biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi

Transkript

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
20. YILA BAŞLARKEN...
19 yıl hiç ara vermeden sürekli yayınlanan tek gazete olarak Bakırköy’de 1 Numara olduk...
Ataköy Gazetesi olarak 1992 yılından bu yana, her
türlü baskıya karşı, özverili bir şekilde, büyük bir
başarı ile ilkeli, dürüst, objektif, seviyeli, ciddi ve
mücadeleci çizgimizden ödün vermeden, doğru
haberlerle kamuoyunu aydınlatarak, toplumun gözü,
sesi, kulağı olarak, karanlıkta kalan meseleleri gün
ışığına çıkartarak, demokratik sistemin korunması ve
güçlendirilebilmesi ve de halkın haber alma
özgürlüğünü en iyi ve doğru şekilde kullanabilmesi
için yayın hayatımızı sürdürmekte ve bölgemizin
gelişimine hür bir şekilde katkı sağlamaya ve
bölgemizin tüm kesimlerini kucaklamaya devam
ediyoruz.
Yerel basının; demokrasinin gelişmesi, halkın yerel
yönetimlere daha katılımcı olması, sesini
duyurabilmesi, yerinde hizmet uygulamalarının
denetlenebilmesi açısından öneminin bilincindeyiz.
Bu bilinçle görevimizi en iyi şekilde yerine getirerek
19 yıldır hem yöneticilere hem de vatandaşa eşit
mesafede durduk, doğruların yanında olduk,
yanlışlarla mücadele ettik ve bu mücedelemize
devam edeceğiz.
Hiçbir zaman rant peşinde koşmadık,
rant peşinde koşanların karşısında durduk.
Baskılara boyun eğmedik,
gerçekleri duyurmak yanlışlarla mücadele etmek için
yeri geldi canımızı ortaya koyduk
ama haksızlıklarla mücadeleden vazgeçmedik.
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
20
a
Ya þ ý n d
Bakýrköy’de
1
Daha iyi daha güzel bir Bakırköy,
daha bilinçli daha kültürlü, daha eğitimli
Bakırköylüler hayalimizden,
hedefimizden hiç vazgeçmedik.
Aynı hedef ve hayalle yola çıkan
Sivil Toplum Kuruluşları’nı,
bu hedefe hizmet eden oluşumları destekledik.
20 yıldır yılmadan maddi manevi tüm
özverilerde bulunarak
görev ve sorumluluklarımızı en iyi şekilde
yerine getirerek
saygınlığımızı, güvenilirliğimizi koruduk,
Bakırköy’de 1 Numaralı Yerel Gazete olduk.
19. yılın sonunda ilçe sınırlarını aşan güvenilirliğimiz,
saygınlığımız, tarafsızlığımız, başarılarımızla gurur
duyduk, duymaktayız...
20 yıldır bizlerle bu zorlu mücadeleyi yürüten,
her koşulda bizlerle birlikte bu yolda yürüyen,
bizlere destek veren, doğrunun ve haklının yanında
olan, Bakırköy’e - Bakırköylüler’e sahip çıkan siz
sağduyulu okurlarımıza teşekkürü borç biliriz.
Bundan sonra da çizgimizden şaşmadan sizlerle, sizler
için var olmaya ve gerçekleri korkusuzca sizlere
duyurmaya, yanlışlarla savaşmaya devam edeceğiz…
numara
ATAKÖY
ŞUBAT 2012
SAYI: 212
FİYAT: 2 TL
http://www.atakoygazete.com.tr
Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan 3. Bölge CHP Milletvekili Oktay Ekşi’nin
soru önergesİne cevap
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, 3. Bölge CHP
Milletvekili Oktay Ekşi’nin THY tarafından adeta Ataköy’ün
göbeğine yapılan yakıt tankları ile ilgili soru önergesine verdiği
cevapta “(...) 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden çıkarılan
Yönetmelikler’in ilgili hükümlerine uyulması durumunda; Akaryakıt
(İhrakiye) Depolama Tesisleri’nin kurulması bir sakınca teşkil
etmemektedir (...)’’ diyor.
Yasa ve yönetmeliklere uyuldu mu? CHP Milletvekili Oktay Ekşi
TBMM Başkanlığı’na “(...) Bu yasak savma nitelikli yanıta razı
(Yazısı 13. sayfada)
olmadığımı (...)” diyerek bir dilekçe daha verdi.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Kaymakamlıklar’da
Yazı İşleri
Müdürü’nün görev
ve sorumlulukları
nelerdir?
Bakırköy
Kaymakamlığı Yazı
İşleri Müdürü Filiz
Yeşil Ayrancı’ya
sorduk.
(Yazısı 37. sayfada)
İlçelerde Mal
Müdürü ne iş
yapar? Görev ve
sorumlulukları
nelerdir?
Maliye Bakanlığı
İstanbul Defterdarlığı
Bakırköy Mal
Müdürü
Sebahattin Aydın
anlatıyor...
(Yazısı 39. sayfada)
Son günlerde çocuklarda virütik hastalıklar arttı.
Kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları
HASTALIKLARA DAVETİYE Mİ ÇIKARIYOR?
Son günlerde doktorlar, virütik hastalıkların arttığı ve tedavisinin uzun
süreli olduğu görüşünde birleşiyor. Bazı ailelerin hava şartlarının da
virütik hastalıkları tetiklediği düşüncesi ile çocuklarını sokağa dahi
çıkarmadıkları, evlerine arkadaşlarını misafir olarak kabul etmedikleri
gözleniyor.
Virütik hastalıkların yayılmasının en büyük nedenlerinden biri her
kesimden çocukların birlikte oyun oynadığı, aynı havayı teneffüs ettiği
kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları olarak gösteriliyor.(Devamı 17’de)
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’ın Edirne
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanması ile boşalan Bakırköy İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Hasan Yıldız getirildi. (Yazısı 29. sayfada)
3
ENGELLİ ARAÇLARINDA
ENGELLİ LOGOSU YERİNE ARAÇ KAR TI
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ve İstanbul Trafik
Denetleme Şube Müdürlüğü bir çalışmaya imza
atarak İstanbul’da görev yapan Emniyet Müdürlüğü
Trafik Şubesi’ne bağlı emniyet mensuplarına
trafikte engellilerin yaşadıkları sıkıntılar hakkında
bilgilendirme semineri düzenledi.
Ayrıca seminerde yeni uygulamaya
geçen Engelli Araç Kartı hakkında
da TOFD üyeleri bilgilendirildi.
Düzenlenen ilk seminere Türkiye
Omurilik Felçlileri Derneği Genel
Başkanı Ramazan Baş, İstanbul
Trafik Denetleme Şube Müdürü
Mesut Gezer, İstanbul A Bölgesi
Trafik Denetleme Şube Müdür
Yardımcıları Murat Özen ve Efkan
Korkmaz ile birlikte çok sayıda polis
memuru ve TOFD üyesi engelli
katıldı.
Trafik Şube Müdürlüğü’nün 3 bölgesinde ayrı ayrı
düzenlenecek olan seminerlerin ilki A Bölgesi
içerisinde yer alan TOFD Genel Merkezi’nde
gerçekleştirildi.
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı
Ramazan Baş, Emniyet
Müdürlüğü’nün ardından Zabıta
Trafik ile de aynı çalışmayı
tekrarlayacaklarının altını çizerken, “Trafikte engelliler
olarak özel durumlar
yaşayabiliyoruz. Bunlar
esnasında polis
arkadaşlarımızın bizlere
yardımcı olacağını bilmek
bizlere güven veriyor. Bu
çalışma ile de kurumsal olarak
Trafik Şube Müdürlüğü’nün
engellilere desteğini alacağını
bilmek mutluluk verici” dedi.
Omurilik felcinin oluşma sebepleri ile ilk yardımda
yapılması gerekenler konusunda da kısa bir
bilgilendirme yapan Ramazan Baş, “Engelliler
özellikle kaldırım işgalleri, rampaların önüne park
edilmiş arabalar ve engelli otoparklarının işgali
sebebiyle sıkıntılar yaşamaktalar. Bunları Emniyet
Müdürlüğü ile ortak bir şekilde çözebileceğimize
inanıyoruz” diye konuştu..
İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü Mesut
Gezer ise ellerinden gelen her türlü destek ile
engellilerin ihtiyaç duyduğu her an yanlarında
Özcan Atamer
e-mail
[email protected]
NEREDEN NEREYE
olacaklarını söyledi.
Engelli plakaları
yürürlükten kaldırıldı
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü B Bölgesi Ekipler
Amirliği Kısımlar Amiri Komiser
Emre Şen ise Karayolları
Yönetmeliği gereği H sınıfı ehliyet
sahiplerinin araçlarında bulunan
engelli plakalarının artık
zorunluluktan kalktığını
bildirirken, “Yeni uygulamada H
sınıfı ehliyet sahibi olan aracı
olsun ya da olmasın her engelliye
araç kartı tahsis edilecek. Bu
kartlar ile bir yakınınızın aracı ile
seyahat etseniz bile size
sağlanan imkanlardan yararlanabileceksiniz” dedi.
Seminer sonunda Türkiye
Omurilik Felçlileri Derneği Genel
Başkanı Ramazan Baş, Trafik Denetleme Şube
Müdürü Mesut Gezer’e bir teşekkür plaketi
sunarken seminere katkı sunan Emniyet
mensuplarına da teşekkür sertifikası sundu.
(Yavuz ARPACIK)
TÜRKİYE’NİN İLK SAĞLIK KAMPÜSÜNÜN TEMELİ ATILDI
Marmara Üniversitesi tarafından inşa
edilecek Türkiye’nin en kapsamlı
sağlık kampüsü Başıbüyük
Kompleksi’nin temeli atıldı.
Maltepe ilçesi Başıbüyük
mevkiinde inşa edilecek
kompleksin temel atma
törenine AK Parti İstanbul
Milletvekilleri İdris Güllüce
ve Prof. Dr. Mustafa Şentop,
İstanbul Valisi Hüseyin Avni
Mutlu, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Zafer Gül, Türk-Alman
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Ziya Şanal,
üniversite dekanları ve
öğretim görevlileri
katıldı.
TÜM BİRİMLER BİR
ARADA
OLACAK
Marmara Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Zafer Gül temeli
atılan komplekste
tüm birimlerin bir
araya geleceğini
söyledi. Komplekte,
Acil ile beraber 720
yataklı bir hastane
de bulunacağını
belirten Gül, “2011
yılında fakülte ve
aYIn YaZIsI
eğitim birimlerimizin altyapısının
projesi başladı. 2015 yılında bu
kampüsü bitirmek istiyoruz,” dedi.
VALİ MUTLU: BİZLERİ
HEYECANLANDIRAN BİR
PROJE HAYATA GEÇİYOR
İstanbul Valisi Hüseyin Avni
Mutlu ise sağlık alanında
yapılan çalışmaların
vatandaşların daha iyi hizmet
alabilmesi için olduğunu
belirtti. Vali Mutlu,
“Sağlık, eğitim
alanlarında
yurttaşlarımıza en iyi
hizmeti vermek için
çalışıyoruz. Burada bizi
heyecanlandıran bir
projenin hayata
geçirildiğini
görüyoruz.,” şeklinde
konuştu.
Konuşmaların
ardından Marmara
Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Çini işlemeli bir
vazoyu İstanbul
Valisi Hüseyin Avni
Mutlu’ya hediye
etti.
(İstanbul Ajansı
Özlem AKPINAR)
Yıl 1988 Ağustos Ayı... 4. Kısım’daki evimizi Eylül ayında
boşaltmak zorundayız. Ataköy 9-10 Kısım 150 ve 59 daireli
bloklar teslim edilmeye başlandı. A/14 bloktan aldığımız
daireye taşınmak zorundayız. Çevre düzenlemesi henüz
yapılmamış. Bloklarda ve dairelerde eksikler var. Hepsinden
önemlisi blokları teslim alacak yönetimlerin kurulması lazım.
O dönemde Emlak Bankası Şube Müdürü Erdoğan Çakan.
Gürol Soylu da inşaatların başında.
Erdoğan Çakan dairelerini teslim alanların listesini verdi;
“Yönetimi kur, apartmanı teslim edelim.” Kısa sürede yönetimi
kurduk. Dairelerimize yerleşmeye başladık. Daire sahipleri
geliyor ama önümüz kış, 150 dairenin hemen tamamına yakını
boş, kaloriferler yanmaz diye taşınma işini ağırdan alıyorlar.
Arkadaşlarımla birlikte 15 gün içinde her şeyi yoluna koyduk.
Süratle taşınmalar başladı. Eylül sonu nerede ise bloğumuzun
yarıdan fazlası dolmuştu.
Bu arada dairelerdeki ve çevre düzenlemelerindeki eksikler için
yapılan müracaatlarla Emlak Bankası yetkilileri bunalmış
durumdaydı. 6150 bağımsız bölümün bulunduğu 9-10 Kısım’da
sorunlar bitmek bilmiyordu.
Bir gün Gürol Soylu kanalıyla bankanın üst yönetiminden “Bir
dernek kurun. Önce sorunlar size gelsin. Siz bize yönlendirin.
Hem bu karmaşa ortadan kalkar hem de oto kontrol olur. Sorun
ve eksiklerin üstesinden kısa sürede birlikte geliriz” denildi.
Öneriyi arkadaşlarımla değerlendirdik ve A/14 blok yönetim
merkezini dernek merkezi göstererek Ataköy 9/10 Mahalleliler
Derneği, kısa adı “ADOM” kurulmuş oldu.
Yıl 1989 aylardan şubat... O yıllarda 7-8 Kısım daha
planlanmamış bile. Tarla...
Bu arada arkadaşlarıma bir öneri götürdüm. Dedim ki:
“Arkadaşlar bu insanlarla iletişimi kurmanın en kolay yolu
Dernek adına bir aylık gazete çıkartalım. Yaptıklarımızı ve
yapacaklarımızı anlatalım. Onların faaliyetlerimize katılımını
sağlayalım. Ataköy’e sahip çıkalım.” Önerim kabul görünce
müracaatlarımızı yaptık ve ilk sayımız Şubat 1989 yılında
yayınlandı. Çok büyük ilgi gördü. Çalışmalarımız ve faaliyetlerimizden herkes haberdar oluyordu.
1992 yılında Ataköy’ün diğer kısımlarında oturanların; “Ataköy
bir bütündür. Siz neden yalnız 9-10 Kısım ile ilgileniyorsunuz.
Bize ve sorunlarımıza da sahip çıkın” talepleri çığ gibi
büyüyünce bir Genel Kurul yaparak Ataköy 9-10 Mahalleliler
Derneği’nin ismini Ataköylüler Derneği olarak değiştirdik.
Gazete de arkadaşlarımıza yük olmaya başlamıştı. Onların
olurunu alarak gazeteyi tek başıma çıkarmaya karar verdim ve
1992 yılı şubat ayından itibaren gazetenin ismi Ataköy Gazetesi
olarak değişti ve Bakırköy’de yerel gazete olarak çıkarmaya
devam ettim.
O gün bu gündür aslında 23 ama Ataköy Gazetesi olarak 20
yıldır bu gazetenin yayın hayatını devam ettiriyorum.
Bu gazete hiç ara vermeden siz okuyucularımızla, her ayın 3’ü,
araya Cumartesi ve Pazar günleri girdiğinde 5’inde, sizlerle
buluşuyor.
Yerel Basın’ın demokrasinin gelişmesi, halkın yerel yönetimlere
daha katılımcı olması, sesini duyurabilmesi, yerinde hizmet
uygulamalarının denetlenebilmesi açısından öneminin
bilincindeyiz.
Bu güne kadar böyle hareket ettik, bundan sonra da SİZDEN
ALDIĞIMIZ GÜÇLE yolumuza ödün vermeden devam edeceğiz.
5
İstanbul İncirli Lions Kulübü tarafından her yıl verilen “Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü” bu yıl,
MÜJDAT GEZEN VE EĞİTİMCİ FAHAMETTİN AKINGÜÇ’E VERİLDİ
İstanbul İncirli
Lions Kulübü, her
yıl geleneksel
olarak verdiği
“Atatürkçü
Düşünceye
Hizmet
Ödülü’nü” bu yıl
ilk kez eğitim ve kültür-sanat
kategorilerinde olmak üzere
sanatçı Müjdat Gezen ve
eğitimci Fahamettin Akıngüç’e
verdi.
Kültür Üniversitesi’nin Ataköy
yerleşkesinde bulunan Önder
Öztunalı Konferans Salonu’nda
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve
silah arkadaşları anısına
yapılan 1 dakikalık saygı
duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunması ile başlayan gecede, ilk olarak Gülsel
Yavuzkan yönetimindeki Borusan Çocuk Korosu
tarafından müzik dinletisi yapıldı.
Borusan Çocuk
Korosu’nun
müzik dinletisinin
ardından
protokol
konuşmalarına
geçildi. İlk olarak
kürsüye çıkan
İncirli Lions
Kulübü Başkanı
Tonay Güllüoğlu
günümüzde
Atatürkçülüğün
kavranamadığına
dikkat çekerek,
“Günümüzde
Atatürk’ün ismi unutturulmaya çalışılmakta, ilkeleri
de terk edilmekte, kimileri ise onu diktatörlükle
suçlamakta hatta Atatürkçülük gericilik olarak
nitelendirilmektedir. Peki bunların karşısında
bugün biz ne yapıoruz? Bu soruları
kendimize soralım. İncirli Lions Kulübü
olarak Atatürk Cumhuriyeti’ni koruma ve
yüceltme konusundaki hassasiyetimizi
halkımızı bilinçlendiren, yönlendiren toplum önderlerine ödül
vererek sürdürme
kararlılığındayız” dedi.
Atatürkçü düşünceye hizmet
etmiş isimleri yaşarken anmanın
çok anlamlı olduğunu ifade eden
118-E Lions Yönetim Çevresi
Genel Yönetmeni Dr. Sebahat
Ural Yıldırım ise, “Ülkemizde
sanatçılarımız, eğitimcilerimiz,
topluma, cumhuriyete emeği
geçen insanlarımız nedense hep
vefat edince anılırlar, kıymeti o
zaman bilinir. Ama Lions ailesi
sanatçılarına da, eğitimcilerine de daima
sahip çıkmıştır. Bu nedenle Lions ailesi
toplumda açık kalan yarayı çok güzel
sarabilecek kabiliyettedir” diye konuştu.
Konuşmaların ardından ödül merasimine
geçildi. Eğitim alanında “Atatürkçü
Düşünceye Hizmet Ödülü’ne” layık görülen
Fahamettin Akıngüç’ün rahatsızlığı nedeniyle
katılamadığı gecede ödülünü kızı Dr. Bahar
Akıngüç Günver aldı. Akıngüç Günver’e, ödülü
118-E Yönetim Çevresi Genel
Yönetmeni Dr. Sebahat Ural
Yıldırım ve İncirli Lions
Kulübü Başkanı Tonay
Güllüoğlu tarafından takdim
edildi.
Ödülü aldıktan sonra kısa
bir konuşma yapan Bahar
Akıngüç, babasının bu
ödüle layık görülmesinden
dolayı çok gururlu olduğunu
ifade ederek, rahatsızlığı
nedeniyle törene
katılamayan Fahamettin
Akıngüç’ün ödül ile ilgili
mesajını okudu.
Daha sonra ise kültür-sanat
dalında “Atatürkçü
Düşünceye Hizmet
Ödülü’ne” layık görülen Müjdat Gezen’e ödülü takdim edildi. Müjdat Gezen’e
de ödülü 118-E Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni
Dr. Sebahat Ural Yıldırım ve İncirli Lions Kulübü
Başkanı Tonay Güllüoğlu tarafından sunuldu.
Usta sanatçı Müjdat
Gezen’de bugüne
kadar bir çok ödül
aldığını ama
Atatürkçü
Düşünceye Hizmet
Ödülü’nün kendisi
için ayrı bir anlamı
olduğunu söyledi.
Gezen, daha sonra
izleyicilerle soru
cevap şeklinde
sohbet yaparken,
sorulara verdiği
yanıtlarla salonda
bulunanları bol
kahkahalı bir akşam
geçirtti.
(Yavuz ARPACIK)
7
Yeşilköy Spor Kulübü Süper Amatör Lig'e yükselmenin sevincini yaşıyor.
YEŞİLKÖYSPOR S Ü P E R A M A T Ö R L İ G ’ D E
2011 - 2012 futbol sezonunda
1. Amatör Küme 7. Grup'ta mücadele eden Yeşilköyspor
oynadığı 18 maçta 17 galibiyetle 51 puan toplayarak Süper Amatör Lig’e yükseldi.
Yakaladıkları başarının tesadüf olmadığını belirten
Yeşilköy Spor Kulübü Başkanı Faruk Yedibaşlar,
sporcularının gösterdiği
başarının büyük alkış hak
ettiğini söyledi.
18 maçta elde edilen 17
galibiyet ve toplanan 51
puanın da gösterdiği gibi
büyük bir başarıya imza
attıklarını ifade eden
Yedibaşlar, kendilerine bu
zamana kadar hep bir üst
kademeyi hedef
koyduklarını, teknik ekip ve
oyuncularına
güvendiklerini, Süper
Amatör'de de başarılı
olacaklarına inandıklarını
belirtti.
Yakaladıkları başarı ile Yeşilköy’de adeta birlik ve
beraberliği sağladıklarını da dile getiren
Yedibaşlar,
Yeşilköyspor
olarak daha
önceki yıllarda
orta sıralarda
mücadele eden
bir takımdık. Bu
nedenle
maçlarımıza
fazla ilgi gösterilmiyor hatta
ben bile bir çok
maça
gitmiyordum.
Açıkçası hedefsiz
bir takım görüntüsündeydik. 2011-2012 sezonu
başında bu tabloyu değiştirmek ve şampiyonluğa
oynamak için bu doğrultuda bir takım kurduk.
Genç ve yetenekli bir takıma sahibiz. Bu genç
arkadaşlarımızda sağolsunlar bizi utandırmadılar.
Gösterdikleri başarı ile Yeşilköy esnafı ve halkına
yıl boyunca heyecan ve mutluluk yaşattılar'' dedi.
Her geçen hafta yükselen başarıları ile
Yeşilköyspor Kulübü'nün bir şeyler yaptığını
gösterdiklerini de kaydeden Yeşilköy Spor Kulübü
Başkanı Faruk Yedibaşlar, ''İnsanlarda kulüp
binamızın lokal tarzında olmasından dolayı
Yeşilköyspor'da geçen spor kelimesinin sadece
tabelada kaldığı yönünde bir düşünce vardı. Bu
başarımız ile Yeşilköy Spor Kulübü'nün sadece
lokalde çeşitli oyunlar oynanan, çay kahve içilen
bir yer olmadığını burada aynı zamanda spor
yapıldığını da göstermiş olduk. Yeşilköy Spor
Kulübü'nün şu anda 400 sporcusu var. Ama
her amatör spor kulübünde
olduğu gibi tesis sıkıntımız var.
Sağolsun belediyemiz bize
Osmaniye Atatürk Spor ve Yaşam
Köyü'nde tesis imkanı sağlıyor
ama her kulübün kendi tesisi
olsa başarıları daha da artar.
Burada ayrıca kulüp lokalimizin
yapılmasında ve Yeşilköyspor'un
bugünlere gelmesinde çok büyük
emeği olan 2. Başkanımız Bektaş
Yıldız'a da çok teşekkür ediyorum. Amatör spor kulüplerinin en
büyük sorunu zaten insanların
elini taşın altına sokmaması. 2-3 kişinin
çabası ile bu kulüpler ayakta durmaya
çalışıyor. Genç arkadaşlarımıza gelin
yönetimi alın, biz
yine size destek
olalım diyoruz
kimse çıkmıyor.
Bu bizi üzüyor.
Yeşilköylülerden
kulüplerine daha çok
destek olmalarını
bekliyoruz. Bu bizim
kulübümüz değil burası
tüm Yeşilköylüler’in
kulübü. Yeni dönemde
işimiz daha da zor. Daha
güçlü rakiplerle mücadele
edeceğiz. Bunun için
Yeşilköylüler’den, Ataköylüler’den,
Yeşilyurtlular’dan kısacası tüm Bakırköylüler’den
destek bekliyoruz'' diye konuştu.
Süper Amatör Lig'de çok güçlü takımlarla
mücadele edeceklerini ve bunun için takımlarına
bir kaç takviye yapmayı planladıklarını da belirten
Yedibaşlar, ''Süper Amatör Lig'de çok güçlü
takımlar yer alıyor. Tabiki kimseden çekinmiyoruz,
takımımıza her zaman güveniyoruz ama
hedeflerimizi hep en üst noktada koyduğumuz için
bir kaç takviye yapmamız şart. Bunun için
araştırmalarımızı yapıyoruz. Süper Amatör'de
kalmayı hedefliyoruz, kesinlikle oradan tekrar
dönmeyi düşünmüyoruz. Öncelikli hedefimiz Süper
Amatör'de kalıcı olmak ve şampiyon olarak Bölge-
sel Amatör Lig'e yükselmek. Hedeflerimiz büyük
ama hedefler büyüdükçe giderler ve sıkıntılar da
büyüyor. İş dönüp dolaşıp maddiyata geliyor.
Onun için bu hedeflerimize Yeşilköylülerin bize
vereceği destekle,
kulüplerine sahip
çıkmaları ile ulaşılabilir''
dedi.
Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen ve
Bakırköy Belediyesi'ne de
amatör spor kulüplerine
ve Yeşilköy Spor
Kulübü'ne verdiği
destekten dolayı teşekkür
eden Yeşilköy Spor Kulübü
Başkanı Faruk Yedibaşlar,
şunları kaydetti: ''Bakırköy
Belediyemiz ve belediye
başkanımız her zman
sporun ve sporcunun
yanında duruyor.
Bakırköy'deki tüm amatör
spor kulüplerine
antrenman sahası,
malzeme desteği ve araç
temin ediyor. Bu destekler
sayesinde bir çok amatör spor kulübü ayakta
duruyor. Tüm bu desteklerinden ötürü Belediye
Başkanımız Ateş Ünal Erzen'e sizin aracılığınız ile
teşekkür ediyorum.''
Yeşilköy Spor Kulübü Başkanı Faruk Yedibaşlar,
ayrıca ileriki günlerde düzenleyecekleri bir gece ile
takımlarının elde ettiği şampiyonluğu tüm
Yeşilköylüler ile birlikte kutlayacaklarını da söyledi.
(Yavuz ARPACIK)
9
BAKIRKÖY’DE KÜLTÜR MOZAİĞİ
Bakırköy’ün Yeşilköy Mahallesi’nde Yeşilköy Rum
Ortodoks Kilisesi’nin her yıl geleneksel olarak Hz.
İsa’nın vaftiz oluşunun (fota günü) anısına yapılan
denizden haç çıkartma merasimi renkli görüntülere
sahne oldu.
Merasime Rum Metropoliti Derkan Konstantin ile
yurt içi ve yurt dışından Rum ve Ermeni cemaati
vatandaşları katıldı.
Bakırköy’ün kültür mozağini gösteren merasimde
Rum Metropoliti Derkan Konstantin kutsal haçı
denize attı, sonrasında gençler soğuk hava ve
yağışa aldırış etmeden kutsal haçı çıkarmak için
denize atladılar. 3 genç haçı çıkararak ruhani
liderlerine teslim etti. Halk arasında yaygın olan
inanışa göre denizden haçı bulup çıkaran gencin o
seneyi şanslı geçireceğine inanılıyor.
(Yavuz ARPACIK)
“SALLANAN SANDALYE” ÇOCUKLARA DEPREMİ ÖĞRETİYOR
İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve
Acil Durum Hazırlık (İSMEP) Projesi
kapsamında güçlendirilen ya da yıkılıp
yeniden yapım süreci tamamlanan
okullarda “Sallanan Sandalye” adlı
depreme karşı alınacak önlemlerin
anlatıldığı tiyatro oyunu sahnelenmeye
devam ediyor.
İstanbul Vali Yardımcısı Hikmet
Çakmak, İstanbul İl Afet ve Acil Durum
Müdürü Gökay Atilla Bostan, İstanbul
İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer
Yıldız ve İPKB Direktörü Gökhan
Elgin’in katılımıyla Bahçelievler
Yayla İlköğretim Okulu'nda
sahnelen oyun, öğrenciler
tarafından büyük ilgiyle izlendi.
“Sallanan Sandalye” tiyatro
oyunu; ilköğretim okulu
seviyesindeki çocukların erken
yaşlardan itibaren depreme
hazırlık konusunda farkındalık
kazanması ve güvenli yaşam
kültürünü öğrenmelerini
öğretmeyi amaçlıyor.
İSMEP kapsamında güçlendirilen
ya da yıkılıp yeniden yapılan
okulların öğrencilerine yönelik
olarak sahnelenmeye başlanan
oyun, 2009 yılından bugüne kadar
109 okulda 366 gösterimle 58.603
öğrenci tarafından izlendi. Oyunun
2012 yılı kapsamında gösterimleri
devam ediyor.
Yaklaşık 40 dakika süren oyunun
konusu ise şöyle; Okullarında
depreme hazırlıkla ilgili bir ders
işleyen çocuklar okul sonrasında bir
arkadaşlarının evinde buluşup ders
çalışmak için sözleşmişlerdir. Ev
sahibi çocuk Nuri, okulda anlatılanları
yarım yamalak dinlemiş, aklında
depreme karşı önlem almak
gerektiği dışında bir şey
kalmamıştır. Evlerinde bulunan
sallanan sandalyede oturursa
depremi hissetmeyeceğine
inanmaktadır. Buna eve gelen
arkadaşı Ceylan'ı da inandırır.
En son olarak eve Bilge gelir,
Bilge anlatılanları can kulağıyla
dinlemiş hatta eve gelirken
seminerde bahsedilen bazı
malzemeleri satın almıştır.
Oyun bu üçlünün karşılıklı
atışmaları, kahkahalar ve
birlikte öğrenme yolculuğu
şeklinde devam ediyor.
11
Ataköy A Plus AVM Genel Müdürü Hakan Şahin:
“A PLUS 2 YILDA MARKA HALİNE GELDİ”
Günümüzde insanların zamanlarının büyük
çoğunluğunu geçirdiği, alışveriş, yemek, eğlence,
kültür, sanat ve benzeri bir çok ihtiyaçlarını
karşıladığı alışveriş merkezleri ziyaretlerimizin bu ay
ki durağı Ataköy A Plus AVM oldu.
Ataköy 6. Kısım’da 2 yıl önce hizmete açılan Ataköy A Plus AVM
Genel Müdürü Hakan Şahin ve Pazarlama ve Halkla İlişkiler
Müdürü Meliz Albayrak ile A Plus’ı, A Plus’ı diğer AVM’lerden
ayıran özellikleri, AVM’lerin hayatımızdaki yerini, AVM’lerin
perakende sektörüne katkılarını ve AVM yöneticilerinin
görevlerini konuştuk.
Ataköy A Plus AVM’nin 2 yıl gibi kısa sürede kendi markasını
yarattığını ifade eden Genel Müdür Hakan Şahin, “Bir markanın
oluşması çok uzun yıllar alır. Gayet tabi her marka gibi biz de gün
geçtikçe bir marka haline gelmeye,
markanın ağırlığını,
benimsenmesini, kullanmasını ve
kabulünü her geçen gün daha iyi
pekiştirerek geliştiriyoruz.” dedi.
Hakan Şahin kimdir, biraz kendinizden bahseder misiniz?
Evli ve bir çocuk sahibiyim.
Boğaziçi Üniversitesi ve
University of Houston’da
eğitimlerimi tamamladım.
