde ödeme imkanına kavuşabilecektir. Öte yandan kurumlar vergisi mükellefleri kasa ve ortaklardan alacaklar hesaplarını yüzde 3 vergi ödemek koşuluyla gerçek
duruma uyarlayabilecektir.
www.meryap.org.tr
BAŞARI STRATEJİLERİ
EQ MU? IQ MU?
Duygusal Zeka
Adalet Bağdu
Psikolog-Nlp-Tranier
Hiç kalbinizle beyniniz arasında kaldınız mı?
Birşeyi mantığınız uygun bulmasa da istediğiniz ya da
kalbinize söz geçiremediğiniz oldu mu?
Beyin
Deneyimli bir yetişkin gibidir
Mantıklı olanı savunur
Kurallar koyar, sebep sonuç ilişkileri kurar
Açıklamalar yapar
Yara almamaya uygun olanı seçer
Kalp
Yaramaz bir çocuk gibidir
Koşar, düşer, yara alır, kalkar, tekrar düşer
Meraklıdır
Sevinci, üzüntüyü, acıyı, heyecanı doruklarda yaşar
Yaşıyor olduğumuzu fark ettirir
Peki bu durumda hangisini dinlemeli, hangisini seçmeliyiz?
Bu sorunun cevabı aslında oldukça basittir.
İKİSİNİ de... peki nasıl?
• Zeka duygusal olabilir mi?
• Duygular zeki olabilir mi?
• Duygusuz zeka ne işe yarar?
• Duygusal zeka = Duygu + zeka mıdır?
• IQ’nun boyutları EQ’yu kapsar mı ?
• EQ, IQ’yu yönetebilir mi?
• IQ mu EQ mu daha önemlidir?
• Başarı neye bağlıdır?
• Yaşamda mutlu olmak için hangi zeka
gereklidir?
• Duygusal zeka geliştirilebilir mi?
• Sizin IQ’nuz kaç, EQ’nuz kaç?
• Kaça kaç galipsiniz, kaça kaç yenik?
Başarı ve mutluluk = Akademik Zeka (%20) X Duygusal Zeka (%80)
68
www.meryap.org.tr
IQ mu yoksa EQ mu ikilemi, belki de
hepimiz için hayatımızın bir döneminde içsel bir çatışma yaratmıştır. Duygularımızın devreye girmesiyle birlikte
mantığımızın onaylamadığı seçimler
yapmaya ve kararlar vermeye başladığımızda , mantığımızın bizi engellemeye çalışan sesini çok yüksek bir tonda
duymuş olabiliriz. Özellikle de konu
duygusal ilişkiler olunca birçok zaman
duygularımızla mantığımız arasında içsel bir savaş yaşayabiliriz. Kalbimizin
ne dediğini tüm benliğimizle hisseder,
sonrasında da beynimizin devreye girmesiyle bu sesi susturmamız gerektiğini düşünebiliriz.
Bazı kişiler çok mantıklı olmakla övünür.
Hiçbir zaman duygularına ‘’yenilmediklerini’’, hep mantıklı olanı seçebildiklerini anlatırlar. Bu kişiler için duyguların ne
büyük bir ‘’tehdit’’ yarattığını bir düşünsenize. Duyguları sanki onları ele geçirmeye ve yenmeye çalışan bir düşman
gibi! Bastırılması ve yok edilmesi gereken bir düşman.
Gerçekten de çoğu zaman duygular
bizi korkutur. Duyguları dinlersek yara
alabileceğimizden korkar ve canımız
yanmasın diye duygularımızdan kaçmaya çalışırız. Ya da duyguları dinlemeyi ‘’güçsüzlük’’ olarak algılar ve güçsüz
gibi görünmemek ya da hissetmemek
için duygularımızı yok saymayı deneriz.
Belki de duygulara izin verirsek tamamen kontrolü kaybedebileceğimizi
ve oradan oraya savrulabileceğimizi
düşünürüz. Ya da olumsuz bir duygu
hissedersek eğer; bu duygunun hiç
geçmeyeceğini veya bu duyguyla başa
çıkamayacağımızı hissederiz. Bunlar
gibi bir çok sebep yüzünden duyguları-
www.meryap.org.tr
mızı bir tehdit olarak algılamaya başlayabilir ve onları bastırmamız gerektiğini
düşünebiliriz.
Duygusal bir yaşantı yüzünden acı çekerken, bir diğeri için ‘’boşver, üzülme’’
demek ne kadar kolaydır. Bir o kadar
da anlamsız ve sinir bozucu.... Bir kişi
duygusal olarak acı çekerken, diğerinin
onu avutma niyetiyle söylediği tüm sözler beyinle söylenir.
ya çalışıyorken, diğeri ‘’güvende olma’’
ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyordur. Ya
da biri ‘’heyecan duyma’’ ihtiyacımızı
karşılamaya çalışıyorken diğeri ‘’sahip
olduklarımızı kaybetmeme’’ ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyordur. Burada
önemli olan; bir ihtiyacımıza önem verirken diğerini de yok saymamaktır.
‘’Üzüldüğüne değmez’’, ‘’Unut onu’’, ‘’
Zaten sana uygun biri değildi’’.
Tam da bu yüzden karşıdaki kişiye hiçbir şey ifade etmez. Aynı ona öğütler
veren kişi gibi, acı çeken kişinin mantığı da bu acının durması gerektiğine
inanabilir. Ama bu acının geçmesini
mantıkla durdurmak biliriz ki mümkün
değildir.
Duyguların bedendeki merkezinin kalp,
mantığın ise beyin olarak konumlandırıldığını düşünürüz. Kalp yaramaz bir
çocuk, Beyin ise deneyimli bir yetişkin
gibidir. Kalp ile Beyin arasından sadece
birini seçip, diğerini yok saymaya çalışmak, benliğimizin yarısını çöpe atıp,
yarım kalmış bir şekilde yaşama devam
etmeye benzer.
Nasıl ki ‘’elimiz mi daha önemli ayağımız mı’’ sorusunda bir seçim yapamayacağımız gibi (ve de zaten ikisinden
sadece birini seçmemize ve önemli
görmemize gerek olmadığı gibi) sadece kalbimizi ya da beynimizi de seçemeyiz çünkü seçersek yarım kalırız. Her
ikisi de bizim çok temek ihtiyaçlarımızı
karşılamak için oradadırlar. Sadece
odaklandıkları ihtiyaçlar farklıdır. Örneğin; biri ‘’sevme’’ ihtiyacımızı karşılama-
Ortaya çıkan ihtiyacımız her ne ise oldukça önemlidir. Eğer ihtiyaçlarımızı
önemli görmeyip onların farkına varmazsak, gitgide kendimizden ve yaşam
enerjimizden uzaklaşmaya başlarız. İhtiyaçlarımızı gidermedikçe yaşamdan
keyif almak, oldukça zorlaşır ve yaşam
anlamsızlaşır. Bu sebeple de hem kalbimiz hem de beynimiz bize kendimizle
ilgili çok önemli ihtiyaçlarımızı duyurmaya çalışmaktadır. İkisinden birini
görmezden gelmek, bastırmak ya da
yok etmeye çalışmak, onu susturmanın aksine daha çok alevlenmesine yol
açar. Biz ne kadar onu yok sayarsak, o
da o kadar çok ve kontrol edemeyeceğimiz bir şekilde var olduğunu göstermeye çalışır. Aksine biz hem kalbimizin
hem de beynimizin bizim için ‘’iyiyi’’
istediğini bilirsek, her ikisiyle de temasa geçebilir ve her ikisinin de bize fark
ettirmeye çalıştığı ihtiyaçları fark edebiliriz. Kalple beyni, birbirleriyle savaşan
düşmanlar olarak görmek yerine her
ikisini de ‘’bizim için’’ çalışan dostlar
olarak görebilirsek eğer aralarında bir
uzlaşma sağlanması da mümkün olur.
Ne demiş Atalarımız: ‘’Akıl var Mantık
var’’. Ama aynı zamanda kalp de var..
Her ikisine de sahip çıkın, her ikisini de
benliğimizde bütünleştirmek dileğiyle...
69
MEVZUAT
Bazı Kamu Alacaklarının
Yapılandırılması
Ve Ortaklardan Alacakların
Kapatılması
1.Giriş
Kamuoyunda torba yasa olarak adlandırılan ve “İş Kanunu
İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun ” ismiyle yayımlanmış olan 6552 Sayılı
Kanun’un 73 ve 74 maddeleri iş bu çalışmamızın konusunu
oluşturmaktadır.Kanunun 73.maddesi bazı kamu alacaklarının taksitlendirilmesi ve silinmesiyle ilgili, 74.maddesi ise
kurumlar vergisi mükelleflerinin ortaklarından olan alacaklarıyla ilgili düzenlemeleri içermektedir. Ayrıca bu konuda
yasa ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden 1 Seri
Numaralı Tebliğ yayımlanmış bulunmaktadır. Belirtilen yasa
ve tebliğ hükümleriyle mükelleflerimiz için getirilmiş olan
imkânlar yalın bir dille açıklanmaya çalışılacaktır.
2.Bazı Kamu Alacaklarının Yapılandırılması
2.1.Yapılandırılabilen Kamu Alacakları
6552 Sayılı Kanunun yayımlanma tarihi olan 11 Eylül 2014
tarihi (bu tarih hariç) itibarıyla kesinleşmiş olması şartıyla; yapılandırılabilecek kamu alacakları aşağıda sayılmıştır.
- Beyana dayalı vergilerde 30 Nisan 2014 tarihine kadar beyan edilmesi gereken tüm vergiler,
- 30 Nisan 2014 tarihinden önceki dönemlere ilişkin tüm vergiler,
- 2014 takvim yılına ilişkin 30 Nisan 2014 tarihinden önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi,
- 2014 takvim yılına ilişkin 30 Nisan 2014 tarihinden önce tahakkuk eden yıllık harçlar gibi borçlar,
- Kapsama giren vergi aslına bağlı vergi cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları,
- Kapsamdaki borçlara bağlı gecikme faizi ve zammı gibi fer
‘i borçlar,
72
Mehmet Bahadır BALCILAR
Vergi Müfettişi
- 30 Nisan 2014 tarihinden önce düzenlenen idari yaptırım
karar tutanaklarında yer alan;
- Askerlik para cezaları,
- Seçim para cezaları,
- Nüfus para cezaları,
- Trafik para cezaları,
- Karayolları kaçak geçiş ücreti cezaları,
- Karayolu Taşıma Kanununa göre verilen para cezaları,
- Radyo ve Televizyon üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilen
para cezaları
- Tahsil için vergi dairelerine intikal etmiş olan;
- Ecrimisil,
- Öğrenim kredisi, katkı kredisi,
- Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF),
- Haksız yere yararlanılan destek ödemeleri,
- 2548 sayılı Kanun kapsamındaki yiyecek bedelleri,
- 6183 sayılı AATUHK kapsamında tecil ve taksitlendirilmesi
mümkün olmayan KDV, ÖTV gibi borçlar
2.2.Yapılandırma İçin Başvuru Yeri ve Süresi
Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, 1 Aralık 2014 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili vergi dairesine
başvuruda bulunacaktır. Borçlu olunan her vergi dairesine
ayrı ayrı başvuruda bulunulacaktır.
Motorlu taşıtlar vergisi ve trafik para cezası borçları için araç
plakasının kayıtlı olduğu ildeki vergi dairesine gitmek zorunlu
değildir. Bulunulan il veya ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini
tahsil ile görevli vergi dairesine başvuru yapılabilir. Birden
fazla araç sahibi olanların her bir araç için ayrı ayrı yapılandırma başvurusunda bulunması gerekmektedir.
www.meryap.org.tr
Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular toplam
borçları için başvurabilecekleri gibi sadece talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir.
Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt
itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda
bulunmaları zorunludur.
Başvurular, Gelir idaresi Başkanlığı internet adresi (www.gib.
gov.tr) üzerinden internet aracılığıyla, vergi dairesine şahsen
veya posta yoluyla yapılabilir. Taahhütlü posta veya APS ile
gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi posta ile
gönderilmesi halinde ise vergi dairesinin kayıtlarına girdiği
tarih, başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.
İnternet üzerinden başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması halinde ayrıca ilgili vergi dairesine de başvurmaları şarttır.
2.3.Yapılandırılan Kamu Alacaklarında Sağlanan İmkân ve
Kolaylıklar
Kanunun amir hükmü gereği kesinleşmiş kamu alacaklarının
anaparalarından (vergi ziyaı cezaları dâhil) herhangi bir indirim yapılmayacaktır. Ancak vergi, vergi aslına bağlı cezalar
ve diğer amme alacaklarının asıllarının tamamı ile gecikme
faizi ve zammı gibi fer’i amme alacakları yerine yurt içi üretici fiyat endeksi (Yi-ÜFE) uygulanarak hesaplanan yeni borç
tutarının ödenmesi halinde fer’i amme alacaklarının tamamı
silinecektir.
Ayrıca alacak aslına bağlı olmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının %50’sinin ödenmesi halinde bu cezaların
kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.
Diğer taraftan kapsam dâhilindeki idari para cezalarının tamamı ile bu cezalara uygulanmış olan faiz yerine yurt içi üretici fiyat endeksi (Yi-ÜFE) esas alınarak hesaplanan tutarın
ödenmesi halinde bu cezalara uygulanan faizlerin tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Örnek: Kanunun yayımlandığı 11 Eylül 2014 tarihi itibarıyla
mükellefin, 26 Ocak 2011 vadeli 3.500 TL gelir (stopaj) vergisi ile 2.131 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 5.631 TL
borcu bulunmaktadır.
Mükellefin Kanundan yararlanması halinde, tahsilinden vazgeçilecek tutar ve yapılandırma sonrası borç tutarı aşağıda
gösterilmiştir.
2.2.Başvuru Yapılmaksızın Tahsilinden Vazgeçilen Kamu
Alacakları
31 Aralık 2013 tarihinden önce kesilmiş olmak şartıyla aşağıda belirtilen para cezaları ve geçiş ücretlerinden;
-120 TL ve altındaki idari para cezaları (sigara kullanımından
www.meryap.org.tr
dolayı kesilenler hariç)
-12 TL ve altındaki köprü ve otoyol ihlali geçiş ücretleri
-Vadeleri 31 Aralık 2007 tarihinden önce olup, ödenmemiş
olan ve aşağıda yer alan toplamı 50 TL’yi
aşmayan (fer’i borç tutarına bakılmaksızın) ve vergi dairelerince takip ve tahsil edilmekte olan;
- Vergiler, vergi cezaları, kaynak kullanımını destekleme fonu
alacakları, ecrimisiller, adli para
cezaları, idari para cezaları, yiyecek bedelleri gibi amme
alacakları
-Vadesi 31 Aralık 2007 tarihinden önce olan borçların aslı 11
Eylül 2014 tarihinden önce ödenmiş ise
bu alacağa ilişkin 100 Tl’yi aşmayan gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’i borçları
Başvuru beklenmeksizin silinecektir.
Diğer taraftan 31.12.2013 tarihi öncesi kesilen ve 11.09.2014
tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan ceza aslı 120 TL ve altındaki idari para cezaları ise tebliğ edilmeyecektir.
2.3.Taksitlerin Ödeme Şekli ve Süresi
Kanun kapsamında hesaplanan tutarlar, borçlunun tercihine
göre peşin veya taksitler halinde Gelir idaresi Başkanlığının
internet adresi (www.gib.gov.tr} üzerinden kredi kartıyla veya
vergi dairesi vezneleri ile tahsile yetkili bankalara ödenebilecektir.
Peşin ödemeler, ilk taksit ödeme süresinin son günü olan
31 Aralık 2014 tarihine kadar yapılacaktır. Peşin ödemelerde,
yapılandırılan borçlara herhangi bir katsayı veya faiz uygulanmayacaktır. Borçlular hesaplanan tutarları taksitler halinde ödemek isterlerse başvuru sırasında 6, 9, 12 veya 18 eşit
taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih edebilecektir. İlk
taksit Aralık 2014 ayında ödenecektir. Sonraki taksit ödemeleri ise Aralık 2014 ayını takip eden ikişer aylık devrelerle yapılacaktır. Ayrıca taksit süresine bağlı olarak sırasıyla (1,05),(
73
MEVZUAT
1,07), ( 1,10), (1,15) belirlenen oranda katsayı uygulanarak
taksit tutarı hesaplanacaktır.
2.3.Yapılandırmanın Bozulması
Taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki tanesinin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde borç yapılandırmasının ihlali söz konusu olmayacaktır. Ancak, bu durumda
süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının
en geç, son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Bu halde, gecikilen süre için gecikme zammı
oranında hesaplanacak bir zam da
tahsil edilecektir.
Ancak, süresinde
ödenmeyen veya
eksik ödenen taksitlerin geç ödeme
zammıyla birlikte
son taksiti izleyen
ayın sonuna kadar
da ödenmemesi ya
da bir takvim yılında 2 taneden fazla
taksitin süresinde
ödenmemesi veya
eksik
ödenmesi,
halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.
Ayrıca Kanun hükümlerinden yararlanmak için iki önemli şart
daha getirilmiştir. Bunlardan birincisi; taksitlendirilen borçlar
içinde; Yıllık gelir veya kurumlar vergisi, Gelir veya kurumlar
(stopaj) vergisi, Katma değer vergisi, Özel tüketim vergisi, borcu bulunuyorsa, bu vergilerle ilgili olarak taksit ödeme süresi boyunca beyan edilip tahakkuk edecek tutarların
da süresinde ödenmesi gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle,
taksitler süresinde ödense dahi taksit ödeme süresince bu
vergi türlerinden yeni doğacak borçların süresinde ödenmemesi durumunda, yapılandırma hükümlerinden yararlanma
hakkı kaybedilecektir.
Ancak, yukarıda belirtilen vergilerle ilgili beyan edilip tahakkuk edecek tutarların çok zor durum olmaksızın (çok zor durum hali, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde geçen
“çok zor durum” halini ifade etmektedir) bir takvim yılında
iki defadan fazla süresinde ödenmemesi durumunda Kanun
hükümleri ihlal edilmiş olacaktır.
İkinci şart ise yapılandırmadan yararlanan borçluların, yapılandırmaya konu borçlarına ilişkin dava açmamaları ve varsa
açtıkları davalardan vazgeçmeleri gerekmektedir. Borçlular
başvuruları sırasında dava açmayacaklarını, açmış oldukları
davalardan vazgeçtiklerini ve diğer kanun yollarına başvur-
74
mayacaklarını yazılı olarak beyan edeceklerdir.
Diğer taraftan taksitlerinin tamamını Kanunda öngörülen şekilde ödeyemeyen borçlular ödedikleri tutarlar kadar Kanundan yararlanmış olacaktır.
3.Ortaklardan Alacakların Kapatılması
Kanunun 74.maddesine göre bilanço esasına göre defter
tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2013 tarihi itibarıyla
düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını;
İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki
işlemleri dolayısıyla
ortaklarından alacaklı
bulunduğu tutarlar ile
ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını dikkate alarak
31.12.2014
tarihine
(bu tarih dâhil) kadar
vergi dairelerine beyan etmek suretiyle
kayıtlarını
düzeltebileceklerdir. Ancak
düzeltilen tutarlar üzerinden %3 oranında
hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
Bu şekilde ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden
mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler,
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul
edilmez. Beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi
mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2014 yılı geçici vergi
beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme
işlemleri aynı süre içerisinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.
3.1.Düzeltilecek Hesaplar ve Verginin Hesabı
Maliye Bakanlığınca bu konuda yayımlanan 1 Seri Numaralı Tebliğ hükmüne göre yalnızca Tek Düzen Hesap Planına (TDHP) göre Ortaklardan Alacaklar ve Ortaklara Borçlar
hesabı arasında 31.12.2013 tarihi itibariyle oluşan net farkın
kasada fiilen bulunmayan tutar olarak dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Örnek 1- (A) Anonim Şirketinin, 31.12.2013 tarihi itibarıyla
düzenlediği bilançosunda kasa hesabında 300.000 TL görülmekle birlikte fiilen kasada bulunmayan tutar 290.000 TL’dir.
Şirketin dönem içindeki faaliyetleri sonucunda, beyan tari-
www.meryap.org.tr
hi olan 24.10.2014 tarihi itibarıyla kasa hesabının mevcudu
400.000 TL olarak görülmektedir.
Anılan mükellef, her ne kadar beyan tarihi itibarıyla kasa mevcudu 400.000 TL olsa da, 31.12.2013 tarihli bilançosunu baz
almak suretiyle bu tarih itibarıyla var olan kasa mevcudu içinde fiilen kasada bulunmayan tutarları esas alacak, bu tutarın 290.000 TL olması nedeniyle, bu tutarı beyan edecek ve
beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname
verme süresi sonuna (31.12.2014 tarihine) kadar ödeyecektir.
Bu çerçevede;
Beyan tutarı: 290.000 TL
Hesaplanan vergi: (290.000 x %3=)
8.700 TL
- Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa
mevcudunun, kasa hesabından düşülmesi:
________________24/10/2014________________________
__
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR: 290.000 TL
(6552 sayılı Kanunun 74. maddesi)
(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)
100 KASA 290.000 TL
____________________/ ______________________________
- Verginin kayıtlara alınması:
_________________24/10/2014________________________
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR
8.700 TL
(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR
8.700 TL
__________________ / _______________________________
- Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa
mevcudundan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı:
_______________24/10/2014__________________________
950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER
TL
298.700
951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER 298.700 TL
_____________________________ / _____________________
Yukarda yer alan örnekte beyan tarihi itibariyle kasa tutarı
400.000 TL yerine 200.000 TL olsaydı. Düzeltilecek tutar
290.000 TL değil 200.000 TL olacaktır. Aksi takdirde kasa
eksi bakiye verecektir. Bu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan ortaklardan alacaklar, sadece belirtilen hesaplarda izlenen tutarlardan ibaret değildir. Örneğin ortaklardan
alacağın senede dönüştürülmüş olması halinde; Ortaklar-
www.meryap.org.tr
dan Alacaklar hesabından çıkıp Alacak Senetleri hesabına
gireceğinden, bu alacağın tebliğ hükümlerine göre Kasa
Hesabında fiilen bulunmayan paranın düzeltilmesinde kullanılması mümkün olamayacaktır.
Oysa 213 sayılı Vergi Usul Kanunun (VUK) 3.maddesine
göre olayların gerçek mahiyeti esastır. Kanun hükmünde hesap numarası belirtilmemiş ve ortaklardan alacaklar ibaresi
kullanılmıştır. Ancak bu konuda düzenleme yetkisi bulunan
Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanarak kanun hükmünün
kullanım alanını daraltmıştır.
