elektrik motorlarının kontrolü
Transkript
elektrik motorlarının kontrolü
Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya ELEKTRİK MOTORLARININ KONTROLÜ 402 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya F28335 DSP ile Doğru Akım Motorunun Durum Geri Beslemeli Hız ve Konum Denetimi Ersin Yolaçan1, Serkan Aydın2, H. Metin Ertunç 1 1 Mekatronik Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, İzmit/KOCAELİ [email protected] 2 Özyak Isıtma Soğutma Sanayi ve Ticaret A.Ş uyarmalı fırçalı bir DA motorun matematiksel modeli bölüm 2’de verilmiştir. Bölüm 3’te ise hız ve konum parametrelerini kontrol edebilmek amacıyla bu çalışmada ele alınan durum geri beslemeli yöntem ana hatları ile açıklamış ve tasarlanan denetleyici bloklarına yer verilmiştir. Farklı referans sinyalleri için elde edilen deneysel kontrol sonuçları bölüm 4’te ve çalışmanın değerlendirilmesi ise bölüm 5’te yapılmıştır. Özetçe Bu çalışmada seri uyarmalı fırçalı bir Doğru Akım (DA) motorunun konum, yörünge ve hız denetimleri, durum geri beslemeli kontrol yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Sistem girişine farklı referans işaretleri uygulanarak konum ve hız değişkenlerinin istenen referansa oturması amaçlanmıştır. Sistem için gerekli kontrol blokları, Matlab-Simulink ortamında tasarlanarak Texas Instrument’a ait TMS F28335 DSP kontrol kartı yardımıyla gerçek zamana aktarılmıştır. Durum geri beslemeli yöntemle elde edilen deneysel veriler sonuçlar bölümünde açıklanmıştır. 2. DA Motorun Matematiksel Modeli Bu çalışmada, nominal besleme değeri 24V olan seri uyarmalı fırçalı bir DA motor kullanılmıştır. Kullanılan motorun parametreleri Tablo 1’de verildiği gibidir. 1. Giriş Tablo 1: Motor Parametreleri. Günümüzde gelişen teknoloji ile beraber DA motorlar çok küçük boyutlarda ve yüksek hız değerlerinde üretilebilmektedir. Farklı güç, boyut ve hız değerlerine sahip DA motorlar endüstride otomotiv, robotik, otomasyon gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca hız ve moment kontrolü gibi uygulamalarda sıklıkla tercih edilmektedir Fırçalı DA motorlar, tasarım ve kullanımı çok eskiye dayanan motorlardır. Bu tip motorların avantajları arasında tasarım ve teorisinin karmaşık olmaması, hız ve moment kontrollerinin rahatlıkla yapılabilmesi, tedarik sürecinin kolay olması ve uygun fiyata sahip olması gösterilebilir. Dezavantajları ise düşük hızlarda kontrolünün zor ve güvenilirliğinin az olması, yüksek güçlü olanların boyutlarının aynı güçteki AC motorlara oranla fazla olması şeklinde sıralanabilir. Endüstriyel uygulamalarda yaygın kullanılan kontrol yöntemlerinden birisi PID kontroldür [1]. Basit yapısı ve kararlı çalışması gibi özellikleri bu kontrol yönteminin en büyük avantajlarıdır [2]. Bu avantajlara rağmen PID kontrol yönteminin temel problemi, yüksek derecede doğrusal olmayan bileşenler içeren sistemlere karşı duyarsız olması ve bozucu etkilerden kolay etkilenmesidir [3]. Modern kontrolde, sistem üzerindeki doğrusal olmayan bileşenlerin etkilerini azaltmak, kontrol algoritmalarını parametre değişimlerine karşı bağımsız hale getirmek ve daha iyi bir performans elde etmek için H∞ kontrol, kayma kipli kontrol, bulanık mantık, yapay sinir ağları, durum geri besleme gibi kontrol yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır [47]. Bu çalışmada ise, konum ve hız değişkenlerinin farklı giriş referanslarına verdikleri cevaplar durum geri beslemeli kontrol yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Bunun için öncelikle seri Sembol J R L K B Tanım Atalet Momenti Rotor Direnci Rotor Endüktansı Motor Sabiti Viskos sönümleme Değer 4,9e-6 5,5 8,5e-4 4,1e-2 3,056e-4 2.1. Matematiksel model Seri uyarmalı fırçalı bir DA motorun literatürdeki elektriksel eşdeğer devresi Şekil 1’de gösterildiği gibi verilmiştir. Şekil 1: DA motorun elektriksel eşdeğer devresi. DA motorun matematiksel modeli Şekil 1’den ve Kirchoff akım yasası yardımıyla kolaylıkla hesaplanabilmektedir. Verilen elektriksel eşdeğer devreye göre matematiksel model, denklem (1) ile ifade edilir. di V Ri L e (1) dt 403 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Burada, V motor besleme gerilimini, R rotor direncini, L rotor endüktansını, i rotor akımını ve e ise ters elektromotor kuvvetini ifade etmektedir. Geleneksel fırçalı bir DA motorda, elektromotor kuvvet ile açısal hız ve moment ile akım arasındaki ilişkiler denklem (2-3) ile ifade edilmektedir. (2) e Kv T KT i 3.1. Durum geri beslemeli denetleyici Durum geri beslemeli kontrol, durum değişkenlerinin (konum, hız, ivme) hesaplanan katsayılarla çarpılarak toplama noktasına geri beslenmesi esasına dayanır. Durum geri beslemeli kontrole ait blok şeması Şekil 4’te verildiği gibidir. (3) Yukarıdaki eşitliklerde K v hız ve KT ise moment sabitlerini belirtmektedir. Ayrıca geleneksel bir DA motorun mekanik denklemi ise aşağıdaki eşitlikte ifade edilir. d (4) B T T L dt Denklem (4) ile verilen eşitlikte, TL yük momentini, B viskos sönümleme katsayısını, J atalet momentini, açısal hızı ve T ise çıkış momentini ifade eder. Denklem (1-4) arasında verilen eşitlikler yardımı ile oluşturulan DA motorun Simulink blok şeması Şekil 2’de verildiği gibidir. J Şekil 4: Durum geri beslemeli denetleyicinin genel yapısı Burada r(t) referans sinyali, u(t) karşılaştırıcı, x(t) durum değişkenleri ve y(t) çıkış sinyalidir. Ayrıca K geri besleme vektörü ve C katsayılar için belirlenmiş matristir. Durum geri beslemeli kontrol, doğrusal olmayan sistemlerde geleneksel kontrol yöntemlerine göre daha iyi sonuç verse de bu yönteme ait temel iki problem, sistemin tüm değişkenlerinin ölçülebilir olamaması ve durumlar için algılayıcıya ihtiyaç duyulması şeklinde sıralanabilir. Durumları ölçmek için ihtiyaç duyulan algılayıcılar sistem maliyetini artırıcı etkiye sahiptir. Bu yöntemde hem maliyeti azaltmak hem de ölçülemeyen durumları belirlemek amacıyla gözlemci tasarlanabilir. Bu çalışma için oluşturulan durum geri beslemeli denetleyiciye ait genel blok yapısı Şekil 5’te verildiği gibidir. Şekil 2: DA motor blok şeması 3. Denetleyici Tasarımı F28335 eZdsp Bu bölümde, DA motorun konum, hız ve yörünge denetimleri için durum geri beslemeli kontrol yöntemine ait kontrolör yapıları geliştirilmiştir. Matlab-Simulink ortamında oluşturulan kontrol blokları Texas Instrument TMS F28335 DSP yardımıyla gerçek ortamda çalıştırılmıştır. Burada yapılan kontrol çalışmasında sürücüye sabit 20Khz frekans ve değişken doluluk oranlarında PWM sinyali uygulanmıştır. Şekil 3’te kontrol algoritmalarının çalıştırıldığı TI F28335 DSP gösterilmiştir. Konum Konum Konum_Hata Konum_Hata Kontrolör_Cikis Hiz Hiz_Hata Hiz Hata_Blogu Olcum PWM Hiz_Hata Denetleyici PWM Şekil 5: Gerçek zamanlı denetleyici gösterimi Şekil 6’da motorun konum ve hız bilgisinin elde edilmesi amacıyla oluşturulan Simulink yapısına yer verilmiştir. In3 In1 C280x/C28x3x qdf 2 Hiz Out2 Hiz_Olcum IQmath Y IQN Float to IQN qposcnt eQEP A eQEP2 360/4096 IQmath A Y IQN Float to IQN1 A Y B IQNmpyIQx IQN1 x IQN2 Şekil 6: Ölçüm bloğu içyapısı Şekil 3: Texas Instrument TMS F28335 DSP 404 IQmath 1 Konum Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Yukarıda verilen yapıda, konum bilgisinin alınması için DSP kart için özel hazırlanmış enkoder okuma bloğu kullanılmıştır. Burada alınan konum bilgisinden hız bilgisinin çıkarımında Şekil 6’da verilen yapıdaki hız ölçüm bloğunda bazı matematiksel hesaplamalar ve dönüşümlerden faydalanılmıştır. Şekil 7’de ise denetleyici girişleri için kullanılan hız ve konumdaki hata değerlerinin elde edilmesi için oluşturulan blok şeması verilmiştir. 1 Konum_Hata Konum_Kazanc 2 Hiz_Hata 0.05 K 0.02 IQmath Y IQN Float to IQN A 1 Kontrolor_Cikis Hiz_Kazanc Şekil 10: Hız denetleyici için simulink gösterimi ve katsayıları C280x/C28x3x Data SCI RCV SCI Receive IQmath A Y IQN Float to IQN 0 2 Hiz C280x/C28x3x 1 Konum_Hata 1 Konum 4. Deneysel Sonuçlar Data Bu çalışmada, durum geri besleme yöntemi ile DA motorun konum, hız ve yörünge takibi denetimleri gerçekleştirilmiştir. Durum geri beslemeli yöntem ile yapılan hız kontrolüne ait deneysel sonuçlar Şekil 11 ile Şekil 13 arasında verilmiştir. Şekil 11’de durum geri beslemeli hız kontrolü için basamak cevabı verilmiştir. Görüldüğü gibi çıkış, referans işareti sıfır kalıcı durum hatasıyla takip etmektedir. Burada maksimum % 0,5 değerinde bir aşım meydana gelmiştir. SCI XMT single SCI Transmit 2 Hiz_Hata Şekil 7: Durum geri beslemeli denetleyici hata bloğu Durum Geri Beslemeli Hız Kontrolü Basamak Cevabı Konum ve hızdaki hata değerlerinin geri besleme katsayıları ile çarpılarak uygun doluluk oranına sahip PWM sinyalinin üretilmesi, Şekil 8’de verilen blok şemaları ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Şekil 8’de gösterilen denetleyici katsayıları konum kontrolü için belirlenen değerlerdir. 1 400 Konum_Hata Konum_Kazanc 2 Hiz_Hata 0.005 0.00065 K 2500 Referans Sinyal Sistem Cevabı Hız [RPM] 2000 1500 1000 6.2 0 0 <= 800 15 20 25 Zaman [saniye] 30 35 40 Durum Geri Beslemeli Hız Kontrolü LogSin Fonksiyonu Cevabı 700 600 C280x/C28x3x Hız [RPM] IQmath A Y IQNabs Absolute IQN IQmath Y IQN Yon_ref Float to IQN 6.4 10 Şekil 12’de hız için farklı bir referans işareti verilmiştir. Burada da durum geri beslemeli kontrolör, logaritmik sigmoid (logsig) referans fonksiyonunu sıfır kalıcı durum hatasıyla takip etmektedir. Yukarıda verilen bloklar yardımıyla hesaplanan PWM sinyalinin motor sürücüsüne uygulanabilmesi için kullanılan blok ve motor yönü denetimi için tasarlanan yapı Şekil 9’da verildiği gibi oluşturulmuştur. A 5 Şekil 11: Hız kontrolü basamak cevabı Şekil 8: Konum denetleyici için simulink gösterimi ve katsayıları 1 PWM 1510 1500 1490 1480 500 IQmath A Y 1 IQN Kontrolor_Cikis Float to IQN Hiz_Kazanc 0 10 WA ePWM ePWM C28x3x 500 400 300 200 Referans Sinyal Sistem Cevabı 100 GPIOx 0 0 GPIO DO 1 2 3 Zaman [saniye] 4 5 6 Şekil 12: Durum geri beslemeli hız kontrolü logsig fonksiyon cevabı Motor_Yon Şekil 13’te ise hız için sinüzoidal bir referans işareti verilmiştir. Sistem cevabı referansı genel olarak başarılı bir şekilde takip etmektedir. Elde edilen deneysel sonuçtan görüldüğü gibi hızdaki hata maksimum 20 rpm olarak ölçülmüştür. Şekil 9: Durum geri beslemeli denetleyicinin genel Simulink gösterimi Konum kontrolü için belirlenen katsayılar ve tasarlanan simulink yapısı ise Şekil 10’da verilmiştir. 405 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Durum Geri Beslemeli Hız Kontrolü Sinusoidal Cevap Durum Geri Beslemeli Konum Kontrolü Yörünge Cevabı 2000 150 100 Konum [derece] Hız [RPM] 1500 1000 50 0 -50 500 -100 Referans Sinyal Sistem Cevabı 0 0 1 2 3 4 Zaman [saniye] 5 6 7 -150 0 8 Şekil 13: Hız kontrolü sinüzoidal cevap Konum [derece] 150 220 200 180 160 6 7 -50 -100 -150 0 2 4 6 8 10 Zaman [saniye] 12 14 16 18 Şekil 14: Konum kontrolü basamak cevabı Teşekkür Durum geri beslemeli kontrolde referans olarak sinüzoidal bir işaret verildiğinde elde edilen cevap Şekil 15’te verilmiştir. Görüldüğü gibi cevapta sürekli bir kalıcı durum hatası meydana gelmiştir. Oluşan bu kalıcı durum hatası farklı denetleyici katsayıları kullanılarak düşürülebilir. Fakat yukarıda bahsedildiği gibi kazanç değerleri basamak sinyal cevabına göre seçilmiştir. Yazarlar, bu çalışmanın yapılabilmesi için imkânlarını esirgemeyen Kocaeli Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Tahrik Sistemleri Laboratuvarına teşekkür eder. Kaynakça [1] Ogata K, “Modern Control Engineering”, Prentice-Hall, Inc. A Simon&Schuster Company [2] Zhang J., “Structural research of fuzzy PID controllers”, in Proc. International Conference on Control and Automation, ICCA2005, Northeastern University, Qinhuangdao Hebei China 2005. [3] Visioli A., “Fuzzy Logic Based Set-Point Weight Tuning of PID Controllers”, IEEE Transaccions on Systems, man and cybernetics-Part A: Systems and Humans, Vol.29, No.6,1999. [4] H. S. Choi, Y. H. Park, Y. Cho, and M. Lee, “Global sliding-mode control: improved design for a brushless DC motor,” IEEE Control Systems Magazine, vol. 21, no. 3, pp. 27–35, 2001. [5] A. Rubaai, and R. Kotaru, “Online identification and control of a DC motor using learning adaptation of neural Durum Geri Beslemeli Konum Kontrolü Sinus Yörünge Cevabı 60 Konum [derece] 40 20 0 -20 -40 Referans Sinyali Sistem Cevabı -60 0 0.5 1 1.5 Zaman [saniye] 2 2.5 2.5 Bu çalışmada seri uyarmalı fırçalı bir DA motorun durum geri beslemeli kontrol yöntemi ile konum, yörünge ve hız kontrolleri gerçek zamanda DSP kontrol kartı kullanılarak yapılmıştır. Burada hız denetimi için katsayılarının seçiminde, sistem basamak cevabı için maksimum % 0,5’ lik bir aşıma ve sıfır kalıcı durum hatasına müsaade edilmiştir. Konum denetiminde ise basamak cevapta sıfır kalıcı durum hatası olması istenerek kazanç değerleri belirlenmiştir. Aşım, salınım, sapma gibi değerler göz önüne alındığında DA motorun hız kontrolünde durum geri beslemeli yöntem iyi sonuç vermiştir. Buna rağmen konum denetiminde basamak cevap için sıfır kalıcı durum hatasına göre seçilen kazanç değerleri özellikle sinüzoidal referans işaretini takip etmekte zorlanmıştır. Referans Sinyal Sistem Cevabı 0 2 5. Sonuçlar 250 50 1 1.5 Zaman [saniye] Şekil 16’da ise sinüzoidal işarete biraz gürültü eklenerek yeni bir referans oluşturulmuştur. Elde edilen deneysel sonuçta referans işaretten sapmalar ve aşımlar meydana gelmesine rağmen, genel olarak referans sinyal başarı ile takip edilebilmiştir. Durum Geri Beslemeli Konum Kontrolü Basamak Cevabı 100 0.5 Şekil 16: Durum geri beslemeli konum kontrolü yörünge cevabı Motor konum kontrolü için durum geri beslemeli denetleyiciye referans olarak basamak sinyali uygulanmıştır. Motor konumunun basamak sinyali sıfır kalıcı durum hatası ile takip etmesi istenerek belirlenen katsayılara göre elde edilen sistem cevabı Şekil 14’te verilmiştir. Görüldüğü gibi motor konumu referansı sıfır kalıcı durum hatası ile takip edebilmektedir. Fakat seçilen parametrelere göre sistemde yaklaşık %15’lik bir aşım meydana gelmiştir. 200 Referans Sinyali Sistem Cevabı 3 Şekil 15: Durum geri beslemeli konum kontrolü Sinüs yörünge cevabı 406 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya networks,” IEEE Transactions on Industry Applications, vol. 36, no. 3, pp.935–942, 2000. [6] N. C. Shieh, P. C. Tung, and C. L. Lin, “Robust output tracking control of a linear brushless DC motor with time-varying disturbances,” IEE Proceedings - Electric Power Applications, vol. 149, no. 1, pp. 39–45, 2002. [7] Samir Mehta, John Chiasson, “Nonlinear Control of a Series DC Motor: Theory and Experiment”, IEEE Proceeding of the American Control Conference, Albuquerque, New Mexico, 1997. 