3rd. International Conference on New Trends in Education April 26

Transkript

3rd
ICNTE
3rd. International Conference on New Trends in Education
April 26-29, 2016
Conference
Proceedings
İTİME BA
EĞ
EGE’DEN
Ş
KI
‘16
[email protected]
http://nte2016.egebote.org
The Third International Conference on New Trends in Education
26-27-28-29 April 2016
ISBN: 978-605-318-390-7
Cover Design: Dr. Elif AVCI
Published by: Pegem Akademi
I
3rd International Conference on New Trends in Education – Abstract Proceedings
Honorary Chairpersons of the Committee
Prof. Dr. Candeğer YILMAZ (Rector, Ege University)
Prof. Dr. Şenay YALÇIN (Rector, Bahçeşehir University)
Dr. Mark P. BECKER (President, Georgia State University)
Chairpersons of the Conference
Prof. Dr. Süleyman DOĞAN, Ege University (Dean, Faculty of Education)
Prof. Dr. Şenay YALÇIN, Bahçeşehir University (Dean, Faculty of Educational Sciences)
Prof. Dr. Paul A. ALBERTO, Georgia State University (Dean, College of Education & Human
Development)
Organisation Committee
Prof.Dr. Mustafa M. İNCEOĞLU
Assoc. Prof. Dr. Jale İPEK
Assist. Prof. Dr. Y. Deniz ARIKAN
Assist. Prof. Dr. Tarık KIŞLA
Assist. Prof. Dr. Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU
Assist. Prof. Dr. Fırat SARSAR
Assist Prof. Dr. Onur DÖNMEZ
Lect. İlker ÇOBANOĞLU
Dr. Elif AVCI
Dr. Beril CEYLAN
Res. Asst. Melih KARASU
Res. Asst. Yeliz TUNGA
II
Advisory/Scientific Board
Prof. Dr. Abbie BROWN (East Carolina University)
Prof. Dr. Steve HARMON (Georgia State University)
Prof. Dr. Mustafa M. İNCEOĞLU (Ege University)
Prof. Dr. H. Ferhan ODABAŞI (Anadolu University)
Prof. Dr. Hülya YILMAZ (Ege University)
Assoc. Prof. Dr. Tufan ADIGÜZEL (Bahçeşehir University)
Assoc. Prof. Dr. Yavuz AKBULUT (Anadolu University)
Assoc. Prof. Dr. Fahriye ALTINAY (Near East University)
Assoc. Prof. Dr. Zehra ALTINAY (Near East University)
Assoc. Prof. Dr. Brendan CALANDRA (Georgia State University)
Assoc. Prof. Dr. Ahmet Naci ÇOKLAR (Necmettin Erbakan University)
Assoc. Prof. Dr. Cem ÇUHADAR (Trakya University)
Assoc. Prof. Dr. Jale İPEK (Ege University)
Assoc. Prof. Dr. Şirin KARADENİZ (Bahçeşehir University)
Assoc. Prof. Dr. Adile Aşkım KURT (Anadolu University)
Assoc. Prof. Dr. Abdullah KUZU (Anadolu University)
Assoc. Prof. Dr. Işıl KABAKÇI YURDAKUL (Anadolu University)
Assist. Prof. Dr. Y. Deniz ARIKAN (Ege University)
Assist. Prof. Dr. Daisyane BARRETO (University of North Carolina)
Assist. Prof. Dr. Yasemin DEMİRASLAN ÇEVİK (Hacettepe University)
Assist. Prof. Dr. Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU (Ege University)
Assist. Prof. Dr. Özcan Özgür DURSUN (Anadolu University)
Assist. Prof. Dr. Mehmet FIRAT (Anadolu University)
Assist. Prof. Dr. Deniz MERTKAN GEZGİN (Trakya University)
Assist. Prof. Dr. Anissa VEGA (Kennesaw State University)
Assist. Prof. Dr. Tarık KIŞLA (Ege University)
Assist. Prof. Dr. Kadir KOZAN (Bahçeşehir University)
Assist. Prof. Dr. Bahadır NAMDAR (Recep Tayyip Erdoğan University)
Assist. Prof. Dr. Yavuz SAMUR (Bahçeşehir University)
Assist. Prof. Dr. Fırat SARSAR (Ege University)
Assist. Prof. Dr. Tayfun TANYERİ (Pamukkale University)
Assist. Prof. Dr. Onur DÖNMEZ (Ege University)
Assist. Prof. Dr. Yusuf Levent ŞAHİN (Anadolu University)
Assist. Prof. Dr. Ömer Faruk URSAVAŞ (Recep Tayyip Erdoğan University)
Dr. Burak Galip ASLAN (İzmir Institute of Technology)
Dr. Elif AVCI (Anadolu University)
Dr. Ava CHEN (Chung Hsing Educational Organization)
Dr. Birol ÇİLOĞLUGİL (Ege University)
Dr. Elif Buğra KUZU DEMİR (Anadolu University)
Dr. Joe HORNE (University of Pittsburgh)
Dr. Roxanne RUSSELL (Emory University)
Dr. Beril CEYLAN (Ege University)
III
TABLE OF CONTENTS
A
A SWOT Analysis For Graduate Program of Computer And Instructional Technologies Education Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU, Tarık KIŞLA, Fırat SARSAR, Onur DÖNMEZ....................................................... 1
Active Learning Geometry With Tangram Puzzle -Jale İPEK, Duygu VARGÖR VURAL ........................... 2
Akıllı Telefonlar İçin Kullanılabilirlik Çalışması: Lise Örneği -Mustafa Murat INCEOGLU, Kadriye Filiz
BALBAL..................................................................................................................................................... 3
6. sınıf Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersinde Verilen Ev Ödevinin Öğrencilerinin Dersine Yönelik
Başarısına Etkisinin İncelenmesi - Bahar BARAN, Hüseyin SEVİNDİK, Yusuf KARADEMİR ..................... 4
An Overview of Flipped Classrooms -Ş. Nur YILDIZ, Fırat SARSAR, Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU ................. 5
Analyzing Technological Pedagogical Content Knowledge Self-Efficacy of Prospective Teachers in
Point of their Teaching Branches -Ömer ŞİMŞEK, Taha YAZAR .............................................................. 6
B
BİT Odaklı Genç Akademisyenlerin Bilimsel Araştırma Yöntem Paradigmalarının İncelenmesi Mehmet FIRAT ......................................................................................................................................... 7
Bilgisayar Oyunlarının Sağladığı Fırsatların Öğretim Amaçlı Kullanımı: Oyunların Öğreticileştirilmesi
-Yusuf Levent ŞAHİN ............................................................................................................................... 8
Bilgisayar Tabanlı Ölçme - Değerlendirme Yaklaşımları ve Faydaları -Erhan DELEN ............................ 9
Bilişim Teknolojileri Öğretmen Adaylarının Eğitim Yazılımı Geliştirme Sürecine Yönelik Kavram
Haritalarının İncelenmesi -Gökhan DAĞHAN ...................................................................................... 10
Bilişim Teknolojileri Öğretmen Adaylarının Teknoloji Mentörlük Deneyimleri -Yasemin DEMİRASLAN
ÇEVİK, Mustafa TEPGEÇ ......................................................................................................................... 11
Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Öğretim Programına Ait Öğretmen Görüşlerinin Incelenmesi Bahar BARAN, Ercan AKPINAR, Zeliha KOCA, Akile KARAKOYUN.......................................................... 12
Bilişim Teknolojilerinde Süregelen Sorun Gizlilik: Eğitim Fakültesi Öğrencileri Sosyal Ağ Sitelerinde
Gizliliğin Farkında mı? -Eylem KILIÇ, Çetin GÜLER ................................................................................ 13
Bir Bilgisayar, Yazılım ve Algoritma Açık Dersinin Çokluortam Öğrenme İlkelerine Dayalı
İncelenmesi -Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU, Okşan UZUNBOYLAR, , Meltem KOÇ, Figen EĞİN .................... 14
Bir Modelleme Probleminin Çözümünde Karşılaşılan Öğrenci Zorlukları -Ayşe TEKİN DEDE............. 15
IV
Blended Data for Blended Learning -Roxanne RUSSELL, Timothy HARFIELD ...................................... 16
Business and Pedagogical Models for MOOCs -Cengiz Hakan AYDIN ................................................. 17
C
Culturally Relevant, Gameful Learning in Informal Settings -Tugba AYER, Brendan CALANDRA,
Jonathan COHEN ................................................................................................................................... 18
Cyberbullying Sensitivity and Awareness among Entry Level University Students -Rıdvan ATA, Müge
ADNAN................................................................................................................................................... 19
Çevrimiçi Editörlük Sisteminin Test Geliştirme Süreçlerine Uyarlanması -Tahsin Oğuz BAŞOKÇU,
Necati DURAN,....................................................................................................................................... 20
D
Developing A Scale For Student Perceptions On The Use Of Educational Apps In Tablet Computers Yavuz SAMUR, Burçak Çağla GARİPAĞAOĞLU, Şirin KARADENİZ .......................................................... 21
Diğer Disiplinler İle Matematiği İlişkilendirme Durumlarını Ele Alan Bir Kavramsal Çerçeve
Kapsamında Matematik Öğretmen Adaylarınca Geliştirilen Etkinliklerinin Analizi -Melike YİĞİT
KOYUNKAYA, Işıkhan UĞUREL, Berna TATAROĞLU TAŞDAN ................................................................ 22
Dijital Dünyada Çocuk Hakları Konusunda Küresel Bir Çalışma -Onur DÖNMEZ, Pelin DÖNMEZ,
Hatice Ferhan ODABAŞI, Sanem ODABAŞI ............................................................................................ 23
Dijital Hikâye Anlatımı Etkinliklerinin Dijital Okuryazarlık Becerilerinin Gelişimine Etkisinin
İncelenmesi: Bir Örnek Çalışma -Turgay BAŞ ....................................................................................... 25
Dijital Okuryazarlık Ölçeği Uyarlama Çalışması -Nazire Burçin HAMUTOĞLU, Özlem CANAN
GÜNGÖREN, Gülden KAYA UYANIK, Duygu GÜR ERDOĞAN ................................................................. 26
"Dyned English For Success" Yazılımı İçin Geliştirilen Başarı Testinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
-Selcan KAYAHAN, Mustafa Murat İNCEOĞLU ...................................................................................... 27
E
Eğiticilerin Mesleki Gelişiminde Yeni Eğilimler -Fevzi İnan DÖNMEZ, Hatice Ferhan ODABAŞI .......... 28
Eğitim Sürecinde Kullanılan Sosyal Ağların, Öğrencilerin Akademik Başarıları Ve Motivasyonları
Üzerindeki Etkisi: Bir İçerik Analizi Çalışması -Aslıhan BAHADIR, Yavuz SAMUR................................. 29
Eğitimde Sosyal Medya: Facebook ve Uygulamaları -Firat SARSAR, Yavuz SAMUR............................ 30
V
Etkileşimli Tahtanın Eğitim Süreçlerinde Meydana Getirdiği Değişimlerin Öğrenci Görüşleri İle
İncelenmesi -Cem SEZER, İsmail Fatih YAVUZASLAN, Ahmet Naci ÇOKLAR, Agah Tuğrul KORUCU ..... 31
Evaluation of the Research Articles on Digital Game Based Learning -Ayşegül GÖK, Brendan
CALANDRA ............................................................................................................................................. 32
Examination of Mobile Applications for Mathematics -Ersen YAZICI, Deniz ÖZEN, Taner
ARABACIOĞLU ....................................................................................................................................... 33
F
Facebook’a Bağlanıyoruz: Öğretmen Adaylarının Facebook’un Eğitsel Kullanımı ve Facebook
Bağımlılıklarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi -Çetin GÜLER, Eylem KILIÇ .................... 35
Farklılaştırılmış Yönergelerle Teknoloji Zengini Öğrenme İstasyonları Yaratmak!:“Beacon“ Rehberli
Öğrenme Turu -Elif GÜRKAN, Soner ŞEKER, Zerrin ALTUNKAYA SAYGILI ............................................. 36
Fatih Projesinin Uygulanacağı Ortaokullardaki Öğretmenlerin Fatih Projesine Yönelik Görüşleri:
Farkındalık, Öngörü ve Beklentiler -Halil İbrahim AKYÜZ, Ahmet MERAL, Sinan AKTAŞ ..................... 37
Fen Bilgisi Öğretmenleri STEM Eğitimi Hakkında Ne Düşünüyor? -Hülya YILMAZ, Melike YİĞİT
KOYUNKAYA, Fulden GÜLER .................................................................................................................. 38
Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Araştırma-Sorgulama Yaklaşımını Anlama ve Uygulama Durumları Ümmühan ORMANCI, Erkan ÖZCAN, Sevinç KAÇAR, Ali Günay BALIM ................................................ 39
Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları Hakkındaki Görüşleri -Ümmühan
ORMANCI, Salih ÇEPNİ .......................................................................................................................... 40
H
Harmanlanmış Öğrenme Ortamlarında Bilgisayar Cebiri Sistemlerinin Matematiğe Yönelik Tutuma
Etkisi -Kemal ŞİMŞEK, Jale İPEK ............................................................................................................. 41
Helping Students Improve English Speaking Skills with One Click -Hale ALKAN, Nilay T. BÜMEN........ 42
İ
İşitme Engelli Çocuklarda Yazma Gelişimini Etkileyen Önemli Özellikler -Ümit GİRGİN, H. Pelin
KARASU.................................................................................................................................................. 43
K
Kaynaştırma ve Genel Eğitim Öğretmenlerinin Sesbilgisel Farkındalığa İlişkin Öğretim Etkinliklerini
Kullanımlarının İncelenmesi -M. Cem GİRGİN, H. Pelin KARASU, Ceyda EMİR .................................... 44
VI
M
Maker Hareketi ve Yenilikçi Eğitim: Bir Durum Analizi -Ahmet AKINCI, Hakan TÜZÜN ...................... 45
Making in Teacher Education: Preparing Teachers to Leverage the Maker Technologies and
Principles in Formal Education -Jonathan COHEN ............................................................................... 46
Massive Open Online Courses (MOOC) Have A Growing Attention All Around The World. But Why
The Completion -Murat KARAP, Yavuz SAMUR .................................................................................... 47
Matematik Öğrenme Etlinliklerindeki Diğer Disiplinler İle İlişkilendirme Boyutunun İncelenmesine
Yönelik Yeni Bir Kavramsal Çerçeve Önerisi -Işıkhan UĞUREL, Melike YİĞİT KOYUNKAYA, Berna
TATAROĞLU TAŞDAN............................................................................................................................. 48
Matematik Öğretmeni Adaylarını Öğrencilerinin Düşüncelerini Sorgulatmaya İten Tetikleyiciler Semiha KULA ÜNVER, Esra BUKOVA GÜZEL .......................................................................................... 49
Matematik Öğretmeni Adaylarının Doğrusal Fonksiyonun Öğrenilmesine İlişkin Tasarlanan
Matematiksel Modelleme Etkinliğine Yönelik Çözümleri -Aytuğ ÖZALTUN ÇELİK, Esra BUKOVA
GÜZEL .................................................................................................................................................... 50
Meslek Lisesi Öğrencilerinin Siber Zorbalık Profillerinin İncelenmesi -Gönül ALTAY, Figen EĞİN,
Meltem KOÇ, Onur DÖNMEZ, Fırat SARSAR,......................................................................................... 51
M-Learning According to Students of Computer Engineering and Computer Education: A
Comparison of Attitudes -Deniz Mertkan GEZGİN, Müge ADNAN, Meltem ACAR GÜVENDİR ............ 52
Mobile Learning, Micro Lectures and Learning in Higher Education -Bülent Gürsel EMİROĞLU ....... 53
Modelleme Sürecinde Öğrencilerin Çözümü Yorumlama ve Doğrulama Yaklaşımları -Ayşe TEKİN
DEDE, Süha YILMAZ ............................................................................................................................... 54
MOOCs for Teacher Professional Learning: A Design Case -Anissa LOKEY-VEGA, Lee LANGUB, Laurie
BRANTLEY-DİAS, Julia FULLER ............................................................................................................... 55
O
Okul Öncesi İçin Masal Oluşturma Yazılımı Uzman Değerlendirme Formunun Geliştirilmesi -Gökben
TURGUT, Tarık KIŞLA, Yüksel Deniz ARIKAN .......................................................................................... 56
Ontology Usage in E-Learning Systems Focusing on Metadata Modeling of Learning Objects -Birol
ÇİLOĞLUGİL, Mustafa Murat İNCEOĞLU ............................................................................................... 57
Ortaokul Öğrencilerine Bilgi Arama ve Bilimsel İletişim Becerilerinin Kazandırılması Üzerine Bir
Çalışma -Nihal MENZİ ÇETİN, Buket AKKOYUNLU ................................................................................. 58
VII
Ortaöğretim Öğrencilerinin Mobil Cihaz Kullanım Alışkanlıkları ve Mobil Öğrenme Araçlarını
Kullanma Öz-Yeterlik İnançlarının İncelenmesi -Ayla ŞENER, Yüksel Deniz ARIKAN ........................... 59
Oyunlaştırılmış Öğrenmenin Araştırma Topluluğu Açısından İncelenmesi -Can MEŞE, Özcan Özgür
DURSUN ................................................................................................................................................. 60
Oyunlaştırma Tasarımı -Yeliz TUNGA, Mustafa Murat İNCEOĞLU ....................................................... 61
Ö
Öğrencilerin Ev Ödevlerinin Takibine Yönelik Bir Mobil Uygulama Çalışması -Tolga HAYIT .............. 62
Öğrencilerin Siber Mağduriyet Yaşama Durumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi Mehmet Fikret GELİBOLU, Raziye DEMİRALAY, Esma Aybike BAYIR, İbrahim AKDENİZLİ .................... 63
Öğrencinin Hazırbulunuşluk Seviyesinin Belirlenmesi: Bir Mobil Uygulama Çalışması -Tolga HAYIT 64
Öğrenme Analitikleri İle Çevrimiçi Öğrenme Ortamı Tasarımında Bir Yol Haritası -Muhittin ŞAHİN,
Adem ÖZGÜR, Arif TULUK, Halil YURDUGÜL ......................................................................................... 65
Öğretmen Adaylarının Dijital Yerlilik Düzeylerinin Belirlenmesi -Ahmet Naci ÇOKLAR ..................... 66
Öğretmen Adaylarının Fonksiyonların Öğrenilmesine İlişkin Tasarladıkları Gerçek Yaşam Bağlamlı
Etkinlik: S Health Uygulaması -Aytuğ ÖZALTUN ÇELİK, Esra BUKOVA GÜZEL ...................................... 67
Öğretmen Adaylarının Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında Sosyal Medya Kullanımı Cemal AKÜZÜM, Hüseyin KARABIYIK, Mehtap SARAÇOĞLU................................................................. 68
Öğretmen Gözüyle Görsel Programlama Öğretimi -Hüseyin ÖZÇINAR, Esra YECAN, Tayfun TANYERİ69
P
Programlama Eğitiminde Robotik Uygulamaların Önemi -Ufuk TUĞTEKİN, Esra BARUT, Abdullah
KUZU ...................................................................................................................................................... 70
R
Robotik Destekli Uygulamaların, Öğrencilerin Bilimsel Süreç Becerileri, Akademik Başarıları ve
Motivasyonları Üzerindeki Etkisi: Bir İçerik Analizi Çalışması -Fulya Birsu KAYA, Yavuz SAMUR ....... 71
Robotik Uygulamalar ile Bilgi İşlemsel Düşünme Becerilerine Bakış -Esra BARUT, Ufuk TUĞTEKİN,
Abdullah KUZU ...................................................................................................................................... 72
VIII
S
Sınıf Öğretmeni Adaylarının Matematik Öğretimi Kavramlarına İlişkin Metafor Algıları -Aysun Nüket
ELÇİ ........................................................................................................................................................ 73
Sınıf Öğretmenliği Adaylarının Matematiği Öğretme Bilgisine İlişkin Algıları -Aysun Nüket ELÇİ ..... 74
Sınıfiçi Kullanıma Yönelik Dijital Matematik Öğrenme Etkinliklerine Örnekler -Ayten ERDURAN,
Işıkhan UĞUREL, Melike YİĞİT KOYUNKAYA.......................................................................................... 75
Students’ Views Towards the Augmented Reality Activities -Recep ÖNDER, Rasim ÖNDER ............. 76
T
The Applications of The Simulation in The Automotive Technologies Training in Higher Vocational
Schools -Haluk İŞLER ............................................................................................................................. 77
The student teachers’ technology use and intentions for blended learning based courses -İlker
ÇOBANOĞLU, Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU .................................................................................................. 78
Towards More Visual Literate Students: Teachers Are Designing Infographics -Pınar NUHOĞLU
KİBAR, Buket AKKOYUNLU..................................................................................................................... 79
Türkiye’de Eğitim Ortamlarında Artırılmış Gerçeklik Uygulamaların Kullanıldığı Araştırmaların
İncelenmesi -Hatice Çilem PEKŞEN, Yavuz SAMUR ............................................................................... 80
Türkiye’de Online Eğitim Standartlarının Belirlenmesi -Erhan DELEN ................................................ 81
U
Umay’ın Limit Öğretimindeki Örnek Seçimi ve Kullanımı -Semiha KULA ÜNVER , Esra BUKOVA GÜZEL
............................................................................................................................................................... 82
Use of Web 2.0 Applications in Higher Education -Bülent Gürsel EMİROĞLU ................................... 83
Use of Web 2.0 Technologies to Improve Reflective Thinking Skills -Elif Buğra KUZU DEMİR, Gamze
BİRİCİK, Ali Yavuz ÇAKIR, Çağrı ÖZTÜRK, Hatice Ferhan ODABAŞI ........................................................ 84
Uzaktan Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği Geliştirme Çalışması -Tarık KIŞLA ......................................... 85
Ü
Üç Boyutlu Yazdırma Teknolojileri ve Türkiye’de Kullanımı -Kadir DEMİR, Elif Buğra KUZU DEMİR,
Cansu ÇAKA, Ufuk TUĞTEKİN,Hakan İSLAMOĞLU, Abdullah KUZU ...................................................... 86
IX
Üniversite Öğrencilerinin Akademik Erteleme Eğilimleri ile Çevrimiçi Öz-düzenlemeleri Arasındaki
İlişkinin İncelenmesi -Fatma BAYRAK, Halil YURDUGÜL ....................................................................... 87
Üniversite Öğrencilerinin Bilişim Teknolojilerini Telif Haklarına Uygun Kullanım Durumları: Ege
Üniversitesi Örneği -Yüksel Deniz ARIKAN, Melih KARASU .................................................................. 88
Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Medyaya İlişkin Tutumlarının İncelenmesi -Cemal AKÜZÜM,
Hüseyin KARABIYIK, Mehtap SARAÇOĞLU ............................................................................................ 89
Y
Yaratıcılık Bağlamında Oyun ve Simülasyon/Play And Simulation in The Context Creativity -Firdevs
SAĞLAM ................................................................................................................................................. 90
21. yy. Öğrenenleriyle Değişen Eğitim Ortamları -Adile AŞKIM KURT, Derya ORHAN-GÖKSÜN ......... 91
X
A SWOT Analysis For Graduate Program of Computer And Instructional Technologies Education
Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU 1, Tarık KIŞLA 2, Fırat SARSAR 3, Onur DÖNMEZ 4
Özet / Abstract
Graduate programs aim at training researchers to disseminate and produce knowledge, facilitate
critical thinking, provide scientific and creative solutions for prolonging problems. However, operation
and implementation of graduate programs are seem to be troubled by bureucratic procedures, lack of
required resources and human factors which in turn reduce productivity and prevent fulfillment of
intellectual capacity. Present study shares findings of a SWOT analysis held at the Computer and
Instructional Technologies Education Graduate Program at Ege University. In this qualitative study, the
associates who offered courses of the program were interviewed. The researchers conducted semistructured interviews during 2016 Fall semester. The number of the participants was seven including
two professors, one associate professor and four assistant professors. The data was analyzed
descriptively. Themes emerged from descriptive analysis were vision and mission, learner, courses,
supervising, interaction, thesis, infrastructure and uncontrollable elements. These themes were
visualized through a SWOT matrix and discussed. Based on the results, implications for researchers
and teaching staff were provided about the structure and implementation of the graduate program.
Anahtar Sözcükler / Key words : Graduate education, instructional technology master program, SWOT
analysis.
1
Ege Univ. , [email protected]
3
4
2
1
Active Learning Geometry With Tangram Puzzle
Jale İPEK 1, Duygu VARGÖR VURAL 2
Özet / Abstract
The aim of this study is to remove students' prejudices and attitudes towards mathematics, to present
applicable methods that can be used and and is to popularize mathematics by making mathematical
applications according to the students' level. It is given also an alternative way to be able to calculate
and predict the relationship between all the parts area of the geometric shape gradually presented. In
this study, it questioned the importance of learning geometry and mathematics by touching and
looking with the help of materials or tools. One of the tools is a Chinese tangram puzzle. It consists of
seven geometric shapes: two small triangles, a medium triangle, two large triangle, a square and a
parallelogram. Firstly, fourth and fifth grade primary school students have made their own Tangram.
Thus, it was provided to be able to understand the properties of geometric shapes (isosceles right
triangle, square, parallelogram, trapezoid, rectangular). Then some of the tangram shapes were hung
on the board and wanted the students to do them and it was observed that they learned with fun.
During the study, it was aimed to improve the students' logical-mathematical, visual-spatial and
bodily-kinesthetic intellegence ability. In this context, they estimated the area of triangle, square,
parallelogram, trapezoid, rectangular without formulas. The students were asked to indicate the
relationship between some parts of the whole as the rational number. The classroom was prepared
that the students could express themselves indivually and in a group. They shared their results and
different methods in classroom. During this intruction, it was observed that the students learned with
fun.
Anahtar Sözcükler / Key words : Tangram puzzle, rational number , geometric shapes.
1
2
Ministry of Education (Teacher) , [email protected]
2
Akıllı Telefonlar İçin Kullanılabilirlik Çalışması: Lise Örneği
Mustafa Murat İNCEOĞLU 1, Kadriye Filiz BALBAL 2
Özet / Abstract
Kullanılabilirlik, bir uygulamada belirlenen görevlerin, hedef kitle olarak tespit edilen kullanıcılar
tarafından, gerekli eğitim ve teknik desteğin verilmesinin ardından, uygun çevre koşullarında kolaylıkla
ve etkili biçimde kullanılabilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, İzmir ilinde bulunan bir lisede
öğrenim görmekte olan akıllı telefona sahip 454 öğrencinin, bu donanımların kullanılabilirliğine ilişkin
görüşleri değerlendirilmiştir. Çalışma, 28 sorudan oluşmakta, öğrencilerin demografik bilgileri,
kullanılabilirlik anket soruları ve akıllı telefonlarda çeşitli görevleri yerine getirmek amacıyla kullanılan
sorular olmak üzere üç ana başlık üzerinden veri toplamaktadır. Çalışmada, nitel araştırma
tekniklerinden durum çalışması kullanılmış ve elde edilen veriler çeşitli istatistiki tekniklerle
yorumlanabilir hale getirilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Kullanılabilirlik, mobil öğrenme.
1
2
Milli Eğitim Bakanlığı, [email protected]
3
6. sınıf Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersinde Verilen Ev Ödevinin Öğrencilerinin Dersine Yönelik
Başarısına Etkisinin İncelenmesi
Bahar BARAN 1, Hüseyin SEVİNDİK 2, Yusuf KARADEMİR 3
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı, 6. sınıf bilişim teknolojileri ve yazılım dersinde verilen ev ödevinin öğrencilerin
ders başarıları üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Çalışma 2015-2016 güz yarıyılında uygulanmıştır.
Bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin bir ünitesi olan Excel konusu ele alınmıştır. Bu konu ile ilgili 21
soruluk bir gözlem formu kullanılmıştır. Dersi yürüten öğretmen ile birlikte hazırlanan formda her
sorunun karşısında “yaptı”, “yapamadı” ve “kaçıncı denemede yaptı” seçenekleri bulunmaktadır.
Çalışmanın örneklemini, Buca ilçesinde bulunan bir devlet okulunda iki farklı şube öğrencileri
oluşturmaktadır. Öğrenciler şubelerine göre kontrol ve deney grubu olarak ayrılmıştır. Her sınıfta 16
kişi olmak üzere toplamda 32 öğrenci çalışmaya katılmıştır. Kontrol grubuna konu anlatılmış ancak ödev
verilmemiştir. Deney grubuna ise konu ile ilgili ev ödevi verilmiştir. Bu iki grubun başlangıçta ön-gözlem
formu ile mevcut durumları belirlenmiştir. Son-gözlem formu ile de ders anlatıldıktan sonraki
durumları belirlenmiştir. Bulgulara göre, deney ve kontrol grubunun her ikisinde de eğitim sonrası
anlamlı şekilde Excel bilgilerinin arttığı ortaya çıkmıştır. Eğitim sonrası son-gözlem sonuçları
karşılaştırıldığında ise deney ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık çıkmamıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Information technology, homework, excel.
1
Dokuz Eylül Univ. , [email protected]
Dokuz Eylül Univ. ,
3
2
4
An Overview of Flipped Classrooms
Ş. Nur YILDIZ 1, Fırat SARSAR 2, Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU 3
Özet / Abstract
Flipped classroom or inverted classroom is a popular learning approach which changes learning culture
and replaces indoor and outdoor classroom activities. The learners are encouraged to learn content of
the course outside the classroom and spend their time in the classroom for more practices. The aim of
the study is to present an overview about flipped classroom learning approach by examining flipped
classroom studies in terms of definitions, applications, research methodologies and results. Therefore,
present study is a literature review which investigates publications from Turkey and abroad. The
findings are considered to advice teachers, practitioners and researchers about quality and
effectiveness of flipped classrooms.
Anahtar Sözcükler / Key words : Flipped classroom, flipped learning, inverted classroom, converted
classroom, literature review.
3
1
2
5
Analyzing Technological Pedagogical Content Knowledge Self-Efficacy of Prospective Teachers in
Point of their Teaching Branches
Ömer ŞİMŞEK 1, Taha YAZAR 2
Özet / Abstract
The purpose of this research is to analyze technological pedagogical content knowledge (TPACK) of
prospective teachers in point of their teaching branches. The population of the research consist of
prospective teachers studying at undergraduate programs’ senior class level and pedagogical
formation certificate programs (PFCP) in 2014-2015 spring semester at state universities in Turkey. The
research sample selected by cluster random sampling method consists of 3932 prospective teachers
studying at undergraduate programs’ senior class level and PFCP of 22 different branches at 18
different state universities from seven geographical regions in Turkey. TPACK-ISTE self-efficacy scale
which is based on TPACK’s knowledge structures and based on International Society for Technology in
Education (ISTE) standards for teachers is used. The 22 teaching branches are combined into 12
branches to certain criterions for data analysis. Technology knowledge, pedagogical knowledge,
content knowledge, pedagogical content knowledge, technological pedagogical knowledge,
technological pedagogical content knowledge and general TPACK-ISTE self-efficacy scores are
compared in point of prospective teachers teaching branches. To define the significant difference the
nonparametric tests of Kruskall Wallis – H and Mann Whitney-U technics are used. The TPACK-ISTE
self-efficacy scores indicated significantly statistical differences among the teaching branches of the
prospective teachers in the research. To the multiple comparisons of the teaching branches, the
prospective teachers at department of Foreign Languages and at department of Computer Education
and Instructional Technologies had highest TPACK-ISTE self-efficacy scores, whilst the prospective
teachers at departments of Mathematics and Turkish & Turkish Language and Literature had lowest
scores. All of the significant differences are at least small effect size. In conclusion, the TPACK-ISTE selfefficacy of prospective teachers shows significant difference in point of their teaching branches.
Hereby, especially the technology integration processes and problems of the departments of
Mathematics and Turkish & Turkish Language and Literature should be investigated in the future.
Anahtar Sözcükler / Key words : Technological pedagogical content knowledge, ISTE standards,
prospective teachers, teaching branches.
1
Dicle Univ. , [email protected]
2
6
BİT Odaklı Genç Akademisyenlerin Bilimsel Araştırma Yöntem Paradigmalarının İncelenmesi
Mehmet FIRAT 1
Özet / Abstract
Bilgi ve İletişim Teknolojileri ile desteklenen bilimsel araştırmalar sadece kapsam ve derinlik açısından
değil yapısal ve metodolojik bir dönüşüm süreci geçirmektedir. Teknolojiden yoğun bir biçimde
yararlanarak, teknoloji odaklı, araştırma yapan genç akademisyenler bu sürecin merkezinde yer
almaktadırlar. Aynı zamanda yeni bir araştırma kültürünü temsil eden bu akademisyenlerin yaygın
bilimsel araştırma paradigmalarına ilişkin eğilimleri ise araştırmaya açık bir konudur. Bu araştırmada
74 genç akademisyenin nicel, nitel ve karma yöntem paradigmaları çeşitli değişkenler açısından
incelenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular deneyim ve unvan arttıkça nicel paradigmanın daha
fazla desteklendiğini, kadın akademisyenlerin nitel paradigmaya nispeten daha fazla yönlendiklerini ve
karma yöntem paradigmasının genç akademisyenler arasında yeterince yaygınlaşmadığını göstermiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Genç akademisyenler, bilimsel araştırma yöntemleri, yöntem
paradigmaları.