İngilizce, Almanca ve Rusça
biliyorum. Alışveriş Merkezi sektöründe Türkiye’de, Ece
Türkiye’nin; Kazakistan, Almanya,
İstanbul ve Antalya projelerinde
görev aldım. Daha sonra Kazakistan Almaata’da kendi şirketim
SCD ‘yi (Shopping Center Management & Design) kurdum. Uzun
yıllar Kazakistan'da 6 tane AVM'yi yönettik. Krizler nedeniyle
orayı askıya aldık 10 aydan bu yana da Ataköy A Plus AVM’de
görev alıyorum. Buranın yönetimini, işletmesini üstleniyorum.
AVM Genel Müdürü olarak Ataköy A Plus'ı anlatır mısınız?
AVM'miz oldukça yoğun AVM bölgesinde yer alıyor ama gerek
mimarisi gerek marka karması, gerek hizmetleri, gerek ambiansı
ve lokasyonu ile kendini farklı noktaya oturtmuş bir AVM.
Ulaşımı çok kolay. Otoparkı çok rahat. Dolayısıyla bütün özellikleri ile biraz daha üst kesime hitap ediyor ve alışveriş odaklı
gelen müşteri kitlesi var. Hem alışveriş, hem gastronomisi, hem
eğlencesi ile hizmet veren bir AVM. 2 yılda çok çabuk kendini
buldu ve oturttu. Müşteri kitlesini iyi oturtmş bir AVM. Gün
geçtikçe daha iyiye gidiyor. Kendini AVM sektöründe İstanbul'da
konumlandırmış bir proje.
İstanbul'da son 10 yılda çok sayıda AVM açıldı. Bunların
arasından A Plus'ı ayıran özellikler nelerdir?
Bunu bir veya birkaç kritere bağlamak doğru değil. Her projenin
kendine has özellikleri var. Konum çok önemli, bulunduğunuz
coğrafi nokta, ulaşımı, mimarisi, boyutları AVM içindeki fonksiyonelite bunlar çok önemli kriterler. Belki de Türkiye'de AVM sektöründe en zor olan konulardan bir tanesi marka karması. Değişik
ve talep edilen bir marka karması oluşturmak olukça zor. Bunun
en doğru yolu buraya gelen ziyaretçileri tanımakla başlıyor.
Onbinlerce insanı öncelikle tanımak çok önemli. O insanlarla
diyalog içinde olabilmek çok önemli. O diyaloglar neticesinde
istenilen, arzu edilen, ihtiyaç duyulan nedir bunu ortaya koymak
çok önemli. Ve gerek marka mixi, gerek hizmetleriniz, gerek
sunduğunuz tüm çalışmaları da bu yönde atmak durumundasınız.
Sonuçta müşteriler, ziyaretçiler için buradasınız, ticarette onlarla
dönüyor. Biz de bunlar için yılda 2 defa anket yapıyoruz. Bu
anket çalışmasında binlerce ziyaretçi ile yüz yüze görüşerek, istenilen nedir, istenmeyen nedir bunların tespitlerini yapıyoruz.
Sizce AVM'lerin parekende sektörüne katkıları nedir?
Bir noktada bir çatı altında yüzlerce markaya, perakende
sektöründen yüzlerce yatırımcıya ticaret imkanı sunuyoruz. Gelen
ziyaretçilerin giyim, gastronomi, ev ihtiyacı, eğlence gibi her türlü
ihiyacını tek bir noktada, tek bir ziyaretlerinde karşılama imkanı
sunuyouz. AVM'ler biraraya getirme, bir çatı altında konforlu,
keyifli, güvenli bir ortamda toplama özelliği ile perakende
sektörüne ticaretlerini yapma olanağını sağlayan yatırımlardır.
Diğer AVM'ler ile rekabet etmek ve ziyaretçilerinizi sadık
kılabilmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
İnsanların bir yere ziyaretlerini alışkanlık haline getirmeleri,
ihiyaçlarının karşılanması ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla insanlar
nerede keyif duyuyorsa, nerede ihiyacını konforlu, güvenli,
huzurlu ve mutlu karşılayabiliyorsa orayı tercih eder. Sonuçta 3
aşağı 5 yukarı aynı hizmeti sunan bir çok AVM var. İnsanların
AVM seçimlerinde AVM içindeki markalar, ulaşım, huzur,
ambians, otopark gibi bir takım kriterleri oluyor. Bir A markası
için insanlar şehrin bir ucundan diğer ucuna gidebiliyor. Bunun
nedeni de oradaki mağazada müşteriye gösterilen ilgi ve
alakadır. Dolayısıyla A Plus'ta bulunan 140 mağazamızın,
markamızın üstüne düşen en önemli görevler müşterisini sadık
kılmak, ağırladığı müşteriyi en iyi şekilde mutlu kılmasıdır. Bu
misyonda hepimize düşen bir pay var.
AVM'ler sadece alışveriş yapılan mekanlar değil aynı
zamanda sosyal yaşam alanlarıdır. Sizin de bu doğrultuda
ziyaretçilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir?
2-3 ay içerisinde AVM içinde yeni bir spor merkezi açılacak.
2000 metrekarenin üzerinde iyi bir lokasyonda bir fitness ve spor
tesisi olacak. İçinde spa hizmetleri de olacak. Dolayısıyla bu da
müşterilerin talep ettiği, ihtiyacı olan önemli hizmetlereden bir
tanesi. Bunun dışında sinema, çocuk eğlence parklarımız var, çok
iyi gastonomimiz var. Ziyaretçilerimiz tüm ihtiyaçlarını hizmet
alanlarımızda bulabiliyor.
Ataköy A Plus yakın zamanda 2. yaşına girecek. 2. yılınıza
özel süprizleriniz, akiviteleriniz olacak mı?
Kriz öncesi AVM'ler bu tarz etkinliklere, dekorasyonlara çok önem
verirlerdi. Tabi şimdi ekonomik şartlar daha ağır
olduğu için ister istemez kaynaklarınızı kimi
zaman farklı yönlerde de kullanmak zorunda
kalabiliyorsunuz. Bizim şu anda süregelen bir
araç çekilişimiz var. Önümüzdeki haftalarda
sonuçlanacak. Özel günleri hiçbir zaman unutmuyoruz. Bu dönemlerde muhakkak bir takım
etkinlikler yapıyoruz. 2. yıl içinde niyetimiz
güzel şeyler yapabilmek. Geçen sene 1 yılımızı
gayet sade bir şekilde, kendi aramızda
kutladık. 2. yılımızda da imkanlar el
verdiğince güzel şeyler yapmak
istiyoruz.
Ataköy A Plus AVM
Pazarlama ve Halkla İlişkiler
Müdürü Meliz Albayrak:
“PAZARLAMA VE HALKLA İLİŞKİLER
AVM SEKTÖRÜNDE
MARKANIN GÖRÜNEN
YÜZÜDÜR”
Genel Müdür Hakan Şahin ile
söyleşimizin ardından Ataköy A Plus
AVM Pazarlama ve Halkla İlişkiler
Müdürü Meliz Albayrak ile
konuştuk.
Albayrak da, Genel Müdür Hakan
Şahin gibi A Plus’ın 2 yılda kendi
markasını oluşturduğunu ifade ederken,
Pazarlama ve Halkla İlişkilerin bir
AVM için önemine değindi.
Pazarlama ve Halkla İlişkiler
departmanının her sektörde olduğu gibi
AVM sektöründe de markanın görünen yüzü
olduğunu belirten Meliz Albayrak, Pazarlama
ve Halkla İlişkiler departmanlarının marka adına akla
gelebilecek her türlü konuyla ilgilendiğini belirtti.
Öncelikle Meliz Albayrak kimdir?
Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. İş hayatına
Transtürk Holding’le başladım. Doğuş Grubu’nun ardından,
Hamoğlu Holding’te koordinatörlük yaparken
AVM’lerle tanıştım, Viaport Outlet ve Rönesans
Gayrimenkul’e bağlı bir çok projenin üst düzey
yönetim kadrosunda görev aldıktan sonra A
Plus AVM’ye transfer oldum.
Pazarlama ve Hakla İlişkiler Müdürleri ne iş
yapar, neleri planlar ?
Pazarlama ve Hakla İlişkiler her sektörde
olduğu gibi AVM sektöründe de markanın
görünen yüzüdür. Toplumun marka algısını
doğru analiz etmek, veriler doğrultusunda bu
algıya hitap etmek, beklentileri karşılarken
doğru nokta atışlarını tespit ederek, beklentinin
üzerine çıkmanın kaliteyi arttıracağı bilincini
göz önünde bulundurarak hedefi yüksek tutmak, swat analizleri ve fizibiliteleri ile marka için
en iyisinin uygulanmasını sağlamak, Pazarlama ve Halkla ilişkiler
Müdürleri’nin görevlerindendir. AVM konsept ve süslemeleri,
etkinlik ve kampanya yönetimi, reklam ve PR çalışmaları, basın
takibi, marka yönetimi, aklıma şu an gelen bir çok konulardan.
Marka adına aklınıza gelebilecek hemen her şey dersek daha
doğru olur bence. Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü, ekibinin
çalışma saatlerinden tutun da bir AVM’ nin bir yıllık etkinlik
planına kadar her şeyi planlar.
Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? İş hayatındaki öncelikleriniz
ve prensipleriniz nelerdir?
Süper… Zeki, eğlenceli, kıpır kıpır bir ekibiz. Kesinlikle tek düze
değil, hepsi özel insanlar. Zevkle çalışıyoruz biz, tam bir takım
ruhu… Bu konuda gerçekten çok şanslıyız. En gerilimli anı bile
çok eğlenceli bir hale getirebiliyoruz. Yaptığımız işlerin bu kadar
iyi olmasının da sebebi bu diyebilirim. Biz de işler herkesin kendi
göreviyle bitmez. Herkes birbirinin işini takip eder ve A Plus iş
çıkarırız. Bulunduğumuz nokta, görevimiz nedeniyle çok stratejik
bu nedenle sözünün arkasında durmak, dürüstlük ve dengeleri
eşit tutmak benim vazgeçilmezlerim, bir de inandığın işin
arkasında durmak. İş söz konusuysa yapamayız diye bir kelime
yoktur benim sözlüğümde yapılması gereken illa yapılır.
Ataköy A Plus AVM’yi diğer alışveriş merkezlerinden ayıran
en önemli özellikler nelerdir?
Biz lokasyonu gereği seçkin hedef kitlesi olan A Plus marka ve
restoranlara yer veren, hizmet kalitesini en üstte tutmaya özen
gösteren butik bir AVM’ yiz. Her yerde alışveriş yapabilirsiniz
ama biz en iyi markaları sunarız, yemek yemek isterseniz en iyi
şeflerin bulunduğu gurme restoranlarımız var deriz, alışverişe
çıkarken çocuğunuz ya da evcil hayvanınız sizin için bağlayıcı
oluyorsa uzmanlarımıza bırakabilirsiniz. Aracınızı valemize
verebilir ya da otoparkımıza bırakabilirsiniz. Şehir trafiğine girmek
istemezseniz müşteri servislerimizle AVM’mize ulaşabilirsiniz.
Hava alanına 5 dakika mesafedeyiz, bagajlarıyla gelen
konuklarımıza ücretsiz vestiyer hizmeti sunarız. Yani biz ne
yaparsak en iyisini yaparız demek iddialı gibi gelse de adı
üstünde bir alışveriş merkezine yakışır işlerde varız.
A Plus olarak kampanyalara bakışınız nedir? Kampanyaların
ne gibi etkilerini görüyorsunuz?
Mevcut müşterinin devamlılığını sağlamak, marka bilincine
müşteri sadakati eklemek açısından kampanya ve
etkinlik yönetimleri önemlidir. AVM’ ler yaşam
alanı haline geldiği için zamanını en verimli
şekilde alışveriş merkezimizde geçirmek
isteyen ziyaretçilerimizin alışverişlerine
neşe, keyif ve eğlence katabilmek bizim
işimizin de en eğlenceli ve zevkli
yanlarından biri. A plus bir alışveriş
deneyimi yanında sizlere; farkı bir
konsept süsleme, neşeli saatler ve
yaptığınız alışverişin karşılığında
danışmada güler yüzlü bir
hizmetle birlikte son model bir
araba kazanma şansı veriyorsa
neden olmasın demez misiniz? A
Plus yönetimi olarak bizler daha
iyisini yapmak adına masa başında
harcadığımız zamanın belki de
daha fazlasını ziyaretçilerimizle alışveriş
merkezini soluyarak, yaşayarak
geçiriyor, deneyimsel pazarlamaya
önem veriyoruz. A Plus’a gelen bir
ziyaretçiyseniz en ufak bir ayrıntıda
karşınızda bir yönetici ile muhatap oluyor
olmak bizleri de A plus hissettirir müşteri
olarak, biz bunu düşünerek hareket ediyoruz.
A Plus AVM’nin 2 yıl için de yaptığı çalışmaları
değerlendirerek, müşterilere sunduğu yenilikler
hakkında bilgi verir misiniz?
Daha önce söylediğim gibi müşteri odaklı ama birebir bireye
odaklanarak hareket eden, gerek deneyimsel pazarlama gerekse
CRM’ nin kendi ihtiyaçlarımıza, arz ve talebe,
ihtiyaca göre şekillendirmekteyiz. Amerika’yı
yeniden keşfetmiyoruz belki ama biz işin içine
ayrıcalık, farkındalık ve orjinallik katmaya
geçmiş birikimlerimizden aldığımız dersler ve
deneyimlerle tadı daha çok damakta kalacak
işler yapmaya çalışıyoruz. Her an bir şey yapmaktansa seçici olmaya özen gösteriyoruz ki
farklı olmak, yaratıcı olmak, kendini
yenilemek, markayla tüketici arasında bağ
kurmak yapacağımız her çalışmanın ve şu ana
kadar yaptıklarımızın vazgeçilmez
dinamikleri…
2. yılını kutlayacak olan A Plus’ ın bu
doğrultuda yaptığı çalışmalar, kampanyalar
ve tüketicilere yönelik sunduğu hizmetler hakkında bilgi
alabilir miyiz?
Adı üstünde bir AVM’yiz. Az, öz ama A Plus işlere imza atmak
birinci önceliğimiz.
Peki ya bu kadar iş sosyal yaşantınızı, özel hayatınızı
etkiliyor mu? Çalışma saatleriniz nasıl?
Alışveriş merkezleri 7 gün 24 saat, 365 gün yaşayan bir organizma ve bizler hep bir sonraki günlere hazır olmak durumundayız.
Bu da çalışma saatlerimizi esnek hale getiriyor. Etkilemiyor
demek yanlış olur ama yaptığınız işi seviyorsanız, sosyal ve özel
hayatınızda sizinle şekilleniyor.
Arzu BERATOĞLU
13
CHP 3. Bölge Milletvekili Oktay Ekşi, soru önergesine aldığı yanıt üzerine;
“YASAK SAVMA” NİTELİKLİ YANITA RAZI DEĞİLİM
havzanın su toplama yerine, bataklık ve sürekli
nem olan bir alana inşa edilen 35 bin tonluk yakıt
tanklarının yer seçimleri hangi kriterlere göre
yapılmışır? Bunların o yörede yapılması zorunlu ise
tanklar neden yer altında değilde yer üstünde inşa
edilmiştir?
2- Çevredeki yoğun yerleşim yerlerinde
yaşayan insanlar ve havalimanı için ciddi bir
tehlike kaynağı olan yakıt tanklarının
yapılmasından önce (28 Temmuz 2010
tarihinde) İstanbul İl Çevre Müdürlüğü'nün
2010/77/1581 numaralı kararında burada
''ÇED Raporunu gerektiren bir durum
olmadığını'' beyan ettiği doğru mudur?
3- İstanbul İl Çevre Müdürlüğünün ''ÇED'e
gerek olmadığını'' bildirdiği tarihte yürürlükte olan ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesinin ''yollar, geçişler ve hava alanlarında''
bu tür tesisler ypımasına izin vermediği
doğu mudur?
4- Söz konusu Yönetmeliğin 9'uncu maddesindeki ''hava alanları'' ibaresinin bu tankların
yapımına meşrutiyet kazandırmak için değiştirildiği
18 Ağustos 2010 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanan ''Büyük Endüstiyel Kazaların Kontrolü''
hakkındaki yönetmelik değişikliği ile
geçersiz kılındığı doğru mudur?
5- Bu yakıt tankları hangi kurum
tarafından yaptırılmıştır?
6- Söz konusu tanklarda ''uçak yakıtı''
stoklandığı doğru mudur?
7- Uçakların olası bir ''pistten çıkma''
kazası nedeniyle veya başka nedenle
yangın çıkarsa, yakıt tanklarının olduğu
bölgede bulunan Ataköy 7-8'inci
Kısımlardaki 4500, 9-10'uncu
kısımlardaki 6150 konutun güvenliği
nasıl sağlanacaktır?
8- Dere yatağına konut bile yapmak
yasak iken yakıt tanklarının yapılması
ardından meydana gelebilecek bir
felaketin sorumluluğunu üstleniyor
musunuz?
CHP 3. Bölge Milletvekili Oktay Ekşi seçimlerden
önce bölgemizde yaptığı incelemelerde Türk Hava
Yolları (THY) tarafından Ayamama Deresi
kenarına, tabii afetler esnasında toplanma ve çadır
kurma yeri olarak ayrılan alan üzerine yapılan her
biri 5 bin tonluk 7 adet uçak yakıtı tankları için
“Özellikle Ataköylüler’in tepki ve şikayetlerine
neden olan bu konu üzerine mutlaka gidecek
ve takipçisi olacağım” demişti.
Milletvekili olarak TBMM’ye giren Oktay
Ekşi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’ın cevaplaması istemiyle bir soru
önergesi vermişti. Bu soru önergesine
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 12.01.2012
tarihinde cevap verdi.
İŞTE O CEVAP:
T.C.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
Strateji Geliştirme Başkanlığı
Sayı : B.09.0.SGB.0.00.11.610/ 172
Konu : İstanbul Milletvekili
Oktay Ekşi’nin
12 Ocak 2012
Yazılı Soru Önergesi
SÜRELİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
BAŞKANLIĞI’NA
İlgi : 02/01/2012 tarihli ve
KAN.KAR.MD. A.01.0.GNS.0.10.02.0002 sayılı yazınız.
İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’nin;
Ayamama Deresi kenarına inşa edilen
yakıt tankları nedeniyle yaşanabilecek
felaketler hakkında, Bakanlığıma
yöneltmiş olduğu 7/233 Esas sayılı
Yazılı Soru Önergei incelenmiş olup,
konuya ilişkin cevabımız ekte
sunulmuştur.
Bilginizi ve gereğini arz ederim.
Erdoğan BAYRAKTAR
İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
SAYIN OKTAY EKŞİ’NİN
AYAMAMA DERESİ KENARINA İNŞA EDİLEN YAKIT
TANKLARI NEDENİYLE YAŞANABİLECEK
FELAKETLER HAKKINDAKİ
T.B.M.M. 7/2313 ESAS SAYILI YAZILI SORU
ÖNERGESİNE DAİR
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
CEVABI:
17/07/2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki
Yönetmeliğinin 5. Maddesi gereğince yayımlanan
2008/10 nolu Genlge ile Seçme Eleme Kriterleri
Uygulanacak Projeler (Ek-11) Listesi kapsamında
yer alan projelere ilişkin ‘’ÇED Gereklidir’’ veya
‘’ÇED Gerekli Değildir’’ kararı verme yetkisi
Valiliklere devredilmiştir.
Bu itibarla; İstanbul İli, Bakırköy Şevketiye
Mahallesi, Ayamama Deresi, 1200 ada 1 no.lu
parsel üzerinde kurulan yakıt tankları için verilen
ÇED Gerekli Değildir Kararına ilişkin iş ve işlemler
adı geçen İl Müdürlüğümüzce yapılmıştır.
Diğer taraftan; 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu
Kanunu istinaden çıkarılan Yönetmeliklerin ilgili
hükümlerine uyulması ve mer’i mevzuat
çerçevesinde öngörülen gerekli tüm izin ve
tedbirlerin alınması durumunda, Akaryakıt
(İhrakiye) Depolama Tesislerinin kurulması bir
sakınca teşkil etmemektedir.
Ayrıca, 01/08/2011 tarihinde Bakanlığımıza
yöneltildiği iddia edilen TBMM 7/407 Esas sayılı
yazılı soru önergesi esas itibariyle Ulaştırma
Bakanımız Sayın Binali YILDIRIM’a yöneltilmiş olup,
iş bu mevcut önerge hariç, buna dair Bakanlğımıza
başka bir önerge intikal etmemişir. Dolayısıyla
süresinde cevap alınmadığı ifadesi de doğru
değildir.
BU “YASAK SAVMA” NİTELİKLİ YANITA
RAZI DEĞİLİM
Erdoğan Bayraktar’ın cevabı üzerine; Oktay Ekşi
20.01.2012 tarihinde yine Çevre ve Şehircilik
Bakanı Bayraktar’ın cevaplaması istemiyle
aşağıdaki ikinci soru önergesini verdi.
Oktay Ekşi
20 Ocak 2012
TBMM Başkanlığı’na
Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Erdoğan Bayraktar
tarafından yanıtlanması istemiyle sunduğum ve
yazışmalardan 7/2313 Esas Sayısı ile işleme
konulduğunu anladığım YAZILI soru önergeme
karşılık olmak üzere Sn. Erdoğan Bayraktar imzası
ile gönderilen yazı ve eki, sorularımın hemen
hiçbirinin yanıtını vermemektedir. Bu ''yasak
savma'' nitelikli yanıta razı olmadığımı ve
olmayacağımı göstermek için söz konusu
önergemin yanıtanmayan sorularını aşağıda tekrar
sunuyor, gereğinin yapılmasına emirlerini
diliyorum.
Saygılarımla
Oktay Ekşi
İstanbul Milletvekili
İstanbul Atatürk Havalimanının dışında, AYAMAMA Deresi kenarına uzatılan ''06-24'' pistinin pist
başlangıcına çok yakın yerde, Bakırköy Şevketiye
Mahallesi, Ayamama Deresi 1200 Ada, 1 Parselde,
kamuya terk edilmiş yeşil alan statülü arazi
üzerinde özellikle Ataköy'ün 7 ve 8. Kısmının adera
içinde olacak şekilde her biri 5 bin tonluk 7 adet
yakıt tankı inşa edilmiştir.
1- Basit bir LPG tankının bile toprağa gömülerek
korunduğu ülkemizde, tam derenin kenarına,
BAKANI YANILTIYORLAR MI?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktarı’ın soru önergesine vermiş olduğu cevapta “’ÇED gereklidir’
veya ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verme yetkisi
valiliklere devredilmiştir” deniyor. Ancak yakıt
tanklarının yapılabilmesi için yapıma başlandığı
28.07.2010 tarihinde İl Çevre Müdürlüğü “ÇED
Raporu’na gerek yoktur” onayı veriyor. Oysa ki
17.07.2008 tarih ve 26934 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)
Raporu’na tabi olması gereken havaalanı arazisi
üzerine kurulan ve Ataköy yerleşkesine çok yakın
mesafedeki bu uçak akaryakıt ikmal tanklarının
büyük tehlike arz ettiği ve bu alana kurulmasının
teknik gerekçelere dayanmadığı yönetmeliklerle de
açık açık belirlenmiştir.
28.07.2010 tarihinda yasa ve yönetmeliklere aykırı
olarak “ÇED” raporuna gerek yoktur onayı
alınarak tankların yapımına başlanmıştı.
Yaptığımız yayınlar üzerine Çevre Bakanlığı
yaklaşık bir ay sonra (21 gün), Büyük Endüstriyel
Kazanların Kontrolü Hakkındaki Yönetmelikte
değişiklik yaparak 3. Madde’de “Havaalanlarını”
yönetmeliğin dışına çıkarmıştır. Gazetemiz bu
haberi “İSTİM ARKADAN GELDİ” başlığı ile
kamuoyuna duyurmuştur. Olay Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın söylediği gibi
gelişmemiştir. Başlangıçta bu tankların yapımına
yasa ve yönetmelikler hiçe sayılarak başlanmıştır.
Tepkiler üzerine de her şey kılıfına uydurulmuş
yeni bir yönetmelik yayınlanmıştır.
Oktay Ekşi’nin aldığı cevap üzerine vermiş olduğu
ikinci önergesine, Bakan Erdoğan Bayraktar’ın
vereceği cevap merakla bekleniyor. Özellikle;
“Dere yatağına konut bile yapmak yasak iken
yakıt tanklarının yapılması ardından meydana
gelebilecek bir felaketin sorumluluğunu
üstleniyor musunuz?” sorusuna...
14
Sevgili okuyucularım, demokrasi ile yönetildiği
iddia edilen ülkemizin bugünkü konumunu hepimiz biliyor, yaşıyor, karmaşık duygular içinde
seyrediyoruz.
Ekonomideki açıklanmayan sıkıntılar, çok
büyük cari açık, orta sınıfın verdiği yaşam
kavgasıyla asgari ücretli, emekli sorunları
Türkiyemiz’in önde gelen problemleri
olmaktadır. Yıllardır yapılması düşünülen
emekli maaş uyarlamasının 10 ile 300 TL
arasında olacağı bunun da 1 yıl sonra ödemesine
başlanacağı bir ülkede yaşamaktayız.
Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda gençlik
yetiştirilmesi kuralı Milli Eğitim Temel Yasası’ndan
çıkarılmıştır, aile imamı; pedogog ve psikoloğu
yerine görev almış olmaktadır. 5. sınıftan
başlayan bir yaş grubunun ümreye gönderileceği
söylentileri ile ilkokullarda programa konan Arapça dersler toplumun kimyasını değiştirmiştir.
Cari açık miktarının 70 milyar dolarlara yükselen, her gün, her yıl yüzlerce insanımızı yok eden
trafik kazaları, hastaların tek güvencesi ucuz
ilaçları temin etmekte son zamanda ortaya çıkan
önemli sorunlardır. Böylesine sorunları çok fazla
olan ülkede vatandaşın huzuru olabilir mi?
Miyadını doldurmuş, yolun sonuna gelmiş
insanların 3 kuruş zaman için 1sene daha bekletilmesi hangi demokrasinin faslına girmektedir.
Her gün konut ve işyerlerinde nedeni bilinmeyen
baskınlar sonunda, yüzlerce insanımızın
özgürlüklerinin kısıtlanması, özgürlük içinde
düşüncelerini yayması gereken basın
Fikret TORAMAN
mensuplarının göz altında tutulması ve bu
tutuklamaların yılları aşması “DEMOKRASİNİN
GEREĞİ MİDİR?”
BAŞARILI MUHALEFET NASIL OLMALI:
Bu saydığımız sorunların yanına daha bir çok
olumsuzluklar ilave edilebilir. Güvenlik, trafik,
ÜLKE VE CHP’NİN KONUMU
sağlık gibi meseleler hep karşımızda
durmaktadır.
eden bazı milletvekili ve delegelerimize sormak
Örneğin; dünyanın her köşesinde bir şehir veya
isteriz. Sizleri vatandaşın sorunlarının halledilmesi
beldeler oluşturulurken en az 30 ile 50 yıl
için oralara seçmiş bulunmaktayız. Bunun dışında
ilerisinin istatistiklerine göre projeler, tasarımlar
her hareketiniz tasvip edilmeyecek, kınanacaktır,
düzenlenir. Oysa bizde trafiğin tıkandığı her
bu böyle biline.
noktada hesapsız, projesiz anında yeni bir alt
Haziran 2011 seçimlerindeki yüzde 26 oy oranını
geçit veya üst geçitlerle işler halledilebilir. Ayrıca
yükseltmek, iktidara alternatif olmak, ülkemizde
mevzi imar planlarıyla acele olarak kanun gücündemokrasinin, özgürlüğün, Atatürk ve Cumhuriyet
deki kararnameler ile yeşil alanlar, ormanlar,
ilkelerini yerleştirmek için görev aldığınızı, bu
sahiller çarpık yapılaşmaya dönüştürülebilinir.
oranı yükseltmek zorunda olduğunuzu aksi halde
İnsanların nefesleri tıkanır, hiçbir kimse veya
bazılarının ekmeğine yağ sürecek davranışlar
kurumda bu uluslararası önem taşıyan sorunlara
içinde olacağınızı bilmelisiniz.
kulak asmaz ve böyle bir ortama da demokratik
Lütfen sağduyu çerçevesinde mensubu olduğunuz
yönetim denir.
Büyük Millet ve onun 90 yıllık ayakta kalabilen
İşte çok değerli okuyucularım daha detaylı
partiye zarar vermeyiniz. Aksi halde partiyle
sorunların beklenebileceği böyle bir ortamda
beraber sizlerinde hatta siyasetinde dönemi
iktidarlara karşı güçlü alternatif oluşturacak
kapanabilir.
muhalefetler olmalıdır, böylece ülkenin yönetiBirlik, beraberlik içinde olarak mevcut tüzük
minde denge sağlanmalıdır.
içindeki yanlışlıkları, eksiklikleri düzeltmemizde
Bu anlamda ülkemizde mevcut ana muhalefet ve yarar olacağını, tüzüğü daha demokratik, halkına
diğer muhalefet partilerini de eleştirmekte
daha yakın hale getirmek, isabetli bir göreviniz
hakkımız bulunmaktadır.
olacaktır. Aksi halde partiyi bugünkü durumundan daha kötü yerlere sürüklenebilecek girişim ve
ANA MUHALEFET YİNE KARIŞTI MI?..
değişimde görevinizi yanlış yapmış olacaksınız.
Parlamenter sistemlerde demokrasilerin gereği
Ben bu konuda Cumhuriyet’in, Atatürk devrim
yer alan muhalefet partilerinin ve onu temsil
ve ilkelerine saygı duyan, milletin çıkarını kendi
edenlerinde en az iktidarlar kadar vatana, millete
çıkarından üstün tutan milletvekili ve delegasyonhizmet isteklerinde samimi olduklarını kabul
umuzun ekseriyette bulunduğuna son derece
etmek durumundayız.
emin olarak güveniyorum.
Ancak yukarıda bazılarını sizlerle paylaştığımız
Bu arada düzeni sürdürecek veya yeniden tüm
ülke genelindeki meselelerde; iktidar kadar
sorumlulukları yüklenecek parti sorumlularına şu
muhalefetin de kişisel meselelerden, verimsiz,
hususların üzerinde de durmalarını eski bir partili
kısır tartışmalardan kaçmaları sadece toplumun
olarak önemle rica ediyorum.
menfaati düşünülerek gerektiği zaman beraber
-CHP’nin bu ülkede var olması özellikle iktidarı
proje üretmelerinde de yarar vardır.
elde etmesinin şart olduğunu, demokrasiyi ancak
Bu çalışmayı sağlayabilmekte muhalefetlerin
kendilerinin oturttabileceğine halkı inandırmak
içerisinde iç dayanışmanın, kavgasız, gürültüsüz
lazımdır.
çalışmaları sayesinde olabilir.