407 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Sürekli Mıknatıslı Senkron Motor için Doğrudan Moment Kontrol Yöntemlerinin Karşılaştırmalı İncelenmesi M. Emin ASKER1, Mehmet ÖZDEMİR2, Mehmet İlyas BAYINDIR3 1 Diyarbakır Meslek Yüksek Okulu, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır [email protected] 2 Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Fırat Üniversitesi, Elazığ [email protected] 3 Teknik Bilimler MYO, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, Fırat Üniversitesi, Elazığ [email protected] Klasik DMK yönteminde tahmin edilen stator akısı ve moment, referans değerleriyle karşılaştırılarak histerezis kontrolörlere gönderilir. Histerezis kontrolör çıkışındaki bilgiler ile stator akısı sektör bilgisine dayanarak, belirlenmiş anahtarlama tablosundan en uygun gerilim vektörleri seçilir [2]. DMK yönteminde stator akısının tahmin edilme şekline göre gerilim ve akım modeli olmak üzere iki yaklaşım kullanılabilir. Bu çalışmada gerilim modeli esas alınmıştır. Uzay vektör modülasyonlu DMK (UVM-DMK) yöntemi klasik DMK yönteminin gelişmiş bir halidir. UVM-DMK yöntemleri sabit anahtarlama frekansında gerçekleştirilir. Kontrol yapısında kullanılan UVM algoritması akı ve moment kontrol algoritmasına bağlıdır [3]. Bu yönteme, klasik DMK yöntemindeki moment ve akı dalgalanmalarını azaltmak için ihtiyaç duyulmuştur. Böylece DA aradevre kullanımı ve sayısal gerçeklemesi daha iyi olan bir yöntem elde edilmiştir [5]. Bu çalışmanın, 2. kısmında klasik DMK yönteminin iç yapısı ve aşamaları, 3.kısmında UVM-DMK yönteminin getirdiği farklılıklar ve 4. Kısımda is benzetim sonuçları sunulmaktadır. Özetçe Verim ve güç yoğunluğu yüksekliği, rotor tasarımı esnekliği ve sürekli mıknatıs fiyatlarının azalması ile ömür boyu maliyetinin asenkron motordan düşük hale gelmesi gibi avantajlarından dolayı Sürekli Mıknatıslı Senkron Motorlar gittikçe fazla ilgi görmektedir. Yüksek performanslı AA motor sürücüleri, genellikle ya vektör kontrol ya da doğrudan moment kontrol yöntemlerinden birine dayalı olarak gerçekleştirilir. Bu çalışmada, hızlı moment cevabı, değişken ve düşük evirici anahtarlama frekansı, yüksek moment dalgalanması, düşük harmonik kayıpları gibi özelliklere sahip olan klasik doğrudan moment kontrol yönteminin Sürekli Mıknatıslı Senkron Motora uygulanması incelenmiştir. Ayrıca, istenmeyen moment ve akı dalgalanmalarını azaltan, sabit anahtarlama frekansına sahip olan uzay vektör modülasyonlu doğrudan moment kontrol yöntemi de ele alınmıştır. Bu yöntemlerin bileşenleri incelenerek Simulink ortamında yapılan benzetimlerle karşılaştırılmıştır. 1. Giriş Sürekli Mıknatıslı Senkron Motorlar (SMSM); rotorunda sargı yerine kullanılan mıknatısların magnetik ve ısıl kapasitelerinde görülen iyileşmelerin getirdiği avantajlarla son zamanlarda oldukça cazip duruma gelmiştir. Robot uygulamaları, elektrikli araçlar, uzay araçları, güneş ve rüzgâr enerjisi uygulamaları, ev aletleri vb uygulamalarda sıklıkla kullanılan bir motordur. Doğrudan Moment Kontrol (DMK) yöntemi ilk olarak asenkron motorlar için geliştirilmiştir ardından SMSM üzerine de çok çeşitli uygulamaları araştırılmıştır [1-4]. DMK yönteminde ilk olarak, motor akı ve momenti, stator akım ve geriliminin ani değerleri kullanılarak tahmin edilir. Elde edilen akı ve moment bilgilerinin, referans değerlerinden sapmalarını azaltacak şekilde, evirici için en iyi anahtarlama durumu bir anahtarlama tablosundan seçilerek kontrol gerçekleştirilir. Bu yöntem hızlı moment cevabı, değişken ve düşük evirici anahtarlama frekansı, yüksek moment dalgalanmaları, düşük harmonik kayıpları gibi özelliklere sahiptir[1]. Bu yöntemde akım ve gerilim bilgileri ile stator direnci sayesinde stator akısı ve moment tahmini yapılır. Bu yüzden parametre bağımlılığı azdır. Bununla birlikte, özellikle düşük frekanslarda stator direncinin sıcaklıktan etkilenmesiyle değişiklik göstermesi, kullanılan integratör sapmaları ve gürültü yöntemin zayıf tarafları olarak sayılabilir[1]. 2. Klasik Doğrudan Moment Kontrol Yöntemi DMK’nin temel prensibi, akıyı referans değere yakın ve sabit tutarken, momentte oluşacak hataları giderecek nitelikte bir anahtarlama dizisini, eviricideki güç anahtarlarına uygulamaktır [4]. Bu anahtarlama dizisi önceden belirlenmiş bir tablodan seçilir. Bu tablodan seçim yapmak için stator akı vektörünün konumuna dayalı sektör bilgisi, akı ve moment kontrolör çıkış bilgileri gerekmektedir [1]. DMK yapısı iki adet histerezis kontrolör, akı ve moment tahmin edici, gerilim vektörü seçici ve eviriciden meydana gelir[1]. Şekil 1’de DMK’nın prensip şeması blok diyagramı verilmiştir. DMK yönteminin temel işlemi, belirlenmiş bir anahtarlama tablosundan uygun gerilim vektörünü seçmektir[5]. DMK yönteminde stator akısını hesaplamak için farklı yöntemler vardır. Bunlardan gerilim ve akım modelleri, ayrı ayrı uygulanabildiği gibi, ikisinin birleşiminden oluşan bir model de oluşturulabilir. Gerilim modelinde, ölçülen stator akımları ve gerilimleri ile stator direnci bilgisi gerekmektedir. Bu yöntem özellikle yüksek hızlarda tercih edilen bir yöntemdir. Akım modeli ise özellikle rotor konum bilgisi ile akım 408 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya bilgisi gerektiren bir yöntemdir. Özellikle düşük hızlarda tercih edilen bir yöntemdir[5,6]. DMK yöntemi ABB firması tarafından, vektör kontrol yöntemine alternatif olarak 1996 da üretilmiş ve piyasaya sürülmüştür. Sıfır vektörleri için us=0 dır (Şekil 2). Eş.3’e dikkat ettiğimizde gerilimde meydana gelen değişim akıya doğrudan yansımaktadır. Buna göre Δt kadar küçük bir zaman aralığında motora gerilim vektörü uygulandığında stator akısındaki değişim; (5) s vs t olur. Yani stator akısı, stator gerilim vektörünün yönünde ve hızında s kadar ilerler. Adım adım gerilim vektörü seçilerek stator akısının istenilen şekilde hareket ettirilmesi mümkündür. Aktif anahtarlama vektörleri uygulandığında akı vektörü hızlı bir şekilde hareket eder. Sıfır vektörü uygulandığında ise bu vektörün değişmediği kabul edilir[1]. α-β ekseninde stator akı bileşenleri, stator akısı uzay vektörünün genliği ve açısı aşağıdaki eşitliklerle hesaplanabilir. 2.1 Stator Akısı ve Moment Tahmini DMK sürücüsünün en önemli kısmı akı tahminidir[5]. SMSM’de akı ve moment Eş.6-10’da gösterildiği gibi hesaplanır. Stator akısının bu şekilde hesaplanması DMK için gerilim modeli olarak bilinir. Ancak stator akısı; akım, sabit mıknatıs akısı ve indüktans değerleri ile de hesaplanabilir. Bu akım modeli olarak bilinir. Bu yöntemde farklı olarak; indüktans parametreleri ve d-q akımları hesaplama için rotor pozisyonu veya rotor hızı bilgisi gerekir. İndüktans değerlerinin tahmin problemleri, doyum gibi sorunları ile pozisyon veya hız algılayıcılarının karmaşıklığı ve fiyat olarak pahalı olmaları akım modeli yöntemin dezavantajlarıdır[7,8]. Gerilim modeline göre stator akı değişimi (1) (2) k (3) j ( k 1) 2 3 Vde 3 tan1 ( / ) (9) k (11) Tablo 1. Anahtarlama gerilim vektörleri ve durumları Gerilim Vektörleri Konum Durum V1 (100) Aktif V2 (110) Aktif V3 (010) Aktif V4 (011) Aktif V5 (001) Aktif V6 (101) Aktif V7 (000) Sıfır V0 (111) Sıfır (8) j ( k 1) 3 (k=1,…6) 2 Vdce 3 şeklinde genel bir ifade ile gösterilebilirler. olarak yazılabilir. us aktif ve sıfır durum gerilim vektörlerine karşılık gelmektedir. Burada aktif vektörler için k=1,..6 için u s; V s ( ) 2 ( ) 2 ifadesiyle hesaplanır, burada 0 başlangıç anındaki akıyı temsil etmektedir. Direnç üzerindeki gerilim düşümü ihmal edildiğinde akı ifadesi; (7) V 0 s u s dt (V RI )dt 2.2 Gerilim Vektörleri ve Sektör Belirleme DMK yönteminde akı ve moment histerezis karşılaştırıcılarının çıkış işaretleri doğrultusunda altı adet aktif durum ve iki adet sıfır gerilim vektörlerinin en uygun şekilde seçilmesi ile kontrol işlemi gerçekleştirilmektedir[1]. Üç fazlı gerilim kaynaklı bir eviricide sekiz olası çalışma durumuna ait gerilim vektörleri vardır. Bunlardan altı tanesi aktif, 2 tanesi de pasif durum vektörleridir. Aktif durum vektörleri; t s (Vs RI s )dt 0 (6) Moment eşitliği α-β ekseninde aşağıdaki gibi yazılabilir. 2 (10) Te P( .I .I ) 3 Gerilim modeli özellikle düşük hızlarda oluşan problemler yüzünden yüksek hızlarda önerilir. Düşük hızlarda gerilim çok düşük olduğu için sıcaklıktan dolayı dirençteki değişim bu modelde sorunlara neden olur [6]. Akım modeli kullanarak yapılan akı tahmini, düşük hızlarda önerilir. Gerilim modelinin barındırdığı, direncin sıcaklıktan etkilenmesi problemi nedeniyle, gerilim modeli yerine akım modeli tercih edilebilir. Bu modelde stator akımı, indüktans bilgisi, rotor hızı veya konum bilgisine ihtiyaç duyulur. Şekil 1. DMK sürücü sistemi gerilim modeli blok diyagramı[5] d s Vs RI s dt olurken akı değeri ise (V RI )dt (4) 409 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Aktif-durum vektörleri V1-V6 olarak, sıfır-vektörleri ise V0 ve V7 olarak şekil 2’de gösterilmiştir. Ayrıca gerilim vektörleri hakkında bilgi Tablo 1’de verilmiştir. Sektör belirleme işlemi ise Stator akısı uzay vektörünün konumu dikkate alınarak belirlenir. Sektör belirleme için açı hesaplaması Eş.9 ile yapılabilir. Açının değerine göre altı tane sektörler belirlenir. Sektör aralığı 600 dir. Buna göre her sektöre ait aralıklar Tablo 2’ de verildiği gibidir. akısına bağlı olduğundan, rotor akısı da değişmez. Dolayısıyla bu etkiden dolayı momente bir değişim meydana gelmez. Ancak SMSM’de sıfır gerilim vektörleri seçildiğinde stator akısı değişimi tam olarak sıfır olmaz. Çünkü rotordaki sabit akının, stator akısına etkisinden dolayı bir değişim meydana gelir. Bu da momente etki ederek momenti azaltır. O halde momentin azalması zaten ters yön aktif gerilimleri ile sağlandığına göre bu şekilde kullanmaya gerek yoktur. Bu durum eş. 13 verilmiştir[10]. Ancak üç seviyeli kullanılması gerektiği iddia edenlerde vardır[5]. Moment histerezis karşılaştırıcısı, moment hatasının istenen histerezis bant sınırları içerisinde kalması için gerekli bilgiyi sağlar. Bu bilgi 1 ise momentin artması, -1 ise azalması anlamına gelir[1]. Te Teref Te 1 (13) dT V3(010) 3. sektör θ(3) V2(110) 2. sektör θ(2) 4. sektör θ(4) V4(011) V0(000) V7(111) θ(1) 1. sektör θ(5) θ(6) 5. sektör 6. sektör V5(001) e V1(100) 2.4 Stator Akısının Kontrolü ve Moment Tepkisi Stator akısının kontrolü, motoru besleyen eviricide uygun gerilim vektörlerinin seçilmesi ile sağlanır. Her adımda uygun gerilim vektörü seçilerek stator akısı istenilen şekilde hareket ettirilebilir. Stator akısı uzay vektörü, stator gerilimi uzay vektörünün integrali olduğundan, uygulanan gerilim vektörü doğrultusunda hareket eder. Moment ifadesi, stator akısı ve rotor akısı cinsinden yazılırsa eş. 14’deki ifade elde edilir. Yani moment, stator akısı genliği, rotor akısı genliği ve bunların arasındaki açıya bağlı olarak değişim göstermektedir. Bu açı yük açısı olarak da bilinir. Stator akısı ile rotor açısı arasındaki ilişki Şekil 4’te gösterilmiştir. 2 P (14) Te s m sin( ) V6(101) Şekil 2. Sektörler ve Gerilim vektörleri Tablo 2. Stator akısı konumu için sektör ve açı aralıkları Sektör Açı 1 -30<θ(1)<30 2 30<θ(2)<90 3 90<θ(3)<150 4 150<θ(4)<210 5 210<θ(5)<270 6 270<θ(6)<330 2.3 DMK için Histerezis Karşılaştırıcıları 3 Lq Doğrudan moment kontrolü yöntemini kullanan sürücülerde, anahtarlama vektörleri, her bir örnekleme periyodunda, moment ve stator akısı hatalarının arzu edilen histerezis bant içinde kalmasını sağlayacak şekilde seçilirler. Bu histerezis bant genişlikleri moment için 2ΔΤe ve akı için 2ΔΨ olarak alınır[1]. Histerezis bant genişlikleri davranış üzerinde oldukça etkilidir. Bant genişliğinin geniş veya dar olması anahtarlama frekansına ve akı dalga şekli kalitesine etki etmektedir. Bant genişliğinin dar seçilmesi, anahtarlama frekansını artırırken, dalga şeklinin düzelmesine de yardımcı olur. Bant genişliğinin dar olması her bir sektörde daha fazla gerilim vektörü seçilmesi anlamına gelmektedir[9]. 2.3.1 Akı Histerezis Karşılaştırıcı Akı histerezis karşılaştırıcısı iki seviyeli bir karşılaştırıcı olup, stator akısı hatasının istenen histerezis bant sınırları içerisinde kalması için gerekli çıkış bilgisini sağlar. Bu bilgi 1 ise akının artması, 0 ise azalması gerektiği anlaşılır. Yani tahmin edilen akı ile referans akı eş.12’deki gibi karşılaştırılır. s sref s 1 d s s sref s 0 T Teref Te 1 e Şekil 3. Stator ve rotor akılarının konumları Stator akısı, anahtarlama tablosundan seçilen aktif gerilim vektörleri ile orantılı bir şekilde, onlarla aynı yönde hareket eder. Şekil 3 incelendiğinde, ileri yönde dönüş için seçilen gerilim vektörleri stator akısını artırır veya azaltır. Eğer dışa doğru olan gerilim vektörleri seçilirse akının genliğinde artma, içe doğru olanlar seçilirse azalma oluşur. Bu durumda stator akısı ileri yönde hareket ettiği için aradaki açı artar dolayısıyla moment artmış olur. Ters yöndeki gerilim vektörleri seçildiğinde yine stator akısının genliği artar veya azalır. Stator akısı ters yönde hareket ettiği için aradaki açı azalır. Dolayısıyla moment azalır. 2.5 Anahtarlama Tablosu ve En Uygun Anahtarlama Vektörünün Seçimi DMK yönteminde moment değeri, stator akısı uzay vektörünü yöneten anahtarlama gerilim vektörleri sayesinde kontrol edilir. Saat yönünün tersine dönen bir motorda, momentte bir artış gerekiyorsa, stator akısı uzay vektörünü saat yönünün tersine hareket ettirmek gerekir. Momente bir azalama gerekli ise saat yönünde hareket ettirmek gerekir. Moment değerinin değişmesi istenmiyorsa, stator akısı uzay vektörünün dönmesi durdurulur[6]. İleri-geri hareket, aktif gerilim vektörleri ile, durdurma ise sıfır vektörleri ile sağlanır. Bu üç durum Şekil 4’ te gösterilmiştir. (12) 2.3.2 Moment Histerezis Karşılaştırıcı Moment histerezis karşılaştırıcısı için asenkron motor kontrolünde 3 seviyeli karşılaştırıcı kullanılır. Ancak SMSM için yapılan DMK kontrolde genel kanı iki seviyeli kullanma üzerindedir. Çünkü sıfır gerilim vektörleri seçildiğinde, asenkron motorda stator akısı değişmez. Rotor akısı da stator 410 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Bu yöntemle, klasik DMK yönteminde istenmeyen yüksek moment ve akı dalgalanmaları azaltılır. Ayrıca sabit anahtarlama frekansına sahip olması mikro işlemci uygulamalarına kolaylık getirir. Moment kontrolöründen üretilen, moment kaynaklı açı artışı ile referans stator akısı konum bilgisi ile Eş. 14’teki gibi toplanarak, referans stator akısı vektörünün stator referans düzlemdeki α-β bileşenleri elde edilir[3,12]. Yani yük açısındaki artma miktarı, doğrudan referans stator akısına yansıtıldığı için etkili bir kontrol işlemi gerçekleştirilmiş olur. artama azalma β akı moment akı V3 V2 akı moment moment Ψs β 1. sektör α V5 V6 akı wr akı moment wr V3 akı moment V4 V1 2. sektör Ψs V6 akı akı moment moment moment b) a) Şekil 4. Gerilim vektörlerinin stator akısı ve momente etkisi a) Stator akısı 1. sektörde iken b) Stator akısı 2. sektörde iken Dolayısıyla moment ve akıyı arzulanan şekilde kontrol etmek için eviriciye uygulanacak gerilim vektörlerini doğru şekilde seçmek gerekir. Bunun için akı ve moment kontrolü için hangi gerilim vektörlerinin uygulaması gerektiği belirlenmelidir. Herbir sektörde, istenen dönüş yönüne göre stator akı vektörünün hareket yönünü ve hızını artıran ve azaltan gerilim vektörleri belirlenir. Bu vektörleri oluşturan tabloya anahtarlama tablosu denir[7]. Amaca uygun gerilim vektörlerinin seçilmesi anahtarlama tablosundan yapılır. Buna göre iki seviyeli histerezis karşılaştırıcı çıkışları ve sektör bilgisine göre SMSM için anahtarlama tablosu Tablo 3’te verilmiştir. Şekil 5. UVM-DMK yöntemi blok şeması[3,12] Referans stator akısı ile tahmin edilen stator akısı karşılaştırılarak elde edilen hata uzay vektör için stator gerilim vektörü hesaplamasında kullanılır. Bu hesaplamada Eş.15-16 kullanılır[41]. (15) sc sc (cos( s ) sin( s ) Tablo 3. SMSM için DMK anahtarlama tablosu [10] dΨ Sektörler Us dT 1 1. 