Bu konuda yargının nasıl bir karar vereceği bilinmemekle birlikte, kişisel görüşümüze göre VUK’nun 3.maddesinden hareketle ortaklardan alacaklar olduğu ispatlanabilen ve TDHP
gereği başka hesaplarda izlenen alacakların da Kanun hükmünden yararlanma imkânı bulunmaktadır. Çünkü kanun
hükmünde ödünç verme ve benzeri nedenlerle denmek suretiyle işletmeden çekilme olarak değerlendirilebilecek sair
durumlarında kapsama dâhil edildiği anlaşılmaktadır.
4.Sonuç
6552 Sayılı Kanun’un 73.maddesiyle 11 Eylül 2014 tarihi (bu
tarih hariç) itibarıyla kesinleşmiş olması şartıyla 30 Nisan
2014 tarihinden önceki dönemlere ait bir kısım kamu alacaklarının gecikme faiz ve zamlarının yerine enflasyon oranında
güncelleme yapılması suretiyle borç tutarında indirim imkânı
ile taksit ve kredi kartıyla ödeme kolaylığı getirilmiştir.
Ayrıca Kanun’un 74.maddesiyle bilanço esasına göre defter
tutan kurumlar vergisi mükellefleri için 31.12.2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarının ortaklardan olan
alacaklar dikkate alınmak suretiyle düzeltilebilmesine imkân
verilmiştir.
Diğer taraftan Kanun hükmünde açıkça bir sınırlandırma
olmadığı halde; tanınan yetki gereği Maliye Bakanlığı tarafından düzeltme işlemi, sadece TDHP göre Ortaklardan Alacaklar ve Ortaklara Borçlar hesabı arasında 31.12.2013 tarihi itibariyle oluşan net farkın kasada fiilen bulunmayan tutar
olarak dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Ancak kişisel görüşümüze göre VUK’nun 3.maddesinde
olayların gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş olduğundan, ortaklar tarafından işletmeden çekilme olarak değerlendirilebilen sair hususlar nedeniyle kasada fiilen bulunmayan
tutarların da düzeltme kapsamında bulunması gerektiği sonucuna erişilmektedir.
Mehmet Bahadır BALCILAR
Vergi Müfettişi
KAYNAKÇA:
1- 6552 Sayılı (Torba) Kanun
2- 6552 Sayılı Kanunun 1 Seri Tebliği
3- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
75
REKONSTRÜKSİYON
Yeni Bir Liman Bölgesi Tasarımı
“Utsyn”
Tjuvholmen için 2002’de Oslo Liman İşletmeleri tarafından konut, ofis ve rekreasyon alanlarından oluşan bir programla açılan yarışmada Selvaag Gruppen ve
Aspelin-Ramm Gruppen firmalarının “Utsyn” önerisi seçilmiş ve bu öneri Niels
Torp Arkitekter ile birlikte geliştirilmiştir.
Oslo rıhtımında şehir merkezine yürüme mesafesinde
olan yarımada, şehir içinde önemli bir noktada konumlanır. Proje Tjuvholmen’i üç adaya böler: En dış adada
bir heykel parkı, sanat müzesi ve plaj, diğer iki ada da
ise 1200 civarı konut, alışveriş alanları, ofisler, bir otel,
ve Extreme North Bilim Merkezi yer alır. Sanat müzesinde Danimarka’dan Louisiana Müzesi ile işbirliği yapılacak ve bilim müzesinde de Kuzey ve Güney Kutupları’na
ilk giden Norveçliler’den Kuzey Denizi’nde petrol çıkarma çalışmalarına kadar tüm bu teknoloji sergilenecektir. İlk etabının 2007’de bitmesi planlanan konutların
üçte biri kiralanacak ve pek çoğu fiyord manzaralı, bal-
76
www.meryap.org.tr
konlu ve güneş alacak şekilde olacaktır. Tjuvholmen,
İskandinavya’da son yıllardaki en önemli şehir gelişim
projesi olarak görülmektedir.
siyle Bilim Merkezi’ne bir giriş de oluştururken üçüncü
meydan ise anfi tiyatro özelliği ile farklı bir işlev daha
yüklenir.
Öncelikle, mevcut durumunda liman hizmetleri için
kullanılan Tjuvholmen’in bu karakterinin, tarihinin
ve Oslo denizcilik sektöründeki ekonomik öneminin
sürdürülmesi amaçlandı. Pipervika havzasının açılmasıyla, Oslo’nun ana giriş manzarası ve liman karakteri, Honnørbryggen’e kadar görülebilir kılındı.
Rådhusplassen ile liman arasında bir peyzaj alanı tanımlandı ve böylece yerleşimde, tüm şehri de etkileyecek şekilde mümkün olduğunca su ile ilişki kuruldu.
Sokak yaşantısı açısından yerleşme, kente zengin
ve çeşitli bir hayat kazandıracaktır. Bölgenin yayalara açık olması ve yaya hareketinin özgür bırakılması;
kamunun su ile ilişkide olmasının ve su kenarlarının
rekreasyon amaçlı kullanılmasının sağlanması yarışma şartnamesinde de vurgulanmıştır. Aker Brygee’nin
en iyi tasarım yönlerini oluşturan küçük meydanlar ve
dar yollar, manzara noktaları ve trafiğe kapalı yayalaştırılmış ortamı, daha fazla yeşil alan kullanımı ile
Tjuvholmen’de de sürdürülecektir. Proje, maritime
mimari çevre ve bu özelliğin yapılardaki malzeme seçimine etkisiyle güçlü bir karaktere sahiptir. Projenin
üç bağımsız elemanı olan müze, bilim merkezi ve bu
merkezin kulesi yarımadanın uluslararası sanat ve bilim potansiyelini ortaya koyarak, yerleşkeyi özellikli
kılan ikinci bir karakter oluşturur. Ayrıca Tjuvholmen
bölgesinin tasarlanması hem daha geniş kapsamlı olan Fyord Kent projesinin bir ilk adımıdır ve Oslo
limanı’nın diğer kısımlarının gelişiminde önayak; hem
de konteynır terminali Sydhavna’nın modernizasyonuna temel olacaktır.
Aker Brygee bölgesi için güçlü bir bitiş olacak Tjuvholmen, gelecekte Filipstadkaien bölgesi ile birlikte kent
merkezine yakın bir konut bölgesi olacaktır. Pipervik
bölgesinin batı sınırını tariflerken, bu yarımada ve koy,
aynı zamanda yeni bir kent planı oluşturarak, Oslo
merkezini ve kullanıcıyı rıhtıma yönlendirir. Yarımadayı
oluşturan üç adadan, Skjæret adlı insan yapımı olanı, yeni müze binasının bir devamı olan heykel parkının yanısıra doğal bir plaj ve laguna sahip oldu. Bu
ada bölge için mimari elemanlarıyla bir sembole dönüşmüştür. Alçaltılan rıhtım ve yatay rıhtım konstrüksüyonlarıyla suyla olan ilişki güçlendirildi. Tasarımcı,
suyu, kanal ve su yüzeyleri olmaktan öte Tjuvholmen
meydanındaki su heykelleri gibi bir eleman olarak ele
almayı uygun görmüştür. Yarımadanın(aker Brygge)
özelliği konut bölgesi olarak tasarlanmış olmasıdır.
Tüm apartmanlar deniz manzarasına sahip olup çoğunun batıya yönelmiş balkonları vardır. Kamu mekanlarındaki tüm manzaralar suya doğru yönlendirilmiştir.
Ayrıca yatlar ve denizcilik de yine su ile kurulan ilişkide önemli bir yere sahiptir.
Sales contract 886 milyon nok. Nok 430 milyonluk
kısmı Tjuvholmen’e kamuyu çekmek içi kullanılacak;
Oslo Liman İşletmeleri’nin hissesine düşen NOK 430
milyonluk miktar ise Sjursøya bölgesinde area-efficient bir liman için harcanacaktır. Limanın güney bölgelerinin başarılı gelişim projeleri ile Filipstad’daki tüm
liman aktiviteleri yeniden konumlandırılacak ve Fyord
Kent vizyonunun gerçeğe dönüşmesinde önemli bir
nokta oluşturacaktır.
Yapı hacimleri, klasik şehir planlama kuralları içinde
tutulmuş, merkez bir bulvar ve rıhtıma doğru genişleyen kütleler halinde organize edilmiştir. Güneş ışığına
kamusal mekanlarda önem vermenin yanısıra, konutlar da teraslar, arka bahçeler ve sudan yansımalarla
ışığı mümkün olduğunca içeri çekmektedir.
Bölgenin günün tüm saatlerinde kullanılan bir alan
olarak tasarlanma isteği doğrultusunda bağımsız aktivitelerin çok fonksiyonlu bir ortamda birbiriyle ilişkisi
önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, konut yerleşimnin
yanısıra, bölgeye canlılık katacak ticari ve iş alanları,
ve bölgenin rekreasyon alanlarını tanımlayan müze,
bilim merkezi de projeye önemli katkılar getirmiştir.
Yarımadayı oluşturan Akerodden, Tjuvholmen ve
Skjæret adlı üç adanın hepsinin kendine ait, belirli aktiviteler içeren meydanları vardır. Tjuvholmen’in meydanı bir park, dükkanlar ve otellerle çevrili olarak diagonal formda tasarlanmıştır. Meydanlardan bir diğeri,
çeşitli dükkanları barındırmanın yanısıra gözlem kule-
www.meryap.org.tr
77
TANITIM
D O RTEK
Me r s in ’ d e h ı z l a y ü k s el en v e a d ı n d a n s ö z e t t i r e n D O RT E K f i r m a s ı , k a p ı l a r ı n ı b u
s e f e r MER YAP D er g i s i n e a ç t ı . Yü k s e k M i m a r G ü l i z a r G ü n e ş i l e y a p t ı ğ ı m ı z k e y i f l i
r ö p o r t a j ı m ız ı s i z l er l e p a y l a ş ı y o r u m .
Bize kısaca kendinizden ve firmanızdan bahsedebilir misiniz?
Eser Mimarlık, 1998 yılından beri
Mersin’de mimari proje, dekorasyon
ve uygulama işlerinde başarılı projelere
imza atmaya devam etmektedir. 2008
yılında ülkemizin başarılı kapı markalarından olan Dortek’in Mersin ili bayisi,
2010 yılında güney illeri bölge bayisi
olarak bölgenin perakende ve proje
olarak kapı ve mutfak ihtiyacına cevap
vermektedir.
Dortek firmasındaki ürün çeşitleriniz
nedir?
Türkiye’nin ilk kapı markası Dortek için
ahşap, geniş bir ilgi ve uygulama alanı…
Kurulduğu günden bu yana sürekli
78
gelişen ürün gamı, anahtar teslim uygulama çözümü, montaj dahil garanti
uygulaması, projelere özel mühendislik
çözümleri ile sektörün Pazar lideridir.
UV lake kapı, PVC kapı, Doğal ahşap
kapı, Endüstriyel ahşap kapı, renkli lake
kapıların üretimlerinin ile çelik kapı, yangın kapısı ve diğer performans kapılarının üretimleri yapan Dortek, mutfak ve
banyo uygulaması da bütünleşik ahşap
işlerinde öncelikli olarak yer alıyor.
Dortek bir konutta ihtiyaç olan tüm ahşap bileşenleri, en uygun çözümlerle
proje müşterilerine tek elden sunuyor.
Ürünlerinizi, benzer diğer ürünlerden
farklı kılan özellikleri nelerdir?
Dortek’in kendi buluşu, yani kendi pa-
www.meryap.org.tr
tentiyle ürettiği Dortek monoblok-dolu iç ve dış kapılar, üretim
prosesleri ve kullanılan materyalin özelliği nedeniyle dünyada
ilk ve tek olma özelliğine sahiptir.
Tasarım ve işlevsellikte sınırları ortadan kaldıran Dortek monoblok-dolu kapı teknolojisi sayesinde, kapılar özel proseslenmiş üstün nitelikli ağaç lifleriyle kalınlığı 70 milimetreye
ulaşabilen monoblok-dolu olarak, yani tek parça halinde üretiliyor. Elde edilen monoblok-dolu kapılar; lif haline getirilmiş
yapısıyla çevre dostu, dolu yapısıyla darbelere, yangına ve
neme dayanıklı, özel izolasyon fitillerinin katkısıyla ısı ve ses
yalıtımlı, koku izolasyonlu, ultraviyole lake boya ve üç boyutlu
ahşap desenli bitişleri ile dış etkenlere, güneş ışınlarına ve çizilmelere karşı dirençlidir. Sınırsız desen özgürlüğü sayesinde
dekoratif özelliği üst düzeyde olan ve tüketicinin adresine kadar özel korumalı ambalajıyla gelerek uzman teknik ekipleriyle
hizmete sunulan Dortek, bu özellikleri ile sektörde önemli bir
konumda bulunuyor. Yurt içi ve dışında resmi kurum ve kuruluşlarca yapılan karşılaştırmalı testler sonucunda Dortek’in
kapıları piyasada Amerikan kapı olarak bilinen içi kağıtla dolgulu kapıya göre çok üstün özellikler sergiliyor. Dortek kapıları,
hastaneler, okullar, iş merkezleri ve oteller gibi her türlü proje
için, uluslararası normlarda ve sertifikasyonlarda, kısa teslim
süreleriyle, her bir kapıda aynı hassasiyet ve kalite standardıyla, DIN normlarında aksesuar çözümleri ile
uzun yıllar sorunsuz bir kullanım rahatlığı ile sunuyor. Dortek,
amaçlarına uygun olarak
farklı renklerle, kaplamalarla ve tasarımlarla bütünleştirdiği iç kapı serilerin
yanı sıra, Avrupa Birliği
Hırsızlık Sertifikası’na sahip çelik kapılar ve dış kapı
kavramına getirdiği yeni bir
yorumla Imperium serisi
monoblok-dolu dış kapılar
üretiyor.
Çevreye duyarlılık inşaat sektöründe olsun, yapı malzeme
sektöründe olsun çok önemli bir konu.. Sizin de ürünleriniz
Çevre Dostu olarak geçmekte.. Bu konuyu biraz açabilir
misiniz?
Dortek ürünlerinin üretiminde kullanılan hammaddeler (özellikle ağaç) çeşitli bakanlıkların izni ve yönlendirmesi ile elde
edilir. Herhangi bir Dortek ürününü üretmek için kesinlikle canli bir ağaç kesilmez. Aksine ormanlık alanlardaki ölü ağaçlar
temizlenir ve yerlerine yenileri dikilir, böylelikle ormanların da
canlı kalması sağlanır. Dortek ürünleri bu özelliği sayesinde,
türkiye’de başka sektördeki hiçbir şirketin yapamadığını başararak ABD’ye (ürünlerinde doğal madde kullanılmadığı için)
gümrüksüz ve kotasız mal ihraç edebilmektedir.
İş yaptığınız ve yapmakta olduğunuz projelerin isimlerini
öğrenebilir miyiz?
Eser Mimarlık, Dortek bölge bayisi olarak bölgede bulunan
prestijli projelerin birçoğunda yer almaktayız. Baysoylar inşaata ait Baysoylar Palace projesi, Saray inşaatın İndigo, Nova,
www.meryap.org.tr
İkon projeleri, Pektaş inşaatın Olivia Park projeleri, Şahika evleri…, Güngör inşaatın Reform towers projeleri, Platin tekstil
e ait Platin Megastore projesi, Dirican inaşaatın Dirican plaza
1 ve 2 projeleri…, Temel inşaat’in Temel sitesi, Necer yapıAkademi plaza, Mehmetoğlu inşaatın yaptığı Mersin Hills,
Equinoks, Kristal, Mehmet apartmanı, İçel tıp merkezi, Pelapark, Bayamtaş’ a ait Beyazpark projeleri, Faruk Aslan İnşaat
Anamur projeleri, Dimeza inşaat -Osiris Vilları, Battal İnşaata
ait Modapark projesi, Anadolu Cam Sanayi Yönetim Binası,
Derin Apartamanı, Özcan Çelik İnşaatın Koruflora projesi,
TMT inşaatın TMT park projesi,4K İnşaatın Golden Towers ve
Merdiyen projeleri, Keskin İnşaata ait - Dıamond Resıdence,
Crystal Resıdence, Sky Resıdence, Quartz Resıdence referanslarımızda yer alan keyifle çalıştığımız projelerimizden bazılarıdır.
Mimar olduğunuzu ve Eser Mimarlık çatısı altında bu mesleğinizi de sürdürdüğünüzü biliyoruz. Eser Mimarlık hangi
projelere imzasını attı?
Eser Mimarlıkta 1998 yılından bu yana ekibimizle birlikte çok
keyifli projeleri çalışma imkanı bulduk.
Mersin Tarsus OSB de Elginay Otomotiv e ait binanın proje
çalışmasını, Apitaş plastik aş nin üretim ve idari bina projesi
ve uygulaması, Özdemir flora çiçekçiliğin paketleme fabrikası
proje ve uygulaması, Eren tarım paketleme tesisleri mimari
projesi, Mersin Mobese komuta ve kontrol merkezi binasının
mimari projesi , Mersin serbest bölgesi giriş kapısı ve çevre
düzenlemesi, Derin apartmanı proje ve uygulaması ve birçok
konut ve işyeri mimari projesinin yanı sıra konut ve işyeri dekorasyon proje ve uygulamaları çalışmalarımız arasındadır.
Çok teşekkür ediyorum. En son olarak Meryap Dergi okurlarına neler söylemek istersiniz?
Başarıya ulaşmak için tek yol ilk adımı atmaktır. Gerisi zaten
gelecektir…
79
DOSYA HABER
Serhat ÖZER
İnşaat Yüksek Mühendisi
Toros Üniversitesi MYO Öğretim Görevlisi
İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞABİLECEK
UYUŞMAZLIKLARIN
ALTERNATİF HUKUKİ ÇÖZÜM YOLLARI - 2
Not: Önceki sayıdaki makalenin devamıdır.
2.9. Bazı Standart Uzlaştırma Kuralları
Milletlerarası ticaret alanında uyuşmazlıkların uzlaştırıcı ile
çözülmesine ilişkin düzenlemeler, milletlerarası ticari tahkime
nazaran çok daha kısıtlıdır. Bu kurallar arasında en önemlileri MTO, ICSID, FIDIC, UNCITRAL tarafından hazırlanmış olan
arabulucu (uzlaştırıcı) kurallarıdır ..
2.10. MTO Tahkim Kurallarının Genel Yapısı
Milletlerarası Ticaret Odası Uzlaştırma Komitesinde tarafları
farklı vatandaşlık taşıyan, milletlerarası ticaretin yarar sahasına yönelik muhtelif ihtilaflar, burada kayıtlı farklı vatandaşlıktaki hakemler tarafından görülmektedir . MTO Uzlaştırma
Kuralları uyarınca, uzlaştırma talebi ve bu talebi destekleyen
belgelerle MTO Sekreterliğine başvurulması üzerine, diğer ta-
80
rafa bu uzlaştırma teşebbüsünün kabul edilip edilmediği sorulacak ve söz konusu tarafın anlaşmazlık hakkındaki görüşünü
ilgili belgelerle yazılı olarak sunması istenecektir. Uzlaştırma
Komitesi, dosyayı inceleyecek ve mümkün olduğu takdirde
onları dinleyerek, taraflara bir uzlaşma formülü önerecektir.
MTO Uzlaştırma Kuralları’nın 5. Maddesi uyarınca, Uzlaştırma
Komisyonu’nda bulunan bir kişi, daha sonra aynı uyuşmazlığı
çözmek üzere hakem olarak tayin edilemeyecektir .
2.11. ICSID Kuralları
Devletlerle diğer devlet vatandaşı kişi ve kuruluşlar arasındaki
uluslararası yatırım ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkların halli
konusunda Dünya Bankası tarafından bir uluslararası sözleşme hazırlanmıştır. Sözleşmenin tam adı: “Devletler ve Diğer
Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıkların
Çözümlenmesi Hakkında Sözleşme” (ICSID) dir. Merkezin
yerleşim yeri Dünya Bankasının merkezi yani Washington’dur.
www.meryap.org.tr
Merkez, İdari Konsey, Sekretarya ve Paneller olmak üzere idari açıdan üç ana departmana sahiptir . Paneller kendi içinde
Arabulucular Paneli ve Hakemler Paneli olarak iki gruba ayrılmaktadır .
Sözleşmenin 28-35. maddelerinde uzlaştırma prosedürü düzenlenmiştir. Uzlaştırma talebinde bulunan taraf, talebin karşı
tarafa iletilmesi amacıyla Merkez Genel Sekreterliğine müracaat eder ve böylece uzlaştırma prosedürünü başlatmış olur.
Talebin uyuşmazlıkla ilgili bilgileri, tarafların kimlik ve sıfatlarını, taraflar arasındaki uzlaştırmaya dönük anlaşmayı içermesi
gerekir . Talebin kayda geçirilmesinden itibaren 90 gün içinde
komisyon oluşturulamaz ise, Başkan (Dünya Bankası Başkanı) tarafların görüşlerini de alarak gerekli uzlaştırıcı atamasını
re’sen yapacaktır (m. 30)
Aksi kararlaştırılmadıkça uzlaştırma prosedürüne taraf olanlar,
uzlaştırma konusu ihtilafla ilgili Komisyon karar ve tavsiyelerine, taraflardan birinin bu prosedür içinde ileri sürdüğü teklif,
karşı teklif veya beyana istinaden herhangi bir mahkemede
dava açmayacak, bunlara dayanmayacaktır (m. 35) .
Uzlaştırma prosedürü, aksi kararlaştırılmadıkça tarafların uzlaştırma talebinde bulundukları tarihte yürürlükte olan kurallara göre icra edilecektir (m. 33). Şayet taraflar, uzlaştırma
komisyonunun dostane çözüm önerilerini kabul eder; uzlaşırlarsa, komisyon tarafından anlaşma bir rapora bağlanır ve
yayınlanır (m. 34/2). Uzlaştırma esnasında taraflar arasında
dostane bir çözüme ulaşılamayacağı anlaşılacak olursa komisyon, prosedürü durdurabilir ve uzlaşmanın sağlanamadığını bir rapora bağlayıp, yayınlatabilir .
ICSID kurallarına göre uzlaştırma prosedürü başarılı olup taraflar arasında bir anlaşma sağlandığında; Komisyon raporuna bağlanan nihai metin bir hakem veya mahkeme kararı
olmayıp, netice itibariyle bir anlaşmadır. Bu itibarla başarılı
uzlaştırma prosedürü sonunda verilen hakem kararları gibi
akit ülkelerde tenfiz devleti mahkemelerince verilmiş kararlar gibi icrası mümkün değildir. Taraflardan birinin, uzlaştırma
prosedürü neticesinde varılan anlaşmaya sonradan uymaması sebebiyle, uyuşmazlığın tahkime veya mahalli mahkemelere götürülmesi durumunda, bu anlaşma taraflar açısından
bağlayıcı bir “sözleşme” niteliği taşır. Davaya bakan hakem
veya mahkeme, uzlaştırma safhasında taraflarca anlaşmaya
dönüştürülen (ve fakat sonradan bir tarafça uyulmayan ) uzlaşma anlaşmasını esas alacaktır .