1
Anadolu Univ. , [email protected]
7
Bilgisayar Oyunlarının Sağladığı Fırsatların Öğretim Amaçlı Kullanımı: Oyunların Öğreticileştirilmesi
Yusuf Levent ŞAHİN 1
Özet / Abstract
Bilgisayar oyunu sektöründe sağlanan büyük başarı, birçok eğitim araştırmacısının dikkatini bilgisayar
oyunlarına yöneltmiştir. Bu sayede öğretim amaçlı oyunlar geliştirilmiş ve çeşitli içeriklerin
öğrenilmesini sağlamadaki etkileri ele alınmıştır. Ancak sözü edilen çalışmaların birçoğunda, öğretim
amaçlı oyunların tatmin edici bir kaynak kullanımı sağlamadığı görülmüştür. Bilgisayar oyunu geliştirme
maliyetlerinin oldukça yüksek olması, ayrılabilen bütçelerin görece yetersiz kalmasına, böylece ya
güdülenmeyi ya da öğrenmeyi sağlamaktan uzak yazılımların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Oyunlar tarafından sağlanan güdüleyicilik özelliği üzerinde duran birçok araştırmacı, son yıllarda
dikkatlerini “oyunlaştırma” kavramı üzerinde yoğunlaştırmıştır. Oyunlardaki güdüleyici bileşenlerin
oyun bağlamı dışında kullanılmasını kapsayan bu kavram, öğretim süreçlerinde rozet, puan ve liderlik
tabloları gibi öğelerin denenmesini sağlanmıştır. Özellikle dışsal güdülenmeyi artırdığı rapor edilen bu
uygulamalar, oyunlardan öğretim amaçlı yararlanmanın diğer bir yolu olarak kabul edilebilir.
Bu çalışma, öğretim amaçlı bilgisayar oyunlarının geliştirilmesinden ve oyunlardaki birtakım
bileşenlerin öğretimde kullanılmasından farklı olarak, halihazırda ilgi görmekte olan bilgisayar
oyunların öğretim amaçlı kullanımının sağlayabileceği potansiyel üzerinde durmaktadır. Öğretim
içeriğinin varolan oyunlara entegrasyonu şeklindeki bu yaklaşım, bilgisayar oyunlarının
öğreticileştirilmesi olarak ele alınmıştır. Her geçen gün oldukça yüksek bütçeli yeni bir bilgisayar
oyununun ortaya çıktığı bir ortamda, bireylerin dikkatinin öğrenme süreçlerine çekilmesi gittikçe
zorlaşmaktadır. Sayıları yüz milyonlarla ifade edilen büyük bir kitlenin, yüksek bütçelerle oluşturulmuş
oyunlara her gün iki saatin üzerinde zaman ayırdığı düşünüldüğünde, öğretimi söz konusu oyunlara
taşıma fikri anlam kazanmaktadır. Bu çalışma, söz konusu yaklaşımı gerçekleştirilebilecek uygulamaları,
sağladığı potansiyeli ve sahip olduğu sınırlılıkları bağlamında değerlendirmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Bilgisayar oyunları, öğreticileştirme, oyunlaştırma.
1
8
Bilgisayar Tabanlı Ölçme - Değerlendirme Yaklaşımları ve Faydaları
Erhan DELEN 1
Özet / Abstract
Bilgisayarlar ve ilgili teknolojiler eğitimin her aşamasında olduğu gibi ölçme ve değerlendirme
aşamasında da kullanıcılara faydalı kullanım fırsatları sunmaktadır. Bir testin hazırlanmasından
uygulanmasına, puanlanmasından raporlaştırılmasına kadar her aşamada bilgisayar kullanımı bu
süreçlerde bulunan paydaşların birçok yönden işini kolaylaştırmaktadır. Bilgisayarların yaygınlaşmaya
başlamasından sonra ilk olarak yurt dışında TOEFL ve GRE gibi merkezi sınavlar bilgisayar üzerinden
yapılmaya başlanmıştır. Günümüzde ülkemizde YDS merkezi sınavı elektronik ortamda yapılmakta
olup uluslararası düzeyde de PISA gibi sınavların bilgisayar ortamında yapılması konuşulmaktadır.
Özellikle yukarıda da örneklendirdiğimiz ve geniş kitlelere hitap eden sınavların bilgisayar ortamlarına
taşınması, bilgisayarın sınav sürecindeki iş yükünü azaltarak güvenilir, geçerli ve kullanışlı sınav
ortamları sunmasının bir sonucudur. Literatürde bu konuya ilişkin bir çok çalışma bulunmaktadır ancak
test uygulayıcıları bilgisayar tabanlı test uygulamalarının sonuçlarının bu uygulamalardan hangi
açılardan etkilendiğini tam olarak bilmemektedirler. Eğer bilgisayar ortamında yapılan testlerin ne
yönlerden faydaları olduğu daha kapsamlı ortaya çıkartılabilirse daha geniş ve farklı alanlarda bilgisayar
tabanlı testler kullanılabilir.
Bilgisayarların test amacıyla kullanılmasının en önemli yararlarından bir tanesi de test esnasında
öğrencilerin davranışlarının gözlemlenerek kayıt altına alınabilmesi ve bu davranışların test sonucuna
etkilerinin ortaya konulmasıdır. Örneğin uyarlamalı sınavlar sayesinde öğrencilerin gerçek seviyeleri az
emek ve zaman harcanarak tespit edilebilir (örnek: GRE). Buna ek olarak öğrencilerin cevaplama
stratejileri ve bu stratejilerin soru cevaplama yeteneklerine etkisi de bilgisayar ortamlarında kolaylıkla
tespit edilebilir. Örneğin hızlı cevap verme alışkanlığının test sonuçlarına etkisi bulunup öğrenciler bu
konuda yönlendirilebilir.
Bu çalışmada bilgisayar tabanlı test ortamlarının yukarıda kısaca bahsedilen faydalarına geniş bir
literatür taraması ışığında yer verilerek ne gibi alanlarda bilgisayar tabanlı testlerin kullanımının yararlı
olabileceği tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Bilgisayar, ölçme, değerlendirme.
1
Giresun Univ. , [email protected]
9
Bilişim Teknolojileri Öğretmen Adaylarının Eğitim Yazılımı Geliştirme Sürecine Yönelik Kavram
Haritalarının İncelenmesi
Gökhan DAĞHAN 1
Özet / Abstract
Eğitim yazılımı geliştirme süreci, hazırlanan yazılımlarının niteliği, işlevselliği ve öğrencilere ya da
öğretmenlere yönelik olası katkıları sebebiyle büyük önem taşıyan ve bu bakımdan üzerinde titizlikle
durulması gereken bir süreçtir. Okullarda eğitim yazılımları olarak elektronik içeriklerin
geliştirilebilmesi için Bilişim Teknolojileri öğretmenlerine önemli görevler düşebileceği açıktır. Bilişim
Teknolojileri öğretmenleri her şeyden önce iyi birer öğretim tasarımcısı olmak durumundadırlar ve
içerikten bağımsız olarak tasarım sürecini yürütebiliyor olmaları beklenebilir. Bu bakımdan eğitim
yazılımı geliştirme sürecinin Bilişim Teknolojileri öğretmen adaylarınca da iyi bir şekilde bilinmesi ve
yazılımların işlevselliğine, verimliliğine ve içeriğe uygunluğuna ilişkin karar verilebiliyor olması
gerekmektedir. Bilişim Teknolojileri öğretmen adaylarının eğitim yazılımlarının geliştirilmesi sürecine
ilişkin algılarının kavram haritalarıyla incelendiği bu araştırmada, Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve
Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünde verilen Eğitim Yazılımı Tasarlama, Geliştirme ve
Değerlendirme dersini 2 farklı dönemde alan toplam 80 öğretmen adayıyla çalışılmıştır. Öğretmen
adayları öncelikle bu dersi almışlar, kazanımlarını edinmişler ve en az birer tane eğitim yazılımı
geliştirme sürecini yaşamışlar, daha sonra dönem sonu raporlarında bir eğitim yazılımı geliştirme
sürecini kavram haritalarıyla şekillendirmişlerdir. Nitel yöntemlerden biri olan fenomenolojik araştırma
yöntemiyle desenlenen çalışmada, öğretmen adaylarının hazırladıkları kavram haritaları tematik analiz
yöntemiyle bütüncül olarak incelenmiştir. Araştırma bulguları kavram haritalarının doğrusal süreç
temelli, odak temelli ve kapsam temelli olmak üzere üç kategoride toplandığını göstermiştir. Doğrusal
süreç temelli olan kavram haritaları eğitim yazılımı geliştirme sürecini, analiz, tasarım, geliştirme ve
değerlendirme şeklinde doğrusal adımlarla ifade etmiştir. Odak temelli hazırlanan kavram haritalarında
ise hazırlanan eğitim yazılımının yalnızca beklenen niteliği karşılayıp karşılamaması bakımından
incelendiği boyuta değinilmiştir. Kapsam temelli hazırlanan kavram haritaları ise süreci bütüncül olarak
ele alan ancak doğrusallıktan uzak bir tasarıma odaklanmıştır. Araştırma bulguları neticesinde
öğretmen adaylarının büyük oranda kavramsal bilgiye sahip olduğu ancak bu bilgiyi örgütleme ve
bütüncül bir biçimde aktarmada sorun yaşadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Buradan hareketle ileriki
araştırmalar için öneriler geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Eğitim yazılımı, geliştirme süreci, kavram haritası.
1
Hacettepe Univ. , [email protected]
10
Bilişim Teknolojileri Öğretmen Adaylarının Teknoloji Mentörlük Deneyimleri
Yasemin DEMİRASLAN ÇEVİK 1, Mustafa TEPGEÇ 2
Özet / Abstract
Teknoloji mentörlüğü, teknoloji kullanımında daha deneyimli veya bilgili olan kişilerin, öğrenmeöğretme süreçlerinde teknolojiyi kullanmak isteyen fakat bu konuda desteğe ihtiyacı olanlara yardımcı
olması şeklinde tanımlanabilir. Alanyazında teknoloji mentörlüğünün teknoloji entegrasyonu
sürecindeki olumlu etkileri ortaya konulmuştur. Bir mentör ile birlikte çalışan öğretmenlerin teknoloji
entegrasyonu ile ilgili daha olumlu tutuma sahip oldukları, kendilerine güvenin arttığı ve derslerinde
teknoloji tabanlı etkinlikleri daha fazla uyguladıkları belirlenmiştir. Bu doğrultuda okullarda
gerçekleştirilecek mentörlük süreçlerinin teknoloji entegrasyonunu hızlandıracağı ve bu süreçte Bilişim
Teknolojileri (BT) öğretmenlerinin kritik rolü olduğu düşünülmektedir. Geleceğin BT öğretmenlerinin
bu role hazırlanması önemli görünmektedir. Bu çalışmada BT öğretmen adaylarının bir dönem boyunca
yaşadıkları teknoloji mentörlük deneyimleri incelenmiştir. Araştırmanın katılımcıları, bir devlet
üniversitesinin Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde 2015-2016 güz döneminde
verilen Okullarda Teknoloji Planlaması ve Koordinasyonu dersine kayıtlı 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden
(n=35) oluşmaktadır. Dersin final ödevi kapsamında öğrencilerden dersinde teknoloji kullanmak
isteyen bir öğretmenle birlikte çalışmaları ve kendilerine verilen yönlendirici sorular bağlamında
süreçteki deneyimlerini, ortaya çıkan ürünleri raporlamaları istenmiştir. Öğrenciler 4-5 kişilik gruplar
halinde çalışmışlardır. Her bir grup bir öğretmene teknoloji destekli bir materyal geliştirme, bir ya da
daha fazla kazanıma yönelik olarak teknolojinin kullanıldığı bir öğrenme süreci tasarlama veya bir
teknolojiyi materyal geliştirmek amacıyla nasıl kullanacağını öğrenme gibi konularda yardımcı
olmuştur. Dönem sonunda öğrencilerin teslim ettikleri grup raporları ve bireysel yansımaları analiz
edilerek teknoloji mentörlük sürecine ilişkin deneyimleri ortaya konulmuştur. Sonuçlara göre,
öğretmen adayları gelecekte potansiyel olarak üstlenecekleri ve önemli olarak gördükleri bir rolü
deneyimlemeyi faydalı bulmuşlardır. Ancak, öğretmenlerle etkin iletişim kuramama, içerik konusunda
yeterli destek alamama ve zaman yetersizliği en çok karşılaşılan sorunlar olarak dile getirilmiştir.
Bununla birlikte, öğretmen adaylarının teknoloji mentörlüğünü çoğunlukla “teknik destek sağlama”
biçiminde yorumladıkları görülmüştür. Bu sonuca dayanarak BT öğretmen adaylarının öğrenim
süreçlerinde daha fazla teknoloji mentörlüğü deneyimi kazanmalarını sağlayacak uygulamaların
planlanması gerektiği düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Teknoloji mentörlüğü, teknoloji entegrasyonu, bilişim teknolojileri
öğretmen adayları.
1
2
Mustafa Kemal Univ. , [email protected]
11
Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Öğretim Programına Ait Öğretmen Görüşlerinin Incelenmesi
Bahar BARAN 1, Ercan AKPINAR 2, Zeliha KOCA 3, Akile KARAKOYUN4
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi ders müfredatı hakkında öğretmen
görüşlerini almak ve öğretmenlerin dersi farklı işleme nedenlerini araştırmaktır. Araştırmada bilişim
teknolojileri öğretmenlerinin görüşleri nitel araştırma yöntemi kullanılarak araştırılmıştır. Araştırmanın
çalışma grubunu İzmir ili Buca ilçesinde yer alan iki ortaokuldan ve her okuldan 2 öğretmen olmak üzere
toplam 4 öğretmen oluşturmuştur. Bu öğretmenlere ders müfredatlarına yönelik 5 soru sorulmuştur.
Görüşmeler ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınmıştır. Ses kayıtları görüşmeciler tarafından bilgisayar
ortamına aktarılmıştır. Görüşme metinleri üzerinde kod ve temalar çıkartılarak veriler analiz edilmiştir.
Bulgulara göre, öğretmenlerin derslerini hazırlarken öğrencilerin sınıf seviyesini ön planda tuttukları ve
öğrencilerin matematik bilgi düzeyini dikkate aldıkları ortaya çıkmıştır. MAtematik bilgi düzeyinin Excel
ve programalama dili konularının öğretimi ile ilgili olduğu görülmüştür. Ayrıca, öğretmenler MEB
müfredatının kapsamını çok geniş bulmakta, müfredatın öğrencinin düzeyine göre güncellenmesi
gerektiğini ve eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini düşünmektediler.
Anahtar Sözcükler / Key words : Bilişim teknolojiler müfredatı, bilişim teknolojileri öğretmenleri,
görüş.
1
Dokuz Eylül Univ., [email protected]
3
4
2
12
Bilişim Teknolojilerinde Süregelen Sorun Gizlilik: Eğitim Fakültesi Öğrencileri Sosyal Ağ Sitelerinde
Gizliliğin Farkında mı?
Eylem KILIÇ 1, Çetin GÜLER 2
Özet / Abstract
Bu araştırmanın amacı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesine devam eden öğrencilerin sosyal ağ
sitelerine yönelik gizlillik farkındalıklarını incelemektir. Araştırma tarama desininde olup veriler 20152016 yılı güz yarıyılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim görmekte olan 200
öğretmen adayından toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak daha önce geliştirilen “Sosyal Ağ
Sitelerinde Gizlilik Farkındalığı Anketi” kullanılmıştır. Bu anket yedi bölümden oluşmaktadır. Bunlar,
demografik bilgiler, sosyal medya sitelerini kullanım sıklığı (7 madde), sosyal ağları kullanım amaçları
(12 madde), sosyal medya sitelerine giriş yapmak için kullanılan cihazların sıklıkları (4 madde), gruplarla
iletişim kurmak için sosyal medya sitelerini kullanım sıklıkları (7 madde), sosyal medya siteleri
kullanımında bazı durumların güvenlik tehdidi oluşturduğuna ne derece katıldıkları (17 madde) ve
sosyal medya siteleri kullanımıyla ilgili ifadeleri hangi sıklıkla kullandıkları (12 madde) bölümlerinden
oluşmaktadır. Verilerin analizinde temel betimsel (frekans, yüzde, ortalama) ve yordayıcı istatistikler
(t-testi, ANOVA) kullanılmıştır. Buna göre, katılımcılar en çok iletişim bilgilerinin paylaşılması
konusunda gizlilik farkındalığına sahiptirler. Sosyal ağ sitelerinde en fazla yakın arkadaş gruplarıyla, en
az ise öğretmen ve öğretim görevlileri ile iletişim kurmaktadırlar. Katılımcılar aynı zamanda bu siteleri
en çok gündem ve haberleri takip etmek amacıyla kullanmaktadırlar. Sosyal medya sitelerinin gizlilik
farkındalığında cinsiyet açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Ancak, bölümlere göre sosyal
ağlarda güvenlik farkındalığı anketinin bazı maddelerinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Araştırmanın
sonucunda katılımcıların gizlilik farkındalıklarının genel olarak ortalamanın üzerinde çıktığı
görülmektedir. Ancak, katılımcıların doğum tarihinin paylaşılması, oyun isteklerinin kabul edilmesi
konularında farkındalıklarının az olduğu görülmektedir. Eğitim fakültelerinde teknoloji ile ilgili
derslerde sosyal ağların bilinçli ve güvenli kullanılmasıyla ilgili konulara önem verilmesi önerilmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Sosyal ağ siteleri, gizlilik farkındalığı. öğretmen adayları.
1
2
Yüzüncü Yıl Univ. , [email protected]
13
Bir Bilgisayar, Yazılım ve Algoritma Açık Dersinin Çokluortam Öğrenme İlkelerine Dayalı
İncelenmesi
Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU 1, Okşan UZUNBOYLAR, 2, Meltem KOÇ 3, Figen EĞİN 4
Özet / Abstract
Çokluortam temelli öğretim, daha iyi öğrenmeyi sağlamak amacıyla sözcükler ve resimler içeren
gösterimler ya da sunumlar olarak nitelenmektedir. İnsanların hem sözcüklerden hem de resimlerden
öğrendikleri bu çokluortam gösterimlerinin yerinde ve doğru kullanımı, tasarlanan ders materyallerinin
etkililiğini artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de yaygın kullanıcı kitlesine sahip bir açık ders
platformundan seçilen Bilgisayar, Yazılım ve Algoritma açık dersinin, uzman görüşleri doğrultusunda
Mayer’in çokluortam öğrenme ilkelerine dayalı değerlendirmesini yaparak öğretim materyalleri
tasarımındaki temel unsurlara dikkat çekmektir. Çalışmada görüşlerine başvurulan uzman grubu; Ege
Üniversitesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) Anabilim Dalında öğrenim gören üç
yüksek lisans öğrencisi ve bir BÖTE öğretim üyesidir. Betimsel nitelikteki bu çalışmada katılımcıların
görüşleri, Mayer’in ilkelerini içeren kontrol listesi yapısındaki 12 maddelik form aracılığıyla
toplanmıştır. Uzman değerlendirmelerine dayalı bulgulara göre, incelenen e-dersin Mayer’in sinyal
ilkesine oldukça uygun tasarlandığı görülmektedir. Uzamsal bitişiklik, ses ve tutarlılık ilkesi açısından
ise orta sıklıkta sorunlar belirlenmiştir. Bununla birlikte, özellikle fazlalık/ gereksizlik ve kişiselleştirme
ilkelerine ilişkin algılanan tasarım sorunları sıklıkla göze çarpmaktadır. Çalışmanın bulgularının öğretim
materyali tasarlama, geliştirme ve değerlendirme konularıyla ilgilenen araştırmacı ve uygulayıcılara
fikir vereceği düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Çokluortam, çokluortam öğrenme, mayer, tasarım ilkeleri, açık ders.
1
Ege Univ.,
3
MoNE,
4
MoNE,
2
14
Bir Modelleme Probleminin Çözümünde Karşılaşılan Öğrenci Zorlukları
Ayşe TEKİN DEDE 1
Özet / Abstract
PISA sonuçları öğrencilerin modelleme problemlerini çözerken sıkıntı yaşadıklarını ve bu sıkıntıların
nedeninin problemlerin bilişsel yapısından ve öğrenci yeterliklerindeki sıkıntılardan kaynaklandığı ifade
edilmektedir (Blum & Borromeo Ferri, 2009). Crouch ve Haines (2004) modellemedeki zorlukların
gerçek yaşam ile matematiksel model arasındaki bağlantıya bağlı olduğunu belirtmektedirler. Benzer
şekilde Kaiser, Schwarz ve Tiedemann’a (2010) göre modellemedeki öğrenci zorluklarının çoğunluğu
gerçek yaşam bağlamında ortaya çıkmaktadırlar. Maaß (2006) modelleme sürecindeki zorlukları gerçek
modeli oluştururken, matematiksel modeli oluştururken, matematiksel modeli çözerken, çözümleri
yorumlarken ve durumu doğrularken ortaya çıkan zorluklar olarak sınıflandırmaktadır. Blum ve
Borromeo Ferri (2009), öğrencilerin varsayım oluşturmada, gerçek modeli kurmada ve doğrulamada
zorluk yaşadıklarını belirtmektedirler. Blomhoj ve Hojgaard Jensen (2003) ise öğrencilerin en çok
matematikselleştirme, matematiksel analiz, yorumlama ve sonuçları değerlendirme basamaklarında
zorlandıklarını ifade etmektedirler. Burada ifade edilen zorluklar genel olarak modelleme basamakları
paralelinde karşımıza çıksa da, her birinin katılımcıların seviyeleri, ön bilgileri, hazırbulunuşlukları,
uygulama süreci, kullanılan problemin içeriği, problemin öğrencilere uygunluğu gibi faktörlere göre
çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Modellemede süreç içerisinde öğrencilerin zorlanmaları tabi ki
kaçınılmazdır fakat burada önemli olan bunların nasıl üstesinden gelindiğidir. Bu çalışmada ilköğretim
matematik öğretmeni adaylarının verilen bir modelleme probleminin çözüm sürecinde hangi
zorluklarla karşılaştıkları ve bu zorlukların üstesinden gelmek için ne tür stratejiler geliştirdiklerini
ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. 19 ilköğretim matematik öğretmeni ile gerçekleştirilen çalışmada,
katılımcılar beş farklı çalışma grubunda Yakıt Problemi’nin (Tekin, 2012) çözümünü Borromeo Ferri’nin
(2006) Bilişsel Perspektif Altında Modelleme Döngüsü çerçevesinde gerçekleştirmişlerdir. Bu çerçeveye
göre katılımcılar çözümlerini gerçekleştirirken sadeleştirme, matematikselleştirme, matematiksel
olarak çalışma, yorumlama ve doğrulama basamakları paralelinde çalışmışlardır. Çözüm sürecinin video
kayıtları ve çözüm kağıtları incelenerek katılımcıların modelleme sürecinin hangi aşamalarda zorluklar
yaşadıkları ve bunların üstesinden nasıl geldikleri içerik analizi ile ortaya çıkarılmıştır. Bu bağlamda
katılımcılar sadeleştirme, matematiksel model oluşturma, yorumlama ve doğrulama basamaklarında
probleme özgü zorluklar yaşamışlardır. Problem durumunda verilen resim, gerçek yaşam deneyimi,
grup içi tartışma, gerçek objelerden yararlanma, çizim yapma, problemi tekrar okuma, doğrulama
yapma, vb. faktörler sayesinde söz konusu zorlukların üstesinden gelebilmişlerdir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Matematiksel modelleme, modelleme süreci, öğrenci zorlukları.
1
15
Blended Data for Blended Learning
Roxanne RUSSELL 1, Timothy HARFIELD 2
Özet / Abstract
The availability of learning analytics to help us see how students use online learning environments has
introduced an incredible resource to improve blended learning experiences for students and faculty.
Yet, in order to get usable design information from these analytics, we need more than spreadsheet
data and graphs showing frequency and timing of accesses, course paths and social networks. We also
need to consider student perceptions of their experience and how they perform in the course. We will
present a flexible framework for cross-referencing learning analytics with data about student
satisfaction and performance that can be applied in a wide variety of blended and online learning
environments. By correlating student behaviors, satisfaction and performance across indicators, it
becomes possible to identify where design or user interventions could be implemented to improve
learner experiences and outcomes. Participants will practice using specific methods and formulas to
triangulate quantitative and qualitative course data to glean usable design information
Anahtar Sözcükler / Key words : Blended data, blended learning.
1
2
GSU. , [email protected].
GSU,
16
Business and Pedagogical Models for MOOCs
Cengiz Hakan AYDIN 1
Özet / Abstract
This paper focuses on both business and pedagogical models for MOOC offerings. More specifically
the main goal has three folds: First, it summarizes the business models institutions adapt for their
MOOC offerings, and second, provides a list of pedagogical models adapted in successful MOOC
offerings. And finally it raises some questions about what kind of a business and pedagogical models
should be adapted to use MOOCs as a beginning for transformation of HE. The Business Canvas Model
offers a prac-tical approach for developing a business model; however, Kalman proposes a sim-plified
model and components of a through business model, including customer value proposition,
infrastructure, and finance. Under each component, there are several questions to be answered based
on results of scientific studies and lessons learned in practice. This paper tries to present both the
major questions and an-swers of the current practice and research.
Anahtar Sözcükler / Key words : MOOCs, business models, pedagogical models.
1
17
Culturally Relevant, Gameful Learning in Informal Settings
Tugba AYER 1, Brendan CALANDRA 2, Jonathan COHEN3
Özet / Abstract
In the literature, it is reported that students are attracted to activities that are: a) that deal with
authentic, real-world issues, especially those that touch their lives and their community (LadsonBillings, 1995) and b) are engaging via active, hands-on learning (Deterding et al.). In the literature, to
improve student engagement in STEM learning, three independent approaches have been proposed:
1) informal STEM learning (Feder, Shouse, Lewenstein, & Bell, 2009), 2) culturally relevant pedagogy
(Johnson, 2011; Patchen & Cox‐Petersen, 2008), and 3) gamification (Gamrat & Zimmerman, 2015;
Mohtadi, McAree, & Schlosser, 2014; Prakash & Rao, 2015) as lens. Informal STEM learning has been
broadly defined as STEM programs and experiences guided by the intentional nature of student
participation that occur outside the classroom (Nite, Margaret, Capraro, Morgan, & Peterson, 2014).
Culturally relevant pedagogy is the landmark study of Ladson-Billings (1995) and is defined as the
effective set of principles that can be adapted to provide instruction to the multicultural classroom
environment (Lopez, 2011). Gamification means incorporating characteristics of well-designed games
into non-gaming contexts (Deterding, Dixon, Khaled, & Nacke, 2011).
While these three approaches have been independently proposed and are shown to be effective, to
our knowledge there does not exist a unifying theoretical framework that brings these concepts
together to improve student engagement in STEM education in informal setting. Addressing this gap,
in our research, we propose a unifying theoretical framework which borrows ideas from these different
theoretical foundations and merge them together.
Anahtar Sözcükler / Key words : Culture, gameful, informal, STEM, education.
1
GSU , [email protected]
3
2
18
Cyberbullying Sensitivity and Awareness among Entry Level University Students
Rıdvan ATA 1, Müge ADNAN 2
Özet / Abstract
With increased usage of the Internet and social media, cyberbullying among young people has recently
come to the fore worldwide, and Turkey has seen no exception to this. The numbers of young people
subjected to bullying on digital platforms increases daily, which significantly impacts their lives. It is
therefore vital to raise awareness about cyberbullying, both in terms of taking precautions against its
threats and to foster behavioral changes that may lead to reduced exposure to cyberbullying. The
purpose of this study is to investigate entry level university students’ past and present experiences of
cyberbullying, specifically within digital social environments. A survey method was adopted, with
participation of entry level undergraduate students from various departments of a public university in
Turkey during the 2015-2016 academic year. The ‘Cyberbullying Sensitivity Scale’, developed by
Tanrıkulu, Kınay, and Arıcak (2013), was the instrument applied. Findings from the study aim to shed
light on the current status of sensitivity and awareness about cyberbullying, with important
implications for the introduction and fostering of healthier and more informed use of information and
communication technologies.
Anahtar Sözcükler / Key words : Social media, cyber-bullying, cyber-bullying sensitivity.
1
2
Muğla Sıtkı Koçman Univ. , [email protected]
19
Çevrimiçi Editörlük Sisteminin Test Geliştirme Süreçlerine Uyarlanması
Tahsin Oğuz BAŞOKÇU 1, Necati DURAN 2,
Özet / Abstract
Bu çalışma,115K531 nolu TÜBİTAK projesi kapsamında gerçekleştirilmektedir. Projenin amacı
Türkiye’nin PISA ve TIMSS sınavlarında matematik alanındaki başarısını artırabilmektir. Bu amaç
doğrultusunda PISA ve TIMSS testlerinin psikometrik standartlarına uygun testler geliştirilmek
gerekmektedir. Geliştirilecek bu testlerde yer alan soruların proje amaçlarına uygunluğu ve beklenen
standartları karşılayıp karşılamadığının belirlenebilmesi için soru yazarları ile soruları değerlendirecek
hakemler arasında bir editörlük sürecinin işletilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle proje kapsamında soru
yazarları ile hakemler arasında görüş alış verişinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayacak bir
çevrimiçi editörlük sistemi geliştirilmiştir. Bu sistem, editörlük sürecinde yaşanan zorluklar göz önüne
alarak, değerlendirme sürecini iyileştirmek, hızlandırmak ve daha sonraki aşamalarda kullanılabilecek
verileri toplamak amaçlarına hizmet etmektedir. Geliştirilen editörlük sistemini diğer modellerden
ayıran önemli özellikler, sürecin çevrimiçi olması, hakem yazar arasında anlık iletişime izin vermesi ve
bütün bu süreç boyunca hakem yazar anonimliğini korumasıdır. Çalışma kapsamında her soru üç
hakem tarafından değerlendirilmektedir. Geliştirilen sistem sayesinde ise hakemler bir birinden
bağımsız olarak yazarla değerlendirme sürecini yürütmektedir. Hakem yazar arasındaki anlık bilgi ve
doküman alışverişi sayesinde süreç, geleneksel soru değerlendirme yaklaşımından çok, soruyu hakem
yazar işbirliğiyle geliştirme anlayışına çevrilmiştir. Yazar ve hakem arasındaki bilgi paylaşımı sadece iki
kişi arasında olmakla birlikte kişisel bilgiler yönünden iki taraf için de tamamen anonimdir. Her hakem
soruyu ön ve son değerlendirme olarak iki kere puanlamaktadır. Ön değerlendirme, hakemin soru
yazarı ile görüşmesinden önce gerçekleşmekte, son değerlendirme ise yazar ile hakem arasındaki
görüşmeler sona erdiğinde yapılmaktadır. Hakem ön değerlendirmeyi bitirdikten sonra soru ile ilgili
değiştirilmesini ya da düzeltilmesini istediği konuları yazara iletebilmektedir. Aynı zamanda soru
yazarından sorusuyla ilgili açıklamalar isteyerek sorunun niteliğinin gelişmesini sağlayabilmektedir. Bu
bölümde hakemden beklenen incelediği soruyu yazar ile konuşarak geliştirmesi ve nihai kararını buna
göre vermesidir. Proje kurulu, sistem yöneticisi olarak, hakemlerin soru değerlendirmelerini ve hakem
yazar arasındaki bilgi ve doküman paylaşımını izleyebilmektedir. Bu sayede elde edilecek istatistiksel
veriler değerlendirme örüntülerini anlamak amacı ile kullanılabilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Test geliştirme, çevrimiçi editöryal sistem, anonimlik.
1
2
İzmir Univ. , [email protected]
20
Developing A Scale For Student Perceptions On The Use Of Educational Apps In Tablet Computers
Yavuz SAMUR 1, Burçak Çağla GARİPAĞAOĞLU 2, Şirin KARADENİZ 3
Özet / Abstract
The use of one-to-one computer implementations in K-12 has been increased exponentially since the
tablet computers entered the classrooms. Therefore, there is a need to understand what so called
“digital natives” think about the use of tablet computers and its applications in their learning process.