2. 3. 4. 5. 6. V2 V3 V4 V5 V6 V1 (110) (010) (011) (001) (101) (100) V6 V1 V2 V3 V4 V5 (101) (100) (110) (010) (011) (001) 1 V3 (010) V4 V5 V6 V1 V2 (011) (001) (101) 100) (110) 0 -1 V5 V6 V1 V2 V3 V4 (001) (101) (100) (110) (010) (011) (16) 4. Benzetim Sonuçları Klasik DMK ve UVM-DMK yöntemleri için yapılan simülasyon sonuçları Şekil 6-9’de verilmiştir. Benzetimler aşağıda belirtilen iki ayrı durum için yapılmıştır. Motor parametreleri tablo 4’te verilmiştir. I.Durum: Referans hız 157 rad/s iken yük momenti t=0.5 s anında Ty=5 Nm’ye çıkarılmıştır. Bu durumda motorun hızlandıktan sonra yük momentine verdiği tepki görülmektedir. Elde edilen sonuçlar Şekil 6’da verilmiştir. II. Durum: Yük momenti Ty=0 iken referans hız 50 rad/s olarak başlatılmış, t=0.2 sn’de ωref=-50 rad/s ve t=0.5 sn’de ωref=50 rad/s yapılmıştır. Bu durumda hız referansının yön değiştirmesine verilen tepki incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Şekil 7’de verilmiştir. Yukarıdaki I.durum ve II.durum şartları altında UVM-DMK yöntemi için alınan benzetim sonuçları sırasıyla Şekil 8-9’da verilmiştir. Her iki yöntemin benzetimlerinde DMK içyapısı ve benzetim parametreleri eşit tutularak sağlıklı karşılaştırmanın önü açılmıştır. 1 -1 1 s I s Rs Ts 3. UVM-DMK Kontrol Yöntemi Uzay vektör algoritmasından faydalanılarak klasik DMK yöntemini iyileştirme amacıyla geliştirilen bir yöntemdir. Uzay vektörü yönteminin avantajlarına sahiptir. Klasik DMK algoritması, evirici için ani değerler ve hesaplanan dijital kontrol sinyallerine dayanır. UVM-DMK yöntemlerindeki kontrol algoritmaları ise evirici için anahtarlama sinyalleri UVM tarafından geliştirilen ortalama değerlere dayanır. Bu, DMK ile UVM-DMK arasındaki temel farklılıktır [3]. AA makineleri için, UVM-DMK yönteminde farklı algoritmalar geliştirilmiştir. Şekil 5’de blok şeması verilmiş olan yöntemde akı ve moment tahmininde, klasik DMK yönteminde olduğu gibi akım ve gerilim bilgisi ile stator direnci bilgisi gerekmektedir. Bu yönteme, kapalı çevrim moment kontrollü UVM-DMK yöntemi de denir. Özellikle SMSM için uygun bir yapıya sahip olduğu için bu çalışmada incelenmesi tercih edilmiştir[3]. Tablo 4. Benzetimlerde kullanılan motor parametreleri Stator Direnci R 0.41 Ω İndüktans(d bileşeni) Ld 6.8 mH indüktans(q bileşeni) Lq 6.8 mH Kutup Çifti P 2 Eylemsizlik momenti J 0.0222 Kg m2 Sürtünme Katsayısı B 0 Nm s/rad Nominal Gerilim UN 220 V Moment Sabiti KT 0.653 Nm/A 411 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya 0.25 0.2 0.2 0.15 0.15 0.1 0.1 0.05 0.05 fialfa(Wb) fialfa(Wb) 0.25 0 -0.05 -0.15 -0.15 -0.2 -0.2 -0.25 -0.25 -0.2 -0.1 0 fibeta(Wb) 0.1 0.2 -0.2 0.3 12 Te(N.m) Te(N.m) 4 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 6 4 -2 0 180 0.6 160 160 140 140 120 120 Wr(rad/s) Wr(rad/s) 0.3 0 -2 0 180 100 80 60 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0 0.1 0.2 0.3 t(s) 0.4 0.5 0.6 100 80 60 40 40 Wref Wr 20 0 0.1 0.2 t(s) 0.3 0.4 0.5 0 20 20 15 15 10 10 5 5 0 -5 -10 -10 -15 -15 0 0.1 0.2 0.3 t(s) 0.4 0.5 -20 0.6 Şekil 8. I.durumda, UVM-DMK yöntemi için stator akısı ve bileşenleri, moment, hız, 3 faz stator akımlarının değişimi Şekil 6. I.durumda, klasik DMK yöntemi için sırasıyla stator akı bileşenleri, moment, hız, 3 faz stator akımlarının değişimi 10 5 5 Te(N.m) 10 0 0 -5 -5 -10 -10 60 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0 0.1 0.2 0.3 0.4 t(s) 0.5 0.6 0.7 60 40 20 20 Wr(rad/s) 40 0 -20 0 -20 -40 -60 Wref Wr 0 0.1 0.2 0.3 0.4 t(s) 0.5 0.6 -40 0.7 -60 20 Wref wr 20 15 10 10 5 5 Isabc(A) 15 0 0 -5 -5 -10 -10 -15 -15 -20 t(s) 0 -5 -20 Wref Wr 20 0.6 Isabc(A) Isabc(A) 0.2 2 0 Te(N.m) 0.1 8 6 2 Wr(rad/s) 0 fibeta(Wb) 10 8 Isabc(A) -0.1 12 10 0 0 -0.05 -0.1 -0.1 -20 0 0.1 0.2 0.3 0.4 t(s) 0.5 0.6 0.7 0 0.1 0.2 0.3 0.4 t(s) 0.5 0.6 0.7 Şekil 9. II.durumda, UVM-DMK yöntemi için moment, hız, 3 faz stator akımlarının değişimi Şekil 7. II.durumda, klasik DMK yöntemi için moment, hız, 3 faz stator akımlarının değişimi 412 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Şekil.6 ve Şekil.8’deki stator akılarının değişimi karşılaştırılırsa klasik DMK yönteminde akı dalgalanmasının UVM-DMK yöntemine göre daha geniş bir bant aralığında değiştiği görülmektedir. Klasik DMK yönteminde, histerezis kontrolörlerin bant genişlikleri ve örnekleme periyodunun değişmesi olumsuz etki üretmektedir. Bu yöntemin hızlı moment cevabına rağmen akı, akım ve moment cevabının dalgalanma problemi vardır. Bu durum Şekil.6-7 ile Şekil.8-9 karşılaştırıldığında görülmektedir. Klasik DMK fazla kontrolöre ihtiyaç duymaması, konum bilgisi gerektirmediği için algılayıcısız kontrole uygun oluşu, minimum moment cevap süresine sahip olması, yapısının sadeliği, akı ve momentin doğrudan kontrol edilebiliyor olması, parametre bağımlılığı az olması gibi avantajları yanında; akı ve moment tahmin ediciler gerekliliği, değişken anahtarlama frekansı, histerezis kontrolörlerin evirici anahtarlama frekansına sınırlama getirmesi, yüksek akı ve moment dalgalanması, stator direncinin sıcaklıktan etkilenmesi, stator akısındaki dalgalamaların stator akımında harmoniklere sebep olması gibi dezavantajları da vardır [1,5,10,12]. UVM-DMK yönteminin uzay vektör modülasyonundan gelen üstünlükler vardır. Histerezis kontrolörlü DMK yöntemlerinin istenmeyen dezavantajlarını gidermek için geliştirilmiş bir yöntemdir. Anahtarlama frekansının sabit olması ile iyi bir akım ve moment cevabına sahip olması önemli avantajlarındandır. Şekil.8-9 ile Şekil.6-7 karşılaştırıldığında bu yöntemin Klasik DMK yöntemine göre daha iyi sonuçlar verdiği görülmektedir. Özellikle SMSM’larla kullanılan bu yöntemde akım ve moment cevabı iyidir. Bu yöntemde de yine PI kontrolörlerinin katsayıları ayarlanarak daha iyi sonuçlar elde edilebilir. 4. H. Zhu, X. Xiao, and Y. Li, 2012 ,“Torque Ripple Reduction of the Torque Predictive Control Scheme for Permanent-Magnet Synchronous Motors,’’ IEEE transactions on industrial electronics, vol. 59, no. 2, 871877. 5. Buja G. S. and Kazmierkowski, M. P. , 2004, Direct torque control of PWM inverter-fed AC motors – a survey, IEEE Trans. Ind. Electron., 51, 4744–757. 6. Bakan, A.F., 2002, Asenkron motorda Doğrudan Moment Kontrolünün İncelenmesi ve Gerçekleştirilmesi, Doktora Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul. 7. Öztürk, S. B., 2005, Modelling, Simulation And Analysis Of Low-Cost Direct Torque Control Of Pmsm Using Hall-Effect Sensors, master's thesis ,Texas A&M University. 8. Pöllainen, R., 2003, Converter flux based current control of voltage source PWM rectifiers analysis and imlentation, Ph.D. Thesis, Finlandiya. 9. Trzynadlawski, A.M., 2001, Control of induction motor, Dcademic Pres. 10. Zhong, L., Rahman, M. F., Hu W. Y., and Lim, K. W., 1997, Analysis of direct torque control in permanent magnet synchronous motor drives, IEEE Trans. Power Electron., 12, 528–536. 11. Tang L., Zhong L., Rahman M. F., and Hu Y. 2003, A novel direct torque control for interior permanent-magnet synchronous machine drive with low ripple in torque and flux-a speed-sensorless approach, in Proc. IEEE Trans. Ind. Appl., 39, 1748–1756 . 5. Sonuç DMK yöntemi SMSM ile yüksek performanslı AA sürücüsü tasarımı için uygun bir araçtır. UVM-DMK yöntemi klasik DMK yöntemini geliştirmek için gerçekleştirilmiş daha yeni bir yöntemdir. Yapılan benzetim sonuçlardan görüldüğü gibi UVM-DMK yönteminin, klasik DMK’ya göre daha iyi sonuçlar sağladığı görülmektedir. Ayrıca klasik DMK yönteminde olan birçok olumsuzluk giderilmiştir. Bu yöntemin; sabit anahtarlama frekansı, düşük anahtarlama kayıpları, düşük akım ve moment dalgalanmaları, histerezis kontrolörlerin olmaması gibi avantajlarının yanında bazı dezavantajları da vardır. Mesela PI kontrolör gerektirmesi, dinamik cevabının nispeten kötü olması, UVM tekniğinden kaynaklanan karmaşık ve fazla hesaplama gerektirmesi, fiyatının artması gibi arzu edilmeyen faktörler sayılabilir. Kaynakça 1. Vas, P. 1998, Sensorless Vector and Direct Torque Control, Oxford University Press, New York. 2. Luukko, J. Niemel¨a, M. and Pyrhonen, J. 2003. Estimation of the flux linkage in a direct-torque-controlled drive, IEEE Trans. Ind. Electron., 50, 2, 283–287. 3. Zelechowski, M., 2005, Space Vector Modulated – Direct Torque Controlled (DMK–SVM) Inverter-fed Induction Motor Drive, Ph.D. Thesis, Warsaw University of Technology, Warsaw – Poland. 413 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Uzay Vektör Denetimi Uygulanan Yüzeyden Mıknatıslı Senkron Motorda Açı Algılayıcı Konum Hatasının Etkisi Eyyüp SİNCAR1, Barış Tuğrul ERTUĞRUL2, Barış KEMENÇE3 ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ankara {1esincar, 2 bertugrul}@aselsan.com.tr FEMSAN Elektrik Motorları Sanayi ve Ticaret A.Ş. İstanbul 3 [email protected] Özetçe (1) Yüzeyden mıknatıslı senkron motorlar yüksek hassasiyet, doğruluk ve güvenilirlik gereksinimi olan servo sistemlerde yoğunlukla kullanılmaktadır. Bu motorların kontrolü için gerekli hız ve konum geri beslemesi açı algılayıcı (resolver) veya açı kodlayıcı (enkoder) gibi elemanlar kullanılarak sağlanmaktadır. Servo performansının sağlanabilmesi için açı algılayıcı veya açı kodlayıcı birimlerinin açısal konumuyla yüzeyden mıknatıslı senkron motorun rotor açısı uyum içerisinde olmalıdır. Aksi durumda, servo kontrol etkilenerek sistemin karakteristiğinde performansı etkileyecek değişiklikler meydana gelecektir. Bu çalışmada, alan yönlendirmeli uzay vektör denetimi uygulanan yüzeyden mıknatıslı senkron motor için hız ve konum geribesleme elemanlarından açı algılayıcı ve rotorun açısal konumlarının uyumsuz olması durumu yüksüz çalışma koşullarında incelenecektir. (2) (3) 1. Giriş Şekil 1 Açı Algılayıcı şematik gösterimi 1.1. Açı Algılayıcı Açı algılayıcıdan – sayısala dönüşüm sağlayan elektronik devreler işaretlerin belirli bir çözünürlük ve doğruluk içerisinde sağlandığını kabul ederek çalışmaktadır. Ancak, genlik dengesizliği, birbirine göre tam 90ᵒ olmayan çıkış sargıları, endüktans harmonikleri ve bozucu işaretler nedeniyle algılayıcı çıkış işaretleri ideal olmayan bir karakteristik sergiler. Bu içsel etkiler nedeniyle elektronik devreler tarafından sağlanan açı bilgisi saptırılmış olarak elde edilir. Bu problem, [2] ve [3]’de incelenerek çözüm yöntemleri önerilmiştir. Konum algılayıcısı ile rotorun açısal konumlarının uyumsuz olması açı algılayıcı konum hatası olarak adlandırılabilir. Konum hatası açı algılayıcının yerleştirme hatasına bağlı olabileceği gibi rotor açısının kontrol döngüsüne belirli bir kayma ile beslenmesi nedeniyle oluşabilir. Algılayıcının içsel karakteristiğine bağlı hataların yanında konum hatasına bağlı etkiler nedeniyle saptırılmış konum verisi elde edilmektedir. Bu verileri kullanan uzay vektör kontrol döngüsünün servo kontrol performansı etkilenmektedir. Sonuç olarak, denetim atında tutulmaya Açı algılayıcı sağlam mekanik yapısı sayesinde genellikle zorlu ortamlarda hız ve konum geri beslemesi için tercih edilen bir tür döner transformatördür. Açı algılayıcı çevresel etkilerden yüksek sıcaklık, nem, titreşime yüksek dayanım sağlayan bir elektromekanik elemandır. Açı algılayıcı yapısına ait blok şema Şekil 1’de verilmiştir. Birim olarak adlandırılan birincil sargı ile ve olarak adlandırılan ikincil sargılardan oluşmaktadır. Birincil ve ikincil sargılar statorda yer almaktadır. İkincil sargılar bir birine dik olarak yerleştirilmiştir ve bunlar geribesleme işaretlerinin endüklendiği sargılardır. birkaç kHz mertebesinde yüksek frekanslı işaret ile uyarılmaktadır. Birincil sargıdaki dalga şekli rotor sargısının açısına bağlı şekilde dönüşüm oranı ile ölçeklendirilerek sinüs ve kosinüs dalga şekilleriyle ve sargılarında kiplenir. ve işaretleri elektronik devreler ile kip çözümü yapılarak rotorun açısal konumu değeri elde edilir. Birincil sargılara beslenen veya endüklenen geribesleme işaretleri (1)-(3)’de verildiği gibi ifade edilebilir. 414 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya çalışılan d-ekseni ve q-ekseni akımları üzerinde periyodik dalgalanmalar meydana gelmekte ve tork dalgalanmaları oluşmaktadır [4]-[5]. Burada toplam ve eksen stator endüktasları motor kutup sayısı kalıcı durum ve eksen stator akımları 1.2. Yüzeyden Mıknatıslı Motorun Alan Yönlendirmeli Uzay Vektör Kontrolü kalıcı Yüzeyden mıknatıslı senkron makinalar düşük manyetik çıkıntı (saliency) ) özellikleriyle ön plana çıkmaktadırlar. Bu nedenle, maksinumum tork-akım performansı bütün stator akımlarının q-ekseni boyunca yönlendirilmesiyle sağlanabilir. Bu tip makineler genel olarak akı zayıflatma operasyonu için tercih edilmezler ve d-eksen akım uyartımı gerekli değildir. Yüzeyden mıknatıslı bir motorun alan yönlendirmeli uzay vektör denetimine ait blok şema gösterimi Şekil 2’de verilmiştir. Şekil 2’den de görüldüğü gibi rotor milinden sağlanan açısal konum bilgisi kontrol döngüsüne beslenmektedir. Servo kontrolün düzgün yapılabilmesi için sağlanan açısal konum bilgisinin rotor konumu ile tutarlı olması gerekmektedir. durum ve eksen stator gerilimleri ve eksen manyetik akı bağlantısı sabit mıknatıs manyetik akı bağlantısı elektriksel hız stator direnci Parametrelerini ifade etmektedir. (8), (9) ve (10)’de verilen eşitlikler kullanılarak (11) türetilebilir. (11) Yüzeyden mıknatıslı bir motorun alan yönlendirmeli uzay vektör denetimine ait akım ve gerilim eşitsizlikleri (12) ve (13)’te verilmiştir. (12) VDC Ters Park Dönüşümü isqref isdref - - PI Vsqref PI Vsdref d,q α ,β Vsαref SV PWM (13) DC bara gerilimini işaret etmektedir. gerilim invertörü çıkışında izin verilen en yüksek akım değeridir. Motor terminalindeki akımın invertör çıkış akımına eşit veya düşük olduğu (14)’de verilen eşitsizlik ile ifade edilebilir. 