2.12. FIDIC Uzlaştırma Kuralları
İnşaat sözleşmelerinde, yapılan işlerin yüksek sermaye maliyeti gerektirmesi sebebiyle, taraflar arasında çok fazla sayıda
talep ve ihtilaf gündeme gelmektedir. FIDIC örgütü de 1995
yılından itibaren yürüttüğü çalışmaları 1999 yılında sonlandırmış ve Kırmızı Kitap’ın “Talepler, İhtilaflar ve Tahkim” başlığını
taşıyan 20. maddesinde üç aşamadan oluşan kademeli bir
uyuşmazlık çözüm usulü öngörmüştür .
İnşaat işlerine ilişkin FIDIC Standart Sözleşmesinin 67. maddesinde uyuşmazlıkların çözüm yolları düzenlenmiştir. Buna
göre; uyuşmazlıklar öncelikle yazılı olarak “mühendis”e havale edilecek; mühendis en geç 84 gün (12 hafta ) içinde
uyuşmazlık hakkında bir karar verecektir. Taraflar, mühendisin
kararına uymadığında, karar tarihinden itibaren 70 gün içinde
MTO Tahkim ve Uzlaştırma Kurallarına göre tahkim talebinde
www.meryap.org.tr
bulunulacaktır. Tahkim talebinin yapılmasından itibaren geçen
70 gün içinde ikinci kez dostane çözüm (uzlaştırma) yolu denenecektir. Bu safhadaki uzlaştırmadan da sonuç alınamaz
ise, ihtilaf nihai bir kararla çözümlenmek üzere MTO
Tahkim Kurallarına göre tahkime havale edilmiş sayılacaktır .
Burada dikkat edilmesi gereken nokta; 20.maddede belirtilen
sürelere riayet edilmesidir .
Kırmızı Kitap’ın 20.5. maddesine göre, İhtilaf Kararlaştırma
Kurulu’nun kararından memnuniyetsizliğini bildiren taraf veya
taraflar memnuniyetsizlik bildiriminin yapılmasını izleyen 56
gün içinde arabuluculuk yöntemine başvurabileceklerdir.
Şayet, taraflar arabuluculuk yöntemini sözleşmede zorunlu
bir aşama olarak öngörmemişlerse; bu takdirde, 56 günlük
arabuluculuk yöntemine başvurma süresini beklemeden de
tahkime gidebileceklerdir.
2.13. UNCITRAL Uzlaştırma Kuralları
BM. Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu, Ad Hoc Tahkim
Kurallarına ilaveten, uzlaştırmada kullanılmak üzere 1980’de
bir dizi uzlaştırma kuralları da kabul etmiştir .
UNCITRAL Kurallarına göre bir uzlaştırma prosedürünün icra
edilebilmesi için, tarafların sözleşme ile bu usulü kabul etmiş olmaları gerekmektedir. Bunun için UNCITRAL taraflara,
sözleşmelerine dercetmek üzere uzlaştırma klozları tavsiye
etmektedir .
Son 20 yıl içinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların uzlaşma
yolu ile çözülmesi usülüne başvurma sayısında önemli bir artış olmuştur. Uzlaşmaya ilişkin bu Model Kanunu’nda uzlaşma
deyimin kavram ve kapsamına tüm uzlaşma tür ve teknikleri
girmektedir. Bu model kanun milletlerarası ticari uyuşmazlıklarla sınırlı tutulmaktadır .
Model Kanun uzlaşma yeri olarak özel bir kural getirmemiştir.
Bu husus tarafların anlaşmasına bırakılmıştır. Böyle bir anlaşma olmaz ise, uzlaşma yerinin tayini, milletlerarası özel hukuk
kurallarına göre yapılır .
Uzlaşmak isteyen taraf anlaşmazlık konusunu belirterek karşı
tarafa bildirir (m. 2). Karşı tarafın uzlaşma teklifini kabul etmesiyle uzlaşma usulü başlar (m. 2). Uzlaşma teklifi gönderildiği
tarihten itibaren 30 gün içerisinde başlamaz ise, uzlaşma teklifinin reddi olarak değerlendirilebilir (m. 2). Taraflar, uzlaştırıcı
sayısını iki veya üç olarak kararlaştırmamışsa uzlaştırıcı bir kişi
olur (m. 3). Taraflar uzlaştırıcı seçiminde uygun bir kurum veya
kişinin yardımını kararlaştırabilirler (m. 4). Uzlaştırıcı tayin edildikten sonra, ihtilafın genel niteliğiyle ilgili olarak, taraflardan
konu başlıklarını açıklayan yazılı bir beyan ister. Bunun dışında uzlaşmanın herhangi bir safhasında uzlaştırıcı, kendisinin
uygun gördüğü ilave bilginin kendisine gönderilmesini isteyebilir (m. 5). Taraflardan her biri, kendi girişimi ya da uzlaştırıcının daveti ile ihtilafın çözümü için önerilerde bulunabilir (m.
12). Taraflar bir anlaşmaya varırlarsa, bir anlaşma metni düzenler ve yazılı çözüm anlaşmasını imzalar. Taraflar anlaşmayı
imzalamakla ihtilafa son verir ve anlaşma ile bağlı kalırlar (m.
13). Uzlaştırıcı ve taraflar, uzlaşma ile ilgili tüm hususları gizli tutmakla yükümlüdür (m. 14). Uzlaşma; anlaşma tarihinde
taraflar uzlaşma anlaşmasını imzalarlarsa, uzlaştırıcı uzlaşma
için daha fazla gayret göstermek için haklı neden olmadığını
yazılı olarak bildirirse, uzlaşma sürecinin sona erdiğinin uzlaştırıcıya yazı ile bildirilmesi ile uzlaşma süreci sona erer (m. 15).
81
Uzlaşma sürecinin son bulması ile uzlaştırıcı masrafları tespit
eder ve bunu taraflara yazılı olarak bildirir.
Masraflar şunları kapsar; uzlaştırıcının ücreti, seyahat ve diğer
masrafları, tarafların izni ile uzlaştırıcı tarafından talep edilen
şahitlerin seyahat ve diğer masrafları, uzlaştırıcı tarafından
talep edilen bilirkişi masrafları, bu kuralların 8. maddesinde
öngörülen idari yardım masrafıdır (m. 17). Anlaşmada farklı oranlar öngörülmedikçe belirtilen masraflara, taraflar eşit
oranda katlanırlar. Diğer bütün masraflara, o masrafları yapan
taraf katlanır (m. 17) .
Uzlaştırma prosedürünün başarısızlıkla sonuçlanması halinde
nasıl bir yol izleneceği Kurallarda açıklanmamıştır. Bu durumda, şayet taraflar arasında bir tahkim şartı veya sözleşmesi
mevcutsa davacı tarafından uyuşmazlık tahkime, aksi halde
genel mahkemelere götürülebilecektir .
3. Uyuşmazlıkların Müzakereler Yolu İle Çözümü
En kısa tanımıyla müzakere, bir konuyu görüşmek, üzerinde
düşünüp tartışmaktır. Müzakere, iki veya daha fazla tarafın,
başta hedefleri farklı olduğu halde, birlikte bir sonuca varmalarını gerektiren durumlarda, karşılıklı kabul edilebilir çözüme
ulaşmaları için tartışma ve ikna yoluyla farklılıklarını çözmeye
çalıştıkları etkileşim süreci olarak da ifade edilebilir.
Başarısız olunması ve bir anlaşmaya varılamaması halinde,
mahkeme veya tahkime başvurulacak olan müzakerelere,
‘anlaşma/uzlaşma müzakeresi” denir .
Uluslararası ticari uyuşmazlıkların bir kısmı herhangi bir mahkeme veya hakem kararına ya da uzlaştırma veya arabulucu
gibi üçüncü kişilerin yardım ve müdahalesine ihtiyaç olmadan doğrudan taraflar arasındaki görüşmelerle çözümlenebilir. Burada ihtilafın niteliği, tarafların uluslararası ticaretteki
konumları ve görüşmeler yolu ile ihtilafı çözmenin taraflara
sağlayacağı yararlar belirleyici olur .
İnşaat sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm
yolarından biri de müzakere yolunun denenmesidir. Bu yolun
denenmesi tahkim veya mahkemeye başvurmaya gerek kalmayacak bir çözüme ulaşılabilmesini sağlayabilir .
Milletlerarası inşaat sözleşmelerinin niteliği gereği, uyuşmazlık çıkıncaya kadar konuyla ilgili sorunların yalnızca mühendis
ile müteahhit arasında görülmüş olması mümkündür.
Uyuşmazlığın tahkim veya mahkeme yoluyla çözülmesi durumunda taraflar bütün enerjilerini “kazanan” taraf olabilmek
için harcamak durumundayken, müzakere yolu ile çözüm bulunması durumunda, taraflar kendi menfaatlerini koruyacak
“çözüm” üretme çabası içerisinde olacaklardır. Burada amaç
her iki tarafında kabul edebileceği bir çözüme ulaşabilmektir .
Müzakere aşamaları, genellikle bir sözleşmenin müzakere
edilmesindeki aşamalarla aynıdır. Ancak, bir uyuşmazlığın
müzakere sürecinde taraflar arasında çeşitli yönlerden eşitsizlikler bulunabilir. Uyuşmazlığın tarafları çoğunlukla, tecrübeli birer müzakereci olmadıklarından ve aralarında olan
olaylardan etkilenerek sinirli olabileceklerinden, uyuşmazlığın
çözümü amacıyla yürütülen müzakereler genellikle bir avukat
ya da tecrübeli bir kişice yönetilir. Müzakerelerde avukat veya
temsilci bulundurulması zorunlu olmamakla beraber çok faydalıdır. Müzakere becerileri konusunda geçmişte uygulayıcılara gerekli eğitim verilmemiştir. Ancak, bu durum zamanla
değişmiş ve uyuşmazlık çözüm usulleri üzerinde çalışanlar
82
müzakere usullerini öğrenmeye başlamışlardır.
Ülkemizde, Avukatlık Kanununun 35/A maddesine göre,
“avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz
duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle
birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu
davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte
imza altına alınır. Bu tutanaklar İcra ve İflas Kanununun 38 inci
maddesinin ikinci fıkrası anlamında ilam niteliğindedir.
Görüldüğü gibi Avukatlık Kanununun 35/A maddesiyle “uzlaşma sağlama” başlığı altında avukatlara açıkça uzlaşma
yapma yetkisi verilmiştir .
Avukatlık Kanunundaki bu düzenleme ADR usulleri içinde
müzakere usulüne girmektedir. Avukatlık Kanununun 35/A
maddesinde, taraf temsilcileri (vekilleri) aracılığıyla yürütülen
müzakere usulünün düzenlendiği söylenebilir. Müzakere aşaması, uyuşmazlığın çözümünde taraflardan birinin şahsi gücünün ve karar verme iktidarının arabuluculuk ve dava yoluna
kıyasla en çok olduğu yoldur .
3.1. Müzakerelerde Tartışılacak Konular
Kişiler ne zaman bir konu hakkında pazarlık etmeye ve görüşmeye başlarlarsa, müzakereye girişmiş demektirler. Pek
çok sözleşme müzakere safhasından sonra şekillenir. Bir
uyuşmazlığın müzakere yoluyla çözülmesi sonucunda da bir
sözleşme yapılmış olur ve bu sözleşme, diğer sözleşmelerle aynı etkiye sahip olarak mahkemelerce icra edilir. Resmî
bir müzakere sürecine girildiği zaman, tarafların bir sözleşme
tanzim etmeleri uygun olur. Bu gibi müzakerelerin çoğunda
avukatlar yer almayabilir; ama geçmiş olaylardan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözülmesi amacıyla yapılan müzakerelerde, uyuşmazlığı dava yoluna taşımadan önce çözerek bitirmek için çaba gösteren uzman avukatlardan yararlanılmalıdır.
3.2. Müzakerelerin Aşamaları
Müzakerelerin aşamaları, bir sözleşme öncesinde yapılan
müzakerelerle aynı olabilse de, bir uyuşmazlığın çözülmesi
amacıyla yapılan müzakerelere başka aşamalar eklenmesi
gerekmektedir. Uyuşmazlığın tarafları, muhtemelen tecrübeli
birer müzakereci olmayacağından ve geçmişte olan olaylarla
ilgili olarak öfkelerinin etkisi altında kalacaklarından, uyuşmazlığın çözümü amacıyla yürütülen müzakereler genellikle bir
avukat ya da diğer bir tecrübeli uzman eşliğinde yönetilmektedir. Müzakereci, kendisine temsil yetkisi veren tarafın vekili
konumundadır. Vekil sıfatıyla hareket eden müzakereci müvekkilinin (yani kendisine ücret vererek temsil yetkisi tanıyan
kişinin) çıkarları için çalışmalı ve müvekkilinin talimatlarına, bu
talimatların hatalı olduğunu düşünse bile mutlaka uymalıdır.
Müzakerenin ilk aşaması, ihtilaf konusu olan vakıalar üzerinde
çalışılmasını ve müzakereler için plân yapılmasını içerir. Başarılı bir müzakere için, tıpkı dava yolunda olduğu gibi, taraflar
maddî vakıaları ve bunlarla ilgili bilgileri anlamalı, sadece kişisel kanaatleriyle müzakereleri sürdürmemeli, konumlarındaki
zayıf yönleri görmeli, müzakerelerin amacını dikkate alma-
www.meryap.org.tr
lı, dava yoluna başvurulduğu takdirde karşılaşılacak hukukî
süreci ve dava yoluna alternatif olabilecek usulleri bilmeli ve
ihtilaflı tarafların müzakerelere katılıp katılmayacağı gibi, müzakere sürecinin yönetilmesiyle ilgili hususlar hakkında karar
vermelidirler.
Daha sonraki aşamada taraflar bilgi değişiminde bulunurlar.
Bu noktada müzakerecinin üslubu önemli bir işleve sahiptir.
Bazı müzakereciler, fikirlerin mücadeleci ve şiddetli bir şekilde tartışılmasını tercih ederken, diğer müzakereciler, tarafların sorunlarına düşünceli ve dikkatli bir sorun çözücü üslupla
yaklaşırlar. Her uyuşmazlıkta müzakereci, sunulacak bir çözüm teklifi gibi ileri sürülecek bütün bilgileri bilmelidir.
Bazı müzakere taktiklerine göre, uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak karşı tarafa yapılan ilk teklif nihaî teklifken, çoğu
müzakereciler uzlaşmayı ummaktadırlar. Bazı temsilciler daha
başlangıçta, tarafları gerçekçi bir çözüme ulaştırmaya gayret
etmektedirler. Mahkemeler, tarafları müzakereye girişmeye
yönlendirdiği için, müzakereler sırasında ileri sürülen çözüm
teklifleri, mahkemede delil olarak kullanılamaz .
Müzakereler usulüne uygun olarak yürütüldüğü takdirde, müzakereler esnasında ileri sürülen hiçbir beyan ve ikrar, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması hâlinde daha sonra
mahkemede kullanılamaz.
Müzakerelerin başarısız olması durumunda, mahkemenin
yargılamada dürüstlük kuralına riayet edilmesini sağlamak
ve böylece, tarafların birbirlerini taciz etmelerini önlemek
amacıyla, müzakereleri tamamen bitirerek tekrarlamaması
ve müzakerelerde yapılan beyanları hatırlatmaması gerekir.
Son olarak, bir anlaşmaya varılırsa, anlaşma hükümleri daima
veya betonun kalitesi, bir anahtar teslimi bina yapımında,
yapıda kullanılan malzemelerin miktar ve kalitesi ile ilgili sözleşmede çok defa taraflar arasında çözülmesi gereken teknik
sorunlar ortaya çıkar.
Taraflar, sözleşmenin ifası esnasında ortaya çıkan sorunların
incelenip, karara bağlanabilmesi için uzman kişilerin karar ve
tavsiyesinden yararlanabilirler ve bu yararlanma kapsamında
uyuşmazlıkları müzakereler ile çözebilirler. Bunun için taraflar, yapım sırasında çıkan teknik problemlerin çözümü konusunda uzman kişiler atayabilirler. Bu kişilere “hakem-bilirkişi”
denmektedir .
Hakem-bilirkişiler, kendilerine gönderilen ve teknik bir uzmanlık gerektiren hususu rapor halinde tespit ederler . Teknik nitelikteki her ihtilaf, sözleşmenin ifasını sekteye uğratabilir ve
ihtilafın hakemler veya mahkemelerce çözümüne kadar işler
durabilir . Özellikle endüstri alanındaki inşaatlarda uyuşmazlık
çıkar çıkmaz hakem-bilirkişilerin devreye girmesi teknik konulardaki uyuşmazlıkların çözümüne katkı sağlamaktadır . Bu
tür ara teknik sorunların, sözleşmenin tam olarak ifasını engellememesi için, uluslararası sözleşmelerde teknik bilirkişiler
(hakem-bilirkişiler) atanmaktadır .
Hakem-bilirkişilik, belirli uyuşmazlıkların çözümünde esnek,
etkin, ucuz ve ticari olarak tercih edilen bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur .
Hakem-bilirkişi anlaşmasının etkisinin ne olacağı, bu anlaşmaya uygulanacak hukuka göre belirlenir. Hakem-bilirkişi
kurumu, bugün için ülkemizde doğrudan kanuni bir düzenlemeye tabi değildir. Konu ile ilgili tek düzenleme HMK’nın 193.
maddesinde yer almaktadır. Delil sözleşmesini düzenleyen
yazılı hale getirilir ve mahkeme kanalıyla icra edilebilecek bir
sözleşme hazırlanır. Uygulamada mahkemeler, müzakere edilerek ulaşılan çözümleri içeren sözleşmelerin icrasında büyük
hassasiyet göstermektedirler .
HMK’nın 193. maddesine göre, iki taraf bir delil sözleşmesi
yaparak o sözleşmenin konusunu oluşturan olayın ispatında
üzerinde anlaşılan delil dışında başka delil dinlenmeyeceğini
kararlaştırabilirler. Bu durumda, vakıa, sadece o delil ile ispat
edilebilir; başka delil dinlenmez .
4. Uyuşmazlıkların Hakem-Teknik Bilirkişilik Yolu İle
Çözümü
Uluslararası Özel Hukuk anlaşmalarının gittikçe artan karmaşıklığının doğal bir sonucu olarak, teknik nitelikteki problemlerin sık sık yaşandığı ve sözleşmenin ifasını gerçekleştirmeye
engel olayların devamlı arttığı görülmektedir. Bu problemler
inşaat işlerine ilişkin sözleşmeler bakımından yaygındır. Mesela bir otoyol yapımı anlaşmasının ifasında dökülen asfalt
www.meryap.org.tr
4.1. Kavram ve Hukuki Nitelik
Hakem-bilirkişi anlaşması ile hakem-bilirkişiler “….ancak zararın vukuunun miktarı, birşeyin kıymetini, bir kusurun mevcudiyetini ihtisaslarına binaen tayin ve tespit ederler. Ve bunların
bu hususta verecekleri raporlar mahkemeyi bağlar.”
Hakem-bilirkişi nitelendirilmesi; milletlerarası alanda genel-
83
likle arbitre-experte, expertise-arbitrage, olarak bilinmektedir
. Hakem sözleşmesinin hukuki niteliği hakkında değişik görüşler vardır. Bu görüşlerden bazıları; hizmet sözleşmesi görüşü, istisna (eser) sözleşmesi görüşü, iş görme sözleşmesi
görüşü, türü kendine özgü sözleşme türü, vekalet sözleşmesi
görüşleridir .
Uyuşmazlık Çözüm Kurulları kararları tarafları bağlayıcı ve nihai olduğu ölçüde Türk hukuku bakımından hakem-bilirkişi
kararları olarak kabul edilmelidir. ICC’nin 2003 tarihinde yürürlüğe giren Bilirkişilik Kurallarına göre yapılan incelemelerde
bilirkişi raporu taraflarca bağlayıcı kabul edildiği ölçüde hakem-bilirkişilik olarak kabul edilmelidir .
Hakem-bilirkişilik, tahkim ve bilirkişilik kurumları ile karıştırılabilmektedir. Zira işlevsel olarak hakem-bilirkişilik ağırlıklı olarak tahkime ve kısmen de bilirkişiliğe benzemektedir .
4.2. Hakem-Bilirkişi Anlaşması
Taraflar hakem-bilirkişi anlaşması gibi bir münhasır delil sözleşmesi yapabilirler. Yargıtay, irade özerkliğini esas alarak
hakem-bilirkişi atanması, hakem-bilirkişilik usülü, raporun içeriği, raporun iptali için başvuru süresi gibi şartları bağlayıcı
saymaktadır. Hatta Yargıtay kararlarına göre hakem-bilirkişi
anlaşmasında, hakem-bilirkişiye gitmek için belirli şartlar getirilmiş ise o şartlara da uyulmalıdır .
Hakem-bilirkişi anlaşmasına genellikle sigorta ve inşaat sözleşmelerinde rastlanılmaktadır.
Hakem-bilirkişi anlaşmasında yer almasında fayda olan unsurlar şunlardır:
a) Hakem-bilirkişinin yetki alanı (hakem-bilirkişiye yönlendirilen olay);
b) Hakem-bilirkişinin taraflardan bağımsız ve tarafsız olacağı;
c) Hakem-bilirkişinin nitelikleri;
d) Hakem-bilirkişi sıfatıyla hareket edilmesi gereği;
e) Hakem-bilirkişi atanması usulü;
f) Hakem-bilirkişi ücreti ve masraflarının nasıl ve kimin tarafından ödeneceği;
g) Hakem-bilirkişinin sorumluluğu;
h) Hakem-bilirkişinin görevini yerine getirmekte serbest olduğu;
i) Hakem-bilirkişi raporunun hazırlanması için belirli süre;
j) Hakem-bilirkişi raporunun nihai ve bağlayıcı olduğu ;
k) Hakem-bilirkişi raporunda sebep gösterilip gösterilmeyeceği;
l) Hakem-bilirkişi raporunda rizikonun değeri gibi bir husus
belirlendi ise bu meblağın ne kadar süre içerisinde ödeneceği;
m) Hakem-bilirkişi kararlarının iptali sebepleri ve iptal isteminin ne kadar süre içerisinde yapılabileceği;
n) Tarafları ve hakem-bilirkişileri bağlayıcı mahiyette hakem
bilirkişiliğin gizli olacağı .
