New York`ta hızlı büyüyen giyim markası `Brooklyn Industries`in

Transkript

New York`ta hızlı büyüyen giyim markası `Brooklyn Industries`in
Mar-BROOKLYN
8/21/07
7:15 PM
Page 2
Pazarlama
HAZIR GİYİM
Marka Sanatı
New York’ta hızlı büyüyen giyim markası ‘Brooklyn Industries’in arkasında sanat,
akıl ve de bir Türk var. | Denet C. Tezel
102
f o r b e s
Í
Eylül, 2007
ICASSO 21’İNCİ YÜZYIL İNSAnı olsaydı parasızlığına çare bulabilir miydi bilinmez ama güncel sanatçı Vahap Avşar yarattığı
markayla ABD’yi sallamaya başladı bile. Türk tekstilciler marka yaratmak için
kafa yoradursun Vahap Avşar’ın sanatı ve
işadamlığı giyim sektöründe fark yaratıyor.
Yarattığı ‘Brooklyn Industries’in mottosu
markaya yön veriyor: “Yaşa, Çalış, Yarat.”
Brooklyn Industries, dünya moda ve
kültür merkezi New York’a ait sıradışı bir
giyim markası. Kadın, erkek, çocuk giyim
ve günlük aksesuarlardan oluşan kreasyonun çizgisi, günlük spor giyimi tarif eden
‘streetwear’ ile ‘designer’ olarak adlandırılan
ünlü tasarımcılara ait markalar arasında bir
yere oturuyor. “Ünlü tasarımcıların ürünlerinden daha sportif bir çizgimiz var. Onlardan da daha ucuzuz” diyor şirketin CEO’su ve baştasarımcısı Vahap Avşar. Sadece
sanatçı olmakla kalmayıp sanat üzerine
master ve doktora da yapan Avşar, “Tasarımlarımız yaratıcı ve kışkırtıcı. Ama daha
önemlisi giyilebilir” dedikten sonra yarattığı markanın ruhunu tarif ediyor: “Günlük
kulanım için en yenilikçi ve sanatsal tasarımın peşindeyiz. Ayrıca yaşadığımız dünyayı da sorgulayan bir çizgi tutturmaya çalışıyoruz.” Ona göre Brooklyn Industries’i
anlatan en yakın marka Diesel.
1998’de kurulan ‘Brooklyn Industries’,
tamamı halen New York’ta bulunan sekiz
mağazada satış yapıyor. Şirketin büyüme
ivmesiyse, aşırı rekabetin yaşandığı New
York pazarında fazlasıyla dikkat çekiyor.
Cirosu son üç yıldır katlanarak artmış.
P
FOTOĞRAF: JAKOB AXELMAN
Sanatçı çift Vahap Avşar
ve Lexy Funk’ın ortak
eseri Brooklyn Industries
hızla büyüyor.
Mar-BROOKLYN
8/21/07
7:15 PM
Page 3
2006’yı 7,4 milyon dolarla kapatan şirketin
bu yıl 15 milyon dolara ulaşması bekleniyor. İnternet üzerinden (brooklynindustries.com) Avustralya’ya bile satış yapan şirket
bu yıl 1 milyon dolarlık bir online satış bekliyor. Nitekim ‘Brooklyn Industries’, Amerikan ‘Inc.’ dergisinin her yıl yayınladığı
“En Hızlı Büyüyen 500” listesinde moda giyim sektöründe New York bölgesinin bir
numarası. Amerika’nın ise 330’uncusu.
Bu başarıya rağmen şirketin pazarlama
bütçesi cironun yüzde 2’si seviyesinde.
2006’da sadece 200 bin dolar olan bütçeleri
bu yıl 300 bin dolar olarak belirlenmiş. Üstelik neredeyse hiç reklam yapmıyorlar. Bu
yıl reklam bütçelerini 80 bin dolardan 40
bin dolara düşürmüşler. Pazarlama
bütçelerini bu yıl
doğrudan pazarlamaya kaydırmışlar.
Brooklyn Industries, markasından çizgisine, mağaza
planından internet sitesine ve halkla ilişkiler faaliyetlerine kadar bir bütün içinde hareket ediyor. Herşey birbirini tamamlayacak şekilde yürütülüyor. Örneğin bireysel
şehir yaşamının sembolü olan köpek sahiplerine yönelik “Brooklyn’in en sıkı köpeği
peşindeyiz” sloganıyla “En İyi Köpek” yarışması düzenliyorlar. Diğer taraftan Levi’s’ın konsept mağazalarında yeni uygulamaya başladığı mağaza içinde güncel sanat
sergilerini Brooklyn Industries’de yıllardır
görmek mümkün. Markanın bazı çocuk
ürünlerinde Vahap Avşar’ın yedi yaşındaki
oğulu Aslan’ın imzası var.
Aslında Vahap Avşar’ın sıradışı bir hikayesi var. Kendi ifadesiyle “takıntılı” olarak güncel sanata gönül veren Avşar,
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Bilkent Üniversitesi’nde sanat üzerine master
ve doktara yapmış. 1995 yaz aylarında da
küratör Vasıf Kortun’un referansıyla Yeni
Dünya’ya adım atmış. İki aylık özel bir sanat çalıştayı için New York’a giden Avşar’ın kaderini, yaşadığı aşk değiştirmiş.
1995 sonunda fotoğraf sanatçısı Lexy
Funk’la evlenmiş. Ardından ABD’de kalmaya karar veren çift gündüzleri farklı işler
yapıp geceleri ve hafta sonları sanatlarıyla
ilgilenmişler. Ama sonunda hem sanat
yapmak hem de para kazanmak için farklı
açılımlar yapmaya karar vermişler. Vahap
Avşar, “Benimki pragmatik bir tercihti.