-Vitrin süslemek için büyük kentlerde listelerin
03 Mart 2012’de yapılmasına karar verilen
başına oturtulanlar partiyi büyütmez, aksine o
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Kurul
bölgede yıllarca partisinin her kademesinde görev
Toplantısı’nda şayet herkesin arzuladığı olan parti almış, emek vermiş kişiler partiyi kurtarır. İç
içi demokrasi, önseçim, çarşaf listeler ile seçme ve çekişmeler ile parti puan kazanamaz.
seçilme haklarının düzenlenmesi dışında
-CHP kendisine “NE YAPMALIYIZ?” sorusunu
yapılması istenen tüzük değişikliğinin; kişisel
sormalıdır. Yapacağı program bu doğrultudaki
çıkarlar, yandaşlıklar, hemşerilikler gibi partiyi
düşünceleri ile halka inmeli, programı ikna
zayıflatacak meseleler olmamalıdır. Eğer yıllardır
ederek inandırmalıdır.
seyrettiğimiz iç çekişme tüzük toplantısında da
Ayrıca ilkbaharda yapılacağını tahmin ettiğim
yapılacaksa “VAY YUKARIDAKİ ÜLKE SORUNLARI” taban örgütlenmesi; yapılacak tüzük
ve doksan yıla yakın ayakta kalabilen partinin
değişikliğinden sonra yapılmasının daha uygun
haline... Bu durumda herşey eskisi gibi devam
olacağını, bütün bu taban-tavan oluşturma
eder, meydanlar yine boş kalır.
çalışmalarında yukarıda bahsettiğimiz gibi kişisel
Biz buradan bu işin içinde kötü niyetle hareket
çıkarlar doğrultusunda değil, ülke menfaatleri
N
I
M
A
Þ
A
Y
ÝÇÝNDEN
doğrultusunda oluşturulmalıdır. Yani taban ile
tavanın mahalleden, ilçe, il ve genel merkez
teşkilatı ile çok düzenli bir koordinasyon içinde
bulunmalıdır.
Sonuç olarak: bu büyük partide herkese, her
görüşe yer olmalıdır. Özellikle de gençlere ve
kadınlarımıza büyük bir çalışma şevki aşılanmalı,
onlara değer verilmelidir. Eskiler unutulmamalı,
verdikleri hizmet sepete atılmamalıdır. Bu sayede
yukarıda paylaştığımız sorunlara göğüs gerebilecek yeni bir dinanizm, coşku içinde her mahallede
sesini duyurabilen, bu sesleri de yukarıya rahat
taşıyabilecek bir konum içinde bir koordinasyon
tesis edilebilmelidir. Çünkü Türkiyemiz’in bu
dinanizme, bu uluslararası saygın konuma,
sağlam ekonomiye, kendi yağında kavrulmaya
böylece dünya ile entegre olabilecek bir yapıya
şiddetle ihtiyacı vardır.
Bu dinanizm de ancak cumhuriyetten, laiklikten
ve insana değer vermekte kültür dolu bir ulus
haline getirebilecek CHP’dir, ona layık olmak için
de herkesin özveri içinde olması şarttır.
BAKIRKÖY’DE DEĞERLİ BİR MİSAFİR
Geçtiğimiz aralık ayında Bakırköy Kent Konseyi
Gençlik Meclisi’nin; Ataköy Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde “Nasıl Bir Demokrasi” adı altında
düzenlediği seminere bir öğretim üyesi, avukat,
Ankara Baro Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin
Feyzioğlu konuşmacı olmuştur.
Bu değerli genç bilim adamının bütün söylemleri
kendisinin katısıksız, idealist bir cumhuriyet,
Atatürk ve demokrasi hayranı olduğunu ortaya
koymuştur. Yani benim şahsi görüşüme göre dinleyicilerine dop dolu demokrasi dersi vermiş,
bana geçmişteki bazı ateşli liderleri
anımsatmıştır.
Şu kadarını söyleyeyim ki, 50 yıldır izlediğim
benzeri panel ve şöyleşilerde, ya da kültür sohbetlerinde görmediğim oranda kaliteli bir
konuşmacıydı. İnsanları hiç sıkmadan konuşmacı
masasına hiç oturmadan, misafirler içinde
dolaşması ve kişilerle tek tek iletişim kurması,
kendilerine sorulan sorulara hiçbir yan yola
girmeden cevaplandırması, herşeyi açık ve seçik
olarak ifade etmesi, bendenizi demokrasi adına
gerçekten çok ama çok fazla etkilemiştir.
Sözleri arasında “İşsizlik, taşeronlaşma, Atatürk
üzerinden cumhuriyeti sorguluyoruz” lafları bu
konuda görüşünü çok açık ifade ettiğini, ayrıca
“Siyaset mekanizması tarafından ırzına geçilmiş
bir hukuk sistemi” konularında açıklama getirmesi beni çok fazlasıyla memnun etmiştir.
Bu vesileyle ülkemizde yetişen böyle değerlerin
ileride mutlaka cumhuriyet, özgürlük, laiklik
adına çok şeyler yapacağına inanıyor, kendisini
bir Türk vatandaşı olarak alkışlıyor, Bakırköy’e
yeniden bekliyoruz.
Bence istikbalde mutlaka demokrasiyi savunan,
laik olmaktan gurur duyan bir siyasi parti lideri
olması mutlak ve ihtiyaç olan bu misafirimizi ilgili
parti yöneticilerine hatırlatmak istiyorum.
Konuşmasını yaptığı salonda genç üniversite ve
özürlü öğrencilere yaptığı çok anlamlı konuşma
ve tavırlar içerisinde öyle bir hareketi var ki, bu
zatın kalbindeki demokrasi aşkını ve özgürlüğü
açığa vuran bir olaydır. Sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi Konferans
Salonu’nun ön sıralarının 2 tanesini çeviren ve
üzerinde “PROTOKOL” yazılı bandı, konuşması ve
dolaşması esnasında çok anlamlı ve kibarca
ortadan kaldırması beni son derece hem mutlu
etmiş hem de şaşırtmıştır.
Sadece bu hareketi orada yaptığı 2 saatlik
konuşmanın özünü oluşturuyor diye düşündüm.
Yani demokrasiyi öylesine özümsemiş ki,
özgürlüğü ve insan eşitliğini öyle bir içine
sindirmiş ki, bu davranışı çok büyük alkışla
karşılanmıştır, kendisini yeniden kutluyorum.
Umarım fikirlerini, demokratik düşüncelerini,
cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine yakınlığını, CHP
ilkeleri ile bağdaştırıyor, bu genç bilim adamının
partiye kazandırılmasının isabetli olacağını biliyorum. Onun bu karmaşa içinde yaşayan ve
“KURULTAY PARTİSİ” damgasından kurtaracak ve
Atatürk’ün, cumhuriyetin partisine büyük
hizmetler verebilecek bir şahıs olduğunu ilgililere
tekrar duyurmak istiyor, bu vesileyle hepinize
sağlık ve esenlikler diliyorum.
15
SİGARA YASAĞI GENİŞLEDİ, NARGİLEYE DE YASAK YOLDA
2009 yılının Temmuz ayında yürürlüğe giren 4207
Sayılı Tütün Mamulleri’nin Zararlarının Önlemesine
Dair Kanunu’nun sigara yasağı ile ilgili uygulamaları
genişletildi. Açılır kapanır tavan, branda, cam katlanarak meydana getirilen kapalı alanlarda artık sigara
içilmeyecek.
Nargile yasağı ile ilgili yasa teklifi hazırlandı.
NARGİLEYE DE YASAK GELİYOR
4207 Tütün Mamulleri’nin Zararlarının Önlemesine Dair
Yasa gereği üstü ve yanları açılır kapanır dahi olsa bu
tür yaratılan mekanlarda sigara içilemeyecek.
Sağlık Bakanlığı Bakırköy Toplum Sağlığı Merkezi
Sorumlu Hekimi Dr. Ali Osman Çolak gazetemize
yaptığı açıklamada “Son gelişmede sigara anlamında
sadece kapalı alan noktası var. Burada kenarlarının
açık olması önemli değil, üstü kapalı olduğunda bu iş
kapalı alana giriyor. Ya da açılır kapanır camlar
olduğunda da öyle bir mekanı açık alan değil kapalı
alan olarak düşünüyoruz. Ona şöyle esprili bir bakış
açımız var. Ceza saha içerisinde 9 kusurlu hareketten
birisi aldatmaya yönelik bir hareket diye bakıyoruz.
Yani o işi yapan adam bu işi devleti yanıltmaya
yönelik, yasanın sağından solundan dolanmaya yönelik
yapıyor. Bu anlamda tabiki biz insanlarla, işverenlerle sürtüşmeye girip onlara ceza
kesmek istemiyoruz. Ama yasa sigaranın hem kişinin hem de çevre sağlığı açısından
büyük zararı olduğunu netleştirmiş durumda. Artı nargilede şimdi gündeme geliyor. Her
ne kadar Türk kültürü
olmasa da sigara
yasağından sonra
insanların nikotin
ihtiyaçlarını karşılamaya
ya da biraz zaman
geçirme, keyif alma
noktasında nargile daha
ön planda. Bu anlamda
yasa şu an meclise
gönderilmiş durumda.
Çıkmadı ama bu konuda
toplumun tepkisi
ölçülmeye çalışılıyor.
Bugün yarın çıkar. Bu
aşamada biz ekipleri
daha da arttıracağız.
Tütün kontrollerinin
içinde gönüllü denetçilerimizde var. Özellikle
öğretmenler bu işin
içerisinde. 14
öğretmenimiz bu ekibin
içinde, hatta 3-4
öğretmenimiz bizim
arkadaşlarımızdan daha
ciddi bu işe
yaklaşıyorlar. Bu hoş bir
şey. Onlardan da şunu
istiyoruz. Daha çok
okullarda aslında buna
sahip çıkmak lazım. Geçlerimizin okul içinde ve
okuldan hemen çıkar
çıkmaz o pozisyondaki
hareketlerini engelleyebilirsek, belki gençlerimizi
bu işten alıkoyabiliriz.”
dedi.
SSUK
NARGİLEYE YASAK
GETİRİLMESİNİ İSTEDİ
Sigara ve Sağlık Ulusal
Komitesi (SSUK) Başkanı
Prof. Dr. Elif Dağlı
Dumansız Hava Yasası’nın
kabul edildiğinin 4 yıl
olduğunu söyleyerek
“4207 Sayılı Kanun ile
DOĞRU
YANLIŞ
YANLIŞ
Türkiye’de Dumansız Hava Baharı oldu” dedi. Dağlı
“Başarımız domino etkisi yaptı ve bugün 32 ülke tam
dumansız hava sahası uygulamasına geçti.” dedi.
Kapalı alanlardaki sigara yasağının genişletilmesini
öngören teklif hazırlayan ve bunun yasallaşması için
çaba gösteren TBMM, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl de, bu
alanda yeni düzenlemeler içeren teklif hazırladı. Erdöl
yaptığı açıklamada Tütün Mamulleri’nin Zararlarının
Önlemesine Dair Kanun’da değişiklişk yapılması
hakkında Kanun ile ilgili uygulamada karşılaşılan bazı
konuların açığa kavuşturulmasını öngördüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Erdöl mevcut düzenlemeye göre nargilenin de
tütün yasağı kapsamında olmasına rağmen “meyveli,
aromalı” diye sunulan nargile türleri ile ilgili bu yasağın
delinmeye çalışıldığını söyledi. Erdöl, sözkonusu nargile
türlerinin de yasak kapsamına alınmasını öngören teklifin, bu konudaki kafa karışıklığı gidermeye yönelik
olduğunu bildirdi. Öte yandan Erdöl uygulamada ilk
ihlalde uyarı verilmesinin caydırıcı olmadığı görüldü. Bu
nedenle yeni düzenlemede uyarı yerine doğrudan para
cezası uygulamasının daha doğru olacağı şeklinde
konuştu.
SİGARA YASAĞI İLE İLGİLİ UYGULANAN CEZALAR
AYLAR
DENETLENEN CEZAİ İŞLEM UYARI ALAN
CEZAİ TUTAR
UYGULANAN
İŞ YERİ
İŞ YERİ
İŞ YERİ
OCAK
152
39
0
22,545 TL
ŞUBAT
166
27
0
12,820 TL
MART
334
2
0
2,000 TL
NİSAN
180
9
4
9,000 TL
MAYIS
269
18
6
18,000 TL
HAZİRAN
186
10
4
10,000 TL
193
10
0
13,000 TL
AĞUSTOS
283
5
0
5,000 TL
EYLÜL
305
26
0
27,000 TL
EKİM
483
43
0
54,000 TL
KASIM
557
31
2
41,000 TL
371
29
0
72,000 TL
3479
194
14
286,365 TL
TEMMUZ
ARALIK
TOPLAM
İSTANBUL
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ
BU YANLIŞI YAPARSA
Yanda İstanbul İl Sağlık
Müdürlüğü’nün yaptırdığı
(SİGARA İÇİLMEZ ) afişini
görüyorsunuz.
Afişe dikkatlice bakın.
Ne yazıyor?
“BURADA SİGARA ÜRÜNLERİ
TÜKETİLMESİ YASAKTIR”
Yetkililere soruyoruz
“BURADA TÜTÜN MAMÜLLERİ
TÜKETİLMESİ YASAKTIR”
olmayacak mıydı?
16
Müzeler insanın bilgisine, görgüsüne, bakış
geçene
açısına katkı sağlayan renkli filmler gibidir.
Bu hayalde uyur Bursa her gece;
Sergilenen solgun bir fotoğraf ya da tarihi çok
Her şafak onunla uyanır, güler
eskiye (Herhalde sizin
Gümüş aydınlıkta selviler,
doğumunuzdan oldukça önce!)
güller…
dayanan mektuplar, eşyalar…
….
Kısacası sergilenen tüm
Müzede bulunan panolardan
görseller yaşanmışlıkların en
birinde Ramis Dara’nın “Turisgüzel kanıtıdır.
tik Bursa Sözlüğü” adlı
1927 yılında Heykeltraş Nejat
yapıtında Bursa’nın yeşilliğini
Sirel tarafından yapılmış Ulu
betimlerken, Bodrum ile
Önderimiz Mustafa Kemal
yaptığı karşılaştırmayı okuyAtatürk’ün Heykeli arkasında
oruz : ”Kimi yerleşim yerleri
yer alan Kent Müzesi’nde 7000
vardır, yeşertmek için ekip dikyılına uzanan Bursa kentinin
meniz, çapalamanız,
öyküsü tanıtılıyor.
sulamanız, üzerine titremeniz
Kent Müzesi’nin içinde
gerekir: Kimi yerler de vardır
bulunduğu bina, 1926 yılında
ne yapsanız yeşili
Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi
susturamazsınız. Siz kapıyı
tarafından Adliye Binası olarak
kapatsanız bacadan seslenir
yapıldı. 75 yıl boyunca
yeşil hatta bağırır size...
Bursa Adliyesi görevini
Birincisine örnek bence
YASEMİN BAYER
yürüttü. 1. Ulusal Mimarlık
Bodrum, ikincisine de
Dönemi özelliği
Bursa’dır…”
taşıyan, 2 kat ve bir
Bursa tarihinin kroBURSA KENT MÜZESİ’NDEN NOTLAR nolojik olarak
bodrumdan oluşan
sergilenmesinin
yanı sıra merdivenleri çıkarken duvara
asılmış eski sözler, birbirinden zarif
modelleriyle ipekten, satenden, kadifeden gelinlikler… İpek Kenti Bursa!
İpekçilik, bakırcılık, çinicilik, havluculuk,
marangozluk, bıçakçılık, keçecilik,
kalaycılık, semercilik, sepetçilik,
şekerlemecilik gibi El Sanatları Sergisi…
Müzeye armağan edilmiş çeşitli kişilere
ait tarihi anlatan eşyalar… Kurtuluş
Savaşı yıllarında kullanılmış olan top
mermileri… Değerli Bursalı
sanatçılarımız Müzeyyen Senar, Zeki
Müren ve Yıldırım Gürses’in
bu yapı, geniş çaplı bir restorasyon
sonrası 2004 yılında Kent Müzesi
olarak ziyarete açıldı. Müzenin giriş
katında Bursa’nın tarihsel kronolojisi, ikinci katında Bursa yaşamı ve
kültürel zenginlikleri, bodrum
katında “El Sanatları Çarşısı” adını
taşıyan tematik galeri yer almakta.
Tarihsel, kültürel, sosyal ve
ekonomik yaşam biçiminin
sergilendiği bu modern müzede
insanın içini ısıtan bir şeyler var diye
düşünürken Ahmet
Hamdi Tanpınar’ın
“Bursa’da Zaman”
şiirinden birkaç dizeyi
anımsadım:
….
Bir zafer çığlığı burada
her isim;
Yekpare bir anda gün,
saat, mevsim
Yaşıyor sihrini geçmiş
zamanın
Hala bu taşlarda gülen
rüyanın…
Güvercin bakışlı
sessizlik bile
Çınlıyor bir sonsuz
devam vehmiyle.
Gümüşlü, bir fecrin
zafer aynası.
Muradiye, sabrın acı
meyvası.
Ömrünün timsali beyaz
nilüfer
Türbeler,
camiler, eski
bahçeler,
Şanlı hikayesi
binlerce erin
Sesi nabzım
olmuş
hengamelerin
Nakleder
yadımı gelen
fotoğrafları…
Müzenin çıkışına doğru eşsiz bir
doğaya sahip Uludağ’daki bitki ve
hayvanların tanıtılması…
Uludağ’ın dünyada beş ayrı
orman türünü barındıran ender
dağlarından biri olduğunu
öğreniyoruz. Uludağ’da yetişen
791 bitki türünden 78’i yalnızca
Türkiye’de, 26’sı ise yalnızca
Uludağ’da görülmektedir. Yaşları
100 ile 600 arasında değişen 833
anıt ağaca sahip Bursa kenti.
Müzedeki küçük hediye dükkanı…
Müzenin zarif kapısından dışarı
çıkar çıkmaz içimize dolan kentin
muhteşem dağ kokulu havası…
Son 25 yılda ülkemizin
tekstil ve otomotiv
sanayilerinin merkezi
olmayı başardı Bursa.
Bursa’da olmaktan,
Bursa Kent Müzesi’nde tarihimizi,
kültürümüzü,
medeniyetimizi,
köklerimizi,
başarılarımızı
solumaktan sonsuz
mutlu oldum.
ÇITIR USTA EĞİTİM AKADEMİSİ
KAPILARINI AÇTI
Sağlıklı ve güvenilir lezzetin ilk adresi Çıtır Usta,
sektöre nitelikli insan kaynağı sağlamak amacıyla
İstanbul Aydın Üniversitesi ve İŞKUR işbirliğiyle
Çıtır Usta Eğitim Akademisi’ni hayata geçirdi. 50
öğrenci ile eğitim hayatına başlayan akademiden
mezun olanlar Çıtır Usta Şubeleri ve sektör
genelindeki uygun pozisyonlarda istihdam
edilecek.
İstanbul Aydın Üniversitesi ve İŞKUR işbirliği ile hayata
geçirilen Çıtır Usta Eğitim Akademisi kapsamındaki ilk
eğitimlere İstanbul Aydın Üniversitesi Sürekli Eğitim
Merkezi bünyesindeki Florya Kampusu’nda başlandı. İlk
olarak 50 öğrencinin kabul edildiği Akademi’nin
uygulama eğitimleri ise Çıtır Usta Ispartakule
merkezinde yapılacak. En az lise mezunu, MS Office
uygulamalarına hâkim ve erkek adaylar için askerliğini
tamamlamış herkese açık olan Çıtır Usta Eğitim
Akademisi’ne katılanlar, İstanbul Aydın Üniversitesi
Rektörlüğü ve İŞKUR İl Müdürlüğü onaylı sertifika
almaya hak kazanacak.
2012 sonuna kadar 500 kişinin akademide eğitim
görmesini amaçlandıklarını anlatan Çıtır Usta Yönetim
Kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, “Çıtır Usta Eğitim
Akademisi” ile sektöre nitelikli eleman sağlamak öncelikli hedeflerimiz
arasında yer alıyor.
Akademi için İstanbul
Aydın Üniversitesi ve
İŞKUR ile işbirliği
yaptık. Amacımız
akademimizden
mezun olacak kişilere
iş güvencesi
sağlayabilmek. Projenin ilk mezunlarını
kendi bünyemizde
istihdam etmeyi
planlıyoruz. Daha
sonraki dönemde ise
yalnızca kendi
şubelerimizde değil
sektör genelinde
istihdam fırsatları
sunacağız.
Geliştirdiğimiz proje
ve öğrencilerimizle şimdiden gurur duyuyoruz” dedi.
İlk etapta sektöre nitelikli servis elemanı ve çağrı
merkezi çalışanı kazandırmayı amaçlayan Çıtır Usta
Eğitim Akademisi’nde ürün eğitimlerinin yanı sıra
HACCP gıda güvenliği, iş sağlığı ve güvenliği, 21’nci
yüzyıl beş yıldızlı müşteri servis programı, kişisel bakım
ve hijyen, İngilizce, etkili ve düzgün konuşma, iletişim
ve ikna, müşteri ilişkileri ve stres yönetimi gibi dersler
verilecek. İstanbul Aydın Üniversitesi Gelişim Merkezleri
Genel Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan Özeroğlu
ve Projeler Koordinatörü Gülsüm Keske Vural kontrolünde yürütülecek eğitim programının bir sonraki
dönemine ait kayıt tarihleri ise Çıtır Usta’nın resmi web
sitesi üzerinden duyurulacak.
Yüzde 51 istihdam garantili Çıtır Usta Eğitim Akademisi
ve programları hakkında daha fazla bilgi almak için
www.citirusta.com
adresini ziyaret edebilirsiniz.
17
Son günlerde çocuklarda virütik hastalıklar arttı. Kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları
HASTALIKLARA DAVETİYE Mİ ÇIKARIYOR?
Son günlerde doktorlar, virütik hastalıkların arttığı ve tedavisinin
uzun süreli olduğu görüşünde birleşiyor. Bazı ailelerin hava
şartlarının da virütik hastalıkları tetiklediği düşüncesi ile
çocuklarını sokağa dahi çıkarmadıkları, evlerine arkadaşlarını
misafir olarak kabul etmedikleri gözleniyor. Virütik hastalıkların
yayılmasının en büyük nedenlerinden biri her kesimden
çocukların birlikte oyun oynadığı, aynı havayı teneffüs ettiği
kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları olarak gösteriliyor.
Bir süredir yaşamımıza giren AVM’lerin hemen hepsinde bulunan
çocuk oyun alanlarında hijyen nasıl sağlanıyor. Yaptığımız çok
yönlü araştırmada yetkili olması gerekenlerin dahi konunun üzerine yeterince gitmedikleri ortaya çıktı.
Çocuk oyun alanlarında hijyen sağlanıyor mu? Bu
soruyu yetkililere sorduk. İşte aldığımız cevaplar...
Konuyla birinci derece sorumlu olması gereken Bakırköy
Belediyesi’nin Sağlık
İşleri’nden sorumlu
Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun konu hakkında
açıklamalarda bulundu ve
sorularımızı yanıtladı.
Sayın Özuzun çocuk oyun
alanlarının hijyen yönünden
kontrolleri yapılıyor mu?
Biz Lunaparklardan,
AVM'lerdeki çocuk oyun merkezlerinden her yıl elektronik ya da mekanik ile ilgili Makine
Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri Odası'ndan teknik raporları
istiyoruz. Ama tabi bunların birde sıhhi yönden uygun olup,
olmadığı konusu var. Biz bu yıldan itibaren her yıl bu yerlerden
istediğimiz elektrik ve teknik uygunluğun yanında, bu gibi yerlerin
temizlik şirketi tarafından temizlendiğine dair, dezenfekte
edildiğine dair rapor isteyeceğiz. Bunu bu aydan itibaren ilgili
yerlere yazılı olarak zabıta aracılığıyla tebliğ edeceğiz.
Sayın Özuzun, belediyenin denetim görevleri içine giriyor.
Peki bu güne kadar neden yapılmamış?
Bu alışveriş merkezlerimize, yaşamamıza yeni geldi. Yeni gelen
yerlerle beraber sorunlar da çıkıyor. Belediyenin koruyucu sağlık
hizmetleri görevi var. Biz bunu başka birimlerin görev alanına
girer girmez açısından değerlendirmiyoruz. Bir de şu var, biz
oralara iş yeri ruhsatı verirken hijyen koşulları da dahil tenhi,
teknik, itfaiye açısından uygunluk raporları isteyipte veriyoruz.
Daha sonraki dönemlerde ruhsat verdiğimiz koşulları içerip,
içermediği konusunda denetleme yetkimiz var. Ben buraya
ruhsat verdiğim tarihteki hijyenik ortamın daha sonrada olmasını
talep ederim onlardan. Bu nedenle görev alanımıza girdiğini kabul
ediyoruz. Ve uygulamaya
başlattık.
Bakırköy Toplum Sağlığı
Sorumlu Hekimi
Dr. Ali Osman Çolak
Bakırköy’de Çevre Koruma
Ünitesi var. Bizim ekiplerimizin, belediye ekiplerinin ve
emniyetin içinde bulunduğu bir
birim. Bu ekip tarafından
çocuk oyuncaklarının denetimi
devamlı yapılıyor. Ama işin hijyen
boyutunda günlük veya anlık bir denetimimiz yok. Ama
sizin söylediğiniz gibi burada ciddi bir sıkıntı var. Çünkü
buralar özellikle kış aylarında devamlı talep gören,
çocukların devamlı içinde, haşır neşir oldukları mekanlar.
Bulaşıcı hastalık yönünden ciddi tehdit olabilir. Özellikle
gribal enfeksiyon noktasında bir sıkıntı. Bu konuda daha
dikkatli olmalıyız. Ben size teşekkür ediyorum. Bu işe
ciddi şekilde eğilmemiz gereken bir konu. Bu zamana
kadar sıkça incelemedik bunu kabul etmemiz lazım.
Üretilen oyuncaklar ve onların içeriği, ham maddelerle
ilgili denetimlerimiz daha sıkı oluyor. Özellikle yurt
dışından ithal edilen denetimi, piyasaya sunumu, içerdikleri malzemeler, satış noktalarındaki denetimlerimiz daha
sık. Ama demekki biz şunu anlamış olduk halbuki bizim
yapmamız gereken esas denetim bire bir çocukların haşır
neşir olduğu, ellerini sürdüğü yerlerin denetimi.
Çocuk oyun alanları, top havuzları riskli ortamlar mı?
Buraların hijyeni nasıl sağlanabilir?
Bu konuyla alakalı bizim yönetmeliklerimizde herhangi bir
şey yok. Ama düzenli olarak o topların hijyeninin
sağlanması çok önemli. Çocuklar o havuzlara giriyorlar,
aksırıyorlar, tıksırıyorlar, belki hasta bir çocuğun ağzından
burnundan bir şey akıyor, diğeri eliyle dokunuyor. Bu yönden top
havuzlarının riski var.
Çocuk oyun alanlarında ne tür hastalıklar bulaşabilir?
Bu çocuk oyun alanlarında virüslere bağlı olarak oluşan tüm
virütik hastalıklar bulaşabilir. Grip virüsü, değişik üst solunum
yolu yapan enfeksiyonlar, onun dışında temas yoluyla cilt
rahatsızlıklarına neden olan hastalıklar bulaşabilir. Elin
dokunulması ve ağıza götürülmesi ile parazitsel hastalıklar
bulaşabilir ki çocukların çok yaptığı bir şeydir. Bakteriyel
hastalıklardan genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden
olan damlacık dediğimiz hava temasıyla aksırma, tıksırmayla
bulaşabiliyor.
Bu konuda vatandaşlara ne gibi uyarıcı bilgiler verirsiniz?
Çocuklarını götürdükleri oyun parkları, top havuzları için genel
hijyen kuralları açısından ne yapılıyor, temizleniyor mu bunu
sorgulasınlar. Çocukarını fazla sıklıkla bu tür yerlere götürmesinler ve uzun süreler çocukları bu alanlarda tutmasınlar. Eve gelir
gelmez çocukların giyeceklerini hemen çıkartmalarını öneririm.
Top havuzlarından çıktıktan sonra özellikle el, yüz yıkama
şeklinde nispeten hijyeni sağlayabilirler.
Bakırköy Toplum Sağlığı Çevre Sağlığı Şubesi
Çevre Sağlığı Teknisyeni
Mustafa Oğuz
Çocuk oyun alanları ve özellikle
AVM'lerdeki oyun alanları, top
havuzları ile alakalı İl Sağlık
Müdürlüğü Oyuncak Şube
Müdürlüğü'nü aradık. Bahsettiğiniz
konu ile ilgili yani il genelinde bize böyle
bir talep olmadı. Bunu biz hemen
bakanlığa soralım dediler. Şube Sağlık
Bakanlığı'nı aradı ve Sağlık Bakanlığı aynen şunu söyledi.
“AVM'lerdeki bütün ürünler, oyun alanları da dahil, genel ürün
güvenliği kapsamında değerlendilir ve dolayısıyla Sanayi İl
Müdülüğü'nün yetki alanındadır. İkincisi de oyun alanlarındaki
alet ve materyallerin kontrolü, denetimi ve buraların hijyen, temizlik, standartizasyon uygunluğu ile de belediye yetki alanında
olduğu söylendi. Zira bu tür yerlerin bütün ruhsatlandırma
işlemleri, ilgili belediyeler tarafından yapıldığı için bizim Sağlık
Bakanlığı olarak buralarda bir müdahale yetkimiz yok.” Bunun
için bizim şube olarak buraları denetleme,
denetleme sonucunda da işlem yapma
yetkimizin olmadığı bize bakanlık
tarafından söylendi.
Aile Hekimi
Uzman Dr. Ali Osman Öztürk
Son günlerde soğuk algınlığı, grip ve
nezle hastalıklarının artma sebebi
nedir?
Son günlerde üst solunum yolu
enfeksinları arttı. Artma sebebi de
mevsim normalleri. Grip denen hastalık, viral bir hastalık,
çok kolay bulşabilyor. Son dönemde bir artış var. Artışın
olmasının nedeni özellikle hijyen şartlarına dikkat etmemek.
Aksırma, tıksırma yoluyla damlacık yolu enfekiyonlarıyla
bulaşabiliyor. İnsanların elini kapatmadan hapşırmasıyla
ortama dağılan mikroplar, havada askıda kalabiliyor. Böylece
bir başkasına bulaşabiliyor. Yine aynı şekilde toplu yaşam
yerleri olan kreşlerde, AVM'lerde insanlar eline hapşırıpta bir
yeri tutmuş olsa oradan çok kolay diğer insana bulaşabiliyor.
Korunmak için neler yapılmalı?
Daha çok doğal beslenme yoluna gitmeliyiz. Özellikle C vitamini
almak, dengeli beslenmek, spor yapmak ve temizlik şartlarına
uymamız gerekir.
Bakırköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Faruk Yıldız
Sayın Yıldız, çocuk oyun alanlarının hijyen ve temizlik yönünden denetimleri yapılıyor mu?
Bu konuyla ilgili şu anda bir uygulama yok. Belediyelerde bu tür
yerlerin, ruhsat
uygunluğu açısından
kontrolleri Ruhsat Denetim Müdürlüğü
tarafından yapılıyor. Biz
sağlık açısından
bakıyoruz. Buralarda
çalışanların sağlık
muayeneleri yapılmış
mı, sağlığı tehdit edecek unsurlar var mı
bunlara bakıyoruz. Örneğin
tuvaletleri sağlığa uygun mu, havalandırması uygun mu bunlara
bakıyoruz. Çocuk oyun parklarının hijyeni konusunda detaylı bir
şey yapılmıyor. Bu konu gözardı edilmiş veya dikkate
alınmamış. Ama bundan sonra alışveriş merkezlerine ekip
göndererek çalışanların portör muayenesi ve ürünlerin
kontrolleri açısından işbirliği içinde yapalım diye bir görüşümüz
olacak. Bunu yaparken aynı zamanda buralara sürekli
denetimde oluşturacağız. Bu denetimi oluşturduğumuz zamanda oyun alanlarının hijyen ve temizliği konusunu da dikkatle ele
alacağız. Oyun alanlarının hijyen denetimi ile ilgili şu ana kadar
yapılmış bir şey yok. Bizim için yeni bir konu. Bunun
araştırmasını bundan sonra yapacağız. Belki ihmal edilmiş bir
konu ama dikkate alınması gereken bir konu. AVM'lerin kendisi
bile sağlık açısından tehlikeli iken oyun parklarının da sağlık
açısından tehlikesi var.