4.3. Hakem – Bilirkişi Anlaşmasının Şekli
HUMK’nda ve HMK’nda hakem-bilirkişi anlaşmasına ilişkin
bir şekil şartı öngörülmemiştir . HMK’nın 193. maddesinde
öngörülen delil sözleşmelerine istinaden hakem-bilirkişilik
müessesi kabul edilmiştir. Hakem - bilirkişilik şartı veya sözleşmeleri, 193. maddede öngörülen delil sözleşmelerinin bir
84
örneğini teşkil eder .
4.4. Ön Hakemlik Yöntemi
Büyük ölçekte uluslararası ticaret yapan taraflar aralarında
çıkan her uyuşmazlığı doğrudan tahkim veya dava yoluna
götürmek istemeyebilir. Ya da uyuşmazlığın niteliği, aciliyeti
gereği delil tespiti, sorunların geçici olarak çözülmesi gerekebilir. İşte bu ve benzer durumlarda taraflar anlaşmış iseler
öncelikle ön hakemlik yoluna başvurarak uyuşmazlığın çözümünü sağlayabilirler.
Ön hakemlik yolu ile taraflar zararları büyümeden, deliller yok
olmadan yani sıcağı sıcağına hakemin müdahalesi isterler .
Ancak ön hakemlerin verdikleri kararlar geçici olup taraflar
kendi rızası ile uymaları gerekir. Taraflar rızası ile ön hakem
kararına uymaz ise ön hakem kararı tahkim yargılaması sonucunda verilen kararlar gibi tenfiz ya da infaz edilmesi mümkün
değildir. Tarafların rızası ile ön hakem kararına uymaması durumunda ülkelerin milli hakemlerine ya da tahkime başvurularak ön hakemliğin mahiyetinde bulunan konularda karar alınmasını isteyebileceklerdir . Mesela ihtiyati tedbir yahut ihtiyati
haciz veyahut delil tespiti kararı verilmesi için mahkemelere
ya da tahkim yargılamasını yapacak hakeme başvurabilirler.
5. Sözleşmeye Üçüncü Kişilerin Müdahalesi Yöntemi
Uluslararası ticaretin anayasası taraflar arasında yapılmış olan
sözleşmelerdir. Zira uluslararası ticareti düzenleyen ve tarafları bağlayıcı, yaptırım gücü bulunan kurallar bulunmadığı için
taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü doğrudan sözleşme çerçevesinde olacaktır. Hatta öyle ki; tahkim ile
ilgili yasaların emredici ve kamu düzenini ilgilendirmeyen bölümleri sözleşmelerle bertaraf edilebilir düzenlemelerdir. Yasa
koyucular uluslararası ticarette tarafların irade serbestisine
oldukça önem verdikleri için yasalarca da sözleşmenin üstün niteliğine açıkça atıfta bulunmaktadırlar. Zira Milletlerarası
Tahkim Kanunu incelenirse görüleceği üzere pek çok yerinde
: ‘…aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça’ ifadesi de bu görüşümüzü doğrular niteliktedir.
O halde uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde sözleşmeler bu kadar önem taşımakta ise taraflarca eksik, hatalı
,muğlak, yoruma muhtaç ya da değişen şartlara uyarlanması gereken sözleşmenin maddelerinde düzenleme yapmak
maksadıyla üçüncü kişilere başvurulabilir. Ancak sözleşmeye
üçüncü kişilerin müdahalesine başvurabilmek için tarafların
bu konuda anlaşması şarttır . Taraflarca yapılacak anlaşmada sözleşmenin üçüncü kişi tarafından müdahale edilebileceği sınırları da çizilebilir. Taraflar üçüncü kişinin sözleşmeye
müdahalesi konusunda anlaşmış ise üçüncü kişiler taraflarca
seçilebileceği gibi tarafların seçtiği bir kurum tarafından da
seçilebilir.
Bu konuda MTO bünyesinde “akti münasebetleri düzenleme
komitesi” (The Standing Committefor Regulation of Contractual Relations) uluslararası ticarette ihtiyaçlar çerçevesinde
kurulmuştur .
Sözleşmeye üçüncü kişilerin müdahalesi ile sözleşmede geçen terimler yorumlanır, hatalar giderilir ve sözleşme değişen
şartlara uyarlanabilir. Üçüncü kişinin sözleşmeye müdahalesi
sonucunda verdiği kararların öneri ya da bağlayıcı nitelikte
bulunduğu kararlaştırılabilir. Bağlayıcı nitelikte kararlar sözleş-
www.meryap.org.tr
menin birer maddesi olarak tarafları bağlar. Mahkeme ya da
tahkim sırasında hakim ya da hakemleri bağlar .
Sonuç
Bir inşaat projesinin yapım süreci, inşaat hizmetleri sektöründe başlangıcından bitimine kadar karmaşık bir süreçtir ve bir
çok belirsizlik içermektedir. Yurtiçi müteahhitlik hizmetleri sektöründe olduğu gibi yurtdışı projelerin yapımı için de birçok
mesleki disiplinin bir araya gelmesi, üretim yerinin değişmesi,
tasarımın, uygulama projelerinin süresinde ve yeterli düzeyde
hazırlanmamış olması, yapım sürecinin dış etkilere açık olması gibi pek çok etken bu karmaşık süreçte belirleyici olmaktadır.
Pek çok belirsizlik içeren, karmaşık olan ve hızla gelişen yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektöründe birçok anlaşmazlıkların yaşanması da kaçınılmazdır. Bunlara ilaveten ülke koşulları
sözleşme ilişkilerinin nasıl olacağını belirlemektedir. İnşaat
sözleşmeleri, hem hukuk hem de mühendislik alanlarını ilgilendiren konulardır. Bu alanda çalışma yapan mühendislerin
inşaat sözleşmeleri konusunda temel hukuk bilgilerine sahip
olmaları gerekmektedir. Özellikle yurtdışında inşaat taahhütleri üstlenen firmaların yöneticilerinin sözleşmenin hazırlanması
aşamasında ve sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan
bir uyuşmazlıkta hangi haklara sahip olduklarını, sorunu ne
şekilde çözebileceklerini bilmelerinin önemi büyüktür.
Uluslararası inşaat sözleşmelerinden doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde iki yol mevcuttur. Bunlardan birincisi,
müzakere aşamasında olabilecek tüm sorunların ne şekilde
çözüleceğinin yönteminin sözleşmede öngörülmesidir. Diğeri ise, çözümü sözleşmeye konulmamış sorunun ne şekilde çözüleceğinin taraflarca sonradan belirlenmesidir. Bu tür
anlaşmazlıkların çözüm yolu olarak ilgili ülkenin hukukunun
geçerli olması, çoğu zaman anlaşmazlığın daha büyük boyutlara taşınmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle bu tür
uyuşmazlıkların çözümlenmesinde genel olarak milletlerarası
tahkim yolu tercih edilmektedir. Milletlerarası tahkim yolu dışında alternatif çözüm yolları olarak;
Arabuluculuk ve Uzlaştırma,
Doğrudan müzakere,
Teknik bilirkişilik,
Ön hakemlik,
Tarafsız üçüncü kişilerin sözleşmeye müdahalesi yöntemleri
tercih edilebilir. Uyuşmazlık halinde, uyuşmazlığı mahkemeye
götürmek yerine yukarıda bahsedilen çözüm yollarının tercih
edilmesi yurtdışında iş yapan inşaat firmaları için;
Yargılama sürecinin daha hızlı olması nedeniyle zamandan
tasarruf,
Masraftan tasarruf,
Tarafların kendini daha iyi ifade etme imkanı bulması,
Uyuşmazlığa uygulanacak maddi hukuk ve usul hukuku kurallarını seçebilmek de dahil olmak üzere kontrolün taraflarda olması,
Yargı organlarından daha geniş bir karar yelpazesine sahip
olması ve iki tarafı olabildiğince tatmine yönelik olması,
Tarafların ticari sırları bakımından gizliliğin korunabilmesi
gibi yararlar sağlayabilmektedir.
Yurtdışı inşaat firmalarında çalışan yönetici mühendislerin
www.meryap.org.tr
sözleşme alanında temel hukuk bilgisine, FIDIC şartnameleri
hakkında genel bilgilere sahip olmalarında ve inşaat sözleşmelerinden doğabilecek uyuşmazlıkların çözüm yollarını ve
tekniklerini bilmelerinde büyük yarar bulunmaktadır. Bu nedenle ülkemizin Hukuk Fakültelerinin, Mimarlık Fakültelerinin,
Mühendislik Fakültelerinin “İnşaat Mühendisliği” Bölümlerinin
ve Meslek Yüksekokullarının “İnşaat Teknolojisi” Bölümlerinin
müfredatlarında da “İnşaat Hukuku” ve “Ulus¬lararası İnşaat Hukuku” derslerine, en azından seçimlik ders olarak yer
verilme¬si önem arz etmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
I. KİTAPLAR, MAKALELER VE RAPORLAR
AKINCI, Ziya: Milletlerarası Özel Hukukta İnşaat Sözleşmeleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Döner Sermaye İşletmesi Yayınları No: 73, İzmir-1996.
AKINCI, Ziya: Milletlerarası Tahkim, Seçkin, Ankara, 2.Baskı, 2007.
ALİBABA, Arzu: Milletlerarası Unsurlu Sözleşmelerde Hukuk Seçimi ve Sınırlandırılması, Ankara, 2005.
AYDEMİR, Efrail: Eser Sözleşmesi ve İnşaat Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2009.
AYLİ, Ali: İnşaat Bütün Riskler Sigortasında Riziko, yetkin Yayınları, Ankara, 2012.
BEDJAOI, Mohammed: “TheArbitrator: One Man-Three Roles :Some Indepedent Comments on the
Ethicaland Legal Obligations of an Arbitrator” Journal Of International Arbitration, March 1998,s:7-20.
BİRSEL, Mahmut Tevfik: Milletlerarası Tahkim Konusunda Yasal Bir Düzenleme Gerekir mi?, TaslaklarBildiriler-Tartısmalar, C.II, Ankara, 1999.
DAYINLARLI, Kemal: Milli-Milletlerarası Kamu Düzeni Tahkime Etkileri ve Sonuçları, Dayınlarlı Hukuk
Yayınları, Ankara, 2.Baskı 2011.
DAYINLARLI, Kemal: Uncitral Kurallarına Göre Uzlaşma ve Tahkim, Dayınlarlı Hukuk Yayınları, Ankara,
3.Baskı 2012.
DAYINLARLI, Kemal: Loi De Reforme En France En Arbitrage Interne Et Interne Et InternationalFransa’da Milli-Milletlerarası Tahkim Kanunu Reformu, Ankara, 2011.
DEMİRCAN, Halime Ebru:Uncitral Tahkim Kuralları ile Milletlerarası tahkim Kanunu hükümleri çerçevesinde Ad hoc tahkim,Yüksek Lisan Tezi, Ankara, 2005.
EKŞİ, Nuray: 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’na İlişkin Yargıtay Kararları, İstanbul, 2009.
EREN, Fikret: ”Borçlar Kanunu Açısından İnşaat Sözleşmeleri”, İnşaat Sözleşmeleri, Yönetici – İşletmeci Mühendis ve Hukukçular İçin Ortak Seminer, (Ankara, 18-29 Mart 1996), 3.Tıpkı Basım, s. 45-58..
ERİŞEN, Muhammet: Alt Müteahhitlik Sözleşmesi, Adalet Yayınevi, Ankara , 2011.
ERTEKİN, E./KARATAŞ, İ.
ması, Ankara, 1997.
: Uygulamada İhtiyari Tahkim ve Yabancı Hakem Kararlarının Tenfizi Tanın-
ERTEN, M. Ali:Borçlar Kanunu ve Yapı Denetimi Hakkında KHK Açısından Türk Hukukunda Yapıların
Neden Oldukları Zararlardan Dolayı Sorumluluk, , Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü (T. İş
Bankası A.Ş Vakfı), 2000/XII.
ERTEN, M. Ali: Türk Borçlar Hukukuna Göre Bina ve İnşa eseri sahiplerinin Sorumluluğu, Banka ve
Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Türkiye İş Bankası Vakfı, Sözkesen Matbaacılık, Ankara, 2000.
GÖKYAYLA, Emre: Eser Sözleşmesinde Ek İş ve İş Değişikliği, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2009.
GÖNÜLAL, İlkutlu: Soru ve Cevaplı Yapı İşleri Uygulaması, Adım Yayıncılık, Ankara 1991, 3.Baskı.
IŞIKTAÇ, Yasemin: Hukukun Kaynağı Olarak Sözleşme, Filiz Kitapevi, İstanbul, 2007.
İNAL , H. Tamer: Papatya Yayıncılık, İstanbul, 2. Basım, 2009.
Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü: İnşaat Sözleşmeleri: Yönetici-İşletmeci Mühendis ve
Hukukçular İçin Ortak Seminer (Ankara,18-29 Mart 1996), Türkiye İş Bankası Vakfı, 3.Tıpkı Basım, Ankara, 1996.
KALPSÜZ, Turgut: Türkiye’de Milletlerarası Tahkim, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü (T. İş
Bankası A.Ş Vakfı), Sözkesen Matbaası, Ankara, 2007.
KALPSÜZ, Turgut: Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısında İç
Tahkim(m411-448) Paneli,Ankara, 2007.
KALPSÜZ, Turgut: Türkiye’de Milletlerarası Tahkim, Ankara, 2010.
KALPSÜZ, Turgut: Hakem Kararlarının Milliyeti, Ankara, 1978.
KALPSÜZ, Turgut: Hakemlerin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı, Milletlerarası Tahkim Semineri, Ankara, 2008.
KAPLAN, İbrahim: Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi, Seçkin, 2.Baskı, Ankara, 2007.
KAPLAN, İbrahim: “İnşaat Sözleşmelerinde Yapı Sahibinin Ücret Ödeme Borcu ve Yerine Getirilmemesinin Sonuçları”, İnşaat Sözleşmeleri: Yönetici – İşletmeci Mühendis ve Hukukçular İçin Ortak Seminer,
(Ankara, 18-29 Mart 1996), 3.Tıpkı Basım, s. 105-171.
KAPLAN, Yavuz: Milletlerarası Tahkimde Usule Aykırılık, Ankara, 2002.
85
KARABULUT PEKGÜÇLÜ, Güzin: Türk Özel Hukukunda Yap-İşlet-Devret (YİD) Sözleşmesi, Banka ve
Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü (T. İş Bankası A.Ş Vakfı), Ankara, 2007.
KARATAŞ, İzzet: Eser (İnşaat Yapım) Sözleşmeleri, Adalet Yayınevi, 2.Baskı Ankara, 2009
KEKEÇ, Elif Kısmet: Arabuluculuk Yoluyla Uyuşmazlık Çözümünde Temel Aşamalar ve Taktikler, Adalet
Yayınevi, Ankara, 2011.
KIZILOT, Şükrü: İnşaat Muhasebesi Vergilendirilmesi Mevzuatı ve Asgari İşçilik, Yaklaşım Yayıncılık,
Ankara, 2010.
KÖKSAL, Tunay: Küresel İnşaat Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010.
KÖKSAL, Tunay: Model Sözleşme Örnekleri İle Uluslararası İnşaat Hukuku, Adalet, Ankara, 2011.
KÖKSAL, Tunay: Uluslararası İnşaat Sözleşmeleri İş Ortaklığı Sözleşmeleri ve Uyuşmazlıkların Çözüm
Yolları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2009.
KÖKSAL, Tunay: Uluslararası Ticaret Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2012.
KURU, B./ARSLAN, R./YILMAZ, E.: Medeni Usul Hukuku, Ankara, 2004.
NOMER, Ergin/EKŞİ, Nuray /ÖZTEKİN GELGEL, Günseli: Milletlerarası Tahkim Hukuku Cilt I, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 3.Bası-Haziran, 2008.
NOMER, Ergin/Nuray, EKŞİ/Günseli,ÖZTEKİN GELGEL, Günseli: Milletlerarası Tahkime İlişkin Mevzuat
ve Antlaşmalar Cilt II, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 1. Bası- Haziran, 2008.
NOMER, Ergin/EKŞİ, Nuray /ÖZTEKİN GELGEL, Günseli: Milletlerarası Tahkim, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 2.Bası-Haziran, 2003.
NOMER, E./EKŞİ/N./GELGEL, G.: Milletlerarası Tahkim Hukuku, İstanbul, 2008.
ÖCAL, Mehmet Emin: Yapı Projelerinin Yönetiminde Proje+Teknik Şartname + Sözleşme Teknik Yayınevi, Ankara, 2010.
ÖZ, Turgut: İnşaat Sözleşmesi ve İlgili Mevzuat, Yamaner Yayıncılık, İstanbul, 2006.
ÖZEKES, Muhammet: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, Ankara,
2011.
PEKCANITEZ, Hakan: Medeni Yargıda Adil Yargılanma, Ankara, 1997.
PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ŞANLI, C: Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların
Çözüm Yolları, İstanbul, 2002.
PELLONAA, M./CARON, D.D.: The UNCITRAL Arbitration Rules as Interpreted and Apllied, Helsinki
1994.
POLAT, Malike: Milletlerarası Usul Hukukunda Arabuluculuk, Yetkin Yayınları, Ankara, 2010.
SADRULEŞRAFI, Hüseyin Ali: “Türk Milletlerarası Tahkim Kanunu’na İlişkin Düzenlemeler ile Uygula-
86
malar Hakkındaki Görüşler”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 9 ,Sayı 1,
İzmir, 2007, s.45-63.
SUNGUROGLU, Kerim: Yapı İşletmesi Şantiye Tekniği Maliyet Hesapları, Bilim Yayınları, Eylül, 1996.
ŞANLI, Cemal: Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, Beta Basım
A.Ş, İstanbul, 3.Bası-Haziran, 2005.
ŞANLI, Cemal.: Milletlerarası Ticari Tahkimde Esasa Uygulanacak Hukuk, Ankara, 1986.
ŞANLI, Cemal.: Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, İstanbul,
2011.
ŞİMŞEK, Abdullah/Muhsin, ALTUN: Hakediş Güncel Sorunlar ve Çözümleri, Teknik Yayınevi, Ankara,
2000.
ŞİMŞEK, Edip: ‘’Devlet İhale Kanunu Açısından İnşaat Sözleşmeleri’’, Yönetici – İşletmeci Mühendis
ve Hukukçular İçin Ortak Seminer, (Ankara, 18-29 Mart 1996), 3.Tıpkı Basım, s. 173-216.
ŞİT, Banu: Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, Ankara, 2005.
TANRIVER, Süha: Yabancı Hakem Kararlarının Türkiye’de Tenfizi Bağlamında Kamu Düzeninin Etkisi,
Ankara, 1998.
TAŞKIN, Alim :Hakem Sözleşmesi, Turhan Kitapevi, Ankara, 2. Bası, 2005.
TAŞKIN, Alim: Hakem Mahkemesinin Kendi Yetkisi Hakkında Hüküm Vermesi,Gazi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, Ankara, 1999.
TÖRE, Nazlı: Fidic Kurallarının Karşılaştırmalı Hukuktaki Yeri, Dayınlarlı Hukuk Yayınları, Ankara, 2011.
TURHAN,T./BAYRAKTAROĞLU G./SİRMEN, S./ERTEN, R.: Ticari Tahkimi Düzenleyen Temel Metinler,
Ankara, 2002.
UYANIK, Nedim: İnşaat İşlerinde Sözleşme Yönetimi, Beta Yayınevi, İstanbul, Haziran, 2004.
ÜSTÜNDAĞ, Saim : Medeni Yargılama Hukuku, İstanbul, 2000.
YEŞİLIRMAK, Ali: Türkiye’de Ticari Hayatın ve Ortamının İyileştirilmesi İçin Uyuşmazlıkların Etkin Çözümünde Doğrudan Görüşme, Arabuluculuk, Hakem-Bilirkişilik ve Tahkim: Sorunlar ve Çözüm Önerileri,
On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, Nisan, 2011.
II. İNTERNET SİTELERİ
1http://www.muzakere.org/proje/uyusmazliklarin-muzakere-yontemiyle-cozumlenmesi-surecindeavukat-muvekkil
2) http://www.arabulucu.com/anasayfa/sayfa-1-5555555555556
3) CIB, http://www.corpus.com.tr
www.meryap.org.tr
www.meryap.org.tr
87
YAPI SEKTÖRÜ
MÜSİAD İNŞAAT SEKTÖR RAPORU 2014
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TÜRKİYE’NİN DÜNYA’DAKİ KONUMU VE
GELECEK PROJEKSİYONUNUN ANALİZİ
YÖNETİCİ ÖZETİ
Ülkemiz 2002 yılından bu yana uygulanan istikrar programları
sayesinde İnşaat Sektöründe bugün adeta çağ atlamıştır. Gerek ülke içinde Gayrimenkul yatırımlarına olan talep Ba- tıda
yaşanan krizin aksine günden güne artış göstermesi gerekse
de Yurtdışı Müteahhitlik alanında gelinen nokta sektörü son
10 yılda ülke ekonomisinin büyümesinin lokomotifi konumuna
taşımıştır.
Ülkemiz konut satışında son beş yıldaki artış değerlerinden
hareketle yıllık 1,150,000 konut satışıyla rekor seviyeye ulaşmıştır.
2000’li yılların başında ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde hükümetlerin düşük gelirli kesimi konut edindirmeye yönelik esnek
kredi uygulamaları ve yine bu politikaya bağlı olarak faizlerin
düşük seyrettiği bu yıllarda sabit gelirli kesimin artan risk iş-
88
tahıyla konut alımını yatırım modeli olarak görmesi beraberinde konut fiyatlarını artırmış ve gerçekte var olmayan balon bir
piyasa oluşturmuştur. Aşırı talep karşısında kaynak bulmakta
zorluk çeken finans kurumları kaynaklarını artan konut fiyatlarına göre revize etmiş ve bir nevi gerçekte var olmayan kaynak oluşturmuşlardır.Ancak ilerleyen yıllarda emtia fiyatlarının
artışı ve faizlerin yükselmesi nedeniyle dar gelirli aileler ödeme
zorluğu yaşamaya başlamış ve konuta olan talebin ciddi şekilde azalmasıyla konut fiyatları düşmüş ve olduğu varsayılan
kaynak bir anda ortadan kaybolmuştur. Bu durum Batı ülkelerini halen etkisinden kurtulamadıkları bir krize sürüklemiştir.
Ülkemizde ise tüm bu yaşananlardan ders çıkarılarak tam zamanında uygulanan düzenlemelerle Batıdakine benzer esnek
kredi uygulamaları devreye sokulmamış ve ipotekli satışlarda
gerçek finans kaynakları ile hareket edilmiştir. Batıda kriz öncesi satışlar 80%’in üstünde kredili satışlardan sağlanırken,
ülkemizde bu oran faiz oranlarının en düşük sey- rettiği dö-
www.meryap.org.tr
nemlerde bile %40’ın üzerinde gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla
ülkemizde konuta olan talep krediye ulaşım kolaylığı nedeniyle değildir.