3-Faz Evirici Vsβref (14) θ isq isd d,q α ,β Park Dönüşümü değeri terminal akımını göstermektedir. α ,β isα isβ ia a,b,c 2. Algılayıcı Konum Hatasının Etkileri Algılayıcı montajı yapılırken A faz vektörü ile q-ekseninin çakıştırılması diğer bir deyişle aralarındaki bağıl açının 0ᵒ olarak ayarlanması tercih edilen bir durumdur. Bu durumda, sabit eksen takımını temsil etmektedir. Bu durumda, eksen akımları (15)’de verilen eşitlik ile ifade edilebilir. (15) ib Sabit Mıknatıslı AC Motor Clarke Dönüşümü θ Şekil 2 Alan yönlendirmeli uzay vektör denetimi blok şema gösterimi Yüzeyden mıknatıslı motorların çıkıntısız özellikte olduğu ( ) göz önüne alınarak (10)’da verilen denklem (8) ve (9) kullanılarak (16)’daki gibi ifade edilebilir. Düzenli hava aralığına sahip sinüs biçimli ters elektromotif dalga şekline ve ihmal edilebilir manyetik doyum ile demir kayıplarına sahip yüzeyden mıknatıslı senkron makinenin dinamik modeli (4)-(10)’de verilen eşitlikler ile ifade edilebilir [1]. (16) Tork sabiti ile (16)’da verilen denklem arasında (17)’de verilen ilişki kurulabilir. Benzer şekilde üç fazlı bir yüzeyden mıknatıslı motor için ters elektromotif kuvvet sabiti arasında da (18)’de verilen bağıntı yazılabilir. (4) (5) (Nm/Arms) (17) (Vpeak/(rad/s)) (18) (6) (7) tork sabitini ifade ederken ters elektromotif kuvvet sabitini göstermektedir. eksen takımlarının A, B, C faz vektörleri ile ilişkisi Şekil 3’de gösterilmektedir. (8) (9) (10) 415 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya ds 2.1. Akım Düzenleyici Doyumu ds' Ters elektromotif kuvvet gerilim değerinin besleme (bara) gerilimine eşit olduğu noktada tork değeri bulunduğu değerden yukarıya çekilemez. Mıknatıslı senkron motorlar için bu durum [9] ’da incelenmiştir. Akım düzenleyici doyumu alan zayıflatma yöntemlerinin incelendiği çalışmalarda ele alınmıştır. Bu konu [6] ve [7]’de detaylı ele alınmaktadır. Bu etkinin giderilmesine yönelik çalışmalara [8] örnek gösterilebilir. Şekil 2’de gösterilen kontrol yapısında koşulu maksimum tork – akım ilişkisini oluşturur. Gerilim eviricisi motor terminallerinde en çok gerilimini oluşturabilir ve evirici d ve q eksenlerine gerekli gerilimi sağlayabildiği durumda ve akımları herhangi bir bozulmaya maruz kalmadan elde edilebilir. (12)’de verilen eşitlik (4) ve (5) numaralı denkliklerde verilen motor dirençleri ihmal edilerek (27)’de verildiği gibi yazılabilir. B Is θ A ∆θ qs qs' C Şekil 3 : sabit : sabit eksen takımı ve eksen takımı (∆θ konum hatası durumunda) (27) (13) ve (27)’deki denklemler kullanılarak akım ve gerilim için limit çemberler çizilebilir. Akım ve gerilim limit çemberi Algılayıcı açısı ile A faz vektörünün arasında bağıl açı farkı mevcut ise eksen takımları yer değiştirecektir. Bu farklılık Şekil 3’de , ∆θ konum hatası durumundaki, sabit eksen takımı gösterimi ile belirtilmektedir. Bu durumda, eksen akımları (15)’e benzer bir şekilde (19)’daki gibi yazılabilir. Şekil 4’te gösterilmiştir. Gerilim limit çemberi ( ) merkezli bir elips iken akım limit çemberi ise orijin merkezli bir çemberdir. Motorun çalışma noktası gerilim ve akım limit çemberlerinin boyunduruğunda yer almalıdır. Eğer, gerilim limit çemberinin dışında akım referansı verilirse akım düzenleyici doyumu meydana gelir ve kontrolcü referans . akımını izleyemez ve akımı meydana gelir. Yüksüz çalışma koşulundaki ve akımları akım düzenleyici doyumuna bir örnek olarak gösterilebilir. Yük olmadığı için sistem referans akımı takip edemez ve olmasına rağmen sistemde akımı oluştur. (19) Vektörel ilişkiler kullanılarak (19)’da verilen eksen akımları (20) ve (21)’de verilen eşitlikler ile ifade edilebilir. (20) (21) Benzer şekilde, yüzeyden mıknatıslı motorların çıkıntısız özellikte olduğu ( ) göz önüne alınarak (22) elde edilebilir. (22) Servo kontrolde edilir. koşulu sağlandığında (23) elde (23) Açı algılayıcı konum hatası mevcut olan ve koşulunun sağlandığı kapalı döngü bir kontrol sisteminde tork ve ters elektromotif kuvvet sabitleri (24) ve (25)’de belirtildiği gibi verilebilir. (Nm/Arms) (24) (Vpeak/(rad/s)) (25) Şekil 4 Gerilim ve akım limit çemberleri 3. Deneysel Çalışmalar 3.1. Çalışmada Kullanılan Yüzeyden Mıknatıslı Motor (24) ve (25) eşitliklerinden anlaşıldığı gibi açı algılayıcı konum hatası yüzeyden mıknatıslı senkron motorun performans karakteristiklerini değiştirmektedir. Bu çalışmada 24V anma bara geriliminden çalışan yüzeyden mıknatıslı servo motor kullanılmıştır. Motora ait resim Şekil 5’da verilmiştir. 416 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Şekil 5 Yüzeyden mıknatıslı servo motor (Resim ASELSAN Elektronik San. ve Tic. A.Ş.’nin izniyle kullanılmıştır.) Şekil 6: Hazırlanan deney düzeneği 3.3. Deney Sonuçları Motora ait karakteristik bilgiler Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 2’de deney düzeneğinden alınan hız ölçümleri verilmiştir. Yüksüz durum hızları beklendiği gibi algılayıcı konum hatasına bağlı olarak değişmektedir. Tablo 1 Yüzeyden mıknatıslı motor karakteristiği DC Bara Gerilimi Anma Torku Anma Akımı Anma Gücü Anma Hızı Rotor Ataleti Ld Lq Değerler 21 Vdc 2.1 Nm 23.3Arms 550W 2500rpm 0.45 kgcm2 106 uH 107 uH Tablo 2 Yüksüz Durum Hız Tablosu Algılayıcı Konum Hatası (mekanik derece) 9º 8º 7º 6º 5º 4º 3º 2º 1º 0º -1º -2º -3º -4º -5º -6º -7º -8º -9º -9,4º -10º 3.2. Deney Düzeneği Şekil 6’de hazırlanan test düzeneği verilmiştir. A vektörü motor fazlarına beslenerek rotor konumu ile algılayıcı konumu eşlenecektir. Açı algılayıcı okuma kutusu üzerinden sağlanan veriler bilgisayar ortamına aktarılarak algılayıcı okuma arayüz yazılımı tarafından okunur. Bu çalışma için açı algılayıcı ayarı sırasıyla 0,±1, ±2, ±3, ±4, ±5, ±6, ±7, ±8, ±9 ve ±10 derece mekanik yerleştirme hatasıyla ayarlanmıştır. Algılayıcı ayarı yapıldıktan sonra yüzeyden mıknatıslı senkron motor uzay vektör kontrolü uygulayan sürücü ile akım döngüsünde hareket ettirilmiştir. İlk aşamada, akım döngüsünde referans akımlar ve ’dir. Devamındaki ölçümler ve isteklerinde gerçekleştirilmiştir. Test düzeneğinden alınan ölçüm motorun yüksüz olduğu durumdaki hız değerleridir. Rotor Hızı (rpm) Rotor Hızı (rpm) ( ( ve ) 2843 3060 3227 3187 3137 3040 2911 2828 2743 2683 2657 2610 2599 2604 2620 2660 2695 2743 2801 2842 2894 ve ) -2847 -2760 -2695 -2662 -2632 -2620 -2622 -2631 -2640 -2683 -2728 -2803 -2906 -3031 -3118 -3184 -3226 -3085 -2893 -2866 -2838 Tablo 2’de verilen hızların mutlak değerleri grafiksel olarak Şekil 7’da gösterilmiştir. Grafikten görüldüğü gibi ve durumlarındaki hızlar yekseninde simetriktir. 417 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Konum Hatası - Rotor Hızı Grafiği 3300 3200 Rotor Hızı (rpm) 3100 3000 2900 2800 2700 2600 2500 2400 -10 -5 0 5 10 Konum Hatası (mekanik derece) Şekil 9 Ölçülen ve akım dalga şekillerinden görüldüğü gibi akım bileşenleri üzerinde akım düzenleyici doyumu nedeniyle kontrol sağlanamakta ve denetim uygulanan işaretler zamana göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle, algılayıcı konum hatası ile ilgili ortaya konan matematiksel yaklaşım ile deney sonuçları karşılaştırılamamıştır. Şekil 7 Yüksüz durum hızının açı algılayıcı konum hatasına göre değişimi grafiği Açı algılayıcı konum hatasına bağlı tork denklemi (22)’de verilen eşitlikle ifade edilebilir. Ancak, tork sabiti ve ters elektromotif kuvvet sabiti alışılageldik durumun dışına çıkmaktadır çünkü ifade ve akımlarının sinüs ve kosinüs fonksiyonlarına bağlıdır. İlgili algılayıcı konum hatalarında ve akımları kaydedilmiştir. Akım döngülerinde akım düzenleyici doyumu nedeniyle kontrol sağlanamadığı görülmektedir. Algılayıcı konum hatasının olmadığı durumda ( ) ölçülen ve akım grafikleri Şekil 8 ve Şekil 9’da verilmiştir. Şekil 8 akım grafiği 4. Sonuçlar Bu çalışma kapsamında alan yönlendirmeli uzay vektör denetimi uygulanan bir sistem için açı algılayıcı konum hatasının yüzeyden mıknatıslı senkron motorda yüksüz durum hızlarındaki etkisi incelenmiştir. Algılayıcı konum hatasının tork denklemindeki etkisi alan yönlendirmeli model içerisinde matematiksel olarak ortaya konmuştur. Bu durumun, yüzeyden mıknatıslı motorda yüksüz durum hızlarını değiştirdiği ve beklendiği üzere motorun artı – eksi dönüş yönlerinde hız farklılıkları oluşturduğu deneysel olarak gösterilmiştir. Ayrıca, algılayıcı konum hatasının var olduğu durumda, motor performasını tork ve ters elektromotif kuvvet sabiti gibi alışılageldik değerler ile ifade edilemediği açıklanmış ve deneylerle de doğrulanmıştır. Bu çalışmadan çıkartılacak bir diğer sonuç ise açı algılayıcı bilgisinin kontrolcü performansına olan etkisidir. Algılayıcı konum hatası kontrol edilecek sistemin performans karakteristiklerini etkilemekle birlikte artı ve eksi hızlarda yüksüz durum davranışında değişkenliklere neden olmakta ve yüklü durumda tork dalgalanması gibi olumsuz etkileri beraberinde getirmektedir. Bu nedenle uygulamada, açı algılayıcıda yerleştirme hatası olmaması ve rotor açısının kontrol döngüsüne kayma olmadan beslenmesi büyük öneme sahiptir. İleriki çalışmalarda algılayıcı konum hatasının torka etkisi incelenecektir. Akım kontrol döngülerinde ve değerleri referans istekler ile eşlenmesi sağlanacak ve açı algılayıcı konum hatası kontrolcü performans açısından irdelenecektir. akım grafiği Teşekkür Bu çalışmanın yapılmasını sağlayan ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye teşekkürü bir borç biliriz. 418 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Kaynakça [1] W. Leonhard, "Control of Electrical Drives,"SpringerVerlag, Berlin, Heidelberg 1985. [2] Mok, H.S., Kim, S.H., Cho, Y.H. “Reduction of PMSM torque ripple caused by resolver position error,” Electronics Letters, Vol. 43, No.11,pp. 646-647, 2007. [3] Hanselman, D.C, “Resolver signal requirements for high accuracy resolver-to-digital conversion,” IEEE Trans. Ind. Electron., Vol. 37, pp. 556-561, Dec. 1990. [4] Qian, W., Panda, S.K., and Xu, JIan-Xin.: ‘Torque ripple minimization in PM synchronous motors using iterative learning control’, IEEE Trans. Power Electron., 2004, 19, (2), pp. 272–279 [5] Beccue, P., Neely, J., Perarek, S., and Stutts, D.: ‘Measurement and control of torque ripple-induced frame torsional vibration in a surface mount permanent magnet machine’, IEEE Trans. Power Electron., 2005, 20, (1), pp. 182–191 [6] Paul Stewart, Visakan Kadirkamanathan. “Dynamic Control of Permanent Magnet Synchronous Motors for Automotive Drive Applications” Proceedings of 1he American Control Conference,San Diego, California June 1999 [7] Rached Dhaouadi, Ned Mohan, “Analysis of Current Regulated Voltage Source Inverters for Permanent Magnet Synchronous Motor Drives in Normal and Extended Speed Ranges” IEEE Transactions on Energy Conversion, Vol. 5, Noo 1, Mareh 1990 137 [8] Sibaprasad Chakrabarti, Thomas M. Jahns, Robert D. Lorenz, “Current Regulation for Surface PermanentMagnet Synchronous Motor Drives Using Integrated Current Sensors in Low-Side Switches”, Industry Applications Society Annual Meeting, Hong Kong, October 2–6 2005 [9] T. Jahns, G.B.Kliman, T.W.Neimann, “Interior Permanent-Magnet Synchronous Motors for AdjustableSpeed Drives” IEEE Transactions On Industry Applications, Vol. IA-22, No. 4, July/August 1986 419 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Servo Motor Sürücü Sistemleri için Geliştirilen Hareket Komut Üretecinin FPGA ile Gerçekleştirilmesi Ulaş Yaman1, Melik Dölen2 1,2 Makina Mühendisliği Bölümü Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara 1 [email protected] [email protected] 2 farkın alınması ve veri sıkıştırma algoritmasının uygulanmasıyla yörüngelerin büyüklükleri oldukça düşmekte veri transfer yükünü de azaltmaktadır. Geliştirilen komut üretim yöntemi birbirini takip eden üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yörüngenin yüksek dereceden sonlu farkı alınmaktadır. İkinci bölümde ise elde edilen veri kodlayıcı sayıları için geliştirilmiş olan özel bir sıkıştırma algoritmasıyla sıkıştırılmaktadır. Yöntemin son bölümünde komutlar kullanıcı tarafından girilen ilerleme hızına göre üretilmektedir. Makalenin akışı şu şekilde düzenlenmiştir. Bundan sonraki bölümde çalışmanın kapsamıyla alakalı alanlarda yapılan çalışmalara değinilmiştir. Üçüncü bölümde önerilen yöntemin ayrıntıları tartışıldıktan sonra takip eden dördüncü bölümde FPGA uygulaması için gerekli olan modüller sunulmuştur. Yöntemin örnek bir uygulama üzerinde gerçekleştirilmesinin sonuçları beşinci bölümde verildikten sonra makale takip eden bölümde sonlandırılmıştır. Özetçe Bu makalede servo motor sürücü sistemleri için geliştirilen ve hareket kontrolcülerine rahatlıkla entegre edilebilecek yeni bir hareket komut üretecinin, Alan Programlanabilir Kapı Dizini (Field Programmable Gate Array, FPGA) ile gerçekleştirilmesine odaklanılmıştır. Yeni bir veri sıkıştırma algoritmasını (ΔY10) da içeren yöntem, saklanan komutları ileri ve geri yönlerde değişken ilerleme hızlarında üretebilme yeteneğine sahiptir. Bu önerilen paradigmada öncelikli olarak verilen yörüngenin (konum) yüksek dereceden farkları alınmaktadır. Sonrasında oluşan veri dizini önerilen sıkıştırma yöntemi ile daha az bellek kaplayacak hale getirilmektedir. Sıkıştırılan veri FPGA geliştirme kartının belleğine yüklendikten sonra dinamik olarak değiştirilen ilerleme hızına göre komutlar üretilmektedir. FPGA üzerinde gerçekleştirilen uygulama ise algoritmanın gereklerini yerine getirebilecek çerçevede tasarlanan Sonlu Durumlu Makinaları (SDM) aracılığıyla yapılmıştır. Çalışma kapsamında ayrıca sistemin başarımı, örnek bir uygulamada kullanılan kaynaklara ve komut üretim hızına göre değerlendirilmiştir. 2. Literatür Taraması Önerilen yöntem farklı mühendislik alanlarıyla alakalı olduğu için literatür araştırması üç farklı başlık altında özetlenmiştir: veri sıkıştırma sistemleri ve gömülü sistemler üzerindeki uygulamaları, FPGA tabanlı komut üreteçleri ve CNC makinaların ilerleme hızı kontrolü. 1. Giriş Günümüzde DSP ve/veya mikro-denetleyici kullanan hareket sürüş sistemleri sadece konum kontrolü yapmamaktadırlar. Akımın (elektromanyetik tork) düzenlenmesinin yanı sıra hız denetimi de sürüş sistemleri tarafından yerine getirilmektedir. Bahsedilen bu sayısal sürüş sistemlerinde referans konum ve/veya hız yörüngeleri genellikle ana bir denetim ünitesi tarafından üretilir. Üretilen hareket işaretleri sonrasında seri bir haberleşme protokolü aracılığıyla motor sürücüsüne gönderilir. Bu geleneksel yaklaşıma alternatif olarak çalışmada servo motor sürücüleri için gerekli olan komutların farklı ilerleme hızlarında doğrudan üretilmesi amaçlanmıştır. Önerilen bu yeni yaklaşımda komutlar, sürücüde saklanmış olan sıkıştırılmış (ΔY10 sıkıştırma algoritmasıyla) veri çözülerek doğrudan üretilmektedir [1]. Ana denetim ünitesinden veri transferine ihtiyaç duyulmamaktadır. Önerilen alternatif komut üretim yapısı çalışma kapsamında bir FPGA ile gerçekleştirilmiştir. Sonrasında motor sürücülerine gömülerek endüstriyel uygulamalarda kullanılabilir. Önerilen yöntemin en büyük avantajı sıkıştırma işleminden önce yörüngenin sonlu farkı (en az ikinci dereceden) alındığı için komut üretimi sırasında aynı anda konum, hız ve ivme yörüngelerini üretebilmesidir. Sonlu 2.1. Veri Sıkıştırma Sistemleri ve Gömülü Sistemler Üzerindeki Uygulamaları Veri sıkıştırması, yüksek hızlı veri transferlerinde ve büyük verilerin saklanması durumlarında oldukça önemli bir konu haline gelmektedir. Farklı kayıpsız sıkıştırma (veri çözümlendiğinde orijinal verinin elde edildiği yöntemler) algoritmalarının donanımlar üzerindeki uygulamaları son yıllarda, artan yüksek hız talebi ve bellek kapasitesini geliştirme gereksinimlerinden dolayı, oldukça artmıştır. Şimdiye kadar farklı araştırmacılar geleneksel sıkıştırma algoritmalarının donanım uygulamalarını gerçekleştirdikleri için günümüzde yapılan benzer çalışmalarda bu algoritmalarının geliştirilmiş sürümlerine odaklanılmaktadır. Örnek olarak Koch’un [2] çalışması incelenebilir. Geleneksel algoritmalara hızlandırıcı çözücüler ekleyerek onları, sınırlı donanım kaynağı kullanarak, başarılı yazılımların elde ettiği sıkıştırma oranlarıyla yarışabilir hale getirmiştir. Geleneksel yöntemleri geliştirmek yerine bazı araştırmacılar yöntemleri birleştirmeyi de denemişlerdir. Bu araştırmaların birisinde Lin [3] Uyarlanabilir Huffman (UH) ve Lempel-Ziv-Welch 420 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Bunu yaparken FPGA ile gerçekleştirilmesi kolay çarpanlardan arındırılmış bir özyineli algoritma geliştirmiştir. Böylelikle polinomlardan kaynaklanan karmaşık hesaplamalar büyük ölçüde azalmıştır. Geliştirilen algoritmanın diğer bir avantajı ise kullanılan yüksek dereceli polinomlarla üretilen silkme-sınırlı yörüngelerle beraber makinaların dinamiğinin iyileştirilmesidir. (LZW) sıkıştırma yöntemlerini birleştirmiştir. Önerilen bu yaklaşımla beraber LZW yönteminin sıkıştırma başarımına sadece UH uygulamasında harcanacak olan kaynaklardan daha az kaynak kullanarak ulaşmıştır. Diğer bir çalışmada ise Lee ve Park [4] Huffman kodlamasını farklı paralel kaydırma algoritmaları kullanarak gerçekleştirmişlerdir. Veri toplama sisteminin bant genişliği gereksinimini deneylerinde kullandıkları kalori ölçerin çıktısını sıkıştırarak sağlamışlardır. Geleneksel sıkıştırma yöntemleri uygulamalarının yanı sıra farklı yapılara sahip verilerin sıkıştırılması için önerilen yöntemlerin uygulamaları da literatürde bulunmaktadır. Örneğin Yongming [5] elektrokardiyograf işaretlerinin sıkıştırılması için Uzaklık Eşiği Lineer Yaklaşımı algoritmasını FPGA üzerinde gerçekleştirmiştir. Geleneksel olmayan sıkıştırma algoritmalarına diğer bir örnek olarak Ouyang’ın [6] çalışması gösterilebilir. Bu çalışmada farklı sıkıştırma yöntemleri birleştirilerek büyük DNA dizileri yüksek bir hızda ve başarımda sıkıştırılmıştır. Makalede önerilen sıkıştırma algoritması tamsayı komut dizilerini sıkıştırdığı için, bir önceki paragrafta bahsedilen çalışmalar gibi, özel bir veri sıkıştırma yöntemi olarak nitelendirilebilir. Yazı ya da fotoğraf sıkıştırmaları için uygun bir yöntem olmadığı gayet açıktır. 