Carousel AVM Oyun Parkı Mağaza Müdürü Okan Soydan
Oyun alanlarınızın, oyun makinelerinin hijyneni ve temizliğini
nasıl sağlıyorsunuz?
Günlük olarak oyun alanlarımızın temizlik ve hijyenini yapıyoruz.
Belli bir temizlik ürünü kullanmıyoruz, çeşitli dezenfektan ürünlerle her sabah kendi personelimiz tarafından temizliğimizi
yapıyoruz. Bütün oyun makinelerimiz güzelce temizleniyor.
Makine Mühendisleri Odası'ndan yetkili geliyor. Makinelerin
bakımının nasıl olması gerekiği konusunda bize teknik bilgiler
veriyor. Bizde o bilgiler doğrultusunda oyun makinelerinin
bakımını ve kontrolünü yapıyoruz Makine Mühendisleri
Odası'ndan gelen yetkili de yaptığımız çalışmalar neticesinde
incelemeler yapıp teknik bir rapor hazırlıyor ve bu rapor
Bakırköy Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'ne iletiliyor.
Ama belediyeden bizi hijyen konusundan denetlemeye geldik,
neler yapıyorsunuz diye bir şey olmadı bugüne kadar. Sadece
Makine Mühendisleri Odası'ndan bir yetkili geliyor.
O zaman buranın temizlik ve hijyeni tamamen sizin yani
işletmenin insiyatifine kalıyor?
Evet ama biz hijyen ve temizliği hiçbir zaman gözardı etmiyoruz.
Sonuçta insanlara burada bir hizmet veriyoruz. Bizim gibi
işletmelerin en önemli yönleri güvenlik ve hijyendir. Bu nedenle
bu iki konuya çok önem veriyoruz. Ayrıca bunu sadece ziyaretçilerimiizin sağlığı açısından değil aynı zamanda kendi
sağlığımız açısından ele alıyoruz. Şunu da belirtmek
isiyorum. Belediye veya yetkili kuruluştan gelip bize
hijyen ve temizliği şu şekilde, şu günlerde, şu
saatlerde, şu ürünlerle yapacaksınız dense biz onları
yaparız. Ama bunlar denmiyor diye de biz baştan
savma bir temizlik yapmıyoruz.
Ataköy A Plus AVM
Oyun Parkı Müdürü Nebahat Karataş
Oyun alanınızın hijyeni için neler yapıyorunuz?
Oyun alanımızın temizliğini çamaşır suyu ile yapıyoruz.
Top havuzundaki topların temizliği ise 3 çalışanımız
tarafından yapılıyor. Önce top havuzundaki tüm topları
dışarıya çıkarıyouz. Daha onra 2 çalışanımız topları tek
tek temizliyor, bir çalışanımızda temizlenen topları
başka bir bezle kurutarak tekrar top havuzunun içine
bırakıyorlar.
Yeterli hijyen sağlandığını düşünüyor musunuz?
Bize göre sağlanıyor. Bunun kararını biz veremeyiz tabi
ama bize şu ana kadar kimse gelip, hijyeni şöyle
yapılmalıdır diyen olmadı. Bizi bu zamana kadar ne
belediyeden ne de başka bir kurumdan denetlemeye
gelen olmadı.
18
1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı
filan değil evladım. Her sabah.
2. Hep çalışacaksın. Üreteceksin.
Beynin meşgul olacak, hep
koşturman gereken işler olacak.
3. Günceli takip edeceksin. Haber izle,
dergi, kitap, gazete
oku. Gündemi
yakala. Her konuda
kendini update et.
Yeni çıkan kitapları
da bil, yeni açılan
lokantaları da, bu
sene moda olan renkleri
de.
4. Evlilik ise şart değil,
kafanı takma. Gerekli
PINAR
de değil. Hatta şöyle
söyleyeyim: One problem less! (Bir problem
eksik!)
5. Çocuk meselesine
gelince... Ha işte, burada akan sular
duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu
kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu
taşımak sadece onu değil, seni de mutlu
eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O
zaman da senin çocuğun değişen bir şey
yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi
çocuğun olsun, birini okut, geleceğini
şekillendirmesine yardımcı ol.
6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün
başlamama ön ayak olmuşken, diğer
madde uzun, tempolu yürüyüşlerimin
sebebidir. Ve geri kalan sekiz madde
hayatımda ya uygulanmaya hazır
durumdalar veya
yürürlükteler. Kısaca, bir
kadının hayatında
etkili olması gereken on
maddeyi, sizlerin de
aklınızın bir
köşesinde saklamanızı
umut ediyorum.
Üç hafta önce,
Bakırköy Gönüllü Çevreciler Sosyal
Yardımlaşma Derneği’nin
kongresine katılmak üzere
Bakırköy Spor Kulübüne
çağrıldım. Derneğin
KUMSAL
başkanı Nermin Ar’ın
sıcak karşılaması
sayesinde, ortama ayak
uydurmakta yabancılık
çekmedim. İçeri
girdiğimde, dernek için çalışan, üretmeye
hazır, belki de kendi içlerinde fırtınalar
kopsa da derneğin bünyesinde
gülümseyen, yardıma hazır kadınlarımız
vardı.
Bakırköy Gönüllü Çevreciler Sosyal
Yardımlaşma Derneği’nin yaptığı
çalışmalara gelince; ÇEVRE ÇALIŞMALARI:
GERİ DÖNÜŞÜMLERİN TOPLANMASI,
FİDAN DİKİMİ, ÇEVREMİZDEKİ
sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben
tatlı severim. Tatlıdan uzak dur
diyemeyeceğim!
7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan,
günlük tut. O küçük notlar, hem kendi
hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan
bir bilgi kaynağı. Mesele benim babam, hiç
üşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece
Ajanda'sına o gün olanları yazmış. Hâlâ
açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum.
8. Olumlu olacaksın.
9. Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün
kadınların seni sevmesine imkân yok!
Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin.
10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını
sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir
yeteneği olduğunu bileceksin!!!
OLUMSUZLUKLARI GİDERMEYE YARDIMCI
OLMAK. YARDIM ÇALIŞMALARI: HASTA
BEZİ, SAKAT SANDALYESİ, ERZAK,
KIYAFET, KİTAP, BİLGİSAYAR, EĞİTİM
MALZEMELERİ. KÜLTÜR VE EĞİTİM
ÇALIŞMALARI: PANEL, SEMİNER, EL
SANATLARI, HOBY ÇALIŞMALARI,
BİLGİSAYAR EĞİTİMİ, TÜRK SANAT-TÜRK
HALK MÜZİĞİ KORO ÇALIŞMALARI, UD
DERSİ, DANS, AEROBİK, TİYATRO. SOSYAL
AKTİVİTELER: KÜLTÜR GEZİLERİ, HUZUREVİ
ZİYARETLERİ, ÖZEL GÜNLERİN KUTLAMASI, KONSERLER.
O gün beni ağırladıkları için ve derneğin
bünyesinde yaptıkları çalışmalarından
dolayı, Nermin Ar’a ve ekibine sonsuz
teşekkürler. Derneğin yeni hedefi, vakıf
kurup, yaşlılıklarını geçirecekleri tesis kurmak. Dernek hakkında bilgi almak isteyenler için; 0212 466 47 00/ 583 29 40
KADIN OLMAK
Yukarıda okuduğunuz bu on madde
Türkiye’nin halkla ilişkiler duayeni Betül
Mardin’e ait. Bilgisayarımda, odamda, iş
yerimde sabitleşmiş on madde... Kolumu
bile kaldırmaktan aciz olduğumda;
üreteceğim yazılar, öyküler, öylece
masamda beklemeye aldığımda veya atölyede bekleyen işlere uzak kaldığımda, bu
o maddeyi kendime gelene kadar okurum.
Bu on maddeden biri, günlük tutmaya
SON SÖZ: Üretmeye, ürettiklerimizle
topluma faydalı olmaya devam. Yeni gelen
nesildeki kız çocuklarının topluma faydalı
olmaları için, üretmeleri adına eğitimlerine
destek vermek dileği ile. Çünkü o kız
çocukları günün birinde anne olup, evlat
yetiştirecekler.
444’LÜ NUMARALAR VE
TÜKETİCİ MAĞDURİYETLERİ
BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu)’nın 5 Şubat 2011’de aldığı
kararla GSM’den aranan '444' ile başlayan özel servis numaraları
tavan fiyat üzerinden ücretli hale getirilmiştir. Ekonominin zayıf tarafı
tüketicilerin hak ve menfaatlerini korumakla görevli olan BTK,
tüketicileri mağdur eden böyle bir kararı alarak birçok alanda 444'lü
numaraları sıkça kullanan tüketicileri adeta cezalandırmıştır. BTK’nın
bu kararı aradan geçen 11 aya rağmen adeta şikayet bombardımanı
yağdıran
tüketicileri tuzağa
düşüren bir karar
olmaya devam
etmektedir.
Toplumsal
anlamda
“tüketicinin
danışması ve bilgilendirilmesi”
amacıyla
kullanılan,
Numaralandırma
Yönetmeliği EK
A1 Madde 5 (1)
c fıkrası “bilgi ve
danışma numaraları” kapsamında olan 444 XXXX özel servis
numaralarını, Tarifeler Yönetmeliği, Madde 6 (1) c fıkrasında
belirtildiği gibi “Tarifelerin maliyet esaslı yönteme göre onaylanması”
esasına dayanarak ücretlendirilmelidir (Bu bağlamda, sabit hatta
sonlandırılan 444’lü aramaların maliyeti vergiler dahil dakikası 3,50
krş. olan arabağlantı ücretinin 10 katından bile fazla olan 40 krş.
olmamalıdır). “444” Numaralandırma Yönetmeliği’nde "Bilgi ve
danışma numaraları" olarak belirtilmesine rağmen ücretlendirme
yapısı TTAŞ (Türk Telekomünikasyon A.Ş.)’nin tekeline bırakılmıştır.
Yıllar içinde tüketici tarafından “bilgi ve danışma numarası” olarak
kabul edilen 444'lü numaralara GSM üzerinden erişim, GSM
işletmecileri için avantaja çevrilerek "900" lü hatlar gibi yüksek karlı
tavan tarifeden ücretlendirilmesine olanak sağlamaktadır.
Bu bağlamda; her üç operatörün web sayfalarına bakıldığında şu
bilgilere ulaşılmaktadır:
Turkcell ve Avea 444 ile başlayan özel servis numaralarını dakikası
40 krş. üzerinden ücretlendirmektedir; Vodafone doğru uygulama
getirerek çözüm üretmiş ve 444'lü aramaları talep edilen formata
getirdiğini şöyle belirtmiştir:
Vodafone: 444 ile başlayan 7 haneli Müşteri Hizmetleri numaraları
Sabit hat arama yönü üzerinden ücretlendirilir. (Vodafone hattınızdan
çevrilen, 444 ile başlayan diğer müşteri hizmetleri numaraları ve
0850 ile başlayan numaralar arama başı ücretlendirme kapsamında
olmayıp, sabit hat arama yönü üzerinden ücretlendirilir. Faturasız
hatlardan yapılan aramalar ilgili tarifede geçerli olan sabit hat (PSTN)
ücreti ile ücretlendirilir. Faturalı hatlarda ise, eğer tarifenin sabit hat
(PSTN) yönüne doğru toplu dakikaları var ise yapılan arama paket
dahilinde değerlendirilir, aksi durumda ilgili tarifede geçerli olan sabit
hat ücretleri ile ücretlendirilmektedir).
Aynı şekilde; BTK'nın 27271 numaralı, 27 Haziran 2009 tarihli
NUMARALANDIRMA YÖNETMELİĞİNDE (Hizmet türüne göre mevcut
numara grupları MADDE 5 - (Değişik: 4/5/2011 tarihli ve 27924 sayılı
RG) değişiklik yaptığı halde 444'lü numaralarla ilgili güncelleme
yapmadığı için BTK'nın Şubat 2011’de çıkarttığı Kurul Kararı geçerli
olacağı varsayımıyla Turkcell ve Avea GSM kullanıcısını mağdur etmeye devam etmektedirler.
BU ÖNEMLİ SORUN YAŞANIRKEN ASLINDA TELSİZ
OLMAYAN CEP TELEFONLARINDAN ALINAN TELSİZ
KULLANIM ÜCRETİNE bu yılda SESSİZCE %10.26 zam
yapılmasıdır.!!!
2010 yılında Telsiz kullanım ücreti : 12,26 TL iken, 2011’de %7.7
zamla Telsiz kullanım ücreti 13,20 TL’ye, 2012’de ise %10.26 zamla
Telsiz kullanım ücreti 14,56 TL’ye yükseltilmiştir...
BU NEDENLE; BİZ TÜDER OLARAK FACEBOOK ve TWİTTER’da imza kampanyası başlatıyor ve ücretsiz 800’lü
bilgi ve danışma numarası yerine tüketiciyi 444’lü çağrı
merkezlerine yönlendiren kurum ve kuruluşları, 444’lü
aramaları tavan tarifeden ücretlendiren Turkcell ve
Avea’yı , tüketicinin sömürülmesine göz yuman BTK’yı ve
GSM frekans ve teknolojisinin toplumsan kullanıma (harmonizasyon) uyumlaştırılmasının eksik yapılmasından
dolayı alınan TELSİZ KULLANIM ÜCRETİNİ ve YAPILAN %
10, 26 lık zammı protesto ediyor, Ulaştırma Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı’nı ve hükümeti GÖREVE
ÇAĞIRIYORUZ!
TÜDER TELEKOMÜNİKASYON KOMİSYONU BAŞKANI
Arzu Alpagut
TÜDER GENEL BAŞKAN
Ali Kenan Kır
19
AK PARTİ BAKIRKÖY’DE
MAHMUT GÜRCAN’LA DEVAM DEDİ
AK Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı 4.
Olağan Kongresi’nde yapılan oylama
sonucunda Mahmut Gürcan yeniden
başkanlığa seçildi.
İstanbul Yeşilköy Wow Otel’de
gerçekleştirilen, AK Parti Bakırköy İlçe
Başkanlığı’nın 4. Olağan Kongresi’ne Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK
Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Aziz
Babuşçu, il yönetim kurulu üyeleri, Bahçelievler Belediye Başkanı
Osman Develioğlu ve çok sayıda parti üyesi katıldı.
Mahmut Gürcan’ın tek aday olarak girdiği seçimde 430 delege
oy kullandı.
Yönetim Kurulu’na Seçilenler
Ahmet Mustafa Bodur, Ayla Turan, Adem İnce, Canan Isıyıl,
Ceyhan Kuzu, Erkan Birer, Feryal Dalsaldı, Gülten Akışık, Halit
Cebeci, Hasan Kaptan, İbrahim Keleş, İzzet Çalcı, Kemal Uyumaz,
Mehmet Şah Karataş, Mesut Özkan, Muhammed Hayrıl, Murat
Zırhlı, Murat Gürkan Ünver, Muzaffer Özel, Osman Nuri
Şenbayram, Remziye Güngör, Serkan Yıldırımtaş, Servet Tora
man, Süleyman Öztürk, Talat Ak, Turhan Akbanlı, Mahir Kırkan,
Vedat Toy ve Yeşim Merter.
İl Delege Listesi
Mahmut Gürcan, Berrin Toktaş, Rıdvan Özdemir, Serhat Karadağ,
Hacı Çaparoğlu, Arzum Karavanlı Nazmi, Remziye Güngör,
Turgay Gülşen, Aygün Karakaş.
(Yavuz ARPACIK)
Mahalle Afet Gönüllüleri'ne katılarak eğitimlerini tamamlayan gönüllüler sertifikalarını aldı
TURUNCU KARDEŞLİĞİ HIZLA BÜYÜYOR
Mahalle Afet Gönüllüleri'ne (MAG) katılan ve
eğitimlerini başarı ile
tamamlayan Yeşilköy,
Ataköy, Kartaltepe ve
Osmaniye
Mahallesi
MAG ekipleri
sertifikalarını
aldı.
Ataköy
Yunus Emre
Kültür
Merkezi'nde
düzenlenen
sertifika
törenine,
İstanbul Mahalle Afet Gönüllleri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin
Karadayı, Bakırköy Belediye Başkan
Yardımcısı Güngör Gün, MAG Vakfı Genel
Müdürü Elvan Cantekin, Bakırköy Sivil Savunma
Uzmanlğı Müdürü Abdullah Gezer, Osmaniye
Muhtarı Serdar Uzunoğlu, Kartaltepe Muhtarı
Yılmaz Ufuk ve çok sayıda gönüllü katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okuması ile
başlayan program, MAG ailesine katılan
gönüllülerin eğitimlerde yaptıkları çalışmaların
sunulduğu slayt gösterisi ile devam etti. Daha
sonra ise protokol konuşmalarına geçildi. Protokol
konuşmalarının ardından ise eğitimlerini başarı ile
tamamlayan katılımcılara
sertifikaları verildi.
Programda ayrıca MAG'a
katkı ve desteklerinden
dolayı Bakırköy
Belediyesi adına Başkan
Yarımcısı Güngör Gün'e,
Bakırköy Belediyesi Sivil
Svunma Uzmanlığı
Müdürü Abdullah Gezer'e, Doç.Dr. Oğuz
Gündoğdu ve Kartaltepe
Muhtarı Yılmaz Ufuk'a
plaket verildi.
(Yavuz ARPACIK)
20
Bakırköy Belediyesi'nin 8 yıldır uyguladığı
MOBİL SAĞLIK HİZMETİ’NDE YENİ DÖNEM
Bakırköy Belediyesi'nin 8 senedir başarılı bir
şekilde yürüttüğü mobil sağlık hizmetine 2012
yılında Acıbadem Sağlık Grubu ile devam
edilecek.
Mobil Sağlık Hizmeti'nden Bakkartlı tüm
Bakırköylüler 7 gün 24 saat ücretsiz olarak
yararlanabiliyor. Ayrıca Bakkartlı vatandaşlar
tatil veya herhangi bir nedenle Türkiye'nin
neresinde olursa olsun 444 9 724 No’lu telefonu arayarak mobil sağlık hizmetinden faydalanabiliyor. Mobil sağlık hizmetini arayan
vatandaşların evine ambulans
3 dakika içinde ulaşırken,
gelen ambulansta bulunan
doktor tarafından ilk
müdahalesi yapılan
hastaların istedikleri
hastaneye taşınması
sağlanıyor. Acil Sağlık
hizmeti bünyesinde sunulan
mobil sağlık himetinden 2011
yılında 32.179 Bakırköylü
yararlandı.
Bakkart'ın içinde bir hizmet
olarak sunulan Mobil Sağlık
Hizmeti için yapılan açık
ihaleyi bu yıl Acıbadem
Sağlık Grubu'nun kazandığını
belirten Bakırköy Belediyesi
Halkla İlişkiler Müdüresi Ruhsan Tezkan, 8
senedir Medline işbirliği ile çok başarılı
yürütülen projeye 2012 yılında Acıbadem
Sağlık Grubu ile devam edileceğini ifade
ederek, 8 yıldır yakalanan başarıyı Acıbadem
ile de sürdüreceklerine inandığını söyledi.
Bakırköylülerin Acil Sağlık Hizmeti projesine
çok yoğun ilgi göstererek sahiplendiklerini de
kaydeden Tezkan, Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen'in de bu projeye çok önem
verdiğini belirtti.
Yeni mobil sağlık hizmeti kartlarının
vatandaşların adreslerine postalandığını da
dile getiren Tezkan, halen yeni kartları
ellerine ulaşmayanların Bakkartları ile de bu
hizmetten yararlanabileceğini söyledi.
Ruhsan hanım, belediyenin Bakırköylü
vatandaşlara sunduğu Mobil Sağlık Hizmeti
hakkında bilgi verir misiniz?
Ateş Ünal Erzen, 2005 yılında ilk belediye başkan
adayı olduğunda her mahalleye bir ambulans
koyacağım demişti. Belediye başkanı olarak
seçildikten sonra ise bu vaadi her eve bir ambulansa çevirdi ve bu proje öyle çıktı O zamana
kadar da Bakırköy'de Bakkart uygulaması vardı.
Acil Sağlık Hizmeti Bakkart'ın içine hizmet olarak
girdi. Bakkartlılara 2 bine yakın işyerinde yüzde 10
ile yüzde 50 arasında indirim uygulanıyor, ayrıca
sosyal-kültürel aktivitelerde ve sağlık alanında
öncelik sağlanıyor. Acil Sağlık Hizmeti 7 gün 24
saat verilen bir hizmet. Sizin bir hastalığınız veya
rahatsızlığınız olduğunda siz 7 gün 24 saat
ambulans çağırabilirsiniz. Bu ambulansı
uluslararası sistem 32 parametre içi de
çağırabilirsiniz. Yani eğer o 32 parametreden
birinden rahatsızlığınız var ise bu ambulans 3
dakikada hatta daha kısa sürede size gelmek
zorunda. Ambulansımızda doktorumuz, yardımcı
sağlıkçımız, hemşiremiz ve bir tane de şoförümüz
var. Hastanın o andaki tüm bakımını yapmak, ne
tür bir tıbbi malzeme gerekiyorsa bunları kullanmak zorunda. Böyle bir hizmeti Bakkartlılar için
hizmet satın alıp bunun içine koyduk. Bunun
dışında Bakırköylüsün sen Bakırköy'de oturuyorsun
ama diyelimki ailenin yanına veya tatile başka bir
şehire gittin, orada rahatsızlanında aynı numarayı
yine aradığında sana orada da hizmet veriyor.
Yani Bakırköy'de olman şart değil, Bakırköy'ün
dışında da hizmet veriyor. Bu uygulamada 8. sen-
eye giriyoruz. Çok başarılı giden bir proje. Çünkü
insana direkt dokunan bir proje.
32 parametreden bahsettiniz. Bu parametreler nelerdir?
32 parametre uluslararası bir parametre, biz belirlemiyoruz, acil sağlık hizmeti veren kurumlarda
belirlemiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu 32 vaka
acile girer dediği bir şeydir.
Bu 32 parametreyi ben bastırdım, evlere
dağıtıyorum. Ayrıca sen bakkart almaya geldiğinde
ben onun yanında bunu mutlaka sana bunu veriyorum. Vatandaş
bilmediği için mesela
rutin olarak böbrek
hastası var. Normalde
taksi tutup diyalize
götürecek diyaliz bitince
eve getirecek şimdi onu
bu kartla kullanmaya
kalkıyor ama bu kartın
içinde rutin hastanelere
gitmek yok. Taşıma
değil bu. O yüzden 32
parametreyi veriyoruz.
O 32 parametrenin
içindeysen mutlaka
bakmak zorunda.
Mobil Sağlık
Hizmeti’ni kullanarak
ambulans çağıran
hasta ve hasta yakınları, kendi istediği hastaneye mi götürülüyor?
Ambulanslarımız hastaya ve hasta yakınlarına nereye gitmek istiyorunuz diye sorar. Çünkü özel hastaneler var, devlet hastaneleri var. Bunu hasta ve
hasta yakınına sorar bu birinci kural. 2.olarak da
bu da çok önemli bir şey. Allah korusun bir
vatandaşın eli koptu, şimdi bu acil sağlık hizmeti
veren şirketin veya o an acil sağlık hizmetine gelen
ekibin mutlaka şunu bilmesi gerekir. Kol koptu alıp
onu herhangi bir yere götürmemesi gerekiyor. Kol
kopmada, uzuv kaybetmede en uzman hastane
kimse hasta yakınına kolu koptu bunu her yer
götürebiliriz ama x hastaneye götürmeliyiz. Çünkü
x hastanesi bu konuda uzman hastanedir diye
söyler. Söylemek zorunda çünkü hasta ve hasta
yakını o anda en iyi müdahaleyi kimin yapacağını
bilmeyebilir.
8 senedir başarılı şekilde
yürütülen bir proje
olduğunu belirttiniz.
Mobil Sağlık Hizmeti’ni
daha önceki yıllarda
Medline ile
gerçekleştiriyordunuz. Bu
sene ise Acıbadem ile bu
projeyi yürüteceksiniz. 8
yıldır aynı şirketle verilen
ve çok başarılı giden
uygulamanın yeni bir
şirketle yola devam etme
sebebi nedir?
Her yıl düzenli olarak
yapılan bir ihale. 2005'ten
beri yapılıyor. Bu yılda aynı
düzende yapıldı. Açık ihale
herkesin girebileceği bir
ihale. Bu yıl Acıbadem aldı. Medline de katıldı,
S.O.S de katıldı. İhale komisyonu en ekonomik
rakamı veren firmaya ihaleyi verdi. Bunun başka
bir sebebi yok.
Medline tamamen bu yönde hizmet veren,
Acıbadem ise genel sağlık hizmeti veren
kuruluş. Aynı başarıyı sürdürebilecek misiniz?
İstenilen şeyler belli. Acıbadem de bu hizmeti en
iyi şekilde yerine getireceği için ihaleyi aldı. Böyle
olmasa ihaleye girmezdi zaten. Biz Medline ile bu
yıla kadar çok güzel çalışmalar yaptık. Belediye
başkanımız, biz ve herşeyden önemlisi vatandaş
memnundu Medline’den. Umuyorum ihaleyi
kazanan Acıbadem de aynı şekilde çaba
gösterecek, aynı başarıyı onların da sağlayacağına
inanıyorum. Sonuçta bütün şartları taşıdığına göre
neden olmasın.
Bakırköy'ün çeşitli noktalarında mobil sağlık
hizmetinde yeni dönemin duyurularını
yaptınız. Vatandaşlar bu süreçte ne yapacak.
Vatandaşlar yeni kartlarını nasıl temin edecek?
Evet biz bu deşikliğin duyurusunu yaptık.
Bakırköy'ün sokaklarında çok ciddi bir kampanya
çalışması yaptık. Çünkü vatandaşın mağdur
olmaması geekiyor. Bir önceki firmamızda
sağolsunlar bize bu konuda yardımcı oluyorlar.
İhaleyi kaybettik şeklinde davranmadılar. Buradaki
en önemli şey hizmetin aksamamasıydı ve
aksamadı. Şu dönem senin elinde acil sağlık kartın
olmasa da farketmeyecek. Çünkü sen diyeceksin
ki, Bakkart numaram şu acil sağlık hizmeti
istiyorum. Acil sağlık kartları adreslerine
postalanıyor. Ama o sana gelene kadar senin
mağdur olmaman gerekir. Halen acil sağlık
hizmeti kartları ellerine ulaşmayan vatandaşlarımız
paniğe kapılmasınlar, şu dönemde bakkartları ile
bu hizmetten yararlanabilirler. Ayrıca acil sağlık
hizmetinde farklı bir uygulamamız da var. İlla
ambulans çağırman gerekmiyor. Mesela geçen
benim çocuğum hastaydı ama ambulans
çağırmamı gerektirmiyordu. Telefon açıyorum,
çocuğum ateşli diyorum. Bana sorular soruyor,
telefonda beni yönlendiriyor, telefonda muayene
hizmeti var. Bu çok önemli, her zaman 7-24 saat
telefon açtığınızda bu hizmet veriliyor.
Bu projenin belirttiğiniz başarıya
ulaşmasındaki en önemli etkenler sizce nelerdir?
Tek bir sebebi var, o da Bakırköy halkı. Bu projeyi
çok sevdiler, sahip çıktılar. Sevmese, sahip çıkmasa
8 senede buraya kadar gelemezdik. İstanbul ve
Türkiye genelinde bu kartlar var, değişik
belediyelerin böyle kartları var. Araştırdığınızda
şunu göreceksiniz bunun en iyisi Bakırköy
Belediyesi'nde yapılıyor. Çünkü Bakırköy Belediyesi
buna çok inandı, sonuna kadar takip etti. Belediye
başkanımız Ateş Ünal Erzen bu projeyi sonuna
kadar takip ediyor. Hafta boyunca
bize vaka raporu geliyor. Bu raporlar
Belediye başkanımıza da gidiyor. Ateş
Ünal Erzen bu hizmeti kullanan
vatandaşlara telefon açıp, geçmiş
olsun dileğinde bulunuyor ve insanlar
bizi arayıp, beni birisi arayıp Ateş
Ünal Erzen'im diyerek işletti galiba
diyorlar. Oğlumun bile hasta
olduğumdan haberi yok, Ateş Ünal
Erzen'in nasıl haberi var diyor. Bu
projenin 8 senedir bu kadar başarılı
olmasının sebebi bu.
Bakırköylülere gazetemiz
aracılığıyla neler söylemek
istersiniz?
Vatandaşlarımız bu ve diğer bütün
konularda geri dönsünler, memnuniyetlerini, memnuniyetsizliklerini
mutlaka bizimle paylaşsınlar. Biz daha
fazla insana ulaşmak, daha fazla bilgilendirmek için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz.
Allah kimseye acil sağlık hizmeti kullandırmasın
ama olduğunda da gerek ambulans sistemini,
gerekse telefonla çağrı sistemini bu olanaklarını
kullansınlar. 8 senedir Bakırköy
Beldiyesi bu hizmeti yurttaşlarına
sunuyorsa bunu bilsinler ve
ihtiyaçları olduğunda mutlaka
kullansınlar ve bize aldıkları
hizmetle ilgili geri dönüş yapsınlar.
Yavuz ARPACIK
25
St.Valentine Day...
Efendim merhabalar...
Nasıl su akıp yolunu bulursa,
özel günlerde, özel kişilere,
özel hediyeler ve özel
kutlamalar kaçınılmazdır.
Son ana kadar birşey
alınmamış olsa bile, bir yıl
boyunca çene dinlememek
için, ne yapılır edilir ve boş
Ferhan KILIÇ
geçilmez. Evli çiftlerin özellikle erkek tarafının karambole getirmeye çalışıp "Biz evliyiz, sevgili değiliz
ki..." diyerek es geçmeye çalışmasını da yemezlerrrr... Sevgililer Günü çoğunluk için bir hediye trajedisine dönüşse de, kimileri için çok özel olabilir.
Sevgililer gününde evlenenler, evlenme teklifi
alanlar, ergenlik döneminin ilk sevgilisiyle
yaşanan ilk sevgililer günü seramonisi, unutulmaz
anlar yaşanmasına vesile olabilir.
Şubat ayı ortasının aşk ile ilişkisi orta çağlara
dayanmakta olup, Antik Yunan takviminde Ocak
ayı ortası ile Şubat ayı ortasının arasında kalan
zaman Gamelyan ayı olarak adlandırılmış ve Zeus
ile Hera'nın kutsal evliliğine adanmıştı.
Sevgililer günü her yılın 14 Şubat günü kutlanan,
kökeni Roma Katolik Kilisesi’nin inanışına
dayanan ve Valentine ismindeki bir din adamının
adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya
çıkmış bir gündür. Valentine kelimesi Batı
medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili
anlamında kullanılır.
Peki kimdir bu Valentine?
Valentine üçüncü yüzyılda Roma'da yaşayan bir
rahipti. O dönem Roma imparatoru olan Claudis
büyük bir orduya sahip olmak için bekar erkeklerin tümünü orduya alıyor ve savaşa zorluyordu.