The purpose of the study is to analyze student’s perceptions about the use of educational applications
in tablet computers.
The study has 2 phases. In the first phase we used explanatory design and developed a scale. The
sample of the first phase consists of 5th grade students of a private school chain. The data was
collected from 257 students during the academic year of 2013-2014. The students have had enough
experience with the tablet computers for more than a year. The findings of the first phase resulted in
19 items fall under four different factors: perceived ease of use, perceived engagement, perceived
teacher performance and perceived learning opportunities. In the second phase of the study another
data collection was performed using the redeveloped scale based on the findings of the first phase.
The data collected in 2015-2016 academic year from 5th, 6th and 7th grade students from all over
Turkey through the Student Perceptions on the Use of Educational Apps in Tablet Computers
(SPUEATC). The relations between these factors and demographic characteristics, purpose and
duration of tablet pc use, the most used applications and courses that tablet pc used were analysed
with parametric statistical tests. Analyzing the potential benefits of tablet computer use in classrooms
and the findings obtained from quantitative data is expected to pinpoint the problem areas in tablet
computer integration.
Anahtar Sözcükler / Key words : Educational apps, tablet computer, scale, perception, students.
1
Bahcesehir Univ. , [email protected]
3
2
21
Diğer Disiplinler İle Matematiği İlişkilendirme Durumlarını Ele Alan Bir Kavramsal Çerçeve
Kapsamında Matematik Öğretmen Adaylarınca Geliştirilen Etkinliklerinin Analizi
Melike YİĞİT KOYUNKAYA1, Işıkhan UĞUREL 2, Berna TATAROĞLU TAŞDAN3
Özet / Abstract
Günümüz matematik öğretim anlayışı içerisinde önem kazanan yaklaşımlardan biri etkinlik temelli öğrenmedir.
Etkinlik temelli öğrenmede matematik öğrenme etkinliği kavramına yüklenen görevlerden biri ilişkilendirme
yaparak matematiğin öğrenilmesidir. Öğretimde ilişkilendirme yapmanın önemli ve gerekliliği, hem matematiğin
diğer bilim dalları ve disiplinler içindeki yeri ve rolü hem de matematik öğretimindeki çağdaş yaklaşımlar göz
önünde bulundurulduğunda açıkça görülmektedir. Yapılan araştırmalar disiplinler arası ilişkilendirmenin
matematik kavramları ile ilgili üst düzey kavrayışın yanı sıra işlemsel bilgiyi de geliştirdiğini göstermektedir. Bu
bağlamda, matematik öğretiminin merkezinde yer alan öğrenme etkinliklerinin tasarlanmasında ve
değerlendirilmesinde diğer disiplinler ile ilişkilendirme yapılmasının gerekli olduğu açıktır. Bu çalışmanın amacı,
Uğurel ve arkadaşları tarafından matematik öğrenme etkinliklerindeki diğer disiplinler ile ilişkilendirme boyutunu
inceleme amaçlı geliştirilen bir kavramsal çerçeve kullanılarak, matematik öğretmen adaylarının geliştirmiş
olduğu diğer disiplinler ile ilişkilendirilmiş matematik öğrenme etkinliklerinin analiz edilmesidir. Çalışmada, nitel
araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın katılımcıları bir devlet üniversitesinin dördüncü sınıfında öğrenim
görmekte olan 33 lise matematik öğretmen adayıdır. Öğretmen adayları çalışma öncesinde gruplara (11 grup)
ayrılmıştır. Bir yarıyıl boyunca, her hafta 4 saat olmak üzere öğretmen adaylarına etkinlik temelli öğrenme
yapmaya geçişin ilk adımını sağlamak amacıyla geliştirilen bir öğretim modülü uygulanmıştır. Bu çalışmanın
verilerini ilgili modül kapsamında öğretmen adayının bir dönem boyunca geliştirmiş oldukları diğer disiplinler ile
ilişkilendirme yapmayı içeren (22 adet) matematik öğrenme etkinlikleri oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarından
dönem başında çerçeve olmaksızın ve dönem sonunda ise çerçeveyi kullanarak, disiplinler arası ilişkilendirmeyi
içeren matematik öğrenme etkinlikleri tasarlamaları istenmiştir. Tasarlanan etkinlikler literatürdeki etkinlik analiz
kriterlerinden de yararlanarak geliştirilen kavramsal çerçeve kapsamında analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara
dayalı olarak aşağıdaki sonuçları ifade etmek mümkündür. Öğretmen adaylarının çerçeveyi kullanmadan
geliştirdiği etkinliklerde ağırlıklı olarak fizik ve biyoloji gibi fen bilimleri alanlarından faydalanarak disiplinler arası
ilişkilendirmeyi kurduğu görülürken, çerçeve sunulduktan sonra geliştirdikleri etkinliklerde fen bilimlerinin yanı
sıra mühendislik, mimarlık, ve sağlık bilimleri gibi daha geniş bir alandan yararlanarak disiplinler arası
ilişkilendirme yaptıkları görülmüştür. Aynı zamanda öğretmen adaylarının tamamı ilk geliştirdikleri etkinliklerde
odak noktası diğer disiplinler olan etkinlikler geliştirirken, çerçeve sunulduktan sonra geliştirilen etkinlikler
arasında odak noktası matematik olanlarında bulunduğunu gözlenmiştir. Buradan hareketle, sunulan kavramsal
çerçevenin öğretmen adaylarının disiplinler arası ilişkilendirmeye daha geniş bir açıdan bakmalarına katkı
sağladığını söylemek mümkündür. Ayrıca, öğretmen adaylarının son aşamada geliştirmiş oldukları etkinliklerin ilk
aşamada geliştirmiş oldukları etkinliklerden belli oranda daha kapsamlı olduğu görülmüştür. Çalışmanın sonuçları
disiplinler arası ilişkilendirme boyutuna yönelik geliştirilen yeni kavramsal çerçevenin öğretmen adaylarına
matematik öğrenme etkinliklerini planlama, geliştirme ve değerlendirme süreçlerinde, araştırmacılara ise
öğrenme etkinlikleri analiz etme aşamasında kılavuzluk eder nitelikte olduğunu göstermiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Etkinlik temelli öğrenme, matematik öğrenme etkinliği, task/etkinlik, öğretmen
adaylarının mesleki gelişimi.
1
3
2
22
Dijital Dünyada Çocuk Hakları Konusunda Küresel Bir Çalışma
Onur DÖNMEZ 1, Pelin DÖNMEZ 2, Hatice Ferhan ODABAŞI 3, Sanem ODABAŞI 4
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı, çocukların kendi dijital haklarına yönelik görüşlerinin incelenmesidir. Çalışma
kapsamında, 2014 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında 8 farklı dili konuşan, 16 ülkede, 8-16 yaşlar
arasındaki 148 çocuğun katılımıyla çalıştaylar düzenlenmiştir. Çocukların çalıştaya katılımı konusunda
aileleri ve kendilerinden yazılı izinler alınmıştır. Bu çalıştaylarda, üç farklı etkinlik gerçekleştirilmiştir. İlk
etkinlikte çocuklar, gündelik yaşamlarındaki dijital etkinliklerini özetleyen bir teknoloji günlüğü
üreterek, bu etkinliklerle hangi dijital haklarını (bilgiye erişme, sesini duyurma, katılım vb.)
gerçekleştirdiklerini etiketlemiştir. İkinci etkinlikte, dijital ortamların yaşamlarına olumlu ve olumsuz
etkileri konusunda kısa görüşmeler yapılmıştır. Üçüncü etkinlikte ise, çocuklardan dijital ortamları
kullanmanın yaşamlarına olumlu ve olumsuz etkinliklerini betimleyen yaratıcı içerikler (küçük
hikayeler, çizimler, resimli hikayeler vb.) üretmeleri istenmiştir. Çalıştaydaki tüm görüşmeler video
kamera ile kayıt altına alınmış, üretilen tüm görseller ise fotoğraflanmıştır. Kayıt altına alınan tüm
içerikler İngilizce’ye çevrilerek Avustralya’daki araştırma merkezi ile paylaşılmıştır. Tüm araştırma
ekiplerinden gelen veriler üzerinde söylem analizi ve içerik analizi geliştirilmiştir. Analizler sonucunda
aşağıdaki ana mesajlara ulaşılmıştır.
1.
Erişim hakkı: Dünya genelinde çocuklar, dijital içeriklere erişimi temel bir hak olarak kabul
etmektedir. Bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerde dijital erişim halen en büyük sorun olarak göze
çarpmaktadır.
2.
Genel kullanım amaçları: Bulundukları ülke, konuştukları dil ve sosyo-ekonomik durumlarına
bakılmaksızın, çocukların dijital ortamları sosyal etkileşim, bilgiye erişim, eğitim, yaratıcılık ve kendini
ifade etme amaçlarıyla kullandıkları görülmektedir.
3.
Temel gereksinim okuryazarlık: Çocuklar dijital ortamları yetkin bir şekilde kullanmak ve
haklarını gerçekleştirebilmek üç temel okuryazarlığa sahip olmak durumundadır: dijital okuryazarlık,
medya okuryazarlığı ve sosyal okuryazarlık. Bu okuryazarlıklar dijital ortamlarda erişim, anlama,
üretme ve katılım için gerekli temel teknolojik yeterlikleri ve üst düzey değerlendirme yeterliklerini
sağlamaktadır.
4.
Risk dili daha baskın: Çocuklar dijital ortamların iletişimsel ve eğitsel faydalarından
bahsederken, günlük yaşamlarından örnek vermekte zorlanmaktadır. Bununla birlikte, dijital
ortamlardaki zorluklar ve riskler konusundaki örnekleri rahatlıkla belirtilmiştir. Bunun olası bir
nedeninin, dijital ortamlar konusundaki egemen risk söylemi olduğu düşünülmektedir.
1
3
4
2
23
5.
Çevrimiçi/çevrimdışı ayrımı yok: Çocuklar dijital haklarını, genel insan hakları ile bütünleşik
olarak algılamaktadır. Çocuklar dijital ve gündelik yaşamları arasında ayrım yapmayarak, dijital ortamı
günlük yaşamlarının bir uzantısı olarak görmektedir.
6.
Riskler ve fırsatları dengelemek: Çocukların dijital ortamlardaki güvenliği çok önemli kabul
edilmekle birlikte, önlemlerin dijital ortamlardaki hakları ve deneyimlerinin önüne geçmesi
engellenmelidir. Çocukların dijital fırsatları deneyimlemelerine, dijital hakları konusunda kendi dilleri
ve stratejilerini geliştirmelerine olanak sağlanmalıdır.
7.
Dijital ortamlarda kendini gerçekleştirme: Çocuklar dijital ortamları bilgi edinme, eğitim ve
katılım hakları için en temel araç olarak görmektedir. Bu ortamlar, yeni yeterlikler geliştirme, bilgi
edinme, arkadaşlıklar kurma ve toplumsal katkı sağlama kanalı olarak öne çıkmaktadır. Bu çerçevede
dijital ortamların çocukların gelişimi ve iyi oluşları için anahtar rolde olduğu düşünülmektedir.
8.
Çocuk merkezli tanımlar: Çocuklar dijital ortamlarda kendilerini koruyabilmek için çaba
harcamaktadır. Bu ortamlardaki deneyimleri konusunda yetişkinlerle aynı fikri paylaşmayabilirler. Bu
bağlamda, dijital ortamlardaki fırsatlar, riskler ve haklar konusunda çocuk merkezli tanımlara ihtiyaç
duyulmaktadır.
9.
Tanınma isteği: Çocuklar dijital ortamları kullanmanın kendilerine önemli sorumluluklar
yüklediğinin farkındadır. Çocuklar dijital ortamları kullanımlarının sonuçları, kendilerine yüklediği
sorumluluklar ve öz-denetim konularında, yetişkinlerin anlayışlı olmalarını ve kendilerine
güvenmelerini beklemektedir.
10.
Paydaş kabul edilme: Çocuklar, dijital ortamları kullanma ve dijital hakları konusunda kanun
koyucuların kendilerine danışmalarını istemektedir. İnterneti daha iyi bir ortam haline getirmek için
sorumluluk almak ve değerli deneyimlerini paylaşmak için, çocuklar bu tartışmaların paydaşı kabul
edilmelidir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Dijital haklar, çocuk hakları, dijital ortamlar.
24
Dijital Hikâye Anlatımı Etkinliklerinin Dijital Okuryazarlık Becerilerinin Gelişimine Etkisinin
İncelenmesi: Bir Örnek Çalışma 1
Turgay BAŞ
Özet / Abstract
Dijital okuryazarlık; bilgisayar, internet, mobil araçlar, mobil uygulamalar, akıllı cihazlar ve benzeri
teknolojileri kullanım becerileri olarak nitelendirilmektedir. İlgili teknolojileri kullanarak ihtiyaç duyulan
bilgiye erişilmesi, bilgiyle etkileşim içinde olunması, bilginin işlenmesi, bilginin sunulması ve
paylaşılması gibi becerilerin tamamı dijital okuryazarlığı ifade etmektedir. Dijital okuryazarlığın bu
tanımı “dijital araçlarla bilginin sunulması” temeline dayanan dijital hikâye anlatımı ile bir ilişkiyi işaret
etmektedir. Tanımlardan yola çıkarak, dijital okuryazarlığı yüksek olan bireylerin dijital hikâye anlatımı
konusunda kendilerini daha rahat hissedecekleri ve daha başarılı olacakları varsayımından söz
edilebilir. Yine bu ilişkiden yola çıkarak öne sürülebilecek bir başka varsayım, dijital hikâye anlatımı
etkinliklerinin bireylerin dijital okuryazarlık becerilerini artıracağı yönündedir.
Bu çalışmanın amacı bir grup lisans öğrencisi ile yürütülecek dijital hikâye anlatımı etkinlikleri ve
sonrasında yapılacak görüşmeler aracılığıyla ilgili varsayımların incelenmesidir. Çalışma kapsamında
uygulama, Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümü öğrencilerinden oluşan 9 kişilik bir
grupla gerçekleştirilecek ve öğrencilerden kendilerine ait bir hikâyeyi dijital araçlar kullanarak
paylaşılabilir bir formata dönüştürmeleri yani dijital hikâye oluşturmaları beklenecektir. Uygulama
başlarken, öğrencilere dijital hikâye anlatımı ile ilgili gerekli bilgiler verilecek ve uygulama esnasında
araştırmacı, kolaylaştırıcı rolüyle ortamda bulunacaktır. Uygulamanın tamamlanmasının ardından
katılımcılar ile yaşadıkları deneyime dair görüşmeler gerçekleştirilecektir. Çalışma 2015-1206 eğitim
öğretim yılı, bahar döneminde yapılmak üzere planlanmıştır. Çalışmada katılımcı olarak yer alacak grup
bir süredir (yaklaşık 3 ay) dijital okuryazarlık uygulamalarına gönüllü olarak katılmakta ve grupta yer
alan öğrencilerin dijital okuryazarlık becerilerine ilişkin bilgi toplanmaktadır.
Dijital okuryazarlık becerileri hem akademik başarı hem de hayatboyu öğrenme açısından önemlidir
ve geliştirilmesi bilgi toplumuna uyum açısından bir gereklilik olarak görülmektedir. İfade edilen
varsayımların doğruluğunu destekleyecek bulguların elde edilmesi durumunda üniversite
öğrencilerinin bireysel okuryazarlığını geliştirmek adına geniş katılımlı dijital hikâye anlatımı atölyeleri
düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu sayede üniversitelerin “bireyleri geleceğe hazırlama” misyonunun
gerçekleştirilmesine katkı sağlanacağı düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Dijital hikaye, dijital okuryazarlık, bilginin sunumu.
1
25
Dijital Okuryazarlık Ölçeği Uyarlama Çalışması
Nazire Burçin HAMUTOĞLU 1, Özlem CANAN GÜNGÖREN 2, Gülden KAYA UYANIK 3, Duygu GÜR
ERDOĞAN 4
Özet / Abstract
Bu çalışmada Wang Ng tarafında 2012 yılında geliştirilen 17 maddeden oluşan “Dijital Okuryazarlık
Ölçeğinin” Türkçe ’ye uyarlama çalışmaları yapılacaktır. Ölçeğin orijinali 4 faktörlü bir yapıya sahiptir.
Bu faktörler tutum, teknik boyutu, bilişsel boyut ve sosyal-duygusal boyutlarıdır. Ölçeğin orijinal formu
iyi derecede İngilizce ve Türkçe bilen 6 uzmana gönderilmiştir. 3 uzman İngilizce'den Türkçe'ye, diğer 3
uzman da Türkçe'den İngilizce'ye çevirerek ölçeğin Türkçe deneme formu elde edilmiştir. Uzmanların
görüşleri doğrultusunda öngörülen düzeltmeler yapılarak Türkçe deneme formunun son hali
verilmiştir. Ölçeğin Türkçe’ ye uyarlama çalışmaları devam etmektedir. Bu doğrultuda güvenirlik ve
geçerlik analizleri yapılacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Dijital okuryazarlık, ölçek, güvenirlik, geçerlik.
1
Sakarya Univ. , [email protected]
3
4
2
26
"Dyned English For Success" Yazılımı İçin Geliştirilen Başarı Testinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
Selcan KAYAHAN1, Mustafa Murat İNCEOĞLU 2
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı Dyned – English for Succes eğitim yazılımına ilişkin öğrencilerin başarısını ölçmek
için geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı geliştirmektir. İlk olarak öğretim programı ve Dyned yazılımı,
alan uzmanlarının desteği alınarak incelenmiştir. Dyned kazanımlarının öğretim programının
kazanımlarıyla paralellik arz ettiği görülmüştür. Kapsam geçerliliğinin sağlanması amacıyla test belirtke
tablosu oluşturulmuş ve alan uzmanları tarafından kazanımlara uygun 50 maddelik ön deneme formu
hazırlanmıştır. Çalışmanın örneklemini, İzmir ili Çiğli ilçesinde bulunan bütün Anadolu Liseleri’nde
öğrenim gören 11. Sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Pilot uygulama 369 öğrenci üzerinde
uygulanmıştır. Ön deneme formuna ait güvenirlik katsayısı (Cronbach alpha) 0,91 olarak bulunmuştur.
Yapılan madde analizi (ITEMAN) ile ön deneme formunun ortalama madde güçlük ve ayırt edicilik
endeksleri sırasıyla 0,438 ve 0,582 olarak hesaplanmıştır. Her bir maddenin madde güçlük ve madde
ayırt edicilik endeksleri hesaplanmış ve yorumlanmış, nihai teste koyulacak 40 madde seçilmiştir. Bazı
soru maddeleri ise öğrencilerin başarı seviyelerine göre ayrıca tartışılmıştır. Sonuç olarak; söz konusu
başarı testi hem müfredata, hem Dyned yazılımına uygun hazırlanması dolayısıyla, Dyned uygulayan
lise İngilizce öğretmenlerinin sınıf içi değerlendirme süreçlerinde kullanabilecekleri geçerli ve güvenilir
bir ölçüm aracıdır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Başarı testi, dyned, ingilizce eğitimi, test geliştirme, geçerlik,
güvenirlik.
1
2
27
Eğiticilerin Mesleki Gelişiminde Yeni Eğilimler
Fevzi İnan DÖNMEZ 1, Hatice Ferhan ODABAŞI 2
Özet / Abstract
Eğiticiler açısından mesleki gelişim değişen eğitim ortamlarında sahip oldukları yeterliklerin istenilen
performansı karşılaması için yapılan etkinlikleri ifade eder. Mesleki gelişim ihtiyacı eğiticilerin
yeterliklerinin olmamasından değil, var olan yeterliklerin ihtiyaçları karşılayamamasından kaynaklanır.
Yeterliklerin istenilen düzeye gelmesi için planlanan mesleki gelişimler alanyazında eğitim,
gözlem/değerlendirme, çalışma grupları, sorgulama/eylem araştırması, bireysel yönlendirilmiş
etkinlikler ve danışmanlık modelleri altında toplanmaktadır (Sparks ve Loucks-Horsley, 1989 ve DragoSeverson 1994; akt. Guskey, 2003).
Mesleki gelişim uygulamalarında hemTürkiye’de hem de yurt dışında en çok eğitim modeli (kurs,
seminer ve konferans) tercih edilmektedir (Büyüköztürk, Akbaba-Altun ve Yıldırım, 2010; MEB, 2008a,
MEB 2008b; Darling-Hammond,, Chung Wei, Andree ve Richardson. 2009). Başarısızlık nedenleri farklı
olsa da -mesleki gelişim konuları belirlenirken eğitimcilere danışılmaması (Avşar, 2006; Çatmalı, 2006);
mesleki gelişim ihtiyaç alanlarının branşlar düzeyinde farklılaşmasına rağmen (Kaçan, 2004; MEB,
2008a; MEB, 2008b; Yılmaz, Yoldaş ve Yangil, 2004) katılımcı özelliklerinin göz ardı edildiği
standartlaştırılmış mesleki gelişim, mesleki gelişim uygulamalarının az ve nitelik olarak yetersiz olması,
fiziki ortam ve içeriğin beklentileri karşılamaması, farklı mesleki gelişim biçimlerinin kullanılmaması
(Bümen, Ateş, Çakar, Ural ve Acar,2012; Demirkol, 2010, Parmaksız ve Kısakürek, 2013)- katılımcılarının
çoğunluğu eğitim modeli kullanılan mesleki gelişim etkinliklerini “faydasız” olarak nitelendirmektedir
(Darling-Hammond vd, 2009; Bümen, Ateş, Çakar, Ural ve Acar,2012).
Mesleki gelişim yararlanıcıları açısından yaşanan bu sorunu çözebilmek ve “faydalı” etkinlikler
planlamak için bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı imkânlarla çözüm önerileri sunulmaktadır.
Hizmet öncesinde eğitici adayları için öğrenme portfolyoları kullanma, eğitim düzeyini yüksek lisansa
taşıma ve nişanların kullanımı; hizmetiçinde ise mesleki gelişim etkinlikleri yanında mesleki öğrenme
topluluklarından yararlanma ve teknoloji ile zenginleştirilmiş öğrenme ortamları bu öneriler arasında
sıralanabilir. Genel tarama modeli kullanılarak yapılacak araştırmada eğiticilerin mesleki gelişiminde
yeni eğilimler ve yöntemler sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Mesleki gelişim, mesleki öğrenme, eğilimler.
1
2
Anadolu Univ., [email protected]
Anadolu Univ., [email protected]
28
Eğitim Sürecinde Kullanılan Sosyal Ağların, Öğrencilerin Akademik Başarıları Ve Motivasyonları
Üzerindeki Etkisi: Bir İçerik Analizi Çalışması
Aslıhan BAHADIR 1, Yavuz SAMUR 2
Özet / Abstract
Günümüzde hızla gelişmekte olan teknolojinin etkisinin hissedildiği en önemli alanlardan biri de
iletişimdir. Son yıllarda internet aracılığı ile sanal bir iletişim ağının hayatımıza yerleşmiştir. Gelişen
bilişim teknolojileri ile iletişimin böyle hızlı ve kolay olması her alanda olduğu gibi eğitim öğretim süreci
için de çok önemlidir. Bu çalışmada Türkiye’de eğitim sürecinde kullanılan sosyal ağların öğrencilerin
akademik düzeyi ve motivasyonlarına olan etkisini incelemiş olan tezler incelenmiştir. Yapılan
araştırmalar sonucunda konu kapsamında yer alan ve deneysel çalışma yapılmış olan 10 teze ulaşılmış
ve bu tezler amaç, örneklem, metodoloji, veri toplama envanterleri kullandıkları sosyal ağlar açısından
analiz edilmiş ve sonuçlar grafikler ve frekans tabloları ile betimsel olarak sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler / Key words : Sosyal ağlar, eğitim, öğrenme ortamı, içerik analizi, literatür taraması.
1
2
Bahçeşehir Univ. , [email protected]
29
Eğitimde Sosyal Medya: Facebook ve Uygulamaları
Fırat SARSAR 1, Yavuz SAMUR 2
Özet / Abstract
Değişen dünya globalleştikçe birçok sınırı ortadan kaldırmaktadır. Bu durum ise en fazla internet
ortamında gözlemlenmektedir. Farklı kültürlerden kişiler internet ortamında bir araya gelmekte ve
sosyal bir ortam oluşturmaktadır. Bu çalışma, sosyal medya ve Facebook üzerine alan yazının vermiş
olduğu bilgiler ışığında Facebook ortamının öğrenme ortamı olarak tasarlanma sürecinde ve uygulama
aşamasında dikkat edilmesi gereken unsurları belirtmektedir. Ayrıca Facebook ortamının etkin
kullanımı için öneriler sunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Sosyal medya, facebook.
1
2
30
Etkileşimli Tahtanın Eğitim Süreçlerinde Meydana Getirdiği Değişimlerin Öğrenci Görüşleri İle
İncelenmesi
Cem SEZER 1, İsmail Fatih YAVUZASLAN 2, Ahmet Naci ÇOKLAR 3, Agah Tuğrul KORUCU 4
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı, FATİH projesinin uygulanmaya başlandığı ortaöğretim kademesinde öğrenim
gören öğrencilerin, akıllı tahta kullanımı konusundaki tutumlarını ve eğitim süreçlerinde meydana
gelen değişimleri nasıl yorumladıklarını tespit etmeyi amaçlamaktadır. Tarama modelinde yapılan
araştırmada, çalışma grubunu 2015-2016 yılı Çumra Merkez Atatürk Ortaokulunda öğrenim gören 231
öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen 20 soruluk 3’lü
likert tipinde “Öğretim Süreci ve Fatih Projesi Anketi" kullanılmıştır. Çalışma sonunda elde edilen veriler
SPSS paket programı ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin FATİH projesine karşı
olumlu algı ve tutum sergilediği tespit edilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : FATİH projesi, ortaokul, tutum, akıllı tahta, etkileşimli tahta.
1
Necmettin Erbakan Univ., Eğitim Bilimleri Enstitüsü , [email protected]
Necmettin Erbakan Univ., Eğitim Bilimleri Enstitüsü , [email protected]
3
Necmettin Erbakan Univ., Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi , [email protected]
4
2
31
Evaluation of the Research Articles on Digital Game Based Learning
Ayşegül GÖK 1Brendan CALANDRA
Özet / Abstract 2
Educational games and gamification provide considerable power in education as a valuable tool.
Student experience with digital game-based learning (DGBL) and how this affects the level of their
learning must be considered. This research proposal reports that a systematic literature review
examining the research trends and outcomes in DGBL shows the gaps for future research in higher
education contexts. The main aim of this study is to conclude and recommend how and why we might
develop the learning environment by implementing game elements in higher education.Prensky (2001)
mentioned that a game includes 12 elements such as interaction, feedback, and competition.
Kirriemuir and McFarlane (2004) classified two key themes involved in the development of the
educational games, including high-level motivation and fun. Charles, Bustard, and Black (2008)
identified aspects of motivation and engagement in game design such as structure, identity, and fun.
Deubel (2006) suggested that components such as rules, goals, and feedback are required for
productive learning in computer game culture. While there is a growing body of academic literature
on game-based learning, a systematic method was applied for literature review to report trends in
digital game-based learning (DGBL) in higher education in order to uncover how and why we might
develop the learning environment by implementing gamification in varied higher education contexts.
Accordingly, this review has been designed to answer the following questions:
• What are the overall trends of the game-based research environment between 2005 and 2013 in
higher education?
• What are the effects of the game elements from 2005 to 2013 in higher education?
Anahtar Sözcükler / Key words : Game based learning, higher education.
1
2
Georgia State Univ. , [email protected]
Georgia State Univ. , bcalandra@ gsu.edu
32
Examination of Mobile Applications for Mathematics
Ersen YAZICI 1, Deniz ÖZEN 2, Taner ARABACIOĞLU 3
Özet / Abstract
Today mobile devices are largely included in many areas of our lives. In the coming 5 years mobile data traffic
will decuple and 97% of this data traffic will be utilized by mobile devices in 2019 (Cisco, 2015). Together with
the utilization of mobile devices in educational sector, the concept of mobile learning has appeared. In mlearning, which is the intersection of mobile data process and e-learning (Quinn, 2001), the opportunity to learn
independent of place and time, with no wired connection, is emphasized (Geogiev, Georgieva and Smrikarov,
2004). It is known that some of the applications of tablets and smart phones providing this opportunity, are
learning-teaching centered. Among all the applications at issue, it is of importance to examine those towards
mathematics known to be the lesson in which students have great difficulty.
Depending on this point, it is aimed to examine mobile applications towards mathematics from different
viewpoints in this study. First, free applications in Google Play Android Market were searched with the keyword
of “mathematics”, and listed 250 applications were determined. Then, these applications were classified
according to application types (game apps, creating apps, e-books) in Cohen, Hadley and Frank (2011). Later on,
35 applications in gaming apps and creating apps categories and with 50.000 download number were analyzed.
Three basic dimensions were dealt with in the process of application analysis. These dimensions are mathematics
curriculum, type of mathematical knowledge and design dimensions. In the first dimension, mathematics
curriculum, content areas, problem solving which is one of the abilities the program aims to gain, and
mathematical process abilities (such as communication, connections, reasoning) included in National Math
Curriculum (NME, 2013) constitutes the theoretical framework. Also, in this dimension of the analysis, the
applications were also examined according to the grade level to which they addressed. For the type of
mathematical knowledge, the second dimension of analysis, conceptual, procedural, and declarative knowledge
classification of Miller and Hudson (2007) was used as a theoretical framework. Finally, in the examination of
applications in terms of design, the items in the design factor of the scale developed by Kay (2011) were used as
a basis and criteria (help features, instructions, easy to use, well organized) were formed.
Consequently, all examined applications (35 apps) were found to be related to numbers and operations. 8 apps
were found to be related to algebra, 2 apps to geometry, 2 apps to measurement and 1 app to data/probability
as well as related to numbers. In terms of grade level, almost all of the applications were found out to be included
mathematical tasks at elementary level (f=16). Other applications were found out to be included at
elementary/secondary school (f=13), at pre-school/elementary school (f=4) and at secondary school level (f=2).
When the tasks in the applications were examined in terms of the type of mathematical knowledge, almost all
of the tasks were found to be involved procedural/declarative knowledge and few of them were found to be
involved conceptual knowledge. When the dimension of design was examined in terms of help features; it was
found that 26 apps have not help features, 7 apps have insufficient help features and 2 apps have help features
useful. When the apps were investigated in terms of instructions; it was seen that 20 apps have not instructions,
9 apps have insufficient instructions and 6 apps have instructions which are easy to follow. Considering the apps
in terms of easy to use; it was found that 13 apps were insufficient and 22 apps were easy to use. In terms of
well-organized; it was found that 15 apps were insufficient and 20 apps were well- organized.
1
Adnan Menderes Univ. Faculty of Education , [email protected]
3
2
33
To sum up, in development process of new mobile applications towards mathematics it is advised that the new
contents which support conceptual knowledge and foster abilities in mathematics curriculum should be
developed by considering design principles.
Anahtar Sözcükler / Key words : Mobile application, mathematics, curriculum, design.
34
Facebook’a Bağlanıyoruz: Öğretmen Adaylarının Facebook’un Eğitsel Kullanımı ve Facebook
Bağımlılıklarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
Çetin GÜLER 1, Eylem KILIÇ 2
Özet / Abstract
Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişini amaçlayan ve ortaya çıktığı
2004 tarihinden beri en hızlı yayılan sosyal medya sitesidir. Sitenin akıl almaz popülerliği tanıdığımız
insanlarla kurduğumuz iletişim tarzlarında, bilgiye ulaşma ve dünyada meydana gelen olaylara daha
yakından bakma hatta bazen bu olaylara katılma yollarımızda devrim yapmıştır (Seto,2012). Facebook
milyonlarca kişinin sosyal etkileşiminde büyük rol oynayan göz alıcı bir başarı yakalamıştır buda sosyal
davranışlarla ilgilenen bilim insanları için yepyeni bir inceleme alanı ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle, bu
çalışmanın amacı öğretmen adaylarının Facebook’un eğitsel kullanımını ve Facebook bağımlılıklarını
çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Çalışma betimsel bir araştırma olup katılımcıları Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Eğitim Fakültesinde 2015-2016 güz yarıyılında 6 bölümde devam eden 95 ‘i kız ve 55’i erkek
olmak üzere toplam 150 öğretmen adayından oluşmaktadır. Bu araştırmanın verileri daha önce
geliştirilen ve 19 maddeden oluşan Facebook Bağımlılık ölçeği ve 11 maddeden oluşam Facebook’un
eğitsel kullanımı ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde çeşitli betimsel (frekansi yüzde ve
ortalama) ve yordayıcı (t-testi, ANOVA) istatistikler kullanılmıştır. Facebook’un eğitsel kullanımınının
bir alt faktörü olan iletişimde yer alan “Facebook sınıf arkadaşları rasında iletişim kurmasına katkı
sağlar” maddesinde katılımcılar en çok her zaman katkı sağlayacağı %16,7(f=25) cevabını vermişlerdir.