2.3. CNC Makinaların İlerleme Hızı Kontrolü CNC takım tezgahlarında kesicinin ilerleme hızı üretilen parçanın kalitesini doğrudan etkilemektedir. Üretim işlemleri sırasında üretilecek olan parçanın daha kaliteli olması için ilerleme hızının dinamik bir şekilde değiştirilmesi gerekebilir. Ayrıca bazı durumlarda kesicinin sisteme verilen girdiyle beraber ters yönde de hareket etmesi istenebilir. Literatürde parçaların yüzey kalitesini artırmak için farklı ilerleme hızı kontrolü yapan algoritmalar mevcuttur. Örneğin Cheng [12] bir sonraki örnekleme zamanında servo komutunu tahmin etmek için belirleyici-düzeltici bir algoritma kullanmıştır. Diğer bir çalışmada ise Cheng [13] CNC takım tezgahlarının gerçek zamanlı kontrolü için gerekli olan servo komutların üretimi için yeni bir aradeğerleyici geliştirmiştir. Önerilen bu aradeğerleyicinin en büyük avantajı servo kontrolcüler için hareket komutlarını farklı ilerleme hızlarında üretebiliyor olmasıdır. Benzer bir çalışmada, Xu [14] düzlemsel örtülü eğriler için değişken aradeğerleme yöntemleri sunmuştur. Gerçek zamanda aradeğerleme yaparak makinanın verimini arttırmaktadır. Önerilen yöntemde eğrili bölümler işlenirken ilerleme hızı düşürülmekte ve düz yüzeylerde ise hız artırılmaktadır. Rutkowski [15] tarafından önerilen diğer bir yaklaşımda yörüngenin düzlüğünün üretim kalitesine olan etkisi vurgulanmıştır. Bu bağlamda ilerleme hızını gerçek zamanlı olarak değiştirebilen nöral-bulanık bir sistem önermiştir. Yaklaşım neticesinde üretim işlemleri değişen çevre ş artlarına daha dayanıklı hale gelmiştir. Öte yandan, benzer amaçlar doğrultusunda Yaman [16] önceden önermiş olduğu komut üretim sistemini [17] geliştirerek yöntemi değişken hızlarda komut üretebilir hale getirmiştir. Bunu yaparken lineer bir aradeğeleyici kullanmıştır ve yöntemin son halini bir FPGA ile gerçekleştirmiştir. FPGA uygulamasında kullanıcı dinamik olarak ilerleme hızını değiştirerek kesicinin ileri ve geri yönlerde hareket etmesini sağlamaktadır. 2.2. FPGA Tabanlı Komut Üreteçleri FPGA’ların yüksek esneklik, gizlilik, hızlı işlem ve nispeten düşük maaliyetler gibi özellikleri son yıllarda gömülü kontrol sistemlerinde yaygın bir ş ekilde kullanılmalarına neden olmuştur [7]. Örneğin Cho [8] FPGA kullanarak çok eksenli bir hareket kontrol yongası geliştirmiştir. Yonga endüstriyel robotları ve otomasyon sistemleri için gerekli tüm işlemleri hızlı ve doğru bir şekilde yerine getirebilmektedir. Öte yandan kontrol sistemlerinin komut üretim bölümleri için FPGA tabanlı tasarımlar çok yaygın değildir. Gerçekleştirilen birkaç uygulamadan birisi Su [9] tarafından ortaya konulmuştur. Karmaşık polinom türü yöntemi yerine sayısal evrişim yöntemini kullanarak trapez ve S-eğrisi hareket planlamasını yapmışlardır. Böylelikle hesaplama karmaşıklığı da büyük ölçüde azalmıştır. Ayrıca çıkış darbeleri sayısında yaşanan hataları gidermek için de gerçek zamanlı bir çıkış darbesi hata gidericisi algoritması geliştirmişlerdir ve elde edilen sonuçlar da algoritmanın başarılı olduğunu göstermektedir. Jeon ve Kim [10] de sayısal evrişim yöntemini kullanarak endüstriyel robotlar ve CNC takım tezgahları için FPGA tabanlı bir hızlanma ve yavaşlama devresi tasarlamışlardır. Su [9] tarafından geliştirilen yönteme benzer olarak onlar da çok fazla hesaplama gerektiren, farklı hızlanma ve yavaşlama özelliklerine sahip, yörüngelerin üretiminde karmaşık polinom türü yöntemini kullanmamışlardır. Var olan yöntemlerin endüstriyel robotların ve CNC takım tezgahlarının hız yörüngelerini üretmek için yeterli olmadıklarından bu açığı kapatacak yeni bir yöntem geliştirmişlerdir. Makalelerinde verilen deneysel sonuçlara göre sayısal evrişim yöntemlerinin üretemediği simetrik olmayan hız yörüngelerinin bu yeni yöntem ile üretilebildiği görülmüştür. Jeon ve Kim’in [10] çalışmalarının en büyük dezavantajı hatanın giderilememesidir. Ancak, bu makalede önerilen yöntem ile hatasız yörüngeler üretilebilmektedir. Ayrıca önerilen yöntem konum ile birlikte hız ve ivme yörüngelerini de aynı anda üretebilme yeteneğine sahiptir. Anlatılan bu çalışmaların aksine Osornio-Rios [11] sayısal evrişim yerine yüksek dereceden polinomlara bağlı olan yörüngeleri kullanarak komut üretmeyi tercih etmiştir. 3. Komut Üreteç Yöntemi Önerilen komut üretim sisteminin (ΔY10) ilk iki bölümünün (fark alma ve sıkıştırma) daha rahat açıklanabilmesi için basit bir örnek üzerinde uygulanmış ve şematik olarak Şekil 1’de gösterilmiştir. Yöntemin ilk bölümünde girdi olarak verilen komut dizisinin yüksek dereceden sonlu farkı alınmaktadır. Örnek incelendiğinde birinci dereceden fark ile beraber komutların büyüklüklerindeki ciddi düşüş açıkça görülmektedir. Bu aşamada orijinal komut dizisinin üretilebilmesi için birinci başlangıç koşulunun belleğe kaydedilmesi gerekmektedir. Bu örnekte sonlu fark derecesinin iki olarak belirlendiğinden dolayı bir kere daha birinci dereceden fark alınmıştır. İkinci başlangıç koşulunun da bu aşamada kaydedilmesi gerekir. Bağıl kodlama bölümü sonlandıktan sonra büyüklük alanının (BA) oluşturulmasına başlanılır. BA oluşturma sürecinin ilk aşamasında komutların mutlak değerleri alınarak işaretlerinden bağımsız hale getirilir. 421 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Belleğin daha verimli kullanılabilmesi için Şekil 2’de gösterilen genel bir veri formatı önerilmiştir. Sıkıştırılmış verinin ilk üç sözcüğü başlık olarak ayrılmıştır. İlk sözcüğün ilk dört biti farkın derecesini (bu durumda en fazla 15. dereceden bir fark belirtilebilir) tanımlamaktadır. Sözcüğün kalan 28 biti ise komut dizisinin uzunluğunun ifade etmektedir. Başlığın ikinci sözcüğü ise BA için ayrılmış olan sözcüklerin sayısını vermektedir. Bu bilgiyle İA’nın hangi sözcükten başladığı hesaplanabilir. Başlığın son sözcüğü ise SA’nın başlangıç adresini vermektedir. Başlıktan sonra işaretli ikili tamsayılarla ifade edilen başlangıç koşulları gelmektedir. Başlangıç koşullarının sayısı ilk dört bitle ifade edilen sistemin derecesiyle aynıdır. Sıkıştırılmış verinin özellikleriyle ilgili bilgilerin ve başlangıç koşullarının verilmesinden sonra UA takip eden sözcüklere yerleştirilmiştir. Başlık bölümün uzunluğu ve başlangıç koşullarının sayısı bilindiğinden UA’nın başlangıç adresi çözüm sırasında belirlenir. Büyüklük ve işaret alanları UA’dan sonra gelmektedir. Bu iki alanın başlangıç adresleri başlık bölümünün ikinci sözcüğünde tanımlanan büyüklük alanı sözcükleri sayısı kullanılarak belirlenmektedir. Sıkıştırılmış verinin son bölümünde ise başlangıç adresi başlık kısmında verilen SA bulunmaktadır. Önerilen bu veri yapısıyla sıkıştırılmış komutlar hatasız bir şekilde çözülebilmektedir. Şekil 1: ΔY10 Komut Üretim Yöntemi İkinci aşamada ise bu büyüklükler değişken uzunluklu ikili kodlar (DUİK) ile ifade edilir. Eğer ilk aşamada sıfır dizileri var ise bunların ikili gösterimleri düzenlenerek daha az bitlerle ifade edilmeleri sağlanır. Sıfır dizisinin uzunluğunun ifade edilebileceği ikili bitler kadar yeni sıfır dizisi ile değiştirilir. Farkı alınan komutların büyüklüklerinin DUİK arasından çözülebilmesi için uzunluk alanı (UA) oluşturulur. UA bir ve sıfır dizilerinden oluşmaktadır. Bu dizilerin uzunluğu BA’daki komutların uzunluğunu belirtmektedir. Kodlama yönteminin üçüncü alanında (İşaret Alanı, İA) ise farkı alınan komutların işaretleri saklanmaktadır. Negatif sayılar için 1 kullanılırken pozitif sayılar için de 0 kullanılmıştır. Sıfır değerleri için bu alanda herhangi bir bit kullanılmamıştır. Sıkıştırma bölümünün son alanı ise sıfır alanıdır (SA). Burada sıfır dizilerinin uzunlukları saklanmaktadır. Alanların oluşturulması sonlandıktan sonra üretilen kodlar (başlangıç koşulları ve alanlar) başlıkla birleştirilerek belleğe yüklenir. 3.2. Bellek Yönetim Birimi Tasarımda yer alan ikinci modül olan BYB’in ana görevi SDRAM ve diğer modüller arasında veri alışverişini sağlamaktır. Bunu gerçekleştirirken sürekli olarak SDRAM kontrolcüsü ile bağlantı halindedir. Bellek birimi için geliştirilen SDM Şekil 3’te verilmiştir. Altı durumdan oluşan bu makinanın ilk durumu Meşgul’dur. Başlat girdisiyle birlikte çalışmaya başlayan makina hemen bir sonraki durum olan Başlık ve İlk Değerleri Gönder durumuna geçmektedir. Makinanın bu durumunda başlık bellekten okunarak ÇÜ’ye gönderilir. Başlığın gönderilmesi işlemi sona erdikten sonra Büyüklük ve Uzunluk Sözcüklerini Gönder durumu aktif hale gelir. Bu aşamada ÇÜ’ye gönderilen sözcükler doğrudan gönderilmektedir. Devam eden durumlarda ise ÇÜ gerekli işaretleri BYB’ye göndererek sıkıştırılmış verinin ilgili 3. Yöntemin FPGA ile Gerçekleştirilmesi Önerilen yöntem Altera firmasının DE1 FPGA Geliştirme Kartı [18] kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Kart üzerinden FPGA yongasının doğrudan iletişim kurabileceği şekilde yerleştirilmiş farklı bellek yongaları (SRAM, SDRAM, SD Kart ve Çakar Bellek) bulunmaktadır. Bu çalışma için denetim kolaylığı ve bellek kapasitesinden (8 MB) dolayı SDRAM kullanılmıştır. Donanım tanımlama dillerinin (Hardware Description Language, HDL) karışıklığını biraz azaltmak amacıyla Quartus II 11.1 Web Edition yazılımının şematik tasarım özelliği kullanılmıştır. Komut üretecinde temel olarak beş farklı modül bulunmaktadır: SDRAM Kontrolcüsü (SK), Bellek Yönetim Birimi (BYB), Çözücü Ünite (ÇÜ), Tümlev Alıcı Ünitesi (TAÜ) ve Aradeğerleme Ünitesi (AÜ). Takip eden alt bölümlerde her bir modül için geliştirilen SDM’lerin ayrıntılarına yer verilmiştir. 3.1. SDRAM Kontrolcüsü SDRAM kontrolcüsünün ana görevi FPGA geliştirme kartı üzerinde bulunan SDRAM yongası ve BYB arasındaki iletişimi sağlamaktır. BYB’den gelen adres bilgisine göre sıkıştırılmış verideki sözcükleri birer birer BYB’ye gönderir. Modül içerisinde kullanılan bellek kontrolcüsü Altera tarafından geliştirilmiştir. Modülün çıktılarının ikisi haricindekiler doğrudan kart üzerindeki SDRAM yongasına bağlıdır. Kalan iki çıktı ise sözcüklerin gönderilebilmesi için BYB’ye bağlıdır. Şekil 2: Sıkıştırılmış veri formatı 422 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Şekil 3: Bellek yönetim birimi SDM’si alanlarından sözcükleri almaktadır. SDM’nin bu aşamasında durum sürekli olarak ÇÜ’den gelen işaretlere göre 3 durum arasında (İşaret Sözcüğü Gönder, Büyüklük ve Uzunluk Sözcüklerini Gönder ve Sıfır Sözcüğünü Gönder) gidip gelmektedir. Çözme işlemleri tamamlandıktan sonra makina Son durumuna geçer. 3.3. Çözücü Ünite Oluşturulan yapının en karışık modülü, sıkıştırılan verinin çözüldüğü yer olduğu için, ÇÜ’dür. Modül BYB ve ilk TAÜ ile iletişim halindedir. Modüle verilen girdilerin hepsi BYB’den gelmektedir. Çıktılar ise BYB’ye ve ilk TAÜ’ye bağlıdır. Çözülen hareket komutu tümlev alıcıya bir bilgilendirme işaretiyle beraber gönderilir. Ünitenin temel çalışma prensibi Şekil 4’teki SDM’de gösterilmiştir. Onbeş farklı durumdan oluşan çözüm makinası BYB’den başlığı aldıktan sonra çözüm işlemlerine başlar. İlk olarak başlıkta yer alan bilgiler (fark derecesi, komut dizisinin uzunluğu ve BA sözcükleri sayısı) çözümlenir ve gerekli yazmaçlara kaydedilir. Üçüncü durumda ilk BA ve UA sözcükleri alınır ve kaydedilir. Sonraki Uzunluk Sözcüğünü Çöz durumunda uzunluk sözcüğü bit işlemleri kullanılarak analiz edilir ve komutun uzunluğu belirlenir. Daha sonrasında komutun büyüklüğü Büyüklük Sözcüğünü Çöz durumunda belirlenir. Eğer bir komut iki farklı sözcüğe yayılmışsa Çifti Çöz durumu aktif hale gelir ve gerekli işlemleri yürütür. Uzunluk Sözcüğünü Çöz durumuna bağlı olan diğer bir durum ise ‘Yön Değiştir’ durumudur. Eğer kullanıcı kesicinin ters yönde hareket etmesini isterse yaptığı değişiklik bu durum aracılığıyla dikkate alınır. Çözüm işlemleri sırasında ham veri ihtiyacı olursa makina Büyüklük ve Uzunluk Sözcüklerini Al durumuna yönelerek verinin BYB’den alınmasını sağlar. Komutun büyüklüğü belirlendikten sonra İşareti Belirle durumuna geçilerek komuta işaret atanır. Yine bu durumda da yeni bir işaret sözcüğüne ihtiyaç duyulursa İşaret Sözcüğünü Al durumuna geçilerek sözcük alınır. Komutun büyüklüğünün belirlenmesi sırasında büyüklüğün sıfır ve uzunluğun birden fazla olduğu durumda bir sıfır dizisinin yer aldığı ortaya çıkar. Böyle bir durumla karşılaşıldığında Sıfır Sözcüğünü Çöz durumuna geçilir. Bu durum sıfır dizilerinin çözümüyle alakalı diğer iki durum ile iletişim halindedir. SA’da da eğer veri iki farklı sözcüğe yayılmışsa Çifti Çöz durumuna geçilir. Sıfır sözcüğü eksikliği oluştuğunda ise Sıfır Sözcüğünü Al durumuna geçilerek BYB’den veri transferi sağlanır. Bu süreç kapsamında bir komut oluşturulduktan sonra bir sonraki komutu üretebilmek için makina Uzunluk Sözcüğünü Çöz durumuna geri döner. Üretilmesi gereken tüm komutlar üretildikten sonra Son durumu aktif hale gelir. Şekil 4: Çözücü ünite SDM’si 3.4. Tümlev Alıcı Ünitesi Tasarımın en basit elemanları TAÜ’lerdir. Modül aldığı değeri bir önceki değer ile toplayarak sonucunu bir sonraki TAÜ’ye ya da AÜ’ye aktarmaktadır. Sistemde bulunan toplayıcıların sayısı fark derecesine bağlıdır. Sistemde iki veya daha fazla TAÜ olması durumunda konum, hız ve ivme yörüngeleri aynı anda üretilebilmektedir. Bu durum önerilen komut üretim yönteminin en büyük avantajlarından birisi olarak öne çıkmaktadır. Modülün SDM’si Şekil 5’te verilmiştir. Makinada beş durum bulunmaktadır. Diğer modüllerde olduğu gibi ilk durum Meşgul durumudur. Makina başlatıldıktan sonra ikinci Şekil 5: Tümlev alıcı ünitesi SDM’si 423 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya duruma geçerek başlangıç değerlerini üretir. Üçüncü durumda ise komutlar ÇÜ’den gelen çözülmüş veriler kullanılarak üretilir. Eğer kesicinin yönü değiştirilirse gerekli değişiklikler yapılır ve makina kaldığı yerden komutları üretmeye devam eder. Bellekte saklanan tüm komutlar üretildikten sonra makina Son durumuna geçer. 