Ülkemizde konut alımındaki reel talebin sebebi; büyüyen ekonomi ile birlikte insanların alım gücündeki artış, siyasi istikrara
olan güvenden ötürü insanlardaki borçlanma cesareti, genç
nüfusumuzun yüksek olmasından ötürü her geçen gün artan
konut ihtiyacı ve özellikle yakın coğrafyamızdaki çalkantılı süreç ve belirsiz ortamın ülkemizi yabancı yatırımcı açısından
güvenli bir liman kılıyor olması olarak özetlenebilir.
Bu nedenle ‘Konutta Balon Etkisinin’ yaşanmasının muhtemel
olmadığının en önemli göstergeleridir.
Konut piyasası canlılığını korurken ülkemiz diğer taraftan Yurtdışı Müteahhitlik Sektöründe de ciddi başarılara imza atmıştır.
1970’lerde Libya ile başlayan yurt dışı müteahhitlik serüvenimiz ile 2002 yılına kadar toplam 46 milyar dolar hasılat elde
edilmiştir. Buna karşılık 2002 yılından itibaren sadece son on
iki yılda elde edilen hasılat 250 milyar doları aşmıştır.
Dünya Pazarının %90’ından fazlasına hakim olduğu düşünülen toplam 250 firmanın içerisine en fazla firma sayısıyla ikinci
sırada girmeyi başaran ülkemiz son beş yıldır “Dünyanın En
Büyük Uluslararası Yükleniciler” listesinde Çin’den sonra ikinci sırada yer almıştır.
Ancak 2023 hedefleri göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizin global hasılattan aldığı payın artırılması son derece
önemlidir. 2013 yılında 550 Milyar Dolar mertebesine ulaşan
Dünya hasılatından aldığımız pay %4 mertebesindedir. G20
içerisinde rakip konumunda gördüğümüz İspanya (%14.7),
Fransa (%9.3), Almanya (%8,6) ve Kore (%7,8) gibi ülkeler
hasılatın önemli bir oranını paylaşmaktadırlar.
Bu noktada söz konusu hasılatın yurt dışında iş yapan müteahhitlerimizin mevcut imkânlarıyla elde edilmesi zor görülmektedir. Bu hedefe ulaşılabilmesi için yurt içinde faaliyet
gösteren inşaat firmalarının yurt dışına açılımlarını sağlamak
kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu ise ancak devlet eliyle oluşturulacak iştiraklerle mümkün olabilir.
Ülkemizin üç kıtanın (Avrupa, Asya, Afrika) kavşağındaki benzersiz konumu, rekabet becerisi, mevcut hükümetimizin destekleri ve sektörde son yıllarda gelinen parlak nokta ülkemize
bu alanda tarihi bir fırsat sunmaktadır.
Bu itibarla ülkemizin konut alanında birikimi olan TOKİ (Toplu
Konut İdaresi) tarafından gerçekleştirilecek yurt dışı açılımları sayesinde inşaat taahhüt firmalarımıza yeni alanlar açmak
mümkündür. TOKİ’nin ülkemizin tarihsel, siyasal ve ekonomik
ilişkilerinin bulunduğu ve kaynak ihtiyacı olmayan belirli ülkelerde (Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, İran, Katar, Türki Cumhuriyetler vb.) hükümetler arası anlaşmalar vasıtasıyla atacağı
adımlarla birkaç yılda hedeflenen ihracat hasılatının yakalanması mümkündür.
Öte yandan İnşaat Sektörünün son yıllarda teknolojik ürünlere
yönelimi ve Yapı Malzemesi ihracat değerleri incelendiğinde
Müşavirlik Sektörünün en az Müteahhitlik Sektörü kadar önem
arz ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Müşavirlik sektörü maalesef ülkemizde yıllarca Müteahhitlik
sektörünün gölgesinde kal- mış ve gelişmiş ülkelerde bu sektöre verilen önemi yeterince görememiştir. Müşavirlik Sektörünün Batılı ülkelerde (Özellikle Amerika, İngiltere, Hollanda
ve Almanya) ülke içerisinde üretilen inşaata yönelik teknoloji
www.meryap.org.tr
ürünlerinin ve yapı malzemelerinin yurt dışına ihracatı noktasında en etkin kanal olarak kullanıldığı görülmektedir. Bunun
en önemli göstergelerinden biri söz konusu ülkelerin geçmiş
yıllara nazaran Yurt Dışı Müteahhitlik Sektöründeki pazar paylarının gittikçe azalması ancak buna karşılık Yurt Dışı Müşavirlik Sektöründe pazar paylarının gittikçe artması olarak belirtebiliriz.
Bu minvalde sektörün önemli bir parçası olan Proje ve Müşavirlik alanında ciddi mesafeler kat etmemiz gerektiği açıktır.
T.C. Ekonomi Bakanlığı nezdinde son birkaç yıldır beklenen
seviyede olmasa da uygulanan desteklerin meyveleri alınmaya başlanmıştır. Bakanlık tarafından sağlanan desteğin Proje
ve Müşavirlik firmaları adına daha kapsayıcı hale getirilmesi
son derece önemlidir.
BİRİNCİ BÖLÜM
İNŞAAT SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ
İnşaat Sektörü iç dinamikleri itibarıyla birçok yan sektörün sürükleyicisi konumunda olup, ekonomik büyümenin en önemli kaldıraçlarından biri durumundadır. Ülkemizde geçmiş on
yılın büyüme rakamları incelendiğinde ekonomik büyümenin
İnşaat Sektöründeki ivmelenmeye doğru orantılı seyir ettiği
görülebilir. Bu itibarla İnşaat Sektörünün genel durumunu ilk
etapta ekonomik büyüme oranlarıyla değerlendirmek doğru
olacaktır.
Söz konusu değerlendirme küresel ve ulusal veriler kıyaslanarak yapılarak, ülkemizin son yıllarda yaşanan küresel ekonomik krizden düşük düzeyde etkilenmesinde İnşaat Sektörünün katkısı mercek altına alınmaya çalışılacaktır.
1.1. KÜRESEL İNŞAAT SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRMESİ
2000’li yılların başında ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri (özellikle
İngiltere) gibi gelişmiş ekonomilerde hükümetlerin düşük gelirli kesimi konut edindirmeye yönelik esnek kredi uygulamaları (subprime mortgage kredisi) ve yine bu politikaya bağlı
olarak faizlerin düşük seyrettiği bu yıllarda sabit gelirli kesimin
artan risk iştahıyla konut alımını yatırım modeli olarak görmesi
(property ladder) beraberinde konut fiyatlarını artırmış ve gerçekte var olmayan balon bir piyasa oluşturmuştur.
Bu süreçte sürekli artış gösteren konut fiyatları, kişileri kredilerini ödeyemeseler bile konutlarını satıp kâr dahi elde ederek
borçlarını kapatabilecekleri düşüncesine sevk etmiş ve İnşaat
89
Sektöründe Türkiye’nin Dünya’daki talep gittikçe artmıştır. Artan kredi patlaması sonucu finans kurumları kaynak bulmakta güçlük çekmiş ve bankalar kaynak oluşturmak için ipotek
ettikleri konutları varlık teminatlı menkul olarak kıymetleştirip
tekrar kaynak olarak piyasada kullanmışlardır. Bir diğer deyişle ederi gerçekte 10 birim olan bir mülkün talep nedeniyle
fiyatı 15 birim olduğunda, bankalar kendi kaynaklarını da bu
artış oranında revize etmişleridir. Ancak bu model konut fiyatlarının sürekli artması hâlinde işleyebilirdi. Konut fiyatlarının
düşmesi, var olduğu varsayılan kaynağın da bir anda ortadan
kaybolmasına sebebiyet verebilirdi.
Aynı yıllarda başta petrol olmak üzere emtia ve tarım ürünleri
fiyatlarında global ekonomi parametrelerine bağlı olarak büyük bir yükseliş gerçekleşmiştir. Çin ve Hindistan gibi yüksek
nüfuslu ülkelerde gözlenen ekonomik büyüme bu ürünlere
olan talebi arttırmıştır. Artan talep Altın, Petrol ve Gıda madde
fiyatlarını tarihin en yüksek değerlerine ulaştırmıştır.
Bu durum başlangıçta ABD Dolarının diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine ve faizlerin artmasına sebebiyet vermiştir. Devamında ABD ve Avrupa Birliği
ülkelerinde konut sektörüne olan talebin azalmasına ve kredi
faizlerini ödeyemeyen düşük gelirli ailelerinin iflas etmelerine
kadar ilerlemiştir. Bunun neticesinde konuta olan talep 2006
yılında hissedilir durumda azalmış ve 2008 yılında sektör dibe
vurmuştur. Konut fiyatları inişe geçince kredi kurumlarınca
varlık teminatlı menkul olarak kıymetleştirip kullanılan ko- nutların değerleri düşmüş ve olduğu varsayılan kaynak bir anda
ortadan kaybolmuştur.
Bu noktada kendini garanti altına almak isteyen kredi kurumları ve bankalar, düşük gelirli ailelere açtıkları kredi akitlerini
birleştirip paketleyerek borsalarda alınıp satılabilen tahviller
hâline getirmişler, yatırım ve ticaret bankalarına satmışlardır.
Elinde yüksek miktarda riskli konut kredisi tutan yatırım bankaları ardı ardına iflas etmiştir. Piyasadaki dev finans kurumlarının iflası yaşanan krizi sektörel olmaktan çıkarmış, mali
sistemi bütünüyle etkilediğini göstermiş ve beraberinde ABD
Hükümetini 700 Milyar Dolarlık bir kurtarma paketini onaylamaya zorlamıştır.
Söz konusu kredi kurumların tarafından konut alıcısına kiralanan para kaynağı içerisinde uluslararası katılım fonlarının da
payı var olduğundan, kriz iflas eden kredilendirme kurumları sebebiyle uluslararası bir boyut kazanmış ve kısa sürede
Avrupa›ya da sıçramıştır. Domino etkisi sebebiyle söz konusu
ülkelerle ekonomik entegrasyon içerisinde olan tüm ülkeler
bu krizden etkilenmiş ve kriz küresel bir hâl almıştır. Gelişmekte olan ülkelerde dolaşan sıcak para ve yabancı yatırımlar bu
sebeple bir anda çekilmeye başlamıştır.
Gelişmiş ülkelerde konut sektörüne bağlı oluşan derin ekonomik kriz, beraberinde İnşaat Sektörü kamu yatırımlarını da yavaşlatmış ve hatta kimi ülkelerde durma noktasına getirmiştir.
İnşaat Sektöründe 2008 yılı ve öncesinde özellikle gelişmiş
ülkelerdeki konut talebi ve kamu harcamalarına endeksli olarak artış gösteren rekor düzeyde büyüme oranları Subprime
Mortgage kredi sisteminin çökmesi sebebiyle ciddi oranda
azalmış, 2006-2009 yılları arasında büyüme yavaşlayarak
durma noktasına gelmiş ve 2009 yılında sektördeki büyüme
eksiye geçmiştir. 2010 ve 2011 yıllarında batılı hükümetlerin
borçlanarak kamu yatırımlarını devreye sokma- sıyla birlikte
90
sektör durağan hâle geçmiş ve 2011 yılında %0,5 seviyelerine
erişmiştir. 2012 ve 2013 yıllarında ise küresel inşaat harcamalarında %4,0 civarında büyüme yaşanmıştır. Bu büyümeler
ile birlikte 2013’te küresel inşaat harcamaları yıllık 8 Trilyon
USD’ye ulaşmıştır.
Şekil 1.1. İnşaat Sektörü Küresel Ekonomik Hacim Grafiği
Küresel ekonomi değerleri göz önünde bulundurulduğunda,
son 15 yılda İnşaat Sektörün- deki toplam yıllık harcama 2008
yılında rekor düzeye erişmiş ve bu yıl içerisinde yaşanan Mortgage Krizi sonrasında düşüş göstermiştir. Sektör harcamaları
2008 yılındaki toplam harcama tutarını yakalayacak seviyeye
ancak 2013 yılında tekrar erişebilmiştir.
1.2. ULUSAL İNŞAAT SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRMESİ
Ülkemizde ise 2001 yılında neredeyse dibe vuran sektör verileri 2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile
toparlanma sürecine girmiştir. Buna bağlı olarak 2004-2006
yılları arasında sektör rekor oranda büyüme göstermiştir. 2006
yılında yüzde %18,5 büyümeye ulaşmıştır.
Ancak 2006 yılındaki yüksek performanslı büyümenin ardından 2007 yılında konut talebindeki azalma, seçim dönemi,
ekonomik ve siyasi belirsizliklerden ötürü sektör durgunluk
dönemi geçirmiştir. Küresel krizden ve ekonomik daralmadan
birinci derecede etkilenen İnşaat Sektörü 2008 yılını yüzde
%8,1 küçülme ile tamamlamıştır.
Küresel olarak derinleşen kriz 2009 yılına kriz beklentisi ile
başlanmasına sebep olmuş ve sektörün büyümesi negatif
yönde etkilemiştir. Özel sektör yatırımlarının durma noktasına
www.meryap.org.tr
gelmesi ile sektör %16,3 oranında küçülmüştür.
2010 yılında küresel krizden düşük oranda etkilenmek adına
ekonomide alınan önlemler ile bir önceki yılda görülen küçülmeye rağmen sektör yüksek oranlı büyüme performansı
sergilemiştir. Özellikle 2010 ve 2011 yılları arasında dünyada
yaşananın aksine inşaat sektörü 2010 yılında %18,3 ve
2011’de %11,5 ile tekrar rekor düzeyde büyüme gerçekleştirmiştir. İki yıl üst üste kaydedilen yüksek büyüme sektörel
toplam ciroyu normal hedeflerin üzerinde bir noktaya çıkarmış
ve belirli bir doygunluğa eriştirmiştir. Gerek bu doygunluğa
gerekse de ekonomik durgunluğa bağlı olarak 2012 yılında
sektör bulunduğu seviyeye paralel olarak sadece %0,6 büyüme göstermiştir.
2013 yılında ise ülkemizde inşaat sektör büyüme oranı ilk
çeyrek %7.1, ikinci çeyrek %5.8, üçüncü çeyrek %7.6 ve son
çeyrek %8.6 olarak %7.1 ortalamada gerçekleşerek önemli
bir sıçrama ile yeniden hızlanmıştır. Söz konusu büyümede
özel sektöre kıyasla özellikle kamu harcamalarındaki artışın
önemli katkısı olmuştur.
Sektör 2014 yılının ilk çeyreğinde %5,2, ikinci çeyreğinde ise
%7,6 büyüme göstermiştir.
2014 yılı toplam büyümenin %6 mertebesinde olması beklenmektedir. 2014 yılındaki büyüme 2013 yılına kıyasla ilk çeyrekte düşük ikinci çeyrekte ise yüksek seyretmiştir. İlk çeyrekte
gerçekleşen relatif düşüşe 2013 yılı Aralık ayında yaşanan
17 ve 25 Aralık tarihlerinde yaşanan yargısal ve siyasi kriz en
önemli etkenlerden biri olmuştur. Söz konusu kriz nedeniyle
döviz kurları artış göstermiş ve bunu dengelemek adına faiz
oranları yükselmiştir. Yükselen faiz oranları sektörel büyümenin bel kemiğini oluşturan konut satışlarını olumsuz etkilemiş
ve özellikle ipotekli (kredili) satışlar bir önceki yıla oranla ciddi seviyede düşüş göstermiştir. Aynı zamanda piyasalardaki
belirsizlik sıcak alıcı kitlesini beklemeye sevk etmiştir. Ancak
ikinci çeyrekle birlikte piyasa belirsizliğinin ortadan kalmasıyla
birlikte konut satışları toparlanmış ve sektör hedeflediği büyüme oranlarına yaklaşmıştır.
Ülkemizde Kamu ve Özel olmak üzere toplam İnşaat Harcamaları 2011’de 118, 2012’de 127 ve 2013’de 142 Milyar TL
olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılı ilk yarısında ise 2013 yılına
nazaran yaklaşık %10 artış göstermiştir. Bu gösteriyor ki 2014
yılında ülke genelindeki inşaat harcamalarında geçmiş yıllara
benzer oranlarda artışla kapatacaktır. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz dönem itibariyle İnşaat Sektöründeki büyüme,
www.meryap.org.tr
ülkenin genel ekonomik büyümesinin üzerinde seyretmekte
ve bir kaldıraç vazifesi görmektedir.
Toplam İnşaat Harcamaları üzerinden değerlendirme yapıldığında ülkemizde inşaat harcamalarının yaklaşık üçte birinin
Kamu tarafından yapılıyor olduğu görülmektedir. Gelişmiş
ülkelerdeki kamu harcamaları oranı ülkemize nazaran daha
yüksek seyretmektedir. Bu göstermektedir ki gelişmiş
ülkelere kıyasla ülkemizde Özel Sektör yatırımları sektörel büyümenin lokomotifi konumundadır. Kamu/Özel yatırım oranının 2014 yılı içerisinde de çok farklılık göstermediği düşünüldüğünde önümüzdeki dönemde de ülkemizin özel yatırımcı
için güvenli ve kârlı bir destinasyon olduğu açıktır. Bu durumu
2004 – 2006 yılları arasında hedeflenenin çok üzerinde yaşanan büyüme değerlerinin sönümlenmesi olarak yorumlamak
ve dönemsel bir düşüş olarak değerlendirmek de mümkündür. 2009 yılı sonrasında küresel coğrafyada yatırım alanlarının daralmasıyla birlikte özel yatırımcı önceki yıllara oranla
ülkemizde yatırım fırsatını daha fazla değerlendirmiş ve bununla birlikte 2009-2013 arası sektörel büyüme küresel oranların üzerinde seyretmiştir.
Ulusal ekonomi değerleri göz önünde bulundurulduğunda,
İnşaat Sektöründeki toplam yıllık harcama 2008 genel krizine
bağlı olarak 2009 yılında en düşük seviyeye ulaşmıştır.
Şekil 1.2. Türkiye İnşaat Sektörü Ekonomik Hacim Grafiği
Söz konusu durum aşağıdaki büyüme oranları kıyaslamasında da gözlemlenmektedir.2010 yılı sonrasında dünyada yaşananın aksine büyüme rekor düzeyde ivmelenmiştir.
Şekil 1.3. Global – Ulusal Sektör Büyüme Oranları (İvmelenme)
91
MEGA
MEGA PROJELER
PROJELER
KRALİYET
KULESİ
Arap Dünyasının ardı ardına yaptığı dev yapılara bir yenisi daha
ekleniyor. Birleşik Arap Emirliklerinin yaptığı ve halen dünyanın
en büyük yapısı konumundaki
Burç Halife kısa süre içerisinde
hafızalara kazınan ender yapılardan biri haline gelmişti.
92
www.meryap.org.tr
Batıda Haliç veya Körfez ülkeleri olarak isimlendirilen Arap yarım adasının petrol zengini ülkelerin
başını çeken Suudi Arabistan, komşusu BAE’ye 1 kilometrelik dev bir gökdelen ile tam anlamıyla
hava atacak. Zira kule boyu ile birlikte toplam 828 metre yüksekliğindeki Burç Halife isimli gökdelen
Suudilerin yapacağı yeni gökdelene nazaran kısa kalacak.
Suudi Arabistan’ın tanınmış zengin şirketlerinden olan Bin Ladin Group tarafından inşası gerçekleştirilecek olan bu dev gökdelenin adı ‘’Kraliyet Kulesi’’ olacak. Ülkenin hızla ve sürekli büyüyen şehirlerinden olan başkent Cidde sınırları içerisinde yükselecek olan bu dev kule için şirket tarafından 1.23
milyar dolarlık bütçe ayrıldı.
Kulenin yapımında 80bin ton çelik kullanılacak, inşaat sahası 530.000 metre karelik bir alanı kaplayacak ve toplamda 200 katlı bir gökdelen inşa edilecek. Dev kulenin 157.katında ise balkon tipi teras
yer alacak ve çeşitli etkinlikler bu bölümde gerçekleştirilebilecek.
Yapımı tamamlandığında selefi olan Burç Halife’yi (Burj Khalifa) 172 metre farkla aşacak olan Kraliyet
Kulesi’nin (Kingdom Tower) tasarımcısı ise her iki dev projede de mimari çizimi yapan ünlü İngiliz
mimar Adrian Smith.
Yapımına Nisan 2014’te başlanan bu dev yapının bitirilmesi ise yaklaşık 63 ay sürecek ve 2017 yılının
ilk çeyreğinde bu dev kule hizmete açılacak.
www.meryap.org.tr
93
SEKTÖREL ANALİZ
İNŞAAT SEKTÖRÜ ANALİZİ
Küresel güvenlik tehditleri
Ekonomilerde yavaşlama
Piyasalarda tedirginlik
Hükümet tarafından 08 Ekim 2014 tarihinde açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) 2014-2017 büyüme hedefleri aşağı,
enflasyon ve işsizlik hedefleri ise yukarı yönlü revize edilmiştir. OVP kimi ekonomistlerce istikrardan yana muhafazakar bir
yaklaşım sergileyen gerçekçi bir program gibi yorumlanmakla birlikte içinde bulunulan belirsizlik ortamı ve yaklaşan seçim
döneminde istikrarın, özellikle de enflasyon ve ABD Doları kuru için yapılan varsayımların “tutturulabilir” olmadığı dile getirilmektedir.
Yılın ikinci çeyreğinde inşaat sektöründe düşük tempolu olmakla birlikte, ortalamanın üzerinde bir büyüme gerçekleşmiş,
sektördeki üretim önceki yılın aynı dönemine göre %2.6 artmıştır. Yeri gelmişken,inşaat sektörünün son dönemde büyümedeki ağırlığı, son 10 yıllık süreçte bankacılık sektörünün imalat sanayine yönelik kredileri azalırken inşaat ve konut kredilerinin
artması, ölçüsüz rantların dengelenmesi gerektiği, konut alımlarında KDV indirimi uygulanıp uygulanmayacağı ve iş güvenliği boyutlarıyla gündemde sıklıkla yer almış olduğuna değinmekte de yarar vardır.