Ancak, işbirliği alt faktöründe yer alan “Grup çalışmalarının yürütülmesi” maddesine katılımcılar en çok
hiç katılmadıkları %14,7(f=22) cevabnı vermişlerdir. Kaynak ve material paylaşımı alt faktöründe yer
alan, “Facebook öğrenme için zengin kaynak ve materyale ulaşmayı sağlar” maddesine katılımcılar en
çok her zaman %18,7(f=28) sağladığını belirtmektedir. Katılımcıların Facebook bağımlılık düzeylerine
bakıldığında ise, cinsiyetlerine göre anlamlı bir farlılık olmadığı görülmektedir. Ancak, erkek öğretmen
adaylarının Facebook bağımlılık puanlarının kız öğretmen adaylarına göre daha yüksek olduğu
görülmektedir. Araştırmanın veri analizi aşaması henüz sürmektedir bu nedenle veri analizi bittiğinde
sonuçlar tartışılacak ve çeşitli öneriler geliştirilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Facebook bağımlılığı, Facebook'un eğitsel kullanımı.
1
2
Yüzüncü yıl Univ. , [email protected]
35
Farklılaştırılmış Yönergelerle Teknoloji Zengini Öğrenme İstasyonları Yaratmak!:“Beacon“ Rehberli
Öğrenme Turu
Elif GÜRKAN1, Soner ŞEKER 2, Zerrin ALTUNKAYA SAYGILI 3
Özet / Abstract
Geleceğin küresel sınıfları, 21.yüzyıl becerilerini tanımlarken esnek, farklılaştırılmış, alternatif ve
sürdürülebilir bir öğretim programıyla download yerine upload eden,üretken, tasarımcı,
inovatif,eleştirel düşünen,işbirlikçi, …öğrenenler hedefliyor.Bu süreçte öğrenme ortamı
tasarımlarında;zeka alanları, öğrenme stilleri...gibi çok sayıda gözettiğimiz durum yanı sıra
öğrenenlerin yüksek yararını öngören zevkli öğrenme mekanı dizaynlarında, geleceğin sponsoru
teknolojinin araçları bir bir yerlerini alıyor.Biz öğrenme ortamı tasarlayıcıları, hedeflerimize ulaşmamızı
sağlayan, motivasyonu,katılımı,etkileşimi ve keşfetmeyi arttıran,öğrencilerimizin nasıl öğrendiklerini
açıklayan ve öğrenmeyi kolaylaştıran “Kişisel Öğrenme Stili” raporları ile çocuklarla uzlaşılmış ve
farklılaştırılmış dinamik bir eğitim durumu tasarlamanın benzersiz öğrenme ihtiyaçlarını karşılama ve
öğrenmeyi kişiselleştirmeyi desteklediğini deneyimliyoruz.Bu deneyimlerimizde dijital vitrinin yetenek
ve olanaklarından yararlanarak Beaconları kullanarak ayırt edilmiş yönergeleri, etkinlikleri sınıfta,
kütüphanede…uygulama fırsatı bulduk.Peki, technology-rich öğrenme ortamlarında Beaconlar nasıl
kullanılabilir?
Anahtar Sözcükler / Key words : Farklılaştırılmış eğitim, iBeacon.
1
Bahçeşehir College , [email protected]
3
2
36
Fatih Projesinin Uygulanacağı Ortaokullardaki Öğretmenlerin Fatih Projesine Yönelik Görüşleri:
Farkındalık, Öngörü ve Beklentiler
Halil İbrahim AKYÜZ 1, Ahmet MERAL 2, Sinan AKTAŞ 3
Özet / Abstract
Yaşadığımız zaman diliminde Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT), günlük yaşama getirdiği kolaylıklar
nedeniyle hayatımızın vazgeçilmezi haline geldiği muhakkaktır. Teknoloji kullanılarak daha fazla duyu
organına hitap edecek çeşitli türden materyallerin geliştirilmesi ve bunların eğitim ortamlarında etkili
bir şekilde kullanılabilmesi mümkün olabileceği için BİT ‘nin eğitim ortamlarında kullanımı tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de çok hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır.
Bu çalışmanın amacı ülkemizde uygulanan, eğitimde teknoloji kullanımı seferberliği halini almış olan
Fatih Projesi’nin uygulanacağı ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin Fatih projesine yönelik
görüşlerinin; farkındalık, öngörü ve beklentiler boyutları açısından ortaya koymaya çalışmaktır. Bu
amaçla var olan durumu ortaya koymak amacıyla tarama yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen
çalışmanın araştırma grubunu 2013-2014 eğitim-öğretim yılı sonunda projenin uygulamaya
başlanacağı Kastamonu ili Merkez ilçedeki ortaokullarda görev yapan 150 bayan,76 erkek olmak üzere
toplam 226 adet öğretmen oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak (Karal, ve diğerleri,
2013) tarafından geliştirilen “FATİH Projesine Yönelik Görüş Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır.
Kullanılan bu ölçekte her bir madde “Kesinlikle Katılıyorum (1)”, “Katılıyorum (2)”, “Kararsızım (3)”,
“Katılmıyorum (4)”, “Kesinlikle Katılmıyorum (5)” şeklinde ifade edilen beşli gösterge çizelgesi ile
değerlendirilmiştir. Ölçekte farkındalık boyutunda 22 adet, öngörü boyutunda 14 adet ve beklenti
boyutunda 13 adet olmak üzere toplam 49 adet soru bulunmaktadır.
Araştırmanın sonunda sorunlara yönelik çözüm önerileri de getirilmeye çalışılmıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Fatih projesi, fatih farkındalık, fatih öngörü, fatih beklentiler.
1
Kastamonu Univ., [email protected]
Prof. Dr. Saime İnal Savi Sosyal Bilimler Lisesi, Kastamonu , [email protected]
3
Vali Aydın Arslan Ortaokulu, Kastamonu , [email protected]
2
37
Fen Bilgisi Öğretmenleri STEM Eğitimi Hakkında Ne Düşünüyor?
Hülya YILMAZ 1, Melike YİĞİT KOYUNKAYA 2, Fulden GÜLER 3
Özet / Abstract
Yaşadığımız teknoloji ve bilgi çağında eğitimin temel hedefi üretken, araştıran, problem çözme becerisi
gelişmiş, teknolojiye açık ve kullanabilen, grup çalışmasına yatkın, eleştirel düşünebilen ve özgüveni
yüksek bireyler yetiştirmektir. Buradan hareketle, son yıllarda gelişmiş ülkelerde yenilikçi bir toplum
oluşturmak için sağlam fen ve matematik temelini dayanan ve fen, teknoloji, mühendislik ve
matematiğin entegrasyonunu içeren STEM eğitimini okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim
seviyelerinde uygulanmaya başlamıştır. STEM, Fen (Science), Teknoloji (Technology), Mühendislik
(Engineering) ve Matematik (Mathematics) kelimelerinin baş harflerinden oluşmuş bir kısaltmadır. Bu
çalışmanın temel amacı, ülkemizde İzmir ilinde görev yapmakta olan 50 fen bilgisi öğretmeninin fen
eğitiminde son yıllarda oldukça yaygın şekilde kullanılan STEM Eğitimi ve bu eğitimin uygulanabilirliği
hakkındaki tecrübe ve düşüncelerinin incelenmesidir. Çalışmada nitel araştırma paradigması
benimsenmiştir. Hizmet-içi eğitime katılan 50 öğretmene, STEM eğitimi ile ilgili 10 günlük bir hizmet içi
programı verilmiştir ve bu program boyunca öğretmenlerden ön-test, son-test, ders planları ve gözlem
notlarına dayalı çeşitli veriler toplanmıştır. Burada, bu hizmet-içi eğitim süresince toplanan verilerin ilk
kısmı paylaşılacaktır. Hizmet içi eğitim öncesinde öğretmenlere demografik bilgilerini ve STEM eğitimi
hakkındaki ön-bilgi, düşünce ve deneyimlerini içeren yarı yapılandırılmış açık uçlu sorulardan oluşan
toplam 21 soruluk bir ölçme aracı uygulanmıştır. Verilerin analizi içerik analizi yöntemi kullanılarak iki
araştırmacı tarafından ayrı ayrı analizleri yapılmış ve ortak görüşler çerçevesinde bulgular
belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları, fen bilgisi öğretmenlerinin STEM eğitimi adı altında bir eğitimin var
olduğunu bilmelerine rağmen, bu eğitim hakkında detaylı bilgi ve deneyimlerinin olmadığını
göstermektedir. Ayrıca, bu öğretmenlerin fen bilgisi eğitiminde disiplinler arası entegrasyonun
yapılmasının gerekli olduğunu düşündükleri ancak bu entegrasyonun nasıl yapılacağı hakkında fikir ve
deneyime sahip olmadıkları belirlenmiştir. Bu bulgulardan yola çıkarak, öğretmenlere STEM eğitiminin
temeli olan disiplinler arası entegrasyonu sağlayabilecek çeşitli uygulama ve etkinlikleri içeren hizmetiçi eğitimlerin verilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : STEM education, stem eğitimi, fen bilgisi öğretmenlerinin eğitimi,
hizmet-içi eğitim.
1
3
2
38
Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Araştırma-Sorgulama Yaklaşımını Anlama ve Uygulama Durumları
Ümmühan ORMANCI 1, Erkan ÖZCAN 2, Sevinç KAÇAR 3, Ali Günay BALIM 4
Özet / Abstract
Fen bilimleri öğretim programında büyük bir değişikliğe gidilmiş ve 2013 yılından itibaren kademeli olarak yeni
öğretim programı temel alınmaya başlanmıştır. Yeni fen bilimleri programında “tüm öğrencileri fen okuryazarı
bireyler olarak yetiştirmek” vizyonu benimsenmiştir. Bu vizyona paralel olarak, araştıran-sorgulayan, problem
çözebilen, grup çalışmasına uygun ve üst düzey düşünme becerilerine sahip fen okuryazarı bireyler olmaları
beklenmektedir. Be amaçların gerçekleştirilmesi için öğretmenlerin; öğrencilere fen konularının ve üst düzey
öğrenme becerilerinin kazandırılması aşamasında araştırma-sorgulama yaklaşımını temel almaları
beklenmektedir. Araştırma-sorgulama yaklaşımı ile birlikte öğrenciler ise, süreç boyunca aktif oldukları ve bilgileri
kendilerinin yapılandırdıkları bir süreç içine girmektedirler. Bu süreçte öğrenciler araştırmalar yapmakta, verileri
sorgulamakta, bilgileri yapılandırmakta ve sonuçlara tartışarak ulaşmaktadırlar. Anlaşılacağı üzere öğrencilere
süreç boyunca büyük sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenler ise süreç boyunca yönlendirici ve rehber olan bir
görevde yer almaktadırlar. Bu duruma bakıldığında öğretmenlerin sorumluluklarının azaldığı düşünülebilir. Ancak
öğretmenlere düşen sorumluluklarının azalmak yerine arttığını söylemek daha uygun bir ifade olabilir. Çünkü
araştırma-sorgulama yaklaşımıyla birlikte öğretmenlerin demokratik bir sınıf ortamı oluşturmaları ve öğrenme
ortamlarında öğrencilere bilimsel bilgiye ulaşma süreçlerinde rehber olmaları beklenmektedir. Öğretmenlerin bu
rolü gerçekleştirebilmeleri için, araştırma-sorgulama yaklaşımını bilmeleri, anlamaları ve uygulamalar yapabiliyor
olmaları beklenmektedir. Ancak bu şekilde fen bilimleri programının etkin bir şekilde uygulanması sağlanabilir.
Bu bağlamda fen bilimleri öğretmenlerinin araştırma-sorgulama yaklaşımını anlama ve uygulama durumlarının
belirlenmesinin, programın uygulanması açısından önemli olacağı düşünülmektedir. Yapılan çalışmada; fen
bilimleri öğretmenlerinin araştırma-sorgulama yaklaşımını anlama ve uygulama durumlarının belirlenmesinin
amaçlanmaktadır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı çalışma, 2015-2016 eğitim-öğretim yılında
gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya 20 fen bilimleri öğretmeni katılmıştır. Çalışmada öncelikle 20 fen bilimleri
öğretmenine görüş formu uygulanmıştır. Görüş formundan elde edilen verilere paralel olarak 6 öğretmen
seçilecek ve görüşmeler gerçekleştirilecektir. Gerekli görüldüğü taktirde öğretmenlerin derslerde kullandıkları
materyaller istenecek veya derslerine ilişkin gözlemler gerçekleştirilecektir. Elde edilen veriler, nitel analiz
yöntemlerinden betimsel veya içerik analizine uygun olarak analiz edilecektir. Yapılan analizler sonucunda; fen
bilimleri öğretmenlerinin araştırma-sorgulama yaklaşımını anlama ve uygulama düzeylerinin belirlenmesi
sağlanacaktır. Araştırma bulguları literatüre paralel olarak tartışılacak ve bulgular doğrultusunda öneriler
geliştirilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Araştırma-sorgulama yaklaşımı, fen bilimleri öğretmeni, anlama, uygulama,
görüş.
1
Uludağ Univ. , [email protected]
3
4
2
39
Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları Hakkındaki Görüşleri
Ümmühan ORMANCI 1, Salih ÇEPNİ 2
Özet / Abstract
Türkiye’de ilköğretimden ortaöğretime geçiş sınavlarında; içerik, sınavın uygulanması gibi özellikler
açısından yıllar boyunca bazı değişiklikler gerçekleşmiştir. Son olarak 2013-2014 öğretim yılından
itibaren yeni bir uygulamaya geçilmiş ve kısa adı TEOG olan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı
uygulanmaya başlanmıştır. TEOG sınavı ile birlikte öğrencilerin başarılarının belli bir ana göre değil,
sürece bağlı olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu şekilde öğrencilerin daha kapsamlı
değerlendirilmesi ve sınava yönelik kaygılarının daha aza indirilmesi beklenmektedir. TEOG uygulaması
ile birlikte bu durumdan en fazla etkilenenlerin öğrenciler ve öğretmenler olduğu göz önüne alındığında
öğretmenlerin sınava ilişkin görüşlerinin alınmasının önemli olacağı düşünülmektedir. Özellikle ortak
sınav uygulaması ile birlikte konuların işlenme şekillerine ve sınavın öğrenciler üzerindeki etkilerine
yönelik öğretmen görüşlerinin belirlenmesi alan açısından önem arz etmektedir. Bu duruma paralel
olarak ortak sınavlarda yer alan ve önemli bir yere sahip fen bilimleri dersine yönelik öğretmen
görüşlerinin belirlenmesi önemlidir. Bu amaçla çalışmada; fen bilimleri öğretmenlerinin ortaöğretime
geçiş sınavları hakkındaki görüşlerinin alınması amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma
yöntemlerinden olgu bilim kullanılmıştır. Çalışmaya farklı illerde görev yapan 16 fen bilimleri öğretmeni
katılmıştır. Veriler görüşme formu ile toplanmış ve formda sekiz soru yer almaktadır. Görüşmelerde
ortak sınavların; öğretmenlerin ders işleme sürecine kullandıkları yaklaşımlara, değerlendirme
yaklaşımlarına ve öğretim teknolojilerine olan etkileri, konuların zamanında tamamlanma durumları,
öğrenciler üzerindeki etkileri ve öğretmenlerin önerilerine odaklanılmıştır. Verilerin analizinde nitel
araştırmalarda sıklıkla kullanılan içerik analizi kullanılmıştır. Analizler devam etmekle birlikte veriler
öncelikle kodlar şeklinde yazılacak, daha sonra kodlara bağlı olarak kategoriler oluşturulacaktır. Elde
edilen veriler frekans-yüzde değerleri şeklinde sunulacak, gerekli görüldüğü noktalarda
öğretmenlerden alıntılara yer verilecektir. Yapılan analizler sonucunda; fen bilimleri öğretmenlerinin
ortaöğretime geçiş ortak sınavları hakkındaki görüşleri tespit edilecektir. Araştırma bulguları literatüre
paralel olarak tartışılacak ve bulgular doğrultusunda öneriler geliştirilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Ortak sınav, fen bilimleri, öğretmen, ortaöğretime geçiş, görüş.
1
2
40
Harmanlanmış Öğrenme Ortamlarında Bilgisayar Cebiri Sistemlerinin Matematiğe Yönelik Tutuma
Etkisi
Kemal ŞİMŞEK 1, Jale İPEK 2
Özet / Abstract
Teknolojideki hızlı ve köklü değişiklikler eğitimin her alanını bütünüyle etkilemiştir. Bilim ve teknolojik
gelişmelerin bu hızlı değişiklikleri karşısında öğrenme kuramlarında ve öğrenme yaklaşımlarında da
köklü değişimlerin olması kaçınılmaz olmuştur. Teknolojinin gelişmesi, ihtiyaçların değişmesi,
teknolojinin beraberinde getirdiği problemler ve bu problemlerin geleneksel yöntemlerle
çözülememesi yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Davranışçılığı temel alan klasik
yaklaşımlar çağımızın ihtiyaçlarına artık cevap verememektedir. Bundan dolayı öğrencilerin problem
çözme, eleştirel düşünme, akıl yürütme gibi üst düzey becerilerinin geliştirilmesini sağlayan, öğrencinin
bilgiyi işlemede aktif olduğu ve öğrenme ortamları için sınırların kaldırıldığı, zamandan ve mekândan
bağımsız öğrenmelerin gerçekleştirildiği yaklaşımlara daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle bu
çalışma harmanlanmış öğrenme ortamlarında gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada; harmanlanmış öğrenme ortamlarında bilgisayar cebiri sistemlerinden biri olan Maple
programının, matematiğe yönelik tutuma etkisi araştırılmış ve uygulamaya yönelik öğrenci görüşleri
incelenmiştir. Bu çalışmanın uygulama grubunu, 2014–2015 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Ege
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği 1.sınıfında öğrenim gören
ve Genel Matematik dersini alan 43 öğrenci oluşturmuştur. Öğrenciler, Genel Matematik Hazır
Bulunuşluk Testi ve Matematik Tutum Ölçeği öntest kullanılarak 21 ve 22’er kişilik iki gruba ayrılmıştır.
Çalışma gruplarından biri, sadece harmanlanmış öğrenme ortamlarında yapılandırmacı yaklaşım
ilkelerine göre belirli integral kavramını işlerken, diğer grup ise, harmanlanmış öğrenme ortamlarında
yapılandırmacı yaklaşım ilkelerine ek olarak Maple programı ve geliştirilen yazılımlardan da
yararlanarak belirli integral kavramını işlemiştir. 7 hafta ( 28 ders saati ) süren uygulamanın ardından
matematik tutum ölçeği sontest uygulanmış, nicel veriler analiz edilerek yorumlanmıştır. Elde edilen
sonuçlar, harmanlanmış öğrenme ortamlarında öğrencilerin matematiğe yönelik tutumlarında anlamlı
bir farkın olmadığını göstermiştir. Uygulama sonunda öğrencilere görüş anketi uygulanmıştır. Bu
ankete göre öğrencilerin harmanlanmış öğrenme ortamları ve bu ortamlarda kullanılan araçlar ile ilgili
genellikle olumlu düşüncelere sahip olduğu görülmüştür. Harmanlanmış öğrenme ortamları ve bu
ortamlarda kullanılan araçların öğrenciye zamandan ve mekândan bağımsız öğrenme fırsatı, esneklik
ve kolaylık sağladığı ifade edilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Harmanlanmış öğrenme, tutum, bilgisayar cebiri sistemleri (BCS),
belirli integral, yapılandırmacılık.
1
2
Ege Univ. Fen Bilimleri Enstitüsü Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi ABD , [email protected]
Ege Univ. Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü , [email protected]
41
Helping Students Improve English Speaking Skills with One Click
Hale ALKAN1, Nilay T. BÜMEN 2
Özet / Abstract
The purpose of this research is to develop an action plan to help students alleviate their speaking
anxiety, and to seek for an answer to the question “How would joining an online asynchronous English
speaking group contribute to the alleviation of English speaking anxiety and enhancing English
speaking performance of prep students?” This action research was carried out through WhatsApp
Messenger by the teacher-researcher of 19 prospective chemical engineering students at Ege
University School of Foreign Languages. The research took place over a 12-week period in the fall term
of 2015-2016 academic year. Data were gathered through English Speaking Anxiety Scale (ESAS), semistructured interviews, students’ speaking exam grades and teacher-researcher’s reflective journal.
ESAS was administered as pretest (in week 1) and posttest (in week 11); six students were interviewed
(in week 11, after the posttest); the speaking exam was administered (in week 12); the teacherresearcher kept a reflective journal (throughout the research). The preliminary results indicate that a
Wilcoxon signed-rank test elicited a statistically significant change in English speaking anxiety of
students (Z = -2.660, p = .008). Also, the students’ speaking exam grade average was found 12,6842
out of 15 (with 84,56% success rate). These results indicate that the action plan worked well to alleviate
students’ speaking anxiety and to enhance their speaking performance. Although qualitative data
analysis process has not been completed yet, it is thought that collection of quantitative and qualitative
data will provide in-depth information about the issue. It is hoped that preliminary findings of this
research will guide teachers and provide insight into students’ foreign language speaking anxiety, and
give alternative ideas to improve language skills by getting the most out of technology.
Anahtar Sözcükler / Key words : English speaking anxiety, speaking performance, speaking skills,
asynchronous online learning.
1
2
Ege Univ. School of Foreign Languages, [email protected]
Ege Univ. Faculty of Education , [email protected]
42
İşitme Engelli Çocuklarda Yazma Gelişimini Etkileyen Önemli Özellikler
Ümit GİRGİN 1, H. Pelin KARASU 2
Özet / Abstract
Yazı yazmaya ilişkin davranışlar, ev ve okul ortamında geliştirilir. Çocuklar bu ortamlarda olumsuz
deneyimler edinir ve yazarken yaptıkları yanlışlara ilişkin olumsuz vurgular yapılırsa yazma gelişim
süreçlerinde sorunlar yaşanır. Bu sorunların yaşanmaması için öğretmenlerin duyarlı olmaları ve
öğretim programını çocukların bireysel ihtiyaçlarına göre düzenlemeleri gerekmektedir. Bu
düzenlemelerde yazının içerdiği mesaj ve bu mesajın doğru ve düzgün yazılması önem kazanmaktadır.
Mesajı oluşturma ve yazmayı öğrenme karmaşık ve gelişen bir süreç olup çocuğun olgunluğuna ve
deneyimlerine bağlıdır. Çocukların, yazının kişisel notlar, mektup gibi kendi kişisel bilgileri için, hikaye,
masal, şiir gibi hayal güçlerini kuvvetlendirmek için ve tarifler, tanımlar gibi bilgileri içeren görevleri
yerine getirmek için kullanıldığını anlamaları gerekir. İşitme engelli çocuklar yazmayı öğrenirken işiten
yaşıtlarının geçtikleri süreçlerden geçerler. Yazma gelişimleri yaşıtlarından geri olmakla birlikte yazma
gelişimlerini etkileyen özellikler aynıdır. Bu sununun amacı, işitme engelli çocukların yazma gelişimini
etkileyen önemli özellikleri tartışmaktır. Bu özellikler şöyle sıralanabilir: 1. Çocuğun harf ve ses
arasındaki farklılığı ve ilişkiyi öğrenmesi ve bunu uygulamaya koyması, 2. Yazmaya ilişkin öğretim
programının işlevsel ögelerden oluşması, 3. Çocuklarla yapılan birebir söyleşilerde çocukların yazdıkları
yazıya ilişkin düzenlemenin yapılması ve imlaya ilişkin hataların birlikte gözden geçirilmesi, 4. Yapılan
etkinliklerin sınıf ve okul duvarlarında, panolarda sergilenerek paylaşılması. İşitme engelli çocuklarla
yazdıkları yazıların konusuna, yazının düzenlenmesine ve gramerine ilişkin birebir söyleşilerin
sistematik olarak yapılması, alanyazında “Yazma Konferansı” olarak adlandırılmaktadır. Yazma
Konferansında, günün belli saatlerinde çocuk ve öğretmenin birlikte çalışması ve çocuğun yazdığı yazıya
ilişkin sözdizimi, anlam, kullanım ve imlaya ilişkin düzeltmelerin yapılması önem kazanmaktadır. Bu
özellikler yazmanın geliştirilmesinde iki önemli yaklaşım olan Dil Deneyim Yaklaşımı ve Dengeli Okuma
Yazma Yaklaşımının kuramsal temelleri doğrultusunda açıklanmıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : İşitme engelli çocuk, yazma eğitimi, yazma programı, dengeli okuma
yazma yaklaşımı, dil-deneyim yaklaşımı.
1
2
43
Kaynaştırma ve Genel Eğitim Öğretmenlerinin Sesbilgisel Farkındalığa İlişkin Öğretim Etkinliklerini
Kullanımlarının İncelenmesi
M. Cem GİRGİN 1, H. Pelin KARASU 2, Ceyda EMİR
Özet / Abstract
Erken çocukluk döneminde gelişmeye başlayan okuma yazma becerileri, dile ilişkin pek çok becerinin
edinilmesiyle birlikte gelecekteki okuma yazma becerilerinin temelini oluşturmaktadır. Özellikle
okulöncesi dönemde gelişimi başlayan sesbilgisel farkındalık becerileri, ilkokuma yazma becerilerinin
edinimi ve gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığın önemine
yönelik düşünceleri, tutumları, bilgi ve becerileri etkinliklerin düzenlenmesi ve uygulanmasında önemli
bir yere sahiptir. Bu araştırmanın amacı, ilkokul birinci ve ikinci sınıf öğretmenlerinin sesbilgisel
farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini kullanımlarının incelenmesidir. Araştırmada, tekil ve ilişkisel
tarama modelinden yararlanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında
Eskişehir Merkez ilkokullarında birinci ve ikinci sınıflarda görev yapan 142 sınıf öğretmeni
oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Sesbilgisel Farkındalığa İlişkin Öğretim Etkinliklerinin Kullanım
Sıklığı Anketi kullanılmıştır. Araştırma bulguları, öğretmenlerin 104’ünün sesbilgisel farkındalığa ilişkin
öğretim etkinliklerini kullanma sıklığının düşük olduğunu, 38’inin yüksek olduğunu göstermektedir.
Sınıflarında işitme engelli kaynaştırma öğrencisi bulunan 16 öğretmenin sesbilgisel farkındalığa ilişkin
öğretim etkinliklerini kullanma sıklığının düşük olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan
öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığa ilişkin öğretim etkinliklerini kullanma düzeylerinde yaş, cinsiyet,
hizmet yılı ve mezun oldukları üniversite açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Bu bulgulardan
yola çıkılarak üniversitelerin sınıf öğretmenliği ve özel eğitim bölümü ders programlarının, sesbilgisel
farkındalığın önemini vurgulayacak şekilde zenginleştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir.
Anahtar Sözcükler / Key words: Okuma yazma becerileri, sesbilgisel farkındalık, öğretimsel etkinlikler,
işitme engelli çocuk.
1
2
44
Maker Hareketi ve Yenilikçi Eğitim: Bir Durum Analizi
Ahmet AKINCI 1, Hakan TÜZÜN 2
Özet / Abstract
Son yıllarda öğrencilerin tüketici olmaktan çıkıp üretici olmasını hedefleyen, teknoloji ile kendin yap
felsefesini benimsemiş olan maker (yapıcı) hareketi hızla yayılan bir eğilim izlemektedir. Maker
hareketinin temelinde öğrencilerin bireysel olarak veya diğerleriyle birlikte bir çalışma yaparak bir ürün
ortaya çıkarmak suretiyle kendi öğrenmelerini gerçekleştirmeleri söz konusudur. Özünde paylaşım,
yetenek ve deneyim barındıran maker hareketi ile yaparak, tasarlayarak, yaratarak ve yenilikçi olarak,
öğrencilerin kendi öğrenmelerinde aktif olması temelinde somut ürünler ortaya çıkarmalarının önü
açılmaktadır. Özellikle ilkokul ve ortaokuldan başlayarak öğrencilerin gelecek hayatlarında tüketici
olmaktan ziyade üretici olmalarını sağlamak için eğitim alanında önemli değişiklikler getirebileceği
düşünülebilir. Maker hareketinin okul kavramına farklı bir bakış açısı getirebileceği, tasarım ve üretime
dayalı yaratıcı ve yenilikçi eğitim ortamları için teşvik edici bir unsur olabileceği söylenebilir.
Bu çalışmanın temel amacı eğitime farklı bir bakış açısıyla yaklaşan maker hareketi ile ilgili bir durum
analizi yapmaktır. Çalışmanın başka bir amacı da maker hareketinin yaygınlaşarak başarıya ulaşabilmesi
için nelerin yapılması gerektiği konusunda önerilerde bulunmaktır. Belirlenen hedeflere ulaşılması ile
eğitim sistemimize ve dolayısıyla da ülkemize olumlu katkılar getireceği söylenebilir. Maker hareketinin
yapısına bakıldığında öğretmenler, okul yöneticileri, üniversiteler, çeşitli kamu kurumları, sivil toplum
örgütleri ve özel sektör kuruluşlarının paydaş olarak yer aldıkları görülmektedir. Başarıya ulaşılması için
bütün paydaşların belirlenen amaç doğrultusunda birlikte çalışmalarının çok önemli olduğu
söylenebilir. Bununla birlikte alan yazında yer alan birçok araştırma, sadece ilgili teknolojiyi tek başına
eğitim ortamına getirmenin öğrencilerde istenilen kazanımları ve gelişimleri sağlayamayacağını
göstermektedir. Bundan dolayı teknolojinin etkili kullanımı ile belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için
özellikle uygulayıcı rolündeki öğretmenlerin gelişimleri konusunda çeşitli kurs ve eğitim olanakları
sağlanabilir. Özetle bu çalışmada maker hareketi incelenerek eğitim alanında şu ana kadar neler
yapıldığı ile ilgili bilgiler verilecek ve bundan sonra neler yapılabileceği ile ilgili önerilerde
bulunulacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Maker (yapıcı) hareketi, eğitim, yenilik (inovasyon).
1
2
45
Making in Teacher Education: Preparing Teachers to Leverage the Maker Technologies and
Principles in Formal Education
Jonathan COHEN1
Özet / Abstract
The maker movement is a growing group of individuals who (1) employ a combination of traditional
tools and newer digital fabrication technologies in the creative production of personalized artifacts,
and (2) leverage modern communication technologies to share both the processes and products of
their making with the broader community of makers. It is characterized by highly motivated, inquisitive
people who develop their own and their community’s knowledge through the construction and sharing
of physical artifacts. Their work is frequently interdisciplinary, self-directed, and it is generally the
product of a combination between their own knowledge and that of others in the community. It is easy
to see, then, the potential appeal of the maker movement to educators.
This presentation, which will address the Technology Integration strand, will explore three issues
relating to the maker movement in education. First, the presentation will report on recent research
done into the current state of the maker movement in U.S. teacher education programs. Additionally,
the presentation will provide an in-depth look into how one group of education students are learning
to leverage maker principles and technologies in support of student learning. Finally, the presentation
will look into how the maker movement is currently manifesting itself in elementary and secondary
environments, and will describe a framework for integrating maker principles into formal educational
contexts.
Anahtar Sözcükler / Key words : Maker movement, maker technologies, preservice teachers.
1
Georgia State Univ. , [email protected]
46
Massive Open Online Courses (MOOC) Have A Growing Attention All Around The World. But Why
The Completion
Murat KARAP 1, Yavuz SAMUR 2
Özet / Abstract
Massive Open Online Courses (MOOCs) are one of the latest trends in distance education and gaining
much more popularity day by day. For being free and nearly costless and giving too many opportunities
for the learners, the MOOCs are one of the favorite tools for the students for their goals. Learners have
different motivational drivers to choose the courses. Contrary to its popularity and advantages the
MOOCs completion rates are very low, in most courses under ten percent, and the low completion
rates are on the focus of many researchers. The aim of this study is to explore the reasons that affect
completion factors. After the reseach session three main themes are determened; motivation factors
to signing up for the first time, challenges for the learning and technical obstacles. National and
cultural differances, gender differances and age factors are excluded from the study. But for the low
completion rates the MOOCs are still giving opportunities for the tens of thousands students to have
a free and quality education from prestigious universities. By reducing the number of obstacles the
popuarity of the courses may increase and much more students may have a luck to have a certificate.
Anahtar Sözcükler / Key words : Massive Open Online Courses (MOOCs), completion rate, motivation
for the MOOCs, e- learning, dropout factors.