3.5. Aradeğerleme Ünitesi Kullanıcının belirlediği ilerleme hızına göre arka arkaya üretilen komutlar arasında yapılması gereken aradeğerleme AÜ tarafından gerçekleştirilir. Yedi durumdan oluşan AÜ’nün SDM’si Ş ekil 6’da sunulmuştur. Makinanın ilk ve son durumları önceki üniteler ile aynıdır. Komutlar Veri Al durumuna beslendikten sonraki durum için iki alternatif bulunmaktadır: Aradeğerle ve Orijinal Komutları Üret. Eğer kullanıcı ilerleme hızını değiştirmez veya başlangıç değerinde tekrar geri getirirse orijinal komutlar üretilir. Aradeğerlemenin gerektiği anlarda ise Aradeğerle durumu aktif hale gelir. Yön değişikliği bu durumda dikkate alınır ve gerekli hesaplamalar gerçekleştirilir. Kullanıcı sistemin belirli bir süre aynı komutları üretmesini isterse ilerleme hızını sıfırlayarak makinanın Sabit Komutları Üret durumuna geçmesine sağlar. Diğer ünitelerde de olduğu gibi komut üretimi sonlandıktan sonra sonuncu durum aktif hale gelir. Şekil 7: Örnek uygulamanın kesici yolu 4. Örnek Uygulama ve Yöntemin Başarımının Değerlendirilmesi Önceki bölümlerde ayrıntıları anlatılan komut üretim yönteminin başarımı örnek bir uygulama (plastik şampuan şişesi kalıbının CNC işlem merkezi ile üretimi) üzerine uygulanarak değerlendirilmiştir. Örnek uygulamanın kesici yolu Şekil 7’de verilirken her bir eksenin yörüngeleri Şekil 8’de sunulmuştur. Verilen yörüngelerde bir kodlayıcı sayısı 0.1 µm olarak örneklenmiştir. Yöntem Altera firmasının DE1 FPGA geliştirme Kartı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tablo 1’de FPGA üzerinde farklı eksenlerin komutlarını üretmek için kullanılan kaynakların sayısı ve tamamına oranları verilmiştir. Tablodan anlaşılacağı gibi eksen sayısı arttıkça kullanılan kaynaklar da artmaktadır. SDRAM için sadece bir tane PLL kullanıldığı için onun yüzdesi sabit kalmaktadır. Kullanılan pinlerdeki artış da lineer değildir. Bunun sebebi de SDRAM’a bağlı olan pinlerin eksen sayısından bağımsız olmasıdır. Üç eksen için gerekli olan komutlar (926642 × 3), ilerleme hızının orijinal değerinde olduğu durumda, 50 MHz Şekil 8: Örnek uygulamanın X, Y ve Z eksenlerindeki kesici yörüngeleri Tablo 1: Farklı sayıdaki eksenler için FPGA yongası üzerindeki kaynak kullanımları Kaynaklar Mantık Elemanları Birleşimsel Fonksiyonlar Mantık Yazmaçları Gömülü Çarpanlar Pinler PLL’ler X 6144 (33%) 5684 (30%) 2134 (11%) 4 (8%) 85 (27%) 1 (25%) X&Y 10984 (59%) 10989 (58%) 3881 (20%) 8 (16%) 131 (42%) 1 (25%) X, Y & Z 15267 (82%) 16294 (86%) 5626 (29%) 12 (24%) 157 (50%) 1 (25%) saat üretecine sahip bir kart ile beraber yaklaşık olarak 0.27 saniyede üretilebilmektedir. 5. Sonuçlar Çalışma kapsamında hareket denetim sistemi uygulamaları için değişken ilerleme hızlarında komut üretebilen etkili bir yöntem FPGA geliştirme kartı ile gerçekleştirilerek örnek uygulama üzerinde test edilmiştir. Önerilen ve gerçekleştirilen yöntem temel olarak üç aşamadan oluşmaktadır. İlk bölümde komut dizisinin yüksek dereceden sonlu farkı alındıktan sonra Şekil 6: Aradeğerleme ünitesi SDM’si 424 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya [10] J.W. Jeon ve Y.K. Kim, “FPGA based acceleration and deceleration circuit for industrial robots and CNC machine tools,” Mechatronics, Cilt: 12, s:635-642, 2002. [11] R.A. Osornio-Rios, R.J. Romero-Troncoso, G. HerreraRuiz ve R. Castañeda-Miranda, “FPGA implementation of higher degree polynomial acceleration profiles for peak jerk reduction in servomotors,” Robotics and Computer-Integrated Manufacturing, Cilt: 25, No: 2, s:379-392, 2009. [12] C.W. Cheng, M.C. Tsai ve J. Maciejowski, “Feedrate control for non-uniform rational B-spline motion command generation,” Proc. of the Institution of Mechanical Engineers, Part B: Journal of Engineering Manufacture, Cilt: 220, s:1855-1861, 2006. [13] C.W. Cheng, M.C. Tsai ve M. Y. Cheng, “Real-time variable feedrate parametric interpolator for CNC machining,” 15th IFAC World Congress, Barcelona, Spain, 2002. [14] H.Y. Xu, H.Y. Tam, Z. Zhou ve P.W. Tse, “Variable feedrate CNC interpolation for planar implicit curves,” Advanced Manufacturing Technology, Cilt: 18, s:794800, 2001. [15] L. Rutkowski, A. Przybyl ve K. Cpalka, “Novel Online Speed Profile Generation for Industrial Machine Tool Based on Flexible Neuro-Fuzzy Approximation,” IEEE Transactions on Industrial Electronics, Cilt: 59, No: 2, s:1238-1247, 2012. [16] U. Yaman, M. Dolen ve A.B. Koku, “A novel command generation method with variable feedrate utilizing FGPA for motor drives,” IEEE 8th Workshop on Intelligent Solutions in Embedded Systems, s:67-72, 2010. [17] U. Yaman, B.R. Mutlu, M. Dolen ve A.B. Koku, “Direct command generation methods for servo- motor drives,” IEEE International Conference on Electrical Machines and Systems, 2009. [18] Altera DE1 FPGA Development and Education Board User Manual, Altera Co., v1.1, 2006. ikinci bölümde oluşan yeni dizi ΔY10 veri sıkıştırma tekniği ile sıkıştırılır. Son bölümde ise değişken ilerleme hızına göre komutlar arasında aradeğerleme yapılarak nihai komutlar üretilerek sisteme beslenir. Örnek uygulama için ΔY10’nun sıkıştırma başarımı yüzde beş civarındadır [1]. Ayrıca diğer sıkıştırma algoritmalarına göre (Huffman, LZW, Aritmetik Kodlama) daha hızlı bir şekilde çözülebilmektedir. Değişken ilerleme hızı özelliğiyle birlikte operatör üretim sırasında yüzeyin ve kesicinin fiziksel özelliklerini dikkate alarak üretilecek olan parçanın kalitesini arttırmaktadır. Gerçekleştirilen FPGA uygulaması, komutları arka arkaya kullanılan tümlev alıcılar ile ürettiği için komut yörüngesinin yanı sıra ileri beslemeli kontrol gibi gelişmiş kontrol yöntemlerinin gereksinimi olan hız ve ivme yörüngelerini de aynı anda üretebilmektedir. Önerilen komut üretim yönteminin donanımsal olarak da gerçekleştirilmesiyle birlikte yöntem yazıcı ekipmanlarının, tekstil makinalarının, endüstriyel robotların (kaynak, boyama, birleştirme ve malzeme taşıma işlemlerinde) ve birçok farklı üretim makinasının hareket denetim sistemlerinde rahatlıkla kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. Kaynakça [1] U. Yaman ve M. Dolen, “Direct command generation for CNC machinery based on data compression techniques,” Robotics and Computer-Integrated Manufacturing, Cilt: 29, No: 2, s:344-356, 2013. [2] D. Koch, C. Beckhoff ve J. Teich, “Hardware decompression techniques for FPGA-based embedded systems,” ACM Transactions on Reconfigurable Technology and Systems, Cilt: 2, No: 2, s:9:1-23, 2009. [3] M.B. Lin, J.F. Lee ve G.E. Jan, “A Lossless Data Compression and Decompression Algorithm and Its Hardware Architecture,” IEEE Transactions on Very Large Scale Integration (VLSI) Systems, Cilt: 14, No: 9, s:925-936, 2006. [4] T. Lee ve J. Park, “Design and implementation of static Huffman encoding hardware using a parallel shifting algorithm,” IEEE Transactions on Nuclear Science, Cilt: 51, No: 5, s:2073-2080, 2004. [5] Y. Yongming, L. Jungang ve W. Jianmin, “LADT arithmetic improved and hardware implemented for FPGA - Based ECG data compression,” Proceedings of 2nd IEEE Conference on Industrial Electronics and Applications, s:2230-2234, 2007. [6] J. Ouyang, P. Feng ve J. Kang, “Fast compression of huge DNA sequence data,” 5th International Conference on Biomedical Engineering and Informatics (BMEI), s:885-888, 2012. [7] E. Monmasson ve M.N. Cirstea, “FPGA Design Methodology for Industrial Control Systems—A Review,” IEEE Transactions on Industrial Electronics, Cilt: 54, No: 4, s:1824-1842, 2007. [8] J.U. Cho, Q.N. Le ve J.W. Jeon, “An FPGA-Based Multiple-Axis Motion Control Chip,” IEEE Transactions on Industrial Electronics, Cilt: 56, No: 3, s:856-870, 2009. [9] K.H. Su, C.K. Hu ve M.Y. Cheng, “Design and Implementation of an FPGA-based Motion Command Generation Chip,” IEEE International Conference on Systems, Man and Cybernetics, Cilt: 6, s:5030-5035, 2006. 425 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya ÜÇ BACAKLI TEK FAZLI MATRİS ÇEVİRİCİNİN MODELLENMESİ VE BENZETİMİ Güllü Boztaş1, Sedat Sünter2 1,2 Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Mühendislik Fakültesi, Fırat Üniversitesi ssunter@fırat.edu.tr [email protected] edilebilmektedir. Çift yönlü anahtarlar, güç yarı iletken elemanlarının farklı şekillerde bağlanmasıyla elde edilebilir. Bu çalışmada kullanılan çift yönlü anahtarlar, IGBT ve diyotlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. IGBT'ler günümüzde orta güçlerde en çok kullanılan yarı iletken elemanlardır. Bunun nedenlerinden bazıları; hızlı olmaları, çok kolay kontrol edilebilmeleri ve iletim yönünden düşük gerilim düşümleri ve dolayısıyla düşük iletim kayıplarına sahip olmalarıdır. Daha önceki çalışmalarda; dört adet çift yönlü anahtarlara sahip, bir asenkron motoru besleyen tek fazlı AC-AC çeviricinin ve asenkron motorun modeli Pspice ile oluşturulup devrenin benzetimi yapılmıştır [1, 4-5]. Diğer bir çalışmada ise, tek fazlı direkt AC-AC asenkron motorun Matlab/Simulink modeli kurulup güç ve kontrol devresi tasarımı yapılmış değişik çalışma koşulları altında benzetim ve deneysel sonuçları alınarak karşılaştırılmıştır [2]. [3] numaralı çalışmada, anahtar olarak Mosfet kullanan tek fazlı konverterin modeli Matlab/Simulink paket programıyla elde edilerek konverterin tasarımı yapılmış değişik çalışma koşulları altında deneysel sonuçlar alınarak irdelenmiştir. Yine başka bir çalışmada; tek fazlı asenkron motor ve matris konverterin modeli, Matlab/Simulink paket programı kullanılarak elde edilip çeşitli frekanslarda tek fazlı kondansatörlü asenkron motorun performansı incelenmiştir [6]. Tek fazlı asenkron motorlarla ilgili yapılan diğer bir çalışmada, sabit yük momentinde tek fazlı asenkron motorda kaymanın frekans değişimiyle sabit olmadığı gösterilmiş, değişken frekanslarda tek fazlı asenkron motorun momentkayma davranışı incelenmiştir [8]. Yaptığımız bu çalışmada ise, yeni bir matris konverter tasarımı yapılmıştır. Dört adet çift yönlü anahtara sahip olan geleneksel AC-AC çevriciye bir bacak daha eklenmiştir. Konverteri yüklemek için bacaklar arasına seri R-L yükleri bağlanmıştır. Uygun kontrol algoritmasıyla yük sargıları arasında lik faz farkının oluşması sağlanmıştır. Buradaki amaç yük olarak tek veya iki fazlı bir asenkron motor kullanılması durumunda sargılar arasında lik bir faz farkını kondansatör kullanmaksızın elde etmektir. Önerilen konverter ve kontrol algoritması ile çıkışta motor yerine iki tane R-L yükü bağlanarak bu yüklerin akımları arasındaki faz farkının kontrol edilebileceği dolayısıyla yükün asenkron motor olması durumunda istenilen faz farkının elde edilebileceği gösterilmiştir. Özet Bu çalışmada, yeni bir direkt AC-AC konverter modellemiştir. Daha önceki çalışmalarda gerçekleştirilmiş olan dört adet çift yönlü anahtara sahip tek fazlı AC-AC çeviriciye bir bacak daha eklenmiştir. Seri bağlı direnç ve indüktanslardan oluşan iki adet pasif yük bu bacaklar arasına bağlanmıştır. Bu konverter için önerilen bir kontrol algoritmasıyla pasif yük akımları arasında lik bir faz farkı elde edilmiştir. Buradaki amaç herhangi bir kondansatöre gerek duymadan tek fazlı veya iki fazlı bir asenkron motorun sargıları arasında ihtiyaç duyulan faz farkını elde etmektir. Böylece önerilen konverter ve kontrol algoritması ile tek fazlı kondansatörlü asenkron motorların kondansatörleri elimine edilebilecek ve iki fazlı motorlar için de sargıları arasında yeterli bir faz farkı sağlanabilecektir. Önerilen sürücünün Matlab/Simulink ile modeli elde edilmiş ve değişik çalışma şartları altında benzetim sonuçları verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tek fazlı matris konverter, Tek Fazlı Asenkron Motor, Modelleme, Simülasyon 1. Giriş Tek fazlı ve iki fazlı motorlar evlerde ve endüstride geniş kullanım alanları bulunan motorlardır. Sabit genlik ve frekanslı bir kaynaktan beslenen tek fazlı asenkron motor sabit devir sayısında çalışmaktadır. Değişken hızların istendiği uygulamalarda değişken frekans ve gerilim kaynağına gereksinim vardır. Değişken frekans ve gerilim, eviriciler ile elde edilebilmektedir. Fakat eviricilerin, DC linkindeki büyük kapasiteye sahip olmaları ve giriş tarafını kontrollü yapmaksızın çift yönlü güç akışına izin vermemeleri gibi dezavantajları vardır. Bu çalışmada önerilen tek fazlı AC-AC çevirici yukarıda bahsedilen dezavantajlara sahip değildir. Bu çeviriciler hızlı dinamik cevap, büyük güç/ağırlık, güç/hacim oranları ve tek fazlı giriş/çıkış avantajlarına sahiptirler. Çift yönlü anahtarların kullanımı motor kontrol uygulamalarında istenen regeneratif çalışmaya müsaade eder. Yakın zamanlarda katı hal güç elektroniği elemanları teknolojisinde yaşanan gelişmeler, elektriksel sistemlerinin performansının düzelmesi yönünde olumlu etkiler yapmıştır. Eviriciler, çeviriciler, regülatörler, kıyıcılar ve bunlara benzer daha birçok alanda kullanılan bu elemanların hızlı kontrolü ile girişteki gerilimin büyüklüğü ve/veya frekansı kontrol 426 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya 2. Üç Bacaklı Tek Fazlı Matris Çeviricinin Simulink ile Modellenmesi Üç bacaklı tek fazlı matris çeviricinin güç devresi Şekil 1'de gösterilmiştir. Matris çeviricinin orta bacağı 2 RL yükü için de ortak kullanılmıştır. Ortak olan bacak PWM sinyalinin uygulandığı bacaktır. Diğer bacaklara ise aralarında faz farkı olacak şekilde kare dalga kontrol sinyalleri uygulanmıştır. Kare dalganın frekansı bağıl olarak konverter çıkış frekansını belirlemektedir. Şekil 4: S3 anahtarına uygulanan sinyal. Ayrıca S5 anahtarına uygulanan sinyal, S1 anahtarına uygulanan sinyalin kaydırılmış halidir. S3 anahtarına ise PWM sinyali uygulanmıştır. Darbe genişlik modülasyon tekniği (PWM) olarak asimetrik düzenli örneklemeli PWM kullanılmıştır. Birinci R-L yükü için devrenin çalışması şöyle açıklanabilir; -T/2 aralığında, S1 anahtarı iletimde S2 anahtarı kesimdedir. S3 ve S4 anahtarları ise PWM sinyaline göre iletime ve kesime girerler. S3'e uygulanan PWM sinyali pozitif olduğunda S3 anahtarı iletime geçer ve V0=0 olur. PWM sinyali sıfır olduğunda S3 anahtarı kesime girer, S4 anahtarı iletime geçer ve V0=Vg olur. T/2-T aralığında ise S1 anahtarı kesimde S2 anahtarı iletimdedir. Buna göre PWM sinyalinin pozitif olduğunda S3 anahtarı iletime, S4 anahtarı kesime gireceğinden V0= -Vg olur. PWM sinyali sıfır olduğunda ise S3 kesime girer. S4 iletime geçer ve V0= 0 olur. İkinci R-L yükü için ise devrenin çalışması benzer şekilde olacaktır. Çıkış gerilimi bu durumda S3, S4, S5 ve S6 çift yönlü anahtarların anahtarlama durumlarına göre şekillenecek ve Vg, 0, -Vg gerilimleri arasında değişecektir. Burada kare dalganın frekansı çıkış frekansını belirlemektedir. Eğer referans sinyalinin frekansı fs, çıkış gerilimleri Vo1 ve Vo2' nin frekansları fo ve giriş gerilimi Vg' nin frekansı fg ise çıkış frekansı; fo=fs-fg (1) olur. Denklem (1)' de görüldüğü gibi çıkış frekansı, referans sinyalinin frekansı ile giriş frekansı arasındaki farka eşittir. Giriş gerilimin frekansı sabit olduğuna göre çıkış geriliminin frekansı referans sinyalinin frekansı ile kontrol edilebilir. Şekil 1: Üç Bacaklı Tek Fazlı Matris Çeviricinin Güç Devresi. Güç devresinde her bacaktaki anahtarlara uygulanan sürme işaretleri her iki anahtarın aynı anda iletimde olmalarını engellemek ve dolayısıyla şebekeyi kısa devre etmemek için birbirinin tersi şeklinde olmaktadır. Şekil 2' de S 1 anahtarına uygulanan sinyal verilmiştir. Benzer olarak Şekil 3'de de S5 anahtarına uygulanan sinyal verilmiştir. 