Bu bağlamda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yaptığı, Türkiye’de artan dikey yapılaşmanın rantı artırarak kolay ve hızlı
para kazanmanın önünü açtığı, bu durumun ise sanayinin payının giderek azalmasına neden olduğu yönündeki açıklamaları
sadece sanayicilerden
Sektörlerin Gelişme Hızları (2014/2. Çeyrek - %)
Kaynak: TÜİK
94
www.meryap.org.tr
Yıllık bazda bakıldığında ikinci çeyrekte gerçekleşen %2.1 oranındaki büyümeye en güçlü katkıyı 1.5 puan ile net dış ticaret (%5.5 artan ihracat ve %4.6 daralan ithalat sayesinde) yapmıştır. Öte yandan toplam yatırım harcamaları %3.5, özel
sektörün makine-teçhizat yatırımları %7.6, kamunun yatırım harcamaları ise %0.9 azalmıştır. İkinci çeyrekte önceki yılın
aynı dönemine göre özel sektör inşaat yatırımlarında %4.3, kamu inşaat yatırımlarında ise %1.3 artış kaydedilmiş, inşaat
sektöründeki büyüme %2.6 olarak gerçekleşmiştir.
Harcamalar Yöntemiyle GSYH Büyüme Hızları (1998 Fiyatlarıyla) II. Çeyrek 2014
Kaynak: TÜİK
İkinci çeyrekte sabit fiyatlarla %2.1 artan GSYH 30.8 milyar TL, cari fiyatlarla ise %9.7 artışla 423.9 milyar TL olmuştur. Kişi
başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri ise 2013 yılında 10,807 ABD Doları olarak hesaplanmıştır.
Enflasyon: Öncelik, enflasyonla mücadele.
Eylül ayı enflasyonu %0.14 ile beklenenin altında oluşmuş, buna bağlı olarak yıllık TÜFE artışı %8.86 olarak gerçekleşmiştir.
%0.14’lük Eylül ayı enflasyonu 2003 yılı bazlı fiyat endeksi verileri yayınlandığından bu yana en düşük Eylül ayı enflasyonu
olmuştur.
Diğer yandan, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında Ekim 2014 başında yapılan %9 oranındaki zamların tüm diğer etkilerden
bağımsız olarak enflasyonu 0.4 puan yükselteceği hesaplanmaktadır. Geçmiş yıllar geçişkenlikleri ile yapılan hesaplamalar
dikkate alındığında ise bu etkinin %2.0 düzeyine kadar yükselmesi söz konusu olup, bu durum yıl sonu enflasyonunun
%9.0’un üzerine çıkması ve ufukta çift haneli enflasyon tehlikesinin belirmesi anlamına gelmektedir.
İNŞAAT SEKTÖRÜ
Sadece ekonomide değil, gündemde de ağırlıklı yer tutmaya başladı…
İnşaat sektöründe üretim yılın ikinci yarısında ekonomideki yavaşlama paralelinde önemli ölçüde hız kesmiş, birinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %5.2 olan büyüme oranı ikinci çeyrekte %2.6’ya gerilemiştir.
Sektördeki üretimin önemli ölçüde ivme kaybettiği anlamına gelen bu tablo yılın ikinci çeyreğinde özel sektör yatırımlarının
%4.1, kamu yatırımlarının ise %0.9 gerilemiş olması ile yakından ilişkilidir.
www.meryap.org.tr
95
SEKTÖREL ANALİZ
GSYH - İnşaat Sektörü Büyüme Hızları (%)
Kaynak: TÜİK
Yılın ilk yarısında yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünün geçen yılın aynı dönemine göre %35.8, Ağustos ayında gerçekleşen konut satışlarının ise 2013 Ağustos ayına göre %25 artış göstermiş olması geleceğe yönelik olumlu göstergeler
olmakla birlikte, mevcut siyasi ve ekonomik konjonktürdeki dalgalanma ve risklere bağlı olarak piyasalardaki tedirginliğin
arttığı dikkate alındığında ve enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerin yatırım artışını destekleyici bir
trend içerisinde olmadığı anımsandığında yakın dönemde kamu ve özel sektör yatırımlarında sektördeki yavaşlama trendini tersine çevirecek bir canlanma beklemenin gerçekçi olmayacağı değerlendirilmektedir.
96
Kaynak: TÜİK
www.meryap.org.tr
Yapı Ruhsatları
2014 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %24.6, yüzölçümü
%35.8, değeri %50.4, daire sayısı %27.4 oranında artmıştır. Toplam yüzölçümü 112,6 milyon m² olan söz konusu yapıların metrekare olarak %56.7’sını konutlar, %26.5’ini konut dışı yapılar, %16.8’ini ise ortak kullanım alanları oluşturmuştur.
Yapı Ruhsatı, Ocak - Haziran 2014
Kaynak: TÜİK
Yapı Kullanma İzinleri
2014 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı
%34.5, yüzölçümü %39.9, değeri %56.3, daire sayısı %32.4 oranında artmıştır. Toplam yüzölçümü 82.9 milyon m² olan söz konusu binaların yüzölçümü itibarıyla %59.6’sını konut, %25.5’ini konut dışı, %14.9’unu ise ortak kullanım alanları oluşturmuştur.
Yapı Kullanma İzin Belgesi, Ocak - Haziran 2014
Kaynak: TÜİK
İnşaat Sektöründe Üretim:
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi, 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %5.9 oranında
azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksinde ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0.7 oranında artış
kaydedilmiştir.
İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri ve Değişim Oranları (2010=100), II. Çeyrek: Nisan-Haziran 2014
Kaynak: TÜİK
www.meryap.org.tr
97
SEKTÖREL ANALİZ
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat üretim endeksi, 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0.3 oranında artış göstermiştir. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat üretim endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2.9
oranında artmıştır.
Mevcut siyasi ve ekonomik konjonktürdeki dalgalanma ve risklere bağlı olarak piyasalardaki tedirginliğin arttığı dikkate
alındığında ve enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerin yatırım artışını destekleyici bir trend içerisinde olmadığı anımsandığında, yakın dönemde kamu ve özel sektör yatırımlarında sektördeki yavaşlama trendini tersine çevirecek
bir canlanma beklemenin gerçekçi olmayacağı değerlendirilmektedir.
İnşaat İşgücü Girdi Endeksleri: Çalışılan saat ve brüt ücret-maaş azalıyor.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %3.4
oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %10.8
oranında azalmıştır.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat çalışılan saat endeksi 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %3.8
oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat çalışılan saat endeksi ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre
%11.6 oranında azalmıştır.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat brüt ücret-maaş endeksi 2014 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre
%0.6 oranında azalmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat brüt ücret-maaş endeksi ise,bir önceki yılın aynı çeyreğine
göre %3.0 oranında artmıştır.
Konut Sektörü: Satışlarda canlanma var.
TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %25 artarak 105 bin 624
olmuş, bu satışlarda, İstanbul %16.4 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u %11.2 ile Ankara, %5.5 ile İzmir izlemiştir.
İpotekli satışlar geçen yılın ağustos ayına göre %12 artış göstermiş, ipotekli satışın toplam konut satışları içindeki payı %33.5
olmuştur. Diğer konut satışları ise Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %32.8 oranında artmıştır.
Türkiye genelinde ilk kez satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %25.8 artmış, toplam konut satışları içinde ilk
satışın payı %46.2 olmuştur. İkinci el konut satışları ise Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %24.4 artış göstermiştir.
Ağustosta yabancılara 1,774 konut satılmış, bu satışlarda ilk sırayı 591 konut ile Antalya almış olup,Antalya’yı sırasıyla İstanbul, Muğla, Bursa, Aydın ve Mersin izlemiştir.
98
www.meryap.org.tr
KİTAPSTRATEJİLERİ
TANITIMI
BAŞARI
Açıklamalı İngilizce-Türkçe
İnşaat Mühendisliği Sözlüğü
50 yılı aşkın “inşa etme” deneyim ve birikimine sahip birinşaat mühendisince hazırlanan bu sözlük, inşaat sektörünün
tüm aktörlerinin, eğitim ve meslek yaşamlarında karşılaşacakları “İngilizce sorunları”na çok kapsamlı yanıtlar sunuyor.
Bir inşaat mühendisi için, İngilizce hazırlanmış projelerin,
yapılan yazışmaların, uygulanan yönetmelik, metraj, keşif ve
tekliflerin doğru anlaşılmasında ve yorumlanmasında İngilizce dilindeki teknik terimler çok önemlidir. Açıklamalı İngilizce-Türkçe İnşaat Mühendisliği Sözlüğü, İngilizce bir metin ya
da proje üzerinde çalışan mühendis, mimar, tekniker, yönetici vb.’nin yanı sıra özellikle genç mühendis adaylarına da
bilgi anahtarı vererek yön gösteriyor.
İnşaat mühendisliğinin yanı sıra matematik, fizik, kimya gibi
temel bilimlerdeki ilgili teknik sözcüklerin de yer aldığı bu
kapsamlı sözlük, içerdiği 11.000’in üzerinde sözcük, terim
ve kavram için verilen açıklamalarla “ansiklopedik” bir nitelik
de taşıyor.
Kentsel Dönüşümün Şifreleri
Yüzde 70 deprem fayları üzerinde bulunan ülkemiz için kentsel dönüşümün önemi, bu dönüşümde eskilerin yerine yapılacak yeni binaların depreme dayanıklı olarak inşaa edilmesi, var olanların depreme karşı güçlendi-rilmesi kaçınılmaz
bir sonuç. Önemli olan bunu nasıl yaptıg?ımız ve önemli
olan Kentsel Dönüşüme giren bina-nızda sizlerin nelerle
kars?ılaşacag?ınız ve nasıl çözeceğinizi bilmenizdir.
Ülke genelinde yedi milyon konutun dönüşümü söz konusu.
Uzun soluklu yorucu bir maraton devam ediyor. Her yerde
inşaat görmemizin bir başka sebebi bu. Afet yasasından faydalanıp binasını yıkarak yenilemek iste-yenler her geçen gün
artıyor. Bakanlık sürekli riskli alanlar ilan ederek resmi gazetede yayınlıyor. Eski bir bi-nada oturuyorsanız bugün olmasa
bile mutlaka sizinde kapınızı da bir gün kentsel dönüşüm
çalacaktır.
İki yıldır sizlerden gelen kentsel dönüşüm sorularını yanıtlıyorum. Bunlardan önemli bulduklarımı kitapta “100 soru 100
cevap” olarak hazırladım. En fazla gelen sorulardan hazırladığım bu kısımda sizde aradığınız cevabı bulacaksınız.
www.meryap.org.tr
99
PROFİT ME
PRESTİJİ
V
PROFİT MERSİN İŞ DÜN
PRESTİJİ VE MERKEZİ O
BASINDA BİZ
Mersin’de hayata geçirdiği konut ve iş merkezi projeleri ile Mersin inşaat sektöründe açık ara liderliğe oynayan Ne-cer Yapı Mühendislik, Profit İş Merkezi
Projesinin yapımını hızlı bir şekilde devam ettiriyor.
1974 yılından bu yana inşaat sektöründe proje üreten Ne-cer yapı, nitelikli ve
konsept projeler ile Mersin’in modern kent dokusuna katkı sağlıyor. Şirketin yapımını sürdürdüğü Profit İş Merkezi Projesi modern mimarisi ve rezidanslarda
bulunan konfor özellikleri ile sadece Mersin’de değil civar çevre iller için de örnek bir proje İstanbul gibi metropol kentlerde görmeye alışık olduğumuz iş merkezi projeleri ile yarışır özelliklere sahip olan Profit İş Merkezi, lokasyon olarak
da çok avantajlı bir konumda. Mersin’in tam kalbi sayılabilecek bir konum olan
yeni adliye sarayının hemen yanı başında yükselen Profit iş merkezinden tüm
kamu kurumları yürüme mesafesinde bulunuyor.
Farklı meslek gruplarından birçok profesyonel Profit İş Merkezi Projesine yoğun ilgi gösterdiğini belirten Ne-cer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziver Erdoğan, Mersin’de bir ilki gerçekleştirdiklerini belirtti. Profit İş Merkezi’nin Rezidans
konforunda donanımlara ve özelliklere sahip bir proje olduğunu söyleyen Ziver
Erdoğan ile birçok yönü ile standartları yukarıya çeken projenin detaylarını konuştuk.
HAYATA DEĞER KATAN PROJE
Profit iş merkezi nasıl bir proje?
Aslında profit projemize bir iş merkezi demek biraz haksızlık olur. Çünkü Profit
içerisinde bulunan özellikleri ile bir iş merkezinden daha öte bir kavramı ve konsepti ifade ediyor. Mersin’de nitelikli ofis ihtiyacını karşılayacak aynı zamanda iş
yaşamının gereksinimlerine tam manası ile cevap verebilecek bir proje yapmak
istedik. Bu yüzden de Profit’in her bir detayı üzerinde yoğun çalışma yaptık.
Sonunda içerisinde insanların yaşamlarını kolaylaştıran ve çalışma saatlerine
konfor katan bir proje meydana getirdik.
Kaç ofis var içerisinde?
Profit, 2 katı bodrum olmak üzere toplam 22 katlı bir proje. Bodrum kattan sonra
22 katlı bir proje. Bodrum kattan sonra 2 katını dükkan ve işyeri için ayarladığımız 4800 m2’lik bir alanımız bulunuyor. 4600 m2 kapalı otoparkı bulunan projemizde dükkan katından sonraki kalan 18 katta ise 164 ofis alanı yer alıyor. Biz
Profit içerisinde insanların mesai gün ve saatleri içerisinde ihtiya duyacağı her
bir detaya önem verdik. Projenin 3.katında 1100 m2 lik alanda restoran, yemeiçme alanı meydana getirdik. İnsanlar yemek saatlerinde çok rahat bir şekilde,
dışarıya çıkmak zorunda kalmadan buradan ihtiyaçlarını karşılayabilecekler.
100
www.meryap.org.tr
ERSİN İŞ DÜNYASININ
VE
MERKEZİ
OLACAK
NYASININ
OLACAK
ÖNCÜ VE YENİLİKÇİ PROJELER
ÜRETİYORUZ
Ziver Bey, Ne-cer Yapı hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
Ne-cer yapı bir aile şirketi ve yaklaşık olarak inşaat sektöründe 40 yılı geride
bırakmış bir kurum. Kuruluşumuzdan bugüne yüzlerce konut ve onlarca iş
merkezi projesine imza attık. Şirket olarak trend yaratmayı, öncü ve yenilikçi projeler oluşturmayı ve kalite ile uygulamaya geçirmeyi kendimize ilke
edindik.
FİTNESS-SPA, BUTİK OTEL, KREŞ,
KUAFÖR HEPSİ PROFİT’DE
1200 m2 lik alanda ise, fitness ve spa merkezi kurduk Kişi dilerse sabah
erken saatte gelip, önce sporunu yapıp, spa da dinlendikten sonra dinç bir
şekilde iş yerine geçebilecek. Profit’de ayrıca ocuk kreşi de kurduk. Çalışan
bayanların rahat bir şekilde çocuklarını bırakabilecekleri ve dilediği anda
hemen görebilecekleri bir yapıyı oluşturduk. Projemizde sadece içerisindeki insanlara hizmet verecek olan bay ve bayan kuaför de yer alacak. Vale
ve güvenlik hizmetleri gibi rezidanslarda görmeye alışık olduğumuz birçok
hizmeti Profit’de insanlar alacak. Projemizin 8.ve 9. Katlarında butik bir otel
hizmet verecek. 28 odalı 58 yataklı tam donanımlı bir otel olarak hizmet vereceğimiz bu alanda, insanlar burada misafirlerini rahatça ağırlayabilecek.
50 KİŞİLİK TOPLANTI SALONLARI
OLACAK.
Mersin’de insanların büyük toplantılar yapabilecekleri toplantı odaları veya
yerleri yoktu. Biz bu ihtiyacı da Profit’de karşılamak istedik. Binamızın doğu
köşesine 50 kişinin çok rahat bir şekilde toplantı yapabileceği 106 m2 büyüklüğünde iki toplantı salonu kurduk.
GENİŞ KAT BAHÇELERİ
Profit’de insanların mesai saatleri arasında rahatça nefes alabilecekleri kat
bahçeleri oluşturduk. Binamızın batı cephesinde 140 m2 lik 6 metre yüksekliğin de 2 kat bahçesi var.Doğu cephemizde ise 180 m2 lik iki tane daha kat
bahçemiz var. Toplamda 300 m2 kat bahçesi ile insanlar yorulduklarında,
strese girdiklerinde bu alanlara gidip dinlenebilecekler.
www.meryap.org.tr
101
BASINDA BİZ
MERSİN’İN GÜLEN YÜZÜNÜ
DAHA DA GÜZELLEŞTİRİYOR
Ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat
Mersin’in yüz akı. Bu nedende Nesim Ekinci’ye inşaat dünyasının merak edilenlerini soruyoruz
Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği ve Ekinci İnşaat Yönetim
Kurulu Başkanı Nesim Ekinci bu haftaki konuğumuz. Nesim Ekinci Mersin’de 30’a yakın projeyi bitirmiş bini geçkin
konutu teslim etmiş ve şu anda da 2 projesi devam eden
aktif bir müteahhit. Amacı yaptığı binalarla Mersin’in gülen
yüzünü biraz daha güzelleştirmek. İnşaatlarında seçiciliği
arıyor ve uzaktan görülüğünde bu binalar Ekinci markasını
taşıdığını belli ediyor.
MERSİN’DE MÜTEAHHİTLERİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK
ENGEL NEDİR?
Mersin’de karşılaştığımız sorunların başında arsa sıkıntısı gelmektedir. 16 Eylül 2013 tarihinde onaylanan Mersin -Adana
Planlama bölgesi 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının aksaklıklarının giderilerek yenilenmesi, ayrıca Mersin için geç
kalmış 1/5binlik nazım imar planlarının ivedilikle hayata geçirilmesi kent ekonomisinin büyümesi açısından da büyük bir
102
önem taşımaktadır.
MERSİN’DE KONUT SORUNU VARMI ?
Mersinde konut sorunu yok aksine daha kaliteli ve fonksiyonel
konutlara ihtiyaç var. Artık ‘Mersin ucuz konutlu kent söylemi
de uygulaması da eskide kaldı. Türkiye’nin en kaliteli konutlarının üretildiği kentimizde, bölge illerine oranla da konut fiyatları makul seviyededir.
MERSİN’İN YAPILANMASI ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA NASIL OLMALIDIR?
Tüm ili kapsayan durum tespiti yapılmalı. Kısa, orta ve uzun
vadeli plan ve programlar yapılmalı. İmar planları kentin talepleri doğrultusunda acilen yapılmalı, onaylanmayanların onay
süreçleri hızlandırılmalı. İmar planları yapılırken de, kentte
daha fazla yeşil alan ayrılmalı. Kaldırımlar ve trafik ışıkları engelliler için yeniden düzenlenmeli. Ada bazındaki parsellerde
farklı yapılaşmaya müsaade edilmemeli. Alanların imara açılmadan önce tüm altyapı çalışmaları tamamlanmış olmalıdır.
Bunlar; bizim başlıca taleplerimizdir.Bunlar; bizim başlıca taleplerimizdir.
www.meryap.org.tr
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖNERİLERİNİZ
NEDİR?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın başbakanlık yaptığı dönemde ‘İktidarı kaybetme pahasına yapacağız’ diyerek start
verdiği 6306 sayılı ‘afet riski altındaki alanların
dönüşümü’ yasasının özünün, en önemli insan
hakkı olan ‘yaşama hakkını’ güvence altına alması ve yaklaşık 7 milyon riskli binanın yıkılması
son derece önemlidir. Ağır kayıplar verdiğimiz
acı depremlerin ardından kentsel dönüşümün
ne denli önemli olduğu bir kez daha gün yüzüne
çıkmıştır. Bu yasayla birlikte hem ülkemiz, hem
ilimiz, hem de inşaat sektörü açısından ‘kentleşme’ adına önemli bir dönem başlamıştır.Her
alanda önemli atılımlar yapmış bir il’de elbette
afet riski altındaki binaların da değişen kent yapısına uygun şekilde planlanması, tıpkı ilimiz gibi
güvenli, insanların huzur ve rahatlıkla yaşayabileceği alanlar olması hayati önem arz etmektedir.
Afet riski altında olan binaların dönüşümünde
herkese görev düşüyor. Bizim bu süreçte tüm
gücümüzü ve birikimimizi ortaya koyarak, iş birliği yapmaya; üzerimize düşeni yerine getirmeye
hazır olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Böylesi
önemli bir atılımda sadece TOKİ değil; belediyeler ve yerel firmaların da etkin rol alması gerektiğini düşünüyoruz. Mersin’de eskiyen ve yıpranan
kent merkezimiz başta olmak üzere, afet riski altındaki binaların tespit edilerek dönüşümlerinin
sağlanmasına acil ihtiyaç var. Yaşları 30’u, hatta
50’yi geçmiş; büyük ölçüde yıpranmış binaları
barındıran; Çamlıbel, Yenimahalle, Mahmudiye,
Mesudiye, Bahçe, Eğriçam, Turgutreis, Kiremithane ve Göçmen Mahalleleri ile Pozcu’da; özellikle de 321 km ile Türkiye’nin en uzun sahil şeridi konumunda
olan sahilimizde bir an önce önlem alınması gerekiyor. Bu
bölgelerimizdeki binalar yıkılmak üzere... Orta büyüklükteki
bir depreme dahi dayanamayacak olan bu bölgelerimizdeki
binalarla ilgili derneğimize ciddi oranda bildirimler yapılmış;
halkımız rahatsızlığını dile getirmiştir. Bakanlığımız gerekli incelemeler ve tespiti yaptığında bu konudaki hassasiyetimizin
ne denli haklı olduğu anlaşılacaktır.
MERSİN TÜRKİYE’DE EN UCUZ KONUT OLAN İLLERİN
BAŞINDA GELİYOR. KENTE GELEN SURİYELİLER BU DURUMU NASIL ETKİLEDİ?
Suriyeli vatandaşlardan dolayı hem ev satın almada hem de
kiralamada hafif bir yükselme oldu. Artan taleplerle doğru
orantılı olarak bu tür yükselmeler normal. Vatandaşlarımız bir
konut alırken yada kiralarken, fiyatının ucuz olmasına değil,
kaliteye ve firmanın sürekliliğine bakmalıdır. Çünkü maalesef,
günümüzde herkes müteahhitlik yapıyor.
www.meryap.org.tr
MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI SİZCE
NELERDİR?