1
2
47
Matematik Öğrenme Etlinliklerindeki Diğer Disiplinler İle İlişkilendirme Boyutunun İncelenmesine
Yönelik Yeni Bir Kavramsal Çerçeve Önerisi
Işıkhan UĞUREL 1, Melike YİĞİT KOYUNKAYA 2, Berna TATAROĞLU TAŞDAN 3
Özet / Abstract
Son yıllarda, eğitim alanında yaşanan gelişimlerle birlikte, matematik eğitiminin tek yönlü ve salt teorik bilgi
aktarımının yerine, disiplinler arası bağlantılar kurularak yapılması gerektiğini savunan kişi ve uygulamaların hızla
arttığı görülmektedir. Özellikle, öğrencilerin matematiğin günlük yaşam ve diğer disiplinler ile pek çok açıdan
ilişkili olduğunu kavramaları onların matematiği daha etkili ve kalıcı şekilde öğrenmelerini sağlamaktadır. Bu
düşünce temelinde çalışmamızda ele alınan konu öğretim sürecinde matematik ile diğer disiplinler arasındaki
bağlantıların kurulmasını sağlayan merkezi bir araç olan öğrenme etkinlikleridir. Öğrenme sürecinde nitelikli
etkinliklerin kullanılması ve öğretimin öğrencilerin aktif katılımı yoluyla etkinlik temelli bir anlayışla yapılması
gerektiği çok sayıda araştırmacı ve uluslararası kuruluş tarafından vurgulanmaktadır. Literatürde (özellikle yurt
dışı çalışmalarda) etkinlikler üzerine çok sayıda çalışma bulunmakta ve bunların sayısı hızla artmaktadır. Araştırma
alanında var olan konular incelendiğinde matematik öğrenme etkinliklerini diğer disiplinler ile ilişkilendirme
bağlamında ele alan çalışmaların oldukça az sayıda olduğu görülmektedir. Literatürdeki eksikliğinin giderilmesine
katkı yapmanın amaçlandığı bu çalışmada, matematik öğrenme etkinliklerindeki diğer disiplinler (örn: Fizik,
Kimya, Biyoloji, Tarih, vb.) ile ilişkilendirme boyutunu inceleyen yeni bir kavramsal çerçeve önerisi sunulmaktadır.
Çalışmada nitel araştırma yöntemleri benimsenmiş ve kavramsal çerçeve geliştirilirken Jabareen’in (2009)
önerdiği adımlar izlenmiştir. İlk aşamada, matematik öğrenme etkinlikleri ve diğer disiplinler arası ilişkilendirme
ile ilgili literatür taranmış ve çerçevede yer alabilecek olası kavramlar ve bileşenler belirlenmiştir. Devamında,
ortaöğretim matematik öğretmen adaylarından, diğer disiplinler ile ilişkilendirme yapmayı temel alan matematik
öğrenme etkinlikleri geliştirilmesi istenmiştir. Literatürdeki bilgiler, öğretim programları ve ders kitaplarındaki
etkinlik örnekleri, yazarların ve öğretmen adaylarının geliştirdikleri etkinlikler incelenerek çerçevenin taslak
formu geliştirilmiştir. Akabinde çerçeve kullanılarak öğretmen adaylarının geliştirmiş olduğu diğer bir grup
etkinlikler incelenmiştir. Bu inceleme taslak çerçevedeki kavramların ve bileşenlerin yeniden yapılandırılmasını
ve bütünleştirilmesini sağlamıştır. Akabinde, öğretmen adaylarından tekrar diğer disiplinler ile ilişkilendirilmiş
matematik öğrenme etkinliği geliştirilmesi istenmiş ve çerçevedeki gerekli değişikliklerin yapılması için yeniden
sentezleme ve anlamlandırılma yapılmıştır. Son aşamada, tüm veriler uzman görüşünü almak için bir uzman ile
paylaşılmış ve öneriler doğrultusunda kavramsal çerçeve gözden geçirilerek son şekline ulaşılmıştır. Çerçevenin
ana yapısı diğer disiplinler ile ilişkilendirmenin üç ana kategoride ve bunların ikili etkileşimini içeren ikili bir yapı
altında olacağını göstermektedir. Çerçevede aynı zamanda geliştirilen etkinliklerinin bilişsel becerilere katkısının
incelenmesi için de ayrı bir kategori bulunmaktadır. Çerçeveyi oluşturan 3 temel kategori: (1) Odak Noktasına
göre; (2) İlişkilendirmenin bağlam sağlama/oluşturma amacı ve (3) Biçimsel formdur. İkili yapının ilk bölümü (1)
ve (2)’nin birlikte ele alınması ile ikinci bölümü ise (1) ve (3)’ün birlikte ele alınması ile elde edilmiştir. Önerilen
bu çerçevenin, hizmet öncesi ve hizmet içindeki öğretmenlerin eğitim sürecinde, matematik öğrenme
etkinliklerinin tasarlanmasında, öğretim programları, ders kitapları ve diğer kaynaklarda var olan etkinliklerin
incelenmesinde, yeni etkinliklerin geliştirilmesinde ve sınıf içi etkinlik uygulama sürecinin değerlendirilmesinde
yardımcı olacağı düşünülmekte ve aynı zamanda bu çerçevenin ilgili araştırma literatüre katkı yapması
beklenmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Etkinlik, task, etkinlik temelli öğrenme, matematik öğrenme etkinliği, matematik
eğitimi.
1
Dokuz Eylül Univ., Buca Eğitim Fakültesi , [email protected]
3
2
48
Matematik Öğretmeni Adaylarını Öğrencilerinin Düşüncelerini Sorgulatmaya İten Tetikleyiciler
Semiha KULA ÜNVER 1, Esra BUKOVA GÜZEL 2
Özet / Abstract
Bu çalışma ile ortaöğretim matematik öğretmeni adaylarını öğrencilerinin düşüncelerini sorgulatmaya iten
tetikleyicilerin kavramsallaştırılması amaçlanmaktadır. Kuram oluşturma desenine dayalı söz konusu çalışmada
amaca ulaşmak için derslerinden önce matematik öğretmeni adaylarından altışar saatlik ders planları istenmiştir.
Katılımcılar ders planları doğrultusunda öğretimlerini uygulama okullarında gerçekleştirmiş, bu süreçte ders
işleyişleri gözlemlenmiş ve tüm dersleri video kamera ile kaydedilmiştir. Bu gözlemler sırasında araştırmacı
tarafından hatırlatma amaçlı alan notları alınmıştır. Söz konusu alan notlarında katılımcının dersin kaçıncı
dakikasında sorgulama yatırdığına, sorgulama yaptırmasını nelerin tetiklediğine ilişkin kısa açıklamalar yer
almıştır. Notlarda dersin kaçıncı dakikasında sorgulatmanın gerçekleştiği yazılarak, ders sonrası yapılacak olan
kodlama çalışmasında video kaydının ilgili dakikasına odaklanılarak zaman kazanmak amaçlanmıştır. Kategoriler
doygunluğa ulaştıktan sonra ise veri toplamaya son verilmiştir. Böylelikle dokuz öğretmen adayının toplam 54
saatlik dersi gözlemlenmiştir. Veri toplama süreci sona erdikten sonra her bir öğretmen adayının derslerinin video
kayıtları transkript edilerek ikinci kodlama çalışması yapma sürecine hazırlanmıştır. Ardından iki araştırmacı
tarafından analiz edilerek kavramsallaştırma çalışması gerçekleştirilmiştir. Öğretmen adaylarını öğrencilerinin
düşüncelerini sorgulatmaya iten tetikleyicilerin kavramsallaştırılması sonucu; (a) öğrencilerin doğru veya yanlış
fark etmeksizin sadece sonuç odaklı yanıt vermeleri, (b) öğrencilerin hatalı yanıtlar vermeleri, (c) öğrencilerin
düşüncelerinin gerekçelerini ifade etmemeleri, (d) öğrencilerin konu ile ilişkili gerçek yaşam örnekleri sunmaları,
(e) öğrencilerin ürettikleri farklı düşüncelerden hangisinin doğru olduğunu tartışmaları ve (f) öğrencilerin
ürettikleri iki düşüncenin doğruluğuna ilişkin çelişki yaşamalarıdır. Söz konusu tetikleyiciler ile öğretmen adayı,
neden öyle düşündün, bu sonucu nasıl buldun gibi soruları öğrencilere sorarak öğrencilerine düşüncelerini
sorgulatır. Öğrencilere verdikleri yanıtlara, yaptıkları yorumlara nasıl ulaştıkları sorularak onların düşüncelerinin
altında yatan nedenler ortaya çıkarılır. Böylelikle öğrencilerin nerelerde takıldığı ve neleri yanlış düşündükleri
hakkında bilgi sahibi olunur ve hangi düşüncenin hangi şartlarda doğru olduğu tartışılır. Öğrencilerin
yanıtlarındaki hataların ve nedenlerini farkına varmaları sağlanır. Hatanın nedeninin sorgulanması ile
giderilmesine yönelik girişimde bulunma fırsatı elde edilebilir. Aynı zamanda söz konusu sorgulama ile benzer
sıkıntılara sahip diğer öğrencilerin de düşüncelerini gözden geçirmeleri sağlanabilir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Matematik öğretmeni adayları, alan bilgisi, alan öğretimi bilgisi, sorgulama
yaptırma, kuram oluşturma
1
2
49
Matematik Öğretmeni Adaylarının Doğrusal Fonksiyonun Öğrenilmesine İlişkin Tasarlanan
Matematiksel Modelleme Etkinliğine Yönelik Çözümleri
Aytuğ ÖZALTUN ÇELİK 1, Esra BUKOVA GÜZEL 2
Özet / Abstract
İkinci dereceden fonksiyonlar üst düzey matematikle birlikte pek çok gerçek yaşam durumuyla da önemli bir
şekilde ilişkilidir. Cebir ve gerçek yaşam için oldukça önemli olan ikinci dereceden fonksiyon kavramını
yapılandırırken öğrencilerin ne gibi düşünceler ürettiklerini, hangi zihinsel süreçlerden geçtiklerini bilmek ve
varsayımsal öğrenme yollarını oluşturarak kavrama ilişkin zihinsel ilerlemelerini ortaya çıkarmak ve bunları
etkinliklerle desteklemek büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, yapılandırmacılık öğrenme teorisine göre,
bireyler kavramlara ilişkin öğrenmelerini ön bilgilerine dayalı olarak kendi yaşantıları yoluyla
gerçekleştirmektedirler. Bu bağlamda, öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyon kavramını yapılandırabilmeleri için
doğrusal fonksiyonu kavramsal olarak öğrenmiş olmaları beklenmektedir. Araştırmacılar tarafından doğrusal
fonksiyonun öğrenilebilmesi amacıyla araştırmacılar tarafından mantıksal-matematiksel etkinlikler bağlamında
matematiksel modelleme etkinliği tasarlanmıştır.
Bu çalışmanın amacı, doğrusal fonksiyonun öğrenilmesine ilişkin tasarlanan matematiksel modelleme etkinliğine
ilişkin matematik öğretmeni adaylarının çözümlerini incelemektir. Durum çalışması desenine dayalı
gerçekleştirilen çalışmanın katılımcılarını matematik öğretmenliğinde öğrenim görmekte olan birinci sınıf
öğretmen adayları oluşturmaktadır. Veri toplama sürecinde öğretmen adayları gruplar halinde etkinlik üzerinde
çalışmışlardır. Çalışmanın verilerini grupların etkinliğe yönelik çözüm kağıtları oluşturmaktadır. Grupların
çözümleri incelendiğinde, öğretmen adaylarının doğrusal fonksiyonda değişim oranının sabit olduğunu fark
ettikleri görülmektedir. Ancak öğretmen adayları genel olarak bir fonksiyon ifadesini yazarlarken tanım ve
görüntü kümelerini belirtmemişlerdir. Bununla birlikte, fonksiyonun cebirsel gösterimini yazmadan önce grafiksel
gösterimini çizmişler ve grafiğe bağlı olarak cebirsel ifadeyi yazmışlardır. Bu yaklaşım öğrencilerin fonksiyonun
cebirsel ifadesini doğru bir şekilde yazmalarının önüne geçmiştir. Bu durumun öğrencilerin öğrenme sürecinde
kavramı irdelemediklerinden ve doğrusal fonksiyonun anlamını bilmediklerinden yani kavramsal
öğrenmediklerinden kaynaklandığı söylenebilir. Bu doğrultuda, matematik öğretmenlerinin ikinci dereceden
fonksiyonun yanı sıra cebir ve analiz konuları için önemli olan doğrusal fonksiyonun öğretiminde öğrencilerin
kavramsal öğrenmelerini sağlayacak etkinliklere yer vermeleri önerilmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Doğrusal fonksiyon, matematiksel modelleme, mantıksal-matematiksel etkinlik,
matematik öğretmeni aday.
1
Pamukkale Univ., [email protected]
2
50
Meslek Lisesi Öğrencilerinin Siber Zorbalık Profillerinin İncelenmesi
Gönül ALTAY 1, Figen EĞİN2, Meltem KOÇ 3, Onur DÖNMEZ 4, Fırat SARSAR 5,
Özet / Abstract
Bilgi ve iletişim teknolojilerin kullanımın her alanda artmasının sunduğu fırsatlar kadar bu durum
getirdiği ve önem alınması gereken bazı yanları da bulunmaktadır. Siber zorbalık ise önlem alınması
gereken ve bireylerin bulundukları ortamda rahat hissetmelerini engelleyen durumların başında
gelmektedir. Siber zorbalık bireylerin sanal ortamlarda birbirileri kötü niyetli yaklaşmaları olarak
tanımlanabilir. Siber zorbalık, kasıtlı ve düzenli bir şekilde bireyler arası korkutma, düşmanlık besleme,
sindirme, küçükseme, taciz ve tehdit etme gibi davranışlarla karşımıza çıkmaktadır. Siber zorbalık yapan
öğrenciler gerek elektronik posta yoluyla gerek sosyal medya araçlarıyla bu davranışları
gerçekleştirmekte ve tekrarlamaktadırlar. Bu araştırma meslek lisesi öğrencilerinin profillerine yönelik
siber zorbalık durumlarının incelendiği bir alan taramasıdır. Bu araştırma sonuçları meslek lisesi
öğretmenlerinin karşılaşabileceği durumların paylaşılması açsısından önemli olmakla birlikte siber
zorbalık yapan öğrencilere karşı alınabilecek önemlerin vurgulanması nedeniyle de yol gösterici
olmaktadır
Anahtar Sözcükler / Key words : Siber zorbalık, mesleki eğitim
Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anaodolu Lisesi , [email protected]
Gazi Ortaokulu , [email protected]
3
Mehmet Emin Yurdakul Ortaokulu , [email protected]
4
5
1
2
51
M-Learning According to Students of Computer Engineering and Computer Education: A
Comparison of Attitudes
Deniz Mertkan GEZGİN1, Müge ADNAN 2, Meltem ACAR GÜVENDİR 3
Özet / Abstract
M-learning has started to perform an increasingly significant role in improving learning outcomes in
education. Successful and efficient implementation of m-learning in higher education, as in all
educational levels, depends on users’ acceptance of this technology. This study focuses on
investigating the attitudes of undergraduate students of Computer Engineering (CENG) and Computer
Education and Instructional Technology (CEIT) departments in Turkish public university towards mlearning from three perspectives: gender, area of study, and mobile device ownership. Using a
correlational comparative survey method, a Mobile Learning Attitude Scale (MLAS) was administered
to 545 students, analysis of which revealed a positive attitude to m-learning in general. A further
investigation of aforementioned three variables showed a more positive attitude for female students
in terms of usability, for CEIT students in terms of advantages, usability and independence, and for
those owning a mobile device in terms of usability. An important implication from the findings, among
others, is supplementing Computer Engineering curriculum with elective courses on fundamentals of
mobile learning and/or design and development of m-learning software so as to create, in the long
run, more specialised and complementary teams comprised of trained CENG and CEIT graduates in mlearning sector.
Anahtar Sözcükler / Key words : M-learning, education, attitude, mobile programming.
1
Trakya Univ. , [email protected]
3
Trakya Univ. , [email protected]
2
52
Mobile Learning, Micro Lectures and Learning in Higher Education
Bülent Gürsel EMİROĞLU 1
Özet / Abstract
Applications of information and communication technologies in educational environments have
evolved a lot in recent years. Mobile devices, especially smart phones, have affected the learning
settings for both teachers and students. As an integral part of students' daily lives, mobile technology
has changed how they communicate, gather information, allocate time and attention, and potentially
how they learn. Ownership of mobile smart devices is high and continues to increase among students.
However, mobile learning's potential has yet to be fully realized. Use of mobile technology for teaching
and learning is still an emergent area for study, and more scholarly research must be conducted.
Perhaps more importantly, individual experimentation is needed to understand what works, how, and
why in both formal and informal learning environments. The increased ubiquity of mobile smart
devices in educational environments has the potential to create new options for higher education
students and the exploration of mobility and social media as an instructional strategy. Cognitive
science indicates that learners have a limited capacity for learning, both in terms of concentration time
and processing multiple channels of information. As online educators seek to add more interactivity to
their courses, the micro lecture format offers great potential, allowing students greater ownership of
their learning while reducing cognitive load. Micro learning is a way of teaching and delivering content
to learners in small, specific chunks. Micro lectures are simple multimedia presentations that are 4560 seconds to 3-5 minutes long. They focus on a specific concept or skill associated with the course’s
learning objectives. Micro lectures allow students to access instruction on a specific concept or skill
they need to practice. This paper explains how teaching and learning in higher education were affected
by mobile smart devices and how micro content and lectures can be used to enhance motivation,
interaction and effectiveness.
Anahtar Sözcükler / Key words : Mobile learning, micro lectures, micro learning.
1
Kırıkkale Üniversity , [email protected]
53
Modelleme Sürecinde Öğrencilerin Çözümü Yorumlama ve Doğrulama Yaklaşımları
Ayşe TEKİN DEDE 1, Süha YILMAZ 2
Özet / Abstract
Matematiksel modellemeye ilişkin çalışmalarda öğrencilerin modelleme problemini çözdükten sonra
elde ettikleri matematiksel sonuçları yorumlama ve doğrulamada ciddi sıkıntılar yaşadıkları birçok
çalışmada ortaya konmaktadır. Söz konusu durumun nedeni matematik ile gerçek yaşam arasındaki
geçişlerde öğrencilerin zorlanmaları (Crouch&Haines, 2004; Ikeda & Stephens, 2001; Ji, 2012),
matematiksel sonuç elde ettiklerinde çözümü bitirme eğiliminde olmaları (Blum, 2011) ve
doğrulamada yalnızca işlemlerin sağlamasını yapmaları (Blum, 2011; BorromeoFerri, 2006; Maaß,
2006) olarak ifade edilmektedir. Bu çalışmada iki dönem boyunca Matematik Uygulamaları dersinde
modelleme problemleri üzerinde çalışan 6. sınıf öğrencilerinin yorumlama ve doğrulama
yaklaşımlarının gelişimini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Katılımcı eylem araştırması olarak
gerçekleştirilen çalışmada öğrenciler farklı modelleme problemleri üzerinde çalışmışlardır. Öğrencilerin
yorumlama ve doğrulama adına zengin yaklaşımlar sergilemelerini sağlamak amacıyla, eylem planları
geliştirilmiştir. Söz konusu eylem planlarının uygulanmasının ardından, modelleme problemlerinin
çözüm sürecinin video kayıtlarının transkriptleri ve öğrencilerin çözüm kağıtları, öğrenme günlükleri de
göz önünde bulundurarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde Modelleme Yeterlikleri Değerlendirme
Rubriği (Tekin Dede & Bukova Güzel, 2014) kullanılmıştır. İlk uygulamalarda matematiksel bir sonuca
ulaştıktan sonra problem çözüm sürecini bitirme eğiliminde olan öğrencilerin, uygulamalar ilerledikçe
elde ettikleri matematiksel sonuçları gerçek yaşam bağlamında irdeledikleri görülmüştür. Elde edilen
çözümü herhangi bir şekilde doğrulamayan öğrenciler, süreç içerisinde öncelikle işlemlerin sağlamasını
yapmışlar daha sonra da sağlamanın yanı sıra varsayım, matematiksel model ve modelin çözümünün
doğrulamasını yapmaya başlamışlardır. Yorumlama ve doğrulama yaklaşımları, uygulamalar esnasında
modelleme sürecine ilişkin yapılan açıklamalar, öğrencilerin modelleme sürecinde deneyim sahibi
olmaları, uygulamaları gerçekleştiren öğretmen ve araştırmacının sordukları sorular gibi faktörler
sayesinde gelişim göstermiştir. Modelleme Yeterlikleri Değerlendirme Rubriği kullanılarak yapılan
analizler sonucunda da söz konusu gelişim sayısal olarak ortaya çıkarılmıştır. Çalışma genel olarak
modelleme yeterliklerinin özel olarak da yorumlama ve doğrulama yaklaşımlarının gelişimini
sağlayacak bir uygulama önerisi sunmaktadır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Matematiksel modelleme, yorumlama, doğrulama, katılımcı eylem
araştırması.
1
2
54
MOOCs for Teacher Professional Learning: A Design Case
Anissa LOKEY-VEGA 1, Lee LANGUB 2, Laurie BRANTLEY-DİAS 3, Julia FULLER 4
Özet / Abstract
Current and former teachers make up nearly 40% of Massive Open Online Course (MOOC) enrollments
as found in a survey of over 200,000 enrollees (Ho et al., 2015). Teachers are clearly finding value in
this new learning medium; however, best practice in designing MOOCs specifically for teacher
professional learning has not been established. The purpose of this presentation is to describe a MOOC
design case. Documenting design cases is an important function of knowledge building in the
instructional design field (Howard, Boling, Rowland, & Smith, 2012). Their value lies in the designer’s
ability to use the case as a precedent; yet compared to other fields, few exist in instructional design
(Boling, 2010).
In this design case, the authors outline five critical instructional design steps and the limitations,
considerations and decisions that occurred during the design phase of a teacher professional learning
MOOC. Additionally, the authors report success measures of two MOOC sessions to validate the design
process shared. The five-step design process is as follows:
1.
Overarching Goals - Set the overarching goals for engaging in the MOOC medium. Determine
how success will be measured.
2.
Instructional Objectives - In writing the instructional objectives, determine if the level of
learning is supported by the technology for a massive group of learners.
3.
Assignment Design - In designing how learners will show they have mastered the objectives,
consider the variety of learners who will perform peer-evaluations. Design rubrics to optimize
reliability in scoring.
4.
Differentiation Strategies - Consider differentiation strategies that can be course-embedded
and student-selected to serve the variety of learners in a MOOC.
5.
Instructional Content - Research in qualities of effective MOOC content is emerging; however,
designers must devise innovative strategies in order to solve MOOC weaknesses.
Anahtar Sözcükler / Key words : MOOCs, teacher professional development, massive open online
courses.
1
Kennesaw State Univ. , [email protected]
3
4
2
55
Okul Öncesi İçin Masal Oluşturma Yazılımı Uzman Değerlendirme Formunun Geliştirilmesi
Gökben TURGUT 1, Tarık KIŞLA 2, Yüksel Deniz ARIKAN3
Özet / Abstract
Son yıllarda iletişim teknolojilerinin gelişimine paralel olarak eğitim yöntemlerinde de büyük değişimler
yaşanmıştır. Bu değişimlerden biri de hikaye anlatımı yönteminin dijital hale dönüşümü ile gerçekleşmiştir.
Yöntem çeşitli yazılımlar ve sanal ortamlar aracılığıyla daha yaygın ve verimli olarak kullanılmaya başlanmıştır ve
artık “dijital hikaye anlatımı” ismini almıştır. Alan yazında pek çok araştırmada yöntemin verimliliği test edilerek
çocukların yazma, iletişim, yaratıcılık, eleştirel düşünme, dil kullanım becerilerini arttırdığı yönünde görüş
bildirilmiştir (Karakoyun ve Kuzu, 2014; Karakoyun, 2014; Campbell, 2012; Pieterse and Quilling, 2011; Bran,
2010; Sawyer and Willis, 2013; Sadik, 2008). Fakat dijital hikaye anlatımı yöntemi kullanılırken, belirtilen
becerilerin kazanılmasında ve çocukların sürece uyumunu sağlamada; yöntem kadar öğrencilerin hikayelerini
oluşturacağı dijital ortamın doğru seçilmiş olması ve bu ortamın avantaj, dezavantajlarını öğretmenlerin
değerlendirebilmeleri de çok önemlidir (Kışla ve Turgut, 2015). Bu durumda öğretmenler veya alan uzmanları
tarafından çocuğun masalını oluşturacağı yazılımın kalitesi ve yaş dönemi özelliklerine uygunluğunu ölçecek bir
değerlendirme formuna ihtiyaç duyulmaktadır.
Alanyazında okul öncesi dönem için “dijital hikaye yöntemi” ni öneren birçok çalışma olmasına rağmen, hangi
ortamların kullanılabileceği hakkında herhangi bir öneri veya ölçeğe rastlanmamaktadır. Bu nedenle bu
araştırmada okul öncesi yaş grubuna uygun eğitsel bir yazılımda bulunması gereken özellikleri ve dijital hikaye
bileşenlerini kapsayan bir form geliştirilmesi amaçlanmıştır. Böylece alanyazına dolayısıyla okul veya sınıflarında
okul öncesi için uygun bir masal oluşturma ortamı seçmek isteyen eğitimci veya araştırmacılara değerlendirme
formunun kaynak olarak kazandırılması amaçlanmıştır. Günümüzde öğretmenlerimiz eğitsel yazılımların
kullanımı ve seçimi konusunda pek fazla eğitim gö rmeden bir çok yazılım kullanmak durumunda kalmaktadır.
Seçimlerini yaparken de birçok sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Geliştirilen bu ölçeğin alandaki açığı kapatmada
yararlı olacağı düşünülmektedir.
Ölçek geliştirme sürecinde “İçerik/Kapsam Geçerlilik Analizi” ve “Güvenirlik Çalışması” yapılmıştır. İçerik geçerlilik
analizinde öncelikle kavramsal yapı ve test evrenini tanımlayan kodlar çıkarılmış, kodlara ait üst temalar
oluşturulmuş, kodlardan yola çıkarak ölçek maddeleri yazılmıştır. Daha sonra oluşturulan taslak ölçek uzman
görüşüne sunularak KGİ ve KGO hesaplamaları yapılmış ve ölçekten uygun olmayan maddeler çıkarılmıştır. Ikinci
aşamada gerçekleştirilen güvenirlik çalışmasında ise BÖTE alanında çalışmakta olan 3 uzmandan, aynı yazılımı,
geliştirilen ölçeği kullanarak incelemeleri istenmiştir. Uzman değerlendirme sonucunda elde edilen puanlardan
uyum indeksine ulaşmak üzere, k>2 olduğu için, Kendall W Testi kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği p=0,734 olarak
saptanmış ve p>0,70 olduğu için ölçeğin güvenilir olduğu kabul edilmiştir.
Yapılan geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları sonunda geliştirilen ölçeğin nihai hali 65 maddeden oluşmakta ve bu
maddeler; görsel tasarım(18), teknik özellikler (16), kullanım özellikleri (12), ses ve video bileşenleri (6), görseller
için kütüphane desteği (6), yaratıcı yazarlık becerisini teşvik etme (7) başlıkları altında sunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Dijital hikaye anlatımı, değerlendirme formu, eğitsel yazılım.
1
Milli Eğitim Bakanlığı , [email protected]
Ege Univ. Eğitim Fakültesi BÖTE Bölümü , [email protected]
3
Ege Univ. Eğitim Fakültesi BÖTE Bölümü , [email protected]
2
56
Ontology Usage in E-Learning Systems Focusing on Metadata Modeling of Learning Objects
Birol ÇİLOĞLUGİL 1, Mustafa Murat İNCEOĞLU 2
Özet / Abstract
E-Learning systems' main function is to provide learning resources to learners. Learning resources are
represented as learning objects to include metadata about the contents and the usage of learning
resources. Thus, the reusability of learning objects in different e-learning systems is increased. IEEE
LOM is the main standard for the representation of learning objects' metadata. SCORM standard,
which is the de-facto standard for packaging learning resources as learning objects, also uses IEEE LOM
to represent metadata. On the other hand, ontologies are used for knowledge representation in
various application domains including e-learning. Various ontologies have been developed and used in
different e-learning systems. IEEE LOM standard is also modeled with ontologies in many e-learning
systems. Since learning objects are stored in learning object repositories and searched and retrieved
by e-learning systems using their metadata, metadata modeling of the learning resources play a key
role for effective functioning of e-learning systems. In this study, the usage of ontologies in e-learning
systems in the literature will be examined by focusing on the ontological metadata modeling of
learning objects, mainly the IEEE LOM standard.
Anahtar Sözcükler / Key words : E-learning, ontology, metadata modeling.
1
2
Ege Univ., Department of Computer Engineering , [email protected]
Ege Univ., Department of Computer Education and Instructional Technology , [email protected]
57
Ortaokul Öğrencilerine Bilgi Arama ve Bilimsel İletişim Becerilerinin Kazandırılması Üzerine Bir
Çalışma
Nihal MENZİ ÇETİN 1, Buket AKKOYUNLU 2
Özet / Abstract
Eğitim kurumlarından beklenen hem yeni teknolojileri yaratıcı şekilde kullanabilen, hem de bilgiye
erişme, bilgiyi kullanma, bilgiyi üretme ve iletme becerilerine sahip bireyler yetiştirmektir. Bilgiye
yönelik becerilerin kazandırılması konusunda yapılan çalışmalar, bu becerilerin bireylere erken yaşlarda
kazandırılması gerektiğini göstermektedir. Bilgi arama, farklı bilgi kaynaklarını ve arama stratejilerini
kullanarak güvenilir bilgiye erişme sürecinde gözlenen davranışlardan oluşmaktadır. Kuhlthau, bilgi
arama sürecini çeşitli bilgi kaynaklarından öğrenme süreci olarak tanımlamış, bu süreçte gerçekleşen
eylemlerin bireyin duygu ve düşünceleriyle ilişkili olduğunu belirtmiştir. Bilimsel iletişim ise, bilginin
yazılı, sözlü ya da görsel olarak etik kurallara uygun şekilde sunulması ve sunulan içeriğin anlaşılmasını
ifade etmektedir. Bu çalışmada ortaokul öğrencilerinin bilgiye erişme ve bilgiyi iletme becerileri
açısından hâlihazırdaki durumlarını ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu amaçla altıncı sınıf
düzeyindeki öğrencilere bilimsel iletişim kavramı ve etik konusunda bir sunum yapılarak ilgili
becerilerin öneminden bahsedilmiş, daha sonra “21. yüzyıl öğrencisinin özellikleri nelerdir?”
konusunda araştırma yapmaları ve bilgi toplamaları istenmiştir. Öğrenciler ilgili konuda serbest
araştırma yaparak bilgi toplamışlar ve topladıkları bilgileri yazılı olarak sunmuşlardır. Öğrencilerin
hazırladıkları araştırma raporlarını değerlendirmek üzere ilgili araştırmalar incelenerek bilgiye erişme
ve bilgiyi iletme ile ilgili beceriler belirlenerek bu becerileri değerlendirmeye yönelik bir rubrik
hazırlanmıştır. Ölçme değerlendirme ve alan uzmanının görüşlerine sunularak son şekli verilen rubrik
yardımıyla araştırma raporları konunun organizasyonu, dilin kullanımı ve anlatım, kendi yorumunu
katma, farklı kaynak türlerinden yararlanma, güvenilir kaynaklardan yararlanma ve kaynak gösterme
kurallarına uyma ölçütleri bakımından değerlendirilecektir. Çalışmada ayrıca öğrencilerin yaşadıkları
araştırma deneyimlerine yönelik yansımalarını almak amacıyla hazırlanan görüşme sorularına
verdikleri yanıtlar analiz edilecektir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin bilgiye ulaşma
ve bilgiyi iletme becerisi açısından bulundukları durum ortaya konularak, ilgili alan yazın bağlamında
tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Bilgi arama davranışı, bilimsel iletişim, öğretim programı, bilgi
okuryazarlığı, ortaokul öğrencileri.
1
2
58
Ortaöğretim Öğrencilerinin Mobil Cihaz Kullanım Alışkanlıkları ve Mobil Öğrenme Araçlarını
Kullanma Öz-Yeterlik İnançlarının İncelenmesi
Ayla ŞENER 1, Yüksel Deniz ARIKAN 2
Özet / Abstract
Bu araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinin mobil cihaz kullanım alışkanlıklarını belirleyerek
mobil öğrenme araçlarını kullanma öz-yeterlik inançlarını çeşitli değişkenlere göre incelemektir.