3.Benzetim Modeli Şekil 5'de üç bacaklı tek fazlı matris çeviricinin Simulink modeli verilmiştir. Tek fazlı matris çeviriciler; tek fazlı sabit gerilim ve frekanslı AC kaynaktan beslenir ve çıkışta istenilen genlik ve frekansta tek fazlı bir çıkış dalga şekli elde edilmesini sağlarlar. Bu tip çeviriciler, DC link çeviricilere göre düşük çıkış frekanslarında kaliteli çıkış dalga şekillerine sahiptir. Dolayısıyla tek fazlı matris çeviriciler düşük hızlı sürücülerde oldukça avantajlıdır. Tek fazlı matris çeviricilerin DC link çeviricilerine göre en büyük dezavantajı ise yüksek çıkış frekanslarında çıkış dalga şekillerinin bozularak harmoniklerin artmasıdır. Bu yüzden de yüksek frekanslarda verimli değildirler. Bu model; güç devresi modeli, sürme devresi modeli ve yük devresi modelinden oluşmaktadır. Şekil 6 ve Şekil 7'de sırasıyla üç bacaklı tek fazlı matris çeviriciye ait sürme devresi ve çift yönlü anahtarlardan oluşan güç devresinin Simulink modeli verilmiştir. Şekil 2: S1 anahtarına uygulanan sinyal. Şekil 3: S5 anahtarına uygulanan sinyal. 427 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Out1 In1 Out2 In2 gerilim A in Ideal Switch1 Clock akim out Out3 RL yuku ve olcum devresi1 In3 Out4 In4 Out5 In5 Out6 In6 1 w 1 g In1 1 Ideal Switch2 2 3 g In3 1 5 g In5 1 2 in To Workspace 3 Com A Surme Devresi Ideal Switch5 2 4 5 Com B gerilim in B in akim out Conn1 AC Voltage Source RL yuku ve olcum devresi2 2 g In2 1 Matrix Converter 2 4 g In4 1 Ideal Switch3 2 6 In6 Ideal Switch4 g 2 1 Ideal Switch6 2 Conn1 Şekil 5: Üç Bacaklı Tek Fazlı Matris Çeviricinin Simulink Modeli. Şekil 7: Çift Yönlü Anahtarlardan Oluşan Güç Devresinin Simulink Modeli. Tek fazlı matris çeviricinin Simulink modelindeki çift yönlü anahtarlar sürme devresi tarafından üretilen sürme sinyalleri ile kontrol edilir. Sürme devresindeki 1. kare dalga ve tersi sırasıyla S1 ve S2 anahtarlarına uygulanır. 2. Kare dalga ise, 1. Kare dalganın kaymış halidir ve kendisi S5’e tersi ise ve S6 anahtarına uygulanır. PWM sinyali ve tersi de sırasıyla S3 ve S4 anahtarlarına uygulanır. 1. ve 2. bacak arasına ve 2. ve 3. bacaklar arasına seri bağlı RL yükleri yerleştirilmiştir. Yük gerilimleri ve akımlarının dalga şekilleri incelendiğinde 2 yük arasında lik bir faz farkının bulunduğu görülecektir. 4.Benzetim Sonuçları Benzetim sonuçları, değişik çalışma koşullarında ve yükün R=1 Ω ve L= ,1H olması durumu için elde edilmiştir. Anahtarlama frekansı 2 kHz, giriş gerilimi 220 V efektif, giriş frekansı 5 Hz, modülasyon indeksi ise ,8 olarak alınmıştır. Modülasyon indeksi ile çıkış geriliminin genliği kontrol edilebilmektedir. Giriş frekansı sabittir ve çıkış frekansı, anahtarlara uygulanan kare dalga sürme işaretinin frekansı ile belirlenir. Çıkış frekansının 1 Hz, 20 Hz, 40 Hz ve 60 Hz olması durumları için simülasyon çalıştırılmış ve iki yük için gerilim ve akım dalga şekilleri aşağıda gösterilmiştir. Bu dalga şekilleri incelendiğinde, iki yük akımı arasında faz farkı olduğu ve düşük frekanslarda oldukça kaliteli akım dalga şekilleri üretildiği, frekans arttıkça çıkıştaki akım dalga şekillerinin bozulduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca 1 Hz ve 6 Hz için harmonik analizi de yapılmıştır ve çıkış frekansı arttıkça harmoniklerin de arttığı görülmüştür. 1 Pulse Generator Out1 2 NOT Out2 Logical Operator2 5 Pulse Generator1 Out5 6 NOT Out6 Logical Operator3 T1 400 300 T2 200 1. Yük Gerilimi(V) 3 Out3 >= OR Relational Operator Repeating Sequence Logical Operator1 T s/2 0 -100 -200 NOT <= 100 -300 4 Out4 -400 Relational Operator1 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 0.3 zaman(sn) 0.35 0.4 0.45 0.5 400 300 200 2. Yük Gerilimi(V) Repeating Sequence1 Şekil 6: Aralarında ° Faz Farkı Bulunan İki Kare Dalgadan ve Asimetrik Örneklemeli PWM' den Oluşan Sürme Devreleri. 100 0 -100 -200 -300 -400 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 0.3 zaman(sn) 0.35 0.4 20 0.45 0.5 1. yük 2. yük 15 Yük Akımları(A) 10 5 0 -5 -10 -15 -20 428 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 zaman(sn) 0.7 0.8 0.9 1 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya 400 200 300 200 1. Yük Gerilimi(V) 1. Yük Genliği(V) 150 100 100 0 -100 -200 -300 50 -400 0 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 0 0.02 0.04 0.06 0.08 zaman(sn) 0.1 0.12 0.02 0.04 0.06 0.08 zaman(sn) 0.1 0.12 0.14 400 100 300 200 2. Yük Gerilimi(V) 2. Yük Genlği(V) 150 100 100 0 -100 -200 -300 50 -400 0 0.14 10 1. yük 2. yük 0 8 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 100 6 4 Yük Akımları(A) 15 2 0 1. Yük Genliği(A) -2 10 -4 5 -10 -6 -8 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 zaman(sn) 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 Şekil 10: Üç Bacaklı Tek fazlı Matris Çeviriciden Beslenen RL Yüküne Ait Akım ve Gerilim Dalga Şekiller (fo=40 Hz) 100 10 8 400 300 6 200 4 1. Yük Gerilimi(V) 2. Yük Genliği(A) 0 2 0 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 100 0 -100 100 -200 Şekil 8: RL Yüklü Üç Bacaklı Tek Fazlı Matris Konverterin Çıkış Gerilimi, Çıkış Akım Dalga Şekilleri ve Bunlara İlişkin Harmonik Spektrumları(fo=10 Hz) -300 -400 0 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05 zaman(sn) 0.06 0.07 0.08 0.09 0 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05 zaman(sn) 0.06 0.07 0.08 0.09 400 300 2. Yük Gerilimi(V) 200 400 300 100 0 -100 200 1. Yük Gerilimi(V) -200 100 -300 0 -400 -100 -200 8 -300 -400 1. yük 2. yük 6 0 0.05 0.1 0.15 0.2 4 0.25 Yük Akımları(A) zaman(sn) 400 300 2. Yük Gerilimi(V) 200 2 0 -2 100 -4 0 -6 -100 -8 0 0.02 0.04 0.06 0.08 0.1 zaman(sn) 0.12 0.14 0.16 0.18 -200 -300 -400 0 0.05 0.1 0.15 0.2 160 0.25 zaman(sn) 140 15 1. yük 2. yük 1. Yük Genliği(V) 120 10 Yük Akımları(A) 5 100 80 60 40 0 20 -5 0 -10 -15 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 0.3 zaman(sn) 0.35 0.4 0.45 0.5 Şekil 9: Üç Bacaklı Tek fazlı Matris Çeviriciden Beslenen RL Yüküne Ait Akım ve Gerilim Dalga Şekiller (fo=20 Hz) 429 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 100 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Kaynaklar 120 2. Yük Genliği(V) 100 [1] Yurtseven, B., AC-AC Konverterden Beslenen Tek Fazlı Asenkron Motorun Pspice Benzetimi, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Elazığ, S.4 , 2 . 80 60 40 20 0 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 [2] Sünter, S, Aydoğmuş, Ö, Implementation of A SinglePhase Matrix Converter Induction Motor Drive, Electrical Engineering, Vol.90/6, pp.425-433, 2008. 100 4.5 4 1. Yük Genliği(A) 3.5 3 2.5 [3] Khoei, A., Yuvarajan, S., Steady State Performance of A Single Phase Induction Motor Fed by A Direct AC-AC Converter, Conference Record IAS Annual Meeting, n. Pt 1, pp. 128-132, 1989. 2 1.5 1 0.5 0 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 100 3 [4] Özdemir, M., Sünter, S., Yurtseven, B., Önbilgin, G., PSPICE Simulation of Split Phase Induction Motor Fed by A Direct AC- AC Converter, ELECO'99, Bursa, Dec. 1-5, pp. 367-370, 1999. 2. Yük Genliği(A) 2.5 2 1.5 1 0.5 0 0 10 20 30 40 50 Harmonik derecesi 60 70 80 90 100 [5] Özdemir, M., Sünter, S., Yurtseven, B., Modelling and Simulation of A split Phase Induction Motor Fed by SinglePhase AC- AC Converter, International Journal for E ngineering Modellling, Vol.12, No.1-4, pp. 17-23, 1999. Şekil 11: RL Yüklü Üç Bacaklı Tek Fazlı Matris Konverterin Çıkış Gerilimi, Çıkış Akım Dalga Şekilleri ve Bunlara İlişkin Harmonik Spektrumları(fo=60 Hz) [6] Özdemir, M., Sünter, S.,Gümüş, B., The Transient and Stead State Performance of Single-Phase Induction Motor with Two Capacitor Fed by Matrix Converteri InterNATİONAL Journal of Computations &Mathematics in Electrical & Electronic Engineering, Vol.17, Issue 2, pp.296301,1998. 5. Sonuçlar Bu çalışmada, MATLAB/Simulink paket programı kullanılarak üç bacaklı tek fazla matris konverter modeli oluşturulmuş ve değişik çalışma koşulları altında benzetim sonuçları alınmıştır. Üç bacaklı konverterin orta bacağındaki anahtarlara PWM sinyali uygulanırken diğer iki bacağındaki anahtarlara da aralarında faz farkı olan kare dalga işaretleri uygulanmıştır. Kare dalga işaretlerinin frekansı ayarlanarak istenilen değerlerde çıkış frekansları elde edilmiştir. Bacaklar arasına pasif RL yükleri bağlanarak çeşitli çıkış frekanslarında simülasyon sonuçları alınmış ve akım dalga şekilleri arasında 90o’lik faz farkı olduğu görülmüştür. Bu dalga şekilleri incelendiğinde düşük frekanslarda oldukça kaliteli akım dalga şekilleri üretildiği, frekans arttıkça çıkıştaki akım dalga şekillerinin bozulduğu gözlemlenmiştir. Bu durum harmonik analizi ile teyit edilmiştir. R-L yükü yerine tek fazlı veya iki fazlı asenkron motor yükünün olması durumunda istenilen başlangıç momentinin kondansatör kullanılmadan da elde edilebileceği akımlar o arasındaki lik faz farkından anlaşılmaktadır. Böylece önerilen konverter ile sürülen tek fazlı asenkron motor yol alma esnasında ve sürekli rejimde kondansatörlere ihtiyaç duymayacağı için daha az bakıma gereksinim duyulacaktır. Ayrıca motorun yüksek kalkış momenti ile yol alabilmesi sağlanmış olacaktır. [7] Krause, P.C., Analysis of Electirc Machinery, McGraw Hill, 1987. [8] Collins, E., Randolph, Jr., Torque and Slip Behavior og Single Phase Induction Motors Driven from Variable Frequency Supplies, Conference Record IAS Annual Meeting, pp.61-66, 1990. 430 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Çoklu Karma Elektromıknatısla Yastıklanan Bir Esnek Taşıma Sisteminin 3-Serbestlik Derecesinde Sıfır Güç Yastıklama Kontrolü Kadir Erkan1, Beytullah Okur1, Hasan Fatih Ertuğrul1, Hüseyin Üvet1 1 Mekatronik Mühendisliği Bölümü Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul {kerkan,okur,fatiher,uvet}@yildiz.edu.tr doğrusal olmayan bir karakteristiğe sahip olup kararsız bir yapı gösterirler, kararlı bir çalışma, aktif kontrol sistemi ile mümkün olur. Önerdiğimiz sistem karma elektromıknatıslar içerdiğinden dolayı kontrol edilen değişken elektriksel gücün bileşenlerinden gerilim olup aktif kontrol ile gerilimin (gücü) kalıcı durumda sıfıra götürülmesi hedeflenmektedir. Bu yaklaşım literatürde sıfır güç kontrol metodu olarak bilinir [3,4,5,10]. Sıfır güç kontrol metodunun en büyük avantajı yüksüz ve yüklü durumlara ilişkin kalıcı hallerde sistemin güç tüketimini yaklaşık olarak sıfır olmasıdır; yani yastıklamanın sabit mıknatıs çekme kuvvetleri ile yapılabilmesidir. Sıfır güç kontrol metodu, frekans ve zaman tanım bölgelerinde yapılabilmektedir [3,4,5]. Bu çalışmada zaman tanım bölgesinde durum geri besleme yöntemi dikkate alınarak uygulanacaktır. Sisteme ilişkin durumlar dikkate alındığında hava aralığı, hava aralığı değişim hızı ve bobin akımları olarak karşımıza çıkmaktadır. Durum geri beslemeli kontrolün başarımı bu durumların ölçümü ile doğrudan orantılıdır. Fakat pratik uygulamalarda bütün değişkenlerin ölçümü maliyeti artırmaktadır. Önerdiğimiz sistemde sadece hava aralıklarının ölçüldüğü varsayılmaktadır, diğer durum değişkenleri ise bozucu giriş gözlemcisi kullanılarak kestirilecektir. Bozucu giriş gözlemcisinin bir diğer önemli avantajı ise kestirilen bozucu girişin kontrol yoluna ileri beslenmesi ile kontrol sistemine gürbüzlük özelliği kazandırmasıdır. Bu çalışmanın, manyetik yastıklama temelli çok eksende hareket kabiliyetine sahip yeni bir esnek taşıma sistemi önerisi ve gerilim kaynağı ile uyartım durumu için gürbüz özelliğe sahip sıfır güç yastıklama denetleyicisi tasarımları ile literatürdeki ilgili boşlukları doldurması hedeflenmektedir. Önerilen aktif sıfır güç yastıklama kontrol yaklaşımının etkinliği bir dizi benzetim çalışması ile gösterilecektir. Özetçe Bu çalışmada, karma elektromıknatıslarla manyetik yastıklamanın ve doğrusal motorlarla tahrik ve hareket mekanizmasının oluşturulduğu manyetik yastıklama temelli bir esnek taşıma sistemi önerilmiştir. Elektromıknatıslara ilişkin doğrusal olmayan analitik modeller türetilmiş ve bu modeller kullanılarak, sistemin 3 eksende hareket dinamiğine karşılık gelen doğrusal olmayan sistem modeli geliştirilmiştir. Enerji verimliliği sağlamak amacıyla her bir eksen için gerilimle uyartım durumu dikkate alınarak sıfır-güç denetleyicileri durum uzayında kutup atama yöntemi kullanılarak tasarlanmıştır. Manyetik yastıklama sistemi sadece hava aralıklarını ölçen algılayıcılar içermektedir. Sisteme ilişkin diğer durumların ölçülebilmesi amacıyla her bir eksen takımı için durum ve bozucu girişi kestirimini gerçekleştiren bozucu giriş gözlemcileri tasarlanmış ve kontrol çevrimine entegre edilmiştir. Gözlemlenen bozucu giriş değerleri uygun dönüştürme kazancı ile çarpılarak kontrol yoluna ileri beslenmiş böylece sistemin gürbüz kontrolü sağlanmıştır. Önerilen sistem ve kontrol yaklaşımlarının rasyonelliği benzetim sonuçları ile teyit edilmiştir. 1. Giriş Manyetik yastıklama temelli sistemler; titreşimsiz ve gürültüsüz çalışmaları, toz ve kimyasal atık üretmemeleri, yüksek hassasiyet ve doğrulukta sürdürülebilir bir çalışma ortaya koyabilmeleri, temassız ve sürtünmesiz hareket kontrol imkanı sağlamaları gibi birtakım önemli avantajlara sahiptirler [1,2,3]. U ya da E şekilli elektromıknatıslarla tek eksende hareket mümkündür [2,4,5]. Dengeli bir yastıklama yapılabilmesi için birden fazla U yada E şekilli elektromıknatısın kullanılması gerekmektedir. 4-kutuplu elektromıknatıslarla çok eksende dengeli yastıklama mümkündür [6,7,8]. Önerdiğimiz esnek taşıma sisteminde 3 adet U şekilli elektromıknatısın aralarında 1200’lik geometrik açı oluşturacak şekilde kullanımı öngörülmüştür. Benzer bileşenleri içeren bir sistem [5]’de önerilmiştir. [5] ile önerilen sistem karşılaştırıldığında; [5]’de açısal eksenlerde ortaya çıkan moment değerlerinin daha zayıf olduğu müşahede edilmiş ve önerilen sistemin üstünlüğü anlaşılmıştır. Elektromıknatıslara sabit mıknatıs laminasyonlarının eklenmesi ile karma elektromıknatıs elde edilmektedir [4,7,8,9]. Bu sayede; elektromıknatıs boyutu, ağırlığı ve en önemlisi güç tüketimi azaltılabilmektedir. Elektromıknatıslar Şekil 1: Önerilen esnek taşıma sistemine ilişkin taşıyıcı. 