Evliliklere izin verilmiyor, bir çok sevgili bu yüzden
acılar çekip ayrı düşüyordu. Valentine kilisede
gizlice nikah yapmaya ve sevenleri birleştirmeye
başlayınca, bir anda tüm Roma'da kahraman
oldu. Bu yüzden yetkileri elinden alınıp zindana
atıdı; öldürülmesine karar verildi. Ölümü
bekleyen Valentine'i gardiyanın görme özürlü kız
kardeşi ziyaret etmeye başladı. Julia ile Valentine'in sohbetleri ilerledikçe; doğuştan kör olan
Julia, dünyayı Valentine'in anlattıkları ile görmeye
onun bilgeliği ile aydınlanmaya güçlenip teselli
bulmaya başladı. Öldürüleceği günden bir gün
önce ise Valentine Julia'ya bir aşk notu verip
altına "Valentine'den" diye yazdı... Bu not
efsaneleşip günümüze kadar geldi ve "Sevgiliden"
anlamında kullanıldı.
Fransa ve İngiltere'de 14 Şubat, geleneksel olarak
kuşların çiftleşme günü olarak bilinmekteydi.
Günün bu özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar verip, bu notlarda
birbirlerine Valentine diye hitap etmeye
başladılar. 1969 yılında da Roma Katolik kilisesi
takviminde 14 Şubat "Aziz Valentine Günü" (St.
Valentine Day) olarak ilan edildi ve tüm dünyada
Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlandı.
Her ne kadar tüm dünyada kutlanan,
hatırlanmadığında çiftlerden birinin eziyete
dönüştürdüğü bu günün, ticari amaçla
kullanılmaya çalışıldığını bilsek de, Aziz
Valentine'e teşekkür etmemiz gerekir. Sevginin bu
denli yozlaştığı, ilişki ve evliliklerin çıkar
karmaşasına dönüştüğü günümüzde bizlere bir
gün dahi olsa gerçek sevgiyi aşkı düşündürttüğü
için...
Esen kalın efendim...
Sevgiler herkeseeee...
GEÇMİŞ OLSUN...
Uzun zamandır şeker hastalığı nedeniyle tedavi
gören Zuhuratbaba Mahalle Muhtarı Ünal
Erol'un, Bakırköy Dr.
Sadi Konuk Eğitim
ve Araştırma Hastanesi'nde
geçirdiği ameliyat
ile sağ bacağının
diz kapağından
altı kesildi.
Geçirdiği ameliyat
sonrasında evinde
ziyaret ettiğimiz
Zuhuratbaba
Mahalle Muhtarı
Ünal Erol, uzun
zamandır şeker
hastalığı nedeniyle
tedavi gördüğünü
ihmalkarlık ve
stres nedeniyle talihsiz bir süreç
yaşadığını söyledi.
Eşi ve çocuklarının
büyük desteği ile acısını dindirdiğini kaydeden
Erol, başta mahalle sakinleri olmak üzere tüm
Bakırköylüler’in kendini arayıp geçmiş olsun
dileğinde bulunmalarını ise hiçbir zaman
unutamayacağını söyledi.
artık her evin içinde benim adım geçiyor. Ama
her şeyi tadında bırakıp gelecek nesillere yol
açmamız lazım'' diye
konuştu.
MUHTAR
ARKADAŞLARI HEP
YANINDA
Geçirdiği talihsiz
ameliyat
sonrasında Ünal
Erol'un evi ziyaretçi
akınına uğrarken,
Bakırköy'de görev
yapan arkadaşları
da Erol'u bir an
olsun yalnız
bırakmıyor. Erol'u
evinde ziyaret
eden muhtar
arkadaşlarına çok
teşekkür eden
Zuhuratbaba
Mahalle Muhtarı Ünal
Erol, ''Muhtar arkadaşlarım hep yanımda oldu.
Evde, hastanede hiçbir zaman yanımdan
ayrılmadılar. Onlarla sohbet ederek, anıları
BU TALİHSİZ DÖNEMİMDE
SEVİLDİĞİMİ ANLADIM
İnsanın acı gününde dostlarını daha iyi
anladığını söyleyen Erol, ''Zuhuratbaba'da
40 yılım geçti. Ben bu talihsiz hastalığımda
sevildiğimi çok iyi anladım. Bu da beni çok
mutlu etti. Bakırköy Kaymakamı Yakup
Vatan'dan Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen'e, kamu kurum çalışanlarından
Bakırköylü vatandaşlara kadar herkes
arayıp halimi hatrımı sordular, yanımda
oldular. Hepsine çok teşekkür ediyorum''
dedi.
GÜZEL BİR JÜBİLE YAPARAK
MUHTARLIĞI BIRAKMAK İSTİYORUM
Güzel bir veda ile muhtarlık görevini genç
arkadaşlarına bırakmak istediğini de
belirten Ünal Erol, ''İnsanlar bir acı da
yese üstüne bir tatlı yediği zaman acıyı
unutur. Bende 40 sene acı veya tatlı günler
geçirdimse, bir jübile yapıp Bakırköy
halkıyla helalleşerek bu şekilde muhtarlığı
bırakmak istiyorum. Muhtarlığı bıraktı, izdivaya
çekildi denmesini istemiyorum. Ben
Bakıköylüyüm şapkamı alıp gitmem hiçbir
zaman. Ama yapılacak güzel bir veda ile benden sonra gelecek olanlara da muhtarların
unutulmadığına dair bir anı bırakak istiyorum.
Bu ayrılışım şapkamı alıp gitmek anlamında
anlaşılmasın. Mahallemde 40 senem geçti,
tazeleyerek acımı unutuyorum. Hepsine çok
teşekkür ederim'' dedi.
Zuhuratbaba Muhtarı Ünal Erol'u ziyarete
gelen Bakırköy Mahalle Muhtarları da, Erol'un
örnek bir Bakırköylü olduğunu ve en kısa
zamanda aralarına döneceğine inandıklarını
belirttiler.
(Yavuz ARPACIK)
PANİK ATAK HASTALARININ YÜZDE 48’İ UYKUDA DA PANİK ATAK!...
Bakırköy Prof. Dr.
Mazhar Osman Ruh
Sağlığı ve Sinir
Hastalıkları E. A. Hastanesi’nin (BRSHH) bilimsel dergisi Düşünen
Adam’da yayınlanan bir araştırma,
panik atak hastalarının yüzde 48’inde
uykuda da panik atak görüldüğünü ortaya
koydu.
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı
ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi’nden
(BRSHH) bir grup bilim adamının yaptığı bir
çalışma, uyku panik atağının (UPA) farklı bir
yapıya sahip ayrı bir alt grup olabileceğini
ortaya çıkardı.
Ortada herhangi bir gerçek neden yokken,
kişinin uykudan ani bir çarpıntı ve korku ile
uyanması olarak tanımlanan ve tekrarlayıcı
olan panik hali, uykuda panik atak olarak
tanımlanıyor. Çalışmaya dahil edilen 98 panik
bozukluğu hastasının 51’inde, çalışma kriterlerine göre uyku panik atağı görüldü.
Yapılan çalışmada, panik bozukluğu
hastalarının yüzde 48’nin uyku panik atağı
geçirdiği saptandı. Uyku panik atağı
olgularında en sık görülen belirtiler ise;
boğulma hissi, uyuşukluk, çarpıntı, denge
kaybı, ölüm korkusu ve korkuya kapılma
olarak tespit edildi.
UPA olan panik bozukluğu olgularında,
hastalığın daha şiddetli seyrettiği, depresyon
birlikteliğinin sık olduğu, ayrıca, bu hastalarda
uyku bozukluklarının eşlik ettiği, uykuya dalma
ve sürdürmekte zorluk yaşandığı, sabah
yorgun kalkmanın sık görüldüğü saptandı. Ek
olarak, hastalar uyku ile ilgili kaçınmalar ve
davranış değişiklikleri, uyumaktan ve yalnız
yatmaktan kaçınma davranışı sergiliyor.
26
28 yıldır Ataköy 1. Kısım Muhtarı olan Kasım Yıldız
“MUHTARLIK GÖNÜL İŞİDİR”
Esra ERDOĞAN
ANLAMSIZ
Anlam arayışı değil midir insanı anlamsızlığa
sürükleyen… Aslında her olayın kendi içindedir
anlamı, değiştirilemez olan… Mana, anlamın içinde
kayı(p)(t) olmaktadır. Değiştirmek zorunluluğu ise
insanın doğasındadır, Gerçeği yitirmesini kaçınılmaz
kılan da budur.
Her şeyi olduğu gibi yaşayıp, illa bir anlam yükleme
çabasına girişmesek nasıl olurdu hayat diye
düşünürken bu cümleyi yazar buldum kendimi…
Hazır bu ay ki yazım da son birkaç aydır olduğu
gibi iyice gecikmişken, kafam da ki konu üzerine
yazmak kolaylığına kaçıverdim.
Bu ara; Varoluşculuk (Existansiyalizm) üzerine
birkaç kitap devirmiş olmamın da etkisi yok değil
tabi… Hoş konunun içinden yüz yıllardır çıkamayan
insanoğlu gibi benim de çıkabildiğim söylenemese
de farklı bir bakış açısı geliştirmeme yardımcı
olduğu için bu kuramı ortaya atanlara da teşekkürü
borç biliyorum.
Biz insanlar bu dünyaya atılıvermiş ve ne
yapacağını bilemeyen zavallı canlılar olarak hep bir
gelişme ve iyileşme hatta daha da ileri giderek
hayatımızdaki tüm boşlukları doldurma çabasına
girmişiz. E ne yapalım ki varoluş boşluğunu,
anlamsızlığını, bu dünyaya atılıvermiş olmanın
sıradanlığını kaldıramayan egolarımız, yaradılışa bir
anlam yükleme gereği duymuş olmalılar; tıka basa
dolum tesislerini çalıştırmaya özen göstermişler tabi
bu durumda.
İnsanlık ilerlemiş, şimdi 21. yy da ve internet
çağındayız, genlerle yap-boz ve Tanrıcılık
oynanıyor. Tabi bu anlam arayışı ve bilinen tek
gerçek olan ölüme deva bulma arayışları
olmasaydı; ki bunu da yine varoluşun
şaşkınlığından kurtulmaya çalışan birkaç bilim
insanının güncellediği düşünülürse, nice olurdu halimiz...
Ölümlü olurduk maazallah :)
Bunlar son derece güzel çalışmalar tabi… Ama bir
de insanoğlunun doğada ki boşluk kapama ve köşe
kapmaca çabalarına müteakip, bu boşlukları kendilerinin yarattığı düşünülmeyecek olsa ne hoş olurdu
demekten kendimi alamıyorum…
Ozonu del, cilt kanseri artsın; kansere çare ara :)
Akraba evliliği yap, genler bozulsun; düzeltmek için
Tanrıcılık oyna :)
Denizleri kirlet ki balıklar ölsün; doymak için
hormonlu gıdalar üret :)
Ormanları yak; fidan dik kampanyalarına milyonlar
harca, bekle ki büyüsün :)
Aman ha havayı da unutma hatırı kalır, onu da
iyice kirlet ki; soluk alacak yer kalmasın, hava temizleyicileri üret :)
Çocukların ruhlarını kirlet; yeni eğitim sistemleri
üret, okul yerine minare dik :)
Minare gölgesi ile davul tozunu karıştır ki belki
dünyayı değil ama cemaati kurtarırım felsefesi güt :)
Güt güt… Güdülecek bu kadar çok koyun varken;
ne bu felsefe biter ne de varoluş savaşı insanoğlu
tarafından kaybedilir…
Sonuç mu; Aristo’nun dediği gibi
“Zafer ya da hiç”
1976 senesinde geldiği Ataköy 1. Kısım'da
1984 yılında muhtar oldu. Çok sayıda seçime
girdi ancak görevi kimseye bırakmadı. O, 28
yıldır aynı mahallede muhtarlık yapıyor.
Ataköy 1. Kısım Mahalle Muhtarı Kasım
Yıldız, “uçan kuşu tanırım” dediği mahallede
gücü yettiği ve destek aldığı sürece hizmete
devam edeceğini söylüyor.
1984 yılında Ataköy 1. Kısım'da muhtarlık
görevine başlayan ve 28 yıldır aralıksız olarak
aynı mahallede görev yapan Kasım Yıldız ile
muhtarlığı, muhtarların mahalle için önemini,
görevlerini, anılarını ve daha bir çok konuyu
konuştuk.
1976 senesinde Ataköy 1. Kısım'a gelen ve
buradaki çarşıda market işleten Kasım Yıldız,
kendisinin pek istememesine rağmen
mahalle sakinlerinin yoğun ısrarı
üzerine muhtarlığa adaylığını
koyduğunu ve muhtarlığa
seçildiğini söyledi.
6 dönemdir muhtarlık görevini
yürüttüğü Ataköy 1. Kısım'ın 700
konutlu 3000 nüfuslu bir
mahalle olduğunu ifade eden
Yıldız, muhtarlığın gönül işi
olduğunu ve bir muhtarın
mahallesi için yeri
geldiğinde canını vermesi
gerektiğini belirtti.
Ataköy 1. Kısım Muhtarı
Kasım Yıldız, Ataköy 1. Kısım’a
gelişini ve muhtarlığa
başlangıç sürecini şöyle anlattı:
''Ataköy 1. Kısım'a 1976 senesnde
geldim. O zamanlar 1. Kısım
çarşısında market işletiyordum. Eski
muhtar sen müsaitsin, yeni muhtarımız
sen ol dedi. Ben yapmak istemedim. Ama
baktım çevreden herkes yapmamı istiyor. O
şekilde talip olduk, seçildik ve o günden bu yana
muhtarlık görevimde 28 yıla ulaştım. O zamanlar
Ataköy 1. Kısım nüfusu daha gençti, kalabalıktı.
Ataköy'de ilk yapılan mahalle 1. Kısım’dır. 700
konutlu 3000 nüfuslu bir mahalle. Oturmuş bir
bölge ilave bir yapı yok. Bakırköy'ün en yeşil
mahallesidir. Bakırköy'ün 1 numarası diyebilirim.''
Görev süresi uzadıkça mahalle sakinleri için artık
aileden birisi olduğunu ifade eden Yıldız, ''Yıllar
uzadıkça insanlar muhtarına daha sıcak bakıyor,
aynı bir aile gibiyiz. Mahalle sakinlerimiz evini,
çocuğunu bana emanet ediyor. Bu da yılların
verdiği bir güven ve karşılıklı iyi ilişkiden
kaynaklanıyor'' dedi.
Mahallesindeki en küçük yaştaki çocuktan en
yaşlısına kadar her vatandaşı tanıdığını ifade
eden Yıldız, ''Ben onlardan memnunum, herhalde
onlar da benden memnun ki 6 dönemdir beni
muhtarlığa layık görüyorlar. Beni en çok mutlu
eden mahalle sakinleri ile diyaloğumuzun çok iyi
olması. Sağlık durumum elverdiğince muhtarlığa
devam edeceğim. Mahalle sakinlerimizin de
isteği bu yönde. Uzun süre aynı
mahallede muhtarlık yapmak büyük
bir avantaj. Halk sana güveniyor,
inanıyor, bu çok güzel bir şey.
Mahallemiz sakinlerine bana 30
yıldır duydukları güven ve gösterdikleri teveccüden dolayı
teşekkür ederim. En
küçüğünden, en yaşlısına kadar
tüm mahalle sakinlerim için
canımı veririm'' diye konuştu.
Muhtarın mahallesine hizmet
için her şeyi yapması
gerektiğini de kaydeden Kasım
Yıldız, genç muhtarlara da şu
taviyelerde bulundu: ''Toplumumuzda genel olarak muhtarlar
hep yaşlı olur diye bir olgu var.
Muhtarlık yaşla ilgili değildir.
Şimdi 25 yaşında bile muhtar var.
Önemli olan muhtarlığı, isteyerek severek yapmaktır. Muhtarlık gönül işi,
hizmet işidir. Muhtarın yapmayacağı hiçbir şey
yoktur, hizmet için koşuşturması gerekir. Muhtar
her kapıyı açar, böyle bir sıfatı vardır. Her yerde
rağbet görür. Muhtarlık ilk basamaktır. Herşey
muhtarlıkta biter, çünkü nüfus vatandaşı tanımaz,
kaymakamlık tanımaz, adliye tanımaz ama
muhtar herkesi bire bir tanıyan, herkesin ne
olduğunu bilen biridir''
Ataköy 1. Kısım Muhtarı Kasım Yıldız, ayrıca şu
anda muhtar maaşlarının çok düşük olduğunu,
bir çok muhtarın muhtarlık giderlerini kendi
emekli maaşlarından karşıladıklarını belirterek,
muhtar maaşlarında düzenlemeye gidilmesi
gerektiğini de söyledi.
(Yavuz ARPACIK)
ENGELLİLER İÇİN “BİZ DE VARIZ”
Bahçelievler’de bulunan Özel Median Tıp Merkezi, engelliler
için, “Bizde Varız” çalışması başlatarak engelli vatandaşlara
ücretsiz tedavi imkanı sunacak.
Engelli vatandaşlara yönelik başlatılan, “Bizde Varız” projesinin
açılışına Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, AK
Parti Bahçelievler İlçe Başkanı Dr. Hakan Bahadır, Kadın Kolları
Başkanı Eser Kaysin, Sağlık İşletmecileri Derneği (SABİR)
Başkanı Dr. Tekin Yılmaz ve
Aile Hekimi Yegâne Özcan ve
engelli vatandaşlar katıldı.
Median Tıp Merkezi’nde
engellilere seslenen
Bahçelievler Belediye
Başkanı Osman Develioğlu,
“Bizde varız” demenin çok
önemli olduğunu belirtti.
Başkan Develioğlu, “Bir
ailede engelli vatandaş varsa
o aile için sorun
oluşturmuştur. Fakat toplumdaki insanlar bu engelli
vatandaşların dışarı
çıkmalarına katkıda
bulunurlarsa topluma
girebilirler. Tıp Merkezimiz de engelli vatandaşlarımızın yanında
olduğunu gösterdi” dedi. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren
Bahçelievler Belediyesi olarak çalışıyoruz diyen Başkan
Develioğlu, “Engelli vatandaşların belediyeye ve çeşitli kurumlara rahat girip çıkabilmeleri için özel yerler yaptık. Hâlâ da
eksiklerimiz var bunları da gidermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
27
Kişisel olarak 1997 yılından bu yana uyuşturucu ile savaşan Polis Memuru İsa Altun,
uyuşturucu madde zararlarına karşı okullarda madde bağımlılığıyla ilgili olarak sergiler açıyor.
Yazdığı yazılar ve hazırladığı web sitesiyle gençleri ve aileleri uyarıyor.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYE ADANMIŞ BİR HAYAT
Aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybeden Mehmet
isimli bir gencin ölümünden önce kendisine söylediği “ne
olur gençleri bu zehirden kurtarın” sözünü unutamayan
Polis Memuru İsa Altun, çıkardığı ''Bir Kereden Çok Şey
Olur'' isimli kitabı ile uyuşturucu ve madde bağımlılığı
konusundaki deneyimlerini gençlere ve ailelere aktarıyor.
Uyuşturuu ile mücadelede yaptığı
başarılı çalışmalarından dolayı 1999
yılında 160 ülkede temsilciliği bulunan Uluslararası Genç Girişimciler
Organizasyonu (JCI TOYP)
tarafından ''İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı'' ödülü
alan, 2000 yılında da dönemin
Emniyet Genel Müdürü Necati
Bilican tarafından ''Yılın Polisi''
seçilen İsa Altun, Bakırköy İlçe
Emniyet Müdürlüğü bünyesinde
Bakırköy Adliyesi'nde polislik
görevine devam ediyor.
Şu an narkotik şubede olmasa da
uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla
ilgili çalışmalarına aralıksız olarak
devam ettiğini kaydeden İsa Altun ile
madde bağımlılığı konusunda yaptığı çalışmaları, madde
bağımlılığının nedenlerini, bağımlılıktan kurtulma yollarını
ve bu süreçte gençler ile ailelerin dikkat etmesi gerekenler
konusunda konuştuk.
Gerek uyuşturucu gerekse diğer madde alışkanlıklarının
hepsinin özünde aile unsurunun olduğunu belirten Altun,
dağınık ve parçalanmış aile ortamında yetişen gençlerde
maddeye yönelimin fazla olduğunu kaydetti.
Yapılan araştırmalara göre 16-25 yaş aralığındaki erkek
çocukların madde bağımlılığına bulaştıklarının görüldüğünü
ifade eden Altun, antisosyal kişilik, çevreden kopukluk,
kendini ifade edememe, merak, özenti, arkadaş çevresi
gibi birtakım nedenlerin madde bağımlılğının en önemli
faktörleri olduğunu kaydetti.
Madde bağımlısı olan bir insanın polise gitmeden
AMATEM (Alkol - Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve
Eğitim Merkezi) veya AMATEM düzeyindeki diğer sağlık
kuruluşlarına giderek bu yönde destekleyici tedavilerini
yaptırabileceklerinin de altını çizen İsa Altun, madde
bağımlısı insanların hiçbir şey için geç kalınmadığını
bilmeleri gerektiğini ve her türlü tedaviden istifade edip
tekrar hayata merhaba diyebiliceklerini söyledi.
Öncelikle İsa Altun kimdir, kendinizden kısaca bahseder
misiniz?
1965 doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. 1992’de çok sevdiğim
ve şeref duyduğum polislik
mesleğine başladım. Sırasıyla
Gaziantep, Kahramanmaraş,
Antalya ve İstanbul olmak
üzere yaklaşık 20 yıldır bu
teşkilattayım. Bakırköy'e
geçtiğimiz yıl Sarıyer'den
atandım.
Madde bağımlılığı ile
mücadelenize ne zaman ve
nasıl başladınız?
Madde ile mücadelem 1994
yılına uzanıyor. O dönemde çok büyük saygı duyduğum İl
Emniyet Müdürüm Hüseyin Çapkın ben Gaziantep'te asayiş
ekiplerde çalışırken üstün çalışmalarımdan dolayı narkotik
şubeye tayinimi yaptırmştı. Narkotik şubede çalışırken madde
bağımlısı bir gencin benim sonum ölüm biliyorum. Ben ölüyorum
ama benden sonrakilere bir şeyler yapabilelim anlamında bir
vasiyeti olmuştu. Ben vicdanen bu vasiyetin yerine gelmesi için
çeşitli çalışmalar yaptım ve yapıyorum. Gaziantep'te yerel
gazetelerde madde bağımlılığı ile ilgili yazılar yazdım. Uyuşturucu
ile mücadele konulu karikatür sergisi açtım. Daha sonra kitap
yazma fikri oluştu. Kitabımı da geçtğimz yıl yayınladım.
Belirttiğiniz çalışmalar neticesinde bazı ödüller de
kazandınız. Bu ödüllerdende bahseder misiniz?
1999 yılında Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu (JCI
TOYP) tarafından ''İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına
Katkı'' ödülü aldım. 2000 yılında da dönemin Emniyet Genel
Müdürü Necati Bilican tarafından ''Yılın Polisi'' seçildim. Bunlar
beni manevi yönden onore etti. Çünkü benim amacım aileleri bilinçlendirmek, eğitmek. Gençlerimiz, gençlik duygusu ile beraber
merak duygusunun en üst noktada olduğu bir dönemdeler. O
merak duygusunu bilgi ile donatabilirsek,
gençlerimiz kötü alışkanlılara bulaşmaz.
''MADDE BAĞIMLILIĞININ
TEMELİNDE
AİLE UNSURU VAR''
Edindiğiniz tecrübelerden yola çıkarak
bağımlılık nasıl başlar ve bu aşamadaki
insanlara ve ailelerine neler tavsiye
edersiniz?
Gerek uyuşturucu olsun gerek diğer
kötü alışkanlıklar ve madde
bağımlılıkları olsun hepsinin
temelinde aile unsuru vardır.
Bugün uyuşturucu ile iç içe
olan insanlara baktığımız
zaman çoğunun ailesi ile
beraber yaşadığı
görülüyor. Ama dağınık,
parçalanmış aileler. Antisosyal kişilik,
çevreden kopukluk, kendini ifade edememe,
merak, özenti, arkadaş çevresi gibi birtakım
sebeplerden yola çıkıp maddeye bulaşan
gençlerimiz var. Maddeye bulaşan
gençlerde genelde yaş aralığı 16-25 ve
çoğunluğu erkek çocuklarımız.
Uyuşturucu konusunda ne durumdayız.
Emniyetin bu konudaki çalışmaları
neler?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve 81 ilin
emniyet müdürlüğü olmak üzere suç ve
suçla mücadelede geçmiş yıllara oranla
çok büyük mesafeler kaydedildi. Türkiye'de
uyuşturucu konusu ne bizi korkutacak kadar
büyük seviyede ne de önem verilmeyecek
kadar küçük seviyede. Bugün İstanbul'da
narkotik ekiplerimizin ve şubemizin de başarılı
çalışmaları, okullardaki bilinçlendirme ve
eğitim çalışmaları sonucu geçmiş yıllara
oranla uyuşturucuya yönelme oranında
büyük azalma var. Bu da gösteriyor ki, madde
ile mücadele sadece polisle sağlanabilecek bir
mücadele değildir. Öğretmenlere, eğitimcilere,
okullara, aile birliklerine, medyaya ve bütün kurumlara görev düşüyor. Aynı zamanda şu anda
Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelede toplam 18
bakanlık aktif bir şekilde çalışmakta ve maddeyle
mücadeleye destek vermektedir.
Bu konuda uygulanan cezalar nelerdir?
Kullanıcı ve satıcılara ne tür cezalar veriliyor?
Uyuşturucu ve bağımlılık bir hastalıktır.
Dolayısıyla suç kavramından önce
kanunlarımız kişiyi mağdur olarak görüyor.
Cezalandırmadan önce onu topluma
kazandırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor.
Ama satıcılara Türk Ceza Kanunu'nun ilgili
maddeleri gereği suçun niteliğine göre ağır
yaptırımlar sözkonusu. Uyuşturucu ile
mücadelede en büyük etken eğitim, aile, sevgi.
Bugün 5 yaşında bir çocuğa bile sorulduğunda uyuşturucunun
kötü bir şey olduğunu ve zararlarını bilir. Ama bu konuda eğer
yeterli eğitim verilmezse, bir kereden bir şey olmaz
denilirse bu çocuklar sonu ve geri dönüşü olmayan yollara girebilir. Onun için cezadan çok eğitimin faydalı olacağına
inanıyorum. Elbette ceza da lazım ama önleyici tedbirler
sağlanırsa daha faydalı olur.
''AŞIRI DOZDA UYUŞTURUCUDAN
HAYATINI KAYBEDEN MEHMET İSİMLİ GENCİN
VASİYETİ ÜZERİNE KİTAP YAZDIM''
Madde ile mücadelenizde sizi en çok etkileyen
unutamadığınız bir iki anektod paylaşır mısınız?
Bu kitabın yazılmasına vesile olan Mehmet isimli gencin bende
çok büyük etkisi oldu. Gaziantep'te 20'li yaşlarda yeni evli bir
gençti. Sigara ile başlayan alkol ile devam eden süreçte diğer
kimyasal ve doğal uyuşturucuları kullanmış ve finalde de eroin
denen illetten dolayı vefat etti. Vefat etmeden önce “Benim
sonum ölüm. Ama benden sonrakiler ölmesin, onlar için bir
şeyler yapın” dedi. Bu beni çok etkiledi. Ve Mehmet'in vasiyeti
üzerine ''Bir Kereden Çok Şey Olur'' isimli kitabı yazdım. Ben
Gaziantep'te narkotikteyken madde bağımılığından kurtarmaya
çalıştığımız 8 çocuğumuz vardı. 8 çocuğumuzun da son 5 yıl
içerisinde vefat ettiğini öğrendim ve bu beni çok derinden
yaraladı. 20'li yaşlarda hayatın altın çağında bir gencin
uyuşturudan ölmesi kadar acı birşey olamaz. Allah kimseye bu
acıları yaşatmasın. Ama en buruk acı Mehmet'in hikayesiydi.
Beni uyuştucuyla mücadeleye teşvik eden, yazı yazmama sevk
eden Mehmet'tir.
Kitabınızda madde bağımısı gençlerin hikayeleri de yer
alıyor. Ve çok çarpıcı örneklerle uyuşturucunun bir
gence, bir insana her şeyi yaptırabileceği gözler
önüne seriliyor. Peki bu illetten kurtulmak isteyen
gençlerimiz, insanlarımız neler yapabilir. Onlar
ve aileleri nasıl bir yol izleyebilir?
Madde bağımlısı bir insan polise gitmeden herhangi
bir sağlık kuruluşuna gidip bir arındırma terapisine gidebilir. AMATEM veya AMATEM
düzeyindeki diğer sağlık kuruluşları bu yönde
destekleyici tedavilerini yapmaktadırlar. Hiç bir
şey için geç kalınmış değildir. Psikolojik
veya her türlü tedaviden istifade edip tekrar
hayata merhaba diyebilirler.
Şu an narkotik şubede değilsiniz. Bu
başarılı çalışmalarınıza narkotikte
devam etmeniz gerekmez mi?
Polis tanımından da anlaşıldığı üzere asayişi
amme, şahıs tasarruf ve mesken mahsuniyetini koruma, vatandaşa yardım
etme görevini yapar. Ben şu an çok
sevdiğim ve saygı duyduğum Bakırköy İlçe
Emniyet Müdürüm İzzet Kaptan'ın memuru olmaktan gurur duyuyorum. Bana
manevi bakımdan çalışmalarımda destek
oldu. Zaten müdürümün destekleri olmasa
bu çalışmaları yapamazdım. Narkotikte de
olsam Bakırköy İlçe Emniyet
Müdürlüğü'nde de olsam, çalışmalarıma
devam ediyorum. Önemli olan insanlara
hizmetlerimizi, çalışmalarımızı
ulaştırabilmek, onlara ışık tutabilmek.
Narkotik şubede olmasanızda çalışmalarınıza
devam ettiğinizi söylediniz. Peki bundan
sonraki dönemde neler yapacaksınız?
Şubat ayı içinde “Ortam Sanal, Suç Gerçek”
isimli kitabım çıkacak. Nisan ayında “Türk
Polisini Tanıma Kılavuzu” isimli kitabım
çıkacak. Ağustos ayında Türkiye'deki seçkin
gazetecilerin 20 yıldır en çok okunan köşe yazılarını
derledim. Bununla ilgili bir kitap çalışması düşünüyorum.
Kasım ayında kadınlara yönelik şiddetin ele alınacağı “Kadın ve
Şiddet” isimli kitap çalışmam olacak. Amacım bir iz
bırakabilmek, çocuklarımıza anlamlı bir miras bırakabilmek.
Son olarak gençlere, ailelere ve Bakırköylülere vereceğiniz
mesajlar nelerdir?
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, Cumhuriyet’in ve
Atatürk devrimlerinin bekçileridir. Geleceğimizi emanet
edeceğimiz çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı herşeyin
önündedir. Biz çocuklarımıza öyle bir gelecek sağlamalıyız ki,
öyle bir yaklaşım göstermeliyiz ki, kendileri maddeye bulşmadan
bütün zorlukları aşabilme becerisi göstersinler. Bununda yolu
özgüven, özsaygı, nitelikli bir aile eğitimi, aile içinde sevgi ve
saygının egemen olmasıdır. Ayrıca spor, kültür, sanat gibi
aktivitelerin fazlalaşması gençlerimizi sokaktan, kötü
alışkanlıklardan çekecektir.
(Yavuz ARPACIK)
Polis Memuru İsa Altun’un
madde bağımlılığı ile ilgili çıkarmış olduğu
“Bir Kereden Çok Şey Olur” isimli kitabı
temin etmek isteyenler
[email protected] adresine mail atabilir
0507 973 91 66 numaralı telefonu arayabilirler.