Amerika’da göçmen bir sanatçı olarak bir
yere varamayacağımı gördüm ve para kazanacak çözümlere yöneldim” diyecek kadar gerçekçi.
Brooklyn Industries’in hikayesi, çöpe
atılan ve billboardlarda asılan reklam baskılı vinillerle başlamış. Sokakta görüp eve taşıdığı baskılı vinili kesip parçalarından özgün çantalar üreten Avşar, kısa sürede ilgi
odağı olmuş. Devasa bir Marlboro reklamına ait küçük parçaların New York sokaklarında bir ‘puzzle’ gibi dolaşmaya başlaması
yeni bir trendin ve markanın doğmasına
yol açmış. Bu yaratıcılığın ardındaki
hikayeyse Malatya doğumlu bir Türk
“Moda ve marka Batılı bir kavram ve kültür. Doğu’nun marka yapma sıkıntısı var.
Sonuçta Türkler taklit ediyor. Ya yıllarca
çok iyi taklit yaptıktan sonra bir sentez etrafında markalaşabilirsiniz veya tamamen sıfırdan özgün olmanız lazım” diye uyarıyor
ve ekliyor: “Tasarımcılara önerim, bildikleri kültürü yansıtmaları.”
2007 sonuna kadar New York’ta üç mağaza daha açacak olan şirket, gelecek yıldan
itibaren Chicago ve Philadelphia gibi Amerika’nın diğer kozmopolit şehirlerine yönelmeyi planlıyor. 2010’a doğru da ABD’nin
Batı Kıyısı yani Kaliforniya’ya açılacaklar.
“Planımız kendi kaynaklarımızla beş yıl
içinde 50 mağazaya ulaşmak” diyor işada-
Vahap Avşar’ın yarattığı Brooklyn Industries,
New York bölgesinin en hızlı büyüyen giyim markası.
sanatçının 4 bin dolarla iş dünyasına attığı
adım var.
Şimdilerde Lexy Funk, Brooklyn Industries’in yönetim kurulu başkanı, Avşar da
CEO ve baştasarımcı. Sanatçı olarak markalar, ikonlar ve şehirlerle özdeşleşen tasarımlarla küçüklüğünden beri ilgilendiğini
söyleyen Avşar’ın ve Brooklyn Industries’in
itici gücü ikilinin sanatçı kimliği.
“Bulduğunuz isim, nasıl bir logo tasarladığınız ve ikon yarattığınız çok önemli”
diyen başarılı işadamı, marka yaratma sürecinin çabuk yapılabilecek bir şey olmadığının altını çiziyor. Şirketin markası ve logosu
bir akşam üstü yaşadıkları çatı katından
Brooklyn’in silüeti seyrederken doğmuş.
Bir anda gördüklerini çizmeye başlayan Avşar şimdilerde Amerikan basının ilgi odağı.
“Yarattığınız çizginin tutarlılığını korumanız lazım. Bu tutarlığı sürdüremezseniz
markalaşmak mümkün değil” diyen Avşar,
bunun tüm endüstriler için geçerli olduğunu hatırlatıyor. Ardından da işin püf noktasına parmak basıyor: “Markalaşma yıllarca arkasında durulması gereken bir şey.”
Türkiye’nin Mavi dışında giyim markası yaratamadığına şaşıran Avşar, “ABD’de
fuarlara gidiyorum. Türk firmaları da var.
Çoğunlukla devlet desteğiyle gelmişler. Fazla bir çaba görmüyorum. Tam tersine biz
gidip peşlerinde koşuyoruz” diyor. Türk
tekstilcilerinin çoğunlukla İtalyanvari isimler kullanmasına anlam veremeyen Avşar,
mı-sanatçı Avşar. Amerika’daki tüm yatırımı ve işletmeyi iç bünyelerinde gerçekleştireceklerini vurguluyor. “Burada sermaye
bulmak çok kolay. Her hafta özel fonlardan
ortaklık teklifi alıyoruz” diyen Avşar, ABD
pazarını çok iyi bildikleri için franchise vermeyeceklerinin altını çiziyor. Japonya’da
lisans anlaşması yapan şirketi için “Bilmediğimiz ülkelerdeyse farklı ortaklık ilişkilerine girebiliriz” diyor.
Şimdilik sekiz mağazaları olmasına rağmen 40-50 mağazayı destekleyecek tedarik,
kalite ve lojistik altyapılarını kurduklarının
altını çizen CEO, Brooklyn Industries olarak ürün tedariki için yılda 4 milyon dolar
harcadıklarını belirtiyor. Ancak Türkiye’den sadece 120 bin dolarlık alım yapıyorlar. Sadece denim pantolonlarını Türkiye’den tedarik ediyorlar. Bu durum insanı
şaşırtıyor. Avşar’ın anlattıklarıysa fazlasıyla
düşündürüyor. “Türkiye’yle pek iş yapmıyoruz. Çok denedik. Bizim çalışmak istediğimiz büyüklükteki fabrikalar ABD ile ticaret yapmayı bilmedikleri için sorun oldu.”
Türk tekstilcilerinin özellikle ABD pazarında adeta tok satıcı gibi davrandıklarından
şikayet ediyor. “Çinli üreticiler kadar girişimci değiller. Yeterince agresif değiller” dedikten sonra bir de temennisini dile getiriyor: “Biraz daha girişimci olsalar ABD
pazarını ele geçirebilirler. Fiyat konusunda
Çin’i geçmeleri biraz zor ama kaliteyi kullanarak bu açığı kapatabilirler.”
ƒ
f o r b e s
Í
Eylül, 2007
103

Benzer belgeler