Araştırmanın evrenini 2014-2015 eğitim-öğretim yılında İzmir’in Karabağlar ilçesinde 19 ortaöğretim
kurumunda öğrenim gören 16509 öğrenci oluşturmaktadır. Tabakalı örnekleme yolu ile belirlenen
örneklem, 6 ortaöğretim kurumundan toplam 900 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada öğrencilerin
mobil cihaz kullanım alışkanlıklarını belirlemek amacıyla tarama modellerinden tekil tarama, mobil
öğrenme araçlarını kullanma öz-yeterlik inanç düzeylerini çeşitli değişkenler açısından karşılaştırma
amacıyla da ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak 5 maddeden oluşan
“Öğrenci Bilgi Formu”, araştırmacı tarafından geliştirilen 18 maddeden oluşan “Mobil Cihaz Kullanım
Alışkanlıklarını Belirleme Anketi” ve 27 maddeden oluşan “Mobil Öğrenme Araçlarını Kullanma Özyeterliği Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ortaöğretim öğrencilerinin %95,9’unun mobil
cihazı olduğu, %84’ünün günde 1 saatten fazla mobil cihaz kullandığı, %70’inin mobil internet ve mobil
yazılımları en çok internet, iletişim uygulamaları, sosyal paylaşım uygulamaları ve uygulama indirme
araçları ile ilgili kullandıkları görülmüştür. Katılımcıların mobil öğrenme araçlarını kullanma öz-yeterlik
inançlarının, mobil cihazlarla e-posta kullanabilme ve dosya paylaşabilme, bir mobil öğrenme ortamıyla
beraber sosyal paylaşım / anlık iletişim uygulamaları kullanabilme ve mobil cihazlarla ders etkinlikleri
yapabilme öz-yeterlik inançları çok yüksek düzeyde olduğu görülürken; mobil cihazlarla elektronik bilgi
kaynaklarını kullanabilme ve mobil cihaz kullanabilme öz-yeterlik inançları ise yüksek düzeyde
bulunmuştur. Araştırma sonucunda ortaöğretim öğrencilerinin mobil öğrenme araçlarını kullanma özyeterlik inançlarının, mobil cihazlarla e-posta kullanabilme ve dosya paylaşabilme öz-yeterlik
inançlarının, bir mobil öğrenme ortamıyla beraber sosyal paylaşım / anlık iletişim uygulamaları
kullanabilme öz-yeterlik inançlarının, mobil cihazlarla ders etkinlikleri yapabilme öz-yeterlik
inançlarının ve mobil cihazlarla elektronik bilgi kaynaklarını kullanabilme öz-yeterlik inançlarının sınıf
düzeyine, lise türüne, ailenin ortalama aylık gelirine ve mobil internet paketine sahip olma durumuna
göre farklılaştığı görülmüştür. Ortaöğretim öğrencilerinin mobil cihaz kullanabilme öz-yeterlik
inançlarının ise sınıf düzeyi, lise türü, ailenin ortalama aylık geliri ve mobil internet paketine sahip olma
değişkenleri ile birlikte cinsiyet değişkenine göre de anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür.
Anahtar Sözcükler / Key words : Mobil cihaz, mobil öğrenme, özyeterlik, mobil uygulamalar.
1
2
59
Oyunlaştırılmış Öğrenmenin Araştırma Topluluğu Açısından İncelenmesi
Can MEŞE 1, Özcan Özgür DURSUN 2
Özet / Abstract
Günümüzde etkili öğrenmelerin sağlanabilmesi amacıyla yüz yüze ve çevrimiçi ortamlar birlikte işe
koşulmakta ve bu sayede harmanlanmış öğrenme ortamları oluşturulmakta ve bu ortamların
zenginleştirilmesine yönelik birçok yöntem işe koşulmaktadır. Oyunlaştırma da bu yöntemlerden
biridir. Oyunlaştırma (gamication), oyun bileşenlerinin oyun dışı ortamlarda kullanılması olarak
tanımlanmaktadır (Deterding, Dixon, Khaled ve Nacke, 2011). Oyun bileşenleri, ilerleme çubuğu, rozet,
başarı sıralaması gibi oyunlarda bulunan birtakım özellikleri kapsamaktadır. Bu araştırmada,
harmanlanmış öğrenme ortamlarında oyunlaştırmanın etkililiğinin, araştırma topluluğu açısından
incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde araştırma hem yüz yüze hem de Moodle Öğrenme
Yönetim Sistemi (ÖYS) kullanılarak Eğitimde Bilişim Teknolojileri-I dersi kapsamında 1. sınıf
öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Deney grubunun kullandığı ÖYS oyunlaştırma bileşenleriyle
desteklenmiş, kontrol grubunda ise oyunlaştırma bileşenlerine yer verilmemiştir. Her iki grupla bir
dönem boyunca hem yüz yüze dersler yapılmış hem de çevrimiçi ortamda ders konularına yönelik
etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın nicel verileri Arbaugh (2007) tarafından geliştirilen 34
maddeden ve 3 faktörden (öğretimsel buradalık, sosyal buradalık, bilişsel buradalık) oluşan Araştırma
Topluluğu Ölçeği ile toplanmıştır. Bu araştırmada, Araştırma Topluluğu Ölçeğine ait Cronbach Alpha (α)
güvenirlik katsayısı; öğretimsel buradalık faktörü için .89, sosyal buradalık faktörü için .82, bilişsel
buradalık faktörü için .86 ve ölçeğin tamamı için .94 olarak bulunmuştur. Araştırmanın nitel verileri ise
yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırma sürecinde her iki grupta da araştırmanın
başında ortasında ve sonunda olmak üzere 42 öğrenciyle görüşülmüştür. Araştırmanın nicel verileri
bağımsız gruplar t testi ile; nitel veriler ise içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir.
Not: Bu araştırma, 1507E555 proje numarasıyla Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi
tarafından desteklenen doktora tezinin bir bölümünden türetilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Oyunlaştırma, araştırma topluluğu, harmanlanmış öğrenme.
1
2
60
Oyunlaştırma Tasarımı
Yeliz TUNGA1, Mustafa Murat İNCEOĞLU 2
Özet / Abstract
Oyun tasarım unsurlarının oyun bağlamı dışında kullanılması olarak tanımlanan oyunlaştırma alan
yazında yeni bir konu olmasına rağmen, bu konu ile ilgili gerek ticari gerekse eğitsel uygulamaların sayısı
giderek artmaktadır. Kullanıcı katılımı ve motivasyonlarını artırma amacıyla ortaya sürülen bu yeni
yaklaşım ticaret, sağlık, turizm, pazarlama, eğitim gibi birçok farklı disiplinde kullanılmaya başlanmıştır.
Foursquare, swarm, Nike+ gibi oyunlaştırma uygulamalarının başarısı oyunlaştırma uygulamalarına
olan ilgiyi giderek arttırmıştır. İlk kez 2010 yılında kullanılmaya başlayan ve yaygınlığı giderek artan bu
yeni kavramın bilinirliğinin artması kadar iyi tasarlanmış oyunlaştırma uygulamalarının sayısının
artmasına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada, başarılı oyunlaştırma uygulamalarının
gerçekleştirilmesi için iyi yapılandırılmış, sistematik bir oyunlaştırma tasarım sürecine gerek
duyulmaktadır. Alan yazında yapılan oyunlaştırma çalışmaları incelendiğinde oyunlaştırma sürecinde
lider tablosu, dijital rozet, puan, seviye gibi sıklıkla kullanılan oyun tasarım unsurlarının bir ya da
birkaçının ortama ilave edilmesi ile bağlamların oyunlaştırıldığı algısına rastlanmaktadır. Oysaki bir
ortamın oyunlaştırılması için planlı ve sistematik bir tasarımı gerektiren ve birçok aşamadan oluşan bir
sürece ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak, bu çalışmada oyunlaştırma yaklaşımının
eğitsel etkinliklerde kullanılmasına rehberlik etmesi amacıyla yaygın olarak oyunlaştırma tasarımında
kullanılan 6D modeli tanıtılmış ve oyunlaştırma tasarımına yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler / Key words : Oyunlaştırma, oyunlaştırma tasarımı, 6D modeli, gamification.
1
2
61
Öğrencilerin Ev Ödevlerinin Takibine Yönelik Bir Mobil Uygulama Çalışması
Tolga HAYIT 1
Özet / Abstract
Küreselleşen dünyada, çağdaş bilgiye ulaşmada en önemli ve en başta gelen araçlardan biri okul
kurumlarıdır. Bu kurumlarda görülen derslerde öğrencilerin başarılarını doğrudan veya dolaylı olarak
destekleyici birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerden biri de ev ödevleridir. Ev ödevleri, derslerde
öğrenilen becerilerin uygulanması, değerlendirilmesi ve pekiştirilmesi amaçlanarak; belirli bir konu
veya ünite ile ilgili öğrencilerden yapmaları istenilen zihinsel veya bedensel faaliyetleri kapsamaktadır.
Bu araştırmada, ilköğretim düzeyindeki öğrencilere verilen ev ödevi uygulamalarının ebeveyn ve
öğretmen işbirliği ile mobil cihazlar üzerinden takibinin yapılmasını sağlayan bir mobil uygulaması
geliştirilmiştir. Çalışmada tasarlanan mobil uygulaması dünyada en çok kullanılan işletim sistemi olan
android işletim sistemi üzerinde Apache Cordova çatısı kullanılarak geliştirilmiştir. Mobil uygulamanın
sınanması için İngilizce dersi ve ilköğretim düzeyinde bir sınıf örnek olarak alınacaktır. Dersin
öğretmeninin ve öğrencilerin ebeveynlerinin uygulamayı kullanmaları sağlanarak belirli bir süreç için
verilen ev ödevlerinin takibinin yapılması sağlanacaktır. Bu sayede dersin öğretmeni öğrencilerinin ev
ödevlerini yapıp yapmadıklarını kontrol edebilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Mobil uygulama, ev ödevlerinin takibi, apache cordova.
1
Bozok Univ. , [email protected]
62
Öğrencilerin Siber Mağduriyet Yaşama Durumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
Mehmet Fikret GELİBOLU 1, Raziye DEMİRALAY 2, Esma Aybike BAYIR 3, İbrahim AKDENİZLİ 4
Özet / Abstract
Siber zorbalığın gençler arasında yaygın bir sorun olması ile siber mağdurlarının sayısı giderek
artmaktadır. Siber zorbalıktan kaynaklı olarak siber mağdurlar intihara kadar sürüklenebilmektedir. Bu
nedenle, bu dönemde, gençlerin siber mağduriyet yaşama olasılıklarını azaltıcı çalışmaların
gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Bu çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için öncelikle siber
mağduriyetle ilişkili kavramların bulunması gerekmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı,
gençlerin siber mağduriyete uğrama durumları ile siber zorbalık yapma durumları, bilgi ve iletişim
teknolojileri kullanımları, cinsiyetlerine ve yaşlarına göre incelenmesidir. Araştırma 2015-2016 öğretim
yılında Gazi ve Alaaddin Keykubat Üniversitelerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu
330 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, ‘Kişisel Bilgi Formu’ ve
‘Siber Zorbalık/Mağduriyet Ölçeği’ kullanılmıştır. Bu çalışma için kullanılan Siber Zorbalık/Mağduriyet
Ölçeğinin güvenilirlik katsayısının 0,95 olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmada öğrencilerin siber
mağduriyeti yaşama durumları ile internet kullanma durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin siber mağduriyete uğramaları ile siber zorbalık yapmaları
arasında orta düzey ilişki olduğu görülmüştür. Kadın ve erkek öğrenciler arasında yapılan
karşılaştırmalarda kadınların anlamlı derecede daha fazla siber mağduriyete uğradığı ve katılımcıların
yaşlarına göre siber mağduriyete uğramaları arasında anlamlı bir fark olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
Elde edilen sonuçlar alanyazın çerçevesinde tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Siber zorbalık, siber mağduriyet.
1
Gazi Univ. , [email protected]
Alaaddin Keykubat Univ. , [email protected]
3
Gazi Univ. , [email protected]
4
Alaaddin Keykubat Univ. , [email protected]
2
63
Öğrencinin Hazırbulunuşluk Seviyesinin Belirlenmesi: Bir Mobil Uygulama Çalışması
Tolga HAYIT 1
Özet / Abstract
Teknolojinin hızla büyüdüğü ve teknolojik gelişmelerin yaşandığı günümüzde, yaşam kalitesinin
arttırılması için bu gelişmelerin insan yaşamın her alanına uygulanmasının gerekliliği aşikârdır. Eğitim
ihtiyacı da insan yaşamında diğer tüm ihtiyaçlar kadar önemli olan bir ihtiyaçtır. Bu bağlamda, eğitim
alanına yönelik teknolojik çalışmalar son yılların hızla gelişen ve ilgi çeken konuları haline gelmiştir.
Küreselleşen dünyamızda, çağdaş bilgiye ulaşmada en önemli ve en başta gelen araçlardan biri okul
kurumlarıdır. Bu kurumlarda, gelişen teknolojiden yararlanılarak yapılan çalışmalar eğitim-öğretim
alanı için şüphesiz birçok avantajı ortaya koyacaktır.
Okullarda eğitim ve öğretimin verimliliği kadar bu süreç içerisinde karşılaşılan problemlerin çözümü de
aynı derecede önemlidir. Bundan dolayı, öğrencilerin hazırbulunuşluk seviyelerini tespit etmek,
alınacak tedbirler ve program geliştirme çalışmaları açısından gereklidir. Bu çalışmada mobil cihaz
kullanabilme becerisine sahip tüm okul seviyelerinde kullanılabilecek; öğrencinin hazırbulunuşluk
seviyesinin alacağı dersten bir gün öncesinden belirlenmesine yardımcı olabilecek bir mobil uygulaması
tasarlanmıştır. Çalışmada tasarlanan mobil uygulaması dünyada en çok kullanılan işletim sistemi olan
android işletim sistemi üzerinde Apache Cordova çatısı kullanılarak geliştirilmiştir. Mobil uygulamanın
sınanması için İngilizce dersi ve ilköğretim düzeyinde bir sınıf örnek olarak alınacaktır. Uygulama
sayesinde öğretmen geniş bir filtreleme seçeneği ile her bir öğrencisinin temelde konuya ne kadar
hâkim olduğunu ölçebilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Mobil uygulama, hazırbulunuşluk seviyesinin belirlenmesi, apache
cordova.
1
Bozok Univ., [email protected]
64
Öğrenme Analitikleri İle Çevrimiçi Öğrenme Ortamı Tasarımında Bir Yol Haritası
Muhittin ŞAHİN 1, Adem ÖZGÜR 2, Arif TULUK 3, Halil YURDUGÜL 4
Özet / Abstract
Öğrenenlerin e-öğrenme ortamlarında gezinim davranışları çok büyük bir veri seti oluşturmaktadır.
Gezinim verilerinin içerisinde yer alan örüntüleri keşfederek bu örüntülerin sağladığı bilgiyi
öğrenmenin ve öğretimin niteliğini artırmak ve bununla birlikte kurumsal yararlar için kullanmak
olanaklıdır. Bu konuda iki kavramdan bahsetmek gerekmektedir: Analiz ve analitik kavramları. Veri
kümesindeki örüntüleri keşfetmek analiz kavramı ile açıklanırken, analitik ise örüntüleri keşfetmenin
yanı sıra elde edilen bulguların sergilenmesini ve iletişimini de içeren bir süreçtir. Bu noktada eğitsel
veri madenciliği öğrenme ortamlarından elde edilen veri kümesindeki örüntülerin keşfine odaklanırken
ve öğrenme analitiği yöntemleri ise buradan elde edilecek bulguların öğrenmeyi iyileştirme ve öğretimi
nitelikleştirme amaçlı kullanımına odaklanır. Bu araştırmanın amacı; öğrenenlerin öğrenme
davranışları ve bu davranışlarını değiştirmeye yönelik öğrenme yaşantısı dönütlerine dayalı öğrenme
analitiklerini de içeren çevrimiçi bir öğrenme ortamı tasarımı gerçekleştirmektir. Bu bağlamda öncelikle
çevrimiçi bir e-öğrenme ortamında gerçekleştirilen ve 6 hafta süren Bilgisayar Ağları ve İletişim
dersinde öğrenenlere ilişkin tutulan log kayıtları kullanılmıştır. Öğrenenlere yönelik geliştirilecek
gösterge panelinde yer alacak bilgilerin belirlenmesi için eğitsel veri madenciliği yöntemleri kullanılmış
ve ortaya çıkan bulgulara dayalı olarak da öğrenme analitikleri tasarlanmıştır. Eğitsel veri madenciliği
analizleri yapılırken izlenen adımlar şu şekildedir; (I) Veri türünün belirlenmesi (sürekli / kesikli), (II)
Değişkenlere ve temalara karar verme (entropi, gini index, sınıflama hatası, indirgenmiş standart
sapma), (III) Normallik dönüşümlerinin yapılması, (IV) Veri madenciliği analizlerinin yapılması (naive
bayes, diskriminant analizi, lojistik regresyon, KNN, karar ağaçları) (V) Doğru tahmin etme (accuracy)
değerlerinin hesaplanması, (VI) Değişkenler için yapılacak analizlere karar verme, (VII) Öğrenme paneli
tasarımı olacak şekilde yürütülmüştür. İşlemler sonucunda 5 tema ve 12 değişkene karar verilmiştir.
Veri setinin % 80’i eğitim % 20’si ise test verisi olarak ele alınmıştır. Bu veri setleri ile yapılan analiz
sonuçlarında ise doğru tahmin etme oranları (accuracy) tüm değişkenler için bütün analizlere göre
hesaplanmış ve değişkenler için en yüksek değeri veren analizlere karar verilmiştir. Bu oranlar .62 ile
.92 arasında değişmektedir. Belirlenen değişkenler ve analizlere uygun bir şekilde öğrenme panelleri
yardımı ile bir sistem mimarisi geliştirilmiştir. Bu çalışmayla, bu konuda çalışacak olan araştırmacı ve
tasarımcılara süreçlerin ve tasarımların niteliği hakkında paylaşımlarda bulunulması düşünülmüştür.
Anahtar Sözcükler / Key words : Öğrenme analitikleri, eğitsel veri madenciliği, çevrimiçi öğrenme
ortamları, gösterge paneli.
1
Hacettepe Univ., [email protected]
Uşak Univ., [email protected]
3
Milli Savunma Bakanlığı, [email protected]
4
Hacettepe Univ., [email protected]
2
65
Öğretmen Adaylarının Dijital Yerlilik Düzeylerinin Belirlenmesi
Ahmet Naci ÇOKLAR 1
Özet / Abstract
Dijital teknolojiler hayatın her alanında köklü değişiklikler meydana getirmektedir. Bu değişim
beraberinde teknoloji kullanım becerisi de gerektirmekte bu açıdan dijital bölünme kavramı ortaya
çıkmaktadır. Dijital teknolojinin hayatlarına sonradan girdiği dijital göçmenler ile dijital teknoloji ile
birlikte doğan dijital yerliler Prensky tarafından ortaya atılan bir kavramdır. Günümüz öğretmen
adayları 1990 ve sonrası kuşak olarak dijital yerli, kimi kaynaklara göre ise Y kuşağı grubunda yer
almaktadır. Bu araştırmada geleceğin teknoloji odaklı eğitimlerine ışık tutacak öğretmenlerin dijital
yerlilik düzeyi araştırılmıştır. Bu kapsamda 2015-2016 öğretim yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi
Eğitim Fakültesi son sınıfında öğrenim gören 186 öğretmen adayından veri toplanmıştır. Veri toplamak
amacıyla Teo, Kabakçı Yurdakul ve Ursavaş (2014) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Dijital Yerlilik Ölçeği
kullanılmıştır. Verilerin analiz süreci devam etmektedir. Bulgular paylaşılacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Dijital yerliler, teknoloji kullanımı, öğretmen adayı, dijitallik.
1
66
Öğretmen Adaylarının Fonksiyonların Öğrenilmesine İlişkin Tasarladıkları Gerçek Yaşam Bağlamlı
Etkinlik: S Health Uygulaması
Aytuğ ÖZALTUN ÇELİK 1, Esra BUKOVA GÜZEL 2
Özet / Abstract
Gerçekçi matematik eğitiminin gerçeklik prensibinde, matematiksel öğrenmenin ilk olarak öğrencilere anlamlı
gelen durumlarla başlaması gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Öğrenciler gerçek yaşam durumları ile karşı karşıya
bırakıldıktan sonra onları anlamlandırmaya çalışacaklar ve böylelikle matematiksel kavramlara yönelik
soyutlamalar yapabileceklerdir. Bu doğrultuda, öğrencilere sunulacak etkinliklerin gerçek yaşam durumlarını
içermesi önemlidir. Öğrencileri doğrudan soyut kavramlarla karşılaştırmak yerine, kendi yaşantılarının içerisinde
bulunan durumları barındıran mantıksal matematiksel etkinliklerle karşılaştırılması gerekmektedir. Bunun
yanında, matematikte pek çok konu için temel olan fonksiyon kavramını öğrencilerin kavramsal olarak
öğrenmeleri gerçek yaşam ile ilişkilendirilerek daha olası hale gelmektedir. Aksi halde, fonksiyon kavramına ilişkin
işlemsel anlamanın ötesine geçemeyeceklerdir. Söz konusu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının
fonksiyonların öğrenilmesine ilişkin tasarlamış oldukları gerçek yaşam bağlamlı etkinliği incelemektir. Durum
çalışması deseninden yararlanılan bu çalışmanın katılımcılarını son sınıfta öğrenim görmekte olan iki matematik
öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Öğretmen adayları işbirliği içerisinde "Birinci dereceden fonksiyonu açıklar."
kazanımına ilişkin bir etkinlik tasarlamışlardır. Öğretmen adaylarına bu etkinlik tasarlama sürecinde herhangi bir
müdahalede bulunulmamıştır. Etkinliği tasarlamalarının ardından etkinliği söz konusu amaçla ne şekilde
ilişkilendirdiklerini anlamak için öğretmen adaylarıyla görüşme yapılmıştır. Sonrasında, öğretmen adayları etkinlik
üzerinde bir öğrenci ile klinik mülakat gerçekleştirmişlerdir.
Öğretmen adayları tasarladıkları etkinlikte bir telefon uygulaması olan S Health uygulamasından
yararlanmışladır. Bu uygulamayı seçmelerinin nedeni, hemen hemen tüm öğrencilerin bu tür bir uygulamaya
ilişkin bilgilerinin olabileceğinden öğrencilere anlamlı olacağını düşünmeleridir. Hazırlanan etkinlik
incelendiğinde, etkinliğin öğrencilerin bir fonksiyon ifadesine ulaşmaları için genelleme yapmalarını sağlayacak
nitelikte bir etkinlik olduğu görülmektedir. Ek olarak, öğretmen adayları fonksiyonun farklı gösterimleri arasındaki
geçişleri etkinliğe dahil etmişlerdir. Ancak, etkinlikte yer alan tanım kümesi, değer kümesi gibi kavramları
öğrenciler daha önceden bilmemektedirler. Dolayısıyla bu noktada, öğretmenin sorularıyla etkinliği desteklemesi
ve öğrenme ortamını zenginleştirmesi önemlidir. Öğretmen söylemleri ve müdahaleleri söz konusu etkinliğin
öğrencileri ilgili amaca götürmede belirleyici olacaktır. Buna karşın, bağlam gerçek bir durum içerdiğinden
öğrencilere anlamlı gelebileceği için etkinliğin farklı öğrenci gruplarına uygun olarak revize edilip uygulanabileceği
düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Fonksiyon, gerçek yaşam durumu, matematiksel etkinlik, matematik öğretmeni
adayı.
1
2
Pamukkale Univ. , [email protected]
67
Öğretmen Adaylarının Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Bağlamında Sosyal Medya Kullanımı
Cemal AKÜZÜM 1, Hüseyin KARABIYIK 2, Mehtap SARAÇOĞLU 3
Özet / Abstract
Eğitimden sağlığa, savunma alanından bilimsel çalışmaya ve eğlenceye kadar hemen her alanda yer alan internet,
günümüzde insanoğlunun yaşamında varlığını yüksek oranda hissettirmektedir. Öyle ki, internet sosyal,
ekonomik ve kültürel yaşamı ve kişilerarası etkileşimi yeniden şekillendirmekte ve birçok yeni iletişim kurma
yollarının hayatımıza girmesine neden olmaktadır. Kullanıcıların diğer kullanıcılarla içinde bulunduğu ağ ile
etkileşim kurmasına imkân tanıyan, kullanıcı temelli içeriğin vurgulandığı ve içerik paylaşımın yapıldığı,
“okunabilir ve yazılabilir web olarak tanımlanan web 2.0 ile yeni internet uygulamaları ortaya çıkmaya başlamıştır.
Literatürde sosyal ağlar, sosyal iletişim ağları, sosyal paylaşım siteleri ve çevrimiçi topluluklar olarak isimlendirilen
tüm bu web 2.0 uygulamaları genel olarak “sosyal medya” olarak tanımlanmaktadır. Sosyal medya, isminde
medya olmasına rağmen geleneksel medyadan farklı özelliklere sahiptir. Özgünlüğünü yaratan en önemli
farklılığı, herhangi bir kişinin sosyal medyanın içeriğini yaratabilmesi, yorumda bulunabilmesi ve katkı
sağlayabilmesidir. Bu farklılık bireyin aktif olmasına imkân sağlamaktadır. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı,
izleyiciyi merkeze alan yaklaşımların başında gelmektedir. İzleyici, merkeze alan yaklaşımların temel iddiası;
izleyicinin kitle iletişim gönderilerine karşı seçici olduğu, ileti ve kanalları seçerken de bireysel durumundan
hareketle beğenisinin, düşüncelerinin ve gereksinimlerinin uygunluğuna göre tercihte bulunduğudur. Sosyal
medyanın, yeni kişilerle tanışma, yeni dostluklar kurma için ortam yaratması gibi avantajları, bu noktada yeni bir
kitle iletişim aracı olmasından dolayı sosyal medyayı farklı bir boyuta taşımaktadır. Online sosyal medya sosyal
hayatı küçültmesinin yanı sıra, etkileşim ve paylaşımı artırdığı için kişileri daha sosyal bir canlıya dönüştürdüğü
söylenebilir. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımını temel alarak Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesinde
formasyon eğitimi alan öğretmen adayları üzerinde yürütülen bu çalışmanın amacı, sosyal medya kullanan
öğretmen adaylarının elde etmiş oldukları doyumları ortaya koymak ve kişilerde sosyal medya kullanımının
bırakmış olduğu etkileri incelemektir.
Bu araştırma tarama türünde betimsel bir çalışmadır Araştırmanın evrenini 2015-2016 yılında Dicle Üniversitesi
Ziya Gökalp Eğitim Fakültesinde formasyon eğitimi alan öğretmen adayları oluşturmaktadır. Formasyon eğitimi
alan farklı branşlardan tesadüfi örnekleme yolu ile belirlenen gönüllü öğrenciler araştırmanın örneklemini
meydana getirmektedir. Araştırmada öğretmen adaylarının sosyal medyadan sağladığı doyumları belirlemek için
hazırlanan ifadeler ve cinsiyet, yaş, ikamet edilen yer gibi demografik sorulardan oluşan ölçek kullanılmıştır. Tüm
analizler SPSS 21.0 istatistik paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın sonuçlarına göre sosyal medya kullanımında etkili olan ve sosyal medya kullanımından elde edilen
doyumu açıklayan faktörler çeşitli değişkenler açısından incelenmiştir. Öğrencilerin, özellikle arkadaş edinmek ve
arkadaş çevrelerini geliştirmek için sosyal medyadan yararlandıkları söylenebilir. Sosyal medyanın sunmuş olduğu
özgürlük ortamında kim olduğunu, sosyo-demografik özelliklerini belli etmeden gerçekleştirilen iletişim, özellikle
gençlerin yeni arkadaşlar edinmek ve sosyal çevrelerini geliştirmek için sosyal medya sitelerinden
faydalandıklarını göstermektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Sosyal medya, kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı, öğretmen adayı, web 2.0.
1
3
Siirt Univ. , [email protected]
2
68
Öğretmen Gözüyle Görsel Programlama Öğretimi
Hüseyin ÖZÇINAR 1, Esra YECAN 2, Tayfun TANYERİ 3
Özet / Abstract
Kodlamanın her öğrencinin kazanması gereken bir “21. yüzyıl becerisi” olduğu düşüncesi bir çok ülkenin
ilköğretim ya da orta öğretim programına görsel kodlama derslerinin dahil olmasını sağlamıştır. Bazı
ülkeler programlamayı zorunlu olarak öğretim programına eklerken, bazı ülkelerde resmi olarak
öğretim programının parçası olmasa bile öğretim etkinliklerinin bir parçası olması teşvik edilmeye
başlanmıştır. Ülkemizde politika oluşturucuların bu yöndeki açıklamalarına karşın kodlama dersleri
henüz öğretim programına girmiş değildir. Ancak bazı bilişim teknolojileri öğretmenlerinin Bilişim
Teknolojileri ve Yazılım dersinin bir parçası olarak görsel programlama dilleri öğretimine ilişkin
etkinliklere yer verdikleri bilinmektedir. Bu araştırma da, halihazırda bilişim teknolojileri dersinde
görsel programlama öğretimi yapan öğretmenlerin gözünden ilköğretimde görsel programlama
öğretiminin incelenmesini amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında öğretmenlerin programlama
öğretimi ile ilgili deneyimleri, görüşleri ve önerileri ortaya çıkarılmaya çalışılmış, bu amaçla nitel
araştırma yaklaşımı kullanılmıştır. Çalışmanın katılımcıları amaçlı örneklem yöntemiyle seçilmiş,
programlama öğretimi ile ilgili derinlemesine bilgi etmeye yönelik olarak, en az bir dönemdir
programlama öğretimi yapan ortaokul öğretmenleri belirlenmiş ve katılmaya gönüllü olanlarla yüzyüze
görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya Denizli ilinde görev yapmakta olan altı bilişim teknolojileri
öğretmeni katılmıştır. Veriler yarı-yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmış ve ses kayıtları
alınarak çözümlemeleri yapılmıştır. Öğretmenlerle yapılan yüz yüze görüşmelerde, görsel programlama
dili öğretimine nasıl karar verdikleri, programlama öğretiminde hangi yöntemleri kullandıkları,
ilköğretim düzeyinde programlama öğretiminin etkileri, öğretim programına dahil edilmesi gibi
konularda görüşleri alınmıştır. Veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmekte ve süreç devam
etmektedir. Araştırma sorusuna yönelik temalar, kodlar ve kategoriler oluşturulmaktadır. Araştırma
bulgularının programlama öğretimi konusunda hem politika oluşturuculara hem de ilköğretim
düzeyinde görsel programlama öğretimi konusuyla ilgili alan-yazına katkıda bulunması
beklenmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Programlama eğitimi, bilişim teknolojileri öğretmenliği, ilköğretim.
1
3
2
69
Programlama Eğitiminde Robotik Uygulamaların Önemi
Ufuk TUĞTEKİN1, Esra BARUT 2, Abdullah KUZU 3
Özet / Abstract
Son yıllardaki teknolojik gelişmeler bireylerin tüketimden çok üretime yönelmelerini gerektirmektedir.
Üretim becerilerinin kazandırılması için yurt dışında pek çok ülkede ilköğretim kademesinden itibaren
programlama dersleri verilmektedir. Ülkemizde ise programlama becerilerinin önemi henüz
benimsenmekteyken programlama eğitimin nasıl verilmesi gerektiği üzerine çalışmalar devam
etmektedir. Bu ihtiyaçtan yola çıkılarak yapılan bu araştırmada programlama eğitiminin robotik
uygulamalar ile gerçekleştirilmesi durumunda potansiyel faydalarının neler olabileceği üzerinde
durulmuştur. Programlama becerileri bilgi, kavrama, analiz, sentez ve değerlendirme becerilerinin aynı
anda kullanımını gerektiren problem çözme ve üretim yapma becerilerini kapsamaktadır. Bu nedenle
oldukça karmaşık bir beceri alanı olarak görülen programlama eğitiminin ilkokul seviyesine
indirgenmesinin kolay yollarından birinin robotik uygulamalar olacağı öngörülmektedir. Robotik
uygulamalar robotik sistemlerin çalıştırılması ve kullanılması sürecidir. Robotik uygulamalar endüstriyel
üretim, sağlık, uzay çalışmaları, tarım, savunma sanayi, sinema, inşaat, madencilik, ziraat, nakliyat işleri
ve tehlike içeren vb. ortamlarda kullanılabilmektedir. Robotik uygulamaların eğitim-öğretim
süreçlerine entegre edilmesi ise genellikle insansı robotlar ve Lego robotik setleri aracılığıyla
gerçekleştirilmektedir. İnsansı robotlar daha çok mühendislik alanlarında ve lisans düzeyindeki
öğrencilerin kullanımına uygundur. Robotik uygulamaların ilkokul düzeyinde yapılmasına izin veren
sistemler ise Lego robotik setleridir. Lego robotik uygulamaları eğlenceli ve işbirlikçi çalışmaya izin
vermesiyle birlikte öğrenenlere inşa etmeyi, matematiksel düşünmeyi, işbirlikçi çalışmayı, yaratıcılığı
ve problem çözme becerilerini, programlama mantığını ve mühendislik tasarım süreçlerini
öğretmektedir. Lego robotik setlerinin sürükle-bırak yöntemi ile kolayca programlanabilir yapısı ve takçıkar özelliği sayesinde ilkokul kademesindeki öğrencilerin rahatça programlama becerilerini
kazanabileceği öngörülmektedir. Öğrenenler Lego robotik uygulamalarını kullanarak yapılandırmacı
kuram bağlamında kendi bilgilerini kendileri yapılandırabilmektedir. Sonuç olarak, bir öğrencinin soyut
bilgileri somutlaştırması, eğlenerek işbirlikçi bir şekilde öğrenmesi, kendi bilgisini kendisinin
yapılandırması ve programlama becerilerini kazanması için Lego robotik setlerinin büyük bir
potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Programlama becerileri, robot, robotik uygulamalar, Lego robotik
setleri, problem çözme becerisi.