28
Kitap kurtlarının, taş plak tutkunlarının, kartpostal ve eski dergi meraklılarının
mutlaka uğraması gereken bir mekan
ATAKÖY TAŞLIK SAHAF KAHVE
Ataköy 7-8 Kısım'da açılan Taşlık Sahaf
Kahve, edebiyat sevdalılarını bir araya
getiriyor.
ZÜLKANÝ SÝRMEN
UNUTMADIK…
1993 yılında hunharca katledilen
ustamız Uğur Mumcu’yu andık. 1993
sabahı evinden çıkan, arabasına
yönelen Uğur Mumcu başına geleceklerini bilmiyordu. Arabasının kapısını
açtığında vücudu paramparça olmuştu.
Bu dünyada kalemi keskin olanların,
ileriyi düşünenlerin, iyi insanların yeri
yoktur. Cumhuriyet Gazetesi’nin gözlem
köşesinden her gün aydınlara, halkına
devamlı iyiliği, hoşgörüyü savunmayı,
ülkesinin menfaati için yazdığı yazıları
hiç unutmuyoruz. Uluslararası başarıları
ise bugün ve dün televizyonlarımızda ve
ulusal basınımızda gündeme geldi. Papa
süikastının bütün gizliliklerini açıklayan
Uğur Mumcu bugün aramızda yok.
Niye?
Günün birinde kaleme aldığı yazısında
‘ey halkım unutma bizi’ diye yazmıştı.
Unutulmadı, unutmayacağız. Fikirleri
beynimizde kazılı. Yine 24 Ocak’ta
katledilen Gaffar Okan’ı da unutmadık
unutmayacağız da. Türkiye’nin aydın,
ileriye dönük düşüncelerini halkına
özgürce aktaran yazarlarına ihtiyacı
vardır. Dirsek taşı dirseğe konur, onu
temel de kullanamazsınız mutlaka
dirsekte olmalı. Bugüne baktığımızda
halkın işsizlikle savaşı devam ediyor.
Hergün günlerce kişi sokağa atılıyor.
Ekonomi çıkmazda, bizi yönetenler ise
pembe tablolar çiziyorlar. Fakat durum
hiç de öyle değil.
Küresel kriz dünyada etkisini gösterirken Türkiye’de işlerin hiç de iyi
gitmediği yakın bir zaman da mutlaka
patlak vereceği ekonomi profesörleri
tarafından bize yansıtılıyor. Alım
gücünün gittikçe azaldığı her türlü
olumsuzlukların görüldüğü ortamda
vatandaş kendi yağıyla kavrulmaya
çalışıyor. Böyle mi olmalı? Ülkenin
kurumları kişiye göre değil devletin
kurumlarına göre yönetilmelidir. Kısa
günün kârı, bize dokunmayan yılan bin
yaşasın gibi avutmaca sözlerle özgürlük
olmaz. Kişi düşündüğünü söyleyebilmeli
ve yazabilmeli. Tüm Avrupa ülkelerine
baktığımızda durum böyle…
Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili de birkaç
söz söylemek istiyorum. Bu yerel seçim
diğer yerel seçimlere benzemeyecek.
Bunun altını da kırmızı kalemle çiziyorum. Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi’nin yerel seçimlere geniş
donanımlı ve bilgili kişilerden seçmesi
tek dileğim. Tabi ki bu böyle gitmeyecek.
Taşlar yerine oturacak vatandaşın yüzü
gülecek.
Yerel yönetimlerle birlikte İstanbul’un
ve bazı ilçelerinin çehresi değişecek,
kendi hak ettiği yere geleceğini
düşünüyorum.
Her şey gönlünüzce olsun…
Ataköy 7-8 Kısım Gazi Sitesi L-2 Blok C-26 No’lu
adreste sıcak bir ortamda misafirlerini ağırlayan Taşlık
Sahaf Kahve, roman, hikaye, şiir, anı kitaplarından
Varlık, Hayat gibi dergilerin geçiş sayılarına, taş plaklardan kartpostallara kadar yüzlerce seçeneği misafirlerine sunuyor.
Taşlık Sahaf Kahve'de ayrıca her salı temalı
buluşmalarda bir araya geliniyor, taş
plaktan müzikler dinleniyor ve çaykahve eşliğinde edebiyat
sohbetleri yapılıyor.
Yıllar boyunca okuduğu ve
evdeki kütüphanesinde
biriktirdiği kitapları, plakları,
kartpostalları ve dergileri
hiçbir kar amacı gütmeden
insanların beğenisine sunmak ve eski yıllara özlem
duyan insanlarla bir araya
gelerek kültürel ve sanatsal
söyleşiler, toplantılar yapmak
amacıyla Taşlık Sahaf
Kahve'yi açtıklarını belirten
Özkan Karayel tüm Ataköy,
Bakırköy ve İstanbullu edebiyat
severleri Taşlık Sahaf Kahve'ye beklediklerini söyledi.
Taşlık Sahaf Kahve'de yerli ve yabancı
roman, hikaye, şiir, anı ve gezi
kitapları gibi bir çok türde binlerce kitap
olduğunu ifade eden Karayel, ''Uzun yıllardır
okuduğum kitapları, taş plakları, dergileri,
kartpostalları evimdeki kütüphanemde biriktiriyordum.
Bu değerli eserlerden meraklılarınında faydalanması
gerektiğini düşünerek, Taşlık Sahaf Kahve'yi eşimle
birlikte açtık. Böyle bir mekan uzun yıllardır istediğim,
hayalini kurduğum bir projeydi. Bu hayalimi
gerçekleştirdiğim için çok mutluyum'' dedi.
Taşlık Sahaf Kahve'ye gelen misafirlerini sıcak bir
ortamda karşıladıklarını belirten Karayel, “Burada
ticari hiçbir beklentimiz yok. Biz mekanımıza ne kadar
çok insan gelirse o kadar mutlu oluyoruz. İnsanlarla
bir kitap, bir yazar, bir plak veya kartpostal hakkında
konuşmak, bilgi alışverişinde bulunmak bize büyük
mutluluk veriyor. Ayrıca çocuk kitaplarımızda var. Ara
sıra çocuklar da gelip, burada kitap okuyor. O minik
evlatlarımızın kitap okuduğunu görmek, bir şeyler
öğrenmesi inanın bizim en mutlu dakikalarımız oluyor''
diye konuştu.
Özellikle teknolojinin ve internetin
hayatımıza girmesi ile birlikte kitap
okuma alışkanlığımızı da kaybettiğimizi
vurgulayan Özkan Karayel, Taşlık
Sahaf Kahve'de her salı akşamı bir
konu veya bir yazar belirlenerek, edebiyat sevdalıları ile
paylaşımlar yaptıklarını da
belirtti.
Ataköylülerden bekledikleri
kadar ilgi göremediklerini
ve buna hem şaşırdıklarını
hem de üzüldüklerini kaydeden Özkan Karayel,
''Ataköylüler’in kitaba, edebiyata daha ilgili olmalarını
beklerdim. Şu ana kadar çok
fazla ilgi gösterilmedi. Burada
hemen yanı başlarında böyle
bir imkan var. Dışarıda arayıpta
bulamayacakları eserleri burada
bulma imkanları var. Gelsinler kitap
okusunlar, taş plaktan müzik dinlesinler, eski dergileri okusunlar. Böyle bir fırsatı
kaçırmasınlar'' dedi.
İstanbul'da eşi benzeri olmayan Taşlık Sahaf Kahve'nin
hafta içi 14:00-21:00 saatleri arasında açık olduğunu
kaydeden Özkan Karayel, Taşlık Sahaf Kahve'nin
sunduğu kültürel ve sanatsal hizmetler ile ilgili bilgi
almak isteyenlerin 0212 560 99 19 No’lu telefonu arayarak kendilerine ulaşabileceklerini söyledi.
(Arzu BERATOĞLU)
Bakırköy'de 1 yılda 729'u bandrolsüz kitap olmak üzere 29961 adet korsan yayın ele geçirildi.
BAKIRKÖY İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
KORSANA AĞIR DARBE
Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği'nin korsan yayınla
mücadele çalışmaları neticesinde 20112012 Ocak ayı itibariyle 29961 adet korsan ürün ele geçirilirken 16 işyeri ve 39
şahıs hakkında yasal işlem başlatıldı.
Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği'nden yapılan açıklamada
şu ifadelere yer verildi.
''Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü
Güvenlik Büro Amirliği'nce korsan
yayınlarla mücadele çalışmaları neticesinde 2011-2012 ocak itibariyle, 5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na
muhalefet etmek suçu kapsamında
alınan arama kararlarına istinaden,
ilçemizde faaliyet gösteren DVD Film
satışı yapan iş yerleri, semt pazarları,
metrobüs üst geçitleri, metro
istasyonları civarlarında, çeşitli tarihlerde
yapılan çalışmalarda 16 iş yeri olmak
üzere 39 şahıs, 729'u bandrolsüz kitap olmak üzere 29961
adet bandrolsüz DVD film, Blue-Ray Disk ve Bilgisayar
Oyun CD/DVD'si ile birlikte ele geçirilmiş olup, yakalanan
şahıslar Adli Makamlara sevk edilmişlerdir.''
Bakırköy İlçe Emniyet Müdür Yarımcısı Halit Akkaya ve
Güvenlik Büro Amiri Faruk Oruç'ta korsan yayınlarla
mücadelede çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve
Bakırköy'de korsan yayına asla geçit vermeyeceklerini
söyledi.
29
T A R L A D A N G E Ç M E K İ S T E M E Y E N T A K S İ L E R E C E Z A YA Z I L I R M I ?
KÖPRÜ
TOPRAK YOL
Yenibosna Metro İstasyonu’nun önün den geçip Ayamama Deresi
kenarından sağa dönüp; Airport AVM
ve Kültür Üniversitesi’ne gidiliyor.
Aynı yoldan köprüyü geçerek AyamaAyamama Deresi’nin karşısına geçiliyor.
Ayamama Deresi kenarına yapılan
gümrüksüz otopark çalışmaları
sırasında burada bir toprak yol
oluşmuş.
Bu yolla EGS Blokları’na ve
havaalanına gidilebiliyor. Tarladan
geçen bu yolu bilen araç sahipleri bu
yolu kullanıyor. Özellikle yağışlı
havalarda taksiciler bu yoldan geçmek
istemiyorlar.
Bazı yolcular imar planlarında bulun -
mayan bu yolu kullanmak istemeyen
taksicileri şikayet ediyor. Büyükşehir
Zabıtası da taksicileri bulup
Kabahatlar Kanunu’na göre 82 TL ceza
yazıyor.
ZABITA BU CEZAYI YAZABİLİR Mİ?
Yazamaz. Çünkü taksici resmen yol
olmayan yerden gitmek zorunda
değildir. Konuyu görüştüğümüz
Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdür
Yardımcısı Rıfat Yel “Biz beyaz
masaya gelen şikayetleri
değerlendiriyoruz. Ceza uygulanan
taksici oranın yol olmadığını söylese
ceza uygulanmaz. Şoför arkadaşlar bu
durumu yazıyla bildirecekler gereken
ne ise yapacağız” dedi.
BAKIRKÖY İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NE
HASAN YILDIZ GETİRİLDİ
AYAMAMA DERESİ
Airport AVM / Kültür Üniversitesi
KAÇAK BASIN KARTI
KULLANANLARA KÖTÜ HABER
Sarı basın kartları değişiyor...
Yeni basın kartları ile birlikte
eskiler çöpe gidecek.
Dolayısıyla...
Türkiye'de şu anda
13 bin kişi sarı basın
kartı sahibi
görünüyor. Bu basın
kartlarının yarıya
yakını iade
edilmediği için kaçak
hükmünde. Yeni
basın kartlarının
basılması ile birlikte
eski basın kartları geçerliliğini
yitirecek.
Dolayısıyla gerçek basın kartı
sahibi kişi sayısı 8 bin 500'e
kadar inecek.
ARAÇ
PLAKALARI DA
DEĞİŞİYOR
Basın kartları ile
birlikte araç basın
plakaları da
yenilecek. Bu kez
araç basın
plakalarında da
köklü bir değişime
gidilecek. Yeni araç basın
plakaları fotoğraflı olacak.
(İnternetten alıntıdır.)
“GÖRÜLMEMİŞ UYGULAMA BURASI ESİR KAMPI MI”
BAŞLIKLI HABERİMİZE
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’ın Edirne Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne atanması ile boşalan Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Hasan
Yıldız getirildi. Hasan Yıldız’a görevinde başarılar dileriz.
HASAN YILDIZ KİMDİR?
01.09.1954’te doğdu, öğretmenlik
mesleğine 05.12.1977 başladı. Çeşitli
okullarda yöneticilik ve öğretmenlik
görevini yaptıktan sonra İstanbul ili
Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve
Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde
Şube Müdürü olarak görev yaptı. İstanbul ili Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü,
Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürü,
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü, Kars
İli Digor İlçe Milli Eğitim Müdürü,
İstanbul İli Adalar İlçe Milli Eğitim
Müdürü, İstanbul Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı ve Gaziosmanpaşa İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
İstanbul Milli Eğitim Müdür
Yardımcılığı’nı yürütmek üzere
görevlendirildi. Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürü iken, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdür Yardımcısı olarak atandı ve
29.11.2005 tarihinde İstanbul Milli
Eğitim Müdür Yardımcısı olarak göreve
başladı. 06.01.2010 tarihinde Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürü iken,
01.02.2010 tarihinde İstanbul İl Milli
Eğitim Müdür Yardımcılığı görevini
yürütmek üzere görevlendirildi.
Bakanlıkça Müdür Yardımcılığı görevi
uzatılmayarak 05.01.2012 tarihinde asli
kadrosu olan Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne getirildi.
Hasan Yıldız evli ve iki çocuk babasıdır.
“Ataköy 9-10 Kısım’da bulunan
A-4 Blok yönetimi; binalarının
etrafını tellerle çevirip çitlerinin
üzerine esir kampları,
fabrikaların, askeri bölgelerin,
havaalanlarının, sınır bölgelerinin
çevresinde kullanılan düzlemsel
jiletli tel kaplayarak tehlikeli bir
uygulamaya imza attı. Çocukların
kafa, büyüklerin bel hİzasına
gelen JİLETLİ TELLER büyük
tehlike yaratıyor. Binanın hemen
yanında bulunan Atatürk
İlköğretim Okulu
öğrencilerİnin
kullandığı bu
güzergahta yapılan
uygulama büyük
tehlike oluşturuyor.
Büyük sorunlar
yaşanmadan
ilgililerin müdahale
ederek bu jiletli
tellerin kaldırmalarını
sağlaması gerekiyor.”
Haberimiz üzerine Bakırköy
Kaymakamı Yakup Vatan
soruşturma başlattı. Yakup Vatan
imzasıyla Bakırköy Belediyesi ve
Bakrköy İlçe Emniyet
Müdürlüğü’ne gerekenin
yapılması için yazı gönderildi.
Haberi okuyan çok sayıda semt
sakini gazetemizi arayarak “Böyle
bir uygulamayı yapanlar
utanrmıyor mu? Gizleyecek bir
şeyleri mi var. Bu jiletli teller
derhal kaldırılmalıdır” diyorlar.
30
02 OCAK 2012 PAZARTESİ
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. İlknur Meral ve gelmeyen üyelerin izinli
sayılmalarına oybirliği ile karar verildi. Gündem
okunu, Kadın Sorunları Komisyonu'nun Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak
değiştirilmesine dair CHP tarafından verilen
önergenin gündeme alınmasının oybirliği ile
kabulüne karar verildi. Eklenmiş şekliyle gündemin oybirliği ile kabulüne karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1Denetim Komisyonu üye seçimi için adaylar
belirlendi. 25 meclis üyesi gizli oy kullandı.
Yapılan gizli oylamada Ali Kenan Kır, Bahar
Sunman, Semih Cemali, Uğur Beceren ve Ali
Erten'in seçilmelerine karar verildi. 2-Yazı İşleri
Müdürlüğü'nün 2012 evlenme ücret tarifesinde
evlenme cüzdan bedeli sehven dahil olarak
yazıldığından evlenme cüzdan bedeli hariç
olarak düzeltilmesine dair başkanlık teklifinin 3
ret Mehmet Emin Ertekin, Ayhan Can, Ramazan
Baş oya kaşın oyçokluğuyla kabulüne, 3- Yazı
İşleri Müdürlüğü'nün 2012 mali yılı sonuna
kadar yapılacak her türlü iç ve dış temas
gezisine katılacak olan katılımcıların belirlenmesi, görevlendirilmesi ile, ilgili kurumlarla
yazışmalar yapması için başkanlık makamına
yetki verilmesine dair başkanlık teklifinin 1 ret
Ramazan Baş oya karşın oyçokluğuyla kabulüne
karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili
Hasan Ersoy tarafından 04 Ocak 2012
Çarşamba günü saat 16:00'da toplanmk üzere
kapatıldı.
04 OCAK 2012 ÇARŞAMBA
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından
açıldı. İlknur Meral, Bahar Sunman, Ferzan
Özer, Ramazan Baş ve gelmeyen üyelern izinli
sayılmalarına oybirliği ile karar verildi. Geçen
birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile
kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde, 1- İnsan Kaynakları ve
Eğitim Müdürlüğü'nün 5393 sayılı Belediye
Kanunu'nun 49. maddesi 3. fıkrası gereğince
OCAK 2012
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ?
tam zamanlı olarak çalıştırılan ve 2012 yılı
içinde de çalıştırılmasına dair başkanlık
teklifinin oybirliği ile kabulüne, 2- Sağlık İşleri
Müdürlüğü'nün, Sakızağacı Mahallesi Kenedy
Caddesi'nde no 200 adresinde bulunan ve daha
önce Kızılay Tıp Merkezi olarak hizmet veren
binamızda ayakta 2. basamak tanı ve tedavi
hizmetleri verilmek üzere Bakırköy Belediyesi
Tıp Merkezi kurulmasına dair başkanlık
teklifinin oybirliği ile kabulüne, 3- İnsan
Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü'nün, Belediye
ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri
Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair
Yönetmelik gereği çeşitli nedenlerle boşalarak
norm fazlası olan 6 adet işçi kadrolarının
iptaline dair başkanlık teklifinin oybirliği ile
kabulüne, 4- Temizlik İşleri Müdürlüğü'nün,
çalışma yönetmeliğine dair dosyanın Hukuk
Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile
kabulüne, 5- Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'nün
görev ve çalışma yönetmeliğine ek yeni görev
alanı ilaveine dair dosyanın Hukuk Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 6- İmar ve
Şehircilik Müdürlüğü'nün Şenlikköy Mahallesi
285 ada 9-10 parsele ait plan tadilatı teklifine
dair dosyanın İmar ve Şehircilik Komisyonu'na
havalesinin oybirliği ile kabulüne, 7- Kadın
Sorunları Komisyonu'nun, Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonu olarak değiştirilmesine dair
önergenin Kadın Sorunları Komisyonu'na
havaleinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek
birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç
tarafından 06 Ocak 2012 Cuma günü saat
16:00'da toplanmak üzere kapatıldı.
06 OCAK 2012 CUMA
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmalarına
oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait
zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. AK
Parti, belediye mülkiyetindeki taşınmazın işgal
durumu, Bakırköy Yeraltı Çarşısı ve belediye
mülkiyetindeki taşınmazlar hakkında 3 adet
sözlü soru önergesi verdi. Gündem
maddelerinin görüşülmesi neticesinde, Fen
İşleri Müdürlüğü'nün ilçemiz yol yapım ve
onarım işinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun
67. maddesi gereğince 2012 ve 2013 yılları
arasında olmak üzere 2 yıl süreyle ihaleye
konması hususunda yetki verilmesine dair
başkanlık teklifinin 4 çekimser oya karşı
oyçokluğu ile kabulüne, Hukuk İşleri
Müdürlüğü'nün 05.11.2009 tarih ve 71 nolu
belediye meclis kararı ile Cumhuriyetçi Eğitim
ve Kültür Merkezi Vakfı'na 25 yıllığına tahsis
edilmesine dair kararın iptali hakkındaki
başkanlık teklifinin 4 çekimser oya karşı
oyçokluğuyla kabulüne, Hukuk İşleri
Müdürlüğü'nün Cennet Mahallei 54 pafta 949
ada 110 parsel sayılı yerde bulunan taşınmazın
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15 H ve 18 E
maddesine istinaden 25 yıl süreyle kiraya verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliği ile
kabulüne, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün
Yeşilköy Mahallesi 795 ada 26 parsele ait imar
durumu hakkındaki dosyanın İmar Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile kabulüne, Ruhsat ve
Denetim Müdürlüğü'nün 2012 yılı tarifesinde
değişiklik yapılmasına dair Tarife Komisyonu'nun raporunun düzeltilmiş şekliyle 4 çekimser
oya karşı oyçokluğuyla kabulüne, Zabıta
Müdürlüğü'nün aylık maktu fazla çalışma ücretlerine dair Bütçe Plan Komisyonu raporunun
oybirliği ile kabulüne, Özel Kalem Müdürlüğü
çalışma yönetmeliğinden Hukuk Komisyonu ve
Bütçe Plan Komisyonu ortak raporunun 4 ret
oya karşı oyçokluğuyla kabulüne karar
verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili
Hasan Ersoy tarafından 06 Şubat 2012 Pazartesi günü saat 16:00'da toplanmak üzere
kapatıldı.
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz.
CHP’liler yarım kalan ve yeniden ihale edilen işleri Başkan Topbaş’a sordu:
”İHALELERE SONRADAN HERHANGİ BİR ARTIŞ YAPILMIŞ MIDIR?”
MIDIR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2012 yılı
ocak ayı toplantılarında CHP İBB Meclis
Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar
Bayraktar’ın hazırladıkları ve oy birliği ile
başkanlık makamına havale edilen yazılı soru
önergelerinde; Kadıköy’de İSKİ tarafından
ıslahına başlanan ve çalışmaları yarım kalan
“Seyit Ahmet Deresi” ve Beyoğlu
Kasımpaşa’da ihalesi bir kez daha yenilenen
“Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Divanhane
Binası restorasyonu” ihalesi konularını İBB
Meclis gündemine getirerek aşağıdaki
soruları İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından
yazılı cevaplamasını istediler.
Kadıköy “Seyit Ahmet Deresi” ıslahı neden yarım kaldı? Anılan ihalede sonradan herhangi bir artış yapılmış mıdır?
“Kadıköy’de bulunan ve İSKİ tarafından ıslahına
başlanan “Seyit Ahmet Deresi” halen
tamamlanmadığı bilinmektedir. Bu kapsamda;
1.İş hangi tarihte ihale çıkarılmıştır? Muhammen
bedel ve ihale tutarı nedir?
2.Anılan dere ıslahına hangi tarihte başlanılmıştır?
Hangi tarihte bitirilecektir?
3.Islah edilecek dere güzergâhının başlangıç ve
bitiş noktası nedir?
4.Toplam imalat miktarı ve tutarı ne kadardır? En
son hak ediş tarihi ve tutarı ne kadardır? Kontrolü
kim tarafından yapılmıştır? (en son hak ediş
raporunun eklenmesi)
5.Anılan ihalede sonradan herhangi bir artış
yapılmış mıdır? Yapılmış ise hangi iş kalemlerinde
yapılmıştır? Tutarı ne kadardır?
6.Bu iş ile ilgili bugüne kadar intikal eden
herhangi bir şikâyet var mıdır? Varsa nedir? İdari
ve adli sonuçları nedir?
7.Bu iş ile ilgili yargıya intikal eden herhangi bir
suç duyurusu veya dava var mıdır? Varsa her
dereceden karar sonuçları nedir? Kararların
mercii, tarih esas ve karar sayısı nedir? (karar
örneklerinin eklenmesi)
8.Yapılan imalat iş planı ile ne kadar uyumludur?
Gecikme varsa gerekçeleri nedir?
Divanhane Binası restorasyonu ihalesi neden ikinci
kez yenilendi? İhaleye kaç kişi girmiş ve teklif
vermiştir?
“Beyoğlu Kasımpaşa’da bulunan “Kuzey Deniz
Saha Komutanlığı Divanhane Binası restorasyonu”
ihalesinin yenilendiği ve iş mahallinin teslim
edildiği asılan tabeladan anlaşılmaktadır. Bu
kapsamda;
1.İlk yapılan ihalenin muhammen bedeli ve ihale
bedeli ne kadardır? İşyeri teslimi ne zaman
yapılmıştır, işe başlama ve bitiş tarihleri nedir?
2.İhalenin yenilenme gerekçesi nedir?
3.İlk ihalede idarenin herhangi bir kusuru var
mıdır? Varsa kusuru bulunanlar hakkında yapılan
idari işlem var mıdır? Varsa sonuçları nedir?
4.Şu anda başlanan (2.İhale) muhammen bedeli
ve ihale bedeli ne kadardır?
5.İhaleye kaç kişi girmiş ve teklif vermiştir? İlk 3
teklif ne kadardır?
6.Yer teslimi, işe başlama ve bitiş tarihi nedir?
31
SEMT PAZARLARININ MARKALARINDAN
YEŞİLKÖY ÇARŞAMBA PAZARI YENİLENDİ
Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Pazarcılar
Odası tarafından yenilenen Yeşilköy
Çarşamba Pazarı açıldı. Bakırköy
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,
İstanbul Pazarcılar Odası Başkanı
Mesut Şengül ve milletvekilleri Mevlüt
Aslanoğlu ile Sebahat Akkiraz’ın da
katıldığı törenle açılan Yeşilköy
Çarşamba Pazarı A’dan Z’ye yenilendi.
18 bin metrekare alan üzerine kurulu
Yeşilköy Çarşamba Pazarı’nın altyapısı
tamamen değiştirilirken üstü de çelik kon-
strüksiyon ile kapatıldı. Yeşilköy Çarşamba
Pazarı’nda ayrıca kafeterya, tuvalet, zabıta hizmet
noktası da bulunuyor.
BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKANI ATEŞ ÜNAL ERZEN,
“PAZARCILARIN BAĞIRMAMASI SAÇMALIK”
İstanbul’da bulunan 358 semt pazarından sadece
14’ünün alanda olduğunu ve bunların da 5
tanesinin Bakırköy’de bulunduğunu bildiren
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,
“Bakırköy’de bulunan 7 semt pazarımızdan 5’ini
bağıran pazarcıları görürsünüz. Yeni
hal kanunuyla ürünlerin üzerine
kimlik kartı uygulamasını ise
doğru buluyorum” dedi.
PAZARCILAR ODASI BAŞKANI
MESUT ŞENGÜL,
“YASANIN DEĞİŞMESİ İÇİN
ELİMİZDEN GELENİ
YAPACAĞIZ”
Yeşilköy Çarşamba Pazarı’nın
İstanbul’un en modern pazarı
olduğunu bildirerek sözlerine
daha sokaktan kurtardık. Hepsi trafiği etkilemeyecek alanlara alındı. Bakırköy, pazarlarıyla Avrupa
Birliği’ne girmiştir. Bu bağlamda 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Avrupa Birliği normlarına uyalım
diye çıkartılan Yeni Hal Yasasıyla beraber
pazarcıların bağırmasının engellenmesini
tamamen saçmalık olarak buluyorum. Pazarlarda
pazarcıların vatandaşları rahatsız etmeden
bağırmaları bir ritüeldir. Yurttaşlarımız belirli bir
samimiyeti bulduğu için pazarlara geliyor ki AB
ülkeleinden İspanya’ya Portekiz’e gidin pazarlarda
başlayan Mesut Şengül ise, “Sıcaktan ve soğuktan
etkilenmeyen sandviç panelle pazarın üzeri
kapatıldı. Ayrıca sosyal donatılar da var. Pazarlara
hizmet bugün Bakırköy Belediyesi’nin yaptığı gibi
olur. Yoksa pazarcıların bağırmasını engelleyerek
hizmet edilemez. Biz kesinlikle bu uygulamaya
karşı çıkıyoruz. Ve bu yasanın engellenmesi için
elimizden geleni yapacağız. Her pazarcı esnafımız
tepki olarak 50 TL’yi vererek bağırmaya devam
edecek” şeklinde konuştu.
ÇÖP KONTEYNERINDA KOY KALDIR DÖNEMİ BAŞLADI
Güngören Belediyesi örnek bir projeyi daha hayata geçirdi.
Vatandaşların evlerinden düzensiz çöp çıkartıp çevre kirliliğine
yol açmasının önüne geçmek için belediye ekipleri, pilot bölgelerde çöp konteynerlarında koy kaldır dönemini başlattı.
Türkiye’deki bütün belediyelerde olduğu gibi Güngören’de de
vakitsiz çöp çıkartılması hem insan sağlığını
hem de çevre kirliğini tehdit eder duruma
geldi. Avrupa Kültür Başkentliği’ni başarıyla
yürütmüş bir şehri geleceğe taşıma
noktasında önemli adımlar atan Güngören
Belediyesi, bu sorunu örnek bir projeyle
ortadan kaldırdı. Ana arterlerdeki sabit çöp
konteynerlarını kaldıran Temizlik İşleri
Müdürlüğü ekipleri, plastik konteynerlarla
koy kaldır dönemini başlattı. İlk etapta cadde
üzerindeki vatandaşları ve esnafı broşürler
ve anons araçlarıyla bilgilendiren ve
uyarılarda bulunan ekipler, ertesi gün uygu-
lamaya geçti. Güngören’in önemli caddeleri olan İnönü, Posta,
Bağlar ve Ahmet Kutsi Tecer caddelerinde 17:00 ile gece
02:00’a kadar çöp çıkarma saatleri olarak belirlendi. Vatandaş
ve esnaf çöplerini belirlenen saatlerde çıkartıyor ve gece yarısı
ekipler gelip çöplerde birlikte konteynerları da kaldırıyor.
30’un üzerinde çöp konteynerını pilot uygulama için kullanmaya
başladıklarını dile getiren Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel
Karaman, “Metal konteynerların yerine taşınabilir ve hafif
olması nedeniyle plastik konteynerları caddelere yerleştiriyoruz.
Uygulamamız şuan için başarılı. Vatandaşlarımızın bilinçlenmesi
için ne gerekiyorsa yapacağız. Almanya’da 2
haftada bir toplanır çöpler, Bunun bir
haftasında evsel ikinci haftasında ise geri
dönüşümlü atıklar toplanıyor. Biz de ise her
gün çöp toplanıyor. Ülke ekonomisini ve
vatandaşımızın parasını daha iyi yerlerde
değerlendirip yatırıma kaydırabiliriz ama çöp
harcamaları nedeniyle bunu başarmakta
zorlanıyoruz. Vatandaşlarımızı çöp çıkarma
konusunda bilinçli davranmaya yönlendirebilirsek daha temiz sokaklar ve daha bilinçli
bir toplum oluşturmuş olacağız. Uygulamaya
destek olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
2016’DA ÜÇ MİLYAR
INTERNET KULLANICISI OLACAK
Google tarafından, Boston Consulting Group'a
(BCG) yaptırılan araştırmaya göre, bu artışın büyük
bölümü mobil aygıtlar ve cep telefonlarının daha
yaygın kullanımından gelecek. Tahminler, bu sektörün 2,3 trilyon dolarlık hacminin 4,2 trilyona
çıkacağı yönünde. Yapılan araştırma, gelecek dört
yıl içinde, dünya nüfusunun yarısının, yaklaşık üç
milyar kişinin internet kullanacağını öngörüyor.
Eldeki veriler, her yıl yaklaşık 200 milyon kişinin ilk
kez internet kullanmaya başladığını gösteriyor.