TÜİK verilerine göre direkt olarak 1.9; dolaylı olarak 4 milyon
kişiyi istihdam eden ve resmi rakamlara göre 100 milyar lira
yatırım yapan inşaat sektörümüz; ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Hala bir müteahhitlik mesleği yasasının olmaması,
sektörümüzü derinden etkilemektedir. Mesleki standart ve
çerçevelerin belirlendiği bir yasa, müteahhitlerin öncelikli beklentisidir. Özellikle de kentsel dönüşümün sağlıklı ve düzenli
yapılabilmesi için bunu yapacak insanların da belli kriterlere
sahip olması gerekiyor. ‘Sağlam ve güvenilir yapılar oluşturulması’ için devletimizin gösterdiği kararlılığın sonucu olarak;
inşaatlarda çalışan işçilerin mesleki eğitim ve sertifika aldığı
bir dönemi yaşarken; isteyen herkesin müteahhitlik mesleğini
yapabiliyor olmasının da önüne geçilmesini önemle talep ediyoruz. Durum öyle vahim bir noktaya ulaştı ki; özel sektörde
‘belgesiz’ çalışan 200 bin müteahhit var ve bu rakam 27 AB
ülkesindeki toplam müteahhit sayısından daha fazla...
103
YÜZYILLIK BAŞARILAR
Lilyan MİLAS
MERYAP Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni
HO S HI R YOKAN
OT EL
Dünyanın en eski oteli:
Geçtiğimiz sayımızda
başladığımız Yüzyıllık Başarılar
yazı dizimizde, dünyanın en eski
şirketi Kongo Gumi Co. inşaat
firmasını ele almıştık. Peki Kongo
Gumi’den sonra dünyanın en eski
şirketleri kimler kalmıştır sizce?
Yeni sayımızda Kongo Gumi
şirketinden sonra kurulan ve
dünyanın en eski ikinci şirketi
unvanını taşıyan Japon Hoshi
şirketinden bahsedeceğiz.
Dünyanın en eski ikinci firması
yine Japonya’dan. Han
işletmeciliği yapan Japon Hoshi
şirketi M.S 718 yılında kuruldu
ve halen Hotel ve Resort otel
işletmeciliğiyle uğraşıyor. Şirketin
başında ailenin 46’ıncı kuşağı
görev yapıyor.
104
Bildiğiniz üzere; Guinness Rekorlar
Kitabı’nda her alandan çeşitli alanlardaki ‘ulaşılamaz’ rakamlara yer verilir. 46
nesildir aynı aile tarafından yönetilen ve
yaklaşık 1300 yıldır faaliyette olan Hoshi Ryokan, Guinness Rekorlar Kitabı’na
göre dünyanın en eski oteli.
Milattan sonra 717 yılında Japonya’nın
Ishikawa vilayeti Komatsu şehrinin
Awazu Onsen bölgesinde kurulan otel;
Budist bir rahip olan Taicho Daishi’nin
gördüğü bir rüya sonucu gerçekleşiyor. Otel yöneticilerinin açıklamalarına
göre; Daishi’nin rüyasına bir Japon Tanrısı olan Hakusan giriyor ve kendisine
Awasu Bölgesi’nin yeraltı kaynaklarında, şifalı suların bulunduğunu söylüyor.
Daishi’nin bu rüyayı görmesinden sonra
Awasu köylüleri suyu deniyor ve hastaların iyileşmesi üzerine burada bulunan
suların gerçekten şifalı olduğuna inanılıyor.
Rahip Daishi’nin, müridi olan Garyo
Houshi’ye bu bölgede bir otel inşa etmesini emretmesinden sonra, Taicho’nun
öğrencisi olan Garyo Houshi’nin buraya
bir kaplıca oteli inşa etmesiyle, o günden bugüne Hoshi Oteli; dünyanın dört
bir yanından gelen turistlerin şifa umudu
olur.
Hoshi Ryokan’ın şifalı sularının banyo
olarak kullanıldığında; romatizmal hastalıklara, cilt hastalıklarına, kadın hastalıklarına, sinir ağrılarına iyi geldiği belirtiliyor. İçildiğinde ise şifalı suların; kabızlık,
obezite, yüksek tansiyon, safra kesesi
www.meryap.org.tr
Netice olarak, insanın özel hayatında duygusallık ön planda
olabilir, ancak iş hayatında kurallar hakim olmalıdır. Başarının
temel kuralı ise; planlı olmaktır. Hangi gün ne yapacağı belli
olmayan,nerede sabah orada akşam mantalitesiyle bir hayat
yaşayan bir insanın başarı olması düşünülemez.
Başarı, hiç bir yerde tesadüf değil; planlı bir çalışmanın ürünüdür.
Lilyan MİLAS
taşı ya da iltihabı, sarılık, hemoroit gibi hastalıkların tedavisine
yardımcı olduğu söyleniyor.
8.yüzyılda, Garyo Sakakiri tarafından küçük bir otel olarak
yola çıkılan Hoshi, şimdilerde 100 odalık bir tesisle günümüzde de hizmet veriyor. Modern ya da Japon kırsal tarzlarında döşenen farklı odalara sahip otelin; kaplıcalarının yanı
sıra, içerisinde keyifle dolaşabileceğiniz bahçesinin ve Japon
mutfağından yemeklerin lezzetine varabileceğiniz restoranın
tadını çıkarmak mümkün.
Ancak en önemlisi; bu şirketin yaklaşık 1300 yıldır ayakta
kalması ve sürekli büyümesi. Şirket öyküsünü inceleyince şu
anda 52.kuşak tarafından yönetilen bu grubu başarıya taşıyan çok sayıda faktör olduğunu anlıyorsunuz.
Ancak, aile şirketleri konusunda araştırmaları olan William
T. O’hara, çok basit stratejileri olduğuna dikkat çekiyor. Ona
göre Hoshi ailesinin 5 önemli sırrı var:
- Şirketi yöneten ekibe, dışarıdan mutlaka profesyonel yönetici ilave edin.
- Mutlaka bir ‘misyon’ oluşturun ve yazılı hale getirin. ( Hoshi
şirketinin 17 maddeden oluşan ve çok eski yıllarda oluşturulmuş bir Misyon dökümanı var)
- Mutlaka şirket dışından destek ve öneriler alın. Uzun süreli
ayakta kalan şirketler ya da başarılı şirketlerin yöneticilerini
tercih edin.
- Kuşak yetiştirme ve şirket kültürü oluşturmayı kurumsal hale
getirin. Bu konudaki kurallar açık ve tartışmasız olsun.
- Şirket dışından gelecek deneyim ve eğitime mutlaka değer
verin ve onları göz ardı etmeyin.
Dikkat ederseniz, 1300 yıl önce kurulmuş ve kuralları konulmuş bir aile şirketinin değerleri arasında bugün bile anlamlı
olanlar var. ‘Misyon’ ve ‘Bağımsız Yönetici’ gibi...
52.nesil Hoshi tarafından yönetilen otelin bugün hala sadık
kaldığı temel prensipler ‘yangınlara dikkat etmek, sudan
öğreti çıkarmak ve doğa ile barışık olmak’ şeklinde özetleniyor. Görüldüğü gibi bazı temel özellikler yüzyıllar boyunca
değerinden bir şey kaybetmez. Bu özelliklere sadık kalabilen
markalar ise sürdürülebilme şanslarını arttırmış olur; Japonya’daki Hoshi Ryokan Oteli’nin günümüzdeki hali gibi. Bugün
otelde gecelik tek kişilik konaklama ücreti 1000-2000TL arasında değişiyor.
www.meryap.org.tr
Meryap Dergi Genel Yayın Editörü
Meryap Genel Sekreteri
105
MERS-İN
Meryap Dergisi olarak sizler
için Mersin’in tarihi yerlerini ve
önemli mekanları analiz
etmeye devam ediyoruz. Mersin’in tarihi
mekanlarını kısaca tanıyalım.
106
www.meryap.org.tr
Aya Tekla Meryemlik
Taşucu yolu üzerinde 4. Kilometreden sağa dönülüp 1 km
gidildiğinde Hristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri olan Meryemlik e varılır.
Meryemlik’in tarihi Azize Tekla’nın buraya gelişi ile başlar. İsa
Peygamber’in havarilerinden St. Paul’ün vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Tekla kendini Hristiyanlık dinine adar. St.
Paul’ün bu değerli öğrencisi Konya ve Yalvaç’ta Hristiyanlığı
yaymak için propaganda yaparken paganların baskılarına
maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Seleucia’ya gelir ve sonradan kiliseye çevrilen bir mağarada saklanır. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı
Hristiyanlık inancını yayarken mucizeler yaratarak hastaları
da iyileştirir. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolduğuna inanılır.
Aya Tekla’nın içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan
sonra Hristiyanlarca kutsal sayılmış, ta ki bu din M.S 312
yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak
kullanılmıştır. Bu mağara daha sonra IV. yy’da kiliseye dönüştürülmüştür.
Hristiyanlığın resmen kabulünden sonraki dönemlerde birçok yapı ile bezenen Meryemlik’te Mağara Kilisesinden
başka, bu mağaranın üzerinde bugün sadece apsisinin bir
bölümü ayakta kalan Azize Tekla Kilisesi, imparator Zenon
tarafından Aya Tekla’ya ithafen yaptırılan kilise ile Kuzey Kilise, hamam, birçok sarnıç, mezarlıklar ve şehir suru kalıntıları
günümüze kadar gelmiştir.
www.meryap.org.tr
Kı rk ka şı k Be de st en i
inin hemen yanında
Tarsus İlçesi Merkezinde, Ulu Cam
bulunmaktadır.
Paşa’nın oğlu İbraBedesten Ramazanoğullarından Piri
Cami ile birlikte
Ulu
inde
him Bey tarafından 1579 tarih
ak kullanılmış
olar
ane
reth
yaptırılmıştır. Medrese ve ima
plana sahip
en
örtg
Dikd
.
olup tarihi bir değere sahiptir
t kubbe ile
ade
beş
ri
Üze
yapı, kesme taştan yapılmıştır.
örtülüdür.
rım görmüş ve kapalı
1960-1961 yıllarında büyük bir ona
anda dükkan olarak
Şu
tır.
çarşı olarak kullanıma açılmış
kullanılan 18 oda mevcuttur.
a bulunan kapılardan
Yapıya doğu, batı ve kuzeybatıd
zludur.
tono
ik
girilmektedir. Giriş kapıları beş
107
Gözne Yaylası Mersin ilinin kuzeyinde Toros dağlarının 1.200 m. yükseltisinde bulunan yayla, çam, ardıç, meşe gibi maki türü bitki
toplulukları ve elma, kiraz, vişne, ayva gibi meyve ağaçları
ile kaplıdır. Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada, PTT, jandarma, sağlık ocağı hizmet vermektedir. Eskiden kalma bir
gözetleme kalesi de mevcuttur. Korum yolu üzerinde bir
kaya üzerinde Arami dilinde yazılmış bir kitabe bulunmaktadır. Sarp bir kayalığın üzerine inşa edilmiş kalede ise sarnıç
ve mimari kalıntılar vardır.
Ayaş
Mersin’e 55 km. uzaklıkta, Erdemli - Silifke karayolu üzerindedir. Kent önce ada üzerinde kurulmuş, daha sonra Roma
ve Bizans döneminde bugünkü Ayaş köyünün bulunduğu
yerde gelişmiştir.
Başlıca kalıntıları tiyatro, tapınak, liman kompleksi, su deposu ve su kemeri, hamamlar, lahitler, anıt mezarlar ile Bizans döneminden kalma bazilikalardır. Kapadokya Kralı
Arkeolos’un sarayının ada üzerinde olduğu söylenir.
Ada ile kara arasında deniz, zamanla dolarak bugünkü duruma gelmiştir.
108
Mersin Refah Şehitleri Anıtı
ş edilen 4 Muhrip,
İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere ye sipari
getirmek üzerenu
Filosu
4 Denizaltı, 12 Çıkarma Gemisi, 4 Uçak
İSİ ile Subay,
GEM
H
REFA
ait
te
Şirke
de Benjamen Benzilay isimli
23.06.1941
nel
perso
kişilik
199
n
oluşa
ciden
öğren
Astsubay, Er ve
tir. Beş
etmiş
et
harek
e
günü saat 17.30 da Mersin den Port-Sait
torGemi
ında
yakın
Burnu
t
Karpa
saat süren bir yolculuktan sonra
4
ce
sade
dan
Facia
ıştır.
batm
da
sonra
süre
pillenmiş ve kısa bir
kurtu
neli
perso
deniz, 5 hava subayı, 15 Astsubay, 5 Er, 3 gemi
e
seçm
en
n
muzu
Ordu
Anıt,
Bu
labilmiştir. 167 kişi şehit olmuştur.
sonra 1972 yılında
kahraman şehitlerinin anısına faciadan 31 yıl
Atatürk Parkına konulmuştur.
JAPONYA daki TÜRK ŞEHİTLERİ ANITI
için dikilmiş bir anıt
Japonya nın Kushimoto kentinde Türk şehitleri
Şehitleri” anıtıdır.
h
“Refa
deki
in
vardır. Bu anıtın kardeşi de Mers
rator LEİJİ ye şeimpa
le
emriy
in
MİT
ÜLHA
Osmanlı Sultanı II.ABD
Heyeti, başta Büyüref nişanı sunma görevini tamamlayan Türk
eyni ile Türkiye ye
Fırkat
rul
kelçi Osman Paşa olmak üzere Ertuğ
seyri sırasında Kuş
dönü
geri
k
Anca
ştır.
dönmek üzere yola çıkmı
eynini, Kaşinozaki
mano Denizinde patlayan fırtına Ertuğrul Fırkat
lenir. Ertuğrul Fırsürük
Feneri civarında Funaköra kayalığına doğru
adlandırılan bu
diye
nı”
Şeyta
iz
“Den
kateyni denizciler tarafından
kazasında
deniz
Bu
.
batar
ve
ayrılır
ikiye
an
ortad
rak
kayalara çarpa
der. Kurkaybe
ını
hayat
Osman Paşa ile birlikte 580 Türk Denizcisi
daki
yakın
k
edere
dele
müca
larla
tulan 69 kişi, azgın deniz ve dalga
r.
isterle
yardım
n
halkta
ve
ar
çıkarl
ya
O
KAŞİN
bir fener adası olan
mabulun
ı
imkan
lma
Gece yarısı, fırtınalı bir havada ve hiçbir kurtu
kendi imkanlarıyla
yan bu küçük adanın halkı, kurtulan denizcileri
rma çalışmalakurta
ve
a
aram
n
yapıla
tedavi ederler. Daha sonra
ar ismindeki bir Türk
rında bulunan cesetler, kazada kurtulan Hayd
nazır bir mevki olan
ığına
subayının da katılımıyla Funaköra kayal
Osman Paşa olmak
başta
k
Anca
dilir.
Kasinozaki tepesinde defne
larından binlerce
vatan
halen
arı,
naaşl
cinin
Deniz
üzere, 352 Türk
n İmparatoru
Japo
edir.
kilometre uzakta, Kaşino da denizin dibind
emretmiş
asını
yapılm
anıt
bir
lde
Showa olayın vuku bulduğu maha
iştir.
dikilm
anıt
bu
ve 1937 yılında da
laşmaya bir vesiBu olay, TÜRK ve JAPON Milletleri arasında yakın
O Kasabası
IMOT
KUSH
adıyla
le olmuş ve şehitlerin anılması maks
olarak,
mda
kapsa
Bu
.
mıştır
başla
slar
tema
ile TÜRKİYE arasında
karbası
Kasa
KENT
Ekim 1964 te KUSHIMOTO Kasabası ile YAKA
Şehir
ş
Karde
ile
İN
MERS
de
deş şehir olmuş, daha sonra 1994 te
anlaşması imzalanmıştır.
www.meryap.org.tr
Meydancık Kalesi
Gülnar’ın 10 km. güneyinde Tırnak köyü yakınında sarp bir
tepenin 750 m. uzunluğunda ve 150 m. genişliğindeki düzlükte yer alır. 1971 yılından buyana Fransız arkeologlar tarafından arkeolojik kazı ve araştırmalar yapılmakta ve yöre
tarihi ile ilgili önemli bulgulara ulaşılmaktadır.
M.Ö. 7. ve 6. yüzyılda Luwiler’in kral ailesi kenti, M.Ö. 5. ve
4. yüzyılda Persler’in, M.Ö. 3. ve 2. yüzyılda da Mısırlılar’ın
garnizonu olarak iskan edilen kale, bir süre terk edilmiş ve
sonradan Geç Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim merkezi olarak tekrar iskan edilmiştir.
En önemli arkeolojik kalıntıları anıtsal kapısı, tepenin doğu
eteğinde bulunan mezar, Pers kabartmaları ile kazı sırasında çıkan ve Silifke Müzesi’nde sergilenen Helenistik Çağ’a
ait sikkelerin çıkarıldığı konak kalıntılarıdır. Kayaya oyulmuş
mezar odasındaki kitabede, kalenin adı Kirshu olarak verilmektedir. Bu yerleşimle ilgili benimsenen görüş, kale Babil
Kralı Neriglissar (M.Ö. 559-556) zamanında Pirindu Kralı
Appuashu’ya aittir. Daha sonra Neriglissar tarafından ele
geçirilerek yıkılmıştır.
Meydancık Kale, Anamur ile Silifke arasında yer alan, tarihi
çağlarda önemli bir liman kenti olan Aydıncık’tan gelen tarihi
yolu kontrol eden en büyük kaledir.
www.meryap.org.tr
Roma Tapınağı
y yanlarınŞehir merkezinde bulunan ve doğu ile güne
olan tadaki sütun tabanlıkları orijinal şekilde korunmuş
sütun
8’er
pınağın uzun kenarında 14’er, kısa kenarında
t
Korin
i
bulunmaktaydı. Ancak, her biri 10 m boyundak
ış
kalm
ta
başlıklı bu sütunlardan bugün sadece biri ayak
olup 3 tanesi de yıkılmış durumda yerdedir.
kazı çalış1980 yılında Kültür Bakanlığı’nca başlatılan
yapılmaları aralıklarla devam etmektedir. M.S II. yy’da
li
önem
mış olduğu anlaşılan tapınak V. yy’da planında
tür.
değişiklikler yapılarak kiliseye dönüştürülmüş
M.S V. yüzyıldada yaşamış tarihçi Zosimos;
çekirgeler“Tapınak, ovadaki ürünlerine musallat olan
lon’dan
den kurtulmak için Güneş ve Sanat Tanrısı Apol
lon’un
Apol
yardım isteyen ahali tarafından, çekirgeler
n
şükra
bir
gönderdiği kuş sürüsünce yok edilince O’na
ifadesi olarak yaptırılmıştır”
tedir.
diyorsa da Zeus adına yaptırıldığı da söylenmek
Tekirambarı Sarnıcı
deposu 46 m
Kalenin eteğinde, Bizanslılardan kalma bu su
liğinde olup,
derin
m
14
ve
e
liğind
uzunluğunda, 23 m geniş
ektedir.
inilm
e
ivenl
merd
onik
içine doğu köşesindeki helez
ambarı
Tekir
len
görü
az
ği
örne
e
Anadolu sarnıç mimarisind
ayrıca
ve
ek
önlem
asını
sızm
su
su sarnıcının tüm duvarları
kdeste
rla
taşla
e
kesm
ün
düzg
için
anıtsal bir özellik vermek
rli
keme
rlak
yuva
5
rında
kena
kısa
lenmiş, uzun kenarında 8,
niş oluşturulmuştur.
109
Uzuncaburç
Diocaesarea Tiyatro
Diocaesarea tiyatrosu iki kademelidir. Güneydoğuya bakar.
Sahne binasının yığıntı taşları arasındaki yazıdan Roma İmparatoru Marcus Aurelius ( M.S 161-180 ) ile Lucius Verus (
M.S 161-169 ) dönemlerinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Aynı
dönemde, sahildeki Elaiussa - Sebaste tiyatrosu da bu iki
yöneticinin desteği ile tamamlanmıştır. Yer olarak, doğal
çukur bir arazi seçilerek oturma basamakları arazinin meyilinden faydalanılarak yapılmıştır. Kademeler arasındaki orta
yolu altı ayak 10 parmak genişliğindedir. Orta yolun çentik
etkisine karşı, sesin düzgün yayılması için bu yolun önüne
sırtlıklı bir sıra boydan boya konulmuştur. Tonozlu 3 adet
giriş bu orta yola açılır. Ortadaki girişin kemeri ile sağ ve
soldaki girişlerin yan duvarları ayaktadır. 1. kademede 18
sıra, 6 ışınsal merdivenli yol vardır. İkinci kademede 10 sıra
sayılabilmektedir. Orkestranın yarıçapı 26 ayaktır. Yaklaşık
3.100 kişiliktir.
Bazilikalar
Sit alanında, bugün ayakta duran dört Bizans bazilikası
mevcuttur. Bunlardan en görkemlisi, obruğun kuzeyindeki
Papylos tarafından yaptırılmış olanıdır.
110
Uzuncaburç
Uzuncaburç
Silifke’nin 30 km. kuzeyinde, bugünkü
a Olba’nın
Köyü’nün kapladığı sit alanı, Hellenistik Çağd
(Ura) ibadet yeri idi.
rç’un 4 km
Bugün Ura olarak tanınan Olba kenti, Uzuncabu
t ettiği
ibade
n
doğusunda önemli bir yerleşim yeri olup, halkı
Zeus Tapınağı Uzuncaburç’ta yer almaktaydı.
M.S I. yüzAncak Romalılar yöreye egemen olduktan sonra
yere özel
yılın sonlarına doğru Zeus Tapınağı’nın bulunduğu
aiseria adıyla
önem vererek, burasını Olba’dan ayırıp Diak
burada Zeus
bağımsız bir site haline getirmişlerdir. Nitekim
ri yapılar,
Tapınağı ile kent burcu dışında kalan bütün mima
Roma dönemine aittir.
k kullanılBizans döneminde de burası yerleşim yeri olara
mıştır.
nde taş döşeAntik çağda etrafı surlarla çevrilmiş Olba üzeri
Diokaiseria
meli bir yolla Kızkalesi’ne (Korykos) bağlı olan
li yapılarıntapınak ve diğer kalıntıları ile yörenin en önem
dandır.
Bozyazı Kilise Burnu
inde buluBozyazı’nın doğusunda, Ayak Köyü sınırları içeris
ı sit alanında,
nan ve halkın Kilise Burnu olarak adlandırdığ
diğer yapı kasur kalıntıları içerisinde bir sarnıç, bir kilise ve
ça sağlam
lıntıları ile surların dışında ikisi yanyana, biri olduk
bulunmaktaolmak üzere İ.S. I. ve II. yüzyıllara ait mezarlar
dır.
Erken Bizans
Antik örenyeri, mevcut dokusuyla Geç Roma,
özelliklerini taşımaktadır.
www.meryap.org.tr
Üç Güzeller
Narlıkuyu koyunda hemen deniz kıyısında bulunan hamam
IV. Yüzyıl Roma dönemine aittir. İmparatorluk yönetiminde
etkin bir kişi olan Poimenios tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.