1
3
2
70
Robotik Destekli Uygulamaların, Öğrencilerin Bilimsel Süreç Becerileri, Akademik Başarıları ve
Motivasyonları Üzerindeki Etkisi: Bir İçerik Analizi Çalışması
Fulya Birsu KAYA 1, Yavuz SAMUR 2
Özet / Abstract
Bu çalışmada robotik destekli uygulamaların öğrencilerin bilimsel süreç becerileri, akademik başarıları
ve motivasyonları üzerindeki etkisini saptamak amacıyla tez ve makaleler analiz edilerek, sonuçların
değerlendirilmesinden oluşan bir içerik analizi çalışması yapılmıştır. Çalışma kapsamında kullanılacak
yayınlara ulaşmak için Google Scholar ile Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi Veritabanı’ndan
yararlanılmış, “eğitimde robotik uygulamaları”, “eğitimde robotik”, “robotik”, “robot”, “lego”, “lego ile
öğrenme”, “lego ve eğitim” vb. anahtar kelimeleri ile tarama yapılarak Türkçe olarak yayınlanan 8 yayın
incelenmiştir. Tarama sonucunda çalışmaya dahil edilmesi uygun görülen bu çalışmalar, “türü,
yayınlandığı yıl, yayınlandığı dergi, çalışmanın yapıldığı üniversite, ait olduğu ana bilim dalı, kullanılan
araştırma yöntemleri, veri toplama araçları, örneklem sayıları, örneklem düzeyleri, uygulama süreleri,
uygulamanın yapıldığı dersler, bağımlı ve bağımsız değişkenleri” bakımından analiz edilmiştir.
Belirlenen tez ve makaleler değerlendirilmek üzere Temizkan (2014)’ın geliştirdiği yayın tasnif aracı,
tarafımdan araştırma amacına uygun şekilde uyarlanarak kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar frekans ve
yüzde tablolarıyla betimlenmiştir. Araştırma kapsamında incelenen yayınların tamamında öğrenme
sürecinde kullanılan lego ve robotik uygulamalarının öğrencilerin bilimsel süreç becerilerini, akademik
başarılarını ve derse olan tutumlarını olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Genel olarak incelenen
yayınların en çok İlköğretim Ana Bilim Dalı’nda gerçekleştirildiği, daha çok Fen ve Teknoloji derslerinde
uygulandığı, veri toplama aracı olarak daha çok tutum ve algı ölçekleri, anketler ve bilimsel süreç
becerileri testlerinin tercih edildiği, çalışmalarda hem nicel hem nitel hem de karma araştırma
yöntemlerinin kullanıldığı, örneklem sayılarının genelde 25-45 arası değiştiği, daha çok ortaokul düzeyi
ile çalışıldığı ve uygulama sürelerinin oldukça kısıtlı olduğu görülmüş, çalışmaların 2010-2014 yıllarına
ait olduğu saptanmıştır. Çalışmaların çoğunda, öğrenme sürecinde robotik destekli uygulamalar
geliştirmek için Lego Nxt Robot Kiti kullanıldığı dikkat çekmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Robotik, robotik destekli uygulamalar, lego, bilimsel süreç becerisi,
akademik başarı, motivasyon.
1
2
Bahşehir Univ. , [email protected]
71
Robotik Uygulamalar ile Bilgi İşlemsel Düşünme Becerilerine Bakış
Esra BARUT 1, Ufuk TUĞTEKİN 2, Abdullah KUZU 3
Özet / Abstract
Robotik uygulamalar robotların çalışmasını ve kullanılmasını ifade etmektedir. Günümüzde endüstriyel
üretimden tarıma kadar uzanan geniş bir yelpazede kullanım alanı bulan robotik uygulamalar eğitim
alanında ise, genellikle insansı robotlar ve Lego robotik setleri şeklinde karşımıza çıkmaktadır. İnsansı
robotlar daha çok mühendislik alanlarında kullanılırken, Lego robotik setleri okulöncesi düzeyindeki
öğrencilerden itibaren tüm bireylerin kullanımına uygundur. Lego robotik uygulamaları bireylere inşa
etme, matematiksel düşünme, işbirlikçi çalışma, yaratıcılık ve problem çözme becerilerine ek olarak
bilimsel yöntemi, programlama mantığını ve mühendislik tasarım süreçlerini öğretmektedir. Lego
robotik setlerinin kullanımıyla kazanılan beceriler bilgi işlemsel düşünme becerilerini de desteklediği
için bu çalışmada Lego robotik uygulamalarının bilgi işlemsel düşünme becerileriyle ilişkilendirilmesi
amaçlanmaktadır. 21. yüzyıl becerilerini kapsayan bilgi işlemsel düşünme becerilerinin öğrencilere
kazandırılmasının günümüz dünyasında büyük önem taşıdığı ve alanyazında robotik uygulamalar
bağlamında bilgi işlemsel düşünmeye yönelik çalışmalarda eksiklik olduğu görülmektedir. Bu nedenle
bu çalışma ile bilgi işlemsel düşünme ve robotik uygulamalarının ilişkisinin belirlenmesinin alanyazına
katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bilgi işlemsel düşünme becerisi, bireylerin bilgi işleme süreçlerine
uygun olarak problemleri çözme ve çözüm süreçlerini diğer problemlere genelleyebilme, algoritmik
düşünerek çözüm süreçlerini otomatikleştirme, bilgiyi düzenleyerek ve analiz ederek dönüştürme,
bilgisayar uygulamaları ile bilgiyi somutlaştırma, soyutlaştırma ve modelleme becerilerini ardışık olarak
işe koşabilme zihinsel aktivitelerini kapsamaktadır. Alanyazında yapılan çalışmalarda problem çözme
ve programlama becerisi ile bilgi işlemsel düşünme becerisinin birbirini olumlu yönde etkilediği
görülmektedir. Gelecek nesillerin bilgileri özümseyerek yeni bilgi üretmelerini sağlamak için bilgi
işlemsel düşünme becerilerinin geliştirilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak,
öğrencilerin bilgi işlemsel düşünme becerilerinin geliştirilebilmesi için özellikle eğitim-öğretim
süreçlerinde Lego robotik uygulamalarının kullanılmasının büyük önem taşıdığı söylenebilir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Robot, robotik uygulamalar, bilgi işlemsel düşünme, 21. yy. becerileri,
programlama becerisi.
1
3
2
72
Sınıf Öğretmeni Adaylarının Matematik Öğretimi Kavramlarına İlişkin Metafor Algıları
Aysun Nüket ELÇİ 1
Özet / Abstract
Alanı öğretme bilgisi (pedagogical content knowledge) bir konuyu öğrencilere anlaşılır kılmak için en
uygun analojileri, şekilleri, örnekleri, açıklamaları, gösterimleri, konunun öğrenimini kolaylaştıracakzorlaştıracak yaklaşımları ve farklı yaş ve seviyedeki öğrencilerin öğrenme ortamına getirdikleri
kavramları bilme olarak tanımlanmaktadır. Bunlardan biri olan metafor eğitimde yeni bilginin daha
önceden bilinen eski bilgiyle benzer ve farklı yönlerinin ortaya konularak ilişki kurulması, bireylerinin
eğilimlerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Öğrenciyi matematikle ilk tanıştıran öğretmen olması
bakımından matematik öğretmenlerinin yanı sıra sınıf öğretmenleri bu konuda oldukça önemli bir role
sahiptir. Bu nedenle çalışma grubu olarak sınıf öğretmeni adayları seçilmiştir. Bu çalışmada Sınıf
Öğretmeni Adaylarının alanı öğretme bilgisini nasıl algıladıklarını ortaya çıkarmak amacıyla “matematik
öğretimi” kavramına yönelik metafor algıları incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 2015-2016
öğretim yılında Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümünde Sınıf Öğretmenliği
Anabilim Dalında öğrenim gören 110 öğretmen adayından oluşmaktadır. Öğrencilere “Matematik
Öğretimi ……. gibidir. Çünkü ……. .” cümlesindeki boşlukları doldurmaları istenmiştir. Elde edilen veriler
nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Öğretmen adayları matematik
öğretimini hayat, yetiştirme, inşa etme, karmaşık ve zor, eğlenceli başlıkları altındaki metaforlarla
ilişkilendirmişlerdir. Sınıf Öğretmenliği anabilim dalında matematik ve matematik öğretimi arasındaki
ilişkiyi anlayabilecekleri çalışmalar ile alan öğretim bilgisi üzerinde durulabilir. Alan öğretiminde başarılı
olabilmeleri için kendilerini eksik hissettikleri matematik dersi üzerinde çalışmalar yapılabilir. Sınıf
öğretmenliği anabilim dalında Temel Matematik dersi saati arttırılarak bir yıl yerine iki yılda programda
yerini alabilir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Sınıf öğretmeni adayları, matematik öğretimi, metafor.
1
Manisa Celal Bayar Univ. Eğitim Fakültesi , [email protected]
73
Sınıf Öğretmenliği Adaylarının Matematiği Öğretme Bilgisine İlişkin Algıları
Aysun Nüket ELÇİ 1
Özet / Abstract
Alanı öğretme bilgisi (pedagogical content knowledge) bir konuyu öğrencilerin anlayabilmesi için en
uygun analojileri, şekilleri, örnekleri, açıklamaları, gösterimleri, konunun öğrenimini kolaylaştıracakzorlaştıracak yaklaşımları ve farklı yaş ve seviyedeki öğrencilerin öğrenme ortamına getirdikleri
kavramları bilme olarak tanımlanmaktadır (Shulman, 1987). Alanı öğretme bilgisi bir öğretmeninin
sahip olduğu alan bilgisini öğrencilerine öğretebilmesini sağlayacak yolları kapsayan ve sahip olunması
gereken önemli bir bilgi türüdür. Çalışmanın amacı Sınıf Öğretmenliği Adaylarının matematiği öğretme
bilgisine ilişkin algılarını ortaya çıkarmaktır. Nicel araştırma yöntemine dayanan çalışmada, örneklem
110 Sınıf Öğretmenliği Adayından oluşmaktadır. Veriler, Bukova Güzel, Cantürk Günhan, Kula, Özgür
ve Elçi (2013) tarafından geliştirilmiş “Matematik Öğretmen Adaylarının Alan Öğretimi Bilgilerine İlişkin
Algı Ölçeği” ile toplanmıştır. Söz konusu ölçek “Öğretim Stratejileri Bilgisi”, “Matematiksel Dil ve
Sembol Bilgisi”, “Kavram Yanılgısı Bilgisi”, “Öğrenci Bilgisi” ve “Program Bilgisi” olmak üzere beş boyut
ve on yedi maddeden oluşmaktadır. Ölçek örneklem grubuna Matematik Öğretimi Dersini almadan
önce ön algılarını belirlemek amacıyla uygulanmıştır. Verilerin analizinden ön algılayışlar öğrencilerin
“Matematiksel Dil ve Sembol Bilgisi”, “Kavram Yanılgısı Bilgisi” ve “Program Bilgisi” boyutlarında
sıkıntılarının olduğu görülmüştür. Ölçeği geliştiren araştırmacıların ölçeğin alanı öğretme bilgisi
açısından sadece ön fikir verdiği, gerçek anlamda sahip olunan alanı öğretme bilgisi açısından
durumlarının daha iyi ortaya çıkarılması için görüşmelerin ve sınıf içi gözlemlerin yapılması önerisi bu
çalışmada da önerilmektedir. Bu bağlamda Sınıf Öğretmenliği Adaylarının söz konusu boyutlardaki
eksikliklerini giderecek etkinliklerin uygulanması ve Matematik Öğretimi Dersini aldıktan sonraki
değişimleri ile ilgili çalışmalar yapılabilir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Alan öğretme bilgisi, sınıf öğretmenliği adayları, matematik öğretmen
adaylarının alan öğretimi bilgilerine ilişkin algı ölçeği.
1
Manisa Celal Bayar Univ. Eğitim Fakültesi , [email protected]
74
Sınıfiçi Kullanıma Yönelik Dijital Matematik Öğrenme Etkinliklerine Örnekler
Ayten ERDURAN 1, Işıkhan UĞUREL 2, Melike YİĞİT KOYUNKAYA 3
Özet / Abstract
Günümüzde teknoloji destekli matematik eğitimi hızla yaygınlaşmaktadır. Öğretimde teknolojiden
yararlanma sürecinde merkezi yeri alan yaklaşımlardan biri belirli özellikler temelinde geliştirilmiş
dinamik matematik programlarının kullanılmasıdır. Bunun yanında matematik öğrenme etkinlikleri
matematik öğrenimi ve öğretimini güçlendirmede önemli bir yere sahiptir. Özellikle son yıllarda
teknolojide meydana gelen gelişmelerle beraber, dijital matematik öğrenme etkinliklerinin önemi hızla
artmaktadır. Dijital matematik öğrenme etkinliği, öğrenci merkezli, bireyin bilgiyi yapılandırmasını
sağlayan, model kurma, soyutlama, mantıksal çıkarımlarda bulunma gibi süreçleri içeren, öğrencilerin
matematiksel kavramları anlamalarını sağlayan dijital ortamda geliştirilmiş etkinliklerdir. Internet ve
Web (World Wide Web) kavramlarının sıklıkla kullanıldığı günümüzde, Web servisi ile ulaşılabilecek
dijital matematik öğrenme etkinlikleri eğitim amaçlı kullanılabilir. Bu tür sanal dinteraktif matematik
ortamları herhangi bir yazılım bilgisini gerektirmediği için öğretmene ders anlatımında pratik ve hızlı
çözümler sunabilmektedir. Matematik öğretiminde kullanılabilecek online öğrenme araçlarını içeren
çok sayıda web sitesi bulunmaktadır. Ancak hem literatürde bu tür kaynaklara yönelik yeterli sayıda
araştırmanın yapılmamış olması hem nitelikli örnekleri içeren web sitelerini belirlemenin kolay
olmaması nedeniyle bu tür öğrenme ortamlarından uygun biçimde yararlanma oranı düşük
kalmaktadır. Bu nedenle özellikle ülkemizdeki matematik öğretmenlerinin kolaylıkla kullanabileceği ve
öğretimlerini destekleyici öğrenme-öğretme ortamlarını belirlemek yararlı olacaktır. Bu çalışmada
amaç özellikle web destekli görsel öğrenme araçlarının kullanılabileceği ve dijital matematik öğrenme
etkinlikleri içeren ortamların tanıtılması, öğretmenlerin bu tür online kaynaklara yönelik
farkındalıklarının arttırılmasıdır. Bu çerçevede yazarlarca günlük ortalama ziyaret edilme sayıları yüksek
interaktif öğrenme araçlarının yer aldığı örnek web siteleri (www.dreambox.com,
www.phet.colorado.edu ve www.desmos.com) ve içerik örnekleri sunulmaktadır. İçerik örneklerinde
web sitelerindeki interaktif öğrenme araçlarına uygun belirlenen çerçevede dijital etkinlik çalışmalarına
yer verilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Etkinlik, matematik eğitimi, interaktif öğrenme araçları.
1
3
2
75
Students’ Views Towards the Augmented Reality Activities
Recep ÖNDER 1, Rasim ÖNDER 2
Özet / Abstract
In recent years, the increasing use of augmented application of technology in education is a technology that is
useful to students in the field of education has the potential. These technologies provide the opportunity to
interact on a real image of the virtual object. However, textbooks augmented reality technology, due to recognize
opportunities in the classroom boards and stationary objects in a multimedia learning environment to be
converted into opportunities, increasing functional richness of the environment and provide the operation of
different channels in cognitive learning. Augmented reality is the process of teaching and learning to help
students understand abstract concepts that students learn and it was determined that significantly to increase.
Augmented reality, especially in the field of education the students' interest, motivation and experience to
increase, it is stated the acquired knowledge and skills in a virtual environment is preferred due to be transferred
to the real environment. In this context, towards the use of the reality augmented for determine students' views
was conducted semi-structured interviews with sixth grade students of primary school. In this presentation, it
made this interview will be presented the work and findings and conclusions will be discussed in the relevant
literature. Augmented reality applications used in the research was made by using color mix program.
For interviews, two lecturers at the university employees using the augmented reality application which two
students with their studies and preliminary discussions have been made and the relevant literature the scanned
was created item pool. Based on this article, an interview form five-article considering the purpose of the study
was prepared. Prepared interview form content validity were presented to the expert level in terms of
compliance and the implementation of the question. After the arrangements made in the whether of interview
questions is clear and understandable, and a pilot study was conducted to determine the time needed to leave
for interview. After the necessary adjustments after the pilot study, interviews with fifteen students from sixth
grade student in a primary school in Buca district of Izmir province was conducted. The interviews were recorded
with audio recording is stored for analysis after making the casting operation. The data analysis phase of which
are casted were subjected to content analysis and findings are grouped according to content properties for work
purposes. Students who interviewed of augmented reality application of the research results have indicated that
increased their attitude and motivation towards the course. The students stated that the interactive feature of
the course with augmented reality applications more enjoyable. In addition, this application has been observed
that the students develop their psychomotor behavior.
Anahtar Sözcükler / Key words : Augmented reality, student views.
1
2
Süleyman Demirel Univ. , [email protected]
76
The Applications of The Simulation in The Automotive Technologies Training in Higher Vocational
Schools
Haluk İŞLER 1
Özet / Abstract
This paper contains; definitions, types, benefits and limitations of the simulation; the forms and benefits of the
simulation applications in the automotive technologies training; the proposals for simulation applications in the
automotive technologies training.
Simulation can be defined as an imitation of the matters, systems, processes and procedures. Simulation widely
used in areas such as design and R & D works, military, medical and engineering applications, testing and quality
control, performance optimization, education-training, entertainment. Simulation techniques can be adapted to
almost every discipline.
Simulation techniques are often divided in the form into three techniques; "real ", " virtual " and " structured ".
Simulation offers great opportunities; to minimized the costs and risks in areas where implementations of it;
speed up processes; to make experimentations and practices can not done in real life; to develop processes have
infinite alternatives based on analytical and synthesis. However it is not always exactly possible to imitate the
real environments or events by the simulation techniques. Especially preliminary work necessary for the
preparation of simulation models in the training becomes more.
In automotive technology training, training with real materials and equipments becomes quite difficult, to be
expensive and dangerous and efficiency decreases in large groups. In addition, as quickly renew the training
environments are very difficult because of the very rapid development of the technology. In order to reduce
these drawbacks, simulation applications should be used effectively in automotive technology training. In the
automotive technology training, all simulation techniques used, particularly "real" and "virtual". In “real”
simulation technique, the training processes are carried out by made representative models of the real
automotive systems or command with real automotive systems by devices containing, electric-electronic–
computer. In virtual simulation technique, training materials and methods has been prepared entirely in a virtual
environment based on different scenarios. "Structured" simulation technique is mostly used in the automotive
technology R & D activities.
The following simulation combinations should be prepared for effective training of the automotive technologies
that there are significant improvements in terms of smart cars:
•Engine Management Systems
•Motion Control & Powertrain Systems
•Safety, Comfort , Communication and Entertainment Systems
•Maintenance, Repair and Diagnostic
•Electric and Electronic Installations, CAN bus LIN Bus MOST -bus
•EV-HEV-Fuel Cell Vehicle Technologies
Anahtar Sözcükler / Key words : Simulation, higher vocational school, training, automotive, technology.
1
Ege Univ. Ege Higher Vocational School , [email protected]
77
The student teachers’ technology use and intentions for blended learning based courses
İlker ÇOBANOĞLU 1, Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU 2
Özet / Abstract
Teachers and students are able to enrich their learning and teaching experiences with the help of the
Internet and online learning tools which provide them various and flexible learning opportunities. It is
becoming more vital for the teacher candidates to possess digital literacy skills in order to raise learners
so called digital natives. Therefore, student teachers’ ICT use and tendency for blended learning which
encompasses face-to-face lessons with online learning was investigated. The sample includes 313
student teachers (231 female, 82 male) from seven departments of Ege University, Faculty of
Education. In this survey, an 18-item questionnaire which is developed by the researchers was
administered. The data regarding student demographics, technology ownership, using PC and the
Internet for educational purposes and preference for blended learning based course was collected.
Majority of the students have PCs (n=282; 90.1%) and the Internet (n=288; 92%) and 50,5% of them
spend 1-3 hours per day on the Internet. For 93.9% of them (n=294), the Internet is the main resource
for retrieving information. Despite their common Internet use, majority of the students (n=290; 92.7%)
have never participated an online course before. Nevertheless, 39.9% (n=125) of them declared their
intentions for blended learning model in theoretical courses while 38.3% (n=120) choose it for applied
courses. This finding posits that although they lack of online learning experience, as active ICT users
they have positive views about online and face-to-face instruction integrated courses - namely blended
or hybrid courses-. Hence, it is considered to be encouraging for educators of student teachers to
design and implement blended learning based courses.
Anahtar Sözcükler / Key words : Student teachers; blended learning; hybrid learning; ICT use; Internet
use.
1
2
78
Towards More Visual Literate Students: Teachers Are Designing Infographics
Pınar NUHOĞLU KİBAR 1, Buket AKKOYUNLU 2
Özet / Abstract
As a group of essential skills for interpreting and creating visual messages (Brill, Kim, & Branch, 2007),
visual literacy becomes more and more vital for learners who are experiencing “pictorial turn”, which
emphasizes the increasing purpose of visuals for meaning making than entertainment (Felten, 2008).
In order to improve visual literacy skills, practicing on decoding and encoding visuals is proposed. In
this study creating infographic is selected and handled as a way of improving visual literacy skills
because of its power of conveying complex information easily in a more memorable way (Smiciklas,
2012). Teachers who has to be inevitably visual literate to produce visual literate students (Eilam, 2012)
constitutes the target group of this study. 61 teacher from different branch has attended to the study
within the seminar program that was conducted two days. The seminar was carried out as the second
cycle of the teacher seminar based on infographic design model (Nuhoğlu Kibar & Akkoyunlu, 2015)
which was developed through educational design research model perspective. Through this study
infographic design process and the seminar program is explained and the reflection of teachers about
the seminar is reported.
Anahtar Sözcükler / Key words : Infographic design, visual literacy, teachers.
References
Brill, J. M., Kim, D., & Branch, R. M. (2007). Visual Literacy Deﬁned—The Results of a Delphi Study: Can
IVLA (Operationally) Deﬁne Visual Literacy? Journal of Visual Literacy, 27(1), 47-60.
Eilam, B. (2012). Teaching, Learning, and Visual Literacy: Cambridge University Press.
Felten, P. (2008). Visual literacy. Change: The magazine of higher learning, 40(6), 60-64.
Nuhoğlu Kibar, P., & Akkoyunlu, B. (2015). Searching for Visual Literacy: Secondary School Students are
Creating Infographics. In S. Kurbanoğlu, J. Boustany, S. Špiranec, E. Grassian, D. Mizrachi, & L. Roy
(Eds.), Information Literacy: Moving Toward Sustainability (Vol. 552, pp. 241-251): Springer
International Publishing.
Smiciklas, M. (2012). The power of infographics: Using pictures to communicate and connect with your
audiences: Que Publishing.
1
2
79
Türkiye’de Eğitim Ortamlarında Artırılmış Gerçeklik Uygulamaların Kullanıldığı Araştırmaların
İncelenmesi
Hatice Çilem PEKŞEN1, Yavuz SAMUR 2
Özet / Abstract
Bu çalışmada eğitim ortamlarında artırılmış gerçeklik uygulamalarının kullanıldığı tez ve makalelerin
analiz edilmesi ve sonuçların değerlendirilmesini kapsayan bir içerik analizi yapılması amaçlanmaktadır.
Çalışmada kullanılacak yayınlara ulaşmak için Bahçeşehir Üniversitesi Merkez Kütüphanesi ile Yüksek
Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi Veritabanı’ndan yararlanılarak “artırılmış gerçeklik”,
“zenginleştirilmiş gerçeklik” ve “genişletilmiş gerçeklik” anahtar kelimeleri ile tarama yapılmış ve
Türkçe olarak yayınlanan 10 adet makale ve tez incelenmiştir. Tarama sonucunda uygun görülerek
araştırmaya dahil edilen bu araştırmalar türü, yayınlandığı yıl, çalışmanın yapıldığı üniversite, ait olduğu
ana bilim dalı, yayınlandığı dergi, kullanılan araştırma yöntemleri, veri toplama araçları, örneklem
sayıları, örneklem düzeyleri, uygulama süreleri, uygulamanın yapıldığı dersler, kullanılan artırılmış
gerçeklik uygulamaları ve sonuçları bakımından incelenmiştir.
Elde edilen sonuçlar frekans ve yüzde tablolarıyla betimlenmiştir. Genel olarak incelenen yayınların
daha çok Atatürk Üniversitesi’nde ve Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı’nda
gerçekleştirildiği, daha çok Geometri dersinde uygulandığı, çalışmalarda daha çok nicel araştırma
yöntemlerinin kullanıldığı, veri toplama aracı olarak daha çok yarı yapılandırılmış görüşme ve akademik
başarı testlerinin kullanıldığı, örneklem sayılarının daha çok 100-149 arası değiştiği, örneklem için daha
çok ortaokul düzeyi ile çalışıldığı ve uygulama sürelerinin en çok 4 hafta olduğu görülmüştür. Yapılan
araştırmada analiz edilen çalışmalar incelendiğinde en çok yayının 2014 yılında yapıldığı, en çok Metaio
Creator, Slartoolkit uygulamalarının kullanıldığı görülmektedir. Analiz sonuçlarına göre araştırma
kapsamında analiz edilen yayınlarda öğrenme sürecinde kullanılan artırılmış gerçeklik uygulamalarının
öğrencilerin akademik başarı ve bilişsel yük açısından anlamlı bir farklılık yarattığı, öğrenmeye yönelik
görüşlerinin olumlu düzeyde arttığı, korku ve endişelerin azaltılmasına destek sağladığı sonucuna
ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Artırılmış gerçeklik, zenginleştirilmiş gerçeklik, eklenmiş gerçeklik.
1
2
Bahçeşehir Univ., [email protected]
Bahçeşehir Univ., [email protected]
80
Türkiye’de Online Eğitim Standartlarının Belirlenmesi
Erhan DELEN 1
Özet / Abstract
Ülkemizde online eğitim Yükseköğretim kurumlarının bünyesinde bulunan ve sayıları giderek artan
Uzaktan Eğitim Merkezleri tarafından yürütülmektedir. Ancak bu merkezlerde bulunan eğitilmenler ve
içerik geliştiricileri çoğunlukla kendi eğitim hayatlarında online ders tecrübesi yaşamış kişiler
değildirler. Buna ek olarak, online eğitim faaliyetlerinden yararlanan öğrenciler de geleneksel öğretim
ortamından çok farklı olan uzaktan eğitim programlarına online eğitim ile ilgili bir ön tecrübe
istenmeksizin kabul edilmektedirler. Bu durum da verilen eğitimin ne derece amacına uygun
verilebildiğini sorgulanır hale getirmektedir. Online eğitim sistemini eğitim sistemlerine daha erken
adapte etmeyi başaran ülkeler bazı online eğitim kalite standartlarını baz alarak eğitim faaliyetlerinin
kalitesini yükselmeye çalışmaktadırlar. Ancak ülkemizde bu amaçla kabul gören standartlar henüz
yaygın bir şekilde kullanılmamaktadır.
Online eğitimin kalitesini artırmaya yönelik olarak Quality Matters (QM) adlı bir organizasyonun
belirlediği standartlar Amerika’da ve uluslararası düzeyde dokuz yüzden fazla kurum tarafından
kullanılmaktadır (www.qualitymatters.org). QM’nin belirlemiş olduğu standartlar 8 alt başlık altında 43
ayrı maddeden oluşmaktadır. İsteyen kurumların online eğitim platformları bu maddelere göre QM
uzmanları tarafından değerlendirilerek eksiklikler belirlenebilmektedir. Belirlenen eksiklikler QM
uzamanları tarafından sunulan tavsiyelerle giderilerek online eğitimin kalitesi artırılabilmektedir.
Uzman değerlendirici olabilmek için de yine QM tarafından sunulan eğitimlere katılıp yetki sertifikası
almak gerekmektedir.
Online eğitimin yaygınlaştığı ülkemizde de yukarıda bahsi geçen QM standartlarına benzer standartlar
belirlenerek Yükseköğretim kurumlarında online eğitimin kalitesi artırılabilir. Bu çalışmada QM
standartlarını oluşturan alt başlıklar ışığında Uzaktan Eğitim Merkezleri’nin ve online derslerde etkin
olan eğitimcilerin dikkat etmesi gereken noktalar Türkiye eğitim sisteminin şartları da göz önünde
bulundurularak tartışılacak ve online eğitimin kalitesi artırmaya ilişkin tavsiyelerde bulunulacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Uzaktan eğitim, online eğitim, standartlar, quality matters.
1
Giresun Univ. , [email protected]
81
Umay’ın Limit Öğretimindeki Örnek Seçimi ve Kullanımı
Semiha KULA ÜNVER 1, Esra BUKOVA GÜZEL 2
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı bir ortaöğretim matematik öğretmeni adayının limit öğretimindeki örnekleri
seçimini ve kullanımını incelemektir. Bu amaç doğrultusunda nitel araştırma yöntemlerinden biri olan
özel durum çalışması deseninden yararlanılmıştır. Çalışma son sınıf ortaöğretim matematik öğretmeni
adayı (Umay) ile yürütülmüştür. Öğretmen adayı hazırladığı ders planına ilişkin öğretimini Uygulama
Okulunda gerçekleştirmiştir. Veriler, Umay’ın limit kavramına yönelik hazırladığı ders planlarından,
derslerinin video kayıtlarından ve yarı-yapılandırılmış görüşmelerin ses kayıtlarından derlenmiştir.
Veriler Umay’ın limit kavramına ilişkin örneklerinin; “kavram ve süreçlerin öğretimi” ve “alıştırmalara
uygulanması” örnek türleri bağlamında analiz edilmiştir. Umay öğretiminde kavram ve süreçlerin
öğretimi bağlamında günlük yaşam örnekleri vermeyi tercih etmiş, alıştırmalara uygulanması
bağlamında ise bu kavramların uygulamalarını yaptırmıştır. Umay’ın örnek seçiminin ve kullanımının
limit öğretimi için genel olarak uygun olduğu söylenebilir. Ancak bazı örneklerinin kavram ve süreçlerin
öğretimine ilişkin verdiği bazı örneklerin kavram yanılgılarına yol açtığı gözlenmiştir. Bu nedenle örnek
seçiminde ve kullanımında öğretmen adaylarının dikkatli olmalarının gerektiği söylenebilecektir. Bu
doğrultuda, öğretmen adaylarının eğitim süreçlerinde bu noktalara dikkat edilmesinin önemli olduğu
düşünülmektedir. Öğretmen adaylarının kavram ve süreçlerin öğretimi ve alıştırmalara uygulanması
bağlamında örnekleri nasıl kullanabileceklerine ilişkin bilgilendirmeleri onlara katkı sağlayabilecektir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Örnek seçimi ve kullanımı, ortaöğretim matematik öğretmeni adayı,
limit öğretimi.