Ancak internet sektörü uzmanları, geleneksel
kablolu ağlar ve masaüstü bilgisayarlarla internete
bağlanmanın geçmişte kalacağını vurguluyor. Akıllı
telefonların fiyatlarındaki düşüş dikkate
alındığında, 2016 yılında tüm internet
kullanıcılarının yüzde 80'inin internete cep
telefonlarını kullanarak bağlanacağı belirtiliyor. Bu
rakamlar etkileyici görünse de, küresel ekonomiyle
kıyaslandığında hâlâ küçük bir oran. 2010 yılında,
G20 ülkelerinde internet ekonomisinin 2,3 trilyon
dolar değerindeydi. Bu rakam İtalya ve Brezilya gibi
ülkelerin ekonomilerinden büyük olsa da G20
ülkelerinin toplam ekonomisinin sadece yüzde
4,1'ine denk geliyor. Araştırmayı yapan BCG,
raporunda, 'yeni internet' diye tanımladığı bir
sürece girildiğini belirtiyor. Raporda şu başlıklar
öne çıkıyor: * Internet kullanımı artık bir lüks
olmaktan çıkacak. * Internet kullanıcılarının yüzde
80'i gelişmekte olan ekonomilerde yaşıyor olacak.
Tahminler, gelecek dört yıl içinde Çin'de 800 milyon
kişinin internet kullanıyor olacağı yönünde. Bu
rakam, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan,
Fransa, Almanya ve İngiltere'deki toplam internet
kullanıcısı sayısından daha büyük. * Kullanıcıların
yüzde 80'i internete cep telefonlarından
bağlanacak. * Internet daha 'sosyal bir ortam'
haline dönüşecek. Özellikle ticarette müşteriler ve
şirketler arasındaki sanal iletişim, etkileşim ve
sosyal paylaşım artacak.
Internet kullanımındaki bu artış eğilimine, bir başka
temel değişim daha eşlik edecek. Uzmanlar, 2015
yılında, otomobillerden, evlerdeki ısıtıcılara kadar
yaklaşık bir trilyon cihazın internete bağlı hale
geleceğini tahmin ediyor. Araştırma kuruluşu BCG,
şirketlerin ve işyerlerinin dijital değişime uyum
sağlaması gerektiğini vurguluyor.
FACEBOOK’TA ZAMAN TÜNELİ’NE GEÇMEK
ARTIK ZORUNLU
Bir Facebook sözcüsü 25 Ocak günü yaptığı
açıklamada Zaman Tüneli'ne (Timeline) geçişin artık
kullanıcılar açısından zorunlu hale geldiğini
duyurdu. Açıklamada kullanıcıları bilgilendirmeden
herhangi bir değişikliğin yapılmayacağı vurgulandı.
Kullanıcıların kendi profiline girip uygulamayı
başlattıktan sonra yedi günlük bir süre içinde profillerinde gerekli değişiklikleri yapmalarının da
mümkün olduğu ifade edildi. Profil sayfasının yerini
ATAKÖY
alan Zaman Tüneli'nde kullanıcıların tüm
paylaşımları geriye doğru kronolojik bir biçimde
sergileniyor. Böylece paylaşılan tüm bilgiler bir
hayat hikayesi şeklinde tek bir sayfada toplanıyor.
Bazı kullanıcılar bir zamanlar Facebook üzerinden
paylaştıkları ve artık unutmak istedikleri
fotoğrafların yeni uygulama ile tekrar karşılarına
çıkmasından rahatsız. Hamburg eyaleti veri koruma
görevlisi Johannes Caspar yedi günlük sürenin çok
kısa olduğunu savunarak kullanıcılara en az dört
haftalık bir süre tanınması gerektiğini vurguluyor.
Caspar, “Eğer Zaman Tüneli'ne geçip geçmeme
konusunda bir seçim yapma imkânı kalmayacak
olursa, verilerin internette ifşa edilmesi konusunda
sosyal baskı daha da yükselecektir” uyarısında da
bulunuyor. Schleswig-Holstein eyaleti veri koruma
görevlisi Thilo Weichert ise “Facebook’un tutumu
aşırı derecede küstah” diye konuştu. Weichert,
düzenlemenin bugüne kadar verilen güvencelere
aykırı olduğunu da sözlerine ekledi.
ÇİP ÜRETİMİNDE YENİ DÖNEM
Silikona ciddi bir alternatif olarak gösterilen molibdenit maddesinden üretilen ilk mikroçipler test
aşamasına geldi. Uzmanlar bir tür metal olan
molibdenitin mikroçiplerin çok daha az enerjiyle
çalışmasını ve daha ince olmasını sağlayacağını
söylüyor. MoS2 olarak adlandırılan molibdenit,
koyu renkli doğal bir mineral ve alaşımları
güçlendirmekte sıkça kullanılıyor. İsviçre merkezli
ekip ise molibdenitten ilk kez mikroçip üretmeyi
başardı. Uzmanlar bu maddenin halihazırda elektronik cihazlar için başlıca bileşen olan silikona
göre daha ince tabakalar üretmekte
kullanılabileceğini söylüyor. Bu da molibdenit ile
daha küçük, daha esnek çipler geliştirilmesinin
önünü açıyor. Dahası iletken olan ancak fazla
genleşmeyen bu madde, çiplerin çok daha az enerji tüketmesini sağlayacak. Lozan'daki Nano-ölçekli
Elektronik Sistem ve Yapılar Laboratuvarı'nın
(LANES) yöneticisi Prof. Andras Kis, araştırma
sonuçlarını Amerikan Kimya Derneği'ne bağlı ACS
Nano Journal'de yayınladı. BBC'nin sorularını
yanıtlayan Kis, silikona alternatif arayışında bu
maddeyi özellikle çok kolay ve bol bulunduğu için
seçtiklerini kaydetti ve dünyada bu maddeden
yaklaşık 19 milyon metreküp olduğunu iletti. Molibden metalinin bir türü olan molibdenit, halihazırda
motor yağlarında ve plastik maddelerin
güçlendirilmesinde kullanılıyor. Profesör Kis'in ekibi
elde ettikleri çok ince bir mikroçipe altı transistörü
seri bağlayarak bazı basit mantık işlemleri
yapmakta kullandı. Bu çok basit bir devre olsa da,
Profesör Kis daha karmaşık tasarımlarla, silikonla
üretilenlerden çok daha ince mikroçipler
geliştirilebileceğini söylüyor. Kis, "Silikonun sorunu
hayli reaktif olduğu için çok fazla inceltilememesi"
diyor. Silikonda yüzeyin kolayca oksitlendiğini,
bunun da tabaka çok inceltildiğinde, elektrik
akımını aktarım niteliğini bozmaya başladığını
kaydediyor. Bu nedenle silikon en fazla iki
nanometre kalınlığına indirilebiliyor. Uzmanlara
göre MoS2 ile kalınlık 3 atoma dek düşebilir, bu da
çiplerin üç kat küçülmesi anlamına geliyor. Çiplerin
küçülmesi cihazların da küçülüp daha az enerji
kullanmasının önünü açıyor. Dahası molibdenit
hem sağlam hem esnek olduğundan, kıvrılarak
kullanılacak cihazlar ya da cilde yerleştirilecek elektronik devreler için de cazip bir seçenek yaratıyor.
Kis, "molibdenitten bir levhayı esnetirseniz,
uzunluğu yüzde 10'a kadar artar. Bu büyük bir fark.
Aynı şeyi silikon ile yapmaya kalkarsanız cam gibi
kırılır" diyor. Elektronik sektöründe tam bir
hakimiyeti olan silikona alternatif geliştirme
girişimleri bir süredir gündemde. Molibdenitin bu
alanda en ciddi rakibi, yarıiletken bir tür karbon
olan grafen. En hızlı ve en ince iletken olarak
tanımlanan grafen üzerinde yapılan çalışmalar
geçen yıl iki uzmana Nobel ödülü getirdi. Ancak
İsviçreli uzmanlara göre molibenitin grafene göre
ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ, GENEL YÖNETMEN
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Ofset Baský ; ÜNÝFORM
Özcan ATAMER
Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ
Haber Koordinatörü
AYLIK BÖLGE GAZETESÝ
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Gökhan ATAMER
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Aylýk Süreli yayýn
Haber Merkezi
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
YIL: 19 Sayý: 211 OCAK 2012
Yavuz ARPACIK
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret
A.Þ.
Arzu BERATOĞLU
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
[email protected]
Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. GAZETEMÝZ BASIN AHLAK YASASINA
Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir
UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR
daha avantajlı. Grafenin işlenmesi için 70 Kelvin'e (203.15 derece) dek soğutulması gerekiyor. Bu,
nitrojeni sıvıya döndürebilecek kadar soğuk.
Bununla birlikte uzmanlar molibdenitin yaygın
şekilde ticari kullanıma girebilmesinin 10 ile 20 yıl
alabileceğini düşünüyor.
TELEKOM ŞİRKETLERİ BULUTA
13.5 MİLYAR DOLAR HARCADI
Dünya çapında telekom şirketlerinin bulut
hizmetlerine yatırımlarına bakıldığında ABD
şirketlerinin başı çektiği görülüyor. Avrupalı
telekom şirketleri tüm miktarın yalnızca yüzde 7’sini
oluşturdu. Dünya çapındaki tüm telekom
şirketlerinin bulut hizmetlerine yatırımları 2011
yılında 13.5 milyar dolar oldu. Avrupalı telekom
şirketlerinin payı sadece yüzde 7’de kaldı. Kuzey
Amerika ve Asya telekom şirketleri 12 milyar dolar
ile tüm yatırımların yüzde 90’ını oluşturdu.
Deutsche Telekom, Orange, Portugal Telecom ve
Telefonica’nın yer aldığı Avrupalı şirketlerin bulut
bilişim hizmetleri sunmak için yatırımları 945 milyon dolarda kaldı. Araştırmanın sahibi Informa
Telekom ve Medya’nın yaptığı araştırmaya göre,
Avrupalı operatörlerin bulut bilişime ilgileri oldukça
düşük ancak her geçen zamanda artıyor. Örneğin
dünya çapında 2010 yılında 80 operatör aktif
olarak bulut hizmeti sunarken bu rakam 2011’de
127 operatöre yükseldi. Operatörlerin sundukları
bulut bilişim hizmetlerine bakıldığında ilk beş
sırada; hizmet olarak altyapı, depolama, tümleşik
iletişim, iş geliştirme uygulamaları ve güvenlik yer
aldı. Ülkemizde de rakamları tam olarak bilmesek
de geçtiğimiz ay Türk Telekom yeni nesil bulut
bilişim hizmetleri vermeye başladığını açıklamıştı.
WINDOWS ŞİFRESİ GÖRÜNTÜLÜ OLUYOR
Windows 8'in tasarımında çalışan mühendislerden
biri tarafından internet blog’unda yapılan
açıklamada, tablet bilgisayar ve akıllı cep
telefonlarının açılışında girilmesi gereken şifrelerin
harf ya da rakamlardan değil resimlerden
oluşacağı belirtildi. Kullanıcıların ürünleri
çalıştırabilmeleri için, tercih ettikleri bir görsel
üzerinde belirli hareketleri artarda yapmaları
gerekecek. Window 8'de yer alacak yeni özelliği
tanıtan mühendis Zach Pace, birçok kullanıcının tercih ettikleri basit şifrelerin yerine, alt edilmesi daha
güç bir güvenlik uygulaması sunmayı hedeflediklerini söyledi. Pace ayrıca dokunmatik ekranlarda
harf ve rakamlardan oluşan şifre girişinin
kullanıcılar tarafından zahmetli bulunduğunu, yeni
uygulamayla şifre girme sürecinin kolaylaşacağını
belirtti. Surrey Üniversitesi'nden Profesör Alan
Woodward, yeni şifre sistemine dair ilk
hesaplamaların, güvenlik açısından eski şifre düzenine göre bir eksiklik olmadığını ortaya koyduğunu
söylüyor. Sophos güvenlik şirketinden Graham Cluley ise, uygulamanın daha "ilginç ve kolay"
olmasına rağmen yeni güvenlik zaafları
doğurabileceğini düşünüyor. Cluley,
bankamatiklerde yaşanan, kullanıcıların şifrelerinin
el hareketlerinin izlenerek tespit edilmesi durumuyla, görüntülü şifre kullanımı sırasında da sıklıkla
karşılaşılabileceğini söylüyor.
INTEL’DEN STRATEJİK BİR ATAK
İşlemci devi Intel, Real Networks'ün elinde bulunan
190 patent ve 170 patent uygulamasını satın aldı.
Intel, bu alımla birlikte mobil platformlarda
gücünü daha da artırmayı planlarken, özellikle
yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan ultrabook'lar
için de önem arz ediyor. Bu patentler ile akıllı telefon, ultrabook ve dijital medyada yeni atılımlar
yapabilmeyi hedefleyen Intel'in alımından sonra
Real Networks, sattığı patentlerin bir kısmını kullanmaya devam edecek. Gelecek jenerasyon video
codec’lerini kapsayan patentler ile Intel'in neler
yapacağını ise zaman gösterecek.
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
Av. Öner AYBEK
Ofset Baský : ÜNÝFORM
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz
Ataköy Marina Park'ta “Cafe 7.
Brasserie” Kasım ayı
başından itibaren
hizmete başladı.
Cafe 7. Brasserie;
müşteri odaklı bir
yaklaşımla daha
küçük ve samimi ortamlar
yaratarak,
ülkemizin
gittikçe
değerleri kaybolan
semt/mahalle cafe-restorantları konseptiyle Bakırköy ve
Ataköylülere hizmet veriyor.
Cafe 7. Brasserie’nin vizyonu; güvenilirlik ve
yiyecek-içecek kalitesini hem lezzet hem de
hijyen olarak üst seviyede tutmak
önceliğiyle, müdavimleri olan bir ortam
yaratıyor. Sabahları 7’de hizmet
kapısını açan Cafe 7. Brasserie;
kahvaltı seçenekleriyle birlikte,
dünyanın en kaliteli kahve
markalarının yanında özellikle Türk
damağına uygun pide çeşitleriyle de
beğeni kazanıyor. Öğle yemeklerinde;
başta çevredeki iş yerlerinde çalışan
profesyonel yöneticilerle, semt sakinlerine; huzurlu bir
ortamda hafif ama doyurucu, lezzetli Akdeniz ve İtalyan
menüsü sunuyor. Akşam saatlerinden itibaren ise günün
yorgunluğundan çıkmaya çalışan müşterilerine, deniz otobüsüyle seyahat edenlerden de katılımlar olarak; içten
sevgi dolu bir ortamda, Cafe 7. Brasserie ekip çalışanları
hizmet veriyor.
Menüde makul fiyatlı İtalyan, Fransız, Güney Afrika, Şili
şaraplarıyla birlikte Türkiye’nin de marka olmuş içecekleri
yer alıyor. Çok beğenilen pide, pizza çeşitleriyle birlikte
özel soslu bonfilesi de damak zevki açısından tercih
sıralamasında önde geliyor. Ayrıca, özel günler için
yapılacak organizasyonlara da ev sahipliği yaparak
mekanın tadını çıkartabilirsiniz...
BİLGİ İÇİN
Telefon (212) 559 33 07
www.cafe7brasserie.com
33
Mimar Sinan İlköğretim Okulu öğrencilerine uygulamalı deprem eğitimi
“OKULUMUZ DEPREME HAZIRLANIYOR”
“Depreme Hazırlıkta En İyi Uygulamalar”
çalışmaları kapsamında İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü ve Türkiye Deprem Vakfı işbirliği ile
uygulanmaya başlayan
“Okulumuz Depreme
Hazırlanıyor” projesi
kapsamında Ataköy 78 Kısım'da bulunan
Mimar Sinan
İlköğretim Okulu
öğrencilerine
uygulamalı olarak
deprem eğitimi
verildi.
Proje kapsamında
okul bahçesine
getirilen mobil
deprem simülasyon
eğitim aracında,
Türkiye Deprem Vakfı
eğitmenlerinden
Süheyla Sezan
tarafından
öğrencilere deprem
sırasında ve sonrasında
yapılması gerekenler anlatıldı.
Okul öğrencilerinin tamamına
gün boyunca gruplar halinde
verilen eğitimlere bazı
öğretmenler de katıldı.
İlk olarak İstanbul'da başlayan
ve Türkiye çapında uygulanacak olan proje ile bilgi
ekikliği, belirsizikler ve çaresizlik hissi ile beslenen korku
yaklaşımları, hazırlıklı olma ve
güvende olma duygusuna
dönüştürülmekle birlikte, okul
yönetimi, öğrenciler, okul aile
birlikleri ve velilerin
çalışmalara katılımcı olmaları,
aynı zamanda olumlu
çalışmaları kamuoyunda
paylaşarak hazırlıkların
hızlandırılması ve doğru
yönde bilinçlendirmeye
katkıda bulunulması
amaçlanıyor.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği resim sergisi
“RENKLERDE EL İZİMİZ GÖZ NURUMUZ”
Aşk mı? İş mi? Sağlık mı?
2012’ye özel yorumlarıyla Astrolog Rezan Kiraz
Carrefour SA BAHÇEPARK
AVM’deydi!
ECE Türkiye tarafından yönetilen CarrefourSA BAHÇEPARK
Alışveriş Merkezi, değişim rüzgârını her aktivitesine yansıtıyor!
Ocak ayında CarrefourSA BAHÇEPARK Alışveriş Merkezi’nin
gerçekleştirdiği etkinlikle, tüm ziyaretçiler ünlü astrolog Rezan
Kiraz’ın 2012’ye özel yorumlarını ilk ağızdan dinleme fırsatı buldu.
Astrolog Rezan Kiraz’ın 2012’den beklenenleri ve merak edilenleri
Türkiye Emekli Subaylar Derneği
(TUSED) Bakırköy Şubesi, üyelerinin ve
kursiyerlerinin yağlı boya resimlerinden
oluşan 4. Karma resim sergisini
sanatseverlerle buluşturdu.
“Renklerde El İzimiz Göz Nurumuz” isimli
sosyal faaliyetleri sıkça
gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “4
yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz
sergimizi bu yıl ilk defa Ataköy Yunus
Emre Kültür Merkezi’nde sanatseverle
buluşturduk. Sergide dernek üyelerinin ve
anlattığı
CarrefourSA
BAHÇEPARK
sergi, Ataköy Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde sanat severlerin beğenisine
sunulurken, sergide Ressam Saliha Akay
tarafından eğitim alan 30 kursiyer
tarafından hazırlanan toplam 60 eser yer
aldı.
Serginin açılış törenine katılan Türkiye
Emekli Subaylar Derneği Bakırköy Şube Başkanı
Hamdi Demir, dernek olarak kültürel, sanatsal ve
kursiyerlerin resimlerini insanların
beğenisine sunduk. Ayrıca sergide benimde bir kaç tane eserim var. Karma bir
sergi’’ dedi.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği Bakırköy
Şubesi’nin eğitim, kültür, sanat ve sosyal
alanlarda hızlı bir şekilde devam ettiğini de
kaydeden Demir, Haziran ayında Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde yine bir sergi açacaklarını da belirtti.
Alışveriş Merkezinde
gerçekleşen
etkinlikte, ziyaretçileri
ayrıca çok özel bir
dekorasyon karşıladı.
CarrefourSA BAHÇEPARK AVM
ziyaretçilerinin kişiye özel astroloji haritalarının incelendiği
etkinlikte, 2012 yılında hangi günlerin kritik, hangilerinin şanslı
günleri olduğu ve önemli zamanların astrolojik yorumları yapıldı.
Ziyaretçilerin doğduğu andaki Güneş, Ay ve Güneş Sistemindeki
diğer gezegenlerin pozisyonlarına göre yapılan bu yorum sayesinde
ziyaretçiler kendilerini yeniden tanıma fırsatı yakaladı.
35
CAROCARD İLE ALIŞVERİŞ YAPTILAR
C H E R Y OTOMOBİL SAHİBİ OLDULAR
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi 16. yılında 3 şanslı
müşterisini 2012 model 3 Chery otomobille sevindirdi.
16. yılında 3 adet Chery otomobil dağıtarak ziyaretçilerini memnun
eden Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, CHERY- Niche LUSSO
2.0, Chery-Chance LUSSO ve Chery-Tiggo3 LUSSO modelleriyle
şanslı talihlileri otomobillerine kavuşturdu.
Kampanyaya toplamda 80 bin 217 kişi katıldı.
1 Kasım - 31 Aralık 2011 tarihleri arasında Carousel CaroCard ile
50 TL ve katları tutarında alışveriş yapanlar arasında yapılan
çekiliş ile Selda Macunlar (Chery Tiggo Lusso), Elif Böhürler Akasman (Chery Chance Lusso 2.0) ve İsmet Hakan Yemenoğlu
(Chery Niche Lusso 2.0) Chery otomobil sahibi oldular.
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi'nin otomobil kampanyasına
katılarak Chery otomobilleri almaya hak kazananlar,
gerçekleştirilen anahtar teslim töreniyle otomobillerini aldılar.
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Mermer, Carousel AVM İcra Kurulu Üyesi Orhan Demir ve
Carousel Genel Müdürü Özkan Şenyüz'ün katılımlarıyla
gerçekleştirilen törende, talihlilere anahtar ve plakaları Yüksel
Mermer, Orhan Demir ve Özkan Şenyüz tarafından teslim edildi.
Yeşilköy Rotary Kulübü Meslekte Başarı Ödülü
GAZETECİ YAZAR KENAN AKIN'A VERİLDİ
Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından Basın Konseyi 2. Başkanı
Gazeteci-Yazar Kenan Akın'a 2012 yılı ''Rotary Meslekte Başarı
Ödülü'' verildi.
Törene Yeşilköy Rotary Kulübü üyeleri,
Yeşilköy Rotary Kulübü 2011 - 2012
Dönem Başkanı İskender Gürkaya,
Yeşilköy Rotaract Kulübü Dönem Başkanı
Sena Mercan Kılıç ve İstanbul Gazeteciler
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Engin
Köklüçınar katıldı.
Gecenin açılış konuşmasını yapan
Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı
İskender Gürkaya, ''Rotary iş ve meslek
gruplarının oluşturduğu bir hizmet
kulübüdür. Bugün kulübümüzün
geleneksel olarak verdiği meslekte başarı
ödülünü Gazeteci-yazar Kenan Akın'a
vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sayın
Kenan Akın meslek hayatında 53 yılı
geride bırakmış, çok değerli bir gazeteci büyüğümüz. Akın,
meslek hayatında yaptığı başarılı çalışmalar ile hem
meslektaşlaına hem de bize örnek oldu. Çalışmalarında meslekte
yüksek ahlaki standartların yaygınlşmasını teşvik ederek, özellikle
genç meslek sahiplerini yüreklendirerek, onların da yararlı
çalışmaları için önder oldu'' dedi.
Gürkaya'nın konuşmasının ardınan Yeşilköy Rotary Kulübü
Guvarnör Yardımcısı Uğur Özgökör
tarafından Gazeteci Kenan Akın'ın
özgeçmişi okundu.
Gazeteci Kenan Akın'a “Rotary Meslekte
Başarı Ödülü”, Yeşilköy Rotary Dönem
Başkanı İskender Gürkaya, Kulüp Guvarnür
Yardımcısı Uğur Özgöker ve
Yeşilköy Rotaract Kulübü
Dönem Başkanı Sena
Mercan Kılıç tarafından
takdim edildi.
Rotary Meslek Hizmet
Ödülü alan Gazeteci Kenan
Akın ödülünü aldıktan
sonra "Cezayir' de Fransız
Vahşeti" konulu bir
konuşma yaptı. Aslen Mardin'li olan ve çok iyi
Arapça bilen Basın Konseyi 2. Başkanı Kenan
Akın Cezayir' de bizzat kendi yaptığı
röportajlardan alıntı yaparak ve kendi çektiği
filmleri göstererek Fransız'ların Cezayir'de yaptıkları soykırımı ilk
kaynaklardan anlattı. Akın, ''Fransa Senatosu'nun sözde ermeni
soykırımını inkar edenlerin cezalandrılmasını içeren yasayı kabul
etmesinı bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum'' dedi.
Fransa'da 500 bin Ermeni seçmen bulunuğunu da dile getiren
Akın, bu yasanın tamamen Sarkozy'nin seçim hamlesi olduğunu
söyledi.
Ödül töreninin arından Gazeteci Kenan Akın Rotary kulüp defterini
imzaladı.
BİR ÖDÜL DE
YEKTA VARİLCİ'YE
Gecede ayrıca Türiye Cumhuriyeti
Amatör Daktilografi sürat şampiyonu
olması ve F Klavye üzerine yaptığı
çalışmalardan dolayı Yekta Varilci'ye
''Rotary Meslek Hizmet Ödülü'' verildi.
Varilci'ye ödülü Yeşilköy Rotary
Kulübü Dönem Başkanı İskender
Gürkaya ve Yeşilköy Rotary geçmiş
dönem Guvarnör Yarımcısı Ömür
Şengün tarafından takdim edildi.
37
BİLİYOR MUSUNUZ?
Yaşam süreci içinde hemen herkes birkaç kez
devlet dairelerine gider. Bu dünyanın her
ülkesinde böyledir. Gelişmiş ülkelerde
yaşayanlar bizdeki kadar devlet dairelerine
gitmez. Pek çok konuyu elektronik ortamda
çözüme kavuşturur.
Bizde ise hemen herkes doğumundan
ölümüne kadar devlet dairelerinde işlerini
çözmeye çalışır.
İlçemizde devletin birimlerinde işler nasıl
yürüyor, sorumlulukları neler? Örneğin
Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü’nün görev
ve sorumlulukları nelerdir?
Filiz Hanım, öncelikle kendinizden
bahseder misiniz?
oluşumuna esas çalışmanın ilk muhatabıdır.
Bundan sonra Yazı İşleri Müdürlüğü konunun
enine boyuna araştırmasını yapar, ilgili
mevzuatı arar, dosyanın evveliyatını ve
Kaymakam kararına esas bilgileri
derleyip toplar. Bu yönü ile Yazı İşleri
Müdürlüğü Kaymakamlığın hafızası,
karargahı ve ilçenin envanter
merkezidir.
Aynı zamanda Yazı
İşleri Müdürü İl İdaresi
Kanunu gereğince
Kaymakam
başkanlığında
oluşturulan İlçe İdare
Kurulu’nun asli ve
temel unsuru olarak
görev yapıyor.
İl İdaresi Kanunu’nun
yanı sıra en çok vatandaşı
ilgilendiren konulardan
Taşınmaz Mal Zilyetliği’ne
yapılan tecavüzlerin önlenmesini
teminen gerçek veya tüzel kişilerin
zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla, devlete
ait veya devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma
ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya
müdahalelerin önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin
güvenliği ve kamu düzenini sağlayan görevlerin
evrak işlemlerini yapıyoruz. Yapılan işlemlerin
Yönetmeliğe uygunluğu her zaman denetlendiği
gibi kaliteli, standartlara uygun hizmeti
yakalayabilmek adına da personele gerekli
eğitimleri sıklıkla veriyoruz.
Görevlerimiz arasında Mahalli İdareler Şefliği
olarak Genel İdare ile Yerel Yönetimler arasında
koordinasyon ve kolaylaştırıcı görevi deruhte
15.04.1958 tarihinde
Başkomiser olan babamın
görev yaptığı yer olan
Çıldır’da doğdum.
Yeşilin her tonunun
hakim olduğu doğa
harikası Artvin
İli’ndenim. Evliyim,
tahsil hayatı devam
eden iki evlat
sahibiyim. Meslek
Yüksek Okulu
Kamu Sevk ve
İdaresi Bölümü
mezunuyum. 1976
yılında Hacettepe
Üniversitesi’nde
başladığım memuriyet
hayatımı İçişleri
Bakanlığı Özel Kalem
Müdürlüğü’nde
sürdürürken eş durumu
tayini nedeni ile İpsala
Kaymakamlığı, müteakiben
Zeytinburnu Kaymakamlığı ve
Beşiktaş Kaymakamlığı derken 2000
yılından beri de Bakırköy Kaymakamlığı’nda
görevime devam ediyorum.
Bakırköy Kaymakamlığı
Yazı İşleri Müdürü’sünüz.
Yazı İşleri Müdürü’nün
görev ve sorumlulukları
nelerdir? Yazı İşleri
Müdürü ne yapar?
Biz sorduk. Filiz Yeşil Ayrancı cevapladı.
ederken seçim güvenliği de Kaymakamlık
Makamınca yerine getiriliyor. Hizmetlerimiz
arasında kanunların takibi ve ilanı, ilgili birimlere
ulaştırılması ayrı bir önem arz ediyor.
Hukuk işleri şefliği, planlama, koordinasyon, şehit
ve gazi işlemleri, bilgi işlem şefliğince de gerekli
donatımların sağlanmasının yanı sıra şu anda
sayamadığımız, sayılması mümkün olmayan birçok
ayrıntılı görev alanımız vardır.
Birkaç örnek verebilir misiniz?
Mesela ilçenin protokol, kutlama
görevlerinin yanı sıra uygulamada birlik ve
beraberliği sağlamak, sıkıntıları dile
getirerek çözümler bulmak amacıyla
muhtarlarımızla yaptığımız toplantılardaki
Kaymakamlık Yazı İşleri
sekreterya hizmetlerinin yanı sıra insan
Müdürü’nün görevi nedir
hakları kurulu görevleri, toplum düzenini,
dendiği zaman konuya
genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve
kurumsal bazda
ekonomik düzeni korumak amacıyla Kababaktığımızda Yazı İşleri
hatler Kanunu gereklerini yerine getirmek
Müdürlüğü ile Kaymakam
görevi, internet toplu kullanım sağlayıcıları
ve Kaymakamlığın biri
ve ticari amaçla internet toplu kullanım
birinden bağımsız ve ayrı
sağlayıcılarının yükümlülükleri ve
değerlendirilmesi doğru
sorumlulukları ile denetimlerine ilişkin
olmaz. Bu itibarla öncelikle
görevleri yerine getirmek, ilçemizde
Kaymakamlık ve
mevcut lokallerin her türlü iş ve işlemleri,
Kaymakamın durumunu
tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik
tespit etmek lazım. Bunun
çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici,
için de İl İdaresi
zararların tazmin edilmesini sağlamak
Kanunu’nun genel yapısına
adına var olan Tüketicinin Korunması
Fotoğraftakiler; İsmail Şahin, Gülefer Parlak, Yücel Şentürk, Filiz Ayrancı Yeşil,
bakmak lazım. Burada
Hakkındaki Kanun’un uygulanması, Bilgi
Nejla Dolanbay, Murat Karakuş, Faruk Fidan
anlaşılacağı üzere
Edinme Yasası’nın uygulanması, yabancı
Kaymakamlık İlçe Genel İdaresi’nin başıdır.
yanı sıra 2946 sayılı yasaya göre lojman
resmi belgelerin tastiki
Kaymakam da başkent bakanlıkların üst düzey ilçe
tahliyesi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu
mecburiyetinin kaldırılmasına
temsilcisi olarak konuşlandırılımıştır. Bu sıfatla
gereğince kapıcı tahliyesi, 2942 sayılı
dair Lahey sözleşmesi
Kaymakamlığın diğer kamu yöneticileri ile
Kamulaştırma Kanunu gereğince alınan
kapsamında anılan
bakanlık ilçe örgütleri üzerinde teftiş, denetim,
bilirkişi seçimi, askerlik kararları,
sözleşmeye taraf ülke
koordinasyon, soruşturma, inceleme gibi yetkileri
muhtaçlık tespitleri ile ilgili hepsinin
vatandaşlarının kendi
bulunuyor.
müracaatları alınır. Çoğu da mahallinde
ülkelerinde düzenlettikleri
Kaymakamın ayrıca değişik mevzuatlardan kayyapılan inceleme ve tahkikat sonrasında
belgeleri taraf olan diğer
naklanan birçok görevi bulunuyor. Bu görevlerin
dosya tam tekamül ettirildikten sonra
ülkelerde doğrudan
yürütülmesinde ayrıca yine kanun, tüzük, yönetkarar makamının önüne konulur. Bu
kullanmaları bu suretle
meliklerden kaynaklanan 50’nin üzerinde kurum
hizmetler büyük bir sorumluluk, dikkat,
işlemlerde külfetin
ve kuruluşlara başkanlık ediyor. Yine
özveri ve itina gerektiren konulardır.
azaltılmasını, kolaylığın ve
Kaymakamlığın vatandaşların can ve mal
Birimlerimizin hizmet verdiği hükümet
süratin sağlanmasını teminen
güvenliğini sağlayan, onları tecavüz ve değişik
konağının bakımı ve onarımının yanı sıra
yapılan apostile işlemleri,
müdahalelerden koruyan diğer makamlarda
vatandaşa en iyi hizmeti sunabilmek adına
kamu hizmeti ile ilgili
görülmeyen olağanüstü yetkileri de bulunuyor.
memurların görev alanının iyileştirimesinde gerekli şikayetlerin incelenmesi gerekiyor ise sorumlular
Böylesine kapsamlı ve girift görev alanı içerisinde
olan alt yapının oluşumunda Yazı İşleri
hakkında işlem yapılması, Başbakanlık İletişim
kaymakamlık sürekli kararlar almak zorunda
Müdürlüğü’nün emeği vardır.