Cennet obruğu içindeki yeraltı deresinin denize ulaştığı yerdeki tatlı su kaynağından yararlanılarak burada yaptırılan
hamamın yıkanma bölümünün tabanında yarı tanrıça üç kızkardeş tasvir edilmektedir. Baskın renkleri beyaz, siyah, kahverengi ve sarı olan mozaikte Zeus’’n kızları Aglaia, Euphrosyne ve Thalia çıplak olarak kumru ve keklikler arasında
dans ederken görülmektedir.
Mozaik tablonun üst kenarındaki Grekçe yazının Türkçesi
şöyledir.
Ey konuk dost! Bu mucizeli suyu kimin bulduğunu, saklı kaynağını kimin gün ışığına çıkardığını merak ediyorsan, bil ki
O, imparatorların dostu ve Kutsal Adalar’ın dürüst yöneticisi
Poimenios’tur.
Yazıttan da anlaşılacağı gibi Poimenios, Roma imparatorları
Arcadius ve Honorius’un dostu ve bugünkü Büyükada, Kınalıada ve Heybeliada’nın o dönemlerdeki yöneticisi imiş.
Narlıkuyu’dan kuzeye doğru giden asfalt yolun 2. Kilometresinde antik şehir kalıntıları ile mağaraların bulunduğu yere
ulaşılır. Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı kalıntıları arasında hala ayakta duran üstü hatıllı kapı söğeleri ile taş kemerler, sarnıç ve Cennet Obruğu’nun hemen yanında Zeus
Tapınağı bulunmaktadır.
Viran Şehir
an Soloi antik
Mersinin 14 km batısında, deniz kenarında bulun
ndan kurulmuş,
kenti, M.O 7. Yüzyılda Rodoslu koloniciler tarafı
kente güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiştir.
geçiren persler
Darius (M.O 521-485) zamanında, Klikyayı ele
sikke darbediladına
ve
ş
olmu
için Soloi önemli bir liman kenti
yılında Klikyayı
449
M.O
ında,
sıras
şları
miştir. Pers Yunan sava
merkezi yapmışbir süre işgal eden Atinalılar, Soloiyi yönetim
burayı Perslere
larsa da, bir yıl sonra yapılan Kilyos Barışı ile
Aleksander,
çıkan
geri vermişlerdir. M.O 333 de Asya seferine
ippoz ile
Chrys
f
Filozo
Soloi yi Pers işgalinden kurtarmıştır.
yazan
şiirler
ici
öğret
ında
takım yıldızları ve Fenomenler hakk
yade
Soloi
ılda
Yüzy
3.
M.O
s,
matamatikçi ve astronom Arato
şamışlardır.
n ticaretle zenSoloi antik çağlarda Kıbrıs Adası ve Mısıra yapıla
Klikya korsanda
ginleşti. Kent Seleukos Krallığının son yılları
ki korsan
nizde
Akde
timi
larının denetiminde kaldı. Roma yöne
eiusu
Pomp
a
yılınd
64
M.O
ıyla,
faaliyetlerine son vermek amac
a ya
Kiliky
ve
n
nista
Yuna
yarak
başla
görevlendirdi, İtalya dan
Soloi
ek
verer
son
ne
etleri
faaliy
n
korsa
kadar olan bölgelerde
Yürüttüğü büyük
ye geldi. Burayı da korsanlardan temizledi.
ederek, adını
operasyonun zaferi anısına, kenti yeniden imar
Pompeipolis olarak değiştirdi.
k kabul edilBizans döneminde, Hristiyanlığın resmi din olara
ı. Kent 527
yapıld
ezi
merk
k
poslu
Pisko
mesinin ardındani, Soloi
harap
men
tama
ile
ntısı
sarsı
yer
k
büyü
gelen
yılında meydana
yosonra
ldan
oldu. Yeniden inşa edilmeye çalışılsada bu yüzyı
en
yenid
niyle
nede
ğunlaşan Sasani ve Müslümün Arap akınları
e
yerin
ören
nle
nede
i.Bu
eskisi gibi imar edilemedi ve terk edild
Viranşehir de denilmektedir.
e, tiyatro, Roma
Pompeipolis kentinde liman, sütünlu cadd
gibi yapılar bulnhamamı, kent duvarları, nekropol su kemeri
kapısına kadar
maktaydı. Günümüzde dağ kapısından deniz
sütun ayakta
adet
41
uzanan korint başlıklı 200 sütunlu yoldan,
ve kartal
aslan
insan
olup
kalmıştır. Bunlardan 33 adeti başlıklı
ıları,
kalınt
m
hama
,
liman
a
Ayrıc
kabartmaları ile süslenmiştir.
ır.
ndad
arası
ılar
kalınt
ş
bilmi
ulaşa
r
su kemeri bugüne kada
www.meryap.org.tr
111
201 4
KISA
KISA
O CAK
Yerel seçim süreci kentsel dönüşümü yavaşlattı.
İnşaat sektörünü yeni yılda tetiklemesi beklenen kentsel dönüşüm seçim
ağırlığına girdi. Ömer Derbazlar, yapılan anlaşmaların pratiğe dökülmesinde sorun yaşandığını söylerken, Talat Kılıç ise “Herkes bekle, gör politikası
uyguluyor” dedi.
Ş UB AT
Konutta senetli satış % 50’yi aştı
17 Aralık sonrasında faizler artınca
ev almak isteyenler banka kredisi
yerine inşaat firmasının kredilerini
tercih etti. Aralıkta senetli satışların
oranı yüzde 51.7’ye yükseldi.
İnşaat ve perakendede güven azaldı
Perakende ticaret sektörü güven
endeksi yüzde 1,6 ve inşaat sektörü
güven endeksi ise yüzde 5,8 azaldı
İnşaatta demir kavgası
Döviz kurundaki anı artış inşaat demir-çelik üreticilerini karşı karşıya getirdi
M AR T
112
‘Siyasi belirsizlikle yatırımcı tedirgin
konut satışında duraksama var’
MIPIM’de bu yıl kırmızı halıda ‘yükselen’ Türk mimarlar yürüdü
GYODER Başkanı Aziz Torun, son aylardaki siyasi belirsizlikten dolayı gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıda
bir tereddüt olduğunu belirtti.
Bu yıl 25’inci kez düzenlenen MIPIM
2014 Gayrimenkul Fuarı’nda yatırım
için en çok fırsatın sunulduğu ülke
Türkiye olarak gösteriliyor. Bu yıl fuara Türk mimarlık şirketleri damgasını
vurdu.
www.meryap.org.tr
N i SAN
İnşaat sektöründe ciro ve üretim
azaldı
Bina inşaat maliyetinde % 6 artış
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi yüzde
5,4, üretim endeksi de yüzde 1,2
azaldı.
Bina İnşaatı Maliyet Endeksi yılın ilk
çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre
yüzde 5,8 arttı
TMB’nin yeni başkanı Mithat Yenigün
Seçime tek aday olarak giren Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Mithat Yenigün Türkiye Müteahhitler
Birliği’nin yeni başkanı seçildi.
Konut satışlarında artış
Türkiye’de martta 87 bin 617 konut
satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı
bir önceki aya göre yüzde 6 arttı.
MAY IS
Konut projelerinde talep patlaması
yaşanıyor
Müteahhitler ‘yeşil konutlara’ yöneldi
Siyasete odaklanan tüketici ve yatırımcıların seçim sonrası yeniden piyasaya dönmesiyle konut satışlarında talep patlaması yaşandı.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Manisa, Gaziantep ve Antalya’nın ardından en yaygın konutun olduğu
Denizli’de de ilk sitenin yapımına
başlandı.
İnşaat sektöründe istihdam azaldı
TÜİK verilerine göre, inşaat sektöründe istihdam bu yılın ilk döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.3 azalış gösterdi.
H AZi R AN
İnşaat sektöründe ciro ve üretim
arttı
Müteahhitler ‘Bakanlık’la çalışma
grubu kuracak
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi yılın ilk
çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre
yüzde 16.1, üretim endeksi de yüzde
1.1 oranında artış gösterdi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin
açıklamasına göre, müteahhitler ile
Bakanlık Haziran ayı boyunca faaliyet gösterecek bir ortak çalışma grubu kuracak
İnşaat iskeleleri çelik olacak
İnşaatlarda kurulan iskeleler belli bir yükseklikten sonra ahşap yerine çelik
olacak
www.meryap.org.tr
113
T E MMU Z
İnşaatta “atık dönüşümü” başlıyor
Müteahhitlerden konut sektöründe
“balon” uyarısı
İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Değerlendirilmesi Projesi ile 2020’ye kadar inşaat ve yıkıntı
atıklarının yüzde 70’inin geri dönüştürülmesi
hedefleniyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin, temmuz ayı
“İnşaat Sektörü Analiz Raporu”nda, konut
sektöründe balon tehlikesinin dikkatle değerlendirilmesinde ve gerekli önlemlerin
ilgili tüm taraflarca alınmasında yarar görüldüğü belirtildi.
AĞ U ST O S
Yurtdışı müteahhitlik yavaşladı
En çok 2+1 konut fiyatı arttı
Irak ve Libya başta olmak üzere, dünyanın
çeşitli bölgelerinde baş gösteren çatışma ve
gerginlikler sektörü olumsuz etkiledi.
Yeni konut fiyatları temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,74 oranında, geçen yılın
aynı dönemine göre ise yıllık bazda yüzde
10,79 yükseldi.
Kentsel dönüşümde TOKİ’den yeni rota
Yüzde 10 kârı gören seviniyor
Kâr amacı gütmeyen bir devlet kuruluşu olduklarını vurgulayan TOKİ Başkanı Mehmet
Ergün Turan, “Biz sosyal konut yapacağız,
lüks konutlarla ilgilenmiyoruz, onu özel sektör
yapsın” dedi.
İnşaat sektöründe son iki yılda karlar yüzde
20’lerdenyüzde 8’e kadar geriledi. Artan inşaat maliyetleri nedeniyle karların düştüğü
sektörde gelecekte konsolidasyonların olacağı belirtiliyor.
Ruhsat verilen bina sayısı yüzde 25
arttı
İnşaatta rekor gelir!
Yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine
göre, belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 24.6 oranında arttı. 17.1
milyon metrekareyle İstanbul en yüksek paya
sahip il oldu.
Ağustos ayında inşaat hizmet gelirleri 271
milyon dolarla rekor kırdı
EYLÜL
Irak’ta 70’e yakın inşaat durdu
Kredilerde sanayinin payı yüzde 50
geriledi, inşaatın ise yüzde 100 arttı!
Türk müteahhitlerin Irak’ta Basra dışındaki
işleri durdu. Teminat mektuplarının akıbetleri
belirsiz. Bankalar kredileri azaltmayı değerlendiriyor.
Son 10 yılda 2013 fiyatlarıyla inşaat sektörüne yönelik yatırım harcamalarının tutarı 1.2
trilyon liraya yaklaştı. Dolar cinsinden büyüklük 380 milyar dolar oldu.
İnşaat ve hizmette güven endeksleri
arttı
Eylülde mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1,8, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 0,2 arttı.
114
www.meryap.org.tr
EK i M
Hak edişlerini alamayan müteahhitler sıkıntıda
İnşaatta yan sanayi hız kesmedi
Kamuya çalışan müteahhitler hak edişlerin
zamanında ödenmemesinden şikayetçi. Bu
nedenle finansal sıkıntıya giren müteahhitler
bankalarla da sorun yaşıyor.
Konut sektöründe yılın ilk sekiz aylık diliminde
daralma yaşansa da alt sektörlerin önemli bir
bölümü durgunluktan etkilenmedi. Alt sektörlerin büyümesinde büyük projeler ve kentsel
dönüşüm etkili oldu
KASIM
Gayrimenkulde vadeler uzadı
Standart dışı demirler toplatılıyor
Yıl sonuna yaklaşırken gayrimenkul şirketleri
de konut almak isteyenler için vade sürelerini
uzatan yeni kampanyalara ağırlık verdi. Şirketlerin yeni kampanyalarında vadelerin 50 ile 80
ay arasında olduğu gözlendi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, “Pazartesi
Türkiye genelinde demir ve çeliğin kontrollerini yapacağız. Standartları sağlamayan bütün
demirleri toplatacağız” dedi
Müteahhitler Tahran’a çıkarma
yapacak!
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni
iş güvenliği düzenlemelerini
açıkladı.
Türk müteahhitler İran devlet desteğiyle
Tahran’a çıkarma yapmaya hazırlanıyor
Buna göre, kömür madenleri için yeni bir mevzuat hazırlanıyor. Bu amaçla da 5 ülkenin mevzuatı
inceleniyor. Ayrıca maden işçilerine yer altında çipli konum takip sistemi ve hayat sigortası geliyor.
Denetimler de artık görüntülü olarak kayıt altına alınacak. Özel sektörde rödovans sistemi kalkıyor.
Kamuda ise rödovans devam edecek ancak bütünüyle başka bir işverene devir yapılamayacak.
Rödovans sözleşmelerinin süreleri ise en az 15 yıl olacak, bu yolla aşırı üretim zorlaması engellenecek.
AR AL IK
Müşavirler, müteahhitler ve malzemeciler 6.
Uluslararası İnşaat Zirvesi’nde buluştu.
İMSAD açıklamasına göre, Türkiye’nin inşaat pazarını büyütmek, sektörün kurum ve kuruluşları arasındaki iş birliğini
güçlendirmek ve ihracata pozitif katkı artırmayı amaçlayan
dernek, 4 Aralık Perşembe günü düzenlediği zirveyle sektör
temsilcilerini bir araya getirdi.
www.meryap.org.tr
115
AJANDA
YURTİÇİ FUAR AJANDASI
TARİH
FUAR
KONU
YER
FİRMA
15.01.2015
18.01.2015
Altyapı Türkiye: Altyapı Kanalizasyon,
İçme Suyu Tesis ve Ekipmanları Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
15.01.2015
18.01.2015
Door Fair Turkey: 2.Ahşap, çelik, endüstriyel ve otomatik kapı ve kapı yan
sanayi ihtisas Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
15.01.2015
18.01.2015
Kapı Fuarı Türkiye: 9. Uluslararası Ahşap, Çelik, Endüstriyel, Otomatik Kapı
ve Kapı Yan Sanayi İhtisas Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
22.01.2015
24.01.2015
Baraj H.E.S: 2.Baraj H.E.S. ve Su Yapıları
Fuarı
Yapı İnşaat
ANKARA
ATO - Ankara
Demos
Fuarcilik
12.02.2015
15.02.2015
RENTAL EXPO TURKEY : İş, İnşaat Makinaları
ve İşletme Ekipmanları Operasyonel Kiralama Sistemleri Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
12.02.2015
15.02.2015
Scafform Expo: 4.Uluslararsı İskele ve Kalıp
Endüstriyel Yapı Teknolojileri Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
12.02.2015
15.02.2015
İskele Kalıp: 2.İskele ve Kalıp Endüstriyel
Yapı Teknolojileri Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
12.02.2015
15.02.2015
Rental Expo Turkey: İş, İnşaat Makinaları ve
İşletme Ekipmanları Operasyonel Kiralama
Sistemleri Fuarı
İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
12.02.2015
15.02.2015
İskele ve Kalıp Fuarı: 4. İskele & Kalıp ve
Endüstriyel Yapı Teknolojileri Fuarı
İnşaat
İSTANBUL
IFM-YESILKOY
Demos
Fuarcılık
19.02.2015
22.02.2015
Adana İnşaat 2015 : 9.İnşaat Teknolojileri,
İş ve İnşaat Makineleri, Altyapı, Müteahhitlik Hizmetleri Fuarı
Yapı İnşaat
ADANA
ADANA TUYAP
TUYAP
FUARCILIK
Beton Istanbul 2015 : 7. Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve
Ekipmanları Fuarı
Yapı İnşaat
İSTANBUL
IFM YESILKOY
KALITE
FUARCILIK
Yapıda Yenilikler: Adana Yapıda Yenilikler,
Dekorasyon, Tadilat, Yenileme ve Teknolojileri Fuarı
Yapı İnşaat
ADANA
19.02.2015
21.02.2015
19.02.2015
22.02.2015
116
IDTM
Yeşilköy
Demos
Fuarcılık
ADANA TUYAP
TUYAP
FUARCILIK
www.meryap.org.tr
YURTDIŞI FUAR AJANDASI
YURTDIŞI FUARLARI
13.01.2015
16.01.2015
DEUBAU: Yapı ve İnşaat Fuarı
Yapı İnşaat
ALMANYA
Essen
Messe Essen,
17.01.2015
21.01.2015
RHEX: Hotel ekipmanları fuarı
Yapı İnşaat
????
Rimini
Rimini Fiera
19.01.2015
24.01.2015
Bau 2015: Yapi ve Insaat Fuari
Yapı İnşaat
MUNIH
Munih
Messe
Muenchen
20.01.2015
23.01.2015
StonExpo/Mamomacc Americas: Mermer
ve Dogal tas Fuari
Mermer
LAS VEGAS
LAS VEGAS
HANLEY WOOD
20.01.2015
22.01.2015
Windows, Doors & Profiles: Pencere, Kapı
ve Profil Fuarı
Yapı İnşaat
KİEV
KIEV
PRIMUS
GERMANY
20.01.2015
22.01.2015
Kitchen Bath Ind. Show (KBIS): Uluslararası
Mutfak Banyo Endüstri Fuarı
İnşaat
LAS VEGAS
Las Vegas
NKBA
24.02.2015
28.02.2015
R + T: Kapı,Pencere,Panjur,Jaluzi,Stor,Yazlık
ve kışlık tenteler
Yapı İnşaat
ALMANYA
Stuttgart
Messe
Stuttgart
25.02.2015
26.02.2015
Buildex: İç tasarım, yapı ve gayrimenkul
yönetimi fuarı
Yapı İnşaat
KANADA
Vancouver
Designnorthwest
03.03.2015
05.03.2015
KyivBuild: Yapı ve İç Dekorasyon Fuarı
Yapı İnşaat
RUSYA
KIEV
ITE
06.03.2015
09.03.2015
Xiamen Stone: Çin - Xiamen Uluslararası
Mermer ve Tas Fuarı
Mermer
ÇİN
Xiamen
Jinhongxin
10.03.2015
13.03.2015
BUDMA: Uluslararası Yapı Fuarı
Yapı İnşaat
????
Poznan
MTP
10.03.2015
13.03.2015
MIPIM: Uluslararası Emlak Fuarı
Yapı İnşaat
FRANSA
Cannes
MipimWorld
13.03.2015
16.03.2015
Build + Decor: 22. Çin (Pekin) Uluslararası
Yapı Dekorasyon & Yapı Malzemeleri Fuarı
Yapı İnşaat
ÇİN
Pekin
China B & D
18.03.2015
21.03.2015
Made Expo : Yapı Teknolojileri Fuari
Yapı İnşaat
İTALYA
Milano
Fiera Milano
18.03.2015
21.03.2015
MILANO MADEEXPO : 7. Uluslararası Mimari
Dizayn ve Yapı Fuarı
Yapı İnşaat
RİYAD
Milano
Ladin
www.meryap.org.tr
117
FUAR HABER
‘MERSİN 8.YAPI EMLAK, İNŞAAT VE TEDARİKÇİLERİ FUARI’
MER-YAPI
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Forza Fuarcılık
ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. işbirliğinde düzenlenen,
’Mersin 8. Yapı Emlak, İnşaat ve Tedarikçileri Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi.
Yenişehir Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen açılışa, Mersin
Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toroslar Belediye Başkanı Hamit
Tuna, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut ile sektör temsilcileri katıldı. Açılış öncesi konuşan Başkan Şerafettin Aşut, katılımcı
firmaların fuarda kendisini, ürünlerini ve daha da önemlisi
markalarını tanıtma fırsatı bulacağını belirterek, “Gerek ekonomisi gerekse sosyal yaşam kalitesiyle her geçen gün cazibesi artan Mersin’de inşaat sektörü, onu destekleyen, onlarca sektörlerle birlikte hızla gelişmektedir. Kaliteli, sağlıklı ve
yaşanabilir konutlara taleplerin giderek artığı görülmektedir.
Ayrıca site modelinde geniş yaşam çevresi olan üst donatıları olan teknolojiyi kullanan nitelikli konutlara olan ilginin büyümesi, yenilikçilere olan talebi artırmaktadır. Bu arada kentimizde modern, sağlam ve sağlıklı konutlara olan ilgi eski
konutlara yönelik tadilat, boyama, Dekorasyon ve peyzaj
gibi çeşitli hizmetler için yeni iş potansiyelleri yaratmaktadır.
Böylesi fuarların bu yenilikçi vizyonu oluşturma ve iş potansiyelini artırma anlamında çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bu anlamda hiç ara vermeden istikrarlı bir şekilde devam
ettiğimiz, 8. yapı ve emlak fuarının düzenlenmesini sağlayan,
destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
118
“MERSİN’DE ÇARPIK BİR KENTLEŞME YAŞANMIŞTIR”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz
ise inşaat sektörünün son yıllarda hızla bir büyüme gösterdiğini kaydederek, “Bu açıdan bu fuarı kentimiz için oldukça değerli buluyoruz. Mersin emlak sektörü açısından her
gün büyüyen yapısıyla önemli bir merkezdir. Ancak 1960’lı
yıllarda bütün Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de çarpık
bir kentleşme yaşanmıştır. Buna 1990’lı yılların başında yoğunlaşan aşırı göçün yarattığı gecekondulaşma ve sahillerin
yüksek katlı binalarla talan edilmesi eklenince maalesef ortaya bugün ki olumsuz görüntü çıkmıştır. Kentimizde ruhu, felsefesi, estetiği olmayan çirkin bina yığınlarının oluşturduğu
bölgeler maalesef varlığını korumaktalar diye konuştu.
“MERSİN’İ DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI YAPACAĞIZ”
Mersin’e çalışmalarıyla bir kimlik, bir farklılık, bir estetik katacak olunursa o zaman işlerini en iyi şekilde yapmış olacaklarını vurgulayan Kocamaz, “Burada hepimize çok büyük görevler düşmektedir. Tarihin, coğrafyanın tabiatın kondüktörün
şehrimize sağladığı tüm imkanları sonuna kadar kullanarak
Mersin’i sadece bölgesinin, Türkiye’nin değil den başlayarak
tüm dünyanın parlayan yıldızı haline getirmeliyiz. Bu konuda
da azimliyiz, kararlıyız. Bunun için öncelikle ortak değerler ve
ortak hayaller etrafından birleşerek imkanlarımızı ve enerjimizi bu doğrultuda kullanmak zorundayız. Mersin’in geleceğini
birlikte kuralım diye çıktığımız bu yolda hedefimiz Mersin’i
bölgesinin Türkiye’nin ve dünyanın en cazip marka şehirlerinden biri haline dönüştürebiliriz dedi.
www.meryap.org.tr

Benzer belgeler