1
2
82
Use of Web 2.0 Applications in Higher Education
Bülent Gürsel EMİROĞLU 1
Özet / Abstract
Developments of web technologies opened a new era for the dissemination of information. At the
early 1990s, Web 1.0 started with a static content offered for users but at the mid 2000s, the concept
of Web 2.0 were offered. Web 2.0 refers to the principles and practice of facilitating information
sharing and social interaction by users generating, altering and uploading web-based content (O’Reilly,
2005) whereas Web 1.0 limits users to the passive viewing and download of largely copyrighted
information. (Liburd, 2011) For Web 2.0, the web moved beyond a static collection of HTML pages
towards a collaborative and interactive environment which promotes participation and harnesses the
power of collective intelligence. Web 2.0 is often known as a user-created web as there is less
requirement for specialised tools or skills to author online content: its participants can easily become
its authors. E-learning incorporating Web 2.0 offers the sense of being a contributing member of a
learning community, which is one of the hallmarks of higher education. The involvement of Web 2.0
in teaching places students in an active role, with increased opportunities for expressing themselves
on a subject and for discussing interpretations and points with their fellow students. Online activities
with social media can help create a framework for individual student preparation. Blogging,
microblogging, wiki writing, audio/ video podcasting, and social networking – is becoming a legitimate
academic activity in many areas of higher education today. Many higher education institutions have
embraced the massive open online course (MOOC) model which sits at the intersection of Web 2.0
technologies and open educational approaches; and where participants interact across distributed
learning spaces using a raft of web 2.0 tools (e.g. Twitter, Blogs, Wikis, Facebook, YouTube, etc.).
Blended approaches, such as flipped learning, also maximise the potential of video creation and
sharing tools, enabling practitioners to deliver learning flexibly outside of the classroom. This paper
explains how Web 2.0 technologies and tools are used in the higher education system at universities.
Anahtar Sözcükler / Key words : Web 2.0, web tools for teaching and learning, web supported higher
education.
1
Kırıkkale Univ. , [email protected]
83
Use of Web 2.0 Technologies to Improve Reflective Thinking Skills
Elif Buğra KUZU DEMİR 1, Gamze BİRİCİK 2, Ali Yavuz ÇAKIR 3, Çağrı ÖZTÜRK 4, Hatice Ferhan ODABAŞI 5
Özet / Abstract
Bir süredir yaygınlaşmakta olan yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının etkisi ile eğitim-öğretim
süreçlerinde öğretme eyleminden çok öğrenme kavramının üzerinde durulmaya başlanması yansıtıcı
düşünmenin önemini artırmıştır. Yansıtma, bireylerin deneyimlerini anlamlandırmaları yoluyla bilgiyi
yapılandırmaları ile kalıcı ve otantik öğrenmeyi sağlayan yansıtıcı düşünme sürecidir. Yansıtma
sürecinde deneyimleri anlamlandırmak için işbirlikli bir ortamda farklı kişilerin bakış açılarından
yararlanmak en önemli noktalardan biridir. Web 2.0 araçları içerik oluşturma, paylaşma ve
düzenlemede kolaylık sağladığı ve aynı zamanda kişiler arası etkileşime de büyük oranda olanak
sağladığı için yansıtma sürecinde etkin olarak kullanılabilecek araçlardır.
Bu betimsel çalışmanın amacı, bireylerin yansıtıcı düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla
kullanılabilecek güncel Web 2.0 teknolojileri ve bu teknolojilerin öğretme-öğrenme ortamlarına
getireceği olası katkıların tartışılmasıdır. Bu genel amaca ulaşabilmek için, alanyazında yer alan Web
2.0 teknolojileri ve yansıtma kavramlarının bir arada irdelendiği çalışmalar incelenerek bir yansıtıcı
uygulama yol haritası oluşturulması hedeflenmiştir. Alanyazın incelendiğinde, birçok araştırmacının
yansıtıcı düşünmeyi arttırmak için Web 2.0 teknolojilerinden yararlanma fikrini odak aldığı
görülmüştür. Bunun yanında, çalışmaların birçoğunun metin tabanlı Web 2.0 araçlarının kullanılması
ile işe koşulduğu; ancak, farklı çoklu ortam öğelerini temel alan Web 2.0 araçları ile ilgili çalışmaların
yetersiz olduğu görülmüştür. Bireylerin yansıtıcı düşünme becerilerini geliştirebilmek için
yaratıcılıklarını işe koşabilecekleri ve diğer bireylerle işbirlikli çalışabilecekleri. Ortamları etkin biçimde
kullanmalarının önemli olduğu düşünülmektedir. Bu bakış açısıyla, çalışmada dijital öyküleme araçları,
mikrobloglar, sosyal etiketleme araçları gibi zengin içerik üretimine ve paylaşımına olanak sağlayan
güncel Web 2.0 teknolojileri üzerine durulmaktadır. Çalışmada, bu teknolojilerin öğrenme-öğretme
süreçlerinde yansıtıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik kullanımı üzerine öneriler sunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Yansıtma, yansıtıcı düşünme, web 2.0 teknolojileri.
1
3
4
5
2
84
Uzaktan Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği Geliştirme Çalışması
Tarık KIŞLA 1
Özet / Abstract
Temelleri 1700'lü yıllara mektupla öğrenim adı altında atılan uzaktan eğitim, bilgi ve iletişim
teknolojilerinin gelişimi ve hayat boyu öğrenme kavramının da yaygınlaşması ile önemi, gerekliliği ve
başarı oranı gitgide artan bir eğitim modeli haline gelmiştir. Günümüzde, genelde internet teknolojileri
kullanılarak gerçekleştirilen uzaktan eğitim, kimi zaman örgün eğitimi destekleyecek şekilde kimi
zamanda harmanlanmış öğrenme (blended learning) modeli içerisinde de eşzamanlı veya eşzamansız
biçimlerde kullanılmaktadır.
Eğitim sisteminde gitgide kendine daha fazla yer edinen uzaktan eğitim programlarının iyi bir şekilde
tasarımı ve değerlendirilmesi büyük önem kazanmaktadır. İyi bir programın tasarımı veya
değerlendirmesi için ihtiyaç analizinin yapılması, hedeflerin belirlenmesi, hedeflere uygun içerik
geliştirilmesi, eğitim ve öğretim ortamlarının tasarlanması, uygun öğretim stratejilerinin ve
değerlendirme yöntemlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu aşamalar gerçekleştirilirken sistemde yer
alan paydaşların uzaktan eğitime yönelik tutumlarını bilmek gerekmektedir.
Bu çalışmada uzaktan eğitime yönelik tutum ölçeği geliştirilmesi amaçlanmıştır. Ölçeğin
hazırlanabilmesi için öncelikle tutum ve tutum ölçümü konularında araştırma yapılmıştır. Ölçek
hazırlanırken öğrencilerin görüşlerinden yararlanabilmek için 83 öğrenciye uzaktan eğitimde
materyaller, kullanılan ortamlar, kullanılan yöntemler, uzaktan eğitimin amaçları ve uzaktan eğitim
hakkında kendi düşüncelerini içeren bir kompozisyon yazmaları istenmiştir. Yapılan alan yazın taraması
ve öğrencilerden elde edilen verilen incelenmesi sonucunda 83 maddelik bir form hazırlanmıştır. Elde
edilen form içerik geçerliliğinin sağlanması amacı ile uzman görüşüne sunulmuştur. Uzman görüşleri
sonucu bir 35 maddelik bir ölçek elde edilmiştir.
Ölçeğin denemelik formu 121 kişilik bir gruba uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliğine ilişkin olarak
yapılan temel bileşenler analizi sonucunda 35 maddenin yer aldığı tek faktörlü bir yapı elde edilmiştir.
Faktörde yer alan maddelerin faktör yükü değerlerinin .30 ile .74 arasında değiştiği ve faktörün toplam
varyansın %28'ini açıkladığı belirlenmiştir. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı (Cronbah Alpha) .89 olarak
tespit edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda; tek boyuttan ve 35 maddeden oluşan geçerli ve güvenilir
bir uzaktan eğitime yönelik tutum ölçeği geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Uzaktan eğitim, tutum, tutum ölçeği, ölçek geliştirme.
1
Ege Univ. Eğitim Fakültesi Böte Bölümü , [email protected]
85
Üç Boyutlu Yazdırma Teknolojileri ve Türkiye’de Kullanımı
Kadir DEMİR 1, Elif Buğra KUZU DEMİR 2, Cansu ÇAKA 3, Ufuk TUĞTEKİN4,
Hakan İSLAMOĞLU 5, Abdullah KUZU 6
Özet / Abstract
Bu çalışmanın amacı; üç boyutlu (3B) yazdırma teknolojilerini tanıtmak, eğitimle ilişkisini açıklamak ve
ülkemizde nasıl kullanıldığını incelemektir. Tıp, mimarlık ve birçok alanda yaygın olarak kullanılan 3B
yazdırma teknolojileri eğitim alanında da giderek artan bir ilgiyle karşılanmaktadır. Plastik, oyun
hamuru, metal gibi birçok hammaddeyi kullanarak dijital ortamdaki modellerin somut nesneler olarak
üretilebilmesini sağlayan 3B yazıcılar bulunmaktadır. Bununla birlikte 3B yazdırma teknolojileri
arasında 3B tasarım yazılımları, 3B tarayıcılar ve 3B mürekkep (filament) yer almaktadır. Birçok farklı
ürünün bir arada yer aldığı çok geniş bir ekosisteme sahip 3B yazdırma teknolojilerinin odak noktasında
3B yazıcılar yer almaktadır. 3B yazıcılar; zaman ve maliyet tasarrufu, yedeklemeyi kolaylaştırma,
güvenlik ve gizlilik, geometrik özgürlük ve çevre dostu olanaklara sahiptir. Bununla birlikte kısıtlı
hammadde, yüksek maliyet ve sınırlı sağlamlık sınırlılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Çalışmada,
farklı yaş gruplarındaki, farklı bilgisayar yeterliklerine sahip öğrenciler için 3B tasarım yazılımları da
incelenmiştir. Ayrıca, çalışmada 3B yazdırma teknolojilerinin eğitim ortamlarında nasıl
kullanılabileceğine yönelik öneriler bulunmaktadır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Üç boyutlu yazdırma, üç boyutlu yazıcı, üç boyutlu tasarım.
1
3
4
5
Recep Tayyip Erdoğan Univ. , [email protected]
6
2
86
Üniversite Öğrencilerinin Akademik Erteleme Eğilimleri ile Çevrimiçi Öz-düzenlemeleri Arasındaki
İlişkinin İncelenmesi
Fatma BAYRAK 1, Halil YURDUGÜL 2
Özet / Abstract
Sınıf içi öğrenme yaşantılarından farklı olarak e-öğrenme ortamlarında öğrenenin kendi öğrenme
sürecinde sorumluluk alması beklenir. Bu durum öğrenen özelliklerinden olan özerklik (autonomy)
yapısının önemini ortaya koymaktadır. Bir başka deyişle; e-öğrenmeler özerk öğrenenlere avantaj
sağlarken, özerk olmayan öğrenenler için bir dezavantaj sağlamaktadır. Örneğin, e-öğrenme
ortamlarında bazı öğrencilerin log kayıtları ders dönemi boyunca sistematik hareketlere sahipken, bazı
öğrencilerin log kayıtlarında ise sınav zamanı yoğun hareketlenmeler söz konusu olabilmektedir. Bu
durum ise erteleme davranışlarıyla ilişkilendirilir. Alanyazında genel erteleme davranışları ile akademik
erteleme davranışları olarak farklı bağlamlarda ele alındığı görülmektedir. Bu çalışmada akademik
erteleme davranışı ele alınmıştır. Yapılan daha önceki çalışmalarda da akademik erteleme
davranışlarının öğrencileri başarısızlığa götürdüğü ortaya konulmuştur. Bu yüzden özellikle e-öğrenme
ortamlarında akademik erteleme davranışı ile ilişki yapıların belirlenerek, erteleme eğiliminde olan
öğrenenlere yönelik ortam tasarımlarının belirlenmesine ihtiyaç vardır. Buradan hareketle bu
çalışmada öğrencilerin akademik erteleme puanları ile çevrimiçi öz-düzenlemenin alt yapıları
arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırmaya Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
Eğitimi bölümünde okuyan ve Eğitimde Bilişim Teknolojileri I dersine kayıtlı olan altmış beş öğrenci
katılmıştır. Ders kapsamında teorik ve laboratuvar derslerinin yanında Moodle öğrenme yöntemi
sistemi kullanılmıştır. Çalışmanın veri kümesi Akademik Erteleme ve Çevrimiçi Öz-düzenleme
ölçeklerinden elde edilmiştir. Yapılar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi için ilişki katsayıları
hesaplanmıştır. Araştırma sonuçları göre öğrenenlerin akademik ertelemeleri ile çevrimiçi özdüzenlemenin her bir alt yapısı arasındaki ilişkinin farklı düzeylerde olduğu görülmüştür. Bu ilişki
düzeylerinin büyüklüklerine bağlı olarak ortam tasarımlarına yönelik öneriler araştırma kapsamında
tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Akademik erteleme, çevrimiçi öz-düzenleme, BÖTE.
1
2
87
Üniversite Öğrencilerinin Bilişim Teknolojilerini Telif Haklarına Uygun Kullanım Durumları: Ege
Üniversitesi Örneği
Yüksel Deniz ARIKAN 1, Melih KARASU 2
Özet / Abstract
İnternet başta olmak üzere günlük yaşantımızın vazgeçilmez unsurları haline gelen bilişim teknolojileri;
kitap, müzik, fotoğraf, film, yazılım vb. ürünlerin kopyalanmasını ve dağıtımını kolaylaştırırken telif
haklarının korunmasını da zorlaştırmaktadır. Günümüzde bireylerin bilişim teknolojileri, özellikle mobil
cihazlar, sayesinde her an internete erişebildiği düşünüldüğünde dijital tüketimin ne kadar büyük
ölçekli olduğu ortaya çıkmaktadır. Kullanıcılar söz konusu ürünleri yasal platformlar üzerinden saniyeler
içerisinde satın alabildikleri gibi yasal olmayan platformlar üzerinden de, telif hakkı ihlali yaparak, temin
edebilmektedirler.
Araştırma, Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde
yürütülen bir bilimsel araştırma projesinin ölçme aracı geliştirme aşamasını kapsamaktadır. Yürütülen
bilimsel araştırma projesinin amacı, üniversite öğrencilerinin bilişim teknolojilerini kullanırken telif
hakkı ihlallerine ilişkin gösterdikleri davranışları çeşitli değişkenler açısından betimlemektir. Ölçme
aracının geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapıldıktan sonra Ege Üniversitesi merkez yerleşkesinde
öğrenime devam eden öğrencilerden tabakalı örnekleme yöntemi ile bir örneklem grubu seçilecektir.
Geliştirilen ölçek bu örnekleme uygulanarak üniversite öğrencilerinin bilişim teknolojileri kullanımında
telif hakkı ihlali sayılabilecek davranış düzeylerine ilişkin veri toplanacak ve bağımsız değişkenler
doğrultusunda çözümlemeler yapılacaktır.
Bu araştırma bir durum çalışmasıdır. Araştırma kapsamında üniversite öğrencilerinin bilişim
teknolojileri kullanımında telif hakkı ihlali sayılabilecek davranış düzeylerini ölçmeyi amaçlayan bir
ölçme aracı geliştirme çalışması yapılacaktır. Araştırmacılar tarafından, alanyazın ve uzman görüşleri
doğrultusunda, bilişim teknolojileri kullanımında telif hakkı ihlali sayılan davranışlar belirlenerek ölçme
aracı için aday maddeler hazırlanmıştır. Aday maddeler için Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar
ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü ve Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı; Mühendislik
Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü; İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü ve
Devlet Türk Musiki Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü’nde görev yapan yedi uzmanın görüşleri
alınmıştır. Uzman görüşleri kapsam geçerlik oranları ve kapsam geçerlik indeksleri doğrultusunda
değerlendirilerek, aday ölçek formunda gerekli değişiklikler yapılmıştır. Aday ölçek formu, ölçeğin
yapısal özelliklerini ortaya koymak amacıyla Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi lisans programlarında
kayıtlı olan birinci ve üçüncü sınıf öğrencilere uygulanacaktır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Telif hakkı, bilişim teknolojileri, fikri mülkiyet.
1
2
88
Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Medyaya İlişkin Tutumlarının İncelenmesi
Cemal AKÜZÜM 1, Hüseyin KARABIYIK 2, Mehtap SARAÇOĞLU 3
Özet / Abstract
En geniş anlamıyla canlılar yani insanlar arasında ilişki kurmayı ya da anlaşmayı ifade eden ve
insanoğlunun varoluşundan beri insanların devam ettirdiği bir eylem olan iletişim kavramı insanlık
tarihi gibi sürekli değişmeler ve gelişmeler yaşamaktadır. Günümüzde Bu gelişmelerden en önemlisi,
birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir
iletişim ağı olarak tanımlanan ve çok hızlı bir şekilde hayatımızın her alanında var olan internettir.
İnternet sayesinde günlük hayatta fiziksel olarak insanların bir yerde var olarak gerçekleştirmesi
mümkün olabilen birçok faaliyet, artık çevrimiçi ortama taşınmıştır. İnternet, bankacılıktan alışveriş
yapmaya, yeni arkadaşlar edinmeden var olan arkadaşlıkları sürdürmeye ve pekiştirmeye kadar çok
sayıda faaliyetin çevrimiçi ortamda gerçekleştirilebilmesine imkân tanımaktadır. İnternetin bu kadar
yaygın olarak kullanılması neticesinde insanların iletişim şekilleri değişmeye başlamıştır. Bu değişim
karşımıza sosyal medya kavramını çıkarmıştır. Sosyal medya genel anlamda Web 2.0 teknolojileri
üzerine kurulan, daha derin sosyal etkileşime, topluluk oluşumuna ve işbirliği projelerini başarmaya
imkan sağlayan web siteleri olarak tanımlamak mümkündür. Web 2.0, teknolojik boyutu vurgulanarak
tanımlanırken, sosyal medya, sosyal boyutu ve kullanımı ön plana çıkarılarak tanımlanmaktadır. Sosyal
medya bir bakıma internet kullanarak diyalog kurmadır. Sosyal medya araçlarını kullanarak insanlar,
düşüncelerini, fikirlerini, deneyimlerini dünya çapında paylaşma imkânı bulmaktadırlar. Sosyal
medyanın gücü, iletişimin tek-yönlü yayma niteliğinden daha çok iki yönlü etkileşimli iletişime olanak
vermesinden doğmaktadır. İletişim alanındaki bu değişimin iletişimin yoğun olarak yaşandığı üniversite
ortamında kendini hissettirmesi muhtemeldir. Bu çalışma ile üniversite öğrencilerinin sosyal medyaya
ilişkin tutumlarının sosyal medya kullanım alışkanlıkları açısından incelenmesi hedeflenmiştir. Bu
araştırmada öğrencilerin sosyal medya ilişkin tutumlarının çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterip
göstermediğini tespit etmek amaçlandığından betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın
evrenini 2015-2016 yılında Dicle Üniversitesinde Ziya Gökalp Eğitim Fakültesinde farklı branşlarda
eğitim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Örneklem ise farklı branşlarda eğitim gören araştırmaya
katılmaya gönüllü öğrenciler arasından tesadüfi örnekleme yolu ile belirlenmiştir. Araştırmada veri
toplama aracı olarak ‘’Sosyal Medya Tutum Ölçeği’’ kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre
öğrencilerin büyük oranda bir sosyal paylaşım sitesine üye olduklarını ortaya koymuştur. Sosyal medya
sitesine üye olan ve uzun bir süredir sosyal medya kullanan öğrencilerin tutumlarının yüksek olduğu
ifade edilebilir. Sosyal medya ağlarını kullanım sıklığının ve harcanan zamanında tutumları etkilediği
söylenebilir. Öğrencilerin zamanlarının büyük bir kısmını sosyal medya ağlarında harcadıkları ve söz
konusu ağların hayatlarının bir parçası haline geldiği görülmektedir.
Anahtar Sözcükler / Key words : Sosyal medya, üniversite öğrencisi, tutum, sosyal ağ.
1
3
Siirt Univ. , [email protected]
2
89
Yaratıcılık Bağlamında Oyun ve Simülasyon/Play And Simulation in The Context Creativity
Firdevs SAĞLAM 1
Özet / Abstract
Oyun eylemi, yaşa göre farklılık gösterse de, verdiği hazdan dolayı insan hayatında sürekli var olur.
Özellikle çocukluk döneminde kendiliğinden oluşan bu eylem bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve
dilsel gelişimde önemli bir yere sahiptir. Çocuk oyun oynadığında, zaman ve mekan kavramlarını
kendine göre yeniden kurgular ve bir simülasyon oluşturur. Bu simülasyon yardımıyla, istediği her şeyi
kurgulayabileceği, sınırsız bir dünya yaratır. Böylelikle çocuk çok yönlü bir yaratıcılık sürecine girer ve
çok boyutlu bir gelişim gerçekleştirir. Bu süreç sadece çocuğun doğayı tanıması ve uyum sağlaması
adına değil aynı zamanda eğitim bakımından da önemlidir. Bu nedenle oyun ve simülasyon
kavramlarının ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu çalışmada amaç, oyun ve simülasyon
kavramları ve bunların yaratıcılıkla olan ilişkisi incelemektir. Bu doğrultuda konuyla ilgili yerli ve yabancı
kaynaklar taranmış; elde edilen veriler yorumlanmıştır.
Anahtar Sözcükler / Key words : Oyun, simülasyon, yaratıcılık, çocuk, eğitim.
1
90
21. yy. Öğrenenleriyle Değişen Eğitim Ortamları
Adile AŞKIM KURT 1, Derya ORHAN-GÖKSÜN2
Özet / Abstract
Değişen ve gelişen dünya koşulları birçok alanda olduğu gibi eğitim-öğretim ortamlarında da
dönüşümlere yol açmış ve açmaktadır. Bu dönüşüm okulların teknolojik altyapısından öğretmen
becerilerine kadar birçok ögeyi barındırmaktadır. Eğitim-öğretim sisteminin paydaşları olan öğrenen
de bu dönüşümün önemli aktörlerindendir. Özellikle dijital yerli ve dijital göçmen kavramlarının ortaya
atılmasının ardından öğrenen rolleri farklı başlıklar altında bireysel özelliklerle açıklanmaya
başlanmıştır. Günümüz eğitim sisteminden beklenen öğrenen paydaşını oluşturan 21. yy. öğrenenlerini
tanımak ve onları hızla değişen küresel ve dijital dünyaya hazırlamaktır. 21. yy. öğrenen becerileri
öğrenen rollerini, eğitim ortamlarını, bu ortamlarda kullanılan teknolojileri ve uygulamaları doğrudan
etkilemiştir ve ileri taşımıştır. Kullanılan teknolojilerdeki değişim ise dolaylı olarak başvurulan yöntem
ve tekniklerde de değişimi beraberinde getirmiştir. Buradan yola çıkılarak çalışma kapsamında
alanyazında konuşulan güncel öğretim modellerinden olan dönüştürülmüş sınıflar modeli ve
oyunlaştırma, dikkat çekici ve öğretici uygulamalardan olan sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik
uygulamaları, incelenmiştir. Daha açık bir ifade ile sınıf içinde öğretmenin yaptığı doğrudan ders
anlatımının çevrimiçi ortamlar aracılığıyla sınıf dışına taşınması, sınıf içindeki artan zamanda ise 21. yy.
becerilerini ortaya çıkaracak öğrenme etkinliklerinin yapılması olarak tanımlanan dönüştürülmüş
sınıflar, oyun tasarım unsurlarının oyun bağlamı dışındaki durumlarda kullanılmasıyla ortaya çıkan
oyunlaştırma, gerçek olmayan bir olgunun bilgisayar ortamında sanal olarak oluşturulması ile ortaya
çıkan sanal gerçeklik, alt yapıda tümüyle gerçek bir görüntünün olduğu sanal varlıkların bu gerçeğin
üzerine inşa edildiği arttırılmış gerçeklik uygulamaları çalışma kapsamında 21. yy öğrenen özellikleriyle
ilişkilendirilerek ele alınan güncel ortam, yöntem ve tekniklerdir. Bunlara ek olarak, bu betimsel
çalışmada; 21. yy. öğrenenlerinin öğretmenleri olan 21. yy öğretenlerine yönelik öneriler geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler / Key words : 21. yy öğrenenleri, güncel öğretim uygulamaları, 21. yy öğretenleri.
1
2
Adıyaman Univ. , [email protected]
91
AUTHOR INDEX
A
Abdullah KUZU · III, VIII, IX, 80, 82, 96
Adem ÖZGÜR · VIII, 75
Adile AŞKIM KURT · X, 101
Agah Tuğrul KORUCU · VI, 41
Ahmet AKINCI · VII, 55
Ahmet MERAL · VI, 47
Ahmet Naci ÇOKLAR · III, VI, VIII, 41, 76
Akile KARAKOYUN · IV, 22
Alev ATEŞ ÇOBANOĞLU · II, III, IV, IX, 11, 15, 24, 88
Ali Günay BALIM · VI, 49
Ali Yavuz ÇAKIR · IX, 94
Anissa LOKEY-VEGA · VII, 65
Arif TULUK · VIII, 75
Aslıhan BAHADIR · V, 39
Ayla ŞENER · VIII, 69
Aysun Nüket ELÇİ · IX, 83, 84
Ayşe TEKİN DEDE · IV, VII, 25, 64
Ayşegül GÖK · VI, 42
Ayten ERDURAN · IX, 85
Aytuğ ÖZALTUN ÇELİK · VII, VIII, 60, 77
Çetin GÜLER · IV, VI, 23, 45
D
Deniz Mertkan GEZGİN · VII, 62
Deniz ÖZEN · VI, 43
Derya ORHAN-GÖKSÜN · X, 101
Duygu GÜR ERDOĞAN · V, 36
Duygu VARGÖR VURAL · IV, 12
E
Elif Buğra KUZU DEMİR · III, IX, 94, 96
Elif GÜRKAN · VI, 46
Ercan AKPINAR · IV, 22
Erhan DELEN · IV, IX, 19, 91
Erkan ÖZCAN · VI, 49
Ersen YAZICI · VI, 43
Esma Aybike BAYIR · VIII, 73
Esra BARUT · VIII, 80, 82
Esra BUKOVA GÜZEL · VII, VIII, IX, 59, 60, 77, 92
Esra YECAN · VIII, 79
Eylem KILIÇ · IV, VI, 23, 45
B
Bahar BARAN · IV, 14, 22
Berna TATAROĞLU TAŞDAN · V, VII, 32, 58
Birol ÇİLOĞLUGİL · III, VII, 67
Brendan CALANDRA · III, V, 28, 42
Buket AKKOYUNLU · VII, IX, 68, 89
Burçak Çağla GARİPAĞAOĞLU · V, 31
Bülent Gürsel EMİROĞLU · VII, IX, 63, 93
F
Fatma BAYRAK · X, 97
Fevzi İnan DÖNMEZ · V, 38
Fırat SARSAR · II, III, IV, VII, 11, 15, 40, 61
Figen EĞİN · IV, VII, 24, 61
Firdevs SAĞLAM · X, 100
Fulden GÜLER · VI, 48
Fulya Birsu KAYA · VIII, 81
C
G
Can MEŞE · VIII, 70
Cansu ÇAKA · IX, 96
Cem SEZER · VI, 41
Cemal AKÜZÜM · VIII, X, 78, 99
Cengiz Hakan AYDIN · V, 27
Ceyda EMİR · VI, 54
Gamze BİRİCİK · IX, 94
Gökben TURGUT · VII, 66
Gökhan DAĞHAN · IV, 20
Gönül ALTAY · VII, 61
Gülden KAYA UYANIK · V, 36
Ç
H
Çağrı ÖZTÜRK · IX, 94
H. Pelin KARASU · VI, 53, 54
92
Hakan İSLAMOĞLU · IX, 96
Hakan TÜZÜN · VII, 55
Hale ALKAN · VI, 52
Halil İbrahim AKYÜZ · VI, 47
Halil YURDUGÜL · VIII, X, 75, 97
Haluk İŞLER · IX, 87
Hatice Çilem PEKŞEN · IX, 90
Hatice Ferhan ODABAŞI · V, IX, 33, 38, 94
Hülya YILMAZ · III, VI, 48
Hüseyin KARABIYIK · VIII, X, 78, 99
Hüseyin ÖZÇINAR · VIII, 79
Hüseyin SEVİNDİK · IV, 14
Melike YİĞİT KOYUNKAYA · V, VI, VII, IX, 32, 48, 58,
85
Meltem ACAR GÜVENDİR · VII, 62
Meltem KOÇ · IV, VII, 24, 61
Muhittin ŞAHİN · VIII, 75
Murat KARAP · VII, 57
Mustafa Murat İNCEOĞLU · V, VII, VIII, 13, 37, 67,
71
Mustafa TEPGEÇ · IV, 21
Müge ADNAN · V, VII, 29, 62
I
Nazire Burçin HAMUTOĞLU · V, 36
Necati DURAN · V, 30
Nihal MENZİ ÇETİN · VII, 68
Nilay T. BÜMEN · VI, 52
Işıkhan UĞUREL · V, VII, IX, 32, 58, 85
N
İ
İbrahim AKDENİZLİ · VIII, 73
İlker ÇOBANOĞLU · II, IX, 88
İsmail Fatih YAVUZASLAN · VI, 41
O
Okşan UZUNBOYLAR · IV, 24
Onur DÖNMEZ · II, III, IV, V, VII, 11, 33, 61
J
Ö
Jale İPEK · II, III, IV, VI, 12, 51
Jonathan COHEN · V, VII, 28, 56
Julia FULLER · VII, 65
Ömer ŞİMŞEK · IV, 16
Özcan Özgür DURSUN · III, VIII, 70
Özlem CANAN GÜNGÖREN · V, 36
K
P
Kadir DEMİR · IX, 96
Kadriye Filiz BALBAL · IV, 13
Kemal ŞİMŞEK · VI, 51
Pelin DÖNMEZ · V, 33
Pınar NUHOĞLU KİBAR · IX, 89
R
L
Laurie BRANTLEY-DİAS · VII, 65
Lee LANGUB · VII, 65
M
M. Cem GİRGİN · VI, 54
Mehmet FIRAT · III, IV, 17
Mehmet Fikret GELİBOLU · VIII, 73
Mehtap SARAÇOĞLU · VIII, X, 78, 99
Melih KARASU · II, X, 98
Rasim ÖNDER · IX, 86
Raziye DEMİRALAY · VIII, 73
Recep ÖNDER · IX, 86
Rıdvan ATA · V, 29
Roxanne RUSSELL · III, V, 26
S
Salih ÇEPNİ · VI, 50
Sanem ODABAŞI · V, 33
Selcan KAYAHAN · V, 37
Semiha KULA ÜNVER · VII, IX, 59, 92
93
Sevinç KAÇAR · VI, 49
Sinan AKTAŞ · VI, 47
Soner ŞEKER · VI, 46
Süha YILMAZ · VII, 64
U
Ş
Ü
Ş. Nur YILDIZ · IV, 15
Şirin KARADENİZ · III, V, 31
Ümit GİRGİN · VI, 53
Ümmühan ORMANCI · VI, 49, 50
T
Y
Taha YAZAR · IV, 16
Tahsin Oğuz BAŞOKÇU · V, 30
Taner ARABACIOĞLU · VI, 43
Tarık KIŞLA · II, III, IV, VII, IX, 11, 66, 95
Tayfun TANYERİ · III, VIII, 79
Timothy HARFIELD · V, 26
Tolga HAYIT · VIII, 72, 74
Tugba AYER · V, 28
Turgay BAŞ · V, 35
Yasemin DEMİRASLAN ÇEVİK · III, IV, 21
Yavuz SAMUR · III, V, VII, VIII, IX, 31, 39, 40, 57, 81,
90
Yeliz TUNGA · II, VIII, 71
Yusuf KARADEMİR · IV, 14
Yusuf Levent ŞAHİN · III, IV, 18
Yüksel Deniz ARIKAN · VII, VIII, X, 66, 69, 98
Ufuk TUĞTEKİN · VIII
Ufuk TUĞTEKİN · VIII, IX, 80, 82, 96
Z
Zeliha KOCA · IV, 22
Zerrin ALTUNKAYA SAYGILI · VI, 46
94

3rd. International Conference on New Trends in Education April 26

Transkript

Benzer belgeler

File

The Lancet - Koç Üniversitesi

Augmented Reality Nedir? AR Nasıl Çalışır? AR `nin Önemli Faydaları

Bilgi Toplumunda Eğitimin Sürekliliği ve Okulların Geleceği

Eğitimde dijital içerik

From : Çilek

E-ÖĞRENME - Funda Dag`s Blog

ınopac öğrenme aktiviteleri – kasım

Vitrin gibi fabrika Dijitale dönüşenler öncü olacak - e