431 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya 2. U Şekilli Karma Elektromıknatısın Modeli f Kg e g Önerilen sistem; 3 adet U şekilli karma elektromıknatısın aralarında 1200’lik geometrik açı ile yerleştirilmesinden meydana gelmektedir. (Şekil 1) U şekilli elektromıknatısa ilişkin çekme kuvveti; histeresiz, doyma ve fuko akım etkilerinin olmadığı, ferromanyetik kısımların manyetik geçirgenliğinin sonsuz olduğu ve kalıcı mıknatısa ilişkin manyetik geçirgenliğin boşluğa eşit olduğu kutup başlarında ve gövdenin muhtelif bölgelerinde akı saçılması ve kaçağı olmadığı, kabulleri ile manyetik devre yaklaşımı kullanılarak (1)’deki gibi elde edilir. f e (i, g ) N 0 S 2 (i I pm ) 2 ( g L pm ) 2 ( g L pm ) 2 2k i0 g0 S Kv (1) L i g (7) ( I pm i0 ) 2k ( L pm g 0 ) 2 i0 g0 (8) 2k ( L pm g 0 ) i0 g0 Önerilen esnek taşıma sistemine ilişkin geometrik detaylar Şekil 3’te verilmiştir. N Elektromıknatıs A feA S al Do ğru s sB atı ıkn m o ktr f eB C Ele Ele feCıknatıs le ktr om 1200 x Doğrusal Motor C Şekil 3: Taşıyıcı sisteme ilişkin geometrik detaylar. Taşıyıcı sistem 3 eksende (z, α, β) hareket kabiliyetine sahip bir sistem olarak karşımıza çıkar. Her bir eksen takımına ilişkin hareket dinamiği geometrik yapı dikkate alınarak aşağıdaki gibi doğrusal olmayan biçimde elde edilir; (3) Denklemiyle yine doğrusal olmayan yapıda bulunur. Durum uzayında doğrusal kontrol metotlarını kullanabilmek için (2) ve (3) ifadeleri (i=i0 ve g=g0) çalışma noktasında doğrusallaştırılır. Sıfır güç kontrol yaklaşımı kullanılacağından dolayı akım içim (i=i0=0) çalışma noktası dikkate alınır. Bu duruma göre doğrusal dinamikler; d 2 g m K g g K i i f d dt 2 le A tor Mo (2) 2 N f e (i0 0, g 0 ) mg 1200 1200 z olarak doğrusal olmayan formda elde edilir. Elektriksel dinamik ise; di dg Ri t i dt g dt y al e(t ) d 2g f d mg f e (i, g ) dt 2 le Mo tor B m.g s ğru Do fd Şekil 2: U şekilli karma elektromıknatıs (yastık). U şekilli elektromıknatısa (Şekil 2) ilişkin hareket dinamiği ise; e(t ) Ri ( Lpm g 0 ) 2 2. Taşıyıcı Modeli Bobin sargısı Nüve kesit alanı N m (6) ( I pm i0 ) di R K dg 1 i v e dt L L dt L Kalıcı Mıknatıs fe(i, g ) N i (t ) ( Lpm g 0 )3 Ferromanyetik Gövde g L pm k (i I pm ) 2 f Ki e i 2k i0 g0 ( I pm i0 ) 2 Mz f eA f eB f eC f zd J le ( f eB f eC ) le f eA Td 2 (10) J 3le 3le f eB f eC Td 2 2 (11) (4) (5) 432 (9) Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya α, β eksenlerindeki açısal yer değiştirmeler ve z ekseni yönündeki doğrusal yer değiştirmeyi elde etmek için hava aralığı algılayıcı ölçümleri, algılayıcıların geometrik yerleşimleri dikkate alınarak aşağıdaki dönüşüm matrisi tanımlanır. 1 z 3 2 3le 0 1 1 1 g A 3 g A 1 g B H g B (12) 3le g C g 1 C 3le 1 3 3le 3le Eksen akımları ise yukarıdaki dönüşüme benzer şekilde (13)’te tanımlı akım dönüşüm matrisi kullanılarak gerçekleştirilir. i z 13 i 1 i 0 1 1 3 2 3 2 i A 3 i A 1 i B T i B 2 iC 3 iC 2 1 (13) z z Az z Bz ez Elektriksel dinamikler ise (3), (7) ve dönüşüm matrisleri dikkate alınarak elde edilir. Doğrusallaştırılmış eksen dinamikleri; z 3K g M z 3K i 1 i z f zd M M K di z R 1 i z v z ez dt L L L 3K g le2 2 J Kl 1 i e i Td J J di R 3K l 1 i v e e dt L 2L L edildiği varsayılmıştır. Böylece gerilim kaynaklarına nazaran daha maliyetli olan akım kaynağı kullanımı elimine edilmiştir. Denetleyici tasarımı ise zaman tanım bölgesi durum uzayında gerçekleştirilmiştir. Bu yaklaşım, frekans tanım bölgesi tasarımında ortaya çıkacak olan yüksek dereceli filtre tasarım işlemini daha kolay bir hale getirmiştir. Ayrıca sisteme ait fiziksel bileşenlerin takibi ve yorumunu kolaylaştırmaktadır. (14) – (17) ile belirtilen doğrusallaştırılmış sistem dinamikleri incelendiğinde aralarında kuplaj etkisinin olmadığı yani her bir eksenin ayrı ayrı kontrol edilebileceği sonucuna varılır. (14) – (15) ve (16) – (17) ifadeleri karşılıklı olarak irdelendiğinde katsayılardaki farklılık haricinde özdeş ifadeler olduğu görülmektedir. Dolayısı ile sıfır güç denetleyicisi tasarımı z eksen dinamiği üzerinden yapılacak; benzer dinamikler içeren diğer eksenler için de geçerli olduğu varsayılacaktır. Gerilim uyartımlı bir sistemde sıfır güç denetleyicisi; durum uzayında tanımlanan sisteme, gerilimin sıfırdan sapma değerine ait integralin yeni bir durum değişkeni olarak eklenmesi prensibine dayanır. Sistemin derecesi 1 artırılmış olur ve bu sistemi kararlı hale getirecek kutuplar istenilen bir dinamikte atanarak denetleyici tasarımı yapılır. Buna göre; (14) (15) (16) (18) z z , zz i z (0 e z )dt 0 0 Bz 1 L 1 (19) 0 3K g M Az 0 0 0 3K i 0 0 0 0 (20) 1 0 Kv 0 L R 0 M L şekline gelir. Kutuplar sistemi kararlı hale getirecek tarzda herhangi bir yöntemle belirlenebilir. Bu çalışmada kutup atamaları Manabe Kanonik Formu kullanılarak gerçekleştirilmiştir. (17) Doğrusallaştırılmış β eksen dinamiği indisler dışında (16) ve (17) ile aynı formda olduklarından dolayı burada yer verilmeyecektir. 4. Bozucu Giriş Gözlemcisi Tasarımı 3. Sıfır Güç Denetleyicisi Tasarımı (18) incelendiğinde; sistemin sıfır güç kontrolünün yapılabilmesi için 4 adet duruma ilişkin ölçme ve/veya algılama elemanına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmada, sadece hava aralıklarının ölçüldüğü kabul edilmiştir. Sonradan eklenen durum değişkeninin ise, gerilim kaynağındaki gecikmenin ihmal edilebilir olduğu varsayımı ile doğrudan gerilim kontrol işaretinden elde edilecektir. Geriye kalan 2 durum değişkenini bozucu giriş durumunda dahi elde etmek için bozucu giriş gözlemcisi tasarımı önerilmiştir. Bozucu giriş gözlemcisi standart doğrusal gözlemciye dinamiği tanımlı bir durum değişkeninin eklenmesi prensibine dayanır [3,8,9,10]. Esnek taşıma sistemlerinde bozucu girişler sisteme Sıfır güç kontrol metodu, karma elektromıknatıs bobinlerinin sürülme şekline bağlı olarak iki türde yapılabilmektedir [3,4,5]. Gerilimle sürülen elektromıknatıslarda gerilimin (voltage-order), akımla sürülen sistemlerde (current – order) ise akımın kalıcı durum şartlarında sıfıra götürülmesi hedeflenir. Denetleyici tasarım yöntemleri ise zaman tanım bölgesi durum uzayında gerçekleştirilebildiği gibi frekans tanım bölgesinde de gerçekleştirilebilmektedir [3,4,8]. Bu çalışmada, karma elektromıknatısların gerilimle sürüldüğü yani gerilimin uygun şekilde ayarlanarak kararlı halde kontrol 433 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya yüklerin eklenmesi ya da çıkarılması tarzında karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu türden bozucu giriş etkileri basamak fonksiyonu ile modellenebilir. Bu çalışmada, bozucu girişlerin basamak tarzında olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda bozucu dinamiği; fzd 0 (21) olarak tanımlanmıştır. Gözlemci tasarım ifadeleri; zˆo Ao zˆo Bo ez LoC o ( zo zˆo ) (22) zˆ zˆ zˆo , iˆz ˆ f zd (23) 0 0 Bo 1 L 1 ez* 0 e* 0 e* 0 Ki 1 s Ki 1 s Kiz 1 s 0 3K g M Ao 0 0 0 Kv L1 L Lo 2 , L3 L4 1 0 C oT 0 0 0 3K i R L 0 M L 0 0 1 M 0 0 (24) (25) Şeklinde elde edilir. Burada Lo sütun vektörü gözlemci kazançlarını temsil eder. Kazançlar, denetleyici zaman sabitinden 3-8 kat daha hızlı bir dinamiğe sahip olacak biçimde herhangi bir kutup atama yöntemiyle belirlenir. Bu çalışmamızda, denetleyici tasarımında olduğu gibi gözlemci kutup atamaları için Manabe Kanonik Formu kullanılmıştır. Sistemin kontrol akışını gösteren yapı Şekil 4’te verilmiştir. ez e e BG Gözlemcisi z ekseni eA [T] -1 Kiz R gA gB eB eC gC z [H] BG Gözlemcisi ekseni BG Gözlemcisi ekseni 1 GB Kazançları z ekseni Kiz R GB Kazançları ekseni Ki R GB Kazançları ekseni zˆ , zˆ, iˆz fˆzd ˆ , ˆ , iˆ T̂d ˆ , ˆ , iˆ T̂d Şekil 4: Kontrol sistem yapısı Çalışmamızda bütün kararlılık indeksleri 2.5 olarak alınmış böylece sistemin sönümleme oranı artırılmıştır. Bozucu giriş gözlemcisine ait kutuplar, denetleyici kutuplarından 8 kat daha hızlı olacak biçimde seçilmiştir. Benzetimlerde z ve α eksenlerinin eşzamanlı yüklenme durumları dikkate alınmıştır. Yüklenmeler basamak şekilli bozucu girişler olarak kabul edilmiştir. z eksenine ilişkin bozucu giriş 20N şiddetinde olup benzetimin (0.5 - 3.5)s'lik zaman aralığında uygulanmıştır. α eksenine ait bozucu giriş ise benzetimin (1.5 – 4.5)s'lik zaman aralığında 2Nm şiddetinde uygulanmıştır. Benzetim sonuçları Şekil 5 – Şekil 11'de verilmiştir. 5. Benzetim Sonuçları ve Değerlendirme Önceki bölümlerde tasarımı özetlenen sıfır güç denetleyicisinin ve bozucu giriş gözlemcisinin etkinliğini somut hale getirmek için MATLAB ortamında belirli senaryolar için benzetimler gerçekleştirilmiştir. Benzetimlerde kullanılan sisteme ilişkin parametreler Tablo 1’de özetlenmiştir. Benzetimlerde, hem mekanik hem de elektrik dinamikleri, (9) – (11) denklemleri temel alınarak doğrusal olmayan formda modellenmiş ve kullanılmıştır. Denetleyici katsayıları Manabe Kanonik Formundan (MKF) elde edilen kutuplar kullanılarak belirlenmiştir. Zaman sabiti olarak 0.08s seçilmiştir. MKF'de standart olarak ilk kararlılık indeksinin 2.5 diğerlerinin 2.0 alınması önerilmiştir [8]. 434 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Tablo 1: Benzetim modeli parametreleri Büyüklük/ Birim Değer Büyüklük/ Birim Değer M [kg] 15 g0 [mm] 9.2 Jα [kg.m2] 0.056 i0 [A] 0.0 Jβ [kg.m ] 0.063 Lpm [mm] 3 Ipm [A] 12.75 le [cm] 10 Rz,α,β [Ω] 1.6 Kg [N/m] 8011 k [N2/A2] 4.52x10-5 Ki [N/A] 7.69 α0, β0 [rad] 0.0 L [H] 0.0074 iα0, iβ0 [A] 0.0 2 N [sarım] 200 2 S [mm ] Şekil 7: Eksen akımları [iz, iα, iβ] değişimi. 900 Şekil 8: Bobin akımları (ia, ib, ic) değişimi. Şekil 5:z-eksen yerdeğişimi [m] Şekil 9: z ekseni hızının gerçek ve gözlemlenen değişimleri. Şekil 10: z-ekseni bozucu giriş değerinin gerçek ve gözlemlenen değişimleri Şekil 6: α-açısal yerdeğişimi. [rad] 435 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya ilişkin doğrusal olmayan model çıkartılmıştır. Enerji kullanımını en aza indirmek için, doğrusallaştırılmış her bir eksen dinamiği için sıfır güç denetleyicileri tasarımı kutup atma tekniği ile yapılmıştır. Ölçülemeyen durumları kestirmek için bozucu giriş gözlemcisi kullanımı önerilmiş ve tasarım kriterleri özetlenmiştir. Kestirilen bozucu değerini ileri besleyerek sistemin hem dış bozucu hem de parametre belirsizlikleri neticesinde oluşan belirsizliklere karşı gürbüzlüğü sağlanmıştır. Benzetim senaryosu ile yapılan denetleyici ve gözlemci tasarımlarının doğruluğu teyit edilmiştir. Şekil 11: α-ekseni bozucu giriş değerinin gerçek ve gözlemlenen değişimleri Teşekkür Bu çalışmaya katkılarından dolayı Koordinatörlüğü'ne teşekkür ederiz. Şekil 5'te z-eksen yerdeğişimi verilmiştir. Z eksenine uygulanan bozucu giriş yerçekimi kuvveti yönündedir. Dolayısıyla sıfır güç denetleyicisi, hava aralığını kapatacak şekilde, sistemi z ekseninin pozitif değişim oluşturduğu yöne doğru hareket ettirmektedir. Bozucu giriş kompanzasyonu ile sistem cevabı hızlandırılmakta ve aynı zamanda yüklenmeler esnasındaki ani pikler azaltılmaktadır. Öngörüldüğü üzere bozucu giriş kompanzasyonu ile sistemin kontrol performansı ve gürbüzlük artırılmaktadır. α açısal yerdeğişimi Şekil 6'da verilmiştir. z-eksen yerdeğiştirmesinde olduğu gibi, bu eksene ilişkin sıfır güç denetleyicisi, bozucu girişin tersi yönde sistemin reaksiyon göstermesine ve hareket etmesine neden olmaktadır. Ayrıca sistem cevap hızı ve gürbüzlüğün beklenen şekilde iyileştirildiği görülmektedir. Şekil 7 ve Şekil 8'de sırasıyla eksen ve sargı akım değişimleri verilmiştir. Öngörüldüğü üzere; sadece yükleme (dış bozucu uygulama) ve yük atma (dış bozucu kaldırma) anlarında ilgili akımlarda değişim olmakta kalıcı duruma ulaşıldıktan sonra sıfıra yakınsamaktadırlar. Böylece sıfır güç kontrol yaklaşımının başarıyla uygulanışı görülmüş olmaktadır. Şekil 9'da, özellikle bozucu giriş gözlemcisinin z-eksen değişim hızının gerçek ve gözlemlenen değişimleri verilmiştir. Bozucu girişi olmasına rağmen gözlemci beklendiği biçimde çalışarak ölçülemeyen zeksen değişim hızını hemen hemen hiç hatasız biçimde gözlemleyebilmektedir. Şekil 10 ve Şekil 11'de, z ve α eksenlerine uygulanan ve bozucu giriş gözlemcisi tarafından gözlemlenen bozucu giriş değişimleri verilmiştir. Gözlemlenen bozucu girişler ile gerçek bozucu giriş değerlerinin tutarlı olduğu görülmektedir. Fakat yükleme yapıldıktan sonra varılan kalıcı durumlarda, gözlemlenen bozucu değeri gerçek değere yakınsamamaktadır. Bu durum bozucu giriş gözlemcisin çok önemli özelliğini ortaya koymaktadır; gözlemlenen bozucu değeri sadece dışarıdan uygulanan bozucu değerini içermeyip aynı zamanda sistem doğrusal olmadığından dolayı doğrusallaştırma noktasında belirlenen parametrelerde ortaya çıkan sapmaları da gözlemlemektedir. Gözlemlenen bozucunun ileri beslenmesi ile sistem dinamiği doğrusallaştırılmış nominal formuna getirilmiş olmaktadır. Böylece sadece dış bozuculara karşı değil aynı zamanda parametre belirsizliklerine karşı da gürbüzlük özelliği sisteme kazandırılmış olmaktadır. YTÜ – BAP Kaynakça [1] Sinha, P. K., Electromagnetic Suspension, Dynamics and Control, Peter Peregrinus, Ltd., London, U. K., 1987 [2] Boldea I., Nasar S. A., Linear electric actuators and generators, Cambridge University Press, 1997 [3] Morishita M, Azukizawa T, Kanda S, Tamura N ve Yokoyama T, "A new Maglev System for Magnetically Levitated Carrier System", IEEE Trans. Vehicular Technology, Vol.38, No4,1989, pp. 230-236 [4] Mizuno T, "Design of zero-power controllers for magnetic suspension system by a transfer function approach", The Third International Symposium on Linear Drives for Industry Applications, Nagano, Japan, , October 17-19, 2001, pp.36-41 [5] Makino Y., Erkan K. Koseki T.,"Six Degrees of Freedom Control through Three Hybrid Electromagnets and Three Linear Motors for Two Dimensional Conveyance System", SEAD 2004, The 16th Symposium on Electromagnetic and Dynamics, Kita Kyushu, Japan, June 2004, pp. 87-90 [6] Bolognesi P., Bruno O., Landi A., Sani L., Taponecco L., "Electromagnetic Actuators Featuring Multiple Degrees of Freedom: a Survey", International Conference on Electrical Machines, Poland, September 5-8, 2004, pp. 16 [7] Jung K. W., Baek Y. S., "Precision stage using noncontact planar actuator based on magnetic suspension technology", Mechatronics, vol:13, 2003, pp. 981–999 [8] Erkan K. Okur B., Koseki T., Yiğit F, "Experimental Evaluation of Zero-Power Levitation Control by Transfer Function Approach for a 4-Pole Hybrid Electromagnet", Proceedings of the 2011 IEEE International Conference on Mechatronics, Istanbul, April 13-15, 2011, pp. 23-28 [9] Erkan K., Koseki T., "Fuzzy Model Based Nonlinear Control of an Active Oscillation Suppression System Comprised of Mechanically Flexible Elements and Triple Configuration of U-Shaped Electromagnets", IEEE Advanced Motion Control Workshop (AMC2006), Istanbul, 2006, pp.698-703 [10] Kim Y. H., Kim K. M., Lee J., "Zero power control with load observer in controlled-PM levitation," IEEE Trans. On Magnetics, Vol. 37, No. 4, July 2001, pp.2851 2854 4. Sonuçlar Bu çalışmada, U şekilli karma elektromıknatısların 3'lü kombinasyonu ile manyetik yastıklamanın yapıldığı ve doğrusal motorlarla tahrik mekanizmasının oluşturulduğu bir esnek taşıma sistemi önerilmiş ve bu sistemin taşıyıcısına 436