Merkezi (BİMER) yoluyla yapılan şikayetlerin
kalıyor. Kaymakamlığın hükümet temsilciliği sıfatı
Biz bu görevleri kendi içimizde Valilik ve
değerlendirilerek ilgili birimlere iletilmesi gibi
ile yürüttüğü bu görevlerin hukuka uygun, verimli
Kaymakamlık Birimleri Teşkilat, Görev ve Çalışma
önemli, zamana dayalı ve periyodik olarak devam
ve süratli bir biçimde yerine getirilmesi için ciddi
Yönetmeliği’ne göre oluşturulan örgüt yapısı ile
eden görevleri Kaymakamımızın yönlendirmesi
bir karargah hizmetine ihtiyacı bulunuyor. İşte bu
yapmaya çalışıyoruz. Tüm bunların yanı sıra bütün
doğrultusunda ekibim ile birlikte zaman mevhumu
da Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğüdür. Yazı
vatandaşların ve kurumların evrakları
gözetmeksizin Bakırköy halkına hizmet ediyoruz.
İşleri Müdürlüğü bütün karar süreçlerinin
Kaymakamlık süzgecinden geçirilmek suretiyle
Arzu BERATOĞLU
39
BİLİYOR MUSUNUZ?
Yaşam süreci içinde hemen herkes birkaç kez
devlet dairelerine gider. Bu dünyanın her
ülkesinde böyledir. Gelişmiş ülkelerde
yaşayanlar bizdeki kadar devlet dairelerine
gitmez. Pek çok konuyu elektronik ortamda
çözüme kavuşturur.
Bizde ise hemen herkes doğumundan
ölümüne kadar devlet dairelerinde işlerini
çözmeye çalışır.
İlçemizde devletin birimlerinde işler nasıl
yürüyor, sorumlulukları neler? Örneğin
Maliye Bakanlığı Mal Müdürü’nün görev ve
sorumlulukları nelerdir?
Sebahattin Bey kendinizden bahseder misiniz?
olduğumuz iş ve işlemlerde Yönetim dönemi hesabı olarak
Sayıştay’a hesap vererek, yapılan iş ve işlemlerin yetki ve
sorumluluk içinde olduğu ve meri kanun ve kararnameler, tüzükler, yönetmeliklere, genelgelere ve de
tüm mevzuata uygun olduğunu ibra
ettirmiş oluyoruz. Varsa yanlış iş ve
işlemler sorumlular adına zimmete
alınarak oluşmuş ise kamu zararı, bu
zararın tahsilatını sağlıyoruz. Eğer bu
zarara kendimiz sebep olmuş isek
kendimiz bu oluşan kamu zararını
ödüyoruz. Onun için ödeme
esnasında çok dikkatli oluyoruz, her
ödemenin mevzuata uygunluğu, çok
önemlidir. Bu giderlerin içinde
devletin yapmış olduğu harcamalar,
kamuda çalışan işçi ve memurların
maaşları, fazla mesaileri gibi özlük
haklarının ödemelerini yapıyoruz.
Bakırköy İlçesi’nde bizim 75 tane
tahakkuk dairemiz var. Tahakkuk
dairesi derken birim olarak hizmet
yapan ve karşılığında bir harcaması
olan, personelinin özlük giderleri,
hizmetin yürütülmesinde gerekli olan zorunlu giderler; ısınma,
aydınlatma, mefruşat, kırtasiye, haberleşme ve de hizmet alımlar
gibi yapmış olduğu harcamaların ödemelerini biz yapıyoruz.
Ayrıca adli ve idari para cezalarını tahsil ediyoruz. Yine bizim
kendi adımıza tahsilat yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerimiz
var. Onların değerli kağıtlardan ve cezalardan bizim adımıza tahsil
ettikleri paraları tahsil edip, getirip bize teslim ediyorlar. Biz de
aldığımız bu paraları hazine hesabına yatırıyor, teslim ediyoruz.
hesaplarından çıkışını yapıyoruz. Bu arada her kurum kendi
taşınır mallarını taşınır kontrol yetkilileri var. Bu görevli
memurlar bu kurum adına taşınır malların kayıtlarını yapıyorlar,
düşümlerini yapıyorlar. Bu taşınırlarda herhangi zayi olursa bunun
hesabını vermek zorunda. Veremediği zaman eğer kamu zararı
oluşmuş ise, ilgili görevli kişi adına kendi tahakkuk dairesi
zimmet çıkarıyor. Bu zimmet çıktıktan sonra biz de o çıkan
zimmet üzerine kişiden onu tahsil ediyoruz. Ayrıca 2022 sayılı
kanuna göre 65 yaşını doldurmuş güçsüz ve kimsesiz Türk
vatandaşları ile özürlü ve muhtaç Türk vatandaşların maaş
işlemlerini de biz yapıyoruz. Bunların müracatlarını alıyoruz,
gerekli incelemeyi, mal varlığı araştırmasını yaptıktan sonra
maaş bağlanmasını hak ediyorsa, gerekli kriterlere uyuyorsa
onun işlemlerini tamamlayarak Sosyal Yardımlaşma Dayanışma
Vakfı Mütevelli Heyeti tarafından karar verilmesi için bu vakıfa
gönderiyoruz. Mütevelli heyet tarafından muhtaçlığına karar
verilenler, maaşlarının bağlanması için sosyal güvenlik kurumuna
gönderiyoruz oradan maaşları bağlanıyor. Ayrıca Mal Müdürü
olarak İl İdaresi kanununa göre İlçe idare kurulunda görev
alıyoruz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın mütevelli
heyetinde görev alıyoruz, diğer kanunlarla yetki verilen kurul ve
heyetlerde görevimizi yürütüyoruz. 6183 sayılı yasanın 90. maddesine göre gayrimenkullerin satışında görevli oluyoruz.
1962 Ardahan Göle doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Göle’de
tamamladım. Yüksek öğrenim olarak,
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim
Fakültesi İş İdaresi Bölümü
mezunuyum. Evli, 3 çocuk
babasıyım. 8 yılı memur, 18 yılı da
yönetici olmak üzere toplam 26
yıldır Maliye teşkilatında görev
yapıyorum. 1985 yılında İzmir
Muhasebe Müdürlüğü'nde göreve
başladım. Daha sonra sırasıyla
Tokat’ın Başçiftlik İlçesi’nde 4 yıl,
Gümüşhane’nin Kürtün İlçesi’nde 3
yıl ve Muğla'nın Dalaman İlçesi’nde
8 yıl görev yaptıktan sonra 2008
yılının eylül ayında Bakırköy'de
göreve başladım.
Maliye Bakanlığı İstanbul
Defterdarlığı Bakırköy Mal
Müdürü’sünüz. Mal
Müdürlüğü bir ilçede hangi
işleri yapar? Mal Müdürü’nün
görevleri nelerdir?
Biz sorduk. Sebahattin Aydın cevapladı.
Bakırköy Mal Müdürlüğü'nde görev yapan ekip
hakkında da bilgi verir misiniz?
Mal Müdürlüğü bir ilçede Maliye Bakanlığı'nın birimidir, Mal
Bizim teşkilatımızın yapısı memurdan başlar. Şef, uzman, müdür
Müdürlüğü İl’de Defterdarlığa, Bakanlık’da Muhasebat Genel
yardımcısı ve müdür ilçelerde görev yapar. Gelir, gider, milli
Müdürlüğü’ne bağlı bir birimdir. Dolayısıyla Mal Müdürü bir
emlak servisleri var. Her servisin memurları var, memurların bağlı
ilçede Maliye Bakanlığı'nı temsil eden en yetkili amirdir. Mal
olduğu şefleri var. Onlarında üzerine müdür yardımcısı var,
Müdürlüğü yapmış olduğu hizmetleri, başta 5018 Sayılı Kamu
hepsinin iş ve işlemlerinde bir üstüne karşı ve nihayi olarak da
Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu olmak üzere meri kanunlar ve
müdüre karşı sorumlulukları var. Müdür de bütün bu iş ve
178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatımızın kuruluş
işlemlerin tam ve zamanında yapılmasından,
ve görevleri belirleyen kanun ve diğer yürürlüktekanunlar ve mevzuata uygunluğundan, tutulan
ki mevzuat çerçevesinde yürütüyor. 178 Sayılı
kayıtların, çıkarılan cetvel ve tabloların ve de
Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 20. maddeistatistiki bilgilerin doğruluğundan sorumludur.
sine göre, Mal Müdürü ilçe maliye teşkilatının
Her ne kadar müdür yardımcısı ve uzman
amiri olup işlemlerin mevzuata uygun olarak
kadrosu olsa da her iki kadroda arkadaşımız
yürütülmesini sağlar. Mal Müdürlüğü vezne ve
yoktur. Müdür yardımcısı arkadaşımızın tayini
muhasebe servisi ile gerekli görülen yerlerde
başka yere çıktı. Şu anki iş hacmi durumuyla
tahakkuk, tahsilat, milli emlak ve hazine
müdür yarımcısı pek de zaruri değil. Toplam 14
avukatlğı gibi servislerden oluşur. Bu
arkadaşımız burada görev yapıyor. Müdür, şef,
bahsettiğim servisler daha çok vergi dairelerinin
veznedar ve memur arkadaşlar.
olmadığı ilçelerde mevcuttur. İstanbul gibi
Gazetemiz aracılığıyla Bakırköylü
büyük illerin ilçelerinde vergi dairesi olduğu için
vatandaşlara neler söylersiniz, vermek
vergi gelirlerinin tahakkuk ve tahsilatına biz
istediğiniz mesajlar nelerdir?
bakmıyoruz. Biz yalnız devletin vermiş olduğu
Bakırköy huzurlu bir ilçe, burada görev yapmak
hizmet karşılığında yüklenmiş olduğu, taahhüt
çok güzel. Ben Bakırköy’de 3 yıldır görev
ettiği ödemeleri, mevzuata uygunluğunun
yapıyorum. Halkın öğretim seviyesi yüksek ve
kontrolünü yaparak, ekinde olması gereken
bu nedenle daha anlayışlı. Aynı zamanda
belgelerin tamam olup, olmadığına bakarak
bilinçli, yapılan işlemleri sorguluyor. O yönüyle
yüklemiş olduğu ödemeleri yapıyoruz. 5018
de iyi. Çünkü aynı zamanda bizimde araştırma
sayılı kanunun Muhasebe hizmet ve muhasebe
ve kendimizi geliştirmeye zorlamış oluyorlar.
yetkilisinin yetki ve sorumluluklar başlıklı 61.
Elimizden geldiği kadar vatandaşa karşı,
maddesinde “ Muhasebe hizmet; gelirlerin ve
kanunların bize verdiği görevlerimizi kusursuz
alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine
olarak yerine getirmeye çalışıyoruz ama mutlaödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen
ka zaman zaman bizlerinde eksiği
değerler ile emanetlerin alınması,
saklanması ilgililere verilmesi, gönderilmesi Fotoğraftakiler; Nadire Türkay, Fatma Denizci, Duran Kapıcı, Hacer Körtaş, Nilgün Nur, Melahat Devrim, oluyordur. Bunları telafi etmeye çalışıyoruz.
Vatandaşlara diyeceğimiz her zaman için
ve diğer tüm mali işlemlerin kayıtların
Zeki Kaymak, Sebahattin Aydın, Arif Ekinci, Nazım Sezgin, Murat Demir, Saliha Kapıcı, Çiğdem Palas
biz onların hizmetindeyiz. Kanunların bize
yapılması ve raporlanması işlemleridir. Bu
verdiği
yetki
ölçüsünde
vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam
işleri yürütenler Muhasebe yetkilisidir. Muhasebe yetkilisi, bu
Mal Müdürlüğü devlet adına merkezi yönetim bütçesindeki,
edeceğiz. Eleştiriye her zaman açığız. Eğer eksiğimiz, hatalarımız
hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne
bütün ödemeleri hak sahiplerine öder. Gerekli
var ise vatandaşlarımızın
uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur.
kontrolleri yaptıktan sonra ödemelerimizi yapıyoruz.
bunları dile getirmesini, bize
Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe
Ayrıca bize teslim edilen değerli kağıtları ve
söylemelerini bekliyoruz.
hizmetleri Maliye Bakanlığınca yürütülür.
emanetleri, bu emanetler içinde teminat mektupları
Gerek kendi adıma gerekse
Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve
ve adliyeden teslim edilen diğer ziynetleri teslim
memur arkadaşlarım adına
ekleri üzerinde;
alıp, ilgilisi olan Darphaneye teslim ediyoruz.
bir yanlış uygulama bir
a) Yetkilinin imzası,
Ayrıca, Taşınır Mal Yönetmeliği’ne göre her kurum
şikayet varsa gerek bana
b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam
kendisine ait dayanıklı taşınır mallar ile tüketime
gerek, Kaymakam beye iletirolmasını,
yönelik malların da kayıtlarını tutuyoruz. Bunlar
lerse biz de bu eksikliklerimizi
c) Maddi hata bulunup bulunmadığını,
kurumların hizmetin ifasında kullandığı demirbaşlar,
tamamlarız ve onlara daha iyi
d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri,
koltuk, sandalye, bilgisayar, taşıtlar ve kırtasiye gibi
hizmet vermeye çalışırız. Bu
kontrol etmekle yükümlüdür. Burada görüldüğü gibi 5018 sayılı
tüketime yönelik mallar. Bunlar kurumların
vesile
ile Tüm Bakırköylü
kanun, Mal Müdürü’ne Muhasebe yetkilisi unvanı altına alarak,
zimmetlerine kayıtlı. Kurum taşınır mal kayıtlarını kendileri
vatandaşlarımızın yeni yıllarını kutluyor, yeni yılın onlara ve tüm
sorumluluklarını ve yetkilerini belirlemiştir. Bizler Mal Müdürü
yapıyor, biz bunların hesaplara alınmasını yapıyoruz. Ayrıca
haklımıza sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum, her şeyin
kadrosunda, aynı zamanda eskiden 1050 sayılı kanuna göre
kırtasiye masrafları gibi yıl içinde tüketilen malzemelerin 3 ayda
gönüllerince olması arzusu ile saygılar sunuyorum.
sayman sıfatı ile yürüttüğümüz iş ve işlemleri, şimdi 5018 sayılı
bir çıkışını yapıyoruz. Demirbaşların yıpranma, hurdaya ayrılma
kanunla Muhasebe yetkilisi olarak yürütüyoruz. Yapmış
Yavuz ARPACIK
gibi durumlarda onların muhasebe kayıtlarını yaparak devlet
40
T E Z A T L A R Ş E H R İ “ İS TAN BUL ”
Olimpiyatı yok. Olimpiyat Stadı var. 3
kilometreyi 3 saatte gidersin... Formula
pisti var.
Baraja ev yapıyorlar. Çeşmelerden
deniz suyu akıyor.
Mısır Çarşısı'nda mısır bulamazsın.
Manifaturacılar Çarşısı'nda plak
satılıyor.
Sahaflarda, halı var. Kapalıçarşı,
turistlerin çarşıya çıktığı gün, kapalı.
Akmerkez, mavi.
Şehirlerarası yolcu otobüslerinin yüzde
99.9'u Anadolu'ya gider... Otogarı
Avrupa'da.
Bakırköy, hem bakır, hem köy...
Altınşehir, hem altın hem şehir,
gecekondu!
Ataşehir? Kadıköy'e bağlı.
Ahırkapı'ya gemi bağlanıyor!
Bayrampaşa'nın adı bayram, kendi
cezaevi.
Yedikule zindanlarında konser veriliyor.
Sultanahmet Cezaevi desen, 5 yıldızlı
otel...
Topkapı Sarayı, Çırağan Sarayı,
Dolmabahçe Sarayı...
Garibanın üç kuruşa karnını doyurduğu
yerlerin adı da, "simit sarayı..."
Bostancı'da bostan yok. Tahtakale'de
kale yok. Tarlabaşı'nda tarla yok.
Etrafta ev mev yokken bakkal dükkanı
açan adama şaşkın demişler...
Şaşkınbakkal'da ev almak New York'tan
pahalı!
Beşiktaş'tan Üsküdar'a geç, 2
kilometre... Parayla.
Beşiktaş'tan Florya'ya git, 22 kilometre...
Bedava...
"Ortasından boğaz geçen, hem Asya'ya
hem Avrupa'ya, iki kıtaya basan
dünyadaki tek şehir" derler...
Peki Çanakkale ne?
"Zeynep Kamil Hanımefendi'nin hatırası
önünde saygıyla eğiliyoruz" falan da
derler... Halbuki, Zeynep hanımefendi,
Kamil kocası.
Tarihi hipodromda Ramazan şenliği
yapıyorlar...
Türkiye'nin en büyük kumarının
oynandığı Veliefendi, şeyhülislam!
Polonezköy Muhtarı Daniel Ohotski,
5'inci göbek, doğma büyüme
İstanbul’lu...
İstanbul Belediye Başkanı, Artvinli. Şişli
Başkanı Erzincanlı, Eminönü Başkanı
Malatyalı, Pendik Başkanı Sakaryalı,
Ümraniye Başkanı Balıkesirli, Üsküdar
Başkanı Trabzonlu, Kadıköy Başkanı
Muşlu, Gaziosmanpaşa Başkanı
Kastamonulu... En ünlü restoranı,
Konyalı! Gazi Osman Paşa da Tokatlı'ydı
zaten.
Depremde, evden çık! Karda, evden
çıkma! Yağmurda, üst kata çık!
Dolayısıyla... "Tasarım" dediğin kavram,
dünyada en çok İstanbul'a yakışır!
Tek pürüz var...
Yabancı konuklara adresi iyi tarif etmek
lazım...
Çünkü malum, Galata Köprüsü'nü de
Galata'da bulamazlar! Adı Galata...
Kendi Balat'ta.
(Internetten Alıntıdır)
41
SEN YETER Kİ
SPOR YAP
Spora ilgiyi artırmak ve başarılı sporcular yetişmesine katkıda
bulunmak amacıyla amatör spor kulüplerine destek veren
Küçükçekmece Belediyesi bu yıl da ilçede bulunan amatör
kulüplere malzeme yardımı yaptı. İlçede sporun gelişebilmesi için
hiçbir fedakarlık ve yatırımdan kaçınmayan Küçükçekmece
Belediyesi, formadan tekmeliğe toplamda 8 bin adet spor
malzemesini Küçükçekmece Nikah Sarayı’nda düzenlenen şölenle
dağıttı.
Küçükçekmece Amatör Spor Kulüpleri Destekleme Derneği’yle
ortaklaşa düzenlenen yemekli toplantıya Küçükçekmece Belediye
Başkanı Aziz Yeniay, Belediye Başkan Yardımcıları, Meclis
Üyeleri, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Ali
Düşmez, Küçükçekmece Amatör Spor Kulüpleri Destekleme
Derneği Seymen Gençtürk, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Nedim
Hayri Eğin, amatör kulüp başkanları, yöneticileri ve sporcular
katıldı.
SAĞLIKLI BİREYLER YETİŞİYOR
Sunuculuğunu ünlü spor spikeri Ersin Düzen’in yaptığı şölende
GELECEĞİN
YILDIZLARI
YETİŞTİRİLİYOR
“Sporda kaybeden yoktur, spor yapan
kazanır” bilinciyle spor alanındaki
hizmetlerine devam eden
Küçükçekmece Belediyesi kış spor
okullarının startını verdi.
2005 yılından bu yana Küçükçekmece
Belediyesi tarafından düzenlenen kış
spor okulları, bu yıl da 1000 öğrenciye
futbol, basketbol, voleybol, tekvando,
karate ve jimnastik olmak üzere 6
farklı kategoride eğitim verecek.
Bu sayede çocuklar ve gençler;
çevreden edinilebilecek zararlı
alışkanlıklardan uzak tutularak, boş
zamanlarını en verimli şekilde spor
yaparak geçirme imkânı bulacak.
Sporda alt yapıya önem veren, fair
play ruhuna uygun sporcular yetişmesi
için çalışmalar yürüten, Küçükçekmece
Belediyesi’nin yaz ve kış spor
okullarından günümüze dek toplamda
23 bin öğrenci yararlandı.
4 ay sürecek spor çalışmalarında
eğitim görecek tüm öğrencilere
Küçükçekmece Belediyesi tarafından
eşofman takım, bere ve çanta hediye
edilecek. Kış spor okulları 21 Mayıs
2012 tarihinde sona erecek.
KOMŞU İLÇELER:
KÜÇÜKÇEKMECE
konuşan Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, sporun
insan hayatındaki önemine ve ilçedeki sportif hedeflere dikkat
çekti. Sporun gençleri kötü alışkanlıklardan kurtarmak ve onların
sağlıklı bireyler olarak yetişmesi bakımından çok önemli
olduğunu ifade eden Başkan Yeniay, dünyada hızla artan
obezitenin önüne sporla geçilebileceğini söyledi. Amatör sporun
mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirten Başkan Yeniay, 2012
yılı Spor Başkent’i seçilen İstanbul’un bir ilçesi olarak
hedeflerinin spor altyapısını geliştirmek olduğunu vurguladı.
42
M
U
T
L
U
G
Ü
N
L
E
R
Elena Zykova & Noyan Demirtaş
Evlendiler
Nikaha
Zykova ve Demirtaş
ailelerinin
akraba ve dostları ile
Elena ve Noyan’ın
yakın arkadaşları
katıldı.
BELKIS AKKALE 150 KİŞİLİK KOROYU YÖNETİYOR
Bakırköy Belediyesi tarafından oluşturulan
Bakırköy Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu’nu
Belkıs Akkale yönetiyor.
İlkokul sırasında öğretmeni tarafından keşfedilerek
Türk Halk Müziği
söylemeye başlayan
57 yaşındaki Belkıs
Akkale Pazar günleri
16.00-19.00 saatleri
arasında Bakırköy
Belediyesi
İspirtohane Kültür
Merkezi’nde
öğrencileriyle
buluşuyor.
Türk Halk Müziği’ne
gönül veren çeşitli
yaş ve meslek
grubundan 150
kişiyle çalışmalarını
sürdüren Belkıs
Akkale yönetimindeki Bakırköy Belediyesi Türk
Halk Korosu ilk konserini geçtiğimiz ay Bakırköy
Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’ndeki
Ferit Aysan Kapalı Spor Salonu ve Kültür
Merkezi’nde verdi.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de,
“Türk Halk Müziği’nin yaşayan efsanelerinden
Belkıs Akkale’nin belediyemizin korosuna hocalık
yapması bizlere gurur veriyor” dedi.
Bu arada koro yetkilileri Bakırköy Belediyesi Türk
Halk Müziği Korosuna erkek korist alınacağını,
ilgilenenlerin 414 97 77 (dahili 8401) numaralı
telefondan bilgi alabileceğini söylediler.
43
KOMŞU İLÇELER
BAHÇELİEVLER
İSTANBUL FİZİK TEDAVİ REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
YENİBOSNA EK HİZMET BİNASI HİZMETE AÇILDI
İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Ek Hizmet Binası, İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu ve Bahçelievler Belediye Başkanı Osman
Develioğlu tarafından hizmete açıldı.
Bahçelievler Belediyesi tarafından yaptırılarak 3 yıllığına
bedelsiz olarak, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Ek Hizmet Binası
olarak hizmet vermesi için verilen merkezin açılışına İlçe
Kaymakamı Şevket Cinbir, İstanbul İl Sağlık Müdürü
Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, İl Milli Eğitim Müdürü Dr.
Muammer Yıldız ve İstanbul Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Başhekimi Başhekim Op. Dr. Sırrı Aksu ile vatandaşlar
katıldı. .
Törende konuşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu
“Sağlıklı alt yapıyı oluşturmaya özen gösteriyoruz.
Bahçelievlerimiz de bu konuda özenle çalışıyor” dedi.
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu “2012
yılında, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve
Araştırma Hastanesi yerine, Valimizin de desteğiyle 400
yataklı fizik tedavi hastanesini aynı yerde
gerçekleştirmeye çalışacağız” dedi. Bahçelievler
Belediye Başkanı Osman Develioğlu “Bölgemizde, Devlet
Hastanesi inşaatı sürüyor. Önümüzdeki yıl da, İl Sağlık
müdürlüğümüzün yeni hastane yatırımı, bölgemizi sağlık
konusunda alt yapı olarak güçlendirecek” dedi.
Bahçelievler Belediye Başkanlığı’na ait yapı, Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon hastalarının tedavisi için hazırlanarak
70 hasta yatak kapasitesi ve 10 poliklinik hizmeti ile
halka hizmet verecek.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, Nöroşirurji, (Beyin ve Sinir
Cerrahisi) Nöroloji, Ortopedi, Dahiliye, Hidroklimatoloji
(Havuz tedavisi), Üroloji, polikliniklerinin bulunacağı ek
hizmet binasında, Fizik tedavi ve Rehabilitasyon
hastaları yatarak tedavi edilecektir. Ayrıca iki hidroklimatoloji havuzunda havuz tedavisi de uygulanabilecek.
SEVGİ PAYLAŞILDIKÇA YÜCELİR
Bahçelievler Belediyesi Ayhan Songar
Sevgi Evi tarafından takip edilen hastaların
yaptığı, resim, dikiş ve el sanatlarından
oluşan ürünlerin sergilendiği yılsonu
sergisinin açılışı İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, İlçe Kaymakamı Şevket Cinbir,
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan
Dokucu ve Bahçelievler Belediye Başkanı
Osman Develioğlu tarafından yapıldı.
Yaşları 25 ile 60 arasında değişen ve sosyal
ve duygu durum bozukluğu taşıyan
hastaların el emeği ürünlerinin yer aldığı
sergiyi gezen Vali Mutlu hastalarla bir süre
sohbet etti. En kısa zamanda Sevgi Evi’ni
de ziyaret edeceğini belirten Vali Mutlu,
“Böyle bir merkezi halkın hizmetine
sunduğu için Belediye Başkanı Osman
Develioğlu’na İstanbul halkı adına teşekkür
ediyorum” dedi.
Sergide resimleri sergilenen hastalar adına
Ayhan Karayalçın ve Yüksel Sal tarafında
Vali Hüseyin Mutlu ve Belediye Başkanı
Osman Develioğlu’na birer yağlı boya tablo
hediye edildi.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde
açılan sergide; 70 yağlıboya tablo, 150
parça el sanatları ürünü ve 120 parça dikişnakış ürün sergilendi.
T A R L A D A N G E Ç M E K İ S T E M E Y E N T A K S İ L E R E C E Z A YA Z I L I R M I ?
KÖPRÜ
TOPRAK YOL
AYAMAMA DERESİ
Airport AVM / Kültür Üniversitesi
Yenibosna Metro İstasyonu’nun önünden geçip Ayamama Deresi
kenarından sağa dönüp; Airport AVM ve Kültür Üniversitesi’ne gidiliyor.
Aynı yoldan köprüyü geçerek Ayamama Deresi’nin karşısına geçiliyor.
Ayamama Deresi kenarına yapılan gümrüksüz otopark çalışmaları
sırasında burada bir toprak yol oluşmuş.
Bu yolla EGS Blokları’na ve havaalanına gidilebiliyor. Tarladan geçen bu
yolu bilen araç sahipleri bu yolu kullanıyor. Özellikle yağışlı havalarda
taksiciler bu yoldan geçmek istemiyorlar.
Bazı yolcular imar planlarında bulunmayan bu yolu kullanmak istemeyen
taksicileri şikayet ediyor. Büyükşehir Zabıtası da taksicileri bulup
Kabahatlar Kanunu’na göre 82 TL ceza yazıyor.
Zabıta bu cezayı yazabilir mi?
(Yazısı 29. sayfada)
Yeşilköy Rotary Kulübü Meslekte Başarı Ödülü
GAZETECİ-YAZAR
KENAN AKIN'A
VERİLDİ
Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından Basın
Konseyi 2. Başkanı Gazeteci-Yazar Kenan
Akın'a 2012 yılı ''Rotary Meslekte Başarı Ödülü''
verildi.
(Yazısı 35. sayfada)
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYE
ADANMIŞ BİR HAYAT
Kişisel olarak 1997
yılından bu yana
uyuşturucu ile savaşan
Polis Memuru İsa Altun,
uyuşturucu madde
zararlarına karşı
okullarda madde
bağımlılığıyla ilgili
olarak sergiler açıyor.
Yazdığı yazılarla aileleri
ve gençleri uyaran Altun
“Bir Kereden Çok Şey
Olur” adlı kitabı ile de
madde bağımlılığı
konusunda toplumu
bilinçlendiriyor.
(Yazısı 27. sayfada)
YAYA KALDIRIMI OLMAYACAK MI?
Ataköy 7-8 Kısım’da çarşı alanı olarak ayrılan arsa Toki tarafından satışa
çıkartılmış, Ataköy İmamı tarafından satın alındığı için yerin adı İmam’ın Yeri
olarak anılmaya başlanmıştı. Sonra bu yeri Gül İnşaat adına Çetin Gül aldı.
Ticaret alanı imar planlarında konut alanına çevrildi.(!)
Sonra ne mi oldu? Konut alanına çevrilen bu yerde 25 işyeri de yapıldı.
Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi yaya kaldırımı da unutuldu mu? Ataköylüler
yetkililerden ve inşaat sahiplerinden cevap bekliyor.

Benzer belgeler

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi müracaatlarımızı yaptık ve ilk sayımız Şubat 1989 yılında yayınlandı. Çok büyük ilgi gördü. Çalışmalarımız ve faaliyetlerimizden herkes haberdar oluyordu. 1992 yılında Ataköy’ün diğer kısımlarında ...

Detaylı

kadınlara özel cami

kadınlara özel cami Denetleme Şube Müdürlüğü bir çalışmaya imza atarak İstanbul’da görev yapan Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’ne bağlı emniyet mensuplarına trafikte engellilerin yaşadıkları sıkıntılar hakkında bilgil...

Detaylı

bu bina ve arsa uzman inşaat a.ş.`nin işgalinde

bu bina ve arsa uzman inşaat a.ş.`nin işgalinde 20 yıldır bizlerle bu zorlu mücadeleyi yürüten, her koşulda bizlerle birlikte bu yolda yürüyen, bizlere destek veren, doğrunun ve haklının yanında olan, Bakırköy’e - Bakırköylüler’e sahip çıkan siz...

Detaylı